18 Ekim 1950
Çarşamba
SİYASİ İKTİSADİ, MÜSTAKİL • •
Yıl 1—Sayı 322 — 10 kuruş
} eni lst«ıtbı(run
KUPONI’
A
A
Abonet Türkiye İçin seneliği M, altı aylığı 17, üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler Ud misildir.
TAHSİL KUPONU

Beyoğlu . Müellif Caddesi ti-A Telefon ı U7fW - 44757 Santral
Tenh e(1rn: Ilnblh Edlb . TÖKEITAN
tlânlar ı ncı sayfada santimetre*! l liradır, ilânlardan hiçbir mesnllyet kabııl edilmez.
Posta Kutusu ı 447 - İstanbul. Telgraf Adresi ı lîetlo. İstanbul.
--- - ■■ 1 ■ ■ ............. ■ ... j ■' ı ■ —r
Sovyetler ve Yakındoğu
IHÎ gün önce aldığımız ve yanlış olmasına ihtimal vermediğimiz bir haberden öğreniyoruz ki. Sovyet orduları Türk ve İran sınırları boyunca biriktlrllmektedlr* Ordu kımıldanışları, taın bir barışın hüküm sürdüğü zamanlarda da olağan şeylerdendir. Eski tümenler gider, yerine yenileri gelir. Sırasında İç politika zaruretleri belirir ve devlet düzenini tehlikeye düşürmemek için asker birlikleri kuvvetlendirilir. Demek oluyor ki. ordu kımıldanmalarının yalnız bir değil, bir çok sebepleri vardır. Aldığımız haberleri, onun İçin, türlü türlü İhtimallere göre İncelemek, herhalde, daha doğrudur.
Devlet poll tiklisiyle ordıı arasında çok sıkı münasebetler olduğunu ayrıca söylemeye lüzum yoktur. Dün böy-leydJ. bugün beyledir, yarın da. hiç şüphesiz, gene böyle olacaktır. Bu bakımdan, her ordunun, başlıca vazifelerini, devlet İdeolojisi çerçevesine göre düşünmek lâzımdır. Politika kudretinin tükendiği zamanlarda ordunun harekete geçmesi, aşağı yukarı, gelenek haline gelmiştir. Bu geleneğin zamanımızda da yaşadığını görmemek mümkün değildir. Başka bir çözülüş yolu kalmayınca, Kore dâvasının Birleşmiş Milletler ordularına bırakılmağı, görüşümüzün tanı bir belirtisi olarak gösterilebilir.
r
l
I










• *

* •






1

V
\


r


A

r
a


• K
W •

i
F’*’". aufl
Cumhurbaşkanı - İnönü mülakatının mahiyeti
4
/»S
\
. A





Sızan haberlere göre, ismet İnönü, Bulgaristanla bugünkü nazik vaziyeti gözönünde tutarak
Partisinin, terhis kararına taraftar olmadığını bildirdi
.













»
• *
»
•l ftZ



I

Kore'nin yerini Hindiçinî alıyor
Celâl Bayar, Hükümet nezdinde
teşebbüste bulunacağını vadetti



t*-
a
İL Jzau .
Bu ülke, Komünistlerin eline geçerse Siyam, Birmanya, Endonezya ve Malezya tehlikeye düşecek
17 (Hususi muhabirimiz — Bayar-İnönü mülâkatı siyasi çevrelerinde büyük karşılanmıştır. C. H. P.
Uako Adasında görüşmelerinden evvel Trıınıan, Mac Arthur’ü bir nisanla taltif ediyor. (Radyo-Foto)
Sovyet ordusu, kuruluşundan. bir hücum ordusudur ve Dünya Devrinıt-nl gerçekleştirmek ınaksadiyle hazırlanmıştır. Zaten, her bütüncül (to-• tali ter) ordunun dünya İle, şöyle böyle bir bağlantısı vardır. Bitler geniş Cermen İmparatorluğunu, Mııssollnİ Eski Komayı tekrar diriltmek kuruntusuna kapılmıştı. Kusyanın da üniversel bir komünist devleti kurmak hayalinden henüz kurtulmamış olduğunu görüyoruz. Bu politikadan vazgeçmek, Sovyetler İçin, büsbütün I-deolojlslz kalmak demektir. Komünistlik gibi üniversel bir fikir üzerine dayanan bir devlet sisteminin Üniversel politika yolundan ayrılmasına İmkân yoktur. Bütün üniversel kurutuşlar, eninde sonunda, ünlver.selllkle-rinin. İstisnasız, kurbanı olmuşlardır.
Truman, Mac Arthur le yaptığı görüşmeye dair izahat verd

"Bu konferanstan, sulhu idame ettirecek
Rusların Dünya Devrimi adını verdikleri ve mutlaka gerçekleşmesi İçin çalıştıkları komünist bir dünya devleti yaratmak fikri, Ortaçağda, başka bir sözle, ünlverselllk fikrine bağlı geniş ülkell devletlerin belirmeye başladığı zamanlarda olduğu gibi, çağımızda da İnsanlığı İkiye bölmüştür. Ortaçağı İkiye bölen kudret, Hıristiyanlık ve İslâmlıktı, (.'ağımızda İse. dünya devrimi ideolojisi karşısında demokrasi ve hür İnsanlık fikri vardır. Dikkat edilirse görülür kİ. Dünya Devrimi cephesi, eski tipte müstebit bir İmparatorluğu andırmaktadır. Geniş ülke İçinde sayısız vnhancı milletler yaşamakta ve birleştirici kuvvet olarak, şimdiye değin görülmemiş bir ölçüde sınırsız, keyfi bir devlet otoritesi göze çarpmakta-(1 r. Bu karşı karşıya duran İki cepheden birinin zaferi ötekinin ölümü demektir. Bu korkunç hakikat, yazık ki, dünya politikasının en başta gelen gerçekliğidir. Trıınıan Doktrininin bu gerçeklikle çok derin bir İlgisi vardır.
Çarlık Rusya politIkaslyle Sovyetler politikası arasında bağlantılar, gıkı benzeyişler, lıattâ tanı bir devanı görenler olabilir. Biz, hu görüşü şart-şız ve kayıtsız benimseyenlerden değiliz. Çarlık politikasında büyük bir rol oynayan orfodoks kilisesi ünlver-•elllğl İle Sovyetlerin komünist ürıl-verselllğl birbirinden çok farklıdır; Bilhassa Amerikanın yardıııılyle 1-kinci Dünya Harbinden muzaffer çıkan Sovyet Rusya, politika ahengi büsbütün parçalanmış dünya karşısında, yıllarca, tek bir kudret halinde kalmış ve bundan boyuna faydalanarak. yarının Dünya Devrlmlne elverişli bölgeleri birer birer eline geçirmiştir. Kore harbi, bu bakımdan incelenirse, ikinci bir Trıınıan Doktrinine. bu defa en tesirlisine, şahit olduğumuzu anlayabiliriz. İkinci Truman Doktrini, şimdiye değin henüz silâhlı bir denemeye İhtiyaç göstermemiş olan birincisi için başlı başın a bir destek sayılabilir. Kore, bir zamanlar, Amerikalıların da düşündükleri gibi, dünya politikası bakımından, ehemmiyeti ufak bir ülke olduğu halde. Rus yayılmasının artık kesin bir surette Önlenmesine karar verildiğini ▼e bundan böyle her hücumun avnı şeklide karşılanmağını bildiren bir mâna taşımaktadır.
Yakındoğu, hiç şüphesiz, dünya mukadderatı ölçüsünde bir bölgedir. Buraya yerleşen düşman bir devlet, demokrasilerin bütün savaş güdümü sistemini paramparça yapabilir. Dünyanın en ehemmiyetli petrol kaynaklan, yollan buradadır. Komünist yayılma politikasının amaçlarını, bu bakımdan, İncelemek daha doğrudur. Karadeniz gibi kapalı bir denizden. Akdeniz gibi birkaç kere daha kapalı bir denize İnmek. Kııs.va için, bugünkü dıınımda, en başta gelen bir dâva olmasa gerektir. Yakıııdoğıınuıı grıılş İstilâlara elverişli yerleri, büyük hür denizlere açılan ve şimdi oldukça müdafaasız bölgeleri vardır. İlk ciddi tehlike sahalurı ila buralarıdır. Buralara yerleşen düşman bir kudret, yalnız Hint Okyanusuna İnmekle kalmayarak Afrlkaya katlar da kolaylık, la yayılabilir. Fakat, küçük milletleri, sıksık deneme yemi olarak kullanan Rusya, Keredeki savaş gelişimini gördükten sonra, kendi başına bir denemeye girişmek hevesini şimdilik kaybetmiş sayılabilir. Onun için sınırlarımızın ötelerinde yapılan gösterileri gerektiğinden fazla ehemmlyet-lendlrmernck lâzımdır. Üstelik biz kararınızı, öteden beri, vermiş bulunuyoruz. Dönmek, bizim İçin, mümkün değildir. Eğer, günün birinde, savaş mukadderse, sür dünyanın bahtsız, ve hakkını kaybetmiş esirlerle çarpışması çok dramatik birşey olacaktır.
M. NERMİ
kuvvetimize güvencim artarak döndüm"
San Francisco, 17 (YÎRB) — Wake Adasından dönen Truman, bugün beklenen tutkunu vererek Mac Arthur’le yaptığı görüşmeyle Amerikanın dünya siyaseti hakkında geniş izahlarda bulunmuştur.
Wake Adasına yaptığı seyahat hakkında izahat veren Cumhurbaşkanı şunları söylemiştir:
•‘General Douğlas Mac Arthur’le son derecede memnunluk verici bir
"Tass" Ajansının asılsız haberi
Acheson, Forrnoza hakkında bu ajansın vermiş olduğu halıeri katiyetle tekzip ediyor
Washington 17 (YÎRS) — Ameri, ka Dışişleri Bakanı Acheson bugün Tasa Ajansı tarafından İleri sürülen bir iddiayı tamamen hayal mahsulü ve İftira olarak vasıflandırın ıştır. Tass Ajansına göre, üç dışişleri bakanının son New-York görüşmelerinde İngiliz Dışişleri Bakanı Bevin ile Acheson Formozanm istikbali hak. kında aralarında bir anlaşmaya varmışlardır. Bu anlaşma hükmüne nazaran Forrnoza ilk önce Amerikan vesayeti altına konulacak "e ondan sonra da İlhak edilecektir. Bıı iddiaya cevap veren Acheson Amerikanın Forrnozada askeri üs kurmak veya adayı İlhak etmek gibi bir düşüncesi olmadığını ve bunun da Forrnoza meselesini Birleşmiş Milletler tarafından halledilmek üzere bir müddet evvel Assamble ruznameslne Aldırmaya çalışmasından anlamanın ınüm. kün olduğunu söylemiştir.
görüşme yaptığım Wake Adasından henüz dönmüş bulunmaktayım. Anladığının göre, bu seyahati ne sebeple İttihaz ettiğime dair bazı spekülâsyonlar yapılmıştır. Bunun esrarlı bir ciheti yoktur. General Mac Arthur’le konuşmak İstediğim İçin gittim. İlk elden ve tecrübe İle meselelere vakıf olan harekât komutaniyle şahsi muhaverenin yerini hiçbir şey tutamaz. General Mac Arthur’ü son derece ö-nenıll harekâtı büyiik başariyle İdare etmekte olduğu Koredcn uzaklaştırmak istemediğim için kendisiyle Wnke Adasında görüşmeye gittim. Bu kon-feranala.n. dünya sulhüaii idame etmek hususundaki iktidarımıza karsı artmış bir itimatla dönmüş bulunmaklayım.,,
hürriyetinden mahrum milletlerin hürriyetlerine için gereken şeyleri >a-dulr teminat vermiştir.
Bundan sonra Başkan. Birleşmiş Mflletlerin.dünyada sulhu idame ettirmek gayesiyle kurulmuş olduğunu vc bunu sağlamak İçin çalışıldığını «o diyerek Kore harekâtına temasla, burada çarpışan Amerikan askerlerinin Kore hürriyetine kavuşur kavuşmaz hu memleketi en ayrılacaklarını, fakat Birleşmiş Milletlerin İşinin bundan sonra da bümlyercğlnl. tahrip olmuş olan Kore ve zavallı halkına yardım etmenin gerektiğini, bu Işde de Amerikanın elinden geleni yapmak niyetinde olduğunu belirtmiştir.
Sulhperver bir dünya yaratmaya çalışan Amerikan siyasetinin harp sonu senelerinde daimi surette Rusların muhalefetiyle karşılaştığını, Sovyetle-rln sulhun kurulması için diğer memleketlerle birlikte hareket edecekleri yerde, başkalarının topraklarına, hürriyetlerine göz diktiklerini ve yeni bir müstemlekecilik yarattıklarını belirtmiş ve bu muhalefetlerinin sulh İsteyen memleketlerde endişe yarattığını söylemiştir. Büylık Rus ordularının daimi surette dünya sulbü için bir tehlike teşkil ettiğini belirtmiş ve hür dünyanın komünizmin İstilâsına uğramamak için dalma kuvvetli bıılıınma sini tavsiye etmiştir.
ve her ferde daha İyi bir hayat temini İçin çalışmakta olduklarını, aynı şeyleri vadeden Sovyet komünizminin ise bu memleketleri köle yapmak gayesi güttüğünü belirterek, Amerikanın hürriyet âşığı bir memleket olduğunu ve kalmış olan kavuşmaları pacaklarına
Asya halkına her cihetten yardım yapılacağını nutkunda belirten Truman. sözlerine şöyle son vermiştir; “Biz harpten nefret ederiz, fakat hürriyetimizi jie aevejçlz, onun ihlâl edilmesine müsaade edemeyiz, istediğimiz sulh daimî ve sağlam temellere istinat eden bir sulhtür.”
Başkan, nutkunda bahsedeceği tahmin edilen Hlndlçlnlye yardım, For-mozanın İstikbali, Japon sulh anlaşması gibi hususlara temas etmemiştir.
Londra, 17 A.A. (United Press) — Buradaki yetkili çevrelerde hâkim olan kanaate göre, Çin Hindi, uzakdoğuda batılı devletlere en tehlikeli meseleyi çıkararak Korenln yerini almaktadır.
Uzakdoğu işleriyle meşgul o-lan înglllz makamları Çİn Hindi komünist kontrolü altına girdiği takdirde Siyam, Birmanya, Endonezya ve Malez* yanın komünistlerin mücadeleci tazyiki altına gireceği kana-atindedirler.
VVashlngton, 17 A.A. (United Press) — Umumiyetle inanılır Amerikan kaynaklarından dlln öğrenildiğine göre, Çin Hindinde Fransız ordusu tarafından ele geçirilen ve Çinlilere alt o-lan evrak, Vietminh topçu kuvvetlerinde komünist Çin ordusuna mensup kimselerin de bulunduğunu göstermektedir.
Aynı kaynakların İlâve ettiklerine göre, şimdiki halde Çin Hindinde çarpışan komünist birlikleri Fransız kuvvetlerinden sayıca üstündür.
Saygon, 17 A.A. Press) eden âsi komünist dün gece Naşan hudut kalesine varmışlardır.
Komünistler burada kuvvet toplamak üzere kâfi derecede bekledikten abhrâ güneys doğru yürümeye başlamışlar ve geri çekilmekte olan Fransız kuvvetleri tarafından terkedllen İleri karakolları ele geçirmişlerdir.
Ankara, bildiriyor) şehrimiz alâka ile
Genel Sekreter Yardımcısı bu mülâ-kat hakkında sorduğumuz suali şöyle cevaplandırmıştır:
*•— İnönü İle Bayar arasında pazar günü bir mÜlAkat vâki olmuştur. Bu mülâkat İnönünün isteği üzerine vııkubulmıış ve azami 10 dakika sürmüştür. Mülâkatın mevzuu hakkında bugünkü gazetelerin bazılarında ileri sürülen tahminlerin hakikat İle hiç bir alâkası yoktur.,,
Diğer taraftan Cumhurbaşkanlığı Unıuınl Kâtipliğinin de bu mevzu ile alâkalı bir tebliğ yayınlamasına İntizar olunmaktadır.
Muhalefet partisi liderinin bugüne katlar İlk defa vâki olan mülakatında Devlet Başkanına son zamanlarda bilhassa şahsı bahis mevzuu edilerek genel başkanı bulunduğu partiye tevcih edilen hücumların şeklinden duyduğu teessürü beyan ettiği ve müteakiben Hükümetin son za-
mantardaki icraatından da söz aç»-rak bazı tenkidimle bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu cümleden olarak muhalefet partisi Genel Başkanı îa-met İnönünün bilhassa Bulgaristanla siyasi münasebetlerimizin çok nazik bir durum arzettlğl şu günlerde terhis kararlan alınmış olması nokta, sında da partisinin Hükümetle hemfikir olmadığı sızan haberlerden 1 aşıl inak tadır.
ismet İnönü, Devlet Başkanı bu ilk mülâkatında, Hükümetin tahsis dış politika mevzularına tealilk olarak aldığı kararlarda
halefet. partileriyle fikir teatisinde bulunmamak İtiyadını da hatalı bulduğunu İfade etmlf ve Devlet Balkanından bu hususta Hükümet Balkanının dlkkAt nazarını çekmesini bilhassa istemiştir.
Cumhurbaşkanı, muhalefet partisi liderinin ileri sürdüğü mütalâalar ve İzhar ettiği temenniler hakkında Hükümet nezdinde teşebbüste bulunacağını vâdetmlştlr.
an-
no blt-mll-mu-
Sivil Havacılık Konferansı dün başladı
17 A.A. (United İlerlemekte devam kuvvetleri
F. Dulles ile Vişinski ve Malik, 45 dakika devam eden gizli bir içtima yaptılar
Görüşme hakkında delegelerden hiçbiri malûmat vermek istemiyor
Amerikanın kuvvetini İnsanlara hürriyet bahşeden ve siyasî müsavat kurmaya çnlışan esaslardan aldığını
Lake Sııccess. 17 (YİRS) — Bugün siyasi komitedeki Amerikan delegesi Foster Dullea, Rus Dışişleri Bakanı Vlşmski ve Rus delegesi Malik İle hususi bir görüşme yapmıştır. Gizli olarak cereyan eden toplantı 45 dakika sürmüş ve sona erdiği vakit gazetecilerin suallerine cevap veril-
Hediye kııı 'aıııız çekildi


