20 Aralık 1950 — Çarşamba
SİYASÎ İKTİSADÎ MÜSTAKİL
Yıl 2 — Sayı 385 — 10 kuruş
Yeni İstanbul'un
KUPONU
TAHSİL KUPONU
Tesis eden: Flablb Edlb-TÖRERAN
1.000 Saat 1.000 Saat 1.000 Saat 1.000
1.000 Saat 1.000 Saat 1.000
1.000 Saat 1.000 Saat 1.000
1.000 Saat 1.000 Saat 1.000
Saat 1.000
Saat 1.000
Saat 1.000
Beyoğlu - Müellif Cadde*! 6.8. Telefon : 44756.44757 Santral
Posta Kntnsn : 447 • İstanbul. Telgraf Adresi : Hetlo, İstanbul
Kuzey Atlantik Paktı
ordusu teşkil ediliyor
Başkomutanlığa tâyin edilen General Eiseııhoıcer. 1 ocakta Avrupaya gelecek
Alman birliklerinin bu kuvvetlere katılması
hususunda mutabık kalındığı bildirildi
- Ku-Konse-
Brüksel. 19 (AP) zey Atlantik Paktı yİ tarafından bugün yayınlanan bir tebliğde, General Dvvjght Eisenho\ver’in 1951 yılı İptidalarında sulhu muhafaza İle mükellef milletlerarası bir ordu teşkiline girişeceği beyan edilmiştir.
Tebliğde. Atlantik Paktı Teşkilâtı şeflerinin böyle bir kuvvete Batı Almanya birliklerinin de iştirak ettirilmesine dair plânlar hakkında mutabık kaldıkları da belirtilmiştir.
Göçmenlerimiz
Tebliğe göre. Alman birlikleri •‘merkezi bir komuta altında İnsicamlı bir kuvvet», şeklinde orduda yer alacaktır. Tebliğde bu konuya kısaca şu şekilde temas edilmiştir: “Alman İştiraki Av-rupanın müdafaasını kuvvetlendirecektir... Atlantik müttefikleri tarafından kabul edilen bütün plânların münhasıran müdafaa gayelerine matuf bulunduğu tebarüz ettirilmiştir. 12 devlet Dışişleri bakanlarından müteşekkil Konsey Birleşik Amerika. Büyük Britanya ve Fransadan. Almanların milletlerarası batı kuvvetlerine iştirakleri meselesini Bonn Hükümetiyle müzakere etmelerini istemiştir. Bu talep, işgal devletleri olmaları dolayı-siyle kendilerine tevcih edilmiştir.
Konsey bundan başka, silâh ve askeri malzeme imalâtını arttırmak ve hızlandırmak için Müdafaa İmalât Heyeti adlı bir yüksek komuta heyeti kurmayı kararlaştırmıştır. Teşekkülün ihdası konferansa iştirak eden 12 devlet savunma bakanlan tarafından tavsiye edilmiştir.
Birleşik Amerika Dışişleri Bakanı Dean Acheson verdiği de-
meçte. İlk adım olarak hâlen Al-manyada bulunan Amerikan kuvvetlerinin doğrudan doğruya General Eisenhovver’in kumandasına verileceğini ve bu konuda pek yakında ^asbington’da bir tebliğ: yayınlanacağını söylemiştir.
Hâlen Almanya da bulunan iki Amerikan tümeni milletlerarası batılı kuvvetlerin nüvesini teşkil edecektir. Achcson, Atlantik Paktı Teşkilâtına dahil bütün devletlerin şimdi ellerindeki millî kuvvetleri başkomutanlık emrine vermelerinin elzem olduğunu beyan etmiştir.
General Eisenhower 1 ocakta Avrupaya hareket ediyor
St. Louis, (Missouri), 19 A.A. (AFP) — Bugün basına beyanatta bulunan General Eiscnho-wer Atlantik Paktı Müşterek Kuşetleri Başkomutanlığı vazifesine başlamak üzere 1 ocakta Avrupaya gideceğini söylemiştir.
Hâlen Amerikan ordusu Genelkurmay Başkan Yardımcısı olan General Alfred Gruenther Eisen-hower‘in Genelkurmay Başkanı sıfatlyle bu seyahatte kendisine refakat edecektir.
General Elsenhower
Dışbakanları toplantısı
intizama bulması, şayan bir
Maliye Bakanı bütçenin ana hatlarını izah etti
Bakan, bütçenin hazırlanmasında tasarrufun esas kaide olarak gözöniinde tutulduğunu bildirdi, günlerde devam olunacak
gelecek
rica ettik, etmeksizin dedi” ve yaşı-
Müzakerelere önümüzdeki
1951 yılı bütçesi müzakerele-rine Meclisin Bütçe Encümeninde dün başlanmıştır. Toplantı, Maliye Bakanı Haşan Polatka-nın uzun bir nutku ile açılmıştır. Bakan bu nutkunda 1951 yılı bütçesi ile geçen yılın bütçeleri arasında bir mukayese yapmış, yeni bütçenin ne gibi hal ve şartlar içinde tanzim o-lunduğunu izah etmiştir.
Bundan sonra, bütçenin hazırlanmasında tasarruf kaidesini esaslı bir kaide olarak gözönün-de bulundurduklarını söyleyen Haşan Polatkan yeni bütçenin ana hatlarını anlatmıştır.
Maliye Bakanının konuşmasından sonra söz alan C. H. P. milletvekilleri izahatı kifayetsiz bulduklarını bildirmişler ve müzakerelerin taliki mevzuu bah-solmuştur. Bu hususta Başbakan Adnan Menderes söz almış ve komisyonda müzakerelere devamda bir mahzur olmadığı ka-naatine varılmıştır.
Bunun üzerine muhalif milletvekilleri konuşmuşlar ve Hükü-
mete muhtelif sualler sormuş, lardır.
K ( »m I sy ornlak 1 m iî zakc re le r i n («afttilâtını ve Maliye Bakanının konulmasını üçüncü say famızda buhıeaksınız.
90 Kupon
Size Avtupa veya
Türkiyede iiç sene yüksek t ah s il imkânı verebilir.
(4.
W ‘
90 Kupon Size bir saatde kazandırabilir
3 ve 4 üncü sayfaları okuyunuz
Alnıanyanın Avrupa ordusuna iştiraki işi hakkında bir tebliğ neşredildi
Brüksel, 19 (B.B.C.) — Bugün bir toplantı yapan Ameri ka. İngi^cre ve Frapfa Dişiyle* ri Bakanlan bir tebliğ neşrederek. Almanyanın müşterek Avrupa ordusuna iştiraki hususunu Batı Alman makamlariyle görüşmek üzere, Almanyadakı müttefik işgal komutanlarına emir verdiklerini açıklamışlar dır.
Ruh ııota-sına
cevap
Brüksel, 19 (YİRS) — Bu ge-ce alınan bir habere göre. Birleşik Amerika, İngiltere ve Fransa Dışişleri Bakanlan, dört büyükler arasında bir konferansın açılmasını teklif eden Rus notasına verilecek cevabın metnini hazırlamışlardır,
Nepal isyanı gelişiyor
Yeni Delhi, 19 lA.P.) — Nepal âsilerinin, dört şehir ile bir radyo merkezi ve birçok silâh ve cephaneyi ele geçirmiş ol-dııklan bildirilmektedir.
Bu şehirler. Vali Konağı müstesna olmak üzere âsilerin ellerinde bulunan Biıatnagar sana yı şehrinin etrafında bulunmaktadırlar.
Korede şehit düşen ve yaralanan subaylarımız
Millî Savunma Bakanlığının yayınladığı ikinci liste
Ankara, 19 (A.A.) — Millî Savunma Bakanlığından tebliğ edilmiştir:
14 numaralı resmi tebliğ:
1 — Koredeki Türk Kuvvetleri Komutanlığından bildirilen şehit, yaralı ve kalıplara alt ikinci liste aşağıdadır:
Şehitler;
Leve Bııh. Kemal Ertem, Py. Yzb. Ahmet Tııııçer, Lv. Yzb. Kâmil Atalay, Yzb. Kaya Al-doğan, Yzb. Esat Özttizün, 5 İnci Sınıf Askerî Merıııır Reşit Mete. Py. Üsteğ. Şerif Yavuz, Py. Üsteğ. Nedim Tuğnl-tay. Dr. üsteğ. Halil Erdoğan,
Üsteğ. Celâleddin Çağla, Lv. Üsteğ. Hüseyin Koşucu, Py. Tğın. Osman Kııralp, Mh.Tğm. Tahlr Ün, Tğm. Haşan Giir-san.
Yaralılar:
Py. Yzb. Halil Çokyiice, Py. Yzb. Saclt Özbal, Py. Yzb. Mehmet Sevil. Py. Yzb. Necdet .Sarman, Py. Yzb. Hakkı İnceoğlu, Py. Üstgm. İzzet ü-ral, Py. Üstgm. Hilmi Sönmez, Py. Üstğm. Sami özttirk, Py. üstgm. Cemal Bağa, Py. Üstgm. Arif Gencebey, Py. Üstgm. Halil Akdemir, Py. Üstgm. Cahit Çelikyay, Lv.
Yzb. Burhaneddin özbay, Nkl. Üstgm. Korkut Yiğitbag» Dr. Üstgm. Celâl Buge. Py. Tgm. Feridun Akbay, Py. Tgm. Orhan özcan.
Kayıplar;
Py. Yzb. Hikmet Koygiin, Py. Üstgm. İsmail Oknas, Py. Üstgm. Fevzi Gürgen, İstihkâm Üstgm. Muzaffer Arca, İstihkâm Üstcgm. Yusuf Kutlu.
2 — Kayıpların durumu tetkik edilmektedir.
3— Gedikli, erbaş ve erlerin şehit, yaralı ve kayıp listesi postadadır. Alındığında İ-lân edilecektir.
Donanmaya katılan yeni denizaltılar
, ..e
Çanakkale ve Dumlupmar dün merasimle vazifeye girdiler
Dün limanımıza gelen Çanakkale ve Dumlupmar denizaltı gemilerimiz Dolmabahço açıklarında demirlemiş bulunan donanmamıza parlak bir törenle iltihak etmişlerdir. Belediye Başkanı, gemilere Dumlupmar ve Çanakkale adlarının verilmesi münasebetiyle Afyon ve Çanakkale milletvekilleri, Birinci Ordu Müfettişi ve diğer komutanlarla amiraller. Donanmamız erkânı, Dumlupmar ve Çanakka-leden gelen heyetlerle birçok davetliler ve Amerikan yardım heyeti deniz kısmı mensuplarından bazıları bulunmuşlardır. Yeni gemilere Çanakkale ve Dumlupmar belediyeleri tarafından birer ipek bayrak hediye e-dilmiştir.
Törenin bütün safahatını anlatan bir yazıyı okuyuculanrru-za’ ikinci sahifemizde vermiş bulunmaktayız. Yukarıdaki resimde yeni denizaltılanmızdan biri-
PyongyangTlftn kaçan bir mülteci grupıı »ırasında bıılıınnn zavallı bir Güney Koreli çocuk
I I
D. Parti Grupu dün toplandı
Lüzumsuz sözlü sorularla bakanlıkların işgal edilmeleri tenkid olundu
C.H.P. Grupunda
Kanunu tasarısı
da dün yapılan toplantıda Ceza üzerinde görüşüldüğü bildiriliyor
Muhabi-
si, merasim geçişi sırasında görülmektedir.
-■ ■ ■- ■■ ——
Sigara fabrikasının inşası durdurulacak
Bu hususta bir karnın tasarısı hazırlandı
KOMŞUMUZ Bulgaristan, bilmek istemediğimiz sebeplerin tesiri altında en kuvvetli bir unsurundan. Türklerden ayrılmak kararını vermiş bulunuyor. Biz bunu, Bulgarlık için büyük bir kayıp saymaktayız. Biliyoruz ki komünistliğin çalışkan ve faziletli insanlara karsı en ufak bir tahammülü yoktur ve onları bulduğu yerde baltalamayı bir vazife telâkki eder.
Bilhassa halkı kış gelmek üzere iken zorla memleketten çıkarmak kararını veren Bulgar komünistliği, zaten unutulan insanlık haklarına bu suretle bir kere daha en büyük tecavüzü göstermiş oluyor. Hükümetimizin bu hususta büyük gayretler sarfederek bu fena mevsimde muazzam insan akınım hiç olmazsa bir sokmak imkânını cidden teşekküre hâdisedir.
Bulgaristandan
ırkdaşlarımız oradan ayrılırken, asırlardan beri yaşadıkları memleket için şüphesiz ki büyük İktisadî bir boşluk bırakmış sayılır. Fakat, bunu biz memleketimiz iktisadiyatı için temelli bir kazanç olarak düşünebiliriz. Birkaç gün evvel Almanva-daki sigara fabrikalarından birinin mubayaa müdürü bizi ziyaret etmişti. Kendisinin yedi sene Yunanistanda, dört sene Bulgaristanda, iki sene de Türkiyede bulunmuş ve tütün mıntakalann-daki bütün köyleri gezmiş olduğunu bildiğimiz için ona bu köylüler arasında en çok hangi sınıf ile severek çalıştığını ve en çok hangi sınıfın dürüst olduğunu bize a-çık söylemesini Hiç tereddüt “Türk köylüsü,
sonra Bulgaristanda yan Türk köylüsünün çalışkanlığını, sözünde durmasını ve sadakatini uzun uzadıya methetti-
Biz, göçmen dâvamızı ö-teden beri dışarıdan gelmiş insanları barındırmak mânasına alırız. Bizde uzun bir mazisi olan bu muhacir işinin her halde elemli vc ıstıraplı tarafları çoktur. Şimdi bizim demokrat idaremizde muvafık ve muhalif herkesten beklediğimiz iş, bundan sonra göçmen dâvasını yalnız bir insaniyet ve merhamet işi diye telâkki etmiyerek. memleketimizin iktisaden yükselmesi için bunu en büyük bir fırsat ve nimet bilerek ona g( -e hareket etmemizdir.
öyle ümit ediyoı-uz ki yalnız Bulgarisi- nla kalmı-yarak diğer ecnebi memleketlerde yaşıyan ırkdaşlaın-mızı da memlekete çekmek yollarını arayarak onlan da memleketin istihsal hayatına ekliyebilirsek, dörtgözle beklediğimiz ecnebi sermayesinden daha fazla bir şey yapmış, yeni enerji kaynağı ele geçirmiş ve bu suretle istihsal savaşımızda kudret-lenmenin sırrını bulmuş o-lur”~
itabı b Edib-TÖREHAN
• •
Yazan
VENİ İSTANBl I., birkaç güne kadar tefrikasına bnşhyu-* cağı Yabancı (1/6 t ran ger) romanı İle okuyucularımı kıt-t kMiz bir dünya şaheseri vereceği kanaatindedir. Bu bizim kendi şahsi (1 Üş ürıce ve takdirimiz değildir; dünya sanal ve tenkld âleminin müşterek hükmüdür.
Eraıısaıla halis edebiyat ve cskl-yçnl kavgaları arasında hırpalanmamış büyük şahsiyet yok gibidir. Anntole Erimce Maurlcc Barres, Prousl glhl en yıkılmaz Kanılan Abideler ve şimdiki zamanın birçok büyük adamları İnsafsız bir şiddetin baltalaıııııaktadır. Fakat .Al her t ('ıımım sekiz süne evvel elin dı bu Yabancı romanı İle hıı devler savaşımı katıldığı zaman meçhul ve fakir bir genç adam olmasına rağmen, dünya sn nal ve tenkld âleminde görülmemiş bir hayranlıkla karşılan iniştir.
Bıiıııın en büyük delili hiç bir büyük adam etrafında bir-birleriyle anlaşaııııyan Fransız müııekkİrilerinin kendi mükâfatları olan Tenkld Mükâfatını İttifak İle onun l.a pcste-Vnbft İsmindeki İkinci romanına vermiş ve Alhert Camım'yü I'raıısız »omıınının eriştiği eıı son zirvelerden biri olarak kaimi etinle» âmâlarıdır. Fakat bizim neşrine başlıyaragım ız "Yabancı., romanının mevzu bakımından, ondan da ilaha çekici olduğu yine münekkldler tarafından tasdik edilmektedir.
Kuzey Kore
kuruluyor
Tokyo 19 (YİRS) — General Mac Art hur bugün verdiği bir demeçte, Kuzey Kore ordusunun. 50.000 i yedek olmak üzere, 200.000 kişilik bir kuvvet halinde tekrar teşkilâtlanmakta olduğunu ve bu kuvvetlerin de hâlen, yeni Kuzey Kore başkenti Kauggye şehri civarında, yani Munçurya hududuna 20 mil mesafede toplu olarak bulunduklarını açıklamıştır. *
Mac Arthur’e göre, Komünist Çin “fedaileri,, hâlen yeni taarruzlara girişmek üzere hazırlıklarını ikmal etmektedirler,
Tokyo 19 (YİRS) — Kuzey, doğu Korede gerilemekte bulunan 3 Üncü tümen son Hurıgnnm'ın dört mil Yonpo hava alanını zorunda kalmıştır.
olarak ötesindeki terketmok
yakın bir
Hungnam limanına mesafede bulunan büyük bir A-merikan filosu, Kızılları arkadan şiddetle vurmuştur. Düşmana pek yakını bir mesafeden ateş açan bu filoda ‘'Missouri
gemisi ile diğer 6 uçak gemisi, 2 kruvazör ve bir çok destroyer bulunmaktadır.
„ harp
Ankara, 19 (Hususi rımizden) — D.P. Grupu bugün Abidin Potuoğlunun başkanlığında toplanmıştır. Önce Balıkesir Milletvekili Arif Kalıpsız-oğlu usul hakkında bir konuşma yapmış, bazı milletvekillerinin sözlü sorularla hakanları ve bakanlıkları işgal ettiklerini vc bu yüzden bakanların kendilerine mevdu işlere zaman ayıramadıklarını söylemiş ve hele birçok mevzuların kolaylıkla anlaşılması imkânı varken, bunların sözlü soru haline getirilmesine lüzum olmadığını bildLrimştir. Grup Umumî Heyeti bu izahatı alâka ile dinlemiştir. Müteakiben Gelir Vergisinin memurlara teşmil edilip edilmemesi mevzuuna geçilmiştir. Fakat Başkan, Maliye Bakanının son değişme dolayıslyle bütçe üzerinde meşgul olduğu için Grupa gelemediğini, bu meselenin gelecek içti-malardan birinde konuşulmasını teklif etmiş olunmuştur. Milletvekili Hükümetin
nıl vaziyet hakkında Grupu tenvir etmesi İçin evvelce alınan kararın tatbikini isteyen önergesi okunmuştur. Abidin Potuoğ-lıı Hükümetin gelecek içtimai' na bu mevzu etrafında izahat vermesinin mümkün olduğunu vc teklifin Hükümete havale e-dileceğini söylemiştir.
Daha sonra Grup müzakerelerinin aleni olması hakkında ve-
vc bu teklif kabul Bundan sonra Ordu Feyzi Boztepenin iki ayda bir umu-
rilmiş olan bazı takrirler müzakere edilmiştir. Bu takrirlerin konuşulması sırasında söz alan milletvekilleri. Grup müzakerelerinin esasen gazetelere sızdığını, binaenaleyh aleni olması lâzım geldiğini ifade etmişlerdir. Neticede Grup müzakerelerinin aleni olmamasına karar verilmiştir.
Son olarak Orman Kanunu hazırlıkları etrafında görüşmeler yapılmış, fakat vakit geç olduğu için konuşmalar başka bir güne tehir edilmiştir
Ankara 19 (ANKA) — C.H.P. Meclis Grupu bugün saat 15 te toplanmış, muhtelif meseleler Çizerinde müzakerelerde bulunmuştur. Grupun bugünkü toplantısında Ceza Kanununun muhtelif maddelerini tadil eden kanun tasarısı üzerinde durulduğu ve bütçe üzerinde parti görüşünü tesbit için bir tâli komisyon seçiminin yapıldığı tah-mn edilmektedir.
