EDMOND ROSTAND
CYRANO DE BERGERAC
Çeviren: Sabrl Esat Siyavuşgll İKİNCİ BASKISI ÇIKTI
FlatI 185 Krş.
Milli Eğitim Bakanlığı Yayuıevlerlyle bütün kitapçılarda satılır. (11003)
1 DiSD stROP ■
HEMOGLOBİN TEGE KANSIZLIKLARDA .GENEL ZAFİYETTE. HALSİZLİK,TAKATSİZLİKTE KULLANILIR.
Sene 27 — No, 9641 — Fiatl her yerde 10 kuruştur.
PAZAR 19 Ağustos 1945
Sah bl1 Necmpririin Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Teslim vesikasını imza etmek üzere 13 kişilik bir
Japon heyeti yola çıktı
Heyet İeşima adasın? geldi, buradan Amerikan uçaklarile Manilla’ya gidiyor.
Görüşme yarın sabah başlıyacak
Japon haberler ajansı, Müttefik kıtalarının yakında Japonya’ya çıkacaklarını halka bildirdi
Atom bomba-
Bulgaristan’da durum
sının sırrı i -i, * -ı >
İngiltere Amerika nın
man tedbirlere rağ- ■■ 1 1«
notasını destekliyor
Amerikan donanması Japon sularında
Vaşlngton 19 (A.A.) — Atom bombasının sırrını mümkün olduğu kadar uzun bir müddet muhafaza etmek İçin Birleşik Amerika tarafından alınan İhtiyat tedbirlerinin ne olacağı burada açığa vurulmuştur. Yalnız Amerikan ve İngiliz âlimleri bu bombaların İmal edildikleri Tenussee'dekl Oak Brldge» fabrikalarına girmeğe mezun bulunuyorlar Bu fabrikalarda çalışan 50 bin işçinin parmak izleri alınmış ve gördükleri İşler hakkında bir söz söyllyecek olurlarsa on sene hapse mahkûm edilecekleri kendilerine bildirilmiştir.
Birbirinden uzak yüzlerce binadan mürekkep olan bu fabrikalar dört taraftan 15 kilometre derinliğinde hail arazi ile çevrilmiştir. Bu bölge üzerinden geçecek olan uçakların düşürüleceği İlân edilmiştir. Amerikan âlimleri bütün bu ihtiyat tedbirlerine rağmen sırrın beş seneden fazla muhafaza cdilemlyeceğlnl söylüyorlar. Bu âlimlere göre, bu sır bu müddet içinde dört memlekette keşfedilecektir.
Polonya’da araştırma yapılacak
Londra 19 (R) — Lublln radyosunun dün gece bildirdiğine göre. Polonya hükümeti, atom bombası ara-tırmalan İçin para toplamağa karar vermiştir. Radyo, Varşova halkının bu hususta yardımlarını esirgememelerini İstemiş, Sllezyada çok miktarda uranlum bulunduğunu İlâve etmiştir.
Amerikan radyosu sözcüsü diyor ki : “ Naziliğin yerine demokratik hükümetlerin kurulmasını istiyoruz „
Bulgaristan'da işlerin karıştığı, muhaliflerin seçime
Nevyork 1» (R.) — Japonya hükümeti namına teslim vesikasını imza •tmek Üzere Gl. Mac Arthıır’ün karargâhına gidecek olan Japon delegeleri pazar sabahı saat sekizde (Türkiye saat ayarile gece yarısından •onra saat birde* Japonyadan hareket etmişler ve be şsaat sonra Oklna-va adası yakınında İeşima adasında karaya İnmişlerdir.
Japon delegeleri İki beyaz uçağa binmişlerdi. Bu uçaklara Amerikan avcı tayyareleri refakat ediyordu. Japon heyeti 13 kişidir. Karaya indikleri zaman bazılarının ellerinde evrak çantaları taşıdıkları görülmüştür. Japon delegeleri Amerikan uçakiari-le Manilla’ya hareket edecekler ve bu akşam, Gl Mac Arthur ün Karargâhına vâsıl olacaklardır. Orada salâ-hiyctnameleri tetkik edildikten sonra yarin sabah görüşmelere başlanacaktır.
Londra 19 ıR.ı — Manlliâya gitmekte olan Japon temsilcilerin başında bir sivil bulunmaktadır. Temsilcilerin arasında resmi üniforma taşıyanlar da var Bunlar İeşima adasında 45 dakika kalmışlr ve hemen Mnlllâya hareket etmişlerdir
Sovyet delegeleri bekleniyor
Manillâ 19 (OWİı — Yarın sabah Gl. Mac Arthur umumî karargâhında Japon murahhaslarile yapılacak olan görüşmede hazır bulanacak Sovyet delegeleri, dakikadan dakikaya Manila'da beklenmektedirler.
Hâlen Gl. Mac Arthur umumi karargâhında görüşmelere başlanmasını bekllyen 8 memlekete mensup 100 muhabir vardır
Nevyork 19 (2.) — Manlllâ’daki görüşmelerde bulunacak Çin delegeleri Manilla’ya v .s:l olmuşlardır.
Londra 19 «R.t — Mançurl’deki Sovyet ordusu başkomutanı, Japon komutanını ikinci defa olarak Sovyet karargâhına delege göndermeğe davet etmiştir.
Japon haberler ajansının bir tebliği
Nevyork 19 (A.A.ı — Japon Haberler ajansı Müttefik kıtaların yakında Japonya'ya çıkacaklarını bildirmekte ve Müttefik makamlarının ahali ile meskûn mahallelerdeki iaşe maddelerini doğrudan doğruya kontrol ctmiyeceklerinl ve bankalardaki paralara el koymıyacaklarinı İlâve etmektedir.
Hong Kong’a asker çıkarılacak
Beyrut 19 (R.) — Army and Navy gazetesi Paslfiktekl İngUla ordusunun yakında Hong Kong’a varacağını ve buradaki Japonların yerine geçeceklerini bildirmektedir. Amerikan ordusunun resmi gazetesi olan bu gazete, General Şan Kay Şek’ln de bu liman üzerindeki isteklerini belirtmekte ve bu meselenin İngiltere İle Çin arasında bir anlaşmazlığa sebe-bolablleceğlni İleri eürmektedlr.
Japon Dış Bakanının sözleri
Londra 19 (R.) — Tokyo radyosunun verdiği bir habere göre. Müttefik işgal makamları yanında Japonyayı yeni Dış İşleri Bakam şiglmetsu temsil edecektir.
Şiglmetsu dün yapmış olduğu İlk basın toplantısında şöyle demiştir: •«Diğer devletlerin sempatilerini kazanmak zorundayız. Bileceğimiz bir şey varsa, o da, yenlimi? olmamızdır. Potsdam kararlarım iyice okuyup hazmetmemiz lâzımdır.»
Askerî hareketler
Londra 19 (Rı— Dün Japonya üzerin de kelşf uçuşu yapan Amerikan uçaklarına gene ateş edilmiştir. Mançurlde de harb harekâtı devam ediyor. Fakat burada 5000 Japon askeri kumandanlarla birlikte teslim olmuştur. Sovyet kıtaları İlerledikçe Japonların Mançurl’yi bir taarruz İçin gayet büyük üs haline getirdikleri anlaşılmaktadır. Her tarafta muazzam toplanma yerle.ı, depolar, yeraltı karargâhları. uçak meydanları bulunmuştur.
Timor adası
Londra 19 (R.‘ — Yarısı Portekiz hükümetine ait iken Japotılar tarafından İşgal edilen Timor adasındaki . pon kuvvetleri Portekiz makamlarına teslim olmuşlardır.
Jaoon karşı taarruzları
Paris 18 (A.A > — France - Presse muhabiri bildiriyor: Bir yandan Japon Başkomutanlığı, Rus kuvvetlerinin bütün cephelerde İlerlediklerini öne sürerek general Mac Arthur nez-dinde şikâyette bulunurken, diğer taraftan Japon kıtaları başlıca üç ke7 simden vc bilhassa Kore bölgesinden mukabil taarruzlara geçerek önemli bir liman olan Selsin"! tekrar ele geçirmeğe çalışıyorlar. Japonlar Soun-gari’nin her iki sahilinde ve Rus -,
Mançurl hududunun takriben 150 kilometre batısındaki dağlık bölgede de mukabil taarruzlara girişmektedirler. Buna mukabil cephenin birçok başka kesimlerinde Japonlar teslim olmaktadırlar. Diğer taraftan Mançurlil askerler de kütle halinde Ruslara teslim oluyorlar.
Mallnovsky'nln Baykal ötesi hududunda bulunan kuvvetleri büyük bir gayret sarfederek, bir yandan Man-çurl'nln başkenti Hslnking, diğer taraftan Moukden üzerine yürürken TsitslkarTn pek yakınında bulunan diğer kuvvetler savaşa devam ediyorlar. Dün, Rus kıtaları Mançurl’de Oudantchen, Chllln, Kalv, Tunalo, Kaltun, Chalantun ve Bouknedu şehirlerini almışlardır. Daha batıda Sovyet kuvvetleri Kharblne istikametinde İleri hareketlerine devam ederek Wuil, Mlnguta ve Tumln de dahil olduğu halde birçok meskûn yerleri İşgal etmişlerdir. Ayrıca Blagove-tehensk’in güneyinde Hslnchang da alınmıştır.
Sovyet tebliği
Moskova 18 (R.) — Sovyet tebliği: 18 ağustos günü, Uzak Doğuda ordularımız cephenin birçok kısımlarında hâlâ Japon mukavemetlle karşılaşmaktadırlar. Japonlardan alınan esir adedi bir miktar artmıştır.
Birinci Uzak Doğu cephesi ordularımız Mudancan batısında 30 - 40 kilometre ilerlemişlerdir. Bu cephenin önünde bulunmakta olan üçüncü Japon ordusu teslim olmağa başlamıştır. İkinci Uzak Doğu cephesi ordularımız Sanyuyan şehrini almışlardır.
Sahalln adasında ordularımız bir müstahkem mevkii zaptctmlşlerdlr.
Baykal ötesi cephesi ordularımız Sanyu şehrini işgal eylemişlerdir. Bu cephede evvelce çevrilmiş olan ve General Nomura komutasında bulunan 5000 kişilik bir düşman kuvveti teslim olmuştur.
HAFTA KONUŞMASI Geçen harbde bugünler
Yazan: Refik Hal i d Karay Bugün beşinci sıhlfemlzde
■amı^aKnBr
Yunan seçimi
Kasımın ilk on beşinde ya^dması kararlaştırıldı
Atina 19 (A.A.) — Hükümet, seçimler için tâyin ettiği tarihi 15 eylülden evvel ilân edecektir. Bundan sonra da Fransadakine benzer bir istişare meclisinin kurulmasını isteyecektir.
Atina 19 (A.A.) — Anadolu1
ajansının özel muhabiri bildiri, yor: Haber alındığına göre hükümet, kamuoy ve seçimlerin kasım ayının İlk on beş günü için, de yapılmasını kararlaştırmıştır. Varkita anlaşmasına uygun olan bu tarih Cumhuriyetçiler, mer. kezciler ve müfrit solcular tara. Tından kabul edîlmiyecekttr. Bunlar bu kadar kısa bir müddet içinde hakikî bir kamuoy tertibine imkân olmadığı mütalâa, sında bulunuyorlar. Binaenaleyh hükümet mezkûr tarihte ısrar ederse bu partilerin seçimlere iş-tlrâk etmesi ihtimali vardır.
Dedeağaç - Selanik hattı
Atina 19 (A.A) — Anaodlu ajansının özel muhabiri bildiriyor: Ulaştırma Bakanlığı üç kişilik bir Yunan heyetinin bir Türk heyetlle buluşmak ve Bulgar hududunda Yunanlılara alt demiryolu kısmını teslim etmek İçin Dedeağaç'a gitmiştir.
Gene Ulaştırma Bakanlığının bildirdiğine göre, Türkiye, Yunanistan İşgal altında İken harabolan vagonların yerine muvakkaten kullandığı bütün vagonları terk edecek tir.
Türk hükümetinin, Selânlk - Dedeağaç hattında İşlemek, üzere üç yemek vagonlyle üç yataklı vagon da vereceğini Yunan hükümetine bildirdiği haber verilmektedir.
iştrak etmiyecel
Nevyork 19 (R.» — İngiliz Dış İşleri Bakanlığının bir sözcüsü, Bulgaristan meselesinde İngll terenin takındığı tavrın Amerikan tavrının aynı olduğunu bildirmiştir.
Bulgarlstana verilen notadan bahseden bir Amerikan yorumcusu şöyle demiştir:
«Bu. şunu gösteriyor kİ. Vaşlngton Balkanlardaki hâdiseleri pek yakından takibetmektedlr.»
Nevyork 19 (R, > — Amerikanın Sesi radyosunun yorumcusu Henry Geor-ges Pasça1, Amerika Dış İşleri Bakanı M Bym s tarafından Bulgaristara verilen nota hakkında konuşurken şöyle demiştir:
«M. Byrnes'ln Bulgar hükümetine tevdi ettiği notanın ehemmiyetini küçümsemek doğru değildir. Naziliği yoketmek için savaşmış olan Amerikan halkı Mihverin totaliter rejimlerinin değişip yerine demokratik hükümetlerin kurulmasını istemektedir.»
Londra 19 (Rı — Bulgar muhalefet partileri seçime İştirak etmem ğe karar vermişlerdir.
Kanlı çarpışmalar
Atina 18 (AA.) — Burada öğrenildiğine göre, seçimler için tesbit edilen tarih yaklaştıkça dahili vaziyeti fenalaşan Bulgnrlstanm merkezlerine son günlerde yeni Sovyet motörlü kuvvetleri gelmiştir. Hukû.r-ele muhalefet edenlere karşı bütün Buiga-rlstanda tedhiş hareketleri yapılmaktadır. Bununla beraber hükümet bu şartlar altında seçimlere tek taraflı bir mahiyet atf edilmesinden çekinmektedir. Seçimlerin serbes olduğu intibaını vermek için müstakil bir gazete çıkarılmışta da bunların muharrirleri komünist partisi tarafından tayin edilmiştir.
Gene buraya gelen haberlere göre, çifçk partisi mensuplarının dağa çıktıkları ve memleketin muhtelif yerlerinde kanlı çarpışmaların vukubul-dan tâyin edilmiştir.
İngilterenin görüşü
Londra 18 (O.W.İ.) — İngiltere Dış İşleri Bakanlığı sözcülerinden biri, «şimdiki Bulgar hükümetinin memleketteki bütün demokrat unsurları temsil etmediği hususunda Birleşik Amerika ve Büyük Brltanyanuı mü-tabıs bulunduklarımı söylemiş ve Büyük Brltanyanm Bulgarlstana karşı vaziyetini henüz kati surette bildirmediğini İlâve etmiştir.
Bulgar Başbakanının demeci
Sofya 18 (A.A.) — Bulgar ajansı bildiriyor:
Bütün gazeteler. Başbakan Klmon Gcorgiet'in son yaptığı demeci İlk sahifelerinde neşretmektedirler. Başbakan bu demecinde. Devlet Baltanı Nlkola Petkov İle Grlgor Çeşmeclyef’-in ve diğer dört bakanın takibedilen usullerin talimata uygun olmadığı bahaneslle, seçimlerin 26 ağustosta yapılmasına mâni olmak İçin yaptıkları teşebbüslere ve eğer geri bira-
DİKKATLER;
Bu sıcaklarda buzsuz bırakılan semtler
Buz. kışın değil, yazın lâzımdır. Sıcaklar bastı mıydı, İstanbul şehri bir buz meselesiyle kar. şJaşıyoT. Meselâ hastanız İçin buz almağa tâ hangi çıahalkler-den Divanyoluna geliyorsunuz:
— Yok... Bitti.
— Ne zaman gelir?
— Belli olmaz,,.
Niçin belli olmasın? Niçin zamanı malûm olmasın? Maksat, en lüzumlu günde İhtiyaç erbabını atlatmak, buzu, fiatlnden fazlaya satmaktır.
Vo kontrol yoktur.
Tarihî vagon
İçinde 2 mütareke imzalanan vagon yokoldu
Conpidgne 19 (Owl) — Birinci dünya harbi ve 1942 Fransız -Alman mütarekelerinin imzalandığı tarih! vagon, Alman şehirle, rinden birine karşı yapılan bir Müttefik hava akını esnasında yokolmuştur,
1942 mütarekesinden sonra Naziler bu vagonu Almanya’ya götürmüşlerdi.
Bükreş’te harap olan binalar
Bükreş 19 (A.A.) — Anadolu ajansının özci muhabiri bildiriyor: Son İstatistiklere göre Bükreş'teki 01487 binadan 9470 i hava bombardımanları yüzünden harabolmuş veya hasara uğramıştır.
Bombardımanlardan en fazla istasyon mahallesi sarar görmüştür.
ileri bildiriliyor
Yunan askerî heyeti
Dün Sofya’ya vasıl oldu
- B -
Atina 19 (A.A.) — Anadolu ajansının Ö2el muhabiri bildiriyor; Bulgaristanla mü. t-areke şartlarının yerine getirilmesi için kurulmuş olan Müttefikler arası komisyona memur Yunan askeri heyeti Sofya’ya gitmiştir.

kıimıyacak olursa istifa niyetinde olduklarını bildirmelerine rağmen, seçimlerin evvelce tesbit edilmiş olan tarihte yapılacağını bildirmiştir.
Başbakan memleketi demokratlaştırmak ve orada yeni hür nizamı kurmak İçin, seçimlerin yapılması zaruretini belirtmiş ve bunun tam bir serbesti içinde cereyan edebilmesi için bütün tedbirlerin alınmış olduğunu söylemiştir.
Başbakan, Birleşik Amerika mümessili tarafından verilen ve Bulgar serilmesi hakkındakf eörüşünü bilil-ren notaya da temas et-rlş ve şunları söylemiştir:
«— Her kim tarafından ve hangi bahane ile olursa olsun, bizim iç İşlerimizde bir dış tesir aramak veya bunu tahrik etmek için yapılacak her türlü teşebbüsü hükümet tnkblh eder. Hükümet şuna Hanidir ki. bütün Bulgariar vakarlı. so'ukvanlı ve ihtiyatlı durumlarını muhafaza edecekler ve hiç bir tahrike kapılmıya-caklardır.»
Yugoslavyadaki seçim
Londra 18 (A.A.ı — Demokrat parti liderlerinden olan Yugoslav Bnşcnkan muavini Milof Grol, yakında Yugos-lavyada yapılacak olan seçimler için alınan tertfb Ve tedbirlere İtiraz için mektedlr. Bu İtirazlarda, Tlto tarafından teklif edilen kanunun bu kanunu tefsir ve tatbik edeceklere fazla salâhiyet vereceği ileri sürülmektedir. Diğer bir sebep de milli kurtuluş cephesine dahil ohnıyan partilerin aday listesi göstermemeleridir.
Amerikan Dış Bakanının demeci
Vaşlngton 19 (R.) — Birleşik Amerika Dış İşleri Bakanı M. Bymes, dün yaptığı demeçte Amerikanın muvakkat Bulgar hükümetinden memnun olmadığını, bu hükümetin bütün demokrat unsurlarını temsil etmediğini. Amerikanın böyle bir hükümetle sulh yapmıyacağını bildirmiştir.
Beyazlar, zenciler
Londranm merkezinde bir çarpışma oldu
Londra 19 (A.A.) — Dün
Zencilerle Amerikalılar arasında Londra'nın merkezinde kanlı bir kavga çıkmıştır. Yaralılar var, dır. İngiliz ve Amerikan askeri polisleri asayişi iade etmişlerdir. Sovyetler Birliğinde yeni 5 senelik plân
Londra 19 (R.) — Sovyet Rusya, millî ekonomisini geliştirmek İçin yeni teşebbüslerde bulunmuştur. Ba cümleden olarak şimendifer İnşaatı İçin 5 senelik bir plân hazırlanmıştır. Bu plân 946 - 950 senelerinde tatbik edilecektir. Plân mucibince bilhassa Alman İşgaline uğramış yerlerde şimendifer hatları ıslah edilecektir.
Sahife 2
AHŞAM
4» ngUaLOŞ
SÖZÜN 6FLİŞİ
Havada yaprak
Divan edebiyatının Nabi ok tılıina mensup şairler vecize değerinde mısralar söylemeği, hikmetler savurmayı pek severler. Bu arzulan onları bazen İçtimaî olmaya götürmüştür. Di. limiz Nabi ile başlıyarak Koca Ragıp Paşanın, Ziya Paşanın gündelik hayata pek uygun düşen, bazen öğüt kılıklı, bazen de şaş. mas hüküm değerini taşıyan mtsralarile doludur. Babalarımız fikir ve mütalâalarını daima onlann yardımlyle pekleştlrirlerdi.
Fakat devirler hızla değiştiği için bu meralardan çoğu eskimiş, hükümleri sonuca bağlamak kudretini kaybetmiştir. Yeni lamanın vecîzelerinı yeni şairler söylüyor.
Ne zaman mesleğinden memnun olmıyan birine raslasam genç şairlerimizden Oktay Rıfat’in «Hesap bilmem, muhasebede memurum» tarzındaki mısraını hatırlıyorum. Bana öyle geliyor l:i bu mısra, devrimizdeki iş bölümü noksanını bir vecize gibi be. 1’rtiyor. ,
Ne kadar insan tanıyorum kİ tuttu klan meslekten memnun değildirler. İsteklerine, istidatlarına rağmen o işe nasılsa girmişler orada kalmışlar, hevessiz, ean sıkıntıları içinde çalışmaya mecbur o’muşlardır. Ticaret mektebini bitirmiş bir tanıdığını liselerimizden birinde Fransızca öğretmenidir. Bir başkası Hukuk Fakültesinden çıkmış, iş aramış, bulamamış, sonunda Tarım Bakanlığının hukukla zerre kadar yakınlığı olmayan bir dairesinde yerleşmiştir. Coğrafya Fakültesini bitirmiş genci Sıhhat Bakanlı, ğında çalışır görmek her zaman mümkündür. Hele yukarıdaki nusrada işaret edildiği gibi, hesap bilmediği halde muhasebede m ur olanların haddi hesabı yoktur.
Demokrasinin birinci gayesi her vatandaşa istidadım inkişaf c'r ıek İmkânını hazırlamaktır. Bizde, okullar boyunca bu Im-r hazırdır. Her cocuk istediği okulu seçip orada İstidadına g hazırlanabilir Fakat okulu bitirip de hayata atıldığı zaman aib da boyuna şu şikâyet: «Havada yaprağa döndürdü beni rüzgâr! Şevket Rado
Ticaret Bakanı
Aydın’da tüccarlarla uz'in bir görüşme yaptı
İzmir 19 — (Telefonla) — Ticaret Bûu> B. Ra.lt Karadeniz, yanında Tesk . tlanciırma ve Standardizasyon umum müdürleri olduğu halde diin akşam Aydın uan şehrimize gelmiştir.
Balrr.n dün öğle üzeri Aydında Tica-re' ' ısında tüccarlarla İstihsal kor . üzerinde görüşmüştür. Bu arada h.- ı lı ucuzlatma çareleri, ticari mü-b> ' Icr. Toprak ofisi İşleri etrafında ■ . ızun boylu konuşulmuştur. Bakaç Aydın Yapı kooperatifi İnşaatı hakkc-.da malûmat almış, yeni birkaç yapıyı da görmüştür.
Bakan, Aydında bilhassa Tarım sa-tı, kooperatifleri işleri üzerinde genel olarak incelemelerde bulunmuştur.
B Raif Karadeniz yarın öğleden evvel, sonra da Fuarın açı İması saati- . ne kadar Ticaret odasında İzmir tûc- I e.'rlarile konuşacaktır Bakan saat 20 de evvelce bildirdiğim program dahilinde Fuarı açacaktır.
Tekirdağlı Hüseyin Amerika’ya gidiyor
Eski Türkiye başpehlivanlarından Tekirdağlı Hüseyin müteaddit güreşler yapmak üzere Mısır. İngiltere ve oradan da Amerlkaya gidecektir.
İzmir fuarına gidenler
İzmir fuarı yarın açılacaktır. Açılış resminde bulunmak üzere dün şehrimizden birçok kimseler hareket etmiştir. Bu münasebetle Denizyollar İdaresi Tırhan vapurunu fazla sefer olarak İzmir haltına hareket ettirmiştir.
Ankara Çin büyük elçiliğinde büyük bir kabul resmi
Ankara 18 (A. A.i — Japonyaya karşı kazanılan zafer münasebetile bu akşam Çin büyük elçiliğinde büyük bir kabul resmi tertlbedllmlştlr.
Samimi b^r neşe havam içinde geçen bu kabul resminde Başbakan Şükrü Saraçoğlu Dışişleri Bakanı Haşan Bata, diğer Bakanlar. Genelkurmay birinci ve İkinci Başkanları, Bakanlıklar İleri gelenleri. Birleşmiş milletler mümessilleri ve elçilik er-kânlle basın mensuplan hazır bulunmuşlardır. __________
Ceyhanda yapılacak hükümet konağı ve orta okul
Ankara 18 — Bayındırlık Ba. kanhgi, Ceyhanda yapılacak orta oku] bin asile hükümet konağına ait plân ve keşif projelerini hazırlamıştır. Bunlardan hükû. met konağının beş yüz bin küsûr liraya, orta okul binasının da dört yüz bin küsûr liraya malo-tacaklan anlaşılmıştır.
