27 Temmuz 1950
Perşembe
UL 75.000 75.000 .000
OT dağıtıyor Uyar ağıtıyor nğıtıyor Ura dağıtıyor lira dağıtıyor
1
SİYASÎ İKTİSADÎ, MÜSTAKİL
■r
V
Yıl 1 — Sayı 239 — 10 kuruş
rENt
rENt i
TENÎ
TENİ
TENİ İSTANBUL 75 000
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6 - 8 — Posta Kutusu : 447 - İstanbul

a A
A M
Abone: Türkiye için seneliği 32, altı aylığı 17, üç aylığı 9 Uradır. Hariç memleketler tld misildir.
ilânlar ı 6 ncı sayfada santimetresi t liradır. İlânlardan hiçbir mesuliyet kabul edilmez.
TeMı» eden t Hablb Edlb - TÖREHAN
Telefon : 44756 - 44757 Santral — Telgraf Adres! : Hetlo. İstanbul
Korede muharebe durumu karışık
Amerika, güney cephesinde bir taarruz hareketine girişti
Dış politika
Kore'den sonrasr
KORE. coğrafyası bakımından
ehemmiyetli olsa bile, bu coğrafya dünyadaki bütün memleketleri alâkadar edecek neviden değildir. Meselâ bizim coğrafyamız Akdrnlzdekl durumu altüst edebilir; bundan başka da, üç kıtanın en hassas noktaları arasındaki muvasala İle büylik ve ehemmiyetli deniz yollarını tehlikeye koyar.
Kore’nin buna benzer tarafları yoktur. Böyle olduğu halde, Asyanıtı bu en sapa yarımadalarından birinde hâ-dls olan vaziyet, dünyamızın harimin-de cereyan ediyormuş gibi derin siyasî reflekslere sebep olmuş bulunmaktadır.
Neden t çünkü Kore tecavüzü, İnsanlığın modern siyaset tarihine bir dönüm noktası olarak geçecektir. Şöyle kİ, ikinci Cihan Harbi nihayete erdiği günden hu tecavüze kadar geçmiş olan vakaları, bu hâdiseden sonraki vakalardan artık ayırmak lâzımdır.
Takviye edilen “Esrarengiz Birlik,, Hadong şehrini geriye aldı
Evvelki gün tarihi karan alan Bakanlar Kurulu toplantı halin da
Güneydoğu bölgesinde ise Komünistlerin çete harekâtı gün geçtikçe artmaktadır
Kore’ye asker gönderme işi
Kore tecavüzüne kadar. Sovyetlerle aynı dünya üzerinde yanyana ve •ulh içinde yaşamak İçin neye teşebbüs edilmiş İse, tam bir iflâs İle neticelenmiştir.
etmek ve bir nevi tutmak İçin lâzım tümen muhafaza kazanmış olan or-
Meselâ, mağlûp Almanya yahut Japonyayı kati hanş muahedeleri kaleme alınıncaya kadar askeri bakımdan kontrol göz hapsi içlpde gelecek bir kaç olunmuş ve harbi
dular derhal terhis edilmiştir.
Bundan başka, daima tetikte bir İktisadi harp şevkti İdaresinden vazgeçilerek, yine bizim dünyamızda sulh hayatı için lâzım gelen maddelerin istihsaline geçilmiştir. Takyldat kaldırılmıştır, kontroller kaldırılmıştır. Fabrikalar da, silâhtan İhtiyaç eşyasına doğru ayarlanmıştır.
Tokyo 26 (YÎRS) — Kore’nin güneyine kadar inmiş olan Kukey Kore kuvvetlerine karşı, Amerikan piyadesi Ani bir mukabil taarruza geçmiştir.
Miktar vc cinsleri resmen mahrem tutulan "Esrarengiz Birlik,, Güney Kore deniz piyadesi, polis kuvvetleri ve Amerikan uçakları İle işbirliği yaparak, bugün, Kuzey Kore kuvvetlerine karşı ani bir taarruza geçerek, Pusan'ın 117 kilometre batısındaki Hadong şehrini zaptetmelerdir. Şehir, taarruzdan evvel F 80 tipinde tepkili Amerikan uçaklarının roketleriyle a-teşe verilmiştir.
Hadong, Kuzey Kore kolbaşısının, Pusan’ı tehdit İçin kullandığı mühim bir üstü. Güney Kore kuvvetlerinin, düşmanın ikmal ve ricat hatları üzerindeki Namvon ve Çanju şehirlerini aldıkları bildirilmektedir.
İlk bakışta Güney cephesi daha e-hemmiyetli gibi görünmüşse de. Amerikan Genel Karargâhı merkez ve batı cephelerinin hakiki ehemmiyetini ön plâna almıştır.
Merkez cephesinde yeni bir Amerikan gerilemesi
Batı cephesindeki 1 inci süvari ve merkez cephesindeki 25 inci piyade tümenleri, önceden hazırlanmış yeni mevzilere çekilmek zorunda kalmışlardır. Çekilme muntazam cereyan etmiş ve bütün ağırlıklar, geriye alınabilmiştir.
Kuzey Kore’lilerln taarruz hedefleri
Pusan a varan yol üzerinde mühim
bir demiryolu kavşağı olan Kumşan üzerine altı düşman tümeni taarruza hazırlanmaktadır.
Korenin bütün güneydoğusunda, çete faaliyetinin arttığı bildirilmektedir.
Amerikan resmî tebliği
Tokyo, 26 (YÎRS) — General Mac Arthur karargâhından tebliğ edilmiştir:
Komünist kuvvetler, bütün cephe boyunca tazyike devam etmişler, fakat Amerikan ve Güney Kore kuvvetleri mevzilerini İnatla muhafaza e-debilmişlerdir.
1 İnci süvari tümeni Yongdong bölgesindeki mevzilerini muhafaza etmekle beraber, düşmana çok ağır zayiat verdlrmiştlr.
Batı kıyısında, 4 Üncü Kuzey Kore tümeninin kuşatma hareketi devam etmektedir. Geniş bir sahaya yayılmak zorunda kalan bu kuvvetlere karşı, Güney Kore birliklerinin muvaffakiyetle mukavemet ettikleri ve mukabil taarruza geçerek, bazı şehir ve kasabaları geri aldıkları bildirilmektedir.
Merkez ve doğu kesimlerinde Kuzey Koreliler Yongsun, Pongtuvan üzerindeki vam etmektedirler.
Yongdok güneyinde Kuzey Kore tümenini ri muhtemel olan Samçak'tan güneye indikleri, keşifleriyle öğrenilmiştir.
Çangnan ve tazyiklerine de-
döğüşen 5 İnci takviye etmele-bazı birliklerin, hava
dalma bu
Buna mukabil Sovyet Rusya, hem büyük miktarda silâhlı kuvvetleri silâh altında tutmuş hem de kendi İşgalinde bulanan yerlerde yeni ordular teşkil etniişfîf.--
Ve dünya politikasını
baskının altında tutarak yürütmek istemiştir. Kore tecavüzü, eski müttefikin korkunç niyetlerini açığa vuran en son vakadır. Bu vaka İle, dünyamızın Sovyetler hakkında çoktan teessüs etmiş olan kanaatinde herhangi bir değişiklik olmuş değildir. Sadece, bıçak kemiğe dayanmıştır, o kadar.
Yani, anlaşılmıştır kİ. Sovyetler ile aynı dünya üzerinde yaşamak ancak onlar gibi ve onlar kadar silâhlı olmak şartiyle mümkündür.
Kore tecavüzünün bir ehemmiyeti, buradadır.
tkinci ehemmiyeti, daha ufak değildir. Bu tecavüz dolay isiyle, birçok aklı başında kimseler yahut gazeteler, Pearl Harbour’U hatırlamışlardır. Zira, bizim tarafın baskına uğradığı ve gaflet içinde bulunduğu muhakkaktır.
Başkaları da, Kore vakasının bir Dunkerque İle neticelenmemesini temenni eylemektedir. Çünkü askeri hareketlerin inkişaf İstikameti, şimdilik, maatteessüf bu merkezdedir.
Fakat biz diyeceğiz ki, ne Pearl Harbour şarktaki mütecavizlere ne de Dunkerque garpteki ortaklarına yaramıştır. Her iki hâdisenin demokrasiler cephesi İçin, o sıralarda birer kara gün İfade ettiği muhakkaktır. Fakat, ikisinin de, hakkı müdafaa eden ve hak uğuruna ölmesini hilen karargâh İçin müspet bir kamçı darbesi tesiri yaptığına da şüphe yoktur:
Amerika, Pearl Harbour’da uyanmış, bıgillz iradesi Dunkerqııe’den sonra çelikleşmiştir.
Bu sebeple, hu gibi mukayeselerden ürkecek bir şey yoktur. Elverir kİ, o günlerde olduğumuz kadar kararlı ve fedakâr olalım.
olanlara
Avrupa Atlantik bizim
İşte bu bakımdan. Türkiye, hürriyet ve istiklâllere hürmetkâr olan garp medeniyetine ne kadar bağlı bulunduğunu ve bu uğurda neler yapabileceğini, vermiş bulunduğu tarihi kararla, bu hususta şüphesi İspat etmiştir.
Gayet iyi hatırlıyoruz: Konseyi kurulurken yahut
Paktı hazırlıkları yapılırken, memleketi, coğrafyasına göre tasnif ederek hu merkezi tedbirlerin dışında bırakmak isteyenler bulunmuştur.
Bugün artık kör olan gözler dahi görmüştür ki, garp medeniyetinin bir coğrafyası değil sadece maddi ve mânevi bir uzviyeti mevcuttur. Bu uzviyet, cihaıışüıııuldür. Cihan ölçüsünde olarak da, tecavüze uğramakta, tehlikeler geçirmektedir. Memleketler, nerede bulunurlarsa bulunsunlar, bu medeniyetin ya samimi ve gerçek mensubudurlar, yahut, değildirler.
Türkiye, Atatürk'ten beri, kendini garp medeniyetinin hem mensubu hem de müdafii bilmektedir. Cumhuriyet Türkiyelini yaratmış olan İleri esaslar sarsılmadıkça, hiç bir Türk Hükümeti bunun aksi istikametinde kararlar veremez.
Hariçteki dostlarımızdan tek temennimiz, Kore’den sonraki vakaları 1911 ten önceki kafa İle mütalâa etmemeleridir. Kore burnunu dönerken, garp medeniyeti adına kim dost ve kim düşmandır, bunıı artık görmeye ve değerince değerlendirmeye bakalım.
Burhan BELGE
Muhalefet partileri yardım
kararını tasvip ediyorlar
Ingiltere, Koreye 4000 kişilik tugay göndermeye karar verdi
Avam Kamarası, iki gün sürecek olan savunma müzakerelerine başladı
Londra, 26 (YÎRS> — Avam Kamarası bugün, milli savunma mevzu-undakl umumî görüşmelerine başlamıştır.
Hükümet adına söz alan Millî Sa-
Shlnvvell, Büyük durumunu göyle-
Uzakşark donan-
AMERİN ADA MEMNUNİYET
vunma Bakanı E. Brltanyanın askerî ce hulâsa etmiştir:
1 — îngilterenin
ması seferber edilmiş, deniz kuvvetlerinin terhisi durdurulmuş, denizaşırı memleketlerdeki askerlik müddeti uzatılmış ve takriben 1000 kişi tutarında hususî İhtisas erbabı silâh altına alınmıştır.
Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı Bakanlar Kurulundaki toplantıdan çıkarlarken
“Tiirklerin hareketi, sembolik ehemmiyet bakımından çok büyüktür"
Birleşik Liderleri bugün Brltanyanın Ko göndermek husu-büyük
blr mem-
Waahlngton 28 (AP) Amerika Kongresi Türkiye İle Büyük re’ye kara birlikleri sundaki kararlarım
nunlukla karşılamışlardır.
Kongre Silâhlı Servisler Başkanı Senatör Millard gazetecilere şunları beyan "Türkiye İle Büyük Brltanyanın kararı şunu İspat etmektedir: Dünyanın büyük hür devlet ve milletleri. Kore-dekl İstilâ hareketinin dünya sulhu İçin arzettiğl meydan okuma ve tehlike üzerine tedricen bir araya toplanmaya başlamışlardır.,,
Senatör Willlam Benton da şunları söylemiştir: "îngillzlerln hareketi beni son derece sevindirdi, fakat Türk-lerln hareketi sembolik önem bakımından hattâ daha da büyüktür.,,
Komitesi Tydings etmiştir:
2 — Koreye hemen kara birlikleri eevkcdilmiyecekse de yakında bu harp sahasına 3500-4000 mevcutlu, tam teçhlzath takviyeli bir tugay gönderilecektir.
3 — Askerlik müddeti 13 ay olarak bırakılacak ve gönüllü dâvetine hız verilecektir.
4 — Büyük Britanya hâlen 16.000 tanka sahiptir vs en mükemmel İngiliz tank tipi olan "Centulron,. seri halinde imal edilmeye başlanmıştır.
5 — İngiliz av uçaklan arttırılacak ve radar şebekesi ıslah edilecektir.
6 — Tanklarla harp gemilerinin modernleştirilmesi İçin gayret sarfe-dilecektlr.
7 — Modern harp vasıtalarının araştırılması ve geliştirilmesi İçin daha fazla tahsisat verilecektir.
Milli Savunma Bakanından sonra söz alan Muhalofot Lideri Churchlll, esas cevabını perşembe günü vereceğini söylemeklo beraber. Birleşmiş Milletler âzası olmakla, Şimalî Kore Cumhuriyeti İle fiilen harp halinde bulunan îngilterenin gayretlerini kâfi görmediğini beyan etmiştir.
Iran Melikesi şehrimize geldi
Şeh in şahın eşi ve kardeşi şehrimizde uzun müddet kalacak
îran Melikesi, kardeşi ve Tahranda çıkan Ruzname gazetesinin sahibi A-11 Eshar dün gece otomobille Tahrandan Anadolu gelmişlerdir.
yolu İle şehrimize
bir müddet evvel bulunan oğlu Gu-

Ancak, bunun şeklini ve kararın
alınış tarzını doğru bulmuyorlar
Dışişleri Bakanı ise, Büyük Millet Meclisi tarafından tasvip edilmiş olan Birleşmiş Milletler Anayasası gereğince giriştiğimiz taahhütlerin Hükümetçe yerin
karar almaya lüzum olmadığını söylemektedir
M
getirilmesi hususunda ayrıca
Iran Melikesi, îstanbula gelmiş lam Rıza Pehlevi ile birlikte şehrimizde uzun bir zaman kalacaklardır. Melike şimdilik Pera Palasta İkamet etmektedir.
Cain dün Yunanistana hareket etti


Blr kaç günden beri memleketimizde bulunan ve Hükümetimizle Türkiyenin Koreye ya paça iri yardım yeldi üzerinde müzakereler yapmış olan Amerikan Ayan Meclisi Silâhlı Kuvvetler Komisyonu üyelerinden Senatör Mr. Calıı dün hususi uçnğı İle Atinaya müteveccihen şehrimizden ayrılmıştır.
Mr. Caln'in Yunıınistanı ziyaretine, siyasi mahfiller büyük ehcnımlyot atfetmektedirler.
I

Ankara, 26 (Hususî muhabirimizden) — Türkiyenin Koreyo asker göndermeye karar verdiği haberi şehrimlzr-de oldukça büyük bir heyecana sebep olmuştur. Mütecavize karşı koymak için Güvenlik Konseyinin vâki yardım talebine Hükümetin ergeç cevap vermek durumunda olduğu bilinmesine rağnıcn, bu derece süratli alınmış olması asil sürprize sebep teşkil etmiştir. 4500 mevcutlu bir savaş birliğini Birleşmiş Milletler emrine vermeğe âınâ-de olduğumuz hakkını! ak i karar Trygv® Lle’ye henüz bildirildiği için hıı kuvvetin ne suretle teşkil olunacağı ve savaş bölgesine ne zaman sevkrdlloceği Birleşmiş Milletlerden gelecek talimata göre önümüzdeki günlerde
★ ★ ★
Muhalefetin itirazı ve
tanzim olunabilecektir.
Hükümetin bu karan alış şekil muhalefet partileri tarafından şiddetle tenkld edilmektedir. Bu tenkldler başlıca şu noktalarda toplanıyor:
Memleketi ve milleti doğrudan doğruya alâkadar eden bu kadar hayati bir meselede D. P. İktidarı muhalefetin mütalâasını sormaktan kendisini müstağni saymıştır. Bundan başka Büyük Millet Meclisinden karar alınması iktiza ederken o da yapılmamıştır. C. H. P.. prensip İtibariyle Birleşmiş Milletlere karşı Türkiyenin vecibelerini yerine getirmesi lüzumuna kanidir. Ve buna kuvvetle taraftardır. Ancak bugün memleketin karşısında bulunduğu tehlikenin şümulünü ve takatimizin derecelini hesaplamadan doğrudan doğruya asker göndermek suretiyle yapılacak bir yardımın bütün mesuliyetini Hükümetin yüklenmiş olduğu kanaatindedir.
■ ■ ■■ ■ A ■ ■ ■■ ■■ ■■
Hükümetin goruşu
Her iki tarafın da mütalealarında istinat ettikleri, Birleşmiş Milletler Anayasasının 43 üncü maddesini veriyoruz
Ankara 26(Husust muhabirimizden) — Güvenlik Konseyi tarafından Koreye yardım için bütün üye devletlerden yapılan yardım talebi karşısında Hükümetin, bu müracaatı savaş birliği göndermeğe karar vermek suretiyle cevaplandırması ve Millet Meclisinden karar almağa ihtiyaç duymaması muhalefetin itirazlarına yol açmıştır. Buna mukabU Hükümet, Birleşmiş Milletler Anayasasının 43 üncü maddesine dayanarak böyle bir karar almağa kendini salâhiyetli görmüştür. Her iki tarafın da mütalâalarını istina ettirdikleri 43 üncü maddenin metni şudur:
1 — Birleşmiş Milletlerin bütün ü-yeleri milletlerarası banş ve güvenliğin muhafazasını desteklemek üzere Güvenlik Meclisinin daveti İle ve mahsus bir anlaşma veya mahsus anlaşmalar gereğince milletlerarası barış ve güvenliğin muhafazası için Kurulun emrine gerekil silâhlı kuvvetleri vermeyi ve geçit hakkı da dahil olmak üzere yardım ve kolay-laylıklar göstermeyi taahhüt ederler.
2 — Yukarıda kasdolunan anlaşma veya anlaşmalar bu kuvvetlerin miktar ve mahiyeti, hazırlık dereceleri ve genel mevkileri ile gösterilecek kolaylık ve yardımın mahiyetini tesbit e-decektir.
Millet Partisi de gerek kendisiyle İstişare edilmemesi gerek B.M.M. den karar alınmaması bakımından bu kararı tenkld etmektedir. Hattâ Hükümetin Meclisi fevkalâde bir toplantıya davet ederek buradan karar almağa mecbur olduğu mütalâasındadır.
DIŞİŞLERİ BAKANI NE DÎYORT
Dışişleri Bakanı F. Köprülü bugün kendisine vâki müracaatımıza verdiği cevapta Koreye yapılacak sevkiyatın Birleşmiş Milletlerden gelecek talimat dairesinde olacağını teyit etmiştir. B. M. M. den karar alınmadığı yolıındald tenkidlere karşı da. Büyük Millet Meo llsl tarafından tasvip edilmiş olan Birleşmiş Milletler anayasası gereğince giriştiğimiz taahhütlerin Hükümetçe yerine getirilebileceğini, bu hususta ayrıca karar almağa İhtiyaç olmadığını söylemiştir.
Diğer taraftan muhalefet parti İdare kurulları dün Ankarada yaptıkları toplantıda Hükümetin almış olduğu kararı görüşmüşlerdir. C. H. P. adına Kasım Gülek. Millet Partisi adına da Hikmet Bayur'un verdiği beyanat 3 üncü sayfamızdadır.
BELÇÎKADfi GREVLER
Brüksel, 26 (YİRS) — 450.000 nüfuslu Liege şehri grev yüzünden met-Kıç bir hale gelmiştir. Otobüsler yolcularını İndirerek garajlara çekilmiştir. Taksiler, keza büyük mağazalar kapanmıştır. Yalnız ufak bakkal dükkânları ile eczacılar açıktır.
Duvarlara, Kıralı tahtından çekilmeye dâvet eden yazılar yazılmış, Kiralın harp esnasında Naziler ile işbirliği yapmış olduğu iddiasını temsilin gamalı haç resimleri çizilmiştir.
3 — Anlaşma veya anlaşmalar Güvenlik Meclisinin teşebbüsü üzerine kabil olur olmaz müzakere edilecektir. Bu anlaşmalar Güvenlik Meclisi ile teşkilât üyeleri ve Güvenlik Meclisiyle teşkilât üyelerinden bir grupla aralarında akdedilecek ve bunu imzalayan devletler tarafından her birinin anayasası usulleri gereğince onanacaktır.
New-York Times, Hükümetin kararını, “diğer âza devletlere numune olacak bir hareket” saymaktadır
New-York 26 (YÎRS) — New-York Times gazetesi, başyazısında, Türkiyenin, Kore’ye 4500 kişilik bir birlik göndermek kararını ele alarak, Birleşmiş Milletler âzalarının takip etmeleri temenni edilen bu güzel misalden General McArthur’ün süratle istifade etmesini istemektedir.