Ayrıca bugünkü toplantıda C.H.P nden İstifa eden Kars Milletvekili Tezer Taşkınının İstifa mektubunun da okunduğu bildirilmektedir.
Ankara, 19 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Gümrük ve Tekel Bakanlığı Maltepede yapılmakta olan sigara fabrikasının inşasını durdurmak maksa-diy}e bir kanun tasarısı hazırlar mıştır. Tasan yakında MecJtg heyeti umumiyesinde görüşülecektir. Bilindiği gibi D. P. İktidarı böyle muazzam bir fabrikanın inşasını israf telâkki etmektedir.
Bir damla
MÜNAKAŞAMIZ: “Ben iyi-yim, sen fenalı Müzakeremiz: “Ne karışıyorsun?.. Sana ne?„
İç politikamız : “Eskiler yapmadı mı sanki?.,,
Mâliyemiz: “Yooo.. evvelâ
nef’i hazine!.»
Ekonomimiz: “Devlet., devlet.. dovlet,,
Turizmimiz: “Dikkat! Yasak bölge, yabancılar giremez!.,,
Radyomuz: “Halk, bakanı
coşkunca alkışladı!.,,
Uzatmıyalım dostlar, taşıldı, anlaşıldı: Gene filme golmişiz!..
Bedii FAİK
An-aynı
Şahap Gürler Koreye gidecek
l Hususi nıııhabl-
Gcnelkur-
Ankara, 19 rimlz bildiriyor» ınay Başkanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Korgeneral Şahap Gür lerin Askeri Birliğimizi teftiş etmek Üzere Koreye gönderil-mesi kararlaştırılmıştır. Korgeneralin beraberinde bir de Hava binbaşısı bulunacaktır, neralle beraberindeki
perşembe günü An kara dan ay rılncaklar, pazar günü de bir Panamorik&n uçağı ile Tokyoy* hareket edeceklerdir. Bu seya batin bir ay süreceği tahinin e-dılmektedir.
Korge • binbaşı
— İnsan vücudunun yüzde yetnüö beşi »u lıul&!
— Doğruduuur.. Doğrudur.-
■A
F -Jl
Günün fıkrası
TENİ Î8T A N BÜL
20 Aralık 1050
ÇrMrcfTîlc kertmesi. İftiraİlerimiz arıuna, Cumhuriyet devrinde kanştı. Fakat şehire! diye ayrıca bir ihtisas bul un dutuna duymuş olsak da. henüz İçimize ilindi rem edile Midemizi dlççlye tedavi etti nny aruz ama, köprü yahut yol mühendisine yalnız yapı detil, tehir dr yap-tırabllccefcimlri sanıyoruz- Daha doğrusu parası kesemizden çıktımı İçin nasıl hepimiz evimizin mimarı fark, biraz makara yahut kontrol yetkili edindik mİ» hepimiz tehire! kepiliyoruz.
tatanbulda veya Ankara da, fneselâ bir İsviçre kasabasının ftç yüz metrelik caddesine benzer bir Avrupa parçası ynpamn-yifimızın sebebi budar. Bir küfesinden, ya kaçak katından, ya dönemecinden, ya cephe biçiminden gmtıverlyorus»
Frenk tehirlerinin caddelerinde görüp de gıpta ettiğimiz binaları çizebilecek mimarlarımız var. Seyrine doyamadığımız vitrin s da! em elerini yapabilecek dekoratörlerimiz var. Yeril yabancı, bu vitrinlere yakınabilecek eşyalar da ya fabrika veya atölyelerimizde yapılmakta, yahut dışarıdan grlmektedir. Ancak bir kaç yıldır süregelen geçici milli korunma kayıtlan olmasa, tstanbuldn Beyoğlu ve An kara d a Karaoğlan caddeleri, hiç şüphesiz, başlıca frrnk şehirlerinin büyük caddeleri kadar gelir de verir.
Beyoğtu ve Kani oğlan caddelerinden geçenler, çirkinlisi ve ahenksizliği sezmeyecek kadar sevksfz ve görgüsüz müyüz T
Hayır! Erkeklerimizin ve ha-mmlarTmınn pek çoğunu giyinişlerinde, oturup kalkışlarında. düşünüş ve duyuşlarında frenk seçkinlerinden ajınıına-m
Acaba Mzîer. her vtI artan, meclislere giren, iktidar makamlarına oturan binlerce, on binlerce garplı Türk, neden, bir türlü şehirlerimizde üç Ş’üz metrelik btr Avrupa parçası yayılmasını sağla yamıyoruz?
Ben cevabını vereyim: îkl kere ikinin dört ettiğini hâlâ kâğıt üzerinde hesaplamamızdan ve biri itiraz ederse, belki yanıhnışızdır, diye, şüphe ve tereddüt içinde» yine kâğıt üstüne eğilip ikiyi İkiye bir (loba vurmaktan!
Şehir plânı yaptırmakla, yaptırdık. Şehlrcl sanatkâr getirtmekse, getirttik. Şehir plânı nın nasıl tatbik edileceğini anlamaksa, bu sanatkâra bizim ihtisas adamlarımızla beraber bir kanun hazırlattık. Güzel Sanatlar Akademisi İse, açtık. Fakat plân bozmak, plâncı kovmak, dosyalar İçinden uyuyup duran kanunu çıkartmamak, akademi sanatkârlarına söz ve hüküm hakkı vermemek isteyenler, bir avuç ya keyif ya menfaat adamı, *Yeşü sahâ^ bölgelerini İlk sahiplerinin elinden ucuza alıp da» plân tadilleri ile, binler» on veya yüz binler vurmaya kalkışan bir avuç spekülâsyonca, bizi ikiye ikiyi vurdurup durmaktadırlar.
Tabii mülkiyet hakkı He maskelenmektedirler. Biz Türkler bu hakka pek yeni kavuştuk, tarihimiz gasp ve müsadere rejimleri altında geçtt Mülkiyet hakkına tapıldığı devirlerde, frcnlder» umumi menfaatle hususi menfaati ahenkleştirmek yollarını bulmuşlar ve kartpostallarına imrendiğimiz İmar mucizeleri yaratmışlardır.
Şehri güzelleştirmenin, şehri ferahlattırmanın, şehri şehre benzetmenin, en başta bir umumî menfaat İşi olduğunu hatırlasak da. bir sinek konmuş gibi, zihnimizden bu fikri hemen kövuyuruz. Mülkiyetin yalnız hakkı değil, vazifesi de olduğunu. malımız varsa, ne düşün-
mrk, ne düşündürmek istiyoruz. Kendi evlinin arka cephesini on beş yıldım bert ya üç, ya dört, defa gördüm: arkamda yedi sekiz komşu evinin pencereleri var. Onlar her gün bir kaç defa görmektedirler. Evimin arka cephesine kcyflmcc bir şekil vererek, onlan bütün ömürlerince rahatsız edebilir miyim?
Yazan : Falih Rıfkı Atay
Farzedlnlz kİ Çamlıca tepesi benimdir: Ya karışına yüz
altın verir, alırsınız. Yahut etrafına dört duvar çeker» içine bir de koyun ağılı yapıp dilediğim gibi kullanacağım, diyebilir miyim T Şehrin paracı varsa alacaktır. Parası yoksa, ben oraya ancak bir kahve yapabilirim.
Kendi kendilerini her göbekte bir İki defa amorti eden binaların sahipleri, her gün Beyoğlu caddesinden geçen on binlerce İstanbul benışerlslne; bir çirkinliği. bir bayağılığı, bir aşağılığı zorlamakta serbest midirler?
Frvnklerdo hiç bir şehir plânı peşin para İle tatbik edilmemiştir. Belediyelerin peşin paralan olmadığı İçin de biç bir şehir plânı, eski Şcr-lye Mahkemelerinin oyunlarına benzer, hukuk oyunlun He tatbik edilmekten alı konma m ıştır.
İstanbul plânı tatbik olunmalıdır.
İmar Komisyonu şchlrH ve mimar sanatkârlanıı kati kontrolü altına alınmalıdır.
1950-51 yıllarında yapılacak yollar
Belediye Daimi Komisyonu 950-51 yıllarında yapılması kararlaştırılan yoi ve mecralardan Fatih, Eminönü ve Beşiktaş ilçelerine ait olanlarını müteahhide İhale etmiştir. Fatih ilçesindeki
■ j .... . ■■■
"UNESCO" Türkiye Talebe Teşkilâtı kuruluyor
Garp memleketlerinde mevcut emsallerine müşabih alarak fakülte ve yüksek okul talebeleri aralarında "Unesco Türkiye talebe teşkilâtı,, adı altında yeni bir teşekkül kurmak için çalışmaya başlamışlardır. Bu teşekkülün gayesi. Unesco ile İlgili olarak eğitim, müspet ve tabii ilimler, içtimai ve mânev* ilimler, edebiyat» güzel sanatlar, müzecilik ve kütüphanecilik basın, yayın, radyo ve filim mevzuunda yapılan çalışmalardan yüksek tahsil talebelerim haberdar etmek ve faydalanmak, keza istekli talebelerin Unesco ile temas ve irtibatlarını sağlamaktır.
Yüksek tahsil talebelerinin tabii surette âza olabileceği bu teşekkülün merkezi İstanbuld9 olacak ve Ankara, İzmir, Zonguldak t a da temmlcilikleri bulunacaktır. Unesco talebe teşkilâtı, faaliyetleri hususunda Tür • kiye millî komisyonunun yardımcı üyesi gibi çalışacak vu Türkiye Milli Talebe Federasyonunun istişarf organı olacaktır.
Vali göçmenlerle
• t a ••
goruşfu
Vali vc Belediye Reisi Prof. Gökay» dün Sirkecideki göçmen Misafirhanesini teftiş etmiş, yeni gelen göçmenlerle görüşerek hatırlarını ve bir dilekleri olup olmadığını sormuştur.
BfftTktyet hakkı rte mülkiyet vazifesini ve hususi menfaatle umumi menfaati ahenkleştirrn prensipler, her yere sokulabilm hava kârcıian ile ortaklarının elinden kurtarılmalıdır,
Frenk üniversitelerinde, yüksek teknik mekteplerinde, nihayet şehirlerdeki eserlerinde kendilerine hayran kaldığımız büyük nitrattan, memleketimize geldikleri vakit, orta oyununda Cahll’e çıkarmak huynndan vazgeçmemiz zamanı gelmiştir. Şimdi yanmış mıdır, bilmiyorum, en son şehircilik prensiplerine göre Berlin'in genişleme plânlarını yapan bir profesör İçin, Bakan I ıklarım tz-dan birinin müsteşarı:
— Ben buna bahçemi yaptırmam. demişti.
Biz gallhtı Avrupayt yapanlara AvrupalI dendiğini bilmezlikten geliyoruz. Avnıpayı neresinde ne kadar görsek, henüz yeni şehir gören köylü gibi, ağzımız açık dolaşıyoruz. Fakat AvrupalIyı neremizde ne zaman görsek, ona bir şehrin no demek olduğunu anlatmak İçin gecekondu semtlerine benzer mahallelerimizi göstermeye kalkışıyoruz.
Uzun müddet, frenklorln zevk ve bilgi seviyesinin altında ve Şuursuzluk içinde İdik. Kendi zevk ve bilgi seviyemizin altında bunalıp durmamız ayıp değil midir?
Anlayışsızlığın esiri olmaktansa, keşke anlan utmaktan kurtulmadaydık!
yollar 404683, Eminönü yollan 202255, Beşiktaş ilçesinin yollan ise 199548 liraya ihale olunmuştur. On ay zarfında bitirilecek olan bu yollar Fatihte Selçuk Sultan, İbrahim Çavuş, Mimar Kasım, Uzunyol, Küçükçeşme. Camlçıkmazı, Karadeniz, Usküp-lü, Uluabatlı Haşan, Davutpaşa medresesi, Genaga, Ko cam usta -fapaşa, Yeniçeşme» Akdeniz, Sa-rıgüzel ve Ahmedlye cadde ve sokaklandır. Eminönü İlçesinde Tahtakale, Celâlbey, Karace-hennem İbrahim, Adliye, Şehsu-varbey, Bozdağan Kemeri, Kovanlar, Zeynepkâmil, Lâleli, A-zlmkâr ve Paçacı sokak ve caddeleri. Beşiktaş ilçesinde de Teknik Okulu, İhlamur. Yıldız, Teşvikiye Camii. Mısırlıbahçe, Görcüoğlu, Ortaköyde Cavldağa Aydınlık. Çifte İmamlar. Çarşı, Bebekte İnşirah, Kuruçeşme A-layemini. Amavutköy Girgin ve Büyük Bebek Dereiçi sokak ve caddeleri yapılacaktır.
Bundan başka üç üçede 30 kolçağın mecralan da bu arada tamamlanmış olacaktır. Bütün bu yolların inşaatına 800 bin lira sarf olun acak tır.
Millî Türk Talebe Birliği Hukuk Derneğinin Iran gezisi
İran Şahının düğününde bulunmak üzere t ran Hükümeti tarafından dâvet edilen Mili. Türk Talebe Birliği Hukuk Derneği trana bir gezi tertiplemiş bulunmaktadır.
Talebelerimiz İran Hükümetinin dâvetlisi olup, 21 aralık 1950 perşembe günü ekspresle Tahrana müteveccihen yola çıkacaklardır. Bu münasebetle gidecek öğrencilere bugün saat 16 da İran basın ataşesi tarafından İran mektebinde bir çay verilecektir.
Şehir lto>e
Beyoğlunda yeni “simâ„ lar
Tatolmd/jn» Tünele kadar yer yer inşaat görmüyor. Fe-rH firmalar lecseüe ediyor, esfci müee.ıceeler şubeler a-çıı/or, marazalar camekânlarını deştiriyorlar. Bu hareketle birlikte bir de gelenek kuruldu. Her yeni mü-eseeee merasim yapıyor, ilk atılış günü davetlilerine ikramlar ediyor, davetliler de. düğünlerde olduğu gibi, çiçekler gönderiyorlar.
Evvelki akşam, iki mağaza açıldı, önlerinde otomobiller sıralanmıştı. Açılış saati öğleden sonraya tesadüf ettiği için cadde bir hayli kalabalıktı, epeyce de alâka topladı.
8on samanlarda, istiklâl Caddesinde birbirini takiben büyük muhallebici dükkânları açılmıştı. Şimdi sıra ban -kalara gelmiş buhmuyor. Bir tanesi açıldı. Pek yakında iki tane daha açılacak. İlânlarını asmışlar bile..
Tramvayla geçerken şöyle bir göz gezdirecek olursanız, aynı caddede kaldırıma koda* tahtaperde çekilmiş beş, altı bina daha göreceksiniz Şimdilik buraları bir ilân tahtası olarak kullanılıyor. Havale yıkıldıktan sonra, altından çıkan camekânlar. cepheler, ekseriyetle göz ka maş t inci! Paka t sevk bakımından pek de ahım şahım değil, doğrusu.
BİR İSTANBULLU
KISA HABERLER
★ Belediye Motorlu Temizlik Ekipleri, geçen bir hafta zarfında î s tan bul un muhtelif yerlerinde yaptıkları teftişler neticesinde temizliğe riayet etmtyen 51 kişiyi cezalandırmışlardır. Bunların büyük bir kısmı herhangi bir suretle sokaklan kirletenler ve apartman ve evlerden halı ailkeleyenJerdir.
İstanbul Belediyesi temizlik amelesine kışlık elbiseleri dağıtılmıştır.
★ Mardin şilep! mürettebatın, dan 32 kişinin Amerikada gemiden kaçtığını yazmıştık.
Bunlardan 14 ü Amerikan ma. 1 cam i an tarafından yakalanmış ve ihraçlarına karar verilmiştir.
Bu gemiciler hâlen Amerika-de bulunan Denizyollannın Çoruh şilepiyle memleketimize getirilecektir.
iç Bandırma ve Uludağ vapurlun îstinyeye alınmıştır.
Her iki geminin de motör ve makine aicsanunda bozulduk vardır.
Konferans
♦ Vefa Lisesini Bitirenler Derneği tarafından tertiplenen seri konferanslardan 2 nelsi bugün saat 18 de Eminönü Halkevi konferans salonunda Dr. Süheyl Ünver tarafından **Aşk** mevzuunda verilecektir.
Kongre
♦ Malatya Lisesinden Yetişenler Demeğinin yıllık kongresi, 24 ocak pazar günü saat 10 da Rehzadebaşı Mili! Türk Talebe Birliği lokalinde yapılacaktır. Konser
♦ D.P. Sosyal Yardım Kolu yararına Şehir Dram Tiyatrosunda verilecek olan Türk Musikisi konseri, 25 aralık tarihine tehir edilmiştir.
Dolmabahce önünde yapılan muhteşem tören
“Çanakkale,, ve “ Dumlupınar „ denizaltılarımız dün geldi
DONANMAYA KATILMA MERASİMİNİN TAFSİLÂTINI VERİYORUZ
Amerikadon teslim alınmış o-lan ‘'Dumlupınar., ve “Çanakkale,, isimli denlzaltıîarımızm yurda gelişleri ve donanmamıza katılışları merasimi, dün saat 14.30 da büyük bir tören ve içten gelen tezahüratla yapılmıştır.
Bu münasebetle, Dolmabahçe Sarayının önüne. Yavuz kruvazörümüz başta olmak üzere Gayret. Muavenet, Bultanhisar, De-m İr hisar, Gaziantep, Gelibolu destroyerlerimizle 1 inci ve 2 nci İnönü, Sakarya. Gür, Oruç Reis, Saldıray denizaltılarımız ve Birinci, İkinci, üçüncü arama ve tarama filotillalarımız, gelmiş bulunuyorlardı
Donanma Komutanı Tümamiral Rıdvan Koral m davetlileri, saat 13.45 ten itibaren, Dolmabahçe rıhtımından merasimin yapılacağı yer olan Yavuz Kruvazörüne, muhtelif vasıtalarla, nakledildiler.
Sabahleyin fevkalâde güzel o-lan ve âdeta mayıs ayının tatlı günlerini hatırlatan hava, birden bire bozmuş ve şiddetli bir fırtına çıkmıştı.
Yavuza gelene kadar denizin hırçın dalgalan arasında salla-manlar, bu kahraman gemimizin
Göçmenlere Yardım Komitesi
çalışmalarına başladı
Vilâyet binasındaki Komite, her gün saat 9 dan 18 e
kadar Kızılay makbuziyle ba
fışlan kabul ediyor
Vilâyette teşkil olunan Göçmenlere Yardım Komitesi çalışmalarına başlamıştır. Vali vc Belediye Reisinin başkanlığında yapılan toplantı neticesinde meslek! teşekküller için birer tâli komite kurulmasına karar verilmiştir.
Komite İstanbullulara aşağıdaki beyannameyi yayınlamıştır:
İnsan haklarının en azizlerinden olan tasarruf hakkından, e-vinden ve barkından mahrum e-dilerek hicrete mecbur edilen millctdaşîanmız kafileler halinde memleketimize gelmeye başlamışlardır.
Türk yurdunun müşfik kucağına koşan bu muztarip kafileleri milletimiz bağrına basmaktadır. Ankarada Saym Cumhurbaşkanımızın himayelerinde kurulan Türkiye Kızılay Göçmenlere Yardım Merkez Komitesine bağlı olmak üzere, diğer vilâyetlerde olduğu gibi, tstanbulda da göçmenlere Yardım Komitesi kurulmuş ve çalışmaya başlamıştır.
Bu güne kadar yurdun acı ve tatlı bütün davetlerinde ön safta yer almakla şereflenen İstanbullu hemşerilerlmizi, bu büyük şefkat seferberliğinde vazifeye davet ediyoruz.
Vilâyet binasındaki komite her gün saat 9 dan 18 e kadar, Kızılay makbuziyle bağışlan kabule başlamıştır. Belediye tıudut-lan dahilindeki faaliyet yalnız vilâyet merkezinde teksif edilmiştir. Meslekî zümrelere alt komiteler de kurulmaktadır. 8u komitelerin çalışmalarından baş
muazzam ve muhkem gövdesi 0-zerine çıkınca emniyetli bir rahata kavuşuyorlardı.
