AKŞAM
Sene 27 — No. 9670 — Fiatl her yerde 10 kuruştur. ÇARŞAMBA 19 Eylül 1945 Sahibi: Neemcddln Badok — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Mareşal Stalin çekiliyor mu?
Zeytinyağı yerine tütün tohumundan çıkarılan yağ ile sabun yapılacak
— •
Doğruyu söyleten seromla yapılan tecrübeler iyi neticeler vermiş

Kıral naibi bugün Hasanoğlan köy enstitüsünü ziyaret etti
Muhterem misafirimiz akşam dönecek,
Türkiye - Irak Türk - Ingiliz dostluk münasebetleri
Hak’ın Kıral Naibi Altes Ab. dülilâh'ın bir İngiliz harb gemi. »İle memleketimizi ziyarete geil-çi iki komşu millet arasında çok eski dostluk bağlarının tazelenip kuvvetlenmesine yaradığı kadar, bu fırsatla, halkımızın Müttefik devlet denizcilerine, siyasî mü. nasebetler çerçevesini aşan," ana. nevî sevgisini bir kere daha gös. termesine yardım etmiştir, «Ajax» süvarisi ’ gazetecilere, harbden beri İstanbula gelen ilk gemi olmak bakımından büyük heyecan duyduğunu söylemiştir. İstanbul şehri, harb tarihinin şeref sahifelerine adı geçmiş Müttefik gemisini selâmlamaktan. hiç şüphe yok ki daha az sevinç ve heyecan duymamıştır, İngiliz denizcilerinin, şehrimizde geçirdikleri bu pek kısa zaman içinde dahi, Türklerin kendileri, ne karşı beslediği derin sevgiyi, her gezdikleri ve geçtikleri yerde halkın yüzünde okuduklarına eminiz.
Geçmiş asırlar denizlere hâkim olmuş bir milletin, yüreğinden asla silinmemiş gelenek gururuna, Müttefik milletin deniz, terde bugünkü kudret ve azame. tinin bilgisi katıldığını düşün, mek. İstanbul şehrinin İngiliz denizcilerine gösterdiği sevgi ve hayranlığı anlatmaya yeter sa.
Ankara 19 (Telefonlaı — Kıymetli misafirimi» Irak Kıral naibi altes Abdüliifth bugün Öğleye doğru mal-yetile birlikte, yanında Milli Eğitim Bakanı B. Haşan ÂH Yücel olduğu halde hususi trenle Hasanoğlan köy enstitüsüne gttmlçtlr.
Kıral naibi, akşam üzeri şehrimize dönecek ve yarın da tayyare ile Bağ-dada müteveccihen Ankaradn ayrıl-lacaktır.
Naibe refakat eden esld İrak Başbakanı Nur! Salt paşa, perşembe gününe kadar burada kalacak ve Bağ-dada trenle gidecektir, Nuri Salt paşanın perşembeye kadar burada kalması ve kara yolculuğunu tercih etmesi. hava yolculuğunun kendisini rahatsız etmesinden ileri gelmektedir.
Ankara 19 — Irak Kıral naibi Ab-diililâh dün 16.30 da Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha müesaeseslnl gezmiş, bir buçuk saat kadar lâboratu-varda kalarak çalışmaları alâka ile takibetmişttr.
Kıymetli misafirimiz saat 18 de de Ankara barajını gezmiş, buradaki köşkün büyük salonunda bir müddet istirahat etmiştir.
Başbakan B. Şükrü Saraçoğlu, ak-çam kıymetli misafirimiz şerefine çankayadakl küskünde bir şuvare vermiş. Bayan İnönü'nün de şeref verdiği bu suvarede Bakanlar, milletvekilleri, mülk! ve asker! yüksek dev-
Sıhhî durumu yüzünden bu kış vazifesini bırakcağı bildiriliyor
Stalin, kara ciğerinden hasta ve çok yorgun olduğu için siyasî faaliyetlerden çekilecekmiş
Paris 19 (Usis) — aParis Pres, se» gazetesi, Başbakan Stalinin fena sıhhî durumu sebebile bu kış vazifesini terkedeceğl ve bütün siyasî faaliyetlerden çekileceğine dair Yves Delbars tara, îından verilen bir haber neşretmektedir. Paris’te Rus işleri hak. kında mütehassıs olarak tanınan Delbars, haberi nereden aldığını tasrih etmemektedir.
Delbars'a göre mareşal Stalin, karaciğerinden mustarip ve çok yorgundur. Bu sebepten dolayıdır ki mareşal Stalin, Potsdam’ da bazan Başkan Truman ve Başbakan Churchill İle kararlaştırılmış olan toplantılara gidememiştir. 1942 de Stalingrad muharebesi «ırasında mareşalin hastalığı ciddi bir surette inkişaf etmşitir, ,
Diğer taraftan Dalbars, Sovyet
resmî şahsiyetlerinin kanaatine göre Stalinin çekildiği takdirde bile yüksek Sovyet şûrasının top. lantılarında birlik yaratıcı vazi. fesine devam edeceğini, sıhhî durumu bakımından mareşalin çekilmesini arzu ettiklerini bil. dirmektedJr.
Dalbars, mareşale halef olmak üzere hiç kimseyi zikretmemek, tedir.