U. 977
Ingiliz büyük elçisi
Uçakla Londra’ya hareket ediyor
İstanbul 18 (A.A.) — Haber aldığımıza göre, İngiliz büyük elçisi slr Maurlce D. Peterson önümüzdeki çarşamba günü uçakla Londraya hareket edecek, tir.
Büyük elçi, İki hafta kadar în-gllterede kalacak ve eylülün İlk hfatası İçinde yeniden vazifesi başına dönecektir.
Beri inde altın eşya teslim edilecek
Berlin 18 (A.A.) — Berllndekl Müttefik makamlar, yayınladığı bir emirde, ellerinde bulunan al. tından mamûl bütün eşyayı on gün İçinde işgal makamlarına teslim etmesini başkent halkından talebeylem ektedir.
Japonya 333 harb gemisi kaybetti
Londra 19 (R) — Japonya-
ntn şimdiye kadar 333 harb ge. misi kaybetmiş olduğu bildirilmektedir. Japonyanin 12 zırhlısından hiç birisi şimdi işe yarar bir halde bulunmamaktadır .
Denizlerde üç buçuk ay serseri bir halde gezen Alman denizaltısı
Buenos Aires 19 (OWİ) — Bahriye Bakan lığının bir tebliğinde bildirildiğine göre Arjantin makamlarına teslim olan .U-977» Alman denizaltı-8i, Norveç! İki mayıs tarihinde terki t-tikten sonra geçen perşembe günü Arjantin kara sularına gelmiştir. Tebliğde ilâve edildiğine göre denizaltı, topçu cephane sil e dolu olduğu gibi lö törpü de taşımakta İdi.
Londra 19 (A.A) — «U-!tT7. Alman denlzaltısının dün Rio de la Plata’ya gel' ı teslim olmasından sonra Boston'da yapılan demeçte. Birleşik Amerlkaya gelen bütün tarafsız gemilerin dikkatli bir araştırmaya tâbi tutuldukları açığa vurulmuştur. Bu araştırmalar, bu gemilerde Hitler'in veya Almanyadan kaçmağa muvaffak olabilen herhangi bir nazl şefinin bulunup bulunmadığını anlamak mak-sadiyle yapılmaktadır.
U-977 dün yani Almanyanın tesliminden üç ay, sekiz gün sonra bir Arjantin devriye gemisine teslim olmuştur.
Bu denizi tının U-53Û dan daha dikkate değrr olduğu sanılmaktadır. O zaman çıkan söylentilere göre Hltler ve Evû Braun ü-530 İle Almanyadan kaçmışlardır. Bu denizaltı Mordel Plata koyunda aynı yere gelerek Arjantin makamlarına teslim olmuştu.
Haziran ay m da İngiliz amiralliği daha dört Alman denizaltı sının noksan bulunduğunu tahmin etmekte idi. Şimdi eksik oldukları sanılan de-nfzaltılann sayısı İkiye inmiş oluyor Bu defa teslim olan denizaltının 600 tonilatoluk olduğu söylenmekte ise dc, bu geminin son günlerde harekete geçirilmiş olan 750 tonilatoluk son model 50 denlzaltısiyla aynı sınıftan olması muhtemeldir. Bu denizaltının denizde en fazla kalabileceği müddet âzami 16 haftadır. Mürettebat gemideki az yiyecekle nasıl yaşıyabilmlş-ler ve benzin bulabilmişlerdir? Bu cihet bir sır olarak kalmakta ve Atlan-tlkte henüz gizli bir üssün mevcut bulunduğu farazlyeşlne yol açmaktadır. _______________________
Suriye ve Lübnan
Yeni İngiliz hükümetinin politikası eskisinden farklı olnuyacak
Londra 18 ULA.) — Brit&nova ajansının siyasi muharriri yaayor: Yeni İngiliz hükümetinin Suriye ve Lübnan'a karşı siyasetinin eski koalisyon hükümeti siyasetinden esas Itlbarile farklı olacağı sanılma maktadır. Şimdi umumi seçimler kararsızlığı ortadan kaldırmış olduğundan, kati vaziyet almış olan her İki parti İngiliz noktal nazarını teyidetmek suretlle bugünkü duruma son verebilirler.
İngiliz Dış İşleri Bakanı M. Ernest Bevin geçen hafta Suriye ve Lübnan elçileriyle görüştüğü zaman bu meseleyi hususi bir alâka ile tetkik etmiştir. Bilindiği gibi. M. Bevin bu İşte bir anlaşmaya varılmasını candan istemektedir.
M. Beyinin Suriye ve Lübnan meselesinde ve her ne kadar daha fazla Sömürgeler Bakanlığını alâkadar ederse de. Filistin meselesinde realist ve tarafsız hareket edeceği sanılmaktadır. Kendisinin şöhreti bu hususta bir zıman teşkil etmektedir.
Filistin meselesinde şunu kaydetmek lâzımdır kİ, Aıap devletlerinin vaziyetlerini İngiliz İlgili makamlarına bildirmek mevkiinde bulunan Arap hükümetlerinin mümessilleri şimdi Londrada bulunmaktadır. İrak kıral naibi general Nuri Sait paşa gelecek hafta zarfında Attlee ve Bevin ile görüşecektir, İrak naibinin bu görüşmeler esnasında Arap nokta! nazarını kendilerine izah edeceği aşikârdır.
Ingiliz ordu ve donanması
Silâhlı kuvvetler 13 milyondan fazla
Londra 18 (A_A.) — Brltanova’mn askeri muharriri şunları yazmaktadır: Harbin sonunda, İngiltere askeri bakımdan, harbin başlangıcında olduğundan. çok daha kuvvetli vo fiilen tarihinin hiç bir devresinde olmadığından daha kudretli bulunmaktadır. Güvenlik sebepleri hasebiyle, haklin rakam htnilz bilinmemekle beraber, askeri mahfillerde beyan edildiğine göre, yakında bir resmi tebliğ neşre-dllcüfil takdirde bu bütün dünyayı hayrette bırakacaktır.
İngiliz imparatorluğu bütün silâhlı kuvvetlerinin takriben 13 milyon 250 bin kişiden mürekkep olduğu bir sene evvel açığa vurulmuştu. Bu miktarın 4.542.000 İnini Birleşik Kıratlık veriyordu. İngilterenln harbden evvelki kara ordusu İki yüz bin kişilik bir kuvveti, ihtiyat ordu 140 bin kişiyi. İhtiyat fazlası ise 75 bini buluyordu.
Bugünkü hükümet, barış zamanında da kur'a eratını silâh altuıa almaya devam edecektir.
Kır allık donanmasının Son derece genişlemiş olduğu şundan da anlaşılır kİ, 1839 da 140.010 kişiden ibaret olan bahriye personeli bugün muhtemelen bir milyon kişiye yaklaşmaktadır.
1939 da, savaşa sürülebilecek 1750 uçağı ve 110.000 kişilik bir mürettebatı olan İngiliz hava kuvvetlerinin mürettebatı bugün takriben bir milyon kişiyi bulmaktadır.
Harb suçluları
Muhakeme için hazırlıklar ilerliyor
Londra 18 (OWİ) — Ekim ayının başına doğru başlıyacak olan başlıca Alman harb mücrimlerinin muhakemesi için son haarlıkJan teftiş etmek üzere İngiltere, Fransa ve Sovyetler Birliği temsilcileri, dün Londra'dan Nürnberg’e hareket etmişlerdir.
Nümberg hapishanelerinde daha şimdiden 15 nazl harb mücrimi bulunmaktadır. Diğer mücrimler de, şimdiki hapishanelerinden Nürn-berg'e nakledileceklerdir.
Londra 18 (R.) — Avusturyada harb suçlularını muhakeme edecek olan mahkeme, bir temerküz kampında . * Macar Yahudlslnl idam eden 3 nazl gardiyanını ölüm cezasına mahkûm etmiştir.
Arjantin’de kargaşalık
Çarpışmalar, yağmalar oldu, bir çok yaralı var
Istanbulun su derdi
Belediye bu işi halletmek için mühim para sarf ile yeni tesisat yapmaktan başka çıkar yol bulamıyor
YıUturlınta. devam eden, kışın kendini pek hissettirmediği halde, yazın ton haddini bulan Istanbulun su â»® gene günün meselesi oldu. 8ı-«Lrl*.- şiddetle devam ettiği İçin, su sarfiyatı fazladır. Esasen normal İhtiyaca yelmlyen şehir suyu, bu fazla sarfiyat yüzünden büsbütün kifayet etmemektedir.
Bugünkü su meselesinin ne olduğunu anlamak İçin bu işi tetklka biraz gerilerden başlamak icabeder. On yıl evveline kadar şehir suyu Terkos şirketi tarafından teinin edilirdi, o zamanlar şehre günde 26 bin metreküp su verilirdi, şirket, suyun metreküpünü 15 kuruşa satardı, O zamanlardan-beri faaliyette bulunan su galerisinin tahammülü 52 bin metreküptür. Şirketin şehre verdiği 2G bin metreküp SU İhtiyacı karşıhyamadığı İçin İlgili makamlar şirketten şehre fazla su vermesini istediler. Şirket, su flatl arttırılırsa günde 28 bin metreküp yerine 40 bin metreküp su vereceğini bildirdi. Hükümet zam teklifini kabul etmedi, nihayet tesisat şirketten alınarak Belediyeye devrolundu.
Bugün Belediyeye bağlı olan Sular İdaresi 52 bin metreküp suyu şehre vermektedir. Su flatlerl harbin İkinci senesine kadar 15 kuruş olarak muhafaza edilmişti. Bugün 22 kuruştur. Fakat Belediye suyun kendisine 24 kuruşa malolduğunu. bu yüzden her yıl 500 bin lira zarar ettiğini bildiriyor. Şimdiye kadar amortisman İçin tek bir kuruş da ayrılmamıştır.
Ödünç verme ve kiralama
Amerika’da yeni bir plân hazırlandı
Belediye su flatlerlni 30 kuruşa çi-karmak suretlle zararın önleneceği ve tesisatın ıslahı kabil alabileceği fikrindedir. Fakat son senelerde esasen flatl yüzde 50 derecesinde arttırılmış olan su gibi en zarurî bir maddenin fiatine yeniden büyük bir zam yapılması mümkün görülmemektedir. Bir aralık suyun, mahdut gelirlilere 15 kuruştan, geliri mahdut olmıyanlara da hayat pahalılığı nispetinde zam yapılarak verilmesi düşünülmüştür. Fakat bunun da tatbik kabiliyeti görülmemiştir.
Bugün durum şudur: Sular idaresi zarar etmektedir. İkinci bir galeri yapılması veya arteztyen kuyuları açarak fazla su temini icln lâzım gelen parayı bulamamaktadır Belediye bu durum karşısında masrafı azaltmak, • r suretle suyun maH et Hat İni ucuz-, l-tmak İçin bazı teşebbüslerde bulun-LJL mağa karar vermiştir Suyun tasfiye-Q sinde ve akıtılmasında kullandın kö-Q_ ir ürün tonu İdareye 42 liraya malol-ç^ ıı aktadır. Mahruk..:: •tas mrruf et-, mek İçin bu İşlerin elektrikle lenılnlQ düşünülmüştür Fakat bu İş İçin ku-ratması leabeden elektrik tesisatımı C 2 milyon liranın sarfı icabetmektedlr^S Belediyenin bu paraya da bulamadığı W bildiriliyor. Js
Görülüyor kİ, Belediye ye Sular 1da- S" resi güç bir vaziyettedir ve bundan*^ kurtulmak İçin mülılm para sarflyle© tesisat yapmaktan başka çıkar yol (D bulamamaktadır H: Ibııkl bu parya temin e’mek de kabil olamıyor
--------------------------
Prag’da imerıkario elcistne suikast oj - ’ ----------- 2
Elçinin geçeceği yola bavul bomba konmuş
Prağ 18 (AJâ.) — Amerikanın Çekoslovakya elçisi M. Lavrens Stayn-hard'a bir suikast yapılmıştır. Suikast elçinin otomobille geçeceği yolun üzerine İçinde patlayıcı madde bulunan üç bavu! konmak suretlle yapılmıştır.
KÜÇÜK HABERLER
★ Belediye murakıpları tarafından bir hafta zarfında 340 dükkân kon-
LavaJ’in isticvabı
Londra 19 (R) — Paris’ten bildirildiğine göre Lava] istle. yap edilmiş, fakat bir çok suallere cevap vermemiştir. Laval, sebep olarak, henüz kendisini pıüadfaa edecek bir avukat bulamadığını i İdlrmlşllr.
Diğer taraftan Oslo’dan gelen bir habere göre Qu!sling yarın ilk defa mahkeme huzuruna çıj kacaktır. |
Zeytin ihraç edileceği doğru değil
Ankara 18 (A.A.) — Ticaret Bakanlığından tebliğ edilmiştir: Tan gazetesinin 10/8/1945 tarihli nüshasının ikinci sahlfe, üçüncü sütununda ■Zeytin İhraç edilecek* başlığı altında çıkan haber dolayıslle yurdun yağ ve yemeklik zeytin İhtiyacını karşılamak üzere alınmış olan tedbirler gereğince böyle bir İhraç müsaadesinin l ı yı! için de bahis mevzuu olamıya-c ağının açıklanması faydalı görülmüştür.
Esasen geçen sene de memleketimizde yemeklik zeytin olarak tutunmamış ve dalma ihraç cdllcgelmiş olan küçük miktardaki Edlnelk zeytinleri hariç olmak üzere yemlik zeytin ihracına müsaade edilmemişti.
Memleket yağ ve yemeklik zeytin İşlerinin düzenknmeşine ve ihtiyaçlarının tamamen karşılanmasına kadar bu konuda her hangi bir değişiklik yapılmıyacaktır.
Bu İtibarla bu yıl yemektik zeytin ihraç edileceği ve yağlık zeytin tanelerinin de yemekliğe kaçabileceği yolundaki endişeler yersizdik.
Fransız partileri
Radikal sosyalist kongresi gelecek hafta toplanacak
Paris 19 (A.A.) — Evvelki gün Paris'te çalışmalarını bitiren sosyalist kongresinden sonra gelecek hafta radikal sosyalist par. tisinin kongresi toplanacaktır.
Bu kongrede Edouard Dala-dier, Edouard Herriot, Pierıe Cot ve Yvon Delbos gibi büyük şeflerin tekrar partiye girmelerine imkân verecek muhtelif nutukların verilmesi beklenmektedir.
Sanıldığına göre genel siyasetin müzakeresLne tahsis edilen pazartesi günü yapılacak ilk top. lantıdan itibaren bu nutuklar için söz alınacaktır. Fakat hatiplerden bir çoğunun dış siyaseti müzakere İçin çarşamba günü öğleden sonra yapılması düşünü, len toplantıda söz almaları muhtemeldir. Partinin yönetim kurulu yenilenecek ve icra komite, si üyeleri de 23 ağustos çarşamba günü yapılacak kapanış toplantısında tâyin edileceklerdir.
Meclisin sekizinci kısmının inşasına başlanıyor
Ankara 18 — Keşif bedeli 4.900,000 lira tahmin edilen Büyük Millet Meclisi sekizinci kısım inşaatına ağustos ayı İçinde başlanacaktır.
Buenos Aires 18 (A.A.) — Dün şafak vaktine kadar Buenos Aires'in merkez! yağma hareketlerine ve çarpışmalar» sahne olmuştur. Tezahüratta bulunan milliyetçilerle demokratları birbirine düşüren çarpışmalardan sonra, sağlık servisine bağlı arabalar, sokaklarda bir çok yaralı toplamıştır.
Sağ cenah unsurlarının umumi merkezi olan «Milliyetçiler birliği* binalarının tahliyesinden sonra, polis yirmi kadar milliyetçi şefi tevkif etmiştir.
Buenos Aires 18 (A.A.) — Harbiye Bakanı, son günlerde çıkan hâdiselerin tekerrürünü önlemek için askerlerin kışlalarından çıkmaması emrini vermiştir.
Harbiye Bakanının beyan ettiğine göre, askerler tezahürat yapanlar tarafından taarruza uğramıştır ve polisin neşrettiği bir tebliğe bakılırsa, tezahürat yapanların çoğu komünisttir.
Harbiye Bakanı, son günlerdeki müessif hâdiselere rağmen, hükümetin, anayasaya dayanan tabii bir re-jlmin ihyasını hedef tutan programı tatblka devam edeceğini de söylemiştir.
Yunan isteklerini bildirecek heyetler
Atina 18 (A.A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: Yunan millî isteklerini korumak üzere ton-dra'ya gidecek Yunan delegelerine naip Damasklnos’un başkanlık edeceği haberi yalanlanmaktadır, öğrenildiğine göre hükümet mahfillerinde hâkim olan fikir Yunanistan İçin hayati mahiyetteki meseleler üzerinde milli menfaatlerini müdafaa etmek İçin büyük Müttefik hükümetler merkezlerin! ziyaret edecek heyetlere daha ziyade, eîklden başkanlık etmiş ye şimdi Dışişleri komisyonunda üye Olan kimselerin başkanlık etmeleri merkezindedir.
fiöylendiğlne göre, papandreu Londra'ya gidecek heyete, Tsouderos Moskova’ya gidecek heyete. Sofoulls ve Kafandarls ise Fransa ve Ameri-kaya gidecek heyetlere başkanlık , edeceklerdir.
Nevyork 18 (AA.) — Başkan Tru-man'ın, Byrnes, Vlnson, Crowley ve Snyder İle yaptığı bir toplantıda Kiralama ve Ödünç verme anlaşmalarının süratle tasfiyesi hakkında bir plânın İncelendiğini bildiren New -York Times gzetesl, Japonya savaşının birdenbire sona ermesiyle, Birleşik Amerikanın baa müttefiklerinin ve bu meyanda bilhassa İngilterenln
mali bir mesele karsısında kaldığını trol edilmiştir. Bu dükkânlarda çalı-yazmaktadır. Bu memleketler, harb şan esnaf arasında suçlu görülenler --------— ..«..ı —■- jejj j2 sİ Milli korunma mahkemesine verilmiştir. Mahkemeye verilenlerin ekserisi perakendeci kasaptır. Bunlar Belediyenin tesbit ettiği fiat : üzerinden et satmamaktan suçludurlar.
ir Bir müddetten beri şehrimizde . bulunan Ulaştırma Bakanı general Ali Fuat Cebesoy dün Ankara'ya hareket etmiştir
* On beş gün evvel, sebze hal) civarında gayri müslim bir şahıs yaralı olarak-bulunmuş. Cerrahpaşa hastanesinde tedavi altına alınmıştı. 15 gün hiç konuşmıyan bu yaralı dûn sa bah ölmüştür. Hüviyetini ve ölüm sebebini tesbit için ceset Morga kaldırılmıştır.
ir Merdiven köy civarında amelelik eden Mustafa adında bin. o civardaki tuğla harmanları yakınında tabanca ile öldürülmüş olarak bıılun-muştur. Kadıköy savcılığı hâdise tahkikatına el koymuştur.
* Millî Eğitim Bakanlığı her dereceli okullarla Milli Eğitim müdürtük-hrlne birer tâmim göndererek. Milli Eğitim müesseselerlnln muhtelif dal-re ve müesseselerle yapacakları muhabere yollarını bildirmektedir Bu tâmlme göre. İlk ve ortaokullarla İlseler, Bakanlık ve valiliklerle olan lş-l.rine alt muhaberelerini Milli Eğitim müdürlükleri yoltyl ? yapacaklardır. Bazı durumlarda okullar Millî Eğitim Eakanlığıyle müstakillen muhabere edebilirlerse de diğer Bakanlıklarla
i olan muhabereler mutlaka Milli Eğitim müdürlükleri, valilikler veya Milli , Eğitim Bakanlığı yolarlte yapıtaeak-I tır.
, -k Yeniden açılan bazı İçkili lokanta ve gazinolarla yazlık bahçelerin sınıflan henüz tesbit edilmemiştir. Bu ı nevi yerlerin tam bir isabetle sınıfI larınm kararlaştuılmsı İçin dün Vali ve Belediye reisliği namına muavin B. i Nazif Seçkin teftişlere başlamıştır. ! Bu teftişler sonunda yeni açılan mii, esseselerfn sınıfları tesbit edileceği U gibi, lüks ve birinci sınıf olarak tes-! i bit edilenler içinde daha aşağı sınıfa J indirilmesi Icabedenler olup olmadığı .1 d: anlaşılacaktır.
I ir Şehrimizde bulunan Hatay ve Malatya valileri Vali ve Belediye reis! Dr. B. Lûtfl Kırdan mak-'mında ziyaret etmişlerdir
ir Bir hafta içinde İstanbula Bulga-rlstandan 65û bin kilo mangal kömürü getirilmiştir. Belediyeye beyanname İle bildirilen kömürlerin muhtelif iskelelerde satışları yapılmaktadır.
* Ankara Siyasal Bilgiler okuluna 1 girmek Istlyen ilse mezunlarının ha' zırlıyacakları evrakla müracaat şekilleri Milli Eğitim müdürlüğü tara-f.ndan Hân edilmiştir. İştanbulda
1 olan öğrenciler Yüksek öğretmen oku-1 lu müdürlüğüne. Ankarada olanlar da ' doğrudan doğruya Siyasa! Bilgiler okulun» müracaat edeceklerdir.
esnasında aldıkları, fakat müşterek düşmana karşı kullanmadıkları malzemenin bedelini ödemek mecburiyetindedirler.
Yeni plân, alâkalı memleketlere tebliğ edilmeden evvel neşredllmiye-cek olmakla beraber, Vaşlngtondakl müşahitlerin kanaatine göre, bunda yeni hiçbir Kiralama ve Ödünç verme anlaşmasının akdedllmlyeceğl ve ancak mühimmata alt bulunmıyan eski siparişlerin sonuna kadar yerine getirileceği ve alıcılar oralından bedellerinin ödeneceği tasrih edilmektedir.
İngiliz Dışişleri Bakanının Sovyet halkına mesa.iı
Londra 18 (A_A.) — İngiliz Dış İşleri Bakanı M. Bevin, Sovyet milletine hitaben gönderdiği İlk mesajında diyor kİ: «Yenmek zorunda bulunduğumuz güçlükler ne kadar büyük olursa olsun. bizi zafere götüren dostluğun harb sonrası dünya meselelerinin de hayırlı bir tarzda halline götüreceği ümldedileblllr.»
İngiliz hükümetinin siyaseti, imar devresinde de Sovyet hükümetiyle İttifak antlaşmasına dayanmakta devam edecektir.
18/8/1945 flatlerl Londra üzerine 1 sterlin Nevyork ilerine 100 dolar Cenevre 100 tsvlçre Er Madrid üzerine 100 pezeta Stokholm üzerine 10(1 kuron
ESHAM VE TAHVİLAI % 5 faizli ikramiyeler: 1933 Ergani 1038 lkramlyell Milli Müdafaa
Demiryolu ikramiye!! % 7 faizli Tahviller:
Sivas - Erzurum 1 Sivas - Erzurum 2-7
1941 Demiryolu l 1941 Demiryolu n 1941 Demiryolu IH Milli Müdafaa I MIH! Müdafaa D Milli Müdafaa m Anadolu Demiryolu Grup* Tahviller 1-2
Hisse senetler! % 80 Mümessil senet Hisse senetleri: Merkez Bankası T. İş Bankası T. Ticaret Bankası
BORSA DTŞINDA ALTIN FİATLEftt Gulden Reşadiye
Ingiliz
Külçe (Bir gramı)
5.22
132.-
30-3255
12.89
31.1325
84.50
35—
47.—
147 -
14.70
4.25
33,76
35.70
41.95





E/ *4 5

Sahi re 3
19 Ağustos 1945
AKŞAMDAN AKŞAMA
Bir karşılaşma,
Heba ettiğimiz Mahmut Yesari* ye dair-..
Romancı, hikayeci ve gazeteci, nıecnıuacı arkadaşımız Mahmut tesari’yi kaybettik. Tîirk edebiyatı. böylcce pek kıymetli mü el. liflerinden birinden mahrum kalmıştır.
Mahmut Ycsari’nin edib tarafı gazeteci tarafına; his tarafı fikir tarafına; çekik sanatkâr tarafı girgin muharrir tarafına kat kat faiktı. Buna rağmen inkâr etmi. ye'itn: Gazetecilik ve mecmuacı-Jıkta da. müteşebbis sıfatile değil, muharrir sıfatile muvaffak olmuştur; ve yazılarının topye-kûnunda bir ana fikir vardı: Fe. na yaşamak zorunda kalanların ıstırabını, zâlimlerin zulmünü belirtmek; fakat bütün bunları bir fırka propagandacısının tatsız çığırtkanlığı ile değil, bal yapan anımı tabiîliğiyle başarmak.
İstidadının kökleri meşhur hattat olan dedesindeydi. Bu itibarla "bir sanat asilzadesi sayılır.
