Herkesin sevdiği
YEŞİL BURSA'da GÜVEN OTELİ Şehrin en güzel ve en merkez yerlııda Telefon: 1149 Bursa
Telgraf: Oiıven Oteli Burs*
AKŞAM
— Yarın-
SPOR
Sene 31 — No. 11029 — Fiatl: her yerde 10 kuruştur.
CUMARTESt 25 Haziran 1949
Sahibi: Necmeddln Sadak — Yazı İşlerini fiilen İdare eden: C. Bildik
Akşam Matbaası
Dünya ahvali
Yağmur mitingleri dağıt* tığı gibi vaz sıcakları da siyaset âlemine uyku verir (İc politikadan bahsetmiyoruz. cunkü onda sıcak'ar büsbütün basa vurur ve işler azar...) Yazın dünva politikası duraklar.
Gecen pazartesi dağılan Paris Dörtler Konferansından sonra, sonbahara kadar, milletlerarası siyaset bakımından önümüzde ehemmiyetli bir hâdise olması az muhtemeldir
Bir müddet için. Sovyet Rusvamn esastı bir uzlaşmaya doğru gidip gitmiye-ceği meselesi. Paris Konferansının neticeleri itibariyle fikirleri meşgul edecektir. Patisten ayrılan Hariciye Na-”rları sulh hakkında ü1 çıitli sözler söylediler: eylülde daha ivi ve müspet neticeler elde edeceklerine inanır gibidirler
Bunun tek çaresi, Sovyet Rusvamn. bundan böyle, anlaşma yolunu tutmaya karar vermesi olduğuna göre. zihinlerde beliren sual şudur' Berlin ablukasını kaldıran ve Almanya, Avusturya meselelerinde bazı anlaşma kapıları açan Sov-yetler. samimî işbirliği ve sulh taraftan oldular mı?
Bazılarına göre -Evet», bazlarına göre «Hayır».
iyimserler diyorlar kİ: Ru-.lann «soğuk harb-. sinir harbi politikası iflâs etti. Bunu anladılar. Kominform bir iş göremedi. Bütün Avrupa memleketlerinde komünist partileri gerilemektedir. Amerikada beklenen değişiklik olmadı. Bilâkis A-nıerika efkârı Hanya ile Konvavı anladı, harbi bile göze aldı. Amerika, İngiltere. Fransa arasında eski ayrılıklar kalmadı, görüş birliği tamdır. Atlantik Paktı, Avruoada bir tecavüze karşı Amerikanın azimli olduğunu gösterdi. Marshall yardım olanı sefaleti ve açlığı, yani ihtilâl unsurlarını önledi. Norveç gibi küçük bir devlet, Rusyamn teklif ettiği paktı reddetmek cesaretini gösterdi. Rusya anladı ki, zorla bir sev yapmaya imkân kalmamıştu*. Bu gidiş bir yeni harb doğuracak ve dünyayı kendi aleyhine tahrik edecektir. Rusya ise böyle bir harbi göze alacak vaziyette değildir. Bilâkis Sovyet cephesinde yarıklar açılmıştır. Peyki memleketlerde büyük sıkıntı ve hoşnutsuzluk var. Tıto istiklâl ilân etti. Balkan cephesi bu surette esasından zayıfladı.
Bu sebepler dolayısiyle, Sovyet Rusya elindekini de kaybetmek korkusu ile sulh ve uyuşma yolunu tuttu. Altı av evvel Mosk ovada yapılan değişiklik, uzlaşma taraftarlarının galebesi, müfritlerin iflâsıdır...
Bedbinler derler ki: Bunlar doğru olabilir. Fakat Sovyet Rusyamn, bütün bu sebeplerin tesiri altında, takındığı uysal tavır, bir • taktik , bir manveradır. Geçicidir Gayesi, vakit kazanmak, karsı tarafta gördüğü hazırlık. blrhk gayretlerini gevşetmektir. Bunun en kuvvetli delili, iki komünist şefinin son zamanlarda söyledikleri sözlerdir. Bunlardan biri demiş ki: «Komünistliğin son hedefi dünya ihtilâlidir. bu değişmez. Fakat taktik vasıtaları değişebilir. ihtilâli başarmak imkânları azalınca. taktiğimiz, teşkilâtlı bir ricattır Bu taktik halkın hoşuna gitmese bile, bu devir! ?r de ekseriya zarurîdir. Bu zahiri başarısızlık taktiği bizi stratejik büvük bir muvaffakiyete götürür.»
Başka bir komünist şöyle konuşmuş:
-Komünistler bilmelidirler kİ Batı Avrupa birliğini Sovyet istilân korkusu doğurmuştur. Bu korku vok o-1 lursa Batı, e«ki tefrikalarına düşecektir. Şu halde kapita-
List âlemin kuvvetlenmesini intaç eden bu ruhî gerginliği zayıflatmak gerektir. Sulh taarruzunda ısrar etmeliyiz. Batının ruhi, siyasî, İktisadî birliğini kırmalıyız, Ingiltere ve Amerika arasındaki nifakı teşvik etmeliyiz, biLhassa Amerika İle Avru-panın arasını açmalıyız...»
Görülüyor ki Sovvetlerln gayesi değişmemiştir. Usulleri değiştirebilirler. Sertlik, sinir harbi, tecavüz korkusu Amerikan ve Batı Avrupayı birleştirdi. Rusya gevşemiş görünürse Amerika da gevşer. hamleler kırılır. Amerikan efkârı, bu fedakârlıkların artık lüzumsuz olduğuna İnanır. Sovyetler zayıf zamanda kati hücuma geçeceklerdir...
Bu görüşlerin hangisi doğru? Bizce her ikisi de.
Bilinci İhtimal doğrudur, çünkü son senelerdeki Sovyet siyaseti ) lantik Paktı ile başarısızlığa uğradı. Sovyetler ricat karan verdiler.
İkinci ihtimal de doğrudur. zira Rusların samimî olduğuna inanmak şimdilik safdillik olur. Rusyadan tam bir gerileme, tam bir değişme henüz beklenemez.
Yalnız şu var ki Rusların taktikleri muvaffak olmak
Bayar ittifakla tekrar D. Parti reisliğine seçildi
Parli genel idare üyeleri seçimi de yapıldı neticeler bugün resmen ilân edilecek
D. Parti kongresinde sık sık yapılan idrarlardın bir görünüş
için, bugünkü zahiri gerileme ve gevşeme karsısında Amerikanın — buna İnanarak — gevşemesi ve hazırlıkları yanda bırakması lâzımdır. Avrupa ve Amerika kâfi derecede akıllanmış, acı hâdiselerden ders almış olsalar gerektir. Başlarına geleceği biliyorlar. Bu oyuna gelmezler.
Su halde ne olacak? Bu
nisbi sükûn devresinden is-ı merkez haysiyet divanı seçeceği tifade ederek hazırlıklarını'bildiriliyordu. Yine rapora gö-daha ivi yapacaklardır. O re. mevcut kongre âzasının Üç.......................... te İkisinin İştiraktir seçimler yapılabilecektir. Reye konan komisyon raporu aynen kabul edildi.
Bundan sonra heîap ve bütçe komisyonu raporu okundu. Üzerinde geniş müzakereler cereyan eden bu rapor da Ittlfak-la kabul edildi.
İhraç kararlan tasdik edildi
Müteakiben merkez haysiyet divanı kararlarını tetkik etmekte olan komisyon raporunun dünkü toplantıda ikmal edilen kısımları okundu Rapor, (Arkası sahile 2; sütun 3 te)

zaman Rusya için iş İşten geçmiş olacaktır. Rusya İçin fırsat, şimdi İdi. Yani ne yapacaksa. hazırlıklar bitmeden, bu vıl yapması lâzımdı. Eğer şimdi harbi göze alamıyorsa iki sene sonra hiç ala-mıyacaktır.
Bunun İçindir kİ bu senevi en tehlikeli devre sayanlar vardı.
Netice: Beliren yeni Rus siyasetin! bir nevi mütareke addetmek mümkündür. Sovyet Rusvamn, uzun zaman bir intizara çekilerek hazırlandığını, ilk fırsatta harekete geçeceğini beklemek doğrudur. Amerikada esaslı bir değişme oluncaya kadar...
Fakat bu değişme olmadıkça. Amerika ve Avrupa bu volda yürüdükçe Sovyet siyasetinde esaslı bir değişme olması da imkân dışında sayılamaz.
Şimdilik sonbaharı bekli-
Yeni Yunan Kabinesini Çaldaris kuracak
Atina 25 — Yunan Başbakanı Sofulls, tsviçreden dönmekte olan Kıraliceyl karşılamak İçin otomobiline bineceği sırada kalb sektesinden vefat etmiştir. İhtiyar Liberal parti reisinin vefatı derin bir teessür İle karşılanmıştır Başbakan yardımcısı Dlonidls Kirala kabinenin istifasını verecektir.
Atina 25 fA.P.) — İnanılır bir kaynaktan öğrenildiğine göre, dün gece Kıral Pol Çaldaris'l
Zırhlı birlikler atış tatbikatı
Ayaş civarında tankların yaptığı tatbikat muvaffakiyetle neticelendi
Tank okulunu bitirenlerin Ayaş ilçesi civarındaki yaptıktan tatbikattan iki enstantane
Ankara 24 — Demokrat Parti kongresinin bu sabahki toplantısında Parti tüzüğünün seçimler hakkındakl maddesini tadil eden komisyon raporu görünüldü. Raporda kongrenin bir başkan. on dört kişiden mürekkep bir umııml idare heyett on bir kişilik yüksek haysiyet divanı ve ayrıca yedi kişilik bir
Türk parasında «Mütemadi inkılâp»
Uzun nesiller. OsmanlI paraları aynı tipti. Altın lirayı, çeyrek lirayı. Mecidiye yi, çeyreği, gümüş kırklığı, bakır onluğu tâ uzaktan görünce tanımak mümkündü. Sultan Mecit, Aziz, Hamit, Reşat up uzun devirlerini yaşadılar. Altınlarını blribl-rinden ayırdetmek aşağı yukarı ihtisas meselesidir. Öylesine bir istikrar vardı
İnkılâpçı Cumhuriyetimiz, mütemadi inkılâp ve istihale karakterini, sikke ve kâğıt para şekilleri üzerinde göstermemeliydi. İnkılâp, başka mevzularda lâzım ve faydalı. Bu bahiste nafile! Matbuat boyuna tenkid ediyor, halk mütemadiyen zarar e-di.vor. Darphanemiz ise, Türk parasına bukalemun çeşnisi vermekte ayak diretiyor! Acaba niçin?
Yeni basılan paralarımızın biçimlerini gazete sütunlarında pörünçe, yine hayretlere düştük. Bu bidatin nıiibdilerine tavsiye ederiz-
... • u> ıi'inıuurı 111» UVHiyt VUCIlZ davet ederek kendisine bir hıi- Aksan, ger vakit, alaca kll-kumet teşltiii vazifesini tevdi nnlıkta. elde paketler alış etmiştir . i veriş yaparken, ihtiyarın,
miyobun, cahilin nasıl yanılmaması mümkün olduğunu da bize izah etsinler. Çarşı pazarda tatbikat dahi yanılsın.
Halka zarar veren bu kadar değişikliğin devlet İçin ne gibi bir faydasını tasavvur ediyorlar.
etmiştir .
Daha sonra Çaldaris .bir hükümet teşkiline Kıral taralından memur edildiği haberin! teyid etmiştir.
Diin geceki kabine toplantısı akabinde, ölen Başbakanın cenaze merasiminin pazar günü yapılacağı resmen ilân edilmiştir.
Köprülüyü idare Kurulundan atmak gayretleri netice vermedi, diinkii seçimlerin neticesinden memnun olmtyanlar, gençlere yer verilmediğinden şikâyet ediyorlar
Ankara 25 (Arkadaşımız Şevket Rado'danl — Demokrat Parti Genel Kurulu seçimleri kongrenin kuruculara tekrar itimat ettiklerini göstermektedir Fuat Köprülüyü İdare kurulundan düşürmek İçin sarf edilen gayretlerin miisbet netice vermesi dün seçim sırasında önlenmiştir. Buna rağmen Köprülü Koraltandan 6ü, Adnan Menderesten 49 rey noksan almış ve listede Feyzi Lûtfl Ka-raoamanoğlundar. sonra olmak üzere beşinci sıraya İnmiştir. Köprülünün seçilmesi için eski idare kurulu âzalarının ve tzınlr delegelerinin gayret sarfettlkie-rl, Ankara delegelerinin İse seçil memesi için çalıştıkları görülüyordu.
Eski genel kurul âzası Cemal Tunca, bu sefer yedek âza-lar arasına da girememiştir.
Seçimlerden gayri memnun olan bazı delegeler, idare kurulunda büyük değişiklikler yapılarak gençlere yetişmek İmkânı verilmediğinden şikâyet etmekte «Hep aynı adamları başta
tutmak suretiyle Halk Partisinde câri olan usullerin Demokrat Partiye de girmekte olduğunu» söylemekledirler
Bu sabahki Kudret gazetesi, kongrenin havasını oeğenme-dlkleri İçin Samsun delegelerinin tamamen İstifa ettiklerini yazmakta, Ankara teşklâtından Celâl Gündpğulu, Muzaffer Birinci ve Seyfeddln Doğangllnün de Kudret gazetesine gönderdikleri bir istifa mektubunu neşretmektedirler. Bu mektupta Haysiyet Divanı tarafından partiden çıkarılanlara alt kararın kongre umumi heyetinde müzakere mevzuu olmaması, tarafların dinlenmemesi, kongre gündeminde gayri kanuni derişiklikler yapılması, istifanın sebebi olarak gösterilmekte ve bu zihniyetten memleket* ve millete fayda gelmlyeceğlne İnandıkları kaydedilmektedir
Bu sabah gerek idare kurulu ve gerek kongre divanı bu istifalardan ademi malûmat beyan etmiştir.
Abdurrahman Miinibinve
fatından duyulan teessür
Profesör Samim Gönensoy ile Fahreddin Kerim Gökayın ve baro reisinin beyanat
Demokrat Parti İstanbul II İdare kurulu başkanı Prof. Ab-dürrahnıan Münip Berkan’ın ölümü her tarafta büyük teessür uyandırdı. Başta adliye mensuplan ve hukukçular olmak üzere kendisiyle temas eden herkes merhumun meziyetlerinden uzun. uzadıya bahsediyor. Merhumun ailesine ve Demokrat Parti merkezine her taraftan taziyelerde bulunuluyor.
Abdürrahman Münip Ber-kan'ıtı cenazesi, dün de yasdı-Jtnıt* gUM pazar günü saat
12 d» Nlşnntaşında Şair NJgür sokağında 38 numaralı evinden kaldırılacak, cenaze namazı Teşvikiye camisinde kılındıktnn sonra Feriköy kabristanındaki ebedi Isllrahatg&hına tevdl edilecektir.
Ankara 24 — Bugün saat 15 te Ayaş civarında zırhlı birlikler okulu tarafından bir atış tatbikatı yapılmıştır Bu tatbikatta genel kurmay başkanı orgeneral Abdürrahman Nafiz Gürman. genel kurmay İkinci başkanı orgeneıal Muzaffer Tugsavul, Amerika büyük elçisi Mr. WadKworth Amerikan yardım kurula Ojeleri. Mili! Savunma Bakanlığı ileri gelenleri. Amerikan, tnglllz öğretmenleri hazır bulunuyorlardı.
Tatbikatı İdare eden albay
Charles O Rau da şunları söylüyor:
Tatbikat bittikten aonr* genel kurmay ikinci başkam oc-getılral Muzaffer Tuğsavut'a bu husustaki ihtisaslarını soruyoruz. General şöyle diyor:
(Tatbikat çok mükemmel olmuştur. Bilhassa tankların havan toplan mevzileri içinde hareket etmeleri çok tehlikeli bir durumdu. Fakat ancak böyle tehlikeli vaziyetleri göre göre harbe hazırlanmak lâzımdır. Hakikaten tatbikat çok mükemmel olmuştur.»
Son Dakika:
Seçimin masuniyeti için kongredegöriişiilenteklif
«Millî teminat andı» nı kâfi görmeyenler var, fakat kongrenin karışıklıkları teşvik edici bir karara varmıyacağt ümit edilebilir
Ankara 25 (Arkadaşımız Şevket Radodani — Genel idare kurulu seçimleri yapıldıktan eon ra Demokrat Parti kongresi tısını ve hararetini kaybetmiştir. şimdi delegelerden çoğu, kongrenin çabuk sona ermesini istemekte ve geldikleri yerlere bir an evve1 dönmek üzere acele etmektedirler. Kongrenin bugün bitirilmesini temin uğrunda başkanlık divanı gayret sarfedlyor. Elde en mühim mevzu olarak -tna dâvalar komisyonunun tetkik etmekte olduğu seçlnı kanununda yapılması İstenecek tadilât İle genel idare kurulu raporunda sorulan «Eğer 1950 seçimlerinde 21 temmuz metotları tatbik e-dillrse vaziyet r>e olacaktır?» sualine kongrenin vereceği cevap vardır.
Bu hususta Balıkesir teşkilâtı namına 3tdkı Vırcalı'nın verdiği bir teklif üzerinde duruluyor. An* dâvalar komisyonunda müzakere mevzuu olan bu teklif hülâsuten şu fikri ihtiva ediyor:
Yapılacak tâdııâı He Meclisten çıkacak seçim kanunu 1950 seçimlerinde tanı bt( bitaraflık: He tatbik edilme?, veya seçimlere hile karışt'rıUuağa teşebbüs edilirse Demokrat Parti bir ihtilâl partisi olmadığı İçin böyle bir harekete müdahale etmek İmkânına malik değildir. Binaenaleyh rey mxsuniye(.ıııi ihlâl edecek her tecavüzü millete karşı işlenmiş olr suç -Aymak icabetler.
1950 seçimlerinde böyle bir hareket vaki olduğu takdirde (Arkası saiıife t; sütün 4 de»

Demokrat Parti merkezi cenaze merasimi için bir program hazırlamaktadır. Ankara'daki kongreye İştirak eden delegelerden bir çoğunun merasimde bulunmak üzere îslanbu-l* gelcekleri anlaşılıyor.
(Arkası Mhlfe B; sütun S de*
İstanbul üniversitesi eski rektörü Sııldık Sami Onar ile yeni rektör Celâl Ömer Sarç bir arada (Yazısı dördvneii sahlfedej.
\ k s 7 m
25 Haziran 11)49
Sahile 2
Hafta Sonu Notları fgO
Demokrat Parti
Haltayı Ankarada, Demokrat Partinin kongresinde geçirdiğim İçin defterimdeki bütün notlar oradan:
Kongreye giriş sıkı bir kontrola tâbi olmakla beraber bu kontrol insana katiyen ağırlık vermiyordu. Giriş- kartı olmıyanın Scrgle-vinde muhtelif kapılarda kendisini karşıhyan Iklşerden sekiz kontrolcu demokratı aşmasına hemen hemen imkân yoktu. Faka; giriş kartınız varsa ve bunu elinizde ■çık olarak, görmek Istlyen herkesin uzaktan görebileceği şekilde tuta tuta yürürseniz 8 kontrol memuru sizi nezaketle karşılayan 8 teşrifatçı oluveriyor ve her yerde itibarlı bir misafir muamelesi görüyorsunuz. Demokrat Parti kongresinde Halk Partisinden hiç kimsenin bulunmaması her halde bir giriş Kartı almaya teşebbüs etmemelerinden ileri gelmiş olabilir. Hakikaten kongrede Cumhuriyet Halk Partisinin tanınmış şahsiyetlerinden hiç biri yoktu. Hükümetten de — polis dahil — hiç kimse yoktu Yalnız Basın ve Yayın umum müdürü Şükrü Esmerin arada şırada -müzakereleri dlnlemlye geldiği görülüyordu.
Demokrat kongresi o kadar demokratlara mahsus oldu kİ dışarıda bir gazeteciye raslıyan hükümet ve Halk Partisi mensuplarının İlk suali şu oluyordu: «Kongreden mİ geliyorsun? Ne söylüyorlar Anan otur da ■nlatıver!»
Kongrede gençler
Demokrat Parti kongresini teşkil eden vilâyetler delegeleri arasında gençler, şayanı dikkat denecek kadar ekseriyeti teşkil ediyor. Hele kürsüde konuşmaya çıkanlar hemen tamimiyle gençlerdir A’eşlilik ve heyecanlılık bunun İçin daima rağbette Sakin mütalâaların, teşbihsi’ cümlelerin, bilhassa gür olmıyan sesin alkış toplamak şansı pek az. Onun İçin hat'plcr olanca sesleriyle bağırıyorlar: fakat ağızlarının önünde bir de hoparlör bulunduğu İçin sesler »ergi salonuna sığamıyor ve dolay isiyle anlaşılamıyor. Gazeteciler en çok bundan şikâyetçidir.
Bununla beraber Demokrat Parti kongresinin politikaya atılmış gençlere hitabet denemesi imkânı verdiği muhakkaktır.
kongresinden
Kongrede kadın delegeler
Kongrede gene göze çarpan bir nokta kedin delegelerin az oluşudur. 1500 kişiden fazla delege İle dolu olan salonda kadınların sayısı ön beşi geçmiyor. Türkî-yenln kadın nüfusu sayısı göz önünde tutulum bu rakam şüphesiz azdır ve daha dikkate çarpan nokta kadın delegelerin kürsüye çıkıp konuşmaktan çekinmeleridir. Genel kurul raporu hakkında söz alan 300 delegeden kürsüye çıkıp konuşan yalnız. üzerindeki köylü elbisesiyle köylü kadınlığını temsil eden Eğmeli Ümmü Bala oldu. Şöhret kadınlığını temsil eden kadın delegeler kürsüye çıkmadılar. Tenkldlerl-nl kürsüden değil, arkadaşları arasında söylemeyi ve fikirlerine kürsüden erkeklerin tercüman olmalarını tercih ediyorlardı.
Gecikme payı ve misafirperverlik
Gündelik toplu hayatımızda konserlere, konferanslara, çaylara, kokteyllere haber verilen saatte gitmek artık bir nevi ayıp sayılıyor. 15 dakika gecikme «kibarlık alâmeti* olarak benimsenmiştir. Demokrat Parti kongresinde bu 15 dakikalık gecikme payının yarım saate çıktığı görülüyor. 9 dâ-ki celseler 9,30 da, 14 teki celseler 14.30 da açılabiliyor, çünkü salon ancak o zaman dolmaktadır.
İktidar değişikliği olursa memleketin manzarasında ne gibi başkalıklar güleceğimizi şimdiden tahmin etmek güçtür. Fakat şimdi 15 dakika olan gecikme payının o zaman yarım saate çıkacağı tahmin edilebilir.
