24 Haziran 1950
Cumartesi

Beyoğlu - Müellif Caddesi 6 - 8
Posta Kutusu 2100 Beyoğlu
Abone: Türkiye için sonellği 32, altı aylığı 17, üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler iki mislidir.
İç politika
\r
C.H.P. Kurultayı
Yurdumuzu ilgilendiren başlıca va, bir partinin kazanması,
ehem-
Kaza-dev-
dû-bir başkasının da hükümetten ayrılması değildir. Bu gibi değişmeler politika hayatında lıer zaman olabilir. Yel esmeyince hiçbir dal kımıldamaz, derler. Doğrudur. Politika hayatımızdaki büyük kımıldanışın elbette görünmeyen bir yeli vardır ve asıl miyetli olan şey de bııdur.
Hayatın mantığı böyledir: naıılar, umumiyetle, hayranlık
şirir, kaybedenler de renk renk azar-lanışlarla, boy boy tenkidlerle karşı karşıya kalırlar. Tolstoy, Savaş ve Banş’mdn karşı karşıya güreşen Ku-tuzovv’la Nayolöon’dan bahsederken bu İnsan ruhunun güzel bir tablosunu çizer. Hayatta öyle başarılar vardır kİ. güneş ve yağmurla beslenmiş bir meyva gibi dalından çözülür ve yere düşer. Dal, artık onn tutamaz. Ayrılmak mukadderdir. Bir çok lltika hâdiseleri de böyledir.
C, H. P. nin son seçimlerde gevşek davrandığın)' D. P. nln
po-
çok ise yurt içinde eşsiz bir propaganda faaliyeti gösterdiğini söyleyenler az değildir. Seçimler, milletlerin politika hayatında, büyük fikir ve görüş mücadeleleridir. Bu şerefli güreşin mânasını anlayarak tam bir faaliyet gösterenleri değerlendirmek bizim sosyal borcumuzdur. Seçim mücadelesinde gevşek savaşan bir parti; hem I-deallerine gerektiği gibi sarılmamış, hem de sosyal sorumluluğuna ııygun hareket etmemiş sayılabilir. Çalışıp da başarı elde edememek başka bir şeydir. Biz, büyük teşkilâtlı C. H. P. nln dc, oldukça daha az teşkilâtlı D. P. nin de çalıştıklarına inanmaktayız. Parti zaferinin, seçim kanunu çerçevesini aşan, propagandadan ileri geldiğini iddia edenler de vardır. Fakat, öyleyse, bu çeşit propagandalar neden önlenememiştir? Hayır, başarısızlığı bu şeklide anlamak; hâdisenin çok ciddi mânasından uzaklaşmak demektir. Ortada, mutlaka aydınlanması, çözülmesi ve üstünde fazla durulması gereken sayısız noktalar olmalıdır. Bu ayın sonunda toplanması kararlaştırılan C. H. P. Kurultayı, her şeyden önce, bu noktalan eksiksiz incelemek zorundadır. Bunu yapmak yalnız parti bakımından değil, aynı zamanda iç politikamız bakımından da çok ehemmiyetlidir. Tek parti sisteminden ayrılmaya son kararını vermiş olan bir millet için sosyal dâvaları, fikirleri, programları, tezleri apaydın ve cemiyet yapısına uygun politika teşkilâtına ihtiyacı vardır. Bir katolik bilgini şöyle diyor: 3u anlaşılması güç üçüz birlik umdesi kiliseye girmemiş olsaydı, Hıristiyanlık en aşağı üç misli kuvvetli olurdu. Partilerimizin Üçuz-Birlik (baba, oğul, kutsal rııh) gibi çetin Ve anlaşılmaz umdeleri olursa^ yapmak istedikleri şeylerin ı>ek çoğunu yapamazlar ve halka doğru gidemezler. Halbuki, demokrasilerde başarının en büyük sırrı, geniş halk yığınlarının işbirliğini sağlamaktadır. Bizim partilerimiz bu yolu henüz bulamamış gibi hareket etmektedirler.
Bizim dâvamız, ne fes, ne sarık, ne de cübbe dâvasıdır. Ekonomik düzenimiz temelinden bozuktur. Bütün sıkıntılarımızın, hattâ sosyal sinirliliğimizin asıl kaynağı budun Millet olarak sağlamız. İçimiz de sağlamdır. Refaha kavuştukça kendimizi daha 1-yl anlamak fırsatını bulmuş olacağız. Bunu artık anlamalı ve bilmeliyiz. Bir Türk partisi için en büyiik ve en kudretli propaganda da bu hakikati kavramakta ve onn göre hareket etmektedir. Fabrikalarla, kombinalarla, şatafatlı projelerle yer yüzünde hiçbir ekonomik dâva çözülmemiştir. Dâvaların çözülüş yolları milli imkânlara göre düşünülür. Ekonomik dâvalarımız bugünkü hayat gerçekliğimizden doğmuştur, çarelerini de gene bu gerçekliklerin çerçevesi içinde aramak ve bulmak zorundayız. Ken-dlkendini yaratan bir kudret başka türlü yapamaz.
Ekonomik bir fikir kendi başına çok güzel olur ve bizi bü.viisii altında bırakabilir. Halbuki, milli bir İktisat politikası güzel fikirlere göre değil, çetin ve somurtkan gerçekliklere göre de kurulur. Yapılması gereken şey yapılır. Yapılacak şeyler de zaten pratik şeylerdir. C. H. P., uzun hükümet hayatında» nedense, bunu anlamamıştır dlycmlyeceğiz, ama. mü-hlmsenıemlştir. Hattâ bugün bile C. H. P. II fikir adamları hayal ekonomilerinde eski ısrarla durmaktadırlar. Belki, onlar. C. H. P. nln son seçimlerde yüzde kırka yakın oy derlemiş olmasını ısrarlarına bir destek saymaktadırlar. Fakat bu oy miktarına o kadar belbağlamak doğru değildir. Bu o>lar, başka memleketlerde görüldüğü gibi, eski bir prestijin tesirleriyle de İlgili olabilirler. Bu bakımdan gerçek durumu anlamak kolaj değildir.
Görülüyor kİ. C. II. P. Kurultayı, son derecede ehemmiyetli sayısız konulara dokunmak ve onları sosyal gerçekliğimize göre İncelemek zo-r.ın ladır. Fakat nasıl? Bize göre es-I ; program yokmuş gibk. Devrim, ı etin malıdır. Buıııı bütün partilerin üstünde imanlı ve uzlaşmaz bir anla> sla korumak her Türk vatanda-ş ıım borcudur. Ekonomik işlerde yollarımız ayrılabilir. Onun İçin II. F. nin dr kendine göre bir yoiıı ola-Içbı ola-
bilir. Kurultayın, memleket en ehemmiyetli dâvası da bu bilir. Çok dileri/, kb C. II. P.. bu konuyu realist hir görüşle ele alsııı ve bu suretle İç politikamızda tam ıııâ-nasiyle milli dâvalarımız daha geniş ve daha temelli bir ölçüde llcelenmek İmkânlarına kavuşsun. Partilerimiz, kendilerine düşen sosyal vazifeleri ancak o zaman daha iyi görmüş olabilirler.

l«euBMdDio>ı( ’J *
’S
• SİYASİ İKTİSADİ
V W* ▲
I sLTA
2 0 1/1
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Tesis eden : HABİB EOİB-TÖREHAN
- ■■

Sayı 206
10 kuruş
İlânlar: 6 ncı sayfada santimetresi 2 liradır İlânlardan hiçbir mesuliyet kabul ûdilmez
Ankara muhabirimiz bildiriyor
Telefon : 44756 - 44757 Santral Telgraf Adresi : Hetlo. İstanbul
iç sayfalarda
iktisadi politikası
Cumhurbaşkanı, prensipler üzerinde bizzat durarak. Hükümete tavsiyelerde bulunuyor — Paranın kıymeti düşürülmiyecek, ihracat geniş ölçüde teşvik olunacak
Dış ticaret rejimi, sürprizle dolu
İzmir 23 (Hususi muhabirimiz bildiriyor)
Ankaradan D.P. ye mensup ilgili zevata verilen malûmata göre, sayın Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, Adnan Menderes Hükümetinin iktisâdı işlerde almakta olduğu tedbirlerin prensiplerini bizzat tetkik etmekte ve Hükümeti bu sahadaki geniş bilgi ve tecrübesinden faydalandırmaktadır. Bayar, bilhassa para kıymetinin tebdil edilmemesi, ihracatın Hükümetçe en geniş ölçüde teşvik edilerek her türlü paralarla ihracat yapılması fikrini Hükümete tavsiye etmiştir. Bu bakımdan Adnan Menderes Hükümetinin dış ticaret rejimini tesbit eden kararının bazı dikkate değer yenilikler ve sürprizler getirmesine ihtimal verenler çoktur. Bununla beraber memleket mahsullerinin dış piyasalarda harcanması bahsinde sarfedecekleri gayretlere, ihracattan getirecekleri dövizlerin yüzde otuzunun ihracatçılara terki hakkında yapılan teklifi Hükümet tasvip etmemiştir. Çünkü böyle bir prensipin kabulü halinde bu yüzde otuzların karaborsa metaı olabileceği teemmül edilmiştir.


J
Dost memleketten gelen aykırı bir haber
205 Yunanlı mebus, Kıbrıs Adasını istiyor
Kanelopulos, İngilizleri bir anlaşmaya davet ediyor
Atina, 23 (A.P.) — 250 kişiden müteşekkil Yunan Parlâmentosunun 205 â-zası dün. Yunanistan İle Kibrisin birleşmesini kabul eden bir beyannameyi imza etmişlerdir. Bu keyfiyet, hâlen Yunanistanda bulunan Kıbrıs heyeti tarafından bildirilmiştir. Kanolopulos’un Ingilizlere tavsiyesi
Berlin, 23 (AP) — Yunanistanm es-
Amerikanın Atina Elçisi
Henry Grady, Istanbuldan
dün ayrıldı
Dün gece özel bir uçakla Atİnadân şehrimize gelen Amerika Birleşik Devletlerinin Atina Büyükelçisi Mis-ter Henry Grady bugün öğleden sonra aynı uçakla şehrimizden ayrılmıştır.
1:1 Harbiye Bok anı Dr. Panayotia Ka-rtelopvflos Kıbrıs adasının Yuna na devri meselesinde Yunanlstandaki bütün siyasî partilerin müttehit olduklarım söylemiş ve şunları ilâve etmiştir:
"Ingiltere bu mesele karşısında kayıtsız kalamaz. Kıbrısta yapılan plebisit neticesinde ezici bir çoğunluğun Yunanistanla birleşmek lehinde olduğu anlaşıldığına göre, Yunan Hükümeti de pasif davranamaz.,,
Kanelopulos. Kıbrıstnkl Rum komünistlerin şimdiden Sovyetler Birliğine başvurup meseleyi Birleşmiş Milletlere aksettirmesini istediklerini hatırlatmış ve şunları söylemiştir:
“İngiliz Hükümeti bu meseleyi Yu-nanistanla müzakereye muvafakat etmelidir Aksi halde komünistler Kıbrıs meselesini müdafaa etmekle daha fazla taraftar kazanacaklardır. Yunanistan, Kıbrısla birleşmesini müteakip îngilterenin Adada askerî üslerini muhafaza etmesinde herhangi bir mahzur görmiyecektir. zira bu üslerin. İn-gilterenin olduğu kadar Yunanistanın (la güvenliğini koruyacağını teslim etmekteyiz.,
Dünkü Meclis müzakeresi
siyasi akisler yarattı
Anıt-Kabir arsalarının istimlâkine dair verilen
izahat üzerine Hükümet istizaha çekiliyor
Halk Partililer de istizahın lehinde bulundular
Ankara 23 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Demokrat Parti listesinde bağımsız olarak Seyhan Milletvekili seçilen Sinan Tckelioğlunun Anıt-Ka-bir’in inşa edilmekte olduğu arsaların istimlâk işlerine dair Başbakanlıktan sözlü sorusu ve Başbakan adına Bayındırlık Bakanının rakamlara dayanarak Meclisti verdiği izahat Ar.kara siyasî mahfillerinde derin akisler yaratmış bulunmaktadır.
Bilhassa, Halk Partisinin, Hükümeti geçmişin hesaplarını görmeye davet eden beyannamesi üzerine hadis olan vaziyetten sonra, Tckelioğlunun sözlü sorusu yeni bir siyasi polemiğe meydan verecek gibi telâkki olunmaktadır. Daha şimdiden Abdülhalik Randa ve Saraçoğlu açıklamalarda bulunduklarına göre, Halk Partisinden olup bu açıklama dolayısiyle adlan geçen kimselerin, İzahat vermeye çalışmaları bekleniyor.
Bunun yanında, Halk Partisi Meclis Grupunun bugünkü müzakereler sırasında takındığı tavır şayanı dikkattir. C. H. P. illerin Hükümete tevcih edilen istizah takririne taraftar olmaları göstermektedir ki. Halk Partililer bu münasebetle ciddi çarpışmayı kabul bu rakamların ortaya kendi partilerine tevcih nen hücumları karşılamak durumunda olduklarını göstermek istemektedirler.
Her halde, istizah takririnin müzakeresi oldukça çetin cereyan edecek. 9 uncu dönem Meclis Umumi Heyeti ilk sert tartışmalara şahit olacaktır. r a
Dünkü Meclis Müzakereleri ve Saraçoğlu ile Renda ailesinin cevapları 3 üncü sayfamızda
Mecliste ilk etmekte ve konulmasiyle edilmek iste-
• •
J
C.H.P. Divanının
dünkü toplantısı
Kurultayda C. H. P. Tüzüğü, bir muhalefet partisi esaslarına göre tâdil edilecek
Ankara, 23 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — 29 haziranda toplanacak olan C.H.P. Kurultayı hazırlıklarına hararetle devam edilmektedir. C.H.P Divânı bugün öğleden evvel ve sonra toplanmıştır, öğleden sonraki celseye İnönü riyaset etmiştir. Bu toplantıda C.H.P. tüzüğünün gözden geçirildiği anlaşılmaktadır.
öğrenildiğine göre Divân. C.H.P. tüzünğündc bugünkü şartlara uymadığı için esaslı değişiklikler yapmaya karar vermiştir. Bu cümleden olarak C.H.P. tüzüğünün bir mühalefet partisinin çalışma tarzına uymadığını gözönünde bulundurarak şikliklor üzerinde durmuş
başkan vekilliği meselesi hakkında bazı kararlar almıştır.
Sızan haberlere göre Kurultaya ar-zolunacak tüzük tasarısının parti başkan vekilliği vazifesi bulunmıyacak, partinin umumî idaresi genel başkan tarafından ifa edilecektir.
ÎKİNCÎ

Anadoluda Refik Halici
Manisaya gidip gelme
DÖRDÜNCÜ
Demokratik hava ve çalışmalar : Parlâmentoların anası : İngiliz Avam Kamarası Paul Egan Sublıa (Hikâye)
â
BEŞİNCİ
Hükümet programında orman meselesi
Prof. Dr. Ş. Nuri llkmen
Beşiktaşlılar Çankaya köşkünde
Anıerikada muvaffakiyetli bir turne yaptıktan sonra memlekete donen Beşiktaş futbol takımı, idarecileriyle birlikte Ankarava giderek devlet ricaliyle temaslarda bulunmuş ve Devlet Bnşkanını ziyaret etmiştir. Yukarıdaki resimde Beşiktaşlıları Devlet Başkanı Celâl Kayarla birlikte görmektesiniz.
UZAKDOĞU
DURUMU
Tütün Kongresi, kesin bir karara varamadı
♦ ' &
A-bu-
ayı
son toplantıda, umumî heyete sunulacak ayında nihaî bîr karar vermek üzere kongrenin
muhabirimiz
günden beri
Bakanlığında
toplanması tavsiye
dır. Türkiye bu yoldaki dan istifade edebilir.
3 — Köylünün elinde milyon kilo tütünün elden çıkarıl-
/t
ması bir zaruret halini.-almıştır.
Söylendiğine göre, rapor bu üç problem için vâzıh hal çareleri’ göstermemekle beraber Hükümetin tütün mevzuundâki icraatına rehber olacak olgunluk ve evsâftadır. Esasen bu nokta raporu hazırlıyarijar tarafından da teslim edilmiş olacak* ki, raporun bir yerinde hu dâvaları kesin ’ ir • ' 1 *
olarak halledebilmek için ağustos ayında bütün müstahsil ve ihracatçıların iştirak edeceği bir başka kongrenin toplanması tavsiye olunmaktadır
Yarınki umumi heyet toplantısının aleni olacağı tahmin edilmektedir^
ediliyor
çahşıpalar-
Amerika, Milliyetçi Çinlilere askerî bir yardım yapmıyor Washington, 21 (YÎRS ı —
Cuma günü beyanatta bulunan Amerika Dışişleri Bakanı Dean Achcson, Formoza Adasında tutunan milliyetçi Çinlilere merikamn askeri yurdunda lunnuyacağını bildirmiştir.
Başkan Truman’ın ocak
içinde yaptığı beyanat hâlâ A-merikanın Çin’e karşı takip ettiği politikanın esasını teşkil etmektedir. Truman "Amerikanın Formoza Adası üzerinde hiç bir hak ve imtiyazı yoktu,, demişti.
Dış Bakanı daki beyanatı nı Johnson’un münasebetiyle tekzip maksadlyle yaymıştır. Amerika Asya İle nhıkudar olmalı
Tokyo 23 A.A. (United Press)
— Savunma Bakanı Louis Johnson ve General Ömar Bradley dün gaco Tokyo’dan ayrılarak Ameri-kaya hareket etmişlerdir.
Johnson ve Bradley hava alanında General Mac Arthur tarafından Uğurlanmalardır.
Bilindiği veçhile perşembe günü Okİnasva’da bir tetkik gezisi yapan Bradley vo Johnson General Mac Arthur'le son bir görüşme yapmak üzere Tokyoya dönmüşlerdir.
Rusları geri göndermek
Tokyo 23 A.A. (United Press)
— Umumiyetle iyi haber alan kaynaklardan öğrenildiğine göre General Mac Arthur. hâlen Tok-yodâ bulunan Rus heyetini geri gönderme imkânlarını araştırmaktadır.
Bu heyet üyeleri dört büyük devlet konseyine llânihaye boykot etmekto olduklarından, bunların Japonyada artık kalamıya-cakları belirtilmektedir.
Diğer siyasi heyetlerin hilâfına, Rus heyeti General Mac Ar-thur’ün genel karargâhına itimatnamesini tevdi etmemiştir.
Acheson, yukarı-Savunma Baka-Tokyo seyahati çıkan şayiaları
mevcut 21
Bugün yapılacak raporda ağustos daha geniş bir
Ankara 23 (Hususi bildiriyor) — Birkaç Ekonomi ve Ticaret
toplanmakta olan Tütüncüler Kongresi yarın Başbakanın İştirakiyle son toplantısını yapacaktır. Tütüncülerin umumi heyet halinde yapacağı bu içtimada geçen toplantılarda hazırlanmış olan 27 sayfalık ra-rapor müzakere edilecektir. Sızan haberlere göre raporun ana hatları şunlardır:
1 — Bütün dünya Amerikan sigaralarının yani Virjinya tütününün istilâsına maruzdur. Şark tütünü için bir tehlike teşkil eden bu vaziyete karşı çare bulmak zamanı artık gelmiştir.
2 — Diğer memleketler bu istilâdan kurtulmak çarelerini aramakta-
Bir Amerikan karikatürü
bazı deği-ve parti
dâvHI ıışaat Qucen
Türklyeye gelecek otelcilik mütehassısı
ınÜteluiMMsı f hürle* G. faylor, Türk Hükümetinin xe gelecek ve Devlet hesabına yapılacak otelleri

k 1
-
• -
Aynı harita — Aynı Rusya
(Büyük Katerinadaıı Stallne)
Amerikalı otel ii/crlıır Türk ve idare* İne ııe arrt edecektir. Resimde Mr, Taylor’u, NeW-Y(>rk’|-ıih Elizabelh vapuru İle ayrılırken görüyorbuuuz


Bu sabah şehrimize bir İngiliz filosu gelmiş olacak
Bu sabah şehrimize 4 torpitodan mürekkep bir Ingiliz filosu gelecektir. Ingiliz muhripleri yüzücüleriyle İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü arasında 26 haziran pazartesi günü saat 5 de OrtakÖyde Lido havuzunda yüzme ve su topu müsabakası yapılacaktır. Seyretmek istlyenlerden dü-huliye alınmıyacaktır.
Dünya Hikâye Müsabakası
"New-York Herald Tribüne” gazetesinin dünya çapında en iyi hikâyeyi bulmak iizere tertiplediği “Dünya Hikâye Müsabakası” na en güzel iki hikâyemizi yollamak üzere Türkiye için açtığımız hikâye müsabakasının hikâyeleri yollama tarihi, 6 gün sonra nihayete eriyor.
Müsabakaya iştirak etmek istiyenler, en son, 30 haziran günü akşamına kadar hikâyelerini yollanmalıdırlar.
O güne kadar gönderilmiş olan hikâyeler, birkaç günden beri listesini verdiğimiz Jüri tarafından tasnife başlanacak ve neticeler alınabildiği takdirde, en iyi 30 hikâye neşrolunacaktır. Bu hikâyelerin beherine 30 lira verileceği gibi, en iyi iki hikâyeye de 300 er lira ödenecek ve bu iki hikâye, dünyanın muhtelif memleketlerine mensup gazeteler, ki, bu meyanda "Yeni İstanbul" gazetesi de mevcuttur, tarafından konulmuş 5.000 dolarlık Dünya Hikâye Müsabakası mükâfatına namzet olacaklardır.
6 gün sonra hikâyelerin gönderilme müddeti sona eriyor.