let ricali, Bakanlıklar deri gelenleri, bütün büyük ve orta elçilerle bu elçilikler erkânı, Türk ve yabancı ajans ve basın mensupları bayanlarlle birlikte hazır bulunmuşlardır. Irak elçisi, elçileri ve bayanlarını. Protokol umum müdürü de Türk davetlileri Naip Abdüliiâh'a takdltn etmişlerdir.
Suvare, İki kardeş millet arasındaki derin dostluğu tebarüz ettiren çok samimi bir hava içinde geçmiştir.
Nuri Sait paşanın tavzihi
Ankara 18 (A.A.) — Irak eski Başbakanı Nur! Salt paşa, bugün Anadolu ajansının bir muharririni kabul ederek, gazetecilerin kendisiyle görüşmek hususunda bazı güçlüklere uğradıkları hakkında bir iki tsatnbul gazetesinde çıkan yazılara dair tavzihte bulunmuştur.
Nuri Salt paşa, geçen cumartesi günü, üç gazetecinin kendisini ziyaret etmiş olduklarını ve bu mülftkalın gazetelerde İntişar etmiş bulunduğunu, bu arada kendisi tarafından hiçbir gazeteciye randevu verilmemiş olduğunu söylemiştir.
Nuri Salt paşa, pazar sabahı hiçbir randevusu olmadığı İçin motörle saraydan ayrılmış bulunduğunu ve akşam Üstü avdetinde, bir gün evvelki nıül&katta hazır bulunmıyan gazetecilerin kendisini gömrek İstediklerinin bildirilmesi üzerine onları da kabul etmiş olduğunu İlâve etmiştir.
İtalya'da müttefik işgali sona eriyor
Venezia Culia müstesna olmak üzere her tarafta idare Italyanlara devredilecek
Dışişleri Bakanları dün üç toplantı yaptılar, Y ugoslavya, İtalya ve Ingiliz dominyonlarının görüşlerini dinlediler
Hindiçini meselesi
Fransa bir protesto notası verdi
Ingiliz filosu bu sabah limanımızdan ayrıldı Filoya, Tnıaztepe ve Demirhisar muhripleri Yeşilköy açıklarına kadar refakat etti
nırız.
Boğazlar önünde karşılaşıp uzaktan birb^rlerile hemen ko. nuşmaya başlayan İki Müttefik devlet donanma mensuplarının İlk temasında, hasretli bir buluşmanın ulvî heyecanı yaşadığını bütün tprsilâtiie bizzat bir tngilizden dinlerken iftihar duydum.
«Ajax9 er ve subayları, bu bir kac misafirlikten edindikleri duyu izlerini vatanlarına götü, rüilerken, eminiz ki Türk mille, tinin tngi'iz Denizciliğine ve bu vasıta ile Müttefik Ingiliz mille, tine ne kadar candan bağlı ol. duğuntı ve Türkiyede tnglliz dostluğunun yalnız Devletçe de. ğil, bilhassa milletçe çok eskiden beri benimsendiğini vatandaşla. rina İnanla anlatacaklardır.
Nrcmeddin Sadak;
(Arkası sahife 2; şiHun 6 da ) ı
Irak Kıral Naibini İstanbul'a getiren ve geçen cumartesi sabahından beri limanımızda misafir bulunan Ingiliz filosu bu sabah saat sekiz bu çukta limanımızdan hareket etmiştir. önde Ajax kruvazörü arkasında Marne ve Meteor muhripleri olduğu halde hareket eden Ingiliz filosuna Tınaztepe ve Demirhisar muhriplerimiz Yeşilköy açıklarına kadar refakat etmişlerdir. Muhriplerimiz burada 7 pare top atmak surellle misafir filoyu selâmlamış, mlsa/ir filosu da aynı suretle mukabele etmiştir.
•Limanımızda bulunan AJax İngiliz kruvazöründe dün saat 17 de Türk deniz subaylarına bir kokteyl parti verilmiştir. Halk gemileri gezmekte devam etmiştir.
Dün Yüzme İhtisas kulübü âzalarlle AJax denizcileri su topu takımı arasında Lldo yüzme havuzunda bir maç yapılmıştır. Maçı 7-0 Türk lakımı kazanmıştır.
-faikın dilindeki gibi
Yazan: Halide Edib . Adıvar
Bugün beşinci sahlfemizde I t__________________________i
DİKKATLER:
« M üste klikler! istihsale...-»
Söylemesi kolay, yapması nıiiş. kül: Ucuzluk nasıl temin edile, cek? .
Ucuzluğa giden yol: «Her çareye başvurup, ailede, hususî müessesede, devlette müstehliki azaltmak, müstahsili çoğalt, mak» tır!
«Boş durana kıymet yaratıcı bir iş!» Milli umdemiz 1>u olmalıdır.
Hususî ve resmi hayatımızda şikâyetimizi mucip olan «fazla liiksp kaçış» bile, işsiz adamla, rııı fantezileridir. İş vapmak, favdalı olmak romantizmi ile mizaç ve meşrepleri tedavi edi. Ivcek insanlar, yepyeni bir ahlâka da sahip olacaklar; kıymetle, fin nasıl güç İstihsal edildiğini öğrenip mirasyedi zihniyetile har vurup harman savurmaktan kaçınacaklardır.
Londra 19 (R.l — Mareşal Alek-sander dün akşam Roma'da Associated Press muhabirine şu demeçte bulunmuştur;
— Italyan - Yugoslav hudutları bakında anlaşma olunca İtalya'da Müttefik İşgali sona erecek. Venezl-i'a Culya müstesan olmak üzere her tarafta İdare İtalyanlar’a devredilecektir. Venczlya Cıılya'nın işgali 1946 senesinde daha bir müddet devam edecektir.
Konseyin toplantısı
Londra 19 (R.l — Dış İşleri Bakanlan konseyi dün üç toplantı yapmıştır. Sabah yapılan birinci toplantıda Yugoslav Başbakan muavini, talya -Yugoslavya hududu., Trleste meselesi hakında Yugoslav görüşünü anlatmıştır, ikinci toplntıda İtalyan Dış İşleri Bakanı M. de Oasperl İtalya' nın görüşünü Izalı etmiştir. Üçüncü toplantıda ise Ingiliz dominyonları delegeleri bu dominyonların düşüncelerini bildirmişlerdir.
Londra'daki Italyan sefareti geç vakit bir tebliğ emretmiştir. Tebliğde hülâsa olarak deniliyor kİ: «Italyan Dış İşleri Bakanının konseye verdiği İzahatın metnini blldlrmeg kabil değildir. Fakat bu hususta umumi malûmat verilebilir. Italyan Dış İşleri Bakanı demiştir kİ: »İtalya geçtn harbde büyük fedakârlıklar göster-mltşlr. Bu defa da, vaktinde Almanya'dan ayrılmış ve Müttefiklere yardım etmiştir. Italyan - Yugoslav hududu çizilirken burada İktisadi hayatın altüst edilmesine meydan verilmemelidir. Trleste Umanı İçin milletlerarası idare kurulmalı, bugünkü anormal vaziyetten doğan tehlikeleri dağıtmak İçin acele tedbirler alınmalıdır.
Italyan görüşü iyi karşılandı
Beyrut 19 (R.) — Paris'ten bildiriliyor: İtalyanın İstekleri hakkında! Italyan Diş İşleri Bakanı de Oasperl tarafından dün Beşler konferansına sunulan muhtıra Lon,drn siyasi çevrelerinde müsait bir surette tefsir edilmiştir.
Diğer taraftan bildirildiğine nere, konferans prensip anlaşması bakımımdan bile derhal bir anlaşmaya varamıyacaktır' Bunun İçin epevce bir samana İhtiyaç vardır.
İtalya İle Yugoslavya arasındaki hududu tesblt etmek Üzere, bu bölge-
lere bir anket heyeti söylenmek t dir. *
Yugoslav
gönderileceği
tezi
Londra 19 (R.) — Trlste şehri ve Hlterlandı hakkında Yugoslavlar tarafından dün koleransa sunulan tezin dikkat nazarına alınacağı şüpheli addedilmektedir.
Londra 19 (R.) — Dış İşleri Bakanları toplantısının geleceg hafta bitmesi muhtemeldir. Yeni toplatırın kasım ayı içinde yapılacağı bildiriliyor.
Londra 19 (R.l — Fransız Dış Bakanı, Hindi Çini hakkında. Çinin Paris büyük elçisine bLr protesto notası vermiştir. Aynı nota Fransanın Çunking büyük elçisi tarafından çin hükümetine tevdi edilmiştir. Notada deniliyor kİ: «Hindi Çini. Fransanın himayesinde bir memlekettir. Çin hükümeti burada Fransız haklarının korunacağı hakkında müteaddit defa lar teminat verdiği halde, Çin komutanı Fransız askerlerinin Hindi çiniye girmesine mâni olmuştur.
Çin Başbakanı Soong bugün Parlste bekleniyor. Bu ziyaretten istifade ederek Hindi Çini meselesini görüşecektir.
Londra 19 (R.) — On rtö«duncü İngiliz ordusu komutanı General Shlm Hindi Çlnl'de durumun karışık olduğunu söylemiş, demiştir kİ: «İngiliz kıtaları bu memleketin içerilerine doğru ilerlemekte devam edecektir. Bu yerler Fransız askerleri gelinciye kadar İşgal edilecektir »
Günler Geçerken
Zoraki bahşiş
Diinkü yazımda kömür tevzi depoları küfecîlerine verilmesi âdet olduğu söylenen bahşişten bahsetmiştim. Bugün sözü asıl bahşişe, garson bahşişine getireceğim: Belediyemiz otellerle gazinoların yeni tarifelerinden yüzde on garson bahşişini baldıra, çakmış. Neden acaba? Bu paranın garsonlardan ziyade patron, 1 lara yaradığını ve yüzde ondan ayn her müşterinin gene dr çok ! defa garson bahşişi verdiğini düşündüğü için mi? Bilmiyoruz.
Yalnız gazeteden öğrendiğimize göre işten anlıyanlar »bugünkü yüzde on bahşişe dair hiç bir kanun, nizam maddesi bulunma, ı * dığını» söylüyorlarmış. Yani — eğer bu iddia doğru ise — yıl. ı iardan beri verdiğimiz o yüz binlerce, belki de milyonlarca para ■ bizden keyfî bir kararla alınıvormıış!
Tekrar edeyim, İddianın aslı varsa eğlence yeri sahiplerinin kesesine giren o servete gel de acıma! Demek kl İstanbul ahalî,, , sine nice zamandır yüzde on nispetinde bir vergi tarhedilmiş. . Ama hayır cemiytîerine, yoksullar yurduna veya her hangi bir sosyal yardım teşekkülüne, hattâ doğrudan doğruya belediveye 1 verilmek üzere değil de sadece, zaten işleri yolunda giden gazino. 1 çula ra ve otelcilere kâr ilâvesi için... Acıklı cihet şudurkl yarın, meselâ memleketin en büyük derdi olan veremle mücadel hakkında — yüzde ona kadar gitmiyellm — yüzde iki nispetinde bir eğ. tence, yahut yeme içme, yatıp kalkmn vergisi konulmak iste. nllse münakaşası ne kadar uzun siirer ve kanunun kabulü pek yerinde olarak ne güçlüklere yol açar!.. Halbuki, öteyandan gar. son bahşişi diye yıllarca yüzde on vergiyi hiç bir kanun ve hukuk ı adamının sesi çıkmadan tereyağından kıl çeker gibi bizden almiş-1 lar, haberimiz olmamış,,.
Hoş. yüzde on garson bahşişi kanuna uygun şekilde de konmuş bulunsa gene kaldırılmalıdır. Zira garsonlar, hesap görül, dükten sonra tabağa ayrıca bırak ılmiy an bahşişi bahşiş saymıyorlar, ceplerine hemen girebileceği almak İçin, müşterinin gö. züne bakıyorlar, vermîyene de surat asıyorlar. Hem «bahşişi» İn kanunda yer alması esasta çirkin bir iştir Kanun adamı öyle bir kanun maddesini irfanına ve izanına kabul ettiremez.
Refik Hnlid Karay
V
a « ş a M
Sahlfe 2
itf Ay.ui lU-io
SÖZÜN BELİŞİ -
Sayım yaklaşıyor
Önümüzdeki 21 ekim 1945 pazar günü memleketimizde dor. düncü defa olarak genel nüfus sayımı yapılacak, öğren, diğimize göre mayıs ayından beri, bu işin gerektirdiği bütün tedbirler alınmış, memleketin her tarafında hazırlıklar yapılmış ve tamamlanmıştır. Şimdi bize yalnız sayım günü kapımıza gelecek memurun sorduğu suallere cevap vermek işi kalıyor,
Memleketimizde ilk defa nüfus sayımı yapıldığı zaman İçimizde bu işin ne demek olduğunu anlamıyan, kapışma gelen memurun kendisine sorduğu sualleri sayımın mânasını bilmediği İçin ahret sualine benzeten ve doğru yanlış cevaplarla me. mıını savmaya kalkan bulunmuşsa mazurdu. İkinci, üçüncü sayımlar nüfusumuzun gittikçe arttığını göstererek bizi sevindirirken sayım hakkındakt fikrimizi de olgunlaştırmıştır. 21 ekim 1945 de yapılacak dördüncü sayım, bu işin mânasını artık bütün gerçeklerde beraber anladığımız bir devre tasladığı İçin hiç şüphesiz neticesi bakımından da en mühim olanıdır,
Elinde doğru istatistikler bulunmıyan hükümet, bugün, ne ka. dar iyi niyet'erle dolu olursa olsun isabetli kararlar vermek şansından daima mahrumdur. Türlü istatistiklerin başında da, bir dev. İçtin en büyük hâzinesi ve görülen biitiin İşlerin biricik hedefi olan insan varlığının bin bir teferruata kadar yayılmış rakamları. tutulmuş hesaplan gelir. Ailesinin kaç yaşlannda, kaç kişi, drn mürkkep. çocuklarının hangisinin erkek, hangisinin kız. hangisinin znyıf. hangisinin şişman, ne kadarının okumuş, ne kadarının okumamış, hangisinin vücudu ânzâlı. hangisinin ârı_ zasiı olduğunu bilmeyen gözü kapalı bir aile reisinin bu aileye faydalı olma derecesile nüfus sayımı yapmamış bir devletin id^re mekanizmasının halka faydalı olma derecesi arasında fark yoktur.
Dördüncü nüfus sayımının neticesi bakımından geçmiş sa. yımlardan daha miihim olduğunu söylememiz de bundandır. II alkım iz sayımın mânasını anlamıştır. Sorulan suallerin en doğru cevap’an bu sayımda toklanacak, nüfusumuz 19 milyonu gererken halkın refahını arttırma çalışmaları da daha verimli olmak imkânını bulacaktır.
. Şevket Rado
Ana kaatili
Alman mültecileri
Zonguldak’ta anasını öldüren bir «* *enç yakalandı
Zonguldak'tan bildirildiğine göre. Çatâlağzı istasyonunda duran bir vagonun içinde yaşında bir kadın cesedi bulunmuştur. Başı taşla ezilmiş, yüzunek kabaralı papuçla vurulduğunu gösteren bere izleri görülmüştür. Zavallı kadının toprak üzerinde bir hayli siirüklendi&l ve kadının Doğan köyün den Zülfiye olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan tahkikat sonunda Zulfi-ye'niıı oğlu Mehmet tarafından öldürüldüğü teabit olunmuştur. Suçunu İtiraf cdtn Mehmedin. suçu şu sebepte işlediği anlaşılmıştır Mehmet, parasını uygunsuz kadınlarla harcadğı halde anasına bakmamıştır. Bunun üzerine anası nafaka dâvası açmış, oğlu bu dâvadan vazgeçmesini anasına söylemiş İse de Zülfiye bunu dinlememiştir Nihayet kadıncağız mahkemeden çıkarak evine dönıwk-te iken yolda oğlunun taarruzuna uğramış ve kavga ihtiyar kadının yukarıda yazıldığı veçhile ölümü ile netice'enmlştir Bu canavar »’/lfdın muhakemesi bugün Zonguldak mahkemesinde yapılacaktır.
Türk coğrafya kurumuntm toplantısı Ankara 18 (A.A.) — Türk cöğw rafva kurumunun. memlekette coğrafya araştırmaları ile meşgul olanların beraber çalışmalarını kolaylaştırmak ve elde edilen ne. t'celer üz*r:ne görüşme1 er yapmak üzere her yıl tertibetmekte o'duğu meslek haftasının üçün. çüsii, yann İzmir yüksek ekonomi ve ticart okulunda toplana, çaktır. Bu toplantıda dört gün kor.franslar ve tebliğler dinlenecek. üç gün de İzmir dolaylarında b’r coğrafya gezintisi yapılacaktır.
Tekel Bakanı İzmir’de
İzmir 18 (A.A.) — Gümrükler ve Tekel Bakanı Suat Ürgüp, lü bu akşam, tstanbuldan Afyon yolile şehrimize gelmiş ve Istas. yonda mutat surette karşılanmıştır. Bakan geceyi Fuarda pavyonların tetklklle geçirmiş.
Ege mm ta kası valilerinin toplantısı
İzmir 18 (Akşamı — Ege mın takası valileri bugün saat 15 te, İzmir vall-ilnin başkanlığında ve Vilayet makamında bir toplantı yapacaklardır.
Mani»a. Denizli, Muğla ve Aydın valllerlle Basın ve Yayın umum müdürlüğü Tetkik heyeti başkanı şehrimize gelmişlerdir Bugünkü toplantıda Eğedeki turizm kaynaklarının Mtlfade edilir bir hale getirilmesi için tabeden kararlar alınacaktır.
Laval’in duruşması
Londra 18 (R.) — Paris'ten bUdl-rildlğine göre 4 ekimde yapılacak Olan L&val’in duruşması ayin yirmi dördüne bırakılmıştır. Buna sebep yaplacak seçim dolayısile jtirt heyeti fcurmak imkansızlığıdır.
Polonya mıntakasında muhaceret devam ediyor
Londra 19 (A.A.) — Berikiden gelen son haberlere göre, son kırk sekiz saat zarfında, PolonyalIlar tarafından işgal edilen bölgelerden şehre 12000 Alman daha gelmiştir. Alman memurlar doğudan gelen bir milyondan fazla mültecinin başkentten geç. t'ğini ve daha 5 milyonun Rus işgal bölgesinde dolaştığını söy. İçmektedirler,
Almanyamn doğu ve Baltık bölgelerinden Almanları çıkar, mak hususundaki Potsdam ka_ rarlannm henüz tatbik edilip edilmediği bilinmemektedir. Bununla beraber hiç bir tedbir PolonyalIların, ilerleyişi karşısında batıya doğru kaçan milyonlarca Almanın akınım durduramya. çaktır.
Mültecilere sıcak yemek, tren pasosu ve lüzumlu vesikalarla ekmek karnesi verilmekte ve bir gecelik istirahatten sonra yolla, nna devam etmektedirler. Yalnız hasta olanlar Berllnd» alı. konmaktadırlar,
Almanya’ya yardım
Londra 19 (R.1 — Neşredilen bir tebliğe göre önümüzdeki kış ayında açlığa mâni olmak için Almanya'ya İngillzler tarafından buğday İthal edilecektir.
Anka raya 16 hin ampul geldi
Ankara 19 (Telefon) — Mem. leketimize İthal edilen elektrik ampullerinden 16000 1 Ankaraya ayrılmıştır. Belediye en kısa bir zamanda dağıtıma başlaması için gereken tedbirleri almakta. dır.
Yeni ticaret gemileri siparişi
Ankara 19 (Telefonla) — Deniz ticaret filomuzun tonajını arttırmak konusu üzerinde Ulaş, tırma Bakanlığınca yapıl an incelemeler önemli bir safhaya girmiştir. Memleketimizde yeni yıl mahsulünün tamamen idrâk edildiği bugünlerde ticaretimizin daha emin bir şekilde sağlanma, sı İçin bilhassa yeni taşıtlar üzerinde durulmaktadır. Yeni vapurlar alınması ve Kanada'dan şilep temini hususundaki incelemeler bitmek üzeredir.
Dün sabah tstanbuldan şehrimize gelen Denizyolları umum müdürü B. Yusuf Ziya Erzlnin de Iştlrâklle burada yapılan gö. rüşmeler son şeklini alacaktır.
Maliye teftiş heyeti reisliği
İstanbul defterdarı Faik. Maliye BakalnıRı teftiş h«yetl reisliğine tâyin edilmiştir. İstanbul defterdarlığına İzmir defterdarı Mümtaz’in tayini haber verilmekledir.
So vyetler Eritre'de meafaal-
lerinden bahsediyorlar
Molötof: «Romanya, Bulgaristan, Macaristan’da demokratik hükümetler mevcut olduğu kanaatindeyiz» diyor
Londra 18 (BJB,C.) — Sovyet Dışı sorulan suale karşı Molotof «pek ya-İşleri Halk Komiseri M. Molotof, bu-I kında!» demiştir.
gün basın mensuplarlle yaptığı bir Trieste’nln mukadderatı hakkın-görüşmede Sovyetler Birliğinin Trab-|da da Molotof şu sözleri söylemiştir: lusta menfaatler tajci bey İrdiğine dair çıkan haberlerin asla doğru olmadığını söylemiştir. Molotof Doğu Afrika'daki Italyan sömürgesi Eritre’ den bahsederken şöyle demiştir.
«— Sovyetler Birliğinin Italyan sömürgesi Eritre'ye karşı takibe 11 İği hareket tarzı müzakere edilmek üzeredir. Sovyetlar Birliğinin bu meselede menfaati olduğunu sizden gizli yemem. Rusya bu bölge ile alâkalıdır.»
Vesayet meselesine gelince, m. Molotof, Sovyetler Birliğinin Italyan sömürgelerini her hangi bir müşterek vesayetten İse. Birleşmiş milletlerden birinin vesayeti altuıa konulması lehinde olduğunu söylemiş ve sömürgelerin inanda altına konulmasından. bazı tecrübeler edinilmiş olduğunu, bu usulün daima İyi neticeler vermediğinin bilindiğini. bununla beraber müşterek vesayet usulünün de denenmediğini ve böyle bir prensip yürürlüğe konulmadan evvel Sovyet hükümetinin büyük bir İhtimam gösterilmesi lâzım geldiği kanaatinde bulunduğunu İlâve etmiştir.
Balkan meseleleri hakkında sorulan bir suale de cevap veren M. Molotof şunları söylemiştir:
■— Romanya, Bulgaristan ve Ma-caristanda halk ekseriyetinin itimadını karamış olan demokratik hükümetler mevcut olduğu kanaatindeyiz. Buna inanmak lâzımdır. Bu memleketlerde tek parti esasına da-yanmıyan genel seçimler yakında yapılacaktır.»
Yünahlstan’m 5 büyük devlet Diş İşlen Bakanları konseyinin çalışmalarına iştirak ttmesine, Sovyetler Birliği tarafından İtiraz edildiği hakkında muhabirlerin sorduğu suale M. Molotof. konseyin ancak 5 büyük devletten teşekkül ettiği cevabını v(rm iştir.
Sovyetler Birliğinde gelen seçimlerin ne raman yapılacağı hakkında
1,5 milyar sterlin
Sovyetlerın Amerikadan yapmak istedikleri istikraz
Londra 18 (A.A,) — Bir Moskova telgrafına göre, dün Sta-lin. Amerikan kongresi üyeleri, ne, Rusyamn Birleşik Amerika, dan 1 milyar 500 milyon sterlin, lik istikraz yapmak niyetinde ot. duğunu söylemiştir.
Sovyetler - Mısır
Kahire 18 (A.A.) — Anado. iu ajansının özel muhabiri bildi, riyor: Sovyet murahhas heyetinden yüksek bir şahsiyet, harbden doğan hasarın tamiri sonunda Rusya’nın. Mısır’a her İstediğini vermeği ve Mısır'ın fazla malla, nndan her türlü maddeyi ithale hazır olduğunu bildirmiştir.
İrandan çekilen bir protesto telgrafı
Moskova 19 (A.A.) — Tahran, dan bildirildiğin? göre, polisin Iran halkına söz ve basın hürrl. yeti tanımadığı hakkında. Tah. ran’dan 26 gazeteci tarafından Londra'da toplanan Dışişleri Bakanlan konferansına bir pro. 'testo telgrafı çekilmiştir.
Polonya’nın bir şikâyeti
Varşova 18 (A.A.) — Polonya Başbakanı M. Moraurskl. yedi Almanı öldürmekten suçlu üç Po. lonyalının İngiliz mahkemesi ta. rafından ölüme mahkûm edilmesinden dolayı tngilterenin Varşova büyük elçisi nezdlnde şikâyette bulunmuştur.
Milletler arası işçiler kongresine gidecek heyet
Ankara 18 (Telefonla) — Ekim ayinin 18 smda Parfste toplanacak olan milletlerarası İşet sendikaları kongresine gidecek delegelerimiz, ekimin 1 inde uçakla hareket edeceklerdir
Haber aldığımıza göre, Parla büyük elçimiz B. Nııman Mencmcncloğlu''-nun başkanlığındaki heyetimize, çalışma Bakanlığı adına B. Hakkı Yeniay, Ekonomi Bakanlığı adına B. Nüzhet, İşçiler adına da İstanbul Defterdar mensucat fabrikası usta-başıînnndan bir delege dahil bulunmaktadır.
e— Hır vatlar ve BLovenlerle meskûn olan toprakların Yugoslavya'ya, İtalya'ya alt olanların da İtalya'ya verilmesi Sovyet siyasetinin gereklerindendir.»
Sovyetler ve Akdeniz
Londra İS (A.A.) — Ncws Chronlele gazetesinin siyasi muharriri yazıyor:
Rusya’nın Trablusgarb ile diğer İtalyan sömürgelerinde vesayet hakkı talcbettlğlne dair Amerikan basınında yayınlanan bir Londra haberl-tnglllz başkentinin siyasi mahfillerinde hakiki bir heyecan uyandırmıştır. Ciddi görünen bu haberlerde, Dış İşleri Bakanları konseyinde bu konu etrafında cereyan etmiş olan müzakereler hususunda bazı tafsilât verilmektedir. Sovyetlerln Eritre ve Afrika'daki bazı eski Italyan topraklarında vesayet hakkı arzusunda bulunduğuna dair bundan önce dolaşmış olan söylentiler de bilhassa zikredilmektedir.
Dünkü Amerikan haberleri, Sovyetlerln Akdeniz'de yayılma plânlarının çerçevesini bir hayli genişletmektedir. Bu plânlar. Sovyet propagandasının son zamanlardaki faaliyetinden ve kuzey İran'daki hareket tarzı, Boğazlarda Sovyet üsleri tesis edilmesi İçin Türkiye’ye yapılan teklifler. Sovyet propagandasının Türkiye'de dost bir hükümetin kurulması üzerinde ısrarı, Rus propagandasının Yunan hükümetine karşı yaptığı hücumlar. Yunanistan ve İtalya'ya alt olup da Bulgarların. MakedonyalIların ve Yugoslavlar'ın üzerinde hak iddia ettikleri toprakların ilhakı taleplerinin Sovyetler tarafından desteklenmesi gibi hareketlerden de anlaşılmaktadır.
Eğer bu haberler doğru İse, Molotof Yugoslav'ların Trifste limanı üzerindeki mutalebatını, belki sanıldığından çok daha kuvvetle destekliye-çektir.
Doğruyu söyleten serom
Zerkedilen insan derhal itirafta bulunyormuş
Londra 18 (A.A.) — Zerkedil. d iği zaman insanı söylemeye mecbur eden «hakikat »romu» hakkında bugün tafsilât verilmiştir. Amerikalı olduğunu söyleyen bir îngilize bu serom tat. bik pdildiğinde tam ifşaatta bulunmuş ve 14 gün hapse mah. kûm edilmiştir.
Amerikan ordusundan bir sıh. h'yp subayı serom hakkında sun’an söylemiştir: «îlâc hasta, lan uyutmakta ve onun tesiri altında hastalar samimî itiraflarda bulunmaktadırlar.»
Londradaki Amerikan ordusu genel karargâhında da seromun. gevseklik tevlit fden adî birmüs. t ah zar olduğu söylenmiştir.
Macaristan ve
Avusturya’ da seçim
Londra 18 (R.) — Macaristan’da seçim kanunu neşredilmiştir Secim İki ay İçinde ve gizi! yaplacaktır. Viyana radyosuna göre de sene sonundan evvel Avusturya’da seçim yapılması kabil olacaktır.
Haberlerin serbesçe yayılması için bir büro Vaşlngton 18 (USİS) — Diş İşleri Bakanlığı, «Uluslararası haberler ve kültür İşleri bürosu» adı İle daimi bir büro kurulduğunu bildirmiştir. Bu büro 1 ocak tarihinden İtibaren faaliyete başlıyacaktır.
Sözü geçen büronun vazifesi, haberleri dünyada serbesçe yaymak, İnsan bilgi ve vasıflarının uluslararası teatisini genişletmek ve diğer federal bürolarının programlarını Birleşik Amerika’nın umumi dış slyasetlle düzenlemek olacaktır.
Suriye meclisinde gürültüler
Kudıis 18 fR.) — Suriye eski Dış İşleri Bakam Cemil Mardam bey dün Mebu«an Meclisinde yeni kabinenin yabancı devletler simsarları tarafından İktidar mevkiine getirildiğini söylemiş, bunun üzerine şiddetli münakaşalar olmuştur.
Suriye Adalet Bakanı İstifasını vermiş ve İstifasının kabulünü beklenmeden makamını terketmiştlf
Ingiltere’nin dış siyaseti
Altı maddede hülâsa ve ilân edildi
Londra 18 (AJL) — İngiliz Haberler Bakanlığının Londra basını dairesi tngilterenin dış siyasetini şu şekilde İzah etmektedir:
tngilterenin müstakbel dış siyasetinin plânı. Berlin ve San Francisco konferanslarından ve Mr. Rrnest Be-vin'ln Avam kamarasında Dış İşleri Bakanı sıfatlle verdiği ilk nutuktan açıkça belirmektedir. Siyasetin başlıca altı hedefi bulunduğu söylenebilir:
1 — Sovyet Rusya ve Amerika İle siyasi, askeri ve İktisadi tam İş birliği,
2 — Dünyanın her tarafında harbe mâni olmak ve dünya kalkınmasına yardım etmek için bütün Birleşmiş millelterle ve bilhassa Fransa ve Çin-le iş birliği,
3 — îngllterenln ve Ingiliz İmparatorluğu memleketlerinin beynelmilel kudretini İdame etmek ve harbin devamı esnasında İngiltere tarafından feda edilen İktisadi serveti yeni baştan elde etmesi,
4 — Her şeyden evvel Sovyetler Birliğinin tazminat ihtiyaçlarını ve bu arada harabolan endüstrisini yeniden İmar için Alman malzeme ve emeğine olan ihtiyacını tamamlle takdir eden ve bunu mûtaakıp Avrupa iktisadi hayatının mümkün olduğu kadar çabuk kalkınmasını, kurtarılan memleketlerde serrbes ve gizli seçimlerle 1; başına getirilecek tamamen temsilci hükümetlerin teessüsünü hedef tutan bir Avrupa siyaseti,
5 — Almanyaya karşı, bu memleketi yeniden harb yapmasını imkânsız kılmak azmine dayanan bir intikam arzusundan değil, fakat Alman halkının bir müddet sonra müstakbel Avrupada faydalı bir rol oylayabileceği hususundaki inançtan mülhem olan bir siyaset takibi,
5 — Dünya İstihsal kudretinin ıslahını, her tarafta hayat seviyesinin yükselmesini ve geri kalmış bölgelerin geliştirilmesini hedef tutan milletlerarası iş birliği.
Bütün bu hedefler arasında en ehemmiyetlisi ve en önde geleni birincisidir, Zira, İngilterenln kanaati şudur kİ. ancak Sovyetler Birliği ve Amerika ile olan İş birliğinin devamlı ve sarsılmaz bir esas üzerinden gerçekleşti rilmeslledlr kİ. tngilterenin beynelmilel siyasetinin başlıca hedeflerini gerçekleştirmek kabil olacaktır ________ _________
Iran imparatoricesi
Boşanacağı haberi yalanlanıyor
Kahire 19 (A,A.) —Mısır'ın en çok satılan dergilerden Akhbar el yom, Iran imparator içesi Fevriye' nin boşanacağı haberini yalanlamaktadır. İmparatorlçenin Kahlre'ye ani seyahatinin ve bunu takiben Iran dakl Mısır elçisinin acele olarak Tahrana hareket edip tekrar İskenderiye’ye dönerek Kıraliyet ailesiyle görüşmesinin bir boşanma zehabını uyandırmış olduğunu kabul etmekle beraber dergi şu hususu kaydetmektedir:
Mısır prensesi Fevziye ile Iran ve-llahtı arasındaki izdivaç bidayette tamamen siyasi bir mahiyette idi. Bu İzdivaç, beklenen siyasî neticeyi yani şliUğin Sünniliğin birleşmesiyle müslüman memleketler arasındaki tesanüdü kuvvetlendirmek neticesini vermemiş İse de iki tarafın şahsi İmtizacına müncer olmuştur.
Kahire 18 (A.A.» — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: İran imparator İçesi Fevziye, biraderi Kıral Birinci Faruk ile beraber Kızılöenlz’ de seyahatte bulunmaktadır.
Kahire ile Tahran arasında son günlerdeki bü’/n muhabereler ve temaslarda fmparatoriçenin sıhhi durumu esas mevzuu teşkil etmektedir împaratoriçe. son aylar İçinde on kilo kadar kaybetmiştir. İmparato-rlçe. bir çok hastalıklar geçirmiştir Bunlar arasında malarya da mevcuttur. Doktorları son zamanda kendisine "hava tebdili tavsiye etmişlerdir. fmparatoriçenin Mısır’da bulunu şunun stbebf Undur.
Meyvacılığı ıslah
Ankara 17 (A.A.) — Tanm Bakanlığına bağlı sayısı 30 u aşan m eyv acılık ıslah ve üretme müesseselerlnln müdür ve uz. manlannin İştirak ettiği (bahçe kültürlerinin yıllık toplantısı) dün saat 11 de Bakanlık toplantı salonunda Tarım Bakanımız Şevket Raşit Hatipoğlu’nun bir açış söylevi ile çalışmalarına bağlamıştır. _
Ingiltereye üzüm ve incir satışı
İzmir 1ö (Telefonla) — İngiliz Ticaret korporasyonuna 45,000 ton üzüm, 8fiü0 ton incir satılması hakkında Ank arada yapılmakta olan müzak-reler sona ermiştir. Buna ait anlaşrn r.ın pazartesi veya salt günü imza edileceği öğrenilmiştir
Türk. Ingiliz ticareti
Londradan gelen B. Mithat Nemli’nin demeci
Harbden sonra Londrada yapılan İlk Milletlerarası Ticaret odaları toplantısına Jştlrâk eden heyetimiz üyelerinden İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı B. Mithat Nemli, Ticaret Bankası İstanbul şubesi müdürü B. Mehmet Ali Tiney de dün tayyara ile şehrimize gelmişlerdjr.
B. Mithat Nemli, kendisini karşılı-yan gazetecilere beyanatta bulunarak, Londrada toplantıya 28 devletin İştirak ettiğini söylemiş ve:
«— İngiliz ticaret mah a fili Tiırkl-yeyi İhmal edilecek bir pazar addetmedikleri gibi, Türkiye He ticari münasebetlerde yeni yeni hamleleler yapabileceğini iimldetmekte ve bu bakımdan memleketimizle sıkı bir iş birliği yapmak fikrindedir Yalnız ihraç mallarımızın bugünkü flatlerinl yüksek bulmaktadırlar. Bazı İngiliz firmaları takas suretlle muamelede bulunmak arzusunu İzhar etmişlerdir. înglltereden memnun olarak dönüyoruz.» demiştir.
B. Mithat Nemli, bundan sonra yapılacak Milletlerarası Ticaret odaları toplantısına başkan olarak seçilmiştir. ______________________
Hirohito harb suçlusu mu?
Amerika ayanından biri imparatorun muhakeme edilmesini istedi
Londra 19 (R) — Amerika
âyanından bîri Japon imparato. ru Hîrohltû’nun harb suçlusu olarak muhakeme ettirilmesini âyan meclisinde istemiştir. Ja. pon Başbakanı Hifa.-î Kimi im. oaratorun harb suclunı olduğu, na inanmadığını, yalnız yanlış yola sevkedi’diğini söylemiştir,
Türkiye - Irak Türk -Inçriliz dostluğu münasei'e’leri
(Baş tarafı 1 inci salıifed?)
İngiliz gemisi, memleketimize dost ve değîrli bir misafir getir, di.
Ankarada, Türk milletinin aziz Şefi. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından karşılanan A!tes Abdüli’âh. Türkiye Devlet Başkanının. ziyafet nutkunda söylediği gibi Türk ve Trak mil. ietlermj birbirine tam ve mutlak bir itimat havası içinde bağlavan bugünkü mesut ve sağlam, pü. riizsüz dostluğu yüksek şahsiye, tinde temsil etmektedir. Türk milleti kardeş Trak milletini Yakın Sarkın mühim sulh ve müsa'emet âmillerinden, ve in. sanlık dâvasının en samimî hâ-dimlerinden biri olarak görmek, le seviniyor. Irak Naibinin, mem. leket, ve milletimiz hakkında söy. lediği dostça sözler hlc şüphesiz kj Türkiye efkârında derin yer tutmuştur. Altes’in dîdiği gibi Irak'ı Türkiye’ye bağhyan sami. mî ve dostane münasebetlerin artık ananevi bir hale ge’diğinl gördükçe Türk millet) d? sevinç duymakta ve bu dostluğun git. gide daha kuvvet bularak bir gün, Yakın Sarkın sulh ve emniyetine en çok yardım edecek şekilde verimli olmasını gönülden dilemektedir,
Necuıçddin Sadak

