21 Kasım 1950 — Salı

SİYASÎ İKTİSADÎ MÜSTAKİL
1 eni İstanbul'un
KI’PONI’
TAHSİL KUPONU
Yıl 1 — Sayı 356— 10 kuru,
Aboneı Türkiye İçin •enellgl 33» altı aylığı 17» ttç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler lld millidir.
İlânlar ı 6 ncı »tayfada santimetreni I liradır, hânlardan hiçbir mesuliyet kabul edilme*.
Tesis eden t Hablb Edîb . TÖREHAN
Beyofln . Müellif Caddesi 6-8. Telefon ı 44756 - 44757 Rnntra!
Posta Knfnsn ı 447 - İstanbul. Telgraf Adresi ı Hetlo, İstanbul
Bevin, Ingilizlerin Mısırdan çekilmiyeceklerini bildirdi
Dışişleri Bakanı: "Mısırı terketmek, yalnız Ingiltere ile Mısırı değil, bütün hür milletleri yakından ilgilendiren bir meseledir" diyor
Koredeki Birliğimizin yeni bir muvaffakiyeti
Yapıcı Meclis
BİRTAKIM merasimden sonra şlnı-M dİ milletvekUlerlmiz artık çalışma devrine başlamış bulunmaktadırlar. Herhalde oldukça uzun olan bu toplanma devresi esnasında onların mesailerinden memleket için bir çok İyi »eyler beklemekteyiz. Serbest bir şefimden sonra milletin arzusu ile gelen bu vazifeyi kabul etmeleriyle milletin hakikaten vekili olmak istediklerini göstermiş olan mebuslarımızdan evvelâ bizde Cumhuriyetin başından beri âdet olmuş olan feııa bir misale uymamalarını rica etmekte kendimizi haklı gördüğümüzü zannediyoruz. Eski zamanlarda mebus olmak daha ziyade bir gelir kaynağı olda etmek gayesini güttüğünden, bir foklarının Mecliste bulunup bulunmamaları arasında bir fark gözetilmez* dl. Filhakika eski iktidar ezici bir ekseriyete malik olduğundan Mecliste» oylarını vermek için, fazla mebusa ihtiyaç yoktu. Fakat İnkılâp geçirmiş ve bir çok şeyleri yapmak mecburiyetinde bulunmuş olan bir memlekette milletvekillerinin mevcudiyeti yalnıs reylerini vermek ve kendilerini göstermek İçin değildir. Onların müzakerelere İştiraki, orada serlıest-fe fikirlerini bildirmeleri, memleket ihtiyariyle seçim dairelerinin İhtiyaçlarını Meclise bildirmeleri bütün memleket hayatına yeni bir ruh verebilirdi. Bunun olmadığını hepimiz biliyor ve hattâ senede bir İki defa ken-dini göstermekle İktifa etmiş mebuslarımla olduğunu da mütemadiyen I-şitiyorduk. Yeni İktidar da ezici bir ekseriyete sahiptir. Onun da hükümet hesabına İtimat elde etmek için, bütün partili mebusların Mecliste bulunmalarına ihtiyacı yoktur. Onun 1-çln eğer eski usûlde hareket eder ve kendilerini az gösterirlerse herhalde hükümeti şimdiki İngiliz hükümeti gibi müşkül bir duruma koymazlar, belki de hükümete daha kolay çalışmak imkânlarını verebilirler.
Londra, 20 (YİRS) — İngiltere Dışişleri Bakanı Bevln, bugün Avam Kamarasında bir demeç vererek İngilterenln Mısırla olan münasebetlerinde takip edeceği politikayı açıklamıştır. Bevln, Ingilterenin Kanal bölgesinde bulunan askeri kuvvetlerini asla geri çekmlyeceğlnl söylemiş ve Avam Kamarasında büyük tezahürata sebep olmuştur.
İngiliz kuvvetlerinin Mısırdan çekilmelerinin sadece Mısır İle îngiltereyi alâkadar etmeyip, bütün hür milletleri de yakından ilgilendirdiğini söyliyen Bevln. Ingiliz kuvvetlerinin Kanal bölgesinden çekilmelerinin ortaşark milletlerinin emniyetini olduğu gibi, di* ger hür milletlerin de hürriyetlerini tehlikeye sokabileceğini belirtmiştir. Bu memleketlerin Ingilteronin kuvvetlerini geri çekmeyeceğinden emin olmalarını bilhassa tebarüz ettiren Bevln, înglllzleri Süveyş Kanalının müdafaasından ayıracak hiç bir anlaşmayı kabul etmlyeeeklerinl ilâve etmiştir. *
1936 muahedesine göre, Nil bölgesinde yerleşmeleri kararlaştırılan İngiliz kuvvetlerinin, Kanal bölgesinde kalmaları hususunun değiştirilmesi İçin İse, karşılıklı muvafakatin alınmasının gerektiğini belirtmiştir.
Bevln, îngilterenin Mısır askeri kuvvetlerini talim ve teçhiz etmeye devam edeceğini söylemiş ve İngiliz kuvvetlerinin Mısırda kalmalarının bu memleketin hürriyet ve hâkimiyetine halel getirmediğini, bu hususta diğer ortaşark devletlerinin de İşbirliği yapmakta olduklarını ileri sürmüştür.
Sudan’ın Mısıra İlhakı meselesi hakkında ise, bu hususun daha ziyada Sudan tarafından kararlaştırılmasının gerektiğini söylemiştir.
Dışişleri Bakanı Bevln
Kızıl Çin Heyeti diin Prag'a vardı

Tugayımız 5 düşman öldürdü, 30 esir aldı ve çetecilerin hücumunu püskürttü
Fakat biz 14 mayıs seçimi İle Tür-klyede sükûn ve huzur İçinde yeni hlr İnkılâp olduğuna inanıyoruz. Bütün dünya da bunu böyle kabul etmiş ve artık memleketimizin yeni bir demokrasi gelişmesine girdiğine hüküm vermiştir. Bu İnkılâp safhasını daha ziyade yapıcı bir safha haline getirmek zarureti karşısındayız. İstiklâlimizi temin ettikten sonra memleketin ilerlemesi İçin kabul olunan birtakım yeniliklerin memlekette yerle-şememlş olduğunu, İktisadiyatımızı İlerletmek gayesiyle yaptığımız fabrikaların bütün İyi arzu ve gayretlerimize rağmen beklenen neticeleri veremediğini, kültür sahasında İlerleme kaydedernedlğimlzi görmekteyiz, şimdi bunların müspet olmıyan neticelerini görerek yıkılmaları lâzım geldiği kanaatinde değiliz. Artık işleyen bir kafa ve müşfik bir el İle bu İyi netice veremeyen İşlerin uzun u-»adıya tetkiki ve memlekete faydalı bir hale getirilmeleri zaruridir. Bu, ancak, yapıcı bir Meclisin çalışma programı ve hükümete vereceği direktifler sayesinde temin olunabilir. Herhalde inkılâbımızın artık millet bünyesinde yerleşmiş olması İçin bir çok şeylerin yapılması icap etmektedir. Bu yapılacak şeylerin ııcler olduğunun sistematik bir surette tes-biti ve bilhassa hakiki ihtiyaçlara cevap verip vermediğinin bilinmesi derin bilgilere, bir çok müsaade ve tecrübelere İhtiyaç göstermektedir. Yeni milletvekillerimizln bu evsafa malik olduklarını ve bilhassa olması lâzım geldiğini düşünerek onlardan memleketimizin yükselmesi İçin kurucu e-sasların ortaya koymalarını bekliyoruz.
Heyet Başkanı, Birleşmiş Milletler Temsilcisi ile konuşmak istemedi
Prag, 20 (YİRS) — 8 kişilik komünist Çin delegasyonu bugün bir uçakla buraya gelmiştir. Heyet Prag-da Amerikaya giriş vizesi aldıktan sonra Birleşmiş Milletlerde müzakere edilecek olan Formoza meselesi toplantılarına iştirak etmek üzere hareket edecektir.
Heyet Başkanı General Hslu Chuan hava meydanında karşılayıcılar arasında bulunan Birleşmiş Milletler temsilcisi Olaf’la konuşmamıştır.
New-York, 20 (AP) — AP muha-
biri Tom Ochiltree bildiriyor:
Britanya, pazartesi günü yaptığı bir açıklamada. Sovyet Rusyanın, Çin heyetinin Birleşmiş Milletler toplantısına iştirak etmesine taraftar olmadığını açıklamıştır.
Britanya Devlet Bakanı Kenneth Younger, Genel Asamble toplantısında. şunları söylemiştir:
"Sovyet Rusya, komünist olmayan âlemle temasta bulunur korkusiyle, Komünist Çin heyetinin Birleşmiş Milletler toplantılarında bulunmasına taraftar değildir.,,