ASILSIZ
BİR HABER
Sovyetlerin Türkiyeye bir nota verdikleri haberi doğru değil .Aııkara 26 (Husus! muhabirimizden) — Bakanlar Kurulunun düıı akşam yaptığı fevkalâde toplantı dolayısiylo Sovyetlerin Hükümetimize bir nota verdiği hakkında bazı şayialar ortaya çıkmıştır. Ayrıca Kore’ye asker gönderme kararı üzerine Sovyet Hükümetinin bir teşebbüste bulunduğuna dair bugün bazı söylentiler de dolaşmıştır. Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü her iki şayiayı da kati bir lisanla tekzip etmiştir. __________________________J

— Birader! Aynı mal bu dükkanda yüze, ötekinde yüz idil yo. Bu ao tuhaf b?
— Elbette tuhaf olur azizim, bunlar tuhafiyoclt



t
Sayfa 2
V HJ M î 1 M I \ N ıs U b
27 Temmuz 1950












ASKERLİK BAHİSLERİ
Kore harbinde
Amerikanın kararı
kara harekâtına başlamıştır, harekâtının başlamasından ve ablukasından on beş gün son-Korede bir Amerikan kara or-birllklerl karaya
müsaadesine bütün bir for-hava, deniz ve kadar kısa bir
mü-ml-
sene neden bu istiğ-süratin
bu işde
ŞtMAL Kore ordusu bir pazar gününe rastlayan 25 haziran 1950 sabahı hududu geçerek Cenup Kore-yi istilâya başlamıştır. Aynı gün bu haberi alan Amerika Birleşik Devletleri yine aynı tarihte Güvenlik Konseyini bu tehlikeli hareketten haberdar etmiş, 27 haziranda Konsey toplanarak tecavüzün önlenmesLne karar vermiştir.
30 haziranda Başkan Truman bu karara dayanarak “Amerikan hava kuvvetlerinin Şimalî Kore üslerine a. kın yapması salâhiyetini vermiş ve bütün Kore sahillerinin denizden ablukasını emreylemlştlr...
Nihayet 6 temmuzda General Mac Arthur, Korcdekl Birleşmiş Milletler kuvvetlerine Başkomutan tâyin edilerek Hava deniz ra da
duşunun mühim çıkmış, cephe tutmuş ve harbe girmiş bulunuyorlardı.
Bu kadar uzak bir sahada ve Amerika gibi harbe girmesi ancak kongrenin muvafakat ve bağlı bir memlekette malitenln halledilerek kara kuvvetlerinin bu
zamanda harp sahnesinde görünmesi Amerikanın bu işe verdiği büyük ehemmiyete delâlet eder. Bu ehemmiyet Kongre ve Ayanın Amerikan Cumhurreisinin bütün taleplerine karşı gösterdiği anlayıştan da farke-dilebilir. Acaba Kore Amerikan dafaası için bu derece mühim dirî
İş böyle idiyse daha geçen burada bulunan birliklerini geri çekti. Bir sene evvelki na ile bugünkü müthiş sebepleri nelerdir?
Tek kelime ile, Amerika
ne derece ileri gitmeye karar vermiştir? Herkesin anlamak istediği nokta bu d ur.
Japonya müdafaası bakımından Korenin ehemmiyeti büyüktür, Amerika, Pasifik emniyetini Japonya mll-dafaasiyle sağlamak istediğine göre Korenin komünistler tarafından İşgali de iyi bir şey değildir. Fakat bu mesele Amerikanın birdenbire almaya başladığı seferberlik kararlarını haklı gösterecek derecede de büyük değildir. Mademki bütün Çin komünistlerin eline geçmiştir, mesahası ve coğrafi vaziyeti itibariyle bu büyük ülkenin bir tabii olarak kalacak Korenin İşgaline de göz yu-mutablllrdi. Asıl dâva Kore yarımadasının işgalinden ziyade ardı arkası gelmeyen Sovyet tecavüzlerine fiilen bir son vermektir.
İşte bu sebeptendir ki, Korede başlayan çarpışma Amerika ve Sovyet-ler için olduğu kadar bütün dünya milletleri için de hayatidir. Dünyanın yarınki âkıbetini, sulhunu ve harbini Korede başlamış olan savaş ve onun sonunda Amerika Birleşik Devletleriyle bunun etrafında yer alması tabii otan demokrat ve hür milletlerin ileri sürecekleri edecektir.
Bize öyle geliyor fazla hesap yanlışlığı
dan yapılmıştır. Sovyetler, Kore te-cavüzünün de Balkanlar, Polonya. Çekoslovakya, Yunanistan, Berlin ve İran hareketlerinde olduğu gibi cevapsız bırakılacağını, fiili bir mukabele göremiyeceğinl ve buradaki işlerinin de harpsiz, darpsız görüleceğini zannediyorlardı. Yoksa eğer bizzat Sovyetler fiili bir harp açmayı tasarlamış olsalardı, bunu daha büyük neticeler alınması mümkün olan garpte, yani Avrupada ve meselâ Almanyada. yahut İran gibi istilâsı çok daha kolay yerlerde tatbik ederlerdi. Bunu Uzak şarkın bu uçsuz bucaksız bir köşesinde, neticei katiye üzerinde büyük tesiri olmayan bir yerde körüklemeleri, bu sefer dc İşin ciddi bir harbe sürüklenmeden hallolunacağına mâni olmalarından
talepler tâyin
kl, bu işde en Rusya tarafın-
Yazan t M. Şevki Yazman
ileri gelmiştir. Halbuki Amerika bu sefer kendisinden hiç de beklenmeyen bir sürat vs şiddetle İşte harbin tâ ört asına gelmiş ve kararlarını da ona göre vermiş bulunuyor. Bu hareketten sonra Amerikanın Rusya-dan talep edeceği asgari şartlar şunlar olabilir:
İstilâ edilen yerlerin terki ve sulhun tesisi İçin gereken şartların kayıtsız ve şartsız yerine getirilmesi. Bunlar tahakkuk etmedikçe Amerikanın başlamış bulunduğu harekât ve seferberlikten vazgeçeceğine asla İhtimal vermiyoruz.
Bunlar tahakkuk edebilir mi T Bir defa Birleşmiş Milletler camiasına dahil başlıca demokrat devletler A-merika derecesinde bir azim ve kanaatle bu işe sarılırlarsa Sovyetle-rin yola gelmekten başka yapacakları İş kalma . Hiç bir bakımdan ve hattâ yalnız başına Amerika He dahi boy ölçüşmeye kalkmak, Rusya için intihardır. Halbuki Stalin bu intiharı yapmıyacak kadar kurnazdır.
İş demokrat memleketlerin teşkil edeceği bu birliği baltalamakta kalıyor. Artık iktisadi, ticari, askeri sahada Amerika İle bu derece sıkı fıkı alâka tesis etmiş memleketlerin böyle bir birlikten uzaklaşıp ayrılacağına ihtimal de vermiyoruz. Rusya dünya iktisadi faaliyetinden dışarıda kalarak kendisini aksak bir tempo üe yürümeye mahkûm edebilir. Fakat başka memleketler için bu kabil değildir.
îşin siyasî ve İktisadî vaziyetini böylece bağladıktan sonra, başlamış olan harbin sevk vs idare safhasına geçelim:
Vaktiyle kâfi derecede hazırlanmamış Amerikalılar, çok hazırlıklı Şimal Kore hücumu karşısında gerilemek zorunda kaldılar. Belki harp sahnesi, Cenubî Korenin Japonyaya en yakın üs olan Fusan limanı etrafında bir müdafaa şekline kadar da geri gidebilir. Fakat hangi hatta o-lursa olsun bu harbin sevk ve idaresinde Amerikalıların en büyük üstünlüğü şunlardır:
1 — Nakliyatı merkezden yaptıkları için uzak kara nakliyatı mecburiyetinde kalacak Rusya veya Komünist Çine nazaran harp sahnesine çok daha kudretli silâhlar getirecektir.
2 — Müdafaa cephesinin yanları denize dayanacağı için merkezlere hâkim Amerika hem müdafaada ve hem de taarruzda kolaylıklara sahip olacaklar.
3 — Silâh ve teknik üstünlüğü, bu dan cepheye sevkedilecek insan kalabalıklarını yenmeye kâfi gelecektir.
Hulâsa; kısa bir zamanda Amerikalılar Şimal Korelileri geriye püskürterek 38 İnci arz dairesi hududuna kadar ilerllemeseler dahi buralardaki savaşa her bakımdan hâkim o-lacaklardır.
Ondan sonra Sovyetleri yola getirmek ve hakiki sulhu tesis etmek sırası gelir. Bunun için de her şeyden evvel demirperde dışındaki devletlerin tarrt bir birlik vücude getirmeleri İcap eder. Eğer bu birlik vücude gelirse atom bombalarını kullanmadan Sovyetleri peyk memleketlerden çıkarmak, atom kontrolüne razı etmek, veto maskaralığını ortadan kaldırmak suretiyle nizam altına almak mümkün olur. Aksi takdirde Rusya daha kâfi stoklara malik olmadan atom bombaslyle petrol sahalarını, sanayiini, münakale yollarını tahrip etmek suretiyle bir kuvvet olmaktan çıkarmak kabildir. Bunun adı belki de üçüncü dünya harbidir amma, eğer sulh bugünkü gibi sonsuz, kararsızlık, korku ve tecavüzden İbaret olacaksa varsın vaktiyle, kanun kuvvetleri hâkimiyeti ellerinde tutarken, bu üçüncü harp de patlayarak dünyayı huzur ve sükûna kavuştursun. Başka ne çare var?
İşte biz, yeni Amerikan hareketini bu derece kati bir kararın İlk safhası olarak görüyoruz.
şehir haberleri
Sergi ziyaretçileri
Sergi köşesi:
Paearfeai a/cjamı İkinci ff-tanbul Sergisi saat Sj fs kapanıyor.
Yirmi beş gün sarfında sergiyi 500.000 kişi ziyaret etmiştir. Aynı vasatiyi muhafaza r-decek olursa, geri kalan müddet içHn de 150.000 kişi hesap edilebilir ki, heyeti umumiyesi ite serpl ziyaretçileri 650.000 o-lacak demektir. Gayet tabii, bu basit hesap verilen rakamlara göredir ve şayet doğru ise, İstanbul şehri İçin azdır.
Sergiyi henüz görmemiş hem-şeriler varsa, bu son günlerde acele etmelidirler. Yalnız sergiye gidip de bir çok vatandaşın Idyıkiylc göremediği bir yer var. O da 'Bebekler sergisi'9 dir. Zira burası o kadar kalabalık celbediyor ve sıraya girebilenler standlar önünde o kadar farla duruyorlar ki, ziyaretçilerden ekserisi ancak bir göz atmakla iktifa mecburiyetinde kalıyorlar, tekrar gelmek karariyle ayrılıyorlar, döndükleri zaman ise aynı vaziyetle, kalabalıkla karşılaşıyorlar, yani, burası, u-mumi rağbeti çekmiştir ve halk tarafından tamamiyle, doya doya görülmüş değildir. Bu İtibarla, sergi kapandıktan sonra da, esasen başlı başına Spor ve Sergi Sarayını işgal eden bu serginin bir müddet daha uzatılması yerinde olacaktır kanaatindeyiz.
BİR İSTANBULLU
REŞAD NURİ GÜNTEKİN
Kavak Yelleri
55
— Ne bilirim nereye?.. Kaçıyoruz işte... Başımı belâya soktunuz, gidersiniz... Zurnayı ne yapacağım dedi bana duymadınız mı ? Yapar mı yapar... Sen ne bakıyorsun bana “Hadi Ulen.. dayan” diyenlere... Karayamuk beni kıstırdı mı hepsi sıçan deliği bir parayau..
Yammdakllcr ”Yok canım... Yok canım”. Dağ başında mıyız?” diye güldüler ve fazla bir şey söylemeden yürüdüler.
Çingene beni yumuşak yüzlü gördüğü için arkamdan yürüyor ve dert yanıyordu:
— Türlü kahırlarını çekeriz gene... Düğünlerde de mayacaktarmış... Tövbe nin kazandırdığı parayı dıramaz... Düğünlerde, bir vurdum mu, millete kesenin ağzını açarlar; rumuna, daha neye, avuçla iane verlrler-
• ••
... Adımız çln-gayn bize çalgı çaldır-olsun bu garip çingene-değme bir adam kazan-bayramlarda bu zurnayı metelik koklatmayanlar Kızılaya, Çocuk Ku-
LIV
PARTİLER KARŞI KARŞIYA
Daha sık sık gelmeğe başlayan gazeteler gl. bl Vilâyet merkezine mekik dokuyan partili arkadaşların getirdikleri haberler de hiç neşeli değildi. Kaaımpaşada nutuk vermeğe giden Ge-271
cdrıı üniversite Havacılık Derneği ve basın mensuplan
Dünkü toplantıya İştirak
Millî Türk Talebe Federasyonunun beyannamesi
Gençlik, Hükümetin kararını şükranla karşıladı
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin müracaatlne cevaben Hükümetimizin Koreye silâhlı kuvvetler göndermeğe karar vermesi üzeri, ne Milli Türk Talebe Federasyonu a-şağıdaki beyannameyi yayınlamıştır:
“Kore mücadeleleriyle korkunç bir şekilde İhlâl edilen İnsan haklarının müdafüiğini Birleşmiş Milletler kararına otan sadakatle benimseyen Hükümet kararını Türkiye Mili! Talebe Federasyonu şükranla karşılar.
Hak ve hürriyet yolunda girişilmiş otan bütün taahhütleri yerine getirmeyi kendisine vazife addeden bir milletin evlâtları olmaktan duyduğu gurur sonsuzdur.
Türk Gençliği dünya sulhunun tahakkuku İçin yapılmış olan nıı hamlenin neticesini Ümitle beklerken, kendisine verilecek her türlü vazifeyi başarmaya hazınz.
Genel Başkan Can Kıraç
Paristeki komünist talebeler hakkındaki rapor Bakanlığa veriliyor
Türkiye MÜH Talebe Federasyonunun Dünya Gençlik Birliği nezdindeki de-legeai ve ayni teşkilâtın merkez idare heyeti âzası Mükerrern Taşçıoglu, Parlfltcki komünist talebeler hakkın-dakl raporunu ve Federasyonun son idare heyeti toplantısında ayni talebeler hakkında mücadeleye müteallik alınan kararlan MIHI Eğitim Bakanına vermek ve bildirmek üzere Ankaraya hareket etmiştir. Müker-rem Taşçıoğlu, Ankarada Milli Eğitim Bakanından başka, Başbakan Yardımcısı Samet Ağaoğlu ve diğer Bakanlarla da temas edecektir.
1
Dünya Gençlik Konseyi
toplantısı hazırlıkları
Gelecek hafta büyük yapılarak, geniş Dünya Gençlik Birliği İstanbul Kosey toplantılarına iştirak edecek Türk delegasyonu, delegasyon lideri Can Kıraç’ın riyasetinde çalışmalarına ve Türk tezinin inkişafına devam etmektedir. Diğer taraftan Türkiye Millî Gençlik Komitesinin kuruluş hazırlıktan da ilerlemektedir. Bu maksatta Sendikalar Birliğinin ayırdığı beş kişilik salâhiyeti! heyetle Federasyon heyeti temasa geçerek Türk Ocağı ve Muallimler Birliğinin salâ-hlyetlt mümessillerinin İştirakiyle yapılacak müşterek toplantının tarihi üzerinde görüşmüşlerdir. Bu toplantıda miîM gençlik komitesinin statüsü hazırlanacaktır. Aynca Başkan Can Kıraç ve arkadaştan, cumartesi günü Paşabahçede yapılacak Sendikalar Birliği kongresine müşahit olarak iştirak edeceklerdir.
1
bir basın toplantısı izahat verilecek
Üniversiteliler Havacılık
Derneğinin çalışmaları
Göztepede bir uçuş meydanı hazırlanacak Yeni talim uçakları alınıyor
Üniversiteliler Havacılık Derneği dün Yeşilköy hava atanında bir toplantı ve uçuş gösterisi yapmıştır.
Hnnüz kuruluşunun üçüncü yılında olmasına rağmen 700 üyesi bulunan dernek, sivil havacılığımızın gelişmesi için bu yıl çok mühim teşebbüslere girişmiştir.
Toplantıya, bu yaz uçuş devresinde bröve atacak talebe ve öğretmenlerle basın mensupları iştirak etmişler ve derneğin İki kişilik spor talim uçak-lariyle uçuşlar yapmışlardır.
Dernek Başkanı Teknik Üniversite profesörlerinden Yüksek Mühendis Kudret Mavitay, şimdiye kadar yapılan çalışmalar hakkında şu izahatı vermiştir:
Bu yıl üçüncü çalışma yılına baş-bulunuyoruz. Derneğimize yazıl-Istlyen gençliğin sayısı günden artmaktadır. Bugün elimizde Hava Kurumunun 3 talim uça.
Iraklı öğretmenler memleketimizi ziyaret edecek
öğrenildiğine göre Iraklı öğretmenlerden müteşekkil 52 kişilik bir grup yakında memleketimize gelecektir. Toros Ekspresiyle Türkiyeye varacak olan Öğretmenler evvelâ Anka* rayı, bilâhare îstanbulu ziyaret edeceklerdir.
SPOR
Polonya Konsolosu memleketine gitti
Polonya Konsolosu M. Pavvlovsky ailesi ile birlikte Varşovaya gitmek üzere Romaya hareket etmiştir.
Şehrimizdeki Polonya konsoloshanesi bu suretle kapanmış oluyor. Polonya tebaası artık lüzumlu muameleleri için Ankaradaki Polonya Sefarethanesine müracaat etmeye mecbur kalmışlardır.
Bir müddetten beri peyk konsoloshaneleri personeli hadde indirilmiş oluyor.
Beyoğlu Halkevinde
Motor Kursu açılıyor
Beyoğlu Halkevinde Motor açılacaktır. Bu kursa iştirak isteyenlerin İki fotoğrafla
Halkevi Bürosuna müracaat etmeleri lüzumu Halkevinden bildirilmektedir.
devlet asgari
Kursu etmek birlikte
Federasyonun basın toplantısı
Türkiye Milli Talebe Federasyonu önümüzdeki hafta başmuharrirlerin, gazetecilerin ve Gazeteciler Cemiyeti idare Heyetinin iştirakiyle Park Otelde bir kokteyl parti verecektir. Bu toplantıda, Dünya Gençlik Birliğine İştirak edecek Türk delegasyonu ve İstanbul Konseyi Türk tertip komitesi, WAY’in mahiyeti, çalışmaları ve konsey hazırlıktan hakkında basın mensuplarına izahat verecektir.
Federasyon Balkanının radyo konuşması
Türkiye Milli Talebe Federasyonu Genel Başkanı Can Kıraç, cumartesi günü saat 21 de İstanbul Radyosunda, Türk gençliği İle hasbihal mevzulu bir konuşma yapacaktır.
Millî oyunlar ve türklcr festivali
Ağustos ayı içinde Dünya Gençlik Birliği teşkilâtının îstanbulda yapılacak konsey içtimai dolayısiyle yurdumuza gelecek delegeler şerefine Türkiye Millî Talebe Federasyonu tarafından çok zengin bir programla (Türk millî oyunlar festivali) hazırlanmadadır. Çok kalabalık ve dört sesli bir koronun da katılacağı bu festival 17 ve 18 ağustos geceleri İstanbul Açıkhava Tiyatrosunda yapılacaktır. Bir çok ekiplerin bizzat mahallinden gelerek katılacağı bu festivalin çok rağbet göreceği tahmin edilmektedir. Ekipler ay başında şehrimize gelmiş bulunacaklardır.
Ayrıca, delegeler şerefine 20 ağustos gecesi Taksim Belediye Gazinosunda bir danslı suare verilecektir. Festivale iştirak edecek ekipler, a-gustos ayının İlle haftası içinde milli kıyafetlerle şehrimizde bir resmlgeçit yapacaklardır.
kl kâfi gelmemekte-
alanından ancak sa-edoblllyoruz. Halbuki
(4
lamış mak güne Türk
ğı vardır. Bu uçaklar ve öğretmenler hiç şüphesiz d İr.
Yeşilköy hava bahları İstifade
fazla uçak ve fazla uçuş yapabilmek için behemehal bir uçuş alanına ihtiyaç vardır.
Bunun için Göztepede Sultan Murat Köşkü adiyle anılan uçuşa müsait bir saha bularak burasını şehir meydanı yapmak üzere derhal faaliyete geçtik. Burada şimdilik bîr dernek binası, bir de hangar yaptıracağız. Diğer sivil havacılık teşekküllerinden istiyenler burada lokal ve hangar yaoablicceklerdir.
Bu suretle senede 13-20 kişi yerine 300 kişiye bröve vermek imkânı hasıl olacaktır. Derneğimizin yetiştirdiği havacı gençlerin brövelerini Ankaradaki Havacılık Dairesi vermektedir. Bu gençlerin askerliklerini hava sınıfında yapmaları için bir kanun projesi yakında Meclise verilecektir.
Hac seferleri
hazırlıkları ilerliyor
Pakistan’a vapur tahsis edilemiyor. “Cumhuriyet” vapurunda ibadet ve revir salonları yapıldı
Pakistan Hükümeti, PakistanlI hacıları Clddeye nakletmek üzere Devlet Denizyollarından vapur istemişti.
öğrendiğimize göre Pakistan Hükümeti doğrudan doğruya vapur ki-ralayamayacağını ve acente tavsiye edemiyeceğlni bildirmiş, ancak navlunları tesbit etmiştir.
Diğer taraftan Türk hacılarının emniyetli şekilde seyahat edebilmeleri İçin yeni tedbirler alınmaktadır. Denizyolları idaresi 4 eylülde Istan-bııldan kalkacak olan Cumhuriyet va. purunda bir salonu ibadet yeri, bir salonu da revir haline getirmiştir. Ayrıca vapurda bir de kantin açılmıştır.
nel Sekretere çürük domates atıldığı, Izmirde Rıhtım boyunda Gazinin resminin yırtıldığı ve “Fes, fes” diye bağırışıldığı dehşetle anlatılıyor, basılan onu da yapamayarak, büyük bir fırtınadan çıkmış kimselerin sersemliğiyle yalnız "Yaman esiyor, yaman esiyor” diye ellerini silkeliyorlardı.
Fakat bizim kasabada henüz bir hareket görülmemekteydi. Eski bir asker olan Parti Relai çizmeleri çekmişti. Onda artık orta yoktu. Ses ve lâkırdıları her dakika, şaşılacak bir hünerle, öfke ve küfürün en yüksek perdesinden nezaket ve sevlmlülgln en ileri derecesine geçmekteydi. Şimdi artık bizim partililerin yüzleri de Ötekilere benzemeğe ve gitgide uzamağa başlamıştı. Reis kâh gülitp, kâh kızarak ve odanın ortasında boks ringine çıkmış gibi kısa ve deta tepinerek:
— Ne oluyoruz yahu? Ayıp bize... Panik yapmak
söyleniyor, sonra büyük bir emniyetle riyordu:
— Yahu bilirsiniz ben askerim...
küçük amma Umumî Harpte ufak tefek kuman-
danlıklar bile yaptım... Taktiğe, tâbiyeye aklım erer... Size teminat veriyorum... İstanbul, İzmir deliği deşiği çok yerlerdir; büyük yerlerdir. Bizim Vilâyet de laş gibidir amma büyüktür... Sonra idaresi de ... Neyse oraları karıştırmayalım; kendimize bakalım... Bizim kazamız avuç içi gibi yerdir. Üstelik sapadır, körfezdir, ana I yollara uzaktır. Anlıyorsunuz ya taktik ve coğrafya meselesi... Sokmam vallahi ayaklarını buraya... Vardır tek tük münafıklar, sarığı kafasının içinde yobazlar, sinsi inkılâp düşmanlan bizim aramızda da.., Onlar da elbette ötede beride pislik çıkarmağa çalışacaklardır. Fakat bunlan
272
sert hareketlerle â-
Ne oluyoruz yahu? yakışmaz
bize, diye İzahat ve-
RÜtbem
küçük görmemeli... Nerede bir kıvılcım, bir duman görülürse hemen üstüne yürüyüp sıcağı sıcağına bastirmalı... Benim taktiğim budur: Sıcağı sıcağına baskın, bir temizleme hareketi... Hem de öyle şiddet filân da yok... Çalgı İle, nutukla, kardeşçesinc öpüşüp koklaşarak...
Taktik hakikaten mâkuldü. Nasıl kl temel atma törenine gittiğimiz tek muhalifti köyde iyi bir nümunesinl ben de gözümle görmüş ve inanmıştım. Yalnız aradan bir hafta bile geçmeden bu köy. hem de arkasındaki davul zurnalı alaylar indirmiş bütün dağ köyleriyle beraber Serbestçi oluyor ve kırık arabanın dingili üstünde lodosa karşı ezan okumağa kalkan tek muhalif bir Köroglu kesilerek oralardan kıış uçurmuyordu. Daha garibi reisin baskın alayı nereden geçerse ateşin en çabuk orada tutuştuğu görülüyordu.
Bizim kasobada da aynı hal olmuştu. İlk günlerde reisin “İsa Bey sinek avcılığına çıktı” diye alay ettiği Serbest Fırka şubesi birdenbire düğün evine dönüyor; taşlığına ve kapısı önüne şerbetçi dükkânları gibi sıralanan masalarda a-dam kaydına yetiştirmiyordu. İlk tereddüt geçtikten sonra müşteriler artık takım halinde a-kın etmeğe başlamışlardı. Kısa bir müzakereden sonra bütün müşterileriyle beraber Serbest Fırka yolunu tutan ve geçtiği yerde rastgeldiğl ha başkalarını da “— Hadi yahu gidiyoruz, duruyorsun? — Nereye? —
ye aralarına katan kahveler... katarak yürüyen mahalleler...
Bu alaylardan bazıları da hut gırnata tutarak yürüyüşü
içinde âdeta bir nümayiş şekline sokuyorlardı. Bir gün bunlardan birinin önünde köyde rast-273
Sonra anlarsın**
Muhtarlarını
da-Ne dl-öne
davul zurna kasaba sokakları
ya-
Meydan inşaatı İçin şimdilik 4000 lira kâfidir. İstanbul Vali ve Belediye Başkanı, bu tahsisatın belediyece verilmesi hususunda çalışmaktadır. 1-marla mutabık kaldık, yakında teklif Belediye Meclisine arzedilecektlr.
Bundan başka yeni talim uçakları miibayanaı için faaliyete geçilmiştir. Türk Hava Kurumunun yalnız mo-törlerinl îngiltereden getirterek Ankara Fabrikasında imal ettiği bu u-çaklann maliyeti 29 bin lira olmasına rağmen derneğe 8000 liraya verilmektedir. Ayrıca uçaklarda kullanılan benzinin de Milli Müdafaaya verilen ucuz fiyatla temini için teşebbüse geçilmiştir.
Türk gençlerinin havacılığa göster-dikleri sonsuz arzu günden güne artmaktadır. Bunun İçin demeğimiz yeni bir çalışma devresine girmek İhtiyacını hissetmiştir. Çalışmalarımızda ilgili makamlardan muzaheret gördüğümüz takdirde sivil havacılığımızda bu yıldan itibaren geniş inkişaflar bekltyeblliriz..,
«ttlğî ve 30 havu-
Bu haftaki yüzmeler
İstanbul Bölgesinin tertip yüzme yarışlarına 27, 28, 29 temmuz günleri Lido yüzme
zunda saat 16 da devam edilecektir. Bugün ve yann yapılacak seçmelerden sonra cumartesi ve pazar günleri İstanbul birincilikleri yapılacaktın
talebe kanadı geçen Mahmut Komtayo-Yapılacak
Vali, arabacıların dileklerini dinledi
Türk - Iran Üniversiteleri spor karşılaşmaları Memleketimizde misafir olarak bu lunan Tahran Üniversitesi filesiyle yurdumuza gelçn, üniversitenin spor hocası Hamlt, Federasyon Spor nlyle temasa geçmiştir,
anlaşmaya göre, Türkiye Millî Talebe Federasyonu adına İstanbul ve Ankara Hukuk Fakülteleri karma futbol, güreş ve basketbol takımları ekim ayında bu branşlarda temaslarda bulunmak üzere Irana gideceklerdir.
Arabacılar Cemiyeti dün Vali ve Belediye Başkanı Prof. Gökaya bir heyet göndererek bazı dileklerde bulunmuştur. Bu arada ehliyetsiz a-rabacıların daha sıkı bir takip ile ça. hştınlması. Hal civarında vesair bazı bölgelerde plâkasız çalışan ve teşkilât nizamlarına riayet etmiyen-ler hakkında zabıta takibatının sıklaştırılması ve iskelelerde mevcut a-rabaların peyderpey kamyonlarla değiştirilebilmesi istenmiştir. Belediyece bu mevzuda gerekli tedbirler a-lınmıştır.
Müstakil Deniz işçileri Sendikası açılıyor
Temmuz ayının başlarında kurulmuş olan Müstakil Deniz İşçileri ve Mensuplan Sendikasının açılış töreni 29 temmuz cumartesi günü Kasım-paşadakl lokallerinde yapılacaktır.
Galatasaray Kulübü yeniden kurulacak Galatasaray Kulübünün çıkan bir yangın neticesinde tamamen denecek bir derecede mobllyeleri ve hntı-ralariyle beraber yanması GalatasaraylIlar muhitinde derin bir teessür uyandırmıştır.
Kulüp idaresi spor sezonunun yaklaşması dolayısiyle kulüp lokalinin yeniden kurulması ve eski haline getirilmesi içinb Ütün GalatasaraylIların yardımını temin etmek için faaliyete geçmiştir.
Memleketin en eski spor yurdu o-lan Galatasaray Kulübünün yeniden şerefiyle mütenasip bir lokale kavuşması için ilgili makamların da müzaheret etmeleri beklenmektedir.
(*•
ÖLÜM
Sular idaresi Meclis Reis Vekili ve Denizyolları eski Birinci Hukuk Müşaviri Emin Âli Durusoy'un eşi ve Cerrahpaşa Haatahanesl Başhekimi Dr. Esat Durusoy’un yengesi, îman Kuzeyman ve Peyman Sızmazoğlunun anneleri. Fehami Kuzeyman ve Avukat Turgut Sızmazoğlunun kaymval-dclerl
TAHİRE ÜMİT DURUSOY
Allahın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 27-7-1950 bugünkü perşembe KÜnü Büyükadadaki evinden kaldırılarak öğle namazı Hcybeliada Camiinde kılındıktan sonra Heybeli tanına defnedilecektir. Allah eylesin.
Köprüden Heybeliye vapur dedir.
ladığım kara sakallı bodur çingenenin, yine üstüne başına çiçekler takmış, keyifle zurnasını liflemekte olduğunu gördüm.
Doktor İsa Beyin Serbest Fırka önündeki hail de görülecek şeydi. O reis olamadığına çok içerlemiştl. Fakat buna mukabil yeni partide, kendisi için bir kâtibi umumilik makamı tesis ettirmişti. Vilâyetteki Serbest Fırka merkezinin bir nevi kuklası olan reis çekingen ve hastalıklı bir adam olduğu için pek ortaya çıkamıyor ve parti binasının önüne kalabalıklar toplandıkça nutukları İsa Bey veriyordu.
Benim Müftü. 05nın derken evinde sahiden hastalanmıştı. Biçarenin sinirden olduğunu tahmin ettiğim barsak bozukluğunu bir türlü geçiremiyor ve bir kaç gecede bir evine uğruyor-dum. Yeni parti kuvvetlendiği nispette onun eskisinden olan korkusu artmaktaydı. Kendi raporumdan başka ona bir kaç günde bir Halk Partisi reisinden de '‘Hastalığının hâlâ devam etmekte olmasına müteessir bulunduğunu bildiren ve gözlerini Öpen” mektuplar alıyordum ve a-damcagız bunları benim rapordan daha ehemmiyetli vesikalar olarak saklıyordu.
Isa Beyin nutuklarını anlattığım, sıhhi durumunu ve ensesinde gitgide büyüyen çıbanlardan endişeye düştüğümü söylediğim zaman Müf. tü keyifle ellerini birbirine sürtüyor:
“Ali Bey yakında onlara bir ilâç sürü veri gayrı” deyi
gülüyordu.

