28 Ağustos 1950 — Pazartesi
SİYASÎ İKTİSADÎ,
• O
MÜSTAKİL
Yıl 1—Sayı 271—10 kuru,
YENt İSTANBUL
BUL
iISb
’ ı >
YEN
TEM ’
YET.__
YENİ İSTANBUL 75.000 lir»
7&000 lira dağıtıyor 7ö.( 76 ( JM
dağıtıyor
Abone: Türkiye İçin seneliği 32, altı aylığı 17, üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler iki misildir •
Hânlar : 8 ncı sayfada santimetreni
t Uradır. Hânlardan hiçbir mesuliyet kabul edil met.
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6-8 — Posta Kutusu j 447 - İstanbul
Teete eden t Hablb Edib • TÖREHAN
Telefon : 44756 - 44757 Santral — Telgraf Adresi : Hetlo. İstanbul
=r
İç politika
Matbuat ve
Hükümet
MATBUAT Kanununun değişmesinden sonra Hükümet Reisinin matbuata verilen ehemmiyet baklandaki beyanatını memnuniyetle okuduk. Her halde demokrasi hareket ve hamlelerimiz doğru ve samimi ise vaziyetin bundan başka bir surette olmasına da imkân yoktur. Hattâ biz bu beyanat ve teminatın da, kendisini öteden beri acı tecrübeler şeklinde hissettiren inkisarı hayallerin İzalesi İçin yapıldığını zannediyoruz.
Şimdi demokrat Hükümetimizin matbuata verdiği ehemmiyet ne onun fazla himayesi ve ne de engellere maruz bırakılmaması şeklinde olmalıdır. Matbuatın İstediği şey, memleket dâvalariyle uğraşırken fikirlerinin hükümet tarafından ehemmiyetle nazarı İtibara alınması ve yanlış yazdığı zaman tekzibi, doğru yazdığı vakit de bu mevzuların üzerinde hükümetin ciddiyetle meşgul olmasıdır. Bilhassa memleketimizde bu cihetten matbuatın büyük bir ehemmiyeti vardır. Çünkü Hükümet adamlarımızın tetkik seyahati namını verdikleri gezintilerde edinilen müşahedelerin büyük bir kıymeti mevcut değildir. Etrafında bir çok maiyet ile dolaşan hükümet erkânının bu seyahatleri daha ziyade siyaset İcabı olarak yapılan peylerdir ve alelekser birer gösteriş mahiyetini geçememiştir. Buna mukabil matbuatın memleketin her kölesinden bildireceği hâdiseler arasında hayati mahiyeti haiz olanları vardır. Bunların nazarı itibara alınmamam memleket için bir zarar teşkil edeceği gibi İdare cihazının da iyi yürümemesine sebep olur.
Biz, Meşrutiyetle beraber matbuata çok ehemmiyet verdiğimizi her vesile He İzhar ettiğimiz halde, şahıs Üzerinde durulmıyan hâdiselerde matbuatın nokta! nazarını hiç bir suretle nazarı İtibara almadık. Hattâ çok defa gazete okumamış olduğunu veya okumadığını İftiharla söyleyen hükümet erkânına tesadüf ettik. Buna mukabil bir çok memleketlerde her vekâlette en mühim dairenin matbuat şubesi olduğunu ve oralarda her gün memleket hâdiselerinin bir iki saat zarfında tetkikiyle alâkadarlara bildirildiği ve bilhassa vekillerin hülâsa halinde bütün matbuatı günü gününe takip ettikleri ve memleket idaresini buna istinat ettirdikleri görülür. Her halde şimdiki demokrat Hükümetimizin de bu suretle hareket ettiğini kuvvetle talimin ediyoruz. Çünkü memleket idaresi için bundan müstağni olduklarını zannettikleri vakit meçhuller içine girerek zorluklara düşmüş olacaklardır. Her halde muvafık ve muhalif bütün memleket matbuatının bilhassa hayati meselelerde tamamen ittifak ettikleri, memleketimizde, dalma görülmüştür. İyi şeylerin şahsi düşüncelerle tenkidlere manız kaldığı çok varit değildir. Bııgün Türk vatandaşının gayesi memleketin ilerlemesi, kuvvetlenmesi ve umumî bir refaha nail olmasıdır. Bunların elde edildiğini görmek herkesin sevincini arttırmakta ve buna saik olan İdarelere karşı şükran hisleri belirmektedir. Bu İmkânların bulıınu-maması veya bu hususta müracaat edilen vasıtaların kâfi görülmemesi şüphesiz k| . tenkldlerl mucip olıır ve olmalıdır. Bunu .yapan matbuatı ehemmiyetle nazarı İtibara almak ve hâdiselerin tetkikinden sonra sebepleri tahlil etmek şüphesiz kİ, İdarecilik noktasından çok büyük bir ehemmiyeti halzıjlr.
Memleket matbuatında yeknesaklık aramak zaten demokrasi ruhuna intibak etmez. Muhalefetin ehemmiyeti olmıyan bir memlekette demokrasi kuvvet kazanamaz. Onun için demokrat İdarenin matbuata vereceği ehemmiyet, yani onun yazılarını dalma gözün ünde tutması ve kararlarını ona göre ayarlaması halk hükümeti olduğunu İspat edeceği gibi kuvvetini de tezyide sebep olur.
Memleketimizde hür bir matbuat Istempkllğlmlzln sebebi dedikodular ve şahsiyatla meşgul olmak için değil, memleketin dertleriyle alâkadar olarak onları ortaya koymak ve bu dertlerin devasını istemektir. Bu da ancak hükümetin matbuat üzerinde çok hassas olması ve onnn ıııündere-catını büyük bir ehemmiyetle nazarı itibara al m asiyle olur. Aksi takdirde baki kalacak şe.v faydasız ve nahoş bir aksi /»adadan başka bir şey ol-mıy arak tır.
Habib Edib - Törehan
İnönü bu akşam radyoda bir seçim nutku söyleyecek
Belediye seçimleri münasebetile yapılacak olan bu konuşmaya büyük ehemmiyet veriliyor
Adnan Menderes de yarın akşam bir konuşma yapacak
Ankara 27 (Hususi muhabirimi! bildiriyor) — Siyasi mahfillerde bildirildiğine »öre C. H. P. Genel Balkanı ismet İnönü'nün yarın aksam (Bu akşam! saat 21.15 te Belediye seçimleri münasebetiyle radyoda yapacağı konuşmaya büyük bir ehemmiyet atfedilmektedir.
Diğer taraftan İnönü'nün yapacağı bu konuşmayı takip eden günün aynı
saatinde D. P. Genel Başkanı sıfa-tiyle Başbakan Adnan Menderes'in yapacağı konuşmaya da aynı derecede ehemmiyet verilmektedir.
Her iki parti liderinin, biri maziyi, diğeri de İçinde bulunduğumuz zamanı tenkid edecek ve reylerin kendi parti mensuplarına verilmesi mevzuunda hassasiyetle duracakları tahmin edilmektedir.
Hikmet Bayur, dünkü toplantıda konuşurken
Belediye seçimleri münasebetiyle konuşan Bayur, Menderesi şiddetle tenkid etti
7 \
Bulgar istanda mahkûm olan bakanlar
İki bakan müebbet hapse, bazı bakan yardımcıları da muhtelif cezalara mahkûm oldular
Londra, 27 A.A (Reuter) — Bulgar Haberler Ajansının dün gece bildirdiğine göre, bir Bulgar mahkemesi dün iki eski komünist bakanı müebbet hapse mahkûm etmiştir.
Altı gün süren muhakeme esnasında sanıklar Batıklara İktisadî malûmat verdiklerini kabul etmişlerdir.
Diğer on kişi muhtelif hapis cezalarına çarptırılmışlardır. A-jansın bildirdiğine göre, ithamlar arasında Sovyet - Bulgar ticaret müzakerelerine mâniler çıkarmak ta vardır.
İthamname bu şahısların geçen aralık ayında idam edilen Bulgar Komünist Partisi Genel Sekreteri Kostov’un dâvasında methaldar olduklarını iddia ediyordu. Müebbet hapse mahkûm olanlar Dış Ticaret Bakan Yardımcısı Bonu Petrovakl ile eski Elektrik İşleri Bakan Yardımcısı Lubomir Kayrakov'tur.
Eski Sanayi Bakan Yardımcısı Borla Simov, eski îç Ticaret Bakan Yardımcısı Dlmltrl Koçemodov ve îvan Panov 15 er yıl hapse mahkûm olmuşlardır.
Eski Ulaştırma Bakan Yardımcısı Lurço Çervcnkov, eski îç Ticaret Bakanı Yardımcısı Nikolft8 Govdarskİ ve An-gel Timov ise 12 buçuk «ir yıl hapse mahkum olmuşlardır. Bunlardan başka iki sanık 10 yıl, diğsr iki sanık ise 8 yıl hapis cezasına mahkûm edilmişlerdir. Bulgar Haberler Ajansının bildirdiğine göre, sanıkların hepsi itirafta bulunmuşlardır.
k_______________________________J
Bîr müddetten bert şehrimizde bulunan Başbakan Yardımcısı Somet Ağaoğlu dün Taksim Belediye Gazinosunda İstanbul basını şerefine b(r kokteyl parti vermiştir. Bu toplantıda Vali ve Belediye Reisi Fahreddta Kerîm Gökay, şehrimizdeki milletvekilleri ve gazeteciler hazır bulunmuşlardır. Yukarıdaki resimde Samet Ağaoğlunu Vali ve gazetecilerle birlikte görüyorsunu»
Cumhurbaşkanının dünkü tetkikleri
Beypazarının Karaşar bucağındaki yangın sahasını tetkika giden Bayar, burada belediye seçimlerine de temas eden bir konuşma yaptı
Yaklaşan Belediye seçimleri dola-yısiyle dün, tatil günü olmasından la. tifade ile partiler hummalı bir faaliyette bulunmuşlar, şehrimizin muhtelif semtlerinde toplantılar tertip et. inişlerdir. Bu arada Millet Partisinin Taksimdeki toplantısında konuşan Hikmet Bayur, Adnan Menderesin son beyanatına cevap vermiştir. Bu husustaki haberlerimiz ikinci sahi-femizdedir.
Almanyanın silâhlanması
Amerika, Ingiltere ve Fransa arasında görüş birliğine varılmak üzere olduğu söyleniyor
Wa«hlngton, 27 AA.. (Afp) — Bu-gün radyoda demeçte bulunan Ayan Meclisi Silâhlı Kuvvetler Komisyonu Başkanı Tydings ezcümle şunları söylemiştir:
"Batılı devletler, Almanyanın yeniden ve hiç olmazsa bir dereceye kadar silâhlanmasını daha uzun zaman geciktiremiyeceklerdlr.
Demecine devam eden Tydlnga, Doğu Almanyanın silâhlandınlması karşısında Fransa ve tngllterenlp son günlerde, bu mesele hakkmdakl hareket hatlarını değiştirdiklerini belirtmiştir.
