23 Eylül 1950
Cumartesi
^SIYASİ^ İKTİSADİ, MÜSTAKİL
Yıl 1—Sayı 297—10 kurul
Müracaat yerleri :
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6 - 8
Posta Kutusu : 447 -
r
İstanbul

Telefon : 4475A - 41757 Telgraf Adresi : Hetlo.
Santral İstanbul

CA

T«l» eden; Hablb Edlb . TÖRERAN
/ç politika
Hep ve hiç
İKLtlItMtZtN icaplarından mı, yoksa Asırlardunberl, yaşadığımız âdetlerin tesirinden mİ. her halde memleketimizde henüz hiç bir şeyin ortasını bulamıyor ve daima ya ifrat veya tefrite gidiyoruz. Adeta m arazi olmağa başlamış olan kararsızJıklanmıza rağmen bir çok hâdiselerde bir acelelik göstermeğe çalışıyor ve sonra bunun neticelerini ekle edememekten mütevellit üzüntüler duyuyoruz.
Şimdi bîr sistemden diğerine geçtiğimiz şu zamanlarda (la bunun bir çok misallerini görmekteyiz. Bir taraftan koyu devletçiliği terkederek serbest sisteme geçtiğimiz zaman sanki bütün şeyler tetkik edilmiş ve hazırlanmış gibi derhal serbest sistemin İstilzam ettirdiği şeyleri yapacağımızı ilân ettik ve herkesi çok sevindirdik. Fakat aradan artık Üç ay gibi bir zaman geçtiği hakle henüz serbest sistemin en lüzumlu olan esasları m tesbit edemedik. Bir çok beyanat ve bir çok vaitlerde bulunduk. Bunların yeni bir rejime giren bir memleket için İyi ve mcmnunlyethahş şeyler olduğunu biliyoruz ve faydalarına da eminiz. Ancak biz artık fiiliyat zamanının geldiğine de kaniiz.
Son dünya hâdiselerinin kararlarımızı değiştireceğini hiç zannetmeyiz, geçen dünya harbi bizde en fena bir İktisadî idare devrimizin tarihini tenkil edecektir. Ondan alınacak bir misalimiz yoktur. Yeni bir badirede daha iyi idare edeceğimize dair de kanaatlerimiz mevcut değildir. O halde •imdi yegâne yolumuz demokrasi İle memleketin İdare sistemini düzeltmek ve halkı memleket İdaresine karıştırmak olabilir. Bunun İçin de şimdi derhal serbest sistemin lüzum gösterdiği •eyleri yapmağa çal iş maktansa hiç olmazsa evvelâ maniaları kaldırmak lâğımdır. Şahsi teşebbüse ve milletin istediği gibi çalışmasına mâni olan bu engellerin tadadı o kadar kolay bir •ey değildir. Bunun tetkiki ve tarzı telâkkisi şahsa ve noktal nazara göre değişebilir. Fakat memleketin muhtelif İş âlemindeki salâhlyettar adamları bunu toplanarak tetkik edebilirler. O vakit Hükümet için en mühim Is derhal bu tesbit edilen engelleri kaldırmak ve ondan sonra da serbest hlr sistemin icaplarını tesis eylemektir. Herhalde tetkiklere İstinat etml-yerek hemen her şeyi yapmak, hiçbir şey yapmamak kadar muzır olacaktır ve buna memleket bünyesinin tahammülü yoktur.
Türk vatandaşının İstediği; İster muhalif. İster muvafık olsun düşüncelerinin dinlenmesi ve ona göre hükümler verilmesidir. Ekseriyeti kazanmış bir hükümet hiç bir vakit akaUlyetl gözden uzak tutama?, tünkü noktal nazar farkları olsa bile onlar da yaşadıkları toprakların evlâtlarıdır ve söz söylemek hakkını haizdirler. Bir zamanlar hep olan bir kuvveti birdenbire bir hiç haline koymak doğru olamıyacağı gibi millî menfaatlere de uymaz. Bizim en büyük arzu ve temennimiz memleket İdaresinde ve bilhassa İdare ve iktisat işlerimizde ne hepe» ne de hiçe yer vermiyerek orta yoldan gitmektir. Çünkü hâdiseler şimdiye kadar takip ettiğimiz bu tarzın zararlarını bize ispat etmiştir. Hep ve hiç memleketi ya bLr takım tecrübelerin sahnesi yapmıştır, yahut (la bir çok mahrumiyetlere sebebiyet vermiştir. Halbuki memleket. İdaresiyle bilhassa iktisadiyatı tecrübelere sahne olamaz. Çünkü buna tahammülü olmadığı gibi demokrat memleketlerde hiçbir hükümetin de bu hususta hakiki bir kuvvet ve sadâhiyeti yoktur.
Filhakika biz engel telâkki edilen bir çok şeylerin kaldırılması için çalışıldığını ve bir takımlarının da kaldırıldığını görüyoruz. Hep ve hiç taraftarı olmadığımız için bundan dolayı ayrıca memnun olduğumuzu söylemek İsteriz. Ancak bu engel diye kaldırılan şeylerin nasıl bir tetkik mahsulü olduğunu bilmiyoruz. Bunlara nazaran memleket için daha hayati ne gibi şeyler bulunduğunu ve memleketi serbestlye kavuşturmak İçin hangi engellerin kaldırılması düşünüldüğünü veya bu hususta tetkikler yapılmağa başlandığını bilmiyoruz. Çok temenni ediyoruz ki yeni hükümet ne herhangi bir sempati kazanmak için her şeyi yapmak isteyerek aceleye karışacak, ne de artık kahir bir iktidara sahip olduğunu düşünerek hiç bir şey yapmamak isteyecektir. üzün bir mücadeleden sonra milletin oy ve güvenini kazanmış olaıı bugünkü Hükümetten bunu beklememekte linkliyiz. Bizim İstediğimiz ne hep, ne de hlç'tir. Hükümetin halkla blrleşerek memleketin saadet yolunu kurması ve onun üzerinde olele yürümesi lâzımdır.
Hablb Edib - Törelıan
Moch
Marstı ali
Savunma ve Dış Bakanlan
New - York’ta toplandılar
Sızan haberlere göre Bakanlar, Rus tecavüzüne karşı müşterek bir müdafaa kuvveti tesisini görüştüler
New-York, 22 (AP) — Birleşik A-nıerika, Büyük Britanya ve Fransa Dışişleri Baknnlariyle Savunma Bakanları. Rusyanm mümkün bir taarruzuna karşı koordine bir Kuzey Atlantik müdafaa kuvveti kuruluşunu müzakere İçin bugün toplanmışlardır.
Raman için mütehassıslar
angaje ettik
New-York 22 (YÎRS) — Türkiye Hükümetinin, hizmetinde ve petrol. işlerinde, mütehassıs mühondia. Bay Ali Dramalı Hamburg tarikiyle, buraya vâsıl olmuştur. Kısa süren ikameti esnasında Roman dağındaki petrol kuyuları için bir çok kuyu açma mütehassısını angaje etmiştir.
Truman’ın vetosu
Kongrece bozuldu
VVashington 22 (YÎRS) — Komünistlerin gayrı kanuni hareketleriyle casusluk ve benzeri faaliyetilerinl menetmeğe mütedair kanun projesini Başkan Truman Anayasaya aykırılığı dolayısiyle veto ile reddetmişse de Mümessiller Meclisi bu vetoyu üçte !-kiden bir fazla ekseriyetle bozmuştur
Kanun hâlen Senatodadır Onun bozması beklenmektedir.

da
Akdenizde 52 Amerikan harp gemisi toplandı
Londra 22 (YÎRS) — Amerikan Bahriye Bakanlığından bildirildiğine göre, 52 Amerikan harp gemisi Ak-denlzde toplanmıştır. Bu, harpten beri Akdenizde bir araya gelen en büyük kafiledir. Gelen filoda 4 kruvazör. 2 uçak gemisi ve müteaddit destroyerler bulunmaktadır.
Amerikan Dışişleri Bakanlığına mensup bir kaynağa göre, 3 büyükler konferansı sırasında ele alınacak başlıca meseleler şudur:
1 — Böyle bir kuvvetin kurulmasına lüzum olup olmadığı;
2 — Böyle bir kuvvete Batı Almanya askerî birliklerinin ithal edilip odll-m iveceği.
öç Büyükler konferansında varılan kararlar, 12 devletten müteşekkil Kuzey Atlantik Paktı Konseyinin gelecek hafta burada yapacağı oturum sırasında daha etraflı bir şekilde müzakere edilecektir. 3 devlet dışişleri ve savunma bakajıları Waldorf - Astoria Otelinin 37 katındaki salonda gizil toplantı halindedirler.
Marahairın demeci
VVashington 22. A A. (Lps) — Blr-lvşijc Arperika Savunma Bakanı Ge-»neral Marsha.1l dün akşânâ yaptığı bir demeçte/ Amerikan gençlçrirtin icabında memleketlerini müdafaa etmek İçin askerî talim görmemelerini teessürle karşıladığını ifade etmiştir.
Savunma Bakanı sıfatiyle yemin etmesinden birkaç saat sonra bu demeci yapmış olan General Marshall şunları ilâve etmiştir:
"Amerikan Kongresi Birinci Dünya Harbinden sonra daimi ve derhaJ harekete getirilebilecek bir ordu bulun-dursaydı Hitler İkinci Dünya Harbini çıkaramaz ve dolayıslyle bu İkinci Dünya Harbinin bugün bize bıraktığı harabeler mevcut bulunmıyaca-ğından üçüncü bir ihtilâf tehlikesi de olmazdı."
General Marshall bugün uçakla New-York’a gitmektedir.
Almnnyanın silâhlanman
New-York, 22 A A. (United Pressı — Üç Büyük dışişleri bakanları, Alman-vamn silâhlanması için Amerikanın ileri sürdüğü teklifleri bugün yaptıkları gizli bir toplantıda tetkik etmişlerdir.
75.000 liralık Eşya Kur’amız
Komünist
tecavüzüne
karşı birlik
büyük eşya
9
Ortadoğu ve Afrikada Amerika ile İngiltere işbirliği tesis edecek
Londra, 22 (YÎRS) — Amerikan Milli Müdafaa Bakan Vekili George McGhee, bugün İngiliz resmi memurlariyle Ortadoğu ve Afrika meseleleri hakkında yapmakta olduğu görüşmeleri bitirmiştir. Bu hafta ballarında buraya gelmiş olan McGhee Tancaya hareket etmeden evvel yüksek devlet memurları ve müstemleke işleriyle ilgili zevatla gayri resmî mahiyette görüşmeler yapmıştır. McGhee gelecek hafta Tancada Amerikanın Yakınşarktaki resmî memurlarının iştirak edeceği bir konferansta bulunacak-
A
Abone» Türkiye için seneliği 32, alt» aylığı 17, üç aylığı 0 liradır. Hariç memleketler İki misildir,
îl ânlar t • ncı sayfada santimetresi
1 liradır. İlânlardan hiçbir tneauliyet kabul edilmez.
Bulgarlar dün tezvir dolu
bir cevabî nota verdiler
Notaya göre^ Hükümetimiz göçmenleri kabul için müşkülât çıkarmakta imişf
etmemek


Diplomatik nezaketten ta-mamlyle uzak olan nota, mevzuu İle alâkalı olmayan noktalar üzerinde bir çok hezeyanlar savuruyor
Sofya 22 A.A. (Basın - Yayın) — Bulgar Dışişleri Bakanlığı 28 ağustos tarihli Türk notasına cevap olarak Türklyenln Sofya Maslahatgüzarlığına bugün bir nota tevdi etmiştir.
Sofya Radyosu tarafından bu gece yayınlanan Bulgar cevabî notasında şöyle denilmektedir:
"Türk makamlarının ve Bulgarls-tandaki Türk Konsolosluklarının. Türkiyeye göç etmek istlyenlerln Tür-kiyedeki akrabalarından teminat istemeleri ve göç etmek arzusunda bulunanların siyasi akidelerinin incelendiği yolunda Türk notasındaki itiraflar. Bulgar Hükümetinin göçmenlere müşkülât çıkardığı hakkındaki iddiaları tekzip eder mahiyettedir. Ve ayrıca. Türk Hükümetinin bu meseleyi siyasi maksatlarla istismar etmek İstediğine delalet eder. Türk azınlığının feci durumda bulunduklarına dair iddialar ise» tamamen hakikate aykırıdır.
9 eylül tarihinden sonra Bulgarin-tanda azınlıklar İçin müsavi haklar tanınması yolunda bazı tedbirler alındığı malûmdur/’
Nota burada Türk azınlığına tanınan haklardan bahsetmekte ve şöyle devam etmektedir:
"Hâlen Türkiyede halkın yüzde 83 ü cahildir. Mektep çağında olan çocukların ancak yüzde 50 si mektebe gitmektedir. Köy halkı, hayatı boyunca sıhhi yardımdan mahrum kalmıştır. Her sene 400 hin kişi bu alakasızlıktan ölmektedir. Türkiyede yüz binlerce köylünün bir karış toprağı yoktur. Bunlar büyük çiftlik sahiplerine ırgat olarak çalışmak zorundadırlar.,,
Türklyenln müşkülât çıkardığından ve göçmenleri kabul etmek İstemediğinden bahseden nota şöyle devam etmektedir:
"Türk azınlığının prr|»(B halde bulunduğu İddiasına gelince:
Bulgar Hükümeti bu hususta da.
i | |

Bul gar İh tan d an memleketimize gelmekte olan muhacirler gördüğünüz Bd kule arasında Türk makamlarına teslim etilim ektedir, öndeki kule Tiirklere ve arkadaki kule İse Bulgarlar* aittir.
* •
yan| mal ve mülklerinin tasfiyesi hususunda da onlara taftı serbesti mlştlr. Bu münasebetle şunu fırlatmak isteriz ki. Trakyada ve A-nadoluda yaşayan Bulgarlar, rı ve mülkleri yağma edilerek garlstana koyulmuşlardın Türk .Hükümeti bunların hiçbir şeyini vermemiştir. Bundan ayrı olarak bir buçuk milyona yakın Yunanlı da insafsızca Türkiyeden kovulmuş, yüzblnlerce Ermeni ise katledilmiştir.
Göçmenlerin üç ay zarfında kabul edilemiyeceklerine dair olan noktaya gelince, bu tamamiyle yersizdir. Bu haroketlyle Türk Hükümeti, göçmenleri kabul etmiyeceğini ve bundan kaçındığını göstermektedir,- Bilindiği gl-•bl. göç etmek hakkı yalnız ve yalnız göçmenlerin arzularına bağlıdır. Hal bölye olunca, Bulgar Hükümeti bu
-s •
"ver-da ha-
mallı-Bul-
Okuyucularımız urıtsııula tertip etmiş olduğumu/ 75.110ü liralık kur’arnızın kupon tebdiline dün başlanmıştır. Kuponların kur’a ııumnraslyle değiştirilmesine 80 eylül akşamına kadar devam edilecektir. Anadoludan mektupla gönderilen kuponların numaraları da matbaamız tarafından taahhütlü mektuplarla okuyucularımızın adreslerine gönderilecektir.
Şehrimizdeki okuyucularımız kuponlarını tıergiin 9,30 - 12,80 ve 14 - 10,50 arasında matbaamızda değiştirebileceklerdir. Büyük kur’amız, evvelce de İlân etmiş olduğumuz gibi 14 ekim cumartesi günü yapılacaktır. Kuponların değiştirilmesi bittikten sonra kur'arnızın nerede ve ne şekilde yapılacağı hakkında İzahat vereceğiz.
Yukarıkl resimde, »hin matbaamıza gelerek kıır’a numaralarını almağa baş-layu okıu ucalarımızdan bir grup görülmektedir.
Resmî makamlar üç gün stL ren görüşmelerde Ortadoğu ve Afrikanm İstikbaldeki gelişme plânlarlyle ilgili meselelerin görüşüldüğünü bildirmişlerdir.
Müzakerelerin bu bölgelerde girişilecek herhangi bir komünist hareketi karşısında Amerika ve lngiiterenln aıkı bir işbirliğini «ağlamayı mümkün kılmak gayesini İstihdaf ettiği tahmin olunmaktadır. Resmî makamlar hiçbir kesin karara varılmadığını, Afrikanın Myasi ve iktisadi durumiyle ilgili hususlar hakkında görüşmeler yapıldığını söylemişlerdir.


meselenin uzayıp gitmesine dola-yıslyle kendi İktisadî durumunun sarsılmasına müsaade edemez. Bulgar Hükümeti anlaşmanın kesin şekilde tatbikini istemektedir ve bu İsteğinde haklıdır.
Türk notasında, konsolosluk memurlarının göçmenleri istihbarat gayesiyle sorguya çekmedikleri iddiasına gelince, bu da doğru değildir., Bulgar makamlarının elinde bu hususta kâfi deliller vardır. Bundan dolayı Bulgar Hükümeti, konsolosluk memurlarının bu yoldaki hareketlerini protesto eder ve Türk Hükümetinden bu gibi hareketlere son verilmesi İçin tedbirler almasını talep eder. Bu vesile ile» şu noktayı da belirtmek lâzımdır ki. Türk notasındaki göçmen meselesinin milletlerarası bir mesele haline sokulacağı noktasını Bulgar Hükümeti göçmenleri kabul etmemek için, bir bahane addettiğini bildirir.,, t
Nota göçetmek İsteyen Türk azınlığının tefrik yapılmaksızın kabulünü istiyerek bundan doğacak mesuliyetin Türk Hükümetine alt olacağım bildirerek nihayet bulmaktadır».
Bize sığınan bir
Bulgar mebusu

İÇİNDEKİLER
ÎKÎNCÎ
Terbiye Kongresinin bilânçosu
Yazan: N. L
ÜÇÜNCÜ
Kurban Bayramı
Bediî Faik
Amerika Savunma Bakanlı firma tayin edilmiş olan General Marahall, Savunma Bakanlığının yetkili şahsiyetleri önünde yemin ederken görülüyor.
Müttefikler Kore'de
durmadan ilerliyor
Kızılların bir buçuk ayda işgal ettikleri bölgeleri Birleşmiş Milletler birlikleri 1 haftada geri aldı
Kore Cephesi 22 (YİRS) — Cephelerden gelen haberler, Birleşmiş MİL letlçr kuvvetlerinin bütün kesimlerde süratle İlerlediklerini teyid etmektedir. Güney cephesinde bu birlikler kızılların bir buçuk ay içinde işgal ettikleri bölgeleri bir hafta içinde geri almışlardır.
Pusan bölgesinin İki ucunda İlerlemeye devam eden müttefik birlikleri kaçan düşmanın arkasından 20 mil 1-lerliyerdc Kumşon’a girmişlerdir. Vaegvan’ın batısındn ise Şonge düşmüştür. Güney Kore birlikleri bugün süratle ilcrliyerek düşmanın şiddetle müdafaa etmekle olduğu LJlson, Hun-ghae ve Klgye’yl işgal etmişlerdir. Bu cephede çarpışan birlikleri tank ve uçaklar sıkı bir şekilde desteklemektedir. Bugün Vnegvan cephesinde tahrip edilen tanklardan birinin Ruh malı olduğu anlaşılmış ve vaziyet Birleşmiş Milletlere bildirilmiştir.
Kore cephesinde bugünkü hava harekâtı gene eski kuvvetini muhafaza etmiştir. Uçaklar 38 inci arz dairesinin kuzeyindeki Slnmnk’ı bombalamış ve yerde bulunan düşman uçaklarını ve bu arada 5 de tankı tahrip etmişlerdir.
Seul üstüne ilerlemekte olun Amerikan birliklerinin bazılarının şehrin içlerine doğru girdiklerini dün bildir-
mlştlk. Düşman şehir içinde ve banliyölerinde mukavemete devam etmektedir. Seul Radyosu bugün yayınlarını kesmiştir. Düşman mukavemeti karşısında Amerikan birlikleri Seul üstüne yaptıkları hücumu gevşetip güneyden Seul’e 20 mil mesafedeki Suvon İle hava alanını İşgal etmişlerdir.
Güney Kore tümenleri Pohang cephesinde ileri hareketlerine devam etmiş ve uzun bir cephe üzerinde hücumlarını arttırmışlardır.
Tolstoy’un kızı öldü
Roma 22 «YtRSl — Meşhur Rus edibi Leon ToİHtoy’un kızı burada 86 yaşında olarak vefat etmiştir. Kendini 1928 sonesinde Rusynyı tcrketmlş ve o tarihten itibaren Komada yerleşmişti.
Bayramınız kutlu olsun
••YEM İSTANBUL" değerli okuyucularının bayramını tebrik; kendilerine neşeli ve nıesııt günler temenni eder.
Gazetemiz, diğer refikleri gibi hay ram günlerinde de neşir vazifesine devam edecektir.
V*
Diğer taraftan yurdumuza iltica eden bir Bulgar mebusunun şayanı dikkat ifşaatını bugün 3 üncü sayfamızda bulacaksınız.
BEŞİNCİ Tunceli: Eski Dersim M. Şevki Yazmân

I


ALTINCI
Kitaplar arasında Cevdet Perin
İpnotizma ile doğum
Doğu ve Batı Berlinde esir
alınan polisler iade edildi
Rus ve Müttefik kesimleri sınırında 6 Batı ve 22 Doğu Berlinli değiştirildi
Berlin 22 YAP) — Doğu ve Batı Berlin polis kuvvetleri aralarında geçen pazartesi başlayan ve vahim hft-dlsolero yol açması mümkün "esir almaca,, oyunundan bu akşam vazgeçmişlerdir. Rakip kuvvetlerin yüksek rütbeli birer temsilcisi Rus ve Batılı müttefik kesimlerinin sınırında. tarihî Brnndenburg Kapısında buluşmuşlar vo esir polis memurlarını teati etmişlerdir.
Böylece 6 Batı Berlinli ve 22 Doğu BerlipH polis memuru değiştirilmiştir. Öu arada hazin sahneler görülmüştür. Batı kesiminde bekleyen aileler, günlerden beri kaybolan aile reislerini sevinçten ağlıyarak karşılamışlardır. Her iki tarafın komutanları birbirlerini PrusyalIlara mahsus sert ve kesin topuk vurmalariylo selâmlamışlar ve Brandonburg Kapısı
civarındaki Sovyet Harp Anıtını beV leyen Rua nöbetçi merakla, boynunu uzatarak, bu sahneleri seyretmiştir.
■ ■ ■ -------
Filistin Arabulucusu
Ralph Bunche Nobel sulh mükâfatım kazandı
Oslo 22 (YÎRS) — Birleşmiş Milletlerin Filistin arabulucularından Dr. Ralph Bunche 1951 Nobel mükâfatını kazanmıştır. Dr. Bunche bu mükâ-fatı kazanan ilk zencidir. BÖyleco şimdiye kadar 11 Amerikalı Nobel mükâfatlyle taltif edilmiş olmaktadır. Dr. Bunche’a ayrıca 31410 dolar va bir de altın madalya verilecektir.
— Nasıl, heyecan duyuyor musun T
— Duyar mıyım yahu, ben Anadoluda kamyonla dola^mı^ adamım f
BUL
23 Eylül 1850
Sayfa 2
Maarif konuları

Terbiye Kongresinin bilançosu
Yazan: N. İ.
HER sene yapılmakta olan Terbiye Kongresinin 1950 yılına ait olan partisi, dün sona ermiştir. Üc gün devanı eden kongre, beklenmedik bir tesir icra etmiş, çeşitli terbiye ve öğretim konuları muhtelif yönlerden ele alınmış, münakaşa olunmuştur.
memlştir. Anlaşılıyor kİ, Türk gazeteciliği, hpnÜz bu gibi mühim kültür hareketlerini günü gününe aksettirecek bir seviyeye gelmemiş, yahut bu seviyeyi İsteyen bir okuyucu kütlesine sahip olmak bahtiyarlığına kavuşmamış, yahut son yirmi sene içinde bu bahtiyarlığı kaybetmiştir.
M-
I A R E R