Bu arada hükümetin Demokrat Parti kongresi delegelerine gösterdiği nıisa-, firperverliğl de kaydetmeli. Sergi salonu Demokratların emrindedir. Sandalyeye, masaya. sıraya ihtiyaç oldukça veriliyor. Salonda her fikri söylemek serbesttir. Hattâ delegeler, otellerde yer olmadığı için Ankaradaki yatılı mekteplerde misafir edilmişlerdir. Ulus gazetesi Ankara-ya gelen misafirlerin İktidar partisine hücumlarını sahifelerine geçirmekle beraber sükûnetini muhafaza etmekte, mukabeleyi misafirperverlik ananesine uygun bulmamaktadır
Şevket RADO
Ç irkin bir hâdise
Ulus foto muhabi-rine hücum edenler
Sanıkların suç üstü mahkemesinde yargılanmalarına başlandı, şahitler dinlendi
Ankara 24 (AjL) — Bugün Demokrat Parti kongresinde Ulus foto muhabiri Hilmi Şa-henk’e yapılan tecavüz hakkında şu tafsilât alınmıştır:
Hilmi Şahenk ,her gün olduğu gibi bugün de kongre taplantı salonunda muhtelif poz resimler aldıktan sonra salondan çıkmak üzere iken hiddetle yanına yaklaşan İzmir delegesi Şeref Balkanlı, foto muhabirine ağır küfürler savurmağa başlamıştır. Hilmi şahenk kendisi haklan da fena bir tertip hazırlandığını hissederek hemen oradan uzaklamak için salondan koridora geçmek İstemiş, bu sırada Şeref Balkanlının etrafına toplanan 30 - 40 kadar delege, foto muhabirini sarmışlar ve üzerine tekme ve yumruklarla hücum etmişlerdir. Bu arada ağır küfürler de duyulmakta İdi .Hâdiseyi muhabirlerimizden Flaş İm Eğdemir bizzat tesblt etmiştir. Hilmi Şahenk. canını güç belâ kurtardıktan sonra Numune hastanesine gitmiş ve vücudundaki taze bereleri tesblt eden bir rapor almıştır. Fotoğraf muhabiri ayrıca savcılığa da müracaat ederek hakkının aranmasını istemiştir.
Bayar ittifakla seçildi
Zonguldak limanı
inşaat mukavelesi dün Ankarada imza edildi
Limanın İnşasının Icabettlr-diği dış ödemeler Marshall plânı kredisinden istifade edilmek «urelile karşılanacaktır.
înşa edilecek kömür, direk ve umumi mal rıhtımlarının mecmuu tulü 900 metreyi bulacaktır. Limanda kömür yükleme sürati saatte bin ton olup kömür için daimi yükleme halinde en az 10 biner tonluk İki gemi rıhtımda bulunabilecektir.
Ayrıca direk tahliye rıhtımında 6000 tonluk bir gemi ve malzeme tahliye rıhtımında da azami 6 bin tonluk iti gcınl bulunabilecektir.
Zonguldak limanının İnşaat kısmı takriben 25 milyon liraya mal olacak ve inşaat 48 ay zarfında ikmal edilmiş olacaktır.
Ankara 24 — Zonguldak limanı mukavelesi bugün saat J7 de Ellbankta Zonguldak limanı inşaatını deruhte edecek olan HollandalI firma adına umum müdürü M. Drabbe He Rtibank adına umum müdıir Ferit Nazmi Görmen ve Ereğli kömür İşletmeleri umum müdür İhsan Soyak tarafından imzalanmıştır.
Tokat seylâbı
Şehirde ve köylerde kayıplar
Tokat 24 (AJL) — Ticaret ve Sanayi odasınca yapılan son teablte göre, seylâp neticesinde tamamen yıkılan ve ağır hasara uğrayan dükkân adedi 165 dır. Yalnız mağaza ve dükkânlardaki eşya İçin tahakkuk eden zarar miktarı hayli âğırdır.
Diğer taraftan merkez köylerinden Beşören. Çarduk. Killik, Geyras köylerine kuvvetli dolu yağmış ve bu köylere ait ekili araziyi harap ederek 4QO den fazla hayvanın ölümüne sebebiyet vermiştir.
Seylâp neticesinde ölenlerin adedi on üçe çıkmıştır. Ayni za-I manda seylâptan zarar gören elektrik şebekesinin tam iri bitmiş ve şehre dün akşamdan itibaren cereyan verilmesine başlanmıştır.
Civardaki 11 ve ilçelerden gelen işçi ekiplerinden faydalanılarak Behzat caddesi de molozlardan tamamen temizlenmiş ve yol mötörlü vasıtalara açılmıştır.
Erbaa. Turhal. Zile ve diğer ilçelerden devamlı olarak gelen ekmeklerle buhran önlenerek fırınların faaliyete geçmesi Bağlanmıştır. Ayni zamanda Toprak Mahsulleri ofisince tabela edilen 1200 çuval un ilimize gelmiş bulunmaktadır.
* Ege vapuru dün saat 18 de 140 yolcu ile Batı Akdeniz seferine çıkmıştır.
★ Anıerikadan satın alman Adşna vapuru dün 23 yolcu İle Nevyorutan hareket* etmiştir. |
Hazırlık tahkikatı ikmal edilmiş ve sanıklar süçüatü mahkemesine verilmişlerdir.
Hâdisenin sebebi
Ankara 24 _ Demokrat Parti kongresinde Ulus foto muhabirine yapüan çirkin tecavüzün sebebi şudur:
Dünkü Ulus gazetesinde kongre salonunun bir çok iskemlelerinin boş bulunduğu sırada çekilmiş bir fotoğraf çıkmıştır. Salonun mutlaka tıklım tıklım dolu olduğu zamanlarda resim alınmasını lstiyen delegeler buna kızmışlardır.
Bugünkü hâdiseyi işte bu hiddet doğurmuştur.
Foto Hilmi Şahenk’ln Cumhuriyet savcılğına müracaat! üzerine, suçüstü mahkemesi hâdiseye elkoymuş ve sanıklardan İzmir delegesi Şeref Balkanlı ve Seyhan delegesi Mustafa Geml-cl’nin İlk duruşmaları yapılmıştır.
Bir kaç şahit dinlenmiştir. Taraflar avukat tutacaklarını söyllyerek mühlet İstemişlerdir. Bu talep kabul ^dilerek, diğer şahitlerin dinlenmesi ve bazı hususların tesbit edilmesi için duruşma 29 haziran çarşamba gününe bırakılmıştır.
Cemi! Sait Barlas
Marshall yardım plânı hakkında demeçte bulundu
Parlste toplanacak olan Avrupa iktisadi işbirliği konseyinde Türklyeyl temsil edecek o-lan Devlet Bakam Cemil Salt Barlas bu sabahki ekspresle fs-tanbula gelmiştir.
Cemil Salt Barlas. Ankaradun hareket ederken gazetecilere, Marshall plânı hakkında şu beyanatla bulunmuştur:
(— Marshall plânından 949 -949 müddeti İçin Türklyeye 49 milyon dolar tahsis edilmiştir Bu paranın 18 milyon 850 bin dolan Eti banka, 22 milyon 438 bin dolan Tarım Bakanlığına, 5 milyonu yollara, 3 milyonu da akaryakıta tahsis edilmişti. Eti Banka ayrılan kısım, bu tahsisin âzamisini teşkil ediyor. Tarım Bakanlığı İçin yapılan on milyon dolarlık siparişten geri kalan kısım İçin de şlparlş müsaadesi alınmıştır. Yollar İçin çalışmalar devam ediyor, çatal-ağzmdan Istanbula enerji vermek imkânlarını temine çalışıyoruz. 3 milyon dolarlık akaryakıt gelmek üzeredir. 1949 - 50 müddetleri İçin de Parlse müracaat edilmiştir.»
Devlet Bakanı, seyahat! hakkında da şunları söylemiştir:
(— Ben Avrııpada 18 iar İktisadi işbirliği kongresinde Türklyeyl temsil edeceğim. Kongrede Avrupa kalkınmasının sağlanmasını kolaylaştırıcı tedbirler alınacak, bu meyanda ticaret rejimlerinde bu maksadla alınması faydalı görülecek tedbirler de görüşülecektir.»
Umumî Meclis sinema ücretlerini artırdı
Üniversitelilerin tenzilâtlı seyahatleri de dahil otobüslerle meccani seyahat usulü kaldırıldı
Şehir meclisi, dün, haziran İçtima devresinin son toplantısını yapmış ve toplantıyı otobüslerde paso usulü ve tenzilât ile seyahat eden üniversite talebesi ve gazeteciler aleyhinde, sinemacılar lehinde birer kararla kapamıştır.
Sinemacılar lehinde olan karara göre birinci sınıf sinemalardan alman yüzde yetmiş vergiler muhafaza edilecek, lüks koltuklar flatlerl 85 ten i 00 kuruşa çıkarılacaktır.
Gene bu karara göre ikinci sınfı sinemaların vergileri yüzde yetmişten yüzde aitmiş beşe indirilmiştir. Üçüncü sınıf sinemalarda ise localardan yüzde 60. koltuklardan yüzde 30-60. birinci mevkilerden yüzde 30 -40, ikinci mevkilerden yüzde 30 vergi alınması kararlaştırılmıştır. Bundan başka bir bahçeli sinema sınıfı ihdas edildi. Bunların birinci mevkilerinde^ yüzde 40 - 50. ikinci mevklle-rinden yüzde 30. üçüncü mevzilerinden de yüzde 30 rüsum alınması uygun görüldü.
Pasolar ve tenzilât ile otobüslerde seyahat kaldırıldı
Müteakiben üniversite gençliğinin tatil esnasında da otobüslerde tenzilâtlı tarifeden İs-
tifade etmeleri hakkında tarife komlsoynu tarafından hazırlanan rapor okundu.
Bunda temmuzun birinden I-tlbaıen mcccanen seyahat hakkını haiz olanlardan bu hakkın tamamen kaldırılması lâzım geldiği yazılı idi.
Soz alan Sırrı Enver Bat ur evvelce bu karardan kendisinin bahtiyar olduğunu, gençlerin de böyle düşüneceklerini umduğunu. yalnız bu karara Devlet Balkanından bağlıyarak, polis, jandarma, vali, muavinleri, idarenin umum müdürü ve diğer memurların, dahil e-dllmeslni, yani bir biletçi, bir kontrol, bir şoförden maada bütün yolcuların tam bilet ücreti vererek seyahat etmelerini ve buna göre tedbir alınmasını talep etti. Kmnisyonnıın kararı da bu şekilde tâdil edilerek kabul otundu Bu kara, 1 temmuzdan itibaren yürürlüğe girecektir.
400 yataklı yeni bir hastane binası yaptırılması ve Zeyneb -Kâmil hastanesine 100 yatak ilâvesi hakkındaki tutanak da kabul edildi.
Spor mensuplarının tertibet-tlkleri maçların belediye resmine tabi tutulmaları hakkın-dakl tarile komisyonu tutanağı da okunup kabul edlldiken sonra içtimaa son verildi.

(Baş tarafı 1 inci salıîfede) Tahtakılıçlar grupu haricinde kalan diğer Milletvekilleri haklındaki verilen ihraç kararlarını tasvip etmekte İdi.
Haklarındaki ihraç kararlan tasdik edilenler şunlardır:
İstanbul Milletvekili Ahmet, Kemal SilivrlU; Çanakkale Milletvekili Ali Rıza Kırscver, Behçet Gökçen, Muğla Milletvekili Asım Gürsu: Burdur Milletvekili Ahmet Ali Çınar; Edirne Milletvekili Mehmet Öktem, Bahaeddin Öğütmen ve Fethi Erimçag, Afyon Milletvekili Mehmet Aşkar, Şahin Lâçîn, İçel Milletvekili Haydar Aslan.
Komisyon, Mithat San ve Mehmet Hakyemez hakkındaki merkez haysiyet divanının Ih-ı raç kararlarını İttifakla iptal ediyordu. Rapor, kongrenin u-mum! arzusu üzerine müzake-resiz reye kondu‘ve alkışlar arasında kabul edildi. Kongre 12 de öğle tatili yaptı.
İdare Kurulu secimi
Öğleden sonra Sıtkı Yırealı-1 nın başkanlığında yapılan toplantıda Genel idare Kurulu seçimlerine geçildi. Celâl Bayatın 871 oyla ve İttifakla Demokrat Parti Başkanlığına seçildiği anlaşıldı.
Genel İdare Kurulu seçimi de oy sıralarına göre şu neticeleri vermiştir:
Adnan Menderes 792. Ffeval | Lûtfi Karaosmanoğlu 755, Fuat Köprülü 743. Refik Koraltau' 732, Refik İneç 635. Samedj Ağaoğlu 621. Sıtkı Yırcaiı 575,_ Hulusi Köymen 502, Ilışan Şe-J rif özgen 473. tîzeyir Avunduk! 451, Nuri Özsan 447, Dr. Celâl' Ramazanoğlu 423, Kâmil Gün-' deş 376, Kemal Özçoban 301. j
Bu vaziyete göre eski genel1 İdare kurulundan Dr Cemal Tunca. Mustafa Haydar Nazlı. Dr. Saib Özer, Dr. Zeki Erata-man, Halil Atalay ve Zühtü Veli Beşe bu sefer daha az rey aldıklarından seçilmemişlerdir. Genel idare Kuruluna yeniden girenler de: Sıtkı Yırcaiı. Hulûs! Köymen, Üzeyir Avunduk. Nuri Özsan. Kâmil Gündeş, Kemal Özçoban’dır.
Oylar dağılmış ve tasnif sırasında 50 den fazla delegeye gene) İdare kurulu üyeliği için oy verildiği görülmüştür.
Kati netice yarın (bugün) resmen ilân edilecektir. Fakat yukarıda bildirilen neticenin' değişmlyeceği muhakkaktır. I Başbakanın Sivastaki beyanatı tahrif edildi-
Ankara 24 rfA-A.) — Demokrat Parti kongresinin 22 haziran toplantısında Sivas delegelerinden Avukat Rjfat Özden, Başbakanın bir sene önce Slvasta «Eğer muhalefet bu halde devam ederse başlarına vurııla
Son dakika
(Baş tarafı 1 inci sahifede) Demokrat Parti rey masuniyetini temin etmek vazifesini millete bırakacak ve bunu ilân edecektir.
Kanuni teminatın yanı başına konacak olan bu teminata «Milli teminat» adı verilmektedir.
Birinci Demokrat Parti kongresinden çıkan hürriyet mi-sakı gibi İkinci Demokrat Parti kongresinin de bir «Milli teminat andı» çıkarması istenmektedir.
Kongre muhitlerine sızan malûmattan anlaşıldığına göre, teklifi tetkik eden komisyon azalan arasında 1950' seçimleri için «Milli teminat andı »nı kâfi bulanlar ekseriyeti teşkil ediyorsa da bunu az bularak daha şiddetli tedbir İsteyenler de vardır.
Nihai karan kongre umumi heyeti verecektir.
Celâl Bayırın ihtilâl metod-larını reddederek daima meşru yollarda kalmağı Demokrat Partinin esas prensip! İlân eden nutkunu alkışlarla karşılayan kongrenin karışıklıklar çıkarmağı teşvik edici bir karara varmlyacağını ümit etmek yerinde olıır. Bu mesele etrafında kongre heyeti umumiyeslnin bugün bir karara vararak da gılmaşı muhtemeldir.
18 lokomotif geldi
İskenderun 25 (Akşam) — Amerikan bandıralı Galsdten gemisi ile. Amerikan yardım malzemesine dahil 18 yeni lokomotif limanımıza gelmiştir.
Jeanne d1Arc bugün gidiyor
Geçen haftadan beri Umanımızda bulunan Jeanne d'Arc mketep gemisi buğun saat 19 da limanımızdan ayrılacaktır.
vurula tuzla bıaz edecektir... liri günlük çocuğa iktidar veril- > mez.» dedğinl söylemişti.
Anadolu ajansı 23 mayıs 1948 günü Başbakanın Slvasta söyle- ; diği nutuktan sözü geçen kısmı | Ülke gazeteci kollekslyonlarından çıkannışLır. ŞcmSeddln Günaltay'ın nutkunda bu kısım aynen şudur:
«Fakat bu metanetli seyirci durumunda kalışımızın memleketimizde huzur ve sükûılu fiilen sarsacak hareketlere de şamil olacağı kanaatine saplananlar aldanmış olacaklardır. Memleketin huzur ve sükûnunu sarsmak yoluna sapacaklar ta-1 nunıın polad siperine çarparak i tuz buz olacaklardır.»
Bu suretle delege Rif a t Özdenin Başbakana atfen söylediği sözlerin tamamen tahrif edildiğini bildirmeğe Anadolu ajansı mezundur.
Abdurrahman Münip
(Baş tarafı 1 İnci sahifede) Ord. Prof. Samım Gönensoy ne diyor? Ord. Prof. Samlm Gönensoy Abdurrahman Münlbin vefatı hakkında bir muharririmize şunları söylemiştir:
.«— Abdürrahman Münip büyük meziyetleri olan bir hukuk-şlnastı. Gerek üniversitede ve gerk avukatlık sahasında çok büyük muvaffakiyetler elde etmişti.
Abdürralıman Münlbin refa-tı hukuk âlemi için doldurulmaz bir kayıptır.»
Ord. Prof. Fahreddin Kerim’in demeci
Prof Fahreddin Kerim Gökay da şöyle demektedir:
«— Profesör Abdürrahman Münibi eski Darülfünunda «y-nı müessesedeki hocalıktan arkadaş olarak tanıdan, timinin vüsati, yüksek kavrayışı ve İhtisasındaki kudreti İle kendisine talebeleri arasında geniş bir hürmet toplamıştı. Politika hayatında olgun toleransı ve karşılıklı saygı duygusuna bağlılığı ile de temayüz etmişti. Bütün bu hislerle samimi bir dost olarak tanıdığım güzide İlim adamının İnsafsız bir kazaya kurban gidişinden dolayı de-ı rin bir üzüntü duydum.
Bir hekim olarak hastalığında, arkadaşlarımızla birlikte faydalı olmaya çalıştık. Fakat kazanın yaptığı büyük i tahribat karşısında bir şey yapamamakla ayrıca üzüldük.» Baro başkanı Hâsim Refet Hakarar
Baro başkam Prof. Haşini Refet Hakarar da şöyle demektedir:
(— Abdurrahman Münlbin vefatı meslek İçin büyük bir ziyadır. Abdürrahman Münip yalnız avukatlık camiasının değil, bütün adalet ailesinin kıymetli bir evlâdı İdi. Senelerce hâkimlik ve profesörlük etmiş olan Abdürrahman Münlbin vefatı İle adalet ailesi kıymetli bir uzvunu kaybetmiştir.
Bütün meslekdaşlar yarın tabutunun başında bulunmakla kendisine karşı son saygı vazifelerini ifa edeceklerdir.»
Adlî tahkikat
Rahmetli Abdürrahman Mu-nibin on dört gün evvel uğra-' dığı otomobil kazası neticesin-1 de vefatı önleyişiyle adalet doktoru tarafından tanzim edilen rapor dün savcıllğa verilmiş ve bu suretle kanuni takibata devanı edilmiştir.
ölümle biten kazayı yapan
Bir kamyon devrildi
Dört kişi öldü, «ekiz kişi yaralandı
Ordu 24 (A.A.) — Otuz kadar yoleu İle Giresun İlinin Şibln-karahlsar İlçesinden hareketle Termeye gitmekte olan 134 plâka numaralı kamyon Fatsava on beş kilometre mesafede Bo-laman bucağının Lalalı köyünde devrilmiştir. Yolculardan dördü ölmüş, dördil ağır ve dördü hafif yaralanmıştır. Yaralıları almak üzere sıhhi İmdat arabası derhal kaza yerine gönderilmiştir. Ağır yaralılardan İkisinin durumu ümitsizdir.
Dört hava şehidimiz
Turgutlu 24 (AA) — Bugün saat 15.30 da UrganU civarında bir askeri uçak düşmüş. İçindeki dört mürettebatı şehit olmuştur. Bunlardan biri, yüksek mühendis binbaşı Ümit Er kanaddır.
BORSA
toukul ■onaıuua U/I/IHS Halleri
esham vb TJarvhJr
ç E V L K R

Londra 1 Sterlin 1İ.S85S
Nev? Vork 100 Dolar SELS2
Par.» ioo Fratuız r 10L90«
Centvr» 100 to tçre 1 65.7270
Amfilerdim 100 Florin 10551SE
Brüksel 100 Be!.;ika F. «4087
»rafc 100 Ç«ko3İ0Viit Kr 5.80
Stoltholro 1W !»veç Kr. 1TS88O
Lizbon 100 tskude» 1L2495
Amerika ma liye Bakanı
5 temmuzda Ankara-yı ziyaret edecek
Ankara 24 — Amerika Mallyç Nazın John Snyder, bir heyetle temmuz ayının beşinde Anka-raya gelecek ve Ankarada iki gün kalarak devlet ricalimizle temaslarda bulunacaktır-
Elli Kıbrı.lı öğretmen geldi
İskenderun 25 (Akşam* — İstanbul ilk ve orta öğretmenlerinin Kıbnsa yaptıkları ziyareti İade maksadlle 50 Kıbnsh Türk öğretmeninin pazar günü Necat vapuru İle şehrimize gelecekleri ve buradan da îstan-bula gidecekleri öğrenilmiştir.
2368 numaralı otomobil şoförü Kemal ikametgâh ve teminata bağlanmış bulunmaktadır.
Tahkikatı İdare eden savcı, dosyayı tekemmül ettirdikten sonra sanık şoförü sorgu yargıçlığına verecektir.
S, 7 rAİZLZİ TAHVİLLER
Sıvaı ■ Erzurum l 20.00
Slv.. • Erzurum 3-1 20.50
İMİ Demiryolu 1 jo65
İMİ Demiryolu n jgjj
İMİ Demiryolu m ti jg
Milli Mtldafaı »75
MUİI MUdifâ» n «0.05
MIDI Müdafaa in 20 30
MİLİ Müdafaa rv M.B1
% I rAİZLİ TAKYİLUR
Kalkınma l 95 —
Kalkınma n M.—
Kalkınma m #3.30
MS lalIkrtD l S4 -
ms uukrw n «s.jb
İMİ Demiryolu VI »d.—
% S FAİZLİ TAHVİLLER
1933 Ergani 23.75
1938 ikramiyen 20.10
Milli Müdafâa İD
Demiryolu rv #ı.so
Demiryolu V 0750
ANADOLU DEMİRYOLU OIUPU
Tahviller 1-2 1W.—
Fitse »er,etleri % eo 4j.—
Mümessil senet TT.—
ŞİRKET HİSSELERİ
Merkez Bankası İM.—
!« Bankası J44.0
T. TlearcL Bankan 8-10
Aralan çimento 18.—
SARRAFLARDA ALTIN
Gulden 38JÖ
Türk Uran 40.80
SRtlm şs 25
Küira a 10
«15
Dünya gençlik birliği
Bir kaç gün evvel Anka raya giden Türkiye Milli Talebe Federasyonu başkanı ve genel sekreteri Ankarada Milli Eğitim Bakanı ile temasa geçmişlerdir. Yapılan müzakereler «onunda 1-7 ağustosta Brükselde toplanacak olan «Dünya Gençlik Bir llğb ne katılmamız ve gereken masrafın Bakanlıkça ödenmesi kararlaştırılmıştır’
Sekteden öldü
Hasköyde oturan David oğlu Yuda adında altmış beş yaşında biri. Haliç vapuru Ue Kasım-paşaya gelmekte İken kalb sektesinden ölmüştür.
Şüpheli bir ölüm
Bakırköyde Yenibosna köyünde oturan ismetin karuti Hikmet, ölü bir çocuk, doğurduğundan bahisle belediye doktoruna müracaat ederek «defin kâğıdı» İstemiş, fakat doktor ölümü şüpheli gördüğünden savcılığı malûmattar etmiştir. Bunun üzerine bir defa da adliye doktoru cesedi görmüş, o da kati Ölüm sebebinin tâyini için morga kaldırılmasına lüzum göstermiştir.
★ Sovyet Rusyaya verilen 19 İtalyan gemisi bir kaç gün limanımızda k aldıktan sonra dün KaradenlZe hareket etmişlerdir.
âr Avrupa iktisadi İşbirliği teşkilâtı dâkdlndekl Türk murahhas heyeti başkam Burhan Zihni Sanus, yanında Tarım müşaviri Necat! Turgay, Toprak Mahsulleri Ofisi U. Müdür muavini Ekrem Barlar olduğu haldr dün uçakla Paris'e glt-mtetir.