Saat 14.15 te askeri ve mülki davetlilerin hepsi gemi güvertesinde yerlerini almışlardı. Başta Vali Fahreddln Kerim Gökay, Rauf Orbay. C. H. P. ve D. P. İstanbul başkanlan, tanınmış gazeteciler. Deniz Kuvvetleri Kurmaybaşkanı Tuğamiral Kemal Bozkurt, Deniz Kuraları Komutanı Tuğamiral Taceddin Ta-laynıan, İstanbul Deniz Kuvvetleri Komutanı Tuğamiral Burha-neddln Erinkun, Denizaltı Filo Komutanı Tuğamiral Fahri Koru t ürk, 1 İnci Ordu Müfettişi Korgeneral Şükrü Kanatlı. Harp Akademisi Komutanı Feyzi Men-güç, Deniz Harp Filo Komutanı, tstanbul Emniyet Müdürü Kemal Ay gün. Amerikan Askeri Yardım Heyeti Deniz Kısmına mensup subaylar, İstanbul Merkez Komutanı Reşit Erkman, Hücum Emniyet Filosu Komutanı Fuat Uzgören, Deniz Harp Filosu Komutanı Tuğamiral MUnci Ural da davetliler arasında bulunu-yorlardu
Ayrıca, yen! denlzaltılanmızın isim aldıkları Çanakkaleden,
ka evlerden toplanacak yardım için ayn ilân yapılacaktır. Göçmenlere yardım mevzuu etrafında vilâyette kurulan komiteden başka herhangi bir teşekkülün hareketi, faaliyeti zayıflatacağı için tecviz edilmemektedir. Bir plân dahilinde toplanacak bütün yardımlar vilâyetteki komitede birleştirilecektir. Belediye bududan dahilindeki ilçeler İçin ayn komiteler kurulmayacaktır.
Fil, göçmenler menfaatine seyrettirilecek
Hindistan basın ataşesi dün Vilâyette Vali ve Belediye Reisi Prof. Gök ayı ziyaret ederek Başbakan Nehru tarafından Türk çocuklarına hediye edilen filin yakında İs tan bu la geleceğini haber vermiştir. Fil, Sergi Sarayında göçmenler menfaati ne seyrettirilecektir.
Geçen sene Istan bula gelen bale heyeti de şehrimize gelecek ve göçmenler menfaatin? temsiller verecektir.
Rum Patriği Athenegorai* göçmenler için. Patrikhane adına 3000, kendi şahsı namına da 500 lira vereceğini İstanbul Valisine bildirmiştir.
Üniversite • Hastahaneler meselesi önümüzdeki cuma günü saat 10 da Vilâyette büyük bir toplantı yapılarak Üniversite -hastahaneler meselesi halledilecektir. Bu toplantıda Sağlık Bakanı ile Vali ve Belediye Reisi, Şehir Meclisi Üyeleri ve Üniversite mümessilleri hazır bulunacaklardır.
Şemseddin Çamoğlunun başkanlığında 5 kişilik, Dumlupmardan da, Muhtar Ahmet Yükselin başkanlığında 7 kişilik birer heyet, gemilerimize hediye edilmek Üzere İpek bayraklar ve çiçeklerle gelmişlerdi.
Gemi baştanbaşa bayraklarla donatılmış ve güvertede bir de büfe hazırlanmışta
Saat 14.25 te dahilî mikrofon şu İşareti verdi: “Dikkati. Çanakkale ve Dumlupınar denlzal-tılanmız, başta Demlrhlsar muh-riplmlz olduğu halde yaklaşıyorlar... Yeni gemilerimiz 11 pare top atışıyla selâmlan&caklardır.„
Bu sırada fırtına durmuş ve şiddetli bir yağmur başlamıştı. Güvertedeki bütün misafirler Yavuzun “iskele», cihetine sıralandılar ve yenj gemUertnüzin merasim geçişini seyretmeye hazırlandılar.
Karşılıklı boru, düdük ve top sesleri arasında muhteşem bir resmlgeçit seyrettik. Dahilî mtk. rnfon bu sesler arasında kısa fasılalarla "Dikkat, iskele tarafından Dumlupınar selâm tanacak’’ "Dikkat, Çanakkale senâmlana-cak" diyor ve bu göğüs kabartıcı dekor içerisinde, tığ gibi denlzal-tılanmızın üzerine muntazam bir şekilde sıralanmış olan denizcilerimizin gür “sağol, sağol!,. nidaları işitiliyordu. Demlrhlsar vc Sultanhisar destroyerleri arasında, Yavuzun önündeki merasimi bitiren denizaltılarımız, diğer harp gemilerinin önünden de geçtiler ve selâmlandılar. Bu arada, aylardan beri Amerikada bulunan oğullarım, çocuklarını, kardeşlerini, babalarını bir an evvel görmek isteyen subay ve erat ailelerinin kiraladıkları bir mo-törün. denizlatılann etrafında yaptığı cevelânlar bir hayli alâka topladı.
’ Geçitresmi bittikten sonra denizaltılarımız, fevkalâde bir manevra kabiliyetiyle Yavuzun iskele ve sancak taraflarına yanaştılar. Biraz sonra gemi subayları Donanma Komutanı tarafından kabul edilerek tebrik olundular. Salonda hazır bulunan Rauf Orbay, denizcilerimizin ellerini sıkarken: •'İftihar ediyorum. kıskanıyorum diyeceğim a ma dilim varmıyor,, dedL
Bilâhare tekrar güvertede toplanıldı. İstiklâl Marşını müteakip söz alan Komutan Rıdvan Koral; denizaltılann hayırlı ve uğurlu olmasını diledi. Bunların. 1950 Amerikan askeri yardım faslından donanmamıza devredildiğini tebarüz ettirerek teşekkürlerini bildirdi ve her iki gemti mizİT' kendi mürettebatımız tarafından. hiçbir yere uğramadan Okyanusu geçip geldiklerini bildirdi. Daha sonra Amerikan Deniz Yardım Grupu Başkanı adına konuşan bir Amerikalı subay Türk denizcilerini övdü ve: “Denizaltılar yola çıkmadan Wb-shingtonla temas ederek, bir e-ğitim grupunun da gemilerle birlikte gönderilip gönderipmiyece-ğini sorduk. Lüzum yoktur, çünkü Türkler çok iyi bir şekilde^ yetişmişlerdir, diye cevap aldık,, dedi. Bilâhare Çanakkaleden ve Dumlupmardan gelen heyetlerin başkanları kısa birer hitabede bulundular ve hediyelerini gemilere alkışlar arasında verdiler.
Kahraman donanmamıza katılan yeni denlzaltılanmızm hayırlı ve uğurlu olmasını dileyelim.
Şevket EVLİYAGtL
İŞehir Meclisinin
dünkü toplantısı
Prost’a alt komisyon mazbatası gelmediği için bu mevzu müzakere edilemedi
Şehir Meclisi dün saat 15 de tekrar toplanmıştır. Geçen oturumun zaptı okunmuş. sonra İstanbul Sular idaresi 1951 yılı bütçesi hakkında bütçe komisyonu ek tutanağının müzakeresine geçilmiştir. Tutanak dün üyelere tevzi edildiği ve tetkikine imkân olmadığı için gelecek celsede müzakeresi teklif edilmiştir. Teklif reye konmuş ve kabul edilmiştir.
Gündemde başka madde olmadığı için 22 aralık 1950 cuma günü toplanmak üzere oturuma son verilmiştir.
Şehircilik mütehassısı M-Prost’a ait komisyon mazbatası gelmediği için bu mevzu müzar kere edilmemiştir.
“Tarsus” Vapuru dün geldi
Doğu Güney Akdeniz seferin! yapan Denizyollarının Tarsus vapuru dün saat 18 da limanımıza dönmüştür.
Gemi bu seferinde 194 yolcu, 325 ton yük, 5 tene otomobil getirmiştir.
Yunan Prens ve Prenseslerinden öjenî ve Raymond. M&rslb yada Tarsusa binerek Pireye kadar gelmişler ve burada hâne dana mensup zevat tarafı dan karşılanmışlardır.
Tarsusun bu gidiş gelişinde ceman 508 yolcu seyahat etmiştir.
Şehrimize gelen yolcular ara* öindo, Vali Gökayın eşi, Avrupa Konseyine iştirak eden delegelerimizden Sadri Maksudl Arsal, Nadir Nadi, Osman Kapani. ta-tanbul Üniversitesi Profesörle
rinden Besim Darkoti Osmanlı
Bankası Müdürü Mr, Philip Ga-reiii, İş Bankası Müdürlerinden Mithat özdeş, Merkez Bankası
Dış Muameleler Müdür Muavini Güzin Biren, Malûl Gaziler Bir-
liği Genel Sekreteri Nafiz Saraçoğlu ve Ziraat Bankası Hukuk Müşavirlerinden Avukat
Azım Sorgun bulunuyordu.
Kusyadan buğday getirilecek
Denizyollarının Demir ŞHe-pı iki Sovyet limanından İsken, derlyeye buğday nakletmek üzere dün NikolayeTe hareket etmiştir.
YENİ İSTANBUL
SİYASÎ tKTÎSADİ müstakil günlük gazete
Sahibi:
Y^ENt tSTANBUL NEŞRİYAT LtMÎTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H. SAKLICA
Yazı hicrini fiilen İdare eden mesul müdür:
fiadd ÖGET
İteşredilmiyen yanlar iade edilmea.
Basıldığı yer: teni İstanbul matbaa CILIK LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI
Abone: Türkiye için seneliği 32, altı aylığı 17. üç aylığı 9 Uradır. Hariç memleketler iki mislidir-
İlânlar: 8 nci sayfada eanHmeâ-rest ? liradır, tlânlardao hiç bir mesuliyet kabul edilmez.
PEYAMİ SAFA
YALNIZIZ
— 99 —
— Amavutköyünden telefon ediyorum. Burada da bir felâket var. Rengi naz kaçmış. Nereye gittiği malûm değil. Şimdi ben, bu odada, bir ölü ile beraberim. Hayal görüyorum zannetme. Necile. Ben gelinceye kadar bir koroner spazmından ansızın ölmüş. Demin doktor gelip gitti. Şimdi Necile, karşımda, hareketsiz oturuyor. Ben koca evde yalnızım. Sabahı bekliyorum. Onu bırakıp gidemem. Son vazife. Kaçamam. Fakat bana da bir defulUance gelmek üzere. Daha ziyade ruhi. Bir insan sesi duymak için sana telefon ediyorum.
— istersen hemen geleyim ağabey.
— Hayır. Telefonu odana götür. Sıkılırsam yine seni aranm. Çünkü bu hareket beni kendi kendimde boğulmaktan kurtarıyor. Gerçekle temas ediyorum ve hafızamdan kaçabiliyorum. Ferahladım biraz senin sesini duyunca.
— Ben uyumam sabaha kadar. Telefonunu beklerim. Hattâ sabaha kadar konuşalım böyle.
— Teşekkür ederim. Bent anladın. Fakat lüzum yok. Bir ağırlık çöküyor üstüme. Uyuyabileceğim galiba biraz. Şuraya uzanacağım 487
elbisemle. Sabah oluncaya kadar. Sen de u-yu. İcap etmedikçe ben seni uyandırmam.
Saminı telefonu kapadıktan sonra, divana doğru giderken, Neclîeyi oraya yatırmayı düşündü, ölüyü kucaklayıp İki üç a^ım kadar taşımak hayalinde, çeyrek asır evvel yine bu divanda onu kollarının arasına aldığı ilk temas anının hâtırasına çarparak İki zaman arasındaki sayısız jestlerinin her biri İçinde Neci leyi mezar heykelleri gibi donduran soğuk, vahşi, soğuk ve sersemletici. vahşî ve tüylor ürpertici bir sertlik vardı. Hayır, başkaları gelmelidir, onu yukanki yatağına götürmelidir. Ömrünün sonuna kadar, her hatırlayışında ona bir nebbaş heyecanı verip soğuk terler döktürecek tedaî çekirdeğinin zihninde kökleşmesine meydan vermemelidir. Rılke. Merale verdiği kitap. Malt Laıırids Brigge'nin notlan: “Bir mısra için insan kıış-lann na^ıî uçtuğunu hissetmelidir,^ İnsan... İnsan... Küçük... “Küçük çiçeklerin sabahlan hangi kımıldanışlarla açtığım bilmelidir,, Vc insan, meçhul, meçhul... “Meçhul semtlerdeki yollan, beklenmedik tesadüfleri ve uzun zamandır gelmekte olduğu görülen vedalan dü-şünebilmclldir; hâlâ anlaşılmamış çocukluk günlerini...,, O kadar çok, derin ve müphem... Nasıldı? Hatırlamıyor orasını. Sessiz.« “Sessiz, kapanık odalarda geçen günleri ve deniz kıyısındaki sabahlan, üstümüzden esen ve bütün yıldızlarla uçan yolculuk gecelerini dü-şüncbilmelldir. Bu da yetmez,,. Bu da... Bu da... Ha... Evet... •'insanın birbirlerinden farklı birçok sevda gecelerine alt hâtıralan olmalıdır; doğuran kadınların haykınşlanna ait, 488
içine kapanan, hafif, beyaz, uyuyan lohusala-ra alt hâtıralan olmalıdır. Hem de can çekişen kimselerin yanında oturmuş bulunmalıdır. Kesik kesik gürültüler duyulan, poncere-si açık odada ölülerle durmuş olmalıdır. Ve insanın hâtıraları...^
Divana oturdu. Ensesinden iten ve başını öne doğru çökerten bir ağırlık. Akşamdan beri kalbinin içinden geçen heyecan yıldırımlarının topladığı, baygınlığa yakın bir İç çekilişine benzlyen derin yorgunluk. Her şey, odanın aydınlığı ve Necile, sanmtrak bir duman içinde rüyalaşıyor. Dik tutamıyor başım artık. Nefesini her bırakışında göz kapaklan düşüyor. Onu kucaklamak. Hiç. Bir kibrit çöpünü bile kaldırmaya mecali yok şimdi. Baş kal an gelmelidir. Yıldızlarla uçan yolculuk gecelerini düşüne bilmelidir. Doğuran kadı nlann hay kırışlarına ait, içine kapanan, hafif, beyaz...
Başı yastığa düştü. Hafif, beyaz... Kesik kesik gürültüler... Penceresi açık odada ölülerle beraber...
Ayaklannı yu kan aldı ve bacaklarım u-zattı. Gözleri kapanıyordu. Yatırmak lâzım onu. Biraz dinlenip kalkmalıyım. On on beş dakika kadar. Gelir biraz kuvvet o zaman. Gözlerini iyice kapadı. Şimdi, burnunun içinden geçen ve süratle derinleşen nefesinin sesi onun dikkatin! emerek yorgun zihnim uyuşturan bir monotonluk içinde kendi kendinden başka her duyu İzini siliyordu. Uykudan bir an evvelki anlarda olduğu gibi, yakın tedai münasebetlerini kaybeden hâtıralar şuura kaçak olarak dalıp çıkabilirlerdi. Henüz bu ka-489
dan m düşünebiliyor, küçük zihin kımıldanışlarına doğru kayan dikkatini burnunun içindeki sese doğru itiyordu. Ama ancak başkasını sevindirebilecek bir sürpriz yüzünden, an-lamayıp incittiğimiz... O kadar çok, derin ve müphem değişmeleriyle— Derin ve müphem değişmeleriyle— Değişmeleriyle acayip ve tuhaf başlıyan çocukluk hastalık lan m... Bir kemer uzuyor, delikleri kâfi değil. Kayışın üzerinde tokanın sivri demirini bastırıyor, bir delik açmak için, bastırıyor, bastınyor. “Rica ederim!,, diyen bir ses. “Rica ederim, doktor. çabuk!,, Kendi sesi, başka birinin ağzın-da.
Gözlerini açtı ve başım yukarı aldı. Uyu-mamalıyım. Sertleşmesin. Onu kucaklamak. Hıh— Bütün hayatında ilk ve son defa, onu bir vazife olarak ve haberi olmadan kucaklamak. Sertleşmesin. İşte bileğimde bir gedik. Ne kadar zamanda sertleşir oynak yerleri bir ölünün? Ve nasıl? Açılmaz mı sonra zorla? Bu kadar süratli bir ankiloz olamaz. Hiç değilse yanm saat uyumalıyım.
Nccileye bir göz attıktan sonra yüzünü yastığa doğru çevirdi. Tıkanacak gibi oluyordu. Tekrar doğruldu. Ona baktı. Göz çukurlan ve dudaklar mı siyahlanıyordu?
Kalkıp oturdu.
Bir sigara yaktı. Başı önüne sarkık. Uyuyamaz, uyuyamaz artık. Uykunun meçhulüne emniyeti yok. Odanın boşluğunu büyük oir sır şişiriyor. Sır, sonsuzluğun prensip!. Gözle-490
rini hafifçe kaldırdı. Onun ayaklan ve kimonosunun eteği. Soma bacakları, dizi ve kucağı. Sonra karın, el, göğüs ve yüz. Hep öyle. Dudoklan siyah değil, hayır, istersem, gülümsüyor. Çünkü müthiş dinamizmini faciadan alan şimdiki muhayyilem için donmuş bir yüze dilediği ifade maskesini geçirmek işten bile değil. Vc hayret? Bu ölüde, bütün ömrünü kendi kendini yağma etmekle geçirmiş bir kadın halJ var mı?
Ayağa kalktı ve Necilenin önünde durdu. Hayret ki hayret! Seninle her insan arasında müşterek hakikat, şimdi içimde öyle bir parlayış parlıyor ki, defterim burada olsa, bütün Simeranyayı bir nefes boşalışı halinde yazabilirim. Ey insan! Bu kitabı sana ithaf ediyorum. Başının üstünden büyük bir rüzgâr geçiyor. Yalancı bir fecirle başlıyan asır kararıyor ve sana tek ümit ışığı olarak en kudretli kaynağı uranium'da değil, senin ruhunda sıkışmış enerjiyi maddeden kopararak çıkardığın korkunç tahrip âletinin patlayışından yükselecek alevi bekletiyor. Ey bahtsız! Tarihinin hiç bir devrinde kendine bu kadar yabancı, bu kadar hayran ve düşman olmadın. Lâboratuvannda aradığın, incelediğin, oyduğun, dibine indiğin, sırrını deştiğin her şey arasında yalnız ruhun yok. Onu beyin hücrelerinin bir üfürügll sanmakla başlıyan müthiş gafletin, otuz yıl içinde gördüğün İki muazzam dünya harbinin kan ve göz yaşı çağlayanlarında en büyük dersi anyon gözlerine
Devamı karşıda
491
20 Aralık 1950
YENİ İSTANBUL
Sayfa 8
Gün aşın
Mahalle bekçileri
Baydar DERLER
■ STANBULüN öyle semtleri vardır kİ, aaat 21 e doğrrı
■ yorganını üstüne çeker. Uzaklardan sürüne sürüne gelen tek tük tramvay arabaları esneyen sokakların arasından uyku sersemliği ile kayar, gider. Arada sırada çığlığa benzeyen bir düdük sesi İşitirsiniz, içiniz ferahlar: Bekçi dolaşıyor. Şeytanları kaçırtmak için lahavle okursunuz. Bekçinin lahavlesi de düdüğüdür. Onu bütün kuvvetiyle düdüğüne üfürdü mü duvar atlayanlar, ev soyanlar birer birer dağılırlar! Belki de böyle değildir, ama. biz öyle sanıyoruz-İnanmak ne büyük bir tesellidir!
îstanbula ilk geldiğim zaman bir idare âmirimize söylemiştim:
“Benim odaın tam sokağın Üstünde, Bekçi kulnğımın dibinde düdüğünü Öttürüyor. Uyuyamıyorum. Üstelik, düdük çalmakla bekçi, nerede olduğunu da belli ediyor. Bir hırsızın arayıp bulamayacağı bir nimet bu. Hırsızlığı önlemek istiyorsak, bekçinin nerede olduğunu saklamalıyız. Biz İse bıınun tam tersini yapıyoruz...
