24 Nisan 1950 — Pazartesi

Beyoğlu - Müellif Caddesi 6-8
Posta Kutusu 2100 Beyoğlu
/
İÇ ve DIŞ
POLiTiKA
_ 23/IV/1950 -
Atlantik birliğinin geçirdiği buhran

ŞU sıralarda Birleşik A-merika ile Batı Avrupa arasında, tehlikeli bir hal alması mümkün olan bir buhranın mevcut bulunduğunu gizlemek faydasızdır..Vaziyeti, kabataslak. şöyle lâsa edebiliriz:
Amerikalılar, bir yandan siyasi ve ekonomik birlik mevzu unda Avrupamn pratik hiç biı terakki göstermemiş olması karşısında hayal sukutuna uğra mışlardır. Öte yandan da, Avrupa memleketlerinin, muhtemel bir Rus tecavüzünü önlemek üzere müşterek bir kıta ordu sunun teşkili için malî imkânları hazırlamağa niyetli görünmemelerinden dolayı endişe etmektedirler.
AvrupalIlara gelince, onlar da bir taraftan Amerikan siya setinin, geçen ay Dışişleri Bakanı, Achesona karşı şiddetli hücumlar yapılmasına sebep olan tereddüdü yüzünden huzursuzluk duymaktadırlar. Diğer taraftan General Bradley’in, Avrupa müdafaası için lüzumlu masrafları Amerikanın yalnız başma karşılıyamıyacağı hakkında söylediği nutuktan dola yı telâş etmektedirler.
Netice olarak; Sovyet bloku na karşı koymak üzere teşkili arzu edilen demokrat milletler bloku gecikmektedir. İşin vahim olan tarafı; bu gecikmenin, yalnız Atlantik birliği güvenliğini tehlikeye düşürmekle kalmayıp, mukadderatını Amerika etrafında kurulan bu birliğe bağlamış olan milletlerin emniyetini de tehdit etmekte olmasıdır. Demokrat dünyasındaki vaziyetin bu sıralarda nazik olduğuna en güzel misal de şudur: Ruslar, bilhassa Trieste meselesini kurcalamak ve kendi gazetelerinde yeniden Boğazlar mevzuunu kaleme aldırmak suretiyle tahriklerini arttırmışlardır.
Şüphesiz, bu vaziyetten fazla-siyle endişe etmeğe ve neticenin harbe varacağını düşünmeğe sebep yoktur. Bununla beraber, Atlantik Paktına dahil memleketler arasındaki anlaşa-mamazlıkların ve ahenksizliklerin de bir an evvel sona ermesinin zarurî olduğu da muhakkaktır. “Soğuk harp" böyle alabildiğine devam ederse, hakiki harp kadar yıkıcı olabilir. Rus taktiğinin, soğuk harbi mümkün olduğu kadar uzatmak olduğu âşikârdır. Demokrat dünyasını böylece yıpratıp yıkacağım, haklı olarak ümit etmektedir.
Peki bunun sonu nereye varacaktır? Rusya ile bir sulh anlaşması yapmak mümkün müdür? Böyle bir anlaşmayı, Sovyetlerin tahrikleri karşısında boyun eğmek ve bazı Batılı politikacıların yaptığı gibi tam sulhçu bir siyaset kullanmak suretiyle elde etmek kabil değildir. öte yandan Atlantik Paktının nasıl tesirli olacağı ve Avrupa Birliğinin nasıl tahakkuk edeceği hakkında sonu gelmez münakaşalar yapmakla da bu mümkün olamaz.
Lord Beaverbrook bir kaç gün evvel Daily Express’de şunları yazıyordu: "Emniyete götüren yol. ancak kuvvetli olmaktır. Kuvvetten sonradır ki mantığa başvurulabilir Evvelâ kuvvetli olalım, sonra sulh konferansını düşünelim."
O halde, hic gecikmeden Atlantik ordusunu kurmak lâzım-dır. Sonra da Rus tahrikleri karşısında dimdik duran kuvvetleri bir araya toptamak icap r tar. Batılı bazı memleketlerin.
‘iin millî gelirlerini büyük bir r duyı beslemeğe hasretmekte ( rreddüt göstermelerini mâkul karşılayabiliriz. Fakat bu gayret sade lüzumlu değil hayatî-d;r. Bu hususta Türkiye, bir eok milletler tarafından bir misal olarak görülmelidir. Avrupa milletlerinin, bu gayretlere iş-1 tirak etmesi için Birleşik Ame-' rikadan bekledikleri bazı fedakârlıklar da vardır. Amerika da bunu kabul etmeli ve gitgide artan bir yardımla, aynı zamanda daha vazıh, daha enerjik ve. daha anlayışlı bir siyasetle o1 memleketleri desteklemelidir.

tlFf


Abone: Türkiye için «eneliğl 32, altı aylığı 17, üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketlor İki mitildir.
SİYASİ İKTİSADİ



Sayı 145
10 Kuruş



MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Tesis eden: HABİB EDİB TÖREHAN
W
Berllnde yapılan siyasi bir toplantıda, Adenaııer'in teklifi üzerine Alman millî marşı “Deutschland üher alles” sö ylenmiştir. (Adenauer sağdan iiçüncü)
Amerikanın resmi kanaati
Siyaseten bitaraf Almanya tehlikeli bir rüyadır
Mamafih.. Alman çelik sanayii ve deniz ticareti geliştirilecek
Washington 23 (YIRS) — Wa-shingtondaki resmî makamlar, Doğu ve Batı arasında “tampon” vazifesi görecek siyaseten tarafsız bir Almanyanın yaratılmasını tehlikeli gördüklerini söylemişlerdir.
Londrada toplanacak olan üç Dışişleri Bakanlan konferansının gündemini hazırlayan bu makamlar, böyle bir teşebbüsün —“bir an evvel unutulması gereken tehlikeli bir rüya”— olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Böyle bir Almanya kurmak mümkün olsa bile
bilhassa Fransanm buna muvafakat etmesine ihtimal verilemez.
Her ne kadar “Üçüncü kuvvet” o-larak bitaraf bir Almanya hayali ilk ağızda cazip görünüyorsa da tarih Almanyanın bitaraf kalabileceğine şehadet etmiyor. Kuvvetli bir Almanya tehlikeli olabilir.
Bununla beraber ticareti bahriye-sinin ve Ruhr çelik fabrikaları Istih-
şalinin daha geniş tutulması m ..ı-k ündür.
Herhalde Almanlara kâğıt üzerinde kıymeti olan bitaraflık tanıyıp sonra onların hem Rusya ile hem de Batı demokrasileriyle pazarlığa I girişmelerine göz yumulmayacaktır. .
★ i
Adenauer Batılıları
ki gayet şüphelidir—
Güney Afrikada huzursuzluk var
Johannesburg. 23 A A. (LPS) — Dün Güney Afrikada Johannesburg’ta kargaşalıklar çıkmış, yüzlerce Afrikalı siyasî bir toplantıdan sonra polis kuvvetlerine hücum etmiştir. Polisin kendilerine ateş açmak mecburiyetinde kalması üzerine nümayişçiler dağılmışlardır.
Bugün sükûnet avdet etmiş bulunmaktadır.
1
1


İlânlar: 6 ncı sahifede iantimet-resi 2 liradır. İlânlardan hiçbir mes’uliyet kabul edilmez.
Bugün neşredilecek olan
D. Partinin listesi Ankara C. H. P
muhitinde merakla bekleniyor
C.H.P. nin listesi Ankarada nasıl karşılandı ?
Ankara 23 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Bugün her yerde olduğu gibi burada da en büyük alâka C.H.P. nin namzet listesi üzerinde toplanmış bulunuyordu. Listede %70 lerle %30 1ar birbirine karışmıştı. Buna rağmen listeye girebilenlerle giremiyenler üzerinde mütalâalar 1-lerl sürülüyor ve umumiyetle %70 ler lehine bir hükme varılıyordu. Keza politikacılar da dahil olmak üzere herkesin alâkası D P. listesinin ( neşredilip edilmiyecegi etrafında top. . lanmış bulunuyordu, öğleden sonra ’ geç saatlere kadar listenin neşredileceğini bekliyenler çoktu. Fakat ba- | Zilannın mütalâasına göre D.P. C.H.P. de olduğu gibi bazı (muhte , mel) ve ânî cephe değiştirmelerin* . ve tahsisan cephe değiştirenlerin I namzetliklerini koymağa fırsat bularak onu daha müessir kılmalarını önlemek üzere yarını hattâ yarının akşam saatlerini bekliyeceği merkezinde idi.
I •
Amerikanın
savunması
Başkan Trurnan alınan tedbirlerden çok memnu
Solin Field (Florida) 23 . A.A.
(Reuter) — Fort Bening, Georgia ve burada iki piyade ve merkezlerinde yaptığı turdan sonra Başkan merikan savunmasının sımlarından memnun dirmiştir.
Solin Field, jet, roket ve uçakların tecrübe merkezidir.
Trurnan, tek jetli bir avcı uçağının, İkinci Dünya Harbindeki uçan kalenin yükleyebildiği bütün bomba sıkletine müsavi siklette roketler ve B. 50 uçağının 83, 397 kilo bomba a-tışını ve plânörlerle helikopterlerin faaliyetlerini görmüştür.
hava ordusu iki günlük Trurnan, A-gördügü kı-k aldığını bil-
yine tenkid ediyor
Alman Başbakanı, Batı Almanya Avrupa Konseyine çağırılsa bile bu teklifi reddedeceğini söylüyor
Badem s 23 - A.A. (AFP) — Yüksek Müttefik Komisyonun Almanların memurlar ve malî reform hak-kındaki kanunlarına karşı muvakkat vetolarına temas eden Başbakan Adenauer Bad Enis’te Renanie Pa-latlnat Hristiyan Demokrat Parti kongresinde verdiği nutukta ezcümle demiştir ki:
"Almanyanın Avrupa'da aynı haklara sahip bir partonor olması İcap ettiğini söylemek ve Alman halkına yapılan muamelede böyle hatalara düşmek anlaşılmaz bir keyfiyettir.”
Başbakan Federal Parlâmentonun bundan sonra Avrupa konseyine girmek hakkında kendisine yapılacak her türlü teklifi reddedeceğini söy-
İçmiştir.
Adenauer, daha sonra Saar’ın Avrupa Konseyine kabul edilmesi meselesine temas ederek “Almanya ile beraber bu memleketin de davet e-dilmesi Almanyaya karşı dostane olmayan bir durum yaratmıştır.” demiştir. Başbakan sözlerine devam ederek*. “Eğer Fransa bu kadar gayrı müsait zamanda Saar ile anlaşmalar yapmasa idi Almanyanın Avrupa Konseyine girmesi gayet normal ve tabiî bir şey olacaktı” demiştir.
Başbakanın nutkundan sonra dinleyiciler “Deııtschland llber alles” marşının üçüncü kıtasını söylemişlerdir.
Cuuıhurbuokaıu Irumau, beyabul luevbimDıi " abluııs t vu'ıta acarken


F
Telefon: 44756 - 44757 Santral
Telgraf Adresi: Hetlo. İstanbul

YENİ ISTANBUL'un Kuponu
*

tç SAYFALARDA
Geç saatte öğrenildi ki D P. listesi bugün ilân edllrruyecektır. Bu suretle yukarıdaki noktai nazar haklı çıkmıştır. Herhalde yann her türlü namzetlik koyma müddetinin


hitam bulacağı da malûm olduğuna göre, yann akşamdan itibaren artık halkın da, politikacının da, listelere girenlerin, girmiyenlerin de seçimle olan ilgisi kati şeklini alacaktır.
ÎKÎNCÎ
Anketimiz ve demokrasi M. Nermi
ÜÇÜNCÜ
Çeşitli yaşlarda verem DÖRDÜNCÜ
Biarritz festivali
ALTINCI
Kadın .Ev - Moda
SEKİZİNCİ
Spor


• •
Bu küçük de bayramı kutluyor
Küçük mekte» !ler Taksim Meydanındaki törende Milli Marşı söylüyorlar
23 NİSAN
Bayezıt Meydanındaki törenden sonra şehrin muhtelif yerlerinde küçüklere birçok gösteriler tertip edildi, filmler oynatıldı
Milli Hâkimiyet ve Çocuk Bayramının 30 uncu yıldönümü dün şehrimizin muhtelif yerlerinde yapılan törenlerle kutlanmıştır.
Beyazıt Meydanında yapılan törende Vali Muavini. Çocuk Esirgeme ve Kızılay Derneği temsilcileri vo Eminönü ilçesi ilkokul öğrencileri İştirak etmiştir. Törende Şehir Bandosu refakatinde marşlar söylenmiş, 23 Nisanın ehemmiyetini belirten nutuklar verilmiştir.
Taksimde yapılan törende de konuşmalar yapılmış, öğrenciler tarafından manzumeler ve çocuk koroları tarafından parçalar okunmuş ve törene geçitresmi ile eon verilmiştir.
Diğer taraftan birçok ilçelerde de aynı şekilde törenler yapılmıştır. Halkevi, Çocuk Esirgeme Kurumu ve yoksul çocuklara yardım cemiyetleri tarafından muhtaç çocuklara yardımlar yapılmıştır. Okullarda ve Halkevlerinde çocuklara tilmler gösterilmiş ve temsiller verilmiştir. Bilhassa Beykozda Mithatpaşa ilkokulunda verilen gösteri ■ok muvaffak olmuştur.
Diğer taraftan Doğan Kardeş Çocuk Dergisi, dün 5 inci yaşını bitirip 6 inci yaşına basmıştır. Bu münasebetle Adlas Sinemasında tertip olunan büyük bir müsamerede cüçük okuyucular güzel bir bayram günü geçirmişlerdir.
Derginin babası Vedat Nedim Tör'ün çocuk edebiya-ı ve çocuk psikolojisine alt çok enteresan bir konuşması ile müsamere açılmış ve 7 küçük virtüöz, garp musikisinin • n güzel parçalarını büyük bir başarı ile çalmışlardır. Müsamere zengin bir piyango ile nihayet bulmuştur.
23 Nisanın yurtta kutlanışına alt haberleri 3 üncü sayfamızda bulacaksınız.
Soğuk harpte Rus ilkbahar taarruzu
Sovyetier, Batının dikkâtini Uzakdoğudan çevirmeye uğraşıyorlar
Londra 23 A.A. (United Pıess) — İngiliz Hükümeti yüksek makamlarından dün bildirildiğine göre, Sovyet-lerin son diplomatik hareketleri ve
Auriol şikâyetçi
III MHl
Fransayı yabancılar nazarında küçülten nizamsızlıktır
Lorient, 23 A.A. (AFPl — Cunı-lurbnşkanı Vlncent Aurlol burada \vrdigi bir nutukta ezcümle demiştir ki:
“Memleketin kalkınmasını geciktiren sebepler devamlı ayaklanmalar ve sabotajlardır.
Bunlar memleketin tanı refaha ve iyiliğe kavuşmasına mâni ve böylece sefaletin uzamasına sebep olmaktadır.
Fransayı yabancılar nazarında küçülten bu barış ve selâmet kudretini zayıflatan nizamsızlık ve ayrılıklardır*
Moskovadan alınan son haberler, Kremlinln soğuk harpteki ilkbahar taarruzuna başlamış bulunduğunu göstermektedir.
Bıııada bir müddetten beıi beklenilmekte olan tecavüzün dört gayesi bulunduğu zannedilmektedir:
1 — Batının dikkatini Sovy etlerin lrzakdoguda yapacakları faaliyetten başka tarafa çekmek,
2 — Kuzey Atlantik Paktına dahil AvrupalI memleketlerden bazılarının gözünü korkutmak,
3 — Soğuk harpte teşebbüsü elde etmek üzere batıkların yapacakları müzakereleri geciktirmek,
4 — Sovyetier Birliğinde ve Avru-padaki peyk memleketlerde dikkati başka tarafa çekmek.
Buradaki resmi çevrelerin kanaatine göne, Kremlin, peyk memleketlerde Rus itibarını desteklemek ve bu memleketlerin idari ve iktisadi hayatlarındaki baskısını arttırıcını haklı göstermek gayesini de gütmektedir*
23
Nisan nüshamızı tedarik etmek isteyenlere
pazar obuasına rağmen vatandaşımız telefonla
Dün birçok müracaat ederek 23 Nisan nüshamızı bayi ve müvezzllerde bulamadıklarını bildirmişler ve gazetemize kadar gelerek tedarik etmek alâkasını göstermişlerdir.
Dünkü nüshamızı bu sebeple tedarik edemiyen okuyucularımızın 23 Nisan sayımızı idarehanemizden tedarik edeJıllecek-lerinl belirtmeyi lüzumlu bir vazife sayıyoruz.
Girit açıklarında müttefik manevrası
80 Amerikan, İngiliz, Fransız, ve İtalyan gemisi iştirak edecek
Atina 23 - A.A. (ARP) — Mayıs ayı içinde Girid Adası açıklarında yapılacak olan büyük deniz ve hava manevralarına 80 harp gemisi iştirak edecektir. r
Amerikam amirali Ballantlne’in komutasında yapılacak olan bu manevralara altıncı Amerikan deniz tümeniyle 2 uçak gemisi, Akdenizdeki İngiliz ve Fransız donanmaları ve bazı Italyan gemileri Kutılaeeıktır,