25 Har.iran 1949
AKŞAM
Sabite î
AKSA’M(AKŞAMg|
Doktor Lûtfi Kırdar gazetemiz vasıtasıyla halkı tenvir ediyor
Vali ve Belediye reisimi» doktor Lûtfi Kırdar, vaktiyle de bir kere bu sütuna misafir gelmekle beni müftehir etmişti. Kendisinden aşagı-ki mektubu aldım:
Sayın Bay Vâlâ Nurettin:
Akşamın 2Ö haziran 1949 tarihli sayısında çıkan «Memleket hakkı ve vatandaş hakkı» başlıklı kıymetli yazınızı okudum. Bu pek mühim mevzu haklındaki fikirlerimi size ve n&zik delâletinizle umumi efkâra ar-zetmek isterim.
Kanaatimce şehrin hakkını da. vatandaşın hakkını da mukaddes olarak kabul etmek ve tanımak iâzımdtr.Bu ciheti boylere belirttikten sonra evvelâ, herkesin ağzında dolaşan, kâh şaka mevzuu fakat daha ziyade ciddi şikâyet, vesilesi olan «Yeşil saha» nın ne demek olduğunu anlatmağı faydalı buluyorum.
■ir
Yeşil saha ne demektir?
Yeşil saha şu demektir:
Şehrin, imar plânı yapılırken, lk-’met yerleri, ticaret ve sanayi bölgeleri, hastaneleri, spor saha 'arı, oteller, gazinolar, resmi daireleri, askeri müesseseler, talim yerleri İle okullar, kiıtüpa • neler gibi kûlliir mü-esseselcl-nin kurulacağı yerler, yan! her tiirlii İnşaata müsait mahaller ayrıldıktan sun.a. kalan yerlere umumiyetle yeşil saha dlyo:UZ. Ayrıca ecdai yadigârı kıymetli tarihî âbidelerin ve eserlerin etrafını kaplıyarak bunların [güzelliklerin! örten, Bstüste yığılmış çirkin ve harap binaları da kaldırmak, meselâ Süleyuıa-nlye gibi muhteşem âbideleri meydana çıkartmak için, plânda. bunların etrafında da asgari 10 metrelik boş yerler bırakılmıştır. Bu boş yerlere de yeşil saha diyoruz.
Modem şehirlerde, şehrin ve talkın nefes alması içitı meydanlar. bahçeler ve parklar yapılır. Bunlara da pek tabii olarak yeşil saha diyoruz. Şehrin füsel manzaralı yerlerinden, nıe selâ. Anadolu yakası kıyılarından halkın Marmaraya ve Adaları seyrederek vücudunu ve ruhunu dinlendirmesi İçin bina İnşasına müsaade etmemek suretiyle bazı boş yerler ayırmış bulunuyoruz. Bunlara da yeşil saha diyoruz.
Mesken inşası bakımından gayrı sıhhi bulduğumuz bazı yerlerde de bina inşasına mil-saâde etmiyor, buraları da boş bırakıyoruz. Bunların da a lı yeşil sahadır.
Demiryollarının İki tarafında 3ı metrelik, su kenarlarında 10 metrelik boş yer bırakılması da imar plânında düşünülmüştür. Bunlara da yeşil daha adım veriyoruz. Hülâsa, şehirde bina inşasına müsaade etmediğimi; dar veya geniş, ağaçlı ağaçsız, çimenli çlmenslz, her boş yere yeşil saha diyoruz. Bazılarını biraz fidan veya çiçek dikerek süslemekle buraların kelimenin hakiki mânaslyle park ve bahçe olamıyacağı tabiidir. Yeşil saha sözünün Belediyece ne ifade ettiğini böylece anlattıktan sonra, bu yeşil sahalar aleyhinde yapılan şikâyetlere geliyorum.
Halkın hakkı, kanunlara, nizamlara, talimatlara, modern şehircilik usullerine ve disipline riayet etmek şartiyle herkesin kendi mesleğine sahip olması demektir. Bir imar plânı bir taraftan halkın hakkma, dlğcı taraftan şehrin hakkına riayet etmek ve bunlar telif edl*m(& suretiyle hazırlanır. Halkın hak klyle şehrin hakkı taarruz ettiği zaman: dâvanın kaauulı-rın ve nizamların çerçevesi içinde. halkın hakkı çiğnenmeden şehrin hakkı lehine halledilmesi icabeder. Aksi takdirde şehirlerde hiç bir İmar hareketi yapılamaz.
. _ ★
iki kanun arasında mukayese
Bizde şikayetlerin ami mem-baı. halkın, yeni kanun ve nizamlarla İnşaat İçin konulmuş Olan disipline ruhen alışamamış olmasıdır. Memleketim izne 1203 tarihli eski bir Ebntye Kanunu vardı. 1033 senesine kadar 50 yıldan fazla yürürlükto kalmış olan ı3U kanun, yalnız çadd° ve sokakların genişliği, istikameti, binaların Irtifaı ve cephelerindeki çıkıntılar hak- j kında bazı kayıtları ve hüküm-
(Arkası 6 ncı »taifede)
Mikroplu plâjlar
21 plajdan ancak 10 unun suları temiz çıktı
Sıcaklar başladığı için denize gidenler çoğalmıştır, Fakat şehrimizde müteaddit plâj olduğu halde suyu temiz bulunanların sayısı oldukça azdır.
Sabah Gazeteleri Ne Diyor ?
Sağlık ve Sosyal Yardim Mü-( ciürliiğü, Adalardakiler hariç,' diğer plâjlann sularını tahlil, *3 d r-
ettirmiş ve neticelerini kaymakamlıklara bildirmiştir. Suları tahlil edilen 31 plajdan dördünün bir litre suyunda Blnlr koli bulunmuştur. Halbuki bu suların tamamen temiz olması İcap etmektedir. Geri kalan plajlardan ikisinde 200. ikisinde yüzer, üçünde de ellişer koli tesblt edilmiştir. Bu suretle 21 plâjdan ancak 10 unun temiz olduğu anlaşılmıştır.
Sağlık Müdürlüğü, sulan kiril olan plâjları halka ilân etmeğe karar vermiştir. Ayrıca kaymakamlıklar vasıtaslyle de sahiplerine tebligat yaptırılarak 15 gün içinde suları kirleten sebeplerin bertaraf edilmesi, aksi takdirde plâjların kapatılacağı bildirilmiştir. Dün bir ekip A-dalardakl plâjlan kontrole gitmiştir.
Beynelmilel Ticaret odası kongresi
Türk delegesi oturuma başkanlık etti
Pahalılık işinde Belediyenin rolü
Felek CUMHURİYETtekl fıkrasında hayat pahalılığı İle mücadelede Belediyeye büyük bir vazife düştüğünü, bu İşin sadece bir devlet İşi olmadığım belirterek şunları yazmaktadır:
Her yerde Belediyelerin gıda maddeleri üzerinde cins ve Hat bakımından kontrolü kabul edilmiştir. Bu kontrolü yapmak ve fazla kârları kırmak onun
İşte Belediyeden İstenen bu-dur. Mevzii tezahürleri kovalamaktır. Ekmeğe, ete. mahrûka-ta narh koymak salâhiyetleri de bu maksatla Belediyeye verilmiş yetkiler değil midir?
Tamahkâr piyasayı, normal kâra kanaat edinceye kadar kovalamak halk hesabına faydalı bir gayrettir. Bunu Belediyenin küçümsemesi tevazu da olsa doğru değildir. Biz onda, onun kendinde gördüğünden fazla iktidar ve İstidat görmekteyiz. Bu, bir vâhlma değildir.
Beynelmllel ticaret odası 12 nci kongresi 13 haziranda Ka-nadanın Quebec şehrinde açılmıştır. Dünyanın her tarafından gelen 600 ü mütecaviz delegenin iştirak ettiği bu seferki kongrenin başlıca mevzuu »Para istikran ve paraların tahvili, teşkil etmektedir.
Memleketimize karşı gösterilen sempati ve verilen ehemmiyetin bârllz bir nlşânes! olarak kongrenin ikinci umum! heyet toplantısı riyasetine Türkiye İntihap edilmiş ve beynelmilel ticaret odası Türkiye milli komitesi adına kongreye katılan delegemiz İstanbul Ziraat Bankası müdürü Mehmet Ali Tlney oturuma başkanlık etmiştir.
Bu toplantıda beynelmilel para fonu idarecilerinden mlster Parsons, Birleşik Amerika, ta-viçre, Avusturya ve Yunanistan delegeleri söz almışlardır. Toplantının açılış konuşması, Lloy-ds Bank müdürlerinden mlster RaLsman tarafından yapılmıştır. Kongrenin açılışından bir gün evvel yapılan konsey toplantısında Türkiye, beynelmilel ticaret odası icra komitesine âza seçilmiştir.

Şikâyeti sır
— ■----
Belediyenin dört beş yıldan beri tahakkuk etmeyen bir vadi
Lâlelide Çukurçeşnıe sokağında oturanlardan aldığımız birçok imzalı mektupta, yazları tozdan, kışları çamurdan geçllemlyen «Çukurçeşme sokağı, nın bir türlü yapılamamasından şikâyet edilerek şöyle denilmektedir:
«Belediye dört beş seneden beri bu sokak için vaki olan şikâyetlerimize «önümüzdeki sene yaptıracağız» cevabını vermiştir. Ne gariptir kİ sık Bik hatırlatıldığı ve yıllar geçtiği halde belediyenin «önümüzdeki sene» sİ bir türlü gelmemiş, sokak daha berbat, daha yiirünemez hale gelmiştir. Kış gelmeden bir kere de «Akşam» vasıtasly-le belediyeye hatırlatmak | istedik. İnşallah bu defa da «Önümüzdeki sene yaptıracağız., gibi bir kuru valdle atlatılmayız.»
Belediyenin nazarı dikkatini çeker, bu haklı İstekle alâkadar olunacağını umarız.
Kervanla beraber
Ahmet Emin Yalman bu sabahki başmakalesinde D. P. kongresinin itidal yolunu seçtiğini belirttikten sonra Celâl Bayarın nutkundan bahisle şunları yazmaktadır:
Bu tarihi nutku dinlerken, hükmümü veriyorum: Dâva kazanılmıştır, öncüler ve akıncılar kervanı hedefine varmıştır, Nurlar karanlıkları yarmıştır. Türkün menhus talihinden ne geri kalmışsa o da yeni bir Ankara muharebesinde yenilmiştik sevgi yolu, barış yolu, dar görüşlü mutaassıpların sandığı gibi bir nefeste elde edllemlyen neticelere elbirliği ile varmağa çalışmak yolu Türk milleti İçin açılmıştır.
Bundan sonra her iki partideki ihtiras, ifrat ve şiddet taraftarları, belki de dümdar muharebeleri verecekler, ortalığı bulandırmağa, umumi hayatta felç yaratmağa uğraşacaklardır. Fakat çırpınmaları hükümsüzdür.
Gazan mübarek olsun, ker-
Bayarın nutku
YENİ SABAHın başmakalesinde Celâl Bayarın nutku incelenerek Hürriyet mlsnkının tahakkuk elllrllememeslnde D. P. balkanının ileri sürdüğü mazeretlerin mâkul gelmediği beyan edilmekte ve şöyle denmektedir:
Bu İzah tarzının belki politika bakımından cazip ve teşvik edici bir değeri vardır amma fiiliyatta, sekiz, on milletvekilinin. demokratlardan ayrılmasının çoğunluğu millete haklarını vermekten alıkoyduğuna İnanmak zordur. Muhalefetin on kişi fazla olması hattâ bu miktarın yüz elli biri bile bulması, ekseriyeti inadından vazgeçirmeğe yetmez. Meğer kl Halk Partisinde şu zihniyet hasıl olsun kİ millete söz. yazı, vicdan hürriyeti vermek ve seçim emniyeti sağlamak bir parti işi değildir. Bu haklar, muhalefet tarafından İstenildiği için değil Anayasamızla teyid ve tesblt olunduğu İçin verilecektir.
Kimsesiz çocuklar
I
Yu saklar
Vaşington Büyük Elçimiz F. Cemal Erkin’in demeci
Amerika ile aramızda ticarî münasebetler, malî meseleler, askerî yardım
Vaşington Büyük Elçisi Feridun Cemal Erkin dün sabah saat 7,25 te Hol ânda hava yolları uçağı İle şehrimize gelmiştir Büyük Elçi İstanbul’da bir kaç gün kaldıktan sonra pazartesi akşamı Ankaraya gidecektir. Büyük Elçi Amerika İle aramızdaki ticari münasebetler hakkında demiştir kl:
— Amerlkaya gönderilen mft-tad İhraç maddelerimiz, ehemmiyeti araşite tütün, krom, afyon, hayvan mahsulleri, kuru meyvalar, bakır ve debbağat maddelerdir.
İthalâtımızı da sınat ve zirai Çeşitli makine ve aletler, kara, hava ve deniz nakil vasıtaları, demir ve çelik mamulleri, akaryakıt, kimyevi maddeler ve fenni aletler teşkil etmektedir.
Görüyorsunuz kl, Amerlkaya sattığımız maddelerin adedi çok mahduttur. Bir senelik tecrübemden sonra beri o kanaatteyim kl, İstihlâk kabiliyeti hudutsuz denecek kadar geniş o-lan Amerikan piyasasına sürebileceğimiz daha birçok maddeler vardır. Meselâ kestane, susam, keçlkıh vesaire... İzmlr-den incir ve üzüm...
Tarım satış kooperatifleri birliğinin bana gönderdiği antep fıstığı, fındık, kuru üzüm, kutu incir gibi yemişlerimizi Amerikan devlet adamlarına ve ileri gelenlerine hediye etmiştim. Bu zevat, kuru yemişlerimizin lezzet ve nefaseti karşısında hayranlıklarını bana defalarla ifade ettiler.
Amerlkaya mal sürmek için başlıca şart, standardizasyondur. Biz. bu dâvayı başarmak mecburiyetindeyiz. Mallarımızı staııdarlze ederek muntazam aınbal&J halinde ve Amerikan zevkine göre arzedeblldlğlmlz takdirde bunların. Amerikan piyasasını tamamlle çekeceğLne kanaatlin vardır.
Diğer bir mesele, ecnebi memleketlerle münasebette bulunan ticaret mensuplarımızın muhabere hususunda gayet titiz davranmaları. her gelen mektuba behemehal cevap vermeleri, hattâ ilgilenmedikleri bir mesele için dâhi muhataplarını tenvir etmeleri çok lüzumludur. Bazı tacirlerimiz bu noktaya riayet etmekte, fakat bazıları riayet etmemekte va bu vaziyet- de şikâyeti mucip olmaktadır.
Üçüncü bir nokta da Amerl-kada tanınmak İçin reklâm ve propagandaya verilmesi lâzım-gelen ehemmiyettir, Amerikan müstehlikinin bütün arzu ve ihtiyaçlarını tatmin ve sevk şekillerini gazete, ilân ve radyo He yapılan reklâmın tayin ettiğini söylersem katlyyen mübalâğa etmiş olmam. Nihayet A-morikûda fiergilero iştirakimiz, mallarımızın, mahsullerimizin
sürülmesi bakımından faydalı bir tedbir olur.
Feridun Cemal Erkin, bundan sonra mail meseleleri ele alarak sözlerine şöyle devam etmiştir:
«Amerlkadan sağladığımız yardım ve kredi İşleri, şu yollardan yürümektedir:
1 — E.C.A. yardımları,
2 — Milletlerarası İmar ve kalkınma bankasından istediğimiz krediler,
3 — Yarı retmi bir Amerikan mali teşekkülü olan ithalât, ihracat bankasından sağlanan krediler.
4 — Askeri yardım.
Bunlar arasında bir de Amerikan hususi sermayesinin makul şartlar altında Türklyeye gelmesini kolaylaştırmak İçin yapılan temas ve teşvikleri de zikretmek yerinde olur.
E.C.A, yardımı: bildiğiniz gibi 1948-1049 yılı İçin E.C.A. Tür-kiyeye 38.000.000 dolarlık doğrudan doğruya 11,7 milyonluk da şarta bağlı bir yardım yapmaktadır. 49.7 milyona varan bu yardımların vâdeleri haziranda bitecek iken büyük elçiliğe yapılan teşebbüsler neticesinde sene sonuna kadar uzatılmıştır.
Hâlen memleketimize gelmekte olan ziraat aletleri ve maden teçhizatı bu yardım programına dahil bulunmaktadır. Geri kalan kısımların sene sonundun evvel siparişe bağlanacağını u-muyoruın.
1949-50 yilf için E.C.A. kongreye verdiği raporda Türkiye ihtiyacını 30.000.000 olarak tahmin etmiştir. Fakat bu rakam kati değildir. Paris konferansında müzakere esnasında yükseltilebilir. Ancak Amerikan kongresi 949-950 yılı için E.C.A. 1-daresinln talebettlğl 4,2 milyarlık krediyi 3,5 ve hattâ 3 milyara İndirmek İstiyordu. Bilmiyorum ben yolda iken blrşey çıktı nıı? Bu tenzil yapıldığı takdirde bizden de bir miktar indirilmesi mümkündür.
İkinci nokta, milletlerarası 1-ınar ve kalkınma bankasıdır. Bizim de üyesi bulunduğumuz bu bankanın başlıca gayeleri milli kalkınma ve gelişme programlarını gerçekleştirmek için ortaklarına mâkul faizle uzun vftdell ikrazlarda bulunmak veya ortaklarının dış memleketlerle yapacakları İstikrazlara kefalet etmektir. Bankanın 48'e varan ortaklarının hepsi ödünç para istemekledirler. Hükümetimiz de bundan bir müddet evvel ayni gaye ile bankaya müracaatla bulunmuş ve banka, bazı tetkiklerde bulunmak üzere memleketimize bir heyet göndermiştir.
Memleketimizden müsait İntibalarla ayrıldıklarını bana bildiren heyet, Anıerikaya dön-
Beylik yasak bir hafta sürer, derler. Bizim de, kimisi birer hafta hüküm süren, kimisi hükmünü hiç duvu-ramıyan beylik yasaklarımız o kadar çok ki adetlerini ve isimlerini, onların tatbikî ile vazifeli olanlar dahî bilemez sanırım.
Her an her tarafta göze batanlardan bir kaçını sayalım: Lokanta vitrinlerinde yemek teşhiri vaşaktır; fakat şehrin işlek caddelerinde her lokanta ve ahçı dükkânının yemekleri geniş vitrinlere dizilir, valin ayak başı kabak çocuklar karşılarına dikilip gece yanlarına kadar yutkunurlar.
Yiyecek maddelerinin a-cıkta satılması yasaktır; fa-( kat yıkanmadan, pişmeden ı yenilecek şeyler bile her tarafta açıkta satılır ve köşpı Her İM b.k.nbk' ?"’lar'"da S»”
Bu'Ienn ıskaralarından bura u buram dumanlar savrulur. ı Fazla gürültü, halkın sıly-hatme zararlı olduğu içiiQ hıfzıssıhha kanuniyle vaşak edilmiştir; fakat gİinün lı«fe saatinde caddelerde motabs sıklet gürültüleri, klâksufljö zırıltıları, lıele hususî otoçj) büslerdetı bazılarının canıt-> var düdükleri, Belediyenirwj hurda otobüslerinin
Yeni kanunun tatbikine başlanmak üzeredir
Kimsesiz ve yoksul çocukların himâyesi için meclis tarafından kabul edilen yeni kanunun tatbikine şehrimizde başlanmak üzeredir. Dün bu maksatla vilâyete gelen bir yazığa yakında faaliyete geçecek olan kimsesiz ve yoksul çocuklar yurdu için I münasip bir bina temini istenmektedir. Kanun gereğince evvelâ yeni doğmuş çocuklarla 6 yaşma kadar olanlar bu himaye müesseseslne kabul edileceklerdir. Bu çocukların vesayet ve velâyet hakları da mahkeme kararlyle himaye müesseseslne verilecektir.
Kanunun tatbikine Sağlık ve' Milli Eğitim Bakanlıkları me-i (nurdurlar. L». birden faaliyete geçmiştir, işte vazife daha ziyade Milli E-ğltim Bakanlığına düşmektedir. Bu bakanlık. yoksul ve kimsesiz çocuklardan okut çağında olanları hem himaye etmeyi, hem de okutmayı üzerine almıştır. Bu sebeple 7 yaşma kadar olan çocukları Sağlık Bakanlığı, daha yukarı yaştakileri de MIHI Eğitim Bakanlığı kabul edecektir. Her iki teşkilât ayn kurulacaktır.
müş ve raporunu vermiştir.
Washlngton’dan ayrılmazdan evvel bu İstikraz meselesi hakkında banka İle hazırlayıcı bir celse akdettik.
Bizim taraftan ben ve mail müşavirimiz Nail Alpar İştirak ettik. Karşı taraftan da banka umum müdürü Mr. Black, u-mum müdür muavini ve îstan-bula gelen Mr. Gamer, Türklyeye gelen heyetin başkanı, bankanın istikraz şubesi müdürü ve liman mütehassısı general Whee!er. İştirak ettiler. Banka bildiğiniz gibi bir hayır müessesesi değildir. O. ancak ekonomik şartları haiz ve ran-tabl projeleri finanse eder. Kredi açarken yalnız ve yalnız İktisadi imkânları ve mahzurları ğözönünde tutar Şimdiye kadar birçok ortakların istikraz taleplerini mahalli İktisadı şart ların müsait olmaması yüzünden reddetmiştir. Müzakereye Washingtona avdetimi müteakip devam edeceğimizi sanıyorum.
İhracat ithalât bankası kredileri: 1948 yılında İhracat bankası İle yaptığımız bir anlaşma ile Amerlkadan muhtelif tesis ve malzeme satın almak İçin 25.000.000 doladık bir kredi sağlamıştık. Bu anlaşma mucibince yapacağımız herhangi bir mli-bayaada banka İle birlikte hem satıcı firmanın, hem hükümetimizin krediye iştiraki meşrutlu Bilhassa satıcının işilrakl mecburi. İdi, Bu kredinin kullanışını çok güçleştiriyordu. Banka I-le İdame ettiğimiz bütün münasebetlerden faydalanarak evvelâ satıcının ve hükümetimizin krediye İştiraki şartını mukaveleden çıkardık. Bu defa başka müşküllerle karşılaştık. Banko, herhangi bir malın satın alınmasını finanse etmek için bu malın başka yerden tedarik e-dllemlyeceğlnln tevsikini şart koşuyordu. Tekrar bankaya baş vurarak bu şarttan da vazgeçilmesini istedik. Banka,, büyük bir cemile yaparak son talebimizi de kabul etti. Geri kalan 10.000.000 luk kredi bakiyesinin yeni baştan taksimini hükümetimizden rica etti. 7,5 milyon Ulaştırmaya, 1 milyon Bayındırlığa. 1 milyon Tekel bakanlığına ve 500.000 dolar da Etl-banka tahsis edildi. Ben Was-hlngtondan ayrılırken Bayındırlığa alt 1 milyon hariç olmak üzere geri kalan 9 milyon dolar siparişe bağlanmış veya bağlanmak iızere bulunuyordu.
Diğer taraftan ayni bankadan Denizyolları idaresinin aldığı 8.000.000 luk kredi anlaşmasına müsteniden Amerlkadan satın alınan 6 yolcu gemisinin bu kre dİ ile t&mlri ikmal edilmiş ve gemiler yepyeni bir hale gelmiştir.