A- inhisar damgalı 2008 tabanca fişeğini, tanesi 9 kuruştan satacak yerde piyasada gizilce 35 kuruşa sattığı İhbar olunan manifaturacı Ab-diilkerlm hakkında da soruşturma dosyası hazırlanmış ve İstanbul Milli korunma savcılığına yollanmıştır.
* İstlnye caddesinde oturan kırk yaşlarında İsmail isminde biri, Yenl-köyde Köprübaşı mevkiinde bir incir ağacına çıktığı sırada dal kırılarak aşağı dümöş. ağır surette yaralandığından polis tarafından hastaneye kaldırılmıştır.
18/9/1945 flatlerl
Londra Üzerine 1 sterlin 5.21}
Nevyork üzerine lûo dolar 132.—
Cenevre 100 İsviçre rr 30.0750
Madrid üzerine 100 pereta 12.84
Stakholm üzerine 100 kuron 31.1323
BORSA DIŞINDA
ALTIN FİATLERt
Gulden 34,-7
Reşadiye 35.3Ş
İngiliz 42.60
Külçe IBlr gramıl 8.1İ
19 Eylül 19+5
A R ş A
AKSAMDAN AKŞAMA
İlkokul proğramt ve lâkayıt aileler
İstanbul Vali ve Belediye Baş. Iram doktor Lütfi Kırçlar imza* sile matbıı o hoş mektubu alan bahtiyarlar arasında ben de varım.
Vali diyor ki:
»17 Eylül 1945 pazartesi İlkokullarda öğretime başlanacaktır. İstanbul İh geçen yıl okuma çağındaki çocuklarımızın yüzde doksan üçünü okuttu. Bu öğünülecek bir sonuçtur. Yeni yıl da şüphesiz aynı başarı ile bitecektir. Bu yıl okullarımızın kt-ndl İçlerinde yapılacak bir törenle açılmasını İstedik. İsteğimizi programlaş-tırdık. Millet uğrağı olan İlkokullarımızın açılışında bulunmamız İlkokulun millet uğrağı, halk uğrağı olmasını gerçekleştirecektir.
Kızıltoprak 6. Okulda ilk dersi sizin vermenizi, okumanın, okutmanın değerini çocuklarınıza ' önemle rica'ederim.d
Bana yükletilen ödevden dolayı teşekkürler ede. rim.
anlatmanızı
bu şerefli
ŞEHİR HABERLERİ 1 I Bir çırp,da !| Ampul almak meselesi,.
Tütün yağı ile sabun yapılacak
Tekel idaresi tütün tohumlarını satın alacak
* İlk ders ne olabilir? — diye düşündüm. — Alfabe mi? tarih mi? Coğrafya mı? Tabiat bilgisi, yahut, hesap mı?.. Yazı, yahut resim mi?,.. Hayır, mukadde. memsi bir şey olmalı... İlkokul programında tabiat bilgisi, aile bilgisi, hayat b’lgisi diye de bir ders var. Ona bir göz atalım.»
Kütüphanemde bu program vardı. Açıp bakarken, hayat ve muaşeret usullerinin çocukları, miza pek az telkin edildiğini, etraftan aldığım intibalarla tees_ süf ede ede düşünüyordum. «Selâm bilmiyorlar, kelâm bilmiyor, lar. nizam bilmiyorlar, taam bil. iniyorlar! >. diyerek ve gülümseyerek bir de programda aradığım sahifeyi buldum ki:
Birinci snifta, ilk gün öğreti, lecek ders şöyle tarif ediliyor:
«Öbür sınıfların yeni gelenleri selâmlaşması, tanışma... Dersha. nemiz, yerlerimiz, sınıfın tertibatı... Çantamız ve içindekiler... Bunların nasıl kullanılacağı...'
Bakınız, İstanbul şehrinin % 93 çocuğu okutuluyormuş. İlk sınıfın ilk dersi olan selâmlamağı büyüklerimizin dahi hâlâ öğrene. jnedikleri muhakkaktır. Programın öte taraflarını da okudum: Aile, tabiat, muaşeret ve hayat bilgisi namına çocuğa ne bellet, m ek lâzımsa programda vardır, öğretmenler de bunları elbette okutuyor; çünkü neticede dene, meler, sınamalar, yahut sınavlar var.
Şayet diplomasını alan kâfi derecede selâm, kelâm, taam, nizam ve intizam beceremiyorsa, ne içeriye girmesi girmek, ne vapurda oturması oturmak, ne sokakta yürümesi yürümek ise*, kısaca. şayet çocuk’ arımızın umumî gidisi bizi tatmin etmiyorsa; ki, etmediğini sağdan sol. dan duyuyorum, kendim dc gö. riı yorum; bunun sebebi, ailelerin okul proğramile kendilerini âyarlamamalarıdır. Daha da kısası, şimdiki lâik okulu, hayat ile alâkadar birşey saymıyoruz: Gûya orada hıfza çalışılıyor; hıı da sevaptır: neticede diploma alınır; rütbe kazanılır Vej âdet yerini bulur... Bu gafletle aile, okula kâfi derecede destek olmuyor. Aile, okula ve öğretmene ayak uydurup ona tâbi olamıyor. Eğer olsa, selâmımız da, kelâmımız da. intizamımız da. taamı, mız da yoluna girecektir.
Bakr.izi. diğer d rsler arasında, ilkokulda, neler öğretiliyor;
«Ev içinin tertibi ve güzelleştirilmesi; çiçeklere verilen kıymet; odaları süpürme, tozlan alma; madeni eşyalan parlatma: sofra bezlerini ve masa örtülerini temizleme; leke çıkarma tahta, kurularını ayıklama; güzellik ve tenasüp: bir ev döşenirken
İcabeden sıhhat koruma kaideleri; ayakyolu; mangal temizle, me; yangın çıkınca alınacak tedbirler: kömür çarpmaları; elektrik ve havagazı saatinin tetkiki: bir evden taşınırken bu işleri ucuza maletmek usulü; yeııi yerleşme misafir karşılama; misafirliğe giderken nekre dikkat etmeli; muaşeret kaideleri nelerdir; evde, sokakta, îş başında ve misa. firlikte giyinme kaideleri, Taze, bayat ve çürük yumurtayı ayırmak. Soğan ve sebze ayıklamak, balık temizlemek, ocak yakmak, kahve ve çay pişirmek, şurup ve limonata yapmak. Çarşıdan alışveriş etmek. Çorap, onarmak, düğme dikmek, sökük dikmek ve yama. Fitil geçirme, şerit dik. me„.»
Daha da bitmedi Atlaya atin, ya, yalnız bir sınıfın bir dersinin
Zeytinyağı yeni rekoltesinin ve satış flatlerlnln tesbitlnden sonra Ticaret Bakanlığının yeni bazı kararlar vermesi beklenmektedir.
Bu kararların başında asit derecesi ne olursa olsun, bütün zeytinyağlarından sabun yapılmasının yasak edilmesi gelmektedir. Zeytinyağından sabun imali men edilirse, en az 10 -15 milyon kilo zeytinyağı, rafine veya kupaj amellyesi sonunda yenebilir bir hale getirilebilecektir.
Bakanlık sabunun tütün tohumlarından istihsal edilen bir yağla imali cihetine gitmeği düşünüyor. Alâkadarlardan öğrendiğimize göre, tütün tohumu yağlı tohumlar İçinde en fazla yağ veren mevaddan biri olup randıman nispeti üçte birdir. Tekel idaresi tütün tohumlarının toplanmasını bütün müstahsiller İçin mecburî kılmıştır.
Tohumlar müstahsilden İdarece satın alınacak ve yağ İmalâtçılarına satılacaktır. -
Yeni yılınfazla tahmin edilen tütün tohumu rekoltesinden en az 5 milyon kilo tütün yağı elde edilebilecektir. Bu yağ, kokusuz vc kuvvetli olması haseblle. zeytinyağı yerine sabun yapımında kullanılabilecektir.
Halkın dilekleri
Millet vekilleri dûn Fatih Halkevinde halkın dilek ve şikâyetlerini dinlediler
Üniversite talebesi gençler bilhassa yurd ve pansiyon işlerinden şikâyet ettiler
Yeni ilkokul
binaları
Yeniden 250 bin liralık ödeneke verildi .
Gazinolarda çay, kahve tarifesi
Şeker üstlerinin ucuzlaması üzerine flatlerlnln İndirilmesine karar verilen kahve, çay limonata, gazoz .e emsali için hazırlanan yeni tarife bir hafta evvel daimi encümenden çıktığı halde henüz tatbik edilmemek-tedlr. Bir gazete eynl tarifenin kaybolduğunu yazmakta İse de böyle bir şey olmadığı İlgililerce söylenmektedir.
Yeni tarife dün tasdik edilmek üze-, re vilâyet İdare heyetine gönderilmiş-, tir. Dün idare heyeti tarife üzerinde görüşmüştür. Tarife bugün belediyeye gönderilecektir. Tarifenin yarın ilân edilmesi ümldedlllyor.
Yakacak ihtiyacı
Kışlık odun, kömürün mühim bir kısmı şehre getirildi
Belediye, tmahrukat oftsl ve revir amirliklerinin müştereken aldığı tedbirler sayesinde İstanbulin bu senekl mahrukat İhtiyacının mühim bir kısmı şimdiden şehre getirilmiştir. Şehrin senelik odun ihtiyacı 300 bin çekidir. Bunun 270 bin çtklsl İstanbula getirilmiştir. Geri karan 30 bin çekisi de yavaş yavaş getirilecektir. İstanbulun bir yıl İçin muhtaç olduğu 38 milyon kilo mangal sömürünün de 12 milyon kilosu tüccanar tarafından İstanbula getirilmiştir. Bundan başka revir amirliklerinin şehir için hazırlamayı üzerlerine aldıkları 20 milyon kilo kömürün de mühim bir kısmı İstanbula getirilmiştir. Ayrıca da Vizede 4 milyon kilo mangal kömürünün şehrimize getirilmek üzere hazırlandığı belediyeye bildirilmiştir.
Belediye bu ayın sonulda mahrukata fiat tesblt etmeğe karar vermiştir. Odun ve kömür İçin konulacak narkm halt için müsait olacağı ilgililerce söyleniyor.
İlkokulların öğretim kadrosu geldi
Milli Eğitim müdürlüğü tarafından hazırlanıp tasdik edilmek üzere Bakanlığa gönderilen İstanbul ilk okullarının 1945 - 1948 öğretim yılı kadrosu Ankaradan gelmiştir. Bu yıl naklileri İçin müracaat eden öğretmenlerden 298 sının arzuları yerine getirilmiştir. Yeni kadro okullara bildirilmiştir.
Barbaros ihtifali
27 eylülde büyük Türk denizcisi Barbaros adına bir İhtifal yapılacaktır. İhtifalin programı vilâyet tarafından hazırlanmaktadır.
programından naklettim.
Yok, hayır! Şayet aile okula müzaheret etse, okula tâbi olsa, arada sırada öğretmeni yecek yerde bir de onu _
saydırsa; çocuğun neler öğrendiğini takibederek onu kendi de öğrenip tatbik etse, cemiyetimiz ilk öğretimden daha fazla is. tifade edecektir.
Aksi takdirde: öğren, naza, riyede kalsın, zamanla unut...
(Vâ - Nû)
Hamiş: Programı, alet kullan, djrmak ve müstahsil yetiştir. ,mek cihetinden zayıf buldum,
(V. N.)
kötüle, çocuğa
İstanbul milletvekilleri dün de saat 17 de Fatih Halkevine giderek bu muhitteki halkın dilek ve şikâyetlerini dinlemişlerdir. Evvelâ milletvekillerinden B Ziya Karamürsel geçen senek! dileklerden hangilerinin tatbik edildiğini, hangilerinin tablkma İmkân bulunamadığını birer birer izah ettikten sonra, bilhassa evvelce Parti gurupunda uzun uzadıya incelenen ■ ve şimdi Büyük Millet Meclisinde bir komisyonda tetkik edilen bir tasarıya göre, doğdukları andan İtibaren 18 - 17 yaşına kadar kimsesiz ve muhtaç çocukların himayesi İşinin ehemmiyetle ele alındığını ve yakında bundan kati bir netice alınarak, bulunacak tedbirlerin yalnız İstanbul değil, bütün memlekete şamil olacağını söylemiştir.
Bundan sonra toplantıda bulunanların şikâyet ve dileklerinin dinlenmesine başlanmış ve Üniversite hukuk fakültesinden bir genç ilk sözü almıştır.
Bu genç. Üniversite ve yüksek okullarda on beş bine yakın talebe olduğunu, bunun da sekiz bininin taşradan geldiğini ve bunlardan yedi bininin zaruret İçinde bulunduğunu söylemiş, geçinmek için iş bulabilenlerin pek az olduğunu, kanunen memur olamıyacakları İçin geçinme hususunda büyült güçlüklere katlandıklarını söylemiştir.
Üniversiteli genç, talebe yurtlarının durumlarını da açıklamış, bilhassa hususi bir talebe yurdunun kullan- _________________ _______________________
dığr yastık kılıfının kirini göstererek. ıstıraptan kurtulacağını söylemlşler-yurlların kontrofiuz kaldığından şikâyet etmiştir.
Milletvekilleri, İş Bakanı B. Sadi Irmağın İstanbulda bu gibi vatandaşları İaşe. İbate edecek yer aradığını ve yakında buna muvaffak olacağını kendilerine tebşir ettiğini söylemişlerdir. Aynı genç sözüne devamla demiştir kİ:
«_ pen ve Edebiyat fakülteleri ya- __________________________„____ _____
pılıyor. Fakülte meydana çıkmak İçin sonra evvelâ Üsküdar Halkevinde, etrafındaki binalar yıktırıldı; henüz — . - - ......... —
birkaç apartman duruyor. Sîzlerden rica ederim, bir yurt bulununcıya ka-
olmadan evvel mesleğim dokumacı idi. Sanayi Birliğine müracaat ettim. Karımla beraber evde el tezgâhında dokumak üzere ayda yirmi beş floş İstedim; hiç meslekten olmadığı halde şuna buna veriyorlar da bana bir tek vermediler. Rica ederim, ben ve çocuklarım açlıktan mı ölelim.»
Milletvekilleri, bu vatandaşın adresini alarak dileğiyle alâkadar olacaklarını vadetmlşlerdlr.
Kendisinin dokuz senelik memur olduğunu söyllyen bir bayan, memurların müşkül durumunu İzah etmiş. Tekel idaresinin günde beş kuruş mukabilinde memurlarına sıcak yemek verdiği halde, aynı Bakanlığa bağlı gümrük memurlarının bundan istifade etmediklerinden şikâyet etmiştir.
Osmanlı Bankası memurlarından olduğunu söyllyen diğer biri de barem derecelerinden başka bir de kabiliyet. baremi İhdas edilip edllemi-yeceğlnl sormuş ve memurların geçinme zorundan bahsetmiştir.
Milletvekilleri, ortaya atılan bütün bu ıstırabın harb durumundan ileri geldiğini, devlet masarflaruun büyük bir ordu beslemek zaruretinden İleri geldiğini, mamafih vaziyetin sonuna geldiğini, umumî vaziyette salâh olunca tablatile ucuzluk da olabileceğini. hariçten de bazı eşya gelmeğe başladığını, bu bakımdan memlekette ferahlık ve ucuzluk olacağı muhakkak bulunduğunu, bu suretle yalnız memrlann değil, bütün halkın
dlr.
Bir emekli de söz alarak memurlara yapılan bir takım tevziattan emeklilerin İstifade edemediklerinden. bilhassa çocjık zammından mahrum kaldıklarından şikâyet et-iniştir.
Fatih Halkevinde yapılan bu toplantı saat 19 buçuğa kadar sürmüştür. Milletvekilleri bugün de öğleden
fstanbuida İnşa edilmekte olan İlk okulların tamamlanması İçin belediye yeniden 250 bin liralık bir ödeneği Milli Eğitim müdürlüğü emrine 'vermiştir. Bu paranın 70 bin Lirası ile İstanbul köylerinde yapılmakta olan okulların inşaatına yardım edilecektir. Kalan 180 bin lira ile de Arnavut-köyü ve Koska okullarının İkinci kısım inşaatına başlanacaktır. Koska okulunun bina kısmı tamamlanmış tır. 19845 liraya keşfi yapılan helâ kısmı eylülün 26 slnda ihale edilecektir. 300 bin liraya mul olacak olan Arnavutköyü İlk okulunun tamamlanması için 122,858 liralık İş de 28 eylülde bir müteahhide verilecektir. Şehir tipi olarak yaptırılan bujkl yeni okul İki ay İçinde tamamlanmış olacaktır. «
Millî Eğitim Bakanlığı, eğitim müdürlüklerine birer tamim göndererek yaptırılan okullar için her vilâyetin civardaki köy enstitüleri İnşaat ekiplerinin yardımlarından faydalanabileceklerini bildirmiştir İstanbul Arl-flye ve Buıg»2 Kepirtepe köy enstitüleri inşaat ekiplerinden İstifade edecektir. Arlfıye enstitüsünden bir kaç ekip Yaıova köylerindeki İnşaatta çalışmak üzere Yalovaya gitmişlerdir. Yalovada yeniden yaptırılacak İlk okulun projeleri hazırlanmaktadır.
Başka binalara nakledilecek mallar
Yıldızda bulunan pansiyonlu Llk okulun Yeşilköydeki okul binasına nakledilmesine karar verilmişti. Bu okul tamir ettirilmektedir Tamirat tamamlanınca Yıldızdaki okul Ye-şilköye. Yıldızdaki okula oa İstanoui erkek öğretmen okulunun nakledilmelerine başlanacaktır.
Alman okuluna taşınacak olan İnönü kız lisesi İle İki kız orta okulunun nakil Işlıie de önümüzdeki hafta başlanacaktır. İnönü kız lisesi yerinde açılmasına karar verilen erkek lisesinin bu yıl yalnız orla sınıflariyle 9 uncu sınıflan açılacaktır Okulun açılma hazırlıklarına başlanmıştır.
Terden kıpkırmızı kesilmiş olan tanıdığıma Karaköyde ramadım. Elinde küçücük bir kutu vardı Ve biitün o bitkin ha'rnin seh'-bî de işte bu minimini kut uçuktu: Tek bir ampul almış!
Biz:
— Yine aferin!.. Aşkolsun doğ. rusu. lîiz onu da alamadık ya...
Dediğimiz zaman izahat verdi:
— Fakat ne kadar miişkü'âHa aldığımı bir bilseniz. Elektrik faturaları tetkik edilir, sıra bekle, nir. Bittim,,.
Hakikaten de böyle. İstanbul, da yeni bir ampul satın almak o kadar güçtür ki belki de biiyiik âlini Edison ampulü bundan daha kolaylıkla icadrtmiştir.
Meşhur mucit bıı şehirde nasıl ampul alındığını görseydi:
— insanlar b’r tek ampul uğrunda bu derece sıkıntı çekiyorlar. Ben yine şu ampulü icad!‘t-miveyim de bövle biiviik sıkıntılara girmesinler!..
Der ve büyük icadından vaz geçerdi...
Bugünkü dünya..
sonra Kadıköy Halkevinde halkın dİ’ lek ve şikâyetlerini dlnllyeceklerdlr.
Fındık yağı
rica vuvııııı, u>ı yun uuiuuuulij» W» ıı lal II •
dar bu binaları bize tahsis etsinler » , 11_ _ — ri ı IcmL-1
Milletvekilleri bu hususta teşebbüs- A ItlIfAlIl vllltIYIVl ■ te bulunacaklarını vadetmlşlerdlr. j
Hukuklu genç, daha başka talep-lerl olduğunu da soyliyerek dedi ki:
«— Yalnız maddî gıdasızlıktan şikâyet ediliyor. Ben gençliğin ruhunu kamçılıyacak teşebbüsler dc İstiyorum. Büyük mütefekkirimiz Ziya Gokalp öldü: eski harfleri bilmediğim için onun prensiplerini, fikirlerini bilmiyorum. Milli Eğitim Bakanlığı eserlerini bir an evvel basmalıdır. Fikrctln Âşiyan’ı açıldı; fakat bu kâfi değil, büyük vatanperver Namık Kemalin âbidesini, heykelini Üniversite meydanında teşhir etmek lâzımdır.»
Ve sonra, sözünü Halkevlerine In-tlakl ettirerek. Halkevlerinin daha faal ve verimli olabilmeleri için vazifeleri Vc vakitleri miisaldolanlar tarafından idare edilmeleri lüzumundan bahsetmiş, bizzat gördüğü Kayseri Halkevlndeki kusurları birer birer anlatmıştır.
Nuruosmantyedeki Parti İş bulma yurdunun yalnız okuma yazma bil* mlyenlere değil, münevver insanlara da İş bulmak üzere çalışması dileği de mtlietveklilerlnce dikkate alınmıştır.
Amerikada tahsil yapmak Isliyen bir genç soz alarak pasaportunu yaptırmak İçin uğradığı müşkülâtı ve nihayet döviz müsaadesi olduğu halde muamelenin uzaması yüzünden dövizinin yandığından uzun uzadya şikâyet etmiştir.
Kendisinin köylü çocuğu olduğundan bahseden bir genç de köylerde llkoku’ tahsilinin çok mükemmel olduğunu, fakat orta tedrisatla sanat mekteplerinin şehirlere hosredlldîğl-nl, şehirlere gelecek köylü çocuklarının da şehirde barınacak yurtları olması lâzım geldiğini söylemiştir.
Diğer bir genç, uçma sporu yapmak İstediği halde, yaşının 22 ye gelmesi dolayıslle kabul edilmediğini yana yakıta anlatmıştır.
Darüşşafakalı bir genç de üç arka-şı namına söz söylediğinden bahsederek. kendlslle arkadaşlarının İmtihanda muvuffak olamadıklarını, bunun İçin müesseseden çıkarıldıklarını, kendilerinin zelzele mıntakosı halicinden oldukları İçin, memleketlerine döndükleri takdirde sefil kalacaklarından bahsetmiştir. Milletvekilleri bunların durumlarile alâkadar olamk İçin İsimlerini almışlardır.
Diğer bir vatandaş da söz alarak demiştir kr
«— Uzun müddet asker olarak bir denlzaltıda çalıştım Nihayet verem oldum. Beni 22 lira 42 kuruşla teka-üdettller, çocuğum kemik hastalığına tutuldu. Yeyip İçmedim; çocuğumu çok şükür tedavi ettlreblldlm. Beş nüfuslu bir ailenin babasıyım. Asker
Yapılacak toplantıların programı
İstanbul Millet Vekilleri, halkın temenni ve şikâyetlerini dinlemek İçin bir program yapmışlardır. Bu program mucibince işe evvelâ Beşlk-taştan başlanmış, sonra Adalıların şikâyet ve temennileri dinlenmiştir.
İstanbul Millet Vekilleri, bugün de Eminönü ve Taksim Halkevi binalarında halkın dilek ve şikâyetlerini dlnllycceklerdlr.
Her vatandaşın serbesçe derdini dökebileceği bu toplantıların bugünden sonrasına ait program şöyledlr:
19 eylül çarşamba günü saat 13 de Üsküdar’da Doğancilar'da Parti merkezinde, saat 10.30 da Kadıköy'ünde. Halkevi salonunda toplanılacaktır.
20 eylül perşembe günü saat 14.30 da Eyüp Parti merkezinde toplantı yapılacaktır,
21 eylül cuma günü Silivri ve Ça-talca'ya gidecek olan Millet Vekilleri evvelâ Silivri’de sonra da Çatalea'da halkı dlnllyeceklcrdlr.
22 eylül cumartesi gi^ü 14.30 da Bakırköy Parll merkezinde, 23 eylül pazar günü öğleden sonra da Kartalda halkın şikâyet ve dilekleri dinlenecektir.
24 eylül pazartesi günü öğleden evvel Büyükdere Parti merkezinde, öğleden sonra da Beykoz'da toplantı vardır.
25 eyioi salı günü Millet Vekilleri sabahleyin saat 8 vapurlle Yalova'ya giderek Yalovalılan dinllyecekftrdLr.
26 eylül çarşamba günü saat 14 de Şişil Halkevinde. saat 17 de dc Şeh-remininde toplanılacaktır. '
Millet Vekilleri 27 eylül perşembe günü sabahleyin 8.10 vapurlle Köprüden Üsküdar# geçecekler ve oradan da Şile'ye giderek .halkla temas ettikten sonra toplantılarına son vereceklerdir, ____________
Taksim gazinosu
İhtikârdan'mahkûm oldu
Taksim Belediye gazinosunda çiçek parası namı altında 150 kuruş masa parası alınarak İhtikâr yapıldığı kay-dlyle gazino miistecirl Mehmet Leblebi aleyhine açılımı bir dâva; dlln, İstanbul üçüncü Milli korunma mahkemesince neticelendirilmiştir. 15 gün hapis ve 100 lira par» cezalarına hükmolunmuştur. Ayrıca gazinonun 15 gün kapatılması karar altına alınmıştır.
750 ton fındıktan yağ istihsal edilecek
Maliye Bakanlığının fındık müstahsillerinden toprak vergisi olaraa aldığı fındıkların tutarı 750 tonu'bulmuştur. Bu fındıkların yağ İstihsaline tahsis edilmesi hüsünıetçe kararlaştırılmıştır.
Şimdiki halde Giresun. Samsun. Ordu bölgelerinde miislansılden toplanıp depo edilen findikini şehrimizdeki ve İstihsal mıntakularmdakl fabrikalara gönderilecek ve fındjs yağı İstihsal edilecektir
Bu hususta bir de proje hazırlanmıştır. Bu suretle devlet elindeki oldukça büyük yekûna baliğ Alan stokun bir unda piyasaya arz&dllmesi ve dolayıslle fındık Hallerinin düşürülmesi önlenmiş* olacaktır. * '»
Aynı zamanda bu stokların yağa çevrilmesi yag^plyasasınds da bir hareket husule getirecektir^
Edison’un ölümünden biraz evvelki son sözleri aynen şun’ar. olmuş:
— Hiç birşey bilmiyoruz. Olan bitenin, etrafımızda geçenlerin milyonda birini bile bilmiyoruz. Biz maymunluk devresinden he. niiz kurtulmuş bir takım zavallılarız!,.
Her halde Edison’un hakkı var. Bu son atom etrafındaki buluşlar Edison’un ölürken bahsettiği muazzam cehalet zincirimizin ilk halkaları olmalı. Lâkin işin miıt. his tarafı şudur:
Zincirin meydana çıkan daha ilk halkalarında dünyanın mu. vazenesi âdeta değişmiştir. Söyle halkalar birbiri arkasından gelmeğe başlayıp, zincirin ucu iyiden ortaya çıkınca ne yapacağız, bilmem.
Meğer dünyanın bütün sükÛ. netini cehaletimize borçlu imi. şiz. Varının dünyası muhakkak ki şimdi henüz içinde bulunduğumuz hu günlerden şöyle bahse, det ektir:
— Ne dünyamı? o!.. insanlar vapurlarla Atlantiği 6.7 günde tıkır tıkır, ağır ağır, aheste aheste geçerlermiş. Karalarda şimendifer denilen demirleri uzun uzınj çakmışlar B'r memleketten bir memlekete bazan 10 . 15 günde giderlermiş!,. Şimdiki bizim dünyanın huzursuzluğundan, bas döndürücü hareketinden eser yokmuş... İnsan o sükûnet içinde ferah ferah 100 sene yaşar..
Evet, uzaktan bizim manzaramıza bakıp belki de böyle diyecekler...
Hikmet Feridun Es