d
Millet ve ıımııml efkârın çok defa yaptığı gibi Meclisin de her Işde ve bilhassa teferruata dair husuflarda dalma hükümeti tenkid etmelini faydalı bulmamaktayız. Memlekette bütün İşlerin bir türlü İstediğimiz İntizamı alamamasında ıımııml halatımızın, yani seviye dâvamızın büyük bir temlrl olduğuna kailiz. Buııtın birdenbire halledilmeni şüpheniz kİ, kabil olamaz. Fakat hiç olmazna bir In-tlzam ve dKIplIne girmek yolunu tutmuş olduğumuza kanaat getirmemiz lâzım gelir. Bu da ancak ve ancak yapıcı bir Meclisin memleket İn bÜtlia İhtiyaçlarını gözönüne alarak lüzumu olan kanunları ortaya koyması ve hükümetin bütün bu kanun, nizam ve mevzuata riayet etmesi esbabını tc-nılıı etmekle olabilir. Biz çok defa kanunlarımızın kifayetsizliğinden veya, fenalığından değil, İyi tatbik edilememesinden ve kendi anlayışımıza göre tefsir olunmasından şikâyetçiyiz. Meclisimiz bu hususta ıııeınlc-ketlmize uygun kanunların hangileri olabileceğini İnceler ve bilhassa bizde muhtelif devrelere alt olup du elân yürürlükte olan ve sayıları binleri a-şan kanunlarımız arasında, bir vahdet ve münasebet aramak suretiyle, tasfiye yapmak İmkânını temin ederse gerçekten çok büyük bir Iş başarmış olur.
Habib Edil) TÖKEHAN
Türk Birliği, Simi!'deki geçit resminde
MÜTTEFİKLER, MANÇURYA HUDUDUNUN ÎKÎ MİL YAKININA GELDÎLE
Tokyo, 20 A.A. (AFP) — Birinci Türk tugayı bugün Kaesong bölgesin-
38 inci arz dairesinin tam güneyinde çetelerin taarruzuna uğramış, 5 dü>
KAD
R
R
Wurtenberg - Baden ve Hess’te Diyet Seçimlerini Sosyalistler kazandı
Adenauer, bu neticenin Almanyanın silâhlanması için bir referandum teşkil etmediğini belirtti
Bonn, 20 A.A. (AFP) — Hess ve Wurtenberg . Baden eyaletleri Diyet Meclisleri için yapılan seçimleri yo-rumlıyan Adenauer, seçmenlerin oy sandıklarına gitmekte göstı rdlkleri tereddüdü teessüfle karşılamış fakat, bu zayıf iştirakin dünkü seçimi seçmenlerin» Almanyanın muhtemel silâhlanması için yapılan bir referandum olarak kabul etmediklerini ispat ettiğini belirtmiştir.
Heyet Başkanı General Hsln
fikirleriniz nelerdir?
Beğeniyor musunuz?
Beğenmiyor musunuz?
1.000 kıymetli
SAAT
hediye edeceğiz
1 ARALIK 1950
Talihli
okuyucu lıırı ıı ırzdım
ka/tmnmğı 18 ayar altın,
YENİ ÎSTANBI I.’ıı dikkatle takip etmeye bavlıyacağınız tarih olmalıdır.
• ♦W 1 • --■*
yakut (açlı
birinin pandantif muh
Bunu öğrenmek İstiyoruz. Çünkü gayemiz elinize geçen gazetenin !r(4> dlğiniz, aradığınız ve severek okuduğunuz gazete olması başlıca arzumuz-dur. Bize fikirlerini bildirecek okuyucularımızdan 1000 tanesine
Gazetemizde hir kupon bulacaksınız. Bu kuponlar 90 gün devam edecektir. Sonuncu kuponla beraber onları yapıştıracağınız bir liste neşredeceğiz. Listede gazetemizi beğenip beğenmediğiniz sualine (Evet)
rr‘
e
veya (Hayır) la cevap vereceksiniz, emeğiniz mukabilinde alacağınız bir numarası, talihiniz yardım ederse sizi kıymetli bir saat sahibi yapacaktır.
Bu kur’a
lalilıli okuyucularımıza hediye edeceğimiz indi) muhtelif saatin her gün değişen nii-mu.içlerinden hir kabını hııgiin 3 üncü salıi-feınizde bulacaksınız.
de
man öldürmüş, 30 esir almış, neticede hücumu püskürtmüştür.
Komünist çeteciler cephenin 300 kilometre kadar gerisinde muhtelif kesimlerde hücumlara geçerek büyük cüret göstermektedirler. Birleşmiş Milletler kıtalan bazı yerlerde Amerikan hava kuvvetlerinin yardımım istemişlerdir.
Türk kıtalan, çetelere karşı çete tâblyesi kullanmak suretiyle kendisine hücum eden grup arasından esir almaya muvaffak olmuş ve bu vakıa çetecilere karşı kullanılması mümkün yegâne tâblyenin ancak bu olduğunu la-pat etmiştir.
VVashington, 20 (AP.) — Korede ■
bulunan Türk Savaş Birliğinin erleri. Amerikan askerinin yemeğinde daima mevcut olan domuz eti istisna e-dilirse, aynen Amerikan erinin İaşesini almaktadır.
Bir ordu sözcüsü, Amerikan eri iaşesinden nümunelerin. Türk kuvveti memleketinden ayrılmadan evvel. Türkiyeye gönderilmiş olduğunu bildirmiştir. Sözcü, Türk askerlerinin İaşe şekillerinden çok memnun olduklarını» yalnız Müslüman dininin yenmesini yasak ettiği domuz etini istemediklerini kaydetmiştir.
Adenauer bunda Alman Milletinin, Almanyanın Avrupa savunmasına iştiraki meselesi müvacehcsindL bir tavır takınacak yeni bir federal parlâmento seçilmesini arzu ettiğini zannetmenin yanlış olacağı neticesine varmıştır.
Frankfurt. 20 A.A. (AFP) — Hess eyaletindeki 48 seçim bölgesinden 42 sinde elde edilen resmi neticelere göre, Sosyal-Demokrat Parti: 750.400, Hırlstlyan-Demokrat Partisi 298.600, Liberal Parti: 63i.300, Komünist Partisi 75.000 oy kazanmışlardır.
Bu rakamlara göre, Hess eyaletinin gelecek Diyet Meclisinde üyelikler şu şekilde taksim edilecektir:
Sosyal-Demokratlor: 46.
Hıristiyan-Denıokratlar: 18.
Liberailer: 20.
Komünistler: 2.
10 fazla üyeliği bulunan bundan evvelki Mecliste Sosyal-Demokratlar 38, 1 Iıristlynn-Demokratlar 18, Liberaller 14, Komünistler 10 üyeliğe mâliktiler.
Münih, 20 A.A. (AFP) — Hess ve VVurtemberg-Baden Diyet seçimlerini yoriımlıyan Dr. Kurt Schumacher. Münich’te verdiği beyanatta ezcümle şunları söylemiştir:
“Almanyanın tekrar silâhlanması mevzuunda Alman Milletinin fikrim suımnk lâzımdır.
Tokyo, 20 (YİRS) — Kuzeydoğu Korede, Mançurya hududuna doğru süratle ilerleyen 7 İnci Amerikan tümeni düşman mukavemetini kırarak bugün hududa 2 mil mesafeye gelmiştir. Düşman mukavemeti dağıtılmış ve hududa yaklaeddığı vakit hafif tüfek ateşine Lnhlsar etmiştir. Müttefiklerin huduttaki Kuzey Kore şehri Hyesanjlnl her an işgal etmeleri beklenmektedir. Böylece Birleşmiş Milletler kuvvetleri bu cephede hedefleri olan Yalu nehrine ulaşmış olacaklardır.
Kuzeydoğu cephesinin sahil kesiminde ilerleyen Güney Kore kuvvetleri ise bugün düşman mukavemetini bazı kesimlerde kırmışlarsa da sol cenahta düşmanın şiddetli ateşi karşısında hücumlarını durdurmak zorunda kalmışlardır. Düşmanın mukabil hücumları da püskürtülmüştür.
Merkez kesiminde 6,7 ve 8 inci Güney Kore tümenleri Kunuri ile Tokchon kesimlerinde 3 mil ilerlemişlerdir. Düşmanın Tokchon kasa-basının kuzeyinde 10,000 kişilik bir askeri tahşidat yaptığı tahmin edilmektedir.
Kuzeybatı Korede Chongchong Nehri hattının kuzeyindeki batı kesimlerde müttefikler ve diğer bazı kesimlerde İse kızıllar hücumda bulunmuşlardır. Her iki taraf bir başarı sağlı j'amamıştır.
YVashlngton, 20 (YİRS) — Hava Kuvvetleri sözcüsü cumartesi günü Amerikan tepkili uçaklariyle Rus malı tepkili uçakların bir çarpışma yaptıklarını ve düşman uçaklarından üçünün yara alarak kaçtıklarını açık. İnmiştir. Sözcü Amerikan uçaklarının sâllmen geri döndüklerini sözlerine İlâve etmiştir.
İÇİNDEKİLER
İKİNCİ Pirene ve Toros köprübaşılan
M. Şevki Yazman
ÜÇÜNCÜ
İstanbul Radyosu
Bediî Faik
DÖRDÜNCÜ işletmelerimizde ticaret zihniyeti
M. Nermi
Dünkü Meclis müzakereleri
Taşlıktaki arsalar hakkında İçişleri Bakam İzahat verdi
Ankara, 20 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Türkiye Büyük Millet Meclisinin dünkü toplantısının en mühim safhasını Seyhan Milletvekili Sinajı Tekelioğlunun Maçkadaki Taşlık mevkiinde bulunan arsaların satışı ve Bayıldım Yokuşunun inşaatında yapılan fuzulî masraflan hak. kındaki sözlü soruları teşkil etmişetir. İçişleri Bakanı, bu arsaların eski Maliye Bakanı Fuat Ağralımn e-• şlne, eski Cumhurbaşkanlığı KAti-biumumiBİ Kemal Gedelece ve ismet İnÖnüne nasıl satıldığını İzah etmiş, Bayıldım Yokuşunun inşasında köprü kurulması için yapılan masrafları açıklamıştır. Bütün bu hâdiseler hak. kında tahkikat açıldığı haberi memnuniyetle karşılanmıştır.
Bundan sonra memurların tâytn, terfi ve nakil işleri İçin Hükümetin bir prensip kararına vanp varmadığı hakkında Denizli Milletvekili Hüsnü Akşit tarafından verilen sözlü soruya, Başbakan Yardımcısı cevap vererek, halka iyi muamele edecek memurları kullanmanın Hükümetin ana prensıpı olduğunu ve şark, garp, şimal, cenup diye bir tefrik yapıl-madiğim belirtmiştir.
Meclis müzakereleri hakkmdaki tafsilât üçüncü sahifemlzdedlr.
Dünkü hararetli kongrede
Yusuf Ziya Öniş, Gs
Strasbourg’da delegemizin desteklenen beyanatı
Strasbourg, 20 (YİRS) — Yüksek müdafaa komitesinin kurulniHsı haklındaki müzakereler sırasında söz a-Iftn Türk delegesi Osman Kapanı, bu meneİenln alo alınması şekline itiraz etıniy ve savunma işini Avrupa federal teşkilâtının kurulmıısınu buglı tutmanın tehlikeli olduğunu belirtmiştir. Oanıan Kapan! şöyle demiştir: “Müdafaa meselesinde iyi Lir netice elde e-dcbilmek için bu işi başlı başına ve diğer meselelerden muştaki) olarak mütalâa etmek lâzımdır.,,
Kapaıııyu göre; “Avrupa yüksek askeri mereti her şeyden evvel sırf teknik bakımdan vo yalnız bu zaviyeden vo ner tüllü abdı bağlardan müstakil olarak mütalâa edilmelidir.
Avrupa müdafaasını Atlantik Paktı çerçevesine dahil etmek doğru değildir. Çünkü Avrupa Konseyi üyesi o iup da Atlantik Paktına dahil olmıyan bir çok memleketler mevcuttur. Bu müdafaa sistemi evvelâ sırf Avrupa memleketleri arasında kurulmalı ve ancak ondan sonra Avrupa teşkilâtly-lo Atlantik teşkilâtı arasında sıkı bağlar tesisine gayret edilmelidir...
i Bir çok nıcslekdaşı tarafından desteklenen Türk delegesi, düşmnn taca vüzünü önlemek için Avrupa müdafaası meselesinin süratle kurara bağlanmanı gerekliğini söylemiş ve bu hususta Komisyonun dikkat nazarını çekerek sözlerine son vermiştir.
Kulübüne Başkan seçildi
Gahılasnray Kulübünün tarihi kongresi dün Beyogluumuii lokalde yapılmış ve yeni İdare heyeti seçiminde Kıılüp Başkanlığına Yusuf Ziya öıılş itti fakla seçilmiştir.
\ HNiıf Ziya Öıılşln seçimi kulüpte büyük tezahürata vesile olmuştur. Re-simde, kongrede bulunun eski (•alalasarayhhırdan Ahldln I’>aver. Bekir Hoca. Cevdet Kalpakçıoğlu ve eski futbolcu Nihat Bekdlkl görüyorsunuz. Kongrenin tafsilâtı 2 ııci salılfemlzdedlr.
sayfa 2
YENİ İSTANBUL
21 Kasım 1950
skerlik bahisleri
Pirene ve Toros köprübaşıları
Yazan : M. Şevki YAZMAN
ATLANTİK Faktı ve Garb! Avnı-panın şimdi tasavvur edildiği gibi Elbe Nehri boyunda müdafaası düşünülmeden evvel Amerikalılar komünizmin yayılmasını önlemek ü-zere İspanya İle anlaşmak ve Plre-nelerde bir köprübaşı kurmak niyetinde görünüyorlardı, tik müdafaa önlendikten sonra sırasiyle Fransa, Almanya ve bütün Garbi Avrupa kurtarılacak ve bu suretle Rus istilâcı ortadan kaldırılacaktı. Böyle bir tasavvurun bütün Avrupa ve garp medeniyeti için ne büyük felâket olduğunu çok şükür Amerikan Genelkurmayı da anladı ve şimdi Elbe ve hattâ mümkün olursa Öder Nehri boyunda Avrupayı müdafaa kay. gusundadır. Almanyamn canlandırılması ve Alman ordusunun meydana getirilmesiyle tahakkuk edecek olan bu dâvaya hal şekli aranırken kulağımıza bir de ”Toros köprübaşısı” sözleri çalındı. Tıpkı Pireneleıde olduğu gibi Yakınşarkı ve Arabistan Yarımadasını Kafkaslarda ve Boğazlarda değil. Toroslarda müdafaa etmek ve sonra Rusları geriye, kendi hudutları içine sürmek düşüncesi.
Çok şükür biz böyle bir projenin yazılı ve hattâ bir gazete makalesi şeklindeki İfadesine de rastlamış değiliz. Ancak dedikodu mahiyetinde bu çeşit düşünceye sahip olanların da mevcut bulunduğu haberini duymaktayız. Böyle bir müdafaa ve ta-savvurun bizim bakımımızdan nasıl câniyane ve hâlnane bir düşünce telâkki edileceğini İzaha hacet yok. Fakat bundan daha mühim olan keyfiyet bu tarz müdafaa ile Torosların Arabistan Yarımadasını setredebile-ceği zehabındaki gaflettir.
Bir defa Toroslar Pireneler gibi İki tarafı denize dayalı ve binaenaleyh ihata edilmez. Amerikalılar veya müttefikleri tarafından kolaylıkla müdafaa edilebilir dar bir hat olmaktan uzaktır. Bilâkis bu silsile şark tarafı İrana ulaşan ve buradan hiç bir müşküle rastlamadan cenuba geçilerek arkası çevrilebilen bir vaziyet arzetmektedir. O derecede kİ, eğer Toroslann şimalinde bütün kudretiyle mevcut olan Türk ordusu nazarı itibara alınmazsa Ruslar İçin bugün Irana sarkmak ve buradan dolaşarak Irak ve Suriyfeye, nihayet Toroslar cenubundaki bomboş ve müdafaasız araziden llerllyerek Ak-denlze ulaşmak işten bile değildir. Eğer Sovyetler bugün ve yarın böyle bir teşebbüse girişmiyorlarsa; bunun tek sebebi uzun münakale yollarının Toroslar şimalinde kalacak Türk ordusu tarafından tehdit edllmesin-dendtr. Yani Toroslar şimalinde kendisini müdafaa eden bir Türk veya müttefik ordusu düşünmedikçe Toroslann cenubunun emniyetini düşünmek kabil değildir. Bu iş bugün de böyledlr, yarın da böyle olacaktır. Toroslar, teşekküllerindeki hususiyet dolayıalyle cenuptan şimale doğru ilerliyecek kuvvetlere karşı gittikçe artan Arızalar göstermesine mukabil şimalden cenuba ileriiyecek-ler ve bilhassa şarktan dolaşarak kolaylıkla cenubuna geçecekler için geniş ve kolay ihata ve manevra sa-halon arzederler.
Yani şimal! ne derece mânlalarla dolu İse, cenubu da o derece düz ve Arızasızdır. Binaenaleyh cenuptan şimale doğru müdafaası düşünülen bir Toros köprübaşısının stratejik kıymeti de sıfırdır.
Tıpkı Avrupanın müdafaasında ol-duğu gibi Yakındoğunun ve Akde-nlztn müdafaasında en büyük unsur olan Türk ordusunu nazarı İtibara almadan buralan Bolşevik istilâsından kurtarmak mümkün değildir. Ve hele bir kere bu istilâya meydan verilirse, onu bu sahalardan çıkarmak, Garbi Avrupadan kovmaktan çok daha zordur. Zira saha daha geniş, yardımcı mahalli kuvvetler çok. daha az ve arazi vaziyeti buraların cenuptan şimale İlerliyecek kuvvetlere karşı müdafaasına çok müsaittir.
Elma şevki için vapur kaldırılacak
Bu yıl Kastamonu bölgesinde 20-30 milyon kilo elma istihsal edilmiştir.
Bu mahsulün bir kısmının süratle İstanbul ve diğer »atış yerlerine şevki için inebolu hattına, İlâveten vapur tahsis edilecektir.
Elmaların hArice ihracı için de tedbir alınmaktadır.
Ortaşark ve Arabistan Yarımadasının müdafaası düşünülürken her şeyden evvel Türk ordusu nazarı itibara alınmalı ve ona elden gelen yardım sağlanmalıdır. Balkan Harbinden sonra bir senelik inlim ve terbiye bu orduyu Çanakkale müdafaası gibi bir kahramanlığı harp tarihine geçirtmeğe yetmiştir. Yeni silâhlarla teçhiz vc talim İse bundan daha büyllk haşarıları sağlayabilir. Hiç bir devlet ve millet Türk câmlası kadar komünizm vo Bolşe-vlk düşmanı olamaz. Bu, insiyaki o-larak bizim bünyemizde ve kanımızda gizlidir.
Toros köprübaşısı her bakımdan Pirene köprübaşısındnn çok dr.ha çürük ve bâtıl bir düşüncedir. Bir An için olsun bunu düşünen nazariye-ciler varsa bunlar ancak gaflet etmiş olabilirler. Şimali tutulmayan Torosların, cenubu tam mânaslyle bir boşluktur. Orada ne tutunulur ve ne de müdafaa edilebilir. Bunu böylece bilmek ve anlatmak gerektir.
Amerikan film sanayiinden bir sima şehrimizde
‘"Türkiyede gümrük ve vergiler bütün Avrupa memleketlerinden daha yüksektir”
Amerikanın meşhur filim şirketlerinden “Columbia,, nın Avrupa «atış şefi Mr. Rorf Brauor, Avrupada bir teftiş seyahatine çıkmış bulunmaktadır Bu maksatla şehrimize de gelen Mr. Brauer. dün kendisiyle konuşup bir arkadaşımıza aşağıdaki izahatı vermiştir:
”— Amerıkada filim prodüksiyonu artmaktadır. Şirketimiz 1950-1951 senesi için 55 filim hazırlanmaktadır. M.G.M. 40, Fox bO filim yapacaktır. Avrupada her memleket senede vasati olarak 30 filim almaktadır. Türkiye, Avrupa memleketleri arasında aşağı yukarı en az filim alanıdır. Çünkü gümrük ve vergiler, hiç bir Avrupa memleketi ile mukayese kabul etmlyecek kadar yüksektir.
Amerikanın en büyük üç filim şirketi: M.G.M., Columbia ve Fox, Avrupada filim çevirmek için şubeler kurmuşlardır. Columbia’nın İtalya ve Fransada şubeleri vardır. Buralarda mahalli sanatkâr ve teknisyenlerle fransızca, İspanyolca ve İtalyanca filimler çevirmekteyiz. Türkiye için böyle bir tasavvurumuz yoktur. Çünkü türkçe dünyanın pek az yerinde konuşulan bir lisandır. Halbuki fran-sızca, İspanyolca gibi lisanlar dünyanın hemen hemen her yerinde hitap edecek seyirci olur.
ltolyada dolar karaborsası. Fransada da sanat olduğu için bu İki memlekette şubeler kurmak, Amerikan film şirketlerini alâkadar eden bir meseledir.
Humphrey Bogart, mevzuu Suriye-de geçen bir filmin dış sahnelerini çevirmek için hâlen Suriyede bulunmaktadır.
Avrupada yap nakta olduğum bu son seyahatte, dolar sıkıntısının tamamen azalmış olduğunu müşahede ettim.
Amerikan seyircisi, Ingiliz filimle-rini Fransız filizlerinden daha çok beğenmektedir. Meselâ bugüne kadar Amerlkada ‘‘Hamlet” kadar sükse yapan bir filme tesadüf etmedik.
Columbia Şirketinin dış satışlarından elde ettiği gelir, umumi yekûnun % 35 ini teşkil eder. Bu satışlarımız senevi olarak takriben 20 milyon dolardır.,,
Ecnebi sanatkârların temsillerinde öğrencilere tenzilât yapılacak
Milli Türk Talebe Birliği İstanbul-da Atlas ve Saray sinemalarında temsiller verecek olan ecnebi sanatkârların temsil ve konserlerinde yüksek tahsil talebelerine tenzilât yapılması hususunda alâkadarlarla anlaşmış bulunmaktadır.
Bundan böyle, bütün temsil ve konserlerde % 50 tenzilât yapılacaktır. Konserler için yerler, Milli Türk Talebe Birliği Yüksek Tahsil Gençliğine Yardım Servisine müracaatla ayırttınlabilecektir.
Şehir köşesi
Kiralık daire bulma usulü
İlânlarla bulmak mesele değil. Tabii. Kesenize güvenirse-nte, müracaat edersiniz.
Tellâl ile maazallah t O apartmandan berikine gide gide, a-yaklartntza kara sular iner, aksam, yorgun tr bitMfi evhıtee döndüğünüz — henüz atılmamışsanız — vakit, komisyoncuya verdiğiniz Ücreti unutmuş olursunuz. İsin tek tesellisi budar.
Beti, size, kemli kendinize a-partman bulmak yolunu öğretecek deydim. Yalnız bir hemse-rimden naklen kiraya verilmek istenen fakat tellâla, komisyoncuya haber verilmek istenıniyen daireleri bulmak usulünü anlatacağım.
Bunun Uk «artı, maalesef yine dolanmaktır. Fakat basınız havada. Bu arada Önünüzdeki çukurlara dikkat ediniz. Perdeleri kapalı bir ev veya daire gördünüz mil durunuz. Yüzde doksan içerisi boştur. Kapıcıya veya kösedeki bakkala müracaat edip sorunuz. Önce yok derler. 5te “Biliyorum, mahkc-medelvr, henüz karar ahnma-ıniş., diye bi- söyler mırıldanacaksınız ve gayet tabii, mâkul bir hava parası vermeye hazır olduğunuzu ilâve edeceksiniz. O zaman, perdeleri kapalı daireye girebilir ve içerisinin bomboş olduğunu görürsünüz ve.... kabil olursa uyuşursunuz.
BlR İSTANBULLU
Gazeteclik Enstitüsü
29 Kasımda açılıyor
İstanbul İktisat Fakültesine bağlı olarak kurulan Gazetecilik Enstitüsü 29 kasım perşembe günü saat 16 da törenle açılacaktır.
Dün Gazetecilik Enstitüsü idare Heyeti Profesör Şükrü Babanın riyasetinde bir toplantı yaparak Enstitüde meslek! ders okutacak hocaların İsimlerini şu şekilde teablt etmiştir.
Ahmet Emin Yalman, Cevat Fehmi Başkut. Server İskit. Burhan Felek. Peyaml Safa ve Reşat Feyzi Yüzüncü..
Enstitüye düne kadar müracaatların sayısı 500 ü bulmuştur.
Milli Türk Talebe Birliği Kıbrısa bir gezi tertip etti
Milli Türk Talebe Birllftl yılbaşında, Kıbrıs Türk OÜcU Derneğinin da-vetllai olarak Kıbnsa çağırılmış bulunmaktadır. 40 kişilik bir grup Kıbnsa gidecek, onbeş gün kadar o-rada kalacaktır.
Patrik Athenagoras'ın sağlık durumu düzeldi
Heybelinda Rühban Mektebinde nekahet devrini geçirmekte olan Patrik Athenagoras’ın sağlık durumu düzelmiştir. Esasen Patrik nekahet devrinde bile zaman zaman Patrikhaneye giderek Sen Sınoda ait işlerle meşgul olmuştur. Athenagoras Sen Sinodun yarın Fenerde yapacağı toplantıya riyaset edecektir.
Yunanlı boksörler şehrimizde
Boks organizatörleri tarafından davet edilen Yunan baksörlerinden 51 kiloda PanAyotidis, »M kiloda PsAros, 62 kiloda Hasakos, 67 kiloda Pana-yotidis ve 80 kiloda da Çaldarls üç maç yapmak üzere şehrimize gelmişlerdir.
Yunanlı boksörlerle İlk karşılaşma 25 kasım cumartesi akşamı Spor ve Sergi SarayındA yapılacaktır. Yunanlı boksörlere 51 kiloda Hallt Ergö-nül, 54 kiloda Yorgn, 62 kiloda Stav-ridis, 67 kiloda Oarbla Zaharyan, 80 kiloda Koço çıkacaklardır.
Boks organizatörleri Avusturyada bulunan boksör Taklyl de bu maçlara iştirak ettirmek için uçak biletini Ta-kiye göndermişlerdir. Boksör Tâki şehrimize geldiği takdirde bir daha Avusturjaya dönmiyccektlr. Yunanlılarla yapılacak bok» maçları üçer dakikadan 10 ravnd üzerine olacaktır.
Sarhoşlarla mücadele
Vilâyet, bu mevzuu tekrar ele aldı ve bir tebliğ neşretti
İ.tanbııl Vnilllftlnden:
Yaptığımız müteaddit İhtarlara rağmen son günlerde yine bazı sarhoşlar rastgeie silâh atarak bir kaç vatandaşın kanma girmişlerdir.
İçki satılan yerlerin fazla sarhoşluk tevlit edecek derecede İçki vermemeleri gereklidir. İçki satılan yerlerde fazla sarhoş olanlara karşı doğrudan doğruya her hangi bir muamele yapılmıyarak en yakın karakola telefon edilmeli ve polis çağrıl-malıdır.
Şoförlerin de, fazla sarhoş olanları arabalarına almamaları ve ısiAr karşısında ilk rastlıyacaklan polisi haberdar etmeleri lâzımdır. Bu gibiler. haklarında kanuni muamele yapılmak üzere polis torafından karakola sevkedlleceklerdlr.
Suç yapan sarhoşlara fazla İçki vermeleri ve diğer bazı gayri nizami ve uygunsuz hareketlerinden dolayı Miaml ve Küçük Bebekte Yalı gazinoları, Polis Vazife ve »Salâhiyeti Kanununun verdiği yetkiye dayanılarak açma ruhsatnameleri geri alınmak suretiyle faaliyetten menedil-mitlerdir.
Ayasofya Müzesinde yeni bir galeri açılacak
MIHI Eğitim Bakanlığı Ayasofya Müzesinde aziz resim vc heykellerinden mürekkep bir galeri vücuda getirmeğe karar vermiştir. HAlen muhtelif müzelerimizde bunlardan çok eski ve kıymetli olanlar mevcuttur. 49 u İstanbul Arkeoloji Müzelerinin depolarında, 35 1 Ankara Etnografya Müzesinde. 20 sı Sinop. 78 I Tokat. 55 i Kayseri. 19 u Diyarbakır. 7 si Amasya. 3 ü Burta, 2 sı de Niğdede bulunan bu aziz resim ve küçük heykelleri, Ayasofyada kurulacak olan galeride teşhir edilecektir.
