AKŞAM
Fabrikası suret! hususiyetle (otomatik) pikaplar İçin İmal elliği 1000 plâk çalan iğneleri piyasaya arzetmşltlr.
(LUXOR)
Toplan: Sultanhamam Havuzlu han
’Çoe uçunuzun dinç * gürbüz1
TOZFATİN zanbo
--- ' İLE BE fil EVİNİZ -*1£qIs i um, ros/af o* Vitonıin/r
gıdo/or/o _ fiaz/rfanmıçfın ■ ,
Sene 27 — No, 95B8 — Fişti her yerde 10 kuruştur.
ÇARŞAMBA 27 Haziran 1945
Sahibi: Neemeddln Sadak — Neşriyat mtldürO: Hikmet Feridun Es - AKŞAM Matbaası
San Francisco konferansı bitti
İki ay süren San - Francisco konferansı diin akşam bitti, Biı* leşmiş Milletler adı altında toplanan 49 devlet, bu çalışmalar ■onunda hazırlanan Milletler arası Anayasayı imzaladılar,
İmzalanan vesika, gelecek milletler arasında her türlü tecavüze ve harbe engel olacak bir güvenlik kurulunun temellerini atıyor.
Bu bakımdan, San - Francisco konferansının vardığı netice bir başarı sayılır mı? Kurulan bu yeni Milletler Cemiyeti, yirmi yedi yıl önce gene büyük ümitlerle yalatılmış olan merhum kardeşinden daha sağlam, daha uzun ömürlü, bilhassa daha işe yarar olacak mıdır?
Ana çizgi eri Dumbarton Oaks’ da büyük devlet'er tarafından ta ■arlanmış ve esasa dokunmayan bazı değişikliklerle San - Francis-coda kabul edilmiş olan bu yeni Milletler Andının maddeleri üzerinde incelemelere girişmek uzun ■ürer, İki aydır, zaman zaman gelen kısa ve karışık telgraf haberlerine dayanarak, tam metni okumadan tenkidlere kalkışmak doğru değildir.
Fakat, bu şekilde incelemeler pile nfttari ve hukukî sınırlar dışına çıkamaz, İmzalanan yasanır) ehemmiyetli noktalan ve başlıca eksikleri biliniyor Teferruata da mak zaten beyhude olur.
Herk: sin bildiği gibi, bu yeni Milletler Cemiyetinin eskisinden başlıca iki farkı, bunda beş büyük devletin üstün durumda olmaları ve kurulun emrinde, sütünü geçirtecek askeri kuvvetler bulunmasıdır. Bu yeni kurulun büyük eksiği de büyük devletlere veri’en «veto» yani itiraz hakkıdır, Elde edilen pratik netice şudur ki bir devlet başkasına tecavüz ederse hiç bir şey yapılamı-yacaktır. Sürekli bir emniyet elde etmek için kurulan bu yapı gerçekte ne tecavüze, ne harbe engel olmıyacaktır. Bu güven yapısının dayandığı tek temel, üç büyük devlet arasında anlaşma ve işbirliğinin devam etmesi ümididir. Bunun ne demek olduğunu anlamak da güç değildir.
O halde San Franciscoda kutlanan başarı, görülen — biraz zoraki — sevinç neden ileri geliyor.
Bunun bir tek sebebi var: Uzun ve çetin harbden soma, bütün devletlerin sulh adına bir-(eşerek biı- şey imzalayabilmiş olmaları.
San - Francisco kinferansı her hangi bir anlaşma ve imza ile neticelenmeseydi hiç şüphesiz dünyanın manzarası daha acıklı olurdu. Çünkü büyük devletler arasında anlaşma imkânsızlığı başgösteriı karşılıklı şüpheler artar, siyâsi hava çok ağırlaşırdı. Büyüklerin kendi aralarında ve küçük devletlerin büyüklere karşı gösterdikleri fedakârlıklar, harb sonu döneminin bu İlk ve ehemmiyetli dâvasında çekişmeleri gidermek, başarısızlığı önlemek içindi.
Bu görüş köşesinden, San Francisco konferansı şüphe yok ki yeni açılan dünya devrinde, tarihe geçecek İlk büyük adımdır. Eksikleri çok olan eser, tam ve mükemmel sayılmasa da asla küçümsenmeyecek bir başlangıçtır.
Bundan çıkan neticelerden biri şudur kİ milletler arası bir güven ve adalet başvurağı olması gereken yem kurulun yaşaması, yani sulhun ve emniyetin devamı üq büyük devletin ayrı ayrı Jyi niyetlerine ve müşterek anlaşmalarına bağlıdır. Bu devletlerden birinin sulh ve adalet yolundan ayrılması, bu yeni yapıyı birdenbire yıkmaya yetecektir.
Bundan çıkan başka bir netice de. tecavüz? karşı harekete geçmek kudretinden mahrum olarak doğan bu kurul karşısında hie bir milletin kendisini emniyeti? görmemesi, önümüzdeki fu" d vrevnde dahi mll'etlerln,
Sovyet Rusyanın ileri sürdüğü şartlar
Bazı gazeteler, Londra radyosunun verdiği bir haberi yazıyorlar Bu habere göte Sovyet Rusya hükümeti, yeni bir dostluk anlaşması imzalamak için Türkiyeden: 1 — Şarkta 1921 hududuna dönülmesini yani Kars ve Ardahan bölgelerinin geri ve- . ril meşini; 2 — Boğazlarda kendisine askeri üsler temin edilmesini istemiştir.
Times gazetesinin verdiği bıı haber, her halde doğru olmak gerektir. Muhakkaktır kİ Türkiye Cumhuriyeti hükümeti. Sovyet Rusyanın bu istekleri üzerinde durmak şöyle dursun, bunlan konuşmak bile istememiş ve derhal şid-
Dünya konferansı kapandı
Reis Truman'ın kapanış nutku
Kuvvetli milletler; verecekleri misallerle milletler arası adalete yol açmalıdırlar
Hiç bir millet, hiç bir bölge teşkilâtı başka bir millete fenalığı dokunacak hususî imtiyazlar bek-liyemez, beklememelidir. Kudretli askerî milletlerin dünyaya tahakküm etmeğe hakları yoktur. Bilâkis bunların vazifesi bir barış dünyasına doğru istikamet vermektir
San Francisco 26 (A.A.) — Harbi ebediyeti kanun dışı etmek gayesiyle yapılan ve dokuz hafta süren müzakerelerden sonra güvenlik anayasası elli memleket temsilcileri tarafından imza edilmiştir, Bu suretle sona eren Birleşmiş milletler güvenlik konferansı bugün Birleşik Amerika devletleri Başkanı M- Harry Truman ile 5 büyük devlet murahhas heyetleri baş-kanlarının ve diğer beş devlet adamının nlha! celsede söyledikler! nutuklarla kapanmıştır.
B, Truman’ın nutku
San Francisco 26 (A.A.) — Bugün, Birleşmiş milletler konferansının son umum! toplantısında söz alan Amerika Birleşik demetleri başkanı M. Trııman, şu nutku söylemiştir:
Bay başkln; Birleşmiş milletler diinya teşkilâtı konferansı temsilcileri :
Bu konferansı , çalışırında müstacel bazı şartların sîzleri şalısan kabul için burada bulunmama mâni olmasından dolayı derin surette müteessirim. Amerika Birleşik devletleri halkı atlına, burada başardığınız İşler İçin sîzlere teşekkürlerimizi bildirmek ve memleketlerinize dönüş seyahatinizde sîzler İçin Allahın İnayetini temenni etmek üzere bugün burada bulunmak şerefini elde etmek istedim. Ayrı ayrı hepiniz bu geniş memleketin her hangi bir kısmında sîzlerin ana vatanınızın oğulları ve kızlan ve yahut bir dereceye kadar ahfadı olan bazı vatandaşlarımızı bulabilirsiniz. Bugün milletimiz, bu tarih! toplantının ve onun şartlarının bizim memleketimizde vukua gelmiş olmasından dolayı memnun ve mü (tehirdir. Bu konferansta temsil edilmlyen memleketlerden gelmiş olan milyonlarca sadık ve vatansever Amerikalının da fikri budur
Buraya gelmiş olmanızdan dolayı sîzlere minnettarız. Buradaki İkame-metlnlzln hoşunuza gittiğini ve tekrar memleketimize geleceğinizi ilini-dedlyoruz.
kendi varlıklarını korumak için tek başlarına veya müşterek menfaatleri birlikte müdafaa sistemlerine dayanarak, tehlikeler tamamen yokoluncıya kadar vatan sınırlarını beklemeleridir.
Necmeddin Sadak
detle reddetmiştir. Bununla beraber Tıer hangi bir mesele, nln, belki sön ve kesin neticesine henüz varmadığı İçin, hükümetimizce Meclise ve millete bildirilmesine lüzum ve ihtiyaç görülmedikçe, her türlü ihtimal ve imkânları gözöniinde tutarak Türk vatanının istiklâl ve temamiye-tlnl her zaman herkese karşı kam ve canlle korumağa azmetmiş olan milletimizin lüzumsuz ve vakitsiz heyecanlara kapılmam asını ve bu meseleye de lâyık olduğu ehemmiyet! vermek irin hükümete güvenerek hâdiselerin gelişimini beklemesini uygun buluruz.
Yeni bir dünya için sağlam bir temel
Bundan dokuz hafta evvel, bütün dünyanın sulhsever milletlerinin büyük ümitleri ve itimadı İle Ban Fran-ciseo’da toplandınız. Bu milletlerin sîzlere güveni haklı çıkmıştır. Sîzlerin muvaffak olacağınız hakkındakl ümitleri gerçekleşmiştir.
şimdi imzalamış olduğunuz Birleşmiş milletler ana yasası, üzerine daha iyi bir dünya kurabileceğimiz sağlam bir temeldir. Tarih, bu İşten dolayı sîzleri şerefle anacaktır Avrupada elde edilen zaferle Japonyaya karşı elde edilecek son zafer arasında, bütün lıarbierln en tahripkârı olan bu harb İçinde, bizzat harbe karşı bir zafer kazandınız.
Bu harbin karanlık günlerinde ıstırap çeken milletlerin cesaretin! idameye yardım eden, işte böyle bir anayasa ümidi olmuştur. Çünkü, bu anayasa. dünya yüzündeki milletlerin büyük bir İmanının, harbin önüne geçilmez olmadığı imanının, sulhun İdame edilebileceği imanının bir demecidir
Eğer bu anayasaya birkaç yıl evvel malik olsaydık ve her şeyden evvel bu anayasayı tatbik etmek azminde bulunmaydık, şimdi ölmüş bulunan milyonlarca insan sağ kalırdı. Eğer İstikbalde bunu tatbik azminde tereddü-dedersek, bugün sağ olan milyonlarca kişi muhakkak kİ ölecektir.
Birçok kimse bu anayasanın devamlı bir sulh yolunda ilk adımı teşkil ettiğini söyledi. Bıı doğrudur. Mühim olan nokta, bütün fikir ve hareketlerimizin filhakika bunun ancak İlk adım olduğu düşüncesi üzerinde temerküz etmesidir. Bugün iy! başlangıçla işe girişmiş olduğumuzu kesin olarak aklımızda tutalım ve gözlerimizi hiçbir zaman niha! hedeften ayırmıyarak llerllyelim.
Memleketimin ayanayasası, bu konferans gibi, birçok muhtelif fikirlere sahip temsleilerden teşekkül eden bir kurultay tarafından yazılmıştır, Bizim anayasamız da, tıpkı bu anayasa gibi, bazan blrlblrine zıt fikirlerin aer-bes bir surette teatisinden doğmuştur. Bizim anayasamız da kabul edildiği zaman, hiç kimse onu mükemmel bir vesika olarak telâk’.ıl etmemişti, Fakat bu anayasamız büyümüş, gelişmiş ve yayılmıştır ve onun üzerine daha büyük, dnha iyi ve daha mütekâmil bir birlik kurulmuştur.
(Arkası sahlfe 2; sütun .? te)
üçierkonferansı Suriye hududunda Fransız ka
Toplantının yakında yapılacağı sanılmıyor
Londra 27 (R.) — Reuter'ln siyasi yazarı bildiriyor:
Berlin yakınlarında mareşal Stalln, M. Churchlll ve Başkan Truman arasında vukua gelecek toplantı için hazırlıklar aona ermek üzeredir. Fakat toplantının yakın bir tarihte yapılacağı sanılmamaktadır. önümüzdeki ■ hafta bu buluşmanın vukua geleceği hakkındakl haberler doğru addedil* mcmektedlr.
Başbakan ChurchlU’ln, M. Eden İyileşmeden tnglltereden ayrılabileceği tahmin edilmemektedir.
Pasifik’te yeni çıkarma
Amerikalılar Japonya-dan 300 kilometre uzakta bir adaya çıkmağa banladılar
Nevyork 27 (R.) — Tokyo radyosunun dün öğleden sonraki yayımla tından birinde bildirdiğine göre, Müt teflk birlikler! Japon anavatan topraklarına 30» kilometre mesafede bulunan Amarla adasına çıkmayı başlamışlardır.
Bıı haber Müttefik kaynaklarından şimdiye kadar teyidcdllmlş bulunmuyor.
Amerikan süper uçan kak teşkiller! dûn de Japon hederlerin! şiddetle bombalamışlardır. 500 »Üper uçan kale 10 uçak ve silâh fabrikasına 3000 ton bomba atmışlardır.
Japonlara beyanname
Nvyork 27 (A.A.) — Japon hükümeti millete hitaben neşretmş! olduğu bir beyannamede şöyle demektedir:
»şimdiki buhranlı deırcd^ Japon-Iffr. ijft'l ddiTtedl m*tûtıel >e Ölümden korkmaz meziyetlerini göjicrc-ceklcrdir.
Hava altınları şiddetlenecek ve ana vatan toprakları bir İstilâya karşı koymak mecburiyetinde kalacaktır.*
Beyanname şu sözlerle sona ermekledir:
«Memleketimiz Moğol Istı âsı.-.dar beri böyle büyük bir İstilâ tehlikesi karşısında kalmamıştır. Adamızın mııkPddes toprakları her ne pahasına olursa olsun korunmalıdır.»
Nevyork 27 (R.) — Japon Başbakanı amiral Susukl, yakın bir zamanda Jtıponyanm istilâ edileceğini Japon halkına bildirmiştir.
Nevyork 27 (R.) — Pekin radyosunun verdiği bir habere göre, Amerikalılar Oklnawa bölgesinde muazzam b!r İstilâ filosu toplamışlardır.
B. Haşan Sakanın Iıondraya seyahati
Londra 27 (R ) — Buraya gelen haberlere göre, Türkiye Dış işleri Bakanı B. Haşan Saka. Son Francisco konferansından dönüşte B. Churchlll ve B. Eden'le görüşmek üzere Lond^aya ağrıyacaktır.
San Franclsco'dan bildirildiğine göre. B. Haşan Saka, dün San Francis-co'da yapılan kabul resmi esnasında Başkan B. Truman İle uzun uzun ve çok dostane b!r şekilde •yöröşmüştrtr.
DİKKATLER:
Arnavut kaldırımından beter asfaltlar
Asfalt cadde yapmanın her halde fennî bir şekli olacak; biz buna riayet etmiyoruz. Suadiye asfaltı belli başlı ana yollarımızdan olduğu halde çopurlaşmış, çukurlaşmış
Buna rağmen, arada sırada hususî teşebbüslerle mİ. yoksa birinin evi var diye Belediye gay-retile mİ, yan çıkmazlara asfaltı-nıızı harcıyoruz
Netice şu oluyor ki, asfalt yollarımız. amavut kaldırımı bile etmiyor! _
Kanaate dair
Yazan: A. Adnan • Adıvar
Bııgtin 5 inci sahifeınizde
rakollarına yapılan tecavüzler
Times gazetesinin hususî muhabiri bu hususta tafsilât yeriyor
Londra 27 (A.A.) — Times gazetesinin halep muhabiri bir kaç giin evvel Türkiye Suriye hududu boyundaki münferit Fransız karakollarına vukubulan hâdiseler hakkında şu tafsilâtı vermektedir:
Geçen perşembe günü Ebülplnur ve Cerablus karakolları buradaki Fransızlara hücum İçin dağlardan gelen bir çok atlı Arap çeteleri tarafından sarılmışlardır. Fakat her defasında İngiliz zırhlı kollan vaktinde yetişerek bunları kurtarmışlardır, Bazı gecikmeler olmuşsa da bu. Fransız karakollarının Eratın karşı tarafında bulunması ve zırhlı kollarımızın huduttan S0 Km. kadar uzakta tek köprü olan Rakka köprüsünden geçmefc İçin dolaşmak mecburiyetinde kalmış olmalarından İleri gelmiştir. İmdat kollan geldiği zaman Fransız askerlerinden bir kaçı Türk hududunu geçmiş bulunuyorlardı. Bunlar şimdilik orada gözaltına alınmışlardır. Fransız garnizonları tahliye edilir edilmez Araplar Fransız kış
Londradaki Polonya hükümetinin notası
Arçisefki kabinesi, Polonya Birlik hükümetinin kuruluşunu Müttefikler nezdinde protesto etti
Londra 27 iA.A.) — Reuter alansı bildiriyor;
Londra'daki Polonya hükümeti bugün. Rusya müstesna olmak Üzere, bütün Müttefik hükümetlere verdiği bir notada yeni Polonya milli birliği muvakkat hükümetini resmen protesto etmiştir.
Bu notada ezcümle şöyle denilmektedir:
Polonya milli birlik hükümeti denilen bu hükümet gayri meşrudUT. Londra'daki POıOnya hükümeti salâhiyetlerini ancak, hür Polonya topraklarında kurulacak ıe PolonyalIların serbes seçimler neticesinde tecelli edecek İradelerini aksettirecek olan bir hükûmte dEvreyliyecektlr.
Polonya hükümeti tuhafından yapılan protestoya rağmen ve biltüo milletlerarası prensipleri- birleşmiş milletlerce resmen im salanmış demece aykın olarak ve bir memleketin Dış İşleri Bakanı İle büyük Britanya ve Birleşik Amerika büyük elçilerinden müteşekkil bir komite sözde bir hükümet kurulmasına izin vermiş ve bu hükümeti halen yabancı bir ordunun ve yabancı bir siyasi polisin iş-
Günler Geçerken
Zam sağnağı
Nakil vasıtalarının şirket halinden çıkıp devlet idaresine bağlanması — ilk tepki olarak — halkı şu düşünceye salıyor: «Yakında bilet ücretleri muhakkak arttırılacaktır.» Şirket zamanında bilet tarifelerine zam iseği ilgili makamlar tarafından epeyce asık suratla karşılanır; uzun incelemelere uğrar: muamelesi aylarca sürer; şehir meclislerine, çeşitli komisyonlara verilir; neden sonra arası bulunur, talebin tamamı değil, bir kısmı güç belâ kabul edilir. Yani kılı kırk yarmak ve beş parayı bjje çoğumsamak âdettir; bu sebepledir kİ ücretler çok defa kusurlu olur. Anıma şirket devlete malcdildi mi tramvaylarda, otobüslerde, tünelde gördüğümüz gibi zamların artık hesabı, kitabı, ölçüsü ve freni kalmaz; arttıkça artar.
Netekim hu hafta içinde gene bir zam haberile daha karşılaştık: Gazetelerin verdikleri haber doğru ise eski Şirketi Hayri-yenin bilet ücret tarifesi değiştirilecek, ücretler Kadıköy ve Adalar seferleri bilet tarifesine uydurulacakmış. Bu lâstikll haber sanmanı kl bir İndirme ve eksiltmeye işaret olsun. Zira haberin son cümlesinden öğreniyoruz ki müşteri lehine öteden beri dünyanın her yerinde yapılması usulden bulunan bir âdet değiştirilecek, gidiş - dönüş biletlerin tek gidiş biletlerinden daha ucuz olmasına artık göz yumulmıyarak bütiln hatlar üzerinde bir »ücret ahengi»' temin edilecekmiş.’ Bu ahengin Kadıköy - Adalar tarifesinde de gidiş - dönüş biletlerini ucuzlatmak, yani Şirketi Hayriye usulünü benimsemek suretile temini mümkün olamaz mıydı? Müşteriye bir yonga bile kaptırmamak için hep kendi tarafımıza yontma ve zam sebebi bulmak için değme kişinin aklına gelmiycceğini düşünme hususunda gerçekten marifetliyiz.
Devletleştirmek politikasından bizi ürküten nokta devlet görüşünün şirket halindeki müesseselere, mıskalla verdiği zammı kantarla almağa kendisini haklı sanısıdır. Anlaşılan zaten vapur düdüğü seslerinde gittikçe hüzün sezilen rağbetsiz Boğazlç’ne cifte çapalı marka yeni bir hüzün nağmesinden başka bir ahenk göt ii remi y ecek, „
Refik Halid Karay
lalarını ve evlerini yağma etmişler ve buralarda ne bulmuşlarsa beraberlerinde alıp dağlara götürmüşlerdir. Zırhlı kollarımız bunları ancak bu dağlara kadar kovalıyabllmlşlerdlr. Bu İki hücumdan sonra öteki karakollarda bulunan garnizonlar çekilmişler ve tahliye edilmek ttzera bir yerde toplanmışlardır. Bu hudut karakolları, Fransız kumandanlığı emrindeki husus! kıtalar taraf m dan terkedlldlğlnden ve bunların yerine Suriye Jandarmalarından mürekkep ancak bir kaç küçük birlik geçmiş olduğundan Türk hududu fiilen açık kalmış sayılabilir.
Thorez, Fransız siyasetini tenkidetti
Londra 27 (AA.) — Fransız komünist lideri Maurlce Thoreı dün söylediği bir nutukta Suriye İle Lübnan’ da Fransa hükümetini hareketleri nln demokrat olmadığını iddia ederek tenkldetmlştlr.

gali altında bulunan Polonya'ya zorla kabul ettirmiştir. Bahsi geçen Diş İşleri Bakanı Polonya arazisinin hemen hemen yarısını ilhak e’mlş olan bir memleketin Bakanıdır.
Muvakkat hükümet şimdiye kadar eşt görülmemiş bir usule istinaden ve bütün Polonya toprakları Sovyet ordusunun İşgali altında bulunduğu ve PolonyalIlar en İptidai insanlık, vatandaşlık haklarından mahrum kaldıkları bir sırada kurulmuşlar. Bir milli hükümeti kurulması İçin Londra'da istişareler devam ederken İhanet neticesinde tevkif edilmiş olan Polonya gizil mukavemet here-ketl liderlerinin Moskova’da kanunsuz bir şekilde yargılanması İle basit adalet prensipleri ihlâl edilmiştir.
Almanya'ya karşı savaşta Polonya milletinin şefleri sıfatlyle hareket eden Ve demokrat partileri temsil eyliyen bu adamlar Londra'daki meşru Polonya hükümeti İle blrlik'e Polonya milletini temsil etmektedirler vc bu. hakikaten serbes seçimler yapılıncaya kadar böyle olmakta drvam edecektir.
Sahile 2
SÜZÜN GELİŞİ
• Mihenk taşı
Tramvay her şeye benzetilebilir ama o hepsinden çok bLr mihenk taşıdır. İnsanları, içine girmeden, İçine girerken ve içine girdikten sonra öyle sert İmtihanlara tâbi tutuyor kİ huyunu, suyunu belli etmemekte en usta olanlar bile kısa bir yolculukta foyayı meydana vuruyorlar.
Durakta, daha tramvay görünürlerde yokken yanınızdaki adamın ne kibar bir duruşu vardır. Kımıldarken kolu kolunuza sürünse «Pardon» der. Yanından bir tanıdığı geçse olanca neza-ketilc şapkasını çıkarır. Eğer bir ahbabilc yanyana Iso «efendhn-siz» konuşmadığına bakıp hükmünüzü verirsiniz: Pek terbiyeli, kibar bir zat!
Tramvay durağa yaklaşınca vaziyet değişir. Arkanızdan omuz vurup iten od ur. Ensenize basıp sahanlığa geçmek isteyen, dirseğini suratınıza dayayan, üzerine basıp kunduranızın dikişini söktüren odur. İçeri girince ön kapıdan girmiş, boş yere oturmaya hazırlanan çocuklu kadını itip yerine kurulan yine o kibar zat!
Yer kapmak için Sirkeci - Mecidiye köyü tramvayına Eminlin ünden binmiş de tramvay Sirkeciyi dönünccye kadar biletçi gelmemişse bir kavgaya haztrlanınız. Çünkü biletçi gelip de «Siz Eminönündcn hindiniz, iki bilet alacaksınız» dediği zaman Eminönünden bindiğini inkâr edecek ve yanında oturan yine Eminöntinden binmiş yolcuyu da şahit gösterecektir. Köprü üstünde tramvay duracak, polis aranacak, o bu sefer biletçiyi terbiyesizlikle itham edecek, sonunda lüâllah demiş yolcular hep beraber Eminönündcn bindiğini söyleyince, İhanete uğradığını kabul edip iki bilet kestirmeye ran olacak, «Sen benim kim olduğumu yarın anlarsın, numaram defterime İşte yazıyorum» diyerek biletçiyi de tehdit edecektir.