YENÎ İSTANBUL.
24 Haziran 1050
Bayta 2
Anadoluda Refik Halid
Kırk yıl evvel - Kırk yıl sonra

r
MANİSAYfl GİDİP GELME
Manisa islas-Devlet binala-Gene bakım ve eşya muhafazası mese-Kabuğunun içine büzülmüş Ana-Eğer onlar olmasaydı...
Lokantalı vagonlar hakkında — Adam sarrafları yonunda meşhur Belediyecimizle karşılaşıyorum rmın mimarisini tenkid — 1 leşi — Millî bir inkişaf : Resim doluyu koydunsa bul
f*ÜNÜ birlik Manisaya gidip ® dönmeden yoluma, yolculuğuma devam etmeği gönlüm istemedi. Bir sabah İzmir - Bandırma trenine bindik; lokantalı vagonda yer aldık. Katarlarda lokantalı vagon oldu mu böyle bizim gibi ara istasyonlara inecekler çok defa ikinci mevki bilet alarak o vagona giriyorlar, bir kahve ısmarlıyorlar, rahat koltuklarda, geniş camlardan sağı solu seyrede ede, konuşa o-kuya rahatça seyahat ediyorlar. Çok defa kahvehaneye, bazan birahaneye dönüyor amma yataklı ve lokantalı vagon memur ve müstahdemleri tahsil gör müş, gazete ve kitap meraklısı, adam sarrafı, zeki, becerikli vatandaşlardır. Memleketin kalburüstü şahsiyetlerini tanırlar, fazla olarak Numaralarını verirler ve bilirler. O meyanda rastlamalarına rağmen—
da yakınlık ve nezaket gösterirler. Aşçı başılarla da aram iyidir; galiba yemeğe verdiğim kıymeti onlar da kulaktan kulağa da olsa yazılarımdan öğrenmişlerdir.
O gün vagon misafirliğim kısa sürdü; iki saat sonra Mani-sâya geldik. Yanımızda son edindiğimiz kıymetli ahbaplardan maarifçi Mürtaza Bey de vardı; zaten memnunduk, refakatiyle bu memnuniyetimiz artmıştı. İstasyona iner inmez
ğimizi îzmirden öğrenmiş olan — ManisalI iki gazeteci arkadaşın "Hoş geldinlz"i ile karşılandık. müteşekkir kaldık. Fakat sürpriz bununla bitmedi, şaşaladım. Bana doğru gelen bir zat vardı ki yüzünü kalabalık içinde sezer sezmez Istanbulu görmüş ve Istanbula gelmiş hissini duydum: Sabık vali ve belediye reisimiz doktor Kırdar. Kırk yıllık bir dostum da beraberinde: GalatasaraylI Suat Karaosman.
öyle ya, Karaosmanoğulları bölgesindeyim. 1910 Manisa seyahatimde yine bu istasyonda Karaosmanlardan Yakup Kadri ile Suphi Kocamemi'yi mamış mıydım?
Doktor Kırdar, isterse bunaltıcı, güneş yakıcı,
öğleye yakın olsun, o kadar e-mek sarfederek bir şehir haline •oktuğu Manisa'sını gezdirmeden, hem de arkadaşlarını peşi sıra yayan sürüklemeden yapabilir mi? îstanbulda on bir sene böyle az mı dolaşmıştık! Dolaşmağa koyulduk. Benim kırk yıl önce tanıdığım şehir, lehine olarak tanılmayacak hale gelmiş. Eskisi hemen hemen yokol-muş; yerine bir başkası kurulmuş. Maziden nişane olarak çoğu henüz tamir edilememiş camileri ve yangından mâsun kalmış bir mahalleyi görüyorum;
—az bana
gelece-
bul-
hava vakit
iist tarafını çıkaramıyorum.
Geniş, ağaçlıklı, temiz caddelerde yürümekteyiz. Her yerde karşıma çıkan beton resmî binalar burada da var, elbette... Onlar birbirlerine öyle benzerler ki şimdi Anadolunun hangi şehir ve kasabasına gitseniz, önlerinden geçerken kendinizi bir evvelki şehirde sanabilirsiniz. Ha Manisa ha İsparta, ha Bolu. Cümlesinde iklim farkı ve umumî manzaraya uygunluk ciheti düşünülmeden tektip, bilhassa çirkintip olarak yaptırılmışlardır. Çimentonun o ne kayalık, ne ağaçlık, ne deniz kenarı, ne dağ tepesi, hiç bir cins arazi parçasına yakışmayan rengi ile çimento mimarlığının yüklü, e-zici, kaba şekli Anadolu şehirleri kadrosu içinde daima ecnebi madde gibi durmaktadır.
Evet, devletin, devlet teşkilâtının nihayet derli toplu, sağlam binalara yerleşmiş olmasına memnunuz. Biz eski zamanı, devletin göçebelik devrini, o hazin vaziyeti biliriz; utanırdık. Bugün sadece estetik tarafını kusurlu bulmaktayız. Yokluğu değil, varlığı tenkid ediyoruz. Demek istiyoruz ki: Keşke devlet binâlan körükörüne seçilmiş battal bir mimarlığın seyyiesine uğramasa idiler de yurdun bina âhengine az çok uymuş, bölgelere göre bir değişiklik arzetmiş olsalardı... Ne yapalım ki olamamış. Bundan böylesi için de o-lacağını sanmıyorum. Mimarlığımız çok kuru, pek şiirsiz!
Mektepler ekseriyetle ve nispeten bakımlı ise de bir çok şehirde halkevleri,askeri mahfiller, parti merkezleri, belediye gazino ve tesisleri ilk zamanlardaki a-lâkayı muhafaza edemediğinden kendi hallerine bırakılmış. Nete-kim Manisada da bunlar doktor Kırdarın gidişinden sonra itina görememiş. Perdelerin bile u-sulünce kaldırılıp indirilmemesi, iğri büğrü durmaları can sıkıyor. Eşya kullanma ve muhafaza hususundaki kayıtsızlığımız bütün seyahatim müddetince beni sinirlendirdi. Binalara ve mefruşata ne paralar harcanmış... Hırpalamış, bakanınmışız.
Zira sade ve sağlam mefruşat yerine fanteziye, sözümona lükse kapılmışız. Parke, gün aşın cilâlanmak ister; muşamba neyimize yetmezdi? Bayağı kontrplak sıcağa, güneşe dayanır mı? Kadife perde de ne imiş? Hepsi bu minval üzere, tecrübesizlik, telâş, kısacası görgüsüzlük yüzünden heder olmuş; olmaktadır. Ortalarda işbilir hademe de yok, tabiî!
öğle yemeğini Suat Karaos-man'ın, yangından arta kalma sevimli evinde iştahla yedik ve gazeteci arkadaşlarla hemen gezintiye, şehrin hâkim noktasına
çıktık. Orada hep beraber OsmanlIlar devri tarihini düşündük, konuştuk. Muhafaza edilmiş pek az iz, eser kalmış. Kalanları tamire başlamışız.
Manisada bir öğretmen gencin resim sergisini de ziyaret ettim; tablolarına, sanatlı bir fırça ile mahallî manzaraları aksettirdiği. memleketi duyduğu ve görebildiği için pek beğendim. Türkün son zamanlarda çok hayret verici bir sürat ve olgunlukla gelişen kabiliyetlerinden biri de resimdir. İlkokul çağında ve en uzak, âdeta kuş uç-1 maz, kervan göçmez kıyı ve köşelerde bile resim istidadı âdeta fışkırıyor. Meselâ şosesi bozuk, kendisi ise o bozuk şoseye bile bağlanmamış, tek başına kalmış ve köyde ilk mektebi gezerken küçücük talebenin çire-desti-i-mahaıeti öyle güzel resimlere rastladım ki birer birer, uzun u-zun seyretmeden ayrılamadım.
Kırk yıl sonraki iyi farklar ve yenilikler arasında, resim işine millî bir inkişaf olarak birinci plânda yer ayırmak lâzım geldiğini izaha hacet yok. Asırlarca hüsnühat ve tezyini sanatlarla iktifa etmek mecburiyetinde kalan kız ve erkek halk çocuğu şimdi, zaten cevherinde bulunan bir kabiliyeti artık muvaffakiyetle resim sahasında da gösteriyor. Bizi milletlerarası güzel sanatlarda galiba edebiyat, heykel ve saireden önce resim meşhur edecek. Profesör Kenan'ın afiş müsabakasında kazandığı mevkii de bir gün. jöne bir köy mektebinde resimlere bakarken çocuklara ben müjdeledim; aynca ehemmiyeti üzerinde bir kaç kelime söyledim.
Ma nisayı tepeden gören yaşlı ve taze ağaçlar altında biraz daha kalmak arzusundayım amma tren saati geldi. Bu katan lokantalı olduğundan kaçırmak İstemiyorum; otobüsten, hattâ otomobilden rahattır. Fırsat düşmüşken motorlu nakil vasıtalarına bir müddet yanaşmayacağız; az çilesini çekmedik yahut çilesini az mı çektik? Kendimizi otobüslerde taşı toprağı ayrılsın diye modern elek makinelerine konmuş hububata benzetiyordum; ha bire çalkalanıyor, bir kapıdan ötekine iletiliyor, saatlerce zıpzıp sıçratılıyorduk. O insafsız elekten geçirme ve kalburlama sonunda bizlerl bir yere hoyratçasına bo-şaltıverivorlardı. Çuvala sokulmadığımıza, bu defa da değirmene sevkedllmek üzere kamyona yükletilmediğimize şaşıyordum !
öyle olmasına rağmen bir hakikattir ki Anadoluya hayat ve hareket, uyanıklık ve beceriklilik, şehirlerarası yakınlık ve uzlaşma, alım satım imkânı ve i-mar arzusu getiren âmillerin ba-
Milletvekili olmayan profesörlerin durumu
İstanbul Üniversitesi Rektörü, bugüne kadar Üniversiteye bir müracaat olmadığını söylüyor
M i lletvekili Hoçilmiyen bazı profesörlerin Üniversiteye müracaat ettikleri vo bunlar hakkında muhtelif kararlara va-rıldıftı hakkındakl söylentiler 'etrafında dün fikrine müracaat ettiğimiz İstanbul üniversitesi Rektörü Ord. Prof. Dr. Ömer Celâl Sarç bir arkadaşımıza şunları söylemiştir:
°— Bildiğime göre temime her hangi bir olmamıştır. Olduğu
kanun ve usulü dairesinde tetkik edilecektir.,,
DÜn ayrıca Ankara Üniversitesi Rektörü Hikmet Birant, Ömer Celâl Sarç’ı ziyaret ederek uzun bir konuşma yapmıştır.
üniversi-müracaat takdirde
SPOR
Beyrut Racing Takımı dün geldi
Misafirler, bugün ilk maçını Fenerbahçe Stadyumunda Galatasaraya karşı oynıyacaklar
Dün akşamüzeri bir uçakla şehrimize gelen Lübnan şampiyonu Beyrut Racing takımı bugün saat 18 de Kadıköy Fenerbahçe Stadyomunda ilk maçını Galatasaraya karşı yapacaktır. Futbol mevsiminin bir hayli ilerlemiş olması dolayısiyle Sarı -Kırmızılı futj^olcular futbol antrenmanlarını bırakarak denize başlamış vaziyettedirler. Bu bakımdan GalatasaraylIların nasıl bir kadro ile Racing karşısına çıkacakları bilinmemektedir. Beyrut şampiyonu Racing. yarın ikinci maçını yine Fenerbahçe Stadında Fenerbahçelilere karşı oynıyacaktır.
GalatasaraylI futbolcuları davet
Galatasaray KuUlbünden:
Lübnan şampiyonu Beyrut Ftaclng Kulübü ile 24 haziran cumartesi günü yapılacak maç -için bütün futbolcuların aynı günde saat 15 de Kulüpte bulunmaları lüzumu ehemmiyetle tebliğ olunur.
Mevsimin ilk yüzme yarışı
Mevsimin İlk yüzme yarışlan bugün saat 16 da Lido yüzme havuzunda yapılacaktır. Müsabakalar; serbest, kurbağalama, sırtüstü, karışık bayrak ve serbest bayrak olmak üzere yapılacaktır.
şında otobUsle kamyona en mühim mevkii vermek iktiza eder. Eğer yeni rejimle birlikte mo törlü vasıtalar da ortaya çıkmasaydı şimdi görüp de beğendiğim koyulma ve birbirine karışma gibi sosyal inkılâp vukua gelmemiş olurdu; az bir farkla karşıma yine kırk yıl önceki "Yer yer kabuğunun içine büzülmüş" Anadolu çıkacaktı.
Biz, otobüs gibi, ucuz ve süratli bir vasıtayı bulduğumuz dan dolayıdır ki Zonguldaktan Boluya gelmeği ve yine o vasıtaya güvenerek Bolu - İstanbul seferini yapmağı göze alabildik. Yoksa denizden dönecektik ve seyahatimizin fevkalâde zevkli, istifadeli bir kısmını haritamızdan silecektik. Cidden yazık olacaktı.
E. T. T. Umum Müdürünün gazetemize beyanatı
Çatalağzı - İstanbul hava hattı inşaatına bugünlerde başlanıyor
YENİ OTOBÜSLER SENE SONUNDA SERVİSE GİREBİLECEK TÜNEL ELEKTRİKLE İŞLEYECEK
İNŞAATI YAKINDA BİTİRİLİYOR
Silâhtarıığa fubrlkanı ıır Işt* ynfıyamk
Yukarıda adı geçen santraller îs-tanbulun temel yükünü temin edeceklerinden Sllâhtarağa Fabrikam, bir İhtiyat santral vazlfcahıi görerek ve şehrin enerji ihtiyacının arttığı 6-8 arasında cereyan şebekesini takviye edecektir.
İsviçreli mütehAMsıslarırı raporu İstanbul işletmeleri hasaısların Meclisince
rapora göre bütün işletmelerdeki bugünkü sistemin baştan sona kadar değiştirilmesi teklif edilmektedir. Bugünkü vaziyette bunun tatblkına mevzuat müsait olmadığından, Meclis bu husustaki tetkiklerini bitirerek muvafık gördüğü takdirde mevzuatın değiştirilmesini ilgili makam-ftırdan istiyecektir.
İstanbul Belediyesi Elektrik. Tramvay. Tünel ve Otobüs işletmeleri U-mum Müdürü İbrahim Kemal Baybo-ra Otobüs, Elektrik, Tünel ve diğer işler hakkında kendislle görüşen bir arkadaşımızın suallerine cevaben şunları söylemiştir:
Yeni ıılııiHCiık otobüsler
“— Siparişine karar verdiğimiz 50 otobüsün şartnamesi biri Bayındırlık Bakanlığından, 2 si Teknik Ü-niversite, Belediye biri de (Üsküdar Tramvay Şirketinden olmak üzere İdaremiz mühendislerinin iştirakiyle hazırlanmıştır. Tiraj hakkından istifade ederek kredi İle satın alacağımız bu otobüsler İçin 25 firmanın bize yaptığı teklifler yine bu karma komisyon tarafından tetkik ve birbirleriyle mukayese edilmektedir. Bu tetkik işi muhtemel olarak 15 temmuza kadar sona erecek ve en müsait şartlarla en erken teslim edecek firmaya ihalesi yapılacaktır. Bu otobüslerin sene sonuna doğru işletmeye girebileceğini ümit ediyoruz.
Otobüs servisinin bugünkü durumu
Elimizdeki otobüsler bugünkü ihtiyacı karşılayamamaktadır. 50 yehi 5 eski burunauz olmak üzere 55 oto-1 büsümüz var. BundHn başka eckı otobüslerden 5 tanesini tamir ederek sefere soktuk daha bir otobüsümüzün tamiri ikmal edilmek üzeredir, bu suretle elimizde 61 otobüs mevcut olacaktır. Bunların tamirde ve yedekte olanları çıkarılırsa serviste bulunanların sayısı 53 ü geçmemektedir. Belediyenin gösterdiği lüzum üzerine Kurtuluşa da 4 arabalık bir servis açtık. Şehir sokaklarının dar olması, seyrüseferin arzu edilen bir tarzda tanzim edilememesi, şehirde sık sık müsademelere sebebiyet veriyor. Her müsademe uzun bir tamire ihtiyaç gösteriyor. Bütün bu Arızalan gözönünde tutarsak eldeki aramalarla ihtiyacı karşılamak İmkânsızdır.
Emirgân. Çarşamba ve Cihangire otobüs, işletilmesi hakkındakl talepleri btltfMtU durumda yerine: getl-* remiyoruz, Ancak yeni otobüsler geldikten sonra bu hatlara araba tahsis edebileceğiz. Boğaziçi hattında yâz tarifesinin tatbikine birkaç güne kadar
başlanacaktır.
santralinden havai hat çekiliyor
Çatala izi tntanbula
Garbı Anadolunun elektrifikasyonu için Etibank ve elektrik etüt idaresince yapılan tetkikler neticesinde Çatalagzında kurulmuş olan 60 kl-lovatlık santralden o havalinin ihtiyaç fazlasını teşkil eden enerjinin bir havai hatla İstanbul» nakli kararlaştırılmış ve inşası bir Amerikan firmasına ihale edilen havai hattın çekilmesine bugünlerde başlanacaktır. Bundan başka aynı İdareler Sakarya vâdlslnde Sarıyer mevkiinde bir hidro-elektrik santra^ yaptıracak ve bu santral da İzmit üzerinden bir havai hatla îstanbula bağlanacaktır. Bütün bu havaî hatların büyük bir kısmı Marshali Plânından yapılacak vo takriben 50 milyon liraya tekabül eden kısmı iç finans-manla temin edilecektir. Bu İç finansman kısmen Devlet Hazînesinden ve bu enerjiden istifade edecek müesseseler tarafından ödenecektir. İdaremize gelen mühendisler son günlerde bizimle beraber idarenin mail durumunu da tetkik ederek bu finansmana İştirak teşebbüsümüzü teabit etmişlerdir. Komisyonun vardığı neticeye göre idaremiz bu finansmanın 30 milyon liralık kısmını 10 sene zar. fında ödeyebilecektir.
AKSARAY . TOPKAPI YOLU
Belediyesine alt muhtelif inceleyen İsviçreli müte-verdıkleri rapor, Belediye tetkik edilmektedir. Bu
Tüııel, elektrikle işliyecak
70 senedir buharla işlemekte olan Tünelin bugünkü şekilde daha fazla çalışmaya devam etmesine İmkân yoktur. Bu itibarla bir seneye kadar Tünelin elektrikle çalıştırılması için gereken tedbirleri alacamız.
AkftAnıy Topkapı yolu
Aksaray - Topkapı yolunun inşaatı 15 temmuza kadar tamamlanacaktır. IhAlede en ucuz teklifi yapan müteahhitten 60 bin lira noksanına kendi teşkilâtımız tarafından yapılmakta olan bu yolda tramvay rayları beton üzerine döşenmiş, su, elketrik, gaz, telefon şebekesi muntazam bir kanal içine alınmış, aynca caddenin kanalizasyonu da yapılmıştır.
REŞAD NURİ GÜNTEKİN
Kavak Yelleri
— 23 —
O geceyi hatırlarım. Yatsı vakti tellâllar: "Ateşleri söndürün ha!., geliyor'* diye bağınşma-ya başladıkları zaman her ihtimale karşı çantamı kaparak o zamanki evime çok yakın olan HU-1 kûmet konağına koşmuştum. Kaymakam ve daha başka birkaç memur da benim gibi yapmışlardı. Yukarı katlar durulur gibi olmadığından binada bulunanlar benim oda ile muhasebe odasına taksim olmuşlardı. İşte o zaman önümüzdeki meydandan kalkan ve içinde «oba boruları, pencere kafesleri uçan toz duman perdesinin öte tarafında uğursuz bir kızıllıktır buşladı. Biz, birdenbire yüzümüze patlamalarından korktuğumuz pencerelere yanaşmağa cesaret edenıiyerek yangının istikametini tayine uğraşırken binaya arka arkaya top gülleleri iner gibi olan gümbürtüler ve sarsıntılarla sofaya fırladık. Yukarı kattaki ceza mahkemesinin yeni tamir edilmiş ve boyanmış olan büyük şahnişi, yani aşağı yukarı Hükümet konağının bütün «ağ yan cephesini kasırga takı-I miyle söküp götürmüştü. Eöylece bir taraftan boşlukta kalan tavan, mukabil tarafındaki duvarlar, kirişler vesairenin fedakârca denebilecek, mukavemetlerine rağmen sokak tarafına doğru çöküyor; ta varım ortasındaki yem boyanmış ımûtakatilbüruc dairesi boğaları, akrepleri ve ballı
lıklarlyle, iri kerpiç parçalan halinde aalonun döşemelerine dökülüyordu. Ceza mahkemesinden hayır kalmadığı meydanda idi. Fakat esasen çürük olan bu binada bozulan muvazenenin tehlikeyi nerelere kadar götüreceği kestirilemezdi.
Doktor olmak bakımından büyük muvazene bozuklııklannda bir uzviyetin sağlam unsurlarının ötekileri kurtarmak için nesil savaştıklarını bilirim. Fakat bunun cansız mahlûklar âleminde de aynen böyle olduğunu o geceye kadar bilmiyordum. Yıkılan tavanı, yerinden uğrayan kapıyı tutmak için tahtaların, taşların en umulmaz köşe ve deliklerinden kaç çeşit unsur -âdeta canlı mahlûklara mahsûs haykırışın bağırışmalar-la - dışarı uğrayorlardı Kalasların ağır bir balyayı elblrliğiyle zapta uğraşan sırık hamalları gibi kemikleri çatırdayarak birbirlerine sırt vermeleri, incecik kapı kemerlerinin, araba altında kalmış köpek yavruları gibi haykınşan camlı kapılar üzerine kol kanat germeleri görülecek şeydi. Hele temel çivilerinin kendilerinden ne bileyim kaç kat ağır ve büyüle kirişleri tutmak için, azı dişi sökülür gibi korkunç gıcırtı-lariyle yerlerinden sökülüp kopuncaya kadar gösterdikleri sebat ve İnat, insanları utandıracak bir manzara İçli. z
Mücadelenin devamını merdiven başında dehşetle seyretmekteydik. Tehlikenin ceza mahkemesinden merkeze, oradan sol kanattaki kaymakamlık odalarına, kadar yürümiyeceğlnl kimse temin edemezdi. Her ihtimale karşı evin1- dolapları boşaltılıyor, hattâ bazı ağır eşya ı Ivenln üst başından alt kata atılıyordu.
Bu kargaşalığın ne kAdar zaman devam ettiğini kestiremiyeceğim. Fakat tekrar aşağı odalara İndiğimiz zaman yangın benim eski mahalleyi baştanbaşa sarmış bulunuyordu. Bıı ana-baba 112
gecesinde hükümet kendi caniyle uğraşmakta olduğu için başkalarına hayrı dokunabilecek halde değildi. Bereket versin kasabanın geri kalan kısmını korumak vazifesini, kasırganın yine kendisi üstüne almıştı.
Esasen yapacak başka işi de kalmadığından, ara sıra şuradan buradan blziın semte doğru küçük hamleler yapmağa uğraşan yangını vaktinde karşılayarak geri çeviriyor, aşağı mahallenin öle. tarafındaki metrûk kireç ocaklarına doğru sürüp götürüyordu.