Fırka bu şekilde seferberliğini ta-korkunç bir kuvvet haline gelirken
Serbest marnlar ve Halk Partisi reisi de boş durmuyordu. Aralarında bir kaç idare heyeti âzası da bulunmak Ü-zere partililerden bir kısmı sessiz sedasız öte 274
Kabrls-rahmet
saat 12
YENt İSTANBUL
SİYASÎ tKTÎSABÎ MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi:
YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LİMİT E D SÎRKJETÎ Müdürü: Kemal FL SAKLICA Bu sayıda yazı islerini fiilen idare eden : Sacld ÖGET
Ncşredilmiyen yazılar iade edilmez.
Basıldığı yer s
YENİ İSTANBUL MATBAACILIK LİMÎTED ŞİRKETİ MATBAASI
tarafa geçivermişlerdi. Fakat reis bunların zaten içinden pazarlıklı adamlar olduklarını söy-liyerek meyus olmuyor, köşede bucakta kalmış arkadaşları toplayarak baskınların en büyüğünü yapmağa, kazada bir meydan muharebesi açmağa hazırlanıyordu. Açsaydı neticenin ne olacağı karanlıktı. Fakat o esnada böbreğindeki taşlar birdenbire harekete geçti ve adamcağız hayatının kaygısına düşerek îstanbulda ameliyat olmağa gitti.
Benim kanaatimce bu ameliyat hem reisin kendisi, hem de kaza için hayırlı olmuştur. Dediğim gibi idare heyeti âzalarından bir kısmı Serbest Fırkaya geçmişti, ötekiler kendi hallerinde sessiz sadasız ve yaşlı adamlardı. Biri Müftünün hastalığına benzer bir hastalıkla bağına çekildi, Öteki başka bir vilâyetteki kızının ağır hasta olduğuna dair gelen bir haber Üzerine te. lâşla çıkıp gitti.
Parti bir zaman için suyu çekilmiş değirmene dönüyor ve melek gibi bir adam olan kâtip Tosun Efendi ile hademe Topal Yunusun eline kalıyordu.