E R



Şehir köşesi
Bayram
Istanbulda boğa güreşleri yapılacak
Gazetemiz Bayramda da
S P O |(
Bir Ispanyol firmasının yaptığı teklif, Belediyece tetkik ediliyor
Üç gün ve on altı saat devam eden kongrede münakaşalar hariç, esas konuşmaların sayısı otuzu geçiyor. Bunla nn başında İstanbul Radvosu ile bütün Türklye.ve tebliğ edilen dört konuşma bilhassa dikkati celbetti. Bunların birincisi Maarif Vekili Tevfik İleri nin, diğerleri Prof. R. Oğuz ile Prof. M. Şekip’ln ve terbiye doktoru M. Turhan’ındır. Her biri ayrı bir tebliğ mevzuu olacak dâva güden hıı «konuşmalar hakkında toplan verilecek hüküm, tam zamanında yapılan bir toplantının Hükümetin maarif politikasına yapacağı yardımda toplanıyor. Vekil, mekteplerde İhmal edilen ahlâk terbiyesine, diğerleri meslek teşekküllerinin ehemmiyetine ve maarif işinin temelinden bir gözden geçirmeye tâbi tutulmasına temas ettiler. 1945 ten sonra ilk defa olarak 'İstanbul Muallimler Birliği,, toplantısına bir vekilin candan katılmasını, ‘demokratik bir ruh değişikliğine işaret sayanlar çok haklıdırlar.
Muallimler Birliği Terbiye Kongresinin bir de dilek kısmı var ki, bunlar icra makamlarına verilecek dilekler listesinin muhteviyatını teşkil ediyor. Başta "Uydurma dil», den kurtulma isteği, sonra bir "Terbiye Ansiklopedisi, kaleme alınması, nihayet muallimin aleyhindeki kanunların hemen kaldırılması.. Bu dileklerden bir-kaçıdır.
Kongrenin serbestçe tenkid edilen bir noktasına İşaret edelim: Kongre, kongre tekniğine uygun şekilde hazırlanmamıştır. Günde on kadar konuşma dinlemek, arkasından münakaşa yapmak çok yorucudur. Doğru! Fakat bir çeyrek asır boyunca susturulan muallimler, diğer cemiyet zümreleri gibi bazı anane ve Adetleri unutmuş olabilirler* İstanbul hoca lan tam serbestçe istediklerini
Söylenecek şeylerin müddet ve sıra itibariyle düzenlenmesi zamanla mümkün olabilir.
Bırakalım: zamanında söylesinler.
I
Yapılan otuz konuşma şu üç ana mevzu etrafında toplanmaktadır: 1) Başlıca maarif meseleleri. Bu grup altında üniversitelerin fonksiyonu, İmtihan meselesi, yüksek mektepler, Ünesco’nun hedefleri ve Türkiye, radyo ve mektep... gibi problemler görüldü. 2) Başlıca derslerin öğretimi, kongrenin en faydalı konuşmalarının mevzuunu teşkil etti. Coğrafya, gramer, tarih öğretimleri bu aradadır. 3) Demokratik terbiye meseleleri, galiba kongre tertip heyetinin en çok ehemmiyet verdiği noktadır. Zira konuşmaların çoğu bu nokta etrafındadır.
Otuza yakın konuşmayı yapanların her birinin dâva ve izahını bu sütunlarda belirtmek İmkânsızdır. Her gruptan bir ikisine ait numunelerden bahsetmekle kalırsak başta Muallimler Cemiyeti Reisi Ragıp Nureddin ile Muallimler Cemiyeti idare heyeti âzasından Veli Or-hanın imtihan meselesine ait raporlarına yer vermek gerektir. Her iki maarifçlnin vardığı netice imtihanların "gençlerimizin öldürmek için mükemmel nizma,, olmasıdır. Yegâne n şey, üniversiteye giriş
lünü ifa etmesidir- Ne gariptir kİ. aynı gün, üniversite de artık bu kâğıdı değerden düşürdü. Geriye kalan netice bir hiçten ibarettir. Kongrenin tertip edildiği gün esnasında da TÜrklvenin dört tarafında lm-tihanlamı bu "enerji öldüren,, şekilde cereyan etmesi de hazin bir tesadüf!?
^İskenderun,, gemisi
— lydt saidi adhaum tebrik ederim.
— O da ne demek .r
— Jtaj/ra>ntfti* kutlu ve »ıuttu olsun.
— Ha.. Anlaşıldı.
Kurban krsrnlcrimizr de şunu ildve edeyim: "Allah kabul etsin.,,
Buyun Bayram. Daireler tatil. Fakat dükkânlar T Nasıl olsa varın pn^nr, kapanırız, diye, hu y u n ka pa t ma m ısla r. Pik atı, huyihı cumartesi. Bayramın ilk yihıü diye kapatmayı düşünmüş,
Cumartesi dedim de aklıma yeldi. Evvelki yün Musevi vatandaşların “ Büyük At,, 9 d nü irti vr hapsi, istisnasız, dükkânlarını, yazıhanelerini kapatmışlardı. Yanlış yere hasislik timsali olarak ybstrrilm hır kai min zihniyeti (rıu affedilir htr şey defiil Hn/eceksinU. Fakat din bayramlarında ve umumiyetle ananelerinde bu, böyle-dir.
Amma, diyeceksiniz; bizim bayramlar da, üç, dört gün sürüyor, dükkân kapatılır mıf Kapatılmaz. Lâkin daire olursa kapatılır.
Tekrar bnyramınızı tebrik ederim. Hem hakımt, bh gazeteciler çalışıyoruz.
neşriyatına devam edecektir
Bayramda gazetelerin çıkması mevzuunda Gazeteciler Cemiyeti bir beyanname neşretti.
Bayram münasebetiyle şehrimizde gerekli tedbirler alındı
Gazeteciler (Vmlyetlnln neşrettiği lH\vannn/ne
Yıllardım beri Bnbıftlıde yerleşmiş teammül, Şeker ve Kurban bayramlarında gazetelerin çıkmayıp, yerlerini mesleki teşekkülleri tarafından neşredilen "Bayram Gazetesi” ne bırakmalarını âmirdi. Bu suretle, hem arkadaşlarımız. gece gündüz devam c-den ve beşeri takatin Üstüne çıkan çalışmalarından mütevellit yorgunluğu dindirip, okuyucularının karşısına yeni bir zindelikle çıkma İmkânı-
Belediye, yeni otobüsleri peşin para ile alacak
Belediye Otobüs idaresinin satın alacağı 50 otobüs hakkında açılan münakaşanın neticesi bugünlerde ilân edilecektir.
Haber aldığımıza göre bu otobüslerin kredi İle satın alındığı takdirde çok babalıya mal anlaşıldığından bundan edilmiştir.
Bu vaziyet karşısında re Emekli Bankasından
bulunmak üzere teşebbüse geçmiş ve esas itibariyle anlaşma hâsıl olmuştur. Emekliler Bankası E. T. T. İdaresine bir milyon Hra istikraz yapacak ve bu para ile satın alınacak 50 otobüsün bedeli peşinen ödenecektir.
Yeni otobüsler 1 ocak 1950 ye kadar servise girmiş olacaktır.
olacakları sarfınazar
Otobüs tda-
latikrazda
BÎR tSTANBULLU
Belçika Milli Atletizm Takımı geliyor
enerjieini bir meka-yaradıkla-kâğıdı ro-
Vekili, kongre Bön verdi: "Ö*-
Derslerin öğretiminden bahsetmeye lüzum yok. Bu öğretim, öğretim değil, aile ve cemiyet vasıtasiyle öğrenilen şeyleri unutturma ve bozma sistemidir. Maarif âzasına bu noktada
retimi ve terbiyeyi köstekliyen her şeyi koparıp atacağız.,. Kongre salonunu çınlatan bu 6Öz, dakikalarca devam eden alkışlara sebep oldu. Temenni edelim kİ, çınlama ve alkış bu kadarla kalmasın.
Nihayet demokratik terbiye hak-kmdaki konuşmalar, kongrenin en çok edebiyat yapmaya vesile olan, fakat aynı zamanda siyasî ve içtimai terbiyemizin temellerini konuşmaya yol açan kısmı oldu. Bilhassa Muallimler Cemiyeti İkinci Reisi Nureddin Ergin’in "Muallim Hukuku., konuşması bu yol açıcı konuşmaların başında geliyor. Yazık ki, bu konuşmaları dinleyenler yalnız muallimlerdi. Ne bir mebus, ne de üniversite hocalarından biri veya idareciler toplantının bu safhasında gözlerimize çarpmadı. Bir kaç genç gazetecinin not aldığını gördük. Fakat ertesi gün, bu gazetecilerin mensup oldukları gazetelerde bir kaç satırla olsun bunlara işaret bile edil-
Yolculann yedikleri yemekten zehirlenmesi hâdisesine Denizyolları elkoydıı
Denizyollarının İskenderun lüks yolcu gemisi, dün îzmlrden gelmiştir. Gemi seyirde iken yedikleri yemek, lerdcn yolculann zehirlenmesi hâdisesine. Denizyolları müfettişleri el koymuşlar ve tahkikata başlamışlardır. öğrendiğimize göre hâdiseden, a-lâkaaızlık gösterdikleri iddiası ile gemi zabıtanı mesul tutulmaktadır. Tahkikat sonunda, bunların başka bir gemiye nakli muhtemeldir.
İstanbul çiftçilerine kredi ile verilecek tohumluk buğday
İstanbul 111 çiftçilerine tohumluk olarak Ziraat Bankasından kredi İle 5254 sayılı kanun mucibince 300 ton llâçlanmış tohumluk buğday tahsis olunmuştur. Bu buğdayların Devlet Üretme ve Türkgeldi çiftliklerinden alınması, Tarım Bakanlığından şehrimiz Tarım Müdürlüğüne bildirilmiştir. Tohumların alınarak köylüye dağıtılması için hemen faaliyete geçilmiştir.
Anadolu yakasının susuz kalma tehlikesi önlendi
Suriye Meclis Reisi şehrimize geldi
Suriye Meclisi Reisi Rüştü Kâhya şehrimize gelmiştir. Meclis Reisi, dün şehrimizdeki müzeleri ve tarihi eserleri gezmiştir
“Kastamonu" Şilepinin Batı Avrupa seferi
Şilepi pazartesi günü yük postasına hareket sefer, idarenin yeni iş-konferans şartlarına
Kastamonu Batı Avrupa edecektir. Bu tlrak ettiği
göre yapılacaktır.
Bu sene yaz mevsiminde hiç yağmur yağmaması yüzünden Elmalı bentlerinin «uları çok azaldığı için, Anadolu yakasının susuz kalması tehlikesi ile karşı karşıya kalınmıştır.
Bu vaziyet dolayısiyle Adalara verilmekte olan günde 700 ton suyun Bakırköy arteziyen sularından verilmesi temin edilerek susuzluk tehli-kesf bu suretle önlenmiştir.
Diğer taraftan Elmalı bentlerinin tevsii İşi İçin yapılan etüdler bitmiş. plânlar hazırlanmıştır. Keşfi 7 milyon lira olan bu iş yakında eksiltmeye konulacaktır.
nı bulmakta idiler. Ayrıca bayram günlerinde çıkan gazetenin geliri, Kızılay» ve cemiyet yardımlarına tahsis edilirdi. Fakat, caddemizin bu güzel ananesini ve dolayısiyle meslekî teaanüdün bir gazete tarafından bozulması, geçen Şeker Bayramında olduğu gibi, bu bayram da İstanbul gazetelerini, Istemiye istemlye neşir faaliyetledir devam etmek zorunda bırakmıştır. Şeker Bayramında gösterdiği taannütten vazgeçer de, kendisini Babıâllnin havasına uydurur ümidiyle bu gazeteyi açıklamamıştık. Ne yazık kİ aradan geçen bu müddet zarfında, iyi nlj'etle yapılan bütün ricalara rağmen, bu müessese bizden ayrı kalmakta ısrar etmiş ve gazetesini çıkarmak hususunda aynı inadı elden bırakmamıştır.
Bıı gazete sahibini takip ettiği maksat ve gaye ile başbaşn bırakırken "Gazeteciler Cemiyeti” Kurban Bayramının Türk Milleti, bütün okuyucuları, kendi meslekdaşlan ve dostları için uğurlu ve mesut olmasını diler, muhterem okuyucuları gazeteden mahrum bırakmamak için, evvelce neşir hizmetinde bulunduğu "Bayram Gazetesi” nln intişarına mahal kalmadığını umumî efkâra saygıları ile arzeder.
Gazeteciler Cemiyeti

Kurban Bayramı dolayısiyle bu-gÜndea itibaren resmi devair 4 gün tatil yapacaktır.
Bayram boyunca vatandaşların rahatça gezebilmeleri için alâkalı dairelerce ve bıı arada Emniyet Müdürlüğünce gerekli bütün tedbirler alınmıştır.
Bu cümleden olarak, şehir hatlarında ve Bandırma hattında ilâve seferler ihdas edilmiştir.
Denzyollarımn bu karan, bayram tatillerini sayfiyelerde ve Bursada geçirmek isteyen halk tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.
Ayrıca Adadan Köprüye ve Köprüden Adaya son vapurlar 24.30 da tahrik edilecektir.
i
Belçika »dirilim takımından (llakçl KlntzİRrr
Belçika Millî Atletizm takımı 4 **klm çarşamba sabahı 11.45 te Yeşilköy hava Alanına gelecek ve iki gün tatanbulda kalacak ohn ekip 5 ekim cuma günü ÂnkAraya geçecektir.
25 atlet ve İki Idareeldetı mürekkep olan takım hususi uçakla seyahat etr-mektedlr. Atlnn ve Ankarftdıı İki millî maç yaptıktan sonra FUistlne gidecektir.
7-R ekimde Ankarada yarışacak fakımda takım kaptanı FauI Braekman, R Relf, Brvs. Dite, Verhas, Kintslger, Herman gibi beynelmilel atletizm dünyasında mühim şöhret yapmış klmaeler vardır.
Yarışncaklan ona İt i müsabakanın on ikisinde bizden Üstün rekoru olan Belçikalılar bu meyanda bazı kıymetli dünya rekorlarına da sahiptirler.
Belçika Atletizm Federasyonu başkanı M. Hermca takımının başında gelmektedir. Ona 1950 Avrupa birinciliklerini tertip etmiş bulunan organizatör, idareci, direktör, genel sekreter Clcmm* refakat etmektedir.
M
Vefa Stadındaki maçlar
Dün Vefa Stadında Spor Alemi »efesinin tertip ettiği futbol maçlarında Karagümrük - Un kapanın i 3-1, Kasımpaşa - Davut paşayı 5-3. Vefa (la Snn-yeri 7-1 matlûp etmiştir.
gR-
C. H. P. Genel sekreterinin
dün verdiği beyanat
Kasım Gülek, siyasî partilerin ahenkli çalışmaları, Halkevleri ve Umumî Meclis seçimleri hakkında izahat verdi
C.H.P. Genel Sekreteri Kasım Gü-lek, dün hava yoliyle Ankaradan şehrimize gelmiştir. Genel Sekreter kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza bir demeç vererek muhtelif parti meselelerini aydınlatmıştır. Kasım Gülek iki siyasî parti arasındaki münasebetler hakkında sorulan bir soruyu cevaplandırarak demiştir kİ:
"Memlekette başlıca iki siyasî parti olan C.H.P. ve D.P. nin memleket haynna Ahenkli çalışmaları başlıca gayemizdir. Kuvvetli ve çalışan bir muhalefet, memleket için olduğu kadar, iktidar için de lüzumludur. İktidar partisi bu hususta anlayış göstermelidir. Şimdiye kadar partiler arası ahenkli bir çalışma ternln edilemedi. Bu ahenge memleket İçin büyük ihtiyaç vardır. Bundan sonrası için ahengin sağlanmasını temenni ederiz.” Halkevleri durumuna da temas eden Genel Sekreter şunlan söylemiştir:
“Biliyorsunuz ki birkaç günden beri maliye müfettişleri C.H.P, mer-
PEYAMİ SAFA
YALNIZIZ
Çocuk zekâsının programlardaki sun'l tasniflere ve bölümlere zıt bir gelişme seyri takip ettiği bilindikten sonra, bugünkü okulların blrc-r zekâ mezbahası oldukları anlaşılmıştır. Fakat ideal Öğretim...
Samim gülümsedi ve Besim bağırarak tamamladı:
— Simeranyada var. Bu dünyadaki mektep kaçaklarının hepsi soluğu orada alacaklar. Ben Galatasarayda kafa patlatmadan evvel ağabeyim orasını keşfetmiş olsaydı, tahsil belâsından kurtulurdum.
Samim kaşlannı kaldırdı.
— Hayır, dedi, asıl tahsil orada. Talaş kebabına âşık olmaktan kurtulurdun. Çünkü çırada, ikide bir değişen öğretim sisteminden ziyade piâvı ile meşhur bir mektepte okumazdın. HazLm usarelerini İkide bir galeyan ettiren tesirlerden uzak yaşardın ve mânevi hüviyetin daha ziyade gelişirdi. Eski dünyamızın bütün yeni terbiyecileri, bu samimî, bu gerçek ve yüksek kültürü bugünkü okulların veremediğinde müttefiktirler; çünkü hepsinde öğretim usulü baskı, zorlama, hayvan yetiştirme ve tıka basa doldurma usulüdür. Senin gibi zeki insanlar bile, talaş kebabına duyulan aşktan dalıa sahici bir sevgi olmadığına inannuş-56
Batı Almanya Ticaret Dairesi Başkanı
Birkaç günden beri memleketimizde bulunan Batt Almanya Dış Ticaret Dairesi Başkanı Dr. Kurt Schöne, dün sabah Vilâyete giderek Vali ve Belediye Reisini ziyaret etmiş ve bir müddet görüşmüştür. Dr. Schöne, pazar günü şehrimizden uçakla An-karaya hareket edecektir.
Vakıflar İdaresinin kestireceği kurbanlar
İstanbul Vakıflar İdaresi, her bayram olduğu gibi hu bayramda da kendi aş evlerinde kurban keserek dağıtacaktır. Bundan başka Bulga-fistandan gelen göçmenlerin, memleketimizde ilk bayramları olması do-layısîyle dün akşam kesilmiş olan kurban etleri, bugün kendilerine tevzi
edilecektir.
kezinde halkevleri hesaplarını İncelemekle meşguldürler. Bu hususta kuvvetle ifade etmek istediğim şey şudur: Alnımız ak. hesaplarımız açıktır. İnceleme sonucunun tamamiyle lehimizde olacağından eminim.” Seçimlere ait bir suali cevaplandıran Gülek ayrıca demiştir ki:
"Umumî meclis seçimleri için bütün parti teşkilâtımız hazırİAnmakta-dır. Yoklamaların çoğu yapılmış ve halkunızın beğeneceği namzetler tes-blt edilmiştir. Neticenin milletin serbest iradesiyle lehimizde olacağını kuvvetle ümit ediyorum. Ara seçimlerin bir yıl sonraya bırakılmasını hem politik, hem de Seçim Kanununun ruhu bakımından doğru bulmadık^ Tasarruf endişesiyle geri bırakıldığı söylenen ara seçimler, memleketin birçok yerlerinde yüzbinlerce vatandaşın B M.M. nde temsil edilmelerine mâni olmaktadır. Temennimiz, kanunun yeniden ele alınarak ara seçimlerin vaktinde yapılmasıdır,"
lardır. Bazıları bunun farkında bile değillerdir. Sen bildiğin ve İtiraf ettiğin için sevimlisin.
Besim yutkundu ve ağzını şapırdatarak cevap verdi:
— Vallahi ağabey, hakkın var. İkisi de doğru: Ben hır sevimli hayvanım ve bugünkü talaş kebabı da bir harika idi.
Mefharet Aydını yoklamak İçin odadan çıkmak istiyor, fakat iki kardeş arasındaki bu münakaşaya her zaman rastlamak imkânı olmadığı için aynlamıyordu. Samim gidip koltuğa oturmuştu. Besim de, avucunu göbeğinin üstünde gezdirerek b»r hazmı zorluğunu geçirmeğe çalışıyordu, ikisinin de yorgunluk devresine girdiklerini gören Mefharet:
— Durun, dedi, Aydına bir bakıp geleyim. Konuşmanız çok enteresan. Ben gelinceye kadar susun.
Ablası çıkınca Besim Snmime yaklaştı. U-zakta, dizlerinin üstünde bir mecmua açan Selmine bir göz attıktan sonra, alçak sesle sordu:
— Lâf aramızda, dedi, Ben hâlâ plâtonik aşka inanıyor musun?
Samim, galiba bu suali işittiği veya sezdiği için, dizlerinin üstündeki mecmuan yere atarak sesalz ve süratli adımlarla yaklaşan Selmine baktı, düşündü ve cevap verdi:
— Plâtonikten ne kaydettiğini bilmiyorum; fakat cinsi tabiatimizı aşağıda ve uzakta bırakan, üstün mânevi değerler sistemi içinde bir aşk olduğuna İnanıyorum. Ne cinsiyete, ne menfaate, ne de gurura bağlanması mümkün olmayan bir aşk.
Besimin hayreti sahiciydi: »
— Çok şey, dedi, ikimizin vücut yapıları-
57
Mısır Büyükelçisi salı günü geliyor
Mısırın Avrtıpadaki sefirleri 1antıs(nda bulunmak üzere Parise gitmiş olan Mısır Büyükelçisi Emin Fuat Bey, Balı günü Marsilya dan Ankara vapuriyle şehrimize gelecektir.
top-
KISA HABERLER
it Çamlıca Güzelleştirme Cemiyeti yıllık kongresi başkanlığından Vali ve Belediye Reisine gelen bir telgrafta, Çamlıcaya gösterdiği alâkadan dolayı teşekkür edilmekte ve cemiyetin hami reisliğine seçildiği bildirilmektedir.
* Şehrimizde bulunan Yunan boksörleri, dün Vali ve Belediye Reisini ziyaret etmişlerdir.
* Toprak Ofis Umum Müdürü Mümtaz Rekt dün Vilâyete gelerek Vali ve Belediye Reisiyle görüşmüştür.
Avrupada boğa gflreşleri organize eden bir Ispanyol firması, aynı şeyi lstanbulda yapmak imkânını araştırmak üzere Belediyeye müracaatta bulunmuştur.
Müracaatı yapmadan evvel Istan-bulda tetkiklerde bulunmuş olân organizatörler, boğa güreşleri yapmak İçin yegâne müsait yer olarak lnö-nü Stadını bulmuşlardır.
Teklif, belediye tarafından tetkik edilmektedir.
Rusya Filisi ne muhacir yığıyor
Transilvanya, Boğazdan son geçişinde 1500 Musevi mülteci daha götürdü Transilvanya Vapuru, boğazlardan son geçişinde 1500
Ruayadan Filistma
Musevi mülteci görülmüştür. Öğrendiğimize göre kendilerine çıkış vizesi, Sovyet tebaAİığını muhafaza şartiyle verilmiştir. Meraka değen bir cihet, bu Musevilerin Filts. tine yerleştikten sonra şarta riayet edip etmiyecekleridir.
Rusların maksadı aşikârdır: Kendilerine, istedikleri zaman tarsllda bir müdahele İmkânı hazırlayacak Sovyet Beşinci Kol kuvvetini kurmak.
Kudüs Hükümetinin kabul ettiği bir kanunda, muhacir Yahudilerin iki milliyeti olabileceğine göre, Rus-yadakl ve diğer demir perde memleketlerindeki Yahudilerin muhacereti İçin Gurion şartını
anlaşmalar yapmış olan Ben Hükümeti. Sovyetlerln bu kabul etmiştir.
Valinin tetkikleri
Evvelki gün Sular tdaresi Müdürü ile birlikte Tcrkos tesisatını ve yoL lanm teftişe giden Vali ve Belediye Reisi Prof. Gökay, bu fırsattan fav*-dalanarak Kemerburgaz, thsaniya, Terkos köylüleriyle de görüşmüş* onların dileklerini tesbit etmiş ve Terkos köyünün elektrik ve çeşme ihtiyacı yerinde temin edilmiştir.
İstanbul Hemşerileri Cemiyetinin toplantısı
İstanbul Hemşerileri Cemiyetinin fevkalâde idare heyeti toplantısı, dün saat 15 te Kadıköy Halkevinde yapılmıştır. Toplantıda Muharrir Falih Rıfkı Atay da hazır bulunmuş, Is-tanbulun güzelleştirilmesi ve hemşe-rilere* lâyık bir duruma getirilmesi mevzuunda İdare heyetine verdiği 1-zahat alâka ile sonra Cemiyet lek ve Doçent Bülent Davran
sekreteri Orhan Erdener çalışma faaliyetini açıklayan izahlarda bulunmuştur.
dinlenmiştir. Bundan Başkanı Burhan Fe-Orhan Tuna, Doçent ve cemiyetin genel
Elen boksörleri bu gece üçüncü maçlarını yapıyor
EIrnlerİn en iyi ve teknik üç boksörü olan Panavatİdfs, Lambidls ve Çaldaris bu gece üçüncü ve *nn karşılaşmalarını vapacnktır. Lambldi* birinci maçta b1" talibolaHk eseri olarak kaşı varıldığından ikinci maçta da bu «rızanı yüzünden orta hakemi tarafından maça müsaade edilmediğinden halkımı» bu boksörün oyununu seyir ImkAnını bulamamıştır.
Elen boksörlerinin İdarecisi ve mene-çerleri, operatör Cafer Tayyar Kankat-tan aldıkları ve TAmbıdlsin maç yapacak durumda okluğunu bildirir, bir raporla Elektrik Kulübüne müracaat ederek Uçûııeü bir karşılaşmanın yapılmasını istemişlerdir
Rlngdte ve halkımız üzerinde sempati yaratmış olan bu kıymetli boksörün müsabakalarını halkımıza göstermek fırsatını kaçırmamak için Elektrik Kulübü idarecileri Yunanlıların bu müracaatını kabul ederek üçüncü bir maçın yapılmasına karar vermiştir. Maçların orta hakemliğini, dlfter maçlarda olduğu gibi eski dünya şampiyonlarından Hrlstoforldl* İfa edecektir.
Yerli boksörlerden Adnan İnan - Alp; karşılaşacak ve bu El^nlerle yapılacak çıleccktir.
Panayotidls - Recep LAmbldis - Garbls
Çaldaris - Tayyar karşılaşacaktır.
Maçlar yine Spor ve Sergi Sarayında yapılacak, müsabakalar saat 21.30 da bağlıyacaktır.
Tanınmış bir Ingiliz bankacısı geliyor
İngilterelin en büyük bankaların^ dan Bardaya Bank'ın müdürlerinden Mr. Lau’son, Merkez Bankası ile temaslarda bulunmak üzere yann şehrimize gelecektir. Merkez Bankasının bildirdiğine göre Mr, Lavvsont iki bankayı alâkadar eden meseleler hakkında görüş teatisinde bulunacaktır.
Aziz vatandaşlarım
Türk ve İslâm âleminin bu aziz ve mukaddes gününü mutlarken, bütün aile yuvalarımızın ağız tatlılığı, gönül rahatlığı içinde şen ve mesut bayramlar geçirmesini candan dilerim.
M. NUBÎ ÇAPA
VEFAT
Galata Mahmudiye Caddesi Kuyumcu Sokak No. 3 Kurşun Boru ve Hurda ticarethanesi sahibi tüccar bay NORAYR HOVAGİMYAN vefat etmiştir. Cenaze merasiminin 25-9-1950 tarihine müsadif pazartesi günü saat 16 da Beyoğlu Bahkpaza-rında Uçhoran Ermeni Kilisesinde icra olunacağı teessürle bildirilir.
Eşit evlâtları, kardeşleri ve bütün akrabaları.
işbu ilân hususi davetiye yerine kaimdir.
mız ayrı olduğu için mİ, nedir, ben kafamı o kadar döndürüp dolaştırıyorum, bir türlü senin gibi düşünemiyorum.
— Belki bir iki ay kadar sıkı bir perhize girsen aşk hakkındaki fikirlerin değişir.
— Zannetmiyorum. Yemeklere karşı aşkımın artmasından korkarım.
— İlk zamanlar için belki öyle. Fakat az yemenin vücuda verdiği hafifliğin, zekâya verdiği çeviklik ve derinliğin, aende zevklerin mihverini değiştirmesi mümkündür.
Besim böyle bir InkılâbA gönlü olmadığını söyllyecekti;’ birdenbire kulak zarına ablasının bir pençe gibi tırnaklarını geçiren keskin sesini duydu ve sıçradı. Kşdın bağırıyordu:
— Uyuyor, uyuyor amma çok İlâç aldı da ondan. Bx?n beğenmiyorum halin* Sıçrıyor uykusunda. Kaşları çatık ve yüzü buruşuk.
Kız kardeşine sözlerinin mânasından ziyade tonlyle sükûn telkin etmek isteyen Samim, şefkatin perdelediği alçak bir sesle:
— Uyusun biraz, dedi, akşama doğru dü* şünürüz.
Mefharet Besime, sonra da Selmine baktı. Kızının Samimden ayrılmayan düşünceli gözlerinde şüpheye, öfkeye, meraka benzeyen tuhaf bakışlar uçuşuyordu. Annesi da ondan gözlerini ayırmadı. Selinin kendisine dikkat edildiğinin faıduna varılmayacak kadar dalgındı. Belki biraz evvel konuşulan şeyleri de duymamıştı. Gözleri ağır ağır kırpılıp açılıyordu. Samlme doğru yaklaştı, durdu. Uyanır gibi baştnj havuda silkeledikten sonra, annesine bir göz attı ve Samlme sordu:
— Dayı, dün gece nerede idiniz?
Bıı sual Mefharetin bir saatten beri baş-
58
Necdet - Yorga; Alcko - Saım İle maçlardan sonra olan maçlara ge-
Fener - Beşiktaş maçı yapılmıyor
Yann yapılması evvelce Hân edilen Fenerbahçe ile Beşiktaş takımları arasındaki hususi futbol maçı başka bir gün oynanmak Üzere tehir edilmiştir:
Bugünkü futbol maçları
BııgÜn Fenerbahçe Stadında saat 15.30 da Vefa - Defrerdnr, saat 17.30 da Fenerbahçe - Rey kozla hususi bir knrşı-laşmn yapacaktır. Yarın yine aynı stadyumda Reykoı - Defterdarla; Fenerbahçe de Vefa İle oynayacaktır.
ka meseleler arasında uyuklayan şüphesine bir iğne gibi saplandı. Kadın sıçramış ve Besime bakmıştı. Kardeşi de hayretle kaşlarını yukarı kaldırarak, yan gözlerle Selmini süzdükten sonra ağa beyninin cevabını bekliyordu.
Samimin iki dudağı birbirine battı ve ağanın iki yanında bir heyecanı geriye iten enerjinin çukurlan belirip kayboldu. Kendi mahremliğine bu tecavüzün Şetminden gelmesine hayret edeceği yerde, fazla miktArda sıkılması Besimin de şüphesini arttırmıştı. Mefharetin kardeşi hayretini gLzlemek için önüne baktı: Galiba köşkteki hissemi kaybedeceğim.
Samim kıza cevap vermedi. Yavaşça yerinden kalktı ve bahçeye yürüdü. Yüzü kıpkırmızı kesilen Mefharet Selmini kolundan tuttu:
— Azıcık benimle beraber gel! dedi.
Kızın da yüzü kızarmış ve göğsiyle omuzları birdenbire gevşeyerek sarkmıştı. Mukavemeti uzun sürmedi. Annesinin elindeki enerji galip geldiği İçin onu büyük salona çekti. Besim de ablasının canavarlaştığını görünce, onları takip etmek cesaretini kendinde bulamamıştı.
Ana kız büyük salona kadar gittiler. Mefharet, pencereye en yakın koltuklara kadar 1-lerledi ve kızına ışığın karşısındakini gösterdi:
— Otur şuraya.
Selmin İsyandan İtaate ağır ağır geçtiğini belli eden bir sallantıdan sonra oturdu. Annesi de oturdu. Titriyordu. Haykırmak ihtlya-cıriöa olduğu halde alçaldığı için boğulan sesiyle:
— Biliyorsun, dedi, benim annem de, ba-
59