Çanakkaledeki Şehitlikler imar ediliyor
Çanakkale (Akşam» — Çapakkatf valisi B. Biirhancddln Teker Akşama aşağıdaki beyanatta bulunmuştur:
— Çanakkale valiliğine, yeni tâyin edilmiş buluyorum. Binaenaleyh Çanakkale’nin .bütiln meseleleri hakkında şimdilik esaslı bir şey söyllyebl-lecek durumda değilim. Fakat muntazam İlk öğretim dâvamızın müspet neticelerini sevinçle almaktayım, şehrin sıhhi durumu çok normaldir. Çanakkale'nin su diye bir meselesi yoktur, fakat su şebekesi ıslah olunacaktır. Zira şehrin Balaban ve Kızılcık suları İçme sularıdır. Bunlardan gayri Kocaçay’dan sjzan ve toplanan sular şehre pompalanmaktadır. Fakat bu suları filtre eden asri havuzlar mevcut bulunmadığından su İçme Içlıı kullanılamamaktadır. Yakında bu suyu şehre daha sıhhî verebilme imkânını temine çalışacağız.
Aziz şehitlerimizin ebedi hâtıralarını taşıyan mezarlıkları, devlet ellle onların menkıbelerine yakışır bir tarzda tanzim ve İmar etmekteyiz.
Kartal ve Pendik halkının bir şikâyeti
Kartal kazası Fendik bucağı halkı bozuk ekmek çıkarıldığından ve ekmeklerin'r üt ubet derecesinin çok olmasından ve bıı sebeple ekmeklerinin çok çabuk küflendiğinden ve lezzet-slaliğindcn şikâyet etmektedir. Şikâyetleri Belediye nazarı dikkate alarak fırınları teftiş ettirmeğe başlamıştır.
*” Satışa çıkarılan ithal . malları
Oal, Tünel cad. Ragıp Kutman’a p'lritıç mandmetre ve el âleti, Tahta-kale No. 10 da' Salamon Eskcnazl’ye tıraş bıçağı ve diş fırçası. Bahçe kapı kutlu handa B. Oallnldl ve ört. la-rına kol saati, Ankara Atatürk bulvarında B. Akgönül’e ince el ve çap ölçü âleti, İst. Tahtakale G. ve A. Baker'e bisiklet iç ve dış lâstiği, Ankara Postahane cad. 90 da M. A. Nazif kardeşlere buji, Sultanhamam Dlkranyan handa A. Emlrzs'ye demir tıraş bıçağı, Gal. Necatibey cad. Os-jpnn Taşçıoğlu'na inçe ve duble vagon camı, İst. Asmaaltı çıkmazı Salt Şuklr'e merdane tutkalı, blsülflt dö sud, tdro sülfat dö sud, şap. sülfat dö sud anldr, İst. Tahtakale cad. 73 de Muhlddin Karagöanğlu’na anilin boya. Gal. Ömer Âblt handa İstiklâl ticari'te krezoll, Tahtakale No. 14 Jak ve Vltali Tolodo’ya diş fırçası, Haili bey handa Cemal Pulathanell'ye dl| fırçası, Basiret handa Emek ecza de-deposuna tıbbi ecza ve fahml nebatî, Gal, Ktirküçübaşı han Bahaeddln Özdel'e kireç kaymağı, İst. Mahmut-paşa’da Hanna Kazaklya’ya muhtelif esans. İst. Yeşlldlrek Emlnbey handa Yako Yalevi’ye kimyevi müstah- _ zarat ve anilin boya, İst. Taht akala * Tomruk sokakta S. Porsemtıy a beyaz sargılık kâğıt. Tahtakale 33 de Ha-ron Sevl’ye sargılık yağ kâğıdı. Sirkeci Mühürdarzade handa yeni kontr plâka zımpara kâğıdı. Oal- Sesli handa Müeyyet İşmtn’e sargılık kâğıt, Gal. Perşembe pazarı Süleyman Teoman’a sülfit kâğıdı, Sultanhamam’da Nuri Abdürrahman’a yünlü mensucat, Gal. Mahmudiye caddesinde Mı-gırdıç Beyazclyan’a pamuk makine kayışı, Fincancılarda M. Beştr ve M. Şefik Harfri’ye sedef düğme, boş çuval ve Kanavlçe. Yedlkule Kaahçeı me'de Yani Trlyandafilidls’a tuzlu kuru manda derisi.
I
r
öahlle 4
ARŞAM
19 Ey'Fil 194t>
Yeni Ingiliz sahne vazılan ve artistlereri
Tütıin yasağı
Teşekkür
Amerikadaki Ingiliz artistlerden bir kısmı da Ingiltereye dönmeğe hazırlanıyor
İngilterede harbden evvel çok gelişmiş olan atatma sanayii haıb senelerinde de çalışmakta devam etmiştir. Harbin bitmesi üzerine .şimdi bu sanayi-çalışmasını arttırmıştır.
İngilterede birçok kıymetli sahno vâzıı ve aktör vardır. Bunlardan bir kısmı Amerlksda Hollywood'dadır. En meşhurları Graer Garson, Ronald Colnınn, Basil Rathbone, Charles Lounhton, George Sanders’tlr. Saydığımız bu artistlerden bir kısmı İn-giltereye dönmeğe hazırlanmaktadır. Mamafih bunlar avdet etmeseler bile İngilterede yeni yetişmiş sahne vâsıl rı ve arLıstier vardır *
BU yazıda bunları tanımağa çah-şaeağız. Her şeyden evvel sahne vâsıl’ rtnı zikrediyoruz:
;.jel Cov.'iırd - 18»9 da doğmuş ol... bidayette tiyatroda çalışmıştır. K.’ isi en iyi İngiliz aktörlerinderı-dir Hollyonıd’daû bir çok davet almakla beraber İngilterede kalmayı ter a etmiş ve »Bunun için çarpışıyor Işimll büyük fiiımde ehemmiyetti bir rol almıştır. Bizzat kendisinin idare ettiği bu filimde bir destroyer zjmutar.ı rolünü oynamıştır.
Diğer meşhur bir sahne vâzıı Mr. Uabnel Pascal’dir. Pascal İngiltere ve VrtıLTİkada derin gürültülere yol aç-in Getirse Sernard Shav'ın. adap-t;..'vanundnn bir Ellim vücuda getirin îtir.
;jr. La ur an ce Ollvier de meşhur salme vâzilerinden olup Shakes-pı-ar ,n eserinden ilham alınarak vücut:. »atlrilmiş olan «Heı.ry V» ı bizzat kendi idare ettiği gibi filmin baş rolünü de yapmıştır. Laurence Oli-vier dünyanın en meşhur sinema artistlerinden biridir. Metro - Gold-
- Mayer’de çalışmış ve «Lady Hamlİton» isimli muazzam filimde «h’elşon» rolünü oynamıştır. Bundan gayri ( Rebeca» ve «Hauts’de Brûle-Vent» fillmlertal de çevirmiştir.
ingilterede, bu saydıklarımız ye Mıchael Baicon (Nlclıolas Nlskleby (Dickens> flllmtal hazırlamak üzere-dirı gibi birçok mükemmel artist yetişmiştir. İngilterede birçok değerli sahne vâzıı. olduğu ve bunların gelecek senelerde İngiliz sinemacılığının İnkişafına hizmet edecekleri bildirilmektedir.
Artistler
En İyi İngiliz sinema artistlerinden biri Laurence Ollvler'dir. 1907 senesinde İngilterede Dorking’de doğmuştur. Sayısız muvaffakiyetler kazanarak Hollywd*da kendisine çok kuvvetli bir mevki yapmıştır. Harbin başlangıcında Ingiliz Hava kuvvetlerinde çalışmak üzere Ingiltereye dönmüştür. İngiliz hükümeti kendisinin sinemada çalışmasını daha faydalı bulmuş. Laurence Ollvier de buna karşılık İngiltere’ye, dünyanın en güzel hllmlertaden biri olan «Henry V» i kazandırmıştır.
Bununla beraber Laurence Ollvier askerlik vazifesini de yapmaktan geri kalmamıştır. Kendisi İngiliz havacılığında çok ehemmiyetli hizmetler görerek subay rütbesini kazanmağa muvaffak olmuştur.
Diğer meşhur artistler şunlardır:
■Tamp.» Mason — 1909 senesinde İn-gllterede Huddersfiel’de doğmuştur. Tahsilini Mariborough School, Peter-house, Cambrldge’de yaptıktan sonra mimar olmuştur. Fakat James bu mesleği çok sıkıcı buluyordu Bu yüz- • den 1931 senesinde tiyatroya intisaba karar vermiştir. 1935 de beyaz perdeye geçmiş ve «Grili adara» flllmlnde temayüz etmiştir ki, bu filim İstan-
Tanınınış Ingiliz artistlerinden bulda yalnız bir sinemada haftalarca gösterilmiştir.
Mason evlidir. Katisı I anınmış muharrirlerden Pameia Kelllne'dlr. Spor sevmez, fakat müsait tHirfanlarmda resim yapmaktan ve tiyatro İçin piyesler yazmaktan zevk alır, İngiliz halkı arasında açılan bir anket neticesinde, David Niven. Erle Portman, Laurence. Oil71er, Margaret Lockvood, Robert Donat, Phyllls Clavert, Atına Neagle'dan daha büyük bir takdire mazhar olmuştur.
Robert Donat — Bu artist (Good-bye Mr.Chlpps ve «Mr. Plltfle Jeune» İsimli mimlerde muvaffakiyet kazanmıştır.
Stewart Granger — 1913 de Lon-drada doğmuştur. Asıl İsmi James Stewart‘tır. Fakat aynı İsimdeki Amerikan aktörlerinden tefrik edilmek İçin Stewart Granger ismini almıştır. Granger doktor olmak üzere Epsom kolejine girdi, faktt kısa bir zaman sonra bu fikrinden cayıp Wehber Douglas'm dramatik sanat mektebine yazıldı ve burada çok süratle temayüz ederek Vlvian Lelgh'ln yanında ehemmiyetli roller aldı. Bilhassa «The Man İn Grey» ve Vater-loo Road», «Fanny by Gaslight» isimli flllmlerde büyük muvaffakiyetler kazandı.
Kendisi halen Gainsborough Pic-tures şirketi hesabına çalışmaktadır. Tiyatro artistlerinden EUpeth March İle evlidir. Harbin başlangıcında Komandomla hizmet görmekle beTaber sonradan aldığı bir yara yüzünden askerlikten ayrıldı. Granger, sporu çok sevmektedir. Bilhassa boksta büyük olr hüner sahibidir, Epsom kolejindeysen okulun boks şampiyonu İdi. Granger uzun boylu, ve esmerdir. Kadınlar arasında çok süksesi vardır. Kendisi Gainsborough şirketinin vücuda getirdiği (L-a madone des spet Junes» (Madonna of the seven moons» isimli filimde baş rolü almış bulunuyor.
Margaret Lockvood — «Man in Grey» fillmlnde büyük bir muvaffakiyet kazanmıştır. Hollywod’da bir kaç vakit çalıştıktan sonra İnglltere-ye dönmüş ve orada Mr Arthur Rank'm en mühim hissedarı olduğu Eagle-Llon müessesesiyiz bir kontu-rat imzalamıştır.
Vlvian Lelgh — Beynelmilel şöhret kazanmış bir artisttir. «L-ady Hamll-ton» 1111 mini çevirmiş ve «Sezar ve
Greer Garson ve Ronald Colman
Kİeopatra» fitaninde mesleğini en yüksek mertebesine vâsıl olduğunu İspat etmiştir,
Phyllls Calvert — Chelsia'da doğmuştur. Margaret Morris 8chool okulunda dans öğrendikten conia tiyat-rpya girdi ve orada İkinci dünya harbinin başlangıcına kadar muvaffakiyetler kazandı. Gainsborough şirketi tarafından angaje edilerek orada büsbütün temayüz ettL Margaret Lockvood ve James Mason İle birlikte «Men İn Grey» fillminl çevirmiştir. «Mr. Pltt le Jeune» flllmlnde Robert Donat ve «Fanny by Gaslight» de ie James Mason İle baş rolü oynadı. Halihazırda «Madone des sept Lu-nes» İsimli filimi çevirmiş bulunuyor.
Phyllls Calvert, aktör Feter Murray İle evlidir ve 1943 de bir kızı olmuştur.
Renee Asherson — Londrada doğmuştur, Aslen FransLzdır. * Henry V» de Fransız prensesi Kathertaa rolünü oynarken temayüz etmiştir. Kendisi zaten Laurence Ollvier tarafından keşfedilmiştir. Milyonlara mal olan ve Laurence Ollvler’ta bütün sanat ve maharetini gösterdiği bu filimde Renâe, Fransız kadınlarına has bütün letafet ve sevimliliği nefsinde toplamıştır.
Teşekkür
Sevgili annemin gerek rahatsızlığı sırasında Bursanın muhterem hekimleri tarafından gösterilen İhtimam ve gerekse ölümü dolayisilee sayın büyüklerim, meslek arkadaşlarım, akraba ve ahbaplarımın tel ve telefonla kederimize iştirak yolunda gösterdikleri büyük lütufkârlığa ve kendisini ebedi İstirahat yerine kadar teşyi etmek zahmetini gösteren Bursanın sayın yargıç ve adalet memurlarına İçten ve candan teşekkürlerimi muhterem gazeteniz vasitaslle göndermekliğime kendilerinden af dileyerek rica ediyorum.
Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Sezai Bilge
Vivian Liegh
T eşekkür
Müzmin bir apandisitin tehlikeli durumunu çok mahlrane bir ameliyatla bertaraf edip beni yeniden hayata kavuşturan sayın operatör M. Kemal ökeye ve hastalığıma yakın alâka gösteren doktor Şahin ve Se-lâhaddln ile şişil Sıhhat Turdu müdiresi Seniha Santura, ve Abdi Santura, hastabakıcı Roza. Fethiye, Emine ve Sultana ve hasta yattığım müddetçe Sıhhat Yurduna zahmet eden, telgraf veya mektupla bana teselli veren dostlanma minnet ve şükranlarımın İblâğını gazetenizden rica ederim.
Türk Basın Birliği Resmi İlânlar Kollektif Şirketi müdürü Muammer Çiçekoğlu
TEŞEKKÜR
Kızım Sevginin senelerden beri çekmekte olduğu müzmin bademciklerini çok büyük bir hazakatle ameliyat ederek çocuğumu ıstıraptan kurtaran Saraybumu Askeri hastanesi kulak, boğaz, burun mütehassısı Dr. Albny bay Salp Tezeîe teşekkür etmeyi bir borç bildiğimden sayın gazeteniz vasitaslle iblâğını rica ederim.
Babası: Zekfll Eriş
Tütün, müverrih Nalma'ya göre, Osmanlı diyarına İlk defa Birinci sultan Ahmet devrinde H.1014-MA605 senesinde getirildi. Nalma bu haberi şu satırlarla veriyor:
(Hıl ve hürmetinde nice kllükal olan duhan Frcngjstandan zuhur ve bu silide — H. 1014 — İslâm diyarında «lşâll nairel şûr» edip gittikçe şüyu ve iştihar bulup bftlsl lptllâyı zürafayı diyar oldu.)
Kâtip Çelebi ise (Mlzanül hak fl İhtiyari! ehakı risalesinde tütünün zuhurunu H. 1010 hududunda olarak gösteriyor.
Tütünün İspanyollarca Avrupaya İthal olunması çok sene evvele müsadif olmaslyle Kâtip çe'ebhıln bu noktada mutlak olarak . kullandığı (zuhuru) tâbirini mukayyed olarak (OsmanlI diyarında zuhurat dlve telâkki etmek zarurîdir
Müverrih Hammer. Nalma nnı kavlini almıştır. H. 1200 tarihlinde vefa* etmiş olan mevlevl Üsküdarlı Habip efendinin yazma (Vefiyatı ekâbirl ’s-1 ilmiye) risalesinde (1) İstanbula Jik tütün Içllmeğe başlanması tarihi II 1012 olarak gösteriliyor.
Bizce Kâtip çelebinin 1010 tarihi sıhhate daha yakın görünüyor. Kahve İstanbulda ilk açılan İki kahvehanede Içllmeğe H 962 - 1554 tarihinde başlanmıştı. Demek kİ. tütün iptilâ-larjn en kuvvetlilerinden bfrl olmağa kahveden yarım asırlık bir teehhür İle namzet olmuştur. Ancak hu yeni Ipliiâya kapılanlar daha evvelki kahve müptelâlarından çok s.ddetli belâlara uğramışlardır,
Kanunl’den, üçüncü Sultan Murattan sonra Birinci Sultan Ahmet dahi şarabı menetmeği bir defa tecrübe etmiş, fakat o da bu İki ceddi gibi muvaffak olamamıştı
Nalma, Sultan Ahmet tarafından şaraba yasak korçjılması hâdisesini şöyle a-nlatıyor:
(Dindar padişah fitne ve şûram bals hamr dedikleri ümmülhabalsi refl buyurup:
Kalbi âşik gibi viran ettiler
meyhaneyi!
Blvefalar ahdine döndürdüler peymaneyll (2) mazmununda humarı pare pare ve meyfüruşları âvâre edip meyhaneleri kal’ ve nice yük akçe hasıl olan emaneti — hamr emanetini — refl ferman ettiler: zararına nazaran mena-fllnden geçtiler. Lâkin çün tab"! beşerde fesat ve şer galiptir çok geç- saniye) başlığı altında ikinci bir fet-meyip geru kelevvel İçilir oldu.) ■ - -
Halkta umumen ne teslı yapacağı daha pek bilinemlyen tütün aleyhinde Sultan Ahmet devrinde böyle şiddetli bİT teşebbüste bulunulmadı. Hattâ Kanunî Sultan Süleyman zamanında İstanbula ilk gelen kahve çuvalları denize dökülmüş iken tütün hakkında böyll* zecri bir tedbir dahi İttihaz edilmedi. Yalnız Sultan Alı-medin iki Sadrazamı Derviş ve Nasuh paşalar »mesavl kapılarını kapatmak İçin» kahvehaneleri sed ve esrar kullananları meneyledller. Kimseyi zem ve gıybet etmemeğe «Tövbel Nasuh» ile tövbe eden kahve ve esrar müptelâlarının bile sûzil küdaz» İle ricaları bu İki sert veziri yumuşatamadı. Bunlardan birçoklan öldürüldü.
Fakat çok geçmeden kahvehaneler tekrar açıhp işlemeğe baş'adı.
Birinci Sultan Ahmet zamanında tütünün mekruh addedildiğini gösteren İki fetva sureti buldum. Bu fetvalar Köprülü kütüphanesinde 1561 numaralı mecmuada Hoca Sadeddin efendinin oğlu Şeyhülislâm Mehmet efendi İmzasını taşıyor Bunlardan (Fetvayı dühan sureti fiili başlığı’ altında bulunanında Sulta a Ahmet I zamanında tütünün İlk defa mene-dildiğine İşaret vardır. Bilinen fetva şekillerine pek uymıyan bu fetvayı, garabetine mebnl buraya aynen naklediyorum:
(Bu mesele beyanında cevap n.e veçhiledir kİ beyanında miisab oluna:
Neharı ramazanda duhan istimal eden kimselerin sayımları şer'an bozulur mu?
Elcevap: Bozulur.
Bıı duhan devayı can mıdır? Ya-kuvvetl cenan ve kuvvet! ebdan mıdır? Bu mühmel ile telvisi dehan ' eden İnsan değil hayvan mıdır? Aklen müstekreh, tıbben mllstenker, tab'an milsthcen olup şer'an memnu İken bu mertebe ısrarı mücerred İsyan mıdır? Yahut maksat istlhânetl emri sultan mıdır?
Hiçbiri şânı milslümana yakışmaz. Garaz hemen Itt-lbaı şeytan nudır? Ya fezâyı nefsi emmarede cevelân mıdır? Yoksa ftnıâU kürfara taklit İle teşebbühü kebran mıdır?
Ya kuvvet olmağa sallh bunca nlu-me mazhar için murat nimeti Hakka klifran mıdır? Neharı ramazanda atşftn olmak emri Rahmana İtaatle vâsılı rıdvan olup derecatı oenan
En umulmadık bir zamanda ebediyete göçen zevclıh, doktor Fabı'l Ellimin gerek hastalığındır, gerekse toprağa bırakıldığı sırada ylur.ek alâkalarını bir an bile olsun esirgemeyen Deniz Hastanesi Baştabibi sayın Tuğamiral Emin Kip’e. onu kardeşten yakın bir sevgi ve bağlılıkla tedavi eden, derdine derman bulmaya çalışan sayın doktor Albay Mesut İlkiln’e, dahiliye mütehassısı sayın profesör doktor Arif ismet çe-tlnglFe dahiliye mütehassısı sayın doktor Sadrl Etem Tonguç'a, doktor Emin Şükrü Kunt'a.
Orhan Toros’a merhum son uğrağına teşyi edilirken candan yardımlarda bulunan Eczacı üsteğmen sayın
bulmağlçln... iken dehanı duhan ile kendebuy ve kendusln oedhuy ve slyehruy edip, öl heyetle camiye gelip, teravih ve tesabihte müslüman-iara rahat vermeyip raytaal kerihe 11e tâzlbl ehli iman ve tahfifi beyti Rahman eden nice miislüman olur? Bu murdarı terke İmkânı yok mu ki Fikri’ye. ufak tefek hizmetlerine hep 1 ivl Iralhll nlİA rlnullfl >' ı miM
sayın doktor
henüz şehri ramazan gelmeden ou derde düşüp, mühimmatı din ve İman mesulünü koyup, nefse uyup bunu sual İle ihrazı vebal ede.)
Fetvanın sonunda (Allahın bizi tuzlandan korumasi ve tövbe lüzumu hakkında Arapça İki cümle) ile imza yerinde ketebe Mehmet İbnl Saded-dln uflye nnhüma) sözleri vardır.
Çelebi müftü diye yâdedllen Mehmet efendi birincisi H 1010 vc İkincisi 1017 de olmak üzere İki defa şeyhülislâm olmuştur. BU fetvasını şüphesiz ki ikinci meşlhatlndc vermiştir. Efendinin ikinci meşihatı 1024 senesinde taundan vefatına karlar vedl sene sürmüştür,
Fetvalara carin Konulmak mutat değildi. Bu fetvanın hangi sene ve ay İçinde yazıldığı anlaşılamıyor İse de Mehmet efendinin meşlhatlnln son zamanlarında sadır olmuş bulunması pek muhtemeldir, çünkü fetvadaki sözlerden tütün hakkında daha evvel birçok münakaşalar cereyan eylemiş ve lehte, hele aleyhte çok şey söylenmiş olduğu, bu zamanlarda artık tütün kullanmanın epeyce taammüm ederek hayli müptelâları peyda olmuş bulunduğu, hattâ ramazan günlerinde bile içmek hevesine düşenler görüldüğü meydana çıkıyor. Çelebi müftü Mehmet efendinin fetvasındaki (yahut maksat Jstl-iıanetl emri sultan mıdır) kaydı yukarıda yazdığım gibi sultan Ahmet zamanında tütün içilmesinin yasak edilmiş olduğuna del: ’et ediyor , ancak bu yasak öyle şiddetli ve sürekli bir şey olmamış bulunmalı kİ kahvehaneler ve kahve müptelâları aley-1 hindeki İcraatı zikreden müverrih [ Nalma ve diğer müverrihler tütün J aleyhinde bir teşebbüsten bahsetmiyorlar
Hoca Sadenin oğlu Mehmet efen- ı dinin tercümel halinden basedenler efendinin «handan, nüktesenc, lâtl-' fegû bir mahdumumükeırem> olduğunu kaydetmektedirler.
Yukarıda Köprülü kütüphanesinde bulunduğunu gösterdiğim mecmuada yine onun İmzasını taşıyan (sureti
koşan iyi kalbi i aile dostlarımıza, ve onurulmaz acımızı telgraf ıe mektup göndererek veya bizzat evimize kadar gelerek paylaştın meslek arkadaşlarına, dost Ve yatanlarımıza acılı kalbimizin en derin köşelerinden akislenen minnet ve şükran duygulft-rlle sesleniyorum.
Merhumun Eşi Hikmet Elit
ALKAZAR
Bugün matinelerden itibaren
945 - 946 Paramount film şirke tinin iki büyük film birden
Diş tabibi Sami Erdler Mısırdaki seyahatinden dönmüştür. Fatihteki muayenehanesinde hastaları kabul etmeğe başlamıştır.
I va daha vardır. Ancak bunu birincisi gibi ciddi addetmeğe İmkân göremedim.
Bu fetvanın tütünün uyuzluk nevinden bazı hastalıklarda «tahfif ta-riklle» faydası dokunan bir deva makamında kulIamlabıUp kullanılamayacağı hakkında vâki olan bir müracaat üzerine verildiği mealinden anlışılıyor.
Bunun ner halde «nüktesenc ve lâtffegû» bir şahsiyetin eseri olduğunda şüphe yoktur. Bazı yertadc müstehcen ve perdeblrûr.ane tâbirleri, kelimeleri de İhtiva ettiği İçin buraya nakline İmkân göremediğim bu fetvayı ne kadar «nüktesenc ve lâtlfegû» olursa olsun bir şeyhülislâm kalemine yakıştıraramdım. Bunu ■■•■■■■■«■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■i

1 - KIZIL KAPLAN
Wildeat
Baş rollerde:
Richard Arlen — Arlinac Jud-je
Gangsterlerin petrol kuyularına ansızın baskını, onlarla ölüme kadar mücadele, binlerce işçinin hayat ve ölümü, görülmemiş kahramanlıklar ve heyecan,.
2 - Altın Ocakları Cinayeti
Johny Mc. Broun — Tex Rltter Fevkalâde eğlenceli kovboy filmi
jfc Bale dersleri; Açılacak olan kış kursları kayıtlarına başlanmıştır. İsteklilerin her gün saat (16) dan İtibaren Eminönü Halkevi Bürosuna 2 fotoğrafla müracaatları.
belki zamanın zürefasından biri Çelebi müftü namına lerubetmiş ve mecmua sahibi de boylere gelişi »füze 1 kaydedlvermlşttr
Bunlar tütün aleyhinde İlk fetva ve teşebbüslerdir. Bundan sonra İş gittikçe alevlenecek ve şiddetlenecektir!.
Süleyman Kani İrtem
Sinemanın en güzel yıldızı
HEDDY LAMARR’m
WİLLİA.M POWEL ile lıcraber yarattığı
YILDIZLAR PEŞİNDE
filmini yarın akşamdan itibaren
SARAY SİNEMASINDA
Takdir nazarlariie bakmağa ve candan alkışlamağa hazırlanı. »■■■■ nız,. Emsalsiz çift artistin eşsiz şaheserleri ■■■■
Z1
V

MARMARA SİNEMASI
Bu akşam yeni sinema mevsimine başlıyor, İlk programda: tKl MÜKEMMEL FİLM BİRDEN
1-DAİMA KALBİMDESİN
CLAUDETTE COLBEKT _ BAYMİLLAND Vc BRİAN AHERNE tarafından yaratılan büyük aşk ve ihtiras filmi
2-CASUSUN HiLLESi
ROBERT DONALT tarafından oynanan emsalsiz casusluk, macera ve entirika filmi,
P
(1) BaktrköyUrtde avukat bay Mflz-hann kütüphanesinde mütalâa «tfl-film nüshada İstaribulda (burun otu -enfiye)1 nln nhuru löBO diye bir kayıt vardır.
(2) Bu beyit jair Nmrt efendinindir.
BV AKŞAM YENİ VE GENÇ
MELEK AMERİKAN YILDIZI
SİNEMASINDA MARGARET O'BRİEN’in
MAR3HA HLFNT ve JAMES CRAİG
İla diğer bir çok yıldızların lştlraküe nefis bir tarzda yaratılan ve bir genç tazın kalbinde doğan kadın ruhunu tasvir eden
G A I P MELEK
Şaheserini takdim ediyor. Senenin bu yeni ve büyük filmini mutlaka görünüz.
la
Yerlerini»! evvelden aidıvmuı.