Aynı adamı son duraklara yaklaşırken görmelisiniz; Olanca nezaketile yanmdaldndcn müsaade isteyip inen odur! «Arkadaşlarını söyle, sana kim olduğunu söyliyeyim» süsünün daha yenisi şudur: Tramvay yolculuğunu anlat, sana kim olduğunu «bilyeyim.
Şevket Rado
Aşk yüzünden cinayet
17 yaşında bir genç, 18 yaşındaki sevgilisini bıçaklıyarak öldürdü
İzmir 27 (Akşam) — Dün burada aşk yüzünden feci bir cinayet işlendi. Hazır elbise mağazasında tezgâhtar 17 yaşında Mustafa Tanal. bir müddetten beri kendisine yüz vermeyen iki senelik sevgilisi 18 yasında Feriha-yı öldürmüştür. Muştala, Mezar-lıkbaşı caddesinden geçerken Fe-rihaya raslamış, yanma sokularak:
— Niçin benden uzaklaşıyorsun, yoksa başka bir erkekle mi konuşuyorsun? demiş.
Feriha, başka erkek sözüne kızarak:
— Ben senin bildiğin kızlardan değil ün. Ne seninle konuşmak İstiyorum, ne de başkasile...
Cevabını vermiştir. Kaatfl Mustafanın söylediğine göre Feriha bu arada yere tükürmüş, Mustafa bundan dolayı hiddetlenerek konuşma esnasında yere tükürmenin doğrudan doğruya yüze tükürmek mSnasmda olduğunu söylemiştir. Feriha Muştalanın bu sözüne:
— Ne olacakmış öyle olursa,,. Mukabelesinde bulununca Mustafa büsbütün köpürmüş ve bıçağım çekerek genç kızın baldı-
Ingilterede seçim neticeleri
Gazetelere göre memleket sola doğru bir kayma tehlikesine uğramıyacak
Londra 27 (A.A.) — Seçimin muh-tamel neticelerini gözden geçiren midi basın yorumcuları memleketin sola doğru «IddeLll bir kayma tehlikesine marna lıalmıyacağı kanaatin! fcshar etmektedirler.
rtnaBcial Times gazetesi churchıll hükümetinin yeniden seçilmesi tekinde «4 e karşı 7* nispetini kabul etmektedir.
Ftnanolal Newke göre, İki ameU /araziye mevcuttur:
Birinci»!, Churchlll hükümetinin ivmen hemen »alt çoğunlukla yeniden seçileceği, İkincisi de solcu partnerin Işbrlllgt yapmasıdır.
İşçilerin salt çoğunluğu sağlam alazı ’meselasnln nazar» itibara atınma-n bugün İçin çok küçük bir İhtimal telâkki •dilmektedir.
Ticaret heyetimiz laviçreye hareket etti Ankara 3fl — lsvlçrc‘y« gidecek Tılrk tlça/at heyeU bugün 0 Btlrhan ransu’nun uıujkAn lığında tayyare İte »itnlstlr
rına saptamıştır. Ferihamn;
— Can kurtaran yok mu? Cadde üstünde insan öldürülüyor!..
— Feryadı üzerine oradan kaçan Mustafa evvelâ bir gazinoda bir müddet saklanmış, sonra vapurla Kaışıyakaya geçerek evine gizlenmiştir. Fakat polislerin sıkı araştırması sonunda Mustafa evinde bulunarak merkeze götürülmüştür, $u acı tesadüfe bakınız kİ Mustafanın polis merkezine getirildiği sırada gelen bir telefon haberi, bacağına kama saplanan Feriha-nın hastanede öldüğünü bildirmiştir.
öğrendiğimize göre, kama Fe-rihanın baldırında damar üstüne raslamış, Genç kız, fazla kan kaybettiğinden kurtarılamamıştır.
Genç kızın öldüğü Mustafaya söylenince:
— Ben onu öldürmek İstememiştim. Azıcık korkutayım diye kamayı hafifçe bacağına dokun-durmuştum. Hattâ, bu kadar ufak bir yaradan öleceğin! de aklıma getirmemiştim, Ona da, bana da pek yazık oldu demiştir,
Mustafa bugün adi İyeye teslim edilecektir.
İki Rus tayyaresi
Yollarını şaşırarak Kızılcahamam bölgesinde düştü
Ankara 28 LA.A.) — Haber aldığımıza göre, Bulgarlstanda İsllmiye-Yan-bolu - Burgaz bölgesinde gece talimi yapmak üzere havalanan ve yollarını şaşırarak İstanbul Üzerinde Kızılcahamam İstikametinde uçmağa mecbur aklan birer kişilik iki Sovyet av tayyaresi, benzinlerinin bitmesi üzerine, 22 haziran 1945 te saat 1,15 te Kızılcahamam bölgesinde düşmüşlerdir, Her iki tayyarenin pilotları tayyarelerin düşmesinden evvel paraşütte atlamışlardır. Bunlardan asteğmen Mlhailof Rljof otelde misafir edilmiş, diğer pilot teğmen İvan Fonılç Parse-nenko paraşütle atlarken ayağı İncindiği İçin Ankara mevki hastanesinde tedavi altına alınmış ve iyileşmiştir. Her iki pilot Sovyet sefaretinin talebi üzerine Sovyet ataşemlliterîlğlnş teslim edilmişlerdir.
Tekel maddelerinde yapılacak indirmeler
Ankara 26 — Yapılan tetkiklere göre Tekel maddeleri İçin düşünülen Hat İndirme nispeti yüzde ondan aşağı olmıyacaklır.
AKŞAM ______
DÜNYA KONFERANSI KAPANDI
(Baş tarafı 1 tnel sahlfede)
Milletler Anayasası zamanla gelişecek
Bu anayasa da, bizim, kendi anayasamız gibi, gelişecek Ye zamanla tekâmül edecektir. Hiç İtimse, bugün bunun nihai bir vesika vo yahut mükemmel bir vesika olduğunu iddia etmiyor, Bu anayasa, şekil değlşml-yen bir kalıp lçina*döküJmüş değildir. Değişen dünya şortları bunun üzerinde bazı düzeltmeler yapmağı lcabet-tlrecektlr. Fakat bunlar harb yolunda değil, sulh yolunda düzeltmeler olacaktır.
Bu anayasaya «ahibolmamız mükemmel bir başarıdır. Bu, aynı samanda, bir dünya teşkilâtı ile Bulhu aramak yolunda bizi eri bu derece ileri götüren ulu Tanrıya derin şükranlarınım sunmaya da bir vesile teşkil etmektedir.
Irk, (5in dil ve kültür bakımlarından bu derece blrlblrlnden ayrı elli millet arasında bir anlaşmaya varılacağından birçok kimse şüphe etmiştir. Fakat, bütün bu ayrılıklar, harbe son vermek çaresini bulmak bahsindeki sarsılmaz azim birliğinde unutulmuş-tur.Bütün bu İddialarda, münakaşalarda ve muhtelif görüşlerde bir anlaşmaya varma İçin çare bulunmuştur. Burada fikirler, sulhseven milletlerin geleneği gereğince, geniş bir neşriyat alanına dökülmek suretlle açık ve serbes olarak ileri sürülmüştür. Elli «uihsever millet, bu diinya kurultayı huzurunda iman ve ümidini bildirmiştir. Anlaşmazlıklar ortadan kaldırılmıştır. Bu anayasa, her hangi bir tek milletin ve yahut her hangi bir küçük veya büyük milletler gurupunıın eseri değildir. Bu, başkalarının, görüşlerine ve menfaatlerine karşı gösterilen tâviz ve müsamaha zihniyetinin bir neticesidir. Bu, milletlerin de. tıpkı tnosnlar gibi, blrlbl-rine zıt fikirlerini bildirebileceklerinin, bunları blrlblrlerlyle karşılaştı-rabileceklerlnin ve nihayet müşterek bir anlaşma zemini bulabileceklerinin bir ispatıdır. Bu. demokrasinin ruhudur ve İstikbalde sulhu İdame ettirecek ruh da budur. Bugünkü anlaşmanızla, önümüzdeki yıllarda müstakbel bir anlaşmaya giden yola girilmiştir,
Konferansın muvaffakiyet âmili
Bu konferans, muvaffakiyetini. büyük bir mikyasta, zihinlerinizi esas bir hedef üzerinde sebatla tutmuş bulunmanıza borçludur. Tek hedefiniz, bir anayasa, bir sulh anayasası yapmak olmuş Jfe bunda azim gösterilmiştir. Yeni hudutlar. Ahnanyamn kontrolü, barışın tanzimi, tazminat, harb suçluları, ve bazı Avrupa memleketlerinde hükümet şekli gibi meselelerde karşınıza çıkan çeşitli dâvalara ve günlük münakaşa konularına rağmen, bunlara fikirlerinizi kaptırmadan, bu vesikayı tanzime devam ettiniz.
Bu dâvaların ve daha da çıkacak olan birçok diğer dâvaların hepsi, giiç olacak, karışık olacak, münakaşalı olacak ve tehlikeli olacaktır. Fakat, bizler, harb esnasında, çok daha güç dâvalarla karşılaştık ve müşterek bir zihniyetle bunları hallettik. Eğer prensiplerimiz üzerinde aynı zihniyetle ısrar edersek ve gayelerimizi göz önünden uzaklaştırmazsak, bugün karşılaştığımız ve ileride karşılaşacağımız dâvalar da hallolunacaktır.
Bu harb esnasında iş birliği prensibini İmtihandan geçirdik ve bu prensibin işlemekte olduğunu gördük. Gelirlerimizi birleştirerek, müşterek bir askeri komutanlık kurarak ve devamlı genelkurmay toplantıları yaparak, lirleşmlş kuvvetlerin nelere kaadlr olduğunu bu harbde gösterdik. Bu birleşmiş kuvvet Almanyayı teslim olmağa mecbur etmiştir. Bu birleşmiş kuvvet Japonyayı da teslim olmaya mecbur edecektir, Aynı suretle, savaşlar hâlâ devam ederken Birleşmiş milletler, sulh zamanı için İktisadi anlaşmalara varmak tecrübelerinde bulunmuştur. Bu yolda, Atlantic Clty'de yardım bahsinde. Hot-sprlngs'de yiyecek maddeleri bahsinde, Bretton Woods’da mali işler bahsinde ve Chicago’da havacılık bahsinde yapılanlar, İş birliği halinde yaşamağa azmetmiş milletlerin, bu iş birliği olmadan sulh halinde yaşıya-mıyacakları bir dünyada neler başarabileceklerinin bir delilidir.
Sulh için, güvenlik için büyük bir vasıta yaratıldı
Sîzlerin San Franclsco’da başarmış öldüğünüz İş, bu askeri ve iktisadi İş birliği derslerinin en mükemmel bir tarzda öğrenilmiş olduğunu göstermektedir.
Sîzler, dünyada sulh için, güvenlik İçin ve insanlığın terakkisi için büyük bir vasıta yarattınız. Dünya, şimdi, bunu bir hak olarak kullanmalıdır. Eğer bunda muvaffak olamazsak, bu vasıtayı, yaratmak İçin burada hürriyet ve güvenlik İçinde toplanabllmcmlz uğrunda hayatlarım verenlere ihanet etmiş olacağız. Eğer bunu hodbince her hangi bLr milletin ve yahut her hangi küçük bir milletler gurupunun nef'lne olarak kullanmağa teşebbüs edersek, gene İhanet etmiş olacağız. Bu vasıtanın mesut bir tarzda kullanılması, onu yaratan hür milletlerin birleşmiş azimlerini vo kesin kararlarını gerektirecektir. Bu İş, hepimizin mânevi kuvvetimizin tam bir lştlrâklne lüzum gösterecektir.
Kudretli milletlerin vazifesi
Hepimiz, kuvvetimiz ne kadar büyük olursa olsun, dalma hoşumuza gittiği gibi harekette bulunmak hürriyetini kendi kendimizden nezetmeğt kabul etmeliyiz, Hiçbir millet, hiçbir bölge teşkilâtı, her hangi bir başka millete fenalığı dokunacak hususi İmtiyazlar bckllycmez ve beklememelidir. Eğer her hangi bir millet. kendisi İçin güvenlik istiyorsa, bu millet, bu güvenliği herkesle paylaşmağa hazır olmalıdır. Bu, her milletin dünya barışı için ödeyeceği bedeldir. Eğer biz hepimiz bu bedeli ödemek İsteğinde değilsek, hiçbir dünya barış teşkilâtı gayesine varamıyacaktır.
Bu harbden, harb İçin mükemmel talim görmüş ve mükemmel surette teçhiz atlanmış kudretli askeri milletler çıkmıştır. Fakat bunların dünyaya tahakküm etmeğe haklnn yoktur. Bilâkis bu kudretli milletlerin vazifesi, bir barış dünyasına doğru istikamet Varto ek mesuliyetini üzerine almaktır. Bunun İçindir ki, bizler, i burada, kudret ve kuvvetin harb yapmak İçin değil, fakat dünyayı barış halinde ve harb korkusundan Azade bir halde tutmakta kullanılacağına karâr verdik.
Adalet, Anayasanın temel taşıdır
Dünyanın kuvvetli milletleri, bizzat verecekleri misallerle, milletlerarası adalete yo! açmalıdırlar. Bu adalet prensibi, bu anayasanın temel taşıdır, Bu prensip, anayasanın tatbikindin hâkim zihniyettir. Bu, yalnız sözde değil, fakat İyi niyete dayanan azimli ve devamlı fiiliyatta da kendisin! göstermelidir.
Bir plânlar yapmak zamanı vardır. bLr de fiiliyata geçmek zamanı var-.dır. Fiiliyata geçmek zamanı şimdi gelmiştir. O halde, her birimiz, kendi memleketimizde ve kendi usullerimiz dahilinde, bu anayasanın derhal tasdikini sağlamağa ve bu anayosya can vermeğe çalışalım.
Ben bu anayasayı derhal Amerika Birleşik devletleri âyanına tevdi edeceğim. Memleketimin İnsanları arasında ve onların Ayandaki temsilcileri arasında hâkim duyguların ou anayasanın derimi tasdiki lehinde olduğundan eminim.
Âdil ve devamlı bir barışa yalnız diplomatik bir anlaşma üe ve yahut yalnız nskerl bir işbirliği ile varılamaz. Harb tohumlarının İktisadi rekabetle ve İçtimai huzursuzlukla ne kadar derinlere atılmış bulunduğunu tecrübe bize ispat etmiştir. Anayasa, bunu da ğöz ününde tutmuş ve İçtimai ve iktisadi İşbirliğini gözetmiştir İyi niyetli İnsanların ve milletlerin İhtilâflardaki iktisadi ve İçtimai sebepleri ortadan kaldırmak yolunda kullanabilecekleri bir milletlerarası İşbirliği mekanizması kurulmuştur. Dünyada mümkün olduğu kadar büyük sayıda milletlerin hayat seviyesini yükseltmek maksadiyle suni ve gayri iktisadi ticaret setleri ortadan kaldırılmalıdır, çünkü ihtiyaçtan âzade kalmak, ulaşmağa çalıştığımız dört esas hürriyetten biridir. Dünyanın büyük ve kudreti! milletleri, bütün diğer alanlarda olduğu gibi, bu İktisadi alanda da istikamet vermeği üzerlerine almalıdırlar.
İnsan hukuku
Bu vesika İle, alâkalı bütün milletler tarafından kabul edilebilecek bir milletlerarası İnsan hukuku demecinin hazırlanmasını haklı olarak bekli ye biliriz. Bizim hukuk beyannamemiz nasıl kendi anayasamızın bir cüz'ünü teşkil ediyorsa, bu İnsan Hukuku demeci de milletlerarası hayatın bir cüz’ünü teşkil edecektir. Anayasanın gayesi, insan hukukunu ve esas hürriyetlerini geliştirmek ve tatbik ettirmektir. Eğer ırk, dil ve din farkı olmaksızın bütün dünya erkek ve kadınları için bu gayelere varamazsak, devamlı btr sulh ve güvenlik elde edemeyiz.
Bu anayasa ile, dünya, liyakat sahibi bütün İnsanların hür İnsanlar gibi şerefli bir tarzda yaşıya bilecekleri zamanları derpiş etmeğe başlı-yahlhr.
Dünya yeniden öğrenmiştir kİ İnsanlar gibi milletler de, eğer hür olmak. İstiyorlarsa, hakikati bilmeli, hakikati okumalı, hakikati dinlemeli,, hakikati öğrenmeli ve hakikati öğretmelidir.
Fikirlerin ve düşüncelerin tam ve devamlı olarak teatlşi İçin fitil bir teşkilât kurmalıyız, çünkü halk ve milletler arasında daha İyi ve daha müsamahalı bir anlaşmaya, bu yolla varılır.
Faşizm ve Nazizm
Bütün Faşizm, Mussolinl ile beraber ölmemlştlr. Bitler artık mevcut değildir, fakat onun bozulmuş zihninden saçılan tohumlar bir çok mutaassıp zihinlerde sağlam surette kök salınıştır. Müstebitleri ortadan kaldırmak ve toplama kamplarını yıkmak, onları doğuran ve onlara' kuvvet veren fikirleri öldürmekten' daha kolaydır, Muharebe meydanlarında zafer elzemdi, fakat kâfi değildir. Çünkü İyi bir sulh, devamlı bir sulh İçirt, yeryüzünün mütevazı milletleri, son on yıl İçinde dünya üzerine çökmüş olan şer zihniyetini yere sermeğe azmetmiş kalmalıdırlar.
Bütün dünyadaki gerilik va istibdat kuvvetleri, birleşmiş milletlerin birleşik kalmalarına mâni olmağa
Hitlerin kaçacağı uçak
Hamburg civarında bir yerde bulundu
Londra 27 (AJL) — News Chro-nlde'in özel muhabiri, Illtler'İn firarına tahsis edilen uçağın Hambourg civarında Travemunde’de bulunduğunu bildiriyor. Bu. dört motörlü büyük bir nakliye uçağıdır. İçinde yalnız üç kişi İçin yer bulunmasına mukabil 120.000 litre benzin atacak kadar büyük depolan vardır. Uçak bütün benzinini hamilen daimi surette hazır bulunmakta v« her gün bir tecrübe uçuşu yapmakta idi. Mürettebata, Bitler'!, Japonya’ya götürmek üzere hazır bulunmaları emri verilmişti.
Muhabir şunları ilâve ediyor:
Bu uçak bir tecrübe uçuşu sırasında bir îngillz uçağı tarafından görülmüş Ve makineli tüfek ateşine tutulmuştur. Uçak bu esnada inmek üzere olduğundan, pistten dışarı fırlamış ve sağ kanadı hasara uğramıştır.
Hitler’in kardeşi tevkif edildi
Paris 27 tR.) — HLtler'ln üvey kardeşi ve Berllnde bir bira meyhanesinin «ki sahibi olan Alois Hltler, Hamburg’da İngiliz Scotland Yard ajanları tarafından tevkif edilmiştir.
Yangın söndürme tecrübesi
Bir mühendis, yeni bir yangın söndürme âleti keşfetmiştir. Aletin tecrübesi bugün saat 10 d* Yüksek mühendis okulunda mütehassısların önünde yapılacaktır.
Anadolukavağında bir ceset bulundu
Anadolu Kavağında otuam motorcu Hayreddln Güner dün Tahaffuzhane önünde bir erkek cesedi görmüş ve zabıtaya haber vermiştir. Ceset Anadolu Kavağına nakledilmiş, bunun bir müddet evvel Rıva’dan odun yükü İle İstanbula gelmekte iken Boğazda kayalara çarparak batan motörde boğulanı odun tüccarı Kadıköyli) Zeki olduğu tahmin olunmaktadır. Ceset zabıtaca morga kaldırılmıştır.
Kadın yüzünden yaralama
Dün gece Beyoğlnnda Atlas sokağında 40 numarada oturan Cafer, kadın yüzünden aynı evde oturan Behçet’in oda kapısını kırarak İçeriye girmiş Behçet'i muhtehî yerlerinden, dostu Hayriye’yi de elinden hafif surette bıçakla yaralamıştır. Suçlu Cafer yakalanmıştır
Muşamba imalâthanesinde yangın
Galata LûJecfler’de Panayot'un Irana da bulunan Muşamba imalâthanesinde asfaltın parlataasüe yangın çıkmış ise de derhal söndürülmüştür. Fakat ameleden Paskal, vücudunun muhtelif yerlerinden ağırca yaralanarak Beyoğlu basmahanesine kaldırılmıştır
çalışacaklardır. Mihverin askeri mekanizması Avrupa'da tahribe dilmekte olduğu hattâ hemen sonuna yaklaşmış bulunduğu esnada bile, bu kuvvetler bâlâ bizlerI ayırmaya çalışıyordu. Bunda muvaffak olamamışlardır. Fakat yeniden buna çalışacaklardır. Hattâ şimdi bile çalışmaktadırlar. Ayırmak v» fethetmek, bu kuvvetlerin plânlan dalma bu İdi ve bugün de budur. Bu kuvvetler dalma bir müttefiki diğerinden şüphe ettirmeğe, nefret ettLrmeğe ve kaçırmaya çalışmaktadırlar.
Birleşmiş milletler birleşik kalacaklar
Fakat şimdi teker teker hepinizin adma söyllyorum kİ birleşmiş milletler birleşLk kalacaklardır. Birleşmiş milletler, ne Japonya’nın tesliminden evvel ne de tesliminden sonra, propaganda ile aynlnuyacaklardir.
Bu yeni sulh çatısı, sağlam temeller üzerinde yükselmektedir.
Allahın inayet ve iradesi He devamlı bir sulh kurmak yolunda dünya için makul bir kaide koymadaki bu son fırsatı elden kaçunıyalım.
Amerikan kongresi Anayasayı tatbik edecek Londra 27 (Radyo) — Başkan B. Truman milletler anayasasını, tasdik edilmek üzere önümüzdeki pazartesi günü şalisen Kongre meclisine tevdi edecektir.
İmza merasimi nasıl oldu
Londra 27 (R.) — San Francisco konferansında milletler anayasasını İlk olarak çin murahhası İmzalamıştır. Bu şerefin Çln’o verilmesi, tecavüze en uzun zamandan beri mukavemet eden millet olmasıdır, hdnel olarak anayasayı Sovyet murahhası müteakiben Ingiliz murahhası imzalamıştır.
87 Haziran
Berlinde Müttefik askerleri
Haftaya Berlinde büyük bir geçit resmi yapılacak
Londra 27 (R.l — Hafta sonunda mareşal Montgomery'nln kumandasında Berllnde yapılacak büyük geçil resmine iştfrftk edecek olan tnglllı kıtaları yolda bulunuyorlar.
Londra 26 (A.A.) — İngiliz, KanadalI ve Amerikan kıtaları bu hafta Berlin’e nıuzafferane bir giriş yaparak kendilerine ayrılan bölgeyi İşgal edeceklerdir. İngiliz bölgesi Wlelıaerı-dorf. Charlottenburg ve Tlergartenl ihtiva etmektedir. Amerikalılar Zeb-lendorf, Stegllts, Neukolro ve Tro-tow'u işgal edeceklerdir.
İngiliz ve Amerikalılar Berlin komutanlığı ismi altında hususi bir teşkilât kurmuşlardır. Bu t.eşKİl&t Alman başkentinin İşgalinde lâzırn gelen bütün birlikleri ihtiva etmektedir Başlıca müttefik memleketlerden gelen yüzden fazla gazete muharriri kıtalarla birlikte Berllne girmek üzer* Thurlngen’de beklemektedir.
Amerikalılar, bilhassa uçakla nakledilen birinci tümenden alınan mümtaz erlerden 25,000 İrişi göndermektedirler, Daha az olan İngiliz kuvvetleri, İkinci İngiliz ve birinci Kanada ordularındaki bütün sınıflan temsil edeceklerdir.
Mareşal Stalin’e Sovyet nişanları
Londra. 27 (R.l — Mareşal Stallne Sovyet Rusyanın en yüksek nişanlan olan Zafer, Lenln, Altın Yıldiis, Sov-yer Birliği Kahramanı m ıdalyalan verilmiştir.
Mareşal Stallne. muzutte” Sovyet ordularına önderlik etmetten otiîrii yeni İhdas edilen Sovye* Birliği [>ene-raiissimi rütbesi verilmiştir. Bu rütbe Sovyet Yüksek Şûrâsıpm kararlle tevcih edilecektir.
Parti grupunda
Ankara 26 (A A.) — C. H. P Meclta gurupu başkan veHHiğlııden:
' C. H. P. Meclis gurupu genel kurulu (26/6'945» salı günü başkan vekili Tekirdağ millet vekili Faik Öztrak'ın başkanlığında toplandı.
Gündemde kimsesiz ve bakımısıa çocuklar konusunu lhcellyen komisyon raporu vardı. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr. Sadi Konuk sos alarak, hükümetçe bu rapor üzerinde İncelemeler yapılarak nazır!anmağa imkân biralulması için görüşmenin tehirini teklif etti ve ou teklif kabul olundu. Gündemde görüşülecek başka madde olmadığından oturuma son verildi.