L M v r ’ *
ı. 1
1
İki aylık kııpon Iklrlk11rint* devresinden soııru, asıl heyecanlı gün nihayet düıı geldi» Kıır'uıııız, Şehir Tiyatrosu Komedi Kısmını hıışlmı haşa dolduran okuyurulıv-rıuıız, İstanbul İkinci, Beyoğlu Birinci Noterleri huzurunda çekikli. Hediyelerin bazılun mhIoikIh hazır bulunanlara çıktıkça samimi tezahürata vesile teşkil ediyordu. Kıır'a, gece saat 20.30 da bittiği İçin noterler resmi vesikaları hazırlamak İmkânını buhuıı&dılajr. Evrak bugün
tumarııluııucııftı Içlıı okuyucularımız Jıedij rlorln listesini yarından İtibaren gazetemizde bulacaklardır. Bugünkü ı Üncll sahlfenılz tamam lyle kur’nmıza tahsis edilmiştir. Kur'amn nasıl çekildiğini, otomobil ve büy iıl( İkramiyelerden bazılarını ka/nnanlıırın dün gere teshil ettiğimiz isim ve adreslerini aynı sahlfrde l>ıılncaksınız. Resimde, belki size dr bir hediye kazandırmış olan sevim 11 bir yavrucu kürelerin babında görüyorsunuz.
memtştir. Tahmin edildiğine göre A-merikan delegesi Vişlnsklyl Birleşmiş Milletlerde zorluk çıkarmamaya davet etmiştir. Bundan başka Kore meaeleslylo İlgili hususların da görüşüldüğü tahmin edilmektedir. Dul-les’ın, Japon sulh muahedesini görüşmelerde mevzuu bahis etmediği anlaşılmıştır. Japon sulh muahedesinin görüşülüp görüşülmediği hakkındaki suale Vlşinski, halledecek daha mühim İşlerinin olduğu cevabını vermiştir.
Lake Success, 17 A.A. (AFP) — Dün öğleden sonra Mbarış lehinde müşterek hareket,, tasarısının müzakerelerine devam eden siyasi komisyon önünde yaptığı beyanatta Andrei Vişinski demiktir ki:
•‘Eğer biz beş büyükler mutabık kalsak, münakaşaya lüzum kalmayacaktır..,
Sovyet Dışişleri Bakanı bundan sonra 7 devlet tarafından verilen tasarının Birleşmiş Milletler Anayasasına mugayir olduğunu bir kere daha belirtmiş ve bu kanaatini desteklemek için bahis mevzuu anayasayı madde madde ele alarak hukuki deliller öno sürmüştür.
Fransız ve înglllz murahhasları bu teze muhalefet ederek alyast komisyona verilen projenin her noktadan anayasanın hükümlerine uygun olduğunu belirtmişlerdir.
Suriyede hükümet darbesi teşebbüsü
Şam 17 (YİRS) — Suriye askeri mahfilleri bugün hükümeti devirmek üzere Ürdünlülerle birlikte hareket eden bir komplonun meydana çıkarıl, dığını ve 30 kişinin tevkif edildiğini açıklamıştır. Tevkif edilenlerin eski Cumhurreiöt Şükrü El Kuvvetlinin taraftarları oldukları ve Ürdün Kıralı yük lert rak
me aleyhtar olan kimseler teşkil etniktedir» Bugün kabine ânl olarak toplantıya çağırılmıştır.
Abdullahın İdaresi altında B(l-Sııriye kurmak gayesi güttük-bildirilmektedir. Sulkasda İşti-edenlerin ekseriyetini yeni rejl-
Milletlerarası Sivil Havacılık Teşkilâtı î. C. A. O. nıın İkinci Ortaşark EL» va Seyrüsefer Mıntakaaı Konferansı dün saat 15 te Şale Köşkünde açılmıştı» Kongreyi Türk Heyeti Genel Sekreteri Orhan Batı açmış ve müteakiben Vali bir nııtuk sov Imılştlr.
Bilâhare Başkanlık seçimi yapılmış ve Türk delegasyon reisi Nakl KÖa-tem başkanlığa seçilmiştir. I
Resmimiz, Konferansı toplantı halinde göstermektedir. Konferansa alt haberlerimiz ? nel MAİılfenılzdrdlr.
Et kombinaları hakkında
Devlet Bakanının beyanatı
•‘Hesapsız ölçülerle ele alınmış karışık vaziyeti görünce, zararın neresinden dönülse kardır, diyerek, yapılmış olan siparişlerden mümkün olanları
Ankara 17 (TH A.) — Yarın çıkacak olan Zafer gazetesinde Mümtaz Faik Fenik son günlerde geniş neşriyata sebep olan et kombinası meselesini tekrar ele almakta ve ez. cümle şöyle demektedir:
•‘Devlet Bakanı Fevzi Lûtfı Kara-osmanoğlıı et kombinası meselesi hakkında bana şu uzun beyanatı vermek lûtfunda bulundu:
durdurmaya karar verdik”
İdaresinin tiraj bu tesisler makine ve
İçin mal-
etmiş, de bu geniş için e
••— Bu neşriyatı görünce zaten e-11 m izdeki bu mevzuu daha süratle tetkik etınck lüzumunu hissettik.Bugün vardığımız netice şudur: Eski iktidar Toprak Ofisini et kombinaları kurmağa vo İşletmeğe memur Bunun üzerine Toprak Ofisi sanayiin bütün memlekette ölçüde kurulabilmesini temin
tüdler yaptırmış. Bu etüdlere nazaran hazırlanan ve bize intikal eden bu geniş proje bizim İktisadi bünyemize ağır gelecek şartlan haiz bulunuyor ve üç senede sarfı lâzım gelen külliyetli tediyeleri icap ettiriyordu. E-sasen Toprak Ofisi, MarahaU Plânın-, dan yardım alabilmek için bu projeyi tasdik edilmek üzere İktisadi İşbirliği Türkiye mümessilliğine tevdi etmiş fakat bu teşkilât bu projeyi uygun bulmayarak tasdik etmemiştir. Bilâhare İktisadi İşbirliği Teşkilâtı, et kombinası mevzuunda geniş tecrübeye sahip mütehassıslar vasıta-slyle esaslı tetkikat yaptırmış ve
bundan daha küçük bir projenin tanzimini temin etmiştir.
Bu suretle bu küçültülmüş projeye tekabül eden yardım talebi de kabul edilmiştir.
îktlsad! işbirliği hakları vasıtasıyla Avrııpadan yapılan
zeme mubayaalarım kontrol etmeğe İmkân bulamamasından bilistifade bu teşkilâtın sağladığı küçük proje hu. dutları tecavüz edilerek Avrupadan daha çok, daha fazla mikyasta mal. zeme alınmak için sipariş verildiği anlaşılmıştır. Biz bu vaziyeti görünce zararın neresinden dönülürse kâr olacağını hesap ederek yapılmış olan siparişlerin durdurulması mümkün çalanlarını durdurmağa karar verdik. Bu hususta İktisadî İşbirliği İdaresiyle mutabık kaldık. Şayanı şükrandır ki bu maksadın tahakkuku için bize yardım vadinde bulundular.”
■ 11 —I ■ ■ —m
Dışişleri Bakanı Danimarka Elçisi şerefine ziyafet verdi Ankara, 17 (A.A.) — Dışişleri Bakam Profesör Fuat Köprülü memleketimizden ayrılmakta olan Danimarka Elçisi Mösyö De Fontenay şerefine bugün saat 13.30 da bir öğle yemeği vermiştir.