Bu suretle memleketimiz sanat ve tarihi kıymeti olan yeni bir müzeye daha kavuşmuş olacaktır.
Narenciye nakliyatı için yapılan teklifler
Antalya ve Alanya müstahsilleri narenciye nakliyatında navlunların indirilmesini ve narenciye taşıyan vn-purların ambarlarında vantllâsyon tertibatı yaptırılmasını istemişlerdir.
Bundan başka narenciye nakliyatı İçin 400-500 tonilâtoluk, süratli ve vantllâsyon tertibatı bulunan bir veya iki gemi ahnmaaı ileri sürülmüştür.
Denizyolları idaresi bu talepleri tetkik etmektedir.
KISA HABERLER
★ Yeni Yunan Sefiri Ekselans A-leksandır Kontuma*, dün Vali ve Belediye Reisini ziyaret etmiştir.
★ Beden Terbiyesi İstanbul Bölgesi Müdürü Vahi Oktay, eski vazifesi o-lan Milli Eğitim kadrosunda müfettişlik vazifesine iade olunmuş ve yerine Sait Salâhaddin tâyin olunmuştur.
★ Fidan dikim mevsimi münasebetiyle Beykoz Ağaçlandırma Fidanlığında çanı envai, süs ağaç ve ağaçlıkları, yol, park ve sınai ağaçlariyle çit fidanları ve diğer fidanların satışına pazartesi, çarşamba ve cuma günleri olmak üzere mart sonuna kadar devam olunacaktır. Yalnız köknar çanu ve halk dilinde yılbaşı çamı denilen çeşidin satışına, ocak ayı bidayetinde başlanacaktır.
A İstanbul Üniversitesi Muhasebe Genel Müdürü Asım Baltagll Maliye ve Milli Eğitim Bakanlıklarının daveti üzerine bu akşam Ankaraya gidecektir.
> İki Ingiliz firması, muhtelif tonajlarda gemiler satmak istediklerini bildirmişlerdir.
Bu gemilerin evsafı vc fiyatları tetkik olunacaktır.
★ Denizyollarının Doğu-GÜney Akdeniz hattından dönen Adana Vapuru, dün sabah saat 9 da 97 yolcu ve 230 ton yükle limanımıza dönmüştür. Aynı vapurla Suriye ve Kıbrısta tetkikler yapan Altan Göle başkanlığındaki Teknik Üniversite talebe kafilesi de dönmüştür.
Batı Akdeniz «eterini yapan Ank^ş ra Vapuru da bugün saat 15.30 da limanımıza avdet edecektir.
Şehrimizdeki yabancı mültecilerin durumu
Cenevredeki Milletlerarası Teşkilâttan gelen mütehassıs, maddi yardım meselesini inceliyecek
I. R. O. Milletlerarası Mülteciler Teşkilâtı Türkiye Bürosunun Başkanı Dr. Wilbrnrıdt. dün gazetemize a-şağıdakl izahatı vermiştir:
'*— Geçen ay Cenevrede toplanan i. R. O. Umumi Heyeti mühim bazı kararlar vermiştir. Bu kararlara göre prensip itiboriyle teşkilâtın faaliyeti »ona ermiş bulunmasına rağmen yeni mülteciler kabul edilmesine devam olunacaktır. Ancak bu, muayyen bazı şartlar tahtında tahakkuk edecektir. Diğer taraftan maddi yardımın da, gelecek »onbahara kadar devam edilmesine karar verilmiştir.
İşte bu kararla alâkalı olarak dün Cenevreden, teşkilâtımız uzmanlarından Hadwig Sophie, Istanbula gelmiştir. Bilindiği gibi bugün tatanbulda t. R. O. nun himayeni altında takriben 150 mülteci vardır. Son karar neticesinde bunlara yapılacak maddi yardımı tetkik ve tenbit etmek Üze-ro teşkilât, Hadwig Sophıe’yi Türkl-yeyc yollamıştır. Kendini Istanbulda 10-15 gün kalacaktır.
Diğer taraftan bilindiği gibi bu mültecilerin başka memleketlere gönderilmeleri İçin bundan bir müddet evvel I. R. O. mütehassıslarından Mr. Luncomb tarafından 110 mültecinin dosyalan hazırlanmıştı. Mültecilerin vasıflarım, karakterlerini ve kusurlarını mufassal ve dokü-manter bir şekilde gösteren bu dos-
Eczacı Okulu Talebe Cemiyetinin kongresi dün yapıldı
Dün, Eczacı Okulu Talebe Cemiyeti Kongresi Marmara lokalinde yapılmıştır. Eski idare heyeti raporu ve murakabe raporu kabul edilmiş ve cemiyetin çalınmaları bilhassa tahdidin kaldırılması düşünüldüğü bu günlerde Eczacı Okuluna bir eczane yapılıp talebelerin burada staj yapmaları teklifi tasvip edilmiş ve eczacılığın bir günü ve ba\Tamı yapılması kabul edilmiştir. Yapılan seçimde de:
Metin Taş, Ömer Boyar. Memduh Vecdi Kutdemlr, Mustafa Hakgüder. Baha Erçıkan, Gültekin Ulusoy, E-mln Akan, Hikmet Orun ve Babür Arun idare heyetine seçilmişlerdir.
Şehir Meclisinin fevkalâde toplantısı
İstanbul Şehir Meclisi Belediyeye ait, Elektrik, Tramvay. 8u İşleri U-mum Müdürlüğü gibi mülhak bütçeleri1 tetkik etmek dizere aV başında fevkalâde bir toplantı yapacak, tır.
Hava vaziyeti
Devlet Meteoroloji içleri Genel Müdürlüğünden verilen malûmata göre son 24 saat içinde yurdumuzda hava Karadeniz kıyıları ile Güneydoğu ve Doğu Anadoluda çok bulutlu ve yer yer yağışlı geçmiştir.
Yağış miktarları metre karede Rlzede 52, Sinopta 20. Artvinde 8, Çarşambada 7. Vonda 5 kg.dır.
En yüksek ısı Adanada 23, en düşük ısı Ulukışlada 3 derecedir.
CEMİYET HAYATI
İstanbul gazetecilerinin kongresi
♦ Gazeteciler Cemiyeti Reisliğinden: Cemiyetimizin mûtat senelik kongresi 27 kasım pazartesi günü saat 14 te Cemiyet merkezinde toplanacaktır. Aza arkadaşların teşrifleri rica olunur.
Gündem:
1 — Senelik faaliyet ve hesap raporlarının okunması,
2 — Yeni bütçenin kabulü,
3 — Nizamnamede tâdllât,
4 — Nizamnamenin 38 inci maddesi mucibince dört idare heyeti âzası ile yedeklerin seçimi.
♦ Teknik Üniversite Makine Fakültesi Talebe Cemiyetinin yıllık kongresi 28 kasım 1950 salı günü saat 16.30 da yeni konferans salonunda yapılacaktır.
SPOR
Galatasarayın tarihî kongresi
yalar, dünyanın muhtelif memleketlerine gönderilmiş bulunuyor. Bugüne kadar bu dosyalar Hlndlstana, Avustralyaya, Venezüellâ, Brezilya ve Kanadaya gönderilmiştir. Taleplerin önümüzdeki ay zarfında teşkilâta gelmooi beklenmektedir Bu suretle halen Türklyede bulunan 150 mülteciden 110 unu. ki bu 80 aileye tekabül eder, başka memleketlere yerleştirmek mümkün olacaktır.”
Adalet Sarayı kazısında yeni bir renkli pano bulundu
Sııltanahmette Adalet Sarayının arsasındaki yerde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hafriyata devam edilmektedir.
Müteahhidin nakletmekle mükellef olduğu kaba toprak hemen hemen kaldırılmış bulunmaktadır.
Dün, "Sainte Euphâmie" kilisesi yakınındaki bina bakiyesinde altı yedi renkli tabi! taşlarla aextUeH biçiminde işlenmiş
kıymetli bir döşeme bulunmuştur. Bu parçanın eb'adı tahminen bir buçuk, iki metre karedir ve bir pano şek-ündedir. Bu sahada kazıya devam olunmaktadır.
“opus gayet
Amerikaya giden armatör gemilerindeki bazı noksanlar
bu gemileri limanlara istemektedirler.
son defa New-Yorka gi-tclsiz cihazının bozuk ve
Armatör gemilerinin Amerikaya yaptıktan seferlerde bir çok teknik noksanlar görüldüğünden Amerikan makamları sokmamak
Bu arada den şilebin
çok eski olduğu tesbit edilmiştir. A-merikadaki resmi temsilcilerimize vâki olan şikâyetler Üzerine. Ulaştırma Bakanlığı, bu gibi gemilerdeki noksanların giderilmesini tebliğ etmiştir.
Nikel
10 kuruşluklar
Nikel on den itibaren tedavülden kaldınl-olmakla beraber Merkez tarafından 2 temmuz 1951
kadar kabul edileceğinden hâlâ
kuruşluklar 2 temmuz
1950 m ış kası hine piyasada tedavül etmektedir.
Ban-tari-
Valinin dünkü teftişleri
Vali ve Belediye Reisi Prof. Gökay, dün Beşiktaş, Yenimahalle. Dikilitaş semtleriyle Yıldız ilkokulunu teftiş etmiştir. Vali, bundan sonra Beşiktaş Tramvay Garajına giderek, İşçilerin istirahatı için yapılmakta olan yerleri incelemiştir.
Üniversite Rektörü bugün Ankaraya gidiyor
Sanayi Sayımı istişare Komisyonunun Ankarada yapacağı toplantıda bulunmak üzere İstanbul Üniversitesi Rektörü Ömer Celâl Sarç İle iktisat Fakültesi profesörlerinden Ahmet AH Özeken bugün Ankaraya hareket edeceklerdir.
■ ■ 4
Fatihteki Fil Yokuşu senelerdir yapılamıyor
Fatihten Fenere inen Fil Yokuşu her sene kışın fazla soğuklarda buz tuttuğundan burada bulunan İlkokula devam eden miniminiler için çok tehlikeli bir durum arzetmektedir.
1948 den beri civar halkı tarafından Belediyeye yapılan müracaatlara daima müspet cevaplar verilmiş nihayet 1919 yılı içinde behemehal yaptırılacağı vaadedilmiş olmasına rağmen yol hâlâ eski durumunu muhafaza etmektedir.
Şiddetli kışın arifesinde olduğumuz şu günlerde bu semtte oturan bir okuyucumuzdan aldığımız bir yazıda Belediyenin bu hususta nazarı dikkati çekilmekte ve yolun bir ân evvel yaptırılması rica edilmektedir.
Yusuf Ziya önlş, ittifakla Kulüp Başkanlığına seçildi
Galatasaray Kulübünün fevkalâde kongresi, dün akşam saat 18 de Galatasaray Kulübünün Bcyoğlundakl Lokalinde murakabe heyeti âzalarının huzurunda yapılmıştır. Bu tarih! toplantıda kulübün kurucularından o-lan AH Sami Yen. Abidin Da ver, Cev. det Kalpakçıoğlu, Reşit Kâtipoglu da bulunuyorlardı.
Galatasaray Kulübü âzalan bu büyük ve hakikaten tarih! toplantıda* bundan tam 19 sene önce bir fikir ayrılığı ile yine aynı kulüpten kopmuş bir Parçanın kuruculuğunu etmiş; fakat. bütün mücadelesinde asla hakiki Galatasaraylılığını kaybetmemiş ve unutmamış, hattâ kurduğu kulübün renklerini bile San-K>rmızı olarak seçmiş bulunan memleketimizin yegâne spor İdarecisi Yusuf Ziya Önişt Galatasaray Kulübü İdare Heyetinin başına getirmiş bulunmaktadır.
Toplantının açılşından sonra kongre başkanı ve kâtiplik seçimi yapılmış. bilâhare gündeme geçilerek kulübün umum! durumu hakkında idare heyeti seçimi müzakeresine geçilmiştir.
Sıra, yeni fdare heyeti seçimine geldiği zaman ilk söz alajı Suphi Ba* tur güzel bir konuşma yaparak “Başkanı bulunduğum idare heyetinde 4 senedir 9 defa karşınıza hesap ver* meye geldim. Ben Galatasaray emrinde bir nefer, bir kapıcı olarak çalıştım ve yine de lâzım olursam çalışacağım,. demiştir. Suphi Baturdan sonra söz alan Nuri Efe:
“Uzun lâfın kısası, uzun uzun konuşup da zamanımızı, vaktimizi Öldürmeyelim. buraya Yusuf Ziya önlşi kulübün başına getirmek için toplanmış bulunuyoruz,, demiştir-
Nuri Efeden sonra Musllh Peykoğ-lu da çok hararetli bir konuşma yaparak Yusuf Ziya Önişl kulüp başkanlığına getirmenin artık bir zaruret ve bu hareketi yapmanın elzem hattâ şart olduğunu; ateşli, hararetli bir şelde istemiştir. Musllh Hocanın bu İsteği kongrede bulunanları galeyana getirmiş ve derhal İdare heyeti seçimine geçilmiştir. Kongre balkanının Yusuf Ziya önlşi. İdare heyeti başkanlığına namzet göstermesi üzerine açık reye konulan bu teklif kongrede bulunanlar tarafından İttifakla kabul edilmiştir. Alkışlarla karşılanan bu tekliften sonra Yusuf Ziyanın kongreye gönderdiği yazıdaki idare heyeti arkadaşları da kongrede UtU fakla ve uzun alkışlarla karşılanmıştır. Yusuf Ziyanın kulüp başkanlığına getirilmesini kulüp nizamlarına aykırı gören Feyyaz Işılın sözleri gürültülerle karşılanmıştır.
Galatasaray Kulübünün idare heyeti Yusuf Ziya önişin başkanlığında şu şekilde teşekkül etmiştir:
İkinci reis Osman Dardağan, futbol kaptanı Mehmet Leblebi. Deniz kaptanı Adnan Ak ıska. Atletizm kaptanı Adil Giray. Salon sporları kaptanı Turgut Atakol. Muhasebeci İbrahim Çürüksulu, Veznedar Refik Se-limoglu. âza Musllh Peykoğlu. âza Reşit Elkâtlpten müteşekkildir.
Saat 18 de başlayan toplantı 20.30 da sona ermiştir.
YENİ İSTANBUL
SİYASÎ İKTİSADÎ MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi :
yeni İstanbul neşriyat LİMİT E D ŞİRKETİ Müdürü: Kemal İL SAKLICA
Yazı işlerini fiilen İdare eden mesul müdür;
Sacld ÖGET
Ncsredilmiycn yazılar iade edilmez.
Basıldığı yer ı yenî İstanbul matbaaci-L1K LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI
PEYAMİ SAFA
YALNIZIZ
— 71 —
Ve hemen sordu:
— Şimdi mi aldın?
— Şimdi, şimdi. Sana gelirken. Hattâ bunun İçin geç kaldım biraz.
Paketin kâğıdı Meralin kucağında ve yere düşmek üzere idi. Samlm dikkatle baktı. Kâğıt bunışuktu ve taze bir ajmbalâja inandırmıyordu. Meral Samimde şüphenin devam ettiğini anlar gibi olmuş ve onun dikkatine yeni istikametler arıyormuş-gibi, eşarpı boynundan çıkarıp şöyle bir açtıktan sonra kâğıda sararken:
— Fakat, dedi, geri vereceğim,
Samlm bu diverslon oyununa düşmlyece-ğlnl sezdiren bir gülüşle ve müstehzi bir sesle sordu:
— Niçin T
— Yeni tayörüme uymuyor.
Samlm onu yeni bir otomatizmin tuzağına düşürmek İçin, düşünmesine zaman bırakmayan bir süratle sormaya başladı:
— Bir dakika evvel bunu çok beğenmiş görünüyordun. Şimdi mİ kararını değiştirdin ?
— Hayır, baktım da söylüyorum, yeni ta-yörümle de taktım bunu. Kırmızısı çok frapan.
Bu sefer de Samlm, Meralin farkında olmayarak yaptığı hatayı anlayıp yeni bir ya-349
lanla düzeltmesine İmkân vermemek için onu başka mevzularda oyalamak istedi:
— Baban nasıl? diye sordu.
— Çok fena. Yatıyor. Üresi çok yükselmiş. Başı dönüyor, kulakları uğulduyor hep. Çok üzülüyorum. Başından ayrılmıyorum. Ferhat hain. Emine ne de olsa hizmetçi, yabancı. Kimseni yok. Hep yatıyor ve canı sıkılıyor. Gazete bile okuyamıyor. Satırlar birbirine karışı, yormuş. Doktor dün onun halini beğenmediğini gizlemedi. Çok dikkat lâzımmış. Perhizden başka ilâcı yok ki. Ne yapayım? Başında otu. ruyçrum hep işte. Benimle çok konuşmuyor ama memnun oluyor. Çünkü bir hasta kendisiyle beraber ıstırap çekilmesini ister, değil mİ? Tabi! bir egoizm bu. Istırabı bölünüyor ve azalıyormuş gibi.
Göz uciyle masanın üstündeki pakete bakan Samim, bir ayağı çukura giren babasına karşı duyduğu hislerle bu süslenme gayreti a-rasındaki karışmazlığı aon günlerin bir mecburiyeti haline sokan zarureti artık anlamıyor değildi. Müthiş yalan da meydanda İdi. Besimin âdi teşbihi doğru. Devekuşu. Baş* kumda ve gövdesi havada. Farkına varmadı. Düşün-medi kİ bugün pazartesi. Eşarpı “şimdi, şimdi,, aldığım ve dosdoğru buraya geldiğini söylüyor. O halde ne zaman evdeki yeni tayöriyle beraber taktı da ona uymadığını gördü? Demek eşarpı bugün değil, daha evvel almış. Kâğıdın buruşukluğundan da belli. Dün pazardı, dükkânlar kapalı. Cuma günü beraberdiler. Meral eve gideceğim diye erken ayrıldı, Feri haya gitti ve geceyi Park Otelde geçirdi. Arada, bir cumartesi kalıyor. Eşarpı o gün aldığı besbelli. Demek bütün gün evde oturduğu yalan.
860
O gün sadece bir atkı almak İçin sokağa çıksaydı, bunu gidemezdi. Demek gizlediği şey başka vc çirkin bir şey. Fakat cumartesi günü bir ara sokağa çıkıp eve dönmüş, bunu da söylemeği unutmuş olabilir. Samim bu noktada vuzuh aradı ve dedi kİ:
— Bravo Meral. Babanın başından ayni-madığına çok iyi ediyorsun. Hattâ ona eğlendirici romanlar okuyabilirsin. Meselâ “Bir Çalgıcının Seyahati”, “Cumbadan Rumbaya”... O-kumuş mudur bunları?
— Hayır.
— Ben sana yollarını onlan. Sen de sıkılmazsın. Dün pazardı, evde idin hep demek? Babanın başucunda.
— Tabii.
— Evvelki gün, cumartesi. Hep evde miydin?
— Hep, hep.
— Hiç çıkmadın mı?
— Hiç. Banyo almıştım zaten. Vücudumda da kırıklık vardı. Babamın başucunda o-turdum. O gün doktor gelip kan alacaktı. Telefon etmiştim. Gelmedi. Babam kalkıp ona gitmeğo mecbur oldu. Geç geldi. Ferhat yemeğe de gelmedi, daha geç geldi. Oturduk beraber gect Çok İçiyor. Hep kavga çıkarmak istiyor.
Samim kaşlarını çattı. Mâaumlyet ihtimali kalmamıştı. Şimdi cumartesi için sıkı bir soruşturmanın şaşkınlıklarında mutlak bir delil aramak lâzımdı. Birdenbire dedi ki:
— Şimdi Meral, sana tekrar soruyorum, İyi düşün ve cevap ver. Cumartesi evden çıkmadın mı? Hiç, hiç çıkmadın mı?
851
Meral şaşırdı. Evvelâ önüne, sonra etrafı-na baktı. Sonra küçük hareketlerden sızabilecek hakikatleri ele vermemek için hareketsiz durdu ve minidendi:
— Cumartesi.,. Cumartesi.., Ne zamana düşüyor o?
— Gayet basit. Düı pazardı. Evvelki gün cumartesi. Daha evvelki gün biz seninle beraberdik. Benden aynkhn ve Ferihaya gittin. Geceyi otelde geçirdin. Onun ertesi günü.
Meral kaşlarını kaldırdı vo bir hatırlama zorluğunun taklidini yaparak cevap verdi:
— Çıkmadım galiba.
Samim, onun bir elinin üstüne parmağının ucunu dokundurdu:
— “Galiba” yı mzak, dedi. Evvelki gün. Bunu unutmuş olamazsın İstanbulun, hele Beyoğlu Caddesinin küçük bir yer olduğunu u-nutma.
Meral birdenbire hatırlamış gibi:
— Ha!., dedi, çıktım, çıktım.
— Nereye gittin?
Meral ağzının İçinde yuvarlanan korkak bir sesle cevap verdi:
— Sinemaya. Ferhat ağabeğlmle beraber.
Samim cümleyi tekrarladı:
— Ferhat ağabcğinle beraber!
— Evet. Daha evvel bilet almış. Sana söylemeği unuttunıdu.
— Hangi sinemaya gittiniz?
— Hâleye.
— Ne filmi vardı?
— “Beni aldatamazsın**,
Samim gülümsedi. Tuhaftır bu isim meselesi.
852
Ve tekrarladı:
— Tuhaftır bu İsim meselesL
— Çok güzel filmdi. Kadın, baş rolde.«
Samim Meralin sözünü kesti:
— Bırak onu. Sen o gün Ferhadın yemeğe de gelmediğini, çok geç geldiğini söyledin-Şimdi beraber olduğunuzu söylüyorsun.
Meral gecikmedi:
— Gündüz bir aralık gelmişti. Beraber çıktık. Sinemadan sonra ayrıldık. Ben eve gel-dım. O çok geç geldi. Şimdi hatırlıyorum. Ben böyleyim işte: Unuturum. Beni bir doktora götür. Hâfızam bir tuhaf benim.
Samim sesini çıkarmadı. HAfıza. içinden güldü. Bütün suçları yüklenir. Küçük hanımda zekâ, ahlâk, namus, şeref» kültür, vefa, samimilik ve kadirbilicilik... Her şey tamamdır da bir hâfıza eksiktir. Doktordan bir reçete. Beynin yüksek merkezlerini tenbih eden küçük bir aktedron komprimesi. O da tamam. Yalancıktan mâzeret aramağa gelince, bunamanın hâfızadan başladığını herkes unutur. Hattâ sahicilerinde bile hâfıza rezaletleri en kolay itiraf edilen zaaflar arasındadır. La Rochefou-cauld'yu burada da hatırlamamak mümkün değil: “Herkes hâfızasından şikâyet eder, muhakemesinden şikâyet eden yoktur”.
Deminden beri Samlm, bir yalanın kendini saklamak için nasıl yavruladığını ve böylece, farkında olmadan ele geçme sahasını nasıl genişlettiğini seyrederken Agripini düşünüyordu. Oğlu tarafından öldürülen anaya hiç bir şey yalan kadar benzemiyor.
Mırıldandı:
(Devamı var)
353
#1 Kasım 1950
YENİ İSTANBUL
Sayfa 8
'i
İstanbul Radyosu
Dünkü Meclis müzakereleri
Bediî FAİK
Pakistan-Afganistan gerginliği
Baltık - Karadeniz
kanalı projesi
Haşan Po-
hlzmetlerin-
göre İcabı kanu-
Radyosu bugün, birtakım piyasa ve meyhane »a-Istllâsına uğramış bulunuyor. Bunların İçinde bir zaruri mevzuu olan disiplini maalesef kavrayamı* gazinocuların bile tahammül edemedikleri kaprls-
koyar. edilen söyle-
taalluk eden btr titizdir. Kanunî
AfganistanlIlara göre
ŞU günlerde birinci yılını İdrak eden İstanbul Radyosunu, insaflı ve ölçülü bir tenkidin ışığına tutarsak; muvaffakiyet nispetinin gittikçe kabardığını İtiraf zorunda kalırız. Artık denebilir kİ, İstanbul Radyosu, o İlk günlerin karmakarışık manzarasından sıyrılıp, daha oturaklı, daha emniyet verici bir havayla çevrilmeye başlamıştır. Ve hele devlet radyoculuğunun, radyo İdarecilerinin önüne — pek tabiî olarak — çektiği müteaddit »edier de gözönüne alınırsa, bu neticeye varmak daha da kolay olur.
İstanbul Radyosu, faaliyete geçmeden tamamlanması zaruri bazı eksikliklerini, neşriyata başladıktan sonra temine çaIiş-ması yüzünden, bu btr sene İçinde matbuatta hayli hırpalandı. • Halkın karşısına eksik gedik bırakmadan çıkmak, bir devlet müessesesl İçin en tabii şart olduğuna göre, gazeteler bu noktadan cihetteki muaheze edilemezler. Ancak, benim şıı anda deşmek istediğim bir mesele var kİ. hıı ufunetin yaratılmasında olduğu kadar, giderilmesinde de matbuatın rolü büj’üktür:
İstanbul natkârlarının radyonun en yan ve artık
lerle harekete kalkışanlar mevcuttur. Bunu görmek İçin, radyonun İçine girmeye lüzum yok. Bir radyo İstasyonunun asla yalan bllmiyen ve tevil götürmeyen mikrofonu, anlayan bir kulağa her an bu halin örneklerini duyurabilir. Ufacık bir misal: Geçen hafta, akşam neşriyatı arasında bir şarkıcı hanımın programı İlân edildi. Fakat mûtad saat geldiği zaman bir başka neşriyata geçildiğini hayretle farkettik. Radyoevine telefon ettiğimiz zaman ne öğrendik biliyor musunuz: Ru hanım okuyucu, radyoda her an gazel okunanuyncağını bildiği halde, konserine beş dakika kala verdiği programına gazelll bir şarkı Ve idare tarafından kendisine, cumartesi günleri tatbik özel programlar haricinde gazel okumanın yasak olduğu nlnce de, neşriyatı bırakarak pür azamet çıkıp gider!..
Şimdi söylenecek söz ve gösterilecek yol basittir: Bu gibilere radyonun kapılarını kapamak!.. Fakat burada hemen belirtmek zorundayım kl, radyolarımız ne zaman böyle zecrî bir harekete girişmeye kalkışmışlarsa, bazı gazetelerin İşin esasını kavramadan yaptıkları neşriyatla yüzyüze gelmişler ve duraklamışlardır. Nitekim yukarıda bahsi geçen hanım dahi, birtakım gazetelerde lehinde neşriyat yaptırmanın yolunu bulabildi.
Gazete yaylımına rağmen, bir devlet memurunun yolunda yürümesi İse, ne kadar güçtür, İzaha lüzum görmüyorum. Bu İtibarla, şayet radyomuzda dört başı mamur bir disiplinin yaratılmasında ittifak ediyorsak, biz gazetecilerin de, piyasa kaprislerinden istasyonlarımızın temizlenmesi yolunda radyo idarelerine müzahir olmamız lüzumlu ve zarurîdir!
Devlet mikrofonunun, fasulye plâklslyle rain nağmelerine tahammülü olmadığını anlatmanın vakti çoktaan geldi, hattâ geçiyor!
A ETl î1T
İsrail Generalinin Ankaradaki beyanatı
Onup Bölgesi Komutanı, Kudüsün Arap bölgesine serbest geçit hakkının tanınmasını istiyor
Ankara, 20 (T.H.A.) — Memleketimize gayri resmî bir ziyarette bulunan İsrail generallerinden Vetke Doyan Türk Haberler Ajansına verdiği beyanatta İlk defa geldiği Türklye-den takdir ve hayranlıkla bahsetmiş ye demiştir kİ:
"Israilin bugün bir buçuk milyon olan nüfusu gün geçtikçe artmaktadır. Yeni gelenleri, kumandanı bulunduğum cenup bölgelerinde İskân etmekteyim. îsraill şimdilik bir çiftçi memleketi yapmağa gayret ediyoruz. İleride bir sanayi memleketi yapmak için de lüzumlu adımlan atacağız.
Kudüs meselesi bir gün elbette halledilecektir. Bizim Kudüs hakkındaki arzumuz bütün şehri hudutlanmız 1-çlne almaktır. Fakat iş arzu ile bitmiyor. Şimdilik Arap işgalinde olan mukaddes yerlere serbest geçit hakkı istiyoruz.,,
Israilde komünist hareketinden bahseden General Doyan "Bunun pek mahdut olduğunu ve mecliste de ancak üç temsilcileri bulunduğunu,, söylemiştir.
Doyan şehrimizde bir hafta kalacağını resmî şahsiyetleri de ziyaret edeceğini sözlerine ilâve etmiştir.