Beynelmilel tenis müsabakalarına dün de devam edilmiştir. Yukarıdaki resimde Muallâ - Harprr, Glos - Apostolidls çiftleri maça başlamadan evvel. Tenis müsabakasına ait tafsilât bugün üçüncü sayfamızdadır
Kore muharebesine İştirak eden Amerikalılar top başında
Kızıl Koreliler âni bir taarruza geçtiler
Zırhlı birliklerle taarruza geçen Komünistler, Pohang kuzeyindeki Kigye şehrini de aldılar
Kore 27 (YÎKS) — Kuzey Kore kuvvetleri bugün, beklenen taarruzlarına Kuzey-doğu kesiminde Pohang kuzeyinde başladılar.
Zırhlı birliklerle taarruza geçen Komünistler, baskınlarında muvaffak olmuşlar ve 5 kilometre kadar ilerleyerek Pohang kuzeyindeki Kigye şehrini almışlardır.
Tokyo 27 A A. lAfpı — Komünist kuvvetlerin, Pohang'ın üç kilometre
Papaandreu, Sofoklis’i desteklemeye karar verdi
Atina, 27 AA. (Afp) — Soayal Demokrat Partisi lideri Papaanderu dua gece partisinin Sofoldls Venl-zelos Hükümetine iştirak edeceğini ilân etmiştir.
Sosyal Demokratların yeni Hükümete iştirakleri her iki siyaset adamı arasında vaki olan bir görüşme esnasında kararlaştırılmıştır.
kuzeyine kadar indikleri tahmin e. dilmektedir.
Kore, 27 (YİRS) — Amerikan ytlkaek istihbarat subayları, Komünistlerin taarruz kudretinin kırıldığı hakkında ileri sürülen İddiaların, Kuzey Korelilerin yeni Pohang hare-katiyle tekzip edildiğini söylemektedir.
Kore 27 (YİRS) — Komünist kuvvetler, Pohang istikametindeki taar-ruzdan başka, Taegunun kuzey batısından ve güney cephesinden de hücuma geçmişlerdir.
Tokyo 27 (YİRS) — Amerikan hava kuvvetleri bugün kuzey cephesindeki harekâta fasılasız surette iştirak etmişlerdir. Ağır bombardıman uçaşlnrı, Kuzey Koroda 38 nel arz dairesi ötesindeki asker! hedef. Icri bombalamış! rdır. Kyamitodakl çelik fabrikalarına «300 tona yakın bomba atılmıştır.
Kore 27 (YİRS) — Kore harekâtına iştirak etmek üzere Honkong-dan yola çıkan İngiliz birliklerinin irtibat grupu bugün uçakla Koreye vasıl olmuştur.
Ankara 27 (Ankara Ajansı) — Cumhurbaşkanına refakat eden Ankara Ajansının muhabiri bildiriyor:
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar bugün saat 11 de bir yangın neticesinde kısmen harap olan Beypazarının Karaşar bucağına gitmiştir. Ankara Valisi Necati llter, II jandarma komutanı, Başyaver, Ankara milletvekillerinden Mümtaz Faik Fenik refakat etmişlerdir. Cumhurbaşkanı yolda kendisini karşılayan Ayaşlılara, onları münasip bir zamanda ziyaret edeceği vadinde bulunmuş ve oradan Beypazanna gitmiştir. Beypazannda halkın coşkun tezahüratı İle karşılanan Cumhurbaşkanı belediye binasından halka hitap ederek ezcümle demiştir kİ:
'•— Beypazarlılar, sîzleri mesut bîr tesadüfle ziyaret etmiş değilim. Yakın bir kövünüz yangın felâketine uğradı. Şimdi oraya gidiyoruz. İnşaal-lah daha iyi günlerinizde de sîzlerle görüşmek fırsatını tekrar bulurum. Demokrat Parti sîzlerin tensibinizle İşbaşına geldikten sonra programında vadettiklerini yapmaktadır. Sırası geldikçe de her işi sizin itimadınıza lâyık olduğunu ispat edecek bir şekilde yapmakta devam edecektir Ben de dyrıca sljln istek ve arzularınızı hükümete duyüracağım...
Cumhurbaşkanı alkışlarla' karşılanan bu sözlerinden sonra belediye seçimlerine de temas ederek demiştir kİ:
"— önümüzdeki hafta Belediye seçimleri yapılacaktır. Her vatandaş kendi vicdani kanaatine göre reyini kullanmalıdır. Karar sl2İn olacaktır. Hepinize başarılar ve saadetler dilerim. Bana karşı gösterdiğiniz yakın alâkaya şükranlarımı bildiririm „
Cumhurbaşkanı ve beraberindeki zevat bundan sonra yanan Karaşar bucağına gitmişlerdir. Belediye binasında halkın dileklerini dinllyen Celâl Bayar. bayındırlık müdüründen,
evleri yandığı İçin açıkta kalan 210 vatandaşa yaptırılacak yeni binalar hakkında izahat almıştır. Cumhurbaşkanı bu işe tahsis edilen 43000 liraya ilâveten 10000 liranın daha tahsisi İçin hükümet nezdlnde teşebbüste bulunacağını da bildirmiştir. Bucakta yanan sahayı gezen CelâJ Bayar. bu ara-
da kendisine istida veren 12 yaşında Nazım Koçaglr isminde kimsesiz bir yavruyu ortaokulda şahsî parası ile okutacağını bildirmiş. Nazımı Beypazarı ortaokuluna kaydettirmesin! kay-makama söylemiştir. Cumhurbaşkanı yollarda tezahüratla uğurlanarak 17,30 da Ankaraya dönmüştür.
Adanada bir şeker kamışı fabrikası kurulacak
İşletmeler ve Çalışma Bakanlarının ve konuşmaları
danadaki tetkik
A **• ’ - I t
Adana, 27 (A.A.) — Çalışma Baka-| nı Haşan Polatkan, İşletmeler Bakanı Muhlis Et.e, beraberlerinde Çalışma Müdürü Cemal ÖRten bulunduğu halde bugün sabah, Şeker Şirketi Bürosunda önce büyük çiftçi ve tacirlerle, sonra da fabrikatörlerle konuşmuşlardır. Bu konuşmâlarda. şeker kamışı fabrikasının hususî müteşebbisler tarafından bir an önce A-danada kurulması ve fabrikalardaki çeşitli çalışma mevzuları konuşulmuştur.
Bakanlar, saat 13 Adanada kurulan Sendikalar Birliğinin Halkevin-
Fuat Köprülünün Bulgar Dışişleri Bakanına cevabı
F. Köprülü, Neiçef’in beyanâtının verilen notaya uymadığını söylüyor
Ankara, 27 (Türk Ajansı) — Bulgar Dışişleri Bakanı Minço Neiçef'in Türk Ajansına vâki beyanatı hakkında bir diyeceği olup olmadığı sorulan Dışişleri Bakanımız Fuat Köprülü şunları söylemiştir:
M— Bulgar Dışişleri Bakanı, hükümetince, Bulgaristanda yaşıyan Türk-lerin şevke tâbi tutulmayıp, istiyon-lere vize verildiğini söylemektedir. Bu İfade, bize verilen notanın mahiyetine uymamaktadır.
Türk notasının metninde bütün bu hususların cevabı mevcut bulunuyor Notamızın metni açıklanınca, mese-
lenin bütün vuzuhu İle meydana konulduğu görülecektir.”
Muhabirimizin, notanın metninin neşrinden evvel, biraz daha vazıh bir beyanda bulunup, bulunamıyacağı sualine, Fuat Köprülü şöyle demiştir:
Bu gibi meseleleri iki devletin notalaşması safhasına girdikten sonra mesul hükümet adamlarının ajanslar ve gazetelero beyanatlar vermeleriyle halledilemez.”
de yapmakta oldukları İlk umumî toplantısında hazır * «bulunmuşlardır. Bu toplantıda İşçiler, muhtelif dileklerde bulunmuşlardır.
Çalışma Bakanı Haşan Polatkan. Halkevi salonunu baştan başa dolduran çok kalabalık bir İşçi kütlesi ö-nünde uzun bir kanuşma yapmış, kendilerine Başbakan sayın Menderesin selâmlarını getirdiklerini söylemiş, A-danada kendilerine karşı gösterilen bn sıcak ve samimî kabulün canlı hatırasını daima muhafaza edeceklerini bildirerek kurmuş oldukları Sendikalar Birliğinin memlekete, millete ve işçilerimize hayırlı ve uğurlu olmasını temenni etmiştir.
Haşan Polatkan. bu konuşmam esnasında ücretler, ücretli izinler, çalışma hayatiyle ilgili mevzuatın değiştirilmesi, sendikalar mevzuların» da temas ederek sözlerine şöyle son vermiştir:
"îşçl ile sermaye sahibi işveren birbirinden ayrılmaz iki parçadır. Büyük milletimizin bütün fertleri gibi işçilerle işverenlerimiz de karşılıklı anlayış, birlik ve beraberlik duygulan içinde memleketlinizi ve milletimizi yükseltmek, daha İyi bir hayata kavuşmak için çalışacaklardır. Çalışkan. vatanperver ve milliyetperver o-lan Türk içşlsl hangi İstikametten ve kimden gelirse gelsin tahriklere kapılmamıştır ve kapılrrıyaraktır.
Bakanlar saat 17 de Demokrat Partinin yapmış olduğu mitingde hazır bulunduktan sonra beraberlerinde Çalışma Genel Müdürü Cemal Ökten, Vali vekili Zeki özoner. Vali muavini, Emniyet Müdürü ve Demokrat Parti 11 idare Kurulundan Ömer Baş-eğmez bulunduğu halde Adana civarındaki Petrol Arama kampına gitmişler ve gece geç vakit şehre dönmüşlerdir.
Avrupa istişare Meclisi
Straebourg, 27 A.A. (Reuter) — Üç haftadan beri toplantılarına devam etmekte olan Avrupa İstişare Meclisi yarın Umumi îşlor Komitesinin raporu üzerinde çalışacaktır. Bu raporda başlıca iki konu İleri sürülmektedir:
1 — Avrupanın savunması, Chur-chiirin bir Avrupa ordusu kurulması yolundaki teklifinin tatbikinde Avrupa Konseyinin rolü.
2 — Daha sıkı bir birlik İçin atılacak adımlar. Mahdut yetkileri haiz bir üstün Avrupa devletinin derhal kurulmasını istiyenlerle millî hâkimiyetin terkine muhalif olanlar arasındaki mücadele.
Gazetemiz yarın
8 sayfadır
Teknik bir Arıza yüzünden bugün gazetemizi 8 sayfa çıkaramamış bulunuyoruz. Bıı münasebet lo her hafta pazartesi günü vermekte olduğumuz Moda sayfasını yarınki sayımızda hıılacaknınız. Okuyucularımızdan öıür dileriz.
HAC YOLUNDA!,


Sayfa 1
YENİ İSTANBUL
2R Ağustos 1950
TETKİKLER


Yabancı memleketlerde
Yazan : Behçet Cemal
S2
Şehir köşesi
Beste ve güfte
Seçim kampanyasının en hararetli günü
YABANCI memleketlerde tahsil gören Türk talebeleri hakkında ö-tedenberl duyduğumuz şikâyetler, •on zamanlarda tekrar çoğalmağa başladı. Bu şikâyetler, başlıca üç •-•as etrafında toplanmaktadır:
1) Talebe, yabancı diyarlarda tahlili ile lâyıklyle meşgul olamıyor ve bu itibarla randıman veremiyor.