Sayfa 2
— YENİ İSTANBUL —
18 Ekim 1950
Hukuk tetkikleri
Askerî mahkemeler
SPOR
— II —
Yazan t M. Hilmi ÖZARPAT
Şehir köşesi
Milletlerarası Havacılık
HUNDAN evvelki yazımızdn(l) as-kert mahkemeler mevzuunu İncelemeye başlamadan önce ordu, disiplin ve adalet mefhumları arasındaki münasebeti tebarüz ettirmeye çalışmış ve bu meyonda; ordunun memleketin müdafaası ve istiklâlinin temin ve himayesi için bir araya toplanmış müşterek ve muayyen gayeleri bulunan, aynı hukuka sahip şuurlu ve kademeli bir İnsan topluluğu olduğu, komutanın, âmir ve üstün bu teşkilâttaki yegâne rolünün muhtelif şekilde kademclcııen bu insan topluluğunun faaliyetini koordine etmek ve onları sevk ve İdare etmekten ibaret bulunduğu, bunu yaparken de hukuka riayetin şart olduğu; disipline gelince, bunun da, kanunlara, nizamlara ve âmirlere itaat, astının ve üstünün hukukuna riayet yani, hukuka bağlılık ve bir kelime İle de '‘adalet” demek olduğu, disiplinsiz bir ordu olamayacağı gibi adaletsiz bir disiplinin de tasavvur bile edllrmlyeccğl ve bıı İtibarla da askeri kaza müesaeseslnln ıslâhı ile kaza! vazifelerin hukukçulara verilmesi lâzım geldiği neticesine varmıştık.
Bir hukııkt mücssesenln bünyesine esaslı bir şekilde vakıf olmak ve o-nun eksik ve aksak taraflarını hlhok-km tâyin ve tesblt edebilmek için o mücssesenln geçirdiği tekâmül safha, smı kısaca da olsa hatırlamak İcap ettiğinden bugünkü yazımızda da askeri mahkemelerin yakın tarihçesine ve bu mahkenjelerln teşkilâtına hukukçuların ne zaman ve ne suretle girmiş oldukları meselesine umumi surette bir göz atmaya çalışaca-ğıx(2).
Adil kaza yanında çok mühim bir yer İşgal eden bugünkü askerî kaza ve askerî mahkemeler 22 mayıs 1930 tarih ve 1631 numaralı Askeri Muhakeme Usulü Kanunu İle ihdas edilmiş bulunmaktadır. Askeri Muhakeme U-sulü Kanunumuz ise, esas İtibariyle, 12.5.1933 de Almanyada yeniden mer’iyet mevkiine konulmuş olan 1 liralık 1898 tarihli Alman Askeri Muhakeme Usulü Kanunundan (Millta-erstrûfgerlchtsürdnung) İktibas edilmiştir. Ar. Muhakeme üsulÜ Kanunumuzdan evvel askeri ceza sahasında mer’iyette bulunan başlıca kanun "Askeri Ceza Kanunnamei Hümayunu” İdi. Bu kanun Fransız Askerî Ceza Kanunundan alınmıştı. Bununla beraber, iktibas sırasında mezkûr kanunun usule alt hükümlerinden çok mahdut bir kısmının, ezcümle yalnızca teşkilâta dair bazı hükümlerinin alınması İle iktifa edilmişti (3). Bu kanunda askeri mahkeme tâbiri yerine "dlvanıhap” tâbiri kullanılmıştı.
Divanıharp heyeti arasında hukukçu üye bulunmadığı gibi, mahkeme teşkilâtında, engizisyon sisteminde olduğu gibi, savcı da yoktu. Hiçbir 11-sul ve kanuna tâbi olmadan muhakeme yapan div anı harple rln hükümlerine karşı müracaat edilecek bir kanun yolu da mevcut değildi. Dlvanıharp-lerln mazbataları (yani hükümleri) DArı Şûrayı Askeri’de incelendikten sonra yerine getirilirdi(4). Bilâhare, DArı Şûrayı Askeri yerine bir muha kemat dairesi teşkil olundu. Bu daire Harbiye Nezaretine bağlı İdari bir teşkilât olduğu halde divanıharpler* den verilen hükümleri tasdik, bozma ve değiştirme salâhiyetlerini haizdi. Meşrutiyetin ilâm üzerine, icra kuvvetinin kaza kuvvetine tesirini münv kün kılan bu geri sistem terkedllerek 24.8.1930 tarihli geçle) kanunla Divanı Temyizi Askeri kuruldu, Memle. ketimizde askeri mahkemelerin teşkilâtıma hukukçuların girmesi İlk defa askeri > argıt ayı teşkil eden bu kanunla vuku bulmuştur. Divanı Temyizi Askerinin teşkilatı sonraları bir çok değişikliğe uğramıştır.
Askeri kazadaki tekâmül seyri dl-vanıharplerde de hukukçuların bu-lunnwnın zarurî olduğu neticesini ortaya koyduğundan hükümet tarafından bu maksatla 20 eylül 1933 (e bir kararname ısdar edildi. Bıı kararname İle dlvanıharplerln bağlı bulundukları komutanlıkların refakatinde birisi divanıharbı teşkil eden subaylardan mürekkep yargıçlar he yetine üye olarak girmek ve diğeri de divanıharp ııezdlndo komuinna Iza. feten kanuni takibat ve tahkikat yapmak üzere, İki adli müşavirin bu-
lunması kabul edilmişti(ö). Yargıçlar heyetine üye olarak girecek müşaviri adil, Asker! Ceza Kanunname! Hümayununun 48. maddesine tevfikan sanığın rütbesine göre teşekkül edecek divanıharp heyetinde başkandan sonra gelen en büyük rütbeli yargıç yerine kâim olmak suretiyle duruşmayı ve buna müteferrl kanuni muameleleri sevk ve İdare etmekle mükellefti. O zamanın zihniyetine göre, askeri kaza sahasında çok mühim bir inkılâbın ifadesi olan bu kararname ne yazık kİ Mebustan Meclisince 21 kasım 1334 tarihli oturumda hiç incelenmeden reddedilmiş olduğundan kanun İmlini alamamıştır(6). Bununla beraber, kararnamenin yayımı İle reddi arasındaki devrede divanıharplar kararname hükümlerine göre teşekkül etmiş ve görev yapmışlardır. Bu kararnamenin reddinden sonra (liva-mharpler bugünkü Askeri Muhakeme Usulü Kanunumuzun yürürlüğe girdiği tarihe kadar sırf subaylardan mürekkep bir heyet halinde kaza vazifesi görmüştür. Her ne kadar bu süre İçinde dlvanıharplerln bağlı bulundukları komutanlıkların maiyetine müşaviri adli’ler verilmişse de bunların kaza hakları yoktu. 15 kasım 1339 tarihli Dlvanıharplerln 11a-zari Teşkilât ve Vezaifl Hakkında Talimat adlı talimata göre müşaviri adlilerin görevleri, esas itibariyle şunlardan ibaretti:
a) Divamharpçe verilen hükümlerin usûl ve kanuna uygun olup olmadığını İncelemek, usûl ve kanuna uygun olan hükümlerin yerine getirilmesini komutanlığa arzetmek,
b) Tetkik sırasında tesadüf olunan usûl hatalarını ve noksanlıkları tes-blt ederek meseleyi tenvir etmek suretiyle bu noksanlığın İkmali için keyfiyetin bir kere daha hükmü vermiş olan divamharpçe düşünülmesi hususundaki kanaatini komutana arzetmek,
c) Divanıharplerden usûl ve kanuna uygun surette çıkmış ve fakat kanunen arz ve İstizanı lâzım gelen veyahut da divanıharplerce serdedllen mütalâaları kabul etmemek suretiyle ısrar edilmekte bulunulan hükümleri ihtiva etmelerinden dolayı tetkiki ıııuktazl görülmüş olan dâva dosyalarının nezaret makamına takdimini beyan etmekten İbaretti.
Dlvanıharplerln merbut bulundukları komutanlıkların maiyetinde adil müşavirler bulunmasına rağmen divanıharp mazbataları pek büyük hatalarla dolu İdi. Şöyle ki; duruşma tutanaklarının hazan kurşun kalemle yazıldığı ve hattâ imzalandığı, sanığa müdafaa hakkı verilmeden veya müdafaa sebepler) kanuni şekilde çürütülmeden zan ve İhtimal üzerine, şüphesiz böyle olacağı tabiidir veya bunun böyle olması mahsûs olduğuna nuuıraıı, tarzındaki İfadelerle sanığın mücrlııılyetine kanaat getirilerek hükümler verildiği, sanığın duruşması yüzyüze yapılmaksızın tahkikat safhasında evvelce alınmış ifadesin*4 müsteniden hükümlülüğü cihetine gidildiği, veyahut da saııık hakkında ofr kanuıı hükmüne İstinat etıncdrıı “tekaüde şevki,, “kltasımn değiştirilmesi”, "yerinin değiştirilmesi”, "uzak yerlere gönderilmesi”, "yalnızca tekdir ve tevhlhl”, "taltif edilmesi,, gihl bazı idari kararlar da verildiği dalma görülmüştür.
Yukarıda tarihçesini ve hukuki bünyesini kısaca anlattığımız divanıharplar bir cumhuriyet idaresinin adli müessese*! olamazdı. Bu İtibarla modern hukuk esaslarından mülhem mütekâmil bir askeri adalet cihazı kurulması zaruri görülerek 22 mayıs 1980 tarih ve 1681 numaralı Askeri Muhakeme Usulü Kanunu İle bugünkü askeri mahkemelerin İhdası cihetine gidildi, Bugünkü askeri mahkemeler (alay mahkemeleri hariç) subaylarla hukukçulardan mürekkep muhtelit bir heyettir.
Gelecek yazımızda da bu askeri mahkemeler tetkik edilecektir.
“Agoraphobie,, (•>
İstiklâl Caddesinde, gene azmam üe kişi, bir sinema kapısında şakalaşıyorlardı. Birisb ötekine elense Çekti, o tuşa gelmemek için arkadaşına dayandı, beriki paça kaptı ve hep birden, eşi İle sinemaya gelen, ufak tefek yapılı mesut bir çiftin ilstiine yığıldılar. Zavallı koca, karısının yere yuvarlanmasına mâni oldu am~ ma, Süleyman Peygamberin serçesi gibi, direndi, Genç azmanları özür dileyecek yer dc: manian özür dileyecek yerde:
— Su gazoz şisesi gibi heri-Diyc üzerine yürüdüler, müdahale etmeseydim döveceklerdi Bir an sonra aklım başıma geldi. Ne diye, Donkişot plbi müdahale etmiştim Ya beni de dövselerdi. Büyük bir içinde, geçen tramvaya dım, uzaklaştım. Bu
korku atla-sefer, tramvaya atladığıma pişman
oldum. Ayın on beşi idi. Bu günden itibaren, tramvaya atlayanlardan ceza alacaklardı. İki gıln evvel bu sütunda, tramvaya atlamanın ne fena bir şey olduğunu bizzat ben söylemiş, çirkinliğini belirtmiştim.
Ne yapmalıf Bazan insan hareketlerine hâkim olamıyor. Fakat mesele orada değil. Bu sokak vaziyeti ne olacak f Bana öyle geliyor ki, haysiyet sahibi vatandaşların hepsi "ago-raphobic,, hastalığına tutulacak ve şehri küstahlara, terbiyesizlere terkedccek.
(BİR İSTANBULLU)
(♦) Yolda giderken hicvedilen heraa başdönmesl gibi hislerden mütevellit hastalık.
Teşkilâtının Konferansı
DÜNKÜ TOPLANTIDA RİYASET DİVANI BAŞKANLIĞA TÜRK DELEGASYONU
Havacılık bahtiyarım, mllletlerara-
Milletlerarası Sivil Havacılık Teşkilâtı Î.C.A.O. nun îkLncl Ortaşark Hava Seyrüsefer Mıntakaaı Konferansı dün saat 15 te Şale Köşkünde açılmıştır. Toplantıyı Türk heyeti Genel Sekreteri Yüksek Mühendis Orhan Batı nçmış ve sözü Vali ve Belediye Reisine bırakmıştır.
Fahreddln Kerim aşağıdaki konuşmayı yapmıştır:
"Sayın delegeler,
Milletlerarası Sivil Konferansını açmakla Bu gibi konferansların
sındaki karşılıklı anlaşmayı kolaylaştırmak suretiyle İnsan cemiyetine mesut bir hayat hazırlama yolundaki rollerini İzah etmeyi zait telâkki ederim. Milletlerarası Havacılık Konferansının bu sahada mümtaz bir yeri vardır. Havalar gibi serbest, hudutsuz ve zerreleri kaynaşmış namü-tenahiliklerin hükümran olduğu bir ülkede hâkim olanların temsil ettikleri toplantının hususiyeti üzerinde durmak isterim. İstanbul şehri böyle bir âlemin değerli delegelerini bir araya toplamakla müftehlrdir. Can-
Denizyolları vapurlarının uğramıyacakları iskeleler
Devlet Denizyolları vapurlarının kış tarifesine göre Ardeşen, Ar-kavi, Alayell, Çatalzeytln, Fındıklı, Çayell, TÜrkell iskelelerine uğramamaları teklif edilmiştir.
Bu İskelelerdeki yolcu azlığı do-layısiyle gemileri buralara uğratmakla İdare zarar etmektedir.
• *
Şehir Meclisinin Toplantısı
dün münakaşalı geçti
SULAR İDARESİ İÇİN SEÇİLEN İKİ MURAKIBA VERİLECEK ÜCRET MESELESİ YÜZÜNDEN CELSEYE ARA VERİLDİ
Dün Î1 Genel Meclisi, vaat 15.15 te toplanmış ve başkan gündemdeki meselelerin müzakeresine geçilmeden evvel bundan sonraki toplantıların tam vaktinde başlaması temennisinde bulunmuş ve geçen celaeye alt tutanak özetinin okunmasına başlanmıştır. Tutanağın okunmam bittikten sonra bazı delegeler varılan kararların ve söylenen sözlerin bir tekrarı olan geçmiş tutanağın okunmasının fazla vakit kaybına sebep olduğunu ileri sürerek bunun hulasaten okunmasını teklif etmişler ve bu kabul edilmiştir.
Gündemdeki diğer meselelerden Sular İdaresinin hesaplarım tetkik için tâyini bundan evvel kararlaştırılan I-ki Genel Meclis Üyesine verilecek ücret münakaşalara sebep olmuş ve seçilen kimselerin bu işe ehil olup ol matlıkları hakkında bazı sualler tevcih edilmiş, neticede elektriklenen hn-vayı teskin etmek için başkan celseye ara vermiştir.
Müzakereler arasında üyelerden biri, kendilerinin kanun hükümlerini tatbikle mükellef olduklarını, şayet bir hataya düşülmüşse bundan derhal rücü etmenin gerektiğini bildirmiştir Bir diğer üye ise vazife olacak murakıpların bu İşi fahrlyen yapmalarım teklif etmişse de buna ne murakıplar ve ne de diğer üyeler razı olmamıştır. Neticede başkanlık divanınca kararlaştırılan 550 ve 350 lira aylıkla iki murakıbın tâyinine karar verilmiştir.
Gündemdeki İkinci mühim mesela okul - aile birliklerinin verdikleri toplantılardan sağhyacakları gelirin belediye resminden muaf tutulmaeıydı. Genel Meclis ekseriyetle bir karar ve-
rerek okul - aile birlikleri menfaatine hazırlanan her türlü toplantının resimden muaf tutulmasına; askerî birlikler. spor kulüpleri ve buna benzer teşkillerin, resimden muaf tutulmasını talep eden takririn İse reddine karar vermiştir.
Yeni Büyükkulüp sigaraları
Büyükkulüp sigaraları imal cek olan yeni makineler Amerlkadan gelmiş ve montajlarına başlanmıştır. 10 ar sigaralık kalaylı kâğıtlara sarılmış İki ambalAj halinde sürgülü paketlerde satışa arzedilecek olan bu sigaraların 1,5 aya kadar imaline başlanacaktır.
ede-
Almanyada Türk sigaraları
Almanyada Türk sigaralarının 1-maline başlanmıştır, Yakında Almanya piyasasının İstediği evsafta en ucuz sigaralar satışa arzcdilecek-tir.
Tekel, Isveçe 5 milyon sigara İhraç ediyor
Yeni ticcret rejimi esaslarına göre Tekel İdaresi taveçe 5 milyon sigara ihraç etmeye başlamıştır.
SEÇİMİ YAPILDI REİSİ GETİRİLDİ
dilekleriyle konferanstnı-
il) Yeni İstanbul, 9 ekim 1950
(2) Fazla tafsilât için bak. ÖZar-at, M. Hilmi, Askeri Ceza Yargılama
Jaulü Hukuku, Ankara, 1949. S. 9-20,
(3) Aekeri Ceza Kanunnamei Hümayunu M. 1-74.
(4) As. Ceza Kanunnamei Hüma-
yunıı M. 60-62.
(51 Ek. Asâklr Tarafından İka O-lunan Ceralnıi Adlyenln Merdi Tahkik ve Muhakemesi Hakkında Kararname M. 4.
(6)2. tertip düstur C. 11, S. 59.
“Samsun” vapuru, aralık ayında tesellüm edilecek
Devlet Denizyolları tarafından t-talyada Ansaldo tezgâhlarında inşa ettirilmekte olan Samsun gemisinin tamamlanması, son grevler dulayısly. le geciktiğinden geminin aralık ipti-elasında şehrimize gelmesi muhtemeldir.
PEYAMİ SATA
YALNIZIZ
İkisi de, Mefhareti gözlerinin uciyle sü-ien ve düşünen Sammıe bakıyorlardı. Kızının masum olduğunu Öğrenen ananın bu Kederine ne mâna vermeliydi? Sevinç gözyaşları değildi bu. Sadece heyecan da değildi. Kadın bir felâkete uğramış gibi ağlıyordu.
Samfm kardeşinin ve Sehninin kendisinden bu muammanın istikametine sürülecek bir ışık beklediklerini anlıyordu. Endişe ile beslenen ruManh üzüntüye ne kadar muhtaç olduklarım bilirdi. Kız kardeşinde bu ihtiyacı her zaman görmüştü. Sinir hekimimı-nln aempatlkotonlk deyip çıkıverecekleri fe-veranlı ruhlarda İç mücadele zevkinin şüphe, korku, hınç, öfke ve kuruntu gibi düşman his-lerde kendi dinamizminin gıdalarını aradığını ve bulamayınca, an6izın bomboş kolan ruhun dayanılmaz bir sıkıntı içinde kıvrandığını, şimdi bir kere daha, fakat bu sefer en kuv> vetli tecellisi içinde görüyordu. Bu da Samimin “Olmak dramı** adım verdiği dip zıtlığın, varlığın temellerini sarsan büyük ıstıraplarından biriydi.
Başım salladı ve mırıldandı:
— Bahtiyar olmak için bedbaht olmağa ihtiyacı var. Hor insan böyledir. Fakat Mof-haret gibi galeyanlı tiplerde bu daha «çıktır. “Başının belâsını arıyor” der halk. Her insan 179
arar bunu. Farkında değildir. Sanatkârlar hissedenler, Fuzulîyi hatırlayın; “Yani ki çok belâlara kıl müptelâ beni”. HAmld de Mak-berin önsözünde “Kederimin artması için sevinmek isterim” der. Aynı şeydir: 8evınclnin artması için kedere ihtiyacı var, demektir.
> ,Bes:m, agobeysimn alçak sesle söylediği bu sözleri duymayacak kadar sesli hıçkırıklarla ağlayan Mefharete bir göz attıktan sonra o -turdu:
— Evet., dedi, acayip şeydir bu insan ruhu. Ne yapacağız şimdi? Bu kadıncağıza bir felfiket ıhsan etmesi için Allaha dua mı edeceğiz?
Samlın gülümsedi:
— Lüzum yok, dedi, o kendi kendine muhtaç olduğu felâketi yaratır.
Şetmin de mırıldandı:
— Çok doğru.
Besim ablasına tekrar bakarak Seiminln anlayışım kendi hayretinde devam ettirdi;
— Ve çok acayip, çok... Dün ablamı ağlatan felâket ı bugün ortadan kalkınca onu yine ağlatıyor Ne l|tİr bu?
Samlme dönerek sordu:
— Peki ağabeycigım, ben hiç böyle his-lef duymuyorum.
— FarkındA değilsin. .
— Etme.
— Değilsin. Düşünsene: Seni de sinirlendiren bazı haller, fikirler, İnsanlar yok mu hiç?
— Var tabiî. ,
— Saadetini ve neşeni onlara borçlusun. Sana mücadele zevkim veriyorlar. Ve aradı, gın şey zaferden evvel, bu zevktir.
180
emnl-çalış-
iklncl
dan başarı
zı açarken İstanbullu hemşerilerimln içli hislerine tercüman oluyorum. Şehrimize hoş geldiniz, hoşça zaman geçirmeniz için hizmetinizde bulunmakla gurur duyuyorum.»
Validen sonra Ulaştırma Bakanı adına Türk delegasyon reisi Nakl Köstem söz almıştır, Nakl Köstem yaptığı konuşmada havacılığın, milletlerarası münasebetlerde oynadığı rolden ve ehemmiyetten bahsetmiş, bu mevzuda t.C.A.O. nun kurulduğu günden beri yaptığı hizmetleri Övmüştür, Bundan sonra Türklyede havacılığın gelişmesinden ve bu yolda atılan adımlardan bahseden Nakl Köstem kongreye hür milletlerin yekdiğerine en kısa yollardan ve yetle yaklaştırılmasına matuf malarda başarılar dilemiştir.
Son olarak 1. C. A. O. adına
başkan Mr. T. S. Bones konuşmuş ve 1946 da kunıl&n teşekkülün o günden beri başardığı işlerin bir bilançosunu yapmış ve bu konferansta 'da hayırlı adımlar atılacağına ümitli olduğunu izhar etmiştir.
Mr. Bones'ten sonra konferans boyunca delegelerle İrtibatta bulunacak olan sekreterler delegelere takdim edilmiştir. Takdimi müteakip seçimlere geçilmek üzere celseye 15 dakika ara verildi.
İkinci celsede riyaset divanı seçimleri yapılacaktı. Mısır delegesi Osman Hamdı, başkanlık için Türk delegasyon reisi Nakl Köstem'ln namzetliğini teklif etti. Başka namzet olmadığı için Nakl Köstem başkan seçildi ve alkışlar arasında kürsüye gelerek teşekkür etti, şahsına gösterilen bu gösterilen edeceğini
İkinci (Fransa)
seçildikten sonra dünkü son verildi ve delegeler Malta Köşkünde tertiplenen kokteylpartiye gittiler.
Toplantılara bugün saat 9.30 dan itibaren komisyon çalışmaları halinde devam edilecektir.
teveccühü.
bir itimat olarak bildirdi, başkanlıklara
ve Osman Hamdl (Mısır) toplantıya
hükümetine kabul
Hagenan
Turistik seferden dönen “İskenderun” gemisi şehrimizde yeniden gümrük muayenesine tâbi tutuldu
seyrÜ-derece
küçük
Akdenizde bir turistik sefere çıkmış olan İskenderun gemisi dün akşam saat 18 de 150 yolcu İle limanımıza gelmiştir.
Gemi Meşine ile Cenova arasında görülmemiş şiddette bir fırtına ile karşılaştığından yolcular biraz denizden müteessir olmuşlardır.
Seyahat esnasında gerek Pire, Napoli ve Rlvlera sahillerine hoparlörlü otokarlarla yapılan gezintiler ve gerekse gemide gösterilen sefer İntizamı yolcuları son memnun etmiştir.
Gemide orkestra, caz ve
bir pisinin bulunması seyahate ayrı bir renk vermiştir. Marsilyadan Pa-rise giden yolculara Ankara vapu-riyle dönüş imkânı temin edilmesi büyük memnuniyeti mucip olmuş ve birçok yolcular Pariste kalarak se-yahate devam etmemişlerdir.
Gemi îskenderunda gümrük muayenesi olduktan sonra doğruca 18.15 te şehrimize geldiği halde 19 da ihbar üzerine yeniden bir muayeneye tâbi tutulmuş ve gemi mürettebatının şehre çıkmasınA müsaade edilmemiştir. Hoparlörlerle İlân edilen bu durum o sırada gemide bulunan misafir ve gazeteciler üzerinde çok fena leslr bırakmıştır.
Mürettebat gecenin geç saatlerine kadar şehre çıkamamışlardır.
İskenderun gemisi bu ayın 21 ve 28 inde İzmir ve Iskenderuna bir sefer yaptıktan sonra gelecek âyin 26 sında Doğugiiney Akdeniz seferine tahsis edilecektir.
Valinin dünkü beyanatı
Ankaradan dönen Gökay, şehir meseleleri hakkında izahat verdi
BJr müddetten beri Ankarada bulunan Vali ve Belediye Reisi Prof. Fahreddln Kerim Gökay dün sabahki ekspresle şehrimize dönmüş ve İstasyonda kendisiyle konuşan gazetecilere şunları söylemiştir:
"— tstanbulu ilgilendiren çeşitli meseleler hakkında Başbakan ve İçişleri Bakanına izahat verdim. Bunlar arasında Ermeni Patriğinin seçim tarzı hakkında hazırladığımız talimatnameyi tas d İka erzettlm. Kabul edildi. Bu talimatnameyi şehrimizdeki ilgililere tebliğ edeceğim. Seçim buna göre yapılacaktır
Ayrıca, Belediyeye merkez binası yapmak istediğimiz İstanbul Erkek Lisesi binası hakkındakt teklifimiz müsait karşılandı.
Anadolu yakasının su İşi ile de meşgul oldum. Bu bölgede İkinci bir bent yapılacaktır. 7 milyon liraya çıkacak olan bu bent için gereken teşebbüslerde bulunduk.
Bu arada Beykoz kasrının bir Boğaz hastahanesi haline getirilmesi İçli] de teşebbüste bulunduk. Bunun da tahakkuk edeceğini ümit ediyorum.
Darülacezeye alt olan Acıbadem Dinlenme evi de Sağlık Bakanlığı tarafından satın alınafak çocuk prevantoryumu haline getirilecektir.
Elektrik İdaresinin geçen kışlarda kömürsüzlük yüzünden faaliyetini tatil etmesi tehlikesine maruz kaldığı malûmdur. Bu yıl buna karşı daim! olarak 20 günlük stok bulundurulmasını kararlaştırdık.
Toprak Ofisle Belediyenin müştereken satışa çıkardığı yağ satışına bu sene de devam edilecektir.
lötanbulda âsaylş durumu diye bir hal yoktur. Milyonluk şehrin normal zabıta vakaları dahi son günlerde azalmıştır. Bununla beraber biz yine sıkı tedbirler alıyoruz. Bugün vatandaş sokakta gece gündüz emniyet içindedir. Bakırköy Emniyet Amir-Ifii ile Şehremini. Silâhtar. Şişli, E-mlrgân ve Tarabya Karakol binaları ihale edilmiştir. Son zamanlarda mektepli kızlara karşı bazı sarkıntılık vakalarına tesadüf edildiğinden bunu önlemek İçin de hususî tedbirler aldık. Böyle bir şeye tevessül cesaretini gösteren küstahlar derhal adalete verileceklerdir.»
Rio de Janeiro Elçimiz Ankaraya gitti
Memleketimize dönmüş olan Rio de Janeiro Büyükelçimiz Fuat Carım bu akşamki ekspresle, Hükümetle temaslarda bulunmak üzere Ankaraya gidecektir.
Yeni Italyan Büyükelçisi dün şehrimize geldi
Yeni İtalyan BüyÜkelçLsl Luca Pi-etromarcchl dün Barletta vapuriyle şehrimize gelmiştir. Kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza Bilstikelçl Türklyeye İtalya Büyükelçisi olarak gelmekten çok memnun olduğunu ve İki Akdeniz memleketi olan Türkiye İtalya arasındaki dostluğun takviyesi için elinden geldiği kadar çalışacağını ve İtimatnamesini verme, den evvel birşey söyiiyecek durumda olmadığım belirtmiştir.
Yeni Büyükelçi Türklyeye tayin e. dilmeden evvel, Marshall Plânı îtal-yan Yardım Heyeti Başkanlığında bulunmakta İdi. Kendisi yakında An. karaya giderek Cumhurbaşkanımıza •tlmatnameslni takdim edecektir.
“Tarsus” yeni bir turistik sefer yapacak
Amerikadan hareket eden Tarsus vapuru 2 kasımda limanımıza varacaktır. Bu son seferinde 150 bin lira kadar kâr temin eden gemi limanımıza geldikten sonra Amerikan Ekspres Kumranyasiyle Noel yortuları dolayısiyle Akdenizde tertip edilecek yeni bir turistik sefere çıkacaktır.
Bıı gec« Avrupa Nakavt Kıralı Fer-nandezle dövüşecek olan Fransa şampiyonu (Jacquea Lcmenüer
BU GECEKİ
BOKS MAÇLARI
A
Profesyonel boksörlerle bu gece ikinci karşılaşmayı yapıyoruz
Fransız ve İspanyol boksörleriyle yapılacak İkinci karşılaşma bu gece Spor ve Sergi Sarayında saat 21 de yapılacaktır.
İlk yapılan müsabakalarda rakiple, rlne karşı büyük bir falkiyet gösteren profesyonel boksörlerin bu gece yapacakları ikinci karşılaşma merakla beklenmektedir.
Louls Femandez. ilk gece Abdi özkutlu karşısında çıkardığı fevkalâde maçtAn sonra bu gece Adnan 1-nanla karşılaşacaktı, fakat Adnan î-nanın hastalığı dolayısiyle Fernandcı hu gece Jacques LemeÜnier İle dövüşecektir.
Formunda olduğu daha tik maçta belli olan Femandez. bu gece rakibini nakavtla yeneceğini söylemiştir. tik yaptıkları maçlarda ortaya koydukları yüksek klâslarlyle haklı birer takdir kazanan profesyonel Fransız ve İspanyol boksörlerin karşısına çıkacak boksörlerimizin nasıl birer maç çıkaracakları merakla beklenilmektedir.
Bu gece yapılacak boks maçları şöyledlr:
Perrot - Alp: Gullbert - Vural; Femandez - LemeÜnier; Toupö . A-leko: Ali Amrane - Garbis.
Femandez İle LemeÜnier arasında yapılacak maç üçer dakikadan 10 ravnd, diğerleri İse ikişer dakikadan 6 ravnddır.
V, E ten sel
Fenerbahçe - Beşiktaşla karşılaşıyor
Bu pazar günü genel nüfus sayımı dolayısiyle maçların tehir edilmesi mecburiyeti olduğu isin Beden Terbi-, yeri, fikstürün bozulmamasını sağlamak üzere, cumartesi günü tnönü Stadında Gazeteciler Cemiyeti Kupası için Fenerbahçe ile Beşiktaş takımlarını karşılaştırmaya karar vermiştir. Fenerbahçe ve Beşiktaş takımları sahaya en kuvvetli kadrola-riyle çıkacaklar ve Gazeteciler Cemiyetinin ortaya koyduğu kupa İle beraber 1948 senesinde muallakta kalmış olan lik şampiyonluğunu kazanmak için çarpışacaklardır.
Mesut bir doğum
W. C. Farrell ile Aysel Farrell'in 17 - 10 . 1950 sabahı bir erkek çocukları olmuştur. Willlam Ercümend Farrelfe uzun ömürler diler, mesut anne ve bahayı tebrik ederiz.
YEİNİ İSTANBUL
STTASl îktîsajdI MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi t
YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LtMİTED ŞİRKETİ
Müdürü: Krmnl H. SAKLICA
Ya2> iğlerini fitlen İdare eden cne9ul müdür:
Sacld ÖGET
Nctredllntiı/f^n yaztlar ia(b> edilmct.
Baaıhlığı ver : YENİ İ8IANHUL MATBAACILIK Lt.Mfi’ED ŞİRKETİ MATBAASI
Birdenbire hıçkırıkları kesilen Mefharet, kendisinden bahsedildiğini anlamış gibi, ıslak, şişkin, kızarmış gözleriyle Saminıe ba-kıyordu. Yavaş yavaş kalktı ve Besimin, masanın üstünde duran tabakasından bir sigara alarak yaktı, öfkesinin geçmek üzere olduğunu saklamak İhtiyacından doğan sahte bir öfke ile bağırdı:
— Ne var? Ne olmuş? Beni mİ konuşuyorsunuz?
Besim cevap verdi:
— Seni konuşuyoruz. Hayrete düşürdün beni. Aniatsana kuzum, İki ay evvel Ferhadın kaynanası olmak senin İçin ölümdü. Küplere biniyordun. İki gün evvel altın bebeğin hanım ninesi olmak seni çıldırtıyordu. Biraz evvel İki felâketten de kurtuldun. Hiç bir keder, öfke, gözyaşı sebebi kalmadı. Yine küplere biniyorsun, ağlıyorsun. Nedir bu. söylesene.
Mefharet şaşkın gözlerle Besime baıkarak:
— İstemiyorum, dedi.
— İstemediğin nedir?
Gözleri sağa, sola, yukarı, M^ğı gidip gelen kadının cevap aradığı belliydi. Fakat bulamıyordu.
Besim ağabeysin©. döndü:
— Vallahi hakkın var, Farkında değil. Peygamber gibi bir adamsın «en. Şaştım, kaldım. Simeranyada nasıl hallediliyor bu mesele?
Kaşlarım kaldırıp indiren Samlm isteksizlikle cevap verdi:
— Henüz orasını yazmadım. Sana anlatmak zor, Bu bir “dip zıtlık’’ problemidir. U-tun bir tarih vetiresi vardır. Brahmanizm ve Budizm kültüründen zamanımıza kadaı gel.
181
mek lâzımdır. Mefharetin gözyaşlarının on cilt kitap çıkarmak seni güldürür. Fakat böyledir. Bir şeyin İçinde her şeyin sırrı vardır.
Kaşları kalkan ve açık mavi gözlerinde masum görünmeğe çalışan bir yaramaz ço-cuğun sabit bakışları parlayan Besim sordu:
— Ne imiş Allahaşkına o dip zıtlık? Dip koçanı gibi birşey.
Samım, kısaca İzah mecburiyetinin Ümitsizliği içinde, aynı isteksizlikle cevap verdi:
— Bahçede anlattığım yıldırım misâlini hatırla. Tubiatın elinde elektrik hazan kendi kendim yıkan bir tahrip âletidir: Akaçları devirir ve yakar. İnsan elektrik ışığında olduğu gibi pozitifi ve negatifi hayırlı bu senteze kavuşturabilir. Bunu madde sahasında yapabilmiştir de mânevi sahada henüz kendi zıtlıklarının esiridir. Çünkü bilgisi ve kendi kendisi hakkındakl Ölçüsü madde sahasını henüz aşamamıştır. “Madde” derken bugünkü mânasını alıyorum. Yoksa Simeranyada mad. denin katılaşmış bir ruh ve ruhun beş duyumuzla İdraki mümkün olmayan İnce blı madde olduğu kabul edilmiştir. Bilgisi, bugünkü mânaslyle maddeyi aşamayan insan.u
Büfenin üstünde duran telefon çaldı Mef* haret yürüdü ve âleti eline aldı.
— Anlamadım, diye bağırdı, kim9 Meral mİ? Peki?.. Anlamıyorum, evet... Meral... Anlamıyorum. Nenin altında kalmış? Sesiniz çok fena geliyor. Otomobilin Altında mı kal-mış? Alo!.. Alo!., ölmüş mü? Vallahi Anlamıyorum.
Samim yerinden fırladı, koştu, ablasının elinden telefonu öyle hırçın bîr el hareketiyle kaptı ki, kadın onun bu ânl ihtiras hamle-182
sinde bir şeyler sezer gibi oldu ve hayretle durakladı. Ağabeysi evin içindeki sakın tabletine hiç uymayan bambaşka bir sesle bağırıyordu:
— Alo!.. Alo!..
Fakat cevap alamıyordu. Yüzü kıpkırmızı kesilmişti. Besim de ona doğru koştu. Yalnız fielmln kımıldamıyor, önüne bakıyordu.
Samim cevap almaktan Ümidini kesince, telefonu kapadı ve bir an hareketsiz kaldı. Sonra oda kapısına doğru, sandalyalara çarparak koştu. Mefharet do şaşkın bakışlarını onun peşinden koşturuyordu. Telefon bir daha çaldı.
Hemen geriye dönen Samim âhlzeyi ku-lAğına yapıştırdı
— Evet.u Ben'tm.. Samim... Evet,., Ha.,. Ey... bfeyse... Çok sever, malûm... Peki... Nerede şimdi kendisi?.. Peki... Güle güle.
Samim telefonu kapadı. Rengi yerine gelmişti. Masanın başına gitti ve hır atgara y :tı.
Gözlerini ondan ayırmayan Mefharet sordu:
— Ne İmiş?
Samlın biraz evvelki nafile heyecanının kahntıİArını, ağzındaki dumanla birliktet şıd. detil bir nefes halinde boşaltarak cevap verdi:
— Birşey değil. Meralin köpeği otomobilin altında kalmış. Baytara götürecekmiş onu.
Mefharet gittikçe artan şüphesinin keskinleştirdiği bir dikkatle Samime bakmağa devam etti:
— Bize ne Meralin köpeğinden? Trafona ne lüzum var?
(Devamı var)
183