Dostum bana o zaman şöyle demişti:
“Kulağınızın dibinde düdük öttürmemesini bekçiye emrederim. Siz de rahat rahat uyursunuz. Fakat halk, bekçinin düdük çalmasını istiyor. Söylediğiniz çok doğru.. Hırsız, bekçinin hangi sokakta olduğunu, nereye doğrıı gittiğini düdük sesinden anlayabilir. Geliniz dc bunu anlatınız. Halkımız düdük İstiyor. Ben de bunu kaldırmak İstedim. İmkânsız...
Zaman olur, uzaklardan, bir bekçi düdüğünün sesi yatağıma kadar gelir. Düşünürüm: Bekçi, dört sokak ötede olmalı! Kulağı en İnce gürültülere alışık bir hırsız metresi metresine bir hesap yapabilir. Hepimize emniyet fısıl -dayan bıı düdük, ne kadar büyük bir emniyetsizlik kaynağıdır. Biz haksız yere hırsızlarımızdan şikâyet ediyoruz. Başka memleketlerde böyle düdükle haber verme teşkilâtı olsa, hırsızlar kimbilir ne kadar sevinirler! Hayret ediyorum, bizde hırsızlık gene şöyle böyle az. Siz bana hırsızlan için, bizde olduğu gibi, radar tesisleri yapmış başka bir memleket gösterebilir misiniz? Düdük, geri bir şekilde olsa bile, karanlık kahramanlarına radarlık vazifesi görmüyor mu? Halbuki biz düdükler ötüyor diye mışıl mışıl uyuyoruz. Bu da bir anlayış meselesi.
Bakanı Bütçenin
Maliye
ana hatlarını izah etti
bütçe-
Izahn-Hatay
Turizm Danışma Kurulu çalışmasına devam ediyor
Umumî Teklifler Komisyonu, bir Turizm ana çalışma plânı,, hazırlıyor
U
Ankara, 19 (T.H.A.) — Dün
öğleden evvel açılmış olan İkinci Turizm Danışma Kurulu, bugün de üç komisyon halinde çalışmalarına devam etmiştir.
Kanun Tasarılarını İnceleme Komisyonu, turizm endüstrisini teşvik kanunu tasarısını tetkik
Ceza Kanunu
etmiş ve bazı hükümlerinde u-fak değişiklikler yapmıştır.
Bundan başka Turistik Yollar Kanunu tasarısı ile askerî yasak bölgeler kanunu tasarısı üzerinde çalışılmıştır.
Tesislerin vasıflarım tesbit e-den komisyonda, turistik otel ve lokantaların dört sınıfa ayrılması ve bunlarda aranılacak vasıflar tesbit edilmiştir.
Umumi teklifler komisyonunda. geçen yıl toplanmış olan Turizm Danışma Kurulunca karar altına alınan hususların ne suretle tatbik edildiği incelenmiş ve kurulun bütün kararlarının Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğünce tatbik sahasına konulduğu görülmüştür.
Komisyon, bir Turizm Ana Çalışma Plânı hazırlamayı ve umumi heyete sunmayı kararlaştırmış ve bu plân üzerinde malara başlamıştır.
Komisyon müzakereleri da devam edecektir.
çahş-
yarırı
Ankara. 19 (ANKA) — 1951 yılı bütçesi müzakerelerine Meclisin Bütçe Encümeninde bugün saat 11 de Maliye Bakanı Haşan I Polatkanın verdiği izahatla başlanmıştır.
Bugünkü Bütçe Komisyonunun toplantısında komisyon âzaların-dan başka hemen hemen bütün milletvekilleri de hazır bulun-| muş ve Başbakan Adnan Menderes de müzakereleri yakından takip etmiştir Toplantı açılınca. Başkan. Maliye Bakanı Haşan Polatkanın bütçenin ana hatları üzerinde İzahat vereceğini söylemiş ve Maliye Bakam uzun bir konuşma yapmıştır. Yazılı bir metinden okuduğu bu İzahatında Bakan ezcümle şöyle demiştir: I “1951 bütçesinin hazırlandığı günlerde dünya ve memlekette hâkim olan şartlarla bir evvelki bütçenin kanunlaştığı sırada mevcut olan şartlar aynı değildi. 1950 bütçesi hazırlanırken şartlar daha müsaitti. Fiyatlar inmeye yüz tutmuştp. İktisadi vaziyette salâh başgöstermişti.
1951 bütçesini tanzim ettiğimiz sırada ise, milletlerarası şartlar çok ağırlaşmıştı. Bir taraftan fiilen harp başlamıştır. Emniyetsizlik artmıştır. Bu a-ğtr siyasî vaziyet malt ve iktisadi sahalarda tesirler yaratmıştır. Fiyatlar yükselmeye başlamıştır. Başta Amerika olmak üzere bir çok milletler bir kısım malların ihracını menetmişler, bir kısmını da tahdit altına almışlardır. Milletler ham madde bulmak i-çin bir çok çareye «başvurmaya başlamışlardır. Fiyatların yükselmeye başladığına Birleşmiş Milletler endeksleri bir delildir. Bu vaziyetin tesirlerini memleketimizde de hissetmeye başladık.
1951 yılı bütçesi bu türlü haJ ve şartlar içinde tanzim olunmuştur. Bu bakımdan 1950 yılı bütçesinden daha müsait şartlar içinde çalışılmamış ve ona göre hazırlık yapılmıştır.
îki yılın bütçelerini mukayese ederken bu cihetleri gözönündc tutmak lâzımdır, İki bütçeyi karşılaştırdığımız takdirde, bir çok fazlalar mevcut olduğunu görürüz. Evvelâ şunu söyleyeyim ki. 1950 yılı bütçesini yazılı olduğu şekilde mukayeseye esas tutmak doğru değildir. 1950 yılı bütçesinin yanıltıcı
Bütçenin mahiyet ve duğu halde, masraflar
milletvekilleri seçiminin yenileneceği bilindiği halde, tahsisat tam olarak konmamıştır. Bütçenin tasdlkından sonra çıkan bazı kanunlarla yenj yani masraf kapılan açılmıştır. Tapulama Kanunu giderleri meydandadır. Yolluk giderlerinde, cezaevleri masraflarında ba2i küçük ame-liyeler yapmak suretiyle masraflar küçük gösterilmiştir. 1950 yılı bütçesinin masrafları da iki aylık muvakkat bütçeye alınmış, tır. Diğer taraftan, katma bütçelerin ve iktisadi devlet teşekküllerinin açıklarını da hesaba katmak lâzımdır.
1950 yılı bütçesinde Denizyollarının 18 milyon, P. T. T nin 2 milyon lira açığı vardı. Devlet bütçesinde kabarmakta olan borç yekûnu katma bütçeler ve iktisadi devlet teşekküllerinin bıı açıklarından dolayı ayrıca büyümektedir. Bunları bir arada görmek İçin yeni bir hesap sistemine ihtiyaç vardır. Devletin faaliyet sahalarını kavramak İçin umumi gelir ve giderlerini gös terecek hesap sistemini kurmak için ihzari çalışmalara başladık.
Başka bir noktaya da temas edeyim. Bütçelerin yüzde muay-
müte-
Hükû-büyük
temaslara başlamıştır Adalet Komisyonunda tasarının müzakeresine
Gazeteciler Cemiyetinin teşebbüsünü Başbakan ehemmiyetle karşıladı
Türk Ceza Kanununun tâdili ne dair tasarıda matbuatı alâkadar eden hükümler dolayısile Hükümet nezdinde teşebbüsler de bulunan Gazeteciler Cemiyetinin müracaatı müspet ol ara ir karşılanmıştır.
Cemiyet mümessilleri dünden itibaren Hâlen bulunan
yarın devam edilecektir. Gazeteciler Cemiyeti tarafından çekiler telgrafı dün Meclis Başkanlığı Komisyona havale etmiştir.
Mümessiller, Başbakan ile bugün uzuh bir görüşme yapmış. tasan hakkındaki fikirlerini bildirmişlerdir. Adnan Men deres bu mütalâaları ehemmi yetle karşılamış, memleketi r emniyetini alâkadar ed(*n esas larla vatandaşların şeref ve hay siyetine taallûk eden hükümler üzerinde tam bir görüş birliği hâsıl olmuştur. Bunun dişinde fikir hürriyetini baltalıvan an tidemokratik hamlelerin nıevcu* tasarıda yer almasına sebep ol madiği neticesine varılarak bu hususlarda titizlik gösterilmen» kararlaştırılmıştır.
Cumhurbaşkanımız da cemiyet mümessillerini kabul ederek muhtelif meseleler üzerinde konuşmuş ve kendilerini akşam yemeğine alıkoymuştur.
Hal-yar-otuz
Zonguldakta Verem Paviyonu
Zonguldak 19 lA.A.) — kın ve Sağlık Bakanlığının dimiyle inşa edilmiş olan
yataklı Zonguldak Verem Paviyonu, dün saat 15 te Vali Safa-eddin Karanakcı’nın. halk ve Hükümet arasında işbirliğini belirten ve öven nutkunu müteakip hizmete açılmıştır
Burada hâdise ve eğ-
Hapse mahkum edilen bir kedi !
Elâzığ 18 ( ANKA) — cereyan eden garip bir günün başlıca dedikodu
lence mevzuunu teşkil etmekledir.
Mustafa adında bir vatandaş, on bir civcivini yiyen kedisini bizzat muhakeme etmiştir Söylendiğine göre tahkikat hayli uzamış ve Mustafa 8 ay sonra kediyi üç ay on gün mahkûm etmiştir.
Mustafa bu cezayı 1 martta infazA başlamak suretiyle kedinin cezasını biraz daha ağırlaştırmak niyetindedir.
hapse
bir körlük perdesi indirdi. Bırak şu maddeyi, boğ şu ölçü dehanı, doy şu fizik ve matema tik tecessüsüne, kov şu kemiyet ifritini, dal kendi içine, koş kendi kendinin peşinden, bul onu. bul kendini, bul ruhunu, bul, sev, bil, an. gör, kendi içinde gör Allahını. Kendine dön, kendine bak, kendine gel Aptalca bir konfor aşkından doğduğu halde her biri daha korkunç bir dünya harbi hazırlıyan teknik mucizelerinin yanında, senin iç zıtlıklarını elemeye yarıyacak ve seni kendi kendinle boğuşmaktan kurtaracak rııh mucizelerini ara İnan mânevilere ve mukaddeslere, inan! Onlar hakkında bu kadar küçükçe düşünmekten utan! Her sezilen derinliğin İfşa ettiklerini anlamaktan değil, düşünmekten bile seni alıkoyan tabiatçı metodlannı fırlat ve bitlenmiş elbiseler gibi at Ortaçağ papazında haklı olarak ayıpladığın dar kafalılığın anlayış sınırlarını daha fazla darlaştıran beş duyu idrakinin ka pah dünyası içinde kalma:
Arşı geç, ferşl atla, sidreyi aş. Gör nc var maverada ibret biz.
bir
Odada dolaşıyordu. Birdenbire gelen ihtiyaç heyecanlarının fikir zincirini kopardı.
Sofaya çıktı. Su danrılayışlarının sesi istikametine doğru yürüyerek mcc uzun bir koridoru geçti, sola döndü, bir kapıdan içeriye girdi. Biraz sonra, uyku sersemliğinden kurtulup sabaha fırçalanmış bir enerji ile kavuşabilmek için ceketini, yeleğini ve gömleğini çıkardı. Musluğu açtı ve gündüze giden zamanı doldurmak ümidiyle başını, boynunu ve kollarını dikkatli ve ağır ağır yıkadıktan sonra, 492
tarafları vardır, tanzimi sırasında, miktarı malûm ol-bütçeye alınan bazı mevcuttur. Meselâ.
koridora döndü Fakat içine galiba sabun kaçan kulaklarında bir uğultu vardı.
Sofaya çıkınca donakaldı. Elektrik sönmüştü. Pencerelerde sabah. Yarım saat evvel kapısını açık bıraktığı odadan da ışık gelmiyordu. Korkuya teslim olrnıyarak kadar büyük bir hayret içinde ağır ağır yürüyüp odaya girdiği zaman, sendeledi.
Koltukta Necile yoktu.
Yaklaştı, baktı ve kalkan omuzları arasında başı kısıldı. Necile yok. Yok! Necile yok!
Hemen başını kapıya çevirdi. Dışarıda bir ayak «esi.
Nefesi tıkanmış, bekledi.
Ayak sesi yaklaşıyordu.
Kapıda, beyaz başörtülü, ihtiyar bir kadın.
Yeni başlıyan sabahın koyu mavi, uçuk ve baygın ışık tonunda rengi belli olmıyan kısık ve yorgun gözler, yanak çukurlarında mürekkep lekeleri gibi keskin gölgelerin oyduğu ve buruşturduğu çentikli, soluk ve abraş bir yüzde onu görmek ve tanımak zahmeti çekiyordu.
Samlm de onu tanıyamadı.
Kadın birdenbire bağırdı:
— Ay, Samim Bey! Siz misiniz? Buramıydınız? Biz onu demin komşularla yu-
karıya, odasına taşıdık, yatağına yatırdık.
Bıı ses, bu ses...
Bir gece içinde bütün Renginaz, yalnız seste kalmıştı
. da
bu
SON
493
yen Wr kısmı dalma donmuş ve sabit bir hale bulunur. Bizim bütçemizde ise, bu nispet en yüksek hadde vâsıl olmuştur. Sabit hale gelen masrafların beilibaş-lılannı veriyorum: Personel masrafları ve yolluklar, 684 milyon liradır. Devlet borçlarının yıllık mürettebatı 125 milyon liradır. Üniversiteler gibi katma bütçelerin genel bütçeye olan yükü 65 milyon liradır. Ayrıca yedi milyon liralık bir gelir karayollarına tahsis edilmiştir. Milli Savunma giderleri de sabitleşmiştir. Bilhassa bugünkü durum dolay isiyle Milli Savunma giderlerinde tasarruf yapmak mümkün değildir. Bunların yanında takip edi-legelen iktisadi politika neticesinde girişilmiş olan teşebbslller ve başlamış olan inşaat vardır. Bunların bir kısmı taahhüde bağlıdır. Ve tutan da 45 milyon liradır. Taahhüde bağlı işlerden gayrisinin tutarı İse, bir milyar iki yüz elli milyon lira olduğunu görüyoruz. Sabit hale gelen bu rakamların umum! yekûnu nts-eti yüzde 84 tür. Geriye serbestçe tasarruf edebileceğimiz yüzde 15 ten ibaret bir kısım kalmaktadır. Ancak bu yüzde 15 i de serbestçe tasarruf edemiyoruz. Çünkü bunların içinde yönetim giderleri de vardır.
Bu izahatımla bir bütçenin kendinden evvelki bütçelerin ne derece tesiri altında kaldığını göstermiş oluyorum. Bu tesirden bütçeyi kurtarmak mümkün olmamıştır. Zira bunun için de bir çok kanuni tedbirler almaJ( İktiza eder. Bu da zamana vakkıftır.
Bütün bunlara rağmen metiniz yeni bütçe için
gayretler sarfetmlştir. Bu gayretler daha ziyade tasarruf tedbirlerinde kendisini göstermekte, dir.
Bütçenin hazırlanmasında tasarruf kaidesini esaslı bir kaide olarak gözönünde bulundurduk. Hükümetiniz 1951 bütçesinde tasarruflar sağlamıştır. Yapılmış olan vergi indirmelerinden hâsıl olan açığın 27 milyon lirası tasarruflarla karşılanmıştır 1951 bütçesinin hazırlanmasın da tasarruf zihniyeti ile hareket edilmiştir. Eğer siyasî ve iktisadi şartlar değişmeseydi, 1951 bütçesinin manzarası büsbütün başka olacaktı. Buna rağmen bütçedeki tasarruf tedbirlerini sîzler de müşahede edeceksiniz
tik defa olarak personel masraflarında artış olmamıştır. Hat tâ, 9 milyon civarında bir indirme dahi yapılmıştır. 1951 bütçesinin eski bütçelerin bir devamı olmadığını gösteren diğer bir nokta da bazı masrafların durdurulmuş olmasıdır. Bundan sonra Meclis, Liman, Fakülte binası. Sigara Fabrikası, Et ve Balık Kombinası gibi büyük inşaat masrafları yer almıyacak-tır. Yem bütçede envestisman anlayışında da esaslı bir farka tesadüf edeceksiniz.
Su işlerine on Üç sene Içind» 170 milyon lira sarfcdildigi halde henüz müspet bir netice alın mamıştır. Biz kısa zamanda ft7 masrafla başarılabilecek küçük sulama işlerini ele aldık. Bununla beraber, başlanmış olan İnşaatı tamamlamak üzere tah slsat ayırmak zorunda kaldık.
İktisadi vc askeri bakımdan ehemmiyeti azalmış olan Devlet Demiryollarına yeni tahsiaal koymadık. Atatürk için besle diğlmlz saygı duyguları ile alâ kası bnhınmıyan kabir inşaat» üzerinde de bazı değişiklikler yaptık. Enzı istimlâklerden sar fınazar ettik. Bazı yolların gü zergâhırn ‘rdik. Bu suret
le. 8 milyon Hra tasarruf temin ettik.
1951 yıl» hüteosl A, ve R, Işn-retlj iki cetvele bağlıdır Bu cet-yellerdeki giderler yekûnu 1 mil var 577 105 292 liradır velinde yer
1 344 390 000 liradır.
A ’1 işaretli cetveli edersek, 71 milyon lahk görülür. Bıı gelir fazlası
A/2 işaretli Cetveli mukayese edersek, masraflardan bir kıs mini karşılıyacaktır. Geriye 232 milyon liralık açık kalır. Bunu da şöyle karşılıyaeağız. Avrupa Tediye Anlaşması gereğince, a-lınacak 25 milyon dolarlık meblâğı, ve programı nacak 27 sat ve iç
Bütçemize vuzuh vermek için devamlı mahiyetteki masrafları A l yatırım mahiyetinde olan ve gelecek nesillerin faydalan» cağı hizmetlere taallûk rdeı masrafları da A/2 cetvelinde gösterdik. Bütçede bazı giderlerde de artış vardır. Bunların bir kısmı yönetim giderleridir Fakat bıı artışlar, hizmet inkişafına müVAZİ olarak vukııbıı-lan zaruri artışlardır Bu sene-ki bütçe ile verem haatahane-lerine 2000 yatak ilâve ediyoruz. Ayrıca bu yıl yeniden 70 aağlık merkezi açıyoruz. Yine bu yıl 400 okul açacağız.
Bütçenin ana hatlarını bu suretle
Memleketin içinde bulunduğu İktisadî şartlar altın ve döviz mevcudu ve para politikası gibi hususlara sırası geldikçe lerde temas edeceğiz.,,
Maliye Bakanının bu tından sonra, C.H.P. den
Milletvekili Celâl Siren söz almış vc bütçenin ana hatları ü-zerlnde Hükümete muhtelif sualler sormuştur. Celâl Salt bu konuşmasında, bütçenin kanunî müddet içinde Meclise verilmemiş olduğuna işaret etmiş, bütçenin ayın sekizinde gerekçesiz olarak Meclise verildiğini, katma bütçelerin ise 8 tanesinin ayın 11 inde, altı tanesinin de ayın 14 ünde Meclise geldiğini ve bütün bunların anayasaya sarih bir muhalefet teşkil ettiğini söylemiştir.
Siren, bütçe vesilesiyle malî durumun vuzuhla anlaşılması için umumî bütçe ile beraber, katma bütçelerin birlikte muta-leası halinde vaziyetin ne olacağını da sormuştur. Celâl Sa-idin bu konuşmasından sonra, yine C.H.P, den Van Milletvekili Ferit Melen söz almıştır. Ferit Melen, bütçenin tab ve tevzi e-dilmemiş olduğunu, bütçe ve muhteviyatı hakkında komisyon üyelerinin fikir sahibi bulunmadıklarını, Maliye Bakanının izahatını bütçenin umumî hatlarını göstermeye yetmediğini, Bakanın vazifeye henüz başlamış olmasının kendisini komisyonu tenvir imkânından mahrum ettiğini, kifayetsiz olan bu izahatın ışığı altında bütçenin umumî müzakeresinin doğru olamı-yacagını ileri sürmüş ve bu mü-zakerclerin bütçenin tevziine kadar tehir edilmesini istemiştir.