Askeri yardım: özel bir ka-
patırdıları, plâkçı dükkâıyfc-larının oparlör yaygaraları^” şehir halkının kulak zari' fo1 m tırım tırım tırmalar, beyinlerini uyuşturur.
Sabahleyin saat sekizdrijjB evvel şehirde her nevi güriii-tâ tii vaşaktır: fakat gün aga-4) lirken inşaat işçileri kava?T başı naraları atarak keserin-* sapına tükürüp fasılasız gürültülere başlarlar, seyyar satıcıların ve gazino opar-lörlerinin çığlıkları da onlarla yanşa kalkar.
Yaya kaldırımlarına öte beri kovup geçidi kapamak yasaktır: takat manav küfeleri, kahvehane iskemleleri kaldırımlara dizilir, caddelerde sevvar manavların el arabalarından geçilmez.
Motorlu nakil vasıtalarının şehir içinde nizamı hadden fazla süratle gitmeleri yasaktır; Takat otomobiller en kalabalık caddelerde kurşun hızivle giderler.
Nakil vasıtalarının istiap haddinden fazla volcu taşımaları vaşaktır' deniz ve kara nakil vasıtalarının hepsinde yolcular üst üste istif olurlar.
Tramvay ların İçinde ve sahanlıklarında sigara içmek vaşaktır, fakat tramvay sahanlıkları tiryaki yolcuların sigara salonu halindedir.
Alâkalı makamın göster-vi»k»i uuauauııut» uc-' diği yerler haricinde ûtonıO-mlyet büyük fedakârlıklardan! J’İ,I,C"". du,rma^ kaçınmamaktadır » » *»- — »a -»
Ekim ayı sonunda hediye edilecek
4 EV
Çlftchavuılarda İnşa, edilmektedir.
Bu evler
İlcramîyeU AİLE Cüzdanı
sahiplerine hediye edlleeetlr.
*
Bu çekilişte ayrıca
10.000 liralık
çeşitli para ikramiyeleri dağıtılacaktır.
YAPI ve KREDİ BANKASI
Haydarpaşalılarm büyük balosu
14 temmuz gecesi Suadlye Plâj gazinosunda Haydarpaşa Lisesinden Yetişenler Cemiyeti tarafından büyük bir mehtap balosu tertip edilmiştir. Bu balonun en büyük hususiyetlerinden biri. kıyntetU ses sanatkârlarımızdan Necmi Rıza Ahıs-kan’m en kuvvetli saz arka-daşlariyle ve seçkin bir programla büyiik bir konser vermesidir. Bu güzel gecenin fevkalâde olması hususunda ce-
Muallimler Birliği Göztepe kampı
Birkaç yerde açılacak çadırlı öğretmenler kampından başka olarak Göztepede pansiyonlu okulda açılacak kamp müracaatların fazlalığı karşısında 45 mevcudunu 75 e çıkarmağa karar vermiştir. Kampın idaresine Birlik âzasından thsan Kongar memur edilmiştir.
Mübarek Ramazanı şerif İstanbul müftülüğünden:
28 Haziran 1849 tarihine müsadif salı günü Ramazanı şerifin İlk günü olduğu ilân olunur.
fakat bir çok caddeler taksi ve hususi otomobillerin oto parkıdır.
Sokakları kirletmek yasaktır; fakat sokaklarımızda pislikten geçilmez.
Yere tükürmek yasaktır; fakat bir çok kimseler için caddede giderken adım başında tükürmek, eğilip süm-kilrmek zevkli bir iiivat. nefes almak gibi tabii bir ihtiyaç halindedir.
İhtikâr yasaktır : fakat çarşılarda pazarlarda müstehlik halkın derisi yüzülür.
Bir anda hatıra gelenlerin hepsini saymağa kalksak bu siituıııı günlerce doldurmak lâzım.
Yasaklar, cemiyet nizamının korunması için konulmuş müeyyidelerdir. Bunların talbi katiyle hükümet ve belediye kuvvetleri vazifelidir. Fakat medeni cemiyetlerde; nizamların korunmasında fertlere de büyük vazifeler terettüp ed(*r ve ancak fertlerin bunu lâyikiyle idrâk etmeleri şarfivle içtimai hayat tam bir ahenk İçinde devam edebilir.
Cemal Refik
Bir kıza tasallut eden üç gemici thsan. Yusuf ve İzzet adlarında üç gemici Beşiktaşta oturan Şftdiye İsminde genç bir kızı otomobille Edirnekapı haricine götürerek ırzına tasallût etmek suçuyla yakalanmışlar vs meşhut suçlar kanununa göre yargılanmak üzere birinci ağırceza mahkemesine verilmişlerdir.
Suçun mahiyetine göre duruşma gizil yapılmış ve neticede maznunlar tevkif edilip cezaevine gönderilmişlerdir.
nuna göre yapılmakta olan askeri yardım, bu husustu yapılan programa göre devam etmektedir.
şurasını belirteyim kl. Oraml-ral Mehmet Ali thgenln Amerl-kayı ziyareti Türk - Amerikan dostluğunun yeni tezahürlerine! yapacaktır. Arzu edenler kon-veslle olmuştur. | fenrası dini ly ekilirler.
Madam Roube -Jansky’nin konferansı şehrimizde misafir bulunan meşhur Fransız kadın muharrir ve romancısı A. Roub6 - Jansky yarın saat tamam on ikide Park otel salonlarında '.Bir Air Fran-ce uçağı He Paris semâlarında bir saat» mevzulu bir konuşma
Sahile 4
AKSAM
2 i Haziran l!*l!7
Suriye Mektupları
Paris Mektupları
Suriyenin Lübnanlı ile arası çok açık
Idil Biret Paris’te
Emekli Sandığı
Zaim hükümetinin Lübnana karşı ithamları — Yeni Suriye hükümetinin beş senelik plânı — Hizbül-kavmî taraftarlarının tevkifi
Şam (Hususi muhabirimiz yazıyor) — Lübnanın son zamanlarda Suriye ile münasebetleri çok gerginleşmiştir. Yeni Suriye hükümeti. Lübnanı siyasi, askeri, iktisadi ve sınai sahada lüzumu derecede nasyonalist bir politika takip etmemek ve yeni şartların icap ettirdiği nispette faaliyet göstermemekle itham ediliyor; Suriye: Komşu herhangi bir devletin tecavüzü karşısında (Lübnan) ı kendi emnLyetl bakımından dahi savunmağa mecbur görüyor. Lübnan, gümrük kapılarını' ardına kadar İthal mallarına açmış ve müşterek yürümesi esas olan Suriye sanayi ve iktisadiyatına muzır olmağa başlamıştır; eski Suriye bu duruma katlanabilirdi. Zalm Surlyesl ise bir İlerleme, imar, inşa ve kuvvetlenme İdaresi olduğundan bu sahalardaki talihini Lûbnanınkislne bağlamağa muvafakat edemez: 50,000 kişilik modern bir ordu kurumu-nun ne kadar masraflı olduğu malûmdur; bu İddialardan başka Zalm Surlyesl beş yıllık kalkınma plânı yapmış ve buna âdeta Cumhurbaşkanlığına seçilmesi arifesinde bir program mahiyeti vermiştir; programın esas maddeleri şunlardır:
1 — Lâzkiye limanının inşası. (Bu liman Kuzey Suriyenin kalkınmasına âmil olacaktır.)
2 — Demiryollar şebekesinin bir çok mmtakalara uzatılması:
3 — Fırat ve Cezire havalisinin sulama, baraj vesair hususlarını tanzim; (Halep) şehrine su getirme;
4 — Gap ve Aladi bataklıklarının kurutulması; Tel Şahap şelâlesinden istifade:
5 — Aşiretleri iskân;
6 — Bir askeri akademi kurmak ve ecnebi mütehassısı öğretmenler getirtmek;
7 — Bir uçak mektebi açmak;
S — Askeri mühendis yetiştiren bir mektep tesis etmek;
9 — Havan topu fabrikasını ıslah ve genişletmek;
10 — Hafif silâh imalâthaneleri kurmak;
11 — Ziraatı Ve bahusus (Temer) de hurına ziraatını geliştirmek:
12 — Ecnebi memleketlere talebe göndremek:
13 — Velhasıl Devlet cihazını tanzim ve içtimai adaleti tesis eylemek.
Bu plânı gerçekleştirmek İçin milyonlara İhtiyaç vardır; halbuki bugünkü Suriye - Lübnan, müşterek İktisadi siyaseti, it-! halat mallarına büyük kolay-] tıklar ve milli sanayie bir çok1 güçlükler çıkarma esasına da-" yanıyor ve devletin varidatını azaltıyor
İşte bundan dolayı Zaim Şu-riyesl Lübnana ve bu ayın sonuna kadar bir karar İttihaz edilmek üzere hâlen yürürlükte olan gümrük birliği ve sınaî -İktisadi anlaşmaların bozulup yenilerinin yapılmasını isteyen bir muhtıra vermiş ve Lübnan anlaşmak istemediği takdirde müstakllen hareket edeceğin bildirmiştir.
Bankalar görünüşte sükûn diyarı olan Lübnan t hareket ve-inkılâp memleketi olan Suriye-î yc karşı himaye etmişler ve’ böylccc Suriye parası Lübnan' parasına nispetle yüzde on düşürülmüştür.
Lübnan, 30 mart askerî İh ilminden sonra nasyonalımı bLr] politika yapan Suriyeye muvazi bir yolda yürümekte büyük müşkülât çekecektir. Dışişleri Bakam Hami t Frangie bana Wr konuşmasında milli sanayii himaye gayesile İthalatı tahdit bahsinde şöyle demiş İdi.
»Lübnanlıların burada hâlen nüfusu bir milyondur. Bir mll-yan yurddaşımız da dünyanın dört bir köşesine dağılmış buhransak ladırlar. Hepsi muhaceret ettikleri bu yerlerde çalışıp geçiniyorlar ve orada himaye görüyorlar. Biz nasyonalist bîr politika yaparsak bu ecnebi
nasıl yetiştirilecek?
Resmî Gazetede çıkan kanunu aynen neşrediyoruz
Paris konservatuvarı profesörlerde mütalâası
müzik mahfillerinin
Paris (Hususi muhabirimizden) — Paris konservatuvarı piyano profesörleriyle ve muhtelif virtüöz ve orkestra şefleri ile IdLl Biret. hakkında görüştüm. öftrendJklerImii yazıyorum:
İdil 2-3 seneden evvel Konservatuara
devletler misillemeye kalkarlar. Sonra biz ztyanlı çıkarız.»
Lübnanın bu İşlerden maada bugünlerde uğraştığı diğer bir iş de (Hlzbüikavmiyusaıiriı denilen ve hükümeti devirmek ve Suriye ile birleşmek suçlarile İtham edilen muhalif bir parti İşidir. Bu partinin başkanlar» kaçmış, ordu ve Jandarma İle Belediye ve polis kdarolarına dahil bir çok taraftarları tevkif edilmişlerdir. Bidayette bu partinin organı el - DJfdid silâhlar, bombalar, itham delilleri bulunduğu iddia edilmiş ise de sonradan bombaların bir sepet İçine dizilmiş salkım halinde çam fıstıkları ve silâhların da teşkilâta dahil emekli ihtiyar bir subayın eski muharebelerden hâtıra olarak sakladığı modası geçmiş iki tüfek olduğu meydana çıkmıştır. Hükümet bir kararnamesiyle partiyi lâğvetmiş ve gazetesini mahkemeye vermiştir.
Hükümete muhalif olanlar bir kahvehanede zuhura gelen bir arbedeyi vesile İttihaz ederek hükümetin bu partiyi kökünden kazımağa azmetmiş olduğunu ve iddia edildiği gibi mühim bir gizli cemiyet karşısında bulunulmadığını söylemektedirler, Müslim ve gayri müsllm taraftarlara malik bu partinin esas programı şudur: (Lübnan, tek başına yaşayamam Suriye İle birleşmeli): Yukarıda rırzetmiş olduğumuz ü-zere Statlque mevcudiyeti muhafazada menfattar olan hükümet ve diğer teşekküller, muhaliflerin İddialarına göre, hemen harekete geçmişler ve bu partiyi Lübnanın istiklâline karşı sulkasd hazırlayan ve hattâ İsrail devletile anlaşmış bir hainler teşekkülü olarak göstermişlerdir? Yüzlerce tarardan hâlen mevkuf bulunmaktadır. Taklkbat askeri mahkemelere havale edilmiştir. Mev-kullar suçlarının ne olduju’udlr. Bir harika'çocuğa karsı kendilerine süslenmediğinden ; .lâka süstenken bilinmesi ü-açlık grevi yapıyorlar ve yal-I ana gelen nokta şudur: Fena bir nız su Icivorlar. Yakında k,, ^usı._ı„ ________ ......
olan Dijil -matbaasında yazılı
nız su İçiyorlar. Yakında muhakeme bavlıyacak ve işin lıa» kfkatine biraz daha nüfuz edilebilecektir.
Şakır ÇEÇFN
Ucuz odun ve kömürler
Mahrukattılar şehrimizde u-cuz odun ve kömür getirerek satmayı tekli! etmektedirler. Belediye bunların müracaatinl alâka ile karşılamıştır.
Dün alâkalı memurların iştirakiyle mahrukatçılar beledl-, yede toplanarak bu iş üzerinde görüşmüşlerdir. Belediyenin teklif ettiği fiat ve şartlarla mahrukat satmayı kabul ettikleri takdirde bunlara kolaylıklar gösterilecektir.
Mahrukattılar tekrar toplanarak kati kararlarını vereceklerdir.
giremez
Paris konservatuvarı dünyanın her tarafından gelenlere en iyi kabul gösetren müessesedir. Bu konservatuvara girmek emeliyle her sene bir çok talebe gelir. Fakat buraya kabul sıkı bir nizamnameye tâbidir Bilhassa yaş kaydı mühimdir. Konservatuvara girmek İçin he pek küçük, ne de pek büyük olmamalıdır.
Konservatuvara evvelce yabancılar kabul edilmezlerdi. Bu sebeple Liszt redotdilmlştl. Şimdi bu kayıt yoktur. Hattâ yaşı ilerlemiş ecnebileı bile kabul ediliyorlar. Fakat 10 yaşından küçük olanlar İçin kapılar kapalıdır.
— İdil hakkında bîr İstisna yapılamaz mı?
— İdil cidden o kadar harikuladedir ki böyle bir ihtimal düşünülebilir. Fakat o zaman küçük ellerinin üzerinde serbesçe gidip gelebileceği küçük bir piyano yapılması lâzımdır.
Bu cevap üzerine Idil'in ellerinin o yaştaki çocukların elleri boyunda olduğunu ve konservatuvara girmek İçin bunların büyümesini beklemek lâzım geldiğini öğrendim.
Ne yapmalı?
Bunu arıladıktan sonra sordum:
— O halde şimdi ne yapmalı?
— İdil solfej, armoni, kompozisyon bir profesörden piyano dersi alarak çalışmalıdır. Bu profesör İdilin müzik zevkinin gelişmesine, konservatuvara kabul edileceği zaman hiç olmazsa bugünkü kadar deha eseri göstermesine yardım etme-
ya bunu öğretmek İçin değil, kendisini sevk ve İdare etmek, nezaret altında bulundurmak İçin. Sıhhatine çok ehemmiyet verilen birinin yanında, sıhhati yerinde olduğu halde, dalma bir doktor bulunması gibi.
— Daha başka ne lâzım?
— Idil'in müzik kültürü, fej, armoni ile alâkadar olacak, kompozisyon zevkinin gelişmesine yardım edecek bir profesör lâzım. Bu profesörün kadın olması daiıa fazla muhtemeldir. Idil'e bir erkek, bir kadın profesör lâzımdır.
— Bu kadar mı?
— Hayır, konser veren sanatkârlar yetiştirmiş, bu genç dehayı, kendi şahslvetlnin tesiri alımda bırakmadan sevk ve İdare edecek hakiki bir piyano profesörü lâzım Bunun için erkek hoca lâzım Konserler vererek kabiliyetini göstermiş bir erkek hoca lâztm. Konserler vererek diyorum, Çünkü İdil konser verebilecek şekilde yetiştirilmelidir.
— Bitti mi?
— Müzik için evet. Fakat çocuğun umumi kültürüne itina etmek. Fransızca, hattâ İngilizce öğrenmek lâzımdır. Fakat bunlar konservatuvar profesörlerini ve müzisyenleri alâkalandırmaz.
— Geniş bir program değil, mi?
— îdll bu kadar İtinaya lâyıktır.,
îşte harika çocukla alâkadar olan Paris'in yüksek müzik mahfillerinin ve şahsiyetlerinin bana söyledikleri budur.
Jose d’Orlent
Söl-
Ömer Celâl Sarç ve Hulki Erem İstanbul ve Teknik Üniversite Rektörlüklerine seçildiler
Teknik üniversitedeki
İdare bu gibilerin dehâsını dur durabilir.
Idil’in İhtiyacı öğrenmek için değil, bildiklerini unutmamak için ders almaktır. Filhakika İdll'ln öğreneceği bir şey yoktur. Konservaluvarda hiç kimse, ea çalışkan talebe, hattâ konserva-tuvar mükâfatını kazanmış o-lanlar bile onun kadar bilmez- mu5L,ır- Yapılan tasnif sonunda seçimlere 139 profesörün İştirak ettiği ve İktisat Fakültesinden Ord. Pro. Ömer Celâl Sarç’ın 76. Tıp Fakültesinden Ord. Prof. Tevfik Sağlamın 34, Fen Fakültesinden Ord. Prof. Kerim Erimin 25, Edebiyat Fakültesinden Hâmit Ongunsu’nun 2, Tıp Fakültesinden Ord. Prof. Fahrettin Kerim Gökttyın 1 ve İktisat Fakültesinden Prof. Ziyaettin] Fahri Fmdıkoğlunun da bir rey aldıkları görülmüştür.
Bunun üzerine eski Ord. Prof. Sıddık Sami kürsüye gelerek
Üniversitelerde Rektör seçimi dün yapılmış ve İstanbul Üniversitesi rektörlüğüne Ord. Prof. Ömer Celâl Sarç. Teknik Üniversite rektörlüğüne de Ord. Prof. Hulki Ereni seçilmişlerdir.
İstanbul Üniversitesindeki seçimlere dün saat 10,30 da Sû- ______________________
leyma niyetteki Nebatat Enstitü- J tmlüğe seçilmiştir, Elektrik Fa-sü binasında başlanmış ve ne- _ . _ . —...........
ticeler saat 11.30 da belli ol-
seçim
Teknik Üniversitedeki rektörlük seçimleri de dün saat 11 de yapılmıştır. Seçimlere 48 profesör iştirak etmiş ve Makine Fakültesi profesörlerinden Ord. Prof. Hulki Ereni 25 oyla rek-
ter. Fakat ne yapmalı, tabiat hükmünü İcra eder. Idil’in parmaklarının uzaması, gerek giriş, gerek çıkış imtihanlarını muvaffakiyetle vermek İçin egzersizler yapması lâzımdır, tlerisl için lüzumu olan şeyleri Allah vermiştir.
Idil ne zaman konser verebilecek?
Idil'in ne zaman harika çocuk gibi değil, büyük piyanist olarak konser verebileceğini sordum. Şu cevabı verdlleı;
— On İki, on üç yaşına doğru İdil dünya ölçüsünde büyük piyanist olacaktır Bunu beklemek hakkımızdır O zaman kon-servatuvarı bilirmiş ve her han-' sokaklarda gl bir parçâyı çalabilmek için —„ı vermiş o- , __j. . , , „ .»M»™, uauu i mükemmel su-Ti , l«U* vTmak yrlm«; tbgtkkğl.
I terin tetkikinden sonra Sunls- ,.unl3 cu„todcn t
, rm tamamen tesirsiz tebeşir i tozlarından İbaret olduğu anlaşılmıştır. İmal edenler hakkında alâkalılarla polis takibata başlamıştır. Şimdiye kadar mSte-i addit yerlerde on binlerce kutu sahte haşarat İlâcı mistir.
Bu sahte İlâçlara sürii verilmektedir.
kültesinden Prof. Fuat Külüılk de 23 oy almıştır. Hulki Ereme başarılar dileriz.
Ord. Prof. Ömer Celâl Sarç’ın tercümei hali
İs-
Ömer Celâl Sarç. 1901 de tanbulda doğmuştur. Lise tahsilini Robert Kolejde yapan ö-J mer Celâl yüksek tahsilini vap-I mak için Almanya?a gitmiş ve Berlin Ticaret Mektebini bitlr-I dikten sonra doktorasını da Ber
, . _ 1in Üniversitesinde yapmıştır, rektör
Onar 1925 de Türklyeye dönen Ö-o______ tedris heyeti mer Celâl 1926 da müderris mu-
asalarına üç senedir rektörlü- avini olarak Hukuk Fakültesl-ğün kendisine emanet edildiği ne Intisab etmiş, fakat 1928 de için teşekkür etmiş ve hararet- Üniversiteden ayrılarak Berlin le alkışlanmıştır. Bundan sonra Türk Ticaret Odası Umumi Kâ-yenl rektör Ord. Prof. Ömer Ce- tipliğine tâyin edilmiştir, lâl Sarç kendisini seçtiklerinden dolayı arkadaşlarına
Haşarat öldürücü
sahte ilâçlar
■. Son zamanlarda e-'--'-1—-•
. , . , , s( un parçayı çatan
, haşarata lmha.1 lçu> turlu tür. ,„„buri lmdı,Bnl,„
ı|lu mimseler suutealttadır. Bu lacuklır. Bacın
jmaaaelerden alman nûnıuııe-|.„„ ™eKKUı. - , ™.. ------------------
Jterln »tklltatlen sonra bunla-;eUnJ9 ellerinden «Irtûorlulr ,l'kk'lr el“!5sc?lnüeıl! tetl- tanbul Hukuk Fakültesine Mayalanası, modernleri de eskiler T;J: *‘den touti3n Profesörler ken ,lye ve tstallsl,k profesörü o-İkadar 1yı çatması lâaımdtr. itra.l“ **“ («ter ,ebrlk etraI5- .......................................... .......
‘diğer piyanistlerin İte banladık-, prfiir' Jian zaman kemal devrine vara-' çaktır. Türkiye o zaman piya-
;;noda en mükemmel bir sanat-, kâra malik olmakla iftihar edebilecektir.
Profesör mü, Bir çocuk mu?
Şu suali sordum:
— İdil, konservatuvara girmeden evvel, bir pıofesörden mi ders almalı, bir kaç profesörden mi?
__________! — Harika çocuklara ders ver-
bildirildiği üzere 25 haziran cu- mett€ mütehassıs hocalar var-tnartesl günü saat 15 de Der-!du’ Paris Konservatuvann-neğin Orhan Bey hanındaki 03 bu bir çok ho-
merfcezinde yapılacaktır. Sayın çalar bulunmakladır Bünyelerin teşrifleri rica olunur. |l«daa birinin Idil'le meşgul]de beyi
, Ömer Celâl Sarç, 1933 de te“. tekrar İstanbul a dönmüş ve îs-■H_ ’ . . , ....-----
çide edil-
İthal mah
Basın Birliği Genel Kurulu
Türk Basın Birliği İdare Kurulu Başkanlığından . Basın Birliğinin HMD genel kurul top-/ lantısı evvelce yapılan ilândaj hİlrUrilni&l ______
1
Yeni Rektörün gazetecilere beyanatı
Seçimlerden sonra gazetecileri kabul eden yeni rektör' şunları söylemiştir*
•— Henüz rektörlük İşlerine fiilen vazıyet etmediğimden dolayı yapılacak işler hakkında kati bir malûmat sahibi değilim. Yalnız şunu söyliyebilirim ki iıç seneden beri muhtar olan üniversite tutmuş olduğu yolda yürümeğe devam edecektir.»