Y E N î İSTANBUL
Sayfa 2
24 Nl«nn 1950
TETKİKLER |
Anketimiz ve demokrasi
Bir milleti gerçekten ilgilendirmesi gereken şey, Meclisteki partilerin ilerdeki azlık ve çokluk nispetleri değil, onların ne yapmak istedikleridir. Türk milletinin istediği şey de elbette budur. Biz, anketimizi böyle bir ihtiyacı karşılamak maksadıyla açmış bulunuyoruz.
GAZETEMİZ, objektif bir demokrasi ruhu ile hareket ederek, sütunlarını partilerimize açmıştır. Anketimize gelen cevapları birer birer neşrediyoruz. Gayemiz, hiçbir tarafa kaymadan, partilerimizin, çözülmesini büyük bir sabırsızlıkla beklediğimiz yurt davaları kargamdaki görüşlerini halkımıza sunmak ve onu bu suretle, elimizden geldiği kadar aydınlatmaya çalışmaktır.
Her seçim hazırlığı, millet mukadderatını doğrudan doğruya ilgilendirdiği için, vatandaşların bilhassa böyle zamanlarda bilmek ve öğrenmek istediği şeyler vardır. Hattâ bu haklı bekleyiş, bu haklı merak, sırasında, anlaşılması hiç de güç olmayan bir ruh gerginliği bile yaratabilir. Seçim, millî ölçüde, geniş bir fikir ve prensip güreşidir. Bu güreşten zaferle çıkacak olanlara, futbol maçlarında olduğu gibi, bir gümüş kupa değil, bir millet kudreti, bir halk İradesi verilmiş olacak ve onlar bu suretle tarihimizin yolunu tâyin eden kararları verebilmek salâhiyetini kazanmış bulunacaklardır. Bu kadar ehemmiyetli bir karar gününe yaklaşırken sosyal mesuliyet hissinin bizi heyecanlandırmaması mümkün değildir. z
Basınımız günlerden beri, az çok şu meseleyle uğraşmakta ve tahminlerini yürütmektedir: Acaba hangi parti kazanacaktır ve partiler arasındaki kazanç nispetleri ne olacaktır? Seçim hazırlıkları heyecanından doğan bu tahminlerin ve tehmln nispetlerinin, bizim için, şimdilik müspet bir değeri yoktur. Çünkü, son yıllarda bu konu Üzerine yürütülen tahminler, Avrupada olduğu gibi, Amerikana da beklenilen neticeleri ver-
Milli Piyangonun 23 Nisan keşidesinde kazananlar
Milli Piyangonun 23 nisan 1950 çekilişi dün Ankarada saat 13 te yapılmış, tir. İkramiye kazanan numaraları bildiriyoruz:
300.000 lira ikramiye kazanan numara: 426219.
100.000 lira ikramiye kazanan numara: 42219
50.000 lira ikramiye kazanan numara: 189576
20.000 lira ikramiye kazanan numaraları 003415. 035847
10.000 lira ikramiye kazanan numaraları
040254 172042 298728 314982 396644 434468 5.000 Ura ikramiye kazanan numaralar:
001055 001757 007851 044880 047210 088425 11*495 400572 436909 448162.
3.000 lira ikramiye kazanan numaralar:
0Û729 026599 029822 054642 156709 179943 199287 236244 246682 276158 284892 800669 $04038 323756 324027 847650 363515 884328 884959 407631.
2.000 lira ikramiye kazanan numaralar:
000214 000517 005885 033305 048634 072567 075068 109321 124276 132200 136920 140353 151822 152178 158623 168749 178978 188749 192413 202838 217905 221941 225092 225942 242147 246889 257178 268939 286088 297178 297615 346121 854888 382156 389802 895944 406262 411355 422369 438580 444884 454288 456867 462005 474118 477904 482959 484968 487214 494918.
1.000 lira ikramiye kazanan numaralar:
000689 001916 011467 014033 016481 083699 040228 040612 048974 051707 058704 060380 064206 067109 070876 081045 087889 089831 090830 091166 100756 102866 104099 105062 109156 112107 113320 114710 118058 130172 182939 134197 134686 141181 144189 147828 159685 162784 180822 186534 199603 204618 208461 209583 210290 213624 214618 216618 221132 223240 228476 239660 241977 242723 250737 253720 262429 262514 264768 265376 268802 287049 289087 291781 298450 300476 309890 317088 325577 333106 334752 336750
Yazan : M. Nerml
memiştir. Seçimler, çok kere, seçmen yığınlarını bile hayretlere düşüren sürprizler yaratmıştır. Bizde de böyle olabilir. Onun için tahminlerden ziyade fikirlere, prensiplere ehemmiyet vermek daha doğrudur. Çünkü, bir milleti gerçekten İlgilendirmesi gereken şey, Meclisteki partilerin 1-leıdekl azlık ve çokluk nispetleri değil. onların ne yapmak istedikleridir. Türk Milletinin istediği şey de elbet de budur. Biz, anketimizi böyle bir ihtiyacı karşılamak maksadiyle açmış bulunuyoruz.
Demokrasilerde seçimlerin rolü halk kontrolünü sağlamaktan İbarettir, Bu kontrolü de. biliyoruz kİ, seçilenler yapar. Fakat biz bu kontrolden ne anlıyoruz? Seçimler parti teşkilâtıyla yapıldığı için, biz oylarımızı partilere veriyoruz. Bizi böyle bir karara götüren kudret ise belli başlı bir partiye karşı duyduğumuz sevgi veya sevgisizlik değil, doğrudan doğruya partinin temsil ettiği fikirler ve prensiplerdir. Demek oluyor kl, biz her seçimde sosyal mesuliyetimizle başbaşa kaldıktan sonra yurdumuzun yüksek menfaatlerini düşünerek doğru bulduğumuz fikirlerin zaferi İçin çalışıyoruz, İş bölümü yüzünden her vatandaşın sayısı az olmayan hayat dâvalarımızı bütün çeşitliliği ve genişliğiyle incelemiş olmasına imkân yoktur. Bundan da anlaşılıyor kl, bizi aydınlatmak vazifesi partilere düşer. Bu bakımdan partiler iktidarı ellerine geçirmek mücadelesinde, her şeyden önce, tam bir fikir ve prensip mücadelesine girişmek zorundadırlar. Böyle bir mücadele İse soğukkanlılık, tam bir sosyal disiplin, büyük yurt ideallerine karşı derin bir saygı ve nihayet sarsılmaz bir mukadderat kardeşliği ister. Anketimizin de mânası budur, demokrasimizin de.
339265 344463 350830 351403 352308 355774 356475 363171 367235 370886 38367Û 38589ü 389139 389141 395327 397005 407015 416507 426615 430573 437888 442717 459958 462391 470266 470809 481177 488499.
500 lira ikramiye kazananlar;
Son dört rakamı (4699. 7091, 8192, 8699) İle nihayet bulan 200 numara beşer yüz lira,
200 lira ikramiye kazananlar:
Son üç rakamı (920) ile nihayet bulan 500 numara İki yüzer lira.
100 liıa ikramiye kazananlar:
Son üç rakamı (064, 384, 830, 848) İle nihayet bulan 2.000 numara yüzer lira,
40 lira ikramiye kazananlar:
Son iki rakamı 186) İle nihayet bulan 5.000 numara kırkar lira.
20 lira ikramiye kazananlar;
Son iki rakamı (25. 63) ile nihayet bulan 10.000 numara yirmişer Hra,
10 Hra ikramiye kazananlar:
Son İki rakamı (16, 29. 53. 72) ile nihayet bulan 20.000 numara onar Hra.
5 Hra ikramiye kazananlar:
Son rakamı (2 ve 3) He nihayet bulan 100.000 numara beşer Hra ikramiye alırlar.
3.000 Hra teselli mükafatı kazanan numaralar;
254980 254981 254982 254984 254985 254986 234987 254983 254989 254903 254913 254923 254933 254943 254953 254963 254973 254993 254083 254183 254283 254383 254483 234583 254683 254783 254883 250983 251983 252983 253983 255983 256983 257983 258983 359983 204983 214983 224983 234983 244983 264983 274983 284983 294983 054983 15498S 354983 454983.
İkramiyelerin satıldığı yerleri
300.000 Hra İstanbul. 100.000 Hra Ankara, 50.000 lira Babaeski, 20.000 Hra Ankara, İstanbul, 10.000 liralar İstanbul, Ankara, İzmir, Çorum, Kozan. Soma. 5.000 Hra kazananlar 4 Ankara, diğerleri İstanbul, Mersin, Adana, Denizli, Gaziantep. 3.000 Hralar 37 İstanbul, 6 Ankara, 2 Adana. 24 ü yurdumuzun muhtelif şehir ve kasabalarında satılmıştır.
Kızılay ve Kızılhaç Gençlik Teşkilâtı
Teşkilât Müdür Muavininin gazetemize verdiği beyanat
Kızılhaç ve Kızılay Birliklerinin Gençlik Kısmı Müdür Muavini M. Charles Schuasclö bugün şehrimizden ayrılacaktır. M. Schusselö dün kendisi ile görüşen bir arkadaşımıza a-şağıdak! beyanatı vermiştir:
"— Beynelmilel Kızılhaç Birliği Gençlik Bürosunun Yakın.şarkta kuracağı teşkilâtlar için birliğin sekreteri tarafından bir tetkik seyahatine memur edildim. MeV2uubahis teşkilâtlar Suriye, Lübnan ve Ürdünde kurulacaktır. Bu üç teşkilâtla beraber bugün 40 milyon üyesi olan Beynelmilel Kızılhaç Teşkilâtı Gençlik Bürosuna dahil olan memleketlerin sayısı 60 a baliğ olacaktır. Suriye, Lübnan ve Ürdünde kurulacak olan bu teşkilâtların önemi büyüktür. Zira bu memleketlerdeki Arap mültecileri için Kızılhaç tarafından yapılmakta olan yardım bitmek üzeredir. Bundan sonra yardımı devam ettirmek için böyle teşkilâtlara ihtiyaç vardır. Seyahatimin diğer bir maksadı da İran, Irak, Türkiye. Mısır ve Yunanlstanı da ziyaret edip esasen bu teşkilâta sahip olan bu memleketlerin mevzuu bahis diğer 3 memlekete yardımlarını rica etmekti. Bu mevzuda bilhassa Türklyenln pek mühim rolü olabilir..,
Bundan sonra memleketimizde yaptığı temaslardan bahseden M. Schus-selâ demiştir kl:
"— Ankarada, Kızılayın Başkanı ve aynı zamanda Beynelmilel Kızılhaç Teşkilâtının İkinci Başkam olan AH Rana Tarhanı ve gençlik kurumu teşkilâtı Cemil Uybadmı ziyaret ettim ve kendilerinden çok hüsnü kabul gördüm. Istanbulda, Yakınşarkta İlk defa kurulmuş olan gençlik teşkilâtını ve gençlik kamplarını gezdim. Bu kampların mektep talebelerinden her yıl toplanan 25 er kuruş a-ldatla kurulması fevkalâde birşey. Bundan başka gezdiğim memleketlerde Kızılay gençlik programlarının çok iyi bir şekilde tatbik edilmekte olduğunu gördüm..,
Karaköy köprüsünde yine arıza görüldü
Karaköy Köprüsünün mûtat muayenesini yapan Belediye mühendisleri, Köprünün ayaklarında bazı yıpranma alâmetleri görmüşlerdir. Bu ârıza izale edillnclye kadar Köprü üzerinden geçecek tramvayların en az 30 metre Aralıkla ve çok az süratlo hareket etmeleri E.T.T. idaresi tarafından bütün vatmanlara tebliğ e. dilmiştir. Bu hal esasen sıkışık olan Karaköydeki seyrüsefer nizamını büsbütün güçleştirdiği gibi vapura yetişecek olan yolcuların da uzun müddet tramvaylarda beklemek veya Karaköyde İnerek yürümek mecburiyetinde kalmalarını İntaç ettiğinden şikâyetleri mucip olmaktadır.
Ses ve Karaca Operetleri birleşiyor mu?
öğrendiğimize göre. "Ses” tlyat-rosu müdürü ile Muammer Karaca temasa geçerek gelecek mevsim için bazı tasavvurlar üzerinde görüşmeler yapmışlardır.
Bu tasavvurlar tahakkuk ettiği takdirde, iki heyet birleşecek, birisi operet temsillerine en kuvvetli unsurlarla devam ederken, diğeri, ko. medüer oynıyarak bir ihtiyaca cevap vermiş olacaktır.
Verilen malûmata göre. Şehir Tiyatrosundan ayrılmış bulunan sanatkârlar da bu sonuncu kadroya iltihak ederek onu takviye edeceklerdir.
Eğin Gecesi
Istanbıılda bulunan Eğinlileri tanıştırma vesilesiyle Eğitim Demeği ta-rafından 25 nisanda Taksim Belediye Gazinosunda bir Eğin Gecesi tertip edilmiştir. Programda muhtelif ses sanatkârlarından başka bilhassa zengin bir folklora malik olan Eğinin kendine hâs oyunları ve türküleri büyük bir yer tutmaktadır.
Siyasî partilerin dünkü toplantıları
C. H. P., D. P. ve M. P. dün şehrin muhtelif
yerlerinde açık hava
Millet Partisinin seçim propaganda toplantıları dün de devanı etmiştir. Hasköy İskele gazinosundaki toplantı 10 dan 13 e, Kasımpaşa pazar meydanındaki 14 ten 16 ya, Sultanahmet meydanı ve Fener vapur iskelesindeki toplantılar da 14 ten 17 ye kadar devam etmiştir, bilhassa Sultanahmet meydanındaki fazlaca kalabalık bir halk kütlesi tarafından takip edilmiştir.
Bu toplantılarda söz alan partili hatiplerden İstanbul milletvekili adayı Malik Yazar, İşçi ve köylü ve orta sınıf şehirlerinin sağlık ve içtimai durumlarının mukayesesini yaparak, Halk Partlninln ‘'İmtiyazsız sınıfsız bir kütleyiz" prenslplyle tezad teşkil ettiğini belirtmiş, General Sadık Al-doftan 14 mayısta Halk Partisinin seçimi kaybetmesiyle vatandaşa söz hürriyetinin verileceğini, demokratik idarede vatandaşın Hükümeti tenkld etmekten korkmaması lâzım geldiğini tebarüz ettirmiştir.
Avukat Malik Yazar, Saadet Kaçar. Enver Ebci, işçi mümessili Hulkl Su-kullu, Avukat İhsan Altay, Nuri Lcf-lef. Avukat İsmet Tümtürk, Üniversite talebesi Nihat Yazar, gecekondu şehirleriyle yeni Meclis binasının ne derecede bir tezad teşkil eylediğini ecnebilerin bile tenkld eylediğini, Millet Partisinin İrticai asla tasvip etmediğini fakat buna mukabil vatandaşlara din terbiyesi verilmesine taraftar olduğunu izah etmişler ve Fuad Amanın durumuna temasla bu tevkifi protesto etmişlerdir.
Aldoğanın sözleri bizzat Emniyet Müdürünün huzuriyle Birinci Şube memurları tarafından Fener polis merkezinin üzerine konan bir diktafon makinesiyle plâğa alınmıştır.
D. P. nin dünkü toplantı»
Demokrat Parti dün. Karagümrük, Kadıköy, Fatih, Suadiye, Pendik. Kartal, Yakacık ve Üsküdarda olmak üzere sekiz siyasi toplantı yapmıştır. Geniş bir halk topluluğunun katıldığı bu toplantıda milletvekili adayları İle diğer D.P.ll hatipler söz almışlar ve memleketin türlü dertleri hakkında tenkidlerde bulunmuşlardır. Bu toplantılarda konuşanlar, milletvekili a-daylarından, Fuat Hulûsl Demirelli, Senihi Yürüten, Nihat Roşat Belger. Füruzan Tekil, Faruk Nafiz Çamlıbel, Ali İhsan Sabls. Orhan Arsal ve teşkilâttan, Veysel Güven, Emrullah Nutku, Salâhaddln Karayavuz, Ümran Nazif. İbrahim Hoyl, Muzaffer Şahlnoğlu ve diğer bazı partililerdir.
*
Sabah saat 10 da yapılan Fener toplantısında Orhan Arsal vatandaşın kendi oylarlyle kansız, Ihtllâlslz milli hâkimiyeti temin edeceğinden, Sa-lamon Adato, Celâl Bayar aleyhinde Halk ve Millet Partileri tarafından yapılan isnadları reddederek işçilerin haklarını ancak grev yolu ile koruyabileceklerinden, işçilerden Veysel Güven de Halk Partisinin İşçi hnsta-hancslndokl hastalara bile propaganda ve baskı yaptığından muhalif gazete okumalarına müsaade etmediğinden şikâyetle, bahsetmiştir. Salâhad-din Karayavuz da. İktidar ve Millet partilerinin dini siyasete âlet etmelerini tenkld etmiştir.
Karagümrükto konuşan Fuat Hulû-si Demirelli, Yeni Seçim Kanununa göre vatandaşın nasıl rey vereceğini İzah etmiş ve bu kanunun milletin asırlarca çektiği ıstırap ve sıkıntıların bir neticesi olduğunu söylemiştir.
Fatihte Nlhad Reşad Belger milletin şimdiye kadar kendi arzusu dahilinde korkusuz bir seçimle istediği bir hükümeti iş başına getiremediğini belirtmiştir.
C.H.P- nin dünkü toplantıları
Cumhuriyet Halk Partisi dün Üsküdar, Pendik, Eyüp ve Bakırköyün-de olmak üzere kalabalık halk kütlelerinin iştirak ettiği açık hava toplantıları yapmıştır. Pendik toplantısında Meliha Avnl iki saat evvel aynı yerde toplanan Demokrat partililerin, Türk milletinin millî eğemenllk bayramını kutladığı bu mesut gün etrafındaki sevinçli havaya gözlerini ka-
toplantıları yaptılar
padığından 14 mayısta halkın kıracağını bahsettikleri esaret zincirini Türk milletinin çoktan koparmış olduğunu söyledikten sonra yurdu istiklâle kavuşturan 14 mayısta İktidara getireceğiniz C.H.P. neslinin memlekete daha büyük İşler yapacağını, bir seçimde herkesin reyini İstediği gibi kullanacağını belirtmiştir,
Ali Rıza Arı. çok partili rejimin Halk Partisinin arzuslyle olduğunu tebarüz ettirmiş ve işçi meselelerine temas etmiştir.
Eyüp iskele meydanındaki toplantıda İlçe başkanı Mümtaz özarar ve il IdAre kurulu başkanı İlhamı San-car Halk Partisinin başarılı hizmetlerini istatistik ve misallerle açıklamışlardır. Bundan sonra Mekkl Hikmet Gelenbek, Cevat Nizami Düzenli ve Hamca Erkan parti sanayi politikasından işçi kütlesinin ihtiyaçlarından bahsetmişler ve grev İsteğini cevaplandırmışlardır. BakırkÖyünde Ye-nlnmhaHede yapılan toplantıda İhsan Gürel, Dr. FakaçelH, Zühtü Te-key, Ekrem özden muhtelif konular etrafında konuşarak Halk Partisinin hakiki bir demokrasi partisi olduğunu ve lşçiyow saflarında yer veren İlk parti olduğunu söylemlilerdir. Şehremini saray meydanındaki toplantıda konuşan hatipler ise muhalefete hücum ederek Halk Partisinin doğru yoldan şaşmayacağını belirtmişlerdir.
C. H. P. Müfettişinin dünkü beyanatı İstanbul C. H. P. listesi sekiz devrelik Meclis hayatının en kuvvetli listesidir
Memleketin geleceğini düşünenler kendilerini
pervasızca serbest tenkide arzetıneyi bil
II
işlerdir.
Bu, o insanların en büyük şerefi olarak kalacaktır
Bir müddetten beri Ankarada bulunan İstanbul C. H. P. Müfettişi ve Konya Milletvekili Prof. Dr. Sadi Irmak, dün sabah gelmiş ve garda partililerle esnaf cemiyetleri mümessilleri ve gazeteciler tarafından karşılanmıştır.
Öğleden sonra saat 15 te parti binasında bir basın toplantısı yapan Dr. Sadi Irmak, gazetecilerin muhtelif suallerini şu şekilde cevaplandırmıştır:
“— Seçim faaliyetinin son safhasına girmiş bulunuyoruz. Listemizin yayınlanmasından sonra tarafsız bir çok vatandaşlardan teşvik edici telgraflar ve haberler aldım. Kanaatimce İstanbul C. H. P. listesi sekiz devrelik Meclis hayatının en kuvvetli listesidir. Istanbulun menfaatleri ve halk zümreleri yetkili adaylarla temsil edilmiştir. Öyle ki. listemizde memleketin beynelmilel meseleleri i-le meşgul olacak mütehassıslar bulunduğu gibi millet ölçüsündeki işleri tedvir edecek adaylar ve nihayet Istanbulun meselelerine yakından a-şina olan kimseler vardır. Avuca beş büyük zümrenin çok sevilen şahsiyetleri de listemizde yer almıştır.
Şunu söylemeliyim ki. seçimi kazanmak kadar seçimin dürüst ve emniyetli olmasına da değer veriyoruz. Seçim emniyeti dediğim zaman sadece idare ve inzibat kuvvetlerinin dürüstlüğünü kasdetmckle kalmıyor aynı zamanda vatandaşa söylenecek sözlerin ve yapılacak vâtlorin de dürüstlüğünü kasdedlyorum. Bince seçim emniyetinin esaslı bir cephesi de budur. Türk tarihinin en kritik bir devresinde bulunduğumuz şüphesiz-
Şişli Hastanesinde yeni bir paviyon
Ortopedi ve üroloji servisleri açıldı
İnşası tamamlanan Şişli Çocuk Hastahaneslndekl ortopedi ve üroloji servislerinin İlâve pavlyonu dün saat 17 de yapılan bir törenle a«:ılmıştır. Açılış merasiminde Vali ve Belediye Başkanı ile şehrimizin bütün tanınmış doktorları. Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürü, Şehir Meclisi üyeleri hazır bulunmuştur.
40 yataklı pavlyonun açılması münasebetiyle İlk önce hastahane serta-blbl Dr. Ragıp Güran söz almış, inşaatın az zamanda tamamlandığını ve memleket için faydalı olacağını beyan ederek bu eserin başarılmasında çok emeği geçen Sağlık Müdürü Dr. Faik Yargıcıya ve Sağlık Bakanlığına teşekkür etmiştir.
• Bilâhare söz alan Vali Fahreddln Kerim Gökay da bir konuşma yaparak eserin hayırlı olmasını temenni etmiştir* __
Beyoğlu Hastahanesi tadil ediliyor
Sağlık Bakanlığı tarafından Belediyeden satın alınan eski Beyoğlu hastahaneslnln tamir ve tâdil işine başlanmıştır. Bu binada 50 yataklı bir verem hastahanesiyle âcil vakalar karşısında İstifade edilecek bir can kurtaran merkezi kurulmaktadır.
Yeni verem hastahanesi mayıs ayının ortasında faaliyete geçecektir.
Sağlık Müdürü Dr. Faik Yargıcı hastahanede gerekil teftişleri yaparak tadilâtın bir an evvel bitirilmesi için gerekli direktifleri vermiştir.
dır. Vatanın selâmeti bakımından bu seçimlerden beklediğimiz şey; karanlık membalardan gelen geri cereyanların izmihlâle uğraması ve yalnız İleriyi gösteren cereyanların zafer bulmasıdır. C. H. P. nin mensubu olarak inkılâp müessesosınin masuniyetine birinci derecede ehemmiyet vermekteyiz. Çünkü bu müessese istiklâlimizin temel şartıdır. Hiç bir sahada irticai fikirlere imkân veremeyiz. Memleketi laiklikte, demokrasi ve iktisat anlayışında ileri götürmek mecburiyetindeyiz, işte seçimi kazanmak isteyişimizin ınembaı bu vatanî düşüncedir. Bizim partimizin seçim propagandası bu ana hakikati halkımıza iyice duyurmaktan 1-barettir.
27 adayımızla birlikte bütün faul unsurlarımız hep bu hakikatleri tekrarlamaktadırlar ve tekrarlıyacak-lardır. Herkes biliyor ki, Türkiyede demokrasi bir ihtilâlle başlamamıştır. Memleketin geleceğini düşünen vatansever insanlar kendlledinl pervasızca serbest tenkide arzetmeslnl bilmişlerdir. Bu. o insanların en büyük şerefi olarak kalacaktır. İlk hamle yapılmış olmakla beraber demokrasi dâvamız yürümeye, tekâmül etmeye muhtaçtır. 14 mayıs seçimleri demokrasi tarihimizde çok mühim bir gün olacaktır. Kuvvetle umuyoruz ki, kötüye kullanılmış bir demokrasinin ancak anarşi ve diktatörlük geçireceğini bilen olgun Türk halkı doğru ve salim yolu bulacak ve böylece gayri şahsi bir devlet kurma azmimiz zafere erişecektir. Türk tarihinüı beklediği de budur.
Sanat Haberleri
Nancy Evans’ın resitali
Türk İngiliz müzilı festivali münasebetiyle Ankarada bulunan İngiliz sanatkârlarından Mezzo Soprano Bayan Nancy Evans dün sabah şehrimize gelmiş ve akşam saat 18,30 da İstanbul Filârmoni Derneğinde bir resital vermiştir.
Piyanoda Cemal Reşıd Reyin refa. katiyle verilen resital programında Haendel, Mozart, Purcell, Hugo Wolf, Gabrlel Faur6'den aryalar, liedler ve melodiler vardı. Nancy E-vans bütün dinleyiciler tarafından şiddetle alkışlanan bir «es hâkimiye-ti He bu parçaları söylemiş ve takdir edilmiştir.
Kıymetli sanatkârın şehrimizde daha büyük bir dinleyici kütlesine hitap etmesi temenni edilirdi. Fakat kendim bu sabah şehrimizden ayrılacaktır.
Muammer Karaca Opereti turneye çıkıyor
Muammer Karaca Opereti, mevsime, Şehir Tiyatrosundan evvel nihayet vermekte ve Anadoluda büyük bir turneye çıkmaktadır.
İlk olarak Muammer Karaca, 26 nisanda Bursaya giderek orada "Rakım 185". "Sizin Sokak", "Osman Bikes" eserlerini temsil edecektir. Oradan Konyaya geçecek aynı oyunları gösterdikten sonra operet Ada-naya gitmeğe teşebbüs edecektir. Muammer Karaca’nin böyle bir "teşebbüs” haline geçişinin sebebi, A-dana vilâyetindeki belediye resminin diğer vilâyetlere nazaran yüksek oluşudur. Filhakika, Adanada Belediye resmi olarak yüzde yirmi beş alınmaktadır. Diğer vilâyetlerde ise bu, yüzde on niapetlndedir. Adana gibi mühim bir merkezin tiyatroya karşı daha anlayışlı hareket edeceğini düşünebiliriz. Bu takdirde, operet heyeti oraya giderek yukardakl eserlerden başka, "Kâtibin Kansı”, "Kiralık Odalar", "Sadık Zevceler” ve Borizan Kâzım” operetlerini temsil edecektir. Aksi takdirde, bir hayli kalabalık ve dekorları fazla olan trup, zarar etmek tehlikesiyle katu şılaşacağından Adanaya gldemiye-rek doğrudan doğruya Ankaraya geçecektir.
Operet Ankaradan sonra îzmlre gidecek ve hâlen modem bir sahne yaptırmış olan "Bahri Baba” parkında temsiller verecektir.
Muammer Karaca, 23 eylülde, Kurban Bayramının ilk günü îstan-bula dönerek Maksimde temsillerine yeniden bağlıyacaktır.
KÜÇÜK HABERLER
★ Üsküdar Mithat Paşa Kız Enstitüsü.Beyoğlu Olgunlaşma Enstitüsünün Sergi salonunda .bir sergi açmıştır. Sergi 30 nisan akşamına kadar açık kalacaktır.
★ Yeşilay Gençlik Şubesi. 7 mn 1950 pazar günü Anadoluhis.n ına kır gezisi tertip etmiştir. Yeşila* . olan veya onu sevenler bu geziye yemekleriyle birlikte davet edilmektedir.
★ Şehrimizde bulunan Tarım Bakam Cavit Oral. dün sabah otomobille Ankaraya gitmiştir.
★ Batı Akdeniz seferini yapan Ankara Vapuru varın saat 14 te limanımıza gelecektir.
★ Haydarpaşa Lisesinin orta kısım öğrencileri okul binasında bir resim ve İş sergisi açmışlardır. Sergi çocuk haftasının devamı müddetince açık kalacaktır.
HAVA RAPORU
Son 24 saat içinde Jnjrttâ havA Juro-mu:
Batı ve Iç Anadolu bölgelerinde çok bulutlu, yer yer yağışlı, diğer bölgelerde az bulutlu geçmiştir.
Yağışlar yağmur halinde olmuştur. 24 aaat içinde yurdumuza düşen yağış miktarları metrekarede Ulukışlada 14. Kütahyada 12. Ödemişte 5, Uşakta 3, İzmit. Konya Ereğllsi, Eskişehir ve Karaköscde 2, Niğdede 1 kilogramdır.
Günün en yüksek sıcaklığı Etlmes-KUtta 32 derece, en düşUk sıcaklığı Vanda 1 derecedir.
Bugün şehrimizde havanın az bulutlu olması ve rücgârların hafif olarak değişik İstikametlerden esmesi, hava sıcaklık derecesinin dünkünün aynı kalması muhtemeldir.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Sahnenin Dışındakiler
- 47 -
Ihsan, nasıl bir düşünce ile bunu yapmağa karar vermişti? Teklif, bana Muhlis Beyden gelseydi, üzerinde düşünmeğe bile lüzum görmezdim. Onun böyle bir şeyden çekinmlyece-ğini, hattâ hoşlanacağını, belki de bu cinsten şeyler arayacağını İhsanlardaki karşılaşmamızda anlamıştım. Halbuki İhsan, bu cinsten bir şantajın adamı olamazdı.
8aat beş buçuğa kadar zihnim bu suallerle altüst, Nâsır Paşayı dinledim. Een büyük endişem Muhlis Beyin İhsanı, tesiri altında bulundurmağıydı.
Bilmem Nâsır Paşanın şahsiyetini daha fazla anlatmağa lüzum var mı? Fakat beni gülmekle ağlamak arasında bırakan hikâyelerinden birini olduğu gibi nakletmek faydalı olur zannındayım.
O gün gazetelerde Sİr Edward Grey’in Balkanlarda statükonun hiç değiştirilmlyeceği hak-kındaki beyanatını okuyunca yıldırımla vurulmuşa döndüm» Sabahleyin çok erken kalkmış, civar ormanlarda bir at gezintisi yapmıştım. Tabi!, şehirde beraber görülmemiz, dedikoduyu mucip olaoak çok lâtif bir mahlûkla! Bu güzel gezniti-281
den sonra bu havidİBİ okumak beni diihun etti. Derhal kendime gelmek için bir banyo aldım, Çarçabuk giyindim. Ve bilhassa Kontes (X.) in Paristen bana hediye olarak getirdiği boyunba-ğını takmayı unutmadım. Beraberce yiyeceğimiz yemekte onu üzerimde görmesini behemehal İstiyordum. Sonra telefonu açarak başvekilden bir randevu istedim. Devcletimizin menafli âliyesine karşı yapılan aşikâr haksızlığı protesto edecek ve Avrupa kabineleri nezdlnde geniş bir müdahalede bulunması İçin tavassutunu rica edecektim. Kazanacağımız muhakkak olan zaferin böylece önünün kesilmesine hiç bir suretle razı değildim. Bunun için hattâ Babıâllden İzin bile istemeğe lüzum görmedim. Yaratılıştan cesur olduğum İçin böyle şeylerde kat’lyyen tereddüt etmem. Başvekille buluşmamızın ancak ertesi günü kabil olabileceğini öğrenince fazla ısrar etmedim. Sadrazam Paşanın, mahdumlarının yeni yaptırdıkları konak için lngiltereye ısmarlanan mobil-yeler meselesiyle meşgul oldum. Bir de Hariciye Nazırının kızının gelirdik elbisesi ve İç çamaşırları İşi vardı. Onları bizzat kendim Vlyanaya kadar uzanarak ısmarlamıştım. Nedense bu merkezlerde bulunan rüfeka bu İşleri unutmuş gibi görünüyorlardı. Bunun daha ziyade bir rekabet meselesi olduğunu inilmiyor değildim. Yoksa sefaretlerin bir vazifesinin de merkezin bu gibi işlerinde kolaylık göstermek olduğunu bllmiyecek kıratta adamlar değildi! Tecrübeli insanlardı. Çekirdekten yetişme idiler! Ayrıca, M. Andr6 isminde, vaktiyle îstanbula gelmiş bir İş ada-miyle de mühim bir mülâkatım vardı. Ona Istan-bulda huausl yardımımla büyük bir şirketin imtiyazım temin etmiştim. İşte bu imtiyaz işine hem son şeklini vermek, hem de İstonbuldaki bazı 232
zevatın menfaatlerinin kaybolmamasını temin etmek istiyordum. Tasavvur buyurun ki, herif taahhütleri hilâfına olarak İşi bir takım hedâya İle ucuzca atlatmak İstiyordu. Tarafeyn için bu kadar fâideli şerait içinde akdedilmiş bir mukavelenin bazı menafi de temin etmesi pek tabii ve teamülden bir şeydi. Kendim İçin bir şey talep etmediğimden ısrar edebilirdim. Diğer taraftan zihnimi günlerdir kurcalayan bir mesele vardı. Bize bu sefareti temin eden bazı saray mensuplan İçin aldığımız aksiyonlar maalesef birdenbire düşmüşlerdi. Ben vaktinde bunları sahiplerine gönderemediğini İçin zararı şahsen ödemeni lâzımgellyordu. Bunu ancak M* Andrâ telâfi edebilirdi.
Hulâsa İş İçinde boğulmuş gibiydim. Yemekte Kontes "X.” e bunların hiç birinden bahsetmedim. Zira bu zeki ve güzel kadın, yanında erkek işlerinden bahsedilmesini kat’iyyen İstemezdi. Onun için sadece müşterek dostlarımız hakkında dedikodu yaptık. O günlerde bir lokantada, fazla sarhoş olduğu İçin düşkünce bir kadına taarruz eden ve bu yüzden hakaret gören bir yabancı devlet sefirinin hikâyesini, benim işittiğim şekilde, biraz da sağını «olunu düzelterek kendisine anlattım.... Fakat ne dersiniz beyefendi, kadın, zihnen meşgul olduğumu anlamıştı. Ayrılırken bana: "Zavallı dostum, «iz bugün 2ihnen çok meşgulsünüz! Biliyor musunuz ki, böyle giderse, İdealist ve asil kalbinizde bana sığınabileceğim ufacık bir yer bile bırakmadığı için vatanınızı kıskanacağım.Evet, ayni aynına böyle söyledi ve bu serzenişte hakkı da vardı; çünkü siyasi hâdiseler bütün şuurumu almış gibiydi. Sabanleyln onun Patisten getirdiği boyunbağını takacağım yerde hiç de iyi geçinemedıkleri ve birbirlerini iç-233
ten İçe kıskandıkları diğer bir kibar kadının bo-yunbağını takmıştım.
Saat beşte hizmetçi kızın içeriye girmesi, bu slnizm, hodbinlik ve hamakat selini doldurdu.
— Efendim misafirler geldi. Hanımefendi rica ediyorlar...
Ben bunu fırsat bilerek İzin almak istedim. Gidecek ve İhsanla iyice konuştuktan sonra bütün bu budala şeylerden kurtulacaktım. Nâsır Paşa bırakmadı:'
— İmkânı mı var, diyordu. Çay içmeden giderseniz karım darılır. Bugün çok enteresan misafirlerimiz var. Onlarla tanışırsınız. Canınız sıkılmaz. Hem birkaç lâtif hanım da görürsünüz.
lstemlye Istemiye razı oldum. Şurası da var kl İçimde garip bir his peyda olmuştu. Bu tesadüfler silsilesinin behemehal daha mühim bir şeyle tamamlanacağını umuyordum.
Nâsır Paşa böylece çaya kalmamı sağğladık-tan sonra, biraz evvel yazdığı, yahut tamamladığı lâyihayı dinlememi istedi.
Yazı zararsızdı. Paşa o günün İstanbul ricalinin düşündüğü gibi Istanbulla Anadolunun uj'uşmaları lüzumu üzerinde duruyor, fakat müs-bet hiç bir teklifte bulunmuyordu. Kendince her iki tarafın da görüş ve iddialarındaki haklı noktaları saydıktan sonra aradaki ayrılığın ancak “rüşdü siyasiye sahip ve devam cdegelen muvaf-fakiyetslzllklerln mesuliyetiyle hırpalanmamış» efkârı cedideye yabancı olmayan, fakat makam-ı muallâ-yı hilâfete de bağlı ve tecrübeli bir zatın" dirayetiyle halledilebileceğini söylüyordu. Bu zatın kendisi olduğu şüphesizdi. Nâsır Paşa, eski bir damaddı. İlk karısının ölümünden sonra evlendiği Ayşe Hanım da Hünkârın dairesinden çırağ edilmişti. Bu itibarla ümidi beyhude değildi.
234
— Yarın bizzat mabeyne bırakacağım, ne dersiniz? diye sordu.
Ben, pek münasip olacağını, fakat bir kere de Ihsan Beyle istişare etmesini söyledim. Bu fikrimi pek beğendi ve sonra lâyihayı beyaza çekmek üzere bana dikte etti. Bu iş de bittikten sonra, hemen hemen sadaret mühürünü cebine koymuş kadar memnun, "Haydi, şimdi çayımızı içelim! Siz İhsan Beye lütfen gelip beni görmesini söylersiniz 1" dedi. Ben bu işe İhsanın adını sırf, yanlış bir şey yapmamak, cevaptan kurtulmak için karıştırmıştım. Hattâ verdiğim cevapla kendisini kızdırmış olacağımı sanıyordum, teklimi bu kadar ciddiye almasına şaşırdım. Muhakkak olan bir şey varsa,’ o da İhsanın hu evdeki nüfuzunun zannettiğimden daha büyük olmasıydı.
Politikadaki gafleti, zevkine düşkünlüğü, sinizmi ne olursa olsun Nâsır Paşa, tam mânisiyle kibar adamdı. Beni, gerek karısına ve kızına, gerek misafirlerine takdim ediş tarzı, kelime ter ve jestler arasından aşikâr surette görülen bir yığın tenezzül ve iltifata rağmen, hattâ bunları behemehal göstermekteki ısrarı dahi bir bakıma güzeldi: ancak gün görmüş bir adamın yapabileceği bir şeydi. Belli kl, Nâsır Paşa, gençlik senelerini unutmamıştı. Bana etrafındaki insanlar arasında hakikaten bir yol açmak istiyordu:
— Genç ve yeni dostum Cemal Bey! Cemal e
Bey bana mesaimde yardım etmeyi kabul etti. Yeni tanıştık ama, çok sevdim. Bundan sonra hep beraber olacağız.
* (Devamı var)
235
24 Nisan 1W0
YENİ İSTANBUL
Sayfa 8
Tıbbı bahisler
Çeşitli yaşlarda verem
Biilûğ yaşı, hastalık için en ehemmiyetli bir zamandır. Verem âmilleri olan basiller en uygun zamanı bu devrede bulurlar. Bu anlarda tüberküloz âfeti fazlalaşmaya başlar, hastalığa tutulanlarda ölüm süratli olur.
Yazan: Dr. Orhan Zihni Sanus
Çocukları çok seven Chicago’lıı Buvan Yarden 6 günlük ikizleri evlât edinip evine götürdüğü vakit kocasının o gün İşinden çıkarıldığını öğrenmiştir. Bayan Warden şimdi 15 çocuğa annelik etmeye çalışıyor. İkizleri resimde Bayan H'arden'ln kucağında görüyorsunuz