Rahmetli arkadaşımız, biraz da mariz bünyesinin icabı olarak. rotatif makinelerinin muntazam dönüşlerinin gerektirdiği o çetin ve yıpratıcı sanayi hayatı disiplinine giremezdi, Buna kâlı cehdederdi: fakat bazen de her şeye lânet'er yağdırarak, kapar, koyuverirdi. O zaman bohemlik ülkesine dalar, şu uçsuz bucaksız îstanbulun bir köşesinde, itikâfa çekilirdi. Her nereye gitse, etrafında, tür’ü tabakalardan, fakat hepsi de söz ve nükte ehli, hiç değilse hususiyet sahibi insanlar Hâle olurdu. Hayatımın bir devrinde, ben de, e*de kadeh, gönülde dostluk, merhumun bu gruplarından b’rine katıldım. Böyle sohbetlerin hâtırasını unutmamak ve kutlu savmak. Bezm-i Cemşîd’d’n heri âdet olagelmiştir
Bohemlik, ekser sanatkârların bal toplaması kabilmdendir Mevsim mevs'm lâzımgeiir. Yüksek tabakanın yeknesaklığı içinde ömür sürmek, müellifin ilham mpdibalarını kurutur. Hattâ talihin ihsan ettiği servet imkânla, rivle transatlantiklerle kıtadan kıtaya seğirtmek bile, bir müellife daima içtimai tabakalar içinde ve insan ruhunda — derinliğine — geniş ölçüde seyahat etmek derecesinde edebî malzeme veremez. Hele 'Hirk müellifleri için bunıın böyle olduğunu, edioler kadromuz isnat edivor: Hüseyin R?hmİ,|er. Ahmet Rasim’ipr şahsiyetlerini mesafe aşırı seyahatlerinden ziyade, içtimai tabakalar derinliğine nüfuzlarına medyundurlar. Mahmut Yesari de. bu bakımdan derinlemesine seyahatler yapan bize bizim hayatımızın muhtelif cilvelerini en iyi anlatan kalem sahiplerinden, dir. Yazıları, aynı zamanda bir içtimai vesika hazînesi olarak, devrimizin bir zihniyet mâkesi olarak edebiyat tarihine geçecektir.
Yeni tip ekmekler
Evsafı kimyahaneye bildirilmemiş!
Şehirde satılan her türlü yiyecek maddeleri arasında hileli olduğu zannedilenlerden, belediye memur Ve müfettişleriyle ilce ve bucaklarda bulunan İdare âmirleri tarafından nümuneler alma, rak kimyahanede yapılan tahlilleri. sonunda hazırlanan raporlar maddeyi gönderen makama yollanmaktadır. Yıllardanberi de. vam eden bu usul son günlerde bazı garip sonuçlar vermektedir. Belediye müfettişleri tarafından fırınlardan alınan ekmek ve un numuneleri müteaddit defalar tahlil edilmek üzere kimyahane-ye gönderilmişti. Mağşuş olduk, lan gözle görülecek derecede belli olan bu numunelerin raporlan «evsafına uygundur» şeklinde belediyeye bildirilmiştir. Kontrol yapanlar tarafından nümunele-ıin evsafına uygun olmadığının iddia edilmesi üzerine yapılan in. celemeler sonunda yeni tip ekmeklerle un’ann evsafının henüz kimyahaneve bildirilmediği mey. dana çıkmış ve toprak mahsulleri ofisinden gelen evsafın pazartesi günü kimyahaneye gönde, rümesine karar verilmiştir.
Bundan başka koyun etlerine manda eti karıştıran bir kasan hakkında zabıt tutulmuş ve etten alman nümu-e kimyahaneve gönderilmişti. Kasabın verdiği ifadede karıştırdığı ft’n manda eti olduğu ’riraf rdiidiğl halde mvabaneden verilen rapor 1 yun etine s'5ır eti karıştırılmış şeklinde gönderilmiştir, Bu aksaklıkların ıslahına karar verilmiştir.
f kramlyeil A ile C ü2danı
Yalnız
P ara biriktirenlerin
değil
aynı zamanda
EV sahibi olmak
isti yenlerin de cüzdanıdır
Y apı ve K redl B ankası
Veremli çocuklar
Verem savaşı demeğinin Erenköy sanatoryumu arazisi dahi, ünde tüccardan ZiyaeddLn Sait Evim tarafından inşa ettirilecek olan Çocuk paviyonunun temel atma töreni dün saat 14,30 da yapılmıştır.
Törende Orgeneral Cemil Cahit Toydemir, şehir meclisi âza. lart, doktorlar, Vilâyet ve Belediye sıhhat müdürü. Kadıköy kaymakamı, gazeteciler ve paviyonu yaptıran Ziya Evim ailesi hazır bulunmuşlardır.
İlk olarak demek reisi Prof. Tevfîk Sağlam söz almış, davet, lilere ve paviyonun yapılması için teberrüde bulunan Zlyaed-din Sait Evime teşekkür ettikten sonra sanatoryum arazisinin 17 sene önce 22 bin liraya satın alındığım fakat o zaman deme, ğln tahsisatı bulunmadığından büyük bir sanatoryum yapılamadığını ancak hayır sahibi zenginlerin İnsanî teşebbüsterlle bu. gün 2 milyon lira kıymetinde sanatoryumun vücuda geldiğini anlatmış ve demiştir ki:
«Zengin halkın tedavi imkânları her zaman mevcut olmakla beraber maatteessüf orta sınıfın hususî tedavi görmesi bukünkü şartlar altında İmkânsızdır. Zl. ra bir Hastanın senelik tedavi masrafı ortalama 2800 liradır.
Erenköy verem sanatoryumunda Çocuk paviyonunun atılıyor
İşte bu paviyonlar orta sınıf halkın günde âzami 7 lira karşılığında tedavisini sağlamaktadır, Ayrıca sanatoryumda paviyonu bulunan zenginlerimizin fakirler için bedava 15 yatağı mevcuttur. Bugün temelini atacağımız pa. viyon ise memlekette ■ ilk defa kurulan 6 - 14 yaş arasındaki veremli çocuklara mahsus olup şimdilik 25 yatağı olacaktır. Son senelere kadar zenginlerimiz ara. sonda bu gibi hayırlı teşebbüslerde bulunanlar maalesef çok azdı. Halbuki biz büyük hayır sahip, terinin ahfadıyız. Memnuniyetle görüyorum ki ecdadına lâyık olmaya çalışan zenginlerimiz gene faaliyete geçmiş bulunuyorlar, bu inşallah diğer hayır sahipte, rini de karara sevkedecek bir hareket olur, Paviyon memleket evlâtlarına sıhhat kaynağı ol. sun.»
Prof. Tevfik Sağlam’m sözlerini müteakip temele harç Örge, ne rai Cemil Cahit Toydemir tarafından konularak kurbanlar kesilmiştir.
Bu törenden sonra sanatorvu. mun 400 hastaya yemek verebilecek kabiliyette ve son sistem buhar tesisatlle mücehhez mutfağının da temeli atılmış ve mü. teaklben davetliler büfede ağır-lanmısiardır.
Buz darlığı
Kırılan kalıplar imha edilmiyecek
Buz fabrikasında husule gelen ârızanın pazartesi gününe kadar tâmlr edileceği söyleniyor. Fabrikada yaptırılan tetkikler sonunda her gün çok miktarda buzun ziyan edilmekte olduğu da tesbit edilmiştir. Fabrika vasati olarak günde 25 şer kilodan 4 bin kalıp buz imal etmektedir.
İmal esnasında kınlan buz kalıplan bayilere gönderilmiyerek imha edilmek üzere fabrikada alakonmaktadır. Bu kırık kalıpların. bazı kimseler tarafından gizilce satılmakta olduğu belediyeye bildirilmiştir. Belediye bugünkü buz darlığında bu parçalardan istifade edilmes’nî de te. min edecek ve kırık bustenn gizlice satışına mâni olacaktır.
30 ağustosta Dumlupı-narda büyük tören yapılacak
Başkunymdanhii meydan muharebesinin 23 üncü yıldönümü münase-betlle her sene olduğu gibi bu sene de Dumlupınarda Meçhul Asker anıtında büyük tören yapılacaktır. Buna alt program hazırlanmıştır. Programa göre, merasim o gün saat on birde başlıyacaktır. Törenden evvel Meçhul Asker anıtına Büyük Millet Meclisi, Başkabanlık, Bakanlıklar, ordu ve Cumhuriyet Halk Partisi, Beden Terbiyesi genel direktörlüğü. Kızılay. Türk Hava kurumu, ordu harb malûlleri, Şehitlikleri onarma derneği. Tarih ve Coğrafya kurumu ve Türk Basın birliği namlarına birer çelenk konacaktır.
Merasimde 31 ilimizi temsil etmek üzere her ilden biri Parti ve Halkevleri. diğeri de genel kurulu adına seçilmiş İkişer müme-sTI bulunacaktır.
Merasime tam saat 11 de top ate-şile başlanacak ve bundan sonra Sİ-raslle ordu, Cumhuriyet Halk Partisi. İstanbul ve Ankara yüksek okul'an ve Beden Terbiyesi genel direktörlüğü adlarına birer söylev verilecektir. Halkımızın merasime kolayl-k'a lş‘1-raklnl temin maksadiyle özel trenler de kaldırılacaktır
Mahmut Yesari’yi ellisine bas. madan kaybettik. Bence bu emsalsiz sanatkâr, daha fazla, daha İyi yaşanabilirdi. Daha da semere verebilirdi. Halbuki maddi ölümünden senelerce evvel bakımsızlık yüzünden heba edilmiştir. Söylediğim gibi, onun (««? adamı, girgin, müteşebbis, he. sapçı, sokulgan, Allah ömür ver-sinci» tarafı yoktu. Cemiyetimiz, bu his ve sanat adamını, bu çekik artisti himaye etmesini köşesinde arayıp bulmağı bilememiştir. As. la bilememiş, becerememiştir. Bunun yakınen farkındayım; Mahmut Yesari, dede yadigârı bir sanat şehzadesi olarak her türiü nimetlere lâyıkken, bunca devlet ve millet müesseselerine rağmen mahrumiyetler içinde kıvrandınlmıştır.
— Falanca ay sekiz yüz lira kazanmıştı ya... Eh. üç ay da beş para kazanmamışmış... Geçen seneden bu seneye yüz lira arttırarak, bu seııe falanca müessese^ den aldığı elli altı liranın üzerine kalsaydı, muhasebeci muavinimizden bile daha â’â yaşıyabilir-dn„
Bu kabil bir takım hesaplar yürütenler arasında hattâ onun dost'arı, hattâ onu gayet İyi an. lamak iddiasında olanların da mevcut bulunduğunu görerek dostuma rahmet okurken kendi kendime mırıldanmaktayım:
«Suphane men tahavvere...»
(Vâ - Nû)
Hamiş: Hastalığında Mahmut Ycsnri’yi sıyanet eden kıymetli dok-.orianmıza teşekkürü bir mes’ek borcu biliriz. (V . N)
Nüfus sayımına haztrlık
Sağlık Bakanı sağlık müdürlüğünde
Şehrimizde bulunan Sağlık Bakanı Dr, B. Sadi Konuk dün Vilâyet Sağlık ve Sosyal Yardım müdürlüğüne gelerek bir müddet çalışmıştır. Bakanın bugün Ankaraya dönmesi muhtemeldir.
Başbakanlık İstatistik Genel Müdürlüğünden:
21 Ekim 1945 pazar günü memleketimizde yapılacak olan genel nüfus sayımının esasım, içinde insan oturan veya İnsan oturması İhtimali olan bütün yerlerin numaralanması teşkil edecektir. Sayım yönetmeliklerine göre, numarasız yerlerde oturanlar hükümete haber vermek zorundadırlar. Bu mecburiyete uymı-y anlar para cezasına çarptırılacaklardır. Şehirlerde, numara levhası takılmamış veya sonradan numara levhası konulmak üzere geçici olarak fırça ile numarası işaret edilmemiş binalarda oturanların sözle veya yazı İle en yakın Belediye dairesine haber vermeleri lüzumu bildirilir.
Sıcakların şiddeti azaldı
On beş gün süren şiddetli sıcaklardan sonra rüzgâr poyraza çevirmiş, hava bir parça serlnlemlştlr. Termometre gündüzleri gölgede 30 - 32 derecedir. Geceleri 28 - 27 dereceye İniyor.
Boğucu sıcakların azalmasına rağmen plâjlara rağbet devam etmektedir.
Bursada sıcaklar
Bursadan bildirildiğine göre, sıcaklık 39 - 40 dereceye kadar çıkmaktadır. Kuraklık yüzünden bazı çeşme ve kuyular kurumuş, buz bulmak güçleş mlştlr.
çok
Orman yangınları
Bursa 17 — İznlk'ln Kızıltepe mevkiinde çıkan orman yangınında 2500 hektarlık orman yanmıştır. Dursun-bey İşletmesindeki yangın genişlemiş ve Kütahyanın Emet ormanlarına kadar ilerlemiştir.
Erenköy, Göztepe semtinde francala bulunamıyor
şehrin Erenköy - Göztepe semtinde ekmek tevziatının bozukluğundan ve francala pişiren fırınların ihtiyaca yetmediğinden şikâyet ediliyor.
Evlere ekmek veren seyyar ekmek-çilerlle bakkallar, francala almak İçin kendilerine Kadıköy fırınlarının gösterildiğini, halbuki nakliye zorluğu ve pahalılığı yüzünden ekmek satışının zarar verdiğini, ancak tramvayla getirilebilecek miktarda getirterek müşterilerine verdiklerini söylemektedirler.
Esnafın bu İddiası varit İse kabahati Belediyeye yüklemek hakkaniyet İcabıdır. Zira Göztepedö beyaz ekmek çıkaran bir fırın mevcut iken evlere
I larıUr.
Vatan gazetesi
Vatan arkadaşımız dün altıncı yıldönümünü kutlamıştır. Arkadaşımızı terbi k İle uzun ömürler ve başarılar dileriz.
Mezbahada kesilen hayvanların kan, kemik ve boynuzları
Mezbahanın kan, kemik, boynuz gibi maddelerden elde ettiği tâli hasılat, yapılan kesimlerin çokluğuna rağmen önemli bir yekûn tutmamaktadır. Bu maddeler her yıl 3000 lira mukabilinde talibine veriliyor. Bu hususta yapılan incelemeler sonunda bu hasılatın en az 5 - 6 misil olmasının tcabettlğl neticesine varılmıştır. Bunun için mezbahada bazı tesislerin yaptırılmasına karar verilmiştir. Bu tesisler sayesinde bu maddeler ve bilhassa kanlar bilgili bir şekilde muhafaza edilecek ve çeşitli serom İmali İçin lâboratuvarlara verilecektir.
Kesilen hayvanlardan elde edilen İşkembeler temizlenirken muhteviyatı mezbahanın bulunduğu Sütlüce mın-takasını ve Halici kirletmektedir. Hem bu pisliği önlemek, hem de bundan gübre olarak istifade etmek yolu ar aşt ı r ıl ma ktadır.
Satışa çıkarılan ithal malları
Taksimde Cumhuriyet caddesinde Tatko'ya otomatik telefon ampulü, Gal. Mehmet Ali paşa Han’da Zeki Sabalı'a makine kayışı, Gal. Tersane Cad. Arşlmldls Stavropulo'ya Asbes-tos levha, İst. Türkiye Han'da Mazon ve Botton'a tıbbi ecza, Beyoğlu Tünel-başı Arif Aydın’a teobromln alkaloit, Gal. Kefeli Han'da Metal Tlcaret’e sargılık kâğıt. Fincancılar Ak Han'da Birlik Tlcaret’e sargılık kâğıt, İst. Tu-hafçı Han’da Nazım Kulaç'a drll, ts-tikl&l Cad. G. ve A. Baker'e yün mensucat, İst. Balcı Hatı'da Mustafa Er-dlş'e drll, Gal. Sermet Han’da Hâki Erol'a pamuk mensucat ponje. Fincancılarda Haşan Tatarl'ye beyaz drll, Gal, İktisat Han Ziya Tardu ve Levl ştl. nezdinde Jozef Benmayor'a sargılık kâğıt.
Edebiyatı Cedide müzesi
Millî Eğitim Bakanı şreldi
Millî Eğitim Bakanı B. Haşan Âli Yücel dün öğle treniyle şehrimize gelmiştir. Muhtelif mini eğitim mesele'erile meşgul olacak olan Bakanın ay sonuna kadar tstanbulda kalacağı tahmin ediliyor.
îthal edilen mallar hakkında yeni kararlar
Ticaret Bakanlığı İthal edilen mallar üzerinde daha müeaslr olabilmek için bazı kararlar almıştır. Bu kararlar 510 numaralı kararnamenin bir maddesinin tadili İle kabil olmuştur.
Yeni karara göre ithal edilen her mala Ticaret Bakanlığı satış için müdahale edebilecektir. Bu arada gümrüklere getirilen mallar Ticaret Bakanlığı tarafından çekilebilecek ve satılabilecektir. Halbuki şimdiye kadar böyle bir müdahale yapılamıyor, meselâ Mersine getirilip gümrüğe yerleştirilen bir İthal malının pLya-saya çıkarılmasını temin İçin bir şey yapılmıyordu. Mal sahipleri buncan İstifade ederek sayı malsız kalıncıya kadar diyor ve gümrükteki malını sonra çıkarıyordu.
Sıcağın, gölgede bilmem kaç dereceye çıktığı günlerden birinde, Babıâli yokuşunun alt başın, daki istasyonda tramvay bekliyorduk. Önümüzde zayıf, çelim. siz, sarışın bir adam duruyordu. Yanımdaki meslektaşım yavaşça onu bana işaret ederek sordu:
— Tanıdın mı?.
Daha dikkatli baktım. Yabanc* gelmedi amma tanımadım. Onun hafızası benimkinden kuvvetli idi, ilâve etti:
— Nasıl tanımazsın?,. Seninle ilk gazeteciliğe başladığımız senelerde onunla mitlâkat yapmıştık. Hatırlasana...
Düşündüm, düşündüm. Yine bulamadım. Arkadaşım ilâve etti:
— Yalnız biz mülakat yaptığı mız zaman henüz böyle bir erke olmuş değildi. Daha kadındı
O zaman hatırladım. Bu. kî din olarak yaşarken amelîj’atl ilk defa erkek olan vatandaşlar mızdan biri idi ki gazeteci lığ başladığım senelerde onun'a mi lâkatta bulunmak ' için hastanı tere koşmuştum.
Evet, tâ kendisi idi Zaman zs man aklıma gelir: «Aradan hıır ca sene geçdi. acaba ne âlemdi dir?» diye kendi kendime soraı dini. İşte yeni hemcinsimiz kaı şımda duruyordu. O bunaltıcı sı cakta erkek elbiseleri içinde, hs kikaten harabolmuş bir halde id Ayaklarında kocaman inlerle sıt sıkı bağlı pabuçlar. Kalın çekel İkide bir şapkasını çıkarın cıkî np hohlaya pohlaya alnının t( rini siliyor ve yanından gerçi incecik elbiseli, dekolte, kısacı etekli, ipek çoraplı, püfür pvfii kıyafetli kadınlara gıpta ile, hî. setle, hasretle bakıyor. Su sırada içinden: _
— Ne ettim de böyle oldum. Yalnız bu sıcağın şu c°ketîe nark. talon erkeklikten nefret etmek için kâfidir., dediğine em!n«m Bıraktığı, uğrunda amelîvât'ar olarak istifa ett'ği eski kıyafetini öyle candan, öyle İçten süzüyor ki.._
Tramvay geldi Kalabalık arka kapıya hücum etti. Eski trenr kız yeni erkek de ötekiler gibi h:n-meğe uğraşıyor. Fakat ön taraf, ta bir kadın, ne ireri gireMVvnr ne de arkadan gelenlere vol veriyor. «Yeni erkek» zarif vüeudiv’e şöyle yandan b'r siizii’me va»». rak içeri kovmak isteyince öndeki kadın döndü:
— Allah A’lah... Tervii»r»nde terbiye d» kalmamış artık. Efendi karsında bir kadın var! Kadın! İnsan terbiye İcabı vol verir . dedi.
Eski kadın, hakikî kadına baktı:
— Buyurunuz hanımefendi .. dedi.
Gözlerinde: «Biz d° vak*’1* le id’k... Pek güvenme.. Bte vîH bu felâket sen:n de basına re'c*4*-llr» gibi bir mâna yardı. V» bu âdeta bir b?dd«a gibi h:r sevdi
Hikmet Feridun v---------------------------,
Kari mektubu
' ’Creâted by free veröion of 2PDF ’ '

Yer varken yolcu almıyan otobüsler
plya-taklbe-ondan
ço-
51-
İki
50 ton kauçuk bekleniyor
Muhtelif fabrikalar Amerlkadan ve diğer bazı İngiliz müstemlekelerinden 50 ton kauçuk getirtmektedirler. Bunların bir kısmı suni kauçuktur, şimdiye kadar ithal edilen kauçuklar Ticaret ofisine devredilir ve Ticaret Bakanlığı ihtiyaç sahiplerine tahsisler yapardı. Bu defa getirilmekte olan 50 ton kauçuk tamamen serbes bırakılacaktır. Bu atıfetle, uzun zamandan-berl çalışamıyan ve zor durumda bulunan lastik fabrikaları yeniden faaliyete geçebileceklerdir.
za-
Tramvay idaresinin Boğaza İşlettiği otobüslerin adetleri ğaltılmakla beraber halkın kınlısı devam etmektedir
Sıkıntıyı doğuran başlıca âmil vardır:
Birincisi: Belediyenin son
manlarda aldığı, fakat her nedense bir türlü tatbik edllmtyen bir kararı vardır. Bu kapara göre bazı otobüsler Bariyerden Ycnlköye kadar yolcu almıyacaklar, ondan sonra ara istasyonlarda biriken halkı alacaklardı. Otobüs yalnız gezinti İçin değil, aynı zamanda acele yapılacak işler İçin de kullanıldığına göre farâza îstlnye ile şişil arasında bir yolcu mübalâğasız 4 saat vesait beklemek ıstırarındadır. Bu sebeple çok yerinde olan bu kararın tatbik edilmesi lâzımdır.
Bir de otobüsler çok kere duraklar haricinde durmakta ve durakta bekllyen yolcularla alay eder gibi yavaşlayıp bunları peşinden epeyce koşturduktan sonra İçinde yer varken birden uzaklaşmaktadır.
Otobüs İdaresi bu hususlara İtina edilmesini temin edecek olan kontrolör adedini Boğaz hattında ziyadeleştirirse aylardır sürüp giden bu gibi şikâyetlerin de arkası kesilir zannediyorum
■■ ■ ■
150 bin ampul geldi
tsveçten 150,000 adet ampul gelmiştir. Bunlar 220 voltluk olduğu İçin Kadıköy ve Üsküdar semtlerine tahsis edilecektir. Tevziata önümüzdeki hafta İçinde başlanacaktır.
Üniversite ikinci devre askerlik kampı bitti
30 temmuzda başlıyan üniversitenin İkinci devre askerlik kampı bugün sona ermiştir. Bu devreye İştirak eden hukuk, İktisat, edebiyat fakültelerim, yüksek ticaret ve İktisat okulu talebeleri takımlar halinde
117 de yapılacaktır.
Vakıf suları nöbetle verilecek
Şehre daha fazla su veremlyeceğl-nl ilSn eden sular idaresi, yaz müd-detince Vakıf sularını nöbetleşe vermeyi kararlaştırmıştır. Bu karara 1 .. T I göre Edlmekapı cihetinden şehre ge-
bugrun açılıyor ]en Va (rOpkapı ile Sllivrlkapı arasın-
Tcvflk Fikret’in Aşlyan’ındakl Ede- dan şehre geçen Halkalı suları bu blyatı cedide müzeni bugün Millî | semtlerdeki çeşmelere bir gün miina-Eğltlm Bakanı Haşan - Ali Yilcel tarafından açılacaktır. Bu münasebetle, Vali Dr. B. Lûtfl Kırdar bir
vebe İle verilecektir. Taksim suları gündüz Yıldı?. Ortaköy, Teşvikiye. Maçka. Beyoğlu ve civarına. gew de
Mil mili uıcrcıu men vııvıo jkuiu »ucucıcıı ıasoınw nsuuueı. . , 1 .. . 1 . 1
ekmek verenleri Kadıköye kadar yol- kamp mahalli Aya*«ft«*du» ayrılmı*- söy,ev ’«**«’[• Açılış t™1 *aat Beşiktaş. Tophane anlata, Kasımpa-. t- .. ___ ...... . . J 11 d» vAT>ıInr>n1ctır «I varırın vı»r1!«nnktir.
lamak doğru değildir.
I* ve civarına verilecektir.

sahife 4
AHŞAM
19 Ağustos 1945
Holliwooddan eski dünyaya gelmeğe hazırlananlar
Harbin yeni ve müthiş bir silâhı: Radar
Bu cihaz sayesinde uzakları görmek ve buhardaki bir geminin, uçağın yerini tâyin etmek kabil oluyor
Grace Moore de Fransa’da filim çevirmek ve Paris operasında rol almak istiyor
Avrupada harb bitince Amerikan sinema yıldızlarından bir ço. ğu eski dünyaya gelmeğe ve burada bir filim çevirmeğe hazır, lanmışlardır. Bunların arasında aynı zamanda Amerikanın tanınmış opera yıldızlarından olan Grace Moore de vardır. Graa» Moore Fransaya gelerek Par;s operasında birkaç operada rol almak ve aynı zamanda şarkılı bir filim çevirmek niyetindedir, Gra. ce Moore bundan evvel birkaç defa Paris’e gelmiş, burada acı ve tatlı günler geçirmiştir. On sene evvel Paris operasında birkaç ope. rada baş rolü yaptığı gibi bir filim de çevirmişti. Şimdi aynı tecrübeyi tekrar etmek niyetindedir, Grace Moore'un hayatı çok dik. kate şayandır. Artist daha pek küçükken büyük bir muganniye olmağı, opera söylemeği aklına koymuş ve bunun İçin çalışmıştır. Fakat bu esnada bin bir güç. lükle karşılaşmış, aç kaldığı günler olmuştur, Grace, hiç cesareti kırılmadan, bütün bu güçlüklere karşı koymuş ve nihayet muvaffak olmuştur.