HflLKIH DİLİNDEKİ GİBİ
gelen bir kadın profesörden, «faşist» diye bahseder dururlardı. Sebebini «ordum, Italyada seyahat ederken nasılsa Mussoüni tarafından nişanla taltif edilmek bahtsızlığına tutulmuş olduğunu söylediler. Bu nişan, üniversite muhitleri iğin bir ayıp nişanesi İdi, Bunu reddetmemiş olmak af. fedılnıiyecek bir zaaf, belki de faşistlik Alâmeti idi. Zavallı kadın, bu nişanla övünmek şöyle dursun, kendini ziyaret edenlere sadece faşistliğin kötülüğünden bahseder, ve «acaba haber aldı mı?» gibi acıklı bir ifade ile ken. dini yeni tanıyanların yüzlerini tetkik ederdi.
Bu hastalığın Arazı ewelâ Amerikalılara göre «halka Hint yağı İçirmek» di. Fakat bu Mus_ solininln dünya sahnesinde baş. rolü oynadğt günlerde İdi. Hltler sahnede görününce, faşistlik hastalığının ârazı daha başka terimlerle de İfade edilmeğe ba*. landı, Tel.kamçı İle adam dövüp sonra ıslatmak (Galiba yeri belli olmasın diye). Balta ile kafa kesmek; temerküz kampları; Enki. zisyon ve Orta . çağ işkenceleri, nin yeni örnekleri. Bun'arın bs. zil arı bana o günlerde biraz mü. bal a gah gibi gelmişti. Mihverin yenilmcsi’e meydana çıkan iş. kenceler arasında daha ne kadar vakası açılmamış olanların da tatbik edildiği bugün artık bir hakikattir,
Bu ukubetler ve işkenceler yal, nız fasist rejime muhalif, veyahut faşist olmıyanlara tatbik edildiği müddetçe halkın ekseri, yeti bir dereceye kadar masun ka'abilîr. Çünkü herkesten İnan, dığı bir sev için şehid olması beklenmez. Din uğruna adam öldü, rfildüğü vakit o dini kabul ed(?n_ lerîn Ekran canlarını kurtarırdı. Gerçi kalbiyle de iman bir din ssliki lo'n e’zem İse de. insan kalbin! kimse göremlyeceği İçin sözü ve biraz da hareketi bir ada. mı her hangi bir dinin ferdi ad. dettlrirdi. Rejim ve ideolojilerde (faşistlik haricinde) dalma inanç ve harekete bakmışlardır. Fakat nazl Almanya bir de ırk ve kan meşelerini ortaya atınca alelAde halktan blf fert için yalnız can emniyetini ortadan kaldır, inakla iktifa etmedi, zavallıyı vatan içinde vatansız yaptı. Herke, sin yedi göbek ceddini, kafatası, nı .kanım tetkike koyuldular. Bunlar sözde . ilmt metodlarla. İstatistiklerle tesblt edildi. Her, kesin üstün . ırk yani Nordlk olup olmaması memleketteki du. rumu bakımından hayati bir ehemmiyet kesbrttl. Tabii olarak üstün . ırktan olduğunu İspat İçin herkes bin bir hileye başvur, du.
Eğer bu üstün . ırk nazariye, sinden doğan durum yalnız mem. leketlerinin içinde kalsaydı, az çok uzak bir tehlike halinde kalırdı. Fakat bu üstün . ırkın, in. san . üstü diktatörü ve ilâhı, dünyayı zapta çıkınca ortalığı fena bir korku aldı. Onlar İçin dünyanın medeniyet hocaların, dan bir! olan koskoca Fransız milleti bile melez, dejenere telAk. ki edi'di, dünya milleti kanlan, na. ırklarına göre. İmhadan başlanarak, esir gibi kullanılacak, bir dereceye kadar İş ortaklığı yapılacak sınırlara ayrıldı. Fakat bunlann Şimdilik modası geçmiş gibi görünüyor, İster felsefe veya sözde . İlme dayanarak üstün . ırk, insan . üstü fert; ister söz. de _ tarih veya efsanelere daya, narak Wagper operalarından sahneye sıçrayarak saatlerce uluyan kahramanlan öne sürerek faşist, llğin romantik taraflle halk av, lamak istenilsin, hülâsa kaynağı ne olursa olsun artık faşistlik bugün en ağır bir tezyif tâbiridir, o kadar ki her hangi bir adamı İnsan . altı. geri. medeniyetsiz göstermek İstersek «Seni gidi fa. şist seni» demek kifayet ediyor. Fakat....
Acaba istikbalde bu nevi zu. lüm salgmlanndan — adı ne olursa olsun — milletler kendlle-' rinl korumak İçin ne gibi çşreler bulacaklardır? Çünkü maskeli bir faşistliğin bazan en mukaddes mefhumlar arkasına gizlenerek, en demokrat memleketlerde de yer yer kendini gösterdiğini biliyoruz. Bu hür memleketler acaba kendilerini nasıl korurlar? Gerçi heT memleketin tedbiri kendine göre olursa da — Aciz kanaatimce — her memleket halkının müşterek bazı koruyucu t**dh1r. lerl olabilir.
tşte bundan dolayı Amerikanın üniversite muhitlerinde, münev.
Ortalıkta iki kelime sözlükler, deki bütün kelimelerden çok işitiliyor: Demokrasi ve Faşistlik,
Birincisi hakkındaki en iyi ta-lifi tramvayda duydum.
— Demokrasi dediğin de ne oluyor?
— Muz gibi bir yemiş,' Ne ni. yetle yersen odur.
Bu çalımlı kelime üstünde dur. nuyacağım, çünkü yazarlarımı» bunun lehinde çarşaf gibi maka, ieler yazıyorlar. Yalnız şunu söyleyeyim ki — bence — demokrasi * tar!lı boyunca bir ideni olarak ka mış vç kalacaktır, İnsanlar onu kendi zaman ve zeminlerine göre tatbike çalışır dururlar. Amerikalılar bunu ..Halk için, halk tarafından, halkın içLnden çıkan» diye tarif ederler. Her hükümet, hiç olmazsa bayramlarda wha’k için» olduğunu iddia eder.' ((Ha k tarafından, halkın İçLnden çıkan» tâbirlerini bir dereceye kadar Büyük Garp demokrasilerine tatbik edebilirsiniz. Çünkii o yerlerde halkın sözü ergeç yerine gelir, yani umumi efkâr, hükû. metleri iyiye de. kötüye de sü. tükliyebilir. yeter ki yetişkin ve p!*?kin bir halk avcısı (demagog) sınıfı olsun.
-Halkın içinden» tâbirinin, sı. n f hudutlarını ve tsdlerlni güldür güldür yıkan bir devirde pek m'naşı yoktur. Herkes halktandı’. Siyasîlerden uygun bir İdare felsefeci, teknik psikolojik kabiliyet beklenir, fakat iç ve dış ni. z?~n>ar bugün geniş bir ilme da. yandığı İçin, her haııgl kaynaktan gelirse gelsin başta iktisadi, yat o'mak şaıtile siyasîler mut’ak İlim adamlarının peşinde gitmek mecburiyetindedirler. Fakat za, ralli demokrasi her hangi mü. r»rret bir kelime glb!. zemin ve ramana uydurulmak, istenildiği zaman her nevi İçtimaî kargaşa. İlkler çıkarmak isteyenlerin, şah. ri rrker'an için ' halkı İstismar >’■’enlerin bir bayrağı bir siperi do n’abilir. Mihver yenilmeden evvel demokrasi ve demokrat. İrtica v? mülteci yerine de kullanı. lirdi. Bugün her nevi siyasi derde deva bir nanzehlf mânasına da geliyor. Her halde demokrasi ke. İlmesi bugün o kadar İtibardadır, bu ke'lmenln o kadaT İyi niyetli tefs'rcileri vardır ki ne söylense biraz tekrardan ibaret kalıyor. Biz m gibi «medhüsena kaplan, m» ı-kotan kalaya vermiş olanla, nn her hangi kudret Iştahasına ma^ke olabilecek en hayırlı ve id âl kelimelerden bile biraz a*j?. an yanmıştır. Onun için de. mokrasl bahsin i kısa kesiyorum.
Faşistlik tâbirine gelince: Bu Garbın faşistlik aşısına cevap vermemiş yerlerinde, bu tâbir bir nevi hastalık ifade ederdi. Fakat İnsaniyet, insan vücudu kadar karışık bir mekanizma olduğu İçin hu hastalığın bünyedeki ye. r!ne ve tecellisine göre başka baş. ka mütehassıslar tarafından baş. ka başka teşhisler konulurdu. Tı^kı verem veya romatizma gibi.
Bıı hastalık ’ Mihver yenilme, den evvel bazı memleketlerde salgın halindeydi. O kadar kİ. o yer'erde faşist ol&n değil faşist aleyhtarı olan mikrobunu etrafa sarmasın diye ihtilâftan menedi. lir veyahut memleketten kapı dı-sp-i edilirdi. Sözün kısası faşist. Pk hâkim olan yerde hastalar faMst aleyhtarlan olanlardı. Bir İta van Amerlkada bana faşist ltalyayı bir akıl- . hastanesine benzettiğini söylemişti. Normal bir İnsan orada şayet aklını kay. betmezse er geç ora sakinleri ta. rafından parçalanması mukadderdi.
Gerçi Mihver yenilmeden evvel, (belki bugün de) înglltf". "n Amerika gibi faşistliği hastalık telâkki eden memleketlerde bu hastalığın ârazı mevcuttu. Fakat hic bir zaman salgın halini alamadı. Çünkii umumi. efkâr onun daima sirayetin! menetmek kin bir takım karantlne usulleri bul. du. Gerçi bu hastalığın Arazını gösterenleri kapamadı. fakat Amerikanın bünyesini bu mikro, ba karsı müdafaa edecek bir sürü mânevi asılan vardı. Bunlardan biri »Faşist" kelimesinin bir tez. vlf ve bir fahklr makamında kul. lanılmasıdır, O kadar ki bu İlle-t*1 az cok tutulmuş olanlar, ayıp vp Tiril bir hastalık gibi belki en çek faşistlik aleyhinde buluna, rak cemiyet İçin tehlikeli olan hastahklânn) başka İsimler, bil. hassa «Demokrasi» ve «Ameri, kanizm» gibi tâbirlerin arkasına saklarlardı. îyi hatırlarım. Co. lumbia üniversitesinde profesör arkadaşlarım, bana çok sevimli
TANIMADIĞIMIZ MEŞHUR! A M :
Talât paşa hapishane arkadaşını ziyaret ediyor
İhtiyar kadın Sadrazama sordu :“Abe Talât efendi şimdi nerede kâtiplik ediyorsun?.,,
Ta 1 fit a paşa Bükreş! ziyaretinde bir fabrikayı gezerken (resimde İsmail Canbulat, kalemi mahsul müdürü Haşan Fehmi Ve Sadrâzamın muhafızı Mehmet beyler de görünüyor)
/ Bir kulübe içinde — Köydeki hapishane arkadaşı — thtiyar muhacir kadının hayreti — Abe kâtip Talât efendi gelmiş!., — Aynı hapishane koğuşunda iki adam — Elli altın lira — «Talât efendi paralarını çarçur l etme!..-» —Sandal içinde geçirilen tehlike — übeydullah tekbir getiri- ' yor — Talât paşama Übeydullah için duası —Tehlike içinde şaka..
V—------.
Babaeski 11e KırkklUso arasından geçiyorlardı. Birdenbire Talât paşanın gözleri parladı, şoförüne:
— Ali... Şu İlerideki köyü görüyor musun?.. Bizi mümkün olduğu kadar oraya yanaştıracaksın... dedi.
Otomobil köyiin epeyce uzağında durdu. Yol yoktu, Sadrâzam kapıyı açıp yere atladı. Yanından hiç ayrıl-mıyan ve muhafazasına memur olan B. Mehmede:
— Yürü Mehmet... Birisini gbreca-ftlz... dedi
Tarlaların arasından giderlerken Talât paşa «unlan söylüyordu:
— şimdi bu köyde bir kulübeye gireceğiz... Ve ben orada oturan bir arkadaşımı göreceğini...
Bu 20 haneli köyde Sadrâzamın bir arkadaşı?.. Acaba kim olabilirdi?.. Otomobilini bırakarak Talât paşaya uzun uzun yaya yürütecek ve yolunu değiştirecek derecede sevilen arkadaş kimdi?..
Talât paşa durdu, İlâve etti:
— Hem bu benim ne arkadaşım biliyor musun?.. Hapishane arkadaşım!.. Zaten üç nevi arkadaşlık pek kuvvetli olur. Mektep arkadaşlığı, asker arkadaşlığı, hapishane arka-daşîlğı... '
Talât paşanın bahsettiği adam meşhur «Ahmet ağa» sı İdi. Onunla Edime hapishanesinde aynı kovuşta yatmışlardı. Ahmet afta bu felâket günlerinde Tai&ta son derecede faydalı olmuştu. Fakat Talât bilhassa bu Rumelili ta tın çok çetrefil konuşan İhtiyar Anasının hapishanede İken çok iyiliğini görmüştü.
“ihtiyar muhacir kadın Taiitı oğlundan hiç ayırmartııştı. O zamanlarda Talfttın en parasızlık günleri idi. Anne, hemen İki günde bir köyünden erkenden çıkar, sepetindeki en taze yumurtalarla beraber hapishanenin yolunu tutardı. Bu yumurtalar vö ev do yapılan pideler Talât ile oğlu Ahmet ağa İçindi.
İşte bugün Talât paşa yolunu değiştirerek. otomobilini durdurarak ve yaya yürüyerek eski hapishane arkadaşının evine, dahn doğrusu kulübesine gidiyordu.
Sadrâzam evin önüne gelince arkadaşının anasını kapı eşiğinde buldu. thtlynr kadın evvelâ onu tanımamıştı. Talât paşa yanına yaklaştı ve köylü kadının elini öptü.
İşte o vakit Rumelili ihtiyarın gözleri parladı, kendisine mahsus şivesiyle:
— Baka, baka baka... Talât efendi
verlerin faşistliği objektif btr zihniyetle tahlillerini dinlemek, fa. şlstllğln salgın bir hale gelme, mesi İçin nelerin kontrol edilmesi lâzım geldiğini gösterdiği İçin ■— bence — çok faydalı olmuştur,
HALİDE EDtB . ADIVAR
geliri., Baka baka baka hele...
Diye heyecanla onu İçeri aldı. Sadrâzamı oturttu. Yere bir kilim serdi. Kendisi de karşısına, yine yere diz çöküp oturdu. Talât paşa bu ihtiyar ve kendisine karşı son derecede iyi Olan kadını pek seveıdl. İhtiyar heyecan ve hayretler İçinde İdi, mütemadiyen:
— Baka, baka baka... Kâtip Talât I efendiyi dünya gözü Ha bir kera daha görmek nasipmiş... diyordu.
Bir «ralık“merakla Sadrâzama sordu:
— Ehhhh Talât efendi... İşlerin iyi ml bari oğlum?
Talât paşa gülümslyerek cevap verdi:
— Hamdolsun anacığım...
— Baka.. Baka... 41 kere maşallah!. Nerede kâtiplik ediyorsun şimdi?-Ehmcd (Ahmet) çok büyük adam oldu der durur senin İçin.. Amma hayırsız çıktı derim. İki satırcık yazmaz!..
— Olmuyor işte valldeclğlm.. Hep akiımdaaınış...
Bu sırada Sadrâzamın kulübesine gdldlğl ıl İşiten Ahmet ağa koşa koşa geldi.
Bu zat kendisini tanıyanların da bildiği gibi uyanık, «eki bir adamdı. Onu da Edirne hapishanesine götüren cürüm siyasi idi.
Ahmet ağa kulübeye girer girmez İki eski hapishane arkadaşı — biri Sadrâzam, öteki basit bir köylü olmasına rağmen — sarmaş dolaş ol-dulr ve Öpüştüler, İhtiyar kadın onlara bakarken başındaki yazmasının bir ucuna gözlerini siliyordu.
Uzun uzun konuştular. Ahmet afta İttihat ve Terakki oemlyetl teşkilâtında — cehaletine rağmen — İstifade edilecek bir İnsandı. Onu Talât paşa birlikte İstanbuln vc Edlrneye götürmek istiyordu. Fakat Ahmet ağa filozofça bir cevap verdi:
— Ben bu İhtiyar kadına, o da bu toprağa bağlı.,, Birbirimizden nasıl ayrılalım paşam?..
Gitmek zamanı gelmişti. Talât paşa eski hapishane arkadaşına çıkardı 50 altın lira verdi.
Baroları görünce İhtiyar kadın Sadrâzama:
— Abe Talât efendi.. Senin parsellin yoktur,,. Divane ml oldun?.. Al bunları, yollarda, bellerde kalacaksın abe evlât... Hem sen yine eski Talât efendisin . F.llna avucuna geçen paraları böyle harcama Ula Talât efendi... baka hele!..
İhtiyar kadın hiç değilse paraların bir kısmım:
— Sana yollarda lâzım olurl.. diye Sûrla ve kendi buruşmuş ellerile Talât paşanın cebine sokmak İstiyordu.
Sadrâzam yeniden onun elini öptü. Ve tarlaların amamdan geçtiler. Bir de baktılar kİ karşıdan arabalarla, atlarla kaymakam, nahiye müdürü,
Piliç yağması!
Toulouse 17 (A.A.) — Tavuk ve av etlerinin yüksek fiatlerin_ den hiddete kapılan 1500 ev ka. dini cumartesi günü tavuk pazarına hücum ederek 8 bin pilici yağma etmişlerdir. Daha sonra aynı kimseler bir çok yiyeoek satan dükkânı da yağma etmişler, dlr.
Petrol istihsalâtı
Birleşik Amerika Maden Düroaıuıa göre, 1940 ta dünya petrol k'rhsalâlı yuvarlak hesap 2.150.00(1.000 varildi Bu miktarın yilzde dokuz buçuğu Vciıezilri'A'da İstihsal edilmekledir. Mihver. Romanya ve doğu Hindistan'daki petrol kuyularını tam randıman alabilecek şekle soku bilseydi gene dünya petrol İsıttısalltının yüzde altısını kontrol «Kına almış olacaktı.
Bir Amerikan deniz erinin arzusu
Blrlcşlg Amerika'da, büyük tren istasyonlarında yolculara yardımda bulunan kadınlar vardır. Bilhassa otel veya kayıp çocukları bulmak hususunda bu gibi yardımcılar çok faydalı oluyor.
İJcLncl dünya savaşının devam ettiği sırada bir gün, Amerikan denil erlerinden bir! İstasyonda yardımcı kadınlardan öirtne yakılarak:
— Size belki garip gelecek amma, bir dakika İçin 4 haftalık bir çocuğu kollarımın arasına almak istiyordum. Acaba bu arzumu yerine getirebilir m‘
_ Kadın t».. şmuumıdtt oeraoer, ‘bu deniz erinin arzusunu yerine getirmek için oeklcme salonuna koşup, bir dakika çocuğunun bahriyeli tarafından tutulmalına mu-nadç eden bir ana bulmuştur.
Bahriyeli, çocuğu kucağına aldıktan sonra şunları söyleniştir.'
— 4 haftalık bir bebeğim var. Fakat. çocuğu henüz göremedim. Çrcu-ğu kucağıma alacağım zaman bende yer edecek hissiyatı az cok anlamak İçin sizden bu ricada bulundum
Bu deniz eri, arası çok geçmeden kalabalığa karışarak tepheye gitmiştir
140 gizli gazete
Polonya Alman işgali altında bulunduğu sırada' gizli olarak 140 gazete ve muhtelif broşür neşredilmiştir. PolonyalIların düşünce ve maneviyatını takviye etmek gayesile neşredilen bu gazete ve broşürleri dağıtmak İçin birçok kadınar ve erkekler hayatlarını feda etmişlerdir.