Tütün bankası
Ankara 26 — Tekel Bakanlığı, kurulacak Tütün Bankasının nizamnamesini hazırlamağa başlamıştır. Bankanın. merkezi İzmlrde, sermayesi de 30 milyon lira olacaktır. Sermaye, İleride altmış milyona çıkarılacaktır. Bütün bölgelerde şubeleri bulunacak elan, banka, tâclrlere kredi açacak, çifçllere de lüzumlu vasıtaları sağll-j-ac aktır.
Türk gazetecileri
Amerika büyük elçisile tanıştılar
Ankara 26 — Bugün. Amerikan Harb Haberler Bürosu binasında M» toplantı yapılmış, Türk ve Amerikan gazetecilertle Basın ve Yayın umum müdürü, Anadolu ajansı umum müdürü ve ajans mensupları toplantıda hazır bulunmuşlardır. Gazetecilerimi! yen! Amerikan büyük elçisi W. Cnrl-ton Mil ton He tanışmışlardır.
26/6/1945 fiatlerl
26/6/1945 fiatlerl
Londra üzertne 1 sterlin 5.22
Nevyork üzerine 160 dolar 132.—
Cenevre 100 İsviçre Fr 30475
Madrid üzerine 10o pe2eta 12 39 Stokholm üzerine ICO kuron 51.1335
ESHAM VE TâHVİLÂl
% 5 faizi! İkramiyeler:
1933 Ergani 55.—
193» ikramiyen 22.4®
Milli Müdafaa Î2.5O
Demiryolu ikramiyell 99.70
% 7 faizli Tahviller:
Sivas - Erzurum i 20.40
Sivas - Erzurum 2-’ 20.50
1941 Demiryolu I 20.30
İMİ Demiryolu II 19.90
1941 Demiryolu III 21.—
Milli Müdafaa l 20.30
MlUt Müdafaa D 19.70
Milli Müdafaa Hl 19 70
Anadolu Demiryolu OrupUi
Tahviller 1-2 • 65 50
Hisse senetleri ‘â W 36-—
Mümessil senet 03.W
Hlşse senetleri:
Merkez Bankon 16° 50
T. İş Bankası
T. Ticaret Bankası Aslan Çimenle
ALTfN
Borsa dışında
ı Gulden 53 03
, Reşadiye *6 H
tnğlllr 12 00
Külçe tBlr gramı! 6 4*1
97 Haziran 1945
A BŞ A M
8ahlfe 3
A t: S AMD AN AKŞAMA
Savunma terbiyesizliği
B, Nazmı Acar'ı çenesinin ucundaki minimini sakalcığı He, zeki zeki etrafı araştırırken göz-lerile, on yedinci asır tertibi siirç-meksizin konuştuğu ınüsecca OsmanlIca ile şahsan tanımıyorsanız; vapurda ona rasladıkça etrafında hasıl olan halkaya siz de katılmıyorsaniz bile; mecmualarda ona dair yapılan şakalar gözünüzden her halde kaçmamışta,
Istanbulda hoş sohbet Çelebiler pek çoktu. Bunların da banlan, yalnız mahallelerinde ve mesleklerinde değil, bütün şehirde meşhurdurlar. Evliya Çelebilerle, 28 Mehmet Çelebiler arkadaşlık etmiş de 1945 yılma tarihten firar edivermiş hissini veren B, Nazmi Acar onlardan. biridir. Nesli inkıraza yüz tutan İstanbul çeşnisi bir münevverdir. Nevi içinde şalisinin selâbetine bakınız ki, bu iki harb patırdısma; ara-yerde tango, radyo, yoyo, plajda gramofon, kokteyl parti gürültüsüne papuç bırakmadı: Mevcudiyetini devam ettiriyor. Sözünü dinletebiliyor, kendini aratıyor, her gittiği yerde etrafına adam topluyor, .
Nazmi Acar, şüphesiz ki, İstanbulluluğun büyük bir mânevi mirasına konmuş şahsiyetlerdendir.
*** ’
İstanbul terbiyesine dair son günlerde yazdığım bir yazıyı okumuş olacak ki, Nazmi Acar, bana bîr düşüncesini anlattı:
Evet, doğrudur: Şehrimizde dükkânlara öyle sellemetüsselâm dalarlar! Ne selâm, ne sabah’.. Fakat bunun sebebi, cidden, halkımızın terbiyesizliği değildir. Zannımca, korunmak arzusudur. Eşikten içeri adımını atar atmaz aldatılmak ihtimali o kadar fazladır ki, müşteri, ister istemez kendine bir mehabet manzarası verir. Kaşlarını çatar, omuzlarını kabartır. Sesini kalınlaştnr. Gayet aksi, gayet «nalet» bir edâ ve şada ile soTar:
— Sizde filânca şey varsa verin!
Hani dağ başında korkarsak, kabadayılığımızı kendimize ve pusudakilere inandırmak için yüksek sesle şarkı söyleriz. O kabil...
Ve hani bazı böcekler, kendilerinden bin kat iri bir mahlûkun tehlike teşkil ettiğini görünce şişinir, puflar. Onun gibi...
Bizlerin de, çarşı pazarda burnumuzdan kıl aldırmaz sert, abûs haller takınmamız böyle bir müdafaa kasdiyledir.
Bazı gazete ve mecmualarda benim «İstanbullular selâmsız, sabahsızdırlar* dememe itiraz edildi. Münazaalı nokta «öyle midirler», «değil midirler- meselesi olmaktan zivade «niçin böyledir-ler?» meselesidir. Nazmi Acar'ın-ki hoş bir izah.
istifade ile mütalâalarını takl-bettiğimiz YENİ ADAM mecmuası da. selâm ve sabah terbiyesinin okullar vasıtasile verilemi-yeceğinden bahsediyor. Niçin şayet Nazmi Acar’ın dediği doğru İse. böyle bir «savunma tertibatı ■■ lâzımdır. Afur tafurlu giriş çıkışımıza devam edelim.
(Vâ - NÛ)
ŞEHİR HABERLERİ
Kalafat yeri
Dükkân sahipleri Esnaf odasına müracaat ettiler
Belediye zabıtası talimatnamesine dayanılarak dükkânların dışında ve sokak ortasında malzeme ve eşya bırakanların cezalandırılmaları cihetine gidilmektedir. Aynı maddeler Oa-latadakl kalafat yerine de tatbik edilmiştir.
Kalafat yerinde yedi yüze yakın dükkân vardır. Bir çoğunun İçi müsait olmadığından makine vesalr aksam dükkân önlerinde bırakılmaktadır. İş icabı büyük ve küçük hacimde bulunan bu gibi parçaların tamiri esnasında dükkân içlerine sokulabilmesi imkân haricinde görülmektedir. Halbuki belediye zabıtası talimatnamesinde kalafat yerine hususiyet gösterilecek madde bulunmadığından burası en kolay ceza kesilebilir bir yer haline girmiştir.
Bu hali göz önünde bulunduran ve Kalafat yerinde bulunan yedi yüz dükkân sahibini âza kaydetmiş bulunan Maden! Sanatkârlar cemiyeti, esnaf odasına müracaat etmiş ve kalafat yerinin hususiyeti göz önünde bulundurularak kararın tadilini istemiştir. Ayrıca Beyoğlu kaymakamlığına da müracaat edilmiştir. Henüz bir kısım dükkânlar hakkında ceza zaptı tutulmuş ve birkaçı birer hafta müddetle kapatılmıştır. Belediye zabıtası talimatnamesinin bu yoldaki maddesi aynen tatbik edildiği takdirde kalafat yerindeki dükkânların yarısından fazlasının kapatılması lâ-zımgeleçektlr. Esnaf odası vaziyeti gözden geçirecek ve lüzum görürse belediyeye bir teklif yapacaktır.
Tahran Milletler arası tıp kongresi
İstanbul tıp fakültesi profesörlerinden doktor Sedat Tavat ile Sıhhat Bakanlığından doktor Faruk, 8 temmuzda Tahranda toplanacak milletlerarası tıp kongresinde Türklyeyl temsil etmek üzere Tahran'a hareket etmişlerdir.
Tünel seferleri
Cezalara dair..
İstanbul tenis şampiyonası sona erdi
7 ekte Beliğ Beler, çiftte Suad Subay— Hasarı şampiyon oldular
Soldan sağa doğru: İstanbul tek erkek birincisi Beliğ Beler, tek bayan birincisi Muallâ Grodeski, tek erkek
İkincisi Haşan Akev
İlkokullar
Muamele vergisi hakkında incelemeler
Muamele vergisinin tadili etrafında Maliye Bakanlığınca incelemeler yapıldığı yazılmıştı.
İstanbul ticaret odası İle esnaf odası da muamele vergisinin kaldırılıp kaldınlmıyacağı ve tadili hakkında İncelemeler yapmışlar ve bir neticeye varmışlardır. Her İki odanın aldığı kararlar birer rapor halinde yakında Maliye Bakanlığına verilmek üze-je Ticaret Bakanlığına gönderilecektir,
Raporlarda muamele vergLslnin bu günkü tatbik şekli milli sanayiimizi himaye bakımından mahzurlu görülmekte bir kısım sanayi zümresinin kısır bir şekilde çalışmak mecburiyetinde bırakıldığı tebarüz ettirilmektedir. Bazı yeril sanayi maddelerinden muamele vergisi alınırken aynı maldan hariçten getirilenler bu vergiden pıuaf tutulmuşlardır. Ticaret odası ile esnaf odasının raporlarında esaslı mütalâalar bulunmaktadır.
* Ankara Hasanoğlan köy enstitünü yüksek kısım öğrencilerinden 35 kişilik bir kafile daha şehrimize gelmiş ve Balmumcu’da erkek öğretmen okuluna misafir edilmişlerdir. Güzel Banallerde İhtisas yapan bu öğrenciler dün şehrimizdeki müzeleri ziyaret etmişler ve diğer görülecek yerleri gezmişlerdir. Edlrneye giden 66 kişilik kafile de yakında şehrimize döneceklerdir.
Dün saat on dörtten itibaren başladı
Tünel kablosu dün yerine takılarak saat on dörtten İtibaren seferler başlamıştır. Tünel seferleri ter gün saat 7 de başlıyarak akşam 21.30 da tatil edilecek pazar günleri gene 7 de başlı yarak gece yarısından sonra saat yarımda tatil edilecektir.
Sıtma ve sivrisinek e mücadelesi
Bütün yurtta olduğu gibi İs taunumda da başlanan sıtma ve sivrisinek lerle mücadele İşinde şehrimizde çok İyi neticeler alınmaktadır. Istanbulda mücadeleye 14 mayısta başlanmıştı. Mücadele İşine İki yoldan devam edilmektedir. Mücadelede vazife ulan mütehassıs doktorlar şehir İçinde ıe mülhakatta sıtmak olmaları ihtimali bulunan kimseleri muayene ederek hastaları tedavi etmektedirler. Bu şekilde İstanbul 111 dahilinde 14 mayıstan 31 mayısa kadar olan middît zarfında 58 köy taranmış, bu «övltr halkından 19701 kişi muayene edilmiştir. Bu muayeneler sonunda sıtmalı olduğu tesblt edilen 1203 kişi tedavi altına alınmıştır. Mücadele teşkilâtı sıtmalıları bulup tedavi "derken diğer taraftan da sivrisinek sılr-felerlle mücadele etmektedir. Muadelenin başladığı tarihten mayıs sonuna kadar olan 17 gün içinde e-diye hudutları dışında sivrisinek üreten 89939 yer görülmüş ve 145152 yer mazotlanmıştır.
Sarıyer deresi, Büyükdere yakınında bulunan Bakla deresi, İstinye deresi, Balta limanı deresi, Ortaköy deresi, çırpıcı - Bakırköy civarında ça-vuşyalı ve Ayamama dereleri, Küçük-çekmece İlerisinde bulunan Nakkaş deresi. Beykoz deresi. Paşabahçede Aydere, Göksu deresi, Küçüksu deresinin sığ yerleri, Kurbağalıdere, Turşucu deresi, Küçükya Büyükyah dereleri, Klreçhane deresi, Pendik deresi. Beşlktaşta Fulya deresi, ve Fransız hastanesinin arka cephesinde bulunan lâğım ayaklan temizlenmiştir.
Karaköydekl Vagon-lTnln önündeki açık mecra 11» Lâlelideki çukurçeş-me de ıslah edilmiştir. Silivri yanındaki Boğluca bataklığında açılması lâzım gelen 4 bin metrelik kanalın mayıs sonuna kadar iki bin metresi bitirilmiştir. Geri kalan iki bin metrelik kanat da haziran sonunda tamamlanacaktır
Cumartesi günkü yazımda, belirttiğim gibi dömifinallerdeki tahminlerim doğru çıktı, teklerde: Haşan Baykurt’u 7/9 8/2 6/0. Beliğ Krls'l 6/2 6/4 yendi.
Çiftlerde: Haşan Suat Subay, Krls-Arevyon'ı 10/8 6/8 6/2, Suat Bay-kurt - Enes, S. Nemli - Melih’! 9/T 11/9 yenerek finale kaldılar.
Pazar günkü yağmur yüzünden oy-nanamıyan finallerin tekleri pazartesi çiftleri de dün yapıldı.
Haşan İle BeUğ arasında ve İstanbul şampiyonunu tâyin edecek olan bu önemli maçta Dağcılık kortlarına kalabalık ve seçkin bir seyirci kütlesi gelmiş bulunuyordu. Maçın hakemi Suat Bayknrt İdi.
Oyuna Haşan gayet emin başladı, Beliğ daha oyununa giremiyor, ilk oyunu Haşan 0/40 olmasına rağmen aldı, biraz sonra oyunlar 1-1 oldu. Haşan 4/1 yükseldi, 4/2 sonra 5/2 ve 5/3 oldu, nihayet Uk set Has&n’ın «/3 galebeslle bitti. 2 nci sette Haşan yine serbes oynuyor. Bu seti de aynı kolaylıkla 6/3 aldı.
3 üncil sette Haşan biraz yorgun. Beliğ İse ısınmış vaziyette, sağ vuruş-larile oyununa giriyor, fakat Haşan’ ın akıllı bir oyun oynaması ve filedeki şanslı voleleri Beliğ'ln asabını hiç bozmuyor ve herkes-! hayrette bırakıyordu. Oyun bu sette de 5/2 Haşan' in lehine devam ederken Beliğ'ln şansı yüzüne gülmeğe başladı, oyuna daha güvenle devam ediyor ve bu suretle kuvvetli rakibinin oyununu bozuyordu. Bu çok önemli seti 7/5 aldı.
4 üncü sette Beliğ’ln oyun tarzım değiştirdiğin! gördük. Her zamanki m açlarında toplayıcı oyunu İle iin kazanmış Bellğ’l bu sette sağ vuruşunu çok tesirli bir şekilde vurarak puvan aldığına şahit oluyoruz. Ha-san’uı yorulmuş hail göze çarpıyor. Beliğ bu seti kolaylıkla 6/2 aldı. Herkes Hasan’ın bu sette dinlenip bütün
kuvvetini 5 nci sete saklıyacağına hükmediyor. Haşan komple oyunu İle ve tecrübesile 4/1 ileri fırlıyor,' artık maçı Haşan kazanacak, fakat Beliğ hiç bozulmuyor, sinirlenmiyor ve yavaş yavaş rakibinin 5/4 ilerisine geçiyor.
Haşan son bir gayretle 5/5 yapıyor. Neticede Beliğ bu son seti de 8/6 olarak İstanbul şampiyonluğunu kazanıyor.
Beliğ daha 5 senelik bir tenlsç imizdir. Yaşının 20 olması ve müthiş kabiliyeti tenisimize İstikbal vadedlyor. Maçtan sonra kendlsile görüştüm ve intihalarını sordum:
— «Kıymetli ve kuvvetli rakibim Haşan Akev’e karşı aldığım neticeden ötürü çok memnunum, Ankara' dak| maçlarda da iyi dereceler almağa çalışacağım.» dedi. Oenç tenisçimizi tebrik ederken sol vuruşlarlie servislerini daha İyi bir şekilde düzeltmesini diliyoruz.
Dün yapılan çift finalinde Suat Subay - Haşan çifti favori çift Enes Talay - Suat Baykurt’u kazandılar. Enes - Suat ilk şette hakikaten ly! bir oyun çıkardılar ve 6/4 kazandılar.
2 nci setin başlarında vaziyet 3/3 iken hâkimiyeti rakiplerine bırakmı-ya başladılar ve seti 6/3 kaybettiler.
3 üncü ve 4 üncü sette Haşan ve Suat Subay İyi bir maç çıkardılar, sıra ile 6/2 6/1 setleri alarak şampiyon çıktılar.
Tek bayanlar finalinde Muallâ Go-rodeskl Jüllde Porkan’l 6/2 6/0 ve-nerek 1 inci oldu.
Maçlardan sonra bölge başkanı B Hüsnü üğurel tarafından kazananların kupaları törenle verildi.
Gelecek yazımda Ankara’da yapılacak maçlara iştirak edecek İstanbul takımı hakkındakl İntihalarımı yazacağım. Yeni şampiyonları tebrik ederiz.
CELÂL ÜLÜÖ
Bu sene çok iyi neticeler alındı
1944 - 1945 öğretim yılında İstanbul ve mülhakatı İlkokullarında çok İyi neticeler alınmıştır. İstanbulun 256 köyü vardır. İlk öğretim seferberliğinden beri bu köylerin 151 İnde yeni okul binaları yapılmıştır. İstanbul köylerinin 105 inde bugün mektep binası olmaktan uzak elverişsiz binalar da mecburen okul olarak kullanılmaktadır.
1943 - 1944 öğretim yıluıdanberl İs-taııbulun 52 köyünde yeni okul binası. şehir İçinde de 5 büyük okul İnşa ettirilmiştir. Gene şehir İçinde hazırlıkları biten 5 büyük okul binası da bu öğretim yılı başında faaliyete geçecektir.
Istanbulda blnasızlık yüzünden geçen yıl 33 okulda çift öğretim yapılmakta İdi. Alınan tedbirler sayesinde bu yıl yalnız 9 okulda çift öğretim yapılmıştır, önümüzdeki ders yılından İtibaren bu okullardan 4 ü yeni yaptırılan binalarına taşınacaklarından İstanbul içinde çift öğretim yapan yalnız 5 okul kalacaktır. Bunların da gene önümüzdeki ders yılında normal öğretim yapabilecekleri ümit ediliyor.
Elde mevcut plâna göre eylüle kadar İstanbul köylerinde yeniden 50 okul daha yapılacaktı. Bu uğurda yapılan verimli çalışmalar sonunda eylüle kadar 100 köyde yeni okulun yapılması imkânı temin edilmiştir.
Bu ders senesi haziran devresi sonunda İstanbul okullarından 10156 öğrenci ilkokulları bitirmiştir Bir hafta sonra bağlıyacak olan bütünleme imtihanlarında, bütünlemeye kalanlardan 2 bine yakın öğrencinin daha ilkokulları bitireceği umuluyor. Bundan başka on temmuzda imtihanları neticelenecek olan kurs okullarda da bine yakın öğrencinin mezun olması mümkün görülüyor.
Bu hesaba göre bu yıl İstanbul İlkokullarından 13 binden fazla talebe mezun olacaktır.
Tramvaylar
Eminönü’ndekı demir parmaklıkların kullanılması geri bırakıldı
Trakyada koza satışı
Edirne 28 (Akşam) — İlk koza piyasasında 1700 kilo yeni mahsul koza satıldı. Kooperatiflere bağlı müstahsil malını 350 kuruştan kooperatife verdi. Serbest müstahsil m ah tüccarlara 425 kuruşa kadar sattı Mahsul iyi, piyasa İsteklidir.
Çirkin bir hareket
Ada’da belediyenin diktiği direklerin bir kısmını sökmüşler!
Adaların genç ve faal kaymakamı B. Cemal Tarhan, Adalardaki vazifesine tâyin edildiği gündenberl Adaların bakımı, tanzimi hususunda büyük bir gayret ve faaliyet göstermektedir. B. Cemal, yaz mevsiminde Adaların kalabalık olacağını göz önüne alarak halkın umumiyetle riayet etmesi l&zıtngelen belediye emir ve ten-blhlerlnl bildirir levhalar hazırlatmıştır. Bu levhalar. Büyükâdanın muhtelif caddelerinde, çamlıklarda demir sütunlarla teşhir edilecektir. Demir sütunlardan bir kısmı evvelki gün çamlıklara ve daha bazı yerlere rekzedllmlşllr. Fakat evvelki gün. pazar münasebetlle, çamlıklara giden bazı kimselerin — durup dururken — temeli çimento He tutturulmuş direklerden bazılarını söktükleri görülmüştür. Terbiye görmüş bir İnsanın yapamıyacağı bu çirkin hareket, ancak tahrlbctmekten zevk alan iptidai İnsanlara yakışır hoyratlıktır. Kaymakamlık. bu hâdise üzerine. Adaların muhtelif yerlerine memurlar koymağa karar vermiştir. Bundan sonra bu gibi harekete cüret edenler, suçiistünde yakalanacaklar, bir taraftan en ağır belediye cezaslyle cezalandırılacakları gibi aynı zamanda tahrip suçundan da mahkemeye verileceklerdir.
Adalar gibi şehrimizin en güzel ve mamur yerlerini tahribe kalkışanlardan, kim olursa olsun, haklarında kanun! takibat yapıldığı takdirde, bu gibi kimseler, isimleri ve adresleri İle (Akşam) sütunlarında neşredilecektir. ___________
★ Yeril Mallar Pazarlarının İstanbul vs diğer vilâyetlerdeki mal stoku tesblt edilmiştir. Mal cinsi tükenen mağazalar* yeni mal gönderilecektir.
1 '*
Kari mektubu
Suyu az akan terkos çeşmesi
Sultanahmet Tavukhııne sokağının nihayetinde bir terkos çeşmesi vardır. Bu çeşmeden KÜçük-uyaosfya caddesindeki bütün evlerin su aldığını, halbuki çeşmenin gayet az aktığını bildirerek suyun biraz daha fazla verilmesini sular İdaresinden gazetenizin delâlctlle rica etmiştim. Ricamızı sular İdaresi derhal nazara alarak çeşmenin hem tamirin!, hem de suyun fazla akmasını temin etti. Buna teşekkür etmekle beraber bu hal ancak dört beş gün devam etti. Geçen pazartesi günil akşamı saat 20.39 sularında bir memur gelerek suyu yine kesti, pek az bıraktı. Kendisine rica ettik suyu kesmeyin dedikse de o İdare böyle emretti» dedi. Memurdan İsmini ve numarasını söylemesini istedikse de söylemedi. Bu hâdiseye bütün Çeşme başındakiler de şahit oldular. Suyumuz tekrar kesilerek az akmağa başladı. Çeşmeye yeter derecede su vermesini sular idaresinden tekrar rica ederiz. .
AHMET GÖNÇ
.
Çorap ipliği
Uzun İncelemeden sonra Sümer-bank, İpliğini fabrikalara vermek bu-retile çeşitli çorap imalinden vazgeçmiştir. Sümerbank'ta merserize kalmamıştır. Bundan soma piyasada yalnız hususi fabrikaların yaptıkları çoraplar bulunacaktır, Çoktan beri merserize İthali yapılnuyor, Bununla beraber zaman zaman yerli fabrikalarımızda erkek ve kadın çorapları yapılıp piyasaya çıkamıyor. Hangi müesseselerde iyi cins çorap yapabilecek malzeme bulunduğu tesblt edilmiş tir.
Emlnönünde, Beyoğlu istikametine giden tramvay durağına idare tarafından yaptırılan demir parmakların kullanılması bir müddet geri bırakılmıştır. Belediye tarafından kararlaştırılan esasa göre asıl parmaklıklı durak Bebek tramvayıaı inin durduğu yerde yapılacaktır. Bu durakta hekll-yen yolcular. Bebek. Mecldlyeköy, Taksim. Harbiye, Maçka, şişi1 ve Kurtuluştan gelip Emlnönünde yolcularını tamamen boşaltan tramvaylara parmaklardan geçerek bineceklerdir. Şimdi yapılmış bulunan durakta bekliyen yolcular da İstanbul cihetinden gelerek Beyoğlu veya Ortaköy İstikametine giden tramvaylarda yer bulunduğu takdirde arabalara bineceklerdir.
Ortaköy ve Bey oğlundun gelip İstanbul cihetine giden tramvayların bir kısmı EmlnönÜnden geldikler! istikamete döneceklerdir. Bir kışını da yine eskisi gibi kendi güzergâhlarında seferlerine devam edeceklerdir Gerek Beyoğlundan gerekse Ortaköyden gelen tramvayların hepsi Emlnönünde kalmıyacaklarından Fatih'e yahut Aksray'a gitmek istlyenler oralara giden tramvaylara binmek suretUe tramvay değiştirmeden İstedikleri yerlere gidebileceklerdir. Gerek belediye gerekse tramvay İdaresi halkı aktarma zorunda bırakarak lüzumsuz yere fazla para vermesine İmkân nispetinde meydan vermiyeccklerdlr. Bununla beraber elbisesini, çoraplarını ve ayakkaplarını korumak ve rahatça tramvaylarda seyahat etmek İstlyenler aktarmalı ve nispeten tenha olması mümkün olacak tramvaylara bineceklerdir.