Londradaki toplantıda 3 dış bakanı neler görüşecekler?
Amerikan News Week mecmuası, Londrada yapılacak toplantıların ruznamelerini açıkladı
önümüzdeki mayıs ayı, dış politika bakımından çok mühim hâdiselerle geçecektir.
Amerikan Dışişleri Bakanı Dean Acheson, Londrada evvelâ Bevin İle görüşecek ve sonra her İki Bakan Fransız Dışişleri Bakanı Rol>ert Schuman İle nacaklardır. Nihayet Şimali Atlantik
konuşmalarda bulıı-Paktı Konseyi top-
lanarak görüşmelerde bulunacaklardır.
Amerikan NeWsWeek mecmuasının diplomatik muhabiri, Ed"ard Henital, her üç toplantının ruznameleri ile kısa izahnamelerinin kopyelerlni elde etmeye muvaffak olmuştur, ismi geçen mecmuada neşredilen bu mühim vesikaları, aşağıda aynen okuyucularımıza sunuyoruz:
Batı
A) Acheson - Bevin konuşmaları RUZNAME :
1 — İktisat siyaseti hakkında yapılan istişarelerin umumî olarak gözden geçirilmesi;
2 — İnkişaf etmekte olan Teşkilâtı
3 — Müstemleke meseleleri
4 — Güney ve Güney Doğu Asya siyaseti ve bilhassa Keşmir. Hindi-çinl. Fransa. Portekiz ve Hollandanm bu bölgedeki müstehlekelerine mü-taalllk meseleler
5 — Japonya sulhu
6 — Çin
7 — Orta Şarkta ve bilhassa Mısırda takibedilecek siyasetin tayini
8 — Sibirya ve Eritre
9 — Peyk devletleriyle münasebetler,
Bu müzakereler sırasında İngiltere, geçen eylülde VVashington’da cereyan etmiş olan mali görüşmeler sırasında yapılan vâadlerin neticelerini öğrenmeye gayret edeceklerdir. A-merikan Dışişleri Bakanlığı, Wa-shington Konferansında mühim bir rol oynamış olan Amerikan ve Kanada Maliye Bakanlarının, Londra’da bulunmıyacaklarına göre, bu mevzuda fazla bir şey söylenemiyeceğıni. Londra’ya şimdiden bildirmiştir.
Londra’nın, “Batılı Teşkilât” içerisinde en ziyade, Avrupa İktisadi İşbirliği İdaresinin 1952 den sonraki akıbeti ile alâkadar olacağı ve 1952 den soma, “Dolar açığı” meselesinin nasıl halledileceği hakkında Amerikan noktai nazarını öğrenmeye çalışacağı tahmin ediliyor. Acheson, A-merikanın bu husustaki hüsnüniyetini tebarüz ettirmekle beraber, şimdilik. herhangi bir hal çaresi göste-remiyeceği aşikârdır.
İngiltere Hükümete!. “Japonya Sulhu Meselesi” nl, ruznameye kati kararlar ittihazı maksadlyle değil, sırf usulen koymuştur. Bununla beraber. VVashington, sulh anlaşması projesi üzerinde “gece-gündüz” çalışmakta olduğunu söylüyor. Çin meselesi de mühim güçlükler arzedecektir. Çin’deki Ingiliz diplomatları. İngiliz Hükümetini, Amerika bu memleketteki bir tutmaktan artık tazyik etmektedirler.
İngiltere ile Mısırdaki yeni Vafd Hükümeti arasındaki münasebetler, ' ruznamenin yedinci maddesinde yer almış bulunmaktadır. Mısır Hükümeti 1936 anlaşmasının feshi İle İngiliz kıtalarının Mısırdan tamamen çekilmelerini yeniden talep etmekte ve bu hususta mücadeleye hazırlanmak-tadır. İngiltere bu mevzuda, Amerikanın yardımım isteyecektir.
B) Acheson . Bevin - Schuman toplantısı:
RUZNAME:
1 — Almanya ile Batı münasebetleri (siyasî ve İktisadî bakımdan);
2 — Sovyetlerln Almanya üzerindeki emelleri ve bunlara karşı Batının alması muhtemel olan mukabil tedbirler.
3 — Berlin Meselesi
4 — Almanyanın iktisadi vazıyeti
5 — Tehcir edilen nüfus
6 — Ruhr idaresi
7 — Almanyaının müdafaası
8 — Harh haline nihayet verilmesi
9 — Avusturya sulhu, politikası ve işgal statüsünün tahfifi
10 — Atlantik Şurası ve Bevin - A-eheson Ruznamesinin 3., 4., 7., ve 8. maddeleri
ile lngilterenhı menfaatlerini vazgeçmesi için
fıfF
bu toplantıda, Al-
Batılı devletler, manyadaki Sovyet kuşetleriyle bunların plânlan hakkında toplamış oldukları bilgileri ve tahminlerini karşılaştıracaklar ve hususiyle komünistlerin Berlin üzerine yapmak istedikleri cebri hareket üzerinde fikir teatisinde bulunacaklardır.
Güney Doğu Asya mevzuunda, A-ehenson, Bao Dai’yi askeri siyası ve iktisadi bakımlardan takviye etmek hususunda Fransayı ikna etmeye çalışacaktır. Amerikan görüşüne nazaran, Ho Şi Min, halkın yardımına mazhar oldukça, asi çeteleri mağlup etmeye imkân olamayacak tır. Ache-son’un Amerikan Milli Savunma Konseyinin Hindiçiniye vaki herhangi bir komünist Çin taarruzunu, Amerikan emniyetine müteveccih bir hareket sayan bir kararını da hâmil olması muhtemeldir. Amerikan Milli Savunma Konseyi, iki aydan beri Hındiçlni hakkındaki resmi raporu tetkik etmekte idi.
Toplantı bidayetinde, müstemleke meselelerinin ekserisinin, sonraya bırakılmaları muhtemel ise de. Libya meselesinde, üç dış işleri bakanının harekete geçmeleri icap edecktir. Birlemiş Milletler Genel Kurulu geçen son baharda, Libya Devletinin 1952 de kuruulmasmı kararlaştırmıştı. Fakat İngiltere, şimdiden müstakil bir Bingazı Hükümeti kurarak, ilerde bütün Llbyanın, İngiltere tarafından desteklenen bu hükümete iltihak etmesini arzu ediyor. Diğer taraftan İtalya ile Birleşmiş Milletlerin Libya mümessili Adrian Pelt. îngilterenin bu ”hodgâm” tasavvuruna şiddetle muhalefet etmektedirler. Fransa, hu mevzuda Italyayı desteklemekte ise de. Amerika Ingiltereyi tutacağını vadetmlştir ve lngilizler, Amerikanın Bingazi Hükümetini hemen tanıyacağını umuyorlar.
C) Şimali Atlantik Konseyi konuşmaları:
RUZNAME:

Dünyanın en büyük helikopteri
”WhirlaWa.v*\ dünyanın İlk en büyük dönen kanatlı ve çift motörlü helikopteridir. Vçak, Missouri’ye bağlı bulunan St. Loul.s’de yer alan MrDonnell II uçak fabrlknMin-da meydana getirilmiştir. İki mürettebat. sekiz yolcu ve hlr miktar .vük nnkledebllen uçak elli ton ağır-lığındadır. Uçağın kanatları
beheri 450 beygir kuvvetinde 2 Pratt W hltney motörü
yerleştirilmiştir.
altında
I
Konseyi konuş-Atlantik anlaş-daimi bir hale münakaşa edlle-Avrupa İktisadi
1 — Savunma komitesinin arzede-ceğl stratejik plân ve tekliflerin tasvibi
2 — Şimali Atlantik anlaşması teşkilâtının inkişafı
3 — Şimali Atlantik anlaşmasına dahil devletlerin politikaları arasında işbirliği tesisi
4 — Komünist tehlikesine karşı a-lmabilecek müşterek tedbirler
Şimali Atlantik malarında, ‘‘Şimali ması teşkilâtı” nın getirilmesi lüzumu çektir Amerika.
İşbirliği İdaresi yahut buna benzer Batılı teşkilâtla tedahül etmiyecek ufak, fakat kifayetli bir sekreterlik bürosunun kurulmasını istemektedir. İngiltere, Amerika karşısındaki tercihli vaziyetini kaybetmek korkusu ile bu fikre karşı mütereddit davranıyorsa da, teşkilât merkezi Lon-darada kurulursa, her halde muvafakat edecektir. Fransa umumî efkârı, Atlantik ittifakının bir “Atlantik Komlnformu” haline getirilmek üzere genişletilmesi tarafına meyyaldir.
Amerika. Atlantik devletlerinin siyasetinde işbirliğine taraftar olmakla beraber, kendi politikasının ulak devletlere cebren kabul ettirildiği hissini verebilecek her türlü hareketten kaçındığı için, ruznamenin 3. ve 4. maddelerinin müzakeresinde çok çekingen davranacaktır. Acheson' un. “mümkün olan” işbirliğini temin edebilecek mütavazı bir programı terviç etmesi çok muhtemeldir. Ruzname-nln 4 üncü maddesine dahil meselelerin başında. Doğu-Batı Ticareti gelmektedir. Her ne kadar Sovyet Rusya ve peykleriyle yapılan ticaretin tahdidi hususunda umumi bir anlaşmaya varılmışsa da. Batı Avrupa devletlerinin çoğu, bu tahdid-lerden müteessir olmakta ve bu itibarla ticaretin serbest bırakılmasını istemektedirler.
Mut önlen ıılaşan direkler Üzerine üç dilimden ibaret o-hin pervaneler takılmıştır. iki motor uçları arasında il kadem mesafe varılır. Motörler-ılen herhangi biri iki pervaneyi (te çevirebilmektedir Resimde, Helikopterin gösteri mahiyetinde bir felâketzedeyi vinçle yukarı çektiği görülmektedir.
Yugoslavyanın verdiği cevap
’Trieste meselesi Sovyet Rusyayı
alâkadar eden mevzu değildir
Italyan Dışişleri Bakanı Triesteye dair Yugoslav Elçisile bir görüşme yaptı
Belgrad, 23 A.A. (AFP) — Bel-gradda Trieste meselesi hakkında verilen Rus notasından sonra yayınladığı ilk tefsirde Komünist Partisi merkez organı Borba gazetesi “Sovyet Hükümetinin yeni manevrası,, başlığı altında ezcümle şunları yazmaktadır:
“Sovyet notası Trieste serbest bölgesinin büyük devletler arasındaki
Aureomycine inkişafa hız veriyormuş
• H
HajYanat ve nebatat kısa bir zamanda gelişebilecek
NeW-York, 23 (Nafen) — Bir çok hastalıklara karşı gayet iyi neticeler vermiş olan Aureomycme ilâcının şimdi de yeni ve fevkalâde bir vasfı daha olduğu açıklanmaktadır. Bu hususta uzun çalışmalarda bulunmuş olan iki Amerikalı doktor Aureomy-clne sayesinde “canlı mahlûklardaki inkişafın yüzde elli nispetinde sürat-lendirllebileceğini” bildirmişlerdir.
Böylelikle Aureomycine tatbik e-dilmiş hindiler, domuzlar, tavuklar gayet kısa bir zamanda semirecek ve yenebilecek bir duruma girecektir. Böylelikle gıda maddelerinin arttırılması işinde de mühim bir adım atılmış olacağı ilâve edilmektedir.
Fakat bu meselenin en fazla nazarı dikkati celbeden noktası Aureomy-etne’ln bu hedefle çocuklar ve insanlar üzerinde tatbik edilip edilemiycce-ğidir. Bunda muvaffak olunduğu takdirde çocuklar süratle büyüyebilecek ve hattâ insanların inkişafı da bunun tesiri altında kalabilecektir.
. «UMtM'IHa ÜUt* • 0âUi «a
1*1
( MEMLEKET HABERLERİ )
Millî Hâkimiyet ve
Çocuk bayramı
Dün. Ankarada ve memleketin her köşesinde büyük tezahüratla kutlandı
Ankara, 23 (A. A.) — Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramının 30 uncu yıldönümü bugün yurdun her tarafında coşkun bir şekilde kutlanmaktadır.
Bu meyanda başkentte de bu mutlu gün, mâna ve önemine uygun bir şekilde tertip edilen törenlerle kutlanmıştır. Ankara gazeteleri birinci sayfalarını tamamen 23 Nisan 1920 tarihinin ifade ettiği büyük mânayı belirtmeye tahsis etmişlerdir.
Şehrimizdeki kutlama programına saat 9 da başlarında özel Işık Okulu başöğretmeni Nuriye Erkilet'ın bulunduğu ve her okuldan ikişer öğrenci ve birer öğretmenin iştirak ettiği bir grupun Atatürk’ün geçici kabrini ziyaret ederek saygı duruşunda bulunmasiyle başlanmıştır.
refa-Mar-
Ban-
Daha sonra okullarında toplanan ilkokul öğrencileri muntazam diziler halinde 19 Mayıs Stadyomuna giderek resmi geçit için yerlerini almışlardır.
Geçit töreninden sonra yerlerini a-lan Türk Öğrencileri, bandonun katiyle hep bir ağızdan İstiklâl şını söylediler.
Milli Eğitim Bakam Tahsin
guoğlu da Türk çocuklarına bugünün mâna ve ehemmiyetini İzah eden bir hitabede bulunarak kendilerine emanet edilen vatanı daima yükseltmek İçin temiz ahlâk, çalışkanlık, öğretmenlerine hürmet ve saygı meziyetlerine sahip olmalarını söylemiş ve bay. ramlarının neşe ve saadet İçinde geç-
Adana - İskenderun Karataş _ Saimbeyli yolları tamir ediliyor
Adana. ı Hususi muhabirin.İz bildiriyor) — Alâkalı ve salâhiyeti! yerlerden “YENİ İSTANBUL” için bana verilen malûmata göre, Adana bölgesinde ulaştırma işlerini daha çok kolaylaştırmak maksadlyle bu yeni bazı yol vc asfalt şoselerin pılmasına başlanacaktır.
Adana — İskenderun, Adana Karataş yolları Raman asfaltiyle
faltbınncaktır. Ceyhan Kadirli ilçeleri arasındaki yolun yapılmasına mayıs içinde başlanacak, Ceyhanı A-yas plâjma bağlıyacak yeni bir yolun açılmasına da teşebbüs edilecektir. Ayrıca Adana — Saimbeyli yolunun tamir edileceği de ilâve olunmaktadır.
yıi
ya-
as-
Iskenderunda 50 halk tipi ev yapılıyor
İskenderun, ı Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Beş senelik bir İmar plânı hazırlayan İskenderun Belediyesi, 5656 sayılı kanunun sağladığı yetkilerden de kuvvet alarak, haik tipi 50 ox yaptırmaya karar vermiştir. Bu teşebbüs için tanzim edilen yönetmelik de İskenderun Belediye Meclisince kabul edilmiştir.
U
ve
anlaşma neticesinde kurulduğuna hakikatte bunun Y’ugoslavyaya zorla kabul ettirilmiş olduğuna hiç temas etmemektedir.
Sovyet notası doğrudan doğruya a-lâkadar iki devlet arasında bir anlaşma yapılması ihtimaline de temas etmemektedir. Halbuki böyle bir anlaşma Birleşmiş Milletler Anayasası ve Italyan barış andlaşmasınm ruhuna uygun olacaktır. Zira. serbest Trieste bölgesi meselesi esasında bu iki devlet arasında ihtilâfh bir arazi meselesidir.,,
Sforza, Yugoslav Elçisiyle görüştü
Roma, 23 A.A. (AFP) — İtalya Dışişleri Bakanı Kont Sforza Komadaki Yugoslav Elçisi MJaden îveco-vlç’i kabul etmiştir. Bu görüşme hakkında yetkili kaynaklarca herhangi bir tebliğ yayınlanmamış olmakla beraber siyasi çevreler mülâkatı Trieste meselesinin yeniden milletlerarası siyaset sahasında kendini göstermesiyle alâkalı görmektedirler.
Frank tanın-şahıs
"Ekspres terzi,, sekiz saatte elbise dikiyor
NeW-York, 23 (Nafen) — Acuna Hollywood’un en fazla mış simalarından biridir. Bu
“ekspres terzi” olarak tanınmakta ve gayet kısa bir zamanda bir kumaşı giyilebilecek bir elbise haline getirmektedir. Bildirildiğine göre, son olarak Frank Acuna kendi rekorunu da kırmış ve 8 saatte gabardinden bir kopmle yapmaya muvaffak olmuştur.

temenni etmiştir.
Eğitim Bakanının konuşması-
mesini
Milli nı takiben çocuklar hep birlikte çocuk marşını söylemişler ve daha sonra Çocuk Esirgeme Kurumu adına İbrahim Kemal Oran bir konuşma yapmıştır.
Müteakiben Türk çocukları and içmişler ve böylelikle törene son verilmiştir.
Diğer taraftan yurdun her köşesinden il, ilçe ve bucaklardan aldığımız telgraflard^ milli egemenlik bayramının coşkiın bir şekilde kutlandığını, günün mâna vc önemini tebarüz ettiren konuşmaların yapıldığım ve genç, ihtiyar, kadın, erkek, herkesin yaşanan büyük bayrama büyük bir iştiyakla katıldığını bildirmektedir.
Millet Partisi adayları
dün akşam belli oldu
Parti 22 vilâyetten namzet gösteriyor
Ankara, 23 (A.A.) — Millet Partisi tarafından 22 ilde gösterilen milletvekilleri adaylarına dair Yüksek Seçim Kurulu beyannamesi ile adaylar listesi aşağıdadır:
Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığından:
14 mayıs 1950 tarihinde yapılacak milletvekilleri secimi İçin Millet Partisi tarafından kurulumuza verilip a-şağıda yazılı olan aday listesi 5545 Sayılı Milletvekilleri Seçimi Kanununun 38 inci maddesi hükmünce Hân olunur.
AFYON:
Halil Hilmi Bozca, Hüseyin Tirya-kioğlu. Haşan Dlnçor (Afyon milletvekili), Şahin Laçin (Afyon milletvekili). Mehmet Aşkar (Afyon milletvekili), Ziya Canefe, Ali Başaran, Mehmet Arpacıoğlu. Mümtaz Hıclır.
ANKARA;
Bayan Fitnat Fevzi Çakmak, Sndık Aldoğan (Afyon milletvekili). Enis A-kııygen (İstanbul milletvekili). Vasfı Rnşit Sevig, Hüseyin Namık Orkun. Zeki Mesul Alsan, Aziz Ih er, Ihsan Pırnar. Ali Rıza Başkan. Nureddin Ardıçoğlu. Nihat Akpınar, Fcı ruh A-gan. İzzet Mühüıdaı oğlu. Sadrcddln Tosbi. Derviş Uzman. Abdullah Caner, Eteni Silsüpüroftlu, Hakkı D**ınlrcioğ-lu.
AYDIN:
Cemal Işlak. Rasim Aktoğu, Zeki Mesul Alsan, Ra it Yazar. Salâhaddin Pehllvanoğlu. Enver Yetkiner. Uğur Tnhtakılıç.
BOLU:
Cemal Bakan, Haydar Seçkin, Sırrı Aslanoğlu, Sadrcddin Tosbi, Necati Yaşnıut, Merih Gökmen, Ömer Demircioğlu.
BURDUR:
Osman Erkazancı, Mehmet özarı, Halil Mumcu, ,
ÇANKIRI:
Neşet Ak manlar. Aziz t İt er, Salim Clvltçi, Salm Küllüral. Enver Evrensel
ÇORlH:
Adem Şentürk. Yusuf Zonginoğlu, Saip Hnmsioğlu, Haşan Yavuz. Nail Altuncuoglu.
EDİRNE:
tferem afetinin umumiyetle gençlik-te başladığı ve bir çok insanların bu hastalıktan zaman zaman mustarip olduğu çok eskiden beri malûmdur.
Herhangi bir hastalıktan ölen insanların akciğerlerinde yapılan incelemeler; sağlam ve hayatta olan şahıslara tatbik edilen Tüberkülin deneyine karşı beliren hassasiyet bu kanat! belitrmiştir. demek ki tüberküloz hastalığından ölmlyenlerin o-topsilerinde tüberküloz odakları veya izleri görülmektedir. Bunlar çok defa iyilik bulmuş, şifaya girmiş avakalar-dır. Bu sebeple veremin gençlikte fazlalaştığı on sekiz on dokuz yaşına kadar hemen hemen herkesin tüberküloz geçirdiği kabul edilmektedir. Ve tutulan istatistiklere nazaran orta yaştaki insanların yüzde doksan yedisinde verem tesbit. olunmaktadır, Bilhassa otuzuncu yaştan sonra aktif tüberkülozun yüzdeki nisbetl tedrici olarak düşmektedir. Fakir veya zengin, şehirli veya köylü, sağlam veya hastalar değişik hastalık tabloları ve devreleri göstermektedir. Şu hakle muhtelif yaşlardaki verem konusunda kısaca temas faydalı olacaktır. Çocuklarda lenfa bezleri hastalığa uğrar, yaşın tazeliğine göre şekiller de fazlalaşır. Mikroplar en çok boyun bezlerinde yerleşir; kan yolu ile verem mikroplarının yayılan şekli müstesna tutulmak şartiyle çeşitli yaşlardaki âraz şu tarzda dizilmektedir:
A) Süt çocuğu: Bu devirde verem, lenfa bezlerinin tüberkülozu olarak seyretmekte ve bundan sonra akciğerlerde verem hastalığına alt rahat-zızlık belirmektedir. Akciğerlerde tüberküloz mikroplan faaliyete geçmekte ve hastalar en fazla menenjitten ölmektedir; aksi takdirde uzun

