Bayanlara ve Çocuklara
Jimnastik Dersleri
(Ayda 12 ders 20 lira)
Azade Tarcan - Kent
Nişantaşı - Ihlamur Yolu No. 8 Tel: 81430
STÜDYO
AÇILDI
Har akşam M AZHAR v» arkadaşları Telefon: 43848
Sene 28 — No. 9674 — Flatl her yerde 10 kuruştur.
PAZAR 23 Eylül 1945
Sahibi: Necmeddln Badak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaa*
Müttefikler altı yıl harb'
den sonra aynı başlangıç
noktasına geldiler
Hürriyet ve sulh ülkesini bulmaya çıkmış bir insan, yıllarca yürüyüp dağlan bayırları aştıktan, türlü sıkıntılara katlanıp bin bir eziyet çektikten sonra vargısına ulaşmış sanırken ken. dini birdenbire gene hareket ettiği noktaya gelmiş görünce na. sil şaşırır, yanıldığına kızarsa İngiltere de altı yıl en çetin savaşta düşmanlarını yenerek ide. aline erişmiş göründüğü bir sırada, birdenbire kendisini, harbin başlangıç devresinde, aynı tehlike ile pençeleşir bulunca o derece hayretlere düşmüştür. Son günlerde İngiliz gazetelerinin acı yanlan bu derin hayretin a’âmetidir.
Bu harb Avrupada. bilhassa Doğu Avrupada bir devletin tek başına hegemonya iddiasından çıkmıştır. Eğer Almanyanın, Or. ta ve Doğu Avrupayı ve Balkan, lan kendisine nüfuz bölgesi yaparak işgal etmesine set çekilme, şeydi Hltler ne Fransa, ne tngll. tere ile an’aşmazltk çıkarırdı. İngiltere bunun için harbetti, Amerika bundan dolayı Ingiltereye katıldı.
Almanya yenildi, fakat Orta ve Doğu Avrupa, Balkanlar başka büyük bir devletin, daha beter tahakkümü altına girmekten kurtulamadı.
Daha benci bakımdan İngilte. re Akdenizi ve İmparatorluk yol. lannı korumak için harbe atıldı denebilir. Fakat harb bitti, düşman yenildi, şimdi daha büyük bir devlet Akdenizde, Âfrikada. hattâ Kırmızı denizde hak iddia ediyor. İngiliz basınının birkaç gündür yazdıkları doğru ise, ttal. yanın eski toprakları meselesin, de Sovyet Rusya Eğedeki Onikl adada. Trablusgarpta, Eritrede menfaatleri olduğunu ileri sürüyormuş. (New . York Times» in yazdığı gibi «İngiltere. Akdenizde İtalyan tehdidini ortadan kal. dırdı. fakat onun tehlike çıktı.»
Bütün İngiliz yandan Rusyanın kendi kendilerine _____________ ,
öbür taraftan Ingiltere ile Ameri, kanın bu dilekler karşısında nasıl bir hareket tarzı tutacaklarım merak ediyorlar.
Bu bahislerde daha İleri giden Amerikadaki Genel Kurmay he. yetinde İngiliz başkam Mareşal Wllson Amerika askerlerini terhis ederse meydanın Rusyaya boş bırakılacağını Balkanlar hakkın, da endişe duyduğunu, Rusyanın ancak kuvvet önünde eğildiğini ve Amerika zayıf düşerse Rusya, dan saygı göremiycceğinj açıkça söylemekten artık çekinmiyor ve «onunda «Sta’in, muktedir oldu, ğu her yerde hâkim kesilmeye çalışacaktır divor. Moskova rad. yosu ise «Büyük bir Avrupa ve Asya devleti olan Sovyet Rusya, nın, Akdeniz ve Kırmızı denizde olup biten her şeye İlgilenmesi tabii bulunduğunu gizlemiyor.
Dışişleri Bakanlan Meclisi, aradaki anlaşmazlıkları giderme, ye hiç yaramamış, fakat karşılıklı kozların ortaya çıkmasına hiz. met etmşitir. Artık Ingiltere ve Amerika için de gizil bir nokta kalmamıştır. Hiç kimse anlaşma İhtimalinden bahsedemiyor. Her kes. sadece »Ne olacak?» diye me. rak ve endişe içinde, ufuklardaki karanlığı deşmeye çalışıyor.
Harb olmuş, eşsiz fedakârlık, lar yapılmtr, insanlar ölmüş, Avrupa baştan başa yanıp yıkılmış, en aşağı yüz milyon insan aç ve çıplak, viraneler ortasında dolaşıyor. o kadar özlenen zafer niha. yet bunca ıstıraplar pahasına gerçekleşmiş, fakat harb. tekrar başlangıç noktasına dönmüş, harbi doğuran bütün sebepler, hiç eksiksiz, aynen. Müttefiklerin karşısında dikili kalmıştır.
Simdi ne olacak?
Eğer Mareşal Wilson’un dedik, lerl doğru ise ve Sovyet Rusya Anglo . Saksonlann — Demok. rasi İcabı — harb sonu zayıflıkla.
yerine başka
gazeteleri bir ne istediğini sorarlarken,
rina güveniyorsa yapacak hiç bir şey yoktur. İngiltere, giriştiği muazzam harbin boşa gitmiş ol. masına yanıp yakılmakla kala, çaktır.
Fakat, harb sonu şimdi mey. dana çıkmış, açığa vurmuş gibi görünen bu hakikatlerden hiç birisi Ingiltere ve Amerlkaca çoktandır bilinmez olmadığı için San . Franclseodan, hattâ daha önceden beri İngiliz ve Amerikan devlet adamlarının söyledikleri sözleri bir avunma ve avutma vasıtası saymak gerekir ki böyle bir şeyi olağan görmeye kimsenin hakkı yoktur.
Geçen gün de yazdığımız gibi, cephelerde biten savaş, gerçekte devam ediyor. Çünkü Almanyaya karşı tesadüfle birleşen iki taraf, harbin başındanberj birbirlerinin Necmeddln Sadak
(Arkası sahife 2; sütun 2 de)
Benes «Batı demokrasisine büyük dostlukla bağlıyız» diyor
Londra 23 (R.) — Mareşal Mont-gomery dtln Prag'a varmıj vB büyük merasimle karşılanmıştır. Çekoslovakya Cumhur Reisi Benes söylediği bir nutukta demiştir kl:
«Çekoslovakya İngiltere'ye ve Batı demokrasisine karşı büyük bir dostlukla bağlıdır. Bu dostluk Huşlara karsı olan muhabbet kadar derindir ve kökleşmiştir.!
Londra'da çıkan haftalık Econo-mlst gazetesi diyor kl: «Çekler geçen mayısta Doğuya dönmüşlerdi, şimdi İstikamet değiştirerek Batıya ısrarla bakmağa başlamışlardır. Slav komünistler Moskova'nın doğan güneş olduğu kanaatlndedlrler. Fakat ekseriyet böyle düşünmüyor. Çekler bütün Slav milletlerinin en İlerlemiş olanıdır. Bunlar diğer Slav mlUetlle-rlne taklbedecekler! yolu gösterebilir ler. Çekler serbes bir politika kültür taklbetmek İstiyorlar.»
■ ■
Beşler konferansı hiiyiik bir buhran geçiriyor
ve
Buhrana sebep Balkan meseleleridir, Sovyet - Macar iktisadi anlaşması buhranı arttırdı
Londra 23 IR.) — Beşler konferao-' sın da büyük bir gerginlik vardır. Bu sabahki Observer gazetesi diyor İd:
( Konferans vahim bir buhran ge girmektedir. Buhrana sebep Balkan meseleleri hakJundakl İhtilâftır. Sovyet Rusyanın Macaristan'la yaptığı İktisadi anlaşma buhranı arttırmıştır. Anlaşma Macar iktisadiyatının yüzde 50 sinin kontrolünü Rusyaya vermektedir, İngiltere bunu bütün Macar İktisadiyatını kontrol saymaktadır. Esasen bazı Macar mahfilleri de bu anlaşmanın tasdik edilmesine muhalefet edlyör »
Londra 22 (A.A.) — Buda.
peşteden öğrenildiğine göre, Sovyet ve Macar delegeleri, Macaristan ekonomik işlerinin yüzde ellisinin kontrolünü Sovyetler Bir. liğine veren beş yıllık bir Sovyet. Macar ekonomik işbirliği anlaş, ması hazırlamışlardır.
Konferans dün sabah toplanamadı
Londra 23 (R.) — Beş Dış Bakanı konferansı dün sabahki toplantısını yapmamıştır, Bu hususta hiçbir sebep gösterilmemiştir. Beşler öğleden sonra toplanmışlardır. Fakat çıkan tebliğde hangi meselelerin görüşüldüğü bildirilmemiştir, İran'daki ingilı». Amerikan ve Sovyet kuvvetlerinin çekilmesi işinin görüşüldüğü zannediliyor. Gelecek toplantı pazartesi sabahı yapılacaktır.
Bütün gazeteler, konferansın görüşmelerinde karşılaşılan güçlüklerde n bahsediyorlar, Diğer taraftan
Fransız France Presse ajansına göre, konferansın çalışması bir çıkmaza girmiştir. Son görüşmeler büyiik bir gerginlik havası içinde yapılmıştır. Evvelce halli kolay zannedilen Bulgaristan'ın hududu meselesinin ço( güç bir İş olduğu anlaşılmıştır.
İhtilaflı meseleler
Londra 22 (AA.) — Beşler konferansı toplantısının beklenmedik bir surette geri bırakılmasına, Balkan meseleleri sebebolmuştur înglllzler ve Amerikalıların kanaatlerine göre, umumi efkârı temsil etmedikleri mıl-tal&asiyle tanımaktan imtina ettikleri hükümetlerle barış antlaşmaları imza etmeleri imkânsızdır Cumartesi günü saat 11 de bir konsey toplantısı yapılacağı cuma akşamı resmen bildirilmişti. Daha sonra Sovyet, murahhas heyeti yeni mukabil teklifler İleri sürmüştür. Bunun üzerine toplantı geri bırakılmıştır.
Rusya İran AzerbaycanlIn istiyormuş
Paris 23 (R.) — Dün Beşler konferansında İran'ın tahliyesi görüşülürken, Ingiltere kuvvetlerini 3 ay sonra çekeceğini bildirmiştir. Rusya is» 1948 senesi mart tarihini İleri sürmüştür. Bu mesele görüşülürken, ortaya bir de İran Azerbaycanı işi çıkmıştır. Sovyetler şimdi işgalleri altında bulunan İran Azerbaycanını Sovyet Rusya Cumhuriyetler! İçin* almak lâzım geldiğini bildirmişlerdir. Ingiltere ve Amerika buna muhalefet etmiştir. Far ansa ara bulmağa çalışıyor.
Gümrük ve Tekel Bakanının demeci
Doğu illerimizde iman ve inanma,
birlik ve bağlılık duygusu
Tekel işlerinde fiat politikamız istikametini mıştır. Hükümet indirmeler yapmaktadır
Gümrük ve Tekel Bakanı B. Suat Hayrl Ürgüplü, dün gazetecileri kabul ederek Bakanlığa alt işler hakkında aşağıdaki beyanatı vermiştir:
— Kuzey doğu. Tekirdağ ye Ege illerinde yaptığım geni» ve u:.un gezide Tekel, Gümrük ve Gümrük muhafaza İşlerimizi ve bu konularla İlgili çeşitti olayları inceledim. Bu gezi bana geniş bir yurt parçasını ve dolgun bir vatandaş kitlesin! de çok yakından görmek ve onlarla açık yürekle konuşmak saadetini vermiş oldu.
Bu arada şerefli bir vazifeyi engin bir gururla yapmak isterim: Dolaştığım doğu illerimizdeki iman ve İnanma gücü İle yurt saadeti için çarpan birlik ve bağlılık duygusu if-
al-
tlhar verecek ölçüsüz bLr değer taşımaktadır. Her vatandaş karşılıklı inan ve sevgi gururu 11. geçici sıkıntı vo sarsıntıları anlamakta ve dünya ufuklarındaki siyasal ve ekonomik karartıların aziz yurdumuzdan uzak kalması için tffc şartın karşılıklı saygı, sevgi ve müsamaha olduğuna inanmnktadır,
(Arkası sahlfe 2; sütun 8 te.
HAFTA KONUŞMASI
İstanbul’da Sonbaharlar
Yazan: Refik llalld Karay Bugün beşinci sahlfemlzde
Amerika,Ingiltere,Fransa ile Sovyetler arasındaki uçurum genişliyor
Q Q_ CN
bir blok kurulmasını istiyorlar
Nevyork 23 (A.A) — Nevyork gazeteleri yeniden Sovyetler Birliğiyle Anglosakson demokrasileri arasındaki zıddiyetten bahsediyorlar. Gazete muhabirlerinin telgraflarına göre, Sovyetler Birliğiyle diğer üç büyük devletin münasebetlerinde uğurum gittikçe genişlemektedir. New-York Times gazetesine göre. Sovyet idealleri diğer bütün demokrasilerin idealler İle telif edilme» telâkki olunmaktadır. Bunun neticesi olarak İngiltere v« Amerika ve hattâ Fransa arasında bir blok yapmalıdır.
New-York Herald Tribüne gazetesine göre. Batı devletlerinin memnuniyetsizliklerine karşılık olarak Mo-lotov da, San Francisco konferansı esnasında Stettlnius'ttn Oromlko'y* yolladığı bir mektupta, Amerikanın vesayet İdaresine Sovyeilerin iştirakine muhalefet etmlyeceğinl bildirmiş olduğunu iler! sürmektedir. Söylendiğine göre. Molotov, Trablusun vesayeti bahsinde Amerika ve tnglhereyl Rusyaya karşı cephe nlnu» otamakla İtham etmektedir. Halbuki her iki heyet,” konferansa muhtelif projelerle gelmişlerdir.
BflMU» muhabirlerin fikrine töre, harb esnasındaki birliğin nihayet bulması ile şimdi esaslı bir anlaşmazlık başlamıştır. Bu anlaşmazlık. İtalyan meselesi çerçevesini pek çok tecavüz etmektedir. Amerikan muhabirlerine göre, konferansın gündemi, konferansın sonunda başlangıçta olduğundan çok daha karışık bir mahiyet gösterecektir.
Atom bombacının sırrı bildirilmiyor
Nevyork 23 (AA) — Atom bombası sırrının Bovyetler birliğine ifşasının yerinde olup olmıyacağı meselesi, dün Vsşlngton’da kabinenin uzun
Birleşmiş Milletler teşkilâtının merkezi neresi olacak
Londra 22 — Birleşmiş milletlerin İlk toplantısı aralık ayının ilk günlerinde Londra’da yapılacaktır. Birleşmiş milletler teşkilâtı için merkf» olarak San Francisco ile Cenevreden bahsedilmektedir. San Franclsco’nun uzaklığı yüzünden Cenevre lehinde cereyan vardır. Fakat Ruslar eski Milletler Cemiyeti adından asla hoşlanmıyorlar, Cenevre ise bu cemiyeti hatırlatıyor, San Ftancisco’dan daha yakın Cenevre'ye nazaran hâtırası daha aa bir şehir bulunması muhtemeldir.
ımnı ırran
DİKKATLER;
Değer düşüklüğünün sebebi
— Bunlar ne fena, ne İtinası», ne derme çatma tercüme ve telif kitaplardır!... Mütercim ve müd. liflerinin de tanınmış birer şahsiyet olmadığını tesblt ediyoruz... Bunlar niçin ve nasıl basılır, . diye her zaman şikâyetler du. yuyoruz.
Şunu da biz İlâve edelim kl kırk kitapçıdan İhtimal bir tek kitapçı, satın aldığı kitabı okuduktan sonra basar. Diğerleri, mevzuunun ne olduğunu, yaza, nin ve çevirenin ne dereceye ka. dar itimada lâyık bulunduğunu bilmeksizin (ve bilmeğe de imkânları" olmaksızın) öylece, gelişi güzel basarlar...
irfan hayatımızda durum kırk senedir böyle!
— Kırk hlr buçuk maşallah! . diye bir nükte 11e İşi savuşturacak mıyız T
Heyhat! Onun İçin ekser telif ve tercüme kitapların maşallah! var,..
Berlindeki spor toplantısı
Sovyetler son dakikada iştirak etmemeğe karar verdiler
Berlin 23 (Usis) — öğr*. nildiğine göre son dakikada Sovyetler, bugün Berlin'in Olimpik stadyomıında yapı, lâcak olan 4 Müttefik büyük devlet spor yarışlarına İştirak etmemeği kararlaştırmışlar, dır. Bu ani değişikliğin sebebi henüz malûm değildir.
Amerikan, Ingiliz ve Fransız atletleri, evvelce bildiril, dlği gibi yarışlara iştirak edeceklerdir. Alman seyircileri kabul edilmiyecektir.
J
süren bir toplantısında görüşülmüştür. Ticaret Bakanı Wallaee. «Ame-rlkanın Sovyetlere karşı itimadını kati olarak göstermek maksadlyle» sırrın Moskovaya İfşasını teklif etmişse de New-York Times gazetesine göre, hakiki sebep, «Sovyet âlimlerinin yakında bu sırrı keşfedecekleri ve bu vaziyette Sovyetler Birliğinin. Birleşmiş milletler müzakerelerinde daimi bir İstifham İşareti olarak kal-
82 (D > (D
maktan İse bütün kuvvetini dünya sulhunun temini için teraziye koymasının şayanı tercih olacağı» keyfiyetidir.
Bu realist mahlyetiie dahi tVallae» teklifine Amerikan ordu ve donanması temsilcileri tarafından şiddetle _Q muhalefet edilmiştir. Bu temsilciler. -p-j harb İçinde birçok gizil atikti 1 arın hiç bir zaman müttefiklere bildirilme d'.- -w ğinl ileri sürmüşler ve sırrın ifşasının JP hiç olmazsa Amerikalılar tarafından g* atom bombasına karşı koyma silâhı- Q nın keşfine kadar tehir edilmesini İstemişlerdir. Atom bomban İmali programını İdare etmiş olan General Leslle Groveln ftkrl de bu dur. General Grove, diğer milletleri sulh arzularını açık suretle İspat etmelerine kadar sırrın kıskançça saklanması gerektiğini söylemiştir.
New-York Times gazetesine göre, meseleyi Kongrenin kararına bırakmak niyetinde bulunmakla beraber, nihai söz kendisinde olan Başkan Truman’ın tuttuğu hareket tarzı da fevkalâde ihtiyatlıdır Başkan, daha ziyade, dünyadaki galeyanın sükûnet bulmasına kadar VVallaceln fikrin* muhalif gibi gözükmektedir
Churchill Monte -Carlo’da
Paris 22 (Usis) — Italyadan’ Ingiltereye giden Mr, Churchill, bugün Monte . Carlo’ya gelmiş, tir. Mr Churchill'İn Londradan ayrılışı 3 haftaya yaklaşmıştır. Hafta başında Londra’ya dön. müş olacağı tahmin edilmekte, dlr.
PAZARDAN PAZARA
Şahsî dertler, müşterek dertler
Düzeltme ihtiyacı, devirme merakı
Halk, yer yer Millet Vekil. Itrine derdini döktü, hiç çekinmeden konuştu, Güzel bir 9*y.
ILılkm şikâyetleri, doğru, su eğrisi aranmadan, g a tefelerde geniş yer buldu. Bu da çok hoş.
Bu şikâyetleri bir araya getirip tasnif etmek, müşterek noktalarını bulup kısımlara bölmek ve Partiye hükümete meseleler halinde bildirmek İstanbul Millet Vekilleri İçin en gîiç iş olacaktır. Çünkü şl. küvetlerin ve dileklerin çeşidi, şikâyetçilerle İsteklilerin sayısı kadar çoktur. İstanbul halkının derdi, eksiği mİ at? Millet Vekillerile beş yüz, bin beş yüı kişi yerine on bin, jüt bin vatandaş konuşsaydı, en «engin ve en t müreffehinden en fakir ve yoksuluna kadar her biri, kendi hesabına, şikâyet edecek bir şey mutlaka bulabilirdi: Su, tramvay, taksi, kö. mîir, lokanta, kumaş... Kuru ekmek bulamayandan ipekli kumaşların rengini beğenme, yenlere kadar sınıf sınıf şlkâ. yetçiler dalma vardır.
Şahsi ve ferdi şikâyetin, hiç bir devirde ve hiç bir yerde ardı arkası kesilmez, bunun çaresi de bulunmaz. Millet Vekilleri ise bu gibi dertlere, ne yazık k| çare bulamazlar. Yal. nız bizde değil, her memlekette büyledlr.
Bu dertlerin ve şikâyetlerin, verimli ve netlcell olması
Iiçin şahsi olmaktan çıkman, bir zümre adına söylenmesi, sosyal bir teşekkülü İlgilen, dirmesl şarttır. İleri sürülen şikâyetler arasında hiç şüphe, siz bu gibilerin Parti ve hükümet mekanizmasında tepkisi daha çabuk olur. Bu düşünce, eğer doğru İse, memlekette mesleklerin en iyi şekilde teş. kilâtlanması lüzumunu bir daha İspat ediyor. Millet Vekillerine kendi şahsî derdini anlatan vatandaşın tesiri başka, bir zümre ve teşekkül adına konuşan temsilcinin sözlerindeki tesir başkadır.
Şikâyetler, şikâyetçilerin sayısı kadar çeşitli olmakla beraber. bu sefer aralarında gene çok ehemmiyetli bir müşterek vasıf bulmak mümkündür.
Kendi hesabına, yahut memleket adına derdini döken yüzlerce vatandaşın dilekleri hep bazı İşlerin düzeltilmesine, bazı kötil hallerin gidilmesine aittir. Halbuki, bugün mu. halefetln modası başkadır. Bu modaya uyarak, hiç kimse — en serbes. en acı konuşmayı bilen dahi — rejim değişikliği gibi, demokrasinin şu veya hu sekil gibi karışık ve bulanık dâvalara girişmemiştir.
Halkın derdi, birçok işle, rin düzelmesidir, nizamın devrilmesi değildir. Düzeltme için mutlaka devirme şart değil, dlr. — Demokrat
sahlfe >>
AHŞAM
23 fcı^ıul iö«3
SÖZÜN GELİŞİ
Muntazam şehir
I stanbul muntazam bir şehir değildir. Yani caddeleri birbiri.
* ııi dikey olarak kesmez; evleri bloklar halinde değildir. He. le eski İstanbulun sokakları pek karışıktır, Daracık, ikj iiç met. relik sokaklarda birbirine yaslanarak ayakta durmaya çalışan ahşap evler yığın manzarasın iladır, O dar sokaklar da düz olacakları yerde çok zaıııan yılankavidir. Bir eve gitmek için yedi sokak dönersiniz ama bir kere de eve gittiniz mİ onu ne zaman olsa tekrar bulursunuz. Çünkü yamru yumru evler kendilerini kolay kolay unutturmazlar. Her birinin üstündeki bir tuhaflık size da. İma bir rehber hizmetini görür: Çarpık baealı evi geçip tulumball sokağa saptıktan sonra cumbalı evi geçtiniz mİ penceresinde konserve kutusundan saksılar olan evin yanındaki sizin aradığınız evdir!
Onun için İstanbul sokaklarına karışık denemez. Çünkü karışık sokak sizi şaşırtan, evinizi buldurmayan sokaktır, Ncteklm değil aklı başında insanlar, pek çok içip aklını kaybeden silmma sarhoşlar bile tstanbulda evlerini bulurlar. Hiç. bir sarhoşun gece evini bulamayıp sokakta yattığı görülmemiştir.
Meseleye bu tarafından bakılacak olursa asıl karışık sokakh şehir muntazam dediğimiz şehirdir. Meselâ eski Ankara değil de, yeni Ankarantn Yeni Şehri. Hendesî mânasında caddeler dümdüz, hepsinin ortası yeşil saha, iki tarafı ağaçlı, her evin önünde bir bahçe ve evler aşağı yukarı birbirinin aynı.
Ne muntazam değil mi? Evet ama bu intizam zihni karıştırıyor. An karada bir dostum anlattı. Geçen hafta bir arkadaşiyfle biraz içmişler. Arkadaşı fazla sarhoş olan zat Yenişehirde, İki sc. nedir oturduğu evi bir türlü bulamayınca dostum onu kendi evL ne götürmekten başka çare görememiş.
Şimdi sîz- söyleyin: Kocamustafa paşanın o lğri büğrü sokakları mı daha karışıktır, Yenişehirin muntazam caddeleri mi? Modern şehir dikkat istiyor.
Şevket Rado
Ingiliz - Amerikan malî görüşmesi
Lord Halifax Amerikan halkına hitabetti
Londra 23 (R.) — İngiltere’nin Vaşington Büyük Elçisi Lord Halifax dün gece radyoda Amerikan milletine hitabetmiş ve bir çeyrek saat görüşmüştür. Elçi demiştir kİ:
•Tgiltere'de iktisadi durum son derece ciddidir, fakat vahini değildir. Çünkü Ingiltere'de ümitsizliğe kapılacak kimse yoktur. İngiltere ricacı olarak değil, büyük bir harbde samimi arkadaşlık yaptıkları gibi sulh zamanında güzelce çalışıp çalışamı-yacaklarnı öğrenmek üzere geldi. Memleketinizin menfaatlerine uymazsa dileklerimizi kabul etmeyin. Bizi size minnettar bırakacak birşey kabul edemeyiz. Bugünkü durum karşısında tedbir alınmazsa dolara karşı sterlinin nüfuzunu kuvvetlendirmeğe mecbur olacağız.»