Jandarma kumandanı resini hükûınot tulumbası ile beraber daha evvel yangın yerine hareket etmişti. Sonradan da kaymakam bir iki gay-netli memur ve belediye üzesi İle beraber kendisi yola düştü. Yanan yerler hakkında ertesi sabah vilâyete gönderilecek rapordan başka yapılacak iş kalmadığı için bu gecikmenin pek fazla bir ehemmiyeti bulunmamak lâzımdı, O gece çok şükür, bir hamamın külhanında yatıp kalkan bir sarhoş çingene ile telâşla evde unutulan bir yatalak kocakarıdan başka İdinse ölmedi. Fakat buna mukabil kişin meskensizlik yüzünden biraz fazlaca zayiat verdik»
XXIV
YENİ KASABA PLÂNI
Kasabamızın gelişmesi tarihinde bu yangının rolü pek kıymetli olmuştur. Cumhuriyetin İlk yıllarında btzde de bir şehir plânı yapmak r» rakı uyanmıştı. Şimendifer projesinin bir tak münasebetsiz inişler yokuşlar yüzünden vilâyet merkezinin bir parça uzağından dolaşmasına mukabil bizim tâ içimizden geçmesi bunu âdeta vacip haline getirmişti. Kasabamıza uğrayan Hükümet ve parti büyükleri, mebuslar ve daha
118
Hiçbir vatandaşın ne Millî Emlâk ve ne de Vakıflar arazisinde gecekondu yapmasına müsaade edilmiyecek
Dün sabah Vilâyet binasında Vâll ve Belediye Başkanı Ord. Prof, Gö-kny'ın başkanlığında Vali ve Belediye Başkan vekilleriyle Vilâyet Jandarma Komutanı, Emniyet Müdür muavini, Kaymakamlar, Belediye İktisat ve Temizlik müdürlerinin İştirakiyle bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda; şehrin emniyet ve â-aayiş işleriyle belediyeye müteallik İktisadî mürakabe, temizlik, şehirde gürültü ile mücadele, seyyar satıcılık mevzuları üzerinde yapılmıştır. Bu kararlar ayrıca bir vatandaşın ne de Vakıflar
du yapmasına müsaade edilmlyece-ginin bir kere daha açıklanması lüzumlu görülmüştür. Gazino ve plâj-larda, bahçe lokantalarında fiyatlar levhalarda ilân edilecek, müşterilerden her hangi bir suretle fazla para istiyen gazinolar hakkında şiddetli takibat yapılacaktır, Mürakabe ekiplerinden başka Belediye Zabıtası ve Emniyet gibi yolsuzlukları dir.
Lüzumsuz yere
geceleyin saat 24 den sonra çalgı çalmak ve sair suretlerle vatandaşları rahatsız edenler hakkında da takibat yapılacaktır.
incelemeler hususta verilen yeni ilân edilecektir. Hiç ne Milli Emlâk ve arazisinde gecekon-
memurları da bu takip edecekler*
klâkson çalan ve
••
“Kanzuk” Eczahanesl, dün törenle açıldı
Şehrimizin büyük eczahanalerin» den biri olan ve uzun bir müddette» beri kapalı bulunan, Beyoğlu İstiklâl Caddesindeki Kanzuk eczahanesl düz saat 11 de merasimle açılmıştır. Törende, şehrimizin tanınmış bütüfl doktorları, eczacıları, dişçileri ve b&( sın mensupları hazır bulunmuştu* Bu münasebetle eczahane sahibi MuP hlddln Kanauk davetlilere hitaben bir konuşma yaparak teşekkür etmiştir.
Q Şehircilik mütehassısı Prost’un konferansı
vermiştir, heyeti için
Pr. ProM dünkü konferansında
Dün saat 17.30 da Teknik Üniversitenin Mimarlık Fakültesinde Profesör Proat, îatanbııl imar plânı hakkında bir konferans Konferans; aslında tedris
olup, seçkin bir dâvetU huzurunda verilmiştir. Profesör Proat, İstanbul şehrinin Cumhuriyetten evvelki devirlerdeki vaziyetinden bavlıyarak buffüne kadar yapılan İşler ve şimdi yapılması lâzım gelen tasanlar hakkında konuşmuştur.
Profesör, İstanbul selırinın kroki-leri Üzerinde de izahat vererek şehrin on büyük ihtiyacının liman ve yeraltı tüneli olduğunu belirtmiştir.
bir takım İş adamları hep bir ağızdan bunu söylüyorlardı. işimiz işti. Bir ucu Atlantiğe bir u-cu Hint denizine dayanan bu şimendifer projesi âdeta bizim için düşünülüp yapılmışa benziyordu. Hacı Ömerin pirinçlerini ve daha başka mahsullerimizi dilediğimiz dünya piyasalarına dilediğimiz fiatlere satacağımıza şüphe yoktu. Büyüklerden bir kısmı vilâyet merkezinin bize nakil İhtimalini bile, pencereye ayna tutar gibi, u-znktan gözlerimize parlatıyorlardı. Evet Cumhuriyet Hükümeti kazaya hediyelerin en şahanesini bağışlamıştı. Fakat bizim de bir parça kesenin ağzını açarak kasabaya az buçuk çeki düzen vermemiz lâzımdı. Bununla beraber merkez, plân vesaire gibi kendi başımıza kıvırama-yacağımız bazı işlerde, Hükümet bizden himmetini esirgemeyecekti. Bu vaatler üzerine Anka-raya bir kaç defa heyetler gitmiş, bir çok pazarlıklardan sonra oraya mühendisler gelmiş fakat netice, Aşağı yukarı, giden heyet âzasından birinin mebus ve gelen mühendislerden birinin de vilâyet zenginlerinden birine damat olmasından ibaret kalmıştı. Gönderilen mbhendisler-den bir kısmı Çankaya ile Hacettepe arasındaki spor alanı gibi dümdüz arAziye dünyanın en modern payitahtının plânını çizmiş büyük mühendislerin yamaklarıydı. Ancak mühendislerin, yanlarına yerli bir kılgvus almadan kendilerinin bile dolaşamadı klan bu birbirine geçmiş (iftr ve dolambaçlı sokaklara, onların üstüne rastge-le kürekle atılmış muazzam ’Moa yığınlarına benzeyen mahallelere ıhilhc ne yapar, hendese ne yapardı?
Bu mühendislerden birini ben de tanımıştım. Kendisine pek mühendis de denemezdi. Meşrutiyet ihtilâlinde Niyazi Beyle beraber iağa çıkmış, sonra Hareket Oıdusiyle Istanbula yü-114
SİYASÎ İKTİSADÎ
YENİ İSTANBUL
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZSTE
Sahibi:
YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LtMİTED ŞİRKETİ
Müdürü: Kemal H. SAKLICA Bu sayıda yazı işlerini fiilen idare eden : Mithat PERİN
Basıldığı yar :
YENİ İSTANBUL MATBAACILIK LIMITED gfRKETÎ MATBAASI
rümüş ve İttihatçılar zamanının bir çok meselelerine karışmış, komitacı bir istihkâm yüzbaşısı emeklisi idi. Fakat İstiklâl Harbine vaktinde yetişemediği için bir baltaya sahip olamamıştı. Şimendifer, köprü, kaldırım v.s. gibi mesleğiyle ilgili inşaatta taşeronluk, müteahhit yamaklığı gibi işlerle küçük Anadolu kasabalarında gezerdi. ‘'Nerede akşam orada sabah” denen cinsten kalender, sarhoş, küfürbaz, fakat aynı zamanda da çok tatlı konuşan kıtalmiş pos bıyıklı bir melâmi idi. Pratik bilgileri asıl mühendislerin bilgilerinden daha da kuvvetli görünür, eski komitacı asker hayatının pratikleri de buna ilâve olununca bir çok yerlerde mektepli arkadaşlarına kendini kolayca şet yapardı.
Yine bu otoritenin tesiriyle olacak. Yeni Mahalleye ilk geçtiğim sıralarda, bir gece beni de iki genç arkadaşının arasına katarak zorla bıı içki Alemine götürmüştü. Gittiğimiz yer yine Niyazi Beyin arkadaşlarından, bir manastır muhacirinin evi idi. Gecenin geç bir vaktine kadar içildi. Kâh tekke dâhileri, kâh gazeller okunarak eğlenildi. Dönüşte kestirme bir ara sokak, tan kolayca Doreboyu köprüsü başına çıkalım elerken yolumuzu kaybettik. Fakat zifiri karanlıkta o ne kayboluştu? Mezar sessizliğine gömülmüş evler arasında, sokak olacağını tahmin ettiğimiz bir takım geçitlere dalıp çıkarız? Tam caddeyi buluyoruz zannettiğimiz bir sırada kendimizi hır çıkmaz sokağın dibinde yahut birinin yıkık avlu veya bahçesinde bularak geri geri döneriz. İnkılâpçı bir belediye reisi, ilk zamanlarda, bir kaç tenha köşelerde sıkıştırılıp dayak yemek pahasına köpekleri zehirlemiştır. Fakat ne olsa bu kıtalden kaçanlar da olmuştur.
(Devamı var) | 115
24 Haziran 1950
( a
• •
Bayındırlık Bakanı akisler
yaratacak beyanat yaptı
Bir sözlü soru dolayısiyle Anıt - Kabir arsalarının kimlerden ve ne fiyatla satın alındığı açıklandı
Saraçoğlu ile Renda ailesi, durumu izah ediyorlar
23 (Hususî
— Büyük Millet Meclı-saat 15 te Başkan ve-îstnnbul Milletvekili Fuat
Demircilinin başkanlığında
muhabirimiz
Ankara, bildiriyor) si bugün killerinden Hulusi
toplanmıştır.
Seyhan müstakil Milletvekili Sinan Tckelioğlunun yapılmakta olan Büyük Millet Meclisi binası ile, Atatürk Anıtının bulunduğu arazi hakkında Başbakanlıktan sözlü sorusuna Bayındırlık Bakanı Fahri Belen cevap Vererek şu açıklamayı yapmıştır:
— Muhtçrem arkadaşlarım, yeni B. M. M. binası ile Atatürk Anıtının bulunduğu arazi hakkında sayın Seyhan Milletvekili Sinan Tckelioğlunun sorularına Başbakan adına madde madde cevap veriyorum.
önce B. M. M. hakkmdaki malûmatı arzediyorum:
1 — B.M.JL nln |nşa otljldiği arr\zi 326.828 metrekareden İbarettir, lsülp-lâk için harcanan para 2.326.811 liradır (Maşallah sesleri). Bunun 11.316 metrekaresi Ankara Belediyesinden, 3.656 metrekaresi Kızılay Kurumun-dan. 7.989 metrekaresi Mısır Elçiliğinden ve 303,587 nıetrekaresi de muhtelif şahıslardan almtnıştîr. (Kimdir şahtslâr sesleri*
Hususi şahıslara ait kısım, 11? parseli ihtiva etmektedir. Ve bedeli 1 milyon 069.815 lir&âır. Kıymetli za-Ğıhnınızı lüzumsuz yere işgal etmemek için 20 bin lira ve daha yukarı bedellerle satın alman arsaların sahiplerini. miktarlarını ve bedellerini arzetmekle iktifa edeceğim.
Sayan Sinan Tekelioğlu arkadaşım diğeflÇri hakkında da malûmat edinmek istyorlâr^a, elimdeki cetvelleri kendilepinö tevdi etjneye amadçylm.
20 bin liradan ytıkan arsalar şunlardır:
8 parsel halinde 10.340 metrekare arsa 28.431 lira bedelle AH oğlu Mustafa ve şeriklerinden.
1 parsel halinde 7.258 metrekare arsa 21.774 lira bedelle İsmail Sabuncudan.
4 parsel halinde 13.987 metrekare arsa 41.961 liFa bedelle Gl. Ali Saitten.
6 parsel halinde 6.680 metrekare arsa 42.130 lira bedelle Naşide. Vasıf ve Hami t Kalaycıdan.
4 parsel halinde 4.667 metrekare arsa 20.335 lira bedelle Ramazan ve Ah-metten.
5 parsel halinde 5.157 metrekare arsa 2"..554 lira bedelle Ali Fuat Cebe-soydan.
17 parsel halinde 43.317 metrekare arsa 223.864 Hra bedelle Hulusi İbrahim Sadıkoğlundan.
18 parsel halinde 38.781 metrekare arşp. 195.725 lira bedelle Sadık Soy han ve »kardeşlerinden.
Bir parsel halinde 3294 metrekare küçük bir arsa, 150 bin lira bedelle Şükrü Saracoğlundan (Allah Allah sesleri, soldan alkışlar ve gürültüler, tekrar ediniz sesleri).
Kayıt bundan ibarettir.
Mehmet Aldemir (İzmir) — Türk Milleti öğrensin.
Bayındırlık Bakanı Fahri Belen (devamla) — 3294 metrekare arsa 150 bin Hra bedelle Şükrü Saracoğlundan.
Mehmet Aldemir »(İzmir) — Divanı Âliye, bunları da Divanı Âliye.
Bayındırlık Bakanı Fahri Belen (devamla) — Bir parsel halinde 826 metrekare arsa 41.500 lira bedelle Abdur-rahman Naci Demirağdan.
Bir milletvekili — Bunun da istirdadı lâzımdır.
Bayındırlık Bakanı Fahri Belen (devamla) — Bir parsel halinde 1460 metrekare arsa 32120 lira bedelle Mustafa Senih Atayurttan.
8624 metrekare arsa 28.000 lira bedelle Süleyman Sırrı veresesinden.
Bu arsalar istimlâk yolu ile alınmıştır.
İkinci suale geçiyorum:
Bu sahalarda bina olarak alınanlar vardır. Bunların kimlere ait olduğunu, tapu kıymetlerini ve İstimlâk bedellerini arzediyorum:
56.600 lira tapu kıymetli bir bina ve arsa 275.000 Hra bedelle Türk Tecim Anonim Sosyetesinden.
29.837 Hra tapu kıymetli bir bina ve arsa 253,000 Hra bedelle Abdurrahman Naci Demirağdan.
14.000 tapu kıymetli hlr bina ve arsa 250.000 lira bedelle Kızılay Kurumun-dan.
16.800 Hra tapu kıymetli bir bina ve arsa 80.000 Hra bedelle Hakkı Saffet Tandan.
10.200 Hra tapu kıymetli bir bina ve arsa 28.032 lira bedelle Mehmet E-minoğlu Halim özgenden.
9480 Hra arsa 11.840 Rendadan.
6.600 Hra arsa 29.624 Hra bedelle Hüseyin Hamit Benadamdan.
9.600 Hra tapu kıymetli bir bina ve arsa 26.213 lira bedelle Ahmet Niya-zloğlu Yahya Ahmctten
9.600 Hra arsa 65.186 Tırnazdan.
1445 Hra arsa 23.828 Yasar ve Mustafadan.
1600 Hra tapu kıymetli bir bina vc arsa 10 242 lira bedelle Şemseddin kızı Halldeden,
2520 hra tapu kıymetli bir bina ve arsa 2827 lira bedelle Naciye veresole rinden.
Tapu kıymeti bulunamayan bir bin.» vc arsa 55.000 lira bedelle Ziya Fikr ve arkadaşlarından.
3 —- Sahibi belli olmadığından istimlâk bedeli bankaya yatırılmış bir tek arsa mevcuttur. Bu amanın yüzölçümü 1761 metrekare ve bedeli 8452,8u liradır
Şimdi Anıl-Kabir hakkındakl malûmatı arzediyorum:
1 Anıt-Kahrin inşa edildiği arazı sahası 569.965 metrekaredir I at im lâk İçin harcanan paranın 1.175.927 liradır
Bunun 43.135 metrekaresi den vc 116.007 metrekaresi
• •
• •
tapu kıymetli Hra bedelle
bir bina ve Abdülhalik
tapu kıymetli bir bina ve
tapu Hra
kıymetli bir bina ve bedelle Emin Azize
kıymetli bir bina ve
tapu
Hra bedelle AH oğlu Salih
yekunu
Belediyc-şa hıklardan alınmış ve 53.715 metrekaresi hâzineden bcdeİHİ2 olarak İntikal etmiştir.
Huhuhî şahıslara alt kısım 309 parseli ihtiva etmektedir, bedeli 1.018.856 liradır.
20 bin lira ve dahıı yukarı olan kı-Himlar şunlardır:
22 parsel halinde 21 M2 arazi 54.075 lira brdtdle Neâlbe Coşan’dan 23 parsel halinde 20.913 rn2 arazi 77.008 Hra bedelle Aliye v«- Hamdiden. Sametten, 26 parsel halinde
27 446 m2
71 998 lira bedelle Şeflka
42 parsel halinde 53 610 m2
204 255 lira bedrib İş Bankası. Recep
(2 parsel halinde
nrnzi Erenden.
arazı
nı2
Ca-
te-
gc-
Ariyaca giz zaman me-
dolayı te-
Zühtü vc arkadaşlarından, 34.864 arazi 67.432 lira bedelle Burhan kır ve arkadaşlarından.
Bu arsalar da istimlâk yoluyla min edilmiştir.
2 — Sorunîın ikinci maddesine çiyorum.
Bu sahada binalı olarak istimlâk edilen gayri menkuller vardır. Bunların kimlere alt olduğunu tapu kıymetlerini ve İstimlâk bedellerini sıra-siylo arzediyorum.
1036 tapu kıymetli bir bina 2210 lira bedelle Fikrİ5'C Erbula.
2400 tapu kıymetli bir bina 16444 lira bedelle Osman Gültandan,
648 tapu kıymetli bir bina 38434 lira bedelle Emin Özbekten,
565 tapu kıymetli bir bina 21744 lira bedelle Şahap Gürlerden.
1440 lira tapu kıymetli bir bina 4513.70 lira bedelle Süreyya Becerenden. 960 lîra tapu kıymetli bir bina 2938 lira bedelle Binbaşı Hâmitten. 2592 lira tapu kıymetli bir bina 1085 lira bedelle Nihal Ercden, tapusuz bir bina 5000 lira bedelle Kemal Senden.
3 — Sorunun üçüncü maddesine geçiyorum :
Bu sahada vereseler arasındaki İhtilâf veya sahiplerinin ikametgâhla-rmm meçhul olıhası gibi sebeplerle. İstimlâk bedelleri bankaya yatırılmak suretiyle hazine adına tesçil edilen 9 parsel mevcuttur.
İstimlâk bedeli 19952 liradır. Sahipleri de Salih vc hissedarları İbrahim ve Ziya. İsmail oğlu Ali ve Kâ-muran Kokaydır. Maalesef metrekaresi yoktur.
İlgili makamlardan topladığım dosyalardaki gayri menkul sahiplerinin hüviyetleri tamamiyle açık değildir. Aydınlatılması gereken hususlar da vardır. (Bravo sesleri, yaşa paşam sesleri). Ben, topladığım malumatı olduğu gibi arzetmiş bulunuyorum. Bunları tesbit etmenin zaman meselesi olduğunu sayın Tekelioğlu arkadaşımız takdir buyururlar.
Ali oğlu Veli, kimdir? Fakat bunun aranması bir selesidir diyoruz.
Kendilerine ilgilerinden şekkürlerimi sunarım.
Cemal Gönenç (Erzincan) — Divanı Muhasebattaki tediye evrakında vardır.
Bayındırlık Bakanı Fahri Belen «devamla) — Bunlar, malûmu âliniz tamamen bir zaman meselesidir, üç yerden dosya aldım. B. M. M. Belediyeden.
Müsaade ederseniz, hattâ daha la müsaade ederseniz, bunların hepsini buluruz. Eski kıymetlerini buluruz ve her türlü hazırlıkları huzurunuza çıkarırız, imdi yalnız bunları yüksek heyetinize arzediyorum. Kâfi görüyor musunuz? Size şimdi iki dosya vereceğim. (Bravo sesleri, alkışlar).
Soru sahibi Sinan Tekelioğlu Meclis binası ile Anıt-Kablrin yapılmaya başlandığı günden beri vatandaşta haklı bir istifham belirdiğini. Kabrin Atatürk'ün bizzat eliyle yaptırdığı, Orman Çiftliğinde inşa edilmek isten-memesinin bazı açıkgözlerin menfaati icabı olduğunu söyledi, elindeki vesikaları okuyarak bazı arkasız kimselere ait arsaların bedava denecek bir fiyatla satın alındığını bildirdi. Tekelioğlu soru takririnin is-zah takririne ifrağını istedi. Bu istek usul üzerinde münakaşaları mucip oldu. Abidln Potuoğlu Grupça alınacak bir kararı müteakip bunun mümkün olabileceğini, celseye başkanlık eden Fuat Hulûsi Demircili bu işin Grup kararına bağlı olmadığını, Muammer Alakant İse Hükümetin bu hususta bilgisi olmadan bu yola gidilemiyeceğini söylediler.
Söz alan Avnl Doğan (C.H.P.) memleket İdaresinde yer almış kim&elor hakkında yapılan dedikoduların halk efkârı önünde teşrih edilmesi ve irtikâp ve İrtişaya sapmış olanların muhakkak surette cezalanmaları gerektiği noktasında durdu ve istizah açılmasını istedi. C.H.P. den Cemal Reşit Eyüboğlu da oturduğu yerden Avni Doğanı destekleyici mütalâada bulundu. Neticede istizah takririnin malumat, edinilmesi için Hükümete verilmesine ve başka bir gün ruzna-meye alınmasına karar verildi.
Meclis, Pazartesi günü toplanacaktır.
Ben den.
faz-
Renda ailesinin açıklaması
Ankara, 23 (Hususi muhabirimiz bildiriyor» — Bugünkü Meclis müzakerelerinde Sinan Tekelioğlu, konuşması sırasında. Meclis binası İçin istimlâk edilen ursa ve binalar mevzuunda Kızılay Kıırumundan 250 bin liraya satın alınmış olan bina He bahçesinin Abdülhalik Renda’ya alt olduğunu söylemiştir. Bu hususta malumatına müracaat İçin Abdülha-lik Rendayı aradık bulamadık. Bunun üzerine Renda ailesinin çok yakınlarından bir zat bize hâdiseyi şu şekilde nakletti:
“Yeni Meclis binası yapılması kararlaştırılmadan Renda. mezkûr ölünceye kadar üzere Kızı laya teberru etmiştir. Bilâhare bu evin de dahil olduğu sahaya Meclis binası yapılmasına karar verilmiş ve bina ile bahçe belediyeden gelen ehlivukuf tarafından takdiı e-dllen 250 bin Hra bedelle satın alınmıştır. Bu para aynen Kızılaya verilmiştir Kızılay Kurumu, binanın intifa hakkı ölünceye kadar kendisine alt olduğundan bu parayı Abdülhalik Rcndaya vermek istemiş fakat Renda bunu kabul etmlyerck "Bıı paranın bir kısmı ile yeni bir ev salın alınız. Bu evin de intifa hakkı ölünceye kadar bana ait olsun, öldüğüm zaman yine Kızılaya kalsın,, demiştir Bunun üzerine Kızılay Kurumu 180 bin liraya Yunan Sefarethanesin i n karşısındaki binayı satın almış. Renda burada oturmaya kat bu bina intifa, kadar Rcndaya alt Kızılayın malıdır ve gibi bir gün Hakkın rahmetine kavuşursa bina Kızılaya ait olacaktır. Binanın bugünkü fiyatı 350 bin liradan fazladır.,,
evvel Abdülhalik evini intifa hakkı kendisine alt olmak
başlamıştır. Fıı-hakkı Ölünceye olmak sortiyle Renda her fâni
Saraçoğlunun açıklaması
Bu iş hakkında Saraçoğluna niiracaat ettik Aldığımız cevap dur:
"Yeni Meclis binası bahçeni ve
CİH şu-
A nıt Kabir İçin yapılmış olan istimlâk