Grace Moore Amerika nın Ten. nes*e vilâyetinde Nashville şehrinde doğmuştur. İlk tahsilini bi. tirdikten sonra ailesi, şiddetli ısrarı üzerine kendisini meşhur muganniye Mary Gardenin mektebine vermiştir, Grace, kocasını can. dan s?ven bir talebe olmuştur. Onun derslerini can küleğiyle dinlerdi. Bir gün hocası bir parça sövled'kten sonra yanına koşarak: Miss Garden sizi çok seviyo. rum. Ben de bir gün sizin büyük bir muganniye olacağım» demiş, tir.
Miss Garden genç kızı okşamış, «hevesin varsa çalış, muhak. kak muvaffak olursun» diye teşvik etmiştir,
Grace iki sene sonra elinde kü. cük bir valiz olduğu halde New-York'a gitmiştir. Ailesine burada ders alacağını söylüyordu. Fakat hakikatte emeli Metrepoliten operaya girmekti. Bunun kolay b'r iş olmıyacağını anlayınca ders almakta devam etti. Bir sene sonra cidden çok ilerlemişti. Fakat buna rağmen İş bulamıyordu, Genç kız, kendisi gibi paralan az dört kızla birlikte bir odada otu. ru yordu. Bunlar da işsiz bir şantöz. bir dansöz, bir kâtibe, bir heykeîtras kadındı. Ellerinde avuclannda ne varsa hepsini sat. mışlardı. Oda tamtakırdı, döşeme1 er üzerinde oturuyorlardı. Yedikleri kuru ekmekten ibaretti. Buna peynir İlâve ettikleri za. man kendilerini mesut sayıyor- Jardı.
Bu sırada Grace «Karaköy kahvehanesi» isimli kahvehanede bir İş buldu. Her akşam birkaç şarkı söylüyor, buna mukabil kendisine iki kap sıcak yemek veriliyordu, Evet, para değil, sadece iki kap sıcak yemekl.. Grace açlıktan ölmemek için bunu kabul etmişti ve günde bir defa olsun kamım iyice doyurabildiğinden dolayı pek memnundu,
Bir aralık kendisine korolarda çalışması .teklif edildi, fakat o bunu reddetti. Bu gibi tekliflere hep şu cevabı veriyordu: «Ben yalnız söylemeği bilirim, kalaba, lık arasında gürültü etmeği değil!*
Bu sırada turneye çıkacak bir operet kumpanyasında muganniye olması teklif edildi. Artist bu teklifi büyük sevinçle karşıla, di, yola çıktılar. Fakat bu tüme hiç de ümidettiğl ve beklediği gibi olmadı, Mevsim kıştı. Gittik. Icri yerlerde tiyatroların çoğu ısı-tılmamiştı. Hele sahne hemen hepsinden soğuktu. Bu soğuk sahnede. yan boş tiyatroya karşı şarkı söylemek kolay bir İş değil, di. Mamafih Grace şikâyet etmiyor. bayatı daha iyi anlıyordu.
Nihayet bir gece büyük bir felâkete uğradı. Yalnız o değil, bütün kumpanya... Meğer rejisör gündüzün kasada kaç para varsa
Grace Moor
Berlin konferansının filmi
Moskova'dan bildirildiğine göre Berlin konferansına dair büyük bir filim hazırlanmıştır. Filim konferansın toplandığı eski Alman veliaht in in şatosunu, üzerinde üç devletin bayrağı dalgalanırken göster, inektedir, Bundan sonra kapıların açılarak birbirini mü. teakip Stalin, Truman ve Churchill'in içeriye girişleri, el sıkarak yerlerine oturmaları görünüyor.
Filimde üç Dış Bakanının toplantısı, -komisyonların çalışmaları, yeni Ingiliz Başbakanı Attlee ile Dış Bakam Be-vîne’nin konferansa gelerek müzakerelere iştiraki, üç Şefin oturduktan yerler, bunlann meşhur Şans Souci parkında gezintileri de görülmektedir
L J
alıp kaçmış. Tiyatro sahibi kira ücretleri verilmedikçe kapıyı aç-mıyacağını söylediği İçin tabiî temsil verilemedi, kumpanya da. ğıldı, Grade Moor bir Noel gecesi, cebinde 25 sent bulunduğu halde New-York’a düştü.
Bütün bu felâketlere rağmen cesareti kırılmamıştı. Şimdi ta. lih de kendisine güler yüz göstermeğe başlamıştı. Bir tanıdığı kendisinin Metrepoliten operasına girmesini temin etmişti. Fa. kat burada imtihan edileceği gün dehşet içinde kaldı:* Sesi çıkmıyordu. Birçok gayret sarfettlği halde şarkı söylemiyor, ancak
güçlükle konuşabiliyordu.
Grace eski bir mektep arkada, şma koştu, onun yardımıyla bir mütehassıs doktora müracaat etti. Doktor fazla gayret neticesi olarak sesin tutulduğunu, 6 ay tam İstirahat etmesi, ağzını açıp bir kelime söylememesi lâzım geldiğini anlattı. Yine bu arkadaş kendisine bir kulübe buldu. Bu. rada 6 ay münzevi bir hayat ya. şadı. Altı ay sonra yeniden dok. tora gitti. Sesi açılmıştı, şarkı söyleyebiliyordu. Grace sesini duyunca heyecandan, sevincinden çocuk gibi ağladı.
Genç artist bundan sonra yine Metrepoliten operaya başvurdu, fakat yapılan İmtihanda muvaffak olamadı. Bu-un üzerine bir müddet operetlerde çalışta, sonra vapura athyarak Paris’e gitti. Emeli burada operaya girmekti. Fakat bunda da muvaffak olama, dr, elindeki paralan tamamen sarfettikten sonra tekrar Amerika’ya döndü.
îlk işi tekrar Metrepoliten ope. rava müracaat etmek oldu. Bu defa imtihanı kazandı, La Bohe-me'de, Faust’da. Boneo ve Fuli ette’de, Paillase’de kendisine rol verildi, ve müthiş muvaffâkiyet kazandı. Bundan sonra Holliwo-od'da filim çevirmeğe başladı.
Bugün Grace, Amerikanın vak. ti ve hali en yerinde artistlerin, den biridir. Güzel bir evi, 250 elbisesi, 200 ayakkabısı vardır. Seyahat ederken yanında 42 çanta götürür,
Grace 1931 de Avrupa’ya seya. hat ederken vapurda Valentino Parera adında bir İspanyol sinema artisti ile tanışmıştır, tki ar. tlst sevişmiş ve derhal evlenmeğe karar vermişlerdir. Kaptan bunların nikâhlarını kıymıştır.

Taltslrn İnönü gezisi karşısında
OPERET BAHÇESİ
BU AKŞAMDAN İtibaren
MODERN KIZLAR
Büyük Operet 3 perde
Sakclaridlsin en güzel en neşeli opereti kıymetli Sanatkâr CELÂL SURURI lostromo — Zeynel Yalpa Rölünde 3 saatinizi neşe
kahkaha içinde geçirtecek.
l Pazar matine 17.30 — Akşam 21.30
Bu harbde bazı gLzll silâhlar Müttefiklere muvaffakiyet temin etmişlerdir. Bunlann başında (Radar) adı verilen dinleme ve mesafe kestirme cihazı vardır. Harb senelerinde mahiyeti çok gizli tutulan bu cihaza dair şimdi Amerika'da bazı malûmat verilmektedir. Bu malûmata göre Radar, elektronlar üzerinde elde edilen gelişmeler neticesinde telsiz dalgalarının tıpkı sert bir duvara alılan lâstik top gibi nplatılması suretiyle fayda temin etmektedir.
Detektör veya dinleme cihazı sayesinde çok uzak mesafelerden düşmanın açık denizlerdeki gemilerinin, haradan uçan uçaklarının mesafe ve yerleri tesblt edildiği gibi. Müttefik harb gemilerinin ve uçaklarının h -defleri noktası noktasına tâyin edilerek top ve bombalarını tam hedeflerine İsabet ettirmeleri kabil olmuştur.
Bu son sistem dinleme cihazı sayesinde sona eren harblerde, düşmanın binlerce uçağı düşürülmüş, gemileri batırılmış ve tahkimatları tahrlbedümiştlr. Amerikan Bahriye Bakanlığı ve fenni araştırma ve İnkişaf dairesi tarafından müştereken nrşrechlen raporlarda. Birleşik Amerika ve İngiltere hükümetleri fen adamlarının müşterek gayretleri sayesinde, uzun araştırmalar neticesinde keşefdilen cihaz sayesinde, bu harb esnasında birçok savaşların kazanıldığı ve düşman tarafından hazırlanan baskın plânlarının vaktinde önlendiği bildirilmektedir
Raporlarda. Amerikan gemilerinin Panama kanalından Alaskaya kadar olan sahada Detektör vasıtasiyle nasıl himaye edildiği de bildirilmektedir. Dinleme ve haber alma cihazından İstifade edilerek, Atlantik ve Pasifik Okyanuslarındaki cephelerde asker ve malzeme nakliyatı zayiat verilmeden yapılmıştır.
Londrada İngiliz hükümeti tarafından bu raporlara müşabih neşredilen raporlarda da, bu cihazın İnkişafına dair yapılan araştırmaların ana hatları bildirilmektedir. Harbin her safhasında kullanılarak istifade edilen dinleme cihazını geliştiren fen adamları aynı zamanda elektron üzerinde birçok yeni keşiflerde bulunarak yeni bir elektron sahasının İnkişafına da hizmet etmişlerdir.
Gözle görülmiyen bir cismin mevkii tâyin ediliyor
Londrada neşrolunan raporlarda, muhtelif tekniklerle bu âlet vasıta-slyle bir cismin yeri ve mesafesi kati surette tâyin edilebilmektedir. Gözle görülemlyecek kadar uzak mesafelerde bulunan, her hangi bir cismin yeri ve mesafesi, gündüz, gece, duman. bulut, sis, yağmur arasından, her hangi bir hava şartı altında tesblt edilmektedir. Birçok defalar denizlerde gözle görülemeyen düşman gemilerinin yerleri noktası noktasına tesblt edilerek görmeden top ateşine tutulmuş ve tahrlbedllmlştir.
Detektör cihazı bombardıman uçak filolarını uzak sahalardaki hedeflerine kadar kolaylıkla sevketmekte ve hava şartları hedefin gözükmesine mâni teşkil ettiği anlarda uçaklar bu cihaz sayesinde hedeflerini mükemmelen bulup bombalarını atmaktadırlar.
Üzerinde bir detektör cihazı bulunan bir uçak veya gemi, sahil, dağ, göl ve nehirlerin bulunduğu yerleri her hangi bir hava şartı altında tes-bit edebilmektedir.
Sisten korkulmıyacak
Dinleme ve yer tesblt etme cihazından. sulh zamanında da büyük istifadeler elde edilecektir. Bu cihaz sayesinde her kaptan gemisini en kötü sisli havalarda bile, şamandıra, fener, kaya, veya diğer bir gemi İle çarpışmadan salimen limandan İçeri sokarak rıhtıma yanaştırabllecck-tir.
Bu cihaz İleride daha ziyade gelişerek, belki tren ve otomobillere de takılmak suretile hava servislerinde he büyük yardımı dokunabilecektir.
Detektör cihazı vasıtasiyle, sahildeki dinleme istasyonlarından 1600 kilometre mesafede denizde bulunan bir gemi veya havadaki bir uçağın bulunduğu nokta derhal tesblt edilmektedir. Bu cihaz Birleşmiş Milletlerin uzun mesafeler arasında işleyen gemileri İçin de mükemmel bir sevk ve idare âleti vazifesi görmektedir.
Cihazın esaih
Detektör cihazı esasında bir nevi aksişada metresidir Yalnız bu cihazda ses dalgası yerine telsiz dalgasın -.dan istifade edilmektedir. Gönderilen dalgalar bir cisme çarptığı vakit tıpkı bir lâstik top gibi geri zıplamaktadır.
Dinleme cihazları muhtelif ebattadırlar. Müttefik ordu ve donan-
maları, küçük 50 kiloluk portatif cihanlardan 5 tonluklarına kadar İstifade etmişlerdir.
Mürşitler tarafından gönderilen şiddetli mütemadi darbeler ekseriya saniyenin milyonda biri süratini havidirler. Darbeler arasındaki fasılalar daha uzun olduğundan alıcı Alet, darbelerin aksi sadalarını kaydedebilmeğe vakit bulur. Dinleme cihazlarının en başta gelen başarılarından biri de mesafeleri iılç yanılmadan tam olarak tesblt edebilmesidir. Dalgalar, ışık süratinde seyahat ettiklerinden cihazın 900 metre İlerisindeki bir cismin aksi sedası 1/160.000 saniye sonra işitilmekledir. Bununla beraber, cihaz bu hiç sayılabilecek fasılayı bile mükemmel surette ölçmekledir kİ. mesafeyi kaydettiği vakit bu 4,5 metrenin İlâve edilmesini göstermektedir.
Havada bir hedefi bulmak İçin de aşağı yukarı aynı ameliye yapılır ve müteharrik hedef uçaksavar toplarının otûmatlkman nişan menziline dahil olur Dinleme ve mesafe kestirme cihazında bulunan hususi bir tertibat sayesinde mevkii tâyin edilen uçak veya geminin, düşman veya dosta alt olduğu anlaşılmaktadır.
Bu cihazın harikulade avantajlarından biri de, yerini tâyin ettiği hedefin durumunu televizyonlarda kullanılan kotol şuaları lâmbası vası-taslyle göstermektedir.
Telslrie çalışan İlk alelâde dinleme cihazları. 1930 senesinde bulunmuştur. Bu tarihten İtibaren bu cihazın gelişmesi aususunda birçok sivil ve askeri fen adamları araştırma ve tecrübelerde bulunmuşlardır Nihayet bu h ırbln başlangıcında İngiltere ve Birleşik Amerikanın fen adamları, bugünkü mucizeler yaratan dinleme cihazını keşfetmeğe mu-veffak olmuşlardır.
Amerika harbe İştirak ettiği vakit birçok Amerikan harb gemileri, bu âletle mücehhezdiler. O zamandan beri gerek Amerika, gerekse İngiltere bu cihazlar üzerinde gün geçtikçe gelişmeler ve tadilâtlar yapılarak, binlerce cihaz İmal edilmiş ve cephelere gönderilmiştir.
Mühim gelişmeler
Birkaç yıl esnasında, dinleme ve mesafe tâyin etme cihazlarının İmalâtı neticesinde elektron sanayiinde savaştan evvel Birleşik Amerika'daki otomobil imalâtlle mukayese edilebilecek bir inkişaf kaydedilmiştir.
1 Temmuz 1945 de. Birleşik Amerika kara ve deniz ordularına 2 milyar yedi yüz milyon dolar değerinde dinleme cihazı gönderilmiştir.
Bu son birkaç sene zarfında detektör. muhtelif sahalarda birkaç iş gören makineleri mütemadi surette inkişaf ettirmiştir. Bu şekilde girişilen her yeni mücadele, çabuk halledilmesi lâ7.ım gelen meseleleri ortaya atmıştır. İngiltere savaşında müdafaa silâhı vazifslnl gören dinleme cihazı belki de İngiltere'yi tahripten kurtarmıştır. Diğer taraftan, bu dinleme cihazları Avrupa zatert-ne yol açmıştır. Anglo - Amerikan fen adamları, yıldırım savaşından sonra, dinleme cihazını, 2aferl emniyete alabilmek bakımından yardımı olacak bir hücum silâhı olarak inkişaf ettirmişlerdir.
Evvelâ, Birleşik Amerika savaşa girdikten sonra Atlântik veya Pasifik sahillcrlle Alaska'da ve hayati ehemmlj-ctl hazl olan üslerde uçakları haber vermek hususuda gayet ehemmiyetli bir rol oynamıştır.
Diğer taraftan, Panama kanalının muhafazası, buzlu mıntakalardan çok sıcak mm takalardaki hava şeraitini tâyin etmek bakımından dinleme cihazı gayet mühim bir silâh olmuştur.
1942 senesinin sonunda yapılan şimali Afrika İstilâsında. Müttefik asker! komutanları buraya çıkışlarının tik gecesinde limanlarla diğer hayati ehemmiyetteki sahaların, düşman uçaklarının gece hücumlarına karşı müessir bir şekilde müdafaa edilmesinin çok lüzumlu olduğunu anlamakta gecikmemiştiler. Kısa bir müddet zarfında vücuda getirilen dinleme cihazları Pasifik'te adadan edaya geçerek, ilerleme devresi esnasında bilhassa gayet faydalı olmuştur.
Uçaklara karşı
Bundan başka, dinleme cihazından pek çok İstifade edilmiştir. Nitekim, geceleyin büyük bir süratle uçan uçaklara, dafl bataryaları tarafından gayet müspet bir ateş açma İmkânını verme bakımından bu cihazın ehemmlj'etl çok büyüktür. Savaştan evci, bu İŞ birçok projektörlere ilâveten kullanılan muhtelif bulucu ve teleskoplarla böyle bir netice elde etmeğe İmkân yoktu, Bu cihaz sayesinde. uçakların irtibatını otomatik bir şekilde tâyin ettikten sonra, el-
de edilen neticeyi derhal uçaksavar bataryalarına uydurmak İşten bile değildir. Eski cihazların inkişafı ve bilhassa mlkro-dalgaların İstimali neticesi, Birleşik Amerika’ya uçaklardan korunma İmkânını vermekle kalmayıp, Afrika. Sicilya, İtalya savaşlarında dinleme cihazları gayet kudrçtll bir silâh olduğunu katiyetle açığa vurmuştur.
V. I uçar bombalan Ingiltere’yi tehdit edince, sahil dinleme cihazları bunalrın ta klbedec ekleri seyir istikametini tâyin etmek suretile (ol faydalı olmuştur. ■
Vaktlle sürati bakımından bouı balara meydan okuyan en sürati avCı uçaklarının kara istikameti ol Je dinleme cihazlarlle tesbit. edilmek tedir. İngiltere'nin cenup sahlilnd bulunan Amerikan bataryaları, he 4t> endahtta bir uçar bomba düşiirü yorlardı.
Gemiler, pike yapan uçakların at tıklan torpillerle intihar uçakları nın hücumlarından pek fa21a mü teessir olmaktadırlar. Bu hücumlar karşı gayet kudretli bir dahili mü dafaa tertibatı lâzımdır Fakat ge mller daimi surette hareket hallnd olup, yer değiştirdikleri için bunla rm top ateşlerini dinleme clhazll kontrol etmek, gayet kanşık bir İş tir: çünkü, hareket ve seyir bakı nundan geminin durumu hesaba ka lılmak suretile hareket halinde bu lunan bir hedefe ateş etmesi lâzu gelmektedir.
Denizaltılarla mücadele
Alman denizaltılar ma karşı dinleme cihazı, hayati bir rol oynamıştır. Fakat Almanlar, denlzaltılarına yerleştirdikleri bir âhlze. dinleme cihazının vazifesini oldukça güç bir safhaya sokmuştur. Bu cihaz, dinleme cihazının şuamı zapteder etmez. haber vermeğe fırsat vermec denizaltının dalıp uzaklaşmasına t-ayak oluyordu.
Lâkin, Müttefikler yen) bir kısa dalga kullanınca, denizaltılar] bunları zaptedemedi ve nitekim birinci sene 3 ayda 100 denizaltı batırmak suretile en ?lver!«]l netice elde edilmişti
Dinleme cihazı tahakkuk edince, denizaltılaruı geceleri ve sisli mın-takaiarda konvoylara hücum etme niyetleri de tamamen bertaraf edilmişti. Arası çok geçmeden, konvoylardaki bütün refakat gemllfrlne dinleme cihazları yerleştirilmiş bulunuyordu. Bu şekilde tesbit «dilen denizaltılar kolayca yokedllebill-yordıı.
Avrupa savaşının son safhalarında kısa dalgalı dinleme clhaslan kullanılmaca başlanmıştı.
Sisli havalarda uçaklardan birine yerleştirilen dinleme cihazının kat od şuaları perdesinde beliren şehir, nehir, göl ve sahiller sayesinde bombalarını hedefe İsabetli olarak atabiliyorlardı. Hususî maksatlara elverişli olacak şekilde kullanılan dinleme cihazı M iittefiklere Alman kuvvetini ezebilecek bir hava üstünlüğü bile temin ediyordu
Savaş biter bitmez, bu dınierre-cihazının ne gibi İşlerde kullanılacağım şimdiden kimse tâyin edemez. Bu dinleme cihazı şimdiye kadar fen âleminin inkişaf ettirdiği en hassas ve en bel bağlanabilir bir elektronik âletidir. Bu âletin esrarengiz hassasiyeti hakkında bir fikir vermek 1çîn bir Amerikan savaş gemisindeki topçunun bir nevi perdeden hareket halinde bulunan bir hedefe attığı mermileri takibedcbildiğlnl söylemek kâfidir. _____________________
Hayvanat bahçesi inşaatı
Yıldızda Hayvanat bahçesi inşaat) devam etmektedir. Hayvanat bahçesinin heyeti unıumlyeslne bir milyon sekiz yüz bin lira sardedilecektlr. Kısım kısım yaptırılacak olan pavyonlar İçin Belediyenin 7 aylık bütçesine 20 bin lira konmuştur. Beşer bin liralık iki tane de reklâm pavyonu yapılmaktadır. Bu suretle bahçeye ait pavyonlardan 30 bin liralık kısmı ocak ayına kadar tamamlanacaktır.
TEŞEKKÜR
Eşim, babamız ve kardeşimiz Dr İbralılm Zati ügct’lıı vefatı dolayıslle cenaze merasimine lştlrâk eden, tfizl-yete gelen gerek mektup Ve telgrafla acımızı paylaşanlara sayln Vali ile meslek arkadaşları ve dostlarımıza. Gümrük Başmüdürlüğü, örfi İdare ve Deniz Komutanlıklarına, Yeşilay ile Boğaziçi lisesi müdürlüğüne ayrı ayrı teşekküre acımız mâni olduğundan gazetenizin tavassutunu rica ederiz.
Eşi, Çocukları, Kardeşte ri ve damatları
ö.""iq"(d“i9»TTT T 4 (o •T — 7 X


l
HAFTA KONUŞMASI TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:
Geçen harbde bugünler
Şu 15 ağustos 1945 dünya sulh şenliği gecesi donanmış îstanbuia bakarken 1918 yılının bugünlerine dalmıştım. Silkindiğim zaman «Nerede o harbin sonu? Nerece bugünkü vaziyet» diyor, rahat nefes alıyordum. Tarihi olmıyan milletler değil, tarihinde aynı hataları tekrarlamaktan kurtulan milletler mesuttur
“Eyvah... İki ay daha cahil kalacağım!.,,
Bu hafta dünya sulh bayramı yaptı; biz de beraber,,, «Dünü unutma, bugünü daha iyi anlarsın» vecizesi, vecize salgını sırasında bulduğumuz sözlerin en değerlisidir. Şu 15 ağustos 1945 gecesi, penceremden dışarıya, donanmış îstanbuia bakarken taşkın neşemin içine yü. reğimin kapanmış sandığım ya. rasmdan ılık ılık bir kan sızdığ-nı, gözlerimin kararır gibi olduğunu. bir tarafa akıp gittiğimi duydum. Az sonra başka âlemde âdeta çağlar gerisinde, bir felâket manzarası karaşındaydım: Gecen harbin bu günlerin deydim.
Kısacık bir «istitrat» yapmak icabediyor: Bizde (Zeytin da. ğı) sı ayırdedilirse (hâtırat) tarzı — canlı, cesaretli, nükteli, ve renkli, yepyeni şekilde — henüz edebiyata girmemiştir, diyebiliriz, Halid Ziyanın hâtıralarına redingotlu üslûbu ve temkinli ruhu fazla bir ağırbaşlılık verdiğinden bunlar ancak bilginlere ve tarihçilere kaynak olabilecek değerli bir vesika mahiyetinde kalmış, rahmetli İsmail Müştakın yazılan da basılıp tamamlanmamıştır Cavit beyin notlan çok kıymetlidir, şüphesiz,,. Ama sadece kıymetli notlardır; demin bahsettiğim tarzda, bir hâtırat kitabı diye yazılmamıştır, ruzna. me olarak tutulmuştur. Gazetelerde çıkan yahut kitap şeklinde basılan başka hâtıralara gelince hepsinden az çok, muhakkak faydalanıyoruz, bir şeyler öğreniyoruz, sarfedllen emeklerin boşa gitmediğini, tarihe malzeme hazırlandığını anlıyoruz. Şu var ki onlarda tabiatiyle (Zeytin dağı) çeşnisi bulamıyoruz: zaten de aramıyoruz İçinde yazanın şahsiyetinden ziyade vakaların birinci plânında yer aldığı bu eserler edebiyattan ziyade tarih rafının yan tarafında yer alır.
