20 Eylül 1950
YENİ
TAN
TAN
UL
— Çarşamba
70.000 Un dağıtıyor
RİYASI İKTİSADÎ, MÜSTAKİL

Yıl 1—Sayı 294—10 kuruş
uDorarz
llK dftTjtıyor


■ Â
'A
Ahone: Türkiye İçin seneliği 32, altı aylığı 17, üç aylığı 0 liradır. Hariç memleketler iki misildir.

I
• •
Tö T
tıyor tıyor
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6-8
Posta Kutusu : 447 - İstanbul
Teslu eden: Rabtb Edib . TÖREHAN
Telefon : 44756 - 44757 Santral
ilânlar : 6 ncı sayfada santimetresi
2 liradır. İlânlardan hiçbir mesuliyet kabul edilmez.
Telgraf Adresi : Hetlo. İstanbul
lirleşmiş Milletler umumi heyeti toplantıları başladı
%

*
/ç politika
Kanun ve
Mahkeme
SAYISININ kaç bine baliğ olduğunu burada söyllyeınlyeccğlmlz kanunların çokluğu onlara karşı olan bilgi ve alâkaları azaltmış ve herkes nazarında insanların bütün ârnal ve efallnin kanuna tâbi olduğu gibi garip bir düşüncenin hululüne sebep olmuştur. Onun içindir kİ şimdi demokrat! lanıanında artık bu kayıtların hepsinin kalkacağı ve herkesin İstediğini yapabileceği gibi bazı fikirler bilhassa bilgisi az olanlar arasında peyda olmuştur. Biz demokrat bir milletin yazılı ve yazısız en mühim anayasa kaidesinin cana ve inala riayet olduğunu her vesile İle halka bildirmek mecburiyetindeyiz. Hattâ bu değişmeyen çok kudsî kaidenin memurlarımızın bile akıllarından bir dakika çıkmamasını dileriz. Can ve malın masuniyeti büyük bir hürriyeti gösterir ve bu hürriyet ancak başkasının hürriyetine tecavüz edilmemek sayesinde olur. Onun içindir ki demokrasiye lâyık medeni memleketlerde kanunlar; şahsın hürriyeti esa-aı üzerine kurulmuş olduklarından hükümet kuvvetinin ve fertlerin, başkalarının hürriyetine, yani canına ve malına tecavüz etmemesi İçin en kuvvetli hükümleri İhtiva eder.
Memleketimizde hürriyet esasının kabulüne 1908 de haşlanmış ve ondun aonra hep hürriyetin ınüdafausı ıııev-guu bahsedilmiş ise (le herhalde hakiki bir hürriyet bir türlü kurulamamıştı. Bir çok harpler belki de buna imkân vennenılşti. Cumhuriyetin Hâniyle Türklyede bir demokrat cereyanın başladığını inkâr etmek kabil değildir. Türk milletinin büyük kurtarıcısına olan şükrün borcu ve bu büyük şahsiyetin yapnınk İstediği İnkılâbın belki de lüzum gösterdiği mecburiyetler, demokrasiye uymayan bir çok şeylerin de yapılmış olduğunu BÖylenıekliğimlze marıl olamaz.
baka! ondan sonra artık İnkılâbın nihayete ermiş ve memleketimiz için demokrasi esasları dahilinde çalışmak ve memleketin ilerlemesini temin etmekten başka bir yol kalmamıştı. İkinci Dünya Harbinin de bu hususta istediğimiz gibi çalışmak İmkânını bize vermediğini tasdik etmek nıec-burıyet indeyiz. Memıeketin Herhangi bir taraftan muharebe sahnesi olmak ihtimal vc endişeleri herkesi çok meşgul eden bir düşünce idi. Bb büyük dünya harbinden uzak kalmış olmaklığımızın en büyük şükranını borçlu olduğumuzu söylemek için bir insanlık vazifesidir, gerek muharebe 'zamanında
rekse ondan sonra demokrasiye sahip olduğumuzu dalına söylemiş olmuklı-ğıiiMza rağnren nuıl ve can hürriyetinin riayet edlJmiyen Ve istenilen şekilde kullanılması kabil olan şeyler telakki edilmesi bizinı demokrasimiz hakkında yalnız memleketimizde değil. ha!tâ ecnebi memleketlerde bile şüpheler usandırmıştır.. Dalma ta-zcleştirijınesiııden iNtırap dujTİuğu-nıuz varlık vergisi, Şark vilâyetlerinde vatandaşların öldürülmesi, idare nıemurhıriyle jandarmanın köylüye yaptığı fena muameleler, mal ve canının hürriyetine susamış olan memlekette hakiki demokrasiye karşı büyük bir sempati bugünkü iktidar temin eylemiştir.
Şimdi ramanın
bildiğimiz, halde hürriyet eri ufak hlr inhiraf yapmak hakkımız olmadığını da tekrar eylemek isteriz. Hep hürriyet namına yapılan hürriyetsizliklerin millet nazarında uzun zamunlar uyandırdığı tesirleri gözönünde tutmak ve demokrasiye her suretle riayetkar olduğumuzu d irmek; htılkı bunu ısındırmak de çok faydalı olacaktır.
Biz demokrat bir memlekette şeyin fevkında olarak kanun mahkemeleri görüyoruz,
iradenin Ifudesi, cemiyet nizamının vücudu ve bilhassa can ve inalın muhafazası daha umumi ve şümullü hlr ifade İle hürriyetin sağlanması İçindir. Diğeri de bunların tatbikatına memurdur. Kanunları iyi olmayan veya tatbikat sahasında aksayan memleketlerde bunların temini kabil d^-ğlldlr. Şimdi şayet antidemokrut kanunlarımız varsa Büyük Millet Meclisinde bunların değiştirilmesi imkanları temin olunacaktır. Kanunlarımızın va/.ıı kanun ruh ve arzusuna göre tatbiki da mahkemelerimize taalluk etler ve hükümet bunun vazifesiyle mükelleftir.
Biz bilgili ve fedakâr Türk lerinin çokluğunu görmekle
nıekte ve bunun her gün daha urt-nıasını beklemekteyiz. Hâkimlerinii-zlıı adalet tevzii hususunda ellerindeki kanun ve vlcdanlurlyle hareket ettiğini biliyoruz. Adaletin esası kanun ve vicdan ve bir de bunun yanında hukukî bilgiler olduğunu da görmekteyiz. Daima tekâmül etnılş olan memleketimizdeki hukuk tahsilinin de artık bilgili hâkimlerimizin azlığından şikâyet edecek bir durumu önlemiş olduğu meydandadır.
Şimdi çok ur/.ıı ederiz kİ memleketimiz bütün dünyanın geçirmekte olduğu buhranlı zamanlarda bile bıı rejimden ayrılmasın. Memleketimize yapılacak eıı büyük fenalıkların komünistlik hareketleri olduğunda memleketini seven hiç hlr Türkün müttefik olmadığını zannetmiyoruz. Sükun ve huzura muhtaç memleketimizin herhangi bir zümrenin tazyiki ultıııa girmesini İstemek herhalde bıı memlekete çok fenalık yapmak (hnıcktlr. Kızıl âlemde yaşayan insanların çektikleri ıstırabı duyanların buna müşabih bir idareyi düşünmek değil, bir insan sıfntlyle onlara acımaları İcap eder. Onun İçin gibi hareketlerde bulunanların detil cezalara duçar olmaları rloğruılıır Memleketin selâmeti ııu talep etmektedir. Fakat hu cezalan verecek mahkemelerin sivil mahkemelerden başka olmasını ila münasip K(»rmrdlğlmlzl demokrasinin bize verdiği hürriyete dayanarak söylemeği faydalı luılııyonız. Askeri mahkemelerin askerliğe alt hususlarda ayrı hlr adalet tevzii teşkilâtı olabilir. Fakat memleketin ıımıımi dâvalarımla ve bilhassa onun emniyetini tehlikeye koyan cürümlerde Sivil mahkemelerimizin salâhlyrttar olması İcap eder. Sivil Türk hâkiminin memleketi karşısında sn si yet ve den şüphe
İnönüne do bizim Ancak ve ge-
husule getirmiş ve partisinin mevkiini
çok fena olduğunu esasından
bil-İçin
her
ve
Biri milli
teinin)
hâkim' sevİn-
bu şld-çok bu-
tehlikeye koyanlar adaletin en büyük bir ha(-iflddntle hareket edeceğin* etmiyoruz.
Habib Edib - Törehan
Çinin temsili işini tetkik için bir
komite teşkil edildi
İran delegesi Asamble başkanı seçildi
Birleşmiş Milletlerin toplantısından bir görünüp
Flushing Meadows 19 (YİRS) — Birleşmiş Milletlerin uıaurnı heyeti toplantısı bugün başlamıştır. Reis Karlo Romulo açılış nutkunda B. Milletlerin otoritesini sağlam temellere yani cihan âmme efkarının manevî müzaheretine mazhar olmuş bir askerî kudrete istinat ettirmek lâzım geldiğini söi’lemiş ve sulhu tehdit eden buhran zamanlarında Güvenlik Konseyini felce uğramak tehlikesinden ancak umumi heyetin kurtarabileceğini fakat bunun için de unıumî heyetin derhal içtimaa çağırtmasını mümkün kılacak yeni esaslara ihtiyaç olduğunu» İleri sürmüş ve bu seferki umumi heyet ıçlimamın âdeta bir genelkurmay vasfı taşıdığını, zirn Koroda yapılmakta olan askerî hare-
toplanmış bulunuyoruz. Dünya bizden söz değil iş beklemektedir.''
Reisin nutkundan sonra ilk lamk bir dakikalık bir sükut vakfesi yapılmıştır. Bundan Hind delegesi Rav söz alarak Pekin Hükümetinin Çinin mümessili olarak heyeti umumiyeye kabulüne mütedair bir teklifi okumuş ve bunun derhal müzakeresini istemiştir,
Hind delegesine göre Çinin Birleşmiş Milletlerdeki temsili dâvası sinirler henüz sakin iken müzakere e-d İlmelidir.
Bunun üzerine VişInAkl söz almış ve •Çin teklifini uxun uzadıya destekle^ mistir. ArJtfiBiıûian Yugoslavya dek-gesl aynı şeyi yapmıştır. Bu sırada
defa o-ve dua sonra
kâtm siyasi sevk ve idare merkebini Kanada deiegjasjmnu matbu bir kâğıt
temsil ettiğini, Beyan ctmUUn dolaştırarak bunda, Crja ye Ç âzadan
mürekkep bir heyetin (irfirf tarzı ’tem-(s!li meselesinin tetkiki tamamlanıncaya kadar Milliyetçi Çih delegesinin he/et müzakerelerine iştirak etmesini tavsiye etmiştir.
Çin Milliyetçi delegesi Hind teklifini şiddetle protesto edip ancak kendi hükümetinin Cini temsil edebileceğini söyledikten sonra Acheaon kürsüye gelmiş ve Hind delegesinin kendi teklifinin derhal rei'e konması talebini reddederek bu işin heyet adına müzakerelerin devamı sırasında sükûnetle tetkikini istemiştir. Bunun üzerine evvelâ Polonya delegesi ve bunun da arkasından Vlşinskl söz a-larak, Çankay.şek’in Cini artık temsil etmemekte olduğuna dair salahiyetli Amerikalıların beyanatlarını miş ve reis sözü tekrar Hind geni Rav’a vermiştir.
Hatip Pekin Hükümetini Çin sinin menfaat ve taahhütlerini sil etmeğe muktedir yegâne teşekkül olarak tavsif etmiş ve bunun komünist sayılamayacağını, bir koalisyona dayandığını ve memlekette teknik, e-konomik ve sosyal ıslahat yapmak peşinde bulunduğunu söyHycrck Cin ve Hindistan İşbirliğinin tikrara götürebileceği tezini fan etmiştir ve ilk teklifinde miştlr,
Daha bazı hatipler de söz sonra. Asamble. Pekin Hükümetinin derhal heyeti umumiyeye kabulü teklifini reddetmiştir.
Fakat Suriyenln bu işi çarşambaya talik ettirmek istlyen teklifi de aynı şekilde reddedilmiştir. Bunun üzerine asamble, Çinin ne* şekilde temsil edilmesi lâzım geleceği noktasının hususî bir komiteye havalesini kabul eden bir karar ittihaz etti
Ayrıca İran delegesi Nasrullah ln-Iİzamı, asamble reisliğine seçildi.
temsil ettîğipi, beyan , .
Romulo sözlerine şöyle devam etmiştir: - •
T r ş
"— Elz burada en vahim bir anda dünya sulhunun kurtarılması ışl İçin
" - ■ ■ — ■■■ ■ — ■
• •

Avrupo Tediye
18 Avrupa memleketinin ödemeler birliğini viiçude getiren ittifak, diin Pariste imzalandı
Paris, 19 (A.P.) — 18 .Avrupa memleketinin temsilcileri bugün Avrupa Ödemeler Birliğini vücııde getiren İttifakı imzalamışlardır. Avrupa Ödemeler Birliği devlet-lerarasırıdakl borçların tesviyesi ve ticareti cesaretlendirmek İçin İhdas edilen yeni bir sistemdir.
Cumhurbaşkanı Truman’ın özel temsilcisi ve Avrııpadaki
MII ton Katz bu anlaşmanın, milletlerin kuvvetlerine daha fazla emtia bağlıyacağını söylemiştir. Plânın başlatılabilmesi İçin Marshall Plânından 3.50 milyon dolar ayrılmıştır.
Marshall Plânının tatbikatına memur hür
evlerine ve savunma
zikret-döle-
li i ke-tern-
Asyayı is-müda-ısrnr et-
• •
aldıktan
Üçlerin
resmî
Almanya ile mevcut harp haline ilk fırsatta nihayet verilecek
New-York. 19 (YİRS) — Üç diskleri hakanlarının Atlantik Savunma Plânları hakkında görüşmek üzere hükümetlerine savunma hakanlarını yollamalarını talep etlikleri Londra ve Paris siyasî çevrelerinden öğrenilmiştir.
Fransa, İngiltere ve Amerika; Batı Almanya ve Berline yapılacak herhangi bir tecavüzü kendilerine yanılmış gibi addedeceklerin! aralarında kararlaştırmışlardır.
Dışişleri bakanlarının resmî tebliği neşredilmiştir. Aynen naklediyoruz:
Batı Almanya ile dostane ve sulhsever münasebetleri kuvvetlendirmek I-ein üç devlet. Almanya ile mevcut harp haline İlk fırsatta son verecektir.
Bakanlar aşağıdaki hususlarda anlaşmaya varmışlardır:
1 — Batı Almanyada her federal devlet tarafından silâhlı bir polis kuvveti kurulacaktır. Bu kuvvet federal devletin kontrolüne tâbi olacaktır..
2 — Batı Almanyanın iç ve dış emniyetini kuvvetlendirmek için müttefikler Almany&dakl kuvvetlerini arttıracaklardır.

3 — Milli Alman ordusu kurulması fikri reddedilmiştir. Avrupa hürriyetinin müdafaası için Batı Almanyanın müdafaaya İştiraki hususundaki arzular nazarı dikkate alınmıştır.
•1 — Batı Almanyanın Dışişleri Bakanlığı kurması için Batı Almanya Hükümetine salâhiyet verilmiştir.
5 — İşgal statüsü altında Batı Alman Hükümetinin salâhiyetlerinin genişletilmesine.
6 — Almanyadaki kontrol üstünde, bilhassa Alman iktisadiyatı üstündeki kontrollerin azaltılmasına,
7 — Potsdanı anlaşması ve sonraki kararlarla Alman endüstrisi üstüne konulmuş olan tahditleri tetkike,
8—İhracat için inşa edilecek ticaret gemilerinin tonaj, sürat ve adedi üstündeki tahdidin kaldırılmasına.
9 — Şimdiki senelik 11.100.000 tonluk çelik istihsalinin arttırılmasına karar verilmiştir

I
Bakanlar Kurulu beş saat
süren bir toplantı yaptı
Sızan haberlere göre, Atlantik Paktına alınmayışımız üzerine tahoddüs eden durum yeniden gözden geçirildi
bildiriyor) — Ba-
Ankara, 19 (Husııat ınuhahlrimiz kanlar Kıırıılıı bu akşam :5 saat kadar devam eden bir toplantı yapmıştır. Toplantı sonunda görüşülen mevzular hakkında tatmin edici İzahatta bulunulmamışsa da Hizan haberlere nazaran Atlantik Paktımı üye devlet olarak kııhul edilmeyişimiz hakkında Dışişleri Bakanlığına gelen resmi malûmatın gündemin esaslı mevzuunu teşkil ettiği anlaşılmıştır. Gayri resmî olarak verilen malûmata göre. Bakanlar Kurulu hu münasebetle dış politikamızı hlr kere daha gözden geçirmiş ve yeni durumu intikal İçin lüzumlu tedbirleri müzakere etmiştir Ajans haberlerinde de bildirildiği gibi, Atlantik Paktına üye devlet olarak nlınmıyan Tiirkîycnln güvenliğini sağlamak maksadlyle hu Pakt dışında, fakat bu Paktla ilgili başka kombinezonlar düşünülmesi Türk Hâriciyesini meşgul eden problemlerin mihverini teşkil etmekte ve Türkiyenln nazik durumu ahdi gnnıntilere bağlanmaya çalışılmaktadır. Bütün bunlar gözönüne alındıkta bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında görüşülen mevzular hakkında tamamlayıcı blı fikir edinmek kabil olmaktadır.
Yine sızan haberlere göre, Bakanlar Kurulunun
bugünkü toplantısında, geçenlerde Bulgarlstanla aramızda teati edilen notalardan sonra cereyan eden hâdiseler de bahis mevzuu edilmiş ve Tiirk-Bulgar miina-sehatında hasıl olan gerginlik karşısında daha zecri kurarlar almak yolunda temayüller belirmiştir.
Diğer taraftan yeni Sağlık Bakanı Doktor Ekrem Hayrl Üstündngın da iştirak ettiği bu toplantıda Sağlık vc Sosyal Vardım Teşkilâtı İle İlgili meselelere temas edilmiş ve bundan kısa bir zaman evvel çıkarılan sonra da geri alınan ve neticede Doktor Nihat Reşat Belgerin İstifasına sebep olan kararnameden tahassül eden vaziyet gözden geçirilmiştir.
Bakanlar Kurulu yarın da toplanacaktır. KÖPRÜLÜ, ESEF BEYAN ETTİ
Londra. 19 (A.P.) — Ingiltere Dışişleri Bakanlığına bağlı resmi çevrelerden bugün öğrenildiğine göre, Atlantik Paktı Dışişleri Bakanlan Konseyi Türkiyenln Pakta üye kabul edilmesi hususundaki müracaatta! reddetmiştir.
Bunu bildiren resmi şahsiyetlere göre. Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü Ingiliz ve Fransız Hükümetlerine gönderdiği bir mesajda. Türkiyenln bu karan esefle karşıladığını beyan etmiştir.

Paııl Hoffman’ın
Ankarayı ziyareti
VVashlngton. 19 AA (USİS) — îkti-sadi işbirliği İdaresi Başkanı Paul Hoffman’ın gelecek hafta İçinde Marsa)! Plânı memleketlerini ziyaret etmek üzere. Avrupaya gideceği bildirilmektedir. Bu seyahati esnasında Hoffman Ankarayı ziyaret etmek ta-savvurundadır. Paul Hoffman 7 ekimde Pariste Avrupa İktisadi İşbirliği Teşkilâtı toplantısında hazır bulunduktan sonra. 19 ekimde Washingtona dönecektir.
Ingiliz çelik sanayii devletleştiriliyor
Attlee Hükümeti altı rey
farkla itimat kazanabildi
* t . ■ • •
Churchill’in sert müdahalesini, Hükümet adına Morrison aynı şiddetle cevaplandırdı
Londra. 19 (YİRS) — Avam Kamarasında müzakere edilmekte olan çelik endüstrisinin devletleştirilme projesi üstünde Muhafazakârlar şiddetle hücumlarda bulunarak bu vesileyle hükümeti devirmeye çalışmışlardır. Muhafazakâr lider Cburchlli dün hükümete gayet şiddetle hücum eden bir konuşma yapmıştı. Bugün de konuşan lider. Ba-şhakan Attlec’yi çelik endüstrisini devletleştirmeye teşebbüs ederek memleketin birliğini ve silâhlanma kudretini sekteye uğratmaktan mesul tutmuş ve müzakerelerin gittikçe hararet kesbetmeşine sebep olmuştur. Bu yüzden bu gere reye konulacak projede hazır bulunmak üzere her iki parti de hasla olan üyelerini kamaraya getirmeye gayret etmişlerdir.
Muhalefetin tenkİdlerine hükümet a-dına cevap veren Herbert Morrison. projenin parlâmentoda kabul edilmiş olduğunu. Muhafazakarların ise bunu veto etmek İstediklerini söyliyerek muhaliflerini "Yeni Moiotof'lar diye va-sıflandırmıştır. Morrison sözüne devamla, memleket birliğini bozmaya ve endüstriyi sabote etmeye çalışanların Muhafazakârlar olduğunu söylemiştir.
İşçi Partisi çelik endüstrisinin devletleştirilmesi hususundaki münakaşalar neticesinde reye müracaat edildiği vakit 6 oy farkla mevkiini muhafaza etmiştir. Tasarıya 306 lehte ve 300 a-leyhte rey verilmiştir.
Müzakerelerin en hud
• •
Cburchlli, sermayedarlar, amele müstehliklerden müteşekkil bir komitenin çelik İdaresinin başına getirilmesi hakkında bir uzlaşma formülü teklif etmiş ise de Morrison bunu reddetmiştir.
Söylendiğine göre Hükümet bu akşamki muvaffakiyetinden 6onra senenin sonuna kadar yeni seçimlere gitmek niyetinde değildir. Zira çelik hakkındakl kararın tatbik mevkiine konması da ocak ayından sonra olacaktır.
Avam Kamarası. karardan sonra 17 ekimde toplanmak üzere dağılmıştır.
Truman radyodaki konuşmalarından birinde
Trumanın yem
vc
kur’amız
7.5.000 liralık eşya kıır’arnıza katılacak okuyucularımızın kupon mukabilinde kıır’n numaralarını ne şekilde alacakları 5 İnci sahlfenw.de İzah edilmiştir. Kupon yapıştırma listesi 7 nel sahifenılzdedlr.
yardım plânı

noktasında.
Attleo
Churchlli


Diyanet işleri Başkanı
Akseki’nin tasavvuratı
Başkan, ilk iırsattâ dinî dergiler
neşredileceğini beyan ediyor
Ankora 19 (Ankara Ajansı) — Dün şehrimize donen Diyanet İşleri Başkam Ahmet HarncJİ Akseki kendisiyle görüşen Ankara Ajansı muhabirine dini mevzular üzerinde şunları söylemiştir:
'•Diyanet İşleri bütçesini geçen yıln nispetle daha geniş tutuyoruz, imanı maaşlarının Evkaftan Diyanet işlerine geçmesi üzerine hademe! hayratın maaşlarının arttırılması ile bizim uğraşmamız icap etmektedir. Ö0 lira olan ve ancak eline 39 lira geçen İmam maaşlarım 100 liraya çıkarmak istiyoruz. Cezaevlerinde mahkûmlara vaiz vermek niyetindeyiz. Son seyahatim esnasında Bursa ve Eskişehir cezaevlerinde kendim birer vaiz verdim.
Dini neşriyatın çok başı boş olduğu ve halkın din duygusunun maalesef bazı kimseler tarafından istismar e-ılllmekte olduğunu görüyorum. Diyanet İşlerinde yeni ohırak bir neşriyat müdürlüğü kurduk, tik fırsatta dini dergiler yayımına bağlıyacağız. Son günlerde arlan Kur’anı Kerim tercümeleri de daha ziyade kâr maksadı 1le ve yanlış olarak yapılıyor. Kur’a-nı Kerim de lstanbulda bir heyetin tetkikinden geçtiği halde metinlerin değişikliği yüzünden bozuktur. Bunların kontrollerini de biz üzerimize almak istiyoruz
Koreye gidecek birlikle beraber dört İmanı göndermeyi düşündük. Bunların ikisi teshil edilmiş bulunmaktadır. Her Önüne gelenin vaızet-nıeslne mâni olacak ve vâİzleri sınıflara ayıracağız. Diyanet İşleri vatandaşlardan en çok mektup alan resmi makamlardan biridir Bu mektupların ekserisi okullarda din derelerinin verilmoslno dairdir.
Washington 19 (AP) —Başkan Tru-man’ın bugünlerde, komünizmin yayılmasına mâni olmaları için kırk kadar memlekete 10.500 milyon dolıır tutarında yardım yapılması icap ettiğini ve beş sene devam etmesi melhuz olan bu yardımın da sözü geçen devletler tarafından beklenmekte olduğunu bildirmesi beklenmektedir.
İyi haber alan resmi çevrelere göre. Başkan Truman, Amerika ile birlikte diğer dost devletlerin de hayat seviyelerinin yükseltilmesinin şu usullerle tahakkuk edebileceğini sanmaktadır:
1 — Marshall Plânının beş sene müddetle temdit edilmesi.
2 — 200.000.000 veya 400 milyon dolarlık bir tahsisatın ayrılman ve bununla Yakındoğu, Güney ve Güneydoğu Asya devletlerine müşterek bir İktisadî yardım yapılmasını sağlamak.
3 — İhtiyacı olan herhangi bir devlete "teknik yardım., sağlıyabllmek i-çin 50.000.000 dolarlık bir tahsisat ayrılması. Bu son madde, kâfi derecede gelişmemiş olan bölgelere yardım için Başkan Truman’ın hazırlamış olduğu "dördüncü nokta,, program ile İlgili görünmektedir.
• •

