CUMA 25 ŞUBAT 1949 Sahibi; Safa Kıhçlıoğlu Idaroı Nuruosmanlyo Noı 1T T.r.dr.ıh «YENİ SABAH» I • T A N B U L Telefont 20795 Yeni Sabah 11 inci Yd, No. 3563 HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYİZ Sapa. : 10 Kuru, l@l Tege Kuvvet Şurubu GENEL ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİR ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BÎR KUVVET ŞURUBUDUR.
Milli Savunma, içişleri
Rus dostu VVallace
Büdee tartışmaları
Şiddetli tenkillerde bulunan Sadık Aldoğan ordunun gençleştirilmesi tezini müdafaa elti
nihayet yola geliyor
Rusyanm Boğazlara hâkim olmasının vahim tehlike teşkil edeceğini söyledi
Temsilciler Meclisi üyelerinin sorduklan suallere verdimi mühim cevablar
M- P. den Enver Kök, D. P. den Refik Koraltan İçişleri Bakanlığı büdcesinin müzakeresinde partilerinin görüşlerini açıkladılar
Badik Aldoğan'uı tenkitlerine cevap veren Başbakan Şemsettin Günaltay
Dün Milli Savunma biidcesini kuvvetle tenkit eden Sadık Al doğan
Ankara, 24 (Hususî) — Mec- Aldoğan (M.P.) gelerek ezcümle 1 Bunların hepsi ezbere yapılmış üs bugün saat 10 da Cevdet Ke-1 şunları söyledi: I tenkitlerdir. Biz hakikî tenkit İs-
lim lncedayının başkanlığında I —Millî Savunma büdcesi hak- teriz. Millî Savunma büdcesi, şim-toplandı. İlk olarak kürsüye ge-|kında birçok tenkitler yapıldı.' len Vehbi Kocagüney, «Kahra-; -man ordumuzun büdcesi huzuru-nuzdadır. Bu büdcede yüzde 10 tasarruf yapılabileceği, komis- 1 yonda söylendi. Ben daha da tasarruf yapılacağına kaniim.» dedikten sonra Kemal Zeytinoğlu- , nun bir kaç sözüne temas ederek sözlerini bitirdi.
Kürsüye gelen Eyüp Durukân -Millî Savunma Büdcesi gayet mutevazıdır» diyerek sözlerine taşladı ve devam ederek: :
«Bu büdceye Millî Savunma ’.ş ' leri tam olarak yapılabilirse tak- j dire şayandır. Millî Savunma büd cesinin daha da uzatılmasına mad j deten imkân yoktur» dedi ve ordunun gençleştirilme İşine de temas ederek: «Bu zaten yapılmak- , tadır» dedi. !
Sadık Aldoğan kürsüdo |
Bundan sonra kürsüye Sadık (
------ * * —---.
| Büdee müzakerelerinde
Meclisin havas
Aııkara. 24 (Telefonla) — Şu son günlerde Ankara hiç şüphesiz fevkalâde günler yaşamaktadır. Bu fevkalâdeliğin bütün mem leketo radyo ve gazetler vasıta-siylc akseden kısmı yanında, An-knıada ilk nazarda göze çarpau manzara hayli enteresandır. Evvelâ B. Millet Meclisi binasının önü gece gündüz sıralanmış makam otomobilleri üe polis ve erlerin aldıkları tertibat ile caddeden her geçen insana, içerde bir
(Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zihni KANMAZ bildiriyor:)
İsviçredeki
Müessif
ikinci cihan harbinin bittiğinden ve
Hâdise
Bili iki gûüuür gazetelerde çok acı ve bütün yurtta ıztırap uyandıracak mahiyette haberler dolaşıyor: tsviçrede Cumhuriyet Bayramı gecesi sefaretimizde verilen bir ziyafette, tahsilde bulunan bir Türk genci, sarhoş bir vaziyette sağa sola ta’riz ve tecavüzlerde bulunuyor ve fazla olarak da komünist bir dille konuşuyor. Hattâ bazı arkadaşlarının komünistlerden nakden yardım gördüğÜDİİ İddia ediyor.
Bu hâdisenin üzerinden dört ay kadar bir zaman geçmiştir. Ancak bir gazeteci arkadaşımızın ls-viçrej'e gitmesi üzerine iş ortaya atılmıştır.
Maarif Bakam İstanbul gazetecilerine verdiği demeçte vakıayı teyit etmiş ve yakında tahkikatın neticesi hakkında matbuata İzahat verebileceğini açıklamıştır.
Bize öyle geliyor kİ bu defa ila hükümet, eski itiyadı veçhile, gayet yavaş ve yumuşak davranmış tır. Tasavvur buyurulsun ki Av-rupaya bilgi ve hünerini arttırmak için gönderilen bir talebemiz 1 milletin yaptığı büyiik fedakâr- I herlen lığı hiçe sayarak yabancı ideolo- '■Bmla jilerin propagandacısı oluyor ve bu hislerini sefarethanemizde sefirimize karşı açıkça İfâdeden çe- | kinmivor. Birçok diğer gençler | ve Türkler (le bıına şahit oluyorlar. Hükümet bu hususta ağzını I açmıyor, tahkikatı da dört ayda bitiremiyor. Bu kadar lâubalilik nasıl kabil olur? Bu derece çirkin ' bir olay nasıl hızla bir cezai neticeye bağlanmaz da sürüklenir dıı-
Halk Partili hükümetler galiba I l?.?1?* blr ve hareket
I 'e ” ,'n ‘»'»«“ile mahrum olmak nokbe,,,,^ iuitak bhluanyortar. hakanhg, zamaam, bu acı vak a tahmMü, (la Maarif Vekâletinde *
kan olan zat bulunuyordu, o v kittenberl nasıl oluyor ila bu har. hoş, mütecaviz ve kışkırtıcı talebe hakkında bir karar alınamıyor? isviçredeki talebe müfettişliği bu hâdiseler karşısında nasıl oluyor da eli kolu bağlı seyirci kalıyor?
Büdcemizln durumu malûmdur. Nereden on para tasarruf edebiliriz diye düşünmek mevkiindeyiz:' Hele ecnebi dövizi bulmak ve vermek bizim için en büyük blr fedakârlıktır. Bunu sırf milletin geleceğini, bilgi kuvvetiyle, emniyet altına alabilmek İçin ihtiyar ediyoruz. Eğer milletin bu fedakârlığı bazı gençlerin hariçte ecnebi propagandasına âlet olmağa yardım için yapılıyorsa dururu çok (Devimi 8a: s 8ü: s do)
Hitler’in yıkılışından habersiz
6 Alman Papazı Şehrimizde
Çinden gelen katolik papakları tufan Zeinüach, muharririmiz ile konuşurken (Foto: Bilrhan)
Geçenlerde bir ajans haberi Pa-si'ık adalarından birinde yakalanan iki Japon askerinin halû ikinci dünya harbinin bitişinden ha , olmadığını bildiriyordu. A-I Amerikalılar tarafından
' J aholanıp ve kcndJjerino vaziyet ur.'atılınca şaşırmışlar ve «Allah A’Jah demişler, bizim neden habe Timiz olmadı?> I
Biz o zaman bu habere gülüp l
geçmiştik. Halbuki evvelki gtln I.-tanbula gelen altı Alman mlsyo r.erinin durumu Japon askerlerinden farklı değil.
En yaşlısı 72 yaşında ve Ölüm derecesinde hasta olan 6 papazın İhtiyarı 40 seneden en genelde 18 rmedenberi Çinden ayrılmamış. Dün } adakl değişikliklerden fazla ha-beıdar da değiller. Habeş harbini, (Devamı Sa. 5 8ü. 8 do)
Baronun Nazım Poroy’a disiplin cezası vermesi isteniyor
Mecliste Adalet Bakanlığı bücl-ÇCBİnin müzakeresi sırasında Nalım Poroyun İstanbul avukatları 6a Gemi Aslanları tarzında hl -
Okuyucularımızdan
' Bir Rica—>
Gazetemizin bir çok yerlerde bulunmad.ğmı her gün telefon, telgraf ve mektupla haber almaktayız. Yurdun her şehir ve kasabasının herhangi semtinde gazetemizi bulamıyan bütün dost vo okuyucularımızdan lütfen bizi haberdar etmek hususundaki yakın alâkalarını saygı ile rica ederiz.
tsp etmesi şehrimizdeki avukatlar arasında büyük bir İnfial uyandı iniştir.
Aldığımız malûmata göre av katlar Nazım Poroyun sözlerini pıotesto etmeğe karar vermişler dir.
Ayrıca hazırlanacak olan pro testo mektubu E. M M. riyasetine de gönderilecektir.
Dün bu hususta şehrimizdeki a-vukatlarla bir görüşme yaptık, Avukat Baha Akel bu hususta şun lan söyledi:
«— Mesleğimizin garip bir te • celllsi vardır. Her nedense fiilen meslekten ayrılıp diğer vazifelere İntisap edenler İlk celadetlerini kdlannı sıvayıp eski meslekler ne hücum etmekte gösterirler.
Çingeneye salâhiyet verildiği dc ilk defa babasını astığı gibi.
Bu sebeple İstanbul barosunun (100 sicil No; sunu taşıyan Nazım
'Devamı 8a. s 8Ü. 1 de)
Vsşington, 24 (a.a.) — «Afp>:
Henry Wallaee’m dün temsilciler meclisi dışişleri komitesi öoÜDde verdiği İzahattan ve «A-nıerika ile Rusya birbirlerini a-yıran görüş ayrılıklarını bertaraf
cdemedikleâ takdirde 30 yıl sürecek yeni bir harbe doğru gidiyoruz» şeklindeki sözlerinden anlaşıldığına göre, Wallace, Amerika ile Rusya arasındaki harbin çok uzun BÜreceği fikrinde oldu-
ğundan, hu ihtilâfın bir harb ha-l'ne girmesini önlemeyi birinci dorccede lüzumlu addetmektedir.
Temsilciler meclisinin cumhurl ■ yotçi üyelerinden Walter Juee, (Devamı 8a. S 8Ü. 6 da>
(Devamı Sa: 5 8üı 1 de)
Bugünkü yarışmalara katılacak elan Avusturya ve Yunan ekiplerinden bazı kaydkçılaı bir arada (Foto: Yeni Sabah),
fevkalâdelik olduğu intibaını veriyor. Sonra herhangi bâr Bakanlığı işi düşen bir odamın Bakanı, Müsteşarı, Hususî Kalem Müdürünü. Umum Müdür, şube, daire müdürlerini velhasıl, mesul hiç bir âmiri bulması imkân’ kahnani'gtır. Kmi araroinız, hangisini sorarsanız:
— Büdee müzakereleri var da, Mecl ste'.er.. cevabını alırsınız.
Hakikaten hepsi de Mecliste-ler. Ya sâmiin arasındalar, yahut çok defa kürsünün yanında ayrılmış olan köşede, dizdize oturmuş dertleşiyorlar^ Tenkitler yapılırken, hepsinin gözü Bakanlarında, bir emffiarzusu. varsa, hemen yerine eştirecekler, kendisini müşkül va&yetten kurtaracaklar. J
gpevamı Sa. 5 Sü. 7 do)
Kabul edilen
büdceler
Millî Müdafaa, içişleri, Dışişleri, jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Umum Müdürlüğü büdce-leri kabul edildi
Italyanlar giremediğinden müsabakalara Türk, Avusturya ve Yunanlılar katılacak
Ankara, 24 (Hususi) — Uzun ve münakaşalı celseden sonra M. Müdafaa büdcesi kabul edildi ve Meclisin orduya güven ve sevgisı-landı. E. Erişirgil muhtelif hatipler- okundu ve ittifakla kabul e-dildi.
Savunma Bakanı Hüsnü Çakır, kürsüye gelerek ordumuzun gii-veno lâyık olduğunu bildirdi ve Meclisin yüksek duygusuna ordu | namına teşekkür etti.
(Devamı 8a. 5 Sü. 8 da)
Mısır - Israil
anlaşması imzalandı
Birleşmiş Milletlerin silinmez mürekhebile imzalanan anlaşmadan iki taraf da memnun görünüyor
Londra 24 (B.B.S) — Mısır -İsrail mütareke andlaşması bu sabah Rodosta, Hotel Tlıo Rose'un salonlarında İmzalanmıştır. Mısır hükümeti, albay Seyfeddln ve Ab-durrahman; İsrail hükümeti iso al l ay VValtcr Eytan ve albuy Igal Yaddin tarafından temsil olunmuş tur.
Andlaı,manın. İmzası İçin Birleş mi.3 milletler genel kurulundan hu sus! surette silinme?, mürekkep go lir ilmiş bulunmakta
Eursa, 24 (Hususî muhabirimiz Sabrl Türkozan telefonla bildiriyor:) —Uluslararası kayak müsabakaları açılış töreni bugün saat 14 de Uludağ oteli önündeki meydanlıkta yapılmıştır. Yurdun muhtelif bölgelerden müsabakaları seyretmek mıksadile gelen kayakçılarla Türk, Yunan, Avusturya Millî takımları direkleıe çekilmiş olan kendi bayrakları nltır.da yer almışlardı.
Dağdaki bütün misafirler de hazır bulunuyorlardı. Evvelâ Türk İstiklâl marşı, müteakiben, Yunan. Avusturya milli marşları çalınarak hep bir ağızdan söylenmiştir.
Millî marşlar çalındıktan sonra, Federasyon adına Asım Kudret bir hitabe ile misafirlere hoş geldiniz dedikten sonra dost Yu-
Andlaşmanııı İmzalanmasını mü teaklp Birleşmiş Milletler arabulucu başkan vekili Dr, Bunche, şunları söylemiştir:
(— Bugün tarihin mühim bir sayfası yazılmıştır. Harp yapmak, barış yapmaktan kolaydır.»