18 Ekim 1950
Sayfa 8
Günler geçerken
Amerika, bunun hallini, Almanyanın silâhlanması meselesine bağlamakta
Ayrılma meselesi
Refik Hal id KARAY
YETLE belediyenin ayrılmasından İstanbul şehri İçin hüyiik fay-
dalar beklemek doğru mudurf Blı şehrimizin o şeklide İdare edildiği devirleri hattâ vali bulunmadan bütün İşlerin bir tek “şehremini,, tarafından çevrildiği zamanı da biliriz. Hiç biri Ötekine nazaran daha İyi netice vermemişti. Dalma olduğu Kİbl bana gelenin şahsiyeti İle ya hir şeyler yapılır, yahut yapılmazdı. Demokrasi rejiminin kabulüne doğru gittiğimiz şu sırada en büyük ve nüfusu en çok, her bakımdan müstesna şehrimizin ILle öbür şehirlerimizdeki usulle İdaresini rejimin şartlarından biri gibi telâkki etmek de yanlıştır.
Zira bizden daha eski demokrat olduklarını bildiğimiz İngiltere ve Fransads bile Londra ile Paris, o memleketlerin başka şehirlerine ben-remlyen şekillerde İdare olunur diye Işltmişlzdlr. Meselâ Paris'in başında bizim şimdi İstanbul tarzında hükümet tarafından tâyin edilmiş bir “şehremini,, vardır; belediye meclîsinin vazife ve salâhiyetleri ise mahduttur; böyle olmakla beraber Fransa sapına kadar demokrattır.
Kaldı kİ Ankarada vilâyetle beiedhenin ayrılması üzerine vaziyet henüz şehrin lehine dönmemiştir. Vilâyet işleri daha iyi temin edilmiş midirT Şüpheli. Belediyecilik gayreti İse artmamıştır. Hattâ artmak şöyle dursun, gerileme başgöstermiştir. Beş ay evvelki ziyaretimde bulvarlarda yayalara mahsus yollardan geçerken ağaçlan siper alanların terbiyesizliği eseri olarak amonyak kokusundan yürüyememiştim. Dünyanın en uzun, kilometrelerce süren pissoir’ı orada teessüs etmişti!
Bunları söylemekten maksadım iki makam ve salâhiyetin ayrılmaması tezini müdafaa değildir. Meselenin derin tetkiklere ihtiyacını belirtmek ve ayrılır aynlmaz her tArafın güllük gülistan olacağını sananların hayale kapılmamalanna işaret etmektir. Kanaatim şudur ki müstakil bir belediye de kurulsa, başına belediye Azası dışından, hattâ umumi oyla bir reis de getirilse boyuna yayılan, dal budak salan îstanbulun imarı sağlanamaz. Müntahab da olsun o reis yine boralar; çırpınır, dil döker, yürek tüketir; büyük netice alamaz. Zira İstanbul, haklnrındnn mahrum edilmiş bir şehirdir; Irat kasnakla rina sahip olamamıştır. Liman ve rıhtım gelirleri, şehir ve banliyö hatları, hudutları İçinde para getirecek ne varsa kapanın etinde kalmıştır. Kısacası bu belediye şehrin sahibi değildir; bir nevi vekilharcı veya kâhyasıdır.
Olması İçin nice kanunlarda değişiklik yapılması zarurîdir; tâ kİ gelir kaymaklarına ve tam istiklâline kavuşsun. İstanbul yalnız balıkçılığı gel İş tirşe değme şehre nasip olmaz bir belediye bütçesi yapacak vaziyete yükselebilir. Şimalde küçük bir devlet mevcuttur ki balıkçılık sayesinde dünyanın üçüncü ticaret filosuna mâliktir. Bir devleti İdare eden balıkçılık, bir şehrin İdaresine yetmez mİ? Ne yapsın ki eli, kolu bağlıdır; sermayesiz ve programsızdır. Belediye reisleri Ankarn-îstnnbııl arasında mekik dokurlar; bir şeyler koparmak İçin oralarda kapı kapı dolaşırlar. Bazan koparırlar da... Artık bu kapı da kapanmış olacak.
Eğer İstanbul Belediyesi İle Vilâyetinin ayrılması hakkındakl kanun. yukarıda saydığımız mahzurları önllyecek ve şehrin haklarını İnde edecek mahiyette İse feblha! Yok, derin boşluklar bırakıyor, İş sadece şekilde kalıyorsa eskiyi de ararız. Bir de bakanı ki şimdi bazımızın beğenmediği Kırdarlar, Gökaylar devri, hayali cihan değer geçmiş zamanlarmış! Nitekim Cemil Paşa zamanını da öyle yâdetmlştlk. Bu zevat hiç değilse kendilerini tâyin eden Hükümet nezdinde nüfuzlu idiler.
Hazırlandığını duyduğumuz, bütün memlekete şâmil yeni belediyeler kanunu bakalım bize neler getiriyor? Eksikleri, aksaklıkları nelerdir? Hele denensin! Ondan sonra istanbıılıın İstisnai vaziyetini muhafaza edip etmlyeccğlne karar veririz. Endişemiz, bazı çevrelerde sezilen değiştirme telâşından ileri geliyor. Lâkta memnuniyetle görüyoruz ki Hükümet ayrılma meselesini İnce eleyip sık dokumakta, aceleye getirmemektedir. Doğrusu da budur.
Genelevler
23 aralıkta
kapatılıyor
Fuhşa teşebbüs edenler hapse mahkûm edilecekler. Genelev patronluğu yapanlar da daimî takip altında bulundurulacak
kapatılması İşine 23 ara-de başlanacak ve en geç İçinde bu iş bitirilmiş ola-
Ankara 17 (ANKA) — Blrlleşmlç Milletler Sağlık Teşkilâtınca alınan karara uyularak yurdumuzdaki bütün genelevlerin kapatılması kabul edilmiş ve bu yolda hazırlıklara da başlanılmıştır. Öğrendiğimize göre, alınacak tedbirlerin esası ve mahiyeti İlgili bakanlıkça tesbit edilmiştir. Bu karara göre yurdumuzdaki bütün genelevlerin lık 1950 b(r hafta çaktır.
Genelev patronluğu yapan Kadınlar tesbit edilmiş olduğundan kendileri da’ml kontrole tâbi tutulacaklar, bu yolda herhangi bir teşebbüsleri görüldüğü takdirde derhal yakalatarak gereken cezaya çarptırılacaklardır. Umumi kadınlara verilmiş o-lan vesikalar geri alınacak ve kendileri ailelerine teslim edileceklerdir. Kimsesi olmayanlar veya ailelerince kabul edllmyenler tesblt edilmekte o-lan iş yerlerine yerleştirilecek ve ahlâki durumları kontrol altına alınacaktır.
Gerek bu kadınların ve gerekse hariçte bazı kadınların fuhşa teşebbüsleri sabit olursa hapis cezasına çarptırılacaklardır. Genelevlerin bulundukları muhallerdeki evler içinde İşe yarayabilecek olanlar muhafaza edilecekler diğerleri yıktırılarak yerlerine plân gereğince bir mahalle tesis olunacaktır.
1951 bütçe
projesi
Teni bütçe, eskisine nazaran yüzde yedi noksan olacak
Ankara, 17 (ANKA) — Maliye Bakanlığı devlet bütçesine dahil bakanlık, genel müdürlük ve başkanlıkların kendi İhtiyaçlarına göre hazırlamış oldukları 1951 bütçe projeleri ü-zerindeki incelemelerini bitirmiştir. Aldığımız malûmata göre. 1951 mail yılı için istenen ödeneklerin yekûnu bir milyar 800 küsur milyon lirayı bulmuştur. Maliye Bakanlığı kasım a-yı içinde meclise verilecek olan bütçenin masraf kısmı hakkında Bakanlar Kuruluna müracaat etmiş, Bakanlar Kurulu da bütçe tekliflerinde 1950 masraf bütçesine nazaran asgarî nispetinde bir indirme yapılmasına karar vermiştir.
7 nci Türk Cerrahî Kongresi bugün açılıyor
Ankara 17 (A.A.) — Yedinci Türk Cerrahi Kongresi, yann saat 9 da Dil ve Tarih . Coğrafya Fakültesinde açılacaktır. Bundan başka, Dördüncü Türk Mikrobiyoloji Kongresi de yann yine saat 9 da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde HAmit Ders-hanesinde açılış toplantısını tır.
yapacak.
I
?'
Washington hususî muhabirimiz bildiriyor
Fransaya askerî kredi ve
malzeme verilmesi işi
şl, bugüne kadar yapılandan geniş Ölçüde yapmaya hazınmM mlştlr.
sonunda bu sorumlu tutulmala-verilmlş ve öğretim gerekil tebligat ya-
Refik Koraltanın yurt tetkikleri
Mut, 17 (A.A.) — Büyük Millet Meclisi Başkanımıza refakat eden arkadaşımız Yusuf Ayhan bildiriyor:
Üç günden beri İçel bölgesinde seçmenleriyle temaslarda bulunan Büyük Millet Meclisi Başkanı Refik Koraltan, refakatindeki milletvekille-riyle beraber dün ilçemize gelmiştir.
Erdemliler, muz istihsalinin inkişafı için Büyük Millet Meclisi Başka-mndan kredi talebinde bulunmuşlar* dır. Sllifkeliler lise ve sulama islerinin bir an evvel intacını istemişlerdir.
Kışın içerisinde durulamaz bir haJe gelen Silifke adliye binasının bu vaziyetini yakından gören Koraltan, binanın tamiri İçin telgrafla Adalet Bakanlığı nezdinde tavassutta bulunmuştur.
Bütün bu dileklere karşı Refik Koraltan, bütün işlerimizin başında köylümüzün kalkınmasına büyük ehemmiyet verildiğini belirterek dilek veya şikâyet olarak ileri sürülen meselelerin müspet surette netlcelendi-rilmeleri yolunda gayret sarfedllece-ğinden şüphe edilmemesini rica etmiş, Demokrat Parti İktidarının, vatandaşların refahına genle ölçüde yer verdiğini İlâve ederek milletçe, memleketçe kalkınmamızın plânlaştınl-makta olduğunu açıklamıştır.
Refik Koraltan memurların durumuna da temas ederek yüzde nispeti 95 olan ve bu memlekete iyilik etmiş, büyük bir samimiyetle, anlayışla, vatanseverlikle, cesaret ve İmanla demokrasi dâvasına yardımda bulunmuş memurlara karşı muhabbetimiz büyüktür. Köylü ve şehirli olarak bütün vatandaşlarımızla memurlarımızın da refahını sağlamak için imkânlar bulmaya cehdetmişlzdir.,, demiştir.
Tedavülden çekilen banknotlarımız
Ankara 17 (A.A.) — Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Umum Müdürlüğünden:
Bankamızca tedavülden çekilmekte olduğu zaman zaman ilân edilen banknotlarımızı müruru zaman müddetleri içerisinde, fersudeleşen diğer paralarımız İçin yapıldığı gibi Merkez Bankası şubelerinde ve Merkez Bankası şubesi bulunmayan yerlerde T.C. Ziraat Bankası şube ve ajanslarında değiştirilmektedir.
Keyfiyet, görülen lüzum üzerine i-lân olunur.
Gerilla Kursunun yeni devresi açıldı
Ankara, 17 (TH A.) — Bütün su-baylarımızı Gerilla Savaşlarına alıştırmak, paraşütle atlamak, tahrip ve sabotaj harekâtını öğretmek üzere kurulmuş olan Gerilla Kursunun yeni devresi bugün açılmıştır. Kursun geçen devresinde fevkalâde neticeler alınmış, diploma tevzii merasiminde subaylarımız büyük takdirlerle karşılanan gösterilerde bulunmuşlardı. Geçen devrede büyük muvaffakiyetler gösteren subaylarımızın bu devrede Gerilla harpleri mütehassıs Amerikalı öğretmene yardımcılık etmeleri kararlaştırılmıştır. Bu suretle Gerilla Kurslarımızın daha verimli olması sağlanmıştır.
Hediye kur’amıza bir sayfa tahsis ettiğimiz İçin bugün (Düşen Maske) tefrikamızı dercedemedik. Okuyucularımızdan özür dileriz.
VVashlngton 17 (Hususî muhabirimiz G. H. Martin telgrafla bildiriyor).
General Marshall. Atlantik Paktına dahil devletler nezdlndekl Amerikan askerî ataşelerine, Almanyada mevcut Amerikan birliklerinin takviyesi için gönderilecek Amerikan kıtalarının sevk programını tanzim etmek üzere görüşmeler yapmaya hazır olduğunu tanıimen bildirmiştir. Hatırlardadır ki, Truman. Batı Av-rupadan vaki bir çok taleplere cevaben, Elbe ve Rheln nehirlerinin müdafaasına memur birlikleri arttırmayı vadetmiştir.
Haber verildiğine göre, Marshall. Avrupaya, munzam olarak dört Amerikan tümeni gönderilebileceğini söylemiştir. Truman’ın. Mac Arthur İle bu tümenlerin sevkını de görüşmüş olduğu tahmin edilmektedir. Tru-man’m Mac Arthur’dan, Kore zaferi üzerine, Avrupaya gönderilmek için kaç tümen çekilebileceğini sorduğu da zannediliyor.
Ticaret Bakanlığının devamsız memurlar hakkında tamimi
Ankara, 17 (T.H.A.) — Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı, teşkilâtına aşağıdaki tâmlmi yollamıştır.
Bölge Ticaret ve Ekonomi Müdürlükleri. İhracat ve Ölçü Ayar teşkilâtlan memurlannın şimdiye kadar Bakanlığımıza yollanan devam cetvelleri. bundan böyle gönderilmeyecektir. Adı gecen memurların devamlarım bizzat kendi daire Amirleri takip e-decekler ve devamsızlıkları görülen memurlar hakkında derhal kanuni takibata geçerek neticeyi mucip sebebiyle Bakanlığa bildireceklerdir.
Türk kompozitörlerin eserleri dünya radyolarında çalınamıyor
Ankara, 17 (ANKA) — Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğüne dünyadaki muhtelif radyo müesseseler! İle tanınmış orkestraları, Türk kompozitörlerinin eserlerini çalmak İçin bir çok müracaatlarda bulunmaktadırlar. Ancak memleketimizde Türk eserleri-nin notalarını tab edip çoğaltacak bir tesisat mevcut olmadığından bu müracaatlara müspet cevap verilememektedir. Genel Müdürlük mevcut eserlerin teksiri İçin fotoğraf tesisi kurmuşsa da bu usul pahalıya mal olduğundan İhtiyaca cevap vermemiştir.
11 inci Türk Tıp Kongresi üçüncü oturumunu dün yaptı
Ankara, 17 (A. A.) — On birinci Türk Tıp Kongresi, üçüncü oturumunu bugün Dil ve Tarih “Coğrafya Fakültesi konferans salonunda yapmıştır. Sabahki toplantıda bilhassa verem hakkında hazırlanmış olan raporlar üzerinde çalışmalara devam edilmiş ve öğleden sonra serbest tebliğler okunmuştur.
Kongre çalışmalarına yarın da devam edecektir.

Güney kaldıkları ( Korelilerin
Korelilerin durum şimdi başına gel-
*
' > ... : -
FarİHtfl yapılmış olan ılünyn «kırlık kahlımıa müıuıbnkulnimin tüy nlkleto ait olanını Mısırlı Mahmut Fayad kazanmıştır. Resimde, Mısırlı sporcuyu arkadaşları tarafından tebrik edilirken görüyorsunuz.