2) Yabancı memleketin cemiyet nizamına ve bilhassa teknik ve kültür seviyesine göre ayarlanmış bir tahsil gören talebe, dönünce memleketinin şartlarına ya uyamıyor, yahut da uyuncaya kadar çok gorluk çekiyor. I
3) Muhtelif yabancı memleketlerde tatbik edilen ayn tahsil »İstemlerine göre yetiştirilmiş talebelerimiz, memlekete dönünce "takım” halinde çalışamıyor ve millî hizmetler, muh-telif sistemlerin tesiri altında bir türlü koordine ettlrilemlyor.
Yabancı memleketlerde yüksek ihtisas tahsili yaptırmak usulü aleyhine ileri sürülen her üç itirazın tamamen doğru olduğunu kabul etmek mecburiyetindeyiz.
Yeryüzünde bütün memleketlere şâmil milletlerarası bir tahsil sistemi henüz tanzim ve tatbik edilmediğine göre, her memleket kendi kültür seviyesi, millî hususiyetleri ve bilhassa ihtiyaçlarına uygun bir tahsil sistemi tatbik etmek mecburiyetindedir. Bu muhtelif sistemler arasında. aynı kültür dairesi İçerisinde bulunmanın tesiriyle bir çok benzer. İlk ve yakınlıklar bulunacağı âşlkâr-dır. Fakat buna rağmen her sistemin kendisine has millî bir karakteri de vardır ve bu sisteme göre tahsil edenler bu millî karakterin az çok tesiri altında kalırlar.
Bundan başka, her memleketin tahsil sistemi, birblrlerlyle a^rlı kademelere ayrılmıştır. Bu itibarla o memlekette herhangi bir ihtisas tahsilini lâyıklyle yapabilmek için, oradaki carî tahsil sistemlerinin bütün iptidaî kademelerinden geçmek ve ondan sonra ihtisas kademesine girerek burayı bitirmek zaruridir.
Yüksek ihtisas tahsilinin hakikî mahiyeti bu olduğu halde, biz ns yapıyoruz?
Türklyede liseyi bitirmiş, olgunluk İmtihanlarım vermiş gençlerimizi, bir de kendimize mahsus müsabaka imtihanından geçirerek yabancı memleketlerin üniversitelerine gönderiyoruz. Hattâ bunların gittikleri memleketin lisanını lâyıklyle bilip bilmediklerine bile bakmıyor ve onlara lisan öğrenmek için bir yıl müddet hile veriyoruz.
Müsabakayı kazanıp yabancı memleketlere dağılan gençler, svvelâ lisan, sonra da —ondan da mühim o-lan— muhit müşkülleriyle karşılaşıyorlar. O zamana kadar okul ve ailenin mümkün mertebe tatblkına çalıştığı disiplin ve takibine tâbi tutulmuş olan körpe dimağlar, karşılaştıkları alabildiğine hür yabancı hava içerisinde evvelâ bocalıyor. Bu bocalama, ya bütün tahsil hayatına müessir olarak neticeyi menfi kılıyor, yahut da tahsil müddetinin, lüzumundan fazla uzamasına sebep o-luyor.
îlk bocalamasını çabuk geçirerek Üniversiteyi takibe muvaffak olabilen genç, bu sefer, liseye kadar olan tahsil kademelerinin okuduğu üniversiteye uygun olmaması yüzünden müşkülâta uğramaktadır. Çünkü, yukarda da arzettiğimlz gibi, her memleketin tahsil sistemi birbirine bağlı kademelerden mürekkeptir. Bu kademelerden bir kısmını memleketinde, ihtisas kısmını yabancı bir memlekette yapmak İmkânsız olmasa bile istenilen neticeyi temin etmez. Liseler Fransada, Fransız, în-gilterede Ingiliz ve Amerikada Amerikan üniversitelerin» göre talebe yetiştirir. Diğer tâbirle, bu memleketlerin üniversitelerinde okuyarak lâyıklyle ihtisas yapabilmek için, o memleketlerin liselerinden, orta okullarından, hattâ ilkokullarından geçmiş olmak lâzımdır. Bu itibarla, yabancı memleketlerde, yüksek İhtisas tahsili gören gençlerimiz, bir de bu müşkülle mücadele etmek zorundadırlar.
Bütün bu müşkülleri yenerek, tahsilini bitiren ve memlekete dönen gençler, bu sefer de en büyük engel İle karşı karşıyadırlar: şartlarını bilmemek! Ve timlzce, işin en tehlikeli
Liseyi çok İyi derece ve yabancı diyarlara, yüksek tahsil
Istanbulun sh pttesl yerlerinden biri olan Yıldı* Parkanda, dünyanın en pileel mansa-rötarının birinin azametine, ilâ-hiliğine dalmıştım M, radyodan, birden, Bayburtlu Zihninin meç hur mısra tan duyuldu:
Vardım kİ yurdundan ayak göçürmüş...
bu
Ve her sa-blr çok müddet, I
bir
Memleket bu, kanaa-tarafıdır, ile bitiren
Her üç parti dün muhtelif siyasî toplantılar yaptı
Yeni inşaat Belediyece esaslı kontrol edilecek
Vali, dün Kadıköy yakasında bu hususta İncelemeler yaptı
yapmağa gönderilen bir genol tasavvur edelim- Bu gencin Türkiye, Türk cemiyeti, ekonomisi, tekniği, politikası hakkında tebellür etmiş fikirleri yoktur ve olamaz. Bu körpecik dimağ, yabancı memleketlerde,, içine girdiği cemiyetin bütün tesirlerine a-çıktır ve onların tesirleri altında kalabilir. Tahsilini ise, bu memleketlerin kültür ve teknik seviyesine göre ayarlanmış, her türlü tedris ve İmkânlarına sahip, asırlık üniversitelerde görecek ve ancak o memleketlerde mevcut teşkilât ve imkânlar içerisinde hizmet edebilecek bir eleman olarak yetişecektir, eleman, bizim Türklyemlze, hasında binblr noksan olan, mahrumiyetlere daha bir
blzzarur tahammül etmek vs kendi şartlan İçerisinde çalışmak zaruretinde bulunan, memleketimize dönecektir. Böyle bir mütehassıs eleman, * kendi memleketinde, vasıtasızlık yüzünden bildiğini gösteremez, muhiti ona bilgisiz nazariyle bakar vs neticede zavallı genç ümitsizliğe düşerek muvaffakıyetslzliğe uğrar. Kendisi gibi yabancı memleketlerde tahsil görmüş diğer arkadaşlarıyla —aradaki sistem farktan dolayısiyie — işbirliği yapamamak da, bu yolda yetişmiş gençlerin karşılaştığı diğer mühim bir engeldir. Bu yüzden ise, memleketin, bilhassa teknik kültüründe, bir işbirliğine varmağa imkân görülememektedir.
Peki, durum böyle olduğuna nazaran, acaba ne yapmalı? Gençlerimizi yabana memleketlerde tahsil ettirmez İsek, bu memleketlerin kültüründen nasıl istifade edebiliriz?
Türkiye, her sahada, batı tekniğini tatbik etmeğe ve milli kültürünü bu teknikle yükseltmeğe kArar vermiştir. Biz artık bu yoldan dönemeyiz. Kemalist inkılâbın temeli bu-dur. Bu itibarla, gençlerimiz, batı medeniyetiyle temas edecekler, hattâ tâ İçine gireceklerdir. Fakat bir şartla: Evvelâ yüksek ihtisasa kadar, bütün tsLhsillerini memlekette bitirecekler, askerliklerini yapacaklar, Türklyede kendi İhtisasları dahilinde asgarî bir müddet çalışacaklar, yani olgunlaşacak ve memleketlerinin realitelerini öğrenecekler ve bundan sonra bütün Türkiye için örnek olarak seçilecek tek bir yabancı memlekette, ihtisaslarını ve bilhassa mesleki görgülerini arttırmaya gideceklerdir. Şüphe yok ki Türklyenln umumî ve meslekî tahsil sistemi de, seçilen memleketin sistemine uygun, hiç olmaza ondan mülhem olacaktır.
Bu şartlan İhraz ettikten onra yabancı memleketlere gönderilecek genç Türk mütehassislan, Türk kültürünü benimsemiş, memleket realitelerini öğrenmiş ve zaten meslek sahibi olmuşlardır. Bu İtibarla bun-lann artık bocalamalanna, yabancı tesirler altında kalmalanna ve bilhassa memlekete dönünce hayal sukutuna uğramalanna hiç sebep yoktur. Bilâkis bu gençler, tam forme olarak dışan gittiklerinden, mukayeseye imkân bularak, gördüklerinden hangilerinin memlekette kabili tatbik ve hangilerinin şimdilik kabili tehir olduğunu idrak edebilecek durumda olacaklardır. Bunlann tek yabana memlekette müştereken ihtisas yapmalan kendilerine, Türklyede takım halinde çalışmak imkânı verecektir ki, bu da memleketimiz için aynca büyük faydalar sağlayacaktır.
Böyle bir sistemin tatbiki halinde, şimdiki şikâyetlerin hemen tamamen ortadan kalkacağına ve bir çok genç kabiliyetlerimizin, içerde ve dışarda zayi olmaktan kurtulacaklarına e-mlnlz.
Tüylerim dikon dikon oldu. Beste ile güfte arasındaki münasebet âissedihneden okımu-yordu. Bilhassa fiCâmlar gikest olmus^ a gelinoe bunu "camlar,, diye söylediler. Sğer Bayburtlu sağ olsaydı, musikinin de yurttan ayak göçürdüğüns dair bir IMnoi mansume yasardı.
Güzellik bir çok çeydir. Fakat her peyden evvel bir âhenk-tlr. Bir beste güzel olabilir. Bir güfte de güzel olabilir. A.-ralannda Ahenk olmazsa birbirlerini ifnâ ederler.
Nitekim, çehir için de vaziyet aynıdır. Tabiat istediği kadar güzel olmug, ne çıkar f Biz onu Bayburtlunun radyodan duyduğumuz güftesine benzetiyoruz.
bIr İstanbullu
Istanbulun
telefon derdi
İdaresine
ıslahı İçin Amerikalı
Amerikalı mütehassıs ve Erickson firması mümessili Ankaraya çağırıldı
İstanbul telefon şebekesinin tevsi ve ıslahına devam edilmektedir. Yeniden telefon almak Istlyenlerin dileklerini yerine getirmek üzere şehrimizde kurulmuş olan tevziat bürosunun vazifesine son verilmesine ve bu işlerin merkezden karar verilmiştir.