Erkek elbiselerinde esaslı inkılâp yapılacak (Gazeteler)
Dizdeki moda inkılâbı!
Sayfa 2
YENİ İSTANBUL
20 Eylül 1980
Askerlik bahisleri
Kore tecrübesi
ŞİMALLİLERİıN sahip olduğu kuvvetli kara ordusunun zayıf bir kara ve fakat çok kuvvetli bir hava ordusiyle müştereken nasıl mağlûp edilebileceği, Kore savaşlarının başlıca mevzuunu teşkil eder. Az insan kullanarak, ve kandım Azamî tasarruf ederek mütecaviz bir orduyu durdurmak hususunda Amerikalılar Koreyi Adeta bir lAboratııvar haline getirdiler. Her şeyi ve her tarafı tecrübe edip durmaktadırlar.
İlk acı tecrübeyi Kuzey Korelilerin taarruziyle geçirdiler. Kara orduları ağır zırhlı vasıtalarla teçhiz edilmiş ise yalnız hava taarruzlarının bu işe yetmeyeceğini anlamakta gecikmediler. Hemen hemen bütün Cenup Koreyi ellerinden çıkardılar, ufak Fuzan köşesine sıkıştılar. Herkes az daha buranın da terkedilece-ğinl zannediyordu.
Bu esnada Amerikalılar İçin tam Tajeu şehrini elden çıkarma tehlikesi başladığı esnada dişlerini sıkarak ikinci bir tecrübeye giriştiler. Ağustos ayının 13 ve 19 uncu günlerinde bu şehrin şimalinde ve bir köprü başında sıkışmış olan üç şimal Kore tümenine karşı iki saatte on bin ton bomba atmak gibi muazzam bir darbeye geçtiler.
Ben kendi hesabıma günlerce müddet bu tecrübenin tesir ve neticesini anlamaya çalıştım. Zira büyük şehirler ve sanayi mıntakaları üzerine bu derece ağır bomba yükiyle hücuma evvelce şahit oldu isek de seyyar birlikler üzerine yapılan hücumların tesiri meçhulümüzdü. Bu birlikler şehirler ve sanayi gibi a-razl Üzerine muayyen kesafette dağılmadıkları gibi sabit de değillerdi. Mamafih bu tecrübe tesirini gösterdi. Tajeu şehrini almak Üzere bulunan şimal birlikleri evvelâ duraladı-lar, sonra hafif geri çekildüer. Şehir düşmeden, Amerikalıların ve Cenup Korelilerin elinde kaldı, fakat bu yoldan Şimallileri daha fazla geri sürmek imkânı olmadığı da anlaşıldı. Şimallilerln duratayan ve aksayan taarruzları başka yerlerde kendini gösterdi. Ant hava bombardımanları da seyyar birlikler yerine yine nakliyatı ve ikmali sekteye uğratmak üzere büyük şehirler, sanayi mıntakalan ve yollar üzerine teksif olundu.
Hava kuvvetleri üstünlüğünün son merhalesi Korenin garbindeki İnchon limanına çıkarmada denenmektedir. Filhakika hava kuvvetlerinin büyük hedef teşkil eden deniz birlikleri üzerindeki tesiri malûm olduğundan eğer Şimalî Koreliler bir miktar hava kuvvetine sahip olsalardı Birleşmiş Milletler komutanlığının bu derece emin, rahat ve marifetli çıkarma ve taarruz yapması pek de düşünülemezdi. Çıkartmayı müteakip Şimallilerln yalnız iki jak tipi Rus avcı uçağiylc deniz kuvvetlerine karşı taarruzda bulundukları ve bunlardan birisinin düşürüldüğünden bahsedilmesi Kuzeylilerin bu hususta ne kadar zayıf ve acınacak durumda olduklarını göstermeğe kâfidir. Öyle görülüyor ki Şimallılere bol tank veren Ruslar. mühim tayyare, pilot ve her şeyden evvel a-kary akılla besliyemiyeceklerin! anladıkları Korelileri bu bakımdan zayıf bırakmıştırlar. Bu zayıflık Amerikalılara ve Birleşmiş Milletler kuvvetlerine yarımadanın can alacak noktası olan eski başşehir Seul mıntıkasına denizden yaklaşmak ve cenuba giden başlıca yol ve demiryolunu kesmek İmkânını vermiş bulunmaktadır. Üç demiryoliyle en mühim kara yolunun kavşak noktası ele geçerse yarımadanın cenup ve doğu ucunda çarpışan bütün Şimal kuvvetlerine dağılıp geri kaçmaktan başka çare kalmıyacaktır. Bu da A-merikahlnnn haiz olduğu deniz ve hava üstünlüğünün ne ınûnay* geldiğini dünyaya ispat bakımından mühimdir.
Filhakika bütün çıkartma ve ikmal haberlerine rağmen biz Korede-kl Birleşmiş Kuvvetlerin mecmuunu hâlâ 5 tümenden fazla tahmin edemiyoruz. Buna dört da Cenup Kore tümenini ilâve edersek bütün kara
M. Şevki Yazman
kuvvetleri Şimallilerln yansından fazla etmez. Buna rağmen Mac Arthıır ümit edildiği gibi Seul şehrini işgal ederse Cenup Koro en az 38 inci arz dairesine kadar kurtarılmış demektir. Görülüyor kİ Fu-zan köprü başının gittikçe daralması ve Birleşmiş Milletlerin Koredcıı atılmasının mukadder görünmesi gibi hâdiseler yanlış bir görünüşten başka bir şey değilmiş. Cam istediği zaman Amerikalılar hava ve deniz kuvvetlerindeki üatünlügc dayanarak istedikleri noktaya çıkıp dilediklerini elde etmeğe muvaffak oluyorlarmış.
Bu tecrübeler çok mühimdir. Dâva yalnız Korenin kurtarılmasından ibaret değildir. Fakat müteakip Bolşevik taarruzlarının da aynı â-kıbete uğrayacağını dünyaya İlân demektir» Filhakika bugün Bolşevik-lerln elindeki hava kuvvetlerini ve tayyare sanayiini küçük görecek değiliz. Fakat bir harp ve yıpratıcı bir savrş ekserisi teçhiz edilmiş eski İngiliz ve Amerikan tiplerindon IhAret Sovyet hava kuvvetlerini çabuk ortadan kaldırır ve iş eninde sonunda Keredeki hale döner. Onun da ne netice verdiğini Kore tecrübeleri pekâlâ ispat etmektedirler.
Bu tecrübe belki de Rusların nihayet akıllarını başlarına toplayarak hiç değilse kaçamak rolü oynamaktan sarfı nazar etmelerini temin edecektir.
Robert Kolej ders yılı açılı; töreni
Robert Kolejin 88 inci ders yılı Talebe Konseyinin teşekküliyle dün sabah saat 11 dc bir merasimle açılmıştır. 88 yıldan beri ilk olarak yapılan bu merasime seçkin bir davetli kütlesi, mezunlar, T.M T.F. temsilcileri ve öğretim üyeleriyle talebeler katılmışlardır. Md. Dr. Block'ın kısa bir konuşmasını müteakip, mezunlar adına Sinan Korle çok beğenilen bir hasbıhal yapmış, bunu Trof. Scott un önümüzdeki ders yılı için tavsiyelerle dulu konuşması ve Talebe Konseyi Reisi Nezir Kırdar’ın arkadaşlarına hitabı takip etmiştir. Müteakiben dinleyicilere bir org konseri verilmiş ve toplantı saat 12 do sona ermiştir,
öğrendiğimize göre yakında Kolej Mühendislik kısmı İstanbul Yüksek Okullar Talebo Birliği banaliyle T.M. T.F.'o iltihak edecektir.
Meriç Nehrinin ıslahı için teşekkül eden komite
Türk-Yunan müşterek hududunu teşkil; eden Meriç Nehrinin ıslahın» dair gerekli proje vc inşaat işleri hakkında teknik, malî ve idari pren-alp kararlan almak üzere Türk-Yu-nan ve Amerikan temsilcilerinden u-luslararasi üç kişilik bir komite bu yıl çalışmasına 28 eylül perşembe günü saat 10 da İngiliz Bayındırlık Müdürlüğü binasında bağlıyacaktır. Bayındırlık Müdürlüğünde komite Aza-tanna bir oda tahsis olunmuştur. Bu komitede hükümetimizi, 8u işleri Reisliği Fen Kurulu Müdürü Sulahi De-mirbilek temsil edecektir.
Haydarpaşa Numune Hastchanesindeki doktorların vaziyeti
Yapılan bir kontrolda Haydarpaşa NÜmune Hastahancsindc 25 doktorun vazifelerine geç geldikleri tcsblt e-dildigmden Bakanlıkça İlahlarında inzibati ceza tertip edilmek üzere müdafaalarının gönderilmesi istenmiştir.
Üniversitelilerin Belediyeye müracaatı
Üniversite Talebe Birliği, Belediyeye müracaat ederek ekim ayında üniversite imtihanlarının bavlıyacağını, bu yüzden otobüslerdeki tenzilâtın yeniden başlamasını istemiş-* tir.
Şehir köşesi
“Nısab,, meselesi
tnhnıbıılda, muhtelif ziinırc-nm tenkil rttifli yedi yüxe yakın cemiye t vardır.
Büyük bir ekseriyetin faali* yeti nı( vcudiıy ttrrinr mUnhaeır olan bu ccnıiycHorhı her sena konyreleri yaydır.
Ticari şirketlerin unııınıt heyetleri .sene başlarında toylanır. Cemiyetler ise konyrolcrini, u-m u m i ye t le son ba h a rda yayarlar.
Kanuni formalitelere uyularak falan yün, falan saatte falan yerde toplan davayı Uda edilir, Vilâyete dr istida ile haber verdir.
Azası iki yüz olan bir cemiyet tasavvur ediniz. İlân edilen yün, içtimaa. 100 kişi yrlmiştir. Toplantı yapılamaz» Muhakkak 101 kişi olmak lâzımdır. Ekseriyet msabı ancak böyle elde edilir. Konyre bir hafta sonraya tehir edilir. O saman bsş kişi de yeisi, müzakere edilir, yeni idare heyeti seçilir.
hemen lo r zaman bu idinle oluyor. Araba Cemiyetler Kanununun şu maddesi yeniden tetkik edilemez mif Her sene, yedi yüz beyhude formahtedun kurtulunulurdu.
BİR İSTANBULLU
Kurban Bayramı
ts tan bul M üf(ülügün(lcıı tebliğ edilmiştir;
22/cylûl/1950 tarihine müsadif cuma günü Zilhiccenin dokuzu ol-makla arefe, 23 /eylûl/1950 cumartesi günü de Kurban Bayramı olduğu ilân olunur.
latanbulda bayram namazı
Saat Dakika
7 33
Hava Kıırumumuzun Kızılay Kurumu İle Çocuk Esirgeme Kurumu-ııun yurdumuzdaki hayırlı çalışmaları şayanı şükran bulunmaktadır. Bu çok lüzumlu kurumlarımıza her vesileyle yardımda bulunmanız, bizim İçin mühim bir vazifedir.
Binonealcyh yaklaşmakta olan mübarek Kurban Bayramında Huk-taalâ Hazretlerinin mahza mukaddes rizası için kesilecek kurbanların —sahipleri tarafından başkasına satılması veya keMme ücreti olarak verilmesi caiz olmıyan— derileriyle ba-gırsaklüririı —aldığı teberruat» Kızılay ve Çocuk Esirgeme Kurumlariyle aralarında paylaşan— Hava Kıırumu-muzun emrine vermek de bovle bir yardım teşkil edecektir. Bu husus, yurdumuza karşı pek yerinde bir hizmet ve muavenet olacağı cihetle buna riayet edilmesi, kurban kesecek olan muhterem dindaşlarımıza saygı ile arzolunur.
Gazetelerin Bayramda çıkmaması için Basın Teknisyenleri toplandı
Geçen Şeker Bayramında bir gazetenin intişarı dulayısiyle diğer gazetelerin de çıkmak mecburiyetinde kalmaları üzerine İstanbul Basın Teknisyenleri Sendikası dün hır toplantı yaparak önümüzdeki Kurban Bayramında da aynı vaziyete düşmemek için tedbirler aramıştır. Basın Teknisyenleri bu işin halli İçin yüksek makamlara telgraflar çekmiştir.
Gazetecilik Enstitüsüne rağbet çok fazla
Üniversite İktisat Fakültesine bağlı olarak bu yıl açılmasına karar verilen Gazetecilik Enstitüsüne yazılmak için müracaat edenlerin sayısı çok fazladır. öğrcn(itgimıze göre bıı miktar daha artacak olursa Fakülte bir imtihan yapma kararına varacaktır.
Suriye Hükümetinin gönderdiği nişan Suriye Elçisi tarafından
dün Kâzım Orbaya verildi
Konsoloshanede yapılan törende şehrimizdeki askeri komutanlar da hazır bulundular
Rahmetli Mareşal Hüsnü Ztıimin Suriyrde iktidara geçtiği sıralarda Suriye ordusunu tensik etmek üzere davet edilen emekli Orgeneral Kâzım Orbaya Suriye Hükümeti taralından gönderilen Ellatlhkak nişanının mürnlaz rütbeni dün Suriye Elçini tarafından ıneraaimie kendisine verilmiştir.
Dün aant 17.30 da Konsolosluk binalında yapılan törende l«tnnhul Valisi Fahreddin Kerim Gökay, Birinci Ordu Komutan Vekili Orgeneral Mazlum lnkoıa, Birinci Ordu Müfettişi Korgeneral Şükrü Kanatlı, Birinci Ordu Kurmay Başknnı Albay Reşit Ölçmen, İstanbul Merkez Komutanı, Suriye ataşemillterl ve manevraları takibe gelen Suriye subayları İle Lübnan. Mısır ve Irak konsolosları luızır bulunmuşlardır.
Suriye Hükümeti Başkanı tarafından gönderilen nişanı bizzat Orgenerale veren Suriye Elçisi Emir Adıl Aralan, kendiline şöyle hitap etmiştir: 1
u— Cumhurbaşkanımız ve Suriye Milli Müdafaa Nezareti, Suriye Hükümetinin en yüksek nişanlarından biri olan Elistihkak nişanının mümtaz rütbesiyle «izi taltif etmekle yalnız «İzi değil, yüksek mezayanızı bilenleri de taltif etmiştir.
Memleketimizde bulunduğunuz kısa hır zamanda Suriycde herkcai takdlrk&r ve hörınetkâr kıldınız. Maiyetinizde bulunan kurmay binbaşı Bthem Alkan dn sizinle beraber bu şerefli vazifeyi ifa ederek İstihkak ıılşaniyle taltif edilmiştir.
Bütün Şark ordularının ağabeyini olan Türkiye ordusunun sayın mümessilleri huzurunda size bu nişanı Suriye Hükümet Balkanının emirleriyle takdim ederken şu anda, büyük bîr memnuniyet duyar vo sizi tebrik ederim.”
Emir Adil Aralanın bu demecine cevap veren Orbay şunları söylemiştir:
”— Dost Suriye Hükümetinin Cumhurbaşkanının vasıtanızla bana tevcih eylediği Elistihkak nişanını alabilmek için memleketinizde bulundu-
Telefon santralinin tevsii devam ediyor
Aksaray cihetine kasım ayından itibaren yeni telefonlar verilecek
İstanbul Telefon Santralının tevsii devam etmektedir. Aksaray cihetine Icasıın ayından İtibaren yeni telefonlar verilebileceği tahmin edilmektedir Yemiş havalisinde yeni yeni abone kaydı devam etmektedir.
Şişli Santralına bağlı olarak ancak Rumeli Caddesinin aşağı kısmına kadar telefon verilmektedir.
Beyoğlu mıntakasında da yeni a-bono kaydı yapılmamaktadır. Be-yoğlu Santralının ne zaman genişletileceği henüz belli değildir.
Diğer taraftan son senelerde abone sayısının artması sebebiyle Telefon İdaresinin tahsllât işleri de bir hayli karışmıştır. Bugünkü tahsllât kadrosu, ihtiyacı karşılamaktan çok uzaktır.
Üniversitede lisan imtihanları başladı
İstanbul Üniversitesinin muhtelif fakültelerinde yabancı dil imtihanlarına haşlanmıştır. İmtihanlar lisan okulu öğretmenleriyle, Üniversite profesör ve doçentleri tarafından yapılmaktadır.
ğum bir ay zadında hiçbir şey yapmış değilim. Muhakkak kl bunu, Suriye Hükümeti ve ordusunun kardeş Türk ordusuna beslediği yüksek dostluğun bir tezahürü olarak telâkki ediyorum. Çünkü Suriycde bir ay devam eden ikametim sırasında yalnız Suriye ordusundan değil, orada tanımış olduğum başta bugünkü Cumhurbaşkanı sayın Hâşlm Elatassl ve Başbakan Nazım Elkudsl olmak üzere diğer birçok kıymetli devlet adamlarının vc gerek Millî Savunma Bakanı gerekse Genelkurmay Başkamnın ve bütün Suriyeli komutan ve subay arkadaşlarımın vazifemi kolaylaştırmak hususunda bana gösterdikleri engin ve kıymetli dostluğu huzurunuzda bir kere* daha şükranla yâdetmek İsterim...”
Bundan sonra Sıırlye Elçisi nişanı, mahfazasını açarak Kâzım Orbaya vermiştir.
Elçiye teşekkür eden emekli Or-general, movzuatın nişanın takılmamasını âmir bulunduğunu ve saklan-mRHina müsaade eylediğini belirt-fh iştir.
Hazır bulunan generaller ve diğer davetliler kendisini tebrik etmişlerdir. Hazırun hazırlanan büfeden I-zaz edilmişler ve bu tören Türkiye ve kar.de» Suriye arasındaki dostluğun yeni bir tezahürüne vesile teşkil etmiş, samimi hosbıhallor geç vakte kadar devam eylemiştin
Dün yapılan tenis maçında Brüt ra Dubec çifti Enes Siuan çifti İle beraber.
Dün yapılan tenis maçlarını Fransızlar kazandı
Tenis Eskrim Dağcılık Kulübünün tertip ettiği Beşinci Enternasyonal Tenis müsabakalarından sonra dün de Tente Kulübünün kortlarında Frânsanın Tennls Club de Paris takı-miyle, Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü takımı arasında müsabakalar yapılmıştır. “
Kalabalık bir seyirci kütlesinin takip ettiği bu karşılaşmalarda Fran-sanın on meşhur tenisçilerinden olan Borotra, Suzan Güreli 25 dakika gibi bir zamanda ve zevkli bir maçtan sonra 6-1, 6-0 yenmeye muvaffak oldu.
Yapılan diğer karşılaşmalarda E-nes Talay ıTürk) Karmadek‘1 (Fransız) 6-0, 4-6, 9-7 yendi.
Dubec (Fransız) Behbutu t Türk» 6-4, 6-2 mağlûp etti.
Borotrab Dubec çifti, Enes Talay -Suzan Gürel • çiftini 6-2, 6-3 mağlûp etmiştir.
Bugün saat 15 to Dubec - Fehmi Kızıl, saat 16 da Karmadek - Naz-mi Bahri, saat 17 de Borotra. Dubec çifti Andon. Behbut çifti ile 6aat 18
Adalet Bakanının
mühim beyanatı
Adalet Sarayı için 7,5 milyon lira tahsisat verildi
Bir müddetten beri şehrimizde bulunan Adalet Bakanı Halil Özyörük dün sabah Vilâyete gelerek Vali ve Belediye Başkanı Prof. Fahreddln Kerim Gökay’ı makamında ziyaret etmiştir.
Adalet Bakanı Vilâyette kendisiyle görüşen gazetecilerin muhtelif sorularına aşağıdaki cevapları vermiştir.
”— Bu sabah Eyüp Mahkemesini ziyaret ettim. Yakında bu mahkeme yeni bir binada vazife görecektir.
Adalet Sarayının hafriyat İşleri devam etmektedir. Saray için sarfe-dllccek 7.5 milyon liranın 2.5 milyonu 1950 bütçesine konmuştur. Geriye kalan 5 milyon Hra, 1951 ve 1952 yıllan bütçesine konacaktır. Adalet Sarayının inşaatı bittikten sonra dağınık bir vaziyette bulunan mahkemeleri bir araya toplamak imkânı bulunacaktır.”
Özyörük, komünizmle mücadeleye devam edileceğini söylemiş ve komünistlerin memleket harici edilip cdllmiyecckleri hakkındaki soruya cevaben:
”— Bu hususta alınmış henüz bir karar yoktur” demiştir.
Adalet Bakanı, hâkimlerin teminatı meselesinin, bakanlıkça ele alınan başlıca meselelerden biri olduğuna İşaretle, askerî mahkemelerin umumî kAza cihazında yer alması meselesi ile de Millî 8avunmR Bakanlığının meşgul olduğunu ilâve etmiştir.
Sağlık Müdürü, bir ekiple birlikte Edirneye gitti
Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürü Dr. Faik Yargıcı, bir sağlık ekipiyle birlikte Edirneye gitmiştir. Ekip Edirnede göçmenlerin sıhhî durumu ile alâkadar olacaktır.
de karışıklarda Borotra. Muallâ - Du-beç Bahtiye cifti oynayacaklardır.
Dünkü karşılaşmalardan sonra Fransızlar 3-1 ilerde bulunmaktadır.
Etenlerle üçüncü boks maçları yapılacak
Şehrimizde iki maç yapmış olan Elen boksörleriyle, Elektrik Kulübü bu cumartesi gecesi Spor ve Sergi Sarayında üçüncü bir karşılaşma daha yapacaktır. Bilhassa 73 kiloda Eienlerin en iyi boksörü olan Laın-bidis.Garbls Zaharyan ile döğüşecek-tlr. Bu maç gecenin en zevkli müsabakası olacaktır. 80 kiloda Çal-daria, Laınbidise galip gelen Tayyar Kolça He karşılaşacaktır.
51 kiloda Recep özkutlu, tekrar eski rakibi Panayotisle döğüşecck-tır.
Bu maçların hepsini Dünya Boks Şampiyonlarından Elen Hnstoferidis idare edecektir. Elenlerle yapılacak üç mühim maçtan e^vel yeril üç boksör de karşılaşacaktır.
Son istifanın akisleri
Umumi kanaat, memleketin sılılıat politikasının henüz gerektiği şekilde ele alınmamış olduğu merkezindedir
Evvelki gün Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanının istifa ettiğine dair o-lan haber akşamın oldukça erken saatlerinde duyulmuş ve bunun bir kaç gün evvel bazı doktorların tekaüde sevkı ve bazılarının da munzam vazifelerden affına dair olan kararla daha doğrusu bu kararın geri ahnmaslyle alâkadar bulunduğu da tahmin olunmuştur.
Bunun üzerine İstifa hâdisesinin teeyyüt edebilmesi ihtimaline binaen şehrimizdeki doktor muhitlerinde ve umumiyette bu meseleye karşı yakın alâka göstermiş olan halkımız nez-dinde bu husustaki mütalâaları toplamağı münasip gördük.
Yaptığımız görüşmelerde doktorlarımızın lehte veya aleyhte söyledikleri sözler karardaki veya kararın geri Alınmasındaki İsabet ve İsabetsizlikten ziyade doktorlarımızın memleket içindeki dağılış nispetlerini, hastahane ve klinikler gibi müesseslerin bir doktorun meslekî tekevvünü üzerinde oynadığı mühim rolü, İstanbul şehrinin hastalıktan keyfiyet ve kemiyeti bakımından büyük bir ehemmiyet arzetmekte olduğunu ilk kalemde meydana koydu. Anladık kİ bu dâva öyle alelacele verilmiş kararlarla ele alınacak neviden değildir. Bunun ucu muttaka hem memleket ölçüsünde bir sıhhat, sıhhî bakim, hastahane ve klinikler ve bunlar kadar ehemmiyeti olmak üzere tıp tedrisatında tecrübe va plâna müstenit esaslı tedbirler gibi birbirinden çetin mevzulara bağlıdır.
Dâvanın diğer ucu İse latanbuluu her meslekten adam İçin hem iler» temek hem de kazanmak bakımından müstesna bir cazibeye malik bulunmasıdır ve bu bütün meslekler için böyledir.
Halkımızın bu meseleye dair otan görüşlerine gelince buntan şu işkilde toparlamak mümkündür:
Eski Bakanlardan Behçet Uzun tafsilâtlı ve rAkam hesaptan mail tedbirlere kadar uzanıp giden aıh-hat plânından sonra doktor Nlhad Reşat Belgerin doktorlan kısmen e-mekliye sevketmek, kısmen de mun» zam vazifelerden affetmek hususundaki aceleye gelmiş karan m gördük. Her iki İcraatın da kâğıttan hayata bir türlü intikal edemediğine şahit olduk.
Birinden önceki ve diğerinden sonraki duruma gelince, bu işlerin kendi bildikleri istikamette devam etmesinden ibarettir. Belli kı memleketin sıhhat politikası henüz gerektiği gibi ele alınamamıştır.
Marshall Plânının hesaplarını tetkik etmek üzere bir uzman Türkiyeye geliyor
Marshall Yardım PlAnımn Tilrkl-yedek! tatbikatını görmek ve hesa-batını tetkik etmek üzere Chase Natlon Bank müdürlerinden ve Marshall yardım heyetinden Mr. Csarlea Doin bu akşam uçakla şehrimize gelecek ve Ankaraya giderek tetkiklerine bAşlıyacaktır.
YENİ İSTANBUL
siyasî İktisadî
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi:
YENİ t8TANBlX NEŞRtTAT LİMİTED .ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H. SAKLICA
Yazı iğlerini fiilen İdare eden mesul müdür:
Sacld
ET

Ncşrcddmlycn yazılar iade edilme».
Basıldığı yer ; yeni İstanbul matbaaci-LIK LIMITED ŞÎRKETİ MATBAASI
PEYAMİ SAFA
YALNIZIZ
— 9 —
"Kılavuzumun yüzüne hâlâ bakmamıştım. Kadın mı, erkek mi bilmiyordum. İçine girdiğim yeni âleme intibak şartının, büyük zaruretler olmadıkça Aeaaizllk ve hareketsizlik olduğunu hissettiğim için, kendimi y&rumdakl kılavuzdan, hattâ aklımdan evvel içime doğa-* cak ilhamtanp yol göstericiliğine bırakıyordum. İki taraf sık ormandı. Gündüz olduğu halde havada ebedi bir sabah loşluğu vardı, Ağaçların karaltıları arasında, bazı bazı, garip bir ışık halinde anlaşılmaz işaretler görüyordum- Hava gittikçe hafifleşiyordu. Uzakta, Simeranyanın. rüyada gördüğüm iskeleai belirdi. Sağ tarafta idi. Daha evvel uzun bir rıhtım vardı. Fakat bomboş,
"Kılavuzuma haktim. Kadındı, Şaşırdım. Çınlçıptaktı. Biraz dikkat edince, vücudunun üstünde, boynundan ayak bileklerine kadar bir deri gibi yapışık, ipekten daha ince, şeffaf ve mavi bir elbise gördüm. Kcrnikaiz gibi hafif, zayıf, uzun, hareketsiz halinde bile kıvraklığı belli, görülmemiş plâstik nispetleriyle insanı bir bakışta hayran edecek kadar biçimli bir vücut.. Yüzünde peçeye beııziyen, örümcek ağından daha ince bir sia tabakası var. İri 41
gözleri dosdoğru ruha bakıyor. Gözlerim zengin )fa(lcli ve küçük ağzının üstünde eski dünyamdan kalan arzuların verdiği dikkatle dururken, devamlı bir şimşek aydınlığına ben-ziyen keskin bir ışık bem sıçrattı. İskeleye doğru baktım.
"Yelkenli durmuştu. Kılavuzum nefes halinde bir sesle bana ihtar etti:
"— Dikkat ediniz. Fizyonomi vc tavır yoklamanız yapılıyor. İçinizi okuyorlar. Eski dünya histerinizden kurtulunuz. Yoksa kabul edilmezsiniz.
"Yüzüme vuran ışık çok keskin olduğu halde gözlerimi rahatsız etmiyordu. Allahtan beni ulandırmamasını içimden niyaz ederken, büyük ışık birdenbire söndü. Kılavuzum yoklamanın bittiğini haber verdi ve dedi ki:
”— Şimdi karşıki büyük kulede bir ışık yanacak. Kırmızı ise reddedildiniz. Yeşil lae kabul edildiniz,
“Sakin bir dikkatle kuleye haktim vc beni utandırmaması için Allaha tekrar yalvardım. Ne kadar zaman...

