22 Nisan 1950 — Cumartesi
SİYASİ İKTİSADİ
A
M
Ti
Abone: Türkiye için «eneligi 32» altı aylığı 17, üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler İki mislidir.
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6 - 8 Posta Kutusu 2100 Beyoğlu
Sayı 143 —
10 Kuruş
İlânlar; 6 ncı sahifede santimetresi 2 liradır. İlânlardan hiçbir mes’uliyet kabul edilmez.
Telefon: 44756 - 44757 Santral
Telgraf Adresi: Hetlo. İstanbul
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Tesis eden: HABİ8 EDİB TÖREHAN
iç «e diş 1 Rusya, Batıkların Triesteden l KA derhal çekilmelerini istiyor
YSNİ İBTAN8UL*» Ku
ÎÇ SAYFALARDA
Birleşik Amerika, ttalyaıı Büyük
Amerikan politikasının Balkanlardaki yeni muvaffakiyeti
MER İKANIN. Yunanistanda-ki kabine değişikliğine te-
kaddüm eden teşebbüsleri, bazı müşahitler tarafından, ilk nazarda, Washington’un Yunan içişlerine bir müdahalesi şeklinde tefsir edilebilirdi. Sovyetlerin ve her tarafa dağılmış olan taraflar ve şeriklerinin, bu fırsattan istifade ederek, “dolar emperyalizmi” ni yeniden dillerine dolayacakları da tahmin edilebilirdi.
Ancak, dünyanın her tarafına geniş yardımlarda bulunan bir devletin, bu yardımlardan istifade eden bir millete : “Umumun menfaatine uygun telâkki etmediğim hareketlere devam edersen, yardım ve muzaheretimi keserim” ihtarında bulunmak hakkını kim inkâr edebilir? Bundan başka, Kremlin’in propagandacıları, ne yüzle bu hâdiseyi dillerine dolayabilirler? Ti-to, Moskovadan ayrılarak, müstakil bir politika takibine karar verdiği zaman, Kominform, Yu-goslavyaya karşı, geniş bir boykot hareketine girişmedi mi ? Halbuki. Sovyetlerin, Belgrada va’detmiş olduğu muzaheret, A-merikanın Yunanistana yapmış ve yapmakta olduğu yardımla, ne maddî, ne de istiklâle hürmet bakımlarından, mukayese edilemiyecek mahiyette idi.
Her ne olursa olsun, Atmadaki Amerikan müdahalesinin tamamlayıcı neticeleri olmasa idi, bunlar belki, tenkide şayan olabilirdi. Bunların, Yunan millî politikası üzerinde sebep olabilecekleri değişikliklerden bah-setmiyeceğiz, çünkü bunlar bizi hiç alâkadar etmez. Fakat Amerikanın bu hareketi; milletlerarası ölçüde neticeler hâsıl etmiştir ki, biz asıl bunları tahlil etmek arzusundayız. Amerika, merkez partilerinden müteşekkil bir koalisyon hükümeti kurulması üzerinde ısrar ederken, Amerikanın her şeyden önce, Yunanistan ile Yugoslavya arasında bir yakınlaşma teminini gözönünde bulundurduğu bugün tamamen meydana çıkmıştır. Tito, “kıralcı faşist” te-1 lâkki ettiği Venizelos ile müzakere etmeyi reddetmişti. Fakat, aynı zamanda. Venizelos hükümetinin yerini, daha “demokratik” bir kabineye bırakması halinde, tavrı hareketini değiştireceğini alenen söylemek suretiyle de müzakere kapılarım açık tutmayı ihmal etmemişti. Filhakika, General Plastiras. Parlâmentodan itimat reyi alır almaz, Atmadaki Yugoslav maslahatgüzarı, hemen yeni başbakandan mülakat talep etti. Bugün Atina menşeli bir telgraftan anlıyoruz ki, Yugoslav hükümeti, iki memleket arasında normal siyasî münasebetlere tekrar başlamak arzusunda olduğunu resmen bildirmiştir.
Bununla beraber, durumu izâra ederek, hayale kapılmak doğru olmaz. Yunanistan ve Yugoslavya arasında normal diplomatik münasebetlerin teessüsü ile. ısrarla bahsedilen “Atina - Belgrad” mihverinin kurulması arasında, katedilecek bir hayli mesafe vardır. Ancak Tito ’nun giriştiği teşebbüs, bu gayeye doğru mühim bir adımdır ve Doğu Akdeniz sulhunun temininde Yunan - Yugoslav işbirliğinden, büyük faydalar bek. leyenlerin ümitlerini takviye edecek mahiyettedir.
Her ne kadar Trieste (BI bölgesinin sebep olduğu yeni ihtilâf, son günlerde İtalya ile Yu-goslavyanın arasını bir hayli açmışsa da matbuatın giriştiği polemiğin, her iki tarafın şahıslan arasında anlaşma arzularında samimî oldukları hissediliyordu. Amerikan diplomasisinin Belgrad’da olduğu kadar P »mada da. yerinde ve uygun müdahalelerde bulunmak suretiyle, Atinadakıne müşabih bir muvaffakı’ i te erişmesi arzuya çok şayandır. Ve Moskovanın, Amerikan teşebbüslerini bozmak gayesiyle. Trieste meselesini yeniden ön plâna sürmesi, Washington'un yeni bir muvaffakiyet kazanmak yolunda olduğunun, bârız bir delilidir.

Elçiliğine resmî bir teminat verdi
Moskova, 21 - A A. (Reuter) — Sovyet Rusya Batılı kuvvetlerin Trieste‘den çekilmesini talep etmiştir.
Yeni bir Sovyet notasında Adriyatik Denizindeki bu limanda İngiltere İle Birleşik Amerikanın askeri bir üs kurdukları ve vaziyetin tahammül edilmez olduğu bildirilmektedir.
Sovyet Dışişleri Bakan Yardımcısı Moskovadakî Fransa. İngiltere ve Birleşik
Gromyko'nun Amerika Bü-




iJ
( -
ÎC’a V.- 1
’ • - r








V?
/
De Gasperi ve Mareşal Tifo
yükelçilerine verdiği notada» Batılı devletler İtalya ile mevcut barış andlaşması vecibelerini yerine getirmemekle itham edilmektedir.
Sovyet notası, İtalyan barış andlaşnıası mucibince Trieste serbest bölgesinde geçici bir idare kurulması gerektiğini hatırlatmakta ve bu bölgede derhal muvakkat bir hükümetin iş başına geçmesini istemektedir.
Notada Yugoslav işgal bölgesinden bahis yoktur.
Trieste bölgesine bir vali tayin e-IHI dilmesine Birleşik Amerika, İngiltere
Vb

r
I

Yugoslavya, Yunanistan ile siyasî münasebat kuracak
Yugoslav Maslahatgüzarı, General Plastiras’a
dün bir mesaj tevdi etti
Atina. 21 (A.P.) — İnanılır bir kaynaktan verilen malûmata göre, Yugoslavya Yunanistana diplomatik münasebetlerin yeniden tesisini teklif etmiştir.
Kaybolan Amerikan uçağiyte ilffili olarak
Ruslar, Amerikaya cevabî nota verdi
Uçağın, (B - 29) uçankale olduğu üzerinde Sovyetler ısrar ediyor
Londra. 21 (YtRS) — Sovyet Rusya Hükümeti, Rus topraklan üzerinde uçan bir Amerikan uçağının hareketini gizlemek isteyen Birleşik Amerikayı itham etmiş ve Scvyet sınırlarının masumiyetini İhlâl edecek olan diğer yabancı uçaklara da aynı şekilde muamele edileceğini bildirmiştir.
Moskova radyosu tarafından yayınlanan Rua notası, içinde nn kişi bulunan silâhsız bir Amerikan uçağının Sovyet avcı uçakları tarafından düşürüldüğüne dair ^’ashington tarafından yapılan protestoyu kabul etmemiştir Rusya, uçağın bir B-29 u-çankale olduğunda ısrar etmektedir
Rus notası. Amerikan uçağının bir "pçivater.. olmayıp bir uçankale olduğunu ve hâdisenin Baltık denizinde geçmeyip Litvanya üzerinde vuku bulduğunu Heri sürmüştür.
Aynı kaynaklar. Yugoslav maslahatgüzarının, Yunan Dışişleri Bakanı General Plastiras’a tevdi etmiş olduğu bir mesajda bunu belirttiğini ve aynı zamanda Yugoslav Hükümetinin Elçi teatisini arzu ettiğini »söylemiş olduğunu ilâve etmektedirler.
Koordinasyon komitesi bu teklifi incelemiş ve bir tebliğ yayınlamaya karar vermişse de sonradan Başbakan Yardımcısı Papaandreu. tebliğin bilâ müddet geri bırakıldığını söylemiştir.
“Batı Almanyanın İdarî teşkilâtı değişmiyecek
Berlin. 21 (YİRS) — Boründeki İngiliz Basın Kulübünün bir öğle yemeğinde konuşan Amerikanın Alman-yada ki yüksek temsilcisi McCloy: •‘Benim bildiğime göre. Londrada top. lanacak olan üç dışişleri bakanları. Batı Almanya idari sisteminin değişmesini ele almıyacaklardır... demiştir.
ve Fransanın üç seneden beri her şekilde mâni olduklarını bildiren nota, Sovyet Rusyanın bu vazife İçin tanınmış demokratik simalar teklif etmiş olduğunu .belirtmektedir.
Trieste bölgesinde hali hazırda keyfi polis idaresi tatbik edilmekte» demokratik usullere taraftar olan kimseler zalimane bir baskıya tabi tutulmakta ve harp mücrimleri İse serbest bırakılmaktadır.
Washington, 21 - A.A. (United Press): Diplomatik resmî bir şahsiyetin bildirdiğine göre, Italyan Büyük Elçiliği müsteşarı Mario Lyicolli. Trieste bölgesinin a ve b kısımları da dahil olmak üzere İtalyaya iade edilmesi yolunda Birleşik Amerika, Ingiltere ve Fransanın 1948 martında verdikleri beyannamenin tatbik edileceğine dair Dışişleri Bakanlığından dün resmi teminat almıştır.
Dışişleri Bakanlığının yüksek bir resmi şahsiyeti Birleşik Amerikanın Trieste hakkında takip ettiği siyasetin 1948 den beri hiç bir şekilde değişmemiş bulunduğunu United Press’e dün bildirmiştir.
Roma. 21 - A.A. (AJFP) — Dün akşam yayınlanan bir tebliğin metnine göre. Italyan Komünist Partisi İdare komitesi üyelerinin İtalya ile yapılan barış andlaşmasının derhal tatbikini istediklerini bildirmektedir.
Italyan barış andlaşmasmda serbest Trieste şehrine bir vali tayini, iki bölgenin birleştirilmesi, bütün işgal kıtalarının çekilmesi derpiş edilmektedir.
İtalyan Partisi idare komitesi, serbest İtalya şehri komünist partisi icra komitesinin talebi üzerine dün özel olarak toplanmış ve İtalya batış and-laşmasının derhal tatbikini istemiştir.
Belgrad 21 - A.A. (AFP) — Dün öğleden sonra İtalya - Yugoslavya münasebetleri hakkında beyanatta bulunan Yugoslav Dışişleri Bakan yardımcısı Mates. I‘b” bölgesindeki son seçimler hakkında İtalyan basını tarafından yapılan hücumların iki memleket arasındaki münasebetleri vehamete düşürecek mahiyette olduğunu söylemiştir.
Bakan demiştir ki:
“Doğrudan doğruya müzakerelere hazırız ve bunu arzu ediyoruz. Fakat hâdiseleri bilmemezlikten gelemeyiz ve yarın için böyle bir imkân mevcut olmadığını zannediyoruz.”
Belçika Kiralına yapılan tavsiye
Hakkını oğluna devretmeli, Belçikaya dönmemeli
Brüksel, 21 (A. P.)
Menfada yaşıyan Kıral Leopolad 15 nisan tarihli mesajında. Kırallık yetkilerini muvakkaten vârisi ve oğlu Prens Baudouln'a terki teklif etmişti. Partilerin bu esas Üzerinden bir anlaşmaya vardıkları tahmin edilmektedir.
En modern gizli silâhlar, dünkü askerî gösteride tecrübe edildi
^a.fthlngton, 21 (YİRS) — En modern harp silâhlarının bir gösterisinde bulunmak üzere Bennlng müstahkem mevkiini ziyaret eden Başkan Truman, Subay Kulübünde beyanatta bulunarak şunları söylemiştir:
“— Eğer Birleşik Anıerlka harp gücünü idame ettirirse, üçüncü bir diinya savası olnuyacaktır.,,
Gayri resini bir şekilde konuşan ve Amerikanın en büyük piyade talim bölgesinde tepkili uçaklarla diğer piyade silâhlarının tecrübe edildiği bir manevrayı takip eden Truman, şunları İlâve etmiştir:
41— Dünyanın herhangi bir bölgesinde patlayacak bir harbi önlemek İçin, harbe her an hazır olmanın lüzumuna kaniim. Dünya barışı önderliğinin Amerika tarafından ele alınması için, İki kanlı harbin patlaması icap etti. Bu önderlik, durmadan tarafımızdan tezahür edilmelidir, t/çüncü bir harbin patlayacağına inanmıyorum. Mantığın dünyaya yerleşeceğine kanaatim var.,,
(----------------
"Kızılyıldız” gazetesine Acheson'un cevabı
Rusya, Boğazlar meselesini resmen ileri sürmüş değil
samimi
Sovyetlerin barış isteklerinin olmadığı kanaatini taşıyor
Clıurclılll
gazetecilerin suali üzerine
Washington. 21 (YİRS) — Bugün bir basın toplantısı yapan Dışişleri Bakanı Dean Acheson, Sovyetlerin barış faaliyetinde samimi olmadıklarını, dünyanın bir çok yerinde ve aynı zamanda karışıklıklar yaratmak istediklerini söylemiştir.
Amerika Dışişleri Bakanı Dean A-eheson,
Türk boğazları meselesine de etraflı bir şekilde temas etmiştir. Acheson, Amerika, Türkiye ve tngilterenin Montreux hükümlerini gözden geçirmeye hazır olmalarına rağmen Sov-vetlerden hiçbir cevap alamadıklarını bildirmiştir.
Filhakika 1946 da Türkiye ağır Rus tekliflerini reddetmiş, fakat Amerika. Ingiltere. Rusya ve Fransanın da iştirak edecekleri bir toplantıda Mon-treux hükümlerini konuşmayı kabul etmişti. Rusya ise bu teklife cevap vermemişti.
O tarihten ben mesele olduğu gibi kalmıştır.
Cevat Açıkahn İngiliz Dışişleri Makanlığı Müsteşarını ziyaret etti.
Londra. 21 ıNafen) — Bugün İn-gilteredeki Türk Büyükelçisi Bay Cevat Açıkahn Ingiltere Dış Bakanlığı Müsteşarı Kenneth Younger’i ziyaret etmiştir.
İKİNCİ Partilerimiz ve malî programları Namık Zeki Aral
ÜÇÜNCÜ Tercümeden korunma Reşat Nuri Darago
DÖRDÜNCÜ
üç devir ve üç tarih j Seyid Battal Gazi Türbesinde F. Ş'.
BEŞİNCİ
Londra Konferansının iktisadi cephesi ALTINCI
Resimler ve yazılarla dünya aktüatitesi
«SSK- BO-=S*x_
Başbakan dün sabah geldi
Son hâdiseler hakkında ı “Bununla meşgul olacağım" dedi
Başbakan Şemseddin Günaltay dün sabahki ekspresle Ankaradan şehrimize gelmiştir.
Başbakan vilâyet hududunda Vaü ve Belediye Başkanı, Haydarpaşa. Garında da İleri gelen asker! ve mülk! erkân tarafından karşılanmıştır.
Günaltay. garda kendisiyle konuşan basın mensuplarına tstanbula istirahat etmek üzere geldiğini söylemiş ve son hâdiseler hakkında da; "— Bununla meşgul olacağım. Sonra dn icap eden tedbirleri alacağız...
Haydarpaşadan doğTuca Erenköyün-dekl evine giden Şemseddin Günaltay, öğleden sonra otomobille Boğazda b(r gezinti yapmıştır.
Dün Başbakanla birlikte Adalet Bakanı da şehrimize gelmiştir.
İlk helikopter uçağı geldi
P. T. T. İdaresi, bu uçaktan istifade edecek. Tecrübesi birkaç gün sonra yapılacak
Türkiyeye ilk Helikopter uçağı Ne w - Yorktan Robln Drint vapuriyle limanımıza getirilmiş bulunmaktadır. Bu uçağın tecrübesi P. T. T. Umum Müdürlüğü tarafından, gazetecilerin d« iştirakiyle birkaç güne kadar Yeşilköy hava alanında yapılacaktır.
Uçağı idare edecek Amerikalı pilot Russeİ ile makinist Rhodcs şehrimize gelmişler ve iki günden beri şehrimiz* deki müsait iniş yerlerini, elektrik telleri ve saire .hatların durumunu tetkik etmişlerdir. Bu uçakla şehir dahilindeki 33 merkez arasındaki posta tevziatı çok seri bir şekilde yapılacaktır, doğu İllerindeki posta tevziatında da kullanılacak olan Helikopterlerden Ziraat Bakanlığı da, Çeklrga mücadelesi tohum ekmek, orman yangını, bağ iiâçlaması işlerinde istifade edilmek Üzere sipariş verecektir.
Büyük siyasî anketimiz
Demokrat Parti ve Millet
Partisinden müracaat ettiğimiz zevatın cevaplarına intizar halindeyiz
• d ««'t finizin huzırln.ın»* oldb^ıı -uviık eivotd Mnkrir Hnlk Partisi nflnrındnkilrrdrn nlriığımız ce-•nnİHrin neşri dün ımnft ermiş hu-lunrnıı ktndır Bu tnkdlinÜR baş-turken i»UH.|lrrimlxı Hamnltrai Parti ve Millet partisinden alâkalı Zevat »t dn lev.clh etmiştik Anketimizin Hnlk Partisinden Raşbn-kan Yardımcısı. Maliye Bakanı MIDI Eğilim Bftkn.ni ve Efconnml ve Ticaret Bakanlarından #*1*0 cevaplar tnfb anını kapatırken Demokrat Parti ve Millet Partisinden kendilerine mura*A/ı’ (*ttiglmU kıymetli zevatın, nn-kelin «eviye ve hudutları içinde verecekleri cevaplara SÜ-tunlarımııın elân intizar ettiğini umun d efkâr önünde bir kere daha nrreder kendilerini bu vazifeye davet ederiz.
Muhafazakârlar,
İşçi Kabinesini zorluyorlar
Mersinde 36 seneden beri görülmemiş mevsimsiz sıcaklar
Mersin 21 (A.A.) — Son iki gün zarfında havalar birden bire ısınmış, endişe verecek derecede sıcak olmuştur. Dün havanın kısmen kapalı olmasına rağmen suhunet 29 dereceye kadar yükselmiş, bugün de 32 yi geçmiştir. Geçen senelerde bu mevsimin en sıcak günlerinde suhunet 25 dereceden yukarı çıkmamıştı. Şehirde dolaşan söylentilere bakılırsa bundan 36 sene Önce nisan ayında başlıyan sıcaklar ekim ortalarına kAdar devam etmiştir .
Yavuzun Türbesi
Büyük Türk hükümdarlarından Yavuz Sultan Selimin ^Türbesi dün saat 13 te merasimle halkın ziyaretine a-çılmıştır. Toplantıda söz alan Vali, Yavuzun kahramanlıklarını anlatan, bir konuşma yapmış ve: "B r millet kahramanlarına hürmet etmekle Herler. Türk tarihi onu yaratan kahramanlarla doludur. Türk Milleti bu kahramanlan hiçbir zaman unutmuş değildir. Yalnız Türk inkılâbının memlekete yerleşmesini temin için bazı sebepler, bu kahramanların türbelerinin bir müddet kapalı kalması zaruretini göstermiştir,, demiştir.
ıbctleı Hıınkii'M Ihimm Amuılrsi nzahırt, Kıı/.tçı \ ııııııtıMıındn, bir teftiş £»*zhl münasebetiyle sarp dıığlara tırnıannorlar. Blrlcşnılş Milletler Azalan, Ituz.ej Yunanistanm Arnavutluk, Bulgaristan Vuguslavyu hududu üzerindeki dağlarda vuku bulacak herhangi htr hâdise İçin dalmu tetikte bulunmaktadırlar
Önümüzdeki çarşamba itimat meselesinin ortaya atılması muhtemel
Londra, 21 A.A. »United Preasi — Muhafazakâr Parti kaynaklarının dün bildirdiklerine göre, Muhafazakârlar önümüzdeki çarşamba günü, İşçi Hükümetini itimat oyu İstemeye zorla-vacaklardır.
Mağlup edildiği takdirde hükümetin istifa ctmeai muhakkaktır.
Benzin vergisine yapılan ve bir çok İngiliz! gayri memnun bırakan yüzde 100 zam ile otomobil endüstrisinin şiddetli lenkıdlerlne sebep olan ve kamyonlara konulan yiizdv 33i 1 '3 satın alma vergisinin tasdiki. Avam Kamarasında istendiği zaman Muhafazakârlar Hükümeti itimat denemesine da-vet. edeceklerdir.
(---------------------------
23 Nisan ve
gazetemiz
LrOiet^nui» Hdkoalyf/i Milli »t >r Çaruk Boy ramı otan İS dUH için büyüm kadar yazılan-Itırdan vc hatırlananlardan daha bıtfka litrliı hır Nı^an ııil nh /ı 051 rlam r Ya-
rın bu HUâhamı:ı oknytfculari-mua takdim etımkten büyük bir haz duyacağı*,
_______________________________J

— Gürültüyle mücadele edilecekti» ne oldutf
— Ne olacak, galiba gürültüye gitti!.»
Sayfa 2
YBNÎ İSTANBUL
22 Nisan İMO
Maliye bahisleri
Partilerimiz ve malî programları
§ 1E IHI II IHt
Türkiye - İsrail
hava seferleri
Giilhane Parkında
Seçim hazırlıkları ilerliyor
Hulâsa, vergiye dair olarak hususî şekilde bir partinin programına girdiğini yukarıda gördüğümüz herhangi bir mevzua diğer partilerin, hayır, olmaz, demelerine pek de ihtimal verilemez. Çünkü İçtimaî adalet ve tahakkuk ve tahsilde selâmet, hepsi için mültezemdir
iıtanbul - New-York arasında daha süratli bir servis kuruluyor
Istanbulda 560.000 kişi seçimlere iştirak edecek
Dünya gençleri
bahar şenlikleri
toplanıyor
BURADA partilerimizden maksat-** hâlen mecliste temsil edilmekte o-lan- üç partidir: Halk Partisi, Demokrat Parti, Millet Partisi. Gerek Mecliste gerek hariçte en ziyade faaliyet gösterdikleri için biz de sadece bu üçünün mali programlan üzerinde duracağız. Yoksa memlekette resmen tevekkül etmiş daha başka partiler elbette gayrı mevcut değildir.
Bu mali programları yanyana getirip de bir mukayeseye giriştiğimiz zaman aralarında pek de fark yoktur, dersek yanılmadığımız, kanaatinde bulunuyoruz, öyle kİ bugün mebusluğa namzetliğini koyacak bir maliyeci kendini desteklemek üzere bir parti arar da biriyle anlaşamazsa diğerine, diğeriyle anlaşamazsa daha ötekine başvurduğu takdirde hariç nazarında bıyık altından handeyi celbedir bir harekette bulunmuş olur mu olmaz mı. kolaylıkla kestirilemez, sanırım. Programları bir gözuen geçirelim :

Evvelâ, bütçe siyaseti. —Bu zaviyeden Halk Partisinin programı pek müciz’dir: “Memleket ihtiyaçlarım tertibe ve sıraya koyarak bunları milli gelir kaynaklarının gelişmesiyle mütenasiben artacak... varidat ile sağlaj'an” bir bütçe bünyesini hedef tutmakla parti varidatı masarife değil, masarifi varidata uydurmak düsturunu kabul etmiş gibi görünmektedir kİ bu düstur da bütçede tevazün siyasetine müntehi olmak tabiidir, diye düşünülürse hata edilmiş olmaz. Demokrat Partinin bu husustaki görüşü daha sarihtir: sıkı bir ta-sarrufa rlavetkâr olarak tanzim edilen vâzıh, samimi ve denk bütçeyi parti, malî siyasete esas ittihaz ederken Devlet idare ve Müdafaa masrafları için istikraza ve hele Emisyona katiyen cevaz vermediğini bildirir (Madde 71). Millet Partisi ne fikirdedir? O da denk bütçe taraftarı olup bütçelerin tanziminde bir taraftan masraflarda israfa, sefahete, lükse ve tevessülden içtinabı hedef tutmakla beraber diğer taraftan -varidatı kastederek olacak- milli takatin da gözden kaçırılmamasını ister (Madde 79). Netice itibariyle her üç parti de “Denk Bütçe” taraftandır, diyebiliriz.