Telefon santrallerinin burada çalışmakta olan
mütehassıs Stoner He Erickson şirketinin temsilcileri Ankaraya davet edilmişlerdir. Başkentte yapılacak toplantıda Istanbulda hâlft eski sisteme göre çalışmakta olan banliyö santrallerinin otomatik hale getirilmesi meselesi bir daha ele alınacak ve son zamanlarda şehir telefonlarından artan şikâyetler, Şişli santralinin noksanlarının tamamamlanma-sı konulan da kati bir karara bağlanacaktır.
ve
Bulgarlstandan gelecek muhacirlere yardım İçin faaliyete geçildi
Muhacirlere Yardım Cemiyeti, Bul. gar Hükümetinin Bul gar i s tanda kİ 250.000 ırkdaşımız hakkında verdiği son karar üzerine harekete geçmiştir. Bütçesinin kifayetsizliğine rağmen Cemiyet, mültecilere maddi ve mânevi bir yardımda bulunabileceği ümidindedir. Cemiyet bu hususta Kızılay Merkez Kurumu ile İşbirliği yapmak için şimdiden temasa geçmiştir.
Memnu mıntckaların tahdidine başlandı
Memnu mmtakalonn tahdidi
kaldınlması yolundaki tetkikler sona ermektedir. Bilindiği gibi ikinci Cihan Harbi sıralarında memleketin birçok yerlerinde ihdas edilmiş olan memnu mıntakalar bugün turizmin İnkişafı için mühim bir engel teşkil etmekte idi. Bakanlar Kurulunun yakında alacağı bir kararla bu rejim değiştirilecektir.
Memnu mıntakalar birçok nahoş hâdiselere sebebiyet vermektedir. Bu cümleden olmak üzere geçenlerde a-llesl ile beraber yanlışlıkla îstanbul-da memnu mıntakaya giren dost bir memleketin sefiri yakalanmış ve hüviyeti anlaşı'ıncaya kadar nezaret al. Una alınmıştır.
Buna benzer diğer bir vaka Ankara civarında da olmuştur.
Bu gibi hâdiselere son vermek İçin İstanbul, Ankara. İzmir, Bursa. Kon. ya, Hatay turistik şehirlerindeki memnu mıntakalar kaldırılacaktır.
NURAN AKA
İle
SULILt ALSON
NİŞANLANDILAR.
26.8.1950
C. H. PARTİSİNDEN ESKİ MALİYE BAKANI, D. PARTİDEN BAŞBAKAN YARDIMCISI, MİLLET PARTİSİNDEN PARTİ GENEL BAŞKANI TOPLANTILARDA KONUŞTULAR
Belediye seçimlerinin propaganda kampanyası dün şehrimizde çok hararetli geçmiş, her üç parti do muhtelif siyasî açık hava toplantıları yapmışlardır. Ayrıca radyoda- propaganda konuşmalarına da devam etmişlerdir.
C. H. PARTİSİNİN TOPLANTILARI
Dün sabah saat 10 da Cumhuriyet Halk Partisinin Yavuz Sultan Selim Ocağının açılışı için yapılan tören, bir siyasi toplantıya vesile olmuştur.
Bu arada semt Ocağının karşısında bulunan D.P, ocağına bir radyo getirilmiş ve sonuna kadar açılarak hatiplerin konuşmalarına mâni olunmuştur.
Eski Maliye Bakanının konuşması
Toplantıda söz alan eski Maliye Bakanı İsmail Rüştü Aksal demiştir ki: “Bizim bu açış törenimizi sabote etmek istiyen karşıki parti arkadaşlarımızın bu çok basit hareketini •-şefle karşılarız.
Çok partili siyasî hayatımızın bu İlk adımında D.P. İllerin tuttuğu yolu hiç İyi görmemekteyiz. Bu milleti bundan böyle oyalama siyaseti İle aldatamıyacaklarını her halde anlamış olacaklar kİ bu kadar târlzkâr lisan kullanmaktan kendilerini alamıyorlar.,,
Diğer toplantılar
Saat 11 de Beşiktaş Dikilitaş Ocağında yapılan açık hava toplantısından sonra saat 17 de Eyüp lekele Meydanında yapılan büyük siyasî toplantı, günün büyük bir hâdisesi olmuştur. Binlerce vatandaş daha I saat 16 da meydanı doldurmuştu. Bu toplantıda, Sinop Milletvekili Servcr Somuncuoğlu, Ekrem Tur, Nusret Safa Coşkun ve Mümtaz özarar birer konuşma yapmışlardır.
DEMOKRAT PARTİNİN , TOPLANTILARI
Demokrat Parti, şehrin on bir semtinde seçim toplantıları yapmıştır. E-yüpte yapılan toplantıda, D.P. Eyüp adayları ve bu arada ilçe Başkanı Ali Çekiç ve Fuat Hulûsl Demirelll konuşmuşlardır. Hazır bulunan topluluğun İsteği üzerine söz alan Başbakan Yardımcısı Samet Ağaoğlu ezcümle şöyle demiştir:
"Bu memleket uzun seneler ihmal ve kötü İdare yüzünden harap olmuş bir halde partimiz tarafından teslim alınmıştır. Bu b&rabîyl tamir için zamana ihtiyaç vardır. Bu kötülükleri bir sihirbaz gibi bu kadar kısa bir zamanda bertaraf edemeyiz. Fakat gelecek seno yine buraya gelirsem, bu şikâyetlerin yüzde sekseninin bertaraf edilmiş olduğunu göreceksiniz.
Şehzadebaşında Üniversite Kıraathanesinde kalabalık bir üniversiteli topluluğu İle halk kütlesi önünde i-klncl bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı, üniversiteye ait İşlerden bahsederek demiştir ki:
"Açıkça ifade ederiz kİ Türk gençliği ve hattâ Tilrk çocukları uzun yıllar ağır bir ihmalin ıstırabı altında kalmışlar, kendilerini maddî ve mânevi bir çatı altında toplıyarak bir merci ve rehber bulamamışlardır. Türk gençliği bu İhmalin çok fecî olabilecek neticelerine kalbindeki a-811 milliyetçi hisler ve sağlam karakterle kendi kendine mukavemet etmiştir. D.P. Hükümeti; gençlik meselesini, temiz ve sıhhî talebe yurtlarından, dağınık fakülte yurtları yerine üniversite sitesi teşkili mesele-
sine vo maddi İhtiyaçlardan en mânevi arzulara kadar bir bütün olarak ele almıştır.,,
Bundan sonra komünizme temas o-don Samet Ağaoğlu demiştir ki:
"Memlekette büyük bir azimle giriştiğimiz komünizme karşı mücadelede Türk gençliği bizimle beraberdir. Ve ona bu vo diğer mühim millî dâva ve mücadelelerde lâyık olduğu vazifeyi vermek kararındayız. Bunun içindir kİ gençlerimizle boraber ferdi ve milli hak ve hürriyetlerimizi muhafaza etmek bahsinde karşımıza çıkacak bütün engelleri yıkmak kararındayız. Bir hukuk devleti olarak birliğimizi korumak ve bu birliği bozacak Afetleri yoketmek idealimizdir. D,P. İktidara geçtikten sonra onun açtığı hürriyet bayrağının gölgesinde metanetlerine devam edeceklerini sananlar hüsrana uğrıyacaklar-dır.,.
Dün Beşlktaşta Dikilitaşta ve gecekondularda da heyecanlı toplantılar yapılmıştır.
D.P. adayları bugün Kadıköy lokalinde saat 18 do bir toplantı yapacaklardır.
MİLLET PARTİSİNİN TOPLANTILARI
Şehirde günden güne artan inşaat dohıyısiyle bilhassa mahallo aralarında çok zevksiz binalar yükselmeğe başlamıştır. Bu meyanda bir çok ev sahipleri, binalarına kaçak katlar çıkmakta mahzur görmemekte ve bazıları da kanunsuz İnşaatta bulunmaktadırlar.
Belediye, şehrin iman bakımından çok mühim bir mahiyet arzeden yeni İnşaatı daha esaslı bir şekilde kontrola tâbi tutmaya karar vermiştir.
Bu cümleden olarak Vali ve Belediye Başkanı Fahreddln Kerim Gök-ay dün Kadıköy, Erenköy ve Suadlye kısmındaki inşaatı bizzat teftiş etmiş ve İncelemeler yapmıştır.
Yeni İnşaatın şehrin güzelliğine ve o clvann estetiğine uygun bir şekilde yapılması hususunda Belediyece bugünlerde yeni kararlar alınması beklenmektedir.
T. Sahne Sanatkârları Tiyatro Bayramı yarın akşam yapılıyor
Türk Sahne Sanatkârlan Demeği, yann akşam Açıkhava Tiyatrosunda, senelik müsamereslni verecektir. "Tiyatro Bayramı" adı altında yapılan bu gösteride şehrimizde bulunan hemen bütün ses vo sahne sa~ natkftrlan rol almış bulunmaktadır* lar. Hâsılatı, yardıma muhtaç âza-ya tevzi edilecek ve müsamereye halkımızın rağbet göstermesi ve kolayca gelebilmeleri İçin duhuliye fiyattan bir, iki, üçer Ura olarak tesbit edilmiştir.
Bedia Ştatzer’e gelen tebrik telgrafları
Geçen cumart.es! gecesi 25 yıllık sanat hayatını kutladığımız Şehir TL yatrosu sanatkârlarından Bedia Ştat-zer'ln jübilesine iştirak etmek İmkânını bulamayan Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, Başbakan Adnan Menderes ve Devlet Bakanı Fevzi Lûtfl Karaosmanoğlu kendisine aşağıdaki telgrafları göndermişlerdir:
"Jübilenizde bulunamadığımdan dolayı üzgünüm. Sanat sahasındaki başarılarınızın daha uzun seneler devamını dilerim."
Dün Millet Partisi Taksim ve E-yüpte siyasi İki açık hava toplantısı yapmıştır. Oldukça kalabalık bir halk kütlesinin İştirak ettiği Eyüptekl toplantı saat 13.30 da başlamış; E-mekll General Sadık Aldoğan, Ralf Oğan, Zeki Metlner, Avukat Yusuf Türel, belediye seçimleri dolayıslyle birer konuşma yapmışlar ve 14 mayıstan beri İktidarın hiç bir vâdinl yerine getirmediğini tebarüz ettirmişlerdir.
Filistin Uzlaştırma Komisyonu delegeleri memleketimize geliyor
Aralarında Türk delegesi Tevflk Rüştü Aras ın da bulunduğu 16 kişilik Birleşmiş Milletler Filistin Uzlaştırma Komisyonu üyeleri 81 ağustosta memleketimize gelecektir.
Heyet üyeleri bir müddet Ankara-da kalarak Dışişleri Bakanımızla temasta bulunduktan sonra şehrimize gelecekler ve buradan Parise hareket edeceklerdir.
Celâl
"Davetinize çok teşekkürler. Bu. lunamıyacağımdan özür diler, tebrik ederim."
Fevzi Lûftfl "Davetinizi memnuniyetle aldım. Bulunmayı çok arzu ederdim. Muvaffakiyetler diler, teşekkür ve selâmla, nmı yol lan m."
Adnan Mindere»
Doğu ve Batı Akdeniz postaları
Adana vapuru bugün saat 9 da Do-ğu-güney, Ankara vapuru da yarın saat 14 de Batı Akdeniz seferlerinden limanımıza döneceklerdir.