Jandarma kumandanı telâş içinde koşa koşa geliyorlar. . Ahmet afta İle ahbapça yürüyen ve tarlalar hakkında İzahat alan Talât paşanın önünde derin bir hürmetle durdular.
tşte o «aman İhtiyar kadın şimdi nerede kâtiplik ettiğini sorduğu Talât efendinin ne kadar mühim bir insan olduğunu anladı.
«Cândirma kumandan» bile ona taş kesilmiş gibi selâm veriyordu. Baka hele Talât efendi I.
Bir »andal içinde..
Talât paşa bazen tehlikeli anlarda dahi şaka yapmasını «everdi:
Bir kere Adliye Nazın İbrahim beyin yalısında toplanmışlardı. Gece orada kalındı. Ertesi günü küçük bir sandalla Pnşabahçeden Yenlkoye geçeceklerdi. Sandalda Talât paşa İle beraber arkadaşları ve o gece yine Adliye Nazırına misafir olan Übey-duUah efendi de vardı.
Sandal tanı Boğazın ortasına gelince dağ gibi bir Rus vapuru peyda oldu. Tam da onların üzerine doğru geliyordu.
Übeydullah efendi:
— Bu kaptan votkadan sarhoş olmuş galiba,.. Adam rotasını bizim üstümüzden çizmiş... dedi.
Hakkı da vardı. Vapur adamakıllı sandalın üzerine doğru geliyordu. Nihayet onları yalı yarak geçti gitti. Lâkin bıraktığı dalga o kadar müthiş İdi M bir an herkes batmanın muhakkak olduğuna knnnnt etmişti. Hiç yüzme bllmlyen Übeydullah efendi yüksek »esle tekbir ve kelime! şeha-det getirmeğe başladı. Yalnız bu sırada başka bir yüksek sesin makamla şunları söylediği İşitiliyordu:
«ölen übeydullah.. Denizden mağ-rukan çıkmıştır. Nlyyet eyledik eritişi nlyyetlne, Allah İçin namaza, meyyit İçin duaya, uyun hazır olan imama...»
Talât paşa, şehadet getiren Übeydullah efendi İçin sandaldftkllerl cenaze namazına davet ediyordu. O tehlikeli anda bile kahkahalarla gülmekten kendilerin! alamadılar.
YalniB dehşet içinde olan Übeydullah efendi çözlerini tekerlek tekerlek açarak:
— Yanlış . Yanlış efendim... Cenaze namazı duası öyle değildir... Bilmiyorsunuz.,. dedi.
Hikmet Feridun üt
Müthiş bir rakam
37 milyar İngiliz liralık Amerikan harb malzemesi «atılacak
Vftşlnglon 1» IA.A.> — Bazı teçhizatın kıymetini doğru olarak * n etmek zor olmakla beraber, ı U. 25 İle S7 buçuk milyar İngiliz tıraş» arasında tahmin edilen bakiye Amerikan harb malzemesi hâlen satılmakta ve bu satıştan ayda 11 milyon İngiliz lirası elde edilmektedir
Londradn, Pariste ve Yakın Şarkta bulunan ordu ve donanma komiserleri malzemenin satışına memur edilmişlerdir. Avrupanın her tarafında ayrıca özel bürolar açılacaktır. Bununla beraber, barışta hiçbir işe yramadığı İçin malzemenin büvûk bir kısmı aatıünıyacaklır
Başlıca mallar için âzami fiat tesblt edilerek Amerikan sanayii tam mânasüe himaye edilmiştir.
Harb malzemesi satan büroya mensup bir memur dün akşam demiştir kİ: «Tarihin hiçbir devrind' dünyanın hiçbir tarafında satılacak bu kadar mal bulunmamıştır.»
Türk - İsviçre ticaret anlaşması
Beme 18 (A.A.) — Federal
meclisi, Berne'de 12 eylülde imzalanan Türkiye . İsviçre ticaret anlaşmalarını tasdik etmiştir, 31/8/946 tarihine kadar muteber olan yeni anlaşmalar, ödeme ve ticaret eşyası mübadelelerine ait. tir. Anlaşma, hususî takasları İh. tlva etmemektedir. İthalât ve ihracat İçin eşya üstesi tespitinden vazgeçilmiştir,
Tardieu öldü
Paris 17 (A.A.) — Eski Baş. bakan Andre Tradieu, birkaç seneden beri oturmakta olduğu sa. hl) Alplerinde Mtnton'da. cu_ martesljfl pazara bağlıvan gece ölmüştür.____
Tahtakurulu oteller
Kış mevsiminin yaklaşması dola-yıslle yeni bir tifüs salgınına mty-dan vermemek üzere alâkalı makamla! yakın bir ilgi ile çalışmaktadırlar. Eylül sonlarından İtibaren havalar bir kat daha soğuyacağı İçin otel, han bekâr odası ve benzeri yerlerde bitlerin Öremece bavlıyacakları göz önüne ıdınarak bu gibi yerlerin sıkı .surette kontroluna başlanmıştır Eminönü kaymakamlığı kendi bölgesinde bulunan bütün otelleri teftiş etmiş. Otellerde bit bulamamıştır. Bu na mukabil bazı otellerde tahta kurusu bulunmuştur. Tahta kurusu tifüs gibi bulaşıcı hastalık doğuracak bir âml! değilse de otellerde tahta kurusu bulunması orada temizliğe kâfi derece riayet edilmediğini göstermektedir. Bu bakımdan Eminönü kaymakamlığı, bir çok otellere c«*n vermiştir.
r
8ahife 6
AKSAM
19 Ev'ûl 1945
(PANTALON j
19 uncu asırda Londra ve
J^HER AKŞAM j^BİR HİKÂYE
O günü oldukça geç kalkmıştı. Yatağının İçinde çıplak kollarını havaya kaldırarak gerindi. Ve takvim* baktı: 17 eylül!.. Genç kadın gülümsedi Bugün diılluk hayatı altıncı yaşını bitirip yedisine basıyordu. 26 yaşında ve 7 senelik dul!.. Yedi yıl evvel tamam bugün kocasından ayrılmıştı.
Yatağından kalktı. Pencereyi açtı. Saçları dağınıktı. Rüzgâr onları biraz daha dağıtti-
Evlllk hayatı topu topu 3 ıy sürmüştü. Kocasından ayrıldığı zalnan dulluk zamanının bu kadar uzayıp gideceği hiç aklına gelmemişti. Çünkü etrafında fır dönen, bir çok kimseler vardı. Güzeldi. Şıktı. Fakat işte buna rağmen 7 ’sene yeniden kocaya varamamıştı. O sabah .hizmetçimin masa üzerine bıraktığı bir mektup gözüne ilişti. Gülümsedi:
— Acaba dulluk hayatımın yedinci yıldönümünü mü tebrik ediyorlar?., dedi-
Zarfı yırttı. Mektubu okudu:
»Muhterem hanımefendi,
Bendenize bir erkek pantalonu yani bir sokak pataionu borcunuz olduğunu saygılarımla arzcderim, Şimdi bu satırları okuduğunuz zaman güzel ve rüyah gözlerinizi açıp:
— Bu da kim?.. Benim kimseye borcum yok.., Dediğinizi görür ve işitir gibi oluyorum. Fakat müsaade buyurunuz da size hâdiseyi anlatayım. O zaman zannederim kİ bana hak vereceksiniz.
Efendim sizinle aynı caddenin İki tarafında oturuyoruz Bir farkla ki sizin eviniz büyük, şık ve güzeldir. Ben İse sefer taş) gibi ince uzun bir binanın en tepesindeki alçak tavanlı odada pansiyon olarak kalıyorum.
Sizinle beni, aramızdaki tramvay caddesi ayırmaktadır. Fakat hanım-efendiclğim, penceremden gözlerim 6ik sık sizin pencerenize takılır. Ve arasıra göz zevkinin, tadına doyulmaz derecelerine ulaşırım. Hele hazan balkon kapısı açık olarak divana uzanıyorsunuz ki hakikaten ihtişamlı bir tablo oluyor. Ne ise lâfı uzatmıyalım efendim. Benim odam yer yüzündeki bütün bekâr odalarına taş çıkartacak derecede ihmal edilmiş bir haldedir. Hele iki günden beri müthiş bir «pire dalgası, karşısında bulunuyorum. Evet, yer yüzünde soğuk dalgası, sıcak dalgası gibi ba-zan da işte böyle plr0 dalgası olduğunu bu pansiyon odasında anladım.
Bu pire dalgasından iki geceden beri gözlerime uykiı girmiyor. Üstelik zâlı âllnî2 de pirelerle blrleşerck bana öyle bir oyun oynadınız ki târlf edemem.
«Bekâr ütüsü, denilen şeyi bitirmişin?.. Bekârlar sık sık pantalonla-rmı ütületemedikKri İçin onları soyundukları zaman — yataklarının altına sererler. Fakat mühim ütüdür hani?.. Eğer biraz dikkatsizlikte bulunursanız pantolon çizgisi çift olarak çıkar kl cidden çirkin bir manzaradır, Bu itibarla pek ziyade dikkat etmek lâzımdır. Fakat ben bu ütüde üstadımdır. Hani öyle yaparım kl görenler hakiki ütüden katiyen farketmezler..,
İşte dün değil, evvelki gîin de aynı surette hareket ettim.
Bir gece önce yalağımın altına koyduğum pantalonu ütüden çıkardım.
Fakat şiltemi çevirmemle beraber pirelerin etrafa sıçramaları bir oldu. Her halde pantalonumun İçine de bunlardan bir kaçı girmişti. Onu şöyle pencereden dışarıya silkmeğe karar verdim. Gittim. Odamın tek penceresini açtım. Ve pantalonu, yukarı tarafından tutarak -ar kuvvetimle silkmeğe başladım ki pireler dökülsün!.. İşte bu sırada sahnede sizin rolünüz başladı. Birdenbire hanı o çok ergnvanl renkte önü pek ziyade-açife ve size gayetle yaraşan sabahlığınızla balkona çıktınız. Saçlarınızın tatlı bir dağınıklığı vardı. Ve sabah rüzgârı önü açık sabahlımızın eteklerini hafifçe kaldı-
rıyordu. O kadar gpzel bir sabah tablosu teşkil ediyordunuz ki size daldım. Biran parmaklarımın anısında-lıiç blrşey olmadığını dehşetle gördüm. Pantalonum, o sevgili panlalo-num, o tek elbisemin biricik panta-lonu havada şöyle bir kavis çlzdl-4 Sonra paçalardan giren hava ile biri balon gibi şişti. Ve yavaş yavaş aşağıya süzülmeğe başladı. Halimi tasavvur buyurunuz hanımefendi... Ne yapabilirim?... Bu kıyafette aşağıya koşup pantalonu yakalamak!.. Ne müthiş bir iş!.. Bir pantalonu tutmak için de pantalonlu olmak lâzımL.
Lâkin felek o fırsatı da bana çok gördü. Ve pantalon birdenbire, blzLm meşhur geniş caddemizden geçen bir tramvayın üstüne boylu boyunca uzandı. Bilirslinz kl tramvaylar da bizim, evlerin önünden süratle geçerler, Velhasıl efendim tek sokak pantalonum bedbaht gözlerimin önünde, tramvayın üstünde gitti gider, dahi gider!,.
İşte hanımefendi, eğer o endamınıza, rcnginlze pek yakışan açık er-guvani sabahlığınızla balkona çıkıp da iîenl aptallaştırnıasaydınız, şimdi sevgili pantalonuma sahip bulunacaktım. Beni ondan mahrum eden pirelerle sîzsiniz. İkinci bir pantalon tedarikine de kolay kolay imkân bu-l kınamadığı İçin İşte iki günden b-"ri evde kapalıyım. Pantolonumu düşürttükten sonra da artık ne balkon kapısını,, ne de pencereyi açmaz oldunuz, Sıkıntımdan patlıyorum!,. Bu mektubu yazıp pansiyon sahibinin oğlu ile evinize göndermek cüretinde bulunduğum İçin affmızı rica ederim.»
Genç kadın güluınsiyerek mektubu bitirdi. Acaba karşıda oturanlardan hangisi idi ou?. O günü oradan tir şey düştüğünü göl ür gibi olmuştu.
Fencereye yaklaştı. Ve karşıya dikkatle baktı. Evet tahmininde yanılmamıştı, Gayet ufak tefek, kısaca, boylu bir genç kendlsne bakıyordu.
Şaziye hizmetçisine seslendi:
— Mark.. Be.ılm Suadlyede giydiğim paçalı lâcivert sokak pantâlon-larından birini şu zavallıya yolla dâ İşine gitsin,,.
Sonra gülümsiycrek pencerenin kenarına oturdu.
Yazan: Halûk Y. Şclısuvaroğlu
Amerikanın en büyük eğlence şehri
Miami şimdi sivil hava nakliyatı için merkez halini aldı
(B'r yıldız)
BULMACA
■ Türkiyenln, iştirak ettiği İlk nıillet-1 İcramı sergi 1851 Londra sergisidir. - Bu sergiye İki yiiz sandıktık eşya gön-e derildi. Bu eşya arasında muhtelif vilâyetlerin tezgâh ve el mamulleriyle,
• zirai mahsuller bulunuyordu,
■ Eşyalar, «Feyzi Bahri■ gemisiyle r yola çıkarıldı. Havanın nıûsaadeslz-1 liği yüzünden gemi Southâmpton'a 1 geç vasıl oldu ve Türk mahsulleriyle, ' eşyası serginin ^açılmasından sonra. L Londrada Kristal sarayında teşhir 1 edildi. II]
Türk paviyonu, biiyük bir alâka uyandırdı. Madalyalar ve takdirna-’ meler alındı. Takdirname ve madalya alanların İsimleri bilâhare (12 Ka-
* sim 18511 tarihli Ceride! Havadiste neşredilmiştir.
( İçtimaî hayatımızı göstermek ve hazırlan ıştaki İtina bakımından 1854 te | Londrada Türk hayatına dair olarak • açılan sergi çok ehemmiyetlidir.
Kırım haTbi, İngiliz umumi efkârı-n nı Türk meseleleriyle yakından alft-. kadar etmeye başladı. Türk tarihi,, L edebiyatı ve hayatı hakkında bilgi . edinmek Istiyenlerin .sayısı arttı, . Memleketimize harb vesilesiyle ge-, lenler, bizi yakından tanıyanlar Türklere büyük bir sevgi hissi duy-ı maya başladılar. Ve bu seyyahlardan ı bazıları Türk tarihi ve içtimai ha-
■ yatı üzerine eserler yazdılar. Bazı seyyah İngiliz ressamları İstanbula
, ev hayatımıza dair çok muvaffak ol-, muş resimler çizdiler.
Harbin devamı esnasında İstanbul-da, Türk sosyal hayatını, kıyafetlerini gösteren baimumundan şekiller hazırlandı. Bu şekiller bazı Türk eş-yaslyle 1854 kasımında Londrada bîr ı sergi açıldı.
Sergi, kaybolmakta bulunan eski Türk hayatını İngLUzlere tanıtmak gayesini güdüyordu. Sfrginin müdürü S. Aznavur ve kâtibi M, Eram adında iki Türk vatandaşıydı. ;
Sergideki manken ve eşyanın ade-| dl 23i 1 buluyordu. Ayrıca divit, kamış kalem ve saire gLbi 28 parça ev eşyası da teşhir edilmişti.
Bu sergide: (soyunma ve yıkanma yerleriyle hamam, kahve ve berber, yemek yiyen Türkler, yeniçeri odalarından biri, yeniçeri büyükleri, kış-! lalardan növbet yerlerine karavana J taşınması, avcıbaşı, nizamı cedit erkânından bir grup, mahkeme, kavaslar, hamallar, tabip, İstanbul Ya-hudilerl, İstanbulda bir Ermeni düğünü, yeniçerilerin növbet odalarından biri, II nci Mahmudun huzurunda bir divan, Sultan Abdülmecit. saray hocaları, saray hademeleri,' haremde bir yatak odası, haremde bir misafir odası, OsmanlIların ilk
iki padişahı ve sair şekillerle eşya) vardı.
Bu tarihten sekiz sene sonra ve ikinci defa olarak (1862 Londra milletlerarası) sergisine iştirnk ettik. Bu sergiye 787 kalem tutan 52 nevi eşya ve mahsûl gönderdik. Sergi sonunda eşya ve mahsullerimiz 83 madalya ve 41 takdirname kazandılar.
Londra Sergisinden bir yıl sonra 27 şubat 1863 te At meydanında bizde (Şergil umumi! Osman!) adiyle İlk sergi açıldı. Bu sergiye İmparatorluğun her tarafından geniş ölçüde iştirak edildi. Devlet Baha evvel bir Sergi Nezareti İhdas ederek mümkün olan hazırlıkları yaptı ve çok faaliyet gösterdi.
Bu sergiye İngiltere de. ziraat âletleriyle İştirak etti. Sergide ayrı bir Ingiliz paviyonu yapıldı. Bu âletler, Türklyede bir ziraat inkılâbı için kullanılması gereken ve bize o vakıtkl ziraat usulleri hakkında esaslı fikir verecek âletlerdi,
Meşhur şinasl efendi sergi hakkında yazdığı bir makalede haklı olarak: (Erazl ashabından bulunan erbabı devlet ve servet, âlâtı mezkû-reyİ iştira ve İstimal etseler eh aliye bir misal! teşvik göstermiş olurlardı.) diyor
Bu sergiyi takiben de 1867 de açılan Londra milletlerarası sergisine gene iştirak edildi. Bu suretle 19 uncu asırda Türkiye ve İngiltere arasında yalnız siyasi ve kültürel yaklaşmalar değil, fakat sınai temaslar da sık sık yapılmış oldu.
Bu asırda Türk - İngiliz ticareti de inkişaf etmiş bir vaziyetteydi. Bu husus 19 uncu yüz yıl esnasında muhtelif ticaret anlaşmalarına bağlanmış bulunuyordu.