Japonya, topyekûn bir barış istiyor
Japonlar, ayrı bir sulh ve üs siyasetine muhalifler
var mı ş-
aleyhtarı Dışişleri
Tokyo 23 A.A. «Afp» — İyi haber alan kaynaklardan bildirildiğine göre. Foster Dullcs, Japon şahsiyetleriyle yaptığı konuşmalar neticesinde bazı siyasî çevrelerin ayrı bi rsulh and-iaşması fikrine ve üsler verilmesine muhalif oldukları neticesine tır.
Bu kaynaklar, hükümet Demokrat Parti Balkanının
Bakanlığı Cumhuriyetçi Müşavirine yaptığı ziyaretin Foster Dullcs’ı bu konuda aydınlatmış olduğunu belirtmektedirler. Sosyalistlerin durumu da Demokratların aynıdır. Daha bugün hâlen Kion Sıon adasında bulunan eski Sosyalist Başkan Totsu demiştir ki:
•Japonya topyekûn bir barış an dİ aşması yapmalıdır. Hattâ bu varmak
Totsu. stratejik üslerin verilmesine şiddetle muhalif olduğunu da bildirmiştir.
îyi haber alan çevrelerden bildirildiğine göre, Birleşik Amerikanın dış syasetinde iki partili gidişin ehemmiyetini takdir eden Dulles’ın, barış andlaşması meselesinde Yoshida Hükümetinin resmî noktai nazarına karşı gösterilep bu muhalefetten hayrete düşmüştür.
Aynı çevreler. Amerikalıların derhal bir barış andlaşmnsı imzası için ısrar edeceklerine ve Yoshida Hükümetinin de bu meselenin talikini telkinden sarfınazar edeceğine işaret eylemektedirler.
Cumhuriyetçi müşaviri ziyarete giden Yoshlda’nın Dulles’la barış and-laşması meselesini münakaşa ettiği ve Dulles'ın basına verdiği son beyanat ışığı altında kendisine bu mesele hakkında Japon Hükümetinin görüşlerini İzah ettiği bildirilmektedir.

hedefe için seneler lâzım gelse de.„ stratejik üslerin verilmesine
Bu beyanata göre, Okinova’mn da bulunduğu. Rynkyü takımadaları barış andlaşmaaından sonra Japonya'ya inde edilecektir. Amerikalılar da sadece Okinova'daki hava üssünü muhafaza edeceklerdir.
Bu suretle Yoshida Hükümeti, üslerin resmen verilmesini bertaraf etmek şaftfyte ayrı da olsa bir barış andlaşması imzalamaya hazır olduğunu söylerken takındığı resmî tavrı idame ettirecektir.
İki haber alan çevrelerde belirtildiğine göre, Başbakan Yoshida, barış andlaşmasının tatbikma nezaret etmek üzere Amerikalıların üsleri muhafaza etmeleri yolunda İsrar etmektedir.
Dünya kupası maçları bugün Rio’da başlıyor
İlk maçı Brezilya ile Meksika oynıyacak. İngilizler günde iki defa antrenman yapıyor
k



Rio de Janeiro 23 (AP) — Dünya futbol kupası turnuvası yarın Brezilya ve Meksika millî takımları arasında yapılacak maçla başlıyacak-tır. Yüzlerce işçi bugün Rio’da yeni inşa edilen muazzam stadı temizlemeye, her taraftaki inşaat iskelelerini sökmeye hummalı bir faaliyetle girişmişlerdir.
İngiliz Milli Takımının günde iki kere yapmakta olduğu antrenmanlar ve ekzersiz oyunları Brezilyalı spor yazarlarını son derecede ilgilendirmektedir. Muharrirler bugünkü ya-zılarında, İngiliz takımının süratinin “korkunç,, olduğunu helirtmişferdir.
Diğer taraftan Brezilya milli takımı son antrenman oyununu dün
Çift rahimli kadın 2 haftada 2 çocuk dünyaya getirmiş
Johannesburg 23 A.A. (Reuter) — İlk çocuğunu geçen hafta doğuran çift rahimli bir kadın, dün akşam ikinci çocuğunu doğurmuştur.
Ne kadın ne de kocası isimlerinin açıklanmasına müsaade etmemişlerdir. Diğer memleketlerde bu gibi vakalar nadiren görülmekle beraber Güney Afrika’da böyle bir hâdise ilk defa vukubulmaktadır.
İkinci çocuğun muayenesinden sonra çocukların ikiz mi yoksa ayrı gebeliklerin mahsulü mü olduklarının anlaşılacağı ümit edilmektedir.
On yaşındaki annenin
3 kiloluk çocuğu oldu
Omaha - Nebroska, 23 A.A. (United Press) — Omaha World Herald gazetesinin dün bildirdiğine göre, buradaki bir hastahanede on yaşındaki bir kız normal bir erkek çocuk doğurmuştur.
Annenin sıhhatinin yerinde olduğunu, çocuğun 3 kilogram geldiğini bildiren doktorlar, ne kızın ve ne de hastahanenln İsmini vermemişlerdir.
Fransız Oscar’ını Bergman kazandı
Paris 23 lAP)
inan, dün Fransız sinemacılarına Ro-madan çekmiş olduğu bir telgrafta, kendisine tevcih edilmiş olan Fransız Oscar mükâfatını şahsan almaya gelemediğini, çünkü çocuğunun hasta olduğunu söylemiştir.

ÎTÎZAR
A
Münderccat ırn izin çokluğundan “Başvercm Bir İnkılâpçı., tefrikamızı koyamadığımız İçin muharririnden ve okuyucularımızdan Özür dileriz .
yan bitmiş stadda, öğle paydosu yapan işçilerin önünde Rio’nun en sevilen takımlanndan Flamengo’ya karşı oynamıştır. Flamengo takımı ilk 45 dakikayı 2-0 galip bitirince, işçiler, sevdikleri bu kulübü çılgınca alkışlamışlardır. Bununla beraber, Brezilya millî onbîri oyunun ikinci yansında kendisini toparlamış ve Fla-mengo’yu 3-2 yenmiştir.
İtalyan milli takımı da Sao Paulo-da, pazar günü İsveç’e karşı yapacağı maça hazırlanmaktadır. Hâlâ Rio’da olan İsveçliler mahallî bir kulübün ihtiyatlarına karşı antrenman mahiyetinde bir dostluk maçı yapmışlar ve 6 - 2 kazanmışlardır. İsveç onbirinin sürati ve top kontrolü spor yazarlarının üzerinde iyi bir te-siz uyandırmıştır.
Yağmurdan kaçarken...
Cezaevinden kaçan mahkûm, yıldırım çarpmasiyle öldü
Miyami (Florida) 23 . A A. (Afp) — Dün Floridada yıldırım, kaçmakta olan bir mahkûmu öldürmüş, bir kiliseyi harap etmiş ve beyzbol oynayan bir takımın oyuncularını hakem de dahil olmak üzere yere sermiştir.
Hırsızlıktan 5 seneye mahkûm o-lan şahıs, kendisini hapishaneye götüren kamyondan atlayarak tarlalar içinden koşmağa başlamış, fakat yıldırım, kendini muhafazaya memur gardiyanların yerine, mahkûma yetişerek isabetle ölü olarak yere sermiştir .
Aynı zamanda Wainterhaven merkezinde, yıldırım, yeraltı kablosuna bağlı bir elektrik direğine isabetle kilisenin alev almasına sebep olmuştur.
Nihayet yıldırım, Jacksonville hava üssünde bir beyzbol maçım yarıda bırakmış ve hakem de dahil olduğu halde oyuncuları yere sermiştir. Oyunculardan üçü sunî teneffüsle kendilerine gelebilmişlerdir. Bütün oyuncular nihayet yerlerinden kalkmışlarsa da maçı bir başka gün bitir. Uieğa l’nrap vermişlerdir.
"Milliyetçi Çin, Lie’ye, vetosunu kullanacaktır"
Lake Success, 23-A.A. (Afp) — tyi haber alan bir kaynaktan öğrenildiğine göre, Milliyetçi Çin delegesi Dr. Çang, Trygve Lie’nin yeniden Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine seçilmemesi için vetosunu kullanacaktır. Bununla beraber Çang, Genel Sekretere, Genel Sekreterlik yetkisinin yalnız bir sene daha uzatılmasını kabul edeceğini bildirmiştir.
Beş senelik genel sekreterlik yetkisi ocak 1951 de bitmektedir. Lie, bugüne kadar Genel-Sekreterliğe adaylığını koymayı reddetmiştir.
Batı Almanyanın başlıca yol ve köprüleri bir harp hali düşünülerek mayınlanmıştır. Resmini gördüğünüz vc Lorelei dağının kenarından geçen yol üzerindeki delikler bahsi geçen hazırlıkların bir nümurıesidir Avrupa, Ruslara karşı savunma tesisleri kuruyor
uAvrupanın müdafaası kolaylıkla yapılabilir
Frankfurt 23 (AF) —Almanyada-ki Fransız işgal makamları dün resmen, Batı Avrupada, muhtemel Rus taarruzlarına karşı müdafaa tesislerinin inşa edildiğini bildirmişlerdir.
Fransızlar bu resmî beyanatı, Ren havzasındaki meşhur Lorelei kayası yakınlarında yapılmakta olan müdafaa hazırlıklarına ait haberlerin neşri üzerine yapmışlardır.
Tebliğ, “Lorelei’da yapılan tesisler hiç bir veçhile ayrı bir mahiyet taşımamaktadırlar; bunlar müttefik-
W ler arasında müştereken hazırlanmış olan bir plânın tatbikinden ibaret tesislerdir” denmektedir.
Kemiyet değil, keyfiyet
Washington, 23 (AP) — Birleşik Afnerika Âyaıı Meclisinin iki tâli komitesi dün, yeni ve kütle halinde is. tihsal edilmiş olan silâhlar vasıta-siyle, Batı Avrupanm, düşmanın her tümenine karşı bir tümen çıkarmaya ihtiyaç kalmadan kolaylıkla müdafaa edilebileceğini ileri sürmüşlerdir.
(MEMLEKET HABERLERİ)
Marshall Plânının Türkiyeye yardımı
1950 programiyle memleketimize yeniden
1 milyon 133 bin dolar verildi
Ankara, 23 - A.A. (ECA) — Amerikan İktisadi İşbirliği idaresi Türkiye İcra Komitesi tarafından bildirildiğine göre. Marshall Yardım Plânı tahsisatından yeniden verilen meblâğdan Tilrkiyeye 1.133.000 dolar ayrılmıştır. Bu yeni tahsisattan faydalanan diğer memleketler arasında A-
Meclise verilen yeni sözlü sorular
Ankara, 23 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — B. M. Başkanlığına D.P. milletvekillerinin takrirleri gün geçtikçe daha fazla gelmeğe başlamıştır. Yeni gelen sorular arasında şunlar bulunmaktadır.
Talât Oran (Bilecik) iplik ihracatı hakkında Ticaret Bakanlığından, A-bidin Tckön (İzmir) işçi Sosyal Sigortalan hakkında Çalışma Bakanlığından, Doktor Sedat Ban (Seyhan) Çukurova harası masraf ve inşa durumu hakkında Hükümetten, Mustafa (Erzurum) kuraklık dolayısiyle mahsul azlığı karşısında köylü borçlarının durumu hakkında kanlığından sözlü sorulan tadır.
vusturya, ve Trieste de vardır. Yeni taRsisat yekûnu 27.572.000 dolardır.
Bu para ile alınacak malların yüzde 95 i Birleşik Amerikadan mütebakisi Kanada ve Lâtin Amerika memleketlerinden temin edilecektir.
Türkiyeye ayrılan paranın sekiz yüz bin doları ile Zonguldak Kömür Havzası için malzeme, iki yüz bin dolarlık diğer endüstri makineleri 34 bin dolarlık makine ve alât alınacak ve bunlar Amerikan menşeli olacaktır. 99 bin dolar da nakliyat için ayrılmıştır.
Bu son tahsisatla şimdiye kadar Marshall Yardım Plânı gereğince verilmiş olan mebaliğ yekûnu 9 milyar 180 milyon 257 bin dolara baliğ olmuştur.
Tarım Ba-bulunmak-
Manisada feci bir
kamyon kazası
Akhisar dönüşü geçtiğim sırada sahne-
Be ■ t • • | •• •• _
ır kışının olumune, uç kişinin de ağır yaralanmasına sebep oldu
Manisa 23 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Bu sabah Yeni İstanbul kamyonetiyle Manisa üzerinden
korkunç bir kamyon kazası siyle karşılaştık. Sabahın saat 6.30 unda Akhisar 49 plâkalı kamyon yolcularıyle dolu bir şekilde îzmire gelmekte olduğu sırada Manisa hududu yakınında keskin bir virajı dönerken dört takla attıktan sonra hendeğe yuvarlanmıştır. Bu kazada bir kişi ölmüş, üç kişi ağır surette yaralanarak Manisa Memleket Has-tahanesine kaldırılmışlardır.
Grev hakkının tanınmıyacağı haberi doğru değil
Ankara. 23 (A.A.) — Hükümet
programında vadolunan grev hakkının kabul edilmiyeceği veya savsak-lanmakta olduğu yolunda bazı muhalif gazetelerde yazılar çıktığı go-rülmüştür. Bu mevzu üzerinde yaptığımız soruşturmalarda bu haberlerin hiçbir esasa istinat etmediği öğrenilmiştir.
îmar ve Kalkınma Bankası mümessilleri çalışmalarına devam ediyorlar
Ankara 23 (A.A.) — Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankasının şehrimizdeki mümessilleri çalışmalarına devam etmektedirler. Heyetin Başkanı Mr. James Barker bu sabah saat 11 de Ulaştırma Bakanı Tevfik tle-ri'yl vc saat 15 te de Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtti Velıbeşe’yi ma-kamlannda ziyaret ederek kendileriyle bir görüşme yapmıştır.
Ingrid Berg-