Politikaya hiç bir zaman akıl erdiremediğim için doğrusunu bilemeyeceğim. Fakat fırtınayı kolay atlatmamızın hikmeti benim fikrimce şöyledirî Vilâyette ve daha başka yerlerde olduğu gibi kuvvetler müsavi yahut birbirine yakın olaydı rtıuhakkak kl bizde de epeyce sakatlık olacaktı. Fakat böyle olmadı.
Parti Reisi yangını, kasabanın meşhur rüzgârı gibi, güney istikametimizdeki dağ boğazından yani Vilâyet yolundan beklemekteydi.
(Devamı var)
275
Aâ1
27 Temmuz 1950
BİR DÜNYA VATANDAŞININ HATIRA DEFTERİNDEN
"Aferin yüzbaşım
dıye bağır-
pek de gü-hatırlattı.
heyecana gelen bir çok bir ağızdan "Düşmanı Tecavüze mâni ola-bağırdılar... Amerika yüzbaşı gibi — büyük siperden fırladı, ve
vHarp, demeçler neşriyle kazanılmaz Zafer, çarpışarak
DÎRİNCÎ Dünya Harbi sırasında ■^anlatılan hikâyeyi her halde duymuşsunuzdur.
Bir bölük asker siperlerde mevzi almışlar, düşman hatlarına karşı hücum için emir bekliyor. Bölük Komutanı yüzbaşı bunun üzerine askerlere hitap ediyor. Vatanseverlik hislerinden bahsedip kendilerine vazifelerini ve mesuliyetlerini hatırlatıyor. Sonra "İleri!,, diye bağırarak siperden dışan fırlıyor ve düşman ateşi altında ilerlemeye başlıyor... Bunun üzerine siperde kalıp yüzbaşıyı seyreden askerler subaylarını alkışlıyor ve "Aferin yüzbaşım!,, maya başlıyorlar...
Kore hâdisesi bana bu zel olmıyan hikâyeyi
"Birleşmiş., lâkabiyle anılan milletler. müşterek düşman olan müsellâh komünizmin karşısında ve aynı siper içinde bulunmaktadırlar. Koro hâdisesi üzerine gayet asil hislerin tesiri altında memleketler durduralım! hm!„ diye — hikâyedeki bir cesaretle
şimdi her yerden, hikâyedekine benzer "Aferin,, sesleri işitiliyor...
Taarruz böyle durdurulmaz. Harp bu yolda kazanılmaz.
Sulh, tehlikeden bu şekilde kurtarılmaz.
Geçen gün, eski İngiliz Dış Bakanı Eden, demokrat memleketlerin Kora taarruzu karşısında takındığı tavrı şöyle gözden geçiriyordu:
"Kurulacak müşterek bir cephenin aakeri olduğu kadar psikolojik tesirleri de olacaktır... Hep beraber güney Korenln yardımına koşmakla Rusyaya bir ihtarda bulunmuş olacağız. Sovyetler, dünyanın başka bir yerinde tecavüze kalkarlarsa karşılarında küçük bir memleketi değil, fakat bütün demokratik dünyayı bulacaklarını bileceklerdir.,,
Fikir fevkalâde Mr. Eden, fakat bahsettiğiniz "müşterek cephe,, nerede? Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Trygve Lle, Güney Kore’ye yardım İçin âza memleketlere müracaat etmişti. Müracaat edilenlerin ancak 1/51 kendisine cevap vermiş. Müspet cevap verenler de ancak mahdut hava veya deniz yardımından bahsedlyorlarmış. Bütün Birleşmiş Milletler mensuplan arasında kara askeri göndermeyi kat! ve sarih bir lisanla teklif eden İlk Türki-yedlr. 4.500 Türk evlâdı. Birleşmiş Milletleri, daha doğrusu dünya hür-
Okuyucu mektubu
Hakki demokrasye düşen vazifeler
“Birleşmiş Milletler, giiniin ciddi vaziyetine karşı takındıkları kaçamak yolu terketmelidirler”
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Mr. Trj’gve Lle’nin bütün hür demokrat milletlerden resmen yardım İstediği malûmdur. Bu memleketlerden bazılarının lakayt kalması, bazılarının da gülünç denecek bir yardım vâdet-melerl» diğerlerinin de hlnblr bahane İle kaçamak yolunu araması, cidden şayanı teessüftür.
Başkan Truman son nutkunda, A-znerlkanın. dünya hürriyetini korumak İçin giriştiği bu mecburi savaşı, 59 âza milletten 52 sinin destekllyere-ğlnl vâdettiklerinl, Amerikan Kongresine bildirmişti. Ne yazık kİ. günler, haftalar geçtikçe bu Aza milletlerin ekserisi, salonda verdikleri vâdl, kapıdan çıkarken unutmuşlardır. Birlenmiş Milletler Azalan, Korede indirilen darbenin, bir tecrübe darbesi olduğunu ve Birleşmiş Milletleri birleştiren bağların ne dereceye katlar kuvvetli olduğunu denemek için indirildiğini artık anlamalıdırlar. Hltler zamanında gûya hoş görünüp kendilerini kurtarmak için bitaraflığa sığınan bazı devletlerin feci Akıbetini bütün dünya seyretmiştir. Bugünkü ürkeklik hatırımıza o devri getirmektedir, işte bu Akıbetten kendilerini kurtarmak Isti-yen Aza milletlerin. Güvenlik Kons^ ylnln salonunda verdikleri valdlerl hlr an evvel yerine getirmeleri, kentli menfaatleri İcabı olacağımla şüphe etmemelidirler.
Sulhun, dünya için bir kül olduğu ve bunun taksim kabul etmediğine iman etmek zamanı gelmiştir. Yangın bir kere haşladı mı. yalnız elvan dakiler değil, binlerle mil ıızaktnkller bile kovalara sarılıp su taşımağa başlamalıdır.
A- MIHOĞLU
Memleketimizi ziyaret etmiş olan Suriyeli talebelerin An İcarınlaIcl temasları devam etmektedir. Resimde Suriyeli talebeler, Dll-Turlh ve Coğrafya Fa kili teni önünde Türk talebeleriyle beraber görülmekledir.
elde edilebilir,,
riyetinl müdafaa için Koreye gitmeye hazırdır. Şunu da unutmamak lâzımdır ki. Türklyenin bizzat kendisi en Heri mevzii tutmakta, en tehlikeli durumda bulunmaktadır.
îki gün önce Ankarada konuşan Amerikalı Senatör Cain şöyle diyordu: i '
"Harp, demeçler neşri İle kazanılmaz, zafer çarpışarak elde edilebilir.
Cnin haklıdır, "Aferin yüzbaşım diye bağırmanın hiç de zamanı değil.
Tınman gelir verelerinin arttırılmasını istedi
52 milyon eden bir
mükellefe tesir malî tasavvur
VVashlngton,
sanayi şirketler! gelirlerin-senesinden itibaren yüksek kesilmesini, ekim avından
Washlngton. 26 A.A. (AFP) — Başkan Truman. Ayan Meclisi Maliye Komisyonu Başkanı Walter Franklin George'a gönderdiği bir mektupta, vergilerde derhal 5 milyar dolara baliğ olacak bir arttırma yapılmasını talep etmiştir.
Başkan den 1950 bir vergi İtibaren de gelirlerden ve maaşlardan tarhedilen vergilerin arttırılmasını tavsiye etmiştir.
Bu son hususta Başkan Truman 1945 senesinde yürürlükte olan vergilere dönülmesini derpiş etmektedir. Bu husus 52 milyon mükellef İçin büyük bir yük teşkil edecektir.

Yeni İstanbul'un KORE muhabiri bildiriyor
• • T v • i
Amerikan deniz tahrip müfrezesi iş başında
Kıyıya yakın olan tünelin bir ağzından trenin girdiği görüldü. Fakat güneye bakan ağzından tren çıkmadı,,
Kore 23 (Amerikan birlikleri nezdin-dekı muhabınmız Honıer Bigart bildiriyor) — Amerikan donanmasına mensup Juneau kruvazörünün, geçenlerde yaptığı bir hareketin neşrine ancak şimdi müsaAde edilmiştir.
Korenln doğu kıyılarında abluka ve bombardıman vaziteslyle harekâ» yapan Juneau kruvazörüne, 40 mcı arz dairesinin kuzeyinde, Hankyung demiryolunun, kıyıya yakın mühim bir tünelini tahrip etmek emri verilmişti. Bu hat, Sibirya demiryolunun müntehası olan Vladlvostok lle Kore-nin doğu kıyılarını bağlıyan yegâne ikmal yolu idi.
Kruvazörün komutanı Albay Jesse C. Sowell, ikinci komutan Yarbay W. B. Parker ile luzumlu plânları hazırladıktan sonra, gemi mürettebatı a rasmdan ayırdığı gönüllülere vaziyeti izah ettL
"Hepiniz gönüllüsünüz. Size vazifeyi anlattım Hiç birinizi zorla bu hiz-mete sevkedecek değilim. Kabul edenleri. yarın akşam Mnnsfield destroyerine nakledeceğim. Destroyer sizi, kıyıya 1000 metre kadar yaklaştıracak ve sonra, ikinci komutan Yarbay Parker’ln emrinde olarak filika lle sahile çıkarak tüneli tahrip edip döneceksiniz.,.
Ertesi gün. gece yarısı. Mansfleld destroyeri, alçak bulutlardan serpen sulu sepkenin altında. İhtiyatla kıyıya yaklaşıyordu. Geminin kıç güvertesinde iki subay, dört bahriyeli ve dört deniz piyadesi, teçhizata ve silâhlarına son bir çeki düzen veriyorlardı. Bazılarında mavzer, bazılarında otomatik tabanca vardı. Herkes birer bıçak ve âdi tabanca taşıyordu. Tahrip malzemesi, su geçirmez kutulara konmuştu Destroyerin ufak filikası mayna edilirken. İhraç partisinde heyecan azami dereceye varmıştı.
Yarbay Parker’in "Arma filika!,, emri ile herkes yerini aldı. Motorlu filika kıyıya doğru yol alırken, makinesi gürültü çıkarıyor ve erler gayri ihtiyari büzülüyorlardı. Her biri, bu suretle, daha iyi gizlenebileceğin! sanıyordu. Zifiri karanlık arasında, sahile 60 metre kadar yaklaşmışlardı ki. provadan bir beyat ışık göründü, bir an İçin filikaya teveccüh etti ve tekrar kıyı istikametine döndü. Herkes, filikanın sintinesine yapıştı. Sonra, tahrip etmek emrini aldıkları tünele yaklaşan .bir marşandizin boğuk gürültüsü işitildi.
Filika kıyıya gelince, yarbay, iki deniz piyadesini nöbetçi bırakarak, diğerleriyle birlikte, ufak bir tepeyi, düşe kalka tırmanmaya başladı. Nihayet tünelin üzerine geldiklerini an-iıyarak ihtiyatla ağızlardan birine ya-
Savfa
?■
Kore ye asker gönderme işi
Muhalefet partileri yardım
kararını tasvip ediyorlar
şu beyanatta bulunmug-
muhabirimiz-Ulusta yarın
muhablrimlz-gönderilmesi verilen karar
Milletlere karşı olan ve-tanıyoruz. Dünyada sul-
istilâcı Kuzey Kore ordusundan kaçan Güney Koreliler, Korenln bir nundft tren beklerken
İRtanyo
naştılar. Tünel, ne oyulmuş ve
yekpare kaya içcrlsi-tek hatlı idi. Evvelâ kürekle, sonra da el ile, rayların allı kazıldı ve trinltrotolüol paketleri yerleştirildi. İki lâğım, beraber patlamaları için, fitille birleştirildi ve kapsüller raylara tesblt edildi. Oddan sonra geri dönmeye başladılar.
Filika Mansfickl’e dönünce, herkese birer bardak konyak dağıtıldı. Erlerden biri şöyle diyordu.
İsrail-Lübnan ihtilâfı
Güvenlik Konseyinde
Lübnan, Kore harbine "bedelli" olarak iştirake karar verdi
Beyrut 26 A A. (AFP) — Bakanlar Kurulu dün Lübnan - îsrAİl uçak hâdisesinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine arz ve hâdisenin Konsey gündemine alınmasını talep etmeğe karar vermiştir.
öte yandan Kore hakkında Güvenlik Konseyinin aldığı ikinci karar su. reti gereğince kabine Lübnanın Birleşmiş Milletler saflarında harbe temsil! mahiyette iştirakine karar vermiştir. Bu kararın bir neticesi o-larak 50 bin dolar Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine gönderilecektir.
Arap Birliği Lübnanı (Icstrkleınİyccek
Kahire, 26 A.A. (AFP) — Bir Lübnan uçağının Lübnan topraklan üzerinde bir İsrail uçağının taarruzuna uğraması Mısır çevrelerinde derin bir heyecan uyandırmıştır.
Mrl. Tifo, Demokrasi cephesine bağlanıyor
Bolgrad 26 (YİRSı — Yugoslav Hükümetinin yakında Kore harbi karşısındaki tavrını değiştireceği tahmin edilmektedir. Amerikanın. Kuzey Korelilere karşı giriştiği hareketi tasvip eden Güvenlik Konseyi kararına 28 haziranda tok başına muhalefet etmiş olan Yugoslnvyanın, şimdi Kuzey Koreyl "mütecaviz,, sayacağı söylenmektedir



Batı Almanya polisi
Arap Birliği Sekreteri Azzam Pa-şa Lübnan Hükümetinin bu Işde takınacağı her türlü tavn birliğin destekliyeceğini basına bildirmiştir.

Kıyıya vardıktan sonra. İş daha kolay geldi. Bizi asıl intizar devresi üzdü..,
Mansfleld denize açılırken, güneye giden bir tren ağır ağır tünele yaklaştı. Herkes küpeşteye yığılmış, bütün dikkatiyle seyrediyordu. Trenin tünele girdiğini gördüler. İnfilâka benzer hiç bir şey duyulmadı.
Fakat, tünelin güney ağzından tren çıkmadı.
Federal Hükümet, harp halinde polise el koyabilecektir
VVashlngton, 26 A.A. (AFP) — A-merlkan diplomatik çevrelerinden bildirildiğine göre Birleşik Amerika Hükümeti, Bonn Hükümetine Batı Almanyada polis kuvvetleri teşkil etmek ve memleketin korunmasını müessir bir tarzda ifa etmek Üzere bu kuvvetleri, yeter derecede malzeme llo teçhiz etmek salâhiyetini vermek üzeredir.
Amerika Hükümeti, meseleyi uzun uzun tetkik ettikten sonra Başbakan Adenauer'ln projesini reddetmekle beraber aşağıdaki noktaları İncelemeğe hazır olduğunu bildirmiştir:
1 — Pol|s hafif silAhlnrla teçhiz edilecektir. Bu hususta polislere ma-klnelitüfek verilmesi imkânı bertaraf edilmemektedir.
2 — Her eyalette dahil! güvenliğin İcaplarına göre halihazır mevcuttan fazla kuvvete müsaade edilecektir.
3 — Polis kuvvetlerinin talimi bir standarda tAbl olacaktır,
4 — Tehlike halinde, eyalet polisine Hükümet tarafından clkonması-nı derpiş eden Anayasanın Almanya-dokl Müttefik Yüksek Komiserleri tarafından kabul edilmeyen bir hükmü. yeniden Anayasaya girecektir.
Ingiltere ve Fransa Hükümetleriyle mutabık kalınarak kaleme alınan Alman polisinin yeniden teşkilâtlandırılması projesinin sadece Batı Al-manyanm iç güvenliği takviye edilmek maksadlyle hazırlandığı siyasi çevrelerde Israrla belirtilmektedir.
Fransız Ordusu takviye edilecek
Paris 26 (YİRS) — Fransa Hükümeti bugün, 1950 sınıfının ekim ayında normal askerlik hizmetine edileceğini İlân etmiştir. Ordu cudunu takriben 110.000 kadar racak olan bu hareket hakkında
mahfiller, ekim ayının, talim ve terbiye başlangıcı İçin en müsait zaman olduğunu ve bu suretle müstacel tedbirlere tevessül etmeye lüzum knlmı-yacağını söylemektedirler.
davet nıcv-arl liretimi


Ankara, 26 (Hususi den) — Koreye asker hakkında Hükümetçe üzerine C. H. P. Genel idare Kurulu bugün saat 17 de ismet inönünün başkanlığında toplanarak durumu müzakere etmiştir. Bu toplantıyı müteakip Genel Sekreter Kasım Gülek gazetecllero tur:
"Birleşmiş elbelerimizi hun ancak Birleşmiş Milletlerin müşterek korunma cephesiyle temin edilebileceğine inanıyoruz. Âza devletler birlnq olan taarruzu samimi olarak hepsine tevcih olunmuş bilerek derhal harekete geçerlerse sulh müdafaa o-lunabllir. Birleşmiş Milleth rin bizim takdirimize bırakarak istediği yardımı emsalimiz olan bir çok devletler gibi vaziyetimize göre ve maddi imkânlarımız nispetinde tâyin edebilirdik, ancak silâhlı kuvvet göndererek yardım etmek, hiç şüphesiz, İmkânı bulunanlar için en tesirli vasıtadır. Bu hususta bizim fikrimiz şudur: Birleşmiş Milletler, hücuma uğrayabilecek bütün cephelerin mesuliyetini üzerine alarak her âza devletin yapacağı yardımı tâ-yln eder. Müşterek cephe mesuliyeti bu suretle temin olunabilir ve ancak bu usul bütün âza devletlere güvenlik verebilir.
Hudutlarımızda son zamanlarda yapılmakta olan hazırlıkların ve vatanımızın karşısında bulunduğu İhtimallerin bugünkü manzarasını bilmiyoruz. Bugünkü durumda Birleşmiş Milletle-re karşı olan vecibelerin nasıl yerine getirilebileceğini hükümet. Büyük Millet Meclisinde müzakere edilmeden ve partimizle istişare etmeden yalnız başına takdir etmiştir.
Parti Genel Başkanı İnönü veya yetki sahibi herhangi bir C. H. P. şahsiyetinin bu karar hakkında hiç bir suretle fikir ve mütalâası alınmamıştır. Halbuki büyük memleket meselelerinde, hususiyle memleket müdafaası ve harp ihtimallerine hükümetin muhalefet partisiyle fikir mutabakatı teminini tecrübe etmesi büyük mücadelelerde memleket birliğini sağlamak için esas tedbirdir.
iktidarın bu İhtiyacı takdir etmesi ve âti İçin muhalefetin memlekette bertaraf edilecek bir mâni değil, memleket hayrına yapıcı olarak işbirliği temin etmek için en tesirli vasıta olduğunu anlamış olmasını temenni e-derlz.
Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerinin birleşmesi neticesinde hazırlık mahiyetinde çoğalan Amerikan kuvveti» "Silâhlı Kuvvetler Günü,, yapılan bir geçit resmini seyreden bnlk üzerinde çok İyi tesir husule getirmiştir. Resimde halkın, Birleşik Amerika ordusunun 240 milimetrelik motorize sahra topunu seyredişi görülmekledir.
verdiği raporu
Lake Succeas, 26 (A.P.) — Birleşmiş Milletlerin Güvenlik Konseyi dün, saat 19,17 de, temmuz ayı başkanı olan Norveç delegesi Arne Sunde'nln
Kominform, Mısırda bir büro açıyor
Londra, 26 A A. (AFP) — Muhafazakâr Daily Graphlc gazetesinin bu sabah bildirdiğine göre Kominform, Kahirede bir büro açacaktır.
Gazete, bundan dolayı Kahirede Sovyetler Birliği Büyük Elçilik per. sonellnin arttırıldığını ilâve etmektedir.
Adanada Havacılık Kulübü açılıyor
Adana, 26 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Adanada bir Havacılık Kulübü açılması kararlaşmış ve bu maksatla teşekkül eden müteşebbis heyet tüzük üzerindeki çalışma, l&rını bitirmiştir. Havacılık Kulübünün gayesi memlekete amatör pilot yetiştirmek olacaktır. Daha şimdiden Adanaya gelen bir T.H K. uçağı gösteri uçuşlarına başlamıştır.
Millet Partisinin görüşü
Diğer taraftan Millet Partisi İdare Kurulu da bugün toplanmış ve içtimai takiben partinin Başkanı Hikmet Ea-yur gazetecilere beyanat vermiştir. Bayur, herkes gibi meseleyi gazete neşriyatından öğrendiklerini, bu hususta diğer devletlerle yapılan müzakerelere dair hiç bir bilgileri mevcut olmadığı İçin esas mesele üzerinde mütalâa yürütebilecek durumda olmadıklarını söylemiştir. Bayur daha sonra demiştir ki:
"Cumhuriyet devrinde İlk defa olarak Türk askeri fiilen savaşa gönde-
Nihat Erimin "Ulus” tâki yazısı
Ankara. 26 (Husus! den) — Nihat Erimin
çıkacak olan makalesinde Hükümetin Koreye asker sevkı hakkında karar vermeden önce muhalefetin mütalâasını almamasını tenkld etmekte ve şöyle demektedir:
"4500 Türk evlâdı vatan topraklarından binlerce kilometre uzaktaki bir cephede harp hareketlerine iştirak ettirilirken 3 milyondan fazla vatandaşın oyuna dayanan muhalefr-t lle İstişareye lüzum görülmemiş olması acıdır. Öyle zannediyoruz kİ. böyle bir hareketin başka bir demokrat memlekette misali bulunamaz."
Nihat Erim yazısına şöyle devam e-diyor:
"Hükümetin bundan daha ağır hatası. Büyük Millet Meclisinden karar almamış olmasıdır. 4500 askerimizi yurt dışında bir çarpışmaya - velev Birleşmiş Milletler adına da olsa - katılmasına Hükümet yalnız başına karar verebilir mi?„
Nihat Erime göre Türkiye sınırlarının korunması lle mükellef olan askerlerimize yurt dışında başka bir vazife yükliyebilmck İçin Büyük Millet Meclisinden kanun veya karar çıkmalıdır.
Nihat Erim yazısını şöyle bitirmektedir:
"Muhalefet, memleketin hâlen ne gibi tehlikelere maruz bulunduğundan habersizdir. Hükümetçe bu hususta aydınlatıcı hiç bir, malûmat verilmemiştir, Bu vaziyette Hükümetin kararının yerinde olup olmadığı hakkında muhalefetin sarih bir mütalâa beyan etmesi hakikaten imkânsızdır."
tetkika başladı
riyasetinde toplanarak, General Mac Arthur’ün raporunu dinlemiştir.
Huşlar, bu toplantıya gelmemişlerdi.
Raporda. "Kuzey Kore kuvvetlerinin gerele İnsan sayısı, gerek malzeme bakımından mütemadi bir surette takviye edilmeleri keyfiyeti, komünistlerin sırf kendi kaynaklarından İstifade ile İktifa etmediklerini ve hariçten vardım gördüklerini belirtmektedir,. dönmektedir.
Aynı zamanda. Birleşmiş âza olan bütün devletlerin, lafına fiilî müdahalelerinin,
zln, 38 İnci arz derecesinden olan hududunun gerisine atılmasında büyük bir rol oynıyacağı ciheti de tebarüz ettirilmektedir.
Milletlere Kore Jhtl-mütecavl-Ibarot
İstanbul Valiliği meselesi
Ankara, 26 (Hususi muhabirimizden) — Bugün içişleri Bakanlığına Cumhurbaşkanı Celâl Bayar. Başbakan Menderes vo İçişleri Bakanının iştirakiyle İki saat kadar süren bir toplantı yapılmıştır. 9basi çevreler bu toplantıyı: İstanbul Valiliğine Yusuf Ziya önlşln. Ankara Valiliğine Doktor Lûtfl Kırdarın getirileceği hak-kındnkl şayialarla alâkalı görmektedirler. Fakat içişleri Bakanı bugün bir kere daha bu şayiaları tekzip etmiş bulunmaktadır.
rlîJrken, hükümet bu hususta Büyük Millet Meclisini toplayıp ona arzet-mek lüzumunu duymamıştır. Keza n« muhalefete bir haber vermek ve ondan mütalâa sormak yoluna girmiş, ne de hiç bir suretle halk efkârını buna hazırlamak ihtiyacını hissetmiştir. Şurası da unutulmamalıdır ki. Birleşmiş Milletler kararı üzerine asker şevki keyfiyeti bütün dünyaca birinci defa olarak yapılıyor. Bu meseleyi Büyük Millet Meclisi lle birlikte tekevvün ettirmek herhalde zarurî İdi. Yapılması gereken ikinci müşahede şudur:
Koro savaşının çıkması. Birleşmiş Milletlerde üye olan devletlerden yardım İstenilmesi haziran sonunda yani Büyük Millet Meclisi toplu İken vâki olmuştur. Hükümet bu keyfiyeti Mec* liso götürmeyi düşünmediği gibi Meclis tatil devresine girdikten 10 gün sonra asker sevketme kararını almak zorunda kalabileceğin! tahmin dnh! edemlyerek Meclisi toplu tutmak lüzumunu takdir eyüyememiştlr.
Bizce hükümet derhal Meclisi davetle oradan bir karar almağa mecburdur. Bu düşünceler, her türlü particilik duygusu üstünde kalınarak İleri sürülmektedir. Biz şu inandayız kİ, Türk askeri her sefer olduğu gibi bu sefer de vazifesini kahramanca yapacaktır.
Esas âmillerin! bilmediğimiz, hükümetin Koreye Amerikadan sonra İlk kara kuvveti gönderen devlet olmak kararından memleket İçin hayırlı neticeler çıkmasını dileriz."
Franco'nun Devlet Başkanlığından çekileceği söyleniyor
Londra 26 A.A. (Afp> — Muhafazakâr akşam gazetesi "Evening News„ Madritten emin kaynaklardan gelen haberlere dayanarak şu haber! vermektedir:
"General Franco, memleketinin A-merikan askerî yardımından faydalanması İçin iktidardan çekilmeyi düşünmektedir. İspanya tahtında hak iddia eden Don Juan Kıral olacak ve Franco da İspanyanın Başkomutanlığını muhafaza edecektir. Liberaller. Muhafazakârlar ve Sosyalistlerden müteşekkil bir koalisyon hükümeti kurulacak ve İmkân hâsıl olur olmaz umumi seçim yapılacaktır
Belçika Parlâmentosunda şiddetli münakaşalar
Sosyalistler, Kıralı; Kıralcılar da, İşçileri itham ediyorlar
Briıksrl, 26 A.A. (LPSı Belçika Sosyalist Partisi lideri Spnak dün. Belçika parlâmentosunda söz alarak Kiralın, her şeyi affedip unutacağını belirten nutkuna temasla demiştir ki: "Affedilmesi İstenecek birisi varsa o da Kıraldır. Fakat Sosyalistler kendisini affetmiyorlar "
Muhalefetin şiddetli cevap veren Başbakan baltalama hareketlerini
ve "Sosyalistler demokrasiden bahsettikleri halde kanun ve anayasanın na olduğundan bihaberdirler" demiştir.
tcnkldlerlne Duviousart. takbih etmiş