Amerikanın, Avrupa müdafaasını tesri etmesi ve Avrupaya şimdiden takviye göndermeyi düşünmesi Fransız politikasını bilhassa nazik bir duruma sokmuştur. Bu vaziyet, Mar-shaU’ın, Jules Moch” Maurlee Pet-sehe ve Büyükelçi Henrl Bonnet’ye, Millî Savunma Bakanlığında verdiği hususî öğlo yemeğinde hemen meydana çıkmıştır. Fransız murahhas heyeti AVashington’a, Almanyanm silâhlanması meselesini katiyen müzakere mevzuu etmemek azmiyle gelmişlerdi. Heyet, hususî görüşmeler sırasında, Alman meselesinin görüşülmesinden niçin kaçındığını, makul sebeplere dayanarak izah etmişti.
Fransa, bir kere. Waldorf - Asto-ria’dakl son görüşmelerde mevzuu bahsedilen meseleleri cevaplandırmak İçin 28 ekime kadar verilen mühletten istifade etmek İstiyor. İkincisi, bizzat Fransız Hükümetinin İçinde bile, bu mesele hakkında İttifaka varılmamış ve parlâmento, meseleye henüz el sürmemiştir. Fransızlar, Alman silâhlanmasına bilhassa İki sebepten muhaliftiler.
1 — Alman silâhlanmam, Amerikalıların da tasrih ettiği SchumanL -Adenauer plânım akim bırakabilir. Fransa diyor kİ t
“A İm an yayı silâhlandırmakla Al-manyaya, en geniş ve gösterişli şekilde müsavat tanınmış olacak ve Alman sanayilnden. Schuman Plânının İstilzam ettiği fedakârlıkları İstemek müşkül olacaktır.
2 — Almanyanın silâhlanmasına muhalefet eden Fransa, bu muhalefetini, Almanyanın bir gün kendisine taarruz etmesinden korktuğu için değil, Almanların, yeni silâhlarına güvenerek doğudaki kayıplarım tekrar ele geçirmeye çalışmak suretiyle Avrupayı tekrar kana boğmaları endişesiyle devam ettirmektedir.
Fransız heyeti, Almanya meselesini şimdiden görüşmemek kararında bulunduğu için,bütün bu mütalâelar, dosyalarda uyuyup kalacaktı. Halbuki General Marshall, heyeti hemen Almanya meselesi ile karşı karşıya getirmek suretiyle Fransızları hayal sukutuna uğratmıştır. Marshall, A-merlkanm silâh ve kredi vermek hususunda yapacağı bütün tavizleri Almanya meselesi İle ilgili saydığım katiyetle ifade etmiştir, Moch. Pe-tsehe ve Bonnet teessürlerini gizle yememişler ve ziyafet çok soğuk bir hava içerisinde nihayete ermiştir.
Korede Kızılların mukavemeti
tesirini tamamiyle kaybetti
Pyongyang'a doğru ilerliyen Müttefikler, şehre birçok kollardan yaklaşryorlar
Bir dersten sınıfta kalan öğrenciler
Kız teknik, erkek teknik ve ticaret okulları öğrencileri de bir üst sınıfa devam edebilecekler
Ankara 17 (A.A.) — Bir
müddet evvel ortaokul ve liselerin birinci ve ikinci sınıflarında yalnız bir dersten haşan gösteremiyen öğrencilerin bir üst sınıf* devam etmeleri Millî Eğitim Bakanlığınca karar-laştmlmışü.
Haber aldığımıza göre, Kız Teknik, Erkek Teknik ve Ticaret Okullannda da yalnız bir dersten sınıfta kalan öğrencilerin de bir üst sınıfa devamlarına ve ders yılı dersten de nna karar dairelerine pılmıştır.
İki yeni hava yolu kuruluyor
Bağdat, 17 A.A. (AFP) — Irak Havayolları Genel Müdürü Sabah El Said Bey “El Zaman” gazetesine yakında iki yeni hava yolu ihdas edileceğini söylemiştir. Bunlar “Bağdat -Berut - İskenderiye” ve “Bağdat -Kıbrıs - İstanbul . Atina - Cenevre,, yollandır.
Iraktan ayrılan Yahudllerln nakilleri hakkındakl suale cevap veren Genel Müdür, devlet idaresinde olduğu İçin Yahudllerln Irak Havayollarından nakledilmelerini söylemiş “Bu 1-daha de-
Avustralyada komünist aleyhtarı kanun tasarısı
A-
Canberra, 17 A.A. (AFP) vustralya radyosu, partilerin muhalefet etmemek kararından sonra, komünist aleyhten kanun tasarısının bugün oybirliği ile Ayan Meclisi gündemine alındığını bildirmiştir.
Başbakan Menzies bu kanunun â-yanda kabul edilir edilmez yayınlanacağını, Komünist Partisinin derhal kapatılacağım ve üyelerinin âmme hizmetinde kullanılmıyacaklarını ve işçi sendlkalanndan çıkanlacaklannı söylemiştir.
Azak Denizinde yeni bir ada
Londra, 17 A.A. (Reuter) — Tasa Ajansına atfen Londradan bildirildiğine göre denizin dibinde meydana gelen bir yanardağ tndifamı müteakip Azak Denizinde 100 metre kutrunda bir adacık meydana gelmiştir. Adanın suyun üstünde kalan kısmı 3 metredir.
İlk önce ateş ve 30 metreye yükselen duman tabakası ile kaplı ve mayi halinde olan ada şimdi soğumuş ve katılaşmıştır.
Bu ada, 1799 senesinden bert Azak Denizinde meydana çıkan 6 ncı adadır.
Tokyo 17 (YÎRS) — Amerika harbin başında tedbirsiz yakalanmanın sebep olduğu kayıplan artık kat kat düşmandan geri almaktadır. Bir vakitler maruz Kuzey
mek üzeredir. Kızıllar baş şehirlerini belki de müdafaa etmeden tereket-mek zonında kalacaklardır.
Pyongyang’a doğru ilerliyen müttefikler şehre muhtelif kollardan yaklaşmaktAdırlSLT. Amerikan motorize kuvvetleri şehrin 21 mil güneyindeki Hwang’ı işgal etmiştir. Burası Pyongyang’a giden yol üstündeki en büyük kızıl şehridir. Bu cephedeki Güney Kore kuvvetleri ise şehre 23 mil mesafeye kadar gelmişlerdir. Düşmanın mukavemeti ya tamamen kınlmış veya tesirsiz bir hale sokulmuştur. Bu cephede kuzeye doğru İlerliyen kuvvetlerden bir kol, batıya doğru kıvnlarak HAejuyu ve civarını işgal etmiştir. Burası Pyong-yang’a 64 mil mesafededir.
Ekim ayının İçinde Ingiliz Kültür Heyeti Türklyedekl kuruluşunun onuncu yıldönümünü tesbit edecektir.
Bu münasebetle tesbit olunan kutlama törenine iştirak etmek üzere Kültür Heyetinin Genel Başkanı General Sir Ronald Adam ve heyetin Türkiye Bürosunun müesslsl . ve İlk müdürü Michael Grant 23 ekim 1950 de Londradan Ankaraya gelmiş bulunacaklardır.
25 ekim tarihinde Türkiye Millî E-ğltlm Bakanı Ankara D. T. C. Fakültesinde Kültür Heyetinin çalışmalarını tasvir eden bir serginin açılmasına rlvaset edecektir.
Genernl Slr Ronald Adam bundan evvel 1947 senesinde Ankarayı resmen ziyaret etmişti.
Doğu Almanya seçimlerinden iki görünüş: Yukarıda, kadın seçmenlerden sadece komünistlerden müteşekkil olan Usta lehine reyini kullanırken.
ğıda İsa alil A İm anlardan bir kaçı reylerini kullanmaya gidiyorlar ’
PARİS HUSUSİ MUHABİRİMİZ bTLDİRÎYOR
Truman - Mac Arthur görüşmesini Fransa sabırsızlıkla bekledi
PArls 17 (Hususî muhabirimizden) — Geçtn hafta cereyan eden mühim askeri hâdiseler dola^nsiyle Hindlçlnî birdenbire Batının başlıca kaygıları amsına girdi. Meseleyi hem FrAnea bakımından, hem de milletlerarası bakımdan mütalÂA etmek gerekiyor.
Fransız kıtalarının Yukarı Tonkln-de. yani Çin hududuna 35 kilometre yakınlıkla olan sarp ve dağlık arazide mevzii fakat mühim muvaffakıyetslz-liklere uğradıkları mAİûrndur. Çin topraklarında gayet iyi yetiştirilmiş ve teçhiz edilmiş 35-40 bin kişilik bir ordu, İki Fransız kolunu âdeta imha etmiştir. Fransız makamları, Ho Şl Minh’ln komünist askerleri tarafından bu şekilde taarruza geçileceğini ve onların o kadar kuvvet ve kudret göstereceklerini ummamaktaydılar.
Hâdise Fransada pek biiyiik bir heyecan yarattı: SAğcı ve Gaullist muhalifler Hükümete hücum etmekte oldukları gibi, Ho Şl Minh’ln sözde demokrat kuvvetlerine Hlndlçlnînin hemen ve tamamen terkedilmesl taraftarı komünistler de her zamankinden ziyade faaliyet göstermektedirler.
Pleven Kabinesi, hemen harekete geçerek, Fas Yüksek Komiseri olup Fas Sultanı İle birlikte Patiste bulunan General Juln'i derhal Hlndlçnlye göndermiştir. "Fransız Birliği” Bakanı. M. Letourneau da Saygon’dadır. Askeri ve sivil makamlar tarafından tahkikat yapılacaktır. Htıkûmet, Hln-dlçiniye ynnlden 30.000 kişilik bir kuvvet göndererek vaziyete hâkim olmak hususundaki kati azmini bildirmişti.
Hükümet, diğer taraftan. Frnnsanm “Fransız Birliği" ndt altında eski sömürgecilik usullerini muhafaza etmek ve hele Hindicini halkına istemediği bir İdare zorlamak maksadında bulunmadığını hatırlatıyor. FransAnın niyeti, ortak, müstakil ve serbest bir devleti komünist kuvvetinin hücumlarına karşı korumaktır.
Nihayet, Bao Day İdaresinin hükümeti tatmin etmediği ve Fr:ınsanın pek muhtemel olarak Hindicini halkı İle birlikte, o halkın demokratlık ihtiyaçlarına daha ziyade U}’gun bir şekil bulmağa çalışacağı söyleniyor. Hatırlatmak Kızım gelir kİ Rao Pay aylardan beri Fransada ikamet etmekte olup memleketinin İşleriyle p^k alâkadar olmadığı İntibaını t haklı veya haksız) vermektedir. Fakat bugünlerde Saygon’a hareket eylediğini ilâve etmek de hakikat namına lâzımdır.
Askeri vaziyete gelince, Komünist Çin fiilen harekete geçtiği takdirde vaziyetin pek vahim bir şekil nlacağı müşahitler ve uzmanlar tarafından takdir edilmektedir. Yoksa. 3 bin kişinin kaybolmuş olması, çoğu Faslı, Scnegalli ve lejyonlu olmak üzere 1-10.000 I bulan Fransız askerinin kıymetine halel vermez.
Hattâ, yine yetkili şahsiyetlerin söylediklerine göre, Tonkln elden çık
HlndK’iuideki Fransız kuvvetleri Komutanı General Marccl Charpcntlen General Leon Marchand ile görüşüyor.
sa ve müdafaa hatlan da kısaJsa Mî* Fransız - Vietnam kuvvetlerinin aldü^ lan tertibatı tehlikeye düşürmez. Gee çen haftaki feci hâdiselerin asıl mas biyetl, fevkalâde mühim bir ihtar t«> kil etmektir.
Meselenin dahilden görünüşü btk dur. Milletlerarası manzarasına ge» linçe, şöylo hulâsa edebiliriz:
Fransız Hükümeti, Hlndlçinî men. leşinin artık bir Fransız meselesi ob malttan çıktığı, milletlerarası bir dâ» va haline geldiği ve onu halletmeni® Batı için fevkalâde mühim bir zan> ret olduğu fikrindedir.
Fransa, beş seneden beri Htıw dlçinide. Birleşmiş Devletlerle Birlet» miş Milletlerin Korede beş aydır yap» tığını yapmıştır. Hlndiçinide olsuı^ Korede olsun aynı düşmanla karşıla» şılıyor: Yani emperyalist ve İstilâcı komünizmle,
İki Fransız askerî kolunun uğradı» ğı hezimet, düşmanın savaş usul ve vasıtalarında kati değişiklikler vücıt» da geldiğini gösteriyor. Artık çete harbi bahis mevzuu değil, pek iyi ya» tiştirHmiş ve korkunç bir şekilde si» lâhlanmış modern bir ordu Lle harbeU mek bahis mevzuudur.
Artık Fransa kendi başına cadelenin yükünü taşıyamaz, katlan, imdadına gelmesini M. Moch’un VVashingtonda Truman, Acheson ve Marshall de bulunduğu müracaat SO S. dlr.
Amerika, p*k büyük ölçüde modem silâh ve teçhizat göndermek hususun» da asgari müddet içinde âzami yaıe dimi sağlayacağım vaadedlyoraa de, kendi Çin siyasetinin henüz tavazzuh etmemesi yüzünden şimdilik Hindi» çiniye asker göndermeği kabul etmb yor.
Mac Arthur’ün fikrine göre Hîndb çinî, gelecek komünist taarruzuna he» def teşkil edecektir; Hlndlçinî İşgal edilir ve Fransızlar oradan atılırsa Asyanın güneydoğu kısmı tamamen ateş alabilir; bu itibarla derhal Hin» dlçinînin yardımına koşup bu ülkeyi Formoza ile birlikte Batının Asya da» kİ müdafaa sahası içine almak lâzımdır.
İşte bu sebepledir kİ Paris, Truman - Mac Arthur görüşmesini tarihî bir hâdise şçkllnde görüyor. Amerika Devlet Bâşkanı İle bakanlarının. Mos» kovadan uzaklaştırmak maksadıyla Mao Tse Tung'a karşı mülayim bir siyaset kullanmak İmkânı olup olma» dığını Mac Arthur’den sormaları ihtimali vardır. Müşahedelere göre Maa Arthur ün vereceği cevap, böyle bir siyasete sapma zamanı geçmiş olduğu ve henüz salim bulunan Asyanm bütün milli kuvvetleriyle Japonyaya dayanarak hor yerde komünistliğin yolunu kesmek iktiza eylediği merkezinde olacaktır.
bu mü» Ameril lstlyon Başkan nezdin»
hakiki blg
Bayta 4
Y E N î İSTANBUL
İR Ekim 1950
Okuyucularımızdan bir bayan, hediyelerin küresinden bir ikramiye flolnl çekerken Bu genç kızımız ila numara kürelerinin birinden klmbillr hangi talihlinin numarasını çaklyor.
Başmuharririmiz ML Nerınl okuyuculara hitap ederken
Dünkü kur'a çekilmeden önce
Başmuharririmiz M. Nermi’nin okuyucularımıza hitabesi
*'Mü$takil ve tarafsız bir gazeteyiz. Bu, ne suya, ne de sabuna dokunmamak değildir. Biz, suya da dokunuruz, sabuna da... Ancak hayatta her şeyin bir ölçüsü vardır. Münakaşa hayatında da Ölçü lâzımdır... Politika hayatında da... ölçüsüz ve kavgayı andıran münakaşalardan şimdiye kadar hayırlı bir netice çıkmamıştır ve bundan böyle de çıkmıyacaktır”
Hediye kur'amız nasıl çekildi?
I
“Otomobil ve-
Gazetomlzin tertip etmiş olduğu 75 bin liralık büyük hediye kur ası, dün saat 17 de İstanbul Şehir Komedi Tiyatrosunun büyük salonunda, İstanbul II nel, Beyoğlu I İnci Noterleri ve alâkalı Devlet memurlarının huzur-lariyle çekilmiştir.
Keşideyi, tiyatroyu hıncahınç dolduran binlerce okuyucumuz büyük bir dikkatle takip etmiştir.
Saat daha 15 ten itibaren tiyatronun holünü, miktarı 300 aşan bir meraklı kütlesi doldurmuş bulunuyordu. Tiyatro İdarecileri bu alâka karşısında çok erken saatlerden itibaren tedbirlerini almışlardı. Salona, yalnız ellerinde keşide numarası olanlar alındığı halde, şehrimizin büyük anflîe-rlnden birisi olan ve bini mütecaviz koltuğu bulunan Komedi Tiyatrosu, saat 16 da tamamen dolmuştu. Bu münasebetle bir çok okuyucumuz da ellerinde numaraları olduğu halde yer bulamamak yüzünden maalesef keşideyi takip edememek mecburiyetinde kaldılar. Kendilerinden bir kere daha öziır dileriz.
Salona her giren okuyucumuz âdeta. hır saat sonra bir otomobil sahibi olacağına emin bulunuyordu. Hattâ bu arada bazı mühim hediyelerimizi küçümseyenlere bile rastlanıyordu. Meselâ bir genç hanım yanındaklne şöyle söylüyordu;
ya salon takımını İsterim. Başka bir şeyde gözüm yok.,. Bir diğeri de: “Yeni İstanbul, beni çamaşır yıkamaktan kurtarırsa Ömrümce minnettar olurum. Başka da bir şey İstemem,. diyordu. Gençler bilhassa seyahatlere, çiftler ev eşyalarına, yaşlılar da ne çıkarsa her şeye, rağbet ediyorlardı.
Sabırsızlıkla beklenen saat 17 de gazetemizin başmuharriri M Nerml mikrofona gelerek, muhteviyatını bu sahlfnde okuyacağınız ve sık sık alkışlarla kesilen konulmasını yaptı, Bilâhare spiker arkadaşımız kur’anın nasıl çekileceğini hazır bulunanlara izah etti. Ve okuyucularımız arasından kur’ayı çekmek için dört kişi istedi Arzu edenler kürelerin yanında yerlerini aldılar.
Toparlaklar dönmeye başladı,,. Bunların birisinden hediyenin İsmi çeki liyor, diğer ü'Ünden de talihli numa* ranın onlar, yüzler ve binler hanesi düşüyordu.
Her çekiliş salonda yeni bir heyecana vesile oluyordu. Böyloce, Yeni İstanbul Gazetesi üç saat içinde 3000 okuyucusuna 75,000 liralık hediye lev-zi etti.
Salonu terkrdcnlnr arasında memnun ve mahzun olanlar vardı. Fakat bunlara Yeni fstnnbulun yakında daha büyük bJr sürpriz hazırladığı hatırlatıldığı zaman yüzleri gülüyordu
(Dün, Tepebaşı Komedi Tlyatro-»unda Başmuharrir M, Nerml tarafın, dan söylenen nutuk)
Sayın misafirlerimiz, değerli okuyucularımız,
Gazetemizi yüksek bir milli maksatla kuran üstat Hablb Edih-Töre-han, sîzleri kendi adına selâmlamak şerefini bana vermiş bulunuyor. Hoş geldiniz. Değerli üstat llnblb Edlb-Törehan, burada, bizim aramızda bu-lunarnayışına, hiç şüphesiz, çok üzülmüştür. Gazetemi?! daha mükemmel bir şekle kavuşturmak, haberlerimizi, yazılarımızı daha çok zenginleştirmek ve okuyucularla gazete lirasındaki ilgileri daha derinleştirmek, bizim başlıca gayemizdir, üstat lia-bib Edlb-Törehan bu gayeyi gerçekleştirmek için, Avrupada bulunuyor, inoelemelerlnl yapıyor. Yapılmasını düşündüğümüz yeniliklerden okuyucularımızın» istisnasız, memnun kalacaklarını kuvvetle ümit ediyoruz.
Söyle bir düşünürsek, okuyucular ve gazete büyük bir fikir ailesi demektir, fakat görünmez, mânevi bir aile.. Bizi birbirimize bağlayan şey; paylaşılan fikirler, benimsenen vatan dâvalarıdır. Bu görünmeyen aile, karşılıklı temaslarını ne kadar sıklaştırırsa aile düzeni de o kadar gürelleşmiş ve sağlamlaşmış olur. Siz lerle bugün bir arada bulunuşumuzu, biz. böyle bir temas adımı savmakta
• *
r •
i •( Mİ
• V t ( s t
t
â f
Jim o (■ + -M
Jjehir Komedi Kısmı salonunda çekilişi takip eden (Yeni İstanbul) okuyucularından bir grup

A. AA F dürt.' 57 r '
’ ® A - r _

U Yy aâ * J ç» *4* «fil.’




» âK' ‘ S ; J. 1 • - 1
okııy ucalarımıza
Btı-
ver-Nlz-
yız. Bu temasın artmasını, sıklaşmasını dilerken, sizin de yardımların zı esirgememenizi rica etmek İsteriz, Gazetemiz sizin İçin çıkıyor. Biz, elimizden geldiği kadar, sizi menimin etmeye çalışıyoruz. Sizin arzuiurınızı fırsat düştükçe öğrenirsek, bu güzel aile düzenini daha canlı bir hale getirebileceğimizi umuyoruz, Yardımını, rı İtekliyoruz. Bize yazınız ve arzularınızı bildiriniz.
Biz şimdi sayın
güzel bir sürpriz hazırlıyoruz, günkü gazetemizde biraz İzahat dik. Tam 1,000 saat.. Nasıl saat? lere hemen her şeyi söylersek, sürpriz, sürprizllğlnl kaybeder. Gazetemiz, yakında daha cok İzahat verecektir. Biraz sabretmellyir. Her sabrın arkasından sürprizler gelir ama, buna, çok defa canımız sıkılır. YENİ İSTANBUL gazetesinden böyle üzücü sürprizler beklemeyiniz. Biz sabrı mükâfatlandıran sürprizleri severiz. Her sabrınızın arkasından yalnız böyle güzel sürprizler gelmesini yürekten dileriz.
Buruya gelmekle YENt İSTANBUL gazetesi arkadaşlığına şeref verdiniz. Çok teşekkürler... Bu toplantıyı bir fırsat sayarak, gazetemiz hakkında bir kaç söz söylemek isteriz. Gazetemiz, müstakil ve tarafsız bir gazetedir. Bunu, değerli misafirler, siz do biliyorsunuz. Bize karsı gös-
bunda
ve
ferdininiz bağlılığın herhalde büyük bir payı vardır. Müatakll tarafsız, olmak; ııe suya, ne de sabuna dokunmamak demek değildir. Sabunumuzun ııe kadıır iy i köpürdüğünü siz de pey iki biliyorsunuz. Biz, suya da dokunuruz, sabuna da. Fakat hayatta herşeyin bir ölçüsü vardır. münakaşa hayatında da ölçü lâzımdır. Politika hayatında da. Ölçüsüz ve kavgayı andıran münakaşalardan şimdiye kadar hayırlı bir netice çıkmamıştır ve bundan böyle de çıkmayacaktır. Biz vatan meselelerinin tanı bir ciddilikle, tam bir soğukkanlılıkla ele alınmasını sevenlerdeniz. Bizim tarafsızlığımız, her şevin üstünde bir Türkiye ve Türk Vatanı fikrînden başka bir şey değildir. Aynı gök altında, aynı toprak üstünde, aynı hayat ve tarih mukadderatı İçinde yaşıyoruz, kardeşiz, Türküz. Biz bu bir arada yaşamaktan doğan milli kardeşliği her şevin üstünde tutmayı en yüksek topluluk vazifesi bilmekte, ylz. Çünkü; tarihimizin tehlikeli bir zamanında helbaglay ablleceglmlz tek bir kudret varsa, o da ancak bu kar-deştiktir. Bizim müstakil ve tarafsız oluşumuzun temeli yalnız bu kutsal kardeşlik fikridir. Sizi böyle bir kardeşlik anlayışı İle selâmlarken toplan, timizi şereflendirmenize tekrur teşekkür ederiz, sayın misafirlerimiz.
Bahtınız her zaman acık olsun!