YENİ İSTANBUL
SİYASÎ İKTİSADÎ
müstakil günlük gazete
Sahibi:
YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LİMİT ED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H. SAKLICA
Yazı işlerini fiilen İdare eden mesul müdür: Sacld ÖGET
Neşredilmeyen yazılar iade edilmez.
Basıldığı yer :
YENİ İSTANBUL MATBAACILIK LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI
bam da Arnavuttu. Yanyada annem ablamı bir gün boğuyordu. Anlatmışımdır kaç kere. Ben kurtardım elinden. O zaman böyle ağır bir mesele de yoktu. Tahrirat kâtibiyle sevişiyor diye bir dedikodu çıkmıştı. Biz böyle terbiye aldık. Bak yüzüme. Kıpkırmızıyım. Tansiyonum kim bilir ne kadar yükseldi. Bir yerime İnecek. Vallahi elimden bir kaza çıkar, Selmin Fena oluyorum. Bir gece uykunda ka-nınA girerim senin. İnan bana. Fena oluyorum. Açık konuşacaksın benimle. Anındın mı? A-çık!
Mefharet kızına baktı. Şetminin çenesi, inadı tuttuğu zamanlarda olduğu gibi, boynunun etlerini kabartacak kadar geri çekilmişti. Görünmeyecek kadar incelen dudaklarının ucunda iki çukur ağzını yanlara doğru uzatarak büyütüyordu. Kaşları çatık ve gözleri do-* nuktu.
Öfkesinin son haddine çıkan Mefharet, dişlerinin arasından:
— Cevap versene... dedi.
Selmin evvelâ başını arkaya doğru hafifçe salladı, sonra dudaklarım uzatarak:
— Böyle konuşursan cevap vermem, dedi. >
Mefharet sesini yükseltti:
— Nasıl konuşacakmışım? Selmin cevap vermedi.
Annesi iki yumruğunu sıkarak ona doğru eğildi:
— Söyllyecekstn bana. SÖyliyeceksin. Boğarım seni, anlıyor musun? Vallahi boğarını. Kendimi de atarını kuyuya. Söyliye-çeksin.
1 “t (Devamı var)
60
53 Eylül 1950
YEN! İSTANBUL
Kurban Bayramı
Bediî FAİK
Raman petrolü Etibank
işletmelerine katılıyor
yüzde yirmisini temin edecek olan bu işletmeye
tesisatı ilave edilecek
Memleketin petrol ihtiyacının
büyük ve yeni bir rafineri
TAYYARENİN son tekâmülü karşısında, bugünün Müslüııuuıı, “Kıldan ince, kılıçtan keskin,, Sırat’ı pek hafif görüyor olmalı İd, arsalarımızı, bahçelerimizi, hattâ sokaklarımızı dolduran telli duvaklı koyunlara, boynuzları yaldızlı koçlara |H«k rastlamadık. Hoş. modern Müslüman, Sırat’ı tayyare İle aşacağına İnanmasa bile ne yapabilir? Apartman hayatı, bahçeyi yok rdiııce, bahçede barınacak her şeyi de birlikte götürdü. Bugünün kurbanlığı ancak kapıcı kulübelerinde misafir olabiliyor!
Itri’nln tekbiriyle tüyleri dikenleşen mahalleyi ve boy bo,> kurban bıçaklarını biletip hazırlatan mahalleliyi beyhude aramı-yalım, Itri’nln bestesi ile ürjıeren mahalle, şimdi .Ankara Radyosundan taşan zenci nağmeleriyle uyanıyor. Kurban bıçaklan İse çoktan paslandı bile. Artık İstanbul mezbahası, bütün şehirlinin vekâletini almış babayani bir kurban kesicidir.
Geçenlerde hali vakti |iek yerinde bir hanımefendiye, kurban kesip kesmlyeceğini soracak oldum. Kocası daha atik davranıp: “Ah! monşer dedi, hu canavarlıktır. Masum hayvanlara yazık değil ml?„ Koyun neslinin bıı acayip koruyucusuna, kurban ananesinin hayrü hasenat tarafını anlatımın arağımı bildiğim için, sustum. Eminini kİ. ne eti yediğini «orsaydım, “Bana ne? diyecekti. Koyun yiyorum ama, kestiren ben değilim ki.,„
Kurbanı sadece hlr mide meselesi olarak ele alanlar için bundan tabii ne olabilir? Fakat hiç şüphesiz, Kurban Bayramının mânasında hu yok! İsmail Peygamberin malûm macerası olmasaydı. belki kurban ananesi kurulmazdı ama. onun yerine fakiri doyurmanın, fukarayı hatırlamanın başka bir geleneği mutlak yaratılırdı. Yeşil çuhalı oyun masalarında servet eriten tasasızlarımız, Kurban Bayramını bir koyunun tüylü sırtından değil de. hayrü hasenatın parlak zaviyesinden süzebilsinler de, bakın neler oluyor. O zaman, üç milyonluk çiftliğini bir çırpıda işçilere bağışlayan bir Süreyya Paşa değil, bin taııe çıkabileceğine emin olunuz.
Organize bir İçtimaî yardımlaşmanın, henüz anlaşılmaktan çok uzak olduğu devirlerin mahsulü Kurban Bayramından, biz-ler için alınacak dersler hâlâ pek çoktur. Diyanet İşleri Reisimiz ililmem ne buyurur ama bence Kurban Bayramı. Müslümanı sosyal dayanışmaya götüren yolun ağzına konmuş İlâhi hlr kapıdır. içtimai yardımın derinliklerine, bu kapıdan geçip kolayca gidebilirsiniz.
Ankara. 22 (ANKA) — Ramanda bulunan petrolün artık ran tabi bir şekilde işletileceğinin anlaşılmasından sonra M. T. A. burasını Etibank’a devretmek üzere hazırlığa girişmiştir.
Mütehassıslar burada aşağı yukarı 3 milyon ton petrol bulunduğunu ve 15-20 sene müddetle istihsal yapılabileceğini bildirmektedirler. Bu suretle hâlen küçük bir rafineri sayesinde günde 80 ton benzin elde edilen ve bütün M.T.A. tesislerinde kullanılan Raman petrolleri memleketin petrol ihtiyacının yüzde 20 sini karşılayabilecektir.
Etibank. Ramanı da İşletmeleri arasına alınca, buraya büyük bir rafineri koyacaktır. Bu rafineri Marshall Plânından Yunanistan» verilmek İstenen, fakat sonradan vazgeçilen rafineridir
Diğer taraftan Raman petrollerine hiçbir yabancı firmanın müdahale etmemesi de karar altına alınmıştır.
Adana ve Raman civarında yeni petrol yatakları aranmaktadır. Adananla» ki iki kuyunun yerlerinin değiştirilmesi tıygun görülmüştür. A meri kadım getirilmiş olan İki büyük sondaj makinesi Adana ve Raman civarında çalışmaktadır. Ayrıca büyük makineler de sinariş edilmiştir.
Diğer taraftan Trakya, Rize. Van bölgelerinde de petrol izleri elde e-dildiğinden yakında buralarda da a-rastırmalara
M. T. A. da kuruldu
Ankara. 22
nel Müdürlüğünde iki yeni ve önemli »ervi» faaliyete geçmiş bulunmaktadır.
Bu servislerden birisi memleketteki
başlanmış olacaktır, iki servis
(ANKA) — M T. A. Ge-
Pamukların
prese ışı
Hileye kaçan fabrikalar hakkında ağır cezalar tatbik edilecek
Ankara 22 (A.A.) — Haber aldığımıza göre. Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı, pamuklarımızın tağşiş edilmesini önleyecek şekilde bir kararname hazırlamıştır.
Bu karara göre, pamuklan prese edecek fabrikalar, balyaların içine malın cinsini gösteren bir vesika koyacakları gibi, balyaların üstüne de markalarını koyacaklardır. Bu şekilde, pamuklarımızdan memleket içinde ve dışında vuku bulacak şikâyetler teeyyüt edecek olursa. tağşişe vesile veren prese fabrikası, 17.»5 sayılı kanunun 6 ncı maddesine göre ağır cezalara çarptırılacaktır.
Tarım memurları hakkında Bakanlık bir tamim yayınladı
Nihat iyrihoz. memurla halk ve köylünün hâlâ bağdaşaına-mış olduğundan şikâyetçi
Ankara 22 (A A.) — Tarım Bakanı Nihat iyrihoz. Bakanlık teşkilâtına şu tamimi göndermiştir:
“Şimdiye kadar olduğu gibi bu son seyahatimde de nereye gittlmse Bakanlığın çeşitli teşekküllerinde halk ve köylü İle İyice kaynaşmamış ve eski bir memur zihniyetiyle çalışmakta olan elemanlarımızın mevcut olduğunu üzüntü ile gördüm.
Hangi derecede olursa olsun ve ne kadar yüksek bilgi «nhlbi bulunursa bulunsun kendtsinJ köylü ve çiftçilerden uzak tülan ve onunla dost olarak kaynaşmıyan bir memur veya mütehassısın bilgi ve çalışmalarından memleket ve millet hesabına umulan fayda beklenemez.
Bu gibilerin çekingen hareket ve çalışma tarz ve zihniyetlerin! değiştirmelerini. kendilerini bu halktan başka bir şey telâkki ederek köylüye yanaşmaya tahalük gö«termemek gl bl kötü bir düşünceden hemen kurtulmaya çalışmalarını aksi takdirde bıı gibi elemanlar ile işbirliği yapmaklığıma İmkân bulunamıyacağını «on defa hatırlatırım „
si-
nadir madenler adı verilen, altın, mas, pehbleııd ve uranium gibi radyo aktıviteyi ihtiva eden madenleri arayacaktır Bu iş için lüzumlu özel makineler ısmarlanmıştır. Diğer taraftan evvelce başlanmış olan araştırmalar neticesinde bazı bölgelerde Volfram tabakasına rastlanmıştır.
ikinci servis yeraltı sularının teshili ile meşgul olmaktadır. Konya. Bursa, Trakya civarında ve diğer bölgelerde yapılacak araştırmalar müspet sonuç verdikçe belediyelere haber verilecek ve artezyen kuyularlyle su sıkıntısı çeken yerler suya kavuşturulmuş olacaktır.
Ağaçlı linyitleri
•ı
Ankara. 22 (ANKA) — Istan buldaki ığaçlı linyitleri üzerindeki incelemeler devam etmektedir. M. T. A., Etibank ve bir İngiliz firmasının uzmanları şimdiye kadar birlbirini tutmayan kilde ileri sürülen rezerve miktarını tesbite çalışmaktadırlar
Burada 7 milyon ton linyit olduğu /e Istanbulun mahrukat ihtiyacının mühim bir kısmını sağlayacağı sabi* olmuştur.
Kadroya alınacak orman mühendis yardımcıları
Ankara. 22 (ANKA) — Orman Ge-d Müdürlüğü, muhtelif orman okııl-arındari mezun olup da orman mühendis yardımcısı olarak teşkilâtta vazife almış ve fakat kadrosuzluk yüzünden ücretle çalıştırılmakta bulunın memurların esas kadroya alınmaları hususundaki incelemelerini tamamlamak üzeredir. Lüzum görüldüğü takdirde kadrolarda yapılacak tasarruftan bir kısmı bu orman mühendis yardımcıları için Meclisten yeni kadro alınmasına tahsis olunacaktır.
Mu*
Cenup hudutlarımızda musademeli kaçakçılık vakaları
Ankara, 22 (A A.) — Gümrük
lafaza Genel Komutanlığından bildirilmiştir:
7.9.1950 gecesi Kırıkhanın Perişan Gediği mevkllndekl gümrük muhafaza kuvvetlerinin, Suriyeden toprakla rımıza geçen dört silâhlı kaçakçı İle /aplıkları müsademede bir erimiz hafif yaralanmış ve kaçak eşyasını bırakarak kaçan kaçakçılardan Suriye' II bir kaçakçı yaralı, diğerleri sağlam olarak yakalanmışlardır.
20.9.1950 tarihinde H.3t.ayın Reyhanlı bölgesinde giimrtik muhafaza kuvvetleri tarafından 10.000 lira değerinde 8 balya İpekli eşya ve 3 kaçakçı ele geçirilmiştir.
I
KüfiiUiıİNtierin rıu,ml(,İM‘ti»-rini Işgııl etmeleri üzerine 35,000 Çinli lllndlçlııiye iltica etmişti. RrNİııule kendilerini ziyarete geleıı Milliyetçi Çin Meclis Baş kanına tezahürat yaparken görüyorsunuz
Sayfa 3
Memleketimize iltica eden bir Bulgar mebusunun ifşaatı
Bulgaristan senelerdir
• •
hı rbe hazırlanıyor
Harp esnasında,
&
h
uSon tehcir hareketi bu hazırlıkla alâkalıdır.
Türkiyeye bağlı mühim bir azınlığın Bulgaristanda kalması, harp kundakçılarını ürkütüyor,.

İstanbul, 22 (ANKA) — Bulgarista-nın genç mebuslarından Emil Antonof Bulgarl.standan kaçarak memleketimize iltica etmiş ve Edlrneden şehrimize gelmiştir. Antonof bugün kendisi İle görüşen ANKA muhabirine, tehcir hareketleri ve Bulgaristandnki son durum üzerinde aşağıdaki izahatı vermiştir:
"Bulgarlstamn. oradaki Türk azınlığını islememesine sebep, ırkdaşları-nızm pek azimli ve birbirine bağlı olmalarıdır. Şahsı kanaatime göre, Bulgar Hükümeti, bir kaç seneden beri harbe hazırlanmaktadır. Bu hazırlık diğer peyk memleketlerle hemahenk
Komünist Çin itiraf ediyor
Lake Success. 22 (YtRS) — Komünist Çin Hükümeti. Kuzey Kore kuvvetleri arasında Komünist Çin ordusunda hizmet etmiş, talim ve terbiye görmüş Korelilerin harp etmekte olduklarını kabul ve tasdik etmiştir.
Pekin Hükümetine göre bu. memleketi için çarpışmak isteyen her Koreli için bir haktır.
Vezüv'e kurtlar hücum etti
Napoli, 22 A.A. (AFP) — Y&jrmur-lar neticesi inlerinde barınamıyan kurtlar, sürüler halinde Vezüv Yanardağı yamaçlarından akın etmekte, volkanın eteğindeki köyler halkını dehşete düşürmekte, koyun sürülerine saldırmaktadır.
Kurtları imha etmek üzere geniş ölçüde sürek avları tertiplenmiştir.
k •*
Kızıl Çinin yeni alâmeti
Paris, 22 A.A. (AFP) — Komünist
Çin Radyosu. Mao-Tte-Toung, Halkçı Çin Cumhuriyetinin yeni bir alâmet kabul ettiğini bildirmiştir. Kırmızı ve sarı üzerine, altında “semavi sulh” ibaresi yazılı beş yıldızı havi olan bu yeni bayrağın kenarlarında ejderlere sarılı buğday' başakları bulunmaktadır.
Polonyanın Londra Konsolos Muavini, Ingilizlere iltica etti
Londra, 22 A A. (EPS) — PolonyalIn Londradaki Konsolos Muavini In-dllz Hükümetine müracaat ederek si-asi mülteci olarak kabulünü istemidir.
Konsolos Muavini Varşovaya dön nek emrini almış bulunuyordu.
Rusyadan dönen Alman mühendis ve teknisyenleri
A.
Berlin. 22 A.A. (AFP) — Sovyet bildirdiğine göre, iktisadiyatı
D. N. «Ajansının 1945 ten sonra Sovyet menfaatine çalışmak üzere Sovyetler Birliğine gitmiş olan 218 mühendis ve teknisyen aileleri ile birlikte dün Al-manyaya dönmüştür. Bunlar, harpten sonra Rusyaya sevkedillp vatanlarına ade edilmesi lâzım gelen Alman sivil işçilerinden müteşekkil İlk kafiledir.
öte yandan Batı bölgesi D. P. A. \jansmin bildirdiğine göre, vatanlarına dönen bu şahıslar arasında Junker uçak fabrikalarına mensup bir çok taknfsycn bulunmaktadır. Bu şahıslar 1948 senesi ekim ayında 2000 kişilik bir kafile halinde Moskova civarındaki Kallnin bölgesine sürülmüşlerdir Ajans, Sovyet Rusyada eski Junker uçak fabrikalarına mensup işçilerden 1800 ve mütehassıs İsçilerden de 2000 kişinin kaldığını bildirmektedir. Bu işçilerden bir çoğu. Zelss. tena fabrikaları ile Volfnnleunu boya fabrlkaln rina mensupturlar.
Almanyada büyük tröstler tasfiye ediliyor
Bonn 22 (YÎRS) -* Müttefik işgal makamları Ruhr bölgesindeki altı çelik tröstünün tasfiye edilmesini alakalılara bildirmiştir. Karar 30 eylülden itibaren yürürlüğe girecektir. Kararın verilmesine sebep tröstlerin Alman iktisadiyatına sekte vurmalarıdır. B ut rüştlerden başka beş tröst dalın tasfiye edilecek v«. bunların yeni bir şekilde kurulması sağlanacaktır.
2
k J


olarak ilerlemektedir Görünüşe nazaran, Ruslur, bir harp vukuunda Bul-garistnnı diğer peyklerin Öncüsü olarak kullanmak istemektedirler. Kolayca tahmin edileceği gibi, son tehcir ho-reketi, yukarıda bahsettiğim olaylarla yakından alâkalıdır. Harp esnasında, kalben Türkiyeye bağlı hatırı «ayılır bir azınlığın Bulgaristanda kalmadı onları ürkütüyor. Halbuki Bulgaris-tnndaki Türkler Türkiyeyi çok sevmekle beraber yaşadıkları topraklar 1-çin asla zararlı insanlar değillerdir. Şimdiye kadar da Bulgar vatandaşlarından evvel ve onlardan daha çok vergi veren yine Türkler olmuştur. Buna
Edinburgh Dükü
Dükün Türkiyeyi ziyaretine ait film Amerikan sinemalarında ve televizyon istasyonlarında gösteriliyor
New-York, 22 A.A. (özeli — Edinburgh Dükü nün Türkiyeyi ziyaretine ait olmak üzere Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğünün hazırladığı ve New-York Türk Haberler Bürosunun tevzi ettiği film, NBC televizyon istasyonlarında ve Amerikadaki sinemaların bu haftaki jurnal haberlerinde gösterilmeye başlanmıştır.
Bosna - Hersekte Müslüman kadınları yüzlerini örtmekten menedilecekler
Belgraıl, 22 A .A. ( AFP) — Bosna -Hersek Cumhuriyetindeki Müstüman kadınlarının asırlardan beri devam e-den âdet veçhile yüzlerini örtmeleri yakında menedilecektlr. Bu karar Yugoslav Cumhuriyeti Halk Meclisi Teşrii Komisyonu tarafından verilmiştir. Mezkûr kararın katiyet kesbetmesl i-çln parlâmento üyeleri tarafından tasvibi lâzım gelmektedir. Üyeler, parlâmentonun gelecek oturumunda bu meseleyi Incehyeceklerdir.
Franco, komünizmle savaş mevzuunda batı ile aynı fikirde
Londra, 22 A.A. (Reuter) — General Franco İspanyol basınına verdiği ve dün gece Madrid Radvoau tarafından nakledilen nutkunda İspanyanın komünist tehlikesi ve komünizmin batı teşkilâtı ve milletlerin bağımsızlığı hususunda batı dünyasîyle aynı fikirde olduğunu söylemiş ve şunları ilâve etmiştir:
“Fakat ideolojik sahada ispanyanın durumu batı dünyasının müdafaa ettiği sosyal ve siyasî fikirlere karşı büyük Ölçüde Ihtiyatkârdır. Eğer Avrupa da ispanyayı komünizmden ayıran aynı azme sahipse tehlikeleri temkinle karşıhyabllirlz/1
Hindiçinide yeniden çarpışmalar başladı
• •
Saygon. 22 A.A. (LPS) — Hanoy’un takriben 80 ilâ 110 kilometre güneyinle bulunan iki mahalde bugün yeniden çırpışmalar başlamıştır.
Çin - Tonkln hudut bölgesinin daha kuzeyinde ise Vietmln’li âsiler, Lao-kay’ın 40 kilometre doğusundaki bir kaleye hâkim olan tepelerde kuvvet yığmaktadırlar.
Bir Fransız askerî sözcüsünün bugün bildirdiğine göre, hududun diğer kesimlerinde düşman, tazyikini azaltmıştır.
Fransız resmî mahfilleri. Çinhlndin-deki âsi hareketinin büyük çapta bir hücuma geçileceğine dair bir emare teşkil etmediği kanaatindedirier. Bu hususta İşaret edildiğine göre. Çinhln-dlnde muhasamatın başlamasından beri — yani dört seneden beri — âsiler hücumlarını sonbahar ve kış mevsimlerinde arttırmışlardır.
Fransız Yüksek Komutanlığı, âsilerin KoredckJ taarruz çapında bir hücuma geçmek üzero bulunmadıkları fikrindedir, Kczalik komutanlık. Pekin Hükümetinin Çinhlndlne askerî kuvvet gönderme imkanlarını İhmal etmemesine rağmen böyle bir harekete İntizar etmemektedir.

mukabil Bulgarlar, kendi hallerinde yaşayan Türk azınlığına vakit, vakit eza etmekte, türlü şekillerde onları hırpalamaktadırlar. Hulâsa açıkça görülmektedir ki, Bulgaristanda ekalliyet meselesini umumî bir tasfiye ile kökünden halletmek arzusu Bulvarlardan evel Ruslarındır. I^remlin böyle istiyor, Sofya (da derhal icraya geçiyor.,,
Amerikan resmî kaynaklarının görüşü
Washington, 22 (AP) — Amerikan makamlarından bugün öğrenildiğine göre, Rus Hükümeti görünürde, Sov-yetler Birliği ve peyk memleketlerin hudutları dahilinde yaşayan bütün müalüman azınlıkların tamamiyle İmhası İçin bir kampanyaya girişmiştir.
Bu konuda yetkili makamlar tarafından hazırlanan hlr raporda, bu kampanyaya delil olarak Bulgar Hükümetinin son günlerde kalkıştığı tehcir hareketi zikredilmiştir. Bulgarlar. bu memlekette yaşayan Bulgar tebaası Türklerden 250.000 İni zorla Tür-klyeye sürmeye çalışmaktadırlar.
Resmi Amerikan şahsiyetleri: “Peyk Bulgar Hükümeti muhakkak kİ, Mos-kovadan bu konuda izin almıştır. Aksi halde bu harekete kendiliğinden kalkışamazdı., demişlerdir.
İskenderun Erkek Orta Sanat Okulu Sergisi
İskenderun, 22 fA.A.) — Şehrimiz Erkek Orta Sanat Okulunun üçüncü sergisi bugün okul binasında açılmıştır. Üç yaşını bitiren okulun şimdiye kadar mezun sayısı kırktır, öğrencilerin yıllık çalışmalarını gösteren sergide çeşitli ve çok başarılı eserler teşhir edilmiştir.
İzmir Valisi Ankaraya gitti
îzmlr, 22 (A.A.) — Vali Osman Sab-ri Adal, Hükümet erkânı İle temaslarda bulunmak üzere bu sabah saat 6.30 da trenle Ankaraya hareket etmiştir.
Amerika Büyükelçisi istanbula döndü
İzmir, 22 (A.A.) — Fuarı ziyaret etmek maksadlyle şehrimize gelen Birleşik Amerikanın Ankara Büyükelçisi Ekselans Wadsworth, bu sabah u-çakld îstanbula hareket etmiştir.
Misafir Amerikan muhripleri Izmirden ayrıldı
İzmir, 22 (A.A.) — 14 eylül tari-
hinden beri limanımızın misafiri bulunan Birleşik Amerika donanmasına mensup Fox ve Belnarr muhripleri, bu sabah saat Î1 de gitmişlerdir.
Sağlık Bakanı, İzmir doktorlariyle umumî sağlık işleri etrafında bir hasbihal yaptı
bil-
22 (Hususî muhabirimiz
— Sağlık ve Sosyal Yardım Doktor Ekrem Hayri Üstün-
Ihtl-na-
İzmir diriyor) Bakanı dağ bugün muhtelif sağlık müessese-
lerlnl ve bu meyanda hastahûnelerl ziyaret etmiş, doktorlarla yaptığı hasbıhalde memleketin umumî sağlık işleri hakkında yapacakları teklif ve gönderecekleri raporları bizzat tetkik ederek mümkün olanlarını en iyi niyetle nazara alacağını beyan etmiştir. Bakan verem, zührevî hastalıklar ve haatahanelerln yatak vaçları hakkındaki teklifleri de zara alacağını beyan etmiştir.
Haber aldığıma göre, reler tarafından İdare sim hastahanolerin her İRrı Bakanlıkça temin bu hususta bir kanun zırlnnacaktır.
Ida-
hususî edilen bir kı-türlü Ihtlyaç-edllecek ve tasarısı ha-
AH
Bu satırları dikkatle okumalısınız
Bu kupon bir istikbal hazırlıyabilir



"YEMİ fSTAKBVV, nesir hayıı-tının yıldönümü olan 1 Aralıkta çekilmek üzere bir tahsil kuranı tertip etmişti. Bu kurada kazanacak bir okuyucumuz. 3 sene Avrupada, .llğer hlr okuyucumuz 3 sene Türkl.vede tahsil ııı elde edecekti, cunıuza kıymetli ilecektik. Evvelâ
linkleriyle haşlndığınııy. hıı kuraya, sonradan büyük bir okuyucu kütlesinin arzusu ürerine gazetemizde hlr kupon leşreılerek devam etme-ve hakladık.
yapmak İmkânı* Ayrıca 9 olcuyu» saatler hediye e-aylık abone ka-
I aralık 1050 tarihi yaklnşnıakta olduğundan, neşir hayatımızın hah* lıulığı günlerde geniş geniş İzah ettiğimiz hu kura hakkında okuyucularımıza İzahat verelim:
Kuramızda birinciliği kazanan ı kişi Avrupada 3 senelik tahsil masrafı olan
10.000 lira
gazetemiz tarafından ödenmek ü *ere yabancı memlekette okumak imkânını elde edecektir. Okuyucumuz tahsil çağında olmadığı veya
F4 « il

Kâbe örtüsünün
teslimi töreni
Suudî Arabistan Kıralı Ibnissuudun hediye ettiği Kâbe Dikmen Camiine konuldu
örtüsü, dün
merasimle
muhabirimiz Camiine ko
Ankara 22 (Hususî bildiriyor) — Dikmen nulmak üzere Suudî Arabistan Kıralı Ibnissuudun hediye ettiği Kâbe örtüsünün teslim merasimi bugün Dikmen Camiinde yapılmıştır.
Merasimde Ankara Valisi. Diyanet işleri Başkanı ve kalabalık bir halk hazır bulunmuştur.
Saat 12 de Suudî Arabistan Sefiri Tevflk Hnmza Bey bir konuşma yapmış ve ezcümle şunları söylemiştir:
“— Aziz dindaşlarım, 7 seneden beri bulunmakta olduğum güzel memleketinizde siz din kardeşlerime Türkçe hitap edeceğim.
Bugün cuma ve Kurban Bayramı ar efesi. Hacılar beyaz İhramlara bürünmüş olarak Arafatta bulunuyorlar. Bizim kalblerimlz de onlara müteveccih ve onlarla beraber. Bir kaç kelime ile anlatmaya çalıştığım böyle bir günde bu güzel camii İnşa etmeye teşebbüs eden muhterem heye-
Konyada külliyetli miktarda altın, gümüş ve bakır .madenleri bulundu
Konya. 22 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Hadım Bedelli köyü civarında çok zengin miktarda altuk gümüş ve bakır madenleri bulunmuştur. Bu madenlerin işletilmesi için bir şirketle mukavele yapılmıştır. Şimdilik tecrübe mahiyetinde olmak Üzere 50 amele işe başlamış, tır. Alâkadar şahsiyetlerin bize verdikleri malûmata göre, bu bölge Türklyenln en zengin maden taba-kalarını İhtiva etmektedir.
Yarın açılacak Türkiye
Türkiye Atletizm Birincilikleri bugün izmirde açılıyor
İzmir 22 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) _ ’’ " 7,
Atletizm Birinciliklerine İştirak edecek olan Ankara - İstanbul ve diğer 7 vilâyetin atletleri şehrimize gelmişlerdir.
Gelen 92 atlete tzmlrden 24 atlet eklenerek yapılacak müsabakalarda 800, 1500, 4X100 engelli, sırıkla ve yüksek atlama. Türkiye rekorlarının kırılmasına İntizar edilmektedir.
Türkiye birincilikleri aynı zamanda tstanbulda yapılacak Belçika -Türkiye atletizm müsabakalarına İştirak edecek eklpimlzi meydana çıkaracaktır.