Besim okurken Mefharet bağırdı:
— Tren geliyor!
Besim defteri kapadı, göze koydular, kilitlediler vc odadan çıktılar. Yemek odaıtiîiın terasında oturdular.
Gözlerini bahçe kapısından ayırınıyan Mefharetin yüzünde öfke ve endişe, söyllyc-ceği sözleri kelimesi kelimesine tahmin ettirecek kadar keskin ve açık bir İfade halinde idi. Besim İkame hilesiyle onun hislerine ye-
42
ni bıı* istikamet verebilmek İçin saatine bak-tr
— 'Denin golmesine daha otuz beş dakika var. Düdük sesi seni aldattı. Biraz daha okuyabilirdik Aklım Simeranyanın kulesinde kaldı. Ağabeyim bunları bize anlatmaz kİ.
Mefharet büyük bir öfkeyi zaptetmeye çalıştığı zamanlarda yaptığı gibi dişlerini ve kelimelerini birbirine geçirerek süratte:
— Lüzum yok, dedi, benim şüphem kalmadı.
Slıneranya kulesindeki ışığı bekliyen Besim, dalgın olduğu için yanlış anladı.
- Ha!.. Çok şükür.
Mefharet kocaman göğsünü hoplatan bir sıçrayışta bağırdı.
— Hayır! Öyle değil! Şüphemin doğruluğundan şüphem kalmadı.
— Defterde isim yok fakat.
’— Hacet var ınt yavrum? “Seziyorlar nıı?„ diyor, bizden bahsederken "Ben bu sırrın ağır yükünü taşıyamıyorum,, diyor. “Sofrada sükûtumdan donuyorum,, diyor. Hacet var mı? Besbelli.
— Ağabeyim bildim biteli sır küpü vc sükût dondurmasıdır.
—Ayol, neden çekiniyor öyleyse?,. Hem Sclmln için kullandığı tâbirlere dikkat etmedin mİ? “Oıuın dayanılmaz cazibesi,, diyor.
— Doğrudur. Ben dc zor dayandım.
— Ya lâcivert tayyör? (C.„) dediği Ca-hide. Selinin onun terzisine yaptırmadı mı tayyörünü ?
— Bütün ”C„ harfiyle bavlıyan isimler CaJılde ise vc tstanbulda Cahıdc ile Selmlrı-43
den başka tayyör giyen kız yoksa şüphen yc-rindedır. Lâciverdi de sen uydurdun. •
— Ayol! Saçmalamamana * Benden de
bahsediyor. “Annesi,, diyor.
— Anasından doğan kız yalnız Solmln mİ?
— “Aşkının kifayetsizliği anasını harap etti, diyor. İşte o ben değil miyim? Kocamın erken Ölmesini ima ediyor.
Besim yanaklarını şişiren sessiz bir kahkahanın havasını yuttuktan sonra, sesinde belirmesinden korktuğu incitici istihzayı bir şefkat toniyle maskeliyerek cevap verdi.
— Ahladığım, ağabeyim koketriyl öldür-ıniyen bir aşkın Kifayetsizliğinden bahsediyor. La Roehefoucauld’ya göre aşkın koketriyl. yani işvebazhğı öldürmesi lâzımdır. Öldüre-ınezse varım kalır ve seven kadını tereddüdün İç mücadelesiyle harap eder. Kocası vaktinden evvel öten kadınlarda aşkın değil, talihin kifayetsizliği vardır. Bilakis şimdi «cninle o karanlık sevgiliye başka bir ana aramalıyız, Muammayı öyle andınlatabilirlz.
— O ana boıfim. Eğer bu kız Solmln değilse sana bu köşkteki hissemi veririm. Anladın mı? İşte sana mertçe söz. Girer misin bahse ?
— Şinasi geçen gün öz kızlyle altı sene münasebette bulunup iki de çocuk yapan esrarkeş bir babanın dâvasını aldığını söylüyordu. Acayip dünyamızda ahlâkın hu kerteye geldiğini iddia edersek, esrarkeşe de, sana da
F 44
hak veririm. Fakat torunlarının hem babası, hem de büyük uabası otan orijinal adamın esrarkeşHği de. cesareti de ağabeyimde yoktur. Sevgisinde sadece esrar var. keşlik yok. Sen Selminl ona bu kadar münasip görüyorsan geç kaldın. Bahtiyar zat erken davranmış.
Mefharet, önündeki masanın üstünde duran sigara tablasını lüzumsuz yere eline aldı, havaya kaldırdı, mermer merdivenlere fırlatacakmış hissini veren bir tereddütten sonra tekrar yerine koydu.
— Seninle konuşulmaz, dedi.
Besim, büyük “bir tehlike geçiren mavi kristale içinden bir "geçmiş olsun,, dedikten sonra mırıldandı:
— Ben seninle dc konuşmazsam ya çatlar veya Simeranya.vı boylarım
— Bahtiyar zat dediğin, ağabeyımdir.
— Defterde çok bedbaht görünüyor.
— Vicdan azabı çekiyor.
— Vicdan azabından eser göremedim. Bir azap çekiyor ama belli değil. Azap çekmek onun tabiatı. Benim güldüğüm şeylerin hepsine ağlar o. Yeşil hikâyesine şaştım, abla. Sekiz ay evvel kız ona yeşili sevdiğini söylemiş. Sekiz ay sonra aksini söylemiş. Al sana sekiz saatlik uykunun kanına giren bir mesele. Ya o zaman yatan söyledi, ya şimdi. Yahut da ağabeyimden de. yeşilinden de soğumuştur. Ba.>ka ihtimal var mı? Yok. Mademki yok, uyku da yok. Yeşillenmenin bu türlüsünü hiç görmedim.
(Devamı var)
• 45
w ' ■ -
9
20 Eylül 1050
Sayfa 3

Günler geçerken
V E X 1 î S T A N H O î.
İstifaların tesirleri
Refik Halit Karay
KABİNELERDE vııkubulun siirckll İstifalar ve makam değiştirmeler halk efkârı üzerinde müsait tesir bırakmaz, Matbuat ve Hükümet erkânı bunları * dalnı ıııiılcranls. «lalın fıuıl 0*ıkli bulmak. kehineyl kuvvetlendirmek,, nev'indon bir takım sözlerle tefsire çalışsalar bile pek hassas olan ahali üzerindeki İlk tesirin İzalesi güçtür. Hele İstifaların sebebi sarahatle açıklanmamış ise mesele büsbütün değişir; her tarafta muvaffakıyetslzllk emaresi gibi bir telâkkiye uğrar. Başvekillerin bu halk psikolojisini görÖnÜnde tutması kendi lehlerine bir harekettir.
Filvaki — bir zamanlar İyi kötü, içinde didindiğimiz için az çok biliriz — istifalar, resmi bahaneler dışında ekseriya şu dört esaslı sebebe dayanır: 1 — Arkadaşlarlvle yahut partisinin elebaşı la riyle fikir İhtilâfına düşmek; 2 — Başvekile sempatik gelmemek; 3 — Yine Başvekilin kendi vekâletindeki İşlerine ve icraatına müdahalesinden bizar kalmak; I — Umumi gidişin bir gün şöhret ve menfaatine zarar verecek mahiyet alacağından ürkerek bir an evvel sıyrılmayı lüzumlu bulmak; yani İstikbalini korumak.
Bizde daima olageldiği gibi hemen hemen muhalefetsiz bir ekseriyete İstinat eden partiler için, çekilen zatın yerine - “Gitti Gülsüm, geldi Gülsüm,, kabilinden derhal yenisini bulmak İşten bile değildir. Zaten Başvekillerin bazısı o değiştirmelerden haz duyan bir ruh haletini de müptelâ olabilir. Bazısı da etrafındaki simalardan çabuk bıkar, yeni gelenden keramet umar, istifalar karşısında müstağni davranır. âdeta Azeri Operetindeki gibi ikide bir “O olmazsa bu olsun!,, parçasını okur. Tâ Meşrutiyet kabinelerinden ba.şlıyarnk isim zikriyle misaller saymaya sütunumuz dar gelir, sanıyoruz. Zaten bu yazımız ilaha ziyade objektif mahiyettedir. Hedefi behemehal günün vakası değildir.
Makama geldiği tarihten beri bütün azasım İçinde muhafaza etmiş bir kabine dünyada nâdir görülmüştür... .Malum! istifalar yüzünden bazı kabinelerin daha faal uzuvlar kazandığına da nadiren rastlanır. Ama maruf elemanları fnsılolnrla birer birer, sıhhat veya prensip meselelerini İleri sürerek çekilen, âzası yer değiştiren kabinelerin sağlamlığına, pro-gramlıhğımı. kusursuzluğuna karşı memleket efkârında bir şüphe uyandığı da muhakkaktır. His veya fikir, âmil ne olursa olsun bu, köyledir. İşte!
İstifalar her zaman mühim bir aksaklığa delâlet etmemekle beraber tevali ederse iki türlü tefsire yol açabilir: 1—Başvekil soğukkanlı, temkinli, toplayıcı, çekip çevirici, kısaca büyük çapta idareci bir devlet adamı değildir. 2 — Hükümet programı bütün esaslarlyle tesblt olunamamış yalıut vekiller ana hatlar üzerinde anlaşamamış, programı slndireme-mlştir. İşte halktaki psikolojik nahoş tepki ve tesir buradan gelir.
Teşriî Meclisin açılıp hole hiitçe müzakerelerine başlanmadan Önce parlâmento huzuruna İstifalarla rahne almış, bir kabine yerine yepyenisi ve sapasağlamı He çıkmanın faydasına İnananlar arasındayız. Fakat bizim kafamız eski kafa, devir yeni devir olduğundan belki de mütalâalarımızın hiç kıymeti yoktur. Israr etmeyiz.
\______________________________________________________!_______J
İzmir Fuarında Lozan antresi
u akşam kapanıyor
Bu sene Fuarı gezenlerin miktarı geçen seneye nazaran 100 bin fazla
İzmir, 19 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — İzmir Enternasyonal Fuarı yarın akşam saat 24 de kapanacaktır. Bu münasebetle Belediye Başkam Rauf Onursal yarın öğleyin saat 13 de bütün ekspozanlara Fuar Gazi-
nosunda *100 kişilik bir ziyafet verecek ve Fuarın bir aylık muhasebesini yapacaktır. Fuarı şlmdlve kadar 1.276.734 kişi ziyaret etmiştir. Bu rakam, geçen senenin aynı gün akşamı rakamşndnn 100.000 fazladır.
Rus - Iran ticaret anlaşması
Tahran 19 (YtRS) — Iranla Rusya arasında hazırlanan ticaret anlaşmasının metni Şah'ın İmzalamasından sonra yürürlüğe girecektir. 30 -40 milyon dolarlık mal mübadelesi esası üzerine kurulan muahede mucibince Rusya Iranın ihracatının üçte biri miktarında pirinç, yün. deri, kuru yemiş V.k satın alacak, buna karşı şeker, pamuklu dokuma ve endüstri makineleri verecektir.
Doğu Almanyaya makine âleti ihracatı durduruldu
Londra, 19 A.A.- (LPS) — Ticaret Bakanı VVIlson dün Avam Kamarasında verdiği demeçte şunları söylemiştir:
“Ingiltere Hükümeti Doğu Alman-. yaya hor türlü makine âleti İhracatını durdurmağa karar vermiştir. Bu âletlerin İngiltere veyahut İngiliz Milletler Topluluğu ve Atlantik Paktı memleketlerine lâzım olup olmadığı anlaşı-lıncaya kadar bu karar yürürlükte kalacaktır.
Bu senekI hâdiseler Ingiltere Hükümetini ihracat siyasetini gözden geçirmek mecburiyetinde bırakmıştır. Hükümet. dost memleketlerle yaptığı müzakerelerden sonra, Sovyet blokuna ihraç edilmesi menedilen maddeler sayısını arttırmaya karar vermiştir.,,
M. Wilson, tam bir abluka yapılmadığı takdirde, askeri gayelerde kullanılabilecek maddelerin İhracatını durdurmanın imkânsız olacağını bildirmiştir.
Coğrafya Kurumu çalışmalarını bitirdi
Ankara. 19 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Türk Coğrafya Kurumu Genel Merkezi. Milli Eğitim Bakanlığında yanlığı toplantıdan sonra sona ermiş bulunmaktadır.
1951 senesi içinde toplanması gerekli üçüncü coğrafya kongresinin hazırlıkları için yönetim kurulu tarafından teklif edilen proje üzerinde konuşulmuş ve daha bazı mühim meselelerin tetkiki İçin ayrı bir toplantı yapılmasına karar verilmiştir.
Çin Hindine yapdacak bir hücum yeni bir Kore meselesi yaratabilir
Çin - Hindiçini hududunda toplanmış
Wa«hlngton, 19 A.A. (United Press) - Siyasî müşahitler. Komünist Çinlilerin Çin Hindine karşı yapacakları bir hücumun Güneydoğu Asyada diğer bir Kore meselesi yaratabileceğini buğun söylemişlerdir.
Snygondan gelen telgraflara göre bin kişilik bir komünist kuvveti Çln-Hindiçinl hududu boyunca yığılmış bulunmaktadır.
Fakat bu kuvvetin Çin komünistlerine alt olup olmadığı hakkında henüz kati bir şey bilinmemektedir.
Bununla beraber, kendi hudutları dışında macera aranmaması yolunda Birleşik Amerikanın Komünist Çine İkazda bulunmuş olması da dikkati çekmektedir. Aynı zamanda Birleşik Amerika, Çin Hindinin yakın komşusu olan Birmanya ve Siyamı kuvvetle desteklemekten geri kalmamaktadır. Maamaflh, Birleşik Amerika Güneydoğu Asyayı kendi askeri kuvvetleriyle müdafaa edeceği yolunda kati bir
taahhüt altında bulunmamaktadır Hatırlandığı veçhile Dışişleri Bakanı Achcson. hücuma uğrayan herhangi bir memleketin, müttefiklerinin yardımını istemeden önce kendi kendini müdafaaya hazır olduğunu ispat etmesinin zaruri olduğunu bilhassa belirtmişti.
Saygon. 19 A A. (Reuter) — Fransız Ordusu Genel Karargâhı. Komünist Çin hududu yakınında ileri bir karakol olan Dongkhee’nin Vietmin komünist kuvvetleri tarafından İşgal e-dlldiğini bugün resmen bildirmiştir.
Genel Karargâhın bildirdiğine göre. Fransız garnizonu, kendisinden sayıca, çok farklı olan komünist kuvvetlerine İRİ gün kahramanca mukavemet etmiştir.
Hanoy. 19 A.A. (AFP) — Uzakdoğu Fransız kuvvetleri Başkomutanı General Carpentier, Çin-Vletnam hududundaki durum hakkında mahalli askeri makamlarla istişarelerde bulunmak üzere Langsona gitmiştir.

