Yavuı Saltan Selim
Kitap değil, eserdir 1. Yalan değil. sahlhdlrL. Yaran: Muallim Fuad Güoüyener. îkl clld: 430 kuruj net. Akıllı İnsanlar, roman ve masal de-ğü, böyle eserleri okurlar; tanışlarına da böyle eserleri tavsiye ederler.
Müellif ta: (Slnâ Çölünde Türk Ordusu) eseri 8 et defa basılıyor.
AKŞAM
ÖĞRETİCİ METODLAR
Frousızcayı çabuk, kolay öğretirim 200
Almuncayı çabuk, kolay öğretirim 150
İngilizceyi çabuk, koİBy öğretirim (Çarşambaya çıkıyor). Bu diller, müteaddit defa basılan bu metodlarl* öğrenilir. Yalnız bir kitap almamak İçin (Muallim Fuad Gücüyener) adına dikkat etmek şarttır.
Sene 28 — No. 9673 — Flatl her yerde 10 kuruştur.
CUMARTESİ 22 Eylül 1945
Sahibi: Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
L©ım(d]iF® -t©pllamtosD
Akdeniz ve
Beşler konferansında hava çok gergin
Balkan meselelerinin hallinin konferansın gelecek toplantısına bira kılması muhtemel
Amerika, İngiltere ve Fransa'nın Rusya'ya karşı kati cephe aldığından bahsediliyor
beynelmilel dîniz yollan statüsü ma-
Yakın Doğu
Filistin faaliyete geçecek bir volkana benzetiliyor
Paris 22 (R > — Londra’dan alınan bir habere göre beşler konferansının dünkü toplantısı çok münakaşalı geçmiş ve bazı İhtilâfların bütün çıpla kliğiyle meydana çıkmasına sebep olmuştur, şimdi konferansta hava gergindir. Dün sabahki toplantına müzaksre edilen Romanya İle sullı meselesi şiddetli münakaşalara yol açmıştır. Öğleden sonra Bulgaristan meselesi ele alınmıştır.
Anglo - Sakson devletlerinin Balkanların tam mânaslle Rus nüfuz bölgesine girmesine pek te muvafakat etmlyeceklerl sanılmaktadır. Bugünkü toplantının ne suretle gelişeceği merak edilmektedir. Her halde konferans Balkan mescitlerinin bu toplantıda halledllemlyeceğlne ve bu nun gelecek toplantıya bırakılacağına kanaat getirmiş olmalıdır. Gele-c-:k toplantıya kadar eksperler bu çelin davaları Incellyecekler ve belki de her iki tarifi t'kşiyacak bir hal sureti bulacakîarcır
Mühim ihtilâflar
Beyrut 22 (R.) — Londra’dan alınan son haberlere göre Balkan meselelerini ele almış olan Londra’daki beşler konferansının dünkü toplantısı mühim güçlükler meydana çıkarmıştır. Bundan sonraki müzakerelerin hararetli olacağı sanılmaktadır.
Dikkat nazarına alınacak bir muadele vardır. İngiliz ve Amerikan Diş işleri Bakanları Sofya, Bükreş’ tek! hükümetlerin ne dereceye kadar demokrat olup olmadıklarını derinleştirmeden önce bunlarla her ne olur?a olsun sulh müzakerelerine girişmeğe razı olacak mıdırlar? Razı olmadıkları takdirde Sovyet Rusya İş başında bulunan bu hükümetlerle ayrı bir sulh yapmak teşebbüsünde bulunacak mı? M. Groza’nın Moskova'ya yaptığı seyahat ve Rusya 1le Romanya arasında imzalanmış olr.n anlaşma buna bir delil teşkil etmiyor mu?
Bazı siyasî çevreler Müttefiklerin birbirlerinden ayrı olarak sulh ak-dctmlyecekKrinl İleri sürmekte İseler de diğer çevrelerde bunun ancak harbin devamı miiddetince cari olduğunu ve harb bittikten sonra bir mâna İfade edemlyeceğinl belirtiyorlar.
Üç devletin durumu
Londra 22 (R.) — Rus İstekleri
karşısında konferans yeni bir çıkmaza girmiştir. Amerika, İngiltere ve Fransa Rusyaya karşı kati cephe almış görünüyorlar.
Londra 22 (R.ı — Daily Mail gazetesi «Rus muamması» başlıklı bir makale neşrederek Rusya’nın ne istediğinin anlaşılması lâzımgeldlğlnl ■Öylüyor ve diyor ki:
oRusya Kuzey Afrika’daki İtalyan müstemlekelerine göz koymuştur. Akdenfzde de İhtirasları vardır. Bunların Boğazlar meselesi hakkında pazarlık için olması da muhtemeldir. İngiltere’nin diğer milletler kadar hakları ve istekleri vardır. Bunların dinlenmemesi İçin hiç bir sebep yoktur.
Şayialar
Londra 21 (A.A.) — Dış İşleri konseyinle çalışmaları etrafında birbirine zıd bazı şayialar dolaşmakladır. Aralarnıda Selânlk ve İstanbul da bulunmak iizere bazı Avrupa limanlarının beynelmilelleştirilmesi hakkında Rusların bir teklif İleri sürdükleri şayi olmuş îse de, böyle bir talep hakikatte vaki olmamıştır.
Büyük Avrupa Umanları meselesinin bağlı bulunduğu Boğazlar ve
selesi henüz ele alınmamıştır.
Trieste meselesi
Londra 22 (R-> — Yugoslav Başbakan muavini Trieste İçin yeni bir plân ileri sürmüştür. Başbakan muavini demiştir kİ: «Trieste şehrinde ekseriyet İtalyanlar’dadır. Bu sebeple burada Yugoslav hakimiyeti altında ayrı bir devlet kurulmalı, Trieste tekmil mlllf tlere açık serbes bir liman olmalıdır.»
Daily Ezpress gazetesi Trieste limanının kontrolünün, limanın bütün milletlere açık olması kaydlle Yugoslavya'ya bırakılmazı lehinde bir cereyan mevcut bulunduğunu, bu meselenin halli ümitlerinin arttığını söylüyor.
Londra 22 (R.) — Akdeniz ve Yakın Doğu meselelerinden bahseden Daily Telegrnph gazetesi, yegâne müşkülâtın. Rus siyasetinin Akdo-nlzde kendini göstermekle kalmadığını, buna İran, Mısır. Suriye gibi memleketlerdeki mahalli milliyetçiliğin uyanmasının katılması İcabetti-ğini yazmaktadır.
Bu gazete, Yakın Doğuda Fransa He İngllteernln henüz bir anlaşmaya varmadıklarını tebarüz ettirdikten sonra Filistin meselesine temas etmekte ve burasını yakında faaliyete geçecek bir volkana benzetmektedir.
Franco’ya boykot
İngiltere acele harekete tarafdar değil
Londra 22 (R.) — Milletlerarası t» konferansı salı günü Par Ista toplanacaktır. Sovyet heyeti, Franco’ya boykot yapılman hakkında Meksika heyeti tarafından yapılacak ’.ekllfl des-tekllyecektir.
İngiltere, acele harekete taraftar değildir.
Bir Amerikan gazetesinin makalesi “Sovyet Rusya ve Tilo tehlikeli isteklerıle bulunuyorlar,, “Devamlı sulh Ümitleri Londra konferansından gelen haberlerle bulanmaktadır,,
Birmingham (Alabama) 22 (USİSİ — Birmingham Age Herald gazetesi. «Endişe verici talepler» başlığı altında neşrettiği bir makalede şöyle içmektedir:
«Adalet, işbirliği ve uzlaşmaya dayanan devamlı bir sulh ümitleri. Av-rupada sulh muahedelerini hazırlamaya çalışan Londradaki Dış İşleri Bakanları konferansından gelen Haberlerle bulanmaktadır.
Sovyetler Birliği ve kendlslle sıkı bir surette bağlı bulunan müttefiki Mareşal Tito'ııun Yugoslav hükümeti, Amerikan ve İngiliz noktal nazarlarına göre, İfrat derecede ve netle* ltlbarlle tehlikeli olabilecek taleplerde bulunmaktadırlar. Yugoslavya, İtalyadan tazminat olaıak 1,5 milyar dolar istlyeceğlnl esasen bildirmiştir. Sovyetler Birliğinin de şimdi nakit olarak 600,000.000 dolar İstediği haber verilmektedir. Bu miktar, Sovyetler Birliğinin Romanya veya Macarls-tandan mal olarak talebe 11 iği tazminatın İki mislidir.
Birleşik Amerika ve Büyük Brltan-
Altı buçuk günde devriâlem
Yeni uçaklar 150 saatte dünyayı devredecekler
Vaşlgton 22 (A.A.) — Ordu hava servisi tarafından tertiplenen ve «C. 54» uçağı İle 28 eylülden itibaren muntazaman başlıyacak olan seferlerle 150 saat zarrında dünyayı devretmek mümkün olabilecektir.
Sefer esnasında başlıca iniş yerleri New - York, Bermudltr, Asor ada-
şunlardır:
New - î , _ ______
lan, Kazablainka. Trablusgarp, Kahire, Karaşl, nllla, Marlan adaları.
John s ton, Honolulu. San Francisco, Kansas City, New - York.
Kaiküta, Lullang, Ma-
Kuj olein.
vaşlngton ve tekrar
Faal Köprülü ve Adnan Menderes Partiden çıkarıldılar
İki Milletvekiline gönderilen mektuplar, verilen cevaplar (Yazısı ikinci sahifemizdcdlr)
Büyük akisler yapan bir mülakat
Mareşal Wilson Amerikalılara kuvvetli olmanız lâzımdır,, diyor
Mareşal diyor ki: “Stalin kuvveti saydığını söyledi. Amerika zayıf düşerse Rusyadan saygı görmiyecektir,,
“Stalin muktedir olduğu her yerde hâkim olmıya çalışacaktır. Avrupadaki Amerikan kuvvetleri azaltılırsa hiç bir şey Rusya’yı Balkanlara hâkim olmaktan alıkoyamıyacaktır,,
Ingiliz Dışişleri Bakanlığı bu sözleri Mareşalin şahsî fikri addediyor
ya, İtalyadan tazminat istemekten vazgeçmişlerdir. Sovyetler Birliği, neden başka şekilde hareket etmeli? Bu nokta sarili değildir. Sovyetler Birliği topraklarına yapılan nazl İstilâsına İtalyan kuvvetlerinin lştlrftk ettiği ve Sovyetler Birliğinde yapılan bazı tahribatın İtalyanlara atfedilebileceği muhakkaktır. Fakat Birleşik Amerika ve Büyük Britanya da ilal-yanın Mihver saflarında harbe iştirakini pahalı ödemişlerdir. Kuzey Afrika ve balyadaki mezarlar, buna delildir. İtalyan milletinin çabuk kalkınması İçin İki Anglo - Amcrlkua müttefiki büyüklük gösterebilirken. Sovyetler Birliğinin de daha yumuşak taleplerde bulunabileceği aşikârdır.
Sovyetler Birliğinin On iki Ada hakkındakl talepleri de endişe vericidir. Birleşik Amerika ve Bûyiık Britanya, On İki Adn’dakl halkın Yunanlı olduğu nazaryeslr.e dayanarak, bu adaların Yunanlstana verilmesine taraftardırlar. Fakat Sovyetler Birliği buna muhalefet etmektedir.»
Mısır Kıralı
Ciddeye yeni bir seyahat yaptığı bildiriliyor
Beyrut 22 (R.) — Mısır Kıralı M. Faruk’un Ciddeye yapmij olduğu seyahat hakkında hiçbir malûmat verilmemiştir. Sanıldığına göre Kıral Faruk Cidde’de tbnlsuud İle bir görüşmede bulunmuştur.
DİKKATLER;
Çoğu gitti, ûzı kaldı
İstanbul Valisinin bildirdiğine göre, ilimizde ilk eğitim çağında. kİ yüz çocuktan doksan iiçii re. Jinıin ve ailelerinin himmet ile okullara devanı edebilmektedir. Geriye yüzde yedi çocuk katıyor. Türk ananesi, hattâ memleketimizde azınlık ananesi öyleydi kî, her zengin aile bir kaç fakir yavrunun tahsilini — hattâ yüksek okullara kadar — üzerine alırdı. Şimdi, zenginler eskisinden pek daha ziyadedir. Çoğu gidip azı kaldığına göre, şehrimizin zenginleri bıı evlâtlarımızı pekâlâ kan adları altına alabilirler.
Mânevi imkânları şayet varsr maddi İmkânları muhakkak vardır.
Londra 22 (R.r — Amerika’daki müşterek Genel kurmay heyeti neı-dinde İngiliz heyatl reisi Mareşal TOllson'un bir Amerikan gazetesin» beyanatı büyük akisler uyandırmıştır. Mareşal beyanatında Rusya'nın emellerinden bahsetmekte ve Amerikalıların kuvvetli olmasını istemekte İdi.
İngiliz Diş İşleri Bakanlığı dün gece bu beyanat hakkında bir tebliğ neşretmlşttr, Tebliğde deniliyor kİ: Mareşal Wllson’un yaptığı söylenilen beyanat hakkında kendisinden İzahat İstenilmiştir. Bu hususta tam tafsilât henüz alınmamıştır. Fakat MareşalTn her hangi bir fikri şahsi mahiyettedir, İngiltere'nin görüşlerini te testi etmez,.,
rtğer taraftan Reuter ajansının siyasi muharriri diyor kİ:
Eğer İngiltere’ye gelmiş olan metnin tamamlyle doğru olduğu meydana çıkarsa, Mareşalin Rusya'ya genişleme niyetleri İzafe eden sözleri bir dereceye kadar heyecana sebep olacaktık Zira müşterek Genelkurmay nezdlndek! İngiliz heyeti şefinin bu sözleri. Dışişleri Bakanları konsa yinlıı toplantı halinde bulunduğu sırada yapılmıştır. İngiliz askeri mümessilleri tarafından söylenilen sözlerin, Generallerin askeri vazifeleri yanında siyasi roller de oynadıkları m(mleektlerde söylenilen sözlere nazaran çok daha az manidar telâkki edilmesi tabiidir.
Mareşalin beyanatı
Vaşlngton 21 (AA.) — Vaşlngton* dakl İngiliz - Amerikan müşterek kurmayında İngiliz heyeti başkanı bulunan Mareşal Slr Hcnry Maltland Wllson beyanatta bulunarak demiştir kİ:
«— General Mac Artbur, Japonya' dakl İşgal kuvvetierlntn azaltılacağını söylemiştir. Fakat Birleşik Amerika. işgal kuvvetlerinden büyük bir kısmını geri çekmekle ve müstakbelde silâh altına alacağı askerin miktarını tahdit etmekle meydanı Rusya’ya boş bırakmış oluyor. Rus-yanin hemen İşe başladığı takdirde atojn bombasını beş sene zarfında bulacağı söylenmiştir ve Rusyanm bu hususta hemen İşe koyulacağı gayet tabiidir.
Balkanlar hakkında endişeliyim. Avrupadaki Amerikan kuvvetleri azaldığı takdirde, hiçbir şey Rusyayı bu bölgeye hâkim olmaktan alıkoya-miyacaktır.
Rusycmın niçin güvenden bahsettiğini ve üsler Istediğnl anlayamıyorum. Meğer kİ bunu araz! Işûklerlne
Bulgaristanda toprağa el kyomağa son verildi Londra 22 (R ). — Sofya radyosuna göre. Bulgar Tarım Bakanı bir tebliğ neşrederek, kooperatifler kurmak İçin toprağa el koyma İşine nihayet verilmesini İstemiştir.
Yugoslavyada seçim
Londra 22 (R.) — Yugoslavya demokrat, radikal, köylü partileri bir beyanname neşrederek seçim kanunu demokratik olmadığından namzet göstermlyeceklerlnl bildirmişlerdir. Hırvat muhalefet partisinin de böyle bir beyanname neşretmesi bekleniyor.
Mareşal WUson
alt hedefine varmak İçin yapmış olsun! Stalin kuvveti saydığını söylemiştir v() bu, hakikattir. Kendisini zayıf düşürmekle Birleşik Amerika, Rusya'dan saygı görmiyecektir. 8ta-lln muktedir olduğu hfr yerde hâkim olmağa çalışacaktır.»
Amerika’daki cereyan
Stimson ve New-York Times de Amerikanın kuvvetli olmasını istiyorlar ---------■----
Nevyork 21 (R) — istifa eden Amerika Harbiye Bakanı M. Stimson Birleşik Ame. rika’nın kara, deniz ve havada üstünlüğünü muhafaza etmek ve Milletlerarası müzakerelerde itimat ve samimiyet göstermek suretile dünya sulhu dâvasına daha iyi hizmet edebileceğini söylemiştir. New_York Times gazetesi bu beyanatı tasvip He dî. yor ki:
«Gösterilecek her hangi bir zaıf feci neticeler verebilir. Stimson nazariyata değil, olaylardan edinilen tecrübeye dayanarak konuşulmuştu. Klt. le halinde terhis yapamamak. (İslerimizi elden çıkarmamak lâzımdır.»
Günler Geçerken
Kırtasiyecilik saltanatı
V
I1AFTA KONUŞMASI
Isianbııl’da Sonbaharlar
Yazan: Refik Halld Karay
Yarınki AKŞAM'da '
Ruınelihisarındaki 27. okulun tamiri kararlaştırıldığından Vali oraya giderek tetkiklerde bulunmuş; tamir bitinceye kadar dersler yandaki bir okuldu yapılacakmış. İşte ufak ve göriinüşU ehemmiyetsiz bir haber,,. Fakat öyle görünen bu haberin üstünde durmak, düşünmek, hattâ ahkâm çıkarmak mümkündür, önce insanın tuhafına giden nokta tamir kararının tam okullar açıldığı sırada verilmesidir. Binanın dünden bugüne, bir kaza ne. tict'si haraplaşmadığına göre tamire muhtaç bir halde bulunduğu elbette aylardan, hattâ yıllardan beri malûmdu. Ilelc dört aydır bomboş durması İşi onarmak için ele geçmez bir farsattı. Öğretim yılı başladığı gün tertemiz, gıcır gıcır, noksansız açıl, ması ne hoş olurdu,..
Hayır, kırtasiyecilik yüzünden hiç bir işi vaktinde yapamayız: vaktinde yapamadığımızın da daima çilesini çekeriz. Şimdi 27 okulun öğretmenleri ve öğrencileri yandaki başka bir okulda çalışacaklar: yani aylarca, belki de yıl sonuna kadar darda kalacaklar. lüzumu kadar rahat iş görcmiyecekler: bunun da mu. hakkak surette randımana tesiri olacak. Zaten bir kısım İlkokullar biııasızhk sebebile öğleden önce veya sonra ortaokullara ayni, maktadır; buradaki talebe de hem Çök erken derse başlanması, hem ten?ffils vakitlerinin kısalması sebebile sıkıntı çekmektedir. Haydi, yeni bina yapmak ve bulmak şu sırada güçtür, diye, lim: fakat mevcut binaların zamanında tamir edilememesine ne denilecek? Gecikme mesuliyetini şahıslara yükletmek de doğru değildir. Kim bilir şu oku'euğun tamiri işi üzerine baş öğretmen, den tutunuz bütün ilgili makamlar arasında uzun zamandan beri ne kadar yazışmalar olmuş, dosya ne büyük bir tomar haline gelmiştir. O çoğaladursıın, öte yandan bina çökmekte devam etmiş. tamir masrafı da kendiliğinden kabardıkça kabarmıştır. Şüphesiz ki yalnız tamirde gecikmeler yüzünden uğradığımız zararları önliyerek o fazla masrafı başka binalara ayırabllsek memleketi bir misil şenlendlrcbiiirlz.
Memleketin baş derdi kırtasiyeciliktir. İstediği İsmi alsın, kırtasiyeci olan her rejim, hattâ en ideali bile her hususta dalma kısır, hiç değilse büyük ölçüde kusurlu kalmağa mahkûm, dur. En önce kırtasiyecilik saltanatını yıkmak.
Refik Haltd Karay
Sahlfe 1
Şair dinlenmiyor
Geçenlerde yazdığım bir yazıda ■şiir dinleniyor» demiştim.
Bu söz şairler şiir yazmaktan vazgeçtiler demek değildi. Fıkra muharrirleri harbin sona ermesi do-İayıslle edebiyatı bırakıp politika bahislerine daldıkları İçin blriblr-Itrinl hırpalamaktan şiirleri hırpalamaya vakt bulamıyorlar, böylelikle şiir de fırsattan İstifade ediyor, dinleniyor.
Yoksa şair şiir yazmaktan vazgeçer ml? Her on dokuz yaşındaki delikanlı ve on altısından itibaren bütün kızlar henüz bir İş tutmadıkları İçin şairdirler. Sonra yavaş yavaş kızlar evleplr. delikanlılar İş güç sahibi olur, şiiri unutur, hattâ onu hakir görmeğe başlarlar. Hakiki şair ömrü boyunca şiir söyll-yen adamdır.
Gerçi büyük şairler arasında da şiiri genç yaşta bırakmış olanlar vardır. Ama onlar büyük olarak kalmışlarsa büyük olmak İçin söylenmesi gereken şiirleri kısa zamanda söylemiş olanlardır.
Herkes şair.
Bizde şairlik İtibarda olduğu için herkes, artık şiirle uzaktan yakından hiç bir alâkası kalmadığı halde on dokuz yaşında İken yazdığı İki üç manzumeyi ömrünün sonuna kadar unutmaz ve şiir bahsi açıldı mı, kendisinin de bir zaman şairlik etmiş olduğunu, şiir karaladığını söyler. Kâbc-yl ziyaret eden nasıl hacı olursa bizde de şiire bir dokunup geçen ömrünün sonuna kadar şair olur.
Hani bir zaman herkes gibi kart vlzit bastırmak istermiş de onun üzerine yazacak bir memuriyeti olmadığı İçin «Hava gazi şirketi ■bonelerinden* İbaresini yazmış ya! Boşuna zahmet etmiş. Akledlp kartının üzerine «Şair» diye yaz-saydı hlc de gülünç olup hikâyesi dilden dile dolaşmazdı Çünkü kcrll ferli İki zat biliyorum kİ meslek yerinde «Şair» yazar! Halbuki edebiyatla uğraşanlar da topu topu birkaç şairimiz olduğu için üzülür dururlar!
Hele birinin gazeteci olmadığı o kadar belli İdi kİ dayanamayıp n« zaman gazetecilik ettiğini aorttum:
— 1938 del dedi.
■— Hangi gazetede çalıştınız?
— Akşam gazetesinde l
— Demeyin, ben on senedir oradayım sizi görmedim.
— Ben dışnrdan yazıyordum.
— Muhabir ml İdin İs?
— Hayır I
— beki ne yazdınız.
Hem de kuvvetli kalem
Gazeteciyim dediğine pişman olduğu muhakkaktı. Nihayet
anlaşıldı kİ 1938 yılında oturduğu mahallede bİT defa su kesildiği, İkinci defa sokağı süpürülmedlğl İçin İki şikâyet mektubu yazmış, bunlar da gazetede çıkmış, o tarihten beri kendini gazcUcl sayıyordu. Kaleminin kuvveti de yabana atılacak gibi değildi. Çünkü mektupları gazetede çıkar çıkmaz su da gelmiş, çöpçü de
Velhasıl böyRdlr. Şairlik de. gazetecilik de herkesin mesleğidir. Bunların dışında başka meslekler tutulur. O meslekler de İnsanın şair ve gazeteci kalmasına mâni olmaz.
946 senesi bütçesinin esasları hazırlandı
Masraf indirilemezse olağanüstü gelir temini tedbirlerine başvurulacak
Yanya’da bir hâdise
Bir aile faciası
Halk Eam şeflerine «kahrolsun Bul garlar» diye bağırdı
Bir kayınpeder damadını ağır yaraladı
Herkes gazeteci
Yaygın mesleklerden biri şairlik İse biri de gazeteciliktir.
Ben on sînedlr gazetecilik ediyorum. devlet dairelerinde, türlü hizmetlerde çalışan İnsanlar arasında kime rastladım da sordukları zaman gazeteci olduğumu söy-ledlmsc hepsi bana kendilerinin de gazeteci olduklarını, hiç olmazsa bir zaman gazetecilik ettiklerini söylediler.
inakla devam ettiklerin! söyliye-cektim. Dergilerde manzumeler eksilmiş değildir. Eskisi kadar, hattâ biraz daha fazla. Son sayısı bu ay çıkan »Hep bu topraktan» dergisinin hemen hemen yarısı şairlerindir. Hem de bu güzel dergi her sayısında bir şairden bir şiir vermekle yetslnmlyor, üç beş şiirini birden koyuyor kİ böylelikle hem şair hakkında daha esaslı bir fikir edinmek, hem de güzel şiirleri daha fazla tatmak mümkün oluyor.