Denizyolları, İngiliz balıkçıları aleyhine dâva açıyor
Ankara, 22 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Manche Denizinde Fransanın Brötanya sahilleri açıklarında havanın muhalefeti yüzünden rotasını şaşırarak kayalara çarpan ve bilâhare medden İstifade ederek, İngiliz balıkçılan tarafından yüzdürülmek istenirken batan Denizyolları, nın Edirne Şilep! hakkında tahkikat neticelenmiş bulunmaktaydı.
Bu «h fa. Ulaştırma Bakanlığı tarafından tahkikat raporuna müsteniden alınan b|r kararla Devlet Denizyolları idaresi, Edirne ŞllcpLnin batmasına sebep olan Ingiliz balıkçıları aleyhine dâva açmaya karar vermiştir.

tahsile gitmek istemediği takdirde bu miktar % 20 noksaniyle defaten kendisine tediye edilecektir.
Kuramızda İkinciliği kazanan o-kııyucurnuzun Türkiycdo 3 «cna i ahali yapmak Üzere gazetemiz tararından ödenecek
5.000 liraya
bu meb yirmi noksa
hakkı alaenkiır. Yukarıda oldıığu gibi, tahsil Istemlvenlere lâg da defaten vüzde ııivle ödenecektir.
AYRICA :
3 altın
saat
3 gümüş
3 çelik
saat
saat
Bu kuramızda diğer dokuz dere ueyi kazanacak olanlara sırasiyh 9 kıymetli saatten birini hediye e drceğiz. yağıdaki küçük kupon size uir istikbal hazırlıyabilir. Her
arzedeyim ki imal edilir, işlenmiş
olup
bucağı bu cami
olan İçin

• •
te bana konuşma fırsatı verdiğinden dolayı ne kadar teşekkür etsem azdır.
Şurasını İst id radon Kâbe örtüleri Mısırda üzerine âyeti kerime renkleri siyahtır.
Başkentin güzel bir Dikmende inşa edilen
Kiralımın selâm ve muhabbetleriyle birlikte takdim eyleyeceğim Kâbe örtüsünden bu kuşak parçası maddi ve mânevi bakımdan hakikaten değerlidir. Dünyayı nurlandıran edet müddet Müslümanlık gibi bu kıymettar örtü parçasının camii şerifi tezyin etmesini Cenabı Haktan diler va bu uğurlu vesileden bilistifade sİ» muhterem ve aziz dindaşlarımın Kurban Bayramını tebrik ederim.,.
Müteakiben Diyanet işleri Başkanı Ahmet Ham dİ Akseki kordeîeyi keşmiş ve camii açmıştır.
1950 karayolları haritası
Ankara. 22 (A.A.) — Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 1950 yılı Türkiye yol haritası çıkmıştır. Bu harita Ankarada Genel Müdürlüğe, vilâyetlerde karayolları bölge müdürlüklerine müracaatla bedelsl» temin edilebilir.
Harlta, Genel Müdürlük tarafından yol İşleriyle ilgili müessese ve teşekküllere ayrıca gönderilecektir. Türkiye yol haritası her sene yollardaki gelişmelere muvazi olarak aynı şekilde basılacaktır.
Aziz Nesin, îskenderunda yakalandı
Adana 22 (Hususî muhabirimi» bildiriyor) — Eski Markopasa gaze-tes sahibi ve tanınmış solcu Aziz Nesin îskenderunda yakalanmıştır. Emniyette yapılan isticvabı sırasında Aziz Nesin’in Bevruta kaçmak istediği anlaşılmıştır. Diğer taraftan Nivazl Berkes de bir kac elinden beri bu bölgededir. Gazianteoten Mersine, oradan da Adanava selen Nivazl Berkes düne kadar burada bulunmakta idi.
Adanada ufak para sıkıntısı çekiliyor
Adana 22 (Hususî muhabirimi» bildiriyor) — Adanada bir kac günden beri hissedilir şekilde ufak Dara sıkıntısı hüküm sürmektedir. Hattâ bazı bankalar nivasadan ufak nara tonlamava başlamışlardır. Bu sıkıntı bilhassa bueün bir nevi buhran halini almıştır.
Adana C.H.P. nde istifalar

Adana 22 (Hususî muhabirimi* bildiriyor) — Adananın büvük ilçesi Ccvhanda C. H P. idare heveti toptan İstifa etmiştir, istifa eden il idare heyetinin verine müteşebbis hevet getirilmiş ve Arif özbilen başkan olmuştur. Yine Adananın KaraisalI ilçesi C. H. P. Başkanı Celâl Ge-cioğhı da nartiden ayrılmıştır.


gün İki makas darbeciyle bir kenara kovacağınız
. 90 kupon, size bir şans getirebilir
3



d
•i
90
Hıı kuponlar nunınm«ızdır. tanesini getiren okuyııcumuz, hlr kıını nihharıuıına tııık kazanır. Ayrıca. aylık abone karnelerimizin her kapağı ılıt 30 kupon değerindedir. Kuponlurın kura nıımamlarly-lo değiştirilmesine 15 kasını 1950 ve kadar hor gün matbaamızda devam edilecektir.


(
TAHSİL KUPONU

• »
1 aralık 1950 de çekilecek büyük kuramıza İştirak İçin a-yağıdaki kuponlardan 90 taııe getirerek bir küre numarası a-lııbUeceksInlz

) eni tslnııbıtl’uıı
KUPONU

!

i
Sayfa 4
YENİ İSTANBUL
23 Eylül 1950

GÜNÜN EKONOMİK HAREKETLERİ
»
İstanbul Ticaret Odasının tetkiklerine göre
Şehrimizde gıda maddeleri toptan fiyatı umumiyetle düşmektedir
İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasının hazırladığı toptan eşya fiyat endeksine göre gıda maddeleri toptan fiyatında meyve hariç mütemadi bir düşme mevcuttur.
1938 senesindeki fiyatlar 100 ile gösterildiğine göre zahire ve hububat endeks rokamı 1943 te 1113 seviyesine fırlamışken geçen sene 545,2 ye kadar düşmüştü. İçinde bulunduğumuz senede azalmaya devam eden fiyatlar neticesinde bu grupn alt endeks rakamları nisanda 460,1 ve temmuzda 447.5 olmuştur.
Gıda maddelerinin diğer mühim bir gnıpu olan hayvani gıdalar toptan fiyatı da İkinci Dünya Harbinden heri en yüksek endeks rakamını 1950 senesi İkinci avında 697,5 olarak kaydetmişken müteakip aylarda fiyatlar mütemadiyen düşme-
ye devam etmiş ve temmuzda endeks rakamı 427.5 a kadar İnmiştir.
Nebatî gıda maddelerinin toptan fiyatları da hayvani gıda maddelerine hemen hemen nnıvazl seyretmiştir. İçinde bulunduğumuz senenin ilk avında 165.9 olarak kaydedilen endeks rakamı temmuzda 431,6 ya düşmüştür.
Memleketimizde mej*va fiyatları 1938 den beri mütemadiyen yükselmekte devam etmiştir* Üç sene evvel 446,2 olarak en yüksek seviyeye u-laşmış bulunan meyva toptan fiyat endeksi evvelki sene ve geçen sene biraz düşmüşken bu sene başından itibaren tekrar yükselmeye başlamış ve 1950 ocak ayında 411,5, mayısta 432 ye, temmuzda da 438,4 e yükselmiştir.
K

*



ISA HA
Yunanistan yağlı tohum alıyor
Atina 22 (Hususî) — Yetkili makamlardan öğrenildiğine göre. Tarım Bakanlığı pek yakında 1.5 milyon dolar değerinde tohum ithal edecektir.
Anlaşıldığına göre, tohum yağının ithali, zeytin yağı ihracatını kolaylaştıracak ve zeytin yağ fiyatını yerli piyasada makul bir seviyede tutabilecektir. Çünkü bu yıl mahsulünün pek az olacağı tahinin edilmektedir.
Yunanistan VlolAndadan tereyağı alıyor
Atina 22 ıHusus!) — Yunan Dış Ticaret idaresinin bildirdiğine göre, pek yakında Yunan ithalatçıları HolAnda tereyağı alabileceklerdir.
Mısır ve Tınmanın
4 üncü mailde programı
Kahire 22 (Hususî! — "El Misrl” gazetesinin bildirdiğine göre, Mısır, Başkan Trumanın 4 üncü madde programına iştirak etme-miye karar vermiştir. Resmi kaynaklardan öğrenildiğine göre, buna sebep Mısırın bu programdan istediği kadar istifade cdemiyece-ği ve arzu etmediği mecburiyetler altında kalmak Alınan ithalâtı bırakılıyor Frankfurt 22 Almanya İthalâtı serbest bırakıldı. Bildirildiğine göre, serbest liste Fransa ve frank sahasından yapılacak olan ithal
istemeyişidir. M-rhrM

(Hususi) — Batı nihayet % T0
100 talihli
okuyucum
u z
ŞEKERİ
Kazanacaktır
irer kutu
BÜYÜK EŞYA KUR'ASINDA

Dünya kalay piyasası
Her tarafta fiyat yükselişi durmuştur
Londra (HiisuhI) — Hafta sonuna doğru kalay fiyatlarındaki yükselme d ur muştur. Piyasada hali hazırda 10.000 tonluk bir miktar alıcı bulnmndığmdan dolayı beklemektedir. Amerikan müstahsilleri plyasııdn kftfl miktarda kalay bulunduğundan dolayı stok yapmaya son vermişlerdir, Başka memleketlerde sürüm müstehlikin piyasaya karşı göstereceği rağbete dayanmaktadır, Fakat hali hâzırda sürümü arttıracak bir temayül görülmemektedir. Arz miktarı fiyatların bugünkü durumundan dolayı pek fazla tesir nltındıı kalmış değildir. Piyasa hâlâ beynelmilel münasebetlerdeki bozuklukların tesiri altın dadır.
İzmir Zeytinyag İhracatçılar Birliğinin bir kararı
edilecek
dört bin ton
zeytinyağının
Pamuklu dokuma fiyatları yükseliyor
İngiliz pamuklu fabrikaları geniş
istekler karşısında kaldı
B E R L E R
mallarına tatbik edilecektir. İtalya ve Britanyadan alınacak olan mallar için listenin pek yakında da tatbiki beklenmektedir.
A İmanyanın Amerlkayn ihracatı
Nevv-York 22 (Hususî) — Ticaret Bakanlığının neşretmiş olduğu rakamlara göre Batı Almnnyadan yapılan ithalât, geçen aya nispetle % 27 fazlasiyle haziran ayında 6.2 milyon dolara baliğ olmuştur. Bu miktar aynı zamanda 19.50 yılının ilk altı aylık vasatisi olan 4.32 milyon dolardan oldukça yüksektir. Maamafih bu artışa rağmen Amerikadan yapılan ithalât mayıs ayındaki S7.2 milyon dolara mukabil haziranda 57.2 milyon dolara vardığından dolar açığı genişlemiştir. Haziran ayındaki 51 milyon dolarlık açık, 1949 yılı vasati aylık açık miktarı olan 64.6 milyonluk miktardan aşağıdır.


Tiftik fiyatları yükseliyor
Oğlak tiftik 800 kuruş oldu
Piyasada dokuma ham maddelerinin fiyatlarında yükseliş olduğu yazılmıştı. Dilil Ticaret Borsasında oğlak tiftik fiyatı 800 kuruştan muamele görmüştür. Bundan başka diğer liftik kalitelerinin fiyatlarını a-şağıya yazıyoruz:
İyi mal Sıra mal
Kart Oğlak
NatÜrcF
Bundan başka yıkanmış yün fiyatı ise 470 kuruş İle 485 kuruş arasında muamele görmüştür.
............ 700 kuruş
. 625 „
. 700 „
.800 ”
. 680 „
a a a •
• • • •
• •
Kahve fiyatları
Piyasada toptan kahve fiyatları 810 kuruşa kadar yükselmiştir. Halbuki bir ay evvel fiyat 750 kuruştu.
1951 İkramiye Plânımız
İzmir 22 (Hususî) — Türkiye Zeytinyağı ihracatçılar Birliği idare komitesi Ekonomi ve Ticaret Bakanlığının talimatına uygun olarak yaptığı bir toplantıda İhracına izin verilen 4 bin tunhık zeytin yağı kontenjanının sureti tevziini kararlaştırmıştır.
Varılan karara göre (Ayvalık) bu 4 bin tonluk kontenjandan 1000 tonunu Tarlş, 500 tonunu Körfez İhraç edecektir. Geriye kalan 2500 tondan her İhracatçı seyyanen 50 şer ton İhraç hakkına maliktir. Hor tahsis 45 günde mutlaka kullanılacak, 50
Mısırda Pamuk Danışma Komitesi
îskcnderlye 22 (Hususi) — Mısır Maliye Bakanı, hükümetin pamuk işlerinde aydınlatılması için bir pamuk danışma komitesinin kurulmasını teklif eden bir lâyiha hazırlamıştır. Bakana göre, pamuk tüccarları bu komitede temsil edihniyecektir. Çünkü şahsi menfaatleri her zaman umumun menfaatine göre ayarlanmış değildir. Maaınafih, eğer ihtiyaç duyulursa, bu komite tacirlere danışabilir.
Bu danışma komitesi Maliye Bakanının reisliği altında 13 âzadan mürekkep olacaktır. Azalan arasında Tarım ve Millî Ekonomi Bakanları, pamuk idlerine bakan içişleri Bakan Yardımcısı, Millî Banka Direktörler Heyetinin reisi vardır.
Yakında kabineye tasvip için sunulacak olan lâyiha, içişleri Bakanı Se-rag El Din Paşa, Mili! Ekonomi Bakanı Muhammed El Vekil Bey’in de komiteye fert olarak iştirakim sağlamaktadır.
tevzii yapıldı
tonluk İhraç hakkını kullandığını tevsik eden firmalar İkinci bir 50 ton İhraç edebileceklerdir. Asgari fiyat yoktur. İhracatçılar en müsait ihraç fiyatlarımızdan faydalanacaklardır. İhracatçı Birliklerinin bu kararı Bakanlığın tasdlkından sonra yürürlüğe girecektir.
Avrupa Tediyeler Birliği
Muhtelif memleketlere ayrılan kotalar
Ankara 22 (ANKA) — Yem kurulan Avrupa Tediyeler Birliğindeki memleketin ticaret kotaları tesbit edilmiştir Bu kotalara göre, Türkl-yeyc 50 milyon dolar ayrılmış bulunmaktadır. Bu miktar umum! yekûna nazaran 1.3 ü teşkil etmektedir. Kotaların tevzi nispeti ve miktarı şöyledir:
Memleket Milyon dolar Nispeti
Avusturya 70 % 1.8
Lüköcnburg 60 9 1 f
Danimarka 195 4.9
Fransa 520 13,2
Almanya • 320 8.1
Yunanistan 45 1,1
İzlânda 15 0.4
İtalya 205 5.2
Holânda 330 8.3
Norveç 200 5.0
Portekiz 70 1.8
İsveç 260 6,6
İsviçre 250 6,3
Türkiye 50 1 3 V
Bu kotalardan tahasstil edecek o-lan döviz farkları Marshall Plânından temin edilecektir.
EV
Her 100 liraya ayrı bir kur’a numarası
ve
150 talihliye hesaplarındaki para kadar para ikramiyesi
(B|r kur’a numarasına en çok 2500 Hra)
ŞU HALDE :
• Ev ikramiyelerinde talihinizi arttırmak İçin
Tasarrufunuzu arttırınız.
• Para İkramiyelerinde alacnfrınız ikramiyeleri
çoğaltmak İçin
Tasarrufunuzu arttırınız.
YAPI ve KREDİ BANKASI
TÜRK TİCARET BANKASI
İSTANBUL ŞUBESİ
Sayın müşterilerinin Kurban Bayramını sağlık ve ne^e İçerisinde geçirmelerini diler.
YENİ İSTANBULun
Büyük Eşya Kur'asındo
İtalya seyahatini kazanacak olan bir okuyucumuzu
La
A
Italyan havayollari
uçakları Romaya götürüp getirecektir
Talihli kariimizin italyada bir haftalık ikametini
PİER PUSETTİ
i
Seyahat Acentesi temin edecektir.
I;
1


î
m. .ııiı’ılılrt Ltkaitinîiîi




Dünya dokuma ham maddeleri fiyatlarındaki yükseliş devam etmektedir. Her tarafta pamuk ve pamuklu» dokuma ve pamuk ipliği satışları için' yeni tedbirler ittihaz edilmektedir.
Piyasamızda, dünya piyasalarına muvazi olarak pamuk ve pamuklu dokuma fiyatları yükselmektedir Son günlerde Sünıerbank fabrikaları da pamuklu dokumalarını % 15 nispetinde arttırmağa karar vermiştir. Diğer taraftan aylardan beri* durgun bir manzara arzeden mani-fatura piyasası da gün geçtikçe canlanmaktadır. Şimdiye kadar Banlamadığından şikâyet edilen hint bezleri do son günlerde çok rağbet gör mektedir.
Ingiliz pamuklu dokumalarına istek fazla
Manchester 22 (Husus!) — Pa
İsrail Devletinin dış ticaret bilançosu
Telâviv 22 (Hususi) — Yeni inkişaf halinde bulunan İsrail Hükümetinin dış ticaretine ait istatistiklere bakılırsa Filistin dış ticaret bilançosunun 1922 senesinden beri pasif olduğunu yanı dış devletlere sattığından fazla İthalât yaptığını görürüz. 1939 senesinde Filistin ihracatı 14,63 milyon Filistin liralıkı ithalâtın ancak % 37 sini karşılayabiliyordu. Fi-listınin son mandalıkt.a bulunduğu 1947 senesinde ithalât 90,9 milyon İs-, rail lirasına yükselmiş ve o seneki ihracat da bunun ancak %32 sini kar. şılayabilmişti. İsrail devleti kurula lıdan beri devam eden mütemadl muhaceret, müdafaa tedbirleri vc' entansifleşen iktisadi inkişaf memle. ketin dış devletlere olan ihtiyacını çok arttırmıştır.
Geçen sene İsrail devletinin dışt memleketlere ödemesi lâzım gelen para 93 milyon İsrail lirasına yükselmişti ve bunun 87,71 milyonu yapılan ithalât bedeli idi. Bu kadar fazla ithalâta mukabil bu memleketin harice yapt.ğı ihracat tutarı ancak 10,60 milyon İsrail lirası idi. Bu vaziyette İsrailin geçen seneki dış ti-j caret bilânço açığı 77 milyon İsrail lirası idi. İhracatı ithalâtının ancak 1/8 im karşılayabilmişti, içinde bulunduğumuz }nlın ilk 4 ayında ihracat geçen seneye nazaran % 15,9 art--mıştır. Fakat ithalâttaki artış ^56.5 olduğu için dış ticaret bilânçosunda-ki açık yine çok büyük olarak görülmektedir.
İthal edilen bir kısım mallar; bağışlama şeklinde olup karşılıgL Ödenmiyeceği ve karşılığı ödenecek; ithalâtın büyük bir kısmı da menr; leketln kalkındırılmasına alt bulun-, duğu için bu dış ticaretin açığı o kadar korkulacak birşey değildir.
ithal edilen maddelerin ancak 9(35 I içinde gıda maddelerinin de dahil' bulunduğu istihlâk maddelerine ait-; tir.. ’
İthalât yekûnunda, sanayi ve ziraatta kullanılacak ham maddeler % 39,9, makine âlât ve edevat ve nakil vasıtaları % 28,6 ve yakıt maddeleri ise ro 3 1/2 nispetinde yer almaktadır. İçinde bulunduğumuz senenin İliç dört ayına ait ithalâtta İstihlâk mad-i deleri miktarı 26 ya inmiştir.
Bu vaziyetten kolayca anlaşılaca-* ğı Üzere İsrail devleti elinde mevcut dövizi memleketin iktisadi kuvvetin? arttıracak işlere sarfetmeğe çalış-; maktadır.
Fındık 351 kuruş
Piyasada fındık fiyatlarındaki yükseliş devamlı bir şekil almıştır. Dün^ Ticaret Borsasında iç tombul fındık fiyatı, 351 kuruşa kadar yükselmiştir.
muklu eşya fabrikatörleri sipariş listesinin arttığını söylüyorlar. Son haftalarda yapılan alışveriş grtzönü-ne alınırsa, eldeki malların azaldığı anlaşılır Avrupa ve Uzakşark memleketleri bilhassa emprime pamuklu kumaşlan İthal etmektedirler.
Şimdiye kadar İngiltere kaba kumaş için fazla sipariş almamıştır fakat bundan sonra delme tezgâhlarının ve kaba pamuklu kumaş dokuma makinelerinin arttırılacağı tahmin e-dilmektedir. Mısırdan alınan pamuk ile pamuklu iplik piyatasında epey iş görülmüştür Fakat bazı kumaş tacirlerinin talepleri henüz lâyıkıyle tatmin olunamamıştır
Işıklı Barajı
Baraj, 1952 yılında ikmal edilecek
Denizli (Hususi) — Denizli vilâyetinin Çivril kazası içinde taşkınlarıyla bir çok köylülere zarar vermekte olan Küfü çayının zararlarını önlemek, aynı zamanda Tşıkl: gölünün sularından faydalanmak mak-sadiyle Bayındırlık Bakanlığı Işıklı Barajı dâvasını harp içinde ele almıştı.
Bugünlerde yine ele alman Işıklı Barajı üç milyon liradan fazla bir tahsisat harcanılmak suretiyle 1952 ye kadar İkmal edilecektir, inşaata Amerikalı uzmanlarla haşlanmıştır,
Çivril ve Dinar çevresindeki taşkınlan ve Işıklı gölünün fazla sula-nnı tutacak, böylece bir çok köy ve tarlaya olan baskın zararlannı önleyecek olan bu tesis; hakikatte günden güne seviyesi düşmekte ve suyu azalmakta, bu yüzzien havzasını endişeye sokmakta olan Büyük Menderesin su rejimini düzeltmiş olacaktır. Yani baraj vasıtasiyle yaz mevsiminde Büyük Menderese nazımlık yapılacak, ileride açılacak olan Baklan kanalı için bir su deposu hazırlanmış olacaktır. Zira büyük bir buğday ambarı sayılan engin Baklan ovası bugün susuzluk ıstırabîyle yan-maktatır. Işıklı Barajı ve buna bağlanacak olan Baklan kanalı, bu vilâyetin kara olan alın yazığını ağartacaktır. Bir Amerikalı mühendis, Baklan ovası için: "Türkiyenin ekmek sepeti,, demiştir.
Su dâvasının Hükümetçe ra Krona-lize edilmesi köy dâvasının halli için elzemdir.
İzmir Ticaret Borsası
Adana Ticaret Borsası
Londra Borsası
Trabzon Ticaret Borsası
İskenderiye Borsası
Şirket Hisse Senetleri
Ecnebi Tahviller
Mısır Kredi Fonalye IW)3
23,5.1000
Durumn
Türk Lirası ...
Dolar .........
Sterllng ......
Franniz Frangı
tenekell) eıra) çıplak)
Adana :
Adana Borsasında pamuk bugün 278 kuruştan muamele görmüştür. Hatay malı 280 kuruştur. Alıcı firmalar isteklidir..
Zürich Borsası (Serbest)
Eskişehir Ticaret Borsası
(•) Günlıado Boamda muamelen teacU cdllmomia tahvilât ve eshumiD an v« Laloplore göre taayyün «deo takribi piyasa değerleri.
Nebati Yağları
Zeytinyağı (E.lö. SutiHinvfiğı (Raf. Ayçiçeği (Rafine Fındık «ÇürlIKı
T-C, Merkez Bankası .....
ı nrklyo İş Bankası .....
Türk Ticaret Baokaaı Aralan Çimento ..........
Şark Değlrnıenomiı ......
Milli RcasÜranB .........
Buğday yumuşak w...
Buğday sert
Arpa ..........
22//X/1950 Cuma
Borsalarda vaziyet
İzmir :
Bnvram arifesinde üzüm piyasası hararetli açılmış ise de piyasadaki para darlığı yüzünden ümit edilen inkişaf görülmedi. Alıcılar tediye fazlalığı yüzünden fazla muamele yapmadılar, incirde de muamele gayet az olmuştur. Pamuk günün en hararetli maddeal olarak görünmüş ve alivreler 320 - 322 kuruş arasında cereyan etmiştir.
İstanbul Ticaret Borsası
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
Eski Kapanış
124.— 11L-
69-
67.50
Bugün
22.20
37.05
31.—
20.—
29.08
76.—
Tağh tohumlar ı
Ayçiçeği (ahumu .........
Keten tohumu ............
Kendir tohumu .........
Susam ...................
Yer fıstığı kabuklu
330 351
02.—
Kuru Meyvnlnr I
Fındık (kabuklu sivri)
Fındık (İç tombul 1950)...
Ceviz (kabuklu) ...........
Ceviz (İç natürel) ........
680.—
470.—
Dokuma Ham Maddeleril rirtlk (ana mal) ........-
liTtlk (Nııtürcl) ........
Yapak Trakya (Kırkım)
30.— 29.08 18.10 19,20 32.— «16.— 35.10 30.— 43.— 21.—
îfc
34.—
72.—
85.—
310.—
55.—
600.—
365.—
llnm derileri
Sığır salamura (kasap) id. Keçi tuzlu kuru kilosu ... Koyun hnvn kurusu kilosu
Açılış
• • •••
i
100 100 100 mo 100 100 100 100 100
7.84
280.—
0.80
64.03
6.60
54.12.50
73.6b.40
0.44 128
0,0) 876
9.73 M
SterlİDK ....
Dolar .......
t-T Frang) İsviçre Fr ... Belç k*r ....
İsveç Kr....-Florin
Liret
Drahmi Escoudoa .....
Altınlar
Kapuııış
Kapanış
184]
32.76
22.60
20.25
21.20
07.65
07.75
95.30
• a latikraJK» istikrazı
1934 1934 1941 1041
194) Milli
• a
%7 %7 %7 %7 %7 «54
%7
%7
Mlldalaa
Demiryolu IV .. Demiryolu V ... KH9 ıkramlyell Diğerleri
Demiryolu V! • -
Kalkınma 1 ..
Müdafaa
• •
Ikramlyell tahviller i933 Erkan) . .......
193b Ikramlyell Milli 194) 1941
1/2
Demiryolu
• •
%5
(Tf5
%5
7.84 280.— 0.80 61.03
5.60 51.12.50 73 68.40
0 44 128
0.01.876
9.73.90
%6
%e
%6 UH9 %6 I94>*
*46 1949 İstikrazı I. Slvaa-ttrzurum I
•• •• 11.-VI1...
l.^ II... IH...
1.^
II... 111... IV...
Enkl kur
Lir»__
4.80
• • • • • ••••♦■
1 ••••••
Şirket Tahvilleri
30.10
44.30
ranııık (Kiintarı=Tulinrı)
Aahmounl Kısa el varlı B7U. ... Karonk Uzun elyaflı F/U. ...
Külçe Yeti Gr.
Külçe Drcııata
Cumhuriyet ...
Reşat ........
Hamit ........
Gulden .......
tnk'lll* . ...
Fransız kok Napol^on L1J .. tsvlçrs ......
T.C. Ziraat Bankası .. ...
Anadolu D.T. Tertip A/B. •• •' '• c.
* %eo .....
•• „ MOme». Senet.
124,— UL-
22.30
63.—
Bugün
MEMLEKET ve DÜNYA BORSA ve PİYASALARI
KAMBİYO İstanbul Borsası
ESHAM VE TAHVİLÂT
Devlet Tahvilleri
YABANCI BORSALAR
New-York Borsası
İstanbul :
Ticaret Borsasında fındık fiyattan yeniden İlerleme kaydetmiştir. Bundan başka muhtelif kalitede zeytin yağlar II-zerıne de hararetli mler olmaktadır. Böyle olmakla beraber fiyatlarda bllyllk bir fark görülmemiştir. Bir iki günden beri durgun bir devre geçiren tiftik piyasanı ise tekrar canlanmıştır.
Kambiyo, Esham ve Tahvilât Borsacında hergtlnküne nispetle az muamele olmuştur. Altın piyasası yine durgundu.
Lira
“.80
31.—
33.—
30.25
41.50