Yunanlstana gidecek Patrikhane Heyeti Fenerdeki Sen-Sinod Meclisi Adalar ve Enos metropolitlerinden müteşekkil bir komisyon Yunantstanda bulunan Parltkhaneye alt arazi meseleleri İle meşgul olmak üzere Yunanlstana gönderecektir.
Mezarlıklar tanzim ediliyor
Belediye mezarlıkların esaslı surette tanzimine karar vermiş ve bu İşe ilk olarak Edlrnekapı ile Yedl-kule arasındaki mezarlıklardan başlanmıştır. Bu meyanda Merkezefen-dl mezarlığı da tanzim olunacaktır.
Çin Sefiri şehrimizde
Çin Sefiri Ll-Tl-Tsun yas münasebetiyle birkaç gün istirahat etmeli üzere şehrimize gelmiştir.
Sefir, Formoza Adasının son durumu hakkında şunlan söylemiştir:
’Trumanın Formozayı Komünist Çinlilere karşı müdafaa etmek hakkında verdiği karar Adanın durumunu çok düzeltmiştir. Başkan Çan-Kay-Şek komünizmin Çinde yayılmasına karşı bütün kuvvetiyle karşı koymak azmindedir."
Münakaşalı bir konferans
İstanbul Muallimler Birliğine bağlı İstanbul Muallimler Cemiyeti, Cağal-oğlu Çiftesaraylar Bahçesi kargısındaki Rüstempaşa Medresesi salonunda bu akgam saat 17 de münakaşalı bir konferans tertip etmiştir. Münakaşanın konusu: (ilim bakımından ilkokullarda 60 veya 60 m üstünde sınıf mevcutlan olabilir mit)
Harp Akademisinde diploma töreni
Kara, Deniz ve Hava Harp Akademilerini bitiren, kara, deniz ve hava kısmından mezun olan kurmay namzetlerine 1 eylül cuma günü saat 16 da törenle diplomaları verilecektir.
Devlet Demiryollarına gelen yeni vagonlar
Avusturyaya sipariş edilmiş olan 75 yolcu vagonunun 60 ı gelmiş bulunmaktadır. Geri kalan 15 vagonun da önümüzdeki 3 ay zarfında şehrimize gelmesi beklenmektedir.
Diğer taraftan Alman yaya sipariş edilmiş olan 16 otomotris ve 105 yolcu vs yük vagonunun 1951 temmuzundan evvel teslim alınamayacağı anlaşılmaktadır.
Sovyet ve Bulgar elçileri şehrimizde
Bir müddet evvel şehrimize gelen Sovyet Büyükelçisi Lavrlgeften son. ra Bulgar Elçisi M. Yordan Çoban of da evvelki gece Ankaradan bütün ailesi İle birlikte otomobille şehrimize gelmiştir.
Millet Partisi Genel Başkanı, dün
Başbakanın demecine cevap verdi
Taksim Alanında konuşan Hikmet Bayur, Meclisin Hükümete değil, Hükümetin Meclise hâkim olduğunu ileri sürdü
Millet Partisinin
toplan-Başka-
Başba-vererek
Dün saat 17 de
Taksimde yaptığı açık hava tısında konuşan Parti Genel m Profesör Hikmet Bayur, kanın son beyanatına cevap ezcümle şunlan söylemiştir:
Bir vakitler muhalefette olan ve dört aydan beri İktidarda bulunan Demokrat Parti, 27 yıl memleketi sömürge gibi İdare eden Halk Partisine taş çıkartacak hareketlerde bulunmuştur. Başbakan Adnan Menderes ve dört arkadaşı bütün milletin mukadderatında rol oynayacak bir hâdise olan Kore harbine fiilen asker göndermek kâfi gelmlyormuş gibi şimdi de bizi tehdit ve baskı İle susturmak İstiyorlar. Halbuki bir iktidar bu mevzuda muhalefetin fikirlerini almalıydı ve muhalefetten gelecek her türlü tenkidi müsamaha ile karşılamalıydı. Biz, Demokrat dostlarımızdan bunu bekliyorduk. D.P. İktidara geldiği zaman alacağı her kararda Türkiye Büyük Millet Meclisinin nokta! nazarına baş vu-
racaktı. Görülüyor ki, Koreye 4500 kişilik kuvvet gönderilmesine ait bu karar Millet Meclisinin tasvibine ar-zed ilmem İştir. Bundan şu anlaşılmaktadır: Bugünkü hükümeti murakabe ile mükellef olan Büyük Millet Meclisi hükümete değil, hükümet Büyük Millet Meclisine hâkim bulunmaktadır. Nitekim Mecliste bu karara itiraz eden sadece iki milletvekili olmuştur. Halbuki hükümeti murakabe ile mükellef olan Meclisin böyle bir karar üzerine toplanması lâzımdı. Bunun için de 65 milletvekilinin hükümeti istifaya davet ederek bu hükümetin değişmesi ve yerine başka bir Demokrat hükümetinin gelmesi lâzımdı. Halbuki Meclis kendisine düşen bu vazifeyi yapmamıştır. Adnan Menderes bu karan vermekte hatalı olduğu kadar belediye seçimleri arifesinde sırf vatandaşın emniyet ve huzurunu sarsmak, kendi mensup olduğu parti hakkında böyle bir tehdit hareketine başvurması İktidarda bulunan hükümet İçin çok hazindir."
VEFAT
Tütün tüccarı Salm Boysan’ın, Yün taş Türk Anonim Ortaklığı hissedarlarından Mehmet, Abdurrah-man, Osman ve Süleyman Boysan’ın kardeşleri, Müşerref Boysan’ın eşi. Coşkun ve Aylâ Boysan’ın babalan, Kabataş ve Işık Liseleri Kimya öğretmeni
ABDİ BOYSAN
vefat etmiştir.
Cenazesi bugün Şişlide, Hürriyeti Ebediye caddesi, Harzemşah sokak, Rahat apartmanından kaldmlarak, öğle namazını müteakip Teşvikiys camiinde namazı kılındıktan sonra Feriköy kabritanına defnedilecektir*
Vasiyeti üzerine çelenk gönderilmemesi rica olunur.
YENİ İSTANBUL
siyasî İktisadî MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi t
YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LtMÎTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal BL BARUOA Bu sayıda yan İşlerini fiilen İdare eden t Sacld ÖGET
Neçredümlyen yazılar iade edilmez*
Basıldığı yer ı
yeni İstanbul matbaaci-LIK LIMITED ŞÎRKETÎ MATBAASI
REŞAD NURİ GÜNTEKİN
Kavak Yelleri
— 87 —
Bu ses ve bu teminat Haşan Efendiye bütün neşesini iade etti.
Gülsüm Hanımın derdi de yine galiba ame- ' llyatlık bir işti. Kadıncağız son çocuğunu dünyaya getirirken sakatlanmıştı. Sık sık sancı çekiyor ve kan döküyordu.
Hacı Ömer, hazır ben burada İken onun da bir muayeneden geçmesini istemişti. Kocası Osman Mutlu da yeni bir traktör makinesi almayı kafasına koymuş olduğundan Haşan Efendiye takılıp gelmişlerdi
Gülsüm Hanımda da bir şey çıkarsa bileklerimi keseceğim yolundaki en büyük teminatımı vererek onu da yatıştırdıktan sonra gidecekleri hangi hastahanedo yatmak istediklerini sordum. Bir azizlik yapıyormuşum gibi birbirlerine bakarak güldüler. Onlar benim bulunduğum yer-den başka nereye gidebilirler? Hattâ yer bulunup bulunmayacağını düşünmeden yüklerini bir arabaya doldurarak erkenden buraya gelmiş-ı lerdi.
Hail vakti yerinde otan fakat parayı çok seven Haşan Efendiye bir parça takıldım:
— Burası çok pahalıdır; analarının nikâhını alıyorlar. Onun için başının çaresine bak, dedim.
431
Bu kadar sert konuşmamdan şaka ettiğimi sezer gibi olarak:
— Ne yapalım. Nemiz varsa satar savarız, dedi.
Fakat yüzü tekrar uzamağa başlamıştı. Gayet iyi anlayacağı bir işaretle: "Bakalım bir şey I yaparız" diye bir kere daha neşesini yerine getirdim.
Benim durumum malûm olduğu İçin kasabadan ne ben bir şey soruyordum. Ne de onlar bir şey söylüyorlardı. Yalnız kapımın önüne bırakılan emanet ve hediyelerden bahsedilirken Osman Mutlu: "Bir yerden başka bir emanetiniz vardı amma getiremedik. Kabahat bizde değil” diye bir gaf yaptı. Kızım ile damadımdan olduğu anlaşılıyordu. Gülsüm Hanım sıkılarak: "Getiremedik değil yetiştlremedller. Niye yanlış söylüyorsun." diye kocasına çıkışır gibi oldu, öteden Yıldırım, birdenbire söze karışarak, düdük gibi bir sesle işi doğruladı:
— Yok canım.» getirdiler ya.. Büyük babam "Götürürseniz Doktor Bey hepinizi defeder" dedi.
Osman Mutlu, elinin tersiyle çocuğun ağzına bir şamar atarak:
i — Çocuklar lâkırdıya karışmaz, dedi.
Hâsılı birer oda bularak Haşan Efendiyi de, ötekileri de bizim hastahaneye yatırdık.

Marmarada mehtaplı geceler tekrar başla-mıştı.
Bir ara kasabadan oldukça gün görmüş, hoş sohbet bir ihtiyar kaymakam geçmişti. Hacı ömerln aramızda bulunduğu bazı akşam üstleri bana gizli bir göz işareti geçerek Osmanlı saraylarının israflarından söz açar, meselâ sırf mehtabı seyretmek için dağlarda, deniz kıyıla-432
rında köşkler yaptırıldığını anlatırdı. Biraz evvel yeni parklar, anıtlar vesalreye esip savuran Hacı Ömer bu sefer de öte tarafa döner: "Vay haramzadeleri Allahın mehtabı kulübeden başka, köşkten başka mı görünür kİ ona da bu fakir milletin parasını sarf ederi erdi. Kesemeden kaçırdık şunlan elimizden" gibi tuhaf tuhaf sözlerle bizi güldürürdü.
Zavallı Hacı Ömer kızı ile damadı yerine kendi gelmiş olaydı bizim orada kavaklar arasında gamlı yüzünü karartarak vergi memurunu bekliyor gibi görünen ay ile burada bu benim oturduğum köşkten görünen ay arasındaki farkı anlayacaktı.
Yalnız birçok zevkler gibi mehtap zevki de tek başına olmuyordu. Onunla başbaşa kaldığım zaman, kendimi ne kadar zorlasam maalesef u-yuklamaga başlıyordum. Saz falan çaldırdıklarına göre demek kİ başkalan da aşağı yukarı aynı durumda idiler.