Son hafta İki de şiir kitabı çıktı. Biri dergilerde şiirlerini okuduğumuz Cahit Saffet Irgat'ın «Bu şehrin çocukları» adlı eseri, öbürü de §ükrü Enis Rcgün'ün «Canım dünya» adh kitabı. Her halde şiir yayımı bu kadar değildir, bunlar benim gördüklerim. Çıkmak özere olanlar da şüphesiz vardır. Onlardan yalnız Oktay Rıfat’ınkl-nl biliyorum. Beş ay evvel basılıp İçinde bir miktar mürettlp hatası kalmış diye şairin satışa çıkarmadığı .Yaşayıp ölmek, aşk ve âvâre-İlk üzerine şiirler» adlı kitabı bu sefer yeniden basılıyormuş.
Görüyorsunuz şiir dinleniyor ama şair durmak dinlenmek nedir bilmiyor.
Ankara 21 — Maliye .Bakan lığı 1946 devlet bütçe projesinin esaslarını hazırlamıştır. Proje ekim ayının başında Medlse ve. rllec ektir.
Yeni bütçe hakkında bu »a, bahkl arkadaşlarımızdan basıla, n şu malûmatı veriyorlar:
Bugünkü f 1111 şartlar gözünün, de tutularak hazırlanan yeni bütçenin gelir ve masraf kısım, lannda dikkate değer ’ '
yetler vardır. Masraf imkân nispetinde bazı tasarruf, lar temin edilebilmişse de gelir tahminleri esaslı düşüklükler gösterdiğinden bütçede henüz muvazene sağlanamamıştır. Bu durum karşısında önümüzdeki haftalarda dünyanın siyasi şart, farının arzedeceği inkişaflara göre ya 1946 devlet masraf bütçe, sinde esash İndirmeler temini kabil olacak, yahut da bugünkü kabarık masr af bütçesini karşı, lamak maksadlle olağanüstü ge. lir temini tedbirlerine başvur, mak zarureti hası! olacaktır.
Gelir vergisi
Ankara 21 — Yeni »gelir ver. gisi» tasarısı evli memurlar ver. gislnl azaltmakta, bekarlarınki, nl ise çoğaltmaktadır. Evli me.
hususi.
kısmında
Orta Şark
Nuri Sait paşanın demeci
ŞEVKET RADO
îngiltereye ihracat
Ankara’da et
115 kuruşa
İncir, üzümden sonra tiftikler için görüşme başlıyacak
Ankara Belediyesinin mühim bir teşebbüsü
ve
murfar maaşından en az geçim payı çıkarıldıktan sonra geri kalan senelik tutana Uk 2000 lira, sından yüzde 10, bundan sonra gelen ilk 4000 lirasından yüzde 13, son 4000 lirasından da yüzde 20 olarak kesilecektir, ~ ' * memurlardan kesilecek nispetlerine ayrıca yüzde zam yapılacaktır. Bu az „ , payı bekâr memur İçin 26. evli İçin 39, çocuklar İçin de 52 lira, dır.
Tasanda vergiler maaş dere, ceslne göre ayrı ayrı tesblt edilmektedir Bu nispetlerden bir tanesini misal olarak blldlrlyo. rum:
40 lira aslî maaşlı bekâr me. muılardan ayda 1232, evlilerden 940 kuruş kesilecektir.
Yeni gelir vergisi bilhassa ser. bes ticaret ve sanayi İle gul ve gayri menkul olanlara bugünkü kazanç vergi. sİ sisteminden daha büyük mü. kellefiyetler yüklemektedir. Bu sebeple tasarının gerek bütçe encümeninde, gerek Meclis heye. t| umumlyeslnde müzakeresi sırasında hararetli münakaşalar olacağına ihtimal verilmektedir.
Bekâr vergi 10 bir geçim
Atina 22 (A.A.) — Yanya'ya birer söylev vermek üzere gelen Eam şeflerinden Louls Etavge. ropoulos ile Parsalldes «kahrol. ;nın Bulgarları diye bağıran kızgın bir kalabalık tarafından karşılanmışlar ve Jandarmanın mil, dahalesile linç edilmekten kur. , tulmuşlardır.
Atom bombası
Saatte 1600
kilometre!
Anada 21 — Eski Irak Başbakanı Nuri Salt paşa Toros ekspresli? şehrimizden geçerken şu demeçte bulunmuştur:
— Türkiye'de gördüğümüz İyi kabulden çok mütehassis olduk. Ziyaretimiz, pek yatanda büyük semeresini verecektir. Milietieıpraşı İşbirliğine Uk numuneyi Tütklye ve Irak vereceklerdir.
Yapmak istediğimiz İş. başta Türkiye olduğu halde Irak, Suriye, Mısır, Filistin, Aigalstan ve İran’dan mürekkep bir birlik kurmaktır. Bu. birleşmiş milletler anayasasına uygun lik bitlik olacaktır._______ w
Rus kuvvetleri Tahrandan çekildi
Tahran 21 (AA.) — İran Dış İşleri Baksın bugün parlâmentoda Rus kuvvetlerinin dün başkenti terkettlk-lerinl ve Tahran'dakl Sovyet sansürünün kaldırıldığını bildirmiş ve bunun dün resmen Sovyet büyük elçisi tarafından kendisine tebliğ edilmiş olduğunu İlâve etmiştir.
Newyorktan Londraya
3 »a a ite gidilebilecek
Nevyork 22 (R.) — Londrada çıkan Ncwa Chrontcle gazetesinin yazdığına göre, halk arasında çok faydalı anketler yapmakla şöhret bulmuş olan Gallup enstitüsü, İngiliz halkına aşağıdaki sualleri sormuştu. Alınan cevaplar çok dikkate değmektedir.
1 — Japonyaya karşı atılmış olan atom bombalarını tasvlbedlyor musunuz?
Alınan cevaplar şunlardır;
Yüzde 72 müspet, yüzde 21 menfi, yüzde 2 müstenkif.
2 — Atom bombalan tesiriyle harb-ler kısalacak mı?
Yiizde 52 müspet, yüzde 12 menfi, yüzde 21 fark gözetmlyenler, yüzde 15 müstenkif.
3 — Atom bombaları silahlanmayı lüzumsuz kılmakta mıdır? Bir Birleşik Devletler Hükümeti kurulabilir ml?
Yiizde 51 müspet, yüzde 29 menfi, yüzde 20 müstenkif.
Londra 22 (R.l — Amerika Mebuslar meclisi Harbiye encümeni atom bombası yapılan maddeleri kontrol etmek için bir teşekkül kurulmasını kabul etmiştir. Teşekküle Başhâklm reislik edecektir.
Dün gece Suitanatımette Akbıyıkta bir aile faciası olmuş «e bir damat; kayınpederi tarafından boğazı kesilmek suretlle ağır bir seklide yaralanmıştır: f
Sultanahmette Akbıyık mahallesinde Fener sokağında 8 numaralı evde Rıza adında bir tacir ve ailesi oturmaktadır. Rıza, bundan bir müddet evvel kızı Salmeyl evlendirmiş ve Haşan adında bir gence vermiştir. Karı koca bir müddet güzel geçinmişler, fakat bllâhar. aralarında başlıyan geçimsizlik gittikçe fazlalaşmış, nihayet kadın Haşanla beraber yaşıyamıyacağına kanaat getirerek babasının evine donmuştur.
Karisi le bu şekilde arası açılan Hakan, birkaç gün evvel onun eve dönmesini beklemiş, fakat gelmeyince dün akşam kayınpederine başvurmayı kararlaştırmıştır. Haşan, kayınpederi Rızanın evine gitmiş, karisiyle tekrar beraber yaşamalarını rica etmiş. bu sırada onun bazı naslhatkâr sözlerine hiddetlenerek münakaşa ve mütadeleye başlamıştır
Rıza, son defa olarak, kızı He artık geçinmelerine İmkân olmadığını söyleyince, asabiyete kapılan Haşan, kaynatasının üzerine atılmak istemiş ise de. Rıza daha atik davranmış ve damadını kucaklıyarak yere yatırdıktan sonra cebinden sustalı çakısını çıkararak boğazından kesmeğe başlmıştır.
Kanlar içinde çırpınıp bağıran Haşanın feryat ve istimdadına komşular ve zabıta memurları yetişmiş ve bitkin bir hale gelen damadı, kayınpederinin elinden müşkülâtla alabilmişlerdir. Damat, yaralı bir halde derhal tedavi altına aldırılmış, sustalı çakıslyle beraber yakalanan Rıza hakkında da kanuni takibata girişilmiştir.
Nevyork 21 (USİS) — «Eastem Airlines» şirketi ldare heyeti başkanı yüzbaşı Rlckenbaker, dün ticaret uçaklarının süratinin 5 sene sonra saatte 1600 kilometreden fazlaya çıkacağını ve bu suretle Nevyorkla Londra arasındaki mesafenin 3 saatte katedüebileçeğlni söylemiştir.
Yüzbaşı Rlckenbaker, geçen harbin en meşhur tayyarecilerinden biridir.
Nevyork 21 CUSİS) — 1946 da Nev-york’la Londra arasındaki mesafeyi 11 saatte katedecek bir hava servisi kurulacağı hakkında dûn tahminlerde bulunulmuştur. Bu uçaklarda 43 ila 51 yolcuyu lstlbadebilecek çu-c yüksek irtifalara mahsus kabinler bulunacaktır. Bu uçakların sürati saatte 545 kilometre olacak ve Birleşik Amer İkayı baştan başa 10 saatte kat-edebllecektlr.
İngiliz mümessilleriyle İncir üzüm tarım satış kooperatifi delegeleri ve İncir üzüm tacirleri arasında şehrimizde görüşmeler devam etmektedir. Mümessillerle incir ve üzümlerin ihracı için bir Sina varılmıştır.
İngiiizler bizim yüksek bulmuşlar seviyeye indirilmesini İstemişlerdir.
Her iki tarafın karşılıklı fedakâr-iıklariyie bugünlerde bir anlaşmaya varılması beklenmektedir..
Diğer taraftan İngilizlerle bugünlerde tiftiklerimizin İhracı İçin gö-riişmtlere başlanacaktır. Görüşmelerde tiftik ihracatçıları delegeleri ve tiftik birliği umumi kâtibi bulunacaktır.
Öğrendiğimize göre hâlen ihracatçıların elinde geçen senekl ve bu se-nekl rekoltelerden kalmış J0 bin ton kadar tiftik bulunmaktadır.
Bu tiftiklerin flatlerl yüksek olması hasebiyle İngiliz! t r pek almağa yanaşmamışlar ve böylece stok miktarı iki rekoltenin birbiri üstüne gelmesiyle hayli kabarmıştır.
İngiiizler Cezayirden ve diğer bazı memleketlerden şimdiye kadar daha ucuz fiatle tiftik âlmışlar ve bu yüzden bizim tiftiklerimize talip olmamışlardır.
Halbuki bugün flatler eski fiatlere nazaran yüzde 20 nispetinde bir düşüklük göstermektedir. Bu bakımdan İngiiizler tiftik ihracı İçin bir anlaşmaya varmak İhtimal! çok kuvvetidir.
prensip anlaşma-
Ankara 21 (A.A.) — Hayatı ucuzlatmak yolunda alman tedbirler arasında Ankara belediyesi et Uatlerlnln sürekli surette İndirilmesini temin İçin şehrin muhtelif semtlerinde dükkânlar açılarak ucuz fiatle et satılması hususunda bir anlaşma yapmaktadır.
Bu yolda İlk adım olmak fizrre perakendeci halinin 33 numaralı dükkânında bugünden itibaren etin kilosu 115 kuruştan satılmağa başlandığı haber alınmıştır.
Berlin Sovyet işgal bölgesinde soygunculuk
Londra 21 (A.A.) — Berlin’in îö-gilizlerln İşgali altında bulunan kesiminde Ruslar’ın soygunculuk faaliyeti hakkında verdiği haberden sonra «Daily Telegraph» gazetesinin özel muhabiri daha şiddetli tedbirler alınacağını bildirmektedir, Berlin Müttefik komutanlarının on birinci toplantısında bu hususta bir karara varılmıştır.
Rus komutanı, Kızılordunun bazı unsurları tarafından İka edilmiş suçları cezalandırmak İçin yardım ve işbirliği yapmayı vâdet nıiştir.
lngilterede harap olan binalar
Vaşlngton 22 (A.A.) — İngiliz maliye heyeti tarafından verilen rapora göre İngiltere’de 4.500.000 ev düşman tarafından tahrlbedllmlş veya hasara uğratılmıştır ve bu hasar. 1 milyar zoo milyon Sterlin olarak tahmin edilmektedir. Halbuki Birleşik Amerika bu bakımdan hiç bir kayba uğramamıştır. İngiliz ticâreti bahr İyesi 1939 senesinde 41.600.000 tonilâto tutarında iken şimdi 19.500.000 tonilâtoya ' - - • - • •
Otelin kasasını soyan kahveci yakalandı
Dört gün evvel Sirkecide Uşk Palas oteli kasasını soyarak altı bin lira İle 20 kadar altım çalan kahveci Fah-reddin bu sabah Adliyeye teslim edilmiştir.
Fahreddln. sorgusunda, otelin Kasasının anahtarını eline geçirdikten sonra aynen kalıbım yaptırdığım, bu şekilde aşırdığı paraflan ve altınları bahçeye gömdüğünü İtiraf etmiş /e tevkif olunmuştur Filhakika çaldığı paralar gömüldüğü yerden çıkarılmıştır.
Ankara 21 (A. A.) - Cumhuriyet
Halk Partisi Genel sekreterliğinden:
Cumhuriyet Halk Partisi Genel başkanlık divanından ve Büyük Millet Meclisi başkanmdan ve Parti kabine üyelerinden ve Genel idare kurulu. Parti gurupu ve Parti Müstakil gurupu idare kurulu üyelerinden teşekkül eden Parti divanı, bugün saat 17 de Genel Başkan vekili şükrü Saracoğlunun başkanlığında Büyük Millet Meclisi binasında toplanır ık bütün belgeleri gözden geçirdikten sonra Ay'dın milletvekili Adnan Menderes He Kars milletvekili Fuat Köp-rülii’nün hareket ve faaliyetlerini Cumhuriyet Halk Partisinin hareket ve faaliyetlerine zıt gördüğünden, bu İki milletvekilinin Cumhuriyet Hala Partisi İle olan İlgilerinin kesilmesine oy birliğiyle kayar vermiş ve bu karar onanmıştır.
Karardan evvel
Ankara 21 — Cumhuriyet Halk Partisi Genel sekreterliği tarafından 11 eylül 945 tarihinde Fuat Köprülüye şu mektup gönderilmiştir:
«Parti adayı olarak halkın oyuna sunulmuş ve Partili bir milletvekili olarak seçilmiş olduğunuz halde, son zamanlarda Meclis konuşmalarında aldığınız tavru hareket ve hele Parti prensipleri ve Parti hükümeti aleyhinde öledenberl yayın yapmağı şiar edinmiş olan Vatan gazetesinde çıkan ve ayanı gazetenin aldığı cephede yer alan yazınızı lnccllyen Parti Genel idare kurulu bu hareketinizin Parti tüzüğü hükümlerine uymadığını görmekle müteessirdir. Bu hareketinizin sebebini ve maksadınızı bildirmenizi ve Partimizin hangi ocay ğında kayıtlı bulunduğunuzu da ek: lemenizl rica ederim.»
Fuat Köprûlü’nun bu mektuba verdiği cevabın hulâsası şudur: «Gerek Meclis ve gerek Parti toplantılarında tavru hareketim, partinin ana prensiplerine muvafıktır. Vatan gazetesine yazı yazmak aleyhte bir hareket telâkki edilemez, çünkü bu gazetenin müdafaa ettiği demokrasi prenslple-rile Partinin ana prensipleri arasında bir ayrılık yoktur. Bu yazılar parti idare heyetinin mesuliyeti altında çıkan Ulus gazetesinde çatışıma yapılan hücumlara karşı yazılmıştır. Yazılarım Partinin una prensiplerine ve men.b ketin yüksek menfaatlerine tam' 'İh1 uygundur. Yıllardanbcri P: ıılı; Alemdar ocağına ka yıtlı -
Dil bayramı
Ankara 21 (A.A.) — 26 eylül çarşamba günü birinci Türk dil kurultayının Dolmabahçe sara, yında toplandığı günün yıldönil. müdür. Bu ilk kurultayda veri, len karar ve Türk dil kurumu anatüzüğıine göre, dil bayramı olan o gün, kuru’ üvekri ve yurdun bütün dilseverleri arasında kutlanacaktır. Bugün yıldönümü münasebetile Halkevlerinde de kutlama törenleri yapı’acak, tır.
★ Ankaradan dönfn Milli Eğitim mü dürü B. Halil Vedat Firatlı, İstanbul» ait orta öğretim kadrosunu da beraberinde getirmiştir Yeni kadroda, evvelce yazdığımız gibi yüzde doksan nlspftinde ff-ret-menlerln dilekleri yerine getirilmiştir. İstanbul ilseler! müdürleri masında dn bazı derişiklikler vardır
İnmiş bulunmaktadır.
Eski
fiatlerlmizi biraz ve daha normal
jvöuiuc ae ı.aıj.-jıo kud çcısırsc omu- . . -
rülmüştür. Hiç bir yerde çekirge yü-J "’l'a mensuplarının sinnı duru, zünden mahsulün zarar görmesine mu VÇ bulundukları ver hakkin, meydan veiimemiştir, ’da malûmat İstemiştir,
Milli kalkınma partisi
Milli Kalkınma partisinin kurulmasına hükümetçe müsaade edildiği dün vilâyete resmen tebliğ edilmiştir. Keyfiyetten haberdar edilen B. Huri Dtmirağ bugün vilâyete gelerek müsaade kararını imza rnuka-Bfllnde tebcllüâ edecektir.
Dr. Lûtfi Kırdarın ilkokulların açılması müna-sebetile çektiği telgraf İlkokulların açılması münasebetle.
Vali ve Belediye Reisi Dr. B. Lûtfi Kırdar tarafından Milli Eğilim Baka m B. Haşan - Ali Yücel’c bir telgraf çekilerek İstanbul’un ilk öğretim alanında yeni yıla atılış, bağlılığ ve minnetlerinin Cumhur Başkanı İsmet İnönü'ye ulaştırılması rica edilmişti.
Milli Eğitim Bakanı B. Haşan - Ali Yücel, İstanbul’un bu minnet duygularını Cumhur Başkanı İsmet İnönü* ye arzettlğlnt ve bunu memnunlukla karşıladığını, kendisinin de ayrıca bahtiyar olduğunu bildirmiştir.
Çekirge ile mücadele
Ankara 21 — Bu yıl Gaziantep, Hatay, Meraş, Urla, Mardin, Diyarbakır. Malatya ve Seyhan illeri Suriye'den gelen Sudan çöl ve Fas çekirgesi Afetine uğramıştı. Yapılan mücadelede bu yerlerde 881.299 klio. yurdun diğer bölgelerindeki türlü çekirge mücadelesinde de 1.613.918 kilo çekirge öldii-
Tarafsızların bir şikâyeti
Londra 22 (A.A.) — Zürlh'ten gelen bir telgrafta bildirildiğine gör’’, İsveç basını halen, resmi yahut yarı resmî kaynaklardan mülhem alarak İngiltere ve diğer Müttefik devl-tler ticaret siyasetine karşı, şimdiye kadar görülmemiş bir şiddette hücuma girişmiş bulunmaktadır. İsviçre Ekonomi Bakanı Stumpfll, ticarî bir mücadeleye giriştiklerinden ve keyfi bir ticari kontrol İcra ettiklerinden dolayı muzaffer devletlerden acı acı şikâyet etmiştir.
Londra 22 (A.A.) — Londra'daki
salâhiyeti! çevrelerden bildirildiğine göre, şimdiki durum, İngiliz mahsullerinin yabancı memleketlerde satışını kolaylaştırmak İçin fevkalâde tedbirler alınmasını icabettlrmektcdlr. İhracata rllçhan hakkı verilmesi muhtemel görünmektedir.
Tokyo büyük elçimiz
Tokyo 21 (Usls) — Japonya Müttefik başkomutanı general Mac Arthur, bugün Jonon hü. kûmetine bir nota göndererek Tiirkiyenin Japonya büyük elc'si Ali Muzaffer Göker ile büyük el.
Duc of Windsor İngiltere'de
Londra 21 (B.B.C.) —_______
İngiliz kıralı Duc of Windsor ve karısı bugün Plymouth limanına gelmişlerdir. Dük, bu akşam gazetecileri kabul ederek. Fransaya gideceklerini, orada bir müddet kaldıktan sonra, aybaşında yal. nız olarak tekrar îngiltereye gelip kıral ve kıraliçe İle görüşeceğini söylemiştir.
Alman marşını söylemek yasak edildi
Berlin 21 (A.A.) — Müttefik kontrol konseyi kararile «Deutsch land Deutsch land Uber Alles» Al. man milli marsının Almanyada söylenmesi yasak edilmiştir.
Bulgarıstanda kuraklık
Sofya 21 (A.A.) — Anadolu
ajansının özel muhabiri bildiri, yor: Haber verildiğine göre. Ma. live Bakan Vekili profesör Cola. kof Rusçukta yapılan umumî bir toplantıda kuraklık yüzünden Bulgar millî gelirinin yiizde 40 nispetinde azalacağını söylemiş, tir.
21/9/1945 flatlerl
Londra üzerine i slcrllD Nevyork üzerine ıoo dolar
Cenevre IU0 İsviçre Fi Madrid üzerine 100 pezeta Stokhoİm üzerine IflO Kuron
ESHAM VE rAHVİLA-l
% 5 faizi) ikramiyeler: 1933 Ergani 1938 ikramiyen Milli Müdafaa Demiryolu Ikramlyell % 1 faizli Tahviller: Sivas - Erzurum I Sivas - Erzurum 2-1 1941 Demiryolu 1 1941 Demiryolu D 1941 Demiryolu 111 MIHI Müdafaa 1 Milli Müdafaa fi Milli Müdafaa m Anadolu Demiryolu Grupu: Tahviller 1-2 Hisse senetleri % 6fl Mümessil senet Hisse senetleri: Merkez Bankası T İş Banktı T. Ticaret Bankası Aslan Çimfnto
BORSA DIŞINDA ALTIN FİATLER1
Adnan Menderes de kendisine gönderilen mektuba cevap vererek Parti programı ve tüzüğü aleyhinde hiçbir harekette bulunmadığını bildirmiştir.
Fuat Köprülü ve Adnan Menderes, verilen karardan sonra yaptıkları de-
meçte. Partiden henüz yeni çıkan!- Gulden dıklnrım, bu sebeple yen! bir pıırtı Reşadiye kurmak hakkında hiçbir şey düşün- , Ingiliz muş olmadıklarını’söylemişlerdir. i Külçe ı Bir gramil
22 Eylül 1945
Bahire 3
AKŞAMDAN AKŞAMA jTakibetmek güç müdür?
Bir dostum, şu düşüncesinin Sütunumda yazılmasını istedi:
Kara borsa meşru bir pazar Atmadığına göre kara borsacıları cezalandırmak lâzım değil midir?
«Filânca malı kara borsadan şu kadara aldım,.>> diye bugün. garetcle.de (le yazıldığı gibi bil İş umumî ve aşikâre bir şekle döküldüğüne göre bunları yaka, lamak çok güç bir iş inidir?
Meselâ: Her hangi bir otoıno. Jbilc binseniz şoför benzini kara borsadan aldığını yoksa haftalık verilen benzinin iki güne bile yetmiyeceğini çekinmeden söyler. Şu hald her hangi bir şoförü giz. lice takibedip kara borsanm ye. tini bulmak kadar basit ne olabilir? Yüzlerce şoförün kara bor. sa d un benzin bulduklarını bile bile bunları takibetmemek ne demektir?
-(Kara borsacıyı, muhtekiri ya. kalamak için halk yardım etme, lidir! >« deniliyor. Halk her zaman nasıl yardım edebilir? Can çekişen bir hastasına şifa veregek olan bir ilâcı kara borsadan yüz misli bir fiate de satın alsa: «Belki yine ilerde muhtaç olu. rum. Eline düşerim.» diye bıı kara borsacıyı insan lıavatı pahasına nasıl ele verebilir? Haydi yakalandı diyelim, o zaman da nedir o cezaların hafifliği? Bu ceza’ar mücrimleri yıldırmıyor.