Çin Hindindeki harekât
yayılma istidadı gösteriyor
Baskına uğrayan garnizonun son ferdine kadar katledildikleri bildiriliyor
Maddî ve manevî yüksek bir feragat numunesi
Süreyya Paşa, Maltepedeki büyük çiftliğini, veremli işçilerin tedavisi için bir sanatoryum haline getirilmek üzere Çalışma Bakanlığına bağışladı
Ankara 19 (A.A.) — Çalışma Ba-I kanlığından tebliğ edilmiştir:
Veremli işçilerin ■-davllerl için İstanbulda büyük bir işçi sanatoryumunun tesisi kaıarlaştırıldığı vo münasip arsaların aranılmasına başlanıldığı bir sırada İstanbulda Kadı-koyünde Moda caddesinde iskele başı 1 numarada oturan Süreyya İlmen (Süreyya Paşa) Maltepede Narhdere mevkiinde olup İçinde iki yüz bin çam ve bir miktar zeytin ağacı, üç katlı ve on sekiz odalı bir köşk, ayrıca tek katlı diğer bir köşk, müştemilât halinde müteaddit binalar bulunan bir milyon altı yüz on altı bin metre kare büyüklüğündeki pek çok emek sarfedilerek U2un seneler ihtimamla meydana getirilmiş olan çiftliğini işçi sanatoryumu tesis olunması şartjyle işçi Sigortalan Kurumuna bağışlamış ve çiftliğin kuruma İntikali muamelesi 18.9.1950 tarihinde bitirilmiştir.
Bakanlığımıza karşı tam bir itimadın tezahürü olarak bu sahanın sıhhi ve içtimai hizmetlere tahsisi suretiyle gösterilen feragatin maddi ve manevî bakımlardan ifade ettiği değer her türlü takdirin üstündedir
Çalışma ZğhkanBa tarcHtc»
İçkilerden alınmakta o:an vergiler tevh t ediliyor
Bu suretle Tekel işletmeleri ile hususi işletmeler arasındaki ayrılık kalkmış olacak
Ankara. 19 (ANKA) - Gümrük ve Teke! Bakanlığı tarafından soma ve alkol hariç rakı İmalâtı ile kibrit, bira, likör, vermut, av malzemesi ve patlayıcı malzeme imalâtını hususi şahısların da yapmalarına müsaade e-dilmesi kararlaştırıldıktan sonra şimdiye kadar içkilerden alınmakta olan iic dört verginin de tek bir kanun halinde birleştirilmesi karar altına alınnııştT Bu maksatla hazırlanan tasarıya göre şimdiye kadar şişelerin büyüklüğüne göre alınmakta olan bu vergiler birleştirildikten başka imalcllerlne ie muayyen bir nispet dahilinde kâr verilecektir. Böylece bu kanun sayesinde Tekel işletmeleri İle hususi işletmeler arasında bir ayrılık kalmamış olacaktır.
Mersmli, Amerikaya davet edildi
Adana. 19 'Hususî muhabirimiz bildiriyor) — 1918 Dünya Olimpiyatları Greko-Romen ağır sıklet şampiyonu Mersinli Ahmet Amerlkadan bir teklif almıştır. Amerikanın tanınmış serbest güreşçileriyle karşılaşmak üzere New-York’a dâvet edilen Mersinli Ahmet, istediği takdirde diğer şehirlerde de güreşecektir Mektupta ilâve edildiğine göre. Amerikan gazetelerinden bazısı (Koca Yusuf. Kurtderell, Kızıl-cıklı vo Adalı Hallilerin torunu dünya şampiyonu Mersinli Ahmet Ame-rlkaya geliyor) diye büyük başlıklarla neşriyata başlamışlardır. Mersinli Ahmet. muvafakat cevabı verdiği takdirde 24 eylülde Panamcrlkan uçağı İle New-York‘a hareketi muhtemeldir.
Vatandaşlıktan çıkarılanlar
Ankara, 19 (ANKA) — Bakanlar Kurulu kArarı İle I kişi Türk vatandaşlığından çıkarılmış bulunmaktadır» Bunlardan birincisi Eskişehirli Muhterem oğlu Hasandır Haşan beş yıldan fazla bir müddetten beri Türkiye dışında bulunduğu halde konsoloslukla rımıza kavdım yaptırmamıştır.
Vanın iskele köyünden Mahmut Kancura vo Lef köşeli Tabir oğlu Mehmet de kendi arzulaalyle yabancı (>r dalarda askerlik yaptıkları için vatandaşlıktan çıkarılmışlardır.
Vatandaşlık hakkını kaybeden dördüncü şahıs 1923 den beri yurda dönmeyen, Sait Paşanın oğlu Mehmet Şerif Paşadır.
leneklerimize uygun olan bu yüksek hamiyet ve fazilet eserini şükranla kaydeder ve bu gibi İyi örnekleri daima en büyük memnunluk ve takdirle karşılayacağından emin bulunduğu memleket umumi efkârına arzetmeyi vazife sayar. Bu bağışlamadan dolayı çok kıymetli ve hamiyetli vatandaşlarımız savın Süreyya ilmen ile (Süreyya Paşa) sayın eşi Adalet İlmene en derin teşekkürlerinin sızını bir borç bilir.
İzmir Belediye Meclisi yarın fevkalâde bir toplantı yapacak
İzmir, 19 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Yeni kanun mucibince 11 Genel Meclisinin seçilip faaliyete geçmesine kadar geçecek müddet içinde tl Meclisi adına icraata salahiyetli bir .heyeti seçmek üzere Belediye Meclisi yarın fevkalâde bir toplantı yapacak ve Belediye Meclisinden ayrılacak bir Î1 Meclisi işlerini tedvire yetkili komisyon. 11 Meclisi adına muvakkaten faaliyette bulunacaktır. Belediye Meclisinin fevkalâde toplantısı saat 11 dedir. 11 Meclisi seçimi için partiler a-daylarım tesblt etmiştir. Yarın seçim defterleri her yerde asılacaktır.
Jandarmanın ıslahına doğru
G^nel Komutan, bu hususta tetkiklere başladı
İzmir, 19 (Hususî muhabirimiz bildiriyor» — Ankaradan şehrimize go-|nn yeni Jandarma Genel Komutanı Korgeneral Kemal Yaşınkılıç, Jandarma teşkilâtında reform sayılacak bazı yenilikler için teftişlerine başlamıştır. öğrendiğimi* göre, Türk Jandarması polisle kıyas edllomiyccok kadar modern bir şekilde çalışacak, silâhları son sistem olacak, memleket asayişinde müessir bir hale İfrağ olunacaktır. Jandarma erbaşları ve erlerinin daha dolgun maaşla çalışmaları temin edilecektir Ayrıca jandarmanın vazife gördüğü her yerde otomatik telefon tesisleri meydana getirilecektir. Tetkikler Eğede 2 hafta de vam edecektir. Genel Komutan daha sonra İfitanbula gidecektir,
Bursada türeyen müthiş bir canavar
Bir panter olması muhtemel bulunan bu canavar, bir çok kimseleri yaraladı
Bursa, 19 (Hususî muhabirimiz bil-llriyor) — Orhanelini dehşete düşü-rn ve cinsi maltını olmıyan bir canavar türemiştir Küçük başlı, uzun vücutlu ve fevkalâde yırtıcı olan bu canavar. gördüğü kimselere hücum etmekte, bilhassa hayvanları parçalamaktadır, Bugüne kadar 3 kişiyi yaralamış ve birinin de burnunu koparmıştır. Köylüler tedavi altına a-hnmıştır. Söylendiğine göre bir pençede koyunların derisini sökmektedir Bunun bir panter olması kuvvetle muhtemeldir Atlı bil adama hücum «•tmls ve kendisini yere düşürmüştür. Adam, ancak köylülerin yardımı ile canını kurtarabilmiştir. Bir çobanı kovalark«>n bu hayvanın ağaca da sıçradığı görülmüştür. Halk ve sürek avcıları ve alâkadar makamlar canavarı yakalamak İçin harekete geçmiştir.
’OO orta tedrisat öğretmeni ’rendi istekleriyle nakledildi
Ankara, 19 (ANKA) — Millî Eğitim bakanlığı, orta öğretimden bu yıl 400 ü lülocavlz öğretmeni »kendi İstekle-iyle) başka okullara naklet mistir. Di-;er taraftan şehrimiz ortaokul ve İlse müdürleri arasında yapılacak değişiklikler muayyen bir müddet İçin geri bırakılmıştır.
Çalışma Partisi faaliyete geçti
Parti 27 maddeden ibaret programını dün Ankara Valiliğine verdi
Ankara, 19 (ANKA) — Geçenlerde D.P. den istifa etmiş olan D.P Haysiyet Divânı üyelerinden Avukat Ce-vat Mimaroğlunun kurmaya teşebbüs ettiği Çalışma Partisi bugün resmen faaliyete geçmiştir. Partinin progra mı ile beraber kuruluşunu bildiren beyanname bu sabah Ankara Valiliğine verilmiştir. 27 maddeden İbaret o-lan programda; adalet işlerinin harçsız yapılması, yüksek öğretimin burslu olması, devlet parası ile kurulan tesislerin hususi teşebbüse devredH-memesl gibi prensipler mevcuttur Parti kurucuları şunlardır: Cevat Ml-nınroğlu başkan. Fahri Ünsal sekreter. Emin Özdcmir muhasip. Bedri Örtcnsoy üye.
Pamuk satışları hararetle devam ediyor
Adana, 19 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Adana Borsasındn pamuk üzerine olan muameleler büyük bir hararetle devam etmektedir. Bugünkü muamelelerde birinci akala 277. çiğitli pamuk İse 98 kuruşa kadar yükselmiştir. İzmir piyasasındaki fiyat tahavvüBerlni yakınen takip eden Adana tacirleri bugün de külliyetli miktarda pamuk almışlardır. Fiyatların daha bir miktar yükseleceği İzmir. Adana piyasasından mal aldıkça fiyat seviyesinin kolay kolay düşmiye-ceği muhakkak addedilmektedir.
Korede Müttefikler bütün
kesimlerde ilerliyorlar
İngiliz - Mısır ihtilâfı
Londra. 19 A A. (Rcuter) — Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ernst Davlos. Mısırın, lngiltcrenin Süveyş Kanalından gecen petrol gemilerine koyduğu yeni tahditleri mantıksız telâkki etliğini dün Parlâmentoda sÖvlemlştir.
Davles. Mısır Hükümetinin îngllte-renin 12 ağustos tarihli protestosuna verdimi cevapla yeni nizamların tsr.ı-ilden başlın yere giden petrol gemilerinin Süveyş Kanalından geçmeleri ve yüklenmelerini kolaylaştırmak gayesini güttüğünü İddia ettiğini açıklamıştır.
Davlos, Mısırın kabili tatbik olmadıkları İspat edildiği takdirde bu nizamları değiştirmeye hazır olduğunu bildirdiğini söylemiş ve şunları İlâve etmiştir:
“Mısırın cevabı tatmin edici değildir ve biz bu nizamları mantıksız addediyoruz. Bu tahditler İsrail - Arap devlen* rt arasındaki harbin neticesidir.
Katyn faciasına dair gizli rapor çalındı
Washlngfon, 10 A A. (AFP) — Ordu Bakanlığı dün akşam geçen harpte Şmolcnek yakınlarındaki Katyn ormanında 11.000 Polonya subayının kılıçtan geçirilmeleri hâdisesine alt gizli raporun arşivden kaybolduğunu hil-dlrmlşt ır.
Ingiliz İmparatorluk camiası İktisadî konferansı açıldı
Londra, 19 A. A. (AFP) — İngiliz imparatorluk camiası İktisadi konferansı bu sabah Londrada, saat 9 da Başbakanlıkta açılmıştır.
Delegeler, konferansa gelmeden evvel, Başbakan tarafından kabul edilmişlerdir. Başbakan Attloe, kendilerini solâmlarnıştır.
Konferans hafta sonuna kadar devam edecek ve başlıca aşağıdaki meselelerle meşgul olacaktır.
1 İmparatorluk camiası memleketleri arasında iktisadi |ş|>lrllğl,
2 • Son beynelmilel vaziyetin iktisadi neticeleri.
3 — Stcrling bölgesi ticari muvazenesinin ıslâhı bakımından dolar bölgesinde iştiraların azaltılması hususunda bir seneden beri elde edilen terakkiler.
Bulgar hududu yine kapatıldı
Yunan Hükümeti vizesiz iade edilen Bulgar çingenelerinin tekrar topraklarından geçmesine müsaade etmedi
Ankara, 19 (ANKA) — En son gelen bir habere göre, Bulgar hududu kapatılmıştır Buna sebep, vizesiz gelen Bulgar çingenelerinin ladesinden sonra tekrar Yunanistan tarikiyle Bulgarlar tarafından topraklarımıza sokulmak istenmesidir. Bulgarların bu hareketi karşısında Yunan makamları güzel bir dostluk jesti yaparak Bulgar çingeneleri dolu trenlerin topraklarından geçmcMne müsaade etmemişlerdir. Hududun ne kadar kapalı kalacağı henüz bilinmemekle beraber meselenin dört beş günden önce hal-ledllemiyoccğl tahmin edilmektedir.
7 kişilik bir Marshall uzman heyeti memleketimize geldi
Ankara, 19 (ANKA) — Türklyenin onvestisman programını tetkik etmek üzere Wnshlngton ve Paristen Marshall Plânı uzmanlarından müteşekkil 7 kişilik bir heyet şehrimize gelmiştir.
Heyet Başkanı olan Cnrper de Paul İktisadi İşbirliği VVashıngton merkezini temsil etmektedir. Heyetten Piyerr C. Landy endüstri uzmanı. Haydcn gıda ve tarım uzmanı, Halllf mali uzman. Hanry Maisscr ticaret, Jşaef Mundzef ise çalışma mütehassısıdır Heyet bir kaç gün memleketimizde kalarak İktisadî İşbirliği şefleriyle görüşecektir.
Seul varoşlarına ve Waegwan’a girildi. Pohang ve Kasan işgal edildi
kore deniz sımışlarımı katılan İngiliz ııçak gemini Thcseus
Tokyo 10 (YtRS) — Taarruz halinde bulunan Birleşmiş Milletler birlikleri hemen bütün cephelerde İlerleme kaydetmişlerdir Çıkartma hareketini mümkün kılmak İçin şiddetli topçu ateşiyle tahrip edilmiş olıın lnchon limanının tamirine başlanmış ve gelen takviyeler süratle cepheye sevkedllmeye başlamıştır. Amerikan birlikleri Soul'n yaklaştıkça mu-kavemot artmakta ve bu arada yol boyunca vadll* r« gUlenmİŞ olan komünist Irr ordunun harekâtına sekte vurmaktadırlar Komünistlerin 38 İnci arz dairesi kuzeyinden takviye aldıklarına dair henüz hiç bir delil yoktur. Seul varoşlarındaki Yong-«Jungpo'nun düştüğü resmen bildirilmiştir. Han nehrine birçok noktalarda ulaşmış olan birlikler plân mucibince mevzi almaktadır, komünistler yer yer dağınık mukavemette bulunmaktadırlar. Son gelen haberler bazı birliklerin Han nehrini geçtiklerini a-çıklnmaktadır.
Naktong nehri kesiminde Birleş-
Üç Amerikalı tarım mütehassısının Doğu illerimizdeki tetkikleri
Doğu Beyazıt, 19 (AA.) — Kars.
Kağızman, Tuzluca. Tğdır bölgelerinde ziraat ve hayvancüık bakımından tetkiklerini bitirerek İlçemize gelen üç Amerikalı tarım mütehassisiyle Tarım Bakanlığı Şube Müdürü Ahmet Sertçi, bu konu üzerinde icap eden tetkikleri yaparak bugün Erzuruma gitmek üzere ilçemizden ayrılmışlardır.
Askerî hâkimlerin Adliyeye bağlanacağı haberi doğru değil
Ankara, 19 (A A.) — Millî Savunma Bakanlığından:
Ankara Ajansından naklen bazı gazetelerde görülen vo askerî hâkimlerin adliyeye bağlanacağına dair olan neşriyat asılsızdır.
Köprülü, Atlantik Paktı hakkında beyanatta bulunmamış
Ankara. 19 (A A.) — Atlantik Paktı hakkında Dışişleri Bakanı tarafından şimdiye kadar hiçbir gazete veya ajansa beyanatta bulunulmamış olduğunu Anadolu Ajansı tebliğ eder.
Bar kadınları, genel kadınlarla muayeneye sevkedilmiyecek
Ankara, 19 (ANKA) — Vilâyetten resmen bildirildiğine göre bar artistleri genel kadınlar moyanında sıhhi muayeneye tâbi tutulmayacaklardır. Bunların sıhhi durumları sendikanın kendi doktoru tarafından vilâyete ra-porln bildirilecektir.
miş Milletler birlikleri üç kuvvetli köprü başı kurmuşlar ve burada sağlam bir şekilde tutunmuş vaziyettedirler. Nehri geçen bazı birlikler genden takviye alamadıkları için vaziyetleri iyi değildir. Bu birlikler nehrin kuzey batısında Changnyong civarında İki mil İlerlemişlerdir. Amerikan birlikleri «on kalan müdafaa kuvvetlerini de ezerek Waegwnn’a girmişlerdir, Böylece Seul’a giden yol açılmış oluyor. Komünistler bu cephede çekilmektedirler.
Güney Kore kuvvetleri İse tahrip edilmiş olan Pohang limanına doğu kıyıcından İki kol halinde girmişlerdir. Fakat şehrin mühim bir kısmı hâlâ düşman elindedir.
Güney kesiminden kuzeye doğru bÜyijk Kuzey Kore nakliye kafilelerinin kaçmakta olduklarını keşif u-çakları bildirmektedirler.
Taegu cephesinde Güney Kore birlikleri surlarla çevrili Kasan şehrini işgal etmişlerdir. Şehir işgal edilme-' den önce 3000 komünist kaçmıştır.
Branson, 19 (YİRS) — Hindiçlnî-dekl komünist* harekâtı yayılma istidadını göstermektedir. Gelen resmi haberler, baskına uğramış olan Don-gkhe garnizonunun son ferdine kadar katlediklerinin muhakkak olduğunu, şayet esir alınmışlarsa bunların propaganda için alındığını bildirmektedir, ikine! baskının Dongkhe’nin 35 mil kuzey batısındaki Caohang’a yapılaca-
General Halder’in beyanatı
Frankfurt, 19 A.A. (Reuter) — Alman ordusu eski Genelkurmay Seti General Franz Halder. bağımsız “Frankfurter Neue Presse” gazetesine aşağıdaki demeçte bulunmuştur:
— Savaşmaya hazır kuvvetli bir Alman polis kuvveti, halihazırda bir ordudan elverişlidir. Bu suretle. Batı Almanyanın doğu cihetinden İstilâsı tehlikesi, mütearrızlara kuvvetle karşı durmağa ve komünistlerin her darbesine derhal mukabelede bulunmağa hazır polis kuvvetleri taraf imlan e-hemmiyetll surette hafifleyecektir.
Sovvetler Birliği hâlen başlıca İki gaye gütmektedir:
1 — Avrupada İşgali altında bulunan toprakları muhafaza altında bulundurmak,
2 — Bununla müterafık bir surette dünya bolşevlk İhtilâlini hazırlamak.
Pntlak verecek bir harp Sovyetlcrin bu İki gayesini de tehlikeye düşürecektir,
Bundan dolayı, Sovyet Rusya, ancak. askerî bakımdan kendisini yeter derecede hazır gördükten sonra harbe girişecektir.
I Bu satırları dikkatle okumalısınız
Aşağıdaki küçük kupon bir istikbal hazırlıyabilir

“YENİ İSTANBUL,, neşir hayatının yıldönümü olan 1 Aralıkta çekilmek üzere bir tahsil kurası tertip etmişti. Bu kurada kazanacak hlr okuyııcııınıız 3 sene Avrupada, diğer bir okuyucumuz 3 sene Türklyede tahsil vaprııak İmkânını elde edecekti. Ayrıca 9 okuyucumuza kıymetli saatler hediye e-dccektlk. Evvelâ avlık abone ka-paklarlyle haşladığımız bıı kuruya, sonradan büyük bir okuyucu kütlesinin arzusu üzerine güzelinizde hlr kupon neşrederek devam etme* vo başladık.
I aralık 1950 tarihi yaklaşmakta olduğundan, neşir hayatımızın başladığı dünlerde geıılş geniş İzah ettiğimiz. hu kura hakkında okuyucularımıza İzahat verelim:
Kuramızda birinciliği kazanan 1 kişi Avrupada 3 senelik tahsil masrafı olan
10.000 lira
gazetemiz tarafından ödenmek Ü* zere yabancı memlekette okumak İmkânını elde edecektir. Okuyucumuz tahsil çağında olmadığı veya tııhslle bitmek İstemediği takdirde bu miktar % 20 noksanlylo defaten kendisine tediye edilecektir.
Kuramızda ikinciliği kazanan o-kuyucumuzun Türk iyede 3 sone tahsil yapmak üzere gazetemiz tarafından ödenecek
5.000 liraya
nakkı olacaktır. Yukarıda olduğu gibi, tahsil istomiyenlerc bu meblâğ da defaten yüzde yirmi noksa niyle ödenecektir.
ğı tahm’n edilmektedir, fakat burası daha kuvvetlidir.
Hanolden gelen haberler Vİetmln kıtalarının Pakha garnizonuna hücum ettiklerini teyit etmektedir. Burası Çin hududundan 30 kilometre mesafededir. Fransızlar düşmanı püs-kürtmüçlerse de yeni bir hücum beklenmektedir.
Ünlünün şikâyetini Irak destekliyor
Lake Success, 19 A.A. (AFP) — İsrail kuvvetlerinin evvelce İşgal etmiş oldukları hududa çekilmelerini temin etmek üzere lâzım gelen tedbirlerin alınmasını isteyerek Güvenlik Konseyine başvurmuş olan Ürdünün bu yoldaki şikâyetini İrak Hükümeti desteklemektedir. Irak Dışişleri. Bakanı Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine dün bu mealde bir telgraf çekmiştir.
Tereyağı içinden çıkan altın
Paris, 19 A.A. (AFP) — Paris polisi mahiyeti İtibariyle garip bir altın kaçakçılığı hâdisesini tahkik İle meşgul bulunmaktadır.
Hâdise şudur: Bundan bir kaç gün evvel Orly hava alanına memur gümrük muhafızları, Birleşik Amerika-dan gelen tereyağı kutuları İçinde iki buçuk kilo altın bulmuşlardır.
Tahkikat neticesinde, bu tereyağla-rın hahamlardan Butkine nlt olduğunu meydana çıkarılmış ve haham İle 1-ki musevi din adamı tevkif edilmişlerdir.
AYRICA :
3 altın saat
3 gümüş saat
3 çelik saat
Bu kuramızda diğer dokuz dereceyi kazanacak olanlara aıraslyle 9 kıymetli saatten birin! hediye e-doceğlz. .Aşağıdaki küçük kupon size uir İstikbal hazırlıyabilir. Her gün İki makas darbeciyle bir kenara koyacağınız
90 kupon, size bir şans getirebilir
Bıı kuponlar nıımıırasızdır. 90 tanesini getiren okuyucumuz, bir kum .ıiHiHtmsına hak kazanır. Ayrıca. aylık abone karnelerimizin her kapağı da 30 kupun değerindedir. Kuponların kum nıııııuralariy-le değiştirilmesine 15 kasını 1950 vo kadar her gün nıatbaamızdu devanı edilecektir.
------==—-----------
TAHSİL KUPONU
1 aralık 1950 de çekilecek büyük kurnmıza İştirak için n-şağıdakl kuponlardan 90 tane getirerek bir kur? numarası a-Inhllecekslnlz.
}«ni lataııbıd’un
KIJFONF
__________________ - 7
Amerikan tarım mütehassısları Trahzonda tetkiklere başladı
Kısa
• I 1 n