Ya vergi siyasetinde partilerimiz nasıl düşünüyorlar? Vergilerde içtimai adalet, tahakkuk ve tahsil işlerinde selâmet bütün partilerimizin umdeleri arasındadır. Vergi nisbet-lerlnde müterakkiliğe, yani gelir arttıkça vergi yüzdelerinin de yükselmesine hem Halk Partisi hem Millet Partisi ehemmiyet verirler. Asgari maişet için vergi tenzilâtı Millet Partisinin programında hatırlanmıştır. Bilvasıta vergilerle bilâvasıta vergiler arasında bir ahenk temini, yani fıkara tabakasını sıyaneten bilvasıta vergilerin tahdidi, her üç partinin gayeleri arasında yer almıştır. Millet Partisi, iktisadi faaliyeti daraltan ve mübadeleyi güçleştiren vergi ve resimlerin kaldırılması lüzumunu bildirir. Hayvanlar Vergisini Demokrat Parti ilga etmek isterken Millet Partisi bu vergiyi Hasılât Vergisi haline koymak İster. '
Halk Partisi programı gümrük siyasetinin mali olduğu kadar hami o-lacağını da söyler (halkın zararına, gldilmiyeceği kaydını ilâve eylemeği unutmıyarak). Bu demek değildir ki diğer partilerin programlan böyle bir vaadi hatırlamamıştır. Diğer partiler mail programlarında temas etmedikleri bu mevzuu öteki sahalara alt programlan içine sıkıştırmışlardır. (Demokrat Parti programı Madde 46. Millet Partisi programı Madde 123).
Yazan : Namık Zeki ARAL
Demokrat Parti vergi mahiyetini alan ianelerden tevakkiyi ve vergi İçin hapsin kaldırılmasını ister. Millet Partisi ise inhisarların genişletilmesinden ihtirazı ve tatbik edilenlerde masrafların tenzilini hedef tutmakla beraber vergi itirazlarında merci’lenn belediyeler ve ticaret o-daları unsurlarından teşkili lüzumuna hususi bir ehemmiyet verir. Yine Millet Partisi müsadere mahiyetini alan istimval ve istimlâklere nihayet verilmesini ister.
Hulâsa vergiye dair olarak hususî şekilde bir partinin programına girdiğini yukarıda gördüğümüz herhangi bir mevzua diğer partilerin, hayır, olmaz, demelerine pek de İhtimal verilemez. Çünkü içtimai adalet ve tahakkuk ve tahsilde selâmet hepsi için mültezemdir.

İstikraz siyasetine gelince: Müsmir veya verimli işler için hem dahili hem harici istikraz akdine her Üç partinin de programı cevşz verir ve hattâ bunu lüzumlu görürler. Millet Partisi Millî Müdafaa zaruretleri İçin de istikrazı yerinde bulur. Esasen böyle bir zaruret tahakkuk ettiği gün nelere cevaz verilmez ki istikraz caiz görülmesin!

Görülüyor ki bu mali programlarda partilerimiz hayli mütevozıdırlar ve çok da dürüst hareket etmektedirler: İntihap darirelerıne evvelâ köprü sonra nehir getirmek kabilinden vaitiere bu programlarda hiç tesadüf etmeyiz. Sonra partilerin hepsi de inkıptâpçı olmasına rağmen —söz aramızda— mail programlan hayli “muhafazakâr'dırlar. Meselâ “devri bütçe”, “telâfi edici bütçe” gibi zarurette memleketler için cazibeli olduğu kadar yine aynı memleketler için siyaset erbabı elinde tehlikeli vasıtalar olmak istidadını haiz olmaktan hali kalmayan ileri nazariyelere de çok yabancıdırlar. Bundan dolayı asla şikâyet etmiye-lirn. Fakat iktidar partisi bir noktadan müştekidir: Demektedir ki şu son teşrii devrede muhalif partiler yersiz bir takım tenkıdlere müstenit sual takrirleriyle bakanlarımızı Mecliste işgal ederek elimizi eteğimizi tutmasalardı mali sahada da bizler ne işler çıkaracaktık ıUlus-5 nisan 1950 - S. 2 sütun 4)! Boyunlarına tâlik edilmek istenilen bu vebali, muhalif yazılar ne dereceye kadar kabul ederler, bilemeyiz.
Yalnız biz öyle sanıyoruz kl iş çıkarmak namı altında parti programlarım tahakkuk sahasına koymak meselesi Bakanların, nâzırlann işi olmaktan ziyaae “idare“nln işidir. İktidara gelen partinin nazırlarından her biri sandalyesine oturduğu gün müsteşarını çağınr, nezaretine göre ziraat için, ticaret için, nâfıa ı-çin, sıhhat için, maarif için... olduğu gibi maliye İçin de parti programındaki esaslara göre "direktif’lerini verir; alt tarafım, yani kanun ve esbabı mucibe lâyihalarının ihzarını, tatbikata ait plânların, hesapların, talimatların vesair teferruatın tanzimini müsteşardan ve emrindeki i-dareren bekler. Daha doğrusu idare de “parti‘*ce daha evvelden, çok evvelden hazırlanmış olan projeler ve-saireden istifade eder. Fakat bütün bunların hazırlanması için muktazı malzemeden en mühim kısmını, yani istatistik vesair her nevi malûmatı yine iktidardaki Hükümet, zamanında toplayıp zamanında neşrederek bunları bütün memleket efıadly-le birlikte partilerin de emrine Amade kılmak lâzım gelir. Bu noktada muvafakatin de muhalefetin de men-
Skandinav Hava Yolları Umum Müdürü Mr. Viğgo . Rasfnussd, perşembe gecesi Lyddu’ya giden ilk Skandinav uçağı ile şehrimizden geçmiştir. Umum Müdür kendisi ile konuşan bir arkadaşımıza demiştir kl;
"— Sknndinnv hava yolları şirketi, Jstanbula İşlettiği hatlara Atinadon geçen ve Lydda’ya giden yeni bir sefer ihdas elmiş bulunuyor. Bu hattın Türkiye İle. yeni kurulmuş bir devlet olan Isınıl arasında iyi münasebetler kurulmasına yardım edeceğini ümit ediyorum. Bundan başka îetanbuldan New-York’a daha süratli bir servis İhdas ettik. Bu hatta çalışan uçak Istanbuldan 9.40 da kalkmakta ve ertesi günü saat 9 da New-York’a vasıl olmaktadır. Saat farkları nazarı İtibara alınmadığı takdirde seyahat 32 saat sürmektedir.”
• 4
Yanan gemi
11 kişilik bir heyet dün araştırmalar \aptı
Haydarpaşa açıklarında yanan go-mi hakkındaki tahkikat bugünlerde sona ermek üzeredir. Hâdisede mesuliyeti tahakkuk eden ikinci kaptanın yargılanmasına bir kaç güne kadar Kadıköy Asliye Ceza Mahkemesinde başlanacaktır.
Süvari ve mürettebat muhakemenin sonuna kudur memleketimizden ayrı-lamıyacaklardır. Yolcuların durumu Norveçteki kumpanyadan sorulmuştur. Kendileri şimdilik şehrimizi gezmektedirler.
Gemide infilak tehlikesinin mevcut olması dolayıslyle bütün vapurlara a-çıktan geçmeleri Liman Dairesi tu-rafından tebliğ edilmiştir.
İstanbul İtfaiye Müdürlüğünde çalışan 9 kişilik Patlayıcı ve Parlayıcı Maddeler Araştırma Komisyonu, Devlet Deniz ve Demiryollarından iki kimyagerin İştirakiyle dün öğle üzeri Haydarpaşa açıklarında yanan gemiye giderek vaziyeti gözden geçirmiştir.
Akşam üstü acentede yapılan bir toplantıda geminin durumu konuşulmuş ve neticede bir rapor hazırlanmıştır. Bu rapor bugün Vilâyete rllecektir.
• • •• « • •
ve-
Yalovadaki soğuk hava tesisleri bugün açılıyor
Yalova Belediyesi tarafından kurulan Soğukhava ve Buz fabrikasının açılış töreni bugün yapılacaktır. Bu münasebetle Yalova Belediye Başkanı Safa Tüzünataç bir konuşma yapacaktır. Açılış merasimine şehrin i-leri gelenleri üo basın mensupları davet edilmişlerdir. Ayrıca Yalovanm Yoğurt Bayramı da bugün tesit edilecektir.
Yakınşark Verem Sağlık Teşkilâtının merkezi
Merkezi şehrimizde kurulmuş olan Yakınşark Verem Sağlık Teşkilâtının verem dispanseri önümüziekl ayın 15 İnde merasimle açılacak, bu tarihten itibaren de kuralara başlanacaktır. Burada açılacak olan kurslar 45 günlük olmak üzere muhtelif devrelere ayrılacak ve ilk 45 günlük devreye yurdun muhtelif yerlerinden gelecek olan doktorlar kabul edilecektir.
Yeni Yunan Sefiri
Yunan Sefirinin tekaüde sevkcdll-mesl üzerine Birleşmiş Milletler Balkan Komisyonu nezdlndckl Yunan Hükümetinin mümessili Dalletoa’ün Ankara Büyük Elçiliğine tayin edilmesi muhtemeldir.
Askerî konferans sona erdi
Dün başladığını bildirdiğimiz Askerî Konferansa d|ln de eabah ve öğleden sonra Orduevinde devam edilmiş ve akşam son verilmiştir. Dünkü müzakerelerde bazı yeni mevzular görüşüldüğü söylenmektedir.
faatleri müşterektir, zannederiz. Bu görüş kabul edilmediği takdirde iktidara gelen her parti, zâtının asıl nereden gelmekte olduğunu bir türlü kestlremiyerek tıpkı bugün olduğu gibi:
— Muhalefet bırakmıyor ki iş göreyim, iş çıkarayım! diye şikâyet etmekten hiçbir vakit hail Kalmayacak ve böylece parti programlarının tahakkuk sahasına çıkması keyfiyeti de ârızadan ârızaya uğramaktan, ferdadan ferdaya slınmktan kurtu-lamıyacaktır.
Adaylığı katileşen 11 müstakil namzedin içinde 1 Darülaceze sakini, 1 garaj
bekçisi, 1 de
Kartal; Sarıyer: Şile 8322
Seçim tarihi yaklaştıkça hazırlıklar da ilerlemektedir. İstanbul it seçim kurulundan aldığımız malûmata göre İstanbul İlinde seçime iştirak edecek seçmen ve sandıkların kazalara göre adedi şöyledir:
Adalar; 5111 seçmen, 15 sandık; Bakırköy: 18058 seçmen, 55 sandık; Beşiktaş: 36278 seçmen. 83 sandık Çatalca: 19267 seçmen 82 sandık; E-minönü 59960 seçmen, 141 sandık; Eyüp: 19660 seçmen, 59 sandık; Fatih: 114118 seçmen. 265 sandık: Kadıköy: 38762 seçmen, 94 sandık; Silivri: 13200 seçmen. 39 sandık; 10786 seçmen, 38 sandık; 14083 seçmen. 36 sandık:
seçmen, 45 sandık; Yalova: 9703 seçmen. 40 sandık, Beykoz: 15559 seçmen. 49 sandık; Üsküdar 35600 seçmen, 100 sandık, Beyoğlu: 140693 seçmen, 336 •andık.
Bu rakamlardan sndeco Üsküdar ilçesinin yekûnu henüz katiyet keshet-memlştir. Bu vaziyete göre oy verecek seçmenlerin sayısı 559 - 560 bin arasındadır. Sandık adedi de 1477 dlr.
Seçim kuruluna müstakil aday olarak 35 kişi müracaatta bulunmuştur. Dün akşama kadar namzetlikleri katiyet kesbeden bağımsız namzetlerin İsim ve hüviyetlerini bildiriyoruz:
1 — Taksim Bülbül mahallesi halkından 50 imza ile teklif edilen Yargıtay Başkanı Halil özyörük (Ayrıca Demokrat Parti listesine de dahildir) 2 — Ahmet Kalyon, Tophanedo Bele-
na mzed in keabetmlg
sandık ku-
tornacı var
dîye garajı bekçisi, 3 — Kâmuran Saka. Türkiye Şeker Fabrikaları İstanbul Salıy Bürosunda şef, 4 — Kâzım Oran, Emekli askerî birinci sınıf yargıç, 5 — Hikmet Çankaya. Hukuk mezunu, 6 — Snim Sertkolluor, Darülaceze beşinci dairede acezeden. 7— Süleyman Suphi Yavuzkan. Üsküdar Ihsaniye Çatmadılar 47 (Vazifesi belli değil) « — Zeki öğunç, Devlet Demiryolları Sirkeci deposunda tornacı, 9 öğretmen, Arif Fevzi, Milli Eğitim Bakanlığı İstanbul Koruma İstasyonu müdürü, 10 — Yusuf Ahıskalı. muharrir: 11 — Doktor operatör. Cafer Tayyar Can kat. diğer 24 vaziyetleri henüz katiyet değildir.
Çatalca ve Bakırköydekl
rullnrı başkanla! inin seçimde kanuna aykırı hareket edildiği yapılan şikâyetlerden anlaşıldığından, düzeltilmesi için II seçim kurulu tnrafındrfn İlçe kurullarına gereken tebligat yapılmıştır. Bundan başka seçim hazırlıklarına dair hiç bir şikâyet vâki olmuş değildir. Kurulların çalışmaları kanuna göre gelişmektedir.
Diğer taraftan baza küçük partiler seçime iştirak edip edemlyecekleri hususunda tereddüde düşerek il seçim kuruluna müracaat etmişlerdir. Bunlardan Türk Sosyal Demokrat Partisinin seçime iştirak edebileceği bildirilmiş, diğerlerinin resmi bir teşekkül olup olmadıkları Vilâyetten sorulmuştur.
Talebe Federasyonu çalışmalarını bitirerek toplantının esaslarını tesbit etti
Salı gününden beri İstanbul Teknik Üniversite Senatosu salonunda çalışmalarına devam eden Türkiye Milli Talebe Federasyonu Genel idare Kurulu bugün çalışmalarını bil Irnılst İr
Kurul, bu toplantısında Anadolu’yu fikren ve fiilen kalkındırma, turizm ihtisası, güzel sanatlar vc folklor, spor ihtisası ve milli komite daimi komisyonlarını kurmuş ve komisyonlara gereken salâhiyetleri vermiştir. Bu arada 13 ağustosta şehrimizde toplanacak olan Dünya Gençlik Birliği Teşkilâtının çalışma hazırlık programlarının tesbhl görüşülmüş ve hu iş için 0 kişilik bir hazırlık komiteni seçilmiştir
F^urul üyeleri, çalışmalarını müteakip dün saat 12 de Taksim Meydanına giderek Cumhuriyet anıtına bir çelenk koymuşlardır, öğleden sonra saat 15 de Park Otelde basın men-suphırlyle de bir toplantı yapan Federasyon üyeleri 13 ağustosta latanbul-da toplanacak olan VV.A.Y, yani Dünya Gençlik Teşkilâtı hakkında İzahat vermişlerdir Buna göre konferansa demirperde dahilindeki devletler hariç 42 devletin'100 kadar mümessili iştirak edecektir. Misafir delegeler Teknik Üniversite İle Galatasaray Lisesinde ve Malta köşkünde misafir e-dileceklerdlr. Konferans Şale köşkünde toplanacaktır.
Halil Özyörük’ün son beyanatı karşısında
Eski Adalet Bakanının
ileri sürdüğü fikirler
yaptığı son beyanatı, umu-anlaşılması güç bir karan efkâr önünde bir takım se-bağlanıak ihtiyacından doğ-
şekli, siyasi nuna yüksek hâkimi olmak sıfatını muhafaza etmekte bulunan Yargıtay Birinci Başkan inin bu kabil siyası faaliyetlere girişmek, mahfuziyetine her-hesten ziyade ve kıskanç bir itina göstermesi icap eden kanun hükümlerini incitmiş olma durumuna girdiğini görmekten teessür duyduğumu belirtmek İsterim."
mahiyeti ve gayesi bakımından faaliyetler cümleslndendlr. Ka-göre, hâlen memleketimizin en

Tarsus vapurunun yapacağı yeni seferler
Devlet Denizyolları İdaresinin Tarsus vapuru ikinci turistik seferine 28 nisan cuma günü hareket edecek, İz-mlre uğrayarak Haytada 5 gün kaldıktan sonra Pire yoliyle limanımıza dönecektir.
Turist sıfatlyle memleketimize lecek olan yurt dışındaki eski tandaşlarımızı getirmek üzere mayısta Amerlkaya hareket
Park, Belediyenin muhtelif müdürlükleri tarafından düzeltiliyor. Şenlikler, 6 ve 7 mayıs günleri yapılacak
Gülh&ne Parkının yeni bastan tanzim edilerek 6-7 mayıs günlerinde bahar şenlikleri yapılması hakkındakl Belediye ka rarım evvelce yazmıştık, öğrendiğimize göre Vilâyet bahçenin tanzimi işinde Bahçeler, Fen Elektrik. Tünel ve Tramvay. Emniyet 8 ncı Şube, İktisat. Beden Terbiyesi Genel Müdürlükleri ile Devlet Denizyolları U-mum Müdürlüğünü vazifelendir-miştir. İki gün devam edecek o-lan şenlikler için icap eden bütün tertibat ve hazırlıklar ikmal edilmek üzeredir.
Şenliklerde çiçeklerle donanmış araba yarışları yapılacak ve çiçek, kuş ve tavuk sergileri açılacaktır.
Bunlardan başka caz. saz, zurna, kukla vesaire gibi her türlü eğlencelere yer verilecek olan bu şenliklerin açılma merasimine okullar bahar elbiseleriyle iştirak edecekler ve resmi geçit yapılacaktır.
Duhuliye 25 kuruş olarak tes-Ht edilmiştir.
Emniyet Müdürlüğünde 5 kişiye işten el çektirildi
Geçen sene bir Bulgarin Türk tâbiiyetine alınması hususunda' yapılan bir yolsuzluk üzerine Mülkiye Müfettişliği tarafından İstanbul Emniyet Müdürlüğü 4 üncü Şube Müdürlüğünde tahkikata başlanılmıştır. Hâdise aydınlanıncaya kadar 4 üncü Şube Emniyet Âmiri Sıtkı, Komiser Osman, Fatihten Başkomlser Safa ve iki memura tahkikat bitinciye kadar İşten el çektirilmiştir.
ge-va-17 e-
decek olan gemi gidiş ve dönüşünde Pire, Cenov Marsilya’ya uğrayacak ve New-Yorktn bir hafta kalacaktır... Limanımıza döndükten iki ay sonra “Tarsus" Türkiyeye gelen eski vatandaşlarımızı bulundukları memleketlere götürmek üzere ikinci bir A-merika seferi yapacaktır.
• •
Necip Fazıl tevkif edildi
Sahip ve yazı işleri müdürü bulunduğu Büyük Doğu mecmuasının 27.1.1950 tarihli sayısında neşrettiği "Altıparmak" başlıklı makale İle Hükümetin mânevi şahsiyetini tahkir etmekten sanık olarak tevkifine karar verilen Necip Fazıl Kıeakürek dün Kadıköy iskelesi civarında yakalanmış ve Adliyeye getirilerek hüviyeti tesbit edildikten sonra Cezaevine gön» derilmiştir.
Elâzığ Gecesi
Elâzığ Lisesinden Yetişenler Cemiyeti tarafından, her sene tekrarlanan büyük folklor gecesi. 24 nişe n pazartesi akşamı Taksim Belediye Gazinosu salonlarında tekrar e-dilecekılr. Gecede bilhassa İstanbulluların mumlu dans dedikleri güzel bir mahalli oyun gösterilecektir. Büyük folklor gecesi İçin Elâzığdan hususî bir oyun ve şarkı ekipl de getirilmiştir.
KÜÇÜK HABERLER
Yargıtay Başkanı Halil Özyörük’ün son beyanatı etrafında eski Adalet Bakanlarından Ali Riza Türel bir demeç vermiştir. Bu demecinde Türel ezcümle şunları söylemiştir:
“— Sayın Halil özyürük’ün Demokrat Parti listesinde yer almayı niçin tercih ettiğini İzah maksadlyle gazetelere mlyetle, umumi heplere
ma bir netice telâkki ediyorum.
Filhakika, »ayın Özyörük’ün, siyasi hayata atılmak kararını verdiği takdirde. Cumhuriyet Halk Partisi safında yer almasını veya Cumhuriyet Halk Partisi tarafından desteklenen bağımsız bir aday olarak seçmenlerin huzuruna çıkmasını gerektirecek. söylediklerinden daha çok ve mühim sebepler vardı. Bu sebepleri de herkesten iyi kendisi bilir. Bundan dolayıdır ki, Halil Özyörük’ün tahmin ve intizar hilâfına ittihaz ettiği bu hattı hareket, umumi bir hayret uyandırmıştır.
Parti disiplini ile bağlı olmaktan kurtularak "Serbest tenkid ve muhalefet yapabilmek arzusu ." na bağlanmak istenen sebep ve izahatının bu noktaya taalluk eden kısmı mesnetsizdir. Çünkü, bu arzusu Cumhuriyet Halk Partisi listesinde desteklenerek veya parti listeleri dışında bağımsız milletvekili seçilmesiyle pek âlâ yerine gelebilirdi.
Bu münasebetle hlr noktaya İşaret etmek ıztırarındayım: Savın Halil özyörük’ün gazetelere yaptığı son beyanatı ile bundan evvelki beyanatı,
• •
dün Bu-
Tekel İdaresi Kibrit Fabrikası işçilerine ev yaptırıyor Tekel Umum Müdürü yiikdere Kibrit Fabrikasına giderek
incelemelerde bulunmuştur. Öğle yemeğini işçilerle birlikte yiyen müdür, işçilerin dertlerini dinlemiş ve işçilere yapılacak evlerin arsalarının görüp yerlerini tesbit etmiştir.
•• ••
Radyoevi hâdisesi sanıklarının muhakemesi salı günü başlıyor
Radyoevi hâdisesi sanıklarından muhakemesine 10 uncu Asliye Ceza Mahkemesi salonu kâfi gelmediğinden 1 inci Ağır Ceza Mahkemesi salonunda salı günü saat 10 da başlanacaktır.
İzdihama mâni olmak üzere Savcılıkça gereken tertibat alınmıştır.