Misır delegesi Albay Seyfettin anlaşma şortlarının yerine getirileceğinden emin olduğunu vo îs- »•* 1041 llo Mısır arasındaki müna -Ijapmış sebetlerln düzeleceğini söylemiş -.‘■‘Herin (Devamı Sa. 5 Sü. 4 do) ' ’
Tekel Genel Müdürü yeni kararları
nan ve AvusturyalI arkadaşlarla ı ve bu temasların üç memleket burada ilk defa samimî müsaba- gençliği arasındaki bağları bir kalar yapılacağından dolayı du- cahs sağlamlaştıracağını ’ ” yıılan sevincin derin olduğunu ! “ -
teba-
(Devanıı Sa: 5 Sfı 4 de)
Grip salgını karşısında
Mektepler kapanacak mı?
Kararın bugün verileceğini bildiren Sağlık Müdürü: «Sıhhatini seven sinemaya gitmez.» diyor
Grip, şehrimizde tam mânâsiy-' le bir salgın halimi almıştır. Dün Sağlık ve Millî Eğitim Müdürleri bazı okulları dolaşarak talebelerin sağlık durumu ile meşgul I olmuşlardır.
Sağlık Müdürü Dr. Faik Yar- ‘
Igıcı kendisiyle görüşen bir arka* dağımıza şehirdeki Grip salgınl hakkında aşağıdaki izahati ver» iniştir:
«— Bugün Millî Eğitim Müd;i« jrü ile bazı okulları dolaştık. E« • (Devamı Sa. 5 Sü. 6 tla>
Takvimden Bir Yaprak
açıklıyor
Tekel Umum Ml’dürU Yusuf Ziya Erzln dün bir basın toplantısı e Tekel mevzuunda goze-erduğu muhtelif sualleri ivaplandıratnk czcllmlo demiştir (Devamı Sa, 6 SU, 5 de)
Namuslu olmak güçlüğü
lira llo kalmazdım.
□omoso de öylo düşünmüştür.
iki bin altı yüz sokson boş liranın küsûrlu kısmı bu adamın hakkıdır.
Kadıköy tramvay biletçilorin- yüz den biri, çalıştığı tramvay arabasında bir çanta bulmuş. Açmış bakmış, Içindo İki bin altı yüz sok- _______________________________________________
son boş lira llo bir miktar mücovho- çanta sahibi alt( yüz sokson beş llr*( rat var. Yâni bir biletçi için ufacık yi( vazifesini yapan bu vatandaşa: bir sorvot... Biletçi çantayı almış, _ Al ofondlm... Şunu çoluk çoeuk doğru Idaroyo götürmüş. Çanta sahibi ümitsiz bir haldo Idaroyo başvurunca kendisine çantayı tosllnı etmiş-lor; o da bu paradan iki yüz lira ayırıp blletçlyo vermiş; haberi voron
Biletçiyi sovindirmlş»
— Al ofondlm. âfiyotlo yoyîniz...
Dlyip verecekti; vermesi lâzımdı. Vernıozso no olur? Hiç. Malûm a, bir suvarodon gelirken Roçlldlordon Ba' birinin karısı bir milyon kıyınotlndo diyor; |n0| gar(janugını düşürmüş. Ertesi günü bir çöpçü bu kıymetli milcovho* rkaç bakımdan tahlil rl buldu vo sahibesine götürdü... Yüz edilebilir. Çünkü evvelâ horhangl bir frank bahşiş vornılşlor. Adamcağız adamın böylo İz bırakmıyacak bir şoy parayı almamış vo «Madam! dikkat bulunoa bunu sahlblno iade etmesi odln, bir daha kaybetmeyin. Bu se-büyük bir fazilet vo nanıuskârlık fef bulursam vermiyeooğlmJ» denılş. gösterisi telâkki ediliyor. Halbuki bu, İki yüz lira llo sovinoceginl pok zan-bir adamın namuslu olması kadar ta- notmodlğim bilotçl mahkomoyo ınüra-bll bir haldir. Merhum Sadrâzam oaat otso bolkl do hâkim:
Kıbrıslı Kâmil Paşa: «Biri hakkında _ Vazifeni yapmışsın... Bulunan no zaman malûmat sorsam, namuslu şoyln sahlblno ladesi bulana bir hak adamdır, diyorlar. Namusun iktisabı vormozt güç bir meziyet olduğu bir asırda yaşıyoruz!» demişti.
Her no iso... Sonra biletçiye verl-
lon iki yüz lira sovindlricl bir para
doglldir. Yüzdo on bile
Hor halde bu adam:
— Ulan! şu parayı vermesem so-
fay - ı - hatırla yerlin a... Böylo İki
Diyebilir, çünkü nıhayot bu mü* rüvvoto tâbi bir ınoselodir.
Fakat düşünüyorum: Naınuskâı kalmak, kalabilmolı no kadar güç-
tutmuyor, müş... insan miioadoleyo evval-A kendi nofalylo başlıyor.
IILUNAY
Tekel Umum MiidilrU Yusuf Ziya Ersin gazeteciler arasında
t Foto: Bürlıan)
CUMA 25 ŞUBAT 1949 Sahibi; Safa Kıhçlıoğlu Idaroı Nuruosmanlyo Noı 1T T.r.dr.ıh «YENİ SABAH» I • T A N B U L Telefont 20795 Yeni Sabah 11 inci Yd, No. 3563 HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYİZ Sapa. : 10 Kuru, l@l Tege Kuvvet Şurubu GENEL ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİR ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BÎR KUVVET ŞURUBUDUR.
Milli Savunma, içişleri
Rus dostu VVallace
Büdee tartışmaları
Şiddetli tenkillerde bulunan Sadık Aldoğan ordunun gençleştirilmesi tezini müdafaa elti
nihayet yola geliyor
Rusyanm Boğazlara hâkim olmasının vahim tehlike teşkil edeceğini söyledi
Temsilciler Meclisi üyelerinin sorduklan suallere verdimi mühim cevablar
M- P. den Enver Kök, D. P. den Refik Koraltan İçişleri Bakanlığı büdcesinin müzakeresinde partilerinin görüşlerini açıkladılar
Badik Aldoğan'uı tenkitlerine cevap veren Başbakan Şemsettin Günaltay
Dün Milli Savunma biidcesini kuvvetle tenkit eden Sadık Al doğan
Ankara, 24 (Hususî) — Mec- Aldoğan (M.P.) gelerek ezcümle 1 Bunların hepsi ezbere yapılmış üs bugün saat 10 da Cevdet Ke-1 şunları söyledi: I tenkitlerdir. Biz hakikî tenkit İs-
lim lncedayının başkanlığında I —Millî Savunma büdcesi hak- teriz. Millî Savunma büdcesi, şim-toplandı. İlk olarak kürsüye ge-|kında birçok tenkitler yapıldı.' len Vehbi Kocagüney, «Kahra-; -man ordumuzun büdcesi huzuru-nuzdadır. Bu büdcede yüzde 10 tasarruf yapılabileceği, komis- 1 yonda söylendi. Ben daha da tasarruf yapılacağına kaniim.» dedikten sonra Kemal Zeytinoğlu- , nun bir kaç sözüne temas ederek sözlerini bitirdi.
Kürsüye gelen Eyüp Durukân -Millî Savunma Büdcesi gayet mutevazıdır» diyerek sözlerine taşladı ve devam ederek: :
«Bu büdceye Millî Savunma ’.ş ' leri tam olarak yapılabilirse tak- j dire şayandır. Millî Savunma büd cesinin daha da uzatılmasına mad j deten imkân yoktur» dedi ve ordunun gençleştirilme İşine de temas ederek: «Bu zaten yapılmak- , tadır» dedi. !
Sadık Aldoğan kürsüdo |
Bundan sonra kürsüye Sadık (
------ * * —---.
| Büdee müzakerelerinde
Meclisin havas
Aııkara. 24 (Telefonla) — Şu son günlerde Ankara hiç şüphesiz fevkalâde günler yaşamaktadır. Bu fevkalâdeliğin bütün mem leketo radyo ve gazetler vasıta-siylc akseden kısmı yanında, An-knıada ilk nazarda göze çarpau manzara hayli enteresandır. Evvelâ B. Millet Meclisi binasının önü gece gündüz sıralanmış makam otomobilleri üe polis ve erlerin aldıkları tertibat ile caddeden her geçen insana, içerde bir
(Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zihni KANMAZ bildiriyor:)
İsviçredeki
Müessif
ikinci cihan harbinin bittiğinden ve
Hâdise
Bili iki gûüuür gazetelerde çok acı ve bütün yurtta ıztırap uyandıracak mahiyette haberler dolaşıyor: tsviçrede Cumhuriyet Bayramı gecesi sefaretimizde verilen bir ziyafette, tahsilde bulunan bir Türk genci, sarhoş bir vaziyette sağa sola ta’riz ve tecavüzlerde bulunuyor ve fazla olarak da komünist bir dille konuşuyor. Hattâ bazı arkadaşlarının komünistlerden nakden yardım gördüğÜDİİ İddia ediyor.
Bu hâdisenin üzerinden dört ay kadar bir zaman geçmiştir. Ancak bir gazeteci arkadaşımızın ls-viçrej'e gitmesi üzerine iş ortaya atılmıştır.
Maarif Bakam İstanbul gazetecilerine verdiği demeçte vakıayı teyit etmiş ve yakında tahkikatın neticesi hakkında matbuata İzahat verebileceğini açıklamıştır.
Bize öyle geliyor kİ bu defa ila hükümet, eski itiyadı veçhile, gayet yavaş ve yumuşak davranmış tır. Tasavvur buyurulsun ki Av-rupaya bilgi ve hünerini arttırmak için gönderilen bir talebemiz 1 milletin yaptığı büyiik fedakâr- I herlen lığı hiçe sayarak yabancı ideolo- '■Bmla jilerin propagandacısı oluyor ve bu hislerini sefarethanemizde sefirimize karşı açıkça İfâdeden çe- | kinmivor. Birçok diğer gençler | ve Türkler (le bıına şahit oluyorlar. Hükümet bu hususta ağzını I açmıyor, tahkikatı da dört ayda bitiremiyor. Bu kadar lâubalilik nasıl kabil olur? Bu derece çirkin ' bir olay nasıl hızla bir cezai neticeye bağlanmaz da sürüklenir dıı-
Halk Partili hükümetler galiba I l?.?1?* blr ve hareket
I 'e ” ,'n ‘»'»«“ile mahrum olmak nokbe,,,,^ iuitak bhluanyortar. hakanhg, zamaam, bu acı vak a tahmMü, (la Maarif Vekâletinde *
kan olan zat bulunuyordu, o v kittenberl nasıl oluyor ila bu har. hoş, mütecaviz ve kışkırtıcı talebe hakkında bir karar alınamıyor? isviçredeki talebe müfettişliği bu hâdiseler karşısında nasıl oluyor da eli kolu bağlı seyirci kalıyor?
Büdcemizln durumu malûmdur. Nereden on para tasarruf edebiliriz diye düşünmek mevkiindeyiz:' Hele ecnebi dövizi bulmak ve vermek bizim için en büyük blr fedakârlıktır. Bunu sırf milletin geleceğini, bilgi kuvvetiyle, emniyet altına alabilmek İçin ihtiyar ediyoruz. Eğer milletin bu fedakârlığı bazı gençlerin hariçte ecnebi propagandasına âlet olmağa yardım için yapılıyorsa dururu çok (Devimi 8a: s 8ü: s do)
Hitler’in yıkılışından habersiz
6 Alman Papazı Şehrimizde
Çinden gelen katolik papakları tufan Zeinüach, muharririmiz ile konuşurken (Foto: Bilrhan)
Geçenlerde bir ajans haberi Pa-si'ık adalarından birinde yakalanan iki Japon askerinin halû ikinci dünya harbinin bitişinden ha , olmadığını bildiriyordu. A-I Amerikalılar tarafından
' J aholanıp ve kcndJjerino vaziyet ur.'atılınca şaşırmışlar ve «Allah A’Jah demişler, bizim neden habe Timiz olmadı?> I
Biz o zaman bu habere gülüp l
geçmiştik. Halbuki evvelki gtln I.-tanbula gelen altı Alman mlsyo r.erinin durumu Japon askerlerinden farklı değil.
En yaşlısı 72 yaşında ve Ölüm derecesinde hasta olan 6 papazın İhtiyarı 40 seneden en genelde 18 rmedenberi Çinden ayrılmamış. Dün } adakl değişikliklerden fazla ha-beıdar da değiller. Habeş harbini, (Devamı Sa. 5 8ü. 8 do)
Baronun Nazım Poroy’a disiplin cezası vermesi isteniyor
Mecliste Adalet Bakanlığı bücl-ÇCBİnin müzakeresi sırasında Nalım Poroyun İstanbul avukatları 6a Gemi Aslanları tarzında hl -
Okuyucularımızdan
' Bir Rica—>
Gazetemizin bir çok yerlerde bulunmad.ğmı her gün telefon, telgraf ve mektupla haber almaktayız. Yurdun her şehir ve kasabasının herhangi semtinde gazetemizi bulamıyan bütün dost vo okuyucularımızdan lütfen bizi haberdar etmek hususundaki yakın alâkalarını saygı ile rica ederiz.
tsp etmesi şehrimizdeki avukatlar arasında büyük bir İnfial uyandı iniştir.
Aldığımız malûmata göre av katlar Nazım Poroyun sözlerini pıotesto etmeğe karar vermişler dir.
Ayrıca hazırlanacak olan pro testo mektubu E. M M. riyasetine de gönderilecektir.
Dün bu hususta şehrimizdeki a-vukatlarla bir görüşme yaptık, Avukat Baha Akel bu hususta şun lan söyledi:
«— Mesleğimizin garip bir te • celllsi vardır. Her nedense fiilen meslekten ayrılıp diğer vazifelere İntisap edenler İlk celadetlerini kdlannı sıvayıp eski meslekler ne hücum etmekte gösterirler.
Çingeneye salâhiyet verildiği dc ilk defa babasını astığı gibi.