V

alıerler
O
t

Balık sanayii, et kombinası ile, Amerikan
tini mısır ziraati tetkik ediliyor
3
Trabzon 19 (Hususi ) — İktisadi
İşbirliği Türkiye Icıa Komitesi tarım ve hayvancılık uzmanlarından müteşekkil O kişilik bir grup, beraberlerinde Tarım Bakanlığı mütehassısları da bulunduğu halde şehrimize gelmiş ve tetkiklerde bulunmaktadırlar.
Heyctt Trabzonıın iktisadi kalkınmasını temin hususunda alınması gereken tedbir ve kurulması tasavvur edilen tesisler üzerinde meşgul olmakta ve 15 gün evvel Bölgemizde tetkiklerde bulunarak Ankaraya dönen komite başkanı sayın Russell Dorr*un Trahzonda kurulmasını uygun bulduğu hatlık sanayii, et kombinası ve frigorifik tesisler ile fındık bahçelerinin ıslahı ve yeni tip mısır mevzuunu incelemekte ve bu hususlarda ilgililerle temas ve görüşmelerde bulunmaktadır.
Heyete refakat eden salahiyetli bir zat ile görüştüm ve tetkik mevzuları ile incelemelerin takip ettiği safha hakkında malûmat rica ettim. Bana şu izahatı vermek lûtfunda bulundular:
Sayın Russcll Dorr'un bu havalideki son seyahatlerinden edindikleri intiba ile bir taraftan zirai istihsali daha verimli bir hale getirmek, diğer taraftan Marshall yardımından Trabzonda kurulması düşünülen tesisler etrafında incelemeler yapılmaktadır.
Heyeti teşkil eden tarım uzmanlan, Amerikada çok müspet neticeler vermiş olan yeni bir tip mısırın bu havalide de yetiştirilmesi ve fındık istihsalinde her yıl müşahede edilen İstikrarsızlığı husule getiren sebepleri araştırarak bunların izalesi keyfiyetini ve hayvancılık uzmanlan da kurulacak olan balık sanayii, et
kombinası ve frigorifik tesisler mevzularını Nicelemektedir.
Bu tetkiklerden alınan neticelerin müspet olduğunu şimdiden ifade etmek mümkündür. Heyet bu tesislerin Trabzonda kıırıılmtısındak» fulde ve zarureti takdir etmiştir. Alınacak tedbirlerle kurulması tasavvur edilen tesislerin Trabzon ve havalisinin ziraat ve ticaret hayatının kalkınma, sında çok büyük faydalar Bağlıyacağı kanaati İle hazırlanan raporun kısa bir zamanda tahkkuk sahasına gireceğinden şüphe edilmemektedir.
Kurulması uygun görülen bu tesislere alt makine ve malzemenin altı ay sonra Trabzona geleceğini ve bu arada gerekli hazırlıkların da Ikmaİ edilerek derhal işe başlanacağım tlmit ediyoruz.
B, O.
Ingiltere pamuk alıyor
Wa»hlngton 19 (Hususi) — îkti-a adi İşbirliği İdaresi, Inglltereyi A-m erik adarı 25 milyon dolar değerinde ham pamuk almaya mecbur etmiştir. Belçika ve Lüksemburga da 1 milyon dolar değerinde pamuk alması bildirilmiştir. Her üç vakada da mukavelelerin 31 ocağa kadar yapılması vc 31 marta kadar da teslim edilmesi bildirilmiştir.
Hindistan, ecnebi sermayesi
■ istiyor
New-York 19 (YİRS) — Hındista-nın iktusaden süratle kalkınması için bugün her zamandan daha çok yabancı teknik ve mal! yardımına ihtiyacı vardır. Fakat bunun sağlanabilmesi için ilk önce şimdikinden daha Liberal bir devlet nizamı kurarak ecnebi yatırımlarına emniyet telkin etmek gerekmektedir. Bu meyanda Hint Hükümeti bazı teşvik edici hareketlerde bulunmuşsa da. daha yapacak çok şey vardır.
üzüm aldı
İzmir 19 (Hususî) — Bir gün evvelki haber hilâfına İngiliz İaşe Nezareti temsilciliği piyasada bir eleme yaparak kilosu 75 kuruştan Fob İzmir 2000 ton çekirdeksiz üzüm satın almağa muvaffak olmuştur. 9 numara içm yapılmış olan bu satış piyasada Adeta bir bomba tesiri yapmış ve müstahsil bölgelerde hayretle karşılanmıştır. İzmir Boraaaında 9 numara üzümün 72 kuruşa yükseldiği bir günde lngllizlerin yapmış Oldukları bu satışın en enteresan kıs-mı malların îzmirde vapur teslimini müteakip paranın % 90 inin ihracatçıya verilmesi şartıdır. Kalan yüzde 10 u malın Londra sitesine vâsıl olup müstehlik eline geçmesini müteakip tesviye olunacaktır. İngiliz İaşe Nezareti temsilciliği telefonla vâki olan sualime bu satışı teyit etmiş ve bu şartlarla daha 20 bin ton üzüm satın almak niyetinde ve yapılacak teklifleri hemen kabule Amade olduklarını ilâve etmiştir. Hakikatte bu satış fob masrafları düşülünce Borsa fiyatının 6 kuruş noksanına yani 63 kuruşa yapılmış demektir. Bu satışı yapanın para darlığı İçinde olması ihtimali piyasanın kabul ettiği tek realitedir. Aksi halde bu satışı yapan firmanın aradaki 8 kuruşluk farktan 19 eylül fiyatlarına nazaran 160 bin lira zararına böyle bir-satışa razı olana-• ğına kimse inanmamaktadır. Bir başka iddiaya göre bu satış Almanların piyasamızdaki alış fiyatını kırmağa mâtuftur.
Yunanistando yün ipliği ithalâtı için lisans veriliyor
Atina 19 (Hususi) — Dış Ticaret Bakanlığının resmen bildirdiğine göre. Yunanistanda iç çamaşırı ve çorap endüstrisi İçin kullanılmak Üzere yün ipliği ithaline izin verilmiştir. Lisans İçin müracaat eden İthalâtçılara fob olarak fiyatlarını tesbit etmeleri ve muvakkat faturaları hazırlamaları bildirilmiştir.
YENİ İSTANBUL'UN
Büyük eşya kur’amızda
Talihli bir okuyucu
MARIO GABAY
Müessesesinden
Darne marka bir av tüfeğine sahip olacaktır
Çinin dış
I lean’fi
★ Feking 19 (Husus!) — Peklng radyosunda Yeni komünist Çin Hükümetinin Haberler Ajansının bildirdiğine göre, Komünist Çinin hemen hemen bütün dış ticareti tacirlerin eline bırakılacaktır. A-jaıısın dediğine göre, serbest tacirlerle devlet ithalât ve ihracat mnknmlnrının beraber yaptıkları bir toplantıda, memleketin düşen dış ticareti düzeltilmeğe karar verilmiştir Aynı zamanda serbest teşekküllerle devlet arasındaki münasebetin genişlet İlmesinde mutabık kalındı. Serbest tacirler şimdi Çin ticaretinin % 50 sini ellerinde tutmaktadır. Devlet, bazı maden külçeleri vc esaslı maddelerde ticareti İnhisarı altına a-lacaktır. Fakat geri kalan ticaret, tamamen serbest tacirlere bırakılacaktır.
Kara biber fiyatları
A Netv-York 19 (YİBS) — Kara biber fiyatlarındaki düşüklük durmuştur, elde şimdilik mahdut stoklar kalmıştır. İki haftadır fi-yatların tahavvül edişinden dolayı pek az satış yapılmıştır.
ScİKvabarlı tütün müzayedemi
★ Nurembcrg 19 (Uçakla) — Fran-konlon tütün yetiştirme sahasının merkezi olan Schsvabach da, ilk olarak bir tütün müzayedesi yapılmıştır. Arzedılen 5U0 balyanın 50 şer kilosu 100-350 Alman markından satılmıştır.
İsveç - Yunanistan ticareti
★ Stockholm 19 (Husus!) — İsveç ve Yunanistan aralarında mevcut olan ticaret anlaşmasını, ekim a-yına kadar temdit etmeğe karar vermişlerdir.
İHrailin takas
Anlaşmaları
A- Telaviv 19 (Hususi) — Resmen bildirildiğine göre İsrail, beş takas anlaşması imza etmiştir. Danimarka ile yapılan anlaşmaya göre, İsrail 150.000 slerling değerinde mensucat, nylon çorap ve yağmurluklar verecek ve Da-nimarkadan garaj ve diğer teknik teçhizatı alacaktır. İkinci anlaşma gene Danimarka ile o-lup, pamuklu maddelere mukabil Danimarka toz sütü, ham maddelere karşılık plâstik eşya, sebze tohumları, konserve balık verecektir. Üçüncü anlaşma İsveç iledir. İsveç, yağmurlara karşı 18 000 sferling’lik mensucat verecektir. Diğer iki anlaşma Avusturya ile olup, İsrail mensucat mallarına karşılık 58.000 aterling değerinde kereste, takma dış malzemesi takas edilecektir.
Prag Milletlerarası
Fuarı
> Prag 19 — Prag 52 nel Milletlerarası Fuarı 20 mayıs 1951 den% 3 hazirana kadar devam e-decektir. Bütün Çekoslovakya malları, Tekel İdaresi altında ihracat ve ithalât İçin teşhir edilecektir. Aynı zamanda hariçten resm! ve şahsî birçok teşekküller fuara iştirak edeceklerdir. Geçen yıl olduğu gibi 1951 de, bir gösteriden başka bir şey olmayacaktır. Fuara iştirak etmek isteyen memleketlerin Fuar İdaresine müracaat etmeleri tavsiye olunur. Fuarın İşgal ettiği «aha 200 bin metre karedir. Fuar İdaresi iştirak edenlerin vazifelerini kolaylaştırmak için ellerinden geleni yapacaktır.
Prag Fuarına yalnız Avrııpa a-Itcıları değil, denizaşırı memleketlerden dr İştirak edenler vc ziyaret edenler gelir, çünkü Çekoslovak ııuınıfilleri dünyaca tanınmıştır. Son fuara 62 muhtelif memleketin ziyaretçileri gelmiştir.
Yııpan • Alman ticaret nıUnaaebetlrrl
A Atina 19 (Hıısual) — Balı Al-manyanın Yunanlstaııdan İthal ettiği tütün miktarı, yakında senelik olarak 11.250 tonu bulacaktır. Bıı rakam harp önceki İthalâtın % 50 si kadardır. Geçen yıl Batı Almanya Yunanlstandan 4.500 ton tütün İthal etmiştir.
Ayrıca bildirildiğine göre, Yunanistan Tarım Bakanı Af. Averoff, Almanyadan üç kişilik bir delegeyi yeni bir ticaret anlaşması hakkında görüşmek üzere Yu-nanlsûına davet etmiştir. Kuru üzüm, maden külçeleri, şarap ve tütünlere karşılık Almanyadan maden ocaklarına alt malzeme alınacağı tahmin edilmektedir
Holânda tütün dununu
★ La Hayc 19 (Hususi) — Holânda sigara fabrikatörleri, Belçika va-aıtasiyle Amcrikadan birkaç milyon gllders değerinde tütün satın almak İçin müzakereye girişmişlerdir. Eskiden Amerikadan alınan tütün için dolar ödeniyordu. Yeni imzalanacak olan anlaşmaya göre. Amerikan tütünü Belçika frangına alınacak ve Ho|ân-
, danın şimdiye kadar karşılaştığı sağlam para güçlükleri halledilmiş olacaktır. Aynı zamanda bu anlaşma sayesinde artık Holân-da, hoşlanmadığı şark tütünlerini kullanmıyacaktır. Bu muamele I-çin müsaade, Belçikanın Milli Bankasından elde edilecektir.
Ortaşark İçin yeni bir IMIhnal plânı
★ Washlngton 19 (Husus!) — Resmen bildirildiğine göre, Dışişleri Bakanlığı, ortaşarkta yiyecek istihsalini arttırmak için 300 milyon dolarlık bir yardım plânı hazırlamaktadır. Bu plân 4-5 senelik bir devreyi içine alacaktır. Eğer plân kongre tarafından kabul edilirse, gelecek oturumda Fon için müracaata geçilecektir. Asıl gaye, 12 memlekette yiyecek İstihsalini arttırmaktır. Bunların arasında: Hindistan, Pakistan, Seylân Adası Afganistan İsrail ve ortaşarkın Arap memleketleri vardır.
Fran sanın dış ticareti
★ Paris 19 (Husus!) — Fransanın ağustos ayındaki ihracatı 49.243 milyon frank değerindedir Temmuz ayında İse ihracat 53.108 milyon idi. İthalât ağustosta 59.633 milyon frank, temmuzda ise 52.118 milyon değerinde idi Son rakamlar Fransanın dış ticaretinin »on aylarındaki iyi temayülünün değiştiğini gösterir. Buna sebep olarak, ihraç edilen mal endüstrilerinde mevsimlik tatillerin olması gösterilmektedir. Bilhassa motör fabrikatörlerinin ihracatı, ağustos ayında 1.654 milyon frank idi. Halbuki temmuz ayında ihracat 2.953 milyondu. Maden ihracatı, dahildeki İhtiyacın ve spekülatif istifçiliğin artması yüzünden azalmıştır. Mensucat mallarında ithalât epey artmış ve ağustos ayında 16.439 milyon frangı bulmuştur. Temmuz’ ayında ithalât 9.986 milyondu.
Senenin ilk sekiz ayındaki ithalât 521.112 milyon ve ihracat da
Dünya yağlı tohum fiyatları
iç piyasada da yağlı tohum hararetlidir
Dünya yogrlı tohum fiyatları da tedrici bir surette yükselmektedir. Borsa ve piyasa sütunumuzda, yabancı boraalara ait kısımda lx>n dra Bordasında keten tohumu» yer fıstığı fiyatlarının yükseldiği görülmektedir.
Dünya fiyatlarına muvazi olarak İç piyasada da hayta keton tohumu olrrınk üzere diğer yağlı tohumların piyasası çok canlıdır. Keten tohumu 45 - 48 kunıy arasında, ayçiçeği tohumu 30-36 kuruş arasında fiyat görmektedir. Susam mahsulünün miktan hakkında henüz kati malûmat yoktur. Alâkadarların ifadesine göre bu mahsul de geçen neneye nazaran noksandır. Fiyatlar, malın kalitesine göre 77 - 80 kuruş arasında temevvüç etmektedir.
İtalya da zeytin yağı ihracını serbest bıraktı
Roma 19 (Hususi) — Tahditsiz İtalyan zeytin yağı ihracatı. 5 eylülden beri iptal edilmiştir. Bundan sonra Maliye Bakanlığı bu maddenin ihracatı için lisans verecektir.
Bu senenin ilk altı ayında İtalya 3.029.122 kg. zeytin yağını tosfiye edip yeniden İhraç etmek üzere ithal etmiştir. Geçen yıl ithal edilen miktar 1.954.366 kg. dır.
01.997 milyon franktır. Aradaki 119.115 milyon franklık açık 1949 dakl 172.560 milyon franklık açıkla kıyas edilince. muvazenenin bozulduğu anlaşılır.
Torqııay tarife müzakereleri
* Londra 19 (Hususi) — 28 eylülde başlıyaeak olan Torquay tarife müzakereleri, ticaret mânialanna yapılacak olan birleşmiş hücumun en şiddetlisi olacaktır. Müzakerelerin bütün kış aylarında devam edeceği tahmin edilmektedir.
Cenevre ve Annec/dc pazarlığa girişilmiş olan memleketler arasındaki yüksek gümrük tarifelerini tenzil etmek hususunda bir çok ilerlemeler kaydedilmiştir. Torquay görüşmeleri bu ilerlemeleri sağlamlaştıracaktır. Aynı zamanda bu görüşmeler, İthal hacmini tahdit eden ticaret mâniası-nı kaldırmağa uğraşacaktır.
Bunu elde edebilmek için âza memleketlerin tediye ve ticaret anlaşmaları, muvazenelerini bulmalı, aynı zamanda dahildeki müstahsillerin emniyet içinde çalışmaları sağlanmalıdır.
Tofyuay’da 32 Aza memleket buluşacaktır. Grupa ilâve edilen yeni memleketler: Avusturya. Almanya, Guatemala, Kore. Peru, Flllpinler, Türkiye ve Uruguay-dır. Bu sekiz memleket de ilâve edilince âza memleketler 40 ı bulacaktır.
Birçok memleketler: Amerika, İngiltere, Fransa, Beneluks, Kanada, İtalya, Skandinavya memleketleri de dahil olmak üzere, kendi aralarında tarife tenzilâtı yapacaklardır.
Konferansın en mühim noktalarından biri, Alman Federal Cumhuriyet! İle yapılan konferanslar olacaktır. Bu konferansların iyi bir netice vereceği ve Almanya ile Batı Avrupa ve Kuzey Amerika endüstri memleketleri arasında normal ticari münasebetlerin tesis edileceği limit edilmektedir.
PARİS MEKTUBU
Dünya Bankasının senelik raporu
Banka, hang' memleketlere ne gibi şartlarla borç para verdi ?
Puris 18 (Hususi) — Milletlerarası Tekâmül vc Kalkındırma Bankanı, kredi açmaktan çekindiğini ve borç alanların asıl gaylerinl öğrenmedikçe para vermiyecegini bildirdi. Senelik raporunda banka ancak muayyen projeler İçin ve umumi emeller uğrunda kullanılmak üzere fon vereceğini açıklamıştır.
Raporda bildirildiğine göre, banka, âza memleketlere 30 haziran JP50 de nihayete eren sene zarfında 166 milyon dolar ödünç vermiştir. Banka* nııı açtığı krediler, beş yıl evvel kurulduğu tarihten İtibaren, 833 milyon doları bulmuştur.
Banka İkraz politikasını teferrua-tlyle izah ederken, kâr fikri ile alınan ödünç paranın o memleketin hayrına aarfedlldiği hususunda teminat alındıktan sonra verileceği yazılmaktadır. Böyle kâr getiren projelere girişmeden evvel, umumun menfaat ve refahı, ulaştırma, mesken ve su sistemi için envestiemanlar yapılması ehvendir. Banka, geri memleketlerin de zamanla aynı standartlara göre envestisman projelerini finanse etmesini temenni etmektedir.
Banka, raporunda nasıl istikraz açtığını tarif ederken, bazan bu İşin hiç de kolay olmadığını itiraf etmektedir. ”Bazan borç isteyen memleketteki umum! iktisadi durumda o kadar bozuk maU ve iktisadi İşler olur ki. verilen paranın kullanılacağı tarz, memleketin malbve İktisadî durumunu daha kötüye götürebilir. O zaman banka, borç isti-yen memleketin ekonomisini düzeltecek tedbirler almasını talep edebilir. Banka o memleketin borç alabilmesi için bütün tedbirlerin alınmış olması-nı hiçbir zaman zaruri saymaz. Fakat hükümetin o yolda sağlam adımlar atmakta olduğuna emin olmalıdır.”
“Borç alan memleket, o andaki kanşık durumundan dolayı borcunu Ödeyemiyecek durumda İse, bu vaziyet bankanın ikrazına mâni olmaz, yeter kl banka, o memleketin hüsnüniyetinden emin olsun. Aksi takdirde, bankanın istikrazı milletlerarası sermayenin akışını teşvik edeceği yerde mâni olmuş olur.'*
Raporun bildirdiğine göre. İstikrazının dörtte biri Amerikanın dışında sarfedilmiştir. Haziranda sona eren
sene zarfında tediyelerinin % 40 ı da * merika Birleşik Devletleri haricinde harcanmıştır.
Bir memleketin aldığı borçlar son haddine yaklaşınca, banka daha fazla dolar alınmamasını tavsiye eder. Banka bazı memleketlerin dolar ol-mıyan para kaynaklarından Ödünç almalarını temin etmeye muvaffak olmuştur. Şimdi Batı Avnıpada alınabilecek maddeler çoğaldıkça ve fiyatları Amerikadakl fiyat seviyelerine yaklaştıkça, vaziyet iyiye doğru değişmektedir.
Şahsi teşebbüslerle yapılan İstikraz gayet azdır, çünkü hükümetin bu İkrazları garanti etmesi lâzımdır. Sıyaof sebeplerden dolayı hükümetler, şahsî teşekküllere kredi açmaktan çekinebilirler. Fakat şahsi teşebbüs sahipleri de hükümet garantisini almak istemiyorlar, çünkü hükümetin işlerinde bir hisse al s faklarından veya işi kontrol edeceklerinden korkuyorlar. Korkularının yerinde olup olmadığı pek bilinmez ama hâdiseler açıktır.
Rapora son verirken, banka, ikraz muameleleri İçin yüksek standartlar tâyin ettiğini belirtmektedir. Fakat tamamen rizikodan uzak olduklan söylenemez. Yalnız banka, şahsî sermayedarların almak istemedikleri rizikoların mesuliyetini üstüne almış bulunuyor.
Davet
KBANK 21 EYLÜL 1950
perşembe günü saat on birde Beyoglunda
ELHAMR
Sinemasında yapıla-
cak fevkalâde ikramiye keşidesine, tevdiat sahibi sayın müşterilerini davet etmekle sevinç duyar.
NOT:
İkramiyeye İştirak hakkı kazanan tevdiat sahiplerine iştirak numaralan posta İle takdim olunmuştur. Bu mektuplar keşide günü davetiye yerine geçecektir.
YABANCI BORSALAR
Nevv-York Borsası
Londra Borsası
IDO -
Brndford Pivasası
390.
Keten tohumu (Tonu^SttJrlınk) Bombay KalkOta
Ver rır»iığ« f-DndlaUın
75.—
73 —
83.—
73 —
72 -
61 50
İyi mnl ( Libresi— Fiyat) Sır» malı Anadolu Trakvs
rınıu
•1
Yün
• 9
29.-
28—
İskenderiye P^rsosı
İstanbul
Altınlar
İzmir
Şirket Tahvilleri
Şirket Hisse Senetleri
T.O. Merkc* Bankası Türkiye Lş Bankası .«( J'Urk Ticaret Bankası Anılan Çimento $&rk üeğlrmencliia Milli ReaeUran» ......
Zürich Borsası (Serbest)
Ziraat
D. T et
Banka» ....
Tertip A/B. Q
....
MiımcB. Senet
Anadolu
• •
£*) GUaUude Boreadu muamelesi tescil edilmemiş tahvilât ve ot bamın art ve talopioro göre taayyün euen takribi piyese değerleri.
23.6 1960
Dorumu l’Urk Liraeı Dolat Sterline Frufieı? f'raıijt
Mıeır Kredi Fonelye IftbJ | 172
Ecnebi Tahviller
i
Bugtın Lire
Î.80
Borsalarda vaziyet
ESHAM VE TAHVİLÂT
KAMBİYO
İstanbul Ticaret Borsası
İzmir Ticaret Borsası
İstanbul Borsası
Devlet Tahvilleri
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
Ticaret fioraafunda fındık fiyatları kalite ve teslim müddetleri gibi şartlara göre 305 kuruş İle 338 kuruş ara.aında muamele görmektedir. Bundan başka yağlı tohumların piyasası da her glin sağlam bir duruma girmektedir
Kambiyo. Esham ve Tahvilât Boraksında % 6 faizli ikinci tertip kalkınma tahvili ile 1948 istikrazı üzerine az muamele olmuştur. Altın piyasası ise durgunluğunu muhafaza etmektedir.
Bugün Borsada çekirdeksiz Üzüm satışları gayet hararetli geçmiş, alıcıların fazla İHtekli olmasından fiyatlar süratle yükselmiştir. 10 numara 74 kuruştan muamele görmüştür. Almanların liberasyon sistemine üzümü de İthal etmeleri fiyatların yükselmesine vesile olmuştur. İncir satışları normal şekilde inkişaf etmiştir. İstihsal bölgelerinden gelen bütün incirler satılmıştır. Amerikan tipi incirlere istek fazladır. Pamuk piyasası gayet hararetli devam etmiştir. Fiyatlar bir gün evvelki gibidir.
9
ı dterilng
UM) Dutaı .......
100 br Frangı -
100 tuvıçre Rr ...
100 Bviç. bt.....
100 taveç «r
100 Kıtırın ....-
IOC( Ldrnt .......
100 Druhml iou ShıvouHne
Gümüş, Platin
Uürnüf) Dr.
Plûtin ” ......
Açılı*
7.M.5O
2^).— 0.60
64.03
t» 60
54 12.50
73.Hb.40 0.14 12* 0.01 9.7390
Kapanın
7.84 2A0.— 0.80 64.03
6 60
54.12.50
73 68.40
0.44.128
0.01.876
9.7390
Ktiiçr îr»ı Ur Hıılçr Dr^uatB
Cumhuriyet ..
Hvşat
Hainli
'./iliklen
(n(ıllr .......
b'reneıa kok ...
Napuienn LU .. tuvıçre .......
fcn aşağı En yukarı
10.- İL-
IkraıntyaU lahviller 1933 Ergani .......-
%5 I93h ikranuyeB .......
%ö Mim Miidanm 1 (F(5 194) Demiryolu IV .w—. %Ö 194) Demiryolu V
D2 1949 İkramiyen
tatlı tuhumlar ı
Ayçiçeği tohumu
Keten tohumu ..............
Kendir tohumu
tl W lif Tl »•« im
Yer htftfc) kabuklu
Kuru MeyvuJai . b'ındıbt (kabuklu sivril . Fındık (İç tombul 1950)... Cavla ıkabuklu)
Cevlı fİç naiürel) .......
Dokumu Ham Mnddelerlı rırtık (ana mal) ........
riruk (Natürel) ........
Yopnk Trakva (Kırkım)
Ham derileri
Uıgıt salamura (kasap) KJ. Koç) tuşlu kuru kiioau ... Koyun hava kurusu kilosu
NebaU Yatları
Zeytinyağı (8).W. tenekell) dusamvağı (Rai sıra) Ayçiçeği (Rafine çıplak) Fındık vafrı (ÇUrhkı
Bugün
Eski Kapanış
Adana Ticaret Borsası
Kapanış
24.—
20.-
21.-
98.-
98.45 100.-
100. -08.— 98.—
w.-98-100.-
99 -22 20.30
21-
21.6)
22.-2X-
21.40
22 -2(100 21.20
Trabzon Ticaret Borsası
135.—
300.
Fİ N DİK
al %50 randımanlı kabuklu tombul .( h) iç sırn kontrollü .(
Eskişehir Ticaret Borsası
30 — 29.08
36.—
35.10
30.—
35.10
16.—
77-
305.— m—
55.—
303.—
29 05 29 30
18 10
23—
33—
16—
35—
31—
43—
21.—
36.-
18—
34—
78—
320—
65—
«90— 300—
109— 99.26
115.— 131 —
22.50
20.25
21.20
97.60
98.50
95.30
96.10 06.10 06.50
96.50
90.10
96.10 07.60 2).3(
21.05
20.40
20.25
20—
20.30
21.50
20.40
21.10
21.15
183—
205—
210—
•Sb 49e
Butday yumuşak Buğday «ert Arpa
Pumıık (Kanlan = raılKrı) Aahmuiını Kin® elyarb K'Q Karnak H*un ei.vafh K'G
)9//X/I950 So/ı
MEMLEKET ve DÜNYA BORSA ve PİYASALARI
Diterleri
1941 Demiryolu vı
%6 Kalkınma i •••••
•a 11 •aasts
*• İH ....
r.H 1949 İstikrası 1» •••♦(
194b istikrası IX® ••••(
Milli Müdafaa 1 »MM
1949 ■ 1
ı Q (J %7 1934 dlvas-Lrzurum l.
%7 1934 • • at Il.-V 11.
^7 194) Demiryolu 1.
%7 194) et 11
^7 194) uı.
^7 M1U1 Müdafaa 1.
%7 • » • t tL
%7 •s Hl.
6L7 1» w IV
Hububatı
Buğday yumuşak (Tüc.) Buğday Ofis ............
Arpa yemlik (dökme) ....
Mısır san (çuvalı) Kaaulys tombul ......
Faaulva Çalı sert ......
Kuşyomi >>> ■ •• Mercimek kırmışı kabuk.
Mercimek yeşil .........
Nohut natürel
Huğa o Soo Kapan»?
Üzüm çekirdeksiz No 9 69— 68.0
tnelr A loriaı No. 1.... 42— 36—
“ ö serisi No 108 35— 35—
Kamuk Akala 1 320— 276—
Pamuk Akala u 195— 190—
Pamuk Akala tL1 IHO.— 16») -
Pamuk yeril 17X6 180 -
Pamuk vagı (rafine) ... 109— t İH—
Pamuk çekirdeği 18— İT—
Pamuk A kala’1( Hatay) 267 270 260 —
Pamuk Akala (Adıına) — —
Pumuk Akala U —
Pamuk Akala 111 ...... —
Pumuk Veril 1 m —
Pamuk veril LL —
Düo Esld kut
Hıitdav ( Buşell —:Senf) Sert Kış mabeuliı No 8 260 1/4 260—
Kırmızı ’ N(x 2 228— 228—
Panııık MiddJing (UbroMi—Seot)
İLklflt • (.. •» 41.07 41.50
Aralık 41.14 11.15
M Afi .«•••( . • *«•••«••••• •••••• e •«•••••••«- 11.18 41.18
l iftik »Llbraal -Sent) —
rekMMJ* No 1 115— 105—
bindik ı LıbreHi=8cnt) —
lxfibuRiu VüTlt İn «*••••(«•••^•»®®e®« — —
• • orta — —
Lcvant iç ıthaı malı 59— 52—
Ekstra iri İç ılhni malı 65— 51 -
Kuru üzüm (Libre») - Sent) II 1/4
rhnnıpaon ÇMkirdakaıs •»ceme . D ir4
Keten (uhumo (Husull = Dolar) 8.W i 55 103—
Minneapcli»
Kala* tLtbraalzsSent) 103—
Levha-tenoke (100 libre dolar) 1 30 î 30
235.—
205 —
158.—
215. — 200— 150— 150—

r
/
20 Eylül 1950
— Y E N t î S T A N B U L —
Sayfa ö
İSVİÇRE İNTİBALARI
Isviçrede aile kuruluşu

ve diiğiiıı merasimi
Yazan: Hahib Edlh - Törclıan
Brienzcr See’de çiftçi .Afililer 11© karısı da İsviçre emekliler plânına dahildir
isviçreliler, paraya büyük bir e-hemmiyet vermekle beraber bunu aile kuruluşu için başlıca şart saymazlar. Evlenmelerde çılgın muhabbetlerin tesiri az olduğu gibi her hangi bir tarafın fazla paralı olması da mutlaka lâzım değildir. Onun için biraz da mantık esaslarına dayanan bu zihniyetin hlr neticesi olarak kadın ve erkek arasında tozla bekâra tesadüf olunmaz. Evlenmelerde en ziyade gözönünde tutulan şev, küfüv. dediğimiz seviye ve zümre uygunluğudur. Bu uygunluk müşabehetleri servet olabileceği gibi meslek de olabilir. Bilhassa meslek ve hayat, tarzında benzerlik, evlenmeleri, aile kurmak bakımından, hayal kırıklığına düşürmez. Evlenmelerle ayrılıkları mukayese ederseniz neticede kurulan yuvaların daha az yıkıldığını ve hayatın normal tarzını takip ettiğini görürsünüz. Buna sebep de evlenmek kararları verilirken nişanlıların, hangi yaşta olursa olsun, çok düşünmeyi ve hayatın mihnet ve zahmetini kendi sırtlarında taşıyacaklarını bilmiş olmalarıdır. Genç güvey veya gelin kuracakları yuvayı kendi başlarına ve hiç kimseden ayrdım görmeksizin yaşatabileceklerine güvendikleri İçin çok ihtiyatlı hareket eder ve bu suretle bir takım ihtimalleri evvelinden gozönünde bulundururlar. Geçenlerde tanıdığımız bir ailenin oğullarından biri evleniyordu. Bu münasebetle düğün merasimine davetli idik. Bazı mukayeseler yapabilmek İhtimalini düşünerek buna memnuniyetle iştirak edeceğimizi bildirdik.
Saat onda belediye dairesinde nikâh merasimi yapıldı. Her davetlinin burada bulunmasına lilzum yoktu. Istl-yen gelebilirdi. Genç evleneceklerle iki tarafın şahitler! orada İdi. Saat on birde de nikâh merasiminin kilise şekli halledildi. Eski ve dindar bir ailâ olduklarından buna da ehemml-
• •
• »
yet veriyorlardı. Papaz, org çalındıktan sonra bir nutuk söyledi. Bunda dine aJt hiç bir söz yoktu. Bu. daha ziyade karı ve kocanın hayat yolunda yürürken biribirlerine karşı olan vazifelerini gösteren bir nutuktu. Bunları dinlerken, siyah cübbesi içinde karşınızda duran adamın sizin İyiliğinizi düşünen bir dost olduğu telâkkisine kapılırsınız. Buna bir de üniversite tahsili İle uzun senelerin tecrübelerini ilâve ederseniz artık bu sözlerde ne büyük haklkutlorln mündemiç olduğunu tahmin edebilirsiniz.
Meraaim bittikten sonra kiliseden dışarı çıkıldığı zaman, bekllyen büyük bir otobüsün oradaki vaziyeti bilhassa bizim için çok dikkati çekecek bir şey olduğunu söyllyebüiriz. Burası için hali vakti oldukça yerinde bir ailenin davetlilerine otomobiller ısmarlunabilirdi. Bilhassa aile efradından İkisinin hususî otomobili olduğu gibi davetlilerin de hususi arabaları vardı. Fakat demokrasiyi çok amelî bir tarzda anlıyan ve düşünen İsviçre, bu hususta pratik bir yol tutmuş ve kırk davetliyi birbirinden a-yırmıyarak tamamen müsavi bir misafir ağırlama usulü bulmuştur. O-tobüsrto herkes istediği yeri seçmiş, fakat en arkadaki yer genç gelinle güveye bırakılmıştı. Henüz öğle olmamasına rağmen frakı içinde terlemeye başhyan zavallı güveye mukabil İnce tüllere bürünmüş ve duvağını yan tarafa atmış olan gelin daha mesut görünüyor ve otobüsün arka penceresinden kendisini gulümsi-yerek temaşa edenleri selâmlıyordu.
Zürich'den yüz kilometre ileride bir köy lokantasına gidildi. Köy lokantası denildiği zaman bilmem hatırınıza ne gelir? Bu. iki yüz elli senelik bir lokanta. Muhtelif salonları bir kaç yüz kişiyi içine sığdıracak bir genişlikte. Bir çok kulüplerin toplantıları, evlenme ziyafetleri, isviçrelilerin ak-
çam veya öğle yemeklerini yemeleri bu gibi lokantaların gelişmesine ve serpilmesine sebep olmuş ve sayılarını yıllar geçtikçe arttırmıştır. Hemen her köşede bunlardan bir çoğuna tesadüf olunur ve hepsi de yaşamak imkânını elde eder. Bu hususta dikkate ilişen en mühim nokta, bilhassa bu gibi ziyafetlerin lokantalarda yapılması yüzünden daha ziyade tasarruf zihniyetine elverişli olmasıdır. Bizde bir ziyafetin bir otel veya varsa lokantada yapılması ne kadar bir lüks ve fazla para harcamak İse. burada da bu iş o nispette bir tasarruf temin eder. Güveyin babaslylo iyi ahbap olduğum için, çok iyi yediğimiz ve İçtiğimiz bu ziyafetin adam başına neye malolduğunu sordum. Tavuğun tanesi on lira kadar olan bu memlekette. bu güzel ziyafetin, insan başına bizim paramızla dokuz liraya malolduğunu söylersem siz de benim gibi hayrette kalmış olursunuz. Her halde İçtimai hayatın bilhassa bu safhaları İntizama girerse millet yaşayışı üzerinde fazla tesiri olur. Bu içlerin memleketimizde de nihayet yoluna konulmasını istemek kimin gönlünden geçmez?
Yemeğin sonunda gelinle güvey, herkese vedâ ederek ayrıldılar ve yukarı kattaki odada güvey, belki kendini sıktığı aşikâr olan frağını hemen çıkararak âdi elbisesine ve gelin de duvağı İle evlenme elbisesinden sıyrılarak keten robuna bürünmüş oldular. Aşağı kata indikleri zaman, biz onla-r bu kıyafette gördük. Genç evliler, güveyin otomobiline binerek Italyaya seyahate çıktılar.
Her göçmen yükünü sırtında taşıyor. Şu zavallının omuzunda gördürünüz tek hasır onun evi. eşyası ve bütün servetidir.