23 Nisan için hazırlıklar
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebetiyle şehrimizdeki bütün ilk, orta ve liseler bugün öğleden sonra tatil edilecek vc tedrisata 25 nisan salı sabahından itibaren başlanacaktır.
Diğer taraftan. Gelenbevî orta o-kulunda da bugün saat 12 de bir kutlama töreni yapılacak ve bir öğle yemeği yenecektir. Bu arada üstün başarı gösteren 50 öğrenci giydirilc-cektlr.
Ayrıca bayram münasebetiyle şehrimizin büyük meydanlar ı n d a. Halkevlerinde ve mekteplerde gösteriler yapılacak fakir öğrencilere yardımlarda bulunulacaktır.
Doğan Kardoşin Kitap Sergisi
Doğan Kardeş mecmuası da 5 inci yıldönümü münasebetiyle Atlas sinemasında büyük bir müsamere tertip etmiştir. Resmimiz Doğan Kardeşin Atlas Sineması yanındaki bir mağazada dün akşam saat 17 de açmış olduğu serginin vitrinini göstermektedir.
• •
• • • •
+ Baharın gelmesi üzerine cadde üstündeki dükkân ve mağazalarla, evlerin badana yapılması, boyalarının yenilenmesi Belediyece mal sahiplerine tebliğ edilecektir. Yalnız boyalar yenilenirken renklere dikkat edilmesi. salâhiyettarların fikirlerinin alınması da istenilecektir.
-fr Kadıköy He Sirkeci arasındaki a-raba vapuru seferleri başlamıştır.
’ğ Belediye seyrüsefer motorlu ekipleri dün Üsküdar ve Kadıköy mın: takasında çok sıkı bir tarama vap-" mışlardır.
Ar Denizyollarının Kocaeli ve ? tankerleri Petrol Ofisi hesabı karyakıt getirmek üzere Basra fesine hareket etmişlerdir. •
* Manşta batan Edirne şliepinm ı rumunu ve tahlisiye şirketlerinin kusuru olup olmadığını incelemek üzere Fransaya gitmiş olan Devlet Denizyolları heyeti Ankara vapuriyle Mar-silyadan İstanbul hareket etmişlerdir. Tetkiklerinin kati neticesi verecekleri rapordan anlaşılacaktır.
A- Yedek Subay Okulunun 31 inci devresini bitiren genç asteğmenlerden bir grup dün sabah 9.15 te Özel bir trenle Ankaradan şehrimize gelmişlerdir.
Dün sabah Ankaradan şehrimize gelen Adalet Bakanı Adliyeye giderek irtica ve diğer hâdiseler etrafında malûmat almıştır.
HAVA RAPORU
Son 24 saat içinde yurdu muzda hava, Batı Anadolunun doğu taraflarında çok bulutlu ve yer yer yağışlı geçmiştir. Yağışlar yağmur şeklinde olmuştur.
Son 24 saat içinde yurdumuza d(V şen yağış miktarları metrekarede Bn-luda 6 kilogramdır.
En düşük ısı sıfırın üstünde Van ve Erzurumda 4, en yüksek ısı hisarda 34 derecedir.
Bugün şehrimizde havanın bulutlu geçmesi rüzgârların kuzey-doğudan orta kuvvette esmesi hava sıcaklığının değişmemesi muhtemeldir. Dün şehrimizde âzami hararet gölgede 24 derece idi.
Ahmet Hamdı Tonpınor
Sahnenin Dışındakiler
- 45
Adetleri gittikçe azalıyor. Istanbulda müthiş para sarfoluyor. Rtıslar tombala diye bir oyun İcat ettiler, Istanbulu alt etti. Dün akşam Divanyolunda Şûle diye bir kahvede zavallı bir memur paltosuna vanncıya kadar her yeşînl kaybetti, Müthiş bir kriz geçiriyoruz. Halkımıza artık çok para lâzım... Şimdilik bulunuyor da. Fakat sonu nolacak? Bir vaktin olduğu zaman Florya plâjlarına git! Orada kadın, erkek beraberce * yıkanıyorlar... Bizim polis de fellik fellik oruç bozanların peşinde... Bugün işlerimiz olmasa idi, beraber giderdik.
Rastgeldiğlm insanların hiç biri beyhude vakit geçirmek taraftarı değildi. Ben ise taiilmi biliyordum. Daima uzaktan bir mirage gibi parlatılan, aonra geriye, muayyen olmayan bir zamana atılan bir eğlence veya istirahatle, ne olduğunu pek bilmediğim, fakat mühim olduğuna inanmam lâzım gelen bir iş arasında kalıyor, birincisini feda ederek İkincisine koşuyordum. Porto ile âdabıma gelen tatlı gevşeklik arasında, bize hizmet eden genç kıza bakarak tabime güldüm. İhsanın bahsettiği plâjda bu kızcağızla bu sıcak eylül gü-
221
nü ne kadar değişik olurdu. Bir an soyunmuş hayallerimiz gözlerimde parladı.
— Bütün dünya aşağı yukarı böyle... Müthiş bir ahlâki buhran var. Harp sonrası, bütün kıymetleri ortaya attı. Biz Milli mücadele ile meşgul olduğumuz için daha az farkındayız. Fakat herkes, yani onlar bir cehennemden kurtulmuş gibi yaşıyorlar. Bizde ise... Hayatın kendisi değişiyor. Şu iki üç senede aldığımız yolu, tabii zamanda elli senede geçemezdik. Bir porto daha!.. Etlerimiz olana kadar...
Genç kızı, elbiselerini giydirerek lokantaya iade ettim ve talıin beni mahkûm ettiği bu ciddi bahisleri lâyık oldukları dikkatle dinlemeğe başladım. Fakat İhsan sözü değiştirdi.
— Şu lokantaya bak! dedi. Yarısından fazlası Rus muhaciri! Bir kaç Rum ve Ermeni be-zirgânla, bizim mirasyedilerden başka hepsi Rus. Bunların çoğu geleli bir sene olmadı. Mah-mutpaşada, Sultanahmette, Beyazıtta bir* takım evlere yerleştiler. Amerikalılar fakirlerine günde yirmi, otuz kuruş yardım ediyorlardı Şimdi hepsi para kazanıyor. Hem nasıl biliyor musun? Kendi sanatlerini bize kabul ettirerek. Sinemalara dekor yaparak, resim yapıp satarak, ev ve duvarı boyıyarak... Bir yığın da musikişinas geldi. Burada. Tepebaşında, baletler, oyunlar veriliyor. Bu akşam galiba çoktan beri ilân edilen bir oyunları var. Yazık ki biz gidemeyiz... Bizim işimiz var. Bu akşam saat dokuzda hapishane! umumiden genç bir adsm kaçırılacak... Onun derhal A-nadolu yakasına geçmesi lâzım. Oradan da çiftliğe gitmesi... ÜskUdara kadar geçmesini biz temin ettik. Yani Italyanlar onu Sirkecide ale-lâde bir polis vakasından tevkif edip götürecekler. Valideiatlkte tevkifhane yaptıkları bir ev 222
var. Onun civarında koyuverecekler! —Rus baleti, oyun, tevkifhaneden kaçacak adam, birdenbire sızlamaya başlıyan dizlerim...
— Teşkilât epeyce iş görüyor. Fakat bu akşam kaçması lâzım! Sonra birdenbire sözünü kesti. Biri asker kıyafetli — nişanlarına bakılırsa belki de bir general, — üç vatandaşının yanında, onlar tarafından şımartılarak gelen bir Rus kadınım yerinden kalkarak selâmladı.
— Meşhur balerin Tosça! dedi. Vaktinde Çarın heyetinde oynadığını söylüyorlar. Harikulade bir kadın!
Ufukta parlamaslyle beraber kaybolduğunu gördüğüm bu yeni eğlencenin arkasından içimi çekerek bahsettiği kadına baktım. Ufak boylu, nârın, fakat çevik vücutlu, daha ziyade yllzüne bir kedi manzarası veren çekikçe gözleriyle güzel bir kadındı. İhsan daha arkadan giren üç kişiyi gösterdi:
— Şu zabit Ferit Paşanın yâverlydl. Şimdi Kuvayl Milliye aleyhinde teşkilâtla meşgul. Yanındakiler Düzce taraflarındaki isyanları hazır-lıyanlar..,
— Niçin temizlemiyorsunuz!
— Emir versinler, derhal yaparız. Fakat galiba neticesinden korkuluyor. Şehir içinde açıktan açığa mücadele haşlarsa halk çok zarar görür.
— Anadolu, Istanbulda bir katliâm yapılabileceğine İnanmıyor.
— Hayır, biz de inanmıyoruz. Fakat sen dediğimi dinle! Şimdilik her halde lüzum yok.
Yemeklerimiz geldi. İhsan isteksiz isteksiz önündeki tabağa baktı.
— Hava çok sıcak... dedi, Benim sabrım tükenmişti.
— Hiç olmazsa bunu yiyelim, dedim. Dcmln-donberi o kadar güzel «eylerden kendimizi menet-223
tik ki... Sonra dediklerinize bakılırsa epeyce işimiz de olacak. Ne yalan söyliyeyim, hapishaneden kaçacak zatı benimle yalıya, hattâ çiftliğe göndereceklerini, belki de yolda onu taşımaya mecbur olacağımı sanıyordum.
İhsan gülerek:
— Yok, dedi, o işlerle bizim alâkamız yok. Ali Bey onu yapar. Sami Bey de Üsküdardan al-dırtır. Zaten muhacir kıyafetiyle çiftliğe gidecek. Sen bu İşi yarın sabah gazetede okuyacaksın! Bizim işimiz başka... Daha doğrusu senin işin başka. Sen bugün Şişlide Nadir Paşaya gideceksin!
— Hangi Nadir Paşa?. İzmir civarında kumandan olan mı?
— Hayır, hayır... Bu mülkiye paşası. Eski sefirlerden, bir kaç defa nazırlık yapmış bir a-dam. Hâtııatını yazmaya onu kandırdım. Bu hatıratın bizim elimizden çıkması ve bir an evvel çıkması lâzım. Buna muvaffak olursak İstnnbul-da bir kaç kişiyi tam yıkmış oluruz. Aylardır bu işin peşinde koşuyorum, Mesele bir kaç mütereddidin ortadan kalkmasıdır. Bittabi kendim üzerime aJabilirdim. Yalnız benden kuşkulanıyor. O cins adamlar vesveseli olurlar. Ben işe cıahil değilim gibi görünmeliyim? Çoktan beri bir adam arıyordum... Sen geldin. Büyük bir itimat telkin etmen lâzım. Anladın mı? Evvelâ bu işi becerebileceğine, sonra da kendisine bağlı olduğuna inanmalı! Ben her şeyi kararlaştırdım. Haftada üç gün öğleden sonra gideceksin! O sana dikte etmeye kalkacak. Sonra beceremiyecek. hazırladığı notları verecek. Sonra vesikaları elinden alacağız. Yani tam emniyet etti mİ. kendisi verecek. O zaman istediğimiz gibi yazarız.,
— Peki kızmaz mı?
221
— Kızar belki... Dondurmasını şüphe ile süzdü. Kızsa bile ehemmiyeti yok. Çünkü adının etrafında öyle bir hareket olacak ki... Düşün, kendisini günün kahramanı yapan bir hareket... Paşa unutulmuş olmaktan pek mustarip. Şimdi sana tavsiyeyi vereceğim. Sen son derecede hür-metkâr, terbiyeli ve anlayışlı olacaksın. Bilhassa temkinli ol. Konuşurken düştüğü tezatlara ehemmiyet veı miyeceksin! O beyaz, diyecek, sonra arkasından turuncu olduğuna karar verecek! Sana sorduğu zaman sen epeyce düşündükten kafanda evirip çevridikten sonra her ikisinin de doğru olduğunu söyliyeceksm! Zeki görünmeye çok meraklıdır. Bunu unutma, nüktelerine gül Onun güldüğü kadar. Sonunda göreceksin, çok hoşuna gidecek. Kuliste olacaksın!
Durdu bir sigara yaktı. Uzaktaki ma^bı dan birine baktı:
— Şu dipteki adam yok mu? Solgun yD ’ fakat şişmanca adanı... Bu harp içinde ka • . parayı kaybetmlycn nâdir insanlardandı A Uncu Haşan Beydir. Çok yakında kendisini tanıyacağını sanıyorum. İhsanın o aylar içinde Sabı-haya dair bana söylediği tek söz. o gün mânasını pek anlamadığım bu cümle oldu.
— Yanındaki kadın Kustur. Güzel kadın değil mi? Haşan Bey ona epeyce para yedirdi. Ha, ne diyordum. Paşa iyi adamdır. Fakat dirayetsizdir. O listeyi Arif Efendiye kaptırmasından belli. Bir kere hiç bir alâkası olmadan o listeyi neden tenzim ettirir? Sonra nasıl böyle bir listenin kendisinde bulunduğunu söyler? Ve nasıl ortalıkta bırakır? En aşağı otuz beş kişinin hayatı bahis mevzuuydu.
(Devamı var)’
225

z
X
T
Talebeme mektuplar
Tercümeden korunma
Bolşevik mecmuasına göre
(APl
“Bolşevik’*
Rusya - kapitalist barışı mümkün
Milletlerarası Telif Hakkı Kanunu memleketimizde tatbik edilse bilmem o meslekte kaç kişi kalır. Keşke öyle bir ıjcy olsa da edebi hayatımız hakiki ediplere, yani türkçe düjihıen, türkçe yazan, halâsa edebiyatın tercüme ve intihal değil de yaratma idüğini fiilen isbat eder sanatkârlara inhisar eylese! Bunlar yirmiyi geçmese dahi, edebiyatımıza hiç bir /yy katmıyan ve aksine, onu âdeta boğan iki yiiz tercümeciye bedeldir.
Moskova 21 mecmuası, dün, göze batar bir tarzda, Leninin İki beyanatım basmıştır. Bunlar, Rusların, batıklar ile barış içinde yaşamak istedlkleriju bildiren sözlerdir ve bunlar ilk defa olarak neşredilmektedir.
Leninin beyanatları, biri Daily Ex-press ve diğeri de Ne w-York Eve-ning JournaJ’in muhabirleri olan bir İngiliz ve bir Amerikan gazetesinin suallerine cevaben verilmişti.
Amerikan muhabirinin. Amerika ile barış hakkı, da sormuş olduğu
Doğu Almanya da, efendilerini taklit etmeye başladı
“Anglo-Amerikan a.janlan” muhakeme edilecekler
Berlin 21 (APı — Doğu Alman-yada “devlet düşmanlarının” ilk muhakemesine pazartesi günü başlanacaktır. Bunlar, “Anglo-Amen-kan kapitalistlerinin ajanları” olmakla itham edilmişlerdir. Bazı batılı muhabirler, muhakeme safahatını takip etmeye davet edilmişlerdir.
Tel-Aviv, îngiltereye hayret etmektedir
İsrail Devletinin önünde katedilecek uzun yol var
Telâviv 21 lAPI — İngilterenin. İsrail'in, dahili emniyetini saklama-ya kâfi gelecek kadar silâha sahip olduğu yolundaki beyanatı, Telâvivin resmi çevrelerinden verilen malûmata göre, “hayret uyandırmıştır.”
Bir sözcü, çarşamba günü Avam Kamarasında yapılan müzakereler sırasında, İsrail’e silâh verilmesinin sebepleri hakkında verilmiş olan izahata atıf yaparak “Ingiliz Dışişleri Bakanlığının İsrail’in hali hazır silâh durumu hakkında malûmat sahibi olmadığını” kaydetmiştir,
Telâviv, 21 (APı — İsrail Devleti kuruluşunun ikinci senei devri-yesi münasebetiyle yayınlanmış olan bir beyannamede “mevcudiyetinin hâlâ tehlikede olduğunu ve önünde katedilmesi icap eden uzun bir yol mevcut olduğunu” belirtmiştir.
İbranî takvimine göre. devletin ikinci kuruluş yıldönümüdür.

Haynan Adasından alman
haberler birbirini tutmuyor
L.
Her iki taraf da muzaffer olduğu iddiasında
1 Başarının elde edilmesinde, Milliyetçi donanmasının muştur.
Açık denizde kateyninden, 21 Çin hava kuvvetlerinde şimdi jet uçakları vardır. Bu uçaklar ilk defa bu ay başında Şanghay üzerinde göründüler.
Umumi kanaat bunların Rusyadan gönderilmiş oldukları merkezindedir.* fakat kimler tarafından kullanıldıkları ve başka şehirlerde eşlerinin bulunup bulunmadığı bilinmemektedir.
Şanghay’ın beş milyon nüfusu, V şeklinde kanatlı uçağı rinde görmüştür.
Bunların hüviyetleri şüpheye mahal yoktur, doğru yatık kanatları, yokluğu ve keskin sesleri, jet uçakları olduğunu
bir komünist kolu, Haı Hau
24 kilometre kadar yaklaş-
komünist tesllın olmıış
Yeni Delhi 22 (YİRS) — Haynan Adasına çıkmağa muvaffak olan komünist kuvvetlen, Başkent Hai Hau şehrinin 38 kilometre kadar güneybatısında bulunan Fu Çau kasabasını işgal etmişlerdir.
Diğer şehrine mıştır.
600
Honk-Kong 21 i YİRS ı — Çin Haberler ajansından bildirildiğine göre. Haynan adasında köprübaşı tesis etmiş olan altı bin Çin komünisti, cephanelerinin tükenmesi karşısında Milliyetçilere teslim olmuşlardır.
Haynan Adasındaki Milliyetçi Çin karargâhı, alınan altı bin esir arasında iki Sovyet uzmanı bulunduğunu bildirmiştir.
Milliyetçi çevreleri, bıı zaferi büyük bir coşkunlukla kutlamışlardır.
• •
U
vazifeyi deruhte dinlere
bulunan Müdürü
Enis 12610), Sıını-ı Ezber Taratışta Şahinaz (1196), iz-
İdaresi Birleşirin re
r., 7
-Z’
B. Milletler Heyeti, Afrika müstemlekelerini teftiş ediyor
Birleşmiş .Milletlere mensup bir Irftlş heyeti, Batı Afrikula, İngiltere altında bulunan Kâmerorı’da bir zlrnı çalışma kampını teftiş ediyor, mlş Milletler, kendi vesayet Mrteml nltına konulan İl sömürgenin tarzım daim! bir mlirakabe altında bulundurmaktadır.
suale cevaben Lehin, “Kapitalizm bize dokunmasın, biz de kapitalizme dokurımıyahm. Hattâ, nakliye ve sanayiinıize lâzım olan malzemeyi altın vc ham ile Ödemek bile isteriz.” demiştir.
Müşahitler. Leninin 80 inci doğum yıldönümü münasebetiyle bu beyanatın neşredilmesini manidar bulmaktadırlar.
Japon muhalefeti, Amerikaya karşı harekete geçti
Amerika ve İngiltere» Japon suJhiinü 15 mayıstan Önce müzakere edecekler
D tin
askerî üs açılmasına
Sosyalist
Tokyo 21 - A.A. (AFP) akşam parlâmentodaki bütün muhalefet gruplan Japonyada tesisine karşı mücadele karar vermişlerdir.
Bu teşebbüse girişen
Partisi sözcüsü Japonyamn güvenliğinin temin edilmesi ve bütün müttefikleri toplıyan bir ban$ konferansının toplanması için Amerikan ve Sovyet Hükümetleri nezdinde bir teşebbüste bulunmayı teklif etmiştir.
Batıklar, ınevzııu ele alıyorlar
\Vashington, 21 - A.A. ı United Press» — iyi haber alan kaynaklardan dün bildirildiğine göre, üç büyükler konferansının 15 mayısta a-çılmasmdan önce, Londrada yapacakları konuşmalarda, Birleşik A-merika Dışişleri Bakam Dean Ache-son ile Ingiliz Dışişleri Bakanı Er-nest Bevin Japon sulh andlaşması mevzuunu müzakere edeceklerdir.
s
Parfümlü gazeteler
1 mayısta çıkacak
New-York, 21 - A.A. (United Press) — Üç gazetenin 1 mayısta bütün bir sayfada reklâm olarak ilân edilen parfüm ile kokulu olarak çıkacağı dün bildirilmiştir.
Bu reklâmlar Longisland basını Syracuse, New-York Herald Journal ve Harrisburg’taki Pennsylvnıa Pat-riot News gazetelerinde çıkacaktır.”
Matbaa mürekkebine yüzde 80 e. yüzde 20 nispetinde “Vadideki Zambak” adlı kokudan karıştırılacaktır.
■ • «-aT ru (

büyük bir rolü ol-
bir Amerikan fir-tAP) — Komünist

şehrin üze-
hakkında bir çünkü geriye perva nelerin
açıkça anlatmıştır.
Tiirk gazetecileri Lydde hava meydanında
Kokteyl partili uçakla bir gecede Filistiııe gidip gelme
Türk ve İsrail gazetecilerinin gece yarısı yaptıkları mülakat
İsrail gazetecileri, Arap Birliğini Don Çuichotte’a benzettiklerini söylediler
f •
• •
sizce
aşağı-
binim
Bugüne kadar kokteyl partiler ya salonlarda vayhut da büyük vapurlarda verilirdi. Skandinav Havayolları bu sahada orijinal bir değişiklik yaptı: Kokteyl partileri tayyarelere de teşmil etti.
Stockholm-Lydda hattının açılmâaı dolayıslylc bu hatta ilk servisi yapan muhteşem DC-6 uçağına Türk basın miımcssilleri do davetli idiler Bir gece içerisinde ve yalnız 8 saat zarfında Filıstinc gidip gelmek imkânını bulan Türk gazetecileri, Şkandir.av Havayollarının bu nazikane daveti sayesinde İsrail basın mümessilleri ile temas fırsatını elde ettiler.
Gece yarısından sonra Yeşiiköyden hareket eden S. A. S. uçağında 3 saat süren zevkli ve eğlenceli bir kokteyl partiden sonra sabaha karşı Lydda hava meydanına inen Türk gazeteci lerini, İsrailli meslektaşları ve İsrail Dışişleri Bakanlığı Türkiye masası şefi M. Sabetay Dinar beklemekte idi 1er. Hava meydanında hazırlanmış o-lan büfede izaz edildikten sonra M. Dinar kısa bir demeç vererek dedi ki:
“— Türk gazetecilerinin memleketimize çelmeleri bizim için büyük biı fırsattır. Her iki memleketin gazetecileri arasında daha yakın bir temas kurmak arzusundayız. Bunun tahakkuku için ilk adım olmak üzere 15 İsrail gazetecisi yakında, bir hafta kalmak üzere Türk iyeye gidecekler, bu ziyareti müteakip Türk gazeteclle ri de İşra.ile davet edilecektir. Bu şekilde mübadeleyi yalnız gazeteciler i-çln değil, fakat aynı zamanda içtimai şahsiyetlere de teşmil etmek niyetindeyiz. Ayrıca Fenerbahçe futbol takımından sonra GalatasaraylIları da sahalarımızda görmeyi arzu ediyoruz.,,
İsrail Kazptecilerlııin Filistin nıeoelelerine dair görüşleri
Hava meydanında bir buçuk saatlik tevakkuftan istifade ederek İsrailli gazetecilerle YENİ İSTANBUL adına bir görüşme yaptım. Kendilerine sorduğum ilk sual şu İdi:
“Sovyet Rusyanın. Birleşmiş Milletlerin Kudüsün beynelmilelleştirilmesi hakkındaki kararını dcsteklcnriyecc ğini bildirmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
İsrail ve Ürdün arasında Kudüsün (aksimi için bir anlaşma yapılabilir mİ? Yapılabilirse hemen hemen bütün memleketler tarafından ileri sürülen mukaddes yerlerin muhafazası nasıl olabilir?,,
İsrailli gazeteciler bu suale daki cevabı verdiler:
»Sovyet Rusyanın kararı için büyük bir sürpriz olmuştur. Zira daha evvel onların bu şckildc'hareket edeceklerine dair hiçbir emare mevrut değildi. Rusların bu hareketleri nin samimi olduğuna İnanmıyoruz. Çünkü onlar bizi sevmezler. Bu kararı sırf bat ıhlara aksi bir hareket tarzı kullanmak için vermişlerdir.
Kudüsün taksimi meselesinde mahirli! fikirler mevcuttur. Bazı kimsoleı sulh istiyor Bunlar taksim»' taraflardır. Diğerleri ise Kudüsün tamamen İsrail İdaresinde olması kararındadırlar. Ve bunun için icap ederse harbi göze alacaklardır. Mukaddes yerlerin muhafazalına gelince: Bıı bütün milletler namına hız etmek arzusundayız. Butun hürmetimiz olduğu veçhile bu vazife vi başarabileceğimizi iddia ederiz.,,
— Israilin bir Poftu Akdeniz savunma paktına iştirakini mümkün görüyor musunuz?
— Bu pakt sadeCe savunma için olacağına göre İsrail neden iştirak etmesin?
İsrail bu pakla girmezse, harp vukuunda ve bilhassa bu harpte Türkiye Batılı müttefikler yanında yer a-İırsa, durumu ne olacaktır?
Üçüncü bir harp vukuunda; Ya-kınşark devletlerinin, Türkiye de dahil olmak üzere, bitaraf kalabileceğine inanıyor musunuz?
“ —Biz, n»? isterse olsun bltarat kalmak vc herkesle dost, geçinmek isliyoruz. Bntılılnrırı bir paktına girmek yalnız savunma maksadlvle dahi olsa diğer tarafla aramızı bozabilir, Aynı şekilde diğerlerine meyyal olmak batıkları gücendirmek neticesini verir. Diğer taraftan gözonünde bulundurmak rıı( ( bun\. I nıd. Olduğu muz diğer bir nokta da var. O da bugün Rusyada Israilc gelmek İsteyen pek büyük miktarda müsavilerin mevcudiyetidir. Bunlıırın sulâmetl için Ruslarla dost geçinmek mecburiyetindeyiz. Kısara bize hücum olmadıkça bitnrnllığımızı muhafaza azmindeyiz. Kaldı ki bu, Ortaşnrktn bir mu vazene temin etmek bakımından herkes tarafından şayanı arzudur.,,
Arap Birliğinin ve bilhassa Arap Güvenlik Paktının son almış olduğu kararlar hakkında na düşünüyorsunuz?
Arap devletleri He sulh görüşmelerini hangi şartlar dahilinde kabul edersiniz?
İsrail, harp zamanında hlcıet etmiş olan Arap mültecilerinin Filisi İne dön» melerine neden mâni oluyor?
Gerek Arap Birliği, gerek Güvenlik Paktının aldığı kararlnrıı fazla önem vermiyoruz Günkü onlar daha

şimdiden birbirlerine girmeye başla-
dılar. Arap halkı fakir ve cahildir. Biz
Don Chichote’a benzetiyoruz,
Arap devletleri ile sulh akdine her
zaman hazırız. Yegâne şartımız, A-rapların kendilerine ait olmıyan top-
« ■difhi'I’i »ıı»rot(« •• - ■ ıiv»
( MEMLEKET HABERLERİ^
Ulaştırma Bakanı Satırın Adanadaki seçim nutku
Bakan : “Celâl Boyarın iç ve dış tehlikelere karşı Hükümetle beraber olduğunu ifade etmesi, şayanı memnuniyettir” dedi
Aflana, 21 (A.P.) — İki KÜnden beri şehrimizde bulunan Ulaştırma Bakanı Kemal Satır, C. H. P. nin 10 günde bir halkevinde tertip etmekte olduğu toplantıda bir konuşma yapmıştır.
Kahraman bir bölgenin, fedakâr, vefakâr ve kendine hizmet edenlerin kadrini bilen çocukları arasınd/i bulunmaktan duyduğu hazzı belirtmekle sözlerine başlıyan Bakan, 1943 yılından beri Seyhan milletvekili olmanın şerefini üzerinde taşıdığını ve hu defa da münevveri bol, vefası ve takdir hissi yüksek Adana gibi bir bölgenin milletvekili adaylığına seçilmiş olmaktan şeref duyduğunu söylemiş ve "Bunun ağırlığını ve mesuliyet liri hissedenlerdenim. Seyhan milletvekili adaylığına tekrar seçilmem benim için büyük bir kamçı olmuştur., demiştir.
Sözü 1946 seçimlerine getiren Bakan demiştir ki:
Erzurumda kurulacak
et kombinası tesisatı
Marshall Yardımı Projeler Dairesi Başkanı ve Et Endüstrisi Uzmanı Erzuruma gittiler
Erzurum 21 'A.A.) — Marshall Yardım Plânından İstifade edilerek Erzurumda kurulmakta olan El Kombinası tesislerini yerinde tetkik etmek büzere iktisadi İşbirliği idaresi Projeler Dairesi Başkam Henri Wİrns ile İktisadi İşbirliği İdaresi El Endüstrisi Uzmanı McKee dünkü ekspresle şehrimize gelmiştir.
Uzmanlar şehrimizd»? bulundukları müddetçe tesislerin ikmali için gerekli biitün tedbirlerin alınması hususunda tetkiklerde bulunmuşlar vc trenle Ankaraya hareket etmişlerdir.
75 hin dolarlık yeni tahsisat
İktisadi İşbirliği İdaresinden öğrendiğimize göre, Erzurumda kurulmakta olan Et Kombinası vc konserve tesislerinin buzhanesi İçin 75 bin dolarlık yeni tahsisat ayrılmıştır.
Bu miktarın 57 bin doları kombina vc konserve tesislerinin makineleri, 16 hin doları jeneratör ve motörler, 1009 doları türbinler vc diğer bin dolan da elektrik malzemesi için sarfed İlecek tir.
T. C. D. D. Genel Müdürünün Sivasta söylediği nutuk
Politika öyle bir silindirdir ki, acemi veya kötü kullananları ezer, geçer” Sivas, 21 (A.A.) Şehrimizdeki Cer Fabrikasında tetkiklerde Devlet Demiryolları Genel
Galip Giirnn. 2500 İşçi ile yaptığı bir görüşmede cumhuriyetin kuruluşundan heri işçi hakkında çıknn vc hâlen ele alınmış bulunan kanunları İzah etmiş vn seçimin vAklnşması dolayı-«lylo iş yerlerin»» siyasî propagandaların sirayeti ihtimalinin bulunduğu meselesin»? de temas eden Genel Müdür; “Politika öyle bir silindir ki a-cemi veya kotu kullanan ellerde ne bir sevgi, ne de şpref bırakmadan »»zer geçer, demiş ve iş yerlerine siyasi politikanın meydana getireceği zararları tebarüz ettirerek İşçilerin seçime İştirak »-dip sadece memleket vazifesini görmekle iktifa etmelerini söyicnılg-