T A H S I L KUPONU
1 aralık 1950 de çekilerek büyıik kuramıza İştirak İçin a-şağulakl kuponlardan 90 tane getirerek bir kura numarası a-labilecekslnlz.
Tafsllâtını her pazar günkü (YENİ İSTANBUL) da arayınız.
Yeni lsianbul^ın(\
kuponV

Sayfa 4
YENİ İSTANBUL
27 Temmuz 1950

Büyük eşya kuramız nasıl yapılacak?
/

Okuyucuları arasında, Türkiyede ilk defa olarak 75.000 liralık eşya hediyesi dağıtımına teşebbüs eden YENİ İSTANBUL, G0 gün neşredilecek kuponların 2 ncisini bugün 1 inci sayfanın sol üst köşesinde neşretmiş bulunuyor. Kuponlar her gün neşredilecek ve hepsi sıra numarası takip edecektir. Okuyucularımızdan hediye dağıtımına katılmak istiyenler için aşağıdaki izahatı dikkatle okumalarını rica ederiz,.
1 — 21 temmuzda başlıyan müsabakamız 60 gün devam edecek ve son kupon 18 eylülde neşredilmiş bulunacaktır.
2 — 18 eylülden sonra 60 kuponu sıra numarasiyle biriktirmiş olan okuyucularımız, 30 eylüle kadar, yani 12 gün zarfında matbaamıza müracaatle kuraya iştirak edecekleri numaraları alacaklardır. Taşrada bulunan YENİ İSTANBUL karileri de matbaamız adresine 60 kuponu 30 eylüle kadar postalamış olacaklardır.
Bu mektuplara okunaklı yaziyle sarih adres ve isim yazılacaktır. Okuyucularımızın kura numaraları matbaamız-ca derhal adreslerine gönderilecektir.
3 — Eksik kuponlara ait gazeteler idarehanemizden tedarik edilebilir.
4 — Hediye edilecek eşya, gazetemizde ilân olunan firmalarda her zaman görülebilir.
2 noter huzurunda
5 — Biz, bu hediye dağıtımına başlarken, kura gününü de tâyin etmek ve hediye dağıtımını evvelce ilân edeceğimiz günde muhakkak yapmıya karar verdik.
14 Ekim 1950 Cumartesi
İsmini, bir kaç gün sonra neşredeceğimiz bir sinema salonunda okuyucularımızın hazır bulunabilecekleri kuramız çift noter huzurunda çekilecektir.
Torbalardan birinde, gazetemizde ilân edilen ve önümüzdeki günlerde de peyderpey neşredeceğimiz hediyelerin fişleri bulunacaktır. Diğer torbaya, bu kuraya katılan YENİ İSTANBUL okuyucularının 60 kupon mukabili aldıkları kura numaralarını taşıyan fişler konacaktır.
Hediyelerin tevzii
6 — Istanbulda bulunan okuyucularımız kura çekildikten sonra ilân edeceğimiz günlerde matbaamıza uğrı-yarak hediyelerini bizzat alacaklardır. Okuyucularımızın i-lân edilen tarihten sonra 15 gün zarfında matbaamıza uğ-rıyarak hediyelerini almaları lâzımdır. Anadoluda ve ecnebi memleketlerde bulunan okuyucularımızın hediyeleri tarafımızdan gönderilecektir.
Yeni okuyucularımız için ikinci ve çok büyük bir avantaj
Yeni okuyucularımız İçin aynı zamanda mühim bir a-vantaj daha vardır.
Avrupada 3 sene (10.000 lira), Türkiyede 3 sene (5.000 lira) yüksek tahsil imkânını sağlıyan bu tahsil kurasına girmek için gazetemizin üçüncü sahifesinde neşredilmekte olan kuponlardan 90 tanesini getirerek bir kura numarası almak mümkündür. Bu kuponlar numaralı değildir. 90 tanesi bir defada da alınabilir. Tahsil kurası, gazetemizin neşir tarihi olan 1 aralık 1950 de çekilecektir.
Bu kurada kazananlardan tahsil yapmak istemiyenler 10.000 veya 5.000 lirayı yüzde yirmi noksaniyle nakden derhal alabileceklerdir.
Aylık kupon alan okuyucularımız ise, başlangıçtan beri olduğu gibi 3 aylık kupon kapaklariyle bir kura numarası alabilirler.
Bu tahsil kuramızdaki 15.000 lirayı da bu çerçeve İçine koyarsak, YENİ ISTANBUL'un okuyucularına 90.000 liralık bir avantaj hazırladığı görülebilir.
Yurdun muhtelif yerlerinde gazetemizi zamanında ala-mıyan, veyahut irsalâtta aksaklık gören okuyucularımızın bizi haberdar etmelerini rica ederiz. Gazetemizin en serî vasıta ile kendilerine ulaşmasını temin için her türlü tedbiri seve seve alacağımız tabiidir.
Kuponları kesmeyi ihmal etmeyiniz. 14 ekim 1950
cumartesi günü sizin için çok şanslı bir gün olabilir
Tahsil ve eşya kuralarına katılan okuyucularına YENî İSTANBUL, iyi şanslar temenni eder
Öğrenmek ihtiyacında olduğumuz herşey
Hicrî 19 5 0 TEMMUZ 27 Perşembe Rumi
Şevval 12 1369 Tem. 14 1366
VAKİT VASATI EZANI
Güneş 5.49. 9.18 1
ÖRle 13.20 4.49
İkindi 17.17 8.45
Akşam 20 31 12.00
Yat«ı 22.22 1.51
ImsAk 2.47 7.15
Dok-
Mey-
Unu-
2 —
ÇEMBERLİTAS: 1 — Fantoma.
2 — Korkusuz Rela. 3 — Tekrar Edilen Sahne.
HALK 1 — Ali Baba Kırk Haramiler. 2 — Yarışlar Kıralı
3 — Korkunç Ev .
İSTANBUL »22367) 1 — ölüm Akıncılan. 2 — Fedakâr tor.
KISMET (26654) 1 - Er dam, 2 — Kıvırcık Paşa.
MARMARA (2C860) 1 — tulmaz Şarkı (Renkli). Kanunsuz Sokak.
MİLLİ (22962) 1 - işkence Divan. 2 — Vatan Kahramanı.
TVRAN (22127) 1 - Gönüllü
Kahraman. 2 — Şehrazadın Doğuşu. 3 — Kahramanın intikamı (Türkçe).
YENİ (Bakırköy 16-126) 1 -Birleşen Kalpler. 2 — Kaplanlar Kırallçesl.
KADIKÖY CİHETİ
HALE (60112) 1 — Yılan Kadın. 2 — Tarzanın İntikamı.
OPERA (60821) I - Harov Kumarbazı. 2 — Ormanlar Hâkimi.
SÜREYYA (60862) 1 — Hint
Kaplanı 2 — En Güzel Hayalim.
ANKARA
HAH, 1 - Senfoni-2 — Tomston Cani
(435951 1 — Gece
HEVUÛI.U CİHETİ
AHİN 1 — Şehrazadın Doğunu. 2 — Olmiyen Rüyalar. 3— öldüren Keman.
ALKAZAR (42562) 1 — Kılıçların Gölgesinde. 2 — Kabadayılar Kıralı.
AR (14304) 1 — Vatan Kurtaran Aslan (Renkli). 2 — Marta-nın Aşkı.,
ATLAS (40835) 1 — Altın Ko-lepçe. 2 — Vadiler Hâkimi.
BEŞİKTAŞ ler Rüyanı.
ler Çetesi.
ELHA.M RA
Gündüz (Renkli). 2 — Birleşen Kalpler.
İNCİ 1 — Üç Ahbap Çavuşlar. 2 — Bağdat Perisi.
İPEK (44289) 1 - Tabancalar Patlarken. 2 — Fleatn.
MELEK (44808) Tabancalar Patlarken. 2 — Fieata.
LALE (43595) 1 — Casuslar Savaşı. 2 — Karanlık Geçit.
SARAY (41656) 1 — Baaübadel-mevt (Türkçe). 2 — Kadın Cel-lad.
8UATPARK (83143) 1 — Mon tekriatonun Mirası. 2 — Firar’ SÜMER (42851) 1 — Kocam»
Öldürmedim. 2 — Günahımı ö-düyorum.
ŞARK (40380) Gençlik Ateşi. 2 — Ana Istırabı (Türkçe).
Ş1R 1 - Olürn iaiıgı. 2 - tkl Cingöz Hollywood'da.
TAKSİM (43191) 1 — Sevimli
Haydut, 2 — Sevimli Haydudun İntikamı.
TAN 1 — Ebediyen Yaşanmaz 2 — Düşman Peşinde. 3 — Kadın Cellâdı.
ÜNAL (49306) 1 — Montekrls-
tunun Elmasları. 2 — Kılıçların Gölgesinde.
ÜNAL YAZLIK 1 — Hayat Fırtınası. 2 — Korsanın Adaleti.
YENİ 1 — Waterloo Köprüsü. 2 — Zevk Peşinde. 3 — Şarla Altına Hücum.
YILDIZ (42847) I — Yedi Çiçek.
2 — ölüm Bestesi.
İSTANBUL CİHETİ
ALEMDAR (23683) 1 — Vatan Fedaileri 2 — İşkence Diyarı. AYSU 1 — Tarzan Ormanlar Hâkimi. 2 — Bir Yetimin Ahi. AZAK (23542) 1 — Yeşil Yunus Sokakt 2 Kalbim Şenindir
3 — Lorel Har di Dans öğretmeni
ANKARA (23432) 1 — ümitsiz Gençlik. 2 — Kanlı Şafak.
Bt YOK (15031) 1 — Yarın Bizimdir. 2 — Çlzmell Gelinler. CEBECİ (13846) 1 — Cennet
2 — Zafer Ordunu.
PARK (21131) 1 — Bir Fırtına Geceni. 2 — Kanatlardan Türbeler.
ŞU8 (14071) Tehlikeli Yollar. SÜMER (14072) 1 — Sevimli
Haydut. 2 — ölüm Randevusu. ULUS (22294) 1 — Meksika Çiçekleri. 2 — Ümitsiz Aşk. YENİ (11040) 1 - Sirk Kıralı 2 — Gönüller Kırnllçeıd.
GAR GAZİNOSUNDA İtalyan Akrobatları.
İZMİR
ELHAMRA 1 — BrodWAy'A Selâm. 2 — Kanunsuz Sokak. 3— Zafer Abidesi
LALE 1 — Sayılı Kahramanlar. 2 — Altın Küpeler. 3 — Büyük Macera.
TAYYARE 1 - Vicdansız Kadın. 2 — Hortlak Zanıbl.
TAN J — Savılı Kahramanlar
2 - Altın Küpeler. 3 - Büyüle -Macera .
YENİ SİNEMA 1 - Kanlı Döşek 2 — Hacı Murat Geliyor
3 — Zoronun İşareti.
MELEK 1 - Solan Gül. 2 -Sarı Kız.
UÇAK . TREN - VAPUR!
GELECEK OLAN UÇAKLAR
9.45 D.H.Y. (Türk) Buraaden.
— 9.50 D H.Y, (Türk) îzmir-den. — 15.00 D.HY. (Türk) Van, Diyarbakır, Elazığ, Sivas, Ankaradan.
(Türk) Konya, D H.Y. dana, D H Y 16 30
15.15 D.H.Y.
Urla, G. Anlop, Adana.
Afyondan. — 15.35
(TÜrkı •lakcnderun, A-Ankarudun. — 16.00
(Türk) tamirden — D.H.Y. (Türk) Diyar-
Yüzlerce sene halk elinde tahrip edile edile ve Orman İdaresinin bile kılını kıpırdatmadığı Alaçam ormanlarının bir köşesinde çamların arasına gömülen 30 hanelik Gökçepınor köyünü bulduğum zaman, yolumun bitliğine inanarak çocuk gibi sevindim
İLÇENİN doğu güneyine doğru yük-’ selen dağların eteklerine tırmanarak İlerledim. Taşıt vasıtası olarak motörlü bir şey akla getirmenin imkânsızlığı karşısında, at bile glde-mfyen köy yollarında, daha doğrusu patikalarda katırla İlerlemeğe uğraşıyorum. Bazı yerlerde yol olmaz. Fakat arazi düz olur ve nereden giderseniz orasını yol yapabilirsiniz. Ancak çok dalgalı ve dağlık yerlerdeki yollar, buralardan insanların geçtiğine şahitlik etmeseler, ayak izi görmiyen diyarlarda olduğunuzu sanırsınız. Bu gibi yerlerde hayvanların en cefakeşi olan bir katır bulup da üstünde tutunabilirsiniz o hem yolu bur hem de sizi götürür. Katır üzerinde bu gibi yerleri aşarken, onun ağır gidişinden İstifade edip uyuklamağa veya düşünmeğe dalarsanız düşme tehlikesi her an variddir.
Her tepenin arkasına geçince Gök-çepmar köyüne vanlıverecekmlş gibi ümitlerin peşinde saatlerce gittikten sonra menzile ulaştım. Yüzlerce sene halk elinde tahrip edile edile ve Orman İdaresinin bile kılını kıpırdatmadığı Alaçam ormanlarının bir köşesinde çamların arasına gömülen 30 hanelik Gökçepınar köyünü bulduğum zaman, yolumun bitliğine inanarak çocuk gibi sevindim. Her köye en çok giden ve bit çok köylerimizin onlardan başka memur tanımadığı jandarma ve tahsildar bile, diyebilirim ki, bu köye pek nadir gelmiştir. Çünkü bu kendi halinde mütevazı ve mahdut şartlar adtında yaşıyan köyceğizde jandarmalık bir iş olmı-yacağına, askerlik yoklaması ve askere gidecek gençlerin her sene nihayet 2-3 kişiyi geçmiyeceğlne göre, bunları da köy muhtarı toplayıp şubeye teslim ettikten sonra, burada Jandarmanın işi ne?.. Mükelleflerinin “yol patası” borçlariyle pek mahdut olan diğer vergilerini muhtar toplayıp yatıracak durumda olunca tahsildarın zahmetine ne lüzum var?..
Fakat hayvanların da blllnmiyen ve ölüme sebep olan bir hastalık görüldüğü zaman muhtar ne yapsın? ilçe merkezinde muhtar duymuş ki. hayvanlar böyle hastalanıp ölürlerse hükümete haber vermek lâzım. Muhtar yanmış yakılmış bir ilmühaber vermiş, bir kaç gün sonra şip diylp bir veteriner geleceğini muhtar nereden düşünecek ?
Genç ve yaşlı köyden bir insan hastalanıp ölünce “Eceli geldi, öldü" diyip geçerken hayvanların ölümü üzerine hemen memur geleceğini ne bilsinler 7
Yazan: Haşan Ali Türker
odanın geri tarafında hazır duran çam yarmalarını bacaya diklemesine yerleştirerek ateşi tazeledk
Kısa bir zaman sonra sekiz kişi birden omuzlarında bir torba ve ellerinde bir çanakla geldiler. Ortaya 14 kişilik bir tahta sini kondu ve herkes çanağını Bininin ortasına yer-lektirirken torbasından da bir tahta kaşık ve fırında Dİşirilmlş sert ve ufak bir çavdar ekmeği çıkardı. Muhtarın torbasından çıkan İki kaşıdın birini bana verdiler. İmam da dolabından kendi kaşığını çıkardıktan «onra yemeğe başladık. Ekmeklerimizi 8 çanak ayrana sıra ile doğ-
rayıp yemeğimizi bitirdikten sonra yatsı namazı kılındı ve mütevekkiline herkes evine dağıldı.
Alta bir hasır ve Üste bir kıldan kilim örtülmek suretiyle hazırlanan yatağımda yolculumun, havanın, suyun ve yorgunluğun tesiriyle aralıksız bir uykuya daldım. Ertesi sabah erkenden ve dipdiri uyandım. İşlerimi bitirdikten sonra katırıma binip Gökçepınar köyünden ayrılırken. çok temiz ve iyi sakinleri bulunan bu köyümüzün bir azcık dünya nimetlerinden istifade etmesinin çarelerini kendi halime göre düşünerek, geldiğim yolları takip ettim.
Kirk’in hikâyelerinden: Fil
Yazan : Jııiea DİDİER
Çeviren : A. N.
bakır, Elâzığ, Sivas, An karadan. - 16.45 D.H.Y. (Türk) Ba-lıkeslrdcn. — 17.45 C.Y. (Kıbrıs) Nikosya, Ankoradan. — 1805 D.H.Y. (Türk) tamirden.
— 18.35 D.H.Y. (Türk) Anka-
radan. — 10.10 S.R. (İsviçre) Zürich. Cenevre. Atlnadnn. — 20.20 P.A.A. (Amerikan) Hong-Kong, Bangkok, Kalküla, Delhi, Karaşi, Şamdan. — 21.00
T.A.E. (Yunan) Atlnadnn. — 22.30 S. A. S. (takandin&v) Stockholm. Kopenhag. Münih-ten,
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
8.30 BE.A. (İngiliz) Atına. Roma, NU, Londraya. — 830 D.H.Y. (Türk) Bursaya. - 9.00 D.H.Y, (Türk) Anknrn, Kayseri, Malatya, Elâzığ, Erzuruma.
— 10.10 D.H.Y. (Türk) Ankara. Kibri», Beyruta. — 10.15