Sadede gelelim: Evet, çağlar gerisi uğursuz bir tarihte, 1918 deydi...
«Günlerden ne günüydü, şimdi bilemiyorum; fakat iyi hatırlıyorum; Çok aydınlık, âdeta şaşaalı bir sonbahar İkindlsiydl; İttihat ve Terakki merkezi umu. misinin önüne geldiğim vakit sokağı otomobillerle dolu buldum; bütün nazırlar muhakkak oradaydı
— Yine bir içtima var! dedim, bahçeden sola sapıp kendimi göstermekten çekinerek binanın arka tarafına, (Yeni mecmua) yâ ayrılan daireye pirdim.»
•••
İşte benim, yukarıda sözü geçen hâtırat tarzla ondan ikisine de benzemeyen mü. tareke devri hâtıralarım, yani (Minelbab ilelmihrab), üstte tır. nak işaretleri arasına sokulmuş sat’rlaria başlar.
Dünü unutma, bugünü iyi anlarsın. demiştik ya... Unutmamak için hatırlamak ve hatırlatmak lâzımdır. Gecen harbde bu. günlerin, yani dünün korkunç mânzaralaondan birini gösterip bugünün değerini belirtmek de — tekrar ediş dalma hayılıdır. «özüne uyarak — bize, o devri yaşıyanlara düşer. Yaşatamıyan yaşamışlar, yaşamamış sayılabi. lirler.
Daha, bir kısa müddet İçin yeniden tefrikası ve kitap şeklinde basılmasını İstemediğim (Ml-nelbab) a göre (Yeni mecmua) ya ayrılmış tek odaya girince vazıyette bir değişiklik hissetmemişim, Bir kaç arkadaş, her za. manki gibi politika dışında şundan bundan konuşuyormuş. Derken otomobillerin giderken çıkardıkları hırıltılar duyulmuş, biz de Ziya Gökalp’in yanımıza İnmesini bekler bir tavır almışız. Zira o zat fırka müzakeresinden edebiyat ve İlim müsahabesine can atarcasına gelirmiş ve bana bu dönüşlerinde «dalyana vurup çırpındıktan sonra tekrar açığa, engine kavuşan İri bir balık hissin verilmiş. Biraz sonra içeriye alışkanlıkla beklediğimiz Ziya Gökalp değil, gene merkezi umu-
mi âzasından olan mecmua müdürü girmiş ve her vakltkl gibi gülümseyerek:
— Maşallah, beyleri
Demeği unutmamış. Fakat «ne sesi onun sesine benziyordu, ne de tebessümü tebessümüne... Hattâ bu, bir tebessüm sayılamazdı; ıstırap denilen hissin röntgen gibi bir şuala şekli alı-nabilse meydana, işte buna benzer bir çizgi çıkardı.»
Aramızdakllerden kulağı delik biri itap edercesine soruyor:
— Neler oluyor?
Demek bir şeyler oluyordu ve olan şeyler hükümet partisini yerinden sarsacak kadar mühimdi kİ arkadaşımız o nüfuzlu itap edercesine sormaktan çekinmi. yordu. Cevaptan önce soruş tarzından bu mânayı okuyorum ve felâketin koptuğuna — cevabı dinlemeden — hükmedebiliyorum. Mecmua müdürü sadece:
— Bulgurlar cepheyi bırakıp kaçtılar!
Diyor ve işin dehşetini birdenbire kavrayamadığımızı görünce ilâve ediyor:
— Almanya ile iltisak hatlımız kesildi!
Sonra da sözünü tamamlıyor:
— Sulh İstemekten başka çare kalmadı!
Ha. demek umumî harbin sonu gelmişti; çözülüyorduk, Birden, Alimlerdeki gibi etrafım buğulanarak kendimi ayrı bir sahnede ve müthiş, pek müthiş bir manzara karşısında buldum: Müttefikler ordusunun îs. tanbuîa girişi ve hele o zaman bir iç düşman muhiti olan Be. yoğlundan geçişi... Yenilmenin binlerce acı neticeleri arasında kafam yalnız bunu görüyor, bunu büyültüyor; yüreğim bunun ağrısını duyuyor, bunun sancı-slle burkuluyordu. Sanki mağlûbiyetin bir tek neticesi vardı, o da buydu: AvrupalIların asırlar, dan sonra Büyük Fatihten intl. kam almaktan doğan blr şevkle gururla, başta muzlka îstanbuia ayak basışları...
General Franchet d’Esperey’ nin, Fatih’i taklit ederek beyaz ata bineceğini daha o zaman hayalimden geçirememiştiro,.. İtiraf ederim. Hâtıratımda yazdığıma bakılırsa birbirinden beter yeni felâket haberleri karşısında kendimizi biran önce oradan, o izmihlâi merkezi umumîsinden dışan atmak istemişiz, hep bir. den kalkmışız. Gün o gündür bir daha bana bu binanın içine gir. mek değil, önünden geçmek müyesser ol m adj,
«Sokağa sapmadan evvel dönüp arkama baktım. Haşmetli, süslü bina bana şimdiden, duvarlarında örümcekler ağ kurmuş ve kovuklarında yarasalar, mekân tutmuş bir harabe, bir Kayser kasn gibi göründü. Sanki az sonra mevziî bir zelzele ile göçüverecektİ. Büyük yangınlarda, daha alev saçağa dokunmadan, kızıl bir ışık içinde, için için kızmağa başlamış koca konaklar görürdüm; eşyası çoktan çıkarılmış, ahalisi çoktan kaçmış ve etrafı ateşle çoktan çevrilmiş olduğundan heybetine, debdebesi, ne rağmen İnsana ne kadar acıklı bir tesir yapar, ne kadar yoksul dururdu. Merkezi umumî de bu çehreyi almıştı.»
Doğruyu söylemek lâzımsa o gün köşe başında durduğumu ve geriye bakıp bunları düşündüğümü hiç sanmıyorum. Tablo son. radan. yazarken gözümün önüne gelmiştir Düşünecek, edebiyat yapacak, teşbihlerle kafamı yoracak halde değildim kİ... Bastığım yeri görmüyordum ve görebildiğim her taş parçasına yarın elimden alınacak bir mücevher gözllç bakıyordum; sendeliyor-' d um.
Biz, birbirinden ağır ve ezici üç mağlûbiyet gören bedbaht bir nesilden arta kalmış yılgın in. sanlar olduğumuz İçin îklnel Dünya harbî başladığı zaman yeni felâkete tekrar sürüklen.
mek korkuslle ödümüz patlamıştı. Harb dışı kalmanın asıl kıymetini blzler duyduk ve harbe girmeden sluh şenliğine katılmanın keyfini de her halde körpe nesilden fazla bu hafta blzler çıkardık.
•••
IJarbde mağlûbiyet haberi.
■* İnin, üzüntüsüne dayanılmaz bir tesiri de şudur kİ insan o dakikadan İtibaren kendini — her vatandaş aynı derdin ortağı olmadığı halde — tama mıle yajmz. yoksul ve büsbütün köksüz, kesik hisseder. Sanki hiç bir şey üzerinde artık hakkınız kalmamıştır... ne ailede, ne malda, ne hükümette, hattâ ne de taşıdığınız başta! Hepsi bir an. da yabancılaşmıştır; tapusunu değiştirmiş, küçümsediği sizinle ilişiğini kesmiştir.
Hemen hemen çeyrek asır ön. ce yazdığım ve gurbette olduğum için gençliğe maledilmesl lâzım gelen mânâsız bir gururla neşeli görünmeğe çalıştığım hâtıra tim-da böyle satırlar pek yok... ama duygularını içimde taşıyordum, hâlâ da taşımaktayım.
Gene o hâtıralara bakılırsa (Yeni mecmua) dan ayrılıp bir eserimin tefrika edildiği (Zaman) idarehanesine gitmişim. Yolda kendi kendime diyormu-şum ki: «Yarm, ne varsa büsbütün değişecek, altüst olacak, ar. tık bu gördüklerimi bir daha aynı şekilde göremlyeceğim!» Söylediklerime de samimiyetle, safdillikle inanıyoTTOUşum. Girdi, ğim odada, gazetenin sahibi eski Maarif Nazırı Şükrü beyle haya, tımda ilk defa karşılaşmışım ve demin İşittiğim sözü, «sulh yapmaktan başka çare yok» sözünü tekrarlamışım ve şu cevabı almışım:
— Çare var. Anadoluya çekilip mukavemet etmek!
«Gözlerim dört açıldı, ah bu İttihatçılar... Ne yaman, ne yılmaz, ne maceraperest adamlardı! Alman yayı, Avusturyayı, Bulgaristan! yere seren ve öbür taraftan Halebe yaklaşan İtilâf edvletlerine, şimdi bu halde, hâlâ dayanacaklarını sanıyorlardı» diye düşünmüşüm, kanmamışım. Fakat bir mukavemetin mümkün olmadığını ve başarı İle sona erdirildiğini görünce demişim ki: «O harika ve mucizeye kulağımızla işitip İnandık-, gözlerimizle görüp İman ettik... ve işte kalb İle tasdik ve lisan İle Ikarar ediyoruz.»
Şimdi düşünüyorum: Ya bu harbde de Mihver tarafını tut. mak gibi bir felâkete uğrasay-dık ne olacaktı, ne olacaktık? Şu 15 ağustos dünya sulh şenliği gecesi donanmış îstanbuia, b|r tek bomba bile düşmemiş îstan-bula bakarken neşeme hüzün katan yukarıdaki hâtıralardan sil. kindlğün zaman «nerede o harbin sonu? Nerede bu harblnkl?» diyor, rahat nefes alıyordum. Ta. rlhl bhnıyan milletler değil, tarihinde aynı hataları tekrarla, maktan kendini koruyan milletler mesuttur.
Refik Halid Karay
Türkiye Ecnebi
Senelik 2800 kuruş 5400 kuru?
0 Aylık 1500 ■ 2900 »
3 Aylık C00 > 1600 »
Adres tebdili İçin elli kuruşluk pul gönderilmelidir Aksi takdirde adres değiştirilmez- _
Telefonlarımız Başmuharrir; 20565 Yazı İşleri: 20765 - İdare: 20681 MUdür: 20497
Ramazan 11 — Hızır 106 İmsak Güneş öğle İkindi Ak Yat® E. 8.18 10.11 6.14 9.02 12.00 1.41 V. 4.21 6.14 13.17 17.05 20.08 21.45
İdarehane BabIâli civan
Acunusluk sokak No. 13
13 günlük tifüs dalgınlığından sonra ilk defa söylenilen cümle..
Hasta hastadır — Tevkifhanede bir muayene — Enver paşadan şikâyet — Mekke Emirinin Sü leyman Numana verdiği maşlah — Horasanci-
yan efendinin cenazesinde — Kordonu tutan zabit — Devrin moda doktoru — Ev kıyafeti — Beyaz ceket — Tifüs ateşi içinde..
Rusçukta esirler kampında bir teftiş esnasında Süleyman Numan paşa
[İlk sıranın başında general Tevfik Sağlam görünmektedir]
Süleyman Numanın «insan cephesi» nin ne kadar yüksek olduğunu gösteren br çok fıkralar, hikâyeler bulabiliriz. O dürüst dostluklarında vefalı ve içi tertemiz bir insandı. Sonra da dok. torluğa siyaset denilen şeyin ka. tiyen hâkim olmıyacağlna ka-nidi. Bir vaka:
Ebülhüda’nın yıldızı korkunç derecede sönmüş, kendi yakalanmış ve tevkifhaneye atılmıştı. En yakınları bile onunla temas etmekten katiyen çekiniyorlardı, îşte bu sırada Ebülhüda fena halde hastalandı.
Bunu duyan Süleyman Nu_ man kalktı. Hakkında yapılacak hîç bir dedikoduya zerre kadar ehemmiyet vermiyerek Sultan-ahmette tevkifhaneye gitti. Hasta mevkufu uzun uzun muayene ve tedavi etti. Bu suretle Süley. man Numan tıptaki İleri telâkkisini göstermişti: Hasta hasta, diri.. Kim olursa Olsun...,
Hayatının pek çok saf hala nn-da böyle hareket ettiğini gösteren bir çok misaller bulabiliriz.
Biz ondan şikâyet etmiyelim...
Vefakârlığına gelince... Bunu da Maltada bulunan pek maruf bir politika adamımız şöyle an. 1 atı yor:
— Maltada yemek yiyorduk, îyi şeyleri seven Süleyman Numan için güzel şeyler hazırlan, mıştı. Ve Süleyman Numanın da keyfî vardı. Bu sırada Enver paşadan bahis açıldı. Sofıadakller şiddetle onun aleyhinde bulundular.
Süleyman Numan susuyor ve renkten renge giriyordu. En felâketli anlarında bile hislerini frenlemesini ve kızmamasını bilen bu ilim adamı feveran edip bir Yanar dağ vaziyetine giriyordu, Birdenbire çatalım bıraktı, Hayatında pek nadir olan sinirli dakikalarını yaşıyordu. Etrafındaki en sevdiği arkadaşlarına şöyle dedi:
— Enver paşa belki fena bir İnsan olabilir. Lâkin bari biz ar. kadaşlan ondan şikâyet etmlye-llm. Bu şikâyet hakkını başkalarına bırakalım. Bizim Enverden şikâyete hakkımız yoktur,..
Ve o günü en sevdiği yemeklerden bile ağzına tek lokma koymadı.
Dostluklarına bu kadar bağlı idi.
En büyük eseri..
Gayet arkadaş canlısı ve genç kıymetlere son derecede değer veren, onlarla daima meşgul olan bir ilim adamıydı. Eski yaveri ve yakın akrabasından olan bir zattan şu hikâyesini dinlemiş, tim:
Tifüsün 13 günlük dalgın nöbetinden gözlerini açtığı zaman ilk sözü şuydu:
— Eyvah., Tevfikten iki ay cahil kalacağım!..
Süleyman Numan aralarında âdeta bir okuma yarışı bulunan genç muavini Tevfik Salimden bahsediyordu.
Zira muavinini fevkalâde sever ve takdir eder:
— O Türk malzemesile meydana çıkmış bir Avrupai! doktordur... derdi.
Hakikaten Süleyman Numanın en büyük eseri de muhakkak ki Tevfik Sağlam’dır. Ve bu işte «Hoca» nın emekleri boşa çıkmamıştır. Zira Süleyman Numan bahsi açıldığı zaman Tevfik Salimi dinlemek bile insanda «hoca. talebe» bağının bazen ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Arkasında böyle bir talebe bırakmak bir «Hoca» İçin en imrenile. cek şey olduğu kadar, mesleğinde en büyük muvaffakiyet delilidir. isterdim kl bütün gençlik. Süleymandan söz açıldığı zaman Tevfik Sağlamı dinlesinler. Hocadan nasjl bahsedileceğini, hoca sevgisinin b!r insanda nasıl şahlandığını gösteren çok iyi bir ders almış olurlardı,,
Süleyman Numanın maşlahı..
Süleyman Numan vereceği derslere çok itina gösterir, bun. ]an uzun uzun hazırlardı. Derslerinden bir gün önce odasına kapanır, misafir kabul etmezdi. Sırtında meşhur maşlahı mütemadiyen okurdu. Bu abadan güzel bir maşlahtı. Bir eşi de Enver paşada idi Onlara bunları bir seyahatte Mekke Emir! hediye etmişti. Süleyman Numan kendi maşlahını çok severdi. Çalışma odasında onu giyerdi.
Fakat hasta kabul ettiği za. inanlardaki ev kıyafeti başka idi. O sırada giydiği şey beyaz, ketenden ve yine Beyoğlunda Miride dikilmiş kruvaze bir ceketti. Mi-

safirleri olduğu zaman redingotunu giyerdi.
Horasancıyanın cenazesinde..
Ingiliz sefareti önünde büyük bir kalabalık göze çarpıyordu. Ingiliz sarayının tam karşısındaki bir binaya birçok insanlar girip çıkıyordu. Burası devrin en meşhur doktoru Horasanciyan efendinin evi idi. Şimdiki TurinekJüp binası!..
Cenazenin, daha doğrusu sandukanın kordonlarını tutanlar arasında eldivenli dimdik, daha ziyade bir erkânıharp zabitini andıran çok iyi giyinmiş bir Türk vardı. Tanımıyanlar:
— Kim o?., diye soruyorlar ve şu izahatı a'ıyorlardi:
— Süleyman Numan!,. Şimdi Horasancıvamn yerine onun dersini okutmak için, onun kürsüsüne geçecek!..
O günü Süleyman Numan mezara kadar Horasa-nciyanm cenazesini takibetmişti.
Halbuki, 1902 yılında Askerî Tıbbiye mektebinde doktor Horasanciyan efendiden boş kalan iç hastalıkları poliklin’k şefliğine tâyin edilen Süleyman Numan bir meseleden do^vı eski hocasına biraz kırgındı.
Hâdise şu idi: Süleyamn Nu-mantn birdenbire herkes arasında büyük bir şöhret kazanması bazılarını pek memnun etmemişti. Kendisine âdeta sinirleniyorlardı. Gayet terbiyeli ve iyi bir insan oian Horasanciyan efendi çok defa Süleyman Numana hasta gönderiyordu. Süleyman Numan bundan cok mütehassis oluyordu.
Bir gün yolda rastgelince Horasanciyana teşekkür etti. Ho_ rasanciyan efendi o meşhur nezaketi ile fakat hafif blr alayla Süleyman Numandan «günün moda doktoru» diye bahsetmişti.
Vakıâ Süleyman Numan şakaya pek kızmazdı. Amma çok hassas blr adam olduğu için tabiati-le alınmıştı. Buna rağmen Hora, sancıyanı, yeryüzündeki son gününde mezarına kadar, hem de kordonunu taşıyarak hürmetle takibetmişti,
O esnada İlmi ve hocasını ta-klbetmekte idi. Bu da Süleyman Numanın vazifesi İdi.
' Hikmet Feridun Es
FnMf? 8
BRŞ AM
19 Ağustos 1945
J HER AKŞAM
^^HMIİKÂYE|
İKİNCİ GELİŞ
Bir Anadolu gazetesinde şunları okudum:
«Şehrimiz civarında yol yapmakta plan genç mühendislerimizden Ahmet Mahçup dün vefat etmiştir. Arkadaşları ve kendisini seven bir çok kimse pna son vazifelerini yapmak İstemişlerdir. Ahmet Mahçup biiyük bir kalabalıkla ebedi İstirahat yerine götürülürken yolda dlrilmiştir.
Bu hâdise vilâyetimizde büyük bir /dedikoduyu mucibolmuştur. Kabristan kapısında dirilen genç- mühendisin ölüm hâdisesi etrafında tahkikat yapılmaktadır.»
Bu çetrefil yazılmış havadis beni hem hayrete, hem dehşete düşürdü. IZirıı Ahmet Mahçup mektep arkadaşımdı Gayetle ivl bir çocuktu, su meraklısı bir hocamız ondan bahsederken oTaşdelen suyundan daha saf bir çocuku derdi.
Ahmet Mahçup'un hayatta tek ihtirası para kazanmaktı. İşte o kadar. Buttun haricinde hiç bir dünya zevki İle alâkası bile yoktu. Meselâ bütün ömründe bir kadeh alkollü İçki içmediği tekmil arkade/şları arlısında meşhurdu. Kadın kendisi İçin tama-îniylc meçhul bir şeydi- Gece hayatı?.. İnsanların geceleri yaşayıp yaşamadıklarını bilmezdi. Saat onda yatağına girer, mışıl mışıl uyurdu.
Ve bütün bunlara düşkün olanlara;
— Hayatta İnsan her şeyi öder. Her rcvkli şeyden sonra onun sıhhatten verilen bir ücreti vardır. Hattâ yemeklere dikkat ediniz. En İştah verici olanlar tn zararlı olanlardır. İşte turşu, pastırmalı yumurta, tavada kızartılmış olanlar... Siz de bu güzel fleylerl yapmakla sıhhatinizden bir çok parçalar veriyorsunuz. Halbuki ben 100 yaşıma kadar yaşayacağım... derdi.
Bu itibarla gazetede evvelâ onun öldüğüne dair satırı okuyunca İçim «cız! • etmişti. .Zavallı yüz yaş n n yarısından bite çok uzaklarda öldü!..» diyordum. Fakat sonra yolda yeniden dirildiğini okuyunca bayağı sevinmiştim.
K'mbltir, zavallı Ahmet Mahçup bu müth'ş macerada ne kadar korkmuştu. O dirilmenin korkunçluğu göçümden gitmiyordu.
«îstanbula gelse de kendisini görsem ..." diyordum-
***
Bir gece. İki arkadaşımın zoru İle bir' çalgılı kahveye gitmiştik.
Loş köşelerdeki bir locanın İçinde İki kadınla oturan bir adam gözüme ilişti Yanlarından geçerken evvel sesini benzettim. Sonra yüzüne baktım. Aman .. Bu bizim Ahmet Mahçup!
Gözlerime İnanannyordum. Uğuş-turup uğvşturup bakıyordum. Ta kendisi!.. Fakat o son derece mahçup, bütün dünya zevkinden tamamile uzakta yaşayan adam nerede?.. Bu iki kadın arasında epeyce çakırkeyif, atom bombası gibi kahkahaları patlatan insan nerede?
Hem Ahmet Mahçup sigara içmezdi. Bu adamın ağzında patlıcan dolması yavrusu gibi bir yaprak sigarası. Ahmet Mahçup alkollü içki İçmezdi. Bu adam mütemadiyen kadehleri doldurup boşaltıyordu. Ahmet M«h-çup'un kadınlarla konuştuğu görülmüş hâdiselerden değildi. Bu adam İki güzel bar arti.ti ile pek samimi bir vaziyette oturuyodu Ahmet Mahçup kazanmasını severdi amma eli epeyce sıkı idi. Bu adam ikide bir:
— Garson şampanya!., diye bağırıp şişeleri getirtiyordu.
Nihayet Ahm't Mahçup geceleri saat 10 da yatağında uyumuş bulunurdu. şimdi! vakit gece yarısından sonra ikiyi gösteriyordu.
Yani karşıcıdaki adamın Ahmet Mahçup olmadığına inanmam İçin her şey tamamdı.
Lâkin göz g‘'zç gelince o beni tamdı Locasına ç?ktl, son derecede mesut görünüyordu. Ben şaşkın:
— Bu ne hal .. dedim,
Gümbür gümbür gülerek ve brş kadehleri doldıırurke ı cevap verdi: ı
— İkinci dünyaya gelişi.. Her kula nasip olmaz. Ben iki kere dünyaya geldim. Artık üç kere gelemem ya... şimdi cabadan yaşıyorum. Ölmüş, hattâ öteki dünyaya gönderilmek üzere anıbal&jı yapılmış ve bu ambalajın içinden dışarı çıkmış bir adamım!,. Eğleneceğim biraderi.. Her şeyi eşiğinden geri döndüğüm o yöre götiirtcck değilim ya... Garson şampanya 1..
şu «Öldü» zannedilmesi hâdisesi dostumun bütün o sakin, eski hayatını tamamile tersine çevirmişti. Senelerce bir manastır hayatı yaşadıktan sonra, ölmek. Daha doğrusu ölmüş sanılmak, sonra yeniden dirilmek onu büsbütün başka bir adam yapmıştı.
— öteki rahmetli... diye sözüne başlayınca sordum;
— Kim öteki rahmetli?..
— Canim Ahmet Mahçup.. Artık o öldü. Yani birinci benliğim vefat etti. Şimdi ben ikinci benliğimi kullanıyorum. Bunu da ötekinin aksine tomamlyle eğlenceli geçireceğim... Garson... Bir şişe daha!..
★ —
Dört ay sonra gazetelerde yeni bir ilân dah^ okudum.
Bu sefer de Ahmet Mahçup'um öldüğü bildiriliyordu. Müthiş uykusuzluk. inanılmaz derece yorgunluk, sefahat!..
İlânın arkasından acaba zavallı yine dirilecek mi?... diye bekledim. Bu sefer nafile... Dirilmedi biçare!. Eğer üçüncü Sefa tekrar dönseydl acaba ne yapacaktı .
(Bir yıldız)
Burdurda yiyecek fiatleri
Burdur (Akşam) — Burdur'da yiyecek fiatleri çok ucuzdur. Koyun etinin kilosu 70 - 80, patlıcan, fasulye
10 - 15. üzüm 15. elma, armut 10 kuruştur.
BULMACA
123456780 10
2 — Merhamet, ediyorum.
3 — Bir soru - Bisiklet markası.
4 — Kumanda alan.
5 — Tersi kartlaşmış demektir -Tersi fiyakalı.
8 — Tersi bir sıfat ekidir - BUgi ve beceriklilik.
7 — Yağlı ağaç parçaları - Tersi İsimdir.
3 — Tersi acı sözdür - Pis bir böcek.
9 — Futbol sayısı - Bazı köylerde Fatmayı böyle çağırırlar.