06.10 06.40 06.10
96.40
96.50
96.50
95.40
21.05
20.10
20.25
20.90
20.23
21.35
20.85
21.15
21.25
34.—
20.-
21.-08.-
P8.45 100.-
100.-98.— 98.—
»w.-
98.-100.-
22.-20.30 21.-
21.8)
22.-
22.-21.45
22.-
20.90
21.20
Hububatı
Buğday yumuşak (TÜc.) Buğday Ufla ............
Arpa yemlik (dökme) ...... Mısır san (çuvalı) ......
F&sulya tombul
Fasulvn Çalı sert ......
Kuşycmi
Mercimek kırmızı kabuk. Mercimek yeşil .........
Nohut natürel ..........
Bugün Son Kapanıp
(JzOm çekirdeksiz No.9 73.— 72.—
incir A serisi No. 8.... 42.- 36.-
•' B serisi No. 108 35.- 35.-
Pamuk Akala 1 320.— 320.-
Pamuk Akala 11 195.— 190.-
Pamuk Akala 111 160.— 160 -
Pamuk yeril . . 172.5 180 -
Pamuk yağı (rafine) ... 109.— 110.-
Pamuk çekirdeği 16.— 17.-
• Pamuk Akala l(Hatay) 278.— 275.—
Pamuk Akala (Adana) e —
Pamuk Akala 11 — —
Pamuk Akala LU — —
Pamuk veril 1 ■M
Pamuk yeril LL M —
FINDIK
a) %60 randımanlı 142.— 135,-
kabuklu tembul — —
b) îç sıra kontrollü 310.— 300.—
Dün Er*kİ kur
Hilali İt T ( BtlSdlf ZZSent) aewn
Sert Kış mahsulü No. 2 262.— 260.—
Kırınızı '* ” No. 2 229.— 228.—
Pamuk Mlddllog (Librosl=Sent)
tikim 40 79 40.95
40.72 40.65
Mar’ 40.36 40.50
rirtlk (Libresi —Sent) „1,TTTft„,1,l
TckSH.li No 1 115.— 115.—
Kındık ı Libresi — Sent)
Kabuklu veril İri «■»
ort® • »b»••••••••••• ••• — —
Levanı iç ithal malı 59.— 52 —
faikstriı İri iç ithal malı 65.— 51.—
Kuru liMim (Llbresi = Sent)
Thompson çekirdeksiz seçme U D4 U 1/4
Keten tabumu (Buşcll = Dul&r) ...
M1 n noH polı • ••••••«« • •• ••••••••• •••••*• 3.65 3.85
( L11) rc s 1 — s c n t) «••••••*••«• 102.50 101.—
Levha-teneke (100 libre dolar) MO 7 30
Keten tohumu (Tonu=Slerllng) 75.— 73.— 83.— 73.— 72.- 64.50

Yer fıatığı Hindistan
Bradford Piyasası
riftlk İyi mal (Libresi—Fiyat) •• Sıra mail
Tün Anadolu
•• Trakya " ••
23 Eylül 1950
YENİ İSTANBUL
Sayfa ö
Anadolunun değişik köşeleri
Dış memleketlere bir bakış
I



kadınlar
(Eski Dersim)
en az vaki
k
Yazan : Şevki YAZMAN
â p etmiştir
Tuncelilide bir
InıİHHi yapılıyor
Makinelerle yol
Anadolunun bir çok şehirlerinden daha mamur ve güzel görünecek.
tünel.
Asırlardanberi isyan halinde yaşayan hükümet tanımıyan, elinde silâhiyle dağlara hâkim insanların yurdu Dersim bugün âsayişi en çok yerinde, cinayetin olduğu Tunceli vilâyetine

modaya uymağa başladı
Bir müddet evvel Jnvanın baş şehri Jakarta’da bir kıyafet gösterisi yapıldı. Bu defilede J avali kadınların eskiden giydikleri elbiselerle bugünün garp modasına uygun elbiseler teşhir edildi. Jakartanın yüksek sosyetesine mensup bayanlar, Parisli, Ncw-York‘lu, İstanbullu bayanların giyim tarzını tercih ederek milli ve ananevi elbiselerini bir tarafa atmışlar ve tayyörlere. Deux Pieces’lc-re büyük bir rağbet göstermişlerdir. Bilhassa şapka, eldiven, çanta, dar veya geniş kemer gibi kadın kıyafetine ayrı bir çeşni ve hususiyet veren teferruata karşı gösterdikleri alâka dikkati çekecek bir mahiyet arzetm ektedir. Resimlerde EndonezyalI kadınların eski ve yeni kıyafetlerini görüyorsunuz. Zarafet ve güzellik bakımından hangisi başta geliyor? Bunu okuyucularımızın takdirine bırakıyoruz.

Ingilizlerin bize benzemeyen ve garip gelen tarafları
Bizde otomobiller sağdan gider, onlarda soldan, biz ısı ölçüsü olarak santigradı kullanırız, onlar fahranaytı, bizde pazar, eğlence günüdür,
onlarda istirahat vesilesi
Dr. ing. Hüseyin Pekta}
ZAMAN ve teknik şüphesiz Anado-luyu da değiştiriyor. Fakat öyle köşeler var ki, otuz kırk «ene evveliyle mukayese edilince bu değişikliğe hayret etmemek kabil olmuyor. Bu noktalardan birist asırlar boyunca Asi ve vahşi kalmış eski Dersim, yeni Tuncelldir.
bizim gibi pa-talebeleri ol-
kervandakilerin pulsuz mektep ve yine buralara hâkim olan-müsaadeleriyle geçen, onlara
Bundan sonraki yol kısmı Erzincan hizalarına ve Fırat vâdislne kadar hep birer sed halinde göklere yükselmiş dağların arasından ve çok dar bir vâdlden geçer. Bu vA-dlnln İki yanındaki dik yamaçlarda bulunan ve Dersimlilerin Kom adını verdikleri taş kulübeleriyle onların önündeki tarlalarını farkedebi-lirsinlz. Ancak buraları bilen birisi tarafından ikaz edilmeniz lâzımdır. Yoksa bu evler de, tarlalar da öteki haşin tablalın içinde kaybolmuş gibidir. Değişen başlıca şey bu taş kulübelerin yollara bakan tarafındaki mazgal delikleri kapanması ve yoldan kuş uçmayan silâhların ter-kedilmesidir.
Toros silsilesi Adana şim&lLnde yüksek ve fakat dar bir şerit halinde tleriledikten sonra şarkta birdenbire dağılır, yayılır, Fırat ve Murat nehirlerinin birleştiği noktanın şimalinde ise 200 kilometrelik genişlikte muazzam, geçit vermez dağlarla dar vâdilerden. yeryer ormanlık ve ağaçlıklardan müteşekkil vahşi bir tabiat parçası halini alır. İşte burası asırlardan beridir İsyan halinde yaşayan, hükümet tanımayan, elinde »İlâhiyle dağlara hâkim İnsanların yurdu Dersimdir. İnsanları da tabiati kadar çetin olan bu eski eşkıyalar, Asiler yatağı şimdi Tür-kiyemizin asayişi en yerinde, katil ve cinayetlerin en az vâki olduğu bir köşedir. Hâlen vilâyet hapishanesinde yalnız heş mahkûm vardır. Onlar da cinayetten değil, ufak ve âdı suçlardandır.
ama.
rasız
ması ların
bae veren katırcıların hayvanlarına binmesi şarttı. Yoksa her dağ veya su başında rastladığımız yan çıplak ve fakat tam tertip silâhlı insanların bize şuradan şuraya ayak attırmasına imkân yoktu.
Kuvvetli bünyeli, tabiatı gibi bir vahşi güzelliği bugün yollarda tiştiriyor, bazı le uğraşıyor.
de gizleyen Dersimi! çalışıyor, hayvan ye-dar vâdilerde ziraat-
Değişmeyen vahşi dağ ve tabiate rağmen insanlar o kadar uysallaşmış ve mühim noktaları tutan karakolların tesiri o derece şÜmullen-miş ki, bir zamanlar Dersimliden başkasının ayak basmasına imkân olmayan Kutu Deresinin yakınlarında kurulmuş yol mühendislerinin kampında misafir kaldığım zaman kendimi BÜyükadadaki çamlıklarda geceleyenlerden farklı hissetmedim.
daha medeni vermenin yo-meşguldürler.
Stajını Amenkada geçirmiş genç Tunceli Valisi ile iki Tunceli milletvekili ise bu İnsanlara ve müreffeh bir hayat lunu araştırmakla
Munzur çayının çığlıklarını ve ziraa-te elverişli Ovacık vAdisIni anlatırken valinin şiir okuduğunu zannedersiniz. Ufak, ücra ve fakat şirin vilâyet merkezine de aynı memnuniyet ve iştiyakla bağlı bulunmaktadır.
Ası Dersimin bu kadar munis Tunceli haline gelmesinde Cumhuriyet devrinin isyan ve şakaveti ortadan kaldırmak için yaptığı tedip hareketlerinin büyük tesiri olduğuna şüphe yoktur. Düne kadar bir kısım parçalan (Yasak bölge) olarak a-yak basılamayan bu diyar eski halkının bir kısmına yeni yeni kapılarını açmaktadır. Fakat kanaatimce bu geniş ve vahşi tabiati yola getiren en büyük mucize yol ve motor olmuştur.
Tunceline Murat üzerindeki muhteşem bir asma köprü He giriyorsunuz (eskiden Muradı katırlarla beraber sokulduğumuz kötü bir kayıkla geçerdik). Evvelce de yeşil ve bağlık olan Pertek köyü şimdi büyümüş, parkı, hükümet konagiyle birlikte sevimli bir kaza olmuş. Sonra dağlar, dağlar ve virajlı yollar başlıyor. Sert yamaçlar, dik vAdiler birbirini takıp ediyor, bir müddet sonra kendinizi memur evleri ve kışladan bozma apartmanlariyle vilâyet merkezi KaJan’da buluyorsunuz.
Yeşillikli yamaçlar arasından akan Munzur çayı muhakkak dünyanın çn berrak, en pırıltılı sularından bindir. Yamacın birisine sıralanmış kötü, toprak dükkânların manzarası olmasa bu ufak ve şirin kasabacık
da çok zengin olması muhte-bu memleket köşesi şimdi tam yol faaliyeti içindedir. Kazala-merkeze ve birbirlerine bağlan-
Bilhassa maden, servet bakımından mel bir rın
ması iş! büyük bir gayretle başarılmaya çalışılırken lakende runu Erzu-ruına bağlayan Devlet Şosesinin buradan geçen kısımları da genişletiliyor, keskin kavisleri ortadan kaldırılıyor. Köprü ve menfezleri inşa o-lunuyor. Hattâ kışın karların kü-renmesl İçin makineler hazırlanıyor. Ben daha şimdiden bu yol üzerinde Trabzondan Malatyaya, Erzincan-dan îskenderuna giden ağır yüklü kamyonlara rastladım. Bu münakale ve yolların ııe çeşit iktisadi ve içtima! değişiklikler yapacağını izaha lüzum yoktur. Bugün sükûna kavuşmuş Tuncellnln yarın bu yollar ve yeni imkânlar sayesinde mamur ve müreffeh bir yurt parçası haline geçeceğine şüphe etmiyoruz.
j|tedenberi Ingilizlerin garip İnsan* V 1ar olduğu söylenip durmaktadır ki, bu ifadede biraz hakikat payı bulunduğuna şüphe yoktur. Bu mülâhaza ile, Ingilizlerin bizden farklı olan taraflarını burada belirtmek ve hulâsa etmekle bir çok meraklıları tatmin edeceğimizi zannediyoruz.
Ingilizlerin bizden ve bir çok milletlerden farklı olan taraflarının en göze batanı, seyrüseferde nAkil vasıtalarının, diğer memleketlerdeki geleneğin aksine olarak yolun sol tarafından gitmesidir. Bu sebeptendir ki. lngilteredekl nakil vasıtalarında direksiyon solda değil »ağ taraftadır. Yolun sağ tarafından gitmeye alışık olan tizler, İngilterede kil vasıtasına bindiğimiz afallar ve her an bir kaza mış gibi korku geçiririz.
Ingilizlerin ölçüleri de le bütütn dünyada tatbik re sisteminden farklıdır hafi Ingilizlerin kendi
her bakımdan metre sistemine üstün bulmalarıdır. Metre-Kilo ölçülerinde Aşar! sistem kullanıldığından meselâ 10 santimetrenin kaç milimetre veya desimetre olduğunu derhal söylemek kotardığı varken, Ingiliz ölçülerinde bir kadem on tki hiç ve üç kadem bir yardadır. Binaenaleyh. onların hesaplarını bizim kadar kolaylıkla yapmalarına İhtimal verilemez. Öyle olduğu halde Ingilizlerin kendi sistemleri kendilerine hakikaten daha kolay gelmekte ve metre sisteminde yapılabilecek küçük bir virgül hatasının bazı hesaplarda mühim bir yekûn tutacağı ve neticeyi altüst
bir mahzur olarak ileri dir.
ingilterede ısı ölçüsü tigrad yerine fahrAnaid
temi kullanılmaktadır. Bu göre su 212 derecede kaynar ve 32 derecede donar. Halbuki dünyanın hemen her tarafında kullanılan san-tlgrad derecelerinde yukanki rakamlar sırasiyle 100 ve 0 He temsil edilmektedir.
lngilteredekl demiryollarında ikinci mevki diye bir mevki yoktur. Buna mukabil birinci mevkiden sonraki sınıf, üçüncü mevki diye tsim-lendirilmekte ve halkın büyük bir ekseriyeti bu sınıfta seyahat etmektedir. Bunun sebebi araştırılırsa, vaktiyle İngiliz trenlerinde mevkiin de mevcut olduğu,
sonradan —pek fazla rağbet görmediği için olacak— bu sınıfın ilga edilmiş olduğu anlaşılır, İkinci mevkilerin kaldırılmasından sonra üçüncü mevkilerin otomatik olarak ikinci mevki telâkki edilmesi lâzınıgelir-ken tngilizler, —konşervatif duygularının tesiriyle— bu ismi değiştirmeye lüzum görmemişler ve eski ismi kullanmakta devam cdcgclmiş-lerdlr.
İkinci Dünya Harbi esnasında da buna benzer bir hâdise olmuştur. Rusya, müttefikleri sıkıştırarak Av-rupada bir ikinci cephenin bir an evvel açılmasını İstediği sıralarda İtalyada açılan cephe İkinci cephe olarak İsimlendirilmemiş ve bu İsmi kullanmak için Fransız sahillerine yapılan büyük taarruza intizar edilmiştir. Bu iki misalde üçün ikiden evvel geldiğini görüyoruz ki, bu gi-
bir na-zaman olacak -
umumiyet-edllen met-ve İşin tu-siste mİ erini
edeceği İhtimali sürülmekte-
olarak aan-derec.e sls-sisteme
ikinci fakat
Takriben kırk «ene evvel ve Elâ-nğdaki Asker! Rüştiyeyi bitirerek Erzincan İdadisine katır sırtında ve Uç günde geçtiğini bu diyarla, şimdi Uç saatte ve otomobil içinde bir u-cundan Ötekine ulaştığım bu yurt parçasını mukayese etmek hakikaten akıllara durgunluk verecek bir şeydir.
Yazan :
e



Gralıanı Greene
Vaki A kırk sene evvel de buralardan kuş uçar, kervan geçerdi
• !
Yeni yapılım bir köprü
u._
* •
e t A
AŞK MELİKESİ
YVONHE de CSRLO
Tamamiyle renkli

— Polis memurları daha ciddi bir meseleden de bahsettiler.
Takma saçlı adam İhtiyatlı bir eda İle;
— Bıı adamların aklına baran abuk sabuk şeyler gelir.
— Yanıldıklarını ispat edinceye kadar burada kalmak niyetindeyim.
Kurt/., Ani bir hareketle yüzünü çevirdi ve perukası başında oynadı.
— Ney® yarar T dedi. Harry’yi dlrlltemeylz kl.„
— O polis Anılrlrıl Vlyanadan attıracağım.
— Nasıl başarabileceğinizi pek kestiremiyorum.
— Araştırmalara Lime’ln öldüğü dakikadan İtibaren başlamak niyetindeyim. Siz vardınız, sonra Conler dediğiniz adam vardı, bir de Jlplıı şoförü. Adreslerini verebilir misiniz.?
— Şoförün adresini bilmiyorum.
— Komiserlikten öğrenirim. Ha bir do o genç kız var. Harry’nln dostu...
Kıırtz:
— Kızı çok Üzeceksiniz, dedi.
— İslediği kadar üzülsün. Ben Harry İle meşgulüm.
— Polisin neden şüphe ettiğini biliyor musunuz?
— Hayır, Çok çabuk hiddet gösterdim. Kendime hâkim olamadım.
Kıırtz yumuşak bir sesle sordu:
— Harry'nln şerefine dokunacak bir İşi meydana çıknra-blleceğiııi/i düşünmediniz mi?
— Bunu da göze aldırıyorum. .
— Hem para İster, hem vakit.
— Vaktim var. Paraya gelince, bana ödünç para teklif edeıı siz tfeğU misiniz?
— Zengin değilini. Sizinle nlâkndar olacağımı, tngiltere-ye dönmek üzere uçağa binmenizi sağlayacağımı Harn’y* vadettlııı.
— Parayı düşünme pek. Uçağı dş... Fakat iki yüz şlllnge karşı beş Ingiliz lirasına bahse girerim kİ Harry’nln ölümünde şüpheli bir nokta vur,
Bıııııı uluorta söylemişti. Meselede şüpheli bir taraf bulunduğuna Irmıırııakla beraber cinayet sözünü Heri »üremiyordu. Kurtz, kahve fincanını ağzına götürmek üzere İdi. Martin* ona dikkatle baktı, izlıar ettiği kanaat karşısındakini herhalde sarsmaıuışlı. Kıırtz, gayet saldn hlr hareketle kahvesini ıı/ıın uzıııı İçtikten sonra fincanı ıııasaııııı üstüne koyup:
— “Şüpheir’deıı maksadınız nedir? dedi.
— Elinde hlr olü bulundurmak zııbitanın Işlııe geliyordu zahir, fakat sahici kaçakçıların da işlııe gelmez mİ?
U ç I X ( U A D A M
Martlrı*, konuştuktan sonra, gelişi güzel attığı sözlerin Kurtr/ıta tesirsiz kalmadıklarını anindi. Kurtz’u tuş gibi hareketsiz kılım şey sadece İhtiyat ve soğukkanlılıktı. Bir suçlu ellniıı mutlaka titremesi şart değildir. Bir bardağın heyecan neticesinde yere düşmesine yalnız romanlarda rastln-nır. Heyecan, kendini hazan hesaplı bir hareketle daha İyi belli eder. Kurt/., hiç bir şey söylenmemiş gibi kahvesini rahatça bitirdi ve son yudumu da İçtikten sonra:
— Herhalde size başarı dllcrlın, dedi. Fakat neyi meydana çıkarabileceğinizi pek kestiremiyorum da... Yardıma İhtiyacınız olursa baıııı bildirin.
— Conler’lıı adresi lâzım.
— Yazayım. İşte. Amerikan bölgesindedir,
— Ya »İzin adresiniz T
— Altına yıv/dıın. Rus bölgesinde. Ayağa kalktı ve yüzünde Vlyanalılara mahsus İtinalı bir gülümseme belirtil.
— Bana neticeyi bildirin, dedi. Hele yardım İsterseniz... Fakat hana kalırsa, giriştiğiniz İş akıl kârı değil...
Ve kitabı masanın üstünden alırken İlâve etti;
— Sizinle tanıştığımdan dolayı iftihar ediyorum. Okuyu-
cuların ıılâkusıııı uyandırmak sanatında üstatsınız!
e
Istırap, genç kızı Llnıe'ln arkadaşına yaklaştırmıştı
Yazan
s.2*-,
Z.—
k;.-