9
Faklardan çekilmeleridir.
Harp zamanında hicret etmiş olan Arap adedini gösteren yanlış yapılmıştır. Mâni yüzden ileri geliyor.,.
Abdi
istatistikler olmamız bu
İPEKÇİ
“— 1946 seçimlerini müteakip 23 temmuzda Çan kay ad a bir davette idik. O günkü Bakanlar Kurulu üyeleri, Meclis Reisi, C.H.P. Grup Başkanve-killeri ve tesadüfen C.H.P. Ankara Müfettişi olmak sıfatiyle bendeniz de hazır bulunuyordum. Birçok n.evzular arasında söz demokrasiye geldi O günün havasını bilenler, iyi hatırlarlar. Memlekette geniş bir husumet havası vardı ve en çok hücuma uğrayan da bugünkü Cumhurbaşkanımız İnönü i-dİ. Konuşma esnasında bir çok arkadaşlar kendisin»? bu rejimin teessüsünde erken hareket edilmiş olduğunu söylediler. İnönü bu konuşmaları gayet sükunetle karşıladı ve “50 yıl dahi sonra başlasak yine vaziyet bu olacaktı” dedi. Ve âdeta hayıflandı. “Terakkiperver Fırkayı vaktiyle kapamamış olsaydık şimdi demokrasi hayatımızda daha ileri bir merhaleye varmış olacaktık" dedi. İnönü’nün konuşması sırasındaki şu tavsiye kulağımızda küpe oldu. "Hiçbir zaman tok hır partiye hücum ( tmlyccoksiniz. Tek bir partiyi cezalandırmayacaksınız. Memlekette böyle bir rejime gidilirken hattâ suikastlar dahi olabilir. Fakat bu gibi hâdiseler hiçbir zaman bir milleti inkişaftan alıkoynıamalıdır...
Son hâdiseler dolayısiyle Demokrat Parti Başkanı Celâl Bayar’ın evvelki giinkü beyanatına da temas eden Kemal Satır şunları söylemiştir:
“Demokrat Parti Başkanı Bayur'ın son beyanatını İstanbul gazetelerinde okudum Kendisinin iç ve dış tehlikelere karşı hükümetk» beraber olduğunu ifade etmesi şayanı memnuniyettir. Memlekete gelecek kötülükleri önlemek partilerin elbirliği İle. gönül birliği İle hareket ötmesiyle kabildir,,,
İş Bankası Tasarruf İkramiyesi çekildi
Ankara, 21 (A. A.) — Türkiye İş Bankasının çocuk tasarruf hesapları arasında tertip eylediği İkramiye çekilişi bugün Banka Genci Merkezinde vc İkinci Noter Şakir Baran'ın huzuru ile yapılmıştır.
Bu çekilişin büyük ikramiyesini teşkil eden Ankaradaki dükkân. Erzurumda 2802 hesap numaralı Cevdet A-rıcıya isabet etmiştir.
Biner lira kazananlar: Bryoğlunda Nema «54826», lzmlrde Bilgin (16214i, An kamda Ayla ‘69642 ı. Bursada Mu-zalfer (17177 ı.
Beşer yüz lira kazananlar: Antalya-da Avni ( 28881, Nazlllide Gülçin 1591. Trnbzonda Yusuf (4756). latanbulda Mlkall (149713ı.
İki yüz ellişer lira kazananlar: Kay-serlde Şaban (9754). tzmlrdc Yeniğimde Meryem 11546». Eskİşehlrde Güven (9172), Gnzinntcpte A kay »3578 ı.
Yüzer llrıı kazananlar: Ankaıada Yenlşehirdc Şener ‘10090ı, Samanpn zarında Gülay (1082). Adnnada Nurdan 115166), Afyonda Oya (5005), Ayvalıkta İsmail (2219), Dlyarbakfrda Oktay (5530), Ispartada Filiz (3046*. İzmltte Avni (1003), Mersinde (9746), Ödemişte Necla sunda Ayfer (10690). Sivasta • •1228 ı. ‘ mirde Alaancakta Aykı (568), latan-bıılda Sinan (162977), Boşlktaşta Esin (876), Beyazıtta Sühoyla ( 17*11), Fatihle Ayin (512», Kadıköyündc Ferit (175811, 1 numaralı seyyar büroda M*-lih (101224).
Bunlardan başka türlü şubelerde 50 hesap sahibi çocuk, ellişer liralık ikramiye kazanmışlardır.
Izmirde turfanda biber
25 liraya satıldı
İzmir 21 ı Hususi muhabirimin bildiriyor) — Senenin ilk turfanda biber mahsulü bugün Izmire getirilerek kilosu 25 liradan* satılmıştır Hafta başında domates getirileceği haber verilmektedir.
SEVGİLİ evlâdım, bu seferki mektubunuzun beni neden şaşırttığını anlatmadan önce, te-mesele hakkında dü-söylemek istiyorum. O açıklamalara da hacet
kanaat getirmiştim, ana dilinizde mııhar-lisanımıza o şekilde her gün hayret etti-
kelimesinin ifade etmek başkalarından mevzu
mas ettiğiniz şündüklerimi sayede başka kalmaz belki.
Bir vakitler giz talebe ve ben hoca sıfatiyle birer cephe tutardık. Barış içinde savaş gibi tuhaf bir şey o-lan talebelik ve hocalık münasebetlerindeki keramet bize de değdi ve müşterek konumuz yani yalancı dil bahsinde hayli bnğdaştıkdı. O dile çalışırken yazı alanında o kadar istidat gösteriyordunuz ki iyi bir muharrir olabileceğinize Tabii, fikrimce, rir olacak ve nasıl girdiğine gim “telif,.
istediği “başkalarından mevzu ve metin çalmaksızm yazma,, usulıyle sanat ve yaratma gibi asil kalem iş-
• lerine koyulacaktınız ı aklıma şimdi geliyor: Galiba şu “telif,, sözü aslından uzaklaştırılarak, çalma mânasına gelen tercümeye zıt bir mâna, yani “çalmama,, mânasını taşımaya memur edilmiş zavallı). Evet, sizden bunu beklerken bana dün aldığım mektubunuzda “tercümeye çalışmak., istediğinizi heyecanlı bir edâ ile yazıyorsunuz. Sanki marifetmiş gibi...
Ben mi yanıldım, siz mi aidattınız? Edebiyat aşkınız ne oldu? Yazı yazmanın tercüme gibi alt basamağına nasıl düştünüz?
Tercümenin, edebiyat bağımızı kemiren bir nevi filoksera olduğunu bilmiyor musunuz â kızım? Bir asra

Havayolları inkişaf ediyor
Umum Müdür muavininin bu mevzu hakkındaki beyanatı
Ankara. 21 — Devlet Havayolları Umum Müdür Muavini Hıza Çerçel, Havayollarının muhtelif işleri hakkında aşağıdaki izahı vermiştir:
“Devlet Havayolları Genel Müdürlüğünün hâlen işletmekte olduğu Kıbrıs ve Beyrut hattına ait ücret tarifelerini ve şartlarını mahallinde leabit etmek ve yeniden sefer yapılacak olan İsrail ve Mısırda lâzım gelen tetkikleri yaparak, bunlarla İlgili anlaşmaları görüşmek nizere Genel Müdür Osman Nuri Baykal Kahlreye gitmiştir.
Genel Müdür Osman Nuri Baykal'ın avdetini müteakip İsrail vc Mısıra sefer açılacaktır.
E. C. A. Teknik Yardım fonundan faydalanılmak üzere uçaklar. uçak nıotörleri. pervaneleri, cihazları ve teferruatı, bakım ve revizyon cihazları üzerindeki bilgilerini arttırmak mak-sadiyle Genel Müdürlüğümüz teşkilâtından 16 teknisyenin Birleşik Amer»-kaya gönderilmesi kararlaştırılmıştır.
Bu teknisyenlerin ilk grupunu teşkil eden 5 p»»rsonn|den üçü Amerikaya hareket etmiş, diğer iki personel de 15 gün sonra hareket edecektir. Diğer gruplar da sırasiyle Amerikaya gönderilecektir.
E.C.A. Teknik Yardım fonundan faydalanarak Devlet Havayolları personellerinin tamir, bakım, işletme ve uçak teçhizatının, uçak rnotörlerinin yerleştirilmesi Ve hava seyrüsefer hizmetleri bakımından yetiştirilmesi için Birleşik Amerikadan 2 uzman getirilecektir.
Bunlarda nbirisi motor revizyon uzmanı Klng Clouse, diğeri Mr. Ralph A. Poterson’dur. Bu uzmanlar 8 ay müddetin vc lüzumu halinde bu süre temdit edilmek üzere yurdumuzda kalmaları için Pan-Anu rikan Şirketi ile bir mukavele aktol un muştur. Uzmanlar 15 güne kadar memleketimize gelerek vazifelerine bavlıyacaklardır.
1) Ankara — İstanbul, 2» İzmir — İstanbul — Ankara — Adana — İskenderun. 3) İstanbul — Ankara --Kayseri — Malatya — Elâzığ — Erzurum, -I» İstanbul — Ankara — Sivas — Elâzığ — D.Bııkır — Van, 5) Ankara — Afyon — İzmir. 6 — Ankara — İstanbul — Afyon — Konya — Adana — G.Antep, 7) İstanbul — Bursa — İstanbul — İzmir — İstanbul.
Bu hatlar 1 mayıstan itibaren yaz seferlerine haşlıyacaktır.
Devlet Havayolları Teşkilât Kanununun yeniden tanzimi için Ulaştırma Bakanlığı erkânının da dahil olduğu bir heyet seçilmiştir.
Bu tasanda:
1 Pilot, telsizci, makinist, meydan müdürü gibi teknik personelin hukuki vaziyetlerinin tanzimi.
2 — İşletme muhasebesinin tesisi.
3 — Havayollarının inkişafına imkân verecek gayelere istinaden lüzumlu hükümlerin konulması.
gibi mevzular yer alacaktır.
Bilhassa bugüne kadar Havayollarının teknik işlerini büyük bir başarı ve feragatle İfa eden pilot, telsizci vc makinistlerin daimi kadrolara alınmaları. tf-rflleri gibi hususlar bu tasarıda ehemmiyetie nazarı itibara alınmıştır.
Makine ve Kimya Endüstrisi Genel Müdürlüğüne Ekrem Akbay tâyin edildi
AJikara 21 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğüne Yüksek Mühendis Ekrem Ak-bav’ın, üç genel müdür yardımcılığından birine mal Tolunay sek Mühendis tâyinleri ve ret.lcrinin 875
ve Genel Müdür Ekrem 17.5 lira temsil ödeneği verilmesi kararlaştırılmıştır.
Yüksek Mühendis Ce-ve diğer birine YUM Melih Banıtçuoğlıınun her üçünün aylık üçer lira olarak teshili Ak bay'a

Yazan : Reşat Nuri Darago
yakın zamandan beri günden güne şiddetini arttırarak edebiyatımızın bütün kudret, yaratma, sanat ve icat iradesini soysuzlaştırdı. Nasıl başladığını söylemenin faydası yok (sözde batı ve batılılık merakı* ı Fakat nasıl geliştiği gözönünde: Edebiyatımız a/tık sadece tercüme edebiyatı olup onun yüzlerce tercümecileri arasında kendi özünden ilham alanlara hayat hakkı verilmiyor.
Sebebi» diyeceksiniz. Hayli derindir kızım, İlkönce yabancı «âlemlere ve edebiyatlara karşı pek tabii bir alâka vardı: Bu, Tanzimat Devrindeki tercümecilığin vasfıdır; ondan sonra, yine yabancı âlemin içimize sızan tesiri ile olacak, kendi edebiyatımıza karşı “hassas,f olmamaya başladık. Bunda yanılıp yanılmadığımızı başka bir fırsatla söylerim. Nihayet bu sön yirmi, hattâ otuz, ve hattâ kırk sene içinde dilimize vurulan o affedilmez darbeler geldi ki, bütün bir topluluğu lisaniyle beraber hassasiyetinden, şahsiyetinden hulâsa benliğin-den tardetmiştir (bugünkü nesil, sız de kabul edersiniz, türkçe bilmiyor). Kendi edebiyatını bilmekten mahrum edilmiş kimselerin, yazmak sevda-siyle başka edebiyatlara dpnmesi belki zaruri idi. Kaldı ki kendi dilinde yazmayı o dil dâvasının karışıklığından dolayı öğrenemiycnlerin yabancı dil bilenleri, Türk cahili oldukları için edebiyatlara rağbet virmeye koyuldular.
edebiyatının da rastgele başka edip onları çe-Neden? Kolay
bir işti de ondan; hele türkçe düşünüp. düşündüğünü türkçe ifade etmekten çok daha kolay.
Bunun için değil mi ki edebiyat namına çıkanın onda dokuzu tercümedir? Yalnız edebiyat değil: Bütün ilim sahası da bulandı. Kendi edebî varlığımızdan uzaklaştıkça yaratmanın icap ettirdiği bilgi, ciddiyet, tefekkür gayretini sanki serfedecek yer bulamadık ve bunların hiç birini istemiyen, her türlü lâubaliliğe ve vukufsuzluğa — karşı tarafa müra-kabe imkânı vermediği için — müsait olan tercümeyi, sahiden muharrirlik zannettik ve bu muharrirlik mesleğinin o kadar tenbel ve cahil işi o-labileceğini ekletmedik bile.
Milletlerarası Telif Hakkı Kanunu memleketimizde tatbik edilse bilmem o meslekte kaç kişi’ kalır. Keşke öyle bir şey olsa da edebi hayatımız hakiki ediplere, yani türkçe düşünen, türkçe yazan, hulâsa edebiyatın tercüme ve intihal değil de yaratma idüğini fiilen isbat eder sanatkârlara inhisar eylese! Bunlar yirmiyi geçmese dahi, edebiyatımıza hiç bir şey katmıyan ve aksine, onu â-deta boğon iki yüz tercümeciye bedeldir.
Pek heyecanlı konuştum değil mi kızım? Anlaşılan, içimi boşaltmak ist iyotmuşum çoktandır. Şimdi meseleyi daha s&kin görüşelim; tercümenin ne bakımdan mütalaası lâzım geldiğim — ve edebiyatımıza ettiği zararları hesaba katmaksızın — düşünelim:
a) Tercüme, kolay kolay tiksinmi-yen kimselerin harcıdır. Her kelimeyi, her işareti, cümleyi, fikri hüküm ve muhakemeyi birer birer söküp tekrar kurmak zorunda olan mütercim, tercüme ettiği muharririn çamaşırcısı, hekimi, hastabakıcısı gibi bir şeydir. Artık bahtına: Her tarafını. her halini ister istemez öğrendiği o muharrir nâdiren temiz ve sağlam, çoğul hasta ve kirli ve hele aklından, muhakemesinden, zevkinden illetlidir. Bunlara katlanmak lâzım. Şunıı ilâve edeyim ki. tercüme» çiler arasında gönlü bulanan pek az: Çünkü “zevk,, denilen nesne ile pek ülfet etmemişlerdir.
b) Her hangi bir muharririn dimağ ve fikir bakımından değerini ölçme vasıtası tercümedir. Şunu basit bir teşbihle izah edeceğini: Sinemada, şahısların hareketlerini tabiat dışı ağırlaştıran filimler yapılır: bakarken, her âzanın nasıl işlediğini ve her hangi bir hareket aksaklığını hemen görmemek mümkün değil. Keza, tercümede, aynı amel İyeye tâbi tuttuğumuz muharririn kafaca nasıl bir gidiş kurduğu derhal anlaşılır (tekrar ediyorum: Anlıyana!). Hulâsa tercüme, o itibarla, frenklerin ruh-bilim alanında kullanageldikleri “test., tir.
Hattâ “tenkid,. sanati, “enfüsl., olmaktan çıkıp ilmi olursa, her hangi bir eserin kafa bakımından, yani mantık ve iz’an bakımlarından değerini ölçmek için en kısa yolu tercümede bulacaktır.
Bütün bunlar dışında tercümenin tatlı tarafları yok değil. Güzel bir metni çevirmek do sanat işidir; foat-tâ bir nevi yaratma, (tekrar edeceğim: Yaratma kudretim kendinde taşıyanlar için!) Bir de faydası var: Dil öğrenmek! Bu alanda yerini hiç bir şey tutamaz, çünkü onda da, her sanatta olduğu gibi, malzeme ile vasıtasız temas edip eli yahut kafesiyle yoğurmak lâzım.
Tercümeye bu amelî düşünce ile çalışmak istiyorsanız hiç durmayın. Fakat maksadınız yazmak, yani muharrir olmak ise kendi Aleminize koyulun ve tercümenin sizi götüreceği Alemleri bırakın: Onlar şahsiyetinizi beslemez» körletlr. Yazm-ık istiyorsanız evvelâ “siz,, olun. Kendinizin ne olduğunu gösterdikten sonra tercüme işini görüşürüz.

Savfft 4
Ti Ntaan 1950
Uç devir ve üç tarih
SPOR
Bugün .yapılacak
futbol maçları
Seyid Battal Gazi Türbesinde
DEN DE ORADA İDİM!
yakarı t O rami rol WİHiam D.Leahy
_ _ Çeviren: Halûk TAN SU G
Truman, Potsdam Konferansını
hazırlamaya karar veriyor
//
De Gaulle'e silâh sevkıyatını derhal kesiniz,,
Ga/ofosaroy - Beşiktaş maçı, şampiyonu belli edecek ehemmiyettedir. F.Bahçe ile Vefa karşılaşması taraflardan de puvan
üzerinde çok mühim rol oynayacaktır
t
her ikisinin vaziyetleri
Bu türbede Frikya, Bizans, Selçuk ve Osmanlılık kucak kucağa değilse bile yanyana duruyordu
Şubat içinde, Yalta’dan ayrıldıktan sonra, hayalimden geçen aksilikler fazlasiyle tahakkuk ediyordu. Hattâ en kötümser anlarımda bile tahayyül etmemiş olduğum gayet tehlikeli bazı hâdiselerle karşılaşıyorduk. Stalin şüphe içinde idi. Sovyet lideri, İngiltere ve Amerikanın Rusya aleyhine birleştiklerine kanaat getirmiş gibi bir tavır takınıyordu. Churchill “sinirli” idi. İngiliz Başbakanının büyük bir sevgi İle bağiı bulunduğu “İmparatorluk” harbden zavıflamışdı. İngiltere dahilinde siyasi bir kriz başgöstermek üzere İdi. Çan-Kay-Şek. adetleri ve kuvvetlen gittikçe artan âsilerle uğraşmak zorunda idi. San-Francisco’dakı Birleşmiş Milletler Konferansı Rusların dar görüşlü siyasetleri yüzünden mühim bir ilerleme gösteremiyordu. De Gaulle her zamankinden hırçın İdi. Japonya daha mağlûp edilmemişti. r
Truman Postdamı ha^ırtiyor
Avrupada zafer kazanılmış, fakat sulha yaklaşmak daha kabil olmamıştı. Bu şartlar altında yeni ve tecrübesiz bir cumhurbaşkanının insiya-tivi eline alarak üç büyükler arasında bir konferans yapılmasını istemesi büyük bir cesaretti. Mamafih normal diplomatik yollardan halli mümkün olmayan bir çok mesele mevcuttu. Polonya’nın durumu Rusya ile aramızdaki münasebetlerin en tipik mi-tali idi. Alm&nyanın işgali ile ilgili bazı mevzuların hemen halledilmesi de icap ediyordu.
İcar-iare; Avrupaya harb sonrası yapılacak yardım; harb esirleri, “harb mücrimleri”; mihverin işgalinden kurtarılan bölgelerin, bu arada bilhassa balkanların siyasi ve ekonomik gelişmesi hep münakaşa mevzuu olan bahislerdi. Nazilerin teslim oldukları haberi resmen bildirildikten bir gün sonra Triyeste şehri üzerinde anlaşmazlık başgösterdi.
Triyeste meselesi
10 mayıs günü Triyeste bahsini Başkanla görüştüm. Tıto ordusu ile müttefik kuvvetleri arasında ve Ve-nezia Giula için bir çarpışma olabileceğini kendisine anlattım. Truman müttefiklerle Yugoslavlar arasında harb çıkması ihtimalini dahi göze alıp enerjik bir hattı hareket takibi taraftan idi. Venezıa Glula’nın taıaf-tarsızlığmı muhafaza etmek azminde idik.
Triyeste meselesi gerginliğini muhafaza etti. 19 mayısta, Yugoslavva-daki elçimizden aldığımız bir haberde: Tito’nun askeri kuvvetlerini ve hükümetini Venezia Giula’dan çekmek istemediği bildiriliyordu. Muharebe ihtimali boylece daha yaklaşmış oldu. Bu vaziyet karşısında Truman, Stalin ile Churchill’in yardımını istemeği münasip buldu. 20 mayıs günü öğleden sonra Dışişleri Bakanlığında çalışan muhtelif kimselerle konuştum. Başkanın tasvibi ile Stalin’e bir •telsiz gönderdim. Bahsi geçen bu mesajda Tito ile müzakerelerde buluna-
bilmemiz için Sovyet liderinin tavassutunu rica ediyorduk. Diğer bir mesaj da Churchill e gönderdik ve Yu-goslavyanın muhtemel bir taarruzuna karşı aldığımız askerî tedbirleri kendisine bildirdik.
Uzun süren müzakerelerden sonra, Triyeste meselesi kan dökülmeden ve muvakkaten halledildi. Bununla beraber, karma kurmay balkanları lüzumu takviye lamış mağlup yorduk.
Önceden kararlaştırılan esaslara göre Viyana’yı kontrol bahsinde mahallî Sovyet komutaniyle işbirliği yapmak kabil olmuyordu. Bununla beraber 19 mayısta Stalin Viyanaya mümessillerimizi göndermemizde hiç bir mahzur görmediğini bildirdi. Bu mesele de Potsdam da mevzuu bahis edilecekti.
Moskovaya gitmek üzere olan elçi Harnman, Sovyetlerln Japonya karşısındaki durumunu bize etraflı bir şekilde izah etti. Harriman’a göre, ne yaparsak yapalım Rusya Japon harbine iştirak edecekti. Sonunda da, Moskova, Mançuryada ve dış Mogol-yada kurulacak herhangi bir hükümeti kontrolü altına alacaktı. “Rus şartlarının’’ kabulünden beri ben de aynı kanaati taşıyordum.
Hopkins Moskovaya gidiyor
Truman, üç büyük>* için teşebbüsü eline r günü bu yolda mühir.
Hemen o gün Stalin’e bir telgraf çekti ve Rusya ile Amerika arasında anlaşmazlıklara sebep olan bazım ese-leleri görüşmek maksadiyle Harry Hopkins’i oMskovaya göndereceğini bildirdi. Hopkips tedavi görmekte olduğu Rocherster ve hâlâ iyileşmemiş olmasına rağmen bu nazik vazifeyi büyük bir memnuniyetle kabul etmiştir.
Truman aynı mesele üzerinde Chıır-chill’in düşüncelerini Öğrenmek maksadiyle, Joseph E. Davies’i Londraya göndermeyi münasip buldu. İngiliz Başbakanının VVashington’a yolladığı telgraflardan Sovyetlere çok sinirlendiği anlaşılıyordu.
Temmuz ayı içinde Potsdam'da toplanacak konferansın temeli ve hazırlıkları böyle başladı. Gerek Hop-kins, gerekse Davies’e verilen vazifeler müstakbel konferansın esasını teşkil ettiği için son derece mühim bir karakter taşıyorlardı. Her iki mümessilimiz de vazifesini yaparken Beyaz Sarayı durumdan, günü gününe haberdar ettiler.
halinde “Triyeste cephesini” için askeri birlikleri hazır-olduklarından Yugoslavları edecek bir durumda bulunu-
malzemeyi elde etmekte zorluk çekeceğimizi zannetmiyordum. Bu mühim mesele deniz nakliyatında idi.
Pafllfiktekl kuvvetlerimizin komutası bahsi bir çok müzakere ve münakaşalara sebep olmuştur. Mayıs ayı içinde Amiral Torna» KLnkald ile bir görüşme yaptım. Mac Arthur’un emri altında çalışan 7. filoya komuta eden Kinkaid düşüncelerini açıkça ifade etti.
Amlral’a göre, Pasifik savaklarında, ordu ile deniz kuvvetleri arasında nihayet bir miktar işbirliği" kurmak kabil olabilmişti. Fakat Hava Kuvvetleri lüzumundan fazla İstiklâle sahiptiler. Bu bakımdan da ne orduyu ne de bahrlyeyi lüzumu kadar des-tekliyemlyorlârdı.
konferansı e 20 mayıs r adım attı.
Kinkaid şöyle bir hal çaresi teklif etti: İhraç yapılıncaya kadar komuta bahıiyede olmalı, İhraçtan sonra komutayı Kara Kuvvetleri ele almalıdır. Haziran ayında kurmay başkanlar!, bahsi geçen bu komuta meselesini yeniden ele alacaklardır.
Kinkaid'le konuştukttan biraz sonra Bahriye Bakanı Forrestal ile beraber öğle yemeği yedik. Bu fırsattan istifade ederek Pasifik harekât sahasındaki komuta bahsini konuştuk. Fakat, vaktimizi daha çok, tek bir Millî Savunma Bakanlığı kurulması üzerinde yaptığımız münakaşalar aldı. Gerek Forrestal, gerekse ben, kara, deniz ve hava kuvvetlerinin hemen birleştirilmesini deniz müdafaa sistemimiz için zararlı görüyorduk. Harb içinde bulunduğumuz bir zamanda bu kadar mühim bir değişiklik yapmaya kalkmak tehlikeli olurdu.
Truman'ııın Fransaya sert bir ihtarı
Milli Eğitim Mükâfatı maçlarının altıncı hafta karşılaşmalarına bugün İnönü Stadyonııında Fenerbahçe -Vefa; Beşiktaş - Galatasaray maçlarıyla devam edilecektir.
İlk maç Vefa ile Fenerbahçe arasındadır. Millî Eğitim maçlarında güzel oyunlariyle nazarı dikkati çeken Vefa takımının bugün Fenerbahçe i-le yapacağı karşılaşma merakla beklenmektedir.
Lik liderinden İki puvan geride o-lan S arı-Lâoivertî ilerin bu maçı kazanmaları icap etmektedir. Aksi takdirde beraberlik veya mağlûbiyet kendilerini şampiyonluktan bir hayli uzaklaştırmış olur.
Günün ikinci ve mühim maçı Ga-latasarayla Beşiktaş arasındadır.
Gerek Sarı-Kırmızılılar, gerekse Siyah-Beyazlılar bu maça sakat o-yuncıılarla çıkmak mecburiyetindedirler. GalatasaraylIların sakat yuncıısu pazartesi gününden Bursada bulunmaktadır.
5 o-beri
• f
r
Seyid Battal Gazi türbesinin kapısı
* * * r
r 9
r • • r.
.7.
t
’i
A
i ■:

z
4
, r
nız ovaya bağladık. Bağladık amma, Eskişehir burnumuzun dibinde.. Koca balık, küçük balığı yutuyor Pazarımız oraya aktı. Seyidgazi de büyücek bir köy oldu...
îhtiyapn işliyen hafızasından hayli faydalanacağımı umarak, ahbaplığı biraz daha ilerlettim ve ondan aldığım malûmatla İnandım ki, Seyidgaziyi bu derece bücürleştiren, cüceleştiren üç sebep vardır. Bunlardan birincisi, Battalgazi türbesinin eskisi gibi binlerce tarikat mensubuna ziyarel.Tâh olmayışı. İkincisi, Orman Kanunu tatbikatı yüzünden halkın odunculuk ve kerestecilik yapamayışı. üçün-CÜ8Ü de, ova mahsulünün Eskişehır-de satılmasıdır. Birinci sebep münasebetiyle başımı kaldırıp türbeye baktım: Bu bir ihtişamdı!.. Seyitgazi, Eskişehir yaylâsının en sonunda, yüksek bir tepenin zirvesinde üç devri ve üç tarihi temsil eden bir âbide!.. Yeni ahbabıma dönerek rica ettim: Bana türbeyi gezdir diye... Tabakasını cebine, çubuğunu belindeki kuşağa koyarak
— Haydi
ağır ağır davrandı... gidelim, dedi.

konanının
arkasındaki saptık. Ora-tepeye tır-
Bu sabah Burandan gelecek bu futbolcuların vaziyetleri sahaya çıkarken belli olacaktır. Galatasaray takımında, bugün mühim bir tadilât yapılacağı Nacinin sağiç-te, Fazılın da müdafaada yer alacağı söylenmektedir. Siyah-Beyazlılarda ise Hüseyin aağlç, Kemalin soliç oynaması mevzuu bahistir.
Galatasaray - Beşiktaş maçının beraberliği yine Sarı-Kırmızılılann şampiyonluk ümitlerini kuvvetlendirmiş olur.
Bugün saat 15 teki Fenerbahçe • Vefa maçını Mustafa Güventürfc, Galatasaray - Beşiktaş maçını da Feridun Kılıç idare edecektir.
olan ancak
yapraklarla
münferit küçlık köşkü
5
6
1 -
e
6 —
10
Dt'N'hl' Mil.MAC ANİN HALLİ
7
8
8 0
1
2
3
4
2
3
4
5
9 -
10 -
Pasifik Komutt anlığı meselesi
Japon harbinin son perdesini plânlayan hazırlıklar ilerliyordu. Bununla beraber, son üç sene içinde istihsalin büyük mikyasta harb gayretlerine tahsis edilmiş olması sivil halkın ihtiyaçlarını karşılıksız bırakmışıtı 15 mayısta Harp Seferberlik Ofisi Müdürü Fred Vınson, Japonyaya karşı yapılacak savaşlarla ilgili istihsal tahminlerini öğrenmek lüzumunu belirtti.
Harb İstihsali tahminlerini öğrenmekle sivil ihtiyaçları kısmen karşılamanın mümkün olup olmadığı hesap olunacaktı. Vinso-’a, istediğini yazı ile bildirmesini s ledım, aynı zamanda da meseleyi General Mar-shall’a haber verdim. Uzak Doğuda kİ askeri harekâtımız için lüzumlu
Mayıs içinde, Fransızların. Batı 1-talyada İşgal etmiş oldukları bazı bölgeleri tahliyeye yanaşmadıklarını Öğrendik. Fransızlar barış andlaşma-smdan evvel buraları ilhak etmek niyetinde idiler. Bahsi geçen bölgedeki Fransız Komutanı Amerikan kuvvetlerine karşı harekete geçmek tehdidinde bile bulunmuştu. Truman bu duruma çok sinirlendi.
Cumhurbaşkanının meseleyi halle-dış şekli gayet kestirmedir. Hâdiseyi kendisine haber verdiğim vakit Truman bana şu suali sordu: “Fransız-lar bizim kendilerine verdiğimiz silâhları kullanıyorlar değil mi?”
“Evet, efendim.”
“O halde, de Gaulle’e silâh sevkıyatını durduracağız.”
Bunu mütaakip General de Gaulle’e gayet sert bir mesaj yolladı. Eğer Müttefik Yüksek Komutatnlığının emrine itaat etmez ve Fransız kuv-vetelerini İtatlyadan çekmezse Amerika Fransaya yaptığı silâh sevkıyatını derhal durduracaktır.
Başkanın kestirme lisanı tesirini gösterdi.
Fransa, Holanda ve Avustralya, Japonya’ya karşı girişilen harpte daha faal bir rol oynamak için ısrar ediyorlardı. Fransızlar bahis mevzuu mesele hakkında bizden mutlaka bir cevap istediklerini söylediler. 26 haziran günü Fransız mümessili ile görüştüm ve tekliflerini Mac Arthur’a bildirdiğimi, fakat Generalden hâlâ bir cevap almadığımı kendisine söyledim. Şahsi kanaatime göre General Mac Arthur, Fransız birliklerini kullanmak arzusunda değildi.
fDeı/amı var)
I
Dünyada ilk basketbol şampiyonası
Buenos-Aires, 21 A. A. (AFP) — tik dünya basketbol şampiyonası kasımın ilk onbeş günü içinde Buenos-Aires’de yapılacaktır.
Orta Anadolu yaylâsının kurak ve kıraç mıntaka-larıru, yeni bir tarım mevsimine gir. diğimiz sırada görmek ve buraların İktisadî durumu kadar sosyal ve tarihi hüviyetlerini de okumaya çalışmak gayesiyle yola çıktım. Hazırla, dığım programa göre birinci uğrağım Seyidgazi kasabalıydı. Tabiatin lütuf ve bereketinden ziyade, hasisliğine sık sık maruz kalan bu kasaba ve havalisinin kuru ziraat bakımından sembolik bir hususiye, ti vardı. Otomobil, güzel ve Arızasız bir şosenin virajlarından kıvrıla kıvrıla, bizi mahzun ve ıssız bir stepe doğru götürürken, birden bire, benim hislerimi tekzip eder gi-
bi kuvvetli bir yağmur başladı. Kırk dört kilometrelik, mesafeyi, bu yağmurun altında tamamladık.
O gün, kasabada, yeni bir ilkokulun da temelatma töreni yapılıyormuş. Halkın bu temel önünde, davullu zurnalı, bir şataretle toplandığını görerek hemen oraya gittim Vali Bay Ahmet Kınık ile Milli Eğitim Müdürünün izahlarından anladım kı, Seyidgazi çocukları, yıllardan beri, yıkılmağa hazır gibi duran, köhne ve ahşap bir binada, ilk tahsillerini yapıyorlarmış. Çocuk babaları da. bu ağır şartlarla okuyan yavrularının her gün bir tehlikeye maruz kaldıklarını düşünerek endişe içinde imişler... Yeni bina ise. kasabanın en büyük bir İhtiyacını karşılıyacağı içindir ki, halk seviniyormuş... Eski binayı görüp gezdikten sonra Seyid-
gazililerln bugünkü bayramlarını urlu ve sebepleri Aşikâr bir bayram diye tavsiften kendimi alamadım.
Tören biter bitmez, ilk işim, çiftçilerin peykelerinde esneye esneye o-turdukları bir kahvehaneye uğramak oldu. Sakalına kır düşmüş ve bıyıklarının iki ucu. çenesine doğru sarkık bir zatın yanına oturup hal hatır sordum. Bu ihtiyar kasabalı, beni bir parti propagandası yapacak sanarak, ilkönce, ürkek ve çekingen davrandı. Fakat ben ona, kasabanın neden bu derece tenha oluşunu sorunca, şöyle bir kımıldandı... Kantar bakışlı bir tavırla, muhtabmı tepeden tırnağa kadar süzdü...
— Görmüyor musun oğlum, dedi. Kasabanın önü ova. Arkası dağdır. Yeni Orman Kanunu bizlere dağda ferman okumayınca, kısmetimizi yal-
şu-

4 mezarlar çömlek ani attı-i
SOLDAN SAĞA:
— Bir çocuk oyunu
— Belirti mevcut (iki kelime)
— Geçmişi siyah ıiki kelime)
— öne doğru meylet. Başındaki harfi değiştirirseniz hasta olur.
— Sonuna bir harf gelirse yüze gülücülük olur, Para mnhfazaeı
— Tersi her şeye ‘'eyvallah'’ diyen hoşgörü sahibidir. Belliyi kuvvetlendirir
— Usanır, Katil
— Tersi çok küçük bir zaman parçası, Tersi del
Hır dizgi mukınebi markası, Nida İltifatta bulunur (iki kelime) YUKARDAN AŞAĞI: Etrufı çiçekler ve Çevrili mevcut
Hâdisesi sade (İki kelime) Durumunu
Sebep, Ternı mebzul ahzet
Tersi Enklşehlrln bayına geldi. Hem İltifat, hem tahkir mânasına gelir
istikbal intihap ot (iki kelime». Yabancı asalet unvanlarından
7 — Tersi hatalı ve kötü, Bir harfin o» künuşu
— Serazat
— İçinde bulunduğumuz yıla kelime)
— Toprağı geniş değil.
SOLDAN SAĞA:
1 — Mesire yeri, 2 — Ümidi kırık. 3 _ Dayanak. Ca. 4 — Ayal, Ladum, 5 — Hes, Niye. 6 — Eterll. At. 7 — Atan. Bölge. 8 — Be. Ar, De. fi — Caiz.,' T.MU Le. 10 — İktiza eden.
YUKARDAN AŞAĞI:
j — Mudabenecl, 2 — Emaye tabak.
3 — Siveaet. İt. 4 — Ladl, İzhar. 5 — Bin (Karin) ol. 6 — Ekol. İhata. 7 — Yıkan. Örme, 8 — Er. Dİ. fi — Ricaya gelen. 10 — İkamet eden.
Kendi kendine:
— Çekindikleri nedir? dedi. Muratgiller olsa kardeşim bana haber verirdi. Çünkü bu noktada anlaşıyoruz. Kendisine yardım edeceğimi bilir. Onlar değilse ben’im herhalde...
Yine dinledi ve aksı bir tesadüfle şu sözleri duydu:
— Cemile tüfeği ver.
— Buyurun.
Kızının sesiydi. Osman her şeyi anladı ve ürperdl. Bu son günlerde, Muhsenin ölmek üzere bulunduğunu kendisi ve oğullan gülerek anlattıkları vakit Cemile ses çıkarmamış ve sevinç göstermemişti. Hattâ babası onu bu yüzden ayıplamıştı. Her şey anlaşılıverdl. şimdi. Zavallı kız amcasının offlunu seviyordu; fakat işin daha kötüsü, bir alçağın kolları arasına atılmak için ailesine, ana baba ve kardeşlerine onların kinleriyle hislerine ihanet etmiş, şaşkınlığı kendi şerefini feda edecek kadar ileri götürmüştü. Osman, böyle müthiş bir hakarete uğrayacağını hiç bir zaman aklına getirmemişti. İnsan sesiyle havada hâsıl olan ihtizazın, kendisinde, kurşunun veya çeliğin açamıyacağı bir yara açtığı o yerde vurulmuş bir adam hali ile duruyordu.
tik anlarda bu acı o kadar şiddetli, ıstırabı o kadar derin, duyduğu utanç o derece yakıcı oldu ki, ne karar vermek lâzım geldiğini kestiremedi. İntikam fikri bile canlanmıyordu, Fakat bu durgunluk çok sürmedi; Osman, kendine gelerek vaziyeti süratle muhakeme etti ve evine dönüp karisiyle oğullarına:
— Cemile mel’unun biridir, dedi. Muhse-ni seviyor; o Mehmet köpeğine kaçmış. Evlerinin avlusunda sesini duydum. Kerim, sen, adamlarımızdan üçünü alıp gider kapılarını çalar, kız kardeşini hemen istediğini söylersin. Gürültü çıkarırsın; onlar pazarlığa başlı-yacaklar, sen cevap verir işi uzatırsın. Serbaz, Elem sîzler de askerlerden beşi ile kazma küreğe sarılıp benimle geleceksiniz. Biz, dar so-
İstanbul jimnastik birincililkleri
Beden Terbiyesi İstanbul Bölgesi Başkanlığının tertip ettiği İstanbul birinci ve ikinci kategori jimnastik birincilikleri bugün saat 15 te E-minönü Halkevi spor salonunda yapılacaktır.
İstanbul boks birincilikleri
İstanbul boks birinciliklerine bu gece Galatasaray Spor Kulübünün lokalinde başlanacaktır. Üç gün devam edecek olan İstanbul boks birinciliklerine 120 boksör iştirak edecektir.
İnönü Stadında
şeref tribünü tamamlandı
İnönü Stadında uzun müddetten beri inşaatı devam eden Şeref tribünü ikmal edilmiş ve bugünden itibaren buraya seyirci alınacaktır.
Galatasaray takımından üç oyuncu ağır sakat Geçen haftaki maçlaVda sakatlanan GalatasaraylI Muhtar, tsfendiyar
ve bilhassa Reha ağır surette yaralandıkları için bugün ve yarın takımda yer alamıyacaklardır.

Sakatlıkları (lolayıslyle bu hafta Galatasaray takımında yerlerini alanııyacakları bildirilen GalatasaraylI üç for: Reha, Muhtar ve Isfrndiyardan mahrum şeklide çıkacak, hücum hattında yalııız kalacak olan Gündüzün bundan önceki _ maçlardan birinde hücumu

Hükümet taşlıktan, bir patikaya dan. yorgun adımlarla inanmağa başladık. Sağımızda, solu-
muzda bir sürü kazılmış, oyulmuş vb açılmış hendek ve mahzenler vardı Bunların Bizans devrine alt olduğunu, İçinden çanak, çıktığım bana kılavuzum
Tepeye ulaşınca, şimdi artık üstünda çimenler yeşermeğe başlayan bîr yoldan, türbeye doğru ilerledik. Giriş, tamamiyle bir kilise methali idL
Avlunun cenubunda, Seyid BaS* talgazl zaviyesinin aşhaneleri, bitişiğinde, mürid ve dervişlerin hüafe« leri, garbında granit bir kaya parçası gibi dipdiri ve dimdik duran btaf kilise, onun berisinde, ışıkları sönme* mış bir yuva gibi apaydın bir cami ve nihayet Battalgazinin türbesi vardı. Burada, Frikya, Bizans, Selçuk ve Osmanlılık, kucakkucağa değilse bile yanyana duruyordu. Altın ve toprak ilâhlarına tapınan zengin Frikyanin şu zaviyedeki durumunda, esrarını saklayan bir müneccimin muammalı ifadesi var gibiydi. Bizans, derileri soyulmuş, etleri lime lime didiklenmiş muhteşem bir kadavradan farksız değildL
Selçuk burada bir mimar, OsmanlI burada bir türbedar, ve Türk büroda, umumi heyet ve heybeti ile bir ev sahibi idi.,. Aşhanenin kapıları yıkılmış, hücrelerin camlan parçalanmış, her tarafı yeşil otların serptiği hır yosun kokusu tutmuştu. Bektaşilik şimdi burada, dilini yutmuş bir rindin mütevekkil 6İikûtu ile dem çeki yordu.
Milâddan önceki taş yığını İle Mi. lâttan sonraki hendese, burada klâ’ sik bir şiir olmuştu sanki
Kılavuzum anlatıyor: ğün merkad, hazretin
Yanındaki sevgilisi olan kıra! kızıdır. Onu kılıcının hakkı diye almıştı. Bir vakitler, karşıdaki odada şeyh efendi otururdu. Onun elini öpmek, hayır duasını almak için her yıl buraya yüzler ve yüzlerce mtislüman gelir, yarım hacı olurlardı. Biz ise, bu yüzden geçinir, giderdik...”
Yalnız şurasını açıklamak lâzım gelir ki, bu türbe, bu zaviye ve bu manastır. Frikyalılardan itibaren üs. ttiste ve tabaka tabaka yıkılan dört levrin eserleri kadar itikatlarının da bir tekasüf merkezi olup asıl kaynak Yflzıiıkayadadır. Hiçbir sejyah, Yapılı kaya ve Kümbet mıntakasını bezmeden. Seyidgazi ilçesinin mitolojik varlığını kavrayamaz. Onun için ben de arabamı o tarafa doğru sürdüm.
F. Ş.
• • •
“Şu gördü-merkadidır.
Hicri
ta geçenleri babaya anlattıktan sonra:
— Yukarıya, dama çıkalım, diye devaı etti; oradan ateş ederiz. Bizi kolay kolay ele geçiremezler de.
— İyi ama sonunda geçirirler, biz de öcümüzü alamamış oluruz. Dama çık; Cemile ile birlikte komşunun damına atlayın ve kaçın, sokağın dönemecine vannea hiç durmadan şehrin öbür ucunda oturan akrabamız Yusufun evine koşun. Sizi saklar. Cemileyi de kaybetmiş olurlar. Nerede olduğunuzu, kızı nereye götürdüğünü öğreninceye kadar günler geçer. Düşmanlarımız utancından ne edeceklerini bilemezler.
Muhsen cevap vermeksizin tüfeğini omu zuna geçirdi, ne yapacaklarını genç kıza anlattı ve annesinin elini öptükten sonra iki A-şık. evin damına çıkan dar merdiveni acele adımlarla tırmandı; oradan bir duvarı aşarak başka bir dama, sonra bir ikinci, bir üçüncü bir dördüncü dama sıçradılar ve nihayet ensiz sokağın iğrl bir hat takip ederek uzandığı noktaya vardılar. Sevgilisini bütün bu koşuşma esnasında sonsuz bir şefkatle tutan ve destekliyen Muhsen, orada damdan yere at-lıyarak, peşinden tereddüt etmeksizin atlıyan Cemileyi kollarını uzatarak yakaladı; sonra uzaklaştılar, yolun karanlık dolaşıklığı içine daldılar.
O aralık Mehmet, hiç bir şeyden haberi yokmuş gibi, kapının dış tarafındakilerle sö» ğüşüp sayılmakta devam ediyordu. Onların bağırmak ve çağırmakla ne maksat güttüklerini anlamıştı. Durmadan sarsılan kapı nihayet çathyarnk gürültü ile yıkıldı. Fakat Meh-metle yanındakiler ateş etmediler.
Aynı zamanda duvarda büyükçe bir gedik açılmış ve bu suretle ev halkı kıskaç arasınr alınmıştı.
Mehmet:
J
SYA HÎKAYELERİ
Kandehar Aşıkları
5
('Devamı r«r;
M.
Yazan : A. de Gobineau
S____________________
Çeviren : Reşat Nuri Darago ____________________________r
RECEP
4
1869
1950
NİSAN
22
Cumartesi
Rumi
NİSAN
9
1366
kak tarafından o mcl’unlann duvarını yıkmağa koyulur ve gediği açınca içeri gireriz. Şimdi iyi dinleyin, adamlara da söyleyin, onları zorlayın lâzımsa. Yarın şu köşede, yatağımın başında üç tane kelle dizilecek: Meh-medin kafası, Muhsenin kalası, Cemilenin kafası! Haydi, Bismlllâh! İş başına!
Mehmedin evindekiler müdafaa hazırlıklarını henüz bitirmişlerdi ki kapıya vuruldu. Aile reisi:
— Kavga başlıyor, diye fısıldtyarak evin giriş kapısına giden dehlizi ötekilerle birlikte tuttu. Karısı, elinde bir yedek tüfekle arkasında, Muhsen de fitilli tüfeğiyle yanında duruyor; Cemile İse onun yanında, kargısını tutuyordu. Bunların arkalarında adamlarından kamalı Üç kişi vardı.
Müdafıleıde silâhlarının sayısı ve iyiliği bakımından üstünlük yoktu ise de buna karşılık azim ve karar vardı. Hiç biri titremiyor insan gönlünün duyabileceği hislerin en kuvvetlilerini taşımakta olan bu mahlûklarda âdı denecek hiç bir düşünce yoktu. Onlarda, kah romanca bir şecaat havası içinde yalnız sevmek ve nefret etmek mevcut olup hem hayatın tatlılığını, hem ölümün mafruz acılığım unutmuşlardı.
Kapıya İlk vuruşta cevap vermemişlerdi
lkincl defa olarak vurulan dipçik ve tekmeler kapıyı sarstı, ve sarsıntı bütün evin içinde duyuldu. Mehmet, sert bir sesle:
— Kim o vuran? diye sordu.
Kerim cevap verdi:
— Blziz amca. Cemile sizde. Dışarı çıkarın.
İhtiyar Efganlı:
— Cemile burada yok, dedi. Vakit geç oldu; rahat verin bize.
— Kapıyı kırarız. Sonra ne olacağını bilirsiniz. •
— Bilirim. Kafanızı patlatacağız işte o kadar.
Bir aralık sustular. Cemile Muhsenin kıı ağma dedi kİ: Â
— Öte tarafta bir patırtı işitiyorum. Av ya çıkıp ne olduğunu anlıyayım.
Muhsen:
— Git bak, dedi. Genç kız uzaklaştı, dlr •dİ ve hiç bir heyecan göstermiyerek yerin ’önüp:
— Gedik açmaya uğraşıyorlar, dedi.
Muhsen düşündü; duvarın kerpiçten ,va pıldığını, kalınca olmakla beraber dayanamı-.vacagını biliyordu. Kerim yeniden konuşmaya başatmış, tehditle karışık sözler söylüyor, Mehmet de cevap veriyordu. Oğlu, öte taraf-