Amerika'daki kanaate göre müzakere altı hafta sürecektir. Kongrece tekliflerin İyi kabul edilmesi İçin daha bariz menfaatler gösterilmedi lâzım gelecektir.
İngiltere Amerikadan ithalâtı azaltıyor
Londra 23 (R.) — Vaşlngton'dan alman bir habere göre, Ingüterenin Birleşik Amerika’dan yapılacak İthalâtını yarıdan yarıya ve hattâ daha azaltması kararı Anvrlkan ticari ve iktisadi çevrelerinde pek büyük bir heyecanı mucip olmuştur. Birleşik Amerika'nın Ingiltere ve müstemlekelerine İhracatı pek mühim bir yekûn tutuyordu. İhracatın böyle mühim surette azalması Amerikan ticaret ve sanayiini felce uğratacak ve Amcrlkada huzursuzluk yaratacak mahiyettedir, Amerika’da grevlerin başlamak üzere bulunduğu harb sonrasının bu İlk devrelerinde bu meselenin ortaya çıkması arzu edilmemektedir. Ticaret âleminin mühim şahsiyetleri toplantılar yapmakta ve hükümet nezdlnde teşebbüslerde bulunmaktadırlar.
Millî kalkınma partisinin ruhsatnamesi verildi
Kurulmasına müsaade edilen milli kalkınma partisinin ruhsatnamesi dün parti müesseslerine verilmiştir.
Ankarada odunun kilosu
5,5 kuruş
Ankara 22 — Ankara Belediyesi, kışlık odun ihtiyacını temin İçin kestlrttiği odunları, kilosu 6.5 kuruştan, sattırmaktadır.
Bir İngiliz filosu İsveç limanlarını ziyaret edecek
Londra 23 (R) — Harbin İptidasından beri, İlk defa olarak bir İngiliz filosu ekim ayında İsveç Umanlarını ziyaret edecek, fia,
Çankırı piyade okul binası açıldı
Çankırı 52 — Yapısı tamamlanan Piyade okulu binası bugün açılmıştır, yar asimde Genelkurmay başkanı, Mili Savunma ve Bayındırlık Bakan-Kn, milletvekilleri bulunmuşlardır.
Türk - Ingiliz Ticaret odası
İngiliz ihracatçıları böyle bir oda kurulmasını istiyorlar
Londra 23 (A.A.) — Britanova ajansının endüstri İşleri muhabi. ri şanları yazıyor:
Bazı İngiliz ihracatçıları, Lon_ drada bir Türk _ İngiliz tiraret odasının tesis edildiğini görmek arzusunu İzhar etmektedirler. Bu meselenin yakın bir gelecekte ya. pılacak görüşmelere mevzu teş. kil etmesi muhtemeldir, Aynca İki memleket arasında daha et. raflı ticarî münasebetler kurul, masının ne kadar zarurî olduğu işaret edilmektedir. Ingiliz .Mı. sır ticaret odasının elde ettiği başarı, Türkiye İle kurulacak münasebetlere bir misal olabilir.
Orta Şark
Bir Mısır gazetesinin beş büyük devlete hücumu
İhracatta kolaylık
Bir kısım maddelerin ihracı lisansa tâbi olmıyacak
Ankara 22 (AA.) — Ticaret Bakanlığından tebliğ edilmiştir: 17.9.1045 tarihli 3/3133 sayılı kararnameye dayanılarak İhraç malları 3 gurupa ayrılmıştır. Birinci gurupa giren malların, aramızda ticaret anlaşması bu-Junan ve bulunmıyan memleketlere serbes dövizle ve kliringli memleketlere kliring yoUylo 1 ekim 1045 tarihinden itibaren İhracı llsanse tabi değildir.
Anlaşmamız bulunmayan memleketlere serbes dövizle ihracatta akreditifin arttırılmış ve karşılığının tamamen gelmiş bulunması şarttır. Bu şartın yerine getirildiğine dair İlgili birlikten veya mal birlik mevzuu değilse mahalli ticaret odasından alınacak belgenin gümrüğe İbrazı lâzımdır.
Bu birinci gurupa giren mallar şunlardır:
Ağızlık (tahta ve lüle taşından mamul), amyant, at yelesi, at kuyru-tu, ateş toprağı, av derisi, bal. badem, barsak, balık (taze, tuzlu, salamura, füme, kurutulmuş konserve!, balık yumurtası, balmumu, borasit, bulama, cehri, ceviz, cıva, çam fıstığı, çam kabuğu, çiçek soğanı, çöven. domuz eti (ehli ve^abanl), domuz kılı ve döküntüsü. gülyağı, günlük, halı hardal tohumu, hasır veya sazdan yapılmış mobilye, havyar, hayvan boynuzu. hayvan tırnağı, kabak çeklrdeğt, kaplumbağa, keçi boynuzu (harup), kendir elyafı ve dküntüsü, kestane, kendir elyafı ve döküntüsü, kestane, kimyon, kişniş, kitre kök boya, kurutulmuş meyvalar (üzüm, İncirden gayrı) erik, kayısı, elma gibi. Kuş ii-zümü, kuşyemi, lületaşı, maden suyu (muvakkat kabul yoliyle gelmiş şişeler İçinde), mahlep, mazı, meyan balı. meyan kökü, meyan kökü hulâsası, meyva çekirdeği, raeyva sucuğu, nebati katran, paçavra, pekmez, pestil, pik demiri, razlyane, safran, sakız, salep, slgala yağı, sigara, sirke, sünger. şarap (şişeden gayrı kaplar ve muvakkat kabul yoliyle gelmiş şişeler İçinde), tıbbi nebatlar (ıhlamur, hatmi, ayrık gibi memleket dahilinde yetişenler), yaş meyvalar (kavun., karpuz dahil) ve konserveleri, yaş sebzeler ve konserveleri, zımpara cevheri. zırnık.
İkinci gurupa giren malların anlaşmamız bulunan ve bulunniıyan memleketlere serbes dövizle ve kliring anlaşma!) memleketlere kliring yoliyle ihracında keza 1 ekim 1945 tarihinden İtibaren İhraç lisanları Bakanlığın umumi talimatı dairelinde olmak üzere, mahallinde İhracatçı birlikleri tarafından verilecektir. Anlaşmamız bulunmıyan memleketlere serbes dövizle ihracatta, akreditifin açtırılmış ve karşılığının tamamen gelmiş bulunması şarttır. Bu şartın yerine getirildiği ihracatçı tarafından birlik nezdinde tevsik olunur.
Bu İkinci gurupa giren mallar da şunlardır: Antep fıstığı, fındık, küçük baş hayvan derişi, incir, hürda kıl keçi, palamut, plamut hulâsası, pamuk döküntüsü, tiftik, üzüm. ¥u-' karıda bildirilenlerden gayrı İhracata alt lisanların (hususî takasla İhracat. 2/18669 sayılı kararname gereğince veya satmalına mukavelelerine göre, deblokaj yoliyle İhracat, konşlyasyon şeklinde ihracat ve yukarıdaki iki gurup haricinde kalan mallar kliring veya serbes dövizle ihracı) Bakanlıkça verilmesine devam olunacaktır.
Bu yeni usulün 1 ekim 1945 tarihinden itibaren tatbik mevkiine konması İçin Bakanlıkça ilgililere gereken tebligat yapılmıştır.
İngiltere ihracatı kolaylaştırıyor
Londra 23 (A.A.) — Ticaret. Bakanlığı İngiliz ihracat ticareti için tehlikenin geçtiğini gösteren mahiyette bir tebliğ ncşretmlştlr. Bu tebliğe göre, pazartesinden İtibaren birçok mamul maddelerin İhracı İçin lisans almağa lüzum kalmiyacaktır Bu hususta neşredilen, listede hemen hc men bütün makineler, otomobiller, tıbbi ve fennî âletler, tıbbi ve kimyevî müstahzarlar bulunmaktadır. Müsaadesiz ihracedllmiyeeek olan matlar İngllterenln en çok muhtaç bulunduğu ve memlekete İthallerinde bedelleri dolarla tediye edilmiş mallardır. ___
Mareşal Stalin
Çekileceği haberleri yalanlanıyor
Paris 22 (A.A.) — Afp ajansı, nın Amerikan radyosuna atfen bildirdiğine göre, Moskovadan alman bir haberde, yüksek baş. komutan Stalln’ln çekilmeğe ha. zırlandığı hakkındakî şayialar. Sovyet resmî mahfilleri tarafın, dan yalanlanmaktadır.
* Merhum operatör Dr. binbaşı Abdüsselâm’m kızı Türkân Ergener’-le Tan gazetesi yazı işleri müdür muavini Gavsl Ozansoy’un nişan törenleri dün kutlanmıştır, Yeni nişanlılara «adetler dileriz.
Kalılre 22 (AJL) — France - Presse muhabiri bildiriyor: Veft partisinin resmi gazetesi olan «EJ-Belâgs, «Emperyalizm» e hücum eden, çok şiddetli bir makale ncşretmlştlr. Bu makalede, beş büyük devlet, vesayet rejimi bahanesiyle İtalyan sömürgelerini ve Şarkın muhtelif kaynaklarım aralarında paylaşmak istemekle lttlham olunmaktadır.
El - Belâg şöyle demektedir: nSov-yetler Birliği Boğazlarla iktifa etmemekte, fakat Trablusta da üsler talcbcyiemektedlr. Sovyc-tler Birliği, burada, kendisi de Trablus'a yerleşmek istiyen Fransa ile karşılaşmaktadır. İki Anglo Sakson devlet de, Arap petrollerini paylaşmak İçin çarpışmaktadırlar. Bu bahiste Amerikan emperyalizminin yeni bir İcadı, petrol havzasının garantisi İçin bir Amerikan deniz üssüne İhtiyacı ortaya atılmaktadır. Bu suretle emperyalizm. bütün Arap Şarkını tehdit etmekte, İngiltere de Arap memleketlerindeki durumlarından vazgeçmemektedir ,n
El - Belâg. Batı büyük devletlerinin, 1918 de olduğu gllb. Şark milletlerini bir kere daha aldattıkları görülmek İstenmiyorsa. Arap birliğinin azimli bir durum tutması gerektiğini söylemektedir.
Atom bomasmlan sonra tayfun
Hiroşimada 8761 kişi öldü, 130 bin kişi evsiz kaldı
Gario bir karaborsa
Tanesi 1500 lirete el bombası satılıyor
Roma 23 (A.A,) — Napoli'de, kara borsada, tanesi 1500 lirete el bombalan satılmaya başlan-iniştir.
Ticaret ofisi umum müdürü Bakanlık emrine alınmadı
Ankara 22 (A.A.) — Son günlerde gazeteler ticaret ofisi umum müdürü Ahmet Cemil Görgün’ün Ticaret Bakanlığı emrine alındığım yazmışlardır. Bu haber doğ. ru olmadığı cihetle Anadolu ajansı tekzibe mezundur.
Ankara 23 (Telefonla) — Toprak ofisi umum müdür muavini B. Atıf İstifa etmiştir.
Ankara’da troleybüs işliyecek
Ankara 23 (Telefonla) — Ankara içlıı Amerlkada tanınmış bir firmaya 10 troleybüs alparlş edilmiştir. Bunlar 1945 yılı sonuna kadar şehrimize getirilecektir. Troleybüsler Ulus meydanı - Bakanlıklar ve gene Ulus mey-danı-İstasyon arasında işletilecektir.
Ampul fabrikası açmak için bir müracaat
Ankara 23 (Telefonla) — Amerikanın tanmış bir firması memleketimizde bir ampul fabrikası açmak istemektedir. Bu firma, mütehassıs mühendislerden mürekkep bir heyeti Ankaraya göndermiştir. Heyet yurdumuzda bu iş üzerinde İncelemelere başlamıştır. Heyet, ampul fabrikasının kurulacağı yeri de bu incelemeleri sırasında tesblt edecektir,
Müttefikler altı yıl harb-den sonra aynı başlangıç noktasına geldiler
(Baş tarafı 1 inci sahifede) can düşmanıdırlar, Almanya ye. nildi, harb bundan dolayı devam ediyor.
Cephelerde Almanyaya karşı olduğu gibi, bu siyaset harbinde de dayanan taraf kazanacaktır. Stratejiler ayrıdır: Bir taraf, mil. letlerin iradesi ve kararile hareket ettiği için, İşin çıkmaz oldu, ğunu ve daha dayanmak gerek, tlğini 2aman ve hâdiselerle, milletlere, göze batarcasına ve itiraz götürmez şekilde ispat etmek zo. rundadır. öbür taraf ise, harb. den bezmiş, harbin doğurduğu zorluklarla didişmeye başlamış halk kitleleri önünde yeni harb korkulukları sallıyarak. kendi otoriter rejiminden ve karşı fa. rafın demokrasi ruhundan istifade ederek mümkün olduğu ka. dar çok kazanç koparmaya çalışıyor, en az tehlikeli sayılanı elde etmek İçin en tehlikeli dilek, lerl Öne sürüyor, bütün dâvalarını ayrılmaz topluluk haline sokuyor,
Londra konferansı hiç bir ka. raf vermeden, meselelere sadece temas ederek dağılacaktır. Bun. dan sonraki toplantılar bu dere, ce sessiz va kararsız olmayacaktır,
Nccnıcddin Sadak
Japonya büyük devlet olmaktan çıktı
Başkan Truman General Mac Arthur’e talimat gönderdi
Delhi 23 (R) — Tokyodan bildiriliyor: Dün Tokyoda United Press muhabirine vermiş olduğu bir beyanatta general Mec Art-hur şunlan söylemiştir:
«Japonya acı mağlûbiyetinden doğan feci zafiyetinden artık kalkınamaz. Cezası ağır olacak, tır, Japonya artık büyük bir devlet olamıyacaktjr. Ne ordusu, ne donanması ve ne de hava kuvveti kalmıştır. Askerî, ticarî, ik. tlsadî ve her ne bakımdan olursa olsun, Japonya büyük bir devlet olmaktan çıkmıştır.
Yiyeceği pek az kalmıştır. Cinde bulunduğu vaziyet çok fecidir. Cezasını çekecektir, Ja. ponya Müttefiklerden hiç bir yardım beklememelidir. Senelerce müşkül bir durumda kalacak, tır.
Biz ordumuzla Japonyada uzun müddet kalacağız. Bunun ne ka. dar süreceğini şimdiden kestire, meyiz. Muhakkak olan şey Ja. ponyanın artık bir mevkii kalma, masıdır, n
Başkan Truman’m talimatı
Londra 23 (R)'— Japonya'ya karşı alınacak tedbirler hakkın.
Gümrük ve Tekel Bakanının demeci
Londra 23 (A-A.) — Atom bombasına İlk hedef teşkil «den Hiroşima, bu hafta Japonyada görülen en şiddetli tayfunlardan birine maruz kalmıştır. Hiroşima valisinin bildirdiğine göre, tayfun 8761 kişinin ölümüne ve 9191 kşünn yaralanmasına sebep olmuştur. 933 kişi de kayıptır.
Bu bir gecelik dahşet 130 bin kişiyi evsiz barksız bırakmıştır. Müthiş bir sağanak halinde yağan yağmurlardan hasıl olan seller 1018 evi sürükleyip götürmüş, 2069 unu yan yarıya yıkmış, 500 den fazla gemi ve mavnayı paramparça etmiştir- Münakale hatlarının inkıtaa uğraması yüzünden' şehre lüzumlu yardımın yetiştirilmesi güç olacaktır.
Yunan Kıral naibi
Türksyeyi ziyaret edeceği teyidediliyor
Paris 22 (R) — Londradan
verilen malûmata göre geçenler, de İngiliz başkentinden ayrılmış olan Yunan kıral naibi Damas. kinos Türkiyeyi de ziyaret ede. çektir. Bu ziyarete büyük eh°m. miyet verilmektedir.
Atina 23 (R) — Yunan kıral naibi Damaskinos dün uçakla Atiany agelmiş, Başbakan. Ame. rika. Ingiliz, Fransız elçileri ta. rafından karşılanmıştır. Pazar, tesj günü kabine erkânı ve parti liderlerlle görüşecektir,
Arap birliği umumî kâtibinin seyahati
Yafa 23 (R) — Arap birliği umumî kâtibi Abdürrahman Âzam bey bugün Kahire’ye gelecektir. Âzam bey 25 eylülde Londra'ya, oradan da Vaşlng. ton'a gidecektir.
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
Ben şahsan en çetin yurt dâvalarımızın gayri şahsi olarak kırgınlık, düşmanilk yaratmadan saygı ve sevgi temeline dayanan tartışmalarla çok tez ve kolay aydınlanıp cn iyi yollara yönetllebilEceğine İnanırım. Her yerde yaptığım konuşmalarda vatandaş sebepleri açıklanan her zorluğu, çekilen geçici sıkıntılardan bazılarının neden yenilemediğinin sebebini İftihar edilir geniş ve asil Türk insaf İle karşılamaktadır. Her yfrde hızla yükselen ve kuvvetlenen a2İz Türk köylüsü ve çojj üstün yetişen değerli Türk gençliği bana gelecekteki Büyük Türkiye'nin ioğaca-ği İmanını vermektedir. Buna yürekten İnanıyorum
Bakanlığımın çeşitli alanlarında bugünkü durumdan fazla yarınki ve harb sonu tedbirlerimizi araştırdım. Çalışmalarımız cidden iyi, düzgün ve verimli yoldadır.
Tekel işleri
Stok, satış, gelir, imalât durundan İyidir. İthalinde güçlükler azaldıkça çay sıkıntımız ve yfnl tesisleri kurdukça, mevcutlan genişlettikçe bira darlığımız kalkacaktır. Elde edilen 600 ton çay ve yaplan 20 milyon litre biranın hakiki İhtiyacımızın ancak üçte birine cevap verdiği muhakkaktır.
Örnek şarap evleri İyi neticeler veriyor. Bu yoldaki inceleme ekicimizin yıllarca sürüp giden üzüm derdini belki de kaldıracaktır. Bu sene geçen senedin bir misil üzüm fazla alıyoruz. Bu her yıl geniş nispetlerde artınca sıkıntı kalmiyacaktır. Bu yıl kuraklık sebebiyle tülün rekoltemiz biraz noksan görülüyor. Kalite İyidir. Endişeli bir piyasa yılı geçmemesi İçin her tedbiri bulacağımızda ümitliyim.
Tütiin kanunu bildiğini? ana temellerle Bakanlar Kurulunda görüşüldükten sonra Büyiik Millet Meclisine sunulacaktır.
Bu kanunda öz arzumuz lâyihanın hangi esaslara dayanırsa dayansın yurda, gelecek tütün varlığımıza faydalı, yararlı olmasıdır. Bu konuda yapılan acı. tatlı tenkilleri sevgi ve saygı ile incelemekte ve onlardan geniş ölçüde faydalanmaktayım.
Fia tpolitikamız artık istikametini almıştır Hükümet indirmeler yapmaktadır. En geniş bir gelir kaynağı olan Tekel idaresi bu yıl bütçesiyle geniş bir gelir taahhüt etmiştir, bunu sarsıntısız verip yurd hizmetlerini aksatmamak zaruridir. 1946 bütçe yılı için gelir ve flüt taşanlarımız Bakanlar Kurulunda İncelendikten sonra alınacak kararın ilânı kolay olur.
Dış pazar satışları ulaştırma İmkânları kolaylaştıkça çok ümitli olmaktadır. Kardeş Irnk'tnkl işlerimiz hırla İnkişaf etmektedir.
Gümrük İşlerimizi ve gümrüklerimizi durgun geçen altı savaş yılından sonra başlamakta olan gelişme ve açılmalara göre zaten tertiplemiştik. Gelirimizde İnkişaf başlamıştır. Üç ay İçinde 6 milyon İkadan üstün bir tahmin fazlalığı elde ettik.
da Amerika Cumhur Başkam Truman. general Mac Arthur’e talimat göndermiştir. Talimatın hülâsası şudur:
«Umumî siyaset bugünkü Ja. pon hükümetini desteklemek de. ğil, bu hükümeti umumî maksat uğrunda kullanmaktır. Japon harb ekonomisi için işliyen bu. günkü İktisadî temel yok edilmeli, Japon ekonomisinin sulh İçin işlemesine mâni o’acak herkes mevkiinden atılmalıdır. Japon ticaretine mukabil Japonya di. şmdaki bütün Japon emval va emlâki ellerinden alınmalıdır.
Japonya, memleketindeki Müttefik kuvvetlerini beslivecek vs giydirecektir. Japon ordu levazımı, donanması, gizli polisi, uçak, lan ellerinden alınacaktır. Japon, ya günün birinde dünya İle ticaret rabıtaları kurabilecektir.
Hü’âsa Japonya bir kere daha Amerika ve dünva için tehliks olamamalıdır. Şahsî hürriyet, demokratik usuller ve din hür. riyeti teşvik edilmelidir.
Haber verild’vine göre Mac Arthur Jaoon mâliyesinin hesabını istemiştir İmna ra torun zatî servet) de bu hesaba katıla, çaktır.
Ani İnkişaflara karşı çalışma ve personel işlerimizi acele ve geniş ölçüde takviye ediyoruz. Kursumuzda kıymetli elemanlar yetiştirip hizmete veriyoruz. Muayene heyetleri ttknlk sınıflara ayrılmıştır. Ve çok temiz, bilgili çalışmaktadır. Yolcu muayene heyetleri örnek kıyafetli, lisan bilir elemanlarla kurulmuştur.
Gümrük muha£azn kuvvetliniz artık hiç bir ciddi üzüntü ve dert ver-mlyen hudut emniyeti ve kaçakla savaş işinde ve bilhassa gümrük faaliyetinin yarınki tabii gelişmeleri gözetilerek tertiplenmiştir. Yeni ve tek tip kuvvet ve vasıtalarla da teçhiz edilmiştir.
Burada tesisimizden bazılarını da görüp, arkadaslanmln önümüzdeki yıl çalışma programı üzerinde görüştükten Sûnrn salı rûnü Ankara'ya döneceğim.
Değişmez gelirlilere pamuklu kumaş dağıtılacak
Ankara 22 Hiııdistandan getirtilen külliyetli miktarda pamuklu kımıaş değişmez gelirlilere dağıtılacaktır. Önümüzdeki ay içinde tevziata başlanabilmesi irin hazırlık yapılıyor. ___
Yugoslavya’da idam kararı
Londra 23 (R) — Belgrad’dan bildirildiğine göre 14 general va, tana hivanet sucile ölüme. 16 M. şi de ağır cezaya mahkûm edilmiştir,
Eva Braun Amerikalıların elindeymiş
Nevyork 22 (A.A.) — Daily
Express’in Nevyorktaki muhabi. ri bildiriyor- Hitler'le evlendik, ten sonra Berlin'de onunla bera. ber öldüğü ’ zannedilen Eva Braun, bunun aksine o'arak, bugün hayatta ve Amerikalı'aıın eîind-dir. Almanyadan yeni dö. nen P. M, gazetesinin muhabiri, bunun şöyle olduğunu zannetti, recek bîr cok sebeplerin mevcut olduğunu bildirmiştir.
Gazeteci Eva Braun'un Nü, remberg duruşmasında beklen* medik bir şahit olabileceğini tah*
m in ettiğini soy'emiştir.
BORS A
22/9/1945 fiatlerl Lonara üzerine 1 sterim 6.39
Nevyork üzerine 10ü dolar 133^-y
Cenevre 100 İsviçre Pr 30.3258
Madrid üzerine 100 pezeta 12.89
Stoklıolm üzerine 100 kuron
BORSA DIŞINDA ALTIN FİATLERİ Gulden »(-
Reşndly* 3ö30
İngiliz *3
Külçe (Bit graııu)
23 Eylül 1945
/ R Ş A M
Siıhıfe 3
AKŞAMDAN AKŞAMA Kömürümü nasıl aldım?
Halk, Milletvekillerine kömür alırken rastlanan zorluklardan çok şikâyet etti. Gazetelerde de bu bahse dair yazılar çıktı. Ben de, bu gibi işleri ıslalıa vesile teşkil eder ümidiyle şahsen gördüklerim; not edeceğim.
Maalesef tâ iptidalarından başlamıyorum: Çünkü evde dos. yalarımızı tamam tutuyoruz: elimizi atar atmaz, geçen senenin kömür kuponu bakiyesini zarfında bulduk. Kaybetseydik. aman ne müşkülât! Koııturatlar. nüfus tezkereleri ve daha kim bilir neler lâzım olacaktı, Mahallede de, yeni kömür evrakım hazırhyan alâkadarlar, ahbabını. Tanınım, yan bir adamın rastlıyacağı müşkülâtın hiç birine uğramadım. Halbuki başka mahallelerde, yahut başka durumlarda olanlar bu ilk safhalarda da neler çeker, lermiş: «Gel, git, burada bir eksiklik var.» Sırt ve tahtaya vura, yun: Tık tık! İşlerim, kırtasiye merdivenlerinde, bir yere takılmadan tıpış tıpış yürüdü.
Ne imtiyazlı yurttaşlar arasında inmişim ki, matbaada da bir bordro hazırlanmış. Mutemedi, miz bilmem ne suretle ve nerelerde muamele yürüterek kâğıdı, mızı hazır olarak elimize verdi. Para yatırmak lâzım geliyordu. Müdür bay Şefik Kavur’u şah. sen tanırını. Galatadaki dairesine telefon ettim. Lütuf ve nezaket gösterip derhal beni ve paramı kabul etti. Oldu, bitti...
