Üçüncü baskıları yapılan MANKEN, KARDEŞ C-İBÎ, SON TANGO romanlarının yazıcısı:
Eaha Vefa Karalayın sabırsızlıkla beklenen
AŞKIMIZIN MEZARI
Adlı romanı çıktı.
EVRENDİLER YAYINLARI. Flatl 150 kuru?.
AKŞAM
“ NECLA MARAŞ „ın
KDZOLDRMAK
İsimli hikâye kitabı çıktı. Kitapçılardan arayınız. Fiat! «BOi Kr.
Sene 27 — No 9613 — Fiatl her yerde 10 Kuruştur.
PAZAR 22 'temmuz 1943
Sahibi: Necmeddln Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Potsdam’da Balkan işinin tetkik edilmesine başlandı
Konferansın perşembeye kadar biteceği veya geri bırakılacağı bildiriliyor
Gazeteler görüşmeleri örten esrar perdesinden şikâyet ediyorlar. Amerikan heyeti tebliğ neşretti
Nevyork 22 (R.ı — Boründen bildiriliyor: Haber verildiğine göre. Başkan Truman, M. Churchill ve mareşal Btalln, Almanyanın Avrupadakl durumunu ve dikenli Balkanlar meselesini tetkik etmeğe başlamışlardır. Mareşal Wilson ve mareşal Alexan-der'in bu münasebetle konferansta bulundukları bildirilmektedir.
Konferansın ne kadar süreceği hakkında şimdiden bllr fikir beyan etmek Zordur. Bir hafta daha uzaması gerektiği takdirde, seçimlerde hazır bulunmak üzere M. Churchlll’ln Lon-draya gitmesini mümkün kılmak üzere, konferansın hafta sonuna doğru talik edilmesi muhtemeldir. M- Chur-chlll, seçimlerde kazandığı takdirde derhal konferansa dönecektir. Bununla beraber. M. Churchill konferansa dönmediği takdirde, başlangıç-tanberi i’c büyüklerin görüşmelerine İştirak etmiş olan M Attlee’nln vazifesine devanı etmekte hiçbir zorluk çekınlyeceği belirtilmektedir.
Paris 22 cr.i — Potsdam görüşmelerinin perşembe gününden evvel biteceği söyleniyor. M. Churchill va Attlee İİnglllz seçiminin neticesinin ilânı üzerine o gün Londra’da bulun-
mağa mecburdurlar. Konferansta ne- r» ler görüşüldüğü hâlâ bilinmiyor. Bilinen blrşey varsa o da çok iyi ye-fnekler yenmekte olduğudur, fnglllz basını acı şikâyetlerde bulnuyor.
Tazminat meselesi
Londra 22 (R) — Potsdam konfe-
M, Churchill bir Jepp arabası İçinde Berlin’i geziyor
ransında görüşülen meseleler hakkında hâlâ malûmat yoktur. Mamafih tazminat komisyonundaki Amerikan delegesinin Almanyada bulunması tazminat meselesinin ve Almanyanın İstikbalinin görüşüldüğünü anlatıyor.
Japonyaya ültimatom
Ya kayıtsız şartsız teslim, yahut kâmilen harabolmayı göze almak
Reuter ajansı diyor kİ: «Tazminat meselesi çok mühimdir. Almanyanın İleride yeniden harbe hazırlanması tehlikesini ortadan kaldırmak için burası sanayi memleketi olmaktan çıkarılırsa Almanyanın tazminat vermesine İmkân olmıyacaktir,
Almanyanın İstikbal! hakkında şimdiden ba2i kararlar verildiği söyleniyor. Diğer haberler İse henüz ehemmiyetli hiç bir askeri meselenin görüşülmediğini, Başkan Truman’m arazi meselelerinin barış konferansında münakaşasını tercih ettiğini bildiriyor.
Amerikan heyetinin tebliği
Amerikan harb gemileri Tokyo yakınındaki istihkâmları yeniden bombardıman ettiler
Bir Amerikan bark gemisi büyük toplarile atej ediyor
Londra 22 İR.) — Bu sabah Uzak Doğu'dan. gelen haberlere göre, Amerikan deniz kuvvetleri Tokyodan 55 kil ometre mesafede Nojlma burnundaki Japon tesisatını bombardıman etmiştir. Jüponlar hiçbir mukavemet göstermemişlerdir. Japonların sahil İstihkâmlarının yerini belli etmemek İçin mukavemet göstermedikleri zannediliyor, Japon amirali Sakaşl, Tokyo radyosunda yaptığı bir konuşmada Japon donanmasının nerelerde bulun
duğunu soranlara hücum etmiş ve son safha gelince, gizil silâhların ortaya çıkacağını söylemiştir.
Japonya’ya ültimatom
Londra 22 (R> — Amerikan radyosunda konuşan resmi sözcü bu sabah Japonyaya bir ültimatom vermiş ve demiştir kİ: Yu kayıtsız şartsız teslim olun, yahut da tamamile tehrlbedll-meyi göze alın.
(Arkası sahlfe 2; sütun 4 te)
İtalya’ya yardım
25 milyon İngiliz lirası kıymetinde malzeme verilecek
Londra 22 (R.) — İtalya’ya ödünç verme vo kiralama esasına göre, 25 milyon İngiliz lirası kıymetinde yardım edilecektir. Verilecek olan eşya arasında ham madde, nakliye vasıtaları, İtalyanın milli ekonomisini can landtrmak için âletler, makineler ve saire vardır.
İtalya’da partiler
Roma 21 (AA.) — İtalya'da İktidar mevkiinde olan altı
partiden maada, 38 kadar siyasi parti ve grup mevcuttur. Bunlardan on kadarının kâfi miktarda övesi ve belli bir programı vardır.
Pasifik harbi
Bazı haberlere göre Potsdam’da bu mesele de görüşülüyor
Paris 21 (Hususi muhabirimizden)— Berllnden gelen haberlere göre Potsdam konferansının başlıca konusunu Pasifik harbi teşkil etmektedir. Bu meselenin halli diğer meselelerin halline tesir edecektir.
Başkan B. Truman büyük devletlerin müşterek menfaat namına Pasifik harbinin bir an evvel bitmesine alâka göstermelerinde şiddetle ısraı etmiştir. Fakat sanıldığına göre, bı konferansta Rusyanın Pasifik harbine rilîl bir surette- iştlrâk etmesini dair bir karara varilamıyacaktır.
Çünkü Ruslar, Moskovada Çin Başbakanı Soong ile görüşülmüş olan mü-nazlünfih meselelerin daha evvel halledilmesini istemektedir. Bu meseleleı de şunlardır: 1 — Çunklng hükümet tarafından komünist Çin hükümetinin tanınması, 2— Mançurl ve Mogo-llstanda Rus nüfuz mmtakaları tesisi
Bu meselelerde süratli bir kararı varmak İçin Çang Kay Şelfin de lşt.1-raklle başka bir konferans akdi düşünülmektedir.
Amerikan mahfilleri. Potsdam konferansında Rusların hattı hareketinden memnuniyetsizlik göstermekte vı Japonyanın, Rusyanın harbe müdahalesini önlemek İçin sulh teklif etmesi İhtimallerini derpiş etmektedir Japonyantn sulh teklif edeceği hak-
kındakl söylentiler oldukça ciddidir. Bir rivayete göre, Japonyanın teslim olmak üzere bulunduğuna dair gazetelerde görülen haberlerin, Rusyayi şartlarını hafifletmeğe ve bir an evvel vaziyetini tâyine sevketmeğe matuf bir manevra olduğu da İddia olunmaktadır.
Londra 22 (R) — Berlin konferansındaki Amerikan heyeti dün bir tebliğ neşretmlştir. Tebliğde konferansın çalışmasının ilerlediği ve bir çok mühim işlerin halledildiği bildirilmekledir. Tebliğde deniliyor kİ:
M. Truman, Churchill ve Stalin sah gününden beri her gün toplanmış ve ortalama günde 3 saat görüşmüş-narak görüşmektedir. Muhtelif ko-tfir. Üç Dış Bakanı da hergün topla-mlte ve tali komiteler üç Şefin toplantısına alt evrakı tamamlamak üzere geç vakitlere kadar çalışmaktadır.»
Görüşülen meseleler hakkında tahminler
Balkanlarda vaziyet
Bulgaristan’da siyasî gerginlik artıyor
Londra radyosu diyor ki: Halk arasında
Sofya’dan
Londra 22 (R.) — Londra radyosunun Sofyada bulunan muhabiri M. Ryan bildiriyor: Bulgarlstanda siyasî gerkinlik artıyor. Bugün Bulgarlsta-nın mukadderatını İdare eden dört siyasi parti hükümette müsavi olarak temsil edilmişse de halk bu partileri aynı derecede desteklememektedir. Binaenaleyh hükümetteki birlik zahiridir. En kuvvetli parti çlfçl partisidir. Fakat komünistler fevkalâde mühim olan Adalet ve İç Bakanlıklarını ellerinde tutuyorlar.
Bulgarlstanda komünist partisinin bütün âzası 300 bin kişidir. Fakat bu parti son zamanlarda çlfçi. sosyalist ve ana vatan partilerine nüfuz etmeğe çalışıyor.
Bulgarlstanda hoşnutsuzluk ve asabiyet vardır. Herkesi düşündüren şudur: Seçim sonbaharda mı yapılmalı, yoksa hakikaten serbes olarak yapılabileceği zamana mı bırakılmalı?
Sovyet - Romanya petrol anlaşması
Londra 22 (R.) — Bükreş radyosuna göre, bu şehirde Sovyetler Romanya arasında bir petrol anlaşması İmza edilmiştir. Geçen hafta da SovyetleT Birliği İle Romanya arasında bir hava nakliyatı anlaşması imza edilmişti.
bir görünüş (0
(D Sovyetler - Yunanistarfr Atina 2i (A.A.) — Anadolu ajan®* nın özel muhabiri bildiriyor: «Kathl-merina Nea» gazetesi, başmakalesinde şunları yazıyor:
«Bir devlet tarafından utandırıcı tarzda okşanmak İçin bağımsızlığını tehlikeye koymak Yunanlstandan İstenemez. Elen milleti yabancı menfaatlere uşaklık etmek gibi hakir bir rol .ynamagı asla kabul etmemiş ve et-miyecektlr. Sovyet Rusyanın Yugoslavya, Bulgaristan ve Arnavutluktaki menfaatleri malûmdur. Sovyet Rusya, bu memleketlerde, Slav milletleri arasında bir Balkan federasyonu kurulmasını bu maksatla teşvik etmektedir. Bundan başka, hem Yunanistan!, hem Avrupayı ilgilendiren bir şey daha vardır ki, o da şudur: Küçük ve âciz bir milletin zararına olarak yapılan devamlı haksızlık ve emperyalist temayüller, üçüncü bir dünya harbinin tohumlarını hazırlamaktadır. Yunanistan Rusyadan hiçbir şey istememekte, yalnız Yunan milletinin, hudutlarına saygı gösterilmesini İstemektedir»
Trieste’de grev
Belgrad 22 (R.) — Trieste'de yapı-Icn grev genişlemektedir. Belgrad radyosu, grevin demokrasi, aleyhtarlarına karşı olduğunu bildiriyor.
Orman yangınları
Berlin 21 (A.A.) — Potsdam konferansında Almanya'nın işgali, tazminat hakkında mtişterc|{ hareket, harbden sonra Almanya'nın ne şekli alacağı görüşülmektedir. İngiltere vc Amerika hudutlar meselesinin. Avusturya'nın hududu İşinin hallini istiyorlar. Ruslar bu meseleyi, doğrudan doğruya Almanlarla halledebilmek için daha sonraya bırakmak istedikleri rivayet ediliyor.
I
Gazetelerin şikâyetleri
Londra 22 (R.) — Gazeteler konferans etrafındaki esrar perdesini ten-kldediyorlâr. DaJJy Mali bu yü2den yanlış haberler çıktığını, edebi bir piyes olması gereken şeyin bir orta oyununa döndüğünü yazıyor. Amerikan gazeteleri konferans münaşebe-tlle gönderilen buz dolapları, şaraplar, saatler hakkında haberler veriyorlar. Daily Mail diyor kİ:
• Konferans devam ederken dünya milletlerinin neıer olup bittiğini öğrenmemesi için hiç bir sebep yoktur Eninde sonunda mukadderatımız bahis mevzuudur. Verilecek kararları bilmemiz lâzımdır.»
Paris 22 (R.ı — Fransız gazeteleri Oeneral de Gaulle'ün neden Pots-dam'a davet edilmemiş olduğunu araştrmakta ve bu hus'.'ita uzun uzadıya tefsirlerde bulunmaktadırlar Mnurlce Schuman şöyle demek tedlr:
(Arkası sahife 2; sütun 3 te)
Frankfurt’ta sokağa çıkmak yasağı
Frankfurt 22 ıR) — Frankfur -Sur - Malne'de ettin İki gün için İlân edilen muayyen saatlerde sokağa çıkmak yasağıma sebebt ne olduğu hâlâ bilinmen; i‘(’e'*ır Gen-nu Elsen-hever'in umum! karargâhı burada dr
r------------------------
HAFTA KONUŞMASI
Kaş göz, kusuru söz Yazan: Refik Halid Karay (Bugün beşinci sahifemizde)
Japonya’ya ve
Japonlara dair
Yazan: A Macit Arda (Bugün 4 üncü sahifemizde
dikkatler
Bir şişe birayı 50 kuruşa ve daha fazlaya alıyoruz
fstanbulda ve diğer yerlerde aşağıki vaziyetlere sık sık Taslanıyor. Civarda bir çok meyhane, birahane varılır: buralarda bira 50 kuruş, yalıııt 75 kuruş
Aynı yerlerin bakkallarında ise bira satılmıyor. Zira bira 35 olduğuna göre idare 60 paradan ziyade kâr bırakmıyormuş.
Halbuki halk, bakkallarda bira bulunmadığı için evlerine birahane ve meyhanelerden şişesini tarife üzerine 50 den 75 ten almak zorunda kalıyor Bakkallara yapılan bu tazyik, halkın zararına oluyor.
Sarıyer, Şile’de söndürüldü, Kartal ve Beykoz bölgelerinde devam ediyor
Polonez köyü civarında çıkan yangın Alemdağı çevresine kadar geldi, geniş bir saha yandı
Sarıyer, Beykoz, Şile ve Kartal bölgelerinde bir kaç gün ev-i vel başlıyan orman yangınlarından Sarıyer ile Şileye alt olanları söndürülmüştür. Kartal ve Beykoz bölgelerine dahil ormanlarda ise yangın hâlâ devam etmektedir.
Dün Ankaradan şehrimize gelen orman umum müdürü, kendisine konuşan gazetecilere, yangınların dikkatsizlik yüzünden çıktığını, havaların çok kurak olmasının ateşin çabuk genişlemesine sebep olduğunu söylemiştir. Orman yangınları hakkında elde ettiğimiz en son malûmat şudur:
Sarıyer bölgesinde: îki gün evvel Belgrad ormanında başlıyan yangın gittikçe büyümüş ve o civarda Uskumru ormanına kadar gelmiştir Ateş, Demirciköyü ile Rumeli feneri arasındaki sahada söndürülebllmlştir Bu yangında Ketendereden yukarıya doğru geniş bir sahanın yandığı görülmüştür. Yangının o civarda dolaşan çobanların dikkatsizlikleri yüzünden çıktığı tahmin edilmektedir
Beykoz bölgesinde: Bu bölgedeki yangın iki gün evevl, Polonez köyü çevresindeki ormandan çıkmıştı. Kandilli ile Çamlıca tepelerinin arka İstikametine
çifliği tamamile yanmıştır. Ateş bir taraftan da Baltacı çifliğin! sarmıştır. Süratle ilerleyen yangın Alemdağı çevresine kadar gelmiştir. Ömerli mmtakasında da yangın devam etmekte bir taraftan askerî birlikler, diğer taraftan köylüler yangını söndürmeğe çalışmaktadırlar.
Şile bölgesinde: İki gün evvel Pazartesi namile maruf olan mahalden çıkan yangında geniş bir orman ve fundalık sahası yanmıştır. Köylülerin yardımile ateş bu mıntakada söndürülmüştür. Yapılan tahkikatta yangının o civarda kömür yakan köylülerin dikkatsizliği yüzünden çıktığı tesblt edilmiştir. Tahkikata devam edilmektedir.
Kartal bölgesinde: Şamandırada çıkan yangın, fırtınanın tesiri le geniş bir sahayı kaplamıştır. Dün fırtınanın dinmesi üzerine bu bölgede ateş söndürülmüş, Kurt doğmuş bölgesinde yangının yeniden büyüdüğü görülmüştür. Bunun üzerine söndürme ekibi bu tarafa sevkedll-mlştlr. Şimdi bu bölgede Yahudi çifliği yanmaktadır ve ateş el’an önlenememiştir.
Polonez köyünden Alemdağina doğru İlerleyen yangının alevleri geceleri şehrin bir çok noktalarından, ezcümle Taksim ve civarın-
ı doğru İlerleyen ateş çok geniş dan, ezcümle Taksir
1 bir sahayı kaplamış, Halim paşa]dan görünmektedir.
Sahlfe 2
AKŞAM
22 Temmuz ’ ’5
SÖZÜN GELİŞİ
Genç - ihtiyar
İkinci Dünya Harbinde zenginleşen memleketler
VZ” aşlı muharrirlerimiz «.gençlerden büyük muharrir yetişini-
* yor» diye üzülüyorlar, «Ah„e Nerede bizim zamanımızın gençliği? Her birimiz yirmi yaşında iken roman, on beş yaşında iken şiir yazardık. Bugün otuz yaşını geçmiş dede gibi adamlar doğru dürüst bir citmle yazamıyor» dediklerine bakılırsa gençlerin cidden mankafa şeyler olduklarına inanmak lâzım.
Sanki bu bahiste gençlere cesaret vermek İçinmiş gibi, yine gençler tarafından çıkardan Yücel dergisi son sayısında bir «Genç - İhtiyar» karşılaştırması yayınlamış. Bu karşılaştırmanın birinci bölümü cidden biziın yaşlı muharrirlerimize hak verdirecek tarzdadır: Jeffferson Hürriyet beyannamesini 33 yaşında İken yazmış. Yaşlı muharrirlerimize göre bu zat biraz geç kalmış sayılırsa da Benjamin Franklin’ln “Poor Richard’s Almanac» adlı kitabını 26 yaşında iken yazması geç kalmadığına alâmettir. Charles Dickens meşhur «Plckıvick Papers» adlı eserine 24 yaşında başlamış, «Oliver Twist»ı da 25 yaşında iken bitirmiş. Newton arz cazibesi kanununun formülünü 24 yaşında iken bulduğuna göre, bütün bu büyük adamların gençliği yaşlı muharrirlerimizin gençliğine benzediği için, hepsi «maşallah» ı hakediyorlar
Fakat.., Evet Yücel dergisi karşılaştırmasına bir «fakat» ilâve ettikten sonra Kant’ın en büyük felsefî eserlerini 74 yaşında iken yazdığını, Goethe’nin Faust’u 80 yaşında bitirdiğini, Tenny-son'un «Crossing the Bar» adlı kitabını sekseninde kaleme aldığını haber verip bugün Bernard Shavv’m, 88 yaşına rağmen her hangi bir genç kadar dinç ve sağlam fikirler ortaya atan bir muharrir olduğuna işaret ediyor.
Bu karşılaştırmadan çıkacak mantıkî netice şudur: Bizim gençler her ne kadar erken başlamamışlarsa da büyük eser vermek için henüz önlerinde epey vakit vardır. Yaşlı muharrirlerin ise büyük eserler vermeleri zamanı gelmiştir. Onların fazla gecik, nıeden yukarıda adlan geçenler âyannda büyük eserler vermelerini istemek de gençlerin hakkıdır.
Şevket Rado
Iran, Hindistan, Irak ve Filistin altın ve dövis ihtiyatlarını bir kaç misli arttırdılar
Nevyork 21 (AA.) — Milletler cemiyet! ekonomi ve maliye servislerinden bildirildiğine göre, Asya memleketlerinden bazıları harb esnasında altın ve yabancı döviz mevcutlarım arttırmışlardır. Hindistan'ın 1939 sonunda bir müyar 13q milyon Rupiden ibaret olan yabancı döviz mevcudu geçen mart sonunda 13 milyar 034 milyon Rupiye baliğ olmuştur.
İran'ın altm İhtiyatı bir milyar 09 milyon Riyalden ibaret İken 1942 sonu He 1944 aralık ayı arasında dört milyar 158 milyon Riyali bulmuştur. Bu memleketin, yabancı döviz mevcudu 1940 martında 275 milyondan İbaret iken 1044 aralık ayında bir milyar 352 milyon Riyale yükselmiş-tlr.
Irak'ın J939 da 6 milyon Dinar olan yabancı döviz mevcudu dört sene zarfında altı misil fazlalaşmış ve
1943 ayında 33 milyon Dinarı bulmuştur-
Filistin'in 1939 martında yedi milyon Filistin lirasından ibaret olan altın ihtiyatı 1944 martında 39 mil-1 yon Filistin lirasına baliğ olmuştur. Filistin bankalarındaki yabancı döviz mevcudu 1939 sonunda iki milyon Filistin Ur asm d an İbaret İken 194'1 aralık ayında 35 milyon Filistin lirası olmuştur.
Hindistan ve Irak'ta altın ve ya bancı döviz mevcudunun artmasında bu memleketlerde yapılan Müttefik askeri masrafları büyük bir âmil teşkil etmektedir. 1943 ye 1944 te İngiliz askeri masrafları üç milyar 820 milyon Rupiye baliğ olmuştur. Bu miktar Hindistan'dan aynı devre zarfında yapılan ihracat kıymetinin dört mislidir. Bu memleketlerden çoğu ve bllhassfa. Hindistan harbden enrvelkl borçlarını azaltmak imkânını bulmuşlardır.
Potsdam konferansı
Japonya’ya ültimatom
Hava hatları
İki yeni hat daha sefere açılacak
Ankara 22 (Telefonla) — Hava yollan İdaresi halkın ihtiyacını karşılı-yacak şekilde yeniden hava hatları kurmaktadır. 1 ağustos günü işletmeye açılması kararlaştırılan yeni hatlar Ankara - Samsun haltı ile Ankara - Kayseri - Gaziantep - Adana hattıdır, işletmeye yeni açılacak bu hatlar İçin yapılan hava meydanlarının her türlü tesisleri tamam-; lanmıştır
İskenderun hava alanı tesisinin d? 1 ağustosta İşletmeye açılmasına çalışılacaktır. Bu meycıan tamamlanınca İskenderun - Gaziantep - Adana arasında uçak seferleri yapılacaktır
Devlet Hava Yollarını bir müddet önce Amerika'ya sipariş ettiği yenJ yolcu uçaklarının parası ödenmiş olduğundan bu uçaklar ağustos ayı sonlarında veya eylül ayı İçerisinde memleketimize gelecektir Yeni uçaklar gelince bu yıl İlk defa olmak üzere yurdumuzda kışın da uçak seferleri yapılacaktır. Bu hususta İdare tararından başlanan hazırlıklar hayli İlerlemiştir. Kış seferleri Ankara -İzmir - İstanbul hattında iki günde tir. İstanbul - Ankara arasında her gün yapılacaktır. Kış seferleri ücret tArlfesl. yaz tarifesinin aynı olacaktır.
Yunan basın birliği başkanı Ankara’da
Ankara 22 (Telefonla) — Yunan basın birliği başkanı B. Zarlfls dün İstanbul’dan Ankara’ya gelmiştir. B Zarlfls Ankara garında Basın ve Yayın umum müdür muavini B tzzcd-dlr. Nlşbay ve dostları tarafından karşılanmıştır.
Suriye ordusu
Pek yakında Suriyenin 20 bin kişilik ordusu bulunacak
Londra 21 (R.) — Şam'da Rcuter muhabirine yaptığı bir beyanatta Suriye Meclis Reisi El Khoury şöyle demiştir:
Yabancılara ait bütün kuvvetlerin memleketimizden hemen çekileceklerini ümidedlyorum. Surıv® ve Lübnan Japonya ile harb halinde bulunduklarından münakale yollarından İstifade edilmesine müsaade edeceklerdir. Fakat bı. hiç bir vakit bu İki memleketin hükümranlık haklarına blı tecavüz teşkil etmesin.
Pek yakında Suriye'nin 29.000 kişilik ve Lübnan'ın da 500'j kişilik orduları olacaktır.
Amerikadaki bazı Ermenilerin bir telgrafı
Moskova 21 (R) — Amerikadaki Ermeniler, Potsdam konferansına bir telgraf çekerek Ermeni meselesinin de konferans ruz-namesine alınmasını rica etmişlerdir.
[San Francisco konferansı toplandığı sırada da Amerikada-kl bazı Ermeniler tarafından konferansa bu yolda bir,telgraf çekilmiş, fakat bu hareketi bütün Ermeniler takbih etmişti. Bu defaki müracaatın da aynı kimseler tarafından yapılmış olması muhtemeldir.]
Norveçteki Almanlar
Londra 22 (A.A.) — Norveç-ten haftada 25, 31 bin Almanın tahliyesine başlanmıştır. Alman esirlerini taşıyan gemiler Ingiliz ve Norveç harb gemilerinin himayesinde sefer etmektedir. Nor-veçte bulunan Alman harb esirlerinden 250 bin kadarının kasım ayına kadar Almanya'ya gönderilecekleri tahmin edilmektedir. Bu miktar Norveçteki bütün Alman harb esirlerinin dörtte üçüne muadildir, Harb esirleri Nanrik, Oslo ve Manda l'da gemilere bindirilmekte ve Lub?ck İle Bremenlıaven limanlarına çıkarılmaktadır.