Atatürk Bulvarındaki bir parçasından bir üınvMİni dr almıştım. Bıındon 1 yıl kadı* benim bu arsamı kurıı-
terde nüfuz kullanıldığını ortaya atan Sinan Tckelioğlunun sözlü sorusu ü-zerlne verilen cevapta adınım geçtiğini duyduğum için vaziyeti vatandaşlarıma bildirmeyi sayıyo-
rum. Bundan 22-23 yıl kadar önce hUHUHİ bir şahıs tarafından satılığa çıkarılan arNiıntn 6 hen salın dar önce
şu arsa ve evlerle beraber Meclis binası vc bahçesi için istimlâk ettiler. İşittiğime göre biçilen kıymete razı olmıyan komşuların bazıları mahkemeye müracaat ederek bir miktar zam elde etmişler. Ben İtiraz etmedim ve boylece arsamı mahkemenin diğer arsalar İçin takdir ettiği kıymetten daha az tür bedrd mukabilinde vermiş oklum. Hakikat bundun ibarettir. Satış müstenit değil, rettlr. Bu ğer arsam rl vermeyi rim...
Haklkat bundan muamelesi rızaya bir iatlnnlâklon Iba-höylc olmakla beraber e-lade olunursa bedelini ge-mcmnuniyctlc kabul ede
Yeni hava
programımız
z.ııkara 23 (A.A.) — öğrenildiğine göre. Türk hava kuvvetlerine ait muhtelif hava üslerinde pist ve barındırma tesislerinin inşaatı ile ilgili, önemli bir program hu yaz tatbik mevkiine konacaktır. Amerikan askeri yardım kurulunun yardımı ile başarılacak olan bu program hava alanlarında Bayındırlık Bakanlığı tarafından vapıhın pist inşaatına ilâveten tatbik mevkiine konacaktır.
Birkaç haftaya kadar Türkiyeye gelecek olan Amerikan mütehassıslar grupu projeler için plânların ve şartnamelerin hazırlanmasında Milli Savunma Bakanlığındaki dairelerle işbirliği yapacak ve ileride fiilen inşaata başladığında lüzum ve ihtiyaca göre Amerikan ve Türk mühendis ve nezaretçileriyle birlikte çalışacaklardır.
Beşiktaşlılar, Adnan Menderesi de ziyaret ettiler
Ankara, 23 (A.A.) — Bir müddet evvel Amerikada başarılı maçlar yaparak memleketimize dönmüş olan lig şampiyonu Beşiktaş futbol takımı bu sabahki Ankara ekspresiyle Is-tanbuldan şehrimize gelmiştir.
Ankara 23 (A.A.) — Bu sabah şehrimize gelmiş olan lig şampiyonu Beşiktaş takımı saat 13.30 da Başbakan Adnan Menderesi makamında ziyaret etmiştir.
D. P. Meclis Grupu bugün toplanıyor
Ankara 23 (A.A.) — Demokrat Parti Meclis Grupu 24 haziran 1950 cumartesi günü saat 15 te toplanacaktır.
s
i
MÜSABAKA KUPONU
1
1 aralık 1930 do çekilecek büyıık kuramıza İştirak için a-şağıdakl kuponlardan 90 tane getirerek bir kura numarası a-InbÜcccksİnlz.
görmekte olan Türk uçağın mevkiini tcsblt cihazının nasıl çalıştı-Yüzbiişi l’’rtlıl Maçımı ile
Amerikadaki Radar kursu
Amerika Birleşik Dcvlotlerlııdo tekâmül eğitimi
Ordusu uçaksavar topçu subayları, yaklaşmakta olun etme işinde kııllaııılnn en son model Amerikan radar rılamğını öğrenmektedirler. Aşağıdaki renlmde
bir Kuııadulı öğrenci, Amerikan Okulunda radar kontrol cihazının nasıl çalıştırılacağını tecrübe ederlerken görülmektedir.
başı Alaçııın İle Türk Kara, lercr subay ve erbaş İhtisas
Kıırıılıı tarafından Amerika eğitimi gören bıı personelin birliklerine öğretmen olarak
Son İki sone zarfında Yüz-Denlz ve Hava Kuvvetlerine ınensııp diğer yüz-cğltlml görmek üzere. Amerikan Askeri Yardım Birleşik Devletlerine gönderilmişlerdir. ihtisas ekserisi Türklye.vr dönüşlerinde Türk okul ve lâyln edilmektedirler.
Meteoroloji U. Müdürlüğüne Aziz Balkan tâyin edildi Ankara 23 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — içişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri Ekrem Ergüven emekliye ayrılmıştır. Meteoroloji Umum Müdürlüğüne vekâlet etmekte olan Gavfii Uçâgök istifa etmiş ve bu vazifeye Umum Müdür Muavini Aziz Balkan getirilmiştir.
Tafsilâtını her pazar günkü (YENİ tSTANBUL) da (ırayınız.
Yeni hlaııbul'un
KUPONU
d -
• r

Sayfa 4
-YENİ İSTANBUL.—
24 Haziran 1950 1
c
DEMOKRATİK HAYAT VE ÇALIŞMALAR
A
A
A
•z

ŞEHADETÎNÎN OTUZ BEŞÎNCÎ YILINDA

Parlâmentoların anası
İngiliz Avam Kamarası
Ingiltere Parlâmentosunda rol oynayan mühim partiler ve şahsiyetler—Parlâmento Başkanının mühim şahsiyeti
Yazan : Paul Egan
Çeviren
Behçet Cemal
S
&
GÖKLERDE UÇAN İLK TÜRK
— 3 —
KAHRAMANI
INGİLİZ seçmenlerinin Çr S4 nispetinde iştirak ettikleri son şubat seçimlerini takip etmiş olanlar, Britanya »dalarında sporla politika »-râSında ne kadar sıkı bir münasebet bulunduğunu görmüş olacaklardır. Gerek halk arasında, gerekse ga-ratelerde, seçimler favorilerin başa-baş çekiştikleri bir at yarışına benzetilmiştir. Karikatürlerde, Attlee ve Churchill, yarışı kazanmak için beyhude yere atlarını kırbaçlıyan iki cokey gibi gösterilmekteydi. Neticede, yarışın berabere biteceğini talimin edenler hak kazandılar. Çünkü İşçi Partisinin, muhafazakâr rakibine karşı kazandığı üstünlük o kadar ufaktır ki. hakikatte, bu üstünlüğün hiç bir kıymeti yoktur. 1
Parlamentoda bulunan 20 kadın saylav arasında, Sosyal Sigorta Bakanı Dr. Edith Summersklll göze çarpmaktadır. Muhafazakârlar arasında parlamentoya ilk defa seçilen, kızıl saçlı, Bayan Pamela Horusly-Smith, heyecan ve mücadele kudretiyle temayüz etmektedir. Liberallerin kadın saylavı, Lady Megan, Sloyd-George, babasının büyük ismine lâyık olduğunu her veçhiyle göstermektedir.
Parlamentonun, muhalif, muvafık, eski, yeni bütün mensupları, Başkanın "Mr. Speaker“ln mutlak otoritesini, kayıtsız şartsız kabul etmektedir.
Başkan, hepsi için, parlamentonun
canlı mümessilidir. Her gün ananevi kılığına bürünen Başkan, başında perukaslyle ve hususi merasimle yerine oturtulur ve toplantı ondan sonra başlar. Parlâmentonun şimdiki başkanı,emekli Albay Clipton Brown-un yeniden seçilmesi İçin, bütün partiler müştereken çalışmışlardır. Parlamento açılırken de, muhafazakâr ve sosyalistlerden birer saylav; iç tüzüğü çok İyi bilmek, mutlak tarafsızlık. hiç bir şeyden yılmıyon sonsuz bir sabır ve nihayet —saylavlar» söz vermek için lüzumlu olan— herkesi tanımak gibi başkanlık makamı
Avam lüımoruKiııtla hntofetin
hükümetle mıı-çekibnıeslni gösteren bir karikatür
fazlasiylo
Brown’un teklif etmişlerdir.
sahip bulunan Clipton bu makama getirilmesini
“Mı-, Spcaker” parlamentoların a-nası sayılan 700 yıllık İngiliz Millet Meclisinde, vekarın ta kendisini temsil etmektedir. İngiliz saylavları, toplantı salonuna her girişlerinde başkanın koltuğu önünde eğilmek suretiyle, kendileri İçin, partiler ve progrumlar arasındaki siyasi farklar kadar mühim olan, parlamento mü-essesesine, bütün saylavları birbirine bnghyan müşterek rabıtaya* daimî hürmetlerini göstermektedir.
İngiliz Parlamentosunun asırlık tarihinde. hemen ilk defa, böyle bir durum hasıl olmuştur, iktidar ve muhalefet, hemen aynı kuvvetle, karşı karşıyadır. Eski parlamentoda, işçi Partisi, diğer parti grupları yekûnundan 140 sandalye fazlasına malikti. Bu seferki ekseriyet yedi sandalye, yani eskisinin % 5 i kadardır. Şimdiye kadar muhalefet platonikti. Bundan böyle iktidar her halde çok lurpalanacak.hr. Westminster Sarayında karşılaşan iktidar ve muhalefet için, artık çetin mücadele devri başlamıştır. Öyle bir mücadele ki, tek oy bile sırasında büyük ehemmiyeti haiz olacaktır. Her toplantı heyecan doludur; sinirler, durmadan devam eden mücadele esnasında alabildiğine gergindir. Her iki rakip grupun şefleri, taraftarlarını oy verme sırasında parlamentoda bulundurabilmek için, demir gibi bir parti disiplini tatbik etmek mecburiyetindedirler. Hattâ bir grip salgını bile, sosyalistlerin ufak ekseriyetini ifna ve muhafazakârlara üstünlük temin ederek hükümetin istifasına ve yeni seçimlere gidilmesine sebep olabilir.
işçi Partisi Londra, Birmingham, Manchester, Glasgovv gibi büyük sanayi merkezlerinde ve kuzeyde ve Galles'deki büyük maden bölgelerinde toplanmış işçi kütlelerine dayanmaktadır. Muhafazakârların taraftarları ise. daha ziyade köylerde ve kasabalardadır. Büyük şehirlerde bulunan, ortanın üstündeki halk da muhafazakârları tutmaktadır.
dört vasfa
şart sayılan
- '(W'

bilme-denıze kandi vücudü
gün İçi çelik olmasaydım, sadme yüzlin-ça taklan kur-ne var ne

Avam edilir.
W * S i . i
w i . M
Kamarasında fotoğraf almak yasaktır. Bıı yüzden m iizakoro yukarıda gıirüldüğü şnklldo temsili roslmlnrlr tnsblt Sohl» Muhalefet liderini konuşurken, noğda da Hükümet Başkaııını ayaklarını ımutaya dayamış. tcnkhHori dinlvrkrıı görüvorMinıır..
21 şubat. Çanakkale Boğazı dışında 2000 metre yükseklerde bir BK1-rlot uçağı, sert bir kuzey rüzgârını göğüsliyerek uçuyor. 80 beygirlik bu narin yapılı kuş, Kazdağı üzerlerinden bir çığ gibi Edremit Körfezine savrulan yağmur bulutlarından sakınmak için bir müddet çabalıyor. Ve sonra gözden kayboluyor.
Uçak ne olmuştu?
Bunu, müsaadenizle pilotu söylesin:
—“ Bulutlar uçağımızı sarınca, —sanki sılasıymış gibi— motör de durmaz mı? Bulut içinde kanat sü-zülllşü yaparak tutunduk ve öylece 300 metre, aşağılara kadar düştük.
Bir de ne göreyim? ön, arka vo sol tarafımız hep denizle çevrili. Sağ yanımızdan da Edremit Körfezinin yalçın kayalıkları görünüyor. Nereye ve nasıl inecektik?
İki tarafında birer ağaç olan dik bir sağrı üzerine gözlerim takılmıştı. Buraya güzel bir iniş yapabilirsem. uçağımızı kıracak, fakat biz kurtulacaktık. Kemal, yüzme diğı için arkamdan işaretle inmememi sölüyordu. Ben, nefsimden ziyade o mübarek
de düşünmek mecburiyetindeydim.
Büyük bir sarsıntlyle ağaçların ortanın» oturduk. İki çatal arasına sıkışıp kalan başım, o telli kaskımı giymiş muhakkak bu şiddetli den ezilecekti. Kafamı
tardıktan sonra kemale, yok demek için arka tarafa dönmüştüm. RAsıdimfn bir horoz gibi kaportanın üzerindp etrafa bakındığını görünce, duyduğum sevinci siz düşününüz.
Gövdenin üzerinden geçerek yere atladım. O da arkamdan. Haritaleilinizi açıp baktık. Acaba nerelerdeydik?
Küçükköy yakınlarında bir yerdi burası. Az sonra Edremitlller arabalarla gelip bizi aldılar. Uçağımızla İneceğimiz bu yere, şimdi arabayle gidiyoruz. Kasaba dışında halk ve okul çocukları bizi karşılıyorlar. Biz milletin arzusunu yerine getirmediğimizden ötürü, gemisini kaybetmiş kaptanlar gibi, İçil İçli etrafımıza bakınırken, on, on iki yaşlarında bir yavru, paltosunun iç ceplerinde sakladığı bir uçak maketini çıkararak bize döndü ve ağlar gibi bir sesle:
—Sîzleri dedi, burada uçakla bekliyorduk, arabalarla geldiniz.’
Ben maket gibi cansızdım, Kemal İse, hüngür hüngür aglamıya başlamıştı. Onu teskin İçin çok gayret sarfettim oma muvaffak olamadım.
Attlee, Morrison ve Bevin gibi mutedil sosyalistler Londradan seçilirken. Bevan ve Shin\vell gibi müfrit sosyalistler, daha ziyade Galles ve Durham madencilerini temsil etmektedirler.
Rzn.
Öğrenmek ihtiyacında olduğumuz herşey
9
19 5 0 HAZİRAN
Rumi
HAZ.
Buna mukabil muhafazakârlardan meselâ Eden, Leamington gibi modem bir kaplıca şehrinden. OUver Lyttelton Aldershatt garnizon şeh. rinden ve Churchill İse Londra banliyösündeki Woodford’dan seçilmektedir.
8
24 ıı

1369
VAKİT
Cumartesi
VASATI
1366
EZANİ
2 — Denizler Arslanı. 3 —At-lantid.
ÜNAL (49306) 1 - Macido. 2 — Haydutlara ölüm.
TENİ 1 — Kırmızı Güller. 2 — Kara Güneş. 3 — İhtiras Fırtınası.
YILDIZ (42817) 1 — Aşk
Müzik. 2 — Şüpheli Adam.
İSTANBUL CİHETİ
ve
UÇAK - İREN . VAPUR
GELECEK OLAN UÇAKLAR
Sosyalistlerin beş yıl evvel kazandıkları ezici zafer, sol cenahta mühim bir gençleşmiye yol açmıştır. Bu sefer aynı gençleşme, sağ cenaha nasip oldu, tik defa seçilen muhafazakârların çoğu, 30-40 yaş arasındadır. En genç muhafazakâr saylav. Churchill’in 29 yaşındaki damadı emekli yüzbaşı Soames’dir. Buna mukabil Churchill’in kendi oğlu Ran-dolph, seçimlerde, sosyalistlerin en kuvvetli gazetecisi Michael Foot’a mağlup oldu. Michael Foot da, Lord HaJıfax’ın oğlu Richard Wood„ muhafazakâr partinin lortlar kamarasındaki grup başkanı Lord Cran-bome'un oğlu gibi, eski bir politikacı ailesine mensuptur. Görülüyor ki îngilterede. anane, politika hayatında da mühim bir rol oynamaktadır.

Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı îmaâk
5.28
13.16
17.17
20.45
22 48
3 10
6.43
4.32
5.33
12 00
2.04
6.25
Yeni parlamentoda, Wlnston Churchill, “Zatı şahanelerin muhalefeti liderliği’* vazifesini yeniden deruhte etmiştir. Churchill bu parlamentoda da, yüksek siyasi dehası, mücadele azmi ve telakatı ile herkesin fevkine çıkmaktadır.
da
DEVLET TİYATROSU
Opera Bölümü Temsilleri
Bu akşam saat 21.30 da
Cavalleria Rusticana
; - Opera 1 perde ■ ■
- - = ve T-rz
PALYAÇO
—Opera 2 perde
(SON TEPİŞİL) Yarın akşam saat 21.30 da ELEN DEVLET OPERASI BAŞ SOPRANOSU ZOİ VLAHOPOVLOV’nun iştirakiyle MADAME BUTTEFLY OPERASI
27 haziran eaat 21.30 Soprano
AYHAN ALNAR Yalnız bir defa için • Ma-dame Bultorfly) operasını oynıyacak.
Not: Bu akşamdan 30 haziran akşamına kadar olan bütün biletler satışa çıkarılmıştır.
Telefon: 42107


ALEMDAR (23663) 1 - Vntcr lo Köprüsü. 2 — Gizil Vazife.
AZAK (23542) 1 — Korkusuz
Lassie. 2 — Hacı Murat Geliyor.
ÇEMBERLİTAS (22513) 1 —
Kara Korsan. 2 — Güzeller Barı.
FERAH 1 — Sahte Şampiyon. 2 — Deniz Ejderi. 3 — Bağdat Perisi.
HALK 1 — Blnblr Gece Yolcuları. 2 — Kızıl Çete. 3 —Esrarengiz Kadın.
İSTANBUL (22357) 1 - Masum Gönüller. 2 — Esirler Gemisi.
3 — Canavar Pençesinde.
KISMET (26654) 1 — Köy Güzeli. 2 — Sevimli Haydut. 3 — Canavar Adam.
MARMARA (23860) 1 — Karn Ok. 2 — Aşktan da üstün.
TVRAN (22127) 1 — Zafer Ordusu. 2 — Zaloğlu Rüstem. 3— Altın Küpeler.
YENİ (Bakırköy 16-126) 1 — Düşman Kardeşler. 2 — Kıskanç Kadınlar.
KADIKÖY CİHETİ
HALE (6*3112) 1 — Büyülenmiş Adam» 2 — Aşıklar Yolu.
OPERA (60821) 1 — Gönülden Sesler. 2 — Gangster Tuzağı.
StREYYA (60862) 1 — Cezayir Dansözü (Türkçe). 2 — Aİcş Bekçileri.

Fakat rakibi. Başbakan Attlee’de, son beş yıl içerisinde, dürüstlüğü ve açık sözlülüğü sayesinde, basımlarının bile hürmetini kazanmıştır. Bakanlardan maliyeci Sir Staffoıd Crips, şohslyet itibariyle daha kuvvetliyse de. halk arasında sevgi kazanmamıştır. Devlet Şûrası Başkanı ve Parlamentoda hükümet baş sözcüsü Herbert Morrison. bilhassa I^on-dra halkı üzerinde nüfuzludur. Morrison. İşçi Partisinin, ancak orta tabakanın yardımiyle yaşıyablleceğlne kani bulunduğundun, mütemadiyen bu tabakayı kazanmak için çalışmaktadır. Morrison'un bu sahada en büyük muhalifi Sağlık Bakanı Aneu-rin Bevandır, Bevan için politika, e-fendlce bir münakaşa değil, birbirine ztd ideolojiler arasında yapılan şiddetli bir iktidar kavgasıdır. Bevan’ın orta tabakaya karşı hissettiği düşmanlık, İşçi Partisine bir çok oy kaybettirmiştir.
BEYOĞLU CİHETİ ALKAZAR (42562) 1 — Barış Kahıamunı. 2 — Memlş. AR (44394) 1 — Varyete Güzellen. 2 — Kabus Şatosu. ATLAS (10835) 1 - Hnrrow
Kumarbazı. 2 — Maskeler Düşünce.
BEŞİKTAŞ BAHÇESİ 1 — A-teşten Gömlek. 2 — Günahım. ELHAMRA (43595) 1 — Göntll Yaraları. 2 — Ebediyen Yaşanmaz,
İNCİ (84596) 1 — îkl Yetime. 2 — Kahkaha Tufanı.
İPEK (14289) 1 — Yeni Güneş. 2 — Kan Davası.
LÂLE
Ekspresi Kolomb
MELEK dası. 2
SARAY (41656) 1 — Çarpışıyor, 2 —
St ATTARK (83113) 1 — Ateşlen Gömlek. 2 — üstünler. nCMER H2651) 1 — Vazlfo
Kurbanı. 2 — Ölhirbar. Kadın.
ŞARK (40380) 1 — Vatan Kurtaran Adam. 2 — Oklahoma Kahramanı.
ŞIK (43720) 1 — Tarzan Geliyor. 2 — Kurt Kadın.
TAKSİM (43191) 1 - Çingene Baran. 2 *- Kadın geverse, TAN 1 — Operada Hayalet.
(43595) 1 — Şnnglmy
(Türkçe). 1 — Kriatnf (Renkli).
(4OM0) 1 - Aşk A-
İki Yavrum.
Casuslar
Şarlatan.
ANKARA
ANKARA: (23432) 1 — Arsenik Kurbanları. 2 — Sarı Gül, BCYtK (15031) Ruhlar Alemi. CEBECİ: (13846) 1 — Tehlikeli Kadın, 2 — İki Açıkgöz Holly-woo(ida.
PARK: (11131) 1 — Kahraman Harp Muhabiri. 2 — Tulumba» cılar Kıralı.
SIJS (14071) Kalbim Senin SÜMER: (14072) 1 — İleri.
Dağ Deviren Süvari ULUS (22291) 1 -
2 — Aşk Olmayınca,
YENİ; (11040) 1 — No w-York Esrarı. 2 — Güzellerin İlahisi. YENİ Geceleri Saat 21.15 tc Zati Sungur'un temsilleri.
2-
Fiesla.
İZMİR
Muhafazakârlar arasında bilhassa Eden, nazarı dikkati çekmektedir. Eden’den sonra OUver Lyttelton, İşçi Partisinin devletleştirme politikasına hedef olsu hususi teşebbüsün heyecanlı bir müdafii olmak, muhafazakâr «afların başında gelmektedir.
Vatnn Hııirıl.
3 -
HA* Aş-
ELHAMRA 1
2 — Lorel-Hardi Aşçıbaşı. İlk Arzular.
LtLE 1 — Gaip Ormanlar kimi, 2 — Hüonü Yuşufun kı.
TAYYARE 1 — Saadet Günleri. 2 — Kartallar FİIohii.
TAN 1 — Gaip Ormanlar Hakimi. 2 — Hüznü YıiHufıın Aşkı YENt SİNEMA 1 — Allahın Cenneti, 2 — Leylû ile Mecnun.
3 — Yeşil Yunus »Sokağı.
KARŞIYAKA CİHETİ
MELEK İstanbul Geceleri.
Çocuk söyledi, o ağladı. Ve o güzel ruhun göz yaşları, misafir kaklığımız köşke kadar aktı. (Muhterem vatanperver Yazıcızade İsmail Hakkı beyin köşkü).
Burada “ErtuğruPun macerası bitiyor ve yerine tarihte ilk defa bir uçağa ismini veren kahraman Edre-mitln şeref sayfası açılıyor.
Edremltliler dâvetleıinl kabul e-derek, kasabaya inecekleri sırada —bir talihsizlik yüzünden— kanatlarını kıran tayyarecilerimize yeni baştan bir uçak satın almak teşebbüsüne geçmişlerdi. Tüccardan Yazıcıza-de İsmail Hakkı Bey gibi yurdunu candan seven ve sevilen bir zatın Öncülüğünü yaptığı bu güzel teşebbüs semere vermekte gecikmiyor ve az sonra İstanbula “Edremit” isimli yeni bir Blâriot geliyordu.
Yazıcızade diyordu ki:
—“Muhterem Edremltlilerin itay-ı innatta ibraz ettikleri fedakârlık ve n&muskârhgı takdiren tayyareci Salim ve Kemal beyler, Mısır seyahatlerinde bilhassa Edrcmite uğramak için Kale’den hareketlerinde yolda müthiş bir kazaya uğrıyarak uçak-
Yazan : Orhan Aydar ları parçalandı. Edremitlller bir ucaM İştirakiyle, Mıuır seyahatinin ikma» tini, kendilerine namus borcu bildl-ler.
Tayyareciler Edremlte geldikleri zaman henüz koşu icra edilmemişti. Muhterem ve namuskûr Edremitlller her zaman için ianede fedakârlıU göstermekte olduklarından uçak iştirasını temlnen tekrar bu nam İle a-haliden para derç ve cem’ini, gerek heyet ve gerekse bütün memleket muvafık görmedi ve mümkün olmadı. Koşu hasılatını, Havai Donanma ianesine tefrik ettik. Bu namııakâr emel netlce-i mcşruasıdır ki “Edremit” namını taşıyan uçak, seiâm-ı hilâfetpenahıyi, Mısırlı kardeşlerimize isal etti.
Milletini herkesten evvel iyi bilen ve tanıyan Büyük Ata. ne güzel söylemiştir:
—“Türk Milleti, her güzel şeyi, her medeni şeyi, her yüksek şeyi sever, takdir eder. Fakat muhakkaktır ki, her şeyin fevkinde tapındığı bir şey varsa o da yüksek kahramanlıktır.,, (•). (Devamı var)
(•) Gazi M. Kemal. Yalova: 1/8/108L
HİKÂYE
~SUBHA
Yazan : Rabindranatlı Tagore
Çeviren : N. K.
7.05 P A.A (Amerikan) New-Yoık. Boston, Gnneler, Londra, Brüknerdon. — 7.30 K. L. M. (Holünün) Amstordarn. Komadan. — 0.45 D.H.Y. (Türk) Burandan. — 9.50 D.H.Y. (Türk) lzrnİKh ıı.—11.15 D.H.Y. (Türk) Gaziantep. Adana. Konya, Afyondan. — 15.35 D.H.Y. (TÜrk) İskenderun, Adana, Ankııra-dnn. — 16.30 D.H.Y. (Türk) Diyarbakır, Elftzığ, Sivas, An-karAdnn. — 18.05 D. H. Y. (Türk) Izmlrden. — 18.35 D.H. Y. (Türk) An karadan. — 2020 P.A.A. (Amerikan) Hongkong, Bangkok. Kaiküta, Yeni Delhi, Karaşl. Tahran, Basra, Şam, Beyrut’tan. — 21.lo P. A. A. (Amerikan) Ne\v-York, Boston, Gandcr, Londra, Brük-selden.
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
8.15 P.A.A. (Amerimin) Şaın, Beyrut, Basroya. — 8.30 D.H. Y. (Türk) Bursaya. — 8.30 B, E. A. (înglliz) Atina./Roma. Nis. Londravn. — 0.00 K.L.M. (Holnndn) Tahrana. — 9.00 M. R. (Mısır) Loflcoşe. Kah İre ve.
— 9.30 D.H Y. (Türk) Ankara'n. — 10.15 D.H.Y. (Türk) lzmlre. — ıo.ao D.H.Y. (Türk) Ankara, Adana, İskenderun».
— 14.45 D. H. Y. (Türk) An-karaya. — 1G.00 D.H.Y. (Türk) İzmire. — 17.00 T. A. E. (Yunan) Atlnava. — 21.35 P.A.A. (Amerikan) Brüksel. Londra, Boston, Nrw-York. — 22.10 P. A. A. (Amerikan) Şıım, Beyrut, Knraşl. Yeni Delhi. Kal-küta, Bangkok, Hongkong a GELECEK OLAN VAPURLAR
12.30 Sun (Mııdnnyaılan)
— 14.00 Bursa (Ayvalıktan) — 19.(M) Antalya (lnırozdan) — 22.15 Bandırma (Mmlunyadan) GİDECEK OLAN VAPURLAR
o.oo Bandırma (Mudanyaya)
— 12.00 Ankara. B. Akdenlso
— 11 IHI Giresun dzmliei — 17.00 Mnraknz (Mudnııyaya). — 20,00 Ülgen (Bandırmaya).
GELECEK OLAN İRENLER
7.10 Doğu (Eks.). — 8.30 Ankara (Eksp.). — 0.15 Ankara.
— 16,51 Anlcaradnn (Motorlu Tren).
GİDECEK OT.AN TRENLER
18.10 Ankara Ekspresi. — 20.30 Ankara. — 21.10 Güney, e kap.
4
»