Herkesin çok zahmetli katetti. ği bu merhalelerde ben otomobile binmişçesine uçtum.
«— Eh, öyleyse ağzımı açınıya. yım. Gördüklerimi söylentiye, yim!» diye düşünmeyi nefsime yediremiyorum; bunu, vazifemi yapmamak sayıyorum,
«T*
Esasen benim de gördüklerim bundan sonraki safhaya aittir. Mizacı bozuk, yaşı ilerlemiş bir sayın bayan o günlerde bana de. mişti ki:
— Adam gönderiyorum. «İlle kendi gelsin de kömürünü alsın. Başkasına vermeyiz!» diyorlar, mış. Kömür yeri de bin ayak bin bir ayak üstüne imiş. İhtiyar bir kadını oralarda sürüklemenin mânası ne? Şunu gazeteye yazı, nız! . demişti.
Bu malûmatla mücehhez bulunduğum için, kendim gittim. Evrakın şahsen bana ait olduğunu tahkikten sonra bir harta son. raya gün verdiler:
— ilk sırada yer kapma» için sabahleyin burada bulunmalın, nız! - dediler.
Yedi buçukta gittim. (Kadı, köyde, iskele civarındaki depo, dan bahsediyorum:) intizamsızlığın şaha kalktığına şahit ol. dum. İntizamsızlık her işimizde buna yaktn olduğu için umuru âdiyeden saymıştım. Bugüne kadar yazmağa bile yeltenmedim. Şimdi, günün mevzuları sırasına girdiği için gördüklerimi kısaca not ediyorum. Esasen hiddet ne. tiresi sıcağı sıcağına yazılmadığından bu yazının daha fazla kıymeti vardır:
1 — Kömürlerini almağa gelenler. bîr, bir buçuk saat sokak, ta beklediler. İltimaslılar içeri alındılar, Mesai bir çeyrek teehhürle başladı, Ahali arasında biri, evrakı toplayıp sıraya koy. muştu. Fakat bilâhare bütün ev. rak deftere kaydedildikten sonra herkese kendininki iade edilirken bu sıraya riayet edilmedi. Halk, birbirini itti, kaktı.
2 — Evrakımızda müracaatçıların ehemmiyetini tâyin eden bir hane vardı. Sanki her kömür alanın «memuriyeti» olurmuş gibi, evrakımızda «memuriyeti» di. ye bir matbu kayıt mevcuttu. Memur olmıyanlara, bunun kar. şısına «halk» diye yazılmış. Bun. İar: «Aldırma, gitsin!» muamelesi görüyordu. Orada küfeleri dolduranlar, her birimize: «Eğer bizi arabadan kömürünüzü taşımak için tutarsanız hem tartıyı doğru alırsınız, hem de tozsuz koyarız!» dediler. Bu şartlan kabul, den ehven çare olamazdı. Ve bu şartlar olağanlaşmıştı. Ton başına taşıma 2.5 lira, bahşiş 1 lira.
3‘ — Kömür tartılışını, değil herhangi bir insanın, hattâ yü. ziinii kızdıran bir mütehassıs kantarcının ta kibfllt meşine Inile İmkân yoktu. Tartı, görünmez bir şekilde konulmuştu. Sepetler muvazene bulmadan çat. pat he. men kaldırılıyordu. Bu usulle meselâ bir ton yerine 600 _ 75(1 kilo yahut bir milyon ton tartı.,
ŞEHİRHABERL
iki Milletvekili vefat etti
Galip Bahtiyar’ın cenazesi bugün Gl. Mürselinki yarın kaldırılacak
Kocaeli milletvekili General Mürsel Baicü on İki gündenberi oturmakta olduğu Beyoğlunda Londra otelinde bir kalb krizi neticesinde vefat etmiştir. Cenazesi diin otelden alınarak Beyoğlu Belediye hastanesine nakledilmiştir. Cenaze yarın askeri merasimle kaldırılacaktır.
General Mürsel. milli mücadale esnasında süvari kıtasına kumanda etmiş ve İzmlre İlk olarak bu kıta girmiştir. Süvari müfettişliği zamanında orduya kıymetli hizmetlerde bulundu Merhuma Allahtan rahmet, ailesine başsağlığı dileriz. ş
¥¥¥
Bir müddettenberl Cerrahpaşa has-taslnde tedavi edilmekte olan İstanbul milletvekillerinden B. Galip Bah Uyar Çökerinin dün vefat ettiğini teessürle haber aldık.
Merhum, uzun yıllar İstanbul umumi meclisinde İzalık etmiş. Parti müfettişliklerinde bulunmuş, Büyük Millet Meclisinin son iki devresine de İstanbul milletvekili olarak Iştlrâk etmiştir.
Cenazesi bugün, öğle üstü Bayezit camisinde namazı kılındıktan sonra merasimle Edlrnekapı şehitliğine götürülerek oraya defnedilecektir. Merhuma rahmet diler, ailesine beyanı tazlyet eyleriz.
BUGÜNKÜ İNGİLTERE
Ingiltere’de lüks madde diye birşey yok
Heskes eski ue sade elbise ile geziyor, fıat yüksekliği yoktur
Milletlerarası ticaret odaları kon- şey görmedim. Belki hârbden evve-
E Ri |
Belediye kimyahanesi
Kuduz hastanesine nakledilecek
Bir çı rpıda
Yerli müstahzarlar
Sağlık ve Sosyal Yardım müdürünün demeci
İstanbul Sağlık ve Sosyal Yardım müdürü Dr. Faik Yargıcı yeril müstahzar İçin ruhsatname verilmediğinden eczacılar cemiyeti İdare heyetinin İstifa ettiği haktandakl haberler üzerine şu beyanatta bulunmuştur:
— Geçen sene 70 küsur bu see 50 küsur yeril müstahzar için müsaade verilmiştir. 50 küsur müstahzar da hâlen Bakanlıkta tetkik ve tahlil edilmektedir. Eczacılar bundan iki üç ay evvel Ankara'ya gittikleri zaman Bakanlığa yaptıkları müracaat müstahzarların uluorta müsaadesini istemekten ziyade farmakoloji eşkâlde yaparak piyasaya arzcttlkler! İlâçları maliyet Hat vo hazırlama haklarına göre kendilerine bırakılan kârın daha ziyade arttırılmasını temin İçindi. Bu gibi hazırlamalarda vukuu tabii olan fire miktarının daha fazla göz önünde tutularak kâr hadlerinin arttırılmasını istemişlerdir kl bu da İcabeden şeklide temin edilmiştir.
Başkaca her hangi bir ciddi mevzu olarak ele alınması İcabeden İsteği yapmamışlardır. Bakanhn İstanbul'a geldiği zamanda Eczacılar Cemiyeti tarafından her hangi bir mü-lâkat İsteği olmamıştır ki reddedilsin. Cemiyetimizin başlı başına bir| sağlık dâvası mevzuu içine giren ?c2ane ve eczacılık İşleri bu sanatın ve sanatkârın lcabettirdiğl kayıt ve hareketlere gör» elbette ayarlanacaktır ___ ___
Her yerde rakı îçilemiyecek
Geceleri şehrin ana caddelerinde Ve bilhassa; Beyoğlu İstiklâl caddesinde kendisini İdare edemlyecck derecede içki İçen kimselere sık sık dışlanmaktadır. Bu hali önlemek üzere bazı tedbirlerin alınması İçin bir müddet evvel Vilâyette bir komisyon teşekkül etmişti. Komisyonun verdiği kararlar İç İşleri Bakanlığına gönderilmiştir. Bakanlıkça tasvibedltdikten sonra tatbik edilecek olan bu kararların arasında rakı gibi ağır içkilerin lüks veya birinci sınıf olan mahdut sayıdaki bazı lokantalarda tçllmeslr ne, diğer içkili yerlerde ise hafif alkollü İçkilerin verilmesi vardır.
Esasen İstanbuldakİ İçki satan yerler İç İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan bir talimatname mucibince ta hdld edilmektedir.
İsveç’e içki ve sigara satılacak
Tekel idaresi İsveçe tekrar çok miktarda içki ve sigara satmak hususunda anlaşma yapmıştır. Ayrıca Flnlândlya’ya da bir miktar İçki gönderilecektir.
greslnden dönen delegelerimizden B Ahmet Kara He yaptığımız görüşmeyi neşretmişim. Dün de delegelerimizden Ziraat bankası İstanbul şubesi müdürü B. Mehmet Ali Tiney ile görüştük, B. Mehmet Ali Tiney sorduklarımıza cevaben şunları söyledi:
— Bilirsiniz 1:1 tngillzlcr giyimlerine «o fazla dikkat ederler. Bilhassa zengin tabaka, harbden evvel giinün muhtelif saatlerine göre ayrı şekilde giyinirdi. Meselâ akşam yemeklerinde lüks yerlere ancak gece elbiseleri İle gidilebilirdi. Halbuki bugün böyle bir şey göremezsiniz. Londra'nın en lüks yerlerine şıklığı ve zarafeti ile meşhur Ailelerin kadınları ve erkekleri en sade ve hattâ eski elbiseleriyle geliyorlar ve bundan ziyadesiyle memnun görünüyorlar. Orada halkın en az ehemmiyet verdiği ihtiyaç maddesi giyim eşyasıdır. Meselâ İngiliz kumaşlarını İnglltereden başka her yerde. Mısırda memleketimizde bulduğumuz halde orada bulamazsınız. İngilizler memleketlerine döviz girmesi ve memleketin zenginleşmesi İçin bunları ihraç etmeyi daha uygun buluyorlar.
İngiltere'de lüks madde diye bir şeye tesadüf etmedim. Ancak zaruri giyim eşyası var ve bunlar da her kese vesika lit. veriliyor. Vesikasız bunları tedarik etmenin İmkânı yoktur. Çünkü karaborsa diye bir şey mevcut değildir.
Kadın eşyalarından da lüks Şey göremedim. Meselâ İpek çorap vesaire yoktur. Zaten İngiliz kadınları bunları aramamaktadırlar.
Yiyecek durumu
Yiyecek umumiyetle vesika ile verilmektedir. Yalnız ekmek müstesna. Ekmeği istediğiniz kadar alabilir ve yiyebilirsin?:, Keza lokantalarda tabldot şeklinde yemek yemek de serbestin Yiyecek sıkıntısı hemen hiç yoktur diyebilirini.
Ingllterede Hat yüksekliği diye bir
Üne nazaran pek cilzî bir yükseklik vardır. Fakat bunu his dahi edemezsiniz.
Yukarıda söylediğim şekilde kara-Orsa, ihtikâr gibi harbin doğurduğu meseleler orada mevzuu bahis bile edilmiyor.
Bizim elemanlarımız
İngilizler bizim flütlerimizi kendi flatlerlne nazaran çok yüksek buluyorlar. Temas ettiğimiz tacirler ve İş adamları memleketimizle tş yapmak İstediklerini ancak Hallerimizi yüksek buldukları İçin temasa geçemediklerini söylediler.
Temas ettiğim İnglllzlerden edindiğim kanaate göre, İngiltere Amf-rikadan ancak altınla veya dolarla mal alabileceği İçin memleketinde altın döviz veya dolar depo etmek İstemektedir kİ bundan t s bil bir şey olamaz,
Yeni kabine
İngiltere halkı yeni hükümetlerine karşı büyük bir itimat beslloyr Zaten seçimin neticesi bunu göstermedi mt? Halk hükümetin her İstediğini hem de seve seve yapıyor ve kimseden bir şikâyet kelimesi duyulmuyor.
Meselâ Ingilizlerln çaya ne kadar düşkün olduklarını bilirsiniz. Son zamanlarda şeker azlığı dolayısüe müsavi olarak her yerde, hattâ Ea-rayda ve ziyafetlerde, bile pek az şekerli veya şekersiz çay içmek âdet hükmüne girmiştir. Halk bu vaziyetten zerre kadar şikâyetçi değildir. Eskiden de böyle İmiş gibi çavlarını içmeğe devam ediyorlar.
İngilizler ve Churchill
Dünya harbini muvaffakiyetle bitiren Churchill İngiltere’de her gittiği ve geçtiği yerde tezahüratla Karşılanıyor. İngilizler ChurchlU'e müstesna bir hürmet gösteriyorlar. Yeni hükümet taraftarları dahi kendisini harb talihini değiştiren adam olarak kabul ediyor ve ona gereken mevkii veriyorlar.
Kutlayın malı olan Beyoğlundaki Kuduz hastanesi Belediye tarafından satın alınmaktadır. Fatihteki Belediye kimyahan esile Hususi İdareye alt Hıfzıssıhlıa lâboratvarı kuduz hastanesine nakledilecektir. Bu suretle bu mües-seselerln blrleşmeslle Kuduz hastansinde bir kimya ve bakteriyoloji enstitüsü vücuda getirilecektir Bundan sonra şehre ait bllûmum kim ya vc bakteriyoloji tahlilleri bu mü-essesede yapılacağı gibi hastaneye alt tahliller de burada yapılacaktır
Şimdiye kadar mağşuş olduklarından şüphelenilen yiyecek maddeleri Belediye klmyahaneslnde tahlil ettirilmekte İdi. Bu vazifeyi de bu enstitü yapacaktır.
Fatihteki Hıfzıssıhha lâboratuvarının Beyoğluna taşınmaslle boşalacak binalarda geniş kadrolu bir verem dispanseri açılacaktır.
İsviçre ile ticaret anlaşmasının metni bekleniyor
İsviçre 11e geçenlerde Bern'de imzalanan ticaret anlaşması metninin neşri piyasada ligi İle beklenmektedir. İthalâtçı ve ihracatçılar henüz anlaşma metni neşredljrnediği tçln harekete geçememektedirler.
Piyasada sızan haberlere göre yeni anlaşmada daha ziyade kliring sistemine yer verilmiştir.
Lonradan Istanbula
Halkın dilekleri
Kömür meselesinden, su derdinden zeytinyağı darlığından şikâyet edildi
lir, Yaııi «bir taraflı» tartış-. Tek partili, muhalefet yok.
Şahsen şikâyet etmiyorum'. Fakat madem ki halkımız Millet, vekillerine en ziyade bundan sızlanmış; ben de İni yazdıklarımın aynen böyle olduğuna dnir şeha-det ve yemin ederim
(Vâ . Nû)
İstanbul Milletvekilleri dün öğleden sonra Bakırköy Halkeviııde halkın şikâyet ve temennilerini dinlemişlerdir. İlk şikâyet, mangal kömürü Hafinin yüksekliğinden olmuştur. Söz alan vatandaş Çatalca’nın Kabakça köyünde mangal kömürünün 7 kuruşa satıldığını söyledikten sonra:
— Kendisi lig konuştuğum tacirlerden bu kömürün nakliyesi dahil İstanbul'a 9 kuruşa mal edilebileceğini vc bunun İstanbul'da 12 kuruşa .satılabileceğini öğrednlm. Halbuki İstanbul'da kömürün kilosu 20 kuruştur. Bu Konu üzerinde «.meşgul olmak icabeder. Halk kilosu 20 kuruştan nasıl kömür alır?
Her yerde olduğu gibi Btıkırköyün-de de su derdi üzerinde konuşanlar olmuştur. Bir vatandaş, evvelcc iki mermer büyük su depoları olduğunu, sonra «lçlltmez» diye bu depoların belediye tarafından kapatıldığını söylemiş:
— İçilecek İyi su dahi bulamadığımız İçin şimdi üzerinde ulçllcmez» levhasını taşıyan bu sudan içmek mecburiyetinde kalanlarımız çoktur.
Demiş Bakırköyûn su derdine bir çare bulunmasını istemiştir.
Her zaman aynı şikâyet yapıldığı halde bir çare bulunamadığından bahseden bir vatandaş:
—Bakırköy'e üç günde bir çöp kamyonları gelir. Bu kâfi değildir. Çöpler üç gün evde toplanıyor. 23,500 nüfusun çöpü, üç günde bir alınırsa bundan ne fayda umulur?
Milletvekilleri, bu konu ile daha yakından alâkadar olacaklarını söylemişlerdir.
Şenlik köyünden bir vatandaş, topraksız ve fakir olduklarını söylemiş, Florya çlfllğlnden bir kısmının kendilerine dağıtılmasını istemiştir, Bu vatandaş da Üsküdar. Silivri ve Ça-talca’da olduğu gibi mahsulâttan alman yüzde 1Û devlet hissesinin nakde tahvilini istemiş ve;
— Bu hisseyi tâyin edilen yerlere götürmek çok zor oluyor. Bir kısım köylü memurları otomobille mahsullerinin başına götürerek sonradan bir analiz terki çıkmasın diye mahsullerinin en iyi tarafından devlet hissesini ayırtmaktadırlar. Bıılnar
maddeten ve minen köylü için büyük bir külfet oluyor.» demiştir.
Zeytinyağı darlığından da şikâyet edilmiş ve bir vatandaş:
— Ayda yarım Utrş zeytinyağı veriliyor Bununla ne yapılır. Ben şahsan ekmeğimi zeytinyağı şişesinin üstüne sürerek kendimi avutuyorum, I Zeytinyağı» yok deniyor. Bana on bin Hra veriniz size kara borandan lste-dlnlğlz kadar zeytinyağı bulayım.» demiştir.
Et flatlerlnin de yüksekliğinden şikâyet eden bu vatandaş İddialarını ispata hazır olduğunu söylemiş ve İhtikârın daha şiddetle taklbedilmesl lüzumuna İşaret etmiştir.
Milletvekilleri bugün Kartal halkını dlnllyeccklerdlr.
Yeni bir işçi hastanesi kurulacak
Şehrimizde yeni bir işçi hastanesi kurulması için çalışma Bakanlığı tarafından faaliyete geçilmiştir. Hâlen mevcudolan Esnaf hastanesi şehrimizdeki işçi kalabalığının ihtiyacını tatminden uzaktır. İşçiler ve esnaf diğer hastanelerden istifade ediyorlarsa da, müstakil bir hastane tesisi, gerek öteki hastanelerin yükünü azaltmak bakımından, gerekse esnaf ve işçi İçin daha çabuk tedavi edilmek imkânlarının bulunması bakımından istenmektedir.
Bu hasatneye Bakanlık 300 bin lira kadar bir yardımda bulunacak ve gerisi esnaf ve İşçi tarafından temin olunacaktır,
Odun ve kömüre azamî fiat konacak
Belediye, önümüzdeki hafta odun ve kömüre âzami seti? fiatl tesblt edpcektlr. Yeni flatlerin ne olacağı kati olarak belli değilse de odunun çekisinin 12 liraya, perakende mangal kömürünün kilosunun da 17 kuruşa satılabileceği tahmin ediliyor
A Çatalca kaymakamı B. Salâhad-dln Alpağ, Erzincan vali muavinliğine tâyin edilmiştir. Çatalca kaymakamlığına kimin t&yln edileceği henüz belli değildir.
Postaya verilen bir mektup 5 sene 2 ayda geldi
Son harbin garabetlerinden biri olarak. Londradan taahhütlü bir mektup. Istanbula lam beş sene dört ayda gelmiş. Birkaç gün evvel, sahibine teslim edilmiştir. Gönderilen kâğıt bir umumi vekâletnameydi. Lûn-darada Berkeley Btreet W 1 de Harman şirketi (Landon) mensuplarından bay Vedat Kent tarafından İs-tanbulda Galat ada Sigorta Hanında Harman şirketinde bay Osman Kal-yoncu’ya gönderilmişti. 1940 senesi 24 mayısında Lnodradnn postaya verilmiş; 1945 eylülünün 20 sinde B. Osman Kalyoncu vekâletnameyi almıştır. Paket sargısının üzerinde bahsettiğimiz damgalar vazıh şeklide okunduğundan, B. Osman Kalyoncu bunu bir hâtıra, bir müzelik kâğıt olarak saklamaktadır
Satışa çıkarılan ithal malları
Gal. Liman Handa Hakkı Erklner'e1 bakalit elektrik malzemesi .Talimhane Valide çeşme caddesinde Asri Kay-nak'a lâstik İzolebant, Gal. Jeneraı Handa Nihat Tuncer'p elektrojen gu-rupu. Dizel motörü, İst. Katırcıoğlu Handa Rcnker Kardeşlere cep ve kol saati ve bilezikleri, İst. Dlkranyan Handa Nafiz Fahir Haydar'a tıraş bıçağı, Gal, Karamustafa 79 da Pan-zo Stavropulo'ya nabestos levha, İst 4 üncü Vakıf Handa Haşan Memiş’e kalay, İst. Marpuççular 53 te Sala-man Matoion'a diş fırçası. İst Cer-manya Handa Avnl Tunçer’e muhtelif esans, İst- Rahvaııcılar 18 de Pan-dcll Vorepıılos'a muhtelif esans. İst i Marpuççular 31 de H. Muhtar Kehne-muyl’ye sargılık siilflt kâğıdı, pelıü: kâğıdı, sargılık kraft kâğıdı, Gal. Arşla n Handa Süleyman Teoman’a sar-gılık sülfit kâğıdı, İst. Atabek Handa Mustafa Gandur'a sargıluc kraft kâ gıdı, sargılık yağ kâğıdı. İsi Balka-pan sokak 28 de Refaei Behar'a pe-lür kâğıdı ve sargılık kâğıt. İstiklâl Cad. Luvr Apart. Sıtkı Doğrula yün mensucat, îst. Hamdlbev geçidi 41 de İ, Ellazarof'a pamuk İpliği. Marpuççular Kiiçük Handa Osman Kermcn’e sun ipek İpliği Yenlcami C. 3 te A. Dealprls ve A. Mandudls’e poplin, Yedlkule Kazlıçeşme’de Ahmet İşbl-len’e deve derisi (kuru), Gal. Kefeli Hüseyin Handa Mustafa ve Ahmet ve Vehbi Aldıkaçtı’ya kullanılmış çuval
Gravyar peynirleri bozulmamış
Ticaret ofisi umum müdürlüğünden: 12.9.1945 tarihli sayın gazetenizin 3 üncü sahlfeslnde soğuk hava deposunda bulunan Ofisimize alt gravyar peynirlerinin bozulduğundan bahsedilmişti. Bahsi geçen bu peynirler gerek Ticaret ofisi ve gerekse Ticaret odası tarafındaiT tâyin edilen eksperler tarafından muayene edildikten sonra, mükemmel evsafta oldukları tesblt edilmiş ve Karaağaç buzhanesine konulmuştur. Sık sık muayene ve kontrol edilmekte olan bu peynirlerde hiç Arıza vc koku olmadığının gazetenizde tavzihan neşrini saygılarımızla rica ederiz.
Edebiyatımızda kapi tii lâsyon !..
Bir kitap gösterdiler, iki a^n kitabevi tarafından basılmış Ay. nı eser üçüncü bir kitabevi tarafından da yeni bir baskı halinde piyasaya çıkanltyormuş. Bu. üç kitabevi tarafından hemen hemen aynı zamanlarda, ve birbirlerini âdeta atlatmasına, basılan kitap tabiî bir tercüme eserdir. Ve edebî kıymeti değil de, fazla dekolte bir eser olarak tanınmış, tır.
Mamafih kitabin ayrı ayrı kü. tüphaneler tarafından aynı zamanda basılması için dekolte ol. masına da lüzum yoktur. Zira Avrupa eseri, ecnebi eseri, tercüme eser olması kâfidir.
Bugün kitapçının rağbet etti, ği. mumla aradığı kitap tercüme eserdir. Amma ne olursa olsun zabıta romanı, sinema romanı, ruh tahlilî, sosyal roman, tetkik eseri, açık hikâye, ele geçen, fakat başka bir dilden çevrilmiş her şey... Elverir ki başka bir lisan, dan tercüme edilmiş olsun...
Bu rağbet karşısında bir mu, harrir dostum:
— İki yerli romanım var.,. İsimlilerini değiştirip üzerine de uydurmasyondan bir AvrupalI muharrir ismi koyup satmaktan başka çare görmüyorum., diye şaka ediyordu.
Bu şaka edebiyatımızda son senelefde hüküm süren «edebi kapitülâsyon» ları çok iyi göste. rir. Siyasî kapitülâsyonları çok. tan kaldırdığımız halde kitapçı dükkânında, kitapçı camekânın-da bunun, edebiyat tarafını bol hol görüyoruz. Şimdi her kitap, çının birkaç tercüme serisi» vardır. Zaten kitapçı, tâbiliğe ar. tık tercüme ile başlıyor Bismil, lâh Pitigilli!..
Kendisine sorarsam»:
— Aman efendim.. Nerede yer. li eser?.. ,
Sürünü eskimiyen ve çiğnene ciğnene çürümeyen bir sakız ha. linde size tekrarlar.
Sonra bir yandan «telif hak. kı!.,-> diye yırtım yırtım yırtınıyoruz ve bir yandan da Avrupai», Amerikalı mes‘ektaşlann eserle, rini ver yansın, çalakalem kendi hesabımıza neşrediyoruz.
Muhakkak ki bir tercüme kü. tüphaneye ihtiyacımız var Fakat telifi bu kadar ihmal edip bunu hakikî bir kan’tWsvon şekline sokmıvalım
Hikmet Feridun Es
TEŞEKKÜR
«Akşam» ın 28 İnci yayın yılına girmesi dolayıslle Basın vc Yayın umum müdürü B. Nedim Veysel tikin bize bir tebrik telgrafı göndererek sürekli başarı dileklerinde bulunmuştur. Gösterdiği yakın alâkadan dolayı kendisine ve bizi tebrik eden dostlarımıza burada tekrar teşekkür »deriş.