3 Gömlekiş _
BİRİNCİ SINIF GÖMLEKÇl
Sirkeci Hamldlye cad 27
HM Tel: 20096İMHB
n
Lj_
B AKŞAM S
Abone bedeli
Türkiye
Ecnebi
28011
1500
1100 tebdili için
Senelik
6 Aylık
3 Aylık
Adres pul gönderilmelidir udrı-s değiştirilmez.
kuruş 54(10 kuruş 2900 »
1600 .
elli kuruşluk Aksi takdirde
Telefonlarımız Başmuharrir: 20565
Yazı tşleri: 20765 _ İdare: 20681
Müdür: 20197
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Limanımızda bulunan bir İngiliz gemisi - Tersi bulaşık hastalık.
2 — Ne ile traş olursunuz?
3 — Bayağı - Bir edat.
4 — Söz - Şeffaf bir şey.
5 — Damga boyası mahfazaları.
6 — Beğenilen zihinlerde yaşatılan kimse,
7 — Beraber - Lüks mobilye parçalarından,
8 — Nota - Çaçaron.
9 — Siyah boya.
10 — Bir erkek adı - Klâsik Avrupa bestekârlarından biri.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan sağa ve yukarıdan aşağı: 1 — Abdülllâh, 2—Brakisefal, 3 — Darülâceze, 4 — Ükür, Ledeb, 5 — LU, Ye. Er, 6 — İsaleden. 7 — Lece, Ensiz, 8 — Afederştn, 9 — Hazer, İnek, 10 — Leb, Az, Ko.
[İl Bu asırda iştirak "ettiğimiz 1851 Londra sergisiyle diğer milletlerarası sergiler hakkında fazla malûmat için, sayın İhsan Sungunun »Tanzimat devrinde beynelmilel sergilerde Türkiye ziraat mahsullerin hakkında kl yazısına müracaat edilmesi.
Şevval 12 — Hızır 137
İmsaTt Güneş Öğle İkindi Ak Yatsı
E. 9.50 11.31 5.55 9.23 12.00 1.32 V. 5.04 6.44 13.08 18.36 19.13 20.17
idarehane BabIâli civarı
Acımusiuk sokak No. 13
içişleri Bakanlığından
1 — Bakanlığımızca 1000 nüsha olarak bastırılacak olan (İdare kanunları el kitabı) adlı 40 - 50 formalık kitabın basılması kapalı zarfla eksiltmeğe konulmuştur.
2 — Tahmin edilen bedeli forması 140 lira hesabiyle 7000 liradır.
3 — Geçici teminatı 525 liradır.
4 — Eksiltme 1/10'945 pazartesi günü saat 15 de Bakanlıb Levazım Müdürlğnde toplanacak komisyonda yapılacaktır.
5 — Teklif mektuplarının eksiltmeden bir saat evveline kadar Komisyon Reisliğine verilerek makbuz alınması gerektir.
6 — İstekliler bu İşe alt şartları Levazım Müdürlüğünden öğrenebilirler. ... (12281)
Amerika Birleşik hükümetlerinin cenubunda Florlda yarımadasında bulunan Miami ötedenberl deniz banyoları ve plâjları ile meşhur bir eğlence yeri idi. İkinci dünya harbi burasını son dcrecedg kıymetlendirmiş ve kendisine cihanşümûl bir ehemmiyet kazandırmıştır.
Harbden evvel Birleşik hükümetlerin cenubi ve orta Amerika ile olan münakale ve muvasalası şark sahillerinde Ncw-York ve Yeni Orlean ve garp sahillerinde San Francisco ve San Pedro limanları ile yapılırdı^ Harb başladıktan sonra bütün büyük' yolcu ve posta vapurlarının askeri nakliyatta kullanılma» üzere devlet! tarafından zaptolunması üzerine deniz nakliyatı için ancak küçük yolcu gemileri ve şilepler kalmıştı. Bunlarla seyahat etmek İse her an denizaltı-ların hücumuna maruz kalmak İhtimali doiayısije gayet tehlikeli olmuş-, tu. Bunun İçin cn emin seyahat vasıtası olarak yolcu tayyareleri kal- j mıştı.
Bu suretle yolcu tayyareleri son derecede rağbet bulmuştur. Neticede, evvelce mevcut hava yolları üsleri1 ve limanları gerek konfor gerek vüsat itlbarile ihtiyaca yetmez hale gelmiş, hava j olları şirketleri her suretle ihtiyacı tatmin edecek üs ve hava limanları aramak zorunda kalmışlardır
Yapılan araştırma ve tetkikler neticesinde başlıca sivil hava nakliyatı için en uygun mevkiin müttehit hükümetlerin en cenup noktasında bulunan Miami olduğu anlaşılmıştır. Burasının bitçok hususiyetleri vardır. Her şeyden evvel Amerikanın her tarafına birçok demiryolu ve hava yolu hatları ile bağlıdır. Aynı zamanda buruda gayet mahfuz bir büyük koy vardır ki birçok deniz tayyarelerini barındırmağa her suretle müsait bulunuyor. Civarında da tayyarelerin inmesine müsait başka sahalar vardır.
Miamlde sis olmaz. Senenin dokuz ayı tayyarelerin seyrüseferine son derecede müsait bulunur Kalan üç ayda yani eylül, ekim ve kasımda ratıp hava tayyarelerin seyrüseferine büyük zorluklar çıkarmaz. Tayyare seferleri, hatanın müsaadeslz-liği güzünden hiç bir zaman tatd edilmez. Miami nin havasına buranın sakinleri u kadar emindirler ki hemen lıemen hiç bir MJu.mi'11 bulutlu havalarda bile şemsiye veya muşam-ma taşımaz.
Mi anıl anallsi çok müteşebbis insanlardır Vaktiyle burasının eğlence yeri olması ve seyyah merkezi bulunması bu adamları pek çok gazino, bar, sinema ve sair eğlence, müesse-selerinl kurmağa teşvik etmişti. Harb bu İşi durdurmamış ve bilakis arttırmıştır. Sinema, bar. gazino ve lüks eşya mağazası gibi müess?Jelerln sa-1 yısı suıh zamanına nispetle şimdi bir| kaç misil artmış bulunuyor. Şu kadar var kİ müşterilerin çokluğundan oteller kâfi gelmiyor.
Ahval dolayıslle yeni oteller yapılamıyor. Bunun için otellere devamlı misafir kabul edilmiyor Otele gelen herhangi yolcunun, yerini birkaç gün sonra bir başkasına bu akması, için ancak bir hafta veya daha az bir zaman için otelde kalmasına müsaade ediliyor
Eğlence yerlerinin müşterilerinin sulh zamanlarına nispetle çok artmasına sebep harb doıayısile dünyanın dört bir tarafından buraya yolcu gelmesidir. Askeri, bahri ve havâi tesisatta çalışan mühendis ve işçiler eğlence yerlerini dolduruyorlar. Ya-tacak oda ve yerin azalmış olması
artık bâtıl İtikatların unu tutmasına sebebolmuştur. Meselâ vaktiyle 13 numaralı oda ve dairelere müşteri bulmak çok güç oluyordu, şimdi ise oda olunca numarasına falan bakan yoktur.
Zemin katları evvelce pek makbul sayılmıyordu, şimdi ise birinci sınıf lüks kat zemin katıdır. Çünkü asansörler her zaman işlemediğinden her kes. merdiven çıkmamak İçin zemin katlarındaki oda ve dairelere pek rağbet gösteriyor.
Miami şehri şimdi telefon rehberinde »çok büyük Miami» diye civarındaki mamureler İle birleştirilmiştir. Yarı üstüva beldesi olan burası biri berri kıtada ve diğeri bir yarım adada olmak üzere başlıca İki parçaya ayrılmaktadır. İkincisi Miami Beach adiyle meşhurdur. Burası muz ağaçlarlle mestur' bir yarımadada bulunuyor. Daha doğrusu denizin med zamanında burası asıl karadan ayrılıyor. Bunun için asıl kara ile burası arasında muhtelif köprüler kurulmuş ve bir de İki arada bir set vücuda getirilerek üzerinde şose yapılmıştır.
Burada az bir zaman İçinde bulutlara kadar yükselmiş 30 muazzam otel İnşa edilmiştir. Her birinin çini döşeli yüzme havuzları vardır. Bunların etrafında kış mevsim! İçin beşer yüz dolara kiralanan kabineler bulunmaktadır. Kabinelerin husus! duşları vardır Diğerleri umumî soyunma mahallerinde elbiselerini çıkarırlar.
Bu otellerin civarında sulh zamanında milyonerlerin köşkler! vardı. Bunların önlerinde lüks yatlar demirliyordu. Asıl Miami şehrinin deniz ciheti ve nehir sahil! çamurlu olup buradan yalnız açık deniz balıkçı gemileri ve seyyah botları istifade eder. Bunun için halk banyo almak ve yüzmek isteyince otobüs ve otomobil ile Miami Beach koyuna gider. Yarımada ile asıl koyu birleştiren şose ve köprülerin üzerinden geçerken yarımadanın Hindistan cevizi ağaçlan arasından yükselen köşklerin manzarası fevkalâdedir. Bunlar şimdi metrûk Ve hâli bulunuyor,
Fakat kulüplerin ve barların gece hayatları eskisi gibi devam edip duruyor. Eskiden sahil boyunda yalnız zenginler âlem yapardı, şimdi her taraf’a üniformalı gençler göze çarpıyor ve kızlara en ziyade bunlar refakat ediyor,
Şimdi Miami de en ziyade ticaret yapan mağazalar kuyumculardır. Denilebilir kl her dört mağazadan biri mücevheratçıdır. Bunların vitrinleri gözleri kamaştıran pırlanta!] kolyeler, küpeler ve yüzüklerle doludur. — F.
RADYO
ANKARA RADYOSU
Bugünkü program
18.00 M. S. ayarı. Dans müziği (pl.), 18.30 Ziraat saati. 19.00 Haberler, 19.20 Geçmişte bugün, 19.25 Sağlık saati, 20.00 Marşlar. 20.15 Radyo Gazetesi, 20.45 Yurttan sesler, 21.05 Cumhur Başkanlığı armoni muzika-sı. 21.50 Fasıl. 22.15 Konuşma, 22.30 Müzik (pl.), 22.45 M. S- ayan, Haberler.
Yarın sabahki program
7.30 M. S. ayan, Müzik (pl.). 7.45 Haberler, 8.00 Müzik (pl.). 12.30 M. 8. ayarı. Semai ve -şarkılar, 12.45 Haberler, 13,00 Salon orkestrası.
Gün Doğmadan Paris
EDEBÎ ROMAN
Yazan: Louîs Bromfield Tercüme eden: Vâ . Nû
Tefrika No 55
hastalığa yakalansın. General, engeldi, faydasızdı. İhtimal kİ. tecriibs-11, fâzıl adam. Fakat akıl her zaman meziyet değildir. Hele insanı gevşekliğe sevkederse, hiç de değildir.
Kararını vererek çalışamağa koyuldu, Generalin yorgunluğunu, hastalığını, bozguncu sözlerini, müneccimle müşaverelerini belirtti. İlâve etti, kl, bütün bunlar Paristekl mukavemetle ve kargaşalıkla ilgili keyfiyetlerdir. Parisliler, Almanlarla iş ortaklığını kabul etmemişlerdir. Kendilerine bahşedilen sulhu sükûnu, nizamı, verimli İşi tepmişlerdir. «Tedip» siyaseti, iş birliği siyaseti bir muvaffakiyet manzarası arzetmlyordu. Daha kuvvetU, dalın genç ve mümkün olduğu nispette Partiye mensup biri lâzımdı. Yazdı ki: «Askeri valinin siyasetindeki umumi taıflar, kullandığı İnsanlar üzerinde de müessir oluyor. Bu hal. bilhassa, yüzbaşı Hueffner’de görünmektedir. Ona dair No. 487 vf. İşaretli rapor ilişil: olarak gönderilmiştir.»
Son cümleyi okudu. vBj birdenbire.
Huefiner‘ln yuvarlak, küstah yüzünü,, kanlı ve müstehzi gözlerinin ifadesini karşısında görür gibi oldu. Hueffner... Acaba bu dosyanın mevcudiyetini biliyor muydu? Kendisini ca-suslamâk İçin o mu seçilmişti, acaba? Rnıde Davndan Generale Hueff-ner mİ bahsetmişti? Hueffner’ln, yahut adamlarından blrtnln parmaklan mı düğümü çözdü de yeniden bağh yamadı? Hueffner, Borman'a kendinden daha yakın man bir yardımcı mıydı?
Bu düşünce onu dondurdu. Fakat derhal şöyle düşündü:
»— Hayır, İmkânsız. Bu olamaz Böyle düşünmemeliyim. Başıma İçinde her şey dönüp duruyor. Bu da-Ullktlr.»
Buna rağmen, Hueffnerln hayalini de, Partinin İçinde böyle şeylerin olup biteceği fikrini de zihninden uzaklaştıramıyordu. Böyıe şeyler olurdu.
Kâğıtları dosyaya koydu. Altından vç üstünden itina İle İğneledi, Sonra bunları kapadı. İpi aynı muğlak şe-
kilde düğümledi. Bu sefer dosyayı, şiltenin altına gizlcmeyip askerî sandığına koydu ve İtina ile kilitledi.
Ansızın yorgunluğunu hissetti. Fikirleri karmakarışık bir haldeydi. Elleri titredi. Şampanyaya bir kere daha lânet savurdu.
c— Şampanyanın İnsana neşe verdiğini kim iddia ediyor, yahu?»
Bara İnip bir kadeh içse, azıcık kendine gelirdi belki.
Kapıyı açtı. Arkası sıra kanadı ka-pamaksızm salona geçtL Teğmen, kalın gözlüğü arkasından tetkik ettiği kâğıtlarına eğilmişti.
— Teğmen ben çıkıyorum. Yarun saate kadar dönerim.
Genç subay, hürmetle kalktı:
— Kâğıtlarınızı karıştıran İnsana dair bir İz buldunuz mu, komutanım?
— Hayır. İhtimal hizmetçilerdir. Her halde büyük ehemmiyeti yok. Mamafih, masanın şuraya, benim odamın kapısının karşısına koysanız da, kanadı açık bırakarak birinin girip girmediğini görseniz,
— Hay hay, komutanım.
Çıkmak üzereydi İd, geriye dönüp sordu:
— Müneccimliğe dair malûmatınız var mı?
— Pek yok, komutanım.
— Buna İnanır mısınız?
— Bilmiyorum, komutanım. Annem hep İnanırdı. Müneccime başvurmak-
sızın ehemmiyetli bir İşi nadiren yapardı. Führer de öyle. (nanır. Anneme göre, Führer büyük muvaffakiyetini yıldızlardan fikir alışına iwrç-1 uymuş.
Komutan bir an düşündü:
— Rehberde Madam de Thonars isimli birinin adresini lütfen arar mısınız?
İsmin harflerini birer birer söyledi: teğmen de not aldı.
— Kendisi müneccimdir. Benim için randevu alın.., Durun düşüneyim... Perşembeye, öğleden sonraya.
Komutan kapıya doğru yürüyordu ki. teğmenin sesini arkasından İşitti:
— Affedersin!, komutanım, unuttum.
Geriye döndü ve genç subayın kendisine bir kart uzattığını gördü.
— Bu sabah geldiğim vakit bunu kapının altında buldum. İngilizce bilmiyorum. Ne olduğunu anhyamadım.
Komutan kartı alıp okudu:
«İngiliz glzM teşkilâtının tebrikleriyle.»
Kaşlarını çatta. Kartı buruşturup dedi kl:
— Ehemmiyetsiz bir şey. Saçma şey.
Sonra çıktı. Fakat gene de bu iş canını sıktı. Şüphesiz k! bu, otel hizmetçilerinden birinin, yahut da bir arkadaşımın r _uk şakasıydı. Sonra, ansızın düşündü*
»— İhtimal kl gizil bir ajan dosyayı açtı.»
Bu düşünce yüreğine su serpti. Dosyada bir İngiliz ajanı için enteresan olan nokta yok. Kendi vatndşlarının casusluğuna uğramasından daha ehven. Fakat bunun ihtimali yok. Şayet bir İngiliz memuru odaya girseydi, ziyaretini bildiren bir kart bırakmazdı. Çünkü tekrar gelmek İsterdi. Hayır, öylesi olamaz. Hueffner'dir. O mel'un Hueffner.
Bütün bunlar kâbus halini almağa başlamıştı. Asansörden çıkarken düşündü:
«— Herşey delice. Ve o kız. her şeyden daha deli. İhtimal Generalin hakkı var. Onu unutacağım. Onu tekrar görmlyeçeğlm.»
Fakat akşam olunca, gene Alham-bra’dakl locasına gitti.
**•
Perşembe günü öğleden sonra, komutan Chaussöe d'Antln meydanında, Madam de Thonars'ın evine yaya gitti. Kır saçlı hizmetçi kapıyı açarak onti tozlu odaya aldı. Abajursuz ampul, etrafta ne varsa her şeyi çiğ ve berbat bir ışığa boğuyordu.
= Geldiğinizi madama soyliyeçe-ğlm. - dedi.
Kapıyı kapıyor ak çekildi. Erkek uzun müddet yalnız başına bekledi. Geldiğinden dolayı sıkılmıştı. Böyle saçma sapan şeylere İnandığı için
utanıyordu. Buraya gelişinin sebebi, Generl hakkmdakl bilgilerini kuvvetlendirmek içinmiş gibi, kendi kendini kandırmağa uğraşıyordu. Odayı rahatsız edici buldu. Sert ışık doğrudan doğruya yüzüne çarpıyor, gözlerini rahatsız ediyor. Ticari arşlvlerlle iş muhiti hissini veren bu oda. aynı zamanda tozlu ve nizamsız olduğundan, komutanın dürüstlük ve rabıta-hhk hislerini rencide etti. Hiçbir Alman kadını, hattâ bir falcı kadın, odasını böyle intizamsızlık İçinde bırakmaz.
Sonra, soluk yeşil halının kalktığını gördü. Bu kapı perdesinin arkasından tıknaz Madam de Thonars göründü.
Kadın, erkeği başlyie selâmlayıp sordu:
— Komutan von Wesşellhoft musunuz?1
Erkek ayağa kalktı
— EVet, madam.
— Fransızca konuşur musunuz?
— Evet, madam.
— Fransızcayı kolaylıkla anlar mısınız?
— Evet, madam
Kadın oturdu.
— Bir şey danışmak için mt geldiniz?
— Hayır, madam, tamamiyle öyle değili
(Arkam var)

fi l.
.VI
Sahife 1
c*J£ŞAWaih^
| - İŞ ARIYANLAR
VİYAN Al J TÜRK TEBAASI — Almanca lisanı kuvvetli İngilizceye de vakıf. Üç yaşmdan yukarı çocuklarla meşgul olabilLr yalnız bir çocuk İçin bir mürebly» İa-tanbuldan başka yere gitmemek partiyle bir bayan iş aramaktadır. Akşamda (8. T) r fim uzun a mektupla müracaat. 339 —
ASKERLİKLE İLİŞİĞİ OLMAYAN _ Marangozluk, resim, tesviye ve sair işlerden anlar mühendis, müteahhit yanlarında çalışabilir ve yahut her hangi iş de kabul eder. Bor. ervlai mevcut bir genç İş aramaktadır. Akşamda (M. S. T) rümu-■una mektupla müracaat.
323 — 1
BATİLIK SERVETİ TÜNÜN KOL-LEKSIYONU — Birinci cUd inden M acı cilde kadar Edebiyatı Cedldc-yl muhtevi. Almak IsUyenlcr. Ankara caddesinde Ay Yıldız kırtasiye pazarına müracaatları. 3ûl —
RADYO TAMİRCİLERİNE — (J. NEUBEROER) markalı muhtelif tip lâmba, rezlztans, kondansatör ve Noltajları tam olarak ölçen çok mükemmel bir ölçü Aleti milliktir. Müracaat: Postalı an e karşısında ‘ FOTO Üsküdar. 342
Ar
— 3
SATILIK OTOMOBİLLER — Az ve çok temiz kullanılmış beş lftstikll Mersedes ile bir Fiat taksi otomobili satılıktır. Fiat acentesinde Gallb'e müracaat. 319 *—
CİHANGİR CİVARINDA — Erkeksiz bir aile nezdlnde bir veya İki bayan talebeye möble bir oda kiraya verilecektir. Hriizağa Kasatura sokak 4 No. lı dükkânda Asım AJtbıyık -tan sorulması, 285 —
Malın cinsi
fiatla satışa çıkarılan inallar
BONSERVİSLI HASTABAKICI -Evlerde veya hususi hastanelerde yahut bir İki yaşlarında bir çocuğa bakmak üzere bayan iş aramaktadır. Beşiktaş Akaretler Şair Nedim caddesi Sular idaresi yanında 18 numara Pakize Bağış. 351 —
GÜZEL KONUŞAN — Eczahane. lâboratuvar. hastane, otel, ve yazıhane işlerine vakıf kültürlü bir genç daimi yatacak kalkacak yer temlnlle İş arıyor. (ARÖı remzine müracaat,
370 —
SATILIK EV — Beşiktaş Şenlik Dede Hattat Tahsin No. 60 iki kat, •2» oda, «ı* sofa, ev altı, mutfak, bahçe, sarnıç vc kuyu tulumbalı. Müracaat: Kapalıçarşı Zincirli han karşısı No. 6. Hüsnü Boran. 3CT ’
UFAK TAAHHÜT İŞLERİ YAPANLARA — Bina, yol, içme suyu tesiatı İle sair İnşaat işlerinde çalışmış âlât kullanır teknisyen. İstanbul da tâahhüt işlerine giren blrisil? teşriki mesai etmek İstiyor. İleride dört beş bin Lle İştiraki de mümkündür. Akşamda «varyant» rumuzuna yazılması. 386 —
SATILIK KAGİR EV — —
nlyede Hâle yakın İki daireli yedi odalı deniz görür yağlı boyalı boş teslim Beyoğlu Yıldız Emlâk telefon 43376 354 —
2~ işçi ARİYAN! AR
KİRALIK KAT ARANILIYOR — Beyoğlu ve civarlarında iki odadan yedi odaya kadar eşyalı eşyasız. Müracaat Beyoğlu Yıldız Emlâk telefon: 43376 355 —
DOKTOR YANINDA ÇALIŞACAK BİR BAYAN VEYA HASTABAKICI ARANIYOR — Okumuş okumamış olmasının ehemmiyeti yok. İstiyenler Beyazıt Darülfünun caddesinde doktor Cemal Zekinin muayenehanesine müracaat etsinler. 366 — I
ACELE SATILIK HANE — Sultanahmet Mehmet Paşa Cami Şeni sokak 30 No. lı ahşap hane iki kapılı 7 oda 2 küçük bahçe iki mutfak ceman 9 odadan İbarettir. Görmek İçin aynı hanede bayan Sabahate müracaat. 349 — I
ÜÇ YASINDA ERKEK ÇOCUĞA BAKACAK DADI İSTENİYOR — Nişantaşı Güzel Bahçe sokak Metanet Ap. NO. 4 telefon 80602 356 — 1
BAYAN ARANIYOR — Büromuz İçleri için orta ve İlse tahsilli 3 bayan totlyoruz. Galata Tünel civarı Billur ■ok ak Billûr han No. 9 371 —
SATILIK KÖŞK — Erenköy istasyon caddesinde 4i No. lı çamlıklar içerisinde elektrik ve aalre mevcut. İçindekilere müracaat. 330 — 1
ÇE.MBERLTTAŞ - Mevkiinin en güzel yerinde deniz görür 240 metre-murabbaı duvarla muhat arsa satılıktır. Sultanahmet Park karşısı (501 numaraya müracaat, 31'.
BİR KADIN TERZLHANSEİNLE -Çalışmak üzere dikiş bilen bayanlara İhtiyaç vardır. Osman bey Şair Nlgâr sokak 54 numaralı Celâl Perin apartmanı 4 numarada terzi Ayşe Muhtereme müracaat edilmesi
340 — 1
SENELİK KİRALIK MOBIL YELİ APARTMAN — Kandilli Kız lisesi yanında beş odalı elektrik, ttrkos. havagazı, banyo, telefon, mükemmel bahçesi mevcut. Akşamda tafsilâtlı M. M rümuzuna mektupla müracaat 320 —
LÜKS BİR mağazada - çalışarak genç bir oayan ve bir çocuk alınacaktır. Müracaat: Sirkeci Hamidi-ye caddesi 27 No. Tel: 20096
312

AMBALAJ İŞİNDE — Çalışacak küçük bir kıza ihtiyaç vardır. Bahçe kapıda. Salih Necati eczanesine müracaat- 398 — 2
MUAYENEHANE İÇİN BİR BAYAN LÂZIMDIR — isteklilerin Cafealglou Nuruosmaniye caddesi No. 30. Üçüncü kat 3 numaraya (saat 10 - 12) arasında müracaatları. 377 —
SATILIK EV — Cephe sabah güneşine karşı arkası açık terkoa elektrik havagazı kuyu sarnıç ve hamamı havi çok kullanışlı sağlam kârglr fŞ» odalı bina boş teslim satılık Adres Tarlabaşı Çukur sokak No. 51
314 —
MÜREBBIYE ARANIYOR — Samsunda bir Türk ailesinin küçük iki kızına bakmak için Fransızca» kusursuz bir bayan aranıyor. IMusevl-ler, Ermenller hariç» İsteklilerin: Cihangirde Güneşli sokak Demlrag Apt, kat 2 m/.acaatları. 387 —
TARAKÇI BOBİNUVARCI — Ve motörle lâstik makinesi İçin işçi alınacaktır. Her pazartesi günü saat ondan on İkiye kadar çorap Yapımevi Sirkeci Dem İr kapı istasyon arkası 13 No ya müracaat. 384 — 3
ECZACI ARANIYOR — Kcmaliye-deki eczanenin mesul müdürlüğünü yapacak bir eczacıya İhtiyacımız vardır. İsteklilerin Sirkeci Kayseri han No- 24 İbrahim Zlyale müracaatları. 385 — 1
4600 LİRAYA SATILIK EV — Yeni, yarım kâglr (4) oda (1) salon (1) taşlık aynca mutfak ve kömürlük bodrum ve bahçeli elektrik, su mevcuttur. Kadıköy Kaptan paşa mahallesi Hamiyet sokak (38) numarada İçindeki ev sahibine müracaat.
326
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Sirkeci Hüdavendigzr caddesinde Bozkurt oteli altında bakkaliye dükkânı sahibinin dışarıya gideceğinden içindekilere müracaat. 280 — 6
KİRALIK ÇİFTLİK — 300 dönüm, 20 büyük küçük sağılır hayvan, çift Metler). etilmiş mahsullyle. Müracaat: Sultanahmet Park karşısı No 50 Çanakkale Emlâk Bürosu.
341 —
ACELE SATILIK KAGİR EV — 16000 laraya 3000 lira İpotekli. Boş teslim üç kat. bahçe, banyo* her katta havagazı, elektrik, su. Beşiktaş tramvay deposu yanındaki Yıldız caddesi asfaltta No. 45 291 —
MISIRÇARŞI8INDA DEVREN KİRALIK DÜKKÂN — Emlnöniine İnen yolda dükkân devren kiralıktır. Ketenciler kapısında 12 No. Mordohay Levt vasıtaslyle bay Mahmuda müracaat 343 “
12000 KELEPİR APARTMAN — Firüzağa civarı 6 kat ikişer oda mutfak saire mermer merdivenli tam kfıgir. Galata Büyük Millet han 26 öçten yediye. 378 — 1
DEVREN SATILIK — İşlek telefonlu bakkaliye dükkânı. Osmanbey Süleyman Nazif sokngı No. 67. Tel: 81534 3W — 2
SATILIK HAN ARIYORUM — Satmak arzusunda bulunanlar adresime müracaat. Mutavassıt kabul olunmaz. Osman Noyan Fatih Karaman caddesi 8. 372 — 3
18500 LİRAYA SATILIK İKİ EV — Üsküdar iskelesine On dakika mesafede Paşa Limanı İcadiye caddesinde denize karşı zarif kâglr villâ yanındaki ahşap evle beraber satılıktır Bahçekapıda Sczacı Salih Nec aliye müracaat. 367 — 2
7000 LİRAYA — Kâglr Üç katlı elektrik ve terkosu havi satılık ev. Kadıköy Altıyol Çilek sokak No. 77. Müracaat 60917 telf fona. Mutavassıt kabul edilmez, 370 — 1
ACELE SATILIK İKİ EV — İkisi sekizer oda, bahçesi, tulubması, kuyusu tren istasyonuna yakın manzaralı Bakırköy Yenimahalle Hat boyunda 100 - 102 No. lı evler satılıktır. - --■’*>! «« sahibine müracaat 369 — 2
ACELE SATILIK ARSA — Tatar bu) lisesi karşısında 337 M2 İçerisi ağaçlık kuyusu var. Mühim miktarda taş da mevcut. Telefon: 22955. 374 — 2
DEVREN ALINACAK — işlek bir yerde İnhisar maddeleri satan bâyl dükkânı devren alınacaktır Kadıköy veya civarında olan tercih edilir. Kızıl toprak Reşit paşa sokak fl numarada perlduna tafsilâtlı mektupla bildirilmesi. Mİ — 2
KİRALIK — 40 - 80 kişi alacak talebe yurdu olmağa elverişli bina aranıyor. Sirkeci Güzel Samsun otelinde Eyuboğlu, 383 — 4
— M U T E F E R R i K.
ORTAOKUL - LİSE TALEBESİNE _ Tuna Dersevi nde Riyaziye -Fizik - Kimya - Lisan kursları açılmıştır. Saat: 14 - 18 arasında müracaat. Tuna Dersevl, Atatürg bulvarı N" 88 İstanbul - Aksaray. 193 - 5
ALMANCA DERSLERİ — Bir AvrupalI öğretmen üniversite ilse talebelerine ve hususi ders alacaklara iyi ders verir. Pratik ders ve İmtihanlara hazırlar. Frau Blftar Taksim Hoca Zade sokak 11 kat 3 302 -
BEYAZIT’TA — Bir Kltabevl açılmaktadır Bir sermayedar bu İşten anlıyan sermayedar ortak aramaktadır. Ciddi tekliflerin mektupla Eminönü Yemiş Çardak cad. 19 No. da Mustafa vasıtaslyle Salibe yazılması. 338 —
SATILIK TAYLAR — Doru renkte 1,5 yaşında erkek taylar, demir kır 2 yaşındakL kısrak taşraya azimet do-layisile acele satılıktır. Erenköy Cadde Bostan Piâj yolu No, 13 de Zafere müracaat. 353 — 4
İNGİLİZCE VE FRANSIZCA - Bilen bir bayan hususi ders veriyor. Beyoğlu M. Havlyar sokak Florlya Ap No 4 Cihangir 352 —
İŞ SAHİPLERİNİN DİKKATİNE — Kuvveti! teminat vc İyi bir teklif mukabilinde 4500 Ura nakdi sermaye verilir. Mektupla müracaat Akşamda K. M. rumuzuna 382 — 1
Sülfad dö zenk Bizmut karbonat Bizmut Subnitrat
Bizmut Subgalat
Bizmut Salisilat
Şap
Bayup Sülfür
Klorat Döpotas
Kara boya
TopraJc boya «mavi» Toprak boya «yeşil» Toprak boya «siyah» Toprak boya «pembe» Çividi boya «mavi*
Vahidi
Kilosu