İzmir Enternasyonal Fuarı hazırlıktan
Bu yıl fuara 16 devlet iştirak ediyor. Yeniden paviy onlar inşasına başlandı
Ankara, 23 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — 20 Ağustosta açılacak 1950 yılı İzmir Enternasyonal fuarının her bakımdan mükemmel olması için daha önceki aylarda başlayan faaliyetlere hız verilmiştir.
Bu hafta içinde Fuar ve Turizm Müdürlüğünde mütehassısların da katılmasıyle önemli bir toplantı yapılmış ve yeni bazı kararlar alınmıştır. Yeni fuara katılmak için ilgililere bugüne kadar müracaat eden devletlerin sayısı 16 ya yükselmiştir. Durumu dikkate alan müdürlük, Bakanlığın da tensibi ile yeni paviyonlar inşasına karar vermiştir. Fuara, Amerika Birleşik Devletleri, Büyük Britanya, Batı Almanya, Belçika, Çekoslovakya, Fransa, Iran, İtalya, Macaristan ve Yunanistanın iştirakleri tahakkuk etmiştir. İsrail, İsveç, Pakistan. Polonya, Çili ve Yugoslavya Hükümetleriyle de muhabere yapılmaktadır.
Cafer Tayyar Eğilmez, Müfit Kün-gii, Fethi Can Erimçağ, Zati Yürüker, Mehmet öktcnı (Edirne millet vekili).
ESKİŞEHİR:
Ahmet Oğuz «Eskişehir Milletvekili, iktisatçı), Kemal Karaath, Muharrem Zoytinoğlu, Derviş Erdem, İsmail Al-tay. Behçet Gökçen (Çanakkale milletvekili, diş tabihi).
İÇEL:
Mehmet Kirazlı, Yusuf Tuğrul. İbrahim Dem İr soy. Emin Agâh Ünver. Ali Kâmi Yeloğlu, Asım Gür.su (Muğla milletvekili), .Necip Barkan.
İSTANBUL:
Bayan Fitnat Fevzi Çakmak, Hikmet Bay Ur, Sadık Aldoğan (Afyon Milletvekili), Osman Nuri Koıu (İstanbul milletvekili), Enis Akaygen (İstanbul milletvekili), Vasfi Rnşit Sevlg Nureddln Ardıçoğlu, Ahmet Tahlakı-lıç «Kütahya milletvekili). Or.man Bö-liıkbaşı, Fuat Arna, Şefik Çakmak, Haşan Dlnçor »Afyon milletvekili), Ahmet Oğuz (Eskişehir milletvekili». Mahmut Kâmil. Mustafa Kentli, Da-nlel Bahar, Lııtfi Bornovalı, Ertuğrul Akça. Bayan Saadet Kaçar, Arma-nak Liıdiikyan, Cemal Tuna, Hazım Bozca (Afyon milletvekili), Hlriataki \ngilidls, Ahmet Bedevi Kuran, Hakkı Yeten. Malik Yazar, Tulkl Sokullu.
İZMİR:
Mustafa Kentli, Süleyman Külçe, Rasim Ali tîlgcn. Rasim Aktoğu, Harun ilmen, Ziya Nebioğlıı. Rıfat Pul-lukçu. Bayan Tomris Tümer, Nihut Kiirşat, İhsan Pırnar, Vasıf Kısmetli, Mustafa Çelebi, Şahin Laçin (Afyon ı milletvekili), Suphi Bat ur (Sinop milletvekili) Enver Kök (Sinop millet vekili), Bahaeddin öğütmen (Edirne Milletvekili), Ahmet Seyhan.
KASTAMONU:
Hikmet Bayur. Osman Nuri Koni »İstanbul milletvekili), Şefik Çakmak Ali Rıza Kirse ver (Çanakkale n^lHet-vekili), Hakkı Kûnnlbeşe, Tevfik Ca-I lay. Servet Akdağ, Hakkı Tckşen, Hüseyin Avnl Bayer, Ahmet Köseoğlu.
KAYSERİ:
Raif Yes&ri Bllglsev, Kâmil Polnt, Kemal Karamote, Tahsin Yesari, Ab- I durrahman Nisari, Dcrviç Uzman,
süren hastalık dolayısiyle dermansızlık bitabiyet içinde eti yağı eriye eriye bir deri bir kemik kalmakta ve nihayet kaşeksl İle ölümün pençesine düşmektedir, kurtulan pek enderdir. Akciğerlerin hastalığa katılması yaşama ümidini güçleştirmektedir. Akciğerlerin klinik muayenesi fayda sağlamamaktadır; röntgen, hakiki teşhisi koydurmakla beraber lenfa bezlerinin, karaciğer ve dalağın büyüklüğü de gözden kaçmamalıdır. Röntgende tetkik, bize tüberkülün teamülüne lüzum göstermeden hastalığa işaret koydurur. Mamafih bu yaşlarda dert tüberkülin teamülünün ehemmiyetine işaret etmeliyiz, eğer tüberküloz basili bünyeye girmişse tüberkülin tatbik olunan kolda kızartı olacaktır. Son araştırmalar göstermiştir ki. yeni doğmuş yavrularda tüberkülün teamülüne başvurmadan yani yavruya derhal veremden koruyucu (B-C-G) aşısı yapılmalıdır., ancak ailede veremli varsa yavruyu bir müddet tecrid etmek icap eder. Av-rupada bu gibi çocuklar köylerde bir müddet için bırakılmaktadır. Veremli anadan doğan çocuklarda derhal (B-C-G) yapılmalıdır; bunlarda tüberkülin deneyi yapmaya lüzum yoktur, anadan tecrid etmek şarttır.
Bı Oyun yaşındaki çocuklar: Bu, okul yaşına kadar devam eder, iki veya beş yaşında olan bu yavrularda akciğerden ziyade lenfa bezlerin» de afeti aramak yerinde bir hareket olur. Çünkü bu kısımlar hastalığa uğrar, akciğerlerde spesifik olmıyan iltihap kan yoliyle yayılmış olursa bu yaşlarda sonuç çok üzüntülü ve korkunçtur. Akciğerlerdeki tebeddü-lâtı röntgen veya tomoğraf cihazı ile seri halinde çekilen röntgen resimleri gösterecektir, ilkokul yaşlarında altı, on yaşlarına kadar ölüm az olmaktadır. Akciğer intanı enderdir, bu yaşlarda diğer göğüs hastalıkları fazla görülür, bundan dolayı tüberküloz ile karıştırılabilir. Yalnız çocukların zayıflaması, sararıp solması gözden kaçmamalı. Bunlarda ateş devamlı ve yüksektir, yediğini Öğütmez. Böyle çocuklarda balgam söktürmeli ve verem basili aranmalı. By vakalarda röntgenle teşhisin mühim değeri vardır.
C) Bulûğ yaşı: Sastalık için en ehemmiyetli bir zamandır, verem â-mlileri olan basiller en uygun vasatı bu devirde bulurlar, bu anlarda tüberküloz afeti fazlalaşmaya başlar, hastalığa tutulanlarda Ölüm süratle gelir.
D) Kâhii durumu t Bu devirde çeşitli hastalık şekilleri bollaşmıştır. (Aslnöz. sirotik. kazeöz, fitiz!) pek çok defa tesbit olunabilir, bazan yan-lızca (sirotik) ve (eksudatif kazeöz) ismini taşıyan tıbbî forumlar röntgendeki imajlara göre ad almaktadır. En çok karşılaşılan şekiller bunlardır.
E) İhtiyarlık devri: Ekseriya gençlikte yerleşmiş olan hastalığın son devirlerini teşkil etmekte olduğunu kaydedebiliriz, esasen bu yaştaki rahatsızlık kendine mahsus bir durum arzetm ektedir. Bu yaşlardakilerin hastalığı, etrafı için daha çok tehlikelidir. Yaşını başını almış olan ve aile muhitinde saygı toplamış olan bu grup insanlar hemen hemen herkesle temas halindedir ve bu suretle hastalıklarını masumane bir şekilde yayıp dururlar. Bu yaşlarda diğer göğüs hastalıkları fazla görüldüğünden verem hastalığı âdeta peçelenmiş gibidir, pek hissedilmez. Bu şahıslann öksürüklü halleri ya fazla yaşa veya fazla sigara içilmesine bağlanır. Aksi gibi ihtiyarlarda balgam çıkartmakla nadirdir, ağızdan ve koltuk altından alınan dereceler de mühim birşey göstermemektedir. Görülüyor ki klinik inceleme ile oldukça güçtür, daha çok kanser ğü görülür.
Herhangi bir evin bağrında tüten bu verem ocaklarını ciddi kontroldan geçirmek İcap ederse derhal tecrid etmek, nüfus siyasetimiz ve sağlam nesil gayemiz için en kutsal bir vazifedir.
hastalığın tesbitl bu gibi hastalarda şüphesine düşüldü-
• •
*- - - — — ( >• ■■MM- Mi I— Uı |
Behçet Gökçen (Çanakkale milletvekili), Süleyman Teoman. Ali Baran.
KIRŞEHİR:
Osman Bölükbaşı. Cemil Esinoğlu, Ahmet Bilgin. Nafi Çoporoğlu.
KOCAELİ:
Fuat Ama, Yusuf Ziya Köseman, Sabrl Fedai. Ahmet Kulen. Ertuğrul Akça. Raif Oğan, Cevdet Süer, Şevki Dağdelcn. Tabir Karamürselli, Oğuz Koşman. Nuri Leflef.
KÜTAHYA:
Ahmet Tahtakılıç (Kütahya mlllet-rlcilı), Halil Ekmekçloğlu, Sabit Elen. Sadık Acar, Nuri Temizerler. Cemil Tuğcuoğlu. Celâl Okkan. İsmail öğüt. Sadık Karahan, Mustafa Özkan NİĞDE:
Mehmet Ali Derman, Esat Tathpı-nar» Nail İzgl. Tahsin Kitapçı, Faik Gürel. Ah Bor, Nuh Eren, Nail Ataer, SAMSVN:
Mustafa Con, Nazım Sümer, Haşan Oral, Ahmet Korkmaz. Hakkı Yıldırım, Mehmet Aytar, Hafız Durmuş Kanca. Harun İlmen, Süleyman Külçe. Lutfi Evren.
SEYHAN:
Mustafa Boyvaclaoğlu, Mustafa Y’a-zar. Ali Rıza Başkan, Naşit Güneysu. İhsan Altay. Haşan Sünbüllü, Sadi Ö-zayclın, İhsan özkaynakdan, Talip Taşçı. Maşuk Partal. Ziya Yeşil.
SİNOP:
Yusuf Kemal Tcnglrşek (Sinop milletvekili, profesör), Kadri Musluoğlu, Enver Kok (Sinop milletvekili), Suphi Batur (Sinop milletvekili), Hayri Soy ören.
TRABZON:
Kemal Atal, Nezihi Arda, Ali Rıza Kıraevcr (Çanakkale milletvekili), Cevdet Kızdoğlu. Halim Çakır, Tevfik Demircioğlu, Orhan Kalyonca. Ahdül-gaffur Karalsmalloğlu, Haydar Seçkin. Faik Somrl, Haşan Semahi, Cafer Murathanoğlu.
Savfa 4
24 Nisan 19M
Bıarritz folklor festivalinde
BEX 1)E on Al» A
1
yazan: Orcimircıl VVHlicm D.Leahy
U ı , Çeviren: Halûk TANSUO
Churchil
De Gaulle'e
tahammül edemiyor
Stalin, Polonya Hükümetine alınacak kimselerin listesini hazırlamış
Washington‘daki Helanda mümessilleri mayıs ve haziran aylarında müracaat ederek Holandada bulunan birliklerini, Avustralyaya daha çabuk nakletmek maksadiyle bizden deniz nakliye vasıtaları istediler. Helanda birlikleri Endonezvadaki Holanda müstemlekelerini kurtarmak için Avustralyada talim göreceklerdir.
12 haziranda karma kurmay baç-karılariyle bir toplantı yapan Avustralya Başbakan Muavini Francls Ford 50.000 asken terhis etmek niyetinde olduklarını bildirdi. Nauru ve Ocean adalarının da bir an önce İşgal edilmesini istiyordu. Bahsi geçen adalardaki fosfat madenlerinden gerek Avustralya, gerekse Yeni Zelanda kabil olduğu kadar kısa bir zamanda istifade etmek arzusunda zamanda istifade etmek arzusunda idiler.
Avrupada harbin sona ermesi îcar-îare kanunu İle ilgili meseleleri ortaya çıkardı. 7 haziran tarihinde Amerikan kurmay başkanları İngiliz meslekdaşlariyle buluşmuşlar ve bundan sonraki îcar.Iare malzemesi için karar vermlye kanuni selAhivetleri bulunmadığım bildirmişlerdi. Mamafih Japon harbinde kullanılacak malzeme İcar-îare kanununa tâbi olabilecekti.
Aynı mevzuu Yabancı Ekonomi î-darecisl Leo Cro'vley ile de 29 haziranda münakaşa ettim. Cro'vley kurmay başkanlariyle hemfikir olup bu mevzuda Cumhurbaşkanından müspet bir cevap bekliyordu. Dışişleri Bakanlığı ve ordu İcaro - İare kanunu yolu ile Avrupaya, bilhassa Fransaya harp malzemesi göndermemiz taraftan idiler. Harp seferberliği Ofisi Müdürü Vinson da bu tezi müdafaa ediyordu. 2 temmuzda İcar - iare taraftarlarının toplantısına ben de iştirak ettim. Vinson konferansa başkanlık ediyordu. Cumhurbaşkanının mümessili sıfatıyla söz aldım ve Trumanın nokta! nazaran bildirdim. Cumhurbaşkanı, îar - İare fonunu Avrupanın kalkınması için kullanmak taraftarı değildi. Dolayısıyla Churchiil’a bu yolda bir mesaj göndermeyi de mâkul bulmuyordu.
Bu sözlerin üzerine Vinson bana açıkça hücum etti. Başkan üzerinde menfi bir tesirim olduğunu ileri sürdü ve ne hakla böyle hareket ettiğimi sordu. Ben de, Başkan fikrimi sorduğu vakit samimi cevap vermek mecburiyetinde olduğumu belirttim.
Bahsi geçen konferansa iştirak e-denlerin bir çoğu Başkanın, icar -İare fonunu Avrupanın kalkınmasına kullanabileceğini
Şahsan da, böyle bir nunun ruhuna, ne de mıyacağı kanaatinde açıklıyarak toplantıyı
panya İle harp devam ederken icar • iare fonunu harcamak merakında bazı kimselerin mevcudiyeti böylece belli olmuştu.
hurbaşknm kurmaybaşkanlarına tahriri bir emir gönderdi vc İcar - iare kanunu bahsindeki düşüncesini sarih bir şekilde tekrarladı. Trumanın emrinden sonra meselenin kati bir şekilde sona ermesi icap ederdi.
Potadam’a hazırlık:
Bir taraftan icar - iare münakaşası olurken öbür taraftan Rusların hareket tarzları vehametini muhafaza ediyordu. Moskovaya gitmiş o-lan Hopklns 26 mayıs ile 6 haziran arasında Stalinle uzun ve samimi toplantılar yaptı. Başkan ve ben, Hopkins’m her gün muntazaman gönderdiği telgra/ları sabah konferanslarımızda münakaşa ediyorduk, Truman, Hopkiııs’ln elde ettiği neticelerden memnun görünüyordu. 1 haziranda, Dışişleri Bakanı yerine vazife gören Gre\v İle beraber Hop-kins’ln Polonya Hükümeti mevzuunda ileri sürdüğü teklifleri etüd ettik.
Stalin, iktidarda bulunan Polonya Hükümetine alınacak PolonyalIlar 1-çin hazırladığı namzet listesini Hop-kins’e vermişti. Bahsi geçen bu listede. Hopkins’in tanıdığı sadece iki kişi vardı: Stanislav Mikolayçik ve Prof. Oskar Lange. Lange, aslen PolonyalI olmakla beraber sonradan Amerikan vatandaşlığını almıştı. Hopkins listeyi Washington’a yolladı, aynı zamanda da Stalin’ln Polonya Hükümeti meselesi için sarfet-tiği bir sözü bize aynen bildirdi. Rus mareşali harp zamanında ve Polon-yada, İngiltere ve Amcrikada olduğu kadar geniş bir siyasî hürriyete İmkân görmediğini belirtmişti. Polonya meselesinde herhangi bir terakki kaydetmek istiyorsak, bu prensip! kabul etmek mecburiyetinde olduğumuzu Hopkins ilâve ediyordu. Başkan Truman, Hopkins’e tavsiyesini kabul ettiğini bildirdi, aynı zamanda da Churchill’e bir telgraf çekerek İngiliz Başbakanının da aynı esası kabul etmesini istedi.
Davlea ChurchlU’le görüşüyor
Davies, Londraya yaptığı seyahatten döndüğü vakit Churchill hakkında bir hayli malûmat getirmişti. 5 haziran günü Başkan, Lavies ve ben hep beraber bir akşam yemeği yedik. Bu arada eski Moskova sefirimiz, ChurchlU’le malan bize anlattı. Churchill yorgun ve yordu. îlk yaptıkları
giliz Başbakanı gayet bedbin davranmıştı.
Davies “De Gaulle’e tahammül e-demiyor” dedi. Churchill’e göre Fransız liderine kendi keyfine göre hareket edemlyeceği ve plânlarını Müttefik Başkomutanlığından geçirmesi lâzım geldiği sert bir şekilde hatırlatılmak lâzımdı. İngiliz Başbakanının Titoya itimadı daha da azdı. Churchill, Yugoslav liderinin şayanı itimat bir kimse olmadığı ve Mos-kovanın emrinde hareket ettiği kanaatinde idi. Başbakan, Sovyetlerin Balkanlarda, bilhassa Bulgaristan, Romanya ve Avusturyada Müttefiklere danışmadan takip etmekte oldukları tek taraflı politikadan şikâyetçi idi.
Churchill, Rusları tenkld ediyor
Davies ile yaptıkları konuşma esnasında Sovyetler Birliği bahis mevzuu edildiği vakit Churchill gayet sinirli bir lisanla Rusları tenkid etmişti. Kızılordu tarafından işgal o-
lunan yerlerin şiddetli bir polis rejimine tâbi tutuluşu İngiliz liderinin dehşette bırakıyordu. Churchill’in Davles’e anlattığına göre. bundan Önce Stalin, İngiliz Başbakanına Sovyetlerin Avrupaya girmesinden neden telâşlandığını sormuş, chill de cevaben, komünist gandacılarının Kızılordunun günü yapmakta olduklarını miş. (Devamı
Chur-propa-öncülü-söyle-rar;
Erzurum barları ile Kastamonulu Karakoyunlunun davul oyunları büyük bir alâka uyandırmıştır Türk fakımı en iyi dereceyi kazandı. Bizimkileri İspanyollar ve iskoçyalılar takip ediyorlar
□ ASKALYA günleri Biarritz’te mel-■ letlerarası bir halk oyunları festivali yapıldı. Geçen sone Venedik Festivalinde çok beğenilen Türk oyun heyetlerinden ikisi Erzurum harlan He Karayılan bu nene de memleketimizi temsil etmek Üzere Biarritz’e geldiler. Festivale gidemediğimden, oyuncularımızla görüşmek için Paris'ten geçmelerini bekledim. Bu arada festivalden bahseden Fransız gazetelerinin bilhassa Türk oyuncuları üzerinde durup, oyunlarını Övdüklerini görmekle sevindim. Nihayet heyet Paris’e geldi. Aralarında yedi Erzurumlu ile iki Kastamonulu var. Hepsi de iri yan. temiz yüzlü, dik bakışlı Anadolu çocukları. Ge. rek kendileri, gerekse seyahatlerinde onlara rehberlik eden AH Teoman festival hakkında şunları anlattılar: Festival Biarrltz Turizm Sendikası
Türk Fizik Derneği Ana Tüzüğü
şun-
Cad. Fen
iddia ediyorlardı, hareketin, ka-metnine uya-idim. Fikrimi terkettim. Ja-
1
2
3
4
5
6
7
s
9
10
1
2
3
4
ö
6
7
8
9
10
6OLDAN SAĞA :
— Bir nevi çek.
— ön taralı bulutlu Uki kelime).
— Tersi bir hayvan. İki madeni parçayı birbirine tutturan.
— Refika, o ışı kuzular yapar.
— Temizle, Toral hedefe vuruş.
— ltrah fiillerimizden biri. Tersi hudutsuzun yarısıdır
— Fenerlilerden biri. Son harfini üMün okursanız terazi gözü oiur
— Tersi bir harfin okunuşu. Tersi öldürücü bir madde ahret (iki kelime).
— Tersi pek güzel bir kahvaltılık (üç kelimel.
— Verilmesi haram değil tiki kelime).
YUKARIDAN A0AĞI:
— Hud’ası belli (iki kelime),
— Gösterişi fena^
— Sonundaki harf dcgiştlriHrae bakanlık olur. Sıfat takası.
— Bir dağ. Tersi medeni vecibelerimizden.
— Yüzdekilerden. Tersi aövie (mürekkep kelime).
— Rüzgâra hitap, Mastar, Yol.
—Tersi İngiliz devlet adamlarından. Bir ölçü.
— Kibarca tavır.
— Hazım cihazı kötü.
— Meydana getirdiği nefis.
DVNKt' BULMACANIN HALLİ KOLDAN SAĞA;
— Kovalamaca. 2 — AİAmeti var.
1
3 — Mazisi kara. 4 — Eyil, Mariz. 5 — Riya, Kesesi. 6 — Çelebi, Bes. 7 — Yatar, Cuni. 8 — Şaline, Deş. 9 — Linotip, Ya. 10 — İtibar eder.
YUKARIDAN AŞAĞI :
1 — Kamerlyell, 2 — Olayı basit, 3 — Vaziyetini. 4 — Amil, Bol al. 5 — Sel, Kerata. 6 — Ati seç. Slr. 7 — Sakim Pe. 8 — Avare beş. 9 — Cari seneye, lû — Arazini dar.
yaptığı konuş-Davies’e göre, sinirli görünü-görüşmede În-
DERNEĞİN ADI ve GAYESİ Madde 1 — “TÜRK FİZİK DERNEĞİ” adiyle bir Dernek kurulmuştur.
Madde 2 — Derneğin kurucuları Inrdır
Akpınnr, Salt (T.C.) Akdeniz 25-3. Fatih ı İstanbul Üniversitesi Fakültesi Fizik Doçenti.)
Arif. Cahit ıT.C ı Davı bey sok. 25, Bebek (İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Prof.)
Benci. Hilmi (T.C.) Aksaray Cad. No. 18. Aksaray (İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Doçenti.)
Borkem, AH Rıza (TC.) Ordu Cad. No. 245. L ileli «I '»nhul ünıvcrnltenl Fen Fakültesi Şlmi-Flzlk Doçenti.)
Bcrker, Ratlp (T.C.) Nişantaşı Vali Ko. Cad. No. 76. Avcılar Ap. 3. (İstanbul Teknik üniversite Makine Fakültesi Mekanik Profesörü.)
Civaoğlu, Ilhami (T.C.) Gtlzeibahço So. llgen Ap. No. 25 4, Nişantaşı (İstanbul Teknik Üniversite Makina Fakültesi Dekanı, Kimya Profesörü.)
Erim, Kerim (T.C.) HnlâHkârgazi Cad. No. 212, Şişli ( İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı, Matematik Ord. Profesörü.)
Kürkçüoğlu. Nuarct (T.C.) İpek Sok. No. 10, Taksim (İstanbul Teknik üniversite Maklna Fakültesi Fizik Profesörü 1
Saraç, Celâl (T.C.) Küçük Bahçcli-evler. Ankara (Ankara üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Profesörü.)
Sokoilu. Adnan ı.T.C.1 Şehıtmuhtar Cad. No. 22, Taksim (İstanbul üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Doçenti.)
Tıınnkan. Sntlıeddİn (T.C.) Aksaray Cad. Doğu Ap. IS. Aksaray (İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Doçenti, >
Uzdılvk. Salih Murad (T,C.) Mustafa Salim Sok No. I. Feneryolu «İstanbul Teknik Üniversite Maklna Fakültesi Fizik Ord. Profesörü.)
Ycnlçııy, Fahir (T.C.) Kâğıthane Cad. Muzaffer Ap. No, 80/1, Maçka • İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Profesörü.)
Madde 3 - Derneğin merkezi îatnn-bulda(l:r. yeri: Çembcrlitaşta Muallimler Birliul
Madde 4 — perneğln şubesi yoktur.
Madde 5 — Derneğin gayesi: a) Fizik ve bununla İlgili kolların inkişafını teşvik etmek, b) Fiziğin ve İlgili kollarının Yurddn ynvılmnsına çalışmak, c) Benzer gayelerle kurulmuş veya kurulacak olan milli veya mlllotlcrnra 81 dernekler He işbirliği yapmak.
DERNEĞİN ÜYELERİNİN GİRİŞ VE CIKTŞI
6 — Derneğin asHv fahri vc olmak üzere üç türlü üyesi
DERNEĞÎN ORGANLARI
Madde 11 — Demeğin, Genel Kurul, Yönetim Kurulu ve Haysiyet Divanı adlı organları varılır.
Madde 12 — Genel Kurul, Derneğin asil üyelerinden teşekkül eder. Her yıl Kanım ayının İkinci yarınında toplanır. Ayrıca Yönetim Kurulunun karar veya üyelerden en az beşte birinin Integlyle Yönetim Kurulu tarafından toplantıya çağırılablilr.
Madde 18 — Genel Kurul enli üyelerin «alt çokluğu İle toplanır. Bu toplantıya davet en az bir hafta evvel ve gündem belirtilerek yapılır. Salt çokluk bulunmadığı takdirde, toplantı bir lınftn sonraya bırakılır ve sebebi de ilân edilerek toplantı mevcut Üye ila yapılır.
Madde 14 — Gene! Kurul, Yönetim Kurulu Başkanı tarafından açılır; nisap olduğu anlaşılırsa, toplantıyı idare etmek Ür.ere bir başkan, bir başkan vekili ve İki kAtlpten ibaret olan Genel Kurul başkanlık divanı seçilir.
Mftdde 15 — Kararlar çoklukla verilir. Eşitlik halinde başkanın taraf çokluk sayılır.
Madde 16 — Genel Kurul tan&kları Buşknıılık Divanı dan imzalanarak saklanır.
Madde 17 — Genel Kurulun Ödevleri: Yönetim Kurulunun çalışma ve hesaplarını İncelemek ve murakıp raporu üzerine ibra etmek, Üyelerin dilediklerini dinlemek ve karara bağlamak.
Bütçeyi İncelemek ve onamak, Haysiyet Divanını, Yönetim rulu Üyelerini vc İki murakıbı II oyla seçmek.
YÖNETtM KURULU
Madde 18 — Beş kişiden ibaret
Yönetim Kurulu üyeleri Genel Kurul tarafından ve kendi üyeleri arasından bir yıl için seçilir.
Madde 19 — Yönetim Kurutu (iyeleri kendi aralarındım bir bA^kan. bir başkan vekili, bir genel sekreter, bir sayın An seçerler.
Madde 20 — Yönetim Kurulu kararlan çoklukla verilir. Oylarda beraberlik halinde, başkanın bulunduğu taraf kazanmış sayılır.
Madde 21 — Yönetim Kurulunun ö-devlerl şunlardır:
a)
tarafından, biri Biarrtiz’te. öteki Ispanya’da San Sebastlan şehrinde olmak Üzere, iki gösteri şeklinde tertiplenmiş. Her iki mefflloV*ttc de Türk oyunları Karayılanın tâbiri ile "succâs" yapmışlar, o kadar ki halk heyecanını tutamayıp oyun arasında alkışlıyormuş.
Erzurumluların barları, hançer ve kılıç oyunları çok beğenildi. Biarrltz gazinosunu ve San Sebastlan arenasını dolduran binlerce seyirci oyuncularımızın duruşlarına, sallanışlarına, vay çekmelerine hayran oldular. Hele “le serpent noir“ diye bütün gazetelerde ismi geçen Kastamonulu davulcunun davul vura vura coşarak oynaması en çok dikkati çekti. Ka-rayılan’ın zurnacı Ismailin çaldığı Yayla havası, Meydan havası, Kınalı Keklik ile oynadığı Kastamonu zeybeği ve kendine mahsus bir çok zor figürler, ona Fransız matbuatında “Sihirli O.vuncu”adını kazandırmıştır. Karayılan, davulunun aihirine kendi de inanıyor. Bana battaniyelerle sarılı gördüğüm 15 kilo ağırlığında koca davulunun daima başı ucunda durduğunu, İkide bir kendi kendine çat çat öterek sahibine köylerde bir düğün veya hayırlı bir iş çıkacağını haber verdiğini söyledi. Aletinin kerametine inanan sanatkâr! En üstün sanatkâr da o değil midir zaten?
Oyuncularımız seyahatlerinden, gördükleri iyi kabulden, misafirperverlikten, bir de **şu Paris'e geldiklerinden
dünya şehri** memnun. Dil
bulunduğu
karar tutara (ın-
a)
b)
cı d)
Ku-biz-
olan
tı)
o
Madde yardımcı vardır.
7 — Asil veya yardımcı üye yazılı gayeleri bon i irmeyerek giren ve aidatını veren kbn-Aalt Üye oluhilmek İçin, tarafından
İki tavsiye edilmek tarafından kabul
Madde yukarıda Derneğe selerdlr. asil üye
ve Yönetim Kurulu edilmek gerektir.
Madde 8 — Fahri maddi ve manevi yardımda bulunanlar «lasından. Yönetim Kurulu teklifi ve Genel Kurulun kabulü İle seçilen kimselerdir.
Madde 0 — Hor Üye. Yönetim Kuruluna yazılı olarak bildirmek vc o ana kadar Derneğe ol(ın borçlarını Ödemek şartlyle Dernekten çıkabilir. Üstüs-to iki yıl aidatını ödemeyenler İntifa etmiş sayılırlar.
Madde 10 — Kanuni ehliyetini kaybeden, haysiyet ve şeref kırıcı bir harekette bulunanlar, haysiyet divanının kararlyle ve Genel Kurulun onamiyle dernekten çıkarılır.
üyeler, Derneğe
«ağla-
İçlerini karar-
5 İnci maddenin tatbikini m âk, Derneğin idari ve malî yürütmek ve Genel Kurul İnrını uygulamak,
Gelecek yıl bütçenin! hazırlamak. DERNEĞİN GELİRLERİ
Madde 22 — Derneğin gelirleri şunlardır: üye aidatı teherrular, yayın hAfllİAtl.
Madde 23 — Her asi! üye yılda en az 8 lira, en çok 120 lira verir. Aldat dört taksitte verilebilir. Yardımcı üyeler yılda en az 2 Hra verirler.
MURAKIPLAR
Madde 24 — Cemiyetler kanununun 6 ncı maddesine uygun olarak tutulan hesap defterleri murakıplar tarafından Genel Kurul toplantısından evvel tetkik edilir ve bu tetkikin neticesi bir rapor halinde Genel Kurul Başkanlık Divanına verilir.
HAYSİYET DİVANI
Madde 25 — Genel Kurul tarafından ÜÇ yıl İçin Üç aslî Üyeden müteşekkil Haysiyet Divanı seçilir.
DERNEĞİN FESHİ ve TASFİYESİ
Madde 26 — Derneğin feshi için gündemde belirtilmek suretiyle Genel Kurul davet edilir vc toplantıda bulunan mevcudun (İçte ikisi He karar verilir. Fesih halinde nakld ve malları İstanbul üniversitesi Fen Fakültesine İntikal eder.
Kurulma tarihi: 27 Mart 1050.
Mahir Karayılan davul
oyununun en zor pozunda
bilseler, daha da gezip görecekler. Eh, gayrı memlekete dönmek lâzım, bir daha sefere inşallah.
ı ’
Yukarıda: Festivalde İkinci dereceyi ııuyorlar. Aşağıda:
nları İspanyollar millî oyunlarını oy-beğenilen
Folklorumuzun bu kadar rağbet görmesi sevinilecek bir şey. Avrupa bu festivallerde folklor hâzinemizin ufak bir kısmını görüp de hayran oluyor. Ya halk türkülerimizi duysa, kilimlerimizi görse. Karacaoglanı bilse!.. Ne kadar zengin olduğumuzu biz de biliyor muyuz acaba? Bu varlığımızın, yayılması için ne yapıyoruz? Bu festivalde Skoçyah, Bask, Belçikalı ve Napolili halk gösterileri arasında TÜrklerin başta gelmesi, en çok ilgi çekmesi tevekkeli değüdir. Bizim arkamızda henüz kalıba girmemiş canlı, özlü, sonsuz bir folklar hazînesi var. Fakat AvrupalI bize, şu veya bu oyunun, havanın, hareketin mânasını, menşeini," tarihini sorduğu zaman, biz cevap vermekte zorluk çekiyoruz. Neden? Çünkü varlığımızın değerini bilerek, onu yetercesine incelemedik. İncelemek istlyen. lerin kanatlarını kırdık. Bu festivaldeki başarımız bize ders olsun da, vakit kaybetmeden millî varlığımın lâyık olduğu değeri verelim.
Türk eklpi çok
Ayşe NTTR
Erzurum barını oynuyor
■r
y
6
ne
bir felâ-
kaçırdılar, diye ce-
diye per-ara-
Her halde, biraz yer arıyordu. Nl-bir bodrumun içi-aonra yalnız ola-
muvaffakiyetsizliğın ve Mehmedln mftsum hallerin karşısında büsbütün lar.
Mehmet, şefkatli bir sesle:
— Baba oğlu, dedi, pek büyük
ve sizinle beraber geçti ?
— Kardeşime ateş etmem! diye haykırdı. Ne de kardeşimin çocuklarına! Allah beni böyle şeyden korusun! Peygamber aşkına neniz var kuzum? Nedir bu haliniz?. Cemile diye söyleniyorsunuz? Burada ise arayın. Götürün. Akrabanızı nasıl olur da gece yarısı gelip rahatsız edersiniz böyle?
Ev sahibinin mizacına hiç de uygun ol-mıyan bu acıklı ve sitemli sözler muhataplarını şaşırttı. Cemilenin orada bulunmadığı da temin ediliyordu. Yanılmışlar mı idi acaba? Kararsızlık içinde biraz sükûnet buldular.
Osman sert bir lisanla bağırdı:
— Cemile burada yoksa ya nerede?
— Babası mıyım ben? Benim evimde yapBin?
Osman, yanındakilere: “Arıyalımî„ haykırdı vc erkekler odalara dağılarak delerin arkasını, sandıkları, köşe bucağı
dılar. Kimseyi bulamıyacaklan malûmdu. Bu takındığı şaşaladı-
kete uğradığınızı görüyor üzülüyorum. Ne oldu? Ne
Osman;
— Kızım kaçtı yahut
vap verdi, öyle de, böyle de namusum çiğnendi.
•— Bu bana da dokunur. Senin ağabeyin, onun da amcasıyım.
Bu sözlerin tesir ettiği Osman, çıkardığı gürültüden mahcup olarak kardeşine hemen hemen muhabbetle vedâ ederek yanındakıler-le birlikte çıktı gitti.
İhtiyar Mehmet yalnız kalınca gülmeye başladı. Düşmanını yalnız kalbgâhından vurmamış, üstelik aldatmış, oynatmıştı. Osmana gelince o yeis içinde bunalarak ne karar vereceğim bilmemekte, elinden bir şey gelmemenin büsbütün şiddetlendirdiği bir nevi kııdur-