VAKİT VASATİ EZAN
Güneş 6.10 10.15
ÖRle 13.13 5.18
İkindi 17.00 9.05
Akşam 19.56 12.00
Yatsı 21,35 1.40
İmsâk 4.23 8.28
I
StYASl tKTİSADl
YENİ İSTANBUL
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi:
YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LİMİTED ŞİRKETİ MÜDÜRÜ: FARUK A. SÜNTER Bu «ayıda yazı işlerini fiilen İdare eden : Sueld ÖGET
Basıldığı yer :
YENİ İSTANBUL MATBAACn.îK l TED ŞİRKETİ
tkinci sayfamızdaki sıy.ı si, üçüncü sayfamızdaki kültürel, beşinci sayfamızdaki İktisadî başmakalelerde ileri sürülecek fikirler tamamiyle yazarlarına aittir.
W Nisan 1950
KONOMiK
Avrupa Ödemeler Birliği
HUSUSÎ MUHABİRİMİZ H. G. MARTİN DEN TELSİZLE
Londra konferansının
İktisadî cephesi
"Economisl,, den:
GÜNÜN
Alman meselesi etrafında cereyan edecek münakaşalar hararetli olacak
Wa«hington, 21 (HuatlVİ muhabirimiz H. G. Martin bildiriyor) — AJmansanın istikbaliyle alâkadar hiç bir mesele yoktur kİ. bunlar üzerinde müttefiklerin üç yüksek murahhas tamamen mutabık kai-aınlar. Aralarındaki aıılaşmamazlıklar müteaddittir. Hemen hemen Almanyanın mukadderat^le alâkadar manidar bütün meseleler oto-matlk bir şekilde Londra konferansına tâllk edilmiştir.
Bevln. iki taraflı İngiliz - Amerikan konuşmalarında, Almanya meselelerini ve bilhassa müttefikler tarafından Batı Almanyada devam ettirilen muhtelif İktisadi kontrol şekillerine mütedair 75 sayılı kanunun şartlarının yeniden gözden geçirilmesini, münakaşa etmeye hazır olduğunu N^ashİngton makamlarına bildirmiştir. Mesele derhal Schu-man'ın da araya alınma>ı ile. üç taraflı konferanslar haline inkılâp edecektir. Zira ekonomik kontrol. Waahington ve Paris arasındaki devamlı müzakerelerin mevzuudur. Belçika, Hollanda ve Lüksem-burg’un aynı vaziyette söyliyecek sözleri vardır. Kendilerinden gizil olarak kararlar alınmasından korkan Benelux Devletleri, diplomatik teşebbüslerde bulundular ve Londrada. Alınan meseleleri üzerinde, kendilerini dinletmek v&dlnl aldılar.
75 sayılı kanun. İngiliz - Amerikan çift mıntakası zamanına kadar uzanır. Burada buna MOmnlbüs Kanun” denilmektedir. Zira bunun içine bir sürü müttefik kontrollerini İthal ettiler.
Fransa, giriş kısmiyle alâkadar olmak üzere, bir takım İtirazlarda bulunup, .Alınan Hükümetinin Ituhr Havzasındaki teşebbüslerin mülkiyet haklarını İddia etmeye karar vereceğini tahmin etmektedir. Bu hususta. Yüksek Komiserler Meclisinde, bir rey verme meselesi olmuş ve Fransız F. Poncet ekalliyette kalmıştır. Maamafih kanunun giriş kısmında mevcut şartlar 80 günlük bir müddet içinde İlân edilemezler. Bu zaman zarfında da Fransa, Londrada, bütün Ruhr sanayilerinin mülkiyeti meselesini müzakere mevzuu etmek imkânını sağlı-yaraktır; esasen Fransız diplomasisi M ashlngton’da maksadının bu olduğunu da bildirmiştir. Başbakan Adenaııer, Bonn'da yerleşmiş yüksek komiserleri ziyaret etmiş ve onlara, eğer Ruhr Havzasının kontrol hakkı Almanyaya verilirse, bu mıntakadakl mülkiyet haklarının da bahşolunması İcap ettiği hususundaki tasavvurlarını bildirmiştir. Adenauer'in bu ziyaretinin maksadı, görünüşte, vaatler yapmak ve müttefik hükümetlere teminat vermekti.
Son 48 saat zarfında H’ashingtonla Batı Avrupa arasında teati edilen diplomatik telgraflar, bazı Fransız rlcâlinin teskin edilmiş olmadıklarını göstermektedir; ve Londra toplantısı bu mesele etrafında bir hayli dikenli noktalar bulacaktır. Fransa bilhassa, bizzat Almanyada Adenauer’in Ruhr üzerindeki projelerinin Alman sendikalarının düşmanlığı ile karşılaştığını açıklamaktadır.
Aynı münakaşa mevzuları, içinde. Londra konferansı, yabancı sermayelerin plâ-snıanı, ağır sanayi, deniz tonajı, Alman ihracatının kontrolü ve mütteflklerarası askeri emniyet müdürlüğünün işlemesi gibi meselelerin halliyle (le uğraşacaktır. “Memnu sanayiler,, İn kontrolü mevzuunda İlerde alınacak mevzular bakımından, kendisiyle anlaşılması en güç görünen İngiliz yüksek komiseridir; bunun yanında Amerikan yüksek komiseri Alicenap ve Fransız komiseri ise ara bulucu, veya Mashington nıehaflli kanaatine göre, biraz mütereddit görünmektedir.
Bu konferansta deniz tonajı meselesi de münakaşa edilecektir, zira bu mevzuda lngillzler bir karara varmayı arzu etmektedirler. Dışişleri Bakanlarının bundan evvelki toplantıları esnasında. Alman ticaret filosunun bir gün milletlerarası denizcilik sahasında nLsbeten yük-f sek bir tonaja malik 6 gemiye sahip olabileceği hususunda mutabakat hâsıl olmuştu. Bugün, bir kaç ay geçmiş bulunuyor, ve Almanjanın • şantiyelerde yeni gemi inşaatına başlamasına salâhiyet verilip veril-miyeceğl meselesi hahLs mevzuu olmaktadır.
Alman meselelerinde, Amerikan diplomasisinin takındığı vaziyetin. Fransa ve lngllterenin vaziyetlerine nazaran zaruri olarak, daha müzahir olduğuna inanmak doğru değildir. Meseleler göründüğünden daha mûdüdır. Mashington Alman meselelerini, tamamen Rus-Arnerl-kan münasetıetlcri zaviyesinden görür. Hattâ, bazı hususlarda. Ruhr Havzasındaki haklı mevzuunda olduğu gibi, Amerikalılar Alman tekliflerine razı olmayı daha nıülâ.vim görmekte ve Fransaya nazaran daha anlaşma taraftan görünmektedirler. Halbuki, diğer bazı hususlarda, meselâ zllmanyaııın Rus peyki devletlere yaptığı ihracatı mevzuunda olduğu gibi, Amerikalılar bilâkis îııgillzler veya Fransızlardan daha sert davranmaktadırlar, zira Trııman İdaresi Rusyanın Batı Avrupa İle ticaret yaparak istifadelenmeslnden korkmaktadır.
Kısa haberler
Yeni bir bakır tasfiye
Matemi bulundu
İr Helsinki 21 (AP) — Outokumpu bakır sanayii müessesesinden bildirildiğine göre, bakırı tasfiye etmek için yeni bir sistem bulunmuştur ki, bunda bakır kendi harareti neticesinde kendi tasfiye olmaktadır. Bu patenti şimdiye kadar
Amerika, Kanada ve Norveçe satılmıştır.
kendine sistemin Birleşik

Kalkütada jüt ntokları
■it Kalküta iKeuter - Hususi» — Ni
san ayı başında jüt fabrikalarındaki stokların miktarı 67 bin tondur. Mart başı stokları 65 bin tondan ibaretti.
Mevcut jütlerin 18 bin tonu kanaviçe, 45 bin tonu çuval ve 4 bin tonu da diğer çeşitler üzerinedir.
Parlstc altın fiyatları düşüyor
Paris 21 (YİRS> — Bugünkü altın bordasında, külçe 474.000, Na-poleon 3.240, dolar 786. Souverain 3.960 ve İsviçre Louıs'si 3.180
SERBEST TİCARETİN TEMEL ŞARTI OLAN BU BİRLİĞİN KURULMASINA YANAŞMAYAN İNGİLİZLER, HAREKET TARZLARININ SEBEBİNİ İZAH EDİYORLAR
Akdi teklif edilmiş bulunan Avrupa ödemeler Birliği (E.P.U ), Avrupa E-konomik İşbirliği Teşkilâtı (O.E.E.C.) ile Ekonomik işbirliği İdaresi (E.C.A.ı müzakerelerinde h&d bir anlaşmazlık konusu olmuştur. Mr. Paul Hoff-manın Büyük Britanya tarafından E.P.U. projesine karşı İttihaz edilen duruma * *’canı sıkıldığı” geçenlerde alenen beyan edilmiştir. Bu mülâhaza ayıu zamanda Amerikan basınında gittikçe artan İngiliz aleyhtarı yorumlara da yol açmıştır. Dr. Stikker, E.P.U. projesi münasebetiyle ve O.E.E.C.’pin Sİyaaî Arabulucusu ö-devlerlni ifa etmek için Londraya gelmiş bulunmaktadır. Önümüzdeki haftalar zarfında O.E.E.C.’nln teknik komitesi. Pariste yapacağı toplantılarda bilhassa E.P.U. projesinin tatbik şekliyle meşgul olacaktır.
Avrupa ödemeler Birliği prensipleri üzerinde gecen ocakta Parlste mutabık kalınmış ve varılan anlaşmanın metni O.EE.C’nin ikinci raporuna İthal edilmişti. O zaman bütün ü-yeler tarafından kabul edilen ana prensip şu idi: O7E.E.C. memleketlerinin millî paraları, bir grup olarak bu memleketler dahilinde serbestçe transfer edilebilecek bir hale konulacak ve böylece ödemeler muvazenesi tek bir mesele haline girmiş olacaktı. Halbuki bu memleketler arasındaki ö-demeler muvazenesi münasebetleri birbirinden az çok münferit bir seri mesele halini almak meylindedir. O.E.E.C.’nln el atmış bulunduğu diğer işlerden bir çokları ve bilhassa ticaretin serbestleştirllmesiyle ilgili projelerin tatbik» konulabilmesi geniş ölçüde ödemeler anlaşmasının akdine bağlı bulunmaktadır.
Fakat Parlste kabul edilen prensiplerin teferruatını tesblt bahsinde, güçlükler kaçınılmaz bir şekilde ortaya çıkmıştır. Başlıca müşkül, geniş ölçüde kullanılan milletlerarası bir para olan sterling lirasının, münhasıran milli paralardan müteşekkil diğer bir birlikle iştirakinden ileri gelmektedir. Hakikatte, sterling lirası, Avrupa Ödemeler Birliği projesinde gözönünde tutulan bölgeden hattâ daha geniş bir hölgede çok taraflı ticaret ve ödemeler İdame bahsinde en kıymetli bir İş görmektedir. 1948 yılında. Ingiliz lirası üzerinden 5 milyar sterling tutarında milletlerarası ticaret yapıldığı tahmin edilmektedir. Bu, o yıl zarfındaki göze görünür dünya ticareti yekûnunun 36 sini teşkil etmektedir. Göze görünmez a-hş verişlerin finansmanında ise sterling lirası muhtemel olarak yekûnun % 50 sinden fazlasını tedvir etmiştir. 1948 de gerek sterling ve gerek Amerikan dolariyle iş gören bölgelerin dışındaki memleketler kendi aralarında birbirlerine 240 milyon sterling transfer etmişler ve 1949 da İse bu rakam 266 milyon sterlinge çıkmıştır.
Bu ise, sterlİng bölgesi dışındaki memleketler arasında İngiliz lirasının ne kadar geniş Ölçüde kullanılmakta olduğunun bâriz bir misalidir. 1948 de O.E.EC. grUpuna dahil kontinan-tal memleketler, sterlİng bölgesiyle ticaretlerinde 1 200.000.000 sterlİng, Marshall plânına iştirak etmeyen ve sterlİng bölgesi dışındaki memleketlerle olan ticaretlerinde 130.000.000 sterlİng ve kendi aralarındaki ödemelerde 60 milyon sterlİng kullanmışlardır. Bu ödemelerden ekserisi, Birleşik Kıralltğın âkit taraflardan biri bulunduğu mevcut ödeme ve para anlaşmalarına müsteniden yapılmıştır.
• •
Sterllng lirası, tediye muvazeneleriyle para ihtiyatlarının normal olarak muhafaza edildiği bir dövizdir. Londrada idame edilen muvazeneler, E.P.U. tarafından işletilecek periyodik kompansasyonlar emrine verilecek ol-sah derhal içinden çıkılması imkânsız bir durum tahaddiis eder. Avrupa memleketleri tarafından hâlen normal usullerle elde tutulmakta olan sterlİng stoklarından mühim bir kısmı kliring birliği aleyhindeki talepleri
••m»
franktan muamele görmüştür. Batı Almanyaya yabancı
sermaye yatırımı
★ Berlin 21 fYÎRSı — Yetkili çev-
relerden belirtikliğine göre, Batı Almanyaya yabancı sermayenin yatırılmasına müsaade edilecektir.
karşılamak için başka dövizlere tahvil olunur ve bu takdirde Büyük Bri-tanyanın ergeç bu sterlinglerin karşılığını altınla ödemeğe başlaması İcap eder. îngllteronin görüşü şu merkezdedir; Paraların serbest transferi dâvasına, gayeye şimdiden bu derecede verimli bir şekilde hizmet etmekte olan hir mekanizmayı lâğvetmek suretiyle hizmet edilemez. Takip edilecek yol, sterling lirasının sağladığı çok taraflı kolaylıkları arttırmak ve mevcut para anlaşmalarına dokunmamaktır. E.P.U., bu takdirde, ancak mevcut para anlaşmalarının kolaylıkları tükendiği zaman kullanılabilecek bir kredi müessesesi olacaktır.
Bununla beraber Büyük Britanya mevcut para ve ödemeler anlaşma-lariyle bunların kendisine sağladığı borçalma haklarını muhafaza edecekse, bu memleketin E.P.U.’dan borçalma hakları edinmekten kaçınması mantıkî bir hareket olur. Zira bu gibi hakları istemek katmerli kolaylıklar istemek demektir. Bu itibarla Büyük Britanya ile E.P.U. arasında öze) bir münasebet mevcut olmalıdır. Büyük Britanya E.P.U.’ya borç vermeyi teklif etmeli fakat bu teşekkülden borç almamalıdır. Esasen Büyük Bri-tanyanın, bütün mevcut ödemeler ve para anlaşmalarına müsteniden borç alma yetkileri, borç verme taahhütlerinden aşkındır, zira bu sterling anlaşmalarından ekserisi, alacaklı hesap bakiyelerinin Londrada terakümünü sağlamaktadır.
Büyük Britanya ve E.P.U. arasında böyle bir tek taraflı münasebet mucibince, sterling bölgesinin O.E.E.C. memleketlerine karşı herhangi bir açığını, hâlen mevcut ödeme ve para anlaşmaları hükümleri gereğince, e-le almak mümkün olur. Bu andlaş-malardan tahaddüs eden altınla ö-demeler İse Avrupa Ödemeler Birliği mekanizmasiyle yapılır. Buna mukabil O.E.E.C. memleketleriyle her hangi bir fazlalık, normal E.P.U. meka-nlzmaslyle halledilir ve borçlu memleketlerin mevcut sterling kaynaklarıyla karşılanır. Bu kaynaklar kifayet etmezse, borç, Birleşik Kırallığın diğer O.E.E.C. memleketleri lehine E.P.U. vasıtaslyle açacağı krediyle karşılanabilir.

Büyük Britanya ancak böyle bir tertibatla kurulması gözönünde tutulan Avrupa Ödemeler Birliği tam üyeliğini sağlar ve aynı zamanda, sterlİng bölgesi sisteminin tesiriyle tedricen gelişmiş olan şimdiki ödemeler mekanizmasını muhafaza edebilir.
• •
Bazı çevreler şu yolda bir itiraz ileri sürebilirler: Mevcut ödemeler anlaşmalarının idamesi halinde Avrupa Ödemeler Birliği mekanizması hakikatte baltalanmış olur. İddia varit değildir, zira Büyük Britanya geçenlerde Avrupa memleketleriyle “dolardan serbest” ödeme anlaşmaları müzakere etmiştir. Bu anlaşmalar mucibince, Batı Almanya gibi bir O.E.E. C. memleketinin elinde sterling bölgesine karşı bir fazlalık bulununca, bu memleket, elindeki fazla sterling stokunu E.P.U. kanaliyle kliring yapar veya sterling alacaklı hesapları kurabilir. Bu ise E.P.U.’yu hiç bir suretle baltalıyacak mahiyette değildir.
/
Urfadan ilk yağ kamyonu hareket etti
l’rfa 21 (Hususi muhabirimizden) — Yeni sene mahsulü İlk parti sadeyağ kamyonla Îr-tanbııln sevkodilmlştlr. Kamyonda üç ton yağ bulunmaktadır. Bundan başka yağ yüklü iki kamyon daha bir İki güne kadar Istan bula hareket edecektir.
Kamyonla sadeyağ nakliyatında bir kiloya 30 kuru# masraf düşmektedir. Kamyonların dört günde Urfadan İstanbul» varacakları hesap olunmaktadır. Bir kaç gün evvel bildirildiği gibi, bu yağlar toptan kilosu 450 kuruştan safın alınmıştır.
Sayfa 5 1
Tacirlerimizin Mısır ve Lübnan seyahati
Doğu Akdeniz memleketleriyle ticaretimizin gelişmesine hizmet etmek maksadlyle İstanbul Tüccar Derneğince Tarsus Vapuru ile Mısır ve Lübnana tertip edilen seyahatten avdet eden kafile başkanı Ahmet Hamdi Başar seyahat İntibaları hakkında şu beyanatta bulunmuştur:
“Kafilemiz her yerde çok İyi şekilde karşılanmış ve âzami kolaylıklar görmüştür. Bilhassa Beyrut limanına vardığımız zaman Lübnan Hükümetinin misafiri olduğumuzu öğrendik ve çok büyük hüsnü kabul gördük.
Beyrut Ticaret Odasında yaptığımız toplu temaslardan karşılıklı olarak iki memleket ticaretinin müspet şekilde faydalanacağını umuyoruz. Serbest liman mahiyetinde olan Beyrutla ticaretimizin ne şekilde gelişebileceğini yakından görerek anlamış bulunuyoruz.
Mısıra gelince; daha ziyade ihracatçı durumda olduğumuz Mısır, üzerinde ehemmiyetle duracağımız piyasalardan biridir. Mısır İthalâtında Türkiye üçüncülüğü almakta, fakat buna mukabil Türkiye Mısırdan ithalât yapamamaktadır. Mühim İhraç maddelerimize Mısır müşteri ise de. bu sahada da ehemmiyetli rakiplerle karşılaştığımızı ve maalesef kâfi derecede çalışmadığımız.! öğrenmiş bulunuyoruz. Resmimiz Beyruttaki toplantıyı gösteriyor?
Pirinç fiyatları
Ticaretin tüccara bırakılmasına doğru
Son Ingiliz üzüm mubayaası dolayısiyle bazı düşünceler
İzmir, 20 (Hususi muhabirimizden) — ikinci Dünya Harbi sırasında yapılan her mal stokunun, kısa bir zaman içinde, sahibine mühim kazançlar temin etmesi stokçuluğu cazip bir mevzu haline getirmişti. Bunun neticesi olarak, elinde her para bulunan kimse, madde hakkında bilgi ve tecrübesi olup olmamasına bakmaksızın, bunu derhal mala yatırmak yolunu tutmuştu. Bilhassa çekirdeksiz kuru üzüm bu çeşit spekülâsyona geniş ölçüde mevzu olan bir madde haline gelmişti. Harp sonrasında da Avrupa pazarlarının gıda maddesine olan ihtiyaçları ve bu arada 7 Eylül kara-rlyle paramızın kıymetinin düşürülmesi stokçuluğu teşvik eyleyici unsurlar olmuştur.
Durum 1919 iptidalarına kadar böylece stokçuluğun lehine bir seyir takip ettikten sonra, bu yıl sterling ve onu takiben peyklerinin kıymetlerinin düşürülmesi üzerine veçhesini değiştirmiştir. Tüccarlığın stokçuluktan I-bnret basit bir iş olduğu kanaatini e-dinmiş olanlar ve bunların yanı sıra hattâ bir kısım müesses ticarethaneler bu yıl da, dünya fiyatlarını nazarı itibara almaksızın, bakliyat ve yağlı tohumlarla beraber yüksek maliyetli büyük çekirdeksiz kuru üzüm stokları yapmaktan çekinmemişlerdir. în-gilizlerin, mevsim başında devalüasyona tekaüdüm eden günlerde yaptıkları 14 bin tonluk müsait fiyatlı bir mubayaa ve bu sıralarda Almanyanın da alıcı vaziyette bulunması karşısında, rekolte yanlış olarak 55 bin ton gibi küçük bir miktar halinde tahmin edildiğinden, alâkalılar, 65 kuruşa kadar yükselebilen fiyatlarln üzüm stoku yapmakta bir mahzur görmemişlerdir.
Halbuki, kısa bir zaman sonra Birleşik Arnerlkadan çok ucuz fiyatlarla üzüm alan Almanya alıcı olmaktan çıkmış ve İngiltere İaşe Nezareti evvelce 65 şlllngten mubayaa ettiği ü-zümümiiz İçin Türk parası olarak 74 kuruş ödediği halde devalüasyondan sonra 75 şlllngten yaptığı teklif 56 kuruşa tekabül etmiştir. Borsa fiyatları müsait olmadığından bu talep karşılananınmış ve lngillzler de bir müddet sonra fiyatı 70 şillnge indirmişlerdir.
Dolar temininde karşılaşılan giiç-
• •
lüklere rağmen, Amerikanın primli ii-züm fiyatlarının cazipliği diğer küçük alıcı piyasaların mubayaalarını da asgarî hadde indirdiğinden ve rekoltenin evvelce 10.000 ton kadar noksan tahmin «edildiği de anlaşıldığından borsada üzüm fiatleri süratle gerilemeye başlamış ve bu vaziyet karşısında gerek müstahsil ve gerekse stokçular Hükümetten müdahale mubayaasında bulunmasını istemişlerdir. Yapılan devamlı müracaatlar üzerine nihayet Ziraat Bankası tarafından a-çılan 500.000 liralık kredi ile Tarlş e-liyle 1.000 ton kadar üzüm alındıktan sonra, memleket dahilinde üzümü bir elden diğer ele devretmenin kıymetlendirme bakımından bir faydası olmadığı gibi dış satışları da müteessir ettiği neticesine varılarak müdahale mubayaası durdurulmuştur.
Hükümet tarafından Ingiltere Hükümeti n ezdin de yapılan teşebbüs neticesinde îngitlere iaşe Nezareti bu defa, mevcut stokun takriben yarısını teşkil eyleyen. 10.000 ton üzüm mubayaasına karar vermişse de 70 şillng fiyatta ısrar etmiştir. Mevsimin, ilerlemiş bulunmasını nazarı itibara alan ihracatçılar ellerindeki stokların tamamını taahhüt etmek suretiyle bu satışa 7.000 tonla iştirak etmişlerdir. Tarişln 7.000 tonluk stokuna mukabil yalnız 3.000 tonla İştirak edebilmesi tenkid mevzuu olmuşsa da, Ingilizle-rin sırf arzı kamçılamak maksadiyle miktarı küçük tuttukları ve Tarişln mütebaki stoku ile birlikte piyasadan da daha bir miktar üzüm alacakları zannedilmektedir.
Tarişin önceden ortaklarına avans suretiyle tediye ettiği hu senek! 9 numara natürel üzüm bareminin 62 kuruş olduğu Ve ihracatçıların stoklarının da bu seviye etrafındaki fiyatlarla tesis edildiği nazarı itibara alınırsa, bunlara bir de kilo başına işleme ve ambalaj masrafı olan sekiz kuruş ilâve edilince spn satıştan hasıl olan zarar derecesinin büyüklüğü kolayca anlaşılır.
Alâkalılar, bu seneki durumun bütün ağırlığına rağmen terbiyetkâr rolüne İşaret etmekte ve önümüzdeki sene spekülâsyonun asgari hadde ineceği ve ihraç mallarımızın zamanında ve normal şekilde İhraç edileceği ka-naatindedirler.
Toprak Mahsullerinin, pirinç fiyatlarını indirmediği söyleniyor
Piyasada yiyecek maddeleri gru-punda umumiyet itibariyle bir düşüklük olduğu halde, pirinç fiyatları mevkiini muhafaza etmektedir. Pirinç ticareti ile uğraşanların görüşlerine göre, pirinç fiyatını bu seviyede tutan Amil, Toprak Mahsulleri Ofisinin elindeki stoklardır. Ofis pirinç fiyatlarını düşürmemek için mevcut stoklan piyasaya ihtiyatlı bir surette sürmektedir. Bir pirinç taciri. Ofis elindeki stoklar tükendiği takdirde, pirinç fiyatının toptan piyasada 60 - 70 kuruşa kadar düşeceğine emin olduğunu söylemektedir.
Patates navlunları indiriliyor

Yürürlükte bulunan Denizyolları tarifesine göre patatesin beher tonundan birinci mmtakada 560, II de 1060. in de 1280, IV de 1500, V de 1720, VI da 1860 ve VH de 2000 kuruş alınmaktadır.
Bir taraftan ihracat maddesi lunan ve diğer taraftan halkın rurî gıda maddelerinden sayılan tates fiyatlarının son günlerdeki
şüklüğünü nazara alan Denizyolları idaresi ve Ulaştırma Bakanlığı bu navlunlardan birinci mmtakada 140, II de 280. III de 380, IV de 450, V dc 570. VI da 660 ve VII nci mmtaka-da da 700 kuruş tenzilât yapmaya ve bu tenzilâtı 1 mayıstan itibaren tatblka karar vermişlerdir.
bu-za-pa-dü-
Konserve sanayiini tetkik için bir Amerikalı geldi
Amerikanın en büyük konserve fabrikaları şirketlerinden birinin müdürü olan Leon S. Glaser şehrimizde tetkikler yapmış ve bir muharririmize dünyada dolar kıtlığı olduğu ve yabancı sermayenin de serbestçe memleketimize girip çıkamadığı için bir iş yapamadan dönmekte olduğunu söylemiştir.

