I
Şehir civarında sivrisinek membaı bataklıklardan bir çoğu kurutuldu
Sabun fiatleri yükselmektedir. Toptan kilosu 198 kuruşa çıktı
Sene 28 — No, 9676 — Flatl her yerde 10 kuruştur.
SALI 25 Eylül 1945
Sahibi: Necmcddın Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Ea — AKŞAM Matbaası
Fransada gelecek ay
yapılacak seçimler ve
referendum dolayısile
Yarından itibaren
15 kuruş ucuzluyor
Yeni ve müthiş atom bombaları
Düşman işgalinden kurtularak' yeni seçimlerle milletin iradesine başvuracak ve hükümet şeklini tâyin edecek memleketler ara. Binda başta Fransa geliyor.
Gelecek ayın yirmi birinde Fransada yapılacak seçimlerin ehemmiyeti sadece. Fransanın, Büyükler arasında dünya işlerinde yeniden rol oynamaya namzet bir devlet olmasından ileri gelmiyor. Fransadakj seçimlerin diğer mem|eketlerdekinden çok fazla alâka uyandırması, bir buçuk asır önce Büyük ihtilâli yapmış bir milletin, kendine yenj sosyal ve politik yolu çizer, gen. dünya ölçüsünde bir tecrü. beye de girişmiş sayılacağından İleri geliyor. Hiç şüphe yok kl İleriye, yeni bir nizama doğru gitmek isteyen milletler yeni Fransanın doğuşunu merakla bekliyorlar.
«İstanbul» gazetesinde çıkan değerli bilgilerle tamamladığımız son haberlere göre Fransada, ge. lecek ay hem bir «Constituante» yani Anayasa yapıcısı Meclis seçilecek, hem de «Referendum» vasıt.asile Fransız milletinin doğ. rudan doğruya reyi toplanacak, tır,
Fransa şimdiden, yeni seçim, terin kavgası içindedir. Bilhassa seçimlerin şekil ve tekniği, par. tiler arasında büyük çekişmelere sebep oluyor. Komünistler, sosyalistler, radikaller, sağa doğru liberaller ve mutediller, kendilerine fazla yer kazandıracak se. çim usullerini aramakla meşgul, dürter,
Referenduma gelince, bunun gayesi, seçilecek yasacı Meclisin salâhiyetini ve kudretini millete sormaktır.
Referendumda, Fransız milleti !ki soruya cevap verecektir. Bl. rlncisi şudur: «Bugün seçtiği, niz Meclis Anayasa yapıcısı olsun mu?»
Eğer milletin çoğunluğu bu somya «Hayır» cevabini verirse, seçilmiş olan Meclis b’.r «Mebu. san Meclisi» sayılacak, iki ay için, de bir de «Ayan Meclisi» seçilerek Fransa milletin isteği gereğince gene 1875 Anayasasına dönmüş olacaktır.
Eğer seçmenlerin çoğunluğu birinci soruya «Evet» cevabını verir, yani seçtiği Meclisin, yeni 'Anayasa yapacak kurucu Meclis olmasını isterse o zaman referen. dumun şu ikinci sorusuna da cevap verecektir: «Yen! Yasa ya. bilip yürürlüğe girinceye kadar hükümetin, yeni kanuna göre teşkil edilmesin! tasvip ediyor musunuz?»
Bu yeni kanun tasarısına göre, yeni seçilecek Meclis, üyelerinin çoğunluğu ile hemen, Muvakkat Fransa Cumhuriyeti hükümetinin Başkamnı seçecek. Cumhur Başkanı da hükümetin! seçerek ve proğramİJe birlikte Meclisin tasvibine sunacaktır. Hükümet Meclise karşı soravlıdır, Fakat bir kanunun veya tahsisatın Meclis tarafından reddi, hükümetin İstifasına sebep olamıya. çaktır. Hükümetin düşmesi, çoğunlukla kabul edilmiş bir tak. rir neticesi mümkündür. Meclis, yeni bir Anayasa hazırlayacak ve bu Anayasa, gene referendum vasıtaslle. bir ay içinde Fransız milletinin tasvibine sunulacak, tır,
Fransız milli tl. bu kanun pro. jesin! kabul ederse bu. hemen yürürlüğe girecek, kabul etmezse Meclis:, hükümet teşkilini kendi. £i, dilediği gibi kararlaştıracak. tır.
Görülüyor kl Fransız milletin, den, serbes seçimle, iki türlü karar İsteniyor: Bir Meclis seçmesi ve bu Meclisin yeni Anayasayı yapıp yapmaması. Daha doğrusu tek Meclis, yahut 1875 Anayasa, çına dönerek, eskisi gibi, İki Meclis, Tek Meclisi seçerken de bunun, hükümet üzerinde mutlak bir salâhiyeti olup olmaması önceden millete soruluyor.
Fransız milleti nasıl bir Meclis seçecek ve hangi Anayasayı is. teyecek?
Fransanın İç siyaset işleri, par. tilerin yeni durumları gibi meselelerle ilişiği çktandır kaybetmiş yabancılar, uzaktan bakarak doğru tahminlere glrişemezler. Meselâ komünistler, seçilecek Meclisin yeni Yasa yapmasını İstiyorlar, fakat salâhiyet bahsinde kanun projesini kabul etmiyor, larmış. Referendum yapılmasında âmil olan sosyalistler her iki soruya da «Evet» diyeceklermiş. Eski Anayasaya dönülmesini İs. teyen radikal soyallstler referen, duma «Hayır» cevabını vereceklermiş. Halk cumhuriyeti ve ka. tolik partiler «Evet» diyecekler, m iş.
Belediye iktisat müdürlüğünün yaptığı tetklkat neticesinde daimi encümen kar ar İle sığır, koyun her cins ve nevi et flütlerinin on beşer kuruş daha ucuzlatılmasına karar verilmiştir. Bjj karar, yarından İtibaren tatbik edilecektir.
Mühim bir keşif
Balkan işlerinin görüşülmesi geri bırakıldı
İngiliz gazeteleri çıkmazdan bahsediyor - 7 rieste meselesinin Yugoslavya lehinde halledildiği söyleniyor
Londra J5 (R.) — Beş Dış Bakanı dün sabah Çin, öğleden sonra Amerika Diş Bakanının reisliği altında top lanmıştır. Neşredilen tebliğe göre, Avusturya’ya verilecek malzeme, Avrupa kara sıtan hakkmdald teklif. Avrupa'nın muhtelif noktalarındaki Sovyet tebaalarının acele memleketlerine gönderilmeleri görüşülmüştür.
Balkan devletlerlle barış anlaşmalarına alt bütün konuşmalar şimdilik geriye bira kılmıştır. Sovyetler Avrupa su yollarının milletlerarası hale getirilmesine şiddetle İtiraz etmiştir.
Ingiliz gazeteleri konferansta İşlerin yürümediğinden uzun uzadıya bahsediyorlar. Rusya tanıdığı ve desteklediği Balkanlı peykleri hakkında nispetsiz bir hayırhahlık göstermektedir. Konferans perşembe gllnü müzakeresini bitirecektir. Fakat ortada halledilmiş mesele yoktur. Evvelce halledilmiş sanılan Italyan meselesi de yeniden görüşülecektir.
Bazı İngiliz gazeteleri Rusya'nın bütün dünyaya hükmetmek istediğin den bahsediyorlar, Observer gazet*-sl: «Böyle bir devirde Büyük Petro veya Katerlna’nin İhtiraslarının ger-çekleşmiyeceğlnl söylemek için bir askeri dehaya malik olmağa lüzum yoktur.» diyor.
Konferans çalışmasını uzataca kmı?
Delhi 25 (R.) — Londra’da toplanan beşler konferansının mesaisini bir kaç gün daha uriıtacağl zannedilmektedir. Bu suretle hafta sonunda bitmesi lâzım gelen konferans gelecek hafta ortasında toplantılarına son verecektir.
Roma 25 (R.l — Trleste meselesinin Yugoslavya lehinde halledildiği söylenmektedir. Italyan liberal partisi şefi şu sözleri söylemiştir: «Şu dakikada bana İtalyan milleti İçin çok acı haberler geldi. Londra konuşmalarını kasdettiğimi tabii anladınız. Heyecanımı ifade edecek söz bulamıyorum. Dolaşmakta olan bir habere göre Yugoslavya’nın Trleste şehir ve limanı hakkındakl görüş noktasını İngiltere’nin de kabul ettiği söyleniyor.»
Londra mahafilinin mütalâası
Londra 24 (A.A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: Londra siyasî çevrelerinde Dış Bakanlar konferansının neticeleri hakkında pek lhtlyatkâr bir lisan kullanılmaktadır.
Konferansın üç büyükler toplantısında olduğu gibi tam bir ahenk İçinde cereyan etmediği, Bevin’le Molo-tof arasında göriiş farkları olduğu, bilhassa belirtilmektedir.
Trleste meselesinin Ru3 nokt.al nn-zarına uygun olarak halledileceği ihtimal! galip İse de bu hususta henüz kati bir karara varilmiş değildir.
Anglo - Sakson memleketlerinin Balkanlarda stratejik ve büyük iktisadi menfaatleri olduğundan Ruı (Arkası sahife 2, sütun 5 de)
Anlaşma olamıyor
ikinci derecede meselelerde de ihtilaflar 1 var
Londra 25 (R.) — Konferans dün ehemmiyeti İkinci derecede üç mesele görüşmüş, fakat bu üç meselede de anlaşmak kabil olamamıştır. İngUlzler ve Amerikalılar Ren, Elbe, Öder gibi Avrupa-nın İçerilerine uzanan nehirlerde seferlerin milletlerarası kontrola tabi olmasını, bunun Avrupa içerilerine yardım için elzem olduğunu ileri sürmüşlerdir. Ruslar, kendi İşgal mıntakalarında böyle bir kontrolü kabul etmlyecek-lerlnl söylemişlerdir.
Avrupanin muhtelif noktalarındaki Sovyet tebaasının Rusya-ya gönderilmesi de müşkülat doğurmaktadır. Çünkü bunlardan birçoğu Sovyetler Birliğine gitmek İstemiyor.
Times gazetesi diyor kİ: «Konferansın muvaffakiyeti Balkan memleketleri!? sulh akdedilmesl-ne bağlıdır. Maatteessüf bu hususta pek az İlerleme vardır. Bütün mesele şudur: Balkan memleketleri Rusyaya tktlsaden bağlı bir Sovyet bloku olarak mı kalacaktır, yoksa tamamen serbes mİ olacaklardır?
DİKKATLER
Hiroşimayı altüst eden bomba bunların yanında çocuk oyuncağı gibi kalıyormuş
ıs
Filistin’de vaziyet çok gerginleşti
Yahudiler Beşler koferansına ve Ingiliz umumi valisine müracaat ettiler
Londra 2*> (R.l — Orta Şark meselelerine tahsis ettiği bir makalede Manchester Ouardlan gazetesi, Fiıı*-tlnde vaziyetin endişe verici olduğunu yazmaktadır. Bu gazete, İngllterenln yakında büyük bir siyasi güçlükle karşılaşacağını, Arapların çok faal bir rol oynamağa başladıklarını, Yahudllerln çok müşkül bir durumda bulunduklarını ve endişelerinin artmakta olduğunu bildirmektedir.
Almanyadakl temerküz kamplarında bulunan 100,000 Yahu dinin Filistin© derhal gönderilmesi hakkında Başkan Truman tarafından M. Att-lee’ye gönderilmiş olan şahsi mektubun vaziyeti bir kat daha müşükl&ta sevketllğlnl, meselenin ancak yeni ve kati bir siyaset sayesinde önlenebileceğini yazmaktadır.
Beyrut 23 (R.l — Kudüste gerginlik son hadde varmıştır. Telâvlv'de ölülerce Yahudi toplanmış ve Londra’daki Beşler konferansına ve Birleşik devletlerin her birine telgraflar çekerek Yahudllere vapılan valtlertn gerçekleştirilmesini ve Fllistlnln tama-mlyle Yahudllere verilmesini ve Ya-hudllerln kurtarılmasını İstemişlerdir.
Bir kısım Yahudller de umumi vali Lordd Gort'a müracaat ederek şikayetlerde bulunmuşlardır.
Arap birliği umumî kâtibinin demeci
Lpndra 25 (R.) — Knhlreden bildiriliyor: Arap Birliği umumi katibi AbdÜrrahman Azam bey dün gece basın mensuplarına yapmış olduğu bir demeçte, ezcümle şunları söylemiştir:
«Arap Birliği Arap memleketleri
her
dahilinde olsun veya olmasın, türlü ftnperyailstllğln düşmanıdır. Arap görüşü vazıhtır, Araplar Suriye ve Lübnan’dan Fransız kuvvetlerinin geri çekilmesini İstiyorlar. Bu. tngllfı kuvvetlerinin çekilmelerini İstemediklerini göstermez. Araplar ülkelerindeki bütün ecnebilerin çekilmelerini İstemektedirler. Trabluslularla Mısırlılar arasında anlaşmazlık olduğu haberi doğru değildir. Mısırlılar, Trablusgarbı bir müstemleke olarak görmek istemiyorlar. Trabluslulann Mısırlılara düşman oldukları hakkın -daki haber de doğru değildir. Trab-lusta bulunduğum sırada bu memleket halkının Mısırlılara karşı besledikleri sevgiyi bizzat gördüm.*
Günler Geçerken
Yunan seçimi
Bu sene aralık ayında yapılacak
Kadıköy tarafındaki havagazı yemekleri pişirecek yerde aboneleri yakıyor!
Nuri Sait paşa
Aynı aile kışlık evinde oturduğu aylar daha az havagazı sarfe. diyor; Kadıköy semtine yazlığa gelince kıyas kabul etmez dere, ccde havagazı parası veriyor.
Yakın bir alâkadardan haber aldığımıza göre. Kadıköy tara, fmdaki tesisat bozuk olduğundan, mütemadiyen gaz yerine vâ_ fir hava parası veriliyor. Bu ocakların tamir parası aboneler, den alınsa bile bunlar gene kârlı çıkacaklardır Zira hiç değilse bir sene sonra normal sarfiyatlarının mukabilini vermeğe başlı. yacaklardır Tahıl asıl hakkanj,. vet abonelerden tamir parasını almayıp tesisatı düzeltmek doğ. ru diirüst gaz vermektir
Suriye Cumhurbaşkanı ile görüştü
Şam 24 (A.A.) — Suriye Cumhur Başkanı El-Kurl bugün. Irak eski Başbakanı Nuri Sait paşa -te görüşmüştür. Bu mülakatta Başbakan ve Dış İçleri Bakanı da hazır bulunmuşlardır.
«Al Nahar. gazetesi. Yakın Şark hükümet merkezlerindeki büyük siyasi faaliyetleri kaydederek Arap aleminde büyük hadiseler hazırlanma kta olduğunu yazmaktadır.
Kuvvet ve kudret
Yazan: A ADNAN . ADIVAR
Yarınki AKŞAM’da
V.
j
Londra 25 (R.) — AUnaya dönen Yunan Kıral naibi Damasklnos. gazetecilere şu demeçte bulunmuştur:
«— Seçim aralık aylada yapılacaktır. İngiliz hükümetine ve halkına, Yunanistan! anladıklarından dolap minnettarım. Londra’da Kıbrıs’tan da bahsettlm.Zlyaretlmln kısalığı bu işin halline İmk&n bırakmadı. Zamanı gelince tekrar görüşülecektir. K. Eplr-de Yunanlılara yapılan zulme nihayet verilmesi için, burasının Müttefik kuvvetler tarafından işgal edilmesini İstedim. On İki Ada’nın Yuna-nlstana verileceğini ümldediyorum.
Burada ne hükümet, ne de halk Rusyaya karşı husumet duymuyor. Başka Müttefiklerle olduğu gibi Rusya İle de dostça münasebetler latlyo-nız >
Amerikadan istikraz
Londra 25 (R.l — Yunan Milli bankası müdürü. Amerlkada yapılacak İstikrazı görüşmek üzere, dün uçakla Amerlkaya hareket etmiştir.
İki Kara^Fatma
Alilli Mücadele kahramanlarından Kara Fatma'nın büyük bir geçim zorluğu içinde bulunduğunu bilir, üzülürdük. Şimdi, vatandaşların yardımile artık refaha kavuşacağını öğrendiğimizden dolayı sevinebiliriz. Kurtuluş savaşının Kara Fatması. tanı, dığım kadın kahramanların İkincisidir: Çocukken bana, yeldir, meşinin üstüne madalya takmış, aynı isimde, sırım gibi sağlam, kara kuru, fakat çok yaşlı bir Kara Fatma daha göstermişler ve «Rus muharebesine gitti, erkek gibi dövüştü» demişlerdi. Onunla da zamane idaresi ve ricali lüzumu kadar meşgul olmamıştı kİ kılığından kıyafetinden sezdiğime göre rahatta ve refahta değildi; galiba Eminönündckl askerlere öteberi satıyordu: bu satış yüzünden geçinmekle beraber yarı buçuk asker hayatı sürmüş, asker arasından ayrılmamış da oluyordu.
Anlaşılan Moskof harbi Kara Fatması da Milli mücadele, ninki gibi haysiyetine düşkün hilkatte yaradılmış olduğundan eski hizmetini ileri sürerek ne millet hazînesine, ne yükselmiş şahısların kesesine el atmak istemişti. İşte »sil kahramanlığın belirgin vafsı budur; gösterdiği hamiyetten ille maddi karşılık beklememek ve o hizmeti ömrünün sonuna kadar hem övünme, hem de menfaat temini vesilesi olarak kullanmamaktır. Yoksa Millî mücadelenin Kara Fatması menfaatçi yaradılışta, gösteriş sever, karaktersiz bir yalancı pehlivan olsaydı gazete İdarehane, Ierini, devlet dairelerini, rical evlerini kapı kapı dolaşır, eşikler aşındırır, «Şöyle yaptım, böyle ettim» diye bire bin katarak işini yoluna koymanın çaresini bulurdu. Hattâ Milletvekilliğini gözüne kestirmiyeceği ne malûmdu? Resmini bile bastırmaktan çekindi; düşmana göğüs gerdi ama şöhrete sırtını çevlıdl. Yani mânen alçalmadı: Kasımpaşadakl toprak evinde kızını ve dört yetim torununu zar zor beslemeğe çabalayarak ancak maddî bir düşkünlük çekti.
Halbuki Kara Fatmanin siperlerde dövüştüğü sırada hangi tarafa yanaşmak lâzım geldiğini hesap eden kararsızlardan bir kısmı kendilerini o harekçtin kahramanı ve muvaffakiyet unsuru diye göstermekte pehlivan kesildiler. Kara Fatma kadın asker olmasından ziyade asıl bu bakımdan erkekler arasında da alkışla, nacak örnek bir insandır.
Refik Halid Karay
HAMİŞ: — Belediyeden bildirildiğine göre herkesin (Asıl m e. zarlık) diye geldiği yerin adı (Zîncirlikuyu mezarlığı) dır ve bu isim iri harflerle kapısında bir yıldan beri yazılıdır. Artık bize düşen uydurma adı bırakıp doğrusunu ve iyisini kullanmak,,.
v
Sahlfe >____________________-
SÖZÜN 6ELİŞİ
Cyrano de Bergerac tercümesi dolayısile
Dizfm manzum tercüme geleneğimiz Islâm dini tesiri altında. J-*ki edebiyatımız kadar eskidir, Iran ve Arap diUerüe temasa girdiğimiz andan itibaren şairlerimiz bu iki dilin bilhassa Farsça! mı manzum şaheserlerini gene manzum olarak tercüme etmek yahut onları örnek tutarak yeniden yazmak hususunda büyük başarılar göstermişler, edebiyatımıza bu yoldan şaheserler kazandırmışlardır. Fakat Doğu kültürünü bırakıp Batı kültürü, ne geçişimizin yüz senelik tarihi içinde muazzam tercümenin en başarılı örneğini galiba şimdi, Sabri Esat Siyavuşgiriıı Cyrano de Bergerac terciimesile kaydediyoruz.
Edebi tanzirnattan sonra en fazla temas halinde olduğu, muz Fransız dilinden bir çok manzum tercüme denemesi yapıl, mışsa da telif eser derecesinde dilimize nıalolam, yahut aslın, dakl havayı parça parça olsun beraber getireni pek yoktur, tik tecrübelerin göze batan başarısızlığı münevveri manzum tercü. medeti pek haklı olarak soğuttu; bu işe girişmek cesareti de ta. blatile en cesurlara, yani şiiri mahvetmekten pervası olmayanlara inhisar etti. Manzumenin veya şiirin manzum olarak değil hiç bir suretle tercüme edilemiyeceği kanaatini Türk okuyucu, sunda sarsılmaz bir kanaat halinde yerleştirmeğe hizmet eden son eser ise Alişaıı zade İsmail Hakkının Baudelaire tercümesi, d ir. Bir dâhi eseri olan «Les fleurs du mal» İn yalnız ölü koflu, ğunu görenler bir daha şiir tercümesine kolay kolay yaklaşa. maşlardı.
1927 de cereyan eden bu hâdisenin dehşeti ancak son yıllar, da unııtıılabildi. Yeni neslin şiiri anlamış, zevk sahibi şairleri hu arada Ahmet Muhip Dranas ile Cahit Sıtkı Tarancı büyük şairlerden manzum tercümeler yapmıya cesaret ettiler. Gene şair olan Sabrl Esat Siyavuşgil ise üstün basan sı şüphe götürmi. yen Cyrano de Bergerac tercümesinin en mükemmel örneği, nl vermek suretile bu hareketin üstat başkanı oldu. Millî Eğitim Bakanlığının yeni Fransız edebiyatı serisinin İlk kitabı o. lan bu eser çıkar çıkmaz kapışıldığmdan şimdi ikinci defa basıl, mıştır, Şehir Tiyatrosu da Fransız sahnesinin bu maruf eserini ünümüzdeki aylar içinde Sabri E şadın nazmından İnşat etmeğe hazırlanıyor.
Sabri Esadın tercümesine en selâhiyetll makam tereddütsüz şu klişeyi basabilir: «Aslı gibidir.» Şevket Rado
DEMOKRflT Mh DEĞİL Mİ?
Macaristan, Romanya, Bulgaristan hükümetleri hakkındaki kararın ileriye bırakılacağı sanılıyor
Londra 25 (AX) — Franca - Presse ajansının muhabiri bLldlrlyor; Londra konferansında, Güney Doğu Avrupa memleketleri etrafındaki tartışmalarda en çetin mesele, halen İktidarda bulunan hükümetlerin demokrat olup olmadığıdır.
Batı müttefikleri, son zamanda M. Attlee'nln de beyan etmiş olduğu veçhile, demokrasinin çoğunluk iktidarda bulundukça, azdığın da şer-besçe fikrini beyan etmesine hürmet edilmesini tazammun ettiği kanaatin dedirler. Ingiliz ve Amerikalılar, Doğu Avrupa’da kurulmuş olan hükümetlerin azınlık hükümetleri olduğu va yapılacak olan seçimlerin daha temsili bir hükümet kurulmasına engel olacak bir şekilde hazırlanmış olduğu kanaatindedlrler.
M. Molotof son basın toplantısında Sovyet görüşünü İzah etmiş ve hafta sonunda Sovyet radyosunun muhtelif yorumcuları Sovyet Dış İşleri Ba kanının tezini tamamlayıcı izahlarda bulunmuşlardır.
Bazı yorumcular Faşist taraftarı olmamak şartlyle Doğu Avrupa memleketlerinde muhalefetin serbesçe ortaya çıkabileceğini ve bu memleketler kelimenin batı anlamı gereğince demokrat nazarı Jle bakılabllcceğlnl söylemekle iktifa etmektedirler. Diğerleri dahn İleri giderek Sovyetler Birliğinin bir partiyi kabul etıpesi dolayısle demokrasinin tngUlz Ame-
rikan anlayışı bakımından bizatihi Rusya’yı dahi demokrat olmayan bir memleket yaptığını belirtmektedirler.
Sovyet anlayışı is* tamamen başkadır. Huşlara göre, içindeki Faşist artıklarını atmak için tn çok taassupla savaşan memleket en demokrat memlekettir. Yorumcu Zaslavsky, Amerika'da basının bir kısmında Fa şist propagandasına müsamaha edildiğini belirtmektedir. Tek partili rejime gelince demokrat olmadığım iddia etmek manasızdır,
Aynı yorumcu şu suali sormaktadır: «Muhalefetin mevcut olmadığını farzetsek,demokrasi olm«»ı İçin bir muhalefetin yaratılması mı lcabe-der?»
Yorumcu, Sovyetler Birliğinde mal sahibi ve sermayedar olmadığı İçin muhalefet bulunmadığını söylemektedir. Muhtemel olarak Londra kon feransında nazari alandaki tartışma lar derlnleştli'ilmlyeccktlr. Şimdiye kadar temsilcilerin, meselenin etrafında dolaştıktan ve baran dolayısile temas ederek doğrudan doğruya incelenmesi İşini İleriye bıraktıkları sapılmaktadır.
Fakat batı devletleri Romanya ve Bulgaristan’da İleride yapılacak seçimlerde muhalefet gruplan haklarının daha sarih olarak tesblt edilmesi için ısrar etmeleri daha az muhtemel görülmemektedir.
Veba
vakaları
Sigorta bankası
Hitler’in muhtıra defteri
Kasanın sakladığı sır
Akdenizin bir çok limanlarında vakalar görüldü
Gece yarısı verilen kadınlı çaylar
Krup fabrikasının esas kasaları hâlâ açılamadı
Ingiltere -Fransa
Fransada gelecek ay yapılacak seçimler ve referendum dolayısile
İttifak görüşmeleri ilerliyor
Londra 25 (R.) — Fransız Dış Eşleri Bakanı M. Bldault gazetecilere demeçte bulunarak. İngiltere İle Fransa arasında İttifak akdi görüşmelerinin memnuniyet verici şekilde ilerlediğini söylemiş: «Bu iki hükümetin müşterek bir siyaset taklbet meleri elzemdir» demiştir,.
Paris 25 (R,) — Sovyet gazeteleri Batı bloku fikrine karşı şiddetli neşriyata devam ediyor ve bunu Sovyetler aleyhinde bir hareket sayıyorlar. Fransız gazeteleri böyle bir bîoka taraftardır.
Diğer taraftan İngiliz İşçi partisi icra komitesi reisi Lasky. yeni blok Rusyaya karşı İse, kurulması aleyhinde bulunduğunu, Sovyetlerle İş birliği yapılması lâzım geldiğini söylemiştir.