10 — Patatesin irisi.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan sağa ve yukarıdan aşağı: 1 — Yakalamak, 2 — Uranlyum. 3 — Kuzukulağı, 4 — Arntaf, Kus, 5 — Laka.Eruka, 6 — Anufel, Cuk, 7 — Mil, Nuş, 8 — Ayakucu. Uy, 9 — Kuğukuşu, 10 — Misak, Yaz.
CGömlekiş—i
BİKİNUl SİN it GÖMLEKt'l I
™Tel. 20096 Sirkeci
Makedonya ve Balkan harbi
Balkan harbini doğuran sebepler — Yun ani s t anın diğer 3 devlet safına geçmesi
Akşam gazetesinin 4, 5 ve 8 ağustos 1945 tarihli, nüshalarında Makedonya hakkında İntişar eden yazıların muhitimizde alâka uyandırdığı anlaşılmaktadır. Buna binaen Makedonya meselesini biraz daha tafsil etmek ve bu mıntaka hakkında beslenen ihtirasın sebep olduğu Balkan harbinin İç yüzünü aydınlatmak faydadan hâli olmıyacaktır.
, Balkan harbi alelacele verilmiş bir karar veya az zaman zarfında temin edilmiş ittifakların zaruri bir neticesi değildir. Aşağıda suretlerini neşrettiğimiz vesikalardan öğrenileceği üzere bu harbin zuhuruna en büyük âmil Makedonya olmuş ve Bulgaristan. harb hazırlıklarına daha Abdül-hanilt saltanatı zamanında başlamıştır. Hattâ Bulgarların bu husustaki İhzaratından haberdar olan OsmanlI hükümeti de ânl bir tecavüze' maruz kalmamak için o vakit lcabc—j den tçdbirierl atmağa çalışmış, silâh vc ateşten nefret eden Abdülhamit bile mizacına hiç de uygun gelmlycn böyle bir harbe taraftarlık göstermek zaruretini hissetmiştir.
Bundan evvelki yazılarımda tavzihine çalıştığım gibi ötedenberl Makedonya, Bulgarların tamamı çekiyor ve bu mıntûkayı hudutları dahiline almak İçin de Bulgar hükümeti resmî ve gayri resmi her türlü çareye baş vurmaktan hali kalmıyordu. Bu sönmez İhtirasın zebunu olan Bul-garlar adil mürakabanln teessüsünü fırsat bilmişler ve bu beynelmilel kuvvetin himayesine sığınarak Balkanlarda daha plânlı ve daha şümullü teşebbüslere girişmeğe başlamışlardı.
İşte Bulgarlsta'nın bu sistemli faaliyet ve İhzaratından haberdar olan Abdülhamit Bulgar taarruzunun en son 1909 senesinde vukuuna katı surette kanaat getirdiğinden, bazı dü-şünc&lerie, harbin tacilini, b|r tezkere ile Meclisi Hası vükelâya bile tebliğe lüzum görmüştür.
Lâkin meşrutiyetin İlânı OsmanlI hükümetinin almakta olduğu tedbirlere nihayet verdiği gibi Bulgar hükümetinin de daha ihtiyatlı hareket eylemesine vesile olmuştur, şu kadar var kİ tecrübesiz ve beynelmilel siyaset hakkında esaslı malûmattan mahrum bulunan İttihat ve Terakki rüesası İhtilâl muvaffakiyetinin verdiği sermestl İçinde yüzerken harici ı siyasete ciddi bir veçhe vermek lüzu-! nıunu hissetmemişler, dahilde ise emniyetsizlik ve husumet ihdasına' bais olmuşlardır. Bu yüzden meşrutiyetin ilk günlerindeki şevk kırılmış, I umumi vaziyette büyük tahavvüller' husule gelmiş ve Balkanlarda yeni-1 den kaynaşmalar kolaylaşmıştır.
İşte evvelce yalnız Bulgarların harb hazırlığından, Sırp ve Karadağ-1 Uların bu harbe iştiraklerinden kor-l ku'.urken, Meşrutiyet hükümetlerinin' takjbcttlğl vuzuhsuz siyaset dolayı-slyle, bu defa vaktiyle OsmanlI hükümetiyle teşriki mesaiyi cana minnet bilen Yunanistanın da aleyhimize cephe almasına meydan verilmiştir.
Bu duruma intihabat münasebetiyle körüklenen Rum aleyhtarlığı ile boykot hareketlerinin müessir olduğu muhakkaktır. Binaenaleyh Balkan harbinin vukuu şeklinde, esas İtibariyle, Bulgarların Makedonya hakkında besledikleri ihtirasın ve adlî, murakabenin Makedonyaya yerleşmesine sebebiyet veren istibdat ldareşlnln dahil olduğu gibi Meşrutiyet hükümetlerinin taklbettiği sözde millî siyasetin zararlı tesirlerini de âmiller meyanına ithal etmek belki mantıki olur.
Ancak bu hususta daha fazla bir şey söylemekten sarfmazarla lıâdl-şatm cereyanını aşağıya İlâve etti-
Yazan: AHMET BEDEVİ
ğim vesikaların belâğatlne terkcylo-ımeğl tercih ediyorum.
Serezde bulunan dokuzuncu firkat askeriye kumandanı müşir İbrahim paşadan mabeylne gelen bir telgrafta Bulgarların askeri hazırlıklarından bahsedilmekte ve bu maksatla vergi ihdas olunduğu bildirilmekte olduğundan keyfiyet 6 teşrinisani tarihli bir telgrafla Bulgaristan komiserliğinden sorulmuş ve bu hususta tahkikat İcrası emri verilmiştir.
Aynı zamanda mabeyni hümayun başkl ta betinden sadarete şu tezkere yazılmıştır;
(ıGayet mahremane: Avustüryanın Selanik general konsolosunun üçüncü orduyu hümayun müşiri paşa hazretlerine vuku bulan ifadatı mah-remancsln! muallen telgrafname suretiyle bu maddeye dair tarafı şamil sadaretpenahilerinden tesyar buyurulan tezkere müeddası tecKl-arz malûmu maall mel zumu velinimeti âzami buyurulduğu glblvBulga-rlstan ve Karadağ ve Sırbistan arasında tedafüi ve tecavüz! bir İttifak akdi İhtimali kavi tahtında olduğunu da mevsug bir membadan haber aldık. Velinimeti blminnetimlz şev-ketmeap efendimiz hazretleri bu ittifakı müsellesin gelecek senenin İptidasında bir emri vak! hükmüne geleceğine ve binaen 1909 senesi mevsimi bahamda zulıur edecek bir muharebede saltanatı saniyenin bâlâda mezkûr hükümetlerin üçünü birlikle olarak kendi karşısında göreceğine kanaat buyurduktan gibi eğer iki. üç aya kadar Bulgarlstanla muharebeye girişilirse Karadağla Sırblstanın da harbe kıyam etmeleri katiyet peyda etmiş bir ihtimal olmadğıını beyan buyuruyorlar. Eğer yalnız Bulgarsltania muharebe edilirse netice hakkında saltanatı senl-yece zerrece şüphe yoktur. Fakat aynı zamanda Karadağ ve Sırbistan» da mukavemet icabederse hal ve mevki tebeddül eyliyeceğl şüpheden varestedir.
Şu ahvale nazaran bundan bir seneye kadar Balkan şlblhcezlrestnd-' zuhuru muhtemel olan vekayi saltanatı seniyenln ihtimali galebesini taklil eyliyeceğinden Bulgaristan hükümetinin şimdi bulunduğu ve iki üç aya kadar daha bulunacağı yalnızlıktan İstifade eylemek bizim İçin bir vazife hükmünü almaktadır.
Şu mütalâatın meclisi hâsı vükelâya tebliğiyle bu bapta cereyan edecek müzakerat neticesinin hakipâyl senlyei mülûkâneye arzına memursunuz.
Şevketmeap efendimiz hazretleri bu mütalâatta bulunmaları bazı maruzatı mühlmmel hususlyeye lerdl-fen memleketin ahvali umumiye! as-kerlyeslnnl nazari dikkati müiükâ-ne! erinde tecessümü ve umuru siya-siyenin kesbeyiedlğl İstikamet neticesi olduğunu da beyan buyuruyorlar.»
Bu tezkereden maada mabeyinden sadarete yazılmış ve alınacak askeri tedbirleri tasrih eden birkaç yazı daha mevcuttur. Bunlar da hariçten hayvan mübayaası. kazma, kürek tedariki tavsiye edildiği gibi askerlerin süratle tahmil ve tahliyesi için, teftişi askerî koimsyonu âlisinin kararma tevfikan. Bandırma ve lüzumlu iskelelerin tamiri ve hattâ ikinci ve üçüncü ordular mürettebatından yüz elli tabura manevra yaptırılması idaresi mezkûrdur.
Diğer taraftan Yunan hükümetinin Bulgaristan Jıazırhklarına karşı takındığı tavır da şu telgraflardan öğrenilmektedir:
Atina sefareti senlyesinden mabeyni hümayun başkltabetine
8 Eylül »Mahremane — Yunan Hariciye Nazırı tarafından lhtaratı sabıkası-'
ZEN6İN VE BEREKETLİ BİR MEMLEKET: KANADA
1OO milyon insanı geçindirebilecek kabiliyette olan Kanada’nın nüfusu 10 milyondur
İkinci dünya harbi, herkesin dikkatini birçok memleketler üzerine çekmiştir. Bunlardan biri Şimali Amerika kıtasında Kutup denizlerine kadar sokulan Kanadadır. Kanada geniş bir memlekettir. Sahası 9,589,518 kilometre murabbaı olduğu halde nüfusu 10,949,000 klşldlr.Bu hesaba göre kilometre murabbaı başına ancak bir kişi geliyor.
Bu nüfustan da yüzde 22,4 kısmı şehirlerde yaşadığına göre hakikatte kilometre murabbaı başına bir kişi bile isabet etmiyor demektir.
Kanadanın başlıca şehirlerinden Montreal'de bir milyon, Toronto'da 809,000, Nancowere'de 308,000 kişi yaşıyor. Nüfusu yiiz binden fazla diğer şehirler arasında Kanadanın umumi merkezi Ottowa ile Quebec bulunuyor.
Kanadanın başlıca hususiyeti nüfusunun Avustralya ve Yeni Zelând dominyonları hilâfına yalnız İngiliz ırkından mürekkep bulunmamasıdır.
Kanadada İlk yerleşen AvrupalIlar Fransızlardır. Kanada uzun müddet Fr tınsan ın deniz âşlri bir parçası olmuştur. Bu itibarla bu ülkede çok miktarda Fransız yaşamaktadır. Bugün bile Kanadanın Montreal ve Quebec eyaletleri birer Fransız ülkesi halindedir. Bunlardan başka Kanadada yarım milyon Alman muhaciri vardır.
İngillzler protestan olduğu halde Fransizlûr katollktir. Bu itibarla Kanadada mezhep farkı da vardır. Bu farklar siyasi düşünceler arasında derin ihtilâflar doğurmuş ve kökleş-tirmlştlr.
Kanada iktisadi cihetten Amerika Birleşik hükümetlerine sıkı bağlıdır. Çünkü harici ticaretlnlruağırlık merkezini bu hükümetler teşkil ediyor.
Son senelerde Kanadaya dair muhtelif tetkik eserleri çıkmıştır. Bunlardan cn yenisi Amerikalı muharrir Willlam Henry Chambcrlln tarafından yazılmıştır. Bu muharrir daha evvel »Sovyet Rusya» ve «Asya üzerinde Japonya» diye bütün dünyanın dikkatini celbeden iki mühim eser yazmıştı.
Yeni eserin adı «Bugünkü Kanada ve yarını» dır. ,
Chamberlln 1942 senesinde Kanadaya giderek uzun müddet tetkiklerde bulunmuş, memleketin siyasi, iktisadi ve İçtimai durumlarını İncelemiş ve muhtelif sınıf ve ırka mensup halkların başlan ve mümessilleri ile görüşmüş, aldığı neticeleri yen! eserine mevzu yapmıştır.
Amerikan muharririnin üzerindi durduğu mühim noktalardan başlı-cası kendi başına bir kıta teşkil edecek kadar zengin ve geniş olan bu ülkenin nüfusunun hiç mesabesinde bulunmasıdır.
İngüterenln tecrübeli devlet adamları da bu nokta üzerinde vakit vakit durmuşlardı. Mesrfâ geçen umumi harbi idare eden Eabık , İngiltere Başvekili Loyt Corç Kanada ülkesinin 250,000,000 insanı besllyecek kadar bereketli ve zengin olduğu halde nüfusunun bir avuç İnsan kalması ileride büyük siyasi tehlikeler doğurabileceğine işaret etmekten geri durmamıştı. -
Çeyrek milyar nüfusu biraz mü-balğaliolsa da Kanadanın yüz mil yon nüfusu ferah ferah geçlndlrebl-leceğlnl ahvale vakıf olanların çoğu söylüyor.
Bu münasebetle harben evvel İn-gllterede milyonlarca işsiz açıkta olup boş yere hükümetten tahsisat alarak yaşadıkları halde bunların Kanadaya ve nüfusu pek az olan diğer dominyon Avııstralyaya gitmemesine teessüf edilmektedir.
İşsiz ameleye haftada bir İngiliz lirası yardım yapılıyor. Hâzineden verilen bu paralar yüzde beş faiz üzere sermayeye tahvil edildiği zaman harice gidecek her İngiliz muhaciri için bin İngiliz liralık bir sermaye elde Gülebileceğini söyliyen mütehassıslar bu paranın Kanadaya gdecefc İngiliz muhacirlerine verilmesin! tavsiye ediyorlar. Bu kadar para ile muhacirlerin Kanada bütçesine ağırlık vefmiyerek kendilerin? yurt ve çift hayvanlarını tedarik edebileceklerini temin ediyorlar. — F
RADYO
ANKARA RADYOSU
18 Dans orkestrası, 18.45 Şarkı ve türküler, 19 Haberler, 19.20 Geçmişte bugün, 19.25 Müzik, 20,15 Pazar ga-tesel, 20.30 Fasıl. 21 Mozart küçük bir gece müziği (Pl.). 21.15 Karışık şarkılar, 21.35 Dans müziği (Pl.). 22.15 Yurtta spor. 22.30 At yarışları neticeleri, 22.35 Dans müziği (Pl.). 22.45 Haberler.
Yarın sabahki program
7.30 Hafif müzik (PL), 7.45 Haberler, 8 Hafif müzik (Pl.), 12.30 Saz eserleri, 12.45 Haberler, 13 Müzik.
m teylden bu kere âcizlerine vuku bulan beyanatı mahremanede gelecek mevsimi baharın iptidasından itibaren hükümeti seniyeye karşı te-cavüzkârane bir muharebeye başlamak Bulgaristan emaretince katiyen mukarrer olduğunu ve bu ihtimale karşı o zamana kadar saltanatı se-niye ile bir itilâf aktedileblleceğini kavlyyen ümit eylemekte olan hükümeti Yunaniyenin muharebenin zuhurunu müteakip kuvvel askeriye* siyle devleti aliyeye cidden muavenet edebilmek üzere şimdiden teda-rlkâtı harblyeye tevessül ettiği bildirilmiştir,» denilmektedir. Şu tel-grafnamede ise daha vuzuhla idarel Usan edilmektedir:
Atina sefareti senlyesinden mabeyni hümayun başkltabetine
16 Mart
«Gayet mahremane — Saltanatı seniye ile Yunan devleti arasında bir sureti İtilâfiye vücuda getirilmesi hakkında İcra eylediğimiz müzake-
rata ilâveten bu kere Yunan reisi vükelâsı âcizlerine saltanatı senlye İle Bulgaristan arasında muharebe zuhuru takdirinde Yunan hükümetinin saltanatı seniyeye muaveneten kuvvayı berriye ve bahriye tahsisine amade olduğunu beyan eyledi.» kay-di vardır. ,
Yunan reisi vükelâsı mösyö (Teo-tokts) e matuf diğer telgraf namede Yunanistanın Balkanlarda pans'â-vizml önlemek gayesi tasrih edilmekte ve altmış bin askerle Yunan donanmasının harbe iştirak edeceği vadolun maktadır.
Hulâsa bu kadar sarahat karşısında bilâhare vukua gelen Balkan harbinin nasıl bir renk ve şekil aldığı göz önüne getirilirse hayret Etmemek mümkün değildir.
Mamafih ileride neşredeceğimiz kitapta bu mesele hakkında daha ziyade tafsilât verileceğinden şimdilk bu kadarla İktifa ediyorum.
AHMET BEDEVİ
Gün Doğmadan Paris
ROMAN
îazan: Louis Bronrıfielâ Tercüme eden: Vâ - Nü
———— Tefrika No. 32 —
Roxle'nin dimağında birçok sualler birbirini kovalıyor. Fakat bunları sormanın faydası olmadığını genç kız biliyor. Madam de Thonars, söyllye-cekierini bitirmişti. Gözlüğünü tak-inişti Bu da seansın sona ermesi demekti. o bu hareketten sonra suallere asla cevap vermez.
Bundan dolayı, Roxle, sadece:
— Teşekkür ederim. —dedi. —Kastettiğiniz şeyleri anladığımı zannediyorum.
Fakat anlamamıştı.,Her şey onu afallatmıştı. Umumiyetle, bakıcı daha sarih konuşur ve daha kati İzler gösterirdi.
Madam de Thonars diyordu ki:
— Dünyanın şu anda müşkül bir durumda bulunduğunu hesaba katmalısınız. Fevkalâde çok hâdiseler oluyor. Bizzat yıldızlar da karmakarışık.
Roxle, sigarasının ucunu ezerek kalktı. Bunun üzerine, Mme. de Thonars. mûtadı olmayan bir hareket yaptı İskemlesinden ağır ağır doğrularak onunla birlikte kapıya kadar yurudii. Roxie dışarı çıkarken falcı
omuzuna dokundu.
— Güle güle. — dedi. — Talihiniz açık olsun. — İstikbalde çok ıstırap ve endişe olduğunu göz önünde tutmalısınız. Fakat her zaman olduğu gibi bunları da yeneceğiz.
Genç kız, holde kapıyı açık tutan hizmetçinin eline beş yüz frank sıkıştırdı. Madam de Thonars, paraya taallûk eden işlerde pek naziktir. Dışarıda, kurşuni bir Alman otomobili duruyor.
Roxle, hizmetçiye dönerek sordu:
— Nedir bu?
Kadın keyifle gülümsedi:
— Alman Valisi tarafından geldiler. Madam İçin göndermiş.
Sonra, ciddileşti:
— Lâkin kimseye söylemeyiniz.
Meydanı geçtiği sırada, Ro*le, düşündü:
«— O da korkuyor, oda.»
Yalnız korkan veya biraz kaçık olanlar madam de Thonar’a müracaat ederler.
Washlngton sokağına dönerken madam de Thonars’ın tavru hareketinden dolayı düşünceli ve biraz da şaş
kındı. İlk defadır kİ müneccim onu inkisar» uğratmıştı. Söyledikleri müphemdi ve az tatmin ediciydi. Beş yüz franklık ücrete de değmezdi. Bu ziyaret ona hiçbir sükûn vermemişti. Dimağını karmakarışık eden müphem hisleri dağıtamamış, yahut da ayclın-latamamıştı.
Genç kız düşündü:'
«— İhtimal kİ Nlcky’nln dediği gibi bunlar saçma sapan şeylerdir. İhtimal kİ, orta derecede bir tahsilim olsaydı, müneccimin telkini altında kalmayacaktım. İşte Nlcky’nln ve benim büyük eksiğimiz budur. Biz hakikaten hiçbir şey bilmiyoruz. Bize hakikaten nasıl hareket etmemiz lâzım geldiğini bile asla öğretemediler. Biz pek medeni değiliz.»
Fakat madam de Thonars’ın haritalarda gördüğü bazı şeyleri kendisinden gizlediği hissini bir türlü bertn-raf edemedi. İhtimal kİ. bundan dolayı, kadın, kalkmış, kapıya kadar yürümüş, omuzuna vurarak: «Talihiniz açık olsun!» demişti,
Bolssy d'Anglas ve Faubourg Şt, Honorâ sokaklarından geçerek evine döndü. Aydınlık ve sıcak bir ikindi üstüydü. Paris mutat halini almış gibi görünüyordu. Küçük dükkânlar tekrar açılıyordu. Sokaklarda daha çok insan vardı. Bu hal genç kızı neşelendirdi. Kaçanlardan birçoğunun geri dönmeğe başladığı anlaşılıyordu Dükkânların mal taşıyan çocukları.
köpekleri gezdiren kapıcılar, filelerlle ve koltuklarının altında uzun ekmek-ierlle kadınlar tekrar görülebiliyordu, Washlngton sokağında, vaktiyle arabaların geçtiği büyük kapının içindeki küçük kapıyı anahtariyle açarak girdi; ve merdivenlerden çıktı. Salon boştu. Nlcky’ye seslenerek odadan odaya geçti. Fakat ondan eser de yok, cevap da yok. Çıldırmışçasına düşündü:
«— Sokağa çıkmış. Belki de hiç geri dön miyec ektir.»
Bul masanın çekmesi ona bir İz verdi. Çekme açıktı, içinde mahzenin anahtarları yoktu.
Sofayı hızla geçti; zamanla aşınmış taş basamaklardan aşağı İndi. Delikanlıyı orada, kubbeli büyük mahzende, küme ile yığılmış eski eşyaların arasında buldu. Kızı görünce başına kaldırıp neşeyle güldü.
Roxie, endişesini belli etmemek İçin gayret sarfettl:
— çıktın sanmıştım.
— Hayır. Kendimi eğlendirmeğe çalışıyordum. Bütün gün öğle üstü yukarıda boş boş oturamazdım a.
— Ne buldun?
— Hiç. Bunlar hep eski püskü şeyler. Fakat aklıma bir şey geldi.
Eski mahzenin dört yanma bakındı:
— Mükemmel bir saklanacak yer. İnsan burada ne istese yapabilir.
Yukarıda, salonda kız birdenbire
sordu:
— Ne demek istedin... Mükemmel saklanacak yer mi?
— Şimdilik sana izahat vermek İstemiyorum, fikir henüz olgunlaşmadı.
Gözleri heyecanla parlıyordu. Bu, evvelce asla görmemiş olduğu Nlcky İdi. Tavru hareketlle Leon’u taklide-diyordu.
— Delice 'şeyler yapmak niyetinde değilsindir?
— Hayır.
Kablelvuku hislerle^ endişe ve arzu ile tazlbedilerek erkeğe yaklaştı:
— Dinle beni, Nlcky. Burada seninle beraber kalacağımı sana söylemiştim. İkimiz birden Amerikaya gidebilirdik. Orada emniyette olabilirdik. Fakat şen bunu reddettin. Şlmd.1 harb deyiz. Bu devirde insanları kurşuna dizerler. Aptalca hareket etml-yeceğlne dair bana söz ver.
Erkek güldü:
— Romanyada kurşuna dizmek İçin beni iki defa hapisten çıkardılar. O sıralarda henüz on altı yaşındaydım. Kurşuna dizilmedim. Akıbetimin böyle olacağına dair yıldızlarda bir İşaret yoktur.
Daha da konuşmak istiyordu; fakat kız eliyle onun ağzını kapattı:
— Böyle konuşma 1
Delikanlı, Rosle'nin elini çekti:
— Pekâlâ, nasıl istersen.
, — Dinle beni, Niçky! Bu İşler bize,
taalluk etmez. Sen Russun. ben de Amerikalı. Bizim ne üstümüze vazife.
Erkek, alıycı halin', birdenbire bıraktı; gayet ciddiyetle:
— Bu hepimize taallûk eder. Sana, bana, Lâon'a ve LuigJ'ye. Bu herkese taalluk eder.,. Bütün dünyadaki insanlara. Leon bunu biliyor.
— Lâon bir şey bilmiyor.
— Lâon şeytandan daha kurnazdır.
Roxie. erkeğe baktı:
— Lâon’un bilmediği bir şey vardır. Seven bir kadının hislerinden haberi yoktur.
Delikanlı güldü;
— Kimi?... Beni mi?
Genç kız, sevgilisinin, bir kere daha kendinden kopup gittiğini farkettl. Sonra, erkek İstihzasından utanıp kızı öptü. Fakat bu vaziyeti tâmir etmedi. Rc>xie, ansızın ağlamak istedi; lâkin kendine hâkim olup, sadece:
— Sen kancığın oğlusun I Aslında, âdî bir keratasın.
— Ne bcklesrsln? İsmimi yazıp okumam bile bir talih eseridir.
— Seninle kavgaya tutuşmak istemiyorum. Ne yapsan nafile.
Lâon’un. hafif ayak sesi muhavere» lerlnl kesti. Tiyatro sahibi merdiven-, den çıkarak çantası ve şapkası elindi salona girdi.
Nlcky:
— Ne haber? - diye sûrdu.
(Arkası var)
19 Ağustos 1945
Sfihlfe T
fTBrShten SBhlf®l®ır '
\g~—~. ~ ~ —-j~~ ~ ~
Kapıdan kapıya!
