22 Kostm 1950 — Çarşamba

SİY^Î
İKTİSADÎ MÜSTAKİL
Yıl 1 — Sayı 357 — 10 kuruj
) eni İstanbul'un
KUPONU
TAHSİL KUPONU
W
Abone: Türkiye İçin seneliği 82, altı aylığı 17, fiç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler İki misildir.
İlânlar t 6 ncı sayfada santimetresi 2 liradır. ilânlardan hiçbir mesuliyet kabul edilmez.
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6-8. Telefon: 44756 - 41757 Santral
Tesis eden: Hablb Edlb . TÖREHAN
Posta Kutusu : 447 . tatanhul. Telgraf Adresi I Retle, İstanbul
Hayat ve memurluk
AN sens kadar evvel bombardımanının her tarafta dehşet uyandırdığı İlk zamanlarda Berllnde bulunuyorduk. Sokaklar zLflrt Jcaranlık olmasına rağmen herkes emniyet ve sükûn İçinde elinde tuttuğu ufak ve çok sönük bir elfenerl veya yakasına düğme gib| taktığı karanlıkta ışıldayan bir yuvarlak İle sokağa çıkıyor, gideceği yere ulaşmak için en ufak bir endişe taşımıyordu.
Bir akşam saat on bire doğru aile efradımızdan bir bayan elinde ufak ve vahşi bir kuşla gelmişti. Nereden geldiği bilinmeyen zavallı kuşun cadde boyu ağaçlarından birinde kurulmuş yuvadan düşen bu yavrusu sokakta bir kişinin dikkatini çekmiş, sonra İnsanlar toplanmış, kuşu tekrar yuvasına koymak İçin müzakereler yapılmış. Ağaca tırmanarak henüz uçamıyan bu küçük kuş yavrusunun yuvasına konulması düşünülmüş, fakat kardeşlerinin Urkeceği düşünülerek bu fikirden vazgeçilmiş. Evlerine götürmek için birbirlerine teklif etmişler, hiçbirisinin kafesi olmadığı İçin bunu yapamamışlar, kuşu evimize getiren bayan bizde tesadüfen boş bir kafes olduğunu söylemiş, alkışlanmış ve kuş da onda kalmış. Boş kafese kanatlan henüz titreyen bu küçük kuşu koyduk. Ertesi günü kuşçudan bunun cinsini öğrendik. Yiyeceği gıdaları temin ettik ve kuş bizde yavaş yavaş büyümeye başladı. A-rasıra kafesi açtık, salon içinde güzel uçuşlar yaptı ve kendiliğinden kafese girdi.
îkl hafta sonra hangi iklimden geldiğini bilmediğimiz bu kuşu kafesinde hapsetmenin dognı olamıyacağını düşündük ve ona hürriyetini vermek İstedik. Fakat yine yaptığımız şeyin doğru olup olmadığını bilmek için kuşçuya müracaat etmeyi münasip gördük, çünkü hür yaşamak imkânlarının neden İbaret olduğunu bilmeden kuşu salıverirsek bir fayda çıkmayacağını düşündük. Bunun en iyisi, yapmak İstediğimiz şeyin doğru olup olmadığını bir kuşçudan öğrenmekti. Kuşçu, bu, artık uçmak kudretini kazanmış kuşu serbest bırakacak olursak ona fenalık edeceğimizi ve kendi başına kalırsa belki açlıktan öleceğini söyledi. Çünkü, artık o kafesinde çanağından yem yemeye ve yemini her gün blnblr güçlükle güreşerek. aramayı anasından öğrenmemişti. Naz içinde büyüyen bu kuşu tabiat ve hayatın güçlüklerine alıştırmadan bırakmak. yanlış bir. hareket olacaktı. Onun için lstemiye Is-t^mlye onu kafesinde bıraktık ve öyle zannediyoruz kİ, kendisini mesut e inçsek bile hayatını kurtarmış olduk.
Bu ufak hikâyeyi anlatmaktan maksadımız cemiyet hayatımızın az çok buna benzer bir durumda masıdır.
İstilâ devrinde Avrupa, Asya
Afrikanın en zengin yerlerinden alınan ganimet veya cizye ve haraçlarla ele geçen büyük servetler hep Istan-bulda toplanmış ve Istan bulda bir kişiden bin kişinin geçinmesi gibi anormal bir durum meydana gelmiştir. Bu hakikati böylece kabul etmek mecburiyetindeyiz. Osmanlı Devletinin çöküş devri başladıktan sonra topraklarımız elimizden gitmiş, servetlerimiz kaybolmuş, fakat memleket evlâtlarının büyük bir kısmı hep bu eski alışkanlığın tesiri ile muayyen bir yerden geçinmek ve kendi hayatını blnblr güçlükle güreşe güreşe temin etmek arzusundan uzak kılmıştır, öyle zannediyoruz ki. bugün bizde hükümet kapılarına yapılan hücumun biricik ruh âmili bu gihnlyet ve bu eski âdetlerin arta kalan tesirleridir.
Bir zamanlar memleketimizde sanat ve ziraat erbabı yetiştirmek için hattâ meşrutiyetten evvel başlamış olan teşebbüsler bir türlü bu eski zihniyeti yenememiş ve Cumhuriyet Devrimizde de arada büyük farklar olmasına rağmen hükümet kapılarına olan hücumdan kendimizi kur-taramamış bulunuyoruz.. Ergeç bir neticeye bağlanması icap eden bu hayati işi içtimai, iktisadi noktalardan ehemmiyetle tetkik etmek ve cezri bir karar almak zaruretındeyiz. Devlet bütçesinin bu maaş faslın ı tahammülü olamıyacağını ve demokrat bir hükümete düşen umumî hizmetlerin bu yüzden çok aksayacağını düşünürsek bu işi tasfiye zamanının geldiğini artık gözönünde tutmalıyız.
Devlet bütçesine açılan delikler bir tarafa bırakılırsa, memur fazlalığının, kırtasiyeciliği arttırdığını ve kırtasiyeciliğin de nihayet vakit kaybettirmekten başka bir şey olmadığını ve vaktin de nakit telâkki edilmesi lâzım geldiğini düşünürsek samimiyetle söylediğimiz bu sözlerin bizim İçin hayati işlerin başında yer alması gerektiğini tahmin etmekteyiz. Bundan sonra fırsat geçtikçe bj konuya tekrar dönecek ve düşüncelerimizi bildirmeye çalışacağız.
Habib Edib - TÖREIIAN
da ol-
ve
Korede askerlikten tecrit edilmiş bölge
Londra, 21 A.A. (AFP) — Umumiyetle İyi haber alan kaynaklardan bildirildiğine göre, Kuzey Korede askerlikten tecrit edilmiş bir bölge ibda sı hususunda Ixındra. Washlngtön ve Paris arasında bir anlaşmaya varılmak üzeredir.
Yine aynı kaynaktan bildirildiğine göre, Koredckl savaşları bir an evvel sona erdirmek için güdülecek siyasete dair İngiltere. Birleşik Amerika ve Fransa ve dominyonlar dışişleri bakanlan arasında bir haftadan beri İstişareler yapılmaktadır.
■41
?r
-4-
O -7
Â
o
od
o
s.
vb


Parti ve


O o
O"* i


il
t)-

-1
--t-
°ı O) rr) M
-t
/X Zl
o)
*
M
Rısuadv, Kürede çarpışan kızıllara teslim olmalarını bildiren vesikalardan biri görülmektedir. Kore llsanlyle yazılmış olun hu kâğıtlarda, esir düşen kızıllardan bir grııpıın resmi gösterilmekte ve İyi muamele gördükleri belirtilin ektedir.
Birliğimiz muvaffakiyetli savaşlara devam ediyor
Müttefik kuvvetler, dün Mançurya Nehrine ulaştı -den, 21 (AP) — Birleşik Amerika kuvvetleri bugün Mançurya hududuna varmışlardır.
Kore harbinde, Yalu Nehrine ilk varmış olan birlik, 7 nci Amerikan Tümeninin 17 nel savaş birliğidir.
Albay Hcrbert Powcll komutasında olan bir tank birliği demir ve karayolu merkezi olan Hyesanjln Şehri civarında Yalu Nehrine varmıştır.
Kore Resmî Tebliği
Ankara. 21 (A.A.) — 7 numaralı Resmi Tebliğ
Millî Savunma Bakanlığından bildirilmiştir:
Çete tenkilinin büyük zorluklarına rağmen Kore Savaş Birliğimiz, 19 kasım harekâtı esnasında aldığı mükemmel tertibatla düşmanın baskın teşebbüsünü boşa çıkarmakla kalmamış, aynı zamanda zayiat verdirerek esirler almıştır. Bu başarılı harekâtta kıtamız hiçbir zayiat vermemiştir.
hududunda Yalu
Londra, 21 A A (Basın-Yavın) — Türk Tugayı cephe gerisinde Mun-san şehri yakınında lnjinl Nehri ü-zerinde hayati ehemmiyetteki bir köprüye yapılan bir komünist hücumunu püskürtnıüştUr.
Bu köprü Seul’un kuzeybatı cephesinde uzanan ana İkmal yolu üzerinde bulunmaktadır. Bu savaşta Türkler iki komünist öldürmüş. 3 düşmanı yaralamış ve bir miktar esir almışlardır.
Bundan başka Türk Tugayı gem Seul’un kuzeybatısında bir komünist çete kuvvetinin geriden yaptığı taarruzu da püskürtmüştür.
Kore-Mançurya hududuna varıldı Korede 7 inci Amerikan Tümenin
★★★
Harekât sırasında
şehit düşen kahramanlar
Ankara, 21 (A.A.) — 6 numaralı resmi tebliğ:
Milli Savunma Bakanlığından bildirilmiştir:
Savaş birliğimizin 38 Inrl arz dairesi kuzeyinde çetelere karşı haşarı İle yaptığı harekâtta er Mehmet Af fan ve avnı harekâtta bir kamyon kazasında Başçavuş Sedat Boran İle er Ali Kcsklıı şehit düşmüşlerdir. Şehitler hakkında gerekli resmi muamele yapılmaktadır. Milli Savunma Bakanlığı kahraman şehltlorhıılzhı ailelerine ve aziz millet irııi/4* taziyelerini sunar.
Celâl Bayar
Cumhurbaşkanı dün akşam Bursa seyahatinden döndü
Ankara, 21 (A.A.) — Cumhur-
başkanı Celâl Bayar. bugün saat 19 •la beraberindeki zevatla birlikte Burşgdan Ankaraya dönmüşlerdir. Cunıhurbaşkanınıii
BıırMiKİiiıı ayrılışı
Bur«a, 21 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, bugün şehrimizden Ankarnya hareketinden evvel yanında Hayri Terzloğlu bulunduğu halde Emlrsul-tan Mezarlığına giderek babasının kabrini ziyaret etmiştir. 10 dakika kadar mezarın başında kalan Cumhurbaşkanı, buradan ayrılarak Emlr-sultan Camii ve türbesini ziyaret etmiş ve camlın tamiri hakkında halkın dileklerini dinlemiştir. Bundan sonra Çellkpalasa dönen Cumhur-başkanı, yanına misafirini de alarak İnegöle müteveccihen hareket etmiştir.
Bayar, inegölde beraberinde bulunan zevat tarafından uğurlanmış ve Ankoraya hareket etmiştir.

H
Meclis
D. P. Meclis Grupunda

C.H.P. Meclis Grupunda
Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü
harici siyasetimizi izah etti
- - - •
Fuat Kpprülü, Atlantik Paktı meselesiyle General Bradley’in makalesi hakkındaki’suallere cevaplar verdi
Ankara, 21 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — D.P. Meclis Grupu bugün saat 15 te Fuat Hıılûsl Demircilinin başkanlığında toplanmıştır. Sızan haberlere göre, Romadan dönen Dışişleri Bakam Fuat Köprülü Meclisin kapandığı tarihten bugüne kadar cereyan eden dış olayları İzah etmiştir. Bıı İzahattan sonra Ankara Milletvekili Abdullah Gedlkoğlu söz almış ve Atlantik Paktı hakkında Eakanın düşüncelerini sormuştur. Fuat Köprülü geçen defa Grupta verdiği izahatta da Atlantik Paktı hakkında malûmat verdiğini fakat Hükümetten mesul bir vazife alan bir kimsenin istikbalde zuhur edecek hâdiseler hakkında dahi bu hâdiseler tekevvün etmeden bir fikir söyliye-miyecegıni bildirmiştir.
Köprülü daha sonrA Atlantik Paktı devletlerinin Akdeniz sini plânlaştırmak İçin yaptıkları müracaatı
Bakan dış meseleleri İzah ederken Kore harbine de temas etmiş ve Birleşmiş Milletler karşısında girişilen taahhüdün yerine getirildiğini bunda Türkiycnin ilk defa teşebbüsü ele aldığını ve diğer milletlere de nllmune olduğunu söylemiştir. Dışişleri Bakanı Amerikan Genelkurmay Baş-
kanı Bradlcy'in makalesi hakkrndakt soruyu da cevaplandırmış ve bunun Türk iyeye verilen hulâsasının yanlış tefsirlere yol açmış bulunduğunu fakat Hükümetin derhal lâzım gelen tedbirleri aldığını ve nihayet bunun tavzih edildiğini bildirmiştir. Bu a-rada Feyzi Boztepenln Başbakanlık Hususî Kalem Müdürünün Viyana Elçiliğine tâyin edileceği hakkında neşredilen havadislere dair sorduğa suale Bakan, bu haberin Başbakanın istifasına dair Uydurulan habere ek olarak çıkarılan bir yalan olduğunu söylemiştir.
Grup, dış politika, siyasî ve askerî emniyet hakkında umumî müzakereler açılmasını Meclisten talep etmeğe karar verdi.
müdafaa-
Türkiyeye anlatmıştır.
Bundan sonra gündemin diğer maddelerine geçilmiş ve valiliklerde yapılması İstenen tasarruflarla, pullardaki Cumhuriyet kelimesinin kaldırılmış olması hakkındaki suallere Ulaştırma Bakanı ve İçişleri Bakanı cevap vermişlerdir.
Ankara, 21 (ANKA) — C.H.P. Meclis Grupu bugün saat 15 te toplanmıştır. C. H. P. Grupunun bu toplantısında Genel Başkan İsmet 1-nöriü de bulunmuş ve İçtimaa riyaset etmiştir.
Bugünkü D. P. Grupu toplantısında olduğu gibi, C. H. P. Grupunda da dış politika mevzuu üzerinde durulmuş ve toplantı geç vakte kadar devam etmiştir.
Söz alan milletvekilleri, bugünkü haricî politika üzerinde fazla malûmata sahip olmadıklarım ileri sürmüşlerdir. Askeri mevzular üzerinde aynı şekilde hükümetten malûmat istenmesini de ayrıca talep etmişlerdir. Neticede B.M.M. de askeri ve siyasi mevzular etrafında müzakere açılmasının talep edilmesine karar verilmiştir.
öğrendiğimize göre,C.H.P. grupu bu hususu derpiş eden bir takrir hazırlamıştır. Bu takrirde Meclisin gizil yapacağı bir toplantıda hükümetin as-
herhangi bir milletvekiline etmlyecektlr. Takrir yarın Başkanlığına tevdi edilecek-
kerl ve politik mevzularda İzahat vermesi İstenmekte, ayrıca bu hususta C. H. P. illerin de görüşlerini bildirebilmesi ve sualler sorabilmesi için istimzaç açılması istenmektedir.
Bu takrir C. H. P. Grupu adına verilecek, inhisar Meclis tir.
C.H.P. Grupunun tebliği aynen a-c a öı H a rt ı r •
"C. H, P. Meclis Grupu Genel Kurulu, bugünkü (21.11.1950) toplantısında:
Dış politika ve devletin siyasi ve askeri emniyet meseleleri hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir umumi müzakerenin açılmasını istemeye karar vermiştir.,.
Avrupa
Fikir işçileri Kanunu Meclis fündemine alındı
Ankara, 21 (TH A.) — Uzun za-mandanberi hazırlanmakta olan Fikir İşçileri Kanunu tasarısı üzerinde İstanbul Gazeteciler Cemiyeti temsilcilerinin mütalâaları da alınarak yapılan çalışmalar sona ermiş ve tasarının müzakeresi Büyük Millet Meclisi gündemine alınmış bulunmaktadır. Meclisteki Komisyon çalışmalarında bu tasarının bazı tadillerle kabul edileceği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan basın mensuplarına tanıtacak bazı yeni haklar hakkında Ulaştırma Bakanlığı İle Basın Yayın Umum Müdürlüğü arasında temaslara başlanmıştır.
Nevr-York Belediye Rchllğlno seçilen Vlncent R. împellltteri, 5.000 kişi önünde yemin ederken
Güneydoğu vilâyetlerimizde “serbest bölge,, ihdası teklifi
Urfa Milletvekili Dr. Feridun Ergin, İskenderun, Gaziantep, Urfa ve Mardinin serbest bölge olarak ilânını teklif edecek
Ankara. -21 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Öğrendiğimize göre. Urfa Milletvekili Dr. Feridun Ergin, güneydoğu vilâyetlerimizden İskenderun. Gaziantep, Urfa ve Mardinl İçine alan bölgenin “scrbeot bölge., olarak İlânını teinin etmek üzere bir kanun teklifi hasırlanmaktadır. Urfa Milletvekili tarafından bu bölgenin kalkınmnsiylc alâkalı olarak yapılan teklifin Mecliste müsait bir zemin bulacağı tahmin edilmektedir Teklif gerekçesinde de belirtileceği gibi, bu nuntakanın serbest bölge kabul edilmesiyle gümrük resimlerinden elde edilen hasılatta mühim miktarda bir azalma hissedilmiyecek-tlr. Esasen bıı dört vilâyetin gümrük resminden Hâzineye temin ettiği menfaat 1 milyon Ura civarında’ dır. Kaldı kİ bıı havalinin serbest bölge olarak kabul edilmesinden cenup hudutlarımızda bir türlü önlenc-mlyen kaçakçılığa da mâni olunabilecektir.
Resmi mehafll çevresinde yaptığımız sondajlar neticesinde elde ettiğimiz malûmat, Hükümetimizin dört vilâyetimizi serbest bölge olarak ilânını derpiş •»der mahiyette şümullü bir şerbetliye taraftar olmadığı merkezlidedir. Bu mahfillerde söylendiğine göre, teklif Moclis heyeti umu-m iyesine İntikal ettiği t k lirde. Hükümet sadece İskenderun vilâyetinin bir kısmının serbest bölge ilânının doğru olacağı fikrini müdafaa edecektir.
Konseyinde
görüşümüz
Strasbourg, 21 (YtRS) — Avrupa lstlşarl Asamblesi. Komisyon çalışmalarına hasredilen iki günlük bir fasılayı müteakip, bugün öğleden sonra yeni bir umumî İçtima akdetmiştir. Bu içtlmada, Ekonomik Komisyon Başkanı Paul Reynoud’nun Schu-man Plânı hakkındaki İzahatı dinlenmiştir.
Türkiye, Kömür ve Çelik Birliğiyle doğrudan doğruya alâkadar olan memleketler meyanında bulunmadığından Türk delegeleri münakaşalara iştirak etmemişler ve fakat Schu-man Plânını Avrupa Birliğine doğru atılmış bir adım telâkki ettlklerindep müzakereleri dikkatle takip etmişlerdir.
Siyasî salâhiyetleri haiz ihtisas o-toritelcrinin İhdası mevzuunda yapılan münakaşalar sırasında söz alan Türk murahhasları, böyle bir teşkilâtın lehinde olduklsnm belirtmişlerdir.
Bu delegelere göre, Avruna pren-sipl üzerinde bir taraftan İngiltere ve İskandinav devletleri, diğer taraftan da kıta devletleri arasında şimdiden tam bir anlaşmaya varmak mümkün olmasa bile bu federasyonun temelini kuracak olan teşkilâtın vücut bulması İçin gayretlerin arttırılması şarttır. Filhakika ziraat, e-nerji, nakil ve bilhassa askerlik Bahalarında bu şekilde Avrupa otoriteleri vücuda getirilmesi, yarınki Av-rupanın Bakanlıklarını şimdiden şekillendirmek bakımından bir hayli faydalı olacaktır.
Milli hâkimiyetlerinin bir nebzesinden olsun fedakârlık etmeyi nüz tereddütle karşılıyanlnrın kavemetlcri dolay isiyle bu işi çekleştirmek kolay olmasa
Strasbourg’da temsil edilen 15 memleketin aynı meseleler ve aynı tehlikelerle karşı karşıya bulundukları da İnkâr edilemez. Bu itibarla Türk murahhasları. Umumi îşler Komisyonunun. hâlen Avrupanın başlıca düşüncesini teşkil eden müdafaa meselesini ele almak kararım memnuniyetle karşılamışlardır.
he-mu-ger-bile,
Süveyş yüzünden Mısırla İngiltere İhtilâf halinde (Gazeteler)
INGİLTERE — Aramızdan su sızmağa başladı!
Sayfa 2
22 Ka.hjh 1950
Şehir köşesi
Biraz saygı
■ T e t i k i ı k l e r ■
Ingiltere ■ Mısır ihtilâfı