Londra 25 (AA.) — Evenlng Standard gazetesi Hitler'in muhtıra defterinden bir sahlfenln resmini neşrediyor. Dumanla kararmış olan muhtıra defteri, Şerlinde Başbakanlık binası bodrumunun enkazı arasında bulunmuştur. Defter. Hitler'in özel yaveri Helnze Llnge tarafından tutulmuştur, Muhtıra, son 8 ay zarfın-ca Hitler'in yapmış olduğu en küçük seyahati ve kabul etmiş olduğu ziyaretçilerin İsimlerini açıklamaktadır.
Her gün, gece yarısı birkaç saat süren ve daima kadınlar bulunan bir çayla son bulmakla idi. Çaya iştirak (den misafirler, ender olarak altıyı geçmekte İdi Bu suvareler, her zaman gece yarısı İle 1 buçuk arasında başlamakta İdi. Çünkü Hitler o zaman, istirahat ediyor ve eğleniyordu. Bu suvarehre gözde Nazller sıra İle davet ediliyor fakat her gece daima aynı kadınlar hazır bulunuyordu. I Bayan Schroeder. Wolf. Esner ve Junge en devapılt davetlilerdendi. Muhtırada Eva Braun'un İsminin bulunmaması gariptir.
Gene deHcrden anlaşıldığına göre Hıt’.er pek nadir olarak saat 2 veya 3 ten evveJ yatmakta ldt Hitler. bazen sabahın saat S İnde fakat umumiyetle öğleye doğru kalkıyordu. Kısa bir gezinti yaptıktan sonra saat 13 de kahvaltı edercl. Ekseriya bu saatte birkaç ziyaretçi kabul etmekte İdi. Bundan sonra, harbe dair günün en önemli konferansına başkanlık ediyor ve öşle yemeftkıl saat 15 te yiyordu
Günün diğer saatlerinde yaptığı İşler İçin «hususi» kaydı konmuştur. Bu saatlerde muhtemel olarak ya ilham alıyor veya Eva Broun. İle beraber bulunuyordu.
Trieste hakkında bir görüşme
Londra 24 (R) — Yugoslav
radyosunun bildirdiğine göre Trieste’de dün maha’lî millî kur. buluş komitesi başkanı, İki âzası ve iki İngiliz işçi saylavı arasında Trieste’nin istikbali hakkında gö. rüşmeler yapılmıştır.
İsçi birlikleri konferansı
Paris 24 (R) — İşçi birlikleri konferansı yann buıada topla, nacaktır. Konferansa 56 millet İştirak ediyor. Müzakere bir hafta sürecektir.
Mi Metler Cemiyeti genel kurulu bir toplantı yapacak
Londra 24 (A.A.) — Milletler Cemiyeti Genel kurulu yeni Birleşmiş mll-LeUî-r teşkilâtının kurulması üzerine, Cemiyetin durumunda hasıl olan de-fiislkllği İncelemek üzere, muhtemel olarak gelecek sene bir toplantı yapacaktır.
Londra 25 (A.A.) — Essen’dekl
Krupp müesseseler İnin esas kasasını aramak İçin İngiliz İstihkâm uzmanları büyük güçlükler çekmişlerdir. Oksijen şalûmolariyle İki gün çalıştıktan sonra, uzmanlar nihayet mağlûbiyetlerini İtiraf zorunda kalmışlardır. Şimdi gayet sağlam bir şeklide beton İçine gömülü bulunan bu koskoca kasanın duvardan çıkarılmasına karar verilmiştir. Kasanın sakladığı sırların ne zaman öğrenileceğini şimdiden kestirmek imkânsızdır
Kasa, Krupp ailesinin yaşadığı Huegel vlllksındadır Tahta kaplamaların gerisinde duvar içinde gizlenmiş olan bu kasayı bulmak, uzun araştırmalar sonunda mümkün olmuştur Dış bronz kapağı deldikten sonra uzmanlar bir bakır tabakası bulmuşlar, sonra çelikten kalın bir zırh, sonra tekrar bir bakır tabakası ve nihayet tekrar çelik bir kapakla karşılaşmışlardır. Krupp çelik uzmanlarının kasayı ve etrafını kaplıyan duvarı sağlamlaştırmak İçin bütün bilgilerini kullanmış oldukları sanılıyor. Kalın bir beton tabakası da kasanın arka tarafını muhafaza etmektedir.
Bu tedbirlerin ancak en önemli sırları saklamak İçin alındığı katiyetle sanılmaktadır. Kasanın sırrının daha uzun bir müddet meçhul kalması muhtemeldir.
Fransadakı seçimi sosyalistler kazanıyor Paris 24 (R.) — Belediye seçimlerinin en son neticeleri şu merkezdedir:
Sosyalistler 313. radikal sosyallslkr 293, komünistler 93. cumhuriyetçi federasyonu 123.
1934 senesinde vaziyet şöyleydl: Sosyalistler 127. radikal sosyalistler 387. solcu cumhuriyetçiler 187, radikaller 220. muhafazakârlar 67. komünistler 29.
Meis adasını isteyeceğimizden bahsediliyor
Paris 24 (R.) — Milin od a çıkan Po-polo gazetesinin yazdığına göre, On İki Ada Yunanistan» verildiği takdirde, Türkiye de Castellârizo (Mels) adasının kendisine verilmesini lstlye-cektlr.
Kahire 24 (A.A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: Bu sabah yayınlanan bir resmi raporda, geçen ay sonunda bir çok Akdeniz limanlarında veba vakaları görüldüğü ve bilhassa Süveyş kanalı bölgesinin geçen yıl veba salgınından mü-tesslr olduğu belirtilmektedir.
Raporda, bir taraftan Hayfa, Yafa, Telâviv, Cezayir, Malta, AJacclo, Ta-ranto ve Kazablanka'da veba vakaları çıktığı bildirilirken diğer taraftan Port - Salt ve SÜveJ'ş’de salgının devam ettiği bildirilmektedir. Geçen son baharda şiddetli bir veba salgını hüküm sürmüş olan Dakarda son aylar zarfında yalnız bir kaç vaka görülmüştür.
Harb sırasında veba salgını Çin'in dahiline sirayet etmiştir.
Benzin serbestisi
Ankara 24 — Londrada bulunan akar yakıt komitesi, memleketimize ati akar yakıt kontejamnm arttırılmasını uygun görmüştür. Yüzde 15 kadar bir arttırma yapıldığı takdirde memleketimizde benzin serbes bırakılabilecektir. Akar yakıt dâvası harb sonunda da esaslı bir konu olacağı için Petrol ofisi de işlerine devam edecektir. _
945 Müdafaa istikrazı muvakkat tahvilleri asıllarile değiştiriliyor Ankara 24 (A.A.) — Mallye Bakanlığından bildirilmiştir: 4275 numaralı kanuna dayanılarak >945 ocak ayında satışa çıkarılan yüzde 7 faizli milli müdafaa istikrazı üçüncü tertip muvakkat tahvillerinin asillarlyle değiştirilmesine 1 ekim 1945 tarhlnden İtibaren başlanacaktır.
Hamiller yukarıda yazılı tarihten itibaren altı ay müddetle ellerinde muvakkat tahvUlerl Türkiye Cumhuriyet Merkez, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat ve Türkiye şş bankası şube ve ajanlarına vererek mukabilinde ayr.ı kıymetteki asıl tahvilleri alabil*çeklerdir.
Bu müddetin hitamından sonra değiştirme İşi yalnız Türkiye Cumhuriyet Merkez bankası Ankara şubesi taralından yapılacaktır,
Tahvillerin 31 ocak 948 tarihinde ödenecek olan 1 numaralı kupon bedelleriyle müteakip vadelere ait kupon bedelleri münhasıran asıl tahvillerden kesilecek kuponlar mukabilinde ödeneceğinden hamillerin ellerindeki muvakkat tahvilleri yukarıda adları yazılı banka şube ve ajanlarına tevdi ederek asji tahvillerini almaları lüzumu bildirilir.
Memurların sigortası için böyle bir banka kurulması düşünülüyor
Ankara 24 — Memurların terfihi mak3adiyle uzun zamandanberl yapılmakta olan tetkiklere devam olunmaktadır. Bu tetkiklerin başında Tekaüt kanununda umuma şamil toplu bir değişiklik yapılmasına dair çalışmalar gelmektedir. Tekaüt sandığına sahlbolan Devlet teşekküllerinin birleştirilmesi. bütün memurların yeni kurulacak tekaüt sandığına âza kaydolunarak te py ektin bir sigorta olma sistemine doğru gidilmesi hususunda bir cereyan vardır Bu takdirde bir Sigorta bankasının kurulması yüzde beş bir aldat kesmek suretile bütün memurların sigorta edilmesi düşünülmektedir.
Bugün esasen zor bir durumda olan memurlardan yüzde beş bir aidatın hâlen almakta oldukları maaşlardan kesilmlyerek bir defaya mahsus ıl-mak üzere ne şekilde karşılanacağına dair bir hal tarzı aranmaktadır.
Bir çocuk sarhoşluğa kurban gitti
Ankara 25 (Telefonla > — Şartından bildirildiğine göre, 15 yaşlarında bir çocuk sarhoşluğa kurban gitmiştir. Eartuıın Kuruyaş köyünde oturan Yunus ismindeki bu çocuk, kafayı adamakıllı tütsüledikten sonra balık avlamağa çıkmış, bu esnada yere düşmüş, cebindeki bıçak göğsüne saplanarak ölümüne sebebolmuştur.
Türkiye - Mısır arasında uçak postası
Kahire 35 (A.A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: Türkiye 'çin uçak postası kabulü kararlaştırılmıştır. Posta uçakla Ankaraya gönderilecektir. Diğer taraftan. Yunanistan, Bul. garistan ve Romanya İçin de uçak postası kabul edilecek, fakat bunlar Ankara'ya kadar ha. va yolu İle, oradan âdi yo), yani kara ve deniz yolu İle gideceği mahalle sevked ilecektir.
Tren kontrolörünü döven biri mahkûm oldu
Ankara 25 (Telefonla) — Dün Ankara 3 üncü ceza mahkemesinde tren kontrolörünü döven bir adamın yargılanması yapılmıştır. Hamdl adındaki bu adam, pazar günü gece bir sularında trenle çifllkten şehrimize dönerken bilet kontrolörü kendisini biletsiz görmüş ve ceza kesmiştir. Bu hale çok sinirlenen Hamdl Tiimer. önce kontrolöre küfretmiş, hırsını alamamış ve kontrolörü dövmüştür. Duruşma sonunda sanık 60 lira ağır para cezasına ve 6 ay hapse hüküm giymiştir.
946 bütçesi hazırlığı
Ankara 25 (Telefonla) — 1946 senesi bütçesi için yapılan tetkikler tıe-nüz bitmemiştir. Dün bütün gün Maliye Bakanı b, Nurullah Sümer bu İşle meşgul olmuş ve bir aralık Başbakan B. Şükrü Saraçoğlu 11e bu hususta konuşmuştur. Bütçe bugünlerde kati şeklini alacak ve Bakanlar Kuruluna sevkedilecektlr.
Külliyetli miktarda kumaş, kimyevî ve tıbbî malzeme geldi
Dün akşam limanımıza «Klan Mak-neyl» adında 4060 tonluk bir İnglUz şilebi gelmiştir şilepte memleketimiz İçin külliyetli miktarda kumaş, kimyevi ve tıbbi ecza, muhtelif sanayi malzemesi, elektrik malzemesi v. s. gibi ithal mallan vardır.
Havagazı yüzünden bir kaza
Dün akşam geç vakit Beyoğjunda hava gazı yüzünden fecî Mr k?za olmuştur. Parmakkapıda Ankara apartımanımn üçüncü katında diş doktorluğu eden B. Ziya, bir aralık muayenehanesinde müthiş bir hava gazı itlnşar etmekte olduğunu 3ar-ketmLş ve derhal dışarı çıkarak hava gazi idaresini haberdar eylemiştir.
İdarenin ustalarından Ethem, az sonra oraya gelmiş, kibrit yakarak muayene etmek İstediği bir sırada blrdeblre ntştlal vukua gelmiş ve Et-hem vücudunu muhtelit yerlerinden yanmıştır.
Ethem derhal hastaneye kaldırılmakla beraber, intişar ttmekte olan gazın tahliyesi İçin bir taraftan İdare. bir taraftan itfaiye malflmattar edilmiştir. Gaz ustası Ethcm'ln sıhhi vaziyeti tehlikeli görülmektedir
Londra konferansı
(Ba«j tarafı 1 inci sahifede) taleplerine fazla yer verllemlyeceği söylenmektedir. Bugüne kadar Molotof tarafından t«n temsili hükümet şeklinde ısrarla mütalâa edilen Rumen. Bulgar, Macar hükümetlerinin Londra ve VaşLngton tarafından bu yolda tanınacağına dair de hiçbir işaret yoktur.
Fransız Dış Bakanının da Anglo -Sakson görüşüne İştirak ettiği anlaşılmakta ve bir İngiliz - Fransız işbirliğinin gerçekleşmesine doğru faaliyetle çalışılmaktadır.
Boğazlar ve Filistin meselelerinin bu kere beşler konferansında müzakere mevzuu olmaması ihtimali kuvvetlidir.
Rusyanın bir itirazı
Beyrut 25 (R.) — Daily Herald gazetesi verdiği ve henüz tekzip edilmemiş olan bir habere göre, Molotof, İtalyanın silâhsızlandırılmasın» kısmen blle muhalefet etmiş ve fakat Romanya İle Bulgaristan'ın ordularının muhafaza edilmesini emniyet altına almak İstemiştir. Molotof Romanya hudutları hakkında aynı fikirlerde bulunmuş ve Tuna'nın mahalli kuvvetler tarafından kontrol altında bulundurulması tezini İleri sürmüştür.
Amerikadaki cereyan
Nevyork 25 (R.) — Amerikan gazeteleri Londra konferasında fikir ayrılıkları olduğu meydana çıktığını yazmakta, fakat her halde müspet neticeler elde edileceğini, muavin ve murahhasların devam edecek olan çalışmalarının sonunda lyl netle* vereceğini İlâve etmektedir.
Pire’de Eam aleyhinde cereyan
Atina 25 (A.A.) — Eam temsilcileri Pire’de bir söylev vermek isterlerken halk tarafından tehdit edilmiş ve hücuma uğramışlardır. Temsilciler yüz jandarma sayesinde kaçmağa muvaffak olmuş ve yine jandarmaların himayesinde bîr sinemada 30 saat kapanıp kalmaya mecbur kalmışlardır.
Dünya işçiler birliği kurulacak
Londra 25 (R) — işçi birlikleri kongresi bugün Paris’te toplana, cak ve yeni bir dünya İşçiler birliği federasyonu kurulmasını gö. rüşecektir. Buna karar verildik, ten sonra yeni teşkilât kongresi, ni aktedecektir.
Bugünkü kongreye İtalya. Ma. caristan, Avusturya. Bulgar is. tan müsavi haklarla iştirak edl. yor. Ispanya, Portekiz ve Arjantin kongreye davet edilmemiştir.
Sovyet - Çek ticaret anlaşması
Londra 25 (R) — Çekoslovakya Başbakanı Sovyetlerle Çekos. lovakya arasında bir ticaret anlaşması imza edildiğini radyoda söylemiştir.
Subasic mevkuf mu?
Londra 25 (R) — Yugoslav
radyosu. Dışişleri Bakanı Suba. siç’in hususî kalem müdürile bir. likte hapsedildiği şayialarını ya. lanlam ıştır. Ajansa göre Ingiliz elçisi Subasiç'l evinde ziyaret etmiştir.
Rus - Macar ticareti
Moskova 25 (A.A.) — Macar muvakkat hükümetinin Rusya İle Macaristan arasında ticarî muamelâtta bulunmak üzere 5 milyon p en gol tık müşterek ser, mayeli bir kumpanya kurmaya karar verdiği teyidedilmektedir,
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
Gerek seçilecek Mecliste par. tilerin kazancı, gerek referen. dumun neticesi hakkında bir hüküm verememekle beraber iki noktanın Fransa için doğruluğuna inanıyoruz,
Fransa demokrat bir memlekettir. Yalnız konunlan, parlâmento sistemi, çeşitli partileı*! ve sonsuz hürriyeti bakımından de. ğll, en derin kökleri yani sosyal müesseseleri bakımından Biivük İhtilâlin hürriyet — Adalet — Müsavat prensiplerini benimse, mis ve dünyaya yaymış en do. mokrat millettir.
Bununla beraber Ücüncü Cumhuriyetin harbden önceki gidişi Fransız milleti İçin en acı tecrübe olmuştur. Fransız milleti, »ığradığı eşsiz felâketten yalnız bazı insanları değil, haklı olarak bir rejimi de suçlu tutuyor. Parti kavgaları ve menfaat çatışmaları Fransayı görülmemiş bir mağlü. bivete sürükledi. İki harb arası, pek kısa süren kalkınma ve to. parlanma denemelerde kesilen, fakat toptan bir bakışla Fransa İçin şeref ve kuvvet verici olmayan kötü bir devirdir Bunun içindir ki Fransız milîef.nln harb. den önceki idare sekline dönmesi beklenemez. Fransanın hezimetinden bir çeşit narlâmento sistemi, maddî manevî idari ah. lâkî anarşi sududur. Eskiye dön, mek Istemiyen Fransa herhalde yeni bir Anayasa, yeni bir de. mokrari rejimi istevecek ve bunu bulacaktır, inandığımız birinci | İhtimal budur.
ikinci düşünceye gelince, Fransada gelecek av yapılacak Meclis seçimi İle referendum ne. ticestnden Fransanın uzun vadeli ye kati hükümet veklini bokle. mek doğru değildir sanıyoruz.
Fransa, bozgundan yeni çıkmış, düşman işgalinden ve harb sahnesi olmaktan yeni kurtul, muştur. Memleket haraptır, vok. eunluk ve işsizlik çoktur. Fransız milleti henüz yiyeceğini, giyeceğini, yakacağını aramakla, yol» lannt ve taşıt vasıtalarını tamirle meşguldür. Acılan ve ıstırapları kadar kinleri ve ihtirasları kızgın ateş hâlinde olan bir milletin vicdanından tam birlik, tam normal bir ses, bir irade çıkamaz. Fransız milleti, tarihinin en şiddeti! sadmesinin henüz tesiri altındadır. Düşünce ve duyguları henüz ne dünkü felâketten, ne bugünkü yoksunluktan sıvn-l ma mıştır. Millî iradenin, sürekli hükümet sekli gibi çetin bir meselede ken. dmi normal olarak göstermesi, sosyal ve ekonomik sart’ann, duygu ve heyecanların normal hale gelmesile mümkündür, Bu da ancak zaman ile. en basit maddi ihtiyaçların giderilmesi, en kaba ihtirasların sönmesi ile ola. çaktır.
Bunun içindir ki Fransız milletinin gelecek av vereceği karar, Fransız milletinden dünvanm beklediği örnek reiimin ta ken. dişi olamaz.
Yeni zamana, milletlerin veni ihtiyaçlarına ve tekâmüle u”gun en iyi demokrasi seklinin, en bO. yük kültür memleketi olan ve dünya kargaşalığında en şiddetli doğum ağrıları çeken Fransadan çıkması beklenebilir Fakat bu, gelecek avlarda değil, k-mdînl bulmuş, yaralan kaoanmıs. sıhhati yerine gelmiş, kuvveti tazelenmiş bir Fransada, veni cıkacafc insanlar tarafından bir kac saf. hada. çok daha sonra gerçekleş*, çektir.
Fransanın gelecek ay vaoaeağt seçimlerin, acele ihtiyaçları karşılayacak acele bir denemeden ibaret olacağı inanındayız.
Necmeddnı Sadak
Vaşington büyük elçiliği müsteşarlığı
Ankara 24 — Vaşington Büyük elçilik müsteşarlığına merkezden Me.ı-nan Tepelen tâyin edilmiştir. Yakında vazifesi başına hareket edecektir
* Şehre minin de oturan Mehmet Şeııgul adıda biri dün gece 1® numaralı Sirkeci - Topkapı tramvayın» asılı olarak seyahat etmekte iken Çembcriltaş civarında müvazenesini kaybederek düşmüş, ağır surette yaralandığından hastaneye kaldırıb-mıştır.
*■ Beylerbeyinde oturan Süleymau Erenle, aynı semtte Çamlıca cadde* slnde Semih dün gece kavga etmiş* ler, Süleyman semihi jilet bıçağıyla muhtelif yerlerinden yaralamıştır. Yaralı tedavi altına aldırılmış. cuç* lu yakalanmıştır.
ir Metin İsminde bir genç, dün akşam bisiklette Vunlköy caadeslndl dolaşmakta İken Hayrünnlsa isnıindç bir kıza çarparak ağır surette yara* lanmasma sebep olmuş, yaralı ki®, Haydarpaşa numune hastanesine yatırılmış, Metin hakkmda takibat» girişilmiştir.
AMAM
8ahife 3
25 Eylül 1945
AKŞAMDAN AKŞAMA
Bu gemi doğru idare edilmeseydi önümüzdeki s ayımda kaç nüfusumuz eWk olurdu?
Tek başına kaval çalmak, in. sana zevk verebilir. Fakat kosko. c* bir orkestranın .alı engine iş. firik ederek falso vermeden o muğlâk parçanın inceliklerini tatmak ve nağmelerinin zirvelerine ulaşmak apayrı bir heyecan kaynağıdır,
öyle İşler var ki, bir müesse. senin kollektifi içinde yapılıyor, öyle işler var ki bir ordunun ha. roketi sırasında aksak vermeden yürüyor. Nüfus sayımını bu bakımdan mütalâa edersek; ehem, m i.vetini büsbütün anlarız: Bütün Türk milletinin (ve Turki. yedeki her türlü halkın) el birli, ği ile başanlacaktır.
Geçen sayımların yüz akile hakkından geldik. Bunu da el. bette tahakkuk ettireceğiz ve umduğumuzdan da fazla bir nüfusa ulaştığımızı öğreneceğiz; nice nice faydalar verecek malû. mata bu sayede sahip olacağımız temin ediliyor.
Anadolııyu. Trakyayı köyleri, le geziniz; şehirlerimizde mahal, le aralarını dolaşınız: Büyükler mikdarında çocukların kaynaş, tığına Taslarsınız. Bunlar, şayet bizim çektiğimiz elemleri çekme, den nemalanabilirlerse. şu mübarek vatanımıza ne güzel bir is. tiftbal vadediyorlar. Nüfusun böyle nikbinlik aşılıyan manza. rastnı, felâketli ikinci dünya harbi sırasında gemimizi mayna çaptmnaksızm bugünün selâmetine ulaştıran kaptana borçlu, yuz.
Diğer milletlerin uğradıkları belâlara biz de uğrasa ydtk. 21 ekim nüfus sayımının yekûnun, da kim bilir kaç yüz bin, ihtimal bir kaç milyon kişimizi eksik bu. lacaktık. tnönünün hakkını în. önü'ye vermeli.
tşte sayım bize böyle iyi şeyler düşündürüyor: şu günün he. şahım yaparken, ileride de iyi şevler yapmak fikrini yeriyor. Mütehassıslar bu sayımdan ne gibi faydalar çıkacağını 21 ekim tarihine kadar sıralıyacaklardır. Bunlar arasında ben yalnız bir tanesi üzerinde duracağım:
Bu millette en fazla inkişafa ihtiyaç gösteren haslet ferdî te. şebbüsten bile Ziyade teşkilâtlı iş görmek, kollektif iş görmek hasletidir. Her adımda bunu his. s ediyoruz İşte, sayım, en tenha köyünden, en kalabalık mahalle, sine, denizlerde, karada, belki de havalarda bütün Türkleri müş. terek bir fiili müşterek bir ruhla işlemeğe sevkediyor Bu bir İçtimaî büyük prova, bir manevra, dır. Bize ( bir tek millet olduğu, muzu», misafirimiz ecnebilere de «Türkiyede oturduklarını- şid. detle ve ciddiyetle hissettiriyor.
Bu müşterek işte, rolümüz ak. tif olsun, sadece evde oturmak şeklinde passif olsun, milli ödevi orkestra şefinin (Başbakanlık is. tatistik umum müdürlüğünün) istediği tarzda yapalım.
Müşterek ibadetler, ümmeti blribirinc bağladığı gibi, bu tarz müşterek hareketler de milletin bağını kuvvetlendirir. Sayımın muntazam, doğru olmasına bu noktadan da ^çalışmalıyız.
’ (Vâ . NÛ)
*• Devlet Denizyolları yük tarifesinde yapılan yeni tâdUer iyi netice vermeğe başlamıştır. Tâdif İşine glrl -şLidlğl esnada diğer devletlerin yük tarifeleri ve bu arada İzmir tacirlerinin fikirleri alınmıştır. Tatbikatta görülecek aksaklıklar tekrar düzeltilecektir.
Deri darlığı devam ediyor. Yalnız elde önce İthal edilen yılan ve lezar derllerile vaktlle yapılmış çok miktarda ayakkabı bulunduğundan, yokluk geniş ölçiide hissedilmiyor.
İstanbul Bölge Sanayi birliğinin müteaddit teşebbüsleri netice vermiş ve Cenubi Amer ikadan yedi bin ton tutarında bir deri teklifinde bulunulmuşsa da, malların getirilmesi kabil olamamış, buna mukabil İnglllz-lerln teklifleri İncelenmeğe başlamıştır. Ekonomi Bakanlığına yazılarak akreditif açılması İstenmiştir. Formaliteler vaktinde ikmal edildiği takdirde, miktarı birkaç bin tonu bulan derilerin getirilmesi kabil olacaktır.
★ Kapalı çarşıda Bodrum hanının bir odasında yatıp kalkan ve saatçilik eden yetmiş yaşında Hüseyin Çapan adında bir dün odasında ölü olarak bulunmuş, adalet doktoru tarafından yapılan muayenesinde kolundaki bir yarayı tedavi ettiremediği İçin kan zehirlenmesi net İçesi öldüğü tesblt edilerek gömülmesine ’21n verilmiştir.
ŞEHİR HABERLERİ
Bir çırpıda
El sıkmıyanlar cemiyeti!