21 /IV/1950 Cuma
Borsalarda vaziyet
İstanbul :
Ticaret Bordasında yeni sene mahsulü peynir üzerine yeni muameleler olmuş, yağlı tohumlar grupunda auaam, keten tohumu, kendir tohumu için de mahdut miktarda işler cereyan etmiştir. Fındık piyasası durgun gitmiştir.
Kambiyo ve Esham ve Tahvilât Bor-sasında % 7 faizli birinci, ikinci üçüncü ve dördüncü Milli Müdafaa Tahvilleri Üzerine hararetli muamele olmuştur. Altın piyasasında düşüklük henüz durmamıştır.
İzmir :
Borsada çekirdeksiz kuru üzüm fiyatları gerilemektedir. Fiyatların bu şekilde gerilemesi Üzerine trlânda alici vaziyete geçmiştir. Bu piyasanın 2 tin ton kadar üzüm alacağı tahmin olunmaktadır. Mısır'a ihracat devam ettiğinden bıcır piyasası sağlamlığını muhata-za etmektedir. Bugün borsada pamuk sakin bir manzara arzetmlş ve hiç mua-melo olmamıştır. Pamuk yajı gev ektir Pamuk çekirdeğine glal •ilk devam ediyor.
Adana :
Ticaret Bordasında birinci
piyasacı karşı 11-
E
Eski kur
ESHAM VE TAHVİLÂT
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
YABANCI BORSALAR
İstanbul Ticaret Borsası
İzmir Ticaret Borsası
Devlet Tahvilleri
New-York Borsası
(•)
Kapanı#
Dlln
Bugün
23.—
58.00
• e
11 1/1
111/4
Londra Borsası
Trabzon Ticaret Borsası
f f
Eskişehir Ticaret Borsası
I*
275.—
205.—
81.— 172.—
271.—
274.—
140.—
175.—
162.—
33.85
32.90
260.—
275 —
205 —
32.66
32.84
31.64
240 — mo — 138.— 140,—
Eski Kapanış
Buğday yumuşak
Buğday sert ..
Arpa ..........
272.—
274.—
22.50
21.—
36.—
40.—
32.25
31.—
28.20
31.—
04.—
91.25
%û #5
%5
32.25
81.—
r.50
Nebati Yıığlar:
Zeytinyağı (E. E. Sufmmyngı (Raf. Ayçiçeği (Rafino Fındık yağı (Çıplak)
3.S0
77.25
7.30
lkramlyoll tahviller
1933 Ergani .......
1938 İkramiyen ....
Milli Müdafaa 1 ...
#5 1941
#5 1941
#4 1/2
180. 28.
3.85
76 75
7.30
182— 28— 164,—
LEKET ve DÜNYA BORSA ve PİYASALARI
°° —
22.50
36.—
40.—
Şirket Tahvilleri
T.C. Ziraat Bankası ......
Anadolu D Y. Tertip A/B. I •
r>
• F
n c.
%60......
Mümes, Senet.
• •
• •
• • • •
• •
KAMBİYO
İstanbul Borsası 1
1 Sterling 100 Dolar Açılış 1 Kapanış
7.90 2*0 50 0.80 64.03 5.6ü 54.12.50 73.66.40 0.44.128 0.01 876 9.73.90 7 91 281.50 0.80 64 03 5.60 54 I2.5n 73 66.10 0.44.128 0.1 876 0.7190
100 Fr. Frangı ... 100‘İsviçre Fr ... 100 Belç. Fr 100 lzvcç Kr. 100 Florin
100 LıFor
100 Drahmi 100 Escoudo»
7 Altınlar
Külçe Yerli Gr. Külçe Degw»»a. Cumhuriyet .... Reşat Bugün Eski kur
Lira Lira
5.68 5 75 38.70 40.80 M— 87.35 50,20 10.— 37.50 28.— 5.84 5.79 3H.H5 44.20 38.25 37.55 50.40 40.— 38,60 37.70
I’Td.mifc Gulden Ingiliz
Fransız kok .... NupoİAon III .. ÎMvIcre ...

N'ew-York’ta ı onau; 4 35
Gümüş, Platin
Gtimtlıı Gr En aşağı En yukarı
10.— İL-
Platin ’•
Zürich Borsası (Serbest)
I0.IV.195O Durumu Türk Lirası Dolar Uvlçrn Frangı
En aşağı En yukarı
0.03 4 28 1/2 10.40 1.22 1.08 4.29 1/2 10.60 ! 1.24
Sterling .....
Fransız Frangı
Bugün Son Kapanı
üzüm çekirdeksiz No.9 44.75 15.50
incir A aerİRİ No. 8.... 56.— 56 —
“ B BerİRİ No. 108 44.— 43.—
Pamuk Akala 1 228.— 228.—
Pamuk Akala 11 190 — 190.—
Pamuk Akala III 175.— 175-
Pamuk veril 180.— 180.—
Pamuk yağı (rafine) ... 120.— 120.—
Pamuk çekirdeği İL— H.50
Buğday (BuşelIzrSent) .........
Sert Kış mahsulü No. 2 ......
Kırmızı ” “ No. 2 ........
Pamuk Middling (Llbresi=Sent) Mayıs .........................
Temmuz .................
Ekim ........................
Tiftik (Libresl=Sent) .........
Teksas No. 1 ................
Fındık (Ltbresl=Sent) .........
Kabuklu yeril İri ...........
” orta .............
Levent İç ithal malı ........
Ekstra İri İç İthal malı ....
Kuru Halim (Libresi =:Sent) ...
Thompson çekirdeksiz soçmo ...
Keten tohumu (Bıışeii=Dolar) ... Mlnneapolis ...................
Kntııy (Libresi—Sent) .......
Lovha-teneke (100 libre dolar)
23 10 24.—
21.50 22.—
21 — —
98.— 100.—
99.— 00.20
98.30 98.—
98.80 07.50
99.70 98.55
99.90 99.80
99.60 100.—
98.60 99.10
99 10 98.—
96.35 99.—
97 60 98.-
21,30 20.30
20.75 20.40
21.50 21.61
21.— 21.—
21 — 22.—
21 62 21.45
2»ı.85 20.60
21.08 21 —
21.40 21.05
28.20
31.—
22—
23—
27—
30—
36—
37—
Hububat:
Buğday yumufak (Tüc.) Buğday »art (Ofisim ...
Arpa yemlik (dökme) ....
Mısır (Sarı) çuvalı ...... Faaulya tombul ........
Faaulya ÇaJı sert .....
Kujyemi ...............
Mercimek kırmızı kabuk. Mercimek yeşil ........
Nohut natürel .........
Demiryolu IV .......
Demlrj’olu V ........
1949 Ikramlyell ...
Diğerleri Demiryolu VI ....
I ....
II ...
III ....
I .....
II ....
I .... I ....
Slvas-Erzurum I n.-vn
I. II.
III.
I.
II. ..
III. ..
IV. ..
#6 1941 #6 Kalkınma
#6
%6 1918 istikrazı #6 194* h
#8 Milli Müdafaa %6
%7 #7
«7 %7
#7
*7
#7 #7
%7
1949 1934 193-1
1941 1041 1941 MIHI
O
f >
VI
M Demiryolu o
f » Müdafaa
f
99
Tuğlı tohumlar :
Ayçiçeği tohumu ........
Keten tohumu ............
Kendir tohumu ...........
Susam ................
Yer fıstığı kabuklu ....
Kuru Meyvtdar :
Fındık (kabuklu sh’rl)
Fındık (tç tombul) .... Ceviz (kabuklu) ......
Ceviz (îç natürel) ...

20.10 20.20 Dokumu Ham Maddeleri:
108.— 1 İli.— Tiftik (ana mal)
- - Tlfllk (Natürel)
62 25 59.— Yapak Anadolu (Kırkım)
67.90 67.50
24.— 28.—
Adana Ticaret Borsası
25.20
39.— 30.20
30.— 30.— Pamuk Akala 1 175/100 172/185
62.— 62.— Pamuk Akala II ...... — 162.—
76.— 80.— Pamuk Akala III — 150.—
Pamuk Parlak 154.— ISO.—
80.—
FINDIK
a) %50 randımandı kabuklu tombul
b) İç sıra kontrollü
rs.— m—
Keten tohumu (Tonu=Stcrling) Bomba y Kalküta 67.- 65.— 64.— 68.- 67.— 64 3/4
Yer fıstığı Hindistan
Bradford Piyasası
Tiftik İyi mııl (Libresl=Fiyat) ’* Sıra malı Yün Anadolu ” ” ” Trakya 20/21 18/21 34— Nom 30.— “ 20/21 ” 18/21 “
Şirket Hisse Senetleri
100.—
İskenderiye Borsası
tcnrkrll) tenokell) çıplak)
105.15
05.65
Trabzon :
Ticaret Borsacında kabuklu fuuhaa kargı alıcı vaıdır. fakat İç fındık piya-Hasi. durgun gitmiştir.
akala ve maki m parladı pamuklar Üzerine satışlar olmuj, fiyatlar ilerleme kaydetmiştir.
(♦) Gününde Borsada muamelesi tescil edilmemiş tahvilat ve cshAmın ar» vo taleplere göro taayyün eden takribi piyasa değerleri.
Pamuk (Kantarı=:Talları) Aehmouni Kısa elyaflı F/G. ... Karna k
T.C. Merkez Bankası J30.— 120.25
Türkiye İş Bankası 30.— 29.50
Türk Ticaret Banlcaaı 5.— 5.-
Aralan Çimento 15 25 16 75
f>ıırk Değirmencilik 23.25 2850
Milli Reasürans fi.— 16.25
Ecnebi Tahviller
Mısır Kredi Fonslye 1003.,| 172.- | —
Ham deriler:
Sığır salamura (kasap) Kİ. Keçi tuşlu kuru kilosu ... Koyun hava kurusu kilosu

Sayfa ©
22 Nisan 1950
Y E N î İSTANBUL
istidatlı kadın
Resimler ve Yazılarla Dünya Aktüalitesi
Clnlre Bloonı’un bütün sergileri dolaşmaktan başka bir merakı daha var. Aynı zamanda bale öğreniyor. Kesimde mânasını anlayamadığı heykelin karşınında uzuıı uzun düşünüyor
BÜYÜKBABA, GELİN VE TORUN
Bu yavrunun mesut olabilmesi için her şey var. Her yıl ağırlığınca pırlanta, elmas vesair taşları hediye Üzerinde gözü olan meşhur
Bakalım bütün bunlar,
Meşhur tiyatro sanatkârı Claire Bloom, beynelmilel yegâne kaıLıı sanatkâr Barbara lîepuorth ûn “Mndonna” adlı eserini hayran hayran seyrediyor
Bugünlerde Londranın en gözde artistlerinden olan 19 yaşındaki Miss Claire B/oom, devrimizin meşhur heykeltraşlarından Bar-
bara Hepworth’un Lefevre Gallery’deki ser-gisini gezmiş ve eserleri fevkalâde enteresan ve heyecan uyandırıcı bulmuştur.
A meri k adan intibalar
Mevzuu Türkiyede geçen bir roman
5 t


İL
Yazan
Oğuz Tİ RKKAN
oluşuna sevinç-
Amerikan halkı arasında Türkiye-t
nin ve Türklerin hiç mi hiç bilinmediğini gördük-
le karşılıyor. Van VVyck Mason’-çe. insan, bizden bahseden her yazıyı — iyi ve fena bakmadan — ilk hamlede
un son çıkan romanını da işte bu gözle okudum. Macera ve ’casusluk romanlari.vle meşhur olan bu yazıcı, mevzuunu bu sefer Türkiyede cereyan ettiriyor. Romanın ismi “Darda-nelles Derelict” (Çanakkalenin öksüzü) dür. Romanın kahramanı tabii Amerikalı. Mevzu da, harb sonrası Amerikan-Rus mücadelesi.
öyle anlaşılıyor ki. romancı Tür-kiyeye seyahat etmiş ve mahallinde bir hayli not almış. İstanbul'un muhtelif semtleri —isim ve tasvirlerine varıncıya kadar— yerli yerinde. “Couleur locale” vermek için kitabın sağına soluna serpiştirdiği türkçe kelime ve tâbirler de çok kere doğru. “Lütfen” leri, “ne istiyorsunuz” ları filân hep yerli yerinde kullanmış. Bazı şaşırdıkları da oluyor ve o zaman pek komik kaçıyor: meselâ; evden ayrılan “güle güle” diyor da, evde kalan "Allahaısmarladık” diye el sallıyor! Bir başka yerde bir hoca: “Vallahi acayip!” diye mırıldanır, muharrire göre bu tâbirin manâsı şuymuş: "İnsan oğlu, kaderin dayanılmaz cereyanları tarafından sürüklenen cılız bir kayıktır”.
Romanın kahramanlarından Mıss Haidi Lawson, yarı Türk, yarı Amerikan bir kızdır. Bahası bir Amerikan maarifçisi, annesi de bir Türk prensesiymiş. Hayatının büyük bir kısmı İstanbul* da geçmiş, tüıkçe dahil. beş altı dil konuşur. Romanın a-sıl kahramanı olan Amerikan casusu Albay North’un sevgilisi olan bu yarı Türk kızı büyük kahramanlıklar yapar.
Maksat, Rusların geliştirdiği çok gizli bir silâhın plânlarını ele geçirmektir. Kremlin, bu silâha güvenerek. harbe atılmak için son hazırlıklarını tamamlıyormuş. İlk olarak V’ashington’a ültimaton verilecek ve Yunanistan’la Türkiyedeki Amerikan askeri heyetlerinin geri çekilmesi istenecekmiş. Bu plândan haberi olan Amerikan Entelliccns Servisi. Moskova'da o müthiş silâhın plânlarını çaldırıyor. Fakat Amerikan a.,anı bir türlü demirperdenin ötesine kaçamıyor. Tam Türk-Yunan hududu yakınında, bir Bulgar köyünde takılıp kalıyor. Rus gizli polisi ıM.V.D.j, onu yakalamak için baştan aşağı seferler ediyor. En kuvvetli casusları İstanbul’da bir şebeke kurup faaliyete geçiyorlar.
Amerikalılar da ajanlarını —hiç ojmazsa elinde bulunan plânları— ele geçirmek için müthiş bir faaliyet sarfediyorlar. îş öyle oluyor ki, harb ve sulhun neticesi âdeta bu casusluk saklambacının neticesine bağlı kalıyor. Her ıkı taraf da. Amerikan ajanının nerede olduğunu bilmiyor. A-merıkalı Albay North. İstanbul'daki komünist şebekeye sokulmaya muvaffak oluyor. Sahne tslanbuîdan E-dirneye. oradan da sınır köylerinden Vaysal’n intikal ediyor. Amerikalılar Türk mukabil Casusluk Teşkilâtlyle elele çalışıyorlar. Albay North la sevgilisi yarı-Türk kız, Rumeli köylüle-
girip geçi, gizli
ri kıyafetine
Bulgaristan* vorlar. Rus
polisi, plânlan çalan casusu ele ge-Amerikan ajanı, bü-

çirivorsa da.
tün işkencelere rağmen plânları g-izledigi yeri söylemiyor. Albay geçiyor ve o ölmeden sırrı öğreniyor.
Derken. Bulgaristan içinde Türk hududuna doğru müthiş bir kovalamaca başlıyor, iki sevgili tam buz tutmuş sınır nehri üzerine geldiklerinde. Rus uçakları tarafından yakalanıyor ve ateşe tutuluyorlar. Fakat Türkler uyumuyor: Türk avcı uçakları havada beliriveriyor ve kısa bir çarpışmadan sonra Rus uçakları düşürülüyor. Bulgar hudut muhafızları da. cesurane İleri atılan bir Türk hudut subayının ateşiyle geriye püskürtülüyor ve Albay North’la sevgilisi sağ selâmet Türk toprağına —plânlarla birlikte— kavuşuyorlar. Türk idaresinin uyanıklığı ve Amerikalılara gösterdikleri eşsiz, dostluk iyice belirtildikten sonra roman bitiyor.
Bu roman geniş bir kütle tarafından okunulan tip eserlerdendir Amerikalılara Türk ismini bir hayli duyuracaktır. Ufak tefek yanlışlarına rağmen, neşredilmiş olması lehimizedir.
Allah adetlerini arttıra!
Şu
I
&
I
• *

KADIN MÜVEZZİ
A\rııpada gazete satıcılarının arasında kadın müvezzller pek mebzuldür. Ilatlâ bazı şehirlerde hu satıcılar ekserl-teşkil ederler. Bizde henüz bıı gibilere tesadüf îlvorıız.
BRİ MAS TELEMZYO.vA ALILIYOR
12 nisan tarihinde, Londra Hayvanat bahçecinin bebek ayısı “Bruınaa,. ile beraber, r«ı(l.\ o neşriyat
için televizyona ahn rken. Sağ tarafta kalabalık bir halk kitlesi, anne ayı '*lvy„ nin at eti yiyişini seyrediyor. Ciğ et yemesini sevmiven Brıımas, İlkönce televizyon makinesinden uzaklaşmış, sonra kendi kabiliyetlerini İdrâk eden bir sanatkâr lavriyle makinenin önünde tam beş dakika poz almıştır. Bruma.s, hâlen hayvanat bahçesinin en mühim hanını yıldızıdır.
BİR EVLÂT DAHA BEKLERKEN
İngiltere Veliahdi Prenses Elizabelh bir çocıık daha bekliyor. BiHun İngiltere şimdi hu halterle alâkalubr. Kesimde Prensesi Britanya sinemacılar direktörü Art hur Kaıy: ilo beraber görmektesiniz, i renses hayatından j»ek memnun görünüyor.




MUVAFFAK olmuş kadın ressam ’ • çok nadirdir. Kadın heykeltraş ise hemen hemen yok gibidir. Zira taşların üzerine hisleri geçirmek, kuvvet ve kudret İster. Barbara Hep-worth ün beynelmilel olarak nerkesiıı takdir ve hayranlığını kazanmasına sebep de hisli olduğu kadar kuvvetli olmasından ileri gelir. Kocası Mo-

dern ressamlardan dur. Lefcvre Gallery gisi büyük bir ehemmiyeti haizdir: artistin eserleri bir kaç gün içinde satın alınarak Viyanıtya nakledilmiştir. Barbara Hepworth* büyük beynelmilel sanat sergisi olan Viynnanm Blennal’lnde İngiliz sanatını temsil eden iki kişiden biri olacaktır
Ben Nkholson*-' deki »on ser-

4
/•


* V * - V*
>*. *
Avrııpa ve Amorlkadaki rövüler artık mahalli mevzular dışında yeni yeni mevzular aramak peşindedirler. Nitekim bazı Amerikan rö\ tileri Afrika yerlilerinin hayatlarından motifler alarak işlemişler ve büyük muvaffakiyet kazanmışlardır. Yukardakl resimde ise yeni bir rövünüıı eski Mısır hayatından alıp canlandırdığı sahneler görünmektedir.

1903 senesinde Yorkshire de Wakc-field'de doğdu. Leeds de Kıraliyet sanat okulunda ve İtalyada. tahsil etti. Sanatı realizm ve mücerret arasında mücadele etmektedir. Eserlerinde geometrik bir hal. tuhaf bir sadelik ve çalıştığı maddelerin kalitelerine verdiği kıymet göze çarpar. ' Realist çalışma insanın hayata, insanlığa ve dünyaya olan aşkını canlandırır. Mücerret olarak çalışmak İse şahsiyeti serbestleştirir, görüşü sertleştirir... öylekl İnsan bir bütün halinde ve içten gelen bir insiyakla derinlere İner. “Barbar’ın bütün eserlerinde heyecan verici bir macera, insanın içini okşayan yumuşak bir eda vardır. Ziyaretçi Claire Bloom bu inceliği ne çobuk da keşfetmiş.. Artist kadınların ruhlarındaki esas galiba birbirinden pek farklı değil
Denizcilik konulan
W
manevralarının kıymeti
Yazan: Tuğamiral H. E. Horan
Atlantik Paktı devletlerinin donan-( malArı bu yılın ilk aylarında Akdeniz ve Kaıaib deniziyle Pasifik Okyanusunda karma manevralara girişmişlerdir. Bu harekât, 1939 dan evvelki günlerde her donanmanın ferdi olarak yaptığının mantıki hır inkişafıdır. O devirde her memleket kendi öz kara sularında veya civarda ferdi donanma manevraları yapar, kendi öz menfaatlerinin korıınmasiyle ilgili deniz meselelerini incelerdi.
1949 da ise İngiliz, Fransız ve Felemenk donanmalarına mensup birlikler son derecede muvaffakiyetli karma manevralar yapmışlardır. Bu vıl harekât genişletilmiştir Birleşik Amerika donanması birlikleri de iştirak etmekte olup, manevralar sahası Okyanuslara yayılmıştır. Manevraların önemli bir kısmı, ferdi donanmalar arasındaki muhaberat ve irtibatla ilgilidir. Gemiler arasındaki ve gemilerle uçaklar arasındaki işaretle muhaberenin mümkün olduğu kadar kusursuz olması elzemdir; fakat her donanmanın, raporlar vermek ve temasları kurmak için kullandığı kendisine hâs usuller mevcuttur. Bu itibarla herkesi “aynı dilde konuşturmak,, kolay değildir. Bunu temin için, işbirliği yapan muhtelif devletlerin deniz kurmayları, gerekli evrensel kod ve sinyal kitaplarını hazırlamışlardır. Fakat personelin bunlara alışması da elzemdir. Aksi halde bunlar kıymetsiz kalır Ulaştırmalarda sürat, isabet ve sıhhati sağlamanın yegâne yolu tatbiki tecrübelerdir. Bayrakla işaret, uzun mesafe ışıldak ve radyo muhaberelerinde tatbikat elzemdir.
her ziyade dünya çapında Artık harp devrinde depolarına, tamirat güvenilememektedir.
za-bir (İşve
Bugünlerde deniz harbi, mankinden meseledir, lerle yakıt ikmal için
ikinci Dünya Harbinde, bu üsler mevcut olmaksızın Pasifik te savaşmanın güçlükleri. Ingiliz Kıraliyet Donanmasının “Donanma Katarı,, o-larak andığı usulün tatbikiyle alte-dılmıştır. Donanma katarı tanın, ikmal, hastahane ve yakıt tankerleri ihtiva eden bir filo, hakikatte Okyanus üzerinde, hır donanma üssünün bütün kolaylıklarını ihtiva eden sabıh bir tersanedir. Bu sahih üsleri en verimli hir şekilde kullanabilmek için, gemilerin açık denizde akaryakıt almaya alışmaları veya sert havada süratle seyrederken ikmal malzemelerini toplıyabiJmeleri lâzımdır.
zVtlantik Andlaşınası bir çok milli donnnmavı birleştirmiştir Bumarı verimli iş görebilecek iktidarda, müşterek bir doktrinle meşbu savaşan bir makine haline getirmek ve böy-lece insan ve paradan tasarruf temin etmek, müttefik donanmalar deniz kurmaylarına düşen bir ödevdir. Müessir savunmanın plânlaştırılması ancak ekip halinde çalışma ye personele birlik zihniyeti ve itimat telkiniyle sağlanabilir.
ahırı Ağa Harı gibi bir dede, bütiin dünyama sinema artisti Rİta Hay^orth gibi bir anne.M küçük 1 asemln’ln saadete ermesini temin edebilecek mİ f
• UTANGAÇLAR KULUBU
Frrtn.sızlar cidden garip tarafları olan bir millettir. Şimdi de Parlste btr (Utangaçları Yüzgöz Etme) Kulübü kurmuşlar. Bu kulüpte kadınlar utangaç erkekleri biraz hayat adamı yapmaya çalışıyorlar, ihtiram eden de, dansa kaldıran da kadınlardır

ı' f r-A*- • - r
9

NAKLİYECİLER!
• •
MAT
A S
TEŞHİR VE
Tepebaşı, Alp Oteli altında
I
ISTA
N B II
L
G I S
İ
tem-
1
2
3
G AL AT A TAHİR HA
N . Tel.: 44996
Ankara Elektrik, Havagazı ve Otobüs İşletme Müessesesinden :
1.200,000 Litre benzin ile 215.000 kilo mazot teklif verme usulü ile satın alınacaktır. (





Bağcılarımıza Müjde
Yeni Mahsul Kükürtlerimiz
Bol Miktarda Piyasaya çıkarıldı: KEÇİBORLU KÜKÜRTLERİ İŞLETMESİ MÜESSESESİNDEN:
99.5 safiyette halis Türk menşeli ve 50 Kgr.lık kanaviçe torbalardaki kükürtlerimiz, hem UCUZLUK ve hem de EVSAF ve ÜSTÜN TESiRLİK bakımından yabancı kükürtlere tercih edilmektedir.
Bağcılarımızın istedikleri kadar KEÇİBORLU KÜKÜRDÜ’nü yerinde alabilmeleri için yurdun her tarafında ajanlıklar açmış bulunuyoruz.

Sayfa T
EIEKTRİKLİ ÇAMAŞIR MAKİNELERİ ve
ELEKTRİK SÜPÜRGELERİ
En çok beğenilen
DÜĞÜN HEDİYELERİDİR

İstanbul Sergisi Komiserliğinden :
1 — İstanbul Sergisi bu yıl 1 temmuzda açılıp 31 muzda kapanacaktır.
2 — Sergi geçen yıl olduğu gibi Harbiyedeki (Spor ve Sergi Sarayı) binası ile etrafındaki 2 numaralı park sahasında kurulacaktır.
3 — Sergide bllûmum yerli mamûlât ve masnuat ile ürünler teşhir edileceği gibi - Türkiyedeki mümessilleri vasıtasiyle temsil edilmek şartiyle - ecnebi fabrikaların mamûlâtı da teshir edilebilecektir.
4 — Sergide satış yapılabilir.
5 — Sergi plânlan hazırlanmış ve eğlence ve atraksyonlar İçin de sahalar ayrılmış ve yer tevziatına başlanmıştır.
6 — Sergiye iştirak etmek İsteyenlerin yerlerini kapatmak üzere her gün saat on dörtten on yediye kadar serginin Daimî Bürosuna müracaatları rica olunur.
7 — Adres: Bahçekapı, Dördüncü Vakıf han üçüncü kat 86 No.