bi
mey-
oldu-tatil
mantıksız telâkki edebileceğimiz umunıl nüktelere dünyanın diğer ülkelerinde raotlıyamıyacağunız dandadtr.
Dünyanın diğer taraflarında ğu gibi, Ingilterede de pazar
günüdür. O gün bütün resmî ve gay-rıresml müesseseler tatil yapmaktadır. Fakat bu tatil bizim memleketimizdeki pazar tatillerinden büsbütün farklıdır. Zira pazar günleri sadece ibadet yerleri acık olup bütün eğlence yerleri, sinema, tiyatro, spor sahaları, hattâ lokantalar hep kapatılmakta ve bütün bu yerlerde çalışan personel de. diğerleri gibi, istirahat etmektedir. Bu nevi pazar tatiline alışık olmıyanlar, pazar gün^ leri evlerinde ne yapacaklarını şaşırırlar. Pazar günleri lngilterede sigara alabilmek için bile “Pup„ tesmiye edilen İçki içılebilen yerlerin açılmalarını beklemekten başka bir çare yoktur. “İstirahat zamanında tam istirahat ve iş zamanında tam İŞ., prensipınl esas tutan îngllizler için pazar günü tamamen bir istirahat günüdür.
îngüteredf günlük gazeteler pazar günleri neşriyat yapmazlar, buna mukabil sadece pazar günleri intişar eden ve günlük gazete yerini tutan pazar gazeteleri vardır. Pazar günlen halkın ekseriyeti evlerinde istirahat ettikleri İçin pazar gazetelerinde bulmacalar, eğlence sayfala-n. ve müsabaka konulan mühim bir yer tutmaktadır. Bunlardan sekiz milyon tirajı bulunan bir tanesi okuyucularına müsabaka mukabili her hafta on binlerce Türk lirası tutarında ikramiye vermektedir. Bizim gazetelerimizde artık Adet olan kura usulü yerine İngiliz Pazar Gazetelerinde müsabaka ve bulmaca usullerinin daha fazla revaçta olduğunu bu arada zikretmek isteriz.
İngilterede, İstanbuldaktni andıran gece hayatı Londradan gayri hiç bir yerde yoktur. Sinemalarda suareler en geç saat 22.30 da ve şehrin merkezinden etrafa doğru giden o-
bir sistem
yerlerde Yukarıda
dü-
her adı
tobüs ve tramvay servisleri aynı saatte nihayete ererler. Ertesi gün çalışmak ihtiyacında olan insanlar için bundan daha iyi şünülemez.
İngilterede umum! zaman içki içilernez.
geçen “Pup„ 1ar günün muayyen saatlerinde açık bulundurulup müşterilerine içki verebilmektedir. Pup-lann açılma saatleri, ekseriya öğleleri saat 12 den 14 e kadar ve akşamları da saat 19 dan 22.30 a kadardır. Bu gibi yerlerin daha uzun müddet açık bulundurmalarına belediye hükümleri mâni olduğundan, kapanma saati yaklaşınca “Pup„ sahibi, “Benim arzum değil, fakat kanunun emri,, diyerek müşterilerini ikaz ve kapanma zamanının geldiğini Hân eder.
GörülUyor kİ. tngilizlerln hakikaten bizden farklı ve bizim tuhaf telâkki edebileceğimiz tarafları vardır. Fakat, pazar tatilleri ve alkollü içki içılebilen yerlerin muayyen saatlerde kapatılması gibi usuller, tuhaf olmaktan ziyade bizim ibret ve örnek alabileceğimiz bir mâna taşımaktadır.
Çalışmak ihtiyacında olan herkesin gecenin geç vakitlerine kadar gerek sinema ve tiyatro gibi eğlence yerlerinde ve gerekse alkollü içki İçilebilen yerlerde bulunması, muhakkak kİ, onların ertesi günkü mesailerini tam mânasiyle yapmalarına engel olmaktadır. Eğlencemizden çok, şahsi işlerimizi ve milli kalkınmamızı düşünmemiz gereken bu günlerde Istanbııldakl gece hayatının, beledlyemizce muayyen saatlere bağlanmasını ve bilhassa alkollü içki içme saatlerinin tahdidini YeşilAy mÜ-esslsl olan Sayın Valimizden istemekte hatâ olmasa gerektir.
Çeviren :
Re^t Nuri DARAGO
Bir rllyla takma saçını sıvazlarken öteki eliyle de dudaklarındaki gülümsemeyi sildi.
— A —
Martin», JnueplıMadt Tiyatrosunun içindeki oyuncular kapısı yanında bir iskemleye oturmuştu. Öğleden sonraki o-yıın biter bitmez karlının üzerine “Harry’nin bir dostu,, kelimelerini yazıp Anna Schrnldt’e göndermişti. Dnntc-IAlı perdelerle örtülü bir sıra pencereden ışıklar birer birer sönmekte, oyuncular da akşam temsiline kadar midelerini bastıracak olan şekersiz, kahve İle tere yağsız ekmeğin kendilerini beklediği evlerine dönmeğe hazırlanıyorlardı. Burası, bir film dekoru olmak üzere bir stüdyoda kurulmuş sokaklara benziyordu. Hnva ı>ek soğuktu, Martin» yerinden kulkıp ufacık pencerelerin altııula l»ir aşağı bir yukarı gezinmeğe başladı.
Sakindi; ralmtça düşünmeğe vakit bulmuştu. Oyuncu kadınlardan biri sofaya çıktığı vakit oııa bakmıyordu bile. Artık hıı Adetten vazgeçmişti. Kendi kendine: “Kurtz’uıı lıakkı var, dedi, hepsinin hakkı var. Roman kahramanı olmak istl-yen bir budala gibi hareket ediyorum. Amin Schldt’e haş-safclığı dileyip kaçacnğım, çantamı hazırlayıp Fakat bunu bana anlatırken söylediğine Crabbln meselesini haliyle unutmuş imiş.
Birdenbire tejıeslnde bir ses işitti:
— B. Martin»)
Başı hizasından biraz daha yukıırıdaki rlniıı perdesi aralığından görünen çehreye çehre ıl«ull»ii” «binişti Temi/ V® «lif bir
saçları slyalı, gözleri aydınlığın İçinde kahverengine çalıyordu. Geniş bir alnı. cezbe!ineğe > elteıımlyeıı büyücek bir ağzı vardı. Bir saçın linklisiyle, bir ellıı teımısiyle hayatın seyrini değiştiren çılgınlıklardan birine düşmek tehlikesi yoktu,,.
Kadın:
— Yukarı buyurun, dedi. Sağda ikinci kapı.
Martin* hana şunu söyledi:
“— Razı insanlar \fir kİ onları hemen dostluğa kabul ederiz. Bizi hiçbir tehlikeye düşürmlyeoekleri içiıı yanlarında rahatlık duvarız. Aıına o İnsanlardandı.0 Sözlerini geçmiş cirmin İle ifade etmesinde maksat olup olmadığını anlanamadım.
Tiyatro sıınatkârları hıcahırının aksine olarak, Martinsin girdiği oda hemen hemen boş gibi idi. Elbiselerle tıklım (ıklım dolu dolaplar, her tarafa atılmış krema kutuları ve boyu tüpleri yoktu. Odıulnkl tok koltuğun üzerine, İkinci perdede gordiıgü bir yüıı kazak atılmıştı. Boyular ve kremler bir teneke kutu İçinde idi. Bir gaz ocağında laman su hafif bir ses çıkarıyordu.
gideceğim,0 göre n hırsıda B.
l>cncerelerden bl-İ>flkt|. “Gürol bir kadın »Imaaı idi;
(Dcvmııı var)
hale gel »Mürekkep kelime*; Bir sosyoloji terimi, 4 — Uııın kulaklının ayrılmaz clteUî cerh Aletlerinden. 5 — Binanın kısımlarından (çoğul), — Baştaki harf okunma ğa gitmeklik, S — Siyah beygir Bir renk; Tersi hal ve hatır sor-mağa gelmeklik. 8 — Styar beygir yavrusu (İki kelime); Bir harfin okunuşu. P — Tersi ynlunlnnınıs-dan; savaş esnasında Ölen o mertebeye yükselir. 10 — Onaran (iki kelime).
Yl KAHDAN AŞAĞI:
1 — Bir yeri alil (iki kelime). 2 — Talep et; Bir pamıık cinai. 3 — Alâ emtia (iki kelline»; Kendine bendetmekllk. I — Nûranl çevre: Tersi etrafını kurulma, ft — Linetle. »I — Ceıni edatı; Titreme. T — Bir gıda maddesi; Siyah el (iki kelime), 8 — Bir maden; Bir harfin okunuşu. P — Har.ır; Cerahat. 10 — Kendini lmsta gibi göster (mürekkep iudiıno».
IX NKV Ht I.MAC \XIN SOLDAN SAĞA;
1 — Hararet; Bl. 2 — tll. 3 — TAmır; Dara. 4 Her an. 5 — Maluıravı
Dil. 7 — Makas ara; Taına. 9 — Sal; Sofine 10 — Adapazarı.
Yl K \I(D \N %ŞAĞ1;
1 — Hitam et; Sn 2 — ÂrafAt. Tnd. 3 — Ramak; Mala. 4 — Atik adam 5 — A^nklr. 6 — Ef; Hala; Ez 7 — Cedit.: Saha 8 — Tarı: Rida. 9 — Bira; Nar. 10 — ÎUnl-have.
HALLİ
İrııt; FU — Afakî 6 — Et;
AŞK MELİKESİ
YVONNE de CARIO
Tamamiyle renkli
Boşanmak hiçbir
şeyi halletmez
Kocasını seven bir kadın, ona yardım etmek için elinden geleni yapmalıdır. Her fırsatta sarılacağına, yahut kocasının huylarından edeceğine, bunların sebebini araştırmalı ve yardım ederek, onun yalnız başına çok
yürüyeceği yolu kolay aşılır hale getirmelidir
Teksasta yedi sahneli bir tiyatro
Bu amatör talebe tiyatrosu, Broadway’in şöhretli müesseselerinden fazla rağbet görüyor
var! Pek ter-hafta...” diye
ondan önceki
D ÜTÜN komşular. Dorothy VVilli-ams ve kocası Paul'un dedikodusunu yapıyordu.
Kadının arkadaşları “Adamın öyle bir huyu var ki hiç çekilmez, niçin ayrılmıyor acaba” diye soruşturuyorlar; bazı kimseler de erkeğin fikrini anlamak istiyor, “O kadının değişmesine imkân mı tipsiz şey. hele geçen konuşuyorlardı.
Paul, geçen hafta,
ve daha önceki haftalarda neler ol- I duğunu pekâlâ biliyordu. Bunlar başka bir erkek için doğruca Reno -ya yahut boşanma dâvalarının kolay halledildiği başka bir eyalete gitmeğe sebep olacak şeylerdi.
öte yandan Dorothy de kocasının kusurlarını görmüyor değildi. Bir toplu iğnenin düşmesini mesele yapacağını biliyordu; buna rağmen o da eşyalarını toplamağa niyetlenmiyordu.
Bir gün gayet sofiyane "Boşanma hakkındaki şu yeni cereyanlardan da hiçbir şey anlamıyorum’’ diye düşüncesini açıkladı. Niçin bunca kadın ve erkek bu işi tasvip ediyor? Düşüncesizlik yahut bencillik eden çocuklarını terketmeği aklilarına getirmiyorlar, bilâkis böyle çocuklara bu türlü huyların, ilerde onları bedbaht etmekten başka şeye yara» mıyacağını öğretmek için ellerinden geleni yapıyorlar" diyordu.
Kocası da kendi fikrini şöyle anlatıyordu: "Niçin bir karı koca biri-bine, çocuklarına yaptıkları muameleyi yapmıyor? Meselâ biz! Ben Dorothy’nin tertipsiz bir ev kadını olduğunu biliyorum, evliliğimizin ilk üç dört yılı bu yüzden o kadar kavga etmiştik ki ayrılalım bitsin, diye düşünmüştüm. İki yaşındaki oğlumda da aynı huyların geliştiğini görmeseydim ayrılacaktım, fakat baktım Tommy’ye karşı büsbütün başka tavır takmıyorum. Onu bırakıp gitmek, aklımın kıyısından bile geçmiyor da oğlumun bu huylarını nasıl düzeltebilirim, diye düşünüyorum. O sırada henüz oğlum için bir çare bulamamışken, annesi aklıma geldi. Karımın huylarını değiştirmek için ne yapabilirdim? Tertipsizliğinin işlerini ağırlaştırdığını, zihnini alt üst ettiğini, kendisini perişan ettiğini görüyorum. Ben de çok rahatsız o-luyordum, o benden beter hııııalanı- | yordu. Tonımy’yi seviyorum; onun huylarını değiştirmeğe çalışmamın sebebi bu idi, fakat Dorothy’yi ondan daha çok seviyordum, binaenaleyh onun İçin de aynı şekilde düşünmeliydim."
Kocasını seven bir kadın da ona yardım etmek için elinden geleni yapmalıdır. Her fırsatta kapıya sarılacağına yahut kocasının huylarından şikâyetçi olacağına, bunların sebebini araştırıp, kocasına yardım ederek onun yalnız başına çok zahmetle yürüyeceği yolu kolay aşılabilir hale getirmelidir. Huysuz nlr koca ile uğraşmak, bir kadını şüphesiz üzer, fakat kadın o sırada korasının da üzüldüğünü aklından çıkarmamalıdır. Bu çeşit insanlar yardım edilmek isterler. Acaba bu şekilde düşünmenin bir faydası olur mu ? Kadın veya erkek, kendisini tabiatın insafsız davranarak haksızlığa uğrattığı taş yürekli, huysuz yaradılışlı büyük bir "Haşarı çocuk" f a rzetmiy orsa ol ur.
Birçok evliler hayat yolunun herhangi bir noktasında kâfi derecede aydınlatılmamış, kendilerine başka-lariyle nasıl muaşeret tesis edecekleri öğretilmemlştir. Kadın yahut erkek, sinirlerine hâkim olmak, feragati nefis sahibi olmak, başkalarının fikirlerine saygı göstermek düşüncelerinden nasibini almamış İse, tabiatiyle ne böyle bir kadın koca-siyle, ne de böyle bir erkek karisiyle geçinemez.
Boşanma dâvalarının en acıklı tarafı da bıı işin bir şey halletmiş olmamasıdır, bilakis ve bedbuht olan iki ıstıraba sürükler.
Dorothy Willlams.
ediyor: "Paul ile benim uzun bir mü
zaten üzüntülü insanı büsbütün
bunu şöyle İzah
kapıya şikâyet kocasına zahmetle
nakaşadan sonra ayrıldığımızı ve benim babamın evine gittiğimi far-zedellm, bu bir şeye yarayacak mı? Hayır, çünkü onlar da benim tertipsizliğime katlanannyacaklar. Bir iş sahibi olmak İstesem, beraber çalışacağım hangi arkadaşım benim intizamsızlığıma boyun eğecek? Bir iş bulmak benim için belki pek güç olmıyacak. çünkü bir işe girebilecek şekilde yetiştirildim, fakat asıl mesele bu işi devam ettirebilmekte. Hangi İŞ adamı dosyalarını alt üst etmeme razı olacak ? Kocamın huysuzluklarına tahammül etmeyip onu terketmem bana bir şey temin etmiş olmıyacak. Paul, huysuzluğu ile bir cezayı haketmiş olabilir, ben de onu terketmekle cezasını vermiş olabilirim. fakat böylece daha ziyade kendi kendimi cezalandırmış olurum, çünkü her nasılsa itiyatlarımı düzeltmem şart olacak. Kocası kendisine yardım etmek isteğinde olan bir kadın, bu şartlan şüphe yok kİ, daha kolay yerine getirecektir. Paul bu heveste bir kocadır ve bilir ki kendisini birçok arkadaşlarından e-den ve ona birçok paraya mal olan huylarını düzeltmek için karısı, ca-nü gönülden yardımcı olacaktır. Bu huylan, onu karısından etmiyecek-tir. çünkü karısı onun halinden anlamaktadır ve huysuzluklarını düzeltmek İçin kocası ile birlikte çalışmaktadır. Bu tarzda hareketleri onlara, evliliklerini yıkmayı değil, devam ettirmeği öğretmiş olacaktır.
Çeviren : Meliha B. Baharlı
İpnotizma ile doğum
Viy analı bir doktor, hiç sancısız doğum yaptırıyor
Bugüne kadar doğumu kolaylaştırmak mevzuu üzerindeki tetkik ve tecrübeler hararetle devam edegelmiştir. Kloroformla bayıltma yahut hamilelik esnasında muayyen jimnastik hareketleriyle adaleleri doğuma hazırlamak gibi usullerle memnuniyet verici neticeler elde edilmiştir. Fakat hâlâ tam bir sancısız doğum sistemi bulunmuş sayılamaz. Geçenlerde Viyanalı Dr. Gebhard Grei-liııg, 100 yıldan beri üzerinde durulan ipnotizma ile doğum tecrübelerinde gayet iyi neticeye varmıştır. Dr. Greiling, epey zamandan beri sinir hastalıklarını ipnotizma ile tedavi usulünü tatbik etmekteydi. Şimdi bu usulleri, doğuma tatbik etmeğe başlamıştır.
Doktorun usulü oldukça basit sayılır. Doğumunu üzerine aldığı hastaları birkaç hafta evvelinden müşahede altında bulundurmak, doktorun en birinci şartıdır. Bu zaman zarfında, hastaya şu emir telkin edilir: “Doktor gözlerinizi eliyle kapatınca, derin bir uykuya dalacaksınız!” Bu emre itaat etmek elzemdir, zira doğumun İlk anında gelen ağrılar, eğer uyku derin olmazsa, ipnotizmayı tesirsiz bırakabilir. Doğum ağrı lan ile müstakbel anne, sancıdan kıvranmağa başlayınca. doktor, eliyle kadının gözlerini kapatır; sanki tılsım yapmış gibi o dakikada sancılar diner. Hakikatte sancılar devam etmektedir, fakat ipnotizma uykusunda hiçbir ağrının şuura tesiri yoktur. Hasta, uykusu arasında gelen sancıların tesiriyle inler, elleri takalJus eder, fakat hiçbir zaman daldığı derin uykudan uyanmaz ve ağrıların farkında olmaz. Uyandığı vakit yalnız vücudundaki hafif tazyiki hatırlıyabilecektir. Böylelikle doğum kendiliğinden, daha sert ve daha az enerji sarfı ile olur. İpnotizmanın tesiri altında doğum yollarındaki adaleler gayet gevşektir ve en ufak bir ağrı şuura aksetmez, işte bir mucize gibi görünen sancısız doğum, tabi! seyrine müdahele edilmeden meydana gelir.
Doktor, doğum esnasında hastanın üzerindeki kontrolünü kaybetmemek İçLn arada bir uykusundan uyandırır. Fakat hastaya daha evvelden, doktor kendisine bir kalemle İşaret verir vermez tekrar hemen uykuya dalması sıkıca tembih edilmiştir.
Annenin uykudan uyanır uyanmaz ilk reaksiyonu, muhabbet ve sevinçle yavrusunu kucak» uıpiHOBöBq buij^bu nunaruABÂ anopıres jjq *fnXqq nqnp 'ouua aıuos uapuuı^op zisioubs uncunu
İpnotizma
Ur doğumdan muhtelif safhalar
j
Broadvvay’den 3.500 kilometre u-zakta, sahra, petrol kuyuları ve pamuk tarlaları arasında kurulmuş o-lan Texas şehrinin mühim bir hususiyeti vardır: Baylor Üniversitesinin yedi sahneli tiyatrosu.
Amerikan üniversitelerinin en eskilerinden biri olan Baylor, öğrencilerine sigara, içki ve dansı yasak ettiği halde onları tiyatrosu ile kendine cezboder ve başka bir eğlence aramalarına böylece mâni olur. A-nıerikamn çeşitli eyaletlerinden, M. Paul Barker’ln derslerine devam etmek için Baylor’a yazılanlar vardır. M. Paul Barker. bütün dünyayı dolaşarak tiyatro sanatının çeşitli şekillerini tetkik etmiş Rusya. Çin ve Japonyadaki aktörlerin tiyatro hak-kındakl düşüncelerini öğrenmiş ve memleketine döndüğü zaman seyahatlerinden İlham alarak, koltukları mütaharrlk yedi sahneli bir tiyatronun inşasına başlamıştır. Bu orijinal tiyatronun şik dekora jediler ile den tutun sında olan
hem eserlere kadar her türlü tiyat-
*■ 1
ro hareketini canlandırmak mümkündür.
sahnelerlnde çeşitli değl-ihtlyaç gösteren eski tra-Shakespeare’ln eserlerin -da, sahnesi parterin orta.
Çin tiyatrolarından mül-
Tiyatronun ışık tertibatı, salonun ortasından doğru aşağıya sarkıtılan ve içinde projektörler bulunan bir balkondan idare edilir, dış tezyinatı Romeo ve korunu tamamlayacak mıştır. Shakespeare’ln
llette bu balkondan konuşur. Salonun yegâne dekoratif teferruatı da gene bu balkondur.
Bu balkonun Jullette’in de-şekllde yapıl-plyeslnde Ju-
Baylor Üniversitesinde kendi kendini yetiştirmekte olan öğrencl-ak-törler, plastik bir hassasiyet, dana ve rltm gibi hususlara çok ehemmiyet vermekle kalmayıp aynı zamanda resimle de meşgul olmaktadırlar. Kelimeleri muntazam telaffuz edemeyen bir öğrenci, şan kurslarına devam eder. Paul Barker, öğrencilerini kendine has bir serbesti içinde yetiştirir, öyle kİ her öğrenci şahsiyetini belli etmekten çekinmez. Paul Barker yılmadan, usanmadan, öğrencilerini eski tiyatrodan modern, din! Çin pantomimalanndan Plotin’ln maskaralıklarına, İngiliz tiyatrosunun îsanın hayatına dair olan "Mi-racle play” lerinden, Romeo Juliettc'-e, Kıral Lear ve Macbeth’e götürül ve onları durmadan değişik şahsiyetlere sokar. Oynanılan eserlerin çokluğu ve değişikliği Baylor' da öğrencinin tiyatroya gittiği kadar sinemaya da gitmesini temin eder' Programlar ortalama olarak on günde bir değişir. Baylor’un öğrencilerinin faaliyetine muvazi olarak Texas’-ın bu havadisinde Paul Barker sayesinde umumî bir kültür gelişmesi göze çarpar. Bir doktorun karısı, bir avukat, yaşlı bir işçi, bir garson veya bir fransızca öğretmeni çekinmeksizin sahneye çıkar veya rejisörlük yapar.
Paul Barker, tiyatrosunu, ihtiyaca göre birçok şubelere ayırmıştır. Ay-


televizyon ve tecrübî sinema
rica
stüdyosu ile radyofonik tiyatro seansları da vardır.
Amerikanın ilk kolonilerinde olduğu gibi tiyatro seanslarına kilise seremonileri de ilâve edilmektedir. Hattâ bazan provalarda papaz öğrenciler tarafından yazılmış piyesler dahi oynanmaktadır.
Bu tiyatro denemelerinde çocuklar da unutulmuyor. Her gün saat 1 de çocuklar için husus! sinema se-
TARİH
«
MUHTELİF şirketler ve tarafından yayınlanan
MUHTELİF şirketler ve tabiler ■*’ tarafından yayınlanan okul kitaplarının vitrinlerde renk renk ve boy boy sıralandıkları şu günlerde, kültür hayatımız hakkında en kötümser olan kimselerin bile yüzü az çok gülmeye başladı. Edebî tenkide hasrettiğimiz bu sütunda, son zamanlarda arka arkaya okul kitaplarından bahsedişimiz, büyük bir emek mahsulü olduklarına İnandığımız bu eserleri okuyucularımıza ve meslekdaşlarımıza tanıtmak arzusundan ileri geliyor. Bunun için, belki daha bir müddet, tize gönderilen okul kitaplarından burada bahsetmeyi kendimiz İçin bir vazife biliyoruz. Bugün okuyucularımıza tanıtacağımız eser, İstanbul Çapa Erkek Lisesi öğretmenlerinden Emin Oktay’ın ortaokulların birinci, ikinci ve üçüncü sınıflan İçin yalnız olarak, lise birinci sınıf için ise yine aynı lisede öğretmen olan Niyazi Akşit'le birlikte yazdıklan Tarih (1) kitaplarıdır:
Bu kitapların başlıca özelliklerinden biri, geçen yazımızda bahsettiğimiz Haydar Edlskun’la Baha Dür-der’in yazdıkları örnek Dilbilgisi ve Edebi Örnekler gibi aktif ınetodla