Sabun fiati yükseliyor
Toptan bir kilosu 198 kuruşa fırladı
Ticaret Bakautığında kurulan yağ servisi şefliği, nebati yağ, margarin ve Tur yağı istihsalini arttıracak tedbirleri aramaktadır. Tur yağla margarin yağları sahipleri Ankarada bu İşlerle meşgul oluyorlar.
Diğer taraftan nebati yağ flatlerl de artmakta devam ediyor. Yağ darlığını önllyecek bazı yeni tedbirlerin ileride alınacağından bahsediliyor.
Zeytinyağı flütlerinde müstahsil lehine bir miktar zam yapılmış olması, istihsal bölgelerinde İyi karşılanmıştır. Yeni kararın alınmasında gcclkllmedlğlnden. müstahsil daha fazla yağ hazırlıyabllecektir. Bununla beraber, yeni kararnamenin tama-mlle tatminkâr olmadığı, sabun, nebati yağ ve zeytinyağı flatlerlnln artmasını lntacedeceğl de İleri sürülüyor. Bu İddia: sabun, nebati yağ ve zeytin flatlerlnln şimdiden a.t-mağa başladığı misal gösterilerek İspata çalışılmaktadır
Bir sabun İmalâthanesi sahibi bu hususta şunları söylemiştir:
«Sabun yapacak sabunluk zetinya-ğı bulamıyoruz. İşi. nebati yağdan sabun İmaline döktük. Sabun para etmektedir. Toptan bir kilosu 198 kuruşa fırladı. İlgililer sabun fiatlerlnl kolayca yükseltebiliyorlar, çünkü bir kilo fındık yağı toptan 280 - 265 kuruştur. önümüzdeki sene piyasada bir de sabun sıkıntısı başgösterecektlr. Şimdiden tedbir alınmasını İstiyoruz. Zeytinyağı istihsal bölgelerindeki imalâthaneler şimdi sabun yapamıyor. Nebati yağdan veya zeytinyağı He nebati yağın kar ıştır uması suretile sabun yapanlar İstanbuldakl İmalâthanelerdir İd, bunların ellerinde yüksek flatten satın alınmış fındık yağı faturaları vardır.»
Kararname, yeni mahsul zeytinyağından alınan hükümet hissesini yüzde 50 ye çıkarmıştır Geçen sene zeytinyağı tevzii yalnız İzmir, Ankara ve İstanbulda yapılmıştı, Ticaret Bakanlığı bu sene her tarafta yağ büroları açarak bu konuyu teşmil etmektedir. Geriye kalan yüzde 50 mahsulün ne şekilde satılacağı bilinemiyor.
Adalarda göze çarpan imar faaliyetleri
Büyük ada' nın Maden mevkiinde bu semtteki mülk sahiplerinin yar-dımlarlle güzel, zarif bir karakol binasının yapılmasına başlandığı ve bu küçük binanın mevkiin güzelllğile mütenasip bir tarzda, tekmil konforu ihtiva edeceği memnuniyetle haber alınmıştır.
Cumhuriyet Bayramında açılmasını temin İçin İnşaata hız verilmiştir, O mahallede diğer imar faaliyet ve teşebbüslerine de girişileceği lşltll-mlştlr,
Yerli müstahzarlar hakkında
Yeril müstahzarlar hakkında eczacıların bir şikâyetinden ve Sağlık müdürünün bu hususta demecinden bahsetmiştik. Dün eczacı Celâl Ergua imzaslle aldığımız bir mektupta yeril müstahzarlara müsaade edilmediği hususunda İsrar edilerek, yalnız kendisinin tahlili yapılıp tekemmül etmiş, tlat beyannameleri istenmiş Üç müstahzaratına ret cevabı verildiğini, daha yirmi arkadaşının ret cevabiyle karşılaştığını söyledikten sonra diyor kİ:
«Evvelce müsaadesi alınan bazı müstahzarların sonra terkipleri değiştirildiğinden bahsediliyor Bu, kinin yokluğundan ve gene Bakanlığa müracaat suretile terkiplerinden kininin çıkarılmasından İleri gelmiştir. Yoksa hiçbir eczacı, Bakanlığın müsaadesini almadan, bir müstahzarın terkibini tağyir edemez. Bazı maddelerin gram itlbarlle noksan olduğuna gelince, bu da şu şekilde olmuştur. Meselâ: Vlnoklnlum şişeleri 300 gram olması lâzım İken, şişe fabrikasının bir hatası neticesi 295 gram İlâç alabilmiştir. Bakanlık bu beş gram nok-snlığı sebep İttihaz ederek vtnokl-nlum'un İmaline müsaade etmemiştir. Halbuki Bakanlık beş gram vlno-klnlum'un kıymeti flatlnden düşürerek satışına müsaade edebilirdi.
Sayın Sağlık direktörümüzün beyanatına verdiğim şu cevaptan da anlaşılacaktır ki, bugün eczacılık âleminde halli lâzım gelen birçok İşler vardır.»
Bir birahane bir ay kapatılacak
Tepebaşında Cumhuriyet birahanesi sahibi Vangel He garsonu Dav it Mlzrhl, ihtikâr suçlle beşinci toplu milli korunma mahkemesinde yargılanmışlar ve mahkeme dün bu mües-sesenln bir ay kapatılmasına, İki yüz 50 lira para cezasına çarptırılmasına garson Davld'in de bir ay hapsedilmesine karar vermiştir.
Halkın dilekleri
Milletvekilleri dûn Sarıyer, Beykoz Halkevlerinde halkı dinlediler
İstanbul Milletvekilleri dün öğle- mek imkânsızdır. B*i*dlyey« müra-den önce Bariyer Halkevi salonundu caat ettik taşını verdik vesaitini Sarıyer, Büyükdere, Yenimahalle hattâ benzinini temin ettik bir türlü halkının ve köylerden gelenlerin dİ- yaptıramadık. Bunun biran önce ya-lek ve şikâyetlerini dinlemişlerdir 1 pılması her bakımdan elzemdir. Son-Sarıyer Halkevinde Milletvekillerini ra telefonsuzluktan her hangi bir karşılayan Sarıyer Parti Başkanı Dr.' kaza veya yangın vukuunda Bariyere ALİ Turhan İstanbul Milletvekilleri- yaber vermek İmkânsızdır. Rumeli nin Sarıyer kazası ile yakından alâ- Kavağının limanı harap bir haldedir, kalanna teşekkür etmiştir. tamir edllmdelği takdirde rıhtım
B. Dr. Ali Turhan’dan sonra bir ve vapur İskelesi çökecektir, demiştir, sene evvel tesblt edilen dileklerini Milletvekilleri bütün bu dilekleri yerine getirilenlerini ve bu arada not etmişlerdir, yolların yapıldığına işaret edildik- Beykoz’da
ten sonra halkın yeni dileklerine ge-
çilmiştir.
Büyükderell olduğunu söyllyen bir vatandaş ayağa kalkarak sıtma mücadelesinden çok fayda gördüklerini binaenaleyh mücadelenin devam ettirilmesini rica etmiş ve Tarabya koyunun her sene biraz daha dolduğundan bahisle temizlettirilmesin I İstemiştir.
Milletvekilleri bu arzunun yerinde olduğunu fakat taraksızlıg dolayıslle' bugün İçin İmkânsızlığına işaret etmişlerdir,
Bahçeköylü bir genç köy diye bütün terzilerden mahrum bırakıldıklarından, orman fakültesinin köylerinin İşlenebilecek en lyl 170 dönümlük araziyi istimlâk etmesinden, can kurtaransızlıktan şikâyet etmiştir.
Bir başka vatandaş da kok kömüründeki kontrat mecburiyetinden. Sarıycrde bir kömür deposunun halka vereceği büyük kolaylık ve ucuzluklardan, Sarıyer köylerindeki mahsul tahmin memurlarının hatalarının köylünün sırtına yüklendiğinden bu yüzden İhtilâflar olduğundan, köylünün tohumluk İhtiyacından uzun uzadıya bahsederek:
— Milletvekilleri bu dertlerimize bir çare bulsunlar, demiştir.
■ Sarıyerll bir zat da Sarıyer'in susuzluğundan bahisle bu İş İçin lâzım olan masrafa vilâyetin de İştirak ettirilmesini istlyerek:
«Suları İle meşhur bir semtin susuzluk derdinden bahsederken hicap duyuyorum fakat hakikat bu merkezdedir. ■ demiştir.
Rumeli Kavağında oturduğunu söyllyen birisi de:
— Rumeli Kavağının yolu çok bozuktur. Kışın vapur İşlemediğinden yegâne münakalemiz olan bu yoldan bele kadar çamura gömülmeden geç-
Sıtma mücadelesi
Bir çok bataklıklar kurutuluyor
Sıtma ve sivrisinek sürfelerinin İmhası mücadelesine ehemmiyetle devam edilmektedir. Şimdiye kadar küçük çapta 6 bataklık hükümetin para hususunda hiçbir yardım vc fedakârlığı olmaksızın doğrudan doğruya mahalli ahlk tarafından kurutulmuştur. Şimdi de Beykoz kazasına bağlı bulunan Ömerli nahiyesi civarındaki Koçollu ve Sırapmar bataklıklarının kurutulması İçin etütler tamamlanmıştır. Bu bataklıklar, sıtma mücadelesi kohununa göre (küçük sây» usullyle, yani senede beş günü geçmemek şartlle bataklık mıntakasın-da bulunan köylüler tarafından mecburi olarak kıırutulacaktır.
Bundan başka Yeşllköyle Bakırköy arasındaki Ayamama bataklığının da ne suretle kurutulması lâzım geldiğine dair Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan etüt hazırlanmıştır. Bu bataklığın kurutulmasına gelecek sene başlanacaktır.
Bundan başka kurutulmaları büyük masraflara İhtiyaç gösteren 9 bataklık daha vardır. Bunların her biri 5-8 milyon lira arasında büyük paraya ihtiyaç gösterecek kadar geniştir. Bunların ne zaman kurutu-lacakları henüz belU değildir. Ancak İstanbulda sıtma ve sivrisinek mücadelesinde kati netice almak İçin bu bataklıkların behemehal ortadan kaldırılması İcabetmektedir.
İlkbaharda başlıyan İstanbuldakl sıtma ve sivrisinek mücadelesine kasım ayı sonunda nihayet verileceğini dair evvelce verilen haberler yanlıştır. Sağlık Bakanlığı. İstanbulda sıt-mayf bir an evvel önlemek ve şehri sivrisineklerden tamamile kurtarabilmek İçin mücadeleye kış mevsiminde de devam etmeğe karar vermiştir.
Zonguldak’ta iki kömür ocağı daha açılacak
Kömür havzası İçin ısmarlanmış olan tesis vasıtalarından bir kısmı daha Ingiltere'den yakında gelecektir. Bu malzeme geldikten sonra Zonguldak kömür havzasında Ikl ocak daha açılacaktır.
Açılacak ocakların projeleri E*İ-bankça hazırlanmıştır.
Oğleden sonra Beykoz’a gidilerek Halkevi salonunda halkın dileklerini dlnlemlye devam edilmiştir. Beykoz-da yapılan şikâyetlerin ekserisi bir kaç nokta üzerinde toplanmıştır.
1 — Cankurtaran ihtiyacı ve fab-rlkların yardımı İle bir hastan,» açılması,
2 — Mektep İhtiyacı,
3 _ Su derdi. Halk susuzluktan
bunalıyor. Bu derdin halli İçin boşa akıp giden 10 çeşme suyunun bir santrifüj tulumbası İle yapılacak depoya doldurularak tesisatla tevziat yapılması lâzımdır.
Bir doktor bütün suların mikroplu olduğundan bahisle halka temiz suyun mümkün mertebe çabuk teminini İstedi.
Ömerli köyünde kömürcülük yaptığını söyllyen bir köylü de Orman İşletmesinin kömürden yüzde 7-12 arasında para keserek ellerinden kömürü alıp birer kâğıt parçası sıkıştırıldığını kendilerine para verilmesini İstedi.
Bir Beykozlu yaz saatlerinin değiştirilmesini İstlyerek kışın İstanbul'a mektebe ve İşe gidenlerin çok zorluk çektiklerini söyledi.
Bir başka vatandaş vesait yokluğundan, otobüs ve taksi ihtiyacından bahsederek hiç olmazsa Bey-kozla yenlköy arasında sik sık vapur İşletilmesini İstedi ve dedi kİ:
— Denizyollarının Beykaz’a uğrattığı bütün vapurlar pis ve bitlidir bunları hiç dezenfekte etmiyorlar, kışın saat 8 den sonra Beykoz'dan İstanbul'a vapur yoktur Bunların hallini isteriz.
Milletvekilleri Beykoz'iuların dertlerini birer birer not ederek meşgul olacaklarını vadettiler.
Milletvekilleri bugün Yalovaya giderek. Yalova'lılan dinllyeceklerdir
Ekonomi Bakanı
Dün tzmirden Istanbula geldi
Ege havalisinde incelemeler yapan Ekonomi Bakanı B. Fuat Sirmen dtin sabah Kadeş vapurlle İstanbula gelmiş, Galata rıhtımında şehrlmLzde bulunan Ekonomi Bakanlığı müsteşarı B. Nihat Odabaşı, Bölge Sanayi birliği genel katibi B. Hallt Gülcryüz, Mıntaka İktisat müdürü B. Kemal, Yeril Mallar Pazarları milessesesl müdürü B. Abdülkadlr ve Kömür1 tevzi şubesi müdürü B. Şefik Kavur tarafından karşılanmıştır Bakan, gazetecilere, tetkiklerini şöyle anlatmıştır:
( Ege havalisindeki tetkiklerimden iyi İntibalarla dönmüş bulunuyorum. Bu sene kuraklık fazladır Bununla beraber, çok pancar ekildiğinden, şeker rekoltesi geçen senek İnden az olmıyacaktır. Uşak şeker fabrikasını gezerek yeni mahsul ve kapasite etrafında ilgililerle konuştum.
Pamuğa el konduğu malûmdur. Yeni kararname gereğince pamuk işini gözden geçirdim. Linyit kömürü ve işçileri durumlyle meşgul oldum.»
Yeni ticaret li»esi
Bankalardaki eski Sen JorJ liselerinde açılması kararlaşan Ticaret 'ı-sesinin hazırlıkları ilerlemiştir. İstanbul Milli Eğitim müdürlüğü henüz Bakanlıktan resmi bir emir almadığından, binanın tesellüm İşine girl-şllemlyor. Bununla beraber, yeni bina çok geniş olduğundan, şimdiki İstanbul Ticaret lisesinin de buraya nakil düşünülmektedir. Her iki okul birleştirildiği takdirde, ancak sınıflara öğretmen bulunabilecektir. İki okulun ayrı ayrı çalışması esası kabul edilirse, yeni öğretmen tâyinleri yapılacaktır. Şimdiye kadar yeni 1İ36 için hiçbir tâyin yapılmamıştır.
Parti ocak ve bucak kongreleri
İstanbul İlinin 16 İlçesinde ocak kongreleri ekim ayının birinci günü başlayıp 25 İnde, bucak kongreleri kasımın 1 inde başlayıp 15 inde nihayet bulacaktır. Parti İstanbut 111 İdare kurulu başkanlığı toplantı günleri ve yerleri hakkında bir liste hazırlamış ve her tarafa göndermiştir.
Şirketi Hayriye emeklileri
7 aydanberi tasfiye edilemiyen sandık
Batın alman Şirketi Hayriye idaresinin emekli ve malûi.erl hakikaten perişan bir vaziyette, yılan hikâyesi gibi uzayıp giden ve bir türlü bir neti ceye bağlanılmıyan vaziyetleriûln no olacağını beklemektedirler 1945 martının 27 sinden bugüne kadar, muhtelif kararlar verildiği halde. Emekli sandığının tasfiyesi hâlâ başarılama-nuştır.
Esasen emekli sandığının dağıtılması kararlle bu memurların, bütün bir ömür müddetlnce biriktirerek ihtiyarlıklarını emniyete aldıklarını sandıkları tekaütlük garantisi ortadan kalkmıştır. Bu suretle zaten bunlar bir kere mağdur olmuşlardır.
Onların bu mağduriyetleri ancak lerlne alacakları toplu bir paranın bir an evvel dağıtılarak bir iş güç yapabllmelerlle hafifletilebilirdi. Buna rağmen, bu emekli ve malûl memurlar marttanberl. bütün memuriyet hayatlarında kendi biriktirdikleri kendi paralarını alamamaktadırlar.
Ekserisi fakir İnsanlar olan bu eski memurlar her ay ne maaş, ne de toplu paralarım alamıyorlar. Kendilerine gene kendl paralarından, eksiltmek şartlle birer maaş nispetinde avans veriliyor. Ve ju suretle her ay alacakları para da eksilmiş oluyor.
Esasen mağdur olan eski memurlar bu suretle bir kere daha gadre uğramış oluyorlar. Bunların kendi paralarının bir an evvel verilmesi lâzımdır. Zira 1946 martı yaklaşıyor
B. Muhiddin Üstündağ aleyhindeki dâva
Belliye Güven adında olr kadın Nlşantaşındakl bir apartımanın eşkl vali ve halen İstanbul Milletvekili B. Muhiddin Üstündağa vefa?n ferağ yollyle ipotek işinden dolayı Muhld-din Üstündağ aleyhine dördüncü hukuk mahkemesinde bir dâva açmış ve bu dâvanın geçen oturumunda Muhidln Üstündağ'ın avukatının ve-kftletden çekilmesi üzerine şahsına tebligat yapılması İçin duruşma düne tâllk edilmişti.
Dünkü oturumda dâvacı Behlye-nln avukatları İsmail Hakkı ve Yaşar Sıtkı geldiler. Bu işin dâvacı ile Mu-hiddln Üstündağ arasında sulh yolu İle halledliğtnl ve bir sulhname tanzim edildiğini. Muhiddin Üstündağ aleyhindeki dâvadan vazgeçtiklerini söyledler. Avukat İsmail Hakkı bu sulhnamenln noterden musaddak bir suretini yargiça verdi.
Yalnız geçen oturumda, dâvada kanunen teşkili tarafeyn İçin Mıthld-din Üstiındağ'a tebligat yapılmasına karar verildiği halde bu tebligatın henüz yapılmadığı alnaşüdığından kendisine tebligat yapılarak mahkemeye celbedllmesi. ve feragat dolayı sile hasıl olan vaziyet hususunda bLlâhare karar verilmesine hükmedilerek duruşma önümüzdeki ayın beşine bırakılmıştır.
Satışa çıkarılan ithal malları
Gal. Hovaklmyan handa Hans Gcebnuyden'e gaz Jeneratörü, Gal. Güneş handa Marşa İthalât İhracata torna tezgâhı, İst. Kefeli handa Leon Hisariıya cep ve ko saati, İst. Tahmis sok. Mecdeddln Şerbetçiye kaynak teli, İst. Koya handa Yenen umum ticarete kauçuk bez kolan, Ankara' Ulus meydanı • Koç ticarete lâstik kayış, Bahçekapı Celâlbey handa Fevzi Toksoy'a gözlük çerçevesi, Gal. iktisat haııda Celâl Bayar'e lâstlki boru, Ankara postahane cad. M. ve A. Hnncf kardeşlere oto akşamı, E-mlnönünde Tarlş kooperatifine çekme demir boru, tut. Fincancılar 24 de Panzo ve Sadako'ya tıraş bıçağı, Beyoğlu Tünel Pasaj 5 de Jül Kasapoglu’ na lâstik tıbbi eşya. Fındıklı'da Mustafa Sıtkı Bütün'e hesap makine akşamı. Gal. Fermeneciler Koç Ticaret T. A. Ş. ne saç levha, Gal. Tersane cRd. makine ve hırdavatçılığa perçin çivisi, Nalburlar KürkçUoğlu deposu İ. Popof mahdumlarına nal mıhı, İst. Ticaret han Türkiye eczacılar deposuna Papaverin klorldrat, İst Tütüngümriik Deniz Toprak Ürllnle-rl'ne kolofan. Gnl Basiret han Emek ecza deposuna sallsilât daptlprln, Gal. Bahtiyar handa Faustln de Pcdrelli'ye tıbbi feza. Köprülü han Vehbi Poyraz’» sodyum şülftt, Sirkeci Mlmarkenıaleddln Anıranı Biraderlere blkromat dö sud, Marpuççular 19 da Y. Voreopulos, t. Behar'a muhtelif esans, Marpuççular 19 da Rıza Asgari vc şerlkl'ne pelür kâğıdı, Mahmutpa 202 de Dilber kardeşler'e pamuk ipliği. Aşlrefendl caddesi 34 de Fatıpa Atakan'a Pamuk İpliği. İst. Mercan yokuşunda Yuda Leon'a yün mensucat, Beyoğlu İstiklâl caddesinde Llon mağazasına fötr şapk, yün kıra vat.
Bir doktor arkadaşım:
—■ «El sıkmıyanlar cemiyeti» isminde bir topluluk yapmak istiyorum ne dersin?,, diye sordu.
El sıkmaktan nefret ettiğimi bildiği için galiba cemiyetine ilk iiye olarak beni gözüne kestirmiş, ti. Derhal kendisine cevap ver. dini:
— 1 numaralı âza olarak kay, doluyorum.
Veremin şaha kalktığı, uyuzun at koşturduğu, tiirlü tiirlü kaşın, tılı cilt hastalıklarının en parlak günlerini yaşadığı böyle bir de. virde «El sıkmıyanlar cemiyeti» hic de, sulh zamanlarındaki lüks dernekleri hatırlatmaz,
Çünkti uyuzun zarif sinema artistlerinin ince parmaklarına kadar tırmandığı bir zamanda el sıkmak kadar mânâsız ve gay. ri sıhhî bir iş olamaz.
Ancak «El sıkmıyanlar cemiyeti nin nizamnamesi hazırlanır, ken başka bir takım münasebet, sizlikleri de düşünmek lâzımdır. Meselâ nizamnameye, mücadele edilmek üzere şu meseleler ko. nulabilir:
1 — El sıkmak;
1 — Kadınların birbirile her karşılaşmalarında öpüşmeleri, (Bu o İcadar yaygın bir âdet ha. line girmiştir ki bazen biribirin. den hattâ nefret edenlerin bile şapur şupur öpüştükleri görül, mekfedir,)
3 — Çocuk okşamak. Çocuk öpmek;
4 — Genç kadınların elini asrilik olsun diye öpmek:
5 — Konuşurken banlarının yaptığı gibi karşısındakinin çenesinin ucunu tutmak, yanağını okşamak...
6 — Karşılaşınca el el İçinde, avuçlaT terllycrek dakikalarca hövlece konuşmak.
7 — Hattâ kola girmek
S — Bazılarının yaptığı gibi karşısındakinin omuzuna pek lâubâli bir halde kolunu dolıya. rak öylece yürümek veya konuş, mak.
Ve bu rakamlar böylece devam edip gider. Bütün bunlarda görülüyor kİ hakikaten pek garip ve lüzumsuz hareketlerimiz vardır
Temizlik ve sağlık namına ha. yatımızda bunları rötuş etmeli.
Bakalım cemiyetimizin â»sı kaça çıkacak?..
Hikmet Feridun Es
Denizlide deprem
Denizli 24 (AA.) - Bu sabah saat 4 ö 20 geçe kısa tisıla He İkisi şiddetli ve 3 ü hafif olmak üzere ou deprem olmuştur. Heyecana düşen halk sokaklara dökülmüş, sabaha kadar evlerine girmemişlerdir.
Deprem bütün 11 İçinde hissedilmiştir. Hasar ve İnsan kaybı kaydedilmemiştir. .
Ulaştırma Bakanı Erzurum’da
Erzurum 24 (AA.) — Ulaştırma
Bakanı General Ali Fuat Cebesoy bugün geç vakit otomobille, Ağrı’dan şehrimize gelmiştir.
2479/1945 flatlerl
Londra üzerine i sterlin 6 20
Nevyorit Qz«rine îoo dolar 132.—
Cenevre 100 İsviçre Fr 30.675
Madrid üzerine 100 pezrta 12.84
Stokholm ürerine 100 kuron 31.1325
ESHAM VE TAHVİLÂT
% 5 laleli ikramiyeler;
1933 Ergani 24.60
1938 lkramlyell 22.25
Milli Müdafaa 22.25
Demiryolu tkramlyell 98.75
% ı faizli Tahviller:
Sivas - Erzurum l 20.49
Sivas - Erzurum 2-7 20.85
1941 Demiryolu 1 20.50
1941 Demiryolu D 20.30
1041 Demiryolu HJ «.71
Milli Müdafaa 1 20,79
Milli Müdafaa □ 19 W
Mim Müdafaa m 20.03
Anadolu Demiryolu Grupuı
Tahviller 1-2 B*-M
Hisse senetleri % 66 36.—
Mümessil senet 46.50
Hisse senetleri:
Merkez Bankası 143 —
T. î» Bankası 15.—
T. Ticaret Bankası 4.20
Aslan Çimento 9 5*
BORSA DIŞINDA ALTIN FÎATLERt
Gulden 34.—
Reşadly» ’ 35.56
Ingiliz 42.80
Külçe (Bir gramı) 5A«
V
sanife 4
A H9 A M
25 Eylül 1945
Mevsiuı başlarken
SES TİYATROSU OPERETİ
Hep telif operet oynıyacak
üç sene evvel kurulan «Ses Tiyatrosu opereti* nln bugünkü vaziyetini lâyık olduğu ehemmiyetle belirtmek için İptida kısa bir tarihçesini yapalım ve okuyucularımızın hafızalarını tazeleyelim:
«Ses Tiyatrosu opereti» 1943 - 19H mevsimi bay Sami Koray tarafından kuruldu. «Hava - Civa» operetlle temsillerine başladı. Sonra «Gönülden Oönüle ve Fuar Yıldızı» adlı İki operet de temsil etti. Bu operetle:in arasında Avni Diiligil’irı Bahneyc koyduğu ve başrolünü kendine aeç-tlğl «O Adam» adlı bir piyes oynandı. Mevsim sonu heyet operetlerini oynamak üzere turneye çıktı. Avnl Dll-ligil heyetin rejisörlüğünü yapıyordu.
Turne dönüşü 1944 • 1945 mevsimi hazırlıklarına başlandığı zaman tiyatro İdaresi ile rejisörlük arasında vazife taksimi hususunda bir anlaşmazlık hasıl oldu. Neticede İdare o sene faaliyetten vazgeçil ve tiyatrosunu bîr sinema olarak İşletmek üzere kiraladı.