Ey mukaddes Roma i m pa ratorluğu!
Yine bir muhterem ve itimada lâyık zat m gözüne gazetelerde bir garabet çalınmış.
Meğer Papalık bizim evkaf aleyhine bir dâva açmış ve kaybetmiş, Bu dâva, temyizden de geçerek katiyet kesbetmiş.
Gazeteler şöyle yarasıymış:
«Vicaire Apostolique oğlu Jcan Chrvsostome bilâ veled ölmeğ. le...»
Kastedilen şahsiyet Papadır. Fakat ilk iki kelime, hakikatte baba ismi olmayıp bir unvandır. Papa’ara bir azizin adı izafe Ödediğinden, «oğlu» kelimesin, den sonraki iki has isim de böyle bir müsteardır. Şark kilisesinin babası ve İstanbul patriği olan Azize İzafedir. Yani 347 ile 407 arasında yaşıyan Azize. Papala. nn evlenmesi bahis tu^vzuu ol. rnadığmdan «bilâ veled» sözü de fiizulidir.
Su hikâveden sonra, akla Refik Halid’in bîr yazısı geliyor. Bizon sabık Darülfünun talebesi. Romanyayı ziyaret ettiği sırada bir cakal^ hatibimiz ortaya atılarak şu sözlerle başlamış.
— Ev mukaddes Roma imparatorluğu!
Herkesin parmağı ağzında kalmış: Çünkü Romanya denilen memleket mukaddes drğil. Roma değil, imparatorluk değil.
Neresinden tutmalı? Neresin, den düzeltmeli?
(Vâ . Nû)
^Talebe yurtları hakkında talimatname hazırlanacak
Orta ve yüksek dereceli okulların açılmasının yaklaşması üzerine yan t es mİ ve hususi talebe yurtlan meselesi üzerinde vilâyet Sağlık ve Sosyal yardım müdürlüğü tarafından Önemle durulmaktadır, tstanbulda mevcut bütün talebe yurtları hakkında malumat toplanıyor ve Yurttu öğrencilerle Yurt sahiplerinden izahat alınıyor
Sağlık müdürlüğü yurtların İdarelerine ait bir talimatname hazırlamaca karar vermiştir. Bu talimatnamede gerek yurtlarda oturan öğrencilerin. gerekse yurt sahiplerinin riayete mecbur oldukları hükümler sıkı bir surette kontrol edilerek tatbik edilecektir. Yurtları kontrol ve murakabe etmek için de hususi bir teşekkül vücuda getirilecektir
Amerikalılar palamut almak istiyorlar
Amerikalılar memleketimizden palamut 31mak kin teşebbüslere girişmişlerdir.
İlk teklifte bizden 10 bin ton palamut İstemişlerdir.
Alâkadarlar nakliye imkânlarının halledilmesinde sonra İhracatın kabil olabileceğini söylemektedirler. Bu mesele İle meşgul olmak için pala-mütçulardan bir heyet Ankara'ya giderek Ticaret ve Ulaştırma Ba-fcanhklarlle temasa geçecektir.
Keresteciler - Eyüp, hattı
Tramvay İdaresi yeni otobüslerden Jkislnl Keresteciler - Eyüp hattjpda İşletmeğe karar vermiştir. Otobüsler ‘pakında İşliyccektir.
ŞEHİRHABERL
Elektrik idaresi
Yeni tesisler için bir program hazırladı
Elektrik idnres! lıarb senelerinde en muntazam İşllyen müessesedir. Diğer umumi hizmet nıüesseselerlnln hepsinde az çok aksaklıklar olduğu halde Elektrik idaresi şehri bir dakika cereyansız bırakmamış, vazfcslnl hakklyle yapmıştır. Fakat idarenin elinde» vesaitin büyük bir kısmı ıslaha muhtaçtır. Kablo hatları sene-Icrdetıberl yenilenmediğinden bunların yeni baştan yapılması lâzımdır.
Diğer taraftan elektlrk sarfiyata mütemadiyen artıyor. Bu artışı ve şehrin gelecekteki İhtiyacını göz önünde tutarak tedbir almak lâzımdır. Elektrik İdaresi bunu düşünmüş, gerek Silâh t arağa fabrikasındaki tesisler, gerek umumi şebekenin ıslahı hakkında bir program hazırlamıştır.
İdarenin abone miktarı 14T bin! bulmuştur. İdare, elinde yeter derecede malzeme olmadığından bir aralık yeni elektrik tesisi lcln müracaatları kabnl etmemeği, düşünmüş, fakat Avrupa harbinin bitmesi Üzerine malzeme getirmek mümkün olacağını göz önüne alarak bu fikirden vazgeçmiştir. Mamafih yeni kablo va diğer elektrik levazımı tedariki lcln kolaylık görememektedir.
Ingiliz kumaşlarının tevzii
Yeril Mallar Pazarları tarafından ithalâtçıdan alınan İngiliz kumaşlarının dağıtılmasına önümüzdeki hafta içinde başlanacaktır
Dağıtıma evvelâ Ankaradan başlanacak. kumaş kalırsa diğer yerlere tevzi edilecektir.
Dairelerin yerU kumaş almak için verdikleri ordinolar esas tutulacak ve bu ordinolardaki memur sayısının üçte biri kadar her dairece İngiliz kumaşı verilecektir. Kumaşların fiatı 28 - 34 lira arasındadır.
Havagazı ücreti arttırılmıyacak
Elektrik ve tramvay umum müdürü B. Hulkl Ereni'in muhtelif meselo-ler ve bilhassa havagazı târlfelerl hakkında Ulaştırma Bakanlığiyle temaslarda bulunmak üzere Ankaraya gittiğini yazmıştık. İdare havagazın-dan zarar etmektedir, şirket zamanında havagazı flütlerinin arttırılması için hükümete müracaat edildiği halde bu dilek kabul edilmemişti. Elektrik, Tramvay umum müdürlüğü, havagazı t ârlfesinin arttırılması için bir talepte bulunursa bunun da kabul edilmiyeceğl kuvvetle tahmin ediliyor. Esasen bu zamanda herhangi bir târlfenin arttırılması düşünülemez. Söylendiğine göre An-karada bulunan umum müdür, ha-vagazından alınan vergilerden bir kısmının indirilmesi veya tamamen kaldırılması hususunda temaslarda bulunmaktadır.
Ampul dağıtımı
Memleketimize ithal edilen elektrik ampullerinin dağıtılmasına devam olunuyor. Vilâyetin dağıtma için kabul ettiği esas şöyledlr: Aylık sarfiyatı 17 kilovata kadar olanlara bayiler tarafından birer, 30 kilovata kadar olanlara ikişer. 50 kilovata kadar olanlar, da Bçer ampul verilmektedir. Elektrik idaresinden alınan makbuzlarla 50 kilovata kadar alan sarfiyatlarını bildirenlerin büyük bir kısmı ampullerini almışlardır.
Elde kalan ampullerlr tevzii İçin yakında vilâyet yeni bir karar verecektir. Bu karara göre aylık sarfiyatı 100 kilovata kadar olanlar da bayilerden üçer ampul alabileceklerdir.
şehir Tiyatrosunun 1945 - 48 mevsimi başlangıcı memnuniyet verici görünüyor: Dram kısmı yine bir Sha-kespeare'le. dâhinin şaheserlerinden biriyle değilse de, geçen senek! gibi, tâli olmıyan, hattâ muhtelif bakıma göre sayılı addedilen eserlerinden biriyle, «Korlyolan» la başlıyor. Arkasından da, geçen sene müteaddit defa oynanması imkânı varken oynanmamasının bir kabahat olduğunu söylediğimiz, «Cyrano de Bergerac» geliyormuş. Buna sevinmemek kabil mİ?
Komedi kısmı İçin de böyle: Temsil evvelce muvaffakiyetle oynanmış ve alkışlanmış bir eserin ( Müfettiş»-İn tekrar sahneye konul m asiyle başlıyor. Dahası var. Yazılışı 1835 ve temsili 1838 olduğuna göre »Müfettiş» yazılışının ve temsil mevsiminin yüzüncü senesi şerefine oynanmış oluyor. Bu. Şehir Tiyatrosu İçin güzel bir kadirşinaslıktır. Biz de buna seviniyoruz. Çünkü ümidedlyoruz kİ günün birinde bu kadirşinaslık yeril eserlere de yapılmaya başlanır ve, geçen mevsim olduğu gibi, yeril eserler için çıkacak fırsatlar ihmal edilmez.
Bizim şehir Tiyatromuzla beraber İzmir Şehir Tiyatrosu İçin de çak memnuniyet verici haberler geliyor:
ERİ
Bîr çırpıda
Silivri ve Çatalca halkının dibekleri
Mahsulât vergisinden, odun ve kömürsiizlUkten, mimar Sinan'ın eserlerinin harabolduğıından şikâyet edildi
İstanbul mllletveiçlllerl dün sabah, Stlivriye gitmişler, oradan da Çatal caya geçerek halkın dilek ve şikâyetlerini dinlemişlerdir. Saat 20 de şehrimize dönen milletvekilleri bugiin Bakırköy, yarın Kartalda halkla temas edeceklerdir. Sırasile Yalova, Beykoz. Sarıyer, Şişil, Şehremini ve şilede de halkla görüşecek olan milletvekilleri, toplantılarını 27 eylül perşembe günü bitireceklerdir. 28 eylül cuma günü Parti merk'V, binasında Vali ve Belediye reisi Dr. B. Lût-fl Kırdar'la Parti başkanı B. Fikret Sıtay’ın Iştirâk edecekleri bir toplantı yapılacaktır. Milletvekilleri, bu toplantıda, kazalarda halkla vuku bulan konuşmalarında not aldıkları Belediyeyi, Vilâyeti, Partiyi alâkadar eden dilek ve şikâyetler Üzerinde konuşacaklardır. Ankarada yapılacak temaslarda halli ic ab edecek İşler de milletvekillerinin Ankarayö dönmelerinden sonra taklbedllecck ve dileklerin yerine getirilmesin'* çaAşılacaktır
Silivrililerin istekleri
Dün Silivri kazasında yapılan toplantıda, Ziraat Bankası tarafından burada bir ajanlık açılmasına karar verildiği ve yeri de hazır o.’duğu halde, el’an memurun gönderilmediğinden şikâyet edilmiştir.
Bundan sonra, iskele meydanının tanzimi, dalgakıranın ve iskelenin ıslahı. bir sanat okulu açılması, Slllv-rlye vapur işletilmesi, bir cezaevi inşası istenilmiştir.
Milletvekilleri, Silivriye vapur işletilmesinin birkaç sene evvel tecrübe edildiğini, fakat müspet netice alınmadığı için bundan vazgeçildiğini anlatmışlardır. Teklif sahibi:
(— Hiç olmazsa yazın üç ay İşletilsin. Kara nakliyatı Slllvrlyl tatmin etmiyor.» demiştir.
Milletvekilleri vapurun yaz aylarında İşletilmesinin faydalı olup ol-mıyacağını tetkik ettireceklerini, diğerleri arasında bu teklifin üzerinde de meşgul olacaklarını söylemişlerdir.
Mahsulât vergjâi
Bir vatandaş. Sllivrlnln bir çlfçl ilce olduğuna İşaret ettlırven soııra kendilerini son derece alâkadar eden mevzuun »Mahsulât vergisi» olduğunu söylemiş ve şunlan belirtmiştir:
«— Yanlış tahminler yüzünden fazla vergi vermek mecburlyetindo kalıyoruz. Bu İse bizim çok zararımıza oluyor. Bundan başka bir derdimiz de yüzde 10 Mahsulât vergisinin ayni oluşudur. İçimizde öyleleri var kİ yetiştirdiği mahsulden elinde tohum değil, yemeklik bile kalmıyor. Bu ayııi verginin nakde tahvilini istiyoruz. Yetiştirdiği mahsulü yeyip ayni vergisini veremeyenlerimiz de vardır. Bu borçların da nffını istiyoruz.»
Çatalcalıların derdi
çatalca vc köyleri halkının başlıca derdi, kıştır. Odun ve kömürleri olmadığından hepsini şimdiden oır endişedir almış... Orman revir amirliği kış yaklaştığı halde, el’an kömür yaktırmamıştır. Köylüye de kömür yakma izni verilmemektedir. Odun İşi de aynı vaziyettedir. Geçen seneden devren Revir Amirliğine geçen kömiir İse pek azdır. Köylüler:
(— Geçen şene kömür derdi çekmiştik. odun bulamamıştık. Fakat bu sene bu mesele daha acıklı bir safha arzedlyor. Halimiz ne olacak? Revir Amirliği vaktile kömür yaksın ve köylüye versin.» diyor.
İzzoddin, Ova Yenice köyü muhtarları da aynı mevzua temas etmişler vc bir Çatalcalı İse:
t— İstanbula bu kadar yakın olduğumuz halde, burada tezekle yemek pişirenlerimiz vardır.» demiştir.
Dağıtmadan istifade edilemiyor
Çatûlcamn İstanbul Belediyesi hududu içinde olmaması, bu kazanın dağıtmaya tabi maddelerden istifade edememesine sebebolmaktadır. Yirmi senelik bir fotoğrafçı olduğunu söyllyen bir vatandaş:
(— İstanbulda fotoğraf kâğıdı dağıtıldığı halde bize verilmedi. Bu benim mesleğimdir Birkaç paket kâğıt da ben alamazsam, ne İş yapar'da çattıklarıma bakarım.» demiştir.
Diğer bir vatandaş, ayağından pabucunu çıkararak milletvekillerine göstermiş ve taban köselesinin yüzden ayrı kaldığını işaret ederek, şunları söylemiştir:
«— Bakır çiviyi tstanbulda dağıtıyorlar. Ben de kunduracıyım. Fakat çIvİ5İz pabuç dikiş tutmiyaciğl tabi! olduğundan, bu halde geziyorum. Biz de Allahın kulu değil miyiz? Kara borsadan kilosu 15 liraya bakır çivi alamıyorum»
Bir Çatalcalı:
(— Evet, sayın mili et vekili erim! Biz Belediye hududu dışında kaldığımızdan zeytinyağı da alamıyoruz.»
Demi» ve senelerdir zeytinyağı yüzü görmediğini, sadeyağı almağa ise bütçesi müsaldoimadığını söylemiş ve:
« — İşte aylar, hattâ seneler var kİ yağsız yemek yiyoruz. Çatalca Belediye hududuna alınmıyorsa bile dağıtmaya tabi şeylerden bizlerin de İstifadesini büyüklerimiz temin buyursunlar.»
Diyerek sözlerini bitirmiştir.
Mimar Sinan’ın eseri
Çatalca muhtarlarından bir vatandaş da, her memlekette Mimar Binanın eserlerine ehemmiyet verildiği, muhafaza edildiği halde. Çatalca’d* Mimar Sinan eseri olan gerek tezyin ve gerek mimar! bakımdan çok büyük kıymeti haiz »Talât Paşa» camisinin Toprak ofisi tarafından senelerdir depo olarak kullanıldığını söylemiş ve:
«— Bu kıymetli eser günden güne harabolmaktadır. Ofisin bu camiyi Çatalcalılara cami olarak bırakmasını. zahireyi başka yere kaldırmasını İstiyoruz.» demiştir.
Yersizlikten bahsedilmiş ve ver bulunduğu takdirde, boşaltılması kaymakama söylenmiştir.
Rektör ve arkadaşları bugün «eyahatten dönüyor
Tatillerini geçirmek üzere 20 gün evvel Güneysu vapurlle Akdeniz seyahatine çıkan üniversite rektörü Prof. Terfik Sağlam, hukuk fakültesi dekanı Fahri Ar el, ordinaryüs Prof. Sedat Tavat, fen fakültesi profesörlerinden Hftmld Nftflz Pnmlr yarın şehrimize döneceklerdir
■4 Ekonomi Bakanlığı teftiş heyeti reisi B. Nahlt Tahsin şehrimize gelerek suni ipek İpliği dağıtımı işini tetkik etmeğe başlamıştır. Pamuk İpliği İle çalışan fabrikalara İpek İpliği verildiği söylenmektedir.
Tiyatro mevsimi başlarken
İstanbul ve İzmir
Şehir tiyatroları
İzmir'in faal ve müdebbir belediye başkanı muhterem Lebleblctoğlu, tiyatroya tahvil olunacak pavlyonu seçmiştir. Fuarın kapanmasını müteakip burasının, günün ihtiyaçlarına uygun, bir tiyatro haline sokulması için de lâzım gelen mimari etütleri yaptırmaktadır. İzmir belediyesinin genç ve münevver mimarlarının bu işi kolayca başaracaklarından, şehirlerine bugün mahrum olduğu tiyatro bine-mı bir gün evvel hediye etmeye canla başla çalışan Başkan-larına yardım edeceklerinden eminiz.
Esasen İmlr'ln muhterem belediye Baştanının çok talihi var. İzmir halkı da onun bu himmetinin kadrini -takdir ediyor ve ona her suretle müzaherete hazırlanıyor. Bunun nasıl olduğunu «Yeni Asır» refikimizden öğrenebiliriz. Okuyalım: »Haber aldığımıza göre tiyatroyu seven birkaç zatin teşebbüsüyle şehrimizde bir «Tiyatro Sevenler Cemiyeti» kurul-
ması kararlaşmıştlT. Şimdilik altı kişiden mürekkep bir komite teşkil edilmiştir, Komite Cemiyetin nizamnamesini hazırlamaktadır. Yakında vilâyete müracaat edilerek cemiyetin resmi müsaadesi alınacak ve derhal faaliyeto geçilecektir.
Cemiyet tzmlrde Şehir Tiyatrosu işlerini desteklemek, tiyatronun bir an evvel kurulmasına çalışmak ve kurulduktan sonra da milesseseye muhtaç olacağı mânevi yardımları yapmak gayesiyle kurulmaktadır.
Cemiyet müesslsleri bu teşebbüsleriyle hem İzmir şehrine hizmette bulunacaklarını, hem de diğer şehirlerimize ııünıune teşkil ederek onların da birer şehir Tiyatrosu vücuda getirmelerini teşvik etmiş olacaklarım ümldetmek todir ler.»
»Yeni Asır» refikimizin yazısı burada bitiyor. İzmirlilerin ne kadar dûrendlş olduklarını bu teşebbüs meydana çıkarmaktadır. Kurulun tiyatronun kısa bir müddet zarfında
Et fiatı
Ucuzlatmak için tetkiklere başlandı
İstanbul a bol miktarda kasaplık koyun ve sığır getirilmesine devam olunmaktadır. Bu bolluk karşısında canlı hayvan fJatlCrl, İki ay evveline nazaran perakende et flathrlne tesir edecek nispette düşmüştür. Önümüz kig olmakla beraber bu bolluğun bir İki ay daha devam edeceği ilgililerce söylenmektedir.
Bu sebepte Belediye perakende ve toptan et Hallerini bir miktar daha ucuzlatmağa karar vermiştir. Bu ucuzlamanın kiloda ne kadar olaca ğını tesblt etmek için mezbehada yeniden maliyet hesaplanacaktır.
Söylendiğine göre koyun etlerinin perakende olarak kiloda 20 kuruş kadar Ucuzlatılması bugünkü şortlarla pek mümkündür, Bu süetle koyun eti perakende 150 - 155 kuruşa satılabilecektir.
Belediyenin 946 bütçesi hazırlanıyor
Belediyenin 1940 yılına alt bütçesi hazırlanmaktadır. Yeni bütçe müzakere edilmek üzere bugünlerde daimi encümene verilecektir.
Satışa çıkarılan İthal malları
Bahçekapı Sadikiye handa O. ve K. Nacar’a kol saati, cep saati. Taksim Valdeçeşme’de Asri Kaynak’a kaynak kaplama şeridi, Bahçekapı Cer-manya handa D. Akgönül’e komple bileme tezgâhı. Tahtakale Menaşe handa Vahan Karahlsar’a Tıraş bıçağı, tst. Kurukahveci handa M«-deddln Şerbetçi’ye kaynak oksijen jeneratönrü. Sirkeci Sedar sokak’ta Mehmet îşean’a kaynak lâstiği, Gal. Tünel cad. 80 de Nihat özrr’c cıva çeliği. Cal. Perçembepazarı 48 da Ahmet Kıımruluoğlu’na demir gaz borusu. Gal. Kefeli Hürriyet handa Tahir Atansay'a siyah çelik boru galvanizli boru, Fındıklı maden! eşya fabrikası N Sıtkı Bütün'e madeni boya, Gni. Jeneral handa NLhat Tuncer ve ortaklarına kaynak motö-rü, jeneratör, Gal. Tünel caddesi 68 da Ahmet Yapıcı’ya elcktrollk bakır levha. İst. Sabuncu han sokak 83 de Dlmltrl Zombladls’e ağaç Istor maki-naşı, Tahtakale 24 de Jak ve Vltali Toledo’ya diş fırçası, Gal. Fazlı handa Fehmi Ateş’c Tıraş fırçası, İst. Alyanak handa İzmir Tütsü İ. T. İ. ye kuru mimoza hülâsası, İst. Yenlcaml çilingirler caddesinde Jag poükar’a muhtelif esans. İst. Kısmet handa Haşan Öziş’e asit borik, tat. Tütün-gümrük’te Kemal J Saporta’ya bikarbonat do sud, Ayvan saray kumaş fabrikası Nlhael ÇikvaşvUTye asit asetik. İst. 4 üncü Vakıf handa So-kont VaMum Oyl Kompani'ye saç levha. Gal. Manhaym handa Tplât Kıi-cıoğlu’na mat yazı kâğıdı. Bahçekapı Anadolu han altında İzmir Manlfa-tura’.va matbaa kâğıdı. İst, Yen! Val-de handa Miinlr Erali’ye Pamuklu basma. İst. Kısmet handa ziya Avunduk ve î. Unsala kadın yünlüsü. Gal. Aslan handa Süleyman Teoman'a yün mensucat, kadın ve erkek yünlüsü, Beyoğlu Lüksemburg apar! da Pllurls'e yün mensucat. Beyoğlu Haçopulo handa J. Andonladis'e yün mensucat. Aşlrefendl caddesi 38 da C. ve A. Sakcr’e kadın yünlüsü, Ba-iat’ta Adnlet mensucat fabrikasına Merinos yünü, Kasımpaşa Anbnr arkası sokak Robert Anav'a suni İpek İpliği. İst Atabek handa Hochstrasser T, L. Ş. en pamuklu mendil. Gal Melek handa Karmelos Allegra'ya elektrikli plkaplı gramofon
kökleşeceğine ve dal budak salacağına bundan parlak bir delil olabilir mi ?
Fuarın «Dünkü, bugünkü, yarınki İzmir» pavlyonu. Ege kıyılarının birbirinden büyük, birbirinden güzel tiyatrolarını gözümüzün önüne sermekte. Adiloğlu'nun dediği gibi «bize sanat geriliğimizi» hatırlatmaktadır. Bugün yapılacak iş onlarla boy ölçüşmek değildir. Bugünün tiyatrosu, Fuarın yazlık ihtiyacını karşılıyım açık hava tiyatrosuna mukabil ancak kışlık ihtiyacı tatmin edecek iddiasız bir bina olmalıdır. Yarın İzmir kendine lâyık bir tiyatro yapmaz imkânını elbette bulur. Yarın, burada verilecek temsllterle sayısı günden güne artacak olan seyircileri istlabe-debllecek. mükellef bir tiyatro binası yapmak, yeni maddi imkânlar elde edileceğinden, daha kolay olur. Bugün Belediyeye düşen vazife asıl binayı değil, asıl tiyatroyu kurmak ve faaliyete geçirmektir.
Derhal İlâve etmeliyiz: Bu husustu bugtinc kadar yapılabilmesi imkânı olan her şey yapılmıştır. Artık çekinmeden ileri gidilebilir ve bu İş Süratle intaccdlleblllr.
Selim Nûzlıet Gerçek
(Arkası 7 inci sahlfeda)
Istanbulun eti ne halde?
Vaktile şöyle bir karikatür gör. müştüm;
Garson, lokantada et yiyen müşteriye soruyordu:
— Bıçak mı istiyorsunuz efendim?..