D.H.Y. (Türk) tamire. — 10.30 D.H.Y. (Türk) Ankara. Adana, takenderuna, — 11.30 C.G.D.T. Beyrut, Kahireye. — 14.45 D H.Y. (Türk) Ankaraya. — *6.00 D.H.Y. (Türkı İzmir»?. - 17.00 D.H.Y* (Türk) Ankaraya. — 17.05 D.H Y. (Türk) Bursaya. -21.35 P.A.A. (Amerikan) MÜ-nlch, Londra. G&rıder, Boston. Ncw-York’n. — 22.30 S.A S, (îs-kandln&v) Lvddn’ya.
GELECEK OLAN VAPURLAR
8.00 Ordu, Knradenizden. — 13 20 Marakaz, Mudonyadan.
— 19.50 Sus, Mudanvadnn. — 22.30 Uludağ, Bandırmadan.
Gİ1)E( EK OLAN VAPURLAR
8.00 Uludağ, Bandırmaya. — 9.00 Su», Mudanyaya. — 14.00 Tırhan, Karadeniz»?.
GELECEK OLAN TRENLER
6.45 Scmplon (Avrupai. — 8.30 Ankara (Ekspres). — 9.15 Ankara (Yataklı).
GİDECEK OLAN TRENLER
10.10 Adanayn. — 18.10 An-kata (Ekspres). — 20.30 Ankara (Yataklı).
ANKARA RADYOSl :
7.28 Açılış vo program — 7.30 M.S.Avnrı. — 7.31 Vals, polka ve paao d«ble’lor (pl ). — 7.45 Haberler. — 8.00 Saz eserleri (pl.). — 8.15 Film melodileri (pl.). — 8.25 Günün programı ve hnva raporu. — 8.30 Hafif orkestralar çalıyor (pl.). — 9.00 Kapanış.
12.28 Açılış ve program. — 12.30 M S. Ayarı — 12.30 Şarkılar. — 13.00 Haberler. — 13.15 Gitar düetinden melodiler (pl.).
— 13.30 Ö£le gazetesi, — 13.45 Navier Cugnt Orkestrası (pl.).
— 14.00 Hava raporu, akşam programı ve kapanış.
17.58 Açılış vo program. — 18.0ü M.S.Ayarı. — 18.00 İncesaz (Nihavcnd Faslı). — 18.45 Müzik: Hcıflf şarkılar (pl.). — 19.00 M.S.Ayıırt ve haberler. — 10 15 Geçmişte bugün. — 10.20 Yurttan sesler. — 10 45 Radyo İle İngilizce. — 20.00 Opera aryaları (pl). — 20.15 Radyo
Gazetesi. — 20.38 TanbııHa
saz eserleri, — 20.50 Bnftlnnıa takımından oyun havaları. —
200 üncü ölüm konuş-parça-ve ve
ha-ka-
21.00 Konuşma. — 21.15 Dans müziği (pl.). — 21.45 Sağlık saati. — 22.00 Müzikseverin saati (J.S. Bach’ın
yıldönümü Üzerine bir ma ve eserinden seçme lar. — 22.45 M.S.Ayarı berler. — 23.00 Program panış,
İSTANBUL RADYOSU:
12.57 Açılış ve programlar. — 13 00 Haberler. — 13.15 Komita-lanctz ve Melachrlno Orkestralarından hafif öğle müziği (pl.). — 13.45 Şarkı vo türküler.
— 14.20 Serbest saat. — 14.30 Safiye Aylk ve Perihan Altındağ Sözerl’dcn şarkılar tpl.ı.
— 14.50 George VVrlght'dan Org boloları (pl ). — 15.00 Programlar ve kapanış.
17.58 Açılış ve programlar. — 18.00 Dana müziği İpi.). —'18.30 Operetlerden melodiler (pl.). — 18.45 §on bağlama kümesinden oyun iıavaları. — 19.00 Haberler
19.15 İstanbul haberleri. — 19.20 Gitar soloları. — 19.35 Dann müziği (pl. I. — 1.9.45 Şarkı ve türküler. — 20.15 Cole Porter’in eserlerinden seçmeler (pl.). —
Gelir Vergisi izahları. — Harry James ve Artle
Show Orkestralarından caz müziği (pl ). — 21 00 Küçük Orkestradan melodiler. — 21.20 Fasıl Heyeti konseri "Uşşak,.. — 22.00 Konçerto (pl.). J.S. Bach programı. — 22.40 Piyano soloları (pl ). — 22 45 Haberler. — 23.00 Dans müziği (pl,). — 23.30 Programlar ve kapanış.
YABANCI RADYOLARDAN SEÇME YAYINLAR LONDRA:
7.10 Anton ve Orkestrası. — 0.30 Hafif müzik. — 10.30 B.B.C. "Midland” Hafif Orkestrası. — 13.30 Chariie Kunt Piyanosu. —
16.15 Jnck Traln’datı Variyete müziği. — 10.18 Dinleyici İstekleri (Hafif müzik). — 21.30 O-pera müziği. — 24 00 Dinleyici istekleri (Hafif müzik). — 24.30 Dinleyici istekleri (Konser M ).
2 — Elinden fırlatarak; Sıhhi nezaret altında bulunmak.
3 — Parçalar haline gel; Okuyucu. i — Merbut; Bir devletin parası. 5 — Gayri malûm zaman için dc söylenir; Belirti, b — Sondaki harf okunmazsa kart olur. 7 — Bölüm; Teşbihin uç tarafı. 8 — Başıboş; Çalma (argo). 9 — Müstahak bulunan. 10 — Tenbel İnsan (İki kelime).
Yuknrıdn nn^ntı:
1 — Anknrada btr eemt. 2 — Eski bir Türk devletine mensup; Venüs’e benzetilenin birinci İsmi. 3 — Tersi hastanın şifa İçin ümit bağladığı; Hediye (eski terim çoğul). 4 — Vâsıl oln ıı; Tersi ok. 5 — Kanili; Merbutu 6 ~ Tersi bir edat; İnatçıdır; Kemale er. 7 — Tersi ahzedemem. 8 — Bir pamuk cinsi; Tersi tartılan şeyin kabı. 9 — Katlayıp hacmini küçültür; Anlam. 10 — Mayi haline gelerek.
Şimale bakan tarafları taş ve diğer cepheleri ağaç ve tahtadan yapılmış iki katlı evlerin her biri bir ağaca yaslanmış. Ben köye girdiğim zaman erkeklerin hepsi sabahtan çavdar biçmeğe gittiklerinden, yalnız kadınlar görülüyordu. Benim geldiğimi, köy odasının önüne bir taşın üstüne oturduğumu gören her herkes, evden eve koşarak birbirine haber verdi.
Bellerinden aşağı yerli dokuma İle sarılmış, üst tarafında kendileri tarafından biçilerek dikilmiş birer mintan giyen kadınların ayaklarında birer takunya var. Bir aralık köyün İhtiyar imamı ikindi ezanım okumak için geldi ve konuşmağa başladık. Akşam olup da ortalık karardığı sıralarda muhtar ve diğer köylüler de geldiler. Mevsimin yaz olmasına rağmen üşünecek kadar soğuk olan bu dağ köyünde bol bol çam ağacı yakarak köy odasını hem ısıttılar. hem aydınlattılar. Suyu, havası ve tahil güzelliklerinden başka hiç bir jeyi olmıyan bu köyde 210 insan var. 157 keçi, 112 koyun, 34 inek ve 17 çift öküzü bulunan köyün ekilmeğe elverişli olan pek az toprağı da. çavdardan başka bir mahsul yetiştirmezmlş.
Yere diz çöküp etrafımı »aran köylü arkadaşlarla bir müddet konuşarak, onlara gelişimin sebebini anlattım. Bir müddet dertleştikten sonra hep birden dağıldılar. Onlar çıkınca köyün imamı da, oturduğumuz
DU kadar gevezelik etmeseydik, zavallı Jİm Plucky ölmiyecek, ben de bu melûn pipoyu içmlye-cektlm.
Filhakika başımı çevirir çevirmez, fil, battaniyelerimizi, çanak çömleği ve daha açılmamış bir turşu kavanozunu yutmuş bulunuyordu.
O anda: "Jİm, tüfeğin” dedik, halbuki Jim’in silAhı tüfek değil, \Vincheater marka bir karabina MI. Meşhur dum-dum kurşunla-riyle doldurulan bir karabina. Karabinaya tüfek demek pek yerinde değildi doğrusu. Neyse, söz gelişi Öyle dedik. Her halde “Jİm, tüfeğin” dedik ve demekle halt ettik.
Zira der demez, daha Jİm elini uzatmıya vakit bulamadan, fil karabinayı yakaladı ve önde namlusu olmak üzere midesine indirdi. Sonra sert sert üfliyerek ve kuyruğunu kıçına vurarak uzaklaştı.
Jİm dayanamadı, filin peşinden koşmıya başladı. Çıldırmıştı her halde, çünkü yuttuğu tüfeği iade etmesi için bir filin peşinden koşmakta ve galiz küfürler savurmakta ne mâna vardır, ne mantık. Küfür, zavallı Jim’in en büyük kusuru idi. Ağız dolusu küfürler bilir, yeril yersiz kullanırdı. îş çatallaşacağa benziyordu. Zira fil birdenbire durdu ve koşarak gelen Jim’e sırtını dönmekte ısrar ederek kuyruğunu salla-mıya başladı. Jİm on yarda kadar yaklaşınca, kuyruğun altında bir şimşek çaktı, bir gürültü duyuldu. Bir an gülecek gibi olduk. Fil Jim’in küfürlerine bu şekilde cevap veriyor sandık. Fakat birdenbire Jİm kollarını açarak sırtüstü yere yıkıldı. Meşhur dumdum kurşunlarının birini yemişti.
Yanına vardığımız zaman. Jİm daha ölmemişti. Üstüne eğildim. Son nefesini vererek; “Dikkat, dedi, tüfekte bir kurşun daha var. İyi de nişan almasını biliyor, domuz.’* Bu sözleri söyledi ve başka bir şey söyllyemcdi. Sonra sol ayağım tekme atar gibi dört beş defa oynattı ve artık kımıldamadı.
O anda filin gittiği İstikamette bir patlama duyuldu. Zavallı Jim’in bahsettiği İkinci kurşunun e-seri olduğuna şüphe yoktu. Gerçekten de fili karın Üstü yatar bulduk, ön bacakları dimdik, tlt-ka bacaklan İse açıktı. Sırtının ortasında bir delik vardı. Jim’den daha parlak bir vaziyette değildi.
Herşeyi İzah etmek istiyen Murphy (en büyük kusuru da buydu) bu işi İzaha kalkıştı, tik kurşun patladığı zaman, karabina barsağa kaymış, fakat ikinci a-tışta kurşun, filin yuttuğu çadır kazığının birine raslamış ve ondan içerde patlamış. Diyecek yok, bu iddiada mantık vardı. Fakat birinci patlayışı nasıl izah etmek lâzımdı? Mac Gregor, filin Jim’I nişan aldığını İddia ediyordu. Mac Gregor biraz saftı, en büyük kusuru İddiası
Jİm de nı şeyi
lin nişan alıp almadığım Jim kadar bilecek yoktu aramızda.
Murphy bu fikri kabul etmekle beraber, başka bir İzah aramıya devam etti.
Jim’in yanına dönüp, onu gömmek işine koyulduk, Mac Gregor, filin yutmadığı bir kürekle bir delik kazdı. Murphy İse bir put hazırladı. Jim’in din vaziyetini ve Allahla alış veriş durumunu pek bilmiyorduk. Fakat ötekiler gibi bir put dikilmesi lüzumuna ben de kaniydim. Çünkü bir mezar kitabesi yazmak niyetindeydlm. Fakat Jim gömülmüş, put da dikilmiş bulununca, kitabenin metni münakaşa mevzuu oldu. Ben, nasıl öldüğünü birkaç kelim ay !• anlatmak taraftarıydım. Meselâ şöyle demek: “Burada bir filin attığı bir kurşunla öldürülen Jim Plucky medfundur.,, Murphy, bu metni kabul etmek Isetemld. “Çünkü, diyordu, Afrlkada kimse bir filin kurşun attığına İnanmıyacak, zavallı Jim’in mezar kitabesi bir alay mevzuu olmakla berabtr, bize de palavracı diyecekler.,,
Bu son fikir beni biraz sarstı, çünkü hakikati anlatmak varken, hikâye uyduranlardan hiç hoşlanmam. Sözüme İnanılsın, isterim. Bereket versin Avrupada bir filin kurşun attığına İnanacak pek çok kimseler vardır.
Murphy, metni ısrar ediyordu,
onun tarafını tutmuştu, çok uzun buluyor için uzun cümle hoşlanmıyordu.
Dediğim gibi
Fakat Murphy ile aramızdaki ihtilâfı o halletti. Cümlenin bir kısmını silmek teklifinde bulundu. Kitabe: ‘‘Burada Öldürülen Jim Pluckü medfundur., haline geldi Altına da tarihj koyduk: 18 mayıs 1923, Oldu bitti.
Zavallı Jim’in mezannı bırakıp, filin vanına döndük. Filden Azamî İstifade etmek gerekiyordu. Hayvan ölü idi. Derhal işe koyulduk. Fazla merakımız, işi usulü dairesinde yapmıya biraz mâni oldu. Hele yemek işlerine bakan Murphy, çanak çömleği ve turşu kavanozunu bulmak istiyordu. Ck Tasladığımız nesne, karabina oldu. İnfilâk, onu ortasından bölmüştü. Battaniyeler paramparça olmuş, çanak çömlek ise kullanılmaz bir hale gelmişti. Turşu kavanozundan eser yoktu. Fakat Mac Gregor infüâk sahasını iyice kokladıktan sonra, o sahadan et parçalan kesmlye yuJdu. Gerçekten de bu etler şu kokuyordu.
Bir hafta kadar hAyvanın
nında kaldık. Geceleri ava çıkıp birkaç değerli hayvan vurmak fırsatını da bulduk. Boş vakitlerimde zavallı Jim’in karabinasının dipçiğinden kendime bir. pipo yaptım. Gerçi piponun acayip bir lezzeti vardı, ama Jim’in hatırası diye aldırmadım. İnsan bu lezzete de alışı veriyor.
Jim’in ölümünden çok konuştuk aramızda. Murphy, onu İzah et-mlye uğraştı durdu. Son sözü gene Mac Gregor söyledi: “Şu bu ama, filin önünde tüfek sözünü ağzımıza almakla halt ettik.”
değiştirmekte Mac Gregor da Cümleyi ve anlamadığı
ve nutuklardan
biraz saftı.
ko-tur-
ya-
□H0OE
EMİNÖNÜ: İstanbul (Eminönü) — Hunin HulÛSİ (Küçük-pazar) — AbdÜlkadlr l Alemdar)
— A. Gedikpnşa (Beyazıt) HEYOöt-U: Matkoviç (Merkez)
— Galııtuaaray (Merkez) — Er-tuftrul (Taksim) — İsmet (Taksim) Kara köy (Galata) — Maçka (Şişli) — Feriköy (Şişli) — Hasköy — Merkez (Kasımpaşa) FATİH: üniversite (Şehzade-başı) — S. Gürgen (Aksaray)— E. Rıdvan (Samntya) — Haec-Id (Şehremini) — Edlrnckapı ıK&ragümrlik) — O. Avcıoğlu ı Fener)
EYÜP: Ayvanını ray (Şifa). BEŞİKTAŞ: Nail Huilt (Beşiktaş) — Yeni (Ortaköy) Arna-vutköy — Merkez (Bebek) KADIKÖY: Merkez (Kadıköy)
— Kızıltoprak — GÖztcpo -Bosta ncı
ÜSKÜDAR: Çamlı yurt IIEYBELİADA: H. Halk HÜYÜKADAı Halk
İZM ili: Alsancak1— Ege (Baa-
DÜNKÜ BULMACANIN HALLİ
Şoldıın Biıftıı;
1 — Adi hareket .2 — Sena; Emi. 3 — Arabalı; Al. 4 — Benek; 8ına. 5 — Ara; Kedi. 6 — Ban; tlân al. 7 — Ar; Yakalan 8 — Yale; An; Ve. 9 — Alışan; Dar. 10 — Namütenahi.
Yukarıdan a»nğı:
1 — Aaabl bayan. 2 — Dere; Arala. 3 — İnanan; Mil. 4 — Haber: üşen. 5 — Akala; At. 6 — Rol; Enâlâ. 7 — iHinnn. 6 — Ki; Kadı; Da 9 - Havalename. 10 — Telâki yeri.
Hevoftlu 44(444 Kadıköy 6087’z
İstanbul 24222 Üsküdar 60945
Ankara 00. İzmir 2222 Karşıyaka 15055
Is ı h h î İmdat]
taıanhu) Beyoğlu (49y>
Anadolu valcaAi 60536
Ankara 91
tamir 225)
m&hane) — Güzel Yalı (Kemrraltı j ANKARA; — Anluıru
Asri (Eşrrfpaşn) — (Yalılar) — Hilâl
Gür ay — Gülhane
da buydu. Fakat bence bu yersiz değildi, mademki son nefesini verirken ay-söy İçmişti. Her halde fi-
yukarıda gördü-
atı
nrasındnkl çekişme
Heyecanlı bir finiş. İngilterede Epsom’da 17 nel Derbl’ye iştirak eden 33 yarış günüz çekikle neticelenmiştir. Yarışı büyük bir sürprizle Marcel Boussac’ın Golcudor İsimli atı kazamın ştu*.