Ahmet Mahir paşanın kaatilının muhakemesi
Londra 22 (R.) — Eski Başbakan Ahmet Mahir paşanın kaatlllnln muhakemesine dün de devam edilmiştir. MaaUlhı yarenly hak kındaki İtirazı /edSedÜmlştir. Suçla, avukatından müdafaadan vazgeçmesini İstemiştir. Avukat, mahkeme tarafından tâyin echldlğlnden,, vazifesine devam edece-'rln! bildirmiştir. Muhakemeye bugün le devam edilecektir.
Petain’in muhakemesi
Londra 22 (R.) — FriaJn'in mu-akemeelnde Jüri heyetini teşkil edecek 24 kişi seçilmiştir. 40 şahit dinlenecektik
4 Fransız elçiliği büyük elciliğe çevrildi
Paris 22 (A.A,) — Varşova,
Prag, Belgrad, Atmadaki Fransız elçilikleri büyük elçiliğe çevrilmiştir, v
Hollywood’da bir grev tehlikesi
Hollyreood 22 (A A.) — Sinenıa şehri Hollywood'un pazartesi günü bir grev sebebiyle felce uğraması muhtemeldir. 4 bin kadar İlân ajanı, ressam, müelif senaryocu ve dalre müstahdemi Amerikan İş federasyonu tarafından işlerini terketnriğe ve dört gün müddetle grev halinde bulunan teknik ressamlarına katılmağa davet edilmişlerdir. Empresaryoların fikrine göre şayet bunlar işi bırakacak: olurlarsa stüdyolar kapanmak mecburiyetinde balçaklardır.
Benes’in bir nutku
Prag 22 (R.) — İtimatnamesini
takdim ederken Çekoslovak d em ok raslnln yeniden kuruluşunun Birleşik AmerLka tarafından sevinçle karşılandığını söyliyen yeni Amerikan büyük elçisine Cumhur Başkanı Benes. bütün dünya mflİEtlerinin ümitlerinin Berlin konferansında olduğunu söylemiş ve bütün milletlerin hâlen Potsdam'da toplanmış olan liderlerin basiret ve hüsnü niyetle hareket ederek büyiik devletler arasında hüküm Sürmesi lcabeden karşılıklı dostluk ve İtimat havası yaratacaklarına inandıklarını ve bu olmadıkça birleşmiş milletlere mensup küçük memleketlerin mevcudiyetlerini zorlukla mu ha faza edebileceklerini İlâve ederek, bütün birleşmiş milletler arasında yeni bir İtilâf karşılıklı yardım ve işbirliği devri açılacağını umduğunu kaydetmiştir.
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
San Francisco’da çok, amma çok kimseler vardı. San Francisco çok kalabalıktı. Potsdam İse aksine çok tenha. Milleti»rarası meşen'er ancak bütün milletlerin İştiraki İle halledilir.
Bir Amerikan gazetesi ne diyor?
Paris 22 (R.) — New - York Post gazetesi Rransanm Potsdam'a davet edilmemiş olmasını tenkldetmekte ve şöyle demektedir; «Yalta ve Tahran konferanslarında askeri zaferler elde edildi. Siyasi cephede tam bir mağlûbiyete uğrandı. Çünkü büyükler arasında görüş farkları halledile-medi.
Potsdam üç büyük arasında yapı lan en son konferans olmalıdır. Bundan sonra her hangi bir anlaşmazlık milletlerarası^ cemiyet teşkilâtına havale edilmelidir.»
Sovyet işgali altındaki mmtaka
Londra 22 (AA.) — Rus askeri hükümetinin Thurlngen’de işe başlamasından evvel Amerikan makamları tarafından tâyin edilmiş olan muvakkat hükümet üyeleri tamamen değişmiştir. Buchenvald kampından kurtulduktan sonra Thurlngen İdaresinin başına getirilmiş olan doktor Hermann BilTfa adı Sovyet ajansı tarafından neşredilen yeni listede görünmemektedir. Onun yerine mahalli Sovyet askeri hükümetinin tavsiyesi üzerine mareşal Zukov tarafından Dr. Paul getirilmiştir. Bu zatın demokrat partisi üyelerinden bulunduğu ve avukat olduğu bildirilmektedir.
Thurlngen'dekl yeni idarenin diğer üyeleri hür İşçiler komünist sendikası eski genel sekreteri Ernest Busse sosyal demokratlardan avukat Appel ve Katolik merkez üyelerinden doktor Kelter’dir.
Thuringen'in yanı başındaki Saxe eyaletinde Sovyetler tarafından İş başına getirilen yeni idarenin başkanı doktor İuenner de demokrat partisinin eski üyelerindendir. Bu İdarenin diğer üyeleri de komünist Robert Slewert, Yale üniversitesi profesörlerinden İuelsc ve keza Buchenwald kampından kurtarılanlardan sosyal demokrat mühendis Ernst Zhape’dlr.
Konferansın devamı hakkında tahminler
Londra 21 (AA.) — Sıkı bir nezaret altında bulunan Potsdam çevresinden son derece mahdut miktarda sızan haberlere dayanarak mütalâalar iler! süren siyasi mahfiller, üç büyükler konferansımı daha on beş gün belki de iiç hafta kadar süreceği kan safindedirler. Müşahitler, konferans gündeminin açığa vurulmamış olmakla beraber, bilhassa Uzak Doğuya müteallik meselelerin oldukça uzun v« girift olduğuna İşaret etmektedirler. Potsdam'dan alman bir haberde, muhtelif uzman komitelerinde gittikçe artan bir faaliyet mevcut olduğuna telmih edilmektedir.
Tito Potsdam’a gitti mi?
Roma 21 (AA.) •= Mareşal Tlto nun Potsdam'a giderek Yugoslav dâvasını müdafaa ettiği hakkmdakl şayialar. Liberal ütampa gazetesi tarafından hakikate yakın telâkki edilmektedir. Gazete, bu hususta şunları yazıyor:
Tlto hükümetinin ilhak lehindeki son nümayişleri ve bu m ey anda bilhassa Lluplijana’daki nümayişler açık ve azimli olmuştur. Bu nümayiş sırasında Trieste'nln ilhakı hak-kındakl İstekler sert bir şekilde İfade edilmiştir. Mamafih bu şayianın âzami ihtiyat kaydlle uLikkl ^edilmesi doğru olur.
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
Londra 22 (R.) — Tokyo radyosu bu sabahki yayımlarından birinde, Amerikan ve İngiliz donanmalarının gizil bir üste tekvlye edildikleri.nl ve bu kuvvetlerin Japon adalarına yaklaşmakta olduklarını bildirmiştir.
Hava akmları
Londra 22 (R.) — Hava akınları durmadan devam ediyor. Japon vapur seferler! bu yüzden sekteye uğramıştır. Dün akın yapılan hedefler arasında Çin İle Formoza arasındaki Peskador adalarında bulunan petrol tasfiyehaneleri vardır. Nagoya ve Oşaka bölgesi de bombardıman edilmiştir. 3 Amerikan uçağı dönmemiştir.
Tokyo radyosu Japonların uçaklarını son darbe İçin hazırladıklarını söylemiştir. Almanya da bir zamanlar aynı şeyleri söylüyordu.
Nevyork 22 (R.) — Japonlar Çin’e çıkarma bekliyorlar. Şanghay'da büyük bir telâş vardır.
10 bin Japon askerî kuşatıldı
Londra 22 (R.) — Güney Birmanya -da Japon kuvvetleri kötü bir duruma girmişlerdir. Bu kesimde ilerlemekte olan Müttefik birlikleri 10,000 Japon er ve subayını kuşatmış bulunuyorlar. Uzak Doğudaki Ingiliz filosu
Londra 22 (R.) — İngiliz harb gemilerinin en büyük ve en yenilerinin Uzak Doğuya gönderildiği açığa vu-rulmuşfıır. Pasif iktekl İngiliz filosu şimdiye kadar bilindiğinden çok daha büyüktür. Bu filoda 35 bin tonilatoluk üç zırhlı ve beş uçak gemisi vardır. İngiltere sularında hiçbir büyük İngiliz zırhlısı kalmamıştır.
3 zırhlı, kruvazör ve torpidolardan mürekkep başka kuvvetli bir İngiliz filosu daha Hlnd Okyanusunda harekâtta bulunmaktadır. Fransız Rlche-lleu zırhlısı da bu filodaki gemiler arasındadır.
Japonlar Sittang nehrini geçtite-
Londra 22 (A.A.) — Raugon'dan bildirildiğine göre, Birmanyanın güney doğusunda bin kadar Japon, küçük guruplar halinde Sittang nehrin! geçmeğe muvaffak olmuşlardır. Bunlar şimdi nehrin doğu kıyısında siperler hazırlamakta diri ar.
Japonyanın malî durumu fena
Cenevre 22 (AA.) — Reuter: Japon Haberler al ansının bildirdiğine göre, Japon Maliye Bakam Zoyosaku tarafından bir mülakat esnasında yapılan ve Tokyo gazetelerinde neşredilen bir demeçte, Japonyanın ekonomi alanında bir enflâsyon tehlikesi karşısında bulunduğu itiraf edilmiştir.
Bununla beraber Japon Maliye Bakanı, mali makamların halk ile yapacakları bir iş birliği sayesinde böyle bir tehlikenin bertaraf edilebileceği ümidin! İzhar etmiştir.
Kudüs 22 (R.) — Observer gazetesinin muhabiri, Trnman'm Japon-yaya teklif edilecek şartları hâmil bulunduğunu bildiriyor. Bu şartlar arasında şu maddeler bulunmaktadır:
1 — Bütün donanmasını teslim edecek. 2 — Bütün silâhlarını ve mühimmat depolarını bırakacak, 3 — Silâh fabrikalarının hepsi de tahribedlle-cek. 4 — Bütün askeri kuvvetlerini terhis edecek.
Harb suçluları
Almanya’da yargılanmak için bir yer aranıyor
Londra 22 (A.A.) — Berlinden bildirildiğine göre, harb suçluları komisyonunun İngiliz Amerikan ve Fransız ‘üyeleri başlıca harb suçlularının yargılanması için münasip bir yer aramak üzere Nuremberg'e gitmişlerdir. İngiliz heyetine M. Fyfe, Amerikan heyetine yargıç Jackson ve Fransız heyetine de Moloco başkanlık edecektir.
Sovyet heyetinin iki üyesi beklenilmeyen bir mâni dolayısile diğter heyetlerle birlikte Nurem-berg’e gidemiyeceklerinl söylemişlerdir.
İngiliz askerlerinin Berlinde geçit resmi Londra 21 (A.A.) — Bu sabah Berlinde 10 bin Ingiliz askerinin de iştir âk ettiği büyük zafer geçit resmine M, Churehill komuta etmiştir. Meşhur yedinci zırhlı tümen, geçit resmi yapan kıtaların başında bulunuyordu. Kıtalar arasında kıratlık bahri-yesine ve Ingiliz hava kuvvetlerine mensup erat da vardı
İngiliz askerlerine bir taarruz
Minden 21 (A.A.) — Ingiliz İşgal çevresinin bazı-şehirlerinde çete hareketleri baş göstermiştir. Bu kabilden olmak üzere, küçük Şinden kasabasında on beş gün İçinde iki katil hâdisesi olmuş ve İki İngiliz askeri öldürülmüştür. Silâhlı olmakla beraber sopa taşımalarına bu hafta müsaade edilen 200 Alman polisi, kastili eri bulmak hususunda askerî polis kuvvetlerine yardım etmektedir. Alman polislerinin geceleyin sokağa çıkmalarına müsaade olımmamaktadır, Bu bölgede geceleyin otomobille dolaşan her şahıs silâhlı çetelerin taarruzuna uğramak tehlikesin-dedir.
Berlin halkı
M. Chıırchill’i alkışladı
Amerika’da terhis
Vaşington 22 (AA.) — Amerikan ordusunun terhisine devam edll-, mettedir. Günde dört bin asker terhis edilmektedir. Şimdiye kadar terhis edilenlerin sayısı _20û bini bulmuştur.
Fransa’da kararsızlık
Partiler devlet teşk-S-tındaki ıslahat meselesinde anlaşamıyorlar
Paris 22 (AA.) — Devlet teşkilâtındaki ıslahata dair olup İstişare meclis! komisyonuna sunulacak olan kati teklifler hakkında müzakerelerde bulunmak üzere siyasi parti şeflerinin geçen cumartesi akşamı yapılması lekarrür etmiş olan toplantısı bir muvaffakiyet&izllk teşkil etmiştir. Bu toplantıyı hazırlamış olan sosyalist partisi muvaffaklyctslzllğl İzah için hiç bir demeçte bulunmamış ve hiç bir teklif ileri sürülmemiştir. Zannedildiğine göre, toplantıya sadece üç veya dört kişi gelmiştir. Bu da birçok siyasi pertilc-rln bu toplantıya murahhas göndermek zahmetine bile --■'•Hınm ifade |j_
e*r Q
Bunun neticeleri ... « ıupı ntıdatT kendini göstermiştir. Kombyon hü-Jr: kûmet. teklifleri aleyhindeki bu ka-ran bir müstenkife karşı 21 oyla ka-'fc bul etmiştir. Komisyon, bundan son-ra, »Milletin isteğini ifade edecek C olan müessisan meclisini teşrii et* O inek ve bu meçiLsin yetkilerini tahdit'jjj etmek» salâhiyetinde bulunmadığı J-hakkında İkinci bir karar daha ver- O m İştir. Komisyon, hükümran bir mü- ** »sslsan meclisi lehinde bulunmuş Q) de bu fikrini müspet bir şekilde ifa- 0 de etmek sorumunu üzerim alma- »H mıştır. Bu İkinci karar da G mııirılite karşı 16 1IC kabul edilmiştir. Bu me-selenin çarşamba günü mecliste müzakere mevzuu teşkil edeceği znnnc-XJ dilmektedir. (D
Bu üç günlük müzakerelerin uya-n rj dırdığı kanaat, 1875 anayasası taraf- Q farlarında müessisan meclisi I" hinde 1— bulunanlar arasında da hükümetin O plânlarına karşı genel bir muhalefet açıkça kendini göstermektedir.
Mamafih, her İki grup da müşterek olarak kabul edebilecekleri, bir hal şekli üzerinde hiç bir suretle mutabık kalamazlar.
Her Fransız» bir-ayakkabı verilecek
Londra 22 (AA_) — Paris’ten bildirildiğine göre, Milli Kültür Bakanı M. Jene Pleven, kasım ayında her Fr ansıza yeni bir ayakkabı verileceğini vadetmlştir.
Londra 22 (R.) — Dün Berlin’de Başbakan ChurchU İngiliz birliklerini teftiş ettiği sırada Berlin balkı polis kordonunu yararak M. Chur-chilTe doğru yürümüştür. Evvelâ du-raklıyan ve şaşıran Başbakan Berlin halkının kendisini salam!amakta ve alkışlamakta olduğunu görünce şaşkınlığı bir kat daha artmıştır.
Başbakan da Alman ahlkmı selâmlamış ve parmakları İle V İşaretini yapmıştır.
Fransa’da anayasa meselesi
Londra 22 (R.) — Dün Brest'de blı nutuk söyliyen GL de Gaulie bugün Lorlent'ı ziyaret edecek oradan Paris' e dönecektir. Fr ansızlar anayasada değişikliğe gittikçe daha fazla ehemmiyet veriyorlar. İstişare heyeti muvakkat bir parlâmento kurulması ve halkın oyuna müracaat edilmesi teklifini reddetmiştir. .
Sovyet ‘'donanması
Londra 22 (R.) — Berlin’e girmiş olan Sovyet kıtalarından ilk kısmının Moskova'ya gelmesi münasebet! le tezahüratta bulunulmuştur.
Bugün Kızıl Bahriye günü olduğundan dün gece Stalin bir nutuk söylemiş, Kızıl donanmanın faşistlerin mağlûbiyetinde oynadığı rolü hatırlattıktan sonra «Kuşlar İleride bahrlyelerlnl daha kuvvetli, daha fazla üsse malik göreceklerdir.» demiştir. ___________ _
Yeni Ispanyol kabinesi toplandı
Londra 22 (R.) — Yeni İspanyol kabinesi Madrid civarında GL Fran-co'nun malikânesinde ilk toplantısını yapmıştır. Hükümet Ispanya’nın maddi ve mânevi kalkınmasında yeni bir safha açılacağını bildirmiş. İspanyolları ananevi politikada hükümete yardıma davet etmiştir. Madrid'deki umumi kanaat yeni hükümetin Kıratlığı kuracağı merkezin-dedir. Londra’ya göre kabinedeki değişildik Ispanya’ya Bjrleşmlş milletler arasına girmek hakkım verecek derecede değildir.
Europa vapuru
Diğer 7 büyük Alman vapurile Amerika askerlerinin naklinde kullanılıyor
Londra 21 (AA.) — Aimanlanp
50.000 tonilâtoluk Europa adındaki transatlantik vapuru Birleşik Amerika ve Kanada askerlerinin memleketlerine gönderilmeleri işinde Jraî-lanıiacaktır. Vapur bu nakliyat esnasında Amerikan bayrağı altında sefer edecektir. Europa vapuru Bre-men De bir sınıftandır ve her iki vapur harb pgn asınca Brc-merhaveı'B iltica etmişlerdi. Bunlaım gizlenmesi için büyük gayretler sarf edilmişti. Aralarında Scharahorst, Potsdam ve Milrvaukee'nta de bulunduğu yedi büyük Alman vapuru daha Amerikan, kıtalarının naklinde kullanıl»«-alrtır.
Ingiliz dönan-üasınm büyük kısmı Pasifikte Londra 21 (R,) — Amirallik dairesinin bir sözcüsü Vaşingtonda yaptığı bir beyanat esnasında demiştir ki:
İngiliz donanmasının büyük bir kısmı Pasifik sularına geçmiş bulunuyor. Kara sularımızda büyük gemilerimizin hiçbLri kalmış değildir. Pasi-flktekl büyük gemilerimiz arasında şunlar var: İndomptable, Infatlgable, Victoria, King Georges V.
Hin d denizindeki İngiliz donanmasında da 4 zırhlı. 7 kruvazör ve 15 muhrip var.
İki cinayet
Adana 22 (Telefonla) — Yolgeçen ku1 yünde oturan Haşan Alış adında biri. 12 seneden beri ayrı yaşadığı karısı Gül uzarı kıskançlık yüzünden t akla 27 yerinden, varahyarak öldürmüştür.
Ceyhan’ın Köprüİû köyünde de İki karpuz yüzünden bir cinayet olmuş, karpuzcu Ömer 50 yaşlarında Sefer adında birini tabakça .de öldürmüş-j tür.
Müthiş bir istatistik
Paris 21 (A.A.) İsviçre askeri işler mütehassısı Skhtele*nin beyan ettiğine göre, Avrupa harbinde yüz milyon, kişi ya ölmüş, ya yaralanmış veyahut da evlerin» barklarım kaybetmişlerdir. İlâve edildiğine göre, 59 devlet harbe iştirak etmiş ve 100 milyon erkek ve kadın silâh altına alm-rr ştır. Silâhlı kuvvetlerden 10 i’â 15"milyon, sivillerden ise 10 ilâ 12 milyon kişi ölmüştür
Amerikanın bir protestosu
Londra 22 (A.A.) — Buema (Aires’ten bildirildiğine göre. Br-leşile Amerika hükümeti Arjan-tindeki Amerikan büyük elçisi M. Afen’e karşı meçhul şahıslar tarafından yapılan hücumlardan dolayı Arjantin hükümeti nez-dinde protestolarda bulunacaktır
ASŞAM
Sahıfp 3
22 1-emmuz 1Ö45 - - _
AKŞAMDAN AKSAMA
Demiryolu ve Napoleon
Bundan bir kaç hafta evvel, Napoleon'a dair şöyle demiştim;
»Dâhi sayılan Fransız komutam demiryolunun kendi devrini takibedecek devirde askerlik bakımından oymyacağı büyük rolü kavrayamamış, demiryolunu bir tenezzüh vasıtası olmağa mahkûm sanmış.’
Bu yazım itirazlara sebebiyet verdi. Hâla mektuplar alıyorum: «Trenin icadı daha sonradır., diyorlar Halbuki ben «tren» den değil, »demiryolu , ndan bahsettim.
Fazla tetebbüe hacet yok. Yirminci asır Fransız Ansiklopedisine bakmak. Napoleon devrile demiryolunun zaman bakımından alâkası olduğunu gösterir
Bizim «Aylık Ansiklopedi - nin son çıkan haziran 1945 nüshasında da şu satırları okuyoruz:
Vat t. buhar makinelerini ıslah edince bir çok mucitler bundan faydalanmağa koşuştular. Bunlar arasında Richard Trevithick adlı dev vücutlu İngiliz başta gelir. «Buharla işleyen araba» fikrini ilk ortaya atan bu zat île Amer;ka’ı Evans’tır. Amîrikada kara ve deniz nakliyatında buharın yüksek basıncından faydalanmağı ilk olarak Evans düşünmüşse de yüksek basınçlı makineye tam gelişmeyi Trevithick temin etmiştir. D'miryol-lar tarihi bu zatı «vo'kanik zekâ d’ye vasıfland’nvor Bununla beraber Trevith;ck de bir çok rnkinler’e karş-laştı. Fransız şu-bavlanndan Gugnot. buharın makineye tatbik’ imkânlarından faydalanarak 1770 yılında buhar makinesile iş'eyen bir araba ica-detti. Gugnot’un tonları çekmek üzere mevdana getirdiği bu buharlı araba daha i’k denemelerde Paris sokaklarında devrildi. Bu yüzden arabası haciz ve kendili tevkif edildi. Bunun üzerine buharlı arabaların kullanılışları tehlikeli olduğuna hükmedilerek d°nemeler tekrarlanmadı,,.
Bahsi geçen Fransız Ansiklopedisinde ise şunu okuyoruz:
1S01 yılında arabası atla çekilen bir demiryolunun VVands-wnrth ile Croydon arasındaki 16 kilometrelik hat üzarine İnşasına müsaade edilmiştir,»»
Demek ki «buhar arabası» var, «demiryolu»» da var. «Buhar arabasile toD çekmek fikri» de kvza var. Keza, bütün bu seneler zarfında, bütün ihtisamile Napoleon yaşıyor, çekme vasıtası olarak ancak beygiri kullanıyordu; demiryoluna ehemmiyet vermemişti Benim de söylediğim bundan ibaretti.
(Vâ - Nûl
ŞEHİR HABERLERİ
6 bin koyun daha geldi
Belediye et fiatlerini 20 kuruş daha indirecek
Şehre çok sayıda küçük baş kasaplık hayvan getirilmesine devam olunuyor. Dün de Orta Ana dol unun muhtelif bölgelerinden İstanbul a 6 bine yakın koyun daha getirilmiştir. Bu bolluk karşısında mezbaha gene eskisi gibi hareket etmekte, şehir ihtiyacından fazla hayvan kesmemek-tedir. Bu yüzden fiatler eski halini muhafaza ediyor. Belediye İktisat İşleri şefi B. Muzaffer Akhün dün mezbahada tetkikler yapmış, toptancılar arasında zuhur eden bazı ihtilâfları halletmiştir.
İstanbula koyun getiren sürü sahiplerinden bazıları mallarını geri götürmek istemektedirler. Bu kadar çok kasaplık hayvanın birden İstihlâk merkezlerine sevkedllmesi kışın bLr darlık olacağı İddialarına yol açmaktadır. Bu yüzden mallarını satamı-yanlar koyunlartni kavurma yaptırmak niyetinde olduklarını söylemişlerdir.
Diğer taraftan Belediye İktisat İşleri müdürlüğü, önümüzdeki hafta Daimi encümene et flatlerlnin yeniden ucuzlatılması hakkında teklifte bulunacaktır. İktLsat işleri müdürlüğü et flatlerlnin 20 kuruş daha ucuzlatılmasını İstemektedir. Bu hale göre, bugiftı resmi flatl 195 kuruş olan koyun etinin 175. kuzunun 180. sığır etinin de 150 kuruşa inmesi lcabetmek-tedir. Etlerin bir hafta sonra bu riatletle satılması muhtemeldir.
Kasalık hayvan bolluğu karşısında serbes satılan koyun ve sığır sakatatları Ilatlerl ucuzlamıştır. 5 liraya satılan koyun sakatatı 3 liraya. 20 liraya satılan sığır ve manda sakataı da 12-15 liraya düşmüştür.