Noterlik meni urlarından bir grup numaraları tesbit ediyor.
Büyük hediyeler kimlere çıktı
Gazetemizin, okuyucuları arasında tertip etmiş olduğu 75000 liralık eşya hediye kur’ası dün. Şehir Tiyatrosu Komedi Kısmına gelmLş olan okuyucularımızın, İstanbul İkinci Noteri Kenarı Örer, Beyoğlu 1 inci Noteri Abidin Binkaya ve Noterlik memur* lariyle gazetemizden seçilen bir he. yet huzurunda çekilmiştir.
Kur ada 3000 muhtelif hediye bu. lunuyordu. Bu üç bin hediyeyi teker teker çekmek üç dört günlük bir zamana ihtiyaç gösterdiğinden, meselâ yüz pijama veyahut yüz naylon çorabı birer birer çekmek yerine 25 er 25 er çekerek kur a müddetini kısaltmak yolunu tercih ettik. Bu şekil, de kur a 3 saat devam etmiş oldu.
Kur’amız, Yapı ve Kredi Bankası ikramiye kur asının çekildiği küreler, le yapılmıştır. Dünkü kur’a ancak 20.30 da bittiği İçin noterler zabıtlarını tamamlayamamışlardır. Bu sebeple herhangi bir yanlışlığa mahal vermemek üzere resmi neticeli noter evrakını bugün aldıktan sonra kazanan numaralan yarın neşretmeğe başlayacağız.
Otomobil kime çıktı T
Bu arada yaptığımız tahkikata göre Mercedes marka otomobili kazanan 13019 numaralı biletin sahibi Perşembepazarında tesviyecilik ya. pan Nlkoya çıkmıştır. Niko yeni ni-şanlannııtır. Gece geç vakit otomobl. li kazandığını öğrenince sevinmiştir. Diğer büyük hediyelerden bazılım
Paris seyahati. Pangaltı, Bâbll sokak ll/G da Bayan Rlta Karakaş’ın 18000 numaralı biletine çıkmıştır. Kendisi dün gece evinde değildi. Haberi kız kardeşi öğrenince çok sevinmiştir.
Zürich seyahati 27759 numaralı bilet sahibi Şişli Etfal Hastahanesl sokağı Emek Apartmanında numara 6 da Nihat trten’e çıkmıştır.
Roma seyahati: 28217 nıımarali biletle îzzet Ağrahya, Ankara Caddesi numara 70 Sulht Gnran Matbaasında
Motosikleti 33570 numaralı bilet 1 sahibi Cevval Öztnran. Kahramanlar sokak 1411 numara 21 İzmir.
Hediye listemizi yarın neşre bavlıyacağız
Okuyucularımız, kazandıkları hediyeleri 23 ekim 1950 pazartesi gününden itilmren idarelıa-nemlzden alabileceklerdir.
Yeni İstanbuTun sürprizi: 1.000 SAAT.
Tahilâtını yakında öğreneceksiniz

18 Ekim 1950
Y E N î İSTANBUL
8ayfa 5
■ ■ ■ ■ — ı ■ ı — ■ ■ ■ ■ ı ■ , ■ ııı ■ — ■ ı ■ -- __ , ■■ _■ j _± . -ma
GÜNÜN EKONOMİK HAR EKETLERi
Ormanlarımızın, ormancılığımızın ve ormancılarımızın acıklı durumunun panaromik görünüşü
Milletimizin refah ve saadetinin; birinci derecede; ormanlarımızın reel ve bilhassa İdeal faydalarına bağlı olduğuna; ormancılık İlminden Amiyane de olsa birazcık anlayanlardan kim itiraz edebilir. Bu büyük memleket ve millet dâvasında orman, ormacılık ve ormancıların bugünkü acıklı durumunu böyle bir kaç satırla değil hattâ bir kaç cilt yazı ile bile tamamen anlatmak kabil değildir. Ben; naçizane, bu acıklı durumun ana hatlarından bahsetmek istiyorum.
Ormanlarımız; elde mevcut riyazi ve kesin rakam ve bilgilere göre; yıllık verimi İle memleketimizin yapacak ve yakacak ihtiyacının beşte birini bile karşılıyamıyacak durumdadır. Halkımız yapacak ve yakacak ihtiyacını İsrafa varacak şekilde İç ve dış piyasalardan sağladığına ve yangın, hayvan otlatması ve diğer çeşitli orman zararlan yürekleri sızlatacak şekilde devam ettiğine, ve önlenemediklerine göre; pek yakın bir zamanda ormanlarımızın yerlerini hiç bir İşe yaramaz kayalık ve kıraçlaşmış yerler kaphyacağını, sel ve çeşitli orman yokluğu âfetlerini torunlarımız değil biz gözlerimizle görmek bedbahtlığına uğrayacağız.
Ne yazık ki, bugün mevcut ormanlarımız; normal orman durumundan çok uzak ve orman sayılamıya-cak kadar bozuk fundalık şekline kadar harap vaziyettedir. Bu durumdaki hali ile; ormanlarımıza müdahale edilmese bile varlığını; iç bünyeleri tabiat faktörlerine karşı fazla tesir görecek şekle sokulduğundan; muhafazası çok güçtür. Eğer ormandan yapacak ve yakacak bakımından faydalanmak zaruri ise ki; öyledir, şimdiye kadar ormanlarımızın uğradığı menfi »cleksiyon yerine ormancılık ilmi ile müspet aelekslyona tâbi tutulması mutlaka lâzımdır. Ormandan yapacak ve yakacak bakımından faydalanmak ise: ormanı işletmek demektir. Ormanı devamlı olarak en fazla ve en İyi kalitede orman mahsulü alacak şekilde işletebilmek İçin; işletilecek ormanın gerekli yol, bina, telefon, koruma gibi pek çeşitli elzem tesislerini kurmak ve bu orman par-çasmında çalışacak yeter miktar ve kalitede eleman sağlamak gerekir.
Ormancı; ormandan piyasanın ihtiyaçlarım gözönüne alarak yani istenilen kalitede orman ağaçlarını seçerek alırsa; bu ormancılık değil bir menfi selekmyon, daha doğrusu ormanın iç bünyesini tahriptir. Ormancı; ilmine uygun olarak orman parçasından çıkacak ağaçları tesbJt eder ve bu tesbit edilen ağaçları günlük piyasanın ihtiyaç şekilleri ne göre tertip ve şekillendirir. Ne acıdır ki; halkımızın orman halikında gelenek halindeki görüş ve müdahaleleri ve buna âmil olan sosyal ve ekonomik durumumuz; ormancının gösterdiği yer ve tipteki mahsulü almaya ve verilen miktarla iktifa etmeye razı olmaz. Bu hususa bir sebep de; şimdiye kadar ormancılık tarihimiz boyunca Devlet otoritemizin ormanlarımızı; İlmine uygun tesislere sahip kılma imkânı bulamamasından, ekseriyetle de gerekli ilgiyi gösterememeğinden doğmaktadır,
Devlet ve orman siyaseti; orman-lann korunma şeklini. ormancının ormandan çıkaracağı mahsule vereceği tipi, istihlâk edilinceye kadar orman mahsullerinin tâbi olacağı ticaret şeklini, pek müteharrik olmayan prensip kararlan İle belirtmesi gerekir. Ancak bu şekilde prensip kararlar» üzerinde ufak tefek değişiklik; orman ve ormancılık ana dâvasını aksatmaz. Bugün ise: aslında
Yazan: Cihan KOÇAL ancak bir iki bin hektarlık orman sahasında ormancılık ana dâvasını yürütebilecek bir tek elemana, 50-60 bin hektar ormanda; başta koruma (canlı ve cansız her türlü orman tahribine karşı) zati ihtiyaç ile şehir ve resmî devlet müesseselerinin istediği şekli ve tipte ihtiyaçları ilme uydurmaya imkân olmadığından yalnız resmi muamelâtın gereklerini yapmaya çabalamakla meşgul görürüz. Her halde bu şekilde ormancılık ilminin tatbikatının ormanlarımızda hâkim olduğunu iddia edemeyiz. Ormancılık; bir ilim olduğuna göre; ormancılık İlminin tatbikatı İçin devlet otoritesinin gerekli İmkânlan vermesi beklenir. Yoksa bütün vatandaşlarımıza ormancılık ilmini öğretip, efkârı umumiyede belirecek kanaatle ormancılığımızın ilmi bir hüviyet kazanmasına İmkân yoktur. Devlet otoritesi; ormancıyı salâhiyetata sorumlu olarak orman koruma İşinde, zatî ve piyasa ihtiyacı ile ve bu yüzden doğacak dâvalarla karşı karşıya bırakması; ormancılığımızın ilme uygun temeller üzerinde yükselmesine imkân bırakmamaktadır. En küçük bir sarsıntıda orman ve ormancılığımız; çok acı bir şekilde mevcut durumundan da daha geri bir vaziyet göstermektedir.
Ormancılık tarihimiz; 1857 den bugüno kadar, ormancılığımızın hamlelerini açık olarak gözümüzün önüne sermektedir. Ne yazık kİ, bu hamlelerle (en son olarak da Sayın Ord. Prof, müz Mazhar Diker, Dinamik Nazım Batur ve çok mutedil Faruk Şeker ile) bütün samimî gayretlerle ormancılığımızın İlmî esaslar dahilinde kalkınmasına İmkân bulunamadı. Şayanı şükrandır ki, bu ciddi hamleler ormancılık temeli için gerekli sondajlarla sağlam bir gelişmeye İmkân hazırlamıştır. Ümidimiz istikameti beliren ormancılığımızı; yeni devlet otoritemizin, İlmine uygun bir şekilde geliştirmesini beklemektir. Bu arada feragatli ve fedakâr ormancılarımızın yine yorulmak bilmeden her fırsatta; ormanlarımızın mevcudiyet ve yokluğunun fayda ve zararlarını halka anlatmaya devam edeceklerine de şüphe yoktur.
Ah yine ne yazık kİ; bir zamanlar orman ve ormannbğımızın evvelâ büyüklere tanıtılması için, ciğer İhtiyaçlarla birlikte bü hususu da temin edeceğine İnanılan Aband ve Çam koruda yaptırılan binalardaki; ikramlar, müspet propaganda yerine menfi propaganda olarak ormancılığımızı baltalamaktadır. Bu blnalar-ki. sokağa atılmış para değil, İnşaatlarında bunca teftişlerle suiistimal bulunamamış, her 2aman için millet ve devletin muhtelif şekilde faydalanabileceği kıymetli birer tesistirler. Biraz lükstürler diyoruz. Evet amma büyüklerimizin İstirahatına lâyık olmaktan çok da ileri değildir. Bugün bu ve bu gibi tesisleri tenkld ediyoruz. Haklıyız da... Çünkü bugünün normal düşüncesine belki uymamaktadırlar.
Şimdi bütün ormancılarımızın gönlü; hâlen durmadan, yorulmadan koşarak ormancılığı son durumundan kurtarmaya çalışan kıymetli Genel Müdürümüzün yanında büyüklerimizi de; tâ orman İçine kadar, bölge şefinin çalıştığı yere kadar girerek, orman. ormancılık ve ormancılarımızın acıklı durumunu görmelerini arzu e-diyor.,.
Kısaca: sosyal ve ekonomik tesirler karşısında ormanlarımıza müdahalenin İlmi esaslar dahilinde yapılması sağlanmazsa ve bu imkân verilmez-
Tiftik fiyatları yükseliyor
Tüccar, Anadoludaki son stokları toplamaktadır
Piyasada tiftik fiyatları tekrar yükselmeğe başlamıştır. Bilindiği gibi bir müddetten beri Ticaret Borsa, sinde tiftik üzerine yeni muamele olmuyordu. Alâkalı tacirler, Anado-lunun muhtelif yerlerinde müstahsil elinde kalan son partileri toplamakla meşguldü.
Dün Ticaret Borsasında dağ malı ve Kastamonu mallan 675 kuruştan muamele görmüştür. Anadolu kırkımı yapağı 340 kunış, keçi kılı İse 302 kuruştur. Yıkanmış yaptığı ise 500.510 kuruş arasında muamele görmektedir.
Fransanın ticaret filosu
Paris, 17 (Hususi) — Geçen hafta Fransız Ticaret Bakanlığının yayınladığı bir habero göre, İkinci Dünya Harbi başhyalı beri ilk defa bu sene, Fransa ticaret filosu, harpten evvelki tonaj miktarını geçmiştir. İçinde bulunduğumuz yılın eylül iptidasında Fransa ceman 2,896,348 tonluk 685 adet ticaret gemisine sahipti. ikinci Dünya Harbi başlarken yani 1939 eylül iptidasında Fransa-nın ceman 2,833,633 tonluk 670 vapuru mevcuttu. Fransada şimdi 23,997 ton hacminde sekiz vapurda tâdilât yapılmakta olup ayrıca 714 bin 295 ton tutarında 114 vapur da inşa edilmek üzeredir.
se; yarınki neslimiz bize beddua edecektir.
Bu büyük yurt dâvasında; orman-cılarımtzm kendilerini yıpratırcasına feragatli çalışmalarının ekseriyetini; ilmi çalışma yerine, ormanlarımıza karşı her türlü kasti tahrip saldırışları ile mücadeleler ve pek basit fakat çok emek isteyen formaliteye gömülmüş idari işler teşkil etmektedir. Bu kalıplaşmış emirler dahilinde bugünkü şekilde İşleri yapmak için yüksek tahsil görmüş elemanlara pek lüzum yoktur. Bugünkü İstenen şeklin dışında tatbikat şekli ile yüksek orman mühendislerini görevlendirmek kudret zeylidir. Bu işlerin ekserisini orman mühendis muavinleri pek âlâ görebilmektedir. Hattâ bu yüzden yüksek mühendisle mühendis muavini arasında salâhiyet çatışmaları ve çok yanlış olarak kabiliyet yarışı iddiaları görülmektedir. Yüksek orman mühendisleri ormancılık ana dâvala-lannı (Amenajman, Tahdld, Silvikültür ve koruma tekniği gibi ve her türlü mahalli, ilmi araştırmalar... ilh) yürütmekle görevlendirilmeli ve ormancılığın sevk ve idaresini yapmalıdır. Orman Mühendis muavinleri birer pratisyen olarak yüksek mühendislerin yanında alacakları direktife göre ormancılık tatbikatında görevlendirilmelidirler.
Modern ormancılık yapan diğer memleketlerdeki ormancılardan belki de, belki de değil muhakkak daha fazla teknik bilgiye sahip ormancılarımızın (bu hususu yabancı en yüksek ormancı otoritelerinin ağzından da İşitiyoruz) diğer memleketlerde tatbik edilen ormancılığın memleketimize uygun şeklinin anıştırma ile tesblt edilip; Türk ormancılığının; yetişme muhiti bölgelerimize göre; değişmez ana hatlarının ortaya konması gerekir.
Teknik eleman mevzuunda; ormancılığa aşkla giren gençlerin; en meşakkatli. tehlikeli, feragat ve fedakârlık İsteyen, yediden yetmişe bütün halk ihtiyaç ve ruhi tazyikleri He karşı karşıya olan bir meslek de gerekli kadro ve terfilerinin sağlanmasının elzem olduğudur. Bu meslek üstün kabiliyette yüksek orman mühendisi ve enerjik pratlslyen mühendis muavinlerine sahip olabilmesi için refah ve İstikballerirlln garanti edilmesi gerekir.
Bugünkü yüksek ve orta teknik eleman sayımız yurt ormanlarının lltnî koruma ve İşletilmesinde yeter miktardan çok azdır. Bu itibarla yeter kabiliyet ve miktarda eleman sağlanması; ormancılığımız İçin en başta gelen bir dâvadır
Ziraat Bankasının kredi borçları
Kurak geçen bölgelerde, köylünün ekonomik durumu
Zlrnnt Bankası, kurak geçen on beş vilâyette, no miktar köy-lii borcunun tecil odllnceğl hakkında araştırmalarına devam etmektedir. Geçen sene kuraldık yüzünden Ziraat Bankasının 90 milyon lira kadar kredi borcunu tecil ettiği malûmdur. Bu nene tecil edilecek horcun miktarı da buna yakın olacağı anlaşılmaktadır.
Kurak peçen bölgeler arasında Konyanin bazı kısımları, Ankara köyleri, Eskişehir gibi buğday ılrantlndo birinci derecede ehemmiyeti olan bölgeler de bulunmaktadır. Bu yillden buğday fiyatlarında ümit edildiği kadar ucuzluk görülmemiştir. Halbuki kuraklık sabaları hakkında kati bir bilgi edinmeden evvel, İstanbul Ticaret Bornasınıla 26 kuruşa kadar buğday Katıldığı görülmüştür. Borsa tarafından neşredilen fiyat bültenlerinde, tüccar malı yumuşak buğday fiyatının 30 kuruştan aşağı düşmediği müşahede edilmektedir.
Kurak geçeıı bölgelerde, köylünün borçlan tecil edildiği halde. bu bölgelerde müstahsilin e-konornlk dıırıımu da tam timiyle ıslah edilmiş değildir. Nitekim köylüye sanayi maddeleri, bilhassa pamuklu bez satan fabrikatör ve tacirler, bahsettiğimiz bölgelere kâfi derecede mal sata otadıklarından bahsetmektedirler. Esasen pamuklu, yünlü fiyatlın inin da yükselmesi karşısında. köylünün Iştlrâ kudreti biraz daha azalmıştır.
Gıda maddeleri fiyatları
Belediye İktisat Müdürlüğü pazar yerlerinin miktarını arttıracak
Piyasada muayyen gıda maddelerinin fiyatlarında yükseliş müşahede edilmektedir. Bu arada muhtelif kalitede pirinç fiyatlarının bir kaç gün İçinde 5-6 kuruş İlerleme kaydettiği görülmüştür.
Belediye iktisat Müdürlüğü, gıda maddelerindeki fiyat yükselişi karşısında şehrimizin muhtelif bölgele. rindeki pazar yerlerinin çoğaltılmasını düşünmektedir. Bu arada Sebze ve Meyva Kooperatifinin satış yerleri de hatıra gelmektedir. Fakat adi geçen Kooperatif yeni bir teşkilât yapmak için, krediye muhtaç bulunmaktadır.
Geçen sene Sebze ve Meyva Kooperatifi, şehrimizin muhtelif bölgelerinde satış yerleri açmadan evvel, Ticaret Ofisinden 500 bin lira temin etmişti. Ofis tasfiye durumuna girdiği İçin, Kooperatiften bu parayı istemektedir.
İst. FİLARMONİ DERNEĞİ I9ao-51 mevsimi birinci Abonman Senfonik Konser
Şet; CEMAL REŞİT REY Solist: İSRAEL PİYANO VİRTÜÖZÜ
PNİNA SALZMAN
PROGRAMDA: CAESAR
I «(A\( K — ÇATKOVSKÎ — BEETHOVEN
10 Ekim Saat
Perifonıbo 18.30 (ln
SARAY (la
KON T.YA
Bilet ler Gişede ant ılıyor
POLON YA DA sonbahar mahsulleri
Mahsulün 1949 yılına nazaran fazla olduğu bildiriliyor
6 Eylül tarihinde sonbahar ekimleri kampanyası, resmen başlamış bulunmaktadır. Altı yıllık kalkınma plâmnea, 1950 - 51 ziraî kampanyasında elde edilecek mahsul, geçen-klnden en az % 10 fazla olacaktır. Bu sonbaharda ekilecek olan aaha 6,5 milyon hektarı bulacaktır. Bundan evvelki hasatta yapılan Ölçülerdo, heyeti umumiye itibariyle 1949 a nazaran hektar başına % 20 fazla randıman müşahede edilmiştir. Bu neticeye, gübrelerin şoğaltılması, İşlerin maklneleştirilmcsi ve modern usullerin tatbiki sayesinde varılmıştır. 1950 sonbaharı kampanyasında, kimyevi gübre, tohumluk vesaire mubayaaları için köylüye 6 milyar Zlotyllk bir kredi açılmıştır. (1 dolnr=400 Zloty).
Şimdiye kadar 600.000 ton kimyevî gübre (1949 dan % 20 fazla) ve 100.000 ton kireç dağıtılmıştır. Devlet Ziraat İşletmeleri 67.000 ton ıslah edilmiş tohumluk dağıtmışlardır. (Geçen sonbahardan % 239 fazla). 12.200 traktör, 50.000 mibzer ve 10.000 gübre yayıcı bu kampanyaya iştirak edecektir. Hususî mibzer sahiplerinin komşularına yardım etmeleri, tohumların münasip bir surette dağıtılmaları işlerine çok itina edilecektir.
(Polonya basın haberleri bülteninden
Kısa Blaberler
Batı Almanya Yugoalavyaya kredi verdi.
Frankfurt 17 (Hususî) — Müttefikler Yüksek Komisyonu Batı Almanyanın Yugoslavyaya 35 milyon dolar tutarında uzun vâ-deli bir kredi vermesini kabul etmiştir. Buna göre Batı Almanya Kalkınma ve Flnana Enstitüsü 1954-55 senelerinde İki taksitte ve malla geri ödenmek üzere 30 milyon dolar ve 1952-53 senelerinde yine iki taksitte Ödenmek üzere de 5 milyon dolar kıymetinde iki kredi verecektir.
Yugoslavya 100 milyon dolarlık bir kredi İstemişti. Şimdi aylardan beri devam eden müzakereler sonunda 35 milyonluk miktar üzerinde anlaşmaya varılmıştır. Yunanistan . Çekoslovakya ticarî münasebetleri
( Atina 16 (Hususî) — Yunan Dış Ticaret Bürosu Çekoslovakyadan ithalât yapmak isteyen tacirlere lisans vermeye başlamıştır. Ticaret trampa usulüne göre yapılacaktır. Veya alınan malların bedeli Yunanlstanın Çekoslovakya-daki yatırımlarından tediye edilecektir. Çek Hükümeti nezdlndeki Yunan alacakları harpten evvel parası ödendiği holde yollanmamış olan mallardan ileri gelmektedir.
Yunanistan Inglltereve kuş üzümü satacak
•ğ Atina 16 (Hususî) — Yunan Ticaret Bakanlığı Ingiltcrenin Atina Elçiliğine müracaat ederek be. hor tonu 30 sterlingden 30.000 ton kuş üzüınü satmayı Lckhf etmiştir.
Rusya İhtiyacı olan devletlere buğday satacak
A Cenova 16 (Hususî) — Rusya Birleşmiş Milletler Ekonomik Komisyonunun davetini kabul ede. rek Avrupadan buğday satın almak isteyen devletlere mal satmak üzere kurulacak olan hazırlık komitesine girmeyi kabul etmiştir. Bu halde Ruslar da ihtiyacı olanlara buğday satacaktır. Avrupa plyaenlarından talep edilen buğday miktarı 6O0.000 tondur. Ayrıca yulaf, çavdar ve burçak talebi ise 3,000,000 tonu geçmektedir.
Preselenmiş Pamukların Tağşişini Men Kararnamesi neşredildi
Ankara, 17 (Ankara Ajansı) — Preselenmiş pamukların tağşişinin men’lne dair olan kararname bugünkü Resmî Gazete ile neşredüerek yürürlüğe girmiştir.
Karar aşağıdaki şekildedir:
1 — Türkiyede preselenecek pamuklar, ticarette tağşişin men’i ve ihracatın murakabesi hakkındaki 1705 Sayılı Konun gereğince İşbu kararname hükümlerine tâbidir.
2 — Preselenmiş pamukların için-de teamüle göre bulunması mümkün olan yabancı maddelerin müteami) nispetten fazla olması veya bu yabancı maddeler dışında kalan yabancı maddelerin bulunması yasaktır.
3 — Preselenmiş pamukların teamüle göre, havi olması mümkün otan rutubetten fazla rutubetli bulunması veya ıslatılmış olması yasaktır.
4 — 2 nel ve 3 ünc.Ü maddelerde bahsi geçen teamüller mahallî ticaret odalarlyle borsalar tarafından E-konoml ve Ticaret Bakanlığının nezareti altında her sene rekolte mevsimi başında ve en geç 1 kasmıa kadar tesblt ve İlân olunur»
5 — Pamuk presesi sahibi, prese-ledlğl pamuk balyaları İçine preselenen pamuğun istihsal mahallîni, nevini, tipini, preseleme tarihini, prese fabrika veya imalâthanesinin isim, adres ve Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı tarafından seçilecek ticaret ve sanayi odalarınca tesçll edilen hususî markasını gösteren bir pusulayı Imzalıyarak koymaya ve mezkûr hususî markayı balyalar Üzerine vur-maya mecburdur,
6 — Preselenmiş pamukların, işbu kararname hükümlerine göre hazırlanmış olup olmadığının tesbitı mak-aadiyic:
A) Memleket İçinde Ekonomi ve Ticaret Bakanlığınca görevlendirilecek kontrolörler tarafından,
İtalyan yün
ndüstrisi