Bu sebeple İstanbul barosunun (100 sicil No; sunu taşıyan Nazım
'Devamı 8a. s 8Ü. 1 de)
Vsşington, 24 (a.a.) — «Afp>:
Henry Wallaee’m dün temsilciler meclisi dışişleri komitesi öoÜDde verdiği İzahattan ve «A-nıerika ile Rusya birbirlerini a-yıran görüş ayrılıklarını bertaraf
cdemedikleâ takdirde 30 yıl sürecek yeni bir harbe doğru gidiyoruz» şeklindeki sözlerinden anlaşıldığına göre, Wallace, Amerika ile Rusya arasındaki harbin çok uzun BÜreceği fikrinde oldu-
ğundan, hu ihtilâfın bir harb ha-l'ne girmesini önlemeyi birinci dorccede lüzumlu addetmektedir.
Temsilciler meclisinin cumhurl ■ yotçi üyelerinden Walter Juee, (Devamı 8a. S 8Ü. 6 da>
(Devamı Sa: 5 8üı 1 de)
Bugünkü yarışmalara katılacak elan Avusturya ve Yunan ekiplerinden bazı kaydkçılaı bir arada (Foto: Yeni Sabah),
fevkalâdelik olduğu intibaını veriyor. Sonra herhangi bâr Bakanlığı işi düşen bir odamın Bakanı, Müsteşarı, Hususî Kalem Müdürünü. Umum Müdür, şube, daire müdürlerini velhasıl, mesul hiç bir âmiri bulması imkân’ kahnani'gtır. Kmi araroinız, hangisini sorarsanız:
— Büdee müzakereleri var da, Mecl ste'.er.. cevabını alırsınız.
Hakikaten hepsi de Mecliste-ler. Ya sâmiin arasındalar, yahut çok defa kürsünün yanında ayrılmış olan köşede, dizdize oturmuş dertleşiyorlar^ Tenkitler yapılırken, hepsinin gözü Bakanlarında, bir emffiarzusu. varsa, hemen yerine eştirecekler, kendisini müşkül va&yetten kurtaracaklar. J
gpevamı Sa. 5 Sü. 7 do)
Kabul edilen
büdceler
Millî Müdafaa, içişleri, Dışişleri, jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Umum Müdürlüğü büdce-leri kabul edildi
Italyanlar giremediğinden müsabakalara Türk, Avusturya ve Yunanlılar katılacak
Ankara, 24 (Hususi) — Uzun ve münakaşalı celseden sonra M. Müdafaa büdcesi kabul edildi ve Meclisin orduya güven ve sevgisı-landı. E. Erişirgil muhtelif hatipler- okundu ve ittifakla kabul e-dildi.
Savunma Bakanı Hüsnü Çakır, kürsüye gelerek ordumuzun gii-veno lâyık olduğunu bildirdi ve Meclisin yüksek duygusuna ordu | namına teşekkür etti.
(Devamı 8a. 5 Sü. 8 da)
Mısır - Israil
anlaşması imzalandı
Birleşmiş Milletlerin silinmez mürekhebile imzalanan anlaşmadan iki taraf da memnun görünüyor
Londra 24 (B.B.S) — Mısır -İsrail mütareke andlaşması bu sabah Rodosta, Hotel Tlıo Rose'un salonlarında İmzalanmıştır. Mısır hükümeti, albay Seyfeddln ve Ab-durrahman; İsrail hükümeti iso al l ay VValtcr Eytan ve albuy Igal Yaddin tarafından temsil olunmuş tur.
Andlaı,manın. İmzası İçin Birleş mi.3 milletler genel kurulundan hu sus! surette silinme?, mürekkep go lir ilmiş bulunmakta
Eursa, 24 (Hususî muhabirimiz Sabrl Türkozan telefonla bildiriyor:) —Uluslararası kayak müsabakaları açılış töreni bugün saat 14 de Uludağ oteli önündeki meydanlıkta yapılmıştır. Yurdun muhtelif bölgelerden müsabakaları seyretmek mıksadile gelen kayakçılarla Türk, Yunan, Avusturya Millî takımları direkleıe çekilmiş olan kendi bayrakları nltır.da yer almışlardı.
Dağdaki bütün misafirler de hazır bulunuyorlardı. Evvelâ Türk İstiklâl marşı, müteakiben, Yunan. Avusturya milli marşları çalınarak hep bir ağızdan söylenmiştir.
Millî marşlar çalındıktan sonra, Federasyon adına Asım Kudret bir hitabe ile misafirlere hoş geldiniz dedikten sonra dost Yu-
Andlaşmanııı İmzalanmasını mü teaklp Birleşmiş Milletler arabulucu başkan vekili Dr, Bunche, şunları söylemiştir:
(— Bugün tarihin mühim bir sayfası yazılmıştır. Harp yapmak, barış yapmaktan kolaydır.»
Misır delegesi Albay Seyfettin anlaşma şortlarının yerine getirileceğinden emin olduğunu vo îs- »•* 1041 llo Mısır arasındaki müna -Ijapmış sebetlerln düzeleceğini söylemiş -.‘■‘Herin (Devamı Sa. 5 Sü. 4 do) ' ’
Tekel Genel Müdürü yeni kararları
nan ve AvusturyalI arkadaşlarla ı ve bu temasların üç memleket burada ilk defa samimî müsaba- gençliği arasındaki bağları bir kalar yapılacağından dolayı du- cahs sağlamlaştıracağını ’ ” yıılan sevincin derin olduğunu ! “ -
teba-
(Devanıı Sa: 5 Sfı 4 de)
Grip salgını karşısında
Mektepler kapanacak mı?
Kararın bugün verileceğini bildiren Sağlık Müdürü: «Sıhhatini seven sinemaya gitmez.» diyor
Grip, şehrimizde tam mânâsiy-' le bir salgın halimi almıştır. Dün Sağlık ve Millî Eğitim Müdürleri bazı okulları dolaşarak talebelerin sağlık durumu ile meşgul I olmuşlardır.
Sağlık Müdürü Dr. Faik Yar- ‘
Igıcı kendisiyle görüşen bir arka* dağımıza şehirdeki Grip salgınl hakkında aşağıdaki izahati ver» iniştir:
«— Bugün Millî Eğitim Müd;i« jrü ile bazı okulları dolaştık. E« • (Devamı Sa. 5 Sü. 6 tla>
Takvimden Bir Yaprak
açıklıyor
Tekel Umum Ml’dürU Yusuf Ziya Erzln dün bir basın toplantısı e Tekel mevzuunda goze-erduğu muhtelif sualleri ivaplandıratnk czcllmlo demiştir (Devamı Sa, 6 SU, 5 de)
Namuslu olmak güçlüğü
lira llo kalmazdım.
□omoso de öylo düşünmüştür.
iki bin altı yüz sokson boş liranın küsûrlu kısmı bu adamın hakkıdır.
Kadıköy tramvay biletçilorin- yüz den biri, çalıştığı tramvay arabasında bir çanta bulmuş. Açmış bakmış, Içindo İki bin altı yüz sok- _______________________________________________
son boş lira llo bir miktar mücovho- çanta sahibi alt( yüz sokson beş llr*( rat var. Yâni bir biletçi için ufacık yi( vazifesini yapan bu vatandaşa: bir sorvot... Biletçi çantayı almış, _ Al ofondlm... Şunu çoluk çoeuk doğru Idaroyo götürmüş. Çanta sahibi ümitsiz bir haldo Idaroyo başvurunca kendisine çantayı tosllnı etmiş-lor; o da bu paradan iki yüz lira ayırıp blletçlyo vermiş; haberi voron
Biletçiyi sovindirmlş»
— Al ofondlm. âfiyotlo yoyîniz...
Dlyip verecekti; vermesi lâzımdı. Vernıozso no olur? Hiç. Malûm a, bir suvarodon gelirken Roçlldlordon Ba' birinin karısı bir milyon kıyınotlndo diyor; |n0| gar(janugını düşürmüş. Ertesi günü bir çöpçü bu kıymetli milcovho* rkaç bakımdan tahlil rl buldu vo sahibesine götürdü... Yüz edilebilir. Çünkü evvelâ horhangl bir frank bahşiş vornılşlor. Adamcağız adamın böylo İz bırakmıyacak bir şoy parayı almamış vo «Madam! dikkat bulunoa bunu sahlblno iade etmesi odln, bir daha kaybetmeyin. Bu se-büyük bir fazilet vo nanıuskârlık fef bulursam vermiyeooğlmJ» denılş. gösterisi telâkki ediliyor. Halbuki bu, İki yüz lira llo sovinoceginl pok zan-bir adamın namuslu olması kadar ta- notmodlğim bilotçl mahkomoyo ınüra-bll bir haldir. Merhum Sadrâzam oaat otso bolkl do hâkim:
Kıbrıslı Kâmil Paşa: «Biri hakkında _ Vazifeni yapmışsın... Bulunan no zaman malûmat sorsam, namuslu şoyln sahlblno ladesi bulana bir hak adamdır, diyorlar. Namusun iktisabı vormozt güç bir meziyet olduğu bir asırda yaşıyoruz!» demişti.
Her no iso... Sonra biletçiye verl-
lon iki yüz lira sovindlricl bir para
doglldir. Yüzdo on bile
Hor halde bu adam:
— Ulan! şu parayı vermesem so-
fay - ı - hatırla yerlin a... Böylo İki
Diyebilir, çünkü nıhayot bu mü* rüvvoto tâbi bir ınoselodir.
Fakat düşünüyorum: Naınuskâı kalmak, kalabilmolı no kadar güç-
tutmuyor, müş... insan miioadoleyo evval-A kendi nofalylo başlıyor.
IILUNAY
Tekel Umum MiidilrU Yusuf Ziya Ersin gazeteciler arasında
t Foto: Bürlıan)
CUMA 25 ŞUBAT 1949 Sahibi; Safa Kıhçlıoğlu Idaroı Nuruosmanlyo Noı 1T T.r.dr.ıh «YENİ SABAH» I • T A N B U L Telefont 20795 Yeni Sabah 11 inci Yd, No. 3563 HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYİZ Sapa. : 10 Kuru, l@l Tege Kuvvet Şurubu GENEL ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİR ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BÎR KUVVET ŞURUBUDUR.
Milli Savunma, içişleri
Rus dostu VVallace
Büdee tartışmaları
Şiddetli tenkillerde bulunan Sadık Aldoğan ordunun gençleştirilmesi tezini müdafaa elti
nihayet yola geliyor
Rusyanm Boğazlara hâkim olmasının vahim tehlike teşkil edeceğini söyledi
Temsilciler Meclisi üyelerinin sorduklan suallere verdimi mühim cevablar
M- P. den Enver Kök, D. P. den Refik Koraltan İçişleri Bakanlığı büdcesinin müzakeresinde partilerinin görüşlerini açıkladılar
Badik Aldoğan'uı tenkitlerine cevap veren Başbakan Şemsettin Günaltay
Dün Milli Savunma biidcesini kuvvetle tenkit eden Sadık Al doğan
Ankara, 24 (Hususî) — Mec- Aldoğan (M.P.) gelerek ezcümle 1 Bunların hepsi ezbere yapılmış üs bugün saat 10 da Cevdet Ke-1 şunları söyledi: I tenkitlerdir. Biz hakikî tenkit İs-
lim lncedayının başkanlığında I —Millî Savunma büdcesi hak- teriz. Millî Savunma büdcesi, şim-toplandı. İlk olarak kürsüye ge-|kında birçok tenkitler yapıldı.' len Vehbi Kocagüney, «Kahra-; -man ordumuzun büdcesi huzuru-nuzdadır. Bu büdcede yüzde 10 tasarruf yapılabileceği, komis- 1 yonda söylendi. Ben daha da tasarruf yapılacağına kaniim.» dedikten sonra Kemal Zeytinoğlu- , nun bir kaç sözüne temas ederek sözlerini bitirdi.
Kürsüye gelen Eyüp Durukân -Millî Savunma Büdcesi gayet mutevazıdır» diyerek sözlerine taşladı ve devam ederek: :
«Bu büdceye Millî Savunma ’.ş ' leri tam olarak yapılabilirse tak- j dire şayandır. Millî Savunma büd cesinin daha da uzatılmasına mad j deten imkân yoktur» dedi ve ordunun gençleştirilme İşine de temas ederek: «Bu zaten yapılmak- , tadır» dedi. !
Sadık Aldoğan kürsüdo |
Bundan sonra kürsüye Sadık (
------ * * —---.
| Büdee müzakerelerinde
Meclisin havas
Aııkara. 24 (Telefonla) — Şu son günlerde Ankara hiç şüphesiz fevkalâde günler yaşamaktadır. Bu fevkalâdeliğin bütün mem leketo radyo ve gazetler vasıta-siylc akseden kısmı yanında, An-knıada ilk nazarda göze çarpau manzara hayli enteresandır. Evvelâ B. Millet Meclisi binasının önü gece gündüz sıralanmış makam otomobilleri üe polis ve erlerin aldıkları tertibat ile caddeden her geçen insana, içerde bir
(Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zihni KANMAZ bildiriyor:)
İsviçredeki
Müessif
ikinci cihan harbinin bittiğinden ve
Hâdise
Bili iki gûüuür gazetelerde çok acı ve bütün yurtta ıztırap uyandıracak mahiyette haberler dolaşıyor: tsviçrede Cumhuriyet Bayramı gecesi sefaretimizde verilen bir ziyafette, tahsilde bulunan bir Türk genci, sarhoş bir vaziyette sağa sola ta’riz ve tecavüzlerde bulunuyor ve fazla olarak da komünist bir dille konuşuyor. Hattâ bazı arkadaşlarının komünistlerden nakden yardım gördüğÜDİİ İddia ediyor.
Bu hâdisenin üzerinden dört ay kadar bir zaman geçmiştir. Ancak bir gazeteci arkadaşımızın ls-viçrej'e gitmesi üzerine iş ortaya atılmıştır.
Maarif Bakam İstanbul gazetecilerine verdiği demeçte vakıayı teyit etmiş ve yakında tahkikatın neticesi hakkında matbuata İzahat verebileceğini açıklamıştır.