Rektör gazetecilerin istekleri t üzerine her ay bir basın toplan- | tısı yapılmasını kabul elliğini ran etmiştir.
larak Intisab etmiştir.
1936 senesinde İktisat Fakültesinin kurulması üzerine bu fakültenin dekanlığına getirilen Ömer Celâl Sarç. 1939 da Ordinaryüs nrofesör olmuş ve ' 12 sone dekanlığı muhafaza ettikten sonra 1948 martmda dekanlıktan İstifa etmiştir. Yeni rektöre başarılar dileriz.
Münevv— Nafeac|\
lie
Cüneyt Cansever
Ankara Halkevindc 24 6 949 günü güzide davetliler hu-j££^md^jıiikâhlandılar^^^
[Dünkü nüshadan mabat]
BEŞİNCİ KI81 M
Emeklilik keseneğine mm tutulacak aylık, ücret ve ödenekler
Madde 15 — Emeklilik keseneği, aşağıda yazılı aylık ve ücret tutarları !!• ödeneklerden alınır.
a) özel teadül ve kuruluş ’ kanunlarına göre müktesep hak c olarak alınan derece aylık ve
ücret tutarları;
İstisna ve uzmanlık yerlerinde çalışanların aynı kanunlai6 göre belirtilecek müktesep hak dereceleri aylık ve ücret tutarları;
Devlet Demiryolları ve Li - manian İşletme Genel Müdür-1 lüğü memur ve hizmetlerinin ' başka kurumlûra geçmelerinde » esas tutulan derece aylık ve üc-ı retleri tutarları;
b) Daimî kadrolarda aylık ücretle çalışan her çeşit lılz-
• metlilerle hayrat hademesinin 3/7/1939 tarihli ve 3659 sayılı kanunun geçici 1 İnci maddesiyle 28/12/1946 tarihli ve 4988 sayılı kanunun 4 üncü madde-. si hükümlerine ve tahsil du-k rumlarlyle hizmet sürelerine gö . re bulunmaları gereken derece-; lerin ücret tutarları;
Bunlar sözü geçen kanuna . göre yükselme müddetlerini doldurdukça kesenekleri iktisap I ettikleri üst derece ücretlerinin tutarlarından alınır. Ancak bu . muamele kendilerine bu kanun hükümleri dışında bir hak vec-. mez.
. Yukardafcl esasa göre buln-’ nacak derece ücretleri tutarlarından daha az ücret alanların keseneklerine bu ücretler mevcut derecelerden birisine uymuyorsa en yakın derece ücreti tutan. İki derecenin tam ortasında ise üst derece ücreti tutarı, en aşağı derece ücreti tutan olan 150 liradan az ise aldıkları ücretler esas tutulur.
Evelce özel teadül vc kuruluş kanunlarına tabi bir vazifede bulunduktan sonra hizmetli kadrolarına geçenlerin, keseneğe 1 esas ücretleri, müktesep hak dereceleri, ücretleri olup bu ücretler, hizmetli kadrolarında yükselme müddetlerini doldurdukça yukardaki fıkra gereğince yükseltilir
Bu gibilerden özel teadül ve kuruluş kanunlarına tabi vazifelerde evvelce bir yükselme müddeti bulunmuş olanların hizmetli kadrolarına alınmalarında bir üst derece aylıkları . ı keseneklerine esas tutulur. Ancak her İki şekilde de hizmetli kadroları ücretlerinin müsait bulunması şarttır.
c) Genel bütçe kanunlarına bağlı (K> ve *N) İşaretli cetvellerdeki kadrolarda çalışan memur ve hizmetlilerin (b) fıkrasına göre tesblt edilecek ücretleri;
ç) Emeklilik hakkı tanınan vazifelerde bulunduktan sonra illerin daimi komisyonu üyeliklerine seçilenlerle belediye başkanlığına seçl'en veya tâyin edilenlerin, kadro ödeneklerini i geçm emek şar tiyle son müktesep hak derecelerinin aylık veya ücret tutarları;
Bu aylık veya ücret tutarla- . n kadro ödeneklerinden fazla , bulunur ve kadro ödenekleri de ■ 30/6/1939 tarilıll ve 3656 sayılı : kanunun 28/13 1946 tarihli ve 4988 sayılı kanunla değiştirilen ( 1 inçi maddesinde yazılı aylık ; tutarlarından birine uymazsa en yakın üst derece aylık veya ; ücret tutarları;
Bunlar sözü geçen kanuna göre yükselme müddetlerini , doldurdukça kesenekleri, kadro : ödeneklerinin müsait olması şartiyle iktisap edecekleri üst ; derece aylık veya ücretlerinin , tutarlarından alınır. Ancak bu , muamele kendilerine bu kanun dışında, bir hak vermez.
d) Vâiz te dersiamların ve , başdağıucı ve hat başbakıcılar- , la dağıtıcı ve hat bakıcıların bütçe kanunları ile kabul edl- . len aylıkları tutarları;
e) Milli Savunma Bakanlığı . harb okulları öğrencilerinin al- ■ makta oldukları öğrenci aylık- , lan:
I öğrenci aylıkları ile asteğmen I ' aylıkları tutarlar, arşındaki farkın keseneği aynı esaslara ı göre öğrenciler adına dairele- ı vince ödenir.
ve-»l-üc-
va-
Bunların 31 lnmri madde gereğince emeklilik müddetlerinden indirilen yılları takip eden yıİR ait aylıklarından kesenek alınmaz.
I) Açıktan tâyin edilen killerin, kanunlarına göre, dıkları vekillik aylık veya retleri tutarları;
Emeklilik hakkı tanınan
zlfelerde önceden bulunanların vekili tâyin edildikleri vazifelerin aylık veya ücretlerini geçmemek şartiyle müktesep hak dereceleri ve evvelki vazlfeleıde geçmiş müddet île vekillik ettikleri vazifelerde geçecek müd-deltere göre yüselmc müddetlerini doldurdukça, bu kanun hükümleri dışında bir hak vermemek şartiyle bir üst derece aylık veya ücretleri tutarları:
g) Bakanlık emrinde, kadro dolayıslyle açıkta, eli işten çektirilmiş. açığa alınmış veya tevkif edilmiş olanlardan kanunları gereğince tam veya eksik aylığa müstahak bulunanların (a) fıkrasında yazılı aylık veya ücretlerinin yarısı:
Kanunlarına göre bu müddet ler için sonradan aylığa müstahak duruma girenler hakkında da bu hüküm uygulanır
h> Ceza olmamak şartiyle müktesep hak derecesinden daha aşağı bir dereceye nakil suretiyle veya açıkta iken tâyin edilenlerin tâyinleri tarihinden itibaren üç ay içinde yazı İle Sandığa müracaatları şartiyle ve bir defaya mahsus olmak u-zere-tâyin edildikler) derecenin en çok bir üst derecesi ve her ne suretle olursa olsun kadro yüzünden açıkta kalanlar için müktesep hak derecelerini geçmemek üzere İki üst derecesi ay lık veya ücretleri tutarları:
îllerin daimi komisyonu üyeliklerine ve belediye başkanlığına seçilenlerden müktesep hak dereceleri aylık veya ücretleri tu tavları bu yerlerin kadro ödenek terinden fazla olanlar veya bu yerlerden ayrilehktan sonra e-meklUlk hakkı tanınan aşağı dereceden bir vazifeye tâyin e-dllenler hakkında da aynı hüküm uygulanır ve bu surette yapılacak talepten geri dönülemez.
ALTINCI KISIM
Emekli keseneklerinin kesilme ve Sandığa. gönderilme şekli
Madde 16 — Emeklilik kesenekleri kurumlarca aylık, ücret veya ödeneklerin kadrolarında gösterilir ve bunların hak sahiplerine ödenmesi sırasında ke sllir.
Aylık, ücret veya ödeneklerin emanet hesaplarına alınması hak sahiplerine ödeme sayılır. Bunların 15 inci maddenin (g> fıkrasında yazılı haller dışında kanun veya hüküm ile veyahut idari, inzibati sebeplerle eksik verilmesi emekli keseneğinin ek sik hesaplanmasını icabeitir-mez.
Talim ve manevra için rütbe ile silâh altına alınan iştirakçi ve tevdlatçılardan rütbeleri aylıkları, vazife aylık veya ücretlerinden fazla olanların istihkak farklarına ait emekli kesenekleri vazife aylık veya ücretlerin den kurulularınca ve seferberlik ve harb için silâh altına alınanlardan vazife aylık veya ücretleri rütbeleri aylıklarından fazla olanların istihkak farklarına ait emekli kesenekleri de, rütbeleri aylıklarım ödlven kurumlarca kesilerek sandığa gön derilir.
Madde 17 — Kurumlar 14 üncü maddede yazjı sandık gelirlerinden ı
a) U, b, C, ç, d e) fıkralarında yazılı olanları aylık, ücret ve ö-deneklerin ödenmeleri gününden başlı yarak bir ay içinde:
b) (f) fıkrasında yazılı yüzde 1 lerin tamamını, bütçelerinin yetkili makamlarca tasdik edildiği tarihleri takip eden ay başlarından itibaren en çok 6 ay içinde ve aylık altı eşit taksitte ve yıl içinde alınan ek o-deneklere alt yüzde 1 terin tamamım da o yılın, son gününü geçmemek üzere bunların alındığı tarihleri takip eden İki ay içinde;
c» ‘g, h. I» fıkralarında yazık olanları, tahsilleri gününü takip eden bîr ay İçinde:
«Arka» var)

| Tarihten Şahit eler jj Yüz beş sene evvel Sarayburnundan Orta-köye kadar bir gezinti
Ibni Sina
Büyük Türk hekiminin bininci yılı
Yayla mevsimi
1844 yılında Tophane kıyılarından bir görünüş Yazan;
— 9 —
18. asır sonlarında Kabataş kiril ve bakımsız bir halde bulunuyordu. Beşiktaş sarayına yapılan binişi hümayunlarda bu fena manzara Padişahın dikkatini çekmiş ve bu semtin İmarına irade çıkmıştı Bunun üzerine Kabataş temizlenip, tanzim edilmiş ve getirtilen mermer sütunlar kıyılara diktirilmişti. 1783 tarihinde tamamlanan bu inşaata (Tevfita beşer 1198» tarihi düşürüldü.
19, asrın ikinci yansında Kabataş sırtlarında daha ziyade hanedan, mensuplarından ve Osmaıılı ricalinden bazılarının saray ve konakları bulunuyordu Bu devirde Kabataş ricalin İs-tanbuldaki kışlık semtlerinden birisiydi.
Koca Reşit paşanın oğlu Ali Galip paşa ile evlenen Abciût-mecldin kızlarından Fatma sultan için 1858 yılında Kabataşta bir konak hazırlandı.
İzzet, paşaya alt olan bu konak paşanın Yorgâki Zarifi bezirgana olan borcundan dolayı mirice satın alınmıştı. Yanındaki Yakup paşa konağı ile birleştirilerek kışlık saray olarak Fatma sultana tahsis olundu.
O yıl içinde Kaba taştan Fındıklıya kadar olan bazı yerlerle yolların temizlik ve tesviyeler! de yapılmıştı.
Yarım asır evvel yazılmış bir eserde Kabataş hakkında şöyle, denilmektedir: (Burada Şirketi Hayriye vapurlarına mahsus bir iskele bulunduğu gibi lodos rüzgârlarına maruz olduğu cihetle gayet metin ve rıhtım İle çevll-miş müstatil şekilde bir kayık limanı ve limanın nhtnnı üzerinde de güzel bir çeşmesi ve bir karakolhanesi iie araba vapurlarına mahsus bir iskelesi vardır.
Bu semtin, böyle bir isimle anılmasına sebep olan taş, devlet ricalinden Köse Kethüda na-miyle meşhur Mustafa Necib Çelebi efendi tarafından güzelce yontturulup bir iskele hah ne konulmuştur. Yakın vakte kadar orada görülmekte ise de şimdiki halde bir kulübeye temellük vazifesini görmektedir.) fil Necib efendinin yalısı da Kabaıaşta ve bu taşın yanında İdi.
.19. asırda Fethi paşanın. Fuar! paşanın Kabataşta konaklun vardı. Fuat paşa koagağı, alt katı kagir olarak yapılmış harem ve selâmlık daireleriyle kırk odalıydı. Binaya üç masura tatlı su geliyordu. Bir büyük hama-mr. harem ve selâmlık ayn ayrı bahçeleri, dışarda mutfağı, ahır evsaîr müştemilâtı mevcuttu Paşanın vefatı üzerine 1875 senesinde konak satılığa çıkarıldı.
Su Nazın Yakup paşa, o üp-vfr valilerinden Ragıb paşa. Bahriye Feriği Cihangirli Mehmet paşanın da Kabataşta konak re yaldan vardı.
AbdülâzLzin kızlarından Esma sultan da II. Abdiilhamlt zamanında evlendiği vakit kendisine Kabataşta bir konak hazırlanmış ve sultan buraya getirilmişti. f2J
Kabataşta deniz büyüklerimizden birisi, yalısı yüzünden ölüm eczasına çarptırılın işli. Deniz ogrusu diye -şöhret bu'aiı bahriye ümerasından Hüseyin paşa Kabataşta denizi doldurarak kendisine bir yalı yaptırmak istemişti
Bir gece sabaha kadar payi-■enler vasıtasfle «karadan
—Yazan; ■
1 HALÛK i.
__ŞEHŞOT\IKOÖLÇ_J rak sürüp ol mahalli doldurup kendine bir sabühane binasına mübaşeret eyledikte) Padişahın gazabmı ayaklandırmış ve derhal katline formun çıkmıştı.
Yalı 19. asır başlarına kadar mevcut bulunuyordu. Sonradan bu sahllhane Emin paşa yalısına ilâve olundu. Hüseyin paşa da doldurduğu toprak üstünde gömülmüş ve mezarının sokak tarafına bir duvar . çekilmişti. Tarihsiz mezar taşının baş tarafında bir mücevveze bulunuyordu.
Kabataşta gömülü olan bah riyelllerden birisi de meşhut Mezamorta Hüseyin paşanın oğlu Tersane Kethüdası Numan paşaydı. 1752 yılında ölen Numan paşanın vefatına Kasımpaşa naibi müderris Seyit İbrahim efendi:
Resmedip mısraı vahitte hayatı tarih Dedim ukbaya sefer eyledi Numan paşa Tarihini düşürmüştü. 13] Kabataş istanbuîun nispeten az yangın görmüş semtlerinden birisidir.
1791 senesinde Kabataş ürerindeki Silâhtar Yahya efendi sahllha nesinden ateş çıkn_ış, IEL Selim yangını Topkapıdaki (Taş köşk)ten seyretmişti- Yan-i gın yalı tamamen yandıktan sonra .söndürüldü ve işi biten (ihtirak takımına) İzin verildi.
Kabataşta 1869 martında da bir yangın çıkmış ve on dert ev yanmışta.
— BİTMEDİ —
Ankara 24 (AA.) — Büyük Türk hekim ve bilgini İbnl 81-nâ’mn ölümünün bininci yıldönümünün yaklaşması münasebetiyle Arap Birliği kültür komitesinin harekete geçtiği Kahlreden gelen haberlerden anlaşılmaktadır. United Press’in Kahire muhabiri bu hususta a-şağıdaki malûmatı vermektedir:
Asırlarca Avrupanın fikir hayatına hâkim olan en büyük hekim İbnl Sina’nın bininci yıl dönümünü kutlamak üzere büyük hazırlıklar yapılmaktadır. Arap Birliğinin kültür komitesi. (Bütün İlimlerin sultam’nın hlc rl bininci ölüm yıldönümünün önümüzdeki sene kutlamak İçin bir program hazırlanmaktadır. Bu hazırlıkların en başında, İhtı! Sina'nın en çok kıymet verilen eserlerinden biri olan (Eş-Şlfa>nın neşri tasavvuru gelmektedir.
Sina'nın «Kanun-ül-Ribl «Eş-Şifa>sı da lâ-Linceye tercüme ve orta çağlarda Avrupa üniversitelerinde ted rls edilmiştir.
Arap akademisine nazaran İbnl Slnâ'ntn beşer! İlme hizmeti, zamanımızda mevcut bütün kültürü bir sisteme bağlaması. ve ilim sistemini asırlarca devam edecek bir şekilde tesblt etmesi olmuştur.
Ebül-Haşan Al! İbnl Sina, milâdın 979 yılında Buhara'da doğdu. Babası Haramayta kalesinin muhafızı idi. Pek genç çağlarından İtibaren harika ço- , cuk alâmetleri göstermeğe başlamıştı. On yaşındayken Kıır'a-nı ve Arap muhalledatmı hatmetti. 16 yaşında felsefe, riyaziyat, felekiyat, tıp öğrendi, ve bir serlrlyat kurdu. 17 yaşında 6amanl hükümdarı Nuh İbnl Mansur'un tehlikeli bir hastalığını İyi etti. Kendisine mükâfat olarak, hükümdarın kütüphanesine girip çıkmak hakkı verildi.

Hataya komşu memleketlerden 5000 aile geliyor
İskenderun 22 ( Akşam ) —! Antakya ve İskenderun belediyeleri Halayın turistik önemini lâytkı veçhile değerlendirmek için bu yaz, daha esaslı faaliyetlere girmiş bulunuyorlar.
Yayla mevsimini Hatay yaylalarında geçirmek İçin gerek Surlyeden ve gerekse diğer kora şu Arap memleketlerinden beş bin kadar ailenin Hataya gelecekleri öğrenilmiştir.
Antakyanın Harblyesindc. Is-kenderunun Belân, Soğukoluk ve Nerkisllk yaylalarında bulunan otel ve gazinolarında gerekil tertibat alınmıştır. Oteller gözden geçirilmiş, yatak ücretleri ve yemek tarifeleri mâkul hadler dahilinde tesblt edilerek yayıncıların, turistlerin hem u-cuz ve hem de konfortabl bir yayla mevsimi geçirmeleri İmkânları en İnce teferruatına kadar düşünülmüştür.
genişlemesi
Amerika îsrailin genişlemesinden kuşkulanmağa başladı
Vaşington 24 tNafen» — Burada dolaşan haberlere göre, Birleşik Amerika İsrallln yayılma siyasetinden ciddi bir surette kuşkulanmaya başlamıştır. Belirtildiğine göre. İsrail hükümeti bu siyasetinde devam ettiği takdirde İthalât ve ihracat bankası tarafından verilmesi karar altına alınmış 25 milyon dolarlık istikrazın da kesilmesi nazarı İtibara alınan bir tedbir olarak gösterilmiştir.
1004 yılında Saman! hanedanı düştükten sonra İbnl Sina, Hemedar/a yerleşlnceye kadar şehir şehir dolaştı, ve orada E-mlr şah Abdullah’ın vezirliği gibi yüksek bir mesnet karandı. Bir ara, askerler hükümdara karşı ayaklanarak yeni vezirin İdamını İstediler. Abdullah veziri yalnız sürmeğe razı oldu, fakat İbnl Sina. Emir hastalanıp kendisini bir daha yanına alnıı-ya mecbur oluncıya kadar bir iarak 58 yaşında öldü ve Heyete gizlendi. | medan'a defnedildi. Mezarı hâ-
1024 de İsfahan Emlri Alâüd- 14 orada gösterilmektedir.
devle Hemedan'ı zaptetil, ve îb-hl Slnfc yeni hükümdarın hizmetine hekim ve müşavir olarak girdi. İbnl Sina bu vazifede 13 yıl kaldı, tâ kİ 1037 haziranında Hemedan’a karşı açılan bir setere katıldı. İbnl Sina, şiddetli bir sancı nöbetine tutu-
Hayat pahalılığını seyyarlar artırıyor
Jlf Mehmet Ralf. Mir’atı İstanbul, (Köse Necib efendi İli Selini devrinin nüfuzlu derlet adamlarından birisidir.
[2] Bu bina şimdi Beyoğlu Erkek lisesidir. İki bölük halinde olan binanın mektep olarak kullanılan kısmı sonradan İlâve edirnişe benzemekledir. Geçen sene ziyaret ettiğim binayı gezerken mektep müdürü konakta bir vakitler Gazı Osman paşanın oturduğunu söylemiş, pıvımn olduğu rivayet edilen tahnit edilmiş bir atı d* göstermişti,
[3] Kaptanı Derya Mezamurta Hüseyin paşa büyük denizcilerimizden birisidir. Hayatı hakkında mevcut vesikalara İstinaden rahmetli Saffet bey (Kaptan Mezamorta Hüseyin paşa) İsmiyle bir eser neşretnıfştir.
Paşa 13 sefer 1113 »enerinde Sakızda öldü. Olümii İle fstan-buldn on iki yaşında bir tazı He iki küçük oğlu yetim kaldılar. Banlardan Nnman babasının mesleğine girmiş ve kısa zamanda temayüz ederek paşa ve Tersane Krthiidası olmnştıı.
NOT:
Saç dökülmesine karşı çare olmadığı anlaşıldı
Yapılan tecrübelerden hiç birisi müsbet netice vermedi
Amerikada Medlcal Assoda-tlon adlı tıp cemiyetinin neşrettiği bir yazıya göre, Ameri-kada her sene saçları dökülen kimselerin tekrar saçlarına kavuşmak İçin harcadığı paranın tutarı milyonları aşmaktadır. Fakat saçların dökülmesini bütün teferrüatuıa kadar tetkik eden cemiyet, bu hususta harcanan milyonlarca doların hiç bir fayda temin edemiyeceğlnl ilâve etmektedir.
Yazıda belirtildiğine göre, türlü koça karı ilâçlarından tutun da, masaj, muhtelif mekanik tedaviler, tonikler, ültraviolet şuaları, hormon, vitamin tedavileri gibi çareler, dökülen saçlara hiç bir fayda temin edememektedirler. Hattâ saçları dökülen kimsenin yaşı ne kadar küçük olursa olsun, tatbik edilmekte olan ve akla gelen bütün İlâçların İliç bir fay-
Gtçen makalede bahsedilen j dasi yoktur.
Fındıklıdaki Kaptan paşalara j Saçları dökülen bir kimsenin, mahsus yatıda son oturan Kap- (tekrar saçlarını çıkaracağını tan Deryanın Hüuuncddin paşa jsöyleyen doktorların sözleri de olduğu ve Hüsrcv paşanın ika-1 reklâmdan başka bir şey değil-, met ettiği yalının aynı bina olamaması muhtemel bulunduğu Ayvarısaraînfn eserinden anlaşılmakladır.
Müellif lladikatüicevami adi* eserinde (Haluniye mescidi yanındaki yalının sultan yalısı olduğunu sonradan muhtelif ellere geçliğini, son sahibi Emin beyden de Kaptanı Derya Hüs-rev paşaya intikıl ettiğin») ya-!
oturan Kap-1 tekrar
I
İddia olunan muhtelif suların, saçları daha parlak ve daha muntazam göstermekten başka bir faydası yoktur. Piyasada türlü İrimler altında satılan buna benzer sayısız İlâçların esası, saçların çıkmasına ve hattâ büyümesine hiç bir teri-' rl olmayan, basit bir veya iki kimyevi maddeden İbarettir.; Bundan başka içinde sulfalı bir madde bulunan saç sularının cildi tahriş etliği gibi, ilerde daha ciddi bir hastalık vukuunda alınan sulfalı İlâçların vücuda tesir kuvvetinin de azaldığı anlaşılmıştır. Saç dökülmesine karşı deva olduğu zannolunan hormonlarda, dert tarafından mezcolunnıakla ve vücut sisteminde bazı değişikliklere sebebiyet vermektedir. Başın üst kısmına yapılan vitamin enjeksiyonlarının da gayet tehlikeli ve vahim neticeler doğurduğu anlaşılmıştır.
dlr. Uzun hastalık neticesi, şiddetli sinir buhranları, yahut cüt hastalığı neticesi saçları dökülüp de doktorların tedavisinden sonra tekrar saçlarına kavuşan kimselerin doktorlara medyun olması da hatalıdır. Çünkü bu gibi kimselerin saçları tedavi neticesi değil, tabii olarak ve kendiliğinden çıktığı anlaşılmışı ir.
