f
AKŞAM
H e r g ü n
8 Sahlfe
AKŞAM
r- K ü ç ü k----------)
i O a n II ® r
Bugün 6 ncı sairi f ede l_____________________
Sen» sı — No. 11024 — Biati: her yerde 10 kuruştur.
PAZABTESt 20 Haziran 1940
Sahibi: Necmeddln Sadak — Yan tilerini (illen idare eden: C. Bildik — Aksam Matbaası
Türkiye, Ingiltere, Fransa ittifakı
1939 senesL Türkiye - İngiltere - Fransa arasında imzalanmış olan İttifakın, kendi bakımından da yürürlükte sayıldığını Fransa hükümetinin Ankaraya resmen bildirdiğini, geçen hafta gazetelerde okumuştuk.
Bilindiği gibi, Türkiye İle İngiltere arasındaki bu ittifak hiç fâsılaya uğramadan devam edegelmiştir. İngiltere hükümeti, Türkiye ile bu ittifaka bağlı bulunduğunu ve ehemmiyet verdiğini gerek M. Bevin'lın nutuklarında, gerek parlâmento müzakerelerinde her vesile İle ve kuvvetle tekrarlamaktan geri kalmamıştır.
Fransada harb İçindeki mütareke ve rejim dlğişikll-ğinden sonra bu üçlü ittifakın hâlâ devam edip etmediği bazı tefsirlere yol açmıştı. Bu defa meseleyi, hukukçularına tetkik ettiren Fransa Hâriciyesi. Türkiye ile ittifakın yürürlükte olduğu neticesine vardığını, kendiliğinden. Türklyeye bildirmekte fayda görmüştür. Dışişleri Bakanı Necmeddin Sadak'm beyanatından anlıyoruz ki Fransanın, sırf kendi teşebbüslyle yaptığı bu dostane hareket. Ankara-da derin, bir memnuniyetle karşılanmışta. Diğer taraftan. İngiltere hükümeti de, şimdiye kadar olduğu gibi, yalnız İngiltere - Türkiye İttifakını değil, aynı zamanda üçlü ittifakı da yürürlükte addettiğini ayrıca bildirmiş. vanl Fransa hükümetinin teşebbüsünü teyid etmiştir.
Hâdisede bir yenilik yoktur. On yıldır mevcud olan bir ittifak muahedesinin yürürlüğü hakkındaki tred-dütlerLn Fransa tarafından izale edilmiş olmasından ibarettir Ne Türklyenin vaziyetine bir şey ilâve edilmiş oluyor, ne de 1939 ittifakının mahiyeti değişiyor. Hâdisenin Türkiye bakımından ehemmiyeti ve yeniliği, Fransa hükümetinin, böyle bir devirde. Türkiye ile ittifakının meriyette olduğunu teyit ve tebliğ etmekte fayda ve lüzum görmesidir. Bu da, en basit bir tefsir ile, Fransanın Türkiveye şu esnada kıymet verip itibar ettiğine bariz bir delil olmasıdır.
Bu ittifak muahedesi bugün. gerek Türkiye, gerek Fransa bakımından işe yarar mı?
İngiltere İle ayını İttifak antlaşmasına bizim verdiğimiz büyük ehemmiyet, bu ittifakı dış siyasetimizin temeli .saymamız. diğer taraftan, Türkiye ile bu ittifakı lngirterenln de kendi siyasetinde esaslı bir unsur addederek üzerinde ısrarla ve hararetle daima durması bugünün bir hakikati olduğuna göre, aynı ittifakın kendi aralarında da yürürlükte devam etmesine Fransa ve Türklyenin ehemmiyet vermeleri pek tabiîdir.
Bizim düşüncemize göre, Türkiye bakımından bu e-hemmlyetin sebebi su olabilir-
Fransa, yakın İstikbalde, Avrupa kıtasının ve Atlantik paktının en kuvvetli askerî devletidir, Avrupanın ve Atlantik paktının, bize yardım edebilecek kudrette iki devletiyle, İngiltere ve Fransa İle müttefik olmak, Türkiveye tecavüz vukuunda bir dünya harbinin başlı-yarağını, önceden mütecavize bildirmek demektir.
Bu İttifakın Fransa bakımından ehemmiyeti su olabilir:
Fransa, bu suretle. Yakın ve Orta Doğudaki eski nüfuzlu verini elde etmek İstemekte ve Doğu Akdenizin. hattâ bütün Avrupanın bugün en kuvvetli devleti olan Türkiye i’’* b’r'-’sere'' belki de yarın için bir Akdeniz,
anlaşmasının temellerini atmaktadır. Her halde, Fran-sanın, durup dururken, kendiliğinden eski bir ittifakı tazelemesi İçin Türkiyeyl İşe yarar bir kuvvet sayması gerektir.
Bu İttifak muahedesi İşe yarar halde midir?
Antlaşmaya göz gezdirdik. Birinci maddesine göre: Her hangi bir Avrupa devleti Türklyeye tecavüz ettiği takdirde., İngiltere ve Fransa, ellerinde mevcut blltün kudret ve vasıtalarla bilfiil Türklyenin yardımına geleceklerdir.
İkinci maddeye göre: İngiltere ve Fransanın bir tecavüz neticesi giriştikleri bir harb Akdenlze sirayet ederse Türkiye, avnı suretle, İngiltere ve Fransava yardım edecektir.
Başka bir maddeye göre: İngiltere ve Fransa Avrupa kıtasında bir tecavüze uğradıkları takdirde, Türkiye ile istişare edeceklerdir.
1939 da. Avrupa kıtasında Almanya ve Akdenizde İtalya tecavüzlerine karsı koymak İçin yapılmış olan bu ittifak, bugün dahi Avrupa-da her hangi bir tecavüze karşı bütün kuvvetini muhafaza etmektedir. Hattâ Atlantik paktına göre, her delvet askeri yardıma karar vermekte tamamen serbes olduğu, vanl İsterse vardım etmek, istemezse etmemek kararını her defasında mahfuz tutuğu halde, üçlü ittifak. askerî yardımı mecburi ve otomatik kılmaktadır.
Bu İttifak antlaşmasına bağlı iki numaralı protokol mucibince, Türkiye, kendisini Sovyet Rusyaya karşı harbe sürüklivecek bir harekete girişmemekte serbestir.
Bugün Avrupada bir tecavüz harbi ihtimali ancak Sovyet Rusyadan gelebildiğine göre, Türkiyeyl Sovyet Rusyaya karsı harbe girmeye icbar etmlyen bir İttifakın Fransa ve Ingiltere için ne faydası olabilir?
Aklımızda kaldığına göre, bu sual Mecliste sorulmuş, gürültüye gelerek cevapsız kalmıştı. Aynı düşünceye bazı gazetelerde de rasladık.
Bu hususta İngiltere veya Fransanın, ve bilhassa bizim hükümetin ne düşündüğünü bilmiyoruz. Bu mühim şart, Türkiye lehinedir. Ancak bize öyle geliyor kİ İngiltere ve Fransa, bugünkü şartlar altında bir Sovyet tecavüzünün' mutlaka Tür-kiyeden başlıyacağına, yahut Türklyeye de şamil olacağına inandıkları için bu protokolü zaten hükümsüz sayıyorlar ve İttifak muahedesinin gözden geçirilmesine lüzum görmüyorlardır. Bu bakımdan muahedenin tâdili, Sovyet Rusyayı lüzumsuz vere Türkiye aleyhine tahrik etmek olabilir.
1939 İttifak antlaşmasının Fransa tarafından Tür-kiyeye bildirilmiş olmasını, bu düşüncelerle, biz çok e-hemmlyetll bulmaktayız. Ingiltere ve Fransa gibi İki büyük devletin ve Atlantik paktına dahil en kuvvetli iki unsurun Türkiye He İttifakı Akdenizde bir emniyet sisteminin başlıca temelidir. Şimdi, bu emniyet ve müdafaa sisteminin ve Atlantik paktının tamamlanması I-çin, Amerikanın iltihakı kolaylaşmış oluvor kanaatindeyiz.
D. Parti umumî kongresi toplandı
Kongre başkanlığına İzmir delegesi1 Ekrem Hayrinin seçilmesi muhtemel
Celâl Bayar tarafından okunan raporda vurulan noktalar
I
Bayan İnana l!e Milli EğltimBakanı, Akşam Kıt Sanat okulu sergisini geziyorlar
açığa
Ankara 20 (Akşam) — Demokrat Partinin iklnal büyük kongTe.it bu sabah saat 10 da, yeni Serglevlnda toplanmıştır. Birincisinden İki buçuk sene sonra toplanan bu kongreyi, memleketin demokrasi hayatında ehemmiyetli bir merhale o-larak görenler çoğunluğu teşkil etmektedir.
Demokrat Partinin birinci kongresini taklb eden günlerde parti İçinde başlıyan ve ettikçe genlşllyerek Meclis gruplarının parçalanmaalle neticelenen anlaşmazlıkların demokrasi hayatının gelişmesine faydası değil, zararı olan bir takını unsurları İçinden almak gibi bünyeyi kuvvetlendirmesi leab eden cesaretli bir kararla sona ermiş bulunması karşılıklı parti faaliyetlerinin dürüstlük, olgunluk ve nezahet çerçevesi İçinde devamını Istlyen herkesi ümitlendirin iştir.
Bugün başkan Celâl Bayar tarafından okunacak olan Gene İdare heyeti raporundâ'şiift-diye kadar partinin geçirdiği safhalar bildirilecektir.
12 Temmuz beyannamesini mütaakıp PekerLn İktidar mevkiinden düşüşü. Saka kabinesini mütaakıp Şemseddin Günal-tay kabinesinin demokratik İnkişaf yolunda sarih taahhütlerle iş başına gelişi anlatılmakta, fakat Millet Partisinin ve Müstakil Demokratların bozguncu hareketleri karşısında hükümetin bu kararlardan vazgeçtiği ve intizar vaziyetine düştüğü ileri sürülmektedir.
Bugün parti aleyhinde cephe alanların, burada Müstakil
Demokratların ve Millet Partisine geçenlerin daha 12 Temuz beyannamesinden evvel Parti aleyhinde cephe aldıkları, bozguncu bir faaliyet sarfettlklerl, btr ihtilâf havası yaratmak İstedikleri cihetleri kongreye anlatılacaktır.
Bugünlerde 12 Temmuz beyannamesi aleyhinde bulunan bu şahslyelterin o vakit beyannameyi nasıl benimsedikleri hattâ Devlet Başkanı İla olan temasların genişletilmelini nasıl müdafaa ettikleri izah olunacak. bu şahsiyetlerin bugünkü garip ve menfi iddialarının varld olmadığı vesikalara dayanılarak İspat edilmektedir.
Celâl Bayar
Üstttndagın kongre başkanlığına İntihabı çok kuvvetli bir ihtimal dahilindedir. İkinci başkanlığa da Balıkeslrden Sıtkı Yırcalı ile Hulüsl Koymen ve Ethem Menderesten birinin getirilmeleri muhtemeldir.
Müstakiller
Ankara 1» — Bir taraftan Müstakiller, diğer taraftan Millet Partililer de Demokrat Parti kurucularına karşı hücumlar devam »diyor, Müstakillerin oragnt olan gazetede bugün Demokratlara hitaben btr beyanname neşredilmiştir. Gaye, her ne pahasına olursa olsun, kongrede tatsızlık çıkarmaktır. Kongrenin elektrikli bir hava İçinde toplanacağı tahmin edilebilir
Dörtler konferansı
Almanya işinde anlaşmaya vardı
>»
■o (D +-»
Büyün yapılacak son toplantıda Avusturya işinde de anlaşmaya q varılması bekleniyor
Raporda Anayasa değişikliği ve Ayan Meclisi etrafında, izahat bulunmaktadır. Bu husustaki teklifler program komisyonunda yapılacaktır.
Kongre başkanlığı
Ankara ■">--( Akrorn) — Demokrat Parti kongresinin toplandığını haber verdiğim csaat 10» şu anda, kongre başkanlığı seçimi yapılmak üzeredir. İzmir başkanı Dr. Ekrem Hayıl
îran - Irak müzakeresi başladı
Londra 20 • R) — Dörtler konferansı, bugün Öğleden sonra yapacağı gizli toplantıyı müta-akıp açık bir oturum yapacaktır. Bunun, konferansın son toplantısı olacağı sanılıyor.
Dörtler, dün gece Üç saat süren gizli toplantıda. Almanya üzerinde bir anlaşmaya varmış -
Tahran 19 (A A ) — (AFP): ıardır Bugün yapacakları gizli Yetkili bir kaynaktan öğrenil- toplantıyı Avusturya meselesine dtgtne göre. Iran . Irak muza- ratlsL, edeceklerdir kereler! başlamıştır.
Başka bir kaynaktan da Irak naibinin Hazer eyaletlerini gezdikten sonra Meşhede gideceği haber alınmıştır.
Atıcılık teşvik müsabakaları
Atıcılık müsabakalarına giren bayanlar
İstanbul Avcılar ve Alıcılar Kulübü tarafından tertlb edilen teşvik müsabakası dün Kâğıthane köyü civarındaki Cendere çillisinde yapılmıştır.
Yüzden fazla müsabıkın İştirak ettiği bu atışlarda erkeklerden Orhan Kınal beş alışın beşini de isabet ettirmek suretiyle birinci, Dernek başkanı Atıf Potumfil İkinciliği kazanmışlardır
Kadınlararası atışında Münlre Ertugnıl birinci. Saclde Po-tunıfll İkinci olmuşlardır.
Geç vakte kadar devam eden toplantı çok neşeti geçmiştir.
Emniyet sandığının 81 inci yıl dönümü
Emniyet Sandığı kurucusu Mithat Paşanın büstü
İhraç rejimimiz yakında ilân edilecek
Ankara 20 (Akşam* — İhracat mevsimi ve bazı maddelerin fiilen İhracı başlanıl.; olduğundan, hükümet umumi ihraç re-, jimi hakkında bazı kararlar almaktadır. Dış ticaret hayalımı- , sı yakından ilgilendiren bu ka- | rarların çok geçmeden Bakan- ı lor Kurulundan çıkarak liflin | edileceği belkenmekledir. |
Emniyet Sandığının kurulu-ı şunun 81 İnci yıldönümü münasebetiyle dün aaat 17 de Emniyet Sandığının Cağsıloğiun-I da kİ binasında bir tören yapılmış, Sandığın kurucusu Miihat Paşanın bina önündeki bahçeye dlkUen büstün de bu töreni müteakip Vali muavini Rüştü Ülken tarafından açılmıştır
Bir çok davetlilerin hastır bu-
lundukları törende Sandığın tarihçesi ve Mithat Paşa hakkında nutuklar söylenmiştir.
Emniyet Sandığının tertip ot-tiftl yıllık piyango da dün çekilmiş ve 25 biti liralık büyük ikramiyeyi Servet Tııncel adında üç çocuklu bir bayan kazanmıştır.
Töreni müteakip davetliler, büfede izaz edilmişlerdir.
EUBCZSOail
Mukabele görmeyen bir alâka gösteriyoruz
Gazetelerde bir serlevha: «Eski Devlet Bakanı Nu-rullah Sümer’in Türkiye kalkınmasına Avrupa devletlerinin anlayış göstermemeleri yüzünden karşılaştığı güçlükler dolayısiyle çekildiği söyleniyor.»
Aynı sahifede başka bir serlevha:
«Ticaret Ofisi, son zamanda Yunanistana yarım milyon dolarlık sığır ve manda ilırac etti,»
Bu da iki manzara arzedi-yor:
1 — Türkiyenin başka memleketlerdeki kalkınmaya lüzumundan fazla anlayış gösterdiği.
2 — Kendi halkımızın et vç umumiyetle gula lhtiya-! ciyle ise. lüzumundan az ilgilendiğimiz.
«Evvelâ can, sonra canan . kaidesine riayet etmiyoruz; ne gezer...
öğrenildiğine göre, Avusturya meselesinde yalnız bir Ud nokta henüz anlaşmaya varılmamıştır. Fakat bu noktalar da mühim zorluklar doğurmıya-caktır.
Konferans çevrelerinden alınan haberlere göre, Ruslar, Berltne yapılan nakliyattaki takyldatı kaldıracakları hakkında Nevyorkta varılan anlaşmayı resmen teyid: edeceklerdir. Doğu ve Batı Almanya arasında ticaret geliştirilecektir. Şerlinde dört büyük devlet arasında
gayrlresm! temaslar* derhal başlanacaktır,
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu eylülde toplandığa zaman. Dörtler konferansının yeniden toplanması kararlaştırılmıştır.
Dörtler, bugün Avusturya meselesinde kati bir anlaşmaya vardıkları takdirde, anaişm* tasarısıntn 1 eylüle kadar hazırlanmasını muavinlerine havale edeceklerdir.
Rusya, Avusturyadakl Sovyet şirketlerinin hususi imtiyaz!an haiz olmalarını istedikleri halde. Müttefikler, Avusturya kanununa tabi tutulmalarında ısrar ediyorlar.
Doğu Avusturyadakl Alman emlâki üzerinde bir anlaşmaya varılmıştır. Sovyet. Rusyaya bu emlâke mukabil 150 milyon dolarlık bir tazminat verilecektir Tuna Seyrlsefain şirketiyle Yugoslavya ve Bulgarfstandakl A-vıısturya emlâkinin Ruslara bırakılması hususunda ■ mutabık kalınmıştır.
Tokat müthiş bir sele uğradı
Şehirde ve köylerde irtibat kesildi, insan ve hayvan kayıbı olduğu söyleniyor
Tokat 20 (Akşam) — Tokat rin cadde ve sokaklarını İsUlâ vilâyeti, müthiş bir sal fei&ke- etti. Elektrik ve su şebekeleri tine uğradı. On beş saat devam tamamtyje harap olmuştur. Şe-eden çok şiddatU yağmurlar hlr, derin bir snilmet içindedir, yüzünden hasıl olan seller, şeh- (Arkası sahile 2; sütun 2 def
G. Saraylıların pilâvı
Yukarıda GalatasaraylIların pilâv gününe İştirak edenlerden bir grup, aşağıda: G, saraylılar âhideyc çelenk koyuyorlar lYuzısı üçüncü salıltemlzdol
Sahife 2
'‘Vatandaşa kolaylık göstermek vazifemizdir,,
ammları, nizamları herkesin bildiği farzedilir. Bir kanunun yürütülebilmesi için ortaya böyle bir prensip koymak da zarurîdir. Çünkü böyle farze-dılmr.se yanıl bir kaatil çıkar «Ben adam öldürmenin yasak olduğunu bilmiyordum. Bilseydim hiç öldürür müydüm? ’ der, bu mazeret karşısında da akar aulu-nn durması lâzım gelirdi.
Prensip doğrudur amma kanunların yazılı olduğunu Tiirkiyedc yüz kişiden ancak 13 kişinin okumak yazmak bildiğini ve kanunlar sayısının altı bini aştığını göz öniînde tutarak kanunlar ve kanunlar tarafından yapılması mecburî olan muameleler hakkında vatandaşı aydınlatıcı bilgiler vermeyi de ihmal etmemeli.
Avukatlar ve muamele kovalamayı İş edinen hususî şahıslar ücret karşılığı bu vazifeyi görüyorlar. Fakat Devlete, Belediyeye bas vuranı vatandaşa gitmesi lâzım gelen yolu hiçbir ücret istemeden gösterecek makamlar veya memurlar mutlaka olmalıdır.