Deniz vasıtalarında çalışanlara veba aşısı yapılıyor
Komşu bazı memleketlerde veba hastalığının görülmesi üzerine memleketimizde lüzumlu sağlık tedbirleri alınmakta olduğunu yhzmıştık Dünden İtibaren Sahil sihhlyenln Galata ve Biiyükdere merkezinde gemi, motör ve mavnalarla diğer deniz vasıtalarında çalışanlara ve gümrük iıamallaruıa aşı yapılmasına başlanmıştır. Aşılanması gereken kimseler bit inciye kadar bu İş fâsılasız devam edecektir.
Evlerde farelelre mücadele İçin Sağlık ve Sosyal yardım müdürlüğü baryumlu bir müstahzar hazırlatmaktadır. ___________
Beykoz kulübünün yeni binası dün açıldı
Beden terbiyesi umum müdürlüğü İstanbul bölgesi tarafından yaptırılan Beykoz Gençlik kulübü binası ve kayıkhanesi dün Vali Dr. Lûtfl Kır-dnr tarafından törenle açılmıştır.
Kulübün futbolcu, atlet, boksör, güreşçi, denizci, kürekçi, avcı ve eskrimcilerinin yaptıkları resmi geçitten sonra söz alan Vali Dr. Lûtfl Kır-dar gençlere güzel bir hitabede bulunmuş ve 1939 dan şimdiye kadar yapılan spor işlerinden bahsetmiştir.
Kulübün reisi Enver Atafırat kulüp binasının ehemmiyetini anlatmış ve Vali tarafından açılmıştır
ÖLÜM
Bahrısefit Boğazı muhafızı topçu feriki merhum Mustafa Mazhar paşa kerimesi ve mülga şûrhyı Devlet rü-ssasından merhum Abdürrahlnı şart an bey zevcesi:
FATMA İNAYET HANIM 20 eylül 1945 tarihinde vefat etmiş ve Bakırköydekl ailesi makberesine def-nedilnıiştir. Ailesi
sahlfe 4
! * G ünün
Gelir vergisine dair
En az geçim indirimi — Ticarî kazanç
ler, komisyonlar ve tazminatların mutlak olarak masraf kayde. dilmesi menedilmektedir.
Bu doğru mudur? fktisaden lleriiyen bir cemiyette bazen karı ve kocanın aynı işte çalışmaları mümkündür. Bunlardan biri, bu. giln hattâ bizde de görüldüğü gibi, müstahdem vasiyetinde o-labllir. Eşe verilecek ücretin mas. rafa kaydedilmemesi yüzünden kan Ricanın birbirinden ayrı yer. lerde çalışmağa mecbur edilmeleri doğu mudur?
Esasen, tasarı, mükellefiyette karı ve koca ve çocukların tesa. nüdünii kabul ettiğine göre, me. selâ karının işten aldığı ücret. Sırf «iş» İn masrafına kaydedil, se de gelir beyannamesinde gös. terilerek ve matrah yekûnuna girecektir. Hele kardeşlerin, usul ve furuun bir işte ( istihdamını menedici olan bu hükümler te. şebbüs sahasında İtimadın birinci derecedeki ehemmiyetinin ihmal edildiğini gösterir.
Bugün, bir çok memleketlerin ticarî hukuk telâkkilerine göre «îş. teşebbüs» ayrı bir şahsiyet olarak kabul edilmekte ve sahip ve müteşebbisin şahsiyeti ücret ve müspet veya menfi rizikoları üzerine alan bir nevi yediemin sayılmaktadır. Bu takdirde tej şebbüse yatırılan sermaye riziko., I ya atılmış oluyor? Fakat müteşebbis bir nevi müdür gibi sa’yi. nin ücretini almak hakkını kazanıyor.
Bu görüşe nazaran değil işde çalışan kan veya çocuklara, usul ve furua. hattâ müteşebbisin ken dişine de masraf kaydedilmek üzere, bir ücret verilmesi fikri kuvvetle müdafaa edilebilir ve bir çok memleketlerde bu, az çok böyledir. Esasen bu ücret, mükellefin şahsî geliri olarak beyan nameye geçeceğine göre, hazine, belki ancak nispet müterakklllği bakımından, bazı vaziyetlerde, bir zarara maruz kalabilecektir.
3 ve 4 — Müteşebbisin işlet, meye koyduğu öz sermayesi İçin yürüteceği faizin masraf olarak kabul edilmemesi doğrudur ve bilhassa kendi alacağı ücretin gayri safî kazançtan indirilmesi kabul edilir İse, bu esas tamamen yerlndedir. Fakat eşinin, çocuklarının. kendisi ile birlikte otu. ran usul ve furuunun İşletmede cari hesap veya diğer şekillerde, ki alacakları üzerinden yürütülecek faizlerin masraf olarak ka. bul edilmemesi her hangi bir İş sahibini, yakınlarının sermayele. rinden istifade imkânından mah. rum etmez mi?
Vakıa bu tedbir bazı muvazaa İhtimallerini ortadan kaldırmak İçin düşünülmüş olsa gerektir. Fakat iş hayatının bazı zaruretleri vardır ve bu faizler de niha. yet alâkalıların şahsî vergi be. yannamelerine geçerek vergiye tâbi olacaktır. Bunda da an. cak müterakkiliğini doğurduğu bir nisbet farkı olabilir. Fakat bu olacak diye (îş» 1 bazı haya, tiyet ve inkişaf İmkânlarından mahrum etmek, hattâ sırf Hazine menfaat’eri bakımından bile, dar görüşlülük olur.
5 — Müteşebbisin kendisine, eşLne, küçük çocuklarına ve ken. d isi ile birlikte oturan diğer usul ve furuuna ait olup İşletmede kullandığı binalar için ödenen kiraların da masrafa ithâl edil, memesi hükmü, ücret ve faizler İçin İfadeye çalıştığımız düşün, çelere dayanılarak ve mümkün, se daha fazla hak ve kuvvetle red dedllebllir.
6 — Müteşebbisin şahsen veya İşletmesi namına yaptığı teber, rüler ve ianelerin masraf kaydedilmemesi hükmü de, İçtimaî yar
CEVAT NİZAMÎ (Arkası 6 inci savlada)
Kanun tasarısı «en az geçim indirim i» adı ile, çok haklı ve bil. hassa az gelirli mükelleflerce hoş görüten bir hususu benimsemiş bulunmaktadır. Bekâr mükellef, ley için senede 312, çocuksuz ev. liler için 468 ve çocuklu evliler İçin 624 lira gibi, bugünkü hayat şartlarına göre, pek mütevazi görülen rakamların kabul dilmiş olması bazı muhitlerde az çok tenkit doğurmaktadır. Fakat u. nutmamalıdır ki şimdiki pahalılık geçicidir daha doğrusu geçi. Ci olmalıdır. Eğer, farzı muhal olarak, umumî fiat seviyesinde esaslı bir iniş elde edilmez ise. bir çok ölçüler gibi bu rakamları da yeni bir intibaka tâbi tut. mak lâzım gelir.
Vakıa yalnız en mütevazi zümre için değil, fakat muayyen bir gelir yekûnuna kadar, bütün mü. keneflere uyacak daha geniş bir «En az geçim indirimi» kabul et. mek akla ve hakka daha uygun görünür.
Fakat ma i muvazenemizin de ı bazı icanlan vardır ki. bunları ancak bütün tahmin unsurları e. ünde bulunan makam bilir.
Mükellef? karşı bir çok fedakârlıkları. bilhassa İçtimaî adalet ve yardım bakımından çok ileri esasları 'Miyar eden yeni sistemin. ha?’nevi sarsacak kadar ileri gitmesini istemek, ifrattan tefrite geçmek olur. Zamanı ge. linçe lüzumlu görülecek intibakların yapılacağından eminiz, Yanlış anlayışları önlemek İçin en az .geçim indirimi yerine - ver. giden muaf olan gelir mikdan» d- nmesi belki psikoloji bakımından şimdilik daha muvafık olur.
Griir unsurlarının tesbiti kıs. mında ticarî kazanç başta gelmektedir. Her türlü ticarî ve sı., nai faaliyetlerden doğan kazanç. Jar ticarî kazançtır ve bu vergi usul kanununun hükümleri dai. rîsinde bilanço veya işletme he_ rab esaslarına göre tâyin olunur. Tabiî vergiye matrah olacak safi kazançtır. Bunun tâyin ve tes. pirinde tasarı bazı geniş ve ileri düşüncelere dayanan ölçüler kabul ettiği gibi, şimdiki teamül ve esaslara aykırı hükümler de vazetmektedir.
Safî kazançın bulunmasında işletmenin devamı İçin yapılması zarurî olan masraflar, müstahdem ve İşçilerin iş yerinde iaşe ve ibate masrafları, müstahdem ve işçiler için ödenen sigorta prim, lerl, tekaüt ve yardım sandığı teş kil edilen müesseselerde müesse. senin bu sandığa verdiği paralar masraf olarak gayri safî kazançtan çıkanla bilecektir ki, bütün bu İndirimlerin kabulü, işçiler ve müstahdemlerin yaşayış seviyelerinin yükselmesi ve bilhassa is. tikballerin'n emniyet altına a_ lınması gibi tedbirlerin en tabiî cemiyet ihtiyaçlarından sayıldığı m gösterir, bar hazine menfaati mefhumu arlık geniş cemiyet menfaati düşüncesine, hattâ bir vergi kanununda bile, yerini bırakmış oluyor.
Bütün bu ileri İçtimaî siyaset düşünceleri için, Maliye Bakanını takdir ve tebrik etmek vazifedir.
Tasan masraf olarak kabul e. dilecek ve herkesçe bilinen bazı unsurları saydıktan sonra, gay. rl safî kazançtan indirilmesi raiz olmıyan ödemelere geçiyor. Bun. lar arasında az çok tereddüdü da vet edenler bulunmaktadır:
1 — Teşebbüs sahibinin eşinin ve çocuklarının işletmeden çektiği paralar veya aynen aldığı sa. İr kıymetlerin masrafa geçmemesi doğrudur.
2 — Teşebbüs sahibinin kendisine, eşine küçük ocuklarına ve birlikte ikamet ettiği diğer u_ sul ve furuuna İşletmeden öde. nen aylıklar, ücretler, İkramiye-
Bugün E L H A M R A' da
Amerikada, «Lâstik Ağızlı o komik Ismile yanılan JOE E BROWN B 5 muhtelif cephede kahramanca savaştıktan sonra bu kere, «June ■ üavoe» ve Dala Ev.an İle müştereken çevirdiği ''
MODERN KAZAMOYA |
2 saatlik zevk ve kahkahalar kasırgası. Bu süper komedide iRo- ■ nıco - Julleri piyesi Jlc zengin balo ve revü topluluklarım s ■ r. dtcek, B en yeni 8wlng ve cazları dinllycçeksiniz. ilâveten: 1 — En - n hava- B dlscr, 2 — Slnejna yıl dizlerin da u HENRT FONDA Karm.-n M'runr’a fl
8 ve Anne Nagel'in hususi hayatları. Bugün Malin1 ier 11 d«- başlar
Aşka vakit yok
Fred Mac Murrey ve Claudette Colbert bu isimde Hollywood’da bir filim çevirdiler
Claudette Colbert ve Fred Mac Murrey «Aşka vakit yok . filminden bir sahnede
Her yıldızın yarat-tığı rollerde dalma bir hususiyet vardır, kimi dramda, kimi komedilerde daha muvaffak oluyor. Fakat son senelerde Amenka-da garip bir heves başladı; bir filimdeki hazin reliyle bütün dünyayı ağlatan bir yıldıza İkinci bir filimde neşeli bir rol vererek; ağlattıklarını saatlerce güldürtüyorlar. Tabii bunlar en çok beğenilen ve kudretlerine güvenilen yıldızlara tatbik ediliyor. Bunların başında da aslen Fransız olduğu halde, bütün ömrü Amerikada geçen Claudette Colbert geliyor.
Fransızların ince zevklerlle Amerika orijinalitesini nefsinde birleştiren Claudette Colbert bize Kleopatra» gibi büyük tarihi filimler, «Pasifik kadın ordusu» gibi hazin dramlar verdiği gibi, çok neşeli komediler do yaratabileceğini ispat etmiştir.
« No time for love - Aşka vakit yok» İsmindeki filmi; bu kudretinin en canlı örneğidir. Bu filimde Claudette Colbert’e Amerikan «Süpermen» ismini verdiği tlet Fred Mac Murray arkadaşlık etmektedir.
Filmin mevzuu, saatlerini İşe veren; en büyük zevki objektifine mevzu a-ramak olan, aşka hayatında yer ver-miyen güzel bir kadına bütün bu hisleri unutturan yıldırım gibi bir aşk ve bunun yarattığı heyecandır. Filim genç bir erkeğin bir kadın kalbinde kurduğu saltanatı, büyük bir nefretten doğan bir aşkı yaratmaktadır.
Claudette Colbert, bu filimde de her zamanki gibi çok şık ve zariftir. Giydiği elbiseler bütün takdirleri toplamıştır; bilhassa tayörlerl eşsizdir. Büyük terzilere gidildiği zaman, mutlak genç müşterilerinin birçoğunun elinde model olarak Claudette’ln tayörlerl olduğu görülüyor. «Amerikanın en şık kadını» İsmini taşıyan ve bu sıfata da hakikaten lâyık olan bu yıldız yalnız Amerikada değil, birçok memleketlerde yeni modayı yapmaktadır.
***
Yeni filim münasebetlle bu filmin iki sanatkârı Claudette Colbert ve Fred Mac Murray'ın hayatlarını kısaca anlatacağız:
Claudette, 1907 senesinde Paris'te Salnt MandO'de doğmuştur. Aslen Fr ansızdır ve adı Llly Chaucholn’dır. Doğduğu mahalede babasının bir şekerlemeci dükkânı vardı. İşleri İstediği kadar parlak gitmediğinden, bu dükkânı kardeşlerine bırakmış ve 40 sene evvel karısı ve çocuklarlle birlikle Amerlkaya hicret etmiştir. Ciau-delte küçük yaşında Amerikada mektebe devam etmeğe başlamıştır. Bu suretle İngilizceyi, mükemmel surette öğrenmiştir.
Genç kız liseyi bitirdikten sonra Fransızca ders vermeğe başlamşitır. Bir gün ders verdiği genç bir kızın evinde bir tiyatro muharririne rasla-mıştir. Muharrir Claudette'le tanıştıktan ve bir müddet görüştükten sonra şu sözleri söylemiştir:
— Sizde büyük bir artist olmak için lâzım gelen bütün evsaf var. Hiç artist olmağı düşünmediniz mİ?
Claudette mektepte İken bir defa sahneye çıkmış ve çok muvaffak olmuştu. Fakat artist olmağı hiç aklına getirmemişti. Onun başlıca emeli ressam olmaktı. Ders vererek birkaç para biriktirdikten sonra Avrupaya giderek ressamlık için çalışacaktı. Bunun için, piyes muharririne şu cevabı verdi:
— Hayır hiç düşünmedim.
— Ne kadar yazık... Tavsiye ede-
en başka bir sahnede
İkl artist bu filimd rlnı, bir defa tecrübe edin. Bunun İçin yeni yazdığım piyeste baş rolü size vereceğim. Tecrübeyi kabul eder misiniz?
Claudette. damdan düşer gibi yapılan bu teklif karşısında şaşırdı, bir müddet tereddüdettl. Nihayet, ders verdiği kızın da teşvikiyle tecrübeye razı .lehi.
Genç kız bu rolde büyük bir muvaffakiyet kazandı. Bütün münek-kldler yeni artisti şiddetle alkışlıyordu. Claudette. bu muvaffakiyetinden sonra Fransızca hocalığını, ressam olmak emelini bir tarafa bıraktı, sahne artisti oldu. Sözlü filim çıktıktan sonra da filim çevirmeğe başladı. Filim artistliğinde sahneden ziyade muvaffak oldu. Blrlblrlerlnden büsbütün başka tarzda filimler çevirdi, hepsi beğenildi ve alkışlandı.
Claudette çok zeki ve zarif bir kızdır Amerikanın en iyi giyinen kadınlarından biridir. Artist evvelâ Nor-man Foster ile evlenmişti. Bu İzdivaç bir sene kadar sürmüş ve ayrılmışlardır. Claudette yedi senedenberl Pressman adında bir doktorla evlidir ve bu izdivaçta çok mesudolmuştur.
Fred Mac Murray’e gelince,. Hol-llvut'un en U2un beyit ve en gösterişli artistidir. Boyu 1,00^ ağırlığı 92 kilodur. Bu da, Claudette gibi, artist olmayı aklından geçirmezken, tesadüf, kendisini artistliğe sevketmlş-tlr.
Fred 1908 de Amerikada doğmuştur. Babası bir orkestrada keman çalar ve orkestra İle muhtelif şehirler arasında seyahat ederdi. Fred bu seyahatlerden biri esnasında doğmuş, çocukluğunu Beaver şehrinde geçirerek İlse tahsili yapmıştır. Liseye devam ederken iıir taraftan da saksofon çalmağa merak etmiştir. Kendi kendine çalışarak az zaman İçinde hakikaten çok mükemmel saksofon çalmağa başlamıştır, o derecede kİ liseyi bitirince tanınmış bir orkestra
da kendisine saksofon çalması teklif edilmiştir. Teklif o kadar çekici olmuştur kİ, delikanlı üniversiteye gitmeyi bırakarak bu orkestraya girmiştir.
Fred orkestra ile birçok şehir gezerek konserler vermiştir. Bu arada Holllvut'a da uğramıştır. Holllvut'ta bıı uzun boylu çalünlı genç derhal dikkati çekmiştir. O sırada çevrilmekte olan bir filim İçin böyle bir genç aranıyordu. Bu sebeple kendisine bir tecrübe filmi çevirmesi teklif edilmiştir Fred, bir müddet tereddü-dettlkten sonra teklifi kabul etmiş, yapılan tecrübe muvaffakiyetle neticelendiğinden, orkestrayı bırakarak filim artisti olmuştur.
Fred evlidir. Karısı eskiden filim artisti İken, evlendikten sonra bütün vaktini evine hasretmek İçin filim çevirmekten vazgeçmiştir. Kan koca çok mesutturlar. En büyük zevkleri «por maçlarıdır.
BUGÜN SÜMER, SİNEMASINDA ÇELİKKANATLI MELEKLER
7 «Ladles Conrageonsu
LORETTA YOÜNG — DİANA BARRTMORE PHİLLY TERRY — DAVtD BRUCE Amerikanın en büyük artistleri tarafından oynanan bir aşk fedakârlık filmi ve an aon dünyahavadislerl
Yalnız bu gün ve bu gece
TAKSİM SİNEMASINDA
ŞEFKAl
Türkçe sözlü ve şnrkılı
■■MM Bu filmi göımiyenlerc son fırsat HMeMI
Z3 Eylül 19415
Japon imparatoru
Tahtından çekilmesi İhtimali kuvvetleniyor
Londra 22 (R.) — Japon imparatorunun tahttan çekilmesi İhtimalleri ı kuvvetleniyor. Vaziyetin düzelmesinin ancak bununla kabil olacağı anlaşılıyor. Tahta kardeşi Prens Şişir.» geçecektir. Prens. Müttefiklere sempatisiyle tanınmıştır, şimdiye kadar bir mevkuf hayatı geçirmiş ve Tokyo-da hiç bulunmamıştır.
Japonya, bir çok seneler işgal edilecek
Tokyo 22 fUSİSJ — General Mac Arthur, dün United Pressin İdare heyeti başkanı M. Balllle'ye, Japonyamn İşgalinin birçok seneler devam edeceğini söylemiştir. Diğer taraftan General Mac Arthur. Jaoonyada hâlen 150.000 e yakın Amerikan askeri bulunduğunu ve bu rakamın 600,900 e çıkarılacağını söylemiştir.
CORÜÜKLERI -
V/LEDİKl.ERİ
Saygısızlıkla savaş derneği
Saygısızlıkla Savaş Dtrneğl hükümete beyanname ve tüzüğü (nizamname) ile başvurmasından tam kırk bir buçuk gün sonra iznini almış ve kurulmuş bulunuyor. Gerçekten 18 temmuzda beyannamemizi verdik ve 29 ağustos öğleyin tenimiz! Valilikten aldık.
Bıı rakamın bizim çocukluğumuzda halk arasında hayırlı ve mutlu bir anlamı vardı. Eski trtanbulun konuşma folklorundaki, neye dayandığını bilmediğim bu (kırk bir buçuk) un bizim derneğin açılmasına alt formalite süresine uy şunu, ben de çocukluğumdaki hâtıraların tesirile hayra yordum. Derneğin kurulmasında bize kolaylık göster .ı idare makamlarına teşekkür ederiz.
Şehirlerde toplu bir ııalde yaşam ax mecburiyetinde bulunan İnsanların btriblrlerlne karşı terbiye, nezaket ve İyi geçinme esaslarına uygun olarak yaşamaları gereklidir. Bu şartların sağlanması İçin bir takım Belediye nlzamlariie Ör* ve âdete dayanan terbiye ve nezaket esasları kurulmuştur. Runlan her aydın şehirli bilir, bilmesi gerektir. Btlmiyen vatandaşlara fırsat düştükçe bilenlerin öğretmesi bir medeni hemşerlllk ödevidir.
Büyük ve güzel İsta>.-ulumuzda çeşitli arızî sebeplerle medeni yaşayış nizam va kaidelerine aylan sayılabilecek fena görenekler çoğalmış ve fena alışkanlıklar doğurmağa başlamıştır. Bunların çoğalmasını önlemek için çalışacak olan derneğimizin tüzüğü istenirse her vatandaşa verilir veya gönderilir. Derneğimiz, Ülküsü yolundaki çalışmalarına ait programı İçine, bu sütunda fırsat buldukça gördüklerini, duyduklarını ve dileklerin! yaymağı da soktu. Burada okuyucularımız. derneğimizin saygı v« saygısızlık konusu içine girecek görüş ve dileklerin! bulacaklardır.
NOT — Rozetimizde bir göz Is-tanbula bir büyüteç (pertavsız) 1le bakıyor. Bu mercek’ln (adesenin) İçinde Sa. Sa. De sembolü vardır. Rozetteki bu mercek, aramayı değil, İncelemeyi göstermektedir. Derneğin gözü tstanbula ülkü çerçevesi içinde kendi gözlyle bakıyor ve kendi adesesiyle tstanbulu İnceliyor. Yoksa İşi şakaya vuran sayın mizah üstatları Kör Kadı İle Ameabey'ln sandıklan gibi, bizim büyüteç; ne saygılı aramak İçin, ne de saygısızları bulmak içindir.
Dr. Z. Z.
Mesut hır evlenme
Develi ilçe askerlik şubesi mülhakı kıdemli yüzbaşı Adil Odak kızı Scq vet Odak İle yüzbaşı Reşat Kutat'ın evlenme törenleri aeçkln davetliler önünde yapılmıştır, tkl tarafa saadetler dileriz.
HAFTA KONUŞMASI
Istanbulda sonbaharlar
Her yerde giiz gurupları hoştur, fakat tstanbuldakî hususiyetini ve misılsız güzelliğini şehrin dört tarafını kaplayan denize borçluyuz. Su bolluğu sayesindedir ki şehir hem batı ufkundan, hem denizden vurup birbirlerile uyuşan renk renk ışıklarla iki gurup arasında kalır, tabiat dört cepheden aydınlanır
A /f armara denizi bölgesinin en güzel mevsimine bugün girdik.
Bugün — 23 eylül — sonbahar başlıyor, İstanbul ancak sonba. harda kendine gelir, kendi ren. gini, kendi sesini bulur; renkler ve sesler bakımından da duru ve Ahenkli olur. Hele meltemle, rîn yeni kesildiği, lodosların he. nüz esmediği bir durgunluk faslı vardır ki şehirde ve kırda tanı gezme, uzun gezintiler yapma devridir.
Asıl şimdi Adalara gitmeli, asıl bu devirde Boğaziçlni dolaşmak, hattâ gene bugünlerde Çamlıcaya tırmanmalı, Eyüp sırtlarından Hailce bakmalı, Kalamış koyunda oturmalı ve Pen. dikten İzmit körfezini seyretmeli. Zira sonbahar güneşi, görme kabiliyetini kolaylaştıran • ve renkleri daha iyi ayırdetmeğe yarıyan pek ölçülü, ne keskta ne dumanlı. İçine âdeta biraz bal katılmışçasına tatlımsı bir ay. dınlık yayar. Bu, öyle bir ışıktır ki yazınki gibi tepenizde durdu, ğünu şiddetle belli eden bir küreden geliyormuşa benzemez; tabi, at ve eşyanın sanki içinden sızar; onları aslından ışıklı ve ışık verici bir hale sokar.
Gök’ün ve denizin dinlendirici maviliğini başka hiç bir mevsim, de daha vuzuhla vç zevkle göre, «tezsiniz. ilkbaharda gök — suya doymuş toprak neminin İlk sıcaklarla buğuya çevrilmesi yüzünden — tam gök mavisi de. ğildir; çok su katılmış süt gibi akçıl maviliktedir. Denizin mavisi ise yeni doğmuş mavi gözlü çocuklannkine benzer, kıvamını ve mânasını henüz bulamamış, tır. Yazın İkisinin de maviliğini rüzgârlar ve bulutlar mütemadiyen lekeleyip gölgelerler, öyle de olmasa yaz mavisini fazla ışık zayıflatır, soldurur; evde bece. rikslz ellerin mavi anilin boya, sına vurduğu çamaşırlar gibi manzarayı soluk ve yer yer donuk bir renge sokar.
tımları aşıp boşluklatda çatlar, lar.