Deminden beri önündeki etle uğraşan ve bıçağım yere düşü, ren müşteri cevap veriyordu:
— Lütfen bir testere!.. Bugiin bu karikatür, aşağı yu. karı bir hakikat haline girmiştir, «Istanbulun etin hiç bir zaman bu hale gelmemişti. Kıvırcık ve en iyi yerinden diye alınan etleri bıçak kesmiyor. Geçenlerde mecbur olup bir lokantada yemek yerken arkadaşımın pirzolasına hattâ belki kurşun bile işliye, merdi. Ne dersiniz, mektepte epeyce spoT yapmasına, bazuları kalın olmasına, vaktile hani şu ortası yaylı yaylı lâstikleri çekip kollarını son derece kuvvetlendirmesine rağmen pirzolacığı koparamadı biçare...
Bana gelen et de öyle idi. Çek çek kopmaz, uğraş uğraş, ne ye. nir. ne yutulur!..
- Öylesine köseleleşmişti ki ne diye onu şöyle bir terbiye cd.rck kundura yapmamışlar da pirzola yapmışlar diye şaştık. Hattâ İhtimal şimdiki kunduraların köseleleri bile bu kadar dayanıklı değildir. Bir yağmurda yumuşayıp dağıl iver en kundura köseleleri onlardan daha yumuşak olmalı.
Vakıa Istanbulun etleri öte. denberi, başka memleketlere nazaran, pek ahım şahım değildi. Lezzetti et nadir bulunur şeyler, den olduğu için şehrin muayyen yerlerindeki bazı kasaplar yeni, lebilccek cö sattıklarından şöh. ret kazanmışlardı. Fakat ne olursa olsun gene iyi et bulmak kabildi.
Avrupada bir seyahatte yediği, niz, hâlâ tadı damağınızda olan, ağzınıza attığınız zaman eriyive. ıen o kadife gibi etlerden vazgeç, tik. Fakat şöyle ycnilebilccek bir et!..
Ne oldu?.. Niçin birdenbire etlerimiz bu ha'e geldi? Acaba hart» dolavısile kesilen koyunlann âsâpları hozu’du da etleri kakır, dadı mı?,.
Bir de meselâ Ankarada oturanlar:
— Buranın her şeyi mükemmel Fakat et aramavınız tâ. tanbııla gitsek de ağız tadıvla hır pirzola yesek.. Nerede Istan, bulıın etleri?, derler...
Böyle söyliyenter gelsinler de bugünkü tstanhul etlerini gör. sünler. . Bir daha 40 yıl et yemeğe tövbe ederler.
Hikmet Feridun Fs
— "■*
Karı mektubu
----■------
Selimpaşa sokağı sakinlerinin
Belediyeden ricası —■
Aksarayda Selim pasa sokağında oturanlardan birçoklarının imhasını havi bir mektup aldık, bunda deniliyor kİ:
«— Muhterem gazetenizin tavassutu ve sayın belediyemizin himmetleriyle Atatürk bulvarına muvazi bulunan Selimpaşa sokağının yapılmasına karar verilmiş ve İşe başlanmıştır. Bu sokağın yapılması için sarfedilecek 9 bin liraya, helft çukurlarının lâğıma alınması yüzünden yazık olacaktır, Çünkü bu kadar parfl sar-îlyle bu sokağın yapılmasından iki üç ya sonra tam yol ortasına rasloyan helft çukurlarını boşaltmak tcabedecck ve sokak yeniden ; tahrlbedilecektlr. Şimdi kolayı varken 175 metre gibi çûk kısa olan bu sokaktaki belâ çukurlarının açılacak bir lâğıma alınmasını sayın valimizden rica ediyoruz. Ancak 3-4 bin lira gibi bir para sarflyle yapılacak lâğım İnşaatı, sokak inşası için sarfe-dllecek bu 9 bin lirayı kurtaracak ve yıllarca koruyacaktır. Ümit ederiz ki 3 • 4 btn liranın esirgenmesi İçin 9 bin liranın kısa zamanda heder olup gitmesine vali ve belediye reisimizin de gönlü razı olmıy ocaktır.»
Kömür nakliye tarifesi ucuzlatıldı
Belediyenin kömür nakil tarifesini ucuzlatmağa karar verdlğfni yazmıştık. İktisat İşleri müdürlüğü tarafından bu hpsusta encümene yapılan teklif tasdik edilmiştir. Yeni tftclfe bugün gazetelerle ilân edilecektir. Yon! tarifede nakliye ücretlerini semtlere göre yüzde 30-40 arasında ucuzlatılmış tır.
V
sanıl? *
A g g A M
22 Eylül 1945
Japonyada nüfus fazlalığı
YENİ YAYIN
Diplomatların, sömürgecilerin, tüccarların, sanayicinin diline virdctliği, parmağına doladığı mesele — mebus seçimlerinde partilerin elinde en kuvvetli koz — Bir avuç pirince de eyvallah. — Doğumu kontrol da ne demekmiş? — Ancak Rusya ve Ameri! ı hesabına çalışan casuslar böyle düşünür, — Biz .taponlar 100 milyonu bulmağı dört gözle bekliyoruz, — Evdeki pazar çarşıya uymadı! — Dimyattaki pirince giderken az kaldı evdeki bulgurdan oluyorlardı.
Japonyada nüfus fazlalığı meselesi eski bir şey olmayıp daha dünün problemidir. İmparatorluğu kesin olarak Batıya çeviren 1867 devriınin-den evvel Japonya nüfusunun bir buçuk yüzyıl kadar olduğu yerde saydığı ileri sürülebilir. Derebeylik Japon-yasınm en İyi tarihçilerine göre, bu memleketin ahalisi 18 İnci yüzyılın başlangıcından 19 uncu yüzyılın (>r talarma kadar ancak birkaç yüz bin artmıştır. Ejloro Honyo'nun «The population of Japan in tkıe Tokugarca Era» adlı kitabına göre, Japonyanın nüfusu 1721 dc 28, 1804 te 26 bucuk ve 1846 da 27 milyonmuş.
Bilâkis devrimden sonra yapıJıUl nüfus sayımları ahalide İlk önceleri ehemmiyetsizce, fakat gitgide çabuklaşan bir çoğalma kaydetmişlerdir: 1875 te 34 milyon olan âhall 1900 do 45, 1925 te 60 milyonu bulmuştu. Bu da bize SO sene İçinde Japon nüfusunun âdeta bir misil arttığını gösterir.
Meijl devrinin açılmasından, yeni devrimden evvel olduğu yerde sayan bir ahali kütlesine malik bu memleket acaba hangi âmillerin tesirile bu artışa erişmiştir? Filvaki derebeylik muharebeleri, hâtıraları nesiller üzerinde tüyler ürpertecek kadar derin İzler bırakan kıtlıklar, salgın hastalıklar 1800 senelerine kadar münteşir bulunan yeni doğan çocukları. bilhassa kızları öldürme âdeti ve saire... gibi Japonyayı kemiren ve kronik bir hal almış olan birçok âfetler ve musibetler Batının teslrlle yavaş yavaş ortadan kalkıyordu. Ancak bütün bunlar kendi başına bu olağanüstü artışı anlatmağa kâfi gelemezdi. Çocuk ölümünün senelik nispeti düşmemiş olmakla beraber, doğum, akıllan durduracak derecede artmıştı. 1872 de 1000 nüfusa 25 doğum düştüğü halde bu nispet 1914 -1925 ortalamalarında 38 I aşmıştı. Başka milletlerin demografi tarihinde böyle bir artış nispetine tesadüf etmenin İmkânı yoktur Şayet bu ar-‘ içtima! ve ahlâki bir kalkınma devrine düşmemiş olsaydı, galiba bu hâdisenin sırrını kavramak mümkün olmıyacakb.
Evvelâ İçtima! ve ahlâki tekâmülü dikkat nazarına alalım: Aylıklı askerden mürekkep ordusu ve malikânesine kapanmış eski derebeyi, tebaa miktarının lüzumundan fazla artmasından korkardı. Japonlara telkin edilen mlil! kuvvet İdeali ve yen! kurulmuş demek olan modern devlet bilâkis kütlenin kuvvetine muhtaçta. >' dolar saltanatı İle beraber İhya olunan «Şlnto» dini her şeyden önce herkese aileye hürmeti, İmparatora sadakati emrediyordu İlkmektep senesinden başhyarak genç Japon yalının kafasına çocuk yapmamanın dine karşı bir küfür, İmparatora karşı bir hlyanet olduğu sokuluyordu. So-gonlar devrinde göz yumulan çocuk düşürme yasak edildi ve bu hareket bir cinayet telâkki olundu. Evlenmek ve nesil üretmek milli ve dini bir hı cburlyet haline kondu. Fakat asıl do'umu arttıran âmil memlekette herkese bir lokma ekmek yemek çarelerini sağlı yan İktisadi tekâmül, bilhassa sanayi gibi görünmektedir. Her halde Japonya doğum bolluğunu İktisadi kalkınmasının süratle geliş-m :lne borçludur, denebilir.
Birinci cihan harblle (1914 - 1918ı i net cihan harbi (1939 - 1945) arağında nüfus çoğalması hamlesi Japonyada artık önüne geçilmez bir vakıadır Asrın başmdanberl bu meşe le zaten ortaya atılmıştı. Japon ahalisine lâzım olan gıdanın niifus miktarının çoğalması nispetinde ve ayr.ı revlş üzerine artmadığı söyleniyordu. Filvaki Japonların esas ylye-ceihnl teşkil eden pirincin İstihsali 1880 İle 1937 arasında bir mislinden fazla arttırıiabUmlştl. Fakat istihlâk de ahali miktarının durmadan ço-ğ ala mamdan dolayı İstihsalden daha çoktu. İstihsal İle letlhlâk arasındaki bugünkü açık 119391 19 uncu yüz yıl şan undaki açıktan 7 misil daha yüksektir.
'Müstemlekelerden yapılan İthalât (Formoza bilhassa Kore) bu açığı kapamağa yetmiyordu. Japonya her sene ecnebi memleketlerinden (Hindistan, bilhassa Birmanya) 70 milyon yenlik pirinç satın almak zorunda kalıyordu ve İhracatında bunu denk-llyecck bir karşılığı da yoktu. Görülüyor kİ, Japonyadakl nüfus fazlalığı kendisi için pek yıkıcı bir ticaret muvazenesi şeklinde tecelli ediyordu. Daha 1932 de «Poules d'Asle» adlı kitabında E. Dennery «şayet istihsal İle istihlâk arasındaki bu fark aynı hızla artmakta devam ederse Japon adalarını pek sıkıntılı bir istikbal beklemektedir» diyordu. (Sahife 28).
Japonyayı ilgilendiren iç ve dış meselelerden hiç birisi Japon efkârı umumlyeslnl bu nüfus artışı kadar ilgilenmemiş ve her sınıf halk arasında münakaşaya yol açmamıştır: Ev münakaşa sâdece iktisatçılar ara-aında kalmamış, gazete polemiklerine, anketlerine meydan verecek kadar genişlemiştir.
Diplomatlar bu meseleyi Amerikanın Pâslflktekl Angio - Sakson topraklarına Barıların göçünü durduran kanunlara rağmen Sarıların da göçe haklan ofduğunu göstermek için parmaklarına dolamışlar, eftıperlyelistler
Tokyo’da bir merasimde ise aynı problemi İstihsal merkezlerinin Japonyayı çeviren denizlerden aşırı yerlere de teşmili hususunda memleketi kandırmak İçin dillerine virdetmlşlerdl. Sanayi ve ticaret erbabı da iktisadi tekâmülü tamamlamak ve bunun İçin lâzım olan kredileri koparabilmek emel ile bu nüfus fazlalığı meselesini kalkan gibi kullanmak yolunu tutmuşlardır. Amele sendikalarının da bu işle ilgili görünmesi bu vesile He İşsizlerin himayesini temin İmkânlarını hazırlamak IçindLHattâ nüfus fazlalığından doğması mümkün tehlikelerin önüne geçebilecek çareleri aramak ve bu babta anketler açmak üzere resmi komisyonlar bile kuruldu.
Okur yazarlar da dahil olduğu halde her sınıftan İşsizler yiyecek temini İçin mezru sahaların arttırılması (Japonya yiiz ölçümünün sadece % 18 sı ekilir) zlraatln kıyılardan iç memlekete doğru yayılması, sanayiin daha ziyade rasyonelleştirilmesi, Japonları göçe teşvik yolları arandı ve bir ara artışı durduracak tedbirlerin en cez-rlslne yani kontroluna kadar gitmek sözleri bile etrafta dolaştı. Hattâ Tokyo'nun en büyük ve ciddi mecmualarından biri olan Talyo 1926 sonbaharında doğumun kontrolü hakkında Japonya okumuş yazmışları arasında bir anket açmış ve şu iki soruya cevap istemişti: (1) Nüfus fazlasına malik bir memlekette doğumun kontrolü İstenir bir şey midir? (2) Doğum kontrolü Japonyada temenniye şayan mıdır?
Birinciye gelen cevapların ancak 100 de 12 sİ, İkinciye gelenlerin sadece 100 de 8 veya 7 sİ müspetti. Bunları da üniversitelerdeki ekonomi profesörleri. Garp medeniyetinin haytam olan bir iki romancı idi. Politikacılar, iş »damlan, bilhassa ordu mensupları pek şiddetli cevaplar göndermişlerdi. Bazı cevaplar şöyle İdi: «Doğumu tahdide uğratmak vatan duygusunu azaltmaktır»; «Japon milleti dünyanın 3 üncü milletidir ve bu mevkii ahalisinin hayatiyet kabiliyetine borçludur»: «Japonya aha-
sakakla toplanan halk
llsl 100 milyonu gcçnıçlidlr.» Bazı cevaplarda da« ancak Amerika ve Rusya hesabına çalışan casuslar doğumun kontrolünü tavsiye edebilir» deniyordu. Bir Buda rahibi de «doğumu kontrol etmek günah işlemektir, zira cedler kendilerinden İnen kalabalık nesillerden rahmet ve gufran istemek hakkına maliktirler» demişti.
Görülüyor kİ, Japonlar hastalığı İlâca tercih etmektedirler. Japonya-lılar nüfus fazlalığından şikâyetçi, fakat nüfuslarının miklarlle müfte-hlrdirler. Birinin arzettlğl tehlikeyi görmekte, fakat diğerinin de şanlı gururunu İlân etmektedirler. Lâkin bu» gururun Japonyayı bugün nasıl bir uçuruma yuvarladığını da gördük. Bu nüfus çokluğunun yalnız Japonyada değil, bütiin Uzak Doğu memleketlerinde çıkardığı ve bulundukları yerler İçin gerçekten sosyal bir tehlike demek olan «okur yazar işsizler, mürekkep yalamış avareler» üzerinde ayrı bir yazıda durmak niyetindeyiz.
_______________ Dr. Mac» Arda
TEŞEKKÜR
Aile reisimiz Basan depoları sahibi Eczacı
HAŞAN HASSAN’IN gerek ecnaze merasiminde bulunmak ve gerekse mektup, telgraf göndermek suretlle büyük acımızı paylaşan büyüklerimizle bütün dost ve tanıdıklarımıza ayrı ayrı teşekküre teessürümüz mâni olduğundan bu vazifenin yaıplmasına sayın gazetenizin tavassutunu rica ederiz.
Ailesi efradı namına Nevin Haşan
Teşekkür
Kızım Nuran Berkmanı ağır bir za-türrle'den kurtaran Balıkh Rum hastanesi eski baş tabibi dokter Tl-moleon Faskalldlse alenen teşekkürü borç bilirim.
Basın Birliği Resmi İlânlar şirketi memurlarından Muzaffer Berk man
. _ - YENİ VE GENÇ
MELEK AMERİKAN YILDIZI
SİNEMASINDA MARGARET O’BRİEN’ln
MARSHA HUNT ve JAMES CRAİO diğer bir çok yıldızların Iştlraklle nefis bir tarzda yaraaian ve bir genç kızın kalh1 • ’e ringan kadın ruhunu tasvir eden
G.4 YİP MELEK
Şaheserini takdim edlycr Senenin bu yeni ve büyük lihuınl mutlaka görünüz.
V
/'
ile
Yerlerinizi evvelden rid.'uaz
BUGÜN
İPEK
SİNEMASINDA
JT
Senenin ilk büyük filmi... baştan nihayete kadar HEYECAN ve MÜTHİŞ sahneler
Baş rollerde:
VİR1GINIA GILMORE — DANA ANDEREVVS
Aynca' En son gelen Jurnal Numaralı yerlerinizi erkenden aldırılması rica olunur.
V
"Bugün SARAY SİNEMASINDA
Sinemanın İlâhi Yıldızı HEDDY LAMARR'uı WİLLÎAM POTCELL ' Ue beraber yarattıkları
YILDIZLAR PEŞİNDE
Aradıkları saadeti yıldızlar arasında bulan iki aşıkın şayanı hayret macera filminde sizi gaşyedeceklerdlr.
Kupa maçları
Fenerbahçe - Galatasaray yarın karşılaşıyor
Geçen sene 32 kulübün Iştlraklie başlayan 844 - 945 kupa maçlarının dömlfinal karşAaşmalarında Fenır-bahçe ile Galatasaray berabere kalmış, fakat araya Milli Eğitim mükâfatı müsabakaları girdiği İçin bu maç tekrar edilememişti.
Yeni futbol ajanı Nedim Kaleci yeni* sone programını hazırlarken bu maçın lig karşılaşmalarından evvel yu pil masını vc Stileymaniycyl mağlup ederek geçen seneden beri finalde bekli y en Beşik taşla oynanacak son maçın da liglerin iki devresi arasında olmasını karar altına aldığından geçen senenin Fenerbahçe - Galatasaray kupa maçı yann Şeref stadında s.ıat 18 da yapılacaktır.
Üç aydanberl Istlrahatte bulunan futbolcuların böyle birdenbire mevsimin en mühim maçına çıkmaları aksi bir tesadüf olmakla beraber kulüplerin yeni sezon geldiği İçin hazırlıklarını tamamlamış olmaları kanaati iyi bir maç seyredeceğimiz yolundaki düşüncelerimizi nispeten takviye etmektedir.
Mamafih her lkl takım da on beş yirmi gündenberi İdmanlara başlamış ve bu arada Fenerbahçeliler Çukurova muhteliti ve İngiliz denizcileri İle İki de mühim maç yapmıştır. Bunn mukabl GalatasaraylIlar takımlarında yemden bazı değişiklikler yapacaklarından nispeten zayıf takımlarla idmanlarını yaparak oyun- , cularını denemişlerdir. Fakat nc de olsa mevsim başı olduğundan her ik! takımın tam formunu elde ettiği İddia edilemez ve maçın bu yüzden yüksek kalitede bir oyun olmasına İmkân yoktur. Gerek nefes ve gerekse anlaşma bakımından futbolcuların aksayacağını tahmin ettiğimiz bu karşılaşma daha fazla ananevi Fenerbahçe - Galatasaray rekabeti yüzünden büyük bir ehemmiyet taşımaktadır.
Aynca işin İçinde bir de kupa finaline kalarak Beşlktaşla oynamak vardır ki bu keyfiyet maçın ehemmiyetini arttırmakta ve heyecanını körüklemektedir.
Tiirk. sporuna aiemdarlık etmiş bu lkl güzide kulübümüzün en ehemmiyetsiz ve hususi mahiyette yaptığı karşılaşmalar bile memleket sporunda bir hâdise olarak telâkki edilirken bu seferki maçın İstanbul kupasına dayanması ve mevsim bnştnoa güzel bir galebe temin ederek taraf-tarlaımı memnun, edebilmek gayesi, karşılaşmanın yukarıda kaydet İğLc.z gibi çocukLarin nefesleri eksik, anlaşmaları aksak olsa dahi gene spor muhitinde çok geni? bir alûkn toplayacağı muhakkak vc «atidir
Fenerbahçelilerin gerek Çukurova ve gerekse Ingiliz denizcilerin-? karşı çıkan takımlarına nazaran bu senek! kadroları belli olmuş gibidir. Müdafi Ahmedin lisans işi henüz halledilmediğinden oynaya mıyacal:. yerine Numan konacaktır Fenerin yarınki maça şu kadro ile çıkması tahmin edilmektedir:
Cihat — Murat. Numan — Salâ-haddln, Halil, Ömer — Erol. Naci. Adnan. Samlm, Hallt.
Buna mukabil GalatasaraylIlarda mühim değişikliklere şahit olacağımızı kestirmekteyiz. Müdafi Salim ve Far uğun bu sene oytıayamıy ocakları, Orhanın kulüpten ayrıldığı. Şehabın Zonguldaktan geldiği, sol açık mevkiinde Anadoluhlsardan Galatasara-ya geçen Ahmedin oynıyacağı soy-Ienmektodir. Bu vaziyete göre sarı kırmızılılann yarınki maça nasıl bir kadro İle çıkacaklarını ve yeni mevsim ekiplerini şimdiden kestirmek İmklnızd'r Bunu ancak yarın göreceğiz. Yeni mevsimin bu İlk mühim karşılaşmasında taraflara muvaffakiyetler ve temiz oyun diteriz.
SAZt Tetcan
BEKTAŞÎLİĞİN İÇYÜZÜ
Emekli öğretmenlerden Tevflk Oy-tan'uı senelerce çalışarak meydana getirdiği 250 sahlfeyl mütecaviz ve birçok resimlerle tezyin edilmiş olan (Bektaşîliğin iç yüzü» İsmindeki orijinal eser, kitap halinde çıkmıştır. Satış yeri. İstanbul’da Nccmeddln Salman Kitap yayma odnsındadır. Fiatl 300 kuruştur.
ARKITEKT - MİMAR
Bu derginin 163 - 164 üncü sayıları çıkmıştır. İçinde İstanbul Radyo evi müsabakası projeleri İle. Rr.;tem Duyuran'ın ıLatmos Herakkası» Prof. E, Reuter'ln «Gayri menkuller üzerine kredi», Prof. G. Öelsrı r’ln «Tabiatın ve şehirlerin yeşilliği». Samlm Oktayın «8aint - Marqul Meydanı», Norman Davcln »Betonun görünüş ve dayanışı». Çelik Berkin Chiide Reese'den çevirdiği »Sanatkârlar anlanamıyorlar» adlı yaa ve makaleleri vardır.
Ayrıca Mimarlık haberleri, yem kitaplar ve malzeme piyasası cedvell vardır. Belediyelere, teknik kurullara tavsiye ederiz.
LOKANTA
KISMINDA
Her akşam 20,30 dan 22 ye kadar klâsik müzik, 22 de varyete programı. Programdan sonra dans müziği.
P A V I Y 0 N
KISMINDA
Yaklaşanları öldüren bir aşk âfeti.., Sevenleri çıldırtan bir esrar perl.il ıgüiı A R Sinemasında
SİNGAPUR, GÜZELİ
BRENDA MARSH ALL — BDAVIS RUCE’un Şöhretlerine cn büyük zaferi kazandıran derin bir aşk sonsuz bir gözyaşı romanı.
Seanslar; 12.30 — X30 — 4 30 — 6.45 —. 8.1
amerikalı atletler geliyor
Gelecek hafta mühim atletizm müsabakaları yapılacak
Evvele? şehrimizde ecnebi atletlerin Iştiâkile yapılan Balkan oyunlarından güzel bir estantane
Atletizm federasyonunun teşebbüsü üzerine Mısır'da bulunan Amerikan atletlerinden 20 kişilik bir gru-pnn memleketimize gelerek müsabakalar yapması kati bir safhaya girmiştir. Amerikalı atletler ayın 27 sinde tayyara İle Ankara’ya gelecekler ve bir gün Istirahatten sonra İstanbul'a hareket edeceklerdir. Amerikalı atletlerle ilk karşılaşmalar-29 ve 30 eylül cumartesi ve pazar günleri Fenerbahçe stadında yapılacaktır.
Müsabakaların daha fazla alâkalı olmasını temin İçin Yunan atletler aynı tarihlerde şehrimize davet edilmişlerse dc bugüne kadar müspet veya menfi bir cevap alınamamıştır. Fakat alâkadarlar Yunanlı atletlerin gelmesinden henüz kati olarak ümitlerini kesmemişlerdlr.
Bütün atletizm şubelerinde yapılacak olan müsabakaların çok enteresan ve uzun seneler denb eri hasret kaldığımız geniş mikyasta bir spor h&dtscsi olduğu muhakkaktır. Beden terbiyesi teşkilâtı İşin ehemmiyetini göz önünde tutarak kıymetli atletizm adamlarımızdan Bfirhan Feleğin başkanlığında Adil Giray, İrfan Şahln-baş, Semih Türkdoğan, Naili Morun, Füruzan Tekil ve Emin Gezenden mürekkep bir komite teşkil etmiştir, Bu komite müsabakaların gerek teknik ve gerekse İdari kısımları He alâ-kalanacaktar, Amerikalı atletler şehrimizdeki müsabakaları müteakip Ankara'ya giderek orada da müsabakalar yapacaklardır.