Saç diplerine kuvvet- verdiği
-| Yazan : Cemaleddin Bildik
Seyyarlar arkasında küfeler, mahalle arası sokaklarında böyle do taştırılır
Created by free version of 2PDI
Cürüm büyük, tedbir küçük!

Kara tahtadaki fiatler nasıl silindi ve domatesin fiati nasıl 70 kuruş oldu? Belediye ne türlü tedbirler alırsa alsın esnaf, halkı yine aldatıyor — Seyyar satıcılar peşinde bir dolaşma ve tetkik! — Yüzde yüz kârlı fiatler
V----------------------
‘Cami ne kadar büyük olsa imam bildiğini okur!» diye meşhur bir söz vardır. Anlatacağım vakadan son t a bunu, şu şekle çevirmenin tam zamanıdır sanırım: Ee-lediye ne türlü tedbirler a-lırsa alsın esnaf, halkı gene aldatır! n
Şimdi de vakayı anlatayım:
Günlerden 23 haziıaıı 1949 perşembe .. Saat onbi-ri çeyrek geçiyor... Lâleli tramvay durağının karsısındaki bakkal dükkânının duvarına asılmış olan biivük kara tahtanın önüne bir belediye memuru geldi, ayağının altına bir iskemle alıp boyunu yükseltti ve günün toptan sebze fiatlerini yazdı...
Belediyenin bunu yaptığını biliyorsunuz biî... Halk sebzesini almadan evvel bu tahtaya bakacak, o günün toptan fiati e-rine dükkânlılar için yüzde 30, seyyarlar için de yüzde 20 zam edilip fiatler hakkında bir fikir edinecek ve bu suretle de esnaf tarafından aldatılmam asını sağlamış o-lacak! Bu kara tahtadaki fiatler halk için faydalı oluyor mu? Bence hayır! Çünkü esnaf halden aldığı malı sabahın saat sekizinden itibaren satışa cıkanyor. tahtalara ise fiatler saatli den evvel yazılamıyor. Yarıl halk, fiatleri kara tahtadan öğreninceye kadar günlük sebzesini çoktan almış, aldatıldı ise çoktan aldatılmış oluyor...
vermeği tercih ettim. Kulübeye gittim polis yok!
1 — Fiatlerin kara tahtada ilânı faydalıdır. Fakat ontann bir insanın yetişip tebeşirle yazılı fiatleri silebilecek kadar yakına asılması ve fiatlerin 11 den sonra yazılması büyük hatadır! ...
Bazı ender hallerde çıplak kafalar üzerine yapılan majos-ların kısmı bir tesiri vardır.! Seri masajlardan sonra kafa-! nın üzerinde yeni doğan çocukların başında olduğu gıbli. ince*
ve renksiz tüylerin belirdiği görülmüştür. Fakat bu İnce, tüyler de kısa bir zaman içinde döküldüğünden masajın saçlara faydalı olduğu söylenemez. Ültraviolet şualarının, mütehassıslar tarafından tatbik edildiği takdirde gayet az bir tesiri vardır.
Uzatmıyayım da vakaya geleyim: Saat onbiri çeyrek geçe kara tahtaya fiatleri yazan belediye memuru, halka bir yardımda bulunduğuna kani olarak gurur- duğum seyyar satıcının tabla oradan ayrıldı? f"
Fakat fecaata bakın kİ, belediye memurunun uzaklaşmasından beş dakika sonra sırtında bir küfe domates ile oraya gelen bir seyyar satıcı, küfesini indirdi, elindeki teraziyi ve tablayı bir kenara bıraktı ve hemen oracıkta tezgâh kurup satışa hazır vaziyete geçti...
Lâlelideki tramvay dura-> ğınm camından, bu seyyar satıcıyı seyrediyorum. On ■ beş adım ilerisindeki kara tahtanın önüne geldi, belediye memurunun az evvel ı domates hizasına yazdığı 35 - 40 - 50 rakamlarını, eUn-' deki kirli bir paçavra ile si-ı: lerek küfesinin başına geçli. ' Bu seyyar satıcının mak-ı1 şadı malûmdu: O saate kadar domatesini almamış o-İanlara domatesi, istediği fişte satacak... Yavaş yavaş bu satıcıya doğru yürüdüm , ve bir alıcı hal ile sordum:
— Domatesi kaçtan veriyorsun?
‘ —70 kuruş1...
— Çok değil mİ?
Satıcı:
— Bugiiıı domates az çıktı. fiatler yüksek! .. diye ko-' nuşmağa başlayınca kara tahtadaki fiafleri niçin sildiğini sormak istedim: Hâlde toptan satış fiati 25 - 40 - 50 kuruş olan domatesi b usatıcı, 70 kuruş-!tan nasıl satar? Sattığı do-î mates 25 kuruşluktan olsa matesi bu satıcı, 70 kuruştan, 40 kuruşluk cinsinden olsa 48 kuruştan; 50 kuruşluk maldan olsa 60 kuruştan satması icabetler. Satıcı bu 70 kuruşu nereden çıkardı?
Esnafla münakaşaya t.u-tuşmaktansa İşlediği cürmu, tramvay durağı yanındaki kulübede bulacağımı tahmin ettiğim polise haber
Bu vakadan sonra mahalle içine dalıp seyyar sebze satıcılarının peşine düştüm. Bir sokak basında durdur-
I lasında bezelya, ayşekadın fasulya. kabak, domates vardı. Sordum, cevap verdi:
Bezelya 40. ayşekadın fasulya 75, kabak 20, domates 70 kuruş!...
Olduğum yerde rmhlan-
mış gibi dona kaldım. Çünkü bezelvanın ogünkü toptan fiati 12. Ayşekadın fasulyenin 40. kabağın 8. do-matesinki de 25 - 40 - 50 kuruştu.
Görülüyor ki seyyar satıcılar. toptan satıs fiaticrinc yüzde 50 den fazla zam ediyor!
Diğer bir seyyar satıcıda da fiatleri gene böyle yüzde yüz. hattâ yüzde yüzden de fazla kâr ilâve edilmiş halde buldum!
Fiatlerin seyyar satıcılar elinde yükseldiğine, geçimin onların elinde zorlaştığına da şüphe yoktur. Tahtadan fiat silmeği de gözönünde tutarsak işledikleri cürüm büyük, tedbirler küçüktür.
Cemaleddin BTI.DİK.
Anamur’a mecburî ifliş yapan meçhul tayyare
Üzerinde hüviyet varaka»» veya pasaport bulunmıyan pilotun ifadeleri birbirini tutmuyor
Geçenlerde hüviyeti meçhul bir tayyarenin mecburi iniş yaptığı telgraf havadisi olarak yazılmıştı. Yeni Mersin refikimiz bu tayyare ve pilotu hakkında şu malûmatı veriyor:
■11.SS49 günü sant 9,30 sıralarında. Anamurun Kaldıran mevkiinin 500 metre doğusuna vc sahilden 75 metre içeriye hava muhalefeti ve benzinin bitmesi yüzünden mecburi İniş yapan G - Uhy markalı »e kıç tarafında B rakamı bulunan tayyarenin pilotu saat 14,30 da Ananııırdan Mersine getirilmiştir.
Pilot 20 yaşlarında sarışın u-zunooylu bir gençtir. Alman i-fadelerinde üzerinde hiçbir hüviyet varakası ve pasaport çıkmadığı lçlıı hakiki şahsiyeti henüz tesblt edilememişse de babası tnglllz, anası Bulgar ve kendisi de İngiliz tebaalı olduğu ve Kahlrede serbest makinistlik yaptığını söylemiştir.
Yine kendi söylediğine göre, İsmi Danyal olan bu pilot aldığı senelik İznini Rodos ve Kıbrısta kullanmak üzere amcasına ait tek kişilik uçakla
Kahlreden ayrılarak Rodos», oradan da Kıtansa gitmek İsterken Anamura inmek mecburiyetinde kalmıştır.
Yapılan arama neticesinde Danyalın üzerinde elbiselerinden ve bir de battaniyeden başka hiçbir ?ey bulunmamıştır. Tayyarenin içerisinde 8 adet renk itibariyle ayrı, takat mâna itibariyle ayni olan tayyareciliğe alt kitapla 18 tane liadar muhtelif şeklilerde uçak re-imleri çıkmıştır
Danyal İngilizce konuşıııak-tndtr Her sorgu neticesinde ifadesinde değişiklikler yapmakta olduğundan ve verdiği adreslerin ne dereceye kadar sarih bulunduğu henüz anlaşılmadığından hareketine izin verilmemiştir.
Tayyare indiği, mıntaknda sıkı bir muhafaza altındadır.
-----TA K V İ M----------------
Sıkan H - Hızır SI
İmsak CJ Ûgle Ekindi Ak Va E «J* ».« 4J3 8J2 13.1)0 1.M V. 3.09 5.3ıl 13,16 17.17 ».43 22.40
SA lifte O _ * M_________________________________________________________ 25 Haziran 194u
[ErS f Ehveni şer j
kolye, ne bir yüzilk bile almadı. Bahse girerim kl. herif şıllığın birine tutulmuş olacak!
— Benim bu hususta hiç bir fikrim yok!
— Nasıl fikrin yuk mösyö Arman! Sen. maiyetindeki memurları böyle mİ kontrol edersin’ Ben bir hafta İçinde olup biteni öğrenip sana haber vereceğim.
Madam Honore hususi üç hafiye memurunu kocasını takibe memur etti. Haflyelerln kendisine getirdikleri malûmat, onu çileden çıkardı. Genç kadın, bir kaç gün sonra kendisini görmeğe gelen dostu Armana, daha eşikle İken:
— öğrendim, her şey! öğrendim. Kocamdan şüphelenmekte meğer hakkım varmış. Bu hırsızlığı yapmak İçin beni aldatması. yani bir metresi olması lâzımdı. Hakikaten mendeburun metresi varmış.
— Söylediğinden emin misin şekerim? Doğrusu kocandan böyle bir şey beklemezdim. Milyonları yutan metres kim imiş bakayım?
Madam Honore hiddet ve kıskançlığına kapılarak ve sözlerinin karşısındaki talihsiz Arman üzerinde yapacağı tesiri düşünmlyerek cevap verdi:
— Kocamın metresi, karındır Evet karın, şimdi anladın mı? Bu şıllığın dalma son moda elbiseler giymesinin sırrını. şimdi anlıyorum. Halbuki, sen bir mahalle terzisinde ucuzca giyindiğin-? dair söylediği martavallara inanıyordun. Yalnız senin sahte olacağına inandığın fındık büyüklüğünde hakiki elmasları ve hakiki İnci kolyeleri bu sayede takıyordu.
—Gerçek mİ söylediklerin? Kocanın metres'., karım olduğuna emin misin?
Arman, bu sualleri hayretle sorarken, ticari zihniyet, yavaş yavaş fikrine hâkim oldu ve kendi kendine:
— Âlâ... İşin böyle olması daha iyi. Mademki Honore benden üç milyon feank çalmıştır. Bu paraları yabancı bir karı uğruna harcıyacağma kanma mücevherler alması daha İyi oldu, diye düşündükten sonra kahkahaları bastı:
— Bu suretle zararım azalıyor. paralarım, yabancıya gitmemiştir. Ya paraları yabancı bir kadın uğruna harcamaydı ne yapacaktım? Hakikati söy!e-mek lâzım gelirse o kadar gayri memnun olmamalıyım. îkl şey arasında ehvenini tercih etmek lâzım.
Çeviren: A. HİLÂLİ
Mösyö Arman Lera şiddetli bir romatizma krizine tutuldu ve yatağından kalkamaz oldu- Karısının bütün ihtimamına ve doktorların kendisine verdikleri tlirliı türlü renkteki İlâçlara rağmen lylleşemlyen Armanın cam sıkılmağa başladı.
Dostlan, can sıkıntısını defetmek İçin kendisine kitap okumasını tavsiye ettiler. Bunun üzerine Arman yazıhanesinden yevmiye defterini kasa defterini. verecek ve alacak defterini getirtti ve yapacak başka bir işi olmadığı İçin İlk defa olarak bütün sükûn ve huzuruyla hesapları tetkike koyuldu.
Bu inceleme neticesinde veznedarı Honore Pltua’nın hırsızlığını anlayınca güzleri fal taşı gibi açıldı. Bu sefil herif, senelerden beri kendisine gösterdiği emniyet ve İtimadı suiistimal ederek kasadan kâh büyük, kâh küçük meblâğlar çalmıştı. Arman bu suiistimal yekununun üç milyon frangı bulduğunu görünce romatizma sancılarını unufarak yatağından fırladı ve İçi hiddet ve nefret ile dolu olarak odanın İçinde dolaşmağa ve kendi kendine:
— Üç milyon frank ha! Olur şey değil! Mendebur herif gözlerimin önünden üç milyon frank aşırsın da ben bu müddet zarfında âzami lasarrur İle yaşayayım ve kanma hakiki mii-cevherter değil de. sahte İnci kolyeleri ve cam taşlı yüzükler satırı alayım. Bu hırsızlığı yapan da kim? En çok güvendiğim veznedar ve muhasebecim Honore ha! O haide insan, kime itimat edecek? Meğer dünyanın düzeni bozulduğunu ve her yerde hırsızlığın alıp yürüdüğünü iddia edenlerin hakkı varmış!
Honere, Armanın yalnız veznedar ve muhasebecisi değil, sevgili metresinin de kocası İdi. Yani başka bir tâbirle Mösyö Arman sık sık Honore'nln karisiyle b&şbaşa hoş saatler geçirirdi. Bu müşkül vaziyet karşısında zavallı Arman ne yapacağım. nasıl hareket edeceğini şaşırmıştı. Metresinin kocasını sokağa atamaz ve adalete teslim edemezdi. Böyle bir hareket, bir çok dedikodulara sebebiyet verecekti.
Arman, bu meyıislyet anlarında meseleyi metresine, yani Ho-nore’nin karısına açmağa karar verdi. Romatizmaları hafifleyince genç kadını görür görmez, içini döktü
— Biliyor musun şekerim, kocan. sefil bir hırsızmış!
— Amma da yaptın tontonum!
— Maalesef kullandığım tâbir. ad hakikati tam mânaslyle ifade edemiyor Açıkgöz kocan, bir kaç sene içinde kasadan tam üç milyon frank aşırdı.
Güzel madam Honore. oturduğu yerden fırlayarak hiddetle:
— Vay vicdansız, vay İnsafsız herif! diye Jjaykırdı. '
Arman, metresinin bu hiddetine sevinerek.
— Görüyorum ki meleğim, sen de kocanın hareketini takbih ediyorsun Bu beni teselli ediyor, dedi.
Genç kadın, hiddetini yene-mlyerek devam etti:
— Namussuza bakın ki, çaldığı üç milyon franktan hiç bahis açmadığı gibi bana karşı cömert de davranmadı, ne bir
Mahkeme Koridorlarında
Bu dünyada değnek gibi dosdoğru
olursan para
kazanamazsın!
Kirli kasketinin Küneşliğl yana kaymış, basma mintanının, ceketinin yakaları lüle lille kıvrılmış, sözleri kömür tozu ile sürmelenmlş, uzun boylu, cökiik avurtlu, hafifçe kambur, elli yaşların da bir adam, Ceza mahkemeleri koridorunda yadırgayan bakışlarla etrafı süzüyor. basını sallıyor, dipleri küflü dişlerini sırıtarak bir şeyler mırıldanıyor. Yanma sokulduk:
— Mahkemede İşin mi var. babalık’
Mütereddit bir bakıştan sonra tasdik İşareti yaptı
— Kırk yılın basında bizim de bir işimiz düştü.
— Dâvacı mısın?
— Ben de agnıvamadım ki. Getirdiler iste.
— Ne diye getirdiler? Biri He kavga mı ettiniz?
— Yoh canım Çargah dögüşlü Is değil bu. Gara-golda; «Ben paralarımı isterim» dedim de ondan ötürü geldik buraya.
— Kimden İstiyorsun paranı? Birinde alacacın mı var?
— Paralarımı aldılar. Aha şu zabtı yenin yanında oturan tilki kafalı herifi gö-rüyon ya. iste ondan istiyorum paralarımı.
— Sen ne iş yapıyorsun?
— Ben mi? Şey yaparım. Bizim mahallede kömürcüyüm.
—Şu adam senin ortağın mı?
— O nasıl söz? Ortaklı işten hoşlanmam ben. Her sabah besmele çekerek dükkânımı kendi elimle açarım, akşam gene kendi elimle Kapatırım. Bir işin içine ortak eli garışırsa onun kazancında bereket Kalmaz. Babamın verdiği nasihat bu-dur. Zaten o herifi tanımam kİ ortak olayım.
— Peki, o adamdan ne parası istiyorsun ya?
— Ne parası olacak, Altınların parasını istivom
—Demek o adama altın sattın?
— Tersine yârenlik etme-sene, efendi. Ben altınu nereden bulacağım kl ona satayım? Altınım olsa bir köşede şahlarım.
— İstediğin altın parası nedir ya?
— Herifin bana verdiği altınların parasını geriye ls-temiyecek miyim?
— Haaaa, sen altın satın aldın öyle mi?
— Başıma gelenleri duymadın mı? Herif bana öyle oyunlar etti ki haslanmış gaz gibi şovdu bırahtı.
— Nasıl oldu, anlatsana.
— tdeceğini etti işte. Dükkânda oturuyordum. «Selâ-mün alevküm, Muharrem efendi» diyerek gapıdan İçeriye girdi. «Ve aleyküm s**-lâm emme ben zatınızı tanıyamadım- dedim. Sen beni unutmuşsun amma ben seni tanıyorum. Bak ismini de biliyorum Sana söyliyecek lâflarım var. Baş başa verelim de biraz Konulasım» dedi. Dükkânın arka tarafına çekildik, cebinden bir paket
Maksude Tansel’ın büyük konseri
Genç sanatkâr Maksude Tansel, şehrimizin tanınmış saz sanatkârları refakatinde 25 haziran cumartesi günü akşamı Bebek Belediye Bah-
çesinde klâsik Türk musikisinin en seçme eserlerinden mürekkep bir programla, bir konser verecektir. Konser 22 den 24 e kadar devam edecektir.1 Genç sanatkâra başarılar dile-! rlz.
(Hıj tarafı I üncü Mhlfedaı teri İhtiva etmektedir. Herkes bu kanunun, pek mahdut kayıtları dairelinde, canı İstediği gibi İnşaat yapıyordu.Bu yüzden arsalar gelişi güzel İfraz edilmiş her biri paha biçilmez kıymette olan ecdad yadigârı, tarihi &-bldelerlmlzln harlmlne kadar tecavüzler yapılarak çirkin binalar inşa edilmiştir Güzel İstanbullunuz bu yüzden çirkinleşmiş. bir çok semtleri bir ortaçağ kasabası halini almıştır
1933 de yeni Yapı Yollar Kanunu yürürlüğe girince ve bu kanunun hükümleri dairesinde bir şehir İmar plânı hazırlanınca. eski kanunun başı bog denilebilecek hürriyetine alışmış olan vatandaşlar, yeni kanunun modern şehircilik prensiplerine uygun bir şehir yaratmak mak-sadlyle koyduğu kayıtlar ve hükümlerden şikâyete başlamışlardır Bu kayıtlar ve şartlar, vatandaşlardan alışmadıkları bir nizam ve disiplin İstemekte, onlara bir takım külfetler tahmil etmektedir.
Şehir ve memleket hissinden doğmakta olan bu külfetler, eskiden mevcut olmadığı İçin şimdi hemşerllerl sıkmakta ve onlar üzerinde iyi bir tesir bırakmamaktadır.

Atatürk'e dair bir hâtıra
Bir dostumdan lşltmiştiın: Meşhur şehircilik mütehassısı Yansen Ankaraya geldiği zaman başkentin imarı hususunda Ataturkle görüşürken şöyle demiş:
— Hükümetiniz okadar kuvvetli midir kl imar plânı yapmak istiyorsunuz?
Atatürk bu 3öz karşısında hay rete düşmüş ve Yansenden bu sualinin izahını istemiş. O da şu cevabı vermiş:
— Al man yada İlk İmar kanunu ve plânları ortaya çıktığı za-
çıkardı; «Muharrem efendi, ben seni çok iyi tanırım. Be nim kız kardeşim bu mahallede oturur, her zaman odununu, kömürünü senden alır. Senin çok namuslu, akıllı bir adam olduğunu her zaman sovler. Bunun için ben de kalktım, doğruca sana Keldim. Sovliveceğim şev büyük biı sırdır Namuslu adam olduğunu bildiğim i-cin bu sırrımı ancak sana söyliyeceğim» diyerek paketi açtı, içinden iki parça demir çıkardı. Şöyle bir baktım ki demire de benzemiyor, sapsarı altın gibi parlıyor. «Şunları görüyor musun, Muharrem efendi? Bunların; ikisi de altındır. Bizim tarafta serserinin biri eski bir konağın arsasında gece yatmak için çukur kazarken toprağın altında bulmuş, a-hp bana getirdi. Kendisinin böyle şeylere aklı ermez. Ben görür görmez altın olduğunu anladım. bunlar karışık gümüş parçası, fazla değeri yoktur, diyerek eline beş yüz lira verip aldım. Bunu herkese duyurursam hükümet elimden alır. Sen ticaret adamısın. Tanıdığın kuyumcular vardır. Götür, istediğin kuyumcuya göster, fiatinı de sor, onun söy-liyeceği fiatin yarısına ben bunları sana satayım» dedi. Altını görünce sen olsan heves etmez misin? Allaha şükür, köşemde beş on kuruşum var. Kemerimin içinde kâğıt para saklayacağıma, altın saklarım. Ne zaman satsam para eder. Uzatmıya-lım efendim, herif bir törpü çıkardı, başladı altın parçalarını bir kâğıdın üstüne törpülemeğe O sırada bir müşteri geldi, ben kalkıp iki kilo kömür tarttım. Tekrar döndüğüm zaman herif: «Maharrem efendi, altın parçalarının ikisini de törpüledim, tozlarını kâğıda koydum. Götür, kuyumcu ile konuş, yarın ben tekrar gelirim» diyerek altın tozu kâğıdım bana verip gitti. O savuştuktan sonra ben de dük kânı kapadım, doğruca kapalı çarşıya çıktım. Tanıdığım bir kuyumcu vardır. Tozları ona gösterdim Gözümün önünde muayenesini yaptı: «Muharrem ağa. bu tozlar on sekiz ayar altın. Eğer sende varsa gramını dört liradan satın alırım»-dedi. Ondan sonra efendime söyliveyim,ertesi gün herif gene dükkâna geldi. Tiea ret işinde biraz da Kurnazlık lâzım. Bu dünyada değnek gibi dosdoğru olursan ağız tadivle para Kazanamazsın. Eline fırsat düşünce az çok gurnazlık göstermı-li kl gazanc gelsin. Ben de herife: »Arkadaş, senin altınların pek gıvmatlı değilmiş. Gramına iki liradan fazla vermedi, Ona da nazlanıyor amma benim hatırım tein , İki Lira verecek» dedim Fe-rif; «Muharrem Efendi, senin kuyumcun açık göz a-danımış. Bu altının gramını beş liraya herkes alır. Velâ-kin. bir defa sana söz ver-
dlm. sözümden dönmiyecc-ğim. Altınları sana birer liradan vereceğim. Hem ben kazanayım, hem sen kazan. Allah bereket versin dedi Altınları ince bir kâğıda sar dım, bitişik bakkala götürüp tarttırdım. İki kilodan biraz fazla geldi. Fazlasını da hesaba katmadan herifin eline iki bin lirayı saydım, altınları aldım.