Ses tiyatrosunu kiralayanlar İsa sinemanın burada kâfi derecede hasılat getirmediğini görerek İşi operete dökmeği muvafık buldular. Fakat mevsim ilerlemişti. O zamana kadar hiç bir hazırlık yapmadıklarından zayıf bir teşekkülle ortaya çıkmaya mecbur oldular. Ellerinde de yeni hiç bir operet yoktu. İlk eser olarak oynadıkları Leblebici Horhordan sonra «Kapan. Tatlı Sert, Yalpa ve Modern Kızlar» adlı çok oynanmış fbtlzale uğramış operetlerle mevsimin sonunu getirmeğe uğraştılar.
İlk faaliyetinin kuvvet, ve zaafını daha mevsim sonu gelmeden kavramı? olan, ikinci sene faaliyetinin de içyüzünü yakından görerek mukayese İmkânını bulan Sami Koray bizde nasıl operet yapılabileceğini artık öğrenmişti, O bu kanaatte komşu memleketlere de bir göz altı. Oralarda operetin doldurduğu yerin bizde henüz tamamile boş olduğunu görünce bu mevsim bir vazife olarak, hattâ üzülerek bir operet tiyatrosu kurmayı üstüne aldı Derhal İşe girişti. İşte bu mevsim alkışlayacağımız Ses Tiyatrosu opereti bu merhalelerden geçerek vücut buldu.
Sami Koray bu malumatı bize verirken öyle heyecanlı idi ki, bu heye-. candan ancak hayırlı bir İş doğacağı kanaati de birlikte doğuyordu. Ver-| dlği tafsilâtı tekrarlayalım kİ okuyucularımız da bu kanaate iştirak etsinler.
Tecrübe göstermişti ki operet daima yenilik Lster. Yeni yeni eserler oynamak lâzımdır. Bunu takdir eden Sami Koray'ın ilk işi operet avına çıkmak oldu. Şimdilik eline geçirdiği operetler bunlar: Van Kadiri - Yürük Emine - Atlı Ases - Festival -İyi saatle olsunlan - Adalı Kız -Sving Fatma - İstanbul Efendisi -Beyblş.
Bunların hepsi yazılmış, bitmiş, oynanmaları İçin, izine varıncaya kadar herşeylerl tamamlanmış. Alâkadarlar bunun ne muazzam İş olduğunu kolayca takdir ederin
Eski telif operetlerimizden «Köse Kahya» nın da proğrama İthal edildiğini ilâve edelim. Bu da Ses Tiyatrosu: için aynca bir muvaffakiyet olacaktır.
Seçilen operetlerim İkisinin müellifi Müsahipzade Celâl, diğer İkisinin de Münir Hayrl Egeli olduğunu söylersek operet avının ne ciddiyetle yapıldığını ve bu eşerler? itimat gösterilebileceğini de belirtmiş oluruz. Diğer operetlerin müellifleri bu vâ-dlde yeni isimler. Yalnız bu arada «Fuar Yıldızı» müellifinin de bir eseri var. Esasen bu yeni isimler belki sahnenin eski kurtlarını gizlemektedir. Mevsim boyunca onları keşfe çalışmak bir zevk olacak.
Bu operetleri oynamak için elbette üstün bir kadro lâzımdı, O da temin olundu. Bu sene alkışlayacağımız kadın sanatkârlar: Sahneyi dalma doldurmasını bilen Halide Pişkin. Hikmet, Saadet, Nevzat, Saide, Handan,. Mürüvvet, Ay ten.
Erkek sanatkârlar: Radyodan Vahyi öz, kür sesli İhsan Balkır, oyunu ve! buluşlarlle sevilen Tevhit Bilge, yalnız sanatl değil, sesi de oıan Vedat Karaokçu, Zeki AJpan. Suat, özerdem, Emin Cenkmen, Ekrem Tunca, Muin Akçakoca.
Kadroya, sekl21 kız ve dördü erkete olarak, bale heyetini katmayı unut-mıyabm. Jak ve Blçaçı bale şefliğini yapacaklar, aynı zamanda oyuna iştirak edecekler.
Orkestra şefliği yine Karlo Kapo-çelll'nln idaresinde. Yani müzik yine dolgun ve olgun demek,
İlk dekorların maketini çizen akademiden Turgut Ataîay. Yapan da emektar sahne adamımız Hancıyan.
Operetten bahsedilince kostümlere de bir yer ayırmak lâzımdır. Hepsi Muazzez Ezdlkenin İnce zevkiyle hazırlanıyor.
Galiba İlk oynanan oyunun ismini vermedik: Van Kedisi. Bu İsme bakılınca müellifi bir kadın olmalı: Le-man Göre.
BiilOn bu malûmat bize gösteriyor ki ciddi bir müessese işe başlamıştır. Artık, şimdiye kadar olduğu gibi kötüye bile «Bu kadarı iyi» demek baha nesine veya özürllne İhtiyaç yoktur.
Bu kış artık muazzep olmadan, operet I mefhumuna uygun piyesler, operet : oynanışına uygun temsiller seyretmek, alkışlamak zevkine nail oiaca-ğız.
Tekrar edelim, arlık alkışladığımızı : bu kadarı da İyi diye alkışlamayacağız. Esasen bu kadarı da iyi ne demek? Bu kadar kötü İse, hiç yoktan ı İyi olabilir mi? Bu zihniyeti taşıyanlar varsa artık ondan vaz geçmelidirler. Bu zihniyet yanlıştır. Hiç bir zaman unutmıyalım kİ eskiden de bizde operet oynanırmış, hem de güzel oynanırmış. Çünkü o zaman kimse onları «bu kadarı lyb zihniyetile karşı-lamazmış. Operetler ne kadar güzel oynamak kabilse oynanırmış. Bittabi oynandıkça da güzelleşimi?. O zamanki tlyatroseverler ( kötünün hiç yoktan iyi» olduğunu kabul etmezlermiş. Onlar esasen hakikî tlyatrosever olduklarını bu suretle de İspat ederlermiş.
Evet kötü, hiç yoktan 1yi olamaz. Üstelik İptidasında yarım olan sonuna kadar yarım kalır. Nurullah Ataç'ın dediği gibi: «Sanat canlı mahlûklar gibidir. Bütün âzası tamam olarak doğar.» Bir sanatın yaşaması da Azasmın tamam olmasına bağlıdır.
Bugün cidden sevinmemiz lâzım gelen başlıca nokta Ses Operet Tiyatrosunun bütün âzasımn tam. yani yaşamak İçin, bütün şartları haiz oluşudur. Bugün bütün bir mevsim, her üç haftada bir değişmek üzere, temsile yetecek kadar operet bulması da bu hayatiyetinin bir delili değil midir?
Mukadder İtiraz malûm: Eserlerin zayıf olması İhtimali. Evet, belki intihap sahası pek geniş olmadığından bu eserlerin içinde zayıf olanlara Taslayacağız. Ne olur? Olsa, olsa muvaffak olanlar, onlardan b'raz daha çok oynanmış olur, Ne çare... Müelliflere yetişmek payı vermek lâzım. Telif eser yazılması için telif eser oynanması lâzım.
Mukadder bir itiraz daha var' Ya ses? Onu da karşılayalım. Esasen bu tiyatro asıl İsmine (Ses> kelimesini izafe etmekle aklı fikri taes» olduğunu göstermiştir. Üstelik görülecektir ki bu defa ses zannolunduğundan daha çoktur, daha mütenevvldir. Eğer, buna rağmen, biz gönlümüzün arzu ettiği kadar ses bulamazsak bunun sebeplerini bu mücssesenln müzahe-rctslz olmasında arayalım. Başka yerde değil. Çünkü hususî bir tiyatro yalnız başına bir defada bundan fazlasını yapamaz.
Sanatkârlara gelince, onların da bizde operetin İkinci kuruişu olmasını temenni ettiğimiz bu başlangıçta oynadıkları rolün ehemmiyetini takdir etmelerini temenni ederiz. Kendilerinden beklenildiği gibi azimle çalışır ve müesseselerlnln muvaffakiyetine can ve gönülden yardim ederlerse emin olabilirler, Ss’mlerl Türk tiyatro tarihinin şeref sahlfelerlne yazılacaktır.
Ümit ederiz kİ Ses Tiyatrosu operetinin bu başlangıçta göstereceği muvaffakiyet onun, maddi ve manevi, cidden müzaherete lâyık olduğunu meydana çıkarır. Bu tahakkuk edince müzaheretin ’slrgenmlyece-■ğinden ümit var olabiliriz Halkımızın ona can ve gönülden müzahir olacağından eminiz.
Son söz olarak Ses Tiyatrosu operetine ve onu kuranlara bütün mevsim boyunca muvaffakiyetler dileriz.
Selim Nüznet Gerçek
ı Ekim 945 ten İtibaren DRAM KISMI KORİOLANÜS Yazan: W. Shakespeare Türkçesl: Edebiyat Fakültesi İngilizce SemlnerJ KOMEDİ KISMI
MÜFETTİŞ Yazan: N, Oogol
Türkçesl: Erol Güney. Melih Anday Pazar günleri 15,30 fa matine
Amerika otomobil sanayii çalışmağa hazırlanıyor
Piyasaya çıkarılacak otomobillerde bir çok yemlikler bulunacak
Harb senelerinde durmuş olan Amerikan otomobil sanayii, piyasaya çok miktarda araba çıkarmak İçin, yeniden çalışmağa başlamıştır. Amerikalılar harbden evvel bir otomobili İki, nihayet üç seneden fazla kullanmazlardı. Büyük bir ekseriyet her sene yeni bir otomobil satın alır, eskisini elden çıkarırdı. Harb seneleri zarfında hususi araba yapılmadığından hiç kimse otomobilini değiştirememiştir. Bugün halkın elindeki arabalar 6-7 seneliktir. Bu sebeple fabrikalar piyasaya yeni araba çıkarmağa başlayınca büyük bir kısmının bun lardan satın almak isteyeceği muhakkaktır. - -
Otomobil sanayii ile uğraşanlar,. kında piyasaya sürüleceğini İlân tt-fabrikaların ihtiyacı karşılamak İçin ' mişttr.
durmadan çalışması lâzım geldiği ka- __________„„....,
naatlndedlrler. Buna rağmen şimdi- resine çevrilmesi İçin takriben bir den istihsali büyük inikasla arttırmak milyar dolar sarfcdlleccklir. General kabil olanılyacaktır Yine otomobil Motors. Ford, Chrysler vc diğer lma-sanayll İle uğraşanların bildirdiklerine göre fabrikalar ancak gelecek ,.e nenin ortalarına doğru harbden evvelki kadar otomobil çıkarabileceklerdir. Bundan sonra İmafât artacaktır. Gelecek seneden İtibaren yılda 6 milyon otomobil yapılacağı tahmin ediliyor.
Otomobil fabrikalarının hemen harbden evvelki kadar otomobil çıkarmamalarının sebebi harb senelerinde fabrikaların harb. silâhı yapmağa elverişli hale sokulmasıdır. Şimdi fabrikalar yeniden otomobil İmal edecek hale getirilecektir. Bu i? yapılırken bir taraftan da fabrika- ■ larda imalât işini hızlandırmak için Cumhuriyetçiler Londra-tedbir alınıyor. - . . . , . , »
Fabrikaların tam mânasile faali- d» ©ir toplantı yaptılar yele geçtikleri bir sırada Amerikan ---------------
otomobil birliği fabrikaların durumlarını sağlamak İçin otomobil sanayiini esaslı bir yoklamaya tâbi tutmaktadır.
New-York Times gazetesi taralından yapılan bir murakabede, bilhassa iki sual gözönünde tutulmuştur:
1 — Piyasaya büyük miktarda otomobil çıkarılıncaya kadar bugünkü arabalardan kaçı yaşayabilecektir?
2 — Yollarda, lüzumlu İhtiyaçları karşılayabilecek kadar şoselerde oto-blle Taslanabilecek mi?
Otomobil satın almağa hazırîanan-Jar herşçyden evvel ne zamana Kadar yeni bir otomobil mübayaa edebilecekleri keyfiyetlle alâkadar ıl-nı aktadır. Bu arada, ne gibi yenilikler olacağı da İlgi 11e sorulmaktadır.
Amerika otomobil sanayiinin fAuto-mative Reports) başlığı altında neşrettiği bir broşürde yeni arabalarda şaside mühim değişiklikler olacağı bildiriliyor. Savaş devresinde hazırlanan yeni İmalât teknikleri, yavaş yavaş tatbik sahasına konulacaktır. Bu sayede, yeni modeller, eskisine nazaran daha iyi olacaktır. Sene zarfında imalât geliştikçe diğer bir çok yeniliklerin de başgöstermesl İhtimal dahilindedir.
Harb devresinde mahrukat sahasında yapılan lhtlraların yeni soğuk motörlerln kullanılmasına İmkân vermesi muhetemeldlr.
Halka gösterilen 1946 modeli, otomobiller arasında Ford, Mercury ve Lincoln vardır. Son zamanlarda bu otomobil de New-York’da teşhir edilmekte İdi. Mercury ve Lincoln 'da yapılan yenilikler aarasmda bilye yatakları, hava değiştirme tertibatı, ______ ______
yağ filtresi vardır. Yeni Ford gibi | kılındıktan sonra Eyüpsultnndaki ulle. Mercury ve Llncoln'lerin ön kısımla- mezarlığına defnedilecektir. Mevlâ rında da değişiklik yapılmıştır. Bu rahmet eyleye.
((
YARIN AKŞAM
L
Su meselesi
Sular idaresi müdürünün mektubu
vaziyet karşısında araba daha genişlemiştir.
Oldsmoblle, 1942 modelinde yapılan tadilât neticesinde meydana çıkan araba, başlı başına bir yenilik teşkil etmektedir. Bu otomobilin başlıca değişikliği otomatik vites tertibatıdır. Yeni öldsmobile'da pedaller tamamt-Iç kaldırılmıştır. Otomobilde 4 otomatik İleri gidiş tertibatı vardır.
Diğer otomobil İmalâtçıları da, yakında 1940 modellerini çıkaracakları için bunlar arasında da harb devresine alt tekniklerin vucut bulması beklenebilir. Meselâ, geçenlerde Hud-son fabrikası, 1940 modelinin pek ya-
Harb devresi sanayiinin, sulh dev-
lâtçılar .daha şimdiden fabrikalarını inkişaf ettirmek için, plânlarını hazır hımışlardır. Diğer fabrikalar da plânlarını hazırlamaktadırlar. Bu proğ-larında, yeni fabrika inşaatı da vardır. Araştırma İşlerine alt faaliyetler de arttırılacaktır.
Ispanya’da rejim meselesi
Londra 24 (R) — Londra'da bulunan İspanyol Cumhuriyetçileri dün bir toplantı yapmışlardır. Toplantıda İngiliz Dışişleri Bakanı Bevln'in bir mektubu okunmuştur. Mektupta deniliyor kİ:
•İspanyada İki Cumhuriyetçi liderin tevkif edildiği haktandakl habc-rn doğru olup olmadığının araştırılmasını elçiye bildirdim. İcabederse bu hususta teşebbüste bulunacağız. Bu İki lider siyasî cürümden dolayı İdam edilirse bunun dünyada gayet fena intiba uyadıracağını İspanya hükümetine söylemesini elçiye bildiririm.»
Toplantıda verilen kararda , İspanyadaki binlerce siyasi mahpusun tahliyesi, devletlerin Franco İle siyasi ve İktisadî münasebetleri kesmesi İstenmekte, Cumhuriyetçi rejimin halkın hislerini aksettirdiği ilâve olunmaktadır.
ÖLÜM
Karamürsel Mensucat Fabrikası kurucularından merhum Taşlıcalı Hacı Şakir zade Mehmet Suphi beyin oğlu ve Şirketin muhasebe müdürü B. Lütfl Ertaşın kardeşi Galatasaray lisesi mezunlarından Şakir Ertaşin ağabeysl kıymetli komlseı muavinlerimizden
TAHSİN ATAK
Müptelâ olduğu hastalıktan kurtu-îamıyarak ebediyen hayata güzlerini yummuştur. Namazı 25 eylül salı günü Bayezlt camiinde İkindi vakti
Blnemanın İlAhl Yıldızı
JEANETTE MAC DONALD
SİNEMASINDA
Nefis şarkıları, mükemmel dansları İle Senenin Uk büyük filmi olan
Kahire Yolcuları
Yeni bir sinema havadisi
YILDIZ Sineması, birinci vlzoıı filmleri göstermeğe lâyık §ir ve müzeyyen bir salon haline ifrağı İçin mütehassıs İşçi gruplarını gece gündüz hummalı bir faaliyetle çalıştırmaktadır.
Pek yakında resmi küşadı yapılacak bu yeni salonun yeni müdüriyeti, İlk programında MAUREEN O'HARA, CHARLES LAUGHTON ve GEORGES SANDERS gibi üç büyük ve dehakâr yıldız tarafından yaratılan (BU YURT BENİMDİR) şaheserini takdim edecektir Fransamn müstevlilerine karşı mücadelesinin! gizil bir sahifcsl gözleriniz önünde' canlanacak ve bu dramatik sahneler'! arasında şiddetli vc ihtiraslı bir aşk romanını seyredeceksiniz. Bu şaheseri müteakip meşhur Yılan Kadın filminin unutulmaz kahramanları PHYLLIS CALVERT vc STETCART GRANGER İle Jünyanın en güzel kadını PATRİCİA ROC, tarafından fevkalâde bir tarzda yarattıkları] (İKİ RUHLU KADIN) süp«r filmini gösterecektir. |
şaheserinde s^drcllerlnl teshir edecektir.
Diğer rollerde:
ROBERT YOHNG — ETI-IEL WATERS
Numaralı koltuklar satılmaktadır
Senelerce dünyayı titreten korkunç bir kâbus.... Günlerce ruhları aydınlatan hürriyet meşalesi olan film.
zjîjs. Perşembe akşamı LALE’de
G E S T A P O
V
JEFFREY LYNN — PHİLİPS DORN’un Gözlere yaş; kanlara ateş dolduran eşsiz bir kahramanlık menkıbesi.
Sular idaresi müdürü Z. Erdem lmzaslle şu mektubu aldık; Sayın AKŞAM’ın 18 eylül 1945 tarihli nüshasında «Susuzluk derdini önlemek için» başlığı al. tında bir fen adamına atfen yazılan makaleyi okuduk. Rakam belâgatine dayanan cevaplarımızı şudur;
Evvelâ şurasını İşaret edelim ki; Sular idaresinin her sene bilânçosunda sarar kaydettiği id diası tamamile hakikate aykırı, dır. Bugüne kadar ne bu yolda bir kayıt ne de böyle bir iddia vaki değildir. Hattâ umumi mec. üste verildiği makalede İleri sürülen İzahat da bunu müeyyet-tlr. İdare, tarifelerin müsaadesiz, liğlne rağmen, hiç zarar kaydet, memlştir.
Terkos şirketinin muvaffak mesaîsi bizi ilgilendirmez. Şir. ketin bahis ve methedilen bu muvaffakiyetlerine muhterem AKŞAM’ın 928 _ 933 seneleri koleksiyonları şahittir. Binaenaleyh bu noktada durmak niyetinde değiliz. Yalnız şirketin satın alınmasını müteakip kurulan idarenin başardığı hususlara okuyu. culan avdınlatmak için biraz temas etmek isteriz. Yen| idare Terkos'un ve Elmalı suyunun alım bedellerini her sene mun. lazaman ödiyegelcEği gibi yaotık lan da yalnız Terkos fabrikasına bir İki makine koymağa ve bir de kum yıkama makinesi satan almağa katiyen inhisar etmemiştir. Bu on on iki sene İçinde idarenin yaptıkları şöyle telhis ve ifade edilebilir.
1 — Terkos’u aldığımız zamanki su basma kabiliyeti 37,000 metre mikâbından ibaret bulu, nan fabrikan tevsi, binalar İlâve, yeni ve kuvvetli makineler vaz ve mevcutlan ıslah suretile ve 417. 051 lira sarfile 65.000 met re mikâbı su basabilecek kudret ve kabiliyete çıkardık.
2 — Şirket zamanında terfi borusu ve Kâğıthaneye kadar isale tesisatı ancak 30 bin metre mikâbı su sevk edebil irken 580 bin 668 lira sarfile yaptığımız tevsi ve takviyelerle bu tesisatı 63 bin metre mikâbı su geçirecek takate vardırdık.
3 — Terkos sulan şirketin elinde iken 5400 metre murab. bamda bulunan prefiltre ve fil. tre havuzlan bugün 12.200 metre murabbalık bir sahaya iblâğ edilmiş bulunmaktadır.
tşte makale sahibinin tek bir muvafafkıyet gibi teslim ve kabul ettiği kum yıkama makinelerinin. en kati bir İhtiyacı tat. mln ve bu arada eskiden pek iptidaî şekilde yapılan kum temiz, leme işini modernize edebilmek İçin celbedilerek faaliyete konulduğunu kaydederiz. Bundan başka evvelce 19.650 metre mikâbı istiabında bulunan şehir İÇİ hâzinelerini 28,750 metre mİ. kâbına çıkarmak! İmkânını elde ettik. Bütün bunlar için şimdi, ye kadar harcadığımız para da 510,250 lira arasındadır,
4 _ Şebekede yaptığırmz tev. siat İse, öyle makalede söylendi, ği gibi, bir iki boruyu daha kü_ Çüklerlle değiştirmeğe veya ufak tefek tamirata inhisar etmiş değildir. Terkos’un alındığı zaman şirketin yartm asır içinde yapa, bilmiş olduğu şebeke 305 kilometreden İbaret iken bugün Terkos şebekemiz 568 küsür kİ. lometreye yani hemen hemen bir misline çıkarılmış bulun, maktadır.
Çıkarılan veya değiştirilen boruların şirket zamanındakinden bilhassa daha küçük veya daha hafif olmadığını İspat için şirket zamanında şebekedeki boruların umumî sıkleti 8.955 küsûr ton-dan ibaret öldüğü halde bugün şebekede kullanılan boru sıkleti, nin 16,408 küsûr tona baliğ ol. duğunu işaret eyleriz. Şebeke tevsii İçin harcanan paranın da 788,232 lira raddesinde olması bu baptaki mesaînin ehemmlye. j tini gösterir.
5 — Şurasını ayral bir önemle arz ve İlâve ederiz kİ: Şirket za. j manmda Terkos suyu şehrin en fena ve en mikroplu suyu İken bugün aynı su şehrin en sıhhî ve en temiz suyu haline gelmiştir, İdare bunu haklı fahr ve gurur ile bildirir,
6 — Bütün bu tevsi, ıslah vesaire için 944 yılı sonuna kadar İdarenin sırf kendi gelirinden
harcadığı para 4,500,000 liraya baliğdir.
Tenkldedilen idare sistemine gelince; Kanunun mevzuları üzerinde haksız tenkidler kadar ağır bir hareket olmıyacağma kaniiz. Filhakika idarenin müdürü, Devlet kanunları çerçevesi dahilinde diğer iktisadi Devlet müesseseleri müdürleri gibi muayyen bir aylık alır. Ancak bu aylığın şirket zamanında ol. duğu gibi keyif ve iltifata tâbi hadsiz ve hudutsuz olmaması işle rin tedvirine asla engel olma, mıştır. İdarenin kâr ve semerelerinde müdürün şahsî menfaa. tinin olmaması, vicdan ve hami, yetin emir ve muktezalarma it. tibadan kimseyi alıkoymamıştır ve koymıyacaktır da. Kanunun müdür ile birlikte mesul tuttuğu idare heyeti, müdürün maslahat hudutlarile Ölçülü idare serbes. tîsini asla ihlâl ve tahdit etme, iniştir, iş gidişinde 13 seneden beri hiç bir aksaklığa yol açma, mıştır.
Eski şirket zamanında boru patlamalarının en kısa bir zamanda önlendiği iddiası acı acı gülünecek kadar gariptir. Şirket zamanında böyle tamirat icln kullanabileceği vasıtalar bile yoktu. Malzemesi ve edevatı noksan ve perişandı. Bugün İse idarenin derhal harekete gecebile. cek seyyar bir atelyesl mevcut, tur. Her hangi bâr nallama hâdisesi değil mühimce bir füit bile en seri bir suretle önlenmektedir. Buna misal olarak galeri üzerinde şehirden 40 kilometre uzakta vukubulan inhidamda gösterilen başarılı sürati kaydetmek isteriz. Hâdiseye saat 3 te muttali olan idare âmir ve me. murlan vakit kaybetmeden kaza yerine gelmiş ve o gün saat 24 te yıkılan yer su ^eclrebil°cek surette tamir edümiştir.
îdare memurları, umumî buhrana rağmen, durumlarından memnundur. Kanunların müsaadesi nispetinde muvaffak me. saîsi görünen memurlarımız ikramiye vesaire ile taltif edilmekte. vazifesini ifada kusuru görülenler ise idare talimatnamesinin inzibatî hükümleri dairesin, de hemen cezalandınImaktadr.
Bu cevap ve mülâhazalarımı, zm kanunun verd’ği hakka da. yanarak ilk çıkacak nüshaya dercini rica ederken susuzluk sebep ve çareleri arandığı sırada böyle hakikate aykırı vahimeler üzerinde durulacak yerde bu hal ve vaziyetin bilhassa harbin do. ğurduğu zaruret yüzünden değil idarenin hattâ Belediyenin maddî kudret, ve imkânları hududu aşmasından ve faaliyet vesitele. rinl tahdit etmesinden ileri gel. dlğınm insafla mütalâa edilmesi gerektiğini ilâve evleriz.
Sayım günü dkikatli ve hattâ biraz da titiz olalım. Bunun için de, evimizdeki nüfusun bize sorulan halle, rini, önceden kendi kendimize tesbit edelim. Sayım me. muru evimize geldiği anda, bütün cevaplarımızı tered. dütsüz kendisine verebilelim^
Nikâh Töreni
Maruf iş adamımız Bay Nihat Tur-man'ın kızı Ezel Turman’la, değerli doktorumuz Bay İhsan Arif Der-man’ın oğlu yüksek mühendis Halûk Derman, dün Beyoğlu evlenme dairesinde seçkin davetliler huzurunda n Ik (Ihlanmışlar dır.
Tebrik eder, örnek bir hayat temenni ederiz.