yapılmaktadır. Bazan. bu çökendi yazdıkları piyesleri de
anaları cuklar oynarlar ve tiyatro tarihi kurslarına devam ederler.
Görüldüğü gibi Texas, Amerikan tiyatro hareketlerinde oldukça mühim bir yer işgal etmeğe başlamıştır. öyle kİ Waco‘dakl Baylor Tiyatrosu Broadvvay’ln şöhret salmış tiyatrolarından daha fazla rağbet görmektedir.
Çeviren: Srlvn Sezer
Yazan : Cevdet PERÎN
yazılmış ve çalışma plânlarının İstanbul Eğitim Enstitüsünce uygulanmış olmasıdır. Yani gaye, mümkün olduğu kadar, öğrenciyi kendi kendine çalışmaya, araştırmaya sev-ketmektlr.
Bu tarih kitabında bu usulün mu-vaffak olabilmesi için, kanaatimizce, öğrenciye tarih zevkini vermek şarttır. İnsan sevdiği şeyi arar. Şu halde, bu sahada yazan ve Öğreten arkadaşların bu psikolojik tarafı İhmal etmemeleri lâzımdır.
öyle zannediyoruz ki, Emin Oktay’la Niyazi Akşit’in en kuvvetli tarafları da bu hususu anlamış ve eserlerini ona göre tertiplemiş olmalarıdır: Tarihle ve tarihin ana mev-zulariyle İlk defa karşılaşan Türk çocuğu, bu kitaplarda, gayesiz bir yolcu gibi âvâre âvâre dolaşmıya-cak, şuurlu bir vatandaş gibi, temkinli adımlarla, bilerek ve her şeyi yerinde ve sırasında öğrenerek iler-liyecektir.
Tarihin müspet bir ilim şubesi olduğunu unutmamak lâzımdır. Onun edebiyatla olan yegâne alâkası üslûptur. Büyük tarihçiler. aynı zamanda gllzel yazan muharrirlerdir Bu bakımdan da, Emin Oktay’la Niyazi Akşit’in okuyucuyu sıkmayan, ferah ve oldukça berrak bir üslûp sayesinde muvaffak olduklarını söyleyebiliriz.
Emin Oktay ve Niyazi Akşit’in. eserlerini tarih mefhumunun çerçevesi İçinde yazdıkları anlaşılıyor. Zira, tarihin çerçevesini bazan genişleterek, onu bir medeniyet tarihi haline getirmek, ve dolayısiyle, teine sanat ve edebiyat tarihlerini, daha bir çok şeyleri de doldurmak mümkündür. Gerçi bunların da lüzumsuz şeyler olduğu İddia edilemez. Fakat, sırası gelmeden, ortaokul öğrencisine sanat tarihi öğretmeye kalkışmak da her halde faydadan çok zarar veren duran dört
aştırırken, doğrusu en ğumuz şey bu lüzumsuz, daha doğrusu vakitsiz bilgilerdi. Fakat bir göz gezdirdikten sonra bu endişemiz de kayboldu. Gerçi ilk bakışta, kitapların biraz kalınca oluşu insanı aldatıyor. Fakat, Fransada ve Ingiltere-de okutulmakta olan en son tarih kitaplariyle mukayese edilince, bizim tarih kitaplarımızın sayfa adedinin onlarınkilerin yarısından belki biraz fazla olduğu görülür.
bir usuldür, ciltlik Tarih
önümüzde kitabını ka-çok korktu-
Emin Oktay’ın, Niyazi Akşit’in kaydedilmeye değer bir hususiyetleri de, tarihi hâdiselerin neticelerini de. yani muhtelif sahalardaki tesirlerim de, gayet özlü bir tarzda. kısaca belirtmiş olmalarıdır. Bu nokta çok mühimdir: Çünkü, tarihî devirleri birbirlerine bağlayan, intikal safhalarında bazan sinsi sinsi devam eden hep bu daha önceki devirlerin tesirleridir. Bunlar tarih denilen ezelî ve ebedi zincirlerin halkalannı birbirine bağlayan unsurlardır.
Emin Oktay’la Niyazi Akşit’in yazdıkları Tarih kitapları, kanaatimizce, her bakımdan, tatmin edici bir değerdedir. Bu sahada yayınlanan diğer okul kitaplariyle mukayese yapmak bize düşmez. Ancak, onların da bu değerde olmalarını temenni ederiz. Tarih kitaplarının tarihçi kafa-siyle yazılmış olması lâzımdır Müstakbel Türk nesillerini teminat altına almanın en ilmi ve en doğru yolu da budıır. Emin Oktay'la arkadaşı Niyazi Akşlt bize bu çığırda güzel bir örnek vermiş bulunuyorlar
(1) Remzi Kitabevi, İstanbul 1950
Jürinin seçtiği 30 hikâyeden biri
Yetiş Doktor
Yazan: Halide Nusret ZURLUTUNA
Ramazanlarda, bayramlarda, şenliklerde kalblere ne?je ve coşkunluk veren davul gümbürtüsü; bir zamandan beri kadınlara bir baykuş nesi kadar tüyler ürpertici gehniye başlamıştı Çünkü her davul aeai; binlerce ananın bağrından körpe körpe fidanları söküp alıyor, onları ya Sina çöllerinin kızgın kumları ortasına; ya Kafkas dağlarının buzlu uçurumlarına götürüp bırakıyordu.
Birinci Cihan Harbinin; dünyanın muhtelif köşelerini kana ve ateşe boyadığı yıllardı bunlar.
Davulun korkunç gümgümlerl arkasından bekçinin gür «esi duyulurdu: f314 tevcllütlüler yarın şubeye müracaat edecekler... Duyduk duymadık demen ha!)
Ve analar - 314 lülerin anaları - göz yaşlarını sessizce akıtarak, çocuklarına çamaşır ve yiyecek hazırlarlar; fa-nilâlarının içine muskalar dikerek; arkalarından Ayetülkürsi’ler okuyarak onları meçhul bir akıbete doğru yolcu ederlerdi.
Ve gidenler bir daha geri gelmezdi Çanakkalede çok üatün düşman malzemesine İman dolu genç göğüslerini siper edenler; birer masal kahramanı gibi dövüşerek her karış toprakta bir destan yaşatmış olanlar bu çocuklardı. |
Soğanlı ve Allahüekber dağlarının e-zell karları arasında donup kalan 95 bin tane ateşli yürek, bu çocuklara aitti.
Sina çöllerini, bir serap peşinde, körpecik göğüsleri susuzluktan kavrularak geçmeye çalışanlar yine bu çocuklardı.
Onlar Galiçya’da, Rumanya’da, Irakta, Filistin’de... OsmanlI imparatorluğunun geniş toprakları üstünde açılmış yedi cephenin her birinde kanlarını akıtıyorlar; kahramanca dövüşerek ölüyorlardı.
Köyler ve şehirler; avuçlarının kınası henüz solmamış gelinlerle; yavruları mektep sıralarından alınıp cepheye gönderilmiş analarla; (baba! demeye doyamadan babasız kalmış yavrularla doluydu.
Netice?...
Netice ne olursa olsun, anaların bağ rı yanıyordu. Kadınlar ıstırap çekiyorlardı. Hepsi de bu ölüm kasırgasının bir an evvel dinmesi için Allaha yalvarıyordu.
Bu yalvaranlardan bir! de Gazi Çavuşun karısı Fahriye hanımdı:
“Şehit vere vere ciğerlerim delik deşik oldu Allahım! Artık yeter!..,, diye sızlanıyordu.
Gerçekten de ailesi İçinde — bir çok Türk ailelerinde olduğu gibi — rahat döşeğinde can veren erkek pek azdı. Babası ve amcası 1877 harbinde Plev-nede şehit düşmüşlerdi. Kocası 1897 Yunan Harbinde bir bacağını’ kaybetmişti. Pek çok sevdiği biricik kardeşi Yüzbaşı İzzet de bu harpte şehit olmuştu. Fahriye Hanım ikinci oğluna bu aziz şehidinin adını vermiş olduğu için, onu bütün çocuklarından fazla severdi. İki yeğeni Trablusgarp’ta kalmış; büyük oğlu Balkan Harbinde alnından vurularak şehit olmuştu. Damadı da yine Balkan Harbinde e-sir düşmüş; kendi gözü Önünde Türk kızlarına yapılan iğrenç ve korkunç mezalime tahammül edemiyerek sövüp saydığı için sokak ortasında süngülen-mişti. Henüz bir senelik gelin olan biçare kızcağızı kırk günlük yetimi ile dul kalmıştı. Bunlardan başka daha bir çok yakın uzak hısımlar; birbirini takip eden bu harplere iştirak etmişlerdi, çoğu bir daha geri dönmemişti. Uğruna kan döktükleri topraklar üstünde bir mezar taşları bile yoktu; aileleri atkada sefil ve perişan kalmışlardı.
Fahriye Hanımın dul kızı da şimdi: elinde avucunda bir şeyler kalmamış olan babasına fazla yük olmamak için bir tütün fabrikasında çalışıyordu. Fakat bir türlü alışamadığı bu iş onu çok yoruyor, âdeta eritiyordu. Elfne geçen para da. zaten, ancak çocuğun zarurî masraflarını karşılayacak kadardı.
Memleket sefalet İçindeydi. Halk süpürge tohumundan yapılmış vesika ekmeğine katık edecek kurtlu mercimek çorbasını bile her zaman bulamıyordu. Şekersizlikten çocuklar ölüp ölüp gidiyor; büyükler uyuz oluyordu. Yakacak petrol bulamadıkları i-çin, lstanbulun fakir mahalleleri; batan güneşle beraber derin ve İniltili bir karanlığa gömülüyordu.
Fahriye Hanımın üç odalı evceğlzi de işte bu mahallelerden birinde İdi. Dışı kara ve kasvetli: İçi beyaz ve ferah. kutu gibi tertemiz bir ev. Camları pırıl pırıl; tahtaları siline siline bal rengi olmuş; perdeleri, sedir örtüleri sanki sakız! Ve her tarafta mis gibi sabun kokusu.
Fahriye Hanım; gazsızlıktan. yatsı namazını karanlıkta kılmaya; şeker-sizHkten. ayda yılda bir pişirdiği kavrulmuş nohuttan kahvesini bir kaç ü-zümle içmeye razıdır; bunlardan şikâyet etmez; fakat sabunsuz kalmaya tahammülü yoktur. Bir ona dayanamaz İşte. Sabun onca su kadar, ekmek kadar mühimdir. Bunu pek iyi bilen | Gazi Çavuş da ne yapar yapar: emektar karıcığını sabunsuz bırakmaz.
Fakat bu son aylarda — 315 İller askere gittikten sonra Fahriye Hanım artık sabunu hile düşünemez hale gelmişti. Simdi onda, bütün duygulara hâkim bir tek arzu, bir tek emel vardı: Harbin biran evvel bitmesi. E-vct. bir an evvel. 316 lılar askere çağrılmadan!...
Bu yüzden Fahriye Hanım, o yıl ramazan ayını kâbuslar içinde geçirdi.
Rahatsız uykusundan davul sesi ile sıçrıyor; bekçinin (316 tevellütlü-ier..J diye bağırdığını vehmederek, göğsünün ortasından bir şey kopup boğazına tıkanıyordu. Sonra yataktan fırlayıp kafesi sürerek yanan başını | sokağın koyu karanlığına dayıyor; davulun, askere davet davulu olmayıp sadece müslümanları sahura kaldırmak İçin çalındığına iyice kani olduktan sonra bitişik odaya geçip oruda eski demir karyolalar içinde rahat rahat uyumakta .olan iki oğlunu temaşa ediyordu. I
Büyük, 316 lı izzet, yaşı benzemesin, merhum dayısına ne kadar da benziyordu! Aynı geniş alın, kalın kumral kaşlar, düzgün bir burun, büyücek bir ağız ve kaşlardan çok daha ince, üst dudağını hafifçe gölgeliyen kumral bir bıyık.
Bu benzeyiş Fahriye Hanımın içini ayrıca acıtıyor; kadıncağıza mahiyetini anlıyamndığı korkunç bir korku veriyordu.
... Nihayet, sene 1918. Günden güne artan sefalet... Omuzları çökerten, çehreleri karartan umumi bir bedbinlik... Cephelerde yer yer çözülme alâmetleri... 1
Ve davul; 316 lıları şubeye çağırdı.
O akşam çocuklar erkenden uyumuşlardı. Gazi Çavuş, mahallenin küçük mescidinde yatsı namazını kılmaya gitmişti. Fahriye Hanım da camı açmış, kafesi kaldırmış, ıssız geceye dalıp kalmıştı. Bir zaman sonra sokağın başından. Çavuşun tahta ayağının takırtıları duyulmaya başladı.
Fahriye Hanım hemen kalktı; küçük İdare lâmbasını yakarak aşağı taşlığa İndi, kapıyı açtı ve İşte o dakikada. kadının biitün vücudunu, tepeden tırnağa, köksüz bir ağaç glb! sarsıp sallayan davul sesi duyuldu. Daha bekçi: (316 tevellütlüler...) demeden Fahriye Hanım kocasının koluna yapışarak boğuk bir sesle mırıldandı;
“Mahvolduk Çavuş... İzzeti çağırıyorlar!,.
Dur Hanım, ne oluyorsun?,,
"İzzetimiz... Çavuş... İzzetimizi alacaklar!,,
“Delirme kadın, kendine gel! Kırk yıl ölen olmuş eceli gelen ölmüş.,. Harbe her giden Ölmez ya! Ben kaç harbe girdim çıktım, işte sapasağlam karşındayım! Düşünsene!... Haydi yürü, çıkalım yukarıya... Allah Allah!...,,
Fahriye Hanım, ayakları birbirine dolaşarak ve dişleri zangır zangır birbirine çarparak yürüdü, merdivenleri çıktı. “Sapasağlam,, kocası da tahta ayağını tahtalara tok tok vurarak o-nu takip etti.
Odalarına girince, kadının dili büsbütün çözüldü. Humma İçinde glb! tltriye titriye, âdeta sayıklıyordu:
“O daha on yedi yaşında... Ana kuzusu... Gözleri körolasıcalar... Bir damlacık çocuk askere mi alınırmış behey Allahtan korkmazlar?^ Çocuğumu çöllere yollıyacaklar.^ Amma o, susuzluğa hiç dayanamaz. Görmez misin, oruç bozar bozmaz hemen suya atılır evlâdım... Çöllerde susuzluktan çatır çatır yanıyormuş yavrucuklar. Kerem gibi... Benim nazlı fidanım kuruyu verir oralarda... Daha yollarda &-lür.„
“Hanım sus! Ne biliyorsun çöle göndereceklerini?...,.
“öyle ya, beLkl de Kafkaslara gönderirler çocuğumu. O. lstanbulun kışına bile dayanamaz. Fanila üstüne fanilâ giydiririm de gene sık sık nezle olur. Evden ıhlamuru, aspirini eksik etmem bilmez misin?... Vah benim izzetim.. Sıra sana geld! ha?... Uyy aman Allah!.^
Çavuşun benzi sapsan, yüz adaleleri gerilmiş, sesi boğuk. Müşkülâtla konuştuğu belit idare lâmbasının ışığında gölgesi bir dev gibi, bütün duvarı kaplamış...
“Hanım sen asker kızı, asker karısı, asker anasısın..,
“Ben şehit Inn. Gaz! kansı, şehitler anasıyım.. Bir ben mi? Bizde her kadın böyle. Ne olmuş?. Ne demek istiyorsun?...
“Böyle korkakça lâflar senin ağzına yaraşmaz demek istiyorum... Biz, evlâtları bugün İçin büyüttük!.,
“Affetmişsin sen onu! Ben çocuğumu çöllerde yansın, buzlarda donsun diye büyütmedim... Okusun, adanı olsun, evlensin, gün görsün, bana torunlar versin diye büyüttüm.,.
Çavuş isyan etti, bağırdı:
“Vatan, hanım, vatan!.... Sen bu gece aklını oynatmışsın!,,
Kadın da sesini yükseltti:
•Hangi vatan?... Adını bilmediğim o çöller, o buz dağlan benim vatanım mı?..
“Haydi hanım haydi gît işine, mübarek gecede günaha sokma beni! Hatırını kırmıyayım.»
“Kır istediğin kadar. Umurumda değil. Allah kırmış benim hatırımı. Senden mi korkacağım?.^,,
"Lahavle ve lâkuvvete illâ blllâh!.. Kalk abdest tazele de bir yaprak Kur'an-ı Kerim oku, ferahlarsın!,,
“Bana bak Çavuş... Ben sana bir şey söyliyeyim mİ?... Ben göndermem bu çocuğu!,.
Çavuş, bu defa, kansınm aklından ciddî surette şüphelenmiye başladı. Bunca yıllık ayali olan bu kadını, o; şimdiye kadar ağırbaşlı, cesur, sabırlı, fedakâr, itaatli, temiz ve bilhassa az konuşup çok !ş yapan bir kadın o-larak tanımıştı. Bu gece karşısında durmadan konuşan, çırpman bu İsyankâr kadın bambaşka bir Fahriye Hanımdı, bambaşka.
Şarkta bir lâf vardır: (Dertli söylo-gen olur) derler. Demek bu hatunu da dert böyle geveze etti.
Fakat kadının hali cidden perişan görünüyor.. Ne yapmalı?.
Çavuş onu teskin etmek, avutmak için bir şeyler bulup söylemek İstiyor* fakat bir türlü bulamıyordu. Nihayet, çocukluğuna alt eski bir hatıra imdadına yetişti:
“Bak hanım, dedi. Şimdi aklıma ne geldi: Ben çocukken Erzurumda bir gün konu komşu kıra gezmeye gitmiştik. Ben yedi yaşımda vardım, a-ğabeylm de iki yaş benden büyüktü. Atlara bindik, yarışa kalktık. Bizim Erzurumlular iyi ata binerler, malûm ya küçük yaştan alışırız. Derken, nasıl oldu ise, rahmetli ağabeyimin atı ürkmüş, bir de baktım ağanı yüzükoyun yerde yatıyor; at da başında bekliyor. Etraftan koşuştular, çocuğu kaldırdılar. Baktık ağzından kan boşanıyor. önce çok korktuk, sonra anladık ki ön dişleri kırılmış, kan ondanmış .. Rahmetli anam bulaştı senin şimdi yaptığın gibi çırpınıp ağlamaya. Konu komşu da tescili için: "Kız çocuğu değil ki kusur olsun. Arslan gibi oğlan maşallah. Ne var bunda ağlıyncak?... Başka bir tarafı kırılmadığına şükret-sene!„ diye anamı kınıyorlardı. Anam ne cevap verdi bilir misin? Tahmin et bakalım!,.
Kadın kajutsızca omuz silkti. O da şimdi kocasının aklından şüphelense yeri idi. 316 Uların şubeye davet edildiği gece bu adam, altmış yıl önceki memleket hatıralarından bahsetmek i-çin mutlaka deli olmalıydı.
Çavuş, zoraki bir gülümseme ile devam etti:
•'Bilemezsin ya! Bilemezsin tabii. A-nıım dedi ki: “Kız çocuk olsa hiç ga u yemem, oğlan olduğu için üzülüyorum. Yarın büyüyüp muharebeye gittiği zaman düşman karşısında tüfeğinin fitilini neyle çekecök. Ön dişleri olmazsa?.. O zamanlar fitilli tüfekler vardı, fitil dişlo çekilirdi. Anlıyor musun? Kadın neye ağlarmış, duydun mu?... Böyle anulur gördük biz! Sen oturmuşsun, çocuğun şubeye çağrıldı diye kıyametler koparıyorsun',.
(Dvs&nıı var)
23 Evini 1950
YENİ İSTANBUL
SHyfB 7
GOLDEN
Çikolata ve Şekerleme Fabrikası, sayın müşterilerinin Kurban Bayramını randan kutlar.
İstanbul Defterdarlığından:
Kazanç Vergisi borcunun ödenmemesinden dolayı Galatasaray Şubesince haciz altına alınan Beyoğlu Aşmalı Mescit mahalle ve sokağında 15 No.lu mahalde mevcut mobilya imaline yarar 28 parça ceviz keresle 27.9.1950 çarşamba günü saat 15 ten itibaren
açık arttırma suretiyle satılacaktır.
isteklilerin belli gün ve saatte gösterilen mahalde bağır bu-lunmları 11 An olunur. (13045)

s
8
► J r
(
J
i
X
( »-*
X t

e
GÖMLEKÇİ TAHSİN ASI
Doat ve müşterilerinin Bayramını kutlar ve saAdetJer diler.
Şovdan Sünnetçi
AHMET TEMİZ
Çarşı kapı . Tel. : 25616
%///,. *(ERİMİ
///ZW///^
w TÜRKİYE UMUMİ MÜMESSİLİ
EGE PETROL T.A.O.
TAklim, Cumhuriyet Caddesi No 31, Telefon 82007
Her vilâyet için acentalıklar aranıyor
Temsil ettiğimiz Alman fabrikaları mamulu aşağıdaki makine ve malzemelerin mıntakasında sürümünü temin edecek mümessilleri arıyoruz:
DENTOSİL Laboratuvarı
Kurban Bayramını kutlar, sağlık ve saadetinizi diler.
İstanbul Genel Meclisi Üyelerine

k
1
Dizel, deniz ve kara motörleri. Dizel elektrojen gruplan ve her vazife için tulumbalar (Sınai tesisat arazi sulama) her nevi konkasör, ekskavatörler, silindir makineleri, tesviye! türablye Aletleri, yol inşaat makineleri, taş kırma makineleri, betoniyerle, her ebatta çelik borular, ağaç ve tahta işleri makineleri, garajlar ve tamirhaneler için kompresörler, makkap ve delme ve planya, freze tezgâhlan, köşe bent imal eden makineler, kalorifer ve kuvvet merkezleri için kazanlar, her nevi boyalar, her nevi am-baJâj kâğıtları, amonyum sülfat ızirai gübre), dondurma makineleri, lokanta ve oteller için buz dolapları, havagazı ile çalışan mutfak levazımatı. mikroskop ve laboratuar âletleri, mevsimine göre ithal edeceğimiz mevsimlik mallar, isteklilerin referansları ile beraber acele
müracaatları.
Üsküdar İkinci Mıntaka Kadastro
Müdürlüğünden:
Üsküdar Haccc Hosna Hatun mahallesi kadastrosu ikmal edilen gayrlmenkuller ile Sehnan A£a Mahallesinden perakende gayrimenkullerin tahdit ve tesbit şekillerini gösterir askı cetvellerinin biri mahalle muhtarlık binaları, diğeri paftaları ile müdüriyetimiz salonuna 20.9J 950 tarihinden itibaren iki ay müddetle askıya alınmıştır.
İtirazı olanların mezkûr müddet zarfında müdüriyetimize müracaatları. t (13024)
İstanbul Bürosu:
Rıhtım Cad. Veli
Han Kat: 5, No:
Alemdar
7 - Galata
Türkiye Eski Muharipler Bankası A. O. Tel: 16440 Konya Sokak Tarko Han Anafartalar
Ankara
CAN MEZE E V t
Sayın müşterilerinin Kurban Bayramını randan kutlular.
Karaköy Caddesi No. 15, Telf.: 43054 /
Hicri
Çingene Kızı Sİngo-
1369
Cumartesi
VASATİ
EZANI
VAKİT
E
GELECEK OLAN UÇAKLAR.
Bufalo
Bil
Çingene
Kızı
ve
Sı-
A-
R
A
D
Y
0
L
A
R
C,İDECE KOLAN VAPI RLAR
GELECEK OLAN TRENLER
herşey
Öğrenmek ihtiyacında olduğumuz
Kanunsuz 3 — Altın
Beyoğlu yakası
Güneş öğle ikindi
Akşam Yatsı tmıAk
So-Ke-
646 13.07 16.32
19.7 20.38
5.49
4 4 Vık* 60330
91
225)
7 10 Doğu (EkR ). — 8 30 Ankara (Ek>.». — 9 15 Ankara — 16.51 Ankaradsn (IfotÖrlü Tren).
GİDECEK OLAN TRENLER
18 10 Ankara Ekspresi. — 20.30 Ankara. — 21.40 Güney Eke. cu-
K6-Gü-la-
Mll-
Soysuz. Altın Hazîneleri.
Radyo İle İngilizce. — 20.00 Müzik; aolnlan ıPI ı — 20 15 Radyo gaze-20.3u Serbest «aat. — 20.35 Müzik:
(Nihavent faslı)
Zllhlc.
10
Beyoğlu (4644 Ankara 01 İstanbul 21222 İzmir 2222
Üsküdar 6H946 K. köy 6OK72
Karşıyaka 15055
GİDECEK OLAN VAPI RLAR
12.30 Nfarakar, Mudanyadaıı. — 14.00 Bursa. Ayvalıktan. — 19.00 Saadet. İnırozdan. — 22.15 Sus. Mudaoyadan.
1 — Kanlı Karavan Lulu Belle.
AS (22513) 1 — Pe-Kizıl Nehir.
9oq Sua, Mudanvaya. — 14.00 Orlu, tzmire. — 17.00 Marakaz. Mudnnyaya. — 20.00 Tırhan, Bandırmaca.
20.35 Müzik
21.15 Mfltlk:
Rumi
11.36 5.5b 9.24 12.00
1.31
1.00
TtVATROSV Temsilleri s saat 20.45 dc V E R C t N
( İH ETİ
i — Kaptan Fedaileri.
Bav Tekin
2 — Şanghay Eka-
TENt SES
Müzikli
Her akşam
t) ç G Ü
Operet 4 perde tOser: SZtGİLETİ Müzik: Kalman ve Brahma.
Tek; 19369
İSTANBUÎ ALBMDAR (23863» rukn. 2 — tatiklAl AZAK (23542) 1 -tom Peşinde.
presi.
AYSV (21917) (türkçe) 2 — CEM DERLİ T
rtler Dünyası. 2
EMRE 1 — Kanlı Meyhane. Z — Düşman Yumruğu Altında Parla. 3 — Bataana Dönüş
HALK (21904) Karamrıskcli Süvari (30 kıaırn).
İSTANBI L (22367» 1 - Zoronun
İşareti. 2 — Dev Adam.
KISMET (266541 1 - İstanbul Geceler) 2 — latlklAJ MadhlvaM. MARMARA (23860) 1 — Gecelerin H.ıklml. 2 — Ölmeyen Aşk.
51 İLİ.t (22062» I — Afyon Kaçakçıları 2 — Şöhret ve Para.
TI KAN (221271 I - Aslan YÜrekh
ANKARA:
8.28 Açılış ve program. — 8.30 M S. Ayan. Iıahcrler ve nava raporu. — 8.15 Müzik: çekçeler ve oyun havaları (Pl.) — 9.10 nün programı. — 9 15 Müzik: Bağlama kımından oyun havaları CPI.) — 9.30
zlk: Zurna ve çifte nakkareyle pehlivan ve Anadolu kaşık havaları (Pl.) — 9 45 Dana gezisi (Pl.) — 10.10 Konuşma: Bayram sohbeti.
— 10.25 Bayram mendili (Radyo sos ve saz
sanatkârları tarafından). — 11 15 Temsil,
— 11.45 Müzik: Bayram konrerl (Safiye Ayla) — 12.15 Müzik: Şen Türküler ı Yurttan sesler korosu) — 13.00 M S Ayan ve haberler — 13.15 Müzik; Solon orkealrasın-dan melodiler (Pi.) — 13.30 öğle gazetesi
— 13.15 KfÜzik. Salon orkestrasının devamı (Pl.) — 14.00 Hava raporu, akşam programı ve kapanış.
16.58 Açılıe ve Program. — 17.00 Çocuk Haslı. — 18.00 Müzik Dana mü-
zikleri ıPI.)— 18.50 Müzik; Şarkılar. — 19 00 M 8. Avurt ve haberler — 19 15 Tarihten bir yaprak. — 19 20 Müzik: Yurtlan sesler.
— 19.45 Piyano teal, — incesaz
Ailen Roth orkeatrası (PL) — 21.35 Müzik Hafif şarkılar ıPI ) — 22 00 Konuşma. -22.15 Müzik: Şarkılar — 22.45 M. S. Ayan ve haberler. 23.00 Dans müziği (Pl.) — 23.30 Program ve kapanış.
İKTANBVL:
12.57 Açılış ter. — 13.15 13 30 Karışık Ir.rl ve oy orkestrası
19 5 0 EYLÜL
23
Eylül
10
1366
7.05 P. A. A. (Amerikan) New-York, Boston. Gander. Londra, Brükselden. — 7.30 K.L.M. (Holân-da) Amaterdam, Komadan. — 9.45 D H.Y. (Türk Burmadan. — L50 D. H. Y. (Türk) lzmlrden. — 15.00 D. H. Y. (Türk) Van. D Bakır, Elâzığ. Sivas, Ankaradan — 15.15 D.H.Y. (Türk) Urfa. G. Antcp. A-dans. Konya. Afyondan. — 1535 D H Y. (Türk) İskenderun. Adana, Ankaradan. — 16.00 D H.Y. i Türk) tamirden, — 16.45 D.H Y. (Türk» İzmir, Balıkesifden. — 18.15 D.H. Y. «Türk) Burundan. — 18 35 D.H, Y. (Türk) Ankaradan. — 20.20 P. A A. (Amerikanı - Hongkong, Bangkok, Kalküta Yeni Delhi, Kanişi. Tahran. Basra. Şam. Beyruî-tan. — 21.10 P A A. # (Amerikan) New-York. Boston. Gander. I>on-dra, Brükselden.
GİDECEK OLAN I ÇARLAR
8.15 P.A.A. (Amerikan) Şanı. Bevrut, Ra araya. — 8.30 D. H. Y (Türk) Bursayn. — 8 30 BE. A. (İngiliz) Atina, Roma, NIs. Lx»n-draya. — 0 00 K.L.M. (HolAnda) Tahrana — 9.00 D H.Y (Türk) Ankara, Kayseri. Malatya, Elâzığ Erzurum*. — 10.15 D.H.Y. (Türk) İzm İre. — 10.30 D.H Y. (Türk) Ankara. Adana. İskenderun*. — 14.45 D H.Y. (Türk) Ankarava. — 16.00 D.H.Y. (Türk» lzmlre. — 17.00 D. H Y. (Türk) Ankarava. — 17.05 D. H.Y. (Türkı Buruya. — 21.35 P. A A. ıAmerikan) Rrükael. Londra. Boston. New-York a, — 22.10 P A A (Amerikan) Şam. Beyrut. Kara-şl, Yeni Delhi, Kaiküla. Bangkok. Hong-konga.
BEYOĞLU CİHETİ
ALKAZAR (42562) 1 — Korkunç
Ormanlar (renkli). 2 — Şan.piyon Süvari.
AR (44394) Altın Hâzineleri. ATLAS (40835) Pompelnln Günleri.
BEŞİKTAŞ BAHÇESİ 1 -kam (linkçe). 2 — Gençlerin giiUİ (renkli).

Son
întı-Sev-
ELHAMRA (42235) Şikago Kaplanı.
İNCİ (84595)
alla.
İPEK (44289)
LÂLE (43595)
MELEK (40868) Parisli Yıldız,
SARAY (416.56) 2 Açıkgöz Tarzan Diyarında.
SI AII'AKK (831431 1 - Kaptan Kkl. 2 — Haydut Aşkı (renkli ı sfMEit (12851) Kahramanlar A-lavı.
ŞARK (40380.) Celi A t.
ŞIK ı 13726) 1 —Cehennem Zindanları. 2 — Tometon Caniler Çetesi TAKSİM (43191) Harman Sonu Dönüşü.
TAN (80740) Kahramanlar Alası.
CNAL (Kışlık) 1 — Altın Küpeler ıtürkçe), 2 — Bir Hizmetçi Kızın K ıtıra lan (ttırkçc)
l'NAI. (Yazlık) (40306) 1 — Yaşamak Arzusu. 2
(türlcçe).
YENİ (84137) 1 -kak 2 — Kara Ok lepçe.
YILDIZ (42847)
Singoalla.