Daha dün bir misaj verdiler: Çalıştığı yere bir motor kovdurmak istiyen vatandaş Belediye Fen İşleri Müdürlüğünden ruhsatname almalı İmiş tc dilekçesini verirken nıotör resmini de hemen yatırmasını icab edermiş. Hiçbir Allahın kulu çıkıp da müracaat sahibine bunu söylemediği için, motör resimlerini vatandaşlar daima cezalı olarak öderlermiş. «Cezayı öde!» dedikleri zaman vatandaşın aklı başından gidiyor. Ne cezası? «Motor resmi cezası». Motor resmi istediniz de vermedim mi? «İstemeğe lüzum yok. Vaktinde vermeli idin». Haber verseniz ne olurdu? »Haber vermeye mecbur değiliz: Her vatandaş kanunu ve nizamları biliyor farzed&lir.»
Sonra da her yeni gelen hükümet, programının başına hemen şu cümleyi konduruyor: Vatandaşa kolaylık göstermek başlıca vazifemiz olacaktır,
Şevket RADO
Amiral
Bu sabah Amerika-dan Utanbula döndü
Bir aydanberl Amerikada incelemelerde bulunan Oramiral Mehmet Ali Ülgen. refakatinde tuğamiral Rlfat Özdeş ve albay Aziz Ulusan olduğu halde bu sabah saat 9 da bir Pan Amrrikan uçağı ile şehrimize dönmüştür.
YeşJİköy hava alanında kurullar re okullar komutanı tüm amiral Sadık Altıncan, Deniz harb akademisi komutanı amiral Zeki Bayat, İstanbul Deniz komutanı Mûnci Ülhan. amiral Rıdvan Ersuna, Erlik un.
tarafından karşılanan amiral Ülgrn, bu sabah Yeşil köyde bir muharririmize şu beyanatta bulunmuştur:
•— Amerikan deniz kurmay | başkanı amiral Demsield'ln daveti üzerine Amerikan askeri yardımı İle llgjlj deniz müesse-
Koral, amiral Tank amiral Burhaneddln amiral Nuri Günege
müthiş bir sele uğradı
(Baş tarafı 1 inci sahifede) Can, mal ve hayvan kayıbı çok büyüktür.
Tokat 30 (Akşam )— Beylâp hakkında tafsilât veriyorum: Yağmur dün saat 1« da başladı ve kısa miiddel sonra bardaktan boşanırcasına şiddetlendi. Saat tam 19 da, şehrin cadde ve sokaklarını seller basmıştı. Bu arada sellerin sürükleyip getirdiği taş ve toprak[^V yığınları da bir çok yollan tıkamış vaziyette idi. Az sonra seller de şiddetli bir surette akmağa başlamış, önüne ev, dükkân ve ağaç ne raslamışsa sürükleyip götürmüştür. Bu sırada şehir, yürekleri parçalayan bir manzara arzedlyor, sellerin cereyanına kapılan evlerden acı feryadlar duyuluyordu. Caddelerde akıp giden sel sulan üstünde bir çok ev eşyaları gidiyor: şapka ve kasketler görülüyordu. İnsanca zayiat hakkında henüz hiç bir malûmat elde 'edilememiş ise de. can kayıbı-nm da çok olduğu anlaşılmaktadır.
___________AKŞAM ____
Austria 3 - Fenerbahçe 2
20 Haziran 1949
Fenerbahçeliler nefeslerini iki devre için ayarlıyamadıklarından galibiyeti kaçırdılar
Avusturya şampiyonu Austria takımı dün »on karşılaşmasını Fenerbahçe İle rövanş olarak yaptı.
İki gündür Üstü üste Beşiktaş ve Fenerbahçenln mağlûbiyeti bize şu hakikati öğretti: Takım İrimizin bir buçuk saatlik oyun İçin kâfi nefesleri olmadığı bu iki maçın neticesinde kendini adamakıllı gösterdi.
Avusturya şampiyonuna bu gelişinde yegâna galibiyeti sağlıyor GalatasaraylIlar, o gün rakipleri karşısında tam mânasıyla W sistemini tatbik etmişler ve nefeslerini maçm sonuna kadar devam ettirebilmişlerdir.
Cumartesi günü Beşiktaşlılar ilk devredeki hâkim oyununu büyük bir beceriksizlik yüzünden golsüz olarak bitirmişlerdi. Fenerbahçeliler İse Beşiktaşlıların akslno ikinci devrenin İlk 8 inci dakikasına kadar 2-0 galip durumda idiler, San - 15-civertlller galip durumda oldukları müddetçe W yİ lâyıkiy-le tatbik etmişlerdir.
Murat ve Salfthaddln nefesli olmamaları yüzünden yorulunca, Galip da sakatlanınca Fenerbahçe müdfaasında bir çözülme baş gösterdi ve neticede mağlûbiyet mukadder oldu. Sarı - lâclvertlUer dün taraftarlarını tatmin eden bir oyun çıkardılar, ve hattâ galip durumda uzun bir müddet oynadılar. Fenerin dünkü mağlûbiyeti, buna talihsizlik dlyemtye-ceğlz de halsizlikten ileri geldi. Biraz suflter! olsaydı maçı kazanmak hiçten bile değildi.
Maçın tafsilâtı
İki takım maça şu şekilde çıktılar:
Austria: Nlkolin — Kleib), Pajeiko — Nlkolnsch, Occvlrk. Jaksch — Melrhior I, Koml-mnek, Huber, Stojaspal, Anred-
Dünkii maçtan bir enstantane
Avusturya golünü kaydetti.
32 Inrl dakikada Galip sakatlanarak çıktı. Fenerbahçe de hatalı bir tertiple oynamağa başladı. Ahmet santrhafa, Hilmi s ol beke geçirilişti.
25 İnci daklada Suphi de çıktı. Yerini AnkaralI Abdülla-ha bıraktı.
Gtler! arasındaki maç heycan-lı olmuş, neticede Fenerbahçeli tekaüt futbolcular karşılaşmayı 2 - 1 kazanmışlardır.
Avustrianın galibiyet golü
28 inci dakikada ân! bir A-vusturya hücumunda aantrhaf-lan Occvlrk çok ustalıklı ve aşağı yukarı 40 metreden bir şüt çekti. Top Fenerbahçe kalesinin üst direğinin içine çarparak üçüncü defa ağları buldu. Oyun da böylece AvusturyalIların hiç de haklan oimıyan 3-2 galebeleriyle sona erdi.
Halûk SAN
Fenerbahçe tekaütleri 2 — Hakemler 1
Dün Fenerbahçe stadında mühim maçtan evvel yapılan hakemlerle Fenerbahçe teka-
Galatasaray murakabe heyetinin son toplantısı
Dün Galatasaray m Orak» be heyeti son toplantısını yaparak yen! İdare heyetinin vazife taksimi ile çalışmasını kabul etmiştir. Yeni nizamnameye göre löö kişilik müraknbe heyeti tarafından İki sene müddetle vazife görmek için seçilen İdare heyeti şudur:
Reis: J3uphl Battır, ikinci reis: Sedat Ziya Kentoğiu, umumi kâtip: Doğan Akagündüz, muhasebeci: Feyyaz Işıl, veznedar: Talât Kurt, ftzalar: Semih Türkdoğan (Atletizm baş kaptanı), Mehmet Leblebi (Futbol baş kapnatı), Emin Erer (Orga-nlsazyon işleri), Turgut Atakul (Spor oyunları baş kaptanı). Melih Açba (Boka baş kaptanı). Eaim Güğen (Propaganda ve müşavir âaa).
=Giiniin Meseleleri
Tahran’daki görüşmeler
Irak Kjral naibi Abdiililâh’ın Tahtana yaptığı seyahat. bunu takiben Ürdün Kıralı Abdulhıhın haziranın sonlarına doğru Tahram ziyaret edeceğine dair gelen haberler ortada bir takım şayiaların dolaşmasına sebeb oldu. Bu şayialara eröre Orta Doğuda yeni bir blok kurulması için çaİLŞılıyormuş. Türkiye hükümet adamlarının da Tahram ziyaret etmesi muhtemel imiş.
Son haberi zamanında yalanlamıştık. Türk hükümet adamlarının Tahranı ziyaret edecekleri doğru olmadığı gibi. TUrkiyenin Orta Doğuda rivayet edilen yeni bir blok kurulması teşebbüsiyJc de alâkası yoktur. Esasen bu teşebbüs hakkında çıkan haberlerin asılsız olduğu anlaşılıyor. İran Dışişleri Bakaıu İran Meclisimde yaptığı demeçte, Irak Kıral naibinin ziyaretinin İran ile Trak arasındaki anlaşmazlıkların halli ile alâkalı olduğunu, bazı gazetelerin yazdıklarının hilâfına olarak Şov-yet Rusyanın güneyindeki Müslüman memleketler İrasında bir anlaşma akdi düşünülmediğini söylemiştin'
İranla Trak arasında ihtilâftı l»ir takım meseleler vardır. Bunun başında Kiirt kabilelerinin faaliyeti fiflir. Bu kabileler fırsat buldukça ayaklanırlar ve sıkıştıkları zaman hududu geçerek diğer tarafa sığınırlar. $pn(li buna mâni olmak ve müşterek hareket etmek için.»tedbirler alınması görüşüleceği anlaşılıyor. İki hükümet iç sükûnu temin ve sıkı bir dostluk siyaseti takîb etmek istiyor.
Ürdün Kiralının ziyaretine gelince, Ürdünle Irak iki ■yn hükümet olmakla beraber birçok bakımdan aralarında kuvvetli bağlar vardır. Bu sebeple Ürdün’ün de, Irak’ın dostluk siyasetine katılmasını tabii görmek lâzımdır. — E. T.
Çelik Berberler
mamulleri cemiyeti
Amerika, bunların ihracını serbe» bıraktı
»elerini görmek maksadlyle A- 1 merlkaya gitmiştim Bir ay ka- *•’"
da rdevam eden gezide, bu müesseseler!, deniz., hara ve ikmal üslerini, talim ve terbiye mü-csseselerinll gördüm. Her yerde büyük bir kabul ve dostlukla karşılaştık. Birleşik Devletlerin İnsaıi ve materyal kuvvetleri, hakkında büyük Inllbalar hasıl ettik. Tanıştığımız büyük deniz şahsiyetleri, memleketimiz . ve1 bahriyemiz hakkında sitayiş-;
kâr sözler söylediler.» Amiral Ülgen yarın
Ankaraya gidecektir.
Fenerbahçe: Cihat — Murat, Ahmet — Salfthaddln. Galip. Fuat — Fikret, Erol, Suphi, Lefter, Garbls.
Görüldüğü üzere 1 takımlarını Vefadan Takmlden de Garbisi takviye etmişlerdi
Oyuna AvusturyalIlar dılar. tik anlarda Fenerbahçe-nln ağır bastığ ve sistemli oy nadığı görülüyordu.
2 net dakikada hakemin göğsüne çarpıp gelen topu Lefter sıkı bir gülle avuta attı.
Fenerin ilk golü
0 ncı dakikada oyunun başından beri sıkışan AvusturyalIlar topu kornere çıkardılar. Sol-
Fenerliler ı Galibi, alarak
başla-
uupu Aurııcrc çın>ıtuıı(u. cuı-
»»at devam eden »eyllpta. bin- d,„ 0„blkln çektlğl korn„
akşam
Motorun arkasına psilip yaralandı
Gr-latada eski Gümrük sokağında oturan Mustafa Yenen İsminde biri, Bûyûkadada Dil sahilinde yüzerken, «Çelebi» İsimli bir tenezzûh motoörünün arka tarafına asılmış, bu sırada motor çalışmaya başlayınca pervane, Mustafayı vücudunun muhtelif yerlerinden kesmiştir. Hâdiseyi görenler zabıtayı haberdar etmişler. Muştalanın ilk tedavisi yapıldıktan sonra Beyoğlu hastanesine nakledilin İştir.
terce dönüm arazi su altında kalmıştır Bir çok köprüleri de sular sürükleyip götürmüştür. Elektrik ve su şebekeleri İle resmi binalardan mühim bir kısmı harap olmuş, binlerce halk yüksek yerlere çıkarak canlarını kurtarabilmiştir. Şehirde___________________________ ______*
resmi ve hususi müesseslerden i stejanpalln çektiği çok sıkı’ bir [hiç biri diğeriyle İrtibat halin-|9üt Fenerbahçe kalesinin üst de değildir. Telefon ve telgraf j direğini yalıyarak avut oldu. ! direkleri de yıkıldiğl İçin civar, ilk devrenin sonlarına doğru ilçe, bucak ve köylerle de Irtl- ■ gene Fenerbahçeliler Avusturya-bat kesilmiştir .
Belediye, halkın imdadına koşmağa çalışmakta İse de bu yardım, felâketin büyüklüğü ve fecaati karşısında çok küçük kalmaktadır. Tokat 40 yılda n-berl böyle bir felâket görmemiştir. İnsan, mal ve hayvan.
Avusturya kalesinin önünü karıştırdı. Defterin şütü Fener-bahçeye İlk golü kazandırdı.
15 inci dakladanı İtibaren A-vusturyahlar açılmağa başladılar.
32 nel daklada Ani bir Avusturya hücumunda soliçierl
gene r eneroançeıııer Avusıurya-! lıları çember içine aldılar ve devre de böylece 1 - 0 Fener-bahçenin lehine bitti.
Fenerin ikinci golü
Fenerbahçeliler ikinci devreye oyunun başındaki kadrola-rlyle çıktılar. Austrla’da İse sa-
Kastamonu şilebimizin öldürülen 3 tayfası
Şilep süvarisi Nazmi kaptandan Denizıpdlanna bir telgraf geldi
Orta Amerlkada Nikaragııa-nın Puerto Kazas limanına uğ-nyan Kastamonu jiletimizin mürettebatından üçünün yerli askerler tarafından öldürülmesi hâdisesi henüz tenevvür etmemiştir. Kastamonu şilebi süvarisi Nazml Tecelli'den dün Devlet Denizyolları İdaresine şu telgraf gelmiştir:
«Mürettebatımızdan Üç kljj sokakta askerler tarafından öldürüldüler. Hükümete müracaatımız netice vermiyor. Sebep hakkında cevap vermek İstemiyorlar. Vaşlngton elçiliğimize
telgraf çektik. Telsizimizle muhabere mümkün olmadığı İçin telgrafla vaziyeti bildiriyorum. Şehitleri tahnit ettirdim, gemiye aldım, ölenler: Kumanyacı Muzaffer Soyka!, silici Suphi Dinç, silici Hüsnü Şengüldür.»
Süvarinin bu telgrafı derhal Ankaraya bildirilmiştir. Ayrıca Nazml Tecelli Kaptana da bir telgraf çekilerek hâdise hakkında mütemmim malûmat İstenmiştir. Vaşlngton elçiliğimizin lâzım gelen teşebbüslere giriştiği haber alınmıştır.
Yunan çetelerine indirilen darbeler
Dün de gürültülü bir toplantı yaptı
Şehrimiz Berberler cemiyeti üyeleri, cemiyetlerini yeni esnaf dernekleri kanununa uydurmak maksadlyle dün nğl*-den. sonra Şetızadebaşında Letafet apariımamnacl bir toplantı yapmışlardır.
Kongre başkanlığı için yapılan seçim gürültülü olmuş. Nedim Sayın riyasete getirilmiştir. Fakat, salondaki ha»* tekrar elektriklenmiş ve üyeler birbirlerine hücum etmişlerdir. Kongre başkam Nedimin, kongreyi tam bir bitaraflıkla İdareye çalışacağına dair namusu üzerine yemin etmesini müteakip, yıllık faaliyet ve hesap encümenlerinin hazırladıkları raporların o-kunmasina geçilmiştir .Bu arada söz alan üyeler, ağır tok lisanla çalışma raporunu tenkld etmişler, bir başka üye de. cemiyetin C. H. P. nün emri altında bulunan bir teşekkül olduğunu İleri sürmüştür.
Bundan sonra dilekler faslına geçilmiş, söz alan üyeler bir çok dileklerde bulunmuşlardır. Yeni İdare heyeti seçimini müteakip toplantı nihayete ermiştir
Amerikan yardım heyeti deniz grupu başkanı
Ankara 19 — Memleketine dönmek üzere bulunan Amerikan askeri yardım heyeti denli grupu başkanı amiral Setileln yerine tâyin edilen amiral Sa-muel P. Güder, eşi ve apjlra) Bettle İle birlikte bu sn balı ki ekspresle îstanbuldan şehrimize gelmişler. Genelkurmay erkânı ve Amerikan yardım heyet L tarafından karşılanmıştır.
Şehrimiz ticari çevrelerine gelen haberlerden anlaşıldığuıa göre Amerikan hükümeti tarafından çelik mamulleri üzerine konulmuş olan tahdit kaydı kaldırılmış ve bu mamullerin Amerlkadau yabancı ülkeler» İhracı zerbes bırakılmıştır. Yeni karan tefsir eden ilgililer, bunun Amerikad a aon aylar içinde çelik tiz Herinde görülen düşüklülder ve çelik mamulleri ■atişUrında. görülen durgunlukla İzah etmekte. Amerikan sanayicilerinin elinde satacak mal biriktiğini, İç piyasada günden güne düşen flatlere rağmen alıcı bulunmadığından şimdi ihraç t yoluna tevessü] edildiğini belirtmektedirler
Bu İtibarla haber şehrimizde fevkalâde bir hâdise gibi karşılanmıştır. Tüccar, Amerikada çelik mamulleri fabrikalarının asgari hadde inmesini beklemeyi tercih etmektedir .
Kabotaj bayramı hazırlıkları
1 Temmuz Kabotaj Bayramı hazır lık lama hnşlammışh Bu veneki bayram programı. Uman İdaresi. D. Denizyolları. Deniz Komutanlığı ve Vilâyet temsilcilerinden müteşekkil bir heyet tarafından haz ulanmaktadır, önümüzdeki hafta içinde toplanacak olan temsilciler programa son şeklini vereceklerdir.
Bayram günü. Amerikad an yeni gelen gemilerimiz için de ayrıca tören yapılacak ve gece, yeni Ankara yolcu vapurunda bir balo verilecektir.
Kocaeli gaz gemisi îzmire gidiyor
Bir kaç gün önce Abadandan külliyetli miktarda akaryakıt hamulesiyle gelen «Kocaeli» tankeri dün Çubukluda tahliyesini bitirmiştir. Gemi bugün İzmir» hareket edecek ve geriye kalan yükünü de oraya boşalttıktan sonra Loyd nizamları mucibince yıllık revizyonunu yaptırmak için İtalya da havuza girecektir. «Kocaeli» tankeri 17 bin tonluk bir gemi olduğundan memleketimizde havuzları ac ak tır.
Edebiyat fakültemi coğrafya bölümünde imtihanlar ,
Edebiyat fakültesi Coğrafya bölümünde, fiziki sertifika ya; m it imtihan neticeleri Hân edilmiştir.
Neticelere göre, imtihana giren 140 öğrencinin 13 al geçmiş, 128 i kalmıştır
öğrenciler, asıl hocaları olan Ord. Prof. İbrahim Hakkı Ak-yolun imtihanda bulunmadığını, kâğıttan, asistan ve doçentlerin okunduğunu İleri sürüp Dekanlığa müracaat ederek kft-ğıtlannın yeniden tetkikini istemişlerdir
İskambil yerine radyoî
Londra 19 (Nafen) — İngiltere Hapishane gardiyanları birliği idama mahkûm edilmiş olan mahkûmların hücrelerine radyo konmasını İstemeye sarar vermişlerdir. şimdiye kadar bu mahkûmlar son saatlerini gaıdl yanlarla iskambil oynamakla geçirmekte idiier Halbuki radyo olursa bu oyun yerine musikiyi tercih edecekleri tahmin edil-nıekteıifr. -
Yugoslavya, çetecilere artık eskisi kadar yardım etmiyor
ujışıır. insan, maı ve nayvan - -
kayıbı mİ klan hakkında da. kat 0,an iaelhl Ç|km” ?erlnl Melchlor n, sağ açıkları Melc-hlor I nun da yerini Rlchteı almıştı.