Amerikalı atletlerle karşılaşacak olan atletlerimizin müsabakalar^, hazırlıklı bir şekilde girmelerini temin için bu balta şehrimizde yapılacak
olan Millî Eğitim mükâfatı atletizm birinciliklerinde derece alan atletler Kadıköyde temin edilecek müsait bir binada kampa girecekler ve kamp 10 gün devam edecektir. Amerikalı atletlerle müsabaka yapıldığı gün ayrıca Türkiye maraton birinciliği 11e Türkiye kızlar arası atletizm birinciliği de yapılacaktır.
Beykoz kulübünün yeni bina ve kayıkhanesi bugün açılıyor
Türk sporuna uzun senelerden beri hizmet eden, bilhassa denizcilikte büyük muvaffakiyetler elde etmiş bulunan Beykozlulara Beden Terbiyesi müdürlüğü tarafından yeniden yaptırılan kulüp bina ve kayıkhanesinin açılma merasimi bugün eaat 16.30 da Beykozda yapılacaktır. Yeni bina Vali ve Belediye reisi B. Lûtfl Kırdar tarafından merasimle açılacak Ve bu münasebetle muhtelif deniz gösterileri yapılacaktır.
Yeni binalarının açılma merasiminde bulunmak üzere Beykoz kulübü idare heyeti tarafından eski ve yeni bütün Beykoalular merasime davet edilmektedir.
Spor mecmuan
Uzun müddettenberl spor muhitin» hitabeden emektar Kırmın beyaa ile lkl senedenberl çıkmakta olan Şut spor mecmualarına ilâveten Futbol İsimli yeni bir spor mecmuasının daha spor neşriyat sahasına katıldığını memnuniyetle kaydeder, sporumuzun gelişmesinde mühim rol oynıyan bu mecmualara muvuffakıyteler dileriz.
Yemek ve varyete programından sonra neş’e içinde dans ederek eğlenecek yegâne mahaldlr
HALK BAHÇESİNDE
Her gün saat 17 den 19,30 a kadar, pazar günleri sabahları 11 den 1 e kadar LİLİ orkestrası konserleri.
Türkiye Ecn*-oı
Senelik 2«ou kuruş 6400 kuruş 6 Aylık 1500 » 2900 »
3 Aylık C00 » 1600 »
Adres tebdili için elli kuruşluk pul gönderilmelidir Aksi takdirde adres değiştirilmez.
Telefonlarımız Başmuharrir: 2U585
Yazı İşleri: 20765 — idare: 20681 Müdür: 20497
Şevval 15 — Hızır 140
LmsAK Güneş öğle ikindi Ak Yu ısı E. 9.59 11.39 6.59 9.25 12.00 1.31 V. 5.07 6.47 13.07 16.33 19.08 20,41
tdnrehane BanıAıl elvan
Acımusluk aokaıt No 13
Pazar günü yapılacak futbol maçları
Şeref stadında: Saat 16 da Fenerbahçe - Galatasaray (944 - 945 kupa döml finali).
Galatasaray stadında: Saat 10 da Beyoğlu - Elektrik kupa, saat 12 do İst. Spor - Kasımpaşa kupa, saat 14 de Davutpaşa - Galata kupa, saat 16 da Dz. Gücü - Hasköy kupa.
Vefa stadında: Saat 10 da Boğaziçi - Doğu lig, saat 12 de Taksini -Beylerbeyi lig, saat 14 de Hilâl - Emniyet lig. saat lfl da Alemdar - Defterdar lig.
Barutgücü sahasında: Saat 12 de Sümerspor - Unkapanı lig, saat 14 de İstiklâl - Topkapı lig, saat 18 da Barutgücü - Eyüp lig.
Milli Eğitim mükâfatı atletizm müsabakaları
Atletizm federasyonu tarafından „ tertiplenen Milli Eğitim mükâfatı atletizm müsabakaları bugün ve yarın Fenerbahçe stadında saat 18 te yapılacaktır. Memleketin en seçme atletlerinin davet edildiği bu müsabakalarda-derece alacak atletler gelecek hafta Amerikan atlatlerile müsabakalara katılmak üzere kampa ayrılacaklarından karşılaşmaları» çok sıkı geçeceği muhakkaktır.
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR
Tütün yasağı
Fetvalar; istanbulda çubuk ne vaktt kullanılmağa başlandı ?
Burun vasıtasile verilen
gizli bir şifre...
mezamiri iblis enlsl Ihmadı sebep ahir
çelebllnn şu
delle tatbikına bundan iki buçuk sene sonra başladı.
yukarıda bahsi geçen mecmuada (Sureti fetvayı allûnıe) başlığiylo gene tütünün çer’i kitaplardan deliller İradiyle ve pek şiddetle aleyhinde bulunan diğer bir fetvaya daha tesadüf ettim. Meali Zekerlya zadı Yahya efundlnbı fetvasını mileyyll olduğu İçin buraya almağa lüzum görmedim.
Bu mecmuada bir de tütiın yaprağı hakkında tabip (Cani zade İs-raürnin altı buçuk sahlfelik Arapça bir risalesi vardır, Bu fetvalar ve kayıtlar gösteriyor kl tütün OsmanlI diyarında taammüme başladığı zamandan İtibaren kendisine kıymet Ve Önem evrilmek lâzım gelen bir madde gibi telâkki edilmiştir.
Kâtip Çelebi (Mlzanülhnkl risalesinde diyor kl:
(Evaill zuhuru, k! bin on hudududur. Bu ftne — risalenin telifi zamanına — gelince bazı vâlri er yer, yer söyleyip nice ülema dahi kimi hürmetine — haram oludğuna — ve kimi kerahetine dâva edip risaleler tahrir eylediler. İptim erbabı dahi lbahatine — mubah olduğuna — zâ-hlp olup cevap verdiler. Sonra, sonra Darüssaltanada, yani şehri ts-lâmbulda cerrah şeyhi İbrahim efendi bu bapta azim bahisler ve Sultan Mehmet — Fatih — camisinde mahsus meclisi âmde vaiz w nasihat ve fetva suretlerin duvara yapıştırmakla vafir İhtimam vc dikkat edip beyhude zahmetler çekmişti. O söyledikçe halk daha ziyade içip musir oldular. Gördü, kl olmaz feragat eyledi.]
İş böyle nasihatler, vaizJar Jle kalmadı. Tütün müptelâları Dördüncü Sultan Murat devrinde büyük felâketlere uğradılar.
SÜLEYMAN KANİ İRTEM
İstanbul'du Birinci Sultan Alım ot zamanında Içllmege başlansın tütün kullanmanın büyük ulema arasında bile pek çabuk itiyat haline geldiğim gösterecek vakıalar eksik değildir.
Meselâ bu devirde ııü «tela jncşihnt makamım işgal etmiş olup H. 1015 senesinde Irtlhal etmiş bulunan Ebülmeyamin Mustafa elendi gibi bir zat tütüne lptilfi İle şöhret bul-mıl;tu. Sangûrz Kavını zade diye ulema ve Kaba Mustafa efendi diye halk arasında pek maruf olan bu Alimin vefatına ‘Şakayık) zeylinde Atayı (Marazı Kulunc rlhlne İlâve! İptilâvıı sebep göstermekle beraber I basılar ifratı nûşu duhaıı f. .iûsı blllûrinl şebcırngı idraki hn-lelpe2ir ve mizman olan nayı lüle! kaîaret kandili hayata tahriki ettiğin tahkik ederler ]
Diyor; sonra da Faizi ki lasını zikrediyor:
Vücudu fulkün ol müftü devran yaprak içmekle Adem bahrına saldıkta kefenden eyhyüb yelken,
Çekiip camı meyi mevti demiş, ah eylemiş, tarih:
Benim fülki vücudum rüzgârı geldi yaparkdenl (1)
Ebülmeyamin Mustafa efendinin Olunuıüe sebep tütün içmesi olduğunu gösteren şu kilo da vardın
Yaprak içmekle helâk oldu o müftü zaman!
O duban sanma, kİ yapraktan olurdu peyda I ■Camii dehrde kandili hayatım
anın
Neyi lüle İle söndürdü bugün
desti kaza!
Bu iki kıta bize diğer bir noktayı tenvir ediyor:
Avrupada çiğnenmek, buruna çekilmek. İçmek dediğimiz dumanım n: fesle içe çekmek şeklinde kullanılan tütünün bizde İptida yalnız içmek suretile taammüm ettiği bu iki kıtadaki 1 Yaprak İçmek) ve tütün içmek İçin lüle ve çubuk kullanıldığı d (neyi İtile) tâbirlerinden anlaşılıyor.
Tütünün memjeektimze İthali tarihi olarak H. 1010, 1012, 1014 senelerini bildiren iiç rivayetin İlki İle bu tütün ınüptflâsı Mustafa «fendinin ölüm taSıine ıH. 1015) bakılınca ve bir adamın tütün ölümüne sebebiyet verdiği zajınını hasıl edecek derecede iptilâ hasıl edebilmesi hiç olmazsa tütünü bİT sene kullanmış olmasıle kabil olabileceği düşünülünce bizde çubuk ve lülenin kullanılmağa H. 1010 - 1014 seneleri arasında başlanıldığı meydana çıkıyor
Birinci Deli Sultan Mustafa, İkln-el Genç Osman zamanlarında ve Bağdat Fatihi Dördüncü Sultan Mu-rad ın daha devlet İdaresini ek alamadığı günlerde tütün meseleslle uğraşıldığına ve tütün için bir yasak konulduğuna dair tarihlerimizde bh kayda tesadüf edilmiyor. Yalnız Köprülü kütüphanesinde 1581 numarada mukayyet mecmuada IDühan hakkında Şeyhülislâm hazretlerinin verdikleri fetvadır. Bâ İltiması gultnnfts-■clâtin. 28 cemazlyelevvel 10401.
Kay dile tütün İçilmesi aleyhinde verilmiş bir fetva sureti vardır kl metninde tütün yasak edildiği hakkında padişahın emrinden de bahsedilmektedir. H. 1040 senesinde saltanat tahtında Dördüncü Sultan Murat ve » «enenin cemazlyelevvellnde Zekerlya zade Yahya efendi bulunuyordu. Bu fetvayı aynen naklediyorum: ■
I Bey neon as istimali şayi olan dubanı mekruhu istimal edenler cevami ve mesaclde vardıklarında ağızlarının ve sevplerlnln raylhal kerlherJn-den yanlarında oturan müsllmln vc müttekln müt*«riler olup ve İstimaline mutat olanlara vücuhl şetta İle zararı olduğundan maada ol mekruh ile tekayyüt mucibi batalet olmakla padişahı İslâm (dua kelimeleri) hazretleri tarafı bahirüşşereflerinden (mezbur İstimal olunmaya) deyu emri âli varit oldukta memnular olmayıp gene İstimal edenlere (âr*an ne lâzım olur?
Beyan buyurulup İndallah mağfur ve müsap ve me'cur olâlar.
Elcevap;
Hazretl hallfei Rabbûlâlemlnden (dua kelimeleri) malıza İbadullaha şefknlen din! müblnl bldaı kablha-dan hlmayeten ol mekruhun İstimalinden halkı nehy hususunda varit olnn emri âli muvafık) şer'I şerif olup ■ahaylfl ftmall hasenflerlnda «ebto-lunacak ameli hayır olmak He âmmel m Halimine ve kâffe! müminine İmtisal lâzım olup hüsnü kabul edenler fevaldl diniye ve uhrevlyesln müşahede ederler. Kabulden İmtina edip gene ol mekruhu istimal edenler tâ'zlrl bellga müstahak olurlar. Zecri jedlt ve men'1 ekld He *eir v« men'olunmaları lâzımdır.]
Bu fetvanın kaydettiğim tarihine nazaran Dördüncü Sultan Murat H. 1040 senesinde tütünü ilk defa yalak etmiştir. Ancak bu yasağın |!d-
İtalyan iatişarî meclisinin toplantısı
Roma 21 (U3İSI — Yeni İtalyan lstlşari meclisi, İlk toplantısını önü’ müzdeki 25 eylül «alı günü yapacaktır. Bu meclis, yeni kanunları tetkik edecek ve kendiline umulacak şimdiki kanunlarda değişiklikler yapılmasını telkin edecek olan sırf lstlşari mahiyette bir heyettir. Bununla beraber hükümet, Meclisin tefsirlerini kabul veya reddetmekte eerbesttür.
Ç*-
îekette vukubulmuş Is* ölü. mün haber alındığını takibe, den dört ay içinde, diğer suretlerle vaki intikallerde hak ve menfaatlerin hukukan sahip olunduğu tarihten itibaren bir ay İçinde verilir,
Beyannamede neler gös. terileceğinl ve üzerinden ver. gl alınacak kıymetlerin nasıl bulunacağını kanun yazmış, tır. Bu kıymetlerden ekseriya ölene yapılan masraflar ve borçları İndirilir.
Alınacak veraset ve intikal vergisinin nispetlerinden bahseden 18 İnci maddede ka. nuna bağlı İki cetvele İşaret edilmiştir ki bu cetvelleri incelersek kanunun iki hususu gözettiğini anlanz. Bunlardan biri kendisine mal kala, nm malı bırakana olan ht. sımlık derecesi, diğeri de ka. lan malın miktarıdır. Mirası yiyen ölene, kendisine mal bağışlanan da bağışlayana ne kadar yakın akraba Jse o nis. pette az vergi verir. Akraba, lık derecesi uzaklaştıkça vergi nispet! fazlalaşır. Sonra, kalan hissenin miktarı da gözönünde tutulmuştur, Me. Belâ, kalan veya bağışlanan para on bin Hra veya o kıy. mette bir mal ise,, İlk beş yüz lirası başka nispet üzerinden,, beş yüz bir liradan İki bin beş yüz liraya kadar olan kıs. mı başka nispet üzerinden (tabi! daha fazla), iki bin beş yüz bir liradan on bin liraya kadar olan kısmı da daha ağır Dİapet üzerinden veAset ve intikal vergisine tâbidir,
Avukat Emoet Ağış
(1) Epçet hesablle tarih tutmuyor,
Sait Halim paşa kaşlarını çatıp sordu: “Sen beni telgraftan anlamaz mı sanıyorsun
Güzel bir hikâye — Burun telgrafı nedir?. — Bu telgrafla nasıl konuşu- ' lur? — «Zenginsin galiba... Hiç telgrafını almıyorum,1.» — Sait Halim ı paşanın merakı — Bir nezlenin mânası — «Çağırın bizim Arabi!.» — > Vallahi telgraf çekmiy orum, nezleyim!. — Para taşımağa memur bir zat — Nişan atmak merakı — Kâğıthanede poligonda atılan nişanlar.
Talât paşaya dair en giizel hikâyelerden birini onun muha. fazasına memur olan B. Meh-metten dinledim. Muhafızhk memuriyeti devam ettiği müd. detçe Talât paşadan bir gölge halinde hiç aynlmıyan B. Mehmet onunla beraber sayısız seya. haller etmiştir. Kendisi ayrıca paşanın bir çok Işlerlle de meş. gul olurdu.
Bir gün Talât, paşa B. Meh. med'e alınacak bir şeyin neden alınmadığını sordu. Muhafızı da şu cevabı verdi:
— Param yoktu efendim,,.
— İsteseydin ya...
— Söylemeğe utanırım efendim. Hem ekseriya yanınızda başkaları da oluyor, nasıl Istiye. yim?,,
— Hakkın var amma... Lüzumu olunca para İstemek de lâ. zım„. Evet başkalarının yanında bunu bana söyllyemezsin. Fakat sana ben bir «burun telgra. fı» öğreteyim. Onu kullan...
B. Mehmet, Talât paşanın şaka ettiğini sanmıştı. Zira yeryü. zünün en neşeli adamıydı. Telgraftan ve telgrafçılıktan da sık sık bahsediyordu, içinden: «Yine paşanın neşesi yerinde!.» dedi.
Fakat Talât paşa gayet ciddî görünüyordu,
— Seninle bir parola yapalım,,, Yanımda baskası olur da para İsteyemezsen burnunu •“ kerain... Anladın mi?„ . Peki paşam...
Talât paşa gülümsedi:
— Gördün mü?.. Hayatta şu telgrafçılığın ne büyük faydala-
Abbas Hilmi paşanın Babıâlide Talât
Kanun bilgileri
Veraset ve intikal vergisi
Oliim hak miras helâl, derler, Helâldır amma İster veraset İster vasiyet yollle ol_ sun kalan mallar (menkul, gayrimenkul) veya İntifa hak, lan veraset ve İntikal vergisi denilen bir vergiye tâbidir. Bunun gibi kendilerine hiç bir karşılıksız mal bağışlanan kimseler de bu vergiyi vermekle ödevlidir,
Mesbuk bir hizmet nutka, bili verilen ikramiyelerle mad. di ve mânevi bit zarar mukabili verilen tazminatlar veraset ve İntikal vergisine tâbi değildir. Keza, kanunun 2. net maddesinde yazılı olan İntikaller de vergiye tâbi değildir ki bunların başlıcalan: 1) Veraset yollle intikal eden tekmil ev eşyası 2) Evlâda, kan, koca, ana. babaya kalan mallardan her blrj 300 lirayı geçmeyen mirasçı hisseleri; 3) Akrabalar ve ahbablar arasında alınıp verilen hedl. yeler; 4) Harbde veya eşkıya ile çarpılmalarda, manevra ve talimlerde veyahut bunlarda aldığı yaralar neticesinde ölen asker ve jandarma erlerile vazife sırasında ölen polis memurlarının çocuk ve karılarına ve ana ve babalı rina kalan bütün mallar; 0) Millî piyango İkramiyeleri; 8) Sadakalar üzerinden vergi alınmaz,
Vergj mükellef tarafından verilen beyanname özerine varidat dairesi tarafından tar. hohınur. Beyanname, veraset yollle olan İntikallerde ölüm Türkiyede olmuş ise, ölüm tarihini taklbeden dört ay içinde, ölüm yabancı bir mem_
n oluyor... Eğer vaktlle bu İşi yapmamış olsaydım şimdi aklima gelmezdi,.
Kendisine karşı son derecede samimi davranmasına rağmen B. Mehmet bu şifreden pek istifade edemiyordu. Lâkin Talât paşa onu burnunu çektirmeğe mecbur etmek için âdeta tertibat alıyordu. Bu iş pek hoşuna gitmişti. İkide birde:
— Zenginsin galiba... Hiç telgrafını almıyorum., diyordu.
Bir gün Talât paşa kendi oto. mobllinde Sait Halim paşa He birlikte Babıâllye geliyordu. B. Mehmet şoförün yanında oturuyordu. Otomobil durdu. Talât ve Sait Halim paşalar indi.
Talât paşa İçer! girerken. B. Mehmed’e bir şey ısmarladı. Fakat onun parası yoktu, B, Meh. met hemen üslüste burnunu İki defa çekti.
Talât paşa gülümsedi. Telgrafı almıştı. Salt Halim paşa Talft. tın yüzünün birdenbire değişmesini görünce merakla sordu;
— Bir şey var galiba. Bana da lütfen anlatınız.
Talât paşa gülmekte devam ediyordu:
— Meh m eti e muhabere edlyo. ruz... Gizil bir muhabere. Şimdi bana şifre verdi.
Salt Halim paşa İle Talât pa. şa içeri girerlerken aynı bahis üzerinde konuşuyorlardı.
B. Mehmet bu burun telgrafının Talât paşa tarafından Salt Halim paşaya anlatıldığının farkında dahi değildi. Yalnız. Salt Halim paşanın. Talât paşa kolunda kahkahalarla güldüğünü uzaktan görmüştü. îşte o kadar.
Bir kaç gün sonra Talât paşanın Sait Halim paşaya bir tekim evrak göndermesi lcabedlyordu. Bunların elden gitmesi lâzımdı,
Talât paşa bu !şe B. Mehmed’i memur etti. Evrakı alıp götürecekti, Salt Halim paşa bunTan birer birer tetkik edecekti.
Bundan sonrasını B. Mehme. d*ln kendisinden dlnllyellm:
— Aldım. Evrakı götürdüm. Masasına koyduktan sonra ayakta bekliyorum, Resm! elbise İle olduğum İçin selâm vaziyetinde, ytm. Ve öyle de bir burun nezlesi içindeyim kl berbatı.. Salt Halim paşa evrakı okuyordu. Birdenbire hiç farkında olmaksızın nezleden yaşaran, burnumu şld. defle çekmişim!..
Salt Halim paşa kâğıtlardan Sşını hafifçe kaldırdı. Ve gü.
msiyerek kafasını salladı:
— Peki... Anladım!..
Demezi mt?„ Yerlerin dibine geçtim. Ben paşanın, Sait Halim paşaya birim meşhur oburun telgrafı» nı anlattığını nereden lüleyim?..
Aksı gibi de evrak kocaman bh- tomar halinde ve benim bur.
otomobil
Spratt mühendisi, çıkarılarak kullanılan uçak imal
gayel ko_
J
o (2 o > o
P
uçağı, bilen idare
Hem uçak, hem
Birleşrk Ameı........
namında bir uçak icabında kanatlan karada otomobil gibi çok pratik yeni bir etmiştir.
Herkes tarafından w , layiıkia kullanılabilen çok ekonomik olan, bu yeni tip uçak. Amerikanın belli başlı havacıları önünde havada yüz saatten fazla uçarak uzun ve başarılı bir tecrübe geçirmiştir.
Bu yeni uçağın pek yakında Amerlkada büyük bir rağbet gö. receği kanaatine varan memleketin en tanınmış uçak fabrika, lanndan «Consolidated Vultee Aircraftn uçak kumpanyası, bu yeni tip arkadan itme pervanri! uçaklardan seri halinde inşa et. m eğe başlamıştır,.
Bu uçağın icabında takılıp çı. kanlabilen kanatlan aşağ yuka-n hareket ettiği gibi öne ve ge.. riye doğru da kımıldamaktadır.— Kanatlar hem ııcağm hııva'an.LJ masını temin çimekte. hem deû-d’ümen vazifesi görerek uçağı CM istenilen istikamete s^vketmek.'fc tedir. u
Bu uçağa, onu keşfe rnuvaf. C fak olan mühendis (Sorattı >n .2 ismi verilmişi"-
Spratt uçağım kullanmak idn mütehassıs bir pilot olmağa lü. zum yoktur. Bu uçakta yalnız bir tek kanat bulunduğundan »cin. deki pilot, elindeki manivelâ çu_^_ buğunu İleri, geri. sağa sola oy. natmak suretile cr-vet kolaylıkla ç> uçağına irtifa verebildiği "ibl_ sağa, sola istediği istikamete c?. vlrebîlfr, Spratt uçağında diğer -S uçakların olduğu gibi kuyruk ka- 5 nadı dümen vesait teferruatlar j" yoktur. Görünüş itibarile gayet(^) sade olan bu uçak, şimdiye ka. dar İmal edilen tekmil uçaklardan daha ucuza maledîldiği cıbî emniyet bakımından da uçakların fevkindedir.
Toplu ve basit bir kontrol ci. haz levhası bulunan bu otomobil kullanmasını kimseler, pek kolaylıkla edebilmektedirler.
Pek yakında piyasaya lacak olan Spratt uçaklarına Birleşik Amerikada halkın büvüK bir rağbet göstereceği muhakkaktır. Sabahleyin evinin garajından kanatan uçağını çıkara, rak, hava alanına kadar otomobil gibi kullanarak giden bir kimse, meydanda uçağına ka. nallarım takmak suretile havadan yoluna devam edebilecektir.
Sihirli cam
Binlerce seneden beri sertliği ve şeffaflığile tanılan, buna rağmen çok çabuk kınlan camdan son zamanlara kadar âzami istifade imkânları araştırılmamıştı.
Fakat son harb seneleri zarfında yapılan fennî araştırma ve tecrübeler neticesinde camın üzerindeki sır perdesi tamamen kalkmıştır. Bugün hususi for. mfillerle İmal edilen cam görii. nüş itibarile şeffaflığını ve diğer hususiyetlerini muhafaza etmek. Ie beraber, alelâde cama nazaran mukavemeti kıyas kabul etmive. dek derecede artmaktadır. Küp şeklinde bir buz parçasının üzerine yerleştirilen mukavim ince camdan mamûl bir kabın İçine mayi halinde kızgın demir dö. külciüğii vakit bı/cama kaba kız gın demirin hiç bir tesiri dokunmamaktadır.