Lodos fırtınalariledir kİ Istan. bulda denizin kuvveti, dehşeti ve korkunç şiiri hakkında bir fi. kir edinmeğe imkân bulunur. Coşup kıyılara vuran denizin — hiç de ölgün denizlerinkine benzemeyen — bambaşka, eczalı bir kokusu ve vücuda masaj yapan bir tesiri vardır Geceleyin yatakta lodos fırtınasının derin, den uğultusunu duymakta ^ca. yip ve hususî bir zevk yok mudur? Bu uğultuyu dinlerken ço. cukluğunuzda okuduğunuz seyahat romanlarını düşünmez ve Jules Veme'in korsan tipleri pe. şl sıra sürüklenmez misiniz?
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:
Gizli olarak verilen raporda neler bildiriliyordu?
C onbaharda — dikkat et. mlş olmalısınız — sesleri de daha yakından, tanini ve ahengi bozulmadan, bozulmak şöyle dursun bestelenerek gene büyük bir vüzuhla duyarız; mânasını daha iyi kavrarız. Meselâ vapur düdükleri yaz mevsimin. dekinden fazla bir akis yapar, dağlara, binalara çarpar, uzun müddet boşlukta titrer, etrafa hüznünü serper, düşündürücü olur.
Kırlarda ise toprak yoldan ge. len bir atın na' sesini çok uzak, tan. derinden duymağa başlar. Kin z. Çift süren köylünün hay. van arına seslenmesi perde per. de genlşliyerek bütün tabiatı ok. şar ve mahalle aralarile cami avlularında oymvan çocukların şamatası yazın insanı rahatsız ettiği halde bu mevsimde uçup da&ı'an bir hafifliğe girer, hoşa gider.
Uykudaki denizin rahat ve muntazam nefes alışını kıyılar, da tatlı tatlı dinlemek mümkündür. Ağaçlıklı yerlerde de yapraklar kabak melteminin elinde biteviye çırpınmadıkları İçin sinire dokunmaz'ar. Artık bu kavgaya benzeyen bir hışırtı delildir; aralarında fısjldaşma, birbirlerini dinliyerek efendice dertleşme, kibarca bir vedalâş. madır.
öyle olmakla beraber lodos fırtınaları da küçücük kapalı Marmaraya açık ve büyük deniz manzarası verdiği, manzarayı Avvazofski'nin tablolarına benzettiği İçin bunu da sonbaharın azametli bir değişikliği, şahane bir güzelliği sayabiliriz. Yazın doğu rüzgârlarının ancak mis. kince köpüklendlreblldlğl ve ürkmüş bir koyun sürüsü gibi birbiri ardından sürükleyip güçlükle götürebildiği dalgalar lo. dos esince mitoloji atlan gibi kanatlanıp şahlanırlar, gtlrllye. rek kayalıklara çarparlar ve rıh.
C* akat İstanbul şehri azgın
* denizden pek hoşlanmadı, ğı için Karadenıze yayılıp açılmaktan, etek salmaktan, uzamaktan çekinmiş, pek haklı ola_ rak daima Marmaraya doğru kaymış, Marmara kıyılarında ge. llşip genişlemiştir.
Boğazdan çıkınız; tkî kıtanın kıyısı bombuştur. içeride İse o boş yerlerin karşılığı cenup sahiller bir taraftan Pendlğe ve da. ha ötesine, öbür taraftan Florya, ya kadar köylerle ve yemiş bah. çelerile bezenmiştir. Marmara yakasında kirazlar kızarır, zeytinler devşlrilir, bostanlar yeşe. rirken Karadeniz yakasında koyu renkli vahşî bir güzellik yal. tuz başına İnzivada yaşar. Sanki ik| deniz arasına uzun mesafeler girmiştir; dağdan ovaya inü. mşicesine, yahut uzak bir seyahate cıkılmışcasına İki kıyı, hatırı sayılır bir iklim farkı göste. rir.
Zaten îstanbulun içinde bile semt semt iklim farkları sezilir. Meselâ Atatürk bulvarının Mar. maraya bakan sırtı Halice ve Okmeydanına çevrilmiş olan yü. zünden bir. iki derece ılıktır. Ko. camustafapaşadakl ev bahçelerinde gayet İri ve seçme kayısılar yetişebildiği halde öte tarafta karayel çiçekleri yakar ve döker. Hattâ o bakımdan Halicin iki ki. vısı bile farklıdır; Hasköyde ye. mlşler baş verirken Ayvansaray. da ağaçlar henüz çlçeklenebll. mIştir.
Yalnız sonbaharın yukarıda bahsettiğim durgun günlerinde îstanbulun her yer! aynı iklimde yaşar. Şimdi, İkindi üzerleri Karadeniz kıyılan bile Marmara etrafı ılıkhğındadır; görüş ve iş!, diş aynı berraklıktadır. Güz mevsiminin ağaçlarda bir renk birli, ğl yaptğı da muhakkaktır, ilk. baharda yeşile büründü deyip geçtiğimiz ağaçların yeşilinde ehemmiyetli ayrılıklar olmasından başka cinslerine göre çiçek, lerile de büyük ve birbirine zıt renk başkalıkları gösterirler.
ilkbahar manzarasında ne şekil, ne renk «stil» 1 vardır; bir mo. bllyacı salonu gibi şekiller kadar renkler de karmakarışıktır; yangından kaçırılmış eşya lmlşçesl. ne ne varsa zevksizce yığılmış, tır. Halbuki solmadan, dökülme, den önce tunç gibi benekleşertk kibar bir paslılıkla kızaran son. bahar yapraklan birbirlerile da. ha lmtizaçlı dururlar: yeşil oldukları mevsimdeki gibi İnsanı bakmaktan bıktırmazlar; aksine baktıkça zevkin derinliğine götürürler.
A qıl renk şenliği güz mev. ** si mine Taslar.
Zira Istanbulda grup güzelli. ğlnl yalnız sonbaharda seyrede, biliriz. Baharda batı ufku çok defa dumanlıdır, güneş kızarmağa vakit bulamadan ham bir el. ma gibi boşluğa düşer, gider. Yazın ise kalın pus tabakalarile örtülü olan ufukta güneşin an. cak keskinliğini kaybetmeden birdenbire söndüğünü görürüz. Kışın bir kaç defa renkli grup olur, karlı manzaraya kan katarsa da bunu yapan gene lo. dost UF.
En coşkun renkli grup tablo, lannın ve bu tablolar arasında en müsrifçe boyalılarının teşhir edildiği mevsim sonbahardır ve resim salonu batı ufkunda açılır. Ama gerçekten güzel olan ufuk, tâki galeri ve boya kaynağı de. ğildir; bütün keramet oradan akseden çiğ renklerin ve ışıkların kabalığım gidererek, keskinliğini törpüliyerek, sertliği yumuşatarak onları şuruplaştıran ve kadi. feleştiren denizdedir.
Her yerde güz gruplan hoş. tur. Fakat İstanbuldakl hususi, yetini ve mlsilsiz güzelliğini şeh. rin dört tarafını kaplayan denize borçluyuz. Su bolluğu sayesinde, dir ki tabiat hem ufuktan, hem denizden vuran, birbirile uyuşan renk renk ışıklarla iki grup ara. sında kalır, bir cepheden değil, dört tarafından aydınlanır.
îkl tarafından aydınlandığı İçindir ki meselâ Mihriimah ca_ miinin surlar ortasında yükselen minaresi mercandan İşlenmişe. Siileymaniye kubbesi mor erik renginde çinilerle döşenmişe ben. zer Gazi köprüsü arlık gümüşi boyalı, sıska ayaklar üstünde güç tutunan bir demir heyulâ değil, dir; Çin yelpazeleri ve paravana, ları üstünde gördüğümüz köprü, ler gibi hayal mahsulü «hoh!>» deseniz uçup gidecek nazlı, nazik. buğumsu bir sihirbaz eseri, dir.
Eyüp sırtlarına sanki turuncu bh- kar yağmıştır ve bu kar lç»n için eriyerek suya karışınca Haliç taze sıkılmış, aşlama bir kızılcık şerbeti rengini almıştır. Hele İs. tinve koyunda deniz o kadar renkli, ışıklıdır kİ ufukta kaybo. lan güneşin ağır ağır örtünerek burada geceliyeceğini. belki de doka çekileceğini sanırsınız ve kendi yüzünüzü de grup renkle, rile makyailanmış hisseder, te. nlnlzde renklerin kremini duyar, siniz.
D u renklerin, boyaların, kor kesilen camların, reçelle badanalanmışa benziyen binaların ve el eğim s ağma içine kurulmuş gibi duran bütün şehrin, hepsi, nln bir de kokusu vardır: Yoksul evlerde cızırdıyan palamut balı, ğı tavalarından havaya sinmiş, dumanı bile doyurucu bir koku,,. Belki de herkese hoş gelmez. Fakat Istanbulda durgun ve gü. zel gruplu sonbahar akşamlan, nın kokusu budur. Beğenilmez sandığımız o deniz şehri kokusunun İç memleketlere gidilip de denizden uzak kalındığı zaman ne kadar aranacağını, özlen ece. ğinl ben bilirim.
Refik Halid Karay
Hahambaşının bir sözü: “Yahudi değil amma, yine de çok büyük adam!..,,
Gizli rapor — Hürriyet tepesinde bir konuşma — Belde taşman 6om6aî -— İkiye taksim edilen sokak — Sen sağ tarafı al, ben solu — Talât paşanın attığı tabanca — Kahve değirmeni gibi önden çevrilen külüstür bir otomobil — Altıncı daire yokuşunu çıkarken — Hayım Naom efendi — Hahambaşıdan dönerken — Talât paşanın geçirdiği kaza — Eminönü meydanındaki heyecanlı an — Balıkçı Ali... j
k
Alman esirleri
Londra 22 (R) — Washlngton dan bildiriliyor: Birleşik Amerikanın elinde bulunan 4,400,000 Alman esirinin yakında serbes bırakılacağı haberi verilmekte, dir. Yalnız 1,700,000 esir alıko. nulacaktır. En evvel serbes hıra, kılacak olanlar ziraat ve maden işçileridir. Taşıt işçileri banlan taklbedecektlr.
P AKŞAM
Abone bedeli
Türkiye Ecnebi
2000 kuru.5 5400 Kuru-î
1500 > 2000 *
000 > 1500 ■
tebdili İçin ol 11 kuruşluk pul gönderilmelidir Aksi takdirde adrea değiştirilmez.
Senelik 0 Aylık 3 Aylık
Adrea
Telefonlarımız Başmuharrir: 30505
Yaa tşlert: 20705 — îdar«: 30081 Müdür: 20497
şevval 18 — Hızır 141
İmsak a tin eş öğle İkindi Ak. Yatsı E. 10.03 11.42 8 00 Ö.25 12.00 1.31 V. 5.09 0.48 13,05 15.31 19,05 |Q.39
idarehane BabIâli civarı
Acımusiun sokak No. 13
Verilen gizli bir raporda Talât paşaya yeni bir suikast hazırlandığı bildiriliyordu. Bu suikastın kendisi otomobille geçerken Emi. önünde yapılması ihtimalinin çok kuvvetli o'duğu da aynca ve ehemmiyetle İlâve ediliyordu.
Talât böyle şeyleri umursa, mazdı. Lâkin raporda öyle malû. mat veriliyordu ki şüphelenme, meğe pek imkân yoktu. O günü İşini bitirdikten sonra şoförüne:
— Hürriyet tepesine kadar çek!., dedi.
Cam sıkkın olunca veya yorulduğu zaman böyle yapardı. Hürriyet. tepesine geldikleri vakit âbidenin bahçesine girdi. Şoförün yanında oturan, kendi muhafa. zasına memur, iyi atıcılardan, keskin nişancılardan B, Mehme. di çağırdı. Çok sadık adamıydı. İşi ona anlattı. Nasıl hareket edilmesi lâzım geldiğini karar, taştırdılar. B. Mehmet:
— Paşam sen sağı alırsın, ben solu alırım!., dedi. Sağı ve solu almaktan maksat caddenin İki tarafıydı. Bu suretle yolun iki yanındaki kaldırımlar ayrı ayn gözden geçirilirse tehlike azalmış demekti. Esasen dalma böyle anlarda biri bir tarafı, öteki öbür tarafı alırdı. Yolun ik| tarafını aralarında böylece taksim et. inişlerdi. Eğer otomobilde Talât paşanın bir misafiri olur da ba. şrni sol tarafa çevirmeğe mecbur olursa o zaman Mehmet »ağı alırdı.
Muhafız da Negant ve Parabel. lom tabancalarından başka icabında kullanılmak Üzere bir de bomba vardı. Otomobile dalma böylece binerdi. Hattâ vazife zamanında hep böylece gezerdi.
«Sen sağı al, ben solu alıyorum» gibi bir karar verildikten sonra otomobile bindikleri zaman artık etrafa dalmak, manzaraya aklını vermek yoktu. Hattâ şehirden çı. kılsa ve etrafta İnsan filân kal. masa bilel,,
Talât paşa. Mehmedin dalıp dalmadığını anlamak İçin bazan tecrübeler yapardı. Meselâ şehirden ta m amile uzakta, ovaların İçinde gidiyorlar. Kimsecikler yok... Güneş grup etmek üzere. Dağlar morarmış... Seyrine doyum olmaz bir manzara ve B. Mehmet şöylece dalmış...
Talât paşa bazan böyle anlarda muhafızına bir azizlik olsun diye tabancasını yavaşça çıkarır ve getirip tam onun kulağının yanından havaya ateş ederdi. Bu suretle otomoblldektterl kendisine getirirdi.
O günü Emlnönünde hazırlanan suikastın gizli raporunu ko. nuşurl arken muhafızı, paşaya bir şey daha teklif etmişti,
— Evvelâ şu otomobili değiştirelim paşam... OtomdbH değil bu, manda arabası. En müşkül vaziyetlerde bozuftır. Kaçmak İcabetse yürümez. Bir Allahın belâsı...
Paşa gülümsedi. Muhafızının dediği hakikaten doğruydu. Ve kaç kere de bundan kendisine bahsedilmişti. Lâkin İlk yazılarımızda da söylediğimiz gibi Talât paşa otomobilden hele bunun gıcır gıcır yenisinden hiç hoşlan. mazdı. Kullandığı otomobil hakikaten müzelikti. Bu otomobil hareketinden önce şoför tarafn. dan önden kolla kahve değirme. ,nl çevirir gibi manlvelâsı döndürülen ve her tarafı zangır zan. gır titrediği halde bir türlü yürümeyen en. eski model bir Ford otomobiliydi. Bununla kaç kere Îolda kalmışlardı. Her zaman Itıncı daire caddesini çıkarlar, kan aksiliği tutardJ, Yürümezdi.
B, Mehmet
Hele bir kere bu otomobilin eskiliği yüzünden Talât paşa büyük bir kaza da atlatmıştı. Hâdise şöyle oldu.
Hahambaşıdan dönerken
Talât paşa meşhur Haham Hayım Naom efendiyi pek se. verdi. Sık sık otomobille Haham, haneye giderek kendisini ziyaret ederdi. Hayım Naom efendi, nln de onun hakkında:
— Yahudi değil amma yine de çok büyük adam.,, dediğini söy. terler.
Birbirlerinin sohbetlerinden hoşlanırlardı. Yine bir kış günü Talât paşa Hahamhaneye gelmişti. Hayım Naom efendi, çok soğuk olduğu için bir parça nezle olmuştu. Talât paşa ona ilâç, lar tavsiye etti. Sonra Babıâliye dönmek üzere Hahamhaneden çıktı. Dehşetli bir ayaz yerleri patinaj sahasına benzetmişti. Otomobil Hahamhanenin soka, ğında. manevra yapmış ve ön tarafını tramvay caddesine çevirmiş olduğu halde duruyordu. O zaman, henüz «AlÛş» şoför olarak paşanın yanjna girmemişti. Şoför Sadık otomobili İdare ediyordu,
Talât paşa otomobile girdi. Kapısını kapattılar Sadık otom o. bilin önündeki kolu çevirdi. Lâ. kin bu sırada müthiş bir şey oldu. Birdenbire otomobili — frenleri tutmadıği için midir, nedir? — Hızla harekete geldi. Gl. diyor. Şoför yerde, muhafız yer. de... Eğer bir parça sürati artacak olsa içinde Talât paşa İle birlikte yokuş aşağı yıldırım gi. bl gidecek ve karşıya çarpıp parçalanacak!..
Doğru dürüst zamanlarda yürümeyen aksi otomobil bu sefer sanki şeytanlar tarafından İdare ediliyordu.
Zorla durduttular. Frenler bile tutmuyordu. Lâkin Talât paşa bu eski otomobili dalma mü. dafaa eder, değiştirmek İstemez;
—» Emekdar bırakın, dokun, mayın zavallıya... Hem nesi var kuzum? işte dritnot gibi,,, derdi.
Hele paşanın bu dritnot glbll» tâbiri pek hoştu. Ne dritnot amma!..
Nthayet zor halle otomobil de. ğlşt.l. Şehremanetlnln san renkte Fiat otomobili Talât paşaya tahsis edildi...
Balıkçı Ali!..
Lâkin biz yine Emlnönünde suikast hazırlandığına dair verilen rapor meselesine geldim. Muhafızı bunu şöyle anlatıyor:
«Otomobil Emlnönünden geçerken baştan başa dikkat kesiliyordum. Tam o günü hem de akşam üstü yolumuz düştü. Emlnönünden geçiyoruz. Şoför de vaziyeti bildiği İçin köprüden sonra hemen otomobili hızlan, dırdı. Elim oturduğum döşemenin üstünde ve tabancamda,,.
Tam Eminönü ile 8atıkpaza_ nnın önüne geldik. O zaman Ba. likpazan çok daha ileriye kadar uzanıyordu.
Talât paşa birdenbire;
Dur ,. diye şoföre seslenmez mî?.. Otomobil hızla durdu. Ne oluyorduk?,. Paşa ne görmüştü?., Yine birdenbire kapıyı açtı. Dikkatj üzerine çekmek İçin hızla kalabalığa daldı. Ta. bil ben de arkasından!.. Ne olu. yor yarabbi?,. Emlnönünde sui. kast yapacaktan günde böyle nereye gidiyor?..
Eli cebinde sakin... Orada o zamanlar meşhur bir balıkçı vardı: Ali!..
Bu adam çok güzel balık satardı. Talât paşa ona «bizim komşu!.» derdi. Çünkü Ali Yere, batanda otururdu. Orada da minimini bir dükkânı daha vardı. Küçük dükkâna da balık gönderirdi.
Talât paşa onun yanma yaklaşarak:
— Pazar ola Ali!., dedi.
Al| hürmetle seiârn verdi. Pa. şa:
— Nasıl iyi babk »ar mı?.. Öbür dükkâna göndermez oldun! dedi. Ve eve balık göndertti... Biz, de epey heyecan atlattık..
Muhafızın sözleri burada bitiyor. Kendisine suikast yapılaca. ğı bildirilen günde, şehrin en ka. labalık yerine, hem de vakanın olacağı bildirilen yere gitmek epeyce bir cesaret olsa gerektir.
Hikmet Feridun Es
BULMACA
12345MISV10
- _ 1 1 J _
* ■ ■
• 9 i
Soldan sağa vc yukarıdan atağı:
1 — Fikirler.
2 — Tembeieşerek.
3 — Bir nevi tatlı,
4 — Başma «G» gelirse gün lığını verir - Programın ba^lanpcı - Kadının ba?ı
5 — Tersi Avrupacı» bir nehir -Eski köylü elbiselerinden.
6 — Bu da ruhanilerin elbiselerinden - Sonuna «Nt gelirse dildir
7 — Boş örtüleri.
8 — Cemi edatı - İcara verllmlg.
9 — Tersi sakin olanlar - Sonun» •A» gelirse deniz vasıtalarındım.
10 — Nota - Ebeveyn.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ Boldan sağa ve yukarıdan aşağı: 1 — Kıtipios, 2 — Isırannyan, s — Tıkaç, Kamu, 4 — İrahatam. 5 — Paçalıtavu, 0 — tm. Tıkamak. 7 — Yıkatan, 8 — Oyamam, Dil, 9 — Sam. Valide. 10 — Nutuk, te»,
Yunanistan, Amerika-dan kredi istiyor
Vaşington 22 (Usîs) — Emin kaynaklardan öğrenildiğine göre Yunan büyük elçisi, dün hükümeti namına Amerikan ilgili Ba. kanlıklarına muhtelif İsteklerde bulunarak Amerika'dan kredi is. temlştlr. Yapılan bu müracaatlar tetkik edilmekte ise de, şimdiye kadar hiç bir karar verilmemiş, tir.
Bahîfe «
AKŞAM
23 EyFffl 1-945
HER AKŞAM Bİll HİKÂYE
evlenmek"^
Çalışan adam kulübü
soy»
Zeynep uzun uzun düşündükten sonra mırıldandı:
—■ 40 yaşında bir adam!..
Ve dudağını büktü. Kendi 26 yaşında idi. Aralarında 14 yaş vardı, Sonra pek öyle ahım şulum bir erkek de değildi. Yalnız İyi kaibU, temiz bir İnsan olduğunu biliyordu. Üg gün önce şirketten beraber çıkmışlardı. Vapurda gayet ciddi bir tavırla kendisine evlenmek teklif etmişti.
Zeynep geçen senenin sonlarına kadar bjrçok evlenme teklifleri karşısında kalmıştı, Fakat bîr yüdan-beri bu İlk teklifti.
Zeynep hâdiseyi düşündükçe basan gülümsüyordu. Zira Suat pek fena erkek değildi. LâkLn bazan da ona kızıyor, kaşlarını çatıyor:
— yaşında, saçları tamamlyle ağarmış olmasına rağmen nasıl bana evlenme teklifinde bulundu. Aramızda 14 sene var. Bu âdeta bir genç kız yaşı kadar zamandır.., diyordu. Mamafih bu İşi aklının terazisinde tarttıkça Suadın birçok meziyetlerini de bulmuyor değildi. Bir kere son derecede iyi bir arkadaştı. Terbiyeli İdi.
Fakat işte bu yaş baiısl mühimdi... Zeynep bir ker(? daha mırıldandı:
— 4ü yaşındaki adam!..
Sonra gene kendi kendine lendi:
— Mcbrure abla gelsin... Bir türlü kararımı veremediğim bu meseleyi bir kore de ona sorayım. Onun fikrîni alayım. Bakalım ne diyecek?..
Mcbrure abla!.. Bütün şirket ona. hattâ kendisinden büyük olanlar bile abla derlerdi. Hiç evlenmemiş. İyi yüzlü, yaşlı bir kızdı. O günlerde senelik tatilini almıştı. Yalovada bulunuyordu.
Zeynep olurdu. Ona uzun bir mektup yazdı. Her şeyi anlattı.
Mebrure ablanın cevabı hiç gecikmedi Zeynep Yalova damgasını taşıyan zarfı sız lı kİ a yırttı Mebrure yazyordu:
.Sevgili Zeynep,
Mektubun beni sevinç, hayret, hasret gibi bir takım karışık hisler içinde bıraktı. .
Hele hayatının en mtihim donum noktası hakkında derhal fikrimi sorman. şu beyaz saçlarıma rağmen beni âdeta gunirlandtrdi-
Lâkln «40 yaşındaki adam, tâbiri Lle bu çağdaki erkekten bir umacı gibi bahsetmene hem şaştım, hem de güldüm. Bu gülmem çok sürmedi. Aklıma kendi genç kızlığım, kendi 20 yaşım ve ondan sonraki zamanım geldi Aşağı yukarı ben de o devirleri aynen senin düşündüğün .arzda, senlnklnin aynı ruh istihaleleri içinde geçirdim
40 yaşındaki erkeği senin gibi gördüğüm zamanlar da oldu.
Kendi hesabıma Suatla tereddütsüz evlenm»-' münasip görürüm Zsy-
dana »evlenmemiş ihtiyar bir ın basit hayat romanını anlaksam bana büsbütün hak verirsin. 15 yaşında İken, düşündüğüm zaman benim kocalık tacımı başına giyecek erkeği ancak rüyalarda ve masallarda bulabilirdim, Hakiki hayatta hiç kimseyi bu tacı başına giyecek kadar yüksek bulamazdım Yavaş yavaş zaman geçti. On sekizinde İken kendime ancak vc ancak dünya güzeli prensleri münasip görürdüm. Yirmisinde. yirmi İkisinde gözlerim yavaş yavaş semalardan yeryüzüne doğru çevrildi. Fakat oranın da yarı ma-şailaşmiş erkeklerini düşünüyordum.
Sonra gittikçe gittikçe hayallErim-den kırpmağa, ideallerimden fedakârlıklar yapmağa başladım.