Benim saz takımım yoktu. Fakat buna mukabil terasaya ahbaplar dadanmağa başlmıştı. Evvelâ Nine bir köşeye çömellyordu. Sonra ertesi günün yemeklerine dair bazı şeyler sormak bahanesiyle aşçı geliyor, fakat işini bitirdikten sonra geri dönmeyerek merdivenin basamağına oturuyordu. Daha sonra aşçının yamakları, bahçevan yolun kumlarını çıtırdatarak bir müddet bahçede dolaştıktan sonra merdivenin daha alt basamaklarına sıralanıyorlardı. Bazen aşçıya sorduğum bir suale onların birinden cevap geliyor, fısıltı halindeki konuşup gülüşmeler büyüyor, umumîleşmege doğru gidiyordu. Derken bahçedeki kumlar tekrar çıtırdıyor, Haşan E-fendinin sesi yahut öksürüğü işitiliyor. Ben de
— Son misin Haşan Efendi? Ne gelmiyorsun yahu? dlys sesleniyorum.
433
Onun da beklediği buydu. Fakat: "Rahatsız etmiyelim. Biraz hava almağa çıktık da” diye nazlanıyordu.
— Allah Altah! O nasıl söz diye merdivene doğru yürüyordum. Haşan Efendi. Osman Mutlu, onlardan bir kaç gün sonra hastahaneye yatmış, yine bizim vilâyetten, yağcı Abdullah ile oğlu arka arkaya merdivenleri çıkıyorlardı. Onlann birini bir yerde gördünüz mü, birbirlerine bağlı gibi hemen arkasından ötekilerin de görüneceğinden şüphe etmemelisiniz.
Yağcı Abdullah vilâyetin bellibaşlı eşra-fındandır. Vilâyet hekimlerinin tehlikeli olduğunu söyledikleri bir goltre ophtaJmite’e îstanbul-da çare aramağa gelmiştir. Oğlunun hastalığı ehemmiyetli değildir. Düz tabandır. Fakat bu yüzden askere almadıktan için eşdost kendisiyle alay etmektedirler. "Ya beni Istanbula götürüp çareme bakarsın; ya ben kaçıp giderim." diye babasına dayatmıştır. Bu zengin baba oğul her taraftan tavsiyelerle Istanbula gelmişler fakat kendilerini büyük hastahanelerin koridorlannda, ağızlan, burunları maskeli beyazlı insanlar, el arabalan içinde ameliyathanelere sokup çıkan-lan hastalar arasında görünce birdenbire tlrkü-vermlşlerdi.
Benim burada olduğumu ve Haşan Efendi İle Mutluları yanıma aldığımı duyunca koşuyorlar» "Bizi de al. Ne olacaksak senin elinde o-lalım" diye yalvanyorlardı. Onlara da bizim ha», tahanede yer buluyordum ve bu gidişle Ali Os-manın hastahanesi bizim vilâyetin hastahanesi olacağa benziyordu.
Hâsılı irili ufaklı bir alay insan ışığa üşüşen gece böcekleri gibi etrafıma toplanıyorlar; Paşanın terasası bizim istasyon Gazinosuna ben-434
zer bir hal alıyor, söz bözü açarak bizim oraları konuşmağa başlıyor ve âdeta gurbette bulunduğumuzu unutuyoruz.
Gece toplantılarına Perihan da gelmekts, fakat aramıza kanşamadığı İçin biraz uzaktan bizi dinlemektedir. Ne zaman başımı onun tarafına çevirsem tıpkı o ameliyathane gecesindeki gibi ayakta» terasanm mermer sütunlarından birine dayanmış, sessiz »adası» bana baktığını görüyorum. Kasabadan bahsetmemek hakkındakl mukavele yavaş yavaş hükümden düşmüştür ve buna daha ziyade benim bazı meraklarım sebep olmuştur.
Haşan Efendi, Osman Mutlu ve ötekiler o-raya alt hatıralara ve eğlenceli dedikodulara kendilerini çok fazla hararetle kapıp koyuverdikleri vakit benim de onların agzlyle konuşmağa daldığımı gören Perihan hayret etmekteydi. Yine gözgöze gelip neye güldüğünü sorduğum zaman:
— Anadolu ağzını ne kadar güzel taklit ediyorsunuz Beyefendi, dedi.
Bu sefer gülmeğe başladım.
— Taklit değil kızım. O benim kendi ağzım, dedim. îlk önce ben de taklit sanmıştım. O bir ayn dil kİ farkında olmadan benim kendi dilim oluverdi, iki arada kâh onu söylerim kâh onu. Memlekete yerleştikten sonra sen de benim gibi olacaksın.
Bizim hemşerller Anadolulu olduğunu öğrendikleri Perlhanın memleketinde bir diş muaye-nehanesl açmak kararını pek beğeniyorlar, a-rada bir onunla konuşmak lâzım geldikçe, söyleyecek başka şey bulamayarak Anadoluyu methediyorlardı: Havasını, suyunu, kavağını, mehtabım!..
(Devamı var)
435
28 Ağustos 1950
Sayfa 3
YENİ İSTANBUL
Zaman zaman
Havuza atılan taş
Muvaffak Ihsan Garan
(jttPHE yok kİ. memleketimizde en güç mesleklerden biri de münekkldllktlr. iyi bir eaeri, güzel bir hareketi teşvik İçin med-hetmeğe kalkışırsınız: ya “Dostunu kayırıyor^, yahut da “Kendi çıkarını düşünüyor" derler. Kötü olanları tenkİd eder, hakikati a-çıkça yaşantınız: “Ukalâlık ediyor" veya “bir kuyruk acısı var” damgasını nınırlar.
Bunları bir tarafa bırakalım: Ne kadar doğru ve haklı olııraa olsun. yaptığınız tenkidi ancak pek küçük bir zümre tasvip edecektir. Birinin “lyl" bulduğuna, pek çoklan “kötü” hulur; bazılannın "güzel" dediğine, büyük bir ekseriyet "çirkin" der; bir kısmının "doğru,, bildiği şeylerdi, ötekiler "Iğrl" göriır. Bu kndar muhtelif fikir. kanaat, telâkki İçinde mü-nekkid, kimin görüşünü temsil e-deceğlnl, hangi tarafa yaranacağını hllamlyeeek, şaşırıp kalacaktır.
Elbette, tenkidin muayyen ölçüler! vardır. Münekkidin elindeki miyar, bu mevzuda bütün dünyanın kültürlü ve görgülü InsanJan tarafından güzel. İyi. doğru olarak tanınan, öylece kabul edilen kıymetlerdir. Zaten tenkidin tarifi de şövledir: “Başkasının yaptığı bir is, bir hareket veya hlr fikri, İlmi esaslara ve sanat prensiplerine göre objektif olarak tahlil etmek..."
Fakat neyleyellm ki. memleketimizde ilmi esaslara ve sanat prensiplerine pek kıymet verilmez de. bir tenkld karşısında hemen herkes şahsi görüşünü, kendi zevkini ölçü diye ele alır. Böyle olunca da, artık İşin İçinden çıkmak pek zorlaşır. Zira, “zevkler ve renkler münakaşa edilmez."
Her ülkede, hor cemiyette zaman ve mekân farklarına göre, kıymet hükümlerinde aykırılıklar bulunacağı tabiidir. Burada “za-man"dan kasıt, değişik nesiller; “mekân" ile İfade edilen İse, o memleketin muhtelif bölgeleri veya aynı bölgenin başka başka muhitleridir. Fakat bütün ba küçük farkların yanıbaşınJa, her milletin müşterek bir zevki ve görüşü de vardır: Bir Habeşistanlıya Jo-hann Sebastlen Bach’ı dinletemez, bir isveçliye do Dede Efendl’yi be-ğen d 1 remezsln I z.
Halbuki, bizim cemiyeti ele alalım: Yurdun aynı köşesinde^ aynı
mahallede, hattâ aynı evde oturanların zevkleri, telâkkileri, görüşleri arasında ne derin uçurumlar mevcuttur. Bir radyo açacak olursanız; baba alaturkayı, anne alafrangayı, genç kız caz müziğini istediği İçin hor taraftan bir itiraz yükselir. Evdeki büyük baba, son zamanlarda pek çoğalan din gazetelerinden birini okur, oğlu “Fikir Hareketleri" mecmuasını takip e-der, bir delikanlı olan torunu İse “Bıldırcın DergtsT’ne abonedir. "Büyük Hanım” evin hizmetçisini alarak ya arapça veya bir yeril filme gider, onun kızı "Ortanca Hanım,, hissi İngiliz filmlerini tercih eder, onun da kın “Küçük Hanım” şarkılı ve danslı Amerikan revii filmlerine koşar. Aynı çatı altında konuşulan dilde bile no aykırılıklar görülmektedir. Yaşlılar hâlâ “Teşrln-I evvel", orta yaşlılar “tik temrin", gençler İse "ekim” demektedir. Ortaokula giden çocuğun söylediği kelimeleri, ıstılahları çok defa annesi, babası anlamazlar.
Bir evin İçinde böyle olunca, muhtelif mahalleleri, birbirinden uzak semtleri, ayn ayn şehirleri, nihayet memleketteki değişik sınıf halkı gör.Önüne getirin; nasıl karmakarışık zevkler. telâkkilerle karşılaşırsınız. Hangi mevzua temas ederseniz edin, hangi meseleyi ele alırsanız alın, derhal iki kutup kadar birbirinden farklı fikirler ortaya atılacaktır. Bu hal ise birleri siyasî. İçtimaî, ahlâkî, İktisadi, dini ve bediî meselelerde derin ihtilâflara sürüklemektedir. Müşterek kıymet hükümlerimizdeki bu buhranın önüne nasıl geçileceğini do pek bilemiyorum.
Onun İçin, kötü kişi olmak Iste-mlyrnler, katiyen münekkldllk yapmamalıdırlar. Hem, bunun hiç bir faydası da yoktur. Çünkü bizde münekkld. ne kadar sağlam ölçülere vu-ursa vursun, delillerine ve iddialarına hemen kimseyi I-nandırnmaz, hiç bir peyi düzeltemez.
Someract Maugtıam; "Havuza a-tılan bir taş bile, kâinatta bir ta-havvül meydana getirmiştir." der. Bu sözün doğruluğunu, bizim co-mbette İspat etmek imkânsızdır. Taş ata ata havuzu doldurur, suyunu kuru tura on uz da, yine aldırış eden olmaz.
SPOR







Dünyanın iki tehlike noktası
Doğu Almanya ve Kuzey Kore'de Komünist kuvvetleri gittikçe artıyor
Washington, 27 A.A. (United Press) — Dünyanın tehlikeli sayılan iki noktasında Rusların gittikçe kuvvetlerini arttırdıkları hakkında yeni haberler sızması üzerine diplomatik şahsiyetler. dünyanın buhranlı noktalarında olup bitenleri gittikçe artan bir dikkatle takibe başlamışlardır.
Tehlikeli sayılan noktalardan biri Doğu Almanyadır. Filhakika Amerikan Yüksek Komiseri McCloy, Dışişleri Bakanı Acheson'a Almanyadaki Sovyet bölgesi polisinin bu bölge dışında iş görmek üzere hazırlandığını bildirmiş bulunmaktadır.
îklncl noktaya gelince, bu, Kuzey Kore sınırlarının ötesinde bulunan Mançuryadır. Birleşik Amerika ordu İstihbaratına bakılırsa komünist Çinliler adı geçen sınır boyunca iki ordu tahşlt etmiş bulunmaktan maada Kuzey Koreye ağır tank ve daha başka harp malzemesi göndermektedirler.