Satışa çıkarılan ithal malları
İst. Fuıdıklıyan Han'da Işık elektrik mağazasına elektrik anahtarı, İst. Rahvancılar sokakta Salamoıı Benbasat'a melhem kavanozu. İst. Yağcılar sokak 23 de Hakkı Tunadü-zü'ye diş fırçası. İst. Asmaaltı 22 de Krepo Karal'a karbonat do sııd, İst-K. Ticaret han’da Türkiye Eczacılar deposuna fenol, kratagüs ve muhtelif tıbbi ecza. Gal, Bankalar cad. de Şell Kompanlye mayi parafin, Bomontl Çifte cevizler de Sabrl Tavman’a yıkanmış merinos, Bahçekapı Taş handa Aziz Fikrl'ye polisaj İçin keçe. Fincancılar Amerikan handa Necati Hancıya gaz İdrofli, İstiklâl cad. de Llon mağazasına deri çanta, Tahtakate Tombruk sokakta 62 de tssahar Leon’a sedef düğme.
Epey zamandan beri İstanbul sokaklarında müthiş bir saklambaç oyunu göze çarpıyor. Dün bu oyunlardan pek eğlenceli ve gayet heyecanlı olan birini seyrettim. Evvelâ bir polis memuru gözüme ilişti. Tramvay caddesi üzerindeki iki dükkân arasında, içerlek kapıya siper olmuştu, Genç memur bu kapının içinde kendisini gözden saklıyordu ki böyle bir gizlenmeği belki Şarlok Holms ve Nat Pinkerton bile beceremez. O kadar üstadane ve sa-natkârane bir gizlenme!.. Acaba kimi yakalayacak?..
Biraz sonra mesele anlaşıldı. Karşıdan gelen tramvayın basamaklarında gafil, kendisini bekleyen akıbetten tamamen habersiz bir yolcu atlamak üzere. Hattâ bir ayağı basamakta, öteki ayağı havada «h* atladım, ha atlayacağım» bir vaziyette.
Kapı aralığındaki genç polis memuru bir şahin gibi tetikte. Adam san demirden elini çekip atladı. Lâkin biçare daha havada iken polis memurunun düdük sesi, ve -tramvaydan atlayan adam o daha yere düşmeden, ayaklan kaldınma değmeden bir bıldırcın gibi yakalandı.
Neye uğradığını şaşırmıştı. Bir anda eski aşk mektuplamın yazıldığı renkte, toz pembe, zımbalı makbuz kesilip eline verildi Ve parası alındı. Bütün bunlar n kadar süratle geçmişti ki insan:
— Resmî dairelerdeki bütün işleri böyle kolaylıkla, böyle ça-puk bilirseler ne harikulâde bîr şey olur!., demekten kendini alamıyor.
Hakikaten de dairelerden çıkanla cak işler için bu ceza sürati neden mikyas olamaz?..
Para almak gibi mesuliyetti, hem de ihtilaflı bir atlama işini böyle kolaylıkla ve çarçabuk halletmek kabil de ötekiler neye değil?.. Çabukluğumuz ve kolaylığımız yalnız eczalarda olmasa gerektir,
O gün bulunduğum yerde durdum. Ve cezalan seyrettim. Çantalı memur hakikî bir Şarlok Holms'tu Saklanma köşesini bir av yeri haline getirmişti. Bütün İsanbul tramvay istasyonları gibi bu durak da gayet münasebetsiz bir yerde olduğu için yolculardan çoğu tam polisin önünde atlıyor ve genç adam hemen her tramvaydan bir av yakalıyor!.. Bu gidişle elindeki makbuz koçanı akşama kadar dünyada yetişmezdi.
Vaktile. zannederim üstat Celâl Muhtariın olacak, bir beyanatını okumuştum:
— Istanbulda belediye nizamlarına o kadar aykırı hareket ediliyor ki bu cezalan bir şirket toptan üstüne alsa bir milvon belediyeye verdikten sonra 5-6 milyon da kendi kazanır., demişti.
Doğru olduğunu burada anladım. Yalnız bir daha tekrar edeceğim: Tramvaydan atlama cezalarına verdiğimiz ehemmiyeti aynen, hattâ iki misli şu tükürenlere çevirsek Varidatın üç, dört misli artacağına şüphe yoktur Hem dr cezayı beş liraya çıkararak... Ve memuru teşrik İçin bu paranın yansını da kend'sine ikramiye olarak verirsek belki ts-tanbul sokaklannı geçilebilir bir hale sokabiliriz. Ilelâı olsun... Her cezadan 2 buçuk lira alsınlar..
Hikmet Feridun Es
-k Her çeşit kumaşları boyamak İçin boya sıkıntısı çekiliyor Tıcarrt birliklerine müracaat olunarak hariçten kumaş boyası getirilmesine yardım edilmesi istenmiştir
VCPAO TANCA
KIKİBİB60IO
| Bugün çıktı |

sahlfe 4
AKŞAM
27 Haziran 1945
Mali ve İktisadî meseleler
Yeni Sanayiin kurulması ve geliştirilmesi işini 5 - 6 ytl geri bırakmalıyız
, 17 haziran tarihli Akşam’da ayı»
sahi t cnin iki ayn sütununda buluna i İki haber, üzerinde durulmağa değer. Bunlardan birinde mamûl mal İthalâtı başlığı altında şöyle denilmektedir: «Son haftalarda memleketimize matnûl mal İthali İçin İstekler artmıştır Aynı mallan memleket İçinde yapanlar telâşa dilçmektedlr. Ticaret Bakanlığı bu hususları tekrar incelemeğe karar vermiştir.»
LâsLlk ayakkabılar başlığını taşıyan diğer haberde İse Amerika'ya 500.000 çift ayakkabı ısmarlanmasından telâşa düşen kauçuk fabrikatörlerinin mutantan heyetlerle Bakanlığa türlü valtlert Lhtlva eden ar.galar sunmağa ııasıl koştukları amatılır.aktadır. Son haberi veren muhabirin vaitleri «imiş» slgası ile öyle bir an-laf.şı var ki bunda böyle v<iere senelerdir kanmanın acı bir Isuiızası da saklı bulunmaktadır.
Ticaret Bakanlığının nasıl bir karar vereceğini bilmiyoruz. Faka, verilecek karar her ne olursa olsun ma-mtıl mal İthalâtını da mümkün olduğu kadar arttırmak lâzımdır. Bu karardan ezilecekler, yıkılacaklar olsa bile bunu göze almaktan asla çeki-nllmemeUdlr Şimdiye kadar yapılan tecrübeler bu adamların daha ucuza İddialarının boşluğunu ortaya koymağa kâfidir
Memlekette sanayiin kurulmasından vaz mı geçeceğiz? HayırI Fakat bir müddet İçin bu prensipten fedakârlıklar yapmak mecburiyetindeyiz Bunu anlamam azlıkta ısrar edersek İçtimai ve İktisadi bakımdan büyük sarsıntılarla karşılanmamız çok büyük bir ihtimal dahilindedir.
Bu millet sanayii kurmak ve korumak için senelerce hayat pahalılığının acısını çekti, şimdi hiç olmazsa beş altı «ene. pahalılığı söküp atmağa mâni olacak yeni sanayiler kurmaktan vazgeçmeliyiz.
Son tartışmalar göstermiştir kİ Ticaret ve İktisat Bakan.'ıkiannın güdecekleri siyaset, memleketin huzuru bakımından her şeyden evvel göz
önünde tutulmak lâzımdır. Bunun İçin bir an evvel ucuzluğu temin edecek her çareye başvurmak lâzımdır. Fakat bu arada yeniden sanayileşmeyi yukarıda da söylediğimiz gibi beş altı yıl İçin mutlaka geri bırakmak İcabeder. Bu memleket İçin sanayileşmek mutlaka lâzımdır. Evet gerek milli müdafaa bakımından gerekse memleketin hayat seviyesini yükseltmek için sanayileşmemiz lâzımdır. Bu hususta yeniden münakaşalara girişmek abestir. Fakat hayat ucuzlamadan himayeyi müstelzem ve binaenaleyh ucuzlamayı gemleyicl ve frenleyici olacak bir sanayileşmeye başlamağa kalkmak bir İktisadi ve İçtimai sarsıntılara yol açabilir Biz gelecek yazımızda birinci umumi barb sonu hâdiselerine dayanarak fikirlerimizi daha sarahatle belirtmeğe çalışacağız, şimdilik şu kadarını tekrar edelim: Sanayileşmek, normal zamanda bile hayatı pahalılaştmcı himaye tedbirlerini İstilzam eder. Her şeyden evvel büyük bir müstehlik kütlesinin İhtiyaçlarını göz önünde tutarak İktisadımızı bir an evvel yoluna koymak, anormalleşmiş kimseleri bazen kendine getirmek İçin, to-, katlamak kabilinden, kamçılayıcı tedbirlere başvurmak lâzımdır. Bu kamçılayıcı tedbir piyasayı mümkün olduğu kadar süratle mamûl maddeye kavuşturmakla olur. Ta kİ hayat normal seviyesine yaklaşsın Bu blalm için İktisadımızı bugünkü — bir makine tabirlle söyilyeilm — ölü noktasından kurtaracak ve yeni sanayileşme hareketleri için bir hız verme demek olacaktır. Ticaret Bakanlığının sanayicilerin feryatlarına bir müddet kulaklarını tıkaması bu memleketin hayrınadır. Yeni sanayiler kurulmasında beş altı yıllık bir gecikme ve mevcutların çürüklerinin yıkılması ne Milli Savunma, ne de Milli İktisat bakımından hiç bir tehlikeyi mucip değildir. Bilâkis bu memleketin hayrınadır.
Mehmet Ol uç
Son seçim münasebetile
Üniversitenin tarihî konferans salonunda şimdiye kadar yapılan seçimlere bir kuş bakışı
Yazan: BTVSTAFA KAC'.îB KSATI4
Vitamin B1 sivrisi nekleri kaçırıyor!
Bir hap yutmakla sivrisinekten kurtulabilirsiniz!..
GÜLDÜRMEK SANATI
İnsanları güldürebilmek için lüzumlu şartlar ve meşhur komikler
insanları güldürmek tiyatro aaııa-tının en güç bir şubesidir. Tiyatroyu dolduran halkı adamakıllı güldürmek ve eğlendirmek için tuhaf hikâyeler hazînesine malik olmak ve hesapsız nükteler bulmak kâfi değildir. Her şeyden evvel İnsan tabla tinin derinliklerine nüfuz etmek ve İnsanı gayri ihtiyari olarak gülmeğe sevkeden ruhi haletleri bilmek şarttır. Bundan başka sanntkârin çok uysal ve hoş ■eg sahibi olmasa, herşeyden mühim olarak tuhaf btr çehresi bulunması elzemdir.
Bunun için bütün dünyaya şöhret salan komik sanatkârların hangisine bakılacak olursa yüzlerinin çok tuhaf olduğu göze çarpar. Yüzün böyle tuhaf olması için çehrenin mutalaka çirkin olması şart değildir. Mân alı bir çehre hal ve zamana uygun olarak şekillere girmek kabiliyetini haiz olursa bir cemiyeti dil He söylenen tuhaf sözlerden ziyade gülmekten kırdırır. Komiklerin ekserisi tiyatro sanatının bu milhlm. kısmında o kadar bijyük kudret sahibidirler ki yalnız bir kaşını kal dini akla bir sürü nükteyi İfadeye muktedir olurlar.
Meşhur sahne ve filim artistlerinden Eddfç Cantor'unçok tuhaf olan çehresinin en bariz tarafı taş bebeğe benzeyen gözleridir. Patlak olan bu gözlerin gayet orijinal ve göreni eğlendirecek dönüşleri vardır. Şimdi 51 yaşında olan bu komik sanatkar filim âlemine en eğlenceli musiki komedilerini sokmuştur.
Meşhur komiklerden Joe Brown çok büyük olan ağzını sonuna kadar açıp yayar ve güler. Aynı zamanda
yanındaki diğer maruf sanatkâr Bot) Hope ağzını sımsıkı kapar ve gözleri ile tabii olarak bakar.
Tuhaflığın iki müntehasmda bulunan bu iki sanatkâr, tuttukları usullerin birbirine taban tabana zıd olması 11e seyircileri gülmekten kırarlar.
Cihanın bu tuhaf yüzleri yüksek takdirlere şayandır. Muvakkat olsa da İnsanları günlük ıstırap ve düşüncelerinden unutturur ve kurtarır kJ Amerikalılar «bu da bir İştir* derler.
Her komik sanatkârın çehresinde kendisine mahsus bir ifade tarzı vardır. Büyük bir şöhreti haiz filim korn'i artisti Charles Ruggk-s korkak ve bitkin İfadestlr seyirciler üzerinde tesir yapmaktadır.
Avustralyarun nvşhıır komiği Roy Rene sahneye ilk çıktığı gündenberi çok hoş ve gülünç yüzlle bütün AvustralyalIları kendisine bağlamıştır.
Meşhur artist Çarlo 1913 te Keys-tone komedilerine girdiği n d en beri düşünceli çehresi, şapkası, İnce bastonu ve başı kalkık ayakkabıları İle bütün dünyayı kendisine alâkadar etmiştir
Meşhur komik artist Jerry Colonna birbirine yaklaşarak dönen göz bebekleri ve acayip bıyığı 11e Uk görüşte seyircileri güldürmekten kırdırmışlar.
Londranın 'Hvoll tiyatrosunda birçok seneler halkı güldürmüş olan
Avustalyalı Wallace çok sevimli ve hoş çehresine inzimam eden birinci sınıf cambazlığı Londralıları kendiıd-ne bağlamıştır, — F.
Bugün
AK SİNEMASINDA
CASUS MART Rİ$AR
ERİCH VON STROHEİM — ED WİGE FEÜİLLER
Seanslar: 2,30 . 4,35 - 6,45 . 9.15 suuoHB
Üniversitenin tarihi konferans salonu, geçen hafta yeni bir millet vekili seçimine daha sahne oldu. 1908 lnkdâbındanberl 37 yıldır kİ Istun-bıılun ikinci seçmenleri, temsil ettikleri halk namına «mebus» seçmek İçin hep bu salaş ve eski salonun çatısı altında toplandılar. Meşrutiyet devrinin «Meclisi mebusun» ına. Cumhuriyet rejiminin «Büyük Millet Meclisi» ne gönderilecek mllelt vekilleri hep bu binada toplanan seçmenlerden — millet namına — vekâlet ve salâhiyet aldılar. Otuz yedi yildan-beri salonu dolduranların hüviyet ve kıyafetleri bir tarafa bırakılırsa dekor, hemen hemen, aynıdır. Bu sefer de dikkat etlim: Teftiş heyeti başkanı
— tıpkı dünün Şchremlnlerl gibi — gene hitabet kürsüsünün ortasında ve masanın arkasında oturmuştur ve heyetten Ikt zat, başkanın sağ ve solunda yeralmıştır. 1908 de ceviz ağacından «sureti mohsusada İmal ettirilen* kapağı kubbemsl tarihi seçim sandığı, her vakitkl gibi, kürsünün önünde bir masaya konulmuş, açılacak yerleri kırmızı balmumlyle mühürlenmiştir Holden salona girerken kapılardan solu girişlere, sağı da çıkışlara ayrılmıştı. Giriş kapısının önündeki memurlardan böş oy (reyi pusulası alan İkinci seçmenler, gene kürsü önünde başka bir mnsada açılmış defterdeki İsimlerine işaret koydurduktan ve mazbatalarını mühürlettirdikten sonra sandığm önüne gelmektedirler. Teftiş heyetinin diğer âzası tam burada ayaktadırlar. Vazifeleri birden* fazla pusula atılmamsı-nn dikkat etmektir.
1908 denberl bu tarihi salonda yapılan bütün İntihapları taklbedenler.
— 17 haziran 1045 seçimi de dahil olduğu halde — ananevi dekorun da, usulün de değişmediğini görmüşlerdir. Ancak şekle ait bu beraberlikten başka geçen otuz yedi yıl İçinde gerek umumî gerek mevzii olarak yapılan intihaplarda hâtıralarda kalan, muhayyilelerde iz bırakan farklar, hususiyetler yok mu?
Üniversite konferans salonundaki İstanbul seçimlerinden — zamanına göre — çok ata. tatlı: ümitli veya kara günlere r asi artı ış olanları vardır. Bunlar İçinde tamamlle kanuna ve demokrasiye uygun şartlarla geçenler olduğu gibi entrika, hile ve fesattan doğan veya tahmin dışında hayret doğuranlar da yok değildir. Zaman olmuştur ki partizanlığın hırsla ateşlendirdiği anlarda devrin «münle-hlb-l sanl» İtri rtndığa atacakları pusulalara yazdıkları İsimlerle — her türlü memleket kaygısının üstünde — yalnız kin ve garazı belirtmiş oluyorlardı. Mahalle kahvelerine vannciya kadar İstanbulun bütün köşe bucağına sinen rekabet, ihtiras havası en galiz ve çirkin bir tesirle salonun içine girer: namzet adları, tehditle, kulaklara /ıslanırken seçimde kazanma silâhının yalnız «küfür», «hakaret» ve rtezvir- olduğu sanılarak hiddet», kızgın atışmalar, fısıltıları uğultu haline sokardı,
Sevinçle kaydetmek lâzımdır kİ son seçim, İstanbul halkının her tabaka, her zümre ve mesleğini temsil ederek vakar, nezahet ve vazifeesverlifti belirten bir düzen içinde yapılmıştır.
Salon dışındaki manzara da. yarına. daha çok güven ve ferah verici idi. Avludaki hitabet kürsüsüne çıkan her hatip, programını ve neden seçilmek İstendiğini dinleyicilere anlatırken — bazılarında mantık ve insicam eksikliği olmakla beraber — çok ölçülü konuştu.
Bir kuş bakışlylc maziyi yoklarsak. Meşrutiyetin »ânmdanbcrl Üniversitenin bu tarihî salonunda, hususiyetleri bakımından unutulmasına İmkân olmıyan, bazı seçim hâtıralarını kısn-ca hikâye etmek kabildir:
Meşrutiyetin İlk aylarında inkılâbı yapan İttihat ve Terakki her şeye, eski devrin kötülüğünü samimi olarak takdir eden bütlin vicdanlara hâkimdi. ortada bu İnkılâp cemiyetli? boy ölçüşecek ve taazzuv etmiş bir programla ortaya çıkacak rakip bir parti, bir hizip olmadığından, Meşrutiyetin İlk (Meclls-1 mebusan) ını vücuda getirecek İntihap da yalnız İttihat ve Terakki namzetlerinin seçll-

Uzun zamandanberi büyük fedakârlıklarla hazırlanan İstanbul an en büyük, en kibar ve en temiz
OPERET BAHÇESİ
Taksim . İnönü gezisi karşısında (eski Panorama) yerinde
Bu aklını saat 21,30 dan itibaren
BÜYÜK GALA ıLE AÇILIYOR
Bütün kış mevsimi yüksek takdir ve alkış toplıyan
SES OPERET kadrosuna tanınmış operet artistlerinin de iştirâklle bütün seyircileri zevk ve hayret içinde bırakacak zengin müzik, bale, dekor, kostüm ve espri dolu bir OPERET
Orkestra şefi K. Kapoçelll, Danslar: Semra Alses, Yerler numaralıdır. Yerlerinizi lütfen Önceden aldınnız Her tarafa tramvay vardır
« „
meslle nihayet bulmuştu. Halk, zorla, partizanlık endlşesile değil, seve seve cemiyet namzetlerine rey vermişti. Bu intihabın zihinlerde, hâtıralarda kalmış. aksaklık bakımından, bir İzi yoktur.
İstanbulda ilk mevzii seçim. 31 Marttan evvelki Birinci Hüseyin Hilmi paşa kabinesinde Adliye Nazırı olan İstanbul mebusu Manynsl zade Refik beyin 1324 (1909) şubatında vefatı Üzerine sonradan Hariciye Nazırı olun Rifat paşanın intihabını temin etmişti. Bu günlerde memlekette muhalefet cereyanları ve ekseriyet partisine karşı menfi hareketler, yeni teşekkül etmeğe başlıyan guruplar, hizipler kuvvetlenecek bir vaziyete gel-uekle beraber, henüz mebus seçimine nüfuz edebilecek ve Mecliste yer alabilecek bir parti kurulamadığından, Üniversite konferansı salonunda yapılan İlk mevzii İntihap, İstanbul mebusluğunu rakipsiz ve gürültüsüz olarak Rifat paşaya kazandırmıştı.
Konferans salonunda büyük bir sürprizle neticelenen ikinci mevzii İn-tlhnp da bu İlk (Meclls-I mebusan) ın İçtima müddeti zamanında yapılmıştı. OsmanlI imparatorluğunun Paris büyük sefirliği açılmıştı. O tarihlerde Fransa hükümet merkezi Avrupamn en faal lyasi hareketlerine sahne olduğundan, hükümet. Hariciye Nazırı Rifat paşayı Paris elçiliğine tâyin et-ı/Jştl. Rifat pnşa İstanbul mebusu olduğundan. yeni bir mebus Intlhabet-mek zaruri idi. Bu günlerde (Meclş-1 mebusan) da hükümet partisi olan İttihat ve Terakki, gittikçe artıp kuvvetlenen bir muhalefetle mücadele ediyordu. Yakın zamanlara kadar ayrı ayrı guruplar halinde, fakat hep hükümet aleyhinde çalışan muhalefet (Hürriyet ve İtilâf fırkası! adı altındı. birleşmişti Meclis dışındaki partizanlık dn bütün ştddetlle devam edip gidiyordu Vaziyet o hali almıştı kİ her giin birer ikişer İttihat ve Terakki fırkasından istifa eden mebusların sayısı muhalefeti azlıktan çokluğa dön dürebilecek ve belki de hükümet yeni parti tarafından devrlle-bllecektl. Bu bakımdan yeni bir mebus bile her tkl taraf İçin ehemmiyetli idi.
İttihat ve Terakki, İstanbulda yapılacak bu mevzii seçimde fmünte-hlb-l sanl) lerlne güveniyordu. Bunlar, Meşrutiyetin İlânı üzerine İlk yapılan umum! intihapta hep cemiyetini seçtirdiği kimselerdi. Bu itibarla hükümet de, İttihat ve Terakki de bu seçimin — kendi hesabına — kazanılacağına şüphe etmiyordu. Konferans salonuna gelen İkinci seçmenler arasında — dışarıdaki havaya rağmen — telâş ve sinirlilik yoktu, Reyler usulünde sandığa atıldı. İttihat ve Terakki taraftarı olan Şehremlnlnln reisliği altındaki teftiş heyeti pusulaları — zaferin mutlaka İttihat ve Terakki namına olacağına kani olarak — sayıyordu. Fakat bu tahminin yanlış olduğu sayım sonunda anlaşılmıştı Hürriyet ve İtilâf fırkasının namzedi Tahlr Hayreddln bey. İttihat ve Terakki namzedi Adliye Nazırı Memduh beyi üç rey fazlaslle mağlft-bederek seçilmişti Bu, İttihat ve Terakki İçin de. halk İçin de, hattâ bu -»evzil seçimi kazanan Hürriyet vc İtilâf İçin de büyük bir sürprizdi
Mütarekede Ali Rıza paşa kabinesi. İstanbulun İtilâf devletleri tarafından İşgaliyle dağılana son OsmanlI Meclls-1 mebusanının intihabını yaptıracaktı. İstanbul İçin muhtelif guruplar. hizipler tarafından birçok namzetler gösterilmişti. Devrin (mün-tchlb-l sanlı lerl gene konferans salonunda toplanmışlardı. Kulaklara fısıltılar, el altından veya âşikâr propagandalar devam ediyordu. Reyler tasnif edildi. Seçilen mebusların listesinde, İstanbul halkı İçin o zamana kadar tanınmamış, bir İsim de vardı: Tophane fabrikaları İşçi bacılarından Numan usta Bununla gûya ts-tanbulun işçileri namına Meclise bir mümessil seçiliyordu. Bu intihap aynı zamanda büyük bir sürpjrlzl daha ihtiva ediyordu: Namzetliğini koymı-yan eski Dersim mebusu Lfitfi Fikri bey de İstanbul mebusu olmuştu. Lâkin o sıralarda Sabah gazetesi başmuharriri otan bu zat, bu mebusluğu kabul etmedi. Kendisinin ilk Meclis-! mebusanda yıllarca İttihat ve Terakki ile mücadele ettiğinden, çoğu vaktlle İttihat ve Terakkiye nıen-subolan müntehlb-i sanllerln kendisini seçmelerini doğru bulmamış ve bu mebusluğu kabul etmekle bütün siyasi mazisini İnkâr etmiş olacağını yazarak İstifa etmişti.