Genelkurmay Başkanı ve Donanma Komutanı Çeşmeye geldiler
^eşme, 20 (A.A.) — Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamut ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Tümamiral Sadık Altıncan Gelibolu muhribi ile Çeşmeye gelmişlerdir.
Geceyi Çeşme Limanında geçiren Genelkurmay Başkanı, askeri birliklerin normal eğitimlerini tetkik etmiştir.
Orgeneral Nuri Yamut ve Sadık Altıncan bu sabah şafak vakti Gelibolu muhribiyle Çeşme Limanından ayrılmışlardır.
Bursa Sergisinin hazırlıklarına başlandı
Bursa, 20 (A.A.) — Şehrimizde her sene açılmasına karar verilen serginin icra komite»} bugün toplanmıştır. Komite İzmir ve İstanbul ser-

grilerinin tertip, şekil ve esaslarının tetkikına ve bunun için lâzım gelen malûmatın getirtilmesine ve sergiye buna göre bir istikamet tâyin etmeğe karar vermiştir. Serginin açılacağı yer İçin Belediyeye ait araziden istifade edilecektir.
Paris Ticaret Ataşemiz değişti
Ankara, 20 (ANKA) — Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı Dış Ticaret Dairesi Başkanlığı müşavirlerinden Orhan Utkan Paris Ticaret Ataşeliğine tâyin edilmiştir. Paris Ticaret Ataşesi Celâl Yarman merkeze çağırılmıştır.
Yabancılara gönderilen malların gümrük resmi
Ankara, 20 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Hariçten Türklyede ikamet etmekte olan bir kısım ecnebilere gelecek olan bir kısım zarurî eşya ve maddelerin gümrük resminden muaf tutulması hakkında Gümrük Kanununun 18 inci maddesinin tâdili teklifi bugün Gümrük ve Tekel Komisyonunda görüşülmüş ve kabul edilmiştir.
ATATÜRKÜN
MALLARI
Bunların millete intikali hakkında bir kanun teklif edilecek
Ankara, 20 (Husıısl muhabirimiz bildiriyor) — Seyhan Milletvekili Sinan Tekelloglunun, Atatürk’ün vasiyeti, nakit, menkul ve gayri menkul mallan İle kendisine verUen kıymetli hediyeler hakkında Başbakanlıktan sual sorduğu malûmdur, öğrendiğime göre, Sinan Tekelloglu sözlü sorusuna Hükümetçe cevap verildikten sonra Atatürk’ün emvalini millete intikal ettirmek maksadiyle Büyük Millet Meclisine bir kanun teklifi sunacaktır.
Amerikan kruvazörleri İzmirden ayrıldılar
İzmir. 20 (A.A.) — Limanımızda bulunan 6 ncı Kruvazör Tümen Komutanı Amiral James I. Hol1owy komutasındaki Birleşik Amerika bahriyesine mensup Albany ve Co-lombııs ağır kruvazörleri, üslerine dönmek üzere bu sabah Ege denizine açılmışlardır.
r — — •
İktisadî Devlet Teşekküllerinin umumî heyet toplantıları kasıma alınıyor
Ankara, 20 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Muamele hacmi 100 milyonları aşan İktisadi Devlet Teşekkülleri Umumî Heyet toplantılarının bütçe hazırlıklarının yapıldığı aylara tesadüf etmesini mahzurlu bulan Urla Milletvekili Dr. Feridun Ergin bu teşekküllerin umumî heyet toplantılarının kasım ayı içerisinde yapılmasını temin maksadiyle B. M. M. Başkanlığına bir tâdil kanunu teklifinde bulunmuştur.
Yeniden açılacak eczahaneler hakkındaki yönetmelik neşredildi
Ankara, 20. (ANKA) — Yeniden açılacak eczahaneler hakkında yeni hazırlanan kanun tasarısı yürürlüğe glrinciye kadar muteber olrnak ü-zere. hazırlanan yönetmelik bugünkü Resmî Gazetede neşrolunmuştur. Yeni yönetmelik, Fakülteyi yeni bitirmiş olanlardan ziyade, eski mezunlara ve hâlen erzahane İşletmekte bulunan veya eskiden eczahnne işletmiş olanlara müktesep hak tanımaktadır. Yönetmelik bu »efor ec-zahane sayiBinı tahdit etmemektedir.
Dinî tedrisat hakkında yeni bir takrir
Ankara, 20 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Tokat Milletvekili Ah-met Gürkan, B. M. M. Başkanlığına bir sözlü soru önergesi vermiştir. Ahmet Gürkan Milli Eğitim Bakanlığı tarafından cevaplandırmasını İstediği bu önergesinde §u sualleri sormaktadır:
,1 — İlkokullarda da olduğu gibi, velilerden veya reşit öğrencilerden muvafakat alındığı takdirde orta tedrisatta da din derslerinin okutulması düşünülüyor mu?
2 — İlâhlyat Fakültesine girecek öğrencilerin İslâmî ilimler okuması mecburiyeti karşısında onlara ihzari mahiyette ve muayyen liselerde İngilizce ve fransızca gibi, arapçanm da ecnebi Usan olarak okutulması mümkün görülüyor mu?.
Taşlıktaki arsaların satışına dair İçişleri Bakanı dün izahat verdi
Bakan, bu hususta bir tahkikat açılmış bulunduğunu bildirdi
Ankara, 20 (T.H.A.) — Büyük Millet Meclisi bugün Fikri Apaydının başkanlığında saat 15 te toplanmıştır.
Seyhan Milletvekili Sinan Tekeli-oğlunun Cumhurbaşkanlığında bulunan kimya lâboratuvarı, kapalı manej vc sığınak, Kızılcnhamamdaki Orman Sarayı, Dolmabahçe Sarayı karşısındaki stadyum sahasına katılan arazi ve Milli Sarayların teftişi neticesiyle Atatürkün vasiyeti, nakit, menkul ve gayri menkul mallan ve kendisine verilen kıymetli hediyeler hakkındaki sözlü somlarına Başbakan Yardımcısı Samet Ağaog-lu bu meselelerin muhtelif Bakanlıkları alâkadar etmesi münasebetiyle etraflıca cevap verebilmesi için mehil istemiştir.
Burdur Milletvekili Mehmet Özbek’in il, İlçe ve bucaklarla köylerimizin haritalan ve içme sulan hakkında Bayındırlık Bakanlığından sözlü sorusuna, Bayındırlık Bakanı adına Çalışma Bakanı latkan verdiği cevapta:
Bu İşlerin Belediye
den bulunduğunu, İller Bankasının bugünkü statüsüne yeni şekil verilmek üzere içişleri Bakanlığınca bir tasan hazırlanmakta olduğunu, binaenaleyh içişleri Bakanlığını ilgilendirdiğini söylemiştir.
Denizli Milletvekili Hüsnü Akşltln memurlann nakil ve tâyin işlerinin bir prensibe bağlanması ve eski iktidar zamanında şahsî nüfuz ve tesirlerle memur tâyin edilmesi hakkında Başbakanlıktan sözlü sorusuna Başbakan Yardımcısı Samet A-gaoğlu cevap vererek demiştir kl:
“— Mevcut mevzuatın yakında, demokratik zihniyeti benimsemiş ve, halka güler yüzle hizmeti vazife bilmiş memurları bulup tâyin etmek başlıca vazifemizdir. Bu, parti olarak ve Hükümet olarak şaşmaz prensibimizdir. Memleketi şark, garp diye ikiye bölmek zihniyetini ortadan kaldıracağız.
Tekrar söz alan takrir sahibi, memur tâyininde âdilâne hareket edilmediğini, bir taraftan memurları tensikata tâbi tutarken bir taraftan da emekU memurlara iş verildiğini söylemiş, yeni Hükümetin bunları halledeceği ümidini izhar eylemiştir.
Gümüşhane Milletvekili Cemal Yürükoğlunıın Vanda 1950-1951 ders yılında ilk öğretim durumu halikındaki sözlü sorusunu cevaplandıran Milli Eğitim Bakanı Tevflk ileri, Van ilinin gerçekten öğretim bakımından geri kaldığını, yeni Milli Eğitim bütçesinin büyük bir kısmının Doğu İllerine tahsis edileceğini ve hâlen Muallim Mektebi mezunlarının 21 öğretmenini Van Hine* tâyin ettiğini söyledikten sonra "Riyasetlcumhur Köşkünde bulunan lâboratuvardaki malzemenin yansını Van Lisesine, yansını da Burdur Lisesine verdik. Bu suretle sadece köşk çocuklarına tahsis edilmiş olan lâboratuvarı vatan çocuklarına vermiş olduk” demiştir.
Bugün Mecliste, bu sözlü sorulardan başkaca Seyhan Milletvekili Sinan Tekelloğlunun Maçkada Taşlık adiyle maruf sahadaki vakfa ait arsalarla bu arsalardan geçen asfalt yol için ne kadar para sarfedildigini ve bu arsaları kimlerin aldığına dair verdiği sözlü soru konuşulmuş ve bu münasebetle hararetli müzakereler olmuştur.
Taşlık »nhast hakkındaki mÜ74ikereler
içişleri Bakanı Rükneddln Nasuhl-oğlu, bu arsaların hâlen muhtelif eşhasa ait bulunduğunu 1292 yılında Sultan Azizin cami yaptırmak üzere bunları satın aldığını, cami İnşasına başlanıldığını, fakat Sultan Azizin ölmesi üzerine Hazîneyi Hassaya intikal ve Cumhuriyetten sonra da mâliyeye geçtiğini anlatmıştır.
İçişleri Bakanının bu izahatına göre maliye hu arsalardan 1000 metrekarelik kısmını 1027 de Eytam Bankasına vermiş, banka da buraya 31500 lira kıymet takdir ettirmiştir. Banka 1920 da müzayede İle satışa çıkarmış, burası Haşan Cemal Sipahi tarafından taksitle 41061 liraya satın alınmış ve parsellendirildikten sonra 1931 de bir kısmı Kemal Gcdeleçe satılmış, Kemal Gcdeleç de bilâhare 1000 liraya Müzeyyen Gcdcleçe satmıştır, Aynı arsanın 300 metrekarelik diğer bir parselini 4500 liraya ismet InönÜye, 10.1 metrekaresini Kemal Gedeleçe, diğer bir parselini Fatma Ağrnlıyn ve bir kısmını da 3500 liraya keza İsmet tnönüve satmıştır.
Bundan başka Sipahioğlıı 1939 da (480) metrekarelik bir parseli 7200 liraya Dimitro oğlu Yaniye satmış ve Yaniden do 1912 de 120 metrekarelik parçasını Kemal Gcdeleç almış ve bunun 75 metrekaresini 1775 liraya İsmet lnörıüye satmıştır.
Arsa kıymetlerinin gittikçe artması lâzım geldiği halde bu kadar düşük bir fiyatla iki üç zatın uhdesinde t«>p. lanmış bulunmasının calibi dikkat olduğunu belirten içişleri Bakanı Cemal Sipahinin bir tazyike maruz kalarak bu arsaları elden çıkardığının düşünülebileceğini söylemiş “Fakat bu mesele derunî bir meseledir., de-mistir.
içişleri Bakanı, mezkûr yerdeki arsa fiyatlarının şimdi metre karesinin 350 Hra olduğuna işaret etmiştir.
Geri kalan 42368 metre karelik kısma gelince, bu kısmı, hâzinenin elinde kalmıştır.
Bayıldım Y’okıiHiınA yapılan masnıflar
Buradan geçirilen yol meselesi hakkında da izahat veren içimleri Bakanı, bu yolun beş kısımda yapıldığını, 747 bin liraya maloldugunu, Prost plânına göre yolun 15 metre genişliğinde olması h ap ederken bu parsellerin bulunduğu yerde 20 metreye çıkarıldığını, direkler dikilmek suretiyle yolun bu tarafa yöneltildiğini, bundan dolayı Belediyenin 69
bin lira fazla bir masrafa girdiğini ve o civan şenlendirmek İçin İnşa e-dilen stadyum, Açık Hava Tiyatrosu vesaire İçin 5.213.749 Hra sarfolundu-ğunu ve mevcut proje tatbik edildiği takdirde bunun 13 milyon liraya malolacağım söylemiştir.
İçişleri Bakanının bu izahatından sonra kürsüye gelen takrir sahibi Sinan Tekelloglu, bu izahatın kendi elindeki rakamlara uymadığını, Bakana yanlış malûmat verildiğini ve orsalan satması İçin maruz tazyikten dolayı Sipahloğlunıın bugün tımarhanede yattığını, mezkûr sahanın banka tarafından 31 bin lcüsûr liraya değil, ancak G.800 liraya satıldığını söylemiştir.
İçişleri Bakanı tekrar söz alarak Meclise arzettiğl malûmatın resmi kaynaklardan çıkarılarak kendisine verildiğini, eğer kayıtlarda bir yolsuzluk varsa, faillerinin bulunarak cezalandırılacağını söylemiş ve sözlerini şöyle bitirmiştir:
“İşin bazı taraflarının tahkiki, Ica-bettlğl mütalâasında bulunan Bakanlığımız. tahkikat için emir vermiş bulunmaktadır.
Nettcei tahkikata nişi ifa edilecektir.”
Halkın hukukuna mevzuda, Hükümet
yollara tevessülde hiçbir tereddüde düşmiyecektir.
Seçim Kanununun tadili meselesi
Bundan sonra. Afyonkarahlsar Milletvekili AH İhsan Sabisin, Seçim Kanununun 4 ve 6 ncı maddelerinin tadili hakkında vermiş olduğu kanun teklifi, meseleyi tevsi İçin geri alınmıştır.
Cumhurbaşkanı Cayar Karacabey Harasında
Bayar, idarecilere tetkiklerinden memnun olduğunu söyledi
Bursa, 20 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Dün şehrimizden geçerek Karacabey Harasına giden Cumhurbaşkanı Celâl Bayar ve refakatinde bulunan İngiliz Büyükelçisi, Millet Meclisi Başkan vekillerinden Hulûsl Köymen ve mütehassıslar gtfceyi harada geçirdikten sonra, bugün akşam geç vakte kadar blltün tesisleri gezip tetkikte bulunmuşlardır. Manej yerinde yanmkan Arap atlarının talimlerinde bulunup haranın yetiştirdiği Tağmal binek, Merinos hayvanatı hakkında İzahat almışlardır. Akşam 17 de haradan ayrılan Cumhurbaşkanına büyük bir halk kütlesi tarafından tezahürat yapılmıştır. Bayar hara idarecilerine yaptığı tetkiklerden memnun kaldığını ve memleket hizmetinde yeni yeni başarılar elde etmelerini temenni etmiştir.
Bilâhare, Cumhurbaşkanı haranın hâtıra defterine şunları yazmıştır:
“Atı çok severim. Sevincim, bu gördüklerimin en çok şevkimi okşaması ve takdiri mucip olmasındandır. Karacabey Harası, at beslemeyi bir memleket dâvası haline getirmeye muvaffak olacağını takdir ederim. Cins bakımından hu dâva halledilmiş sayılır. Haraya uzun zamandan beıi çok para, büyük emek harcanmıştır. Bugünkü elamanlarının başarmak mevkiinde olduğu kanaatine vasıl oldum. Münevver veterinerlere yeni baştan muvaffakiyetler dilerim.
Celâl Bayar,,
18.30 da Bıırsaya avdet eden Cumhurbaşkanı doğruca Merinos Fabrikasına gitmiş ve beraberindeki zevatla fabrikayı gezdikten sonra 20.30 da Çelik Palasa avdet etmiştir. Celâl Bayar ve büyükelçi yarın sabah şehrimizden Ankaraya müteveccihen ayrılacaklardır.
“YENİ
YENİ ISIANBUL’un hediye edeceği saatler
İSTANBUL,, un okuyucularına hediye edeceği 1000 muhtelif saatin İçinde yukarıda resmini gördüğünüz zarif saatler de vardır. 1 aralık cuma gününden itibaren gazetenilz.de neşredilmeye başlnnacnk olan kuponlardan IH) tanesini hiza getirerek bir kıır’a numarası alırken ayrıca gazetemiz hakkındaki fikirlerinizi do kuponları yapıştıracağınız lİMİelere işaret edeceksiniz. Okııyııcıılnrınııı arzularını yerine getirmek hususunu kendine hedef ittihaz etmiş olan “YENt İSTANBUL,, ıın on fedakfirane hamleleri yapmaktan çcklnmlycceğlnl göreceksiniz. Okuyucularımıza şimdiden iyi şanslar temenni ederiz.
Kominforma teşkilâtı proje çalışmalarını hızlandırmak emrini aklı
Londra, 20 A.A, (AFP) — Daily Telegraph gazetesi Viyana muhabirinin bildirdiğine göre, kominforma teş. kllâtı, Baltık Denizini Karadenlzle birleştirecek olan kanalın inşası projesi mesaisinin hızlandırılması emrini almıştır.
Muhabir bu yoldaki malûmatın:
1 — Kominformayı batının Iktlsa-don müstakil bir bloku haline getirmek için Moskovada yapılan konferanslarda alınan kararlar neticesi,
2 — Batı Almanyada İnşası derpiş edilen Rhln-Maln-Tuna kanalları projesini karşılamak üzere verildiğini yazmaktadır.
Muhabir, kominforma su yolunu teşkil edecek olan başlıca iki kanalın inşası İçin İlk faaliyetin sona erdiğini bildirmektedir.
Bu kanallardan biri yukan Öder Nehrini Polonyada Caselden Morav-yaya bağlayacaktır.
İkincisi de Çernovadan itibaren Tu-nadan Karadenizde Köstenceye kadar uzanacaktır.
Kıbrıslılar Tarsusu karşılamaya hazırlanıyorlar
Lamaka, 20 (T.H.A.) — Perşembe günü limanımıza gelecek olan en büyük türk ticaret gemisi Tarsusu karşılamak üzere bütün Kıbrıslılar şimdiden buraya gelmeğe başlamışlardır. Tarsusun Kıbrıslı Türkler tarafından büyük tezahüratla karşılanacağı anlaşılmaktadır.
Bazı atom sırlarının açıklanmasına karar verildi
Londra, 20 (AP) — Birleşik A-merika, İngiltere ve Kanada, gizU olarak tutulan bazı atom sırlarını açıklamağa karar vermişlerdir.
Gizli celseler sonunda verilen bu karar, bölünebilir maddelerin yanmak suretiyle enerji husule getirmelerine aittir.
Böyle bir karara vanlmasma sebep, geçen eylül avında Rusyada bir atom lnfllâkinln vuku bulmuş olduğuna dair üç devlet tarafından yapılan açıklamadır.
Süt ve sütlü maddeler hakkında bir kanun teklifi
Ankara Milletvekili
Ankara, 20 (Hususî muhabirimiz bildiriyor)
Dr. Talât Vasfl öz'ün süt ve ürünleri hakkındaki kanun teklifinin müzakeresine bugün Tarım Komisyonunda başlanmıştır. Sütün bir memleket hayatı üzerindeki ehemmiyeti ve bu maddenin sıhhi olması için alınması icap eden tedbirler hakkında müzakereler cereyan etmiştir. Maddelerin müzakeresine gelecek toplantıda bakılacaktır.
ve
Fransadaki talebelerimiz dernek kuruyor
Paris. 20 (ANKA) — Paris Fransadaki Türk öğrencilerinin ça
lışmalarını temin etmek ve aralarında yardımlaşmayı mümkün kılmak gayesiyle bir dernek teşekkülü için bundan önce yapılan teşebbüsler yarıda kalmıştı. Bu defa Dr. Reşit A-paydın, Orhan Oğuz, Şükrü Epçln, Nihat Türel ve Mehmet Ulûışıktan müteşekkil bir müteşebbis heyet faaliyete geçmiş, demeğin nizamnamesini hazırlıyarak Parlsteki ilgili makama takdim etmiştir.