Bize öyle geliyor kİ bu defa ila hükümet, eski itiyadı veçhile, gayet yavaş ve yumuşak davranmış tır. Tasavvur buyurulsun ki Av-rupaya bilgi ve hünerini arttırmak için gönderilen bir talebemiz 1 milletin yaptığı büyiik fedakâr- I herlen lığı hiçe sayarak yabancı ideolo- '■Bmla jilerin propagandacısı oluyor ve bu hislerini sefarethanemizde sefirimize karşı açıkça İfâdeden çe- | kinmivor. Birçok diğer gençler | ve Türkler (le bıına şahit oluyorlar. Hükümet bu hususta ağzını I açmıyor, tahkikatı da dört ayda bitiremiyor. Bu kadar lâubalilik nasıl kabil olur? Bu derece çirkin ' bir olay nasıl hızla bir cezai neticeye bağlanmaz da sürüklenir dıı-
Halk Partili hükümetler galiba I l?.?1?* blr ve hareket
I 'e ” ,'n ‘»'»«“ile mahrum olmak nokbe,,,,^ iuitak bhluanyortar. hakanhg, zamaam, bu acı vak a tahmMü, (la Maarif Vekâletinde *
kan olan zat bulunuyordu, o v kittenberl nasıl oluyor ila bu har. hoş, mütecaviz ve kışkırtıcı talebe hakkında bir karar alınamıyor? isviçredeki talebe müfettişliği bu hâdiseler karşısında nasıl oluyor da eli kolu bağlı seyirci kalıyor?
Büdcemizln durumu malûmdur. Nereden on para tasarruf edebiliriz diye düşünmek mevkiindeyiz:' Hele ecnebi dövizi bulmak ve vermek bizim için en büyük blr fedakârlıktır. Bunu sırf milletin geleceğini, bilgi kuvvetiyle, emniyet altına alabilmek İçin ihtiyar ediyoruz. Eğer milletin bu fedakârlığı bazı gençlerin hariçte ecnebi propagandasına âlet olmağa yardım için yapılıyorsa dururu çok (Devimi 8a: s 8ü: s do)
Hitler’in yıkılışından habersiz
6 Alman Papazı Şehrimizde
Çinden gelen katolik papakları tufan Zeinüach, muharririmiz ile konuşurken (Foto: Bilrhan)
Geçenlerde bir ajans haberi Pa-si'ık adalarından birinde yakalanan iki Japon askerinin halû ikinci dünya harbinin bitişinden ha , olmadığını bildiriyordu. A-I Amerikalılar tarafından
' J aholanıp ve kcndJjerino vaziyet ur.'atılınca şaşırmışlar ve «Allah A’Jah demişler, bizim neden habe Timiz olmadı?> I
Biz o zaman bu habere gülüp l
geçmiştik. Halbuki evvelki gtln I.-tanbula gelen altı Alman mlsyo r.erinin durumu Japon askerlerinden farklı değil.
En yaşlısı 72 yaşında ve Ölüm derecesinde hasta olan 6 papazın İhtiyarı 40 seneden en genelde 18 rmedenberi Çinden ayrılmamış. Dün } adakl değişikliklerden fazla ha-beıdar da değiller. Habeş harbini, (Devamı Sa. 5 8ü. 8 do)
Baronun Nazım Poroy’a disiplin cezası vermesi isteniyor
Mecliste Adalet Bakanlığı bücl-ÇCBİnin müzakeresi sırasında Nalım Poroyun İstanbul avukatları 6a Gemi Aslanları tarzında hl -
Okuyucularımızdan
' Bir Rica—>
Gazetemizin bir çok yerlerde bulunmad.ğmı her gün telefon, telgraf ve mektupla haber almaktayız. Yurdun her şehir ve kasabasının herhangi semtinde gazetemizi bulamıyan bütün dost vo okuyucularımızdan lütfen bizi haberdar etmek hususundaki yakın alâkalarını saygı ile rica ederiz.
tsp etmesi şehrimizdeki avukatlar arasında büyük bir İnfial uyandı iniştir.
Aldığımız malûmata göre av katlar Nazım Poroyun sözlerini pıotesto etmeğe karar vermişler dir.
Ayrıca hazırlanacak olan pro testo mektubu E. M M. riyasetine de gönderilecektir.
Dün bu hususta şehrimizdeki a-vukatlarla bir görüşme yaptık, Avukat Baha Akel bu hususta şun lan söyledi:
«— Mesleğimizin garip bir te • celllsi vardır. Her nedense fiilen meslekten ayrılıp diğer vazifelere İntisap edenler İlk celadetlerini kdlannı sıvayıp eski meslekler ne hücum etmekte gösterirler.
Çingeneye salâhiyet verildiği dc ilk defa babasını astığı gibi.
Bu sebeple İstanbul barosunun (100 sicil No; sunu taşıyan Nazım
'Devamı 8a. s 8Ü. 1 de)
Vsşington, 24 (a.a.) — «Afp>:
Henry Wallaee’m dün temsilciler meclisi dışişleri komitesi öoÜDde verdiği İzahattan ve «A-nıerika ile Rusya birbirlerini a-yıran görüş ayrılıklarını bertaraf
cdemedikleâ takdirde 30 yıl sürecek yeni bir harbe doğru gidiyoruz» şeklindeki sözlerinden anlaşıldığına göre, Wallace, Amerika ile Rusya arasındaki harbin çok uzun BÜreceği fikrinde oldu-
ğundan, hu ihtilâfın bir harb ha-l'ne girmesini önlemeyi birinci dorccede lüzumlu addetmektedir.
Temsilciler meclisinin cumhurl ■ yotçi üyelerinden Walter Juee, (Devamı 8a. S 8Ü. 6 da>
(Devamı Sa: 5 8üı 1 de)
Bugünkü yarışmalara katılacak elan Avusturya ve Yunan ekiplerinden bazı kaydkçılaı bir arada (Foto: Yeni Sabah),
fevkalâdelik olduğu intibaını veriyor. Sonra herhangi bâr Bakanlığı işi düşen bir odamın Bakanı, Müsteşarı, Hususî Kalem Müdürünü. Umum Müdür, şube, daire müdürlerini velhasıl, mesul hiç bir âmiri bulması imkân’ kahnani'gtır. Kmi araroinız, hangisini sorarsanız:
— Büdee müzakereleri var da, Mecl ste'.er.. cevabını alırsınız.
Hakikaten hepsi de Mecliste-ler. Ya sâmiin arasındalar, yahut çok defa kürsünün yanında ayrılmış olan köşede, dizdize oturmuş dertleşiyorlar^ Tenkitler yapılırken, hepsinin gözü Bakanlarında, bir emffiarzusu. varsa, hemen yerine eştirecekler, kendisini müşkül va&yetten kurtaracaklar. J
gpevamı Sa. 5 Sü. 7 do)
Kabul edilen
büdceler
Millî Müdafaa, içişleri, Dışişleri, jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Umum Müdürlüğü büdce-leri kabul edildi
Italyanlar giremediğinden müsabakalara Türk, Avusturya ve Yunanlılar katılacak
Ankara, 24 (Hususi) — Uzun ve münakaşalı celseden sonra M. Müdafaa büdcesi kabul edildi ve Meclisin orduya güven ve sevgisı-landı. E. Erişirgil muhtelif hatipler- okundu ve ittifakla kabul e-dildi.
Savunma Bakanı Hüsnü Çakır, kürsüye gelerek ordumuzun gii-veno lâyık olduğunu bildirdi ve Meclisin yüksek duygusuna ordu | namına teşekkür etti.
(Devamı 8a. 5 Sü. 8 da)
Mısır - Israil
anlaşması imzalandı
Birleşmiş Milletlerin silinmez mürekhebile imzalanan anlaşmadan iki taraf da memnun görünüyor
Londra 24 (B.B.S) — Mısır -İsrail mütareke andlaşması bu sabah Rodosta, Hotel Tlıo Rose'un salonlarında İmzalanmıştır. Mısır hükümeti, albay Seyfeddln ve Ab-durrahman; İsrail hükümeti iso al l ay VValtcr Eytan ve albuy Igal Yaddin tarafından temsil olunmuş tur.
Andlaı,manın. İmzası İçin Birleş mi.3 milletler genel kurulundan hu sus! surette silinme?, mürekkep go lir ilmiş bulunmakta
Eursa, 24 (Hususî muhabirimiz Sabrl Türkozan telefonla bildiriyor:) —Uluslararası kayak müsabakaları açılış töreni bugün saat 14 de Uludağ oteli önündeki meydanlıkta yapılmıştır. Yurdun muhtelif bölgelerden müsabakaları seyretmek mıksadile gelen kayakçılarla Türk, Yunan, Avusturya Millî takımları direkleıe çekilmiş olan kendi bayrakları nltır.da yer almışlardı.
Dağdaki bütün misafirler de hazır bulunuyorlardı. Evvelâ Türk İstiklâl marşı, müteakiben, Yunan. Avusturya milli marşları çalınarak hep bir ağızdan söylenmiştir.
Millî marşlar çalındıktan sonra, Federasyon adına Asım Kudret bir hitabe ile misafirlere hoş geldiniz dedikten sonra dost Yu-
Andlaşmanııı İmzalanmasını mü teaklp Birleşmiş Milletler arabulucu başkan vekili Dr, Bunche, şunları söylemiştir:
(— Bugün tarihin mühim bir sayfası yazılmıştır. Harp yapmak, barış yapmaktan kolaydır.»
Misır delegesi Albay Seyfettin anlaşma şortlarının yerine getirileceğinden emin olduğunu vo îs- »•* 1041 llo Mısır arasındaki müna -Ijapmış sebetlerln düzeleceğini söylemiş -.‘■‘Herin (Devamı Sa. 5 Sü. 4 do) ' ’
Tekel Genel Müdürü yeni kararları
nan ve AvusturyalI arkadaşlarla ı ve bu temasların üç memleket burada ilk defa samimî müsaba- gençliği arasındaki bağları bir kalar yapılacağından dolayı du- cahs sağlamlaştıracağını ’ ” yıılan sevincin derin olduğunu ! “ -
teba-
(Devanıı Sa: 5 Sfı 4 de)
Grip salgını karşısında
Mektepler kapanacak mı?
Kararın bugün verileceğini bildiren Sağlık Müdürü: «Sıhhatini seven sinemaya gitmez.» diyor
Grip, şehrimizde tam mânâsiy-' le bir salgın halimi almıştır. Dün Sağlık ve Millî Eğitim Müdürleri bazı okulları dolaşarak talebelerin sağlık durumu ile meşgul I olmuşlardır.
Sağlık Müdürü Dr. Faik Yar- ‘
Igıcı kendisiyle görüşen bir arka* dağımıza şehirdeki Grip salgınl hakkında aşağıdaki izahati ver» iniştir:
«— Bugün Millî Eğitim Müd;i« jrü ile bazı okulları dolaştık. E« • (Devamı Sa. 5 Sü. 6 tla>
Takvimden Bir Yaprak
açıklıyor
Tekel Umum Ml’dürU Yusuf Ziya Erzln dün bir basın toplantısı e Tekel mevzuunda goze-erduğu muhtelif sualleri ivaplandıratnk czcllmlo demiştir (Devamı Sa, 6 SU, 5 de)
Namuslu olmak güçlüğü
lira llo kalmazdım.
□omoso de öylo düşünmüştür.
iki bin altı yüz sokson boş liranın küsûrlu kısmı bu adamın hakkıdır.
Kadıköy tramvay biletçilorin- yüz den biri, çalıştığı tramvay arabasında bir çanta bulmuş. Açmış bakmış, Içindo İki bin altı yüz sok- _______________________________________________
son boş lira llo bir miktar mücovho- çanta sahibi alt( yüz sokson beş llr*( rat var. Yâni bir biletçi için ufacık yi( vazifesini yapan bu vatandaşa: bir sorvot... Biletçi çantayı almış, _ Al ofondlm... Şunu çoluk çoeuk doğru Idaroyo götürmüş. Çanta sahibi ümitsiz bir haldo Idaroyo başvurunca kendisine çantayı tosllnı etmiş-lor; o da bu paradan iki yüz lira ayırıp blletçlyo vermiş; haberi voron
Biletçiyi sovindirmlş»
— Al ofondlm. âfiyotlo yoyîniz...
Dlyip verecekti; vermesi lâzımdı. Vernıozso no olur? Hiç. Malûm a, bir suvarodon gelirken Roçlldlordon Ba' birinin karısı bir milyon kıyınotlndo diyor; |n0| gar(janugını düşürmüş. Ertesi günü bir çöpçü bu kıymetli milcovho* rkaç bakımdan tahlil rl buldu vo sahibesine götürdü... Yüz edilebilir. Çünkü evvelâ horhangl bir frank bahşiş vornılşlor. Adamcağız adamın böylo İz bırakmıyacak bir şoy parayı almamış vo «Madam! dikkat bulunoa bunu sahlblno iade etmesi odln, bir daha kaybetmeyin. Bu se-büyük bir fazilet vo nanıuskârlık fef bulursam vermiyeooğlmJ» denılş. gösterisi telâkki ediliyor. Halbuki bu, İki yüz lira llo sovinoceginl pok zan-bir adamın namuslu olması kadar ta- notmodlğim bilotçl mahkomoyo ınüra-bll bir haldir. Merhum Sadrâzam oaat otso bolkl do hâkim:
Kıbrıslı Kâmil Paşa: «Biri hakkında _ Vazifeni yapmışsın... Bulunan no zaman malûmat sorsam, namuslu şoyln sahlblno ladesi bulana bir hak adamdır, diyorlar. Namusun iktisabı vormozt güç bir meziyet olduğu bir asırda yaşıyoruz!» demişti.
Her no iso... Sonra biletçiye verl-
lon iki yüz lira sovindlricl bir para
doglldir. Yüzdo on bile
Hor halde bu adam:
— Ulan! şu parayı vermesem so-
fay - ı - hatırla yerlin a... Böylo İki
Diyebilir, çünkü nıhayot bu mü* rüvvoto tâbi bir ınoselodir.
Fakat düşünüyorum: Naınuskâı kalmak, kalabilmolı no kadar güç-
tutmuyor, müş... insan miioadoleyo evval-A kendi nofalylo başlıyor.