İkinci Sultan Mahmut günlerinde I yazdığı anlaşılması ve barı zevatın on yıl kadar bLr zaman OsmanlI dev- de ihtarları üzerine Mehmet Salt letinln mukadderatını elinde tutumu? efendi Beylikçl kesedarı malyetln-olan Mehmet Sait Hâlet efendi meş-1 de kullanılmak üzere «hâcegânlık sll-hur Şeyhlslâm Seyit Feyzullah efen- kine» alındı. Babıâli âdeti iizere bu di neslinden Şeyhlslâm Mehmet Şerif sırada (Hâlet) lâkabını takınan Meiı-efendi dairesinde lâlalık gibi hizmet- met Salt efendinin tefeyyüzü asıl bu te bulunan Kırımlı Hüseyin efendinin hO«ı«r
oğludur ve 1761 — H. 1175, yahut 1176 — tarihinde İstanbulda doğmuştur. Babası Hüseyin efendi biraz medrese tahsili görmüş, İşe yarar bir emektardı. Efendisi Şerif efendi sayesinde ve zamanın âdeti üzere ruus alarak İlmiye tarlkma girmiş, lâlalık hizmetinden kadı olmuştu. Hâlet efendi, isminin başında (Seyit) kelimesini de kullanıyordu ise de siy adetle İlgisi pek şüpheli görünür. Sonradan kendilerine bir de seyitlik şerefini izafe etmek hevesine düşenler — bunlara resmî tâbirle müteseyyid denilirdi — o kadar çoktu, kİ...
Mehmet Sait efendi gençliğinde Şerif efendinin oğlu Ataullah efendi ile birlikte medrese tahsiline de devam ediyordu. Babası gibi o da ulemayı resmiye etbaına taayyüş yolu (!) İttihaz olunan kadılık tarlkına dahil olmuş ve Şerif efendinin vefatında oğlu Ataullah efendi yanında kalmıştı. Ancak ulema dairelerinde feyzin gayeti bir sene mansıba münhasır idi.
Mehmet Salt efendi buna kanaat edemediğinden, Ataullah efendi dairesinden ayrıldı.
Sefer vukuunda devlet ricalinin serdarı ekrem tâyin olunan Sadrazamlarla birlikte gitmeleri mûtat İdi. Başkentte padişah nezdinde bunlara birer zat vekâlet şeklinde bulunurdu; bu memurlara meselâ Rlkâbı hümayun kethüdası, Rlkâbı hümayun rel-şiılküttabı. Rlkâbı hümayun beylikçl-61 ilh... denilirdi.
Birkaç defa relsülküttaplık etmiş olan Raşlt Mehmet efendi bu sırada Rikâp reisi bulunuyordu. Mehmet Sait t fendi mühürdar yamakiığıyle bu Ra-şlt efendinin hizmetine girdi. Burada himayeden ziyade lstldadile, zati liyakatiyle, bllgislle temeyyüz eylemeğe başladı.
Raşlt Mehmet efendi dairesinde geceleri toplantılar olurdu. Mehmet Sait efendi bu meclislerde çapraşık tumturaklı İbareli tarih eserleri okurdu. Nazım ve şiirle İştigali olması hase-bllc Raşit efendinin bazı gazellerini tanzir ve tahmis ediyor, bu yüzden efendisinin teveccühüne, itibarına nail oluyordu.
Mehmet Sait efendi. Raşlt efendi dairesine intisabının altı sene kadar sürdüğünü ve bu müddet esnasında cereyan, eden siyasî mükâlemelerln hepsine mahrem olduğunu bir lâyiha-«ında zikrediyor. Ancak o uhdesinde bulunan kadılık tarlkında Raşlt efendinin himmetile nemâdar bir mansıp elde etmesi pek yakın görünmekte olduğu sırada anlaşılamayan bazı sebeplere mebni buradan da ayrıldı ve Rumeli valisi Sami Ebu Bekir paşa dairesine girmek üzere Manastıra gitti. Ancak bu dairede dahi umduğu İltifatı görmediği için beylerbeyller-den Ohrlli Ahmet paşaya in Usa betti, Tam'inm cuvelânına gençlik hararetinin de lnzım amile ârâıtı ve sükûn içinde yaşamağa ve bir yerde sebat etmeğe tahammül edemediği için burada da çok kalmıyarak İstanbula döndü ve Yenişehir Fener naibine kâhya olarak Yenişehir tarafına gitti; «mansıbının zaptı takrlblle» sakal bıraktı. Tertibile ve yolile medrese tahsili görmemiş, kalemlere de devam etmemiş iken gayet zeki ve fatiin ol-masile bu hizmetleri esnasında çalışarak İmlâyı, kitabeti elde etmişti.
Yenişehir den İstanbula avdetinde Galata Mevlevlhanesi şeyhi Galip dede efendiye intlsabetti. Şiirlerini Şeyh Gallb’e arzediyordu. (Sefinetürrüesa) Zeylinde bu manzumelerin, vaktin şairlerinden çoğunun eserlerinden üstün tutulduğu beyan ediliyor. Ancak Hâlet efendinin divanındaki manzumelerinde. gazellerinde Divan edebiyatının klâsik çerçevesi haricinde bir parlaklık, emsali şairlerin şiirlerinden bir üstünlük, bir yenilik görülemiyor. Hep kullanıla kullanıla, okuna okuna insana gına getiren teşbihler, İstiareler, lefahürler, dilekler, devrandan ve felekten, yârin cefasından, hasretinden şikâyetler, bâde. gül, bülbül... Mehmet Sait efendi lisanında talâ-katt, beyanında azubetlle muhasarada akranı arasında temeyyüz ediyordu. Güzel söz söyler, muhaverelerde fikir kuvvetini gösterirdi. Bu mezlyetierile kendisini Şeylı Gallb’e sevdirmişti.
Bu arada Zahire Nazın — sonra Relsülküttap — Raslh Mustafa efendinin kâtipliğini yaptı. Daha sonra Kasapbaşı Hacı Mehmet ağaya çattı. Blci Mehmet ağa öldükten sonra derya tercümanı Kailmakl beyin kâtibi ve oğlunun Türkçe öğretmeni oldu.
Mehmet Sait efendinin bu anmana kadar talihi yaver olmamışta Daire daire dolaşıyor, bir yerde tutunup pertev alamıyordu. Kailmakl beyle Ülfeti yüzünden Fenerli lakımlle münasebet peyda etti ve onlarla «zevku şevka iptidan eyledi
Fenerlilerle hu suretle ihtllâtı kendisine İkbal yolunu açtı. Bugünlerde Tersane tercümanının Babıâllye gelen takrirlerinde sebk ve İbaredeki düzgünlük, yazının güzelliği, Rikâp reisi bulunan Köse Kâhya çelebi Mustafa Reşit efendinin dikkat ve takdirini celbedlyordu. Bunları kimin j
tarihte başlar.
Hâlet efendinin bazı takrirlerinden anlaşıldığına göre, bu senelerde taşrada da memuriyetlerde bulunmuş, h-'.ttâ H. 1308 senesinde İşkodralı Mustafa paşa aleyhindeki hareketlerde vazife almış, hattâ bir ara İs-'..nbuida meşhur Tepedelenll Ali paşam n. kapı kâhyalığını da İfa eylemişti.
Rusya seferi bittiği sırada Halet efendi otuz yaşlarına varmış bulunuyordu. Babıâli kalemlerinden İlgisini kesmemiş, fakat hâlâ müstakbel mesleğini tâyin edememişti, Hayatın her cilvesinden kâm almak hevesiyle bir taraftan Galip dedenin irfan bezmin-de gönlünü Mevlevi tarik atinin mânevi feyizlerine açıyor ve şeyhin ede-1 kemal âtından behrement oluyor: diğer taraftan keyif ehli küberanın lyşü tarat) meclislerine sokularak ve onlara da kendini sevdirerek o vadide de nefsani temayüllerini tatmin ediyordu.
İkinci Katerina’nın açtığı harb devam ederken tahta cülûs eden Üçüncü Selim harbi faaliyetle İdare ederek Fransız büyük ihtilâlinin Avrupada teşvişkârane tesirleri zahir olduğu bir zamanda şarkta Rusyayı durdurmağa muvaffak olmuştu.
Fransız ihtilâli Rusya İle birlikte OsmanlI devletine karşı harbeden Avusturya ordularını da garbe celbe-dlyordu. Bu münasebetle OsmanlI devletile Fransa arasında dostane rr ünasehetler teessüs eylemişti. Fran-sada Direktuar İdaresi Omanlı ordusuna mühendisler ve muallim subaylar göndermişti.
Ancak Fransa hükümeti, yavaş yavaş Sultan Selime hürmet ve takdirden ziyade korku Ilka eylemeğe başlamıştı. Onun bu endişesi yerinde idi. General Bonapart Mısıra çıkınca OsmanlI devleti Fransa İle harb haline girdi. Fakat Napolöon'un «şark romanı» kısa sürdü. Mısırın Fransızlarca tahliyesinden sonra Fransa OsmanlI devlet! İçin tehlikeli düşman halinden çıktı, şimdi Babıâli Frarısa-ya knrşn müttefikleri olan Rusya, Avu 'urya tngiltereden çekindiği İçin Fraı -ile eski dostane münasebetlerin iadesinde mahzur görmüyordu.
. Sultan Selim dahnl elçiliklerin faydasını takdir ettiği içir Avrupanın büyük başkentlerinde elçiler bulun-duruy 1u. Mısır seferi bittikten sonra Babıâllce Pariste de böyle bir elçi bulundurmak lüzumu hissediliyordu.
Üçüncü Selim, 27 mart 1802 de İn-gilizler ve müttefifclerile Frahsızlar , arasında akdedilen (Amlens) miisalâ-hasına iştiraki kabul eylemiş, bu suretle OsmanlI devletile Fransa arasında da sulh tekarrür etmişti. Pari.se bir elçi gönderilmek tasavvuru meydan alınca, göze girmek için ne yapmak lâzım geleceğini ve kendini sevdirmeği bile ve mizaçgirliği, zekâsı, dirayet ve kabiliyeti artık dillerde dolaşmağa başlıyan Mehmet Sait Halet efendi hatıra geldi.
Hâlet efendi 1217 ramazanının dördünde — 24 aralık 1802 — uhdesine başmuhasebe payesi tevcih olunarak Parla elçiliğine tâyin edildi ve elçilik hilâlini giydi.
Hâlet efendiye sır kâtibi Ahmet Azmi efendi, baştercüman İskender, ismi öğrenllemlyen bir doktorla Mevlevi dedelerinden Mehmet efendi refakat edecekti.
Hâlet erendi, sefarete tâyini üzerine hemen Parise hareket etmemiş, aylarca müddet İstanbulda vakit geçirmişti. Maiyctile birlikte 1803 temmuzunun yirmisinde İstanbuldan kar. yolile hareket etti. Yetmiş iki gün süren bir seyahatten sonra 22 eylül 1803 te — 5 cemaziyülâhır 1218 — Turlse vararak işine başladı. (1)
Hâlet efendinin üç bııçuk sene kadar süren bu memuriyeti dağdağalı hayatının İlk önemi! devresidir.
O. bundan sonra artık kapı kapı dolaşmıyacak. yalnız devlet kapısının hiç ayrılmaz, hattâ kendisine hiç sa-taşılamaz bir mercii olacaktır1 Süleyman FC&ni İr t em
(1) 4*Awa Dil ve Tarih. Fakültesi dekanı sayın Enver 7.iva Karal Baj-& hâlet arşiv vesikalarını inceliyerek Hâlet efendinin Paris elçiliği hakkm-dı 1940 senesinde mükemmel bir eser neşret mistir.
Çocuğunuza Dadı


Bulmak için •Ak^ra» m KÜÇÜK HÂN. LAR en süratli va en ucuz vasıtadır.
Kü İLANL,ARI

| - İŞ ARIYANLAR
TİCARÎ MUHASEBE — Ve mali mevzuata vakıf mâliyede müdürlük devlet İktisadi kurumlannda şeflik yapmış bir zat İş aramaktadır. Akşamda ŞHÖ rümuzuna mektupla müracaat. 960 —
YABANCI YERLİ — Gazete, dergilerde çalışmşt, eski yazı bilir, askerliği olmayan üniversite mezunu Tiırk genci Fransızca, Almanca, Lâtince ders verir, iş arar. (Eneskov) 54 — 1
BİR DESİNATÖR — Döşemelik, perdelik ve karyola örtülük desenleri İçin İş arıyor. İsteklilerin mektupla müracaatları. Molataş cad. No. 69 Kumkapı İst. 62 — 2
İŞÇİ ARI YANLAR
ZONGULDAKTA ÇALIŞACAK — İyi bir dişçi kalfası lâzım. Beyoğlu Cihangir caddesi 44/3 e müracaatları. 7 —
İKİZ ÇOCUĞA — Meme vermek üzere sağlam ve çocuksuz bir süt anne aranmaktadır, isteklilerin Erenköy Postahane caddesi 51 numaraya müracaat etmeKrl. Telefon 52-275 16 —
YÜKSEK TAHSİLLİ BİR TÜRK BAYAN ARANIYOR — Ticareti meslek yapacak İngilizceye hakklyle vakıf yüksek tahsilli bir Türk bayana İhtiyaç vardır, daktilo ve muhabere usulleri öğretilecek tatmin edici bir ücret verilecektir. Edebiyat fakültesi İngilizce kısmından, Kollej veya Hayskoldan mezun olanlar tercih edilecektir. Taliplerin Ferdi Seltk Türk Emlâk ve ilân bürosuna müracaatları. Galata ömerâblt han İkinci kat 23 telefon 42368 996 —
DOKUMA TEZGÂHINDA ÇALIŞACAK — Tecrübeli kadın işçisine acele ihtiyaç vardır. Müracaat Galata Büyük Millet Han No. 25 35
5 VE 1,5 YAŞINDA IKI ÇOCUK İçİN — Tecrübeli dadı aranıyor. Yüksek ücret verilecektir. Telefon: 41543. 59 — 2
rŞÇI KIZLAR ARANIYOR — Dikişçi ve 12 - 18 yaş arası işçi kızlar aranıyor. Malım utpaşa Büyük Yıldız han No. 8 Meliha Ören trikotaj İmalâthanesi. 40 — 2
BİR KIZ BESLEME ARANIYOR — 12 - 15 yaş arasında kendisi evlât gibi bakılacak siyah ve esmer de olabilir. Mahmutpaşa Büyük Yıldız han No. 8 Meliha Ören trikotaj imalâthanesi. 41 — 2
AHÇI — Bayan aranıyor. Dört klş'lik bir ailenin yemek işleri İçin dirayetli bir bayan aranıyor. Galata, Fermeneciler No. 90 bay Muhteremi müracaat. 44 — 2
FAAL GENÇLERE İHTİYAÇ VARDIR — işlerine veya tahsillerine mâni olmıyacak şekilde çalışmak arau eden müteşebbis gençlerin Galata Rıhtım caddesi İktisat Han 2 No. ya müracaatları. 48 — 2
- SATILIK EŞYA OTOMOBİL ALMAK VEYA SATMAK İSTİYENLERİN — Mufassal mektupla İst. posta K. No. 618 e müracaatları telefon akşam saat 19 dnn sonra (23465) 917 — fi
PIRLANTALI KOL SAATİ — 20 ağustos 945 pazartesi günü Sandal Bedesteninde birçok pırlantalı ve elmaslı çok şık bir İsviçre saati kol bllezlf!! satılıyor. 42
SATILIK TAKSİ — 938 model Plymuth radyolu, fevkalâde motor, lâstkleri iyi, hâlen çalışmaktadır. 4 üncü Vakıf hanı birinci kat 33 numaraya müracaat. 6 —
ASTOR MARKA DÜĞME MAKİNESİ — Seri kalıpları ve 16 kutu kapsollle komple olarak satılıktır. İstanbul 4 üncü Vakıf han 1 inci kat No. 19 - 20. 34 — 1
MEŞHUR BİR MARKA — Ve hali faaliyette taksi otomobil ehven tl-atle satılıktır. Müracaat: Beyoğlu istiklâl caddesinde No. 124 Bay İskender. 31 —
ALMAN PİYANOSU — İyi halde ehven ve acele ol arak satılıktır. Hey-bellada Ay yıl diz caddesi Bekir Erman lokantasına müracaat. 3 —
SATILIK OTOMOBİL 1938 mo- deli Stüdebaker. Spor, Avrupa karo-sertli radyo ve kaloriferli bir otomobil lâstlksla acele satılıktır Sabah-an saat 10 a kadar Sirkecide Aydın otelinde bay Hüseyin'e müracaat. Tel: 20995 36 — 1
SATILIK KAMYONET — 4 silindirli Ford markalı faal lâstikleri iyi bir vaziyette, ehven fiatle satılıktır, şehremini, tramvay caddesinde 42 No. enkazcı bay Mahmut Er’e müracaat. 62 — 1
YENİ dükkân açacaklara — Her tarafı cam Avrupa yapısı zarif kristal bir vitrin satılıktır. Bahçeka-pıda Eczacı salın Necatiye müracaat.
*7 — 3
STİL YATAK ODASI — 6 parça her gün Kızıltoprak tramvay durağı Rüştiye sokafc No. 26 55 — 2
DOKTORLARA — Romatizma, şiş mantığa karşı terletici portatif elektrik makinesi satılıktır. Saat 12 - 15, Boton han No. 12 Yazıcı sokak Ku-lcdibi - Beyoğlu. 60 — 1
SATILIK PİYANO — (Hooff) marka, madenî kasnaklı, çapraz telli, Alman mamulatından bir piyano satılıktır. Her gün Üsküdar Şeyh camii sokağı 4/1 de görülebilir. 70 — 2
ÇOCUK ARABASI — Sıhhatli bir çocuğa alt olup A. B. markası vardır, çok az kullanılmıştır. Lüks formadır. Yarın 13,30 da Sandal Bedesteninde satılacaktır. 67 —
ÇOK SAĞLAM — Cevizden mamul eczanelere elverişli büyük ecza camekânlın acele satılıktır. Müracaat: Çemberli taş Vezir han karşısında No. 17 75 —1
4 Kiralık -Satılık
ACELE SATILIK APARTMAN — Kadıköy Talimhane Recalzade sokak No. 75 üç daire geniş bahçe 2160 lira İcar getiren apartman satıl detir. Birinci kata müracaat. 980 — o
İŞLEK HALİNDE MATBAA ARANIYOR — Akşam'da (E. P. Y.) rümuzuna mektupla müracaat. 993 —
DEVREN SATILIK - Galatada şeker, bisküvi, şarap ve kimyevi maddeler İmaline elverişli imalâthane acele satılıktır. Taliplerin her gün öğleden evvel telefonla 40897 ye ve mektupla Galata posta kutusu 1506 müracaatları. 969 — 1
FIRSAT — Büyükada Maden semtinde senede 3000 lira net geliri olan iki ev üç daire 28000 liraya acele satılıktır. Vasıta kabul edilmez. Galatasaray Su Terazi sokak Mehmet Ali han 5 No. ya müracaat. 27 —
ACELE SATILIK KABLO ATÖLYESİ — Hâlen İşler ve elinde 3 - 4 bin liralık sipariş bulunan bir elektrik kablosu atölyesi bütün müştemilâtı ile satılıktır. Müracaat Beşiktaş Akaretler köşe başı No. 3 Ali Rıza ve Necati yazıhanesi. 15 —
HALİÇ — Sütlüce üstü kapanmamış derin deniz kenarı, şose yolu var, 4 bin metre murabba kiralıktır Yarısı olabilir. Müracaat Akşamda (Haliç) rümuzuna mektupla müracaat. 8 —
ORTAKÖY — Tç tramvay durağı 31 No. da kutu yemiş ve leblebi dükkânı sahibi memleketine gideceğinden acele devredilecek. Taliplerin Içlndeklne müracaat etmeleri. 9 — 9
SATILIK APARTMAN — Aksaray Valde camii karşısında asfalt üzerinde beş kat, dörder odalı her katın su saati ayrı. Sarfiyat bedeli kiracılara ait gayet sağlam yapılı apartman (60.000) liraya satılıktır. Almak İsteyenlerin (23619) No. ya telefon etmeeLri. 10 —
FIRSAT — İmalâthane, fabrika, depo yapmaya elverişli. Orta köyde deniz kenarında tam kftrglr bir yer devredilecektir Telefon (40740) müracaat. 39 — 1
6000 LİRAYA — Kasımpaşada yedi odalı ahşap tam irsiz. acele satılık ev. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömerâblt han ikinci kat 23 telefon 42368 11 —
KELEPİR APARTIMAN — Tarla-başı - Taksimde Turan cad. No. 18, asfalta elli adım, üçer oda, üç kat yeni apartıman. 18000 lira, % 7 kanun! gelir. Kiracılar gösterecektir. Telef. 44706 No. i 28 —
SATIUK EV — Beylerbeyi Abdul-lahağa mahallesi Çınar sokak numara 25. İskeleye 5 dakika büyük bahçeli altışar odalı çift ev satılıktır. Müracaat: Beylerbeyi Hamit paşa yalısı. Telefon: 38-101. 18 —
KİRALIK EV ARANIYOR - Boğaziçi ve yahut civar taraflarda sendik bahçeli ev aranmaktadır. Kurtuluş Sinemköy Şahin sokak 16-10 No. ya müracaat. 21 —
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Kiiçükpazar Racıkadm Orta Minare sokak 1 No. lı bakkal dükkânı eşya-slle birlikte İçki ruhsatiyesi, terkosu mevcut İçindekilere müracaat.
20 —
16000 LİRAYA SATILIK KÂRGİR
EV — Harblyede 4 kat, 8 büyük oda havagazı, su, elektrik, her gün 12-2 Galatada Demir han 23 No. 23 — 3
BOŞ TESLİM SATILIK EV — Dört katlı ikişer oda apartman tarzında terkos, elektrik, havagazı mevcuttur
Ağacaml - Sakızağaç 157 No. ya saat on ikiden on dörde kadar görülür. 53 — 2
BOŞ TESLİM VİLLA — şişli nihayetinde tamamlle deniz görür her türlü konfoTlu iki katlı sekiz oda bLr dönüm çiçek bahçesi içinde kaloriferli, parkeli telefon; 82777 71 — 1
OSMANBEYDE — Güzide bir mevkide iki katlı sekiz odalı bahçeli kagir ev acele satılıktır. Taksim Kristal arkasında Milli Emlâlfş telefon: 82777 72 — t
BOŞ TESLİM MODERN APARTMAN — Tepeüstünde, gayet havadar bir mevkide iki katlı ikişer üçer odalı banyolu ve taraşa ve bahçeli apartman. Telefon: 82777 73 — 1
MAÇKADA — Dört katlı dörder beşer odalı apartman ve boş teslim iki katlı sekiz odalı bir dönüm bahçeli telefonlu lüks ev satılıktır. Telefon: 82777 74 — 1
26.000 LİRAYA — Beyazıtta So-ğanağanuı İyi bir mevkiinde dört daire üçer odalı apartman bir katı boş teslim. Tel: 21807 Numan Ülken. 68 —
ACELE — Sultanahmet, Tavukha-ne sokağında İki kat altı odalı yarım kagir ev boş teslim. Tel: 21807 Numan Ülken Emlâk İşleri - Divanyo-!u 9. 69 —
16000 LİRAYA — Firüzağada Kadirler yokuşunda j katlı İki daireli acele satılık apartman. Ferdi Selek Tür* Emlâk Galata ÖjnerâbLt ban 23/2. Telefon 42368 63 —2
ACELE SATILIK UCUZ KÖŞK — 2,50 dönüm bahçe meyva ağaçları 4 oda, havadar ve manzarası suyu mevcut Kadıköy Acıbadem Necip Bey sokak 38 No. Içlndeklne müracaat. 50 — 1
SATILIK — Bostancıda Küçükya-lıda İstasyona yakın asfaltta çamlıktı mamur bahçeli havadar fevkalâde manzaralı 9 odalı beton köşk satılıktır. Müracaat: Telefon: 83434. 47 —5
SATILIK ARSALAR — BoğaziçLn-de Sipahi ocağı Kalender köşkü arası otuz parça ayrılmış arsalar toplan ve perakende satılıktır. Biner metrelik arsaların metresi 2-6 liradır. Görme* İçin öğleden sonra içindeki bekçiye müracaat- 45 — 3
LÂLELİDE SATILIK EŞSİZ IKI ARSA — Lâleli Mesihpaşa caddesinde biri 213 diğeri 190 Mtr. mturabbaı apartmanlık kıymetli iki arsa satılıktır. Müracaat yeri: Lâlcü caddesinde 26 No. lı C«lâl Apart. kat 4 B. Oyal. 43—4
ACELE SATILIK APARTMAN -Fatih tramvay durağına İki dakiza mesafede iki daireli konforlu ve boş olara* teslim edilir. Malta tramvay durağı 6 No. ya müracaat. 49 — 2
ACELE SATILIK FOTOĞRAFHANE — Vezneciler caddesinde 30 No. da hali faaliyette olan Foto Yücel azimet dolayıslle devren satılıktır. İçindekilere müracaat. 46 — 4
TAŞRAYA AZİMET DOLAY1SI-LE — Kadıköyünün merkezi yerinde ve Emniyet Sandığının yanındaki Halltağa caddesinde 19 No- lı evin altında İki dükkânı mevcuttur. Birisi kiradadır diğeri için hava parasile mühim kira teklifi varsa da alıcının istifadesi İçin verilmemiştir. Alt katında büyük taşlık ve mutfak ve alaturka hamam mevcuttur. Çiçek bahçesinde çam ağacı vardır. Orta kat jç oda ve büyük bir solonu vardır Muayenehane için doktorlar tarafından mühim hava parası teklifi vardır. Üst kat deniz görür orta kat gibidir. Her havagazı elektrik erkos vardır. Sabahlan öğleye kadar 80037 telefonla müracaat. 76 — 1
SATILIK — Maçkada klracısız kâ-1 gir ev tafsilât saat 4 - 12 ve 15 - 18' ar asm da (40982) ye telefon edilmesi.1 56 —5
SATILIK BTNA VE ARSA ARANIYOR — istanbulun her hangi bir semtinde satılık arsası ve binaları olanların Beyoğlu posta kutusu 2074 e mektupla bildirmeleri mutavassıt kabul »dilmez. 950 ___ 1
İKİ EV 18500 LİRAYA SATILIK — Üsküdar iskelesine on dakika mesafede Paşalim ani İradiye caddesinde zarif kagir köşk yanındaki ahşap eyle birlikte boş teslim satılıktır. Bah-çekapıda Eczacı Salih Necatiye müracaat. 58 —2
SATILIK EV — Sirkecide Demlr-kapı Dayehatun caddesinde 20 No. 11 ev satılıktır, isteklilerin Pangaltı Dol a pd ere caddesi 235 No da bayan Fatmaya müracaatları 61 — 1
KİRALIK KAT — Şehzadebaşında tramvay caddesi ve denize nazır,. Elektrik, terkos, havagazı, hamam. Turan tiyatrosu t ilişiğinde ki konağa müracaat. 77 __
İNGİLİZCE ve FRANSIZCA DERS-#\ Pratik metodla bayan tarafından-* İngilizce ve Fransızca ders veriliyor. Adres: H. S., İstanbul Bahçckapı, Anadolu han 21723 ve Büyükadada Çınar caddesi No. 47. 51 — 1
KİMYAGER VE ECZACILARDAN— Framasötik İlâç ve tıbbi müstahzarat lâboratuvan açmak veya olanı tevsi etmek üzere iş ve sermaye ortaklığı isteyenlerin açık adres ve tekliflerini Akşam'da (Hâç) rumuzuna yazmaları. 65 — 1
TEKNİK ÜNİVERSİTE TALEBESİ — Lise ve orta talebelerini kısa zamanda bütünleme ve olgunluk imtihanına garanti surette bütün fen derslerinden yetiştirir. Akşamda Y. Ders. 69-
HUSUSÎ HASTANE VEYA SANATORYUM — Açmak üzere Is ve sermaye ortaklığı İsteyenlerin açı* adres ve düşüncelerini Akşam'da (Doktor) rumuzuna yazmaları rica olunur._________________________64 — 1
MEKTUPLARINIZI ALDIRINIZ
Gazetemiz İdarenanevnı aûr₺t olarak göstermiş own turnen a.izden
Memur — A B C — Ş-G — Y T —
YJ4-G — Haliç — D.D — Talebe Yetiştirir — PK namlarına geıen memulun uta-rehanemizden aldırmaları rica olunur
Zayi — (Fatma Salme Gökçek) ibareli sat mührümü kaybettim. Bu mühürle verilmiş hiç bir senedim yoktur zuhurunda hükmü olmtya-caktır.