Korniş çivisi, vida, fırtına çengeli ve saire 68 »andık «parti olarak

«
sivri
sivri yuvarlak sivri
000 Or.
700
800
000 1000
4 K£
5
5
6
sivri 10
yuvarlak 10
alta No: 2 600 G
«t « 900
« 1000
« 1100
« 1300
t 1400
4 500
« 600
« 700
« 800
« 900
« 1000
11CG
( 1200
« 1300
« 1400
« 1500
1600
5 500
« 900
( 1000
1100
( 1200
( 1300
« 1400
19 1000
19 3000
( 3100
( 1200
« 3300
« 1400
( 3500
( 1600
( 1700
(« « « 3800
« 3900
2060
19 2300
( 2200
« 2-300
« 2400
« 2500
17TT fl n 1 2250 Bir ucu sivri
« 2500 bir ucu kazmalı
2 2250 bir ucu kazmalı
( 2500 bir ucu kazmak
4 2250 iki ucu sivri
« 3000 iki ucu sivri
7 2500 bir ucu kazınalı 1
( 2250 bir ucu kazmak 1
J - SATILIK
EŞYA
5.000 LİRADAN 500,000 LİRAYA — Kadar emlak almak ve satmak ve İpotek yapmak istiyenler kârlı İşi olup devir veya ortak istiyenler Beyoğlu Büyük Parmakkapı cadde üzerinde köşe başı No, 4 kat 2 Suhulet Emlâk Bürosu Zarif özalp'a müracaat, Tel; 42390. 297 — 26
MEKTUPLARINIZI ALDIRINIZ Gazetemiz idarehanesini adre^ olarak göstermiş olan karilerimizden
A.B.C — ş O — Y.N.G — T.T —
t.Ü — D. — D. A.D — Lisan.
TRB - M.M — Y.S.Z — AKS — Makine Mühendisi
namlarına gelen meatupian idarehanemizden aldırmaları rica olunur.
Kraft kâğıdı:
Perdahlanmamış Perdahlanmamış Perdahlanmamış
Perdahlanmamış _
parlak geniş çizgili parlak geniş çizgili parlak geniş çizgili parlak geni? çizgili
kahve kahve kahve kahve
rengi rengi rengi rengi
Bir tarafı
Bir tarafı
Bir tarafı
Bir tarafı Adres:
Yeni Valde han 5 inci kat İstanbul
70X100—40 Gr.» (53x00-^40 Gr.o 70X100—50 Gr.n 03x90—50 Gr.» 63x90—40 Gr.» 63x90—50 Gr.» 70X100—40 Gr,» 70X100—50 Gr.»
Telf: 24234. 24235, 24236
BOŞ TESLİM SATILIK EV — Dört YENİ SESLİ SİNEMA MAKİNESİ—j katlı ikişer oda apartman tarzında Taksitle satılık vc hem de kiralık yer! terkos. elektrik, havagazı mevcuttur olanlarla da ortak olunur. Maçka' Afeacaml - Sakızağacı 157 No. yn saat Narmanlı apartmanı 87 No. tundu- on ikiden on dörde kadar görülür, racı Dlkrana 373 — j 344 —
. ZENGİN B R SATIŞ ■
Siyi ve Modern eşyı'-ır. vazolar, 23. 9. 945 saat 10 da öc yogi unda Halılar ve Biblolar pazar giinu Taksim bahçesi karsısında Ay-dede caddesinde Karay aprt. T NO. İU dairesinde açık arttırma BBEHMB He satılacaktır me^bm
Lokman Hekim (Dr. HAFIZ CEMAL) Dahiliye mütehassısı
Divanyolu 104 Muayene saatleri Pazar hariç
Fiatı Kuruş St, 20 —
1250 —
1250 — 1350 —
1350 —
25 —
60 —
110 —
20 —
115 —
115 —
85 —
115 —
100 —
Ura kuru?
9500 -
Kuruş St.
ucu balta ucu balta
Düzinesi Grosası Adedi Kilosu . 75 144 1 90 _ O 50 S
Kilosu 90 s°
lOBsm 2 lif» -0 >
Metres! 1800 -0
1500
800
■ 750
« 700
• 300 ~ "O
Adedi innn “ 0
Adedi 100 "co
Adedi 103 85d)
Kilosu 164 44^r
164
159 50
« 154 56
o 145 88
4 145 88
« 146 88
145 88
136 65
« 136 65
« 222 59
■ 162 86
« 162 86
• 162 86
a 162 86
162 86
( 391 67
« 191 67
« 191 67
( 191 67
« 191 67
( 191 67
« 177 59
( ]77 50
« 177 59
« 177 59
« 177 59
( 177 59
■ 252 59
■ 1R2 86
■ ı«? 86
]R7 86
]69 86
86
« 162 88
■ 2^7 78
( 13
( 13
« 238 13
« 13
( S’’!, 13
( 238 13
« 2^8 13
« 13
« 2’’« 13
« 2^’’ 13
« 238 13
( 238 13
( 238 13
( 237 91
( 237 91
( 122 84
1^2 84
1’1 39
1’1 39
( 1’1 39
( l’l 39
( 1’1 39
( 1’1 39
Ki'osu 100
( 106 —
« 98 —
« 98 —
100 —
■ 100 —
100 —
■ 100 —
— Telgr. Tarfo. (12276)
Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı İstanbul Levazım amirliği Satın alma Komisyonundan: „ TOOO or çamaşırı dikimi açık eksiltmeye- konulmuştur. Muhammen bedeli 8160 lira. İlk teminatı 230 lira 25 kuruştur
Eksiltme I ekim 945 cuma günü saat 15 dedir.
Şartname her gün komisyonda görülebilir İsteklilerin Galata Mum-aııc cyldaai No. W duki komisyona müracaatları. (12495)
I
V
Ban He 9
Şemsipaşada Tekel idaresi namına istimlâki
kararlaştırılan gayri menkulleri gösterir listedir
İstanbul Belediye»! Üsküdar Şubelinden,

Harita Emlâk No. No.
Mahallesi
Rumi Mehmet prft*
» » *
16
14
k
Sokağı sıhfcl Olçud Mlkdan Kıymeti L.
Şemsi paşa Kerim paşa Yalı aran 865.00 12972.00
> » » 400.00 t 5980.00
Sahibi meçhoi Arsa 408.M > 8120.00
Kavak İskelesi Evkaf » 321.70 e 3217.00
Haşan Kay* Bv-ora* 897.50 15175.00
V Dlmitrl, Yani Bostan 1129.90 11299,00
Şemsi paşa Sahibi meşbul Arsa 227.50 2730.00
Abldln Anbar ara* 68 78 2040.00
» Ahmak Ev-kahve 81.21 4872.00
Acemi» yata» Arsa 1037.85 16055.00
> LÛtfl * 137.00 4755.00
Külhan Ahmet ÇHHşenoH» » 149.25 1600.00
Ahmet Özkasim » 263.25 2850.00
şemsi paşa Evkaf • 90.50 900.00
— » » »
— » > »
— » » »
Yukarda mahallesi, sokağı sahipleri, İsmi, harita numaralan, cinsi.
mlkdarı
kıymetleri
takdir olunan . olduğundan 1295 tarihli
w —-_____,____r________,___,_____ ... ”
yazılı bulunan gayri menkullerin Tekel İdaresi namına istimlâklerine karar verilmiş-„---
İstimlâk kararnamesinin 8 inci maddesine tevfikan ihzar ounan illa varakaları İle haritaların Üsküdar be-
lediye dairesine talik edildiği Hân olunur,_____ (12403>_____________________________
Devlet Deniz Yollan ve Limanları İşletme Umum Müdürlüğü İlânları
k) m için ve
10 ton hurda bronz parçaları alınacaktır
Etibank İstanbul Şubesinden:
Tekliflerin 25/9/945 salı günü saat 12 ye kadar Bankamız Satmalına Servisinde bulunan teklif kutusuna, teklif sahiplerinin sarih adresleri kayıtlı olarak kapalı zarfla atılması. (12485)
Çocuk hekimi doktor
Ahmed Akkoyunîu
- Taksim - Talimhane palas Telefon: 82627
Satılık gayri menkul
FatLh birinci «ulh hukuk yargıçlığı başkâtipliğinden: 045/6115
Haşan üş ila Ayça Çutsayın salyan ra müştereken mutasarrıf oldukları Fatihte Kasan Halife M. SarıgÜael oaddeslnda 8-79-85 M- ve yeni 6-B, 8/1-6 sayılı hana kabili taksim olmadığından satılarak şuyuunın İzalesine dair verilmiş olan karar katileşmiş olmakla açık arttırma suretl-le satılığa çıkarılmıştır. Hane haricen kârglr dahili akşamı ahşap olup mecmu mesahası 136.5 metre karedir Kömürlüğü teşkil eden bodrum üzerindeki birinci katta bir sofa üzerinde 2 oda bir mutfak ve bir helâ ve bir banyosu olup mutfaktan kuyusu bulunan bahçeye çıkılır. 2 inci katta bir sofa üzerinde 4 oda bir helâ ve bir banyosu mevcut olup evin içinde elektrik tesisatı ve cereyanı vardır. Tramvay caddesine ve .durak mahalline bir dakikalık mesafededir. Üstü alafranga kiremitle örtülüdür. Gayri menkulün «atışı İcra ve İflâs K. hükümleri dairesinde fatih birinci sulh hukuk yargıçlığı başkâtipliği huzurunda ve teselli tapu kaydına göre İcra edilecektir
Muhammen kıymeti 5000 İLra olan hanenin 1 İnci açtk arttırması 10. 10. 945 çarşamba saat 10 dan 11.30 a kadar yapılacak ve muhammen kıymetin % 75 şlnl bulmadığı takdirde en son arttıranın taahhüdü baki kalmak şartile 2 İnci arttırması 22. 10. 945 pazartesi saat 10 dan 11,30 a kadar devam edecek ve en çok arttırana ih3)e edilecektir. Satış peşin olup bu hususta İcra ve İflâs K. nun 133 üncil maddesi tatbik olunur, ihale pulu, dellâllye, taviz bedeli, tapu harçları müşteriye ve ihale gününe kadar olan sair vergi ve rüsum hissedarlara alt bulunacaktır. İpotes sahibi alacaklı varsa bunların ve diğer ilgililerin gayri menkul üzerindeki haklarını ve faiz ve masrafa alt iddialarını evrakı müsbltelerlle satış gününe kadar satış memuruna bildirmeleri lâzımdır. Aksi halde hakları lapu sıclllerile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaştırılmasmdan hariç kalacaklardır. Müşterilerin % 7.5 nispetinde pey paralariyle satış gün «e saatte başkâtibe başvurmaları Hân olunur. (12464)

r* I
Fazla şiş***^*
19 Eylül 1945
RâDYOkâRBON
tablatltri
( t? Mide, barsak va vücutta birik-
t mlş yağlara, gazlara, toksinlere karsı )
t kullanılır. /
TÜRKİYE
İMAR BANKASI
Biletçi ve vatman alınacak
İstanbul E. T. T. İpletmeleri Umum Müdürlüğünden:
İstanbul tramvayları İçin vatman ve biletçi alınacaktır Sıhhi durumu yerinde boyu 1,65 den aşağı yaşı 20 den aşağı ve otuz beşten yukan olmamak okuma yazma ile hesap bil meal şarttır.
1 — Pahalılık ve aile zamları dahil ortalama hesap biletçinin aylık 75-80 vatmanın İse ayda 85-90 liradır.
2 — Elbise palto parasız verilir. Hastalık zamanında tedavi ve ilâç masrafı İdareye aittir.
3 — Günde bir kap yemek ve 450 gram ekmek parasız verilir İsteklilerin Beyoğlu Tünel meydanı Metrohanında 5 İnci katta ı*t
İşlerine dilekçe İle askerlik ve soyadı muamelesi tamam olarak cüzdanlar!vle müracaatları. (12494)
eo, ÇoeaJcsuk

1946 y.l.
İKRAMİYE plânını bekleyiniz!
İstanbul P. T. T. bölgesi başmüdürlüğünden:
Yeşilköy Telsiz İstasyonu su tesisatının tamiri İş! acık eksiltmeye ko-■ulmuşutr.
Eksiltme 24/Ş/945 pazartesi günü saat 15 de Büyük Postahane blna-a birinci katta idari muavinlik odasında toplanacak başmüdürlük Alım Satım komisyonunda yapılacaktır.
* Keşif bedeli 4893 Hra 5Q kuruş muvakkat teminat 367 Hra bir kuruş-
İstekllterin keşif ve şartnamelerini görmek Ve muvakkat teminatlarını yatırmak üzere çalgıma günlerinde Büyük Postahane binası birinci katta İdarî kalem Emlâk ve Levazım Şefliğine, eksiltme gün ve saatinde de 1)45 senesi İçin muteber Ticaret Odası vesikası, muvakkat teminat makbuzu ve su tesisatı İşlerini yaptığına dair vesaikle yukarda toplanacağı yazılı komisyona müracaatları. «12088.
Kadıköy ikinci sulh hukuk yargıçlığından
944/21
Ölen ve terekesine yargıçlığımızca elkonulan Nedim Pekmanm Eminönü Hacı Köçek Sürurl mahallesi Mahmütpaşa caddesi eski 205 yeni 114 No. lu dükkânın 20 46 hissesinin açık arttırma suretlle satılmasına karar verilmiştir.
1 — İşbu gayri menkulün tamamına 6500 lira kıymet tahmin edilmiştir.
2 — Evsafı zemini tahta döşeli Tonoz kemerli demir kepenkli dükkân olup yüz ölçüsü 7,50 metre murabbaıdır.
3 — Birinci arttırması 8. 10. 945 pazartesi günü saat tO, 12 arasında yapılacaktır. O gün muhammen kıymetin dörtte üçü elde edilmediği takdirde en son arttıranın teahhiidü baki kalmak şartile İkinci arttırma 18. 10. 945 çarşamba günü aynı saatlerde yapılacaktır.
4 — Müterakim vergisi % 1 harç satış bedelinden çıkarılacak dellâl-lık resmi 20 senelik taviz bedeli iha.e pulu intikal masrafları müşterisin! aittir.
5 — İstekli olanların muhammen kıymetin yüzde yedi buçuk nisbetin-de pey akçesi yatırması lâzımdır.
6 — İhalesi üzerine yapılan kimse satış bedelini yedi gün İçinde mahkeme kasasına tevdi edecektir. Aksi takdirde İhale boz Pup bundan doğacak zarar ve ziyan ona ödettirilir.
7 — Arttırma şartnamesi İlân gününden itibaren mahkeme başkâtipliğinde görülebilir.
8 — İpotek saRlbl alacaklılarla diğer alâkadarlar gayri menkul üzerindeki haklarını hususlıe faiz ve masarife dair İddialarını evrakı müs-blte ile 15 gün içinde mahkememize bildirmeleri lâzımdır. Aksi halde haklan tapu slclllerlle sabit olmadıkça satış bedelinden hariç kalacaklardır. Bu mecburiyet irtifak hak sahiplerine de şamildir.
9 — İstekli olanların gayri menkulü mahallinde görmeleri ve müza-
yedeye girmek üzere yukarda yazılı gün ve saatte mahkememizde bulunmaları yayınlanır. ' (12470)
Diyarıbakir valiliği daimi encümen başkanlığından
1 — Diyarbakır - Kulp yolunun 31+013 — 37+780 aHumetrelerl arasında çakıl, kum, kil ve mil'den müteşekkil malzeme ile yol kaplanması işi kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Keşif bedeli yirmi dört bin dört yüz kırk bir Lira elli kuruş olup ilk teminatı bin sekiz yüz otuz iki lira on iki kuruştur.
3 — İsteklilerin İhaleden üç gün evvel Bayındırlık müdürlüğünden alınacak ehliyet vestkalarlle ilk teminat makbuzları ve ticaret odası kayıt vesikasını ihzar ederek İbrazı lâzımdır.
4 — Teklif zarfları 23 eylül 945 cuma günü saat ona kadar daimi encümen başkanlığına verilecektir, ihale saat on birde yapılacaktır. Posta gecikmeleri kabul edilmez.
5 — Keşif şartname ve diğer evrak parasız olarak bayındırlık ve encümen kaleminde görülebilir. (12158)
[
Tekel U. Müdürlüğü ilânları
]
1 — Kabataş idare binası haricî demir pencere İmali İşi kapalı zarî uaullyle yaptırılacaktır.
2 — Muhammen bedel 44890 25 Ura olup muvakkat teminatı 3307 liradır.
3 — Eksiltme 2. 10. 945 sah günü saat 11,30 da Kabataşta genel müdürlük levazım şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır.
4 — Eksiltmeye girebilmek İçin taliplerin bundan evvel asgari 35.000 liralık bu gibi İşleri muvaffakiyetle yapmış olduklarına dair gösterecekleri vesaikle eksiltme gününden üç gün evveline kadar genel müdürlük inşaat şubesinden ehliyet vesikası almış olmaları lâzımdır.
5 — şartlaşma her gün adı geçen şubede, Ankara. İzmir başmüdürlüklerinde görülebilir.
6 - İsteklilerin mühürlü Hat teklif mektuplarını kanuni vesaikle güvenme parası makbuzu veya banka teminat makbuzunu ihtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar mezkûr komisyon başkanlığına makbuz mukabilinde vermeleri ilân olunur.
«Zarfların içine teminat olarak para veya tahvil konulduğu takdirde teklifler açılmadan İade edilir.»
7 — Postada vukua gelecek gecikmeler kabul olunmaz. (12221)
Kartal Kadastro Müdürlüğünden:
Kartal Maltepe eski Askeri Atış okulu sahasının Kadastro Tahdit İşine ilân tarihinden İtibaren 15 gün sonra başlanacağından bu mınta-kada gayri menkule sahip olanların bu müddet hitamında ellerinde ta-sarrul vesikaları ve haritaları nüfus cüzdanlarlle kendileri veya kanuni nıümessilkrinln Kartal Tapu Sicil Muhafızlığında tahdide memur kadastro posta tapu memurluğuna müracaatları ilân olunur. (124861
Türkiye İş Bankasından
Bankamızın memur İhtiyacın: karşılamak Ü2ere 22/9/945 cumartesi günü saat 14 de Ankara, İstanbul. İzmir ve Eskişehir şubelerimizde en az Lise tahsili görenler arasında müsabaka imtihanı yapılacaktır.
Yabancı dit bilmek, makine ile yazmak ve askerliğini yapmış olmak tercih sebebidir. İmtihanda kazananlara ehliyet derecelerine göre ücret verilecektir.
İstekliler İmtihan gününe kadar şubelerimiz müdürlüklerine gelerek isimlerini yazdırabilirler.
Devlet Orman İşletmesi Bartın Müdürlüğünden:
1 — İşletmemize bağlı Yenlhan bölgesinin Celâl! deposunda mevcut 362 adede denk 124/372 metreküp Kızılağaç tomruğu açık arttırma su-retlle satışa çıkarılmıştır
2 — İhale 24 eylül 945 tarihine rastlayan pazartesi günü saat on beşte İşletmemiz binasında toplanacak komisyon huzurunda İcra edile çektir.
3 _ Muvakkat teminat % Ifi hesabiyle dört yüz on dokuz Ura yetmiş altı kuruştur.
4 — Beher metreküp kızılağaç tomruğunun muhammen bedeli toru beş liradır.
5 — Şartname Ankara orman ge-nel müdürlüğünde, Karabük. Araç ve Bartın müdürlüklerinde görülebilir.
8 — İsteklilerin muayyen gün ve saatte komisyona müracaatları.
(12469)
Biçki ve Dikiş Yurdu I
HİKMET AKKAN
Kayıdlar başladı. Pazardan maada her gün kabul edilir. Maariften tas-B dikli diploma verilir. Adres: Beyoğlu Hamalbaşı Kaplan sokak Mesud I Aprt. 10 8 —
AMBALAJ BEZİ SATIŞI
SÜMERBANK
YERLİ MALLAR PAZARLARI
Müessesesi
Toptan Satış Mağazası Müdürlüğünden:
Depomuzda mevcut tahminen 3000 kilo miktarındaki kullanılmış ambalaj bezler! 24/9/945 pazartesi günü saat 14.30 da açık arttırma İle satılacaktır.
Malı görmek ve satışa İştirak etmek İsteyenlerin, bildirilen tarihte 1000 (Bin Hra) teminat akçeslle Sümerbank birinci katta Toptan Satış Mağazası Müdürlüğüne müracaatları açıklanır.
Yüksek ziraat enstitüsü veteriner fakültesi askerî kısmının kayıt ve kabul şartları:
1 — Ankara askerî veteriner okuluna bu yıl sivil tam devreli liselerden İyi ve pek İyi derecede mezun olan ve olgunluk imtihanlarını vermiş olmak şartlyle talebe kabul edilecektir
İsteklilerin aşağıdaki vasıf ve şartları balz olması lâzımdır.
a) Türkiye cumhuriyeti tebaasından olmak,
b) Yaşı 18 - 2i olmak.
c) Beden teşekkülleri ve sıhhati orduda ve her iklimde faal hizmet* müsait olmak (dil rekâket! olanlar alınmaz).
d) Tavır ve hareketi, ahlâkı kusursuz ve soslyetesl sağlam olmak.
e) Ailesinin hiç bir fena hal ve şöhret! olmamak (zabıta vesikası tt>-raı etmek).
2 — İsteklilerin müracaat İstidalarına şu vesikaların bağlanma» lâzımdır.
a) Nüfus cüzdanı veya mıısaddak sureti.
b) Sıhhati hakkında tam teşekküllü askerî hastane raporu ve aşı kâğıdı,
c) Lise mezuniyet ve olgunluk şahadetnamesi veya tasdikli sureti,
d) Okula alındığı takdirde askeri kanun, nizam ve talimatları kabul ettiği hakkında velisinin ve kendisinin noterlikten tasdikli taahhüt »enedi,
e) Saralı, uyurken gezen, sidikli, bayılma ve çırpınmağa müptelâ olmadığı hakkında velilerinin noterlikten tasdikli taahhütnameni (bu gibi hastalıklardan biri ile okula girmezden evvel malûl oldukları sonradan anlaşılanlar okuldan çıkarılır ve bu müddete alt hükümet masrafları velilerine ödettirilir.)
3 — İstekliler bulundukları mahailerdekl askerlik şubelerin» istida He müracaat edecekler ve şubelerince ikinci maddede bildirilen evrakı ikmal ettirdikten sonra Ankarada yüksek ziraat enstitüsü veteriner fakültesi ai-kerl talebe âmirllğlne gönderilecektir.
4 — Müracaat müddeti eylülün yirmisine kadardır ondan sonra müracaat kabul edilemez.
5 — Kabul, duhul imtihanına bağlı değildir Şahadetname derecelerine ve müracaat sırasına göredir İstekli adedi tamam olunca kayıt işleri kapanır ve kabul edilenlere müracaat etlikleri askeri şubeleri ile tebliğ ye-
(547 - 10454)

Comments (0)