Kendimi vaktiyle kırâllarln evlenebilecek bir kudret ve güzellikte düşünürken yavaş yavaş hakikate dönüyordum. Hayat da birçok sahalarda böyle değil midir?.. Mektepten ne ümitlerle çıkarız ve sonra ne İşler yaparız... Evlenmek hayallerinde de vaziyet- aynıdır.
postanesinin âdeta sabır-abla şunları
Nitekim hayalimde mabutlardan kır allara, kırallnrdan prensi ere-, prenslerden, alelade İnsanların en güzeli v* en kuvvetlilerine İndim. Oradan orta derecede İnsanlara ram oldum.
Vaktiyle ben de senin gibi *0 yaşındaki erkek sözünü ağız dolusu söylerdim. V8 onu kendisiyle mesut olunmıyacak kadar yaşlı bulurdum. Hattâ böyle bir erkekle evlendirilmek İstediğim zaman kendimi bir kuyuya atmağa kalkışmıştım. Ne çılgmlıkl..
şimdi bunu düşündükçe acı acı gülüyorum. Bir zaman geldi kİ 40 yaşındaki erkeği pek tabi! bir koca yaşında gördüm. Ve bu çağdaki adamla evlenmeğe razı da oldum.
Fakat o devre do geçti. Şimdi meselâ bugün elli yaşında birisi karşıma çıksa ve kafam, histerim de kendisiyle uygun gelse ne diye evlenml-yeml?..
Şimdi ben 60 yaşındaki adamı evlenmek İçLn yaşlı buluyorum. Yarın belki de kafa denglm 60 yaşında bir kocayı pek tabii bulacağım.
Görüyorsun kİ seneler geçiyor, ve biz İdeallerimizi zamana göre flyar etmesini, zamana göre onları kısma- , sini bilmiyoruz. İlk gençliğimde varacağım adamı lepiska saçlı olarak düşünürümü. Sonra kır saçlı bir erkeği de pekâla koca olabilecek bir vaziyette gördüm. Şimdi beyaz saçlıların da İyi bir koca olabileceğine kaniim. Genç kız. rüyalarla masal- j. larla en büyük İdeallerle ortaya çıkıyor. Ve bayat bu rüyaları, bu 5de- ,: allerl kırpmakla geçiyor. Mütemadi- I yen razı olmak, ve fedakârlık yap- : mak...
Sana dikkat ettim Geçen seneye kadar birçok taliplerin vardı. Ve sen l bunları mütemadiyen reddediyordun. I Bir senedenberl bunların ardı arka- ' sı kesildi. Vakıa, henüz 26 yaşında ' bulunuyorsun amma seni geçtiğim ve arkamda bıraktığım yolların üstünde görüyorum. O yollar yalnızlığa giden yollardır. Bunun İçin der- . hal evlen yavrum...n
(Bir yıldız)
Avustralya’da bu kulübün barında dünyanın en uzun bar tezgâhtarı var
Kulüp barının açılış saatini
Dünyanın en uzun bar tezgâhı Avustralyadadır. Avustralya birliğini teşkil eden hükmetlerden Victoria’nın şimalinde ve Yeni Cenubi Gal hükümeti hududunda bulunan Mil-dura şehrinde «çalışan adam kulübü» isminde bir toplantı ve eğlence yeri vardır.
Bu müessesenin kuruluşunun ellinci yıldönümü üç ay evvel eğlenceli merasimle kutlanmıştır. Törene davetli olanlar 285 yarda uzunluğundaki tezgâhın başında sıralanarak kadehlerini kaldırmışlardır. Bu kadar uzun bir tezgâh, düz hat üzere salona sığmıyacağındnn, T harfi şeklinde toplu bir şekle sokulmuştur
Masaya 20 garson hizmet etmiştir. Kadehlerin doldurulduğu, bir ucu bira varillerine müntehi pompaların sayısı 32 İdi. Kadehlerin sayısı binleri bulmuştur.
Takriben çeyrek kilometre uzunluğunda bulunan bu tezgâhtan başka kulübün istirahat salonunda küçük bir bar daha vardır. Bunun tezgâhında âzami 200 müşteriye 9 garson hizmet ediyor.
Harb zamanında bıı barın ne müşterisi azalmış, ne de içki Halleri pek yükselmiştir. Harbden evvel biranın kadehi 4 pens İken, harb esnasında ancak 6 pensi bulmuştur.
bekleyen biri ve kulübün ban
GÜNÜN MEVZULARI
(Baştarafı 4 üncü sayfada) dunlar bakımından, çok mahzur, ludur. Bugünkü kazanç vergisi rejiminde bazı hayır mtiessesele. rine yapılan yardımlar masrafa geçirilebilmekte, bazıları maliye, ce masraf olarak kabul edilme, mektedir. Bit ikinci muameleye tâbi tutulan bir çok hayır cemi, yetlerl. iane, toplamakta, sırf bu yüzden, zorluklarla karşılaşmak, tadır. Hayır İşleri ile az çok uğ, raşmış olan kimseler bunu pek iyi bilirler.
Eğer masrafa kaydetmemek hükmü tasan metninde görül, düğü gibj mutlak olur ise hayır cemiyetleri için zor bir devre baş. lıyacak demektir. Bir taraftan çok geniş İçtimaî tesanüt düşün, çelerine dayanan tasarıya böyle bir hükmün girmiş olması hayretimizi mucib olmaktadır.
Matrahın tayininde, bir sene, yi, başı ve sonu mutlak olarak çizilmiş bir devre olarak kabul etmek belki pratik bir zarurettir. Fakat hayat ve iş hayatı kati hu. dutları tanımaz:-bir tlcaretha. nenin hayatı sene bitmekle durmaz, Bunun hayatında, devam esastır. Bir sene içinde tekemmül etmiyen işler gelecek seneye kal. djğı gibi, bir senenin zararları da, ertesi seneye intikal eder ve isletmenin seyri üzerinde mües. s’.r olur.
Gelir vergisi kanununu seneyi kapalı bir devre saydığından bir bilânçoda tahakkuk edecek zara, rın ertesi seneye devri caiz olmı. yacaktır. Yani bu kanun ile ha. zine müteşebbislerin kârına or_ tak olacaktır, fakat zaranna ka. rışmıyacaktır. Halbuki bir «İş» in zararı da hlc olmazsa iki veya üç sene, gelecek bilâncolara devre, dilebilmelidir. Bu esâs o kadar doğra ve haklıdır ki. ayni tasanlar serisine dahil bıfunan «Ku. rumlar vergisi, projesinde 16 inci maddenin 6 inci fıkrası ile «İki yıldan fazla nakledilmemek şartı ile. geçmiş senelerin malî bilânco larına göre tehassül eden zarar, lar» in, matrahın tayininde in. dirime tabi tutulması kabul olunmaktadır.
Kurumlar için yerinde olarak kabul edilen bu esasın, diğer tüccar mükelleflere tatbik edilme, mesi iki ölçü İhdas etmek gibi bîr haksızbk, müsavatsızhk ol. muvor mu?
Bu farkı proje sahiplerine tel. kin eden her halde şahsî mükel. leflere karşı itimatsızlıktır. Fa. kat sebep ne olursa olsun. İki ne. vi mükellef arasında bu kadar bariz bir fark gözetmek her hal. de caiz değildir. Esasen, birbirini tamamlıyan tasarılar arasında ahenk ve müvazilik de bulunması lâzımdır.
CEVAT NİZAMÎ
! Bardan çıkan müşteriler
Bu barın bir hususiyeti vardır: Her . saat açık olmayıp 24 saatte ancak 2 saat gelenler tezgâh, başına kabul . olunur. Bu İki saat, saat 12 İle 1, ak-. şam dahi 5 ile 6 arasındadır. Barın ‘ kapısında koca bir duvar İlânında t barın açık olduğu zamanlar büyük saat resimleri üzerinde gösterilmiş ve bir de kronometre saat konulmuştur.
Barın açılacağı zaman yüzlerce müşteri bir gözleri cep ve bilezik saatlerinde ve diğer gözleri barın saatinde olduğu halde, sabırsızlıkla ke-[ rahet vaktini beklerler.
• Kulüp ve barları erkeklere münhasır olduğundan. İçeriye katiyen kadın alınmaz. Ancak emri hayır İçin ter-
• tlbolunan balolarda kadınların da bu ■ memnu müesseseye girmelerine mü-. saade edilmektedir.
, Erkekler kendi kendilerine olduk-ı lanndan, barda ve diğer salonlarda . gayet serbes ve lâübali olarak eğlenirler. Bahusus kapandığı zaman,
• bardan çıkış çok eğlenceli ve alaylı olur.
Kulüp, eğlence yejl olmakla beıa-. ber, emri hayra da büyük hizmetleri . vardır. 1944 senesinde kulübün umumi hasılatından 1,261 İngiliz lirası emri hayra ayrılmış ve bu para mahalli 23 hayır müesseseslne dağıtıl-nutşır.
Miidura’dakl esas hastanede yatan hastalara kulüp her hafta sigara -e . çikolata dağıtmıştır. Kulübün on binlerce kitabı bulunan kütüphanesi, âzalara, okumak üzere kitap vermektedir. okuma salonunda bütün Avustralya ve tngillz İmparatorluğunda çıkan başlıca s.-.zete ve mecmualar okunur. Azalar için banyo ve duş yerleri, altı masalı bilardo salonu ve muhtelif kâğıt oyunu daireleri vardır. Bahçesinde dokuz delikli golf veri vardır.
Kulüpten yalnız erkekler istifade etmekte, kadınlar uzak bulundurulmaktadır. Hattâ kulüp âzalarının her hangi bir sebeple, kendilerini görmeğe gelen zevce ve kızlarının kulübün eşiğinden ayak atmaları şiddetle yasaktır. Bunlar İçin bahçenin öte başında bir bekleme binası yapılmıştır. | Buraya gelen kadınlar, erkek hademe vasıtasle koca ve babalarına haber i •gönderirler. — f.
G"n Dogmadan Paris
edebi roman
^azan: Loıııs Bromfield Tercüme eden: Vâ . Nû ——— Tefrika No. 59» —
— Tiyatro saatine kadar burada beklemeği tercih ederim.
— Lulgl’ye gitmezsek şüphe uyandırırız. Nicky için fena olur, hepimiz İçin de.
Kadın bir an düşündü:
— Evet, doğru.
— Yapacak yalnız bir şey var: Hiç bir şey olmamış gibi hareket etmek. Fllomena, mültecilerden bazılarına haber vermeğe muvaffak olmuş. İçlerinde, ikisinin, üçünün saklandığı yeri biliyordu. «La Blche» de bize yardım edecek. Almanlar «La Blche» 1 deli sayıyor. Bu yüzden endişesine sebep yoktur. Her halde o derece deli değil. Almanların tahmin ettiğinden pek akıllıdır. Fllomena ve «La Blche» bu akşam, lokanta civarında bekleyecekler, öbür mültecileri, lokantaya gelmeden evvel İkaza çalışacaklar.
RoKle şöyle diyemedi:
«— Bunun böyle olacağını biliyordum Nlcky'yl Amerlkaya benimle se-raber gelmeğe Zorlamam lâ?4m olduğunu biliyordum.»
Bu safha geçeli çok olmuştu. Lean'
la Nlcky'yl tahrik eden o büyük heyecanı kendinde ilk defa olarak biraz duydu. .
— Lulgl'yl nereye götürdüler? Mümkünse kendisine yardım etmemiz lâzımdır.
— Bilmiyorum. Marla’ya bu hususta malûmat verdiklerinden şüphe ediyorum. Mümkün olursa bu akşam bunu ondan sorarız,
Ayağa kalktı:
— Hemen gidersek İyi ederiz. Bizim cihetimizden her şey tabii görünmelidir.
Kadın, Nlcky’ye bir pusla bıraktıı
«Hemen tiyatroya gel. Şayet orada değilsek bizi bekle. Biz Lulgl’ye gitmiyoruz.»
Bu puslayı büyük bir zarfın İçine koyup zarfı, pembe selen perdeli odaya Arjantinlinin yatağının ortasına bıraktı. Nicky, buraya banyo yapmak ve üst baş değiştirmek için gelecekli. Yatak örtüsünün çarpıcı pembesi ortasında, dört köşe beyazlığı görmemezlik edemezdi.
Çıktıkları vakit. Lâon, ona:
— Başka bir şey daha var, — de-
di. — Filomena’nın küçük köpeğini öldürmüşler. Köpek onların peşi sıra havlamış. Onlar da hayvanı, çizmeleriyle tekmeliyerek öldürmüş.
Luigl’ye lâkayıt adımlarla, çok defa girdikler! şekilde girdiler. Salon boştu. Yalnız bir Alman subayıla bir Alman çavuşu, spaghettl yiyor ve Chl-antl İçiyordu. Subay, her akşam, lokantaya, he^ akşam müşterilerin kâğıtlarını yoklamaya gelen, adamdı. Selâmlamaksizın onlara başıyla bir İşaret yaptı ve somurtuk. bir surat takındı. cRabıtalılık» artık adamakıllı ortadan kalkmıştı. Subay şimdi her akşam, bu Lulgl müşterilerinin kendisiyle alay ettiklerini öğrenmişti.
LÖon Rozle’ye:
— Otur.
Mantosunu çıkarmağa yardım ederken. İlâve etti:
— tşl ben İdare ederim.
Oturdular. Mor mürekkeple yazılmış yemek listesini gözden geçirdiler. Sonra Leon çağırmağa başladı:
— Lulgl I Lulgl!
Cevap veren olmadığı İçin, tekrar:
— Lulgl I Lulgl I
Yine cevap yok. Alman subayı dönerek:
— Lulgl burada değil! — dedi. — Tevkif edildi.
Leon:
— Tevkif mİ edildi? Niçin? — diye sordu.
Alman, kaba kaba:
— O cihet bizim bileceğimiz İşi - karşılığını verdi.
— Peki, karısı?
— Zannederim, mutfaktadır.
Bir şey söylemekslzln. Leon kalktı; mutfağın kapısından geçti. Roxie, tiyatro müdürünün arzusunun da bu olduğunu biliyordu: Maria İle yalnız kalıp konuşmak fırsatı,
Listeyi tetkikte devam ettiği sırada: Alman subayının, kendisini süz düğünün farkındaydı.
Bir müddet sonra, adam:
— Buraya sık sık mı geliyorsunuz, matmazel? - diye sordu.
Roxle, onun âdeta hürmetle konuştuğuna şaştı. Başını kaldırarak cevap verdi:
— On seneden beti, tiyatroya gitmeden evvel her akşam yemeğimi burada yerim.
— Dostunuz Lulgl’nln başına işler açılması acınacak şeydir.
— Ne yapmış? - diye sordu.
Bu sefer erkek lütfen cevap verdi:
— casusları, komünistler! ve yahu-dllerl saklamış.
Gayet sakin bir İfadeyle kadın dedi kİ:
— Başına İş açılması pek yazık. Hakikaten İyi adamdır.
— Bugünkü günde ilhamlarını fena yerden almış çok İnsanlar var. Siz, Amerikalı olup bütün bunlardan hariç kalmakla talihlisiniz.
Televizyon herkesin merakını kamçılıyor
Halkın istedikleri, tiyatro ve varyeteden direkt yayınlar verilmesi, törenlerle spor maçlartdtf
Bir İngiliz muharriri yazıyor: İlk cihan harbinin gürültüleri tamamen yatışamadan radyo ile neşriyat sistemi evvelâ delice bir fikir olarak bütün dünyayı dolaşmış ve sonradan hakiki bir ilim halinde meydana çıkmıştır.
Tarih şimdi tekerrür etmektedir. Bu sefer yeni «oyuncak» televizyondur ve İngllterede olduğu gibi Ame-rlkada da herkesin dikkat nazarım çekmektedir, İngllterede televizyon İlk devrelerini İkinci cihan harbi patal madan evvel geçirmiş ve 1939 da küçük dinleyici kütlesine rağmen, üç senelik bir hizmete sahlbolmuştu.
Şüphesiz kİ, İngilteredek! 20,000 televizyon perdesi, tekrar faaliyete geçer geçmez dünyaya yayılacaktır. Beş buçuk senelik bir darlık ve İstirahat noksanlığından sonra halk tabiidir ki, eğlenmek İhtiyacını duyacaktır.
Evde televizyon buna çok İyi bir karşılıktır. Bir senedenberl devlet, radyo İdaresi ve ticari şefler Avrupa harbi sona erince bunun derhal yürürlüğe geçmesine mâni halleri tetkikle meşguldürler. Almanyamn yı-kılmaslyle herkesin nazarları Lord Hankey İdaresindeki Televizyon komitesinin faaliyetine çevrilmiştir.
Televizyon çok masraflıdır
Evvelâ mail ciheti ele alalım. Harbden evvelki B B. C. nin televizyon servisi hâzineden hususi yardım görürdü. Bu arada televizyon neşrlya-tile ses yayını arasındaki tahstsat nispeti hiç açığa vurulmamış olduğundan, şimdiye kadar televizyonun çok pahalıya malolduğu kabul ediliyordu. Yalnız âdi yayımdaklnln üç misli adama İhtiyaç vardı. Teçhizat masrafı ise en aşağı gene bunun üç misliydi.
Muhtemel göründüğü veçhile, B. B. C. televizyon kontrolünü da ele alırsa 10 şlünllk dinleme ücreti hiçbir zaman televizyonu İdare etmlyeeek-fcir. Daha yüksek bir ücret almak İmkân dahilinde olmakla beraber henüz kati değildir.
ingmerede radyo ticareti, trtrrtz-yonıın harbden evvelki standardı üzerinde yeniden canlanmasını kolaylaştırır.
Bilhassa harb esnasında müttefik İlmi ve fenni tecrübelerinin verdiği neticeler bunu çok tekâmül etmiş bir halde meydana getirmeğe yardım edecektir.
Aleksandriapalasta tesis edilmiş olan televizyon İstasyonu bütün harb esnasında İşler bir halde tutulduğundan az bir saha dahilinde yirmi dört saatlik bir program tatbik edilebilecek bir durumda bulunmaktadır. Bunda meleke kesbetmlş olan eski İşçileri sulh başlangıcında eski işlerine dönmeği candan İstemektedirler.
Fiat yarı yarıya düşecek
Harbden evvelki televizyon Railerine - nazaran yetil televizyonun bir takım değişiklikler ve daha ucuz fl-atlerle müşteriye daha cazip geleceği düşünülmektedir. Yeni televizyon cihazlarının, harbden evvelki flatı olan 50 İngiliz lirasının nısfından fazlaya satılacağı düşünülmektedir.
Başta en çok istenen aktüallte ser-vlslerlle tiyatro ve varyete yerlerinden direkt yayınlar ve harici haberlerde-tören ve spor maçlarıdır. Listenin başında filim haberleri gelmektedir.
Bunlar oynanan mimlerin kısa parçalarını ve şahıslarım gösteren tenkid mahiyetinde programlar olacaktır. Ayrıca stüdyodan tam filimler gösterilecektir.
Televizyonun çabukluğu yanında diğer bir İyiliği de mahremiyetidir. Küçük perdenin üzerinde görünen canlı şahıslar sanki evlerin içine girerek dlnllyenlerle doğrpdan doğruya ve serbestçe konuşur gibidirler.
Meşhur filim yıldızı Oreer Garson çok renkli ve canlı bir spiker olmuştur. Bern ar d Shaw da eserlerinden biri televizyonla verildikten sonra sahneye çağırılmıştır. Meşhur radyo komiği Tommy Handley televizyon yıldızı olarak yeni mesleğine başlamıştır. Televizyonla gösterilen meşhurlar listesi sayısızdır
I RADYO
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
18.00 Dans orkestrası, 18.45 Semai ve şarkılar. 19.00 Haberler, 19.20 Geçmişte bugün, 19.25 Salon orkestrası, 20.15 Pazar Gazetesi, 20.30 Fasıl, 21.00 Piyano ile caz parçalan (pl.i, 21.15 Şarkı ve türküler. 21.35 Müzik. 22.00 Dans müzllğ (pl.), 22.15 Yurtta spor, 22.30 At yarışları neticeleri, 22.35 Dans mÜ2İlğ (pl.), 22.45 Haberler.
Yarın sabahki program
7.30 Hafif müzik (pl.i, 7.45 Haberler, 8.00 Hafif müzik (pl.i, 12.30 Şarkılar. 12.45 Haberler. 13.00 Salon orkestrası.
Fransa ile ticaret
Fransa ile memleketimiz arasında takasla ticari münasebetler başlamıştır.
Fransaya kitre mukabili tıbbi ecza verilmektedir. Fransa lle resmi bir ticaret anlaşması yapıldıktan sonra alış veriş daha ziyade gelişebilecektir.
B Gömlekiş M
BİRİNCİ SINIF GÖMLEKÇl
Sirkeci Hamidlye cad 27
Tel: 2009G■■■■■i
KÜÇÜK HABERLER
■k Yaz için sayfiyelere çıkanların : şehre İnmeğe başlamaları üzerine bu semtler fırınlarına verilen un miktarlarının yavaş yavaş tenzil edilmesine karar verilmiştir. Bir ay kadar bir müddet sonra fırınlara verilen un miktarları yaz başlangıcının aynı olacaktır. Bazı semtlerde ya« mevsimi İçin açılan fırınların bir kısminin da kapanacağı tahmin ediliyor.
Şk Vilâyet dağıtma bürosu elinde bulunan 370 bin çuvalı İhtiyaç sahiplerine dağıtmaktadır. Bir hafta içinde 200 bin çuval dağıtılmıştır. Kalan miktarın da sahipleri tarafından bir an evvel alınması temin edilecektir.
ir Ekonomi Bakanlığı bölge sanayi birliğine gönderdiği bir tamimle son günlerde çorap sanayiinde hissedilen darlığın sebeplerini sormuştur. Bu münasebetle birlikte çorapçıların ve birlik ileri gelenlerinin İştirakiyle bir toplantı yapılmıştır.
Toplantıda çorapçıların suni ipek ipliği ile merserize iplik ihtiyaçları tesbit edilmiş ve bir rapor hazırlanmıştır.
* Küçükpuza-da bulunan bir fırında itina lle temizlik yapılmadığı İçin burasının 5 gün kapatılmasına karar verilmiştir. Karar eylülün 26 sında tatbik edilecektir. Bundan başka Kumkapıda bulunan bir fırın da hamam böcekleri görüldüğünden üt gün kapatılmıştır.
Kadın süratli ve keskin bir nazarla bakarak subayın bir şüphesi olup olmadığını. kendisile alay edip etmediğini keşfetmek istedi. Fakat adamda tesadüfi bir samimiyetten başka bir şey göremedi.
’ Leon geri gelip Roxie'ye döndü.
— İyisi mi başka tarafa gidip yemek yiyelim. Maria öyle İstiyor.
Kadın, cevap vermeksizin kalktı. Mantosunu giydi ve çıktılar. Alman subayının önünden geçtiği sırada, Leon:
— Afiyet tlsun! - dedi.
Fakat kapı üzerlerine kapanınca:
— Pis herifi - diye İlâve etti.
Lokantadan uzaklaşmaksızın konuşmadı. Ancak ondan sonra:
— Nereye götürdüklerini bilmiyor. Gitmemizi istiyordu... Sebebini anlı-yamadım.
Roxle:
— Lulgl'nin nerede bulunduğunu öğrensek, İhtimal bir yardımda bulunabilirdik! - dedi.
Yavaş yavaş yürüdüler; zira mehtapsız bir geceydi. Hava, bulutlarla kaplıydı: ve karanlık, kadife gibi tatlıydı.
Erkek derhal cevap vermedi. Nihayet:
— sanırım, sen, nereye götürdüklerini keşfedebilirsin 1 - dedi.
— Ben ml?„. Nasılmış o?
— Dostun komutan vasıtaslle.
— Çok tehlikeli.
Leon şöyle dediğini İşitti:
— Hiç tehlikeli değil. O. sana dair her şeyi biliyor. Her akşam Lulgl’de yemek yediğine dair malûmatı var. Bizim zannettiğimizden çok daha fazla şeyler de biliyordur. Kendisine sey İçmekliğin Icabeden şeyler şunlardır: Lulgl’nln dostu olduğu-
nu, onu senelerdir tanıdığını, yerini öğrenmek İstediğin! bildirirsin.
— Lulgl'de yemek yemek âdetinde olduğumu nereden biliyordur?
— Evvelâ, şüphesiz bunu ona söy-lemlşstndlr. Sonra da, dostun göründüğünden pek daha ehemmiyetlidir.
— Nasıl yani?
— Sadece generalin yaveri olmakla kalmıyor. Bu unvan onun yalnız nıkabıdır; başka bir şeyi gizlemeğe yarıyor.
— Nereden biliyorsun?
— Emin değilim amma, keşfettiğimi sanıyorum. Orduyla ancak lklnol plândan ilgileniyor. Hakiki vazifesi Partl'dlr,
— Bunu nasıl anladığını keşfedemiyorum.
— İnsan bilmediği şeyi İfşa eds-mez. Şayet bu kaide mevcut olmasaydı şimdi sana her sırrı anlatırdım.