— Eeey, vurgunu vurdun desene.
Yüzünü ekşitti:
— Ne vurgunu, bre efendi. Ağaçtaki gus gibi ben vuruldum. Erimiş altını ben ne yapacağım? Şunları kuyumcuya götüreyim de altın lira İle değiştireyim, dedim. Ertesi gün doğruca kurutucuya gittim. Herif altınları eline alır almaz: «Muharrem Ağa, benimle saka mı edi-von? Bunlar altın değil, altın yaldızlı bakır parçası. Ge cen gün getirdiğin bunun tozu değildi, sahici altın tozu idi. O tozlardan varsa getir bana demez mi! Kuyumcunun dükkânı bir kaynar kazan oldu da basıma geçti sandım, hemen oradan dışarıya çıktım. İki giin sonra polisler herifi tuttular emme hepsini inkâr ediyor.
Mübaşir seslendi. Muharrem Ağa kasketini koltuğunun altına kıstırıp çekingen adımlarla salona girdi.
Ce. Re.
man. halk şikâyete başlamış ve hükümetler, bu şikâyetlere karşı mukavemet edememişler; kanunla plânda tâdiller yapmak zorunda kalmışlardır. Bu suretle halk, plânın fevkine çıkmış ve İstediği gibi malına tasarruf etmeğe ve bina yaptırmağa başlamıştır. Bir imar kanununun ve plânının yeni şehircilik prensiplerine göre tatbik edilebilmesi İçin, hükümetin çok kuvvetli olması lâzımdır. Onun Jçln bu suali sordum.

Bizim hükümler şiddetli değildir îşte blzdek! bu şikâyetler, bir zaman Al man yad a İmar kanun ve plânlarının değiştirilmesini mucip olan şikâyetler nevlnden-dlr. Bizde de şehircilik mütehassısı M. Prosl. 1933 tarihli yen! Yapı Yollar Kanunundaki esaslara göre bir imar plânı tanzim etti Yukarıda «Yeşil Saha» tâbirini izah ederken söylediğim tarzda, bu imar plânında, şehrin bina yapılacak yerlerini ve yapılmayacak sahalarını ayırdı Nerelerde bitişik nerelerde miin ferlt binalar yapılacağını, bu binaların ve blokların kaçar katli olacağını gösterdi. Bu günün seyrüsefer icaplarına uygun olarak şehrin caddeleri ve ana yolları genişletmek veya yeniden açılmak ikinci derecedeki sokaklar ve yollar kanununun tarif ettiği gibi 9 .5 metre genişliğinde olarak tevsi ve ıslah etmek. mevcut çıkmaz yolların ıslahı. imkânsız yolları kapatmak glb! hususları da plânda ğözö-nünde tuttu Bu plânlar. Şehir Meclisince ve Bayındırlık Ba kanlıgınea tasdik edilerek tatbiklerine başlandı Ayrıca Baslık Bakanlığının Umumi Hıfzıs sıhha Kanununa göre meskenlerin İnşasında riayet edilecek sıhhi esaslar ve şartlar hakkın-dak1 talimatı da tatbik olunmağa başladı.
Bu suretle halkın hakklle şehrin hakkı arasında taarruzlar başladı. Bu arada halkın şikâyetlerinde haklı olduğu bazı noktalar vardır kl onların en mühimi. İnşaata müsaade edtl-mlyen yerlerin İstimlâki meselesidir. Bu sahalarda arsası olanlar madem kl İnşaata müsaade etmiyorsunuz, kanuna tevfikan arsamızı İstimlâk ediniz, diyorlardı Yapı Yollar Kanunu, inşaat yapılması memnu yerlerin beş yıl içinde İstimlâkini â-mlrdlr. Halbuki bu yerlerin istimlâki milyonlar değil, mllvar-lar istiyordu Bu milyarları bulamadığımız için halkın İstimlâk taleplerini beş sene İçinde yerine gettremlyorduk Halkın şikâyetlerini önlemek İçin umumi olarak veşll saha dediğimiz inşaat yapılması memnu yerlerde önce bir bodrum bir kat, sonraları bir bodrum İki kat İnşaata müsaade etmek mecburiyetinde kaldık.
Avrupanın çok zengin şehirlerinde ve memleketlerinde, ötedeki beş yıl İçinde İstimlâk mec burlyetl. 20 - 25 sene kadardır Bu ıızun müddet zarfında halk tasarruf hakkından istifade edememektedir Bizde böyle İstimlâk müddetini 20 - 25 sene uzatan bir kanun yoktur ve çıkmasına da İmkân yüktür.
*
Halkın imardan diğer bir şikâyeti ve tıkanan sahiller
Halkın İkinci bir haklı şikâ
yeti de. tatbikat plânlarını şehrin her tarafında tamamlle yapılamamış ve bunların bazılarında da yanlışlıklar yapılmış olmasından Heri gelmektedir Bu tatbikat plânlarını ve Yapı YoLlar Kanununun .stedlğl formaliteleri İkmâl etmek bir zaman veya para meselesidir, ts-tanbuldakl mecburi istimlâkleri yapmakla mükellef olan Belediyeden başka, Milli Eğitim Bakanlığı, Evkaf ve Devlet Demir yolları İdareleri vesait resmi daireler de büyük paralara muhtaç olan istimlâkleri yapamamışlardır.
Yazınızda Anadolu yakasının deniz kenarında yapılmasını istediğiniz işler de yine azçok bfi yük İstimlâkleri icabettlrdtğl I-çin yapılamamıştır İmar plânında kıyılardan halkın faydalanması için bir çok açık yer bırakılmış ise de parasızlık yüzünden istimlâkler yapılamadığından plân burada da tama-mtle tatbik edilememektedir
â-
T uristik imkânlar
Bu münasebetle Istan bul turistik İmkânlarından da kısaca bahsetmek İsterim. Bir turist »e sayfiye şehri olmak İçin iklim, tabii güzellikler, coğrafi vaziyet, tarih, arkeoloji, eski eserler ve âbideler, güzel sanatlar, plajlar ve deniz sporları bakımından her türlü şartları haiz olan ts-Lanbulun yalnız oteller, yollar, nakil vasıtaları gribi. İmar bakımından eksikleri vardır
Şehir İmar edilerek bu eksikler de tamamlanırsa, tstanoul, eşsiz bir turist ve sayfiye şehri olur. Turizmin maddi ve mânevi faydalan İse pek büyüktür. İktisadî kalkınmamızı temin etmek ve imar hamlemizi durmadan İleri götürmek için muhtaç olduğumuz azim miktarda dövizi turizm temin eder. O zaman her yıl fstanbula akacak milyonlarla liralık döviz, kendi yiyeceğimizden ayırarak yaptığımız İhracatın getirdiğinden daha fazla tutar. Bundan da hem güzel fstanbulumuz hem de bütün aziz yurdumuz istifade eder Turizm sayesinde, şehrimizi ve memleketimizi tanıtmak, harici âlemle daha sıkı temaslar ve münasebetler tesis ederek bü’ün medeni milletlerle tanışmak ve kaynaşmak, bu devamlı ve gittikçe kuvvetlenecek temaslardan faydalanarak ecnebi sermayesi ve hususi teşebbüsü ile büyük ölçüde İktisadi işbirliği yapmak imkânlarını da elde etmek mümkündür.
îstanbuiıı turist ve sayfiye şehri yapabilmek için, mutlaka imar plânının tatbiki lâzımdır Fakat bu. büyük para lstiyen bir iştir Bu bakımdan Istanbu-lun İmarı, sadece bir belediye meselesi değil, mühim bir memleket ve devlet dâvasıdır Temenni ederim kl eşsiz tstan-bulıı imar ederek bir turist ve sayfiye şehri haline getirerek parayı biran evvel bulmak miım kün olsun.
Hürmetlerimi sunarım Sayın Bay Vâlâ Nurettin
İstanbul Valisi ve Belediye rel(J Dr. Lûtfl Ktrdsr
Â
Neşriyatımıza kanı hu *-lâkayı gösterdiğinden ve vasıtamızla halkı tenvir ettiğinden dolayı Vali ve Beledi ve reisimize teşdıkür ederiz.
(Vâ-NıU

Kızlara Suikast
ZABITA ROMANI
Vatan: Agatba Christle Tercüme eden: Vâ - Nû
u——Tefrika No. 23 --- -
Mülâhaza : Salnt - Loo'ya gelmeden evvel nerelerde bulunduğunu tesblt etmeli Babasının ve kendinin ismini taşıyan firmanın vaziyetin! tes-bll e t mile.
H: Komutan Challenger. A-leyhlnde şüpheyi uyandıracak bir şey yoktur. Geçen hafta zarfında civarda bulunuyordu. Cürümden yarım saat sonra gelmiştir.
Sebep: Yok.
t: Avukat Charles Vyse. İtham edici deliller: Otelin batı çeslnde tabanca atıldığı zaman yazıhanesinde değildi. «Netameli Ev» Ln satılması mevzuunda şüphe uyandıracak sözler söyledi. Samimi olmayan bir karakter. Tabancanın kayboluşunu bilmiş olması muh-
temeldir.
Sebep: Kazanç mı? Şüphe:!. Aşk yahut kin mİ? Karakteri mütalâa edilirse mümkün. Koz-ku mu? Az muhtemel.
Mülâhaza: ipoteğin kimin üzerinde olduğunu ve Vyse'ın mali vaziyetini incelemek lâzımdır.
J: ? Böyle bir onuncu şahsiyet mvecut olabilir. Biz ouı tanımıyoruz İhtimal. A. D., E., yahut F. bilmediğimiz hu-sulyetlerl haizdir de bir sürpriz teşkil ederler.
Ben yukarıkl satırLarı okuduğum sırada, Poirot. hareketlerimi dikkatle takibediyor lıı. Gururla:
— İyi tanzim edilmiş değ ı mİ? — dedi. — tngilizceslnl de doğru yazmışım? Konuştuğum
şuada Ingiliz olmadığım berilidir ama yazımdan belli değil-dlr.
— Mükemmel kitabet vazifesi. Tebrik ederim seni- Bütün tahminleri, İhtimalleri vuzuhla dikkate almışsın.
Polrot. kâğıdını geri çekel:
— Evet dedi — Bu listede bilhassa bir isim dikkati çekiyor. O da Charles Vyse'ın ismi... Bu avukatı iki mühim sebepten dolayı şüpheli buluyoruz. Şimdiye kadar elde ettiğimiz delillere nazaran Charles Vyse, şüpheyi kendi üzerinde en fazla topluyor. Ben de Öyle demez misin?
— Herkesten pek daha Şüpheli görürüm.
— En az kabahatli olan mevkufu ilhanı eder gibisin. Bu da zabıta romanlarını fazlaca okumandan Heri geliyor, Has-ting8. Halbuki, hayatta ekseriya vaziyet tanıamiyle aksidir. Nazariye ile tatbikat birbirine uymaz
— Açana bizim maceradaki durum da aynı mı?
Polrot, cevap verdi:
— Yalnız hakiki hayata ben-zemiyeQ bir nokta var, o da
mücrimin cüreti. Başlangıçtan beri, bu. dikkatimi çekti. Ve keza, bu yüzden miicrtml ele avuca sığdıramıyorum.
Sonra, âni bir hareketle yazdığı notlan buruşturdu ve yere fırlattı.
Benim itiraz eder gibi bir tavır takınmam üzerine:
— Hayır. — dedi. — Artık bu liste beni hiç alâkadar etmiyor Onu yalnız dimağımda vuzuh sağlamak İçin yazdım Evvelâ nizam ve tnetod sonra da...
— Peki sonra da?
— Evet sonra da psikolojiye baş vuracağız. Beynimizin hücrelerini harekete getireceğiz. Haydi dostum Hastings, git artık yat.
— Eğer sen de gidip yatmazsan katiyen gidip İstirahat etmem.
— Sadık bir köpek kadar şayanı tebriksin! Fakat sen, benim düşünceme yardım edemezsin. Ben de şu anda ancak düşünmekle vakit geçireceğim.
— Belki de bit çok noktalan benimle münakaşa etmek işine gelirdi.
— Hakikaten fedai bir dostsun. Pekâlâ öyleyse... Madem
kl. benimle beraber uykusuz kalmak niyerindestn. öyleyse yerleş şu rahat koltuğa...
Bu sefer teklifini kabul ettim. Artık çene çalmağa başladık sanıyorsauız yanıldınız. Dostumun yerdeki kâğıtları toparlayıp sepete attığını hatırlıyorum. Sonra uykuya dalmışım,
X
NIC K İN ESRARI
Uyandığım zaman gündüz olmuştu. Polrot nâlft iskemlede oturuyor ve dtin geceki gibi meşgul. Hep aynı variyetteydi. Lâkin, çehresinde hafif bir değişiklik olduğunu farkettlm. Kedi gözüne benzlyen gözleri, gayet İyi tanıdığım yeştl bir ışıltı İle parlıyordu.
Büyük müşkülâtla yerimden doğruldum, ötem berim tutulmuştu. Koltukta uyuyarak hakikaten rahatsız olmuştum. Ben yaşta bir İnsan için yatağına girmeksLzin geceyi geçirmek İliç de tavsiye edilir şey değildir.
— Polrot. sen bir şey keşfetmişsin! — diye haykırdım.
Evet mânasında başını salladı ve bana eğildi:
— Hastings! Şu üç sualden her birine cevap ver: 1 — Bayan Nlck, son zamanlarda uykusuzluktan niçin ıstırap çekiyor? 2 — Siyah elbise giymek âdeti değilken bu akşam niçin siyah bir elbise seçti? 3 — Dün akşam niçin şu cümleyi sarfet-ti: «Şayet biri beni öldürmek istiyorsa, öldürsün; gayri buna hiç ehemmiyet vermiyorum.»
Hayrete kapılarak arkadaşıma baktım. Bu ualler bana, mevzu dışı görünüyordu.
— Haydi, Hastings, cevap ver çok rica ederim.
— Vereyim... Evvelâ ilk sual; Nlck, sana heyecanlı olduğunu söylemişti
— Evet ama bu endişesi nereden geliyor?
— Siyah elbise giymesi mevzuunu ele alalım Eh, bunda bir fevkalâdelik yok. çünkü hepimiz biı değişiklik isteriz.
— Evli İnsansın ama, kadın psikolojisini pek a? biliyorsun Bir kadın, muayyen bir rengin kendisine yakışmadığını aklına yerleştirirse, artık o rengi asla kullanmaz.
— Nihayet üçüncü suale gelelim: Bayatı Ntck’ln o derece]
büyük heyecana kapıldıktan sonra bahsettiğin cümleyi sar-fetmeslnl gayet tabii buluyorum.
— Feryada benziyen o İfade hiç de tabii değildi Kuzininin ölmüş olması onu dehşete düşürür. Vicdan azaplarına sevke-der. bunu kabul ederim. LâkLn. hayattan nefret ettiğine dair olan sözleri, bu genç kızda gördüğümüz yeni bir tezahürdür. O ana kadar kendisinin çök neşeli ve nikbin olduğunu zannediyorduk. Azizim Has-tlngs! Dikkate şayan bir psikolojik değişme karşısındayıi Acaba bunun sebebi nedir?
— Allah Allah! Akrabasından bir kızın ölmesi yalıu-
— Acaba yüreğinde öyle bir bedbinlik vardı da, heyecana düşmesi yüzünden mi ortaya koydu? Eğer vaziyet tahmin ettiğim gibiyse. Nlck'ln cinayetten evvelki ruhi hâle t ini nasıl izah edersin?
— Cevap veremiyeceğtm.
— Dimağının kül rengi hücrelerini biraz h ırekete getir dostum! — diye Pulrut. mırıl-datıdu
(Arkası
25 Haziran 1949
AKSAM
Sahife 7
RADYO
ANKARA RADYOSU
Mühendis Thornburg, rapo runda Türkiye için ne diyor?
Bu akşamki prötraıı»
İstanbul Jandarma Satmalına Komisyonu Başkanlığından
Nevyorir 24 (Nafcn) — «Yirminci asır Fonu* İçin hazırlanmış bir raporda Amerikalı mühendis Maks Thomburg Ttirki-ycden bahsetmekte ve söyle demektedir:
«Türklyenln en fazla göze batan vasfı dinarn-lzmidlr.»
• 1923 senesinde Atatürk tarafından kurulan Türkiye cumhuriyeti siyasi. İktisadi ve İçtimaî sahalarda dev adımlarile l-lerlemiştir. Türkiye yolunu bulmuştur. diyebiliriz.»
«Türkiye esaslı bir seklide gelişmek için ziraat sahasında kuv vetll çalışmalıdır. Yabaoeı meni leketlcrden elde edeceği yardım da bu saha İçin olmalıdır, Türk iyenin uğraşması 1 Azını gelen belli başlı işler şunlardır: Mahsulün süratle nakli için gerekli taşıt vasıtalarının temini.
vakitten kazanabilmek İçin ziraat âletlerinin modernleştirilmesi, sulama ve kanaalizasyoıı tertibatının düzenlenmesi, her türlü havaya dayanabilecek yolların İnşası, elektrik sanayiini geliştirmek ve «ışık» sahasını genişletmek, fazla miktarda balık üretmek, meyva ve sebzeyi bol miktarda yetiştirmek İçin gerekil tedbirleri almak.»
Bu tavsiyeleri ileri süren A-merikalı mühendis şunları da ilâve etmektedir.
Bolün bunları tatbik sahasına koyabilmek İçin Turkiycr.iıı elinde öyle bir toprak vardır ki bu toprak, diğer bütün memleketlerle rekabete girişebilir. Bu toprak gayet mümbit bir toprak üt.
Diğer taraftan şahsi kapitalin bu İşlere hasredilmesi muvaffakiyet yolunu da açabilecektir.»
16.98 Açılı» ve protrnm. İT Çocuk Miıll. 18 M. S. ayarı ve Dan» mOzlfll (Pl). 18,45 Hafif melodiler (Pi l.
19 M. S. ayarı »e Haberler. 10.15 Geçmişte Bucün, 1SJ0 Yurttan sesler. 1930 Şarkılar •Fİ), 20.15 Radyo GaıriMl. 20.35 Şerbes «nat, 20,33 in-c**jx (SıtrlnSk faslı). 31.30 Koşmalar. maya ve türküler. 42 Konuşma. 23.18 Opera arya, düet ve koroları (Pl->. 22.43 M. S. »vatı Ve Haberler. 33 Dan» müziği (PI.), 23,30 Program re kapanış.
BULMACA
13346478
1 ı 1 ı ı
1 ı ı ı ı a
1 1 1 aı ı ı ı LTÜ aı r a ı
1 ı ı a ı
1 a 1 8 1 1 ı m a
1 1 1 1 1 1 1 rm r
Miktarı Kilo
Cinsi
Beher kilosunun Muhammen flatl Kuruş
20
16
muhammen bedeli ve
fak
teminatı
Lira Kr
Eski bir saray
Sultan Mahmut Gaznevî’nin sarayı bulundu
Paris 24 (Kaleni — Bir Fran-«z İlim adamı tarafından yapılan açıklama Afganistan da mühim bir keşif yapılmış olduğunu göstermektedir. Afganistandakl âsan a t ika müzesi müdürü bulunan Danlel Shlunıberger bu keşif hakkında şu izahatı vermiştir:
10 uncu asırda hüküm sürmüş Gazne sultanının sarayını bulmaya muvaffak olduk. Laskhari Bazar'da sarayın harabelerini ortaya çıkardık. Bütün tahkim edilmiş duvarlarla kaplı bulunan bu sarayın genişliği 149 metre ve derinliği de 92 metredir. Bir çok yerlerde o devirden kalma kabartma eserlere rasladık. Bu sarayın, en mühim müslüman hâkimlerinden biri olan Sultan Mahmut Gazneviye ait olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi Firdev-si'nin meşhur şehnamesinin 80.000 kelimeden İbaret olduğunu anladıktan sonra vâdcdlldlği gibi her kelimeye bir altın vermekten kaçınan Sultan da bu olmuştur.
Kıbrısa giden tayyare filomuz döndü
Lefkoşe 24 IAA) — Dört pündenberl Kıbrıs Adasını ziyaret etmekte olan General Suphi Göker komutasındaki Türk hava kuvvetlerine mensup avcı filosu bugün mahalli saatle 830 da Türk sahillerine
öğretmen kamplarında faydalı konuşmalar
Muallimler Birliği tararından Kflçükyalıda. Floryada, Gözte-pede ve gerekirse başka yerlerde açılacak kamplara iştirak edecek öğretmenler, geçen sene olduğu gibi bu sene de pedagoji ve sıhhat konulan üzerinde konuşmalar tertibini şimdiden Birlik komitesinden talep eylemişlerdir. Terbiye encümeni bu hafta toplanarak faydalı konuların listesini tertip edecektir. Kamplara müracaat gittikçe art maktadır. Vaki arzu üzerine mü racan t müddeti biraz daha uzatılmıştır.
Hat ayda mahsul çok bereketli İskenderun 24 Akşam» — Dörtyol. Erzln ve Payas bölgelerindeki mahsul 20 yıldan beri görülmemiş şekilde bereketlidlr BakanİLk, mahsulün hasadını kolaylaştırmak İçin Konya ve Adanadan bu bölgelere vasıtalar göndermiştir Çifçl sevinç içindedir, yalnız havaların kurak gitmesinden pamuk müs-tah&nieıl endişededir, tskende-rundakl tütün rekoltesinin 150 bin. Yayladağındakl rekoltenin de 250 bin kilo civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Soldan sağa: 1 — Ramazanın ak-jam sofrası, 2 — Levha kornişi. 3 Mazi edatı - Sıçan. 4 — Çafiırıcı tekilde. 5 — Başına «S» getirse seyrek değil - Nota - Sıfat eki, 8 - Air erkek adı - Uzaiı işaret eder. T — Komşu bir memleket • Tersi hendese •eklinin bir kenarı. 8 — Erkek datlı.l s — İşsizlikten kurtulmağa çalıgmak, 10 — Uyku nrı»ında görülen.
Yukarıdan aşağıya; 1 — DüjUneerl sö-ztlne uyar. 2 — Fedai - Şümulün bap. 3 — Tersi ağızdan dUçmtyen söz -Bir maden. 4 — Kimi doymamış -EU siyahlanmış. S — YUrüytlş - Tersi ağacın kolu. 8 — Tersi kuvvetlidir ■ Bir nevi demir, 7 — Tatılelarz - Bir renk, 8 — Tersi bir çlfl yuvarlak {lifidir.
ÖLÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa: I — Elektrik, 2 — Vasi. Eda. 3 — Ebabil. 4 — Lfila. Rib. 6 — Edirneli. 9 — M»r. Avah. 1 — Anıma. 8 — Kemrem. 8 — Dİ. İvesi. 19 — Er, B4»tn
Yukarıdnn aşağıya 1 — Evvelemirde, 2 - Ubada, Elr, 3 - Esnllr. 4 — Kibar. Arlb, S — Nareva, e — Relrevames. 7 — İd. lifim. 8 — Kalbi hazin.