Çavuş. 2 — Hak ve Adalet. 3 — Sayılı Kahramanlar.
YENİ (Bakırköy 16- 126) 1 - Saltanat Deviren Gözde. 2 — Bc§ Parmaklı Canavar.
KADIKÖY CİHETİ
HÂLE (60112) 1 — Düşman Kardeşler 2 — Anna Karrnlna.
OPERA (68714) 1 — Öldüren Bu-ne. 2 — Kördüğüm.
sCREVYA (60862) 1 — Gece Yarış» (rcnldl). 2 — Çılgın Hayalet. SI NAR (21443) J - Haydutlar Kı-raliçesi. 2 — İnsanlık Yarışı.
ANKARA
ANKARA Kıvırcık Paşa.
B(Y(‘K Ormanlar Kiralının İntikamı ( renkli).
CEBECİ 1 — Çapkın Scnnrlta 2 — Ormanlar Kiralının İntikamı.
PARK Dümbüliü Macera Peşinde.
SI S 1 — Gençliğe Veda. 2 - Üç Mavi Melek.
SÜMER 1 — New-York Kurtları
2 — Züppe Kovbovlar.
1 LI Ş ı — Kanun Harici. 2 -Ölüm Melodisi.
YENt Dell Gönül.
GAR C.AZİNOSINDA İtalyan İspanyol Revüleri.
İZMİR
TAYYARE Pranga Kaçağı.
MELEK 1 - Gönlümdeki Aslan ölmeyen Rüyalar
LALE t — Balıkçının Sevgilisi
2 — ÇÖİ Aşkı. 3 — Aslanlar Yolu. TAN 1 — Balıkçının Sevgilisi, 2 — Çöl Aşkı. 3 — A/danlar Yolu. YENİ I — Kahraman Kılavuz 2 — Ali Baha Hindlatanda. 3 — KorsikalI Kardeşler
ELHAMRA 1 — Güzel DoaL 2 -Aşk ve Kıakançhk,
ve programlar — 13.00 Haber-Zurna ila o? un havaları» — mıızik (Pl.) — 13.45 Saz eecr-hAvaları — H.00 Radyo salon
un
konseri. — 14.30 Serbest saat —

latan bul Anadolu Ankara tzmlr
C Z A N E
* *
EMİNÖNt' Beşır Kemal (Eminönü) — İtimat Sadrl (Küçllkpazar)
— Sultanahmet (Alemdar) — Süreyya Kumkapı (Beyazıt Kumka-pı».
BEYOĞLU: Beyoğlu (Merkez) — îatlklM (Merkez) — Taksini (Taksim) — Merkez (Gnlntn » - Hııll(
(Şiş)l) — Haaköy (Hasköy) — Merkez (Kasımpaşa).
FATİH: İsmail Hakkı (Şehzade-bnşı) — Sarim Çitçl (Aksaray) — Ycdikulc (Samatyaı — Nüzhet O-nat (Şehremini ı — Ahmet Suat (Karaglimriık) — Gülacrcn Slpnhl-Oglu (Fenor).
EYÜP: EvüpsuHan (Eyüp). BEŞİKTAŞ: Vİdtn (Beşiktaş) Yeni (Ortaköyı - Arnnvutköy (Arnavut Köy) — Merkez (Bebek). KADIKÖY: Sdgüllhçeşme (Kadı köy» — Kızılloprak (Kızıltoprak)
— (ŞÖztepe (Göztepe) — Boslnn?ı (RbsUtıci) — ittihat (Üsküdar). HEYBELİ\I)A: Hoybellada (Hey. bolinda) — Merkez (Büvlikada), ANKARA: İstanbul, Bcrrnnn, Ba-yar,
İZMİR: Yardım (Alsımcak) — M II; «Basmahanei — Cumhuri/et (Eşrofpaşo) — Birlik (Kcmtıralh)
— K?ırantina t Yalıları.
14.40 Şarkılar. ‘ Aklin Ar tun - Sadi IşıUy" — 15,15 Djiiia müziği (PL) — 15 15 Yyrdun her kuşesinden Bnvrnm mllnnsehrtivle türküler. — 1615 Çocuk köşesi. — 17.00 Saz esrr-lerl. — 17.15 Haftanın programı — 17.30 Şarkılar. — 1* 10 lıinlye muıtl. — 18,15 Grnçor ve arkadaşlarındım dans müziği. — 18.45 Saz eserleri. — 19.00 Haberler. — 19.15 İstanbul haberleri. — 19 20 Türküler ve oyun havalan. — 2U 00 Daha müziği ı Pl.) — 20.15 Radyo gazetesi — 2o.3u Şarkılar. — 20.50 Dinleyicilerle hasbıhal» — 21.00 Dinleyici İstekleri — 21 45 Hnmamlzadc Umail Dedenin enerlerinden mürekkep program. — 22.3u Şehirde bu hnfm, — 22 15 Haberler» — 25.00 Eğlence yerlerinden nakil. — 21.00 Programlar ve kapanış.
LONDRAi
7.15 (19.85 m.) Dinleyici İHteklerl (hafif müzik» — 9.30 (16.84 m.) Fred Hartley ve orkestralı. — 10.30 116.$4 m.) Marşlar. — 11.00 (16.81 nı.) Konçertolar (Tchaıkowaky‘ nin keman konçertosu) — 12.30 (10.85 m.) Bunnymny ve orkestrası. — 13.0(1 (19K0 m.) Tlp-top’tunnn fGrraldo) — 14 15 (1149 m. veya 16.M m iSlnama orgu ile müzik. — 15.16 (11.49 m. veya 16.84 m.» Plâklardan dan» müziği (15 dakika) — J0 15 (16.84 m.) Dinleyici istekleri (hafif millik) — 17 15 (16.84 m.) Pronienad konserlerinden yayın. — 18.00 (16.84 m.) Bale müziği plâklarla. — 18 45 (16.84 m.) Scmprlnl piyanoda. — 19.15 (16.81 m.) Josoph Muacaut ve orkestram. — 19.45 (16.84 m.) Hafif orkestra eserleri (İrlanda havaları) — 2130 ( 16 M m.) Eğlenceli varyete saati. — 23 16 (16.84 m ) 45 dakikalık karışık plaklar. — 21 00 (16.84 m.) Dinleyici istekleri (Hafif müzik) — 2130 (16.84 m.) Bir naatlik dana müziği pMkluria.
İstanbul Vali ve Belediye
Başkanlığından:
tstanbul Genel Meclisi altıncı seçim dönemi birinci yıl ekim devresi toplantılarına 2 ekim 1950 pazartesi günü saat 15 te başlayacaktır. Gündem aşağıya dercedılmiştlr. O gün ve saatte belediye binasında Genel Meclis salonuna teşrifiniz rica olunur. (13091)
G t / N D E M :
1 — Başkanlık Divanı seçimi (Birinci başkan vekili, ikinci bal-
kan vekili, dört kâtip».
2 Daimi Komisyon seçimi (Daimi komisyon esas itibariyle sekiz üyeden mürekkeptir. Fakat Belediye Kanununun 153 üncü maddesi hükmüne göre İki üyenin belediye hududu haricindeki kazalar üyelerinden olması icap ettiğinden ve belediye hududu haricindeki kazalarda seçim 15 ekim pazar gÜ-ntl yapılacağından bugün yalnız altı üye İntihap edilecektir.)
3 — İhtisas Komisyonları seçimi (Bütçe, kavanln, hesapları in-
celeme, imar, mülkiye, ekonomi, genel hizmetler, sağlık, milli eğitim, bayındırlık, tarife komisyonlar). Çalışma usulü talimatnamesinin 31 inci maddesi hükmüne göre bu komisyonların üyeleri en az üç, en çok yedi kişidir. Yalnız bütçe ve hesapları inceleme komisyonları en çok 9 üyeden mürekkep olabilir.)
1 — Belediye hududu İçinde 22 tahakkuk şubesinde müteşekkil 23 tadilât komisyonuna üye seçilmesi hakkında teklif.
5 — İstanbul. Beyoğlu. Üsküdar mıntakaiarı Tahailât Müdür-
lükleri ile Adalar, Bakırköy, Beykoz ve Sarıyer malmüdür-lüklerinde müteşekkil tahslftt komisyonlarına Genel Meclis üyeleri arasından yeniden üye seçilmesi hakkında Del-tarlık teklifi,
6 — Defterdarlıkta müteşekkil alım satım komisyonuna Genel
Meclis üyeleri arasından bir asil ve bir yedek üye seçilmesi hakkında teklif. M l
7 — Sular idaresine iki murakıp seçilmesi hakkında teklif,
8 — 3710 numaralı Belediye İstimlâk Kanunu mucibince istim-
lâk bedellerini takdir edecek komisyona üye seçilmesi hakkında teklif,
9 — Marmara bölgesi liman ve deniz işler müdürlüğü arttırma,
eksiltme komisyonuna üye seçilmesi hakkında teklif,
10 — İstanbul Gümrükleri Başmüdürlüğü Tahsilat Komisyonuna
Genel Meclis üyeleri arasından bir âza "seçilmesi hakkında teklif.
11—2613 sayılı Kanıınun 10 uncu maddesi mucibince Kadastro Komisyonuna Genel Meclis üyeleri arasından İki âza seçilmesi hakkında teklif,
12 — Genel Meclis bütçesinin 1947 yıh gelir ve gider kesin hesabı
hakkında Daimi Komisyon raporu (vaktin darlığına binaen haziran devresinde Genel Meclisten iade edilen).
13 — Eyüp kazası mesul muhasipliğinin 1947 yılı İdare hesabı
hakkında Daimi Komisyon raporu.
!i —Eyüp kazası mesul muhasipliğinin 1948 yılı İdare hesabı hakkında Daimi Komisyon raporu,
15 — Üsküdar kazası mesul muhasipliğinin 1947 yılı İdare hesa-
bı hakkında Daim! Komisyon raporu,
16 — Şehir Tiyatrosu mesul muhasipliğinin 1947 yılı İdare hesa-
bı hakkında Daimi Komisyon raporu (vaktin darlığına binaen haziran devresinde Genci Meclisten İade edilen»,
17 — Şehir Tiyatrosu mesul muhasipliğinin 1947 yılı kati hesabı
hakkında Daimî Komisyon raporu (vaktin darlığına binaen haziran devresinde Genel Meclisten makama İade edileni,
18 Darülacezenin 1937. 1947, 1948 ve 1949 bütçelerinde tahsisatı mevcut olmayan tahakkuk etmiş masrafları için senelerine mıızaf tahsisat kabulü ile düyun tertiplerinden ödenmesine karar ittihazı hakkında teklif,
19 Fen İşleri Müdürlüğü eski amelesinden Nevzat Pelinin 1919 yılı ayni yardım bedelinden fazla! mehuzu olan 14 lira 50 kuruşun terkini hakkında teklif.
20 — 5237 numaralı Belediye Gelirleri Kanununa müsteniden tan-
zim edilen tarifenin eğlence resmine taallûk eden bendinin İstisnalar kısmına okul aile birliklerinin yapacağı eğlencelerin de ithali hakkında teklif,
21 — 5237 numaralı Belediye Gelirleri Kanununa müsteniden tan-
zim edilen tarifenin pazar, meydan panayır ve iskele yerlerine ait İşgal resrRİne taallûk eden fıkrasında tenzilâta matuf tadil teklifi,
22 — 5237 numaralı Belediye Gelirleri Kanununa müsteniden tan-
zim edilen tarifeye göre alınan tartı muayene damga resmine 5116 numaralı kanuna istinaden yapılan % 50 zammın kaldırılması hakkında teklif,
23 — Belediye hastahanelerlne muayene ve tedavi için müracaat
eden bilumum devlet memurları ve ailelerinden fakrühal İlmühaberi aranmaksızın ücret alınmaması hakkında teklif,
24 — Kaziıçeşme mıntıkasına alt mevzii imar plânı hakkında
teklif,
25 — Sular İdaresi için bankalardan yapılmış ve yapılacak olan
bir milyon liralık İstikraza belediyenin kefalet etmesi hakkında teklif.
26—Bariyerde Mirgün mahallesinin Boyacı Maslağı Sokağında 150 ada, 7 parsel numaralı 59.082 mctremurahbaı hâzineye alt arsanın 5218 sayılı kanun hükümlerine göre belediyeye devri için 5431 numaralı kanunun geçici 2 nci maddesinin ikinci fıkrasına tevfikan karar İttihazı hakkında teklif,
27 — ZincirUkuyu Mezarlığında satılacak mezar yerlerinin bedel-
leri ve parselasiyon haritasının tasdiki hakkında teklif,
28 — Çatalca kazasının Hadımköy bucağında haftada bir, çar-
şamba günleri pazar knrulmıtsı hakkında teklif.
KURBAN BAYRAMINI CANDAN KUTLAR SIHHAT VE SAADET TEMENNİ EDERİZ.
RADYOFON
L SİMEONİDİS ve /. POYRAZOĞLU
Galata, Voyvoda Caddesi No. 49
İSTANBUL
İSTANBUL BELEDİYESİ İLÂNLARI
I k W M
Kömür naklettirilecek
Birleşik İdareye bağlı hastahanelerle, sıhhî müessese ve dairelerin İhtiyacı bulunan ceman (1722) ton kok, maden ve linyit kömürü iktisat İşleri Müdürüğilnce tanzim kılınan tarife üzerinden Kuruçeşme deposiyle Kurbağlıdere Gazhanesinden naklettirl-leceğinden taliplerin 28.0.1950 tarihine tesadüf eden perşembe günü saat 14.30 dan 15 e kadar Çemberlitaşta Belediye Merkez binasındaki Levazım Müdürlüğüne müracatlan ilân olunur. 13090
İNGİLİZ MAMULATI
RIHI ■ ila■/* r Iİ/H 1
□IH . KJ 'il 1 '' r
U ıtı
p 1 1 .’v İH j ”| III iıv.ll 1
fi
W A
İst. Ticaret ve Sanayi Odası İlânları
Dış Ticaret rejimi ithal listeleri hakkında
İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasından:
Dış ticaret rejimine ait ithal listeleri hakkındaki düşüncelerin tosbltlyle bunları toplu olarak Bakanlığa arzetmek üzere toplanacak olan alâkalı meslek heyetlerimizin içtima gün ve saatleri
Heyeti Meslek
Heyeti
aşağıda gösterilmiştir.
Kuyumcu ve Zücaciyc Meslek inşaat işleri ve Ahşap Sanayii Heyetleri Madeni Eşya Tacirleri Meslek
Makine ve Yedek Akşamı Meslek Heyeti Deri Tacirleri Meslek Heyeti Manifatura ve Tuhafiye ve Yünlü ve ipekli Sanayii ve Pamuk, Jüt ve ten Sanayii Meslek Heyetleri Tıbbi ve Khnvevt Ecza Ve Kimya nayil Meslek Heyetleri
Kâğıt ve Kırtasiye. Gazete, Mecmua Tacirleri Meslek Heyeti _
Tüccar ve sanayicilerimizin bu önemli konu
Heyetlerimizi kıymetli rev ve mütalâalarlyle tenvir eylemek üze-
re yukarıda belirtilen gün ve saatlerde ilgili oldukları toplantıları teşrifleri rica olunur.
Toplantılar 34 ve 35 No.lu odalarda yapılacaktır. (13074)
Ke-
Sa-

i
İstanbul Sular İdaresinden:
İdare İhtiyacı için Karaağaç boru deposunda teslim edilmek üzere 75 ton Portland çimentosu satın alınacaktır.
Çimentoların bedeli teslimatın hitamını müteakip ödenecek ve yırtık çuval ile kesilmiş çimentolar kabul edllmiyecektlr.
İsteklilerin bu şartlar dairesinde hazırlayacakları teklif mektuplarını en geç 28.9.1950 perşembe günü saat 11 e kadar idare muamelât daireline vermeleri. (12992)
27.9.1950
27.9.1950
27.9.1950
28 9.1950
28 9.1950
29.9.1950
29.9.1950
Çarşamba
saat
10
II
II
M
II
11
15
Perşembe
99
Cuma
te
• I
II
• t
99
14
15
10
11
29.9.1950
99
Üzerinde
15
Meslek
II
Şehir Hatları İşletmesi Müdürlüğünden:
1 — Bayramın ikinci pazar günü (pazar günleri tarifesi) tatbik edilecektir.
2 — Bayramın 1, 3 ve 4. günleri pazardan başka günler tarifesi tatbik edilecek:
a» 231 numaralı 22.00 de Y’enikÖy 22.15 te Beykozdan Kandilliye kadar uğrayarak İnen servis,
b) 188 numaralı 24.30 Köprüden Adalara gidon sonda,
c) 499 numaralı 21.00 de BÜvükada ve diğer Adalardan Köprüye gelen servisler ilâve olarak yapılacaktır.
Sayın yolcularımıza arzederiz. (13120)

e
Diki, tezgahlan
SCHAERER
m»*
bf
K&rlsruhe
Seri ambalâj makineleri
ve b,rte b'f. gel^'5 fa«bel fl ed«b * tavs'^


Dünyaya nam veren Türk Firması
^CIBEKir
8(vün ğekvzi
230
Hidrolik presler — Saç İşleme makineleri — İplik çıkrıkları ve çanakları — AUmlnyumdan mamûl satıhlar — Hafif çelik şişeler — Prese edilmiş ve çekme parçalar — Çelik bina ve köprü inşaatı — Teshin cihazlar. — Kompresörler — Metal hortumları — Metal körükler — Sanayi sobaları — Evaporatörler — Pulvazltör kurutucusu — Makara sarma makinesi — Hayvan bayıltma ampulleri
MAUSER
VAPURCULARA
Telefon : 40308
Projeksiyonla Reklâmcılık Kol. Ort.
Kurban Bayramını tebrik eder
Erkek
t
Yüksek kifayette torna tezgâhları
Hassas ölçü
Aletleri
V—''/£• cvsuleiku.
Kurulu}
tarihi ı
1879
NİŞANTAŞI - ÇINAR CADDESİ
ÎL A M
M
99
P. T. T. işletme
I
A
Darülacezedeki yetim ve fakirler, göndereceğiniz kurbanları bekliyorlar.
ILTIN EVLER İNŞAAT KOL. Şti.
Sayın müşterilerinin Bayramını candan kutlar ve dört gün kapalı olduğunu bildirir.
no
kodın
ne
bir
farkı
kahrı
sağlam muşambalar metre ile, toptan ve perakende satılmaktadır.
AYRICA W*
TENTELERİMİZ PE NEVCI/TUR
SATIŞ YERLERİ:
İSTANBUL-BAHÇEKAPI • BEYOĞLU • KARAKÖY KADIKÖY • MISIR ELKAHİRE.
SAYIN MÜŞTERİLERİMİZİN ve ARKADAŞLARIMIZIN BAYRAMINI CANDAN KUTLARIZ.
EDGAR KONSOLİ
ARGO Taksimetreleri Türkiye Umumi Vekili
INDUSTRIE-WERKE KARLSRUHE
Aktlengesellschaft
KERVANSARAY
T I T
TİCARET TÜRK ANONİM ŞtRKETt
İstanbul Bahçekapı Ticaret Bankası Hanı (Eski Tas Han) Telefon: 26718 24736 : 24739 SATIŞ ve TEŞHİR MAĞAZASI:
Galata Necatibey Caddesi No. 71 (Knraköy. Bebek Tramvayları Durağında ) — Telefon: 43039
Çocuk Annelerine
şişli terak
Kî LİSESİ
îngilterenln en meşhur fabrikalarının mamûlfttından
Bebeler için hususî kundak muşambaları
Muhtelif cins ve model çocuk donları
Bebeler İçin muhtelif çocuk mamaları ve çocuk pudralan Dayanıklı su keseleri (buyyot)
kadrolan tamamen dolmuştur. Yatıh öğ-
Bayanlar için İş eldivenleri
Her boyda kauçuk banyo süngerleri
Hastaheneler İçin hasta altına koymağa mahsus
Hk kısmın sınıf ve şubelerinde, gündüzlü Öğrenci
rend kaydına şimdilik devam edilmektedir. Orta ve Lise sınıflarında yatılı ve yatısı* öğrenciler için mahdut sayıda boş yer vardır.
PELESENG
Ağaçlarımız gelmiştir
MİHRAN GESAR OĞULLARI HALEFİ
VRHRfiM GESAR ve Ort.
Galata
FIABEL
EN İYİ ÇİKOLATA
K ı z İSTANBUL ÖZEL
GAZETECİLİK OKULU
Fatih • Mıhçılar Cad. 1/1.
(Okul derecesi musaddaktır) Kayıtlara başlanmıştır. Kayıt şartlan:
a) Liseyi bitirenlerle ortaokul üzerine en az üç yıllık meslek okullarını bitirenler 2. sınıfa —3. sömestre.
b) Liselerin veya ortaokul üzerine üç yıllık meslek okullarının son sınıfından aynlanlarla sanat enstitüsü mezunlan 1. sınıfa—1 İnci sömestre alınır.
Devlet Orman işletmesi
Düzce Müdürlüğünden
1 — İşletmemiz kereste fabrikası istif yerinde mevcut 63099 adet karşılığı 900.684 metreküp normal köknar kerestesi 9 parti, 73600 adet karşılığı 43.199 metreküp köknar bağdadiye çıtaslyle 15260 adet karşılığı 73.067 metreküp anormal köknar kerestesi İki parti ve 11371 adet karşılığı 115.272 metreküp ıskarta köknar kerestesi 1 parti olmak üzere 12 parti halinde açık arttırmaya konulmuştur.
2 — Açık arttırma 29.9.1950 cuma günü saat 15 te İşletmemiz binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Beher metreküpünün muhammen bedelleri normallerin 108 Bağdadiye ile anormallerin 80 ve ıskartaların İse 70 lira olup her parti için % 7.5 teminat alınır.
4 — Bu satışa ait şartnamelerle eb’at listeleri Orman Genel Müdürlüğü ile İstanbul, Ankara, Adapazarı, Bolu ve İşletmemiz Müdürlüklerinde görülebilir.
5 — İsteklilerin belli giln ve saatte geçici teminat akçala-
rlyle birlikte mezkûr komisyona müracaatları. (12810)

•-




/*( •




İstanbul Sular İdaresinden:
idarenin Terkosta yaptıracağı transformatör binası ve şalter dairesi inşaatı işçiliği kapalı mektup ile eksiltmeğe konmuştur.
Şartnamesi, bedeli mukabilinde idareden alınabilir. İsteklilerin teklif bedellerinin % 7.5 gu nispetinde yatıracakları teminat mektupları ve Fen Dairesinden alacakları yeterlik belgesiyle, şartnamesi dairesinde hazırlayacakları teklif mektuplarını en geç 28-9-950 perşembe günü saat 11 e kadar idare muamelât dairesine vermeleri. (12747)
k vp*""- U
Güzel ve cazip bir parfüm kul-lanmif olsaydı mesele tamamen değişırd'-
Dünya kadmla-Içlndo en fazla ku»o-hlon Parlıli bir kadının kendid-
en uygun
rfümü teçliĞ'
pa
için cozlp muvoHok oldu-
ğunu bUkmlıl-niz ? Kokusuz
kadar güzel o-
lurso olsun ko-
kusuz ^çekten nedir
Bunun için Bour-
jois-Poris mües-.esesi yüzlerce
leknisyenlnl
seferber ede-
rek sizin Içm
Soir de Porıı
porfümünü
yorotmıV’r.
cÇnrd*
M
OURJOIS

ZAYİ — İstanbul Küçük Sıhhat Memurlan Okulundan 1336 d^ almış olduğum diplomayı 1949 da seyyar sünnetçilik yaparken kapbettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur,
Mustafa Avnl Güçlütürk

a a1


A
REBUl ECZAHANESt SAHİBİ
KEMAL MUDERRİSOĞLU
Adresi Beyoğlu, Ağacamil yanında
U11 r ainin
Genel Müdürlüğünden:
1 — îdare İhtiyacı İçin şartnamesine ilişkin fennî şartnamelerinde vasıflan yazılı beş adet bir fabrlkatonluk kapalı kamyonetle, altı adet 2,5 fabrlkatonluk karoseri! kamyon ve dört adet on klşiltk kaptıkaçtı, her birine lüzumlu avadanlık İdarî şartnamenin 6 ncı maddesinde yazılı kayda göre teklifte bulunulmak şartlyle kapalı zarfla eksiltmeye çıkanlmıştır.
2 — Beş adet bir fabrlkatonluk kapalı kamyonetin muhammen bedeli (45.000) geçici teminatı (3375) lira, altı adet 2.5 fabrlkatonluk karoserll kamyonun muhammen bedeli (66.000) ve geçici teminatı (4550) lira, dört adet on kişilik kaptıkaçtının muhammen bedeli (50.800 geçici teminatı (3790) lira bu 3 kelemin muhammen bedeli (161.800) geçici teminatı (9340) lira olup eksiltmesi 29.9.1950 cuma günü saat 16 da Ankarada Genel Müdürlüğümüz Fen Dairesi Başkanlığı odasında müteşekkil Satın Alma komisyonunda yapılacaktır.
3 — İstekliler geçici teminat makbuzu veya Banka teminat mektubu ile şartnamenin 4 Üncü maddesinde yazılı kanunî vesaik ve teklifi muhtevi kapalı zarflarını o gün saat on beşe kadar mezkûr komisyon başkanlığına vereceklerdir. Postada vaki olacak gecikmeler kabul olunmaz.
4 — Şartnameler Ankarada P. T. T. Emlâk ve Levazım Mü-
dürlüğünden, îstanbulda Yeni Valde hanında P. T. T. Umumî De-, po Muhasipliğinden bedelsiz olarak verilecektir. (12466)
USUL MUHASEBE VERGİ İŞLERİ BÜROSU İbrahim Sevel
Hüseyin Doğaner
Sayın müşteri ve meslekdaşlannın Bayramlarını kutlar.
Aşirefendl Caddesi, Kısmet Han No. 10 . Tel. : 20855
i
ACELE SATILIK
Sanayi mıntakası dahilinde bağı ve meyva ağaçlan bulunan 2 dönüm bahçe içinde biri ahşap 6 odalı ev ve diğeri yeni yapı kârgir 2 katlı fabrikaya elverişli bina acele satılıktır, içindekilere müracaat.
ADRES: Topçular kışla cad. No. 41
Büyük Fırsat
Foto Atlan; Bayramda
1 boz kartpostal çektirene 1—18X24 agrandisman hediye eder. Taksim İstiklal cad. No: 18
4
a
A
»1 M J
Sanyer İcra Memurluğundan:
1950/11 Satış 1949/507 Esas Arotl Kaptan, Anastasiya, Yani Miltlyadla, Desplna Yakoml-dlsin şayian mutasarrıf oldukla-n Yeniköyde eski Suterazisî, yeni Yağhane Sokağında, eski 9. yeni 2 kapı numaralı gayrimenkul şuyûnun İzalesi zımnında ve îcra İflâs Kanununun 133 üncü maddesine tevfikan yeniden ve yedi gün müddetle açık arttırmaya çıkarılmıştır.
Kıymet ve evsafı: Yeniköyde, yeni yağhane sokağında, eski 9, yeni 2. 4, 4/1 kapı numaralı, ahşap. üç katlı, 266 metre murabba ı mesahah, Terkos ve elektrik tesisatını havi, 86 metre murab-baında bina, diğer kısmı bahçe olup tamamına bilir kişi tarafından (16800) lira kıymet takdir edilmiştir.
12.9.1950 tarihinde yapılan birinci açık arttırmasında 16050 lira teklif eden olmadığından ve ondan sonra on altı bin lira veren de almaya talip olmadığından îcra ve İflâs Kanununun 133 üncü maddesine tevfikan yedi gün müddetle açık arttırmaya çıkarılmış olup 29.9.1950 tarihine rastlayan cuma günü saat 14 ile 15 arasında yapılacak olan arttırmasında en çok arttırana ihale edilecektir.
1 — Arttırmaya İştirak edeceklerin kıymeti muhamminenin yüzde yedi buçuğu nispetinde pey parasını satış başlamadan evvel İcra veznesine yatırmış olmaları İcap eder, aksi takdirde arttırmaya iştirak ettirilmiyebl-lirler. Müşteriler arttırma başlamadan evvel şartname ve dosyayı tetkik etmiş ve gayri menkulü görmüş ve beğenmiş sayılacaklarından bu hususata matuf İU-razlarfskabul edilmez.
2 — İpotek sahibi alacaklılarla, İrtifak sahiplerinin ve alâkadarların bu gayri menkul üzerindeki haklarını, hususî ile faiz ve masrafa dair olan iddialarını evrakı müsbltclcriyle birlikte işbu ilân tarihinden İtibaren on beş gün İçinde 1950/11 satış numarası İle Sarıyer îcra Memurluğuna bildirmeleri lâzımdır.
Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmayanlar paranın paylaştırmasından hariç kalırlar.
îşbu gayri menkulün bu ilân ve şartnamesinde yazılı olduğu üzere satılacağı ilân olunur.

B. K N A P P
Hususî YENİ NESİL İlkokulu
Nuruosmanıye Caddesi No. 67
uKızn Yuva Kısmı vardır nErkek„
Kayıtlar başlamıştır
TASARRUF MATBAASI
Dost
ve müşterilerinin
Yenlpostahane

A
1
Bay ram ııu tebrik eder.
Cad. No. 21
Müessesatı Halefi
Boyama ApretaJ ve

Temizleme Fabrikası Dostlarının ve müşterilerinin Bayramını kutlar

İSTANBUL . ROMA SVV/SSA/R ve ALİTALİA DC.-4 (SKYMASTER) uçakları ile CUMA GÜNLERİ
saat
99
10.00
11.00
11.15
14.15
Yeşilköyden Atinaya varış Atinadan Ramaya varış İzahat almak İçin
Seyahat acentenize veya
S W i S S A I R, Ayazpaşa
Kun Palas, Tel. 82857 ye müracaat
ITRİYAT İMALÂTHANESİ
Bamnunııı engin sevinç ve saadet İçinde geçirmeniz dileğiyle tebriklerini sunar.
t
Yüzünüz Çamaşır
r
I
A

Tf
W
■W
t A. I I I k ı
■V
EN İYİ EN NEFİS ÇİKOLATA
A

Comments (0)