Bir sefalet kervanı gibi sırtında yükiyle ilerliyen göçmenlerin hali insanın tüylerini ürpertiyor
Pasaportsuz gelen göçmenler âdeta
cüzamlı gibi tecrit
edilmişlerdir
5
75.000 liralık hediye dağıtımı
BUYUK EŞYA KUR AMIZ NASIL YAPILACAK?
*
AKUYUCULARI arasında ilk defa olarak 75.000 liralık eşya ” hediyesi dağıtımına teşebbüs eden gazetemizin 2 aydır neşredilen kuponları bitmiş bulunuyor.
Kupon biriktirmiş okuyucularımızın bunları İdarehanemize ne şekilde getirecek veya gönderecekleri hakkında aşağıda verdiğimiz izahatı dikkatle okuyunuz.
1 — Birçok okuyucularımızda eksik sayıların olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Okuyucularımızın, matbaamıza kadar yorulmamalannı ve taşradaki karilerimizin de vakit kaybetmemelerini temin için birinci sayfanın aynen kupon yerinde üç gün neşredilecek olan numarasız kuponlardan beherini eksik kuponunuzun yerine koyabileceksiniz. Eğer sizde daha fazla eksik varsa, numarasız kuponların çıktığı gazetelerden eksik miktarınız kadar fazla alarak, bunları telâfi edebileceksiniz.
îlk kupon bugün aynı yerde çıkmıştır.
2
kuponların süratle kur’a numaralariyle tebdilini mümkün kılabilmek ve hepsini teker teker saymaktan kurtulmak için bugünden itibaren gene tiç gün gazetemizde büyük bir cetvel bulacaksınız. Bu cetvelde 60 kuponun yeri vardır. Kesmiş olduğunuz kuponları buralara yapıştıracak, eksik kuponlarınızın yerine de söylediğimiz gibi numarasız kuponları ilâve edeceksiniz. Ayrıca gösterilecek olan yerlere açık adres ve isminizi de ilâve edeceksiniz.
DİKKAT: Sayma ve tasnif müşkülâtı çıkaracağı için gazetemizden kesilmiş olan cetvele yapıştırılmamış kuponlar kabul edilmez.
Kur’amıza iştirak nispetinin yüksekliğini düşünerek,
• W •
22 Eylül 1950 Cuma
günü sabahından itibaren kuponların kur’a numaralariyle tebdili, Gazetemiz idarehanesinde bağlıyacaktır. Anadolu o-kuyuculanmız. aynı listelere yapıştıracakları kuponlarını bize mektupla gönderebilecektir.


Yeni Ses Tiyatrosu Açılıyor
Yarın akşam saat 20.45 tc Büyük Gala Mlisameresi
İ Ç GÜVERCİN
Operet I Perde
Eser: SZİGLİGETİ Müzik: KALMAN ve RRAIIMS
©irkgesi: ESAT N. ERENDOR e
nİKKAT* Fhatlarda değişiklik yoktur Gbeler her Uir.lVM I • g(|n HMflt ıı den İtibaren «ıjıktır.
Gala suaresi için huauslde yer kalmamıştır. Di£er mevkiler ve difter suareler için bilet satılmaktadır. Yerlerinizi evvelden ayırtınız. Tel: 49369,
Onlara iyi seyahatler temenni ederken, bu kere gelinin babasından, bu genç yuvanın nasıl kurulduğuna dair bazı malûmat almak istedim. Henüz genç sayılacak bir çeviklik gösteren baba, o gün oldukça fazla olan neşesine rağmen biraz da mahzun görünüyordu. Kızının henüz genç olduğunu ve biraz daha beklemiş olsaydı daha iyi olacağını zannettiğini söylüyor ve en ziyade henüz münasip bir ev bulamadıklarına acınıyordu. Kendisinin yedi odalı ve damadın babasının da on bir odalı evleri olduğunu düşünerek bu üzüntüye hojTet ettiğimi bildirdiğim zaman, muhatabım beni âdeta anlamak istemedi. O. bu evi hayata veda ettiği zaman beraber gö-türemiyeceğini biliyordu. Fakat şimdi yeni bir yuva kurmak Istiyenlerin de çocukları bile olsa kendisine yük olmasını bir türlü anlamak istemiyordu. Damat ile kızı da bunu bildikleri için kendisinden yalnız iki ay için yanında misafir gibi oturmak müsaadesini almışlardır. Bir hafta sonra î-talyadan avdet ettikleri vakit, bu teshil edilen zamanı onun yanında geçirecek ve orada bulundukları müddet, tıpkı bir pansiyonda İkamet ediyorlarmış gibi ücretlerini ödiyeceklerdir. Çiinkü artık müstakil bir hayata girmişlerdin ve bunun İcaplarını düşünmeleri lâzımdır. Bilmem bu düşünceleri çok rnaddi bulur musunuz? Her halde bizim aile hayatımızda bir çoklarının başkalarına çullanarak geçindiklerim ve çalışmak lüzumunu duymadıklarını düşünürsek ibret alınacak bir çok noktaların bulunduğunu da kabul etmemiz icap eder. Genç kız daha doğrusu yeni gelin, hayata göre yetişmek İçin iyi bir tahsil görmüş ve bilhaasA röntgencilik öğrenmiştir. Buna İhtiyaçları olmadığı halde acı veya İhtiyaçtı hayat günlerini yalnız İyi yetişmiş olmakla suvablleccklerini kabul etmek zarureti vardır. Bir banka memuru olan genç damadın kazancı şimdi biraz fazla kira İle tutulan yeni yuvanın masraflarına kifayet edemlycceğinden gelin de artık Öğrendiği bilgilerle masrafları karşılamaya çalışacaktır. Hattâ genç evli kadın, bunu önceden düşünerek, evlenmeden evvel bir hastahane röntgen dairesinde kendisine İş bulmuştur.
Yeni kurulan bir yuvanın hesabı, isviçrede daha evvel bu kadar esaslı bir tarzda tesbit olunur, yaşamak İmkânları tâyin edildikten başka bir de tasarruf hesabı açılır ve miktarı evvelinden tâyin edilir. Artık böyle bir ailenin sıkıntılnra düşmesi ihtimalleri çok azalmıştır ve o. tam bir ırÜven İçinde sosyal vazifesini artık görebilir. Genç evlilerin bahtiyar olmalarını dileriz. Fakat bu amda, yeni bir aile kurulurken bizde de buna benzer bir hayat anlayışının kökleşmesini dilemekten kendimizi alamıyoruz.
Sadece bir desti ve bir damacana He yerlerinden sürülen Rodoplıı bir Tiirk ailesi
Mölon şapka yüz yaşında
- 7 Mr.
tngilteredeki şapkacılar 2 ekini tarihleri arasında Bowler'in bât ırasını ana cılklardır. Londra Sitesinin bu meşhur şapkacısı 100 yıl evvel moda haline getirdiği ve tanıttığı şapkaya “Bönler" adını vermiş ve Avrupa memleketlerinde sonradan buna möloıı şapka denilmiştir. Baba doğrusu ortaya çıktığı İlk günlerde halk bu şapkaya "hlllycock" adını takmıştır. Birleşik Ameriknda hâlâ bıı tip şapkalara derby denilmektedir. Bundan tam 100 yıl evvel İngiltere-nln Norfolk eyaletinde yaşayan Lelcester kontları ailesi mensuplarından Uilllum Coke, dünyanın har tarafında erkek şapkaları stiline tesir eden bir karar vermiştir. Bugün bile, iyi giyinen adamlur resmi kıyafetler İçin bu stil şapkayı uygun görmektedirler.
WIIIIum Coko Atlı sürek avları meruklısı İdi. Sadece, yegâne şikâyeti meselâ atiyle tilkiyi kovalarken silindir şapkacının sık sık başından kayıp düsnıoslydl. Bu müşkülünü Londra Sitesinin meşhur şapkacısı Mr. Bowlcr’e bildirmiş ve kendisinden, nlçıık dullara takılması dahu az melhuz basık tepeli, sert kalnthı bir şapka yapmasını 'İstemiştir.
r
Yazan :
Gralıam Greene
— Ben polis memurİArındaıı öteden beri nefret ederini. Va namussuz, yahut du budaladırlar.
— Kitaplarınızda böyle şeyler mİ yazarsınız?
Yolumu kesmek İçin İskemlesini İlerletti. Bakışımla garsonun dikkatini çekmiş, garson da hemen mıhı inişti. Her zaman aynı harda buluşmanın hu gibi faydası vardır.
Martin*, yalancıktan gülümslyerek yumuşak hlr sesle:
— Kitaplarımda onlara “şerif,, Hilmi vermeğe mecburum, ılodl.
— Aınerlkada yaşadınız mı?
Konuşmamız j>ck saçma olmağa başlamıştı.
— Sorguya mı çekiyorsunuz beni?
— Hayır. Size karşı alâka duymaklayım da ondan.
— Çünkü Hıırry namussuz bir udıımdı İse ben dr namın-(ıızum demektir. Her zurnan beraber çalıştık.
— Evet, sizi de teşkilâtına almak niyetinde olduğunu sanıyorum. Galiba sizi İşlerinde Öne sürerek kullanacaktı. Mektepte de yaptığı oydu değil mİ? Kendiniz söylediniz. Mektep müdürü de nihayet şüphelenmiş olarak, ııe dersiniz?
— Nizln de ötekilerden farkınız yok! Tahminime göre karaborsada pis hlr benzin İşi meydana çıkardınız, hakiki «uçluyu bulamayınca bir ölüye yükleniyordunuz. Polisin öteden beri tatbik rdcgrldlğl usûl. Bari sulılcl bir polis misiniz?
— Evet. Scotlaııd Yard’a mensubum. Fakat vazife halinde İken albay elbisesi giydiriyorlar.
Bu sırada tam kapı İle benim aramda bulunuyordu; öyle ki, masadan uzaklaşırsam ona yaklaşmış olacaktım. Kavgadan. dövüşten zevk almam. Zaten Martlııs de benden hayli Irl İdi.
—- Benzin İşi değildi, dedim.
—öyle ise ya zatıarln, yahut da otomobil lâstiğidir. Polisler niçin bir kaç tane katil tutmazlar acaba? Değişiklik olurdu.
— Llme'dcıı bahsediyoruz. Oıııın öldürmek (le vardı.
Masayı devirip yumruğunu bıııın içkinin tesiriyle hesaplayamamıştı. Bir evvel şoförüm onu kucakladı.
— Çok hırpalamayın, dedim. Sarhoş hlr muharrirdir. Subayına ve onun sınıfına mensup kimselere göstorlIfMtrl hürmete pek fazla ehemmiyet veren şoför: “Rica hat durunuz efendim,, dedi. Llmo'i görseydi ona ••bay', diye hitap edecekti.
— Dinleyin İteni C&llaghan... Adınız böyle mİ IJ, İtin evlâdı... *
— Adım Callouav. Iskoç,\alıyım, Irlniıdalı değil.
i
Mini mini göçmenlerin bile ellerinde hiç olmazsa bir fener var
Edirneye gönderdiğimiz arkadaşımız Mehmet Atakerin notları
Tarih boyunca müteaddit hlcretle-ro ilk monzll olan Edirne bugün yine en büyük muhaceret akınlarından birine sahne olmaktadır. Balkan. Birinci ve İkinci Dünya harplerinde müteaddit defalar hicret etmek mecburiyetinde kalmış olan talihsiz Balkan Türklerl. İnsan haklarını tanımayan yalnız İnsan haklarına değil İmzaladığı mukavele hükümlerine bile riayet etmeyen kızıl rejimin dehşet ve İşkencesine senelerce katlandıktan sonra bugün yuvalarından feci şartlar altında sürülmektedirler.
Hâdisenin ehemmiyet ve azameti henüz ne bizim, ne de dünya basınında tam mânasiyle tebarüz ettirilmiş değildir. Esasen ne kadar yazılsa bunu satırlarla İfade etmek İmkânsızdır. Hakikati gözleriyle görmek ve bu facianın ıstırabına yakından şahit olmak İsteyenlerin tren saatlerinde Edirne İstasyonunda bulunmaları ve buraya çok yakın olan göçmen evine uğramaları kâfidir...

Karaağaç istasyonundayız..
Bir zamanlar yaşamasını bilenlerin treni olan Semplon Orient Ekepres'ln hudutlarımıza giriş; ve Edirneye varışı göçmen sevkıyatı dolayıalyle dalma geciktiğinden, bazan saatlerce bekliyoruz. Bulgarlstanda Kadıköy İstasyonundan kalktıktan sonra Kapı-kulo yakınlarından Yunan arazisine giren tren Karaağaçtan sonra tekrar Yunan topraklarından geçtiği için Yunan hudut muhafızları tarafından teslim alınmaktadır. Markos çeteleri zamanında herhangi bir sulkasdc karşı lokomotifin önüne daha son zamanlara kadar ilâve edilmekte o-lan kum dolu plâtform yük vagonları artık katara takılmamaktadır.
Tren istasyonda durduğu zaman, öndeki yegâne yataklı vagonda hemen hemen ekseriya hiç yolcu yoktur. Nadiren bir diplomatik kurye veya bir yAbancı gazeteci görülür.. O-nun arkasındaki muhtelit ve Parlatan gelen Fransız vagonu da hemen hemen boştur. Veya hail vakti yerinde bir İki göçmen ailesini taşımaktadır. Bundan sonra Yunan hudutları içinde seyahat eden yolcuları taşıyan yandan kapılı Yunan vagonları ondan sonra da gayri insani bir şekilde İstif edilmiş göçmenleri taşıyan ve hayvan nakliyatında kullanılan yük vagonlarını görüyoruz. Parası olup da tstanbula kadar bilet alanlar buradan Türk yolcu vagonlarına alınıyorlar. Bunların bu vagonlardan İnişi insanın gözlerini yaşartır, 80 - 100 yaşında ihtiyarlardan, ninelerden tutunuz kundaktaki yavrulara kadar Boy boy yedi sekiz çocuklu aileler.., Torunlariyle gelinleriyle... Sıra sıra vagondan iniyorlar. Edlrn(*de kalacaklar gümrük salonuna giriyorlar... Hastalar... Bitkin bir halde arkadaşlarının yardımiyle yürümeğe çalışıyorlar. kadınlara dikkat ediyorum, hemen hemen hepsi hamile, hem de oldukça ileri vaziyette..
Ellerini kollarını sallaya sallaya yürüyen kimse yok, İki yasındaki çocuklar bile hiç olmazsa bir maşraba veya bir fener taşıyorlar.. Herkesin yükü sırtında... Yüzlerinde belirsiz bir sevinçle karışık nazarlarla sağa solu bakıyorlar Sıcak bir tebessüm, kucak. 1 ayacak bir insan arıyorlar... Her İhtimale karşı beraberlerine aldıkları siyah Bulgar ekmeklerinin manzarası insanın İçini karartıyor.
Gümrük salonunda muameleleri kısa hlr zamanda yapılıyor, çünkü he* men hemen yüzde doksanının bir sepet ve bir yorgundan başka bir şey leri yoktur.,. Ceplerinde para namımı 200 levadan başku para da bulunmaz. Kırık dökük bir kaç ev eşyası veya bir Ikl yalak getirebilen nadh bahtiyarların eşyalarını bile rahatça nakletmelerini çok gören Bulgarini bunların bütün eşyalarını bir tek vagona doldurmuş, ve yalnız bir göçmenin adına tanzim edilen evrakla şevketmişler*. Eğer bu 'göçmen doğruca latanbula gidiyorsa vagonun a-
• •
göçmenlerin bu durum-inannın tüylerini ürpcr-
• •
yataklı göçmen evinin hakikaten büyük feda-
• f
gün göçmen evinden sev-olanlar kendilerine ü oiı.vorıa- Bu kadar gelen D«v’*t
vAgon hufıu r mesul
•(
çılması diğerlerinin kendi eşyalarını alması hayli zor oluyor.
Muayeneler bittikten sonra 500 ınetre mesafedeki göçmen evine giden toprök yoldan bir sefalet kervanı gibi kafilo halinde sırtlarında yükleriyle İlerleyen larınt görmek tlyor..
Şimdi 1000 gece gündüz
karlıkla çalışan idarecileri başlarında bizzat meşgul olan İskân Müdürü olmak üzere bu zavallıları barındırmak için tertibat alacaklardır.
Çünkü kaç kişinin geleceği önceden belli değildir.. Ancak katar İstasyona geldikten sonra anlaşılıyor.
İstasyonun alt tarafında ağaçların altında o krdilecek tati.«ıi Edirneye
yolları Umum Müdürlüğünün şahsiyetleri bana sevkıyat İçin kâfi derecede vagon temin edildiğini söylediklerinden. göçmenler uzun müddet vagon beklcrniyeceklcrdir..
Sırası gelmişken şunu da ilâve e-deyim kİ . bilet ücretlerinde yapılan tenzilâttan sonra, tren yolcularının sayısı 3 misli artmıştır. Otobüsler â-deta boş gidip gelmektedir.
Buna mukabil gayet güzel bina e-d ılın iş olan istasyonda bir büfe bile yoktur... Kapısında büfe yazılı salonda göçmenlerin gümrük muameleleri yapılmaktadır. Burasını tutanlar hej? zarar ettiği İçin şehre 5 kilometre mesafede olan İstasyonun büfesini işletmeyi hiç kimse üzerine almıyor...
Yunan vagonlarlyle geçen yolcular bir su bile İçmek imkânı bulamıyorlar...
Pasaportsuz gelenler gümrük salonuna bile alınmadan bir tarafa ayrılıyor... Bunlar bir kat daha İnsanlardır. Bütün suçları ırkına mensup bulunmaktan konsolosluklarımıza defalarca gittikleri halde vize almak İmkânını bulamamalarıdır. Daha İlk İntiba Bulga-rlstandaki hariciye teşkilâtımızın, hâlâ bu muazzam muhaceret «kınına göre takviye edilmediklerini anlatmaktadır.
Pasaportlu göçmenler Edlrneys a-yak bastıklarından İtibaren göçmen evinin kadrosuna girmişler., iaşeleri ve her türlü ihtiyaçları İmkân nispetinde temin edilmiştir. Fakat ya pasaportsuz gelenler?
Âdeta cüzamlı gibi tecrit edilen bu pasaportsuzlar şimdilik Akıbetlerinden bihaberdiler... Geri çevrileceklerini a-kıllarına bile getirmiyorlar-, kendilerine bekledikleri sıcak nın gösterilmemesine hayret ve müteessir oluyorlar...
Bunlara bir bardak su bile yok...
Gönül İsterdi ki iade edilenlerle de Kızılay biraz ilgilensin... Birkaç o.ün sıcak yemek veya hiç olmazsa birer ekmok versin. Maalesef bu yapılmıyor... Çingene olsun, pasaportsuz olsun gelenler de nihayet insandır... A-ralarında bulunan memede çocuklarını emziren kadınların gıda kifayetsizliğinden
Simdi yoruz.
•••
• •
* •
sütleri de kesilebilir, göçmen
talihsiz çingene ziyade
Fakat alâka-ediyor
veren
evini görmece gidi-
İşte bütün eşyaslyle bir göçmen ailesi. Çehrelerinde kızıl cehennemden kurtulmanın sevinci var
U Ç 1X1 I A l> A M
— ViyiMiada sizi gülünç etmek İçin elimden geleni yapacağım. Bütün şehir halkı nizinle alay edecek. Suçluyu meydana çıkaracak kadar aklınız yok diye hlr ölüyü İtham etmenize İmkân bırnkmıyarağım.
— Anladım. Hakiki suçluyu siz bulacaksınız, tefrikalarınızda olduğu gibi,
— Bırakın gideyim Cnllagluın. Gözünüzü bir yumrukla patlatmak tansa budalalığınızı âleme yaymayı tercih ederini. Sonunda Vlyuııudun kaçmaya mecbur olacaksınız.
Cüzdanımdan İki Ingiliz llraaı korşılığı olan İşgal parasını çıkarıp ceketinin rehine koydum ve:
— Bu akşamlık kâfi gelir, dedim. Yarınki Londra uçağında bir yer temin edeceğim hİzc.
—Beni memleket dışına çıkartamazaınız. Pasaportum mııntazamdır,
— Evet aıııa Iiinuiiiii buruda da paraya İhtiyacı olur. Ingiliz paramın kamboraıula bozdurıırsaınz yirmi dört saat geçmeden sizi yakalarım. Bırakın efendiyi,..
Martin* ellerini *crhc*t bulunca Üstünü başını düzeltti ve:
— İçkiler Içlıı teşekkür ederim.
— Bir şey değil.
— Size ııılıınet borcum olmadığına memnunum. Masrafı devlet parasından çıkıyor değil mİ?
yaptığı işlerde lulaııı
doğru Nalladı, Fakat kere dııhıı atılmadım
ederim nida belki
İdi bllmeın
Oscar H elleş “Lime,, rolünde
Çeviren ı
Reşat Nuri DARAGO

■>
— Evet, öyle.
— Bazı malûmat edindikten sonra bir İki hafta geçince görüşürüz.
Hiddetli olduğunu biliyor, fakat ciddi konuştuğunu biliniyordum. Kendi gözünde İtibarını kurtarmak Içlıı bir nevi komedya oynuyor sandımdı.
— Yarın belki sizi uğıırlamağu gelirlin.
— Boşuna zahmet etmeyin, beni bulamazsınız.
— Şurada gördüğünüz Paine sizi Sacher oteline götürecek. Orada size hem yemek, hem odıı temin edeceğim.
Garsona yol vermek İstermiş gibi kenara çekildi ve baııa şiddetli bir yumruk İndirmeye savaştı. Ben darbeden kendimi kurtardım, fakat masaya çarptım. O, hareketini tekrar etmeye vaki! bulamadan çenesine Palne’ln yumruğunu yedi. Mantine masaların arasına yıkıklı; Kalktığı zamaıı dudağı kanıyordu.
— Ilaııi dövüşmemeye söz vermiştiniz? Dcdiııı.
Dudağını koluna silerek cevap verdi:
— Sizin ııe budala olduğunuzu herkese ispat etmeyi daha uygun bulduğumu söyledim ama bir yumruk atmıyacağım demedim.
Epey yorucu bir güıı geçirmiş, Rollo Martlııs'dcıı de ıısKiıınıştım. Fainc’e şu tcııblhde bulundum:
— Şunu doğru Sacher’e götürün. Rahat durursa döv-ıncylıı artık.
Sonra her Iklslııe de arkamı dönerek barııı İç kıspıına doğru yürüdüm. Bir kadeh dalın içmeği haketıniş t İm. O aralık Paine, bir yumruk darbesiyle yöre serdiği adama hürmetle:
— Buradan buyurun efendim, diyordu. İki adımlık yol. sokağın köşrslııdc.
■> •
— s —
Oııdaıı sonra olup bitenleri Fahir'den değil, fakat Mar-tiıiR'lıı kendisinden hıı.vll zaman sonra Öğrendim, Hâdiseleri birbirine bağlamağa çalıştığım vakit ettiğimi aııladiiııdı. İler ne Imc Falııe ilip kâtibe şöyle hitap etmiş:
— Bu efendi Loııdradarı uçakla kendisine bir oda versinler diyor.
Ve bunun Üzerine “Allaha ısmarladık efendim., deyip gitmiş, Martlns'in kanayan dudağı adamcağızı herhalde üzmüş olacak.
Kapıcı Martince sormuş:
— Odanızı ısmarladınız mı İdi efendim?
pek bııdnİHCH hareket onu otele kudur götü-
geldi. Albay ChIIoU'hv
(Devamı var)


| Jcan
Siyah
astragan olan genift
rahat bir manto
Kobrrt PİGL’ET — 1951 modasının karakteristik noktalarını üzerinde toplayan kenarları vizonla süslü siyah bir ceket
Ceket, spor veyâ abiye mantolar, bu sene hem kürklü, hem kürksüz olarak giyilmekte; fakat kürkten süslerin büyük bir avantajı var : Bir mantoyu üç, dört mevsim giymek istiyenler, kürk koymak suretiyle eskimiş olan elbise ve mantolarına yeni bir çeşni verirler; geçen sene giydiğiniz siyah manto, bir parça kürkle çok yeni bir manto halini aldığı gibi, eski elbisenizin yakasına koyduğunuz kürk, size son modaya uygun bir kadın hali verebilir.
Bu sene en çok değişikliğe uğrayan şeyler, yaka ve dekoltelerdir. Evinizde eskiden kalmış bir parça kastor, lutr, koyun, hattâ tavşan kürkü varsa, eski bir elbisenizin korsajına veya bir ceketin iç kenarlarına geçirmekte tereddüt etmeyin. Bu sayfada sizlere dokuz yeni buluş veriyoruz. İleride kürk modası geçtiği zaman kürkleri manto ve ceketlerden çıkarıp başka bir yerde de kullanabilirsiniz.
Şehirde giyilmek üzere yapılan ağır mantoların hemen hemen hepsi redingot şeklindedir; hafif vatkalı kollar, omuzları geniş göstermekte, bel kısmında da enli kemerlere rastlanmaktadır. Etek düz olup, aşağıya kadar muntazam bir şekilde iliklenmektedir. Kol ve yakada kürk vardır. Bu sene, vizon, astragan ve herminden küçük kravatlar yakanın iç tarafına konarak mantoları süslemektedir.
PATOU — Yakası ve kollun kürkle süslü mor satenden bir manto.
DLOR — îçl
Jean Dİ&&1CS — Ağır hır elbisenin yakarma vizondun bir bordür konmuş.
bir redingot. Lu irdim büyük bir yaka. — Jaccıues GlliFFE’in kreas y onu.
KIŞLIK, sıcak elbiseleri düşünme vakti henüz gelip çatmadı, fakat hava geçen aylara nispeten biraz daha serin, sabahları bulutlu, akşam üzerleri iişütücü oluyoı ve bize acı acı önümüzdeki ayları hatırlatıyor. Havanın kararsız olduğu bu mevsimde kısa ceket ve hafif mantolar imdadımıza yetişerek, zarafetimize halel getirmiyorlar.
Jacqueg FATH — Bej jarse bir clbl senin yaka ve kollarına kastor geçlrilmb.
Çalışan, seyahat eden, gününün çoğunu sokakta geçirmeye mecbur olan her kadının muhakkak surette, her şeyden evvel bir spor mantoya ihtiyacı vardır. Bu mantoların da çok kullanışlı olması elzem olduğu için gittikçe daha pratik bir hal alıyorlar; spor mantolar, geçen senelere nispeten daha dar, hemen hemen hiç gödeşiz, hafif ve çok sadedirler. Rahatça hareket edebilmek için lâzım olan bolluk, düğmeli bir yırtmaçla temin edilmektedir. Reversibl kumaşlardan yapılah bu mantolar, astara ihtiyaç göstermemektedir; kürkten derin bir yaka, aşağıya konmuş geniş cepler, tahta veya madenden büyük düğmeler, spor -mantoların süsünü teşkil ediyorlar.
ut. .• v d ıi ■ ■
Siyah krepten «»lan bıı elbisenin yakanını yaban kedisi (kaplıma benzer) kürkü AÜftltiuektedlr.
1 ' f /1 *’ A* , W: >