Bu tarihten sonra gerek umumi, gerek ınevzli olarak konferans salonunda yapılan bazı seçimlerde parti, zümre çarpışmaları olmuş, fakat hayret uyandıracak ve bu bakmadan hâtıralarda İz bırakacak bir seçim yapılmamıştı.
1932 deki umumi seçimde Cumhuriyet Halk Partisi tstanbulun üç mebusu için namzet göstermemiş, İkinci seçmenler! İstedikler! kimselere rey vermekte serbes bırakmıştı. Fakat hepsi Cumhuriyet Halk Partisine mensubolan nıüntehlb-l sanller, büyük bir parti dlslplinlle hareket etmişler, umum! merkezin açık bıraktı-
Amerikalı Dr. w. Ray 3hannon yazıyor: Her yaz, sivrisineklerin etinizi tatlı bularak sizi canlı canlı yediklerinden şikâyetçi misiniz? Kendinizi sivrisineklerden korumak İçin kalın çorap, yakası kapalı gömlek giyinip, ağır kokular kullanmak mecburiyetinde mi kalıyorsunuz? Yazın yaklaşmasını sırf bu sebepten mİ istemiyorsunuz? öyle ise sivrisineklerin vitaminlerden korktuğunu öğrenmekle sevinebilirsiniz,.. Daha sarih söyllyc-lim: Thlamin chlorlde yani Vitamin Bl almakla sivrisineğe yem olmaktan kurtulabilirsiniz. Hakiki sebebini biz de bilmiyoruz, fakat müteaddit tecrübeler bunu İspat etmiştir. İşte birkaç misalle vitamin tedavisini İzah edelim:
Bir genç kadın akşamlan sivrisinek korkusundan evinin bahçesine bile çıkmıyordu. Bankl sinekler de herkesten fazla önu tercih ediyormuş gibi sürü halinde hücum ediyor, azgıncasına kadıncağızı ısırıyorlardı. Bir akşam kadına vitamin El iğnesi yapıldı, geç vakte kadar bahçede kaldığı halde kendisini tek bir sivrisinek ısırmadı. Halbuki bahçede çok miktarda uçuşuyorlardı. Genç kadın bütün yaz fazla miktarda Vitamin Bl almakla sivrisinek Isırmasından kurtulabilmişti.
Bu iki sene evveldi. Geçen yaz sivrisinekler yeniden bu kadına arız oldular, fakat Vitamin B1 almağa boşlayınca tekrar uzaklaştılar. Bir müddet Vitamin B1 yl almağı İhmal edince sivrisinekler yeniden musallat oluyorlardı. Bundan evvel Vitamin Bl İn sivrisinek ısırmalarından hasıl olan kaşıntılara karşı İyi tesiri olduğu anlaşılmıştı.
Diğer bir vaka: İki yaşında bir çocuğu ann#sl. sırf sivrisinek ısırmasından korumak için, odadan dışarı çıkarmıyordu. Çünkü ışınlan yerler kabarıyor, yara olup günlerce devam ediyordu, çocuk uykusunda dahi mütemadiyen kaşınıyordu. Çocuğu muayene ettiğimde vücuduünün sivrisinek ısırık ve yaralan »e kaplı olduğunu gördüm. Bunlardan bir çoğu voni, diğerleri İse birkaç günlüktü. Dahilen fazla miktarda Vitamin Bi alınmasını tavsiye ettim. O gece çocuk hiç kaşınmadan uyudu. Ertesi gün annesi bahçeye çıkardı, birkaç sinek ısırdı İse d(* kaşınmadı. D3ha ertesi günü bütün kabarcıklar tamamen sönmüştü.
Beş yaşında bir kız çocuğu *u-| sinek ısırmasından bahçeye çıkarnıyoı-du. Kendisine vitamin iğnesi yaptım. IİU İğneden sonra kızcağız rahatladı, bahçeye çıkmaya başladı. Vitamin Bİ almaya devam etti, tek bir sivrisinek bile kendisine yaklaşmadı.
Bir başka genç kadın dalma sivrisineklerin hücumuna maruz kaldığından şikâyetçi Wl. İki gün fazla miktarda vitamin aldıktan sonra eeç vakte kadar bahçede çalışabiliyordu. Tek bir sivrisinde kendisine yaklaşmıyordu.
Yedi yaşında bir kız, sivrisinek ısırmasından korktuğu İçin evlerine yakın bir gölde yüzemlyordu. Bütün vücudü sinek ısırmasından yara İçinde idi. tkl aylık Vitamin Bİ tedavisinden sonra her gün rahatça gölde yüzebiliyordu.
size bu nevi pek çok vakalar aula-tablürim. Bilhassa spor meraklılarını UgUendriccek şu vakayı kaydetmeden geçmlyeceğlm: Bir iş adamı tatilini gölde balık avlamakla geçirmek İstiyordu. Fakat sivrisineklerin kendisini fazla Iz'aç edeceğini bildiği İçin cesaret edemiyordu, Yola çıkmadan bir akşam evvel yatmağa giderken ve ertesi sabah erken birkaç vitamin hapı aldı. Aynı gün on İkide de bir miktar yuttu; diğer arkadaşları İle bütün gün. balık avladı. Binlerce sivrisinek arkadaşlarını İnsafsızca rahatsız ettiği halde kendisini ancak bir İkisi ısırdı. Hiç rahatsızlık vermediği gibi yeri dahi kalmadı
Şimdilik Vitamin Bl İn sivrisinekleri niçin uzaklaştırdığını bilmiyoruz. Ban hastalar Vitamin Bl İn kokusundan olduğunu iddia ediyorlar. Bu bflkl doğrudur., çünkü vitamin alanlara slvtrsinekler kitle halinde yaklaştığı, hattâ birkaç t&neslnln konduğu, fakat derhal hepsinin uzaklaştığı görülmüştür.
Böyle olmakla beraber kokunun pek az tesir ettiği şu tecrübe 11c anlaşılmıştır. Birisi (Thlamin chlorlde) Vitamin Bl olan bir merhem! böl .miktarda vücudunun açık yerlerine sürmüş. Bu koku etraf takllcrl rahatsız edecek derecede olduğu halde sivrisinekler kendisine pervasızca hücum ederek ısırmışalrdır. Bundan başka eğer tesir eden Vitamin Bl İn kolcusu tee sinek ısırmasından husule gelen kaşıntı veya kabarcıkların İyileşmesine nasıl yardım edebiliyor?
Yukarda bahsettiğimiz vakalarda görüldüğü gibi vitamin tedavisi herkese tam muafiyet vermiyoraa da ısırmanın ve tesirinin çok azlığı görülüyor. Bazı kimselerin — belki de fazla terledikleri için — daha çok miktarda Vitamin Bl almaları Icaba-dlyor.
İşte mütevazı Vitamin Bl in sivrisinek mücadelesinde İnsanlığa va-dettlğl büyük yardım.
RADYO
ANKARA RADYOSU
Bu akşamki program
18.00 M. s. ayan, Salon orkestra», 18.00 Ziraat saati. 1900 Haberler, 19.20 Geçmişte bugün. 18.25 Şarkı ve türküler, 10.45 Sağlık saati, 20.00 Marşlar, 20.15 Radyo gaetesl, 20.45 Yurttan sesler, 21.05 Cumhur Başkanlığı Armoni muzlkası. 21.50 Fası!. 22.15 Konuşma. 22.30 Dunş müziği (pD, 22.45 M S. ayan Haberler.
Yarin sabahki program
7.30 M. S. ayan, müzik (plJ, 7.45 Haberler, 8 00 Müzik (pl». 12.30 M S ayarı, şarkılar, 12.45 Haberler, 13 00 Salon orkestrası.
YENİ YAYIN
ARP AD YAYINEVİ. 40 kuruş ALMAN FAŞİZMİNİN FERDE ARKASI
Bir tarih kitabı kndar öğretici ve bir casus romanı kadar sürükleyici olan eser, Alman muharrirlerinden Hans Behrend tarafından 1939 yılında Paris’te neşredilmişti. Bu değerli eser. Biirhan Arpadın kalemiyle Türkçeye nakledilerek «ARPAD YAYINEVİ» tarafından 100 kuruş flatla satışa çıkarılmıştır
GİYİM
Eski İzmir terzi mektebi müdürü B. şükrü Baysal tarafından neşredilen bu mecmuanın temmuz sayısı çıkmıştır İçinde güzel modeller ve faydalı birçok yazılar vardır
Eski Muğla Millet Vekili Ali Nazmi vefat etti
Teessürle haber aldığımıza göre eski Muğla milletvekili ve Halk Partisi müfettişi Rodoslu Ali Nazmi özgür Ank.ırada bir kalb krizi neticesinde 22 haziran cuma günü vefat etmiştir. Adliye mesleğinden yetişmiş olan merhum AH Nazmi Rodos’un İtalyan-lar tarafından istilâsı üzerine oradan ayrılmış ve istiklâl harbi esnasında memlekete faydalı hizmetler görmüştür Bllâhara Muğla Milletvekili olarak Büyük Millet Meclisinde bulunmuş ve aynı zamanda Parti müfettişliğini yapmıştır. Kederli ailesine başsağlığı diler merhuma Allahtan rahmet dileriz.
Teşekkür
Kıymetli aile reisimiz-
ALİ NAZMİ ÖZÜGÜR’Ün vefatı münasebetile acımızı paylaşan ve yakın alâka gösteren büyüklerimize, bizzat, telgraf ve telefonla taziye lûtfunda bulunan, dostlarımıza ayn ayrı teşekkür etmeğe acımız mân! olduğundan şükranlarımızın arzına ga-zetenizln tavassutunu rica ederiz. ___________________ Ailesi
DOĞUM
Türk Basın birliği ve ortakları resmi ilânlar kollektif şirketi tahsildarlarından İhsan Altm'ın dün bir oğlu dünyaya gelmiş ve Haşan İsmi verilmiştir. Yavruya Tanrıdan ömiir diler, aıja ve babayı tebrik ederiz.
ğı ÜÇ yer İçin hiç kimseye rey vermemişlerdi. Bu vaziyet karşısında Parti Üç mebusluğa yeniden namzetlerini İlâna mecbur olmuş ve tekrar üç mllet vekilliği İçin seçim yapılmıştı. •
17 haziran, 1945 pazar...
Merhum Ali Kâml Akyüz'den boşalan Milletvekilliği İçin parti aday (namzet) göstermediğinden adaylığını koyanların sayısı yüzden fazladır. Bunlar arasında bilhassa İki kuvvetli rakipten lıararçtle bahsediliyor: Eski İstanbul valisi B. Muhlddln Üstün-dağ ve Basın Birliği reisi B Hakkı Tank Us. Gazetelerin hemen hepsi, kendi meslektaşlarım ileri sürmüşlerdi. B. Muhlddln Üstün dağ lehine çalışan, propaganda yapan hiç bir gazete yok. Kendisi de bir beyanname neşretmemiş, propaganda kürsüsüne
çıkmağa lüzum görmemiş, yalnız ikinci seçmen olduğundan oy (reyi puslasını sandığa atıp ortadan sa-vuşmuştu.
Saat 15,30 dan sonra salon boşaldı. Tefti? heyeti, puslalan jıaymnkla meşguldür. Dışarıda bekllyen gazetecilerle teftiş heyetinden olmıyan resmî âmir ve memurların tahmini hep Hakkı Tarık Us etrafında toplanıyor.. Nihayet tasnif bitti. Teftiş heyeti başkanı doktor Lfitfl Kırdar. basın mensuplarını salona davet etti ve neticeyi bildirdi B Muhlddln Üstiindağ, 472 oyla (rey) Milletvekili seçilmişti. Bu seçim de — hiç olmazsn — salon dışında bekllyenler İçin bir sürpriz olmuştu. Beyanname, program neş-retmlven, kürsüye çıkmayan Muhld-ditl Üstündağ sessiz, »atlasız secimi kar.fiııpııştı.

Kanaate dair
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:

Kanaatin mânaları — Bir lokma, bir hırka — Kanaat tükenmez hazinedir — Hırs, kanaat, meskenet — Birşey ile kanaat olur, bir şeysiz değil — Arap sultanı ile fakirin hikâyesi — Kanaatin caiz olmadığı yer: İlim
bolluk içinde çatlayıncaya kadar yiyen içen konakların odalarına, oraya giren çıkan bedbahtlara teselli levhası, esnaf dükkânlarına reklâm yaftası gibi asarlardı. Hakikaten kanaat bir cemaatin bütün fertlerine müsavat halinde şamil olursa o cemaatte nizamın bozulmam asına ne kadar kuvvetli âmil ise hırs ve tama da
Pek yıldığım lûgatçılığa kaçmadan kanaatin bizim dilde iki mânası olduğunu kısaca söyleyip geçebiliriz: İnanç ve azımsamamak. Birinci mânayı İkinciden genişleterek yapmış olacağız. Yani bir fikri kâfi görüp (azım-sanıayıp) onunla dolmuş olmak. Bugün bizi burada azımsamamak, azı kâfi görmek mânası__________________________
meşgul edecektir. Kanaat bu o kadar nizamı bozan bir âmildir, mânada türlü türlü yerlerde,' Bir lokma, bir hırka zihniyeti İse türlü türlü lanıhr bir kelimedir.
çok ata sözelrine, bir çok tâbir- bir uyuşukluğun ifadesidir. An-lere girmiştir. »Bir lokma, bir cak
hırka» gibi derviş ağzı bir söz de'kanaati vâzedenler etrafına d«k-kanaatîn bîr tarifi gibi söylenir. ı katle bakmalıdır. Yan aç, mes-Fakat bu yolda anlaşılan kanaat kensiz bir adama, ilâçsız hasta-bir fazilet olarak sevimli bir şey ya, kışın çamurda kundurasız, değildir. Halbuki asıl azımsamamak bir fazi'et olabilir. Bir lokma, bir hırkanın zıddı hırs ve tama değil iken azımsamamanın aksi hırstır ki derecesine göre sevinç yerine acı veren ahlâkî bir heyecandır. Bunun da türlü türlüsü vardır. Meselâ XVII. asrın büyük filozofu Spinoza Ethik adlı kitabının üçüncü kısminin XXXI. dâva başında «Sevdiğimiz şe.vi herkese sevdirmeğe, nefret ettiğimiz şeyden herkesi soğutmağa çalrşmak hakikatte bîr hırstan haşka bir şeey değildir» diyor ve herkesin yaradılış icabı, diğer insanların kendi düşüncesine uygun olarak yaşamasını istediğini ve fakat herkes böyle düşünürse, meselâ herkes diğerleri tarafından sevilip methedilmesi-nl isterse neticede herkesin birbirinden soğuyup nefret edeceğini ilâve ediyor. Bu filozof, halka hoş görünmek için yapılması lâzım olmıyan bazı şeyleri yapıp yapılması lâzım olan şeyleri yapmamağı insanın hem kendisine. hem halka zararı dokunan bir hırs sayar. İşte hırslanıl en mücerret ve fakat en yamanı da bu hırstır, yani bu kanaatsizliktir.
Maddî hırslara gelince, onlar saymakla bitmez; iyisi mi saymağa hiç başlamayalım. O halde şu eski biçim ahlâk kitapları meselâ Aristo ahlâkı (yahut daha yeril bir çeşni vererek Kmalı-zade Ali Efendi ahlâkı) biçiminde bir tasnife kalkışırsak diyebiliriz kİ eğer kanaat bir hayırlı orta (itidal) ise, hırs onun tefriti, bir lokma, bir hırka zihniyeti, yani meskenet de ifratıdır. Maddî noktadan kanaati düşünmeğe başlarsak hatıra derhal yoksullara hitaben bazı dinlerin, bazı tarikatlerln vâazettiği kanaat gelir. Yazının bir güzel sanat sayıldığı devirlerde evlerin, dükkânların duvarlarına asılmış levhalarda «Kanaat tükenmez bir hazinedir» mânasına gelen Arap-] ça bir söz okurduk.
ince farklarla kul-' daha iyiye, daha güzele doğru Hattâ bir gidişe mâni olan bir meskenetin.
azımsamamak mânasında
yağmurda kasketsiz titreyen çocuğa, içerisi kaloriferle ısıtılmış otomobilin penceresinden, kürklü yakalar arasında^, yahut da iki ayağının bastığı yere bile sahip olmıyan vatandaşa binlerce dönüm toprağının ortasındaki kuleden kanaat tükenmez bir hazinedir aforizmasını okuyp üfleyenlere şu fıkrayı hatırlatalım:
Arap sultanlarından biri (hangisi olduğunu bilmiyorum, zaten kim olduğu da mühim değil) kendisinden para istiyen bir fakire «Kanaat tükenmez bir hazinedir» sözünü tekrar etmiş; muhatabı olan fakir de o sultana «Evet amma yiyecek, İçecek ve başım sokup yatacak yer olduktan sonra» cevabını vermiştir (1). Bu hikâyenin yüzde doksan uydurma olduğunu zannediyorum. Fakat hikâye yalan da olsa ifade ettiği hakikat pek açık, pek katidir. Çünkü birşeye, yahut bir şeyle kanaat edilir; bir şey olmazsa kanaat fiili olamaz ki... Az yemekle kanaat olur; açlıkla kanaat olmaz. Basit esvap ile kanaat olur; çıplaklıkla kanaat olmaz, Kulube ile kanaat olur; viranelerle, köprü a'tlari ile kanaat olmaz.
Halbuki mânevi şeylerde kanaatin böyle hududu yoktur. Orada istediğiniz kadar kanaatli olabilirsiniz. Meselâ medih ve takdire karşı kanaatli olmanın hududu yoktur; fakat kanaatsiz olmanın hududu vardır. Medih ve takdir eden kimsenin bu işte kanaatli olması için de hudut yoktur: fakat kanaatsiz olmanın bir hududu olmak gerektir.
Kanaatin makbul olmadığı bir yer de vardır: îlim.
«Yüksel hünerinle kani olma.» A. ADNAN - ADIVAR
(1) Aforizminin Arapçası İle fakirin cevabının sonu kafiyelidir ve zaten kafiyeli olmasa Araplarca makbul olmazdı. Ortaya Arapçatım Türkçeden çıktığı hakkında nazarlyeler atılan şu zamanda o sözlerin Arapçasını-. , yazmak da pek aygırı bir şey olmazdı Bu levhayı ya. ne ise...
i
BULMACA
Boldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Temizlik vasıtalarından - hafif yara.
2 — Şipşak.
3 — Aya|( basılan yer - Soru.
4 — ÜmJt eden - İçinde qi(j yanan cam mahfaza.
5 — Yarım - Esirgeme.
0 — Hiç bir işe yaramazlık.
7 — Kıvıramıyor.
8 — Gıda maddelerimizden - Tersi saçları dökülendir.
8 — Bir kadın İsmi.
10 — Eze eze - Soğuk mevsim.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan snga ve yukarıdan aşağı:
1 — Onlkikuruş, 3 — Nasıl, Mİ, 3 — İs, Rehavet, 4 — Kırılacak, 5 — İlci, Rayiç, 6 — Harekeli, 7 — Umacak, 7er, 8 — Rivayet, Ma, 9 — Ekilen. 10 — Şüt, Çlracı.
TÜRKİYE YAYINEVİ
Türk Romanları Serisinden
( 3 üncü Basılışı) Yazan: Aptullah Ziya KOZANOĞLU
Büyük bir yangın gecesi nin karışıklığı içinde!..
Teodor Kasap Tulumbacılara rica ediyordu. “Bütün eşyam yansın., fakat kütüphanenin rafındaki ipi kurtarınız!.,,
f————■ ■ ■
, Yarım asır önce lstanbulda bir yangtn gecesi — Köprü üstünde tulumba-
} cıfar — Beşiktaş yanıyor — Kalabalık arasında bir karı koca — kıitüp- ) hanenin üst gözündeki bir tomar ip—«Eşyam yansın,,. Tek ip kurtul- { , sun — Tulumbacılar hayrette — Alevler bütün evi sarmış! — Bir tomar ’ ipin esrarı — Bir inkılâp hâtırası — Sari Yusuf romanının mevzuu — Ulu-j dağdaki eşkıya— Türkiyenin Monte Kristosu — İstanbul büyücüleri — Beşiktaştaki gazino — Yazı Ve tavla
V-
Karanlık İstanbul sokaklarında bekçilerin ntzle görmemiş sesleri — yakın mahallelerden biri-birine cevap veren horozlar gibi — ardı ardına yükseliyor:
— Yangın vaaaar!,.
Alevler Boğaziçi tarafında gök yüzünü kıpkırmızı etmişler. Köprü üstünden renk renk fanila! ı tulumbacılar nağralar atarak, sandıklan yumrukhyarak Beşiktaş tarafına doğru âdetâ uçuyorlar l„
Yangının «Dört yüzlü çeşme» tarafına ayrılan kolu gittikçe büyümekte, önüne gelen tahta binaları silip süpürmekte.
Kalabalık arasında telâşlı bir kadınla bir erkek. Kendileri misafirlikte iken yangını duyan bir kan koca... Erkek mütemadiyen bağınyor ve tulumbacılara rica ediyor:
— Eşyamdan hiç birini istemem... Yalnız kütüphanemdeki rafta yumak halinde bir parça İd var. Onu kurtarınız,.. Geri kalan tarafı sizin olsun... Tek o İpi kurtarınız!..
Tulumbacılar bu arzuyu gösteren zata hayretle bakıyorlar. Öyle bir insankl bütün evi cayır cayır yanıyor, eşyası yanıyor, hiç birine aldırış etmiyor, İlle o kütüphane rafındaki bir «yumak ip»!.. Kadın öyle değil. Kocasına:
— Şimdi o İpin sırası mı?.. Eşyamız gidiyor!.. Eşyamız... Sen bunu düşün,., Eşyayı kurtarmağa bakalım.,. Diye diretiyor.
Fakat erkeğin ağzından yalnız İki kelime çıkmaktadır:
— İpim!.. Kitaplarım!1.,
Nihayet kütüphanedeki bu yumak halindeki ipi kurtarmak için bir tulumbacıya para da vâdedl-liyor. Lâkin nafile. Alevler, İçinde yumak halinde İp bulunan evi çoktan çevirmişlerdir. Kimsenin içeri girmesine İmkân yoktur,
— Eyvah... Gitti İpi.,
Bu sözü söyleyen erkek eşyasından, evinden hiç birşey kurta-rılmamasına aldırış etmiyordu. Fakat lp?!„ İp gitti!İşte buna yanıyordu.
Kadın zaman zaman:
— Gitti eşyalarım... diyordu.
Alevler arasındaki bu kan koca Teodor Kasap'la karısı tyuli-ya'dan başka kimse değildi.
Kıymetli ip ne idi?
Teodor Kasabı, yanmaslle
kadar üzen kıymetli ip ne İdi?,, Evvelâ şunu söyliyellm ki Teodor Kasap katiyen para ve mal canlısı bir adam değildi. Bilâkis eline geçen bol miktarda parayı dalma har vurup harman savur-muştu. Mal hakkında da fikri para hakkındakinin aynı idi. Bu itibarla Beşiktaş yangınını misafirlikte duyduğu zaman eşyası yanacak diye katiyen üzülme-miştl. Yalnız tyuliya tabiî kadın olmak dolayıslle, yuvasının eşyasını, evini tehlikede görünce hemen fırlamıştı,
Teodor Kasaba gelince... Evvelâ soğukkanlılığını muhafaza ederken birdenbire:
—- Eyvah,,. Gitti bizim meşhur ip, gitti kitaplar!,.
Demişti. îşte o kadar... Onu düşündüren tek şey bu olmuştu, Beşiktaş a, Şasköyden sonra taşındığı evde, kütüphanesinin üst gözünde bir tomar halinde çamaşır İpine benzlyen bir deste İp dururdu. îşte Teodor Kasabın yanmamasını İstediği de bunlardı.
Bu İp Osmanlı tarihinin en bü-
bu
14 x 20 boyunda. 118 sahile, 4 renkli kanton kapakla ciltli olarak flatl 80 kuruştur.
Aptullah Ziya Kozanoğlu’nun bu seriden çıkan diğer kitapları:
KIZIL TUĞ 150 Krj.
ATLLHAN 125 >
PATRONAMLA* J50 ■
SAVCI BEY 130 *
MALKOÇOÖLU 1QO >
SAHİBENİZ 100 »

T* } ra
T, Kasabın uzun müddet kitapçı başı lığım yaptığı Yıldız sarayından .bir görünüş
yük facialarından birine son vermişti. Sultan Azizin tahtından indirilmesinden sonra, bir akşam Mithat paşanın konağında toplanan nazırlardan bir kısmını yaralayan, bazılarını öldüren meşhur «Çerkeş Haşan» bu İple aslımıştı,
Mithat paşa ve arkadaşlarını büyük inkılâpçılar olarak tanıyan Teodor Kasap, Çerkeş Haşanın idamından sonra bu İpi ele geçirmiş ve «bir inkılâp hâtırasıdır» diye kütüphanesinin en üst gözüne koymuştu.
Beşiktaş yangınında Teodor Kasabı bu kadar üzen ve tulumbacılara para vâdettiren tomar halindeki İpin hikâyesi budur... Daima söylerdi:
— Hiç bir şeyin yandığına yanmıyorum. Çerkeş Haşanın ipi yandı. Ona yanıyorum..