37 Temmuz 1950
Y E N î İSTANBUL
Sayfa 8
GÜNÜN
KONOMiK
İhracatımızın artması yolları
Yazan : Hablb Edib - TÖREHAN
Bü senenin yeni İhracat mevsimine girmek üzere bulunuyoruz. Yeni Hükümetin bu İşe şimdiden büyük bir ehemmiyet verdiğini ve bir takım kararlar almak Üzere olduğunu memnuniyetle görmekteyiz. Bu kararların iyi neticeler verecek esaslara İstinat etmesini ve bir türlü halledemediğimiz İhracat İşlerimiz İçin faydalı ederiz.
neticeler vermesini temenni
mcsl kendiliğinden husule gelecek bir hâdisedir. Müstahsil İyi mal yetiştirdiği zaman daha fazla bir bedel elde ettiğini görürse buna kendiliğinden ehemmiyet verir. Buna mukabil yetiştirdiği malı satmak İmkânını bulamadığı vakit artık kalitenin bir ehemmiyeti kalmaz ve onu İyi mnl yetiştirmeye İcbar etmek aksi tesirler yapar.
Amerikada enflâsyon ihtimali varit görülüyor
Sal Lake City (Hususî) — Amerikan Federal Rezen* heyeti direktörlerinden Mr. Marriner Ecclea'e göre, Kore harbi sebebiyle Amerikada enflâsyona doğru tehlikeli bir meyil müşahede ediliyor. Bu enflâsyon tehlikesinin vergiler, daha sıkı bir kredi kontrolü ve halkın mal talebinde gösterdiği tehalükün durdurulması ile önüne geçilmek lâzımdır. Mr. Ecc-les Federal Hükümete altı maddeyi İhtiva eden bir tavsiyede bulunuyor:
Adanada devlete ait bir
fabrika satışa çıkarıldı
Ceyhan ilçesinde Sümerbanka ait Çırçır ve Çeltik Fabrikası müzayedeye kondu
filvaki ihracatımızın artma-şlmdl.ve kadar bir çok
Bizde sı İçin emekler sarf edilmiş tir. Ancak harp ■onunda elde ettiğimiz netice-
leri gözönüııe alırsak bu hususta müspet bir gayeye varamadığımızı görürüz. Biz bunun en büyük sebebini, hüsnüniyetle olmasına rağmen Hükümetin İhracat İşlerine müdahalesinde ve daima vâsi olmak rolünü bir türlü bırakmak istememesinde buluyoruz. Onun Içlııdlr kİ. Hükümetin şimdiki faaliyetinde bu llh“
niyeti terketmeslni ve vereceği kararları engellerin kaldırılmasına vc ihracat İşlerinde kolaylıklara hasretmesini kâfi buluyoruz.
Hükümetin ihracat işlerinde nâzım rolünü yapman bizde harp zamanının mahsulü değildir. Cumhuriyetin kuruluşundan beri bu iş âdeta bir devlet ve hükümet Işl telâkki olunmuş ve İhracatın ya Devlet vasıtaslyle yapılması yollarına gidilmiş, yahut da bütün ihracat işlerimiz, bir takım formalitelere, fiyat tahdidatına ve daha bir çok ağır şartlara tâbi tutulmuştur. Az çok Rusyanın tatbik etmekte olduğu usule büyük bir müşabehet arzeden bu usulün büyük zararları dokunduğunu İtiraf ve kabııl etmekliğimiz İktiza eder. Devletin doğrudan doğruya veya dolnyısiyle alâkadar olduğu bir takım teşekküllerin İhracat yapması ve bu ihracatçı İle rekabete kalkışması ihracat müesseslerimizin faaliyet ve kuvvetlenmesine mâni olmuş ve onların şahsi teşebbüs gayretlerini atalete uğratmıştır. Onun İçin bizim şimdi en muvafık gördüğümüz yol iyi niyetlerle olsa bile artık hükümetin ticarî faaliyetlere müdahale etmemesi, mevcut bütün takyldatı knldırınası ve tüccara İstedikleri kolaylıkları temin etmesidir. Bu vaziyet karşısında ticaret faaliyetlerinin müspet veya menfi bütün neticelerini kendi bilân-çolarında görecek olan tüccarımı/, hariçle olan münasebetlerini tesis İçin daha fazla çalışmak lüzumunu hissedecek ve dünya ile olan alâkalarını daha artırmış olacaklardır.
1) Bu sene İçin vergilerde hiç bir tenzilât yapılmamalıdır.
Kore harbinin piyasaya tesirleri
Piyasada birdenbire bir yükselme oldu
mın takalarından ve hattâ ihraç kadar en ucuz gönderilmesi ve muhtelif unvan-
2) Fazla kâr üzerine ayrıca bir vergi konulmalıdır. Yatırılan sermayenin ilk beş milyonundan elde edilen yüzde 10 dan fazla safi kâr üzerinden yüzde 75 vergi alınmalıdır. Ve bundan başka elde edilecek menfaat üzerinden yüzde 8 bir vergi alınmalıdır. Vergiye tâbi kazançların 5000 dolan da vergiden muaf tutulmalıdır.
3) işçi sendikalanndan kazanç vergisinin yukarıda anlatıldığı şekilde şiddetlendirildi^ müddet zarfında hiç bir fazla ücret talebinde bulunmıya-caklanna dair söz alınmalıdır.
4) Vergi kaçakçılığa Önlenllmelldlr.
Şimdi bütün dünyanın tekmil kuvvetiyle İstihsalini arttırmaya çalıştığı bıı zamanda artık rekabetin ehemmiyeti çok artmış ve mal satmak başlıbaşına önemli bir mevzu olmuştur. Bu noktayı ehemmiyetle nazarı dikkate almak ve İhracat İşimiz İçin tamamen yeni l>lr politika takip etmekliğimiz lâzımdır. İhracatın ucuzlaştırılmasını müstahsilin az kazanmasından veya İhracatçıya kalacak kâr payının fazla olmamasından ziyade ıllğcr fer’i gibi görünen şeylerde aramak lâzımdır. Hor lıalde İhracatın rekabet edebilecek bir fiyatta olması için İstihsal olunan mallarımızın ihraç iskelelerimize olunacak limanlara nakliye ücretleriyle bunlardan alınacak
lardakl vergilerin kaldırılması artık bir mecburiyet halini almıştır. Bundan başka İhracatçı tüccarın da artık müstahsil gibi bir takım vergi muafiyet ve hafifliklerine ııali olması lâzımdır. Bilhassa İhracatçıya İhraç edeceği mal İçin elân lisans gibi tak-yldat vaz’ı hiç l»lr suretle doğru telâkki edilemez. Çünkü bu gün İçin gözümüzün önünde duran nokta bir çok takyidatla hiç addolunabilecek bir ihraçat neticesi elde etmektense İstihsal mallarımızırı büyük yekûnlar halinde harice çıkmasını temin etmektir. İhracatçıya gösterilecek kolaylıklardan biri de onun İhraç ettiği mallar mukabilinde elde ettiği dövizlerden yarısı gibi bir miktarının kendisine bırakılması ve bunıı Merkez Bankasına serbest kur Üzerinden değiştirmek İmkânının verilme-sidir. Fransa ve İtalya gibi paraları bir zaman mütemadi bir gösteren memleketlerin beri tatbik ettikleri bu letlmlzde elân nazarı maniası ihracatımızın
büyük bir âmil olmuştur. Bu azalmanın önüııe geçmek ve ihracatımızın bir gün daha açınılacak bir hale gelmemesini İstiyorsak artık cezri kararlarımızı vermekte İstical etmekliğimiz zamanı geldiği kanaatinde olduğumuzu söylemeyi bir vazife biliyoruz.
5) Posta ücretlerinde bir arttırma yaparak posta İdaresinin açığım kapatmağa çalışılmalıdır.
6) Amerika lif aliye Bakanlığı bankalara paralarını yaürmıyan kimselere uzun vadeli, piyasa harici 15 yıl vadeli ve yüzde 2.192 faizli bonolar teklif etmelidir.
Senenin ilk çekirdeksiz kuru üzüm mahsulü
îzmir, 26 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Kemalpaşa ve Manisadan senenin ilk turfanda çekirdeksiz kuru üzüm mahsulü bugün İzmir Borsacına da getirilmiştir. Tanelerinin teşekkül emesin© rağmen bunlarda ekşilik nlsbeti fazla olduğundan satışa arzedilmedi. Bununla beraber satıcı 62 kuruş istemektedir.
düşüklük İki seneden usulün mem-Itibara ahn-azalmasındu
Kısa Haberler
Adana, 26 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — SllmerbankA ait fabrikaların aatılmasınn Adanadan başlanmış ve Ceyhan ilçesindeki Çırçır ve Çeltik fabrikası 570 bin lira muhammen .bedelle İhaleye çıkarılmıştır. 15578 metre ekare saha üzerinde olan ve depo, ambar, sundurma, ikamet evi, yazıhane Ziraat âletleri satışında sıra usulü kaldırıldı
e
Adana, 26 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Ziraî Donatım Kurumu Adana deposu, Marshaü Yardım kredisiyle getirtilen muhtelif traktör ve sair ziraat âlat ve vasıtalarının satışında tatbik edljen sıra usulünü kaldırarak ekle mal oldukça istlyene derhal satmayı kararlaştırmıştır. Adanada ilk pamuk elması
Adana, 26 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Adana bölgesinde bu yılın pamuk elmaİHn açmaya başlamış, Recai Tanmcr çiftliğinde açan ilk pamuk elmalarından birkaç tane şehre getirilmiştir.
gibi müteaddit binalarla işler vaziyette bulunan fabrikayı Ceyhandan üç kişilik bir şirketin satın alacağı sanılmaktadır.
Sümerbankın Adanadakl Bez ve İplik fabrikasını da satacağı haber verilmektedir. Adananın ikinci büyük fabrikası olan bu müessesenln satış işiyle alâkalı hazırlıklar devam etmektedir. Fabrikaya kaç milyon lira muhammen bedel konulacağı henüz bilinmemekle beraber burayı Adana-dan Ömer Sapancı ve arkadaşlarının alacağı zannedilmektedir.
Chicago Milletlerarası
Ticaret sergisi açılıyor
Türkiye de Sergiye iştirak ediyor
7 ağustosta açılacak Sergi, 20 ağustosa kadar devam edecek
İhraç maddelerinin fiyatları yükseliyor. Altın fiyatları da arttı. Bazı ithal mallarında da yükselme olacağı anlaşılıyor
İhracat İşlerinin başlı başına bir bil. giye mütevakkıf olduğunu vc bilhassa dünya istihsal vaziyetleriyle alâkalı olduğunu takdir etmesi lâzım gelen İhracatçılarımızın memleketimizin istihsal mallarına gösterecekleri alâka bu suretle bir bilgisiz spekülâsyon olmak halinden çıkacak ve memlekette bu suretle müstakar bir İhracat vaziyeti hâsıl olacaktır. Her halde toprakaltı servetleri çok zengin olan ve toprakları üzerinde çok mütenevvi mal yetiştirmek İmkânına malik bulunan memleketimizin bugünkü ve dünkü İhracatı hiç (Je iftihar edilebilecek bir miktarda değildir. Bunun birkaç misline çıkarılması çok büyük İmkânlar göstermektedir. Bunun için ihracat mallarımızın muhakkak kalitesini İyileştirmek gibi klâsik yollardan yürümek kâfi değüdlr. Her şeyden evvel istihsali yalnız topraklarımıza mahsus gibi görünen zirai mahsullerimizin İstihsalini ucuzlatmak ve bir de bunlara yeni İstihsal maddeleri ilâve etmek zarureti karşısındayız. Toprağın verimini arttırmak ve zürraın seviyelini yükseltmek hükümetin u-munıi hizmetleri arasına girebilir, köy enstitülerinden bu hususta büyük hizmetler beki iy ©biliriz. Biz her cins malın kalitesi ne olur olsun satılabileceği kanaatindeyiz. Kalitenin lyileş-
DÜNYA TUTUN KONGRESİ
La Haye (Hususî) — Resmî mehafilden Öğrenildiğine göre, gelecek senenin eylül ayında bütün tütün yetiştirme ve ticareti işlerini birleştirmek için bir Dünya Tütün Kongresi toplanacaktır. Holândada Prens Bemhardt’ın idaresi altında toplanacak olan bu kongre, Ho-lânda Ziraat ve Ekonomi Bakanlıkları tarafından himaye görmektedir.
Bütün hükümetlere davetiyeler şimdiden gönderilmiştir; yalnız kongre şahıslara ve serbest teşekküllere de açık olacaktır. Bundan sonra Komada, 30 ilâ 13 eylülde olacak olan konferansın yalnız Avrupaya münhasır olması kararlaştırılmıştır. Bahsi geçen bu konferans Amsterdam Dünya Kongresine bir basamak teşkil edecektir.



Almanya ve milletlerarası maliye organizasyonları
Bonn (Hususi) — Şimdi Almanya, Milletlerarası Tediye Birliği Bankasına yeniden kabul edildiğine göre, diğer milletlerarası maliye organizasyonlarında da âzalık elde etmeğe çalışmaktadır. Bank Deutscher Laender’in müdürü Dr. Vocke, son zamanlarda Batı Alman Hükümetine yazılı bir müracaatta bulunmuş ve Alman Cumhuriyetinin gerek milletlerarası para fonuna, gerekse dünya bankasına hangi şartlar altında iltihak edebileceğini sormuştur.
Amerikan pamuk İhracatı
\Vashlngton (Hususî) — Mayıs a-yı içinde Amerikanın ham pamuk ihracatı 539.000 balyayı bulmuştur. Bu rakam Birleşik Amerikan Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanmaktadır. Bu senekl mayıs ayında ihraç edilen miktar geçen senenin nisandaki 471,000 ve mayıs ayındaki 464,000 İle mukayese edilirse, elde edilecek neti, ce oldukça mühimdir.
Belçika elma* ticaret!
Brüksel (Hususî) — Belçlkamn İşlenmemiş elmas ithalâtı mayıs a-yında 362.433 kırat iken 141,429 kırata düşmüştür. Geçen ay İşlenmiş taş ihracatı 32.702 kırattan 37,254 kırata yükselmiştir. Amerika 23,681 ini ve İngiltere de 5,178 ini alacaktır.
Chicago, (Uçakla) — 7 ağustostan 20 ağustosa kadar devam edecek olan Chicago sergisinde Batı Avrupa milletlerinden Fransa en büyük köşeyi ayırtmışım Bu sergi İlk Amerikan Milletlerarası Ticaret Sergisini teşkil edecektir. Britanya ikinci gelmektedir. Kuzey İrlanda da dahil olmak üzere 150 firmanın mamul maddelerini teşhir edecektir. Bu arada Ingiliz deri ayakkabı ve bavul imalâtçıları ilk defa olarak Amerikan ve bilhassa Güney Amerikalıların zevkine uygun parlak renklerde valiz teşhir edeceklerdir. Umumî deri kısmında bir çok fantezi vepa spor çantaları, deri giyim eşyalan da gösterilecektir. Diğer İngiliz eşyalan arasında hafif ve ağır makineler, "küçük” frijiderler, elektrikli ev eşyası vardır.
Batı Almanya da bu sergiye İştirak ediyor ve kendine büyük bir köşe a-yırtmıştır. Başlıca Alman mallan endüstriyel âlat ve edevatı olacaktır. Bundan başka kimyevi maddeler ve bir çeşit istihlâk maddeleri de teşhir edeceklerdir. 33 İsveç firması an’a-nevl İsveç mamulâtı eşyalan, meselâ, kâğıt, makine, ofis möbleleri, dizel makineleri, bisikletler ve motosikletler gibi şeyler teşhir edecektir.
Danimarka paviyonu bu memlekete has olan elişi ve sanat eserlerini teş-
hir edecektir. Bundan başka paviyon-da seramik eşya, iç çamaşırı, örme elbiseler, masa örtüleri, çoraplar vardır.
80 Avusturya firması bu sergiye iştirak edecektir. Başlıca giyim eşyası, deri ve kürk, dokumalar, gıda maddeleri, spor elbiseler, möble, madeni eşya, elektrik teçhizatı, ve makineler gösterilecektir. Viyana modası, bilhassa bluz ve çocuk eşyaları, İnci işlemeli el çantaları, Avusturya halıları, likörleri de teşhir edilecektir.
Türkiye de bu sergiye iştirak ederek başlıca ham maddeler ile mamul eşyalar teşhir edecektir.
Batı Almanyanın serbest
•4?
Bonn (Uçakla) — Avrupa İktisadi İşbirliği teşkilatının ticareti liberalleştirme plânına göre, Batı Alman-yaya girecek olan malların Batı Almanya yiyecek komitesi yeni bir listesini çıkarmıştır. 1 ağustosta yürürlüğe girecek olan bu listede şunlar vardır:
Arpa, yulaf, çavdar, mısır, pirinç, tohum, ham tütün, fındık, portakal, taze limon, muz, kahve, çay, baharat, kinin, zeytinyağı, nişasta, bira, çikolata. kakao, teknik sahada kullanmak için kazein gibi maddeleri havidir.
Kore savaşlarının devamı, piyasada emtia flatlerl üzerine daha bârla bir surette tesir etmektedir. Borsa ve piyasa sütunumuzda, yabancı bordalara ait kısımda da görüldüğü veçhile, New-York Borsasında buğday fiyatları ilerleme kaydetmiştir. Bundan başka gerek New-York ve gerekse İskenderiye Boranlarında pamuk fiyatları yükselmiştir.
Amerikanın demir ve çelik ve umumiyet itibariyle madenî eşya fabrikaları, buradaki ithalâtçılara yazdıkları mektuplarda, sipariş edilen mallan geç tealim edeceklerini bildirmişlerdir. Son defa olarak Londradan buradaki ithalâtçılara gelen mektuplarda da. kalay fiyatlarının 760 sterling’e çıktığı, İngiltere İaşe Nezaretinin şimdi-halde kalay sevkıyatını durdurduğu İfade edilmektedir. Bu yüzden piyasamızda kilosu 850 kuruşa kadar satılan kalay 900 kuruşa kadar yükselmiştir.
Piyasada stok bulunmadığı İçin, tacir, yine Ticaret Ofisinin stoklarından İstifade etmektedir. Kalaydan başka levha teneke, kurşun, çinko gibi maddelerin de fiyatlannda yüzde 20-30 nispetinde yükselmeler olmuştur.
Fiyat yükselişi, yiyecek maddelerine de sirayet etmiştir. Dün Ticaret Borsasında 475 kuruşa satılan Urfa yağı 500 kuruşa. Diyarbakır yağı ise 390 kuruştan 400 kuruşa yükselmiştir Zeytinyağı ve ayçiçeği yağı fiyatlarında da yükselmeler görülmüştür. Fiyat yükselişi, henüz diğer yiyecek maddelerine sirayet etmemiştir.
Altın fiyatları yükseliyor
Bir müddetten beri istikrarsız bir durum arzeden altın piyasası, dün birdenbire canlı bir hale tir. Paris Borsasından gelen fiyat üzerine, burada da yükselmiş, akşama doğru
değişmiş, fiyatlar durgun bir hale gelmiştir. Öğleden evvel 34.80 lira Gulden altını öğleden sonra 34.50 lira olmuştur. Külçe altının gramı İse 5.17 liraya kadar yükselmiştir. Evvelki gün fiyat 5.12 liraydı.
Fındık 225 kuruş
Ticaret Borsasında 1950 yıh fındık mahsulü 225 kuruşa kadar yükselmiştir. 1949 mahsulü ise 205 kunıştur. Evvelce de yazdığımız gibi bu sene mahsulün noksan oluşu, fiyatların yükselmesine sebebiyet vermektedir.
★ ★ ★
Kararın
Ege piyasasına
gelmlş-yüksek fiyatlar vaziyet
Alman yiyecek maddelerinde istifçilik
Bonn (Husus!) — Batı Almanya baş sözcüsü halka müracaat ederek gıda maddelerini istif etmekten vazgeçmelerini rica etmiştir. Sözcü, Alman ekonomisinin ihtiyaca kâfi gelecek kadar mal) olduğunu söylemiş ve halkın paniğe uğrayıp fazla mal almasına hiç bir sebep olmadığını 1-lert sürmüştür.
Hükümet. hububat için ayırdığı tahsisatı kaldırdıktan bir gün sonra, beyaz ekmek fiyatı 77 pfennig iken 83 pfennige fırlamıştır. Bir çok gazeteler de şeker ve yemeklik yağın piyasadan kalktığını, çünkü bir çoklarının istifçilik yaptığından şikâyetçidir.
İmar ve Kalkınma Bankası mümessillerinin Izmirdeki temasları
İzmir, 26 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Beynelmilel İmar ve Kalkınma Bankasının Türkiye Sanayi Bankası nezdine gönderdiği teknik uzmanları îzmire gelerek Sanayi Birliğinde uzun bir toplantı yapmışlardır. Kendilerine Birlik Başkanı Muhiddin Alam tarafından bölgemizin sanayi durumu hakkında gerekli izahat verilmiştir.
İzmir, 26 (Hususî muhabirimiz telefonla bildiriyor) — Hükümetimizin Birleşmiş Milletler teşkilâtının gerçek bir üyesi olarak verdiği kararın Ege bölgesinde derin tepkileri olmuştur. Gazetelerden, Cumhuriyet Hükümetinin karannı öğrenenler sabahleyin borsaya geldikleri zaman iş a-damları arasında bir tereddüt havası-nın mevcudiyetini müşahede etmişlerdir. Az sonra durum vuzuhlana-rak normal iş hareketleri başlamış, tır. Öte yandan Ege bölgesine dağılmış bulunan milletvekilleri her git--tikleri yerde hükümet kararını överek bundan böyle tek millet mefhumu yerine bütün insanlann kader ve saadetine vakfı talih etmiş bir kütle olarak yaşamanın hazzını duyacağımızı belirtmişlerdir.
Dünya siyasî vaziyetinin aldığı son durum muvacehesinde evvelce çok başka şartlar altında yapılmış olan Ankara dış ticaret toplantısı kararlarının eskimiş bulunduğu ve süratle yükselmekte olan dünya fiyat konjonktürü karşısında artık ihraç mallarımızın himayesine lüzum kalmadığı bir kısım alâkalılarca iddia e-dilmektedir. Alınmış ve belki de ilân edilmek üzere bulunan dış ticaret kararnamesi karşısında mücerret olarak bu görüşün bir bakımdan sevimli olmasına mukabil realiteye uygun düştüğünü ifade eden tanınmış ihracatçılarımız bulunmaktadır. Bunlar iki gün öncesine kadar alman kararların müdafaasını yaparlar ve kararnamenin neşrini heyecanla beklerlerken bugün tamamen başka türlü düşünmektedirler. Hükümet eğer 20 gün önce alman kararlan İlânda ısrar ederse 1946 dakl vaziyetin tekerrür ederek alıcıların mallarımıza kuvvetli bir İstek gösterdikleri zamanda bu kararlar muvacehesinde İhraç mallanmış kıymetlerinin dahilde de fiyat ve hayat pahalılığını yeniden şiddetlendireceği söylenmektedir.