Mukavim camdan imal edilen ufak bilyeler en sert zemine atıl, dığı vakit tuzla buz olmadığı gibi üzerlerinde ufak bîr çizik bile olmadan tıpkı birer lâstik lop gibi sıçramaktadırlar. En kat! maddelerden ■biri diye tanıdığı, mız cam, bugün tıpkı kauçuk gibi elâstikî bir hale de getirilebilmektedir. Diğer bir formülle lif haline getirilen camdan ipek, ten daha parlak, ince ve çök da. ha sağlam kumaşlar dokunmak, tadır.
Şimdiye kadar yapılan başarılı araştırmalar neticesinde elde edilen muhtelif formüllerle ca. mm mukavemeti arttırıldığı gibi, icabında bu maddeler sert veya yumuşak, parlak veya donuk, şeffaf veya gayr’ ?e,faf hsL1e de getirilebilmektedir.
vurulduğu gün vaka yerinde paşa
num da duracaklardan değil. Sanki içinde bir musluk açıldı münasebetsizini, PHt gibi durmağa da mecburum. Böyle zamanlarda insan hiç farkında olmadan burnunu çekiyor. Nete, klnı ben de İkinci defa burnumu çekince Sait Halim paşa:
— Amma da sabırsızsın Mehmet!.. dedi.
Zile bastı. Gelen adama:
— Çağır şu ağayı.,, dedi. Biraz sonra çantalı bir Arap geldi. Bu adamı çok iiyj tanırım. Sait Halim paşa yanma, o kadar zengin olduğu, halde bir kuruş bile almazdı. Para taşımaktan fena halde sinirlenirdi. Bu çantalı Zenci onun «para taşıyıcısı» idi. Bütün paralar çantanın İçinde dururdu.
Zenci hemen çantayı açtı. Bu sefer teşrifatı vesaireyl bırakıp söz söylemeğe mecbur oldum:
— Aman paşam,,. Vallahi değil!., Billahi değil... Maksadım o değildi.
Salt Halim paşa doğruldu ve kaşlarını çattı;
— Yoksa sen beni telgraftan anlamaz mı sanıyorsun?,. Vakıa telgrafçılık etmedim amma, Talât paşa şifreyi bana da öğretti!.
— İstirham ederim paşam.,. Rezil oluyorum...
Sait Halim paşa dinlemez:
— Öyleyse ne diye telgraf çektin?,.
— Telgraf değildi paşam... Nezle olmuştum,. Hakikî surette nezleydim!..
Tarzında ne dediysem para etmedi,
— Bir kere çanta açıldı,. dİ. yordu.
Evrakı tekrar geri götürdüğüm zaman Talât paşaya meseleyi anlattım:
— Rezil oldum efendim... de. dim„
Güldü, cevap verdi:
— Hoş adamdır... Gördün mü telgrafçılık kârlı İştir, Demek bir burun çektin «pekli,n dedi, İkin, çişinde «anladım!,» deyip hemen Arabi çağırdı ha.„
Talât paşa keyifliydi:
— Şimdi bugün İşlerim bitti., Kâğıthaneye nişan atmağa gide, ceğim... dedi.
Talât paşanın mühim meraklarından biri de buydu. Nişan atmak...
Tenha zamanlarında Kâğıtha. neye poligona gidip nişan atar-| di. Sabahleyin Demlrkapı tara, fındakl hususi yerde, gayet er. ken bir saatta, nişan talimleri yaparlardı. Ve İyi bir nişancıydı da...
Onun Enver paşa İle bir nişan atma müsabakasından ayrıca bahsedeceğiz.
Hikmet Feridun Es
çıka d-
İNCİLİ ŞERİF'in türkce tercümesi ÇIKMIŞTIR.
S50 sablfcllk. çlldtl. tam İNCtL tedlyeU olarak YÜZ KURUŞA gönderilir.
KİTABI MUKADDES ŞİRKETİ 489 İstiklM Cad. İstanbul
» TC S A M
Bahtfe 6_________ _ = _
rZ.'.rİI KEDİLER
Diinya radyalannı dinleyiş
Yazan: ZER.ÎA ÖMFiU
Kondüktör kompartımandaki yol-çualrm biletlerine bir kere daha bak-■^kt,an sonra çıktı, gitti. Sansın Mam sözlerine şöyle devam etti:
____ Evet efendim... Ondan sonra tenha sokağa daldım, Bir aralık, gö-*üm. kapı eşiğinde oturup da çıldır çıldır bana bakan bir kedi yavrusuna takıldı. Aman ne güzel şeydi, Boylunda kırmızı bir kordelâ. Tiiylcrl sanki yeni yıkanmış da taranmış gibi, yumuşaklığı uzaklan belli- Kulakları delinmiş ve küpeler takılmış. Hani • zamana kadar kedi beslemiş bir adanı değildim. Fakat bunu görünce dayanamadım, sevdim. Pek de cana yakın bir şey, Sırtını kabartarak kalasını elime sürmeğe, keyifli keyifli hırla mağa başladı.
Düşündüm ki biraz sonra bir otomobil bulup binmeğe mecburum. Sanki şu kediyi şuradan aşıriverscm ne çıkardı ki?.. Böyle şeylere pek de alışık değilimdir. Fakat şöyle etrafıma bir göz attıktan sonra hemen o güzel mahlûku ceketimin altına koydum. Tam hızlanacağım sırada önünden kediyi aldığım köşkün pencerelerinden biri açılmaz mı?..
Bir kadın sesi:
— B'-yetendi... Beyefendi’., diyor.
Eyvahlar olsun!.. Dönüp bir de ne göreyim?.. Pek iyi tanıdığını bir bayan değil mi efendim?.. Gördünüz mü başıma gelenleri... Pencereden alaycı alaycı gülümseyerek şöyle -dedi
— Buralara kadar gelip de-' bizi çiğnemeden gidersiniz öyle mi?-
Şaşkın cevap verdim:
— Burada mı ikamet buyur ulu yoT efendim?.. Af buyurunuz, bilmiyordum.
____ Evet,,. Buraya taşındık. Biraz buyurmaz mısınız?..
— Şimdi rahatsız etmiyeyim efendim Başka bir zamanda kusurumu telâfiye çalışırım hanımefendi...
Aynı alaylı gülüşle:
— Canım gelip bir yorgunluk kahvesi içmez misiniz?..
— Teşekkür ederim, teşekkür ederim .
Bir yandan da ceketim kabarıyor, kör olasıca hayvan tırnaklarını çıkarmış karnıma batırıyor. Üstelik de bağrmakta!..
Nihayet penceredeki tanıdığım ka-
— Geliniz, geliniz de o saklamağa çalıştığınız mahluku bir kafese filân koyalım. Öyle gitmez., dedi.
Kepaze olmuştum. Artık hiç blrşey inkâr edilecek gibi değildi. İçeriye girdiğim zaman bütün ev halkını kahkahalarla gülerken buldum. Bir divanın üstünde benim aşırmağa kalkıştığım yavruya benziyen dört güzel kedi yavusu daha vardı. Ev halkı bunların da boyunlarına kordelâlar takıyorlar, tüyleinl tarıyorlar, kulaklarına küpelir iliştiriyorlar ve hayvancıkları süslüyorladı.
Ev sahibi gülümseyerek bana;
— Demet ilk müşterimiz olarak karşımıza siz çıktınız., dedi.
— Nasıl müşteri?..
— Efendim, bizim kedi tam bej tane doğurdu. Bu zamanda İliç kimse tedi almıyor. Ehhh biz de yufka yürekli insanlarız. Yavruları kaldırıp da sokağa atamıyoruz. Bir iğne ile öldürülmek üzere hayvanları Koruma cemiyetine de gönderemedim. Artık görücüye çıkarır gibi onları ikide bir eve gelen misafirlere gösteriyorduk. Fakat hiç kimse de hiç birini almağa kalkışmıyor. Hele dişi olan yavruların yüzlerine bakan bile yok... Malûm ya, dişi kfdi, doğurması ihtimali 11c evlerde âdeta bir bciâ addedilir.
Kediler başımıza kaldı. Beş yavru, bit' de anneleri allı... Öyle de iştahlı hayvanlar ki günde 40 - 50 kuruşluk ciğere bana mısın demiyorlar. Üstelik evde yaptıkları zarar d» caba... Bir dakika dur. otur bilmiyorlar. Azdıkça azıyorlar. Birbirlerini kovalamalar. masa örtülerine tırmanıp, her şeyi alaşağı etmeler... Vazoları, saksıları devirmeler, pormantedakt ne
kadar pardesii ve saire varsa üzerine sıçrayıp yere düşürmeler... Bozan sürü halinde odadan odaya, salondan salona hızla ve gürültü ile birbirlerini öyle bir kovalamaları var ki görseniz tavşan sürüsü geçiyor zannedersiniz
Nihayet baktık kİ olacak gibi değil, Birisi bize bir akıl öğretti. Kedilerinizi madem kİ ona buna kabul eUIremiyorduk. Onları çalduacak-tlk!..
şimdi işte biz de bunu yapıyoruz. Hepsini güzelce yıkadık, taradık. Boyunlarına birer kırtıpil kordelâ takıyoruz, Kulaklarına küpe... Sonra sokak kapısına koyuyoruz.
İnsanlar memnu şeylere düşkündür. Neteklm siz bile görünce dayanamayıp aldınız., şimdi size onu gönlümün nzasiyle versem:
— Alıp götürebilirsiniz., desem belki de nazlanacaksınız.
Biz böyle konuşurken evdeki genç kızlardan biri yanımıza sokuldu;
— 2 numara hazır... dedi.
»2 numara* bir kedinin İsmi İdi. Hakikaten de görücüye çıkacak gibi süslenmişti. Onun tuvaletini son bir nazarla süzen evin hanımı;
— Bunun ağzı bu kadar kırmızı değildi., dedi.
Genç kızlar güldüler:
— Beğensinler diye ağzını boyadık!- dediler.
Kedi yavrusuna makyaj yapılmıştı, Sonra onu kapının önüne — sanki evin pek kıymetli kedisi imiş de nasılsa dışarıda kalmış gibi — bıraktılar. Hepimiz pencerelerde, perde aralarından heyecanlı bekliyorduk. Ha çaldılar, ha çalacaklar... Arasıca:
— Aman... İşte kellifelll bir hanımefendi geliyor, İyi kalbili birisine de benziyor. Hem hali vakti yerinde olmalı. Hayvanı bu çalsa bari.. Kedicik rahat eder., diyorlardı.
Kadın geldi. Okşadı, Heyecan İçindeyiz.’Sonra kediyi aldı. Ne kaçıyor amma!.. Mal bulmuş mağribi!.. Gülmekten katılıyoruz. 2 numara gitmişti!..
Ondan sonra 3. 4 ve 5 numarayı da aynı usulle çaldırdılar. Hattâ 1 numarayı almak bana da artık angarya gibi geldiği İçin onu da kapıya koyduk.-
(BİR YILDIZI
«Mareşal StaMıı'in günlük emirlerini şimdi vermeye başlı, yacağiz. Pek yakında bunlan tam olarak diniiyeceksiniz.n Bu haber Almanyaya karşı açılan (harbin. son sensinde gece esnasında verilmişti. Haberi veren British Broadcasting Corporation az sonra da hakikaten ma. reşalin emirlerini İngilizceye ter. cüme edilmiş olarak vermeye başlamıştı.
Bunu temin eden B.B.C. nin monitoring servisidir. Bu servis bütün harb müddetine? bütün dünya istasyonlarını dinlemekte Ve verilen haberleri d:rhal İngL llzceye tercüme ederek pek kısa bir zaman içinde tekrar etmek, tedir Bu servis gayet mütevazı bir şekilde 1939 da tesis edilmiş ve şimdi devletin en mühim kı. sanlarından ve bütün dünya ha. vadislerinin buluşma noktası olan bir müessese olmuştur. Bu. düşmanın bir sürü «yalanının ya. kalamıya çalışan bir kaç faal gençten başlamış ve şimdi 600 ki. sinin çalıştığı bir merkez olmuş, tur. Bunların vazifesi yabancı radyo’ann verdiği işitilebilecek her neşriyatı dinleyip kaydet, rrrktir.
Müşterek düşmanın teslim olmasından evvel günde bir mil. yon iki yüz etli bin yabancı li. sanda kelime kaydedilmekteydi. Bütün dünyanın bu haber ve propaganda kaynaklarından günde üç yüz bin kelime Ingiliz, çeye tercüme ediliyordu. Bunların üçte biri de «Dünya neşriya. tının gündelik hülusası» adlı gazetede neşredil irdi. Bunlara İlâveten günde otuz bin kelime yazan bir teledaktilo makinesi devletin on dokuz muhtelif şube, ferine en acele havadisleri kav. detmekt üzere çalıştırılmaktaydı.
birinde mühim bir nutuk veya bir tebliğe raslarsa derhal plâğa alma dairesine bağlar ve böylece alman mevzu hemen tekrarlana. bilecek şekilde otomatik olarak plâğa alınır. Bunlardan maada yabancı ajanların verdiği bütün morslu haberler de kaydedilir. Mors alınırken operatör olduğu gibi mevzuu makine ile yazar.
TEMİN EDİLEN BİR ALMAN MAKİNESİ
Diğer kıymetli bir haber ınembaı da Almanların yapmış oldukları bir Hcllschrciber rad. yo . yazı makinesidir, Bil maki, ne aldığı ihtizazları doğruca al. fabe olarak kaydeder. Bunu Göbbete Almanyada ve işgal altında bulunan Avrupa memle. ketlerindeki propaganda şebekesine haberlerini bildirmek işin kullanmaktaydı. B.B.C. Bu makineden evvelce bir tane sonra da bir çok elde etmiştir. Böylece Almanların gizli ve açık bir çok hab-rler ele geçirilebilmıştir.
Şimdiki ha'de Rusya. Yugoslavya ve Fransadan Hellschrei. ber neşriyatı yapılmaktadır. Bu usul eskiden yalnız Almanlar ta. rafından kullanılmaktaydı.
Monitör memurlara ilâveten günün yirmi dört saatinde lâtet-tayin her istasyonu dinliyenler de vardır.
Mussolini istifasını verdiği zaman bu haber İtalyanca olarak alınmış, iki dakika sonra Haber, ler servisine verilmiş ve beş dakika sonra da B.B.C. nin Avrupa neşriyatında tngilizee olarak verilmiştir. Bundan da bir dakika sonra İspanyoleaya tercüme edil, mis olarak İspanya servisinde okunmuştur,
|! Halkevleri ve Kurumlar ||
____________________ 22 Eylül
Bütün sivrisinekler ortadan kaldırılabilecek mi?
Amerikada bir doktor bu hususta ehemmiyetti tecrübeler yapıyor
BULMACA
12348 8780 10
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Saçmasapan bir şey.
2 — Dala yamayan.
3 — Tıkama âleti - Herkes.
4 — Tersi meşhur bir casus kadın.
5 — Sonuna «K» gelirse güzel bir tavuk olur.
6 — Tersi notadır - Seddetmek.
1 — Su ile temizlettiren.
8 — Çukur açacam - Lisan.
9 — Zehlll rüzğâr - Anne.
10 — Söyl&v - Kokmuş hayvan cesedi.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Ajaks, İras, 2 JUetlIe, 3 — Alelâde, Ki, 4 — Kelime. Cam, 5 — Stampalar, 6 — İdealadam. 7 — İle. Lâvabo, 8 — Re, Cadaloz, 9 — Karaboya, 10 — Salm, Mozar.
YİRMİ DÖRT MİLLİYET
B.B.C. nin bu şubesinin çok geniş bir organizasyon olduğu, nu tasavvur etmek zor değildir. Dinleme merkezlerinde yirmi dört millete mensup insanla karşılaşmak imkânı vardır. ■ Monî. tor« adı verilen profesyonel dinleyiciler bir çok lisanlar bilirler. Bunların çalışma müddetleri se. kizer saattir. Bu zaman zarfında esas dinleme odasındaki kırk radyo dinleme cihazından birini idare eder. Onun vazifesi muayyen yabancı istasyonları dinle, inekten ibarettir.
Kulaklıkla dinler ve aynı za. manda verilen haberlerin stenog. rafite hülâsasını alır. Bu arada alman neşriyat balmumu bir üstüvane üzerine ayrıca kaydedi. lir. Eğer dinleyen arzu ederse dinlediğini bunun üzerinden kontrol edebilir. Neşriyat bitince memur derhal notlarile üstüva. neleri bir kontrolöre verir. Bu da lüzumlu olan havadisleri se. çer ve gideceği şubelere gönderir. Sesleri kaydetmek için kulla, nılan üstüvaneler tekrar tıraş edilerek bir kaç defa kullanıla, bilirler.
Eğer alman haber -günlük hülâsa» içinse neşriyat servisine gider. Burada ertesi nüsha için' sabahın erken saatlerinde basılır ve Londra’da sabahın saat 10 unda meydana çıkarılır.
Eğer monitor dinleme esnasında yabancı memleketlerden
* Beşiktaş Halkevinden: Havanın bozuk olmasından ötürü geri bırakılan 8/H/1945 tarihinde Bebek bahçesindeki müsamere 22'IX'1945 cumartesi günü saat 21 den itibaren yapılacaktır.
* Şişli Halkevinden: Türkçe. İngilizce. dikiş ve biçki derslerine ballanacağından İsteklilerin her giln Ev bürosuna müracaatla kaydedilmeleri " RADYO ”
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
18.00 M. S. ayarı. Radyo çocuk kulübü. 18.45 Dans orkestrası, 19.00 Haberler, 19.20 Geçmişte bugün. 19.25 Dans orkestrası, 19.45 Konuşa, 20.000 Karışık şarkılar, 20.15 Radyo Gazetesi, 20.45 Müzik: Fasıl, 21.10 Salon orkestrası, 22.0o Müzik (pl.l. 22.15 Konuşma, 22.30 Müzik (pl.l, 22.45 M S. ayarı, Haberler. _________
DOLU DİZGİM
Fonjallaz - Hakkı Süha Gezgin Yepyeni tipte bir tercüme roman şaheseri, 125 krş. Arif Bulat Kitabcvi.
MBMHB DOKTOR
Necdet Aykol
Dahili hastalıklar mütehassısı Beyazıt Tavşan taşı Mithat paşa caddesi Yeni Devir sokak No. 6 kat 2 de hastalarım 17 den 20 ye kadar kabul etmeğe 'başlamıştır.
Amerikada Cornelle üniversitesinin tıp İaküllesLne mensup Dr. Kahn sivrisinekler üzerinde uzun tetkikler yapmıştır. Bu tetkikler neticesinde sivrisineklerin mırıltı, vızıltı, meleme, kişneme, ıslık çalma, gevezelik etme, şarkı söyleme suretiyle altı türlü sos çıkardıklarını anlamıştır.
Bundan maada dişiler, uçarken ayaklarını kanatlarına sürtmek suretiyle dc bir nevi ses çıkarıyorlar kİ bu çifleşmeye davet sesidir.
Amerikalı doktor bu sesleri kuvvetlendirmeğe ve plâğa almağa muvaffak olmuştur. Şimdi sivrisineklerin çok bulunduğu bir ormana giderek tecrübeler yapacaktır. Doktor dişi sivrisineğin sesini, yarım kilometre uzaktan duyulacak surette etrafa neşredecektir. Bunu duyan erkekler hususî bir yuvaya hücum edecekler, burada elektrik c^reyaniy-le toptan öldürüleceklerdir Bu usul ile sivrisinekler yok edilirse bu zararlı haşerenin neslini ortadan kaldırmak mümkün olacaktır
4 cins sivrisinek
Yeryüzünde 20Û0 sivrisinek cinsi tesbit edilmiştir. Fakat bunların hemen hepsi birbirine benzemekledir. Sivrisinekler başlıca 4 kısma ayrılırlar:
1 — Anophries quadrimaculatus (malarya nakili).
2 — Aedes altipietus (dengue nakili).
3 — Aedes aegypti (sarı humma ve dengue nakili).
4 — Culex pipiens (sokucu sivrisine).
Slvrslnek sokunca, saliva zerkeder. Salvia kanı sulandırır ve pıhtılaşmasına mâni olur. Bir Anopheles sokacak olursa, bunun salyasında malarya mikrobu taşıması muhtemeldir. Gene aynı sivrisineğin dengue. sarı humma veya filarlasls nakletmesi de imkan dahilindedir.
Malarya, büyük bir dâvadır. Çünkü, bu yüzden her sene Hindistan’da milyonlarca insan ölmektedir. Burada, senede en azından 10.000,000 malarya vakasllc karşılaşılmaktadır. Birelşlk Amerikada her sene 2,000,000 malarya vakası baş göstermektedir.
Anopholes malaryah bir kimseyi sokunca, o adamın kanından bir mlkatr kan alıp, onları bünyesinde inkişaf ettirdikten sonra, sokacağı ikine! bir kimseye aşılamakladır. Zerkedilen mikroplar, kırmızı kan hücrelerine nüfuz ederek çoğalmaktadır. Böylece yavaş yavaş baş gösteren mikropların sayısı milyonlara baliğ olunca, malarya hastalığı da iyiden iyiye hissedilir.
Bu vaziyette bulunan bir kimse, bir saat kadar süren bir titremeden sonra ateş içinde kıvranmaktadır. Bu arada müthiş bir baş ağrısı hastayı şiddetle hırpalayabilir. Bundan sonra. büyük bir ter baş göstermektedir. Bu gibi semptomlar ekseriya bir gün sürmektedir.
Sivrisineklerin naklettiği bir de elephantiasls hastalığı vardır. Bu hastalığa tutulmak ihtimali pek azdır. Vücudun fili andıracak şekilde büyümesi de pek nadirdir, Umumiyet itibariyle bu hastalık ayak bileklerinin etrafında husule gelen 48 santimlik bir şişle baş gösterir, lâkin fen adamları tarafından esaslı Ut-kikat neticesinde, bu mikrobu birinden diğerine nakleden sivrisineğin gayet nadir olduğu anlaşılmıştır.
Dengue ve sarı humma da sivrisinek sokmasının bıraktığı bir yadigârdır. 1922 senesinde. Cenubi Amerikada 1 milyon vakaya tesadüf edil-mlştl. Dengue hastalığının bir hususiyeti vardır." Bu hastalığa tutulan her hangi bir kimse, İyi tedavi edi-
lecek olursa, mikrop kanından t*ua mâna.,ite yok edilebilir ve diğerlerin» nakledilmesine İmkân ve ihtimal olamaz.
Dengue ve san humma, Birleşik Amerika'da mevcut olan sivrisinekler tarafından nakkdiiebilir. Uyku hastaıklorı nakletme bakımından da sivrisineklerden şüphelonilmelctedir, Nitekim, arada sırada Birleşik Amerikada bu gibi salgınların baş gösterdiği müşahede edilmiştir.
Mücadele tedbirleri
San hummanın büyük ölçüde hüküm sürdüğü günler çoktan geçmiştir Lâkin, Amerikada ve Cenubi Amerikada tehdit altında Bulunan birçok mıntakalar vardır. Uçaklar,
bu gibi bölgelere İniş yapmauan evvel toprağı aeroml'la bombalamaktadırlar. Bu atada, san hummayı taşıyan sivrisineklerin, dengeu ve fi-lariasis mikrobunun başlıca nakili olduğu göz önünde tutularak bütün dünyada sivrisinekleri yok etmek için gayet esaslı tedbirlere b*.« vurulmuş bulunmaktadır
Nitekim, bu savaş esnasında gerek Pasifik'te ve gerekse dünyanın di-R.-r kısımlarında sivrisineklere karşı gayet şiddetli bir müc«dele açılmıştır.
Kanlarında malarya mikrobunu taşıyan yüz binje'ce er, savaştan dönünce, -ordunun Pasifik'te öğrendiği şeyleri Birleşik A .t, er İkada da tatbik sahasına koymak* ıcabedecrirtiı. Bu Rcntrol tedbirıeri. hastalığın Birm-şlk Amerikada bir salgın vücuda ge-tlrmiyeceğine İnandırmaktadır. Bu gayeyi tahakkuk ettirmek hususunda birçok silâhlara baş vurulacaktır. Tıpkı bLr itfaiye hortumundan sıkılan su gibi, yûcsck tazyiki a serpin n haşarat öldürücü Ue karıştırılmış yağ, nehrin sathı üzerinde mevcut olan bütün sivrisinekle yumurtalarını yokedecektir.