Türkiye Ecnebi
Senelik 2500 kuruş 6400 kuruş 6 Aylık 1600 » 2000 »
3 Aylık 800 » 1600 »
Adres tebdili için elli kuruşluk pul gönderilmelidir. Aksi takdirde | adres değiştirilmez
Telefonlarımız Başmuharrir; 20565
Yazı İşleri: 20765 — îdare: 20681
Müdür: 20407
Şevval İ8 — Hızır 143
İmsak Güneş öğle İkindi Ak. Yauı B. 10.07 11.47 6.03 9.27 12.00 1.31 V. 6.11 8.50 13.06 1B.28 19.02 20.45
İdarehane Babıâli elvan
Tarihten SahlfeDer
Tütün yasağı
Kadıoğlu ile Dördüncü Murat elete!
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:
Sakallı Mustafa efendi ve Talât paşa..
Dördüncü Sultan Muradın «İddet v# tan dölıme siyaseti Ue memlekete hAklm olmağa başladığı tarihten (H. İMİ) İki »eni kadar aonra en büyük yangınlardan bin îatanbulu harap etmişti.
H. 1043 saf eri iptidalarında padişahın Kandilli Bahçe köşkünde bir şehzadesi dünyaya gelmişti. Harem kadınları çıragan meyline düşmeleriyle denizde, deniz kenarında mum donanması ve hava fişekleriyle büyük şenlikler yapılmış, hisarlardan bir hafta her gece İkişer yüzden ziyade Cop atılmıştı.
Istanbulda herkes bu genliklerin tafsilâtı ile meşgul bulunuyordu. Sa-ferin yirmi yedinci günü — 2 eylül 1633 — Clball kapısı dışında bir kalafatçı funda yakıp gemi kalafat ederken poyraz rüzgârının şiddetinden ateş sahildeki kayıkhanelere, oradan hisarın beri tarafındaki evlere sirayet etti. Mustafa paşa çarşısı. Hamza paşa sarayı Yahya efendi sarayı, odaları ve tavanları lâcivert altın yaldızlı Çeşni! efendi sarayı, Kurşuncu başı zade Mustafa paşa sarayı gibi muazzam binaları, yeniçerilerin yeni Odalarım. Orta camiyi kül etti.
Sultan Murat, vezirler ve bostancılar ile birlikte ynngında hazır butunmuş, çok gayr«t göstermişti. Fakat tedbir ve gayretle söndiirebll-mekten nihayet ümit kaybedilmiş re (hüküm Allahın!) diye seyirci kalmaktan başka çare görülememişti.
Şiddttt yirmi dört saat süren yangın İstanbulun dörtte bir kadarını yakmıştı, (Clball yangını) diye şöhret bulan ve cami, mescit, hamam, han. konak, ev. mağara, dükkân olmak üzere yirmi bin kadar binayı yok ettiği tahmin edilen bu yangının bâis olduğu perişanlık halkı büyük yeis İçinde bırakmıştı.
Son senelerde kahvehanelerde ahlâksızlık alıp yürümüştü. Buralarda cereyan eden «mesavl» çok dedikoduya sebebiyet Veriyordu: bu hal bir fitneye mükemmel bir teinin hatırlayabilirdi.
Meşhur mutaassıp Ulemadan Kadı ■ade — kadılardan BalIkesirli Tugani tade Mustafa oğlu — şehy Mehmet efendi tütün İçilmesine Btedenberl muhalifti.
Bu zat yangının felâketli hâtırası HhlnKrde bütün şiddeti, acılığı İle hiiküm sürdüğü bugünlerde meyhanelerde tütün İçen sarhoşların harabatiler âdeti üzere bihuşluk haliyle yangın çıkarabilecekleri hakkında telkinlerde bulundu:
[Kahve ve tütün birer bld’atl «ey-yiedlr. Men’i ûlülemre lâzımdır. Menine ferman edin. ÜlüJemre muhalefet ederlerse ıslahı âlem İçin katıl lâam ve caizdir Birkaç kimse katlolundukta sairleri havf ile feragat ederler.]
Diyerek tütünün haram olduğuna •zumunce İçtihat» İle akil v» nakil deliller Iradettl.
•Magalatal biendaze İla tobabı feleğe avara saldı.»
Halkı meneylemeden sana ne girer ne çıkar?
Vâızâl Yoksa duban ile kıyamet mİ kopar?
Diye itiraz edenlere: [Haram olduğu katiyen sabit olmadığı surette de ülülemrin menetmesiyle terki lâkım ve yasağı dlnlemiyenlerin ramanın sultanına muhalefet sebebiyle katilleri vaciptir,]
Cevabını verdi.
Bu takrip İle Sultan Muradın meclisine vusule kendisine yol açtı; şöhret ve şan kazandı. Tütün içmeği yasak ettirmek ve muhalefet edenlerin zecir ve katlini tecvh eylemekle az. ramanda parmakla gösterilir oldu!
İstanbul da olsun, sair şehir ve kasabalarda olsun kahvehaneler çoğalmıştı.
Kabv« ve tütün İçmek vesilesiyle şehirliden, askerden birçoklan kahvehanelerde berber dükkânlarında toplanıyor, bazı evlerde (kahve ve tütün cemiyetleri) yapılıyor, bu cemiyetlerde takım, takım «nlgbetller» büyüklerin, hâkimlerin fenalıklarını zikir ve rami eriyle iştigal «diyor, devlet İşlerinden, azil ve nasıplardan bahsediliyor. saltanat makamının devlet İdarisinde ittihaz ettiği tedbirlere kadar d)l uzatıyorlardı. Bu yüzden birçok ürcüft-ler, yalanlar meydana atılıyordu.
Şairler v« keyif «hll olanlar seksen ■enedenberl kahveyi, otuz aeneden-beri de tütünü eskldenberl sevip methettikleri şaraba, kullandıkları afyona ilhak 11* bunları (haz ve safa âleminin dört unsuru) addediyorlardı.
Mutaassıp ve milteşerriler İse bunlara (şehvet ve sefahet çadırının dört direği, şeytanin dört vekili) gibi nazar «diyorlardı.
İki şene evveline kadar Dördüncü Bu)tan Muradın şerhaların, edepsizlerin ellerinden çekmediği kalmamıştı. Ancak o bu son iki sen« içinde İtaatten çıkanlar), rızasına mu-
halif hareket edenleri kılıçla korkutmağı tecrübe etmiş, bunda muvaffak olmuştu vo bu tesirin ancak bu usulde devam ile muhafaza edilebileceğini düşünüyordu.
Kahvehanelerde ve birer «lârün-nedve» sayılan toplantı evlerinde cereyan eden hallere, sözler, vukuf öğreniyordu.
Şimal halk arasında pek büyük şöhrtt karanmış Kadı sade gibi etrafını alanların teşviklerine de martlar olunca rezlilerl, edepsizleri tedip etmek, avamı korkutmag İçin çıkan bir fırsattan İstifade etmek İstiyordu.
Şeyhülislâm Ahi iade Hüseyin efendi padişahtan korkusundan onun mizacına uygun fetvalar verdi. Bunun üzerine 1043 reblülevvell — eylül 1633 — içinde fstanbulda bütün kahvehanelerin kapanıp bir daha açılmamasına ferman sâdlr oldu. Bunların pek çoğu bir günde yıkıldı Bu zürefa mecmalannın yerlerine bekâr odaları, debbağ ve nalbant odaları yapıldı. Kahvehaneler yok olduktan sonra «tütün denilen mekruh yaprağın» da İçilmesi yasak edildi.
(Tütün içer kimse yakalanırsa siyasete» katolunur) diye şiddetli «Yasağı sultani» tellâllar vasitaslyle nida ettirildi.
Kahvehaneler hakkında Üçüncü Sultan Murat zamanından beri gös-terilegelen şiddetler ancak birkaç gün. o da yalnız îstanbuidp, sürerdi! Dördüncü Sultan Murat kahve ve tütün yasağını yalnız İstanbul a münhasır bırakmadı. Hicaz İle Mısırdan başka ejfletiere de teşmil etil. Kendi saltanatı müddetlnce oralarda da yeniden kahvehane açtırmadı. Esrar kullanmağı da yasak etU
Fûkat İnsan menedUdlğl şeye haris olduğu İçtn padişahın şiddetli fermanlarına, vâizlerin camilerde kuvvetli vaiz ve nasihatlerine rağmen yasağa layıklyle riayet «dilmiyor, tütün gene içiliyordu
Devrin ban ı&refun:
Zararsız bir duhan hakkında neyler bunca dikkatler!
Duhan ı Mu mazi (imanı m tn eylen, kİ hüner olur!
Diye tariKİerde bulunuyorlardı
Dördüncü Sultan Murat bu yasağı taassup salkadyle koymuş değildi. O herkes! korkutmak, kendi tahakkümü altında tutmak istiyordu. Bunun İçin mutaassıplan» ileri sürdükleri şirl ve akil hükümlerden faydalanıyordu. Tehdit ve tahrif suretiyle fermanını tenfis yolunda birçoklarını katleylerken mecbul olduğu fıtri zekâ ve ferasetle Kadı «ad«yl kendisine siper tutuyordu
Bu sebeple bu uğurda dökülen kanlarda zamanının en yüksek vâlzl olan Kadı zade erendi büyük manevi mesuliyet altında kalmıştır!
SÜLEYMAN KANİ İRTEM
Altın hırsi
Kalabalık arasında gözüne yaşlı bir adam ilişti, hemen o tarafa doğru ilerledi..
s-
Bir seyahat esnasında.. —Balıkesirde bir karşdanma — Mektep mubassırı Ali ağa — Talât paşa Ali ağanın kulağına ne söyledi?. — Ali ağa Sadrâzama ne işaret etti?. —Çifte Mustafalarl. — Sakallı Mustafa efendi kimdir?, — İstanbulun meşhur sakallı polisi — «Ben ıhlamur sevmem efendim!.»
n J
Büyük bir kaçakçılık hakkında altı memlekette tahkikat yapılıyor
Londra 23 (A_A.) — Avrupa kıtaliyle Londra arasında bir milyon İngiliz lirası kıymetinde plâtln ve ziynet eşyası kaçakçılığı yapmış olan kimselerin faaliyetleri hakkında hâlen altı Avrupa memleketinin gümrük memurları ve gizil polisleri tahkikat yapmaktadır.
İDglltere'de kıymeti yedi sterllng olan altın Avrupa kıtasında 30 liraya plâtln ise 60 liradan fazlaya satılmıştır. Avrupa memleketlerinde altın elde etmek hırsı o kadar büyüktür kİ tngilterede birçok muhtekirler köy pazarlarına kadar gitmekte ve çlfük sahipleriyle köylülerden bütün altın eşyalarını ratın almaktadırlar. İngiliz gümrük memurlarından bazıları yerinde tahkikat yapmak üzere u-çakl8 Avrupa memleketlerine gitmişlerdir. Gizli polisler is# hâlen bütün hava alanlariyle limanlara nezaret etmektedirler.
Hint kongresinde komünistlere söz verilmedi
Bombay 23 (A,A.) — Hint kongresinde komünist alehtan nümayişler yapılmıştır. Kongre üyeleri, komünistleri milli bir harb olduğu İddia-slle emperyalist bir harbi desteklemiş olmakla İtham etmişlerdir.
Kongreye iştirrj: eden 25 000 kişi, hiç bir komünistin kürsüye çıkıp söz söylemesine müsaade edilmemesini istemiştir. Kongredeki altı komünist üyeden biri olan doktor Ashaaf bir kaş kelime söylemeden «yuha» sesleri arasında kürsüden inmeğe mecbur kalmıştır.
Kongrenin İcra komitesi, komünistlerin İtham edildikleri hususları gösteren bir liste İle komünistleri kon-gerenln bütün komisyonlarından 01--jizutf JBJmr JIO «rain-ı jspaq tAsuuro lamak tasavvurundadır.
Talât paşa, hafızasının zen. ginliğile daima etrafındakiler i. ni, arkadaşlarını hayretler için, de bırakmıştır. Onun bu meziye. tinin hattâ bazı pek tuhaf hikâyeleri de vardır.
Meselâ bunlardan biri de şu. dur: Talât paşa Anadoluda se. yahat ediyordu. Yolu Balıkesir® düştü. Burada kendisine pek muazzam bir İstikbal yapıldı. Balıkesirde, meşhur t&blrile âde. ta yer yerinden oynadt. Muhtelif teşekküller onu tâ vilâyet budu, dundan karşılamışlardı. Davul, lar, zurnalar çalıyor, Balıkesir Sultani mektebi İzcileri askerî birlikler selâm duruyorlardı,
Talât paşa Sultanî mektebi binasına doğru ilerliyordu. Bir, denblre gözüne, yaşlı bir adam ilişti. Talât paşa bu zatı Selâ-nlkten tanırdı: «Ali ağa»,,. Kcn. disl hem de yumuşak (ğ» ile de. ğil de (g" la aga diye çağırılmasına rağmen mekteplerde mu. bassırlık. meselâ Akça Mescit mektebinde hocalık ederdi. Lâkin aradan pek uzun seneler geçmiş, İnkılâplar olmuş, Talât paşa onu yıllardır görmemşlti. Ali ağa da Talât paşanın kendi, sini katiyen tanıyacağına İhtimal vermediği İçin kalabalık arasında hürmetkâr bir tavır al. makla iktifa ediyordu.
Talât paşa valiler, kumandanlar grupundan ayrılarak hemen onun yanına yaklaştı. Ve:
— Merhaba Ali ağa!..
Diye lsmile kendisini çağırınca AH ağa pek ziyade hayretler içinde kaldı.
Karşılama merasimindeki bl. rlnc! sınıf büyük memurların, kumandanların hayreti İse büsbütün fazlaydı. Htç kimse Al! ağanın bu derece ehemmiyetli bir kimse olduğunu bilmiyordu.
Talât paşa Al! ağanın koluna girmiş, konuşa konuşa gidiyor, du. Bu sırada bando muzlka ça. Iıyor, alkışlar vesaire göklere yükseliyordu. Talât paşa Al! ağanın ne âlemde olduğunu sorduktan sonra onun kulağına eğildi:
— Aman Ali ağacığım,,. Fena sıkıştım .. dedi.
Ali ağa şaşırmıştı. «Sıkıştım!" dan Talât paşanın maksadını pek anlamamıştı. Hatırlı misafir tekrar etti:
— Çişim geldi Ali ağacığım... Aman beni bu merasimden çıkar ve en yakın bir 100 numaranın yerini göster... dedi.
Herkes Ali ağa İle Talât paşa, mn kulak kulağa, yavaş yavaş, fısıltı halinde ne konuştuğunu merak ediyordu.
Hele Ali ağanın ellle b!r takım İşaretler yaparak bir yeri göster, meri, Talât paşanın da hafif bir telâşla oraya doğru gitmesi .— hâdisenin içyüzünü bllme4 yenler için — pek merak edile, cek bir mesele oldu...
Fevkalâde çok İnsan tanıma, sına. rağmen Talât paşa, hay. ret. verici hafızaslle bunların hepsini aradan çok uzun yıllar geçse bile lsmile hatırlardı.
Sakallı Mustafa efendi..
Talât paşanın mühim bir hususiyeti de şuydu: Sokakta ras. geldiği bir aşna He. aralarında ne kadar İçtimai mevki farkı olursa olsun durup üzün uzun ve ahbapça konuşması... Ali ağa meselesini hatırlatan bir vaka daha söyllyellm:
Ayasofyadakl evin tam karşı, sında bir polis noktası vardı.
Polis karakolu bu nokta) için en emniyetli üç polis memurunu seçmişti. Bunlardan ikisinin İs. mİ «Mustafa» birinin de «Meh. met» İdi. Bu üç memur köşede.
Talât paşa Balıkesir İdadisinde feciler ve muallimler arasında
kl noktayı sıra İle işgal ederdi.
Halbuki Talât paşa burada bir nokta beklemesinin pek lüzum, suz olduğuna kanldl. Noktayı bekleyen polis memurlarından Ikj «Mustafa efendi» yi birbirlerinden şöyle ayırırlardı. «Sakallı Mustafa efendi», «Sakalsız Mua. tafa efendi».,,
«Sakallı Mustafa efendi» Is. tanbul polisleri arasında haklka. ten bir tip, dikkati üstüne çeke, bilecek bir sima idi. Güzel bir sakalı vardı. Ve o günlerde. Aya. «ofyadan gecenler bu polisi saka. İlle tanırlardı. Mustafa efendi âdeta sakallle şöhret yapmıştı. Yalnız sakallı Mustafa efendi pek sıhhatslzdl, üstelik İhtiyardı da...
Talât paşa bazan geceleri evden çıkar ve dolaşırdı. Kapıdan çıkınca evvelâ, yanındaki muhafızına:
— Nereye gidiyoruz. Hangi yoldan gidiyoruz?., diye sorar, sonra da eli cebinde polis nokta, sının yerine kadar İlerlerdi, Ara. basına oradan binerdi.
Hele ayazlı kış gecelerinde noktaya sakallı Mustafa efendi. yİ vermişlerse:
— Gene bl2im sakallıyı yak. mışlar... Zavallı... derdi.
Noktanın önünde durur, sa. kaili Mustafa efendi sadrazama hürmetle selâm verirdi.
O zaman konuşmağa başlarlardı :
— Mustafa efendi... Gene seni
atlatmışlar... Gene sana kıymış, lar...
Mustafa efendi:
— 8ıra ben imdi efendim.. Ne yapalım?,,
— Canım bu ayazda?.. Sen yaşlısın.. Hem ne lüzumu var kİ..
— Bir buçuk saatim kaldı e. fendim.. Ondan sonra gideceğim...
— Hiç de sana İstirahat ver. iniyorlar... Ben yarın söyllyeylm de sen de biraz dinlen,.
Görülüyor kl kapısının önün, de beki İyen nokta sadrazamın baş ahbaplanndandı. Her sokağa çıkışında onunla İki üç lâf etmeden yapamazdı.
Hattâ bir kere de. çok soğuk bir günde, onun nokta beklediğini görmüştü. Noktadan dönüşün de:
— Sakallı Mustafayı çağırınız da sıcak bir ıhlamur verin bu a, dama... demişti.
Sakallı polis, nokta vazifesini bitirince konağa girmiş:
—Ben ıhlamur sevmeni!., de. meşine rağmen çok üşüdüğü için kendisine ıhlâmur Içirİlmişti.
Sakallı Mustafa efendiyi Talât paşa hiç tanımazdı. Fakat kapı, sının biraz İlerisinde yaşlı ve sakallı bir adamın nöbet beklediği, nl görünce onunla alâkadar ol. muş, yanına giderek ve:
— Merhaba... diyerek ahbap, lık kapısmı kendi açmıştı.
Hikmet Feridun Es
Amerika -Yakın Şark
Amerika ticaretini geliştirecek
Emin kaynaklardan aldığımız malûmata göre, Amerika hükümet! Yakın Şarkla ticaretini geliştirmek İçin çok mühim bir karar vermiştir. Bu karara göre Amerika Yakın şark bölgesindeki memleketler# 600 milyon dolarlık ihracat yapacaktır.
Bu memleketler arasında Yunanistan Türkiye, Irak. Mısır, trnn ve diğer bazL yerler vardır.
İhracatın kargılığı eerbes dövizle fakat uzun vadeleri# ödenecektir, ögTendJgimize nazaran Amerikanın bu kararı fabrikaların normal «amana göre imalâta baflnnıaouıdan ve mal çıkarmasından İleri gelmektedir.
McrtemcrfiJe
Katma M14*(m**
Dergisinin 1 nel cildinin 1 »ol aayı-(1 çıktı. Pinti 3Q Krş. ABONE OLMAK İçin 8 Hra ücretin adresle beraber 367 No. posta kutusuna gönderi!meal
Silezya kimin olacak?
Çekoslovakya ve Polonyanın iddiaları
Londra 24 (R) — Dün Silezya halkından yüz bin kijl Ostra Horka şehrinde büyük bir miting yapmıştır. Bunlar Yukarı Sllezya’nın Çekoslo-vakyaya dönmesini, yeniden İmarını İstemlilerdir. Toplantıda Benîs'In bir mektubu okunmuştur. Mektupta Sl-lezya'nın yardıma muhtaç olduğunu bildiğini, büyük ehemmiyeti haiz meselelerin bir dakika göründen kaçmayacağını yazmaktadır.
Diğer taraftan Çekoslovakya Başbakan muavini de bir nutuk söylemiş, Yukarı Silezya ürerinde Çek haklarından bahsetmiş, «Rastor He diğer yerleri İstiyoruz» demiştir.
Başbakan muavini Polonya İle ihtilâftı mesele olan Teçen hakkında: (T«ç(ın‘ln 6 asır müddetle Çek Kıratlığına dahil olduğunu hatırlatırım, Teçen Çekoslovakyanın bir parçasıdır ve böyle kalacağını bütün dünyaya bildirmeğe mezunum» demiştir.
Bu «anada Polonya radyosu da Sl-lezya’nın Polonyaya alt olduğunu bildiriyordu.
Donmadan mütevellit kangrenlerin tedavi çaresi bulundu
Kurt Lauge, Levin J, Bayd ve Leo Loewe namında 3 Nevyorklu doktor, uzun araştırma ve tecrü. belerden sonra soğuktan donma neticesinde damarlardaki kanın pıhtılaşın asile bilhassa el, kol, ve ayak gibi uzuvlarda husule gelen kangren ve uzuv yıpranmasını «heparin» namında kim. yevî bir madde 11e tedavi etmeğe muvaffak olmuşlardır.
Bu üç doktor tarafından bulunan hçparin tedavisile soğuk, tan aşağı on derecede 14 saatten fazla, dondurucu bir havada a. çıkta kalan bir şahsın hayati kurtarıl m ıştır. Baygın bir halde hastaneye getirilen bu şahsın çıplak elleri ve ince çorap ve a. yakkabıiann İçinde bulunan a. yaklan kaskatı buz kesilmişti. Yapılan İlk tedavi neticesinde hasta bir müddet sonra kendine gelmiş fakat müthiş surette kas katı donmuş olan el ve ayakların da tam beş saat hiç bir değişik, lık müşahede edilmemiştir.
Hastanın damarlarına heparın enjeksiyon edilmek suretile tam 5 gün bu yeni metodla tedavi e. d'.lmlştir. Bu tedaviyi müteakip el ve ayaklarında nasır nevinden varalar belirmişse de. İltihap ve kangren gibi tehlikeli bir durum başgöstermeden bu yaralar bir müddet sonra kendiliğinden kay bolmuş ve hasta gün geçtikçe normal haline avdet ederek ta. m amile İyileşmiştir.
Bu başarılı tedavilerinden sonra, bu üç âlim doktor, araştırma ve tecrübelerini daha ileri götürmek üzere, Nevyork tasta, nelerinden birinde tesis edilen yenhblr iâboratuarda müthiş bir faaliyete girişmişlerdir, insani, yete hizmet İçin uğraşan bu fen adamlarının gayelerine bir an evvel erişmelerine yardım mak_ sadlle. bir çok gönüllü müracaat ederek, bu tlbbî araştırmalarda tecrübe tahtası olmağı ve tecrübelerin ■üzerlerinde yanılmasını kabul etmişlerdir
İnsanlar üzerinde yapılan muhtelif tecrübelerde başarılı kat.f nüsbet neticelere varılmış, tır. Bu tecrübeler mevanında bir şahsın kolunun üst kısmı yarım saat buz altında tutularak, suni bir şekilde sıfırdan aşağı 22 derece de dondurulmuştur. Âlimler, cok yüksek İrtifada uçan bir ucağm burun kısmında oturan nişancının tutukluk vapan makineli tüfeğini düzeltmek İçin eldive. nlnl çıkarıp tüfeğile uğraştığı esnada, ellerinde aynı tarz bîr donma husule geldiğini söylemişlerdir. Bu gibi donmalar tedavi edilmediği takdirde ekserivetle kangrene çevrild’rini nazarı itibara alan âlimler, bu tarz don. muş uzuvları, heparin enjiksiyö. nu ile acısız olarak normal hail, ne getirmeğe muvaffak olmuşlar, dır. Bu araştırmalar neticesinde her şekil donmadan mütevellit kân pıhtılaşmaslle husule gelen damar iltihapları, heparin tedavisi ile tehlikeli bir kangrene çev rilmeslne meydan verilmeden ön lendlği kati surette anlaşılmıştır.
Donan uzuvlar üzerinde yapı, lan incelemelerde fen adamları küçük damarların cidarlarından plazmanın sızmasUe, kırmızı kanın damar içinde kümeleşerek bir pıhtı haline geldiğini ve en tehlikeli damar iltihaplarının an cak uzuv İyice donduktan 72 saat gibi uzun bir müddet sonra bas gösterdiğin i öğrenmişlerdir.
Bu sahada her gün kati neticeler almağa muvaffak olan bu üç âlim doktor el. kol. ayak. ba. cak gibi çabuk donmağa muşla. İt uzuvları, heparin tedavisile kangrene çevrilmeğe mahal ver. meden kati surette tedavi etmeğe muvaffak olarak tıp âlemini ileriye doğru bir adım daha at-tırmı şiardır. ________________
RADYÖ“
ANKARA RADYOSU
Bugünkü program
18 Dans orkestrası, 18-30 Konuşma, 18.45 Dan# orkestrasının devamı, İD Haberler, 10.20 Geçmişte bugün, 1D.25 Şarkı ve Türküler. 10.45 Posta kutusu, 30 Opera aryaları (PL), 20.16 Radyo gazetesi, 20.45 Mandolin birliği, 21.05 Balon orkestrası, 21.49 Tarihi Türk musikisi. 20.30 Dans m liriği (Fİ.), 22.45 Haberler.
Yarın sabahki program
7.30 Çegttll müzik (Pl.). 7.45 Haberler, 8 Çeşitli müzik (Pl), 12.30 Şarkılar, 12.45 Haberler. 13 Salon orkestrası.
Sflhlfe B
A ■ M M
BODRUM I. J
Ne güzel kadındık. Bir kere sokaktan geçmez mİ İdi?.. Herkes donup dönüp kendisine bakardı. v« evlân inek İstiyordu.
Arkadaşlarımızdan biri kendisine talip oldu. Erkek de fena genç değildi. Evlendiler.
Yalnız kadının baş döndürücü güzelliğine mukabil tuhaf bir huyu göze çarpıyordu. Ne kadar baUl itikat varsa hepsine İnanırdı. İnsanların ve bütün yeryzüııiin bir takım gizli kuvvetler tarafından İdare edildiklerine emindi.