Irk, kültür Ve lisan bakımlarından | tamamen Afganlı oldukları cihetle Afgan Hükümetinin büyük alâka gösterdiği “Şubeyi Serhat”h kardeşlerimizin istiklâllerine kavuşabilmek I-çln, yıllardan beri Hlndistanın istiklâlini sağlamak hususunda ellerinden gelen yardımları esirgemedikleri malûmdur.
Afgan Hükümetinin Şubeyi Serhat-lılara olan müzahereti sırf bu ırki sebeplere dayanıp, bir gfı’na toprak ilhakını da latllıdaf eylememektedir.
Gerek dominyon rejiminin kurulması esnasında, gerekse bu vaziyet tahakkuk ettikten sonra. Afgan Hükümetinin yegâne ileri sürdüğü dâva, Şubeyi Serhat halkı olan Afganlılann muhtariyete kavuşmaları meselesidir.
Bu kardeşlerimizin ırk. lisan, anane, kültür ve tarih bakımından, Pakistan ahalisi İle hiçbir yakınlıkları yoktur.
Afgan Hükümeti, tâ başlangıçtan şimdiye kadar, Şubeyi Serhat meselesinin barış ve dostane müzakereler | voliyle halli için elinden gelen gayretleri »atfetmiştir.
İlk zamanlarda Pakistan Hükümeti açık valtlerde bulunmuşsa da yazık ki daha sonraları, Şubeyi Serhadın istiklâl hakkını tanıyacağı yerde Pakistan Guvemör Generali Serhat civarında yapmış olduğu bir gezi esnasında beyanatta bulunarak ve bütün ümitlerin hilâfına olarak, esasen hür olan ve hiçbir zaman Hlndistanın bir parçası olmamış bulunan ve ahalisi de Hindistan tebaası olmayan Serhat azad topraklarını, Paklstanın bir parçası diye Hân etti ve bu beyanatı müteakip adı geçen bölgenin halkı bombardıman edildi. Nihayet Pakistan hükümeti, Afgan Hükümet ve milletine karşı da muhalif hareketlere başladı.
Meselâ yıllardan beri Hlndlstanda İkamet etmekte olan Emir Hablbul-lah Hanın oğlu Mehmet Emini, bol para vermek ve valtlerde bulunmak suretiyle kandırarak Afgan hududunun yakınlarına gönderdi ve avenesiyle birlikte ciddî İğtişaşat hareketlerine aevkeyledl.
Afgan Hükümeti, Mehmet Eminin hududumuza yakın gelmesine karşı t-cap eden ciddî tedbirleri almış ve aynı zamanda, Paklstanın Kâblldekl büyükelçisine bir nota tevdi ederek, bu hareketin tevlit edeceği neticelerden tamamen Paklstanın mesul bulunduğunu bildirmiştir.
12 haziran 1949 tarihinde bir Pakistan uçağı, Afganistanın cenup vilâyetlerinden birinde bulunan “Mu-ğulgey” mevkii üzerinde uçmuş ve bunu takiben ikinci bir uçak da gelerek beş bomba atmıştır.
Bu bombalar Muğulgey mevkilnde-kl hudut karakollarında bulunan nüllü milisler üzerine atılmış ve kişinin ölümüne ve 12 kişinin de ralanmasına sebebiyet vermiştir.
Pakistan tarafından vukua gelen bu müessif hâdiseden doğabilecek vahim neticelerden, doğrudan doğruya Pakistan Hükümetinin mesul olacağı ve bundan sonra husule gelebilecek herhangi bir vahim hâdisenin mesuliyetinin hiçbir suretle Afgan Hükümetine râci olmıyacağını da bildirmiştir.
Paklstanın suiniyetini gösteren son bir misal daha verelim:
Peştunistanın istiklâl taraftarlarından vatansever Mehmet Eyyüp, Pakistan Hükümetinin zulmünden kaçarak Afganlstana geçmiş ve bir müddet Afganistanda kaldıktan sonra, tekrar Peştunistana avdet etmiştir
İstiklâlleri için mücadele etmekte olan Peştunistan ahalisi Pakistan Hükümetinin zulmünden bezmiş olduğu cihetle derhal Mehmet Eyyübün etrafına toplanarak Peştunistan bayrağını çekerek tezahüratta bulunmuşlardır. Bu tezahürata karşı Pakistan
gö-
15 ya-
Prenses Elizabeth Atinaya geliyor
Atina, 20 (T.H.A.) — İngiltere
Veliahtı Prenses Elizabeth'in 5 aralıkta şehrimize gelmesi beklenmektedir. Yunan Kıralı Paul ve Kraliçe Fredrica’nın misafiri olarak bir hafta burada kalacak olan Prensesin 1-kametine Sarayda özel bir daire tahsis edilmiştir.
İngiltere Vellahtuu karşılamak ü-zeze hazırlıklara şimdiden başlanmıştır.
Hükümeti askerî kuvvete başvurarak nümayişçilere karşı ateş açmıştır. Tabiî derhal nümayişçiler de kendilerini müdafaa etmişler.
Pakistan Hükümeti yapmış olduğu tecavüzü örtmek maksadiyle, Afgan askerlerinin tecavüz ettikleri şayiasını ortaya çıkarmıştır. Hakikatte 1-se hiçbir Afgan askeri Pakistan hududuna tecavüz etmemiştir.
Almanya ve İngilterede kömür kıt
Londra, 20 A.A. (AFP) — Bugün Avam Kamarasında demeçte bulunan Mahrukat Bakanı Noel Baker, İngiltere Hükümetinin ecnebi memleketlerden kömür satın alacağını vs Ingiltereden yapılan bazı kömür ihracatının durdurulacağını bildirmiştir.
Essen, 20 A.A. (LPS) — Milletlerarası Ruhr İdaresi, Almanyada, hâlen hüküm sürmekte olan kömür kıtlığını önlemek üzere bu memle-ketin kömür ihracatının azaltılması yolunda Almanyanın istediği müsaadeyi reddetmiştir. Bu İdare nez-dindek! Alman heyeti istediği 1 milyon tonluk azaltmayı elde edememiştir. idare, Alman heyetine, Al-manyanın kömür ihracatının Batı Avrupadaki kömür kıtlığını önleyecek miktarda olmadığını, ve birçok memleketlerin Amerlkadan kömür İthal etmek mecburiyetinde olduklarını bildirmiştir. #
Ruhr’daki basın muhabirlerine göre, beynelmilel idarenin aldığı bu karar Batı devletlerinin hâlen Alman kömür istihsali üzerindeki kontrollerinin kaldırılması yolunda bir propaganda kampanyasına sebebiyet verecektir.
Diğer taraftan Batı Almanyadakî gazeteler bazı fabrikaların kapandığını ve bazı bölgelerde iş saatlerinin kısaltılacağını yazmaktadırlar.
Nepal’da âsiler geriliyorlar


Yeni Delhi, 20 (A.P.)' — Âsîlerin idaresini ele almış olan Tej Bahadur tarafından dün akşam gazete muhabirlerine verilen malûmatta belirtildiğine göre, şayet kısa bir zamanda takviye kuvvetleri gelmezse, âsîlerin elinde bulunan Birganj şehri, açık şehir ilân edilecektir
Dün, Bahadur. geçici başkent Blr-ganj’ın altı mil ilerisinde bulunan kuvvetlerinin geri çekilerek, şehre iki mil mesafede mevzi almalan için emir vermişti.
Bahadur, muhabirlere, şavet zamanında takviye gelirse, Blrganfı “kanlarının son damlasına kadar., müdafaa edeceklerini söylemiştir.
Bu arada, paniğe uğrarruş olan Birganj sekenesinin bir kısmı Hîn-dlstana doğru kaçmaya başlamıştır, ve şehrin bir kısmının tamamen boş olduğu bildirilmektedir.
F"
Dörtler Konferansı hakkında Amerikanın ileri sürdüğü teklifler
Londra, 20 A. A. (AFP) — Daily’ Mlrror gazetesinin New-York muhabirine göre, Almanya hakkında bir dörtlü konferans toplanmasını ileri süren Sovyet notasına, Birleşik Amerika diplomatik yollardan ve Birleşmiş Milletler vasıtaslyle cevap vermiştir.
Gazeteye göre, Birleşik Amerika a-şağıdaki şartlan ileri sürmüştür:
1 — Böyle bir konferans, sadece Rusyanm teklif ettiği gibi Almanya-nın mukadderatım tâyin etmek için değil, fakat dünya sulhunün tesLsi 1-çln bir anlaşmaya varmak üzere ak-dedilmeHdir.
2 — Müzakereler Kore, Formoza, Avusturya ve Japon meseleleri üze-nnde cereyan edecektir.
3 — Birleşik Amerika, hine yeni bir propaganda sına iştirak etmlyecektir. Birliğinin samimiyetini İspat etmesi lâzımdır.
Gazete şunlan yazmaktadır:
“Eğer Stalin bu teklifleri reddederse, Truman. hâlen mevcut silâhlanma programından daha geniş bir programın tasvibini kongreden talep edecektir.
News Chrontcle gazetesinin siyasî yazarına göre de, Vıchinsky razı olduğu takdirde Güvenlik Konseyi, dört devlet arasında mevcut başlıca ihtilâfları müzakere etmek üzere, dört dışişleri bakanlarını NeW-York’ta toplanmaya davet edecektir.
Rusya le-konferan-Sovyetler
Schuman Plânı anıtlaşması hazır
Birleşmiş Mîlletler Avrupa
İktisadi Komisyonu plân hakkındaki görüşünü bildirdi
Paris, 20 A.A. (LPS) — Çelik ve demir sanayilerinin birleştirilmesini derpiş eden Schuman Plânının tatbike konması için andlaşmanm hazırlanması hemen hemen bitmiştir. Bu plâna iştirak eden 6 devletin, yani Fransa, Federal Almanya. İtalya, Belçika, Holânda ve Lüksemburg’un bu andlaşmanm metnini 10 güne kadar tasdik edecekleri sanılmaktadır.
Birleşmiş Milletlerin Avrupa İktisadî Komisyonu, bir raporunda, Sehu-man Plânının muvaffakiyetle tablkı için iştirak eden devletlerin ciddî taahhütlere girmeleri ve İktisadî siyasetlerini tamamlyle değiştirmeleri icap ettiğini bildirmektedir. İhracatçı devletler mallarına pazar bulabileceklerinden. ithalâtçı devletler de kendilerine makûl fiyatlar teklif edileceğinden emin olmalıdırlar.
8ayfa 4
YENİ İSTANBUL
21 Kasım 1950
GÜNÜN
işetmelerimizde
ticaret zihniyeti
Yazan : M. NERMİ
ZAMAN zaman İşletmelerimizin durumu ele alınır, şikâyetler yükselir ve sonra araya gircıı derin bir sessizlik, bize heyecanın dindiğini haber verir. Hiçbir şey yapılmamıştır, durum gene yu enklsi gibi kalmış veya daha kötüleşmiştir. İşletmelerimizin ehemmiyetli hlr kısmı, biliyoruz, büyük bir açıkla çalışmaktadır. Tutarı politika hesaplarına göre oynayan bu açıklar karşınında her Türk vatandaşının büyük hlr üzüntü duymanını an. Inıuak lâzımdır. Çünkü; boyuna eriyen ve kaybolan şey ınllll servettir. Düııya ekonomisiyle karşılaştırıldığı znmnn istihsal merdiveninin İlk huao. maklurını aşamamış bir millet İçin en ufak bir zararın hile çok büyük bir ehemmiyeti vardır. Halbuki; çağdaş ekonominin başlıca gayesi lüzumsuz her türlü masraf sızıntılarını ön- , İçmekten başka hlr şey değildir. Biz, I bu bakımdan, çok gerilerdeyiz. Bütün istihsal hayatımızda farkına varmadan açık vererek çalışıyoruz. Zaten geri kalmış bir İMtlhsal sisteminin başka türlü bir netice vermesine de İmkân yoktur. Ekonomik hayat geliştikçe. yaratıcı bir kudret haline geldikçe İsraf azalır. Hattâ diyebiliriz kİ; her ekonomik yapının sağlamlığı İsraf probleminin çözülüş şekilleriyle Ölçülebilir. Bizim VERİM dediğimiz şey de ekonomik mânadaki israfa karşı girişilen mücadelenin verdiği müspet neticedir. Çağımızın bütün e-konomik yapısı bu temele göre kurulmuştur.
Verimsiz bir işletme, hele devlet işletmesi olursa, yalnız bizim İçin değil. he.r millet İçin, tam bir yıkım kaynağıdır. Bizim işletmelerimiz, bu bakımdan^ kendileri İçin olduğu kadar, zaten bir türlü kendi özel faaliyetini bulamamış olan halk ekonomi, mis İçin de gerçekten çok düşündürücü bir belirtidir. Dün şöyle böyle sezdiğimiz şeyleri, yeni iktidar partisi İş başına geçtikten sonra daha İyi anlamak İmkânını bulmaktayız. İşletmelerimizin hesapları bütün dallanışla-riyle henüz yapılamadığı İçin İşletmelerimizdeki açıkların, halk ekonomisi bakımından, yıkımlarını tartnmh ve hükümlendlmıek kolay değildir. Fakat bUdlğimlz bir şey varsa o da açıkların, gerçekten, büyük oluşudur. Hele deniz alışverişinin, bir çok sebepler yüzünden, serplldiğI ve büyük bir gelir kaynağı haline geldiği bir zamanda. Denizyolları mızın ehemmiyetli açıklarını anlamak güçtür. Bizim İşletmelerimizin çoğu. Denizyolları gibi, yıllardan i »eri geniş açıklarla çalışmaktadır. Peçeli ve peçesiz a-çıklar bir oraya getirilir ve helisinin tutarı tam neticeleriyle hesaplanırsa, israf ekonomimizin ağır neticeleri karşısında ürkınemek mümkün değildir. Şimdiki iktidar hükümetinin, bu durumu tasfiyeye karar vermiş olmasını. gerçekliğe doğru atılmış en e-hemmiyetli bir adım saymak lâzımdır.
Hürk bir ekonomi; halk ekonomisini esirleştiren prensiplerle kurulamaz. Maliyet ve verim hesapları devlet ve politika görüşleriyle İlgili ölçülere göre değil, milletlerarası ihtiyaçlara ve İmkânlara göre yapılır. Biz bu vazifeyi, kuruldukları günden beri, İşletmelere bıraknuşızdır ve işletmeler de, bu suretle, ya doğrudan doğruya veya dolayısiyle fiyat Ayarlanması üzerinde tesir yapmaya başlamışlardır. Büyük açıklar veren ekonomik teşkilâtın fiyat ve maliyet A-yarlanışı üzerinde tesir yapması, her memlekette, halk ekonomisi İçin tehlikeli bir belirti sayılabilir. Ekonomik güçlüklerimizin olduğu gibi mail sıkıntılarımızın da belllbaşlı sorumlusu bu durumdur İşte. Bu durumdan sıyrılmak ve normal bir ekonomik hayata kavuşmak İçin, öteden beri Öne sürülen bir teklif vardır: İşletmelerimize ticaret zihniyeti girmelidir.
Biz, ticaret zihniyetinin yalnız İşletmelere değil, bütün devlet hayatına da girmesini son derecede lüzumlu görenlerdeniz. Fakat asıl dâva ticaret zihniyetinin anlaşılmastndadır. Her kavram gibi ticaret zihniyeti kavramı da oldukça karışık ve aydınlatılması İçin mutlaka bilgi ve seviye isteyen bir kavramdır. Biz hangi ticaret zihniyetinden bahsediyoruz? Doğrusunu söylemeliyiz kl; ticaretimiz, çok uzun yıllardan beri, ufak tefek İstisnaları bir tarafa bırakırsak, ticaret zihniyetinden oldukça uzaklaşmış görünmektedir. İşletmelerimizin böyle bir zihniyetle kalkınabileceğini ve verimli çalışabileceğini zannetmiyoruz. Yurdumuzda yerleşen bir çok yersiz ve temelsiz kuruntular gibi bu ticaret zihniyeti kuruntusundan da vazgeçmek zorundayız. Biz ticaret zihniyeti sözünden ekonomik bir zihniyet mânasını çıkarıyorsak, o zaman, buna yürekten bağlı olduğumuzu ve hayatımızın her bellriş dalında böyle bir zihniyetin yerleşmesini lüzumlu gördüğümüzü söyleyebiliriz. Devlet ve hükümet hayatında hüküm sürmesini istediğimiz zihniyet de bu zihniyettir.
işletme ekonomisi (BetrlebsW|rt-sr.haft), ticaret ekonomisinden çok başka, çok daha karışık bir ekonomidir. Bu da İşletme dâvalarlyle ticaret dâvalarının birbirlyle bir bütünlük halinde kaynaşmış olmasından Heri gelmektedir. Demek oluyor kl, İşletmeleri güdenler hem işletme ekonomisinde, hem de ticaret ekonomisinde tecrübeli olmak zorundadırlar. Fakat her şeyin yalnız hununhı bittiğini sanmak doğru değildir. Bir İşletmenin lyî ve verimli işleyebilmesi için, biraz önce bahsettiğimiz tecrübeler, daha geniş faaliyetlere yalnız birer başlangıç noktası olabilirler. Asıl çetin dâva, sorumluluk ve yetki çerçevesi İçinde, tecrübeleri değerlendirerek bir İşletme teşkilâtı yaratmaktadır. Bu yapılamadıktan sonra hangi zihniyete dayanırsa dayansın, lıernangl bir işletmenin ekonomik mânada çalışmasına, serpilmesine ve verimli olmasına İmkân yoktur. Biz, onun İçin, İşletmelerimizi kalkındırmaya girişirken yalnız ticaret zihniyetinin girmesiyle her güçlüğün aşılacağına değil, ancak bütün İşletme dâvalarının çözülmesiyle, yepyeni bir ekonomik anlayışın yerleşmesiyle en ehemmiyetli adımın atılabileceğine İnanmaktayız. Çünkü; İşletmeler, İsterse devlet İşletmesi olsıın, çağdaş ekonominin kendine göre bir bölümüdür, Tedbirler ise yalnız ekonomik yapdorın özelliklerine göre düşünülebilir.
KONOMiK
f
I i