Kadın, tiyatro müdürü konuştuğa sırada onun yüzünü seyretmekten hoşlanırdt (Arkası varı
Sahile 7
23 Eyiuı ıv^ö A J
| - İŞ ARIYANLAR
AKÇI KADIN İŞ ARIYOR — Alafranga, alaturka yemek pişirmesini fevkaJAde pişirebilin Istan buldan harice gidemez. Telefon: 83931 455
— ı
LİSE ON BİRİNCİ SINIFI — Okumuş bir Türk genci hususî müessese veya ticarethanelerde bir İş aramaktadır. Akşamda T. B. rumuzuna müracaat. 412 — 3
İNGİLİZCEYE AŞİNA - Diplomalı ve tecrübeli bir hemşire evlerde yahut hususi müessfsede ve şirketlerde iş arıyor. (Akşam'da Hemşire T T. riimuzuna müracaat edilmesi. 422 — 1
BİR GENÇ KEZ — Vezne İşlerinde ihtisası olan kendisine münasip iş arıyor. Akşamda A. L. E riimuzuna mektupla müracaat. 411 — 3
İKTİSAT FAKÜLTESİ — Talebeyiyim. Haftada bir gün öğleden sonra İzin verilmek, şartlyie her hangi bir büroda çalışmak istiyorum. Kefalet verebilirim. Akşamda F. T. rumuzuna müracaat. 413 — 1
2 İŞÇİ ARIYANLAR
AMBALAJ İŞİNDE — Çalışacak küçük bir kıza ihtiyaç vardır. Bah-çekapıda Salih Necati eczanesine müracaat. 368 —
TARAKÇI BOBINUVARCI — Ve motörle lâstik makinesi için işçi alınacaktır. Her pazartesi günü saat ondan on ikiye kadar Çorap Yapımevi Sirkeci Demirkâpı istasyon arkası 13 No. ya müracaat. 384 — 1
BAYAN ARANIYOR — Mecmua işinde çalışmak için kusursuz yazı yazan ciddi bir bayan aranıyor. Talip olanlar adreslerini mektupta e) yahşiyle bildirmeleri (posta kutusu 2173 Beyoğlu) 400’ — 1
TERZİ BAYAN ARANIYOR — Dikişte ihtisası olan ve öğretmenlik yapabilecek kudrette bir terzi bayan aranıyor. Beyazıt: ı Baysal Biçki Kursu) na müracaat. 421 — 2
SATILIK EŞYA
İŞLER VAZİYETTE — Har kon çorap makinesi alınacak, Aşlr Efeııdl sukak El-Kâtip han 45/9 numaraya müracaat 375 —
RADYO TAMİRCİLERİNE — (J. NEUBERGER) markalı muhtelif tip lâmba, rezistans, kondansatör ve Noitajlan tam Olarak ölçen çok mükemmel bir ölçü âleti satılıktır. Müracaat: Postahane karşısında Ar FOTO Üsküdar. 342 —
OTOMOBİL ALMAK VEYA SATMAK ISTI YENLERİN — Mufassal mektupla İst. posta K. No. 618 e müracaatları. 917 — 2
KIYMETLİ PIRLANTA ÇIPLAK TAŞ — 5 krat 29 santim pırlanta çıplak tas Sandal Bedesteninde teşhir edilmektedir. 24/9/1945 pazartesi günü saat 14 te mezat ile satılacaktır. 395 —
SATILIK DENİZ MOTÖRÜ — Penta (İsveç), 12 beygirlik, 12 mil motör ve tekne yeni. Spor otomobil: Skoda, 5 lâstiği İle az kullanılmış. Her ikisini de görmek ve konuşmak İçin Suadlye İskele memuru bay Mc-cld’e müracaat. 399 — 1
SATILIK DİVAN — Çok ağır maileme İle yapılmış yeni hiç kullanılmamış bir divan satılıktır. Suadlye şaşkmbakkal berber bay Hllmlye müracaat. 393 —
ACELE SATUJK KOMPLE DOKUMA TEZGÂHLARI—Sahibinin taşraya gitmesi dolayıslle 4 adet yeni tezgâh, 1 adet çözgü makinesi, fazla olarak muhtelif numaralı demir torak ve küçük mekikleri v. s. ile birlikte müracaat: Sirkeci Tan oteli sahibi Musre t Vuran. Tel: 22170. 406 — 2
SATILIK YENİ MOTÖRSİKLET — Her şeyi tamam işler halde Doğu Kontuan Kuto han Galata. Telefon: «747. 488 _ j
PASTIRMA MAKİNESİ _ Aa kullanılmış gayet İyi vaziyette satılıktır. Müracaat Galata Tünel eaddesl Kardeşim sok. No. 2. 420 —1
SATILIK EV EŞYASI — Maçka’da Ödsen apartımanı 14 numarada müzayedCfliz muhtelif ev eşyam acele ratıl ittir . İstekliler her gün müracaat edebilirler. Tel: 80805 . 419 — 2
BATİLIK MOTÖRSÜZ TEKNE ARAMIYOR — Hakiki 7-10 ton aramda takımlı çatışır vasiyette taka Y*ya çektirme sistemi satanların Kasımpaşa AUktersane Tabaklar kwxxısı No. 1/1 de Osman Feridun’a mektupla müracaat. 426 —
BİR HİDROLİK PRES — Ve karış-tancı satılıktır, Müracaat Yen! postahane artası Elkâtip han odabaşı-424 _ 2
BALIKÇI KAYIÖI — Üç çifte, tekir ve uskumru ağı satılıktır, Galata Bankalar caddesi Merkez han 1. saat 15-17 arası müracaat, 410 — 1
j| — Kiralık — Satılık
PAZARLIKSIZ 150,000 — Beş yüz seksen üç metre saha 15 dükkânı ve on üç odayı havi Beya2itla tramvay yolunda satılık çek kıymetli ve İstikbali! büyük emlâk. Müracaat Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu Galata ömerâbit lıaa 23/2 telefon 42368 |
426 — 1
10,000 ve 15,000 LİRAYA — GÖZte-pede iki adet bahçeli ahşap köşkler biri 5 diğeri 8 odadır. Müracaat Ffr-di Selek Türk Emlâk Bürosu Galata Ömerâbit ban ikinci kat 23 telefon 42368 429 — 1
70,000 ve 80,000 LİRAYA — Biri ayda 750 lira diğeri ayda 550 lira kiralı 20 daireli ve 9 daireli Beyoğlunda ve Maçkada satılık kelepir apartmanlar. Müracaat Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu Galata Ömerâbit ban ikinci kat 23 No. Tel: 42368 ı30 — 1
50,000 - 60,000 LİRAYA — Ycşllköy-de şahane şahlık ve muazzam villâlar. Bu fırsatlardan İstifade ediniz Müracaat Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu Galata Ömerâbit han ikinci kat 23 telefon 42368 431 — 1
KASIMPAŞADA 5000 LİRAYA -13 Odalı Kasımpaşada 8000 liraya dokuz odalı Kasımpaşada 3500 liraya 3 odalı ve 1 dükkanlı kelepir satılık fevkalâde evler. Müracaat F'erdl Selek Türk Emlâk Bürosu Galata öme-âblt han ikinci kat 23 No. telefon 42368 . 462 —1
9500 LİRAYA — Cihangirde denize nazır ahşap ev - 8000 liraya cihangirde 8 odalı denize nazır ahşap kelepir evler satılıktır. Müracaat Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu Galata Ömerâbit han ikinci kat 23 telefon 42368 432 — I
KADIKÖYÜNDE — 12000 liraya kagir 17000 liraya betonarme 35000 liraya kâglr 32000 liraya kagir ve kelepir acele satılık evler. Müracaat Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu Galata Ömerâbit han ikine! kat 23 telefon 42368 433 — 1
KADIKÖYÜNDE — Modada Yeni Fikir sokak 14 No. ve Gündoğdu so-kağına cephesi olan 560 metre arsa maktuan 15000 liraya kelepir olarak satılıktır. Fırsatı kaçırmayınız. Müracaat Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu Galata ömerâbit han İkinci kat 23 telefon 42368 434 — 1
280,00ü — Giımüşsuyunda eşsiz ve kelepir 480 metrekare sahalı kaloriferli ve fevkalâde manzaraya hâkim satılık muazzam apartıman. Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu Galata Ömerâbit han 23/2 telefon 42368. 435 — 1
550.000 LİRAYA, 450,000 LİRAYA ve 350,000 LİRAYA — Beyoğlunda İstiklâl caddesinde eşi bulunmaz kelepir apartman ve iratlar satılıktır Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu Galata ömerâbit han İkinci kat 23 telefon. 42368 436 —1
25000 LİRAYA — Boğaziçinde Ye-nlköyde satılık yalı arsası 18000 liraya Rumelihlsannda deniz kenarında satılık yalı arsası Kadıköyün-de şifada deniz kenarında 28000 liraya ve Kaiamışta deniz kenarında 1200ı) liraya satılık yalı arsası Müracaat Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu Galata Ömerâbit han ikinci kat 23 telefon 42368 437 — 1
38000 LİRA — Bostancıda şahane villâ Göztepede 45000 - 50000 -100,000 - 200,000 liraya satılık eşi bulunmaz satılık villâlar. Müracaat Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu Galata Ömerâbit han ikinci kat 23 telefon 42368 438 — 1
20,000 VE 30,000 BÜYÜK ADADA VİLLÂ — 45000 liraya Büyükadada apartman 50000 liraya Büyükadada yalı 200,000 liraya Büyükadada ve Heybelladada yalı ve köşkler satılıktır. Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu Galata ömerâbit han İkinci kat 23 telefon 42368 439 — 1
8500 LİRAYA — Taksimde 6 odalı ev 13000 liraya Kadıköyünde Mühürdarda » odalı ev 37000 liraya Nl-şantaşında boş ev ve aynca yüzlerce her tarafta satılık evler. Müracaat Ferdi Selek Türk Bmlftk Bürosu Galata Ömerâbit bayı ikinci kat 28 telefon 42368 440 — 1
FENERYOLUNDA — 26000 liraya Çiftehavuzlarda 90000 liraya villâlar »e caddfboştanmda deniz, kenarında 10000 metre nhtımlı orsa 00000 liraya acele satılıktır. Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu Oalata ömerâbit han lknlcl kat 38 No. telefon 42306 441 — 1
FERDİ SELEK TÜRK EMLÂK BÜROSU — Taröyenin en büyük ve eli en uğurlu «nlâk bürosudur. Emlâk almak ve «atmak İçin kendisine müracaat etmtyenler ne kadar pişman olacaklarını aonra takdir ederh-r. Almak ve ratmak için mutlaka müracaat edlnfz. Galata ömerkMt han fklncl kat 38 telefon 43868 442 — 1
BATİLİK APAKTIM AN — 4 kattı yoğlıboyah yarım kâgtr, bahçeli, arkasında 2 kafi k>r w satılıktır. Semin faıOı matbaaya tiverişHdlr. Müracaat Cağakığlu TedlgOn matbaası yanında. w — ı
MALTEPEDE SATILIK ARAZI — Maltepe Başıbiiyük Narlik Çiftliği yolu üzerinde Süreyya paşa çiftliği yanında ıe dönüm dönümü 800 liraya acele satılıktır. Taksim - Cumhuriyet meydanı Emlâk Yurdu. Telefon 84439 451 —
DEVREN ALINACAK — İşlek bir yerde İnhisar maddeleri satan bayi dükkânı devren alınacaktır Kadıköy veya civarında olan tercih edilir. Ki-zıltoprak Reşltpaşa sokak fi numarada F'riduna tafsilâtlı mektupla bll-dirilmcsl 331 -
“JUJİÎSU,, ADINDAKİ JAPON GÜREŞİNİN MAHİYETİ NEDİR?
Bu güreşin bir takım hilelere dayandığı, bunların da eskiden bilindiği anlaşıldı
23000 — Cihangirde İki kat üzerine S odalı içinde banyosu bulunan bahçeli sahibi tarafından boş olarak teslim edilecektir. Taksim - Cumhuriyet meydanı Emlâk Yurdu. Telefon 84439 452 —
40,000 LİRAYA — Şişli Bomonti İstasyon civan iki kat üzerine dörder odalı önü arkası bahçeli villâ şeklinde apartman satılıktır. Taksim -Emlâk Yurdu telefon 84439 453 —
SATILIK KELEPİR ARSA — Sua-diye Şaşkın bakkal asfalt üzerinde yüzü 22, derinliği 94 metresi 20 liradan satılıktır. Taksim - Cumhuriyet meydanı Emlâk Yurdu telefon 84439 454 —
10,000 LİRAYA — Kadıköy Yoğurtçu Parkı karşısında 5 odalı geniş balkonlu 400 metrc meyvalı bahçesi bulunan ve sahibi tarafından boş olarak teslim edilecek olan ahşap ev satılıktır. Taksim - Cumhuriyet meydanı Emlâk Yurdu Telefon 84439 449 —
10,000 LİRAYA — Kadıköy Yoğurtçu Parkı karşısında 91 metre yüzü 90 metre derinlik 2 odalı bir kat üzerine banyolu bahçeli sahibi tarafından boş teslim edilecek olan kagir ev satılıktır. Taksim - Cumhuriyet meydanı Emlâk Yurdu Telefon 84439. 450 —
70,000 LİRAYA — Pangaltmın en şerefli yerinde köşebaşı beş kat altında dört dükkânı bulunan senede •1600 lira temiz Iratiı satılıktır. Taksim - Cumhuriyet meydanı Emlak Yurdu Telefon: 84439 447 —
MAÇKADA — 6 odalı, bahçeli balkon ve taraçoh banyo, hava ga2i ve elektrik tesisatlı yeni yapı bir ev boş teslim satılıktır. Adres Teşvikiye Hacıeminef. Sokağı 1/3. 444 — 2
BOĞAZDA YENİKÖYDE SATILIK ARSALAR — Sipahlocağı yanında arsalar satılıktır. Gezmek için her gün öğleden sonra içindeki bekçiye müracaat. Telefon 81870 saat 19 - 21. 409 — 1
KELEPİR SATILIK KÂRGIB ju»ARTMAN — Cihangirin iyi mev-îdlnde dört yol ağzında, üç»daireli üçer odalı, konforlu, apartmon ıkl dairesi boş teslim arsasiyle 28000 liraya (Deney Emlâk). Galata rıhtımında Kefeli Hüseyin han No. 2 Tel: 43840 404 — 2
7500 LİRAYA ACELE SATILIK EV — 9 oda bahçeli ahşap köşe sağlam çarşı yakın kısmen boş teslim edilir. Beşiktaş Misırhoğlu No. 76 İsmail. 403 — 4
TEPEBAŞI — McşruylyCt caddesinde bulunan 159 No, lı kıymet kıraathanesi acele satılıktır. İstlyenler akşam saat 10 dan sonra bayan Kıymeti görebilirler. 407 — 1
SATILIK KIYMETLİ ARSA — Fe-neryolu, Seiâmi Çeşme, Hacı Mehmet Efendi asfalt sokağında, tramvay durağına yüz metre mesafede ağaçlı, köşe başında İki cepheli güzel arsa satılıktır. Fincancılar sokak Mahmudiye hanı karşısında No. 32 ye müracaat. 415 — 5
BİR TÜRK BAYI İÇİN — İngiUzce konuşula* aile içinde konforlu oda aranıyor. Ailenin İngiliz olması şayanı arzudur. Teklllferin tel 20090 ya müracaatları. 419 — 2
KİRALIK KATLAR ARIYORUZ -Eşyalı ve eşyasiz olarak Beyoğlu vc civarında 2 den 8 odaya kadar aranmaktadır, Beyoğlu Havagazı şirketi karşısında Yıldız Emlâk. Telefon: 43376. 427 — 1
YAZLIK VİLLÂNIZI ŞİMDİDEN ALINIZ — Bostancnın en güzel bir mevkiinde fevkalâde konforlu bütün vesaite yakın boş sene muayyan taksitlerle 38000 Uraya acele satılık villâ. Görmek konuşmak satın almak İçin Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosuna müracaat. Galata ömerâbit h&n 28/2. Telefon; 42368. Bu fırsatı kaçırmayınız. 416 — 2
TAKSİMDE — Konforlu 2-3 odalı btr daire kiralanacak veya tş-yasiyle devren satın alınacaktır. Tekliflerin 20096 ya müracaatları. 420 — 3
E-MSALİ ENDER BATİLIK KELEPİR APARTIMAN — Kurtuluşta tramvaya 3 dakika, manzaralı, beşer odalı, 1« daireli, bahçeli, geniş cepheli, loamen boş »eslim, «partim 06000 liraya satılıktır. (Deney Emlâk) Galata Kefeli Hüseyin han 2 Tdö-fon 48840 446 — »
60,000 LİRAYA _ Ankara-dn Yeni-şehirde 8 odalı bütün konforu hal* çinde garojı bulunan vlllA raUlılrtır. Taksici - Ounûhuriyct meydanı Emlâk Yurdu Telefon 8*489 448 —
KİRALIK — 40 - 80 kişi alacak talebe yurdu olmağa elverişli bina aranıyor, sirkeci Güzel Samsun otelinde Eyübpfelıı,_____________383 — 2
BEYKOZDA caddede Yerli Mallar Pazarının bulunduğu bina ile karşısındaki 106, ve 108 No. 11 üç No. Telefona müracaat.
İskete yakınında
104. ev satılıktır. 24111 394 — 1
SATILIK KELEPİR ARSA — Beşiktaş: Kıhçall Aşariye caddesi her türlü inşaata müsait Çapa marka fabrikası karşısında takriben 4000 metre kare fevkalâde manzara tamamen deniz görür. Müracaat; Telefon 20030___________________380 — 2
BOŞ SATILIK İKİ KAGİR EV — Fatihte taksilerin durduğu cadde nihayetinde köşede yedi, diğeri beş odalı 17000 ve 16000 liraya. Müracaat: Aynı caddede 10 numaraya.
391 -4
SATILIK FEVKALÂDE GÜZEL EVLER — Geniş arazi İçinde Bostancı Küçük Yalı İstasyonu yanında dörder oda ve teferruat manzaralı yeni evler boş olarafc. satılıktır. Bir görmek kâfidir. Müracaat Küçük Yalı İstasyon yanında bay Süleyman.
3B6
— I
ACELE SATILIK — Üst katı deniz görür gayet açıklı havadar Kadıkö-yünün merkezi yerinde Emniyet Sandığının yanındaki Halltağa caddesinde 19 No. h altında İki dükkânı ve 6 odalı ve İki büyük salonlu ve büyük, taşlığı mutfak hamam, her katta havagazı, bahçeli görmek İçin içindekilere veya 80037 telefonla müracaat. Tamirata muhtaç değildir ve bina yola keşlimiyecektir.
397 — 1
SATILIK KÖŞK VE ARSALAR — Erenköy, Demiryolu istasyonuna yakın, asfalt otobüs yolu üzerinde, yıllanmış çam, kestane, ıhlamur ve çeşitli meyva ağaçları ve İhata duvarı ile on bir parsel. Toptan, parçalı olarak satılıktır. Görmek İçin Erenköy Sultan sokak 110 No. ya baş vurulabilir._____________________179 _ t
SATILIK KÖŞK — Bebekte manzaralı muhtelif çam ve meyva ağaçlan akar su havuzlu beton sudepo-su İki dönüm bahçe İçinde iki katlı banyo ve konforlu telefon içi dışı yağlı boyalı ve Ankarada uygun fi-atlc satılık arsa Yenlşthirde Belediye garajı karşısında Cebeci asfaltı yakınında 420 metre murabbaıdır. Beyoğlu Havagazı şirketi karşısında Yıldız Emlâk telefon 43316 401 -
KİRALIK KÖŞK — Çamhcada tramvaya on dakika 5 dönüm bahçe içerisinde müteaddit çam, meyva ağaçlar bulunan köşkün 4 odalı müstakil bir bölüğü, aylığı otuz liradan kiralıktır. Taksim meydanında Kalmis apartımanı yanında Köseoğ-lu Ap. Nö. 5 müracaat. Tel: 41434 _________________________ 308 — 1
DEVREN SATILIK BAKKALİYE — Aksaray'da tramvay yolu üzerinde büyük bakkaliye mağazası devren satılıktır. Telefonu vardır. Telefon: 20937. 388 — 4
KİRALIK KATLAR — Şehzadebaşı tramvay caddesine nazır. Elektrik, tcrkos, havagazı, hamam. Turan tiyatrosu bitişiğindeki konağa müracaat^456
5,000 LİRADAN 500,000 LİRAYA — Kadar emlâk almak ve satmak ve İpotek yapmak lstlyenler kârlı İşi olup devir veya ortak Istiyenler Beyoğlu Büyük Parmakkapı cadde üzerinde köşe başı • No. 4 kat 2 Suhulet Emlâk Bürosu Zarif özalp’a müracaat. Tel: 423AB._____________297 — 24
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Sirkeci Hüdavendlgzr caddesinde Bozkıırt oteli altında bakkaliye dükkânı sahibinin dışarıya gideceğinden içindekilere müracaat, 280 — 4
DEVREN BATİLIK — İşlek telefonlu bakkaliye dükkânı. Osmanbcy Süleyman Nazif sokağı No. 67. Tel: 81534 380 —
SATILIK HAN ARIYORUM — Satmak arzusunda bulunanlar adresime müracaat. Mutavassıt kabul olunmaz. Osman Noyan Fatih Karaman caddesi 8. 372—1
18500 LİRAYA SATILIK İKİ EV — Üsküdar İskelesine on dakika mesafede Paşa Limanı İcadlye caddesin -de denize karşı zarif kâglr villâ yanındaki ahşap evle beraber satılıktır Bahçekapıda Ecuftcı Salih Necatiye müracaat. 307 —
ACELE SATILIK İKİ EV — İkisi sekizer oda, bahçesi, tuiubıaaaı, kuyucu tren İstasyonun a yakın manzaralı Bakırköy Yenimahalle Hat boyunda 100 - W2 No. h evler yatıhktu*. İçindeki er rahibine müracaat.
»(W -
Japonların Jujitsu oyunları pek meşhurdur. Bu oyun ilk defa olarak Birleşik Amerlkada, bundan 41 sene evvel, görülmüştür. Bütün dünya sporcularının alâkasını çeken, bununla beraber Garp âleminde mahiyeti pek az kişi tarafından bilinen ve esasında göz boyacılığından başka bir şey olmıyan bu acayip Japon oynu, Birleşik Amerlkada da spor ve heyecan Âşığı binlerce kişiyi uzun müddet alâkadar etmiştir.
Kendisini dünya Jujitsu şampiyonu diye tanıtan Katsuhuma Higashl adlı bir Japon, refakatinde Yamaşita ismindeki yamağı ve bir sûru de Jujitsu artisti bulunduğu halde, 1904 senesinde San Francisco'ya ayak basarak, bu Japon güreşini İlk defa Amerikalılara tanıtmak teşebbüsünde bulunmuştur.
Dalma büyük, bir halk kütlesi önünde gösteriler yapan bu Japon gençlerinin hepsi âdeta birer sihirbazdı. Kendi aralarında yaptıkları güreşlerde, o kadar mahirane oyun-, lar gösteriyorlardı kİ. herkes bu Ja-, pon güreşinin hakiki olduğuna ka-, nat getirmişti. Bunlar, hasım farının biitğlne dokundukları vakit, bilek derhal felce uğruyor, ellerinin yan tarafı ile bir vuruşta hasımIarını baygın bir halde yere seriyorlardı. Şampiyon, üzerine hücum eden hn-sımlarını serî bir hareketle birer birer başının üzerinden fırlatarak külçe gibi yere seriyor veya İki parmağı | ile gırtlağına dokunmak suretiyle hasmının nefesini kesip dizleri üzerine çökertiyordu.
Bu Japon Jujltsu'cuları göz boyayıcı oyunlarından manivela hareketlerini mükemmel başarıyorlar, ve gayet seri ve mahirane oyunfariyle halkı âdeta manyatizma ediyorlardı.
Higashl ve avenesi, Amerlkada büyük bir rağbetle karşılandı. Birçok belli başlı mecmua ve gazetede, Japon Jujitsuculan hakkında sütün sütün yazılar çıkmağa başladı ve bu suretle, kısa bir müddet zarfında Jujitsu ismi Amerikanın her köşesinde günün mevzuunu teşkil etti.
Higashl Amtrikada yaptığı turnede, meşhur Amerikan, boksörlerinden hiç birisi İle karşılaşmağa cesaret edemedi. Nihayet vasat derecede sayılan iki Amerikan güreşçisiyle çarpışmağa razı oldu, vc neticede herj İki Amerikan pehlivanı da Japonu güçlük çekmeden yere sererek mağlûp ettiler.
Bu vaziyet karşısında, Higashl. mazeret olarak, en dehşetli vc öldürücü oyunu olan 3 üncü pozisyonu tatbik etmekten sakındığın! ve onun için mağlûp olduğunu beyan etil. Boksörlerle karşılaşmak istemediğini, çünkü boksörlerin kolunu, daha İlk hamlelerinde ince bir değnek kırar gjbl kırabileceğini söyledi.
Saf halkı bu saçma sözleriyle kandırmağa uğraşan kurnaz Japon, aslında o zamanın dünyanın eiı maruf boksörleri diye şöhret kazanmış Tom Sharkcy. Jim Jiffries, Corberlt veya Bob Fitzsimmons gibi boksörlerden her hangi birinden yiyeceği bir tek yumrukla, derhal öbür dünyaya, aziz atalarının yanma gideceğini çok İyi biliyordu. Eğer Higashl. Gotch vc Bums’ln bilmediği fiziki savaşa âşinâ olmuş olsaydı bugün onun da İsmi Galllc vc Abcmathy gibi fen tarihine geçerdi,
AmcrlWh.li basımları, Hlgashiyi ne müşkll bir duruma sokmuşlarsa Japon her defasında oyunun 3 üncü kısmı, yani hışmın ölûmiyle neticelenecek olan hünerini tatbik etmekten çekindiğini bahane etmiştir. Hele] bir defasında eski hafif sıklet güreş şampiyonu Georgc Bothner İle yaptığı bir müsabakada Bothner Japonu, müthiş surette ezip mağlûp ederek büyiik bir seyirci kltUsi önünde maskaraya çevirmiştir. Bothner. bilâhare liasmı Jüponun beynelmilel gü-| re» nizamlarına uymayan hileli oyıın-Inr tatbik etmeğe kalkıştığını, fa-
kat gücün dalma oyuna hâkim geldiği U(irisinden şaşmıyarak Japönun bütün hatalı oyunlarını durdurmak suretiyle, yenmekte hiç zahmet çek-mcdlğlnl söylemiş tir.