• ( .
IO O Km. 396 Kuruş!
SIHHÎ İMDAT
Beyoğlu yakası
Sayfa 7
Kafiyeler Kıralı.
Hicri
(44289i 1 — öldüren Puse.
Çarşamba
Parisli
VAKİT
VASATİ
EZAM
Ta rzan
Kaptan
ve
İZMİR
İSTANBUL CİHETİ
G
M
E
A
R
K
A
O
A
R
D
Y
L
R
A
20.30 Serbest saat.
Balıkçılar Cemiyeti
UÇ AK. TREN-VAPUR
(21443) 1 — Haydutlar Kl-
2 — İnsanlık Yarığı,
57 o
3
1 — Çingene Kışı. 2 — Sln-
11.00 Ka-
17.00 Marakss. Mu-
Deviren Gölde. 2 — Beş
GİDECEK OLAN VAPURLAR R (X) Bandırma, Bandırmaya. • 9.00 Bur:ta. Ayvalığa, deş. tamire, danyaya. — 18.00 Saadet, lmrosa
(60462) 1 — Annemin (türkçe). 2 — Dalaverecl-
EMINÖNÜ: Sadullnh (Eminönü) — Yorgl (Küçükpazar) — Arif Neşet (Alemdar) — Asadur (Gedlk-PM«).
BUMEPİŞMEyİN/
Bulun vş parfûmanNudt ut ılır.
w
Öğrenmek ihtiyacında olduğumuz lıersey
Zllhic.
7
1369
Güneş öğle tklndl Akşam V a tsı tmaftk
19 5 0 EYLÜL
20
Rumî

Eylül
7
1366

6.48
13.08
16.35
19.12
20.43
5.05
11.30
5.54
9.22 12.00
1.31
O 52
GELECEK OLAN UÇAKLAR
9.45 D.H.Y. (Türk) Bursadan.— ).5ü D.H Y. (Türk) İzmirdcn. — 15,00 D.H.Y. (Türk) Erzurum. E-msığ, Molatva, Kayseri, Ankara-Jan. - 15 35 D.H.Y. (Türk) İskenderun, Adana, Ankuradan. — 15.50 B.E.A. (İngiliz) Londra. Nis. Roma. Atinadan. — 16.00 D H.Y
(Türk) îzrnlrden. — 18 15 D.H.Y (Türk Bursadan. — 18.30 C.G.D.T. Kahire, Beyruttan — 18.35 D.H Y. (Türk) Ankamdan. — 21.10 P. A.A. (Amerikan) New-York, Boston. Londra, Brüksel, Münihten.
GtDECKK OLAN VÇAKT.AR
8.00 D.H.Y. (Türk) Balıkesir, tzmirt. — 8.30 B.E.A. (İngiliz) A-cina. Roma, Nia, Londraya. —8.30 D.H.Y, (Türk) Buraava, — 9.00 UA.t. (ttalyan) Atina, Romaya. — 9.00 D.H.Y, (Türk) Ankara. Sivas. Elâzığ. D. Bakır, Vana. — 10.05 D H.Y. (Türk) Afyon, Antat-va. Konya, Adana, Gaziantep, Ur-fayn. — 10.15 D.H.Y. (Türk) lz-mire. — 10.30 D.H.Y. (Türk) Ankara. Adana. İskenderun*. — 16.00 D H.Y. ITürk) İzmlre. — 17.00 D. H.Y. (Türk) Ankaraya. — 17.05
D.H.Y. (Türk) Kurnaya, — 22.10 P.A.A, (AmrrlkAn) Şam. Karaşl, Delhi. KalkÜla, Bangkok, Hong-kong’a.
GELECEK OTAN EKSPRESLER 6.30 Anknradan. — 0.15 Ankara* lan (Eke.)
GİDECEK OLAN EKSPRESLER 10.oo Ankara ya (Motörlü).—18.10
Ankara Ekspresi. — 22.20 Semplon Eke. (Avrupa).
GELECEK OLAN VAPURLAR
7.00 Tırhan, tskcnderundan. — 12.00 Ege. tamirden. — 12.30 Sus, Mudanvadan. — 15.00 Karadeniz, Karadenizden. — 22-30 Bandırma. Bandırmadan.
BEYOĞLU CİHETİ
ALKAZAR (42562) 1 — Korkunç
Ormanlar (renkli). 2 — Şampiyon Süvari.
AR (44394) Tamirat dolayısıyla kapalı.
ATLAS (40835) Pompclnin Son Günleri.
BEŞİKTAŞ BAHÇESİ 1 — intikam (türkçe). 2 — Gençlerin Sevgilisi (renkli).
ELHAMRA (42235) 1 — Aşk Yol-ruian. 2 — Mark Twaln )n Maceraları.
İNCİ (84595) 1 — Tnmuk Prensçe
ve 7 Cüceler. 2 — intikamımı Alacağını. Suare: goalla.
İPEK
2 — Karışık İşler.
LALE (43595) J — Kahramanın İntikamı (türkçe). 2 — Kahraman Doktor Vasael (renkli).
MELEK (40868) Suare: Yıldız.
SARAY 111656) 2 Açıkgöz
Diyarında.
SI \TTARK (831 13) 1 —
Kid. 2 — Haydut Aşkı (renkli). SÜMER (42851) Kahramanlar A-layı.
SARK (40380) Sııare: Cellât.
ŞIK (43726) 1 — Cehennem Zindanları, 2 — Demir Maske,
TAKSİM (43191) Bırakılan Çocuk. TAN (80740) 2 Açıkgöz Tarzan Diyarında Mi kİ.
ÜNAL (Kışlık) 1 Altın Küpeler (türkçe). 2 — Bir Hizmetçi Kızın H .(ıraları Kürkçe)
ÜNAL (Yazlık) (49306) 1 — Yaşamak Arzusu, 2 — Bufalo Bil
(türkçe).
YENİ (84137) 1 — Kanunsuz Sokak 2 — Kara Ok 3 — Altın Kelepçe.
YILDIZ (42847) Suare: 1 — Çingene Kızı. 2 — Slngoalla.
ALEMDAR (23863) 1 — Kaptan Siroko. 2 — tatlklâl Fedaileri, AZAK (23542) 1 — Bay Tekin A-toın Peşinde. 2 — Şanghay Ekspresi.
AYSU (21917) 1 — Kanlı Karavan (türkçe). 2 — Lulu Belle.
ÇEMBERLtTAS (22513) 1 — Kanatlardan Türbe, 2 — Bir Yabancı (Türk filmi),
EMRE 1 — Kanlı Meyhane. 2 — Düşman Yumruğu Altında Paris. 3 — Bataana Dönüş
KALK (21004) Kara maskeli Süvari (30 kısım).
Kara Kamçısıt eahhetr hrethrhm İSTANBUL (22X67) 1 — Şerbetçi
Gözeli. 2 — Cani Adam.
KISMET (26654) 1 — İstanbul Geceleri. 2 — îstlklûl Madalyası.
MARMARA (23860) 1 — Gecelerin
Hakimi. 2 — Ölmeyen A,lt. MİLLÎ (22082) 1 — Afyon Kaçak-çılan, 2 — şöhret ve Pars.
TURAN (22127) I — Aslan Yürekli Çavuş. 2 — Hak ve Adalet. 3 — Sayılı Kahramanlar.
YENİ (Bakırköy 16-126) 1 — Saltanat
Parmaklı Canavar.
KADIKÖY CİHETİ
HALE (60112) 1 — Düşman Kardeşler. 2 — Anna Karenin*.
OPERA (6S71O 1 - Bar incisi (renkli). 2 — ölüm Fırtınası. nüreyya Günahı ler.
SINAR raliçesl.
ANKARA
ANKARA (23132) Korsanlar Kıralı. BÜYÜK (15031) Gülmeyen Kadın. CEBECİ (13846) 1 — Gönülden Yaralılar. 2 — İstiklâl Madalyası. PARK (11131) Kanunsuz Sokak. SUS (14071) 1 — Vatan Kahramanı. 2 — Aşk ve Müzik.
SÜMER (14072) Robenaon Adası, ULUS (22294) Sihirli Ses.
YEM (14040) Modern Venüs. GAR GAZİNOSUNDA İtalyan Ispanyol Revüleri.
TAYYARE Pranga Kaçağı. MELEK 1 - Gönlümdeki Aslan.
Ölmeyen Rüyalar.
LÂLE 1 — Balıkçının Sevgilisi. 2 — Çöl Aşkı. 3 — Aslanlar Yolu. TAN 1 — Balıkçının Sevgilisi. 2 — Çöl Aşkı. 3 — Aslanlar Yolu.
YEM 1 — Kahraman Kılavuz. 2 — Ali Baba Hlndlstaııda. 3 — KorsikalI Kardeşler
ELHAMRA 1 — Güzel Dost. 2 — Aşk ve Kıskançlık.
TENİ SES TİYATROSU Müzikli Temsilleri Her akşam saat 20.45 de ÜÇ GÜVERCİN Operet 4 perde Eser: SZİGtLETİ Müzik; Kalman ve Brahmş, TrL: 19869
ANKARA:
7.28 Açılış ve program. — 7.30 M.Ş.Ayan. —7.31 Vals, polka ve paso dohleler (pik — 7.45 Haberler. — 8.00 Hafif müzik (pl). — 6.25 Günün programı ve hava raporu. — 9,30 Havdn - Re majör senfoni (pl). — 9.00 Kapanış.
12.28 Açılış ve program. — 12.30 M. S, Ayarı, — 12.30 Şarkılar. — 18.00 Haberler. — 13.15 Orkestra parçaları (pl). — 13.30 öğle Gazetesi. — 13.45 Ritm-ciler (pl). — 14.00 Hava raporu, akşam programı ve kapanış.
17.58 Açılış ve program. — ISAM) M. S. Ayan. — 18.00 Şarkılar. — 18.30 Konuşma: Çiftçilerle haşhaşa. — 18.45 Caz orkestralarından Horace Heidt (pl), — 10.00 M. S. Ayan ve habcrlor.
(pl), — 10.00 M. S. Ayan ve habcrlor. — 19.15 Tarihten bir yaprak. — 19.20 Ravel - Sol El için piyano konçertosu (p|), — 19.46 Opera aryaları (pl),
— 19.55 Konuşma: Nüfus sayımı hakkında. 20.00 Halk türküleri. Okuyan: Muzaffer Akgün. Çalanlar: Sarı Recep, Osman Özdcnkçi, Ahmet Yamacı.
— 20.15 Radyo Gazetesi.
20.35 Tarihi Türk müziğj. — 21.15 Konuşma: Hafta arası oohbctl (Muhip Dıranas). — 21.30 Dan» müziği (pl). — 22.00 Konuşma. — 22.15 Edward
Vito arp çalıyor (pil. — 22.30 Klâsik «az eserleri. -T 22,45 M^.Ayarı ve'Tiaberler. — 2?,00 Program ve kapanış.

Beyoğlu 41644 Ankara % İstanbul 24222 İzmir 2222
Üsküdar 60945 K. köy 60872 I Karşıyaka 15055


İstanbul Anadolu Ankara tamir
44VPb 60536 91
225)
Her sabah fırçanızdan avuç dolusu saç toplamamak için SAPIKSIN kullanın. Kaşıntı ve kepekleri yokeder, saçlarınızın dökülmesini önler.


BEYOĞLU: Klnyoll (Merkez) — Sıhhat (Merkez) — Komal Rebul (Taksim) — Fındıklı (Galata) — Tuna (Galata) — Asım (Şişil) — Nişantaşı (Şişil) — Halıcıoftlu (Haeköy) — Yeni Turan (Kazını-paşa).
FATİH; ünlveralte (Şehzadebeşı)
— Ziya Nuri (Aksaray) — Yrdi-kule (pamatya) — Nazım Malkoç (Şehremini) Edirnakapı (Kara-gümrük) — Hayim Berk (Fener).
EYÜP: Evüpsultan,
BEŞİKTAŞ; Vidin — Ortaköy — Gıyaaeddln Divanlioftlu (Arnavut-l(öy) — Merkez (Bebek).
KADIKÖYı Halk — Feneryolu -Erenköy — A. Cafer Çağatay (Bostancı) .
ÜSKÜDAR; Selimiye. HEYBELÎADA: H. Halk. BÜYÜKADA; Halk.
ANKARA: Anafartalar — NÜnıtınc
- Gllray.
İZMİR: Alsancak — Ege (Basmahane) — Asıl (Eşrefpaşa) — Hilâl (Kemeraltı) — Karantina (Yalılar),
ZAYt — Rizenin Pazar kazası Sanu köyünden aldığım askerlik vesikaları dahil nüfus cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Aynı köyden Osmanoglu Ömer Hayri Kestlofclu
c lYtGSMS
r I GARANTİ
L

İSTANBUL:
12.57 Açılış ve programlar. — 13.00 Haberler. —
13.15 Hafif Ö#lc müziği (pl). - 13.45 Şarkılar. -14.20 Scrbeat «aat. — 14.30 Türküler (p|). — 11 45 Rrahma'dan “Macar danaları., (pl). — 15,0() Pro-
gramlar ve kapanış.
17.57 Açıbn v© programlar. — 18.00 Sevllmiç tan-
golar. — 18.20 Şarkılar. — 19.00 Haberler. — 10.15 tstanhul haberleri. — 10 20 Türküler. — 19.45 Radyo salon orkestrası konseri. — 20.15 Radyo Gazetesi. — 20.30 Yaklaşmakta olan «ayım münasebo-tiyle. Konuşan: Vali ve Belediye Başkanı Ord. Prof, Fahreddin Kerim Gökay. -- 20.40 İstanbul
Konservatuvarı Türk Musikisi İcra Heyeti konseri. — 21 20 İki radyofonik temsil, — 22.25 Operalardan sahneler. — 22.45 Hnberlor. — 23.00 Dans müziği. — 23.30 Programlar ve kapanış.
LONDRA!
7.45 Klâsik müzik dinleyici İstekleri (J0.85 m.). — 12.30 Plâklardan senfonik müzik (19.85 m.), — 14.45 Haftanın bestekârı: Beethoven (11.49 m.), — 15.30 Yaylı sazlar orkestrası (11 19 m.). — 17.15 BBC. O-pera orkestrası konseri (16.84 m.). — 19.15 Victor Sllveater dans orkestrası (JH.84 m.). — 21.80 Hafif müzik (16.84 m.), — 22.00 Pronıennd konserlerinden plâklarla yayım (16.84 m.). — 23.15 Hafif müzik
(16.84 m.).
LAatikli, ipekli, pamuklu, kc-tonli, şeritler, kordelâlar, kaytanlar, kolonlar, kayıklar; kundura bağlan; korseler. Çoraplar; dizlikler, meBt lâstikleri, İğ şeritleri vesaire yegâne fabrikası satış yeri.
Tahtakale, Telefon sokak Tarhan Han No. 8/9.
Telgraf adresi; GAVRİELO İstanbul Tel: 22470.
DAN BARO
DIESEL
Beşiktaşlılar Musiki Birliğinden
İstanbul Radyosunun 16.9.1950 gecesi 21.45 seansında (Beşiktaşlılar Musiki Birliği hocası ve talebeleri namı altında udi Edip Erten tarafından yapılan yayının hiçbir suretle Birliğimizle alâkası bulunmadığını. bu arkadaşın ancak firmamızdan istifade ederek böyle bir neşriyat yapmış olduğunu ve bu vaziyeti grupumuzun esefle karşıladığını görülen lüzum üzerine a-çıklar, ve tekerrür etmemelini rica ederiz.
İstanbul Radyosunda Beşiktaşlılar Musiki* Birliği Şefi Kanuni Norm i Yâr
ORTAŞARK TİCARET TAŞ
üalatasaray-Meşrutiyet cad. 40 leleton; 41296
Teşhir yeri: Beyoğlu Tünel, Galip Ûede cad. No. 36
•V.'
• • •
YURTTAŞ
KUVVETLİ GLÜA ALMAK İSTİYORSANIZ, PALAMUT BALIĞI YİYİNİZ
Toplu yemek yedi ren müesseseler© her gıdadan ucuz ve kuvvetli olan palamut balığını taze olarak her gün temin edebiliriz.

ZAYt — Rizenin Pazar kazası Sanu köyünden aldığım içinde askerlik vesikası ve 1949 senesi yol kâğıdı mevcut nüfus cüzdanımı kaybettim. Tenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Aynı köyden Osnıanoğlu Ali Faik Kestloglu
MILLAS
tedaviye
6
i
IS»
25
hnldıın »uga:
42
37
\ııkHrı(hın (1911^1:
40
DÜNKÜ HUI.M KCAMN »lALLt
Soldun »atu:
Yuktıridun ii^hAh
Sar/h ve okunaklı adresi
I — Karabiber. 2 — Elidohı; Ak 3 - Faklrana, 4 - Eio; Hazar. 5— Hale; Âta. t> — İm; Ze; Enam. 7— Zarafet; Ra. X — Aıuırj Biz. 0 — Dıım; Delik. W — Evine gidcıı.
7
13
31
2 3 4 5
8 9 10 11
14 15 16 17
20 21 22 23
26 27 28 29
32 33 34 35
38 39 40 41
44 45 46 D 47
50 51 52 53
56 57 58 59
2
a
IK
24
İsim ve soyadı
Vilayeti
Beyoğlu Pasaj Hacopıılo No. 40. Yegâne ısmarlama trenç-kot mağazası. Zengin çeşit Kadın, erkek ve çocuklar için
DtŞ TABİBt «
E L İ E H A Y O N
Avrupa seyahatinden dönmüş ve haatHİarını bağlamıştır.
Adres; Taksim Gazinosu arkasında Apt Tel: 85309
Kristal Güngör
I — Bir nakil vasıtası imal eder uki kelimeı 2 — Saçım düzelten; Öir harfin okunuşu. 3 — Eski bir Türle devletine mensup; Sanat; Terai kere. 4 — Ekseriya kılıbıklar Öylu olduğunu iddia eder; tcar ba-bcli. 0 — Kimyevi bir madde: Kısmet. 6 — Bir harfin okunuşu; Avlanın klâsik talâtruzu 7 — Açgoz-lülllk: A idde. S — Suçsuza yakışır Uirclte 9 — Kom^u bir devletin merkezi; Bir. 10 — Muil^ro'ln bir eseri.
I — Bir röportajcımızın «oyadı İlâve. 2 — Im( İra İm t halinde ol ıBI-cşilt kolime); Bir harfin okunuşu. I Küçükten büyüğe yazılan name; Şef. I ~ Pederin yarısı; Bir mhkçi kayığı. 5 — Pay; Memnu.
6 — Dost; Tersi teprdeklne emir.
7 — Lâhza: Kesik yerden huHule :e|ir 8 — Evi gayrlmovcul. 9 — Bir ırka mensup; Tersi teşhis et. lu — Yarışta bulun (Bileşik kelime).
I — Kofcİİzudc. 2 — Lala; Mn-nav. 3 — Hakir: Rumi. I — Adı; A-zar. 5 — Bor; Lof; De 6 — İlahe: (7ebc. 7 — Buna; EHİL K -■ Eznıı; Dia. 9 — Ru, Atar, Ke. lu — Ka-rarnuıı.
4
Sayfa 8
Y E N î İSTANBUL
20 Eylül 1950
Türk Mesken Kollektif Şirketinden:
İstanbul Galata Rıhtım Caddesi Kefeli Hüseyin Han Bitişiği Küçük Han Kat 2
Sermayesi 150.000 T.L.
300
AYA


t
••t
t
Sicilli Ticaret No. 42707
Â
ç
-2

A /A
*
A SE AL T!
L ON DP A
MARMARA DENİZİNE BİR 8AK/$
ET1 “'M c *
•M
[ * •* ’;