İlk hücumu Avusturyahlaı yaptılar, fiollçlerl 8tajanpalır çektiği şütü Cihat çok giizei kurtardı.
3 üncü dakikada korner yerine yakın AvusturyalIlar Flk-rete favul yaptılar. Flkretir çektiği frikikten gelen lopı Garbls ağlarına taktı.
Austriamn birinci ve ikinci golleri
Bu golden İki dakika sonrı ân! bir Avusturya hücumunds solaçıkları Anredlnk'ln çok sık ve ftnl şütü Fenerbahçe aleyhine İlk golün olmasına sebeblycl verdi.
Yavaş yavaş yorulmağa baş-lıyan Fenerlilerin duraklamasından istifade eden AvusturyalIlar 19 uncu dakikada tazeledikleri bir hücumda Fenerbahçe müdafaasının b&rlz hatasından faydalanarak santrforları Huber takımma ikine
I haberler* aldıkça malûmat ve-i receceglm.
_____________ Ünal Rusyaya verlien İtalyan gemileri
İtalya İle barış anlaşması hükümleri gereğnice Bovyetlere devredilen ve 3 günden beri limanımızda bulunan bir açık deniz botu, 2 sarnıç gemisi, 3 , römorkör ve bir açık deniz ro-1 morkundan ibaret 7 parça gemi bu sabah Karadenlze gitmiştir.
Suudî Arabiatanm tabşidah
Kahire 19 (AA.) —. (AFP):ı
Aİ Musri gazetesinin yazdığma Almanya ile ticaret
•erire Suudi Amhlctan nrrinlnrı
rorc. Suudi Arabistan orduları Ördün - Irak hudutlunun lanm ıştır.
top-
ve tediye anlaşması
Şehrimize dün gelen malûmata göre, Almanya İle aramızda yeni bir ticaret ve tediye anlaşmasına varılmak maksadlyle Paris t e devam eden görüşmeler müsait bir hava ile geçmektedir. Görüşmelerin İlk safhaları
/ Sümerbankta
( tâyinler
Ankara 20 (Akşam) _Sümer
Bank Hereke Fabrikası müdürü —--->................
Reşat Benerli, Ereğli müessese-( müspet bir şekilde halledilmiş lerf müdürlüğüne, onun yerine olduğundan, şimdi karşılıklı tide teknik başmiîşavlr Nihat Al- caret ve tediye işlerinin tefercu-pac vekâleten tâyin edilmiştir, alma geçilmesi kararlaşın ıştır.
İkinci defa
Washlngton 10 (AA.) —
(AFP): Atlnadan Dışişleri Bakanlığına gelen raporlara göre Yugöslavyanın komünist saflarının ayrılmasından istifade eden hükümet kuvvetleri, âsîlere belirli bir şekilde tefevvuk etmektedirler.
Bu haberlere göre % 40 i kadın olan âsilerin sayısı şimdi 25.000 den 18.000 e İnmiş bulunmaktadır. ,
Rapora göre Tlto'npn ayrıl-maslyle komünist saflarında baş gösteren boşluk ve hükümet ordusunun son muvaffakiyetleri sayesinde 100.000 den fazla mültecinin vatana ladesi ve Makronlsos adasında mevkuf bulunan 100 kadar siyasi sürgünün serbes bırakılması kabil olmuştur .
Dışişleri Bakanlığının İyi haber alan çevreleri, çetecilerin bazı noktalardan kendi arazisine glrnp çıkmalarına Yugos-lavyanın elân göze yummakla beraber Bulgaristan .Romanya veya Arnavutluk gibi eenah-
lardan gelen çetecilerin hareketlerine artık mktisaade etmediğini belirtmektedirler.
Diğer taraftan aynı rapor, Yugoslavyada bulunan Yunan komünist radyosunun Bükreş'e nakledildiğini de bildirmektedir.
Bu çevreler, bahsi geçen haberlerden dolayı iyimear görünmekle beraber Birleşik Amerika İçin Yunanistan ordusuna yapılan yardımı azaltmasının asla mevzuu bahis olmıyacağı-na işaret etmektedirler.
Dut toplarken
Bayezltto Bolakslnan mahallesinde Gümüşarayıoı sokağında 17 numarada oturan Hüsnlye İle, Şehremlnlnda lbrahlmpaşa medresesinde oturan 9 yaşında Muammer isminde bir çocuk dut agacuıdan düşmek suretiyle ağır şeklide yaralanmışlar, her İkisi de Haseki hMlanesln» kaldırılmıştır.
RADYO SANAYİİNDE MÜHİM BİR İLERLEME
1926 senesinde İsveç'te kurulan LUYOR Radyo Fabrikası, bu sene Avrupanın, radyo, pikap ve akşamını İmal eden en büyük fabrikası mertebesine ulaşmıştır. 1949-1950 sezonu için final edeceği mallar meya-nında 4 tip otomatik pikap. 14 tip cereyanlı ve pilli radyo, tel üzerine 2500 metre uzunluğunda ses alma cihazı, amplifikatörler. komple seslendirme cihazları, otel ve mektepler İçin en son sistem Radofon ses tesisleri bulunmaktadır. LU.YOR Radyo Fabrikasının imal edeceği en kıymetli malzeme pey-drepey memleketimize getirilerek. sanat meraklılarına sunulacaktır.
Sahife 4
AKVAM
[azıran l°n
| ü z İlci
Müzik tenkidi
IV
Bcrlloz müzik tenkidini yükselten. onıın hakiki nüfuz vo kudretini tanıtan sanat adamıdır. Edebiyata, aşina ldl; mütalaaları hakiki bir müzisyenin mütalaalarıdır. Bcrlloz besteci münekkidler arasında en ziyade objektif kalmış olan sanatkârdır 1335 yılından beri yalnız De'bats’da yazdığı tenkillerini değil, onun hemen bütün yazılarını, kitaplarını, etütlerini ve diğer eserlerini zikretmek Hanıdır.
Don Juan'ın bir temsili münasebet ile BerlJoz (18/11/1835) de şu satırlan yazıyordu: (Heykelin sahneye çıktığı andaki musikiden bahsediyor:! «... daha evvelki perdelerde (lnstrıı-mentatlon) İtidalle işlenmiş olduğu için hayal görününce çoktandır İşitilmeyen trombon sesleri sizi dehşet darbesi ve korkudan dondurur; va vakit vakit meşum bir Ahenkle vurulan sade bir tembal darbesi btl-lûn salonu Utretlyormufl gibi olur...»
Görülüyor kl bu yazıda bir fikir var; bir hükme varılmıştır: ve bu hüküm desteklenmiştir.
Berlloz'dan «onra Transada müzik tenkidinin üstün bir hamle İle yükseleceğini düşünmek hata olmazdı. Fakat bunun aksi meydana geldi: Üstat bir nıünekkld ve kendisine haa çok dikkate şayan keskin mü-kik karakterlle zamanından taşan bir besteci olan Berlloz, etrafında bir süiti gaz-etecL bozun t us unun türemesine sebep oldu. Bunlar edebi Mİ türleri vasat derecede olan ve mtlzlk ihtisasından mahrum bolunun kötü niyetli kimselerdi. Azsve-do, Bcudo ve bunlara benzer daha bir çokları BerliöTfi karşı cephe aldılar. Zamanın belli taşlı meomualannda mescit CDompatlon) İçin fo kılıkta yanlar yalıyorlardı: «BMka bir ad bulunamadığı İçin LAgtmde adı verilen isimsiz bir eter, tonalitesi olmıyan, istinat noktası bulunmıyan, kadanssu. bayağı olmadığı samanlarda acı, ihtUâflh ve gıcırtıh modü-lAsyonlarma rağmen dalma yeknaşak Ahenkli bir musiki.. Ne plaln - chant, reçltatifcl, modillAsyonîarına melodi olmı-yan inuulnuy&cak bir şarkı halitası..» (Revue de Presse, U/12Z1M4).
1861 de yine bu Scudo; bu Mim, edebiyat ve musiki cahili adam, akıl sır ermeyen otorlte-«tle w»gner'e de hücum ediyordu. Gerçi Bûudetaire, Th(-ophlle Gautier ve diğer bazı muharrirler Wagner'l tutmuşlar, lehinde yanlar yazmışlar ve fikirlerini açık lam işi ar dt Fakat bu yazıların müzik sahasındaki tesiri hiç mesabesinde ldl. 1864 te Scudo öldüğü vakit, yeni eserler sayısınca hatalara boğulmuş olan müzik tenkidi, artık bir daha kurtulamıyacağı bir İtibarsızlığa, bir haysiyetsizliğe düşmüş bulunuyordu. Carınen'ln uğradığı muvalfakı-yetsizllk (1875) musiki tenkidinin haysiyetten düşmesini tasdik eden bir hâdise oldu.
1885 ten İtibaren (Revue des Deux Mondes) İn başında Ca-rallle Beliaige gibi bir müzik münekkidi görüyoruz. Müzikle ülfeti olan oldukça İyi bir muharrir,. Müzik tenkidini düştüğü kargaşalıktan kurtaracak ve selâmete çıkaracak bLr Anili olabilirdi Fakat umumi kültürü vasat derecede olduğu Jçln Blaze de Burry. Azevedo ve Scudo gibilere halef oldu. Wag-HEr’ln (Maltres chanteurs) operası hakkında yazdıklarına bir göz gezdirelim: 'Tannhâuser! Ve (lâjhengrin) deki »şövalyeliğin yerini burada pabuççuluk alıyor. Usta şarkıcı mı, usta pabuççu mu?... Birinci perdesi en korkunç olanıdır... Bu birinci perdenin bütünü tiyatroyu inkârdır,..*
Buna mukabil 1887 de yine aynı münekkit! LohengrlnT göklere çıkarıyordu. 1902 de Pelit)asın temsili münasebet 1-h: Pell£as et Mfllsande ilk dört perdesi boyunca bizde tahammül edilmez bir eser tesiri bırakla; son perde yer yer çok dokunaklı ldl... Her çeşit musikiyi kuran türlü unsurlar ara- ı amda müzisyenin kati bir kararla hazfettiği iki eleman var: Biri ritim, öbürü melodi...»
1896 da (Bcvue d’Art drama-
tlque) in açtığı meşhur ankette d'Indy gibi bazL müzisyenlerle Romaln Rolland gibi muharrirler tonkldln faydası?. hattâ •zararlı olduğunu İddia ve İlân ettiler. Diğer bir kısmi İse ıslahım İstediler. Bazıları lso kültürlü, dört başı mâmur mü-nekkidlere lüzum gösterdiler. Ve sanki gönün müzik tenkidinin can çekişmekte olduğunu daha İyi belirtmek için: »Hele biiyük bir eser doğsun, leııkld yeniden verilecektir...» dediler. Felicas doğdu; gündelik tenkid biraz silkinir, neşelenir gibi öldü; fakat yine yolunu şaşırdı; ve uyanma» uykulara daldı. '
Müzik tenkidinin bugünkü durumu: Hakikat oLan bir şey varsa o da şudur kl, bugünkü müzik tenkid! hissedilecek kadar üstün bir dereceye yükselmiş bulunuyor: Etütler, hatırat, «ski ve yeni müziğe tahsis edilmiş «serler.. Bunların bazıları hakiki va değerli birer vesika mahlyetlndedlrler. Bununla beraber bugünkü müzik tenkidi, üslûbunu tadil etmesine ve blnnetlco hatalarını daha az bariz bir şekle sokmasına rağmen tam mlnaslle ıslah edilmiş bir durumda değildir.
Müzik tenkidi, en mükemmel çağı olan on dokuzuncu asırda bile değil mükemmel n&zarlye-cller, Brunatfere, Dlderot veya Teine ayarında pratisyenler çıkaracak bir kudret bile gösterememiştir. Daha evvelki yanlarımızda gördüğümüz gibi ne Wtls, ne Berltoz bir mektep kurabilmiş: n« de herhangi bir metod, tenkide hükmeden (empLrlame) i düzeltebilmiş veya onun istikametini değiştirebilmiştir.
Umumiyet iübsrli» bugünkü münekkidi akidesiz ve mesleksizdir; tam hürriyet t* istiklaline sahip değildir; üstüne aldığı İş hakkında yatar bilgisi yoktur; ve bu yüzden yasılan renksiz ve şahsiyetsizdir, Bu çığır da devam ettikçe ondan daha iyisini beklemek beyhu-dfdlr.
Buna bir çare olmak üzere iki şey düşünülebilir: Bas m teşekkülleri tarafından münekkide mutlak bir serbesti verilmek ve münekkidin mesleğini İlgilendiren bilgi İle ve her şeyden evvel tarihi bilgi ile mücehhez olmasını istemek.. Birbirini tamamlayıcı ve mütekabil iki şart: Çünkü İstiklâl ve serbesti aramak ancak kendilerinde salâhiyet ve değer görenlerin hakkıdır.
Müzik münekkidi yetiştirecek bir mektep, hiç değilse daha on yıllarca faydalı olabilir. Fakat bu mevzuda hakiki ıslahat, dinleyicinin akil ve fikri kal-kınmaslle mümkün olabilecektir. Bu takdirde günlük müzik tenkidi vazifesini yüklenen müzik muharririnin de kalkınması bir mecburiyet olacaktır. [*]
A. Macbabey'den çeviren: Fikri ÇİÇEKOÖLU;
(•! tik yan; (AKŞAM
2.8,13 haziran 1849)
Susam ekimi
îstllısal bölgelerinden şehrimize gelen haberlere göre yeni mahsul susam ekimi sona ermek üzeredir. Bu senekl rekoltenin geçen seneye nazaran daha yüksek olacağı tahmin e-dlhn ektedir.
52 yaşında bir delikanlı
200 millik mesafeyi yüzerek katetti Seyahat 75 saat 15 dakika sürdü, yüzücü karaya çıkınca hemen uyudu
-- «> ( ----------
Yüzücü: “Uyku denilen belâ başıma musallat olmasa Okyanusu bile yüzerek geçebilirim,, diyor
Bir çok kimseler BO yaşıtın' geldikten sonra arlık İhtiyar- . ladıklarını zannederler. Bu gibi kimseler İçin sporun herhangi bir sahasında rekor kırmak' şöyle dursun, evlerinde dinledikleri radyonun düğmesini çevirmek bile bir külfettir. Halbuki Arjantinli Pedro Candlotl İsminde 62 yaşmdakl delikanlı, akıllara hayret verecek bir e-nerji göstererek Rosarlodan, Buenos Aires’e kadar 200 millik bir yolu, yüzerek katelmlş-tlr.
Mükemmel bir sporcu olan Candlotl, 52 yaşına gelinciye kadar dünya yüzme mukavemet birinciliğini almak için müteaddit defalar teşebb ı te bulunmuştur. Fakat hiç birinde muvaffak olamayınca, sön defa şansını denemek istediğini en yakın arkadaşlarından bazılarına bahsetmiş, ve yüzme esnasında kendisini bir sandalla takip etmelerini arkadaşlarından rica etmiştir.
Candiotlnln harikulade kabl-1 llyetlnl bilen arkadaşları. 52 yaşındaki sporcunun teklifini kabul etmişler. Candlotl de bir sabah erkenden Arjantlnln ikinci büyük limanı olan Rosa-rlo rıhtımından Parana nehrine atlamıştır
Candlotl bu muazzam yolculuğa çıkmadan evvel yaptığı hazırlıklar da bir hayli yorucu olmuştu. Çünkü yüzücü, bu seyahatine tam 16 kere teşebbüs •ttlği halde hiç birinde muvaffak olamamıştır. 25 sene içinde yaptığı muhtelif teşebbüslerin blrln.de Candlotl Parana nehrinde tam 12 saat fasılasız yüzmeğe muvaffak olmuş, fakat 12 saat sonra kendisini sandalla takip eden arkadaşlarının ısrarları üzerine sahile çıkmağa mecbur olmuştur. Fakat bu deneme Candiotlnln cesaretini daha çok arttırmıştır.
Artık o günden sonca Arjan-
tlnll yüzücü her gün şafaktan evvel kalkarak bir kaç saat yüzme eksersizleri yapmağa başlamış, kol adalelerini kuvvetlendirmek İçin mütebaki vaktini ağır sporlara hasretmiştir. Bacaklarını kuvvetlendirmek İçin de bazan bütün güntlnü İp atlamakla, yahut koşmakla geçirmiştir.
Candlotl buna benzer İdmanlarla kendini hazırlayınca 1931 de 72 saatlik bir seyahatten sonra Rosariodan Bamderoya kadar yüzmeğe muvaffak olmuştur. Candlotl bu İlk seya-' hatinden sonra uykusuzluktan başka, hiç bir yorgunluktan şt-, kAyet etmemiştir. Bundan sonra .1044 te diğer bir teşebbüste bulunmuş, ve asıl varmak Istc-
' dlğl Buenos Ahesten 70 mil berkle San tsldora’ya kadar gelebilmiştir.
Fakat bütün bu başarılarla ' tatmin olurunıyan Candlotl, nihayet arzu ettiği zaferle sona eren yolcûJuğıma başlamıştır Candlotl bu sefer İki gün ,kl gece fasılasız yüzerek Buenos Aires'e 25 mü mesafede Tlgreye vardığı sıralarda 52 yaşındaki yüzücünün su İçindeki hareketleri biraz ağırlaşmağa başlamış, kendisini sandalla takip eden arkadaşları, Candiotlnln yine amansız düşmanı uykusuzluğun hücumuna uğradığım farketmi-şlerdlr. Bunun üzerine .sandalda bulunan beş kişi derhal denize atlamışlar. Candio-HyJ uykunun elinden kurtarmak için şarkılar söyllyerok. şaklabanlıklar yaparak arkadaşlarını suyun içinde eğlendirmeğe başlamışlardır. Bu suretle Candlott. hedefine 15 mil mesafeye kadar yaklaşabilmiş-tk.
' Diğer taraftan Arjantin radyosu, Candiotlnln her hareketini saati saatine dünyaya bildirmekte devam etmiştir. Bütiin Buenos Alrcs'lller de bu 52 yaşındaki şampiyonu karşılamak üzere sahile yığılmışlardır.
Fakat seyahatin son kısımları Candlotl için hakiki bir ıstırap olmuştur. Son 5 millik yolda, Candlotl tam üç kere uyuya kalmıştır; fakat uyuduktan sonra suyun içine gömüldüğü raman, havasızlıktan yine kendi kendine uyanmış, ve bu seter insan takatini aşan bir gayretle yoluna devam etmiştir. Diğer taraftan arkadaşları Candiotlnln yanından bir dakika ayrılmamışlardır.
Nihayet Pedro Candlotl suya daldığından 75 saat 15 dakika sonra, Buenos Aires'e vâsıl 0-Jabllmlşllr. Kendisini takip e-den sayısız kayıklardan yükselen alkışlar ve sahilde biriken
binlerce İnsanın takdir Avazı İçinde bu harika yüzücü bir sandala alınmış, ve kendisine yapılan tezahüratı görmeden uyuyup kalmaması İçin, üzerine soğuk sular dökülmüştür. Fakat günlerce su içinde kalan Candlotlye soğuk suyun hiç bir zararı almamış ve sandalın İçinde muazzam horultularla uyumağa başlamıştır
Candlotl ertesi sabaha kadar uyuyup dinlendikten sonra, kendisini muayene eden doktorların hayret ve takdirleri içinde hiç bir fevkalâdelik göstermeden yalnız kamının aç olduğunu Söylemiştir. Mükemmel bir kahvaltıdan sonra da etrafını saran meraklılara şunları söylemiştir: «Bundan sonra nereye yüzeceğim hakkında bir karar vermedim. Fakat üç günde bir şu uyku denilen belâ ba-şLma musallat olmasa Atlas Okyanusunu bile yüzerek geçebilirimi»
Otomobil satışları
Amerikada birdenbire azalmış
New-York 19 (Nafen) — Amerikada müthiş rekabetten dolayı otomobil satışları yavaşlamıştır. Bunu gören otomobil kampanyaları satış jrapabllmek İçlin her türlü çarelere baş vurmakladırlar.