KORE harbinin patlak verdiği ve garp devletlerinin müşterek müdafaa sistemlerini kuvvetlendirmek lüzumunu hissettikleri sıralarda, Mısır Hükümeti, eski bir meseleyi dünya efkâ-n umumiyesine tekrar arzet-mek fırsatını bulmuştu. Mesele 1946 senesinden beri münakaşa edilen ve bir türlü bir hal çaresi bulunamıyan 1936 İngiliz -Mısır muahedesinin ilgası problemi idi.
Aynı dâva, son on gün zarfında, iki tarafın yüksek devlet a-damlannın söz düellosuna mevzu olmuştur. Bu sefer, Mısır e-gemenlik prensipinden hareket ederek, bahis mevzuu olan anlaşmanın hükümlerine göre, hâlen Süveyş Kanalında bulunan İngiliz kuvvetlerinin çekilmesini istemiş; buna cevaben, Büyük Britanya ise, günün zaruretleri dolayısiyle, böyle bir şey yapmamak ve meriyette bulunan muahedeye göre hareket etmek azminde olduğunu açıkça bildirmiştir.
İkinci Cihan Harbinden sonra, Mısırın İngiltere ve hattâ garp demokrasileriyle münasebetlerini sık sık sarsan bu meselenin esası, yani 1936 anlaşmasının mahiyeti nedir? Bilindiği gibi, Birinci Cihan Savaşından sonra, dünya devletleri arasında tam bir mevcudiyet kazanan ve hattâ Milletler Cemiyetinde yer alan Mısırın istiklâli, İngiltere tarafından, bazı kayıtlarla 1922 de tanınmıştır. Siyasî egemenliğine ve hukukî mevcudiyetine halel getiren bu kayıtların kaldırılması maksadiy-İe ve bilhassa hâlen Başbakan mevkiinde bulunan Nahas Paşanın gayretleriyle, 27 ağustos 1936 da, bir anlaşma aktedil-miştir. Bu muahedeye göre, İngiltere, 1922 anlaşmasiyie Mısırda kalması kararlaştırılan 10,000 asker ve 400 pilotu bu memleketten çekecek ve böyie-ce tam egemenliğini tanıyacaktı. Bununla beraber, aynı muahedede, bu kuvvetin. Mısır ordusu memleketin müdafaasını temin edecek raddeye gelinceye kadar, Büyük Britanya için hayatî bir yol olan Süveyş Kanalında bırakılacağı şart koşulmaktadır. Muahede bir tecavüz vukuunda, iki memleket arasında bir işbirliği ve karşılıklı yardım esasını ortaya koymakta, aynca 16 ncı maddesi, anlaşmanın 1956 ya kadar meriyette kalacağını ve tâdil veya ilgası için iki tarafın muvafakati lüzumunu belirtmektedir.
İkinci Cihan Harbinde, Almanların Mısır hudutlarına dayandıkları sıralarda, büyük faydası görülen bu muahede, harbin sona ermesiyle, artık Kahirede, bilhassa milliyetçi çevrelerde, millî egemenlik ve itibar prensiplerine aykırı telâkki edilmeğe başlamış, 1946 da müteveffa Başbakan Sıtkı Paşa ile İngiliz Dışişleri Bakanı E. Bevin arasında bahis mevzuu olmuştur. İki memleketin müşterek müdafaa») esası üzerinde aktedilen “Sıtkı - Bevin Anlaşması” pratikte meseleyi hallede-memiş, bilâhare aynı dâva. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde nafile müzakere edilmiştir. Vafd Partisinin iktidara geçişi. Mısır halkına bu hususta yeni ümitler vermiş, Nahas Paşa herhalde bu sefer d° biı fır-
Yazan: Sanıl KOHEN
sat kollayıp meseleyi çözecektir, denilmiştir. Bu senenin haziran ayında, İngiliz Genelkurmay Başkanı Mareşal William Slim-in Kahireyi iki kere ziyaretinde, görüşmeler cereyan etmiş, fakat bir neticeye ulaşılamamıştır. Bunu, Nahas Paşanın Bevin ile görüşmesi, bilâhare Mısır Dışişleri Bakanının Londrada-ve Washington’daki temasları takip etmiş, bütün bu hallerde bir anlaşmaya varılamamıştır.
Çatışma âmili, daima şu olmuştur; Mısır kendi topraklarında İngiliz kuvvetlerinin bulunmasını, egemenliği ve prestijiyle gayri mütenasip saymakta, Ingiltere ise, “hukukan 1936 anlaşmasına bağlı olduğunu, üstelik bugünkü dünya ahvali karşısında Süveyş gibi pek hayatî bir yolu kendi kontrolü altında tutmak zorunda bulunduğunu” belirtmektedir. Buna, Kahire, “Biz bu yolu bizzat müdafaa e-debiliriz; ordumuzun, yardımınızla takviyesine müsaade ediniz” şeklinde cevap vermekte ise de, bu sefer bütün batı dünyası zımnen şu fikri öne sürmektedir: “Mısır, takip ettiği dış politika ve bilhassa Kore meselesinde aldığı durum ile pek az itimadımıza mazhar olmuştur. Mısır, ordusunu takviye ve iç dâvalarını halletsin; garp tarafında olduğunu fiilen göstersin: İtimadımızı ancak bu hareketlerle kazanabilir.” Geçen ay, Mısır Dışişleri Bakanı Amerikada iken, Washingtonda hâkim kanaat de buydu.
Bugün İngiliz - Mısır ihtilâfı, eski hudutlarını aşarak bir Mısır - Garp dünyası anlaşmazlığı istidadını göstermektedir. Mısırın, dünyadaki diğer devletler gibi, tam bir egemenliğe sahip olması, herhalde bütün hürriyet sevenlerin ve beşeriyetperver-lerin arzulayacakları bir şeydir. Bununla beraber, bilhassa Kore meselesiyle kendisini a-çıkça gösteren tecavüz tehlikesi karşısında, Mısırın batı demokrasilerinin müdafaa plânlarını bozacak mahiyette, taleplerini tam bu sıralarda, ısrarla müdafaası, siyasî bir gaftır, gaf, batı demokrasilerini
duruma sokacağı gibi, Kahire Hükümetine hayırlı bir netice de kazandı rmıyacaktır.
Mısırın, bugün tam istiklâl ve millî itibar esasları kadar, müşterek güven ve dünya sulhu e-saslannı gözönünde bulundurması arzu edilir. Zira istiklâl ve millî itibarın, ancak sulh ve güven hudutları dahilinde bir mevcudiyeti olabilir.
Bu zor
Gazetecilik Enstitüsü
• • w • ■
öğretim
İktisat Fakültesine bağlı olarak kumlan Gazetecilik Enstitüsü Genel Kurulu önümüzdeki hafta içinde son bir toplantı yaparak ders programını tesblt edecektir.
Enstitünün tedris kadrosu şöyle olmaktadır: Üniversiteden Ord Prof. Sıddık Sami Onar, Ord. Prof. Şükrü Baban, Ord. Prof. Kemataddln Bir-sen, Prof. Dr. Rcfil Şükrü Savla, Prof. Dr. Besim Darkot. Üniversite dışından: Ahmet Emin Yalman, Ce-vat Fehmi Başkut, Server İskit, Pe-yaml Safa ve Burhan Felek.
JPvVelM Maçka, Nişan-
taşb Otmanbey, ve d-
vartnda, evlerinde ilk uykuda-Hfia dalmış buhtfianlar yataklarından eıçrıyarak uyandılar. Caddeden bütün dünyanın gbk yürüUühri bir araya gelmiş gibi müthiş tarrakalar geliyor ve ereler, tee&iz yollarda birbirini doğurarak uzayıp gidi-yordu.
Ne oluyordu T Üçüncü dünya harbi mi patlamıştık Kıyamet kopmuştu da 1 ara fil aurlan mı çalınıyorduk Şehrin bütün radyoları açık bırakılmış da bir dev-hoparlör bütün parazitleri buraya mı boşaltıyordu
Mclodramatik bir tamr takınarak aize cevap vereyim: . — Hayır... Hayır... Hayır!.
Ve nefca alıp itah edryim:
Bu gürültüyü çıkaranlar, sadece traktörler idi.
O ündü e seyrüseferi gürleştirmemek endişesiyle gidecekleri yere gönderilmıyen traktörleri, tenha bir tornanda sevk için gece yarısını bulmuşlar!
Akşam saat ondan sonra korna çalmak yasağı olan bir şehirde gece yarısı bu yiirüRA-ye kulak asmamak olur muf
Elcevap: Oluyor.
bîr İstanbullu
Sipariş edilecek yeni gemiler
1950 - 1951 yılı Marshall Yardım Plânından sipariş edilecek gemiler tesbit edildi
Denizyolları tdareslnln 1950-1951 yılı Marahall Yardım Plânından sipariş edeceği gemiler tesblt edilmiştir.
Bu projeye göre:
1 adet Marmara tipi, 2 adet 5000 er tonluk İzmir tipi gemi, 4 adet 4000 tonluk Karadeniz tipi gemi, 3 adet 700 kişilik şehir hattı gemisi, 2 tane araba vapuru. 6 tane römorkör. 12 tane motörlü kara vinci, 2 adet Dizel motör (Van Gölü için), 9 tane asetileni! deniz feneri. 2
adet can molörü.
Dünya Muallimler Birliği Kongresi, Istanbulda toplanamıyacak
Byvelce haber verdiğimiz Dünya Muallimleri Kongresi muhtelif sebeplerden dolayı önümüzdeki tatilde Istanbulda toplanamryacaktır. Muallimler Cemiyeti tarafından neşredilen “Sesimiz” gazetesinde okuduğumuza göre İcra komitesi tatbiki zor bir takım şartlar ileri koşmuştur. Bu şartların bugünkü durumda memleketimizde mevcut olmadığı beynelmilel icra komitesine bildirilmiştir.
Genelkurmay Başkanı şehrimizde
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamut beraberinde, Deniz Kuvvetleri Komutanı 8adık Altın* * an olduğu halde, lskcnderundan, Gaziantep muhribi He. dün şehrimize gel-mlştir.
öğretmen Derneklerinin bir müracasti
İstanbul Muallimler Cemiyeti tarafından temin edilen grup sigorta-sı her gün biraz daha alâka görmektedir. Başka vilâyetlerin muallim demekleri de müracaat ederek aynı şartlarla bu grup sigortalarına girme imkânını sormuşlardır. Bugün toplanacak olan İdare kurulu bu nokta hakkında bir karar verecektir.
İstanbul Memurlar Kooperatifinin çalışmaları İstanbul Memurlar Kooperatifi kış mevsimi münasebetiyle gıda maddelerini halka ucuz olarak satmak I-çin teşebbüse geçmiştir. Kooperatif, pahalılıkla mücadele mevzuunda Belediyenin tabii bir yardımcısı olarak halka hizmette bulunacağını Belediyeye bildirmiştir. İdare en iyi kalite gıda maddelerini stok etmiş olup bunları İdare masrafı olarak % 6.5 zamla ve ayrıca hiç bir kâr I-lâve etmeden halka satacaktır. Bu satışın piyasadan yüzde 7 den yüzde 20 ve kadar ucuz olacağı tahmin olunmaktadır Memurlar Kooperatifi İstanbul, Beyoğlu, Kadıköy ve Üsküdar cihetlerinde faaliyette bulunmaktadır.
Şehrin gıda vaziyeti halikındaki toplantı
Kabil olduğu takdirde müstahsilin pazara inal getirip salmasına karar verildi
Dün Vali ve Belediye Reisi Prof. Gökayın başkanlığında Mezbaha ve İktisat Müdürlerinin iştirakiyle bir toplantı yapılmıştır. Toplantıda Bakkallar, Kabzımallar ve Müstahsiller Cemiyetleriyle yaş sebze ve meyva satanlar, Ofla, Manavlar Birliği mümessilleri hazır bulunmuşlardır. Iç-tlmadft şehirdeki fiyat durumu ile fiyatlar arasında görülen farklar konuşulmuştur. Neticede pazar siyasetinin takibine, Ofla yağının bu sene de çıkarılmasına, Beyoğlunda yardımcı bir hâl vücuda getirilmesine, sebze ve meyva barakalarının tekrar açılmasına ve kabil olduğu takdirde müstahsilin pazara mal getirip satmasına karar verilmiştir.
Diğer taraftan hileli gıda maddesi satışına mâni olmak için tatbik edilen Gıda Maddeleri Nizamnamesinin günün icaplarına uygun olmadığı tesblt edilmiştir
Nizamnameyi bugünkü şartlara uydurmak İçin Sağlık Müdürlüğünde çalışmakta otan komisyon, mesaisini bitirmiş ve hazırlanan nizamname tasarısı Sağlık Bakanlığına bildirilmiştir.
Yeni tasarıya göre mağşuş yiyecek maddesi satanlara, 500 liradan aşağı olmamak llzerc nakdi ceza ve dükkânlarının uzun müddet kapatılması ve hapta cezası verilecektir.
Büyük bir talebe yurdu kurulacak
Mlllî Eğitim Bakanlığı latunbuldn Yilkaek Tahsil Gonçllği İçin büyük bir talebe yıırdu kurmağa karar vermiştir. Talebe yurdu altesi öğrendiğimize göre Langa Bostanında vücuda getirilecektir.
Burhaniye ile şehirlerarası konuşmalar başladı
Burhaniye, şehirlerarası telefon şebekesine bağlanmış ve dünden itibaren lstanbulla Burhaniye arasında telefon görüşmelerine başlanmıştır.
Muhavereler, Balıkesir ve Edremit için ayrılan saatlerde yapılmakta ve 240 kuruş ücret alınmaktadır.
Hava vaziyeti
Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüsünden bildirildiğine göre, son 24 saat içinde yurdumuzda hava, Kara-denlzin doğu taraflarında çok bulutlu, yer yer yağışlı, diğer bölgelerinde az bulutlu ve açık geçmiştir.
Yağışlar yağmur şeklinde olmuştur. 24 saat içinde yurdumuza düşen yağış miktarları, metre karede Ho-pada 34, Rlzede 12, Trabzonda 4. Sinopta 1 kilogramdır.
Günün en yüksek sıcaklığı An-talyada 21, günün on düşük sıcaklığı Kayseride sıfırın altında 10 derecedir.
CEMİYET HAYATI
ât
Kongreler
♦ Kıbrıs Türk Kültür Ve Yardım Cemiyetinin yıllık kongresi. 3 aralık pazar günü saat 14 te Eminönü HaJkevindc yapılacaktır.
♦ Ankara Kulübü İstanbul Şubesinin kongresi 26 kasım pazar günü saat 14 te Fatih Halkcvinde yapılacaktır.
Konaer
♦ İtalyan viyolonsel Itatadı A. Janlg-ronun Cemal Reşit Rey İdaresinde orkestra ile konseri 23 kasım perşembe günü 18.30 da, diğer konseri ise ^6 kasım pazar günü saat 11 de verilecektir.
Sergiler
♦ Hayta Kardeşler resim sergisi evvelki gün saat 14 te Taksimdeki Fransız Konsolosluğu galerisinde açılmıştır.
♦ Geçen pazartesi açılan çocuk kitap sergisi, gördüğü rağbet üzerine bir hafta daha uzatılmıştır. Kurslar
♦ Beyoğlu Hailce vinçte bir motör kursu açılmıştır. Kurs, bir müddet devam edecektir.
♦ Bayındırlık Bakanlığı hu yıl da ehliyetli yapı kalfası yetiştirmek maksadiyle şehrimizde bir kurs açmağa karar vermiştir. Kurs, 11 a-raiıkta Sultanahmet ilkokulunda açılacaktır.
Sıtma mücadele malzemesi
martta Istanbula gelecek
Amerika Birleşik Devletleri Sıhhat İşleri Mütehassısı D. Kratz “İstatistikler maalesef Istanbulda veremden günde 10 kişi öldüğünü gösteriyor,, diyor
Dr. Kratz
ve verem yapmak ü-
Hükümetimizin davetlisi olarak 10 gündenberl memleketimizde bulunan Amerika Birleşik Devletleri Sıhhat İşleri mütehamualanndan Dr. Kratz dün gece uçakla Washlngtonn müteveccihen şehrimizden ayrılmıştır.
Hareketinden evvel kendiliyle konuşan bir arkadaşımıza şunları söylemiştir:
H— Türkiyeye sıtma mevzularında tetkikler zere gelmiştim. Bu münasebetle konuştuğum Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Ekrem Hayrl Üstündağ. İstanbul Sıhhat Müdürü Faik Yargıcı bende çok müanlt bir intiba bıraktılar. Temaslarım arasında TÜrklye-ye Marahall yardımından aıtma ile mücadele İçin verilecek malzomenln teabltl vardı.
Bu malzeme 1951 yılının mart a-ymda lat&nbula golccekUr. Malze-nı« arasında bol miktarda D.D.T. ve jip vardır. Aynca yine jubat ayı zarfında aralarında benim de bulunduğum Amerikan Genel Sıhhat Mildllr-lUfftlnden bir heyet Snftlık Bakanlığı ile bir seneden daha fazla bit müıİ-det çalışmak üzere memleketinize ge-lecektlr.
Malzeme gelmesinden sonra sıtma ita mücadelede mühim adımlar atılacaktır. Kışın sıtma tehlikesi yoktur. Nisan ayında tam bir mücadeleye başlamak İçin şimdiden plânları hazırlamak, tedbirler almak lâzımdır. Bu suretle sıtma felâketinin ö-nü alınacak, köylülerin çalışma İmkânları sağlanacak ve ziraî kalkınma artacaktır. Bugüne kadar Tür-kiyede bu yolda iyi İşler yapılmıştır. Fakat malzeme yokluğu müspet neticeler istihsaline engel olmuştur.
Verem meselesine gelince... istatistikler maalesef Istanbulda veremden günde 10 kişi öldüğünü gösteriyor. Amerikada. İstanbul büyüklüğünde bir şehir olan Baltlmore’da veremden ölenlerin miktarı günde 2-3 kişidir, ki bu rakam bile Amerika için yüksektir.
KISA HABERLER
50
sa-
kö-
★ Şehrimiz Emniyet Müdürlüğünde yeni bir müdür muavinliği daha ihdas olunmuştur.
Bu vazifeye bir çok şube müdürlüklerinde bulunmuş ve nihayet 5 inci Şube Müdürlüğüne getirilmiş olan Halim Saatçi tâyin edilmiştir.
★ Almanya. Tekel idaresinden bin dolarlık 300 bin litrelik şarap tın almıştır.
★ Evvelki gün Küçükçekmece
yünün mezarlığında, 30 yaşlarında bir erkek cesedi bulunmuştur.
Yapılan tahkikatta bu şahsın Edirne aafalt yolu şantiye memurlarından Şerefeddin Kıvanç isminde biri olduğu anlaşılmıştır.
★ Evvelki gece Sirkecide Burhaniye Otelinde müstahdem Nuri Öz-kanın ağır yaralı olarak kahvede bulunduğu polise ihbar edilmiş ve yaralı Esnaf Hastahanesine kaldırılmışsa da ifade veremeden ölmüştyr.
★ Avrupada bulunan İmar Müşaviri Prost'tan gelen bir mektupta yakında vazifesine döneceği, orada u-cuz evler ve üniversite lojmanları hakkında etüdlerde bulunduğu bildirilmiştir.
★ Bugün saat 9 He öğle vakti arasında Küçükköy He Çlllngirköy ve Karadeniz arasındaki bölgede top s-tış talimleri yapılacaktır.
★ Vali .ve Belediye Reisi Prof. Gö-kay dün Fatihe giderek Haydar Mahallesini dolaşmış ve o civarda vatandaşlarımızdan Şefik Ferganer tarafından okul yapılmak üzere teberru edilen konağı gezmiştir.
★ İstanbul Üniversitesi kRntin ve lokantası rektör tarafından açılmıştır. 322 talebenin rahatça yemek vU yobHeceğl bu lokantAda üç kap yemen 120 kuruştan verilecektir. Lokantada, akşamları da ayrı bir servis yapılacak ve iki kap yemek 90 kuruşa verilecektir.
Marshall plânı, Türkiye için büyük bir yara olan bu verem Afeti He de alâkadar olmaktadır. Fakat h(*nüz bu hususta kati bir karar verilmemiştir.
Veremle mücadelede katî netice almak İçin büyük hastahaneler ve bol malzeme lâzımdır. Bu da çok paraya mütevakkıftır.
Ankarada iken bazı milletvekilleri I-ta görüştüm. Kendilerine Türklyenin mili! savunmasına verdiği ehemmiyeti takdir ettiğimi, fakat milli savunmadan sonra en çok sağlık işlerine önem verilmesi lâzım olduğunu söyledim. Bana sağlık işlerine de en az millî savunma kadar ehemmiyet verdiklerini, çünkü sıhhatslz kimselerden kuvvetli bir ordu kıırulamı-yacağını bildiklerini söylediler. Bu çok önemli bir noktadır.”
Mensucat piyasasında işsizlik artıyor
Bıı hususta temaslar yapmak üzere bir heyet Ankaraya gitti
Mensucat piyasasında hüküm süren kriz neticesi işsizlik artmaktadır. Alâkalılar, Hükümet âcil tedbir almadığı takdirde muattal duruma düşecek sanayiin daha büyük bir İşsizlik yaratacağını endişe ile beyan etmektedirler.
İstanbul Tekstil Sanayii İşçileri Sendikası Başkanı Bâhlr Ersoy, sayman Salfthaddin Yayımdan müteşekkil bir heyet evvelki akşam Ankaraya gitmiştir.
Heyet. Başbakan Yardımcısı, Ticaret ve Ekonomi, İşletmeler ve Çalışma Bakanlıkl&riyta temaslarda bulunacaktır.
Ingiliz Büyükelçisinin Karacabey Harası hakkındaki intibaları
Ingiliz Büyükelçisi Sir Noel Charles, Sayın Cumhurbaşkanı Celâl Ba. yarla Karacabey Hârasını ziyareti esnasında hâranın hatıra defterine Intıbalannı şu şekilde kaydetmiştir:
‘'Cumhurbaşkanı Celâl Bayann Karacabey Hârasını ziyaret için kendilerine refakat etmek üzere vâki daveti benim için büyük bir şeref ve güzel bir sürpriz olmuştur. Bu ziyaretimde Hftra Müdürünün ve moas! arkadaşlarının nezaket ve mİ. safirperverlikleri daima tazeliğini muhafaza eden ebedi hâtıralarım o-larak kalacaktır.
Memleket için çok faydalı hizmet, ler başaran bu müessesenin mesaisinden fevkalâde memnun ve mütehassis oldum. İdare şeflerinden hayvan bakımlarına ve en küçük elemanlarına kadar herkesin zekâ ve kabiliyetlerine hayran oldum. Gösterilen misafirperliğe karşı teşekkürlerimi ve bu büyük Hâranın muvaffakiyeti hususunda en İyi temennilerimin kabulünü rica ederim.”
Beşiktaşlıların Kongresi
1 ocakta yapılacak
RcMİktaş Kulübü Başkanlığından:
Kulübümüzün senelik kongresi
1 ocak 1951 pazartesi günü saat dokuzda Beşiktaş Spor Caddesi 90 No. dakl kulüp binasında yapılacaktır.
Tüzüğümüzün beşinci maddesinde yazılı vasıfları haiz üyelerin kongreye iştirak İçin 12 aralık 1950 tarihinden itibaren 28 aralık 1950 akşamına kadar salı ve perşembe günleri saat 17-19 arasında kulüp loKalinde bulundurulacak memura senelik aidatlarını vererek giriş kartlarını almaları ve kongreyi ca olunur.
Gündem: 1) vanı seçimi, 2)
mal! raporlarının okunması, 3) Murakıplar mal! raporunun okunması, 4) İdare heyetinin ibrası. 5) Yeni sene bütçesinin onanması. 6) Nizamname komisyonunca hazırlanan tüzük tasarısının onanması, 7) Yeni idare heyetinin seçilmesi. 8) Mürakıplann, haysiyet divanı üyelerinin seçilmesi.
teşrifleri saygı İle
ri-
dİ-
ve
Kongre başkanlık İdare heyeti İdari
SPOR
Milli Futbol Takımı namzetleri seçildi
Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü
Futbol Federasyonundan:
1 — Futbol Federasyonunca evvelce tanzim edilip karşı federasyonlarla mutabık kalınan milli maçlar kararlaştırılan tarihlerde oynanacaktır.
2 — Federasyonumuzun programında yer alan İsrail, Fransa B, ve Mısır milli takımları maçlarına hazırlık olmak Üzere isimleri tesbit edilen futbolcular Federasyon antrenörü nezaretinde tnönü Stadında idmana alınacaklardır.
3 — Bu tebliğ ile davet edilen futbolcuların programda İlân edilen gün ve saatlerde bütün futbol levazımları He birlikte İnönü Stadında bulunmaları lâzımdır.
4 — İsrail. Fransa B ve Mısır milli takımları He yapılacaic maçlarda çıkacak takımlarımız bu futbolcular arasından bilâhare seçilecektir.
5 — Davet edilen futbolcuların kulüplerine bölgeleri vasıtaslyle tebligat yapılmıştır.
NOT: Mili! takım kadrolarında yer alabilecek kıymetteki bazı elemanlar sakatlıktan dotayıslyle davet edilmemişlerdir.
Çalışma programı
23.11.1950 perşembe saat 10 (Genç Mili! Takım), 23.11.1950 perşembe saat 14 (A, B takımtan), 24.11.1950 cuma saat 10 her ik! takımın müşterek antrenmanı, 26.11,1950 pazar saat 14.30 milli takım namzetleri • Elfsborg maçı, 28.11.1950 salı saat 10 genç milli takım, 29.11.1950 çarşamba saat 10 (A. B takımtan), 1.12.1950 cuma saat 10 her iki takımın müşterek antrenmanı. 3.12.1950 pazar saat 14 Türkiye - İsrail mili! maçı (Istan-bulda), 5.12.1950 salı genç millî takımın Mısıra hareketi, 6.12.1950 çarşamba genç milli takımın Kahlrede idmanı, 6.12.1950 çarşamba saat 14 İstanbul - Tel-Aviv temsil! maçı (îs-tanbulda). 7.12.1950 perşembe B Millî takımının Ankaraya hareketi, 8.12. 1950 cuma Türkiye - Mısır mili! maçı (Kahirede), 8.12.1950 cuma B. Milli takımının İdmanı (Ankarada), 10.12. 1950 pazar Türkiye B - Fransa B. millî maçı (Ankarada),
Millî takımlarımıza seçilen futbolcular:
A - B milli takım kadrosu:
Beşiktaş Kulübünden: Vedlî Tosuncuk, Süleyman Seba» Şevket Yorulmaz, Recep Adanır.
Fenerbahçe Kulübünden: Milzdat Yetkiner, Hilmi Arda, Mehmet AH Has. Kâmil Ekin, Halit Deringör, Ze-keriya Bali, Salâhaddln TorkaJ,
Galatasaray Kulübünden: Gündüz Kılıç, Bülent Eken, Reha Eken,
Vefa Kulübünden: Şükrü Ersoy, Galip Haktanır,
Emniyet Kulübünden: İbrahim Sumru, Muammer Tokgöz.
Ankara Demirspor Kulübünden: AbdÜlkadir Arun. jjB
Genç millî takım kadrosu:
Beşiktaş Kulübünden: A. Ihsan Ka r&yiğit, Fahreddin Canseven, Kâmii Üzülme. Cihat Yetiş.
Fenerbahçe Kulübünden: Erol Kes kin. Lefter K. Andonyadta.
Galatasaray Kulübünden: Muzaffeı Tokaç. Turgay Şeren. Naci özkays
Vefa Kulübünden: Isfendiyar Açık-söz. Melih İlgaz, Rahmi Denizöz, Kâzım Gülan,
Beykoz Kulübünden: Haşan Kazan-kaya, Adalet Kulübünden: Bülent E sel. Ankara Harp Okulu; Mustafa Ertan.
Ankara Karagücü: Salim Şavunt
Ankara Hacettepe Kulübünden: Burhan Sargun, İzmir Spor Kulübünden: Tarık Gtançay,
İzmir Karagücü: Erdoğan Akın.
YENİ İSTANBUL
SİYASÎ İKTİSADÎ MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE

Sahibi:
YENİ İSTANBUL NEŞRÎYAT LİMİTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H. 8ARLICA
Yazı İslerini fiilen İdare eden mesul müdür: Sac İd ÖGET
Nefrfidilmli/c* yazılar iade edilmea.
Basıldığı yer t yeni İstanbul matbaaci-LIK LtMÎTED ÇtRKETJ MATBAASI
PEYAMİ SAFA
Çinden 31 kişilik bir Türk muhacir kafilesi geldi
YALNIZIZ
şimdi fazla hareket-fark vardı. Belli ki
— 72
— Hâfıza meselesi.
Meral sustu. Gözleri llydl. Nefes alışında bir
sıkılıyordu. Şimdi babasını yine bahane ederek erken çıkmak isleyebilirdi. Samlm bunu tahmin etti. Saatine baktı.
— Bugün erken mi gitmek istersin? diye sordu.
Meral birdenbire derin bir nefes alarak doğruldu:
— Evet. Babam bekler. Artık hep erken gitmeliyim. Ne zaman buluşuruz?
S a m i m düşündü. Gelecek cumartesinin kontrolü lâzımdı.
— Perşembe,
Meral kalktı:
— Peki, saat
Samimin elini
lığının verdiği süratle uzaklaştı.
Onun arkasından bakarı Samim. kardeşi-nfn deve kuşunu bir daha hatırladı. Sahi deve kuşu... “Deve”nln kuşu böyle olur: Bu kadar zavallı, bu kadar maskara.
Ve garsonu çağırıp hesabı ödedikten son. ra kalktı.
Şimdi
ön sözünü bir beden
dedl.
üçte.
sıktı ve bir kurtul^ ferah-
hemen eve gidip "Slmeranya“mn yazmak istiyordu. Bu kızın yalancı mahfazası içinde sakladığı bütün
354
çirkinliklerden gelen boğucu nefret, bir darağacı ipinin yağlı İlmiği gibi Samimin boğazını sarıyor ve sıkıyordu. Bu tıkanıklık içinde bir satır yazamazdı. “Slmeranyn” ve önsözü daha olgun bir kader gününü ve onun eşref saatini bekliyecekti.
Caddeye çıkarken elini boynuna götürdü ve yutkundu. Bu boğulma hissinde şuura fırlamak isteyen bir hakikat vardı. Nefretin il-iniğinde sıkılan şey can kadar azizdi. Aşka benziyordu.
Şimdi ne yapmalı? Çok defa kendi kendi-ne. hazan çok lüzumsuz, hazan da yüksek sesle sorardı: HNe yapmalı? Ne yapmalı?” Bu sual, bir ânın boşluğunu dolduracak meşgaleyi aramaktan başlıyarak hayatın bütün meselelerine karşı en doğru ve canlı davranışın ne olabileceğini anlamak İhtiyacına kadar büyüyen bir endişeyi İçine alırdı. Yalnız kendisi için değil, her insan için sorulan bir sual olurdu: “Ne yapmalı, ne yapmalı?”
En âdil cevap hatırına geldi ve tiksindi: Sinemaya gitmek. “Beni Aldatamazsın*’ filmi. Taksim istikametinde giderken birdenbire geriye döndü. Çok dalgın yürüyordu. Simcran-ya... öyle bir dünyanın hasreti İmkânının delili değil miydi?
Başını bir yere dayamak ve hulyalftTS dal. mak istedi.
Birden hatırladı. Boş bir taksiye elini salladı. Bindi ve şoföre emir verdi:
— Yeşilköy.
Başını arkaya dayadı ve bir sigara yekti. Boğazındaki ilmik gevşiyordu. Aman, gevşemesin, Onu bogııncaya kadar. O deve kuşunun hayalini.
355


Gözlerini kapadı.

Bahçeye girerken Selmlnta karşılaştı. Durdu.
— Gel, dedi, Selmin. sana biraz İhtiyacım var.
Kız geri döndü ve beraber yürüdüler.
— Zor olacak senin İçin, dedi Samim, fakat. mümkün mü, şimdi Ferhnda telefon edebilir misin?
Selmin tereddüt etmeden cevap verdi:
— Sizin için her şeyi yaparım, dayı,
— Tefekkür ederim. Bak şimdi. Ferhadı evde veya şirkette arayacaksm,
— Peki.
— Onunla buluşmak tatedlğlnl Büyüyeceksin. Ve... Sinemaya gitmek istediğin! çeksin.
— Peki.
— Hâlede güzel bir film kat edeceksin. Görmüş mü o
— Görse de söylemez. Bnşkaslyta gitmişse.
— Doğru. Bütün zekânı kullanacak ve o-nun bu filme Meralle beraber gidip gitmediğini anlayacaksın.
— Ne günü?
— Cumartesi.
— Peki.
—Ben neni odamda bekliyorum.
Samim odasına çıktı.
On dakika sonra gelen Selmin, İçeriye girerken, başını arkaşına doğru önlüyordu.
(Devamı var)
856
"Beni Aldatamazsın” olduğunu söyliyoceksln
Bakalım, filmi?
söyliye-
İsminde ve dik-tasdilc edecek mİ?
Dün, Batı Akdeniz seferinden dönen Ankara vupıırıı •llo çocuklar, gençler ve İhtiyarlardan müteşekkil 31 kişilik bir muhacir kafilesi gelmiştir. Muhacirler, Kaznnlı Tntar Türklerinden olup Bolşevik llıtlhıliııdo Rıısyadan Çİııe hicret etmişlerdir. Fakat anavatana gelmek Istlyeıı bıı Tatar Türklerl, bııııdaıı bir miitldot evvel memleketlinize gelmek Üzere t.R.O, Milletlerarası Mülteciler Teşkilâtına müracaat karşılandığından 3 rlka yolu İle uzun hacirler büyük bir
tnmı kavuşmuşlardır.
Muhacirler arasında bulunan ihtiyarlar Türkçeyi
etmişler, bıı müracaattan müspet ııy önce çimlen ayrılmışlardır. Ame-MÜren l>lr seyahatten nnnra (IÜn mu-sevlnç heyecan içerisinde tınma-

gayri fasih olarak konulmakta İdiler. Bunlardan Hassa adında biri dedi kİ:
" — Bııııdaıı 25 yıl kadar Önce Rusyndan Çine hicret etmiştik. O zamandan beri aıun atana km ummanın hasreti ila yanmakta İdik. Nihayet bu arzunıuş tahakkuk etti.
Biz Çlndo Şanghayda oturuyorduk. Bugün artık Çln-do yuşarııa şartları çok ağırlanmış ve güçlenmiştir,”
Diğer muhacirlerden Ali İbrahim şunları İlâve etti: Nupolide. Ankara vapuruna hhierkcn Türk bayrağını görünce sevinçten gözlerimi/. yıışar(!ı, Hürriyetin memleketlerden biri olnıı
Iınklki olarak verildiği nadir Türkiyeye koşa koşa geldik,11 Muhacirlerin ekseri»! hali
vakti yerinde kimselerdir.
yen! İstanbul
t2 Kasım 1950
Günler geçerken
t
Bitaraf bir müşahede
Refik Halici KARAY
MÎLLET Meclisindeki küçücük muhalefet grupunun vaziyeti han ahvalde gittikçe zorlaşmaktadır. Zorluk, esas dâvalardan ziyade İkide bir tazelenen ufak hesaplardan ve Adi spekülâsyon İslerinden İleri gelmektedir. MeselA Anayasaya ne dereceye kadar uyduğunu henüz tâyin •demediğimiz meseleler karsısında o grup “Bunların mesuliyetinde müşterektik; zira hepimiz aynı partiden, aynı usule göre mebus olmuş adamlardık; ayrımız gayrımız yoktu. Hemen hemen dalma kararlar ittifakla ve alkışlarla kabul ediliyordu. Dun, sena, medhlye ve kaside okumak hususunda birbirimizden geri kalmıyorduk,, diyebilir; nitekim diyor da... Deyince akan sular duruyor!
Nasıl durmasın kl umumi siyasetin İdaresinde bugünün muvafıkla-rlyle muhalifleri Bakânlıklardan tutunuz parti müfettişliklerine kadar el ele, kol kola yürümüşlerdi. Sonradan ayrıldılar; ayrılmakla da memlekete büyük bir hizmette bulundular. Demokrat Partinin kuruluşu, hela kuruluş sırasında temkinli bir faaliyet göstermesi sadece milli değil, milletlerarası bir hayırlı hâdise teşkil etti. Eski İktidar partisinin seçimlerdeki hareket hattı, bilhassa sonuncu kabinenin müsamahalı ve lyl niyetli politikası da övülmeye defter.
Ancak vaktiyle birlikte çalışmışlara, meselâ bazı arsaların satış muamelesinde ynpıldıftı söylenen münasebetsizliklerden dolayı slyanen mesuliyet yüklemek mümkün değildir. Zira bu ve emsali İşlerde mua-tab tutulacaklar şahsi menfaat düşüncesiyle o İşleri çevirenler ve çevirmeye yardım edenlerdir. Gönül İsterdi kl Büyük .Millet Meclisi huzuruna öyle bir mesele İntikal etmemiş, öyle İşler görülmemiş yahut buna mümasil »eyler dönmemiş olsun. Döndü ise, İddialar varitse şimdi Meclisteki muhalefet grııpu ana dâvalarda olduğu gibi İktidardakiler» mesuliyetin umuma alt bulunduğunu İddia edebilir mİ? Edemediği İçindir kl İşi gürültüye getirmekten başka çare kalmaz; gürültü ise hakikati Örtmeye yetmez.
İşte bu grupıı ası! zor vaziyete soknn o kabil ferdi ve fer I yolsuzluklardır; Fransızların “fausse posltion,, tâbir ettikleri bozıık durum kl ona yine frenkçedeki meşhur söz mucibince “fausse manoeııvre,, varıl bozuk manevra ve bozuk düzen tabiye İle değil. ya sükût ve tasdik İle yahut bllâfını İspat edecek delillerle mukabelede bulunmak lazım gelir. Kapak vurmanın, haykırıp bağrışmanın müessir olması da yine nlsbl bir kalabalığa muhtaçtır. Ufacık grup öyle bir kudrete de malik olmadıkına göre başvurduğu tâblye büsbütün hatalıdır.
Kaldı kl gündemde hangi gün sual takririne cevap verllrceftl yanlıdır. Şayet müdafaa ve red imkânları mevcutsa önceden hazırlanmak, böyle İmkânlar yoksa susmak yahut celseye girmemek, kısacası hareket hattını evvelce tesblt etmek daha doftru, daha dürüst bir tâbiye olur. Hele mızrağın çuvala glrmlyeceftl vaziyetler karşısında yapacak başka gey yoktur.
Vardır: Partinin söz getirecek unsurlardan tnsflyrsl! Tasfiye vaktinde başarılan İdi muhalefet grupu zor durumlardan bir çoftuna maruz kalmaktan kurtulurdu. Zaten her parti İçin istikbali düşünerek tedricen yapılacak İş, hudut. Politikanın kendine göre cilveleri vardır t 7 Eylül Kararlan gibi milyarlık zararlar sineye çekilir, unutulur; fakat şahsi menfaatle alâkalı bir kaç hin liranın hesabı, kitabı, edebiyatı ısıtılıp ısıtılıp meydana konur; şahıslan ve partileri yıpratır. Edilen maddi kâr. uğranan mânevi zararla ölçülemez.
(__________________________________________________________________________>
tasarı Bakanlar
Kanun tasarısı, ucuz mesken inşası için bir takım kolaylıklar sağlıyor
Ankara. 21 (T.H.A.) — Mesken Kanunu tasansı Bakanlar Kumluna sunulmuş bulunuyor. Mesken dâvasını hal yolunda mühim ve esaslı bir adım savılan bu tasarının yakında Meclise tevdi edileceği anlaşılmaktadır.
Alâkalı bir zattan aldığımız malûmata göre tasarının İhtiva ettiği esaslardan başlıcalan ucuz mesken İhtiyacı, portatif ev ve inşaat malzemesi ithali gribi hususlardır. Bu yolda bazı muafiyetler derpiş edilmiştir.
Büyük şehirlerimizi Adeta kaplamış bulunan gecekonduların durumu da bu tAsan ile kat! şekilde halledilmektedir. Kanun tasarısında, bu mevzua geniş bir bölüm ayrılmıştır. Gecekondu arsalarının parselâsjonu I-şinde Yapı Yollar Kanununun fiil! durumu belediyelerin muaddel imar plânlarına uydurulmaya çalışılacaktır. îmar plânlarına uygun olan yerlerde gecekonduların arsa bedeli almak suretiyle derhal tapusu çıkarılacak, fakat birden fazla gecekonduya sahip olanlara başkaca bir hak tanınmıyacaktır. Bu yapılar belediye tarafından istimlâk edilerek evi olmayanlara satılacaktır.
Ucuz mesken inşası için de bir
takım kolaylıklar tanınmıştır Belediyeler katma bütçeli dairelerden a-razi satın alabilecek ve ayrıca eşhasa ait araziden İhtiyaçtan fazla kısımları da İstimlâk edebilecektir. Bilhassa müstahdem ve işçiler İçin kooperatifler kurulmasını Amir hükümlerin ucuz ev inşaatında süratle ferahlık yaratacağı umuluyor
Belediyelerce hazırlanacak talimatnameler dairesinde yapılacak ucuz evler 120 metre kareden büyük ola-mıyacaktır. Keza ev tiplerini de belediyeler tesbit edecektir. Bu meskenler 10 sene müddetle bina vergisinden muaf tutulacaktır. Ruhsatsız yapılan yeni binA veya İlâve kısımlar bu muafiyetten istifade edeml-yecek ve sahipleri para cezasınA çarptırılacaktır. Keza bu evler tekaütlük ve ölüm gibi hâdiseler müstesna 10 sene müddetle satılığa çıkarılanı lyacaktır.
Portatif ev ve inşaat malzemesi İthali de çok kolaylaşacaktır. Zira bu hususta gümrük muafiyeti tanınmaktadır.
Diğer taraftan Emlâk ve Kredi Bankasının ucuz mesken inşaatı için, İnşaat masraflarının % 75 i nispetinde bir krediyi tercihan açması dn derpiş edilmektedir.
Sayfa S