IILUNAY
Tekel Umum MiidilrU Yusuf Ziya Ersin gazeteciler arasında
t Foto: Bürlıan)
CUMA 25 ŞUBAT 1949 Sahibi; Safa Kıhçlıoğlu Idaroı Nuruosmanlyo Noı 1T T.r.dr.ıh «YENİ SABAH» I • T A N B U L Telefont 20795 Yeni Sabah 11 inci Yd, No. 3563 HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYİZ Sapa. : 10 Kuru, l@l Tege Kuvvet Şurubu GENEL ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİR ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BÎR KUVVET ŞURUBUDUR.
Milli Savunma, içişleri
Rus dostu VVallace
Büdee tartışmaları
Şiddetli tenkillerde bulunan Sadık Aldoğan ordunun gençleştirilmesi tezini müdafaa elti
nihayet yola geliyor
Rusyanm Boğazlara hâkim olmasının vahim tehlike teşkil edeceğini söyledi
Temsilciler Meclisi üyelerinin sorduklan suallere verdimi mühim cevablar
M- P. den Enver Kök, D. P. den Refik Koraltan İçişleri Bakanlığı büdcesinin müzakeresinde partilerinin görüşlerini açıkladılar
Badik Aldoğan'uı tenkitlerine cevap veren Başbakan Şemsettin Günaltay
Dün Milli Savunma biidcesini kuvvetle tenkit eden Sadık Al doğan
Ankara, 24 (Hususî) — Mec- Aldoğan (M.P.) gelerek ezcümle 1 Bunların hepsi ezbere yapılmış üs bugün saat 10 da Cevdet Ke-1 şunları söyledi: I tenkitlerdir. Biz hakikî tenkit İs-
lim lncedayının başkanlığında I —Millî Savunma büdcesi hak- teriz. Millî Savunma büdcesi, şim-toplandı. İlk olarak kürsüye ge-|kında birçok tenkitler yapıldı.' len Vehbi Kocagüney, «Kahra-; -man ordumuzun büdcesi huzuru-nuzdadır. Bu büdcede yüzde 10 tasarruf yapılabileceği, komis- 1 yonda söylendi. Ben daha da tasarruf yapılacağına kaniim.» dedikten sonra Kemal Zeytinoğlu- , nun bir kaç sözüne temas ederek sözlerini bitirdi.
Kürsüye gelen Eyüp Durukân -Millî Savunma Büdcesi gayet mutevazıdır» diyerek sözlerine taşladı ve devam ederek: :
«Bu büdceye Millî Savunma ’.ş ' leri tam olarak yapılabilirse tak- j dire şayandır. Millî Savunma büd cesinin daha da uzatılmasına mad j deten imkân yoktur» dedi ve ordunun gençleştirilme İşine de temas ederek: «Bu zaten yapılmak- , tadır» dedi. !
Sadık Aldoğan kürsüdo |
Bundan sonra kürsüye Sadık (
------ * * —---.
| Büdee müzakerelerinde
Meclisin havas
Aııkara. 24 (Telefonla) — Şu son günlerde Ankara hiç şüphesiz fevkalâde günler yaşamaktadır. Bu fevkalâdeliğin bütün mem leketo radyo ve gazetler vasıta-siylc akseden kısmı yanında, An-knıada ilk nazarda göze çarpau manzara hayli enteresandır. Evvelâ B. Millet Meclisi binasının önü gece gündüz sıralanmış makam otomobilleri üe polis ve erlerin aldıkları tertibat ile caddeden her geçen insana, içerde bir
(Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zihni KANMAZ bildiriyor:)
İsviçredeki
Müessif
ikinci cihan harbinin bittiğinden ve
Hâdise
Bili iki gûüuür gazetelerde çok acı ve bütün yurtta ıztırap uyandıracak mahiyette haberler dolaşıyor: tsviçrede Cumhuriyet Bayramı gecesi sefaretimizde verilen bir ziyafette, tahsilde bulunan bir Türk genci, sarhoş bir vaziyette sağa sola ta’riz ve tecavüzlerde bulunuyor ve fazla olarak da komünist bir dille konuşuyor. Hattâ bazı arkadaşlarının komünistlerden nakden yardım gördüğÜDİİ İddia ediyor.
Bu hâdisenin üzerinden dört ay kadar bir zaman geçmiştir. Ancak bir gazeteci arkadaşımızın ls-viçrej'e gitmesi üzerine iş ortaya atılmıştır.
Maarif Bakam İstanbul gazetecilerine verdiği demeçte vakıayı teyit etmiş ve yakında tahkikatın neticesi hakkında matbuata İzahat verebileceğini açıklamıştır.
Bize öyle geliyor kİ bu defa ila hükümet, eski itiyadı veçhile, gayet yavaş ve yumuşak davranmış tır. Tasavvur buyurulsun ki Av-rupaya bilgi ve hünerini arttırmak için gönderilen bir talebemiz 1 milletin yaptığı büyiik fedakâr- I herlen lığı hiçe sayarak yabancı ideolo- '■Bmla jilerin propagandacısı oluyor ve bu hislerini sefarethanemizde sefirimize karşı açıkça İfâdeden çe- | kinmivor. Birçok diğer gençler | ve Türkler (le bıına şahit oluyorlar. Hükümet bu hususta ağzını I açmıyor, tahkikatı da dört ayda bitiremiyor. Bu kadar lâubalilik nasıl kabil olur? Bu derece çirkin ' bir olay nasıl hızla bir cezai neticeye bağlanmaz da sürüklenir dıı-
Halk Partili hükümetler galiba I l?.?1?* blr ve hareket
I 'e ” ,'n ‘»'»«“ile mahrum olmak nokbe,,,,^ iuitak bhluanyortar. hakanhg, zamaam, bu acı vak a tahmMü, (la Maarif Vekâletinde *
kan olan zat bulunuyordu, o v kittenberl nasıl oluyor ila bu har. hoş, mütecaviz ve kışkırtıcı talebe hakkında bir karar alınamıyor? isviçredeki talebe müfettişliği bu hâdiseler karşısında nasıl oluyor da eli kolu bağlı seyirci kalıyor?
Büdcemizln durumu malûmdur. Nereden on para tasarruf edebiliriz diye düşünmek mevkiindeyiz:' Hele ecnebi dövizi bulmak ve vermek bizim için en büyük blr fedakârlıktır. Bunu sırf milletin geleceğini, bilgi kuvvetiyle, emniyet altına alabilmek İçin ihtiyar ediyoruz. Eğer milletin bu fedakârlığı bazı gençlerin hariçte ecnebi propagandasına âlet olmağa yardım için yapılıyorsa dururu çok (Devimi 8a: s 8ü: s do)
Hitler’in yıkılışından habersiz
6 Alman Papazı Şehrimizde
Çinden gelen katolik papakları tufan Zeinüach, muharririmiz ile konuşurken (Foto: Bilrhan)
Geçenlerde bir ajans haberi Pa-si'ık adalarından birinde yakalanan iki Japon askerinin halû ikinci dünya harbinin bitişinden ha , olmadığını bildiriyordu. A-I Amerikalılar tarafından
' J aholanıp ve kcndJjerino vaziyet ur.'atılınca şaşırmışlar ve «Allah A’Jah demişler, bizim neden habe Timiz olmadı?> I
Biz o zaman bu habere gülüp l
geçmiştik. Halbuki evvelki gtln I.-tanbula gelen altı Alman mlsyo r.erinin durumu Japon askerlerinden farklı değil.
En yaşlısı 72 yaşında ve Ölüm derecesinde hasta olan 6 papazın İhtiyarı 40 seneden en genelde 18 rmedenberi Çinden ayrılmamış. Dün } adakl değişikliklerden fazla ha-beıdar da değiller. Habeş harbini, (Devamı Sa. 5 8ü. 8 do)
Baronun Nazım Poroy’a disiplin cezası vermesi isteniyor
Mecliste Adalet Bakanlığı bücl-ÇCBİnin müzakeresi sırasında Nalım Poroyun İstanbul avukatları 6a Gemi Aslanları tarzında hl -
Okuyucularımızdan
' Bir Rica—>
Gazetemizin bir çok yerlerde bulunmad.ğmı her gün telefon, telgraf ve mektupla haber almaktayız. Yurdun her şehir ve kasabasının herhangi semtinde gazetemizi bulamıyan bütün dost vo okuyucularımızdan lütfen bizi haberdar etmek hususundaki yakın alâkalarını saygı ile rica ederiz.
tsp etmesi şehrimizdeki avukatlar arasında büyük bir İnfial uyandı iniştir.
Aldığımız malûmata göre av katlar Nazım Poroyun sözlerini pıotesto etmeğe karar vermişler dir.
Ayrıca hazırlanacak olan pro testo mektubu E. M M. riyasetine de gönderilecektir.
Dün bu hususta şehrimizdeki a-vukatlarla bir görüşme yaptık, Avukat Baha Akel bu hususta şun lan söyledi:
«— Mesleğimizin garip bir te • celllsi vardır. Her nedense fiilen meslekten ayrılıp diğer vazifelere İntisap edenler İlk celadetlerini kdlannı sıvayıp eski meslekler ne hücum etmekte gösterirler.
Çingeneye salâhiyet verildiği dc ilk defa babasını astığı gibi.
Bu sebeple İstanbul barosunun (100 sicil No; sunu taşıyan Nazım
'Devamı 8a. s 8Ü. 1 de)
Vsşington, 24 (a.a.) — «Afp>:
Henry Wallaee’m dün temsilciler meclisi dışişleri komitesi öoÜDde verdiği İzahattan ve «A-nıerika ile Rusya birbirlerini a-yıran görüş ayrılıklarını bertaraf
cdemedikleâ takdirde 30 yıl sürecek yeni bir harbe doğru gidiyoruz» şeklindeki sözlerinden anlaşıldığına göre, Wallace, Amerika ile Rusya arasındaki harbin çok uzun BÜreceği fikrinde oldu-
ğundan, hu ihtilâfın bir harb ha-l'ne girmesini önlemeyi birinci dorccede lüzumlu addetmektedir.
Temsilciler meclisinin cumhurl ■ yotçi üyelerinden Walter Juee, (Devamı 8a. S 8Ü. 6 da>
(Devamı Sa: 5 8üı 1 de)
Bugünkü yarışmalara katılacak elan Avusturya ve Yunan ekiplerinden bazı kaydkçılaı bir arada (Foto: Yeni Sabah),
fevkalâdelik olduğu intibaını veriyor. Sonra herhangi bâr Bakanlığı işi düşen bir odamın Bakanı, Müsteşarı, Hususî Kalem Müdürünü. Umum Müdür, şube, daire müdürlerini velhasıl, mesul hiç bir âmiri bulması imkân’ kahnani'gtır. Kmi araroinız, hangisini sorarsanız:
— Büdee müzakereleri var da, Mecl ste'.er.. cevabını alırsınız.
Hakikaten hepsi de Mecliste-ler. Ya sâmiin arasındalar, yahut çok defa kürsünün yanında ayrılmış olan köşede, dizdize oturmuş dertleşiyorlar^ Tenkitler yapılırken, hepsinin gözü Bakanlarında, bir emffiarzusu. varsa, hemen yerine eştirecekler, kendisini müşkül va&yetten kurtaracaklar. J
gpevamı Sa. 5 Sü. 7 do)
Kabul edilen
büdceler
Millî Müdafaa, içişleri, Dışişleri, jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Umum Müdürlüğü büdce-leri kabul edildi
Italyanlar giremediğinden müsabakalara Türk, Avusturya ve Yunanlılar katılacak
Ankara, 24 (Hususi) — Uzun ve münakaşalı celseden sonra M. Müdafaa büdcesi kabul edildi ve Meclisin orduya güven ve sevgisı-landı. E. Erişirgil muhtelif hatipler- okundu ve ittifakla kabul e-dildi.
Savunma Bakanı Hüsnü Çakır, kürsüye gelerek ordumuzun gii-veno lâyık olduğunu bildirdi ve Meclisin yüksek duygusuna ordu | namına teşekkür etti.
(Devamı 8a. 5 Sü. 8 da)
Mısır - Israil
anlaşması imzalandı
Birleşmiş Milletlerin silinmez mürekhebile imzalanan anlaşmadan iki taraf da memnun görünüyor
Londra 24 (B.B.S) — Mısır -İsrail mütareke andlaşması bu sabah Rodosta, Hotel Tlıo Rose'un salonlarında İmzalanmıştır. Mısır hükümeti, albay Seyfeddln ve Ab-durrahman; İsrail hükümeti iso al l ay VValtcr Eytan ve albuy Igal Yaddin tarafından temsil olunmuş tur.
Andlaı,manın. İmzası İçin Birleş mi.3 milletler genel kurulundan hu sus! surette silinme?, mürekkep go lir ilmiş bulunmakta
Eursa, 24 (Hususî muhabirimiz Sabrl Türkozan telefonla bildiriyor:) —Uluslararası kayak müsabakaları açılış töreni bugün saat 14 de Uludağ oteli önündeki meydanlıkta yapılmıştır. Yurdun muhtelif bölgelerden müsabakaları seyretmek mıksadile gelen kayakçılarla Türk, Yunan, Avusturya Millî takımları direkleıe çekilmiş olan kendi bayrakları nltır.da yer almışlardı.
Dağdaki bütün misafirler de hazır bulunuyorlardı. Evvelâ Türk İstiklâl marşı, müteakiben, Yunan. Avusturya milli marşları çalınarak hep bir ağızdan söylenmiştir.
Millî marşlar çalındıktan sonra, Federasyon adına Asım Kudret bir hitabe ile misafirlere hoş geldiniz dedikten sonra dost Yu-
Andlaşmanııı İmzalanmasını mü teaklp Birleşmiş Milletler arabulucu başkan vekili Dr, Bunche, şunları söylemiştir:
(— Bugün tarihin mühim bir sayfası yazılmıştır. Harp yapmak, barış yapmaktan kolaydır.»