Olnuyacak şeylere inandığı İçin pek garip bazı âdetleri vardı.
Meselâ nazar değmemişini İstediği biri tarafından bahsederken «Aman tahtaya vurayım!..» diye hemen yerinden fırlardı. Civarda vuracak tahta bulamazsa kapıya kadar koşardı. Bir sâri hastalıktan bahsedilirken mutlaka kendisinin ve sevdiklerinin kulaklarını çekerdi. Hattâ gayet kalabalık meclislerde böyle bir vazıyet olunca kocasının kulağını çekmekten, eğer adamcağız blrşeyden korkmuşsa onun damağını kaldırmaktan katiyen çekinmezdi.
Haftanın bazı günlerinde iş gör-tn-.zdl. Meselâ pazartesi günleri: «Aman bugün iş gören evlât mirâsi yermiş...» der, hiç bir şeye dokunmazdı. Salı meşhurdu. Başlanan işler sallanır kalırdı. Bunun için hiç bir İşe el sürmezdi. Çarşamba ğünü ise bir düğme dikseniz dul kaldığınızın resmi... O günü da dul kalmamak için her şey yüzüstü kalırdı. Eh perşembeye diyecek yok. Cuma ise «o günü kuşlar bile tüylerini dökmezmlş cumartesinin uğursuzluğu meşhur!.. Pazar lıaydi ne ise... Kocası:
— Bütün bunları anladım. Fakat hiç değilse pazar günü ortalığı toplaşan karıcığım!..
Dediği zaman da küplere biner:
— Haftada bir tek günüm var... Artık pazarları da nıı iş göreyim?.. İnsaf!.. İnsaf!..
Diye dayatırdı. Doğru söze ne denir.
Geceleri Mehllkanın evinde -ıslık çalınmaz, aynaya bakılmaz, tırnak kesilmez ve en küçük bez eşya yıkanmaz. gün kavuşurken İse hiç bir işe el sürülmez.
Makas açık durmaz. Sabun, bıçak elden ele verilirken yalancıktan «tu, tu» diye tükürülür. Eşiğe oturulmaz. Sacayak ateşte bırakılmaz. Terlikler ters çevrilmez. Başka birine İğne verilirken evvelâ batırılır. Eve yeni bir kedi alınırken üç defa sacayağının içinden geçirilir.
İşte o dünyalar güzeli Mchlikânin bütün kabahati de bunlardı. Hayatı gizli kuvvetlerle dolu görüyordu. Bunlara karşı da tahtalara vurarak, hayvanları demirden geçirerek tedbirler almağa çalışıyordu.
Onunla evlenen arkadaşımız İlk günlerde çok mesut görünüyordu. Yalnız karısının iş görmemesinden Ve herkes içinde, utanılacak misafirlerin arasında kendisinin damağını kaldırmasından başka şikâyeti yoktu. Bir de şu vardı:
Melıllka elinden bir şej- düşürdü de o nesne kırılmadı değil mİ?.. • Uğursuzluktur!..» sözleri ile bunu hemen yere çarpar ve parçalardı. Bu tabak, çanak pahalılığında mühim bir eşydl doğrusu...
Yalnız bir mesele bizim dikkatimizi pek ziyade kabartmıştı. Arkadaşımız çarşamba günleri muntazaman işine gelmiyor. Bir takım sudan bahanelerle izin alıyordu. Bu çarşambaların «•esrarını bel ki de uzun müddet çözemeyecektik. Lâkin bir mesele her şeyi açığa vurdu.
Bir dolabın anahtarı kendisinde kalmıştı. Oelgelellm her hafta olduğu gibi o çarşamba da arkadaşımız meydanda yoktu. Fakat bu anahtar son derece lâzımdı. Gidip kendisinden almak icabediyordu.
Evine geldik. Kapı duvar!.. Kimse açmıyor. Tam gerisin geriye döneceğimiz sırada içeriden bir ses:
— Yan taraftaki ipi çektata., Ymİ taraftaki İpi çekiniz...
Diye bağırmağa başladı, Garip w bu arkadaşımızın sc-al idil..
Eski köşkün, Nuh zamanından kalma kapısının kenarındaki ipi çekerek-içeri girdik. Lâkin o kadar seslenmemize rağmen arkadaşımla meydanda yoktu.
Nihayet merdiven altındaki bodrumdan onun sesinin geldiğinin farkına vardık, Ürerinden çengellenmiş olan bodrum kapsını açınca arkadaş mahçup bir tavırla dışarı çıkt. Sorduk:
— Ne arıyorsun orada?,
Şaşkın cevap verdi:
— Birşey almak için girmiştim. Kapı üstümden kendi kendine kapanmış!..
— peki haydi kapı kendi kendine kapanmış diyelim. Çengel da kendi kendine mİ kilitlenmiş?..
Arkadaşımız kolay kolay yalan söyllyemezdl. Nihayet ağzındaki baklayı çıkardı. Ve şunu anlattı:
— Uğurlu kedinin evde kalması İçin karım onu 3 kere sacayağından geçirir. Kocanın da tam bir ev erkeği, karısından başka gözünün hiç bir şey görmemesi için arkası arkasına 41 çarşamba bodruma kapatılması lâzımmış!. Benim henüz 11 çarşambam oldu!..
Karısı o kadar güreldi ve arkadaşımız onu öylesine seviyordu kİ haftada bir günü merdiven altında geçirmeği göze almıştı. Hem Lsterse geçirmesin!,. Karısı müthiş acardı..
Foyası meydana çıkınca, daha sah sabahından içine kasvet çöker:
— Güzel kadın amma şu bodrum faslı olmasa... Yann yine kapalıyız!., derdi.
Fakat bütün sevgisine rağmen bu İşe 27 çarşamba tahammül etti Yirmi sekizinci çarşamba evden kaçtı. Karısı:
— İyi adamdı. Ah 41 çarşıymba dişini sıksaydı bir daha kaçmazdı amma olmadı İşte... diyormuş.
(BİR YILDIZ)
BULMACA
12346878» 10
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Mertçe.
2 — Bilgin olasın.
3 — Yapılar.
4 — Kör - Sonuç.
5 — Bir emir.
6 — İlgi - İnce kalbur.
7 — Saat yirmi dört.
8 — Sahip - Maûmat sahibi olamaz.
9 — Sıfat eki - Başına «D» gelirse akar su olur - Bir göz rengi.
10 — Âbide - Kayak.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan sağa ve yukarıdan aşağı;
1 — Düşünceler, 2 — Üşeneüşene, 3 — Şekerpare, 4 — Üneş, P. R., Ka. 5 — Ner, Cepken, 6 — Cüppe, Ltsa, 7 — Eşarplar, 8 — Ler, ^tirada, 9 -= Enekes. Dub, 10 — Re, Anababa,
C, Gönılekiş __
BİRİNCİ SINIF ÇÖMLEKÇİ |
Sirkeci Hamldlye cad. 27
■MM Tel: 20096
Ankara radyosunun müzik yayımı ve radyo demişi
MÜZİK YAYIMI Fa«l musikisi, kılar, saz musikisi daha ziyade akanının erken saatlerinde veriliyor, «arp müziğini sevdirmek, halkı garp müziğine alıştırmak amacını güden radyomuzun milli müziği erken saatlerde yayması şu neticeyi doğuruyor: Bilhassa Anadolumuzda saat 31 den aonra hemen bütün radyolar susuyor; Anadoluda uzun yıllar bulundum; buna dayanarak İddia edebilirim. Erken saatlerde yayınlanan bu musiki, yani fasıl musikisi, şarkılar ve saz musikisi geniş ölçüde dinleyici buluyor. Üzülerek söyllyeblllrlm ki bu musiki, Anadolu kasabalarında akşam vakti içkili lokantaları, gazinoları ve içkili bahçeleri dolduran halkın İçki Iştahuıı dia arttırıyor. Bu sebepler göz önünde tutularak garp müziğini erken saatlere almak ve milli müziği daha geç saatlere bırakmak uygun olur kanaatindeyim.
Bir salon orkestramız vardı; şimdi İki oldu. Bu artış, her halde dinleyicileri tarafından gösterilen rağbeti İfade eder. Müzik yayımında en çalışkan, en yorulmaz iki teşekkül,.. Fakat en verimli olmasını temenni edelim. Radyomuzda İki salon orkestrası mevcut olduğuna göre bunlardan birisi valslerden, polkalardan ve operet port-pourrl’lerlnden biraz daha ciddi bir müzikle uğraşamaz mı? Biraz daha ağır başlı bir müzik yayınlayamaz mı? Radyonun öğretici bilvasıta olduğunu kabul ederek; ve dalın iyiyi, daha güzeli yapmak ödevinde olduğunu düşünerek bu fikri ileri sürüyorum. Bununla beraber radyo salon orkestrasının şimdiye kadar gördüğü hizmeti küçümsemiyorum. Bunu memnunlukla şahit olduğum bir olayla bildirmeği borç bilirim:
Ege bölgesinin oldukça mühim bir kasabasındaki ortaokulda uzun yıllar müzik öğretmenliği yapmış bir arkadaşımla birlikte ilçenin İyice bir oteline misafir olmuştuk. Vakit gece yarısına yakındı. Odamızda yıkanıp temizlendikten sonra otelin altındaki kahvehaneye İndik. Birer çay İçip yatacaktık. Kahve ocağının önünde duran ve çaylarımızı getirip önümüzdeki masaya bırakan kahveci çırağı:, «Hoş geldiniz hocam.» diye arkadaşımın ellerine sarıldı. Müzik öğretmeni arkadaşım esiri bir Öğrencisini tanımakta zorluk çekmedi. Konuşmağa başladılar. Kimsesiz bir çocukmuş. Kasabanın «Himaye! Etfal» kurumu, llokuldan sonra İki yıl daha besleyip ortaokulda okutabilmiş. Okulun üçüncü sınıfında yardımsız ve desteksiz kalan çocuk hayatı atılmak zorunda kalmış. İş pekinde bir hayli dolaştıktan sonra gene bu kasabaya dönmüş. Şimdi kahveci çırakbğı yapıyormuş. Bizim gibi trenden yeni çıkmış birkaç müşteriye çay. kahve verdikten sonra^gene yanımıza, geldi. «Hocam, diye söze baş ladı. Okulda öğrettiklerinize çok borçluyum. Bu sayede (Hlmayel Etfal) bandosunda bir zaman çalışabildim. Müziği bana siz sevdirdiniz Radyo dinlemek imkânını bulunca kaçırmıyorum.» Kahve ocağına yaslanmış ocakçıyı gstererek: «Fakat bu arkadaşla bir türlü anlaşamıyoruz, Ankara radyosunda alaturka bittiği vakit Kahire radyosunu açıyor, Arapları dinliyor. Ben ise o saatlerde bizim radyoda alafranga dinlemek İsti JVrum.»
Arkadaşım gülümsiyerek sordu: «Ankara radyosunda neleri dinlemek hoşuna gidiyor?» Kahveci çırağı, öğretmeninin bu ilgisine minnet dolu bir bakışla mukabele etti ve şu cevabı verdi: «Dans orkestrası fena değil amma asıl bayıldığım salon orkestrası.,. Çok güzel, oynak parçalar çalıyor. Saatlerce zevkle dinleyebilirim Fakat kaç para eder, kana İtana din-leyemlyecek olduktan sonra... Bizim arkadaş hemen düğmeyi Arabistaııa çeviriyor.» İki yıllık ortaokul müzik
öğretimin ka var imini v« radyo sâ'oıı orkestrasınla uyaud*rdjjja ilgi v« sevgiyi bellrUnMİ batım m dan bu müşahedeyi Kayde değer buldum
Ankara radyosuaun müzik yayımı arasında mandolin birliğinin de haf ■ tada iki gün konseri var. Yeni kurulan bu birliğin kuruluş sebebini Ve haftanın İki gününde mılhlm bir jer tutmasını oiı tiir ü anlayamadım. Rrpertuvanndakl marşların en güzelini, en nefİ3l-ıl, bunların titiz bir sanat kaygusu İle işlenmiş örneklerin! Cumhur Başkanlığı armoni Tuzlasından zevkle dinliyoruz. Salon orkestralarımız hafi/ ve neşeli müzik İhtiyacımızı fariaslyle ta mln ediyorlar. Yerli ve yabancı tangolarla benzerlerini de radyo dans orkestrası veriyor. O halde mandolin blrüğ*-nin kuruluşundaki sfbep Ve hikmet ne olabilir? Yoksa armonize edilmiş halk türküleri çalmak mı?! Mandolin tıkırtısına ha'k türkülerimiz kadar uymayan oir müzik tasavvur edilemez. Cemal Reşit Rey, Ahmet Adnan Saygın, Ülvi Cemal Erkin, Ferit Alnar gibi bostecilerlmizin bilgi ve zevkle armonize ettikleri canını halk türkülerinin mandolm birliği tarafından (kati) «ditmesine yürekler dayanmıyor. üstelik radyo ile yayınlarına mandolin konserleri, yurtta yayılmak istidadını gösteren mandolin ve gitar müziğine karşı gençleri heveslendiriyor, şevklendlri-yor, Menfi salıaua böyle bir teşviki hiç değilse Ankara radyosunun yapmaması lâzımdır.
Ankara radyocunda dört Sesli bir koro teşekkül etti. Epey bir zaman çalıştıktan sonra şimdi konserler de veriyor. Bir vakitler (Ses ve tel birliği) korosunun Ankara radyosiyle yayınlanan konserleri ciddiliği, ağır başlılığı ve kusursuz bir çalışma tar-aiyle dinleyicilerin dikkatin! çekmiş, sevgisini kazanmıştı. Fakat, ne oldu bilmiyoruz, bu güzel koro ansızın sustu ve bunun yerini şimdi Radyoevin-de çaldırılan dört sesli bir koro aldı. (Ses ve tel birliği) hâlâ faaliyetine devam' ettiğine göre koro kısmı ya dağılmıştır, yahut her hang1 bir sebeple radyodaki konserlerde son vermek zorunda Kalmıştır. Ne olursa olsun, bu bir kayıpta.
Buna İşaret cruk«n sonra Ankara radyosunun, zannedersem Mesut Cemil Tel tarafından yetiştirilen dört sesli korosu hakkınoa bazı düşüncelerimi yazmaktan kendimi alamıya-cağım:
43 sayılı Radyo dergisinde reslmiv ri basılan bazı ses sanatkârlar y e karşılaşmam beni hayretten hayrete düşürdü. Mefharet Yıldırım (soprano), Azize Tözcm (Alto), Muzaffer İlkar (Tenor)!.. Önce bir yanlışık olması İhtimalini cüşündüm. fakat değil... (Dört sesli koro) başlığı altında resimleri basılmış... Mefharet Yıldırım İyi sark* okuyan, müsmir sesli bir artist ölebilir. Azize TÖî"m temsil kolundan sonra geçtiği- şark müziği alanında başarı göstermiş bir elemandır belki... Muzaffer İlkar’ın şarkılarım, türkülerini zevkle dinle-, ten değerli bir ses sanatkârı olması pek mümkündür. Fakat bu sanatkârların (Dört sesli koro) nun elemanları arasında bulunmalarına inıkâıı ye ihtimal verilemez. Şark ve garp müziğinin kendilerine hâs usul ve tekniği vardır. Hele ses bakımından bu iki çeşit müziğin ne derin ayrılıklar gösterdiğini belirtmeği zait bulurum. Birisinde Ve öbüünde yetişen ses sanatkârlarının, nadir bir ses kalitesiyle doğmuş ve yıllarca o kültür ve disiplin altında çile çekmiş olmaları ve o zevkle terbiye edilmiş bulunmaları gerek... Bu bakımdan koronun bu elemanlarla kurulmasını yadırgadım.
Kanaatimce koronun bu ıcadro ile mükemmelliğe erişmesine ve (Ses vj tel birliği) nin gönül vs hâfıramızda silinmez izler bırakan başarılı konserlerini bize tekrar dinletmesine
25 Eylül 1945
. . ..
Askerlik.
v— -
Atom bombasından sonra barb ve askerlik meseleleri — 3 —
Küçük ve büyük devletlerin durumu
Bu bomba küçük büyük farkını tamamen ortadan kaldırmağa bile müdafaa için hazırlanan küçük milletleri çok takviye edecektir
bahosMerjj
Harbden maksat bir devletin her hangi bir İsteğini kabul ettirmek üzere düşmana zarar verdirmesi ve hattâ bu da olmazsa yoketmesl olduğuna ve atom bombası da bilhassa bu iyoketme» bahsinde hiçbir silahla kıyaslanamıyacağına göre, bu bombanın küçük devletlere büyük kudretler sağlayabileceğine şüphe edilemez. o derecede kİ:
1 — Atom bombasına sahip küçük devlet bu bombaya sahlbolmıyan oiı-yük devletle arasında kuvvet farkını fazlasile doldurabilir.
2 — Atom bombasına sahip küçük devlet gene aynı bombaya sahip bir büyük devlete karşı ellerindeki bombalar ve bunları atacak vasıtalar nispetinde kuvvetli demektir.
Aşikâr olarak görülüyor kİ, bundan sonra ve harb kudreti bakımından küçük ve büyük devlet derken, bu memleketlerin haiz olduğu nüfU3 miktarı, memleketlerinin yüz ölçümü ve salreden ziyade, bunların kullanacakları atom enerjisinin miktarını nazarı itibara almak daha doğru olacaktır.
Bugünkü halde atom enerjisi ancak tayyareler vasıtasile götürülüp atılan ve düşman hedefleri üzerinde patlatılan bombadan ibaret olduğuna göre, mukayeseleri de şimdilik yalnız tayyare ve atom bombası yönünden yapmak doğrudur.
Tayyareler artık o kadar İnkişaf etmiştir kİ. bilhassa Avrupada atom bombasının tesirinden masun kalacak hiçbir büyük ve küçük devlet merkezi kalmamıştır, o halde büyük birkaç yüz bombardıman tayyaresine malik olan her memleket — kİ Avrupada Almanya ve İtalyadan başka her büyük veya küçük devlet buna sahiptir — yeter derecede atom bombasına da sahipse, karşısındaki düşman ne kadar büyük olursa olsun, kendi memleketine tecavüzü takdirinde onu uzun uzun düşünmeye sevkedecektir. Zira böyle bir memleket, Belçika ve Holanda gibi küçük de olsa, saldırganın ilk darbelerinden kurtulduktan sonra, yahut daha bu darbelere maruz kalmadan, düşmanın başlıca sanayi merkezlerini, malzeme kaynaklarını, başlıca büyük şehirlerini ve hattâ kendisine karşı kati surette harbe karar verecek saldırganların başını yokedebillr. Hele milletlerarası güvenlik kurulu tam tesirini gösterir ve kendisini müdafaadan başka bir şey düşünmeyen küçük devletleri bu bakımdan takviye ederse, ne kadar büyük olursa olsun dünya yüzünde saldırganlığın frenleneceğine ve hatta ortadan kaldırılabileceğine kanaat getirebiliriz. Zira dediğimiz gibi bu silâh cesur ve na-musKârane müdafaa yapacak küçük milletler elinde büyük ve haydutluğa
.......................
imkân yoktur. Ziyanın neresinden dönülxrse kârdır. (Dört sesli koro) şefinin koro üyeleri arasında şimdiden bir eleme yapması ve böylece çalışmalarına daha verimli bir istikamet vermesi arzuyu şayandır. Ankara radyosunun müzik yayımı ve Radyo dergisinin bazı müzik neşriyatı hakkmdaki görüş ve düşüncelerimi son bir yazıyla tamamlamağa çalışacağım.
FİKRİ ÇİÇEKO&LÜ
1 Yazan:
! M. Şevki Yazman
sapmış topluluklara amansız zararlar vcrdirebLlir. »
Mesele şu iki noktada kalıyor:
1 — Büyük devletin arazisi de geniştir. Binaenaleyh atom bombasile taarruzda da tahrip kudretinin kesafeti küçük devletin arazisine nazaran azdır. Zarar da o nispette az olur.
2 — Büyük devlet sanayi kudreti bakımından da büyük demektir. Binaenaleyh atom bombası ve ileride atom enerjisinin İstimali bakımından daha büyük imkânlara sahiptir.
Büyükler lehine olan bu iki avantaj yabana atılamaz. Fakat şurası da var kİ buna rağmen atom bombası küçüklerin eline ne de olsa eskiye nazaran çok müessir ve karşı koymayı sağlıyacak bir vasıta vermiş oluyor. Bu noktayı daha İyi anlamak için İkinci Dünya Harbinin çıkışı ve 1939 eylülünü düşünelim.
Almanlar Polonyaya saldırmayı kararlaştırdıkları ve âni bir hareketle bu memleketlere yüklendikleri vakit kendilerinin mutlaka galip geleceğini ve PolonyalIların bu esnada Al-manyaya blrşey yapamıyacaglarım bl llyorlardı. Harb alet ve vasıtaları o tarzda idi ki muharebe bir kere düşman topraklarına İntikal ettirildikten sonra Almanyaya bir zarar gelemezdi. Kaçak olarak Berlin üzerine gelecek bir kaç tayyareden İse korku-lamazdı.
Bu sırada Polonyanın bir miktar atom bombasına sahip olduğunu ve bunu ilk darbelere rağmen gizleyebilmek becerikliliğini gösterebileceğini farzedelim. O takdirde bir gecede Berlin, Münih, hattâ Hamburg ve Frankfurt'un yerlcbir olması kablıd: Bu ihtimaller mevcut olsaydı Hltlerin böyle bir harbe karar vermesi de güç olurdu. Hattâ bu esnada Polonyarun müttefiki bulunan İngiltere de hesaba katılacağı için Almanyanm kıpırdaması kabil olmazdı 1940 ilkbaharında bir gezinti gibi Danımarkanın işgali bile, bu memleket atom bombası gibi muazzam kudrete sahip olsaydı. Almanları düşündürürdü.
Görülüyor ki atom bombası küçük büyük farkını tamamen ortadan kal-dırmasa bile namuskârane müdafaa vaziyetinde kalan ve blnaenleyh her şeyi göze alabilecek olan küçüğü, saldırgan ve binaenaleyh maneviyat bakımından olsun dünya efkârı karşısında korkulu vaziyette bulunacak büyüğe karşı çok takviye etmektedi1-Hele birleşmiş milletler vasıtasile ve âdilâne bi rsulh İçin teşkilâtlanacak küçük karakollar haline getirilecek küçük milletlere verilecek bu muazzam enerji bundan sonra her saldırganı uzun uzun düşündürecektir
Göz Mütehassısı
Doktor Cemil Görür
Hastalarım pazardan başka her gün saat ıs ten 18 e kadar kabul eder.
Cağaloğlu Nuruosmaniye caddesi Osman Şerafeddin Aprt- No. 5
Gün Doğmadan Paris
EDEBİ ROMAN
Yazan: Loııis Bronıfield Tercüme eden: Vâ . Nû
■ Tefrika No, 61 —— ■
bir madalya vermek suretiie onu taltif etti- Breslau’da 1933 senesinde «Mükemmel Alman kızı» olarak seçildi.
Binbaşı, hemşiresinden, uzun zaman. hararetle ve biraz da hasretle bahsetti. Rolde de, yavaş yavaş, genç kızı gayet vâzıh olarak görmeğe başladı: Düz endamlı, uzun t oylu, biraz kanlı, garı saçları kol halinde başının etrafına sarılmış.
Konuştuğu mertçe ses tatlılaşıyor, bir nevi isterikleşiyordu. Fesinin perdesi bile değişmişti. Roxie onu ilk defa otai’KK mesut ve biraz sinirleri gevşemiş görüyordu. Karlkatürvari bir İfrat içinde mütemadiyen yaşayıp tekmil! hissiyatı deforme etmenin ne müthiş şey olacağını düşündü.
Erkek mütemadiyen şampanya içtikçe İkiz onu tetkik edip dinledi.
«— Biraz daha fazla içince kendi-Bine suali sorarım ..» diye düşündü.
Kendi başı dıımansızdr uzun müddettir t e-.Tül,d eri ona dimağını berrak bırakmak lâzım geldiğini öğretmişti. Sarhoş bir kadından daha
elim, daha zayıf bir şey tasavvur edilemez.
Binbaşı ikinci bir şişe ısmarladığ» vakit, kız ansızın dedi kİ;
— Siz bana bir şey vapacillrsinlz . Ayrılma hediyesi gibi bir şey...
Binbaşı, cebinden süratle bir mah-4 faza çıkatcrak:
— Getirdim! - dedi.
Aktrise mahfazayı verdi. O da açtı.i içinde bir yüzü vardı. Plâtlna oturmuş büyük bir algue - marlne.
— Birkaç gündür cebimde taşıyor-1 dum. — diye devam etti. — Fakat 3İ-Ze takdim edebilmek İçin müsait fırsat bekliyordum. Müsait fırsatı far-ketmek hünerdir.
Sevimli olmak istlyen bir tebes-' sümle güldü. Fakat bu, boş, ahmakça ve hararetelz bir gülüştü. Elini Roxle' nlnki üzerine koydu. O da, mafsalları kalın, kemikli, uzun erkek parmaklarının sinirlerinde bir titreyiş hissetti.
— Yüzük çok güzel. - dedi.
Erkek, gururla:
— Göçlerinize pek yakışır. — ceva
bını verdi. — Bu ciheti düşünmüştüm, şayet büyüklüğü uymazsa kuyumcu düzeltecek.
— Çok naziksiniz. Ben bu güzel hediyetl hakedecek bir sey yapmadım.
— Bana karşı pek iyi davrandınız. Zamanınızın büyük bir kısmını bana hasrettiniz.
Şimdi artık sarhoş olmuştu; ve yeniden mahrem şeylerini anlatıyordu.
— Bilmiyorum, niçin. Düşünüp düşünüp bulamıyorum. Muamma.
Sonra, doğrudan doğruya ona bakarak:
— Bunu niçin yaptınız?
Kadın:
— Hoşuma gittiniz. — dedi. — Gayet basit. Şimdi Parlste pek az ahbabım var.
Mevzudan uzaklaşıldiğini hissetti. Lulgi’yl kurtarmak üzere bu adamın yardımına mazhar olmak İçin tam zamanında harekete geçmek lâzımdı.
a— Belki de şimdi söylemeliyim.»
Yüzüğe baktı. Bundan nefret ediyordu.
Dedi kİ:
— Bir ahbabım var. Müşkül vasiyete düştü.' Sizin adamlarınız tarafından...