Bu talep üzerine, bütçe Komisyonunda müzakerelerin tehir edilip edilmemesi üzerinde münakaşa başlamıştır. Bu D.P. Milletvekillerinden Çelikbaş konuşmuş, iç bir maddesini okumuş, deye göre, kanunların si ile birlikte Meclise icap ettiğini, halbuki
gerekçesi ile Meclise gelmediğini söylemiş, komisyonun Maliye Bakanının konuşmasını gerekçe olarak tin de başka ettiği devam
tir. Aksi halde, gerekçenin gelmesine intizaren müzakerelerin talik edilmesi hususunu mıştır.
Komisyon Başkanı Adakan, bütçe gerekçesi
den heyeti umumiyesi üzerinde müzakerelere geçilebileceğini komisyon âzalanna temin etmiştir. Aynı zamanda Başbakan Adnan Menderes söz almış, Maliye Bakanının bu izahatının, bütçe gerekçesinin komisyona takdim ve İzahı olarak kabul e-dilmesi gerektiğini söylemiştir. Neticede komisyonda, müzake relere devamda bir mahzur olmadığı kanaatine varılmıştır Bunun üzerine muhalif milletvekilleri konuşmuşlar vc Hükümete muhtelif sualler sormuşlardır.
Müteakiben vakit geçtiğindeı bütçe müzakereleri ilân edilecek bir güne bırakılmıştır.
arada Fethi tüzüğün bu* mad-gerekçe-gelmesi bütçenin
kabul ettiği ve Htikûme-gerekçede bu izahattan maksat olmadığını teyid takdirde, konuşmalara edilebileceğini bildirmiş-
anlat-
Enver gclme-
19 A.A. (United Hindıstanın Orusa Rantalai’dan blldi-salgın halinde
alan
B. cet-gelir ise Gelirlerle mukayese liralık faz
İkincisi de kalkınma gereğince tahsis olu milyon dolarlık tahsi istikrazlar,..
Hindisfanda kolera
Bombay, Press) — vilâyetinde
rlldiğlno göre, kolera yüzünden sokaklarda 500 kadar ceset yatmaktadır.
Salğın, 11 yaşında Nepal baba İsimli bir çobanın bu şehirde mukaddes ot satarak her hastalığa iyi geldiğini söylemesi ve binlerce kişinin bu otları almak İçin şehre akın etmeleri yüzünden başlamıştır.
Salgın Puri şehrine de sirayet etmiştir ve üç günde 106 va ka ve 37 ölü kaydedilmiştir. Hastalar hnstahanelerde bekleşmekte ve ölenlerden boşalar, yerlere yatmaktadırlar.
Dewey, İngiltere Elçiliğini reddetti New-York. 19 A.A. (Ünite I Press) — Nevv-York Valisi Tho-ınaa Dewey, hükümet tarafından kendisine teklif edilmiş o-lan Ingiltere Büyükelçiliği vazifesini kabul edemeyeceğini bildirmiştir.
Dewey buna sebep olarak Nevv-York ta vazifesi başında kaldığı müddetçe Amerikayn daha fazla hizmet edebileceğini ve gerek milli, gerekse milletlerarası meselelerde partisi namına dahi İyi konuşabileceğini ileri sürmüştür.
Geçen ağustos ayında Dışişleri Bakanı Dean Acheson, De vvey'e Başkan Trumanın izindin Büyükelçiliğini teklif ettiği nl bildirmişti.
Dean Achesonla Devvey arasındaki hu görüşme ağustos ay. içinde gizli olarak cereyan et mışti.
Dewey bu hususta etraflıca düşündükten sonra Trumanın
izah etmiş bulunuyorum, teklifim reddetmiştir.
Cumhurbaşkanı Celâl Baynr, evvelki akşam Çankaya Köşkünde basın mensuplarına bir çay vermişti. Yukarıdaki resimde Cum hıırbaşkanı, bu çayda gazete ellerden bir grupla görülüyor.
Amerikalı
güreşçiler yarın geliyorlar
Takımda bulunan alfa güreşçi, kolej öğrencisidir
87 kiloda Yaşar Doğıı İle güreşecek olan LoiiIm Helntr ve takımın antrenörü
23, 24 ve 26 aralık tarihlerinde güreşçilerimizle karşılaşacak o-lan. Amerikan Serbest Milli Güreş Takımı yarın akşam şehrimize gelmiş bulunacaktır.
Gelecek olan Amerikan Milli Güreş Takımının hemen hemen hepsi kolej talebesidir. Bu takım Amerikada son yapılan maçlarda derece almış ve seçmeleri kazanmış kimselerden kurulmuştur. Yan ağırdaki güreşçi u-çak rarbi: atörü mütehassısıdır ve Japon güreşini pek İyi bilmektedir. 73 kilo güreşçisi de Londra olimpiyatlarına iştira* etmiştir. Gelecek olan güreşçiler şunlardır:
52 kilo; John Harrison (Ayo-va Koleji talebesi), 57 kilo: WaJ-ter Ram&nnviskl ıKorpel talebesi), 62 kilo: Lavell (Korncl Koleji Talebesi), io: Keith Young (Ayova
talebesi), 73 kilo: VVilliam Nel-son (Ayova Koleji talebesiı, 79 kilo: VVilliam Smith (Ayova Koleji talebesi), 87 kilo: San Fran-cisco’lu Louis Helntz, Ağır: Cari Abel (Amerikanın Ohio vilâyetinden).
Amerikan Milli Serbest Güreş Takımını bir Japon antrenör çalıştırmaktadır.
Koleji Lang 67 kİ-Koleji
Bir Amerikalı gazeteciye gör
Sovyet soğuk harbinin
yeni hedefi
Washington, 19 A.A. (USÎS) — (Aşağıdaki makale Christian Science Monitor’da Neal Stan-ford imzası ile neşredilmiştir.)
Wa8hington’a gelen raporlara göre Moskova soğuk harp hilelerine bir yenisini ilâve etmiştir.
Silâh: Bir azınlığın kütle halinde hudut harici edilmesi, hedef: Türkiye, ajan: Bulgaristan, maksat da böyle bir akın İçin hazırlıksız bulunan Ankarayı müşkül mevkie sokmaktır.
Vakıa Moskova bundan evvel de kütle halinde tehciri siyasî bir silâh olarak kullanmıştı. Fakat bu kendi hudutları dahilinde olmuştu. Moskova Türkiyeyi bundan önce de tazyika maruz bırakmıştı. Fakat bu aynı şekilde olmamıştı, peyklerini müteaddit
H
Türkiyedir defalar kalkan olarak kullan* mışti, fakat hiç bir zaman bu maksatla değil. Bu seferki harekette Kremlinin hür dünyaya karşı açtığı sinir harbi için bulduğu yeni bir şeytanî manevraya şahit oluyoruz.
Muharrir 25 sene evvel Türkiye ile Bulgaristan arasında imzalanan muahedenin hükümlerinden bahsettikten sonra şöyle devam etmektedir:
Sofyanın iddiasına göre bu Türk azınlığı Türkiyeye dönmek istemektedir ve Bulgaristanın yaptığı sadece bu arzuyu yerine getirmekten ibarettir. Böyle bir iddia komünist propaganda ve tekniklerinin bariz vasıflarından, dır.
Ekonomik müşküllerine rağmen
Türkiyenin istikbali çok iyidir"
Ankarada bulunan Avrupa Ekonomik Konseyi İcra Sekreteri, dünkü basın toplantısında böyle söyledi Ankara, 19 (A.A.) — Dünden beri şehrimizde bulunan Avrupa Ekonomik Konseyi tera Sekreteri Profesör Myrdal, bugün Devlet Bakanlığında saat 18 de yaptığı bir basın toplantısında şunları söylemiştir:
“Temas ettjğim bütün devlet müesseseleri ve yetkili teknik hükümet mcnsuplarivle görüşmelerimde bu zevatı gayet bilgili ve kabiliyetli buldum. Zikretmek lâzımdır ki, Türkiye gerek tabii servet bakımından ve gerekse insan gücü bakımından çok büyük imkânlara maliktir. Buna istikrarlı vc olgun bir ekonomik politika keyfiyetini de ilâve edersek bugün içinde bulunduğu ekonomik müşküllere rağmen, Türkiyenin çok iyi bir istikbale satıp olduğuna emin olabiliriz.
Türkiyede bulunduğum bu iki gün zarfında Birleşmiş Milletler
Teşkilâtından birisi olan Avrupa Ekonomik Konseyinin Türkiyeye ne gibi hususlarda faydalı olabileceğini araştırdım. Bu mevzuda dün ve bu sabah ilgili zevatla yaptığım münferit görüşmelerde ve bugün öğleden sonra muhtelif teknik daire ve müesseseler başkanlariyle müştereken yaptığımız toplantılarda, Türkiyevl zaten büyük bir ligi ile takip etmekte olduğumuzu, Türkİyentn çalışmalarımızda mühim bir yer İşgal ettiğini bilhassa belirttim. Hâlen komisyonun Türkiyede daimi bir delegesi bulunmakta bütün çalışmalarınızı takip m ektedir.
Malûmunuzdur ki. Avrupa
konomik Konseyi Birleşmiş Milletlerin Avrupa manzumesine dahil memleketlerini bir araya getiren ve iktisadi meselelerini halletmeye uğraşan bir teşkilâttır.^
ve
et-
E-
G.Saraylı Bülent dün Italyaya
Milli Takım oyuncularımızdan Gıda tasa raylı Bülent Eken dün akşam bir uçakla İtalyaya hareket etmiştir. Bülent Eken, İtalyan futbol İlkinin ikinci küme takımlarından Salernitano Kulübü tarafından 4 milyon lirete satın alınmıştır, Bülent bu ücretten başka da ayda 150 Türk Lirası aylık alacaktır.
Salernitano hâlen İkinci kümede 14 üncü vaziyette bulunmaktadır.
Bülent Ekenin Türk iyeden ayrılması, Türk futbolu İçin büyük bir kayıptır.
Vehbi Emre, Güreş Federasyonundan ayrılıyor
Güreş Federasyonu Başkanı Vehbi Emre, kendisiyle konuşan bir arkadaşımıza: yapılacak o-lan Amerikan güreş müsabakalarından sonra, Federasyon Baş kanlığından istifa edeceğini söylemişi İr.
Austria Futbol Takımı geliyor
Avusturya İlkinin on kuvvetli takımlarından biri olan Austria, önümüzdeki ayın 13 ünde müteaddit maçlar yapmak üzere 1-s-tanbuia gelecektir.
Bir defa kurulmakla 400 gün işliyen saat
Yukarıda resmini gördüğünüz bu saat 1 defa kurulmak la 100 gün İşler. Bıı zarif masa saatinin Avrupadn dükkân *ati9 fiyatı 250 liradır. “YENİ İSTANBUL», ıın 20 talihli o-kııyucııstı hıı saatlerden kazanacaktır.
Savfa 4 TBKÎÎBTAMBUT.
Fransız otomobil sanayii her
Kooperatifçilik kongresi yann toplanıyor
Kooperatifler hakkında ayn bir kanuna ihtiyaç olduğu bir defa daha belirtilecek
TUrkiye üçüncü Kooperatifti ilk kongresi yann Ankarazla Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi salonunda açılarak 22. 23 ve 24 aralık günlerinde Ankara Halke-vinde komisyonlar halinde çalınacak ve 25 aralık 1950 pazartesi günü Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesinde akdedilecek genel kurul toplantıslyle faaliyetine son verecektir.
Bu kongrelere Türkiyenin her yerinde nazari ve ameli sahada çalışan bütün kooperatiftiler davet edilmektedir. Bundan başka. B. M. Meclisi üyeleriyle sair memleket aydınlan bu sahadaki düşüncelerini söylemeye ve yazmaya davet edilmiş bulunmaktadırlar. 1
Memleketimizde 1926 tarihli Ticaret Kanununa göre kurulmuş ve işlemekte olan kooperatiflerle hususi kanunlarla kurulan kooperatif ve birlikler, yeknesak bir mâna ifade etmekten uzaktırlar. Ayrıca okullarda kooperatif adı altında yürütülüp giden teşekküller vardır ki, bilhassa bunlar nev*i şahsına münhasır gayet hususi bir tarzda kurulup İşletilmektedir. Adlan birer kooperatif İse de mahiyetleri birer hayır kurumudur.
Koopeartiflerimlz. derli toplu bir kanun çerçevesiyle ihata e-dillp, yabancı Ülkelerde nazariyatı ve ameliyatı yüz yıldan beri didik didik incelenip saflaştırılmış olan norma] hale getirilmedikçe her kooperatifinin muhakkak ki. bir sürü derdi bulunacak ve bu dertler kooperatifin ömrünce devam edeceklerdir.
1947 yılında toplanan İkinci Türk kooperatifçilik kongresinde ana hatları tesbit olunup, tamamlanması Türk Kooperatifçilik Kurumuna vazife olarak verilen kooperatifler kanunu tasarısı 1949 yılında son şekliyle E-konomi ve Ticaret Bakanlığına tevdi olunmuştu. Fakat kanun halini alamadığından bugüne kadar tamamiyle faydasız kalmıştır. önümüzdeki kongrede yine de kanun mevzuu ön plândadır. 1950 yılının ilk aylarında Fransadan celbedllen mütehassıs kooperatifçi Mr. Maurice Colom-baln. memleketimizde uzunca bir seyahatten sonra bir rapor ve bir kanun tasarısı hazırlayıp Ekonomi ve Ticaret Bakanlığına sunmuştur. Bu suretle, hâlen Bakanlıkta iki tasan mevcut bulunmaktadır.
Ege futun piyasası
15 ocakta açılıyor
Ankara 19 (A.A.) — Ekonomi ▼e Ticaret, Gümrük ve Tekel Bakanlıklarından ' tebliğ olunmuştur:
Ege bölgesinin 1950 mahsulü tütün piyasası 15 ocak 1951 pazartesi günü saat sekizde açılacaktır.
Karadeniz ve Marmara bölgeleri tütün piyasalarının açılış tarihleri ayrıca ilân edilecektir.
Ekici ve tüccann şimdiden hazırlık tedbirlerini almaları tavsiye olunur.
İzmir Limanından ihracat
Geçril senenin kasım ayına nazaran daha az ihracat oldu
İzmir 19 (Hususi) — 1950 yılının çıkmak üzere bulunduğu Şu güne kadar alman raporlar, bu yıl, İzmir Limanından yapılan ihracatın geçen yıla nispetle değer bakımından daha düşük kalacağını göstermektedir. Söylendiğine göre bunun başlıca sebebi, bu yıl ihraç edilen tütün miktarının geçen yıla nazaran oldukça düşük kalmasıdır. Geçen bir ay İçinde yapılan ihracat yekûnu değer İtibariyle 49,240,620 lira, miktar itibariyle de 31,869,000 ton muhtelif 6968 baş diri hayvandır. Bu müddet zarfında yapılan başlıca üıracat şunlardır:
Miktar Kıymet
Kuru üzüm
Tütün
Pamuk
1.683.309
4.784.240
69.700
8.712.097
14.952.657
20.397.467
Geçen yılın aynı müddeti içinde ise en fazla tütün ihraç edilmişti. Bunun miktarı 7.723.102 kilo, İfade ettiği kıymet ise 26.263.725 liradır. Bu suretle iki yılın kasım aylan arsamda 990 bin liralık aleyhte bir fark bâ. riz bir surette göze çarpmakta, dır.
İzmir Çimento Fabrikası
İzmir, 19 (Hususi) — İzmirde Marsall Plânı Yardımından çimento fabrikası kurulacağı yazılmıştı- Bugünlerde şehrimizde bulunan DanimarkalI bir mütehassıs fabrikanın kurulacağı sahada tetkikler yapmaktadır.
Amerikadaki pamuk buhranının sebepleri
Kore harbinden evvel, Amerikada pamuk istihsalinin tahdidi, dünyada pamuk fiyatlarının yükselmesine sebep oldu
Birleşik Amerika Hükümeti, 31 mart 1951 e kadar, ham pamuk ihracatını 2,000,000 balyadan 2.146.000 balyaya çıkarmaya karar vermiştir. Amerikanın bu hareketi, pamuk ithal eden memleketlerde büyük memnuniyet uyandırmıştır. Fakat bu çoğaltma hacmi, ancak yüzde 17 bir fazlalık ifade ettiği için, yeni ihracat piyasadaki pamuk azlığını ortadan kaldırmayıp, sıkıntıyı sadece azaltacaktır.
Piyasadaki pamuk azlığı, ta-biatlyle pamuk memleketlerin, deki istihsal hacminin daralması neticesinde meydana çıkmıştır. En büyük pamuk memleketi olan Birleşik Amerikadaki İstihsal noksanı İse, on iki ay evvel, pamuğa tahsis edilen dönümlerde yapılan tahdidat neticesinde meydana gelmiştir.
Geçen sene aralık ayında, beş altı ay sonra Korede ne olacağı tabiî tahmin edilemediği için, Birleşik Amerikanın kendi pamuk istihsalâtını tahdit etmesinin. bu sene ve bilhassa 1951 için dünyada bir pamuk buhranı doğuracağı zannedllmemiştL
Amerikanın bu hareketi, memleketin iç iktisadi siyaseti gözö-nûnde tutularak yapılmış ve bir bakımdan makul olmuşsa da, dünya istlhsalâtı noktasından umulmadık neticeler doğurmuş-tur. 1949 daki Amerikan pamuk mahsulü 15,975,000 balya olduğu halde 1950 deki istihsal hacmi 9,700,000 balya olmuştur. Bu suretle bir sene içinde 6 milyon 300 bin balyalık bir noksan or-taya çıkmıştır. Halbuki aynı sene içinde diğer memleketlerdeki pamuk istihsalinde ancak ve ancak 1,100,000 balya fazlalık görülmüştür. Bu suretle 1950 senesi içLnde 5,200,000 balyalık açık hâsıl olmuştur.
Her ne kadar geçen seneden kalan stok fazlalığı epey bir miktar tutmuşsa da bu, Amerikadaki mahsul azlığı münasebetiyle meydana gelen buhranın önüne geçecek kadar fazla oynamıştır. Bu seneki bütün dünya pamuk istihsal hacmi 43.600.000 balya tutmaktadır ki, bu miktar, geçen aenekl dünya pamuk mahsulününkinden 2.300.000 balya noksan tutmaktadır. Amerikanın bu seneki ham pamuk ihracatı, geçen mevsim 5.800,000 balya tuttuğu halde, dünyanın diğer devletleri 5,900.000 maiya pamuk ihraç etmiştir. Halbuki
Birleşik Amerika daima pamuk piyasasına hâkim olmuş ve dünya pamuk ihtiyaçlarını temin etmiştir.
Bu mevsimde Birleşik Ameri-kanın pamuk İhracatı ancak 3,000,000 balyaya baliğ olacak ve pamuk ithal eden devletler diğer ihracatçı devletlerden 6.900.000 balya pamuk satın almak mecburiyetinde kalacaktır. Bu suretle mecmu pamuk ihracatı 1949 - 1950 senesine nispetle 1,800,000 balya eksik ola-çaktır. Eğer bu mevsim sonun-da, Birleşik Amerika 2,900,000 balya pamuk saklamak isterse, pamuk calini 4 milyon balyaya çıkarabilecektir. Birleşik
miktarının M tehlikeli engin seviyede., bu-mânl olmak isteme-
beraber pamuk ileti-
nisan, pamuk görüleni tın d a
nadcce stoku lhrn-kadar Ameri-
ka zaten 1947 - 18 de gelecek se-ne için ancak bu miktarda pamuk stoku bırakmıştı.
Fakat Amerika pamuk İhracatını kasden azaltmıştır. Çün-ki o, stok bir surette lunmasına mIştIr.