Misır delegesi Albay Seyfettin anlaşma şortlarının yerine getirileceğinden emin olduğunu vo îs- »•* 1041 llo Mısır arasındaki müna -Ijapmış sebetlerln düzeleceğini söylemiş -.‘■‘Herin (Devamı Sa. 5 Sü. 4 do) ' ’
Tekel Genel Müdürü yeni kararları
nan ve AvusturyalI arkadaşlarla ı ve bu temasların üç memleket burada ilk defa samimî müsaba- gençliği arasındaki bağları bir kalar yapılacağından dolayı du- cahs sağlamlaştıracağını ’ ” yıılan sevincin derin olduğunu ! “ -
teba-
(Devanıı Sa: 5 Sfı 4 de)
Grip salgını karşısında
Mektepler kapanacak mı?
Kararın bugün verileceğini bildiren Sağlık Müdürü: «Sıhhatini seven sinemaya gitmez.» diyor
Grip, şehrimizde tam mânâsiy-' le bir salgın halimi almıştır. Dün Sağlık ve Millî Eğitim Müdürleri bazı okulları dolaşarak talebelerin sağlık durumu ile meşgul I olmuşlardır.
Sağlık Müdürü Dr. Faik Yar- ‘
Igıcı kendisiyle görüşen bir arka* dağımıza şehirdeki Grip salgınl hakkında aşağıdaki izahati ver» iniştir:
«— Bugün Millî Eğitim Müd;i« jrü ile bazı okulları dolaştık. E« • (Devamı Sa. 5 Sü. 6 tla>
Takvimden Bir Yaprak
açıklıyor
Tekel Umum Ml’dürU Yusuf Ziya Erzln dün bir basın toplantısı e Tekel mevzuunda goze-erduğu muhtelif sualleri ivaplandıratnk czcllmlo demiştir (Devamı Sa, 6 SU, 5 de)
Namuslu olmak güçlüğü
lira llo kalmazdım.
□omoso de öylo düşünmüştür.
iki bin altı yüz sokson boş liranın küsûrlu kısmı bu adamın hakkıdır.
Kadıköy tramvay biletçilorin- yüz den biri, çalıştığı tramvay arabasında bir çanta bulmuş. Açmış bakmış, Içindo İki bin altı yüz sok- _______________________________________________
son boş lira llo bir miktar mücovho- çanta sahibi alt( yüz sokson beş llr*( rat var. Yâni bir biletçi için ufacık yi( vazifesini yapan bu vatandaşa: bir sorvot... Biletçi çantayı almış, _ Al ofondlm... Şunu çoluk çoeuk doğru Idaroyo götürmüş. Çanta sahibi ümitsiz bir haldo Idaroyo başvurunca kendisine çantayı tosllnı etmiş-lor; o da bu paradan iki yüz lira ayırıp blletçlyo vermiş; haberi voron
Biletçiyi sovindirmlş»
— Al ofondlm. âfiyotlo yoyîniz...
Dlyip verecekti; vermesi lâzımdı. Vernıozso no olur? Hiç. Malûm a, bir suvarodon gelirken Roçlldlordon Ba' birinin karısı bir milyon kıyınotlndo diyor; |n0| gar(janugını düşürmüş. Ertesi günü bir çöpçü bu kıymetli milcovho* rkaç bakımdan tahlil rl buldu vo sahibesine götürdü... Yüz edilebilir. Çünkü evvelâ horhangl bir frank bahşiş vornılşlor. Adamcağız adamın böylo İz bırakmıyacak bir şoy parayı almamış vo «Madam! dikkat bulunoa bunu sahlblno iade etmesi odln, bir daha kaybetmeyin. Bu se-büyük bir fazilet vo nanıuskârlık fef bulursam vermiyeooğlmJ» denılş. gösterisi telâkki ediliyor. Halbuki bu, İki yüz lira llo sovinoceginl pok zan-bir adamın namuslu olması kadar ta- notmodlğim bilotçl mahkomoyo ınüra-bll bir haldir. Merhum Sadrâzam oaat otso bolkl do hâkim:
Kıbrıslı Kâmil Paşa: «Biri hakkında _ Vazifeni yapmışsın... Bulunan no zaman malûmat sorsam, namuslu şoyln sahlblno ladesi bulana bir hak adamdır, diyorlar. Namusun iktisabı vormozt güç bir meziyet olduğu bir asırda yaşıyoruz!» demişti.
Her no iso... Sonra biletçiye verl-
lon iki yüz lira sovindlricl bir para
doglldir. Yüzdo on bile
Hor halde bu adam:
— Ulan! şu parayı vermesem so-
fay - ı - hatırla yerlin a... Böylo İki
Diyebilir, çünkü nıhayot bu mü* rüvvoto tâbi bir ınoselodir.
Fakat düşünüyorum: Naınuskâı kalmak, kalabilmolı no kadar güç-
tutmuyor, müş... insan miioadoleyo evval-A kendi nofalylo başlıyor.
IILUNAY
Tekel Umum MiidilrU Yusuf Ziya Ersin gazeteciler arasında
t Foto: Bürlıan)
CUMA 25 ŞUBAT 1949 Sahibi; Safa Kıhçlıoğlu Idaroı Nuruosmanlyo Noı 1T T.r.dr.ıh «YENİ SABAH» I • T A N B U L Telefont 20795 Yeni Sabah 11 inci Yd, No. 3563 HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYİZ Sapa. : 10 Kuru, l@l Tege Kuvvet Şurubu GENEL ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİR ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BÎR KUVVET ŞURUBUDUR.
Milli Savunma, içişleri
Rus dostu VVallace
Büdee tartışmaları
Şiddetli tenkillerde bulunan Sadık Aldoğan ordunun gençleştirilmesi tezini müdafaa elti
nihayet yola geliyor
Rusyanm Boğazlara hâkim olmasının vahim tehlike teşkil edeceğini söyledi
Temsilciler Meclisi üyelerinin sorduklan suallere verdimi mühim cevablar
M- P. den Enver Kök, D. P. den Refik Koraltan İçişleri Bakanlığı büdcesinin müzakeresinde partilerinin görüşlerini açıkladılar
Badik Aldoğan'uı tenkitlerine cevap veren Başbakan Şemsettin Günaltay
Dün Milli Savunma biidcesini kuvvetle tenkit eden Sadık Al doğan
Ankara, 24 (Hususî) — Mec- Aldoğan (M.P.) gelerek ezcümle 1 Bunların hepsi ezbere yapılmış üs bugün saat 10 da Cevdet Ke-1 şunları söyledi: I tenkitlerdir. Biz hakikî tenkit İs-
lim lncedayının başkanlığında I —Millî Savunma büdcesi hak- teriz. Millî Savunma büdcesi, şim-toplandı. İlk olarak kürsüye ge-|kında birçok tenkitler yapıldı.' len Vehbi Kocagüney, «Kahra-; -man ordumuzun büdcesi huzuru-nuzdadır. Bu büdcede yüzde 10 tasarruf yapılabileceği, komis- 1 yonda söylendi. Ben daha da tasarruf yapılacağına kaniim.» dedikten sonra Kemal Zeytinoğlu- , nun bir kaç sözüne temas ederek sözlerini bitirdi.
Kürsüye gelen Eyüp Durukân -Millî Savunma Büdcesi gayet mutevazıdır» diyerek sözlerine taşladı ve devam ederek: :
«Bu büdceye Millî Savunma ’.ş ' leri tam olarak yapılabilirse tak- j dire şayandır. Millî Savunma büd cesinin daha da uzatılmasına mad j deten imkân yoktur» dedi ve ordunun gençleştirilme İşine de temas ederek: «Bu zaten yapılmak- , tadır» dedi. !
Sadık Aldoğan kürsüdo |
Bundan sonra kürsüye Sadık (
------ * * —---.
| Büdee müzakerelerinde
Meclisin havas
Aııkara. 24 (Telefonla) — Şu son günlerde Ankara hiç şüphesiz fevkalâde günler yaşamaktadır. Bu fevkalâdeliğin bütün mem leketo radyo ve gazetler vasıta-siylc akseden kısmı yanında, An-knıada ilk nazarda göze çarpau manzara hayli enteresandır. Evvelâ B. Millet Meclisi binasının önü gece gündüz sıralanmış makam otomobilleri üe polis ve erlerin aldıkları tertibat ile caddeden her geçen insana, içerde bir
(Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zihni KANMAZ bildiriyor:)
İsviçredeki
Müessif
ikinci cihan harbinin bittiğinden ve
Hâdise
Bili iki gûüuür gazetelerde çok acı ve bütün yurtta ıztırap uyandıracak mahiyette haberler dolaşıyor: tsviçrede Cumhuriyet Bayramı gecesi sefaretimizde verilen bir ziyafette, tahsilde bulunan bir Türk genci, sarhoş bir vaziyette sağa sola ta’riz ve tecavüzlerde bulunuyor ve fazla olarak da komünist bir dille konuşuyor. Hattâ bazı arkadaşlarının komünistlerden nakden yardım gördüğÜDİİ İddia ediyor.
Bu hâdisenin üzerinden dört ay kadar bir zaman geçmiştir. Ancak bir gazeteci arkadaşımızın ls-viçrej'e gitmesi üzerine iş ortaya atılmıştır.
Maarif Bakam İstanbul gazetecilerine verdiği demeçte vakıayı teyit etmiş ve yakında tahkikatın neticesi hakkında matbuata İzahat verebileceğini açıklamıştır.
Bize öyle geliyor kİ bu defa ila hükümet, eski itiyadı veçhile, gayet yavaş ve yumuşak davranmış tır. Tasavvur buyurulsun ki Av-rupaya bilgi ve hünerini arttırmak için gönderilen bir talebemiz 1 milletin yaptığı büyiik fedakâr- I herlen lığı hiçe sayarak yabancı ideolo- '■Bmla jilerin propagandacısı oluyor ve bu hislerini sefarethanemizde sefirimize karşı açıkça İfâdeden çe- | kinmivor. Birçok diğer gençler | ve Türkler (le bıına şahit oluyorlar. Hükümet bu hususta ağzını I açmıyor, tahkikatı da dört ayda bitiremiyor. Bu kadar lâubalilik nasıl kabil olur? Bu derece çirkin ' bir olay nasıl hızla bir cezai neticeye bağlanmaz da sürüklenir dıı-
Halk Partili hükümetler galiba I l?.?1?* blr ve hareket
I 'e ” ,'n ‘»'»«“ile mahrum olmak nokbe,,,,^ iuitak bhluanyortar. hakanhg, zamaam, bu acı vak a tahmMü, (la Maarif Vekâletinde *
kan olan zat bulunuyordu, o v kittenberl nasıl oluyor ila bu har. hoş, mütecaviz ve kışkırtıcı talebe hakkında bir karar alınamıyor? isviçredeki talebe müfettişliği bu hâdiseler karşısında nasıl oluyor da eli kolu bağlı seyirci kalıyor?
Büdcemizln durumu malûmdur. Nereden on para tasarruf edebiliriz diye düşünmek mevkiindeyiz:' Hele ecnebi dövizi bulmak ve vermek bizim için en büyük blr fedakârlıktır. Bunu sırf milletin geleceğini, bilgi kuvvetiyle, emniyet altına alabilmek İçin ihtiyar ediyoruz. Eğer milletin bu fedakârlığı bazı gençlerin hariçte ecnebi propagandasına âlet olmağa yardım için yapılıyorsa dururu çok (Devimi 8a: s 8ü: s do)
Hitler’in yıkılışından habersiz
6 Alman Papazı Şehrimizde
Çinden gelen katolik papakları tufan Zeinüach, muharririmiz ile konuşurken (Foto: Bilrhan)
Geçenlerde bir ajans haberi Pa-si'ık adalarından birinde yakalanan iki Japon askerinin halû ikinci dünya harbinin bitişinden ha , olmadığını bildiriyordu. A-I Amerikalılar tarafından
' J aholanıp ve kcndJjerino vaziyet ur.'atılınca şaşırmışlar ve «Allah A’Jah demişler, bizim neden habe Timiz olmadı?> I
Biz o zaman bu habere gülüp l
geçmiştik. Halbuki evvelki gtln I.-tanbula gelen altı Alman mlsyo r.erinin durumu Japon askerlerinden farklı değil.
En yaşlısı 72 yaşında ve Ölüm derecesinde hasta olan 6 papazın İhtiyarı 40 seneden en genelde 18 rmedenberi Çinden ayrılmamış. Dün } adakl değişikliklerden fazla ha-beıdar da değiller. Habeş harbini, (Devamı Sa. 5 8ü. 8 do)
Baronun Nazım Poroy’a disiplin cezası vermesi isteniyor
Mecliste Adalet Bakanlığı bücl-ÇCBİnin müzakeresi sırasında Nalım Poroyun İstanbul avukatları 6a Gemi Aslanları tarzında hl -
Okuyucularımızdan
' Bir Rica—>
Gazetemizin bir çok yerlerde bulunmad.ğmı her gün telefon, telgraf ve mektupla haber almaktayız. Yurdun her şehir ve kasabasının herhangi semtinde gazetemizi bulamıyan bütün dost vo okuyucularımızdan lütfen bizi haberdar etmek hususundaki yakın alâkalarını saygı ile rica ederiz.
tsp etmesi şehrimizdeki avukatlar arasında büyük bir İnfial uyandı iniştir.
Aldığımız malûmata göre av katlar Nazım Poroyun sözlerini pıotesto etmeğe karar vermişler dir.
Ayrıca hazırlanacak olan pro testo mektubu E. M M. riyasetine de gönderilecektir.
Dün bu hususta şehrimizdeki a-vukatlarla bir görüşme yaptık, Avukat Baha Akel bu hususta şun lan söyledi:
«— Mesleğimizin garip bir te • celllsi vardır. Her nedense fiilen meslekten ayrılıp diğer vazifelere İntisap edenler İlk celadetlerini kdlannı sıvayıp eski meslekler ne hücum etmekte gösterirler.
Çingeneye salâhiyet verildiği dc ilk defa babasını astığı gibi.