arsa
alan müşteriler, neşe
İçinde
Müştak-tanışıyor ve aynı mahalleli tadıyorlar. Siz de aynı zevki
Paralarını yatırarak pavlyon bahçesinde birbirlerini tebrik ediyor. I>cl komşuJarlyle şimdiden olmak gurur ve zevkini
tatmak istemez ruhiniz?
Marmaranın bütün güzelliklerini yakından seyreden ruh ferahlatıcı fevkalâde hava, sıhhat kaynağı, bol miktarda akmakta olan ellik gibi, ağaç
2000
maden suyuna sahip Londra asfaltı üstünde Avrupa şehir-sistemine göre gidiş geliş yolları, Ankara Bakanlıklar yolu ayrı iki yol ortası ve her iki gidiş geliş yolların kenarları ve gül fidanlariyle süslenmek için yol İnşasına başlanmış, istikbalde modern mesken şehri unvanını taşıyacak olan
parseli ihtiva eden Modern Meskân Şehir arazisini Sirkeci garl önünden muntazam seferler yapan îstanbulun bugün için muazzam, en rahat ve lüks otobüsleri olan Vahitler otobüsleriyle Modern Meskân Şehrini, 1 ekim 1950 tarihinden itibaren de Şirketimizin Reno Acentasına sipariş ettiği Türkiyede emsali bu-lunmıyan sıcak ve soğuk cihazlarına sahip tam konforlu otobüsleriyle 15 kuruş bir ücretle gidip görebileceklerdir. înşaat yapıldıkça Modem Meskân Şehrinde İkamet edecek müşteriler vereceğimiz özel kartlarla 15 kuruş, öğrenciler de 5 kuruş paso ile okullarına ulaşabileceklerdir.
en
B
C
D
ar-
218 ka-
A — ARSA SATIŞ ŞERAİTİ: Her parselin cephesi 15. derinliği 11 metre olup 210 M2 dir. 300 liraya bir parsel satılacaktır. 1 ekim tarihinden sonra arsalar kıymet bulmuş olacağından. bu tarihten sonra müracaat edenlere 40 zamla arsa satılacaktır. Müşterilerimizin müteyakkız davranmalarını hatırlatırız.
— MESKÂN ŞİRKETİNİN HUSUSİYETLERİ: îstanbulun en modem plâjı olan Florya Plâjına 7 kilometre, otobüsle 6 dakika mesafededir. Keza îstanbulun en güzel köşelerinden biri olan Yeşilköy ve modem şekilde inkişaf etmekte olan sivil hava meydanına 6 kilometre, otobüsle 5 dakika mesafededir. Modem Meskân Şehrimiz, Floryadan 7, Yeşllköyden 6. Küçükçekmece Soğuksudan 17 ve Altmevler arsalarından da 24 kilometre daha îstanbula yakın bir mesafede olup, bugün bütün fazilet ve güzelliğiyle ortaya çıkmış olan Fikret Yüzatlı ve Avni Başaran, İncirli Bahçelievlerinin mevki komşusudur.
— Modern Meskân Şehrinde 2,3.4,5. odalı villâ yaptırmak lstl-yen müşterilerimize 1 50 mikyasta inşaat plânlan, 15 lira ücret mukabilinde (yüksek mimarımızın hazırladığı) bu cazip plânlan gerek Şirketimizden ve gerekse Sargideki pavi-yonumuzdan alabilirler.
— Modern Meskân Şehri arsalarının Bakırköy Tapu Sicil Muhafızlığında kayıtlı bulunan satışa çıkarmış olduğumuz salarımızın tapu kayıtlarını açıklıyoruz:
Bakırköy Tapu Sicil Muhafızlığının yevmiye 603, 663, 733, 546, 768, 598, 545, 233, 737 numaralı kütüklerinde
yıtlıdır. Sirkeci garından 13 kilometre, Topkapıdan 9 kilometre mesafededir. Yani Beyazıttan kalkan bir tramvayın Sirkeciye gitme saatinden daha evvel, Sirkeciden kalkan otobüs Modern Mesken Şehrine ulaşmaktadır. Avrupada olduğu gibi motürlü vasıtalar uzağı yakınlaştırın ıştır.
— Her parsel aynı güzelliklere sahip ve hepsi Marmara denizine hâkimdir. Arsalar, müracaat sırasına göre müşterilere tahsis edilecektir. Her parsel 4 adet beton direkle tahdit edilmiş ve parsel numarası da içinde yazılıdır.
— Talip müşteriler. Şirketimizin veznesine İzmir Fuarı deva-mmca Fuardaki veznemize, taşradaki müşterilerimiz de posta havalesiyle Şirketimiz adına veya Şirketimizin İstanbul Ziraat Bankası 2463 No.h hesabına göndererek talip olabilirler. Taşradaki müşterilerimizin ayrıca sarih adreslerini Şirketimize bildirmeleri de elzemdir.
— Şirketimiz, İstanbul Reno Acentası ile yapmış olduğu anlaşma mucibince 43 00 liraya; 2500, 2000. 1500. 1000 lira peşin ve bakiyeleri ayda 150 lira gibi az miktarda bir taksitle uzun vade olarak müşterilerimize otolar vereceğiz. Bu otolar 840 kuruşluk bir teneke benzinle 300 Km. mesafe kateden ekonomik ve mukavim, parçası bol arabalardır. Bu ciheti müşterilerimize müjdeleriz. Otolara talip müşteriler sıraya girmek suretiyle otolar peyderpey kendilerine verilecektir.
HULASA: Bugün bizim arazimizden 6 veya 7 kilometre İstanbul dışına doğru uzak olan Florya ve Yeşilköyde bir evlik arsalar 10 ile 20 bin lira kadar kıymet bulmuştur. İstanbul şehrindeki mesken buhranı, halkı İstanbul dışına doğru; deniz hâkimiyetlerine sahip sahalara sürüklemektedir ve herhangi bir bu gibi geniş arazide 10-15 villânın yapılmasından arsalar on misil kıymet bulmaktadır. Meselâ Kadıköyünden 22 kilometre ileride bulunan Maltepe Tıragas tepesine yapılan 50 adet ev, eskiden 1000 liraya temin edilmiş parseller, bugün kıymet olarak 10.000 liraya çıkmıştır. Zira bir kaç sene içinde inkişafa hız verilmiştir. Bugün orta ve dar gelirli vatandaşların, ilk hamlede ucuz satılan arsalardan bir kaç adet alarak iki. üç sene sonra 600 liraya aldıkları bir arsayı 6000 liraya sattıkları herkesçe malûmdur. Diğer arsalara da hıı kârdan istifade ederek villâ yaptırmak suretiyle mesken buhranını bertaraf etmektedirler. Bilhassa orta derecede, sermayesi kıt ticaret erbabı bu gibj satışlardan istifade ederek sermayesini kuvvetlendirmektedirler. Bugün inşaata hız verildikçe İstanbul mıntıkalarında da arsalar günden güne kıt bir hale girmektedir. Her vatandaşın toprağa bağlıyacağı cüzi bir para, ummadık sermayeyi bir kç sene içinde temin ettirir. Toprak sahibi olmak, hazine sahibi olmak kadar faydalıdır, Şirketimiz fedakârane, kanaatkâr bir kârla ortaya bir eser çıkarmak suretiyle bu yolda arsa satışına başlamış bulunuyor. Arsa satışına alt mufassal malûmat yukarıda yazılı fıkralarda izah edilmiş olduğundan, lüzumsuz muhaberata meydan verilmemesini istirham ederiz.
Parsellerimizin ifrazı tekemmül etmiş olduğundan 300 lira peşin bedelle tapularını alacak müşterilerimiz. 18 lira harç be-
E
F
G
MODERN MESKEN^ CEHRİNDEN
dellerlyle birlikte nüfus cüzdanı veya tasdikli örnekleriyle 2 şer adet fotoğraflarını müessesimize getirerek ferağ sırasına gireceklerdir. Taşradaki müşterilerimizin Istnnbuldaki akraba veya ahbaplarına veyahut müessesemlz memurlarından Haşan Taşdelenler He Mehmet Ağrıdan birine vekâlet göndermekle tapuları namlarına tescil edilerek adreslerine postalanacaktır.
Peşin bedelle 300 lira mukabilinde arsalarını alacak müşteriler. bugüne kadar 300 lirayı henüz tamam lamı yan sayın müşterilerimiz müessesemizin 2463 numaralı İstanbul Ziraat Bankası hesabımıza yatırarak bankadan aldıkları makbuzla Şirketimize müracaat! eri; taşradaki müşterilerimizin de Ziraat Bankası şubesi bulunmayan yerlerde posta havalesiyle yukarıda yazılı İstanbul Ziraat Bankası 2463 numaralı hesabımıza göndererek 300 lirayı ikmal etmeleri. Ziraat Bankasının şubesi bulunan yerlerdeki müşterilerimizin de bulundukları Ziraat Bankası vasıtaslle lstanbulda-ki hesabımıza göndererek 300 lirayı tamamlamaları zaruridir.
VEKALET SURETİ: Türkiye hudutları dahilinde her parsel bedeli 300 lirayı tecavüz etmemek üzere Türk Mesken Şirketi hissedarı Hüseyin Taşdelenlerdcn gayrimenkul namına almıya yetkili olduğuna dair vekâlet gönderilmekle tapularını alabileceklerdir. DİKKAT OKUMANIZ MENFAATİNİZDÎR:
Kurucumuz Hüseyin Taşdelenler.
Türk Mesken ve Rekabet Şirketi, modern şehirlerinde halkın bu mesken dâvası içinde kıvrandıkları zarureti bertaraf etmek kaydlyle aşağıda resimlerle bu şehirlerdeki inşaat inkişaflarını teker teker sıralamış bulunuyoruz. 11 ay evvel değil, Türkiyede, ecnebi milletlerde dahi tatbiki yapılmamış bir buluşla evvelemirde vatandaşları arsa sahibi yapmak düşüncesiyle îstanbulun m muhteşem sayfiye yeri olan Suadiye mahalline vesaitle dört beş dakika mesafede bulunan fevkalâde hava, Marmara adalarına tamamen hâkim. Kayışdngı memba suyu bulunan. Kayışdağı caddesi mevkiinde gerek Ziraat Bankasından ve gerekse şahıslardan satın aldığımız milyon metreleri aşan bu sahayı ayda 10 Hra gibi herkesin ödiyebileceği cüzi bir taksitle Müessesemlz, satışa arzet-mesi, evvelce ellerinde fahiş fiyatla arsa satan bazı şahısları tamamen baltalamış ve İstanbul piyasasında arsa fiyatlarının düşmesinde yegâne rol oynamış ve böylelikle Amme hizmeti yapmıştır.
Bundan evvel de inşaat malzeme piyasasına tesir yapmak için kum, çakıl ve taş işine el atmış, Suadiye ve Bostancı mıntıkasında 6 ve 7 liraya satılan kum ve çakıl piyasasını 190 kuruşa düşürmüş; bununla da kalmayıp Yunus Çimento Fabrikasında çimento imalinde kullanılan kumun fiyatını evvelce aldıkları şahısların fiyatından 3 misli daha ucuza fabrikaya teslim ederek imal edilen çimentonun bu ham maddesini düşük fiyatla fabrika tarafından alınmaslyle çimentonun maliyeti fabrikaca ucuza maledilmiş ve fabrika bandan dolayı her çuval başında seve seve vatandaşlara 30-40 kuruş tenzilât yapmak suretiyle çimento vermeye başlamış, bu da kurucumuz Hüseyin Taşdelenlerin ikinci âmme hizmeti olmuştur.
14 ay içinde ilk kurulan Rekabet Şirketi ne yapmıştır?
Evvelemirde bugün devletin tasarrufunda bulunan İçerenkö-ytlnden başlıyan Kayışdag memba suyuna kadar dayanan 4.5 kilometre uzunluğunda bu yolu kurcumuz Hüseyin Taşdelenler kendi kesesinden para sarf etmek suretiyle şahsan Devlete en ufak bir yük olmadan bugüne kadar bu yolun 3800 metre uzunluğunu, toprak seviyesi, yani sandık ve kanallarını yapmış ve ayrıca da 1800 metre uzunluğunda da blokajını ikmal etmiş ve beş altı ay içinde yol tamamen bitmiş olacak ve böylelikle senelerden beri Kayışdag memba suyunun bulunduğu ağaçlık mesire yerine yol olmamasından dolayı oraya saf ay a gitmekten mahrum kalan vatandaşlar istedikleri vesaitle rahatça gitmiş olacaklardır. Bu da bir âmme hizmetidir.
Şirket kurucumuz Hüseyin Taşdelenler, halkın ev ihtiyacını gözönünde tutarak en ufak bir menfaat temin etmeksizin maliyet fiyatını biiâfalz be? sene uzun vade He villâlar yapmak ve bunları meskensiz vatandaşlara icar kabilinden ödenmek suretiyle aşağıda gene resimlerde teşhir ettiğimiz şekilde Içcrenköyündc ıllâlarm inşaatına başlamıştır.
Bu da bir âmme hizmetidir.
Kurucumuz Hüseyin Taşdelenler, halkın arzu ve isteğine uyarak Bakırköy - Londra asfaltı Kuleli Çiftliğinde geniş arazi alarak bu araziyi mevkii gruplara ayırarak her vatandaşın ödiyebi-lecegi taksit ve sühuletle satışa arzetmiş ve burada da meskensiz vatandaşlara satılmak üzere maliyet fiyatına, bllâfaiz beş sene vade ile verilmek üzere villânın seri halinde inşaatına başlamış, mahallen çekilen resimde bitmiş olan ve temelleri yükselen ve seri halinde temelleri biten villâların resimleri aşağıda gösterilmektedir. Bu da bir âmme hizmetidir.
Rekabet Şirketi, işte 14 aylık bir müddet zarfında yalnız bunları yapmakla kalmamış, İçerenköy Modern Şehrine 27.000, Florya Modern Şehrine de 9.000 adet fide dikmiştir. Yalnız bu kış mevsiminin âni donundan mütevellit fidelerin % 30 u tutmamışsa da Şirketimiz bu sene ekimde bu zayiatı tekrar dolduracaktır. Bu da bir âmme hizmetidir.
Kurucumuz Hüseyin Taşdelenler, bundan bir buçuk ay evvel Türk Mesken Şirketi ünvanı ile ikinci bir şirket kurmuş ve bu şirkete de Florya Modem Şehir arazisinin bitişiğindeki arazisini tahsis etmiş, 300 lira gibi cüzi bir para ile bir adet parseli satışa arzetmlştir. Bu kısa müddet zarfında kurucumuz, binlerce beton direklerle her parselin hudutlarını tahdit etmiş ve âmmeye sar-fedllen paradan zevk duyarak Devlete alt olan ve Londra asfaltına bağlı bulunan Modern Türk Mesken Şirketi ünvanını alaca'4 olan bu sahada Avrupa şehircilik sistemine uyarak gidiş geliş yol inşasına başlamış ve kısa zamanda bu yolun inkişafı her tarafta takdirlerle karşılanmış ve bu gitiiş geliş yollarının kenarları ağaç, gül ve yıldız çiçekleriyle süslenmiştir. Türk Mesken Şirketine olan aşağıdaki resimler yolun ve yol kenarlarının ağaçlanmış kişafını göstermektedir.
Bundan altı ay evvel kurucumuz Hüseyin Taşdelenlerin
fyuluş ve kabiliyetini aynen kopye eden Altmevler Şirketi kuruluşu ile birlikte vermiş olduğu gazetelerdeki Hânlarında müessesv-mizi İtham ederek biz. diğer şirketler gibi taahhütlerimizi yapa-nuyanlardan değiliz, çevresinde yazılar neşrettikleri hatırlardadır. Bu müessese altı ay evvel kurulmuştur. Bugün tek bir müfterisine dört tarafı betonla tahdit edilmiş ne bir parsel gösterebilmiş ve ne de vadettiğl inşaata başlamış ve ne de beş kilometre derinliğine Edirne yolundan uzanan bu gayri muntazam araziye
ait in-
bu

CUMHURBAŞKANI SERGİDE
I’nvlyonunda
i*: r
• 'i
1

İstanbul Sergisinde Türk Meskân Şirketinin 300 lira gibi bedava bir ücretle antışa çıkardığı denize nazır arsaları büyük bir rağbet ve müşteriler âdeta sıraya girmek zorunda kalmıştır. Resim, bu rağbeti çok canlı olarak göstermektedir.
Cumhurbaşkanı, Serginin (Türk Meakân şirketi)
Şirketin kurucusundan izahat alınıştır. Resim, Cumhurbaşkanını halkı arsa ve ev sahibi yapmak hususunda gösterdiği kolaylık ve aühuletten dolrıyı müeasese kurucııaıı Bay Hüseyin Taşdelenleri tebrik ederken göstermektedir.
yol yapmak tasavvurunda bulunmamıştır. Acaba, bunların ilânına itimat ederek görmeden arazi alan vatandaşlar bu beş kilometreyi uçakla mı katedeceklerdir. Bu şirket neden sırf şahsi menfaatini düşünmüştür? Neden bizler gibi varlıklarının hiç olmazsa yarısını âmme hizmetine terketmemişlerdir ? Görülüyor ki, altı aylık bir mazisi olan Altmevler Şirketinin yanında bir buçak av mazisi olan Türk Mesken Şirketi ne başarılar ve ne inkişaflar kaydetmiştir. îşte bizim hesabımız mahallî resimlerde apaçıktır. Evvelce bir çok gazetelerde gerek biz ve gerekse Soğuksu sahibi Çay Akif ve gerekse Milliyet. Hürriyet, Yeni Sabah, Her Gün gazetelerinde Altmevlerin tapuca kayden göl kenarında arsalan bulunmadığını, bazı şahıslara ait göl kenarındaki arsaları kendi arazisiymiş gibi halka gizlice gösterdikleri, buranın değil bir Altın Şehir, hayvanlar için bir mer’a dahi olanuyacağı. zira bu arazinin mevkileri meşhur Yarımburgaz sivrisinek ve bataklıkları He. aynı zamanda Feruz Köyü mezarlıkları He komşu olan bu Altın Şeh«r diye sattıkları arazide bir insanın yukarıdaki sebeplerden dolayı yaşıyamıyacagma göre, ancak şahsi menfaatleri uğrunda vatandaşların sağlıklarını düşünmiyen bu müessese hakkında Sağlık Bakanlığına bir çok müracaatlar yapılmıştır. Müessesemizi, üzen nokta da şudur:
yegâne
dilerine paralarının iade edilmesi için akın halindeki vatandaşların müracaatı karşısında esasen 5 kişiden mürekkep ceman 10.000 lira sermaye He kurulmuş olan ve bu cihet adil sicilce de böylece müseccel olan sermayenin kifayetsizliği ve aynı zamanda bugüne kadar halktan toplamış oldukları paraların beşe taksim edilmek suretiyle ancak kendilerinin hususi masraflarını karşılayabilecek bir durumda olduğu aşikârdır ki, bugüne kadar Altınşehir diye ve tapu kaydına göre satışa çıkardığı bu arsaların bine yakın bir kısmı ifraz edilmiş olduğu halde, satışa çıkardıkları hiç kendileriyle alâkalan olmayan göl kenarında lÜç bini parselin ifraz edildiğini hilâfı hakikat beyan etmektedirler. Parlak cümlelerle vatandaşları iğfal etmiş oldukları keza tapu kayıtlannda müseccel olup evvelki gazetelerde 1 60000 mikyastaki bir haritayı bir sıfırı noksan göstermek suretiyle 1/6000 mikyasında imiş gibi mikyası kurnazca küçültmek suretiyle göl ile alâkalı gibi göstermeye çalışmışlardır. Bu hakikat iddialarım her İki şirket arasındaki rekabetten dolayı zannetmeyiniz. Bu müessese onun, aleyhine aslı olmayan beyanatta bulunuyorsak müessesemlz hakkında dâva ikame etsin, adalet karşısında göl ile alâkaları olmadıklarını ispat edelim.
Esasen, bir çok gazetelerde vaka olarak Küçükçekmece gölü bataklıklarında bir çok vatandaşlarımız ve yavrularının gömülmek suretiyle hayatlarına son verildiğini sık sık okumaktayız. Gerek sıtma ve gerekse hayati tehlike bakımından tamamen mahzurlu olan Altmevler arazisinin bu fenalığını Altmevler Şirketi de inkâr edememek zorunda kalarak bundan bir kaç gün evvelki gazetelere Türk Mesken Şirketi, arazisinin yani Bakırköy havalisinde Şirketimiz arsa alacaktır diye, ilânlar vermeleri bütün teferruatını meydana çıkarmış bulunmaktadır. En mühim nokta da bu müessese ilk kuruluşunda gazetelere verdiği ilânlardan ilkinde Küçükçekmece, Soğuksu, bilâhare Soğuksu ilersi ve bilâhare de Yarımburgaz ve en son ilânlarında da Florya Altınşehir arsalan diye ilânlar vermişlerdir. Acaba bu mevkilerin hangisi doğrudur? Bu şirket neden mevkilerini kaçamaklı yani muallâk bırakmak suretiyle arsalarının hakiki adreslerini gizlemektedirler. Zira bütün Türk halkı hakiki yerlerinin fenalığını ve hayatları için tehlikeli olduğunu anlamış, paralarının iadesine başvurmuş, bunların içinde ancak yeri görmeyen ve bilmeyenler ve paralarını geri alamı-vanlar zaruret karşısında tapu almak zorunda kalmışlardır. İşte artık tek bir vatandaşı Lknaa muvaffak olmayan bu şirket sıhhat kaynağı, umumi deniz manzarasına sahip, Avrupa şehircilik sistemine göre bir buçuk ay içinde Modern Türk Mesken Şehrine gidiş geliş yollar yapan ve bu yol kenarlarını çiçek, akasya ve güllerle rengârenk süsleyen ve Altmevler Şirketinden 25 kilometre Istaıı-bula daha yakın bulunan satışa çıkardığımız arsalarımız karşısında Altmevler Müessesesi pek mağdur ve perişan bir halde inlemektedirler. îşte bundan dolayı müessesemizi çekenıiyecek durumda ilânlarında yazılar neşretmektedir. Bizim eserlerimiz, kurduğumuz şehirler de meydandadır. Müşterilerimiz bu eserlerden kıvanç duyarak müessese kurucumuz Hüseyin Taşdelenleri takdir etmektedirler. îşte biz de arzu ederiz ki, Aİtmevler Şirketi de değil hayati tehlike arzeder bir sahada sağlığı muhafaza altına alan bir sahada eser ortaya çıkarabilsin. Ve namuslu, bir şirket olarak kendim ilânlarında metheden vasfa tamamen lâyık olduğunu göstersin. Hulâsa Altmevler Şirketinin arsalarında oturabilmeleri için Şirketin üstelik müşterilerine ayda 300 lira vermeleri lâzımdır.
Bu becerikli müessese bugün bütün Türk milletinde tiyle sevilen Yeni Sabah gazetesinin muharririni, halkın rindeki acı feryatlarını önlemek için Yeni Sabah gazetesi rirlcrlndon bir zatı arazilerine götürmüşler ve burada Altın Şıihfr Plâjı, Altın Şehir Yarımburgaz tren istasyonu diye bir çok resimler çektirmişler ve bu resimleri Yeni Sabah gazetesinde ilân ve röportaj mahiyetinde neşretmişlerdir. Buradaki muvaffakiyetle de Yeni Sabah gazetesinin münevver ve asil bir evlâdını da işte bizim arazimiz göl kenarında diye ikna ve bu arazi hakkında röportaj yaptırmaya muvaffak olmuşlardır. Netice bizim eserimizi kopye eden bir müessese, mahalli yerini gizlememek suretiyle faziletiyle meydana çıkmış olsaydı bu eserimizi kopye eden müesseseyi takdir ve desteklemek benim için bir borçtu. îşte her iki taraf arasında husule gelen muvazaa, arazimizin mevkii ve yakınlığı onların arazisinden 21 kilometre îstanbula daha yakın oluşu, onların mağduriyetine sebep olmasından zuhur etmiş olduğunu açıklarız.
Müessesemizln Panhart acentesinin Fransız malı tam konforlu fatura karşılığı satın almış olduğu ve hâlen Kartal 120 numara plâka numarasını taşıyan Panhart otomobilimiz, Kadıköyünden Pendlğe kadar, diğer şahıs otobüslerinden 30 tenzilâtla vatandaşlarımızın emrine 17.9.1950 tarihinden itibaren muntazam seferlerine başlamıştır.
Diğer fatura karşılığı şirketimizin tasarrufunda bulunan 1 ekimden itibaren keza diğer şahısların otobüslerinden 30 tenzilâtla Sirkeciden kalkarak, Edirnokapı. Bakırköy yolu He Rekabet ve Türk Mesken Şirketimizin Modern Şehirlerine uğrayarak. Yeşllköyden Küçükçekmeceye kadar muntazam seferlerine başlamak için, dilekçe ile birlikte uhdemizde bulunan tam konforlu (RENO) marka otobüsümüzün faturası İstanbul 6. Şube Müdürlüğüne plâka alınması için sunulmuştur. Şirketimizin tasarrufunda bulunan bu otobüslerin sıhhatini yukarıda yazılı resmi makamlardan müşterilerimiz sorabilirler.
Şöyle ki: Bu otobüslerden bağka Şirketimiz. IPANHARDl Acentesine bir adet, ıRENO) Acentesine 4 adet, ayrıca (MAN) Acentesine (le içinde 6 adet hoparlör, radyo, telefon ıdahilî te-sisal) mevcut ve en karanlık havalarda dahi normal aydınlığı daima muhafaza edebilmek için üst kısmı cam Alman malı ıMANı otobüsümüzü de eylül sonunda sefere başlamak üzere acenta tarafımıza teslim edecektir. Bu otobüsler henüz tasarrufumuza geçmediği için bunları da ilâve ederek şirketimizin (81 «adet otobüsü vardır diye reklâm yapmak tenezzülünde bulunmuyoruz. Halbuki Altmevler Şirketi Alman Bujink Fabrikasının îstanbuldaki akra-tifslz yani gümrüksüz Berlin plâkası ile gelen ve Fuar sonu Şerline İade edilmek üzere bulunan bu otobüsü İstanbul Acentası Al-tınevlere fatura mucibi satabilecek durumda olmadığına göre Al-tmevler Şirketi bu müesseseye bizim nasıl olsa İstanbul Sergisinde ve İzmir Fuarında paviyonumuz var siz ayrıca bu hususta kira da vermemiş olursunuz, otobüsünüzün üzerine mukavvaya yazılmış (Altmevler Şirketine satılmıştır) diye bir yazı koyarsak hem sizin için ve henı de bizim İçin iyi bir reklâm olur diye bu reklâma karşılık Acentaya kaporo mahiyeti gibi bir kaç para vererek bu dürüst müesseseyi de âlet ederek bugün fatura karşılığı olmayan kendi tasarruflarında bulunmayan Bujink marka otobüsü İki aydan beri Sergi ve Fuarda ve ayni zamanda bir çok gazetelerde Şirketimizin malı olan (BUJİNK) marka otobüsümüz diye büyüg ve cüretkârane resim koymak suretiyle halkı aldatmaya ve kandırmaya devam ettiklerinden dolayı İzmir ve İstanbul Savcılıkları haklarında gerekli takibata başlamışlardır. Bu sözlerimizin ne dereceye kadar doğru olup olmadığını İstanbul Altıncı Şubeye Al-tınevlerinin (BUJİNK) marka bir otobüsleri olmadıkları açıklı-ğiyle meydana çıkar. Türk Mesken Şirketi Hissedar ve Müdürü olan kurucumuz Hüseyin Taşdelenlerin bir ay 20 gün içinde kurmuş olduğu bu Şirketin pek kısa zaman zarfında tasarrufunda bulunan arsaların İfraz adedini Bakırköy Tapu Sicil Muhafızlığına müracaatla alınan yazı karşılığını aşağıda aynen bildiriyoruz. lşt*> Altmevlerin vermiş olduğu ilânlarda kendilerine ait olmayan, göl kenarlarının resmini koymak suretiyle Altmevler şirketinin tertemiz kumsal plâjı diye bir çok gazetelerde koydukları bu resnıe dikkat edilirse buranın kumsal olmadığı ve bu resimde suyun içinde sazların bittiği ve pis bataklık olduğu âlenl görülmektedir. Halkın sağlığını olan Altmevler Şirketi hakkında resmî
ckldlye-aleyhle-muha.r-
BAKIRKÖY TAPU SİCİL MUHAFIZLIĞI YÜKSEK
KATINA
Hissedar ve Müdürü bulunduğum uhdemde bulunan mıntaka-nızın Kuleli Çiftliği. Londra Asfaltı mevkiinde TÜRK MESKEN ŞİRKETİ Unvanı ile satışa çıkarmış olduğum arsaların bugüne kadar ne kadar miktarının ifraz edilmiş olduğunun tarafıma bildirilmesini istirham ederim. , 16 eylül 1950
Türk Mesken şirketi Hissedar ve Müdürü Hüseyin Taşdelenler
İmza
ilil
Türk Mesken Şirketi Hissedar ve Müdürü Bay Hüseyin Taşdelenlere,
16 eylül 1950 tarihli yazınıza karşılıktır.
Mıntıkamız, Londra Asfaltı Kuleli Çiftliği mevkiinde uhdenizde bulunan arsaların bugüne kadar 795 adet parselin ifraz ve tescil edildiği 800 kadar parselinizin de ayrıca ifraz edilerek dairemizde derdest bulunduğunu isteğiniz üzerine bildiririm. Saygılarımda.
Bakırköy Tapu Sicil Muhafızı Yakup Veli Divriııı
%
NOT: Şirketimiz bir buçuk ay zarfında binleri aşan parselini ifraz etmiş ve bugüne kadar yüzlerce kişinin tapularını vermiştir Bilhassa müşterilerimizin 16 dan 111 e telefonla Muhafızlığa sormalarım* İstirham ederiz.
olduğu âlenl tehlikeye koymakta devam makamlara
etmekte ken-
Hrknbi't Ş. nln Bakırköy Lnmlrn in-
il ra İç ve di9 »ıvnlnrı yağlıboya tnm konforlu bltnıck Üzere olan villâtarındnn biri
Rekabet Şirketinin tnm konforlu t LL1A-Itırındnn bir grup.
Tlirk Menken Şirketinin beton direklerle hudutlnndırmı? olduğu parsellerinden bir kısmı
Rekabet şirketinin IçerenkMj Ünde jul inşaatının bir Uimui
Türk Mesken Şirketinin pek kına »limanda »ürnfle farılljete geçtlfl aftaç-İnndırılfuı^ gldlt-gell» yol Insııntı
Rekabet şirketinin tçerenkHy Modern Şehrinde İni», etmekte olduğu \ lllAlar-dnn bir taııe»!

Comments (0)