Bununla
sadiyatı ve İktisadi siyaset mü tehassıslan önümüzdeki don itibarca Amerikanın ihracatında btr fazlalık bileceğine şu iki şart
İnanıyorlar. Bu şartlardan birincisi. dünya siyaa! vaziyetinin düzelmeye doğru kayması ve yeni pamuk rekoltesinin tahmin edilen 15 milyon balyalık miktara baliğ olmasıdır.
Bununla beraber eksperler, pamuk azlığının, diğer elbise ipliklerini meydana getiren ham maddelerinkl gibi uzun ömürlü olmayacağı kanaatlndedlrler.
Pamuk buhranının yanında, yün, hakiki ve sunî ipek, naylon ve keten meseleleri daha fazla güçlükler çıkarmaktadır. Pamuk ithalâtçıları şu meseleyi ortaya atmışlardır: önümüzdeki on İki ay İçinde, şimdiye kadar mü-tad olan pamuk stoku hacmini azaltarak, ihracatı fazlalaştırmak ve bu suretle pamuk müstehliklerinin İhtiyaçlarını yeni
mahsul mevsimine kadar tatmin etmek. Mütehossıslar bu meselenin müstehliklerin lstedlCrl şekil de halledilebileceği kanaatinde, dirler. Buna mukabil böyle bir tesviye suretinin doğuracağı tehlike de az ehemmiyetli değildir: Şayet pamuk stoku aarfedlllp de, bu ham madde azlığı —her türlü tedbirlere rağmen— devam ederse, pamuk sanayii büyük bir buhran geçirecektir. Böyle bir buhrana şimdilik kimse sebep olmalı istememektedir. Bir sene evvelinden kalan mahsulle beraber son dört senenin pamuk mevcudu şu rakamlarla İfade edilebilir:
1947 . 48 de 43,800,000; 1948-49 da 43,700,000, 1919 . 50 de 45.900.000; 1950 . 51 de İse
43.600,000 balya.
Bu rakamlara bakılacak olursa, İlkin bu seneki mevcudun diğer senekllere nazaran fazla eksik olmadığı görülürse de, ortada Amerikanın bu sone pamuk istihsalini azaltmış olması, tehlikenin nerede olduğunu meydana çıkarır. Çünkü bundan evvelki senelerde Birleşik Amerika» pamuk mahsulünü, İstihsal kudretinin âzami derecesinde tutmuştu. işte önümüzdeki senenin pamuk buhranı, Amerikanın 12 ay evvelki kararının btr neticesi olacaktır.
Derleyen: K. Sevinç Altmçağ
Ingillerede muayyen maddelerin ihracı permiye tâbi tutuldu
Londra, 19 (Hususî) — tngü-terede, dünden bert bazı maddelerin ihracatı, permi esasına tâbi tutulmuştur. Bunlar, plâstik ve metal mallarla birtakım İlâç ve kimyevi maddelerdir.
Bıma mukabil, bazı malların İhracatı için şimdiden sonra permi temin etmeye lüzum kalmamıştır. Bu malların başında da, çanta, çuval, kumaş, pamuktan mamûl eşyalar ve bazı İlâçlar bulunmaktadır.
Tahdit siyaseti
İsviçre, ithalat ve ihracata yeniden kayıtlar koyuyor
Bern, 19 (Hususi) — İsviçre Federal Meclisi, dünyada hüküm süren ham madde sıkıntısı dola-yıriyle, birtakım mallar üzerinde, harpten önceki tahditlerin tekrar konmasını kararlaştırmıştır. önümüzdeki ocak ayından i-tlbaren meriyete girecek olan bu karara göre, demir, çinko, all-minyum, gliserin, kemik, yün ve pamuk gibi maddelerin İhracatı kısılacuktır.
Petrol, madeni yağ, bakır, kauçuk, kükürt, sabun, penisinin ve strepoomlsln ihracatı için de özel lisanslar verilecektir.
İhracatçılara gelince, bunlar, dışardan getirtecekleri malların miktarını evvelden federal makamlara bildireceklerdir. Bu suretle hükümet memlekette mevcut malların miktarını ve umumiyetle ticaret hareketlerini yakından kontrol edebilecektir.
Verilen resmi bir habere göre, bu tahditler, dünya durumu değişmedikçe» kaldırmıy ocaktır, tır.
Altın fiyatları yükseldi
Dün altın fiyatlarında yine bir yükseliş göze çarpmıştır. Gramı 1.72 olan külçe altın 4.74 liraya yükselmiştir. Bundan başka gulden altını da düne nazaran ilerleme kaydetmiştir.
KISA HABERLER
İspanyada bütçe açığı
ir Madrit, 19 (Hususî) — Ispanya Ticaret Bakanı J. Ben-jumea, memleketinin bu seneki bütçe açığının 1.000.000.000 pesetas’dan aşağı olmıyacağı-nı, fakat bu sayının geçen 9e-neklne nazaran 916 milyon daha az olduğunu bildirmiştir. Bakanın bildirdiğine göre bu sene esnasında İspanyada tedavüldeki para 2.600.000.000 pesatas artmıştır.
★
yıl biraz daha inkişaf ediyor
Fransada otomobil imalâtı harpten evvelki seviyesini aşmakla kalmamış, aynı zamanda 1929da rekor teşkil eden rakamı da aşmıştır
Paris 19 ((Hususî) — Otomobil endüstrisi en mühim Fransız aanayiinden biridir. Fransa yalnız dünya otomobil endüstrisinin ilk devirlerinden beri bu işle meşgul olmakla kalmamış dünya otomobil İmalâtında mühim bir yer işgal etmeye de muvaffak olmuştur. Birleşik Amerika, Sovyetler Birliği ve Ingil-tereden sonra dördüncü gelmektedir.
Diğer cihetten otomobil endüstrisi harbin sonundan beri imalâtı en çok artan endüstrilerden biridir. 1945 te imal edilen otomobillerin sayısı 33,600 iken bu rakam 1949 da 285,641 e çıkmıştır. Nihayet otomobü ihracatı Fransız dış ticaretinin en faal şubelerinden birini teşkil etmektedir. 1949 da otomobü teslimatı yabancı memleketlere yapılan ihracat yekûnunun yüzde 5,4 ünü teşkil etmiştir.
Her şeyden evvel geçen harpte otomobil inşaat endüstrilerinin pek geniş bir ölçüde tahrip edildiğini hatırlatalım- Bu endüstri toplu bir halde bulunduğu için işgal kuvvetleri tarafından askeri arabalar ve cepane arabaları imal edecek bir hale getirilmesi kolay olmuştur. Diğer taraftan kolay hedefler teşkil
eden bıı geniş fabrikaları tahrip etmek de müttefikler için güç olmamıştır. Bu arada Renault ve Peugeot müesseseler! ile Mlche-lin ve Dunlop Lâstik Fabrikaları kullanılmaz bir hale getirilmiştir
Fransız otomobü parkı da geniş tahribata maruz kalmış ve harp devam ettiği müddetçe tamir edilmemiştir.
Hükümet Fransız otomobü endüstrisini ihya etmek için pek büyük gayretler sarfetmiştir. Yapılması icap eden İşler şunlardır:
a — Nakil vasıtaları darlığını bir an evvel gidermek için otomobil parkını tedricen ihya etmek- Bu itibarla bütün gayretler evvelâ faydalı arabalar imalâtı üzerinde toplanmıştır.
b — Ticaret.
açığını mühim etmek.
1946
plânında millî sahada (Renault) olduğu kadar muhtelif (Ber. İlet) v« hususi sahalarda da gerçekleştirilecek mühim envestte-man’lar derpiş edilmiştir.
Bu gayretler umumiyetle memnuniyeti mucip neticeler vermiştir. Fransız imalâtı herp-
muvazenesinin
kapatmak maksadiyle bir ihraç imkânı temin
da hazırlanan Monnet
TAHSİL KUR’AMIZ
90 kupon, belki size bir istikbal hazırlıyacaktır
Amerikanın ithalâtı artıyor
Washington. 19 (Hususî) — Ticaret Bakanlığına mensup bir sözcü bu hafta» Birleşik Amerikanın ithalâtının gittikçe artmakta olduğunu beyan etmiştir. Sözcünün verdiği izahata göre. Amerika kasım ayı zarfında 923 milyon dolar değerinde, muhtelif memleketlerden mal İthal etmiştir. Bu sayı diğer aylara nazaran bir rekor teşkil etmektedir. Aynı ay zarfında AmerLka 904 milyon dolar kıymetinde mal ihraç etmiştir.
Buradaki dış ticaret mütehassıslarına göre, İthalâtın artması, Kore harbinin patlamasiyle A-merikada başgösteren fiyat yükselişi ve talep artışı sebebine dayanmaktadır. Son arada bilhassa Uzakşarktan geniş miktarda ham kauçuk İthal edilmiştir.
1
I0Û ıou
IÜU
UM)
100
100
100 ux>
100
*5
*6
%4
W
(0 %e
%7
%7
%7 %7
%7
%7 %7
%7
%7 %7
TÜRKİYE KREDİ BANKASI’nın
İZMİR
İSTANBUL
12 OCAK 1 9 51 de YAPILACAKTIR
(Yeni Postahane karşun) (Büyük Kadir cali Han altında) Gelecek aylık ikramiye çekilişi
Para yatırmak İçin son gün : 3 OCAK 1951
HER ÇEKtLÎŞTE 22 ADET İKRAMİYE 1.000r— liralık, 250,— liralık, 50,— liralık v-s.
NEDEN MESKEN SIKINTISI
ÇEKİYORSUNUZ ?
Zlncirlikuyuda Leventte kurulan 400 evlik konforlu mahallenin Jnşaatı tamamlandı. Evler emrinize âmâdedlr.
21 aralıktan itibaren Belediye otobüsleri SİRKECİ-LEVEND arasında 40 dakika fasıla ile muntazam servis yapacaklardır.
Taksitle ve uzun vade ile bu evleri
temin edebilirsiniz.
Telefon : 20042, 20048-200 5 1
il
★
*
19/XII/1950 Salı
KAMBİYO ve ESHAM
Sterllııg .....
Dolat .........
Kr Frangı lev.^re Fr be«Cıku Fr Isveç Kr. ... Florin ..w.. Lıreı ••»••de#» Drahmi Esto'idns ..
Açılin
7.85.50
280.30
0.b0
64.03
5.60
54.12.60
73 68.40
0.44 128
0.01.876
9.73.90
KapMIlİr,
7.84 80
280.30 0.80 64.03
5.60
54.12.50 73.68 10
0.44 12b 0.01 «76 9.73 90
Yunanistan nı ithalâtı
Atina, 19 (Hususî) — iaşe Bakanlığının bir emriyle, Yunanistan şimdiden sonra buğday unu ithal etmeyecektir, son parti olarak bu memlekete aralık 1950 ile şubat 1951 arasında 154.000 ton buğday getirilecektir.
Yeni bir nyion
IpUğl
New-York 19 (Hususî) — Erkekler için güve yemlyen, küçülmiyen. ayağı terletmt-yen, uzun zaman dayanan V numaralı iplikten çorap yapılmıştır. Bu İplik nylonun küçük kardeşi olup “mucize” a-dmı takmışlardır. Asıl Amerikan erkeklerini memnun e-den nokta şu ki, bu çorapların fiyatı ithal edilen Ingiliz çoraplarından daha ucuzdur.
Endonezya, Avrujıa memleketleriyle anlaşmalar yapıyor
La Haye 19 (Hususî) — Endonezya Hükümeti, buraya ulaşan haberlere göre, bu ay zarfında bir çok Avrupa memleketleriyle ticari görüşmelere bağlıyacaktır. Müzakerelerin, Fransa ile bu ayın ortalarında Danimarka İle de hu ayın sonlarına doğru başlı-yacağı zannedilmektedir. Almanya Üe hâlen müzakereler cereyan etmektedir.
.938 organı .......
L83b ikramıydı Milli M Udu (as l •94) Demırvoh iv IJM) Demiryolu V 1/2 IIH9 İkramıydı 194) Demiryolu Vi Kalkınma i .~-
Kaiktrıına 11 •«»«.
Kalkınmo LU
194b tatikrazı 1 ......
194b ıaıikrarı U
1949 istikrazı 1 .....
Mim Miidaiaa TV 8ı vaa-Erzurum 1 U-VU i
11 UJ 1 11 uı Vı
1984 1934 194) 194) 194) adlin Milli dun Milli
•r ••
uemıryoiu Demiryolu Demiryolu Mhd&faa MUdstoa
MiJdnffu* Müdûfan
22.45
19 90
20.10
100.—
95.—
06.65 07.90
08.45
95 10
95.20
97.70
95.—
90.00
20.2(
21.05
20.10
20.25
21.—
20.60
20.50
20.70
20.90
20.—
Şirket Tahvilleri
r.C. Ğlraat HmuKaSi -..
Anadolu D. ¥ tertip AvB
1
,, Mümea. Senet
21.—
110.30
99
59.-
Şirket Hisse Senetleri
r.C Morkcz J&nKHnı .. PUrkıye ış linnk u(. .... I’ürk ricareı Banmıiı
Ardımı
124.—
3L—
5 —
5.60
iki talihli okuyucumuza Avrupa ve Türkiyede 3 sene tahsil imkânı hazırlayan kur’amrz hakkında tafsilât veriyoruz
Avrupada, Üniversitelerin ilkbahar sömestrinin mart nihayetinde başladığım nazarı itibara almaktan sarfınazar, her gün artmakta olan okuyuculanrmz bize müracaat ederek bu haktan istifade etmek arzusunu bildirmişlerdir. Onun için biz, sene başından itibaren 90 kupon için mart nihayetine kadar bu müsabakamızı son olarak temdit ediyoruz. Bu suretle kupon toplamış ve şimdiye kadar okuyucumuz olanlara yeni bir şans imkânını daha veriyoruz, çünkü onların şimdiye kadar malik oldukl&n 90 ar kupon şanslarım arttırdığı gibi, yeniden kupon da bu hına çaktır.
Gazetemiz,
muhtelif üniversiteler hakkında tetkikler yapmış ve bir hayli malûmat toplamıştır. Muhtelif fasılalarla bu üniversitelerin resimlerini, oralardaki tahsil şartlarım, hayat tarzlarını okuyuı ’a-nmıza aynca bildirecek ve onların faydalanmalarını temine çalışacaktır.
Bundan başka gazetemiz şimdilik İsviçre, Avusturya, Almanya, Fransa ve 1 falyada tahsil etmek istiyeııler için soracakları sualleri o-ralardakt bürolarımız vası-tasiyle tetkik ettirecek ve onlara cevap verecektir.
Gazetemiz, okuyucularına kültür sahasında hizmet etmiş olmak İçin onlardan bir tanesini Avrupa veya Amerika üniversitelerinden bi-rinde, diğerini İstanbul veya Ankara üniversitelerinden hangisini arzu ederse orada 3 sene okutmak kararmı vermiş ve bu kararını intişara başladığı gün bildirmiştir. Gün geçtikçe gazetemizin bu hayırlı emeline karşı gençler ile evlâtlarını okutmak isteyenler arasında büyük bir alâka uyandığını memnuniyetle görmekteyiz.
Kur* ayı kazanan o kuyu-cum’izun şayet kendisinin bizzat bu tahsili yapmak veya ailesi mensuplarından birini üniversitelerden birisine göndermek İmkânı yoksa, bu takdirde işbu talihli, kendisine isabet eden hakkı başka birisine satabilir. Ne-tekim geçenlerde Zürich’e tayyare ile seyahat etmek ve orada bizim hesabımıza 15 gün kalmak kuriasını kazanan talihli okuyucumuz bu hakkını başka birisine devretmiştir. Devrettiği takdirde bu hakkı satın alan işbu tahsili daha ucuz yapmak imkânını bulacaktır. Şayet kazandığı hakkı başka birine devretmek İstemezse. bu talihli okuyucumuza derhal birinci mükâfat olarak 8.000. İkinciye 4.000 lira ödenecektir.
ten evvelki seviyesini aşmakla kalmamış, aynı zamanda 1949 yılında» 1929 da rekor teşkil eden rakamı da geçmiştir.
1949 da otomobil imalâtının büyük bir kısmını faydalı arabalar teşkil etmiştir, imal edilen 285,641 otomobilden 95.900 ü ticaret işlerine tahsis edilmiştir. Bunlardan 2.088 İni otokarlar ve otobüsler teşkil etmektedir. 1938 de faydalı arabalar, imalât yekûnunun %17 sini teşkil ediyordu. 1948 den 1949 a kadar faydalı araba İmalâtı aynı seviyede kaldı. Buna mukabil turizm arabalarının mlktan mühim ölçüde arttu
Turizm arabaları kategorisinde Fransız fabrikaları zayıf kudrette araba imaline gittikçe artan bir temayül göstermektedir.
Fransız otomobü ve otomobü yedek parçalan fabrikalanndaki İşçi miktan harpten sonra geniş bir ölçüde artmıştır. 1938 de bu fabrikalarda 125.000 işçi fışmakta İdi. Bu rakam 1949 da 175.000 e çıkmıştır. O sene otomobil imalâtında takriben 100.000, yedek parçalar, lâstik» karoseri vesaire gibi endüstrilerde 75,000 İşçi çalışmıştır.
Fransız otomobil parkı 1938 deki rakamı geçmiştir. Fransa-da sefer eden otomobillerin sayısı her ne kadar malûm değU Lae de 1949 da takriben 2.400.000 araba mevcut olduğu tahmin e-diLmektedir. Bunların aşağı kan 1.500.000 ini turizm arabam lan, 800.000 ini de faydalı ara** balar teşkil etmekte idt
1938 de Fransada sefer halinde bulunan arabaların mlktan 2,269,000 olarak tesbit edilmiştir. Bunlann 1.817,000 1 turizm arabası, 451,0ı» 1 faydalı arabalar İdi. (1924 te Fransız otomobil parkı 478,000 arabadan mürekkepti). Görülüyor ki turizm arabalarının sayım harpten evvelkine nispetle azalmış, buna mukabil faydalı arabalann sayısı mühim bir ölçüde artmışta*.
1949 da bir araba 3,9 araba . 1938 de
şiye bir araba (turizm veya faydalı araba) isabet ediyordu. Yabancı memleketlerde ise araba başına isabet eden nüfus mlk-tan «öyledir:
Birleşik Ame. 4 nüfusa 1 araba
1 w 1 . ı « 1 w 1 w 1 .
her ytrml iki nüfusa ve her kilometreye İsabet etmekteydi. Fransada her 18 kl-
toplıyacaklan şansa üâve o-
bu esnada
MEMLEKET ve DÜNYA BORSA ve PİYASALARI
MEMLEKET TİCARET BORSAIARI
YABANCI BORSALAR
18
18
37
44
44 108
244
1 .
miktarda malûmat
tngiltere Fransa Belçika İsviçre Almanya İtalya Sovyetler Birliği
Elde kâfi
mevcut olmadığı için harp sonrası için böyle bir mukayese yapmak mümkün olamamıştır.
Harpten sonra yabancı memleketlere otomobil satışları mü* temadiyen artmaktadır. Hükümet. ticari müvazeneyi temin etmek endişesiyle otomobil İh* racatını. memleket içinde otomobil satışlarını tahdit etmek suretiyle arttırmaya gayret etmiştir. 1938 de yabancı memleketlere ihraç edilen turizm a-rabalannın sayısı 10.944 olduğu halde 1949 da bu rakam 54,062 ye çıkmıştır. Aynı surette ihraç edilen ticaret arabalarının sayısı -938 de 969 dan İbaret iken 1949 da 5.718 I buldu.