Bu sebeple İstanbul barosunun (100 sicil No; sunu taşıyan Nazım
'Devamı 8a. s 8Ü. 1 de)
Vsşington, 24 (a.a.) — «Afp>:
Henry Wallaee’m dün temsilciler meclisi dışişleri komitesi öoÜDde verdiği İzahattan ve «A-nıerika ile Rusya birbirlerini a-yıran görüş ayrılıklarını bertaraf
cdemedikleâ takdirde 30 yıl sürecek yeni bir harbe doğru gidiyoruz» şeklindeki sözlerinden anlaşıldığına göre, Wallace, Amerika ile Rusya arasındaki harbin çok uzun BÜreceği fikrinde oldu-
ğundan, hu ihtilâfın bir harb ha-l'ne girmesini önlemeyi birinci dorccede lüzumlu addetmektedir.
Temsilciler meclisinin cumhurl ■ yotçi üyelerinden Walter Juee, (Devamı 8a. S 8Ü. 6 da>
(Devamı Sa: 5 8üı 1 de)
Bugünkü yarışmalara katılacak elan Avusturya ve Yunan ekiplerinden bazı kaydkçılaı bir arada (Foto: Yeni Sabah),
fevkalâdelik olduğu intibaını veriyor. Sonra herhangi bâr Bakanlığı işi düşen bir odamın Bakanı, Müsteşarı, Hususî Kalem Müdürünü. Umum Müdür, şube, daire müdürlerini velhasıl, mesul hiç bir âmiri bulması imkân’ kahnani'gtır. Kmi araroinız, hangisini sorarsanız:
— Büdee müzakereleri var da, Mecl ste'.er.. cevabını alırsınız.
Hakikaten hepsi de Mecliste-ler. Ya sâmiin arasındalar, yahut çok defa kürsünün yanında ayrılmış olan köşede, dizdize oturmuş dertleşiyorlar^ Tenkitler yapılırken, hepsinin gözü Bakanlarında, bir emffiarzusu. varsa, hemen yerine eştirecekler, kendisini müşkül va&yetten kurtaracaklar. J
gpevamı Sa. 5 Sü. 7 do)
Kabul edilen
büdceler
Millî Müdafaa, içişleri, Dışişleri, jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Umum Müdürlüğü büdce-leri kabul edildi
Italyanlar giremediğinden müsabakalara Türk, Avusturya ve Yunanlılar katılacak
Ankara, 24 (Hususi) — Uzun ve münakaşalı celseden sonra M. Müdafaa büdcesi kabul edildi ve Meclisin orduya güven ve sevgisı-landı. E. Erişirgil muhtelif hatipler- okundu ve ittifakla kabul e-dildi.
Savunma Bakanı Hüsnü Çakır, kürsüye gelerek ordumuzun gii-veno lâyık olduğunu bildirdi ve Meclisin yüksek duygusuna ordu | namına teşekkür etti.
(Devamı 8a. 5 Sü. 8 da)
Mısır - Israil
anlaşması imzalandı
Birleşmiş Milletlerin silinmez mürekhebile imzalanan anlaşmadan iki taraf da memnun görünüyor
Londra 24 (B.B.S) — Mısır -İsrail mütareke andlaşması bu sabah Rodosta, Hotel Tlıo Rose'un salonlarında İmzalanmıştır. Mısır hükümeti, albay Seyfeddln ve Ab-durrahman; İsrail hükümeti iso al l ay VValtcr Eytan ve albuy Igal Yaddin tarafından temsil olunmuş tur.
Andlaı,manın. İmzası İçin Birleş mi.3 milletler genel kurulundan hu sus! surette silinme?, mürekkep go lir ilmiş bulunmakta
Eursa, 24 (Hususî muhabirimiz Sabrl Türkozan telefonla bildiriyor:) —Uluslararası kayak müsabakaları açılış töreni bugün saat 14 de Uludağ oteli önündeki meydanlıkta yapılmıştır. Yurdun muhtelif bölgelerden müsabakaları seyretmek mıksadile gelen kayakçılarla Türk, Yunan, Avusturya Millî takımları direkleıe çekilmiş olan kendi bayrakları nltır.da yer almışlardı.
Dağdaki bütün misafirler de hazır bulunuyorlardı. Evvelâ Türk İstiklâl marşı, müteakiben, Yunan. Avusturya milli marşları çalınarak hep bir ağızdan söylenmiştir.
Millî marşlar çalındıktan sonra, Federasyon adına Asım Kudret bir hitabe ile misafirlere hoş geldiniz dedikten sonra dost Yu-
Andlaşmanııı İmzalanmasını mü teaklp Birleşmiş Milletler arabulucu başkan vekili Dr, Bunche, şunları söylemiştir:
(— Bugün tarihin mühim bir sayfası yazılmıştır. Harp yapmak, barış yapmaktan kolaydır.»
Misır delegesi Albay Seyfettin anlaşma şortlarının yerine getirileceğinden emin olduğunu vo îs- »•* 1041 llo Mısır arasındaki müna -Ijapmış sebetlerln düzeleceğini söylemiş -.‘■‘Herin (Devamı Sa. 5 Sü. 4 do) ' ’
Tekel Genel Müdürü yeni kararları
nan ve AvusturyalI arkadaşlarla ı ve bu temasların üç memleket burada ilk defa samimî müsaba- gençliği arasındaki bağları bir kalar yapılacağından dolayı du- cahs sağlamlaştıracağını ’ ” yıılan sevincin derin olduğunu ! “ -
teba-
(Devanıı Sa: 5 Sfı 4 de)
Grip salgını karşısında
Mektepler kapanacak mı?
Kararın bugün verileceğini bildiren Sağlık Müdürü: «Sıhhatini seven sinemaya gitmez.» diyor
Grip, şehrimizde tam mânâsiy-' le bir salgın halimi almıştır. Dün Sağlık ve Millî Eğitim Müdürleri bazı okulları dolaşarak talebelerin sağlık durumu ile meşgul I olmuşlardır.
Sağlık Müdürü Dr. Faik Yar- ‘
Igıcı kendisiyle görüşen bir arka* dağımıza şehirdeki Grip salgınl hakkında aşağıdaki izahati ver» iniştir:
«— Bugün Millî Eğitim Müd;i« jrü ile bazı okulları dolaştık. E« • (Devamı Sa. 5 Sü. 6 tla>
Takvimden Bir Yaprak
açıklıyor
Tekel Umum Ml’dürU Yusuf Ziya Erzln dün bir basın toplantısı e Tekel mevzuunda goze-erduğu muhtelif sualleri ivaplandıratnk czcllmlo demiştir (Devamı Sa, 6 SU, 5 de)
Namuslu olmak güçlüğü
lira llo kalmazdım.
□omoso de öylo düşünmüştür.
iki bin altı yüz sokson boş liranın küsûrlu kısmı bu adamın hakkıdır.
Kadıköy tramvay biletçilorin- yüz den biri, çalıştığı tramvay arabasında bir çanta bulmuş. Açmış bakmış, Içindo İki bin altı yüz sok- _______________________________________________
son boş lira llo bir miktar mücovho- çanta sahibi alt( yüz sokson beş llr*( rat var. Yâni bir biletçi için ufacık yi( vazifesini yapan bu vatandaşa: bir sorvot... Biletçi çantayı almış, _ Al ofondlm... Şunu çoluk çoeuk doğru Idaroyo götürmüş. Çanta sahibi ümitsiz bir haldo Idaroyo başvurunca kendisine çantayı tosllnı etmiş-lor; o da bu paradan iki yüz lira ayırıp blletçlyo vermiş; haberi voron
Biletçiyi sovindirmlş»
— Al ofondlm. âfiyotlo yoyîniz...
Dlyip verecekti; vermesi lâzımdı. Vernıozso no olur? Hiç. Malûm a, bir suvarodon gelirken Roçlldlordon Ba' birinin karısı bir milyon kıyınotlndo diyor; |n0| gar(janugını düşürmüş. Ertesi günü bir çöpçü bu kıymetli milcovho* rkaç bakımdan tahlil rl buldu vo sahibesine götürdü... Yüz edilebilir. Çünkü evvelâ horhangl bir frank bahşiş vornılşlor. Adamcağız adamın böylo İz bırakmıyacak bir şoy parayı almamış vo «Madam! dikkat bulunoa bunu sahlblno iade etmesi odln, bir daha kaybetmeyin. Bu se-büyük bir fazilet vo nanıuskârlık fef bulursam vermiyeooğlmJ» denılş. gösterisi telâkki ediliyor. Halbuki bu, İki yüz lira llo sovinoceginl pok zan-bir adamın namuslu olması kadar ta- notmodlğim bilotçl mahkomoyo ınüra-bll bir haldir. Merhum Sadrâzam oaat otso bolkl do hâkim:
Kıbrıslı Kâmil Paşa: «Biri hakkında _ Vazifeni yapmışsın... Bulunan no zaman malûmat sorsam, namuslu şoyln sahlblno ladesi bulana bir hak adamdır, diyorlar. Namusun iktisabı vormozt güç bir meziyet olduğu bir asırda yaşıyoruz!» demişti.
Her no iso... Sonra biletçiye verl-
lon iki yüz lira sovindlricl bir para
doglldir. Yüzdo on bile
Hor halde bu adam:
— Ulan! şu parayı vermesem so-
fay - ı - hatırla yerlin a... Böylo İki
Diyebilir, çünkü nıhayot bu mü* rüvvoto tâbi bir ınoselodir.
Fakat düşünüyorum: Naınuskâı kalmak, kalabilmolı no kadar güç-
tutmuyor, müş... insan miioadoleyo evval-A kendi nofalylo başlıyor.
IILUNAY
Tekel Umum MiidilrU Yusuf Ziya Ersin gazeteciler arasında
t Foto: Bürlıan)
CUMA 25 ŞUBAT 1949 Sahibi; Safa Kıhçlıoğlu Idaroı Nuruosmanlyo Noı 1T T.r.dr.ıh «YENİ SABAH» I • T A N B U L Telefont 20795 Yeni Sabah 11 inci Yd, No. 3563 HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYİZ Sapa. : 10 Kuru, l@l Tege Kuvvet Şurubu GENEL ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİR ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BÎR KUVVET ŞURUBUDUR.
Milli Savunma, içişleri
Rus dostu VVallace
Büdee tartışmaları
Şiddetli tenkillerde bulunan Sadık Aldoğan ordunun gençleştirilmesi tezini müdafaa elti
nihayet yola geliyor
Rusyanm Boğazlara hâkim olmasının vahim tehlike teşkil edeceğini söyledi
Temsilciler Meclisi üyelerinin sorduklan suallere verdimi mühim cevablar
M- P. den Enver Kök, D. P. den Refik Koraltan İçişleri Bakanlığı büdcesinin müzakeresinde partilerinin görüşlerini açıkladılar
Badik Aldoğan'uı tenkitlerine cevap veren Başbakan Şemsettin Günaltay
Dün Milli Savunma biidcesini kuvvetle tenkit eden Sadık Al doğan
Ankara, 24 (Hususî) — Mec- Aldoğan (M.P.) gelerek ezcümle 1 Bunların hepsi ezbere yapılmış üs bugün saat 10 da Cevdet Ke-1 şunları söyledi: I tenkitlerdir. Biz hakikî tenkit İs-
lim lncedayının başkanlığında I —Millî Savunma büdcesi hak- teriz. Millî Savunma büdcesi, şim-toplandı. İlk olarak kürsüye ge-|kında birçok tenkitler yapıldı.' len Vehbi Kocagüney, «Kahra-; -man ordumuzun büdcesi huzuru-nuzdadır. Bu büdcede yüzde 10 tasarruf yapılabileceği, komis- 1 yonda söylendi. Ben daha da tasarruf yapılacağına kaniim.» dedikten sonra Kemal Zeytinoğlu- , nun bir kaç sözüne temas ederek sözlerini bitirdi.
Kürsüye gelen Eyüp Durukân -Millî Savunma Büdcesi gayet mutevazıdır» diyerek sözlerine taşladı ve devam ederek: :
«Bu büdceye Millî Savunma ’.ş ' leri tam olarak yapılabilirse tak- j dire şayandır. Millî Savunma büd cesinin daha da uzatılmasına mad j deten imkân yoktur» dedi ve ordunun gençleştirilme İşine de temas ederek: «Bu zaten yapılmak- , tadır» dedi. !
Sadık Aldoğan kürsüdo |
Bundan sonra kürsüye Sadık (
------ * * —---.
| Büdee müzakerelerinde
Meclisin havas
Aııkara. 24 (Telefonla) — Şu son günlerde Ankara hiç şüphesiz fevkalâde günler yaşamaktadır. Bu fevkalâdeliğin bütün mem leketo radyo ve gazetler vasıta-siylc akseden kısmı yanında, An-knıada ilk nazarda göze çarpau manzara hayli enteresandır. Evvelâ B. Millet Meclisi binasının önü gece gündüz sıralanmış makam otomobilleri üe polis ve erlerin aldıkları tertibat ile caddeden her geçen insana, içerde bir
(Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zihni KANMAZ bildiriyor:)
İsviçredeki
Müessif
ikinci cihan harbinin bittiğinden ve
Hâdise
Bili iki gûüuür gazetelerde çok acı ve bütün yurtta ıztırap uyandıracak mahiyette haberler dolaşıyor: tsviçrede Cumhuriyet Bayramı gecesi sefaretimizde verilen bir ziyafette, tahsilde bulunan bir Türk genci, sarhoş bir vaziyette sağa sola ta’riz ve tecavüzlerde bulunuyor ve fazla olarak da komünist bir dille konuşuyor. Hattâ bazı arkadaşlarının komünistlerden nakden yardım gördüğÜDİİ İddia ediyor.
Bu hâdisenin üzerinden dört ay kadar bir zaman geçmiştir. Ancak bir gazeteci arkadaşımızın ls-viçrej'e gitmesi üzerine iş ortaya atılmıştır.
Maarif Bakam İstanbul gazetecilerine verdiği demeçte vakıayı teyit etmiş ve yakında tahkikatın neticesi hakkında matbuata İzahat verebileceğini açıklamıştır.