Mavi gözler ansızın ihtiyatlı bir ifade aldı:
— Nasıl müşkülât?
Lokantasında her akşam yemek yediği için senelerdcnberl tanıdığı Luigi’den kadın, binbaşıya bahsetti.
— İyi bir adamdır. — dedi. — Şayet ona yardım edebilirseniz, yüzükten de fazla memnun, olacağım.
Hareketlerine sanki sahi bol anuyor-muş gibi rol yaptığının farkındaydı. Düşünceli düşünceli kendi kendine sordu: _
(— İhtimal kİ rolümü-de pek fena yapını yorumdur.»
— Ahbabınızı neyle itham ediyorlar?
Meseleyi anlatması üzerine, erkek:
— Pek ağır vaziyet. — dedi. — Fakat elimden geleni yaparım. Bu meseleden bahsedildiğini duymadım.
— Nereye götürüldüğünü öğrenirsem, sırf bu. büyük bir yardım olacaktır. Karısı bile nerede bulunduğunu bilmiyor.
Komutan, keskin bir hareketle cebinden küçük bir defter çıkardı; Lulgl'nln ismini yazıp defteri gene cebine koydu.
— Yarin sabah gidiyorum. Mümkün olur olmaz sizi haberdar etmeleri İçin emir vereceğim,
Genç kız, yüzüğü parmağında çevirdi, çevirdi:
— Büyük nezaket gösteriyorsunuz. Biraz daha şampanya içebilir miyim?
Von Wessellhoft. kadehi doldurması için garsona işaret etti. Garsonun
uzaklaşması üzerine dedi ki:
— Yüzükten İbaret değil. Dönünce artık Ritz'te oturmıyacağım. Avönü Foch'ta bir apartman tuttum. Büyük ve pek güzel. Zengin bir Amerikalı kadınınmış. Siz Amerikalıların du hususta zevkiniz var. Burası sırf benim İçin pek büyük. Acaba burada benimle beraber oturmanız sizce muvafık mıdır, diye düşündüm?
Kadının çok tecrübesiz olmasına rağmen, bu adam ona evvelce bildiklerinden pek başka türlü kur yapıyordu. Soğuk dürüstlüğünden, mahremiyet ve neşesinin eksikliğinden, maddeten yaklaşmak teşebbüslerinin asla mevcut olmayışından dolayı bu bir muammaydı. Ve bu da, kadının, erkekte bidayettenberl farkettl-ği şiddetli arzuya rağmen böyleydl. Genç kızla arasındaki hailleri yok-edebilmek İçin erkek içmekte devam ediyordu.
Ve işte Roxle'nin çekindiği olmuştu, Komutan, kendisini muayyen nlr sınıfa mensup c'.lkctU, damgalı bir kadın olarak dimağında belirttiğini gördü. Bu Almanın âleminde, nüans denilen şeyden eser yoktu: meselâ kül rengi mevcut değildi de sadece siyah ve beyaz vardı. Kendisi bu erkek İçin musallat bir fikir halLne gelmişti. Amma, şahsının tesirlerinden dolayı değil; onun nazarında, yavaş yavaş Swablalı mürebblye haline gel
diği için. Birdenbire, bu erkekten korktu. Zira, ölü bir kadının hâkimiyeti altında bulunduğundan, bu adamın bir deli olması icabederdl. işte şimdi de, sarhoştu; ve ancak bu vaziyetteyken normal ve İnsanlaşmış görünmesi garipti. Genç kız, sade, bu sarhoşluk halindeyken ona bir sempati duyuyordu.
— Bilmiyorum. — dedi. — Size cevabı şimdi veremem.
— Bunun bizim İçin daha kolay olacağım zannederim. Bambaşka bir vaziyet olur. Bu kötü yerlere gelmek mecburiyetinde kalmayız. Siz çok güzelsiniz. Her ne hal olursa olsun, sizi asla unutamıyacağım... Yaşadığım müddetçe asla.
Kendisiyle, konuşmadığını bir \lü kadına hltabeltlğlnl, Roxle biliyordu.
Ansızın, erkek, ellerini sanki maddi bir ıstırap hlssediyormuş gibi yüzüne kapadı, gözlerine bastırdı.
— Evet, böyle çok daha İyi olacak.
- diye tekrarladı.
Roıde:
— Ben tamamile serbes değilim. -dedi.
Komutan gözlerini ona çevirdi:
— Âşığınız mı var?
— Evet.
— Nerede?
(Arkası var)
Sahife 7
KUC^^Il^ARI
| - iş ariyanlar
AHÇI KADIN İŞ ARIYOR — Alafranga, alaturka yemek pişirmesin' fevkalâde plşİreblKn İştanbüldan harice gidemez. Telefon: 83931 455 —
LİSE ON BİRİNCİ SINIFI — Okumuş bir Tiirk genel hususi müessese veya ticftrethaneleçde bir İş aramaktadır. Akşam’da T. B. rumuzuna müracaat. 412 — 2
nvG~n.T7.CF.YF AŞINA — Diplomalı ve tecrübeli bir hemşire evlerde yahut hususi müess^sede ve şirketlerde iş arıyor. (Akşam)da Hemşire T T. rümuzuna müracaat edilmesi, 422 —
BİR GENÇ KIZ — Vezne işlerinde İhtisası olan kendisine münasip i? arıyor. Akşamda A. L. E rümuzuna mektupla müracaat. 411 — 2
İKTİSAT FAKÜLTESİ — Talebe-slyim. Haftada bir gün öğleden sonra izin verilmek şartiyie her hangi bir büroda çalışmak istiyorum. Kefalet verebilirim. Akşamda F. T. rümuzuna müracaat. 413 —
kiremit — Ateş tuğlası ring fırınlarının otomatik kömür tevziat. Ateş tuğlacılığında tekâmüJâtı Fransızca yüksek eserlerdin takibedilebilecek bir teknisyen iş arıyor T. M. O-rümıızuna müracaat. 457 —
LİSE ÜSTÜNE ÜÇ SENE MUNZAM TAHSİLİ OLAN — Hesap, levazım işlerinden anlar, daktiloyu seri yazar. Memuriyetlerde bulunmuş bay resmî gayri resmî tfatrede münasip ücretle İş aramaktadır Akşamda H. L. rumuzuna. 461 — 2
2 - İŞÇİ ARİYANLAR
TARAKÇI BOBİNUVARCJ — Ve motörle lâstik makinesi için İşçi alınacaktır. Her pazartesi günü saat ondan on ikiye kadar Çorap Yapımevi Sirkeci Demlrkapı istasyon arkası 13 No. ya müracaat. 384 —
BAYAN ARANIYOR — Mecmua İşinde çalışmak için kusursuz yazı yazan ciddi bir bayan aranıyor. Talip olanlar adreslerini mektupla el ya-zisiyle bildirmeleri (posta kutusu 2173 BcyoğluJ 400 —
TERZİ BAYAN ARANIYOR — Dikişte İhtisası elan ve öğretmenlik yapabilecek kudrette bir terzi bayan aranıyor. Beyazıt: (Baysal Biçki Kursu) na müracaat. 421 — )
DOKTOR YAZIHANESİNDE — Çalışacak, okur yazar bir bayan alınacaktır. Saat 5-6 arasında İstanbul Belediyesi karşısında Ayberir Aport. No. 5. müracaat. 453 — 2
YALNIZ BİR BAYIN — Sabahtan ölğeye kadar ev İşlerini görecek ve yemeğini pişirecek bir kadın aranıyor. 9-17 arasmda 23045 numaraya telefon edilme Sİ. 473 —1
BİRİNCİ SINIF ŞAPKA ATÖLYELERİNDE — Çalışmış bir prömiyer aranıyor. Müsait şartlar gösterilecektir. İstiyenler sabahlan Taksim bahçesi karşısında Uygun apartımanı-nın 5 numarasına müracaat. 484 —9
0— SATILIK EŞYA
7500 LİRAYA ACELE SATILIK EV — 9 oda bahçeli ahşap köşe sağlam çarşı yakın kısmen boş tesîSi 'edilir. Beşiktaş Misırhoğlu No. 78 İs-
RADYO TAMİRCİLERİNE - (J. NEUBERGER) markalı muhtelif Up lâmba, rezlztanş, kondansatör ve Noltajları tam olarak ölçen çok mükemmel bir ölçü âleti satılıktır. Müracaat: Postahane karşısında Ar FOTO Üsküdar. 342 —
OTOMOBİL ALMAK VEYA SATMAK İSTİYENLERİN — Mufassal mektupla İst. posta K. No. 818 e müracaatları. 917 — 1
satllik deniz motörü -Penta (İsveç), 12 beygirlik, 12 mil, motor ve tekne yeni. Spor otomobil: Skoda, 5 lâstiği İle az kullanılmış. Her ikisini de görmek ve konuşmak için Suadlye iskele memuru bay Medde müracaat. 399 —
ACELE SATILIK KOMPLE DOKUMA TEZGÂHLARI—Sahibinin taşraya gitmesi dolayısile 4 adet yeni tezgâh. 1 adet çözgü makinesi, fazla olarak muhtelif numaralı demir tarak ve küçük mekikleri v. s. İle birlikte müracaat: Sirkeci Tan oteli sahibi Nus-rct. Vuran, Tel: 22170. 408 — 1
SATILIK YENİ MOTÖRSİKLET — Her şeyi tamam İşler halde Doğu Kontuarı Kuta han Galata. Telefon: 44747. 483 —
PASTIRMA MAKİNESİ — Az kullanılmış gayet iyi vaziyette satılıktır. Müracaat Galata Tünel caddesi Kardeşim sok. No. 3. 420 —
SATILIK EV EŞYASI — Maçka’da Gözen apar t imanı 14 numarada müzayedeslz muhtelif ev eşyası acele! aatılıktır. İstekliler her gün müraca-! at edebilirler. Tel: 80805. 410 — 1
TEPEBAŞI — Meşruylyct caddesinde bulunan 159 No. lı kıymet kıraathanesi acele satılıktır. Istlyenler akşam saat 10 dan sonra bayan Kıymeti görebilirler. 407
SATILIK KIYMETLİ ARSA — Fe-neryolu, Selâmı Çeşme, Hacı Mehmet Efendi asfalt sokağında, tramvay durağına yüz metre mesafede ağaçlı köşe başında İki cepheli güzel arsa satılıktır. Elnçancılar sokak Mahmudiye hanı karşısında No. 32 ye müracaat. 415 — 4
KİRALIK KATLAR ARIYORUZ -Eşyalı ve eşyasız olarak Beyoğlu ve civarında 2 den 8 odaya kadar aranmaktadır, Beyoğlu Havagazı şlrkeii karşısında Yıldız Emlâk. Telefon; 43376. 427 —
YAZLIK VİLLÂNIZI ŞİMDİDEN ALİNİZ — Bostancnın en güzel bir mevkiinde fevkalâde konforlu bütün vesaite yakın beş sene muayyan taksitlerle 38000 liraya acele şahlık villâ. Görmek konuşmak satın almak İçin Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosuna müracaat. Galata Ömcrâbit han 23/2, Telefon: 42368. Bu fırsatı kaçırmayınız. 416 — I
EMSALİ ENDER SATILIK KELEPİR APARTIMAN — Kurtuluşta tramvaya 2 dakika, manzarul). beşer odalı, 13 daireli, bahçeli, geniş cepheli. kısmen boş (teslim, apnrtımon 65000 liraya satılıktır. (Deney Emlâk) Galata Kefeli Hüseyin han 2 Telefon 43840 445 —
BOŞ OLARAK ACELE SATILIK EV — Tophane Boğazkesen Bostaniçi Cicim sok. No. 5 - 7 392 —
KİRALIK — 40 - 80 kişi alacak talebe yurdu olmağa elverişli bina aranıyor. Sirkeci Güzel Samsun otelinde Eyüboğlu. 383 —
BEYKOZDA — İskele yakınında caddede Yerli Mallar Pazarının bulunduğu bina İle karşısındaki 104 106. ve 108 No. 11 üç ev satılıktır. 24111 No. Telefona müracaat 394 —
SATILIK KELEPİR ARSA — Beşiktaş: Kıhçall Aşariye caddesi her türlü inşaata müsait Çapa marka fabrikası karşısında takriben 4000 metre kare fevkalâde manzara tamamen deniz görür. Müracaat: Telefon 20039 389 — 1
BOŞ SATILIK İKİ KAGİR EV — Fatihte taksilerin durduğu cadde nihayetinde köşede yedi, diğeri beş odalı 17000 ve 16000 liraya. Müracaat: Aynı caddede 10 numaraya. 391 - 3
SATILIK FEVKALÂDE GÜZEL EVLER — Geniş arazi İçinde Bostancı Küçük Yalı İstasyonu yanında dörder oda ve teferruat manzaralı yeni evler boş olarak satılıktır. Bir görmek kâfidir. Müracaat Küçük Yalı istasyon yanında bay Süleyman. 396 —
ACELE SATILIK — Üst katı deniz görür gayet açıklı havadar Kadıkö-yünün merkezi yerinde Emniyet Sandığının yanındaki Halitağa caddesinde 19 No, h altında iki dükkânı ve 6 odalı ve İki büyük salonlu ve büyük, taşlığı mutfak hamam, her katta havagazı, bahçeli görmek İçin İçindekilere veya 80037 telefonla müracaat. Tamirata muhtaç değildir ve bina yola kesilmlyecektir. 397 —
SATILIK KÖŞK VE ARSALAR — Erenköy, Demiryolu istasyonuna yakın, asfalt otobüs yolu üzerinde, yıllanmış çam, kestane, ıhlamur vc çeşitli tneyva ağaçlan ve İhata duvarı ile on bir parsel. Toptan, parçalı olarak satılıktır. Görmek İçin Erenköy Sultan sokak 110 No. ya baş vurulabilir. 179 — B
KİRALIK KÖŞK — Çamlıcada tramvaya on dakika 5 dönüm bahçe İçerisinde müteaddit çam, meyva ağaçlar bulunan köşkün 4 odalı müstakil bir bölüğü aylığı oluz liradan kiralıktır. Taksim meydanında Kalmis apartımanı yanında Koseoğ-iu Ap. No. fi müracaat. Tel: 41434 398 —
BALIKÇI KAYIĞI — Üç çifte, tekir ve uskumru ağı satılıktır. Galata Bankalar caddesi Merkez han 1, saat 15 - 17 arası müracaat. 410 —
SATILIK TRAKTÖR — Az kjIlınılmış temiz çalışlmlnuş 20 beygir kuvvetinde 2 kulaklı ve tek kulaklı pulluklarlle Yemiş Çardak İskelesi No. 29 465 —
£ — Kiralık — Satılık
SATILIK APARTIMAN — 4 k:itll yağlıboyaU kigir, bahçeli. arkasında 2 katlı kâgir ev satılıktır. Zemin kata matbaaya elverişlidir. Müracaat Cağaloğlu Yedjgiin matbaası yanında. N. 9 müracaat. 443 — 1
MAÇKADA — 0 odalı, bahçeli balkon ve teraçalı ba»yo, hava gam ve elektrik teeteaUı yeni yapı bir ev boş teslim satılıktır. Adres Teşvikiye Haciemlncf. Sokağı 1/3. 444—1
BOĞAZDA YENİKÖYDE SATILIK ARSALAR — Sipahlocağı yanında arsalar satılıktır. Gezmek için her gün öğleden sonra İçindeki bekçiye müracaat. Telefon 81870 saat 19 - 21.
409 —
KELEPİR SATILIK KARGIR APARTMAN — Cihangirin İyi mevkiinde dört yol ağzında, üç daireli üçer odalı, konforlu, apartman İki dairesi boş teslim arsnslyle 28000 liraya (Deney Emlâk). Galata rıhtımında Kefeli Hüseyin han No. 2. Tel: 43840 404 — 1
5.000 LİRADAN 500,000 LİRAYA — Kadar emlâk almak ve satmak ve İpotek yapmak Istlyenler kâri) İşi olup devir veya ortak Istlyenler Beyoğlu Büyük Parmakta pı cadde üzerinde köşe başı No. 4 kat 2 Suhulet Emlâk Bürosu Zarif Özalp'a müra-caat, Tel; 42396._________297 — 23
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Sirkeci Hüdavcndlgzr caddesinde Bozkurt oteli altında bakkaliye dükkânı sahibinin dışarıya gideceğinden içindekilere müracaat._____286 — 3
SATILIK HAN ARIYORUM — Satmak arzusunda bulunanlar adresime müracaat. Mutavassıt kabul olunmaz. Osman Noyan Fatih Karaman caddesi 8. 372 —
ÜLÜMU ARABİYE VE İÇTİMAİYE OKUTMUŞ — Darülfünun mensuplarından bir zat, istlyenlere içtimai ilimleri Türkçe Arapça ve Franşuca verebilir. Akşam gazetesinde A. Z. ye müracaat. 414 —
KÂRLI BİR İMALÂTHANE İÇİN -Altı bin liralık bir ortak aranıyor. İzahat, almak için müracaat; çarşı-kapı. tramvay cad. No. 90 446 —
KIŞ MEVSİMİ İÇİN HAZIRLIK — Dans bir aport aynı zamanda sıhha-ta nail hususi evlerinde öğrenmesini arzu edenler Beyoğlu Anadolu hanı geçidi karşısında Allyön sokağı No. 19 a müracaat Prof Panosyan.
406 — 6
ALTI AYDA İNGİLİZCE — FSucett slstemlle seri neticeler. Birinci sınıl İngilizce ticari muhabere adresinizi Galata P.K. 1533 L. K, rüm. mektup-la bildiriniz.____________-105
İNGİLİZCEYİ — Çok iyi bilen bir bayan altı ayda İngilizce öğretiyor. Mektupla müracaat edilirse şahsan gelebilir Posta kutusu 34 Kadıköy.
425 —
PANSİYON - MÜSTAKİL DAİRE — 1 - Bekâr bir Türk bay İçin İngiliz veya İngilizce konuşan ailede pansiyon aranıyor. 2 - Müstakil 2-3 odalı kaloriferli bir daLre eşyaslle devren satın alınır. İzahat İçin lütfen 20096 ya telefon edlIHCsl. 420 — 2
İNGİLİZCE — Her nevi ticari, mu-1 haberat ve tercüme ve İngilizce hususi dersler için Akşamda «İngilizce» rumuzuna müracaat. 423 — 4
ORTAK ARANIYOR — Sultanah-medin en güzel ve işlek bir yerlndo telefonlu dükkân İçin bir şerik arıyorum. Akşamda (O.TJ rüzumunn mektupla müracaat. 458 — 2
ACELE SATILIK EV — Fatih Haydar semtinde beş odalı ve bahçeli bir ev uygun bir fiatle satılıktır. Haydar mahallesi Aksak sokak No. 11 müracaat. 463
ACELE SATILIK UCUZ FİATLE EV — 9 oda. elektrik, terkos. iki dönüm meyva bahçesi deniz görür. Beylerbeyi Küplüce Şemslbcy sokag 1/2 No kiracı bay Kadriye müracaat.
460 =
C-MÜTEFERRIK
ORTAOKUL - LİSE TALEBESİNE — Tuna Dersevl’nde Riyaziye -Fizik - Kimya - Lisan kursları açılmıştır. Saat; 14 - 18 arasında müracaat. Tun» DeuevL Atatürk bulvarı No. 88 İstanbul - Aksaray.
193 — 2
MEKTUPLARINIZ! ALDIRINIZ
Gazetemiz idarehanesini a0re.> olarak göstermiş olan karilerimizden
A.B.C — Ş.O — Y.N.G — Y-T -İÜ — D. — D.A.D — Lisan.
K.M — Fayton — A. B. S — Tercüme — Y S.Z — Teknisyen— Muhasip 288 — Varyant namlarına gelen mektuplar) idarehanemizden aldırmaları rica olunur.
Zayi — İstanbul Emniyet Sandığındaki 84974 numaralı hesaba alt mühür zayi edilmiştir Y.enlsl âlına-cağından eskisinin hükmü olmadığı ilân olunur.
Beşiktaş T uz baba No. 23 İsmail kızı Emine Mutlascn
Zayi — Yüksek Ticaret Te İktisat Okulundan aldığım hüviyet re pasomu kaybettim. Hümü yoktur.
1867 No. il şükrü ReUoğlu
Öğrenci yazımı
Ankara Fen Fakülteai dekanlığından:
1 — Fakültemize serbest lisans, Matematik, Fizik ve Kimya öğretim lisansları ve Yüksek Kimyagerlik «*lu İçin öğrenci alınacaktır
2 — Yeni öğrencilerin yazılmalar) 1-20 ekim ayı. eski öğrencilerin kayıtlarının yenilenmesi 10-27 ekim ayı arasında yapılacaktır.
3 — Yazılan yeni öğrencilerin sayısı. Fakültenin alabileceği öğrenci sayısını aşarsa, yazılanlar arasında 23 ve 24 ekim ayı günleri saat tam 9 da. Matematik ve Fizik - Kimyadan seçme İmtihanı yapılacaktır.
Lisenin her üç sınıfında da iftihar kitabına geçmiş olan 5 öğrenci imtihansız alınacaktır.
4 — Onu matematik, onu fizik ve onu kimya öğretim lisansları İçin olmak üzere yeniden alınacak 30 harçlıklı öğrencinin İmtihanları, 23 ve 2 i ekim ayı günleri saat, tam 9 da matematik ve fizik • kimyadan yapılacaktır.
(Harçlıklı öğrenci olmak İçin şartlar şunlardır: Türk olmak, kendisinin veya ailesinin yüksek öğrenimini sağlıyacak kadar geliri bulunmak ve hiç bir yerde çalışmamak, 25 yaşını bitirmiş olmamak, evli bulunmamak, Türklyenln herhangi bir yerinde öğretmen olarak çalışmaya engel olabilecek bir sakatlık ve hastalığı bulunmamak fbuna alt rapor, imtihanı kazandıktan sonra tam teşkilâtlı bir sağlık heyetinden alınır.)
5 — Harçlıklı olmak istesin veya İstemesin, fakültemize girmek üzere nyda olarak yazılan bütün Öğrenciler 23 ekim ayı günü tam saat 8,30 da Gazi Terbiye Enstitüsü binasında fakülte idaresine bizzat görünmelidir Hangi sebeple olursa olsun o saatte gelmemiş bulunanlar, bu yıl fakültemize yazılma hakkını kaybetmiş olacaklardır.
6 — Eski öğrencilerimizin sertifika İmtihanları ve askerlik dersi imtihanı, 8-20 ekim ayı orasında fakültede İlân cdllcıı günlerde yapılacaktır.
7 — Başka bir fakülteden nakil kabul edilmez.
8 — İşleri üzerinde her türlü bilgiyi edinmek Istlyenler eylül ayı İçin-
de pazartesi, çarşamba ve cuma günleri, ekini ayında hergün, çalışma saatlerinde Gazi Terbiye Enstitüsü binasındaki fakülte idaresine başvurabilirler. (Tel; 7185 den 192)______________(11409)_________________
Ankara Tıp Fakültesi Dekanlığından:
I — İsveç Stille fabrikası mamulâtı 386 muhtelif parça çelik âlân cerrahiye alınacaktır.
n — Taliplerin 8 ekiıu IMS tarihine müsadif pazartesi günü saat 16 de okullar saymanlığında yapılacak eksiltmede hazır bulunmaları-
nı — Eksiltmeye gireceklerin bir saat evvel muvakkat iemlnatlaruu okullar saymanlığı veznesine yatırmış olmaları lâzımdır.
IV — Muvakkat teminat 658 liradır.
V — Şartnamesi Ankara üp fakültesi müdürlüğünde görülebilir.
(12561)
Yüksek ziraat enstitüsü veteriner fakültesi askerî kısmının kayıt ve kabul şartları:
1 — Ankara askeri veteriner okuluna bu yil sivili tam devreli liselerden İyi ve pek lyl derecede mezun olan ve olgunluk İmtihanlarını vermiş'olmak şarllyle talebe kabul edrecekUr
İsteklilerin aşağıdaki vasıl ve şartları haiz olmanı IteımdU'.
a) Türkiye cumhuriyeti tebaasından olmıtk,
b> Yaşı 18 - 21 olmak.
c> Beden teşekkülleri ve sıhhati orduda ve her İklimde fâal hlrüıcte müsait olmak (dil rekâıcetl ola-ılar alınmaz).
d) Tavır ve hareketi, ahlâk) kusursuz ve sosiyetesı sağlam u'mak
e) Ailesinin hiç bir fena hal ve şöhreti olmamak (zabıta vesikar. 10-raz etmek).
2 — İsteklilerin müracaat İstidalarına şu vesikaların Dağlanmam lâzımdır. ‘il
a) Nüfus cüzdanı veya tnuf>addak sureti.
b) Sıhhati hakkında tam teşekküllü aSkerl hastane raporu ve :ım kâğıdı,
e) Lise mezuniyet ve olgunluk şahadetnamesi veya tasdikli sureti
d) Okula alındığı takdirde askeri kanun, nizam ye talimatları kabul ettiği hakkında velisinin ve kendisinin noterlikten tasdikli taahhuı senedi,
e) Saralı, uyurken gezen, sidikli, bayılma ve çırpınmağa müptelâ olmadığı hakkında velilerinin noterlikten tasdikli taahhütnamesi t bu gibi hastalıklardan biri ile okula girmezden evvel malûl oldukları sonradan anlaşılanlar okuldan çıkarılır ve bu müddete alt hükümet masrarıan velilerine ödettirilir.)
3 — İstekliler bulundukları mahallcrdek) askerlik şubelerine İstida İle müracaat edecekler ve şubelerince ikinci maddede bildirilen evraıa İkmal ettirdikten sonra Ankarada yüksek ziraat enstitüsü veteriner fakültesi askeri talebe Amirliğine gönderilecektir.
4 — Müracaat müddeti eylülün yirmisine kadardır ondan sonra mû-|
racaat kabul edilemez. .
5 — Kabul, duhul imtihanına bağlı değildir Şahadetname derecelerine
ve müracaat sırasına göredir, İstekli adedi lamam olunca kayıt işleri ka-l panır ve kabul edilenlere mUracaat ettikleri askerli şubeleri ile tebliğ ya-1 pılır.______(547 • 10454)__________ '
Tutkallı Makbuz Bastırılacak
Türk Hava Kurumu İstanbul
Vilâyet şubesinden!
Zamklı kâğıdı Türk Hava Kurumuzdan verilmek şartiyie (340.000) cilt tutkallı makbuz kapalı zarf usulıyle bastırılacaktır.