Suriyede kaçakçılık
Londra 22 (A.A.) — Şam'dan bildirildiğine göre, Suriye polisleri 30 bin İngiliz lirası kıymetinde külce altınla Filistin hududunu aşmağa teşebbüs eden bir takım kaçakçıları tevkif etmişlerdir
Cekoslovakyadaki Alman ve Macarlar
Prag 22 (A A.) — Çekoslovakya'
dakl Alman ve Macar azınlıklarının muntazam ve İnsani bir şekilde kendi memleketlerine inmeleri İrin Çckos lovak hükümeti tarafından hazırlanan plân üç büyük devlete verilmiştir
Bu devletlerin hiç olmazsa esas İtibari le bu plânı tasvlbedeceklerl Prag'da ümldedllmekUdlr,
Almanyadaki 15 inci Amerikan ordusu lâğvedildi
Londra 22 (A.A.) — Francfurl’tan Gİldlritdlğine göre, Almanya’da İşgal kuvveti olarak bulunan 15 İnci Amerikan ordusu İlga edilmiştir Bu ordunun eslcl karargâhı Badhcuach'da kalacak vc Avrupa harbinin cereyan tarzı hakkında tetkiklerde bulunacaktır,
Polonya’da partiler arasında görüşme Varşova 22 (A.A > — Demokrat
partiler arasındaki uzlaşmayı temine memur komisyon Varşova’da toplanmıştır. Komisyon «Polonya’nın Milli kalkınma» bayramına iştirak etmeleri leln bütün partilere müracaat etmeği oy birliğiyle kararlaştırmıştır, Bu bayram, 22 temmuzda kutlana-eaktır._______________
Rhin nehri temizleniyor
Londra 22 (A.A.) — Bitir) üzerinde seyrüsefere mân] olan enkazın kaldırılması iş)|t meşgul Müttefik mühendisleri önümüzdeki eylül ayma kadar bu işin bitirileceğini ümit «U-1 yozlar.
Ölçü ve ayar işleri
Ekonomi Bakanlığı Ölçü ve ayarlar başmüfettişi, bütün memlekette bir tetkik seyahatine çıkmış, bu arada şehrimize de gelerek İstanbulun ölçü' ve ayar işlerini incelemişti.
Ölçülerin bozukluğundan, hllekâr-lıktan halk çok zarar görmektedir.' Bu arada petrol, benzin, mazot ve emsali akar yakıta alt maddelerin satışlarında kullanılan ölçülerin kontrolsuz ve ayarsız kaldıkları görülmüştür.
Ölçü ve ayarlar müfettişliği, şimdiye kadar daha ziyade büyük ölçü mikyasları, müesseselerin kullandıkları havagazı, elektrik, su sarfiyatına alt saatlerin kontrolü ve damgalanması lşlle meşgul olmuştu. Haber aldığımıza göre, yakında gerek toptan, gerek perakende olarak yapılan her nevi akar yakıt maddelerinin satışlarında kullanılan ölçüler de sıkı bir kontroldan geçirilecek ve ayarsız, damgasız ölçü kullanılmasına müsaade edllmiyecek-tlr.
Belediye, halkın tartılardan, ölçülerden çok şikâyet ettiğini göz önüne alarak, esnafın kullandığı her nevi tartı ve ölçü âletlerini sıkı bir kontroldan geçirmek ve noksan, bozuk tartı ve ölçüleri zaptedip İmha etmek İçin yakında umumi bir teftiş yapacaktır.
Yeni dört otobüs Boğaziçinde işliyecek Elektrik, Tramvay İdaresinin İsveç-ten getirttiği dört otobüs gümrükten çıkartılarak Tramvay İdaresinin Taksimdeki atelyeslne nakledilmiştir. Otobüslerin motörleri çatlak olduğundan, bunlar, evvelce Beşiktaşla Taksim arasında işllyen ve eski Tramvay şirketinden devredilen otobüsler tarafından çekilmişlerdir. Otobüslerin motörleri tamir edildikten sonra, bunlar, sefere çıkarılacaktır.
İsveç firmalı otobüsler, şimal memleketlerinin iklim şartlarına göre yapılmış, bu bakımdan kış aylarına elverişli bulunmuş olduklarından, bunlara birer vantllâtör de İlâve edilecektir. İsveç otobüsleri şimdilik Boğazda lşllyecektlr. Bunlarla kışın İstanbul - Beyoğlu seferleri takviye edilecektir.
Satışa çıkarılan ithal malları
Gal. Tünel cad. 69 da Ahmet Yapıcıya bulaşık teknesi, Gal. Zlnclrllku-yu sok. da Vasıf Enblyaoğluna kalay, Gal. Havyar handa. Esentaşa kalay, İst. Balcı handa Denizli ve Havalisi Dokumasına kalay, İst. Letafet handa Ethem Atıf Yönsele muhtelif dişçi malzemesi, İst. Meydancık Yalçın Ticarete ağaç düğme, Gal. Ablt handa Kemal Dönertnşa sodyum bl sülflt, Gal. Kavalalı Haşan handa A. Vldallsc sülyen. İst. Balkapan handa Rafael Bchara matbaa tutkalı ve zamk müstahzar, Gl. Sigorta handa İmpcrlal Kcmlkala kireç kaymağı, sud kostik, kromttan kristal, Gal. Merkez h^nda Şark Ticarete Kre^hol dezenfektan, arslnet, İst Ak handa Birlik Ticarete sarptık kâğıt, Beyoğlu İstiklâl cad Terzi Be-’ kir Yilmaz'a yünlü mensucat. Gal Tersane cad K Malhasa keçe ve zımpara bezi, Sıvusta Şevket Erişene gömleklik.
Bir çırpıda
Orta okul oku
ma kitapları
Açılan müsabaka sonuçlandı
Ankara 21 (A.A.) _ Milli Eğitim Bakanlığından:
1 — Orta okul okuma kitaplarının yazılması için açılan müsabaka sonuçlanmıştır. Bu müsabakaya ysdi seri kitap gönderilmiş ve müsabaka neticesinde başarılı görülerek ayrılan üç seri kitap belli olduktan sonra kitapların şifreleri Milli Eğitim Bakanı Haşan - Âli Yücel'in başkanlık ettiği bir talim ve terbiye heyeti toplantısında açılırtş ve birinciliği 749 şlfre numaralı kitapların sahipleri Ankara üçüncü orta okul Türkçe öğretmenlerinden Beşlr Göğüs İle Kemal Demiray'm kazandıkları anlaşılmıştır. Bu kitapların ilk cildi önümüzdeki ders yılında bütün orta okullarda diğer iki cildi gelecek öğre tim yılından İtibaren okutulacaktır.
3Û5 şifre numaralı olup Edirne lisesi Türkçe öğretmenlerinden Elem Aktin, Edirne kız orta okulu Türkçe öğretmenlerinden Uluğ Turanlıoğlu İle Vasfl Bingöl tarafından yazılan kitapla 618 şifre numaralı olup Tire orta okulu Türkçe öğretmenlerinden Abdullah Blrkan llc Mahmut Özay tarafından yazılan kitabın her ikisi bir arada İkinci gelmiş sayılarak ikincilik mükâfatının aralarında pay edilmesi uygun görülmüştür.
2 — Orta okul coğrafya kitapları için açılan müsabaka da sonuçlanmış, İştirak eden beş seri kitapsan üç serisi mijkâfatl and ırılmaya değer durumda görülmüştür. Yalnız bu kitaplar da bugün okutulmakta bulunan kitaplardan ileri bir değer aşamadıklarından ve aralarında birini diğerine üstün saydıracak bir fark görülmediğinden 1945 - 1948 öğretim yılında da yine eski kitaplar okutulmak üzere müsabakanın yenilenmesi ve bu defa başarılan görülen 128 şifre numaralı olup Ankara Tarih -Coğrafya fakültesi doçentlerinden Ferruh Sanır, Ankara Atatürk lisesi coğrafya öğretmenlerinden Tank Asal ve Ankara Garl lisesi coğrafya öğretmenlerinden Hayrl Günden ve 573 şifre numaralı olup İstanbul üniversitesi coğrafya asistanlarından Sim Erlç İle Edime lisesi coğrafya öğretmeni Sami Öngör' ve 328 şifre numaralı olup Ankara Dı! ve Tarih - Coğrafya fakültesi coğrafya doçentlerinden Reşat İzbırak, Siyasal Bilgiler okulu coğrafya asistanlarından Cevat Gürsoy ve Samsun lisesi müdürü Ruhi Turfan taralından yazıldıkları anlaşılan kitapların mükâfatlandırılması uygun görülmüştür.
3 — Orta okul Tarih kitapları için
açılmış olan müsabakaya İştirak eden kitapların da özel bir komisyon tarafından İncelenmesine başlanmıştır. ______ _______
Berat kandili
İstanbul Müftülüğünden:
24 ağustos 1945 tarihine ve Recebi şerifin 14 üne müsadif salı günü (çarşamba akşamı) mübarek Leylel Berat olduğu tlân olunur.
B. Haşan Ali Yücel
Milli Eğitim Bakanı B. Haşan Alt Yücel dün Güzel sanatlar akademisini ziyaret etmiştir. Bakan, akademide müsteşrik B. Masinyo ile uzun müddet görüşmüştür.
Nüfus sayımı
İstanbul’da hazırlıklar ilerliyor
Bu senenin ekim ayında yapılması kararlaştırılan nüfus genel sayımı etrafındaki hazırlıkların ilk safhası bitmiştir. İstanbulda Bakanlar Kurulu kararlle Vali muavinlerinden B. Ali Rizanın başkanlığı altında Vilâyet mektupçusu. Umumi meclis Zabıt ve Muamelât müdürü ve Belediye Harita müdüründen mürekkep bLr komisyon haftanın muayyen günlerinde toplanarak çalışmaktadır. Komisyon, sayıma esas teşkil eden nümerotaj işini hazırlamaktadır. İstanbuldakl bütün cadde ve sokaklar baştan başa tetkik edilerek her binanın numara tabelâsı olup olmadığı tesblt edilmiştir. Bundan evvelki nüfus sayımlarında konulan numara tabelâları içinde bozulup kırılanların veya kaybolanların yerlerine yeni numara tabelâları konulacaktır. Yalnız bunların İmali bir zaman meselesi olduğundan, tabelâsı olmtyan binaların üzerine yazı İle numaraları yazılmıştır. Tabelâlar yapıldıktan sonra yerlerine takılacaktır.
Bundan başka bundan önceki sayımdan sonra boş arsalara yapılan binalara da numara tabelâsı konulacaktır. Mamafih bu suretle yeni numara konmasına ihtiyaç gösteren pek az yer vardır. Bütün bu hazırlıklar tamamlandıktan sonra nüfus sayımında çalışacak ekipler teşkil edilecektir. Bu ekiplerin ne suretle çalışacakları, sayımı nasıl yapacakları, kurulacak kurslarda, kendilerine gösterilecektir, Sayım, bundan evvelkilerde olduğu gibi, bir gün İçinde yapılıp neticelenecektir.
Diğer taraftan uzun yıllardan beri yapılmıyan ve birçok kayıt tashihlerine ihtiyaç görülen nüfus kaydı ve tescili İşine nüfus sayımından sonra başlanması düşünülmektedir. Bu çok öenmll İş neticesinde yeniden nüfus sicilleri yapılacaktır. Bu hususta yeni bir kanun çıkacaktır Yeni sicilden sonra eski siciller esaslı surette tasfiyeye $abi olacaktır.
Millî korunma mahkemesine verilen esnaf
On beş gün zarfında Belediye murakıpları 35 fırıncı, 17 manav, 2 kabzımal, 4 tavuk tüccarı. 2 gazinocu ve 1 yumurta tüccarı hakkında zabıt tutarak bunları M11U korunma mahkeme’İne vermişlerdir. Fırıncılar yeni tip ekmeklere hile karıştırmaktan, manavlar faturasız ve fahiş flatle mal satmaktan,gazinocular tarifeye uygun hareket etmemekten, kabzımallar da zincirleme satış yaparak malların flütlerini yükseltmekten suçludurlar. Tavuk tüccarları ise Susurluk ve Ka-rablga mıntakalarından topladıkları tavukların fiatlerini faturalarda 170 yerine 250, piliçlerin fitlerini de 80 yerine 150 kuruş göstermişlerdir. Tavuk tüccarlarının mal aldıkları yerlerde de tahkikat yaptırılmaktadır. ‘
Bir kadın bir batında 4 çocuk doğurdu
Ankara 22 (Telefonla) — Buraya gelen malûmata göre Malatya’nın Kâhya ilçesine bağlı Narenciye bucağının Huni köyünde oturan Sultar Yokmaş adında bir kadın bir batında dört çocuk doğurmuştur. Dördü de kız olan yavrular sıhhattedirler.
Yeni bir verem dispanseri açıldı
ValJ, Prof. Tevfik Sağlam dispanserin önünde
Verem Savaşı Derntğl Kasımpaşa dispanserinin açılış tören! dün yapılmıştır. Törende Vali ve Belediye Reis! Dr. B. Lûtfl Kırdar, Ver? m Savaşı Derneği reisi, Üniversite Rektörü Prof. Tevfik Sağlam, Şehir meclisi Azalan, Beyoğlu kaymakamı, hastane başdok torları, gazeteciler hazır bulunmuştur.
Verem Savaşı Derneği reisi Prof. Ttvflk Sağlam bir nutuk söyfiyerek demiştir ki'
— Burada açılış törenini yaptığımız Kasımpaşa dispanseri İle şehrimiz 8 İnci dispansere kavuşmuş bulunuyor. Dispanserin kuruluşunda kıymetli yardımını eslrgemiyen B.
Unkapanı-Emin önü caddesi
Bu yıl Unkapanından caddenin genişletilmesine başlanacak
Şehir meclisinin temmuz ayı toplantı dervreslnde Unkapanı - Eminönü sahasının açılması İçin gereken 3 milyon liranın Belediyeler Bankasından ödünç olarak alınması teklifi kabul edilmişti. Bu 3 milyon liranın hepsi değilse de mühim bir kısmı bu yıl bu sahada yapılacak kamulaştırma İşine sarfedilecektir. Sahanın açılma İşine Unkapanı tarafından başlanacaktır. Buradan sebze ve mey-va hâline kadar olan 500 parçaya yakın binanın kıymetleri Takdiri kıymet komisyonu tarafından tesblt edilmektedir.
Bu sahanın şehir plânına uygun bir hale getirilmesi İçin,. İstanbul fethinin 500 üncü dönüm yılına kadar daha 8 sene vardır. Bu müddet zarfında bu mıntakanın en önemli bir kısmı olan Balıkpazarına yeni bir şekil vermek İçin yetecek zaman mevcuttur. Buradaki pazarın dağılmaması için Belediye, lüzumlu tedbirlerin alındığını ve lcabedenlerln de alınacağını söylemektedir. İşe Unkapanından başlanmayışının da sebebi budur.
Karasinekler
Geniş bir mücadele için program hazırlanacak
Tifo mücadelesinde şehirde kara sineklerin İmhasına büyük bir önem verildiğini ve bu hususta geniş ölçüde bir mücadele yapılacağını yazmıştık.
Haber aldığımıza göre, mütehassısların hazırlayıp Sağlık Bakanlığına gönderdikleri bir rapora göre, kara sinekler kaldırılmadan, diğer sahalarda ne yapılırsa yapılsın, İçtanbulda tifonun kati surette önü alınamıyacağı belirtilmiştir. Tifodan korunmasını bilen ve temiz yaşamağa dikkat eden bir İnsanın tifo basilini nakleden bir kara sinek yüzünden tifoya tutulması mümkün olduğuna göre, kara sineklerin ortadan kaldırılması İçin geniş ölçüde bir mücadeleye ihtiyaç görülmektedir. Rapor. Sağlık Bakanlığı tarafından tetkik edildikten sonra kara sineklerle yapılacak mücadele için bir program hazırlanacaktır. Programda bu vazifenin — sivrisinek mücadelesinde olduğu gibi — doğrudan doğruya müstakil bir teşekküle mi. yoksa Belediyeye mİ verileceği tâyin edilecektir.
Kara sineklerin çoğalmasına sebep, şehirdeki çöpler, gübreler olduğundan ve bunları kaldırıp temizletmek daha ziyade Belediyenin vazifesi olduğundan, bu mücadelenin de Belediyeye bırakılması ihtimali çoktur. Bu takdirde, Belediye Temizlik işleri müdürlüğü kadrosunu genişletecek ve sırf kara sineklerle mücadele İçin bütün İstanbala şamil ekipler kuracaktır.
Sağlık Bakanlığının bu husustaki kararı yakında bildirileceğinden, bütçeye taallûk ettiği İçin, 1946 bütçesi kasım ayında Umumi mecliste hazırlanırken. bu mevzu da göz önüne alınacaktır.
21/7/1945 flatlerl
Londra üzerine 1 sterlin Nevyorfc üzerine 100 dolar Cenevre 100 İsviçre Fr
Madrid üzerine 100 pezeta Stokholm üzerine 100 kuron
ESHAM VE TAHVİLAT
-Mustafa Aşklye alenen teşekkür ederim.
Derneğimiz önümüzdeki sene Yedl-kule ile Samalya arasında bir dlspan cer daha kuracaktır. Demeğimiz gene önümüzdeki sene sanatoryumun mutfağını tamamlıyacaktır. Bize maddi ve mânevi yardımlarını eslr-gemiyen başta Valimiz olmak üzere şehir halkına, belediyeye teşekkür ederiz.»
Müteakiben Vali ve Belediye Reisi Dr B. Lûtfl Kırdar kurdeleyi kesmiş ve bina gezllmiştlr. Dispanser asri ve ,
% 5 faizli ikramiyeler;
1933 Ergani 1938 ikramiyen MUU Müdafaa
Demiryolu İkramiye!! % 7 faizli Tahviller:
Sivas - Erzurum 1
Sivas - Erzurum 2-1 1941 Demiryolu I 1941 Demiryolu n 1941 Demiryolu IH
Mili! Müdafaa I -
Millî Müdafaa n
Milli Müdafaa IH
Anadolu Demiryolu Grupuı Tahviller 1-2
Hisse senetleri % 60 Mümessil senet Hisse senetleri: Merkez Bankası
T. İş Bankası T, Ticaret Bankası
Aslan Çimento
Borsa dışında ALTIN FIATLERÎ
Gulden
sıhhi her türlü tesisatı havidir. Dls-, Reşadiye panser pazartesi gününden itibaren İngiliz halka açılacaktır. | Külçe (Bir gramı)
65.—
35.50
47.50
Ocaklarımız..
Bir mimar dostum bana yeni bir ev gezdirdi. Aşağıdaki salonda. pek de öyle büyük ve ihtişamlı olmıyan bir şöminenin önünde durduk. Mimar onu bana işaret ederek şu izahatı verdi;
— Bu şömine 50 sene önce parça halinde Avrupadan getirilmiş Bir ecnebinin evine konulmuş. Bu sefer yapı sahibi aynı şömineyi oradan aldırttı Buraya koyduk. Ve kaç paraya satın aldığını tahmin edersiniz? 6(100 lira!.. Amma güzel bir şömine!,,
Bu şömineye 6000 lira verilmesi karşısında aklıma bizim «ocak» 1ar geldi, İhtişamlı, güzellikleri yeni zenginlerimizin çoğu tarafından anlaşılmamış ocaklar..
Topkapı sarayında, harem kısmında üçüncü Selim’in odasındaki ocak, yine haremde, BirinciLL Abdülhamidin yatak (xiasındakıQ ocak, arz odasındaki ocak. Bağ-Û_ dat köşkünün ocağı vesaire... CXI
Daha bu tarzda, eski binaîart-'fc rruzda harikulade nefis ocaklar-mız vardır. Meselâ yukarıda bah- C set t iğimiz arz odasındaki ocak.2 o kadar güzeldir ki buna verilen W ehemmiyeti göstermek için bu Q) -hâdiseye göz atmak kâfidir >
1857 yılında arz odasında cı-kan yangında buradan çok uğ- Q) raşılarak yalnız iki şey kurtarıp labilmiştir. Meşhur taht »’e. ocak!,. Bu da ocağa verilen öne-_Q mi işaret eder -q
Bizde meselâ bir çeşme mim»- (D risi gibi. Bir de ocak mimarîsi'Jg vardır. Su yatağının güzellik de-Q) r ecesin i takdir, eden ve çeşmeyi yapan sanatkârlar, ateş ve a!tv\J mahfazasının da ondan aşağı kalmamasını düşünmüşlerdir
Bu itibarla sanatkârane yapılmış ocak eski binaların en güzel taraflarıydı.
Esasen bizim «ocak» denilen yere ehemmiyet vermemize imkân da yoktur. Bunu an'amak için ocak kelimesinin dümizde-kj mânasını şöyle bir düşünmemiz yeter: «Baba ocağ*». «ocağı tütmek», «ocağı sönmek . «ocağına incir dikmek», «ocak bası», «orası bir nevi ocaktır» ve bunun gibi daha bazı tâbirler «ocak» ile ne kasdettiğimizi p?k iyi gösterir.
Ne yazık ki 50 sene önce Avrupadan sökülüp getirtilen b:r şömineye 6000 lira veren bugünün zengini, dünün nefis ocağının Güzelliğini kavnyam'yor.
Daha fena tarafı da sudur: Bugün, biitün ihmallere rağmen bizim çeşme mimarîmizin nii-munelerinî e’österebi'ecek birçok eserler bulabiliriz
Halbuki «ocak» gittikçe kav, boluvor Bir kac h’nâda h*r ’M sanatkârane ocaktan >’ack^ mizde bir sev kalmamıştır
Yarım asır sonra ne'1”'»-tile ocak yaM'^mız* isna* »d*-mıyecekler f'al’ba..
H'kmet Feridun F(
Nişantaşı ikinci kız orta okulu ö^renr-’lerinin temsili
Nişantaşı İkinci kız ortaokulu öğrencileri tarafından evvelki akşam Şehir Tiyatrosu Komedi kısmında bir müsamere verilmiş, bayan Veclhe Ka-ramehmet tarafından yazılan ve müziği B. Refet Yalbaz tarafından hazırlanan « Bağ yolu» adlt operet temsil edilmiştir. Öğrenciler temsilde çok muvaffak olmuşlar, birçok defalar şiddetle alkışlanmışlardır. B Ferlh Egemen tarafından hazırlanan danslarda öğrenciler büyük muvaffakiyet göstermişlerdir. Davetlilerin hazır bulunduğu bu temsilin halk İçin de tekrar edilmesi düşünülüyor.
Okul müdürü B Zeki Karameh-.nedl, bu muvaffakıvetll temsilde yardımı görülenleri, bilhassa küçiik yaşlarına rağmen, hakiki birer artist gt-bl muvaffakiyetle temsili başaran öğrencileri tebrik ederiz.
Van’da yer depremi
Van 21 (A.A,) — Bu sabah saat 4,30 da şehrimizde yedi saniye süren ve şimdiye kadar olanların çn şiddetlisi bulunan bir zelzele olmuştur. Bu zelzeleyi takibeden yarım saat içinde hafif olmak üzere beş yer sarsıntısı daha olmuştur. Halk, mevsim dolayısile bahçelerde yatmakta olmalarına rağmen büyük bir korkuya kapılmışlardır. Zelzelenin teslrlle Halkevi ve vali konağındaki bacalardan bir kaçı yıkılmış ve bir çok resmi ve hususî binalarda çatlaklıklar husule gelmiş, bazı duvarlar da çökmüştür, tnsan kaybı olmamıştır.
Sahile 4
ARŞAM
22 Temmuz 194!?
Fas meselesine dair tarihî vesikalar
Abdülhamid, Fas’la siyasî münasebet tesis etmekten vazgeçiyor
Mevlây Hafız tarafından Fas’a davet edilen Türk zabitleri buradan nasıl uzaklaştırıldılar?
Osnıanlı lmparatorlugıyle Fas sultanı arasında siyasi münasebet tesisi İçin. Almanyanın teşebbiislyle yapılan görüşmelerden dün bahsetmiştik. Ab-dülhamit evvelâ siyası münasebet tesisine taraftar iken, sonra Alınan hükümetinin bir müdahalesine kızarak siyasi münasebet tesisinden vazgeçmiş ve Berlin sefaretine şöyle bir telgraf çektirmiştir:
h fim ayrın Baskitabetinden Berlin sefareti saniyesine 21 şubat
« Almanya sefiri Baron Marşal hazretleri. bu kere Şerlinden aldığı talimat üzerine Fas emir! tarafından gönderilecek arizanın Babıâllce tanzim kılınan surette münderlç «Makamı Hilâfeti tâbiri müşkülâtı muclb-olabileceğine binaen, tâbiri mezkûrun tebdilini talebetml? ve keyfiyet le-delârz makrunu müsaade! senlye olduğundan, arlza müsveddesi o suretle tashih kılınarak, yeniden Baron M&r-şal hazretlerine teslim olunmuştur. Ancak ahiren bazı cihetlerden, va-ridolan raporlar ve hakipayı senlye-ye vuku bulan maruzat üzerine Fas hükûmetile münasebatı resinle! slya-■lye tesis edilmesinde mahzur olup almadığı maddesinin Meclisi mahsusu Vükelâca bir kere daha müzakere olunması hususuna . îradel seniyel hazret! padişah! şerefmütealllk bu-yurulduğundan , keyfiyet müzakere olununaya kadar hiçbir şey yapılmaması Baron M ar şal hazretlerine İhtar olunduğu gibi tarafı âlil seflranele-rlnce dahi malûm olmak üzere lş'arı münasip görüldü.»
Bu telgraf Sultan Abdülhamidin kararını İlham ediyordu. Şu kadar var kİ onun maksadı meseleyi resmi bir çerçeveye sokmak ve mesuliyeti üzerinden atmaktı.