İktisadî Devlet Teşekkülleri, umumi heyet toplantılarına devam etmektedir. Bu toplantılarda Devlet Ticaret ve Sanayi İşletmelerinin ticaret zihniyetiyle İşletilmesi bahis mevzuu olmaktadır. Yukarıdaki resim, bu toplantılardan birini göstermektedir.
Sovyet-Bulgar ticareti
Sovyet Rusya, Bulgar mallarını ucuz fiyatla aldığı halde kendi mallarını çok yüksek fiyatlarla satmaktadır
28 eylül 1950 tarihli sayısında, Bulgar komünist gazetesi “Anavatan Cephesi”, Bulgarlstamn Sovyet Rusya He olan ticaretinin gelişmesi hakkında bir makale neşretti.
Bu makaleye göre: 1945 te Moskova 11e İmzalanan ilk ticaret anlaşmasını müteakip, Sovyetler Birliği Bulgariatana petrol ve mümasil maddeler, makina, pamuk, kimyevi maddeler ve kauçuk mallar verdi.
1947 de akdedilen ikinci ticaret anlaşmasından sonra, iki memleket arasındaki mal mübadelesi arttı ve Bul-garistana yüzlerce kamyon ve traktör 11e ehemmiyetli miktar demiryolu malzemesi ve 40 ton hububat ithal olundu. 1948 de akdolunan anlaşma gereğince. Bulgaristana verilen mallar 1947 rakamlarını % 15 nispetinde aştı. Ayrıca, bir tediye ve mal mübadelesi anlaşması İle bir ticaret ve seyrüsefer anlaşması akdolundıı. Bunun neticesinde, traktör teslimat) % 200, makina ve sınai teçhizat teslimatı takriben % 40 nispetinde arttı ve Bulgar mensucat sanayiine 11 tondan fazla pamuk verildi.
Mahsulün fena gitmesi yüzünden bu malların bedeli ödenmediği için. Sovyet Hükümeti uzun vadeli bir mal kredisi açtı. 23 ağustos 1947 de. suni gübre imal edecek olan muazzam “Stalln Fabrikası” için hususi bir yatırım kredisi açıldı ve bu krediden, sair sınai tesisler de İstifade etti. Bu izahatı veren Bulgar gazetesi şöyle devam etmektedir:
“Sovyet mühendisleri ve mütehassıslarının yardımiyle, kurşun, çinko ve soda tesisleriyle muhtelif sınai tesislerin ve iki otomobil tamirhanesinin İnşasına başlandı, ilmi ve teknik yardımla İlgili olarak 1 nisan
1948 de imzalanan bir anlaşma mucibince, Sovyetler Birliği Bulgarista-nın petrol, kömür ve bakır gibi tabiî servet kaynaklarını incelemek ü-zere Jeologlardan mürekkep bir heyet yolladı.
“1948 ve 1949 senelerinde Bulga-ristamn Sovyet Rusyadan aldığı mallar, evvelki anlaşmaları tâki beden devrelere nazaran % 20 bir artış kaydetmiştir. Ziraat maklnalannm ithali birkaç misli artmış, üstelik Bulgar milletine tevzi edilmek üzere 345.000 ton Rus buğdayı temin olunmuştur.
“Mensucat sanayiinin müstacel ihtiyaçları dolayısiyle, 1949 da Sovyet Hükümeti 850.000 levayı aşan bir değerde pamuk ve 500 milyon levalık petrol ve sair maddeler vermiştir. 31 aralık 1949 da imzalanan bir protokol sayesinde, muallâkta kalan borçların tediyesi bir müddet daha tehir edilmiş ve aynı sene zarfında
Sovyetler Birliği, memleketimize bir üçüncü mal kredisi açmıştır. İki memleketimiz arasında mal mübadelesi bahsinde hâlen cari olan anlaşma. 18 şubat 1950 do Moskovada imzalanmıştır. İthalât ve ihracatımız 1949 dakilero nispetle vasati olarak % 20 artmış bulunmaktadır.”
Bu rakam ve İddialar doğru olsun olmasın, makalenin asıl dikkate şayan tarafı, Bulgarlstamn Sovyet Rus-yaya olan İhracatından bahsetmeyişi-dlr.
Bulgar propagandası, Sovyetler Birliği He olan Bulgar ticaretini en müsait bir ışık altında göstermek 1-çln azami gayret sarfctmektedlr. İki memleket arasındaki ticaret hacminin arttığı doğrulur. LAkin milletlerarası ticarette asıl mühim olan nokta ticaretin hacmi değil, ticaretin ÂdH.çi tartlar altında yapıldığıdır. Hakikatte, Sovyetler Birliği, diğer peykleri İstismar etmek İçin başvurduğu usulleri aynen Bulgaristana da tatbik etmektedir.
Bulgarlstamn en mühim İhraç mallarından ikisi gülyağı He tütündür. Bu mallar, öteden beri Bulgaristana en fazla döviı getiren mallardır. Bugün ise Bulgar gülyağı 11e tütünü, bir kliring anlaşması -komünistlerin dilinde “tediye ve mal mübadelesi anlaşması,,- mucibince yalmz Sovyetler Birliğine İhraç edilmektedir. Sovyetler Birliği bu Bulgar mallan için düşük bir fiyat ödemekle kalmamakta, lâkin onları başka memleketlere çok da yüksek bir fiyata ve döviz mukabilinde satmaktadır.
İki sene evvel garip bir hâdise olmuştur: 1948 de, Bulgaristan, kendi tütün mahsulünün Sovyet Rusya tarafından satın alınmayan % 10
unu ttalyaya “Marshall dolan,, mukabilinde satmağa teşebbüs ettiği vakit, Bulgar-Rus kliring anlaşmasında tesbİt edilen düşük fiyatlarla, Bulgar tütününü satın a’mış olan Rusların kendislndon daha düşük bir fiyatla ltalyaya Bulgar tütünü sattıklarını hayretle görmüştür.
Sovyet Rusya, Bulgar mallannı pek düşük bir fiyatla satın almakta, lâkin kendi mallarını Bulgaristana çok yüksek fiyatlarla satmaktadır, işte, bu çifte adaletsizliktir ki, hayatı boyunca ateşli bir komünist o-lan Kostofun ve Bulgar dış ticaret teşkilâtlan âzalannın, nihayet infial ve hiddetini mucip olmuştur.
Lâkin bulann hepsi, Bulgar menfaatlerini müdafaa etmek için Sovyet “hâml” sine karşı gelmek cüretinde bulunmaları neticesinde amansız bir şekilde tasfiye edilmişlerdir.
(nEast Europe,f dergininden)
Batı Almanya ticaret anlaşmalarına riayet etmiyor mu ?
Bonn, 20 (Hususî) — Batı Al-marıyanın komşu devletlerle olan ticarî anlaşmalarını yerine getirmemesi, bu devletlerce hoş karşı-lanmamaktadır. Bu arada en fazla şikâyette bulunan devletler Danimarka, Holânda, Norveç ve Frangadır. Batı Almanyanın bu devletlerle olan ticareti, tamamen sekteye uğramıştır.
Bu arada öğrenildiğine göre, Holânda, Batı Almanya ile yeni bir ticaret anlaşması imzalıyarak karşılıklı münasebetleri tesise çalışmaktadır. HolAnda İle Batı Almanya arasındaki mevcut muahede 1 ekim tarihinde sona enliğinden, bu memlekete Batı Almanyadan mal gitmemektedir.
Haberler
Amerika İstikraz faizi nispetini arttırdı



Ingilterenin dış ticaretindeki gelişmeler
rakamları
İhracat arttığı için, ticaret bilânçosu lehte inkişaf etmekte ve dolar gelirleri çoğalmaktadır
Londra. 20 (Hususi) *— Ingiltere-nin ekim ayı dış ticaret
gayet tatmin edicidir. Bu rakamlar 11.5 milyon stcrlinglik bir muvazçno açığı gösteriyor. Fnkat Ingiliz petrol şirketlerinin kârları, acvklyat, sigorta ve diğer görllnmlyen kazançlar I-lâve edilirse ve Ingilterenin dünya piyasaları ile olan bütün ticari münasebetlerini naznn itibara alırsak 350 milyon aterllngllk bir ticaret fazlası vardır.
İngiltere dış ticaret bilânçosu açığı 194 7 buhran senesinde 558 milyon sterilng İken 1949 da 38 milyon ster-llnge düşmüş ve 1950 nin ilk yarısında açık kapandıktan maada senelik 104 milyon sterilng bir fazlalık temin edilmiştir.
Kore harbi 1950 nin ikinci yarısında başladığı için İngiltere dış ticaret vaziyeti tekrardan geriye dönme tehlikesi He karşılaştı. Çünkü milletler-arası eşya enflasyonu Ingilterenin ithalatını pnhalılaştıracak diğer taraftan yeniden silâhlanma ihracatını kısacaktı. Fakat yeniden silâhlanma şimdiye kadar ticaret fazlasını arttırmaktan başka bir şey yapmamış tır.
Ingilterenin dolar ihracatı da aynı süratle ilerlemektedir. 1949 un devalüasyondan evvelki durumu He mukayese edilirse, Amerika ve Kanada-ya geçen ay yapılan ihracat miktarı dolar ihracatının % 64 ve sterllngln de % 36 arttığı görülür. Hele Kuzey Amerlkaya yapılan ihracatın devalüasyondan evvelki devreye nazaran iki misli artmış olması lâzımdır.
Ingilterenin dolar ihracatı kendi dolar rezervini arttırma meselesi yanında ehemmiyetsiz kalır. Fakat e-klm ayı sterilng bölgesi eşyalarının getirdiği dolar kazançları ekim ayında fevkalâde İyi idi ve ekimin ilk yansında Ingiltereye akan dolar kapitali pek bol olduğuna göre, geçen ay dolar rezervleri de artmış bulunuyordu. Fakat miktarın ne olduğu 31 aralığa kadar açıldanmıyacaktır. Eylül ayında dolar rezervi 2.756 milyon dolar idi; bu miktar bir sene evvelki sterilng devalüasyonundan beri iki misli fazladır.
Piyasada jüt ve jüt mamullerinin fiyatları
Hindistan, jüt ihracat resmim
750 rupiden 1500 rupiye çıkarıldı

Hindistamn yılbaşından sonra, jüt ve kanaviçe ihracatını yeniden tahdit edeceği anlaşılıyor
Hindiatandnn piyasaya gelen haberlere göre, Hindistan Hükümetinin Jüt ve jüt mâmullcri ihracatına ye. nl kayıtlar koyduğu, aralık ayının sonundan sonra Hükümetin ihracata müsaade etmlyeceği söylenmektedir. Bu haberler, esasen yüksek bulunan kanaviçe fiyatlarının daha ziyade artnruısınn sebebiyet vermiştir.
Bilindiği gibi piyasada 10 onstuk ve* 8 onstuk kanaviçe miktarı azdır. En büyük stoklar Ticaret Ofisinin elinde bulunmaktadır. Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı da Ofis elindeki stoklan, Tarım Satış Kooperatiflerine. iktisadi devlet teşekküllerine vermektedir.
Hindistamn jüt mâmullori 1hra-çatı için ortaya koyduğu yeni tahditler hakkında Hindistan Haberler Bürosuna müracaat ettik. Adı geçen Bürodan, bize verilen malûmata göre, Hindistan Hükümeti İhraç edilen Jütlerden ton başına alınan 750 rupiyi 1500 nıplye çıkarmıştır. Halbuki bundan bir ay evvel jüt İhracat resmi 350 nıplden ibaretti. Acaba Hindistan Hükümeti. İhracat resmini kısa bir müddet zarfında 350
rupiden 1500 rupiye neden çıkartmıştır? Buna cevap olarak Kore harbi dolayısiyle, Hindistamn dış memleketlerden pahalı mal aldığını, buna karşılık olmak ve ticarî bir tevazün temin etmek maksadiyle, ihracat resmini arttırmağa mecbur olduğu ileri sürülmektedir.
Hindistan Haberler Bürosundan verilen ikinci bir haberde de. yakında Hindistan Hükümetinin jüt ve jüt nıârnulleri fiyatlarını tcsbıt ve dış piyasa ihtiyaçlarına göre ayarlamak Üzere bir komisyon teşkil etmiştir. Komisyonun jüt İhracatını sıkı bir surette tahdit edeceği anlaşılmaktadır.
Pamuk istihsalâtımız
artıyor
İle bir ta-lstihsallnin diğer ta-
Washington, 20 (Hususî) — A-merik&n Hükümeti Federal Çiftçilik programına göre, İstihsal edilen 1950 tütününün istikraz faizini arttırmıştır. Emtia Kredi Koope-rasyonu vasati ödünç faizini Bur-ley için libre başına 45.7 sent o-larak tesblt etmiştir ki bu miktar 1 ekim 1949 ödünç faizinden fazladır, ödünç faizlerindeki yükseliş. parite fiyatlarının da arttığını gösterir. Hükümetin istikraz programı ancak federal pazar kontenjanlarına uygun hareket eden çiftçilere münhasır kalacaktır.
Yunanistanın sanayiini himaye için aldığı , tedbirler
Atina. 20 (Hususî) — Yunanistan Milli Ekonomi Bakanlığı, Yunan endüstrisi tarafından İmal edilen hiçbir mamûl maddenin ithal edilmesi İçin İthal lisansı veremiycceğini bildirmiştir. Verilen karara göre, bu endüstriler, İstikraz İle desteklenerek en yeni teçhizat ve makine almaları sağlanacak ve bu suretle istihsalin bütün dahili İhtiyacı tatmin etmesi temin olunacaktır.
Mahalli İstihsalin dahildeki İhtiyacı tatmin etmediği anlaşılırsa, ancak o zaman mamûl maddelerin mahdut miktarda ithal edilmesine müsaade edilecektir.
Amerikanın petrol istlhhlki
Washington, 20 (Hususî) — Ticaret Bakanlığından bildirildiğine göre, Amerikanın 17 kasımda neşredilen bir istatistiğe nazaran günlük petrol istihsalâtı 5.837.000 varildir.
Belçika . Sovyet ticareti
Brüksel. 20 (Hususî) — Ticaret Bakanlığından bildirildiğine göre, Belçika-Lüksemburg ile Rusya a-rasıpda bir ticaret anlaşması imzalanmıştır. Muahedenin teferruatı, yalcın bir tarihte açıklanacaktır.
20/XI/1950 Pazartesi
KAMBİYO ve ESHAM
İstanbul Ticaret Borsası
BugUn
42.—
3P.—
92.—
370.—
33.— 29.08
33.— 29 08
21.30
24.30
243.—
200.—
185.—
157.—
320.—
47.—
165.—
36.—
49.—
f
190.—
200.—
260.—
36.—
40.20
94.—
80.—
180.— 195.— 256.—
50.—
39.—
30.30
55 —
22.—
Nebuü Yatlar : Zeytinyağı (E. E. Su-ta m yağı (Raf. Ayçiçeği (Rafine Fındık yeğ) (Çürük)
wo.—
680.—
S65.—
124.— 3ü.—
6-
15 50
Ihm deriler î
Sığır salamura (kasap) ICJ Keçi tuzlu kuru kUosu .... Koyun bava kurusu kilosu
314/319
48.—
Dalınma hnm maddeleri ı
Tiftik fana mal ............... Tiftik 'NutUrci) ..............
Yapak irakya (Kırkım) ..
Kuru McyvaJar ı
Fındık kabuklu sivri) ....
Fin lık dç tombul 1950) ...
Cevis (kabuklu) .........
Ceviz (İç natllrel) ....
(enekeli) tura) ....
çıpltık) ..
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
Yağlı tohumları
Ayçiçeği tohumu .............
Keten tohumu ................
Kendir tohumu ..............
Susam ..............
Yer fıstığı kabuklu eeeeesttee
AçUlg Kapanış
1 Sterilng ...... 7.85z 7.87.50
100 Dolar 280 — 280 —
100 Fr. Frangı . 0.80 0.80
100 îflviçre Fr. . 64.03 64.03
100 Belçika Fr. 5.60 5 60
100 îaveç Kr. ... 54.12.50 64.12.50
100 Florin 73.68.40 73.68.40
100 Liret 0.44.128 0.44.128
100 Drahmi ...... 0.01.876 0.01.876
100 Escoudog .... 9 73.90 9.73.90
%5 L033 Ergani 22.45
r-ft 1938 lk rami veli 20.20
Milli Müdafân I 20.15
(7c5 >941 Demiryolu XV 21.45
%5 194] Demiryolu V 98 50
%4 1/2 1949 tkramiyeii ..... 21.40
%6 1941 Demiryolu VI 97.10
%6 Kolkınma I >(••• 97.10
%f) Kalkınma 11 eetM 97.25
TcO Kalkınma XIX ...M 07 75
1948 İstikrazı I aeeeee 97.—
%6 1948 latikrazı XI .... 97 20
%6 1949 istikrazı I 96.30
%7 Milli Müdafaa IV 20.20
Te7 1934 Sivas-Erzurum X . 21 26
%7 1934 ” ” H-VI1 21.40
%7 X94] Demiryolu X 21.—
%7 1941 Demiryolu IX 21.—
%7 104] Demiryolu Dİ 20.52
T«7 Milli Müdafaa X 20.20
re7 Milli Müdafaa 11 20.95
(Tc7 Milli Müdafaa XIX 21.27
%7 Milli Müdafaa VI. 21 36
Şirket Tahvilleri
T.C. Ziraat Bankası 20.60
Anadolu D.Y. Tertip A/B. 109.80
%60 112.5(
,, H Mümu, Senet 58.85
Şirket Hisse Senetleri
T.C. Merkez danKası JL'Ürklye iş Bnnkas» Türk Ticaret Bankası Ardan Çimenle . ...
Avusturya parası
Viyana, 20 (Hususî) — Batı Almanya piyasalarında A vus t üryanın para kıymetinde bir değişiklik yapacağına dair haberler dolaşmasının bir esasa İstinat etmediğini ve hükümetin böyle bir şey düşünmediğini, A-vusturya Maliye Bakanlığına bildirmiştir.
Amerikalı mütehassıslar pamuk uzmanı yetiştiriyor
Marshall Plânı yardımı raftan Türkiyede pamuk arttırılmasına çalışılırken
raftan da bu pamuğun dünya piyasalarına artan bir miktarda sürümünü temin İçin projeler üzerinde durulmaktadır. Tarım Bakanlığı He çalışmakta olan Marshall Plânı pamuk eksperleri Türk pamuğuna dünya piyasalarında daha fazla alıcı temin edecek bir projeyi tamamlamışlar ve bunu Tanırı Bakanlığına arzetmişler-• dir. Şimdi tetkik edilmekte olan bu programın hedefi Tilrk pamuğunu standardize etmektir.
TÜrkiyeyl pamuk satıcıları arasında mühim bir mevkie getirecek olan bu programın ilk hedefi Türkiyede pamuk eksperleri yetiştirmektir. Mar-shall Plânı teknik yardım faslından Türklyeye süratle getirtilecek olan Amerikalı uzmanlar burada 100 Türk pamuk eksperi yetiştirecekler ve bu pamuk eksperlerinin yetiştirilmesi es. nasında da pamuk müstahsilleri, tacirleri ve yerli mensucat fabrikatörleri de yeni duruma göre İşlerini â-yarlıyablleceklcrdlr.
Türk pamuğunun beynelmilel standarda göre Ayarlanması üzerine L»l-verpool, Le Havre, Hamburg gibi büyük pamuk piyasalarında Türkiye-nln mühim bir rol oynamağa başlaması beklenmektedir. Bu sayede Tür-klyenln temin edeceği menfaatler de gayet geniş olacak ve pamuk satışı derhal yükselecektir. Bu standardizasyon Türkivenln pamukçuluk hayatında bir dönüm noktası teşkil e-decektlr.
KASIM
ikramiye keşidesi bugün Banka-mızın Adana Merkezinde yapılacağından Şubemizde hesabı bulunan Sayın müşterilerimizin kur’a numa-ralannı havi kartlar adreslerine posta İle takdim olunmuştur.
Keşide neticesinin li aynı gazeteler İle saygı İle arzederlz.
25 kasım tarihilen edileceğini
fiKBANK
Denizlide İstihlâk Kooperatifi
Denizli, 20 (Hususî) — Her gün yeni yeni ihtiyaçlarla karşılaşan Denizli halkı, bilhassa ekonomik saltada kooperatifleşmek için hamleler yapmaktadır. Denizli pamuk müstahsil lerinin gcçenlerd’ kurdukları Pamuk Tarım Satış Kooperatifinden sonra bugün de istihlâk kooperatifi gelmek-, tedir. Bir kısım memur ve haikırf teşebbüsiyle kuvveden fiile çıkmak üzere bulunan istihlâk kooperatifi. Denizli için çok hayırlı neticeler verecektir. Pek yakında faaliyete geçecek olan bu kooperatife bir bankanın dahi sermayesinden bir kısmını koyacağı söyleniyor.
MEMLEKET ve DÜNYA BORSA ve PİYASALARI
YABANCI BORSALAR
Hububnt:
Buğday yumuşak (Tüc.) . Buğday Ofis
Arpa yemlik (dökme»
Klttr «an (çuvalı) .....
Faaıılva tombul ..........
Fasulye Çaiı sert ......
Kuşyemi ...............
Mercimek kırmızı kabuk.
Mercimek yeşil .........
Nohut natüre) ..........