YENİ YAYIlNıS
YEŞ İLADA
Kıbrıs davarının öncüsü olaıı bu (il-ıel ve resimli mecmuanın 8 inci »ayısı da orljnnl br kapak Içndr çıkmıştır. içinde Türkçe ve İngilizce ente-reaan yazılar, kıymetli etütler ve bir de hlkfiyc vardır. Tavsiye ederiz.
müteveccihen havalanmıştır.
Misafir filo, bu ziyaret münasebetiyle Adaya gelmiş olan orta Doğu tnglhz hava kuvvetleri başkomutanı hava mareşali 3ir Wllllam Dlckson tarafından teftiş edilmiş ve uğurlanmış tır.
Adana 24 (AAJ — Kıbrısı ziyaret etmiş olan General Suphi Gökeı* komutasındaki avcı uçakları filosu bugün 11,30 da memlekete dönmüş ve Adana hava alanına İnmiştir.
Milli Eğitim Basımevi Müdürlüğünden
Basımevimlz için açık eksiltme İle 349 kilo demet ipi satın alınacaktır.
Demet Jpiûln bir kilosunun muhammen bedeli 295 kuruş, %75 muvakkat pey akçesi 77 lira 21 kuruştur.
Eksiltme 1.VH.HM9 cuma günü saat İS de Basımevinılzin A-yasofyadaJd merkez binasında yapılacaktır.
İsteklilerin yazılı gün re saatte komisyona başvurmaları, şart name bedelsiz olarak müdürlüğümüzden istenilir 8620 1
FZIHANE MENSUCAT MESLEK DERGİSİ
Mensucat ve mensucatla ilgili mev-ztılnrdnn bahsedn ve şimdiki halde konusunda memleketle benzen olmayan aylık Fcshâne Mensucat Meslek Dergisinin haziran 1940 sayısına alt 2 ncl cilt «net sayısı İntişar et-mlfitlr.
Nüshası M. abone bedeli «M> kuruştur. İstanbul kitapçılarında bulu-
■ V
Vergi mükellefl ri-ııın nazarı dikkatine
Bu ay kazanç ve seyyar kazanç vergilerinin taksi ı ayıdır. Her mükellef mensup bulunduğu maliye tali sil şubelerine bu ayıtı su nuna kadar müracaat ederek vergilerini ödemeleri od emi yenlerin vergilerini-. % 10 cezalı ve haczen imdi edileceğini sayın karilerimize hatırlatırız.
ZAYİ — Pangaltı lisesinden almış olduğum pasoyu kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
135 No. Iıı Silva Şirinvan
İngllterede bu sene büfeli vagonlar İşletilmesine başlanmıştır. Bu vagonlardan her birinin ucunda bir büfe, büfede soğuk yiyecek ve içecek bulunmakladır. Yukarıda büfeli vagondan 6ir köşe görünüyor.
160 -
72 -teminatı
ilk
10090 Taze kabak
6000 Semizotu
Yukarıda cins miktarı
yazılı İki kalem sebze açık eksiltme suretiyle 27-6-949 pazarte-
si günü saat 15 de açık eksiltme suretiyle İhalesi yapılacaktır Şartnamesi her gün taksim a-yazpaşadakl kurulumuzda görülebilir. İsteklilerin belli gün ve saatte İlk teminat makbuzu veya banka mektubu ve diğer vesaikle kulununuza gelmeleri.
(7825)
TASHİH : 10 haziran tarihli gazetemizde çıkan yukarıdaki l-İftnın 1. el kalemindeki taze kabak sehven taze balık olarak yayınlanmıştır, tashih ederiz.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlığından
1 temmuzda başlıyacak olan Milli Savunma kurslarına İştirak etmesi gereken kız öğrencilerin 27.6.949 pazartesi günü akşamına kadar Fakülte kalemine başvurmaları bildirilir.
I
Bayındırlık Bakanlığından
Eksiltmeye konulan İş:
1 — Bursada Mannaracık bataklığının kurutulması işi ile şedde İnşaatı olup tahmin edilen keşif bedeli flat birimleri esası üzerinden (495 523) Hru. (733 kuruştur.
2 — Eksiltme 2.7,1949 tarihine raşhyan cumartesi günü saat (11) de Ankarada Su İşleri Reisliği binası içinde toplanacak olan su eksiltme komisyonu odasında kapalı zarf usullyle yapılacaktır.
3 — lstekUlerln eksiltme şartlaşmasını, sözleşme tasarısını özel teknik şartlaşma, flat birimleri ve keşif cetvelini, Bayındırlık İşleri genel şartlaşmasını ve su İşleri umum! fenni şartlaşmasını f24) ilra (78) kuruş karşılığında Su İşleri Reisliğinden alabilirler.
4 — Eksiltmeye girebilmek için İsteklilerin (23570) lira (95) kuruş geçici teminat vermeleri ve bu işin teknik ehemmiyetinde bulunan diğer bir işi muvaffakiyetle başardığını veya idare ve denetlediğini İsbata yarar belgeleriyle birlikte eksiltmenin yapılacağı günden en az (tatil günleri hariç) üç gün evvel yazı ile Bayındırlık Bakanlığına başvurarak bu İşin eksiltmesine girmek için yeterlik belgeleri almaları ve bu belgeyi gös- I termeleri şarttır.
5 — İsteklilerin teklif mektuplarını 2 İnci maddede yazılı saatten bir »aat öncesine kadar Su İşleri Reisliğine makbuz karşılığında! vermeleri lâzımdır,
Postada olan gecikmeler kabul edilmez. (8231ı
HOLLANDA KRALİYETİ HAVAYOLLARI HUSUSÎ HAFTA SONU SEFERLERİ Hususî postalar LONDRA
Yalnız 11 Saatlik Uçuş,
Isîanbuldan kalkış, Ipndra’yo varıj
Hafto sonunda seyahat ederek
ZAMANDAN KAZANINIZ I
Cumartesi 12-55
Cumartesi 21.55
acentelerine
Fazlo iofsilât îçtn bütün seyahat
veya umumî acente ı
TURHOl TİCARET lİMİTED ŞİRKETİ
İstiklâl coddcıl. Atla» sineman pasa|indo No. 209-4
T.lprct , TRANSA İRA • İSTAN6UI TM.. 4 0 2 6
Ekmek alınacak
Sümerbank Bakırköy pamuklu sanayii müessesesi müdürlüğünden :
1 — Müessesemlzln bir senelik ihtiyacı bulunan ekmek 4.7.949 tarihine müsadif pazartesi günü saat 14 de açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Şartname müessesemlz ticaret servisinden bedelsiz olarak alınabilir.
3 — Milessesemlz İhaleyi yapıp yapmamakta serbestli
(9074)
Kaoalı eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — Şişli çocuk hastanesi Ortopedi ve Orolojl pavyonu İkmali inşaatı kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
Keşif bedeli «208032» lira «09» kuruştur.
Eksiltme 5-7-049 tarihinde sah günü saat 15 de İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu işe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme bayındırlık İşleri, gene) hususi ve fenni şartnameleri, proje, keşif hü-lâsaslyle buna müteferrl diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirak etmek İçin taliplerin «11654» Hru
«00» kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve 949 yılında Ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden «tatil günleri hariç» 3 gün evvel Vilâyet makamınanıüracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda İkinci maddede yazılan evrakı görüp kabul ettiğine dair imzalaması ve buna alt 2490 sayılı kanun mucibince hazıılıyacağı teklif zarflarının 5-7-949 salı günü saat 14 de kadar İstanbul Bayındırlık müdürlüğüne verilmesi lâzımdır. (8385)
Bayındırlık Bakanlığından
2 —
Eksiltmeye konulan fş
ı — Adana - Berdaıı nehri feyezan şeddeleri iiaerlne yapılacak yol ve telefon şebekesiyle bekçi evleri inşaatı olup tahmin edilen keşif bedeli flat birimleri eSası üzerinden (435,687) Hra (17) kuruştur .
Eksiltme 8/7/940 terhine Taslayan cuma günü saat
(11) de Ankarada Su İşleri Reisliği binası İçinde toplanacak olan su eksiltme komisyonu odasında kapalı zarf usullyle yapılacaktır
3 — İsteklilerin eksiltme şardasnıasını. sözleşme tasarısını özel teknik şartlaşma, flat birimleri ve keşif cetvelini, Bayındırlık işleri genel şartlaşmasını ve su İsleri umumi fenni şartlaşmasını '211 Hra (781 kuruş karşılığında Su İşleri Reisliğinden alabilirler
4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin (21177ı lira (4f>>ı kuruş geçici teminat vermeleri ve bu işin leknlk ehemmiyetinde bulunan diğer bir işi muvaffakiyetle başardığını veya İdare ve denetlediğini İspata yarar belgeleriyle birlikte eksiltmenin yapılacağı glinden en aa ıtatil günleri hariç) üç gün evvel yazı İle Bayındırlık Bakanlığına başvurarak bu İşin ek-1 sinmesine girmek için yeterlik belgesi almaları ve bu belgeyi I göstermeleri şarttır.
5 — İsteklilerin teklif mektuplarını 2 hıcl maddede yazılı saatten bir saat öncesine kadar Su İşleri Reisliğine makbuz* karşılığında vermeleri lâzımdır.
Postada olan gecikmeler kabul edlLmea.
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
t/atbaa ketali alınacak
(88071
Devlet Demiryolları Haydar paşa Satınalnın Koıııisyınııınd.vı
1 — 1000 kilo Iströtlp metali açık eksiltme He satın aınn-c«tktır,
2 — Muhammen bedeli 3500 Hra olııp muvakkat teminatı 262 Hra 50 kuruştur.
3 — Buna ait şartname komisyondan parasız olarak dağı-. Olmaktadır
4 — Eksiltme 8 Temmuz 949 cuma günü saat 10 30 da Hay-
darpaşa gar binası dahilindeki Haydarpaşa Sa’ıpa>«na komi; -1 yonuııda yapılacağından arzu edenlerin vaktinde komisyonda hazır bulunmaları ı8876> |
Hurda ip, kuyruk ve satışı
Sümerbank Dert ve Kundura Sanayii Müessesesınden:
Müessesemlz ambarlarında mevcut takıloen 5 - 6 ton hurda ip, 2 - 3 ton kuyruk. 6-6 ton yün, 1,5 - 2 ton kıl 4 Temmuz pazartesi ğünü saat 13,30 da açık arttırma suretiyle Beykozdakl Fabrikamızda satılacaktır.
Sözü geçen malzemeyi arzu edenler cumartesi ve pazardan başka her gün saat 10 - 16 arası Beykoz'daki merkezimizde görebilirler. Satış şartnamesi gerek Beykoz’daki Müessesinizden ve gerek Sirkeci Köprülü Han No, 3 deki Büromuzdan temin edilebilir. (8728ı
Kapalı Eksiltme İlânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden
1 — Yeşilköy hava alanı Gümrük ambarı İnşaatı kapalı zarf usullyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli 37440 lira 99 kuruştur.
Eksiltme 11/7/949 tarihinde pazartesi günü saat 16 da İstanbul Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır .
2— Bu İşe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme. Bayındırlık İşleri, genel, hususi,fenni şartnameleri, proje keşif hülAsasIyle buna müteferrl diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 _ Eksiltmeye İştirak etmek İçin taliplerin 2812 lira 50
kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve 949 yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden «tatil günleri hariç» 3 gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda ikinci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imzalaması ve buna ait 2490 sayılı kanun mucibince hazırlıya-cakları teklif zarflarını 11/7/949 pazartesi günü saat 15 e kadar İstanbul Bayındırlık müdürlüğüne verilmesi lâzımdır.
(8545i
Kapalı Eksiltme İlânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden
1 Ballanmanı Kemik ve Mafsal veremi hastanesi kalorifer tesisatı kapalı zarf usullyle eksiltmeye çıkarılmıştır,
Keşif bedeli 99980 liradır.
Eklisinle; 11/7/949 tarihinde pazartesi günü saat 15 d» İstanbul Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu işe ait evrak şunlardır: Mukavele, Eksiltme, Bayındırlık İşleri. Genel. Hususi ve fennî şartnameleri. Proje, Keşif hülâsasiyle buna müteferrl diğer evrak dairesinde» görülecektir.
3 — Eksili meye İştirak etmek için taliplerin 8049 liralık
ır.ıtvai. .at teminat yatırdığına dair makbuz İbraz etmesi ve 019 yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi ilimli olması, eksiltme gününden »-tatil.günleri hariç» üç gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda ikinci maddede yatılan evrakı görüp kabul «•'(iğine dair İmzalaması ve buna alt 2490 sayılı kanun mucibince hazırllyncaklnn teklif raflarım 11 7’949 pazartesi günü saat 14 de kadar İstanbul Bayındırlık müdürlüğüne verilmesi lâzımdır. (85441
^ıhlfe 8
A K Ş A M
19 Haziran 194»
Şifa'ı Çelik Banyoları İle tanınmış olan, ve Yılla rdanberl açılması beklenilen Bursa
ÇEKİRGE PALAS OTELİ
AÇILMIŞTIR.
Yepyeni ve modern möblosl sıhhi baııyolarile romatizma siyatik hastalıklarının yegâne tedavi merkezi ve emsalsiz İstirahat mahalli olan ÇEKİRGE PALAS OTELt bilhassa mutedil flatlerlle sayın müşterilerinin emrine Amadedir.
Telefon No. aı 2174 Bursa
""" 111 ■ ■ 1 11
EN ÇOK ŞANS
TUTUM BANKASI ’»«• -
(Galata. Bankalar aaddesl ♦(»
Vadesiz % 4 1/2, ve vadeli daha fazla FAtz getiren Tasarruf hesaplarına 3 Temmuz 1949 a kadar yatırılmış bulunan her 150 liranın 1 kur'a num&rasUe tştlrfik edeceği
10 Temmuz 1949
3 Keşldeslndedlr
İKRAMİYECE
1 aded ................ 3000 liralık 1
10 aded ............... 100 liralık
20 aded ................ 30 liralık
Telefon — 41608
I——
İngilizce - Fransızca - Almanca
ve SPOR DERSLERİ
İt - 11 Yaşında: Sabah — İT deıı Yukarı: Akşam Dersler 1 Teınnıuz'da başlıyor. Kayıtlar devam etmektedir.
ATlEkiK A M LİSAN VE TİCARET DERSHANESİ
Alemdar Caddesi No. 23 Tel: 21737.
s***--
KELVINATOR
Ev kadınlar inin terclhattlğl yağana buz dolabıdır.
*««
EKONOMİK PRATİK SAĞLAM GARANTİLİ
'ftAAAA/ -———
Sütü atalanj^^f-^ anneler ~
üzülmesinle^
Çünkü
ARI
Pirine unları gibi temiz vitamini bol. bestemi. kuvveti. fazla bir yardımcıları vardır.
Posta K. 815 Tel. 24766
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlığından
Tarih bolümü için 1 asistan alınacaktır. Yabancı dil İmtihanı 15/7/949 tarihinde fakültede yapılacaktır.
İsteklilerin hangi yabancı dili bildiklerini de açıklıysa bir dilekçe ile en geç 13/7/949 tarihine kadar dekanlığa müracaat- etmeleri ve aşağıda yazılı belgeleri getlrraelerl lâzımdır.
1 — Memurlar Kanununun 4. çil maddesinde -ta, b. o, h, t, z. fıkralarında yazılı şartları haiz bulunduğunu gösterir belgeler.
2 — Görev alacağı bilim dalı He İlgili bir yüksek öğretim diploması. 9219
VAHRAM G Eri AR
ve ORTAKLARI 302 İsiUciâl Caddesi, Beyoğlu — Tel. 44931.
ADANA
ANKARA t
ANTALYA :
BANDIRMA : BURSA :
İZMİR :
t Z M t T :
İŞTE BİR YENiLik
Duyulmamışsa, duyulacaktır.
Duyacaksınız, çünkü Beyoğlu İstiklâl caddesi 503 numarada ELEKTRON mağazası (Foto Btlreyyadan aonra) size büyük bir yenilik takdime karar vermiş bulunuyor.
Burada yeni avizeler, yeni apareyler, yeni masa lâmbaları ve gayet zengin yeni bir çeşit teşhir edilmiştir.
Geliniz, görünüz ve tesblt ediniz.
ELEKTRON MAĞAZASI
yeni kuvvetler ve yeni ışıklar altında size satın aldıklarınızı temin edecektir.
«Kardeşler- T. A O. Eski Postane Caddesi No. 8
Ali Balıkçıoğlu ve Kardeşleri Koli. Şll. Posta Caddesi No. 31
Şükrü Başargan ve Mehmet Şekerci «Atay» Koli, Şti-Bahaettln Bereket, İnönü Caddesi
Avnl özenel ve Ortağı «Otometln» Koli. ştl.
Penetti ve Perlente. Cumhuriyet Bulvarı 02.
Edip Kaya ve oğlu Sungur Morsallıoğlu, Tekeli caddemi No 144 Cevat özlü ve Kemal Sezen «Lüks- Mağazası.
Pide fiati hakkında
İstanbul Belediyesinden:
27 haziran 1949 günü sabahından itibaren ekmekçi ve simitçi fırınlarında 79/61 randımanlı undan pide İmal ettirilerek satışa arzedllecekllr.
79/81 randımanlı undan mamul %36 rutubeti ve 578 gram kuru maddeyi ihtiva eden 900 gram sıkletinde çörekotlu bir pide 35 kuruştur. Tesblt edilen sıkletin yarı ağırlığında (450 gram) yarı flatlyle de (17,5 kuruş) a pdle satılacaktır.
Keyfiyet sayın halka ve İlgililere İlân olunur. 9279
LIRODONAl
I
LTD.
Turunçgillerinizi ( CnryBom-phalus) ve dut ağaçtarınızı kabuklu bitlerden, meyve ağaçlarınızı pamuklu bitlerden korur.
ra rate nispeti,
199 Ui'-e U/J t — I.S kiltiar. gllLtfdt 100 İUrt îujn 2 tİMarf
İMPtRİftL KEMİK AL İN0UST1HS (TÜRKEV) 1$ BANKASI HANI, GALATA. İSTANBUL
ALBOLINEUM’o..
(Vaz lâvaji»

Şosa Esaslı Onarımı
Samsun Valiliğinden
1 — Samsun - Kavakyo'unun 5+250 - 13+500 kilometre lerL arası şose esaslı onarımı eksiltmeye konulmuştur.
2 — Keşli bedeli 90873 lira 75 kuruş ve geçici teminatı 5793 Ura 89 kuruştur.
3 — 11 Daimi komisyonda kapalı zarf usulile ihalesi 5 Temmuz 949 tarihine rastlayan Sah günü saat 18 da yapılacaktır.
4 — Bu işe alt keşif veaalr evrak II daimi komsiyonu ve Bayındırlık müdürlümü kalem-lerlnde olup istekliler tatil günlerinden maada günlerde bedelsiz olarak görebilirler.
5 — İsteklilerin Bir kalemde altmış bin liralık yol, köprü veya bina yapımı ve onanmım iyi bir surette İkmal aderek kesin kabulünün yapıldığını gösterir belge ibraz etmeleri ve İhale gününden en ae tatil günleri hariç — üç — gün evvel il makamına dilekçe ile müracaat ederek bu işin eksiltmesine girmek İçin yeterlik belgesi almaları gerektir.
6 — Eksiltmeye gireceklerin iklnol maddede yazılı geçici
teminata ait makbuz ve beşinci maddede yazılı belge İle 1049 yılma alt Ticaret odası vesikasını havi olarak 2490 sayılı kanunun tarifleri dairesinde hazırlayacakları kapalı zarflarını ihale günü saat 15 a kadar makbuz mukabilinde daimi komisyon Başkanlığına vermeleri veya İadeli taahhütlü olarak posta İle göndermiş olmaları lâzımdır. Postada olacak gecikmeler nazara alınmaz. (89881
Tekel Genel Müdürlüğü ilânları
Levazım Alım Komisyonunda :
1 — Hendek Tütün bakımevi ikmal İnşaatı kapalı zarf ubilliyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli 36893+88 lira olup geçici teminatı 18510 liradır.
3 — Eksiltme 13/7 949 çarşamba güııu saat 11 de Kabataş Tekel Genel Müdürlüğü Levazım Alım Komisyonunda yapılacaktır.
4 — şartnanıeLer her gün Levazım şubemizden, ayrıca Ankara, İzmir ve Kocaeli başmüdürlüklerimizden 18.5 lira mukabilinde alınabilir.
5 — Taliplerin eksiltmeye girebilmeleri İçin. 350.000 liralık yeterlik belgelerini eksiltme gününden t tatil günleri hariç - üç gün evveline kadar İnşaat şubemizden almaları şarttır.
8 — İsteklilerin mühürlü flat teklif mektuplarını kanuni vesikalar İle güvenme parası makbuzu veya banka teminat mektuplarım İhtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar adı geçen komisyon reisliğine makbuz mukabilinde vermeleri ilân olunur.
7 — Postada vukua gelecek gecikmeler kabul edilmez. 8833
EÎA0U5SEMENTS CHATtUl»
Kömür taşıma işi
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünü, n:
1949 - 1950 kış mevsimi için kömür tevzi müessese-İ depolarından alınacak 4071 ton maden ve 808 ton kok kömürünün Üniversite depolarına taşıma ve boşaltma İşlerinin 4.7.949 pazartesi günii saat 15 de Rektörlükte kapalı zarfla eksiltmesi yapılacaktır.
İsteklilerin cari sene Ticaret ve Sanayi tutası kâgıtlariyle 1435 liralık geçici teminat makbuzu şartnamede yazılı beîge İle beraber teklif mektuplarını eksiltmeden bLr saat evvel Rektör;-t ;e vermeleri lâzımdır.
Bu işe ait şartname Üniversite Rektörlüğünde görülebilir.
183311
İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğünden
1 — Yapı Enstitülerinin birinci sınıflarına 1943-950 öğretim yılı için yalnız ilkokul mezunlarından seçme imtihanı ile Milli Eğitim Bakanlığı hesabına öğrenci alınacaktır.
2 — Bu imtihanlara Yapı Enstitülerinin bulunduğu 11 merkezinde oturanlar İştirak ettlrllnılyecek konutları ilçe, bucak ve köylerde olanlar alınacaktır.
3 — imtihanlar 20. temmuz.1949 çarşamba günü Türkçe, Tabiat bilgisi, 21.temmuz.1949 perşembe günü Matematik ve Resim derslerinden yapılacaktır.
4 — Bu Enstitülere girmeğe istekli olanların kayıt şartlan:
a> Türk olmak
b> 12 yaşını bitirmiş ve 17 yaşını doldurmamış olmak, cı En az beş sınıflı İlkokul mezunu bulunmak dı Sağlık durumu Sanat öğretimine elverişli bulunmak.
5 — Bu seçme imtihanlarına girecek olanların bir dilekçe İle 27 VI949 tarihinden 18.vn949 tarihine kadar müdürlüğü-
; müze başvurmaları lüzumu Hân olunur. 9105
SATILIK
EV ve ARSA
Fenerbahçede. Fenerbahçe caddesinde 73 No. lı Ev, Her gün 9-18 arasın-
da ziyaret. Müracaat: Galata, Kuto Han 18/11, Te-lef on.: 41138 ■■■■
Sayın doktor ve eczacılara:
Ağrı dindirici
D O L O R i N (m*t«
Ecza depoların» tevzi edilmiştir.
»İLER LABORATUARI ■■»■■i
Devlet Denizyolları ve Limanları işletme Genel Müdürlüğü İlânları
H AY F A POSTASI
«Konya» vapuru 28/haziran/1949 salı günü saat 18,00 de te-tanbuldan hareketle İznılre uğrayarak doğru Hayfaya gidecektir. Biletler Acenteliğimizde verilmeğe başlanmıştır. 8191

Comments (0)