Telefonlar: Santral 24486 ve doğru hat 25891. Telgraf adreai: Sergi, İstanbul - Posta kutusu İstanbul 37 (4981)

Tekel Genel Müdürlüğünden:
Birinci nevi gom dinamit 60.000 kilo
İkinci „ „ „ 140.000 „
Jelatin Dinamit 75.000 „
8 numara elektrik kapsülü 1.250.000 adet
1 — Yukarıda cinsi ve miktarları yazılı patlayıcı maddeler pazarlıkla satın alınacaktı:
2 — Pazarlık 5 haziran 1950 pazartesi günü saat 15 de Ka-batastakl Tekel Genel Müdürlümü Tekel Maddeleri Şubesi A hm Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Şartname her gün adı geçen şubeden alınabilir
♦ — İsteklilerin belirli gün ve saatte, teklif edecekleri fiyat üzerinden % 7,5 güvenme paraJarı İle birlikte mezkûr komisyona gelmeleri. (4947)



KİNİNLİ
J v
"T
•▼A

Keçiborlu Kükürdü, Hem Bağcıya ve Hem de Memlekete Menfaat Sağlar
Ajanlarımızdan Kükürt hakkındaki Broşürlerimizi isteyiniz ve Kükürtlerimizi tecrübe ediniz, muhakkak ki kazanırsınız.
MÜRACAAT YERLERİ:
İSTANBUL VE
HAVALİSİ İÇİN
KOCAELİ
HAVALİSİ İÇİN
MARMARA
BÖLGESİ İÇİN
EGE BÖLGESİ İÇİN
MEMLEKETİN DİĞER BÖLGELERİ İÇİN

e



Lstanbulda: Reşat Araş, 4. cü Vakıf han, kat 1, No. 37, Tel adresi: ŞADARAS — İSTANBUL.
Adapazarında: Fahreddin Yener, Ali Yıldız ve Hamdi Tokel, Soğan-pazarı No. 19, Tel. adresi: YrE-NER — ADAPAZARI.
Bandırmada: İsmail Abacı ve Mahdumlan, Şehit Süleymanbey Caddesi No. 49.
"Afyon - Alaşehir - İzmir ve Afyon - Avdın - İzmir tren güzergâhı ile İzmir ve Bergama Hinterlandı,,: tznıirde: ÜZÜM TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ BİRLİĞİ. İzmir - Alsancak. Posta kutusu No. 220. Tel. adresi: TARİŞ — İZMİR veya BİRLİĞİN tren güzergâhındaki ÜZÜM TARIM SATIŞ KOO-PERAFLERt mahallî teşekkülleri.
Keçlbotluda: Kükürt İşletmesi Müessesesi Müdürlüğü, Tel. adresi: KÜKÜRT — KEÇİBORLU.
Soğuk hava tesisatı hakkındaki ilâna ek:
İstanbul Belediyesinden:
1

Soğuk hava tesisatı ve buz fabrikası için istenen teklif mektupları 2490 numaralı Arttırma, Eksiltme Kanununa göre eksiltme teklif mektupları olmayıp, bu işi yapabilecek taliplerin fennî şartlarını ve plân ve projelerini öğrenmeye mâtuf olduğundan teklif vermek için teminat akçesi yatırmaya tüzum olmadığı gibi teklif mektuplarında bedel zikretmeye de şimdilik lüzum olmadığı, bazı alâkalılarda husule gelen tereddüdü izale bakımından tevzihen ilân olunur. (5019)
ANKARA
Okuyucularımıza
Gazetemiz hergün ilk uçakla Ankaraya gönderilmekte ve derhal otomobil veya bisikletle evlere dağıtılmaktadır. Bütün gayretlerimize rağmen ' YENİ İSTANBULMun ellerine geç ve*
ya intizamsız geçtiğinden şlkâ- ' yeti olan abonelerimizin arzularını Ankara Büromuza bildirmelerini rica ederiz.
Büromuz doğrudan doğruya abone kaydı yapmakta ve İlân kabul etmektedir. Acele İlânlar telefonla tatanbula bildiı ilmektedir.
Ankara Büromuzun adreai:
BAŞ,DİS. NEZLE ADALE .SİNİR
• -
ROMATİZMA ve butun ağrılara karşı
— GÜNDE 3 KAŞE ALINABİLİR.
Kâzım Özalp Cad. No. 1/9 İlgar Apt.
Telefon: 16112 YENİŞEHİR
En
TÜRKlYE GENEL MÜMESSİLİ :
Nakliye rekabetini, dünyaca mâruf İSVEÇ mamulatı ağır tonajlı
V O L V O
şasileri takviyeli : 6,5 tonluk BENZİN ve 5 ileri, 1 geri vitesli 7 tonluk DİZEL kamyonlariyle ancak temin edebilirsiniz.
KAMYONET ve KAPTIKAÇTI İHTİYACINIZI DA, BU HUSUSTA EN ELVERİŞLİ
2,5 tonluk uzun veya kısa ş a s i 1 i, şoför mahalli veya mahalsiz 201 - 202 tiplerimizle iyi bir şekilde karşılayabilirsiniz.


C. G. * D.
T.
Lübnan Hava Yollarının
İSTANBUL-BEYRUT-KAHİRE
SEFERLERİ
4 mayıs 1950 tarihinden itibaren başlıyor.
Her perşembe günü :
İstanbul'dan kalkış Beyrut’a varış Kahire'ye varış
Her türlü izahat için :
Bol
ve
yedek aksam, servis istasyonumuz fabrikamızın mütehassısları daima emirlerinize amadedir.
MEHMET KAVALA
Galata, Tahir Han
Telefon: 40430 - 42673
Telgraf: Lamef İstanbul
SATIŞ YERİ

1.200.000 LİTRE BENZİN ve 215.000 KİLO MAZOT SATIN ALINACAKTIR.
Şartnamesi parasız olarak müessese alım, satım ve tesisat şubesinden alınabilir.
İlgililerin şartname esasına göre tanzim edecekleri tekliflerini en geç 27 nisan 1950 tarihine kadar müessese umum müdürlüsüne vermeleri ilân olunur.
IIH»ıf«MMt»UtmiiniltimitlM(MtmU>MlMhUNIIIIIMIIIIIIIMt>'ntMHIIIMNIMKİWIIIiaiıiıMIIMMNm««WUlUlUMNIİIIİIN(aWNMIIIIIUMl|IMll«>aiiiüilı
«4

MÜHİM FIRSAT

bir komple te»İsat snıtılıktır. Çeşitli ampul İmal eder. izmin Fuarında tea-
Tıbbi ampul Imnl eden seklilerde l - 20 cm küp bir edilmiş olan ve İthal muamelesi yapılmış bulunan bu tesisatı n fiyatında mühim tenzilat y&pılmiftitir.
teslimi mücssesemlze
Montajı ve imleterek nlttlr. Tediyede kolaylık yupılucaktır.


: 11.30
: 14.00
: 17.00 *
Air France, Taksim, Cumhuriyet Meydanı
No. 1. Tel. 49134 ve bütün seyahat acenteleri.


I
1950
t
Vadesiz Tasarruf Hesapları
YILI İKRAMİYELERİ
İSTANBUL
ve ANKARA’da
Ayrıca
200.000 liralık
PARA İKRAMİYELERİ
Ev kazanan isterse bedelini alabilir.
Acele 150 Liralık bir hesap açtırınız.
Her 150 llıa için ayrı bir kur‘a numarası verilecektir.
10 Mart. 15 Mayıs çekilişlerinde yalnız para ikramiyeleri, 30 Haziran. 81 Temmuz, 29 Agustoe, 30 Eylül, 28 Ekim» 80 Aralık çekilişlerinde ise bazılarında ikişer ev olmak üzere hem ev, hem para ikramiyeleri vardır.
İkramiye Giriş Şartlarını Bankalarımızdan öğreniniz.
Müracaat
Atatürk
Telefon : 23667
: Celâleddin Rodoslu
Bulvarı, 215 - Ankara
Telgraf : Rodoslıl
Dünyanın en v zamanda
mukavim ve mütekâmil, aynı rakipleri meyanında en ucuz
9
Devlet Denizyolları ve Limanları İşletme Genel Müdürlüğünden:
Memleketimize gelecek turist gemilerinin ihtiyarî ve mecburî sahalarda kılavuzluk ücretinden tamamen muaf tutuldukları ve bu maksatla hiçbir para ödemiyecekleri ilân olunur. (4954)
CZ Jawa
Ogar
125
250
350
MOTOSİKLETLERİNİ
«
ccm
ccm
ccm
«•m»* .••••• "i.

it


BOL YEDEK AKSAMİYLE, TÜRKİYENİN HER
MENFAATİNİZ İCABIDIR.
YERİNDE ISRARLA
ARAMAN/Z,
TÜRKlYE GENEL MÜMESSİLİ t
T
MAKİNE vt ALAT SATIŞI
Her büyüklükte Torna, Makkap, Freze, Pres ,tezgâhları ve muhtelif sanayide kullanılan bir çok makine, alât ve tesisat ile 1938 modeli FORD markalı 5 tonluk kamyon ucuz şartlarla satılıktır. İsteklilerin her gün öğleden evvel 49082 numaraya telefonla müracaat etmeleri ilân olunur.

MEHMET KAVALA
Galata, Tahir Han
Telefon: 40430 - 42673 Telgraf: Lamel İstanbul TEŞHİR VE SATIŞ MAHALLİ : Tepebaşı, Alp Oteli altında
BUGC.N ACIK OJ.AS MIZELEK
/STAtfBUL
ÖĞRENMEK İHTİYACINDA OLDUĞUMUZ HERSEY.
Atatürk İnkılAp Mütral 10-12, 14 17
Dolmnbalıçr Deniz MUkc»! (Ttlf S12A4) ı 13.30-17.00.
Topkapı (Telf. 21090),
13 .30-17 00.
Brlrdlyr Mihrıi 10-12 14-17
Trtfik J’lkrrt Ktharı MU/«’bl 10-12. 14-17.
İZMİR
Arkrninjı (3320 H-J7.
TİYATROLAR
İSTANBUL
8MHİR TİYATllOLAllJ r
DUAM Kİ-MI 20.30 d* Dell Sa-raylı.
KOMEDİ KInMI: 20.30 la Üvey Kardeşler.
(.0(1 K TİYATROM : 1130 dn.
MI A MM Eli HA l(A(A OEEKE-Tİ; 20.30 da Kiralık OdHlar. Malin* îft de.
YENİ >ES OFEIlETh 2100 de Dell GonüL Matine 15 de.
KONAK PAVYONU: Upanyol at-rakayon trupu.
ANKARA
Bt'Yt K TİVATKO H03T0) 21 d* Türk • İngiliz müzik festivali.
KCçtK TİYATRO (111W 21 de Kıskançlar.
GAR GAZİNOSU — Paris Revü Heyeti.
PAVYONDA — İtalyan Akrobatları.
İZMİR
TİYA1HOM.I Oyuncu.
BETOĞLV CİHETİ
ATLAs (40830) Aşk Yarışı (renkli) AKIN r.BOTlâ) Tosun Paşu A İ K AZ 11( (42302) 1 - Meçhul A-
da (renkli ı. 2—Donakl in Çocuk Bayrnmlan (renkli mikt),
Alt (14394) Sihirli Aşk.
ELHAMKA (4$595) Sihirli Aşk.-ll‘EK ( 14289) Vahşi Koşu (Renk-
II. Türkçe).
İNCİ (84MB) 1 — Vatan Kurtaran Aslan (renkli). 2 — Yanlış Numara.
LALE (43595) A( eşten Gömlek (Türk filmi).
MELEK C4OB683 San Franalako,
SAK AY (41659) î Vanilla U>go-thetidİK Elen Komedi Trupu.
SI ATPAKK (83143) 1 — Kara Ok 2 — Mrhatka çiçekleri.
8Î MEK (12851) Dirilen Koca (1-talyan fUml).
8ARK (40380) 19B0 Dünya Grekoromen Güreş müsabakalar (Tekmili ve Türkçe).
6ÎK (43726ı 1 — Süveyş Kanalı. 2 — Atlatılan tehlike.
TAKSİM (43191ı Kapanan Gözler TAN 1 — Ölüm Gemisi, 2 — Sirk
Kıralı,
YENİ (84137) 1 — Altına Hücum. 2 — Tarzan Ormanlar Arasında. t’NAL (40306) 1 — Macera Limanı 2 — Alım Kafes.
YILDIZ (42847) Port Salt.
İSTANBtL CİHETİ
ALEMDAR (23683) 1 — Haydut
Aşkı. 2 — Yılmaz Reis (Türkçe)
AYStr (21017) 1 — Klng Kong
(Türkçe). 2 — Madde (Arap filmi).
AZAK 123542) 1 — Esrarengiz At. 2 — Ölümden Kuvvetli.
(. EMBERLİTAH (22513) 1050 Dünya Grdko-Rnmen Güreş Müsabakaları (Tekmili ve Türkçe Sözlü).
FERAH tsrnnbul Geceleri.
H 4I.K 1 - Hafiye 99. 2 — Lorcl
Hnrdl Kan Kardeşler.
ISTANBt L (223671 1 - Kanlı Döşek, 2 — Cici Berber.
KISMET 1 — Tarzanın Hâzinesi. 2 — Petrol Kırıılı.
MARMARA (2(wn 1 — Gtnç Kız Kalbi. 2 — Doktor vc Modelleri.
MİLLİ (22962) l — Haydut Aşkı 2 — Yılmaz Reis (Türkçe).
TIKAN (22127) 1 — Eaıarcngiz At. 2 — Ölümden Kuvveti).
YENİ (Bakırköy 16-126) t — Vurun Kahpeye. 2 — Kahveci Güzeli.
KADIKÖY CİHETİ
HALE (60112» I Şchitlor Kale-sı. (Türk filmiı. 2 — Günahını (Türk filmi*
OPERA 1 — Aslanların Pençesinde. 2 — Aşk Bestesi.
6 C REY YA (60632) 1 — Zafere Dofru. 2 — Rio Aşkları.
YELfiEĞİRMENİ 1 — Asri Za-manlnr-Şnrlo 2 — Cebelülarık Casusu
ANKARA
ANKARA (23432) Mark Twaln’m
Maceraları
BCYÜK (15031) Ateşten (Rftnlok CEBECİ (13M6) AUantid
PARK (11131) Yuvam
SUS (14071) Yuvam
SÜMER (14072) 1 — Suçsuz Mahkûm 2 — Suçsuz Mahkûmun İntikamı
t I I S (22204) Yaban Gülü
YENİ (14040) Aşk Adası
. IZMIR
El. HAM RA Eğlenceler Perisi . LALE 1 — Kanatlardan Türbe 2 — Bir Yabancı.
TAYYARE l.Mnnbııl Geceleri.
TAN I — Kanatlardan Türbe 2 — Bir Yabam ı.
YENİ 1 — Aslanların Pençesinde. 2 — Çam Sakızı Polla Kafiyesi.
KARŞIYAKA UİBETİ
31 ELEK 1 — Aşk Cehennemi. 2— Sevimli Haydutlar.
Sİ M ER Zehirli Yalan
c A D ) r 0 m
"YENİ ISTANIM L,. un hııgtiı» İçin ln\Mİ)r etllftl programlar:
DAHİLDE:
2(».35 Ankara: İlıca saz. — 21.15 J»tnn.bul: Netini Rıza Ahıskan ve arkadaşları topluluğu aon-seri.
II 4KİÇTEİ
11.00 Londra: Bnchın obua ve orkestra için konçertosu.
19 15 Londra: BBC Iskoç orkestrası konseri (Beethoven»
ANKARA:
7 30 M 3. Aayarı. — 7.31 Hafif rııü/jk ıPI.l. - 7.45 Hahtırler ve Hin n Raporu fi.00 Şa rkılar
tPl.). — 3,15 Havai müzikle. ı (T’I ). k 25 Günün programı. - 8 30 Hafif orkestradan melodiler (Pl)
12.28 Açılış ve program» — 12.30 M. S. Ayarı. — 12.30 Ra(I>*ö salon orkestrası. — 13.00 Haberler. — 1315 Klâsik saz eserleri.
— 13.30 Öğle Gazetesi — 13 15
Şarkılar. — 14 (M) Cumhurbaş-
kanlığı Armoni Muzıkası. — 11.40 2 Piyano İle melodiler (PU — 14.55 Konuşma: Spor haberleri. — 15,00 Kayıp mektupları. Akşam programı, Hava raporu ve kapanış.
16.5S Açılış vc program. — 17.00 M. S. Ayan. — 17.00 Çocuk naat). — 18.ıın Dans müziği (PL).
— 18.3ü Karışık şarkılar. — 19 (H) M. S. Ayarı vc Haberler. — 19.15 Geçmişte Bugün. — 19.20 Yurttan sesler. — 19.45 Radyo He İngilizce. — 20.00 Vlrtüozlar İPİ)
20 15 Radyo Gazetesi. — 20 30 Serbest saat — 20.35 tnco »az (Mahur fash). — 21 16 Konuşma: Kanun konuları. — 21.30 Pilim vıldızlarıtıdan niülodllor ıPI ), 22 n(i Ailen Rnth orkes-
trası çalıyor (Pl.), — 22.13 Şarkılar. — 22 45 M. S. Ayarı vo Haberler — 23.on Dans parçalan (Pl.). — 23.30 Program ve kapanış, tST ' MU L:
12.37 Açılış ve programlar. — 13.00 Haberler. — 13.15 Duna
müzlftl ıPI.». — 13 10 Hafif dfc-İr müziği (T’l.) — 1100 Yurdun her kdşcHlmlen deyişler vc ^öv-levişler. — 11 3ü Haftanın programı. — 11 16 Memleket türküleri. — 15.00 Atom enerjisi hakkında. Ord. Prof Salih Murat Uzdllek. — 15.15 S/ı.z eserleri, şarkı ve türküler. 16 »H» Programlar ve kapnnıy.
17 67 Açılış ve programlar 1800 Caz müziftl (Pl.j. — 18.20 Serbest saat — J8.30 Dans rnli-zifri (PL). — ıo.on Haberler. —
19.15 İKtaııbul haberleri. — 10 20 Hafif ara müziği (PL). — 19.25
Caz şarkıları. Sovliyen Rııçlmn Camay. — 19.15 Şarkı vc türküler. — 20.16 Radyo salon orkestrası konseri. — 20.45 Sesle çizgi. Takdim edeni CelM Sabin.
21.imi Vat yete mÜttJftl (Pl » —
21.15 Şark) vo türküler. - 22 00
Dana orkestraları geçidi ıPI ). — 22 45 Haberler. — 23 0ü Caz müziği (Pl.ı — 23 30 Karışık
hafif müzik (Pl h — 2l.ı() Programlar vo kapanış.
YABANCI RADYOLARDAN SEÇME YAYINLAR:
LONDRA:
7.3lı Jan Steuurt vc orkonlrası.
8.45 DııUeyivl İstekleri,
9.15 KlAalk müzik dinleyici istekleri.
Il.üü Konçerto.
13.00 Haflunın şarkılar).
15 15 Dans müziği.
10.15 Dinleyici IstelclcrL
19.15 BBC Iskoç otlteatrası konseri.
22.16 Dnns müziği.
23.15 Operetlerden şarkılar.
24.00 Dinleyici İstekleri.
(HU Dans müziği
FRANK El RT (207.2 mı
22.00 Modern operetlerden melodiler.
Tl RİN (225.1 - 333-7 m.)
23.15 Operet müziği.
SIHHÎ İMDAT
latanbui Beyoğlu 41998
Anadolu yakası 60536
Ankara 91
İzmir 2251
Beynelu 11641 Kadıköy 60872
Utunbul 24222 Üsküdar 60915
Ankara (X).İzmit 2222. K.yaka 16055
UÇAK - TREN - VAPUR
GELECEK OLAN t ÇAKLAK
7.10 P.A.A. (Amerikan) Ncw-York. Boston, Gandcr, Sha-nnrı, Londra, Bıüksolılcn.
7.50 K.L.M. (Hollanda) Aıns-tardamı Romadıın.
12.50 D H.Y. (Türkl Anlıuradan.
13.30 BE. A. (tngllizı Londra, NIs, Roma vc Atlnadan,
II.- D,H.Y. (Türk) lzmlrdon.
14.— D.H.Y. (Türk) İskenderun, Adana, D. Bakır. Elâzığ, Malatya. Aııkarndan.
GİDEC EK OLAN I ÇAKLAR
8.25 P.A.A. (Amerikan) Şam. Btıerıtya.
9.— K.L.M. (Hollanda) Tahrana.
9.— M.R. (Mısır) Lefkoşe. Kn-hlreye.
9.— D.H.Y. (Türk) Ankara, A-d ıına ya.
13.50 D.H Y. (Türk) îzınıre.
11.30 D.H.Y. (Türk) Ankaraya
14.30 B.E.A. ı Ingiliz) Atina. Roma, NIs. LondrAya,
GELECEK OLAN YAPIKLA» 14.— Bursa t Ayvalıktan). 17.— İzmir ( Ksradenizden).
19.— Antalya Umrozdanı.
19 45 Marakns (Mudanyadan).
GİDEC EK OLAN 4 AFİ ULAR
9.— Marakaz iMudanyaya).
14.— Giresun tlzmlre».
20. — Ko nya (Bandırma? a)
GELPJCEK OLAN EKSPRESLER
6.45 Bempion (Avrupa) .
7.10 Doğu (Eks.)
8 30 Ankara (Eks.)
GİDECEK OLAN EKSPRESLER IH.ln Ankara Ekspresi.
21.30 Semplon (Avrupa).
21.40 Güney.
C Z A N
EMİNONt:
İstanbul (Eminönü) — Haşan Hulûs! (Küçükpazar) — Abdül-kadir (Alemdar) — S&lâhaddln (Çarşıkapı),
BEYOĞLU:
Matkovlç (Merkez) — Galatasaray (Merkez) — Ertuğrul (Taksim) — ismet (Taksim) — Ka-rakdy lUnlnta) — Maçka (Şişli) - Feriköy (Şişil 1 — Hasköy — Merkez (Kasımpaşa).
FATİHı
Muharrem Tanır (Şehzadebaşı) — SftlAhnddln Gürgen (Cerrahpaşa) — Emin Rıdvan (Samat-ya) — Haseki (Şehremini) — M. Fuat Baycr (Knragumrük) — Haylm Berk (Fener).
EYt’l': Ayvansaruy Şifa.
BEŞİKTAŞ:
Nail Halil — Ortaköy — Gıya-soıtln Dlvnnlıoglu (Arnavut-köy) — Merkez (Bebek).
KADIKÖY:
Yeldcglrmeni — Feneryolu — E-reııköy — A. Cafer Çağatay Bostancı).
t’SKtDAR: Çanıhyurt.
HEYBELİADA: Heybellsda.
B( \ i KADA: Merkez.
ANKARA
Çankaya — Ankara — Sebat.
İZMİR
Tilkilik (Basmahane) — şifa (Ko-meraîtt) — Yeni (Sşretpaşa) — Kaıataş (Yalılar) — Çankaya (AUancak).
22 Nisan 1950
Sayfa 8
Bu Yılın İkinci Çekilişi
3 Haziranda
Bu Yılın Üçüncü Çekilişi
N B U L
1
3
2 Eylülde
Bu Üç evli kuranın iki evine 100 ve 100 liradan fazla para biriktirenler girerler.
1000 ve 1000 liradan fazla para biriktirenler her üç evin kurasına girerler.
★ *
ve
Para ikramiyeleri
Tafsilâtlı broşürler bütün şubelerimizde emrinize âmadeo
YAPI ve KREDİ B
»
maşırcı beklemek, yer sıkıntısı çekmek gibi üzüntüleri
unutturur.
NORGE elektrikli çamaşır makinaıarııe yamaşır günü
zevk günüdür.

I
Xâzım Özalp Caddesi, Ilgar Ap. I-f
Telefon: 23031
1
Çocuk Ba\ ramında
Kitap hediye ediniz.
NORGE çamaşır makinaları çamaşır biriktirmek, ça-
/ 1
ANKARA MÜMESSİLLİĞİ
Telgraf : Hetlo - İstanbul Tel. : 44756 . 44757
YENİ İSTANBUL
TÜRKİYE UMUMÎ MÜMESSİLLİĞİ
LİBKA TİCARET T. A. O.
Beyoalu istiklâl Cad 308 • Tel. 43849
SAĞLAMLIĞI. TEMİZ İŞÇİLİĞİ VE UCUZLUĞU TEMSİL EDER.
ENGLISH ELECTRIC
t
9
İNCİLİZ SANAYİİ


i' *
ve
Para ikramiyeleri
Bu .Sanayiin Buz Dolabıdır*
mmtıiMiHHhrtııtıtımHHiıiHmdUih- *t*-(H***
Cennetten bir parça
YILDIZ PARKI
Çadır Köşkü Paviyonu
BUGÜN AÇILIYOR.
1 — Hergün sabah ve akşam
kahvaltısı.
2 — öğle yemeği
3 — Zengin çeşitli konsomasyon.
4—Ziyafet, düğün ve kokteyl partiler için her hususta îs-tanbulda eşi bulunmayan tarihi bu cennet parçası şehir İçindedir.
Markiz İdaresinde
İST ANKARA Cad»111

DERMAN


7 dakikada
4 ’A kg. çamaşır
yıkar ve sıkar
Soğuk algınlığı,
Romatizma
giaer/r

Yeni İstanbul İlâncılık Ltd. Şirketi
Müellif Cad. 6 - 8 Beyoğlu - İstanbul
i) o t a n Kardc KİTAP — SERGİSİ Atlas Sineması yanında

Comments (0)