Frazer - Nash şirketi yeni çare olarak bir villâyı müşterilerine tahsis etmiştir Müşteriler bu mükellef tarzda tefriş edilmiş villâda kalmakta ve her türlü arzu ve istlrahatierl temld edilmektedir.
Diğer bir kumpanya ise yeni bir otomobil satın alana hemen hemen hiç pahasına bir başka otomobil hediye etmektedir,
Galatasaray lisesi talebesln’n eserlerinden mürekkep bir resim sergisi açıldığını yastmlştlk. Sergide pek güzel eserler vardır. Yukarıda sergiden bir köşe görünüyor.
Şerlinde şimendifer işçilerinin grevi
Berlin'in ablukası kalkmış olmakla beraber bu şehirle tanı rabıta henüz sağlanamamıştır. Bunun sebebi evvelâ şimendifer İşçilerinin grevi, bundan sonra kamyon seferlerinin bir çok kayıtlara tâbi tutulmasıdır
Şimendifer İşçileri aldıkları
ücretin yiizcle yetmişinin Batı, otuzunun Doğu markı İle ödenmesini İstemişler, Sovyet idaresi bunu kabul etmediğinden grev ilen etmişlerdir .
Kamyon seferlerine gelince bunlar bir çok kayıtlara, izin almak mecburiyetine tâbidir ler.,
Bu sebeple serbeşçe sefer yapılamıyor.
Grevci İşçiler bir çok tezahüratta bulunmuşlar, hâdiseler olmuştur. Yukarıda bir şimendifer İstasyonu yakınında toplanan İşçiler bunları durduran polis kuvvetleri görünüyor.
: Evvel zaman içinde |
Eski hâtıralar
Cevdet paşa — Kaza *kerlikten vezirliğe — —Bir hikâye daha — Arifi ve Sait paşalar
Her hakkı mahfuzdur.
Evvel, yok ldl, işbu rivayet yeni çıktı kabilinden olarak duydum: (Cevdet paşa Lof-çalıdır. Evvelâ İlmiyeden yani aanklı hoca ldl. Hattâ Ruus rütbesine nail olmayı pek arzu ederdi. O devrin şeyhülislâmlarından Kıları rig riğ gibi konuşan Üryanîzade; Lofçah Cevdet Ruus istedi, vermedim, vermedim, vermedim ya diyerek tefahilr edermiş) demişler! I Yani yazmışlar! i
İzah edelim
Evvelâ evvel zaman İçinde Ruus He pftye başka başka şeylerdi. Ve 1261 senesinde idi. Cevdet paşaya «efendi) İstanbul müderrisliği (Ruuau) verilmişti. Ve hepimiz biliyoruz, o tarihlerde Cevdet efendi (paşa) Sadrazam Biiyük Reşid Paşanın hftfızı kütüplüğünde bulunuyordu. Ve bu vazifede iken paşanın himaye edcgeldlgt zatlardan biri olan Keçecizade Fu-ad efendiyi (Sadrazam Fuad paşa) tanımış, ahbap olmuştu. O vakitler meşihatta bulunan zat İse meşhur Tacüttevarlh sahibi hoca Sadeddln efendinin torunlarından Mehmet Sadeddln efendi idi. tşte bu şeyhülislâm ldl. Cevdet efendiye (paşa) bir pâye tevcihi İltimasım reddetmişti, Bunu da hepimiz biliyoruz. Üryanîzade Esat efendi (12D5) İkinci Sultan Abdulha-mld asrında meşihat makamına getirilmişti.
Hikâyenin esası
Cevdet efendi (paşa) ilmiyle v« fâzlletlle beraber, harisi cah ldl. Hem Sadrazam, bazan da şeyhülislâm olacağım diye didinir dururdu. Bunlardan birisine nail olmak İçin de gayretler sarfederdl. Ve hele Bultan Ab-d&lhamidl sanl devrinde büsbütün bu emelin arkasından koşardı. Üryanîzade de bunu bildiğinden kuşkulanır, Cevdet paşanın aleyhinde bulunurdu: ve ona. »uğraştılardı ama merhum Sadeddln efendi Lofçalı Cevdet-e p4y« vermem, vermem demiş, vermemişti» hikâyesini yüzlerce defa tekrar ederdi. Üryanîzade vaJua vefatına kadar makamında kaldı. Cevdet paşa da vezir oldu: evet kazaskerlikten vezir oldu; bir kaç defa nâzır oldu, fakat ne şeyhülislâm olabildi, ne de Sadrazam oldu.
Bir hikâye daha
Sadrazam Mehmet Emin Âlı paşanın haremi hanımefendi yeni şeyhülislâm olan bir zatin konağına gitmiş. Kendisini şeyhülislâmın haremi karşılamış. Fakat bu hanım kuzgun! siyahmış. Bundan haberi olmıyan hanımefendi; hanımefendi nerede? diye sormuş. Zeki arap bozmamış ve «sokağa, çıktılar. Zâtıâlinizl ağırlamak hizmetlin cariyenlz ifa ediyorum. ..» demiş ıl) Arap zevcesi olan şeyhülislâm, Âli paşanın vefatından çok sonra İkinci Sul tan Abdüîhamidln zamanında üryanîzadenln vefatından sonra makama gelmiştir; yani Ali paşanın vefatından tam on dokuz sene sonra. (2) Şeyhülislamların oturdukları daireye bftbı meşihat denilirdi kl evvelleri Yeniçeri ağalan (harbiye nâzın gibi bir şey) burada İkamet ederlerdi. Haremi! selâmlıktı büyük ve resmi bir daire ldl. Yeniçerilerin lâğvı üzerine meşihat dairesi olarak tahsis kılınmıştı. Bunun üzerine ldl, sadrazam Fuad paşanın pederi Keçecizade îzzet Molla şöyle bir tarih de söylemişti: «..
Bâbı tezvir ldl hak kıldı ma-
komi Itta...» Blı de şöylesl akla gelir: (31 Sadrazamın baremi şeyhülislâmın hareminin siyah mı. beyaz mı olduğunu elbette bilir. Bilmezse de öğrenir. Halbuki Bodrumlnln (Ömer e-fendl) simsiyah ve Kadife İsimli haremini sağır sultanlar
Semih Mümtaz S.
bile duymuş, öğrenmişlerdi Bir çok menkıbesi de vardır kl bir kaçıp* bendeniz yazdığımı zannediyorum.
Arifi ve Sait paşalar
Eski Sadrazamlardan Arifi paşa sadrazam değişmesinin bir defasında ve şapur lâiablyle meşhur Balt paşanın sadrazamlıklarından birinde teklif olunan nâzırlıklardan birini kabul etmez. Ban paşa ısrar eder, padişah da mükerreıfen haber yollar. Mftzeret beyan e-der, hastayım, der, emre itaat göstermez. Bir müddet geçer; Kıbnah Kâmil paşa sadrazam olur. Yedi sene kadar devâm eden müddet zarfında da Arif! paşa sadrazamla beraber geldiği bftbıâllde kalır. Salt paşa Arifi paşanın Şûrayı devlet/ reisliğin! ve Kâmil paşa ile teşriki mesaiyi kabulünü beğenmez. Bir adamla Arifi paşaya haber yollar. Hastayım. İş görmeğe mecalim yok dediler ama, çok geçmedi Kâmil paşaya refakat buyurdular, diye şilem eder. Ve Arifi paşa gibi edebi mücessem ve fâzlletli bir zatı Aliden mahrumiyetim bana acı geldi, haberini de yollar. Evet hakları vardır. Bana Sultan Meclt ve Aziz gibi ve zatı şahane gibi padişahlar da fi-klncî Abdüilıamld) lütfen böyle hitap buyururular-dı. Ve usul ve âdabı muaşeret hususlarındaki dikkatime ltlmad ve İltifat ederlerdi. Ben de yine bunu böyle yaparak kaç defa Sait paşanın konağına kadar gidip ziyaret etmiş ldlsem de bir iadel ziyarete tenezzül buyurmadılar" Nasıl olur da kendileriyle teşriki mesai edebilirdim? Tuhaf olmaz mıydı? cevabını veren Arifi paşa bunun hüsesine hüup böyle cereyan ettiğini pek iltifat ettiği pederime söylemişti o zaman... S. M. S.
Kaolin ve ateş kilinin ihracı
Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı tarafından İlgililere bUdiril-dlğine göre memleketimizde İstihsal olunan kaolin ve ateş kilinin anlaşmalı memleketlere anlaşma hükümleri İçinde, anlaşmamız olmıyan memleketlere de doiar, İsviçre frangı ve sterlin mukabilinde lisansı bakanlıkça verilmek üzere ihracına izin verilmiştir.
BULMAC
I 2 3 4 5 fl 1 M
w HTı ~
ı ı ı 1 I ■■ f 1 '
1 1 1 I ı r
cn l ■ B
m 1 ' ■
-3 1 ■ 1 1
co 1 ■ ı 1
1 1 1 1 B
S 1 1 ■
Soldan lafla'. 1 — Sevimli. 2 — .'■!( -mut. * — Spord» cn jûksek «letr r
1 — Danimarka İte Norveç arası s — Bir Sr.ıma - Bir kılıç oyunu, rt — Boy» cesltl - Saçı yok, * — T«*l nota - Çoie yilkack. 8 — Bir rdJl -Bir soyadı. 3 - Terakki el, 10 - i>u-kam - ileri süren-
Yukarıdan a saflı ra: 1 — Başıboşluk.
2 — Hcnür yürüyemeyen çocuk gibi hareket etmeli. 3 - Srifal bir mAd-de - Vüsat, 8 — Akse. 5 — Zehirli > ı bttcek - Memuriyetten İhracı, s — Tahkir nidası - Kekemelik. 7 — VilS-yet - Bir göt rengi. 6 — Şüphe ve endişe eden.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan aaja: 1 — Ortaokul. — Pırtlama, 3 — Ekin. Huy. e - tîakab. Ml. Ö — Aynlnmlh. 6 — -Tasrmafa.
7 — Os. Tna. 8 — Rıs. Eğin, 9 — Sn, Lala. 10 — Kiptiler
Yukarıdan »|ağ>ya: 1 — Operatör.
2 — lUkeyazuı. 3 — Trltaıj. Sop. 4 — Alınalı. 5 — Al. Bamteli, 8 — Ka!>. Mkng.il. 7 — Vmumigolle. 8 — bayılın, Nar
’müNIR NUREDOİN
Yalova Kaplıcalarında
22 Haziran Çarşamba akşamı. Dışardan gelenler İçin otellerde tertibat alınmıştır.
■MRSBMBk.3^
£ Gazeteler, Gazeteciler J
" Ahmet Rasim Bey
Rasim beyin duyduğu yeni k eli me ler-Ilk kadeh kon yak
Penceredeki kadın — Ambere tutkun genç — Sayıklamalar — Baş önde, akıl arkada — Tramvaydaki kadın — Miizakerehanede — Perukta* dükkânında —
Baba nasihati
- fa -
Mektepteki talebenin başından geçenler, vapurdaki tesadüf Ahmet Rasim beyin ürerinde büyük tesir yapmıştır. Fakat iş bu kadarla kalmıyor Ağabey dediği halasının oğlu:
— Müsaade ederseniz kardeşimi bir parça gezdireyim.
Diyerek İzin alıyor, birlikte evden çıkıyorlar. Bir kaç sokak geçtikten sonra bir dükkana giriyorlar Rasim Bey anlatıyor:
•Oturduk, zâhlr yorgunluk a-iacağız!.. Ben ne bileyim?... Fakat dikkat ettikçe gözüme çarptı. Dükkâncı ile ağabeyimin göz teri karşıkl eve dikili!... Bittabi benim gözlerim de aynı istikamete teveccüh etti.
Ne göreyim?... Kimi zannedersiniz? . O, haniya vapurdaki! ... Valdenln pis. şırfıntı dediği değil mİ?...
Pencereden sarkmış bakıyor. Amma rastıklı kaçlan, sürmeli gözleri oynuyor. Mtitebessim. gü sel .lâtif, ruhnüvaz...
Ağabeyim de neşeli!... Hele dükkâncının dudnklan kulağında... Biraz da ben sırıtmağa yel tendim. Fakat annem ne dedi İdi?
— Önüne bakı
Derhal kafamı eğdim. Çünkü:
— Sözümü dinlersen berhur-dar olursun...
Demişti. Maahaza meyil tecessüs gözlerimi yukarıya kaldırıyordu. Görüyorum: Dükkâncı tâ İçeriden temennalar ediyor, o da gülûmsemekie mukabelede bulunuyordu. Fena bir alış veriş değil! Nazikâne bir selâm, nazikâne bir reddi selâmI...
Ağabeyim de tuhaf! Bana birden bire dedi kİ:
— Sakın evde kimseye blrşey •öyleme!
— Ne Tazlfem!... Hem kime eöyllyebiliriın?
Vaziyet böyle olmakla beraber benim ahvali ruhiyemde mfitevall tegayyürat vukua geliyordu. Yine bir meçhule dalıyordum. Bu işte bir feyl*r W amma... ne şeylerdir?... Annemin bunca tenbih ve tevblhlne karşı bendekl bu ademi itaat neden Inblas ediyordu? Araya biraz sorgu sual de kanlıyordu:
— Neden bana güler ytlz gösteren bir kadına kaşımı çatayım, başımı İndirip durayım’’. . Bizim valde de çok kııkanç!... Yalnız onun yüzüne mİ güleyim?...
Ne bâyağı düşüncesizlik! .. Keşke sağ olsa idi anın gül yüzüne bakıp ömür güzar olsaydım da erkeklikten bile nasibim, olmasaydı!... O gece belki ilç dört defa uyandım, uyudum. Redaet yeni yeni ruhuma nüfuz ediyor, beni yavaş yavaş paralıyordu. Günler geçti, «neler aştı... O yâreler kangren oldu.. Fakat validenin nasihnU çıktı. Şimdi önüme bakmağı öğrendim...»
Sayıklamalar
Ahmet Rasim Bey, gördükleri kadının İsminin Anber olduğunu öğreniyor. Halasının oğlu Anbefe tutkundur, O da gizilce şarap İçiyor:
— Eğer naili meram olamazsam ya kendimi, ya onu öldürürüm’...
— Âh!... Anber. Anberl... Benim gençliğime kıyacaksın, bana da edeceksin, kendine del...
— Yanıyorum! ..
Diyerek ağlıyor
Rasim Bey yeni duyduğu bu kelimeler karşısında hayret U çindedlr... Bütiln gece rüyada Anberl pencereden sarkmış, kendisine sürmeli götlerle bakar halde görerek sayıklıyor. Bu sayıklama İle annesinin uykusunu kaçırmış olacak kİ sabahleyin soruyor?
— Bu Anberl de nereden çıkardınız?... Humım Anber der, sen Anber sayıklarsın... Bu nedir?
— Bilmem anneciğimi... Anber ne?...
Baş önde, akıl arkada
Ertesi gün Kadıköyünden dönüyorlar. Ahmet Rasim Beyin, kendi tâbiri veçhile, başı Önünde, aklı arkada İd! Annesi, Rasim Beyin halazadesi için: (O arlık çapkın olmuş!... Ben şeni
artık halana yollamam!... Ben de gitme!...» diyor. Rasim Bey eevap veriyor;
«— Peki anneciğimi...
Peki amma Anber ne olacak?,., Anbere de gltmlyecek miyim? Haydi halama gitmlye-ylm’... İnşallah öbür İzinde ou-ma günil sabahleyin erken soluğu Kadıkflyünde alırım. O zaten her zaman pencere önünde dururmuş... Göze de yasak yok ya!...>
Eminönflnde tramyaya biniyorlar. Tramvayın kalkacağı sırada İki kadın geliyor, kadınlar tarafına geçiyor. Yaşmaklısı pek güzeldir. Dar tramvayda geçerken bacağı dizine hafifçe çarpar gibi oluyor. Rasim bey kendinde bir başkalık hissediyor. Bunu şöyle anlatıyor :
( Ne oluyordum?... Bir gün İçinde değişmiştim Ben üç. dört «ene evvel her izin zamanı evde kadınlarla yanyana otururdum. Böyle olmazdım!... Dünden beri saniye tecavüz etmedi, bana bir hal oluyor. Yaşmağın altından gördüm. Onun da kaşı rastıklı, gözleri sürmeli, dudakları al al İdi Tıpkı Anber idi.
Müzakerahanede
Akşam müzakerehanede üç arkadaş kafa kalaya verdik. Oalatalı arkadaşla diğeri can kulağıyle dinliyordu. Ben evvelâ Anberl anlattım Pencereden nasıl baktığmı dilimin döndüğü kadar tasvir ettim. Galatalı benimle eğlendi. Hattâ:
— Bunun böyleslne ben sana hayran, sen cama tırman 1 derler..
Marifet yanyana bulunmaktır. diyerek bununla kendisini 8-7 gün hapse, beş ay izinsizliğe mahkûm ettiren muvaffakiyetinin büyüklüğünü taşlamalı istiyordu. Daha doğrusu kıskanıyordu... üçüncü arkadaşımız hiç sesin! çıkarmıyor, fakat arada sırada İç cebinden bir mendil çıkararak koklayıp derhal yerin* koyuyordu.»
Bu çocuk evlerinin karşısındaki kızla nasıl İşmariaştıkları-nı, birlikte gezdiklerini, mendilin onun yftdlgân olduğunu anlatıyordu.
Hepsi pencerelerden civardaki evleri gözetlemeğe başlıyorlar. Uzaktan uzağa mendil sallıyorlar Blrglin mendil sallarken Ahmet Haslın beyin ensesine bir tokat, kıçına bir değnek geliyor, hapse tıkıyorlar. Üç ay da İzinsiz kalıyor
Ahmet R&şlnı bey mektebi bitiriyor, Dlreklerarasmda bir perilkâr dükkânına devam
mege başlıyor. Gündüzleri ekseriya evde çalışıyor, akşama doğru o dükkâna gider, âdeta yer kapar. Buraya gelen gençler vardır. Bunlar o zaman Aksaray tarafında bulunan eğlence yerlerinden sık sık bahsederler. Rasim bey ilk defa burada konyak içiyor.
Beş on gün stiren bir fincanlık «ulu. şekerli keyif bir akşam haddini tecavüz ediyor, bir üç oluyor. Annesi bir akşam kaşlarını çatarak:
— Seni yarın sabah Zflhtü efendi İstiyor.
Diyor. Zühtü efendi ailenin en ihtiyar, sözü on nüfuzlu uzvu... Rasim bey kendisini ziyaret «diyor. Zühtü «fendi:
— Ben işret edlyormuşsun, .
Diyor, bunu itiraf ettiriyor.
Sonra şunları söylüyor:
— Elli senedir İçiyorum .. Bu elli senelik tecrübeme binaen •ana bir nasihat vereceğim. Ne zaman rakı kadehini eline alırsan kalben »Aman yarabbl beni rezil etme» diyeceksin, ondan sonra içeceksin. Haydi şimdi git, içebilirsen elli okka lç-
Ahmet Rasim bey: »Meğer zavallı vaUdeelğlm yüzüme söy-Uyomlyeceklertnl bizim piri ka-lendermtşrebe ısmarlamış. Fakat aratnış. aramış da nnsıhın en hovardasını bulmuş!»
Rasim bey bu İhtiyar zatın tavsiyesine riayet etmiş, hiç bir zaman içkiyi ifrata vardırmamış tır.