DÜNYA
BORSA
ve
ve
26/VII/1950 Çarşamba
ESHAM VE TAHVİLÂT
YABANCI BORSALAR
İstanbul Ticaret Borsası
İzmir Ticaret Borsası
Devlet Tahvilleri
New-York Borsası
Borsalarda vaziyet
Kapanış
(•)
Bugün
24.—
27.—
31.20
• •
210.—
145.—
87.83
L E K E T
M E
Mısır Kredi Fonslye 1903
172.-
M 20 Sİ 15
190.—
110.—
350.— 31Ö — 220.—
235.— 180.—
130,—
135 —
31.—
15.—
37.—
75.—
85.—
‘ 30.—
29.30
Eski Kapanış
tenekoll) sıra) çıplak)
%6 %ö
%6 *6 %5
%1
360 — 350.— 250.—
82.—
48.—
İzmir :
24.—
22.—
21.—
100.—
100.— 100.—
30.—
29.30
18.10
140.—
170.—
175.—
91.50 181.—
22.—
İstanbul :
MEMLEKET TİCARET BORSALAR!
Nebati Yağları
Zeytinyağı (E.K. Susaınyağı (Raf.
Ayçiçeği (Rtıflne
Fındık yağı (Çürük)
ikramıydı tahviller 1933 Ergani ....
1938 IkramlyeH ....
Milli Müdafaa 1 194)
1941
1/2
1049
1948
Milli Müdafaa
1949
1934
1034
194)
1941
1941
Mili)
99
UkûlııuU Botmuİa muameleli tebcil edilmemiş tahvilat vo esnamın &rx ye
99 ••
Demiryolu
99
te
MUdftfoa
99
99
•23.-99.— 20 50 99 —
97.70
98.65
PİYASA L A R I
Ticaret Bordasında umumiyet itlba-görül-tacîr-flatıcı-nazlı
%6
%6
%6
*6
*7
%7 %7
%7
(7
%7
%7
Ham derileri
Sığır «alamura (kasap) KL Keçi tuzlu kuru kilosu ... Koyun hava kurusu kilosu
194) Kalkınma
• 9
99
İsti krazı l«tll( razı
Vi
1 .....
••••••• uı
IL
1 «•«•••« I .....
Sivas-Ersurum l... Ll.-VU...
1... 11... LU...
I.-U.w 111... IV...
Yağlı tohumlar l Ayçiçeği tohumu Keten tohumu Kendir tohumu 8üHiım
Yer fıstığı kabuklu
• •HIK»
Demiryolu İV .....
Demiryolu V ......
1940 ikramiyell
Diğerleri
Demiryolu
Huru Mey talar ı Fındık (kabuklu ■fvrl) Fındık (îç tombul) Ceviz (kabuklu) CovU (İç natürel)
Hububatı
Buğday yumuşak (Tüc.)
Buğday Ofla ............
Arpa yemlik (dökme) Mıeır un (çuvalı) Faaulya tombul .. Faeulya Çalı eert .......
Kuşyemi .................
Mercimek kırmışı kabuk. Morcimok yoşll ........
Nohut natllrel
Dtikıırnn Hnm Maddeleri ı rirtlk (ana mal) ........
Tiftik (Natürel) ..........
Yapak Trakya (Kırkım)
l’ıımuk (KantansTaHun)
Aahmouni Kısa elyaflı F/G. ...
Karnak Uzun elyaflı F/G
rlyle flatlerdc ilerleme istidadı inektedir. Başta tiftik ve yapağı lerl olmak üzere, diğer emtianın lan da, mal satmak hususunda
davranmaktadırlar. Bu arada fındık fl-atleri mühim İlerlemeler kaydetmiştir.
Kambiyo. Esham ve Tahvilât Bordasında az muamele olmuştur AJtjn piyasası düne nazaran daha canlı bir duruma girmiştir.
Bugün çekirdeksiz kimi üzüm piya-8aBi nispeten gevşiyerek gayet mahdut muameleler olmuş, Kemalpaşadan getirilen bir çuval turfanda üzüm 80 kuruştan satın alınmıştır. Alivre pamuk piyasası da gevşek ve hareketsizdir. Pamuk-çekirdeği istekli durumunu muhafaza etmektedir.
KAMBİYO |
Istan bu 1 Borsası
Açılış Kapanış
1 âterllng . 7.89 7.89 282.25
100 Dolar 281 —
100 Fr Frangı 0.80 0.80 1
100 lavlçre Fr .., 61 03 64.03
100 Boiç. Fr 6.60 6.60 ı
KM) İsveç Kr...^. 64.1250 54 1260 1
100 Florin — 73 6810 78.6840
lOû luirct 0.4412» 0 4412«
100 Drahmi 0.01876 0.01876|
100 ERcoudoo ... 9.7390 9.7390 |
Altınlar
Bugün Eski kur|
Lira Lira
Külçe Ye»9 Ur 3.17 5 12
Külçe Degııtı* — —
Cumhuriyet w — :
R(’şa( 38.80 85 75
Hftmıt •••»«••••«•» * -
Gulden 34.30 82 20
înglllz 45.50 45.10
Fransız kok ... M 1
NapolFon ili —
tavlçre — —
New Yurk’tu r ^nsu: S 35
Gümüş, Platin
En aşağı En yukarı
Gümüş Gr —
Plâtln " ........ 10.- U.—
Zürich Borsası (Serbest)
23 61950 İsviçre Frangı
Durumu En aşağı En yuknrı]
Türk Lirası ı 05 1 16
Dolar 4.32 4.31 1/2
KTTirlirıo 11.10 11.20
Franaız Frangı 1 19 1.24
00 00
95.— 05.15
95.20
95.—
95.10
97.60
21.80 21.00
21 10
20.55
20.50
20.20
20.70 20 10 20.35
20.60
110.-
98.—
98.— 09.-
98.— 100.-
09.-
98.-
20 30 100-
21.6)
22.-
22.-21.45 22-
20 00
21.20
Şirket Tahvilleri
T.C. Ziraat Bankası Anadolu D.Y. Tertip A/B. •• *• . ** O. ** * *’ „ Mümea SoneL 20.60 U2 50 22.80 63.— 20 20 UL- 69- 67.50
Şirket Hisse Senetleri
T.C. Merkez Bankası Türkiye tş Bankası Türk Tlcarot Bankası Arelan Çimento - Şark Değlrmenolllk Milli Reasürans 123.— 80.— 6.— 16 20 23.25 16 — 120,26 6.- 15 25 23.60 16.26
Ecnebi Tahviller
Üzüm çeklrdekala No.9 incir A eerlal No. 8.... ° B «arla) No. 108 Famuk Akala 1 Pamuk Akala 11 Pamuk Akala UJ Pamuk yerli Pamuk yağı (rafine) ... Pamuk çekirdeği Buğun Son Kapanış
62.50 65.— (2.— 238.— 195.— 160.- 173.5 109.— 15.— 1 1 1 1 1 1 1 1 1 * » • • ■ • • • •
Adana Ticaret Borsası
Pamuk Akala 1 Pamuk Aknln H Pamuk Akale LU Pamuk yeril l Pamuk yerli LL 226.— 187.— 180.— 160.— 145.-
Trabzon Ticaret Borsası
FINDIK a) %60 randımanlı kabuklu tombul b) İç «ıra kontrollü — 81.-178.-
Eskişehir Ticaret Borsası
Buğday yumuşak ...... Buğday «ert Arpa — — 80.— 81.-

gore Uuıyyliû
piyana değ
Dtln Eâkl kuı
Buğday (Busoil~Sent) —.
Sert Kıa mahaulü No. 2 ........ 269.— 283 —
Kırmıaı -* No. 3 235.— 232.—
Pamuk MJddilng (JUbreal=8«nt)
Eltim 87.86
Aralık 37.82 O f -QP
Mart □OtOO
1 Iftlk (L1bre8l = Sent) uO.rv
NO 1 11 «••••• — —
>(ıtuiık (— Sent)
Kabuklu veril İri ...... -
ortA ••• — —
Levant tc tthıtl mftlı
Ekstra İri İç IthnJ malı 44.- 40.-
Kuru üzüm (Llbreal=Sent)
Thompson çekirdeksiz ıeçmı ... U D4 U V4
Keten tohumu (Buşol1 = Dolar) ...
M1 nn(m(po 11 s.n 8.86
li ulu v ( br6Nİ T7 Sân t) .... 9â— 96 —
Levha-teneke (UM) libre dolar) 1.30 7.30
Londra Borsası
Keten tohumu (Tonu=:SterllnK) Bombay .•••••«••••••••••••«• Kalküte 1 1 1 65- 63.50 64.—
Yor fiRtığı Hindistan
Bradford Piyasası
liftik iyi mal (Libresi=Fiyat) Sıra mal) •’ YÜd Anadolu M • Trakya 20/31 18/31 34.—Nom 30.- ” 20''21 18/21
İskenderiye Borsası


27 Temmuz 1950
REKLÂMLARI
GÜZEL VE FAYDALI İLANLAR
YENİ ISTANBUL’da çıkar
(VOLVO)
•ultınahmtt, Uçlar Man, Mamam sokak No.13 İstanbul
IKRfiMlYELl AİLE
CÜZDANI Sahiplerine
7
Bu yılın
evinden
2 Eylülde
2 Aralıkta
1 EV
Kura ile hediye edilecektir

2 Aralık kurasına girebilmek İçin
veya
blrlkmlg paranızı hesabınıza yatırıma.

Her 100 liraya bir kura numarası
Bölge Başkanlığından
dair ehliyet almaları,
AĞUSTOS
Zümrüt YALOVA Kaplıcaları
SATIŞA
ÇIKARILMIŞTIR
r s
*
▼e
Para İkramiyeleri
5 Ağustos 1950
Akşamına kadar bir cüzdan alınız
KARNELERİMİZ
1
BA^IT BİR HESAP MESUESİ
1032 mod.ll «Olö- sssl numaralı vs 3037» motor numaralı plaka sayılı VOLVO kamyonu sahibiyim. 1#3« aanaalndenbarl nakliye ı larlla uğramaktayım. Bu VOLVO Kamyonumun bugüne kadar yalnıa İki ».gmanları değiştirilmiş va biç: bir arıaa göstermediği gibi, motor raktlflya dahi görmemiştir. Kamyon halan bütün orijinal percelerlle çalış* maktadır ı bencin serTIyatt. dlfier marka son model kamyonlar naaarı İtibara alındılında çok daha İktisadi olduğu tecrübemle sabittir.
VOLVO Kamyonumdan çok memnun olup, kamyon slıcilarıns* tscrO* peme istinaden. yalnıa bu markayı tavsiye edebilirim.
VOLVO fabrikamla bu Husustaki baiarıatndan dolayı tebriklerimi ve bani iyi bir kamyon sahibi yaptığından dolayı şükranlarımı kendilerine ta-gafımdan bildirmeni»! rica ederim.
—— Baygıiarımla.
TEKİ ILUCJUK • TEL2MM



D. Denizyolları ve Limanlan İşletme Genel Müdürlüğünden
Tesis etmiş olduğumuz Şimalî Avrupa muntazam yük hattının üçüncü seferine 81/temmuz/1950 pazartesi günü (Kars) vapuru kalkacaktır.
Gemi, İstanbul, İzmir, Pire, Havr, Anvers, Rotterdam İskelelerine uğrayarak Hamburg’a gidecek ve Rotterdam, Anvers. Dunkerque, Pire, İzmir’e uğrayarak İstanbul’a dönecektir.
Toplu yük temin edildiği takdirde yol üzerinde bulunan dl-fter limanlara da uğratılması mümkündür.
Fazla malûmat almak için İstanbul ve İzmir acenteliklerimize müracaat edilmesi rica olunur. (10156)
Gazete satan tütüncü dükkânlariyle gazete müvezzilerinden isteyiniz. Bulamazsanız İdarehanemizden tedarik edebilirsiniz.
ANCAK TABIAT/N
YARATABILECECI
BİR SAĞLANUK
ELECTRIC
tUZ DOLAPLARINDA
ZO/Kf ASRIN TEKN/O!İLEgiRLESTİ.
.ı—ı-
AFITAP VE OSMAN GÜZEL MAĞAZALARI - TAKSİTLE SATIŞ
I STA N B U L’un MEYDANINDAKİ SÜTUNU
YENİ
TAKSİM
REKLÂM
FAALİYETE GEÇMİŞTİR.
EN GÜZEL
Pa ra Ik ram İyeleri
İstanbul halkına
BOL KÖPÜKLÜ - NEFİS KOKULU
TUVALET ve TRAŞ SABUNLARI
A R Z E T M E K T E D I R
Erzurum Valiliği Beden Terbiyesi
1 — Erzurum Palandöken’in (Abuhodaklar) Aşağıbogaz mevkiinde yaptırılacak Kayakevi İnşaatı 6rf>mmuz 1950 tarihinden İtibaren (30) gün müddetle kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkarılmıştır.
üç yüz altı lira
2 — İşin keşif bedeli (44086) kırk dört bin seksen altı lira (45) kuruş olup geçici teminatı (3.306) üç bin (48) kuruştur.
8 — İhale 10 ağustos 1950 perşembe günü İlk makamında yapılacaktır.
saat 16 da vall-
evrakı Erzurum
4 — Bu İşe alt keşif, şartname, plân vesalr Beden Terbiyesi Bölge Muhasipliğinde (Halkevinde),
5 — Arzu edenlerin eksiltmeye girebilmeleri için ihale gününden 3 gün evveline kadar Erzurum Bayındırlık Müdürlüğünden bu işi yapabileceklerine
teminat makbuz veya banka mek-veslkası ile 5 İnci maddede yazılı
6 — İsteklilerin geçici tuplan, 1950 Ticaret Odası ehliyet vesikasını havi hazırlıyacaklan teklif mektuplarını İhale saatinden bir saat evveline kadar Erzurum Beden Terbiyesi Bölge Başkanlığına makbuz mukabilinde verilecektir.
7 — Postada vâki gecikmeler kabul edilmez.
SAİD ÇELEBİ İdaresinde humm
Profesör Doktor NÜZHET ŞAKÎR DÎRtSU tedavilerinde
TfüMAL ^YlkKvALOV,


. #»2 * Mevsimin en müsait ve neşeli gün-
lerini yaşamaktadır. İtinalı ve teknik tedavi, nefis yemekler, çeşitli eğlenceler ve her keseye elverişli yerler ve fiyatlar. Gelenlere mutlaka yer temin edilmek üzere tertibat ı alınmıştır.
İSTANBUL ASLÎYE 1 İnci TİCARET MAHKEMESİNDEN , 950/363
Galata Necati Bey caddesi 118/120 No. da olâtı ziraiye satışı ile meşgul iken İstanbul Asliye 3 üncü Ticaret Mahkemesince iflâsına karar verilmiş olan Hoffer Schrantz — Clayton Shutle — Worth Macar Ziraat Makineleri Şirketi tarafından teklif olunan konkordatonun tasdiki talebini havi dosya iflâs İdare âzasmın bu baptaki raporu ile birlikte mahkemeye tevdi olunmuştur.
Bu işe kanır verilmek üzere 2/8/1950 çarşamba günü saat 10,30 da celse akdedilecektir. İtirazı olanların duruşmada hazır bulunabilecekleri ilân ounur. (10153).

• •





V . . u nn
7£NI l$TAHML= 90
KUPON
n ’t».
KUPON
7


1 -V »
/ • A «
*> > .1
22 ~ y l Tahsil
Onkctnada ( ts tanbutotaJ
HJ Lozan du J
( •
® s
- 4 .
IV
üstenbuL ofo i

Comments (0)