ASYA HİKÂYELERİ
Kandehar Âşıkları

Yazan : A. de Gobineau
>____________________
Çeviren : Reşat Nuri Darago ____________________________r
ma hâli geçirmekte idi. Oğullan ve adamları ile evine döndü, fakat yatağına yatmıyarak odasının bir köşeelne oturdu, alnını yumruklarına dayadı ve kızını bulmak yollarını araştırdı. Sabah olduğu vakit hâlâ düşünüyordu.
İşte bu aralık, “naip,, dedikleri yakınlarından bin içeri girip selâm verdikten sonra:
— Kızınızı buldum, dedi.
— Buldun mu?
— Her halde yanlışlığını yok. Kızınız sandığım kadın belki o değildir, fakat Muhsen Beyi buldum,
Osman, kardeşinin evine girdiği zaman yeğenim görmediğini birdenbire ekletti. Fakat o sırada kendinden geçmiş bir halde idi; bundan başka maksadına ermek için itidalini kaybetmemeye çalışıyordu: İşte göze çarpması lâzım gelen bir şeyin o sebeple farkına varmamıştı. Dikkatsizliğinden dolayı âdeta kendine hiddetlendi, enirini mâlik oturdu
fakat naibe devam etmek verdi. O da, aile vaziyeti dolayıslyle bulunduğu eşitlik hakkını kullanarak ve sözüne şöyle devam etti:
Mehmet Beyin evine girdiğim zaman herkese ayrı ayn baktım; bu her zaman faydalıdır. Muhsen yoktu. Bunu görünce hayret etlim; böyle bir cenkleşme vaktinde cnim gibi cesur bir delikanlının orada bulunmaması tabiî değildi; beni düşündürdü. Bunun üzerine
sizinle eve gelmiyerek çarcıdan geçip yine biraderin evi etrafında dolaştım. Bekçilere Muhsin Beyle kızı tArif ederek görüp görmediklerini sordum. Bir çoğu görmemişti; nihayet bir tanesi gördüğünü, ve hatta göıdügü zatın Ah-metgilleıden Mehmet Bey zade Muhsen Bey olduğunu, yanında da biri bulunduğunu söyledi. Gençlerin ne tarafa gittiklerim eliyle işaret ettiği gibi hangi saatte gördüğünü de hatırladı: Tam. bizim, biraderin kapısını kırmaya uğraştığımız saat! Araştırmanın faydasız olmıyncagına kanaat getirerek devam ettim. Şu yoldan gittim, bıı yoldan döndüm, bekçilere sordum, izlerini kâh buldum kâh kaybettim amma en sonunda aradıklarımı uzaktan görebildim.
'Issız bir mahallenin içinde, harap evler arasında Muhsen, pek yorgun görünen sevgilisini destekliyerck yürümekte, etrafına endişeli ve şüpheli gözlerle bakmaktaydı. Bir duvar köşesinden gözetledim, dinlenmek üzere sığınacak hayet buldu, Yatı yıkılmış no girdiler. Bir iki saniye
rak çıktı ve dikkatle gizlendiğim için beni görmiyerek kimse taralından görülmediğine hükmetmiş olacak... Saklandığı yerin ağzını iri taşlarla kapadıktan sonra yine kayboldu.
Tekrar çıkıp çıkmıyacagını anlamak Üzere bir kaç dakika daha bekledim. Fakat hiç bir hareket olmadı. Sabah oluyordu. Size haber vermeye geldim. En doğrusu ne ise onu yaparsınız.
Osman, naibin sözlerini kesmeden dinlemişti. Bitirdiği vakit ayağa kalktı ve ona. oğullariyle adamlarını uyandırmasını emretti. Herkes hazır olunca yola çıktılar. Sevdalıların saklandığı yeri keşfeden adam başlarında gidiyor ve çocukların da kendilerini emniyette sanarak uykuda olduklarından kimse şüphe etmiyordu.
Ancak köpeklerle çakalların sığındıkları bir yere kendilerini atmak mecburiyetinde kalmaları için, Mehmedln muhasara altındaki evinden çıkarken umdukları himayeden her hangi bir sebeple mahrum edilmiş olmaları lâzımdı. Gerçekten zavallı çocukların işi aksi gitmişti. Pek uzakta bulunan Yusufıın evine varmıştılar. Nazik yapılı ve uzun yürüyüşlere alışmamış olan Cemile çok yorulmuş, fakat bir şey belirtmemişti; Muhscnin yanında bulunmak ve yakında bir yere barınmak ümidiyle avunuyordu. Lâkin kapıyı no kadar çaldılar ve dipçlkledllerse açtıranındılar; bir aralık kapıyı kırıp girmeyi bile düşündüler. Fakat o sırada komşulardan biri, Yusuf Beyle bütün ailesinin on beş gün önce Peşaver’e gittiklerini, bu sene dönmiyeceklerinl söyledi
Bu haber onları pek fena sarstı. Yolda gelirken Muhsen Cemilenin arkasından yürümüş ve bir parmağı tüfeğinin tetiğinde, düşmanları nerede ise yetişecekmiş gibi gözetlenişti. Babasının ne kadar zaman mukavemet edeceğini bilmiyor fakat taarruz edenlerin nasıl olsa eve girmek yolunu bulacaklarım tahmin ediyordu. Bunun üzerine orada neler olacağını düşünmemişti.
(Devamı varj