Milâno 17 (Hususî) — İçinde bulunduğumuz yılın ilk altı ayı zarfında İtalya yün sanayii hariçten işlenmemiş yün, yün döküntüsü ve yünlü paçavra olarak ceman 61741 tonluk iptidaî maddo İthal etmiştir. Geçen sene aynı müddet zarfında İthal edilen ham madde miktarı 66956 ton İdi. Buna mukabil İtalya \dln sanayiinin altı ay içinde yün ipliği ve yünlü dokuma olarak ihraç ettiği mal miktarı geçen sene 15099 ton Lken bu sene 21857 ton olmuştur.
Satış Kooperatifleri Birlikleri hakkındaki neşriyatımız İyi karşılandı
İzmir, 17 (Hususî Büromuzdan) — Satış Kooperatifleri Birliklerinin yeni teşkilâtı hakkında “YENİ ISTAN-BULMun neşriyatı Ekonomi ve Ticaret Bakanlığının dikkatini çekmiş ve gazetemizin görüşüne uygun olarak Satış Kooperatifleri Birlikleriyle Kredi Kooperatiflerinin birleştirilme, sinden şimdilik vazgeçilmiştir
İzmlrdekl İlgililere gelen malûmata göre, Başbakan Adnan Menderes; kendisi de bir satış kooperatifleri birliği ortağı olduğu ve satış kooperatifleri birliğinin çalışmalarını bildiği için, Bakanlığın kooperatifleri Ziraat Bankası emrine vermesini tasvip etmemiştir.
Bununla beraber Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerinin kendi mukadderatlarını kendilerinin tayin etmesi, kredltör sıfatiyle Ziraat Bankasının murakabesine tâbi olması, birliklerin Ticaret Bakanlığı İle İL gile.rlnin knt’ı yeni taaavvurtar arasındadır.
B) Memleket dışında Ekonomi ve Ticaret Bakanlığınca veya Dışişleri Bakanlığının dış memleketlerdeki teşkilâtınca görevlendirilecek memurlar tarafından,
gayri muayyön zamanlarda sondaj suretiyle kontrolleri yapılır. Bu kon. troller neticesi bir zabıtla tesblt o-lunun
7 — Preselenmiş pamuktan:
A) Memleket İçinde alan kimseler, mahallî mülkiye âmirlerinin veya tavzif edecekleri memurlann huzuriyle ve bu memurların tayin edeceği eksperler marifetiyle pamuk, lann işbu kararname hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında bir zabıt tanzim ettirebilirler.
Bl Memleket dışında otan kimse, ler, o mahaldeki Türk devlet memur* lafından en az birinin huzuriyle ve bir resmî eksper marifetiyle, o mahalde Türk devlet memuru bulunmadığı takdirde resmi en az İki eki-perin huzuriyle pomuktann İşbu ka-ramame hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında bir zabıt tanzim ettirebilirler.
8 — Altıncı madde ile yedinci maddenin (B) fıkrasına göre tutulacak zabıtlar İle 7 nel maddenin (A) fıkrasına göre tutulacak vs en az üç imzayı havi olması aranacak zabıtların bir nüshası Ekonomi ve Ticaret Bakanlığına gönderilir. Bu zabıttan İşbu kararname hükümlerine riayet edilmediği anlaşıldığı takdirde, bir nüshası pamuk presesi sahibi hakkında 1705 sayılı kanunun 6 ncı maddesine göre kovuşturma yapılmak üzere Ekonomi ve Ticaret Bakanlığınca yetkili C. Savcılığına ve. rlür.
9 — Bu karar 1 kasım 1950 tart, hinden İtibaren yürürlüğe girer.

9
düşüyor
Şehrimiz piyasasında altın fiyattan gerileme kaydetmektedir. Dün öğleye doğru gulden altın 28 liraya kadar muamele görmüş, akşam üzeri 29 liradan müşteri bulmuştur. Külçe altın fiyattan 4.72 liradan 4.69 liraya kadar düşmüştür.
Altın flyatlannda düşüklüğe sebep olarak, dış memleketler* den yurdumuza ehemmiyetli miktarda külçe altın gt’mesl İleri sürülmektedir.
Birleşik Amerika Nylon çorap fiyatları yükseliyor
Ne*’-York. 17 (Huauat) — Du pont de Nemours MUessesesi naylon çorap fabrikalarına fatla naylon ver. mçdigi İçin naylon İpliği tedarikinde güçlük çeken endüetrl sahipleri naylon kadın çorap fiyatlarının yükseltilmesini talep etmişlerdir.
Amerika çorap branşında tanınmıp bir firma elan Gotham Hoslery Co. Müessesesi naylon kadın çorapların toptan fiyatını düzinede 7Ö Centa'ten 1.29 dolara kadar yükseltmiştir. Tanınmış diğer bir müessese olan Berk, shlre Knlttlng M Ula de 15 denie'llk 51 gatır.e tip kadın çoraplarının düzine fiyatını 10.80 dolardan 11,95 dolara yÜkseltmlşUr.
Du Pont de Nemours Co. Amerikan çorap endüstrisine vermekte ot-dugu naylon irllk miktarını ağustoa içinde %7 - 20 nispetinde azaltmıştı. Eylül ve ekim içinde bu miktar daha da azaltılmış bulunmaktadır.
ESHAM VE TAHVİLÂT
İzmir Ticaret Borsası
İstanbul Borsası
Devlet Tahvilleri
dugUlı
Borsalarda vazivri
Istonbul
Altınlar
kaydetmekte
Şirket Tahvilleri
Şirket Hisse Senetleri
Ecnebi Tahviller
320/830
60.—
318/330
64.—
T.C. Ziraat Hurıkntu ...
Anadolu D.Y. Tertip A/fâ
İstanbul Ticaret Borsası
Yılfflı •uhıımlar ı Ayçlçed tohumu ... Kelen »ahumu »,,.« Kendir tohumu Susam ...
Yer Latifti kabuklu
Ktını Meyvatar ı Fındık 'kabuklu »ivrL P'indik (iç tombul 1050) CeVIR (kabuklu) .......
Ceviz (İç naturri) ....
piyasası, İn kapanması ü
lkru(nl)ell tahviller 1083 Ergani ........
1038 Ih ramiydi Millî Mtldnfna l ....
1941 Demiryolu IV , 1911 Demiryolu V 1/2 1049 Ikraınlyell Dikerleri
HMl Öanilryökl VI . Kalkınma I
Kalkınma II
İta ilil uma III
1048 istik ra 7.ı l .
1049 tat ikrazı 1 .
1948 tatikrazı II
Millî Müdafaa 1 1934 1034 1941 1941 1041
Milli Müdafaa Milli Müdatarı Milli Müdafaa
Nebati l aflar t
Zeytinyağı (E.E. tenekelll Sıtanmynftı (Raf. mta) ......
Ayçiçeği (i-lnflne çıplak) , Fındık yaftı (Çürükı ........
T C. Merkez BanknBi Türkiye îrj Bankam „ Türk Ticaret Bnnkntıı Ar ılan Çimento ... .... Şark Değirmencilik ... Milli ReaHÜran»
Çekirdeksiz üzlbh giüzieric üzüm işinin zerine bugün mütereddit hır hal aldı ve fivatta ufak bir gerileme kaydedildi. Ircir piyasası normaldir Çeklere gayet müsait fiyatlarla pa nıuk rfatışmın başlamfiâ) Üzerine bugün Boraaâa pamuk fiyatları sürat* le inkişaf ederek 327. 328, 332 nlha yet 336 kuruşa kadar çıktı. Pamuk ta. yükseliş 3 gün içinde 35 kuruştur
Dokıımıı hıtn» maddeleri ı
Tiftik tana ma) Tiftik 'Natllrol) ...
Yapıtk fraKya (Kırkım) .
Ticaret BursalInda sıtatım fiyattan yine ilertalne kaydetmiştir, /’ııı-dık. ceviz fiyatlarında kayda değer bir hareket görülmemiştir.
Kambiyo, Esham vo Tahvilât Bordasında, muhtelif tertipte Devlet Tahvilleri üzerine İŞ olmuştur. Z/tıa fiyatları ine gerileme dlr.
n %60 ..........
,, Milıhea, Senet
• e I»
Demiryolu Demiryolu Demiryolu
İtlim deriler :
Sığır salamura (,ka»ap) Kİ Keçi tuzlu kuru kilonu .... Koyun hava kıırUbu klloau
Hububat t
Buğday yumuşak (Tür.) . Buğday Ofla .............-
Arpa yemlik (dökme) Mıaır *(arı (çuvalı) ......
Fanıılva tombul . .......
FaftUİya Çalı ®ert ........
Kuşyeını ..........
Mercimek kırmızı kabuk. Mercimek ydşll ............
Nohut natürel .............
AÇHİW Kn pattır.
t Sforling 7.8-1.50: 7.84
ICMi Dolar 280.25 280—
109 Fr. F'rancı . 0.HO 0.80
100 1 vlçrc Fr. . 64.08 61.0?
KM) Rcdcjlku Fr. 8.60 ö 60
100 taveç Kr. ... 0 01,876 0.01,876
100 Florin 73 66.10 73.68 10
100 Liret 0.44.128 0 14 128
100 Drahmi 0.01.870 0.01.876
100 E-’tMHhtaa ... 9 73.90 9.73 0u
Huğun Lira i&kl HUI Lira
Külte Yeril Gr. 4.6fı 4.70
KuJçe Degunhu. 4.79
Cumhuriyet .. 31.50 —
Reşat 37.50 37.00
Haini t —
Oul(len •• m 29- 20,-
İnciliz . 43,50 44.70
Ftanaift k(»k
NapolAon III .
İsviçre •
Zürich Borsası (Serbest)
tin yukarı
fa.® ki Kapanıp
«UHUiı . Sun Kttpulın,
Özüm çeklrttakMlz No.9 77.60 78.-
tnelr A sertal No 8 47 48.-
tnclr R anrtal No. Î08 . 41.- 41.-
Pamuk Akala I .. 386.— 330.—
Pamıılı Akala 11 I9b - htV -
Pamuk Akala II .. idu - idıı. -
Pamuk veril ı Z2.r idO -
Pamuk ya ıh (rafine) , 109.- İlil-
Paın ık çcklrdeftl 17.- 17 -
Adana Ticaret Barsası
Pamuk Akala lHatay) 2WL—
Pamuk Akala Adana) M
Pamuk Akala ıı . 270.— M
Pamuk Akala İli • —
Pamuk yeril I „ Paınuk yeril II ,, —
Birlnol Akala vAılcll .. 283.— 285-
Ilazır 270.— 283 1/2
tklnoi Akala yağmur 275 — 265—
yemta — 2M 1/3
Trabzon Ticaret Borsası
FINDIK
a) Tr50 randımanlı —
kabuklu tombul 160- 145—
b) tç «ıra kontrollü ... 300,— 200—
Eskişehir Ticaret Borsası
Buğday yumuşak 26. at
Buğday «art 27.*
Arpa i
YABANCI BORSALAR
Nevv-York Borsası
Uüo a> ki kın
BuğdııV (Bi4f)cll=:Scnt)
Sert Kış mahsulü No. 2 257.- 236—
KırnuiBi Kış mahsulü No. 2 226.- 227—
Pamuk Midilline 1 1.1 brenin Sent) 27.86
Eklin * 88.78
37.73 38.67
37.81 38.70
38.50
Tiftik (IJbreat^SenD .............. —
Tekeas No. 1 lift— lift—
Fındık (I.llifMl-±SAttt)
Kabuklu yeril İri - M»
'* ° orta
Levartt İç Ubal malı 63— 59—
Ekstra iri iç ithal rnah «6— 85.-
Ktını tlftÜtn (IJbrr«.l —Sent)
Thompson çoklrılckalı seçme U |/( L) L/4
Keten tabumu (Buşell^Doları
Minnoapolla 3,S» I.mT
Kalay ( l.ll»ro-*l-Sent» 112— İli 25
Lsvhd-töncke (1ÛO libre dolar) i (1 f :w
Londra Borsası
Keten lobumu (Tunu—SterlİnR >
Bombay ke 73—
Kal küt a 71 — 70—
Yer fıstığı Hlndtatan 78— 76—
Bradford Piyasası
Tiftik İyi nml 4Libresin Fiyat) .. *
Sıra malı ” —
Yün Anadolu —
” Trakya —
İskenderiye Borsası
Pamuk • Kantarı 'lalları)
Aahmouni Kısa elyafh F G. ... I 118—
Karnşk i’r.tın elyafla F G. T , İM*- |
Sayfa 6
YENİ İSTANBUL
18 Ekim 1950
BANDİT




İş jilette değil» sabundadır.
CEM
F
i /
^rb f a
k
TARH
ı— KİNİNLİ-1
GRİPİN
Hususi bir formüllo imal edilen PURO TRAŞ SABUNU birkaç saniyede yüzünüzü en bol. en yumuşatıcı ve en ı kavuşturmakla, jiletin yüzünüzü etmesine mani olur. Cildinizi gibi yapar ve sızı genç gösterir
devamlı köpüğe C A, s. «(1/ zünüzü tahriş Uf A 'V-z./ I linizi kadife J
Otomatik ZARP
Otomatik T A K SIM
Divisumma 14
İSTANBUL
yax
»ıcakları
es-
gö-
... meydona çıkan soğuk algınlık lorına karşı
Yapan ve kâğıda kaydeden yegâne elektrikli HESAP MAKİNESİ ’dir
z.
Bol kopuklu Nefis kokulu
1
Fennın bir harikasıdır
ANKARA ’da mevcuttur

TÜRKİYE UMUM MÜMESSİLİ :
VİTALİ BENBANASTE Har"^t„kNown'"ate
nasında
rölen ateşli nezle lara. kırıklıklara karşı da
BİR LİRALIK BİLET İLE
Parise 2 kişilik gidip gelme ve 10 günlük ikamet
faydalıdır.
5 Vitaminli
ması
Günd» 3 kaşe alınabilir
OTOMOBİL Buz Dolabı RADYO BİSİKLET HAVAGAZI FIRINI ÇAMAŞIR MAKİNESİ
FAKİR VE YETİM ÇOCUKLARA YARDIM EŞYA PİYANGOSU
ELEKTRİKLE İŞLEYEN DİKİŞ MAKİNESİ
FOTOĞRAF
M AK İNESİ
VE BİNDEN FAZLA İKRAMİYE
1 !
« b
TERKİBİNDE BOl VİTAMİN, KALSİYUM VE FOSFAT MÜREKKEBATI 'MEVCUTTUR.
1
• - A. ■ - _ _—— _ ___- _

Planting
Mowİng
Traktörünü Kullanınız
Dünyaca meşhur McCormlck (nter • natıonal fabrikalarının imâl ettiği traktörlerin en küçük tipi olan Farmal! Cub ahenkli takati haizdir. Küçük çiftliklerin maklnrleşmealnda veya fazla bir traktöre ihtiyaç gösteren büyük çiftliklerde yardımcı olarak kullanılma bakımından şayanı tavsiyedir. FARMALL CUB gayet çabuk sökülüp takılabilen çeşitli teçhizatı haizdir. Bu çeşitli teçhizatı. istenilen derinlikte çalışacak şekilde kaldırıp indirmek için traktör Üzerinde Farmall tipi hidrolik tertibatı mevcuttur. Bu tertibata parmak uçlarının teması İle kumanda etmek mÜm. kündür
»FARMALL CUB> traktörü hasat» bir şekilde imâl edilmiş olan 4 Bilindiril motörü (Kasnakta Beygir kuv. 9 1/4 çekide Beygir kuvveti 8 dlr).Kabili ayar tekerlek tertibatı, ekime zarar vermeyen yüksekliği, kullanıştaki rahatlığı ile »FARMALL CUB» Modelinin kudreti ve temin ettiği tasarruf hususunda bizden mütemmim malûmat isteyiniz.
INTERNATIONAL HARVESTER EXPORT Co, TOfkly» Oesel MUmeııllliil t TÜRK İNTER MAKİNELERİ A. 0.
İSTANBUL . ANKARA ■ ADANA - ESKİŞEHİR - KONYA
Cullivallng âı
INTERNATIONAL İMİ HARVESTER
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
Öğrenmek ihtiyacında olduğumuz herşey
Hicri 19 5 0 EKİM 18 Çarşamba Rumi
Muhar 6 1370 Ekim 5 186fi
VAKİT VASATI EZANİ
Güneş 6.12 1245
Ofcle 11.59 6.32
ikindi 15.02 9 35
Akşam 17.26 12.Q0
Yataı 18 56 1.31
îmsAk 4.36 11.09
UÇAK - TREN - VAPUR
SC\TP.ARK (83143) 1 — Aşk Adası. 2 — Vahşi Koşu.
SÜMER (42851) üçüncü Kim?
SARK (40380) 1 — Yılmaz man. 2 — Monte Krikonun
Adam
Kahra-MirasL ŞIK (13726 1 — Üvey Kardeş 2 — Kazanovanın Aşk Maceralan.
I AKSİM 143191) Çakırcalı Mehmet Efe.
TAN (80740) Üç Ahbap Çavuşlar Elma» Peşinde.
ÜNAL (49306) (Kışlık) 1 — Kılıçların Gölgesinde. 3 — Zaferler Aralatıl.
YENİ (84137) 1 - Zorlu Misafir 2 — Haydutlar Kırallçesl.
YILDIZ (47847) Çingene Singoalla (6 ncı hafta).
İSTANBU) CİHETİ
HÂLE (Üsküdar) 1 — Zaro’nun İşareti. 2 — Aptal Aşık.
SUNAR (Üsküdar) 1 - Gençlerin Sevgili»!. 2 — Müthiş Korku YELDEÖİRMENİ: 1 — Fedora
2 — Günahkâr Kadın.