AN KARA:
7.30 M.S Ayarı. — 7.81 Hafif müzik (pl.), — 7.15 Haberler.
— 8,00 Saz eserleri (pl.J, — 8.15 10 dakika gitar (pl. ı. — 8.25 Günün programı ve Hava raporu. K.Jio Haydh-R(ı Minör Kuartet (pl ), Çalan î Pascal kuarteti. — 0.00 Kapanış.
12.28 Açılış Ve program. —
12.30 M.S.Ayarı. — 12.80 Salon orkcıdralan. — 18.00 İla herler.
— 18.15 Klaalk Naz oaerlerl. —
13.30 Öğle gazııtPNl, 13.45 Şarkılar. — ll.oo Cumhurbaşkanlığı armoni mızıkanı. — 14.10 Ailen Roth orlıeNtraaı ipi.). — 11.55 Konuşma: Spor haberleri. 15.00 Kııvıp mektupları, Akryıım programı, Hava raporu vo Kapanış,
HI.5M Açılış vo program.
17.00 çocuk »aull. — 18.00 Dunu
orkestraları çalıyor (pl.). — 18.30 Şarkılar. — 19.00 M.S.A-yan ve Haberler. — 10.15 Geçmişte bugün. — 10.20 Yurttan sesler. — 10.15 Radyo ile ıngi ilzcc. — 20.00 Melodiler (pl.). — 20.15 Radyo gazetesi. — 20.30 özel program. — 22.oo Konuşma. — 22.15 Çeşitli hafif parçalar (pl ). — 22.15 M.S.A.yarı vo haberler. — 23.00 Dans müziği (pl.). — 23.30 Program ve Kapanış.
İSTANBUL:
12.57 Açılış ve programlar — 13.0(i Haberler. — 13.15 Zehra Bilir ve Sıızan Yakar dan memleket türküleri (pL). — 13.80 Dana müziği (pi.). — 18.15 Saz eserleri-Şarkı ve türküler — 11.80 Caz müziği (pl.). — 15.00 Serbest saat (Konuşma veya müzik). — 15.15 Radyo salon Orkestrası konseri. — 15.45 Haftanın programı. — 16.00 Prog-rnmlur ve kapanış.
17.57 Açılış ve programlar. — 18.00 Saz cserlorl. — 18.15 Dans müziği (pl.). — 10.01) Haberler — 10.15 İstanbul haberleri. — 10.20 Caz şarkıları Söyllyen: Rüçhan Camay. —- 19.40 Hafif ara müziği (pl.). — 19.45 Şarla ve türküler, — 20.15 Dinleyici İstekleri (Hafif batı müziği). — 21.00 Saygısızlarla Mücadele Cemiyeti adına konuşma. — 21.15 Ar Müzik Birliğinden Şarkı ve türküler. — 22.»0 Sesle çizgi. — 22.13 Haberler. — 23.00 Hatif ınüzlk (pl.). — 23.30 Dans müziği (pL). — 24.00 Programlar vo Kapanış.
YABANCI RADYOLARDAN SEÇME YAYINLAR
LONDRA:
7,10 Jan Stesvart ve Orkestrası. — 8.15 Dinleyici İstekleri.
— 0.15 Klâsik müzik dinleyici İHteklerl. — 11.00 Beethoven 3. piyano konçertonu. — 12.30 I-znhlı İtalyan Operası -‘’LaBohem”. — 18.00 Haftanın şarkıları. — 1(1.15 Dinleyici İstekleri.
— 17.15 Dans müziği. — 10.15 Plaklarla caz parçaları. — so.uu Charliv Kutız ve piyanosu, — 22.15 Dans müziği. — 23.15 yele şarkıları. — ûl.üü 1 dııns ınıiziği.
Varan a t
225,4 Appusi-sdiiilIi. Çalan; Wiltıclm
İTALYA: (333,7, 457.3, m.ı: 22.83 Beethoven “ oıuLta” Knmpff.
EMİNÖNİ’: Beşlr Komili (E-mlııönU) — İtimat Siniri ıKU-çükpazar) — Sultanahmet (A-lûındar) — Cemil (Beyazın lîEYOûLI : Dcllıısudıı (Merkezi — M ıha t (Taksim) — A-ytızptışıı (’rnk.Mİm) — Hayrettin Tav (Galata) — SporldİJi (Galutuı — Alakan (Şişil) — Mccidiyeköy (Şişli) — Hahcı-pglu iHuülCÖy) — Yeni Turun (KıiNiıııpnşa)
i ATlıi; İbrahim Halil (Şohza-ılobıışıj — Ziya Nuri (A k«u ray I — Emin Rıdvan (Saınalyn) — Nazını Malkoç (Şehremini) — Ulııpuııır (Kuragümrllk) — Huyun Rurlı (Fcııor)
EY( 1": Avvnnearay şua IIEUlKTAbî Nııll HaJİt — Or-talcöy — Gıyaoeddin Divanlı-
£

I
ÎT
*
ıı
7T
7i

Suldan sağa:
1 — Meşhur bir kiralın ismi. 4 — Babadan kalan. 6 — Bir defada. 8 — Matem. 9 — Lütuf 11 — İngiliz Saylavlar Mecllal.
13 — Ramazan ayında olur.
14 — Rina kökü. 16 — Tersi, bilimlerin genel adı. 17 — Arkasından glimek. 19 — Onarma 20 — Pürüzsüz.
Yukarıdan atağı:
1 — Tel teldir. 2 — Komşu bir devlet. 3 — Nemli, 4 — Ge-zonekier. 5 — İlmi mesai, 6 — Çağırmak. 7 — Bir soru. 8 — Bir deniz teknesi. 10 — Zilli bir çalgı. 12 — Yer. 15 — Tutulacak yeri kalmamacasına yırtık. 18 — Hastalık taşıyan muzır bir hayvan.
IM'NKC HI LMACANIN HA LLİ
Soldan sağa:
1 — Nâr. 4 — Rhs. 7 — U-ıııum. 9 — Şema. 10 — Haşet. 12 — Şafak. 13 — Çeşit. 15 — Haç. 16 — Nimet. 19 — Namus. 21 — Tek. 23 — Retuş. 25 — Melek. 26 — Lüzum. 28 — Melek. 29 — Maraz. 30 — Tek. 31 — Nal.
Yukarıdan aşağı:
1 — Nuh. 2 — Amaç 3 — Ruşen. »I — Refah. 5 — Amaç. 6 — Sak. 8 — Meşin. 9 — şah. 11 — Tlmnr, 14 — Temel. 17 — Tutum. 18 — Felek. 20 — Süzün. 21 — Tele. 22 — Tek, 21 — Şûra. 25 — Met. 27 — Mal.
SIHHÎ İMDAT
İHtunbul Beyoğlu Anadolu yakası Ankara
İzmir
419ün 6053b
91
2251
A
Beyoğlu 41044 Kadıköy 60872
İstanbul 24222 Oaküdar 60943
Ankara 00, İzmir 2222 Karşıyaka 15055
oğlu (Arnavut köy) ı Bebekı k \DlKdY; Ycldağlı meni Fcneryolu — Erenköy — A. Cafer Çağatay
( SK(’I)\R: Merkez
IIEYIIEI Kl»H. Halk h( YCKADA: Halk
Merkez
İZMİR: Kuntlaş (Yalılar) —
Tarlan (Alannrnk) — Yeni İzmir (Bnarnııhııne) — Millet (Kvınertltıı — EşrcfpajjH
ÇOCUK doğup da •‘tatlı sözlü' ınânaaına gelen Subhöshlnl a-dtnı verdikleri zaman, dilsiz olacağı kimin aklına gelirdi? Büyük kızkardeşlcrinin adı Sukeshin; (güzel İlileliı ve SuhaMnl (tatlı gtllümaiyen) idi. En küçüğüne de. Ötekilere uysun diye, Suhbashinı ismini verdiler. Ve sonra Subha şeklinde kısalttılar.
İki büyükler bir çok güçlükler ve ağır masraflarla evlendiril-inişlerdir. Şimdi de üçüncü kız, a-naşı ve babası için yem bir yük teşkil ediyordu. Etrafındakiler, dilsiz olduğu için sağır da olduğunu sanarak çocuğun önünde onun karanlık İstikbalinden serbestçe bahsederlerdi.
Kendisine gelince, bu halini Allah tarafından tertip edilmiş bir ceza diye görmekte idi. Dünyadan uzaklaşıp yalnızlık içinde yaşamağa baktı. Başkaları da kendisini unutsalar o yalnızlığa katlanacaktı. Fakat anası da, babası da gece gündüz yanıp yakılmaktaydılar.
Subha'nın dili yoktu amma o-na karşılık uzun kirpikli iki büyük kara gözü vardı. Dudakları da, aklindan bir hayal geçtikçe yapraklar gibi titredi.
Dilsizlerde tabiatinklne benzeyen bir büyüklük ve yalnızlık vardır. Bu sebepledir ki Subha’dan Ö-tekl çocuklar korkar ve onunla oynamak istemezlerdi.
Bengal eyaletinin ırmaklarından daha ehemmiyetsiz olan bir dere kenarına kurulmuş Şandipur köyünde otururdu. Babası Boni-kantha’nın evi dere kenarında İdi.
Subha. yalnızlığı içinde büsbütün arkadaşsız değildi. Evin ağılında Sarbbaşl ve Pangull adlı iki inek vardı. Bu inekler adlarıyla çağırılınca anlamazlar, fakat çocuğun adımlarını sezerlerdi. Kızcağız onlara tatlı bir fısıltı ile hitap eder, hayvanlar da bu dili bir insandan daha lyl anlarlardı, Subha ağıla girip kollarını Sarb-başinin boynuna dolar, yanağını başına dayar, o aralık Panguli de çocuğun yüzünü yalardı. Subha bir kaç keçi ve bir kedi ile de dostluk peyda etmişti, fakat onları ötekiler kadar sevmezdi.
Subha'nın insanlar arasında dahi bir dostu vardı. Ve bu dost herkes gibi konuştuğuna göre bir dilsizle nasıl arkadaşlık kurduğu güç anlaşılıyordu. Bu. Gosain’lerın ortanca oğlu, Pratap isminde bir haylazdı. Ana ve babası, uzun gayret ve tecrübelerden sonra, kendi kendine hayatını kazanamı-y »cağına hükmetmiştiler.
Pratap’ın en çok hoşlandığı şey balık tutmaktı. Her gün öğleden sonra avına çıkardı. Subha ile de böyle tanıştı zaten. Pratap kendine bir arkadaş arıyordu; balık avcıları da sessiz arkadaştan hoşlanırlar. Pratap, Jcızın o durgun halini takdir etti. Subha ekseriya gider bir ağacın altına oturur, arkadaşı da az uzakta oltasını dereye atar, kız da ona bakarken, yeryüzünde faydasız ve lüzumsuz bir yük olmadığını ispat etmek için yardımda bulunmağı isterdi. Fakat fırsat düşmüyordu. O vakit Allaha yalvararak ondan. İnsan gücü üstünde bir kudret ve kuvvet İstiyordu; öyle bir kudret ve kuvvet ki, karşısında Pratap hayret içinde kalıp: “Bu kızın o kadar becerikli olacağını hiç ıım-mazdım!H diyecekti.
Düşünün bir kore! Subha bir mı perisi olsaydı ne yapmazdı? Suların altından yavaş yavaş çıkıp o parlak balık pullarını serecek, Pratap da balık avından vazgeçerek kendini derenin İçine atacak, dünyanın en alt tabakalarına kadar dalacak ve orada, gümüşten bir sarayın altından bir yatağına uzanmış kimi görecekti? Bani-kantha'nm dilsiz kızı Subha'yı.
Fqkat bütün bu hayallerin hiç biri gerçeklenmiyordu.
Kız yavaş yavaş büyüdü, şuur sahibi olmağa başladı. İçinde yeni ve tarifi imkânsız bir his peyda olduğunu hissediyordu.
Bir akşam ay ışığında kapıyı u-sulca açıp dışarıya çekingen gözlerle baktı; ruhunda genç ve gürbüz bir hayat çalkalanmakta idi. Kendisi de sanki hudutsuz yalnızlığının hudutları ötesine geçer gibi oluyordu. Gönlü hüzün dolu idi.
Supha’nın ana ve babası onu evlendirmeği düşünmekte İdiler. Bu tasavvur koy halkının hoşuna gitmedi; hattâ köylüler, tehditte bile bulundular. Banikantha’nın hali vakti yerinde olduğu İçin düşmanı eksik değildi, işe kadın lar da karıştı. Bamkantba bir kaç gün köyden uzaklaştı ve avdetinde Kalküta’ya gidecekleri haberini verdi.
Herkes yolculuk hazırlığına koyuldu. Subha her dakika ağlamak İstiyordu; korku içinde, ana babasının peşinden sessiz bir hayvan gibi gidip gelmekte, onlardan bir söz, bu kararın mânasını bildirecek bir söz beklemekte idL Fakat hiç bir şey söylemediler. Bir gün Pratap, yine balık tutarken gülerek dedi ki:
— Demek size bir nişanlı bulmuşlar öyle mİ Su ? Evlenecekmişsiniz. Beni unutmazsınız İnşallah.
Subha Pratap* a baleti; ve sevdiği ağacın altında daha fazla durmıyarak ayrıldı, öğle uykusundan sonra odasında tütün içen babasının yanına giderek ayaklarına kapandı, aglıyarak yüzüne gözlerini dikti. Banikanlha onu teskine çalıştı.
Ertesi günü Kalküta’ya hareket ediyorlardı. Subha ağıla gidip İki çocukluk arkadaşına veda etti; % onlara kendi eliyle yiyecek verdi, gözyaşları dökerek seyretti. Ayın onuncu günü idi. Sabah karanlığında dere kenarında uzandığı çimenliğe koşup orada, bu yerlerden ayrılmaması için sanki tablate yalvardı.
Kalküta*daki evlerinde bir gün, Subha’nın annesi kızını itina İle giydirdi, saçlarına kordeleler geçirdi, uzun boylu süsledi.
Kızın yaşları akmağa başlayınca, annesi, gözleri kızaracak diye çocuğu azarladı, fakat yaşlar dinmiyordu.
Nişanlı, yanında bir arkadaşıyla beraber kızı görmeğe geldi. A-nası ile babası korkudan âdeta titriyorlardı. Annesi kıza ağlama dedikçe göz yaşları daha bol akıyordu. Nişanlı kıza uzun uzun baktıktan sonra sadece: “Fena değil’* dedi.
Subha’nın göz yazlan onun dikkatim çekmiş ve yumuşak yürekli olduğuna hükmederek böyle hisli bir kimsenin kıymetli bir kazanç teşkil eyliyeceğıni düşünmüştü. Daha fazlu da ileri gitmedi.
Takvime bakıp merasim İçin müsait bir gün tayin ettiler. Ve kızlarını alıcının eline tevdi ettikten sonra ana ve baba evlerine döndüler. Allaha çok şükür, ailenin şerefi kurtulmuştu! Az vakit sonra kocası Subha’yı batı taraflarına götürdü.
On glln geçmeden, yeni gelinin dilsiz olduğunu herkes öğrendi. Daha doğrusu, o vakte kadar kimse farkına varmış değilse bunda. kimseyi aldatmaca kalkışmayan Subha’nın kabahati yoktu. Gözleri bütün hikâyesini anlatıyordu amma bunu sezen çıkmıyordu. Etrafında kendine dost bir ses araçlıysa da bulamadı Dilsizin lisanını anlayan o zavallı mahlûklardan da ayrılmıştı artık. Ruhunda yükselen sessiz şikâyeti ancak kalblerln İçinde geçeni bilen duyabilirdi.
Bir gün efendisi, gözleri kadar kulaklarını da kullanmağa başla- I dı: ve o gün. kendine eş edindiği I kadın dile geldi.
ANKAKA:
14 HâJtirsn 1950
TENİ ISTAN B D L>
Sayfa S
GÜNÜN
KONOMiK