s J
1 U
bir mukavemetle karşılaşıyor
Milliyetçi Çin delegesi mukavemet ordusunun 1950 de bir buçuk milyona yükseldiğini söyledi
on iki bin dilekçe bekliyor
Bir akıl hastasının dilekçesi resmî daireleri senelerce meşgul etmiş
Lake Succeaa, 21 A. A. (United Press) — Çan-Kay-Şek rejiminin Birleşmiş Milletlerdeki daim! temsilcisi Dr. Tlnghe Tfliang, Genel Kurul Siyasî Komisyonunda verdiği beyanatta, Çin Milletinin gitgide artan mukavemeti karşısında Peyplng komünist rejiminin inhilâl ettiğini söyle* nııştir.
Slyaal Komisyona, Sovyet Rusya-nın Çine karşı giriştiği tecavüz hareketini takbih eden bir knrar sureti tevdi eden Tslang, ezcümle şöyle demiştir: '
P. Safa ve ”Ulus„ aleyhindeki dâva
Duruşma» kasımın 23 line talik edildi
Ankara, 21 (ANKA) — Ulus gazetesinde Kore harbine iştirakimizi şekil ve usûl bakımından tenkld eden iki yazı üzerine. Adalet Bakanlığının tahrikiyle Peyami Safa ve gazetenin mesul Müdürü Cemal Sağlam aleyhinde açılan dâvaya bugün Birinci A-ğırceza Mahkemesinde devam edilmiştir.
Bugünkü duruşmada Peyami Safa ve Cemal Sağlam müdafaalarını yaptılar. Peyami Safa müdafaasında dedi kl:
“31 senelik muharririm. En sıkı I-darelerde, şiddet ve tedhiş rejimlerinde yazı yazdım. Çeşitli hükümetleri tenkld ederken bu yazılarımdaki tâbirlerden çok ağırlanın kullandığım halde meslek hayatımda ilk defa olarak hükümetin şahsiyeti manevlyeslnl tahkir suçundan muhakeme ediliyorum. Keza şimdiye kadar hiçbir muharrir de böyle bir yazıdan dolayı muhakeme edilmiş değildir. Yazılardaki acelecilik, acemilik ve patavatsızlık gibi, hükümetin vâki veya muhtemel sayısız icraatından birinin bir çok vasıflarından yalnız birini ifade eden bu tâbirler hükümetin bütün şahsiyeti manevlyeslni ne tahkir, hattâ ne de tavsif etmektedir.
Gene bu yazılardA cürüm kasdı bakımından herhangi bir mâna bulmak imkânı yoktur.
Yüksek mahkemenizden bu yazılarda ne hakaret lâfzı, ne de kasd! bakımdan suç sayılabilecek hiçbir unsur bulmayacağından tamamlyle e-mln olarak beraatiml istiyorum.,.
Bundan sonra Cemal Sağlam da müdafaasını yapmış, muhalefetin vazifesinin hükümet İcraatında kendi görüşlerine uymayan noktaların tenkidi olduğunu. Ulus gazetesinin de muhalif bir partinin organı olmak I-tlbariyle bu kabil tenkidleri neşredebileceğin! ve bunda hlr suç unsuru bulunmadığını söylemiştir.
Neticede duruşma savcının talebi üzerine ayın 23 üne talik edilmiştir.
Karabük demirlerine hayli zam yapıldı
Ankara, 21 (TH.A.) — Demir fiyatlarının dünya piyasasında devamlı şekilde yükselmesi piyasamıza da tesir etmiştir. İthal malı demir fiyatlarının yükselişi karşısında Karabük demir fiyatlarına da bir miktar zam yapılmıştır.
Yeni fiyatlara göre 10 milimetrelik yuvarlak demirlerin tonu 325 liradan 375 liraya. 12 milimetrelik demirlerin fiyatları da 325 liradan 350 liraya çıkarılmıştır.
Cumhurbaşkanı, Sovyetler Birliğinin Millî Bayramını tebrik etti
Ankara, 21 (A. A.) — Sovyetler Birliğinin mili! bayramı münasebetiyle Cumhurbaşkanımızla Sovyetler Birliği Yüksek Şûra Başkanı Ekselans Nikolay Şvemik arasında tebrik ve teşekkür telgrafları teati edilmiştir.
“Mao-Tse-Tung’un rejimi, gitgide artan güçlüklerle karşılaşmaktadır.
Peyplng komünistlerinin Moskova-dan aldıkları emirler üzerine giriştikleri vahşi ve gayri İnsanî hareketlerden Çin Milleti İnfial duymaktadır.
Kremlin İle işbirliği yapan Peyplng rejimi aslâ İstikrar kesbetmiş değildir ve inhilâl etmek üzeredir.
Çin komünistlerine karşı mukavemet hareketi gitgide genişlemektedir.
Eylül 1049 dan evvel Mao-Tse-Tung İle takriben 395.000 kişi mücadele etmekte idi. Halbuki aynı sene »onunda bunların adedi 824 bini bulmuştu.
1950 yılının İlk yansında mukavemet ordusu 1.667.000 kişiden mürekkep IdL
Halihazırda Cinde halk açlıktan kınlmaktadır. önümüzdeki kış mevsiminde milyonlarca İnsan ölecektir.
Bu arada hububat yüklü trenler Mançuryadan Slbiryaya gitmektodlr”
T»iang sözlerine nihayet verirken şöyle demiştir:
“Son hâdiselerden de anlaşılacağı veçhile Sovyet Rusya, Peyping'dekl kukla hükümet vasıtaslyle Asyanm diğer bölgelerinde kendi emperyalist emellerini tahakkuk ettirmek azmindedir.
Çin komünistleri, halihazırda Sovyetler hesabına Kore ve Tibet’te savaşmaktadırlar ve yine Snvyetlerl memnun etmek için Hindi çinide 30 bin âsiyi yetiştirmektedirler.
Sovyet emperyalistlerinin 4000 senelik Çin kültür ve medeniyetini yo-ketmek maksadlyle sarfettlkleri gayret, Çindekl Sovyet tahakkümünün en feci ve en elim cephesini teşkil etmektedir.
Sovyet Rıısyamn gayesi, Çin Milletine Çinli olduğunu unutturarak onu Sovyetleştlrmek ve köle haline getirmektir.
İman Diyet seçimlerinden çıkan mâna
Alman halkının silahlanmaya taraftar olmadığı anlaşıldı
VVashlngtnn, 21 A. A. (AFP) — Hiç olmazsa Alman umumi efkârının bir kısmının, Almanyanın Bonn Hükümeti tarafından tasavvur edildiği veçhile silâhlanmasına muarız olduğunu gösteren Hess ve Wurtemberg-Baden eyaletleri seçimleri neticesi Amerikan devlet adamlarını düşünceye sevkedecek mahiyettedir.
Seçmenler federal hükümet tarafından hazırlanan savunma plânına muhalif oy vermişlerdir. Alman meselelerinde İhtisas kesbeden bazı A-merikan şahsiyetlerinin husus! mahiyette izhar ettikleri kanaate göre, Almanyanın silâhlanması Almanların tasvibi olmaksızın tahakkuk ettirilemez ve bu tasvip defalarca ve bugün dahi Kurt Schumacher tarafından ileri sürülen şartlara bağlı olursa, geçen eylülde Nevv-Yorkta yapılan Atlantik Paktı Konferansına Acheson tarafından sunulan Al-manyanm silâhlanması tasarısı Fransız mukabil projeü nazarı it4bara a tınarak yeniden gözden geçirilebilir
Nepal resmî kuvvetleri Birganj’a girdiler
Yeni Delhi, 21 A A. (Reuter) — Buradaki Nepal Büyükelçiliğinden bildirildiğine göre. Nepal devlet kuvvetleri, Hindistan hududunda bulunan Birganj’ı yeniden İşgal etmişlerdir.
Devlet kuvvetleri birçok esir almış ve asilere alt kamyon ve tüfekleri ele geçirmişlerdir.
Kongre kuvvetleri, Devlet kuvvetleri Önünde kaçmışlardır.
Devlet kuvvetleri asiler! temizlemek İçin ileri harekâtına devam etmektedirler.
Komedi Fransez artistlerinden Vera K ören Trupu dün hususî bir uçakla An karaya gelmiştir. Artistler dün akşam Ankara Radyosunda bir konuşma yapmışlar, memleketimize gelmekten dolayı hislerini belirtmişler, fransızcâ şiirler okumuşlardır. Bu arada Mme. Vera Koren. Orhan Velinin Fransızca ya tercüme edilmiş olan “Yazık Olda Süleyman Efendiye,, »lirini okumuştu r. Artistler Ankara Devlet Operasında temsiller vereceklerdir. Resim, Fransız sanatkârlarını Ankara Hava Meydanında gösteriyor
Rusya veFransada şiddetli soğuklar
Siberyadan gelen soğuk dalgası batı istikametinde ilerliyor
Paris. 21 A.A. (AFP) — Moskova
Radyosunun bildirdiğine göre, hâlen Orta Asyadakt Sovyet Cumhuriyetlerinde ve bilhassa Kazaktatanda bir soğuk dalgası hüküm sürmektedir.
Slblryadan gelen bu dalgA, Rub-yanın Avrupadakl topraklarına ve batı istikametine İlerlemektedir.
Parl», 21 A.A. (AFP) — 3 günden beri sürati Poitlers’de saatte 191. Pariste 110 kilometreyi bulan fevkalâde şiddetli bir rüzgâr esmektedir
Atlantik. Manche ve Kuzey Denizinde hüküm »Örmekte olan milfhlş fırtına, denize açılmak Üzere havA-nın durulmasını bakliyen gemiler! sığınmış bulundukları limanlarda a-hkoymaktadır.
Havra limanına iki gemi sığınmıştır. Bir gemi de Brest açıklarında sığınacak yer aramaktadır. Brötanya ucunda bekçiler tehlike işareti olarak siyah bayrak çekmiş bir şilep görmüşler, 2 kurtarma motörü derhal geminin bulunduğu noktaya doğru yola çıkmışlarsa da gemiyi bulamamışlardır.
Morblhan açıkİAnnda dalgalar bir balıkçı kayığında bir tAyfayı sürükleyip götürmüştür. Daha güneyde Rochelle’e doğru İsrail bandıralı bir Danimarka gemisi S.O.S. İşareti vermiştir.
Memleket İçinde yağmur ve kasırgalar henüz mlktAn tesblt edllml-yen bir çok hasar yapmıştır. Paris banliyösünde yollar, devrilmiş ağaçlar ve kırık kiremitlerle dokudur.
Trygve Lie’nln barış programı
Fluahlng MeadowR, 21 A.A. (AFP) — Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, pazartesi günü yaptıkları toplantıda^ Trygve Lie’nln banş programının, tetkik edilmek üzere yetkili teşekküllere »evkına karar vermiştir.
Bu teşekküller, tetkikler! neticesinden Genel Kurulu haberdar edeceklerdir.
Bu programı İhtiva eden karar suretini dokuz devlet, b!r çekimser ve 5 muhalife karşı, 51 oyla kabul etmiştir. Çekimser oy veren Milliyetçi Çin-dlr. Ve Trygve Lie’nln muhtırasındaki başlangıca itiraz etmektedir. Bu başlangıçta L!e, Pekin Hükümetinin Birleşmiş Milletlere kabulünü derpiş etmektedir.
Beş muhalif oyu Doğu Bloku vermiştir.
Eski ve yeni dünya şampiyonları ringde
Hindiçînîde
Fransızlar komünistlere ağır darbeler İndiriyorlar
Saygon, 21 A.A. (United Pres») — Fransız kuvvetleri komünistlere ağır darbeler İndirmeye başlamışlardır.
Piyade kuvvetleri 30 âsi ve 3 mühim silâh fabrikasını imha etmişlerdir.
Fransız sözcüsünün bildirdiğine göre Fransız asker! birlikleri giriştikleri hücumda yalnız bir ölü ve 10 yaralı vermişlerdir. Buna mukabil 56 Vlet-mînll öldürülmüş ve 20 den fazlası e-slr alınmıştır.
Vletnamın güney kısımlarında da 79 âsi öldürülmüş, 40 kişi esir alınmıştır.
Hanoyun 90 mil kuzeyinde bulunan Bnckan Dağındaki düşman asker! hedeflerine de hava kuvvetleri tarafından hücum edilmiştir.
Pilotlar bu hedeflerin büyük hlr kısmının imha edildiğini söylemişlerdir.
Joe Louis, gelecek hafta içinde Arjantinli Cesarla döğiişecek
Walcoot da aynı gün genç boksörlerden Re Layne İle karşılaşacak
AnkAra, 21 (ANKA) — Büyük. Millet Meclisi Dilekçe Komisyonunda hâlen 12000 kadar istida bulunmakta, dır. Bunlardan 9000 tanesi geçen senelerden devredilnjıştir. Bu istidalar arasında 1930 yılından kalma olanlar da vardır. Vatandaşların Meclise yaptıkları müracaatlar tarih sıra-siyle tetklka tâbi tutulmadığı İçin evrakını takip ettirmek imkânını bulanlar erken cevap almakta, diğerleri ise yıllarca beklemekte idiler.
Sağlık Bakanlığının valiliklere tebliği
Ankara, 21 (T.H.A.) — Sağlık ve Sosyal Yârdım Bakanlığı içtimai hayatımızı çok yakından alâkadar eden bir meseleye parmak basarak valiliklere aşağıdaki tamimi göndermiştir:
“Bazı hekimlerin 1932 yılı sağlık şûrası kararlarına muhalif olarak, muayenehaneleri ve hastaları emrine muhtelif tarihlerde tanzim ettikleri reçetelerle eczahanclerden çeşitli u-yuşturucu madde aldıkları görülmüştür. Bu hal bilhassa Ankara eczaha-nelerinde göze çarpmaktadır. İlk tedbir olarak bundan sonra, bu gibi reçeteleri verecek olan hekimler evvelâ protokol defterlerine kaydedecekler ve hangi hastaları için kullanacaklar-fa o hastanın da sarih adresini yazacaklardır. Bu reçeteler Sağlık Müdürlüğü tarafından tasdik edildikten sonra eczahahelerden uyuşturucu maddeli İlâç alınabilecektir.
Ecznhanelor de bu gibi reçeteleri, doktor ve hastanın sarih adresleriyle defterlerine kaydedeceklerdir.
Bu usule riayet etmeyen doktor ve ecza haneler hakkında takibat yapılacaktır.,,
Bu vaziyeti gören dilekçe komisyonu müracaatları tarih sırasına göre tetklka karar vermiş ve dilekçeler bu şekilde tasnif edilerek gözden geçirilmeğe başlanmıştır.
Söylendiğine göre dilekçeler arasında çok garip istekleri ihtiva eden ve kırtasiyeciliğin şaheseri sayılabilecek örnekler de vardır. Meselâ bu dilekçelerden birisinde şövle denilmektedir:
“Benim eriştiğim mânevi rütbe itibariyle Çamı şerife seyahat etmekliğim lâzımdır. Bana hem pasaport, hem de seyahat masrafları için devletten tahsisat Ödenmesi için...”.
Bu dilekçe senelerce tahkikat için resmi devlet dairelerinde dolaşmış durmuş ve muazzam bir dosya halinde tekrar Meclis Dilekçe Komisyonuna gelmiştir, Dosyada istida sahibinin gedikli çavuş iken muva-zenei akliyecini kaybettiği ve kendisini Mehdi sandığı da kayıtlıdır.
Komisyondaki dilekçelerden çoğu bu mealde Meclisi alâkalandırmayan İstekleri İhtiva ettiği İçin bir nevi süzgeç sistemi kurulmuş ve bu suretle asıl hak sahiplerinin müracaatlarının bir ân evvel neticelendlrll-mesl İmkânı sağlanmıştır.
Mardinin kurtuluş yıldönümü kutlandı
Mardin, 21 (A A.) — Mardlnln kur. tuluğunun 31 İnci yıldönümü bugün coşkun tezahüratla kutlanmıştır. Bu münasebetle Cumhuriyet alanında ter tip edilen büyük merasimde, hatipler günün ehemmiyetini belirten söylevler vermişler, müteakiben milli kıyafetler giymiş halk tarafından bir res-migeçit yapılmıştır.
fikirleriniz nelerdir?
BEĞENİYOR MUSUNUZ?
BEĞENMİYOR MUSUNUZ?
Bunu öftrenmek İstiyoruz. Çünkü gayemiz elinize geçen gazetenin kteıllftinlz, aradığınız ve severek okuduğunu! gazete olmanı arzusudur. Bize fikirlerini bildirecek okuyuculardan 1000 tanesine
SAAT