Sarı Yusuf romanının mevzuu...
Geçen yazımızda Abclülhaml-dln o kadar beğendiği «San Yusuf, yahut Haydut Yusuf» romanının mevzuundan bahsedeceğimizi söylemiştik.
Teodor Kasabın yalnız Sultan Hamit İçin yazdığı bu heyecanlı romanın müsveddelerinin bulunup «basılması olurdu.
O zamanlar ağzından bu kendi yazısı takdim edilen avukat bay Laza-rldes «San Yusuf, yahut Haydut Yusuf» romanının mevzuu hakkında şunları söylüyor:
— Çok heyecanlı bir ıomândı. Tamam il e Monte Kristo tarzında İdi. Fakat yerli ve tam bizim âdetlerimize, yaşayış tarzımıza, evimize, göreneğimize uygun bir Monte Kristo... Bir «Türk Monte Kristosu» denilebilir. Her bahsinde, birbirine ekli yeni bir heyecan safhası açılıyordu. Roman bir yangın gecesinde başlıyordu, Zadegândan bir paşazade, bitişik komşusu olan evli genç bir Rum kadınına âşrtriır, Yangın gecesinde, müthiş bir karışıklık esnasında, kapkaranlık bir yerde bu erkekle, bu güzel Rum kadını yalnız olarak bir yere düşüyorlar. Kadın kendinde değildir ve erkeği kocası zannetmektedir.
işte bu suretle başlayan roman bir çok esrarlarla devam eder. Bu suretle San Yusuf aslen Türk bir baha İle, bir Rum anneden doğar. Sonra talih ona hiç yardım etmez. Zulümlere, İftiralara uğrar. Haydut olur. Dağa çıkar. Fakat öyle gelişi güzel bir haydut değil. Zenginleri soyup fakirlere para dağıtır, fenalara, zalimlere karşı dehşetli merhamet-
çok iyi bir şey
Teodor Kasabın romanı yazan ve İle Abdü İham İde
siz, zayıflara, kimsesizlere karşı son derecede şefkatli ve iyi,,,
Abdü İham idin mevzuu böyle olan bir romanı bu kadar beğenmesi cidden enteresandır.
Verilen İzahata nazaran «Sarı Yusuf» romanında harikulade iyi anlatılmış büyücü, okuyucu, üfürükçü tipleri olduğunu anlıyoruz. Bu arada halk arasında yayılan bütün büyü şekilleri de anlatılmıştır. Ve Teodor Kasabın bunları ezbere değil, halk bilgileri tetkikleri yapan bir ilim adamı gözü ile Istanbulu dolaşarak incelemiştir. Zaten ancak bu suretle yerli bir Monte Kristo yazmak kabil olmuştur.
Teodor Kasap «San Yusuf, yahut Haydut Yusuf» romanını Bursada, Uludağda geçirir. Fakat o dekorda da ezbere hareket etmemiştir. Bursaya gitmiştir. Uludağ'ı çok iyi bilenlere burada eşkıyanın hangi kısımlarda barınabileceğin! sorup soruşturmuş-tur.
Romandaki haydut Yusuf zaman zaman Uludağdan iner, dul kadınlara, yetimlere erzak ve para götürürdü. Buna mukabil dağın münasip yerlerinde, boğazlarında da dehşetli haydutluk ederdi.
Teodor Kasap yazıdan yorulduğu zaman evinden çıkar, Be-şikaştaki meşhur «Ahmet bey gazinosu» na gider ve garsona keyifli keyifli:
— Bize tavla getir bakalım... derdi.
Teodor Kasabın yazı yorgunluğunu gideren en iyi vasıta tavla idi.
Iliknıcl Feridun Es
| Halk evler, ve Kurumlar!!
Zeytinyağları
Zeytinyağı darlığı devam ediyor, Nüfus başına verilmekte olan ayda yarım litre yağ, bilhassa yazın ihtiyaca yetmemektedir. Bunun İçin bir çok kimseler zeytinyağı yerine konabilecek başka bir yağ aramaktadır. Bir Fransız mecmuası hakkında diyor ki:
«Zeytinyağı tabiî çıkarılır. Fındıktan, kayın ağacı kozalağından, susam dan, araşitten, pamuk tohumundan da bu yağın yerini tutacak yağlar çıkarılır. Fakat en iyisi zeytinyağıdır. Ondan sonra araşit yağı gelir. Kayın ağacı kozalağından çıkarılan yağ berraktır, lezzeti hafif tatlıdır. Bir çok yerlerde bu yağı zeytinyağı diye satarlar.
Bir zamanlar Fransa’nın kuzey kısmında çok miktarda haşhaş tohumu elde edilir, bundan «Beyaz;» adı verilen bir yağ çıkarılırdı. Son. zamanlarda bunun sarfiyatı çok azalmakla beraber bir çok yerlerde zeytlnya'hna karıştırılmaktadır.
Franşamn orta ve batı kısmında bazı yerlerde ceviz yağı kullanılır. Bu yağ, lezzeti cok güzel olmakla beraber, calinle «>ksir, bozulur.
Bir zamanlar pamuk tohumları kullanılmıyarak atılır, yahut yakacak şey makamında istimal edilirdi. Bugün bundan zeytinyağının yerini tutacak yağ çıkarılmaktadır, Bu yağ konservelerin hazırlanmasında ve margarin 1-malinde çok kullanılır. Amerika-da, Afrikada ve bütün Uzak Doğuda yetiştirilen susamdan koku suz ve uzun müddet dayanan bir yağ çıkanİLr. Bu yağ fiat itlbarile zeytinyağından d'’1”’ ucuzdur.
Zeytinyağlar hileye, karıştırmağa çok müsaittir. Eğer lezzetinden bunu anhyamazsanız şişeyi iyice çalkalayınız. Zeytinyağı halis ise köpürmez, teinde haşhaş yağı varsa bir çok habbeler teşekkül eder. Bu yağ ne kadar çoksa habbeler, köpük o kadar fadadır. Zeytinyağının saf olup olmadığı soğukta bırakmak suretile de anlaşılır. Eğer soğukta pıhtılaşırsa saftır. Diğer yağlar donmazlar.
Zeytinyağı bozu'muşsa içine litre başına 12Û gTam mangal kömürü atın, şişeyi iyice çalkalayın ve üç gün sonra yağı süzün.
Zeytinyağını tasfiye etmek İçin fıkır fıfar kaynamış su içine aynı miktar yağ atın, bunu iyice çalkalayın. Bundan sonra durulması, yağın üste çıkması için bırakm.Yağ sudan ayrıldıktan sonra süzün. Su bütün pislikleri alıp götürür.»
Plâstik tabanlı ayakkabılar
Yarınki dünyada kullanılacak olan ayakkabıların tabanları, kösele veya kauçuktan yapılmıya-caktır. Bu sayede, bütün ayaklar akıl ve hayalden geçmiyen bir rahata kavuşmuş olacaktır. Fakat, konfordan başka plâstik tabanlı ayakkabının bir çok faydalan vardır. Her şeyden evvel, plâstik tabanın elâstikiydi olduğu gibi katiyen su geçilmemektedir. Soğuktan, kardan ve buzdan ayağı daha iyi tecridetaıektedir. Kauçuk kadar kaymağa mâni olan plâstik taban, çok hafiftir; ve üstelik, kolayca dikilip boyana-bilmektedir.
bu yağlar
zeytinden haşhaştan,

* Beyoğlu halkevinden: 28 haziran perşembe günü saat on sekizde Evimizde gençlere şiir okutma ve konferans verdirme tecrübelerinin beşincisi yapılacaktır. Çok nlâka uyandıran ve kalabalık olan bu toplantılara herkes gelebilir.
* Haliç gençlik kulübü başkanlığından: Kulübümüzün senelik kongresi 30. 6. 945 cumartesi günü saat 18 de CKP- Fener nahiyesi salonunda icra edileceğinden kulüp Üyelerinin gelmeleri rica olunur.
it Fatih Halkevinden: Evimiz her yıl temmuz ayının İlk cumartesi günü başlamak ve 3 ağustostan evvelki cumartesi günü bitmek üzere (Fatih Halkevi yıllık şatranç şampiyonası) adı İle bir turnova tertlbetmlştlr. Buj turnovaya İştirak etmek İsteyenler 27 haziran çarşamba gününden İtibaren 5 temmuz perşembe gününe kadar Evimiz idare müdürlüğüne müracaat edip teknik husuaatı öğrenebilirler ve kayıtları yapılır.
g! AKŞAM S
K Abone bedeli ^3
Türkiye
Ecnebi
2800 kuruş 5460 Kuruş 1SÛ0 » 29(10 »
000 * 1600 »
tebdülJ için elli kuruşluk’
Senelik
0 Aylık
3 Aylık
Adres_____________
pul gönderilmelidir Aksi takdirde adres değiştirilmez.
Telefonlarımız Başmuharrir: 20565
Yazı İşleri: 20765 - İdare: 20081
Müdür: 30497
Recep 17 — Hızır 53
İmsak Glineş Öğle İkindi AK YuUl E. 8.25 8.45 4.32 8.33 12.00 2.03 V. 3.10 5.30 13.17 17.18 20.45 22.48
İdarehane Babıâll elvan
Acımuslıik sokak No, 13
Snhlfe e
AKŞAM
27 Haziran 1945
■ı
KOLTUK j
Oıı dört seneden beri daima lâcl-ı rasını yakma zamanını bekliyordu!.. veri boyunbağı takardı. Onun boy- Nasıl olur?.. Vapura nereden glrmlş-nunda başka rtnk kirâvat görmenizeI U?.
- " * Muziplerle yolcu arasında müca-
dele bir iki gün devam etti, iler zaman aynı şeyle karşılaşıyorlardı. Nihayet İş anlaşıldı. Adam o derecede itiyatlarının esiri İdi kİ yanı koltukta seyahat etmek için «ne olur ne olmaz belki kapılır!» düşüncesile Heybeir-ye geçiyor, oradan Adn’ya gelip İstanbul’a doğru posta yapacak olan vapura biniyor. Bütün yolcular Ada’ ya çıkarlarken sevgili koltuğuna yerleşiyordu. Onun İçin bir saadet tahtı gibi blrşey olan bu yerde İstanbul’a kadar keyif çatıyordu.
Lâkin bizim muzipler durur mu?.. Hemen aralarında karar verdiler. Doğrusu mükemmel bir plân yaptılar. Onlar daha İleriye gidip Burgaz adasından vapura binecekler ve meşhur koltuğu kapacaklardı. Bu karar verildikten sonra pek memnun oldu lor:
— Düşünün bir kere!.. Adam Heybeliye kadar koltuğu kapmak üzere gelmiş!.. Bl?.l orada görünce evvelâ şaşıracak... Ada’da ineceğimizi sanacak. Baş ucumuzda, biz kalkar kalkma® yeri kapmak maksadlle bckllye-cek.,-Bir de biz Büyükada’da inmeyince... Aman ne eğlence!. Kah kah kah!..
Ve hakikaten de sırf muziplik için bu İşi yaptılar. Aynı postadan bir vapur evvel Burğaza gittiler.
Ben bile neticeyi sabırsızlıkla bekliyordum. O günü hâdisenin geçeceği vapur geldi kİ içerisi bir Alem. Muziplerden biri adamcağızın koltuğuna yangelmlş. Ötekiler yanlarında... Keyiflerine diyecek yok Âdeta gözlerinden saadet akıyor. Boş birçok yer olduğu halde biçare adam oturmamış. -hiddeti yüzünden belli olduğu halde bir yere dayanmış ayakta duruyorl.. Fena fena onlara bakıyor. Vaziyet bütün vapur halkının âdeta dikkatini çekti.
Muzipler ertesi giinü gene aynı şayi yaptılar. Bunu kendilerine eğlence ittihaz etmişlerdi.
Üçüncü günü de aynı tarzda hart-ket etmek için erkenden Bur gaz yolunu tutmuşlardı. Vapur gelince merakla bindik. Ne görelim?. Bu sefer muzipler açıkta kalmışlar ve sinir İçinde konuşuyorlar. Birbirlerine kabahat buluyorlar. Meşhur zat ise her zamanki yerinde âdeta saadet içinde yarım sigarayı pötürdet-mekte. Yanlarına yaklaşıp bu İşin nasıl olduğunu sordum. Yana yakıla cevap verdiler:
— itiyatlarına yıllarca dört elle sarılmasından da belli kİ herif dehşetli inatçı... Ne yapsa beğenirsiniz?. Gidip Kınalıdan vapura binmemiş mİ?.. Biz muzaffer kahramanlar gibi Burgazdan vapura girince onu çoktan koltuğuna gömülmüş bulduk!.. Amma alacağı olsun!.. İş bu dereceye döküldükten sonra biz bunun altında kalır miyiz hiç?.. Hâdiseler gösterecek, bakalım biz mİ mağlûp olacağız?.. O mu?-, İçlerinden en inatçısı adama bakıp İçini çekerek:
— Herif bizi ne ekşitti amma... Tâ Bur gaza kadar gelip de, «koltuğu kapacağız!.* adamı açıkta bırakacağız derken... Şr. halimize bak... görür o... Yapacağımızı biliriz.» Evet, muzipler kadar, alışkanıklarma bu derece bağlı olan adam da fevkalâde İnatçı idi. Bu artık onlar arasında gizil ve İddialı bir maç şeklini de almıştı. İki taraf Hâni harbslz birbirine meydan okuyorlardı. Hâdiseye pek de gL2li denilemezdi, çünkü bütün vapur halfanın gözü önünde geçiyordu.
Şimdi mağlûbiyetlerine fena halele lçcrllyen ve bu derece ekşimelerinin intikamını almak mutlaka almak Is-ı tiyen muzipler grupu — Kınalıdan ı daha Ötede bir ada olmadığı İçin — bir gün önce İstanbulda kalıp, sa-, bahleyln Köprüden vapura bineceklermiş!! Aynı koltukta gidip. Kınalıdan muzaffer bir tavırla içeriye gi-
imkân yoktur. Bu yüzden kendisine «Lâcivert kıravatU adam» ismini ko- > yanlar da vardır. Dikkati çeken yalnız boyunbağları olduğu halde elbise meselesinde de öyledir. Yıllardır. İki renk elbiseden başka kumaş sırtında görülmüş değildir. Kışları uzun uzun çizgili koyu lâcivert elbise giyer, yazlan yine uzun uzun çizgili koyu kahve rengi... Yazla kış arasındaki fark onun için lâcivert elbisesini çıkarıp kahve rengi elbiselerini giymekten İbarettir. Eğer bu elbiselerden biri, meselâ lâciverdi eskirse bir yeni lâcivert ve çizgili ısmarlanır. Kahve renginin yerini mutlaka aynı kumaştan bir elbise alır.
Tarife değiştirilmezse senelerce aynı vapurla Adadan İstanbul’a İner, İstanbul'dan Ada’ya döner. Ne taşından olduğunu anhyamadıfrımu siyah bir ağızlığı vardır. İstanbul’dan Adaya. Ada’dan şehre giderken yolda, bu ağızlıkla bir buçuk sigara İçer. Tabakasını açıp bütün olarak çıkardığı bir sigarayı ortasından ikiye ayırır, bir parçasnı ağızlığının ucuna yerleştirir. Yarim sigaraların İçilecek zamanları, İdarenin vapur tarifesinden daha muntazamdır. İlk. yarım sigara Ada'dan vapur halat alırken yakılır. İkinci yarım sigara Burgaz' dan sonra tüttürülür. Üçüncü yarım ise tam. Kızkuîesl açıklarında ateşlendirilir.
Hayatındaki bütün itiyadlarına arzularına, bütün alışkanlıklarına karşı senelerce bu kadar sıkı sıkı sarılmış bir hali vardı. Huylarının, zevklerinin, gıdasının hiç bir noktasının cn küçük bir değişikliğe tahammül edemezdi. Bütün hayatını, senelerden beri yaşayışına hâkim olan alışkanlıklarının işaret ettiği yoldan yürüyerek geçirmişti.
Lâkin hiç değlşmlyen, en mühim çeyl Ada vapurundaki oturduğu yerdi. Daima lüks mevkide ve hep aynı koltukta otururdu. Lüks mevkie girdiğiniz zaman sağ taraftaki köşede, aynanın hemen önündeki, koltukta. Ne olur, bir gün de yanıl ve onun hemen yanındaki koltuğa otur değil mi?.. Hayır!.. Katiyen böyle müthiş bir değişiklik yapmazdı. Dalma aynı koltuk!..
Bazan vapur halfandan küçük ve tanıdık gruplar kendi aralarında onun hakkında konuşurlardı. Hattâ; ,— Zevklerine, alışkanlıklarına, hattâ hayatındaki renklere bu kadar kuvvetli bağlarla bağlı olan bir erkek irim bilir aşkta ne kadar vefalıdır!., diyorlar âı.
Bunun hakkında yüzde yüz katiyet İle birşey söylemeğe İmkân yoktu. Zira adamı yalnız vapurda görüyorduk. Belki de o işte tamamlle aksi idi. İnsan sevdiği renklere büyûfc bir vefa göstererek gönül meselelerinde dehşetli havaî olabilir.
Onunla aynı vapurda gidip gelen yolcular arasında muzipler de vardı. Bunlardan biri:
Adamın tapu senedi çıkarmış gibi her gün. aynı koltuğa, bir hükümdar tavrı İle kurulması beni çileden çıkaracak.., Ondan önce vapura girip şu koltuğu kapacağımı, diyordu
Muzipler, biçareyi yıllardan beri sürüp giden itiyatlarından geri çevirmeğe karar vermişlerdi
Hem de vapura ondan önce girip lüks mevkldekl koltuğu kapmağa karar vermiş bir kaç kişi vardı. Ertesi günü bunlar erkenden İskeleye geldiler. Herkesten önce içeri dalacaklardı. Yalnız tuhaf şey. Kalabalıkta bekllyenler arasında meşhur zat yoktu!.. Halbuki her gün dalma bu vapurla İnerdi. Ortada görünmemesi İnanılacak şey değildi.
Fakat muzipler xıe olursa olsun bugün aynı yeri kapacaklardı, iskele atılmadan vapura daldılar. Lüks mevkie girdiler... Aman Yarabbi! Meşhur yolcu orada İdi. Ayni koltuğa kurulmuştu. Vapurun Ada İskelesinden kalkacağı anı. yani yarım stga-
Kahır Yüzünden Lütuf
Yazan: P; Wentworth Tercüme eden: Vâ - Nû — Tefrika No. 58-
— Lcdlington. Forsham’ın yedi kilometre ötesindedir. 202 numara kiminmiş?
— Burası otel. Relne oteli, fullen, hayretle bir ıslık çaldı.
— Relne oteli ha? Sah günü ha?
EUen'in Amabel’e yaptığı gevezelikler aklına geldi. Ferdlnand Miller hakkında bazı şeyler söylememiş miydi? «Saat yarımda kendisini Relne otelinde gördüklerini bildirmişti. Daha da fenası, bay Bronson'u görünce, Mlllcr'in saklandığını söylemişti. İnsanın vicdanı sakin olmazsa, böyle şeyler yapacağını ilâve etmişti.»
Demek ki, bakıcı kadın, Relne oteline telefon ettiği sırada Ferdlnand Miller de oradaymış! Dikkati çekmemek İçin tedbirler alıyormuş.
Polis âmiri, keskin nazarlarını kuzenine dikmişti. Julien'in yüzünde şaşkınlık ifade eden bir mâna okuyordu. Tekrar kalemini bıraktı; ve sordu:
— Ne var kuzum? Haydi şunu bana biraz daha tafsilâtlıca anlat da neymiş öğreneyim.
J uilen:
— Peki. — dedi. — Lâkin bir dakika müsaade et.
Düşündü kİ, Nite Klng de Lcdling-ton'a gitmişti.
Evet. evet. Bütün bunları kuzenine anlatsa, mâkul bir iş yapmış olacaktı. Fenasına giden ancak bir tek nokta vardı kİ, o da Annie Brown’ın bu işe karışması ihtimaliydi. Ya, Anlta Klng'le Annie Brown aynı şahsiyet iseler i İşte bundan fena Akıbetler çıkmasını istemiyordu.
Düşünebilmek İçin, bir mühlet istedi. Neleri söylemek, neleri söylememek lâam geldiğini karar altına aldı.
— Dostum, bana beş dakika müsaade eder misin? Bu müddet zarfında, fikirlerimi intizâma sokacağım. Meseleleri tasnif edeceğim. Zannederim, her zaman olduğu gibi şimdi de pek meşgulsün. Onun İçin hâdiseleri karşına karmakarışık çıkarmıyayım.
Polla âmiri:
— Evet, pek, pek meşgulüm. Hor zamankinden fazla. — dedi. —>Şu esnada halimiz neye benziyor biliyor musun? Samanlıkta bir tek İğne kaybedip de onu ariyan adamın haline.
Japon harbi şimdi hangi safhada bulunuyor?
------ 1 1 -
Filipinler umumi İstikametinde İlerledikten ve buraları hemen hemen tamamen ele geçirdikten sonra yanlara dağılan Amerikan taarruz oklarının şimal ucu küçük Oklnav» odasının son temizliğini yapıyor. Cenup ucu İse bir adadan ziyade oldukça büyük bir kıtayı andıran Borneo adasının petrol kuyularına varmış bulunuyor.
Adaların birisi pek küçük, ötekisi pek büyük olmasına rağmen Japon harbinde gördükleri İş ve haiz oldukları ehemmiyet bakımından birbirinden aşağı kalmıyacnk değerdedirler. Oklnava’nm değeri, bulunduğu yerden ileri geliyor. Bu ada Japon anavatanından Çine doğru bir teşbih dizisi şeklinde uzayan adaların orlu-sındadır. Japon yad an Çin, hattâ Kore ve Mançurya’ya giden yollan kontrol edebileceği gibi Japonya İle Cenup denizleri arasındaki muvasalayı’ tamamen kesmektedir. Nihayet Pa-I silik sahiline kadar uzanmış olan' çin ordusile denizden irtibat tesisi bakımından çok büyük önemi haiz olduğu gibi Japon anavatanına hücum edecek tayyare filoları İçin kıymet biçilmez hava vt- deniz üslerine sahiptir. Kısacası, Japonynnın cenuba ve garba karşı ablukasını tcmLn eden ve Jüpon anavatanının her yanını hava baskısına alırken çinle de irtibatı sağlamaktadır.
Bomeo'ya gelince; bunun ehemmiyeti de büyüklüğünden ziyade petrolünden iferi gelmektedir. Alman-yanın yıkılması, Rumen petrollerinin elden gitmesinden sonra başlar. Garp cephesinde de muharebeye tutuşan Alman orduları bu tarihten, yani Ro-manyanın Sovyetler eline geçmesinden sonra toplarını beygirlerle çek-
Yazan:
M. Şevki Yazman
misi bu mesafeyi takriben bir ayda almakta ve gidiş geliş her halde iki aydan fazla tutmaktadır. Şimdi Bor-neo’da hiç değilse kolay şeklide tasfiye edilebilen, kara ve deniz motör-lerlndc kullanılan benzin elde edilebilirse, İkmal meselesi yarı yarıya kolaylaşır, yani Müttefiklerin darbesi o kadar hızlı vc o kadar müessir olur.
Vaziyeti bu bakımdan İncelersek, mukadderatı ve neticesi itlbarile birbirinin aynı olan Japon harblle Alman harbin! kıyaslayıp şimdiki Japon harbinin hangi safhada olduğunu tesbit etmek de kolay olur. Bize öyle geliyor kİ Uzak Doğu'da Borneo'-nun işgali Romanyanuı Sovyetler tarafından işgal edilip Müttefiklerin Narmandİya’ya ayak basmaya hazırlandığı 1944 ilkbaharını çok andırmaktadır. Uzak Doğu’da petrolsuz kalan Japonların geniş sahalara dağılmış bulunan ordularlle İrtibatları azalmıştır. Onlarla artık karşılıklı yardım, manevralarla birbirini desteklemek bahis mevzuu olamaz. Ne şarktakLler garba, ne gartakiler şarka yardım edemezler. Bunların hepsi bulundukları yerde bağlı kalıp erimeğe mahkûmd urlar.