Hicrî
RECEP
6
1369
VAKİT
1950 NİSAN
Güneş Öğle İkindi Akçem
Yatsı îmsAk
ut.
Rumi
NÎSAN
Pazartesi
VASATİ
6.07
13.12 17.01 19.58 21.36
4.19
11
1866
EZANİ
10.10
5.15
9.04 12.00
1.40
8.22
SİYASÎ İKTİSADÎ
YENİ İSTANBUL
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi:
YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LIMITED ŞİRKETİ MÜDÜRÜ : FARUK A. SÜNTER Bu sayıda yazı işlerini fiilen idare eden ı Bacld ÖGET
Gazetemize ğönderüecek bihl-mum |/asîZariH doprpdan doğruya yazı îş/eri müdürlüğüae gönderil-tnesi Zdzundtr.
ikinci sayfamızdaki sıyası, üçüncü sayfamızdaki kültürel, beşinci sayfamızdaki İktisadî başmakalelerde ileri sürülecek fikirler tamamiyle yazarlarına aittir.
Basıldığı yer :
YENİ İSTANBUL MATBAACILIK LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI
24 N’l.nn 19.5C
Y E N t İSTANBUL
Sayfa 5
GÜNÜN EKONOMİK HAREKETLERİ
Haftanın İktisadî hâdiselerine bakış
Altın mttaleti ve Rusyamn durumu — IfBİzlIğln artmııı — Petrol mücadelesi — Marshall yardımı faaliyeti — Amerikan haksız rekabeti karşıtında üzümlorimlz — Pamukçuluğumuzun inkişaf halinde olusu Orman dâvası — Muhtelif mahsullerimizin durumu.
Geçen haftanın kayda değer hâdiseleri arasında, altın meselesi ve Rusyanın bu sahadaki damping temayüllerine mütedair haberler üzerinde bilhassa durmak icap eder. Hafta içinde Londra mektubu
olarak verdiğimiz haber, Rusların bir altın dampingi hazırlamak bakımından ne derece İmkânlara sahip bulunduğunu açıklaması itibariyle enteresan malûmat vermektedir. Ne »v-York mahafillne göre, dünya piyasasında 60 . 80 milyon dolar kıymetinde altın alınıp satıldığı mübalağalıdır. Hakikatte vaziyet bunun dörtte biri nispetîndedir. Bundan başka Rus dampinginin muvaffak olabileceği mıntakalardan Fransa. Kuzey Afrika ve Hindist.ana altın satışı hemen hemen imkânsızdır. Sonra dünya piyasalarında görülen Rus altınlarının ekserisi de, üzerinde 1932, 1933. ve hattâ 1912 tarihleri bulunan sikkelerdir. Dünya piyasalarına sürülen Rus altınlarından hiç birisinin yeni istihsal edilmiş olmadığı ve çok eski senelere ait bulundukları da, bu mahafilin, Rus altın dampingi bakımından korkulacak bir durum olmadığı noktasındaki mütalâalarının mesnedini teşkil etmektedir.
AYRICA hafta İçinde verdiğimiz haberler arasında, dünyada işsizliğin artmakta olduğu ve 1950 yılının başında dünyadaki işsiz şayiamın takriben 5 milyona yükseldiği ve bu miktarın 1941 den beri görülen en yüksek nispet olduğu kayda değer hâdiselerdendir. Cenevredekl Milletlerarası İş Teş. kilâtının, 20 memleketten aldığı raporlar neticesinde bu kanaate vardığının açıklanması, dünya istihsal vaziyeti bakımından oldukça mühimdir. Her ne kadar hafta İçinde, Birleşmiş Milletler İstatistik Bürosu tarafından neşredilen “Aylık İstatistik BültenT’nde dünya istihsalinin 1948 e nazaran yüzde 4 nispetinde arttığı ilân edilmekte ise de. işsizliğin 5 milyona kadar yükselmesi ergeç dünya istihsal kapasitesinde akisleri olacak bir hâdisedir.
İLLETLERARASI İktisadi hâ. dizelerin mühimlerinden biri de, İngiliz ve Amerikan pet
rol mücadelesinin Ingilizler lehine neticelenmekte olduğudur. Paris muhabirimizden aldığımız bu haberde. Kanadanın bundan böyle dolar sahasından değil sterllng sahasından petrol satın alacağı açıklanmaktadır. Amerikan petrolcüleri için ağır bir darbe olan bu karar karşısında Kanada . Amerikan ticaret münasebetlerine herhangi bir açıklığın girmesi beklenebilir. Aynca bu karar Marshall yardımından faydalanan İngiltere için de aksi neticeler doğurabilecek mahiyettedir. Filhakika New-Jersey petrolcülerinin, Marshall plânından Ingiltere hissesinin azaltılması hakkındaki talepleri cld-den mftnidardır. Mamafih, vaziyeti yalandan alâka ile takip eden mahalli, petrol mücadelesi yüzünden Ingiltere - Amerika münasebetlerin, de herhangi bir gerginliğin hâsıl o-lacağına inanmamaktadırlar.
ARSHALL yardım faaliyeti bakımından hafta İçinde gelen haberler, her zaman olduğu
gibi, bu müessesenin müspet gayret, lerinl ispat edecek mahiyettedir. Mezkûr yardım faslından faydalanan memleketlerde iki sene İçinde 75 ana endüstri projesi tasdik edilmiştir. Batı Avrupa endüstrisinin tek-rar canlanması için alınan bu ted. birler arasında bir çok mühim sana-yi şubeleri İçin ayrılan 1,5 milyar dolardan fazla masraf tutan İçinde
Marshall plânı fonundan verilecek takriben 400 milyon doların payı şüphesiz kİ çok büyüktür. Bu cümleden olmak üzere Türkiye için 9 projenin tasdik edilmiş olması, 150 milyon dolar tutarındaki bu teşeb-büsler için Marshall plânı fonundan takriben 31 milyon dolar tahsis e-dllmesi, memleketimizin âtisi bakımından, Marshall yardım faslından sağlanan faydaların nispetini gösterir,
• YRICA, Marshall teknik yar-dı m programının genişletil-diğine dair gelen haberler de dünya ekonomik kalkınmasının istikbali bakımından Ümit vericidir. Marshall yardım fonu içinde iki sene zarfında sarfedllen 9 milyar dolarlık tahsisat içinde 7 milyon dolar tutan bu teknik yardım faslının ge-nişletilmesine karar verilmesi ve bundan, yardımdan faydalanan bütün memleketlerin istifade edeceklerinin bildirilmesi ve bu meyanda 4000 AvrupalI uzmanın tetkiklerde bulunmak üzere Amerikaya çağırılmasına mukabil 700 kadrır da A-merikalı uzmanın Avrupa memleketlerine geleceği haberleri, bu sahada sarfedllen gayretlerin misalleridir.
EMLEKET1MİZ.I hafta içinde alâkalandıran iktisadi faaliyete gelince, bunların başında.
Birleşik Amerikada ve Yunanistan-da alınan kararların üzüm piyasamızda tevlit ettiği aksülamelleri zikretmek icap eder.
Filhakika Birleşik Amerika Hükümetinin üzüm ihracatçılarına yüzde 50 prim vermeği karar altına alışı, haldi olarak üzüm müstahsillerimizin keyfiyeti, Avrupa İktisadi İşbirliği nezdinde protesto etmek ü-zere, oradaki temsilcilerimize bildirilmesini intaç etmiştir. Rakiplerin tatbik edeceği prim usulünün milletlerarası rekabet sahasında Türk üzümleri ihracatı Üzerinde menfi tesirler husule getireceği muhakkaktır. Avrupa İktisadî İşbirliği idaresi Amerikan makamlarına bu hususta müracaat edeceğini bildirmiştir.
Aynı zamanda buna muvazi olarak, milletlerarası Üzüm piyasasında birinci plânda rakibimiz olan Yuna-nistanda da. üzüm ihracatçıları tarafından Hükümetten yüzde 30
prim istenmesi, milletlerarası muntazam ticari münasebetleri sarsacak tek taraflı kararlardandır. Yunanistan üzüm fiatlerinin Amerikan fiatlerine nazaran yüzde 60 ve Türk fiatlerine nazaran yüzde 20 daha pahalı olduğu ileri sürülerek Hükümetten talep edilen yüzde 30 . 35 miktarında prim, tatbikat sahasında tahakkuk ettiği takdirde Üzüm piyasamızın bundan mutazarrır olmaması imkânsızdır. Dünya ticaret serbestisin! baltahyacak mahiyette olan bu tek taraflı himaye tedbirlerinin milletlerarası ticaretin inkişafını sekteye uğratacağı şüphesizdir. AFTA içinde pamukçuluğumuz sahasında görülen faaliyet de ümit verici olmuştur.
Ege akala pamuğunun Avrupa piyasalarında gördüğü rağbet, bu yıl pamuk müstahsilini geniş ölçüde pamuk ekmeğe sevketmiştlr. Pamuk zlraatinde görülen bu faaliyet diğer sahalara da aksetmiş, ezcümle tar. laların sulanmasında kullanılan türbinler yerli sanayi tarafından temin edilmiş, bu husustaki teşebbüs ve faaliyetler genişlemiştir
ARIM Bakanımızın hafta içindeki beyanatı ve ormanlarımızın azlığını belirten görüş
leriyle, vatandaşlarımızla teşkilâtımız arasında bir anlayış ve fthenk
| ALMANYA MEKTUBU
İstihsalin artmasına rağmen iç istihlâk ihracatı köstekliyor
Almanyanın dünya piyasalarındaki yerini, rakipleri İngiltere, Fransa, Amerika
doldurmağı bilmişlerdir
Frankfurt, 22 ı Hususi muhabirimizden) — 1949 senesinde Alman ihracatı ithalâta nazaran 1 milyar dolar daha azdır. Mark hesabına göre, 1936 da insan başına 84 R. mark o-lan ihracat 1949 da 29 D. marka düşmüştür. Halbuki ithalât. ihracatın ancak 2 3 si nispetinde bir azalma göstermiştir, yani 1936 nın vasat! ithalâtı olan 70 R. mark, 1949 da 58 D. marka inmiştir.
Dış ticarette, dolar ile mark bedellerini mukayese etmek gibi bir yanlışlığa düşmemelidir; çünkü dünya piyasasında %100 nispetinde bir fiyat artışı göze çarpmaktadır. Hakikate uygun bir mukayeseye varabilmek için, mal miktarını karşılaştırmak daha doğru olur; fakat bu hususta da istatistik malûmatı eksiktir.
Batı Almanyanın iktisadi hayatındaki bozukluğu anlayabilmek için, markın mukabil kıymetini bilmek kâfidir. istihsalin, 1936 senesindeklnden, vasati 9r90 artmasında ihracatın çok az bir tesiri olmuştur; asıl aslan payı hâlâ doymak bilmeyen, fakat lktisa-den hiçbir verimi olmayan dahili istihlâke düşmüştür.
Al m an i h ra çatın ın geril e m esinin başlıca sebeplerinde^ biri, Almanya-nın çöküşünden sonra endüstri memleketlerinin bu fırsatı kaçırmamış olmalarıdır. Bunlar dünya piyasasını Alman mallarından temizlemişlerdi Ingiltere, Fransa, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer memleketle^ Ab manyanın boş bıraktığı bu piyasalara koştular. 1948 senesi nihayetine kadar
Kısa haberler
Arjantin Çinde pirinç işçisi arıyor
★ Londra, 23 (Nafen) — Arjantinli temsilcilerin Japonyaya giderek buradan çiftçi teminine çalıştıkları bildirilmektedir, öğrenildiğine göre. Arjantlnde pirinç tarlalarında çalışmakta olan binlerce köylü yavaş yavaş şehirlere akın etmekte ve bu sahadaki çalışmalar böylelikle durmaktadır. Şimdi Tokyodaki Arjantinli temsilciler Japon pirinç köylülerini elde etmeye çalışmaktadırlar. Bunlar Arjantine getirildiği takdirde pirinç sanayiinin yeniden canlanması mümkün olacaktır.
New-York’ta İnciliz
motörlerl sergisi
★ New-York 23 A.A. (LPS) — NeW. York’ta teşhir edilen İngiliz mo-törlerı sergisi dün kapanmıştır. Bu sergi bir hafta devanı etmiş-
• yaratmak icap ettiği hususundaki açıklamaları, memleketimizin iktisadi kalkınması için ıslahı zaruri o-lan bu servet kaynağımızın âtisi bakımından çok ehemmiyetlidir. Orman dâvamızın halli yolunda sarfedi-len bu temennilerin samimi tahakkukunu beklemek aynı zamanda bir memleket meselesidir.
Muhtelif mahsullerimizin durumu hakkında hafta içinde gelen haberler arasında Çukurovada da hububA-ta faydalı yağmurların çokluğu, kuru üzüm’ rutubet derecelerinin indirilmesi hususunda Alınan yerinde tedbirleri zikrederek bu haftaki iç-mallmlzl tamamlıyoruz.
YENİ İSTANBUL
mevcut olan sevkiyat zorlukları yüzünden; Almanyanın alıcıları kendilerine başka, satıcı piyasalar bulmaya mecbur olmuşlardı.
Bu vaziyetin doğurduğu neticeyi, daha güzel anlayabilmek için 1938 ile 1949 yıllarında Almanyanın Türkiye-ye İhraç ettiği makine miktarını mukayese edelim.
1938 de Almanya Türkiyeye 7.872 ton dokuma makineleri, ziraat makineleri, alât ve nakil vasıtaları yedek parçaları ihraç etmişti; halbuki 1949 da buna karşılık ihracatı yanlız 6 tondur!
Aynı devre içinde, îngilterenin ihracatı 389 tondan 5.250 tona çıkmıştı. Amerikanın ihracatı 1.230 tondan, 4.565 tona ve ItaJyanınkt ise 46 tondan 1.303 tona yükselmişti.
Bu rakamlar, gayet sarih olarak, Almanyanın İhracat ve istihsal zorluklarından istifade ederek, diğer memleketlerin Alman rekabetine nasıl karşı koyduklarını ve ne dereceye kadar muvaffak otluklarını gösterilmektedir.
Türkiyenin bu ithalât artışı İle ihracatını karşılaştırırsak şunu görürüz ki, Ingiltere kendi alış verişini hiçbir suretle aynı vüsatte arttırmamış, hattâ Alman alıcılarının yerin! tutmak için zahmete bile girmemiştin Türkiyenin Amerlkadan olan İthalât artışı İse Marshall Plânına atfedilebiliri yalnız İtalyan . Türk dış tioarett Türkiye ithalâtı için az çok memnuniyet verici bir inkişaf kaydetmiştin
;;ınıxut:)mwMnniıuuHtniffltım4i*cttt:mmtKi:tra:tı:f*,ııniitıı;ıiıııuxtııııaTiYittıtiNtıiııuntttnıi!inı>
tü\ Ingiltere, dolar olarak ödenebilecek mühim miktarda sipariş almıştır. Hindistan bir milyon liralık diesel motörü sipariş etmiştir.
İngiltere ve milletlerarası ticaret
★ Londra. 23 A.A. (LPS) — Daily Express gazetesi, îngilterenin ik-tisaden kalkınmasının temelini, milletler topluluğu memleketleriyle olan ticaretinin inkişaf teşkil ettiğini Avam Kamarasında İfade ettiğinden dolayı İngiliz Ticaret Bakanı VVilson’u tebrik etmekte ve şunları ilâve eylemektedir: “Filhakika harbin sona ermesinden beri Ingiltere ile milletler topluluğu memleketleri arasındaki ticaret çok fazla artmış ve bu da İngiltere İle bu memleketler arasında bir iktisadi birlik tesisine müncer olmuştur.
İngiliz - Arjantin gıda maddeleri görüşmeleri
★ Buenos Aires. (Reuter - Hususî) — Arjantin hükümeti ile İngiltere arasında yiyecek maddelerinin fiyatlarını tesbit hususunda iki taraflı konuşmalara geçen hafta başında başlanmıştı. Arjantin hükümeti, İngiliz sefaretine gönderdiği bir yazıda, konuşmaların Arjantin İktisat Bakanlığında başlamasını teklif etmiş ve kabul olunmuştu. Bu cihet iki tarafın da tasvibine uğramıştır; fakat mühim münakaşaların, her iki tarafın meseleyi ancak bir kere ele almaktan mütevellit endişelerinden uzak olarak, başka bir yol alacağına burada umumiyetle inanılmaktadır.
Adana petrol sondajları
Son safhasına yaklaşan ameliyenin vereceği neticeye büyük ümitler bağlı bulunuyor
Adamı. 23 (Huaiiaİ muhabirimiz bildiriyor) — Ad/uıada. pet- i rol sondajları 800 üncü metreyi aşmıştır. «Jeologların yüzde yüz Ümit bağladıkları, hattâ zenginliğini Musul havzası derecesinde tahmin ettikleri Alihocalı petrol sahası İle Ağzıkara nıev-klindekl sondaj anı el i.sesi son safhasına yaklaşmış bulunuyor. I
Adanada modern usullerle çalışan uzmanlar, bu bölgede derhal sondaj yapılabilecek daha on strüktiir olduğunu söylemektedirler. Bugünkü faaliyetler yarın İçin beslenen ümitlerin gerçekleşmesini mümkün kıldığı gün. 25 kilometre mesafede bulunan Yumurtalık limanından deniz kenarına petrol İndirilecektir. Ramana nazaran çok daha üstün bir yerde olan /İdana petrol sahalarında hâlen çalışan İki büyük kamp ve bir şantiye, bu İntizar ve temennileri gerçekleştirmek azmiyle sondajları derinleştirmektedirler.
Yeni çay rekoltesi
Rîze, 23 (A.A.) — Rize Çay Fabrikasının bu yıl mahsulünü ilk İşlemeye başlaması münasebetiyle fabrika alanında dün bir tören yapılmıştır. Bu törene kalabalık çay müstahsilleri ve halk iştirak etmiştir.
Fabrika Müdürü, çay İşlerimizin gelişmesi ve çaycılığın mütekâmil fabrikasyonu hakkında izahat verdikten sonra bugün çalışmasına şahit olduğumuz bu fabrikada dünyanın en iyi çayiariyle boy ölçüşecek nefasette çay istihsal edilmekte olduğunu ve yakın bir gelecekte, fabrikaların kabiliyet haddi artmak suretiyle Türkiyenin çay ihtiyacının Rizeden karşılanmış olacağını belirtimiş ve bu yılkl bereketli mahsul alâmetlerine göre 1950 yılı kuru çay İstihsalinin iki yüz tondan fazla olacağını beyan etmiştir.
Bundan sonra Zihni Derin, Çay Kanununun tatbikatından ve çayın Türkiyedeki tarihçesinden bahsederek Cumhuriyet Hükümetinin ve Rize müstahsilinin bu uğurda sarf ettikleri müşterek mesaiyi ve çay ziıaa-tiyle fabrikasyonunda çalışan memur ve işçiyi takdir etmiştir.
Rize Valisi Hıfzı Tuz, çay ziraatı ve sanatının Rizede gördüğü önemli İnkişaftan bahsederek çaycılığın istikbali hakkında çok güveni olduğunu belirtmiş, hükümetle milletin yurdun bu köşesinde elbirllğiyle bu dâvaya sarılmış bulunduğunu göımekten memnuniyet beyan etmiştir.
Törene İştirak edenlere fabrika tarafından demlenen yeni mahsul çayı ikram edilmiştir.
Kanada ataşemiz
İzmir, 23 (Husus! muhabirimiz bildiriyor) — Kanada Ticaret A-taşeliğine tayin edilen Ticaret Bakanlığı müşavirlerinden Hüseyin Kunter Kanadaya hareket etmeden evvel bu memleketle ekonomik işleri tetkik etmek ve ihracatçıların görüşlerini öğrenmek üzere salı günü Ticaret Odasında bir konuşma yapacaktır.
İZMİR MEKTUBU
Ticaret âlemi istikrar istiyor
İhracatçılar yeni pazarlar bulmak üzere dünya seyahatine hazırlanıyorlar
İzmir, 22 (Hususi muhabirimizden) Bahan görmeden yaza giren Izmlrde iş hayatı, ihracat mevsimi sonuna gelinmesi itibariyle durgunlaştı. Bir taraftan seçim mücadelesi partiler arasında bütün harareti ile devam ederken, öte yandan ihracatçılar, yeni mevsim hazırlıklanna başlamış bulunuyorlar. Şimdi yılın değil, fakat mevsimin bilânçoları hazırlanmakta-dLır. Elde incir stoku kalmamıştır. In-gilizlere yapılan satıştan sonra üzüm stoku da takriben 10.000 tonda toplanmaktadır. Harice, ufak partiler halinde de olsa tütün, palamut, pamuk ve meyankökü ihracatı devamdadır.
ikinci Dünya Harbinden sonra iş hayatımıza giren bir zihniyet değişmesi bilhassa calibi dikkattir, ihracatçılar, ellerindeki dış pazarlarla artık iktifa etmiyorlar, her yıl kendilerine yeni yeni müşteriler, bilinmemiş ve çalışılmamış pazarlar arıyorlar. Şu günlerde bir çok ihracatçılar ufak tertip dünya turuna çıkmaya hazırlanıyorlar.
Bir kısmı güney-cenup, bir kısmı kuzey Amerikayı, bazı ihracatçılar da Almanyaya kadar uzayacak Avrupa turnesine çıkmak üzeredirler. Ticaret âleminde kâm almış ve işle-
yapılacak yardım
Ticaret Odası bugünden itibaren Marshall Yardımı tetkiklerine başlıyor
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı, Marshall Plânından hususi teşebbüslerin ne suretle istifade edeceğine dair İstanbul Ticaret Odasına bir sirküler gönderdiği yazılmıştı. Ticaret Odası bugünden İtibaren hususi teşebbüslerin sirkülerde sorulan suallere göre, müessese sahiplerinin dileklerini tetkika başlayacaktır.
Ticaret Odası, müessese sahiplerinin verdiği cevaplara göre iş yerlerindeki durumunu ayrı ayrı tetkik edecektir, bu suretle Oda memurlarından bir kısmı mahallinde bu mevzuların tetkikına memur edilmiştir.
AKBANKIN TOPLANTISI
Adana, 23 (Hususi) — Hususi teşebbüslerle Adanada 30 ocak 1948 de 5.700.000 lira sermaye ile kurulmuş olan Akbank, ikinci hesap yılı umumi heyet toplantısını yapmıştır.
ikinci hesap yılını başarılı bir şekilde 163.867.58 Ura sati kârla kapatmış olan Akbank, elde ettiği bu safi kârdan ayrı olarak, ödenmiş ortak sermayelerine de net yüzde 5 faiz vermiştir.
Akbank’ın umumî tevdiatı 2 milyon liradan 3 milyona, umumi plâsmanı 4.8 milyondan 7 milyona, bir yıllık u-muml muamele hacmi da 120 milyondan 163 milyona yükselmiş bulunmaktadır. Oamanlı, Ziraat, İş, Emlâk, Kredi, Yapı Kredi. Türk Ticaret Bankası şubeleriyle beraber Akbank A-danada yedinci bankadır.
rini bitirmiş olanlar ise politika hayatında şanslarını denemeye hazırlanmışlardır.
Şimdi ticaret âleminde sorulan sual. yeni senenin ve yeni iktidar hükümetlerinin getireceği yeniliklerdir. C. H. P. nin iktidarı terketmiveceği.ga^ iip bir ihtimal olarak ileri sürülüyor. Eğer böyle olursa yeni kabineyi kimin kuracağı ve yeni kabinede Ekonomi ve Ticaret Bakanlığını kimin îstihlâf edeceği günün meraklı sualleri arasındadır. Eğer Demokrat Parti İkti# dara, işbaşına geçerse, memleketin iş harktı bakımından sorulacak sualler artmaktadır. Her şeyden önce istikrar arayan memleket iş hayatı, muhtaç olduğu yenilik yanında istikrar da istediği için, gelecek olan yeni zihniyetin ortaya neler koyacağım bilmemektedir.
Yeni yılın mahsul durumu hakkında şimdiden bir şey söylenemezse de ekilişe nazaran pamuk ve tütün mah
sullerinin gayet bol olacağı tahmin
ediliyor. Bilhassa pamuk, yakın se
nelerde tütün mahsulünün yanında o-nunla boy Ölçüşecek kadar cazip neticeler verecektir. Zeytinyağı mahsulü için de aynı şeyi söylemek mümr kündür.
Balık Hâli kuruluyor
Ticaret Ofisi memurları da, satış ve himaye teşkilâtına yardım edioyrlar
Defterdarlık Av Vergileri Müdürlüğü, bu aym nihayetine kadar Balıkhane binasını Belediyeye devredecektir. Belediye iktisat Müdürlüğü, Balıkların müzayedeyle satıldığı bu yere, bir “hal” şekli vermek için tetkikler yapmaktadır. Balık hâlinda yeni bir satış ve buna bağlı bir muhasebe teşkilâtı kurulmak üzerse Belediye İktisat Müdürlüğü, bu idlere yardım etmek üzere, Ticaret Örfisinden muhasebe işlerine âşinâ bir kaç memur da istemiştir. Ticaret Ofisi memurları ay sonuna kadar meyva Hâline verilecek şekil üzerinde çalışacaklardır.
Çuval iiailan yükseliyor
Toprak Mahsulleri 400 bin adet çuval alacak
Mahsulün bereketi! olacağı hak-kındaki haberler» çuval piyasasına tesir etmiştir. Bir hafta evvel 230 . 235 kuruşa satılan 2,50 librelik Kalküta çuvall&n, hafta sonunda 240 - 245 kuruşa kadar yüksalmif-tlr/
Yakında yurdumuza 2000 ton daha çuval ve kanavlçe ithal edile, çektir. Buna rağmen fiatlerin yüto sekmesindeki sebep, yakında çu-vala karşı olan ihtiyacın artacağın, dan ileri gelmektedir. Netekim Toprak Mahsulleri OfLsi de yeni yılına hazırlık için piyasadan 400 bin adet çuval mubayaasına girişmiş bulunmaktadır.
Ticaret Borsasında, bir taraftan eski seneye ait mahsullerin tasfiyesi devam ederken, diğer taraftan da satış sahasına yeni sene mahsulleri girmektedir. Nitekim bir müddetten ben Borsada yeni sene mallarından beyaz ve kaşar peynirleri, kuzu derileri satışa arzedilmlştL Birkaç güne kadar da Sinop bölgesinin taze sade yağlan, Boraanm yeni sene mahsullerine katılmış bulunacaktır. '
Bahsettiğimiz bu yeni sene mahsulleri Borsada tâli derecede kalan çeşitlerdir. Asıl Borsanm çehresini değiştirecek, ona hayat verecek olan buğday, arpa, tiftik, fındık gibi maddelerin istihsal durumu hakkında kat’I malûmata malık değiliz. Geçen hafta da bu sütunlarda belirttiğimiz gibi bir çok bölgelerde havaların müsait gitmesi yüzünden liftik kırkımianna başlanmıştır. Piyasaya gelen haberlere göre mahsul miktan 5 milyon tonu geçecektir. Bu suretle tiftik hakkında tahmin yolıyle böyiece bir haber vermek mümkün olduğu halde, buğday hakkında henüz bir fikir vermek kabil değildir. Evvelce de yazdığımız gibi Orta Ana-dolunun buğday bölgeleri için mayıs yağmurlarını beklemek lâzımdır.
Izmlrde İngilizlerin satın aldığı üzümler, İhracatçılarda stok olarak mevcut olduğu için Borsa ve piyasada ortaya koyduğu hareket, satışla mütenasip değildir. Bu noktaya İzmir kısmında av-e det edeceğiz.
İstanbul:
Ticaret Borsacında eski sene mahsulleri fiyatlarında umumiyet itibariyle fiyat gerilemesi müşahede edilmektedir. Bu fiyat gerilemesi, her sene bu mevsimde yeni istihsal yılına girildiği bir sırada görülen, mûtat bir hale gelen bir hâdisedir. Tüccar, yeni sene mahsullerinin bol ve daha ucuz olacağını göz önünde tutarak, eldeki stoklarını daha süratle piyasaya sürmek zorunda kaJır, nitekim, İstanbul ve tzmirde beyaz peynir ve sade yağ tacirleri, mahsulün bolluğu karşısında, fiyatları İndirmeğe mecbur kalmışlardır. Bundan başka yeni mahsul mevsimine girildiği bir sırada, geçen seneden kalma /atıılyc, nohut, bakla, mercimek gibi maddelerin sürümü zor bir duruma girmiştir. Başta fasulye tacirleri olmak üzere ellerinde bakliyat bulunan tacirler, yeni sene mahsulü çıkmadan fiyatlan indirmek zorunda kalmışlardır. Bu cümleden olarak çalı fasulyesi 28-30 kuruşa düşmüştür. Mevsim başında 40-42 kuruş olan nohut, son hafta içinde 28 kuruşa kadar İnmiştir.
Fiyat düşüklüğü ay çijeşı tohumunda da görülmektedir Mevsim başında 38 kuruş olan ay çiçeği, sorı halta içinde 25 kuruttan muamele görmüştür. Keten tohumu mevsim başında 46 ku-
Borsa ve piyasalarda haftalık vaziyet
ruş iken, son günlerde 39 kuruşa kadar fiyat görmüştür.
Fiyat düşüklüğünden istisnai olarak müteessir olmayan nadir madde, /uuhfrfır. Hafta içinde piyasanın durgun geçmesine rağmen fiyat 180 kuruştan aşağı düşmemiştir. Yalnız ceviz fiyatı mevsim başında 48 kuruş olduğu halde hafta içinde 28 kuruşa kadar düşmüştür.
Yağlı tohumlara muvazi olarak, Izmlrde olduğu gibi, şehrimizde de nebati yağ ve küspe fiyatları sukut etmektedir. Meselâ, ay çiçeği yağı çıplak olarak 125 kurtışa kadar muamele görmüştür. Halbuki mevsim başında fiyat 160 kuruştu.
İzmir;
İzmir, 23 (Hususi muhabirimizden telgrafla) — Ingiltere tsşe Nezaretinin uzun zamandan beri beklenen çekirdekse kuru üzüm mubayaası hafta içinde tahakkuk etmiştir. Mayıs ayı sonuna kadar teslimi şart koşularak Nezaretçe on bin ton üzüm satın alınmıştır.
Mubayaa Standard 9 ve 10 numaralarla takriben dokuz buçuk numara ayarındaki “Cholce” isimli bir hususî tipe göre yapılmıştır. İhraç evleri ellerindeki stokların durumuna göre tiplerden İstedikleriyle teslimatta bulunabileceklerdir. Ancak 10 numara teslim eden aynı miktarda 9 numara da teslim mecburiyetindedir. Böylelikle vasati fiyat aşılmamış olacaktır. Fiyatlar fob İzmir 9 numara İçin 68. Choicc için 70 ve 10 numara için 72 şilindir kı, sırasiyle 52,50, 54 ve 55,50 kuruşa tekabül etmektedir, ihraç evleri satışa ellerindeki stokun hemen tamamını teşmil ey-lıyen yedi bin ton ile ve Tariş de üç bin ton ile iştirak etmiştir. Elinde yedi bin ton üzüm bulunan Tarişin bu şekilde geri kalması dikkati çekmiş ise de ingilizlerin daha beş bin ton üzüm alacakları ve arzı gevşetmemek için buııu şimdilik açıklamadıkları yapılan tahminler arasındadır. İngiliz mubayaa fiyatının böyiece düşük tahakkuku ve miktarın da yirmi bin tonluk stoka nazaran az olması borsada menfi tesir yapmış ve fiyatlar süratle gerilemeğe başlamıştır. Borsada fiyatların gerilemesi üzerine haftanın sonuna doğru trhında alıcı vaziyete geçmiştir Bu, plyasonın İki bin ton kadar üzüm alacağı tahmin edilmektedir. Fransadan gelen 400 ton civarındaki siparişe oit lisanslar Fransa hükümetince henüz verilmediğinden sevkıyata başlanmamıştır.
Hafta zarfında Mısıra ıhıacat devam ettiğinden esasen stoku tükenmek üzere bulunan incir piyasası sağlamlığım ve istikrarını
muhafaza etmiştir. Yalnız altı yüz ton kadar stoku bulunan hurda incirler İçin Fransada bazı soruşturmalar yapılmış olmakla beraber, henüz satış tahakkuk etmemiştir.
Birleşik Amerikanın Marshall Plânından Almanyaya, İsveç ve Fransaya büyük miktarlarda pamuk vermesi bu piyasalara pamuk satışlarımızı durdurmuştur. Hâlen İşleyen tek piyasa Birleşik Amerlkadan pamuk alamıyan Çekoalovakyadır. Maamaflh fiyatlarının düşük olması sayesinde Çukurova pamuklarının son günlerde İngiltere ve İtalyaya satılabilmekte olduğ ugelen haberlerden anlaşılmaktadır. Hafta zarfında Çekoslovak siparişlerine muvazi olarak Borsada daha ziyade birinci akala pamuğu aı*anmı§ ve bu kalitenin fiyatında sağlamlık görülmüştür.
Zeytin yağı ve diğer nebati yağların tesiri altında bir müddetten beri gevşeklik gösteren pamuk yağı piyasası hafta İçinde ehemmiyetli gerilemeler kaydetmiş ve fiyat 127 den 120 kuruşa düşmüştür. Büyücek partiler için fiyatın 115 kuruşa kadar da indirildiği bildirilmektedir.
Hafta içinde pamuk yağı fiyatında görülen gerileme pamuk çekirdeğine de tesir etmiş ve Borsada çok az muamele cereyan ederek hafta başında 12,50 kuruş olan fiyat hafta sonunda 11 kuruşa düşmüştür.
Adana:
Adona. 22 (Hususî muhabirimizin telgrafı) — Adana Borsacının tesbit ettiği resmî kayıtlara, diğer taraftan bizzat günü gününe takip ederek aldığımız notlara göre bu haftaki bütün muamele pamuk, pamuk tohumu ve susanı üzerine olmuştur.
Pamuk satışları bu hafta nisbeten hararetli geçmiştir. Geçen haftaya nazaran bir misli fazlasıyla 983 tona varan satışlarda başlıca alıcı yine Sünıerhunktır. Haftanın son günü yalnız birinci ve ikinci akala üzerine üç satış olmuştur. Hafta İçindeki bütün satışlarda birinci akala 170 kuruştan 188 kuruşa kadar çıkmış 190 a da bir parti alıcı bulmuş ve hafta sonu 186 kuruştan kapanmıştır İkinci akala ise 150 den başlayarak 175 kuruşa kadar giden bir İrtifa kaydettikten sonra 165 kuruşta kalmıştır. Umumî satışlarda bu hafta rekor yapan üçüncü akala, asgari 138, azami 158 kuruşa gitmiş, hafta zarfında satışı pek mahdut olan ma-kina parlağı yerli pamuk 154-161 kuruştan satılmıştır. Gün veya hafta çerçevesi içinden çıkmayan bu satışlar, Çukurova stokla-
rıru eritecek kabiliyetten mahrumdur. Adana piyasasındaki bugünkü fiyatların dünya fiyatlarının altında olmasına rağmen haricî alıcıların mübayaaya girmemeleri, gerek müstalısill gerek İhracatçıları müşkül durumda bırakmıştır. Kampanya başlarında pamuğun 225-230 kuruşa satıldığı günlerde daha yüksek fiyat bek-llyerek ellerinde stok bulunduranlaı* bugün mevcut fiyatlarla maJ vermeğe tehalük göstermektedirler. Bununla beraber salâhiyeti! çevreler hâlen ihracı icap eden 20 bin ton civarındaki Çukurova pamuklarının üç beş kuvvetli satışla temizlenmesi için henüz vakit vardır, demektedirler.
Hafta içindeki akala pamuk tohumu satışı ise, 4070 tona baliğ olmuştur. Alıcılar Adana ve Mersindeki yağ fabrikalarıdır. Hafta fiyatı 12 kuruştan 12 kuruş 50 santime kadar yükselmişse de son gün (10) kuruşa düşmüştür. Bu fiyata mal veren olmamıştır. Yerli pamuk tohumu da (6) kuruşa düştüğünden hafta zarfında bu fiyatla satış yapılmamıştır. Adananın meşhur sıcaklan başlamış olduğundan bilûmum pamuk tohumu için tehlike çanı çalmış bulunuyor. Sıcaklarda pamuk tohumunu yanmaktan muhafaza edebilmek. Adana müstahsili için pek güç olduğundan fiyat tatmin edici olmasa dahi bu mevsimde alıcu kaçırmamak icap etmektedir. Akala pamuk tohumunun bugünkü fiyatlan karşısında pamuk tohumu kilsbesi 16-H) kuruştur. Pamuk tohumu fiyatlarının düşüklüğü karşısında, küsbenin iki misline yakın fiyatla satılması, müstahsilin başlıca şikâyet mevzulanndan birini teşkil etmektedir, Diğer taraftan başlıca küsbe alıcısı olan Hollanda, Belçika, İsveç, Norveç ve İtalya siparişlerini bir müddetten beri kesmiş vaziyetteler. Mahalli satışlar da pek cüz'ldir. Memleket içinde belli başlı alıcı Orta Anadoludur.
Filtre edilmiş asidi azaltılarak kokusu alınmış olan Adana imali pamuk yağı satışı da hâlen ağırdır. Arfinaj bakımından piyasadaki bütün pamuk yağlannın üstünde bulunan bu yağlar, ay çiçeği yağının piyasayı allak bullak etmesi Üzerine, 135-140 kuruş üzerinden muamele görmektedir. Hafta içiude keten tohumu üzerine hiç bir muamele olmamıştır. Daha ziyade ihraç malı olan bu mah-deyl mahallî sanayi bezir imali için az miktarda işlemektedir.
Susam fiyatı bütün hafta devamıuca 60-61 kuruş olarak kalmış ve bu hafta içinde ancak 53 tonluk bir dahili satış olmuştur» Trabzon:
Trabzon, 23 (Husus! muhabirimizin telgrafı) — Fındık piyasası. hafta İçinde kararsız durumunu muhafaza etmiştir. Son yedi gün İçinde yapılan satışın yekûnu 266 tondan ibarettir. Piyasa, cumartesi günü kapanırken kabuklu tombul yüzde elli randı-manii fındığın fiyatı 78 kuruştu. îc fındık Üzerine İş yoktu. Fakat fiyatlar ismen 170 kuruştur.
Sayfa 6
T E N î İSTANBUL
24 NIrrb 1050
UAGG\ KO11F ve Charles MONTAİGNE ııln tayyörleri.