1
A
YENÎ yacAftınu
■* \ ■
Gazetemiz için hıiMisi olarak gönderilen yukarıkİ resimde, meşhur ağır sıklet şampiyonlarıııdan .hır Louia, bu ayın 29 unda Arjantin şampiyonlyle yapacağı maça hazırlanırken görülmektedir.
ı y e R fl L
ede
I K
c
1
w • e g ı
9 5
z
0
İSTANBUL'U tarih olmalıdır.
Gazetemizde bir kupon bulacaksınız. Bu kuponlar 90 gün devam edecektir. Sonuncu kuponla beraber on lan yapıştıracağınız bir liste neşredeceğiz. Listede gazetemizi beğenip beğenmediğiniz sualine (EVET) veya (HAYIR)la cevap vereceksiniz. Rıı emeğiniz mukabilinde alacağınız bir kur’a numarası, talihiniz yardım ederse sizi kıymetli bir saat sahibi yapacaktır.
dikkatle takip
etmeye başlı-
New-York, 21 A A. (United Press) — Bu ayın içinde, İki genç ağır sik-let boksör, eski iki şampiyonla dövüşeceklerdir. Arjantinli Cesar Brl-on 29 kasımda Chicago’da Joe Louis ile ve Salt LAke City’Iİ Rex Layne Madison Square Gorden'e Jersey’li Joe VValcoot ile karşılaşacaktır.
Boks sahasında tecrübeli kimseler, bu genç ve kıymetli boksörlerin şimdiden büyük boksörler karşısına çıkarılmasının, onlann ölümü olduğunu söylemektedirler.
Joe Lnuls İle karşılaşacak olan Arjantinli Brlon genç, çok kuvvetli ve sağlam, fakat ağır ve rakibine nazaran çok tecrübesiz bir boksördür Belki kendini kabil olduğu kadar Louis’in yumruklarından koruyacak, fakat Louis bir saniyelik bir fırsatı dahi kaçırmıyacaktır.
Rex I^ayne, memleketinde iyi dereceler almış bir boksördür. Fakat, karşılayacağı Jersey’li Joe Walcoot. Joe Ix>uts ile yaptığı maçta, rakibini dört defa yere düşüren, raund aralarında hırsından kimsenin söyledi-duyamıyan bir boksördür.
genç kıymetler, dünya şam-
piyonları karşısındA birdenbire çıkarıldığı takdirde, kendilerine geleme-mekte ve fena âklbetlere dûçar olmaktadırlar Bundan bir ka£ sene evvel müteveffa orta sıklet dünya şampiyonlarından Marcel Cerdanın karşısına 22 yaşında Texaslı İstikbal vaadeden bir boksör, Laverne Roach çıkarılmış ve Cerdan bu genç boksörü adamakıllı hırpalamıştı. Laverne, b|r kaç av Istlrahattep sonra kendine gelmişse de George Small adlı bir boksörle yaptığı maç esnasında yediği bir yumruğa, zaten
sakat kalmış olan vücudu tahammül edememiş ve ölmüştü.
Türk boksörleri İtalyada mağlûp
Dokuz sıklet üzerindeki müsabakalarda yalnız Ayhan rakibini mağlûp edebildi
Napoli, 21 A.A. (AFP) — İtalyan Amatör Boksörler Takımı, Türk Takım »m üçe karşı on beş puanla yenin ir.
Bütün maçlarda Fransız Scheman hakemlik etmiş ve her maç Üçer da-kıkalık üç ravuntta yapılmıştır.
Jüri heyeti Türk ve îtalyanlardan teşkil edilmiştir.
Maçların tafsilâtı aşağıdadır:
Sinek sıklet: Pozzali (ItaJyan) ea. yı hesabiyle galip gelmiştir.
Tüy sıklet: Borraccla (İtalyan), Hüsnü (Tilrk) berabere kalmışlardır.
Hafif sıklet: Visentin (Italyan), Mustafa ıTÜrk) yı Bayı hesabiyle mağlûp etmiştir,
Hafif-orta sıklet: Paredonl (Italyan), Varol (Türk) u »ayı hesabiyle yenmiştir. Dolplaz (İtalyan), Melek (Türk) i savı hesabiyle, Ayhan (Türk), Celottl (İtalyan) yi sayı hesabiyle yenmişlerdir.
Orta sıklet: Raddi (Italyan), içli (Türk) berabere kalmışlardır.
Yarı ağır sıklet: Alfonsettl (ItaL yan). Suphi (Türk) berabere kalmış-lardır.
Ağır sıklet: Davjccİ (İtalyan), Sanan (Türk) ı yenmiştir.
Sayfa 4
yeni İstanbul
22 Kami m 1050
Kore harb ilin dünya emtia piyasaları üzerindeki tesirleri
Yazan: Şevket KAYA
ŞİMAL Kore ordularının parçalanması hâdisesinin dünyadaki emtia piyasaları üzerine tesiri hatırı sayılır bir şiddette oldu. Kauçuk, kakao ve çeker başta gelmek ürere bir çok maddelerin fiyatlarında bir gerileme kaydedilmeğe başladı. Hububat, yağlı tohumlar ve şalimi maddeler, kahve v© ynpnğı bu düşüşten en ar müteessir olan maddelerdir. Madenlere gelince, esaslı maden cevherlerine karaborsa primleri verilerek bağlantılar yapılmış olduğu İçin, bunların düşüşten hemen hiç sarar görmedikleri müşahede edilmektedir.
Bu gibi maddelerin mevcudiyetine rağmen, gerek müstehlik ve gerek tacir çevresi halihazır yüksek fiyatların bu strüktürde kalacağına şüphe İle bakmakta ve bu şüpheleri gittikçe ziyadeleşmektedir. Bazı emtia piyasalarında ve bilhassa Kore harbi başlayalıdan bçrl çok büyük yükselmeler kaydetmiş olan piyasalarda sinirlenme alâimi başgöhteriyor. Bu u-mumi durumu müşahede edince akla şu sual geliyor: Acaba emtia piyasası dönemeç noktasına geldi mi? Başka bir tâbirle fiyatların seyri en yüksek noktasına erişti mİ?
Sırf İktisadî bir görüşle bakıldığı takdirde halihazır fiyat vaziyetinin hakikaten çok kuvvetli bir durumda olnıııdığı görülür. Kore harbi çıkmadan evvel temmuz ayı başında fiyatların yükselmeğe değil, bilakis gerilemece müsait bir vaziyette oldukları müşahede ediliyordu. Halbuki bugün, yapağı, kauçuk, kalay ve kahvede olduğu gibi, bazı maddelerin fiyatları İstihsal maliyetinin 4-8 misline kadar yükselmiştir. Bu hal, dünya emtia piyasaları tarihinde uzıın müddettenbe-rl misline tesadüf edilmemiş bir durumdur. Hemen bütün piyasa fiyatları, yüksek maliyetli İstihsali bile tahrik edecek derecede fırlamıştır.
İptidaî maddelerin istihsali tabla-tlyle fiyatlara tAbl olarak artmaktadır. Fakat bu artışın nihayet fiziki bîr haddi vardır. İstihsal artışı, lıele iptidaî madde İstihsali nrtışı fiyatlara ayak uydurmak tempoya hiç bir zaman erişemez. Ziraat ve bilhassa köy ziraat! mahsullerinin elde edilmesi ko lay değildir. Meselâ yeni kakao ve kahve ağaçlan dikilmesi, yapağı için hayvan sürülerinin arttırılması İlh. gibi istihsal prosedürleri için senelerin geçmesi lâzım gelecektir. Bu sebeple hem stok talebine, hem do günlük istihlâke cevap vermek bu gibi maddeler İçin imkânsızdır. Bundan başka, bir çok ziraî maddeler istihsalinde İnsan sâyt mevsimlere bağlıdır. Binaenaleyh mütekAsılf ve mütezaylt bir çalışmanın bu sahadan ziyade madenler İstihsali vo sanayi sahasına yöneldiğini görüyoruz. Bununla beraber fiyat yükselmesi, İmkânları zorlayarak. yüksek maliyet pahasına da olsa mütekâslf istihsali tahrik eder ve her İki sahada da istihsalin çoğalmasına âmil olur. Müşahede edilen vakıa da budur.
Fakat bugün, hâdiselerin tazyiki altında, emtia piyasaları birer "satıcılar piyasası" halini almıştır. Bu yüzden her şey talep durumuna batlı kalıyor. Gene bu sebeple sivil halkın günlük İstihlâk maddeleri fiyatları dalma yükseliyor ve henüz geriye dönme alâmeti göstermiyor. Bu arada şunu İşaret edelim kİ. bngünün emtia piyasalarında en esaslı Anili gerek hususî şahısların ve gerek devletlerin stok yapmak İçin olan talepleridir. Piyasa seyri ve fiyatlar sıkı bir şekilde bu nevi taleplerin şiddetine batlı kalmaktadır.
Emtia d urum tinıj hulâsa eden şu kısa izahattan sonra ve demin sorduğumuz sualin cevabını vermeğe çalışmadan önce. Kore harbi başladıktan sonra geçen Aylar zarfında bu harbin piyasalarda yarattığı yükselme âmillerini lıulâ«utan gözden geçirmek ve bu âmillerin hâlâ aktif bir rol oynamakta devam edip etmedikleri hakkında fikir edinmek faydalı olur kanaatindeyiz.
Bu âmilleri dört esasta toplamak kabildir: I
1 — Enflâsyon tehlikesi korkusu;
2 — Müstahsilin, tacirin ve müstehlikin dünya politika hayatının karışıp bulandığını birdenbire aııhımış olmağı;
3 — Silâhlanma programları doln-yisiyle iptidaî maddeler ve Adi gıda maddeleri ihtiyacı için yapılmakta o-lan stokların talepleri birdenbire arttırmış bulunması;
4 — Bazı maddelerin (Bilhassa U-zakdoğıı menşeli malların) ortadan kal kurağı korkusu.
Bir taraftarı iş hayatının ıniltrkâsif bir lıalo gelmesi yüzünden, ticari ve sınai gelirler de dahil olmak üzere, şahsi gelirlerin artmış bulunması; diğer taraftan sivil halkın İstihlâkine yarayan madde membahırının mahdut bulunması; ve. nihayet devletlerin Nllâhlaıınıa masruflarının gittikçe çoğalınası enflâsyoncu kuvvetlerin haşkahlınp ('unlandığını gösteren en bâriz delillerdir. Gerçi yüksek vergiler, masraf vı* krediler üzerine va/.o-İııııan mail konlrollar ilh.. suretiyle enflâsyoııcu kuvvetlere karşı durulmak İstenirse de, bu çareler, hu kuvvetleri yolundan alıkoyacak kabiliyette değillerdir. Bilhassa silâhlanma faaliyetlerinin artmanı enflâsyonu dev adımlarıyla yaklaştırın Emtia plya-sulan çok büyük bir dikkatle uzağı görmeğe alışmış oldukları Içlıı, enflâsyon kokusu hissedilir edilmez plyusu-larda faaliyet başlar.
İktisadi faaliyet gruplarının her birinde bulunanlar dünya politika durumunu en iyi bir gözle ve en nikbince görenleri dahi Kore harbi patlar patlamaz bıı durumun kararıp bulutlanmağa başladığını hisseder oldular. Binaenaleyh; evvelce piyasalarda yalnız İktisadi inkişaflar, arz ve talep münasebeti eri, sanayideki terakkiler, Birleşik Amerika gibi büyük piyasaların faaliyeti tetkik edilirken, temmuz başından beri bir de lınrp durumu ve politika hayatı bıı tetkikler Berisinin en başında vs en ehemmiyetli yeri aldı ve piyasa fiyatlan e-saNİı surette bu sonuncu Amillerin tesirine kapıldı gitti..
Üçüncü âmile gelince; silâhlı müdafaa İhtiyaçları İçin vc stok yapmak gayesiyle gerek iptidai madde ve ge-
Kore harbinin dünya ekonomisindeki tesirleri
Birleşik Amerikada Tarım mahsulleri teşkilâtı dünya yiyecek durumunu tetkik ediyor
Kore harbinin ilk safhalarında kalay, kauçuk, yün, demir ve çelik, pamuk fiyatlarının yükseldiği malûmdur. New-York Borsasında pa muk fiyatlarındaki yükseliş devam etmektedir. Nitekim yabancı borsalar sütununda da kaydedildiği gibi, aralık teslimi pamuğun libresi 44 sente kadar yükselmiştir. Şimdiye kadar pamuk fiyatı bu seviyeye çık-mamşıtı.
VVashmgton hususi muhabirimin Kore harbinin dünya gıda maddeleri piyasasında vücuda getirdiği tesirler hakkında şu malûmatı veriyor:
Washington, 21 (Hususi) — Birleşmiş Milletler gıda ve tarım organizasyonları, Kore harbi İle dünya sllâhlanmasımn dünya ekonomisini tehdit ettiğini söylemektedirler. 11 milletten mürekkep bir komite son hâdiselerden şonra dünya yiyecek vaziyetini tetkike başladı ve İyi İdare edilmediği takdirde, dünyanın yiyecek kıtlığı, işsizlikle karşılaşacağına karar vermiştir.
Komitenin bildirdiğine göre, zahiren 1950-1951 senesinde yiyecek istihsali ve ham maddeler geçen seneden daha fazla olduğu için vaziyet parlak görünüyor. Fakat Koro harbi dünya yiyecek durumunu güç bir hale sokmuştur.
rok gıda maddeleri piyasalarına devletler tarafından vâki olan hücumun fiyatları yükseltme bakımından olan tesirleri İzaha lüzum göstermlyecek kadar Aşikârdır. Komünist çinin bir taraftan Koreye, diğer taraftan Tl-bete hücumu, piyasalardaki bıı taleplerin gittikçe çoğalacağını gösteriyor. Kaldı kİ. Kore harbi bitmiş olsa bile, hu hâdiselerden sonra devletlerin silâhlı kuvvetlerini azaltmnğn değil, bilâkis çoğaltmağa mütemayil olacaklarını ve hiç bir parlâmentonun askerî tahsisatı azaltmağa yanaşmayacağı hatırdan çıkarılmamalıdır.
Bir çok devletlerin stratejik maksatlarla stok yapmak İçin piyasaya vâki hücumlarını gözden geçirirken bu hücumların lon haftalar zarfında gıda maddeleri İçin o kadar şiddetli olduğunu müşahede ediyoruz. Bıınıı, devletlerin İlkönce ve en büyük bir hızla gıda maddelerini Iddihnr etmiş olduklarına ve şimdilik ellerimle kâfi stoklarının mevcut bulunduğuna hamledebiliriz. Meselâ şimal memleketlerinde btı vakıayı aynen görüyoruz. Dahili İstihsal ile evvelâ gıda stoklarını tamamlayan bu memleket* lor. o zaman lthn|Attan yapacakları stoklar İçin beklemeği muvafık bulmuşlardı. Şimdi bunların gıda piyasalarındaki talepleri bir hayli azalmış bulunmaktadır. Mamafih bu mütalâ-a Komünist Çinin Koreye ve Tibrte buruntundan evvel neşredilen İstatistiklere dayanmaktadır. Yeni rakamların gıda piyasasına tehacümün tekrar haşladığını göstereceğini ummak hatalı sayılamaz.
Bir çok memleketlerde, bllhassA Birleşik Amerika devletlerinde halkın da son İki hafta evveline kadar gıda maddeleri İstifçiliğine başladığı ve bu halin plvasalarda kendini hissettirdiği görülmüştür. Bir hafta evvel bıı gayretler biraz zayıflamış bulunuyordu. Dünya ahvalinin kötüye doğru gittiği kanaati kuvvetlendikçe İstifçiliğin gelirlerle mukayyet olarak artacağı şüphesizdir.
Nihayet, bilhassa Urakşark menşeli bazı maddelerin harp dolayıslylo piyasadan çekileceği korkusu bu maddeler üzerine harbin bidayetinden beri tehacümü İntaç etmiştir. Bir, blr-btıçıık hafta evvel Kore harbinin biteceği hakkındakl karineler bu tnlep-Irrl normal hale getirmişse de son hâdiselerin zuhuru İle yine hu gibi maddelere hücumun başlayacağı muhakkaktır. Bilhassa kauçuk, kalay, volfram ve buna benzer maddelerin en fa/.la stokunu yapanlar yine devletler olmuştur.
21/XI/1950 Sah
İstanbul Ticaret Borsası
buRtln
Adana Ticaret Borsası
Londra Borsası
Altınlar
Bradford Piyasası
Bugün
Son Kapuıu^
Lira ’ ft .ÖB
Akala yağmur
İzmir Ticaret Borsası
üzüm çoklrdckalz No.P tnelr A aorifli No * .
incir H aerlsl No. 1(18 Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk
Pamuk Pnm ık
KAMBİYO ve ESHAM
Akala i
Akala ti
Akala. III
eril ........
vağı (rnflnn/ *'eklrdcğl . ..
Külçe terli Gr.
Külçe De^UHNfU
Cumhuriyet
Reşat ........
Hamit
Gulden .......
Ingiliz ....-
Fransız kok NapoiAon ili . tavlçre .....
Açılış Kapanuj
i Sterling “ î 85.50 7.85 50
100 Dolar 2 80.30 280.30
Iih) Fr. Frangı 0.60 0.«l.
lüü İsviçre Fr. 64 03 61.(13
100 Brıçıku Fr 5.60 5 6i
100 İsveç Kr. ... M 12 »0 54.12.50
100 Florin 73 68.40 7368 10
100 Lırot ........ 0.44 128 0.44.128
100 Drahmi 0.01. «70 0.01 87«
imi e>PsrplO0 ... 9 73 90 0 73 90
*705 (034 Urganı 22 45
«O lO.ik İkramı veli 20 20
Mili) Müdatna 20.15
«H4i namirvoiv JV 21.15
1911 Demiryolu V 98 50
(*4 |/2 1049 Ikramıvell 06.65
^.0 İH4I Demiryolu VI 97.10
Kalkınma 1 •••»• 07.20
Kalkınma li 97.25
*516 Kalkınma Ui 97 75
%6 1948 mtİkrazı 1 97.—
Yrö 1948 istikrazı 11 .... 97 20
HM(t istikrazı 1 96.80
8^7 Milli Muoalaa IV 20.20
(?r7 1934 6ıvna-Erzurum i 21.26
Y.7 1931 Ll-VU 21.40
*c7 I041 Demiryolu i 21.—
%7 1941 Demiryolu 11 21.—
1941 Demiryolu 111 20 52
.dilil Müdafaa 1 20.20
%7 Milli MUflntaa 11 2Û.05
%7 Milli Mtldnrmı İli 21.15
(7(7 Millî Müdafaa VI* 21.30
Şirket Tahvilleri
T.C. 6lraat Hanken ......... 20.60
Anadolu D.Y. Tertip A/B. 109.80
M M %60 .......... 112.5T
„ ,, Mtimos. Senet 58.85
Şirket Hisse Senetleri
T.C Morkoz danKaaı Türkiye İş Bank asi ..
Türk Ticaret Bankası Artlan Lunrntr . ...
Bugün liûıki Kapanış
II ııbııhMt ı
Buğday yumuşak (Tüc.) . 33 — 33.—
Buğday Ofis 29.08 29.08
Arpa yemlik ıdökme) ...... 22.- 21.30
Mıaır mh ıçuvalı) 24.15 24.30
Faauiva .ombul «... — 42 —
Fasulva Çalı sert 80;—
Kıışvemi — 30.-
Mercimek kırm.zı kabuk. 30.30 30.30
55.—
Nohut .latürd — 22.30
Yağlı tohıınılurı
Ayçiçeği tohumu 36.— 36.—
Keten tohumu ...»...••s»..»». 49.—
Kendir tohumu —
Sunam — 92.—
Yer fıstığı kabuklu 80.—
Kuru Mcyvulnr :
Fındık kabuklu sivri) 140.—
FınJık tlç tombul 1950) 314 320 314/310
Cevlı (kabuklu) — 48.-
Ceviz i1q natürel) 160.— İM.—
Pokıınıu ham maddeleri ı
Tiftik (ana mal — 6OO —
Tirtlk ’Natürel) — 680 —
Yapak 1 rakya (Kırkım) .. 375.— 370 -
İlam deriler :
Sığır salamura (kasap) İd 100.— 100.—
Keçi tuzlu kuru kilosu .... — 200.—
Kovun hava kurusu kilosu 210.— 200 —
Nebati Tağlar t
Zeytinyağı ıfî.E. tenakeli) — 243 —
3u*amyağı (Raf sıra) — 3Û0.—
Ayçiçeği (Rafine çıplak) .. 163.— 165.—
Fındık vrğı (Çürük) 157.—
Birinci ikinci Birine Hırdır İkinci , vamle
New-York Borsası
Bllğduy ( Klişeli =: Şerit) uuu El kı Kül
Sert Kış maheulu No 2 .. 261 — 259.—
Kırınızı Klş nuıhsulU Noı 2 232.- 231.—
Pamuk Mlddllng (1 lbrral~bent)
44.— 43.05
Mart 43.45 42.09
12.01 42.84
Tiftik ( Llhrcul—senli
Takaae No. 1 ................ 135 — 135.—
Fındık (I JbrOsl
Kabuklu veril iri — '—i
>rıa
Levant tç ithal muiı 63.-
Ekatra İri 'Q Ithaı nııılı 66.- 65.-
Kuru uzlim lJhrv«*ı = Nrnt) ....
Thompson çekirdeksiz seçme 11 t/4 D 1/4
Keten »ulnınıu , Bildril - Dulıırı
Mlnnuupuiis 3.85 M ft
Kuhıy (Libro = Sent) 132.— 140.—
Levha «teneke (100 ılbro lolnri 1 4(ı 7 4lı
Keten tohumu ıTunustSieriLift> Honılıuy •••«»••! (••••• «•••••«••••*••• 73-
KtiikıHn 71.- 7ü.-
Yer batığı lllndldan ....... 78.- 76 -
Tiftik İyi rnııl Llbrv’d = FI> ııt) *
•• ^ıra malı “ •m —
Vün Anadolu '* ° — —
frJkya *• *• -• —
İskenderiye P-rsası
Komite şöyle hir tavsiyede bulunmuştur: İleri memleketler ham madde satışlarında istifçiliği yavaşlatma-lılar ve sun! gübre, tarım Aletleri ve diğer tarıma ait teçhizat imaline devam etmelidirler. Yani yeniden silâhlanma siyasetini bırakıp geri kalmış memleketlere her türlü teknik yardımda bulunmalıdırlar.
Pamuk ipliği tevzii
Bölge Sanayi Birliği tetkiklerini bitirdi. Listeleri Bakanlığa gönderecek
Bir kaç gün evvel Ticaret Odasında Sanayi Umum Müdürünün de iştirak ettiği bir toplantıda, pamuk ipliği tevziatı işi görüşülmüştü. Verilen bir habere göre, pamuk ipliği Işllyen her meslek grupu, imalâthanelerinin kabiliyetleri hakkında birer liste hazırlıyarak, Bölge Sanayi Birliğine vermişlerdir. Bundan böyle pamuk ipliği ihtiyaçları, meslek gruplarının yaptığı listelere göre tevzi edilecektir.
Bölge Sanayi Birliği, listeleri tetkik ettikten sonra Ekonomi ve Ticaret Bakanlığına gönderecektir.
Amerikada enflâsyon tehlikesi
New-York, 21 (Husus!) — Federal Re«enr Sistemin idare heyetinden olan Mr. Szymzzak’m verdiği bir demece göre. Amerikanın umumi istihsali bu sene geçen seneden fazla olmakla beraber mÜdafaA programına hareolunan miktar kadar fazla olarmyacaktır. Mr. Szymzzak sözlerine devam ederek şöyle demiştir:
"İş vüsatinin çoğalması ile artan husus! gelirler ve ücretlerle mesai saatlerinin fazlalaşması, müdafaa programı genişlediği için meydana gelmiştir. Bu gidişle sivil halk için yapılan eşya ve hizmet aynı nispette artamıvsçaktır. Potansiyel bir halde bulunan enflâsyon tehlikesi iş adamlarının ve müstehliklerin mevçııt servet kaynaklarından kredi İle fazla masraf yapmaları ile de bir kat kuvvetlenmiştir.,,
Arıcılığın ilerlemesi için bir kurs açıldı
Ankara. 21 (A A.) — Türkiye A-rıcılık Enstitüsü ileride yurdun muhtelif yerlerinde açılacaK olan pratik arıcılık kurslarında ders verecek öğretmenleri yetiştirmek gayesiyle “Kurs Öğretmenlerini Yetiştirme Tedrisatı,, adiyle kısa devreli bir tedrise törenle başlamıştır. Seçkin bir dâvetll kütlesinin huzuriyle İlk ders verilmiştir.
Ders verilmeden evvel Enstitü Müdürü Vedat Pınar, Arıcılık* Enstitüsünün gayelerini belirtici mahiyette bir konuşma yaparak özelimle şunları söylemiştir:
“Arıcılık, Türk Milletinin hayatında asırlarca en önemli bir iktisadi ve zirai mevzu olarak ye( almış, milletimizin gıda bakımından mühim bir ihtiyacını karşılamıştır.
Son asırda Avrupa ve Amerika milletleri bu sahada geniş ilerlemeler yaparak tabiatın bu faydalı ve şifalı gelir kaynaklarını kendi menfaatlerine İyice İstismar ettikleri halde blzler bıı Işdu oldukça geri kaldık. Milletimizin hak ve İmkânı dahilinde olan bu kaynağı iyice kullanamadık, ,|
Amerikanın altın ve gümüş istatistikleri
VVashlngton, 21 (Hususi) — Amerikan Ticaret Bakanlığı Kanadaya 857,358 ons. Şlliye 1,321 ons, Türkiyeye 1,142 ve Mısıra 209,447 ons altın İhraç etmiştir.
Bütün gümüş ihracatı îngtl-tereye tevdh edilmiş olup hepsi 42,186 dır. Amerikanın 8,03.3 lük altın ithalâtı Kanadadan gelmiştir.
Gümüş İthalâtı 2,312.507 dolan bulmuştur. Bunun 8.522 sl Kanadadan. 2,255,9851 Meksl-kadan ve 22,000 i İnglltereden gelmiştir.
Kısa Haberler
Tropikal memleketlerde zlrıuıt araştırmaları
★ Nevv-York, 21 (Hususî) — Tropikal memleketlerde tarım metodla-rını ilerletmek İçin bir Amerikan organizasyonu kurulmuştur. Milletlerarası Ekonomi Şirketinin A-raştırma Enstitüsü olan bu teşekkül Mr. Nelson.Rockfeller’in başkanlığı altında kâr gayesini gütmüyor.
Enstitünün başlıca gayesi Brezilya ve Venezuellada kahve, pirinç, mısır yetiştirilmesi hakkında tet-klkatta bulunmaktır. Tarıma ait yapılan tetkiklerin dünya çapında hayat standartlarını yükselteceği kanaati hasıl olmuştur. Bu enstitü tarımda en ileri teknik vasıtaları kullanarak İnsanlığa hizmet edecek ve modern Alet İle İlmî araştırmanın yayılmasını temin etmeye çalışacaktır.
New-York Borsasıııda fiyatlar
★ New-York. 21 (AP) — New-York Borsasında pek hararetli olmayan bir gün neticesinde bazı fiyatlar düşmüş bazıları İse yükselmiş ve borsa karışık kapanmıştır. Chicago Hububat Borsasında buğday alçak ve mısır karışık kapanmıştır.
Japonya,va sterlin? kredisi
★ Tokyo, 21 (Husus!) — İngiliz a-lâkalı çevrelerinin bildirdiğine göre, Japonyaya sterling kredisi a-çılacağı haberleri tamamiyle asılsızdır. îngilterenin açık itibariyle Japonyaya 10-15 milyon pound sterling vermeye hiçbir niyeti yoktur. Tam aksine Japon yetkili makamlarına defalarca bildirildiğine göre, tesbit edilen politikaya göre, açık itibariyle sterling yardımı tasvip edilmemektedir.
Ingilterede bildirildiğine göre, Japon memurları ile Ingiliz bankalarının Japonyadakl şubeleri, Aralarında kısa vadeli ticari kredi kolaylıklarının Japonyaya gösterilmesi İçin müzakere etmektedirler; hattâ lüzum görüldüğü takdirde bu yardımın arttırılması da düşün (ilmektedir^
Bradford yün piyasası
★ Bradford, 21 (Husus!) — Taranmış yün müstahsilleri Auckland yün satışlarında ödedikleri yün fiyatlarını İyice tartıp câri piyasa fiyatı 1le bir muvazene temin etmişlerdir. Hazırlanmış taranmış melez yün fiyatları istikrarlıdır. Fakat bu kaliteler nispeten az cilan uzun elyaflı yün yüzünden biraz ZArara uğramıştır. Merinos kalitesinde fiyatlar Alıcıların a-loyhlne tekemmül etmoktedir ve bütün kaliteler biraz pahalılaşmış. tır. tnce melez yünleri İse değişmemiştir. Fazla muamele olmamıştır. Çünkü taahhütler Zaten b’r hayli zaman için kapanmıştır.
Pamuk standardizasyonu nizamnamesi
İzmir, 21 (Husus! muhabirimiz bildiriyor) — Pamuklarımızın milletlerarası pamuk standardına göre Ayarlanmasına karar verilmiştir. Bir A-merikan uzmanı izmire gelerek 100 pamuk eksperi yetiştirecektir.
Pamuk fiyatlarının yükselişi üzerine ortaya çıkan ihtilâflar İzmire giden Ekonomi ve Ticaret Bakanı ihtilâfları halledecek
Ticarî taahhütlerin ifası bakımından, eski fiyata sipariş edilen pamukların teslimi lâzımdır
İzmir, 21 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe akşam treni İle şehrimize geldi. Bakan yarın pamuk alıcı ve satıcılarının iştiraki ile yapılacak toplantıda her iki tarafı dinleyecek, ondan sonra harice yapılan satışların miktarı ve fiyatları hakkında kendisine takdim edilecek listeyi gözden geçirecektir. Memleketimizde ilk defa bir Ticaret Bakanı bu kadar enteresan bir hâdise ile kAr. şıkarşıyadır Bilindiği gibi ihracatçılar dış memleketlere ekim ve kasımda teslim, bir hayli pamuk satmışlardır. Satışlar müstahsilden itlba. ren İhracatçıya kadar 8-9 el ve 8-9 fiyat değiştirmiş; 210 kuruştan bavlıyan satışlar 120 kuruşa kadar çıkmıştır. Pek tabii olarak Zühtü Velibeşe D. P. Hükümetinin Ticaret Bakanı olarak memleket, ticaret ve istihsal hayatında büyük sarsıntılar tevlit edecek olan o kadar nazik bir meselede müstahsilin haklarını bir tarafa bırakarak “Pamuklan kaça satmışsanız teslim edin,, diyemtyecektir. Eğer böyle bir şey olsaydı. Bakan daha Ankarada iken müracaat edea satıcılara bunu söylerdi. Ticaret Bakanı aynı şekilde İhracatçılara: “Sizin hakkınız yoktur ve hakkınızdan vazgeçin, dış satışlarımızı yerine getirmeyin,, gibi bir beyanda da bulunamaz.
Yurdumuzda kışlık ekim
İzmit bölgesinde ekim vaziyeti normal bir seyir takip ediyor
Kocaeli, 21 (Husus!) — Kocaeli bölgesinde kışlık olarak ekilen hububat normal bir şekilde inkişaf etmeye başlamıştır. Orta Anadoluya nazaran bölgemizde kışlık ekim yüzde 75-80 arasındadır. Su basmış ovalar müstesna, diğer yenerde kışlık ekinler İyidir. Pancar ekimi do normal devam etmektedir, Adapa-zarında hu yıl 80 bin dönüm pancar ekilmiştir.
Patates yerleri de şlmdid m hazırlanmaya başlamıştır. Turfanda patatesler de ekilmektedir. Dolu gibi bir Afet olmazsa megaların vaziyeti de memnunluk vericidir.
Bu sene Adapazarı çiftçisine Ari-fiye Tohum Islah İstasyonundan 25 bin kilo, Ziraat Bankasından da 20 ton tohumluk hububat verilmiştir. Mısır ekimi için de faaliyete geçilmek üzeredir. Geçen sene Toprak Mahsulleri Ofisi, bölgemiz ’e mısırın kilosunu 18 kuruştan almak istediği halde Tohum Islah istasyonunun aldığı yerinde tedbirlerle kilosu 30 kuruşa kadar yükselmiş vo müstahsilin yüzü gülmüştür.
Bu yıl Kocaclido mahsulün iyi vc bereketli olacağına mütehassıs zira-atçılerlmizln kanaati vardır.
Karamürselde krom, amyant ve manganez madenleri bulundu
İzmit, 21 (Hususi muhabirimiz bildiriyor» — Karamürselin Semet-ler köyünde gayet zengin kn.ın, amyant ve manganez madenleri bulunmuştur, Bu madenlerin bulunduğu yerde j-upılacak tetkiklerden sonra madenler bıısus! teşebbüsler tarafından İşletilecek tir.
O zaman memleketin ticari şerefi kalmayabilir. Bu bakımdan Ekonomi ve Ticaret Bakanının pamuk satışları bahsinde nasıl bir karara vftsıl olaciı-
Ulaştırma Bakanının basın toplantısı
Bakan Ulaştırma işlerinde alınacak tedbirleri anlatıyor
Denizyolları İşletmesine İktisadi ve ticarî bir şekil verilecek, sivil havacılık işleriyle Havayolları işletmesi birbirinden ayrılacak
Ankara, 21 (A.A.) — Ulaştırma Bakanı Scyfi Kurtbek. bugün saat 10 da Başbakanlıkta bir basın toplantım yaparak, Devlet Denizyolları, Havayolları ve P.T.T. Teşkilâtı hakkında şu demeçte bulunmuştur:
Denîsyollun istetmesi:
“Denizyolları İdaresi de bugün halkın ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktır. Gerek şehir hatlar», gerekse de/ıiz hatları ve Uman İdaresi ü-zerir.de halkın şikâyetleri mütemadiyen artmaktadır.
Denizyolları İdaresinin mali durumu da iyi değildir. Hususiyle yolcu nakliyatında rakipsiz olmasına rağmen İdare zarar ve ziyandadır. İdarenin statüsü icabı olarak tam bir işletme muhasebesi tatbik edilmemektedir. İdarenin bu yıl açığı 18 milyon 964.488 liradır. Tarifeler, maliyete müessir unsurlardaki artışı takip etmemiştir. Tenzilâtlı tarifeler İdarenin ziyanında mühim yer tutmaktadır.
Deniz ve şehir hatlanndaki personel, fedakârane çalışmaları ve işlerinin ağırlığı ile mütenasip bir şekilde tatmin ve terfih edilmiş değildir.
Deniz sanayii ifrat derecede bir devletçilik sistemi altında dondurulmuştur. Hususi teşebbüs inkişaf imkânını bulamam ştır.
Denizciliğimizin bu hale düşmesinin esas sebepleri, idare organizasyonunun kifayetsizliğinde toplanır.
Denizcilik işlerimiz, de baştan başa yeniden organize edilmevo muhtaçtır.
Bu maksatla alacağımız tedbirler şunlardır:
1 — Bakanlığın denizcilik İşleriyle uğraşan teşkilâtım günün ihtiyaçlarını karşılıyacak duruma sukmak.
2 — Denizyolları İşletmesi İdaresine iktisadi ve ticari bir statü verilmesi.
3 — Denizyollarının gemi, malzeme ve vasıta bakımından takviyesi ve kalkındırılması
Bu tedbirlere ve bu umumî kalkınmaya ait kanuni mevzua* hasırlanmaktadır. Kısa zamanda Büyük Millet Meclisine sunulacakt r.
Havayolları:
Hava seferlerimiz, övünülecek bir emniyet içinde yapılmakla beraber halkın ihtiyacını karşıhyacak durumda değildir. Milletimizin hava seferlerine heves ve itimadı hızla artmaktadır. Hususiyle uzak bölgelerimiz için hava neferlerini çoğaltmak zarurîdir. Fakat Havayolları tdare-sınln teşkilât, malzeme ve tesisleri büyük ölçüde bir reforma, kuvvet-lendirilmeye ve genişletilmeye muhtaçtır. Memleketimizde sivil havacılık işleriyle Havayolları tşletmesi birbirine karıştırılmıştır. Bu suretle hem Havayolları İşletmesi güç bir duruma sokulmuş, hem de sivil havacılığın gelişmesine mâni olunmuştur.
ğı ve !şj nasıl idare edeceği bugün merakla sorulan bir sualdir Bakanı istasyonda müstahsiller ve tacirler karşılamışlardır.
Milletlerarası anlaşmalar gereğince sivil havacılık hususunda yapmaya mecbur olduğumuz işlerde çok geç kalmış durumdayız.
Havayollarımızın bütçeleri de açık İle kapanmaktadır.
Havayollarını, milletin lht'yaçlarını karşıhyabllecek duruma çıkarmaJc İçin şu tedbirler alınacaktır:
1 — İdarenin statüsü değiştirilecek ve sivil havacılık işleriyle Havayolları İşletmesi birbirinden ayrılacaktır. Havayolları İdaresi İktisadî ve ticari bir işletme imkânmı bulacaktır.
2 — Personel statüsü yeni teşkilâta ögre yeni baştan tanzim edilecektir. Havayolları personelimiz, hususiyle pilotlarımız, mesleklerinde hakikaten değerli arkadaşlarımızdır. Statülerini, mesleğin hususiyetlerini dikkate alarak tanzim edeceğiz.
3 — Yeni ve büyük hava meydanları yapılmasına, diğer meydanların geliştirilmesine enemmiyet vereceğiz.
4 — Uçuş vasıta ve malzemesinin yenilenmesine ve çoğaltılmasına çalışacağız.
P. T. T. :
P.T.T. idaresi de halkın İhtiyaçlarını tamanıiyle ve kifayetli nir şekilde karşılıyamamaktadır. Hususiyle halkın telefon için yaptıkları şikâyetler uzun yıllardan bert devam e-degelmekte ve gittikçe artmaktadır.
Şehirlerarası telefon konuşmadan teknik bakımdan tam bir emniyet içinde cereyan edemediği gibi miktar bakımından da imkânlar ihtiyacı karşılamaktan çok uzaktır. 3ehir ve kasabaların telefon ihtiyaçları serî bir artış göstermektedir. İktisadi faaliyet merkezlerinde ise telefon darlığı hâd bir şekildedir.
Bu vaziyet karşısında P.T.T. İdaresi büyük zorluklar ve İmkânsızlıklar içinde kalmıştır. Bir taraftan yeni ihtiyaçlar hızla artarken diğer taraftan mevcut tesisler vc şebekelerin mühim bir kısmı tabiî ömürlerini bitirmiş ve yenilenmeleri kat! bir zaruret haline gelmiştir.
Çok fedakâr bir şekilde çalışmakta olan P.T.T. personelinin ;a!ışma ve hayat şartlan ağırdır. Bu arkadaşlarımız başka memleketlerdeki emsaline nispetle çok aaha fazla çalışmaktadır. Memleketimizde pazar ve tatil günleri çalışmaları da diğer memleketlere nispet edllemlyecek kadar çoktur.
İdarenin malî durumu kötüdür. !• darenin borçlar yekûnu 140 milyonu aşmıştır.
işletme masrafları gittikçe artmaktadır. Gelir, masrafları aslâ kar-şılıyamamaktadır. İşte, 2-1-1950 tarihinde İstanbul basınına yapılan resmi beyanatta senede 7 milyon lira kâr ettiği zikredilen Telefon İdaresinin hakiki durumu budur.
P.T.T. İdaresinin bu hale düşmesinde asıl âmil olan. İdarenin iyi organize edilememiş olması, politik ve demagojik tesirlerle çalışmalarının karıştırılması ve bürokratik olarak idare edilmiş olmasıdır. İdarenin bugünkü statüsü ve teşkilâtı ıasyonel bir çalışmaya İmkân verecek durumda değildir. Eski İdare tarafından yapıldığı ilân edilmiş oİAn sekiz senelik bir plân, tamamlandığı zaman dahi ihtiyaçları karşıhyacak kir plân olmaktan çok uzaktır.
P.T.T. bahsinde çok mühim olan bir meseleyi de açıklamak İstiyorum:
Biliyorsunuz kı Anayasaiuizın 81 İnci maddesi muhaberenin gizliliğinin muhafazasını emretmektedir. E-sefle söylüyorum ki Anayasanın bu maddesi sabık idare tarafından ta-manıiyle hükümsüz bırakılmaktadır. Vatandaşların mektupları açılmış, telgrafları kontrol edilmiş ve telefon* lan dlnlcnllmiştlr. Postahanekre konulan gizli memurlar vasıtaaiylo vatandaşlar mektup atarken gözletilmiş ve kutulardan mektuplar alınmıştır.
Vatandaşlarımı kat! surette temin edarim ki Demokrat Parti Hükümetinin vazifeye başlamasiyle beraber Anayasanın 81 İnci maddesi tam bir surette yürürlüğe girmiş bulunmak• tadır.
P.T.T. durumumun ıslahı içiu u/ı-nacak tedbirler:
P.T.T. İdaresinin kısa zamanda ıslahı ve kalkındırılması için her şeyden önce îdaıe statüsünün vc teşkilâtının rasyonel bir şekilde jcnide’ı tanzimine karar vermiş oıılünuyo-rıız.
Personel statüsü de tam nir revizyona tâbi tutulacaktır. Yeni tesislere chcmmlvct vermekle berabeı mevcudun takviyesine ve bütün işletme mekanizmasındaki İnkişafın rasyonel bir plâna bağlanmasına çalışıyoruz. Bu esaslar üzerinde tatbik edeceğimiz büyük bir reform ile P.T.T. teşkilâtımızda Önümüzdeki yıllar içinde esaslı bir kalkınma teinin edeceğimizden emin bulunuyorum.,
M Kasım 1900
YENİ İSTANBUL
8nyfa 5
SANAT ABİDELERİMİZDEN İSTANBUL ÇEŞMELERİ
i
Berlinden Türkiyeye
Yeniden kurulan Bereketzade çeşmesi
• - -- -W X——T-J;
Bu eser
şehrimizin en
güzel âbidelerinden biridir
Arkeoloji Müzeleri Müdürü
Aynı çeşmenin tamir ve llıyadnn sonra bugünkü hnll
Bereketzade Çeşmesinin eski hail.