Neteklm birkaç gün sonra Vükelâ Heyetinden, arzusu veçhile bir karar İstihsal etti ve Berline aşağıdaki telgrafı çektirdi:
Mabeyni hümayun BaşkHaletinden Berlin sefareti saniyesine 3 mart «Fas emir! İle münasebatı siyasiye tesisi hakkında Alman devleti tarafından vuku bulan teklifin ahiren canibi senlyülcevanlbl hazretl padlşa-Mye varldolan bazı malumatı hususiye ve mahremane üzerine bir kere daha Meclisi hası Vükelâca tetkiki hususuna Îradel seniyel hazretl veliyünnlmetl âzami şerefsudur buyuru lmuştu.Mesele ledelmüzakere tanzim ve hakipayı senlyyel mülûkâne-ye arz ve takdim kılman mazbatada vakıa beyneddevleteyn cari olan tnü-nasebati vedadkârane İcabınca haş-metlû Almanya imparatoru hazretle- J Tinin emellerini İfa eylemek cidden aruzu olunursa da, Tanca’ya bir OsmanlI sefaret heyeti gönderilmesi sal-tar-att senlyenln haiz bulunduğu sıfatı mukaddese! hilâfet teabınca, âlemi İslimin calibi dikkati olacağı ve Fas emlri hazretleri Hilâfet halkındaki müddelyatmı terketmemekte bulunduğundan, belki müddelyatı mezkûrenln kabul ve tasdiki mânasında da telâkki olunacağı beyan edilerek heyeti sefaret İrsalinin mahcurlan Irae edilmiş olduğundan Meclisi hası Vükelâca dermeyan olunan şu mütalâatın Alman Hariciye Nezaretine bildirilmesi İrade 1^ seniyel hazretl padişah! muktazayı ftllslnden-dr.»
Hulâsa, uzun muhabere ve müzakere mevzuu teşkil eden siyasi münasebetler tesisi meselesi. Sultan Abdûl-hamidln gururu ve azametfüruşluğu ile akim kalmıştır.
Artık Fas hükümeti de yukarıda işaret edildiği veçhile, Fransız , İngiliz. İspanyol. Alınan ve İtalyan delegelerinden mürekkep Elcezlre konferansının kararlan dahilinde zahiren istiklâlini muhafaza eder bir durumda kaimi? ve fakat Fas toprakları Fransa İle İspanyama müşterek ne-karetelne terkedilmişti.
Bir müddet, daha bu suretle müstakil vaziyetini muhafaza eden Fas sultanı Mevlây Hafiz siyasi kayıtlardan tamamen kurtulmak İçlin memleketini yükseltmek ve ordusunu müdafaaya kabiliyetli bir hale sokmak maksadile bazı teşebbüslere girişmekten hal! kalmamıştır.
Filhakika İkinci Meşrutiyetin İlânından sonra 1910 tarihinde Kahlre-de bulunduğum sırada Mevlây Haliz Hldlv Abbas Hilmi paşanın deliletlle bazı Türk zabitlerini Fasa davet etmişti. Bu münasebetle yedi, sekiz ar- J kadaş. erkânıharb zabitlerimizden Tahlr beyin refakatüe Fasa giderek ordunun tensıkını der uhde eyledik.
Altı, yedi ay kadar suren Faştaki İkametimiz esnasında mühim diyemezsem de. oldukça kıymetli başarı-lac, vücuda getirmiş, orduda meluna-emken askeri inzibatı tesis, talim ve terbiyeyi tanzim ile kabilelerin merkeze bağlılığı temin edilerek, maarifin
tâmlmlne hizmet maksadile, ve Sultanın muvafakatiyle bir de Genç FaslIlar cemiyeti vücuda getirilmişti.
Ne yazık kİ Fas milletinin menafil namına giriştiğimiz bu hararetli faaliyet Fransa hükümetinin müdahalesi yüzünden sekteye ve akamete uğramıştır.
Fransızlflt, Fas hükümetine bir ültimatom vererek bizlerln hudut harici edilmemizi istemişlerdi. Çok acı bir hakikat olmak üzere şunu da ilâve edeyim kİ o tarihte mevzii İktidarda bulunan «İttihat ve Terakki» hükümeti de Fransamn bizim hakkı-mlzdekl teşebbüsünü takviye eder bir tavır takınmış, tebaa sıfatlyle blz-lerl himayeden sarfınazar, Fas'tan çı-kanimaklığımızı terviç eder bir zaafa kapılmıştır. Hattâ bazı İstanbul gazetelerimizde aleyhimizde neşriyatta bulunulmasına cevaz vermiştir.
Madrid sefirimiz Sami Paşazade Sezai beye vuku bulan müdahale mü-racaatlerlmlz de boşa çıkmıştı.
Sultan Mevlây Hafiz bizim Faştan ay nlmamıza katiyen muvafakat etmek istemenyl? ve misafir sıfatiyle Faşta aklmamız İçin bin bir çareye başvurmuş İse de Fransa hükümetinin İnat ve ısrarını kırmağa muvaffak olamamıştır. Bunun üzerine blzler lstemlye-rek Fas topraklarını terke mecbur olduk. Arkadaşlar tekrar Mısır’a gitmişler, ben Paris'e gelmiştim.
Blzlerl Fas'tan uzaklaştıran Fransa hükümeti İse hemen vakit kaybetmeden teşkilâtı henüz tekemmül etme-
Hali hazırda Sicilya Müttefik komisyonunda askerlik hizmetini ifa etmekte olan albay D. C. Macdonald, Ckicago Sunin muhabiri Edd John-son’a yaptığı tecrübeler hakkında şu izahatı vermiştir.
Geçenlerde bir İtalyan piyade taburu adaların birinden başka bir mevkie nakledilmiştir. Gelişlerinden kısa bir müddet sonra askerlerin yüzde sekseni sıtmaya yakalanmıştır.
Sıtmaya yakalannuyan diğer yüzde yirmisi lsticvabedildiği zaman bunların bir müddet evvel sıtmaya yakalanıp adrenalinle tedavi edilmiş oldukları anlaşılmıştır.
Şimdiye kadar sıtma tedavisinde müessir yegâne ilâç kinin olmuştur. Dünyanın kinin ihtiyacım teinin eden Uzak Şarktaki kinin istihsal merkezleri Jüponlar tarafından İstilâya uğrayınca, bunun yerini kimyevi terkipler, bilhassa atebrine almıştır.
Macdonald, alındığı müddetçe, sıtma ûrâzının tezahürüne mâni olmakla beraber, atebrlne’ln bu hastalıktan korunma veya tedavisinde kati bir fayda temin etmediğini tebarüz ettirmiştir.
Macdonald, atebrine ve kinin İnsan vücuduna yabancı maddeler olduklarına göre, gayrı sıhhi olmaları lâzım gelir, demektedir. Diğer taraftan, böbrek üzerindeki guddelerin ifrazatı olduğundan, adrenalin zaten vücutta bulunan bir maddedir.
Adrenalln'ln sıtmayı tedavi etmesinin ve muhtemel olarak bu hastalıktan korunma imkânının İzahı çok basittir. Macdonald sıtma parazitlerinin
Fas’ta Rabat şehrî ve meşhur bahçeleri
miş ve fenni askeriden bihaber yeril zabitler idaresinde bulunan Fas ordusunu hiçe sayarak 1911 tarihinde Fas topraklarını İstilâya başlamıştır. Mevlây Hafiz Fransamn bu ânl tasallutundan müteessir Fas’a avdetimiz İçin Kahlreye arkadaşlara davetname ler göndermişti. Halbuki İş İşten geçmiş ve Fransızlar Fas’ın sahil kısımlarını İşgal etmişler ve başkente doğru İlerlemeğe başlamışla: dı.
Buna rağmen mukaddema Fas'ta bulunan arkadaşlardan Tahlr ve İsmet beyler Sultana müzaheret ve zavallı bir millete yardım İçin o bedbaht memlekete koşmuşlar ve muhasara edilmek üzere bulunan Fas şehrine girmeğe muvaffak olmuşlar İse de elde mevcut vesait muntazam bir orduya karşı koyacak kabiliyette bulunmadığından Fransızlar şehri zapt etmişler ve arkadaşları da esir almışlardır .
Bu istilâ teşebbüsü sırasında Alman İmparatoru Vilhelm yeni bir hamle yapmaktan çekinmemiş ve Fas limanlarından Ağadire, P&nther gambotunu göndererek müdahale şekil ihdas etmeğe çalışmış İse de bu hareket de matlûp tesiri husule getirememiş ve boylece koca bir ülke Fransız müstevlilerine esir olmuştur.
Tabii Fas Sultanı Mevlây Hafiz tahtından Iskat edilerek, zannederim, Madagaskar adasında İkamete mecbur edilmiştir.
Ahmet Bedevi
Sıtmayı tedavi etmek için yeni bir ilâç
Sıtma tedavisinde Adrenaline’i kullanmak için tecrübeler yapılıyor
Palermo’da sıtmadan korunma ve ekserisinin dalakta olgunlaşıp spor-sıtma tedavisinde kullanılan adrena- Jara ayrıldıklarına İnanmaktadır. Da-
lln fevkalâde neticeler vermektedir, laktaki kırmızı kan kür relerini koru-
yacak kan plâsması İse çok az mevcuttur veya hiç bulunmamaktadır.
Dalağı sık sık boşaltıp sıtma parazitlerinin kana yayılmalarını ve kan plâsmasmın bunları imha etmesini temin, suretiyle bu parazitlere galebe çalınacağı düşünülmektedir.
30 gün müddetle her gün bir kere veya on günde her gün üç kere adrenaline verip dalağı takallûs ettirerek sıtmayı tedavi etme tecrübeleri yapılmaktadır.
★ İş kanunu bir mûddenberl yürürlüğe girmişse de henüz küçük sanat kanununun hazırlanarak tatbikı-na geçilmesi geciktiğinden, esnaf ve küçük sanatkârlar tam randımanla çalışamıyorlar.
Madeni sanatkârlar cemiyeti reisi B. Necati çellksoy'un, şehrimizde bulunan Çalışına Bakanı B. Sadi Irmağa müracaatı üzerine, bu Bakanlığın küçük sanat kanununun hemen yürürlüğe konulmasını temin, için teşebbüsler yapacağı sağlanmıştır. Bu İşleri konuşmak üzere çalışma Baka-, nının reisliği altında yakında Anka-rada işçiler ve çalıştıranlar toplantısı yapılacaktır. Toplantıya İslanbuldan 30 temsilci İştlrâk edecektir.
Rus - Rumen hava taşıt şirketi
Londra 21 («.» — Rumen radyosuna göre, Sovyet - Rumen müşterek hava taşıt şirketi kurulacak ve şirkette Rus ve Rumen hisseler) müsavi bulunacaktır.
Japonya ve Japonlara dair
Aşkın sırrını bilmiyen esatiri ilâh ve ilahe. — Dünyaya gelirken annesini yakarak öldüren ateş tanrısı. — Sağ gözünden güneş Hüllesini, sol gözünden ay ilâhını, burnundan harb İlâhını doğuran tanrı. — Hiddetinden ölü bir atı sevgilisinin kasnağı üzerine fırlatan tanrının babına gelenler — İlahelerde bile kadın gururunu okşamak İyi bir şeydir. — Sihirli kılıçla sekiz başlı deniz ejderini öldüren tanrı. — Bu muharebede yanlışlıkla İmparatorun sarayı üzerinden uçtuğıı için harakiri yapan tayyareci
Japonlar, yurtlarına, kendilerine ve haliyle İmparatorlarına Tanrısal bir menşe atfederler. Japon mitolojisi, her milletin mltolojislr.de olduğu gibi. başlangıcında oldukça müphem ve karışıktır. Birçok İlâhların vazife ve salâhiyetler! hakkında kati bir rivayet bile yoktur. İyice bilinen Tanrılar-İzanagl ile eşi İZanamldlr. Bu İlâhi çift aşkı ve sırrını bllmlyecek kadar masumdur. Bunlara bu sırrı öğreten İki kuştur. İşte bu yüzdendir kt, Japon resimler! bu İlâh! karı kocayı dalma dişi ve *rkek bir çift kuşu dinlerken gösterir. Alınan aşk dersi semeresini vermeğe başlamıştır, izanaml bir taraftan birçok Tanrılar doğururken bir taraftan da büyük Japon adasını diğer küçük adalarla beraber doğurmuştur. Ancak İzanaml ateş Tanrısını dünyaya getirirken yanarak Bldfi. Kederini yerıcmlyen zevç! İzanag! her ne pahasına olursa olsun, sevgili eşini ölüler âleminden kurtarmak İstemiş ve bu filemin kapısını zorlamak İçin çok savaşmak zorunda kalmış ve nihayet muradına ererek sevgili eşine tekrar kavuşmuştur. Ancak hasretini gidermek tstlyen zevç eşini kolları arasında o kadar sıkmıştır kİ. kadıncağızın başındaki tarağın dişlerinden biri kırılmıştır, o anda muhteşem llâ-henln vücudu çürüyerek kokmuş olr et yığınına dönmüş ve parça parça yere dökülmüştür
Velev bir saniye bile olsa, kolları arasında kokmuş ve çürümüş bir vücudu tuttuğu İçin temizlenmedi bir vecibe bilen zevç soyunarak kendini hir sele atmıştır. Kıyıda bıraktığı her paraç esvabından birer Tann geldiği gibi, zavallı zevcin, sol gözünden Güneş ilâhesl olan Amatera.su, sağ gözünden ay İlâhı ve burnundan Janon mitolojisinin Herkülfi harb İlâhı Susano doğmuştur
Gene bir Japon efsanesine göre, bl-rlblrlerlle evlenmiş olan güzel güneş llâhes! ile Japon Herkülü Susano’nun sevişme ve kavgaları aşağıda bir tanesini okuyacağınız birçok masallara da meydan vermiştir:
«Japon Herkülü o Kadar haşin ve sert mizaçlı İdi kİ, bir gün bir kavga esnasında zevcesinin işlediği kasnağın üzerine ölü bir atı fırlatmış ve kasnağı kırmıştı. Bu kaba muameleye olağanüstü kızan Amaterasu bir mağaraya çekildi ve bütün dünyayı güneşin aydınlığından malırum bıraktı. Bu halden ilk önceleri şaşırıp kalan ilâhlar, içlerinden kadın gururunun ne demek olduğunu her halde denemiş olan birinin yardımile vaziyeti şu suretle kurtardılar: Güneş ilahesinin kaçıp saklandığı mağaranın önüne 2 nci, 3 üncü derecede Hâilelerden gayet güzel bir kadın getirildi. İlâhlardan mürekkep bir çalgıcının havasına uyan kadın daıısetmeğe ve dans esnasında soyunmağa başladı Yavaş yavaş meydana çıkan güzel vücudun eşsizliğini İlâhlar yüksek hayret ve hayranlık sesleriyle karşılıyorlardı.
Bütün bu mizanseni hazırhyan İlâh, hayhuydan kuşkulanan ve olanı biteni seyretmek İçin güneş İlahesinin mağarasının kapısına kadar yaklaşarak kapıyı örten kayaları aralamak üzere olduğunu görünce, hemen kayaları devirerek mülteciyi çıplak ra-kibesl dansözün önüne getirdi. Dünyada kendisinden daha güzel bir Tanrı olabileceğini havsalasına sığ-dıramıyan güzeller güzelinin kalbi kıskançlıktan burkuldu. Varılması matlûp sonucun yaklaştığını anlıyan Tanrılar güneş llâheslnln eline bir ayna tutuşturdular. Kendisinin rakl-besinden daha güzel olduğunu anlı-yan Amaterasu geniş bir nefes aldı, mağarayı terketti ve tekrar dünyayı aydınlatmağa başladı.
Öfkesini yenemeyip İkide birde Tanrıları blrlblrine katan Japon Herkü-lüne gelince, o, göklerden kovuldu ve kendisine denizlerin imparatorluğu verildi. Gözden düşen koca, hiddetini ancak elindeki sihirli kılıçla sekiz başlı deniz ejderlerini ve diğer muzır hayvanlan öldürmekle yenebiliyordu.»
2600 senedenberi fasılasızca Japon tahtının vârisi olan İmparator sülâlesi İşte bu kavgacı Susano İle güneş Uâhesi Amaterasu'dan İnmedir. İlk Mikado bunların torunlarından İm-mu - Tenno'dur. Binlerce yıldan beri bütün Japonların hükümdarlarına bir ilâh gibi tapmaları, inanmaları, ona olan sarsılmaz güvenleri hep imparatorlarının Tanrısal menşeli olduğuna İti katlarından dır. Bugün de bu sonsuz güvenin İlmi gelişme ve maddi terakki İle memlekete giren tenkidi fikir ve şüpheciliğe (septlsizmal, teyide-dllmc-mlş olmakla beraber bugünkü Japon İmparatoruna yapıldığı söylenilen suikasta, bütün salâhiyetin Japon kabinesine verilmesini Istiyen kanunun Mecliste uğradığı ve ancak İmparatorun nıüdahalesile önlenen muhalefete rağmen, orduda, köylüde velhasıl bütün sosyal sınıflarda hâlâ değişmediğine en güzel misal bu muharebede bir Japon tayyarecisinin yanlışlıkla İmparatorun sarayı üzerinden uçmak gibi büyük bir günah İşlediğinin farkına varır varmaz «harakiri» yapmış olmasıdır!
ANKARA RADYOSU
Bugünkü program
18.00 Dans orkestrası, 18.45 Karışık şarkılar, 19.00 M. S. ayan, Haberler 19.20 Geçmişte bugün, 19.25 Salon orkestrası, 20.15 Pazar Gazetesi 20.30 Fasıl, 2L00 Müzik ipi), 21-15 Şarkı ve türküler, 21.35 Dans müziği (pL), 22.15 Yurtta spor. 22 Dans müzüği (pL), 22.45 M. S. ayarı. Haberler.
Yann sabahki program
7.30 Müzik (pL,l 7.45 Haberler, 8.00 Müzik ipl.J, 12.30 M. S ayarı. Şarkılar, 12,45 Haberler, 13.00 Balon orkestrası.
Hazin bir ölüm
Ölü Abdiirri-zzak torunu ve ölü Hamid oğlu Davutpaşa orta okulu müdürü Şemsettin Güneşlinin kardeşi, Armatörlerden Sâdıkzadc bay Orhan ve Mehmet Doğan firmaları muhasebecisi REŞİT GÜNEŞLİ henüz pek g£nc yaşında iki küçük yavru bırakarak birçok ıstıraplar çektikten sonra cuma günü Yakacıkta gözlerini dünyaya kapamıştır.
Cenazesi bugün ikindi namazım müteakip Teşvikiye camiinde namazı kılındıktan sonra Beşlktaşta Yah-yaefendidekl aile makbercslne mülecektir, Mevlâ rahmet eyllye-
Mevlût
Fransada Şehit düşen vezclnı 6allh Köseralf Çorlu'nun ruhuna İthaf edilmek üzere temmuzun 23 üncü pazartesi günü mevlid okutulacaktır Arzu edenlerin Yeşüköyünde Uşaklığı! köşküne teşrifleri rica olunur.
Tren saati 13.25 dlr.
Tlraje Köseralf Çorlu
GÜNER BERKSOY İle
Dr. SAİT PENBECİOÖLU
evlendiler Kadıköy 19/7/045
Amerikada DDT ile
haşerat öldürme tecrübesi
Geçenlerde, Nev . Yorkta İlk defa olarak DDT İle yapılan bir tecrübe sivil halka gösterilmiş, tir. Nev . Yorkta yapılan bu tecrübede. İnsanlara ve hattâ kullara bile en cüz’î zararı dokunmayan DDT’nin haşarat Öldürme hususunda ne kadar kudretli olduğu İspat edilmiştir.
Nev - York şehrine yakın bir yerde bulunan Long Island'da, bu İşe elverişlj olabilecek 4 millik bir kumsal seçilmişti.
Tecrübeden sonra o mıntaka-da sivrisinek ve diğer haşarata katiyen tesadüf edilememiştir. Tecrübeyi idare edenler, o hâvaZ İlde hiç bir haşaratın kalmadığını ve. hatta yazdan kalan müddet zarfında bunlardan biline tesadüf etmenin imkân ve ihtimal haricinde olduğunu açığa vurmuşlardır.
Bugün için DDT, bir savaş silâhından başka bir şey değildir. Çünkü, bâkir ormanlarda malarya, tifüs vesaire gibi hastalıkları taşıyan haşarata karşı esaslı bir mücadeleye girişmek için bu sihirli öldürücüye başvurulmaktadır Fakat. Nev - York’ta yapılan bu tecrübe esnasında Amerikan sivilleri, bu haşarat öldürücüden neler ümit edebilecekleri hakkında esaslı bir fikre sahip olmuşlardır.
Tecrübe başladığı vakit, bütün mesafeyi, 20 metre yüksekliğinde bir sis kaplamış bulunuyordu, önünü göremiyen halk, hayretler içinde kalmıştı Fakat biraz sonra, sisin içine girildiği vakit bunun alelâde sisten farksız olduğu ve ilâcın hususiyetini belirtecek hiç bir kolu ile karşüa-şılmadığı ve gayet rahat nefes alındığı görülmüştür. Diğer taraftan, en küçük kuşlar bile, sis içinde büyük bir sükûnetle uyuşup duruyorlardı. Bunların da haşarat öldürücünün tesiri altında olmadıkları bariz bir şekilde göze çarpıyordu.
Asıl ismi Dichloro - diphenyl -Trichloroethane olan DDT, bundan bir çok seneler evvel Avru-pada icadedilmştü. Fakat, bu kıymetli haşarat öldürücünün kudretli istimal tarzı ancak bu savaşta öğrenilmiştir
Yazan: A. MACİT ARDA
İmparatorun rumuzu güzelliğini seyretmesi İçin İlâhların güne? llâhe-sl Amatejasu’ya verdikleri ayna İle bir kılıç, bir de mücevherdir.
Amaterasu. İmparator tâyin ettiği torunu İm mu - Tenno'ya Japon adalarım hediye ettiği vakit kendisine 3 mukaddes emaneti de vermiş ve yüksek asaletinin mukaddes alâmetler! demek olan bu emanetleri. İyice sak-lıyarak kendi zürriyetinden geleceklere devretmesini tembih etmiş ve «Sen, oğulların ve oğullarının oğulları bu aynayı ben lmlşlm gibi telâkki ediniz.» demiştir.
Mukaddes ayna ve mukaddes kılıç ilâh! cedlerln hanedana bıraktığı kıymetli bir miras sayılmaktadır ve her yeni İmparator tahta çıkar çıkmaz, gidip büyük merasimle İse'de, eski bir tapmak (mabet) ta bulunan bu mukaddes eşyaları ziyaret eder; İmparator bile eşyalara el sürme2, emanetlerin sarılı olduğu bohçaları açıp bakmaz, yalnız bohçalar yıpranıp yırtıldıkça eskiyenin üzerine asırlardanbe-ri bir yenisi sarıldığından, kocaman bir yığın halini almış olan bu ecdat yadigârlarının önünde huşu İle eğilir.
Görülüyor ki, Japonlar da diğer kavimler gibi, efsane Tanrılarına İnanmaktan, onlara kudsîllk 12afe etmekten, mânevi kuvvetlerine dayanmaktan başka bir şey yapmıyorlar.
Bu güvende, bu İtikatta yalnız Jüponlara has bir başkalık göze çarpar: yukankl satırlarda da görüldüğü gibi, Japon adaları, isimleri mitoloji tarihine İlk geçen izanaml, İzanagi adlarındaki ilâhların — eğer tâbir caizse — zürrlyetlndendir! Binaenaleyh. Jaopn topraklarının da menşei tıpkı Japon İmparatorları gibi Tanrısaldır. Japonlar bu yol 11c kendilerini Tanrısal bir men?™ bağlamaktadırlar. Kanaatimize göre, Jüponlarda, daha doğrusu Japon askeri KUH İle Japon sanayi erbabında görülen bugünkü kaplatma -sığamamazlığm ve aşın şo-vlnizmln kökünü biraz da Doğan Güneş (Japonya» oğullarının zihinlerinde hâlâ yaşamakta veya kasten yaşatılmakta olan bu masal ve efsanelerde aramak doğru olsa gerektir.
Memleketini bekllyen mukadder ve feci âkı bet. kendisinin de öldükten sonra cedlerl gibi Tanrılar kafilesine karışacağına, hayatın İnsanı mev'ut ölüme götüren bir tecrübe yolundan başka bir şey olmadığına ve Tanrısal menşeli yurdunun hiçbir zaman İstilâ edilemlyeceğine, Tannlar sülâlesinden olan İmparatorunun gene Tannlar Inayetlle böyle bir şeye müsaade et-mlyeceğlne bütün kuvvetti e İnanmış olan Japonyahmn ruh haleti üzerinde acaba ne gibi Mr tepki yapacak ve bu tepki Japonyanın sosyal bünyesi üzerinde ne gibi bir değişikliğe meydan verecektir Kanaatimce İşte İkinci dünya harbinin en merakla beklenecek neticelerinden bîri-
RADYO
Dişleri çürümekten kurtarmak çaresi bulunuyor
’ Yakın bir istikbalde, «trypto-phane» ihtiva eden diş macunlan kullanmak veya içinde aynı maddeden bulunan çikletler Çiğnemek, yahut ta muntazaman tadı olmıyan kristal haplar yutmak süretile dişlerimizi çürümekten muhafazaya muvaffak olacağız.
«Journal of School Hedlth» mecmuasına yazdığı bîr makalede Radeliffe Kolejinden Mrs Tur-ner bu ihtimalden bahsetmiştir, Mrs Truner şöyle demektedir. Amino asidi tryptophane dişlerin çürümesine manî olma bakınıın-dan çok vaitli gözükmektedir.
Amino asitleri proteyn'i meydana getiren tuğlalardır. Bunların bazılalanna elzem adı verilmektedir; zira vücüt, neşvüneması için muhakkak surette bun-lara muhtaçtır.