Bazı askerî uzmanlara göre, harekete geçmek İçin kızıl Çinliler şimdilik kâfi gelecek bir hava kuvvetini sağlamayı beklemektedirler.
En kötümser olan bu tefsir yanında ise diplomatik çevrelerde bunun tam aks! bir izah serdedilmektedir. Buna göre ise Kuzey Kore hudutlarına yığılan iki ordu, Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin 38 inci arz dairesini geçmesi İhtimali karşısında hazır bulundurulmaktadır.
Güney Kore hava kuvvetlerinin Seouüa yaptıkları hava hücumundan sonra-
çıkan İki büyük yangın
Kuzey Koreliler 26 Amerikan esirini nasıl kurşuna dizdiler
Eli, kolu bağlı vaziyette Amerikalıları kurşuna dizdiren Komünist subayı. Güneyliler ele geçirdiler
United Press muhabiri Robert Vermlllion, Korede Amerikan birinci süvari tümeni genel karargâhından bildiriyor: ■
Öğrenmek ihtiyacında olduğumuz herşey
19 5 0 Ağustos
Pazartesi
VAKİT
VASATİ
Rumî
Agus.
15
1366
EZANİ
SİNEMALAR
Güneş öğle İkindi
Akşam Yatsı tmsAk
6 20 13 15 16 58 19.50 21 27
4 35
10.30
5.24
9.08
12.00
1.3T
844
UÇAK - TREN - VAPUR
GELECEK OLAN UÇAKLAR
BEYOĞLU CİHETİ
ALKAZAR (42562) 1 — AJI Baba Kjrkharamiler. 2 — Dağlar Kıralı (25 kıaım birden).
AB (44394) 1 — Yakut Gözlü Kız (Renkli). — 2 — Yanşlar Kıralı.
ATLAS (40835) 1 — Casuslar Çarpışıyor. 2 — Sen Benlmsln. BEŞİKTAŞ BAHÇESİ 1 — Kara Bahtım. 2 — îkl Açıkgöz Hayatta İken.
ELHAMRA 1 — ölüm Mektubu. 2 — Tehlike İşareti.
İNCİ 1 — Aşktan da Üstün. 2 — Tarzanın İntikamı.
İPEK 1 — Çam Sakızı Polis Hafiyesl (İngilizce). 2 — Haydutlar Kraliçesi
MELEK (44868) ler Kı rai İçesi. 2
Revüsü-
LALE (43595)
Doğru 2 — Nil Melikesi (renkli).
SARAY (41656) I — Alevden Gönüller. 2 — Talihim Olsaydı.
SUATTARK (83143) 1 — Güzel Sultan. 2 — Fantomalar Karşı Karşıya. 3 — Ikl Açıkgöz Hayatta iken.
ŞÜMER (42851) 1 — Vahşi
Kuvvet. 2 — Şehrazat.
SARK (40380) 1 — Gungadln-Fedailer Alayı (Türkçe) 2 -Tarzan Kadınlar
(Türkçe).
SIK 1 — Canavar 2 — Lorel - Hardl retmenl.
TAKSİM (43191) 1 — Vicdan Azabı. 2 — Çanakkale Geçilmez.
TAN 1 — Mağlup Edllmlyen-ler. 2 — Singapur incisi. 3 — Vlrglnia Kaplanı.
ÜNAL (Kışlık) I — Hint Mezarı (Türkçe). 2 — Öldüren Kılıçlar (Türkçe).
ÜNAL (Yazlık) 1 — Mihracenin Gözdesi (Türkçe). 2 — Vahşi Ormanlar Melikesi (Türkçe).
YENİ 1 — Beklediğim Sevgili 2 — Kıskanç Kadın. 3 — Kanlı Tren.
YILDIZ (42847) 1 - intikam Kurşunları. 2 — Şeytanın Kurbanları.
ISTANDI I. CÎHETl
ALEMDAR
Cehennemi.
Cellâdı.
AYSU 1 -
(İngilizce).
1 — GÖnül-
— Güzeller
1 — Zafere
Almanyadan alacaklarımız


Beyoğlu 44644 Ankara 00 lat&nbul 24222 İzmir 2222
Üsküdar 60945 K. köy 60872
Karşıyaka 15055
SIHHÎ I IjA D AT
(22367) 1 — Ca-(31 kısım). 2 — (Türkçe).
Denlz-
tstan bul Beyoğlu Anadolu yakası Ankara
İzmir
44998
60536
91
2251

9.45 D.H.Y. (Türk) Bursa. — 9.50 D.H.Y. (Türk) İzmir. — 15.00 D.H.Y. (Türk) Erzurum. Elâzığ, Malatya, Kayseri, Anlara. — 15.35 D.H.Y. (Türk) tskenderun. Adana, Ankara.
— 15.50 B.E.A. (İngiliz) Londra. NIs, Roma, Atina. — 16.00 D.H.Y. (Türk) İzmlrden.
— 18.15 D.H.Y. (Türk) Bursa
— 18.35 D.H.Y. (Türk) Ankara — 20.25 P.A.A, (Amerikanı Londra, BrÜkselden.
Diyarında
Tohumu.
Dana öğ-
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
Balı-E. A
Nis,
8.30 D. H. Y.
— OOÛ A F.
8.00 D. H. Y. (Türk) kesir, İzmir*. — 8 30 B. (İngiliz) Atina, Roma, Londraya.
(Türk) Bursa ya. (Fransız) Atina, Roma, Perise
- 9.00 D. H. Y. (Türk) Ankara, Sivas, Elâzığ. Diyarbakır Vana. — 10.05 D. H. Y. (Türk» Afyon. Konya. Adana. G. An-tep, Urfaya. — 10.15 D. H. Y (Türk) İzmlro. — 10 25 D.H.Y (Türk) Ankara. Beyrut. Ka-tlreye. — 10.30 D.H.Y. (Türk» Ankara, Adana, İskenderun^
— 16.00 D. H mire. — 17 00 Ankeraya. —
(Türk) Buraaya.
A. A. (Amerikan) Şam. Basra. Karaşl. Delhi. Kalküta. Bangkok, Hongkong a.
Y. (Türk) îz-DH.Y (Türkl 17.05 D. H. Y.
21 10 P.
(23863) 1 - Atom
2 — Kadınlar
Revimll Haydut
R
A
GELECEK OLAN VAPURLAR
6.00 Mersin, Karahigadan. — 6.30 Konya-Bursa, Bandırmadan. — 20.00 Marakaz. Mudan-yadan. — 22.30 Bandırma
Bandırmadan.
GİDECEK OLAN VAPURLAR
8.00 Bandırma. Bandırmaya
— 9 00 Mera kaz Mudanyaya.
— 14 00 İskenderun, îzmlre. — 14.00 Cumhuriyet, Karadeniz©.
GELECEK OLAN TRENLER
8.30 Ankara — 9 15 Ankara Eke — 20.30 Ankara.
GİDECEK OLAN
TRENLER
0.00 Tamun — 18.10 Ankara
• 21.40 Doğu ekspretL
(Türkçe). 2 — 6erlmll Haydudun İntikamı (Türkça). AZAK 1 — Blnblrlncl Gşce. 2 — Fabiola. 8 — Loral Hardl Kaldırım Kuşlan.
ÇEMBERLÎTAS 1 — Gönüllü Kahraman 2 — Geca ve Gündür. 3 — Asilzade Kahraman.
HALK 1 — Hanın Reşidin Gözdesi. 2 — Tarzan Kadınlar Dlyannda.
İSTANBUL sus Kıran Çoban Kızı
KISMET (26654) 1 — ler Aralanı (Türkçe). 2 — Karadağlar Süvarileri.
MARMARA (23860) 1 — Unutulmaz Hâtıralar. 2 — Modern Venüs.
MÎLLÎ (22962) 1 — Atom C«-nenneml. 2 — Kadınlar Cellâdı Kıral
TURAN (22127) 1 — Anılanlar Yolu 2 — Ormanlar Ars-•am. 3 — Yeyh Ahmedln Oğlu) YENİ (Bakırköy 11-126) 1 — tlAhlar Sevişiyor. 2 — Debrell Hazan Sinemacılar Kıralı.
KADIKÖY CÎHETl
HALE (60112) 1 — Pencere-
deki Kadın. 2 — Robinson Adası.
)PERA (6OS714 1 — Büyük Günah. 2 — Kara Korsan »Türkçe).
SÜREYYA (60862) 1 — Vatan Kahramanı (Türkçe). 2 — Büyüklük Deliliği.
ANKARA:
ANKARA (32432) Nasıl Unuttun.
Kurdu.
BÜY’ÜK (15031) Karanl n a 2 — Tahsildar.
CEBECİ (13M6) 1 — Bir Millet Uyanıyor. 2 — Söz Bir Allah Bir.
PARK (11131) 1—Cezayir Dansözü. 2 — Ikl Açıkgöz Canavarlar Arasında.
SUS (14071) 1 - Sürgün. 2 -Kısmet.
SÜMER (14072) 1
Ruhlar. 2 — misi.
ULUS (22249) Hardl Kuru Son Gideli.
YENİ (14040)
tlkami. 2 — Kalbim Şenindir GAR GAZİNOSUNDA: İtalyan ve tepanvol revüleri.
1 — Beni
2 - Hava
1 — Anna îkl Açıkgöz
Zehirli
Hayaletler Ge«
1 — Lorcl Gürültü. 2
1 — Kadın în-

D
Y
0

ECZANE
EMİNÖNÜ: Eminönü (Eminönü) — Bensason (Küçükpa-zar) — Ali Rıza (Alemdar) — Cemil (Beyazıt)
BEYOĞLU: Cemal Atasoy
(Merkez) — Llmoner (Taksim) — Cihangir (Taksim) — Sağlık (Galata) — Ziya Boyer (Galata) — Çark Merkez (Şişli) — Kurtuluş (Şişli) — Has-köy — Merkez (Kasımpaşa) FÂTİH: İbrahim Halil (Şeh-zadcbaşı) — Salâhaddln Gürgen (Aksaray) — Samatya — Haseki (Şehremini) — Ulupı-nar ıKnrngümrük) — Orhan Avcıoğiu (Fener) EYCP: Arif Beşer BEŞİKTAŞ: S. Recep (Beşiktaş) — Ortaköy — G. Dlv&nlı-oğlu (Arnavutköy) — Merkez (Bebek)
KADIKÖY: Kadıköy — Fenor-yolu — Erenköy — A. Cafer Çağatay
ÜSKÜDAR: Ömer Kenan HEYBELİ ADA: Hevhehade bCyCkADAî Merkez İZMİR: Tarlan (Alsancak) — Yeni İzmir (Basmahane) — Millet (Kcmcrnltı) — Eçrcfpa-şa — Güzelvalı (Yalılar)
İZMİR:
TAYYARE 1 — Canavar Ko dm 2 — Aşk Serenadı.
LÂLE 1—Brorıdwny'de Hortlak 2 — Kiralın Gözdesi. 3 -Aralan Yürekli Çavuş.
TAN 1 — Broadway'de Hort-(nk. 2 — Kiralın Gözdesi. 3 — Aralnn Yürekli Çavuş.