Üsküdar Ayazma Ögdûl sukak 37
Fatma Salme Gökçek
Lokman Hekim (Dr. HAFIZ CEMALİ Dahiliye mütehassısı
Dîvanyolu 104 Muayene saatleri Pazar hariç her gün 2 S — 5 T£İ2 2j^^
SATIŞ İLÂNI — Fatih Arpaemlnl eski 8/10 Tatlıkuyu yeni 10/1 Tatlı-pınar namlle maruf 2060 metre mu-rabbaı bostamn tamamı satılıktır. Alıcıların Fatih maliye şubesinde memur bay Abldln Onur’a müracaatları. 19 —
KİRALIK — Sekiz oda, bahçe içinde fevkalâde manzaralı güzel möble telefonlu. Ankara’da Gülden sokak No. 16 Kavaklıdere, Güven evlerinde 09058 No. y& telefon ediniz.
33
— 2
HASKÖYDE — Sahilde be? katlı 3 er odalı apartman ayrıca yüz elli öç metre arsa satılıktır. Yıldız Emlâk 54/2 Beyoğlu Gaz Şirketi karşımda telefon 43378 33 — 1
DOKTOR «mim
Fethi Erden
LABORATUVARl
Kan, idrar, balgam, mevaddı gaita tahlilleri ve 'idrar uasıtei-sile acbehfflM Uk oüniertndenı kati teşhisi) yapılır.
Beyoğlu, Taksime giderken Meşelik sokağı Ferah aparu-manı Tel 40534
Senevi 30,000 ton maden kömürü tahliyesi
1. E. T. T. işletmesinden:
1 — Takriben 30.000 ton 0/10 maden kömürünün bir sene müddetle Ye dik ul e ve Kadıköyünden tahliyesi İşi 28 ağustos 945 salı günü saat 11 de açık eksiltme usullyle ihale edilecektir.
2 — Muvakkat teminat maktuan 900 liradır.
Şartnameler Metro Han levazımında parasız olarak dağıtılmaktadır.
3 — Asgari 10.000 liralık bu nevi tahliye isini matlûp şekilde yapmış
olduğuna dair resmi bir vesika İbrazı mecburidir, (10975i
Batıl I e &
AKŞAM
19 Ağustos 1945
Açık Arttırma ile Satış
Bebek Kayalarda Yılanlı yalıda seyahat dolayıslle 26/8/945 pasar günü yapılacaktır.
İstanbul Belediyesi İlânları
Cerrahpaşa hastanesi İçin alınacak 9 kalem tıbbi malzeme açık eksiltmeye konulmuştur. Tahmin bedeli 4600 Ura 25 kuruş ve ilk teminatı 349 Ura 25 kuruştur. Şartnamesi Zabıt ve Muamelat müdürlüğü kaleminde görülebilir.
İhalesi 3ı ağustos 045 cuma günü saat on dörtte Daimi encümende yapılacaktır. İsteklilerin İlk teminat makbus veya mektupları v# kanunen gösterilmesi gereken diğer belgelerle birlikte ihale günü bellrU saatte Daimi encümende bulunmaları. (109361
Kız Orta Okulu mezunlarına
Emin bir istikbal ve şerefli bir meslek sizleri bekliyor
İstanbul Verem Bavfışı Demeğinin Erenköy Sanatoryomundakd farem Savaşı Hemşire Okuluna okurkaydına başlanmıştır.
1 — Okul yatılı ve parasızdır. Ta,j«U müddeti yalnız İki senedir.
9 — Okurun her türlü İhtiyacı okulca sağlanır. Okurlar tahsilleri esnasında bir cep harçlığı dahi alırlar.
3 — Mezunlar İstanbul Verem Savaşı Derneğinin İstanbuldakl Mü-esseselorlnde yalnız üç senelik mecburi bir çalışmaya tabidirler.
4 — Mezun hemşireler bu mecburi çalışma devresi zarfında en az (100) lira maaş alırlar.
İstekli bulunan v« daha fazla tafsll&t almak İsteyen Orta okul mezunu kızlarımızın süratle Erenköy sanatoryumundaki Okul Direktörlüğüne şahsan veya yazı İle müracaatları. (11027)
KIZILAY HEMŞİRE OKULU
Kızılay Hemşire Okulu, Mezun Hemşire olmak isteyen genç kızlarımıza 3 senelik bir tahsil sağİ3r Tahsilin pratik kısny, nezaret altında, Üniversite Kliniklerinde yapılır.
Kabul şartları şunlardır:
1 — Türk olmak
2 — Orta okul mezunu olmak
3 — Tam sıhhatte olmak
4-16-25 yaş arasında olmak
İsteklilerin yazı ile veya şahsan aşağıdaki adrese müracaat etmeleri:
Kızılay Hemşire Okulu Direktörlüğü
Haseki caddesi — Aksaray - İstanbul
Devlet Deniz Yolları ve Limanları İşletme Umum Müdürlüğü İlânları
Fransa’dan gelmekte olan (Cumhuriyet) vapuru 20 ağustos pazartesi sabahı saat 9 da Galata rıhtımında bulunacaktır. (11140)
Hayvan sağlık memurları ve nalbant mektebi müdürlüğünden:
Selimlyede Hayvan Sağlık memurları okuluna ortaokul mezunlarından alınacak öğrencilerin, yazılma vo alınma gününün sonu olan 20 ağustos talibi 30 ağustos 945 e kadar uzatılmıştır. (10324)
Tokat Kızılay inşaat komisyonu başkanlığından:
1 — Eksiltmeye konulan iş: Tokat İli merkezlndo 100 kişilik cezaevinin İkmal İnşaatı İşidir.
Keşif bedeli (68143) lira (15) kuruştur.
2 — Eksiltme 12.9.945 çarşamba günü saat 15 ta tl binasında Kızılay İnşaat komisyonu reisliği makamında, kapalı zarf usullyle yapılacaktır.
3 — Eksiltmeye girebilmek İçin isteklilerin usulü veçhile 5110,64 liralık geçici teminat vermeleri ve bu işi yapabilecek ehliyette olduğuna dair Bayındırlık müdürlüğünden alınmış ehliyet varakasını ihtiva etmesi şarttır.
Bu vesikayı almak İçin isteklilerin eksiltme gönünden en az (tatil günleri hariç) üç gün evvel bir dilekçe İle Tokat Valiliğine başvurmaları ve dilekçelerine bir kalemde re'sen müteahhit olarak (50) bin liralık bir yapı işi yaptığına dair İşi yaptıran idareden alınmış bir vesika eklemeleri lâzımdır.
4 — İstekliler teklif mektuplarını eksiltme günü olan 12.9.945 çarşamba günü saat 14 e kadar, makbuz mukabilinde eksiltme komisyonu başkanlığına vermeleri lâzımdır.
Postada olacak gecikmeler kabul edilmez.
5 — Fazla bilgi almak ve keşif evrakını görmek Istlyenlerln her gün
Bayındırlık müdürlüğüne başvurmaları ilân olunur. (11121)
Sümerbank iplik ve dokuma fabrikaları mües-se&esi Bakırköy bez fabrikası müdürlüğünden:
1 — Ereğli fabrikamıza alt tahminen 25 ton kadar pamuk deşesi açık arttırma auretile satılacaktır.
2 — Açık arttırma 24.8.945 cuma günü saat 14 te yapılacaktır.
3 — Şartname Fabrika Ticaret şefliğinden alınabilir.
4 — Fabrika İhaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. (11048)
Belediye Sular İdaresinden:
Bu sene mevsimin kurak gitmekte devam etmesi, merobalardaki suların hissolunur derecede azalmasına sebebiyet vermiş olduğundan sayın halkımızın büsbütün susuz kalmalarını önlemek maksadUa İdaremlzce alman tedbirler cümlesinden olarak yaz mevsiminin devamı müddetine* vakıf sularımızdan Halkalı ve Taksim sularının aşağıda österlldlğl şekilde ve nöbetle verilmesine karar verilmiştir.
Edlrnekapı cihetinden şehre gelen Halkalı sulan:
Edlmekapıdrjn İtibaren Karagümrük, Çarşamba, Sultansellm, FatLh, vs Beyazıt civarındaki çeşmelere bir gün SÜleymanlye, Bozdoğan kemeri, Dlvanyolu, Sultanahmet. Ayasofya, BabIâli ve civarındaki çeşmelere ertesi gün nöbetle
Topkapı ile Slllvrlkapı arasından şehre geçen Halkalı suları: >
Şehremini, Mevlânekapl, Slllvrlkapı, Odabaşı ve civarı çeşmelerine bir gün
Heklmoğlu Allpaşa, Haseki, çerıahpaşa, Kocamustafapaşa ve civan çeşmelerine ertesi gün nöbetle,
Taksim sulan:
Gündüzleri Yıldız, Ortaköy. Teşvikiye, Maçka. Beyoğlu ve civarına. Geceleri: Beşiktaş. Tophane. Galata, Kasımpaşa ve civarına.
Keyfiyet bilgi edinilmek üzere sayın halka ilân olunur. (11098)
----MARANGOZLARA:----------------.
İki bıçkısı bulunan atölyemizde, bütün malzemesi tarafımıza alt, I İşçUlk ücreti parça başına ödenmek Üzere nümuneslno göre on bin I adet beşik tipi sandık yaptırılacaktır, isteklilerin Yen! Hâl 65/70 No. dal Mcsebc'ye baş vurmaları.
Birkaç
Bahçe kuyusu açtırılacaktır
Taliplerin Galata Voyvoda caddesinde Danüb sigorta Hanında I ıo numaraya müracaatları.
Bilecik nafıa müdürlüğünden:
1 — Eksiltmeye konulan iş: Bilecik - Vezlrhan - Oölpazarı yolunda ve Sakarya nehri üzerinde kâin vezlrhan demir köprüsünün ahşap döşeme onarma işi olup keşif bedeli 2594 Ura 89 kuruştan İbarettir.
2 — Bu işin muvakkat teminatı 194 lira 62 kuruştur.
3 — Eksiltme 5.9 945 çarşamba günü saat 15 te Bilecik İli Encümeni daimisinde açık eksiltme suretlle yapılacaktır,
4 — Eksiltmeye girecekler bu İşe alt şartname ve buna müteferrik evrakı Bilecik Bayındırlık müdürlüğünde görebilirler.
5 — İsteklilerin eksiltme tarihinden en az üç gün evvel bir İstida İle Bilecik İline müracaatla bu gibi işleri yapabileceklerine dair ehliyet vesl-k"sı almaları lâzımdır.
Eksiltmeye İştirak edecekler 5 İnci maddede yazılı vesaikle 945 yılına alt Ticaret odası vesikası ve muvakkat taminatlarını Ziraat Bankasına yatırdıklarına dair makbuzu komisyona İbraz etmeleri lâzımdır. (11120)
Be'ediye Sular idaresinden:
Büyükadada Layterlerin yanaşma İskelesinin esaslı surette tamiri işçiliği kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
Bu İşçiliğin takribi keşif bedeli 2360 lira olup proje ve şartnamesi İdare muamelât şefliğinde görülebilir. İsteklilerin tekliflerini 27. 8. 945 pazartesi günü saat 11 e kadar sularldaresl muamelât şefliğine vermeleri gerekli olup bu saatten sonra verilecek tekliflerin kabul edllmlyeceğl İlâ n olunur. (11099)
Mamûl Deri Satışı
Sümerbank deri ve kundura sanayii müeâsese-sînden:
Satılacak mamulün cinsi_____________Mlkdarı________________
Yarnıa Tahminen 15000 kilo
Kopma ve parçalar » 10000 »
Meşin > 15000 adet
Yukarıda cinsi ve mlkdarı yazılı deriler 22/8/1945 çarşamba günü kapali zarf usulü He derici ve kunduracılara satılacaktır.
Arttırmaya iştirak edebilmek İçin dericilik veya kunduracılık İle uğraştığına dair ticaret veya esnaf odası vesikası İbraz edilmesi lâzımdır.
Teminat 2000 liradır. Zarflar tamsaat (10) da açılacağından bu tarihe kadar 2000 liralık vezne makbuzu İle beraber zarfların Beykoz’daki ticaret servisimize tevdi edilmiş olması lâzımdır.
İhaleyi müteakip ihale bedelinin % 15 I peşin alınır. Müessese ihaleyi yapmakta serbest olduğu gibi satılacak mlkdarları alıcılar arasında taksim de edebilir. (10986)
Tekel U. Müdürlüğü ilânları
1 — Şişe ambalâjmda kullanılmak üzere 10 milyon adet çavdar sapı kılıf pazarlıkla satın almaçaktır
2 — Pazarlık 21/8/945 tarihine rastlayan sah günü saat 11,80 da Kabataşta Genel Müdürlük Levazım şubesindeki Alım komisyonunda yapılacaktır.
3 — Şartlaşma parasız olarak her gün sözü geçen şubeden alınabilir.
4 — İsteklilerin pazarlık İçin tayin edilen gün ve saatte % 7,5 güvenme paralarlyle birlikte adı geçen komisyona gelmeleri ilân olunur.
5 — İdare kısmen veya tamamen İhalede serbesttir. (10903)
Bilecik Bayındırlık müdürlüğünden:
Eksiltmeye konulan İş: İhale günü olan 13/8'945. ci pazartesi günü müracaat eden tek talibin İl encümenine tevdi eylediği kapalı zarftaki evrakı noksan zuhur eylediğinden eksiltmesi yapılamayan Bilecik -Söğüt yolunun 26 + 000 — 29 4- 000 kim 1erI, arasındaki şose esaslı tamirat İŞİ olup keşif bedeli 32650 kuruştan İbarettir
2 — Bu İşin muvakkat teminatı 2449 Hra 25 kuruştur.
3 — Eksiltme 3/9/945. cl pazartesi günü saat 17 de Bilecik İli encümeni daimisinde kapalı zarf usulile yapılacaktır
4 — Eksiltme şartnamesi ve buna müteferri evrak 164 kuruş bedel mukabilinde Bilecik - Bayındırlı^ Müdürlüğünden alınabilir.
5 — İsteklilerin eksiltme tarihinden en az üç gün evvel bir Isttda He Bilecik İline müracaatla bu gibi esaslı tamiratı yapab'leceklerinE dair ehliyet vesikasını almaları lâzımdır.
6 — Eksiltmeye İştirak edeceklerin 5. ci maddede yazılı vesika İle 945 yılına alt Ticaret odası vesikası ve muvakkat teminatlarını havi olarak 2490 sayılı kanunun tarlfalı dairesinde hazırlayacakları kapalı zarflarını 3. cü maddede yazılı vakitten bir saat evveline kadar daim! encümen riyasetine makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır.
Postada vuku bulacak gecikmeler kabul edilmez. (11001)
Milli eğitim bakanlığından:
1 — Ekonomi, Bayındırlık ve Çalışma Bakanlıklariyle Şeker Fabrikaları umum müdürlüğü hesabına okumak üzere yabancı memleketlere gönderilecek öğrencilerin seçilmesi için 20 ağustos 1945 te açılacağı yayınlanmış olan müsabaka İmtihanları, IsteklHer hakkında okullarından istenilen bilgilerin vaktinde toplanamamasından dolayı 4 eylül sah gününe bırakılmıştır.
2 — Aday seçildikleri kendilerine bildirilecek öğrencilerin imtihan gü-
nünden üç gün önce İmtihan merkezleri olan Ankaradâ Hukuk fakültesinde ve îstanbulda Yüksek öğretmen okulunda teşekkül edecek İmtihan komisyonuna başvurarak müsabaka İmtihanlarına giriş belgeleri almaları lâzımdır. (11117)
P. T. T. işletme umum müdürlüğünden:
1 — Kumaş ve iç malzemesi İdarece verilmek şartlle kasketlerile birlikte, 7,500 takım elbisenin dikimi kapalı zarfla eksiltmeye konmuştur.
2 — Muhammen bedeli 40.000 lira muvakkat teminatı 3675 lira olup ihalesi 31 ağustos 1945 cuma günü saat 11 de Ankarada umum müdürlük binasında Emlâk ve levazım müdürlüğünde satın alma komisyonunda yapılacaktır.
3 — İstekliler muvakkat teminat makbuz veya banka teminat mektu-
blle kanuni vesaiki ve teklifi muhtevi kapalı zarflarını belli günde eksiltme saatinden bir saat evveline kadar satın alma komisyonuna vermiş bulunacaklardır. Postada veya herhangi bir suretle vukua gelecek gecikme kabul edilmez. Şartnameler Ankarada emlâk ve levazım müdürlüğünde, İs-tanbulda Yenlvalde hanında P. T T. umumi depo muhasipliğinden parasız olarak verilir. (10834'
5500 Kg. İnertol (tecrit maddesi)
Bayındırlık bakanlığı İst. malzeme grup amirliğinden:
(6600) Ura muhammen bedelli 5500 safi kilo birinci kalite yeril inertol tecrit maddesi kapali zarf usullyle satıı alınacaktır.
İhalesi 6.9.945 perşembe günü saat 15 te (Salatada Karaköy Perçemli sokak Cemaat Hanında Gurup âmlrllğlekslltme komisyonunda yapılacaktır.
İsteklilerin (495) liralık geçici teminat makbuzu veya banka teminat mektupları 11e 945 akçalı yılı Ticaret odası vesikalarını ve teklif mektuplarını havi olacak zarflarını 2490 sayılı eksiltme kanununun 32 nel maddesi tarlfatına göre düzenliyerek tâyin olunan gününde saat 14 e kadar komisyon başkanlığına vermeleri.
Şartlaşma kâğıtları Gurup Amirliği kalemcinde görülecektir. (11109)

İMAR BANKASI
KURULUŞ TARİHİ: 1928 Tamamen ödenmiş sermayesi. 1.000.000 T. L.
ihtiyat akçesi : 184.837 T. L.
İstanbul Yenlpostane arkası, Aşlrefendi Cad. İmar han No. 35 - 37 Telgraf adresi: İSTANBUL İMAR — Telefon: 24527 - 24528 Her türlü banka muameleleri yapar. Demiryolu, şose, köprü binalar İnşası İçin şirketler kurar, inşaat müteahhitlerini finanse eder. Ticari muamelelerde bulunur.
Mevduata verilen yıllık faizler:
Tasarruf mevduatına: % 3 1/2
Ankara Tıp Fakültesi dakanlıiından
Bu yıl Ankara Tıp fakültesi F. K. B. sınıfına serbest olarak 26 öğrenci alınacak müracaat edenler bu sayıyı geçerse seçim İçin sınav açılacak ve zamanı gazetelerle Hân edilecektir Askeri Tlbblyeye ve yatılı Tıp talebe yurduna kayıt ve kabul muamelesi İstanbulda yapılacaktır. (11008)
Bayandırlık Bakanlığından:
İnebolu ve Amasradakl mendireklerin tamir işleri kapalı zarf usu-llle ayrı ayrı eksiltmeye konulmuştur
1 — İnebolu mendireğinin tamirine alt eksiltme 27/8/945 ' rastlayan pazartesi günü saat on altıda,
2 — Amasra mendireğinin tamirine alt eksiltme 31/8'945 1 rastlayan cuma günü saat on altıda Bakanlığımız Demlryollar manlar İnşaat Dairesindeki Eksiltme komisyonunda yapılacaktır.
3 — İnebolu mendireği tamiratının tahmin edilen onarma 130.000 ve geçici teminatı 7750 Hradır.
4 — Amasra mendireği tamiratının tahmin edilen onarma bedel 70.000 ve geçici teminatı 4750 Uradır
5 — Sözleşme projesi Bayındırlık, Eksiltme, Fenni ve Özel şartlaşmalar, flat birimleri cetveli He onart m plân ve kesinlerinden ibaret bir takım eksiltme evrakının İneboluya alt olanı 650, Amasraya alt olanı da 350 kuruş karşılığında Demlryollar İnşaat Başkanlığından alınabilir
6 — Bu eksiltmelerden İnfbolu mendireği eksiltmesine girmek isteyenlerin en az yetmiş beş bin liralık ve Amasra mendireği eksiltmesine girmek İsteyenlerin en az yirmi beş bin liralık sınai İmalât yaptıklarını gösterir o işleri yaptıran daire ve müesscselerden varilmiş bir veslka-göstermeleri şarttır.
7 — Bu eksiltmelere girmek İsteyenler, eksiltmelerin yapılacağı günden en az üç gün evvel bir dilekçi» İle Bakanlığımıza baş vuracaklar ve altıncı maddede yazılı vesikalarla akçalı, teknik ve sair vasıflarını belirten vesikalarını da dilekçelerine bağlıyarak girmek İstedikleri eVilt.no için ehliyet vesikası isteyeceklerdir. Üç gün önceden verilmemiş dilekçeler hakkında bir İşlem yapılımyacaktır.
8 — İstekliler, teklif zarflarım 2490 sayılı kanunun ve eksiltme şart-
laşmasının tarif ettiği biçimde hazırlayarak ve ehliyet vesikaları He sözü geçen kanun v> şartlaşmada belirtilen vesikaları da İçine koyarak eksiltmenin yapılacağı saatten bîr saat öncesine kadar alındı karşılığında Eksiltme Komisyonu Başkanlığına vermiş olacaklardır (10615'
ZİRAAT
0ANKA5I
tarihine
tarihine ve Ll-
bedeli
BlCiKTiPEM
QAMAT-C0£Q
Senede 28.800 lira ikramiye
Ziraat Bankasında Kumbaralı ve ihbarsız tasarruf hesaplarında
12 Marte 11 Haziran, 11 Eylül ve 11 Blrinclkfinun keşide tarihlerinden bir ay evvelki matlûp bakiyeleri 60 liradan az olmamakla beraber keşide tarihine kadar da matlûp bakiyeleri bu mlkdardan nşaftj düşmi-yetiler arasında senede 4 defa re ikramiye dağıtılacaktır.
4 Adet
4 >
4 >
40 •
100 •
120 ■>
160 »
DİKKAT
1000 liralık
500 »
250 •
100 >
50 >
40 ■
20 »
çekilen
4000 2000 1000 4000 5000
4800 3200
kura ile aşağıdaki plân* gö-
Ura
e
Hesaplarındaki paralar bir sene içinde 50 liradan aşağı dûsmlven-lere ikramiye çıktığı takdirde % 20 fazlaslle- verilecektir.
El

Comments (0)