«Tryptophane» in dişlerin çürümesine mâni olması, bu maddenin nişastanın paralanma süratini yavaşlatması esasına dayanmaktadır.
Forsyth Diş hastanesinde 51 hastayı tetkik eden Mrs Turner ağızdaki çürük diş adedi ile tükürüğün parçalara ayırdığı nişasta arasında bir münasebet bulmuştur. Ağızlarında yirmi veya yirmiden de fazla çürük diş bulunan kimseler, nişastayı süratle paralayan neviden bir tükürük ifraz etmektedirler. Ağızlarında çok az çürük diş bulun ân veya hiç çürük dişi olmıvan kimseler İse nişastayı cok yavaş parçalayan bir tükürük ifraz etmektedirler.
Karbohidrat’ı kıt ve proteyn bakımından zengin gıdaların çüniK dişler üzerinde elverişli bir tesir yapması ve diğer bazı kesifler tükürük tarafından nişastanın narcalanması hâdisesini geciktirecek bir rr'qdde için amino asitlerini tetkik fikrini vermiştir.
HAFTA KONUŞMASI
Kaş göz, kusuru söz
Yanımda söylenen bu tâbirden veya Atalar sözünden anlatılmak isteneni anlıyamadım. Altı ayda İngilizce! Altı haftada Fransızca! Görülüyor ki Altı ayda, altı yılda değil, hemen hemen altmış yaşında bile ben hem Türk, hem Muharrir, hem meraklısı olduğum halde henüz lisanımı öğrenememişim!
A İti ayda İngilizceI Yirmi derste Fransızca!
Peki, haniya bir de (kırk günde Türkçe) İstemez mİ? Her hangi bir lisanı öğretmek için böyle bir tek yılı bile çok bulan kitaplara güvenen insana diyeceğim şudur: «Ben hem Türk, hem muharrir, hem de ayrıca meraklı olduğum halde ’ kendi lisanımı dilediğim öğrenmiş değilim.» İşte Geçen gün yanımda ğım biri, tanımadığım birinden bahsederken arkadaşına dedi ki:
»— Boy bos. kusuru söz!»
Bu sözle neyi kasdediyordu? Boy bos yerinde olunca geri kalana artık bakılmıyacağını mı. yoksa o şahısta boy bostan başka bir şey olmadığını, bütün kıymetinin boya bosa inhisar ettiğini mi? Yani «öyle bir boyu bosu var ki adam hayran kalıyor. b3ska tarafını göremiyor. Zaten öyle bîr boy olduktan sonra kusur kalanı sözdür, lâftır. mâna-Eizdır; yetişir!» demek mi İstiyordu. yahut «boy güzelliğinden öteri vok... Bov bostan ibaret!» de’"f’sîne mi getiriyordu?
Görülüyor ki altı haftada, altı ayda, altı yılda değil, hemen hemen altmış yaşında bile kendi lisanımı tam olarak öğrenememişim. Şüpheye düştüğüm yer er çoktur. Fakat benim bil-d ğım yukarıdaki Atalar sözünün doğrusu — kafiyenin de şahadet ettiği gibi — «kaş göz, kusuru söz» dür. Maksat da apaçıktır: Kaş ve göz güzel olduktan sonra öte yanına bakılmaz.
Tâbirleri ve Ata söeleri öğrenilmedikçe bir lisan öğrenilmiş sayılmaz. Netekim doğrusunu bilmeyen biri beni de şaşırttı ve yordu. Bütün tâbirlerle savları İçine a’amıyan bir lügat noksan demektir. Lisan, gramer yapısı v:ya iskeleti üzerine kelimelerle bezenip ortaya konmuş bir vücuttur ama asıl canlılığım tâbirlerden alır. Tâbirlerinin ve sav-lartnın çokluğu ve hoşluğu nispetinde lisan ifadeli ve belâgat-hdır.
henüz kadar misali: tanımadı-
Boy bahsinde Türkçe, bir vurguncu kadar zengindir
Önce, boy mefhumunu anlatmak ve farkları belirtmek için teşbih yolundan bol bol faydalanmıştır; ilk işi de, aradaki benzerliğini gözönüne alarak boy ile ağaç ve ağaç kısımları münasebetlerinden epeyce ahkâm çıkarmak o'muştur. Meselâ dal, fidan, servi, sırık, kazık vç kavak ayn ayrı şekillerdeki insan boyunun vasıflandır... Ama baştan savma, gelişi güzel değil, hepsi de ine» bir tetkikin, görüş ve seziş kudretinin mahsulleridir.
■ Dal gibi...» denildiği vakit o boyun ince, fakat lüzumundan fazla zayıf olduğunu belirtiriz; şayet hem ince, hem endamlı, ötekinden azıcık da dolgunca ise •fidan» gibidir... »Servi gibi» teşbih! daha zlvade eskiden makbıı' mânada kullanılırmış; şmdi endamlı, fakat çokça uzun boyu anlatıyor. Peki, «sırık» İle «kazık» birer boy şekli ifade ettiği raman İkisi arasında fark var mı dır? Vardır: «Sınk». sadece kuru ve uzun boya işarettir: «kazık' a benzetilince buna fazla bir yavanlık, çirkinlik, kabalık — hattâ asıl ehemmiyetli nokta — ahmaklık da knnşır! Hele •ya'ı kazığı» teşbihine!
Gel de bu pek hıce farktan bir yabancıya kırk derste, altı ayda öğret...
Gene boy hakkında ağaçlardan kavak, kuşlardan sülün, nebatlardan filiz, aletlerden tığ. eşyadan tüy sözleri kullanılır... ama «kavak, aleyhtedir, aşın uzunluk misalidir; «sülün» hem kadına, hem geme erkeğe vakış-tınlır. »tüy v? «filiz» de öyle... Şu var kİ »tığa ancak endamlı, çevik ve atik hareketli bir delikanlının tarifidir, kız İçin ağıza
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLA t
Kara mezarın üstünde
şu cümleler yazılı idi
alınmaz. Eskiler o teşbihi yaparlarken tığın aktif rolünü de gözönünde tutmak hünerini göstermişlerdir!
dun bir kısmını anlatmaz, bütün vücut ve insan mânasına kullanıldığı gibi bir şeyin tabanı ile en yüksek yeri arasındaki uzunluğu da belirtir. Aynca o söz aşiret, kabile mânasına da gelir.
Meselâ «boy beyi gibi geziyor» deriz; şimdi çoğumuzun anlamadığı bu tâbirle aşiret beyi kastedilir. Yani başkaları çalışır, iş görürken ortada hiç bir şey yapmadan dolaşan biri,,. Herkesin işle meşgul olduğu yerlerde seyirci kalan tembel için de «boy göstermeğe gelmiş» tâbiri pek hoştur, «Boy büyütmek» sözü de yiyip İçip çalışmadan yaşı yan tembeller ve talihliler hakkında bir kinayedir. Kaybolmağa yüz tutan tâbirler arasında bir de «arife günü yıkanan arpa boyu uzar» sözü vardı: bu. büyümeğe can attık'an halde bayram ha marnına gitmek istemeyen çocukları kandırmağa yarardı: şimdi lüzumsuzlaşmıştır.
Dede Korkut kitabında geçen: Dedem Korkut boy boyladı,
soy soytadı Parçasındaki «boy boyladı —
A smakabağı uzun bir şey ■«■olmakla beraber — zahir beyazlığı ve yukandan aşağıya sarkması yüzünden — boya değil dolgun, fazla eti i ve biçimsiz kadın kollarını anlatmağa yarar. «Dalyan gibi» teşbihile kadın hakkında boydan ziyade bütün vücudun umumi heyetine uygun iriliğini, haşmetini, göz doyuru-culuğunu anlatırız. Ama aslında o kelime «taylan» dır; Türkçede uzun ve âhenkli boy demesine gelir ki belki de kısrak yavrusu «tay» in da o kelimenin yapısında zarifliği bakımından bir rolü vardır. Eski Türkçede — ince ve çok nazik endamlı av köpeği — tazıya da «taygan» derlerdi Böyle hep başı «tayı» D daha bîr çok kelimeler lisanımızda incelik ifade ederdi.
Zaten gene boylu boslu; bir kadının vücut tenasübünü ve vücut kısımlarında göze çarpan asilliğini anlatmak İçin «kısrak soy soyladı» sözleri bir kimsenin gibi» dediğimiz olur; ama bir ka- soyunu supunu sayarak övün-dına «at gibi» dersek kadına ya- m esi mânasmaymış. Aramızda kısmıyacak derecede kemikli, hâlâ böbürlenerek yedi göbek kabaca iri, şiddetle sevimsiz ve ■ dedesini sayanlara raslandığı çirkin bir uzunlukta olduğunu için bu iki güzel sözü — o keyfi-belirtmek nezaketsizliğine düşeriz. Buradaki at. cins at değildir, beygirdir, hattâ sütçü beygiri...
Başımızı vücudumuza bağlı-yan kısmın adı olan «boyun» belki — vücuda göre ince ve uzunca oluşundan dolayı — «boy» dan çıkmıştır; «un» ekini başka bir uzuvda, «burun» da da görüyoruz; «bur», «koku» demekti, fakat «boy bos» tâki «bos» un ayn bir mânası yoktur sanıyorum, bu lâfız «boy» kelimesinin arkasına takılarak anlatmak istediğimiz boyun biçimli, güzel olduğunu belirtmeğe yarar; yani «boy bos yerinde — boylu boslu» dediğimiz zaman o boy mutlaka beğenilecek şekildedir; kısaca «boy yerinde — boylu» sözleri aynı fikri vermez, az çok şüpheye yer bırakır. Bir adam boylu olur da boylu boslu tarifine hak kazanamaz: meselâ kupkuru, sipsivri bir vücutta boy vardır ama bos yoktur. Bos da olması için o boya uygun bir vücut tenasübü, gösteriş, yakışıktık lâzımdır.
îsîm bahsinde tekit grupuna giren «ev bark — çanak çömlek — konu komşu — zehir zıkkım — çoluk çocuk» gibi birleşik sözler de her iki kelime de mâ-palıdır. Meselâ «bark» m, •mülk," emlâk» demesine geldiğini Kaşgarî lügati yazıyor. Fakat ne «bos» ne de «soy sop» tâki «sop» için bir kayda raslamadım ama bu sonuncu «su» demesine «sup» ile alâkalı olabilir. Bir de »kap kaçak» vardır, diyebilirsiniz, kap'ın kaçakla münasebeti nedir? Oradaki «kaçak» da «k» harfi sonradan katılmıştır; aslı «kaça» dır kİ Türkçede gene kap mânasına kullanılan bir kelimedir.
Divan edebiyatında boy, en çok serviye benzetilir; daha ileri vararak tûbâya veya daha İncelterek elif harfine benzetmek de âdettir; bel ise kıldır, kıldan incedir. Boy İçin «kıyamet» de denir, «serkeş ve «fitne» de... bu son üçü şüphesiz ötekilerle kıyas kabul etmiyecek derecede güzeldir: zira âdi mü cerred teşbihlerden değildir, bir tesirin İfadesidir. Yazık kİ hiç biri gönülden kopup coşkunlukla söylenmemiştir, mazmun yapmak merakile ipe dizilmiştir.
Bir kaç asır önce «akran . em sal» karşılığı olarak »boydaş» sözü kullanılırmış,,, gene de kullanılabilir. Boy sözünün içine karıştığı tâbirlerimizi toplıyacak olursak listenin uzunluğuna şaşmak zorunda kalırız. Zira Türkçede bu kelime yalnız vücu-
“Yolcu!.. Mezarımda kıymetli eşya yoktur, onu açarsan dünyanın lânetleri başına olsun..,,
r
Hamdi bey yeraltı araştırmalarında — Bir lahdin esrarı — Sayda ktra-imin mezarı — «Bunu açmağa mecburuz» — Hamdi beyin ilim cesareti — Lâhit açılıyor — Sayda kiralının sözleri doğruymuş — Mezarda kıymetli hiç bir şey yok — Kıra! kaç yaşında?. — Hamdi bey hakkm-daki riuayet — Hamdi bey dünyanın en mesut adamı — Sayda lâhitleri salonundaki heykel,.
Hamdi beyin memlekete hediye müzesinin
yeti anlatan öze! bir tâbir o’a-rak — diriltmek Lüzumludur. İnsan eski kitaplarımızı azıcık karıştırınca bizim dil bahsinde varlık, hattâ bolluk içinden darlığa ve yokluğa düştüğümüzü anlamakta gecikmiyor. Ne yazık ki asla dönüş hareketinde zevke yer veremiyoruz,
«Boyuna bosuna bakmamak — boyun devrilsin — boyundan büvük İse kalkışmak — boy ölçmek — boyunun ölçüsünü almak — boyunca kalıbını basmak — bouynca evlât yetiştirmek — bir kans boyun mu uzadı? — boy boy b*.r yere gitmek — bir boy uzanıver vesaire» gibi boydan kuvvet almış daha nice tâbirlerimiz ve «boyumca bov buldum, huyumca huy bulamadım» gibi Ata sözlerimiz vardır ki hepsini sıralamak ve incelemek her halde faydalıdır.
Ama bu yalnız bizim üstümüze düşen bir vazife değildir ve bir konuşmanın da hududu dışındadır.
Refik Halid Karay
Hamdi bey Sayda'da, mezarlarının bulunduğu İndi. Burası zifiri karanlıktı. Arkadan gelen bir hademe elinde bir fener tutuyordu. Bu cam fenerin hayal meyal aydınlattığı yerd? gayet süslü bir takım mezarlar göze çarpıyordu. Bulundukları yere belki binlerce seneden beri insan ayağı basmamıştı Hamdi bey yanındaki adamla Fransızca konuşuyordu.
Siyah taştan bir mezarın önünda durdu’ar. Yanındaki.
— îşte bu mezar!,, dedi. .Hamdi bey:
— Çare vok., açacağız!., vabın! verdi. Beraberindeki zırt biraz şaşırmıştı:
— Fakat lahdin ayak ucunda yazılı cümleleri okudunuz mu?.. Bu mezan açacak kimsenin başına neler geleceğin! düşündünüz mü?..
Hamdi bey omuz silkti.
— Ben mezan açacağım!., dedi.
Feneri bir daha lâhdin ayak ucuna tuttular. Orada yazılı olan Finike yazısını Hamdi beyin yanındaki zat yüksek sesle Fransızcaya çevirdi. Son cümlesi:
«Bu mezarı açanın başına dünyanın lanetleri yağacaktır.» yazıyordu.
te AKŞAM S
■5^ Abone bedeli
TOrklye Ecnebi
2800 kuruş 54CO kuruş
1500 » 2900 »
800 » 1800 •
tebdili için elli kuruşluk
Senelik
8 Aylık
3 Aylık
Adres _
pul gönderilmelidir Aksi takdirde adres değiştirilmez.
Telefonlarımız Başmuharrir: 20585 Yao İşleri: 20785 - İdare: 2088-1 Müdür: 20497
Şaban 12 — Hızır 78 tınsak Güne? öğle tklndi Ak Yuuı E. 7.03 9.12 4.45 8.43 12 00 154 V 3.37 5.47 13.20 17.18 2038 22 30
idarehane Babıâli civan
Acımoslnk sokak No. 13
Bir zamanlar halk arasında. Hamdı bey hakkında uzun müddet garip bir rivayet dolaşmıştı. Sövlentiler şunlardı:
Haindi bey açılması son derecede uğursuzluk telâkki edilen bir büyük mezarı açtırmşıtır. Halbuki bu mezarın üstünde, içinde yatan tarafından yazdırılmış gayet tehdit edici cümleler vardı. Buna rağmen Hamdi bey lâhdi açtırdı. Ve o zamana kadar dünyanın en mesut adamı iken, sonra en bedbaht insanı oldu..
Şimdi de bu rivayetin aslına bir göz atalım:
Bugün âsanatika müzesine kara taştan yapılmış ve üzeri Mısır hiyeroğllflerlle yazalı güzel bir lahit vardır. Mezarı yukarıda da bahsettiğimiz gibi bizzat Hamdi bey bulup toprak altından çıkartmış, îstanbula getirmiş, ve oraya yerleştirmiştir.
Kara mezarın meraklı tarihi de şudur: Bu sanatkârane lâhit eski asrın meşhur cengâverierin-den Pneftah adında birisine aittir. Daha doğrusu Pneftah bu lâhldi kendisi için yaptırmış, fakat kullanamamıştır. Uğursuzluk rivayeti buardan başlıyor.
Lâhit daha sonra Hazret! îsa-nın doğumundan altı asır önce meşhur Sayda kıralı Tahnitin eline geçmiştir. Kıral kendisini bu mezara gömdürtmüştür.
Hamdi bey Saydada bulunan mezarları tetkik ve tesbit eder-
Güzel eserlerini severek, okuduğunuz
Kıymetli Romancı
| -ni'ı'uir»” i.’l
UYKUSU ^CCCUni .. llü.ff A.İıl !
ken bu kara lâhdin bir tarafında Finike yâzısile aşağı yukarı şu mânalara gelen cümleler görülmüştür:
«Yolcu!.. Benim mezarımda altın ve gümüşten veya başka ■ bir madenden yapılmış hiç bir kıymetli şey yoktur. Bunun için boş yere yorulup da onu açmağa ve beni rahatsız etmeğe kalkışma. Bunu sana haber veriyorum. Lâkin buna rağmen mezarımı açmağa kalkan kimsenin başına bütün hayır ve şer ilâhları tekmil lânetlerinl yağdıracaklardır.»
Hamdi bey ve yanındakiler bu satırları okumuşlardı. Bazılan hakikaten tereddüt ediyorlardı. Zira üzerinde bu kabil tehditll yazılar bulunan mezarların açılmaları sırasında tesadüf kelime-sile izahları mümkün olmıyan pek garip hâdiseler, hattâ hazan korkunç ölümler görülmüştü.
Böyle eski Firavun ve Hükümdar mezarlarının etrafları daima meraklı efsanelerle doludur. Bu güne kadar hâlâ bazı Mısır mezarları; İçine girenleri ölüm bekleyen hudutsuz hazineler gibi addolunuyor.
Halbuki Hamdi beyin bulduğu kara taşlı mezarın üstündeki tehdit hepsinden müthişti. Lâhit üzemlde Mısırlılar zamanında yazılmış hiyerogliflerde değil de Finike yazılan ile bu cümlelerin yazılması, içinde yatan Sayda kıralı Tahnitin bu tehdidi İleri sürdüğü anlaşılıyordu.
Lâkin bir ilim adamının böyle batıl itikatlara, tehditlere aldırış etmemesi gerekti. Milâddan altı asır önceki binlerce senelik bir mezarın açılmasını Hamdi beye İlim emrediyordu. O kendi hesabına böyle şeylere pek aldırış etmezdi. Kendisini hakikî uğur suzluk, hakikî ölüm beklese de yine Sayda kiralının kara lâhdi açılacaktı. Zira tarihin bu parça-
KERİME NADİR’ in
1U nftis romanı kltnb halinde çıktı. Roman sevenlere hararetle tavsiye ederiz. Beherinin fiati 150 kurujtur.
İNKILAP KİTABEYİ
ji/il ,M01& ıf
ettiği büyük eser: Âsanatika bir kısmı
sini ancak orayı açmakla aydınlatmak belki kabil olacaktı. Sonra mezarı yer altından çıkarıp, îstanbula nakletmek için de her halde onu açmak icabediyordu. Olduğu gibi götürüiemszdi
Kiralın dediği doğru çıktı..
Nihayet Hamdi bey hereşeye rağmen, İlmî ve medeni bir cesaretle bu tehdit dolu mezan açtırdı,
Sayda kıralı Tahnit yalan söylememişti. Öteki mezarlarda ufak tefek, altın veya başka maddeden kıymet'! şeyler çıktığı halde onun lâhdinde bu tarzda hiç birşey bulunamadı. Yalnız kiralın son derecede iyi muhafaza edilmiş iskeleti bulundu. Buna nazaran kıral 45 - 50 yas'a-rında orta boylu bir adamdı. Hattâ bu melearın açı'masından, onun başında vaktilp kir düşmemiş, koyu kestane rengi sacları biz olduğunu tesbit etmek kabil olmuştur. '
îşte şimdi müzenin emsalsiz lâhit koleksiyonunun güzel Dar-çalanndan biri olan bu Tahnitin üzerinde tehdit dolu lâhdînin açılması Hamdi bev hakkındaki yukarıdaki kaydett'ğimlz rivayeti çıkardı.
Halbuki o hiç bir zaman bedbaht bir adam sayılamaz. Bilâkis Hamdi bey, her istediği — hem de devrin ve fikirlerin dariığma rağmen — mükemmel surette yanabildiği bir cok rüyalarını hakikat haline getirdiği İrin son deve ede mesut bir adamdı
Lâkin »tutmamalı ki diinva-nin her tarafında büvük adamlar hakkında ne akla havale gelmez rivayetler çıkar!..
Esasen bugün Eski Eserler müzesini, dünya müzeleri sırasında milletler arası bir mevklie yükse'ten de bu lâhitlerdir
«Lâhit koleksiyonu» bakımından müzemiz son derece zengindir. Bugün aynca Hamdi beyin bütün sıhhati ile çalıştığı Savda araştırmaları için burada bulu-I nan eserlerle yapılmış büyük bir I «Sayda lâhdleri salonu» vardır, i Müzemizin şimdiki müdürü ve Hamdi beyin memlekete en güzel ; hediyelerinden olan yetiştirdiği talebelerinden Aziz Oğan kendi müze atelevelerinde ve müze hey-keltraşı Zühtüye hazırlattığı büstü büyük bir kadrisinaslık nümu-nesi olarak bu »Savda eserleri» salonuna koydurmuştur.
Hamdi beyin cok sevdiği Savda eserleri arasında bir büstünün bulunması ona yanılan en güzel j, Jesttir.
llikmct Feridun Es
Bafflfe «
I « 8 X M
22 Trmmrfi 194S
HER AKŞAM BİR HİKÂYE
ESKİ YALI 3
Kaatlller, en soğuk kanlı olanları bile, aradan epeyçe zaman da geçse mutlaka bir kere cinayet işledikleri yere giderlermiş. «Cinayet yeri» âdeta önüne geçilmez bir tarzda onları çekermşl. Bu yüzden İçlerinde, cinayet yerinde yakalananlar da olurmuş
Alımet Rahmi vakıa bir kaatil değildi. Bunun İçin görmeği pek arzu ettiği bir «cinayet yeri» de yoklu. Yalnız son zamanarda kendisini pek zlycde İhtiyarlamış, harabolmuş buluyordu. Bütiln gençliğinin, hattâ orta yaşithk zamanının geçtiği Eski Yalı hatırına geldi. Bu eski dekoru görmek için İçinde mukavemet edilmez bir İstek vardı. Bir kaatil de cinayet yerini görmek için ancak bu kadar çıpınablllrdt Lâkin o kötü hisler İçin değil, artık kendisi gibi tamamlle İhtiyarlamış bir halde olan yalıyı görerek teselli bulmak İstiyordu
Bu köhne bina, o harap bahçe, o bakımsız sokak ve o unutulup gitmiş köyü âdeta kendisllc akran addediyordu. Hepsi birden güzel günler geçirmişler ve nihayet hepsi birden 11ı-tlyarlanuşlardı,
İnsanlar felâketlerde yalnız olmadıklarını hissetmek, görmek isterler. O da bütün bir dekorla beraber, âdeta kendi dünyası içinde, kendi âlemi İle birlikte İhtiyarladığını gözleri İla görmek istiyordu.
Ve işte bunun içindir kİ gençlik dekoru onu kendisine âdeta çekiyordu.
Lâkin İşler?. Yaşlandığı yorulduğu halde bir türlii yakasından elini çek-miyen o İnsafsız şehir işleri?..
Onlardan kurtulup da köhne yalıyı, harap bahçeyi, bakımsıa sokağı, unutulmuş köyü görmeğe gidemiyordu kİ... şehirdeki bağları onu gençliğinin dünyasına bırakmıyordu. Nihayet eski köyü görmek, arzusu kendisinde âdeta devamlı bir sancı haline girdi. Ve bir gün her şeyi bırakıp bir vapura atladı. İhtiyarlama İşi daha şu bindiği vpurdan başlıyordu. VaktUe 35 sene önce her gün bu vapurla İstanbul’a, şehirden de köye İnerdi.
35 yıl önce yeni gelen vapur, o vakitler bütün Boğaz halkının gözdesi idi. Herkes, bugün meselâ en son model bir tayyareye biner gibi ona binerken asri bir zevk duyardı. Ve vapurun hızı her zaman takdirle, hayranlıkla konuşulurdu. Halbuki şimdi?.. Zavallı 35 yıl önceki genç vapur ne halde idi. Onun bu halinden Ahmet Rahmi bayağı teselli buldu. Bir emektarın kucağında, kolları arasında gibi İdi. Eskiden geminin makinesinde bile gençlik şarkısının canlı, kıvrak musikisi vardı. Bugiln vapurun sesi de ihtiyarlamıştı. Ve makine gürültüsü âdeta Ahmet Rahml'ye bu eski gençlik arkadaşına dert yanıyor gibi idi. Ahmet Rahmi gözlerini kapadı. Bu 35 yıl önceki dostunu uzun uzun dinledi. Bugün ihtiyarlığına teselli aramağa gitmiyor mu idi?., İlk dert ortağını daha yolda bulmuştu. Karşısında oturan iki genç kadından biri pencereden dışarıya bakarak şikâyet etti:
— Aman bu vapur!.. Manda arabasından beter... Ne kadar ağır gidiyor!.. Şu hale, şu salonun eskiliğine de bakın. Bu İlk lcadedllen vapur olsa gerek...