Enis Tahsin TİJ.
Almanvad* sökülen fabrikalar: Gelsenkirchcn'dekl petrol tasfiye fabrikasının sökülmesini protesto erten işçiler.
Günün Meselelerinden:
İhracat ve ithalât malhrı nın trenle doğru nakli me selesinin ehemmiyeti
Son Montrcu* demiryolları doğru marşandiz trafiği konferansı kararlan — rıirkiyonin yeni marşandiz tarafigi münasebetleri tesis ettiği memleketler — Yeni münasebetler irin doğru nakliyat ne vakit bağlıyacak?
Yazan: Hüsnü Sadık DUKUKAL
İngiltere'de bir geçit resminde veliaht prenses Kilis'i*İti, A|b»y önifornıastyle hassa kıtasının başında kiralın Önünden geçiyor.
İkinci Cihan Harbi, mücadeleye sahne olan memleketlerden bir çoğunu yakıp yıktığı gibi, Avrupa memleketleri arasındaki trenle doğru eşya trafiğini de al tüst etmişti. Halbuki, harbden önce. Demlryoilart Birliğine dahil Avrupa memleketleri arasında Ticaret eşyastnın seyri seri (GV), seyrlhafif (Piri olarak mahrecinden meridlne kadar kapalı vagonla doğruca nakil İmkânı vardı. Gerek marşandiz vagonlarının mübadelesi, r.ertlt navlunların ademe şekilleri İle sigorta, nakil esnasında hasara uğrayan mallara verilecek taz-mlnat ve doğru nakliyata alt dİ ger hususlar, milletlerarası anlaşmalarla tamamlyle tesbit e-dllmlş hulunuyordtt. Bundan başka, acele hallerde, muayyen sıkletteki ticaret eşyasının Sinip lon Ekspres treniyle mesajert kolileri tarzında nakledilmek suretiyle tüccarlara ayrıca batın sayılır kolaylıklar sağlanması da kabil oluyordu işte, ticaret eşyasının b*h*ettiğiınlz surat ve emniyetle nakil imkân lan sayesinde Avrupa memleketleri arasındaki ticari münasebetler gittikçe artıyor ve halkın her türlü İhtiyacı kolaylıkla karşılanmak suretiyle piyasalarda bir ferahlık duyuluyordu
Polonya’nın baş şehri Varşova,müzik festivali: Festivale İştirak erten Çek mûrisymterinin seçil resmi
Yukarıda resmini gördüğünüz Thomas Wa(ie adında bir İngiliz pilotu bindiği tepkili motorlu bir Havvker uçağı 11e Londıa-Parh arasındaki meşaleyi 24 dakikada katctoilştlr.
Amerikan kıtaları 1944 semsi haziranında Fransa'da karaya çıkmışlardı Hu münasebetle Amerikan askerlerinin İlk flynk bastıkları 8t Emirle ıhı Pont köyünde bu sene merasim yapılmıştır. Yukarıda merasime iştirak eden Marshall plânının Fransadakl mümessil muavini John Brown bir İneği sağarken görünüyor.
Eski.Alman komutanlarından mareşal von Rııdstedt hastalığı dolayısiie serbes bırakılmıştır. Yukarıda mareşalin bu son »esini görülüyor.
İkinci cihan harbi bu saydığımız İmkânları ve kolaylıkları ortadan kaldırmış* olduğu cihetle sağda, solda İktisadi sıkıntılar başgöstermekte gecikmedi Piyasalardaki darlığı kısmen gidermek ve halka bir ez nefes aldırmak maksadlyle. har bin devamı müddethıce İşlemez bir hale gelen marşandiz trafiğinin İmkân hasıl oldukça, bazı memleketler arasında yeniden tesis edilmesi için çatışılmadı değil. Fakat, imkân hasıl olan bölgeler arasında marşandiz t ra fiğinin yeniden tesiri sıralarında harbin doğurduğu olağanüstü halterden dolap bazı hususi nakil şartlarının tesbit ve kabul •dilmesinden de kaçuıılamadı Bu suretle tesbtt edilmiş olan hususi nakil şartlan he milletlerarası doğru marşandiz nak llyatı ana mukavelesi tC-LMj hükümlerine tamimiyle ay kın anormal bir vaziyet yaratmış oldu. Gerçi, 1945 yılından beri demlryoll&n idareleri tsvlçrenln muhtelif şehirlerinde toplantılar yaparak harbden evvelki nor male doğru marşandiz trafiği rejimine dönülmesi için çok gayretler »arfetmedller değil. Bununla beraber, sarf edilen bütün gayretlere rağmen CC.LMJ ana mukavelesine aykırı olarak tesbit. edildiğini söylediğimiz hususi nakil şartlarının ortadan kaldırılması bir türlü kabil olamadı
Avrupada doğru marşandiz trafiğinin yeniden kurulmasına engel olan sebeplerin ortadan kaldırılmasını kolaylaştırmak I-çln olacak kİ, >947 yılı Haziran ayı İçinde Montrcux'de toplanmış olan Milletlerarası Ticaret Odası kongresi, hükümetlere ve Birleşmiş Milletler teşkilâtına gönderdiği mühim bir raporla, milletlerarası ticari münasebetlerin normal şartlara uygun o-lartık yeniden kurulmasına ve tanzim edilmesine dair bazı İsteklerde bulunmak zaruretini duydu. Bu raporda bilhassa, su üç esaslı noktaya temas edilmekte ldl:Bun!ardan biri, transit serbest lal hakkmdaki 1021 tarihli Barsolon mukavelesinin tatbik edilmesi, diğeri milletlerarası ticari menfaatlerin korunması bakımından, doğru marşandiz trafiğinin tesis edilmesi hususunda demiryolları İdarelerine her türlü yardımda bulunulması, üçiıncüsû de, milletlerarası trafiğine engel olan kambiyo, yolcuların yanlarında bulunduracakları paralar ve nakliyecilerin muhtelif memleketlerde yapacakları tediyeler ve seyahat vizeleri hususlarındaki zorlukların ortadan kaldırılması İdi, Herhalde, kısmen de olsa, bu raporla belirtilen ve İlgili çevrelerin yakından dikkat nazarine çektiğine şüphe edilmeyen mezkur Ticaret Odası kongresi taleplerinle muhtelif
memleketlerde uyandırdığı a-klslerin tesiri dolayıslyle olacak kİ aynı şehirde. (Montrc-ux> de. geçen Nisan ayı İçinde milletlerarası doğru marşandiz trafiğinin yeniden tesis edilmesi maksadlyle demiryolları konferansının toplanmış olduğunu görüyoruz,
Montreuz demiryolları konferansına Türkiye Demiryollarını temsil etmek üzere iştirak eden ve konferans müzakerelerinde faal bir rol oynadığı bu konferansa alt tutanakların tetkikinden anlaşılan mezkûr İdare erkânından Emin Paksût'ün konferans çalışmalarına ve alınan kararlara dair tarafımıza yerdikleri enteresan malumat /e İzahattan dolayı kendilerine teşekkür etmeği bir borç sayarız. (CİM ) ana mukavelesine aykırı hükümlerin ka İdinim ası. nakil ücretlerinin ödenmesi için dövizden faydalanmak ve yeni marşandiz trafiği münasebetleri tesis etmek gibi muhtelif hususlarda Montrcuz konferansından müspet neticeler elde edilmiş olması, iılç şüphe yok kİ, ticaret anlaşmalarının İyi işlemesi bakımından memleket hesabına büyük bir kazanç teşkil etnıjştlr
Bilhassa, Türkiye İle Alman-yanın üç İşgal bölgesi. İtalya. Felemenk. Belçika ve Fransa arasında doğru marşandiz, trafiğinin açılmasına karar verilmiş olmasını memleketimiz ticaretinin inkişafı noktasından çok mühim saymak icabeder. Ancak, bu yeni münasebetler l-çln doğru nakliyata bilfiil başlanılmam awel emirde Bulgarların (RI.V.) yâni. mUletlera-rası vagon nizamnamesini kabul etmelerine bağlı bir meseledir. Bununla beraber, konferansa İştirak etmiş olan Bulgar delegelerinin bu anlaşmaya katılmak üzere olduklarını teyit etmiş olmaları bu yeni münasebetlerden memleketimizin pek yakın bir gelecekte istifade edebileceği ümidini kuvvetlen^llrmeliled Baiıls mevzuu yen* münasebetler için nakliyata başlanıldığı takdirde, Türk, Yunan ve Bulgar idarelerine ait nakil ücretlerini Türkiye Demiryolları ve geri kalanlarını mevrld memleket İdareleri tahsil edeceklerdir
Turkiycye gönderilecek İthalât malları İçin de mahreç nıeın leket hududundan İtibaren olan navlunların Devlet Demiryolları tarafından tahsil edilmesi Ift-zımgellyor. Transit şebekelere ait navlunların alacaklı idarelere ödenmesi keyfiyetine gelince, bu paraların, şimdiye kadar yapıldığı gibi, döviz olarak: ödenmeyip borçlu ve alacaklı memleketler arasındaki ticaret tediye anlaşmalarına göre tesviyesi lüzumu delegemiz Paksök tarafından Konferansa teklif e-dllmlştlr. Kanaatimize göre.mfl-hlm gördüğümüz bu teklifin kabul edilmiş olmasını Demiryolları konferansının başardığı başlıca kararlar arasında saymak çok yerinde olur
Montreuz kararlan ilgili memleketler tarafından tamamlyle tatbik edildiği takdirde bu kararların Avrupamn muhtelif memleketleri arasındaki ticari münasebetlerin genişlemesine hayli yardımı dokunacağına şüphe etmiyoruz Aynı zamanda. bu kararlardan her memleket ticaretinin geniş Ölçüde faydalanacağını da kabul ediyoruz. Fakat, deniz, hava vg? motorlu nakil vasıtalarının da milletlerarası nakliyata tanı randımanla iştirak ettirilmesi, vize, yolculara ihtiyaçları nlsbetliîrie döviz verilmesi, seyahat serbestli gibi hususlara alt kolaylıklar temin edilmedikçe ve yolcu, posta mesajerl nakliyatı işlerinde sürat. İntizam ve emniyetin bir sembolü olan milletlerarası Slmplcm Ekspres katarı harbden evvelki şartlar dairesin de seyrüsefere konmadıkça yolcu ve marşandiz trafiği bakımından, Avrupadft normal vaziyete dönüldüğünü İddia etmek hiç de doğru olamıyacağına burada ayrıca işaret etmek İsteriz.
Hüsnü Sadık DURUKAL
j Postada olan gecikmeler kabul edilmez. *U8u7j
Mahkeme Koridorl arın da
Yanımda acı acı bağıran dondurmacıya dalmışım
— Sokağın ortasında; «Yetişin, ey ümmeti Muhammet! Can kurtaran yok mu?" diye hem feryad ediyorum, hem de koşmak istiyorum amma ne mümkünl zannedersin kİ iki ayağım parça kurşun. Kaldırabilirsen kaldır da koş bakalım. Kör olasıca ağrılar gene dememişti. Sanki bacaklarımın etlerini dolmalık kabak ı»ibl oymuşlar da içlerine birer avuç cam kırığı doldurmuşlar. Adım attıkça 3i-ztsı beynime vuruyor.
— Geçmiş olsun, teyze hanım. Romatizman mı var?
— Adı batsın, romatlz midir. domates midir, ben de akıl erdiremiyorum ki. Arada bir depreşiyor, yaralı kuş gibi çırpındırıyor beni.
— Sokakta niçin bağırdın1 Birivle kavga mı etiniz yoksa?
— Üzerime iyilik sağlık. O nasıl lâkırdı? Benim çektiklerim elveriyor, başıma bir de kavgalar, gürültüler mİ çıkaracaksın? Ben bu yaşıma geldim de bir kimseye; «Gözünün üstünde kaşın var» demedim anladın mı? O yattıkça Allah sîzlere ömür versin, bizim rahmetli efendi çok titiz adamdı, vara voğa kızar, bağırıp çağırırdı Amma velâkln bir günden bir güne karşısında ağzımı açıp da İki çift lâf etmedim Kavgadan başım hoş değildir vesselâm.
— Sokakta bağırdım, dedin ya.
— Bağırmaz olur muyum ayol? Oğlan kurşun gibi vızır vızır gidiyor, ben ağrılıklı ayaklarımla ardından koşamıyorum. Ben bağırmayayım da kimler bağırsın? Baksana şunun suratına. Gözleri yılan gözü gibi ışıldıyor. İlle velâkin, konuşmasını dinleseniz ağzınız bir ka rıs açık kalır. Kanarya kuşu musun, kor olasıca'’ Nereden buluyorsun o kadar lâkırdıları? Köşenin başında lâfa başladı, pazara vanncı-ya kadar ağzımdan girdi, burnumdan çıktı. Öyle kanım kaynadı kİ kâfir oğlu kâfire, evlâdım diyerek bağrıma basacak gibi oldum. Meğerse İnsan kıyafetli yılanın biri imiş. Şunu da İyi bil ki eğer ahaliden evvel ben yetişip de kendi elceğlzLmle yakalıyabllsevdim, iki elimle tutup da şööyle bir çektiğim gibi bacaklarını ayırır, gövdesini ikive bölerdim köpoğlu köpeğin. Hımmm... Burada böyle sessiz sadasız durduğuma bakma. Bir defa kafam kızar da cinlerim ayağa kalkarsa, ondan kimsecikler zaptedemez beni. Yedi mahalleyi yerinden oynatır da yedi kat yerin dibine sokarım anladın mı? Bu lâflarım kulağına küpe olsun da benim karşımda aklını başına al.
— Bana da mı kızdın, valide hanım?
Mırıldana mınldana tövbeler çekerek gözlerini ovuşturdu.
— Canımın sıkıntısından yüreğim daralıyor da kafanı kızmağa başlıyor. Gönlümün rahatını bozdu şu haramzadenin eniği.
— Ne oldu? Onu anlatsa-na, hanım teyze.
— Fesüphanallah. Deminden beri söylediklerimi anlamıyor musun? Sepeti elime aldım, parayı koynuma soktum, evden çıktım. Tramvay yolunu geçip de öbür sokağın köşesini dönerken şu oğlanla karşılaştım. «Efendi oğlum, hükümet pazarı açılmış. her şev ucuz satılıyormuş. O pazar hangi tarafta acaba, sen biliyor musun?-» diye sordum. «Bu tarafta hükümet pazarım daha açmadılar. hanım anneciğim. Fakat buranın eski pazarında benim çok İyi tanıdığım satıcılar var. Başkasına on kuruşa sattıkları şeyi bana beş kuruşa verirler. Haydi beraber gidelim de her ne istiyorsan ben sana ucuz ucuz alayım» dedi, elimdeki sepeti çekip aldı, konuşa konuşa pazara vardık. Satıcıların yanına ben yaklaşmıyorum, o gidip alışverişi yapıyor. sonra benden parayı alıyor, götürüp veriyor. Ayıptır söylemesi, kabak aldım, iç bakla aldım, taze fasulye aldım, kiraz aldım, dört tane de salatalık aldım. Ondan sonra efendime söy-llyevim. bir adamın önünde domates Rördüm, ağzımın suyu aktı. Bizim gelin de; «Ah, bir domates salatası olsa b» diye mızmızlanıp duruyordu. Kızcağız emzikli olduğu için canı istiyor tablt. Çantamdaki bozuk paralar tükenmişti. Romumdan bütün on liralığı çıkardım; «E-fendl oğlum, şuradan vanm kilo da domates al bari" diyerek eline verdim. O sırada yanımda acı acı bağıran dondurmacıya dalmışım. Bir de başımı çevirdim kİ doma-tesçinLn önünde ne oğlan var, ne de bizim sepet. Hemen zerzevatçıya koştum: Simdi senden domates alan oğlan nereye gittl?»>dlye sordum. «Ne bileyim ben. ha-nım?Şu tarafa doğru yürüdü amma nereye gittiğini bilmiyorum» dedi. Onun İşaret ettiği tarafa doğru yürüdüm, baktım ki oğlan kurşun gibi gidiyor. Sepet de elinde. Ya on liram? Koş-sam koşamıyorum, dursam oğlan kaybolacak. Oracıkta feryadı bastım, kâfir oğlu kâfiri yakaladılar. Hele bir hâkim beyin karşısına çıkayım, hepsini min evvelinden İlâ ahirine kadar birer birer nakletmezsem...
Mübaşir seslendi, hamın teyze sesini kesip ağzını o-vusturdu. İki vana saltana saltana gitti.
Ce. Re.
Çocuk hekimi doktor
Ahmet Akkoyunlu
Takdim - Talimhane Pala*. Telefon: 82627
-------------------------------------
Kızlara Suikast
ZABITA ROMANI
Yazan: Agalba Christle Tercüme eden: Vâ - NÜ
- Tpfrllrn No. M
Poirot, hiç tereddüt göstermeksizin cevap verdi:
— Hedef o değildi. Sîzdiniz Boynundaki şal, kaatlll aldatmış “
Nıck, haykırmaktan kendini alıkoyamadı.
— öldürülenin ben olmayışım no felâket! Ah, ben olmayı ne kadar tercih ederdim. Şimdi artık hayata hiç bir bağlılık duymuyorum. ölümü, bütün kalbimle arzu ediyorum.
Bayıldı. Ouçlilkle zapttım. Az daha yere yıkılacaktı.
Fol rot;
— Ev sahibesini içeri «ölür, HastingB- Sonra polis çağtrl — dedi.
— Polis mi çağırayım?
— öyle değil mİ ya?... Resmi makamları, biri öldürüldü diye haberdar etmeli. Sonra, bayan rlick'in yanında dur. Her han
İNŞAAT FEN MEMURU
gang branjınta alâkalı olsun. Olm*»'" ■trket. müessese, ve Ittecar yanında (bir sene İçini I» aramaktadır. Ak-lam'da (FEN İŞ) e 453 —
05 YAŞINDA BİR BAYAN görgülü temiz, »sil bir bayanın yanında can yoldaşı ve evinin bütün hizmetlerini kabul eder. Akjam'da BAYAN rumuzuna. «W-------1
ALMANCA. İNGİLİZCE. FRANSIZCA. İTALYANCA — Ticari muhaberatla tecrübe sahibi. TUrkçeye A»lr>a ccnobi bir bay, aabahları öğleye kadar I» arıyor. İstanbul P. K 194.
472 — I
TECRÜBELİ DİPLOMALI — Çocuk bakırı Şvester yeni doğun çocuklar» bakmak ürere l» arıjor. bonservisleri var. Telton: 80805 499 —1
'M- SATIWBVM|
JON8ON MARKA 10 beygirlik yeni bir deniz motorü ve j'ino Fransız puset marka 3.S beygirlik iç motörll her ikisinin kendilerine mahsus yaptırıl-mı» tekneleriyle birlikle acele satılıktır. Görmek ve almak İsteyenlerin Florya Kitçükçekmece plâjms müı» matları. 355 — 1
BATİLIK DOKUMA TEZGAHI — Grosenhayner t» Amerikan marka İki yünlü dokuma tezgâhı l»ler vaziyette sanlıktır Müracaat: Havuzlu lınn 19 numara. Telefon: »208 144
İt SİLİNDİR, LİNKOLEN MARKA — Hiç kullanılmamış, komple bir otomobil motörü satılıktır. Müracaat: Fındıklı Mebusun cad No 130. Mehmet Tensel. Tel: 44535 307 - •
HER ZAMAN ELE GEÇMEZ — Ufalt ve lemu Kclvlnatdr buz dolabı satılıktır. Müracaat1 Kadıkdy Şifa sokak 20 No da Salih. 39»
SATILIK BOŞ TESLİM KAGİR EV — Tepebajı Fer» Pala» oteli arkası Elektrik sokak No. 26 Asfalta nazır yedi oda. su,elektrik. MUrarAat: Pazardan maada «ast 9-11 ve 19-20.