uçan balon
Geçen ny, Berllnde yapılan bir sanayi sergisinde uçurulan bir çocuk balonu 1575 kilometre yol almıştır. Jllrgen Alt İsmindeki balon aahlbl, balonunun Türkiyeye vardığı haberini aldı. Böylece 11 yaşındaki bu çocuk. sergi münasebetiyle tertiplenen ve aşağı yukan 90.000 balonun uçurulduğu müsabakada birinciliği kazanmıştır. Jürgen Alt'a mükâfat o-larak bir radyo hediye edildi.
İkinci gelen gencin balonu da dikkate değer bir mesafe katettl ve 1525 kilometre yol aldıktan sonra Finlan-diyaya vardı. Talihli sahibi İse. çikolata dolu bir elektrik süpürgesi kazandı. Son haftalarda Berlinden uçurulan balonlardan 6000 tanesinin muhtelif yerlere vâsıl olduğuna dair mektup gelmiştir.
HİKÂYE
"••••• Son Sabah"
öceğin felâketi
Kopenhag — Cumartesiyi pazara bağlıyan gecede Tolkedyb deniz fenerinin birdenbire sönmesi, dört küçük Danimarka teknesinin batmasına se-
bep olmuştur. Teknelerin mürettebatı kurtarılmış İse de, gemiler kayalara çarparak param parça olmuştur. Bu felâketin müsebbibi, asetyl fenerine girip, ığışı söndüren bir kulaka-çan böceğidir.
SİNEMA
Çeşme ve sebiller, şehrimizin birer sembolüdür. BAnileri bunları ma-halle aralarında, çarşı, pazar yerlerinde tesis ettikleri zaman, yanlarına birer çınar ağacı dikmeyi de ihmal etmezlerdi. Böylece zamanla bu çeşmeler âfaka yükselen gövdelerin sa-yedar dallan altında ressamlara mevzu teşkil ederdi. Evliya Çelebi gibi bazı muharrirler Istanbuldaki çeşme adetlerini binlere kadar çıkanrlar. Bunlardan yangın ve zelzele gibi hâdiselerde mahvolan, yolları bozularak muattal veyahut vakıfları münderis olduğu için onarımsız kalan, kuru çeşme diye hiç bir taraftan himaye ve ihtimam görmiyerek günün birinde bulunduğu sokağın genişlettirilmek bahanesiyle ortadan büsbütün kaldırılmak bedbahtlığına uğrayan çeşmelerin sayısının mühim bir yekûn tuttuğunu esefle söyllyeblliriz. Malûmdur kl, îslâmda su. sadakanın ileri safında gelir bir hayrattır. Bu münasebetle yapıcı ve kurucu ecdadımız, bendler tesis ederek şehir ve kasabalara kilometrelerce mesafelerden su getirtmişler, böylece mahalleler arasında, çicisi bol mevkilerde ler ihdas etmişlerdi.
Antik devirlere gözümüzü götüre-
bilâhare Bl-
sekenesi kesif yolcusu ve ge-çeşme ve sebil-
cek olursak bu devirler adamlarının akar su, memba veya kuyulardan İstifade ettiklerini görürüz. Ancak Romen devletlerinde nüfusu kalabalık olan şehirlerde uzak yerlerden ayaklı kemerlerle su getirmişlerdir. Zamanımıza kadar Küçükaya-sofyada ayakta kalmış olanlar İçinde 40 kilometre uzaktaki Madran Dağından Bergama Akropolüne, eski adı Koresus olan Bülbül Dağının batısındaki Mamasa
zantirüer zamanında ayaklan 15 metre kadar irtlfaa varan kemerlerle — kadîm Paktiyastan Ayasuluğ hisan-nın bulunduğu tepeye isale edilen sular vardır. Söke civarında Mtlet ve Antalya civarında Perje ve Aspendos gibi kadim şehirlere bu yolda getirilen sular, umumi çeşme mahiyetinde olan heykellerle bezenmiş nlmfeomla-ra dökülürlerdi. Görülüyor ki, İnsanlığın suya olan ihtiyacı, suyu sevmesi kadimden beri cari olagelmiştir. İslâmlığın ve Türklüğün «uya âdeta bir kudsiyet izafe etmesi buna olan sevgisinin yüksek bir tezahürüdür. Bu ciheti kısaca kaydettikten sonra îs-tanbulun cadde veya mahalle aralarındaki çeşmelerini incelemeye devam edelim:
Yakın zamanlara kadar Galatada
Osmanh Bankasının karşısındaki yokuştan yukarı çıkınca sol tarafta kurumuş, bakımsız haliyle beraber bediiyat meftunlarının dikkat gözünü çeken bir çeşme İle karşılaşılırdı. Çeşmenin üzerindeki kitabelerin delâletiyle 1457 de Fatih Sultan Mehmedin müezzinlerinden Bereketzade tarafından yapılmış, fakat haraplığına binaen muhtelif senelerde onarılan bu çeşme 1731 de Sultan Mahmudun valdcsi Saliha Sultan tarafından ihyaen tamir edilmiştir kl, devrinin en güzel örneklerinden birini teşkil eder. Çeşmenin üzerinde kabartma meyva ve çiçek şekilleri pek dakik surette işlenmiştir. Bilhassa armut, incir, nar gibi Türk heykeltraşlığının kesretle kullandığı şekillerin bu çeşmede daha vuzuhla fakat basit ve zahmetsiz bir surette İşlenip yerli yerine konmuş olduğunu görürüz. Türk sanatkârla nnın, kullandıkları meyvalar arasında diğerlerine nispeten narı fazla kullanmış olmaları bu meyvayı daha fazla sevmiş olmalariyle izah edilebilir. Nar sekli stilize edilerek Barok Devrinin sonlarına doğru maruf şekilden ayrılarak âdeta yuvarlak bir şekil İktisap etmiştir Velhasıl bedii bir tarzda vücuda getirilmiş bu kabartmalar çeşmenin umu-
mt heyetine cazip bir güzellik katar.
Çeşmenin 1913 yılına doğru yayvan ve geniş saçakları harap bir hale gelmişken o tarihlerde Fransız sefiresi olan Mm. rfombort'un ikaz ve önayak olmasiyle (İstanbul Muhipleri Cemiyeti) tarafından tamir edilmişti. Lâkin yine harap bir hale gelmişti. Bundan on yıl önce Beyoğlu Kaymakamlığında bulunan Sedat /iziz Erim isminde bir sanat â.şıkı elinde mevcut mütevazı vesaitiyle çeşmeyi temiz bir hale getirmişti.
Çeşmenin, otomobillerin manevrasına engel oluyor bahanesiyle yıktırılmaya başlandığı müze idaresince haber alınması üzerine hedmiyat durdurulmuş ve eski Vali Lûtfl Kırdar nezdlnde yapılan teşebbüs muvaffakiyetle neticelenerek bânislnin adiyle anılan o civarda münasip bir yerde terkip edilmek üzere söktürülmüş ve bugün Galata Kulesi yanında eski sur önünde müzenin nezareti altında yeni baştan monte edilmiştir.
Çeşmelerin bakımı onların ancak faal olabilmeleriyle kâim bulunduğunu gözönünde tutan Vali ve Belediye Başkanı Fahreddin Kerim Gökay da çeşmeye su isala etmek suretiyle bu güzel eseri ebedlleştirmiştir.
KASIM
Hicri
19 5 0
136*
Çarşamba
VAKİT
vasat!
ezani
Bun-
DA-
Es-
2 —
Kl-
L
— Kanun Harici,
2 —
(22513) Apoka-
1 -
P.A A.
1 — Balalayka,
Tarzan
KAKACA
R
A
D
Y
0
L
9
UÇAK.TREN - VAPUR
TİYATROLAR
6.54 12.00 14.31 16 46 18.22
5.12
ve Brahma Erendor
Güneş OğU İkindi
Akşam Yatsı ImnAk
1 — Kan Yıllar Nsw-Yurk
(Tüık) (Türk) (Türk) B.E.A.
2.07
7.13
9.44
12.D0
j.36
12 25
(21917) 1 -— İhanet.
(23542ı 1 İntikamı.
— Ormanlar
2 — Kanun Kar-
İMTANBUT BELEDİYESİ Şehir Tiyatroları 20 30 da DRAM İhtiras Tramvayı
T.Suni
9
Hunu
11.30 (Amerikan) Frankfurt. Londra, Neu’-York a. —
C. Y. (Kıbrıs) Nikosvaya. —
D. H Y. (Türk) Anka raya. — D.H.Y. (Türk) tamire. —
(Amerikan) Beyrut.
GELECEK Ol AN UÇAKLAR
10.45 P.A.A. (Amerikan) Bey-
ruttan. — 1140 D.H.Y. tzmirden. — 11 50 D.H.Y Ankaradnn. — 14.50 D.H.Y.
Adana, Ankaradan. — 15.40
(İngiliz) Londra. Nla, Roma, Ati-nadan. — 16.10 Kahire, Beyrut,
Ankaradan. — 16.10 D.H.Y.* (Türk) D. Bakır, Elâzığ. Malatya, Anka-radan. — 20.40 P.A.A. (Amerikan) New-Y'orlc, Londra. Münihten.
GİDECEK Ol AN UÇAKLAR
8.30 D.H.Y. (Türk) Adanaya. — 9 00 L.A.Î. (İtalyan) Atma, Komaya. — 9 30 D.H.Y. (Türk) Balıkesir, İzmir. Ankaraya.
P. A. A. Brüksel, 11.45 12.30
14.20
21.40
Karaşl, Delhi, Kalk (ita. Bangkok. Hongkong’a.
GELECEK OLAN VAPURLAR
6.30 Konya, Bandırmadan. — 7 00 Aksu, lskendcrıından, — 9.00 Tırhnn îneboludan. — 12.00 Giresun, lzrnirden. — 1135 Sus, Mu dünyadan.
GİDECEK OYAN VAPURLAR
9.00 Sus, Mudan>aye — 11.00 Etrünk, lzmlre. — 18.00 Anafarta. Imrozn. — 22 00 Konya, Bandırmaya.
GELECEK OLAN TRENLER
8.30 Ankaradan. (Eks.;, — 0 15 Ankaradan, ıEke,). — 16.15 An-karAdan ıMotörlü).
GİDEC EK OLAN TRENLER
8.20 Semplon Eka. (Avrupaya) — 18.10 Ankaraya, (Eke.). — 21.3o Ankaraya. (Eke.).
*
t Operet 3 perde Eser: Sşlffilgetl Müzik ı Kalman Türkçesl: Esat
★ MUAMM ı*4(
TİYATROSU II E L A M I
2 — Neslmaçi Amerlkadn. Yolcuları.
(22367) 1 — Yuvam)
2 — Fedakâr Ana
Nuri Kordeğ YENİ SES TİYATROSU Pazartesiden başka her gün Saat 20 45 te Umumi İstek üzerine pazar akşamına kadar
t) V ERCİ N
Yeti-
— San-Krancls-
ELlf.AMKA
LALE 1 — Ralclbeler. MELEK 1
Bu Gece Seninle.
TAYYARE Kahraman Yüabaşı.
TAN 1 — Zaferden Üetün. 2 — Raklbeler.
YEM 1 — Tarzan Maymunadaın. 2 — Bufalobll Şarkısı.
Telf ; 42157 Kıımrdl kıınıı TERSİNE DÜNYA R.
ANKARA
ANKARA (23234) Yanlış Hüküm, BÜYÜK (15031) Tuna Ağlıyor. CEBECİ (13846) 1 — Üvev Kardeş 2 — öldüren Para.
PARK (11131) İstanbul Geceleri. SUS (14071) İstanbul Geceleri. SÜMER 1 — Batı Çöllerinde. 2 — Çöl Kahramanı,
ULUS (22294) Aşk ve ölüm Vadisi. YENİ (14040) Eğlenceler Perisi. BÜYÜK Rlgoletto.
KÜÇÜK Melekler ve Şevtanlar. ÇOCUK TİYATROSU Kâta cuk (Saat 14 de).
İZMİR
Madam Rovsrl.
Zaferden Üstün.
Öğrenmek ili livarında olduğumuz lıerşey