Böyle soyliyerek gözlerini salona çevirmişti. Etrafa alay ederek bakıyordu.
Ahmet Rahmi vapurun eski parlak günlerini hatırladı. Lâfa karışıp genç kadınlara bir iki söz söylememek İçin kendini güç tuttu. Mümkün olsa vapuru teselli etmek istiyordu.
Nihayet köye gçjdller. Ahmet Rahmi iskeleye çıktı. Vapur gacur gucur halat aldı. Aktarma yapacağı karşı kıyıya burnnunu çevirdi.
Yaz güneşi altında Ahmet Rahmi köy yollarında yalnız kalmıştı. Birdenbire bir asfalta çıktı... Burası ne Kadar değişmişti? Burnu dönünce
kendi ihtiyar yolsı ile karşılaşacaktı. İçinden: «İnsanlar yaşlanınca tansiyondan filân şikâyet ederler. Acaba binaların tansiyonu nasıldır?.» diyordu.
Köşeyi dönünce şaşırdı. Çocukluğunun içinde geçtiği eski yalı asrileştirilmiş, Voronof aşısı yapılmış gibi yepyeni bir hale gelmişti. Hattâ kübik bir hail vardı. Eski yalı son derece gençleşmiş, hattâ züppeleşmiş muhtelif boyalarla makyaj yapmıştı O kadar ki Ahmet Rahmi eski yalı nın şu haline bakıp:
— Vay cadaloz, boyalarla, süslerle nasıl da yaşını kapatmış!., diye hiddetle söylendi. O yıkık kayıklık, o harap ve o kap kara, taşlan dökük rıhtım bile baştan başa değişmişti.
Şimdi beyaz, yeni rıhtımın önünde şık bir deniz motöril duruyordu. Bunun İçindeki yanık vücutlu mayolu genç kadınların kahkahaları İşitiliyordu.
Arka taraftaki eski keçi yolu, şimdi kıvrıla kıvrıla aşağıya kadar İnen bir asfalt yol olmuştu. Eskiden buradan İç köyle iden süt getiren beygirlerden başka geçen olmazdı.
Ahmet Rahmi bjı yol üzerinde birdenbire bir kotra ses! İşitti. Kara gözlüklü plâtin saçlı bir kadının kullandığı otomoull asfaltta kaydı. Yıldırım hıziyla geçmişti. Eğer Ahmet Rahmi kendisini yol kenarına atmanın olsaydı belki de çlğnenecektl.
Hattâ otomobilin rüzgârı, havası kendisine çarpar gibi oldu.
Biran asfaltta durdu. Etrafına bakındı. Bu köyde, bu gençliğin, gûzc.1 günlerinin içinde geçtiği dekordu kendisinden başka ihtiyarlamış Hç bir şey göremlyordu. Dünya yine eski dünya idi. Bir o geride, hem de çok gel ide kalmıştı.
İçi ezildi. Ne dert ortağı, ne de bir teselli yoldaşı bulmuştu.
İskleye döndü. İçinde bir arzu vardı. O 35 senelik dostu ihtiyar vapu-mn gelip kendisini alması,.
Fakat iskeleye gayet yeni bir va pur yanaştı. Ve Alımet Rahmi lste-mlye lstemlye ona bindi. Yerinde göz-Ierlf.l kapadı. Uyumağa çalıştı
(Bir yıldız'
BULMACA
123156189 10
1 — Altıya yirmi sekiz dakika var.
2 — Kanaat getiremem.
3 — Kış - Biraz alakoy.
4 — Tamir eden - Kırmızı.
5 — Terşl yeşilliktir - İstanbulun eski isimlerinden.
S — Tersi İtalyada bir şehir hal kındandır.
7 — Tersi bir mevsimdir - Çocukların döndürdüğü oyuncaklardan,
8 — Anlatma - Tembellik.
9 — Bakiye - Odviiı ölçüsü.
10 Tersi eski, tarlkatlerden • Tersi pis bir höcek.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan sağa ve yukarıdan aşağı: 1 — Adalaragit, 2 — Dalavereci, 3 — Alim, Varak, 4 Lamademlri, 5 — Aıv, Duru, El, 6 — Reverans, 7 — Aramun, Elâ, 8 GerJ, Seçim, 9 — İcare, Lira, 10 — Tikli, Aman.
AMERİKA'DA ÇOK TANIKMIŞ BİR MUHARRİR: SAROYAN
Aslen Ermeni olan bu muharrir 11
Ormanlardan istifade
Ağaçlar sanayi sahasında da bir çok faydalar temin ediyor
senede 500 hikâye, 11 piyes
Son seneler zarfında Amerika'da çok tanınmış bir muharrir vardır; Wül!am Saroyan. Saroyan 11 sena içinde 500 hikâye, 10 kitap, 1 roman, 2 sinema senaryosu, 11 piyes yazn.ıştır. Piyeslerinden biri iki mlikâfat kazanmıştır. Saroyan aynı zamanda güzel sanatlar enstitüsünün sanat ve edebiyat şubesine kabul edilen >on kişiden biridir.
Saroyan Amerikalı olmakla beraber aslen Etmenidir. 36 yaşında ve şimdi Amerika ordusunda subaydır Roman ve hikâyeleri sadedir, dramatik vakalardan hoşlanmaz Yazılarında günlük hayatı ve halkı tasvir eder. Eserlerinde — İlk kelimeden son kelimeye kadar — pek cüzî bir hareket vardır. Bu hikâye koleksiyonunu İhtiva eden «My name ıs Aram» (İsmim Aram’dır) İsimli eserde, çocukluğundan bahseden Saroyan. aynı zmanada Kaliforniya'ya yerleşen Ermeni muhacirlerinin hayatlarını da tasvir etmektedir. «The Humun C-omedy» filmi yapılan (İnsanlık Komedisi) isimli romanında W1 İlla m Saroyan, basit bir Amerikan ailesini tusvr etmektedir. «Time of your Life» isimli mükâfat kazanan piyeste, yabancı lokantalara devam eden ayal» takımı bahis mevzuudur.
Saroyan’ın kendisine has orijinal . stili, gayet sade ve şalrânedir. Daha doğrusu bu, edebiyattan ziyade konuşmaya meyleden taze bir yvış tarzıdır. (Yer yüzünde) İsimli hikâyesinde Saroyan şunları yazmakta dır:
’Ben bir hlkâyaciyim ve bir tek hikâyem var; o d«. İnsandır. Bu basit hikâyeyi, bütün yazı kald: ve hilelerini unutarak, kendi usulüme göre anlatacağım.»
Fakat Saroyan, stilinden ziyade hayata karşı olan sevgislle temayüz e tmektpdlr.
Saroyan, muharrir olarak meşhur bir şahsiyettir. Hikâyeleri Amerikan edebiyatını zenginleştirmiş ve şahsiyeti, Amerikan sahnesine renkler kazandırmıştır.
U2un boylu; güçlü kuvvetli ve siyah saçları olan ve eski şapkalarla, vücuduna göre bir numara daha geniş olan elbiselerden hoşlanan Saroyan. esasen başlı başına bir hikâyedir.
Broadvay'da «The Beautiful Pcop-le» isimli piyesi oynanırken, Saroyan eser hakkında şikâyeti olacak her hangi bir müşteriye duhuliye ücretini iade etmeğe hazır olduğunu resmen bildirmiştir.
Vücuda getirilecek en güzel piyese hasredllmektc olan Pulltzer mükâfa tı 1940 senesinde Saroyan’a verilince, kendisi:
— Para, sanata patronluk etmemelidir.
Diyerek, mükâfatı derhal geriye çevirmiştir. Halbuki, bu mükâfat bütün muharrirler tarafından gıpta il0 aranan bir şeysi. İnsanlık Komedi’si-nin filme alınma haklaru.ı 60.000 Jö-lara sattığı vakit, bütün parayı aile ve dostlarına dağıtmış ve:
— Bir adamın bu kadar paraya ihtiyacı yoktur, demlştlr.
Saroyan, günde takriben 3 hikâye yazmaktadır. «Time of Your Llfeo pivesinln 3 taşlını bir haftaöa.ı dah.ı k.sa bir zamanda, İnsanlık Komedisi' nin 80.000 kelimelik film senaryosunu 11 günde yazmıştır. Saroyan, eserlerini her yerde yazabilir. Fakat, asker olduktan sonra, eserlerinin, büyük bir kısmını, annesi ve .kız kardeşi için San Fransisco — Kaliforniya — da satın aldığı evde .'■azmıştır.
Saroyan’ın çalışma odası küçük ve
10 kitap, 1 roman, yazmıştır
WiUiam Saroyan
sobasızdır. Bu küçük odada, kitap, mecmua, katalog ve risaleler, Saro-yan’ın dizlerine kadar yükseliyor. Bu vaziyet karşısında sigaralarını atmak İçirt pencereyi açık tutman mecburiyetinde kalıyor. Bu arada, bangır bangır çalan bir radyo veya portatif gramofondan sızan bir caz parçası. bir kovboy şarkısı ve yahut Brahms'dan bir parçayı dinliyerek yuzmağa başlar.
Daha hiç bir şey yazmadan Saroyan bir muharrir ve iyi bir muharrir olduğuna inanmıştı. Nitekim, daha 13 yaşında telgraf müvezzlllğl yaparken, müşterinin biri sormuştu:
— Müvezzllik yapıyorsun, değil mİ?..
Fakat Saroyan, bir an bile tereddüt etmeden cevap verdi:
— Hayır, muharririm.
Kaliforniyada doğan Saroyan, Ar-menak Saroyanm oğludur. Armenak Saroyan 1906 senesinde Birleşik Amerikaya gelerek, bağcılık yapmağa başladı. Saroyan, 2 yaşında İken babası ölmüştü; babasının kuzini olap Takuhl Saroyan, çocuklarını ye timhaneye yerleştirdikten soma, Ka-llforniyanm büyük bir şehri olan San Franslscoda ev hizmetine girmişti. 5 sene sonra, Fresno konserve fabrikasında çalışmağa başhyan Takuhl Saroyan, evlâtlarını yanına almak imkânını elde etmişti.
Saroyan, resmi okullara devam ettikten sonra, lisede de blrjtaç sene tahsil görmüştür. Fakat, bu arada halk kütüphanesinde eline geçirdiği bütün eserleri okuyordu; ve bir taraftan aile varidatını arttırabilmek İçin, mütemadi surette gayret sarfe-dlyordu. SaToyan'ın gördüğü işler arasında gazete ve telgraf müvezzlll-ği, odacılık, çiftçilik, muhabirlik v San Fransisco posta ve telgraf dal resinden birinde İdarecilik vardır
16 yaşına girdiği vakit, edebiyata başlamak zamanının gelmiş olduğuna kanaat getirmişti. Amcasının yanında asma budarken, boş vakitlerinden istifade ederek, eline geçirdiği bütün mecmualardaki her türlü macera ve aşk hikâyelerini büyük ■ bir titizlikle gözden geçirdikten sonra, 10 hikâye yazarak yolladı ve büyük bir ümitle neticeyi beklemeğe başladı. O zamanlarda okuduğu mec -muşların takibettlği usule göre yaz '
Ötedenberi ağaç başlıca kereste temini için kullanılırdı. Son zamanlarda İş değişmiş, ağaç bir çok sanayide kullanılmağa başlanmıştır Şimali Amerika Birleşik hükümetlerinden Wlsconsin hükümeti dahilinde Madlson'da açılan Birleşik hükümetler orman müstahsalâtı lâboratua-rmda elde edilen neticeler ağaçtan sanayide istifadeyi çok genişletmiştir Ağaç şimdilik daha ziyade harb İle alâkadar sanayide kullanılıyor. Fakat sulh zamanı geldikten sonra bu yeni keşifler insanların huzur ve istirahatın! arttırmakta mühim ânıtı olacaktır.
Madisondaki orman müstahsalâtı laboratuarı 1910 senesinde Amerika Ziraat Nezaretinin ormancılık şubesi tarafından tesis edilmiştir. Burada yapılan bir çok tecrübeler neticesi olarak ambalâj sandık ve kafesler. İçin gayet mttln tahta İstihsali t?-min edilmiştir. Bu saye?e eşya nakliyatında yeni bir devi.' açılmış oluyu Evvelce sandık ve kafesle )n sağın t olmamasından yolda yüz milyonlarca dolarlık eşya ve emU,ı kaybediliyordu Şimdi ambalâj tahta ve çubuk a rı gayet sağlam olduğundan hasar ve ziyan en az hadde inmiştir.
Şimali Afrika’da 160 türlü keıcste ağacı yetişiyor. Bunların mukavemet kuvveti ve metaneti başka başkadır. Bu İtibarla her birinin yerinde olarak istimali uzun tecrübelere muhtaçtır. Madlson laboratuarında bu ağaçlardan her birinin mukavemet vs metaneti mihaniki tecrübeler^ katı surette tesblt edilmiştir. Bu neticelere bakarak kereste fabrikatörleri her işin ağırlığına ve nevine göre en uygun ve mukavemetli direk tahta ve çubuk elde ediyorlar.
Ağaç kesildikten sonra nasıl kurutulması lâzım geldiği, nasıl muhafaza edileceği ve nasıl sağlamlaştırıla-cağı laboratuarda uzun tecrübeler neticesinde tesblt edilmiştir. Birbirine tutkal İle yapıştırılmış olan ince tahta tabakaların elastikiyeti tazzyık İle bir kat daha arttırılmıştır.
Yeni suni reçine tutkalı hakkında tectübeler bu laboratuarda yapılmıştır Neticede öyle bir tutkal bulunmuştur kİ bununla birbirine yapıştırılan tahta veya direkler bir parça ma ’de halini alıyorlar. Bu suretle elde edilen maddeler sağlam ve hafif olduğu kadar üzerinde İşlemek çok kolay oluyor. Bu kereste 11e harb tayyareleri,
mış olduğu ıo hikâye, arası çok geçmeden geri çevrilmişti.
İşte o günden İtibaren Saroyan, diğerlerini taklit edeceği yerde bizzat kendi hikâyelerini yazmak lcabettl-ğln! anlamış bulunuyordu. Bu arada, birçok gazete ve mecmuaların reddettikleri hikâyeleri, oldukça büyük bir koleksiyon teşkl! ediyordu. Fakat. 1933 senesinde 21 yaşında, «The Broken Wheel» (Kırık Tekerlek) isimli hikâyesini Bostonda neşredilen «Halrenlkn İsimli bir Ermeni mecmuasına satmağa muvaffak olmuştu.
William Saroyan, 1939 senesine kadar hikâye yazdıktan sonra, «Time Of Your Life» isimli piyesi vücuda getirerek, taze ve bambaşka bir yazma tarzını açığa vurdu. Bir sene sonra, «The Great American Goof» İsimli baleti oynandı. Bundan sonra, daha birçok hikâyeler yazdıktan sonra. Ermeni masallarını İhtiva eden bir eser vücuda getirip, müteaddit piyes ve filim senaryoları hazırlamıştır.
1942 senesinin ağustos ayında, Birleşik Afnerlka ordusuna lntlsabeden Saroyan, Garol Marcus İsminde bir aktrisle evlenmişti Saroyan, harbde yazarlık kabiliyetinden hiç bir şey kaybetmlycceğlne kati surette inancı vardır.
ihraç gemileri, tankların dahin kaplamaları ve diğer harb malzemesi yapılıyor.
Kereste reçineye daldırılıp ateşte kızdırıldıktan ve tazyik edildikten sonra ziyadesile sağlam ve şert oluyor ve her türlü ateşe ve çürümeğe karşı son derecede mukavemet edı yor.
Rayon denilen suni ipeğin, Cello-phane’ın sinema mimlerinin, ve modern muhtelif plastique'lerln asıl maddesini ağaçtan çıkarılan Cellu-lose teşkil ediyor. Ağaçtan çıkarılan olğer mühim madde dahi Jgnln’dlr
Ağacı teşkil eden İkinci cesametli madde olan llgnln cellulose elyafını sarmaktadır.
Evvelce yapılan tecrübeler ilgilin in gayet mühim ve faydalı oir ham madde olacağını anlatmıştı. M-adıson laboratuarındaki kimyagerler ağacm terklbatını uzun uzadıya araştırdıktan sonra odunu teşkil eden jnadde-lerden muhtelif surette İstifadeyi temin edecek çâreıVri bulmuşlardır
Kerestenin dığu İnşaat ve imalât malzemesine tefevvuku daimi surette kendiliğinden yetişmekte olmasıdır. İyice bakıldığı zaman bir arman sonsuz bfr servet kaynağıdır Halbuki madenlerin mevcudu mahduttur. Her hangi maden ve meselâ demir bir gün tükenir. Bir madenden çıkan cevherin yeri bir daha doldurulamaz.
Diğer taraftan kerestenin de mahzurlu tarafları vardır. Her şeyden evvel ağacın gövdesinin cesamet r.« tâbirdir. Kerestenin blçilmesi ve yontulması beyhude sarfiyata sebep olu yor. Kereste pek dayanıklı değildir. Çabuk çürür. Yangında yaı-oı kü’ olur.
Orman müstahsalâtı laboratuarının başlıca işi ve gayesi Amerika Birleşik hükümetlerindeki 615.000.000 lntfUl dönümü ormandan en fazla İstifade teminidir, şimdiye kadar, bu lâno ratuar madeni ıiarb malzemesinden bir haylisinin ağaçtan yapılmasını temin etmiştir. Bu keşiflerden harb den sonraki inşaatta geniş mikyasta istifade edilecektir.
şimdiye kadar yapılan tecrübeler plijnvood denilen İnce tahta tabakaların blrblirne yapıştırılması suretti* elde edilen keresteden bir kaç saat İçinde ve çok ucuz bir Ilat, oldukça konforlu ev yapılması mümkün oldu-nu İspat etlmlştlr.
Şimdi blrblrne yapıştırılmış ağaç safhalardan meydana getirilen putrel ve tabanlar çelikten yapılmış olanlar kadar sağlamdır. Büyük binaların İnşasında şimdi bu ağaç putreller kullanılıyor.
Muhtelif kimyevi maddeler kerestenin daha ziyade mukavim olmasını ve daha az ateş almasını temin ct-^mlştlr. Ham kerestenin rutubetini süratle İzale ederek kurutmağa mahsus usuller çok İlerlemiştir.
Kerestenin İmalinde çıkan yonga talaşlardan şimdi türlü türlü faydalı maddeler İstihsal olunuyor Ormanlara bakmak, için buunan usuller her hangi ormanın nail bir surette ile’ebet yaşamasını temin edecek kadar mükemmeldir.
şimali Amerika’nın »ormanları Amerikan milletinin en büyük tabiî servet membalarından biridir. Madl-son Iâboratuarı bu ormanların kıymetini bir kaç misli arttırmakta ve kereste Ve emsali sanayiin bir kat daha İnkişaf ve tevessü bulmasını
Gün Doğmadan Paris
EDEBÎ ROMAN
Yazan: Louis Bromfield Tercüme eden: Vâ . Nû
— Tefrika No, ■
— Unutmayınız ki on birde herkes dışarıya çıkacak. Bütün ışıklar sönecek. Valinin emri böyle.
Üç adam dükkândan gitti. Lulgl de peşleri sıra yürüyüp arkalarından kapıyı kilitledi.
— Bir daha gelmezler. - dedi.
Fllomena’ya dönerek:
— ötekileri kömürlükten çıkar.
Fllomena İle Marika salondan gidince. (La Biche» başını kaldırdı:
— Ayıp! — dedi. — Pis Boche'lar!
D’Abrlzzl omuz silkti:
— Dur hele, yavrum, daha bu başlangıç. Hiç değilse, zahiren alışmış görünmeli.
Sonra, birdenbire müthiş bir hiddete kapıldı: ve vahşice bağırdı:
— Taaffün ediyor. Her şey taaffün ediyor. Pariste Alman kokusu duymak ... Pariste ve dünyanın bütün şehirlerinde!,,,
Fllomena, cambazları, Yahudlyl ve çene kemiği ezik adamı, geri getirdi. Onları görünce, Luigl'nlu neşesi yerine geldi.
— Domuzlar gitti. — dedi. — Şimdi haydi bakalım şampanya.
Bardakları raftan indirdi, doldurdu; sonra şişeyi masanın üzerine bırakarak bardağını kaldırdı;
— Hiçbir Boche'un sevgili Paris'imizde görünmeğe cesaret edemlyeceğl günün şerefine I
Vahşice ve asaletle konuşuyordu; dramatik sahnelere karşı İtalaynla-rın duydukları hassasiyetle; heyecanlı bir operada Tamagno gibi...
«La Biche», kadehini kaldırdı. İhtiyar elleri o kadar titriyordu ki, şampanya, darmadağınık kocaman göğsü üzerine döküldü.
— Kahrolsun Boche'lar! - dly» bağırdı.
***
Washlngton sokağı, Paris'in hususiyet! az, nadir sokakfarındandır; ne güzelliği vardır, ne şalranellğl; ne dar, ne de karanlıktır. Champs Eiysâes'ye çıkar; şimdi Zafer âbidesine pek yakın mesafede, Napolâon'un Paris'inin tam göbeğinde, bu Chams Elysâes’nln de geniş ihtişamı az çok gölgede kalmıştır. Öyle basit bir sokak ki, ikinci sınıf apartmanları, İkinci İmparatorluktan kalma İkametgâhlar arasına
sıkışmış; bunlar da daha ziyade bir Fransız kasabasının ehemmiyetli evlerine benziyorlar. Arkalarını sokağa dönmüşler, cephelerinin ihtişamını duvarla çevrili İç bahçelerine arzedl-yorlar. Bahçeleri harlkulâde: Şehrin tam ortasında, teraslar, at kestaneleri, leylaklar. Sokaktan bakınca, İçeride böyle şeyler olabileceği akla gelmiyor. Ancak üslûbu olmıyan bazı evler görünüyor. Arabaların girip çıkmasına mahsus tahta kapılar kİ, vak-tlle arkalarına kadar açık tutulurlarmış. Uzun zamandanberl buralardan atlı arabalar girip çıkmıyor. Kiracılar, büyük kapıların İçine yapılmış küçük kapılardan İstifade ediyorlar: eşiği sendelemeden aşmak İçin bacağı kaldırmak lâzım.
Roxle, İşte bu evlerden birini bir Arjantinliden kiralamıştı. Burasuu cazibesinden ve güzelliğinden dolayı seçmiş değildi. Esasen, bir sürü ecnebi zenginler, metresler kirahyarak türlü türlü değişmelere tabi tuttuklarından, evin İkinci İmparatorluk hususiyeti de kalmamıştı. Artist burasını sadece İdeal bir İnziva yeri olduğundan tutmuştu.
Hiçbir tanınmış adam, unutulmuş bir havza olan Washlngton sokağınciu oturmamıştı; zabıta bile buraslle alâkadar olmuyordu. Roxle. bu binayı, faydalı, elverişli, rahat olduğundan dolayı, fakat bilhassa Nlc yüzünden kiralamıştı tndlana'dakl Evanston
istasyonu yanındaki mahallede bulunan damı kurum kaplı, soğuk ve sıcak her türlü havaya marıu evi İstisna edilirse, artistin ömründe hiçbir yuvası olmamıştı; ve esasen buna da ihtiyaç duymamıştı. Onun nazarında ev ve yuva, aile pansiyonlarıydı. Yahut da bagajlarını bıraktığı oteldi. Pariste kaldığı müddetçe dalma Cla-rldge otelinde oturmuştu. Washlng-ton sokağı da bu otele uzak değildi. Böylelikle mahalle değiştirmemiş oluyordu. Kahveleriyle, turistleriyle, ecnebileriyle ve mükemmel yemekleri olan Fauquet'siyle, dalma değişen aktrisleri, yarış meraklıları, hafifmeşrep kadınları, bookmakerlerlyle (1), belâlı âşıklarlyle bu semti seviyordu. Diğer cihetten, Washlngtou sokağındaki evi Nicky, arzu edilir bir hale getirmişti. Münasebetleri başladığı sırada, artık otelde oturmak, İşlerine gelmemişti.
Lulgl’den çıktıkları vakit, ancak son metro'ya yetişecek zamanları kalmıştı. Fllomena da onlarla birlikte, vc köpeği yanında, Place Clichy’ye kadar yürüdü. Karanlıkta, insan hayalleri karşılaşıyordu. Alman askerleri, kahvelerden, sinemalardan çıkmış, ağır yürüyüşleriyle kıtalarına gidiyorlardı. Sıcak ve tahrik edici bir sis. şehri kaplamaktaydı. Almanlar, bu sisin
■(1) Bahse tutuşmayı meslek edinen.,
içinden belirerek hayaller gibi gene sisin içinde kayboluyorlardı.
Metro'nun giriş yerinde, derin ve zengin sesiyle Fllomena, onlara:
— Allah rahatlık versin, yakında gene gelin. - dedi.
Sonra, Roxie’ye döndü;
— $İz Amerikaya gitmiyeeekslnlz Roxie:
— Gideceğim. — dedi. — Yoruldum. Gitmek niyetindeyim.
— Hayır. Dönmlyecekslnlz.
Roıde, büyük bir sıkıntı hissetti şişman İtalyan kadımyle münakaşaya kalkışmak kudretini kendinde bulamadı. Her halde, sisin içinden kurşunî hayallerin zuhur ettiği, ona sürtünüp çarparak metro’ya daldığı şu anda bu münakaşanın mânası yok.