Vakıa İlk ağızda Japon anavatanına çıkacak Müttefik kuvvetleri 1 Nor man diya’da kinden az olacak, takviyeleri daha fazla zaman istlyecek-tlr. Japon dayanmasının Alınanlardan daha çetin olacağı da söylenebilir. Buna karşılık Müttefiklerin iş-uen sourı* Mipıurun ucygınmc «w- gni edeceği arazinin sahası 300.000 meğe başladılar. Çok zaman Alman- küsur kilometre karedir. Halbuki ların elinde tayyare bulundu, fakat Fransa, Hollanda, Belçika. İtalya, bunu havalandıracak benzin bulun-J Avusturya ve Alman yanın İşgal edl-madı. Normandlya’da Alman zırhlı fen yüz genişliği bu rakamın en az birliklerinin İş görememesi bir çok üç misil büyüklüğünde idi. Bu Itl-yerdc petrolsuz] uktan İleri geliyordu, barla da Japon harbinin bir sene Japonyaya gelince; o da halen Sa-
kaJin lı
üzere diğer kaynakları facnıcn tama-'-------— — -------------- t ,
men elden çıkarmışa benziyor. | bir “nc «“«i" dayanabllmlş-
Vakıa Sumatra henüz Japonların ferdi-__________________________________
ı
____________ ______ ______U.
aysys gsüasy; o 4a ™.,. Sa-| 5flr«'«lnl tahmin hesapsıza
umum müstesna olmth soyknmH hır «w destidir Nas,l İd m»— ı------ Almanlar da Normandlya’dan sonra
v.ikiu Bumaııu nenuz Mupuıımrııı elindedir. Fakat Filipinler. Borneo ve 1 nihayet Oklnnva'nın işgalinden sonra bu denizlerde Japon sarnıç gemilerinin dolaşabileceğini hiç zannetmiyoruz. Belki son zamanlarda kaçak olarak Bomeo’dan bir miktar şevklyat olabiliyordu. Şimdi orası da kesilmiştir.
Bornea’nun ehemmiyeti yalnız jüponlar İçin menfi rolü bakımından değildir. Bu mintakada ve bilhassa deniz sahilindeki Arukan petrollerinin uzun boylu tasfiyeye lüzunı görmeden motarlerde kullanılma hassası Müttefikleri İhya edecektir.
Kabul etmek lâzımdır kİ buralarda dövüşen Amerikan ve İngiliz kara, deniz ve hava kuvvetleri de akaryakıt bakımından pfk parlak durumda değildirler. Singapur’un kayıbı Basra körfezi mıntakasmdakl petrolün ve yüksek kaliteli tayyare benzininin bu-, ralara şevkini güçleştirmiştir. Aynı sebepten ve Japonların tahribi yüzünden Birmanya petrol kaynaklarından da İstifade edemezler. Şimdiye kadar sevkiyat 14000 kilometre öteden, Amerlkadan yapılıyordu. Bunun ne kadar zor, masraf ve zaman yiyici olduğu meydandadır. Bir sarnıç gc-
İstanbul askerlik dairesi başkanlığından;
Muhtelif yıllarda okulları bitirip şimdiye kadar sevkedilmemlşlerle sıhhi durumları Itlbarlle yedek subay hazırlık kıtalarından İade edilen orta ehllyetnamelller 1 temmuz 945 gününde hazırlık kıtalarında bulunmak üzere şubelerine müracaatları ilin olunur.
Karar
Hopanrn Hora köyünden Mesut oğlu 333 doğumlu Mustafa Demir. Kura No. 61712
Yapılan bütün araştırmalara rağmen meskeni bulunamadığından As, Mu. ü. K. nun 212 maddesine göre gaip addedilmektedir.
Gaip Mustafa DemlUln sarih adresini Erzurum As. Posta No. 10560 K. lığına l/Agustos/945 gününe kadar bildirmesi İçin As. Mu. U. K. nun 215 maddesine göre ilânına karar verdim.
As. Ad. Yargıç V. Mengi
As. Posta 10560 K.
Fahri Belen
(188 - 84971
ren yolcuya bakıp güleceklermiş!.. rGömlekiş"!
AdamcaSlîi eksItroeklermUll.. I B|K(JİCJ SLVIF U0MlXKt,İ I
May devam «diyor... !(■■■ TO. sırlıcı
Tel: 2009$ Sirkeci
Sana tepeden inme bir sual sorayım: Sen b"u kadar dünyayı dolaştın, kendisine Anais, yahut Flash Annie diye isim koydukları bir kadına rasladın mı? İddiaya göre, bu kadının saçları kırmızıymış, Kalpazanlık İşlerine pek burnunu sokarmış. Şayet ona dair bir ip ucu elde edersek, keşfetmek arzusunda bulunduğum şu kalpazanlar işini bir neticeye bağlıyacağım. İşte ben de sana derdimi söyledim. Haydi bakalım, beş dakikalık müsaade, kendi işini düşün. Ben de bu beş dakikadan istifade ederek bitmek tükenmek bilmlyen mektuplarımdan birini yazayım. Of, mektup yazmaktan ne kadar nefret ederim.
fullen, odanın öteki ucuna kadar «yürüdü. Orada bir tablo asılıydı; önüne geçip seyretmeğe başladı. Fevkalâde alâkadar olmuş gibi bakıyordu. Kısa bir sükûttan sonra, geriye doğru dönerek dedi ki:
— Zannederim beş dakika kâfi gel-mlyecek. Fikirlerimi tasnif için daha fazla zaman lâzım. Telefon meselesine dair benim için meşgul olduğundan ve malûmat elde ettiğinden dolayı sana çok teşekkür ederim. Bu telefonla neden alâkadar olduğumu sana sonra anlatırım.
PoHs âmiri, hayretlo başını kaldırdı:
— Dostum Julleııl - diye söze başladı.
Fakat, fullen, birdenbire geriye döndü. Odanın o tarafından bu tarafına doğru geldi. Arkadaşının omuzuna elini koydu.
— Seni epeyce işgal ettim. Ve, bugünlük zihnini de karıştırdım. Fakat, birkaç gün sonra, yanına geleceğim. Zihnimi kurcalıyan meseleleri sana anlatacağım. Yengem İzabel’e İzdivaç işinde kendisine güvendiğimi, ondan yardım beklediğimi söyle. Uslu dururlarsa, düğünümüze küçükler de gelsinler. Haydi bakalım, şimdilik Allaha ısmarladık.
Kapı kapandı. Polis âmiri kaşlarını kaldırdı ve düşünmeğe başladı.
( — Bizim oğlan bugün pek heyecanlı, pek meşgul I Âşık olduğu için zihni karmakarışık gallbal»
JuMen, malikâneye altıyı yirmi treniyle döndü. Kompartımanda tek başına bulunuyordu. Bundan da pek memnun kaldı. Zira, zihnini İşgal eden meseleler az değildi.
Kuzini, ona, gülerek şu suali sormuştu:
« — Anais, yahut Annie Flash isimli birini tanır mısın? Bu İnsan, kalpazanlık İşlerine burnunu sokmuştur.»
Bu sual omıu zihnini karmakarışık etmiş tL
Urkası var)
Toprak Mahsulleri Of tsi Genel Müdürlüğünden
Çeltik satışı hakkında
Adımıza iş gören T. C. Ziraat bankası Boyabat ajansı tmbarlarında mevcut 600 ton çeltik 2 tondan az ve elli tondan çok olmamak üzere partiler. halinde açık arttırmaya çıkarılmıştır. Satışın o temmuz 1945 cuma günü saat 10 T. C. Ziraat bankası Boyabat ajansı binasında komisyon tarafından yapılacağı, isteklilerin beher t.on için elli lira muvakkat teminat akçelerini açık arttırma günü ve saatine kadar bankaya yatırmış bulunmaları duyulur. (8013)
İstanbul Belediyesi İlânları
Florya - Küçükçekmece yolu esaslı tamiratı açık eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedeli 8315 Hra 41 kuruş ve İlk teminatı 023 lira 66 kuruştur. Keşif ve şartnamesi zabıt ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir, İhalesi 9 temmuz 945 pazartesi günü saat 14 te daimi encümende yapılacaktır.
İsteklilerin ilk teminat makbuz veya mektupları, İhale tarihinden üç gün evvel vilâyet bayındırlık müdürlüğüne müracaatla alacakları fennî ehliyet ve kanunen gösterilmesi gerekli diğer belgelerle birlikte ihale günü belirli Saatte daimi encümende bulunmaları. (8316)
Maliye Bakanlığından:
Adedi Evsafı
1500,000 4 milimetrelik
250,000 5,5 »
İstanbul kırtasiye ve matbaa deposu atölyesi ihtiyacı İçin yukarıda miktar ve evsafı yazılı papuç kapsolu satın alınacağından vermeğe talip olanların 350 lira muvakkat teminat paralarlle birlikte 12 temmuz 1945 perşembe giinü saat 14 de Beşiktaşta Hayrettin iskelesi yanındaki depoya müracaat eylemeleri, (8841)
HURDA DEMİR SATIŞI
Ereğli kömürleri işletmesi umum Müdürlüğünden
İşletmemizin Zonguldak met ke zinde ve bölgelerde mevcut takriben 880 ton sıkletinde hurda demiri kapalı zarfla yapılan arttırması neticesinde verilen flat haddi lâyıkında görülmediğinden bahsi geçen hurdalar yeniden ve yine kapak zarfla satışa çıkarılmıştır, -
Bu satışa ait muaddel şartnameyi almak istiyenierin;
Zonguldakta; Ereğli kömürleri İşletmesi umum müdürlüğüne, Ankarada: Etlbank umum müdürlüğüne,
İstanbulda: Etlbank İstanbul şubesi müdürlüğüne müracaatları lcabeder.
Satışa girmek lytiyenlerln maktuan 5000 liralık pey akçesi vermeleri lâzımdır.
Satış kapalı zarf usultyle 4 temmuz 1945 tarihine rastlayan çarşamba günü saat 16 da E-K.İ. ticaret grupu müdürlüğünde yapılacaktır.
Satışa gireceklerin teklif mekluplarlle pey akçesi makbuzlarını havi zarflarının ihale günü en geç 15 e kadar E.K.İ. baş sekreterliğine vermiş olmaları şarttır.
Bu hususta daha fazla bilgi edinmek İsteyenlerin Zonguldakta E K. İ. ticaret grupu müdürlüğüne müracaatları lâzımdır,
İşletme satışı yapıp yapmamakta serbesttir._(8484)__
SATILIK EMLÂK
İstanbul Defterdarlığından:
Kıymeti Teminatı
Dosya No. Cinsi Lira Lira
78/3978 Fatih. Aksaray, İnebey mah. Küçük Lansa cad. ile Koçlbey sokağının birleştiği köşe başında 1119 ada. 24 parsel saydı 217 M2 arsa. 6500 488
76/11667 Beşiktaş, Kuruçeşme mah. Kuruçeşme cad, eski 37 yeni 49 kapı sayılı 505,12 M2 bahçeli evin 3/4 hissesi. 6475 486
Yukarda yazılı gayri menkuller 18/7/945 çarşamba saat 15/30 da
Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda kapak zarfla satılacaktır. İsteklilerin 2490 sayılı kanuna uygun olarak hazırlanmış teklif mektuplarını ihale günü saat 14/30 a kadar komisyona vermeleri.
Fazla bilgi için sözü geçen Müdürlüğe başvurmaları. (8473)
Ankara Belediyesinden:
10. 7. 945 tarihinde ihale edileceği 25. 6. 945 tarihinde yayınlanan asgari 271 ve âzami 300 ton motorin hakkındafa ilân kat değişikliği do-layıslle iptal edilmiştir. (8499)
Ankara Belediyesinden:
6. 7. 945 de ihale edileceği 21. 24 haziran 945 tarihinde yayınlanan asgari 333,500 âzami 784 ton benzin hakkındakl İlân flat değişikliği do-layısile iptal edilmiştir. (8498)
BAKKALLARA
Esnaf Odasından;
Hükümetçe tevzle tabi maddelerin satışı İçin mutemetlik talebinde bulunan bakkalların 30. 6. 945 gününe kadar ekerindeki grup veslkalarile birlikte esnaf odasına müracaatları ilân olunur. (8464)
Yedikule ve Kadıköy Havagazı
Sayın Abonelerimize
E. T. T. İŞLETMELERİ UMUM MÜDÜRLÜĞÜNDEN:
Yedikule ve Kadıköy Havagazı şirketi 1 temmuz 945 tarihinden İtibaren işletmelerimize bağlanacaktır. Şlektrlk ve Havagazı faturalarının aynı aya tesadüf ederek sayın halfamızı sıkmaması için hemen tertibat almayı düşündük.
Bunun sonuncu olarak bazı havagazı abonelerimizin sayıcılarıma okunması ve makbuzlarının ödeme tarihleri bir defaya mahsus olmak üzere değişecek ve bundan sonra bu değişmiş olan tarihlerde yapılmağa devam olunacaktır.
Abonelerimize kolaylık olmak üzere kararlaştırılan bu değişikliği sayın halkımıza bildiririz. (8505)
Avarya kanaviçeler satılacaktır
İstanbul Memur İstihlâk Kooperatifi Müdürlüğünden:
Küçükpazardııkl ambarımızda bulunan »577 metre avarya kanavlçe 2/7/945 tarihine müsadif pazartesi günü saat üçte açık arttırma İle satılacaktır. İsteklilerin belli gün ve saatte Galata, eski Gümrük sokağı, Ada hanındaki şirketimiz merkezine müracaatları. (8500)
Tamirat ilânı
Beden Terbiyesi İstanbul Bölgesi Başkanlığından:
1 — idaremizin Bakırköydekl kayıkhane binasının tamiri pazarlıkla, eksiltmeye konulmuştur.
2 — Keşif bedeli 2000, geçici teminat 150 liradır.
3 — İhale 4/Temmuz çarşamba günü saat 15,00 Beden Terbiyesi İstanbul Bölgesinin Taksim SırasBlvilerdeki binasında komisyon huzurunda, yapılacaktır.
4 — İstekliler eksiltme evrakını mesai saatlerinde saha ve tesisler
servlfllnde görebilirler. (8366)
Sahlfc 7
27 Haziran
| - iş ariyanlar
TECRÜBELİ MÜHENDİS — Ücretle yahut iştirak suretiyle iş aramaktadır, E. A. S. rümuzıi ile Akşam ga-«tesine mektupla müracaat.
376
MATBAA YENİ ZIMBA MAKİNESİ VE YAHUT İĞNESİ ARANIYOR — Cağaloglu yokuşu No. 34 te Abbas Usanana müracaat. 384 —
ACELE DEVREN SATILIK RADYOCU DÜKKÂNI — Şişhane yokuşu Okçu muşa Ca. No. 66 ya müracaat.
460 — 5
— 3
MUHASİP IŞ ARIYOR — Muhasebe usulüne âşinâ, fabrika, ticarethanelerde çalışmış eski yeni yariyle defter tutmasını bilen muhasip. Akşamda (M. H) rumuzuna mektupla müracaat. 429 — 1
ADLÎ VE NOTER İŞLERİNE VAKIF — Seri daktilo bilir. Lisenin son sınıfına kadar okumuş bayan resmi hususî yerlerde ı§ı arıyor. Akşamda (İ. ç.) rumuzuna. 443
ESKİ, YENİ YAZI — Daktilo bilir, muhabere, dosya adli işlerde ambar muamelâtına vukufum var. Askerlikle ilişiği olmıyan resmî hususi mües-ss.elerde İş arıyor. Akşamda (H. Ç.). 444
TİCARÎ MU AHS EBEYE VAKIF — Lire mezunu bir genç, ticarethaneler de veya bürolarda İş arıyor. Akşamda K. T. rumuzuna müracaat. 45«
YÜKSEK MÜHENDİS — (Uzun tecrübeli) birlikte çalışmak müteahhit. sermayeli arkadaş arıyor. Tekliflerin «Akşam» da İnşaat rumuzuna rica. 445 — 1
IŞ SAHİPLERİNİN NAZARI DİKKATİNE — Lise üçü bitirdim askerlikle İlişiğim yoktur. Hususî müesşc-sclerde çalışmak İstiyorum iş için İstanbul haricinde kısa seyahatler ya-pabililrm. Adres Muzaffer Küiiğ Beşiktaş Akar:İler Spor caddesi, Küllg apartmanı No. 92/2. 447 — 1
GÖRGÜLÜ TEMİZ BİR AİLEYE MENSUP — Genç tahsilli bir bayan yalnız yemek işlerinde ve yahut yazıhanelerde münasip İş arıyor. Akşamda İ. T. riimuzUna 483 — 1
- İŞÇİ AR1YANLAR
YAZISI DÜZGÜN — Makine ile seri yazı yazabilen bir bayan memura ihtiyaç vardır. Fincancılar. Rızapaşa yokuşu 51 No. da Kula Mensucat Fabrikasına müracaat. 391 — 1
MUAYENEHANE İÇİN BİR BAYAN ARANIYOR — Cağaloğlu Nuruosma-nlye caddesi No. 30 3 üneü kata saat 10 -12 arasında müracaat- 481 —
DADI ARANIYOR — Bir yaşındaki kız çocuğuna bakmak önere bir mii-rebbiye aranmaktadır. Lisan bilen tercih edilir- Galata Bankalar caddesi Bahtiyar han No. 21 telefon 48007 423
MÜREBF’ > E ARANIYOR — 12 ve 8 yaşında iki kra çocuğu İçin tercihan İngilizce bilen bir mürebbiye aranıyor. Hal tercümesi. istenilen ücret vc fotoğraflı mektuplarını Suadlye eczanesine göndermeleri. 428 — 2
BAYAN ARANIYOR — Bir aile İçinde bir bayın ütü ve oda hizmetini görecek genç bir bayan aranıyor. Dolgun maaş verilecektir. İstanbul Posta kutusu No. 276 ya mektupla tafsilât verilmesi. 439 —
BAYAN. BAY ARANIYOR — Spikerlik İçin 3, İzmir fuarı için 4 manken bayana, 3 genç tahsildar aranıyor. Galata BHlûr han No- 9 455 —
KÂĞIT YAPIŞTIRMA İŞLERİNDE — İki bayana İhtiyaç vardır. İsteklilerin Ankara caddesi Reşit Efen-
matbaasma müracaat. 488 — 1
- SATILIK EŞYA
SATILIK BÜZ DOLABI — Kelvlnatör marka 940 modeli dört ayaklı büyük buz dolabı Aksaray Ordu caddesi No. 379 kasap dükkânına 360 — 1
SATILIK MUCELLIT MAKİNESİ — 4 kollu pres 56 - 75 X 1,80 def U r dikiş makinesi, zımba makinesi Sirkeci Eb ussu ut caddesi 55 müracaat. 484 — 3
SON SİSTEM MAKİNE İLE — Dar ayakkabılar açılır. Beyazıt Çadırtı-1ar caddesi No. 175 Hanıld Varınca, 463 —
SATILIK SANDAL — 6 metre boj 1,45 genişlik kürek güneş Uutesi dö-şemesile pazarlıksız 4Oo Hra görmek için Kurbağahderedc Fener kulubü kayıkhaneclsi Mehm( t Yorgancıya Almak için 22229 numaraya telefon 465 — 1
RADYO TAMİRHANESİ İÇİN — Alman yanışı mü- • 1 bir Ölçü âleti satılıktır- Şişhane yokuşu Ok-çumıısa Ca. No. ta müracaat. 461 —
SATILIK LOKOMOBİL — Çok ekonomi kuUatu U VOLF marka 25 beygir 1C Atpı>’ferle İşletilerek teslim ■■ -:ıhr Adi ; Galata Mumhnnı- ead-üe.'. No. 28 T lef on 41121 4(5
SATILIK KUPA ARABASI — Fransız mamulâtı müceddet kupa arabası acele satılıktır. İsteyenler Yağ İskelesi sarraf Emin sokak No. 8 müracaatları. 434 — 1
ACELE UCUZ SATILIK PİYANO -Cihangir Güneşli sokak 39/3.
446 —
KADIKÖYÜNDE — Gazi Osman paşa sokağında 25 No. lı apartman 2-3 odalı dairesi kiralıktır. Bol güneş açık hava hem sayfiye hem kışlık. yeni yapıdır. Havagazı, terkos. elektrik. 3 No. lı daireye müracaat.
477 — 1
FRANSIZCA OLARAK — Riyaziye, fizik, kimya dersleri verilir. Mükâle-me tercüme öğretilir. Üniversitelileri sınıf ve jrirlş imtihanlarına hazırlar. Akşam'da I. Ü. rumuzuna müracaat________________________438 — 4
BİRA MAKİNESİ — Bütün tefer-rüsllle satılıktır. Beşiktaş Orta Bahçe caddesi No. 80 inhisar bâyil HL1-mlye müracaat. 442 — 1
SATILIK YAZI MAKİNESİ — Olympla marka yeni bir portatif yazı makinesi satılıktır. Müracaat: Telefon 44608 487 —
SATILIK EV (4200) MAKTUAN — Üst: İki oda, bir sofa, bir helâ. Zemin: Mutfak, CV altı, helâ, tulıımbalı sarnıç, elektrik, bahçe, kuyu tulumball, Beşiktaş Türk Ali mahallesi Hattat Tahsin sokak («0) Telefon: 21386 468 — 2
İNGİLİZCE, ALMANCA. FRANSIZCA — Tecrübeli muallim tarafından hususi veya grup halinde çabuk -e esaslı ayrı bir usulle ders verilir. Akşam'da lYüksek Lisan) rümuzuna mektupla müracaat. 453 — 2
ORTA - LİSE — Talebelerine evlerinde matematik - fizik - kimya drenleri verilir. «A. G» rumuzuna müracaat. 475 — 2
ORTAKÖYDE — Denize çok yakın kârgir depo ile yanındaki arsa satılıktır. Galata, Nur Han No. 13, saat 10 it& 17. Telefon; 43365. 470 — 4
İNGİLİZCE — Amerlkada okumuş ve Amerikan mekteplerinde İngilizce öğretmiş bir genç üç ayda lisan öğretir. «D.S.» rumuzuna mektupla müracaat. 482 —
Mobilya ustaları alınacak
T.H. K. Etimesgut Tayyare Fabrikasından
Fabrikamtz mobilya marangozhanesi için resimden anlar, tecrübeli birinci sınıf mobilya ustalarına ihtiyaç vardır, isteklilerin şimdiye kadar bulundukları işleri ve talebettikleri ücreti bildiren bir dilekçeyi hizmet vesikaları suretleri ile birlikte T. H, K. Etimesgut “Tayyare Fabrikası -Ankara,, adresine göndermeleri.
(831İI
İstanbul bölgesi sıtma savaşı Başkanlığından
4707 sayılı kanunun 13 üncü maddesine uyularak pazarlıkla Bakanlığımız İçin sürfe mücadelesinde kullanılmak üzere 200 adet pülverizatör alınacaktır.
Elinde her ne tip ve modelde olursa olsun pülveirzatörü bulu nanlaruı görüp beğenilmek ve neticeye göre satın alınmak kayd ile 29/6/945 cuma günü saat 10 da nümunelerile birlikte Kadıköj Moda caddesi 91 numarada sıtma savaşı başkanlığında bulunmaları ilân olunur. (8391)
ANKARADA YENIŞEHIRDE — Üç oda bir hol ve bütün konforu havi üst kat boş bir daire İstanbulda müstakil bir ev veya daire İle değlş-tirilecektirA-kşam'da (Apartman) rü-nıuzuna mektupla müracaat.
436
KİRALIK KÖŞK — Kandilli tepecinde 12 dönümlük meyva bahçesi içinde 3 oda iki sofayı fevkalâde manzaralı bir köşk mevsimlik veya senelik müstakil olarak ehven flatle kiralıktır. Müracaat: Kandillide sebzeci Mustafa Artvtoe. 457 — 2
KİRALIK MAĞAZA — Mahmutpa-şa civarında İki kat elektrik tesisatını havi, imalâthane, atölye İçin elverişli. Mahmutpaşa Tarakçılar caddesi 38 No. B. Haşana M. 437 — 2
SULTANAHMET — Üçler mahallisi Aşmalı sokak No. 26 nezareti kâ-milesl elektrik terkos kullanışlı yarım kâglr dört oda İki sofa bir mutfak ufak bahçe sahibi elinden acele satılıktır. DUdarlye Medrese S. No- 19 müracaat. 462 — 2
ÎSTANBULUN EN İŞLEK PİYASA YERİNDE _ Ayda 1400 lira iradı olan bir akar satılıktır. Sirkeci Ankara caddesi No. 66. Telefon 20310.
449 — 1
SATILIK YARIM KAGİR EV — 5 oda, iki salon, bir mutfak, elektrik, 1800 metre bahçeli Çapa - Odabaşı camisi yanında Kel&mi Tekke sokak 10 No. ya müracaat. (64 — 2
KİRALIK YAZLIK KÖŞK - Denize bir dakika yedi ve dört odalı möb-le olarak kiralıktır. Çifteh aruzlar Çıkmaz Deniz sokak 6 numaraya müracaat. 450 — 1
KADIKÖY — Kalamış Fenerbahçe caddesi tramvay üzerinde ve deniz kenarında geniş bahçeli bir köşkün birinci katı kiralıktır. Müracaat Tel: 24724 467 — 2
SATILIK EMLÂK ARANIYOR — Apartman ve buna benzeri olup da almak ve satmak kârlı İşi olup da devretmek ortak olmak te ipotek yapmak lsüyenler: İstiklâl caddesi Büyük Parmakkapı köşe başı 4 kat 2 Suhulet Emlâk Zarif Özalp telefon 42396 441 — 13
HEYBELİDE — Lozan Zaferi caddesindeki 48 No. lı yeni ev, dükkân-lariie birlikte satılıktır. Aranılan bütün evsafı haizdir. Cumartesi, pazardan başka günler görülür. İçindekilere. 466 — 1
METRESİ 6,5 LİRAYA ARSA -Çiftehavuzlar He Göztepe tramvay yolu üzerinde saat 12 - 14 Tel. 43721.