Safer
11
1370




ŞARK (40380) Apokallpa.
ŞIK (43726) 1 — Korkunç Gece.
2 — Ölümden Firar. 3 - Korkunç Vadi.
TAKStM (43191) Nam-ı diğer Parmaksız Salih.
TAN (80740) 1 — Benden Kaçamazsın. 2 — Meksika Hayduttan. ÜNAL (49306) 1 — Çanlar Niçin
Çalıyor. 2 — İstırap Çocuğu. YENİ (84137) 1 — Istırap Kurbanları. 2 — Zambo.
YILDIZ (42047) Lady Hamilton.
İST \ \ Bİ L
ALEMDAR (23863) vasi. 2 — Korkunç AYSU ran. 2
AZAK raimin şısında.
ÇEMBERLİTA9 lips.
EMRE 1 — Frankeştaynın intikamı. 2 — Hazine Peşinde.
HALK (21904) 1 — Kahraman Kılavuz.
3 — Felâket İSTANBUL Yıkamazsın. KISMET (266M) 1 — Vahşi Koşu.
2 — Atlanın. 3 — ölüm Yolu. .MARMARA (23860) Apokollps. MİLLÎ (22962) 1 — Rebeka. 2 — Vadiler Hfıkltni.
Tİ RAN (22127) 1 — Ormanlar Kiralının İntikamı. 2 — Kanun Kn£ şığında.
YENİ (Bakırköy 16-126) l-Ö-tümden Firar. 2 — M.aııon Lesko.
KADIKÖY
BİZİM BİNEMA (Üsküdar)
Nehirler Kıraiiçcai. 2 — Ateş Bekçileri.
HALE (Kadıköy) 1 — Rn menin Romanı. 2 co.
OPERA (68714)
2 — Neaimaçl Kahraman Gdnüllü SUNAR* 1 — Çakırca!» Mehmet Efe. 2 — Hürriyet Aktüalltesl.
SÜREYYA (tk»862) I - Bağdat (Renkli). 2 — Deniz Kızı.
YELDEÖ İRMENİ 1 New-York'1a. 2 - Canavar Tohumu.
Beyoğlu 44644 Ankara 00 lutanbul X4222 İzmir 2222 Üsküdar 60945 K.Köy 60872 Karşıyaka 15055
SIHHÎ İMDAT

İstanbul Bovoğiu Anadolu yakası Ankara îtmlr
4400»
60536
01
2251

Ingiliz çocukları hangi filmleri tercih ediyor ?
tngilterede beş ilâ on beş yaşı arasındaki çocukların beğendikleri artist ve filmleri seçmeleri için bir müoa-baka tertiplenmiştir. Müsabakaya Ingüterenln her yanındaki mekteplerden 2000 kişi iştirak etmiş ve hiç tahmin edilmeyen neticeler elde edilmiştir. Çocuklar sinema, filmler ve arstisler hakkında düşündüklerini a-çıkça bildirmişler.
10 ilâ 15 yaşı arasında olan, 100 çocuğun içinde ancak iki tanesi hiç sinemaya gitmemiş, 900.000 çocuk her cumartesi çocuk matinelerine gitmektedir. Pazar günleri hemen hemen hiçbir çocuk sinemaya gitmekten hoşlanmıyor. Aynı yaşta kız ve erkeklerin hep birlikte verdikleri reye göre en beğenilen kadın artist Margaret Lockvvood’un son 10 filminden en aşağı dokuzu çocuklar tarafından en çok sevilen filmler arasındadır; bu filmlerin hiçbiri çocuklara göre değildir! Erkek çocukları hâlâ kovboy kıralı Ray Rodgers’e hayrandır. fakat bu sene Margaret Lock-wood, Ray Rodgers’ln pabucunu dama atmıştır. Kız çocuklarının en beğendikleri erkek artist James Ma-son’dur. Çocuklar çocuk artistleri severler mi? sualine hemen hemen hepsi “hayır" cevabını vermişlerdir.
Erkek çocuklar daha ziyade kov-boylu, gangsterlı polis filmlerini tercih ediyorlar. Sonra tercih listesinde komediler, esrarlı filmler ve hortlak hikâyeleri geliyor. AçkI ve hissi filmlerden erkek çocukları pek hoşlanmıyor. Kız çocukları aşk filmlerini dördüncü derecede seviyorlar. En çok müzikli filmleri, sonra kovboy, daha sonra sıra İle polis ve hortlak hikâyelerini beğeniyorlar. Münekkid olarak çocuklar en sert sinema direktörlerinden daha şiddetli oluyorlar.
Hele çocukların aileleri ve velileri onların yalnız Wait Disneyin ördek Kardeş ile Mikl Fare filmlerinden hoşlanacaklarını tahmin ederken bu neticelerle karşılaşınca klmblllr ne kadar şnşıracaklar. Acaba böyle bir tetkik İşine bizim memlekette glrllse alınan neticeler ne olur dersiniz?
BULMACA
BEYOĞLU
Al.KAZAR (42562) Zamba AR (44304) Korkak Kahraman, ATLAS (40835) ÜÇ SilAhşbrler ELHAMRA (42235) 1 — Şahane Vals 2 — Her Şafakta ölürüm. GÜREL 1 — Gangatcrler Çemberi. 2 — üç Ahbap Çavuşlar Elmaa Peşinde (Türkçe).
İNCİ (44595) Apokallps.
İPEK (44289) üç SllâhşOrlef LALE (43305) Korkak Kahraman, M El.EK (40868) üç Bllâhşörler SARAY Yunan Opereti, 5PATPARK (83143) 1 - Munon,
2 — Esrarengiz At.
KÜ M ER (42851) Bir Vatan Doğu-yor.
EMİNÖNÜ1 mlnönü) — çükpaznr) -dar)
Mehmet Kasım (E* Hikmet Güney (KÜ-Sırrı Haslın (Alem-Süreyya (Kumknpı)
ÇÇARŞAFI birkaç yerinden sökülmüş yorganının altında soğuktan titrerken hep kulağı kapıda İdi. Gazeteci çocuk nerede İse gelir, diye düşünüyordu. Kar serpintilerinden biraz nemlenmiş o-lacağm) tahmin ettiği kâğıdı, elinden alacak ikinci yo....k üçüncü
sahlfealni çevirecek ve birdenbire haykıracaktı: ‘İşte hikâyem basılmış!” Aman Allahım gözlerime inanamıyorum.,. Tamam. Serme t Serper. Oh nihayet İdeali gerçekleşmiştir. Yazılarını gazete sütunlarında gördüğü gün gelmiştir. Bu anın zevki için ne fedakârlıklara katlanmıştı... Gözlerini yumdu, geçmişi düşünmeye başladı: Babasının son kelimeleri sanki kulaklarında aynı İhtizazı yapıyordu:
”— Bu edebiyat merakı, bu yazı yazma hastalığı seni mahvedecek... İstikbalini tıflane heveslere kurban ediyorsun.
Usulcacık osmanlıca lügati eline almış, bilmediği “tıflane,. kelimesinin mânasını ararken o devam ediyordu:
“— Memlekette kalemiyle hayatını kazanmış kaç insan tanıyorsun ? Liseyi bitirince senin i-çin ne emellerim vardı, hepsini redettin... Bak oğlum son defa konuşuyorum. Gideceğin yer ya Tıp Faküttesi veya Mektebi Mülkiye olmalıdır. İtirazlarına devam edersen bugünden İtibaren hayatını kendin tanzime mecbursun,., Babalık vazifem şu dakika nihayete eriyor... Anladın mı?”
Bu sözler, aile ocağına veda etmek zamanının geldiğini ifade edebilecek kadar vazıhtı. Derhal kararını verdi. AnnesinLn yaşlı gözleri, yalvaran sesi gururunu feda edecek kadar müessir görünmediği İçin Sermet Sarper. on dokuz yaşında elinde bir valiz, cebinde yirmi üç lira para İle İstanbul yolunu tuttu.
İlk İşi. kendine pek mütevazi bir oda ve kamını doyuracak kadar bir vazife bulmak oldu. Kâtipliğini yaptığı müessese paydos olur olmaz odasına kapanıyor, geç vakitlere kadar yazıyor, yazıyordu. Hikâyelerini, makalelerini, hattâ yarıya geldiği romanını kendisi çok beğeniyordu. Ba^an vec-de geliyor; noşuna giden paragrafları yüksek sesle ok ;yor, heyecandan, zevkten âdeta mest, ellerini çırparak:
”— Muvaffak olmıya başladım. Bir gün de mutlak meşhur olacağım,” diye bağırıyordu...
Ne yazık kl ertesi gün bu sevinç, yerini müthiş bir ümitsizliğe terketmekte gecikmiyordu: Yazılarını hangi mecmua veya günlük gazeteye götürse, çeşitli ağızlardan aşağı yukan aynı cevaplan alıyordu:
”— Sütunlanmız dolu... Sıra bekliyen pek çok yazılar var... Maalesef sizinkini alamıyacağız. Ve elleri iki yanma düşmüş, başı önünde dönüp çekiliyordu...

Aradan iki sene geçmişti. Hayat şartlan günden güne ağırlaşıyordu. İnsaflı sandığı ev sahibi da rutubetli odanın klr&jını birdenbire İki misli arttım ermişti, lokantalar liyat listesini barometre gibi durmadan yükseltiyorlardı. Ay ortasında parasız kalmamak için birçok geceleri peynir ekmekle geçirmeye mecbur oluyordu.
Son aylarda vücudunda müthiş
Yazan : Perihan PARLA
bir takatsizlik hissetmeğe başlamıştı ”— Galiba hastalanıyorum” diye düşündüğü zamanlar oluyor. Fakat bu mevzu üzerinde duracak vakit bulamadan yine notlannın üzerine kapanıyordu,
Bu arada annesinden bir kaç mektup aldı, hepsinde aynı şeyleri yazıyordu. înat ve ısrardan vazgeçmesini, babasından özür dileyerek eve dönmesini rica ediyordu. Cevap bile vermedi.
”— Ruhumu anlamıyan İnsanlar, en yakınım olsalar da bana uzaktırlar.” diye bir nakarat tutturdu ve bu cümleyi günlerce ağzında geveledi, zihninde genişletti. Yazarlıkta biraz daha ilerleyince Autho Biogrohpical bir earr kaJeme almayı tasarladı.

Yağışlı bir kış sabahı yüksek ateşle uyanınca, biraz da ev sahibinin teşvikiyle devlet hastahane-terinden birine gitti. Kendisini u-zun uzun muayene eden doktor. Asabi, fakat realist bir adamdı. Karşısındaki, bir hastadan ziyade sanki bir suçlu imiş gibi çıkışmı-ya başladı:
•'Oğlum, bu zamana kadar nerede İdin? Ciğerlerin berbat; Tehlike kapıyı çoktan çalmış hemen bir sanatoryuma yatmıya bak. Vallahi gürler gidersin. Kalbin de çok zayıflamış. Nedir seni bu hale getiren? Ve.... birçok sorular
sordu. Sjpnunda da sanatoryumlardan birinin başhekimine tavsiye kartı yazacak kadar yumuşadı. Fakat muhatabı bütün bunları, galeriden dramatik bir sahne seyreden mektepli kadar az heyecanlı idi. Onu bu olaylardan daha çok meşgul eden bir şey, cebindeki en son yazdığı hikâye İdi. Kendince bu bir şaheserdi. Hastahaneden çıkar çıkmaz İlk işi. gazete idarehanesine uğramak . oldu. Bu sefer yazı işleri müdürü ona daha sempatik göründü; hislerinde yanılmamıştı, biraz daha oturması İçin yer gösterdi. Ve gözlüklerini taktı, okudu.
Güzel, dedi, çok güzel!.. Bu haftA içinde neşrederim.” Kulaklarına inanamtyordu. Muhatabının elini öpmek isteğiyle bir adım attı. Sonra bu hareketi fazla mübalâğalı bularak kızardı. Ve başı ile selâm verip çıktı. Yollarda âdeta Uçuyordu. Eve kadar yayan yürüdü. Merdiven başında rastladığı ev sahibi:
”— Oğlum, duracak halin yok senin: Hemen yat. diye endişe İle yüzüne bakarken doktorun kartını hatırlıyabildi, fakat şu anda herhangi bir teşebbüse geçecek e-nerjinin zerresini hissetmiyordu. Güçlükle soyunup yatağa girdi...

Birbirinden fena Üç gün geçirdi. Onu hayata bağhyan tek ihsas. gazeteci çocuğun ayak sesleri idi. Belirli saat gelince bütün idrakiyle kendini buna veriyordu. Ufak bir hışırtı... Sallanarak kalkıyor, kapının altından atılmış gazeteyi alıp, örümcekten farksız parmaklariyle sahifeler içinde kendi ismini arıyordu. Hikâye hâlâ basılmıyordu...