Eekl
Kapanı*
İzmir Ticaret Borsası
8on
Bugün Kapanış
Üzİlm çeklrdokHlz No.9 «M 72.—
tnelr A serisi No.m — 47.—
incir H gerisi No. 108 — 45.—
Pnmulı Akala 1 .. — 400.—
Pamuk Akala il .fc W
Pamuk AkaJa. XII... —
Pamuk * erli
Pamuk vağı (rafine)
Pam ık çekirdeği — —
Adana Ticaret Borsası
Birinci Akala 400.— 390.—
375.— 355.—
Birine Akala vâdell ... —
Hazır —
ikinci Akala yağmur
yemiş
Altınlar
Bugün Eski kur
_ Lire . Lira
KUlço Veril Gr. 4.64 4.63
Külçe Degussa. — 4.65
Cumhuriyet ... — 81.70
Reşat 87.60 37.85
Hamil
Gulden 2K AO 28 85
İngiliz 41.85 42.10
Frangız kok — —
NapuiAon 1X1 . •—
İsviçre 1 —
New-York Borsası
Dün ’ Eski kuı
Buğday (Buş«n=Scnt)
Sert Kış mahmulü No. 2 261.— 259.—
Kırmızı Kış mahsulü No. 2 ...... 232.— 23L—
Pamuk Mlddllng (IJbreel=Senl)
îTkilİC —i 43.05
Mart 42.99
^J(L\ İti ««eeseaeeeeceeaseeeee^eeeeeeeeeeeaeeeee — 42.48
Tiftik (Llbresl=Sent)
Tcksaa No. 1 135 — 135.—
Fındık (Llbretl~Sant)
Kabuklu yeril İri *
nrta
Levant İç 4th.*tl malı 63.— 59.-
Ekstra İri ’ç ıthuı mnlı 66.- 65.-
kııru üzüm l.lbr»’sl“Sent)
Thompson çekirdeksiz seçme u U D4
Keten tohumu ıBuecll=Dular)
Mlnneapolts 8.85 8.85
Kalay (LibremSent) 140.— 136.50
Levha-teneke «100 libre dolar) ISO 7.30
Londra Borsası
Keten tohumu (Toiıu^Sterliug)
Bombay — 73.-
KaikÜta Tl.- 70.-
Ter fıstığı Hindistan 78.- 76.-
Bradford Piyasası
Tiftik İyi mnl 'LibresinFiyat) .. *
•• Sıra malı «i* —
Yün Anadolu ’• ’• — *
•• Trakya " •• — —
İskenderiye Borsası
143.— 140.—
Pamuk (Kanlarım Tali arı)
A* hm ou dİ Kida «iyaflı F/O. Knrnnk Uzun olvnflı F G.
• •
Ekonomi ve Ticaret Bakanı bugün İzmirde bekleniyor
İzmir, 20 (Hususi) — Ekonomi ve Ticaret Bakanı, yann saat 17 de tz-ııılrde bulunacağını bildirmiştir. Bakan, tzrnlrde hafta sonuna Kadar kalarak evvela pamukçularla görüşecek ve Borsada çıkan pamuk tesellüm ihtilâflarını halletmek üzere muhtelif İş zümrelerine mensup alıcı ve satıcılarla görüşecektir. Bu meyanda Batı Alnıanyaya teslim edilmiyen pamuklardan dolayı Alman ithalâtçılarıyla çıkan ihtilâfın halline çalışılacaktır.

ihracat hareketleri
Kuru fasulye ihracatı hararetli bir devreye girdi
Muhtelif memleketlerden kuru fasulyelerimize karşı istekler artmaktadır. Bunun neticesi olarak Ticaret Borsasında kuru frsulye satışları birinci plâna girmiş bulunmaktadır.
Dün horoz fasulyesi 52 kuruştan, yumuşak çalı 38, tombul fasulye 42, sert çalı fasulyesi 55-58 kuruş üzerinden muamele görmüştür. Son günlerde îsrailden, Yunanlstandan muhtelif kalitede fasulye istenmektedir.
Fındık piyasasında durgunluk
Almanya, İspanyadan kuru meyva alıyor
Piyasada fındık fiyatları gerileme kaydetmektedir. Dün Ticaret Bor-sasında fındık fiyatı an muhtelif men-şelere teslim şartlanna göre 314 kuruşla 319 kuruş arasında muamele görmüştür.
Almanyadan fındık mubayaası i-çin yeni bir istek mevcut değildir. Frankfurt menşeli bir haber. Alman, yanın ispanyadan kuru meyva alacağını haber vermektedir. Bu haberi aynen aşağıya alıyoruz:
Frankfurt, 20 (Hususî) — Yetkili çevrelerden öğrenildiğine göre Batı Almanya ispanyadan yapılacak olan kuru meyva İthalâtına lisans verecektir. Bundan başka küçük mikyasta olmak üzere sebze, ve şarap da
ithal edileceği söylenmektedir.
Ayvalık zeytin yağları
Rekolte geçen seneye nazaran az mıdır ?
Ayvalık. 20 (Hususi) — 1950-1951 yılı zeytin yağı İstihsal kampanyası, bölgemizde büyük fabrikaların çalışmaya başlamaslyle açılmıştır. Bu senek! zeytin yağı rekoltesinin geçen seneye nazaran daha aşağı olacağı ilgili kaynaklar tarafından teyid e-dilmektedir.
Senelerden beri devam eden kuraklıklar. buna sebep olarak gösterilmektedir. M a anı af İh yağlan harice satabilme serbestlsl ve tağşişin men’i hakkındakl kararların uyandırdığı memnuniyet, kısmen bu üzüntüyü 1* zalo etmiştir.
Ayvalıkta yeni Ziraat Bankası binası
Ayvalık, 20 (Hususi) — Açılışından beri göçebe halinde, bir binadan diğerine taşınan Ziraat Bankası Ayvalık Şubesinin 120.000 Hra sarfiyle vücuda getirilen yeni ve modem binası. hemen hemen ikmal edilmiş gibidir.
Tütün piyasasının açılması geri bırakıldı
îzmlr, 20 (Hususî) — Ege tütün piyasasının açılması Tütünçüler Birliğinin gösterdiği lüzum üzerine tehir edilmiştir. Ankaradan alınan haberlere göre eldeki işlenmiş tütünlerin satılmasına Intlzaren Ege tütün piyasası ekimin sonlarında açılacaktır.
Amerikada pamuk fiyatı
Amerikada pamuğun libresi 44 sent oldu
New-York. 20 (Hususi) — New-York piyasasında bugiln pamuk satışları 1870 den beri en yüksek seviyede muamele görmüştür. Bugünkü piynsa. libresi 44 sentten kapanmıştır. Dünya piyasalarındaki pamuk darlığı vc askeri ihtiyaçlardan dolayı pamuklu dokuma mamullerine karşı duyulan şiddetli ihtiyaç, fiyatların her gün bira?, daha artmasına sebep olmaktadır. Fabrikalar ise külliyetli miktarda mal mübayaa etmektedirler.
21 Kasım 1950
> e ?
I I R T A N- R ’ l
Snyfn 5
X
Rt
ANALİZ DERSLE
II
Valde Foussin’in ve İstanbul ÜnL Berker'in büyük
Louvain Üniversitesi profesörlerinden de la kaleme aldığı, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi versltesi Makine Fakültesi profesörlerinden Ra tip bir vukuf ve salâhiyetle dilimize çevirdi# “Analiz Derslen’nin II nel cildi de satışa çıkmıştır.
Lise öğretmenleriyle Üniversite öğrencilerini yakından İlgilendiren bu değerli eserin birinci cildi 560, bu defa çıkan İkinci cildi 1300 kuruş fiyatla bütün kitapçılarda satılmaktadır, (15830)
Yeni gelen
CHIRAN
I . 1
£1
son model
ve T E S L A
MUSİKİ
Hangi musikiye
millî diyeceğiz?
Yazan : Lâika KARABEY
Bafru Gölünden nefis bir manzara
YENİ İSTANBUL gazetesine musiki hakkında yazdığım yazıları okuyanlardan S. özyürük isminde bir zat bana uzunca bir mektup göndermiş; hulâsatan diyor ki:
“Batı musikisini seven bir arkadaşım var. Onunla münakaşa ettiğimiz bir meselenin halli için size müracaat ediyorum. Klâsik Türk musikisi büyük halk kütlesine hitap etmediğine göre buna milli diyebilir miyiz? Yoksa milli musikimiz sadece halk musikisi midir? Bir de modern Türk bestekârlarının batı prensipleriyle yaptıkları eserler görülüyor. Mili! musiki bu mudur?,.
Okuyucunun bana sorduğu bu sual hem pek teknik, hem de pek nazik bir konuya temas ediyor. Günlük bir gazetenin çerçevesinden dışarı çıkmamak ve işin nezaketine de riayet etmek gartîyle cevap vereceğim.
Bir kere şu noktayı kesin olarak tesblt etmemiz lâzım gelir ki, klâsik musiki ile halk musikisi arasında, her ikisini de bilmiyen bazı kimselerin delilsiz iddia ettikleri gibi, ayrılık gaynlık yoktur. Sistem birdir, sekizli taksimatı aynıdır, makamlar ve usûller müşterektir. Yalnız üslûp ve derece itibariyle birbirinden ayrılırlar. Hattâ halk sanatiyle klâsik sanat pek çok eserlerde üslûp ve derece bakımından dahi o kadar yaklaşırlar ki, ayırt edilmelerine İmkân kalmaz. Nice halk şarkıları klâsik musikiden fark edilemez. Buna mukabil nice klâsik musiki parçaları halk musiki-sindendir zannolunur. İlmi tafsilâta girişmemek için bu kadarla iktifa c-diyorum. Esasen halk musikisini klâsik musikiden tamamiyle ayrı göstermek isteyenler “Musiki mecmuası,, gibi ihtisas dergilerinde de iddialarını hiçbir delile istinat ettirmemektedirler.
Halk kütlesinin klâsik musikiyi hakklyle anlayıp anlamadı# hususuna gelince. Ben anlamadığını kabul edemem. Bilâkis her ne zaman radyolarda — ister klâsik, ister popüler olsun — Türk musikisi yayınlanırsa A-nadolunun en hücra köşelerine varıncaya kadar bütün halkımız makinelerini açıyorlar ve Türk musikisinden başka neşriyat başlar başlamaz he-
Tababeti Cihazlarımızın
Tel : 49449
KERVANSARAY
bir
949 3421
23 Kasımda açılışı, hususî ve davetiyelidir
TENVİRAT
^SIRLAR BOYUNCA
TARLAN
(
Kati açılış tarihi ayrıca ilân edilecektir.
eserler bir su-
da bu. tanıdı-
at nah az me-blr düz-
DİŞ MACUNU
01$ ETLERİ KANAMASINI KESER. DİŞ ETLERİNİN ÇEKİLMESİNİ ÖNLER. DİŞLERİNİZİ TEMİZLER VE PARLATIR.
a
> ı I
• • • 9 • 1 I • • • 9 9
• •••»'
• I
RANIN
lf«
>:•
• ( ’ r
» (
► •
• l
» • • • »r
• • • • I
• • • 99 • •
'•*•*♦*•*•*•*•*•*•*•*•
>((••• 9^9 9 9 • •

• 9 » 9 i
•»»»»»»»M*»»?
* (
• • • 9 9
• • 4 • • •
• • • • •
I 9 9 9 9999999999999
• •
%
• •
I
9999999999 *9 9 9 9 9 9 9 9 9*
9 999999999999 9 9 9

9 9 9
9 9 »
*9999999*9 9J9 9 9 9J999 *
99999999 99 9 9 9 9 9 9 9
•999999999 9 9 9 9 9 9 9 9999999999999999 • '
999999999999 9 9 9 9 9
9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 • 9 9 9
İlikleri
TORNA
MATKAP
DESTERE
v. s. Makinalar
Yazan t A. AKSEL
Marka Tıbbi ve Diş
GALATA. RIHTIM CADDESİ, TAHİR HAN
altındaki yeni mağazamızda teşhir ve satışına başladığımızı SAY/N DOKTORLARIMIZA arzederiz.
Muhtelif Röntgenler (15 - 800 mA.) (Radyoskopi ve Radyografi için)
Metabolizma cihazı
Ultraviyole Gahanofanıdik Sterilizatör
Ameliyat masası
Ameliyat lâmbası
Pnömotoraks
vesalr tıbbî cihazlar
Diatermi Enfraruj Elektroşok Termostat Narkoz Kuvöz Inhalatör
Ünlt komple I
Muhtelif fotöyler |
vesair diş tababeti cihazları
Diş röntgenleri Tur Elektrikler
Türkiye genel mümessil! :
MEHMET KAVALA
TAHİR HAN - GALATA
Telgraf : Lamet - İst
men düğmeyi çeviriyorlar. Anlamamak bu mudur? Unutmayalım kl, batı âleminde gerek klâsik, gerek modern musikiyi bütün halk kütleleri ne sever, ne de anlar. Bunu ben söylemiyorum.Batı musikisi münekkidi*, rl halk ile şimdiki musiki arasında geniş bir uçurum bulunduğunu yazıp durmaktadırlar. Merak edenler “Mu-«İki mecmuasının 25 inci sayısındaki “Son yarım asırlık batı musikisine bakış,, başlıklı yazıya müracaat edebilirler.
Bana sual soran, YENt ÎSTAN-BUL okuyucusunun arkadaşı bu noktayı gözönüne getirmeli idi.
Şu halde okuyucunun suali İçinde bulunan üç şık ikiye İndi. Yani “Bir tek sanatın cüzüleri olan klâ-sik musikiyle halk musikisi mİ, yoksa modern Türk bestekârlarının garp prensipleri dairesinde yazdıkları mi milli sayılacak?,, şeklinde aile karşılaşmış oluyoruz.
İşte meselenin nazik tarafı Çünkü gayet nazik ve kibar
ğım bazı kimseler kalemlerine hâkim olamıyorlar ve Türk musikisini sevenlerin “diş ve tırnak gösterdiklerinden,. bahsetmek derecesinde kendilerini unutuyorlar. Böyle yırtıcı hayvanlara benzetilmek, bilhassa nazik tanıdığım insanlardan sâdir olunca hoşa gider bir şey değil. O sebeple İhtiyatlı konuşacağım.
“Modern Türk Musikisi0 bestekârları bu İsmi kullanıyorlar. Amma yazdıkları musikinin Türklük ve millilikle münasebeti yalnız bestekârlarının Türk oluşumladır. Vakıa bir Türkün batı musikisi çerçevesi İçinde yaptığı eser dahi onun ruhundan bir iz taşır. Fakat millilik bu mudur?
Benim anladığım mânada millilik hem milli ruhla, hem de mili! unsurlarla vücuda gelen eserlerin sıfatıdır. Türk musikisi en büyük dâhilerin bile kendisinden bekliyebllecekleri her türlü hizmeti monofonisiyle, polifonisiyle, formlyle. enstrümantasyonu ile ve orkestrasyonu ile İfa etmeye bol bol kabiliyetlidir.
Bana sual soran okuyucunun merakı şu izahlarımla tatmin edilmiş olur sanırım..,
SATIŞ İLÂNI
İstanbul Dördüncü İcra Memurluğundan
Mahcuz olup paraya çevrilmesine karar verilen halı, 4 koltuk, yemek masası vesaire 24.11.1950 cuma günü saat 12 den 13 e kadü’ Beyoğlu İstiklâl Caddesi Hava Sokak 17 No. lu Kartal Apartmanın en üst katındaki dairede hazır bulunacak memur tarafından açık arttırma . suretiyle paraya çevrileceği ve muhammen kıymetin % 75 mi bulmadığı takdirde ikinci açık arttırmasının 27.11.1950 pazartesi aynı mahal ve saatte yapılacağı ilân olunur.
(15924)