ANKARA
Kızı
GELECEK OLAN UÇAKLAR
9.45 D.H-Y. (Türk) Bursadan -9.50 D.H.Y, (Türk) lzmirden. -15.00 D.H.Y. (Türk) Erzurum. E-lâzıff. Malatya. Kayseri, Ankara-3an. — 15 35 D.H.Y. (Türk) İskenderun, Adana. Ankaradan. — 15-50 B E A. (İngiliz) Londra. Nh. Roma, Atlnadan. * — 16 00 DHY.
(Türk) lzmirden — 18 15 D.H.Y (Türk Bursadnn. — 18.30 C-G.D T Kahire, Beyruttan — 18.35 D H Y. (Türk) Anka: adan. — 21.10 P A.A. (Amerikan) New-York. Boston, Londra, Brüksel. Münihten.
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
8.00 D.H.Y. (Türk) Balıkesir tzmlre. — 8 30 B E A. (Ingiliz) A-tina. Roma. Nis. Londraya. — 8 30 O H Y. (Türk) Bursava. — 9 (M»
Ü.At. (İtalyan) Atina Rnmava — 9.00 D.H.Y. (Tüık) Ankara. Sı vas. Elâzığ. DBskır. Vana. -10.05 D.H.Y. (Türk) Afvon. Antalya. Konya, Adana Gaziantep. İT-fava. —’ 10.15 D H Y'. (Türk) 1z-mfrc. — 10.30 DHY. (Türk) Ankara. Adana. İskenderun^ — 16 00 D.H.Y. (Türk) îzmlre. - 17 00 D H.Y. (Türk) Ankaraya.
D.H.Y, (Türk) Bursava. P A A. Delhi.
kong'a.
ALEMDAR (23863) 1 — Soysuz.
2 — Hurman Sonu Dönüşü.
AZAK (23542) 1 — Casuslar Savaşı. 2 — Kanlı Bati» Bar. 3 — Ha-vanada Festival.
AYSU (21917) 1 - İki Açıkgöz Canavarlar Arasında 2 — Ahret Yolcuları.
ÇEMBERLİTAŞ (22513) 1 — Cel-
lât. 2 — Zamana Kızı.
EMRE 1 — Şlşki Klt. 2 — Sevimli Haydut. 3 — Çılgınla* Kulübü.
HALK (21904) 1 — Şanghay Ekspresi. 2 — Mabudenin Kızı İSTANBUL (22367) 1 — Söyleyin Anneme Ağlamasın.
KISMET (26654) ı - Kaptan Ktd. 2 — Tomston Caniler Çetesi.
MARMARA (23860) 1 — Şehzade
Slmbat. 2 — Acı Günler.
MİLLÎ (22962) 1 - Soyauz. 2 — Harman Sonu Dönüşü.
Ti RAN (22127» 1 — Casuslar Savaşı. 2 — Yaban Gülü.
YENİ (Bakırköy 16-126) 1 — İki Açık-öz Tahsildar. 2 — Gece Kulüpleri Kıralı.
KADIKÖ1 CİHETİ
17 05
22 10 (Amerikan) Şam. Karaşl Kalküta, Bangkok. Hong
GELECEK OT A s EKSPRESLER
8.30 Ankaradan. lan (Eke.) GİDECEK OLAN 10 00 Ankaraya Ankara Ekspresi. Ek». (Avrupa).
9 15 Ankara-
EKSPRESLER ıMutÖrlIH -18.U» - 22.20 Semplon
GELECEK OLAN VAPURLAR
7.00 Etrüsk, îakenderundan. — 12.00 Ege, lzmirden. — 14 35 Sus Mudanyadan — 15 00 İzmir, Kara denizden. — 22.30 Uludağ, Bandırmadan.
GİDECEK OLAN VAPURLAR
8 00 Uludağ. Bandırmaya. — 9.00 Bursa. Ayvalığa - 11 00 Tırhnn lzmire. — 18.00 Antalya, lmroza.
BEYOĞLU CİHETİ
ALKAZAK (42562) 1 — İntikam
Kılıcı. 2 — Perili rçnden.
AR (44394) Çılgın Kalbler (Üçüncü hafta).
ATL/kS (40835) tntermezzo.
EJ.HAMItA »42235) Kumarbaz Kız İNCİ (84595) İntikam Kılıcı.
İPEK (44289) Madame Bovary.
LALE (43595) Aşk ve Ölüm Vadisi MELEK (40868) Madame Bovary. (İkinci hatta).
BARAJ (41656) Üç Ahbap Çavuşlar Elmas Peşinde.

HA i. E (60112) Asilzade SIMhşör OPERA (68714) 1 - Hileli’ Yol 2 — İstırap Cenneti.
-CRKYYA (60862» 1 - Kahraman-•ar Alayı. 2 — Gangsterler Çemberi
TİZİM SİNEMA (Üsküdar) 1 -•«rzan Kara Kaplana karşı. 2 — «nrazMt (Renkli)
R ■
A
ANKARA (23234) 1 — Suçsuz Cani. 2 — Kibar Serseri
BÜYÜK 15031) Cennetin Anahtarı CEBECİ (13846) 1 - Kızıl Şeytanlar. 2 — Zafer Yaratan Caeu».
PARK (11131) üvey Baba. SÜMER (14072) 1 — Kanlı Şafak 2 — İntihar Filosu.
SUS (14071) Üvey Baba.
ULUS (22294) Vatan Kurtaran Aralan.
YENİ (14040) Broadway’e Selâm. BÜYÜR (Temsil yok).
KÜÇÜK Şakacı.
Beyoğlu 44644 Ankara 00
Lıt’anbul 11222 İzmir 2222
Üsküdar 60945 K köy 60872 Karşıyaka 15055



SIHHÎ I MD AT
İstanbul Beyoğlu
Anadolu yakası Ankara
İzmir
44298
60538
91
2251
İZMİR
TAYYARE Damgalı MELEK 1 - Çöl Cennette Bir Gece.
LALE 1 — Aşıkane
Rio Aşıkları.
TAN 1 — Asilzade
Rio Aşıklan.
YENİ 1 — Harrov Kumarbazı. PorLsalt.
ELHA.MRA Aramızdaki Şeytan.
Doktor. Devleri.
Haydut.
Haydut.
1
2
2
2
İSTANBUL
BELEDİYESİ
Öehlr Tiyatrolar»
20.30 da
Dram Kısmı
Don Jııan
Komedi kısmı GELİR VERGİSİ
*
ÜÇ GÜVERCİN
(Operet 3 perde)
YENİ SES
TİYATROSU
Eser; SZİGÎLETİ \ftizlk: Kalman ve Brahma.
Te! : 19369
D
Y
0
L
EMİNÖNÜ: Ankara (Eminönü) — Sırrı Başdo£an (Küçükpnzar) — Esat (Dlvanyolu) — Süreyya (Kumkapı)
BEYOÛI.V: HaIicio^Iu (Hanköy) — Yeni Turan (Kasımpaşa) — Güneş (Merkez) — Barunnk (Taksim) — Batlat Tülbentçi (Taksim) — Bankalar (Galata) — Necdet Ekrem (Şişil) — Çubukçu (Şişli)
FATİH: İsmail Hakkı (Şehzade-başı) — Ziya Nuri (Aksaray) — Samatya (Samatya) — Nâzım Malkoç (Şehremini) — Ahmet Suat (Karagümrük) — Hayıın Berk (Fener)
EYÜP: Arif Brşer
BEŞİKTAŞ: S.Recep (Beşiktaş) — Ortaköy — G. DP anhoglu (Arnavut kov) — Merkez (Bebek)
KADIKÖY: Büyük Eczane (Kadıköy) — Kızıltoprak — Göztepe — Bostancı — Ahmediye (Üsküdar)
HEYBELİADA: Halk
BÜYÜKADA: Halk
ANKARA ı Başkent— Üniversite — Bayar
İZMİR: Halk (Basmahane) —
Yardım (Alnancak) — Cumhuriyet (EşrefpaşAi— Güzel Yalı (Yalıları — Birlik (Kemeraltı)
A
R
ANKARA :
7.28 Açılış ve program. — 7.30 M. S. Ayarı. — 7 31 Vals, polka ve paso dobleler (pl.). — 7.45 Haberler. — 8.00 Hafif müzik (pl.). — 8.25 Günün programı ve hava raporu. — 8 30 Haydn-Sol Majör Senfonisi (pl.). — 9 00 Kapanış.
12 28 Açılış ve program. — 12 30 M. S. Avan. —
12.30 Şarkılar. — 13.00 Haberler. — 13.15 Salon müzikleri (pl.). — 13.30 öffle gazetesi. — 13.45 Piyano ile caz (pl ), — 14.00 Hava raporu, akşam programı ve kapanış.
17,58 Açılış ve program, — 18.00 M. S. Ayan. — 18.00 Şarkılar. — 18.30 Konuşma: Çiftçilerle başba-ja. — 18.45 Caz Orkestralarından Artle Shaw (pl.)r — 19.00 M. S. Ayarı ve haberler. — 19.16 Tarihten bir yaprak — 19.20 Cumhurbaşkanlığı Armoni Mızıkası — 19 55 Konuşma: Nüfus Sayımı hakkında. — 20.00 Şarkılar. — 20 15 Radyo gazetesi, — 20.30 Serbest saat. — 20.35 Tarihi Türk Müziği. — 21.15 Konuşma: Hafta Arası Sohbeti (Muhip Dırana»), —
21.30 Caz müziği. — 22.00 Konuşma: Tıp Kongresi dolayısıyla. — 22 15 Havdn - Re Majör Kuarteti (pl ). — 22.30 Halk türküleri. — 22.45 M. S. Ayarı ve haberler. — 23.00 Program ve kapanış.
İSTANBUL :
12.57 Açılış ve programlar. — 13.00 Haberler. — 1315 Hafif Öğle müziği (pl.). — 13.45 Şarkılar. — 14.20 Sorbeat saat. — 1İ.30 Türküler (pl.). — 14 45
Balelerden kısımlar (pl.). — 15.00 Programlar ve kapanış.
Açılış ve programlar. — Dans müziği (pl). — 18.20 Şarkılar. — 19«00 Haberler. — 19 15 Kısa şehir haberleri. — 19.20 Dlnah Shore’dan şarkılar (pl.). — 19.30 Saz eserleri. — 19.15 Radyo Salon Orkestrası Konseri. — 20.15 Radyo gazetesi. — 20,30 Konuşmıı (Sayım). — 20.40 İstanbul Konaerva!uvarı Türk
Musikini İcra Heyeti Konseri. — 21.20 La Boheın -Radyofonik Temsil. — 22.05 La Bohem Operasından sahneler (pl). — 22,30 Dan» müziği (pl). — 22.15 Haberler. — 23.00 Dana müziği (pl). — 23.30 Programlar ve kapnnış.
LONDHA :
6.45 Dinleyici lateklerl-KlAaik müzik (45 dakika) (31.55 m,). — 7.30 Vaneaaa Lee'den şarkılar (30 dakika) (31.55 m.). — 8.30 Plâklarla hafif müzik (30 dakika) (19.85 m. L - 1130 Dinleyici Istoklcrl-KlAalk
müzik (45 dakika) ( 19 85 m.). — 13.15 Piyanoda yarım aaat (16.84 m.,L — 14.30 B B. C. Welah Orkestrası (30 dakika) (16.84 m.» — 16.15 B B. C. Opera Orkestrası (16.84 m.), — 18.15 Vlctor Slivester'den dana müziği (45 nakika) (16.81 m. i. — 21.00 Konser Salonundan müzik (1 saat) (16.84 m.). — 23.00 Scmprlnl -den piyano ile solo (15 dakika) (31.55 m.).
Demir Gaz Borusu Alınacak
Devlet Demiryolları Haydarpaşa
Satmalma Komisyonundan :
1 — Muhtelif eb'atta 3 kalemden ibaret 1800 metre demir gaz borusu açık eksiltme İle satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 7680 Ilar olup muvakkat teminatı 578 liradır.
3 — Buna alt şartname komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır.
4 — Eksiltme 3 kasım 1Q5O cuma günü saat 11 de Hay-
darpaşa gar binası dahilindeki Haydarpaşa SatınaJma Komisyonunda yapılacağından arzu edenlerin vaktinde komisyonda hazır bulunmaları. (14055)
FRANSIZ PROFESYONEL BOKS MAÇLARI
Tertip Komitesinden:
Spor Sarayında yapılacak maçlarda C ve D tribünleriyle A ve B tribünlerinin yan kısımlarına ait No.lu biletler, dört (4) lira olarak satışa çıkarılmıştır. Sayın halka İlân olunur.
RLTTEU LİMİTE D
Marmara han kat 5 Galata İstanbul - TeJefbn 40J2Ö
TEKNİKveGÛZEL SANATLARI ÜZERİNDE TOPLAMIŞ KÖ RT İ N G
BER DOYURAN
En salonun En lük« mbblesi
HER KEI.4.GI TATMİN
EnhasSas^ahiz-e
/ ALMAN 1
D YOL A RININ İSJ ..x> en mütekamili
0.15 gr.
Kinin vardır.
Sıtma, Grip, Baş ve Biitiin Ağrılara Karşı
Karaman Belediye
Başkanlığından:
290 beygirden İki adet türbini İdare edecek iki makinist alınacaktır.
Alınacak makinistin hldro-elektrik makinistliğini laakai beş sene bilfiil yapmış olması şarttır.
Taliplerin bu hususta İbraz edecekleri belgeleri asıl veya suretleriyle kaç lira aylık ücretle çalışabileceklerini bildirir dilekçelerini belediye başkanlığına bizzat vermeleri veya posta ile göndermeleri ilân olunur. (14125)
İstanbul Sular idaresinden
Takriben 2000 ton kömür Büytlkdereden Terkos fabrikasına karadan kamyonlarla taşınacaktır. Şartnamesi İdareden bedeli mukabilinde alınabilir.
İsteklilerin açık eksiltmeye girmek üzere 23.10.1950 pazartesi günü saat 14.30 da Beyoğlu İstiklâl Caddesi Fransız çıkmazındaki İdare merkezinde eksiltme komisyonuna müracaatları.
(14232)
SATILIK - KİRALIK
ADRES :
W
SOGUKSU’da
TAKSİTLE ARSA ve İNŞAAT
Soğuksuda şehircilik plânlarına uygun modem yollar ve parklarla ve orta halli müşterilerimizi tatmin edecek bir şekilde yeniden parsellenmiş Soğuksu arsalarından, metre karesi peşin para ile 2.5 ve taksitle 3 liradan satılığa çıkarılmıştır.
150 metre karelik arsaların taksiti 10 liradır. 210 metre karelik arsaların taksiti 20 lira ve 300 metre karelik arsaların taksiti de ayda 30 liradır.
Bu arsalar 1469 numaralı arsadan başlar ve 2750 parsele kadar devam etmek üzere 1290 parçadan müteşekkildir. Alıcılar ilk taksiti yatırdıkça arsa sınıflarına göre ve sıra ile bu arsalardan birine sahip olacaktır. Arsa ücretlerinin üçte biri ödendiği takdirde tapu muameleleri yapılacak ve geri kalan taksitleri ipotekli olarak ödenecektir.
Taksitleri muntazaman ödemeyen müşterilerin ilk taksiti alıkoııula-rak geri kalan paraları iade edilecek ve satış iptal edilecektir.
Taksitler Bahçekapı Şubesi 3193 No.lu hesaba ve bütün Ziraat Bankası şubelerine ve Yapı ve Kredi Bankası İstanbul Şubesi 2623 No. lu hesaba yatırılmak üzere bütün Yapı ve Kredi Bankası şubelerine yatırılabilir. Arsa taksitlerini yatıranlar bize künye ve adreslerini bildirecekler, biz de sıra ile kendilerine isabet eden arsanın kayıt muamelesini yapıp numaralarını kendilerine bildireceğiz.
Arsaların tapu takriri için pâra yatırdıkları bankanın şube müd j'-lüğü manevî şahsiyetine veya diledikleri zate Noter vekâleti ile birlikte tapu harcını göndermelidir. Takrir muamelesinden sonra tapuları taahhütlü olarak posta ile namlarına gönderilecektir. Gerek peşin para ve gerek taksitle arsa alıp da takrir muameleleri ikmal edenlere 5.000, 7.000 ve 10.000 lira kıymetinde ve bu kıymetlerin üçte biri arsa sahibi tarafından verilmek şartiyle anahtar teslim, derhal inşaata başlanacaktır.
inşaat hitamında ipotekler ayda 100, 150 ve 300 lira taksite bağlanacaktır.
1.
2.
Yeşilköy Soğuksuda 334 No. Villâda Akif Soğuksu.
İstanbul Çiçekpa/4irında Sakaçeşme Sokak No. 7 İshak lbrahlmzfule Tel. 29417.
Harbiyeye 5 dakika mesafede Yenişehir asfaltında, altında 4 ayn dükkâna tefrik olunur şekilde yapılmış, garaj, atelye. imalâthaneye elverişli, üstünde 4 oda bir hol, banyo vesaire, betonarme; boş teslim, yüzde kırk borçlu bina.
Telefon: 29266 ve 84777 ye müracaat.
SATILIK
İnce bir zevk eseri olan 5 parça yatak odası takımı, müstamel bir rönar . arjen-te ve bir elektrik süpürgesi satılıktır.
Telefon 41871.
GÜZEL VE FAYDALI İLANLAR
YENİ İSTANBUL’DA ÇIKAR

Comments (0)