Hükümet programında orman meselesi
Yazan :
Prof. Dr. Şeref Nuri Dknıen
ALMANYA MEKTUBU
İstanbul Sergisi
Frankfurt'tan Prof. Dr. Walter Lorch, gazetemize bildiriyor
Milletin hakiki ve serbest İradesiyle iktidara gelen Demokrat Partinin İlk hükümeti İş programını hazırlayıp. Büyük Millet Me(IK| He umumi efkâra sunmuş bulunmaktadır. Bu programda memleketin iktîsaden kalkınmasını hedef tutan çeşitli birler arasında ormancılığa da haklı olarak yer verilmiş ve hu yanda “ormanların muhafazası büyük fedakârlıkları istilzam
ten, ormanla alâkalı milyonlarca vatandaşın mahrum ve meyus yaşamasına ve orman mahsullerinin pahalı »atılmalına sebep olan bugünkü sistemin,. kaldırılacağına kati olarak 1-şaret olunmuştur.
ted-pek me-Içln
ettir-
lık esasından hareket etmek de kabil değildir. Halbuki hususi sermaye ve hususi teşebbüslerde esas olan kâr teminidir. Amme hizmeti fonksiyonunu hnlz ormanlar hususi teşebbüslere tcrkedlldlğl takdlrder, bunların tâbi olması lâzım gelen sıkı rejimden bazı fedakârlıklar yapmak icap edecektir. Böyle bir fedakârlık İse toprakların taşınmasına, sellerin çoğalmasına ve memleketin çoraklaşmasına yol a-ç ocaktır.
Almanya yabancı memleketlerde ticaret mümessillikleri kuruyor
Londra, Paris, New-York umumî ticaret konsolosluklarından sonra, iki sene içinde diğer memleketlerde de yeni konsolosluklar kurulacak
Sergide, eski sergilere ait hâtıralar da teşhir edilecek
İstanbul Sergi komitesi, her gün toplantılarına devam etmektedir. Sergide Türklyede açılan «ergiler hakkında da malûmat veren bir köşe de olacaktır. Bilindiği gibi TÜrkı-yede ilk «ergi 1863 Deneninde Sultan-ahmette açılmıştı. Komite bu «ergiye alt fotoğrafları tedarik etmekle meşguldür. Bundan başka bu köşede, Galatasaray Lisesinde açılan Yerli Mallar Sergisine alt de fotoğraflar teşhir edilecektir.
Hükümet programında belirtilen bütün bu noktalar ormancılık politikamızın en düğümlü meseleleridir. Bu itibarla genç partinin yeni hükümeti. milletten aldığı büyük bir enerji İle memleketimizin ormanlarını ilaha az masraf ve daha az fedakârlıklarla muhafaza altına alır, orman mahmulleri fiyatlarını rasyonel bir 1-dare ve işletme tarzlyle buglinkü seviyesinden daha aşağıya düşürtür ve yaşama imkânlarını sadece ormanda arayan vatandaşlara yeni geçim kaynakları bularak, onların mahrumiyet ve me.vusiyetlerlni bertaraf ederse, ormancılık politikamıza, uzun bir tarih boyunca beklediğimiz istikameti verdirmiş olur. Ancak bunların tahakkuk etti rt ilmesi için, programda ifade olunduğu üzere mevcut sistemin kaldırılmasına asla lüzum yoktur. Bugün 8116 sayılı orman kanununun 81 İnci maddesindeki “Devlet ormanları, devlet tarafından işletilir,, hükmüne dayanılarak. Devlet Orman İşletmeciliği sistemi kabul edilmiş bulunulmaktadır. Her ne kadar devletçilik sistemi milli ekonomimizin bir gok sahalarında çeşitli mahzurlar tevlit etmiş İse de. ormancılıktaki devlet işletmeciliği yukarıdan gelerı bir enirin neticesinde ve suni olarak kabul edilmiş değildir. Bu orman İşletmeciliğinin tabiatından doğan bir Sistemdir, Nitekim 1948 yılında ls-tanhulda toplanan İktisat kongresinde memleketimizin iktisadi meseleleri tam ımen tarafsız bir gözle ve ilmin ışığı altında incelenirken, ormancılıkta tatbik edilecek sistemin ancak ve ancak Devlet Orman İşletmeciliği «istemi olacağı kabul edilmişti. Bu karar yerinde ve eşyanın tamamen mahiyetine uyan hir karardı. Çünkü orman İşletmelerinin kendiline ait bir takım husu«iyet|erl ve Amme hizmetine taallûk eden fonksiyonları vardır ki, bunlar Devlet İşletmeciliğini bize zaruri olarak kabul ettirtmektedir. Bu hususiyetler şunlardır:
tanı (>r-
2 — Orman yetiştirilmesi ve İşletilmesi toprak ve iklim şartlarının yarattığı İmkânlarla sıkı sıkıya bağlı bulunmaktadır. Türkiye malik olduğu tabiat şartları bakımından bir orman memleketi değildir,
mantarın her yerde ve istenildiği miktarda yetiştirilememesi ormaıı mahsulleri satışındaki rekabet serbestİsini daraltır ve bir monopol fiyatı tesisine imkân verdlrtir. Eğer orman
• a
işletmeleri hususî teşebbüslere bırakılırsa, rekabet serbestini buluıımıyan sahalarda olduğu gibi, burada da fiyatlar yükselir. Halbuki orman mahsullerinin ınübrem ihtiyaç maddeleri içerisinde yer alınası hasebiyle bunlardaki talep el&stikiyetinin az olacağı düşünülür ve aynı zamanda bir çok İşletmelerin ham maddlelerlylc yakacak maddelerimizin yüzde 70 ini teşkil ettiği hesaba katılırsa, orman mahsullerindeki fiyat yükselmesi hâdisesine karşı alâkasız kalınamıyaca-ğı kendiliğinden anlaşılır.
3 — Orman İşletmelerindeki işlerin kontrol ve ııriirakabcM endüstri, ticaret, madencilik, münakale ve ziraat İşletmelerine nazaran daha kolay ve daha basit bir şekilde yapılabilmesi ormanların devlet tarafından İşlettirilmesin! İmkân dahiline sokmaktadır. Bu böyle olmakla beraber ormanlar geniş sahaları işgal ettiğinden, kuvvetli hir koruma teşkilâtına da lüzum göstertmektedir. Bilhassa memleketimizde olduğu gibi, öteden beri yerleşmiş bir clball mubaha zihniyetiyle mücadele etmek bahis mevzuu olursa, bu teşkilâtın Avrupadaki-tere nazaran daha çok enerjik hareket edecek şekilde kurulmuş olmaları iktiza eder. Bunu en İyi başaracak müessese İse devlettir.
1 — Orman İşletmeleri emtianın zaman ve mekân bakımından müstehliklere arzedllnıesl İşini üzerine almış bulunan bir ticaret İşletmesi veyahut hain maddelerin mamûl hale getirilmesiyle uğraşan bir endüstri veya zanaat İşletmesinden çok farklıdır. Bunlarda doğrudan doğruya spe-külâtlf mahiyetteki muameleler osas olduğu halde, orrnun İşletmelerinde Amme hizmetleri Ön plânda gelir. Orman İşletmesinin inaksal vp gayesini tâyin eden İşletme sahihinin arzu ve iradesi olmayıp, daha ziyade ormanın mevki ve kuruluş variyetidir, E-»asen orman İşletme plânı yapılırken, ormanın göstermiş olduğu bütün hususiyetler gözönünde tutularak orman İşletmesinin gayesi tâyin olunur. Bu itibarla hor memlekette olduğu gibi, Türk iyede do ormanları kAr beklenen işletme ormanları İle muhafaza ormanları diye ayırmak lâzımdır. Muhafaza ormanlarında ön plânda gelen orman mahsulü elde etmek değildir. Bunların İdare ve İşlet filelerinde rentablit^ prcnslplndon, kârlı-
4 — Orman İşletmelerinin gösterdiği bütün bu hususiyetlerden hariç, memleketimizdeki ormanların büyük bir ekseriyetinin devlete alt oluşu da ormanların devlet tarafından Işletti-rllmesini zaruri kılmaktadır. Devlet İşletmeciliğinin kaldırılması halinde İki hareket tarzı bahis mevzuu olur: Ormanları hususi sermaye sahiplerine satmak, ormanları müteahhit eliyle işlettirmek. Birinci halde sıkı hir rejime tâbi tutulması iktiza eden muhafaza ormanlarında kârlılık prensi* piııe yer verilmesi, ikinci halde de verimli ormanlara müşteri bulunup, bakıma ve imara muhtaç ormanların da devlet üzerine yük teşkil etmesi ııe-tivolrrhıi meydana getirir. Nitekim bütün hir İhale sistemi boyunca devlet hep zengin ve verimli ormonlnrını müteahhitlere verebilmiş, fakir ve verimsiz ormanlarına da asla müşteri bulamamıştır.
Bütüıı bu sebeplerden ötürü memleketimiz ormanlarının İşletilmeli itini yine devletin elinde bırakmak ve fakat devlet orman İşletmeciliğini en rasyonel bir İdare tarzına bağlayıp, bu İdarede politika görüşü yerine e-konnınlk ve teknik zihniyetI hâldin kılmak lâzımdır. Çünkü kanaatimizce bütün aksaklıklar ve fenalıklar mevcut hlhtemiıı bünyelinden doğmayın, bu »hilemin tatbikata konulu» tarzlyle umumi politika havaMindnn ileri gelmektedir.
Frankfurt «Hususi) — Batı Almanya İktisat politikasının hemen başarılması lâzım gelen işlerden mühim bir tanesi de dış ticareti geliştirmektir. İkinci Dünya Harbinden önce Batı Almanya topraklarında kırk milyon insan yaşıyordu. Bugün bu miktar kırk yedi milyona yükselmiştir. Marshall Plânı yardımının sona ereceği 1952 senesinde nüfus sayısının 50 milyon olacağı tahmin edilmektedir.
Bilindiği gibi galip devletlerin 1945 yılında Potsdam Anlaşmasında Almanya nm iktisadi bütünlüğünün muhafaza edileceği hususundaki kararları hükümsüz kalmıştır. Bugünkü Batı Almanya Devleti harpten önceki Alnıanyamn gıda maddeleri yetiştiren bir çok yerlerini elinden çıkarmış olduğu gibi mevcut topraklarla Batı Borlinin iki milyonluk nüfusunu da beslemek mecburiyetindedir. Haricî zorlayıcı tesirlerle Alman iktisadında meydana gelen bünye değişiklikleri dolavısiyle Batı Almanya, ihtiyacı olan gıda maddelerinin ancak yarısını dahilden temin edecçk bir vaziyettedir. Dış memleketlerden gıda maddeleri İthaline duyulan ihtiyaç, Alman iktisadı birliğinin bozulmasından mütevellit müşkülâtı açıkça göstermektedir. İthalâtı karşılamak için Alman sanayiinin ihracata tahsis e-debilcceği sanayi mamûlcsl ancak üçte bir nispetinde artmış olabilir.
Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere Batı Almanya dış ticaretini geliştirmek için pek çok gayret sarfetme-ye mecburdur. Yalnız, maksada erişmek için bu vaziyeti bilmek kâfi değildir. Almanyanın resmi ve hususi dış ticaret çevreleri, ecnebi piyasalarında şimdiye kadar elde edemedikleri bir hattı hareket serbestîsine kavuşmak mecburiyetindedirler.
Batılı müttefiklerin yeni Almanya Cumhuriyetine dış memleketlerde ticaret konsoloslukları kurmaya müsaade etmiş olmaları bu bakımdan çok memnuniyete şayan bir harekettir. İlk Alman ticaret umumi konsolosluğu temmuz İçinde Londrada işe başılyacaktır.
New-York ve Parlstekl umumi konsolosluklar da bu yeni bünyeye uygun olarak teşekkül halindedirler. Bu üç umumi konsolosluk Batı Al-manyanın iktisadi münasebetlerinin yeniden kurulmasında atılmış ilk a-dımlardır. Batı Almanya Cumhuriyeti dış memleketlerde iktisadi konsolosluklar kurulma»! isini planlamıştır. Bu plâna gor* ticari konsoloslukların kurulması işi beş kısma ayrılmıştır Londra,.Paris ve New-York*ta umumi tineri konsoloslukları açıldıktan sonra üçüncü etapta İtalya. Belçika, Ho-lânda. Lüksembııg. Daplmarka. Norveç. Türkiye. Avusturya, Kanada ve Avustraly&da. Dördüncü etapta İspanya ve Isvlçrcde, beşinci etapta da Yugoslavya ve doğu blokuna dahil memleketlerde ticaret konsoloslukları teşkil olunacaktır. Bu plânın İki sene zarfında tetkik edileceği tahmin olunmaktadır.
Kurulan bu ticarî konsolosluklara kimlerin tâyin edileceği meseleni de çok ehemmiyetlidir. Eski Alman diplomasisine mensup kimselerden pek azı bu vazifelere getirilebilecektir. Hltlnr Aîmanyasına alt diplomatlardan hiç birisi bu yeni vazifelere tâyin edllcmiyeccğl gibi ondAn evvelki Wei-mer Cumhuriyeti diplomatlarından da hemen hiç kimse kalmamıştır.
Bu vaziyette konsolosluk la rdn vazife alacakların mühim bir kısmı venl-(lon yetiştirilmek mecburiyet indedir. Batı Almanya Hükümetinin yaptığı yeni Yeni Konsolosluk Kanunu evvelce yalnız hukuk mezunlarına tanınmış olan bu hakkı, onların İnhisarından çıkarmıştır. Şimdi konsolosluk memuriyetleri için imtihana gireceklerden hukuk mezunu olmaları şartı arnnmıyacaktır. Lüzumlu tecrübe ve malûmata sahip bulunanlar tahsil ve imtihan formaliteleri nazarı itibara alınmaksızın bu vazifelere tâyin edilebileceklerdir. Şahsi kabiliyet pren-slpine istinat eden bu yeni kanunun koyduğu hükümler, acrbesl iktisat prensiplerine uygundur. Kanunun hükümlerinin tetkikinde de bu prensiplere sadık kalınması çok şayanı te. mrnnldlr. Bilindiği gibi eskiden Al-
sosyolo-
İşlerine yüksek
manyada diplomatlık vazifeleri yüksek sınıfın, büyük endüstri ve kapital mensuplarının ve bazı muanrcn akademik bilgi sahiplerinin iş sahası idi. Hiller Hükümeti zamanında SS ve kısmen de SA mensupları bu hizmetlere tâyinde imtiyaz sahibi idiler.
Diplomatlık her devirde olduğu gibi bugün de mühim bir »anat olup hiçbir zaman kolayca öğrcnilivcren bir iş değildir. Bu vazife her şeyden evvel bir şahsi kabiliyet meselesidir. Diplomatlıkta yabancı memleketler halkının psikoloji ve mantalitesinl kavrayabilmek için serbest bir müşahede kabiliyeti lâzımdır. Ecenbi memleketlerin iktisadi ve sosyal olayları isabetli bir şekilde müşahede ve takdir olunabilmesi için konsolosluk işlerinde çalışacak memurların kâfi derecede İktisadî işletme ve ji bilmeleri şarttır.
Yeni kanunun konsolosluk tâyin edilecek memurlarda
tahsil şartını kaldırmış olması şayanı memnuniyet olmakla beraber bazı fırsat düşkünlerinin parti politikalarından istifade ederek lâyık olmadıkları mevkilere gelmeleri de ihtimal dahilindedir. Alman haricî ticaretinin muhakkak geliştirilmeye muhtaç olduğu bu müşkül vaziyette ecnebi memleketlere gönderilecek ticaret mümessillerinin şahsî durum ve meslekî kudret itibariyle muhakkak surette en yüksek kalitede olmaları lâzımdır.
Ecnebi memleketlerde ticarî konsolosluklar kurulmasına müsaade edilmesi Batt Almanya Cumhuriyetinin haricî münasebetlerinde istiklâle doğru atılmış mühim bir adımdır. Batıh müttefikler aynı zamanda Almanya Hükümetine diğer memleketlerle bazı anlaşmalar yapmak hakkını da tanımışlardır. Ümit ederiz kİ. ecnebi memleketlerle ticaret anlaşmaları yapılmasında mevcut diğer takyidlor de yakında kaldırılır ve Batı Almanya Cumhuriyeti diplomatik münasebetlerinin gelişmesinde tam istiklâle kavuşur.
YARIN
François Perroux’nun
u
Gelişme Plânları,,
ismindeki makalesini bu
sütunlarda okuyacaksınız
Türk
Chicago teşhir
malları Sergisinde edilecek
(Hususi) — Ağustos
Doçent Orhan Tuna, rrev hakkındaki fikirlerini söjlil.vor
Neıv-York, 23 ayı içinde Birleşik Aınerianın Chicago şehrinde açılacak olan uluslararası ticaret sergisinde mallarını teşhir etmek üzere 39 memleket bugünden İtibaren sergide İşgal edecekleri yerleri tesblt etmişlerdir.
Türkiye kendisine 17 kısma ayrılmış olmak üzere mühim bir teşhir sahasını kiralamıştır. Türkiye sergide teşhir edeceği sınai ve zirai malları arasında meşhur halıları, ipekli kumaşları, lüle taşından imal edilmiş malları, musiki âletleri, fil dişi işleri, kokular, tütün mahsulü çeşitleri ile sigara nevilerini Amerikan halkına tanıtacaktır.
Aynı zamanda da Türk likörlerinin müteaddit nevileri, şaraplar ve rakı da sergide mühlnı bir mevki İşgal e-decektir.
Türk gıda maddeleri arasında lııcir, üzüm, konserve, sebzeler, toz halinde süt. peynir ve kuru yemişler bulunacaktır.
Türkiyenin tabiî mahsulâtı arasında kimyevi maddeler ile bir çok maden nevileri görülecektir.
Sergide turistlere mahsus bir kısım da hazırlatmaktadır. Burasının i. daresinl Türkiyenin Anıerikada bulunan Türk Basın Ataşesi Nuri Eren deruhte etmiştir. Bu turistik kısımda Türk mimleri teşhir edilecektir. Aynı zamanda da bu paviyonda Türkiye hakkında istenilen malûmat verilecek, konferanslar tertip edilecek ve Türkiye hakkında dokümater filmler gösterilecektir.
Ankara Tütüncüler
Kongresi
Ankara 23 (Hususi) — Ankarada Tütüncüler Kongresi müzakerelerini bitirmek üzeredir. Anka raya giden İstanbul Tütüncüler Birliği delegeleri yarın akşam Ankaradan îstanbu-la hareket edeceklerdir.
Son beş ve bir aylık ithalât ve ihracatımız
Ankara, 23 (A.A.) — Başbakanlık İstatistik Genci Müdürlüğünden bildirllmiatir:
Mayıs 1950 ithalât ve ihracatının miktar ve kıymetleri bir evvelki sy ve bir yıl evvelki aynı ayla mukayeseli olarak aşağıda gösterilmiştir; Tek nylık kıymetler (milyon lira) Fark
'Mayıs 1950
(Nisan 1950)
(Mayıs 1949)
Yılbaşından mayış sonuna kadar:
1950
1949
1950)
1950)
1949)
ithalAt
İhracat
76.5
51.2
56.8
47.4 •15.2
60.4
29.1
5.7
3.6
Beş aylık kısmetler (milyon lira) Fark
ithalât
ihracat
211.9
303.8
Tak aylık
İthalât
362.1
293.9 miktarlar İhracat
19.8
9.9 (bin ton) Fark
166.5
108.4
58.4
(Mayıs
(Nisan
(Mayıs
Yılbaşından mayıs sonuna kadar:
Beş nylık İthalât
1050 1949
632.6 381.0
75.9
66.7
88.3
906
41.7
20.9
luİkl arlar İhracat
341.6
392.9
(bin
ton) Fark
191.0
0-4
Grev hakkı etrafında
münakaşalı bir konferans
-----------------I
Dün Ticaret Odasında, Türkiye iktisatçılar Derneği, bu mevzu ı münakaşalı bir konferans verdi
Türkiye iktisatçılar Derneğinin tertiplediği münaka^jalı konferanslardan sonuncusu; dün Ticaret Odası salonunda Doçent Orhan Tuna tarafından verilmiş, iktisatçılarla iş a-damları ve işçiler tarafından alâka i-le takip edilmiştir. Konferansın mevzuu memleketimize taalluk eden grevin tatbik edilip edilmemesi idi. Doçent Orhan Tuna grevin hararetle taraftarlığını yapmış ve prensip itibariyle “grev hakkı kabul edilmelidir,, demiştir. Bundan sonra grevin gerçekleşmesi ve iyi İşleyebilmesi için
memleketimizde kâfi şeraitin henflz yerleşmediğini belirterek bu huau®t& durumun tekemmülünü belirtmek ^lâzım geldiğini sözlerine ilâve etmlç^ir.
Dinleyicilerden bazıları söz isteyerek grevin memleketimizde de tajtbık edilmesi için dileklerde bulunmuşlar-dırA.vukat Safa Şevket Erkün dfe bir konuşma yaparak grevin mârvasını izah etmiştir. Safa Şevket Erkenden sonra bazı kimseler de söz atlarak grevin lehinde konuşmuşlardır^ Toplantı saat 19 da «ona ermiştir.
Rize çay bahçelerinin yedi sene sonra randımanı artacak
Tekel İdaresi, çay ithalât t ve Rize çayları hakkımda Bakanlığa yeni bir rapor verdi

çay ithalâtının serbest için yeni cereyan nıev-defa olarak, evvelce çay
Piyasada, bırakılması cuttur. Son ithal eden tacirler, yeniden Hüküme-
te müracaat ederek, çay ithalinin serbest bırakılmasını isteyeceklerdir. Bugünlerde bu maksatla bir heyetin Ankaraya gideceği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan Tekel İdaresi de, Bakanlığa verdiği son bir raporda, çaydan dokuz buçuk milyon lira kadar Tekel varidatı temin edildiği, bu paranın ithal «ırasında istihlâk resmi suretiyle tahsil edilmesinin mümkün olacağı ileri sürülmektedir.
Tekelin raporunda Rize çay müstahsillerinin durumu da tetkik edilmiştir. Bu tetkiklere göre. Rize çay bahçelerinin randımanı ancak yedi sene sonra artacaktır. Buna alt verilen malûmat şudur:
“Yerli çayların ithal çaylariyle rekabet edebileceği teknik olarak izah ve iddia edilmektedir. Binaenaleyh çav müstahsillerinin çaylıklarından tam randıman alınıncaya kadar geçecek devre için himaye edilmelerini esas kabul etmek ve himaye karşılıklarını İdaremizle hiçbir veçhile ilgili olanuyacafı için her yıl Tarım Bakanlığı bütçelerine koymak ve bunların İstihkak ve tevil şekillerini
bulunacak bir takım sâlım esaslara bağlamak kâfi gelecektir. Ancak verilecek primin teshirinde beher dönümden her yıl istihsal edilecek yaş yapraklardan elde edilecek gelirin o tarladan başka nevi mahsul alındığı takdirde mahallinde elde( edilecek gelirle esaslı mukayese y»g>ılması zaruri bulunmaktadır.,»
Çay tacirleri. Rize ç^ıy müstahsü-le linin de korunmasına gözönünde tutmaktadırlar. Hükümete yapılacak teklifte. Rize çaylarının da iç piyasada satılması temin edilecektir.
Keşmir - Tibet ticaret anlaşması
Srinagar, 23 (Nafen) — Keşmir Hükümeti Tibetin nıerkeıi olan Lhassaya 4 kişilik bir ticaret heyeti gtindermiye karar vermiştir. Keşmir Tibete şal. safran ve baharat gibi maddeleri karşılığı çay, ipekli kumaş ve İşlemeler olmak üaere bir anlaşma yapmak istemektedir.