370
BÜYÜKADA — Dank. manzaralı IMS - 1060 ■ 620 - 123 Mî mtllrct arsalar uygun tullerle satılıktır Müro-cnut 9-10. aran 83280 telefona 3«l 1
ORTA KÖYDE
acele devren satılıktır, yeri Hocapnja mahallesi Burhan Alp, Telefon: 24733,
Aile lokantası Müracaat muhtarı
SATILIK ARSALAR — Pendljln butumda trene İki dakika deniz konarı muhtelif boyda imar plânına göre İfrat edilmiş arsalar Müracaat: Telefon: 22593 300 -3
ACELE SATILIK GARAJ - Be-1 KELEPİR - Samatya Davutpay»
yoftlu Elma dağında merkezi mahalde, Kurusebll sokak 32 3 İçinde İki evi
senevi 3900 lira irat getiren bina 25 — -------- -------• .....- -
bin liraya azimet dolaynlyle bo» teslim satılıktır Müracaat: Beyoğlu İstiklâl caddesi No. 163/1 Rlfat ErgUle
4«9 — - 2
bulunan meyva bahçesi uygun (lalla acele satılıktır, içindeki sahibine mü-rncat m _____ «
AZİMET DOL AYISI YLE ACELE SATILIK KÖŞK - Boğarın en İyi yerinde denize nazır mükemmel kojk telefonlyle boj teslim tediyesinde kolaylık gösterilir. 42366 telefona müracaat (70 — e
KELEPİR FİATİNE SATILIK EV — Hamalbaşı caddesinde 30 numaralı S Odalı mamüflemllAt bo, tealim. Saraçhane 275 Muhallebici SÜkrtl Hallaç «73 - S
ACELE SATILIK BAÖ M BAHÇELİ EV — Suadlyede trene, tramvaya 10 dakika yarım dönüm bej. varını dön (un meyva. çiçek, sebze bahtça l. üç ı-r's. hol elektrik, larkoı kuyu Islan) ul Ankgrg caddesi DOĞU kır-taıive magazinine. Telefon1 21139
343
- ı
HALEN İŞLEMEKTE OLAN -Bs;ka İdlere de elvcrl-jll radyo elektrik dükkanı Içlntn mal İnciyle devren «alılıktır. Aynı yere müraeat Aksaray atası No. Ma
MAÇKA CİVARINDA — Kalıpçı sokağında İ1KM abadında arsa 9000 lira. Galata Pcrjembcpararı Arılan han ikinci kat No S 491 —
BEYOĞLU — Kolyenrukullllgü C-ıd-de Üzerinde asfalt 5a metre beg kat ikişer oda kâgir blııa II bin lira Galata Perşembe pazar Arşları han kat
2. No. 8. 432 —
MAÇKA CIVVARI - Kalıpç, soka-C26 ve 4 50X s; ebadında raralt İki arsa dörder bin ı Perşembe parari Aralın kat No. S 49.3 —
SATILIK DÜKKAN
KUeUkpa-
iskelesine la
SATILIK KÖŞK
GÜMRÜK KOMİSYONCULUĞU — Karne»! otan bir gümrük komlaj-mıeu
KİRALIK MÖBLE KÖŞK - Çamlık bahçe 5 oda. telefon, elektrik, piyano. Erenköy Karaskcr mahallesi Bagbojı sakak 7. Telefon: 52 297. 170
YENIKOY
«s — a
SATILIK LÜKS AKORDİYOH kullanılmış lffll
•4 İŞÇİ ARAYANLAR
m ANSIZCA ALMANCA - Muhaberatı temine muktedir daktilo aranıyor. tnglUıoa bilenler tercih edilir. Hal tercümelerini vs isteklerin! (A E ı 18ö posta kutusuna bildirmeleri. «»
PİYASADA Kütüphanemin verece-(I gazete ve mecmuaları dolgun bir yütdelikla satacak bir gence thUyaç vardır. Müracaat: Austrla kİ ta be vt.
Kumbaracı yokuju No. İH. Beyoğlu 485 -
BÜYÜK BİR MÜESSEBENtN — Komisyon v* mümessillik t|lorl İdare o-decak tecrübeli bir «efe ihtiyaç vardır. Taleplerin hal tercümesi va rafa-ranalarlyle İstanbul 213 posta kutusuna müracaat almelsrl rica olunur.
458-
TÜRKÇE. tNOlLlZCE. FRANSIZCA. ALMANCA lisanlarında muhabereye vakıf bir daktilo bayırı» ihtiyaç vardır Taleplerin lütfen, refs-rans ve hal teeeUmelartl» İstanbul 373 Posta kutusuna müracaat etmeleri rica olunur. 131 —
BtR BAYAN ARANIYOR — Yazı ve kast yarlık islerini idare edabilecak durumda olacaktır. Galata Malını udiye cad. No. M) a müracaat. 444 —
8ERBES MESLEKTE çall|abUecok müteşebbis elemanlara ecele Ihtlyao Verdir, isteklilerin her gün 10 - İt a-rasıtıda Beyoğlu istiklâl caddesi yeni han kat 1 No. 43 a müracaatlar*.
. 439 —
INGtLİZCE RtLEN — Bir daktilo bayan aranıyor Pazar hariç hergün aaat 11-13 arazında Beşikta» Yıldız caddaal Uğur apartunan 54 -i o.
182 — 1
KASİYER VE TEZGAHTAR ALINACAK — Emlnönünd» bir maŞazn İçin 13 yanına kadar bir bayan kasiyer ile tesgâhta çalıyat-ak bir e rkek alınacak, ücret İyidir milliyet mev-zuubahta değildir. U Öğretilir. Müracaat: Akjum'dı «Güzel» rllmuruna adresin ve hususiyetlerini bir mektupla yazması. 473 — 1
[ Sl bir sebeple ondan ayrılma.
Verilen tembihleri yapacağı-|tnı söyledim. Nlck. yarı baygın bir halde, derin derin nefea alıyordu. Salondaki divana yatırdım. Telefonun bulunduğu hole çıktım. Hızla yürürken, yolumun üstüne çıkan Ellen'e çarpttm. Yüzünde pek garip bir İfade vardı. Gözleri ışıldıyordu. Dilini, kurumuş dudaklarında mihaniki şekilde gezdiriyordu Elleri asabi asabi takallus ediyordu.
Beni görür görmez sordu:
— Bir şey mİ oldu?... Bir şey ml oldu, efendim?
Kısaca:
— Evet... — dedim. Telefon nerede?
— Fena bir şey olmamıştır İnşallah?
— Bir kaza oldu. — diye, baştan savma cevap verdim. — Bir
KİRALIK APART
Asmalımescll. Pircmccl sokak 25 No lu Atillâ apartımanında 0c odalı bl dair kiralıktır. Banyo. I ko». elektrik var. Hergü arasında J numaralı daireye müracaat.
(« — ı
BÜYÜKADADA ACELE Vt UCUZ
’l 1 :IITI JII1M taraşı. 5 oda. sarnıç, terkoı. elektrik.
DİKKAT - İpotcK isteyenle» tavassut eder. Emlâk, araıt sum »atımı Ua vekâlet İsterini kabul »den herkMİn Utmadım katanmış olan Suhulet Emlâk Zarif örolp Beyoğlu Büyükparmakkapı kösesi No. 4 Telefon: 43398 143-17 geniş bahçe Her gtln öjreden sonTa görülebilir. (Nevrtıt) mevkii No. S -5. Muhittin Ktrgıt 416
HALİÇ FENERİ — Sullansollm Camisi karsısında 14 ode, geniş bahçe enkacı (İnline 16 bin liraya asilliktir. Görüşmek İçin Kadıköy Kaltaoglu sokak No. • Enver’e mektupla müracaat. *16
SATILIK VE. KİRALIK VİLLA — iki geril» teras, bir U»lık. İki salon, dört oda. banyo çamlık İçinde munta-nm bahçeli ErenkBv Kantarcı durağı Mektep sokak No. l» TolMon: 1IBYT 334
KİRALIK APAHTIMAN DAİRESİ— Beşiktaş Akaretlerde Spor caddesi Vlsnerad» parkı karlımdaki yeni yolda yeni epartımanın konforlu bir dairesi kiralıktır. Aynı yere müracaat. *>9
BOŞ TE&LtM BATİLIK — Kapalı-çarjı yanında Ukandcrbogasında altında bodrumu üwlnda odası olan ktrglr dllkkân Müracaat: Kapalı-çarşı Kürkçüler çarım No. 10. Numara Nuriye. 43ö
ŞEKERLEME İMALATHANESİ — Tam taaİMtlyle ve İslet VttlyeUa devren satılıktır. Müracaat Galata Ho-vaglmyan han No 6 Telefon 44472. 4İB
SATILIK ARSA — Talihte Galenba-vl mektebi civarında lıısaata elverişli 141 ve 230 motremurabbalık arsalar satılıktır taliplerin 43MJ telefonda Zeki Çağlatmana müracaatları. 448 l ARSA — çıftehavuriarda. cephesi 24. 1516 mİ. denire - vesait» yakın kısmen • tamamen satılıktır. Nlsantagı 175 «Alhambra- Apart. No 2 Semtti» Telefon 83M8 442 —
14690 Ureya Mlılık hat» — Atatürk Bulvarına uraçhana durağına bir dakika takrirden 13 gtln sonra bos teslim. Saraçhane İtfaiye enddetd. Refnh sokak No. 6 457 —3 SATILIK ARSA — Süllde caminin ııttsallnda bir tarafı tramvay, diğer tarafı asfalt caddelerde manzaralı, a-pertman. hastane, gara) Inşaıına elve-rLjlI 1137. 250. 257 350 metrelik araa-lar. Galatasaray meydanı yenlçargı caddesi 23 telefon 40732 411 - 3
FIRSAT BOŞ SATILIK EV - Üsküdar cadde (İteri isketeye bej dakika İki ayn kat. terkoa. elektrik hamam. büyük bahçe, mnmaralı İM katlı, her türlü kolaylık yapılır. Eminönü is Bankası karsısında Ussan 580 —
DENİZE NAZIR — ASW»Ör va kaloriferli 6 oda içlça ayrıca 8 oda ve muh elif adette odalar klralktır Galata Rıhtım caddesi Veli Alemdar hnn Tel- 43528 271 - U
BAKIRKÖYUN — Era İyi btr yerinde maruf bir aileye alt mükemmel bir yalı acele satılıktır. Taliplerin tam 1-aahat için 43396 yo telefon. 3X - * ŞİLE OTOBUSLERt DURAĞINDA— Her bSylo müsait bakkaliye devren satılıktır. Üsküdar Sbknanpak caddesi No. 18 t. Aynı dUkkA.na müracaat. 4.36
KİRALIK KIRaaTHANF. Selclı
metro CVphell (72) metre karo yeni yapılmıs hava p araşır, kahvehuno kiralıktır. tstlyenler Belediye Mahmudiye oteline müracaat. 206 - J ŞEHRİN EN İŞLEK YERİNDE - Bir otomobil tamir atölyesi devren satılıktır. Müracaat. Telefon: 62748. 435 —2
yaralı var. Behemehal telefon etmem lâzmı.
— Kim yaralandı, efendim? Y(1eü mağmumlaştı.
— Bayan Magglo Buckloy!
— Bayan Maggle mi?.,. Ya?... Maggie olduğuna emin misiniz?
— Tamamiyle eminim... Niçin soruyorsunuz?
— Hiç... Hiç... Ben, başka bir bayanın başına kaza geldi Banıyordum... Meseli bayan Rlce’ln.
— Söylayln bakayım: Telefon nerede?
Küçük bir kapı açarak!
— Bu odada, efendim — dedi ve telefonu gösterdi.
— Mersi...
Uzaklaşmak niyetlisi olmadığını farkoderek llüve ottim:
— Sizden ricam bu kadardı Teşekkür ederim.
— Doktor Oraham lâzımsa...
— Hayır, lâzım değil... Çekilebilirsiniz.
Âdeta adımları geri geri g -derek, topuklarını sürte Bürle uzaklaştı.
Ht? şüphe yok, kapıdan dinliyordu ama, mâni olmam imkânsızdı. Esasen, vakayı öğrenmesi de gecikmiyecekU.
Polis merkezine telefon ett»içten sonra, sırf kendi teşebbüsümle ftllen'in bana bahsettiği OrahamT çağırdım.
Nick'le meşgul olmak lâzım geliyordu. Doktor, derhal yanımıza koşacağını biliyordu.
Bu muhaverelerden sonra hole döndüm.
Eğer Ellen, kapıdan dinlemişse. her halde, gayet büyük me-haretla uzaklaşmış; çünkü hiç kimseyi göremedim. Salona döndüğüm vakit, Nlck, davranmak tecrübesinde bulundu...
— Bana biraz konyâk verir misiniz? — dedi.
— Maalmemnuniye.
Konyak şişesini almak üzere yemek salonuna gittim. Birkaç yudum alkol, genç kızı kendine epeyce getirdi. Yanakları derhal pembeleşti.
— Müthiş şey... diye inildedi. — Demek... Demek kİ. her yerde...
— Biliyorum, küçük hanım, biliyorum.
— Hayır, hayır... Bilmiyorsunuz... Bilmeniz İmkânsız... Ve bütün bunlar hiç uğruna... Bari hedefi doğru bulsaydı, beni öldilrseydl, mesele kalmazdı.
BULUNMAZ riRSAT — tjler vaziyette ütü ve silindir imaLAtahanesl satılıktır. Ho-gün 10 dan 11 ye kadar Mahmutpaja Sultan odaları Altarba)' han No 2 ve müracaat. 488 — 2
SATILIK DÖKÜMHANELER - Galetada Kalafat yerinde Yelkenciler caddesinde M'33 ve 41-43 No lu dükkânların mülkiyeli. Harbiye Yunus-bey sokak No 10 ye müracaat.
466 —2
ACELE SATILIK - Turrlgr İle beraber vatka imalMhancsl hastalık do-layıslylo ucuz flslle devren acele satılıktır. Müracaat: Sultanhanıam Ha-capulu han No. 9 4M — I
«BANCI BİR HOC>
Inglllzre ve piyano demleri verir İkmal İmtihanları İçin İyi yetiştirir Rnttada 3 gün tılanbul clVSrtne gelebilir Adres- Ak$am «Omurun» Madam R P M -31S
ORTAK ARANIYOR - ÇeRtİl İmalât yapan bir imalâthane piyasadaki rajbell karalayabilmek için sermaye orUıgr aramaktadır. Müracaat Aksaray Ordu caddesi 290'1 Naci
IÎ8
ORTAK OLMAK İSTİYORUM -Eh az (SM 700 marka İle İt yapan bir kahve veya kıraathaneye günlük, veya ortak veya devren almak İstiyorum Arzu edenler Akgamda - ORTAK - rumuzuna müracaat 456- • I
SATILIK KÖŞK — B'Jyükadada Nizam caddesinde büyük bahçeli meyva ağaçlı, terkoı sulu, elektrikli, sarnıç ve motörlü kuyu. Müracaat 81307 telefona. 481 — î
KİRALIK MÖBLELİ ODA - Os-manbey K>r»gı sokak No » da çatışan bir bay veya bayana möbleli bir oda kiralıktır, içindekilere müracaat
498 — 1
İYİ İŞLEYEN - Ufak bir aUtÇÜ. mahalleblci dükkânı takımUrUe devren saldık veya kiralıktır istiklâl caddesi Sular İdaresi sokak Vojino ap 4 N». ya müracaat 485—1
BANDO ÖĞRETMENİ - Bir çok bandolar yeHrUnlf. Repertuvarı tensin at zamanda banda Aletlerini SR-retlr İstanbul ve elva - yerlerde 6g-retmenllk »ramaktadır tsıckîller U-nınçarp bası muklk* majarssı RUjtU Ömer'e müracaat Telefon: Î3918
«e — i
KİRALIK KAT — İki oda ve mutfak. Sultanahmet Ahırkapı caddesi Akbıyık camisi karcısında No. 25 Bandırmada evi planlarla deglgUlr-
481 - 1
İŞLEK FIRIN — Bof veya malları İle dükkân veyahut dükkânın bir kısmını devretmek veya kârlı İsine sermayeli ortak isteyenler İstanbul posta kutusu 145 adresine yanınlar.
483 1
EMİR G ÂNDA. KİRALIK SATILIK EV — Bahçeli, konforlu 5 oda meyvaSı tlatlno yazlık 600. Rejilpraja Rum me-zarhgı korjısında IS Telefon'. 25925 «a — a
— Biraz metin olun! — diye tavsiye eltim.
Genç kızsa, mütemadiyen başını sallayıp tekrarlıyordu;
— Bilemezsiniz... Bilemezsiniz...
Birdenbire, çocuk gibi hıçkırmağa başladı.
«— Bu göz yaşları lam za manında yetişti. Sinirlerini ya-tıştırirt» diye düşündüm ve us-tiina varmadım.
Nlck, biraz sükûn buluncc; dışarıda haykırıştnalar duyduğumdan pencereye yaklaştım
Bütün misafirler dram yerine toplamışlar, yarı daire teşkil ediyorlardı. Potrol, bu meraklı kalabalığını dağıtmağa uğraşıyordu.
O sırada, üniformalı iki adam, çtmenllğe glıdl
Bense Nlck'lu yanına döndüm. Kızcağız, gözlerinden yaşlar süzülerek bana baktı.
— Gidip Maggle İle meşgu' olsam Lazım gelmez mi?
— Hayır güzelim . Poirot he» şeyle meşgul olur... Bu İşi ona bırakınız
Bir iki dakika sükûtlaı; sonra, Nlck. tekrar söze başladı.
— Ah. zavallı Maggle'c‘k...
Dünyada kimseye fenalığı dokunmamış bir mahlûktu... Ne müthiş felâketi Onu buraya çağırdığım için, kendimi âdeta kaballatıl sayıyorum.
Hazin hazin başımı salladım İstikbal nasıl keşfedUemlyor! Poirot, akrabasından bir kızı buraya çağırması için Nlck'e ısrar etmekle, zavallı genç kızın bir cinayete kurban gidebileceğini elbet akimdan bile geçirmiyordu.
Uzun müddet, karşılıklı sustuk. Dışarıda olup bitenleri öğrenmek İçin merak içindeydim. Fakat PoLrot'nun tembihlerin! unutmadım Kızı yalnız bırakmadım
Bitmez tükenmez gibi gelen bir zaman geçtikten sonra, salon kapısı açıldı. Poirot. yanında bir polis müfettişi va diğer bir mslaflr olarak eşikte belirdi. Bu misafir dediğim, şüphesiz doktor Grahanı olacaktır Dosdoğru Nlck'e yürüdü.
- Nasılsınız, bakalım, bayan Buckley? dedi , — Bu hâdise, elbette sizi altüst etmiştir.
Nabzını yokladı; vahim bit vaziyet olmadığını söyledi.
Sonra bana dönerek:
Gaıetemtr idarehanesini «dre* olarak gArtermLt olan kartlerlratr
Ingiltere ders — Muhasip — B E R. t»yeet — Parfakt — Tercüme Mubıulp — B.E.R. — Lakonik Ş.M.H. - Baron.
nınemitden tldtrmA'an rles olu
Lokman Hekim
(Dr. HAFIZ CEMAL)
Dahiliye Mütehassıs»
Dıvanyolu No. 101 Muayene saatleri Parar hariç her gün U» 5 Tel: 83398
T
— Bir şey İçtL mi? — diye sordu.
— Evet, biraz konyak.
Nlck .metanetle:
— Konyak bana kuvvet vecdi. — dedi
— Bazı suallere cevap verebilecek vaziyette misiniz? •
— Elbette.