1 — İşin tahmini flatl (12.000) ve muvakkat teminatı (900) liradır. (
2 — Eksiltme 26/Eylûl7945 çarşamba günü saat 15 de Türk Hava Kurumu İstanbul satınalma Komisyonunda yapılacaktır,
3 — Şartname Ankara ve istanbulda Kurum Satınalma komisyonla-: rından alınabileceği gibi makbuz örneklerini de görülebilir.
4 — İstekliler usulüne göre kapatacakları teklif zarflarını eksiltme,
saatinden bir saat evveline kadar İstanbul Satınalma komisyonuna vermelidirler.________________(12287)__________________________________
Dil ve Tarih - Coğrafya fakültesi dekanlığından ?
1 — Fakültemizde derslere 1 Kasım 1945 perşembe günü unlanacak ve eski öğrencilerimizin kayıtları Ekim ayı İçinde yenilenecekiir. Öğrencilerin I/X/194$ den 27/K/1945 tarihine kadar bizzat FakülUye gelerek kayıtlarını yenilemeleri gerektir, Bu müddet içinde başvurmayanların kayıtları silinecektir. Askerde veya hasta bulunanların durumlarını birer belge İle bildirmeleri lâzımdır.
2 — Ekim devresi imtihanlarına 15/K/1945 tarihinden itibaren başlanacaktır.
3 — Fakültenin çeşitil bölümlerine bu yıl 16 harçlıklı öğrenci alınacaktır. Harçlıklı olarak yeniden alınacak öğrencilerde aranılan şartlar şunlardır: Türk vatandaşı olmak, kendisinin veya ailesinin yüksek öğrenimi sağlıyacak kadar geliri bulunmamak ve kendisi hiç bir yerde çalışmamak. 25 yaşını bitirmemiş bulunmak, «vb olmamak, yurdun her hangi bir yerinde öğretmenlikte veya diğer maarif hizmetlerinde çalışmaya engel olabilecek sakatlık ve hastalığı bulunmamak. (Buna alı rapor İmtihanı kazandıktan sonra tam teşkilâtlı bir sağlık heyetinden alınır). Harçlıklı öğrenci olmak istlyen adayların 15 Ekim tarihine kadar bir dilekçe İle Dekanlığa başvurmaları lâzımdır
İmtihanlar 8-20 Kasım ayı arasında Fakültede ilân edilecek günlerde, öğrencilerin girmek İstedikleri bölümlerle İlgili derslerden yapılacaktır. (12401)
Biletçi ve vatman alınacak
İstanbul E. T* T. İşletmeleri Umum
Müdürlüğüne-sn:
İstanbul tramvayları İçin vatman ve biletçi aiınacaktn Sıhhi durumu yerinde boyu 1.65 den aşağı yaşı 20 den aşağı ve otuz besten yukarı olmamak okuma yazma ile hesap bil mesi şarttır
1 — Pahalılık ve aile zamları da hll ortalama hesap biletçinin aylık 75-80 vatmanın İse ayda 85-90 llradı r.
2 — Elbise palto parasız verilir. Hastalık zamanında tedavi ve ilâç masrafı idareye aittlı.
3 — Günde bir kap yemek ve 450 gram ekmek parasız verilir.
İsteklilerin Beyoğlu Tünel meydanı Mctronanındu 5 inci katta rat İşlerine dilekçe He askerlik ve soyadı muamelesi tamam olarak nüfus cüzdanlarlyle müracaatları. (12494 )
BİR HİDROLİK PRES — Ve karıştırıcı «atılıktır, Müracaat Yeni postahane arkası Elkûtip han oda başlama. 424 __ 1
Gümüşhane devlet orman işletmesi müdürlüğünden: Yapılacak İş: Kesim ve nakliyat.
Mahal ve mevkii: Gümüşhane Orman İzletme Müdürlüğü Torul bölgesi
Yas m ese ormanı.
Miktar ve cinsi: 550 metreküp köknar.
Muhammen bedeli: Beher metreküpü İçin (20) Ura.
İlk teminat: (4951 lira.
Müddeti: 90 gün.
İhale şekli: Açık eksiltme.
İhale tarihi: 5/10/945.
İhale yeri: Gümüşhane Devlet c.-man İşletmesi Müdürlüğü.
1 — Yukarıda cinsi yazılı 550 met eküp LAdln tomruğunun iştlhsal -ampoda imali mötaatap) taşıma İşi açık eksiltmeye konmuştur.
1 — Buna alt şartname Orman Genel müdürlüğünde, Trabzon ve Girenin İşletme müdürlkiortyle Torul Ediğe şefliğinde.
1 — Taliplerin ihata gününde evrakı mütplte Us Mk UnüDâhtarifta to-miayona müracaatları. u-251»
ARŞAM
Bahl(e B
25 Eylül 1945
İstanbul Millî Korunma savcılığından:
İlâm: 945/1289
Usulsuz fatura tanzim etmek sure-tlle Milli Korunma kanununa muhalefetten suçlu Fener Ayakapı 228/228 No. lu değirmen sahibi Hrlsto oğlu 314 doğumlu Yorgl Zapanoplo hakkında 3005 sayılı kanuna tevTikan İı-‘ tanbul (4) No.lu Milli Korunma mahkemesinde yapılan duruşma sonunda suçlunun sabit görülen fiilinden dolayı hareketine uyan M11H Kurunma K. nun muaddel 31-4, 578, 63 üncü maddesine tevfikan 85 lira 30 Kr. ağır para cezaslle tecziyesine, 8 gün müddetle değirmeninin kapatılmasına ve bu müddet zarfında ticaretten menine ve hüküm katileşetiğlnda neşrine dair mezkûr mahkemeden verilen 3046/1945 tarih ve 945/414 sayılı kara katlleşmekle ilân olunur. 12750
Akşam gazetesile neşrolunacaktır
Zayi — Clbaîl kız orta okulundan 21/6'945 tarih 541 sayılı tasdiknameyi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
132 No. İl Türkân Güven
Beyoğlu Vakıflar Direktörlüğü İlânları
Takdir olunan
kıymet Semti Mahalle* Lr. Kl-
260.00
254 90
450.00
500.00
Yukarda
Harap Çeşme Du varoı Adam Küçük Bayır Çimen
Numaram
Çs. Ye.
I 16 6A 88
78 7»
14 197
Hosküy Keçea! Piri
Beyoğlu KöfiateM
Beyoğlu E^ngalfi
Beyoğlu Pangaltı .
yazılı taşıtan nuılların »çıt arttıroı* ıur«tll« satışlar 10 gün
ft*
ÇlssL
Arsa tamamı 20.00
Arsa 2/8 hlsae 20.00
Ev 1/6 hisse 35.00
Ahşap av 2/6 H- 4Û.00
_______________ ___________-jj-— -t.— ______-_________...— .. .... müddetle temdide brakılmıştır.
ihaleleri 5/10/940 cuma günft *aai 16 de yapılacağından isteklilerin o gün ve saate kadar Müdürlük MahlClât kalemine müracaatlar! •- (13730)
Nişantaşı Çınar Caddesi — Hususi mihhmmbh
ŞİŞLİ TERAKKİ LİSESİ
KURULUŞ TARİHİ: 1879
Bütün sınıflarımıza yatılı, gündüzlü Öğrenci kaydına devam edilmek-tcdlr. Tel. 80547
Dosya No,
D. 1/4739
Cinsi
Devren Satılık Eczane
Tramvay yolunda ve latanbu-lun İşlek bir yerlndedlr. îetlyenlerin İstanbul 361 poata kutusuna yazmaları.
Lokman Hekim (Dr. HAFIZ CEMAL) Dahiliye mütehassisi
Divanyolu 104
Muayene saatleri Pazar hariç her gün 2.5 — 5. Tel: 22398
DOKTOR
Eminönü, Beyazıt, Lekeciler so. 615 ada,
51 parsel, eski 7, yeni 13 saydı 11 M2 kâr-gir dükkânın 8/32 hissesi.
Eminönü, Mercan, Valde han Birinci Kemer üst kat 339 ada. eski ve yeni 6 kapı sayılı 35 M2 kârglr odanın 3/36hlssrsl. Sarıyer, eski Maslak yeni Emlrgân mah. Maslak cad. eski 48 yeni 52 kapı sayılı (Vergi kaydına göre 891 M2) arsanın 1/4 hissesi.
Beyoğlu, Bülbül mah. Dereotu so. 565 ad^,
26 parsel eski 32, mük. yeni 53, 55 kapı sayılı 34.75 M2 arsa.
Beşiktaş, Meşrutiyet mah. 5 pafta, 2 ada,
28 parsel sayılı 70 M2 arsa. (Üzerinde başkasına alt ev vardır.) Beşiktaş, Meşrutiyet mah. 3 pafta, 2 ada, 31 parsel sayılı 126.25 M2 arsa, (Üzerinde başkasına alt ev vardır.) Beşiktaş, Meşrutiyet mah. 5 pafta. 3 ada, 10 par.vl sayılı 133 M2 arsa. (Üzerinde başkasına ait ev vardır.) Beyoğlu, Nişantaşı, Meşrutiyet mah. İlhan so. 5 pafta, İS ada, 3 parsel sayılı 149 M2 arsa. (Üzerinde başkasına alt ev vardır.» Beşiktaş, Meşrutiyet mah. 5 pafta, 3 ada,
19 parsel sayılı 234 M2 arsa, (Üzerinde başkasına alt ev vardır.) Fatih, (Fener) Abdi Subaşı mah. Yenlbel so. 2277 ada, 27 parsel en eski 39 mük. yeni 43/1 kapı sayılı 68 M2 arsa.
Yukarda yazılı gayri menkuller 19/10/945 cuma günü saat 14 de Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda ayrı ayrı açık arttırma ile satılacaktır.
isteklilerin geçici teminat makbuzları ve nüfus cüzdanlarlle komisyona, fazla bilgi için sözü geçen Müdürlüğe başvurmaları. (12572)
122'13748
55100/5425
52301/1276
51217/947
51217-945
51217/975
51217/1029
51217/984
51190/259
225
113
50
35
25
61
34
46
183
17
9
4
3
2
4
3
4
«
13
Deniz okulları kayıt ve kabul komisyonu başkanlığından:
1 — Bu sene Deniz Lisesine İstekli okurların seçme sınavlarının tekrarlanmasına lüzum hasıl olmuştur. 28/eylûl/1945 cuma günü Matematik ve Edebiyat. 29/eylûl/945 cumartesi günü fizik ve kimya sınavları yapılacaktır.
2 — isteklilerin talimat almaküzere 27/eylûl/945 perşembe gü-
nü saat 11 de Kasimpaşadakl komisyonumuza baş vurmaları İlân olunur. (12752)
Kapalı zarfla eksiltme
İstanbul defterdarlığından:
Dosya No. Keşltf bedeli Teminatı
Lira K. Lira Darphane ve Damga Matbaası bina-
51252 - 23 14675.38 1101 smda yaptırılacak onarnı İşi.
Yukarda yazılı binada yaptırılacak onarma işinin 8710/945 pazartesi saat 15/30 da Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda kapalı zarfla eksiltmesi yapılacaktır.
İsteklilerin bu İşe benzer (10.000) liralık iş yaptıklarına (1alr İdarelerinden almış olduklan belgelere dayanarak İstanbul hine müracaatla eksiltme tarihinden (Araverme günleri hariç) üç gün evvel alınmış yeterlik ve 945 yılı Ticaret Odan belgeleri ve teminat makbuzlarını havi kapalı zarflarını ihriş günü saat 14/30 a kadar komisyona vermeleri ve keşif evrakını görm üzere sftz’l geçen Müdürlüğe başvurmaları. 12648
Biga De/’et Orman işletmesi müdürlüğünden:
Mlkdan
Parti Bölgesi Deposu Cinsi
1 Sazak çınarcık çan kapak Kalite tahtası Kalite Kalite
11 » • • Kalite
Kalite
Beherinin Muvak-muhammen kat te-
1 — Yukarıda parti NO. Bölgesi deposu
Adet bedeli mlnatı
Ll. Kr. Ll. Kr.
1 310 1 50 127 13
4 920 25
3 1000 1 00
2 710 1 25
3 1170 1 00 164 31
1 — Yukarıda parti No. Bölgesi deposu cinsi mlkdan beherinin flati ve muvakkat teminatı yazılı çam kapak tahtalarının İhalesi 9/10/945 tarihine rastlayan salı günü saat 15 rfe Biga devlet orman İşletmesi Müdürlüğünde yapılacaktır.
2— Buna ait şartname orman gtnel Müdürlüğünde Balıkesir Bayramiç İstanbul Biga işletme Müdürlüğümle Sazak Orman Bölge Şefliğinde ve Yenice Çanakkale Orman Bötrc kâtipliklerinde görülebilir.
’ “ “lck,l,frln muayyen gün ve saatte Biga devlet orman İşletme Müdürlüğüne müracaatları. (12337)
Adaları Güzelleştirme Cemiyetinden:
Cemiyetimizin yıllık mutat kongresi 30/9/945 tarihine rastlayan önümüzdeki pazar günü saat on birde BOyükada'da Parti lokalinde toplanacaktır. Çoğunluk sağlanmazsa toplantı ertesi haftanın aynı glln v» saatine bırakılacaktır. Gündem şudur:
1 — idare heyeti raporunun okunması,
2 — 946 yılı bütçe tasarısının İncelenip kabulü.
Adaları güzelleştirme cemiyetinden1
Cemiyetimizin olağanüstü kongresi 30/9/946 tarihine rastlayan önümüzdeki pazar günü saat on bir buçukta Büyükada Parti Lokalinde toplanacaktır. Çoğunluk sağlanmazsa toplantı ertesi haftanın aynı gün ve saatine bırakılacaktır. Gündem şudur:
1 — idare heyeti raporunun okunması.
2 — Hazırlanan faaliyet programının tetklkfve münakaşası,
3 — Faaliyeti aksatan bazı hal ve âmiller müvaceheslnde gereken karar ve tedbirlerin alınması,
4 — Cemiyet anatüzüğünün değiştirilmesi.
Nişan taş — Hususi
IŞIK LS
Kuruluş tarihi: 1885 KIZ — ERKEK — YATILI — YATISIZ YUVA - İLK
Kayıd muamelesi İçin müracaat: Her gün saat 9 dan 18 ya kadardır. Esld talebe eylülün 20 İnci gününe kadar kaydını yenilemiş olmalıdır. Yabancı dil öğretimi 11le ktsim 3 üncü sınıfında başlar, Telefon: 80879.
6
ORTA — LİSE
1 — 175 beygirlik efektif kuvvette 500 devirli 3 silindirli ve dört zamanlı Diesel motoru ve buna akuple 15 P KVA lık alternatör Cos fl = 08 volt 420/242 (380 - 220 voltluk şebekeler İçin) frekans 50 p/« bilcümle teferruatı ve otomatik regülâtörü ile birlikte.
2 — 200 beygirlik efektif kuvvette 600 devirli 4 silindirli de dört imanlı Diesel motörü ve buna akuple 170 KVA lık alternatör (diğer
teferruatı yukarıklnln aynı)
Teknik Okulu müdürlüğünden:
I — Bu yıl Teknik Okuluna aday yazılmış olan İsteklilerin giriş imtihanları aşağıdaki tarih ve yerlerde yapılacaktır:
1 — Teknikler kısmına aday yazılı olanların İmtihanları: 8'Ekim'1945 Pazartesi günü saat 9 da Aydın. Bursa. İstanbul, Kastamonu, Konya, Sivas, İzmir (Mithat paşa), Ankara (Birinci) Erkek san'at enstitüleriyle Ankara ve İstanbul yapı enstitülerinde yazılı olarak yapılacaktır.
Tekniker kısmı İmtihanlarına girecek olanlardan İstanbulda olup yazılmaları okulumuzda yapılmış olanlar arasında hangi aday numarasın-dakllerln nerede imtihan olacakları ekimin 5 İnci günü Teknik Okulunda İlân edilecektir. İmtihana girme belgesi almış olanların belirli güu ve saatlerde İmtihan yerlerinde hazır blunmalan gerektir.
Taşradan mektupla Teknik Okuluna baş vurup yazılmalarını tamamlatmış olanlardan İstanbul dışında bir yerde imtihana girmek İsteyenlerin bu yerlerin müdürlüklerine okulumuza mektupla baş vurduklarını bildirir bir dilekçe vererek İmtihana girme belgesi almaları lâzım gelir. Yalnız bunlardan sonradan okulda girecekleri sağlık muayenesinde sağlık durumunu öğrenimi takibe elverişli olmadığı anlaşılanlar, İmtihanı kazanmış olsalar da okula almmıyacaklardır. Teknik okuluna baş vurmayıp bütün evrakı bu okullardan birine vermiş olanlar da okul idaresince yine muayeneleri bilâhare okulda yapılmak şartlyle birer İmtihana glrnıe belgesi verilecektir; belgesi olmıyanigr İmtihana giremez.
2 — Mühendislik kısmına aday yazılı olan olgunluk vermiş İlse mezunlarının Teorik İmtihanları 10'Eklm/1945 çarşamba günü saat 9 da matematikten, ayni gün saat 14 de Fizik ve Kimyadan İstanbulda Teknik Okulunda yazılı olarak yapılacaktır. Bu adaylar arasında,
a> Makine ve Elektrik şubelerine girmek isteyenlerin pratik imtihanları 15/Eklm/1945 Pazartesi günü saat 9 da Resim ve TeknoUJlden yazılı olarak Teknik Okulunda: Aynı günsaat 14 de İşçilikten yine Teknik Oku lundadır.
b) inşaat ve Mimarlık şubelerine girmek İsteyenlerin pratik imtihanları 15,'Ekim pazartesi günü saat 9 da resim ve teknolljlden yazılı olarak Zlnclrllkuyudakl Yapı Enstitüsünde, ayni gün saat 14 de işçilikten yine Yapı Enstltüsündedlr. Mühendis kısmı giriş İmtihanlarına gireceklerinde daha evvelden yazılma kalemine baş vurarak birer imttnaha gtme belgesi almaları ve belirli gün, saat ve yerlerde hazır bulunmaları lâzımdır.
II — Mühendis kısmına (Kadro gerekliğinden dolayı bir müsabaka imtihanı açılması lâzım olmadığı takdirde İmtihansız olarak) girecek hazırlık sınıfı mezunlarından yazı İle veya doğrudan doğruya Teknik okulu müdürlüğün^ başvurarak yazılmalarını tamamlamış olanlar ancak oku lun açılma tarihi olan 5 Kasım Pazartesi günü sabahı okula gelebilecek lerdlr. Taşrada bulunduğu İçin yazılmasını yaptırıp muyenesl yapılmamış olanların muayeneleri okula geldiklerinde yapılacağından bu gibilerin açılma tarihinden evvel okula gelmemeleri Hân olunur. 12259
Asansör tesisatı onarılacak
Toprak mahsulleri ofisi genel müdürlüğünden:
Ofisimiz İstanbul şubesinin çalıştığı. Galatada eski Bahtiyar hanındaki asansör tesisatında bazı onarmalar yaptırılacaktır.
Bu işe ait şartlaşmalar, İstanbulda şube müdürlüğünde,' An. karada genel müdürlük malzeme servisinde görülebilir. îstekllle. rin her gün iş saatleri içinde bu iki yere giderek yapılacak işe dair bilgi edinmeleri ve 1/10/945 günü saat 16 da İstanbul şube müdürlüğünde toplanacak komisyona usulü dahilinde başvurarak açık eksiltmeye girmeleri ilân olunur. (12736)
Evrak muhafaza sandığı yaptırılacak
Toprak mahsûlleri ofisi genel müdürlüğünden:
îş yerlerimizde toplanan hesap evrakının saklanması İçin 200 tane özel tertibatlı sandık yaptırılacaktır.
Yapmıya İstekli olanların, resim ve şartlaşmalarım 125 kuruş karşılığında Ankarada genel müdürlük malzeme müdürlüğünden ve istanbulda Ofis şubesinden alarak 5/10/945 cuma günü saat 16,30 da 500 lira maktu İnancaları yanlarında olduğu halde genel müdürlükte toplanacak komisyona gelerek açık eksiltmeye girmeleri ilân olunur. 12734)
Mücevherat satışı
Türk Hava Kurumu İstanbul vilâyeti şubesinden:
Sayın halkımız tarafından kurumumuza bağışlanmış olan plâ. tin ve altın elmaslı ve taşsız nişan yüzüklerile altın saatler vesa. ir kıymetli mücevherat ve eşyalar 28/9/945 cuma günü Sandal Bedesteninde âlent müzayede ile satılacaktır, Sayın halkımızın ve diğer İsteklilerin bu mü zadeye iştlrâk etmek suretile Kurumu muza ayrıca bir yardımda bulunmaları rica olunur. (12755)
Erkek
Kız
Yatılı
Yatısız
TalebPlerlle ayrı ayn meşgul olan, yabancı dil öğretimine çok önem ve zaman veren, muadeleti tasdikli özel Türk okuludur.
Taksim - Slraselvller 86. Tel: 41159.
— Eczacı aranıyor —
Türkiye Şeker Fabrikaları A. Ş.
İstanbul Bürosundan:
Turhal Fabrikamız İçin diplomalı bir eczacı alınacaktır. İsteklilerin şartları öğrenmek üzere Bahçekapı Taşhanda Büromuza bizzat müracaatları.
Türkiye Cumhuriyet) Merkez Bankasından:
İtolyada bloke matlûbatı bulunanların bu paralarının:
1 — Neden mütevellit olduğunun >
2 — Bloke edildiği tarihi
3 — Mlkdarını
4 — Hangi müessese nezdlnde bulunduğunu ve sair faidelt malûmatı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Umum Müdürlüğüne isim ve
adreslerile acele bildirmeleri ilân olunur. (12714)
Müzayede İle Satılık Dükkân
Beyoğlunda Balıkpazarında Dudu odalar sokağında 10 No. lı işkembeci dükkânı Beyoğlu Sulh Baş Kâtipliğinde 27/9/945 perşembe günü saat 16 dan 17 ye kadar son müzayede ile satılacağı İlân olunur
İŞÇİ KIZ ARANIYOR
Lâboratuvarda çalışmak üzere İşçi kıza İhtiyaç vardır. Müracaat: Ketenciler Sabuncu Han İdrİ3 Lâboratuvarı.
Açık eksiltme ilânı
İstanbul bayındırlık müdürlüğünden:
1 — Bayındırlık müdürlüğü binası onarınu açık eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedeli 9000 Ura — kr. Eksiltme 2/10/945 tarihinde salı günü saat 15 de Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafın i ın yapılacaktır.
2 — Bu işe alt evrak şunlardır. Mukavele. eksiltme. Baymdıklık işleri genel hususi ve fenni şartnameleri, proje keşif hülâasaslyle bun» müteferrl diğer evrak Bayındırlık müdiirlyğünde görülecektir
3 — Eksiltmeye İştirak etmek için taliplerin 675 Ura muvakkat temi-
nat yatırdıklarına dair makbuz ibraz etmesi ve 945 yılımda ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamli olması eksiltme gününden tıtil günleri hariç 3 giin evvel 11 makamına müracaat ederek ehliyet vesikası ve yukarıda 2. cl maddede yazılan evrakı görüp kabul ettiğine dair imzalaması şarttır. (12292)
Kâtip ve daktilo aranıyor
Güzel Sanatlar akademisi müdürlüğünden:
Güzel sanatlar Akademisi kaleminde ve Resim müzesinde çalıştırılmak üzere imtihanla iki kâtip ve daktilo olınacaktır, Kad_ ro maaşı 15 liradır. 29 eylül cumartesi günü saat 9 da imtihan yapılacağından memurin kanununun 4 üncü maddesinde yazılı vasıfları haiz olan İsteklilerin 28 eylül akşamına kadar bütün belgeleri İle birlikte Akademi İdaresine başvurmaları. (12754)
VII. devlet resim ve heykel sergisi
Millî Eğitim Bakanlığından:
1 — Yedinci Devlet resim ve heykel sergisi 31/ekim 71945 ta. rihinde Ankarada Sergievinde açılacaktır.
2 — Teşhir edilecek eserler 10/eklm/1945 akşamına kadar An. karada Millî Eğitim Bakanlığı Güzel Sanatlar umum müdürlüğüne, istanbulda Güzel Sanatlar Akademisine makbuz karşılı, ğında teslim edilmelidir.
3 — Eserler Milli Eğitim Bakanlığınca, sergi yerine nakil ve serginin sonunda sahiplerine geri verilecektir. Teşhir ve nakil sırasında meydana gelecek zarar ve ziyan eser sahiplerine aittir.
(12580)
Vatman ve Biletçi alınacak
î. E. T. T. umum müdürlüğünden:
18 yaşını bitirenlerden 45 yaşını bitirenlere kadar İstanbul Tramvayları için vatman ve biletçi alınacaktır.
Sıhhi durumu yerinde olması ve okuma yazma İle hesap bilmesi şarttır.
1 — Biletçi çıraklarına on beş gün, İçin 120 kuruş ve vatman çıraklarına da 45 gün için 150 kuruş gündelik verilir. Bu müddetler bitince pahalılık ve aile zamları içinde olarak ortalama hesap biletçi ve vatmana safi 260 kuruş gündelik verilir. Ayrıca her hizmet yılı sonunda 6 kuruş zamla gündeliği arttırılır.
2 — Günde bir kap yemek ve 450 gram etmek parasıs verilir.
3 — Elbise, palto, parasızdır. Hastalık zamanında tedavi ve İlâç hm-tahane masrafları idareye aittir.
İsteklilerin Beyoğlu Tüne! meydanı Metro hanında Beşinci katta Zat İşlerine dilekçe ile askerlik ve soyadı muamelesi tamam olarak nüfıu cüzdanlarlle müracaatları. 12765
İstanbul Memurlar istihlâk kooperatifi müdürlüğünden:
Satılık veya kiralık mağaza ve arsa aranıyor
Kooperatifimiz tarafından yeniden açılacak mağazalar İçin Fatih, Bayezit, Lâleli, Üsküdar, Aksaray, Beşlktaşta ve Şişlide bakkaliye mağazası olmağa elverişli bina ve arsa satın alınacak veya kiralanacaktır. Münasip emlâki olanların Galatada eski Gümrük sokğında Ada hanındaki şirketimizin müdürlüğüne bildirmelerini veya görüşülmek üzere gelmelerini dileri* 12770
Comments (0)