, * Sebze ve meyvja fiyatları
23.6 1950 günüiMİe, Sebze ve
Meyva Hâlindeki »toptan fiyat-
1ar:
i Kuruş
Bamya 90—100
Patlıcan 50— 60
Domates 25— 45
Biber 60— 80
A. Fasulye 21— »5
Ç. Fasulye 10— 15
Barbunya 00— 15
Bezelye 00— 45
Bakla 22— 25
Taze yaprak ] (5— 60
En(in ar 10— 50
Patates 1 00— 22
Çilek 1 40—200
Erik 30—100
Kayısı l 25— 90
Kiraz 30— 90
Şeftali i 25—130
Agraççllefi 130—150
Vişne 30— 80
Armut 32— 70
Taze llıüın 50— 55
Karpua 66—110
23/VI/1950 Cuma
Borsalarda vaziyet
İstanbul Ticaret Borsası
Devlet Tahvilleri
New-York Borsası
İstanbul
Kapanış
Bugün
Bugün
Adana Ticaret Borsası
Londra Borsası
Brodford Piyasası
Şirke! Hisse Senetleri
Adona
İskenderiye Borsası
Trabzon
Ecnebi Tahviller
Fındık pi>ft*aâi durdun geçınlatlr
İstikrazı İstikrazı
Pamuk
Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk
az nuk çekfrde
Etki Kapanış
Son Kapanış
inneUöll) «ıra) çıplak)
İlam derileri
Sığır aalamura (kasap) Ki. Keçi tuzlu kuru klioeu
Koyun hava kuruau kilosu
l’nmıık (Kamtan=Taliarı) .Ohmounl Kısa elyaftı F/G Karnak Usun elyafh F'Ü
Eskişehir Ticaret Borsası
ikramiyen tahviller
1933 Ergani .....
1938 ikramıycii .... Midi Müdarâa 1
1941
1941
1/2
Borsada çekirdektin kuru utütn Üzerine haini etli mübnyaalar devam etmektedir. Elde kalan üzümler için «atıcı Ümitlidir. Pamuk «atışları bilhassa alivre muamelelerde hızından bir şey kaybetmemiştir. Bilâkis daha sağlam fiyatlarla daha geniş mtibaynalar varılmaktadır. Hazır pamuk ilu kuruş gerilemiştir. Pamuk yağı üzerine tarda ış yapılmaktadır. Pamuk ğı eağlam bir durumdadır.
İzmir Ticaret Borsası
Ticaret BorKasında tıfnk m yapağı piyasası hararetim muhafaza etmektedir. Fındık fiyatları ise son bir iki etin içinde durgun bir devreye girmiştir. Diğer maddelerin durumunda ehemnn-yetiı bir tahavvül görülmemiştir.
Kambiyo, Esham ve Tahvilât Bor-sasında, dün az iş olmuştur. Alim piyasası durgun bir çehre arzotmektedir. Ortada alıcı yoktur.
(• / CünUndr BûrsAdn muamelesi uesuil edilmemiş Lahvihlt \e eshamın ara
ftebsll Yatları
Zeytinyağı (E.E. Suaajnyağı (Raf.
Ayçiçeği (Karine Eındık (Çürükı
talopioro gör» taayyün cjon takribi piyasa değerleri.
Ticaret Bordasında pamuk eski seviyesini muhafaza etmektedir
Sivas-Ersurum 1...
“ Il.-Vll...
Demiryolu L...
Hııtday (Buşell=Sont) mi e ese esoeeaee Sert Kış mahsulü No., 2 ........
Kırmışı “ “ No. 2 ..........
Pamuk Mlddllng (LlbregJİ=Sûnt) Temmus •e • • e • as e s • « a • • ss^ss e • • s •« • e s e e • Ekim teoaa^e(s eeeeaeMaooMe^aooeeaooeroaee A. 1İC •••(•*••««•• S esss 4" ■ •
Tiftik (Llbresi=Sant)
TekMS N o. 1 ................,
Fındık (Libresı=SanO Kabuklu yerli iri ...............
• “ orta ..............
Levam İç ithal mnlı ...........
Ekstra İri İç ithal malı ......
Kuru Oıtlnı (Llbrcsd=:Sent) .....
Thompson çakirdeksls seçme ...
krten tuhunıu (Buş«H=Dolar) Mlnneapolls .....................
Knlnv (Llbresl=9ent) ..........
Levba-teneke (100 libre dolar)
•sssasae
Demiryolu IV ......
Demiryolu V «••şsesı 1040 ikrnmlyell —
Diğerleri
Demiryolu VI ......
Yağlı tohumlar ı
Ayçiçeği tohumu
Ketvn tohumu «.«•.•.•vm,**».*» Kendir lobumu •ssaeseaeaaaeae Susam ..........................
Yer fıstığı kabuklu
Pzüm çokirdelcsiz No.9 tnelr A serisi No. 8...,
B serisi No. W8
Akala 1 Akala II .......
Akala III yerli ..........
yağı (rafine) ... çekirdeği
Kuru Mcyvntnr i
Fındık (kabuklu sivri) ...
Fındık (İç tombul) ......
Ceviz (kabuklu)
Cavla (İç natürei) «Xe •aaaesee
Knteı» tohumu (Tonu — Sterlıng) Bombay • •••«*«• ••••>••»••>•(••esea»(aae
Kalküta •••aaeeeeaeeeeaaaeeaaeee
4 er fittıfı Hinılüıtan ..................»••••• •
Hububat:
Buğday yumuşak (Tüc.) Buğday Ofis ....................
Arpa yemlik (dökme) •aeeee Mısır aan (çuvalı) ..............
Fasulya tombul •e «asaasaatese Faaulya Çalı «art • • • ••« aee as» Kuşyemi ..................
Mercimek kırmın kabuk-Mercimek yeşil •asasaeaaaaaeaseaa Nohut natiirel .................
1041 Kalkınma
ae
Dokuma llurn Maddeleriı Tırtık (ana mal) ..........
Tiftik (Nattlrel) .........
Yapak Anadolu (Kırkım)
fiyatları
KAMBİYO
Istanbu 1 Borsası
Açılı, Kapanış
1 Sterlin# 7.90 50 701-
HK) Dolar 280 M 280-
100 Ft Frangı .. J.bO » «0
100 İsviçre Fr ..e 64.03 64 U3
100 Belç. Er zttü 5.60
100 İsveç Kr 64.İ2ÖO 64.1250
İ00 Florin 73.0MI) 73,6840
VOG Liret 0.4412» 0,4412*
100 Drahmi 0.01870 O.OlhTfl
100 lUscoudos ... 9.7390 9.731M1
Altınlar
Bugün Eski kur
Lira Lıru
Külçe Veril Gr 4.67 4.70
Hitlçe DaifusftS
Cumhuriyet .. 32.25 32.30
Boşal 36 25 36.59
fİH.mlt
Gulaen 31 50 31.90
Ingiliz 11.15 41.20
Franatz kok ... —
Napoldon U1 .. — •
taviçro — —
5ew-Yurk‘tn t oneul 1 86
Gümüş, Platin
En En yukarı
Gümüş ör
PlStin " 10.- ü.-
Zürich Borsası (Serbest)
23.5 1950 İsviçre Frı»n«»
Durıınııı En açagı En yukarı
l’ürk Lirası 1 05 1 15
OOİftT «es>se 1 31 1/2 4.32 1 2
Bteriıng 11.10 11.25
Franaıs Frangı 1 23 1.24
Müdafaa
Şirket Tahvilleri
T.C. Ziraat Bankası 20.75 20.20
Anadolu D.Y. Tertip A/B. 02.60 uı.-
■ * c *
M T»60 22.30 69.—
•• „ Munıes. Senot. 64- 67.60
T.C. Merket Bankası 124 — 120.25
Türkiye tş Bankası 3‘».— —
Türk Ticaret Bankası 6.- 5-
Aralan Çimento 15.26 16 75
Şark Değirmencilik 23.26 23.60
Milli Reasürans 8.- 16.26
Mısır Kredi Fnnsive I1MM | 17
Pamuk Akala 1 Pamuk Akala II Pamuk Akala fil Pamuk yeril 1 Pamuk yeril IL 180.— 150.— 145.— 1M0.— 150 — ! 145 —
Trabzon Ticaret Borsası
Fİ5DIK e) 7^80 randımanb kabuklu tombul ...... b) tç sıra kontrollü 81.-17C— 81 — 178.—
Buğday yumuşak
Buğday sert
Arpa •••«•••••••••••>•«•>•••atı»
Dün Em kİ kur
26».-
— 261.—
33.33 33.41
32.74 32.66
32 70 3258
— —
23.- 22.80
22.50 21.-
36.— 38.—
44.— 40.—
111/4 u ve
8.23 3.80
76.S7 76.-
7.30 7.30
65.—
63 50
— 64.—
liftik İyi mal «LlbreslsFiyat) Sıra malı
rün Anadolu •• M
” Trakya w ••
34.— Nom
w 30.- M
20/21 20 21
18/21 18/21



yeni İstanbul
24 Haziran 1950



Sayfa 6
I
İST. SERGİSİ
GAZETESİ
-
İlâncılık Şirketine müracaat
İzmir Belediye
I •
Başkanlığından
İJ
ud
: 83237 : 21101
: 20094
ANKARA



Sayın Doktorlarımızla bilumum Hastahanelerimizin Nazarı Dikkatine
En son teknik evsafı ve malzeme üstünlüğünü haiz, aynı zamanda, rakipleri arasında en ucıız,
ÇEKOSLOVAK MAMULATI
Ünit, Fotöy, Diş Röntgeni, ve diğer bilumum D t Ş A PARE Y LEBİ.
45 ıniliamperden 800 miliampere kadar muhtelif Röntgenler (radyoskopi ve radyografi için) Diatermi, Elektroşok, Ultraviyole, Metabolimet re, Galvanofaradik, Termostat, Ameliyat Ameliyat Lâmbası,
V E S A t R
Enfraruj, Sterilizatör, Masası, Kuvöz, Narkoz, fnhalatör, Pnömotoraks
CİHAZLA R...
firmamızı ziyaretleri
Alâkadarların, menfaatleri icabıdır.
TÜRKİYE GENEL MÜMESSİLİ
MEHMET KAVALA
Tahir Han, Galata
Tel. : 40430 - 42673 Telgraf : Lamet, İst.
Teşhir ve satış mahalli :
Tepebaşı, ALP OTELİ altında
Size yeni bir sürpriz hazırlıyoruz

Yakında tafsilâtını bekleyiniz YENİ İSTANBUL

%
Bu reklam kuleleri İstanbulda da kurulmaya başlamıştır.
Yakında Ta k s i m Meydanında
İstanbulluların karşısına çıkacak ve en güzel reklâmları gösterecektir.
Eğlenmek, yaşamak ve istirahat etmek için
OTEL DENİZ PARK’a
gidiniz.
Paristen hususi surette getirdiğimiz
Bn. SUZANNE GERARD
Şantöz Dizöz
Bn. SYLVİANNE SİZAİRE
Dansöz Modem
24 haziran cumartesi gecesinden itibaren fevkalâde zengin ve yeni bir programla sîzleri neşelendirecektir.
Ucuzluğa giden hayat seviyesi dolay isiyle fiyatlarımız ucuzdu^ Gayet nefis yemeklerimizden ve dikkatli servisimizden mehThun olacağınızdan eminiz.
YEŞİLKÖy Jel.: 18. 215/216
I «w
DEVLET DENİZYOLLARI ve Limanları İşletme Genel Müdürlüğünden : 16 GÜNDE - 5 MEMLEKET
DEVLET TİYATROSU
OPERA BÖLÜMÜ

Yaz aylarının en mühteşem turistik seyahati 4 Temmuz’da başlıyor
10 bin tonluk TARSUS gemisi, 4 Temmuzda İstanbuldan hareketle BEYRUT - İSKENDERİYE - NAPOLİ - VİLLEFRANCHE (Fransa) CENOVA - PİRE arasında çok cazip bir turistik sefer yapacaktır.
Yaz tatilinizi A k d e n i z ’de geçirmek fırsatını veren bu seyahati kaçırmayınız.
Biletlerinizi Denizyolları merkez ve tâli acentelerinden, Yataklı Vagonların bütün acentelerinden alabilirsiniz. (8343)
Bir taş ile üç kuş vurmak istiyor musunuz!
15 temmuzdan itibaren gazetemizi takip ediniz
KANZUK
ECZANESİ
BEYOĞLU. İSTİKLAL CADDESİ
AÇILMIŞTIR
Yüz yılı aşan büyük isim ve şöhret, tekrar işe başladı. Tıbbın en son keşiflerine ait bütün müstahzarlarla, parfümeri, kauçuk ve sıhhî bilcümle malzeme bütün çeşitleriyle emrinize amadedir.
Eczacı MUHİTTİN K A N S U K
1950 İstanbul Sergisi açık okluğu her gün Sergi gazetesi neşredilecektir.
Bu gazete ile reklâm yaptırmak istiyenlerin Sergi ve Spor Sarayında Gazete memurluğuna vo yahut Yeni Postahânc karşısında Erzurum Haûmda Resmî İlânlar Şirketine ve yahut Ankara Caddesi Kahramanzade Handa etmeleri rica olunur. (8117)
Telefonlar: Gazete memurluğu
Resmî İlânlar İlâncılık Şirketi
Devlet Havayolları
Genel Müdürlüğünden:
Hacı seferleri dojayıslyle. îdarcmizce hususi kira suretiyle uçak tahsisi kararlaştırılmıştır.
Uçak kiralama işine ait şartname Ankara. Adana, İstanbul ve izmirde, İdarenin bilet satış bürolarından tedarik edilebilir.
Bu işe taliplerin tekliflerini (kapalı zarfla) 2Ö haziran 1950 perşembe günü saat 15 te Ankarada Genel Müdürlükte toplanacak olan Komisyona vermeleri veya göndermeleri ilân olunur.
(8318)

Okuyucularımıza...
Gazetemiz hergün ilk uçakla Ankaraya gönderilmekte ve derhal otomobil veya bisikletle evlere dağıtılmaktadır. Bütün gayretlerimize rağmen ’ YENÎ ÎSTANBULZ'un ellerine geç veya intizamsız geçtiğinden şikâyeti olan abonelerimizin arzularım Ankara Büromuza bildirmelerini rica ederiz.
Büromuz doğrudan doğruya abone kaydı yapmakta ve ilân kabul etmektedir. Acele üânlar telefonla Istanbula bildirilmektedir.
Ankara Büromuzun adresi: Kâam Özalp Cad. No. 1/9 D gar Apt.
Telefon: 16112 YENtSEHİR
BUZ BOLAPLARI Gelmiştir
Markalar UG A M L E Y„ ve UL E G,
7,5 ayaktır. Motorludur. Fiyatı 1000 liradır. Taksitle de verilir. Taşraya da gönderilir.
Adres: Sirkeci Kafkas Geçidi 3/1 İSTANBUL
Göztepe Arapderesi mecrasının tanzim ve üzerinin betonarme olarak kapatılması Fen işleri Müdürlüğündeki keşif ve şartlaşması gereğince açık eksiltme ile yaptırılacaktır. Keşif bedeli 17733.87 lira ve geçici teminatı 1331 liradır. Bu işe girmek isteyenler ihale tarihinden Üç gün evvel Fen işleri Müdürlüğünden belge almaları lâzımdır, işin ihalesi 3.7.1950 pazartesi günü saat 15 te olup isteklilerin teminat ve belgeleriyle belli edilen gün ve saatte encümene başvurmaları ilân olunur. (8084)
Cumhurbaşkanlığı Filarmoni Orkestrası refakatiyle 25 Haziran Pazar gününden itibaren ELEN DEVLET OPERASI PRİMADONNASI Meşhur soprano ZOE VLAHOPOULOU nun iştirakiyle
MADAME BUTTERFLY
Operası temsil edilecektir.
27 Haziran Salı akşamı saat 21,30 da İstanbul Üniversitesi gençliğinin arzusu üzerine
MADAME BUTTERFLY Operasını Soprano AYHAN ALNAR yalnız bir defa için oynıyacaktır.
20 Haziran Çarşamba saat 21,30 da CAVALLERİA RUSTİCANA yerine
BÜYÜK ÖZEL PROGRAM Aynı gece Üniversite gençliği şerefine
PALYAÇO Operasında
ZOE VLAHOPOULOU (Neda) rolünü oynıyacaktır.
OTOBÜS ALINACAK
Buca Belediye Başkanlığından :
1 — Belediyemiz Otobüs İşletmesinde çalıştırılmak üzere 84 veya 36 kişilik benzinle çalışır iki adet otobüs satın alınacaktın
2 — Muhammen bedel: Beher otobüs fiyatı 35.000 lira hesa( biyle 70000 liradır.
3 — Muvakkat teminat 1750 liradır.
ihale 6.7.1950 perşembe günü saat 10 da Belediye b!«
4
nasında toplanacak Encümen huzurunda yapılacaktır.
5 — Eksiltme kapalı zarf usulü ile yapılacaktır.
6 — Bu işe ait şartnameler parasız olarak Belediye Yazı İşleri Bürosundan istenebilir.
7 — isteklilerin hazırlıyacaklan teklif mektuplarını ihalenin yapılacağı saatten bir saat evveline kadar başkanlığa ve fenni evsafı bildirir bilgi ve kataloğlan ı da Yazı İşlerine vermeleri lâzımdır.
8 — Postada vukubulacak gecikmeler kabul edilmez.
9 — Bu işe ait bllûmum vergi ve resimler satıcıya aittir.
(8085)
İSTANBUL SERGİSİ
İÇİNDE
Firma ve mamulatınızın gayet cazip olarak PROJEKSİYONLA RENKLİ REKLÂMINIZI yaptırmakla, satış ve kârınızı arttırınız. PROJEKSİYONLA REKLÂMCILIK Kol. Ort.
41871 veya 82590 No. ya telefon ederek mütehassıs bir memurumuzu isteyiniz veya 83235 - 36 No. ile Serglevindeki Büromuza müracaat ediniz
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
MUHTELİF SAP
A
LINACAK
Devlet Demiryolları Haydarpaşa
Satınalma Komisyonundan ı
1 — Örnekleri komisyonda mevcut 31000 adet muhtelif cins ve eb’atta eğe. balta, kürek, kazma, meydan fırçası, çekiç ve varyoz sapı açık eksiltme ile satın alınacaktır.
2 — Mumahhen bedeli 13450 lira olup muvakkat teminatı 1008 lira 75 kuruştur.
3 — Buna ait şartname komisyonda parasız olarak dağıtılmaktadır.
4 — Eksiltme 12 temmuz 1950 çarşamba günü saat 11 de Haydarpaşa Gar binası dahilindeki Haydarpaşa Satın Alma komisyonunda yapılacağından arzu edenlerin vaktinde komisyon* da hazır bulunmaları. (8107)
3 aylık YENİ İSTANBUL = 90 kupon
nP a r i s!t e
Londra’da
Lozan’da
İstanbul’da
"Ankara’da
5.000 lira
fi!



Comments (0)