Bir sabah hasta kiracısına çay götürmek için odasına giren ev sahibi, onu. gözleri van aralıkı. dudaklarında mahzun bir tebessümle hareketsiz yatağında uzanmış buldu. Cansız parmaklan arasında bir gazetenin üçüncü sahL-Zesi vardı...
O
FATİII: tamuil Hakkı »Şehzade-başı) — Sarım Çltçl tAki'tray) — Yedlkule (Kanıatyn) — Nüzhel Onat (Şehremini) — Ahmet Sual (Karngümrük) — Gülaercn Slpa-bloglu (Fener)
EYÜP: Eyüp Sultan
BEYOĞLU: Beyoğlu (Mirken) İstiklâl (Merkez) — Taksim (Taksim) — Merkez (Galata) — Halk (Şişil) — Halıcıoğlu (Haaköy) — Merkez (Kasımpaşa)
BEŞİKTAŞ: Virt İn (Beşiktaş) OrtakÖy — G. Dlvanlınğlu (Ar-navutköy) — Market (Benek)
KADIKÖY: Halk (Kadıköy)
F’aneryolu — Erenköy — A. Cafer Çağatay (Bostancı) - İttihat ı Üsküdar)
HEYHELİADAı Hevbellnda BÜYÜKADAı Merkez
ANKARA: Annfartalnr — Çankaya — Merkez
İZMİR; Halk (Basıııs hane) — Birlik (Kemeralll) — Yardim (Al-sancak) — Cumhuriyet (Eşrefpa-qa) — Karantina (Yalıları
Soldan «ağrıt
1 — ŞÜrbü «ehil (İki lıellme), 2 — Hnccaaın karakteristik vasfı; Kalın zaviyesinden hor İstenileni İfaya mecbur farzohman. 3 — Belirti; Törel toprağı derinleştir. 4 — He-didon «onra gelir; sının rengi. 5 — okunuşu: Aldan, Tersi beyaz. 7 — nün kardeşi olur; «adiyi okunmaMA 8 — Ar: Tartılan Çocuğunun çocuğu, mahfazam memly,
Yukarıdan
1 — Yak etme; Muallâkta. 2 — Bir yazarımızın soyadı. 3 - Mahkemeden sâdır olur; Paı*mağmı batır. 4 — Vazifesi onarmaktır; Kabahat. 6 — Tsnd bir oyun: Koyunun marifetlerinden. 6 - Fena; Eski harflerden birinin okunuşu. 1 — Tir; Kirazın arkasından gelir, H —- fllyasl zaferimizin vukubuldu* ğıı bir Avrupa şehri: Salına, p Gölü pek; Cemiyet, 10 - Tutma.
Bir mânevi va-Tersi bir harfin 6 - Su, Çevrilince anne-Üçüncü harfin kabahatsiz olur, şayln zarfı. 9 — 10 — Para
Işık;
Mevsimin ilk konseri
Yazan: tlhan K. MÎMAROCLU
ANKARA
7.28 Açılış ve program. — 7.30 M. S. Ayarı. — 731 Hafif Uvertürler (pl.). — 7.45 Haberler ve hava raporu. — 8.00 Ailen Roth ve Nnrnıan Cloutler Orkestraları (pl,).,— 8.25 Günün programı. — 6.80 Hafif müzik (pl.). — 9.00 Kapanış.
12.15-13.15 A*ker Kautl: (10.m.88 . 17M0 Ke/e T.A.V. kıaa dalga pomtnıdyjo beraber yayın) 12.16 Memleketten SelAm. — 15.30 Şarkılar. — 18.00 Haberler. — 13.10 Keman soloları (pl.). -— 13,30 öğle gazetesi. — 13 45 Film Yıldızları (söylüyor (pl.), — 14.00 Hava raporu, akşam proyramı ve kapanış.
17 58 Açılış ve program. — 18 00 M. S. Vynrı. — 18.00 Şarkılar, — 18.30 Konuşma; Çiftçilerle Haşhaşa. — 18.45 Caz Orkestralarından: Don Marino Bar-reto (pl.). — 19.00 M. S. Avnrı ve haberler. — 10.15 Tarihten bir yaprak. — 19 20 Cumhurbaşkanlığı Armoni Mızıkası (Şef: İhsan Künçer). — 20 00 Güzel Sesler (pl.). — 20.15 Radyo gazetesi. — 20.30 Serbest soııt, — 20.35 Tarih! Türk Müziği (İdare eden: Mesut Cemil) — 21.15 Konuşma: Hafta arası sohbeti (Muhip Dıaranae). — 21.30 Caz müziği (pl). — 22.00 Konuşma. — 22.15 Halk türküleri — 22,30 Klâsik saz esoriorl. — 22.15 M S.Ayarı ve haberler. — 23.00 Program ve kapanış.
İSTANBUL!
12 57 Açılış ve programlar, — 18.00 Haberler. — 13.15 Radyo Snlon Orkestrası Konseri. — 13.45 Şar-
kılar. — 14.20 Öans mlfzîJi^p^F* — II 45 Progrnm-Isr ve şarkılar (p| ). — ift.oo Kapanış.
17 57 Açılış ve programlar. . 18.00 Dans müziği
(pl.), — 18.10 Yeşilay Cemiyeti Adına Konuşma. 18.20 Faeil Heyeti Konseri “Knrclğar”. — 13.00 Haberler, — 19.15 Kısa şehir haberleri. — 19.20 Saz «Herleri. — 19.40 Sadi Yaver Ataman Memleket Havaları Ses ve Saz Birliği Konseri 20 10 Serbest saat, — 20.15 Radyo gazetesi. — 20.30 Dinleyici İstekleri (KiAelk batı müziği», — 21 15 Şarkılar (Akile Arlun). — 21.50 Yeni Keşifler: Rıdvan Tozel. — 22 00 Konçerto (pl). — 22.45 Haberler. — 23.00 Programlar ve duna müziği (pl.), — 23,30 Kapanış.
LONDRA:
6.45 Dinleyici Isfcklerl-KlâalK müzik (10 dakika) (49.10 m.). — 7.30 Vansssa Lee'dcn şarkılar (30 dakika» (3155 m )• müzik (45 dakika) (19.M5 m ), rım saat piyano soloları (16 84 m ), — orguyla müzik (15 dakika) (16.84 m ).
B.C.
16.16 11.45 21.00
21.15
22.16 dakika) (31.66 m.), müzik (16 dakika.) (31.55 m.).
11.30 Dinleyici i.'italciori-KIAsik 13.15 Plâifl.ırla ya-14 15 Sinema
14.30 B. Hafif Orkestrası (30 dakika) (16 84 m.). B B C, Opera OrkontraHi (I Naat) 06 M m ). Plaklarla darın müziği (15 dakika) (31.65 m ) Plâklarla uvertürler (15 dakika) (81 55 m.). Sevilmiş Parçalar (45 daldkn ) (31 65 m.). Haini Ceallla Günü münaenhntlylr ın‘.zlk (45 23.00 Çift piyano ilu hafif

DÜNKÜ BULMACANIN
Suidan «otu:
1 — Msseret; 8a. 2 — Elemi;
Akl(, 3 — !«; Asabi. ( — Darpça; Nal. 8 — Felâket. 6 — Ak; tlel; F,K. 7 — Etekler. R — Asır; La; De. 9 — Dar; Dirhem. 10 —. Anane; Anna.
Yukarıdan ıteaftı;
1 — Mozaya; Ada. 2 — Al İç; Kasan, 3 — Zo; Af; Ira. 4 — Emare- . ler. 5 — Rlsalot; Do. 6 — Adaleli, 7 — Tab; Kik ara, R — Kile, H.N, 9 — Rl; Atfeden. 10 — Atan; Krema.
IIAI.Lt
“Cumhurbaşkanlığı Filarmoni Orkestrası konserlerinin bu yıl yapılmı-yacağı,..,, kabilinden endişe verici bir takım şayiaları asılsız çıkaran ilk filarmonik konser geçen cumartesi günü Devlet Tiyatrosunda verildi. Aııkam halkının bu konserlere gösterdiği muazzam rağbet malûm bulunduğundan, böyle bir şayia zaten pek akla yakın gelmiyordu.
Ferit Alnar, orkestranın şefliğinden çekildiği için bu sene konserlerin umumiyetle Dr. Hörner. zaman zaman da Ulvi Cemal Erkin ve hattâ koncertmnyster Halil Onayman tarafından İdare edileceği söyleniyor. Nitekim bu ilk konserin şefi de Dr. Hörner’dl.
Programda Weber*in Euryanthe uvertürü, Rlchard ötrausa’un Don Juan senfonik şiiri ve Beethoven’in 5 (»iri sam/ohI’sI vardı. Orkestranın, her nedense, bu konserde hiç de formunda olmaması ve Dr Hörnrr’in de cnterpretaayonlarında sathilik ve cesaretsizliği, bu iyi tertiplenmiş programdan dinleyicilerin hakklylc zevk almalarına mâni oldu.
Colctte E rant m Resitali
Bu sene İçinde ikinci defa olarak memleketimizi ziyaret eden tanınmış Fransız kadın viyolonist Colette Fıantz, bu defa da Ankaraya mün-
hasır kaldı. Mamafih Ankara Radyosunda verdiği bir konserle sanatını bütün yurttaki musiki meraklılarına arzetti.
Cumartesi gecesi Ankara Halke-vlnde verdiği resital, salonu dolduran seçkin bir dinleyici kütlesi tarafından merakla takip edildi. Programdaki eserler gayet iyi seçilmişti. Sanatkâr bilhassa Debussy’ntn his ve zekâ mahsulü sonatında muvaffak oldu; biraz hissederek çalsaydı. Chausson’un nefis Poem’lnln zevkıııa daha iyi varacaktık. Programda bundan başka Haendel'ln bir sonat’ı, Baclı’ın 3 No. lı Parfitası, Debuzzy^ nin Ak Saçlı Kur’ı ve Oemid^si, Sa-rnsate’ın hıtroduotion ve TarautcHe'i, program harici olarak da Beethoven'in Krelalor, tarafından tanzim edilmiş Rondino'+u, Amerikalı bestekâr Blair Fairchild'ln Slvri.titırklor'i vardı. Bütün bu parçaların icrasında müztkal anlar ekseriyette değildi.
Mile. Frantz radyoda ise C^sar Franck'ın sonat’ını çaldı, ilk kısım, bir keman müptedisini dahi cesaret, lendirecek tarzda çalındı. Diğer kısımlar ve Debussy’nin Ay fşı.dı He Darlus Mllhaud'nun İlkbahar ve Ro-»lanra'i daha iyi idi.
Mithat Fenmen'in refakAti ise. her İki konserde de, mükemmeldi.
■ İstanbul Filârnıonı Derneği■
1950-51 mevsimi abonman senfonik konser
3 • f î CEMAL RE.^İT REY Solist:
Meşhur İtalyan viyolonselist
ANTONİO JANİGRO
Programda: Boccherinl ve
Dvorak konçertoları
23 kasım
perşembe
Saat
18.30
S A R A Y ’ (la f-
Biletler gişede KllIf satılıyor

iyA
2 NCİ HAFTA
YILDIZ
StNEMASINDA
İki büyük artist
VİVİEN LEtGH — I.AVRENCE OLİMER
LADY HAM1LTON
Tarih! muazzam dram
NELSON’ıın LADY HAMtLTON’la olan hazin macerası
Yurd Film
Sayfa 6
TENİ İSTANBUL
22 Kasım 1950

YATIK
ALMAN MAMULATI
İZEL MOTORLARI


üstün koli-
Güldner DİZEL motorları
Trikotajcıların Nazarı Dikkatlerine
Dünyaca Tanınmış
MA YER * CtE.—TA1LF1NGEN
CWürttemberg) /ALMANYA MASCHİNENFABRİK
RUNDSTR1CKMASCH1NEN A ELER SYSTEME •'RUNDWlRKMASCHlNEN„
Her tip ve sistemde Trikotaj Makinelerini takdim eder
İflenti numuneleriyle proapekiüaler emirlerinize amadedir.
Harpten evvelkinden daho tede, meşhur gelmiştir.
Güldner DİZEL motorları ekonomik sarfiyatı ve emin çalışmaları ile bütün dünyada şöhret kazanan motorlardır.
TÜRKİYE GENEL MÜMESSİLİ:
İLYAS F. AZRAK
Sirkeci, Yenihan No. 9-10
Telefon : 23155 Telgraf : AZRAK - İstanbul
Türkiye Mümesıilliği ı
LİBKA TİCARET T. A. O.
istiklâl Cad. °08 • T.l ; 43809
Tesisatınızda SYLVANIA otomatik starter balast ve duyları kullanınız.
GÖZÜNÜZ
' KAPALI ALMAYINIZ !
SYLVANIA
/iüyıeMud
SYLVANIA flüoresant lambaları 3 misli fazla dayanır
SYLVANI
----1 SAYIN DOKTORLARA
ADEMİ İKTİDAR ve BELGEVŞEKLİĞİNE KARŞI I Almanyada M. WQE1.M Fabrikası marmılAhnclan I
I A DEM
I Alrm
PR 0 K 0 P İ N
Drajeleri
Gelmiş ve eczanelere tevzi edilmiştir.
Beyoğlu İlçesi Seçim Kurulu Başkanlığından:
Beyoğlu ilçesinin Galata bu-cağına bağlı Bereketzade Mahallesi ihtiyar heyeti ssll ve yedek üyelerinden yedi kişinin istila etmeleri sebebiyle 5671 sayılı kanun gereğince bu mahalledeki yedi oy sandığında yeniden seçim yapılmasına karar verilmiş olduğundan 10 aralık 1950 pazar günü bu mahallede yeniden seçim yapılacağı ve sandık yerlerinin evvelce konulan yerlerde bulunacağı ilân o-lunur. (15943 ı
~ SATILIK ----------
YENt otomobil
950 model hiç kullanılmamış radyolu, kaloriferli. Naylon döşemeli, CHEVROLET marka otomobil satılıktır.
Telefon: 41773
İstediğiniz şarkıyı
istediğiniz anda
BEYOĞLU
Şubemizin
24 KASIM 1950
tarihinde
faaliyete bavlıyacağını arzederlz.
Münhasıran bu şubemizin tasarruf ve vadeli mevduat müşterilerine tahsis olunan
20.000 LİRALIK
Keşidenin büyük ikramiyeleri:
10.000 lira
5.000
1.000
500
Mütemmim tafsilâtın
gişelerimizden
«örülmesi mercudur.
Türk Ticaret Bankası
S. B. Kayseri Pamuklu Sanayii Müessesesi Müdürlüğünden
Müessesemlz ambarında mevcut aşağıda cins ve miktarı yazılı tâli hasılât 5.12.1050 salı günü saat 10 da şartname dahilinde satışa arzedilecektir.
isteklilerin belirli günde hizalarında yazılı geçici teminatları yatırarak müessesemlze müracaatları.
İstanbul Asliye Dördüncü Ticaret Mahkemesinden: 60/174 Eminönü Keresteciler Caddesinde No.41 de Mehmet Günsaya Kııriş Ticaret ve Sanayi T. A Şirketi tarafından aleyhinize a-çılan dâvada, duruşma günü o-Jarak 12.12.1950 sah saat 10 tâyin kılınmış olduğundan muayyen gün ve saatte İstanbul Asliye Dördüncü Ticaret Mahkemesinde hazır bulunmanız lüzumu davetiye yerine kaim olmak üzere ilân olunur.
(15939)
Beyoğlu Birinci Sulh Hukuk Yargıçlığından :
Dosya No. 950, 563
Kabataş, Setüstü 32 No.dıı mukim iken hâlen adresi meç-hûl Nuri Özköseogluna:
Sclânik Bankası tarafından a-leyhinize 67.78 liranın tahsiline ve bankada mevcut 89 sayılı kasanın tahliyesine ve dâva tarihinden itibaren % 5 faiz yürütülmesine ve mesarlfi muhakeme ve ücreti vekâletin tarafınıza tahmiline dair İkame edilen dâvada muayyen olan 6.11.1950 tarihli celsede dâvacı vekili tarafından yemin teklif edilmiş ve vaki talebi kanuna uygun görülerek yeminin icrası için duruşma 12.12 1950 tarihine rastlayan salı günü saat 15 e talik edilmiştir. İşbu günde ge-tip yemini kabul veya hasma reddetmediğiniz takdirde İddia ve dâvasını kabul etmiş sayılmanıza karar verileceğinden keyfiyet malûmunuz olmak üzere Uânen tebliğ olunur.
(15936)
istediğiniz kadar
Her rodyoya uyar, her yerde »alılır.
SON DERECE ZARİF :
Mobilya istemez
SON DERECE UCUZ:
Hasköy Nüfus Memurluğundan:
Hasköy, Piri Mehmetpaşa Mahallesi Mandll sokak 203 hanede kayıtlı 11ya oğlu Vidadan 338 doğumlu Muşe ve 310 dokumlu Murdahay Marko lşnasın İstanbul Asliye Yedinci Hukuk Mahkemesinin 22.5.1950 tarih ve 950-702 esas 950-505 karar «ayılı ilâmlylo soyadının Eskenazl olarak tashih edeceğinden Medenî Kanunun 6 ncı maddesine göre keyfiyet İlân olunur. (15969)
ACELE SATILIK BOYA FABRİKASI
Manifatura ve İplik • piyasalarında İsim yapmış ve hâlen İşler vaziyette bulunan hu fabrika pamuklu bez, astar, tülbent ve bilumum İpekli kumaşlar, üzerine, boya. kRsar, apre ve ldrofil teşkilât ve iplik boya ve merserize teslsatlarlyle acele satılıktır.
MÜRACAAT: Kirmastl, îslâmbol sokak No. 55/2 Fatlh-îstanbul adresine, her gece saat 20 den sonra..
Türkiye Kızılay Derneği Genel Merkezinden :
Türkiye Kızılay Derneği 1950 Yılı Kongresi 24 kasım cuma günü saat 10 da Ankarada Yenlşehirde Kızılay binasında toplanacaktır.
KONGRE GÜNDEMİ:
1 — Kongrenin başkan ve başkan vekilleri ile kâtiplerinin seçilmesi,
2 — Ana tüzüğün (40) inci maddesinin (a) fıkrası gereğince, biri hesap ve diğeri dilekler için 7 şer kişilik İki komisyon seçilmesi,
3 — Bu komisyonların verecekleri raporlar üzerine, 1.1.1949-31.12.1949 tarihine kadar yapılan işler hakkında Genel Merkez Kurulu raporu ile bllAnço ve kesin hesaplarının ve Denetleme Komisyonu raporunun incelenmesi ve kabulü halinde Genel Merkez kurulunun İbrası,
4 — 1951 yılı bütçesinin onanmam,
5 — Ana tüzüğün 44 Üncü maddesi gereğince Genel Merkez kurulundan kıdem «ıraslyle çekilecek beş üyenin yerlerine beş asil ve beş de yedek üye seçilmesi,
6 — Denetleme Komisyonu üyelerinin ve yedeklerinin seçilmesi,
7 — Genel Merkez kurulu tarafından yapılan tekliflerin görüşülmesi.
100 LİRA
Toptan Sot>| Tari ı İZZETTİN FltAY va O o > Golflto. Bankalar tod }orb Man
Mallar her gün öyleden sonra mllesseaemlz ambarında görülebilir.
Şartname: İstanbul Alım-Satım Müesseseslnde, Ankara Mağazası Müdürlüğünde ve müesses*-
mlzde mevcuttur. MÜessesemlz satışı yapıp yapmamakta serbesttir.
CİNSİ kilo Teminat
U.D. Üstüpü beyaz hAşıllı 5 metreden uzun 1.600 750.—
U.E. ‘ •• 99 99 5 VI kısa 2.000 300.—
U D Ü. M 99 haşılsız 5 99 uzun 800 300.—
Ü.D.K. 99 H 5 Vt kısa 250 30.—
Ü.G. n renkli haşıllı 5 M uzun 6 000 1.350.—
Ü.H. • 1 99 H 5f M kısa 1.800 190.—
Ü.Y.K. H 99 haşılsız 5 99 uzun 1.000 350.—
Ü.Y.Ü. re 99 • > 5 99 kısa 400 50.—
Ü.C. •• açılmafnış temi» 7.000 650.—
Ü.C. 99 kirli 1.000 40.—
Ü.t. kiril ve yaftlı 3.00H 25.—
Ü.D.T. Kaskam 300 15.—
U.F. R renkli haşılsız açılmamış 1.200 150.—
1 inci sınıf pamuk telefi 20.000 3.800.—
2 nel sınıf pamuk telefi 15.000 1.375—
3 üncü sınıf pamuk telefi 12.000 1.120.—
4 üncü sınıf pamuk telefi 8.000 340—
D.7 pamuk telefi 400 50—
D. 15-16 pamuk telefi 9.000 1.000—
12 No. iplik Paket 200 700—
16 No. İplik 99 276 1.050—
0- 25 parça bez 9 Kg. 2 200 ’ 300—
25- 70 parça bez >1 1.800 1.220—
70-150 Ham parça bez 101 /M 450 110—
70-150 0 99 110 H 300 80.—
70-150 Boyalı parça bez Dril 500 150—
70-150 " 99 kazalina 200 65—
70-150 *’ M Diyagonal 400 290—
70-150 Ham •t •1 300 200.—
150-300 *»• R 101/M 500 450.—
150-300 w 99 110/H 350 350.—
150-300 M 99 116/H 400 400.—
150-300 boyalı 99 Dril 700 700—
150-300 M 99 kazaJina 500 360.—
150-300 * 99 Diyagonal 200 90.—
150-300 Ham 99 99 400 150.—
Top başı püsküllü 750 60.—
Muhtelif cins parça be» t 250 100.—
(15879)
• •
Ticarethane, lokanta ve emsali gibi yerlerin yegâne teshin ve yakıt vasıtasıdır
TÜRKİYE KÖMÜR SATIŞ
ve tevzi müessesesi
VŞTE SİZİEKE
14 gün zarfında
*®/skGOZELLİĞİNİZİ ARTTIRMAK
A Amerikan sabunlarından '• üstün ve daha ucuz
' otan PURO TUVALET SABUNU İle yıkanın Cildinizi besler, yüzü-/a nûzû kadifeleştirir
//•
vs gûzefliğlnlrl /
arttırrr. L
ŞANSI
TUVALET SABUNLARI
BOL KÖPÜKLÜ • NEFİS KOKULUDUR.
H AMERICAN EXPORT LİNES tnc- New-York Nlff-YORK — FÎLÂDELFtYA — BALTtMOR
arasında haftada bir muntazam azimet ve avdet postası
EXBROOK Vapuru limanımızda olup 22 kasımca EKECUTOR Vapuru 23 kasımda Umanımızda beklenmekte ve ay m günde eşyayı ticariye alarak yukarıdaki limanlara hareket edeceklerdir.
Vapur kumpanyası PİRE - NAPOLİ ve CENOVA’dan NEW-YORK için LAGUARDİA EXOCHORDA, EKETER, EX-CAMBÎON, EXCALÎBUR lüks transatlantik vapurlarına yolcu kabul eder. Fazla tafsilât için Galatada Tahir hanında 3 üncü katta HAYRI ARABOÖLU ve Ş sına müracaat olunması. Tel: 41993-2-JL ■■■■■■!-------------------------
nııı- f.l
•aaj

Comments (0)