Bir motosikletin sepet kısmında vücuda getirilen tertibat sayesinde, sivrisinek mıntakaları dolaşılacak ve lüzum görülen yerlere sepetteki serpici ile elverişli bir şekilde haşarat öldürücü yayılacaktır.
Nehirlerde, bütün havuzlarda ve diğer akar suların sathında peyda olacak sivrisinek yumurtalarını İmha etmek hususunda satıhta faaliyette bulunan balıklardan da büyük mikyasta istifade edilecektir. Çünkü, balıklar. ötedenberi sivri sineklerin bir numaralı düşmanı olarak kabul edil-
miştir.
Bataklıkları kurutmak hususunda baş vurulan hendekler, sivrisineklere karşı tatbik edilebilecek eski silâhlardan biridir, Bugün hendek açmak hususunda elde büyük kolaylıklar mevcuttur. Bu gibi mmtakalar-da toprağa dinamit gömmek ve bunları birden ateşlemek suretile derhal uzun hendekler açmak mümkündür.
Pek tabiî olarak sivrisinek kontrolüne imkân verecek belli başlı haşa- _ rat öldürücülerinden biri de DDT dir Renksiz ve şeffaf olan DDT vl yağ serpintilerinde ve bazı boyalarda dahi kullanmak mümkündür
Fakat Dr. Kahn'ın büyük bir ümitle bağlandığı tecrübeler, sivrisinekleri topyekûn ortadan kaldırmak hususunda belli başlı bir tedbir Olabilir Eğer, çifleşme seslerüe sİ eriri-nelkcr toptu bir halde cclbedllecek olursa, bu haşaratı İmha etmek hususunda dünya gayet ehemmiyetli bir silâh kazanmış o,®|^lı“ıuı
C, Gömlekiş M
BİRİNCİ SINIF ÇÖMLEKÇİ
Sirkeci HamUüye cad. 27
Tel: 20095
Gün Doğmadan Paris
EDEBİ ROMAN
Yazan: Louis Bromfield Tercüme eden: Yâ . Nû
‘ l"~" Tefrika No, 58 -
Sonra yavaş yavaş, göz bebeklerinin tabii vaziyetine Erimesine müsaade etti. Bir an, komutana doğru bakmakla beraber, sanki nazarlarlle. onu delip ötesine, o orada yokmuş gibi baktı. Lâkin, erkeği, görüş sahasının dışında yüzermlş gibi müphem şekilde farkediyordu. Binbaşı, İskemlesinde, dümdiiz, kapkatı. yüzünde bir hiddet ye dehşet ifadesiyle oturuyordu. Nihayet, kadın, ellerini gözlerinin üzerine bastırarak titredi. Masaya eğildi:
— Bir şey daha var. — dedi. — Bir şey daha olacak. Ve size, şahsınıza taallûk edecek. İstediğiniz bir şey vur... Korktuğunuz ve sizi tazlbeden bir şey... Onu kendinizden uzaklaştırmak istiyorsunuz. Korkmamalısınız Kuvvetli olmalısınız, Kendi kendinize karşı olan bu korkudan kurtulmalısınız. Size musallat bir şey var kİ. onu tatmin etmeniz lâzım, yoksa sizi mahveder. Tatmin etm?k cüretiyle o musallat şeyi öldürmelisi-nlz. utançtan sıyrılınız. Arzunuzu kendiniz yerine getirmelisiniz.
Sonra İnledi, ne
— Ahi Ahi_ Bundan ibaret. Bundan ibareti - dedi.
3arı ve yağlı yüzü birdenbire teri*1 kaplandı. Takati kesllmlşçealne koltuğunun arkalığına dayandı.
Binbaşının şöyle dediğini işitti:
— Madam, sis yalancısınızI Sizi, hapse atmalı. Siz fena v« tehlikelisiniz!
Kadın, erkeğin dediğini işitmemiş gibi:
— Bunlar saçına sapan şeyler; siz de yalancısınızl
— önceden size haber vermiştim, şimdi artık yanınızdan ayrılmam lâzımdır. Seanslardan sonra dalma bitkin bir hale gelirim.
Erkek ayağa kalktı Soğuk soğuk:
— Sizi rahatsız ettiğimden, kendim de rahatsız olduğumdan müteessirim, — dedi, — Kıymetli mesaimden bir iki saat kaybettim.
Erkek kapıdan çıkarken, kadın onu tetkik etti. Binbaşı uzaklaşınca, yazı masasını süratle intizama soktu. Elektrikten tasarruf etemk İçin aba-jursuz ampulü söndürdü ve yemeğe gitti. Bir I*ouIet de Breşse yiyecekti; yalnız başına bütün tavuğu yiyecekti. Bir şişe de Chamlis içecekti. Taze
„ . .... . vuıuuııa ıvctrsa ııı«:
KUM, açılama» UtedlBlml „„ „âts a, 5ayet „„eam
kırlım __ C mAL .
aşıladım. — diye düşündü. — Şimdi artık kurtulamıyacaktır. Ebediyen şüpheler içinde kıvranacaktır. Bir daha sükûna kavuşamıyacaktır.»
Bu erkeğe musallat bir şey olduğuna emindi. Gerçi bunun mahiyeti-' nl bilmiyordu. Almanlar gariptirler. Kendilerini taci« eden fikirler da, bazan muğlak ve İnanılmaz şeylerdir. Böyle bir şeyin mevcudiyetinden falcı kadın emindi.
Nihayet, kadın gözlerini açtı, Binbaşı da ona bakarak sordıı:
— Bütün bunları bana niçin söylediniz?
— Size ne söylediğimi bilmiyorum.
ve nasıl satın almak lâzım geldiğini insan bilirse, zaptedllmlş Paris'te bile İyi yaşıyablllr.
Sofada, hizmetçi, komutanın çıkması için kapıyı açtığı sırada sordu:
— Madam için bir şey bırakıyor musunuz? Usul böyledlr.
Uzatılan ele. hızla, elli marklık bir kâğıt para soktu. Gece olmuştu; ve dışarıda hava soğuktu. Meydana gittiği sırada kemerin altında bir ihtiyar kadına rasladı, Onu tanımamakla ve yüzünü görmemekle beraber kadına küfürler yağdırdı Bu kadına da, onu sinirlendirmek hassasına sa-hıbolaa herkeae da-. Yenildiklerini
kabul etmiyenlerln, ebediyen ezilmiş olduklarını aniamıyaniarın hepsine lanetler etti.
Tabiat gûya, mağrur şehrin ıstıraplarını gizlemek İstiyormuş gibi, sonbahar sisi o sene çabuk İndi. Günün batmasile beraber yollar soğuk oluyordu. Alhambranın karanlık cephesi arkasında. «Paris, daima Parist rövüsünün temsilleri devam ediyordu.
Nihayet, bir ikindi üzeri, serinlik kendini hissettirmeğe başlayınca, Lö-on bürosundan, Washlngton sokağındaki eve gitmek üzere çıktı. Anahtarı vardı. Roxie, dış kapının kapandığını işittiği vakit merdivenin üst yanında göründü.
D’Abrizzl'yi karşısında farkeder etmez, sordu:
— Nedir? Ne oldu»
— Vahim bir şey. Bırak da nefes alayım.
— Nicky’ye mİ?
— Hayır, Nicky’ye değil.
Salonda pardesüsünü çıkardı.
— Lulgi’ye. Lulgi'ye tevkif ettiler.
— Ne zaman?
— Bugün öğle üstü. Kömürlüğü araştırdılar, fakat hiç kimseyi bulamadılar.
— Nereden biliyorlarmış?
Löon omuzlarını silkti:
- Mültecilerden biri söylemiş olacak.
— Hangisi?
— Nereden bileyim? İhtimal hafiyedir. casustur. Yahut dt- tevkif edilip işkenceye uğramıştır. Almanlar her şeyi yapabilir.
Genç kadın, Leon'un bu derece ciddi olduğunu hiç görmemişti. Yüzü cam macunu rengiııdeydi. Tıraş olmamıştı. Sakal yerinin mavimsi si* yahlıği göze çarpıyordu.
— Bunun mânası nedir? Bu ev hakkında bir şey biliyorlar mı?... Nlcky hakkında?
Löon, bir sigara çıkarıp yaktı. Eli hafifçe titriyordu.
— Bir şeyden haberim yok. — dedi. — Lulgi ile mültecilerinden başka bir şeyi bildiklerini zannetmiyorum. FHomena'yı gördüm. Burada olup bitenlerden Luigi’nin haberi olmadığına dair yemin ediyor. Gazeteleri ve kartları nereden aldığını ona asla söylemediğine dair de yemin ediyor. Kendisine İtimadım vardır.
— Öyleyse Lulgi'den bir şey öğrenemezler.
LZon devamla:
— Gizli teşkilâtın kati bir kaidesi vardır. İnsan bilmediği bir şeyi faşe* demez.
— Peki Filomena? Tevkif edilmedi mi?
— Hayır. Askerleri dükkânın önünde görmüş ve kaçarak derhal bana haber vermeğe gelmiş.
— Ya Marla»
— Ona ilişmemişler. Demişler kİ, şayet Lulgl’yl kurtarmak istiyorsa, sanki tüç bir şey olmamış gibi lokanta hizmetine devam etmeliymiş. Şüphesiz, mültecilerin geleceğini ve hepsini birer birer yakalıyacaklarını umuyorlar. Filomena, Marla'ya gitmek İstiyordu, mâni oldum. Filomena bu evde neler geçtiğini biliyor. Almanlar onu söyletecek kadar işkenceye uğratabilirler. Ellerine düşmemesi lâzımdır. Şimdi kâtibemin evinde.
— Ya Nlcky Lulgi’ye giderse?
— O emniyettedir. Evrakı var. Kâğıtları muntazam. Hususi bLr müsaadesi var. Kendisinden şüphe etmezler. Bizim de âdetimiz olduğu gibi Luigl’ye gitmemiz lâzım. Mültecilere dair bir şey bilmiyor muşuz gibi. Onları alelâde müşteriler sanıyormuşuı gibi.
Sigarının külünü silkti.
— Bu biricik çıkar yoldur... Cesaret göstermek. Lulgi’ye gitmemiz İçin her türlü sebeplerin mevcut olduğunu unutma. Tiyatronun yanındadır. Senenin her gecesi, hemen hemen, akşam yemeklerini orada yeriz. Oraya gitmemizde hiç bir mantıksızlık yoktur. Şayet Nlcky gelirse, biz de orada bulunuruz.
— Evvelâ buraya uğrıyacak.
• Kendisine bir kâğıt bırakabiliriz.
(ARKASI VAR)
Sahlfe 7
Tiyatro mevsimi başlarken
(Baştarâfı 3 cû sayfada}
~ Bir taraftan binanın tadilâtı yapılır, bir taraftan da nizamname ve çalışma talimatnameleri hazırlanır. Hazırlanır dedik. Çünkü, sırası gelmişken ilâve edelim, bu hususta İstanbul Şehir Tiyatrosundan istifade imkânı yoktur. Onun da nizamname ve talimatnamesi hâlâ hazırlanmak-tadır. Ona bel bağlamak doğru olmaz.
Şimdi biraz da bu nizamname ve talimatname hazırlanırken yapılabilecek İşlere gelelim: Bunların başında repertuvar meselesi vardır.
İzmir Şehit Tiyatrosunu Sevenler CemiyetiTıln kurulması bu repertuvar işini de çok kolaylaştıracaktır. Piyes seçiminde İstanbul Şehir Tiyatrosunun son seneler zarfında hakiki muvaffakiyet kazananlarından İstifade faydalı olabilir.
İlk sene repertuvarını aşağı yukarı tesbit ettikten sonra kadroyu hazırlamak muvafık olur. Oynanacak piyeslere göre sanatkârlar seçilir, Ica-beden fedakârlıklar yapılır ve bu suretle muvaffakiyet bir kat daha sağlanır.
Bina da dahil olduğu halde tiyatronun bütün hazırlıkları iki ayda tamamlanabilir. Sayın Belediye Baş-kanının azmini yakından bildiğimizden bu müddetin, her ihtimali de derpiş ederek, kifayet edeceği kanaatindeyiz.
Bu iki ay sonundan evvel kadro hazırlanmış olacağından bir taraftan provalara başlanır, bir taraftan da tiyatronun tuvaleti yapılır. Dekorlar hazırlanmış olacağından provalar nihayet kolayca salmeye İntikal eder, faaliyet bu suretle son derecesini bulur.
Muhterem Leblebicloğlu artık korkmadan İlk sene gecesi tcrtlbedeceğl bir müsamereyle tiyatronun İzmirlilere yılbaşı hediyesi olacağını ilân eder.
Esasen 1945 mali senesi İçin ayrılmış olan tahsisat, başta bina hazır-
lıkları olmak üzere, tiyatronun müteferrik ihtiyaçlarına sarfolunmuş-tur. Ne mutlu Tiyatro kurulmuştur. Bir gece de temsil bile vermiştir, llattâ bunun bu kadar ucu» başarılmasından en çok iftihar edecek yine tamir Belediyesinin kendidir.
Tiyatroya gelince o da yeni sene bütçesiyle kolayca ve rahatça faaliyetine devam ederek İftihar payını alır.
Sözümüzü bitirmeden biraz da İzmirlilerin tiyatrolarlyle meşgul olmak üzere seçtikleri Avnl Dllllgll'den bahsetmek; daha doğrusu bu vazifeyi Avnl Dllllgll gibi ddden tiyatro Aşık), tam mânasiyle İdealist bir genç sanatkâra verdikleri için İzmir Belediyesini tebrik etmek isteriz,
Avnl Dllllgll aylardanberl. tam mft-naslyle, feragatle İzmir temsil mabedinin yegâne bekçiliğini yapmaz-tadır. Elbette mabedi bekllyen çorbayı İçer. Bu d« onun hakkı değil midir? Biz de kendisine büyük muvaffakiyetler temenni ederiz.
Betim Nüzhef Gerçek
NOT: C.HJP. plyea müsabakasının ne zaman sona ereceğini soran okuyucum Neriman Çlğ’e müsabaka müddetinin ekim ayı sonuna kadar devam ettiğini bildiririm, S.N.O.
Tekel U, Müdürlüğü ilânları
1 — Ahırkapıda baknıı evinde firikmiş 10.000 kilo yamalık çul, çuval ve kanavlçe pazarlıkla satılıktır.
2 — Pazarlık, 28. 9. 945 cuma günü saat 10 da Kabaloşta genel müdürlük levazım şubesindeki satış Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Şartlaşma her gıin adı geçen şubeden alınabilir. Numune Ahır-kapı tütün balom evinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belirt! gün ve saatte % 7,5 güvenme paralarlyie birlikle mezkur komisyona müracaatları Hân olunur.
5 — İdare İhalede serbesttir. (12553)
*
1 — Ahır kapı bakım evinde Elrlkmiç 17034 kilo kasıntı İp! pazarlıkla satılacak Ur.
2 — Pazarlık 28/9/945 cuma günü saat 10 da Kabataş Genel Müdürlük Levazım şubesindeki satış komisyonunda yapılacaktır.
3 — Şartlaşma her gün adı geçen şubeden alınabilir. Numune Ahır-kapı tütün bakim evinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte % 7,6 güvenme puralarlyte birlikte mezkûr komisyona müracaatları ilân olunur.
5 — İdare ihalede serbesttir. (12551)
Dizel motoru satın alınacak
Toprak Mahsulleri Ofisi genel müdürlüğünden:
Silo doldurma araçlarının çalıştırılmasında kullanılmak üzere ve en geç 3 ay İçLnde teslim şartiyle, nşağıda nitelikleri yazılı 14 adet dizel mo-töril satın alınacaktır.
Elinde bulunanların veya belirli müddet İçinde getirebileceklerin, motorterin kataloglarlyle birlikte teklif ve % 15 nispetindeki teminatlarım 1. 10. 1945 pazartesi günü saat 16 ya kadar genel müdürlük malzeme müdürlüğüne vermeleri veya göndermeleri İlân olunur.
Motorlerln nitelikleri :
8-8 beygir takatinde vantilfttör veya tebahhurla soğutma tertibatlı, bir arabaya monte edilecek şekilde kapalı ve hafif dteel mo4övu. (13441)
Hesap uzmanlığı müsabaka imtihanı
Maliye Bakanlığından:
I____ Kurulumuz kadrosunda açık bulunan 40, 50, 80 ve 70 lira asli ma-
aşlı hesap uzmanlıkları için 34 kasım 1945 pazartesi günü müsabaka İmtihanı yapılacaktır.
Aranan şartlar şunlardır:
a) Yüksek İktisat ve ticaret okulunu, İktisat veya hukuk fakültelerinden birisini, siyasal bilgiler okulunu veya bunlara eşitliği milli eğilim bakanlığınca kabul edilen yabancı bir okulu bitirmiş bulunmak.
b) -- 1945 yılı ocak ayının başında 40 yaşını bitirmemiş olmak,
a) Gezici bir görevi yapmağa sağlık durumu uygun bulunmak,
ç) Maliye Bakanlığı teşkilâtında genel miidiir muavinliği, şube müdürlüğü. şube müdür muavinliği, gelir kontrolörlüğü, bankalar murakıphğı, defterdarlık, 9 uncu ve daha yukarı derecelerdeki gelir müdürlüğü He gelir kontrol memurluğu ve tahakkuk şube şefliği görevlerinde en az iki yıl « vc yahut bankalarla 3659 sayılı kanunun şümulüne giren kurumların mu hnsebeclllk, muhasebeci muavinliği veya müstakil şube müdürlüğü görev . ferinde en az beş yıl, bulunmuş olmak.
d) Bulundukları görevlerdeki yeterlikleri ve sicil durumları hesap uzmanlığına geçişe elverişli bulunmak,
H — İmtihana talip olanlar 31 ekim 1945 tarihine kadar Maliye Bakanlığı hesap uzmanları kurulu başkanlığına dilekçe İle müracaat edeceklerdir.
Dilekçeye şu belgeler bağlanacaktır.
a> Nüfus cüzdanının aslı veya onanmış sureti, memuriyet ve ev adresi.
b) Kendi el yazısı İle hal tercümesi özeti,
e) Okul şahadetnamesi veya tasdiknamesinin onanmış sureti,
ç) Sağlam ve yolculuğa mütehammil olduğuna dair resmi tabip raporu,
d) — Plili askerliğini yaptığına dair resmi belge veya onanmış sureti.
III — Taliplerin aranılan şartlan haiz olanlar yazılı ve sözlü olmak üzere İki İmtihana tabi tutulacaklardır* *. Yazılı lmtlhrjı Ankarada hesap uzmanlan kurulu başkanlığında ve İstanbulda hesap uzmanlan bürosunda ve bunda muvaffak olanların sözlü imtihanı Ankarada hesap uzmanlan kurulu başkanlığında yapılacaktır.
IV — Yazılı ve sözlü İmtihanlar aşağıda yazılı ders gruplarına giren konulardan yapılır:
X — Maliye
a) Maliye ilmi, *
bl Vasıtalı ve vasıtasız vergiler, bu grupa girer vergi kanunları ile bunlaım uygulanmasını gösteren tüzük, yönetmelik ve genel tebliğler, (Gümrük .e Tekel Bakanlığınca alınan vergi ve resimler dahil)
c) Özel idare ve belediye vergi, resim ve harçları. (Bina ve arazi vergl-lcrile özel idare ve belediyelere alt vergi ve resim ve harçlar hakkında genel bilgi»
ç) Ana masraf kan unlar ile maliye teşkilât kanunları, 1609 numaralı kanun ve memurin muhakemat kanunu hükümleri (muhasebe! umumiye kanunu, maaş ve yolluklara ait ana kanunlarla bunların uygulanmasına da!r genel tebliğler üzerinden Umumi biteli w
2 — İkttsr •
a» Nazari ve tatbiki iktisat,
b) İşletme İktisadı,
e) Mal bilgisi (teknoloji)
3 — Muhasebe.
Ticari ve amal muhasebe (şirket, banka ve Mfortâ muhaaebeJerile maliyet hesaplarının özellikleri de İmtihan konusuna giTer.)
4 — Mail ve ticari hesap:
(Basit ve mürekkep faiz, Iskonto, faizli, cari hesaplar mail cebir, hendesede satıh ve hacim ölçüleri.)
5 — Hukuk:
(Ticaret hukuku, medeni hukuk, borçlar ..ukuku. İcra ve iflâs kanunu.)
6 — Lisan:
(Fransızca, İngilizce, Almanca lisanlarından biri).
Milli Eğitim Bakan lığı tarafından her yıl açılmakta olan imtihanlara girmek sıırctlfe lisan belgesi almış bulunanlar bu imtihana tabi tutulmazlar. (12049)
Satılık mamul çam kerestesi
Devlet Orman işletmesi Manavgat
Müdürlüğünden:
1 — Üç ırmak bölgesinin İnönü son deposunda mevcut 3558 adede denk 408 metreküp 219 deslmetreküp çam kerestesi metreküpü 100 liradan açık arttırmaya konulmuştur.
2 — Arttırma 29 9/945 cumartesi günü saat 11 de İşletmede yapılacaktır.
3 — Muvakkat teminat 3061 Hra 64 kuruştur.
4 — Şartname orman Genel Müdürlüğünde İşletmede Antalya, Alanya. Mersin. Adana İşletme Müdürlükleriyle Akseki bölge şefliğinde görülebilir.
5 — İsteklilerin muayyen gün ve saatte işletmeye müracaaUarı İlân
olunur. (12524
Genel Hey’et Toplantısı
Devlet Orman İpletmesi Büyükdere müdürlüğünden:
Cemiyetimizi!) 1945 yılı mutat genel heyet toplantısı S birinci teşrin 1945 cumartesi günü saat 15 de Galata tünel Lâcivert handaki idare merkezinde akdedileceğinden kayıtlı azanın teşrifleri rica olunur.
RÜZNAME GÜNDEMİ:
1 — İdare heyetinin raporunun okunması ve idare heyetinin ibram ile yeniden İntihabı.
2 — Müraklpler heyeti raporunun okunmam ve müraklpler heyetinin İbrası Uc-îeniden İntihabı.
3 — Dilekler.
4 — Nizamnamenin 7 inci maddesinin B. fıkrasının nizamnameden
çıkanlması. 1126031
Sayın büyükdere, sarıyer, kireçburnu ve civar halkına iktisat fakültesi mezunlan cemiyetinden:
Büyükdercde İşletmemiz yakınında tesis ettiğimiz odun deposundan perakende satışa başlanmıştır. Kuru gürgen odunun çekisi kesilmemiş 13,5 ve kesilmiş 13,5 liradır.
Sayın halka İlân olunur. (13350»
İstanbul Belediyesi İlânları
Cerrahpaşa hastanesi hariciye kliniğinde yaptırılacak sıva tamiratı açık eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedeli 1404 lira 30 kuruş vc İlk teminatı 105 lira 32 kuruştur. Keşif ye şartnamesi zabıt ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir. İhalesi 3. 10. 945 çarşamba günü saat 14 de daimi encümende yapılacaktır, tsteklüerin İlk. teminat makbuz veya mektupları, ihale tarihinden 3 gün evvel belediye fen İşleri müdürlüğüne müracaatla alacakları fenni ehliyet ve kanunen gösterilmesi gereken diğer belgelerle birlikte ihale günü beltrM saatte daimi encümende bulunmaları. (12459)
Kâğıt satışı
Türk Hava Kurumu İstanbul vilâyeti şubesinden:
Kurumlunuzun Cağaloğlundaki binastnda birikmiş olan kese, kâğıdına elverişli kirpinin kâğıtlarla kullanılmış ve kullanma, mş Imumsuz defterler «Çık arttırmaya konmuştur.
28/eyl 01/945 cuma günü san t on beşte ihalesi yapılacaktır. Alıcıların arttırma gün ve saatinde Cağaloğlundaki Kurum, bi. Hasındaki komisyona boş vurmaimı, (12665)
Gümrük ve Tekel Bakanlığı Müfettiş Muavinliği müsabaka imtihanı
Münhal bulunan 35 llro maaştı müfettiş muavinlikleri İÇlr. yazılı re sözlü bir müsabaka imtihanı açılmıştır,
1 — M'iMbaka İmtihanının yazılı kısmındı 5 n 945 pazartesi günü saat 9 da Ankara ve İstanbuJda başlanacak «e 1. 11 945 çarşamba günü akşamı son verilecektir.