440 — 1
Satılık Buz Dolapları
Bir adet Kelvinatör marka ve dört kapaklı havuzlu buz dolabı, yine Kelvlnatör marka ilç gözlü dondurma makinesi ve bir adet Montgomeri marka kayışlı motör, dört ayak buz dolabı yeni ve temiz çalışır bir halde acele satılıktır. Adres: Kadıköy Moda caddesi 1 No. Ragıp Gök-çel’c müracaat.
Zayi — 16 No. lı gümrük karnemi zayi ettim. Hükmü yoktur.
Nazif özarca
BEBEKTE VİLLÂ MONREPO SATILIYOR — Bebeğin sırlındadır. Şişliden araba yolu vardır. Villânın bilardo salonu He dokuz odası da parkedir. Meyvalıklar ve çamlıklar dokuz donum bahçe fevkalâde manzara 36000 Hraya acele. Evlş - Akşam 478 — 2
KİRALIK KONAK ARANIYOR — Sultanahmetle Şehzadebaşı arasında, tramvay caddesine mümkün mertebe yakın. Fındıklı, Taksim. Beşiktaş (Akaretler) üçkcnl İçinde, kısmen k&rglr, öğrenci yurdu olmağa elverişli, hâlen boş veya ağustos sonunda boş teslim edilebilecek kiralık büyük konak ur..'■.maktadır. (P. K. 1608 -Galat-i' ı-irfırine yazılması
350
— 6
SATILIK EMLÂK ARANIYOR. — Apartman, w, yalı, villâ, dükkân, arsalarını satmak Istlyenlerln (Deney EmlAke). Galata rıhtımında Kefeli Hüseyin han 2 telefon 43840
351
4
TOPHANE FIRINI SATILIYOR — Kirası ayda yüz Hradır. 30 çuval İşlenebilir. Demirbaş olarak motoru hamur makinesi kazanı ve kasaları mevcuttur. Satış bedciL 16000 liradır. Ev iş - Akşam_____________________(78 — 2
KİRALIK KÖŞK — Boğazlçinde EmİTgÂnda .Koru Cad. 1/1» fevkalâde nezaretli büyük bahçe ve garajlı bir kârgir köşk acele kiralıktır. Istı yenicim İçtndekHere müracaatı.
480 — 1
DEVREN SATILIK BOYAHANE — İşler vaziyette, kazanlar, santrlfuş. otomatik çamaşır yıkama makinesi ve saire. Müracaat; Ketenciler, Kuru Kahveci han No. 21 - 32 Hulûs! lâboratuvarı. Eminönü. 485 — 3
SATILIK MÜFREZ ARSALAR — Yenlköyde Sipahi ocağı yanında. Görmek için içindeki bekçiye, toptan da satılır. 345
BOŞ SATILIK İKİ KAGİR EV — Fatihte taksilerin durduğu caddenin nihayetinde köşede yedi ve boş odalı. 17000 ve 16000 liraya. Aynı caddede 10 No. ya. 318
SATILIK KÖŞK — Elektrik, sarnıç, kuyusu, iki {Jönüm bahçeli meyva ağaçlı ayrıca ufak evi bulunan Üsküdar - Tophanehoğlu Altunizade 56 No. Görüşme üzere: Büyük çarşı Çuhacı Han Sokağı 20 No. Telefon 2035G 380 — 2
ÇAMLİCADA SATILIK KÖŞK — Tramvaya yarım dakika mesafede, denize nazır, bahçeli, kuyuyu havidir. Görmem Istlyenlerln Kısıklı tramvay durağındaki muhallebiciye müracaatları. 389
SATILIK APART. — Şişli Koca Mensur apkak üç katlı gömme banyolu bahçeli No. 88 öğleye kadar her gün 3 numaraya müracaat.
375
SATILIK — Dikiş makaraları fabrikası. tyl dikiş İpliği yapan, emniyetli usta elinde çalışan makara fabrikası muntazam işler halde acele satılacaktır. İst. Çakmakçılar, Büyük Yeni han, 2/33 Fehmi. Telf: 20879 360 — 2
8ATILTK EVLER — Üsküdar Selimiye tramvay durağında kftrgir ve dörder odalı bitişik iki ev satılıktır. Evin biri de boştur. Yanındaki altı numaraya müracaat. , 426
ACELE KİRALIK - SATILIK — Yağlı boyalı, elektrik, su, banyolu, çamlık bahçeli köşk. Müracaat içindekilere: Kartal Maltepesl Çam sokak 14 Tel; 83011 416
BEYOĞLUNDA — İngiliz sefaret-hanesi arkasında Tarlatanı caddesine yakm 27 daireli muazzam kagir iki apaıtınan bir dükkânın yarın çok acele satılıktır Müracaat Kadıköy, Çıltchavuzlar Hazırcevap sek. No. 13 C.7 — i
^-MÜTEFERRİK
İNGİLİZCEYİ — Mükemmel bilen ve hocalıkta tecrübeli bir ç nç seri ve pratik bir usulle jıusun derslerle İn™i-I İtere öğretmektedir Akam'dn «Ingl-, lirce» rumuzuna müracaat. 272
Kendir elyafı, kendir üstübü ve kendir ip parçası alınacaktır
Süınerhank Seliiilou Sanayii Müesscsesi Müdürlüğünden:
. İZMİT
Müessesemiz fabrikaları imalâtında kullanılmak üîere kendiı elyafı, kendir üstübü ve kendir ip parçalan satın alınacaktır.
Satmak İsteyenler en az iki kiloluk nü mu neler He birlikte
teklif mektuplarını müessesemize göndermelidirler.
Bu işe ait şartname parasız olarak İzmit'te Müessesemiz Tl caret Servisinden, İstanbul'da Küçük Kınacıyan Hanındaki Satu Bürosundan tedarik olunabilir, (8176)

Ankara belediye başkanlığından:
Şehir su İşleri idaresinde açık olan fen müdürlüğüne yüksek mühendis alınacaktır.
Kadro ücreti 500 lira ve ihtisasmevkildir, İsteklilerin 15/7/945 tarihine kadar fotoğraflı bir dilekçe İle belediye reisliğine müracaatları ilân olunur. (8084 >
İstanbul Teknik Üniversite Yatı Yurdu
Satınalma Komisyonundan:
İlk teminatı Eksiltme saati
Tutarı L K.
Cimri
Ekmek 680 G 55,008 0 24 13-200.00 090.00 10 Kapalı
Sadeyağ 4.500 6 00 27.000.00 2025.00 10 15 >
Pirinç 5.000 1 50 7.500.00 562.50 10 30 >
Kaşar peyniri 1.200 3 36 4.032.00) 564.90
Beyaz peynir 1.750 2 00 3.500.00) 10 45 * B
7 532.00
Nohut 250 0 72 180.00)
Kuru Çalı Fas. 1000 0 78 780.00)
Barbunya 250 0 60 150.00) m m
Yeşil mercimek 400 0 78 31X00) 14 00 Açık
KırniLzı mercimek 250 0 60 150.00)

1.572.00
Soğan 1.500 0 30 450.00)
Patates 1500 0 30 450.00* 67.50 14 50 >
900.00
Beyaz sabun 1.700 1 70 2.890.00 216.75 15 00 >
Zeytin İ.150 1 45 2.53730 190.91 15 15 >
Yumurta 25.00 A. 0 08 2.000.00 150.00 15 30 »
Silivri yoğurdu 750 0 90 675.00 50.62 15 45 >
Koyun eti 20.000 2 10 42.000.00) 3566 25 Kapalı
81ğir eti 3.000 1 85 5.550.00) 21 00
47 550.00
Makarna 750 0 70 525.00 39.38 16 00 Açık
Süt 2.500 0 60 1.500.00)
Kâse yoğurdu 4.000 A.' 0 30 1.200.00 202.50 16 15 *
2.700.00
T. Barbunya F. 1.000 0 40 400.00)
T. Çalı Fasulya 1.000 0 40 4.00.00)
Ayşe K. Fasulye 750 0 40 400.00)
Kır domates 3.500 0 30 300.00)
Sırık domates 1.500 0 30 450.00)
Patlıcan 2.000 0 43 600.00)
Dolmalık biber 2.000 0 66 860.00)
Taze soğan 500 0 06 1.320.00)
Maydanoz 8.000 D. 0 03 30.00)
Dere otu 1.500 0 03 240.00)
Sakız kabağı 5.000 0 42 4500)
Pırasa 1.500 0 10 2.100.60) 1.082.69 11 15 Kapalı
Ispanak 3.000 0 16 150.00)
Lahana 1.000 0 13 480.00)
Havuç 350 0 13 130.00)
Kereviz 350 0 24 45.50)
Kavun 2000 A. 0 62 1.240.00)
Karpuz 2.000 A. 0 69 1.380.00)
Çavuş üzümü 1.250 0 53 662.50)
Yapıncak 1250 0 53 662.50)
Taze kaysı rfOO 0 14 884 00)
Taze erik 600 0 46 276.00)
Hıyar 2.500 A. 0 10 250.00)
Vişne 1.000 0 40 400.00)
Limon 10.000 A. 0 08 800 00)
bazı yanlışlıklar olduğu görülmüştür. Doğrusu yukarıya çıkarılmıştır..
1 — Bundan evvelki ilânda bazı yanlışlıklar olduğu görülmüştür. Doğrusu yukarıya Çıkarılmıştır..
2 — Teknik üniversite yatı yurdunun 31. 12. 1945 tarihine kadar ihtiyacı olan yiyecek ihtiyaçları yurtta mevcut şartnamelerine ve 2490 sayılı kanunun hükümlerine göre parti parıl kapalı zarf ve açık eksiltme suretti* eksiltmeye konmuştur. Her partinin İlk tcmlnattarile İhale şekil ve eksiltme saatleri karşılarına yazılmıştır. Eksiltme Gümüşsuyunda yatı yurdu .-komisyonunca 10. 7 1945 salı günü yapılacaktır. İsteklilerin teminat makbuzu ve yeni yıl ticaret odası vc grup vesikûsllc tekliflerini havi kapalı zarflarını belli saatten bir saat evveline kadar komisyon başkanlıûınn makbuz mukabili vermeleri.
Postada olacak gecikmelerin kabul cdilemiyeceği Hân olunur. ı8225)
Bahlle 8
AKŞAM
27 Haziran 1945
DAHA GÜZEL BİNALAR > gl.
“RapubllO’ her hangi bir fabrikatörden en mükemmel ve çeşitli kalitelerde çelik İmal •der.
DEMİR vt ÇELİKLERİNİM KKLİTELERİLE OUNYKCA TANINMI|
REPUBLIC
STEEL CORPORATION
Ihr.C*t OalrMİ .
Chryalar Butld'na. Naw York 17, N. V., U. •. A. adrasl ■ 11 TOhCalC -
Merkatı 0Ora ı Cla.al.xl . . 0M. . u. S. a.
tOrkly» mOmeailll ; TEÛENSO Ltd. Şİİ. Toclm Benal SosyatMİ Kabreıoglu Han , Işlanbul
Caddebostan AY T EN Gazinosu
Yarın akşam Gala suaresi olarak
TAP1A ..OLMAN: ISPANYOL GECESİ™
takdim edecektir. İspanyol .şarkı ve dansları - Muhtelif eğlenceler.
Kazanç vergisinin ve karnc-li mükelleflerin birinci taksiti
ve ünvan tezkerelerinin tecdit ve tepdili
Kazanç. Buhran, Milli Müdafaa ve maktu vergilerle karnelı mükelleflere mahsus verginin birinci taksitini bu ayın sonuna Kadar ödemek 1 Azımdır Bu müddet «arfında vergilerini öde-mlyen ve ün an tezkeresini teb-•1! et mİ yer. mükelleflerin vcrgl-;-ri "t W eeiûslle alınır. Karilerimizin ou hususa dikkatini
■ ekeriz
. KATİP ARANIYOR —
Istanbula yakın bir vilâyette, Toptancı Bakkaliye mağazasında çalışabilecek İşten nnllyan bir kâtibe İhtiyaç vardır. j
Tütüngümrük Yağcılar sokak 27 No. ya müracaat.
Bulana Mükâfat
25. d. M5 pazartesi saat 9.15 de Ankaradan Haydarpaşaya gelen ekspreste birinci vagon ikinci mevkide 33:38 numaralı kompartımanda unuttuğumu veyahut Haydarpaşa ile Şchzadebaşı arasında kaybettiğimi tahmin ettiğim ve İçinde namıma alt nüfus cüzdanı ve muhtelif vesikalar bulunan kahve renginde saplı ufak maroken bir çanta kaybedilmiştir.
Bulan: Galatada İttihadı milli Sigorta şirketinde Cevdet Öz-Oğuz'a getirdiğinde fevkalâde memnun edilecektir Tel: 44888
KIYMETLİ BİR (KEŞAN) ACEM HALISI
Yarınki perşembe günü saat 1 30 da Sanda! Bedesteninde satılacaktır.
Bana İnanınızı Bu yeni clld unsuru ŞAYANI HAYRETTİR
"Çırhe r» teri tetunt, tor toıfte
IKBFIKOK THlltfTİ n CtFİF BIK HKl ILOı
Bayan E- I. yalıyor ’’Tesiri hettsn aihriaıait idi Burujulluklarını yaıp o>dı> ve bir çok seneler gençleştim, " Yegâne eild unaıııu olan Penbe renkteki Tokalon Kreminde bütün dünyada inejhur bir cild mOtchaaaıaı tarafından keşi ve genç hayvanların citd hûceyrelerinden iıt.hr»; edilen kıymetli "Biocei" cevheri vardıı. Her akşam kullanım» ve her aabab daha genç uyanını». Gündü» için, ( Yağsız ) bcyal renkteki Tokaion kremini kuflamnıa. Bu aayede cildini» bey arlanacak ve kadife gibi yumuşayacak tır. Tokalon kremini umumiyetle terkibinde hiç bir hakiki clld unsuru bulunoayan adi kremleri* kançtırmaymıt Tokalon kremleri latimall İle çok parlak ve yeni bir gürellik garıntitldlr Akal takdirde paranız iade olunur.
Jr İMYAGEE
HÜSAME90İN
İdrar, Kan ve sair tahliller.
Eminönü, Emlâk Eytam bankası karşısında İzzet Bey han No, a
_Dr. Şükrü Ertan IGöz mütehassısı
Cağalofdu Halkevi karşısında
N 64. Tel: 22506
1
Fatih Bulh ikinci hukuk yargıçlığından: 045/461
Davacı Vasflye Özen tarafından Behremin! küçük saray meydanı 24 No. lu evde ikamet eden Hatice Ruhiye Ayşe Emine Hanlfe Fatma Hüseyin Mehmet aleyhlerine İkame edilen izalel şuyu davasının yapılmakla olan yargılanmasında: Müddelaleyh-lerln İkametgâhları meçhul olduğundan llftnen tebligat yapılmasına mahkemece karar verilmiş olduğundan yargılama günü olan 25, 7. 945 tarihine müsadif çarşamba günü saat 10 da mahkemede haazır bulunmanız aksi takdirde gıyaben mahkemeye devam edileceği ilânen tebliğ olunur.
(8491)
Z—1 2 3 4 5", i Ancak Sıhhatli Bir Cild Hakik* Güzelliğinizi ifade edebilir.
BUNU TEMİN İÇİN»
Krem Vitamin
İle önce clldaltı hayatiyetinizi canlandırmanız lâzımdır. HAŞAN Depoiarile Bütün Mağazalardan * ISRARLA İSTEYİNİZ,
— Otomobil Satmak —
İSTEYENLERİN DİKKAT NAZARINA
Lâstlkslz, plâkasız, saatsiz sağlam binek otomobili satın alınacaktır. H«r gün saat 9.30 kadar Tepebusında Brlştol otelinde No. 17 ye müracaat.
KURU OT ALINACAK
Ereğli kömürleri işletmesi umum Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin hayvanları için 500 ton kuru ot alınacaktır. İhale kapalı zarf usulllc 9 temmuz 045 pazartesi günü saat 15 de Zongul-dakta işletmemiz ticaret grup müdürlüğünde yapılacaktır.
2 — Tektlf sahiplerinin ot bedelinin % 5 i nispetinde işletmemiz veznesine yatıracakları muvakkat teminat akçesi makbuzunu veya banka teminat mektubunu tekliflerine bağlı olarak vermeleri lâzımdır.
3 — Bu İşe alt şartname Zonguldakta işletmemiz ticaret grupu müdürlüğünden. İstanbulda Etlbank şubesinden /.ıkarada Etlbank umum müdürlüğünden alınabilir.
4 — Teklif mektuplarının ihale günü en geç saat 14 e kadar Zon-guldakta işletmemiz baş sekreterliğine verilmiş olması lâzımdır.
5 — İşletme idaresi İhaleyi İcrada serbesttir (84851
Güzel ANKARA Gazozu
-ORTAK ARIY ANLAR A: -j
Hâlen faaliyette bir işi olup 10.000 liraya kadar sermayedar şerik UU- I yenlerin ciddi tekliflerin! İstanbul 1865 Posta kutusuna bildirmeleri, I
Tekel U. Müdürlüğü ilânları
1 — Kırşehir'de yaptırılacak şaraphane inşası İşi pazarlığa konulmuştur.
2 — Muhammen bedel 49932.01 ilra olup teminatı 7489.80 liradır.
3 — Pazarlık 3/7/945 salı günü saat 10 da Kabataşta genel müdürlük levazım şubesindeki alim komisyonunda yapılacaktır.
4 ■— Pazarlığa girebilmek ve şartlaşma alabilmek için taliplerin bundan evvel asgari 30000 liralık bu gibi işleri muvaffakiyetle yapmış olduklarına dair gösterecekleri vesaikle genel müdürlük İnşaat şubesinden birer ehliyet vesikası almış olmaları lâzımdır.
5 — Şartlaşma her gün adı geçen şubeden 249 kuruş mukabilinde alınabilir.
a — İsteklilerin belirli gün ve saatte mezkûr komisyon* müracaatları İlân olunur. 18444»
Kâğıt ve Karton Fiatları
Sümerbank Selliiloz Sanayii Müessesinden: (İZMİT)
Müessese fabrikalarında İmal olunarak piyasaya satılacağı evvelce ilân olunan, yazı, bası ve anbalâj kâjıllarlle mukavva ve kartonların toptan fiatları ve eb'adı aşağıda gösterilmiştir: *
Fabrikada teslim Çif Man bu
CİNSİ Tonu Lira Tonu Lira
Seüüloz anbalaj kâğıdı M 2 Gr, 45 1060 1085
» » » » a 80,150 910 933
fmltasyon kraft » M a 75 830 652
Birinci hamur » » » 60, 75, 90 1310 1340
tkln » ■ a » 60, 75, 90 1020 1045
Pelür » n » 35 1970 2010
Beyaz mukavva No, 45, 60, 80, 100, 120 780 801
□rl » » 50, 60, 80 100, 120 700 720
Trlpie* karton » 80. 120 820 842
Kromo ■ M/3 Gr 225, 280, 300 980 1004
Dosyalık » » 350 1060 1085
Yazı bası ve anbalaj kâğıdları:
841x1189 1000x1414 917x1297 Milimetre
504x 841 707x1000 648x917 n
Mukavvalarla kartonlar yalnız 707X1000 milimetre eb'adında kesilerek satılacaktır. Bobin halinde kesilmiş kâğıt ve kartona ihtiyacı olanların eb'at hususunda mlleşşese İle ayçıça Çemasları lâzımdır.
Evvelki İlânımızın ikinci maddesinde bildirildiği gibi müeaselemlzden toptan olarak satılacak asgari miktar kâğıt mukavva ve kartonlarda her dne gramaj numara ve eb'addan beşer ton ve pelürde her eb’addan birer tondur. (fc__
Bu miktarlardan aşağı İhtiyaçlar Sümerbank Yeril mallar pazarları tarafından karşılanacaktır. 1 Müracaatların eski İlanımızla İşbu ilânımız esasları dahilinde yapılması rica olunur. (8400) ”
ÇAPAMARKA hububat unları ve baharları, mutfaklarımızın ve sofralarımızın rengârenk gülleridir.

DEVREN ACELE SATILIK
rl — sirkecide: Valide Lokantası (İçkili. Çalgılı)
2 — Sirkecide: vezir Bahçesi (İçkili, Çalgtltı
3 — Floryadn: Gül Cemal Lokanta ve bahçesi.
Toprak mahsulleri ofisi genel müdürlüğünden:
Çeltik satışı hakkında
Adımıza iş gören T.C. Ziraat bankası İğdır şubesi anbarlarında mevcut yüz yirmi iki ton çeltik iki tondan az ve elli tondan çok olmamak üzere partiler halinde açık arttırmaya çıkarılmıştır. Satışın 2 temmuz 1945 pazartesi günii saat onda T.C. Ziraat bankası İğdır şubesi binasındaki komisyon tarafından yapılacağı, İsteklilerin beher ton İçin 50 Ura muvakkat teminat akçelerini açık arttırma günü ve saatine kadar bankaya yatırmış bulunmaları duyurulur. (80111
Toprak mahsulleri ofisi genel müdürlüğünden:
Çeltik satışı hakkında
Adımıza iş gören T- C- Ziraat bankası Tosya ajansı anbarlarında mevcut üç yüz elli ton çeltik iki tondan az ve elli tondan çok olmamak üzere partiler halinde açık arttırmaya çıkarılmıştır Satışın 2 temmus 1945 pazartesi günü saat onda T.C. Ziraat bankası Tosya ajansı binasındaki komisyon tarafından yapılacağı, isteklilerin beher ton İçin elli Ura muvakkat teminat akçelerini »çıkarttırma günü ve saatine kadar ban kaya yatırmış bulunmaları duyurulur. (8012’
Teknik üniversite yatı yurdu satın alma komis-
yonundan:
İş Miktarı Fiat! Tutarı İlk temi. Eksiltme şekli
Kg. Adet Lira Kr. £1. Kr. L1. Kr.
Pijama dikimi 410 2 70 1107 00 83 02 Açık
Hademe elbisesi dikimi 90 12 00 1080 00 81 00 Açık
Hademe palto dikimi 50 13 00 850 00 48 75 Açık
Teknik Üniversite yatı Öğrencileri için diktirilecek pijamalar Ue hademe elbise ve paltolarının yalnız kumaşları verilmek şartUe ayrı ayrı açık eksiltmeye konmuştur.
Her bir İşin Uk teminatı hizalarında yazılmıştır. Arzu edenlere düzeltilmiş şartnameleri her gün yatı yurdunda görebilirler.
Eksiltme 11/7/945 günü saat 10 dan 12 ye kadar Üniversite yatı yurdunda yapılacaktır. İstekliler 2490 sayılı kanunun emrettiği vesikalarla ve teminat makbuziarllç birlikte komisyona müracaatları lüzumu İlân olunur. (8338>
TARLA SATIŞI
Türk Hava Kurumu İstanbul Vilâyeti Şubesinden
Kurum tasarrufunda bulunan aşağıda mevkii, miktarı ve muhammen bedeli gösterilen 6 kıta tarla açık arttırma He satışa çıkarılmıştır. 8 temmuz 945 cuma günü saat 15 te arttırması yapılacaktır. İstekliler tarlaları mahallen görebilirler, şeraiti anlamak İçin her gün ve arttırmaya lştlr&k İçin de arttırma gün ve saatinde muhammen bedelin yüzde yedi buçuğu nispetinde teminat akçeleri!» birlikte Yeni Postahane caddesinde 47 numaralı şube binasında Satınalma komisyonuna müracaatları. (8381)
Mahallesi Sokalı Kapı No. Mesahası Muhammen bedel
; -Lira Kr.
Kadıköy Erenköy Karaman çlfllğl 88 (7387,33 M2) 1103 8
k » » » 38 (5514 M2) 827 10
* • B Yolu 38 (3210,5 M2> 482 30
* > B B 40 (2757 M2> 413 5»
B > B B 42 (5514 M2) 827 ıo
» » » 44 (5514 M2İ 82T 10
Teknik Satınalma Komisyonundan r
Cinsi Beher kilo Tahmin fiyatı Miktarı Ük teminatı Lira
Kr. Sn.
Zeytin tanesi 164 00 1000 110
Patates 30 00 80001
K. Soğan 40 00 8000) 664
K Sarımsak 33 00 150)
Silivri yoğurdu 84 00 5000 315
Yumurta 7 23 25000 130
Okulumuzun 31/12/948 gllnüne kadar İhtiyaçları olan yukarda müfredatı yazıh yiyecekler 29/8/946 cuma günü saat 14 d* Gtimüşsuyunda Teknik üniversite muhasebeciliğinde toplanacak komisyonda açık eksiltmeleri yapılacaktır. İsteklilerin teminat makbuzu, yeni yıl ticaret veya sanayi odası ve grup vcsikalarlle sözü geçen saatte komisyona gelmeleri Şartnameler Yıldızda bulunan okuldu görülebilir. (7881)

Comments (0)