İstanbul Ticaret Borsası
Satışlar Kilosu Kuruş Kuruş
Buğday ucrt D. * 32.10 32.15
„ Kızılca D. 82.10 112.20
», yumuşak D. M 82.15
• Mısır 0&n D. 99 2L—
Akdtırı D. 99 16.—
Flg Çu. 99 23.— 23.10
Fasulye horoz Çu. rv 53.20
,» tombul Çu. 99 82 — t 39.—
Sert çalı 99 54.—
,, SelânJk Çu. 99 54.—
Ceviz İç natürel 99 150 — 170 —
Fındık Iç tombul 99 320 — 322.20
Un 79/81 rand. 2683 — 3850.—
Kepek 99 12 - 15.20
Razmol 99 12.30 25.—
Pirinç mum* tohumu 99 92 —
M Derviş 99 103.—
Beyaz peynir tam yaftb 99 160.— 166.—
•• n yağsız • Ş 60.—
Zeytinyağı sabunluk 99 165 — 109.—
Krema koyun •• 310.- 335.—
„ manda 430.—
Kuzu derisi hava kurusu 325.—
Tiftik anamal 700.—
„ deri 500.—
Yapağı Anadolu kırkım 387.—
Keçi derltü tuzlu kuru 200.— 235.—
Koyun derieı tuzlu kuru 180.— 225.—
Sığır derisi salamura Iciir»; 160.—
„ derisi yaş 133.—
Manda derisi yaş 135.—
Koyun derisi yaş 600.— 650.—
Kuzu derisi yaş 355.—
NOT: Bu flvatlnr. Ticaret Borunsınrlı» ir*cll edilen flvatlnrdır
İzmir Ticaret Borsası
New-York Borsası
Kupon getirecek okuyucularımıza
ISUgO»
8oo
Kapanış
UUD
tikj KUl
üzüm çekirdeksiz NaV tncır A senaı No. tnnır m serisi No. Pamuk
Pamuk
Pamuk
Pamuk Pamuk
Pam »k
108
â .. U .. IU..
Akala Akaiu Akala.
erli
v'agı (rafine; . -ekirdegı .....
73.50
73.—
430.—
140.—
17.—
Adana Ticaret Borsası
Birinci A_iuuu ......
îkınd ,, Üçüncü Akala ..........
Birine vadeli ..
Hazır .................
ikinci Akala yağmur verru( .......
Yerli ..........
Ktllçe fcorli Or Kulçr Oe^usseu
Cumnunyet Koşut Hamlt
Guıaen
Ingıi»
Franaır kok .. Napoieuo LU . tevu.re
Altınlar
Buğun
Lira
4.75
32.60
38—
29.50
42.90
(25 —
400.—
325.—
140.—
17 5
410.—
350.—
29.80
42.80
Huidny (Buşell=8ent)
Sert Kış mahaulü No. 2 .. .....
Kırmızı Kış maheulü No. 2 ....
Pamuk Mlddllng (IJhre»ft=8Mlı Aralık
Mart ■ıı-n-ı—«*'
51 • t yı ö ...»mı» •••• •—•
Tiftik (Libresiysen*)
Tekeuı» No. 1 • • • esaMİet •*
Findik ( Libremi —
Kabuklu veril iri
Uhaı malı .»«•*•«••••• »ç ’thaj mail ...w.. . Llhr^ı^Srnt) ...
• 4
276.— 251.—
42 09
42.05
41.46
150.—
135.15
63.—
66.-
D U4
41.60
41.58
41.05
135.15 135.—
69.-
65.-
u 1/4
4.72
S. «t
140.—
180
142.—
ISO
32.40
37.80
tsük) H u ı
Un*
't
Levunt ıç
Ekstra ir)
Kuru urIIm
Thompson çdciMeksıs *eçm«
Kelen tohuma » öuteli—Dolar) Mınneapoil» .........
KıUa> ı L,ıbrw=8enı) ........
Utvho4onok4 ‘100 »İbre ‘•olan
Londra Borsası
Keten tubumı (Tuna=Htertlug> BomÖ&V ewee«eee •••»•« Kalk Ula Yer fıstığı Hindistan 72.0S 73.— 73.- 79.—
Bradford Piyasası
Tirtlto iyi «İMİ Llbr«Mii=i-'iy»C> *
•• e ıra mab —
Vün Anadolu ** — —
•’ frak ve
İskenderiye R*r«os»
Pamuk (Kantart=Tallnrı> Afihmounı Kısa ^lyaflı F/G. .. Karmık Uzun elvaflı F'G
144.—
143 —
Gazetemizin Tahsil Kupon lariylo, aj başından itibaren neşretmeye ha,şiHdığımıx (1.000 Saat) kuponlarını kabul etmek, mukabilinde kur’» numaralarını vermek ve sonra da hediyelerini dağıtmak üzere yeni bir büro tesis etmiş bulunmaktayız. Bizi bu karara sevkeden sebep, oku yııcularımııdajı Dize müracaat etmekte olan büyük kitlenin işini süratle görmeatlr. Bu maksatla
Galatada, Bankalar Caddesinde, Adalet Hanının 2 nci katında bir daire kuşat edilmiştir
1 Aralıktan itibaren
Kur’a numarası, kupon ve hediye için okuyucularımız mezkûr adrese müracaat e-deceklerdir. Yurdun her tarafından gönderilmekte kupon mektuplarının ne de adresin
olan üzeri-
(YENİ İSTANBUL kalar Caddesi, Adalet kat 2) şeklinde yazılmasını okuyucularımızdan bilhassa rica ederiz.
Ban
Hanı
ÎO Andık tOSO
TENİ İSTANBUL
Sayfa B
12 İngiliz doktorunun harikulade çalışmaları
Şafakta Gelen Kadın
insan vücudu 40 derece
Sürpriz
Yazan : Neyyir ALKAÇ
Dün gece. Şehir Tiyatrosu Dram Kısmında “Şafakta Gelen Kadın,, 1 gördük.
Alejandro Casona isimli bir Ispanyol müellifinin bu dört perdelik piyesi ile, sahneye, çoktandır yokluğunu duyduğumuz bir şiir ve hayal âlemi de gelmişti. Bu itibarla "Şafakta Gelen Kadın,, seyircilere tatlı bir melâJ veren bir sürpriz oldu, dört perde boyunca, karşımızda -ölüm,, ü gördüğümüz halde, hiç de ürkmedik, hattâ, zaman zaman onu sevdik. Bunda, şüphe yok ki, ölümü temsfl etmek gibi nankör bir rolü üzerine almış otan Perihan Çakıl'in büyük bir dahil vardır.
★
çıt çıkarmalarına, müsaade etmez.
"Şafakta Gelen Kadın,, dört »ene evvel, evlendiğinin üçüncü günü, köyün deresinde boğulmuş fakat cesedi bulunamamış bir gelindir. Anam, dedesi, o günden beri onun matemim tutmaktadırlar, evleri tam mâ-nasiyle bir kasvethane olmuştur. Bilhassa ana, ablalarını kaybetmiş diğer üç kardeşin evin içinde gülmelerine
Damatları evde kalmıştır, o da, bu havaya uymuş ve somurtkan olmuştur. Bu havaya karşı koymaya uğraşan sadece emektar bir dadı vardır. Bir akşam, bu eve ••ölüm,, bir kadın, güzel bir kadın kıyafetinde gelir. Damadı alıp götürecektir. Lâkin çocukların neşesine kapılır, "ömründe., bir defaak, onlarla güler, sonra uykuya dalar, damadı alıp götüreceği saat geçer Bu esnada, damat, derede boğulmak üzene bulunan Hr genç kadını kurtarıp eve getirir. Bu kadın, ölen Kızın yerini alacaktır ve tam kendisini kurtaran ile birbirlerini sevdiklerini anla dıklan anda, o, dört yıl evvel öldü sanılan karısının ölmediğini. sevgilisiyle kaçtığını, derede atkısı bulunduğu için herkesin böyle zannettiğini söyler Bu kadın, sahte ölümiyle hem kendisinin hem ailesinin şerefi ni kurtarmıştı, fakat şimdi saadetlerine de mâni olmaktadır Ne yapacaklar? Bu İşi ölüm
Dün gece temsil edilen Şafakta Gelen Kadın piyesinde soldan İtibaren: Peribaa Çakıl, Birsen, Esen, Şükriye O artman, înci. NeciA Sertel, Hâdi
Hün
paklar. Filhakika öyle olacaktır. ve ölüm, her şeyi hailede çektir.
★
Bu çok tehlikeli mevzuu, yeni tanıdığımız Alejandro Casona sağlam bir teknik, yüksek bir şilriyet büyük bir hassasiyet ile sahneye koymuştur. Bir tek dekor ve dört perde İçinde, seyirciyi heyecandan huzura, gün delik hayattan metafizik Alemlere, basit realitelerden derin bir lirizme götürüyor, hem de hiç bir vakit ısrar etmeden. İnsan, perde kapandığı vakit kendini temizlenmiş, iyi, günahlarından yıkanmış hissediyor.
★
Hadi Hün tarafından sahneye konulan piyes, heyeti umumiye-sı itibariyle iyi oynandı. Hattâ bilhassa Şehir Tiyatrosunda, bir ilk temsil için muvaffakiyettir. Işık tertibatı, hareketi ve atmosferi teyid edecek kadar
Tapu ve Kadastro
Genel Müdürlüğünden
iyl düşünülmüş ve tatbrk de edilebilmişti. Anne rolünde Neclâ Sertel son perdenin ilk ve son meclisi müstesna, fazlaca melodrama kaçtı. Bunu daha hafifleterek. felâketini daha müsterih bir şekilde karşılayacak şekilde oynadığı takdirde daha muvaffak olacaktır. Büyük baba rolünde Hadi Hün için de aynı peyi söylly e biliriz- Uç küçüklerden bilhassa Esen Görte-men, ümidin fevkında oynadılar Emektar dadı rolünde Şükriye Banman, bu rolü ile zihinlerde uzun müddet yer edecektir. Gerek oynayış tarzı, gerek bu role intibak hususundaki muvaffakiyeti takdire değer. Adela rolünde Jeyan Mahfl Ayral, büyük ümitler vadediyor. Oldukça ağır rolünü,, öyle bir kolaylıkla nadı kl. âdeta kendisi İçin zdmış bir rol sanılabiUrdl. jelik'te Samlye Hün İyi bir nünde idi denilemez, müteakip temsillerde, her zamanki İmkânların! elde edebileceğine eminiz. Suavi Tedö, Marten rolünde, bilhassa üçüncü perdede İlânı aşk sahnesinde iyi idL
oy-ya-An-gü.
kıpın idi diyebiliriz. Donuk maskesi. siyah tuvaleti, orağı tanzir eden değneği ile daha ilk görünüşünde bütün salonu bir ürperme bürüdü- Bir korku değil, bir sanat heyecanı ürpermesi. “Kadınlığın bütün hislerine sahip olup hiç birini tadamamak, öldürmeye mahkûm olup hiç bir vakit ölçmemek,, mecburiyetin, de olan ölüm’ü temsil eden Perihan Çakılın, her kadının Sen Jan gecesi taktığı çiçek çelengini başına koyup da kendisini aynada görmek isteyişi, ölümün en son ve hakiki dost, kucak olduğunu söyleyişi, hayattakİlere saadet vadeden soğuk beldeye daveti, aşktan bahsedilirken onun sadece kelimelerini bildiği, ni, kendini hissetmediğini itirafı, kısaca güzel, çok güzel bir hayal, aynı zamanda bir teselli idi.
Famborough — İnsan vücudu, mihaniki darbelere ve yorgunluğa karşı ne dereceye kadar mukavemet edebilir? Bu meseleyi anlayabilmek için, halen 12 İngiliz doktora, büyük bir sükûnetle çalışmaktadırlar.
Bu doktorların hayret verici faaliyetlerine dair malûmat, ilk olarak bu şehirdeki Tıbbi tırmalar Laboratuarında mistir.
Araş-verll-
kısmı, tâbi tu-
«II»
Genç doktorların bir anestezi muamelesine tulduktan sonra, meslekdaşlan. gözü önünde soğuk suya atıl-
makta ve bu esnada kendilerinde vuku bulan fiziki tesirler İncelenmektedir. Diğer bir kısım doktorlar da, sıfırın altında 40 derece soğutulmuş dondurucu o-d al ara sokulmaktadır. Daily Ek-
preas muhabiri böyle bir odada alelâde elbiselerle kalmaya teşebbüs etmiştir. Beşinci saniyede çekilen bir fotoğraf, halini göstermektedir.
Doktorlar böyle bir soğuğa karşı dayanabilmek İçin “G. Ü-nifornıaaı” dedikleri Özel bir elbise yarattılar. Pratikte bu, meselâ saatte 600 mil griden uçaklarda. pilot ve diğer mürettebat tarafından kullanılmaya başlanacaktır.
İngiliz Hava Kuvvetleri makamları, bu tehlikeli işle meşgul doktorların adını gizli tutmaktadırlar. Bunun sebebi elbette ki emniyettir. Fakat doktorlar, tıp âleminde âdet olduğu Üzere meçhuliyeti muhafaza ve isimlerinin açıklanmamasını bizzat istemişlerdir.
(Benden beş yaş küçüksün. Heş bin defa daha güzel. Gözlerinin bir bal rengi var. Balın tadı ne tatsız onların yanında. Bir damla fazlası bıktırır insanı. Rengi bal gibi gözlerinin halbuki doyulmuyor, doyulmuyor, doyulmuyor tadına, değil, tadına diyemem, onlar-daki ne tat, ne zevk, ne haz Hepsinin üstünde bir şey. Hiçbir sarhoşa benzemiyen bir sarhoş muyum ben? BÜ-* yü mü var yoksa onlarda? Neyim, ben neyim onlara dalarken 7
Bu dünya hoş. güzel, doğra. Fakat senin gözlerinin dünyasına dalıp da geri dönene bu güzel, ya ne renksiz, kadar zavallı.
Sıcak, sıcak tenin. Deysem
yecek sanki sıcağın. Sıcak esmerliğinin üstünde, yanan dudağa su gibi gözlerin.
Kanmak bilmiyor İnsan bu beklenmedik güzele. Beklenmedik. çünkü uzaktan kara gözler vadediyorsun yahut da kestane. Bal rengine bilmediğimiz, görmediğimiz bir fon olmuş senin esmerin. Kendi geleneğine dudak bükmüş tabiat sende. Bilsen ah bllsen, neler,..)
Genç adam, kadının defteri tutan ince eline hafifçe dokundu:
— Nereden “kopya ettin* dedindi bunlan? Hangi romandan ?
— Bir tercüme Kimin bilmiyorum, t um, öğrenirim, kalmamış dediler, ha okuyayım da kadar seveceksin.
— Bırak şimdi
lert diyecekti, kendini Kadın işte. Bunların böyle hayalsever şenmeden oturmuş bilmem hangi kitabın hangi yerinden koskoca bir sayfa kopya etmiş. Gözlerim, gözlerin, gözleri. Bana ne? Ne kopya
bu hoş dlin-ne soluk, ne
bir esmer, kanıma işle-
yapamaz mı-hayatıma iyi mi ni hakan kah-a bakarsın, beraber gelirim
1 — Tapu ve kadastro idarelerinin ihtiyacı için müteahhit nam ve hesabına (9) adet teodolit açık eksiltme ile satın alına çaktır.
2 — Eksiltme 29 12.1950 tarihine rastlayan cuma günü sar^r 15 te Gene) Müdürlük binasında toplanacak, satın alma komisyo nunda yapılacaktır.
3 — Muhammen bedeli 38250 lira olup geçici teminatı 2868 75 kuruştur.
4 — Şartnamesi her gün satın alma komisyonunda görülebt
LAktn bu piyes. Perihan Çh-
Piyesin tercümesinde, kolayca önüne geçilebilecek bazı hatalar var. Bunlar tashih edilinee, eser, İki misli daha kazanacaktır.—fa
Fotoğrafımız, •Daily EzpreM» gMetesf muhabirini, nakıa 40 de recedekl dondurucu odada, oraya girdilinden 5 saniye sonra göstermektedir. Yanında, aynı odada, *G üniformasını» giyerek tam 2 saat kalabilmiş olan Dr. X görülmektedir.
enmek ihtiyacında : olduğumuz lıerşey
lira
ARALIK 1950
|
Rumi
lir.
lan
5 — Taliplerin kanun! vesikaJan ve geçici teminat makbuz-Ue birlikte muayyen gün ve saatte komisyona gelmeleri.
(17114)
“AMERICAN EKPORT LÎNES İne.. New-York
Limanımızda bulunan
EXTON Vapuru
20 aralıkta eşyayi ticariye alarak
NE W-YORK . BALTİMORE ve PHÎLADELPHtA’ya hareket edecektir. Vapur kumpanyası, yolcu ve eşya yi ticariye İçin İstanbul - New-York ve Boston arasında lüks transatlantik vapurlarla yeni bir posta yapacağını sayın müfterilerine bildirir:
EXOCHORDA vapuru
EXETER
30 aralık 1950 de hareket
13 ocak 1951 „ w
Sayın tüccarlar yukarıda tını temin edebilirler. Fazla
Galata Tahir Handa. 3 üncü katta HAYRI ARABOC-LU ve Ssl ne müracaat. Te): 4 1993-2-1.
yazılı limanlar için sevkıya-tafsllât için:
R.ev
>° 20
1370
i_______
VAKİT
çarşamba
VASATİ
Güneş ögte İkindi Aksam Yatsı tms&k
7.26 12 12 14.31 16.43 18.22
5.35
tCev vrJ
7
1366
EZANİ
2-37
7.29
9.48 12.00
1.39
12,52
UÇAK • TREN . VAPUR
GELECEK OLAN UÇAKLAR
6.X P.A.A. (Amerikan) N(rw-Yprk, Londra, MÜnlhlen. — 10.40 lzmirden, — 11.50 Ankaradan. — 13.10 Bahkesirdcn. — 14.00 ta-
mirden. — 14 50 Adana. An karadan. — 15.40 B. E. A. (İngiliz) Londra. NIs. Roma. Atlnadan.
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
OL05 P-A-A. (Amerikan) Brüksel, Londra, New-York'a. — 7. W P.A.A (Amerikan) Boyruta. — 8.00 Ankara. Malatya, Elâzığ. Dlyarbakıra, — 8.30 Ankara, A-danaya. — 9.00 L.A.Î. (Italyan Atina. Komaya. — 11 00 Balık© ■İre. — 1145 C.Y. (Kıbrıs) Ka-hlreye. — 12.40 tem İre, — 13.40 An karaya.
GELECEK OLAN TRENLER
6.X Erzurumdan. — 8.50 Ankara (Ek&). — 9.20 Ankara (Yataklı).
GİDECEK OLAN TRENLER
18.20 Ankara Ekspresi. — 20.05 Ankara Yataklı.
GELECEK OLAN VAPURLAR
6.30 Konya, Bandırmadan. — 9.00 Tırhan. îneboludan. — 12.00 Giresun, lzmirden. — 14.35 Ban* dırma. M udun yad an.
GİDECEK OLAN VAPURLAR
11.00 Etrüsk, İzm İre. — 18.00 Mersin, İmroza. — 22.00 Konya. Bandırmaya.
(Tarifelerin habersiz derişmeleriyle gecikmelerden kabul etmeyiz.)
E M A
(42562)
mesul lyei
L A R
Kahraman
Johny Bellnda (3 On
S I N
ALKAZAB
Fedai.
AR (413941 cü hafta).
ATLAR (40835) Celse Açılıyor ELH AMR A (42236) 1 — Periler Dünyam. 2 — Zafere Doğru. GÜREL 1 — Bir YeUmenln Re manı (Türkçe). 2 — Gecenin Gözleri.
tNCİ (84505) Kadın Adin Unutmaz.
İPEK (44289) Fedailer Alayı. LALE (43595) Johny Bellnda (Türkçe).
MELEK (40868) Şahane Yalan (Suare).
SARAY Yunan Opereti.
SUATFARK (83143) 1 — Kızıl
Nehir. 2 — Singoalln Çingene Kızı.
SÜMER (42851) Acı Pirinç.
ŞAICK (40380) Kahire Baran. SIK (43720) 1 — Yodl Deniz Galipleri (Türkçe). 2 — ölüm Ya nçı. 3 — içerideki Düşman.
TAKStM (43191) Entergon Kalen TAN (80740) Acı Pirinç,
ÜNAL (49306) 1 — Gönülden Ya*
ralılar (Türkçe). 2 — Lüks Ha yat.