( w r a ■ a ***' »MBMk ■ > İy w w *
h‘İk?

il if i *
A


Zarafet, paraya dayanan bir şey değildir: o sadece bir zevk meselesidir; zevk de giydiğimiz elbiseyi, açımıza, ayakkabımıza, tipimize, yaşayış tarzımıza ve ihtiyaçlarımı za uydurmayı bilmektir. Bazı kadınlar neticede acayip olmak için durmadan para sarfederler. Halbuki, mali durumlarının iyi olmamasına rağmen çok iyi giyinen kadınlar da vardır.
Fakat zevk, öğrenmekle elde edilen bir şeydir. Doğuştan zevkli olanlar da pek nadirdir Devrimizin çok şık kadınlarından biri eğlenmek için, albümünde, on döıl yaşında iken çok güzel zannettği bir elbisenin resmini hâlâ, muhafaza ediyor. Elbise o kadar zevksiz ki kendisinin çok zevkli giyindiğini bilen kimselere bu eski fotoğrafı göstererek onları şaşırtmak “görüyorsunuz ya zevk ne kadar da değişiyor,, demek onun büyük eğlencelerinden birini teşkil ediyor.
Kendisinden emin olmayan, fakat şık ve zarif giyinmek isteyen bir genç kıza, verilecek ilk ders, günün modasına sadık kalarak onun klasiğe ve sadeliğe en uygun olan taraflarını seçmesini aşılamaktır.
PARtS’in en büyük terzilerinin on dört tane modelini teşhir ettiğimiz bugünkü moda sahifemizde sizlere bir fikir verebilirsek ne mutlu... Yalnız, iki çeşit tayyör mevcut olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Sade ve klasik uzun yakalı, normal uzunlukta ceketi olan, düz veya portföy etekli bir tayyörü beş hattâ on sene, kısaltarak veya uzatarak giyebilirsiniz. Halbuki son moda bir tayyör, kupları veya süsleri istediği kadar güzel olsun, modası geçmesin diye de ne yaparsanız yapın altı aydan fazla giyilmez.
İçinde yaşadığınız muhite ve malî durumunuza göre giyeceğiniz tayyörü seçmek size düşer Doğrusunu söylemek lâzım gelirse, bazan çok kızdığımız modanın da çok iyi tarafları var. Düşünün bir kere, şayet giydiğimiz elbiselerin şekli ve rengi değişmemiş olsaydı, hayat ne sıkıcı olurdu... Fakat, insan bu değişikliklerin bir itidal dahilinde olmasını ne kadar da arzu ediyor. En büyük prensipimizin itidal olmasına dikkat edelim...

Christian Dlor’un tayyöıü
ROBERT PtGVET: Siyah krep bir elbisenin üzerinde tabii renkte şantungdân bir kap var
Soldan sağa doğru
BELLERİ KESİK OLMIYAN TAYYÖRLER
WORTH: Sırtta, düz, kesiksiz gelen boleronun kenarında kalınca bir biye var.
RAPHAEL: Kalça kısmında sıkı olan bu ceket, beli saklıyor. Şapka Rose Valoia. nındır. CREED: Kruaze ve düğmeli, u-zun ve düz olan bıj ceket tipi bu «ene gene çok moda. Şapka Le Monnler'nindir.
BELLERİ KEMERLİ OLAN TAYYÖRLER
JEAN PATOTJ: Sırtı bluzan o-lan bu bej renkli tayyörün büzgülü belini bir kemer tutmaktadır.
CAR\EN: Kahverengi prens dö gal’deıı olan bu tayyörün şapkası ( laııde Saint Cyr tarafından yapılmıştır.
GERMAİNE LECOMTE: Vücuda iyice oturmuş lâcivert alpa-gadan bir tayyör. Şapka Jane Bianclıot'ııundur.
Bu altı kroki, Paris, New-York ve Londrada hâkim oJan iki muhtelif temayülü de gayet İyi canlandırıyor.
Parisli terzihanelerin en mühim müşterileri yabancılar olduğundan, Fransız zevkini yabancı ihtiyaçlara uydurmak zarureti vardır. Meselâ Amerikalı kadınların vücut yapılışı Fransızlarıııkine uymamaktadır. Amerikalılar ceketleri kısa ve belleri kesik olmayan elbiseleri tercih ederler. AvrupalIlar ise kemer kullanmayı severler. Böylece, İleride, 1 ransjz modası muhtelif meyilleri karşılayacak bir yol takip edecektir.
MANGVİN: Gri yünlüden zarif bir taşyrir, PAQl İN : Mavi yünlüden
bir tayyör
Bahara uyarak taze ve güzel olalım
Oüneşın henüz belirmeye başladığı bu günlerde cildimizin üze-” rinde tatlı biı\ ılıklık hissettiğimiz anlar, tenimizin kışın soğuk günlerinden ne kadar mustarip olduğunu hatırlarız; kostüm tayyörle sokağa ilk çıktımız zaman da, “kışlık mantolar içinde ne kadar da şişman duruyormuşuz” diyerek üzülürüz. Etrafımızda her şeyin yenilendiği bu günlerde, bizim de tabiat gibi, camınız bir yenilik ister, bu arada cildimizin de yemlenmeye ihtiyacı vardır. Onun için cildimize her zanıanknden daha fazla bir itina göstermeliyiz. Haricen kullanacağımız maddelerden ziyade yiyeceklerimize dikkat etmemiz lâzım.

İşte sizlere cildinizi güzelleştirecek bir ilkbahar kürü. Sabahleyin kalkınca bir fincan ot suyu için. Mısırların tohum kısmını ayrık otu (bir tatlı kaşığı», büyük bir sap kekik alarak kaynatınız. * *
Saat ona doğru aynı şeyi tekrar edin.
Öğle yemeğinden evvel bir yarım bardak biberiye (roma-rin) veya adaçayı şarabı içiniz.
„ Adaçayı; mevsim yorgunluğunu ve âsap bozukluğunu giderir. Sekiz gün müddetle, suvunuza veya şarabınıza £0 gram adaçayı karıştırın (Mısır çarşısında bulabilirsiniz.)
Biberiye: bir kaç dal biberiye otunu ince ince doğrayın (kuru veya yaş) bir kaç gün müddetle 3 4 litre şarabın içinde bırakın. Aperatif şeklinde yemeklerden evvel için. 14 kaynar suyun içine 3 veya 4 gram biberiye otu konularak da içilebilir.
Gene ilkbahar kürümüze dönelim.
öğleden sonra, sabahleyin içtiğiniz mısır-ayrık otu mah-lultlnden tekrar bir bardak için, tki günde bir de yatarken biraz su içine bir tatlı kaşığı kalsyumlu magnezi koyarak için (mognesie calcince)

Hem ucuz hem de pişirilmesi kolay olan bahar çorbaları da cildiniz için çok faydalıdır. Pazar günlen yaptığınız gezmelerde, çorbanıza lâzım olan esas maddeleri temin edebilirsiniz.
İşte size güzel bir tarif: bir anıç büyük ısırgan otu. hindiba ve kuzukulağmı uzun müddet tuzlu ve unlu suda kaynattıktan sonra İçin.
Çok uyuyun: öğleden sonra biraz uyumanın, geceleyin uykunuzu kaçıracağından korkmayın. Kendinizi sinirli hissettiğiniz anlarda gülümsemeye çalışın...
Bir müddet için, fazla yağli, alkollü veya şekerli şeyler yememeye dikkat eder, hazmı güç olan şeyleri pişirmemeye gayret ederseniz cildiniz bir kal daha güzelleşir.
Christian DIOR: Yakası “nal” şeklinde olan orijinal bir tayyör
Robcrt PtGVET : Frak şeklinde kesilmiş koyu
mini bir tayyör
24 Nisan 1
YENİ İSTANBUL
Sayfa 7

E
Alexaııdrıa Navigation Co. S. A.
1948 senesinde inşa edilmiş 10.000 tonluk
E.


Q0 ş5.
tl
Mısır bayraklı
”StAR OF SUEZ
99
Nisan ayı sonunda İSTANBULDAN yük ve yolcu kabul edip
GENOVA • MARSİLYA ■ BARCELONA’ya
müteveccihen hareket edecektir.
Biletler ve fazla malûmat için
İstanbul . Galata
Kara Mustafa Paşa caddesi 141
DETERT ACENTELİĞİNE
müracaat edilmesi rica olunur
TEL: 43391 - 44879
• ( •
tıaj ku&A/atuun en

d
H 0 IIP J
I IttU
ItHBKmMI
ANKARA
Okuyucularımıza...
DEUTSCHE ORtENT LÎNÎE
HAMBURG
EENDRACHT vapuru 25 nisanda limanımızda beklenmekte ve 25 nisan ilâ 5 mayıs arasında
İstanbul - Samsun - Trabzon - Giresun ve Ordu’da Anvers - Roterdam - Amsterdam - Hamburg ve Bremen için eşyayi ticariye yükliyecektir.
Yakında gelecek vapurlar:
Kaethe Grammerstorf vapuru
Henry Boge
Stettiner Grelf „
^“K-Trabich
Gazetemiz hergün ilk uçakla Ankaraya gönderilmekte ve derhal otomobil veya bisikletle evlere dağıtılmaktadır. Bütün gayretlerimize rağmen *‘YEN1 ÎSTANBUL”un ellerine geç veya intizamsız geçtiğinden şLkA-yeti olan abonelerimizin arzularını Ankara Büromuza bildirmelerini rica ederiz.
Büromuz doğrudan doğruya abone kaydı yapmakta ve ilân kabul etmektedir. Acele ilânlar telefonla İataJibula bildlıilmektedir.

10 Mayısa doğru
20
30
Galata Veli Alemdar
Han202/204 Tel: 42221
91

>•
99


Ankara Büromuzun adresi:
Kâzım Özalp Cad. No. 1/9 Ilgar Apt.
I
Telefon: 16112 YENİŞEHİR
Mİ DÖLE EAST AGENTS Ltd
İSKENDERİYE
Panama bandıralı 3000 tonluk R İ S A C U A vapuru 27 Nisan’da
îskenderiyeden beklenmekte ve yine İskenderiye için eşyayi ticariye kabul edecektir.
Fazla tafsilât için acentesi olan K. TRABÎCH acenteliğine müracaat: Galata Veli Alemdar Han Telefon: 42221
ir—
B' • ** •
Ş , J > -

I




FERN - LİNE - NEW - YORK
F E R N $ E A vapuru 27 Nisanda limanımızda beklenmekte ve
New - York Boston - Baltimor eşyayi ticariye kabul edecektir. Yakında gelecek vapurlar: FERNBAY Vapuru FERNFİOKI)
ve Filadelfia için
Mayısa doğru Hazirana „
15
5 Fazla tafsilât için: Galata Veli Alemdar Hanında SCANDSHİP vapur acenteliğine müracaat.
Telefon: 42221
Çocuk Bayramında Kitap hediye ediniz.

X
LW ( • V
UZ M «

Doğan Kardeş KİTAP — SERGİ Sİ Atlas Sinemaaı yanında

M
NIR
• l
KARAKÖY ve SARIYER BÖREKÇİSİNİN
nefia böreklerini 29.4.1950 Cumartesi günü
Bu işin tahmin edilen bedeli (241.123,90)
BÜYÜKDERE İSKELE KARŞISINDAKİ
• (
Eksiltme 10.5.1950 çarşamba günü saat
I
/i
İşletmemiz, ihaleyi yapmakta tamamen
Muvakkat teminat miktarı (13.310.—) li-
LEZZET - KUVVET ■ HAYAT İÇİN
HAZIRLA
tn&del
mele
Nakliye rekabetini, dünyaca mâruf İSVEÇ mamulatı ağır tonajlı
VOLVO şasileri takviyeli : 6,5 tonluk BENZİN ve 5 ileri, 1 geri vitesli 7 tonluk DİZEL kamyonlariyle ancak temin edebilirsiniz.
KAMYONET ve KAPTIKAÇTI İHTİYACINIZI DA, BU HUSUSTA EN ELVERİŞLİ 2,5 tonluk uzun veya kısa ş a s i 1 i, şoför mahalli veya mahalsiz 201 - 202 tiplerimizle iyi bir şekilde karşılayabilirsiniz. yedek aksam, servis istasyonumuz fabrikamızın mütehassısları daima emirlerinize amadedir.
TÜRKİYE GENEL MÜMESSİLİ :
En
Bol
ve

ODEON
AYDA
55 LİRA
MEHMET KAVALA
Galata, Tahir Han
Telefon: 40430 - 42673 Telgraf: Lamel İstanbul TEŞHİR VE SATIŞ MAHALLİ : Tepebaşı, fllp Oteli altında
• BEYOĞLU İSTİKLÂL Cad:
MAĞAZALARI • slRKECI hamidiye Cad: i
EN GÜZEL İLANLAR
YENİ İSTANBUL’da
Dünyanın en mukavim ve mütekâmil, aynı zamanda rakipleri meyanında en ucuz ÇEKOSLOVAK MAMULATI
(
—• o
CZ ..... 125 ccm.
Jawa.... 250 ccm.
Ogar.... 350 ccm.
MOTOSİKLETLERİNİ



En güzel ve en temiz bir gıda
Halis Trabzon yağından mAmul büyük bir titizlikle hazırlanan, dünyaca meşhur
SOL YEDEK AKSAMİYLE,
HER YERİNDE ISRARLA
MENFAATİNİZ İCABIDIR.
TÜRKİYE GENEL MÜMESSİLİ :
MEHMET KAVALA
Galata, Tabir Han
Telefon: 40430 - 42673 Telgraf: Lamef İstanbul
TEŞHİR VE SATIŞ YERİ
Tepebaşı, Alp Oteli altında
TÜRKİYENİN ARAMANIZ,





KİNİNLİ

BAŞ. DİŞ. NEZLE ADALE .SİNİR ROMATİZMA ve butun ağrılara karşı — 6UNDE3KAŞE ALINABİLİR- -