Fllomena'dan ayrıldılar ve sükût İçinde basamaklardan aşağı Indile.-Tren Almanlarla doluydu; çoğu da akşam üstü Tasladıkları neviden kimselerdi. Sersem, aptalsı ve lâgar gençler. Roxie’ye ve d’Abrlzzı’ye davarların o sönük gözleriyle bakıyorlardı Bir cihetten de, kıtlıktan çıkmış gözler. Roxie. kendilerini tetkik ederken daldı ve garip bir merhamete kapıldı. Öyle ağır, öyle şaşkın şeylerdi kİ bunlar: Paris'in ortasında kendilerini öyle kaybetmişlerdi ve memleketlerinin hasretiyle öyle yanıyorlardı kİ... Hat bukl burada, İnsanın hiç de daüssıla duymaması lcabeder. Kadın. bir seferinde, konuşmak için d'Abrlzzl’ye
döndü; fakat onun İfadesini larke-dlnce Sustu. Erkek, köşesinde oturmuş, tıpkı kambur gibi sırtını kabartmış, gözlerini askerlerin ü tüne dikmişti. Çirkinliğiyle kurnaz bir örümceğe benziyordu Gözbeheksiz siyah gözlerinden her türlü ha»âiet ve hararet kayboluvermiştL Şimdi artık bu bakışlarda yalnız kin seziliyordu. Öyle acı ve haşin bir nefret kİ, gözleri bununla sanki kıvılcımlanıyoı Bu. genç kadının tanımadığı bir d'Abrlzzi’ydl O, erkeği hiddetlenmiş halinde, intikam almak fikrLndeyken. kıskanır ken, istihfaf ederken görmüştü amma. böyleyken asla görmemişti Bu manzarada dehşet veriri bir şey vardı.
Concorde'da Porte de I.Uas istikametinde aktarma yapmadan evvel kadın, hiçbir şey söylemedi Ancak o anda sordu'
— Hasta filân olmıyasm?
Erkek:
— Çok iyiyim - diye cevap verdi Berr! sokağında, yanındı polis ûlft’ı bir çavuş, sisler arasından çıkarak vesika sordu. Bu polis de Lulgl’dekl gibi özür dillyormıışa benziyordu. Çavuş:
— Anlaşıldı. — dedi. — Tanınmış bir aktris. Kim olduğunu herkes bilir
Alman, kadına baktı ve kâğıtlarını iade etti,
(Arkası var)
22 Temmuz 1 - A K SAM
SahJfe 7
1 - İŞ ARIYANLAR SATILIK KAMYONET — Hali faaliyette (7) lâşLlğilc beraber bir Bulk marka kamyonet satılıktır. Görmek ve görüşmek için Taksim Kazancı yokuşu Milli Garaja müracaat. Telefon: 41849 773 — 1
KAPICILIK ARANIYOR — Namuslu. çalışkan temiz kan koca 25 liraya razL Kefil verebilir. Galata Tünel karşısı 15 No. da Rekorda bay Jozefe 713 -
MAKUL FİATLE — Yemek odası, radyo, karyola veya somye satın alacağım. Cins ve teferruattı e beraber flattnin de Akşamda «Mobilye» Fü-muzuna mektupla müracaat. 779 —
BİR DEKORATÖR — Emprime desenleri İçin İş aramaktadır, isteklilerin Akşamda (Dekor) rumuzuna mektupla müracaatları. 710 — b
İKTİSAT FAKÜLTESİ — İkinci sınıfından ayrıldım. Daktilo bilirim. Öğretmenim Öğleden sonraları daimi olarak bir müessesede çalışmak istiyorum. Fâtih Atpazan meydanı S. No. 36. Sabahat 722 — SATILIK KOTRA — Boy 10. genişlik ,5, metre. Motör, kamara, buz dolabı, tuvalet, radyo, dinamo. Müracaat: Galata Kürekçiler No. 17 776 — 2
SATILIK SU SOĞUTMA HAVO-ZU — General Elektrik markalı taşraya gideceğimden acele ve uygun flatic satılıktır. Çcmberlltaş sinemasına bitişik bakkal dükkânına müracaat 781 2
TANINMIŞ AİLE KIZIYIM - Mali vaziyetim dolayısüe çalışmak İstiyorum. Yazını düzgün daktilo bilirim. Tüccar veya müteahhit yanında çalışmak İstiyorum. Akşam'da Güler rumuzuna. 732 —
YÜKSEK TAHSİLDEN AYRILMIŞ BİR GENÇ — Gece veya gündüz İş aramaktadır. Her türlü işte çalışabilir. Sayın İş sahiplerinin Akşamda M ü. remzine mektupla müracaatları 7M - 1000 LİRAYA SATILIK ÜÇ ÇORAP MAKİNESİ — İkisi Hftrison biri Fransız dört buçuk pus deve boyunları sekiz kovan 558 iğnesi beraber çalışır vaziyette müracaat Kadıköy Rasimpaşa mahallesi Meltem sokak 25 No. ya. 763 —
DİKKAT Yüksek ticaret mezu- nuyum. Fabrika, şirket ve kooperatiflerde re’sen muhasebecilik ve müdürlük yaptım. Anadoluya da gidebilirim. Müracaatların Akşamda (Taşra) rümuzuna yapılma-n. 784 — 2
£ — Kiralık — Satılık
BÜYÜK İSTİFADELİ SATILIK EMLÂKLER — İstifade ediniz. Müracaat: Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu Galata ömerâblt han kat 2 No. 23 Galata telefon 42368 574 — 12
LİSE TALEBESİ — Tüccar ve müteahhit yanında iş arıyor, tkl lisan bilir. Düzgün ve çabuk yazar. Müracaat: Tel: 80388 771 — 1
SATILIK EMLÂK ARANIYOR — Apartman ve buna benzeri olup da almsCk ve satmak kârlı İşi olup da devretmek ortak olmak ve ipotek yapmak istiyenler: İstiklâl caddesi Büyük Parmakkapı köşe başı 4 kat 2 Suhulet Emlâk Zarif Özalp telefon 42395 441 — 4
- İŞÇİ ARIYANLAR
OKUR YAZAR — Bir amele bayan lâzımdır. Her gün saat üçten altıya kadar acele müracaatları. Tahtakale caddesi No. 96 Kundura boya İmalâthanesi Nuri Leflef. 743 — 8
DEVREN SATILIK LOKANTA — Kadıköyünün en iyi bir yerinde müşterisi mükemmel ve işlek bir lokanta devren satılıktır. Galata Tünel caddesinde 33/1 No. Mustafa telefon 41853 onguna. 680 —
ECZACI KALFASI ARANIYOR — Pratiği kuvvetli, âzami 50 yaşına kadar bir eczacı kalfası aranıyor. Beş İki gün İçinde bonservisleriyle Akşamda Eczacı rumuzuna. 762 —
ACELE ECZACI KALFASI ARANIYOR — Pratiği kuvvetli Garbi Ana-dolunun şirin bir kazasında çalışmak üzere eczacı Kalfasına İhtiyaç vardır. Emirdağ merkez kaza eczanesine müracaatları. 664 — 2 APARTMAN DAİRESİ MÜBADELESİ — Ankarada Yenişehlrde’ 4 odalı telefonTu veya mobllyell bir daire İstanbulda Taksim, Kadıköy ve elvanındaki apartmanla mübadele edilecektir. Telefon 56,218 İzahat İsteyiniz. 712 — 3
SATILIK ÜZÜM MAHSULÜ — Top-kapı haricinde Maltepe caddesinde 8 dönümde 2500 çubuk bağın üzüm mahsulü toptan satılıktır. Pazardan başka her gün 13 - 18 arasında yanındaki 10 numarada Bahibi Fehmi Zorluya müracaatları. 791 — 5 38000 LİRAYA — Büyükderede fevkalâde konforlu ve möbleli bahçeli denize nazır villâ satılıktır. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata - Ömerâblt han 2/23 Tel. 42368 703 —
SATILIK BİNA VE ARSA ARANIYOR — İstanbulun her hangi bir yerinde bina ve arsası olup da satmak İstiyenlerin mektupla Beyoğlu posta kutusu (2074) e müracaatları. 751 — 2
ECZACI KALFASI ARANIYOR — Sanata vakıf pratiği kuvvetli bir kalfaya ihtiyaç vardır. Diploma da olur. Salih Necati Eczanesine müracaat. 714 — 1
KADIN AHÇI ARANIYOR — Gayet temiz ve ciddi, kefil gösterebilecek vaziyette «hçı kadın aranıyor. Bebek •34» de telefonla müracaat. 727 — SATILIK APARTMAN — Maçkada Güzel Bahçe sokağında dört kat dörder daire dörder oda tam konforlu denize nazır 140 lira lradlı b;r dairesi boş teslim. Beyoğlu İstiklâl caddesi 98 kat 1 telefon 41571 Neşet Şeren. 752 — 2
MEMUR VE DAKTİLO ARANIYOR — Oıfta tahsilli bir memurin seri yazar bir daktilo alınacaktır. İsteklilerin Sultan hamamında Birinci Noterliğe müracaatları 788 — 1
8ATILIK KÖŞK — Bostancı Vükelâ caddesinde 2 katta dört dairesi bahçesi elektrik suyu bulunan haricen kftrglr dahilen ahşap denize fevkalâde manzarası bina yolculuk hasebiyle Beyoğlu İstiklâl caddesi 98 kat 1 telefon 41571 Neşet Şeren. 749 — 2
BİR TİCARETHANENİN — Muntazam defterlerini tutacak, İcabında satışa da yardım edebilecek yazısı düzgün dürüst bir bayana İhtiyaç vardır. Kapalıçarşı Kalpakçılar caddesi No. 23 771 — 2
DAKTİLO ARANIYOR — Fransızca ticari muhabereyi bilir çalışkan bayan aranıyor. Ecnebi mektep mezunlan tercih edilir. Eminönü Arpacılar han No. 19 İthalâtçı 775 — SATILIK DÜKKÂNDI APARTMAN — Bcyoğlunda Sakızağacı caddesinde altında dükkânı ve üzerinde beş kat beşer odalı apartman tramvaya çok yatan tam konfor ve kâglr bankaya % 30 borçlu 215 Hra lratlı telefon: 4157 1 750 — 2
BİR MÜESSESE — Umumi malûmat sahibi mesul muhasip aramakladır. Lisan bilenler tercih edilir. 581 P K, yazı De müracaat. 730 — 2
SATILIK YALI VE VİLLÂ — Pen-dlkte deniz kenarında, asfalt cadde üzerinde* 9 dönüm muntazam bahçe içinde yırım kâgir Avrupa kerestesiyle mamul dokuz odalı elektrik su. ayrıca bahçesinde havuzu, sarnıcı son sistem boş teslim edilir Telefon 41571 747 — 2
HASTABAKICI ARANIYOR — Or-taköy Şifa Yurduna hastabakıcı bn-yan alınacaktır. İsteklilerin her gün öğleden sonra müesseseye müracaat etmeleri. Muallim Naci cad. No. 115. 731 —
- SATILIK EŞYA SATILIK binalar — Sirkecide Şahinpaşa oteli civarında tramvay yolu üzerinde 18 odalı altında ardiyesi bulunan otel yapmağa müsait iki bina toptan veya ayrı ayrı Beyoğlu İstiklâl caddesi 98 kat 1. Telefon 41571 Neşet şeren 748 — 2
SATILIK ELEKTRİK KAYNAK MAKİNESİ — 110 - 220 - volt - 40ı) amperllk kaynak makinesi müracaat adres: Galata Kalafalyeri Kürkçü-kapı caddesi No 6 kaynakçı Mesut Güngör. 687 — 2
SATILIK APARTMANLAR — Taksim Talimhanede asansörlü vc astın-sörsüz parkeli parkesiz 6 - 8 - 12 daireli son sistem apartmanlar telefon 41571 Neşet Şeren, 745 — 2
SATILIK MOTOSİKLETLER — Sepetli ve sepetsiz. Müracaat Sultanahmet Yerebutan caddesi Sû No. ya. 710 — 1
SATILIK KOTRA — 7 metre boyunda, 2 metre ejılndc yelkeni Fran-sada yapılmış, tattıam ve sağlam, kamaralı bir kotra. Görmek isteyenler Moda iskelesinde kayıkhanrcl Di-mltroya ve görüşmek üzere 43283 teflon numarasına müracaat. SATILIK APARTMAN — Kadılcö-yiindc Telefon caddesinde tramvay yolu üzerinde altında dükkânı bulunan beşer odalı tam fcAgir ve konforlu yolculuk dolnyıslyle Beyoğlu İstiklâl caddesi 98 kat I telefon 41571 Neşet Beren 746 — 2
74i — 3 İŞLER VAZIYETTE — Sabit s&di sinema makinesi yerinde acele satılıktır. Adapazarı Melek sineması. 764 — 2ı TAKSİM — Sürpagop Çayır sokak 7 • 9 No lı ve beşer odalı haneler ayrı ayrı satılıktır. Aynı sokakta 5 numarada madam Yaline müracaat 736 — ı
İKİ EV 18500 LİRAYA SATILIK — Üsküdar iskelesine on. dakika mesafede Paşalimanı fcacllye caddesinde denize karşı zarif kagir villâ yanındaki ahşap evle birlikte boş teslim satılıktır. Eczacı Salih Necatlye müracaat. 770 — 2 3500 LİRAYA ARSA — Ayaspaşa-da en güzel mevkidie 95 metrekare denize tamamîyle hâkim Taksim Kristal arkasında. Milli Emlâklş telefon 82777 771 — X,
BOŞ TESLİM VİLLÂ — Şişlinin en mutena mevkiinde 1600 metrekare mükemmel işlenmiş bahçesi bulunan içinde çiçek ve meyva ağaçlan ortasında iki katlı her kaLta dörder odası ve büyük bir salonu olan ve bütün yerler parke son sistem kaloriferi hususi olarak Viyanadan getirilen banyosu içinde telefonu ve garajı bulunan bu emsalsiz villâ süratle satılıktır. Telefon: 82777, 772 — 1
20000 LİRADAN 650000 LİRAYA KADAR — Her tarat la apartmanlar, evler hanlar ve sayfiye yerlerinde viıl&Iar ve yalılar şahlıktır. Ferdi Selek Türk Emlâg Galata - Ömerâblt han 2/23. Tel: 42368 702 —
16500 KETRPİR ARSA, YAPI MALZEMESİ — Çiftehavuzlar tramvay
malzemesllc. Galata Büyük Balıklı han 26 üçten yediye kadar. 765 — 70000 LİRAYA — Maçkada 6 daireli dörder beşer odalı modern apartman acele satılıktır. Taksim Kristal arkasında Milli Emlâklş telefon 82777 773 — 1
8750 KELEPİR İRAT — Sekiz oda fiç kat altmda bîr dükkân elektrik terkos sağlam kâgir. Galata Büyük Balıklı han 26 Üçten jrcdlyc kadar. 766 —
70000 LİRAYA — Taksimde Talimhanede İyi bir mevkide beş katlı beşer odalı arkasında bahçesi olan konforlu apartman satılıktır. Taksim Kristal arkasında Millî Emlâklş. Telefon 82777 774 — 1
SATILIK YALI — Vanlköyûnde çok ehven bedelle muazzam bir yalı ile Rumelihisarmda yalı arsası ve koru acele satılıktır. Muhabere ede bilirsiniz. İstanbul posta kutusu 737 763 — 2
KİRALIK KAT — Şehzadebaşı tramvay caddesine nazır. Elektrik teıkos havagazı hamam. Turan Tiyatrosu bitişiğindeki konağa müracaat. 637 —
DEVREN SATILIK KAHVE — Haydarpaşa İbrahlmağada 27/2 sayılı kahve sahibinin kadın olması dolayı-sile acele devrin satılıktır. Öğleden sonra oğluma müracaat. 787 — I
GALATA SEMTİNDE _ Kaloriferli 2-3 odalı, mobilyell mobilyesh yazıhane aranıyor. 43658 No. ya telefon edilmesi. 753 — 1
SATILIK EV — Kadırgada Şeh.m-var mahallesi Cömert sokak No. 1 7 oda, 2 sofa, 4 hdâ, 2 taşlık «e bir bahçeyi havı ahşap ev satılıktır. Almak ve görmek isteyenler içinde oturanlara müracaat. 763 — 2
KADIKÖYÜNDE — Çayır caddesi Mühendis sokak No. 10 bahçeli kuyusu, sarnıcı, terkosu, elektrik, havagazı bulunan dokuz odalı kâgir ev iist katta dört odası boş 12000 liraya acele satılıktır. Telefon (44864) den 47. 756 - 4
SATILIK APARTMAN — Şişil Kodaman caddesi No. 143 yeni yapılmış dört daire boş olarak teslim edilir. İçindeki sahibine müracaat. Telefon: 43664 669 — 5
BOŞ TESLİM EDİLİR — Haydarpaşa Koşuyolunda 15 dönüm bağ bahçeli bütün konforlu kâgir köşk satılıktır. Görmek ve görüşmek için Galata Eski Gümrük sokak 6 No. da Bedri Oğan’a müracaat. 744 — 1
7000 LİRAYA SATILIK KAGİR EV — Beyoğlu Tozkoparanda 6 oda beton, elektrik, sy, banyo 12-3 Ga-latada Kürekçiler han Demir hoıı 23 müracaat. 786 — 4
SATILIK — Cihangirde deniz manzarasına tamamile hâkim arsa maktuan (2500) liraya Göz tepede istasyona beş dakika ağaçlı şirin bir arsa metresi (3) liraya mutavassıt kabul edilmez Galata Billur hap (6) No ya (42831) telefon 878 — 2
KALAMIŞTA SATILIK APARTMAN — İki katil ve bîr katında beş odası, banyosu, yeni fevkalâde yapı apartman acele satılıktır. Kadıköy Eczahoneslne müracaat. 785 — 1
BÜRO AZ ADASINDA SATILIK ARSA — İskeleye beş dakika çamlıkta fevkalâde manzaralı 16 X 35 ebadında bir kıta arsa satılıktır. Burgazda Kumcu Angelosa müracaat: Telefon.: 44393 772 — 3 -müteferrik
DAKTİLOGRAFİ -- Yazı makinesinde on parmakla, metodia yazmağı evinizde kendi kendinize öğrenerek bir meslek sahibi olunuz. (P. K. 1609 -Galata) adresine yazınız. 366 — 1
ÜÇER ODADAN VE DÖRDER KATTAN İBARET — Deniz. manzarası kapanmaz. Cihangir Tavuk uçmaz 15/31 Tan apartmanı kat olarak satılıktır. Müracaat yfri tel. 81543 782 — 1
ALMANCA DERSLERİ — AvrupalI öğretmen talebelere ve büyüklere verir, ikmal dersine hazırlar. Her tarafa gidebilir, Frau Şiftar Hoca Zade sokak No. 11 kat 3 Taksim. 682 —
KADIKÖYÜNÜN EN İŞLEK YEKİNDE — Tevsii ticaret dolaytsile devren bir dükkân satılıktır. Posta kutusu 240 No. ya mektupla müracaat 777 — 1
ASRÎ DANSLAR — Hususî olarak evlerinde Öğrenmek istiyenler Beyoğlu Anadolu hanı geçidi karşısında Aliyon sokak 19. Prof Panosyan. 755 — 6
FIRSAT — Kadıköy Nişantaşı asfaltına 500 metre cephesi olan fevkalâde manzaralı 70.000 M2 arazi acele satılıktır. İstiyenlerin Kadıköy Yeldeğirmen Süreyya apartman 6 No, ya müracaatları. 760 — 4
ÜNİVERSİTE GİRİŞ — F. K. B. Kolej. Matematik, fizik ve kimyadan yetiştirilir. İngiliz mektepleri fazla talebe kabul etmez. Giremeyenlere, harice tahsile gitmek kabiliyetini veren bir şekilde İngilizce olarak ders verilmektedir. Akşam (Uzun Tecrübe) remzine müracaat. 738 — 1
BEŞİKTAŞTA — 'Tramvaya btş dakika mesafede gayet güzel imarlı büyük bahçe boş teslim pazarlıksız 8600 liraya acele satılık ev Beşiktaş Akaretler köşebaşı 2 Al) Rıza ve Necatlye müracaat. 701 — 1
FRANSIZCA DERS — Yüksek tahsilli tecrübeli muallim ders vermektedir. Tercüme, mükâlemc, gramer ve riyalzye. Üniversitelileri kurslara hazırlar. Akşam'da L Ü. rO muzuna müracaat. 790 —
SATILIK — Bostancı istasyonuna 2 dakika mesafede İç Erenköy caddesinde 27 No. Iı 1,5 dönüm bahçe içinde üçer odalı üç ev satılıktır. İçindekilere müracaat. 716 _
YALNIZ AZ BİR SERMAYE İLE — Kârlı bir işe ortak aranıyor, posta kutusu 240 No. ya mektupla müracsiAt 788 — 1
KİRALIK EV ARANIYOR _ Taksim, Şişil ve havalisinde, Kadıköyde 3-4 odalı konforlu ev aranıyor Her şart kabul olunur. 22552 No, lı telefona müracaat, 718 —
İNGİLİZCE — Amerlkada okumuş ve Amerikan mekteplerinde İngilizce öğretmiş bir genç üç ayda lisan öğretir. «D.S.» rümuzuna mektupla müracaat. 783 — 1
ANKARADA EV DEĞİŞTİRİLECEK — İnönü bulvarı 225 te 4 oda 1 hol konforlu mükemmel bir daire İle İstanbulda kiralık 3-4 odalı İyi ev veya apartman dairesi İle değiştirilecek. Ankarada 3214 İstanbulda 22552 telefonlara, 717 —
UKK I UFLAUINIZI ALIMKLNIZ Oazetemiz idarehanesini adres olarak göstermiş olan karilerimizden C.8 — Ş.G — FK — YH.G — K.M — Talebe Yetiştiren — . Eczacı GJ? namlarına geieD mektuplun İdarehanemizden aldırmaları rica olunur.
ŞİŞLİDE BOŞ EV 30000 — Lâlelide apartman 27000, Cağaloğlunda boş ev 20000 liraya satılıktır. Sirkeci Ankara caddesi 66 Emlâk İşleri telefon 20310 739 —
FIRSAT — Tr an misyon kayış raptiye - kroşe ve çatal çivi imalâthanesi Beyazıtta çok iyi mevkide apartman sahibi elinden satılıktır. Akşamda - Trans - rümuzuna yazılması. 733 - iş bulmak için
KELEPİR SATIŞ — Nlşantnşında İki katlı hamamlı ve bahçeli üç vc dört odalı yeni apartman acele satılıktır. Boş teslim. Taksim Kristal arkasında Milli Emlâklş telefon 82777 769 - i
Uzun uzun düşünmeğe lüzum yokl «AKŞAM» a bir KÜÇÜK >1 ÂN vermek kâfidir
11000 LİRAYA — Taksimde tramvay görür apartman yapmağa elverişli 5 odalı kâgir bir ev acele satılıktır. Taksim Kristal arkasında Milli
Emlaklg telclon 82777 770 — 1
Devlet Deniz Yolları ve Limanları İşletme _____________Umum Müdürlüğü İlânları_______________________________
Hastanemizde açık bulunan Baş Hemşirelikler ile Dalıiliye ve Hariciye Hemşireliklerine münasipleri alınacaktır.
İsteklilerin gereken beigelerile Galata Rıhtım üzerindeki hastane Baş Tebipliğimize her gün (11 - 12 ve 14 _ 15} saatlerinde müracaatları Hân olunur, (3682)
*
1 — Aşağıda gösterilen dört kalem Bezir yağlan, 24 Temmuz 945 tarihine rastlayan salı gönü — hizalarında gösterilen saatlerde — pazarlıkla satın alınacaktır.
3500 kilo kaynamış bezir yağı saat 10 da geçici güvenme: (735) lira 3500 > raflna > » » ilde » > : (706) » (03) Jaş
3500 > Ingiliz » » » 14 de ■ » : (682) > (50) »
2500 » Standoll > 15de > ■ : (525) »
2 — Pazarlığa esas olacak şartname her gün Alım Satım Komisyonunda görülebilir.
3 — Genel Müdürlük merkezi kadısındaki binada bulunan Alim Sa-
tım Komisyonunda yapılacak olan bu pazarlığa girmek isteyenlerin pazarlık saatinden önce komisyon başkanlığından alacakları bir yazı İle Genel Saymanlık veznesine gecici güvenmeyi yatırmaları ve alacakları geçici güvenme makbuzu ile tam pazarlık saatinde komisyona baş vurmaları lâzımdır. (9756)
Bilecik Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — Eksiltmeye konulan İş: Bilecik - Söğüt yolunun 20 + 000 — 29 + 000. cı Kim. lerl arasındaki şose esaslı tamirat ݧ1 olup keşli bedeli 32656 lira 62 kuruştan ibarettir.
2 — Bu işin muvakkat teminatı 2440 lira 25 kuruştur. -~
3 — Eksiltme 13/8/945 pazartesi günü saat 15 de Bilecik İli EnçümfL
nl Daimîsinde kapalı zarf usulile yapılacaktır. CM
4 _ Eksiltme şartnamesi ve buna mü tef erri evrak 164 kuruş bcdJt-
mukabllinde Bilecik Bayındırlık Müdürlüğünden alınabilir. O
5 — İsteklilerin eksiltme tarihinden en az üç gün evvel bir istida 11^ Bilecik İline müracâatla bu gibi esaslı tamiratı yapabileceklerine daiQ ehliyet vesikasını almaları lâzımdır.