Samsundan İtibaren bir hayli deniz kıyısını takip eden 51 kilometrelik oldukça düzgün bir şose ile (Safraya girilir. Bu yolun Safraya yakın bazı kısımlarından geçerken inean ken-dişini, âdeta, filmlerde gördüğü güzel ve yemyeşil bir bulvarın İçerisinden kayarak uzaklaştığını hisseder. Şube Tepesine varılınca Bnfranın yeşillikler arasında yükselen üç. dört katlı binaları ve büyük tütün depoları ile umumî manzarası göze çarpar. Şehrin batı kenarındaki hırçın ve dalma bulanık sulariyle kıvrımlar yaparak uzanan Kızılırmak, bu kuş bakışı görünüşü ihtişamlı başka korla süsler.
Bafra kasabası, etrafını bir şeklinde çevreliyen tatlı ve yllli tepelerin ortasındaki bir düzlükte kurulmuştur. Kızdırmağın denize döküldüğü yerde sahilden 17 kilometre kadar uzaktadır. Ve nüfusu 13.000 e yaklaşır. Rakımı da 20 dlr.
Karadeniz kıyı yolu tâbir edilen ve Hoptıdan Istanbula kadar uzanan devlet şosesi güzergâhındaki on büyük köprü, hiç şüphesiz, bugün için Bafra konarında ve Kızılırmak üzerindeki betonarme Çetinkaya köprüsüdür. 260 metre uzunluğunda: 4.80 İç genişliğinde ve yedi asma kemerli olarak beş ayak üzerine kurulmuş n-lan bu köprü Cumhuriyet Devrinin Bnfraya armnğnn eylediği yegâne ve en büyük eseridir.
AVADANLIK
TEZGAHLARI




















• •♦•«•♦•••••I
> 9 9 9 • 9 9 9 9 9 9 9 9
999999999999*


PLANYA
o m
Bafra, şehircilik bakımından oldukça ileri adımlar atmış bir ilçemiz sayılabilir. Şehir imar plânı yapılmış ve op anmış olup belediye bütçesinin mail takati nispetinde tatblkına çalışılmaktadır. Samsundan Bafraya giriş yolu olan caddenin hastnhane köşesinden İtibaren başlıyan kısmı, geçen yıl parkelenmiş ve yaya kaldırımı da yapılmış olup hu cadde ile beraber Cumhuriyet Alanı, Tekel Caddesi ve Belediye önünden geçen Alaçam Caddesinin bir kısmı ve daha bazı sokakları parkelidir. Bundan başka bir hayli sokakları da arnnvut kaldırımı ve stabilize yol olarak yapılmıştır.
Bu yıl bazı emlâk satış bedelleri i-,1e kabaran ve 310 000 liralık bir büt-
çeM olan Bafra Belediyesi, elektrik işlerini de idare etmektedir. Kasabanın ışıklandırılması, şirketten devralınan eski 50 beygirlik bir motor İle geçen yıl yeniden kurulan 210 beygirlik bir motorden sağlanmaktadır. Ti-sisat ve şebekenin pek harap bir halde olması hasebiyle bu motörlerln İstihsal eylediği cereyan kâfi gelmemekte. santrala uzak ve kenar mahallelerde sıkıntı çekilmektedir. Buna, hiç olmazsa 100 beygirlik bir yedek ve yardımcı motor ilâvesiyle tesisatın da yenilenmesine bir zaruret olduğu görülmektedir.
Bnfranın bu işi de halledilmek yoluna girmiştir. Kalabanın doğu cl hetinde açılan dört tane artezyen kuyusundan saniyede 25-30 litre su cl-mok mümkün olacagtır. Ancak sular tam artezyen şeklinde toprak üstüne fışkıramadığından ve sertlik derecesi de 40 ı bulduğundan pompaj suretiyle alınacak suların şube sırtlarında yapılacak bir depoda toplanması ve J,Hel-motid,, usuliyle de kirecinin azaltılması kararlaştırılmıştır. Gerek bu tesislere ve gerekse şehir şebekesine alt plân ve projeler yapılmış ve tiler Bankası tarafından malzeme ve işçiliği eksiltmeye çıkarılarak müteahhidine verilmiştir. 1951 yılı sonlarında iş tamamlanmış olacaktır. Kuyuların açılması İçin 71.000 lira sarfe-dllmiş olup diğer işler İçin de 255.000 lira harcanacak ve Bafra da yıllardan beri acısını ve ıstırabını çektiği su derdinden kurtularak temiz, bol ve tazyikli bir şehir suj'una kavuşacaktır. Bu suyun sertlik derecesi de 8 1 geçmlyecektir.
Bafranın 74 köyü vardır. Bunlardan bir kısmı çorak tâbir edilen Kızıhr-nıağın vücuda getirdiği geniş bir arazi üzerinde kurulmuş olan ova köyleridir. Fakat, ova köyleri demekle bunları Çukurova köyleri gibi zannetmek hatalı olur. Bu düz arazide uzun zamanla vücuda gelmiş çok kesif ve yemyeşil ağaçlıklar köyleri hem süsler ve hem de maskeler. Bu köylerde her aile veya oymak, bu ağaçlıklardan açarak meydana çıkardığı çok münbit arazi parçalan başına evlerini yaptığından, pek dağınık ve çok geniş bir saha işgal ederler. Bir kısım köy-
ler de yüksek dağlık arazidedir. Her iki bölge arasında küçük tepeciklerin yamaçlarında veya düzlüklerinde kurulmuş üzerleri kiremitli, İki üç katlı ve bembeyaz badanalı evleriyle öyle köyler vardır ki, İnsan ideal köy örneklerini görür gibi olmakla derin bir kıvanç duyar. Bunların başında Sürmeli, Toskoy ve Kolay gelir. Bu köyler İçerisinde geniş arazi ve çiftlik sahipleri pek azdır. Büyük emek ve masraf mahsulü olarak hakiki orman mefhumuna girmeyen sahalardan açılan ve yemyeşil tepeciklerin sırtlarında kurulmuş olan; hava, su ve manzara İtibariyle güzelliklerine ve işerl-sindckilerin misafirperverliklerine yeter olmayan Aziz Gürlş. Ömer Aydmer, Ali Kale ve Enver Tokalak çiftlikleri gibi bir kaç tanesini zikretmeden geçmek de, buraları görmüş kimselerin teslim edecekleri veçhile, haksızlık ve insafsızlık olur.
Bafra köylerinin 37 sinde İlkokul vardır. Bunlardan 4 ü geçen yıl yapılmış olup beş tanesi de bu yıl yapılmaktadır. Hepsi birbirinden güzel, sağlam ve üzerleri kiremitli olan binalardır. 1945 nüfus sayımına göre ilkokul tahsil çağında bulunan kız-erkek 15.075 çocuk tesblt edilmiştir. Bunlardan 3881 öğrenci köy okullarına devam etmektedir.
• •
Bafradan bahsederken onunla beraber hatıra gelen tütün ve havyarına geniş bir yer vermemek mümkün değildir. Gelecek yazımızı. Karadeniz bölgesinin, yeşillikler diyarı olan Baf-ramızın “Siyah inclsl„ne ve yalnız memleket ölçüsünde değil dünya çapında şöhret kazanmış nefis ve kokulu tütünlerine tahsis edeceğiz.
fir V W*;; -:iü 9 J

R6ne»"rrt ,n w ... ...M.-*'’-
.«M.'-”""”"
AUl h.b(r(ae» yoU*nn(
kuU>ı..(l« "’*h
) »(î«n '
ırt.nv
pugüf
otan
,amenUr(J«
oda («adûl
m v( jöbıbT bunl*n> ks«dıy'»
n .Ikknrr'Tf olduiundan.
vf ,klıwd'»‘ Urn
Orta : ba>'«n
l,t lâmba’an ,IU
IfnvV 1,18 Manıalth
Avrupanın en ileri gelen fabrikala rının mamulatı olan, torna, freze planya, matkap, destere ve demir işleme makinalarından teşekkil zengin bir tezgâh çeşidi pomuzda emrinize amadedir. Bilhassa yüksek evsafı ile temayüz eden bu tezgâhlar sayesinde, randımanınızı kat kat artıracaksınız.
sair mö-de-
TUNGSRAM
EH AZ PARAYA . EH BOL ÂYDIHLIK



Sayfa 6
YENİ İSTANBUL
21 Kaaım 1950
ORİON
atBADEB1' —
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
Alınacak
ANKARAt
Keşidenin büyük
Kunu
EZANİ
VASATİ
VAHİT
HURDA EŞYA SATIŞI
Maliye Bakanlığından
HER YERDE ARAYINIZ
Belediye Başkanlığından
Sermayesi
Yeni Postahane arkasında Aşlrefendl caddesi No 35/37
Motor Limited
Gunefl öğle İkindi
Akşam Yatsı lms/ık
İaşelerimizden e r c u d u r .
Bunları hep bir arada, yalnız radyolarında bulacaksınız.
5 lâmbalı ORİON 330 Modeli
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satınalma Komisyonundan:
Beşlktaşta Devlet Kâğıt Deposunda toplanmış bulunan tahminen 1500 lira kıymetindeki kısmen sağlam ve kısmen hasarlı tenekeler, bidonlar, mukavva ve maroken parçaları, kırtasiye kutulan, kırık şişeler vesalr muhtelif hurda eşya toptan veya parti parti açık arttırma ile satılacaktır.
isteklilerin 24 kasım 1050 cuma günü saat 14 te mezkûr depoda hazır bulunmaları. (15715)
1.500.000 - Kuruluşu
H AMERICAN EXPORT LÎNES înc. New-York ■■
NEW-YOBK — FÎLÂDELFIYA — BALTtMOR
arasında haftada bir muntazam azimet ve avdet postası
EXBRUK Vapuru Umanımızda olup 22 kasımda
EXECUTOR Vapuru 23 kasımda limanımızda beklenmekte ve aynı günde eşyayı ticariye alarak yukandaki limanlara hareket edeceklerdir.
Vapur kumpanyası PtRE - NAPOLİ ve CENOVA'dan NEW-YORK için LAGUARDİA EXOCHORDA. EXETER, EX-CAMBİON, EXCALtBUR lüks transatlantik vapurlariyle yolcu kabul eder. Fazla tafsilât için Galatada Tahir hanın-da 3 üncü katta HAYRÎ ARABOĞLU ve Ş sına müracaat ■■■■■■■■ olunması. Tel: 44993-2-1
Musibet, g — Bembeyazdır:
İki hnrf. 7 — Dıunen Bir zaman parçası: Bir Bir edat. 9— Mukassi; Eski vasıtalarından. 10 — Gelenek;
Aynı f«oîtokı rodyolordo oılo roslıyo mıyocoflınız müstesno bir güzellik Büyük hoısaıiyet • Sette tobıilik İıtosyon oyarını kolaylojîıran göl lambası.
BUZ DOLAPLARI
İçin PLÂSTİK SÜRAHİ
ikramiyeleri :
Paradan olduğu kadar vakitten de tasarruf etmeniz için, her işinizi İYİ ve ÇABUK yapabilecek tesisat kurulmuş ve gerekli tedbirler alınmıştır. Arzu ettiğiniz her türlü tamamlayıcı malûmat için lütfen 8 4 443 numaraya telefon ediniz.
GRIPİN Sığhi ve Sosyef Yerdim Be-kinliğinin resmi ruh-setim heırdir
(S B 5 - 2549 Na re 20 9 35)
1 — 100 kilo yarım yuvarlak başlı demir perçin çivisi açık eksiltme İle satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 900 Ura olup muvakkat teminatı 67 Ura 50 kuruştur.
3 — Buna alt şartname komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır.
4 — Eksiltme 11 aralık 1950 pazartesi günü saat 10.80 da
Haydarpaşa Gar Bİnaaı dahilindeki Haydarpaşa Satınalma Komisyonunda yapılacağından arzu edenlerin vaktinde komisyonda hazır bulunmaları. (15918)
Istanbulun bir FORD Servis lstas-yonu'na kavuştuğunu müjdelemek nihayet bizim için mümkün olmuştur.
Snldnn »nfcnı
1 — Herhangi fiili İfaya mflnl hnl Şart, edatı. 2 — Üzüntüsü; Bağlantı Tersi nişane; Sinirli. 4 — Tersi bal kon; Çevirince nnyvnn ayakkabısı o lur. 5 Tersi hastalık (çoğul). 8 nota tartı Meşhur bir Rus edibinin eserinin ilk İsmi.
Yukarıdan nşnftı:
1 — iyi huy (çoğul): Bir coğrafya terimi. 2 — Elini uzat ve başına dik (İki kelime); Geren. 3 — Bir harfin okunuşu; Bngış; Karakter. 4 — Belirti (çoğul). 5 — Elçilik (eski terim); Bir edat, ö — Sinir taamı mevcut. 7 — Bası; Ucu sivri ve dar bir deniz vasıtası taharri et (lk| keli-me). A — Bir ölçü; tld harf. 9 — Bir nota; Çeviren tiki kelime). 10 — Fırlatan; Pastaların ünlünde de vardır
İSTANBUL;
12.57 Açılış ve programlar. — 13.0û
Haberler. — 13.15 öğle konseri (pl) Franz Liszt.. Piyano konçertosu No. 1 ”MI bemol majör.. Arnold Bax.... -Tlntagel... — 13 45 Şarkılar. — 11 20 Türk Kadın Birliği adına konuşma — 14.30 Şarkılar (pl). — 14 45 Pro-
gramlar ve dans müziği (pl). —*15.00 Kapanış. /
17.57 Açılış ve programlar. — 18.00 Dans müziği (pl). — 18 30 Türküler geçidi. — 19 00 Haberler. — 19 15 Kısa şehir haberleri. — 19.20 Gitar kuarteti konseri. — 19.40 Şarkılar: Hamiyet Yüçeses). — 20 10 Serbest saat. — 20 15 Radvo Gazetesi — 20.30 Müzik dünvnsındnn çeşitli Örnekler (pl). — 21.10 Beri Türk Musikisi Konservatuvan konseri. İdare eden: Lfiika Karabey. — 21.50 Şiir dünyamız (Behçet Kemal Çağları — 22.00 Saz eserleri (Cevdet Çağla). — 22.20 Oda müziği. Franz Schubert. Kuartet “al bemol,, op. 168. — 22.45 Haberler. — 23.00 Programlar ve dan* müziği (pl). — 23.30 Kapanış.
Düşününüz ı günlük cep harçlığınızdan yapacağınız ufak bir fedakârlıkla evinize neş'e getirecek bir radyoya sahip olmak I Hem de alelâde bir radyoya değil... berrak sesi ve fevkalâde cazip görünüşü ile şöhret kazanan emsâlsiz bir ORİON radyosuna I
Ayda 20, 25 ve 30 lira taksitli, mu ORİON modellerini görmeden ve dinlemeden asla karar vermeyiniz I
7.2* Açılış ve program. — 7.30 M S, Ayan. - 7.31 Hafif müzik (pl».—
7.45 Haberler ve hava raporu. — 8.00 Şarkılar, türküler (pl). — 8 25 Günün programı. — 8.30 Hafif orkestralar çalıyor (pl). — 9-00 Kapanış.
12.15 - 13.15 Asker Saati: (16m.83-17840 Kc/«. T A V. kısa dalga poa-tasiyle beraber yayın). — 12 15 Memleketten selâm. — 12.30 özel program (Askerin İstediği havalarla). — 13.00 Haberler. — 13.15 Orkestra e-•erlerl (pl). — 13 30 öğle Gazetesi —
33.45 Şen parçalar (pl». — 14 00 Hava raporu, akşam programı ve kapanış.
17.00 Açılış ve program. — 1* 00 MS.Ayarı. — 18 00 Zeybek çlfteMII ve oyun havalan. — 19.45 Tarihî
Türk müziği. — 20.15 Radyo Gazetesi. — 20.30 Radyo senfoni orkestrası. — 21.15 Radyo haftam: Mümtaz Faik Fenik. — 21 30 Şarkılar. — 22 00 Konuşma. — 22.15 Dans müziği (pl). — 22.45 MS. Ayan ve haberler. — 23 00 Program ve kapanış
Nişantaş'ın arkasında Kodaman Caddesi No. 46 da kurulan bu Servis •
İstasyonu, her ne servis ve her ne çeşit tamir için olursa olsun, Ford, Mercury, Lincoln, Rhein, Ruhr, Vedette, Thames, Prefect, v. s. v. s. ... hülâsa yeryüzündeki bütün FORD fabrikaları tarafından imal edilen he/ türlü nakil vasıtası için, tam bir kalp huzuru ile emniyet edebileceğiniz hakiki bir yurd olacaktır.
Vâdeslz tasarruf tevdiatına % 4,5
Vadeli tasarruf tevdiatına % 6
Faiz verilir ve vAdeli mevduat faizleri nyhk olarak Ödenir
Mütemmim tafsilâtın sorulması m
Tarihinde faaliyete başlıyacağını arzederlz. Münhasıran bu şubemizin tasarruf ve vadeli mevduat müşterilerine tahsis olunan
Şirketi Servis İstasyonu
Nişantaş, Kodaman Caddesi No. 46. Telefon : 84443
nt’NKÜ BULMAOANTN HAI.Lt
Soldan «afta;
3 — Uzat; Kalaa. 2 — Fare; E-mare. 3 — Ahali; Elif. 4 — Nü; Ya '.ova. 5 — Arazi; Er. 6 — Nine; A va. 7 — Akarnot. 8 — Na; AlAt ara 9 — Irad al; Dan. 10 — Macera; Ele
Yukarıdan n^ag*ı:
1 _ Ufalan; Nim. 2 — Zahiri; A ra 3 — Aranan; Cn. 4 — Tel; Ze Eda. 5 — İyi: Lar. 6 — Ke; Akala 7 — Ameliyat. 8 — Laio; Amade 9 _ Arivc; Kare 10 — Srfnrctnne.
1 — Şilenin meşhur plajlarında soyunma yerleri, gazino ve asgari yüz otomobil alabilecek bir otopark yaptırılacaktır.
2 — Mezkûr tesislerin arsaları Bcledryece istekliye muayyen bir müddet İçin tahsis edilecek, buna mukabil istekli, müddetin hitamında tesisatı olduğu gibi Belediyeye devredecektir.
3 _ Bahis konusu müddet, tesisatın nev’i, mahiyeti ve geliri derecesine göre. Belediye ile istekli arasında kararlaştırılacak ve keyfiyet mukaveleye bağlanarak notere tasdik ettirilecektir.
4 — Arzu edenlerin 1-12-1950 tarihine müsadif cuma günü aaat 11 e kadar Şile Belediye Başkanlığına müracaatları ilân olunur. (15703).
BOL KOPUKLU - NEFİS KOKULU
GRİPİN
Bütün Ağrılara Karşı
SABUNLARI 1OO DE 1OO SAFTIR
4 saat ara ile günde 3 adet alınabilir

Comments (0)