Nevyork Atletik. Kulübünün meşhur güreş antrenörü H. F. Lee nar d, Jujitsu hakkında yaptığı bir demeçte kati olarak şu sözleri söylemiştir: «Gayet emin ve kati olarak sîzlere Japon Jujltsusunda, garp güreşçileri tarafından bilinmeyen hiç bir fazla oyun veya hünerin bulunmadığını söyllyebillrim. Juçitsu şark usulü bir güreşten başka bİD şey değildir;. Jujitsu bilen zayıf bir şahsın güçlü bir sporcuyu kolaylıkla yenebileceğine dair çıkan ve bütün dünyaya yayılan şayialar kâmilen bir sürü palavra reklâm ve propagandadan başka bir şey değildir. Ben şahsan böyle bir hâdiseye şahit olmak çok İsterdim.»
Hakikaten antrenörün dediği gibi, Amerlkada kimse böyle bir hâdiseye şahit olamadı. Jujitsu mütehassıs! diye geçinenlerden tek biri çıkıp da, maruf btr Amerikan boksorü veya güreşçisini mağlûp etmeğe muvaffak olamadı.
1907* den itibaren tefc bir Japon Jujitsu şampiyonu Amerlkada turneye çıkıp hiç bir pehlivan veya boksöre meydan okumağa cesaret edememiştir.
Jujitsucular Amerikalılardan öyle bir ders almışlardır ki. birkaç Japon tenisçisi atlet ve yüzücüsünden maada, güreş Jujitsu veya boks gibi kuvvete taalluk eden spor branşlarında tek bir Japon Amerikalılarla boy ölçmek cesaretinde bulunmamıştır.
Bugün Jujitsu, birçok garplılar için elân müthiş bir Japon güreşi vc silâhsız müdafaa sistemi diye telâkki edilmektedir. Jujitsu hakkında yazılmış birçok saçma broşür ve kitaplardan para yapanlar da çok olmuştur Bilhassa 1909 da Amerlkada çıkan «Jujitsunun sırları» adlı broşürlerden satın alan her küçük çocuk kaatil ve hırsızları yakalamak sevdasına düşerek bu broşürlerde bulunan hareketleri öğrenmeğe uğraşmış-lardır.
Meselâ Jujitsu hakkında yazılmış kitaplarda ilk ders, sizi tabanca ile vurmak veya kama ile bıçaklamak istiyen bir şahsın bileğine yapışarak onu omuzlarınız üzerinden geriye doğru hızla fırlatıp yere çarpmaktır.
Halbuki bu hareket Jujitsu kelimesi ortaya çıkmadan asgari 1000 sene evvel taatnmöm ermiş olan Catchas Catch Can güreşinde tatbik edilmekte idi, İngiliz güreşinde bu sisteme uçan tay namı verildikti.
Fakat bu tutuş hareketi mahcurlu görüldüğünden garp âlemi güreşçileri tarafından uzun müddetlen beri terkedilmişti. Buna sebep. OldUKça İyi bir atlet bu oyunu latblkn kalkışan hasmınm bacaklarına aynklariyle kenetlenerek, serbest eliyle karşısındakinin boynunu kırabiliyordu. Ju-J Us uda kullanılan «Tavşan Darbesi» denilen hareket, hazan ölüme sebebiyet verdiği için Amerikan boksör ve güreşçileri tarafından kullanılmaz olmuşsa da bu hileyi tekmil boksör vc güreşçiler mükemmel surette bilirler.
«Çekiç kilidi» imamın arkasından kolunu burmak dirsek tazyiki, muhtelif nelson hareketleri, chnnarles, makaslama tutmalar, direk, kilidi, nakavut yumrukları ve bu gibi diğer kalleşçe pis oyunlardan ibaret olan. 1700 senesi de CuzukJ namında bir Japon tarafından çıkarılarak Japon yad a gelişen Jujitsu de ki bütün oyun ve hileler, bu tarihten senelerce evvel, garp sporcuları tarafından bulunmuş, fakat sporcuların şanına yakışmadığı için beynelmilel boks ve güreşlerde bu kalleşçe oyunların tatbiki menedilmlştir.
MÜTEFERRİK
ORTAOKUL - LİSE TALEBESİNE — Tuna Dersevl’nde Riyaziye -Fizik - Kimya - Lisan kursları açılmıştır. Saat: 14 - 18 arasında müracaat. Tuna Derse vl, Atatürk bulvarı No, 88 İstanbul - Aksaray. ___________________103 — 3
ÜLÜMU ARABİYE VE İÇTİMAİYE OKUTMUŞ — Darülfünun mensuplarından bir »at, lstlyenlere içtimai ilimleri Türkçe Arapça ve Fransızca verebilir. Akşam gazetesinde A. Z. ye müracaat. 414 — 1
KÂRLI BİR İMALÂTHANE İÇİN — Altı bin liralık bir ortak aranıyor. İrnhat almak İçin müracaat: çarşı-ka.pi. tramvay cad. No. 90 446 — 1
KIŞ MEVSİMİ İÇİN HAZIRLIK — Dans bir sport aynı samanda sıhhate nafi hususi evlerinde öğrenmesini arzu edenler Beyoğlu Anadolu hanı geçidi karşısında Allyon sokağı Ma W a mikacaat Prof Panosyan.
408 — 1
ALTI AYDA İNGİLİZCE — Fnucett Sistemde seri neticeler. Birinci sınıf İngilizce ticari muhabere adresinizi Galata P.K, 1533 L. K, rüm. mektup-la bildiriniz.____________^5 — }
İNGİLİZCEYİ — Çok iyi bilen bir bayan altı ayda İngilizce öğretiyor. Mektupla müracaat edilirse şahsan gelebilir. Fosla kutusu 34 Kadıköy. ____________________ 425 — 1
İNGİLİZCE — Her nevi ticari, muhaberat ve tercüme ve İngilizce hususi dersler İçin Akşamda .İngilizce» rumuzuna müracaat._________423 — 5
MEKTUPLARINIZI ALDIRINIZ
Gazetemiz idarehanesini adres olarak göstermiş olan karilerimizden
A.B.C - Ş G - Y N O - Y T -İ.Ü — D. — DAD — Lisan.
T.R B — MJ5 — K.M — Fayton — Ru. İ.K — A.B.S — Tercüme — Tezgâhtar — MS-T — Y.S.Z — namlarına gelen mektupları idarehanemizden aldırmaları rtea
olunur.
*.ımr» I
A K Ş A M
23 Eylül 1945
Hububat ve Bakliyatın ihraç fiati evsafı ve şartlan hakkında
İthalâtçı ve ihracatçı birlikleri umumî kâtipliğinden:
İhraç edilecek hububat ve bakliyatın fiat evsaf ve şartla, rı Toprak Mahsulleri ofisi umum müdürlüğünden bildirilmiş olduğundan ilgili ihracatçıların malûmat almak üyzere İrtibat servisine müracaatları rica olunur.(12723)
İŞÇİ KIZ ARANIYOR
Lâboratuvarda çalınmak üzere işçi kıza ihtiyaç vardır. Müracaat: Ketenciler Sabuncu Han İdıls Lâboratuvarı,
Türkiye Şeker Fabrikaları a.s.
İstanbul Bürosundan:
Turhal Fabrikamız için diplomalı bir eczacı alınacaktır. İsteklilerin şartları öğrenmek üzere Bahçekapı Taşhanda Büromuza bizzat ııı lirama! lan'
Biri İzmirli ve diğeri BafralI müşterilerimiz için
Ayazpaşa, Taksim, Vali konağı Emlâk caddesi ve rana mevkide
biri 150 dlğtrl 200 bin liralık emlâk istiyorum. Emlâk sahlplerlnLn doğrudan doğruya yazıhanemizle alâkalanmaları rica olunur. Taksim Abdüihakh&mit caddesi No. 23/1. Tel: 33532
Tekel U. Müdürlüğü ilânları
1 — Derhal teslim şartıyla 15 - 22 beygir (P. 9.) takatinde bir adet Dizel alternatör gurubu satın alınacaktır.
2 — Satmak arzu edenlerin beygir (P. s.) takatini ve â2aml ftailerini gösterir teklif mektuplarını 28/9/945 tarihine kadar Tekel Genel Müdürlüğü müskirat fabrikalar şubesine bildirmeleri İlân olunur. (125911
Ankara belediyesinde n;
1 — Belediye binası yanında inşa edilmekte olan apartımana yaptırılacak olan elektrik, sıhhi ve kalorifer tesisatları İşi on beş giln müddetle ve kapalı zarf üstlüyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli ceman (77411) lira (891 kuruştur.
3 — Teminatı (5120» lira (59) kuruştur.
4 — Teminat Belediye merkez veznesine yatırılacaktır.
5 — Bu İşe girmek istlyenlerln (20) bin liralık kalorifer ve (10) bin liralık sıhhi tesisat İşi yaptıklarına dair vesika İbrazı ve tatil günleri hariç, en az İhaleden üç gün evvel Belellye başkanlığına yazı İle müracaat ederek vesika almaları ve bu vesikaları teklif mektuplarına eklemeleri şarttır.
6 — Bu iş 9 TO 945 salı günü saat 11 de İsteklisine İhale edileceğinden, şartname, kroki ve saireslnl görmek İstlyenlerln her gün Encümen kalemine gelebilecekleri ve İsteklilerin de 2490 numaralı kanunun 32 nci maddesine göre hazır Uyacakları teklif mektuplarını İhale günü olan 9/10/ 945 sah giinü saat 10 a kadar Belediye encümenine vermeleri. (12895)
Yüksek deniz ticaret okulu müdürlüğünden:
Geçici güvenme Miktarı_________Cinsi________________Bedeli Lira kuruş
1 adet Tam otomatik telefon santral makinesi )
2 • Mutavassıt makine )
l ■ Şarj redresörü votmetre ve ampermetre ile ) mücehhez -f
ı * Otomatik İmlâ nâzımı ) 8488
4 » 8 Voltluk akümiilâtör 85 amp. saat )
4 » » « > Bataryan 85 amp. S. 1
10 > Otomatik telefon makinesi )
711 46
23 Tesisat, malzeme ve işçilik
3000
9488
■ i — Okulumuza lüzumu olan 23 parça telefon makine ve eşyası ile bunların tesisi ve onarma işler! kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konmuştur.
2 — Eksiltme 8 Ekim 1945 pazartesi günü saat 11 de okul müdürlüğünde toplanacak satın alma komisyonunca yapılacaktır.
3 — Bu işe alt şartlaşmayı görmeği arzu edenler okul saymanlığına müracaat etmelidirler. Geçici güvenme İstanbul Yüksek Okullar Saymanlığı veznesine yatırılacaktır.
4 — Eksiltmeye iştirak edeceklerin 2490 sayılı kanunun 2 V* 3 üncü, maddelerindeki şartlan haiz ve bir defada bu işe benzer on bin liralık eşya ve tesisat onarmasını taahhüt etmiş ve başarmış olduğunu gösterir belgeyi komisyona İbraz ve 1245 Ti- arat Odası belgesini almış olmaları gereklidir.
5 — isteklilerin sözü geçen kanunun 32 nel maddesi tarlfatı dairesinde ihzar edecekleri kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar alındı mukabilinde komisyon başkanlığına vermeleri lâzımdır,
(12589» '
Marmara bölgesi liman ve deniz işleri müdürlüğü satın alma komisyonundan:
Balat Karabaş mahallesinin Bereket sokak Balıkçı iskelesinde batık ve sahibi malûm olmıyan mavnanın sahibi 15 gün zaTfında limana müracaat etmediği takdirde Limanlar kanunu mucibince muamele yapılacağı İlân olunur. (12428)
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından ı
İtalyada bloke matlûbatı bulunanların bu paralarının:
1 — Ned :j mütevellit olduğunun
2 — Blo: edildiği tarihi
3 — Mil: ’-.nnı
4 — Haı. : müessese nezdlnde bulunduğunu ve sair faldell malûmatı. Türkiye t mhurlyet Merkez Bankası Umum Müdürlüğüne İsim ve
•dreslerile acele bildirmeleri Hân olunur. (12714)
Boş çuval ve teneke ve sandık satılacaktır.
İstanbul Memurlar istihlâk Kooperatifinden:
Şirketimiz ambarında bulunan:
2099 şeker çuvalı
306 adet teneke
379 ■ şeker sandığı
40 « Trabzon yağ fıçısı
25/9/945 tarihine müsadif salı günü saat 15 de açık arttırma İ1e satılacağından İsteklilerin gösterilen günde şirketimizin merkezi olan Galata eski Gümrük sokağında Ada hanındaki daireye başvurmalarını dileriz.
(12717)
YAVRUNUZA MAMA-R
Dr. Zekâi Muammer
TÜNÇMAN
Bakteriyoloji Laboratuarı
Kan ve İdrar muayeneslle gebeliğin erken teşhisi. Wassermann teamülü, kan gruplan, tifo, sıtma, balgam İdrar, kazurat muayeneleri, kanda üre. şeker vesalr biyolojik tahliller, uitıa ve fluorescence mikroskop! yapılır.
Dlvanyolu Ihsan Sam) Lâbora-tuvan No, 113, Tel. 20981
zayi — Hukuk fakültesi 198 numaralı şebekemi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Seta Tevan
KURTULUŞ
BİÇKİ ve DİKİŞ
DERSHANESİ
Müdiresi: Bayan Papazyan.
Haftada dört gün bayanlara; günde üç*r saat Fransız usulü He biçki ve dikiş dersi tedris edilir v« S ayda maarifçe mu-saddak diploma verilir. Feriköy TepeüstÜ 118 No. Papazyan apartımanı.
Zayi _ k, köy devlet orta okulundan aldığım 25/DC/1944 Ta. ve 18 sayılı belgemi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
_____________Zeynel Özuygun Lokman Hekim (Dr. HAFIZ CEMAL) Dahiliye mütehassısı Divanyolu 104
Muayene saatleri Pazat hariç
Çocuk hekimi doktor Ahmed Akkoyunlu Taksim - Talimhane palas Telefon- 82627
KIZILAY HEMŞİRE OKULU
Kızılay Hemşire Okulu, Mezun Hemşire olmak isteyen genç tozlarımıza 3 senelik bir tahsil sağlar Tahsilin pratik kısma, nezaret altında. Üniversite Kliniklerinde yapılır.
Kabul şartlan şunlardır:
1 — Türg olmak
S — Orta okul mezunu olmak
3 — Tam sıhhatte olmak
4-18-28 yaş arasında olmak isteklilerin yazı Ue veya şahsan aşağıdaki adrese müracaat etmeleri:
Kızılay Hemşire Okulu Direktörlüğü
Haseki caddesi — Aksaray - İstanbul
HUSUSÎ
X DstSkDaO LBsesi X.
ORTA - LİSE
Kayıtlara devam olunuyor. Şehzadebaşı Karakol arkası. Tel! 22534.
Tirfon imalatı
Bayındırlık bakanlığı İst. malzeme gurup Amirliğinden
(130.000) lira muhammen bedelli 200.000 adet tirfon İmalâtı İşi kapalı zarf usuliyle eksiltmeye çıkarılmıştır
ihalesi 28/9/945 cuma günü saat 15 de Galatada Karaköy Perçemli sokak Cemaat hanında kâin grup ftmirllğl eksiltme komisyonunda yapılacaktır.
İstekli firmaların (77501 liralık geçici teminat makbuzu veya banka teminat mektubu İle 945 akçalı yılı ticaret odası vesikalarını ve teklif mektuplarını havi olacag zarflarını 2490 sayılı eksiltme kanunu tarlfatı dairesinde haztrlıyarak ihale günü saat 14 de kadar makbuz mukabilinde komisyon başkanlığına vermeleri.
Bu İşe alt resim ve şartlaşma kâğıtları (3) Hra bedelle grup ftmirligl kaleminden alınacaktır.
Saat 14 den sonra zarf kabul edllmlyeceğl gibi postadaki gecikmelere d₺ İtibar edilmez. (11692)
..........................................
Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Umum idaresi İlânları
HtlllllllllllllllilllllHIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIfUIIIIIIIIIIII|lll|lllllllllllllll||IIIHimillll....II m m Ilı III ...........İlil....II......IIIIIII
1 — Açık eksiltme He (0,15 x 0.15 maktamda, Dal boyları 0.90 — 110 X 0,50 — 0.70) ebadında üç yüz elli adet Praçol satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedel 4900 Ura dört bin dokuz yüz lira ve muvakkat teminat 367 Ura 50 kuruştur.
3 — Eksiltme 1/10/945 pazartesi günü saat 18 de Haydarpaşa Birinci tşletme Komisyonunda yapılacaktır.
4 _ oerek mukavelename projesi ve gerekse fazla izahat için H Paça Liman Başmüfettişliğine müracaat editmelldlr. (12194)
İstanbul P. T. T. bölgesi başmüdürlüğünden:
Yeşilköy Telsiz istasyonu su tesisatının tamiri İş! açık eksiltmeye ko-nulmuşutr.
Eksiltme 24/9/945 pazartesi günü saat 15 de Büyük Postahane binası birinci katta İdari muavinlik odasında toplanacak başmüdürlük Alım Satım komisyonunda yapılacaktır
Keşif bedeli 4893 Hra 50 kuruş muvakkat teminat 367 lira bir kuruştur.
İsteklilerin keşif ve* şartnamelerini görmek ve muvakkat teminatlarını yatırmak üzere çalşıma günlerinde Büyük Postahane binası birinci katta İdari kalem Emlâk ve Levazım Şefliğine, eksiltme gün ve saatinde de 945 senesi İçin muteber Ticaret Odası vesikası, muvakkat teminat makbuzu ve su tesisatı işlerini yaptığına dair vesaikte yukarda toplanacağı yazılı komisyona müracaatları. «12068»
Açık Eksiltme ilânı
Devlet orman işletmesi Pazar müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin İkizdere Dördüncü bölge dahilindeki Cemil ormanının 1, 2. 3, 4. 5 No. iu maktalarından 5000 metreküp Ladin tomruğunun, ormandan kesmek, tomruklama ve 80 kilometre mesafede îyldere kereste fabrikası önündeki sahil depoya dere İle nakli ve İstif işi açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Açık eksiltme 28.9.945 tarihine raslıyan cuma günü saat 15 te Pazarda Müdürlük binasında komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Beher metreküp tomruğun kesme, nakil ve İstif işinin muhammen bedeli otuz üç liradır.
4 — Muvakkat teminat yüzde yedi buçuk hesabiyle 12375 lira 7 kuruştur. Açık eksiltme şartnamesi Ankara Orman Genel müdürlüğünde, İstanbul'la Merkez tşletme müdüı lüğünde, Trabzon, Sürmene, Artvin müdürlüğünde, Samsun, Rize, Cayeli orman kâtipliklerinde görülebilir.
5 — İsteklilerin muayyen gün ve saatte komisyona müracaatları.
___________________________________________' (12250)
50 ton hurda (Pik) döküm için ve
10 ton hurda bronz parçaları alınacaktır
Etibank İstanbul Şubesinden:
Tekliflerin 25/9/945 salı günü saat 12 ye kadar Bankamız Satmalma Servisinde bulunan teklif kutusuna, teklif sahiplerinin sarih adresleri kayıtlı olarak kapalı zarfla atılması. (12485)
Sökülür takılır silolar kurdurtacaktır
Toprak mahsulleri ofisi genel müdürlüğünden:
1 — Aşağıda yazılı yerde ve sayıda sökülür takılır çelik siloların temel İnşası ve demir akşamının kurulması İşi eksiltme suretlle İhale edilecektir.
Tahmin edilen Geçici
Kurulacağı Eksiltmenin keşif bedeli teminat Eksiltmenin
yer Adet yapılacağı yer Lira Kuruş Lira Günü Saati
Amasya 28 T. M, O. Genel 5796.62 «5 28/9/945 18
_______________Müdürlüğünde ___________________
2 — Çelik siloların kurulmasına alt keşif evrakı ve projeler Ankarada Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü Malzeme Müdürlüğünde görülebilir.
3 — Bu İşe istekli olanların en geç ihale tarihinden 1 glln evveline kadar Genel Müdürlük İnşaat Müdürlüğüne başvurarak bu İşi yapabileceklerine dair belge almaları lâzımdır.
4 — Eksiltmeye girmek İsteyenler en geç eksiltme saatinden İki saat
evveline kadar lâzım gelen geçici teminatlarını Genel Müdürlük veznesine yatırmış olmaları lâzımdır. (12581)
Türkiye Kızılay Derneği
İstanbul Deposu Direktörlüğünden:
Etimesgut anbarlanmuda çadır tamiri işinde çalışmak üzere 4.5 çadırcı ustasına ihtiyacımız vardır.
İsteklilerin hususi şeraitimizi öğrenmek için Yeni Postane civan Mimar Vedat caddesinde Kızılay hanında depo direk, törlüğüne 28. 9. 945 tarihine kadar müracaatları.
Sayın büyükdere, sanyer, kireçburnu ve civar halkına Devlet Orman İşletmesi Büyükdere müdürlüğünden:
Biiyükderede işletmemiz yakınında tesis ettiğimiz odun deposundan perakende satışa başlanmıştır. Kuru gürgen odunun çekisi kesilmemiş 12,5 ve kesilmiş 13,5 liradır.
Sayın halka ilân olunur. (12350)
Genel Hey’et Toplantısı
İktisat fakültesi mezunları cemiyetinden:
Cemiyetimizin 1945 yılı mutat genel heyet toplantısı 8 birinci teşrin 1945 cumartesi günü saat 15 de Galata tünel Lâcivert handaki İdare merkezinde akdedileceğinden kayıtlı azanın teşrifleri rica olunur.
RUZNAME GÜNDEMİ:
1 — İdare heyetinin raporunun okunması ve idare heyetinin ibrası 11e yeniden intihabı.
2 — Müraklpler heyeti raporunun okunması ve müraklpler heyetinin
İbrası ile yeniden intihabı. "
3 — Dilekler.
4 — Nizamnamenin 7 İnci maddesinin B. fıkrasının nizamnameden
çıkarılması. (12603)
^^^ÎLnc"pAMÛÎ^ÎÂLLÂ^ÎAKÎNES^
Sayın Pamuk ve Pamuk ipliği Fabrikatörlerinin
Nazarı dikkatine:
Yeni denecek kadar az kullanılmış W. A G marka A. E. G. motor ünü havi bir adet PAMUK HALLAÇ MAKİNESİ satılıktır. Görmeği arzu edenlerin her gün saat 12 den 18 ya kadar Asmaalt] eski Volto Han No. 7 ve müracaatları rica olunur.
İstanbul Bayındırlık müdürlüğünden:
1 — Ayasofya müzesi onarım işler! kapak zarf usuliyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli (19999) Ura (99) kuruştur.
Eksiltme 5. 10. 945 tarihinde cuma günü saat 15 da İstanbul Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak Komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu işe alt. evrak şunlardır:Mukavele eksUtme, bayındırlık İşleri, genel, hususî ve fenni şartnameleri, proje keşif hillâsaslyle buna müte-ferrl diğer evrak bayındırlık müdürlüğünde görülecektir.
3 — Eksiltmeye İştirak İçin taUplerin (1500) liralık muvakkat teminat
yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve (945) yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna daîr belgeyi hâmil olması eksiltme gününden tatil günleri hariç (3) gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda 2 İnci maddede yazılan avıaln görüp kabul ettiğine dair imzalaması ve buna alt 2490 sayılı kanun mucibince ha-zırhyacağı tekUf zarflarını 8. 10, 945 cuma günü saat 14 de kadar İstanbul bayındırlık müdürlüğüne verilmesi lazımdır. (12292)
Gümüşhane devlet orman işletmesi müdürlüğünden:
Yapılacak İş: Kesim ve nakliyat._________________________________
Mahal ve mevkii: Gümüşhane Orman tşletme Miidiirlüğıı Torul bölgesi
Yaş meşe ormanı._____________________________________________________
Mlktnr ve cinsi: 550 metreküp köknar______________________________
Muhammen bedeli: Beher metreküpü İçin (201 lira.__________________
İlk teminat: (495» lira,_________________________________________
Müddeti: 90 gün.__________________________________________________
İhale şekli: Açık eksiltme, _____________________________________
İhale tarihi: 5/10/945.__________________________________________
ihale yeri: Gümüşhane Devlet (.man işletmesi Müdürlüğü.__________
1 — Yukarıda cinsi yazılı 550 mel.eküp Lâdin tomruğunun istihsal -ampada İmali mütaakıp) taşıma İşi açık eksUtmeye konmuştur.
2 — Buna alt şartname Orman Genel müdürlüğünde, Trabzon ve Giresun işletme müdüriklerlyle Torul Eölge şefliğinde.
3 — Taliplerin İhale gününde evrakı müsplte İle İlk temiriatlariyle komisyona müracaatları, (12578)
Comments (0)