6 — Eksiltmeye İştirak edeceklerin 5 inci maddede yazılı vesika Hfe:
945 yılına ait ticaret odası vesikası ve muvakkat teminatlarını havi ola® rak 2490 sayılı kanunun tarilatı dairesinde hasırlayacakları kapalı zarf^ larını 3 üncü maddede yazılı vakitten bir saat evveline kadar Daimi EnQ) cümen riyasetine makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır. (D
Postada vuku bulacak gecikmeler kabul edilmez. (9870)
İstanbul Sıhhî Kurumla? Arttırma ve Eksiltme Komisyonundan^
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı için beher (onar bin) tane 01® mûk üzere £5) değişik mevzudaki renkli sağlık propaganda afişlerinde'^ ceman (50,000) elli bin tane bastırılması işi açık eksiltmeye konulmuştu
1 — Eksiltme 1 Ağustos 945 çarşamba günü saat 15,15 de Cağalöğk-lunda Sağlık ve Sosyal Yardam Müdürlüğü binasındaki komisyonda y^J pılacaktır.
2 — (50.000) tane afiş için muhammen bedel 4890 liradır.
3 — İlk teminatı (366) lira (75) kuruştur.
4 — İstekliler şartnameyi çalışma günlerinde komisyonda görebilirler.
5 — İsteklileri cari seneye ait Ticaret odası vesikası ile gurup ve-
sikası ve 2490 sayılı kanunda yazılı vesikalar ile belli gün ve saatte komisyona müracaatları. (9209)
İstanbul Sıhhî Kurumlar Arttırma ve Eksiltme
Komsiyonundan :
Köy Eğitmen çantaları için lüzumu olan 10 kalem ecza ve sıhhi malzeme kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltme 3 Ağustos 1945 cuma günü saat 15.15 de Cagaoğ-landa Sağlık Sosyal Yârdım. Müdürlüğü binasındaki komisyonda yapılacaktır.
2 — 10 kalem ecza ve sıhhî malzeme için muhammen bedel 6312 lira 50 kuruştur.
3 _ Talipler şartnameyi çalışma fcim ve saatlerinde komisyonda görebilirler.
4 — İlk teminatı: 473 lira 48 kuruştur,
5 — Talipler cari seneye ait Ticaret Odası vesikası İle gurup vesika-
sı ile 2490 sayılı kanunda yazılı vesikalar ile teklifi havi kapalı zarflarını ilk teminatlariie birlikte İhale saatinden bir saat evvel komisyona vermeleri. (9342)
İstanbul Sıhhî Kurumlar Arttırma ve Eksiltme Komisyonundan:
İstanbul Çocuk Hastanesinin 900 dokuz yüz ton kok ve maden kömürü nakllyesi İşi kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltme 3 Ağustos cuma günü saat 15,30 da Cağaloğ-lunda Sağlık Sosyal Yardım Müdürlüğü binasındaki komisyonda yapılacaktır.
2 — Muhammen bedel kömür Kuruçeşmeden verildiği takdirde nakliye ve tahliyesi. (875) kuruş, Dolmabahçedcn verildiği takdirde 675 kuruştur.
3 İk teminatı; 590 lira 63 kuruştur.
4 — İstekliler şartnameyi çalışma günlerinde komisyonda görebilirler.
İsteklilerin cari seneye alt Ticaret Odası vesikası gurup vcsiksteı v« 2490 sayılı kanunda yazılı vesikalar ile aynı kanuna göre hazırlayacakîa-rı teklif mektuplarını İlk teminat makbuz veya banka mektubUe birlikte İhale saatinden bir saat evvel makbuz mukabilinde komisyona vermeleri, (9341
Ealıife 8
ARSAM
22 Temmuz 1945
[DİKMENİ
| Aktüel ve akademik birçok ya-I I zılarla çıktı. Her yerde Dlkrnenji I arayınız. t!
Kıymeti L. K.
43200-00
Beyoğlu Vakıflar Direktörlüğü İlânları
Muvakkat
teminatı Metre karesi Beher metre karesi Ada Parsel
L. K, L- K.______________L. K.____________________Numarası Cinsi
300-00 120.00
3240.00
932
1
Semti
Eczacı ve Operasyon Hemşiresi alınacak
Sümer Bank Sellüloz sanayii müessesesi Müdürlüğünden (İzmit»
1 — Müessesemlz sağlık teşkilâtına 140 lira aylık ücretli bir eczacı İle bir operasyon hemşiresi alınacaktır.
2 — İsteklilerin kısa hal tercümelerini havi bir dilekçe ve ellerindeki belge suretlerlle 30. 1- ©45 tarihine kadar İzmittekl müessesemlz müdürlüğüne müracaat etmeleri lâzımdır.
3 — Halen çalışanların bulundukları yerlerin yazılı muvafakatları-nt almaları lâzımdır.
4 — Müessesemlze tayın edilecek eczacı ve hemşireye aylık üeret-lerlle birlikte pahalılık zammı, ayni yardım, çocuk zammı ve müesse-senin umumi faaliyetine göre İyi mesaileri halinde aylıklarının yüzde 25 İne kadar prim ve senede iki aylık nispetinde İkramiye verilecektir.
(91961
Ankara Belediyesinden:
1 — Ankarada Gazhane mıntakasında dosyasında mahfuz tasdikli plânında gösterilen sahada asgarî (800) ton ebadında ve
masrafı müteahhit firmaya ait olmak üzere tanklar yaptırılacaktır,
2 — Bu sahada yapılacak tesisattan dolayı Belediyeye senede (500) lira bedel ve bu tanklara konacak akar yakıtların beher tonu için ilk girişte (50) kuruş ardiye ücreti ve bu işi alacak firmaya bu sahayı (50) sene müddetle işgal hakkı verilecektir,
3 — Btı inşaatı teminen Belediyeye (30,000) »liralık kanuni teminat verilecektir
4 — Bu işe iştirak edecek firmaların uzun zamandan beri Türkiyede akar yakıt işlle iştigal etmiş ve bu gibi tanklar tesis etmek hususunda tecrübe sahibi olmuş bulunmaları ve bu firmaların ihale gününden üç gün evveline kadar Belediye Reisliğine müracaatla bu husustaki ehliyet ve kifayetlerini mübeyyin vesaiki ibraz ederek bu işe girebileceklerine dair vesika almaları şarttır.
5 — Şartnamesini görmek isleyenlerin her gün Encümen ka-
lemine ve isteklilerin de 3/8/945Cuma günü saat 11 de Belediye Encümenine müracaatı an. (9354)
Tekel U. Müdürlüğü ilânları
İstanbul tklncl tera memurluğundan: 944/1770
Nesim Kohen’e bin dört yüz otuz dört lira vermeğe borçlu Beyoğlun-da Perupalas oteli arkasında Çatmak Mesçlt mahallesinde Yetılyol namı diğer Tabur İmamı sokağında 7 No. lı hanede mukim İken hâlen nerede bulunduğu blllnemlyen Radon Behar hakkında yapılan İcra takibi dolayısiie kanuni tebliğlerin namen icrasına İcraya yargıçlığın ca karar verilmiştir, tşbu ödeme emrinin. tebliği tarihinden itibaren 30 güıı içinde borcun ödenmesi ve takip talebine karşı bir İtirazı vatsa tebliğ tarihinden İtibaren bu itirazı istida İle veya şifahen İcra dairesine bildirip bedava bir vesika alması zımdır. Bu müddet zarfında 1 edilmezse veya 30 gün içinde para ödenmezse reTınln satılacağı ".l.. olunur. İşbu ödeme emrinin H. U. M. K. nun 141 İnci maddesi gereğince ve bir buçuk ay müddetle Fransızca La Turkl ve Akşam gazetelerinde llânen tebliğine karar verilmiş olduğundan tebliğ makamına kaim olmak üzere llânen tebliğ- olunur. (9351)
48400.00
3830.08
100.00
932
2
Es. 386 Gani) arsası Beyoğ’unaı Bedrettin mahallesi
Yukarıda
(Es. 34/1 Arsa ■ »
(Ye. 2/1
Bedrettin mahallesinde şişhane Yokuşu başında ve Millet
vasıfları yazılı arsalar Beyoğlunda Gazinosu yanındadır.
Şişhane meydanına, Tramvay caddesine ve Halice nezareti vardır. 2400 numaralı arttırma ve eksiltme kanunu uyarınca kapalı zarf usullylle artırmaya konmuştur. Arttırma 1 Ağustos 945 çarşamba günü saat on beştedir. Krokilerini görmek ve İzahat almak İsteyenlerin her gün Beyoğlu Vakıflar Müdürlüğü Akarat kalemine müracaatları, satın almak isteyenlerin de tayin olunan gün ve saatten bir saat evvel muvakkat teminat makbuzlarını, teklif mektuplarını havi zarflarını makbuz mukabilinde adı geçen Müdürlük ihale komisyonuna tvdl eylemeleri İlân olunur. (9007)
ı iâ-
11 ir az
İhtar
Zayi — Trabzon Zanos orta okulundan aldığım diplomamı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin lıüknıü yoktur.
Hakkı Oğ. Mustafa Sarıgöl
Vapurda unutulmuş paket
14/7/945 cumartesi günü saat 17 de Kadıköy vapurunda üç paket unutulmuştur. Slnger İdaresine ait olan bu paketler! bulduğunu söyliyen sayın savcının 21722 numaraya adreslerinin bildirilmesini rica ederim.
İstanbul İkinci İcra memurluğundan: 044/1772
Nesim Kohen bin kırk beş ilra 31 kuruş vermeğe borçlu Beyoğlunda Perapalas otel! arkasında çatınalı Mesçlt mahallesinde Yenlyol namı diğer Tabur İmamı sokağında 7 No.lı hanede mukim İken hâlen nerede bulunduğu bilinemeyen Radon Behar hakkında yapılan icra takibi dolayısiie kanun! tebliğlerinin llânen İcrasına icra yargıçlığınca ka rar verilmiştir, ödeme emrinin leb lfğl tarihinden İtibaren 30 gün İçinde borcun ödenmesi takip talebine karşı bir İtirazmış varsa tebliğ tarihinden itibaren bu itirazı İstida ile veya şifahen icra dairesine bildirip bedava bir vesika alınması lâzımdır. Bu miiddet zarfında İtiraz edilmezse ve 30 gün İfinde para ödenmezse rehinin satılacağı İhtar olunur.
İşbu ödeme emrinin H. U. M. K.nun 141 inci maddesi gereğince ve bir buçuk ay müddetle llânen tebliğine karar verilmiş olduğundan tebliğ makamına kaim olmak Üzere llânen tebliğ olunur. (9850)
Dişbudak araba başlığı satışı
Devlet Orman işletmesi Adapazarı Müdürlüğünden:
1 — İşletmemize bağlı Çiftlik aradeposunda mevcut 462 adede denk 82.501 metreküp dişbudak araba başlığı açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır.
2 — Beher metreküpü (60) Hradır
3 — İlk teminat yüzde 7.5 hesablle 371 lira 25 kuruştur.
4 — Arttırma günü 6 Ağustos 1945 pazartesi saat 15 de.
5 — Şartnameler orman umum müdürlüğünde İstanbul, İzmit, Düz-Esklşehlr, Turgutlu İşletme Müdürlüklerinde ve Hendek Çamdaf
(9741)
ce,___________________„____________________________________ ............
bölge şefliğinde ve Adapazarı İşletme merkezinde görülebilir.
Ankara Yüksek Ziraat
Enstitüsü rektörlüğünden:
Kömür tevzi müessesesinden enstitümüz depolarına taşıttırılacak olan «974» ton maden ve kok kömürünün nakil, boşaltma, depoya yığma işine beher ton kömür için ( 550» kuru? bedel tahmin edUmlştlr.
İhale kapalı zarfla olup muvakkat teminat % 7.5 hesabiyledir.
İhale 23. 7. 945 pazartesi günü saat 11 de rektörlük binasındaki komisyon tarafından yapılacaktır.
İsteklilerin İhaleden bir saat önce kapalı zarflarını levazım amirliğine ve muvakkat teminatını muhasebe veznesine yatırmaları.
Şartnamesini görmek ve daha fazla İzahat almak tstlyeıılerin levazım amirliğine müracaatları. (8956)
Kastamonu
Göl
Lokman Hekim (Dr. HAFIZ CEMAL) Dahiliye mütehassısı
Divanyolu 104
Muayene saatleri Pazar hariç her gün 2 5 — 5 Tel: 2239R
Harb okulunun 328 C. neşetlilerinin yıldönümü toplantısı:
328. C. neşetli sınıf arkadaşları subay çıkmışlarının otuz dördüncü yıldönümünü kutlamak ve geniş hâtıraları anmak İçin 28 temmuz 945 cumartesi günü saat (15) de İstanbul Orduevindn toplanacaklardır.
Çocuk hekimi doktor
Ahmed Akkoyunlu
Taksim - Talimhane palas. Telefon: 82827
ÜSKÜDAR
AMERİKAN KIZ LİSESİ
Önümüzdeki öğretim yılı için fatüı ve yatısız yer kalmamıştır.
Cinsi
köy enstitüsü müdürlüğünden:
Miktarı
Fiat!
Lr. Kr.
İlk teminatı Lr. Kr.
Kuru fasulya
Tosya pirinci Çankırı bulguru
Sığır eti
Koyun eti (kavurmalık Taze yumurta
Sabun
Sızdırılmış sadeyağ Sızdırılmamış sadeyağ Odun
1 — Kastamonu Göl
10000 kilo
8000 >
10000 »
12000 »
5000 >
100000 adet
5000 kilo
10000 »
10000 »
1000000 >
köy enstitüsü ve
00
1 o
1
2
1
6
8
431
810
375 1170
750
375
637 4687 4500 3750
25 00 00 00 00 00
50
50
00
00
57.9
35
50
30 00
5
70
25
00
5
eğitmen kursunun 1945 akçalı yılı İhtiyacı olan cins ve miktarlarlle flat ve muvakkat teminatları yazılı erzakın kapalı zarf suretlte 8/VII/1945 tarihinde yapılan eksiltmesine talip çıkmadığından B/VH/945 tarihinden itibaren bir ay zarfında pazarlıkla alınacaktır. Taliplerin teminatlarını yatırarak 6/VIXI/194S tarihine kadar her gün Kastamonu milli eğitim müdürlüğüne müracaatları Hân olunur. (9691)
Açık bulunan 120 Lira ücretli müfettiş muavinlikleri İçin yazılı ve sözlü İmtihan açılmıştır İmtihan Istnnbulda yapılacaktır.
İmtihana kabul edilebilmek için bunlara muadil Ecnebi okuHann-A — İktisat veya Hukuk Fakülteleriyle Siyasal Bilgiler ve Yüksek Ticaret ve İktisat okullarından veya aşağıdaki şartlar aranır, dan mezun olmak.
B — İmtihan gününde 30 dan yukarı yaşta olmamak.
C — Sıhhî durumu iklim değişikliklerine ve her çeşit yolculuk güçlüklerine dayanmağa müsait olmak.
D — Ahlâk ve seciye bakımından müfettişlik mesleğinde kalmasına mâni bir hail bulunmamak.
E — Fiili askerlik hizmetini yapmış olmak veya tecilli bulunmak.
İstekli olanların 10/8/945 gününe kadar dilekçe İle Genel Müdürlüğüne müracaat etmeleri ve dilekçelerine:
1 — Nüfus kâğıdı asıl veya tasdikli örneği)
2 — Tahsil vesikası asıl veva tasdikli Örneği.
3 — iyi hal kâğıdını.
4 — Askerlik vesikası asff veya tasdikli örneğin!.
5 — 4,5x6 boyunda altı fotoğrafı.
6 — Tam teşkilâtlı hastanenin sıhhi raporunu. (İsteyenlerin sıhhi
muayeneleri İdarece yaptırılır.) eklemeleri gerektir.
İmtihana kabulü ehil görülenlere nerede ve hangi günde imtihan edilecekleri yazı ile bildirilir. Diğer isteklilere de vesikaları geri gönderilerek neticeden bilgi verilir.
imtihan Konuları:
İktisattan: 'İstihsal, Tedavül, İnkisara, İstihlâk bahisleri, Ticaret hesap ve Usulü def'teriden, Basit ve mürekkep faiz, Iskonto, faizli hesaoı cariler, ticari muhasebe.
Finanştan: Bütçe, (ihzarı, tasdiki, tatbiki, kontrolü) vergiler, vergi nazarlyelerl vasıtalı vasıtasız vergiler.
Hukuk: İdare Hukuku (Vilâyetler idaresi, Danıştay, Memurin kanunu, Memurin muhakemat kanunu. Ceza Hukuku: Devlet idaresi ve ammenin itim ■ iı ve maJ aleyhindeki suçlara müteallik hükümler. Ceza usulü; Vazife ve salâhiyet bahisleri.
Tahkikat usulertae ait hükümler.
Ticari Hukuk' Kara Ticaret kanunu.
Medeni Huku':: İcra hizmet kefalet, akitleri, zaman aşımı hükümleri.
Ecnebi dilleri: Fransızca, İngilizce, Almanca dillerinden biri dikte tercüme, (9252)
1 Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme
Umum idaresi İlânları
....................................................................ııııııııuıııı
Ay çiçeği tohumu satılacak
Sirkeci İşletmesi Mubayaa Komisyonundan:
İşletmemizin İstanbul mağuzasinda meıcut bulunan ve 383 Hra 48 kuruş muhammen bedelli 913 kilo ay çiçeği tohumu pazarlıkla 8/8/1045 pazartesi günü saat 11.30 da Şirketin o gün ve saatte komisyonda ha-komlsyonunca satılaeekhr. İstelJıieeide 8 uncu işletme binasındaki A. E aır bulunmaları Uân olunur. (0862)
KIZILAY HEMŞİRE OKULU
Kızılay Hemşire Okulu. Mezun Hemşire olmak isteyen genç kızlarımıza 3 senelik bir tahsil sağlar Tahsilin pratik kısmi, nezaret altında, Üniversite Kliniklerinde yapılır.
Kabul şartlan şunlardır:
1 — Türg olmak
2 — Orta okul mezunu olmak
3 — Tam sıhhatte olmak
4—16-25 yaş arasında olmak
İstekMlerin yazı ile veya şahsan aşağıdaki adrese müracaat etmeleri:
Kızılay Hemşire Okulu Direktörlüğü
Haseki caddesi — Aksaray - İstanbul
Öğrenci Alınacak
Sümerbank Genel Müdürlüğünden:
1) Sümerbank Genel Müdürlüğü tarafından bu sene yurt İçindeki Okullarda aşağıda yazılı miktarda öğrenci okutturulacaktır.
A) Teknik Üniversite
Millî Eğitim Bakanlığından :
Ortaokullarda Türkçe, Matamatik, TabUye, İngilizce, Fransra, Al-
. manca, Resim ve Müzik Öğretmen Muavini olmak Istlyenler için 12 Eylül 1945 tarihinde başlamak ve 22 Eylül 1945 tarihinde sona ermek üzere Ankara Gazi Eğitim Enstitüsünde ve İstanbul'da Yüksek öğretmen okulunda bir İmtihan açHacaktır. (Resim ve Müzik derslerinin imtihan yalnız Gazi Eğitim Enstitüsünde yapılacaktır.)
I — Bu imtihanlara girmek Istlyenler aşağıda yazılı şartlan taşıma lan lâzımdır.
A) Türk olmak
B) 20 den aşağı ve 45 den yukarıyaşta olmamak
C) Tam devreli liseden veya 4 veya5 veya 6 yıllık öğretmen okulun dan mezun olmak. (Olgunluk İmtihanı İhdas edildiği tarihten sonra İlse den mezun olanların olgunluk İmtihanını vermiş olmaları ve öğretmen okulu mezunlarının en az İki yıl İlk okullarda öğretmenlik yapmış bu lunmaları şarttır.)
H — İmtihana gireceklerin aşağıda yazılı belgelerini bir dllekçf-ye bağlıyarak 15 Ağustos 1945 tarihine kadar Milli Eğitim Bakanlığına göndermeleri lâzımdır.
A) Nüfus hüviyet cüzdanı (Tastikll örneği).
B) Okul Diploması (Aslı gönderilecektir.)
C) Doğruluk kâğıdı (öğretmenler için lüzumu yoktur.)
D) Sağlık kurulu raporu (Milli Eğitim idarelerinde mevcut örneğine uygun olacaktır.)
E) Dört adet 4x6 boyunda kaıtonsuz fotoğraf.
F) Öğretmen okulu mezunlarının ilk okullardaki hizmet müddetlrrlnl gösteren Milli Eğitim müdürlüğünden alınmış onanlı ödev fişi- (93t>7)
Makine Elektrik İnşaat
10
7
3
10
10
15
5
15
15
B) îktlsat Fakültesi
C) Fen Fakültesi Kimya Enstitüsü
D) İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu
E) İzmir Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu
F) Ankara Birinci Erkek Sanat Enstitüsü
G) İstanbul Erkek Sanat Enstitüsü
2) Banka hesabına okumak İsteyenlerin İlgili Okullarda hâlen kayıtlı olması şarttır.
3) Bankamız hesabına okumak için başvurma süresi, iıer okulun öğrenimine başladığı ilk ayın, sonuna kadardır.
4) Başvurma Ankaradan ve İzmir’den Sümerbûnk Genel Müdürlüğüne, İstanbul'dan Yerli Mallar Pazarlan Müesseseslnde Sümerbank Öğrenci Müfettişi Nihat Kıver'e yapılacaktır.
5) Başvurma dilekçesine aşağıdaki maddelere göre düzenlenmiş resimli bir belge bağlanacaktır.
a) Okuduğu Okul
b) Adı ve Soyadı
O Doğum tarihi, memleketi
d) Son mezun olduğu okul
e) Bulunduğu sınıfa geçme derecesi
t) İlk, Orta ve Lise bitirme derecesi
g) Olgunluk derecesi
h) Hâlen yukarıda yazılı OkuUarda öğrenci ise sının
I) Bu sınıfa giriş derecesi
J) Geçimini temin eden ailenin kimler olduğu ve isimleri
8) Seçilen öğrenci seçildiğini haber alınca 45 gün zarfında okuyacağı yıl İçin 1.5 yıl hizmet mecburiyetine girdiğini gösterir Noterlikçe imanmış bir taahhütname ve kefaletname düzenleyecektir. (Taahhütname ve kefaletanme örneği Genel Müdürlükten gönderilecektir.)
Daha fazla malûmat almak İsteyenler Ankara'da Genel Müdürlüğümüz Sosyal İşler Müdürlüğüne, İstanbul'da Sümerbank Yeril Mallar Pazarları Müessesesi binasında öğrenci Müfettiş! Nlh3t Kıver'e
Ankara Belediyesinden:
1 — Şehrin muhtelif ve muayyen yerlerinde Belediyeye ait arsalar üzerinde masrafı müteahhide ait olmak üzere (7) adet benzin satış İstasyonları yaptırılacaktır.
2 Bu istasyonların işletilmesi hakkı 20 sene müddetle müteahhide verilecek ve bu yerler üzerinde yapılacak tesisattan dolayı beher istasyon, için senevi (750) lira alınacaktır,
3 — Teminat: İnşaatın hitamında iade edilmek üzere beher İstasyon için onar bin lira hesabile (70,000) Uradır
4 — Bu işe iştirâk edecek firmaların uzun zamandan beri Türkiyede akar yakıt işile iştigal etmiş ve bu gibi istasyonlar işletmek hususunda tecrübe sahibi olmuş bulunmaları ve bu firmaların ihale gününden üç gün evveline kadar Belediye Reisliğine müracaatla bu husustaki ehliyet ve kifayetlerini mübeyyin vesaiki ibraz ederek bu İşe iştirâk edebileceklerine dair vesika almaları şarttır,
5 — Şartnamesini görmek isteyenlerin her gün encümen ka-
lemine ve istekllleim de 3/8/945 Cuma günü saat 11 de Belediye Encümenine müracaatları (9353)
İnşaat Eksiltme ilânı
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden:
1 — Tahmin edilen keşif bedeli 36304 lira 04 kuruştan ibaret olan Ankara istasyonunda silo yanında mevcut alim binasının tevsii İnşaatı, İkinci kat İlâvesi birim flatlerl esası üzerinden kapalı zarfla eksiltmeye konmuştur.
2 — EksUtme Ankara'da Toprak Mahsulerl Ol W Oeneî Müdürlüğü
binasındaki eksiltme komisyonunda 27/7/945 günü saat 18 da yapılacaktır. _ . — -
3 — Eğreti güven akçesi 2750 liradır,
4 — Bu inşaatın proje, birim fiatleri cetveli eksiltme şartnamesi ve mukavele tip! 10 Hra bedel mukabl-llnde Genel Müdürlük Malzeme Müdürlüğünden alınabilir.
5 — pks| itmeye girmek İsteyenlerin 25/7/945 günü' akşamına kadar evvelce bu kıymetlerde bina İşleri yaptıklarına dair vesikalar İle birlikte Genel Müdürlüğe müracaat ederek bu işi yapabileceklerine dair bir ehliyet veslknsı almaları lâzımdır.
6 — Teklif mektupları eksiltme saatinden bir saat evveline kadar Genel Müdürlük eksiltme komisyonuna makbuz, mukabilinde tevdi edilmeli veya posta İle gönderildiği takdirde komisyonun eline bu saatten evvel geçmiş bulunmaidır. (0837)
Comments (0)