Bize öyle geliyor kİ bu defa ila hükümet, eski itiyadı veçhile, gayet yavaş ve yumuşak davranmış tır. Tasavvur buyurulsun ki Av-rupaya bilgi ve hünerini arttırmak için gönderilen bir talebemiz 1 milletin yaptığı büyiik fedakâr- I herlen lığı hiçe sayarak yabancı ideolo- '■Bmla jilerin propagandacısı oluyor ve bu hislerini sefarethanemizde sefirimize karşı açıkça İfâdeden çe- | kinmivor. Birçok diğer gençler | ve Türkler (le bıına şahit oluyorlar. Hükümet bu hususta ağzını I açmıyor, tahkikatı da dört ayda bitiremiyor. Bu kadar lâubalilik nasıl kabil olur? Bu derece çirkin ' bir olay nasıl hızla bir cezai neticeye bağlanmaz da sürüklenir dıı-
Halk Partili hükümetler galiba I l?.?1?* blr ve hareket
I 'e ” ,'n ‘»'»«“ile mahrum olmak nokbe,,,,^ iuitak bhluanyortar. hakanhg, zamaam, bu acı vak a tahmMü, (la Maarif Vekâletinde *
kan olan zat bulunuyordu, o v kittenberl nasıl oluyor ila bu har. hoş, mütecaviz ve kışkırtıcı talebe hakkında bir karar alınamıyor? isviçredeki talebe müfettişliği bu hâdiseler karşısında nasıl oluyor da eli kolu bağlı seyirci kalıyor?
Büdcemizln durumu malûmdur. Nereden on para tasarruf edebiliriz diye düşünmek mevkiindeyiz:' Hele ecnebi dövizi bulmak ve vermek bizim için en büyük blr fedakârlıktır. Bunu sırf milletin geleceğini, bilgi kuvvetiyle, emniyet altına alabilmek İçin ihtiyar ediyoruz. Eğer milletin bu fedakârlığı bazı gençlerin hariçte ecnebi propagandasına âlet olmağa yardım için yapılıyorsa dururu çok (Devimi 8a: s 8ü: s do)
Hitler’in yıkılışından habersiz
6 Alman Papazı Şehrimizde
Çinden gelen katolik papakları tufan Zeinüach, muharririmiz ile konuşurken (Foto: Bilrhan)
Geçenlerde bir ajans haberi Pa-si'ık adalarından birinde yakalanan iki Japon askerinin halû ikinci dünya harbinin bitişinden ha , olmadığını bildiriyordu. A-I Amerikalılar tarafından
' J aholanıp ve kcndJjerino vaziyet ur.'atılınca şaşırmışlar ve «Allah A’Jah demişler, bizim neden habe Timiz olmadı?> I
Biz o zaman bu habere gülüp l
geçmiştik. Halbuki evvelki gtln I.-tanbula gelen altı Alman mlsyo r.erinin durumu Japon askerlerinden farklı değil.
En yaşlısı 72 yaşında ve Ölüm derecesinde hasta olan 6 papazın İhtiyarı 40 seneden en genelde 18 rmedenberi Çinden ayrılmamış. Dün } adakl değişikliklerden fazla ha-beıdar da değiller. Habeş harbini, (Devamı Sa. 5 8ü. 8 do)
Baronun Nazım Poroy’a disiplin cezası vermesi isteniyor
Mecliste Adalet Bakanlığı bücl-ÇCBİnin müzakeresi sırasında Nalım Poroyun İstanbul avukatları 6a Gemi Aslanları tarzında hl -
Okuyucularımızdan
' Bir Rica—>
Gazetemizin bir çok yerlerde bulunmad.ğmı her gün telefon, telgraf ve mektupla haber almaktayız. Yurdun her şehir ve kasabasının herhangi semtinde gazetemizi bulamıyan bütün dost vo okuyucularımızdan lütfen bizi haberdar etmek hususundaki yakın alâkalarını saygı ile rica ederiz.
tsp etmesi şehrimizdeki avukatlar arasında büyük bir İnfial uyandı iniştir.
Aldığımız malûmata göre av katlar Nazım Poroyun sözlerini pıotesto etmeğe karar vermişler dir.
Ayrıca hazırlanacak olan pro testo mektubu E. M M. riyasetine de gönderilecektir.
Dün bu hususta şehrimizdeki a-vukatlarla bir görüşme yaptık, Avukat Baha Akel bu hususta şun lan söyledi:
«— Mesleğimizin garip bir te • celllsi vardır. Her nedense fiilen meslekten ayrılıp diğer vazifelere İntisap edenler İlk celadetlerini kdlannı sıvayıp eski meslekler ne hücum etmekte gösterirler.
Çingeneye salâhiyet verildiği dc ilk defa babasını astığı gibi.
Bu sebeple İstanbul barosunun (100 sicil No; sunu taşıyan Nazım
'Devamı 8a. s 8Ü. 1 de)
Vsşington, 24 (a.a.) — «Afp>:
Henry Wallaee’m dün temsilciler meclisi dışişleri komitesi öoÜDde verdiği İzahattan ve «A-nıerika ile Rusya birbirlerini a-yıran görüş ayrılıklarını bertaraf
cdemedikleâ takdirde 30 yıl sürecek yeni bir harbe doğru gidiyoruz» şeklindeki sözlerinden anlaşıldığına göre, Wallace, Amerika ile Rusya arasındaki harbin çok uzun BÜreceği fikrinde oldu-
ğundan, hu ihtilâfın bir harb ha-l'ne girmesini önlemeyi birinci dorccede lüzumlu addetmektedir.
Temsilciler meclisinin cumhurl ■ yotçi üyelerinden Walter Juee, (Devamı 8a. S 8Ü. 6 da>
(Devamı Sa: 5 8üı 1 de)
Bugünkü yarışmalara katılacak elan Avusturya ve Yunan ekiplerinden bazı kaydkçılaı bir arada (Foto: Yeni Sabah),
fevkalâdelik olduğu intibaını veriyor. Sonra herhangi bâr Bakanlığı işi düşen bir odamın Bakanı, Müsteşarı, Hususî Kalem Müdürünü. Umum Müdür, şube, daire müdürlerini velhasıl, mesul hiç bir âmiri bulması imkân’ kahnani'gtır. Kmi araroinız, hangisini sorarsanız:
— Büdee müzakereleri var da, Mecl ste'.er.. cevabını alırsınız.
Hakikaten hepsi de Mecliste-ler. Ya sâmiin arasındalar, yahut çok defa kürsünün yanında ayrılmış olan köşede, dizdize oturmuş dertleşiyorlar^ Tenkitler yapılırken, hepsinin gözü Bakanlarında, bir emffiarzusu. varsa, hemen yerine eştirecekler, kendisini müşkül va&yetten kurtaracaklar. J
gpevamı Sa. 5 Sü. 7 do)
Kabul edilen
büdceler
Millî Müdafaa, içişleri, Dışişleri, jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Umum Müdürlüğü büdce-leri kabul edildi
Italyanlar giremediğinden müsabakalara Türk, Avusturya ve Yunanlılar katılacak
Ankara, 24 (Hususi) — Uzun ve münakaşalı celseden sonra M. Müdafaa büdcesi kabul edildi ve Meclisin orduya güven ve sevgisı-landı. E. Erişirgil muhtelif hatipler- okundu ve ittifakla kabul e-dildi.
Savunma Bakanı Hüsnü Çakır, kürsüye gelerek ordumuzun gii-veno lâyık olduğunu bildirdi ve Meclisin yüksek duygusuna ordu | namına teşekkür etti.
(Devamı 8a. 5 Sü. 8 da)
Mısır - Israil
anlaşması imzalandı
Birleşmiş Milletlerin silinmez mürekhebile imzalanan anlaşmadan iki taraf da memnun görünüyor
Londra 24 (B.B.S) — Mısır -İsrail mütareke andlaşması bu sabah Rodosta, Hotel Tlıo Rose'un salonlarında İmzalanmıştır. Mısır hükümeti, albay Seyfeddln ve Ab-durrahman; İsrail hükümeti iso al l ay VValtcr Eytan ve albuy Igal Yaddin tarafından temsil olunmuş tur.
Andlaı,manın. İmzası İçin Birleş mi.3 milletler genel kurulundan hu sus! surette silinme?, mürekkep go lir ilmiş bulunmakta
Eursa, 24 (Hususî muhabirimiz Sabrl Türkozan telefonla bildiriyor:) —Uluslararası kayak müsabakaları açılış töreni bugün saat 14 de Uludağ oteli önündeki meydanlıkta yapılmıştır. Yurdun muhtelif bölgelerden müsabakaları seyretmek mıksadile gelen kayakçılarla Türk, Yunan, Avusturya Millî takımları direkleıe çekilmiş olan kendi bayrakları nltır.da yer almışlardı.
Dağdaki bütün misafirler de hazır bulunuyorlardı. Evvelâ Türk İstiklâl marşı, müteakiben, Yunan. Avusturya milli marşları çalınarak hep bir ağızdan söylenmiştir.
Millî marşlar çalındıktan sonra, Federasyon adına Asım Kudret bir hitabe ile misafirlere hoş geldiniz dedikten sonra dost Yu-
Andlaşmanııı İmzalanmasını mü teaklp Birleşmiş Milletler arabulucu başkan vekili Dr, Bunche, şunları söylemiştir:
(— Bugün tarihin mühim bir sayfası yazılmıştır. Harp yapmak, barış yapmaktan kolaydır.»
Misır delegesi Albay Seyfettin anlaşma şortlarının yerine getirileceğinden emin olduğunu vo îs- »•* 1041 llo Mısır arasındaki müna -Ijapmış sebetlerln düzeleceğini söylemiş -.‘■‘Herin (Devamı Sa. 5 Sü. 4 do) ' ’
Tekel Genel Müdürü yeni kararları
nan ve AvusturyalI arkadaşlarla ı ve bu temasların üç memleket burada ilk defa samimî müsaba- gençliği arasındaki bağları bir kalar yapılacağından dolayı du- cahs sağlamlaştıracağını ’ ” yıılan sevincin derin olduğunu ! “ -
teba-
(Devanıı Sa: 5 Sfı 4 de)
Grip salgını karşısında
Mektepler kapanacak mı?
Kararın bugün verileceğini bildiren Sağlık Müdürü: «Sıhhatini seven sinemaya gitmez.» diyor
Grip, şehrimizde tam mânâsiy-' le bir salgın halimi almıştır. Dün Sağlık ve Millî Eğitim Müdürleri bazı okulları dolaşarak talebelerin sağlık durumu ile meşgul I olmuşlardır.
Sağlık Müdürü Dr. Faik Yar- ‘
Igıcı kendisiyle görüşen bir arka* dağımıza şehirdeki Grip salgınl hakkında aşağıdaki izahati ver» iniştir:
«— Bugün Millî Eğitim Müd;i« jrü ile bazı okulları dolaştık. E« • (Devamı Sa. 5 Sü. 6 tla>
Takvimden Bir Yaprak
açıklıyor
Tekel Umum Ml’dürU Yusuf Ziya Erzln dün bir basın toplantısı e Tekel mevzuunda goze-erduğu muhtelif sualleri ivaplandıratnk czcllmlo demiştir (Devamı Sa, 6 SU, 5 de)
Namuslu olmak güçlüğü
lira llo kalmazdım.
□omoso de öylo düşünmüştür.
iki bin altı yüz sokson boş liranın küsûrlu kısmı bu adamın hakkıdır.
Kadıköy tramvay biletçilorin- yüz den biri, çalıştığı tramvay arabasında bir çanta bulmuş. Açmış bakmış, Içindo İki bin altı yüz sok- _______________________________________________
son boş lira llo bir miktar mücovho- çanta sahibi alt( yüz sokson beş llr*( rat var. Yâni bir biletçi için ufacık yi( vazifesini yapan bu vatandaşa: bir sorvot... Biletçi çantayı almış, _ Al ofondlm... Şunu çoluk çoeuk doğru Idaroyo götürmüş. Çanta sahibi ümitsiz bir haldo Idaroyo başvurunca kendisine çantayı tosllnı etmiş-lor; o da bu paradan iki yüz lira ayırıp blletçlyo vermiş; haberi voron
Biletçiyi sovindirmlş»
— Al ofondlm. âfiyotlo yoyîniz...
Dlyip verecekti; vermesi lâzımdı. Vernıozso no olur? Hiç. Malûm a, bir suvarodon gelirken Roçlldlordon Ba' birinin karısı bir milyon kıyınotlndo diyor; |n0| gar(janugını düşürmüş. Ertesi günü bir çöpçü bu kıymetli milcovho* rkaç bakımdan tahlil rl buldu vo sahibesine götürdü... Yüz edilebilir. Çünkü evvelâ horhangl bir frank bahşiş vornılşlor. Adamcağız adamın böylo İz bırakmıyacak bir şoy parayı almamış vo «Madam! dikkat bulunoa bunu sahlblno iade etmesi odln, bir daha kaybetmeyin. Bu se-büyük bir fazilet vo nanıuskârlık fef bulursam vermiyeooğlmJ» denılş. gösterisi telâkki ediliyor. Halbuki bu, İki yüz lira llo sovinoceginl pok zan-bir adamın namuslu olması kadar ta- notmodlğim bilotçl mahkomoyo ınüra-bll bir haldir. Merhum Sadrâzam oaat otso bolkl do hâkim:
Kıbrıslı Kâmil Paşa: «Biri hakkında _ Vazifeni yapmışsın... Bulunan no zaman malûmat sorsam, namuslu şoyln sahlblno ladesi bulana bir hak adamdır, diyorlar. Namusun iktisabı vormozt güç bir meziyet olduğu bir asırda yaşıyoruz!» demişti.
Her no iso... Sonra biletçiye verl-
lon iki yüz lira sovindlricl bir para
doglldir. Yüzdo on bile
Hor halde bu adam:
— Ulan! şu parayı vermesem so-
fay - ı - hatırla yerlin a... Böylo İki
Diyebilir, çünkü nıhayot bu mü* rüvvoto tâbi bir ınoselodir.
Fakat düşünüyorum: Naınuskâı kalmak, kalabilmolı no kadar güç-
tutmuyor, müş... insan miioadoleyo evval-A kendi nofalylo başlıyor.
IILUNAY
Tekel Umum MiidilrU Yusuf Ziya Ersin gazeteciler arasında
t Foto: Bürlıan)
Comments (0)