YENİ (84137) 1 — Tarzan Maymun Adam. 2 — Genç Kız Kalbi.
YILDIZ (42847) Acı Pirinç,
İSTANBUL
Rt
vı Gc
İTFAİYE
ALEMDAR (23863) 1 — Kara
Tarzan. 2 — Onu öldürdüm.
AY6U (21917) 1 — Cani Kaçıyor 2 — Singoalln Çingene Kızı.
AZAK (23542) 1 — Yanlış Numara. 2 — Mekalko Haydutları.
ÇEMBERLİTA8 (22513) 1 — îvo-şlma Yanıyor. 2 — Korkak Kahraman.
EMRE 1 — Aratanlar Dövüşü. 2 — iki Cingöz Hollywood‘da.
HALK (21004) 1 — İki Açıkgöz Tarzan Diyarında. 2 — Buffalo-billn İntikamı.
İSTANBUL (22307) 1 — Haydut Aşla. 2
İntikamı
KISMET
Güzeli. 2
MARMARA (23866) 1 — lvoşfim Yanıyor. 2 — Korkak Kahraman MÎLLÎ (22902) 1 — Sihirli Bahçe, 2 — Al) Baba Kızlar Pansiyonunda.
TURAN 1 — Meksiko Haydutları. 2 — Yanlış Numara.
YENİ (Bakırköy 16-126) 1 — öldüren Buse. 2 — Hint Esrarı.
— Ormanlar Kiralının (Türkçe).
(26054) 1 — Kahveci
— Kanlı Aşk.
ULUS (22294> Deniz Kurtlan.
YENİ (14040) Jandark.
GAR GAZİNOSU Brynona vQs€L
ANKARA PALAS Pavtyona yana Atraksiyon Orkescran. za Şeydi idaresinde.
SÜREYYA PAVİYONU Ispanyol Orkestrası.
KÜÇÜK Melekler ve Şeytanlar BÜYÜK Rlgoletto.
tZMtB
ATLAS Sokak Kızı Kitty. ELHAMBA Üç Silâhşorlar. LALE 1 — Memnu Mıntaka 2 — Ormanlar Perisi.
MELEK 1 — Kanun Harici. 2 — Bu Gece Seninle.
TAN 1 — Memnu MmtAka. 2 — Ormanlar PerlsL
TAYYARE Harman Sona.
YENİ 1 — Tarzan Maymun A-dam. 2 — B ufal o b 11 Şarkım.
TİYATROLAR
İSTANBUL BELEDİYESİ Şehir Tiyatroları Suare 20.30 da
DRAM
Şafakta gelen kadı» (4 perde)
Alejandro Cusona
Beyoğlu (4644 Istanbul 24222
Üsküdar 609-15 Karşıyaka 15055
Ankara 00 tzmlr 2222 K.köy 00872
SIHHİ İMDAT
İstanbul Beyoğlu Anadolu yakası Ankara te mir
4499b 6053b
OJ
1
ECZANELER
KADIKÖT
HÂLE (Kadıköy) (60112) 1 — Eğlencoter Perisi. 2 — Vatan Kurtaran Kadın.
OPERA (68821) 1 — Karışık Ü» lor. 2 — Denizlerin SovgührL SÜREYYA 160862) 1 —
Ateşi. 2 — Dell Gönül.
YELDEÖÎRMENİ 1 —
Çocukları (Türkçe). 2 — Kollu Kahraman.
ÜSKÜDAR
SUNAR 1 — Kırmızı Güller. Kalbim Senin.
ANKARA
ANKARA (23234) Jandark.
BÜYÜK (15432) Üç Silâhşorlar (Devam).
CEBECİ (13846) Üç Silâhşorlar PARK (11131) Yılmaz Reis 800(14871) Bırakılan Çocuk.
SÜMER Kam Canavar.
Devler
Yazan:
TtlrkçcHİ: Cahit Irgat ve M. Tük nıan
Telf.; 42157
KOMEDİ KISMI
ÇİFTE KERAMET
Yazan: Trlatan Bcrnard Türkçeal: Reşat Nuri Güntolcln ÇOCUK TİYATROSU: 14.30 du
Fakir Demir
TENt SES
TİYATROSU
2O.« te
Afrodit
Telefon: 19369
MUAMMER KARACA TİYATROSU Terko» Evleniyor.
EMİNÖNÜ: Eminönü — Bensa-eon (Küçükpazar) — Ali Rıza (Alemdar) — Haydar Yeni (Lâleli).
BEYOÛLU: Cemal Ataeoy (Merkez) — Llmoner (Taksim) — Cihangir (Taksim) — Sağlık (Galata) — Ziya Boyer (Galata) —t Şark Merkez (Şişil) — Kurtuluş (Şişil) — Hnlıeıoglu (Hosköy)— Merkez (Kasımpaşa).
FATİH ı İbrahim Balmumcu (Şch2adebaşı) — Sarım Çltçi (Aksaray) — Samatya (Samat-ya) — Nüzhet Onat (Şehremini)
— Gündogdu (Karagümrük) — Hüsamettin Gökengin (Fener). EYÜP: Arif Beşer.
BEŞİKTAŞ: S. Recep — Orta-IcOy — Glyasottln Dlvnnhoglu
— Merkez (Bebek).
KADIKÖY: Büyük — Foneryo-lu — Erenköy — A. Cafer Çağatay (Bostancı) — Ömer Kenan (Üsküdar).
BÜTÖKADA: Morkez. nEYDELİADA. Heybollada.
ANKARA: Ulus — Erenköy — Derman.
İZMİR: Ali Hayreddln (Basmahane) — Saflık (Alsancak) — Sıhhat (Kemeralti) — Iklçeşme-llk (Eşrefpaşa) — GUzelyaiı (Yalılar).
R
A
D
Y
0
L
A
R
ANKARA:
7.28 Açılış ve program. — 7.30 M. S. Ayan.
— 7 31 Vals, polka ve paao doblnter (pl). —7.45 Haberler ve hava rapora. — 8.00 Hafif müzik (pl). — 8.25 Günün programı. — 8.30 Hafif orkestralar çalıyor (pl). — 9.06 Kapanış.
12.15 - 13.15 Asker Saati: (10 m. 83 - 17840 Kc/ı T.A.V, kıaa dalga postasîylo beraber ya* yın). — 12.15 Memleketten Helam — 12.30 Şarkılar. — 13.00 Haberler. — 13.15 Salon mttalgl (pl).
— 13.30 Ö£te GasatnaL — 13.45 Jlmmy Wakely Trloau (pl). — 14.00 Hava raporu, akşam programı ve kapanış.
17.58 Açılış ve program. — 18 00 M. S. Aya-n. — 18.00 Yeni nenlerden geçit programı. — 18.30 Konuşma: Çiftçilerle başbaşn. — 18.45 Ca» Orkestralarından Ylncent Lopça (pl). — 19.00
M. 8. Ayan ve haberler. — 19.15 Tarlhton bir yaprak. — 19.30 Cumhurbaşkanlığı Armoni Mı-Bıkası. (Şef: lh.ua n Künçcr). — 20.00 Varyete
millikleri (pl). — 20.16 Radyo Gazetesi. — 20.30 Serbest naat. — 20.35 Tarihi Türk müziği. İdare eden: Mesut Cemil. *- 21.15 Konuşma: Hafta aranı tıohbetJ (Muhip Dıranao). — 21 30 Danw müziği (pl). — 22.00 Konufma. — 22.15 Halk
türküleri — 22.30 Şarkılar. — 22.45 M. S. Ayan ve haberler. — 23.00 Program ve kupan ifa.
İSTANBUL:
12.57 Açılış ve programlar. — 13.00 Haberler. — 13.15 Radyo Salon Orkestrası konsert — 13.45 Şarkılar (Nezihe Uyar, Lcrzan Çcllkkol). — 14.20 Dana müziği (pl). — 14.45 Programlar ve türküler (pl), — 15.00 Kapanış.
17.57 Açılış ve programlar. — 18.00 Jlmmv
Maya Orkeetrıuıındun dans müziği (pl). — 18.1ü Konuşma. — 18,20 Fasıl heyeti konseri "Kürdi-llhicazkâr,, idare öden: Sadi Işılay. — 19.00 Hp-horlor. — 19.15 Kısa şehir haberleri .— 19.20
KJûelk saz ezerleri (Cevdet Çağla. Fahire vo Helik Fcraan). — 19.40 Sadi Yavor Ataman
memleket havalan ses ve saz birliği konseri — 20.16 Radyo Gazetesi — 20 30 Dinleyici isteklv ri (Klasik batı müziği). — 21.15 Şarkılar (ita tnlyet Yüceses). — 21.50 Hoklmler vo Adale*
hakkında konuşma: Müfit Erkuyumcu. — 22.00 Konçerto (pl). Nlccoİo Paganlnl.. çertoau “re majör,. No. 1 22.35 Hafif piyano soloları ter, — 23 00 Programlar ve
33-30 Ka.pn.nm_
Keman kon (Yohudi Mcnuhln)^ (pl). — 22.45 t-Iabor dans müziği (pl.).-
roman. Unut-Mevcudu Biraz da-bak ne
(bu
yâve-tuttu. hepsi olur. Ü-
ederse etsin canım. O, kendi bileceği iş.) Bırak şimdi onu da, diye tekrarladı, beni dinle. Sana hoş bir sürprizim var.
Kadının gözlerinde sabırsız bir neşe, suya vurmuş güneş ışıltısı gibi titredi.
— Vallalıi şaka değil. Sana hoş bir sürprizim var. Ameri kaya gidiyorum ben. Hem de önümüzdeki hafta. Şirketle anlaştım. Beş seneliğine, mükemmel bir kontrata Hele bir kapağı atayım, gör bak beşi on beş yapar mıyım, yım ? Nasıl,
bir yol çizebildim yet? (Ve şen bir içinde) Bir gün yanımda boyumla
çocuklarım, çıkar değil mi ha?
Kadın gözlerini Göz bebeklerinde İki damla yaş gibi sinip, gızlenmiye çabalayan bir sır vardı. Kapakların perdesi altından yüzüne sadece san bir gölge sızdı bu sırdan. O da genç adamın uzak bir dünyaya çevrili dikkatinin ob-• jektifîne aksetmedi bile. Göz kapaklan iki dakika sonra açılabildi ancak. Bu iki dakika, erkeğin coşkun neşe temposunda İki saniye gibi eriyiverdi. Kadının iç dünyasına bir yüzyıl ağLr-lığiyle çöktü.
Evet göz kapaklan açılmıştı. Kadın onun yüzüne, hayır yüzüne değil gözlerine, bal renkli gözlerine uzun uzun baktı. En aziz şeye son bir defa bakar gibL
Dudaklarında titremeye benziyen bir kıpırdama oldu. Fakat ses çıkmadı.
“Demin sana yalan söyledim ben. Bunlan hiçbir yerden kopya etmedim Bütün bir gece seni düşünüp yaM’m.”
Diyemezdi.
Dememeliydi artık.
İndirdi.
9
/I
İSTANBUL
ANKARA
ziyaret ediniz. En son gelen kadın ve erkekler
gümüş tuvalet
takımları, itylo,
kalem,
İZMİR
Ankara Palas Oteli
niz hediyelikler için hiç tereddüt etmeden
SAAT
Yılbaşı
yaklaşıyor
Sevdiklerinize ve dostlarınıza takdim edeceği-
Sİ N GER
MAĞAZASINI
için cep ve kol saatleri/ bayanlara pırlantalı
ve elmaslı bilezikler, çiçekler ve pandantiflerin
zengin ve müntehap çeşitlerini, kristal hediye-
likleri. gümüş pudriyer, gümüş sigara tabaka.
Baromere v.s., v.s.
vagonu karsısında
Yurt sokak No. 2/A
altında İnönü caddesi
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
Salmastra
lınacak
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satmalma Komisyonundan :
1 — 300 Kg. dört köşe 10 milimlik salmastra açık eksütme ile sntın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 1950 lira olup muvakkat teminatı 146 Ura 25 kuruştur.
3 — Buna alt şartname komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır.
4 — Eksiltme 4 ocak 1951 perşembe günü saat 11 de Haydar-
paşa Gar binası dahilindeki Haydarpaşa Satmalma Komisyonunda yapılacağından arzu edenlerin vaktinde komisyonda hazır bulunmalara (17287)
Yeni çıkan kanunların hül&salannı, günlük iş hayatında herkesin başvurup öğrenmek İhtiyacında bulunduğu bütün bilgileri, çeşitli mevzular üzerinde mütehassıslar tarnftndan hazırlanmış güzel ye faydalı yazıları, 7 renkli Türkiye haritasiyle tekmil yabancı hükümetlerin repkli. haritalarım ve. bandıralarını, gayet mükemmel bir muhtırayı, Hayat için lüzumlu ve gerekli her şeyi
MUHTIRALl HAYAT TAKVİMİ
ııin 1951 yılına alt yeni sayısında \* bulacaksınız. Taklitlerini almamak için, Maarif Kitaphanesi adresine dikkat etmelidir. Pandozot* ciltlidir. Fiatı 130 kuruştur.
Vefa Lisesi Müdürlüğünden:
I — Lise binasındaki (2999) lira (93) kuruşluk onarım tşl 25.12.1950 tarihinden itibaren (20) gün müddetle açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
II — Eksiltme 21.12.1950 perşembe günü saat 16 da tiseler saymanlığında yapılacaktır. Mukavele, eksiltme, bayındırlık işleri genel, husüHİ ve fenni şartnameleri proje keşif hulâsam buna mü-teferrl diğer evrak lisemizde görülebilir.
III — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin (225) liralık
muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve 1950 vılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamli olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç 3 gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda 2 nel maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göro kabul ettiğine dair imzalaması şarttır. (16594)>
Sayfa 6
Y E N î İSTANBUL
20 Aralık 1050
$y-8-û9
ALMAN MAMULATI
BLAUPUNKT
PARA
Kadıköy
Pangaltı
MODELLERİNİ
VINLEVINIZ
BANKASI
Istanbuldaki Taksi Sahiplerine
Belediyemizin Elektrik İşletmesi için
senede bir muayeneye
alınacaktır
MÜMİNİZ
X1741U
edilerek damgalanmış edilebilmeleri için alâ-
ol anların satış mahalli Sütlüce İskele Caddesi gazinoda hazır buluna-
sayaç sayaç tel
sayaç
t re f iz e 4 naklili trefize 4 nazilli
Galatasaray Lisesi Alım, Satım Komisyonu Başkanlığından:
Beşiktaş
Fatih
Hafif Motosiklet r i k a s ı
TRAOE MARK,
Bu itibarla 1949 senesinde muayene bulunan taksimetrelerin yeniden muayene kakların tüzüğün 17 nci maddesine göre 2.1.1951 tarihinden itibaren 31.1.1051 akşamına kadar bir dilekçe ile Ölçüler ve Ayar Baş-kontrolörlüğüne müracaat ederek taksimetrelerinin muayenesini talep etmeleri ve mukabilinde müracaat kâğıdı almaları gerekmektedir.
Keyfiyet ilân olunur
Talipler parasız temin edebilirler
malzeme listesini Elektrik İşletmesi Müdürlüğün
Galatasaray Lisesinin merkez ve Ortaköy şubesinin tatil ay-) artıkları açık arttırmaya konmuştur. (270.—) lira geçici teminatı (182 lira
İskenderun Belediye
Başkanlığından
10 A.110.V. Monfoze
25.A.110/190 voltluk
SOA 110/190 voltluk
Muhtelif eb’atta örgülü çıplak bakır îçin dahili ve harici kablo başlığı Akım redöktörü vesair malzeme satın
Halk hizmetinde ve emrinde çalışan, tasarruf hareketlerini değerlendiren
Merkez ve şubelerinde yeniden tasarruf hesabı açtıran veya mevcut tevdiatını çoğaltan ikramiye şansını da arttırmış olur.
Para biriktirenlere en yüksek faizi verir Mutena
Tekliflerin en geç 29 aralık 1950 günü akşamına kadar ve rllmes) mecburidir. Postada vaki gecikmeler nazarı itibara alın maz. (17472)
Müdürlüğü Ölçüler ve
Başkontrolorlüğünden
No. Miktarı
Kadıköy İkinci Sulh Hukuk Yargıçlığından : 950/206
Mahkememizde 950/206 sayı 1-le açılan taksim dâvasında, murisleri Naile Bezenden intikal e-den menkul eşyaların taksimi sırasında; mirasçılardan Mehmet Nazminin adresi bütün a-raştırmalara rağmen bulunamamış olduğundan ilânen tebligat yapılmasına karar verilmiştir.
Gıyap karan yerine kaim olmak üzere ilân olunur. (17544)
slRtAR BOVVNCA «
Menkul Satışı İlânı İstanbul İkinci İcra Memurluğundan : 950/3951
Hacizli ve 300 lira muhammen kıymetli sekiz lâmbalı pikâph Zenit markalı radyonun açık arttırma suretiyle satılmasına karar verilmiştir.
îlk arttırması 29 aralık cuma günü saat 11 den 12 ye kadar yapılacaktır.
% 75 ini bulmadı#! takdirde 1-kincl arttırması 3 ocak 1951 çarşamba günü aynı saatte yapılacaktır.
Talip bulunan 3 sayılı cak olan satış memurumuza müracaatları il An olunur. (17573)
İstanbul Bölge Ekonomi ve Ticaret
NAZİK CİLDE: 0.06 -
1782 sayılı ölçüler kanunu ile 14826 «ayılı ölçüler tüzüğü hü kümleri gereğince taksimetreler her iki tâbi bulunmaktadır.
VE-DO LGU N • PARA • IKRAMIYELERI o
Harpten evvelkinden daha üstün kalitede, meşhur Güldner DİZEL motorları gelmiştir.
Güldner DİZEL motorları ekonomik sarfiyatı ve emin çalışmaları ile bütün dünyada şöhret kazanan motorlardır.
ları hariç 1951 yılında yemekhanelerinde toplanacak olan (2430 Hra tahmin bedelli yemek
Beher aylık tahmin fiyatı
25 kuruştur.) Arttırma 27 aralık 1950 çarşamba günü saat 15 te Beyoğlu İstiklâl Caddesi No. 349 2 de toplanacak komisyonda yapılacaktır. İsteklilerin kanuni belgeleriyle birlikte sözü geçen sruu ve saatte komisyonda bulunmaları. Şartname Galatasaray ' besindedir. (17069)
Tasarruf hesapları için büyük şanslar ve sürprizlerle doludur
YATIK DİZEL MOTORLARI
yerlerde elverişli ARSA ve çeşitli İkramiyeler!
dağıtır
1800 seneler»
c civarında
r- namında Wr ■"“‘j* bir bataryanın iki Uuibuna bajlanmı»
bW k»m0r
' kullanmak wreiM« ilk ark lambasını keşfetmiş- Bu nev‘ tenvir vasıtası, temm tU,5i parlak nva d»'»
. y,sı,u
-
U“"tmk«. külümü-' bu lambalann en pa-U ve ikusadisl »'•"
ampulü
I edilmektedir
Piyasaya arzetmckle iftihar duyduğumuz bu bisikletler dünya sergilerinde en üstün bisikletler sınıfına geçip madalyalar kazanmıştır.
Hâlen dünya piyasalarında
G Ö R İ C K E
En ibitün Alman bisikleti diye Yanıtlandırılmaktadır.-TÜrkiyede Satış Deposu:
JAK DEKALO ve ORTAKLARI
- Tahtak alo 51 İstanbul
Türkiye Umura Mümessili:
NİJAD SERVEN ve ŞERİKLERİ Koni. Şti
İSTANBUL — GALATA
Cağaloğhı Eminönü
Ankara
EN BOL AYDINLIK
EN AZ PARAYA
riginal-
HUİU»l Hl**’1** kÇİM
BEDAVA
olo.olı
ıonıyk M* OKLA® HO *
G«leU».
İLÂN rz s--'»"' dhner
* (
□ 1 '
r ■ | 7.
L I —J?
Comments (0)