Börekçi fırınında .«ayın Boğaziçi Halkının bulabileceğini müjdeleriz.
İNŞAAT İLÂNI
Ereğli Kömürleri İşletmesi
Genel Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin Kandilli bölgesinde yaptıracağı transformatör İstasyonu inşaatı kapalı zarf u-sulü ve vahidi fiat esasiyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Bu inşaat için işletmemiz tarafından verilecek malzeme, eksiltme dosyasının hususî şartnamesinde yazılıdır.
3 • liradır.
4 -radır.
5 — Eksiltme evrakı (25,—) lira mukabilinde Zonguldak'ta: Etüd-Tesis Grupu Müdürlümüzden Ankara'da : Etibank inşaat Müdürlüğünden İstanbul’da : Etibank şubesinden
temin edilebilir.
6 — Eksiltmeye iştirak edeceklerin, ihale gününden üç gün evveline kadar işletmemiz etüd ve tesis grupu müdürlüğüne müracaat ederek ehliyet vesikası almaları lâzımdır.
3ooooo - 4ooooo Adet Jüt Hububat Çuvalı Satın Alınacak
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden :
Asgari 300.00Û ve asam! 400,000 adet jllt hububat çuvalı satın alınacaktır.
Teklif vermek isteyenler, bu işe ait şartlaşmayı Ankarada, Genel Müdürlük Malzeme Müdürlüğünden, latanbulda, Beşik* taştaki Afyon ve Malzeme İşletmemizden 2,5 Hra karşılığında tedarik edip tekliflerini, 31.5.1950 tarihine kadar tevdi etmelidir.
Ofis. 2190 sayılı kanuna tâbi olmadığından bu siparişi kısmen veya tamamen dilediğine verip vermemekte aerbestlr.
(4975)
7
15 de, Zonguldak'ta Ereğli Kömürleri İşletmesi Etüd ve Tesis Grupu Müdürlüğü binasında yapılacaktır.
8 — Teklif zarfları eksiltme şartnamesine göre tanzim edilmiş olarak ihale günü saat 12 ye kadar makbuz mukabilinde İşletme Genel Müdürlüğü başkâtipliğine teslim edilmiş olacaktır.
Postada vaki olabilecek gecikmeler nazarı itbara alınmaz.
9
serbesttir. (4832)
BtTGt’N A(.fK OLAN Ml’ZELER
İSTANBUL
Atatürk inkılâp MÜzeel 10-12 14-17.
Topkapı flaravı (Telf. 21090) 13.30-17.
Ayasofya (Telf. 21760» 10-16. Belediye Müıeah 10*12, 14-17.
Tevflk Fikret Aflynn MÜleftİ! 10-12, 14-17.
İZMİR
Arkeoloji MUae.l (&324) 9-12,
18.80-17.
İSTANBUL
ŞEHİR TİYATROLARI •
DRAM KI«MI Temall Yok
KOMEDİ KISMİ* 20.30 1a üvey Kardeşler.
MİAMMEK KARACA OPERETİ I Temsil Yok.
YENİ SES OPERETİ: Tsrr.nü yok KONAK PAVYONVı inpenyol at-raksyon trupu.
ANKARA
KÜÇÜK TİYATRO: (lllOOj Tem-sil Yok.
GAR GAZLHOMU — Paris Rovt) Heyeti,
PAVYONDA — İtalyan Akrobat-lan.
İZMİR
V&UAB SftAZdtLOau, Oyunou,
ÖĞRENMEK İHTİYACINDA OLDUĞUMUZ HERŞEY
BETOÖLU CİHETİ
ATLAS (40835) A«lt Yarını (renkli) Suare: Şarlatan,
AKIN (80718) Tosun Paça
ALKAZAR (42Ö02J 1 — Meçhul A-da (renkli), 2—Donald ın Çocuk Bayramları (renkli mlki),
AK (4439A> ÖlhirH A9k. ELlfAMKA (43098ı Sihirli Aşk. İPEK (44230) Vdhşl Kû|U (Renkli. Türkçe).
Sıınrrı Zoronıın Unretl.
İNCİ (84595) 1 — Vatan Kurtaran Aalan trenkli), 2 — Yanlış Numara.
LÂLE (43505) Ate«ten Gömlek (Türk filmi).
MELEK (40868) San Fransisko.
SARAY (41650) 1 — VnellİR Logo-thctidls Elen Komedi Trupu.
SI ATFARK (83143) 1 — Fırtına Gecesi. 2 — Dinmeyen Simi.
SÜMER (42851) Dirilen Koca (1-talyan filmi).
SARK (40380) 1050 Dünya Grekoromen Güreş müsabakaları (Tekmili ve Türkçe).
61K (43726) 1 — Süveyş Kanal), 2 — Atlatılan tehlike.
TAKSİM (13101ı Kapanan Oösler TAN 1 — Uçuruma Dofcru. 2 — Efeuncu Baba.
YENİ (84137) Nealmaçı Amerika-da.
ÜNAL (40306) 1 — Haalne Peşinde. 2 — Amber.
YILDIZ (42847) Fort Salt.
İSTANBUL CİHETİ
ALEMDAR (23683) 1 — Haydut
Aşk». 2 — Yılmaz Reis (Türkçe)
AYsı.T (21017) 1 — Kahlre-Bağdat 2 — Macera Limanı.
AZAK (23542) 1 — Esrarengiz At. 2 — Ölümden Kuvvetli.
ÇEMBERLİ FAŞ (22513) 1950 Dünya Greko-Romon Güreş Müsabakaları (Tekmili ve Türkçe Sözlü).
FERAH İstanbul Geceleri. HALK 1 — Firavunun Hazînesi.
2 — Keşif Alayı.
İSTANBUL (22807) 1 — Koni) Döşek. 2 — Cici Berber.
KISMET (26651» 1 — Tarr.amn
Hazînesi. 2 — Petrol Kıralı.
MARMARA (23880) 1 — Gt-nç Kız KaİüI, 2 — Doktor ve Modelleri.
MİLLÎ (22962) 1 — Haydut Aşkı 2 — Yılmaz Rela (Türkçe).
TURAN (22127) 1 — Esrarengiz At. 2 — ölümdon Kuvvetli.
YENİ (Bakırköy 16-126»» 1 — Bar ÇlçeftL 2 — Zafer Abideni.
KADIKÖY CİHETİ
HALE (60112) 1 — Şehitler Kalesi, (Türk filmi). 2 — Günahım (Türk filmi).
OPERA 1 — Aslanların Pençesinde. 2 — Aşk Bestesi.
SÜREYYA (60682) 1 — Zafere Doğru, 2 — Rio Aşkları.
YELDEĞİRMENt 1 - Asri Za-manlar-Şarlo 2 — Cebelitarık Casusu.
ANKARA
ANKARA (23432) 1 — Çingene Prenses. 2 — Renkli Mucizeler.
BÜYÜK (15031) Kaptan Siroko.
CEBECİ (13846» Dalların Canavarı.
PARK (11131) Düşman Kardeşler.
SUS (11071) Düşman Kardeşler.
SÜMER (14072) Tarzan ve Kaplan Karlın.
I Ll 8 (22291) Karanlık Geçit. YENİ (14040) Vatan Htünl.
İZMİR
ELHAMRA Eğlenceler Perisi .
LAll: 1 — Kanatlardan Türbo 2 — Bir Yabancı.
TAYYARE İstanbul Geceleri.
TAN 1 — Kanatlardan Türbe 2 — Bir Yabancı,
YENİ 1 — Aslanların Pençesinde, 2 — Çam Sakızı Polis Ua/lyesi,
KARŞIYAKA CİHETİ
MELEK • 1 — Aşk Cehennemi. 2— Sevimli Haydutlar.
SÜMER Zehirli Yalan.
c A D 1 f O ■»1
••YENİ İSTANBUL., un bugün için tmsl,ıe ettiği programları
DAHİ ı m |
8ant î 20 30 Ankara-Radyo senfoni orkestrası konseri. — 20.40 İstanbui-yarkı ve türküler-Ha-nılyet Yücese*, — 22.00 Istan-bul-Klaaik batı müzlftl dinleyici İstekleri»
HARİÇTE :
Saat; 11.00 Londra-Londra filarmoni orkestrası konseri, —
14.15 Londra-Klaelk müzik dinleyici istekleri.
ANKARA ;
Saati 7 30 M.8. Ayrı. — 7.31 Marşlar (pli. - 7.45 Haberler.
— 8.00 Hafif müzik (pl). — 8.25 Günün programı ve Hava raporu. — 9.30 Hafif nrkcatra c«er-lorl (pl). — 9.(8» Kapanış.
12.28 Açılış ve program. — 12.3u
şarkılar — 13.00 Haberler — 13.15 Salon Orkestrası (pl) — 13.30 öftlo gazetesi. — 13.45 Şen par-çatar (pl). — 14.00 Hava raporu, akşam programı ve kapanış.
17.58 Açılış ve program. — 18,00 M S. Ayarı. — 18.00 Dans müzlcl (pl). — 18.30 Konuşma-KItap saati. — 18.45 Hafif şarkılar (pl).
— 19.00 M.8. Ayarı ve hdbertar.
— 19.16 Geçmişte bugün. — 19.20 Şarkılar. — 10.30 Konuşma-Se-yahat İntibaları (Kasını Gülek)
— 10.45 Tarihi Türk müslfcl. —
20.15 Radyo Gazetesi, — 20.30 Radyo senfoni orkestrası konseri. — 21.15 Konuşma-Kanun konuları. — 21.30 Dan» müzikleri (pl). — 22.00 Koııuşma-Eski Türk rütbeleri. - 22.15 Halk türküleri. — 22.45 M.S.Avarı ve haberler. — 23.00 Program ve Kapanış,
İSTANBUL ı
12.57 Açılış ve programlar. — 18.00 Haberler. — 13 15 Münir nureddin Selçuk’tan şarkılar (Pl.) - 13.30 Hafif Öfla mÜZİftl
— 14.00 ElAzıg Folklor Eklpl Konseri. — 14.15 Dana müziği (Pl'l — 14.30 fiei'bcNt naat. — 14 46 Orkestra SHerleri (Pl.) — 15.00 Programlar vo kapanış.
17.57 Açılış ve programlar. —
18 00 Konya Folklor Eklpl Konseri, — 18.20 Şarkılar ve saz e-aorlerl. — 18.40 Saz eserleri. — 19.00 Haberler. — 10.15 İstanbul luıborleri, — 19.20 Sunatlar (Pl.) Mozart, Haandel. — W.40 Koman soloları. — 20.00 Çocuk
Haftası münasebetiyle Çotuk E sirgomc Kurumu adına konuşma
— 20,10 Küçtık orkestradan me
lodiler. — 20.30 Hatif org soloları (Pl.) — 20.40 Şarkı ve türküler. (Hamiyet YUcsmm) —
21.16 Fasıl heyeti konseri. — 22.00 Dinleyici İstekleri. — 22 45 Haberler. — 23.00 Dana müziği (pl.)
— 23.30 Programlar ve Kapanış.
YABANCI RADYOLARDAN SEÇME YAYINLAR
LONDRA!
8.30 Caz kulübü. — 9.15 BBC varyete orkestrası. — 10.30 John Bilil orkestrasından hafif müzik. — 11.00 Londra FllArmonl orkestra»! konseri. — 12.80 Dans nıDzlgl. — 13.30 Banjo mllılftl.
— 14.15 Ktasik müzik dinleyici
istekleri» — lö.öO ölü Philips dana orkestrası. — 17.15 Varyete programı. — 18.15 RÖC Hafif orkestrası konseri. — 19.18 Palm
Court orkestrası, — 20.30 Haftanın şarkıları. — 22.00 Orkestra konseri, — 23.15 Hafit müzik.
— 24.45 Dans milçlgl.
SIHHİ İMDAT
İstanbul Beyoğlu
Anadolu yakası
Ankara
4IP98
KOA’Ö
9a
2251
ÎZmlr
Beyoğlu 446li Kadıköy 60872
İstanbul 24222 Üsküdar 00940
Ankara OV.lzmir 2222, K.yaka 15055
UÇAK - TREN . VAPUR
GELECEK OLAN lÇARLAR
10.50 D.H.Y. (Türk) Ankaradan
12.50 D.H.Y. (Türk) tamirden
15.50 B.E.A. (İngiliz) Londra, Nis, Roma ve Atlnadan.
16.20 D.H.Y. (Türk) Adana. An-karadan.
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
8.30 A F. (Fransız) Atina, Roma. Perise,
8.30 B.E.A. (İngiliz) Atina, Roma, Nls, Londraya,
9.— D.H.Y. (Türk) Ankara, Malatya, ElAzıg, Diyarbakır, Adana. Iskendcruna.
11.20 D.H.Y. (Türk) tamire
13.50 D.H.Y. (Türk) Ankaraya.
GELECEK OLAN VAPURLAR
6.30 Konya (Bandırmadan)
7.— Seyyar (Karablgadan)
21.30 Marakas (Bandırmadan).
GİDECEK OLAN VAPURLAR
8.15 Murakaz (Bandırmaya).
20.— Konya (Bandırmaya).
GELECEK OLAN EKSPRESLER
6.45 Somplon (Avrupa),
8.30 Ankara.
GİDECEK OLAN EKSPRESLER
9.— ’i^-eııe.
18.10 Ankara ekspresi
21.30 Semplon ekspresi,
2140 Doğu ekspresi,
EMİNÖNÜ :
Eminönü — Bensason (Küçük-pazar) — Ali Rıza (Alemdar) — Haydar Yen! (LAleli)
BEYOĞLU :
Cenini A t as oy (Merkez) — Ll-moner (Taksim) — Cihangir (Taksim) — Saflık (Galata) — Ziya Boyer (Galata) — Şark Merkez (Şişil) — Kurtuluş (Şişli) — Hasköy — Merkez (Kasımpaşa)
FATİH 1
İbrahim Balmumcu (Şehradeba-şı) — Sarım (Aksaray) — Sa-matva) — Nüzhet Onat (Şehremini) — Gllndogdu (Kaıagüm-rük) — Hüsamettin Gökengin (Fener)
EYÜP t Arif Beşer.
BEŞİKTAŞ 1
8. Recep — Ortaköy — Gıya-settin Divanlıogiu (Arnavutköy) — Merkez (Bebek)
KADIKÖY :
Kadıköy — Feneryolu — Erenköy »— A.Cafer Çağatay (Bostancı)
ÜSKÜDAR : Ömer Kenan.
HEYBELİADA 1 Heybeltada .
BÜYÜ BADA ı Merkez.
ANKARA
Şatlık — Derman — Hayat.
İZMİR
Ali Hayrettin (Basmahane) — Sıhhat (Kemcrahi) — lklçeşme-lik (Eşreı* paşa) — Gttaelyalı (Yalılar) — Sağlık (Alsancak)
4 ••
Milli Eğitim maçlarında en çok elde edilen netice: Beraberlik ,
24- - Nisan -• 1950 Pazartesi
Haftanın ikinci beraberliâi
yenemec
i: T - 1
ıni[H im Mtcunı SBl HUMIH
Birinci kümede bir takım 42 maç yapmak zorundadır. Bu sene Liverpool ve Manchester United 51 er puvanla başta gelmektedir .Londra, ,23 (YİRS) — İngilteıede oynanan lik maçları, azami on beş gün içerisinde sona erecektir. Birinci kümedeki takımların her biri 42 maç yapmak mecburiyetindedirler. Maçların yüzde doksanı şimdiyf kadar oy-nanmıştır.
Liverpool ve Arsenal takımları a-rasında yapılacak olan karşılaşma, kupa final maçıdır. Galip çıkacak taraf, kupayı bir yıl müddetle muhafaza edecektir.
Birinci kümenin başında giden takımlar, Liverpool ve Manchester U-nited 51 puvanla birinci, \Volver Hampton 49 puvanla ikinci gelmek-
Dün gece yapılan boks maçları
İstanbul Boks birinciliklerine dün gece Galatasaray Kulübünde devam edilmiştir.
58 kiloda: İstanbuldan Vilademir, Beşiktaştan İhsana, Galatasaraydan Yaşar, Galatasaraydan Saide.
62 kiloda: Galatasaraydan Vural, Beykozdan Necmeddıne, Beşiktaştan Ruhi, Beykozdan Ahmede, Galatasaraydan Şahap, Galatasaraydan Saba-haddıne, Galatasaraydan Aleko, Galatasaraydan Erola, Beşiktaştan Alp İhtisastan Erola, Elektrikten Necip İhtisastan Tokvora, Galatasaraydan Cavit Beşiktaştan Necdete, Elektrikten Yılmaz, Galatasaraydan Temis-toklese.
67 kiloda: Galatasaraydan Cevat, Defterdardan Adnana, Beşiktaştan Nurhan, Defterdardan Lûtfıye, İhtisastan Garbis Beşiktaştan Turbana. Vefadan Misbah, Galatasaraydan İhsana,
73 kiloda: İhtisastan Nubar, Güreşten Necdete, Vefadan İsmail Galatasaraydan Ekreme, İhtisastan Va-rojan, ihtisastan Kirkora, Galatasaraydan Ayhan, Defterdardan Alâed-dine.
80 kiloda: Galatasaraydan Muammer. Elektrikten Tayyara.
Ağır; Elektrikten Cevdet. Galatasaraydan Mehmede, Vefadan Gün* düz, Vefadan Ercümende galip gelmişlerdir.
51 kilodaı Elektrikten Recep, Galatasaraydan SaJlhe. Galatasaraydan Saim, Elektrikten Cevada.
54 kilodaı İhtisastan Abdi, Beşiktaş tan Turhana galip gelmişlerdir.
Fransız boksörleri Temmuzda geliyor
Boks İhtisas Kulübünün teşebbüsü İle şehrimize davet edilen 8 kişilik Fransız boks takımı temmuzun ilk haftasmda gelecektir.
Boks İhtisas Kulübünün isteği üzerine Fransız takımı şu kilolardan kuruludur:
51, 54 (2 kişi), 58. 62 (2 kişi), 67 dir. Fransız boks takımında meşhur boksör Carpantier de idareci olarak takımda bulunacaktır.
SttndtlzÜD M» hücumu
tedir. Blackpool takımı ise 39 puvanla üçüncü vaziyettedir. Liverpool takımı Porstmouth'la yaptığı karşılaşmada 1-2 sayı ile yenilmiştir, Man-chester U. Ncwcastle ile yaptığı maçı da 1-2 kaybettiğinden, her iki takım, şampiyonluk ümidini kaybetmiştir. Portsmnuth, yapacağı iki maçı kazanırsa, şampiyonluğu elde etmesi muhtemeldir. Blaçkpool'un şampiyon olması için, yapacağı Üç karşılaşmada galip gelmesi şattır.
Cihadın bir blokajı
Ankaradaki maçlar
Ankara takımları
İzmirlilere galip
Dün, Demirspor Göztepeyi 2 • O, Gençlerbirliği de Alfayı 4 - I mağlûp ettiler
Ankara, 23 (Hususî! — Milli Eğitim Maçlanna bugün şehrimizde devam edilmiş, Göztepe - Demirspor, Altay w Gençlerbirliği takımları karşılaşmışlardır.
Devi ir,spor • Göztepe 2-0
Oyun Göztepenin akını ile başladı. Demirspor müdafaası, bu devamlı baskı neticesinde şaşaladı, müdafaayı düzeltmek için İskenderle Mehmet yer değiştirdiler. Göztepe daimi hücumda olduğu halde, santrforlarının girişken bir oyun oynayamamasından gol çıkaramıyorlar. 24 üncü dakikada Göztepe forvetinin yaptığı tehli
keli bir hücum esnasında Demlrspor-lu Muzaffer hemen hemen muhakkak bir gole mâni oldu.
26 inci dakikada, Goztepelilerden topu alan Demirsporlu Niyazi, kalecinin yerinde olmamasından istifade ederek Demirspora bir gol kazandırdı. Bu golden sonra Demirsporlu-lar biraz kendilerini topladılar. Devre karşlıklı altınlarla sona erdi.
Demirspor ikinci devreye binnci devreye nazaran daha hâkim, daha rahat bir oyunla başladı. 19 uncu dakikada, İsmail solaçık »mevkiinden hasım kaleye doğru topu havadan yolladı ve Göztepe kalecisi topu tu-tamıyarak kendi kalesine soktu. Vaziyet 2-0 Demirspor lehine..
25 inci dakikada, Göztepe kalecisi bir çarpışma esnasında sakatlanarak oyunu terketti ve yerine sol bek Mustafa geçti. Oyun sonuna doğru Demirspor akınlarını sıklaştırdı ise de bir değişiklik olmadı ve maç 2-0 Demirspor lehine sona erdi.
Gençlerbirliği - Altay
Oyun çok seri başladı. Altaylılar rakiplerine nazaran daha ağır basıyorlar. İlk golü Gençlerbirliği takımı Haşan vasıtasiyle birinci devrenin 6 mcı dakikasında yaptı. Altay dep-lâsmanlı, müessir bir oyun oynuyor Gençlerbiriği kalecisi Necip güzel kurtarışlar yapıyor. 21 inci dakikada, Gençler aleyhine bir korner atışında Altay santrforu topu Gençler kalesine soktu. Buna Gençlerbirliği Mehmet Alinin attığı bir golle cevap verdi. Birkaç dakika sonra Haşan lopu santradan alarak Altay kalesi ö-nüne kadar sürdü, güzel bir şutla topu hasım kaleye soktu, Vazıyet 3-1 Gençler lehine. Devre sonunda Kor han bir gol daha atınca Gençler 4-1 galip vaziyete geçtiler. İkinci devrede netice değişmedi.
PVVAN VAZİYETİ
O. G. B. M. A. Y. P.
G. Saray 12 6 6 0 17 5 30
Beşiktaş 12 6 4 2 21 13 28
F. Bahçe 10 5 4 1 19 5 14
G. Birliği 11 3 4 4 14 18 21
D. Spor 11 8 4 Ş 20 23 21
Vefa 10 3 4 3 16 12 20
Altay 9 2 1 6 14 19 14
Göztepe 9 0 1 8 5 29 10
Beşiktaş dünkü maçta Vefayı
Milli Eğitim Maçlarının altıncı hafta pazar günkü karşılaşmalarına dün İnönü Stadında mahşeri bir kalabalık önünde Beşiktaş - Vefa; Galatasaray - Fenerbahçe maçlariyle devam edildi. İlk maç hakem Mehmet Reşadın idaresinde Beşiktaş ile Vefa takımları arasında oynandı. Saat 15 te başlayan ilk maça takımlar şu kadrolarla çıktılar:
VEFA :
Şükrü - Mustafa, Rahmi - Zeki, Melih, Salâhaddin - Aziz, Galip. Suphi, İsmet, Bülent.
BEŞİKTAŞ :
Feyzi - Leon. VecUl - Çaçl. Al! İh-

Beraberlik maçları!
Bu seneki Millî EKİtinı Maçlarında takımlar mütemadiyen bir-hirlcrile berabere kalıyorlar, işte diinkii maçlar (ln berabere neticelendi. Müsabakalara İştirak eden 8 takım, bugüne kadar yapılan maçlarda tam 14 defa birbirleriy-le berabere kalmışlardır. Yalnız Galatasaray yaptığı 12 maçın yarısını. yani 6 tanesini beraberlikle bitirmiştir. Şimdilik beraberlik rekoru G. Saraydadır. Onu 4 er defa ile İzmir takımlarından başka bütün diğer klüpler takip etmektedirler.
Türkiye birinciliği futbol maçları
İzmir birincisi Göztepe, İstanbul birincisi Beşiktaş, Gençlerbirliği -Ankaragücü maçından sonra belli o-lacak, Ankara birincisi ve 1949-50 mevsimi grup birincisi takım arasında 1 ilâ 11 haziran günlerinde Ankara 19 Mayıs Stadında Türkiye birinciliği iki devreli sayı usulü ile yapılacaktır.
1
Vefıı ınüdufaası Beşiktaş muhacimleri karşısında bir hücum kesiyor
Bütün tahminlerin hilâfına maçı başından sonuna kadar hâkim götüren Vefa bir türlü beraberlikten kurtulamadı.
san, Hüseyin - Süleyman, Kemal. Bülent. Fahri, Rahmi.
Oyunun ilk dakikaları karşılıklı a-kınlarla geçti. 3 cü dakikadan itibaren hâkimiyeti ellerine alan Yeşil-Bevazlılar; bu hâkimiyetlerini 15 dakika devam ettirmeğe muvaffak oldular. On yedinci dakikada Ani bir hücumla Vefa kalesine inen Siyah-Bevazhlar sağdan Süleyman vasıta-siyle kaleye kadar geldilerse de Sü-leymanın ortasına Kemal zamanında yetişemediği için Beşiktaşlılar muhakkak bir golden oldular. Bu ân! tehlikeyi savuşturan Vefalılar, tekrar oyunda hâkimiyet tesis ettiler. Sağdan Azizin sürerek ortaladığı top Feyzinin plonjonuna rağmen kornere çıktı. Bölendin soldan çektiği çok güzel korneri Hüseyin müşkülâtla uzaklaştırdı. Otuz üçüncü dakikada yine sağdan gelen topu Bülent, güzel bir şütla gole tahvil ettiyse de hakem garip bir kararla ofsayt karan verdi. Devrenin bundan sonraki mütebaki kısmı Vefanın baskısı altında geçti ve devre 0-0 kapandı.
İkinci devreye Vefalılar, çok seri başladılar, daha birinci dakikada merkezden inkişaf eden bir Vefa hücumunda kaleci Feyzi ancak topu kornere çıkarabildi. Vefalı solaçık Bülendin çektiği çok güzel korneri Aziz fevkalâde bir kafa vuruşıyle gole tahvil etti. 1-0 galip duruma geçen Yeşil-Beyazlılar daha canlı ve seyyal bir oyun oynamaya başladılar, Beşinci dakikada Galipten Suphiye geçen top Üst golpostun üstünden aştı gitti. Bu arada bir uçak sahanın üstünden geçerken sahaya propaganda kâğıtları attı, sahanın yansını tamamen kaplıyan bu kâğıtlara rağmen hakem oyuna devam ettirdi. Halbuki
bu vaziyet futbol nizamlarına tamamen mugayirdir. İlk üç dakika o-yunu durdurup bunları toplatmak pekâlâ kabildi. Oyun bu vaziyette devam ederken Beşiktaşlı Bülent nıüdafılerin duraklamasından istifade ederek Beşiktaşır. beraberlik golünü çıkardı. Oyunun bundan sonraki kısmı yine Vefalıların baskısı altında geçti ve maç da 1-1 berabere sona erdi.
Yeşil-Beyazlılar çok güzel, canlı ve seyyal bir oyun çıkardılar Beşiktaşlılar ise bütün oyun müdde tince rakiplerinin oyununu kabul etmiş vazıyette idiler.
Amerikalı tenisçi Moran mağlûp
Roma, 23 (YİRS) — Amerikan tenis yıldızı Moran, bugün yapılan beynelmilel tenis karşılaşmasında İngiliz Jan Curry tarafından 0-6,
6- 4. 6-2 yenilerek elimine olmuştur. Amerikalı vüdız, Curry’nin uzun vuruşlarına karşı mukavemet edememiştir.
Yeni parlayan İtalyan tenisçisi Nic-la Migllori, herkesi hayrette barakan bir galibiyet kaydederek İngiliz Jan Walkersmith’l 6-2, 0-6 ve 6-3 yenmiştir.
İtalyanın bir numaralı Davıes Kupası oyuncusu Gıanni Cucelli, İsveçli Berlin Blomkist'i kolaylıkla 6-0, 6-1 ve 6-1 yenmiştir.
İsveçli Lennart Bergelin, Çekoslovak tenis yıldızı Vladimir Çerniki, çok çetin bir maçtan sonra 6-8. 6-2,
7- 5 ve 6-4 yenmiştir.
Genç bir Fransız kızının dünya rekoru
Casablanca, 23 A.A. (United Press) — Gısele Vallerev adındaki genç bir Fransız kızı, bugün Casablanca yüzme havuzunda 100 metre kurbağalama dünya rekorunu kırmıştır.
Gisele Vallerev, 100 metreyi 1 dakika 14.4 te yüzmüştür. Eski rekor HollandalI Nelly van Vilet’ye aitti.
İki ezelî rakip dün yenişemediler: 0-0
Müsabakanın büyük bir kısmında hâkim oynayan GalatasaraylIlar fırsatlardan istifade etmesini bilselerdi, dünkü maçı kazanabilirlerdi.
Aralarındaki yarım yüz yıllığa yak-şan rekabetten sarfınazar hor karşılaşmaları ya doğrudan doğruya veya dolayısiyle bir şampiyonluğun tayinine sebep olan Galatasaray ile Fener-bahçenın dünkü müsabakaları da bu ananeye sadık kalarak Milli Eğitim Mükâfatı maçlarının birinciliğini aşağı yukarı meydana çıkaracak bir durum arzediyordu. Bu mühim müsabakaya başlanmadan evvel vaziyet şu manzarayı gösteriyordu. İki rakip takımın bugüne kadar yaptıkları maçlarda beşer puvan kayıpları vardı. Yalnız Galatasaray, Ankara takımları ile maçlarını bitirmiş ve bu suretle Fenerbahçeden iki müsabaka fazla yapmış olduğundan daha müsait bir durumda bulunuyordu. Fenerbahçe, müsabakayı kazanmış olsa dahi Ankaradaki maçlardan birinde yenilecek olursa iki takın*, yine müsavi sayıya girebilirlerdi. İşte böyle bir vaziyette ve her Galatasaray - Fenerbahçe karşılaşmalarında mtıtad olan hava içinde takımlar müsabakaya çıktıkları vakit sahada şu şekilde dizildiler:
GALATASARAY :
Erdoğan - Naci, Stepan - Doğan, Aîuzııffer, Ozcan • îsfendiyar, Musa, Gündüz, KoçU, Ruhi.
FENERBAHf E:
Cihat - Hilmi, Ahmet - Samim, Kâmil. Süleyman - Erol. Naki, Muzdat^ Leftcr. Halli.
Hakem: .Mustafa Gııventürk.
Tertip tarzından da anlaşılacağı veçhile birkaç oyuncusu sakat olan Galatasaray, Milli Eğitim Mükâfatı birinciliği bahis mevzuu olduğu mühim maça bu mevsim İçinde şimdiye kadar görülmemiş değişik ve zayıf bir kadro ile çıkıyordu. Başlama vuruşu ile beraber ilk akını yapan Fenerbahçe. Galatasaray kalesine kadar sark-tıysa da topu Erdoğan kaptı ve uzun bir vuruşla muhacimlere geçirdi. Sa-n-Kırmızıhların mukabil akınım Ci-b \t topu kornere atmakla kurtarabildi. Galatasaray ilk anlarda taraftarlarını ümitsizliğe düşürecek bir oyun çıkarmıyor. Müdafaada Stepanın iyi yer tutuşu ve uzun vuruşları bütün tehlikeleri bertaraf ediyor. 10 cu dakikada ceza çizgisi yakınlarında Nacinin çektiği bomba gibi bir frikik kale direklerini yalayarak avta gitti. Dakikalar ilerledikçe bütün tahminler hilâfına Galatasaray hâkimiyeti ele a-larak Fenerbahçeyi sıkıştırıyor bile, 15 inci dakikada Erolün güzel btr vücut çalımiyle iki müdafi arasından sağdan sıyrılarak çektiği şutu Erdoğan mükemmel bir plonjonla kurtardı. tki dakika sonra Halidin sol köşeyi bulan bir kafa vuruşunu da aynı mükemmeliyette çeldi. Top bir aralık Galatasaray kalesi önlerinde oynandığı bir sırada çok güzel bir gününde olan Muzaffer kaleye girmek üzere o-lan iki muhakkak golü arka arkaya kurtardım. 25 inci dakikada Koçıs ile Musanın kale ağzında lüzumsuz yere topu birbirlerine bırakmaları Galatasaray! bir sayıdan mahrum bırakU Erolün akınları ve güzel sıyrılışları, Galatasaray müdafaasını müşkül vaziyette bırakıyor.
Karşılıklı akınlarla geçen oyun çok hareketli safhalar arzetliğı için heyecanlı ve zevkli oluyor. Musa ile Gündüzün birbirini takiben iki şütu havadan gitti. ”
Sarı-Kırmızılılar ekseriyetle havadan gelen toplara hâkim oldukları halde Fenerbahçenin yanlış bir taktik kullanarak topu mütemadiyen havalandırması Galatasaraym İşini kolaylaştırıyor. Birinci devre mukabil akın-iarla geçtiği bir sırada 0-0 sona erdi.
ikinci devre başlar başlamaz Fenerbahçe muhacimleri, kendini toplamağa henüz vakit bulamayan Galatasaray kalesi önüne kadar indiler. Top çok müsait bir vaziyette Nakinin a-yağına geçti. Fakat bu oyuncu ters bir vuruşla ender ele geçebilecek olan bu fırsatı heba etti. Lefterin mütemadiyen yer değiştirerek oynaması Fenerbahçe hücum hattının müstakar bir oyun çıkarmasına engel oluyor. Sekizinci dakikada Musanın kaleye dolan bir ortalayışını Cihat güçlükle bertaraf edebildi. Solaçık oynamağa alışmamış olan Ruhi, hiç şüphe yok ki. Garbisten daha fazla muvaffak o-luyor. Galatasaray akınları tertipli olarak inkişaf ederken Fenerbahçenın-kiler daha karışık ve biribirine girift oluyor. 15 inci dakikada GalatasaraylIlar çok muntazam bir paslaşma ile Fener kalesine kadar indiler. Kaleci ile karşı karşıya bir vaziyette Gündüze pas geldi. Herkesin yüzde yüz gol olarak m beklediği bu fevkalâde müsait pozisyondan Gündüz faydalana-mtyarak topu hayretler içinde havaya dikti. 25 inci dakikada fsfendiyarın bir ortasına çıkış yaptığı sırada Ruhi İle çarpışan Cihat hafif bir baygınlık geçirdiyse de sahada kısa bir tedaviden sonra tekrar iyileşti. Bir dakika sonra Galatasaray muhacimlerinin çember içme aldıkları Fenerbahçe kalesinin önü karıştı. Top uzun müddet ayaktan ayağa dolaştı, gol olmağa ramak kalmışken güç hal ile kurtuldu. Galatasaray hu devrede hâkim oynayarak Fenerbahçeyi adamakıllı sıkıştırıyor. Sarı-Lâcivertliler ’ Mike üstüne tehlike geçiriyorlar. Cihat mütemadiyen tetikte. Lefterin dün olduğu gibi bugün de çok şahsî oynaması Fenerbahçe mÜhacim betinin yerinde saymazına sebep oluy Her iki takım da butun gayretle •:•*? rağmen maçın sonuna kadar bir fırsatlar kaçırtarak bir tek sayı ı-karamadılar ve müsabaka. Ga’e sarayın Fenerbahçe kalesini zor!’ ı-ğı bir sırada 0-0 sona erdi.

Hücum hattında İki esaslı oyuncusunun sakat olması dolayısiyle brcı müdafaa oyuncularını miihaçim oynatarak gar’p bir takımla sahaya çıkmak mecburiyetinde kalan Galatasa-rayın dün elde ettiği netice bir başarı sayılabilir ve hattâ Fpnerbahçenin dağınık ve şahsî oyununa karşı toplu bir oyun çıkaran ve müsabakanın büyük bir kısmını hâkini oynayan Sarı-Kırmızılılaı. eğer* ellerine daha fazla geçen bir çok bulunmaz fırsatlardan istifade etmesini bilgeydiler, bir iki sayı fark ile galip bile çıkabilirlerdi Galatasarayın bilhassa müdafaasının enerjik oyunu, bu muvaffakiyetin başlıca Amili olmuştur. Dünkü oyunun cereyan tarzı gozönünde tutulursa GalatasaraylIlara değil. Fenerbahçelilere geçmiş olsun denilebilir.

Comments (0)