Polis müfettişi, hafifçe öksürerek yaklaştı. Nlck. belli belirsiz gülümsemek suretiyle selâm verdi:
— Bu sefer karşıntaa çıkışını. otomobtLlnl hızlı sürdüğünden dolayı değil. — dedi.
Bu sözler üzerine, Nlck'ie müfettişin eskiden beri tanıştıklarım anladım.
Polis âmiri:
— Ne müthiş dram, madmazel Buckley dedi. — Teessürümü ne şeklide ifade edeceğimi bilemiyorum. Evinizde görmekle İftihar duyduğum bay Poirot, slae geçen sabah az kalsın suikast yapılacağını bana halper verdi. Majestlk otelinin bahçesinde tehlike atlatmışsınız Siz de bunun böyle olduğunu İkrar eder inisiniz?
Kız, cevap verdi.
(.Arkası var)
20 Haziran 1949
ARSAM
Bahlfe 7
z
Saadet anı
RADYO
Bahar tepesi: TEL AVİV
Bu akşamki program
Fher akşam 1
a BIR HİKÂYE |
Rlrl, buğday benizli, kumral saçlı bir esmer güzelidir. Mahzun çehresini süsleyen siyah, gözlerinden sevinç yaşılan akıyordu. şimdi muztunp kalbinde tatjj bir heyecan hissediyordu çünkü hayatında ilk defa ruhunun bütün kuvvctile sevmişti. Bu tatlı heyecanı duyarken geçmiş hayatı da bir sinema şeridi gibi gözlerinin önünden geçiyordu.
Rlrl. ana ve babasını hiç görmemiş ve tanımamıştı. Büyük annesh sekiz yaşında iken onu. rahibeler mektebine yatıh olarak vermişti. Fakat o yıl İhtiyar ninesi ölmüş ve artık akraba yüzü görmemişti.
Genç kız şefkat ve muhabbet görmeden büyümüştü. Fakat sınıfının birincisi idi. Okulu bitirdiği zaman rahibeler, hayatını kavzanmak için kendisine bir zengin evinde mürebbiyelik vazifesi bulmağı İhmal etme-mlşlerdL
Riri aradan iki ay daha geçmeden Jşlnden oldu. Çünkü ev sahibesinin oğlu tarafından kendLdBF" yapılan sarkıntılığı şiddetle reddetmiş ve bu ahlâksıza yüz vermemişti.
Sokak ortasında yalnız ve kimsesiz kalan genç kız, hayatını karanmak İçin başka bir yer bulmağa uğraştı. Aylarca, •üründü, ıstırap çekli, aç kaldı, fakat namusuna leke sürdürmedi Genç kız, ümitsizlik içinde çırpınırken gazetelerde zengin bir ailenin,allı yaşlarındaki erkek çocuğu için bir müreb-biye aradığını okudu, O eve başvurdu. Aile reisi olan borsacı Pol, kendisini derhal kabu! etti:
— Zevcem, maalesef öldüğü İçin altı yaşındaki oğlum Naso-nun terbiyesini size emanet etmek istiyorum, Ben bütün gün erde yokum. Annesinin yokluğunu kendisine blssettfrmemek için elinizden geleni yapacağınızdan şüphe etmiyorum, dedi.
Borsacı Pol. otuz berinde, çok yakışıklı, tatlı söalü, kibar bir erkekti. Akşamları, irinden argın yorgun evine döndüğü zaman Birinin yarattığı sıcak aile muhitinde bütün ıstıraplarını unutuyordu. Genç kız da eline emanet edilen küçük Na-soyu kendi öz evlâdı İmiş gibi seviyordu. Hattâ blr(yıl sonra küçük Nasonun yıldönümünü kutladıkları zanıan çocuk, Birinin kucağına atılmış ve «anneciğim» diye ona sarılmıştı.
Riri, bu hitaptan kıpkırmızı kesilmiş, gözlerini yere indirmiş v« biraz sonra yukarıya kaldırdığı zaman Polun kendisine büzün ve melâi dolu Büzlerle baktığını görmüştü.
Genç kız, çocuğu odasına götürüp uyuttuktan sonra ağlamağa başladı Ağlıyordu. Çünkü az bir zaman sonra bu şefkatli yuvayı terkedeceğint hissediyor, kalbi şiddetle çarpıyordu Kalbinin bu çarpıntıları da çocuğun babasını ümitsiz bir aşkla sevdiğini gösteriyordu.
Kendisi İçin yapılacak yegâne şejrj. bir bahane bulup bu evden kaçmak, masum kalbinde doğan bu ilk ve ümitsiz sevgiyi boğmaktı
Riri. bu kara düşüncelere dalmış iken, kapısına halli hafif vıfrulduğunu İşitti- Korku lle yerinden fırlayarak gözlerini acele acele sildikten kapıyı açmağa koştu.
Eşikte Pol duruyordu;
bir sesle:
— Sizi rahatsız etliğimden dolayı af finizi dilerim matmazel! Salona bir dakika gelir miriniz? diye sordu. Genç kız, memnuniyetle Polu takib etil. Çünkü bu suretle evden gideceğini ve yerine çocuğu için başka bir mtlrebblye bulmasını Pola söylemek fırsatını bulacaktı. Fol, RJrlyl: uzun uzun süzdükten sonra tatlı b!r sesle •ordu:
— Size ne oldu Yoksa birdenbire diniz mı?
— Hayır, hayır hasta değilim. Size nahoş bir haber vereceğime üzülüyorum da... biliyor musunuz. Buradan ayrılmağa mecburum.
Riri. bunları söylerken kekeliyordu. sözlerinde de bir insicam yoktu. Pol. genç kızın kendisine hakikati söylemediğini anlıyarak sordu:
— Buradan gitmek mİ? Ciddi mi konuşuyorsunuz? SLz giderseniz doğrusu bize yazık olur. Halbuki ben oğluma gösterdiğiniz hakiki anne şefkatinden dolayı ıçize nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyordu,
Pol, bir kaç saniye durduktan sonra sözüne devam etti:
— Rlrl. buradan gitmeni istemem. Bizden niçin ayrılmak istediğini anlıyorum. Hayır, hayır, buradan gitmlyeceksln. Ben bu lûttu senden, çocuğum İçin değil kendim IçJn lstlyo-
İS M. S. »ynrı vb Dan» müzişı (PI.). 18.30 lCItHp nail, 18ı48 Müılh: Tlno Ro*«l. itina K«ty v« Lualanna Boyrı '-(Irn melodiler IF1.İ İfi M S. »yarı ve Haberler. İİLİS Geçmişte Bugün. 19 MI TuUd TUrit mutifi. so Şattalar, so ı s Harlyo ga:ete«l, 3030 SmbeB Bant, 20.33 Rndyo nnfonl orkestran. 11.18 Opera aryaları (F1>, 5130 Maahurlar ara-
cnıin «Büyük «tına t kârları, 21.43 Var-yal» millikleri (PLİ, U Konutıon: B. M. M. «anll, »4B Dno» mOrlJI (P!.l. 23 43 M. 3. ayarı ve Haberler,
İsrail hükümetinin en büyük şehri nasıl kuruldu ve ne suretle genişledi?
RIH!
rum.
Genç kız, şaşkın şaşkın sordu:
— Kendiniz İçin mi?
— Evet kendim için Çünkü sent seviyorum.
Rlrl, muhatabına heyecanla bakıyordu. Pol. aynı hararetli İfade İle ilâve etti:
— Evet, ayak bastığın günden beri sana karşı derin bir his duydum. Fakat bu hissimi, ilk günlerde sana açıklamak istemedim. Ekmeğini kazanmak hususundaki mecburiyetini istismar etmek istediğim zannını vermek İstemedim. Rlrl karın: olmağı kabul ediyor musunuz?
Rlrl, yüzünü ellerlla örttü. Sevine hıçkırıkları onu boğuyordu. Pol yanına yaklaşarak kumral saçlarını okşarken sordu:
— Söyle Rİrl, sen ds beni seviyor musun?
— Evet ben de seni »evlyo-
130 M. S. «yun. 7 31 Mtodk: Acılı* (Tl.). 7.48 Haberler. 8 Oyun havalan, taksimler iPl l, 8 1J Opcrai havalan, fPl.l, S «3 Mtllllt: m 1
1330 M. S. ayart vb Karışık yır kılar. 13 Haberler. 13.1 S Salon orkestralarından parçalar (Pli, 1S50 ÖCIc Ka-selesi, 13.45 İkil piyano He melodiler (PL)
rum Pol!
— Bunun için mİ buradan gitmek istiyordun?
— EveL! Çünkü böyle bir devlet kuşu başıma konacağım ummazdım!
— Ah meleğim...
Dudakları birleşti, o gilne kadar Birinin çekti ii! ıstırap dolu hayatı, »onsuz bir saadet taklb etti.
Çeviren: A. HİLÂLİ
son ra
titrek
matmazel? rahatsızlan-
Televizyonla cerrahlık dersleri
Tel Aviv'den bir görünüş,
memleketin sanal ve ticari merkezin! teşkil ediyordu. Arap karışıklıklarının ilk neticesi. Tel -Aviv tüccarlarının Yafa limanından faydalanmak İmkânını kaybetmeleridir. Esasen Tel -Avlv'de yapılan İhracat ve «.halli ticareti o kadar büyümüştü kİ, Yala limanı hem Yahudlle-re. hem de Araplara kifayet et-
Kapalı Eksiltme İlânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden
1 — Baltallmanı Kemik ve Mafsal veremi hastanesi I rlfer tesisatı kapalı zarf uıııliyie eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli 90980 Uradır.
EklMzne; 11/7/MS tarihinde pazartesi günü saat !5 de ....... _. _______
İatanbul Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon ta- 300 il geçmlyeeektl. Tablatiyle (fini yeniden bir dereceye kadar rafından yapılacaktır. | bu semt İdari teşkilâtı bakımın-' durdurmuştur. Bununla bera-
2 — Bu işe ait «vrak şunlardır: Mukavele, Eksiltme. Ba- dan Yafaya bağlı olacaktı. |ber. harb seneleri esnasında ln-
yındırlık İşleri, Oenel, Htııus! ve fenni şartnameleri, Proje," Malhukl zaman geçtikçe, bu- ?n edilen, deniz kıyısı boyunca Keşif hülİMtsIyle buna müteferri diğer evrak dairesinde görü- ranın sakinleri, İdari İşlerinin ğ*nlş ve jüzel bulvar. Tel - A-lecektlr. ı tanzimi için aralarında beledi- memleketin diğer şehir ve
3 — Eulltmeye iştirak etmek İçin taliplerin 6MB liralık ye vailfealnl görecek bir heyet köylerine bağlıyan otobüs hat-
muvakkat teminat yatırdığına dair makbuı İbraz etmesi ve kurmuşlardı. 1910 yılında, ev- lan lç*n modern bir istasyon. 949 yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi _ »elce tasarlanmış olan plândan memleketin en büyük belediye hâmil olması, eksiltme gününden «tatil günleri hariç» Oç giin çok daha fazla ev inşa edildiğin- bahçesi ve merkezi bir «bas evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası al- den burası arlık bir semt değil, bâl binasının inşası, harbin yaması ve yukarıda İkinel maddede yazılan evrakı görüp kabul küçük bir şehrin başlangıcı rattığı gayri müsait şartlara at.H&in* imaAinaMa*. —■ *«» hm ı ( ( mA.Ku.miı„ı Yııhııdller rağmen, şehirde İmar faaliye-
durdurıılma»
kalö-
İsrail hükümeti basın ve yayın bürosu neşrettiği bültende bu hükümetin en büyük şelırl olan Tel • Aviv'in ne suretle kurulduğunu ve nasıl geliştiğini anlatmaktadır. Bundan bazı kısımları naklediyoruz:
TEL - AVİV’ln inşasına 1909 yılında başlanmıştır. Yafada oturan bir kaç Yahudldcn
mürekkep bir grup. Yafanın mlyecek bir vaziyete gelmişti, kuzeyinde yeni bir semt kur- Bunun üzerine Tel - Aviv’d» mak kararını vermişlerdi. tik yeni bir Umanın inşasın* karar plâna güre, bu semt 120 dönüm verildi Hâdise şehrin iktisadi arazide ve Yafanın Yahudi ma- İnkişafında yeni vs oldukdi ö-haileslnln yakınında İnşa edi- nemli bir âmil teşkil etmiştir, lecrk ve 00 küçük binadan mü-| 1®39 yılında başlıyan İkinci teşekkii olacaktı. Bütün nüfusu Dünya Harbi, Tel - Aviv İnklşa-
ettiğine dair İmzalaması ve buna alt 9490 «ayılı kanun mucibince hasrhyacnklan teklif zarflarını 11/7/949 pazartesi günü saat m de kadar İstanbul Bayındırlık müdürlüğüne verilmesi ll₺mdır. (8544)
Tedavülden Kaldırılacak 10 Kuruşluklarla
Tedavüle ÇıkarılacaK 10 Kuruşluklar Hakkında İlân
Televizyonun cerrahlık İlmine geniş ölçUde yardımı dokunmaktadır
Londra'dan yazılıyor: Büyük Britanyada televizyon ilmi gittikçe gelişmekte va şimdi cerrahlık ilmine do yardım etmektedir. Geçenlerde televizyonda gösterilen bir ameliyatı takip ettim,
Bununla beraber, bir televizyon cihazınız varsa dahi bu gibi yayınlan öğrenmeniz melhuz değildir, zzira tablatiyle bu gibi televizyon yayınlan eğlence İçin degU, limİn gelişmesi için, tıp öğrencilerini yetiştirmek gayesiyle yapılmaktadır. Bu sistem tam faaliyete geçince, tıp öğrencileri artık ameliyat masası etrafında toplanmak zorunda kalmıyacakl ardır.
Amerlkada ameliyatların bazı özel safhalarını televizyonda göstermek için ecçlcl testiler kullanılmış- olmakla beraber, şimdiye kadar hiç bir memlekette her hangi bir cerrahi mü-dahelenin bütün safhaları daimi cihaz va tesislerle televizyonla gösterilmemiştir.
Kendisiyle görüştüğüm maruf bir operatör, televizyon tamimiyle gelişince ve bilhassa renkli yayınlar yapıldığı zaman, cerrahlık kurselan İçin hemen yalnız bu usulün tatbik edileceğini beyan etmiştir.
Londra'nın Guy hastanesindeki bir konferans salonunda, 50 kişiyle birlikte bir apandisit ameliyatını takip edip dinledim. Ameliyat hastanenin üst katındaki bir salonda yapılmakta İdi. Hasta 17 yaşlarında bir erkek çocuktu .
Grupumua tabletiyle halkı temsil etmekle olan gaıetecHerden müteşekkildi. Ameliyatı yapan cerrahın tilerinde tavana tutturulmuş bir mikrofonlu (C. P.8. Emltron» televizyon fotoğraf makinesi bulunmakta idi. Tesisat Elcetrlc vs Mualcal Endüstrice Ltd. şirketi tarafından yapılmıştı.
Bulunduğumuz konferans salonu karartıldı ve televizyon per deri üzerinde, cerraha kauçuk eldivenli ellerinin baygın yatan çocuğun üzerinde çalıştığını gördük ve sesini işitmeğe başladık.
Sakin ve emin bir ses şunları söylüyordu: «Belki hastanın muntazam nefes alışlarım du-
yablliyoraıinuz. Bu nefes alışlar, bize herşeyln yolunda gittiğini va çocuğun İyi durumda olduğunu anlatmaktadır.»
Bu arada makinenin ses! arttırıldı ve hastanın muntazam solumaları duyuldu.
Cerrahın sesi: «Bu kolay bir ameliyattır. Bu çocuk yarın yataktan kalkabilecek» dedi.
Hasta filhakika bir hatta sonra nekahet tatiline gönderl-locektİT. Geçirdiği ameliyatın televizyonla yayınlandığını bilmediği gibi, bunu ileride de öğ-ronmlyetektir. Hastane heyetine dahil hekimlerden başka kimse do hasatamn hüviyetini bilmemektedir. Bu çocuk cerrahi eğirimin bu büyük ilerleyişinin •meçhul kahramanıdır.»
Bu gösteri şu ciheti ispat etmiştir: Bundan böyle artık
(Guy> hastanesinde, çok büyük ve mühim ameliyatlar cereyan ederken, büyük bir cerrahın çalışmasını bütün öğrencUer rahat rahat takip edebilecekler ve ameliyat masası etrafında kimse kimsenin önüne geçip öğrenmesine mâni oimıyocaktır. Meselâ Dr. operatör Blalock, tıp Alemince meşhur «Mavi bebek» ameliyatını yaparken. SO cerrah ameliyat muası etrafında yığılmış ve birbirlerinin öğrenmelerine mâni olmuşlardı. Bu yıl Dr. Bialock'un nastaneyi ziyareti sırasında, çalışmasını ser-bes «rbes televizyonda takip edeceklerdir.
Ameliyattan sonra bana verilen izahata göre, iç uzuvlar üzerinde yapılan derin ameliyatların bile, uygun bir şekilde yerleştirilen operasyon lâmbasının ışığı sayesinde televizyonda gösterilebilmesi İmkân dahiline girmiştir.
Ameliyatı yapmış olan hasia-nenin cerrah! şubesi direktörü, televizyonu renkleşllrmek kabil olur olm*ı, tesisin hastanede dalmlleştirileceğln! söylemiş ve şunları HA ve etmiştir: «Standar tipte 30 veya 40 ameliyatın filmi alınacak ve bu filimler, za-zaman zaman televizyonla İngiltere nin her tarafındaki cerrahlara gösterilecektir. Kîâslk ameliyatlardan müteşekkil büyük bir film - kütüphane kurmak tasavvurun dayız.
Q D. (N
O
O
S2 (D > (D
>■
"O (D
ro
S?
O
r şehrin
mahiyetini almıştı. __________
bu yenl şehre Tel - Aviv yani Uln,n tamamiyle «Bahar tepesi» adını vermişler- kığını İspat eder.
| Bugünkü Tel - Aviv'in nütu- ; , su takriben ?00 bindir. İsrallin ! hemen hemen her tarafına gl-! den merkezi yollar Tel - Aviv'- , I den geçer. Bundan başka bil- , hassa son zamanlarda Te! - A- , . vlv şehir hudutlarına mühim, | Ihan sahalar İlâve edilmiştir.
Tel - Aviv belediyesinin bütçesi sırf şehir halkının munta- . zaman verdikleri vergiler sayesinde Levazün ettirilir. Tel - A-vlv şehrinin 1948-49 yılının bütçesi 3,530.000 İsrail lirası o-larak tesblt edilmiştir ki bu meblâğ Ürdün devletinin senelik genel bütçesinden çok daha tütündür. (Ürdün'ün 1548-46 bütçesi takriben 2.500.000 ingl-1 Ilı lirasıdır.)
Yafanın İsrail kuvvetleri tarafından İşgal edilmesiyle, 22 J mayıstan İtibaren Tel - Aviv] belediye meclisi. Yafa şehrinin bilûmtını belediye servislerini deruhte etmiş bulunmaktadır. Yafa meskûnları bu tarihten sonra, belediye vergilerini Tel -Aviv belediyesinin Idnre meclisine bağlı ve Yafanın şehir İhtiyaçlarını fille çıkarmakla mükellef bir heyet kurulmuştur. Yafa meskûnlarının Tel - Aviv belediyesine ödlyeceklerl vergi, kira bedelinin %20 sİ nispetinde tesblt edilmiştir.