Aşağıdaki vasıfları ha-z isteklilerin 31. 10. 945 sah gününe «adar dilekçe ite BakıroiJt teftiş heyet) reisliğine müracaat ederek oradan rerLfeeea hal tercenıesi beyannamesini eklerlle birlikle doldurduktan s-ma bunları en geç 3. 11. 945 cumartesi günü akşamına kadar teftiş heyeti reisliğine göndermiş bulunmaları lâzımdır.
2 — Mücabakaya gireceklerdem aşağıdaki vasıflar aranır:
A — Memurin kanununun 4 üncü maddesindeki şartlan haiz olmak, B — Müsabaka tarihinde yaşı 32 den yukarı canamak,
C — Hukuk ve İktisat fakülteleri, siyasal otlgiler okulu, yüksek iktisat ve ticaret okulu ile bunlara muadil ayın derecedeki yabancı ukuHardan mezun bulunmak, «yabancı memteaet okullarından alman dlp’omaiarın Milli Eğitim Bakanlığınca muadeletleri tasdik edilmiş olması «tamdır.
ç - Müfettiş mesleğiıun istilzam ettiği veli w ve ciddiyete aykırı tür hali oulıııvpsraak.
D — Sıhhatçe Türklyeuln her tarafında vazife görmeğe ve seyahatler yapmağa müsait bulunduğu tam teşekküllü bu reımı hastaneden alınacak raporla tevrut edilmek,
3 — Bakanlıkça aranan vasıfları haiz olduktan yapılan soruşturma İle anlaşânn.ar Ankara ve tstanbulda evvelâ yazdı ve bunu müteakip yalnız An’ınrnda sözlü bir mlthana tabi tutulacaklardır.
1 — Mönhailere mûsarakada kazanılan DOS cerecesine göre tayin yaLL pılacak ve bu müsabaka our.dan sonra açılacak müfettiş muavinlikle o İçin bir hak teşkil etmlyrrrktir. r»
5 — İpeklilerin İmtihan programını teftiş neye ti reisliğinden almalara” veya mektupla istemeleri Azımdır (93«9«
--------------:—:: ° Yüksek ziraat enstitüsü veteriner fakültesi aske-^ rî kısmının kayıt ve kabul şartları: .Q
1 — Ankara asker! veteriner okuluna bu yıl ertvll tam devreli tlseterdenCO İyi ve pek lyt derecede mezun olan ve olgunluk imtihanlarını vermiş ol-bj mak şartiyle talebe kabul edıtecekttr
İsteklilerin aşağıdaki vasıf ve şartları haiz olması lâzımdır.
aı Türkiye cumhuriyeti tebaasından oLmak, (D
b> Yaşı 18 - 21 olmak. M*
ci Beden teşekkülleri ve sıhhati orduda ve her iklimde faal hkzmetet müsait olmak (dil re kik eti olanlar alınmaz),
dİ Tavır ve hareketi, ahtâkı kusursuz ve sosiyetesi sağlam olmak. _q e> Ailesinin hiç bir fena hal ve şöhreti olmamak (zabıta vesikası İbraz etmekı "O
2 — isteklilerin müracaat istidalarına şu vesikaların bağlanman lâ-ÇD simdir.
a> Nüfus cüzdanı veya muıaddak sureti. m
b) Sıhhati hakkında tam teşekkül»! askeri hastane raporu ve an kâ-îz
ğıdı. (3
c) Lise mezuniyet ve olgunluK şahadetnamesi veya tasdikli sureU
d> Okula alındığı takdirde askeri kanun, nizam ve talimatları ’tabul ettiği hakkında velisinin ve kendisinin noterlikten tasdikli taahh.ı» senedi,
e) Saralı, uyurken gezen, sidikli, bayılma ve çırpınmağa müptelâ olmadığı hakkında velilerinin noterlikten tasdikli taahhütnamesi «bu gibt basildi klordan biri tle okula girmezden evvel malûl oldukları sorudan anlaşılanlar okuldan çıkarılır ve bu müddete alt hükümet onasraiıarı velilerine ödettirilir.i
3 — İstekliler bulundukları mahallerdekl askerlik şubelerine istida tle müracaat edecekler ve şubelerince ikinci maddede bildirilen evrakı İkmal ettirdikten sonra Ankarada yiutsek ziraat enstitüsü veteriner fakültesi askeri talebe Amirliğine gönderilecektir.
4 — Müracaat müddeti eylülün yirmisine kadardır ondan sonra müracaat kabul edilemez
5 — Kabul, duhul imtihanına bağlı değildir Şahadetname derecelerine
ve müracaat sırasına göredir. İstekli adedi tamam olunca kayıt işler* panır ve kabul edilenlere müracaat ettikleri askerî şubeleri 11» tabIK pıhr. (547 - 10454)
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından:
Yatılı Tıp öğrenci Yurduna girmek için Bakanlığımıza far vurani-tr kadro ihtiyacından çok fazla olduğundan, kayıtlar kapanmıştır 18 eylül 1945 tarihinden sonraki müracaatlar kabul edilmlyecektlr. (12247ı
Erkek Akşam Sanat Okulu müdürlüğünden:
Akşam erkek sanat okuluna öğrenci yazımına 17. 9. 945 pazartesi günü başlanmıştır
Yazılmak Istlyenferin, bir fabrikada veya bir müessesede çalıştıklarını belirtir ve&ikalarite birlikte, her gün saat 15 den 18 e kadar okula başvurmaları (12249)
Daktilo alınacak
Sümer Bank setlüloz sanayii müessesesi müdürlüğünden: (İzmit)
j — Müessestiniz muhtelif servisleri İçin, imtihandaki muvaffakiyet derecelerine göre 86 liradan 140 liraya kadar aylık ücret verilmek üzere daktilo alınacaktır.
3 ■— İsteklilerin kısa hâl tercümelerini havi bir dilekçeye di rındriti belge suretlerini ekleyerek 10/10/1945 tarihine kadar IzmitUki Müesse-semlz Müdürlüğüne müracaat etmeleri lâzımdır.
3 — Hâlen çalışanların bulundukları yerlerin yanlı muvafakatlârını almaları lâzımdır.
4 _ Tâyinleri yaplacak olan daktilolara ayhg öcretlerinden başka
pahalılık zammı, ftyn! yardim, çocuk zammı ve Mites?f'?nln tımırm! faaliyetine göre pek iyi mesaileri halinde ayhklnnnm yüzde 25 ine kadar prim ve ı-enede iki aylık nlsbetlnde lkrumiye verilecektir ' 12400»
Devlet Orman İşletmesi Bartın Mü(KirlügBn(*’n:
1 — İşletmemize bağfi Yenihan bölgesinin Celâli deri.-sunda me«u; 342 adede denk 124/372 metreküp Kızılağaç tomruğu açık «• Itırına «u-retlle satışa çıkarılmıştır
y — thule 24 eylül 945 tarihine rastlayan pazartesi ■ »nü snnt on beşte işletmemiz binasmda toplanacak komisyon huzurunda lera edUe çektir.
3 — Muvakkat teminat **■ 75 hetabiylt dört yüz on dukuz ura yetmiş liltı kuruştur.
4 _ Beher metreküp kızılağaç tomruğunun munammen bedri) kus beş liradır.
5 — Şartname Ankara orman ge-nel mirlurliiğünde. Karabük Araç ve Bartın müdürlüklerinde görülebilir.
« — İsteklilerin muayyen gün «e saatte komisyona müracaatları. (124401
Çam tomruğu satışı
Devlet Orman İşletmesi Afyon Müdürlüğünden
1 — işletme müdürlüğümüzün 5. inci Burgaz - Ahurdağ bölgesinin Banaz İstasyonu son deposunda 3 No. lu İstifte mevcut 243 adede denk 163 899 metreküp çam tomruğu açı(c arttırma suretlie satışa çıkarılmıştır.
3 — Açık arttırma 28 . 9- 945 tarihine rostlıyan cuma günii saat 15 de İşletme müdürlüğümüz merkebinde komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 _ Beher metreküpünün muhammen bedeli 56 lira 90 kuruştur.
4 — Muvakkat teminat % 7.5 hesnbtle 698 Hra 69 kuruştur. _
5 — Açık arttırma şartnamesi Ankarada orman genel müdürlüğünde Kütahya. Uşak. Tavşanlı, Eskişehir Burdur. Denizli. Afyon müöürbıkle-rlnde yc Burgaz. Ahurdağ. Banaz bölge şefliklerinde her gün görülebilir.
4 — İsteklilerin nıunyyen güu ®e saatte komisyona müracaatları. (12530)
Bayındırlık Bakanlığından:
30 9 945 tarihinde yapılacağı yayınlanan Trabzon limanı eksiltmesinin görülen lüzum üzerine aynı şartlnrla 15. 10. 945 tarihine rastlayan pasartesl glinü saat on altıda yapılacağı Hân olunur. U23ü(i)
Eahlfe 8
22 Eylül 1945
DOKTOR
Necini Erksoy
Eski Esnaf Hastanesi Dahiliye Mütehassısı Nuruosmanlya Cağaloğiu eczanesi yanında No. 30 kat 3. SABAHTAN AKŞAMA KADAR
Zayi — Fen fakültesinden aldığım şebekemi payi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
1309 No. Kayhan Atasu
Zayi — Alemdar nüfus memurluğundan aldığım nüfus kâğıdmla birlikte Eminönü yerli askerlik şubesinde kayıtlı askerlik tezkeremi kaybettim, Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 322 doğumlu Musa (>6|u Mehmet Zamdalı
TÜRK BAYANLARI BİÇKİ . DİKİŞ
Terakki Yurdu
İB
Zayi — Yusufeli nüfus memurluğundan aldığım nüfus kâğıdımı Yusufeli askerlik şubesinde kayıtlı askerlik tezkeremi İstanbul seyrüseferinden verilen şoför ehliyetimi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 327 doğumlu İbrahim oğlu Bekir Kulak
Devren Satılık Eczane
Tramvay yolunda ve Istanbu-lun İşlek bir yerlndedlr. İstlyen-lerln İstanbul 361 posta kutusuna yazmaları. .......
— Yatısız —
BOĞAZİÇİ LİSELERİ
Ana - İlk - orta va Usa kısımlarına kıı va arkek öğrenci kaydına devam olunmaktadır, tstlyenlcra ta-rlfenama gönderilir.
DOKTOROĞLU
Sayın müşterilerine hizmet gayretlerini arttırmağa çalışırken daha büyük ölçüde faydalı olmak amacını güdüyor.
Memleketin har tarafına eşya A JU A D
naklini kabul eylediği gibi bilhassa ** 1 ’ iv
UMUMİ NAKLİYAT _ ANBARI
yalnıa Ticaret eşyasını düşünmüyor.
A İçin her türlü e(y«. ra menleri mu** ameleyi günü gününe yapıldığını
ve sevkedlldlğinl bilgi edinmelerini kıymetli m üş t fillerinden rica ediyor.
Doktor Operatör ■■■ İGALİP KIC1MAN I Beyoğlu İstiklâl caddesi eski Çl-I çekçi sokak NO. 0/7 Kevser pa-I lastakl muayenehanesinde yenl-
Beşiktaş Halkevi Sosyal Yardım menfaatine:
BEBEK
BAHÇESİNDE
22 Eylül 1945 cumartesi gecesi MÜNİR NURETTİN v« arkadaşları, ayrıca ZEHRA BİLİR. Hususî repertuvar.
Beşiktaş barıştırma ikinci hukuk yargıçlığından: 945/110 Akıl hastalığına müptelâ ol ması hasabile Ali Nizamettln Ba. bertekin’in karısı Emine Sadiye’ ye vasi tâyin, edilmesi hakkında yargıçlığımızca ittihaz olunan 19 temmuz 1945 tarihli ve 945/308 sayılı vesayet ilâmının İptal edilmesine 20 '9/945 tarihinde karar verildiği ilân olunur. (12644)
Nlşantaş — Hususi
(FEDERAL LÂSTİKLERİNİN
tabiatla
I
HMJYOKâMON
Dana, zevk, eğlence !!!! Fevkalâde Orkestra !!!! Temiz hava tesisatı !t!î Müstesna Dekor !!!! Yeni artistlerle zengin varyete !!!!
I Tl İMA I nl/ontûoi Meva,m ucuzluğuna başladı. I
■ VI1H LUrÖIİIUOI Bol mezen duble bira 40 Kr. I
I Rakı mezelerinin bolluğunu bir tecrübe eden başka yere gitmez. Beyoğ- I lu. Tünel, Asmahmesclt (Lebon karşısındaki sokakta) No. 3-5
Kuruluş tarihi; 1885
KIZ — ERKEK — YATILI — YATISIZ YUVA — İLK — ORTA — LİSE
Kayıd muamelesi İçin müracaat: Her gün saat 9 dan 18 ya kadardır. Eski talebe eylülün 29 İnci gününe kadar kaydım yenilemiş olmalıdır Yabancı di! öğretimi İlk kısım 3 üncü sınıfında başlar. Telefon: 80879.
Satıltk Sinema makinesi
Nitche Saksonya V projeksyon Eksello amplifikatör. 45 amper Red-resör Körllng oparlör ve tekmil teferruatı, komple olarak İyi kullanılmış yerine teslim sinema makinesi satılıktır. Adres: Sirkeci Ralli han No. 20.
I
■MBH Bu akşam: Sarıyer İlk Okul Yoksul Çocukları adına
Eylül mehtabının en muhteşem gecesi
BÜYÜK KİR BALOSU
Münir Nureddin - Zehra Bilir
Ve arkadaşları konserleri
Büyukdere BEYAZ PARK’ta
Mustafa Nafiz kendi eserlerinde — Hedlyeli dans müsabakası — 1945 dans Mrallçesl — Komedi, Varyete numaraları — Çiçek muharebesi, sürpriz. İstanbul un en büyük caz heyeti. ___
■■■■■■ Giriş konsomasyon ücreti dahil 150 kuruştur ■■■■■■■
En çokalı I I o m e t r o y u yapan, iktisadi olan. " FEDERALlâstikleri "emniyetli ve rahat bir yürüyüş temin etmelerinden dolayı benzerleri arasında en ön safhada gelmektedir.
En aûn^teknik usullerle imâl edilen bu lastikler kamyonlarda ve otomobillerde gördükleri ı> bakımındar^5ikkata lâyıktırlar.
FEDERAL" ı lâstiklerinin ^ömrünü uzatmak Için^acentalarıttııt^ereken izahatı^vermeğe h»« zırdırlar^Biri'aırevvel*İyaret ediniz.
FEDERAL TIRE EXPORT COMPANY
tOlliVS UMUMİ «ÇENTESİ I
ARtF ALP
ABİT Han 20-2!
İstanbul (Galata)
STÜDYO
BU AKŞAM
A(çd II oy©r HER AKŞAM MAZHAR ve Arkadaşları
Telefon: 43848
Açık arttırma ile fevkalâde satış
1945 Eylülünün 23 üncü pazar günü saat 10 da Kadıköyde Çifte Havuzlar istasyonunda tramvay cddeslnde 253/3 numaralı köşkde mevcut Müşir Derviş Paşa hafidi Ahmed Paşa oğlu merhum Rüştü Kocatuna'ya alt hakikaten kıymetli vo nadide eşya, biblo, vazo, halı ve saire açık arttırma Ue satılacaktır. 24 parçadan mürekkep tekmil nadide Jpekll Şam kumaşı İle kaplı gayet güzel vo zengin yaldızlı LûUls XVI bir salon takımı, Maslv cevizden mamul yine Louls XVI muhteşem bir büfe ve 24 kişilik masası, hakiki Venedik ve Bohemla kristal avizeler, eski Fransız mamulâtı 19 parçalı çiçekli Louls XV emsalsiz çay takımı, yine hakiki limoj gayet zarif 56 parçalık nadide bir tabak takımı, mimli bronz Fransız saatleri, külliyetli miktarda ve gayet maruf ve eski bir aileye lâyık emsalsiz nadide büyük Ve ufak Por-tukez. Kanton, Japon, Fransız 8EVRES ve sair duvar tabakları, vazo ve biblo, tekmili mineli çiçek İşlemeli bronz motiflerle müzeyyen eski Fransız çinisi nadide bir şemLne, eski Fransı» bronz döner saatler ve aynı zamanda barometro vo termometro, hakiki eski Satzuma kapaklı küp ve vazolao, eski Çin bahü - etajerleri, gayet güzel Venedik aynaları, vc isimleri zikredilmesi 1 imkânsız külliyetli miktarda cins cins eski ve yeni vazolar ve biblolar, eski Saksonya Saray sobaları, Fransız kadın yazıl.-nesl. Mükemmel ve yepyeni halde 6 ayak meşhur Frijider markalı elektrikli buz dolabı, Tebriz, İsparta ve Kayseri ipekli halı ve scccaadelerl, hayli kıymetli Türkçe kitaplar, dünyanın en meşhur Chrlstoffle markalı 108 parça çatal bıçak takımı husııst mahfazası İle. Köşk dahi satılıktır. Fazla malûmat almak İçin A. Bablkyan’a müracaat. Tel: 41221, Su Terazi Sok. No. 12.
Açık arttırma ile fevkalâde sa:ış
Büyük bir fırsat mecburi satış
1945 Eylülün 23 üncü pazar gıinil saat 10 da. Beyoğlunda Maçka-Teşvlklya Camii karşısında Atiye sokağında 8 numaralı Yuva
da . . . . _
apartmanının 3 üncü dairesinde meVcüt çok zarif eşya ve biblolar açifc arttırma suretlle satılacaktır. Rio Pelesenk kaplama ve ültra -modern zarif yemek oda takımı, üstleri reliçf kadife kaplanmış «Dug-las, forma ve perdelerlle beraber gayet güzel bir salon takımı, 5 parçadan İbaret keten kumaşlı Otoman İstirahat salon takımı, salona alt eşyalar, biblolar, etajerll salon masaları, oyma ağaç yaldızlı ayna konsol Ve gayet şık yaldızlı salon masası. Dikkat... Dikkat... Emsaline az tesadüf olunur 2 adet hiç kullmimamış ekstra Rönar arjajıts kürk hakiki Ingiliz kristal kâseler, Çin, duvar tabakları, Sen Lul fantezi kristal tuvalet takımları, eski konak porselen şeker kâse ve yemek takımları, fevkalâde eski Vlenna yaldızlı çay takımı, 2 adetepok ampir bronş motifli enfes saat, eski Bohem porselen nadide bir avize, 2 adet Louls XV çok zengin büyük İngiliz şamdanları, beyaz maden tatlı ve bonbon takımları, maden mezelik ve tereyağlıklar, hakiki gümüş eski Tura aynalar, RoZental zengin çay takımı ve kâseler. 2 adet Süiey-manlye pirinç mangal, güzel bir piyano. Sahibinin Sesi portatif gramofon ve plâklar, duvar saatleri, demir soba, Rus malı gümüş pasta takımı, muhtelif vazolar, Sparta, Şirvan seccade ve halıları, çok az görülmüş enfes keten İşleme yatak örtüleri. Dikiş kutulan vo saire. Fazla tafsilât almak İçin Portakal Mobilya Mağazasına müracaat. Te-pebtLşı Morali Pasaj No. 5. Tel: 42378.
pazarlıkla beşik tipi
SANDIK YAPTIRILACAKTIR]
isteklilerin Yenlhal No. 71 de Mesabeye müracaatları.^^"™"
Türkiye İş Bankasından
Bankamızın memur İhtiyacını karşılamak üzere 22/9/945 cumartesi günü saat 14 de Ankara, İstanbul. İzmir re Eskişehir şubelerimizde en az Lise tahsili görenler arasında müsabaka imtihanı yapılacaktır.
Yabancı dil bilmek, makine İle yazmak ve askerliğini yapmış olmak tercih sebebidir, İmtihanda kazananlara ehliyet derecelerine göre ücret verilecektir.
İstekliler İmtihan gününe kadar şubelerimiz müdürlüklerine gelerek İsimlerini yazdırabilirler.
Nişantaşı Çınar caddesi — Hususî ■■■MBHBI
ŞİŞLİ TERAKKİ LİSESİ
KURULUŞ TARİHİ: 1879 ,
Bütün sınıflarımız^ yatılı, gündüzlü öğrenci kaydına tjevam edilmektedir. Tel. 80547
İstanı ! defterdarlığından:
Veraset t .-rkez tahakkuk şubesi mükelleflerinden Bolldoros BaUdls: Belânlkte Pek.,; nlsoz sokak No. â da, Efroslnl Kalenyerl: Selânlkte Pe-laponisoz soka! No Ö da.
14. 5. 945 günü de ölen babanız Yanko Balldisten uhdenize İntikal eden emval alacak ' ya borçların ölüm gününe göre mahiyet va miktarlarının ve «İzlerden başka mirasçıları varsa İsim ve adlarlle adreslerinin.
Bu ilânın neşri tarihinden İtibaren 8 gün İçinde yazı ile memuriyetimize bildirmeniz, aks! halde murisinizden uhdenize İntikal edecek emvalden dolayı % 50 ve gizlenmiş emval İçin de bir misil fazlaslle namınıza vergi hesaplanacağı ehemmiyetle tebliğ olunur. (12070)
İstanbul vilayetinden:
1 — Bisiklet lâstiği almak üzere müracaat rek isimlerini yazdırmış olanlardan 347 . 372 sıra numa. tasına kadar olanların ekim ayının 15 ne kadar müracaatla or. dindarını almaları lâzımdır. Bu müddet zarfında müracaat et. m i yenler hak'arını kaybetmiş orayılacaklardtr. (12627)
ede-
Açık Arttırma ile Fevkalâde Satış
Yarınki pazar günü saat 10 da Beyoğlunda Taksim, belediye bahçesi karşısında Aydede caddesinde 24 numaralı Koray apar tuna nmın 7 numaralı dairesinde bulunan ve maruf bir aileye alt kıymetli modern ve stil eşyalar kristal takımları, biblolar ve yağlı boya İmzalı kadrolar açık arttırma ile satılacaktır. Mavun kaplamalı ve bronz İşlenmiş İngiliz sistemi büfe, dresuar aynalı vitrin, otomatik kara yemek masası ve 8 adet meşin kaplı gayet zarif yemek oda takımı tnglllz kadife kaplı kanape ve 2 koltuktan İbaret salon takımı, mavun kaplamalı ve bronz İşlenmiş üç kapılı orijinal dolap, tuvalet, 2 komodin. 1 markizden ibaret gayet zarif yatak oda takımı, Bul kütüphane, kadın yazıhanesi (Secretalre) ve boyu kanape, banket, 2 kolluk, 1 markiz, 1 kuşe 1 sehpa, 1 orta etajeri ve 1 duvar etajer arabesk takımı, hakiki tnglllz kare İki kişilik somyeslle karyola, üç kapılı aynalı dolap, çini soba, salamandra. His Master Volse muhle gramofon 30 plaklarlle, hakiki Avrupa 2 koltuk, 2 sandalya, 1 orta yuvarlak masa hasır takımı, tül perdeler, yeşil Istorlar, elektrik avizeleri, nikel port-manto, ayaklı sin-ger dikiş makinesi, gaz fırını, tabaklar, vazolar; ve sair eşyalar. Hakiki Japon 2 metre yükseklikle görülmemiş 1 çift vazo yepyeni halde 5 odalık 40 metre linnleon Ana dol ı, acem, buhara, şlraa halt ve sccca-dvleri, 1 gümüş kabare 90 ayar, 2882 gramlık.
—■ Biçki ve Dikiş Yurdu “““j
HİKMET AKKAN
Kayıdlar başladı. Pazardan maada her gün kabul edilir. Maariften tas-1 dikil diploma verilir. Adres: Beyoğlu Hamalbaşı Kaplan sokak Mesud I Aprt. 10/8
Kıymetli Tektaş Pırlanta Yüzük
Maruf bir aileye alt olup Eylülün 27 İnci Perşembe günü saat 14 da Bandal bedesteninde müzayede Ue satılacaktır. Bu günden itibaren Bedesten vitrinlerinde 1810 No. U kartonla teşhir edilmektedir.
Türkiye Kızılay Derneği
İstanbul Deposu Direktörlüğünden:
Etimesgut anbarlanmuda çadır tamiri İşinde çalışmak üzere 4.5 çadırcı ustasına. İhtiyacımız vardır,
isteklilerin husus! şeraitimizi öğrenmek için Yeni Postane civan Mimar Vedat caddesinde Kızılay hanında depo direk, töriüğiine 28. 9. 945 tarihine kadar müracaattan.
Comments (0)