Tel - Aviv şehrinin önemli bir gelir kaynağı da. buraya a-kın eden seyyah cereyanıdır. Burada 111 vâki. umumiyetle .
seyyahları celbeden tarihi ve arkeolojik ehemmiyeti haiz alijç eserler mevcut değildir. Fakat şehrin temin ettiği konfor ile sıhhati! ve yumuşak İklimi, sahil boyunca bulvarları ve diğer taraftan kültür ve güzel sanatlar bakımından memleketin merkezini teşkil etmesi yalnız hariçten değl). hattâ memleketin sâkinlerlnden bile bir çok ziyaretçiyi celbetmektcdlr.
Tel - Aviv şehri tsrailln İktisadi ve sanayi merkezidir. En büyük mensucat, çikolata, re—ı çel, tıbbi müstahzarat vesaire fabrikaları Tel - Aviv ve civarında kurulmuşlardır. Tel - A-rlv. ayni zamanda İsralKn kültür merkezidir. Yahudi gazeteleri ve 40 tan fazla risale burada çıkar, hraılin mâruf iki dramatik ve bir de komecll tiyatroları. diğer bir kaç tiyatro heyetleri. İsrail senfonik orkestrası hep burada bulunurlar. Şehirde belediyeye ait bir müze'
dİ.
Böylece gün geçtikçe Tel - A-vlv büyümü» ve birinci dünya harbi arifesinde Tel - Aviv'in nüfusu 1500 ti bulmuştu kl bu tayı o zaman Yafada oturan Ynhudlkrln takriben beşte birini teşkil ediyordu.
Tel - Aviv yavaş yavaş F1lls-| tin Yahudilerinin merkez! ol-' inak yolunda inkişaf ederken,1 1914 yılında patltyan birindi dünya harbi, bu inkişafı geçle!, bir müddet İçin olsa da, tama-' men durdurmuştu.
Harbin bitmesi ve memleket-
Maliye Bakanlığından:
1 — 5015 Sayılı kanunla basıjmasına salâhiyet verilen ve bir tarafında çevre vaziyette başaklar, ortasında 10 rakamı ve altında kuruş yansı, diğer tarafında çevre vaziyette Türkiye CumhurljeH İbare» T, ortMmda .yyıldız «• kenannda oyuk, „„„„„ „
olarak TOrklyr Cumhurlj.ll jaau, bulunan ran renkle yem 10 „ (, n„ blr YU)udl muh„„ö) karufluklar VMM» UHhtobeu lUtareu. l.dartl. phnİMrt- ,kulıo,„ W1 .
. .... . inkişafına büyük bir hız ver-
’ - Çımam halde teçmek'e olup bir tarahnda k.rj.Ukb „Wr. yeB1 evl„
mete dallan „ urlar,uda 10 rakamı ve bu fakrımın yukarı-,ok„tl„ >ç!İm,, „ „,,lt unda bir yıldız, altında kuruş yatisiyle basıldığı tarih, (ur»«»ı- ......
tarafında ayyıldız ile Türkiye Cumhuriyeti yazısı t"'~ mahlut - nikelden mamûl 16 kuruşluklar 1/7/950 tarihinden itibaren tedavülden kaldırılacaktır.
3 — 1/7/960 tarihinden İtibaren de bir sena müddetle yalnız malsandıklan. Cumhuriyet Merkez Bankası ve Merkez Bankası olmayan yerlerde Ziraat Bankası şubelerinde kabul edilecek olan bu 10 kuruşlukları elinde bulunduranların ona göre değiştirmeleri ilân olunur. (8871)
diğer | yQıjRr yapılmıştır. Bu suretle bulunan -pe] _ ^vlv'l çeviren kum tepele-rihJndeıı r| JamBrl zarfında, genç
İstanbul Deftardarhğından
Kapı
İlçesi Mahallesi Sokağı No. (ı Cinsi Kıymeti teminn tı
Beyoğlu Cihangir Havyar 38-40 Apartı- 19680 od 1486 00
man ve dükkân
Bamatya maliye şubesine borçlu Yuhan Bullcefln yukarıda evsafı yazılı emlâkin 11/7/949 pazartesi günü saat 14,30 da birinci müzayedesi ve 22/7/048 Cuma günü saat 14,30 da kati ihalesi yapılacağından taliplerin pey akçelerini Beyoğlu mal müdürlüğüne yatırarak makbuzlarUe birlikte Beyoğlu İlçesi idare kuruluna müracaatları ilân olunur. (8900)
|İstanbul Vakıflar Baş Müdürlüğü ilânları|
Ramazanda Beyazıt camisinin avlusunda açılacak »ergiler için yaptırılan sergi hücreleri teslim! tarihinden 16 cl günü akşamına kadar kiraya verilecektir .
İhaleler! 24/7/049 Cuma günü öğleden sonra Başmüdürlükte yapılacaktır.
Sergi hücrelerinin krokileri Ve her hücrenin kira bedelini ve teminatını göe'erlr liste cami
Pabuçluklarda asılıdır. İsteklilerin şeraiti anlamak üzere her gün Akarat kalemine ve ihale günü komisyona müracaatları.
(8507)
bayramın
(saat 15 de
ın ııhammen avlusundaki
4/7/049 günü saat 10 da Güverte ve Makine lostromoluğu sınavları yapılacağından deniz hayatları sınava girmeğe -ye ter olanların 29 6/049 tarihine kadar İşlem servisine müracaatları. (8841J
■ a Kisn uır /.ıirıınan. genç
| modern Ve konforlu bir şehir halini almıştır.
' 1921 yılında FillsUnde sivil ,
İdare kurulduktan sonra, burada bağımsız bir belediye idaresi tesis edildi. Tel - Aviv hâlâ resmen Yafanın mal! mürakabt’sl altında bulunmakla beraber, Yahudller aralarında seçtikleri bir belediye meclisi vasıtaslyle bir polis kuvveti, şehir mahke-/ inesi ve belediye servislerinin ı bir çoğunu İdare etmekte İdi.
10.29 yılında Arap - Yahudi karışıklıklarının başlaması ü-, wrine, Tel - Aviv Lle' Yafa ara-t sınıia son resmi bağlar da çö-I zülmûş ve dünyanın Hk Yahudi şehri olan Tel - Aviv tamamiyle müstakil olmuştur. Tel - Aviv tek katlı villâlardan mürekkep bir semt olduğu zamanlardaki sakin sokakları, şimdi geniş ve işlek caddeler halini almıştır. Tel - Aviv bugün îsrallln kültür ve iktisadi merkezidir. 1933 senesinden sonra Flllstlne gelen Yahudllerln çoğu burada yerleşmiştir. Şehir göz kamaştırıcı bü hızla inkişaf ettiği gibi, burada yaşıyan halk da medeni bir hayat seviyesine ve şartlarına sahiptir. Tel - Aviv kurulmağa başladığı zaman, bu kumluk arazide İki katlı evlerin ku-rulamıyacağı ve kurulduğu takdirde onların bir ınilddet sonra çökecekleri Heri sürülmüştü. Halbuki bütün bu iddialara rağmen bugiin Tel - Avlvde 4.' hattâ 5 katlı evler mevcuttur. I 1836 karışıklıklarının patlak' verdiği sıralarda, Tel - Aviv Fi- He, daimi bir sanal sergisi var-llstlnln en büyük şehrini ve dır.
Kapalı Eksiltme İlânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden
i — Yeşilköy hava alanı Gumnik ambarı İnşaatı kapalı zarf usuliyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli 37449 Lira 90 kuruştur.
Eksiltme 11/7/949 tarihinde pazartesi günü saat 16 da İstanbul Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır .
2- Bu İşe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme. Bayındırlık İşleri, genel, husus!,fenni şartnameleri, proje keşif hülftsaslyle buna müteferri diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye İştirak etmek İçin taliplerin 2812 lira 50 kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz İbraz etmesi ve 946 yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden «tatil günleri hariç» 3 gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda ikinci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imzalaması ve buna ait 2490 sayılı kanun mucibince hazırlıya-eakları teklif zarflarını 11/7/949 pazartesi günü saat 15 e kadar İstanbul Bayındırlık müdürlüğüne verilmesi lâzımdır.
(8545)
Bayındırlık Bakanlığından
Eksiltmeye konulan I|
1 — Adana - Berdan nehri feyezan şeddeler! üzerine. yapılacak yoi ve telefon şebekesiyle bekçi evleri inşaatı olup tahmin edilen keşif bedeli flat birimlsri esası üzerinden (435.687) lira (17) kuruştur .
2 — Eksiltme 8/7/949 tarihine raslayan cuma «ünü saat (11) de Ankarada Su İşleri Reisliği binası içinde toplanacak olan su eksiltme komisyonu odasında kapalı zarf usuliyle yapılacaktır.
3 — İsteklilerin eksiltme şartlaşmasını, sözleşme tasarısını öze) teknik şartlaşma. Hat birimleri ve keşif cetvelini. Bayındırlık işleri genel şartlaşmasını ve su İşleri umumi fenni şartlaşmasını (21) lira (78) kuruş karşılığında Su İşleri Reisliğinden alabilirler.
4 — Eksiltmeye girebilmek için İsteklilerin (21177) lira *49) kuruş geçici teminat vermeleri ve bu işin teknik ehemmiyetinde bulunan diğer bir İşi muvaffakiyetle başardığım veya İdare ve denetlediğini ispata yarar belgeleriyle birlikte eksiltmenin yapılacağı günden en az (tatil günleri hariç) Uç gün evvel yazı He Bayındırlık Bakanlığına başvurarak bu işin eksiltmesine girmek içlıı yeterlik belgesi almaları ve bu belgeyi göstermeleri şarttır.
5 — İsteklilerin teklif mektuplarım 1 inci maddede yazılı saatten bir saat öncesine kadar 8u tşleri Reisliğine makbuz karşılığında vermeleri lâzımdır.
Postada olan gecikmeler kabul edilmez.
taamı
I
F l>1fe 8
* î!«ıw/ yıela
Jdcıî yiliclvı
Arkeoloji Müzeleri Arttırma ve Eksiltme Komisyonu Başkanlığından:
Muvakkat te- Eksiltmenin han
mlnat gl gün ve tarih-
Yapılacak işin Keşif bedeli te ve nerede ya
cins ve mahiyeti Lira Krş. Lira Keş. pılacağı :
Çeşidi onarma
işleri 14702 »3 1102 71 Açık eksiltme
24 6.949 da cuma giinü saat 11 da Arkeoloji müzeler! dairesinde ya pılacaktir.
Topkapı Sarayı müştemilâtından Fodla fırınlan adiyle anılan mahalde ve eski sark eserleri müzesi ittisalindeki blzanten mahzenlerde yapılacak olan çeşitli onarma işleri açık eksiltmeye konmuştur. Olbabdaki şartname ile keşifl görmek isteyenlerin her gün Arkeoloji müzeleri Dahiliye müdürlüğü veya mimarlığına, eksiltmeye girecek olanların da muvakkat teminat makbuzlarlle ehliyet ve ticaret odasından almış oldukları belgelerini hamilen yukarıda yazılı gün ve saatte komisyon başkanlığına müracaat eylemeleri- (81891
Kanalı eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
ı — şişil çocuk hastanesi Ortopedi ve Ornlojl pavyonu İkmali inşaatı kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
Keşif bedeli (208032* lira «09* kuruştur.
Eksiltme 5-7-949 tarihinde salı günil saat 15 de İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu işe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme bayındırlık işleri, genel hususi ve fenni şartnameleri, proje, keşif hü-lâsaslyle buna müteferri diğer evrak dairesinde görülecektir
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin «11854* lira
töO- kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz İbraz etmesi ve 949 yılında Ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden ctafil günleri hariç» S gün evvel Vilâyet makamınamiiracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda ikinci maddede yazılan evrakı görüp kabul ettiğine dair imzalaması ve buna alt 2490 sayılı kanu-ı mucibince hazırhyacağı teklif zarflarının 5-7-949 salı giinli aaaı 14 de kadar İstanbul Bayındırlık müdürlüğüne verilmesi lazımdır. (8385)
Orman Genel Müdürlüğünden:
1 — Bölge Orman fidanlıkları için kapalı zarf usulü Ue İki kamyon İle 4 adet pikap tip kamyonet alınacaktır
2 — Beher kamyonun muhammen bedeli (12.000) lira hesabiyle ikisinin teminatı (1800) Hradır.
3 — Beher kamyonetin muhammen bedeli «9.000) Hra hesabiyle dördünün geçici teminatı (2700) liradır.
4 — İhale 7/7/1949 tarihine müsadif perşembe günü saat 15 de Ankarida Orman Genel Müdürlüğü binasında müteşekkil satın alma komisyonunda yapılacaktır.
6 — Kamyon ve kamyonetlere avrı ayrı veya hepsine birden teklif mektubu kabul edilir. Kapalı zarfların İhale saatinden . bir saat evveline kadar makbuz karşılığında komisyon başkanlığına verilmesi şarttır Postadan gecikmeler kabul edilmez
8 — Geçici teminat genel müdürlük katma bu içe saymanlık veznelerine yatırılabilir
7 — Bu işe alt bedelsiz şartnameler Ankarada Levazım Mü-
dürlüğünde, İstanbulda Liman Handa Orman İsletme Müdürlüğünde ve îzrnirde.Oıinan Kontrol baş mühendisliğinde görülebilir. 81158
Boş Sandık Alınacak
Maliye Bakar’^’ndan:
Beşik taşla bulunan tstanb ı Devlet Kâğıt deposu ihtiyacı İçin muhtelif tariflerde teşllın > dilmek üzere muhtelit ouyrla 800 adet boş sandık açık eksiltme ile satın alınacaktır tsteic-lllerin .lıu Hra 50 kuruş geçici tt-ml«ınt ile birlikte 21/6'949 Balı günü saat 14 de mezkûr aepuda nazır pulunnmiarı.
17992)
AKŞAM
20 Haziran 1949
KİNİNLİ
GRiPiN
Baş, Diş, Nezle, Adale Sinir, Romatizma ağrılarına karşı daima Kininli (tripln muvaffakiyetle kullanılmaktadır.
Dört Saat Ara lie Günde 3 KA$E alınabilir.
az CERYAn
sarf'yati
Milimetrelik köşebentlerden
Postada vaki gecikmeler pazarı ltibare alınmayacak-
iller Bankasından
100X10 milimetreye kadar lamalardan, 50X50 milimetreye kadar dört köşelerden,
5 — Zarflar makbuz mukabilinde en geç 7 Temmuz 1949 Perşembe günü saat 17 ye kadar Bankamıza teslim edUmell-dlr. . k
Kömür taşıma işi
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünden:
elektrik santralına türbin grubu satın şebekeler yaptırıla-
KOLAY KABİLİ TAMİR k. MOTOR
1 — İzmir tüne bağlı Birci kasaban tesis edilmek üzere i adet 75 beygirlik alınacak, yüksek ve alçak gerilim şehir çaktır.
1 — Sivas vilâyetine bağlı Şarkışla kasabası elektrik santralına tesis edilmek Üzere 90 - 100 beygirlik bir adet dizel gı ubu satın alınacak ve alçak levettür şehir şebekesi yaptırıl sıcak tır.
Mahkeme, tapu, icra ve noter ilânları Bedelleri hususi şahıslar tarafından ödenen mahkeme, icra, tapu vr noter ilânları gibi resmi İlânlar eskiden olduğu gı- | bi doğrudan doğruya I ■akşam» idaresi tararın- I dan kabul edilmekledir_____I
7 — Bu İşe alt şartname (5,-1 lira mukabtllnde Bankamız muhasebe müdürlüğünden tcnıLn edilebilir.
8 - Bu İşe alt bilcümle Devlet ve Belediye vergi ve resimleri, Noter ve harç masrafları ve bunların zamları İşi alana ait olacaktır.
0 — Banka thaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbesttir. (6948)
Ticaret Bakanlığının 239 sayılı sirküleri hükümleri dahilinde ve lisansı bakanlıkça verilmeli şartiyte:
12 den 50 kilometreye kadar yuvarlaklardan.
25X10 dan-------- "
16X16 dan
50X50X5
65X65X7
80X80X10
80X80X10
80X65X8
olmak üzere cem'an 10.800 ton hadde mamulü İhraç edilecektir.
Tediye serbest dövizle, anlaşmalı memleketlere anlaşma hükümleri dahilinde, anlaşmam memleketlere Sterllngle yapılacaktır.
isteklilerin 29 Haziran 949 Çarşamba günü akşamına kadar müessesemize müracaatları rloa olunur.
Müessesemiz satışı en müsait gördüğü Hat. döviz ve teklife göre yapmakta veya hiç yapmamakta serbesttir 18511)
2 — İşin keşif bedeli 122.664,75 liradır.
3 - Geçici teminat 7.383.— Uradır.
4 — Kapalı teklif zarfları 8 Temmuz 1949 Cuma günfl saat 15 de Bankamız satınalma komisyonu tarafından açılacaktır.
1 — Bir sene zarfında İstanbul, İzmir. Samsun, Adana. Malatya Tütüu Fabrikalarında Şıirlluece-ğl tahmin edilen ceman 665-709 ton tütün tozu
3 — Tahminen 1581 kilosu Pa-şabahçe içki. 1000 kilosu Tekirdağ ve 800 kilosu da tzmlr şarap Fabrikasında mevcut şarap taşı
1 — Yukarıda cins ve miktarı yazılı malzeme pazarlıkla «atılacaktır.
2 — Pazarlık 28.6.949 salı günü hizalarında gösterilen saatlerde Kabataş Genel Müdürlük malzeme alım şubesindeki satış komisyonunda yapılacaktır.
3 _ Şartnameleri her gün sözü geçen şubede görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gun ve saatte hizalarında gösterilen güvenme paralan ve kanuni vesaikle birlikle mezkûr komisyona müracaattan İlân olunur
5 — İdare kısmen veya tamamen veya kısım kısım ayrı ayrı taliplere İhalede serbestlr (8832 i
ŞARKIŞLA
Elektrik tesisatı yaptırılacak
İller Bankasından:
Hidro Elektrik tesisatı yaptırılacak
İstanbul Jandarma Satmalına Komisyonu Başkanlığından
2 İşin keşif bedeli 161 909,82 liradır.
3 — Geçici teminat 9 345,50 liradır
4 — Zarflar makbuz mukabilinde en geç 8 Eylül 1949 perşemoe günü saat 17 ye kadar Bankamıza teslim edilmelidir.
5 — Kapalı teklif zarfları 9 Eylül 1949 cuma günü saa( 15 de toplanacak Bankamız Satınalma Kuinlsycnu tarafın-
dan açılacaktır
6 — Postada vaki gecikmeler nazarı itibara alınınıya-caklır.
7 — Bu işe ait şartname (10.—) ll’u mukabilinde Bankamız Muhasebe Müdürlüğünden temin edilebilir.
8 — Bu İşe ait bilcümle devlet ve belediye vergi ve resimleri. Noter ve harç masrafları ve bunların zamları işi alana ait olacaktır
9 - Banka ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekle serbesttir. (7705)
FETHİ ERDEN
LÂBORATUVA .1
(Bakteriyolojik, Biyululik ve kimyevi tahliller yapılır Beyoğlu Taksime giderken Meşeli sokağı Ferah Apartımarıı Tel 40534
1949 - 1950 kış mevsimi için kömür tevzd nıüesseseaL depolarından alınacak 4071 ton maden ve 808 ton kok kömürünün Üniversite depolarına taşıma ve boşaltma LşlerlÂLn 4.7.940 pazartesi günü saat 15 de Rektörlükte kapalı zarfla eksiltmesi yapılacaktır.
İsteklilerin cari şeno Ticaret ve Sanayi odası kâğıtlarıyla 1435 liralık geçici teminat makbuzu şartnamede yazılı belge He beraber teklif mektuplarını eksiltmeden bir saat evvel Rektörlüğe vermeleri lâzımdır.
Bu ue dit şartname üniversite Rektörlüğünde görlilebhk (8331>
Comments (0)