YENİ 1 — Monte Krlstonun Oğlu. 2 - Kahveci Güzeli î — Korsanlar Kıralı.
MELEK Karavan.
1 — Yaşsam Aşk. 2 —
Kalbimin Mlirlfrl
L
A
R
ANKARA:
7 28 Açılış ve program. — 7 30 M S Ayan. — 7.31 V’als, polka ve paso dobleler (pl.). — 7 45 Haberler — 8 00 Balon Orkeetraaı çalıyor (pl ). — 8.25 Günün programı ve hava raporu. — 8 30 Hafif müzik ipi.). — 9.00 Kapanış.
12.28 Açılış vo program. — 12 30 M S Ayarı. — 12.30 Şarkılar lOkuyan: Ekrem GÜ-yer). — 13-00 Haberler. — 13 15 Potpuriler (pl.). — 13.30 Öğle gazetesi. — 13.45 Şen parçalar (pl.). — 14 00 Hava raporu, akşam programı ve kapanış.
17 58 Açılış ve program. — 18 00 M.8.Ayarı. — 18.00 Konuşma: Seçim (M.P.). — 18.10 Dans parçalan (pl.). — 18 30 Konuşma: Seçim (C.H.P.). — 18.40 Film müzikleri (pl.),
— 19.00 M.S.A’ an ve haberler. — 19.15 Tarihten bir yaprak. — 19.20 Şarkılar (Okuyan: Sabite Tur). — 19.30 Koauşma: Seçim (D P.)
— 19.46 Saz eserleri — 20 15 Radyo gazetesi
— 20.30 Konuşma : Seçim (D P.) — 20 40 Senfonik müzik (pl ). — 21 15 Konuşma: Seçim (C H P.). — 2125 Caz müziği (pl ). — 21 40 Konuşma*. 8eçim (M.P.). — 21.50 Havai müziği (pl ). — 22.00 Büyük Zafer (Genel Kurmay adına konuşan: Kurmay Binbaşı Feridun Akkor). — 22 15 Halk türküleri. — 22 45 M 8.Ayan ve haberler. — 23.00 Program v« kapanış.
İSTANBUL:
12.67 Açılış ve programlar. — 13.00 Hn-
berler. — 13.15 Hafif öğle müziği (pl). —
13 45 Şarkılar (Okuyan: Cadlye içil. Hikmet Rıza k — 14.20 Serbest saat (Konuşma veya müzik). — 14.30 Saz eserleri (pl.). — 15.00 Prauramlar ve kapanış.
17.57 Açılış ve programlar. — 18 00 Fasıl Heyeti Konseri. — 18.40 Caz saati (Takdim öden: Erdem Burl). — 19.00 Haberler. — 19 15 Küçük Orkestradan melodiler. — 19 40 Radyo Klâsik Türk Musikisi Birliği Konseri. — 20 15 Çift Mandolin Kuarteti Konaorl. — 20.30 İstanbul Saraylarını Geziyoruz — 20.40 Bağlamayla ovun havaları. — 21 00 Senfonik müzik (pl.), — 21.45 Dinleyici istekleri (Türk Musikisi). — 22 30 Güzellik müsabakasından hlr röporta j. — 22 45 Haberler. — 23.00 Dana müziği (pi l, — 23.30 Programlar ve kapanış
LONDRA:
7 46 Trolse ve Orkestrası (10.76 m.). — 0 15 Jack Traln’den varyete müziği (pl.) (1684 m.). — 10.45 Ingiliz Orkestra Müziği (16 84 m.). — 11,00 Homenade Konçertoları (16 84 m ). »— 12 30 Dans müziği ( Victor Sil veater ve Orkestrası) (19.76 m.). — 13.30 Dinle Icl leteltleri (Konser Müziği) (11.40 m.)z
— 14 30 Opera Müziği (H 49 m.). — 15 30 Paul Adam ve Orkcştraai (11.40 m.). — 18.15 B B C. “Midland” Hafif Orkestrası (13 97 m ). — 19.18 Dlnlevlcl İstekleri (Hafif Müzik) (13 97 m.). — 2130 înlernasyonııl Edln-burgh Festivalinden müzik (16 84 m.).
kırdım, “Vurmayın, Hey ben de sîzdenim,, Bana ellerimi başımın üstüne koyup yürümemi söylediler. Dediklerini yaptım ve ilk sıhhi tedavimi gördüm. Sonradan bana anlattıklarına göre İngilizce haykırdığım zaman düşman olmadığıma inanmamışlar ama beni diri yakalayıp idam etmek istedikleri için hemen öldürmemişler.,,
Hayatta kalan bu
çeken albay, komünist ni tanıyıp tanıyamıyacağını içten gelen bir sesle, “Evet muhakkak tanıyacağım.,, mistir.
genclsorguya t eğme-sorunca, efendim, deyiver-
Yeni ithal
inci ordu yargılan -
tanıyan
kere Ame-kur-
Bildirildiğine göre, 26 Amerikan esiri, eli kolu bağlı bir vaziyette, Kuzey Koreliler tarafından kurşuna dizilmiştir. Fakat onları öldürmeğe emir veren komünist teğmen yakalanmıştır. Bu teğmen Kore harbinin ba-ştndan beri yakalanan ve harp suçundan sanık İlk düşman esiridir.
Bu katliâmdan hayatta kalan beş Amerikalı, komünist teğmenin aleyhinde şahadet etmeye hazırdırlar. Yüksek rütbeli subayların bildirdiğine göre, hayatta kalan yaralı erlerden biri, komünist teğmeni pek iyi tanıdığını söylemiştir. Bu teğmen kanlı bir dövüşme neticesinde tepe yamacından oluk gibi kan akarken ellerindeki Amerikan esirlerini kurşuna dizmek için hemen emir vermiştir. Kuzey Koreli esir 8 karargâhına daha sonra mak üzere gönderilmiştir.
Komünist teğmeni asıl
genç, bu gece bulunamamıştır, fakat diğer hayatta kalanlar bu vahşî cinayetin hikâyesini hastnhanede anlatmışlardır, Anlattıklarına göre, komünistler makinelitüfekleri ile karşılarına dizdikleri Amerikalıları âteşle biçmişler, sonra da yanlarına gelerek henüz kımıldıyanlan kafalarından vurmuşlardır.
Komünistler tarafından İki vurulan ve sonra da tesadüfen rikalılar tarafından yaralanıp
tanlan genç, katliâmın en acıklı tarafını anlattı. Kendisi 18 yaşında imiş. Fakat başından geçenler onu dünyanın en yaşlı insanı gibi gösteriyordu.
Genç başından geçenleri şöyle anlattı: “Bulunduğum birlik Kuzey Kore tankları gellkten sonra teslim oldu. Düşman makineli tabancalarla üzerimize gelerek ellerimizdeki silâhları topladılar. Bizi tamamen soydular. başımızdan miğferlerimizi aldılar, ayakkabılarımızı çıkardılar ve ayakkabı bağlarımızla bizi bağladılar. Sonra da eğer uslu durursak bizi öldürmiyeceklerini söylediler.,,
Amerikalı esirler bütün gece bu kanlı tepe yamacında birlblrlnden en aşağı altı yarda ayn olmak Üzere eli kolu fiilen ve mânen bağlı olarak kaldılar.
Hayatta kalan genç, hikâyesine devam ediyor; “Çocuklardan bir kaçı biraz isyan etti. Bunun üzerine onlan ölesiye dövdüler. Arkalanna dipçikle vurdular; bazılarının acıdan inleyip bağırdığını duydum.
“Birgüp sabah saat İle 10 da A-merikan birliklerinin karşı tepeden hücuma geçtiğini duyduk. Kuzey Korelileri kandırıp onlarla Amerikalıların yanına gitmeyi teklif ettik. Orada iyi yemek yiyebileceklerini söyledik. Çünkü onlar ancak elma ve bayat ekmek yiyeblliyorlardı.
“Nihayet yanımızda 20 düşman askeri olmak üzere tepeden aşağıya İnmeye başladık. Kulaklarımızın yanından kurşunlar vızıldıyarak geçiyordu. Bizimkilerin iniltisi artmıştı Ben de Allaha dua ederek bizi bu tüfeklerle öldürmemelerini rica ediyordum. Aşağıya gelince bizi aıraya dizdiler ve en bavlıyarak ateş lüp yere düşen yattım, tek bir
mıyordum. Fakat kolumdan landım.,,
Kuzey Koreliler bütün esirlerin öldüğüne kanaat getirdikten sonra geri çekildiler. Bu hikâyeyi anlatan genç tepeden aşağıya doğru sürünerek İnmiş ve karşıdan gelen Amerikalılara doğru gitmeye çalışmış.
^Amerikalıların 30 - 40 yarda yakınına gelince durdum. Galiba beni düşman zannettiler. Bir brovvnlng oto matlkle bileğimden vuruldum Bunun üstüne olanca kuvvetimle hay-
fazla inliyenicrden açtılar. Yanımda ö-bir arkadaşın altına adalemi bile oynat-ynra-
rejiminde
— 15 ibra-tatbi-ithnl
Üzerinde büyük bir titizlikle durulan ilâç ithali işi unutulmuş
Ankara. 27 (Ankara Ajansı) ağustosta yürürlüğe giren yeni cat rejiminden sonra 1 eylülde knıa başlanacak olan serbest
(liberasyon) rejiminin son hazırlıkları Ekonomi ve Ticaret Bakanlığınca tamamlanmak Üzeredir.
Liberasyon listesi hazırlanırken, komisyonlarda büyük bir titizlikle ü-zerindo durulmasına rağmen memleketimize ithal edilecek olan ilâçlar unutulmuş ve listeler Bakanlar Kurulundan da bu eksik haliyle çıkmıştır öğrendiğimize göre, bu durum, ts-tanbuldaki İlâç ithalâtçıları arasında telâş ve endişe uyandırarak letgraf-larla Bakanlığa müracaatta bulunmuşlardır
Maamaflh bu eksiklik en yakın bir zamanda tamamlanacaktır.
Hindiçinideki Komünist çeteleri
Hong-Kong. 27 A.A. (United Press) — Çinden buraya ulaşan haberlere göre. Komünist Çinliler Hai-nan Adasını, Hindiçinî çetecilerine malzeme ve silâh sevkıyatı için bü-yük bir deniz ve hava Üssü haline sokmaktadırlar. Filhakika İkinci Dünya Harbi sıralarında Halnan'da üslenen Japonların buradan Filipin A-dalannı dahi bombalayacak hale geldikleri hatırlardadır.
Şimdiki halde Halnan'nın limanı olnn Yulin'in Komünist Çinliler tarafından bir denizaltı üssü haline getirildiği ve bu liman sularında Rus denlzaltılannın görüldüğü bildirilmektedir.
Amerikada fevkalâde askeri tahsisat
Washington, 27 AA. (AFP) — Temsilciler Meclisi dün, Birleşik A-merika Millî Savunması için 16 milyar 771.384,479 dolarlık fevkalâde bir tahölaat ayrılmasını derpiş eden kanun tasarını kabul ederek Ayan Meclisinin tasvibine arzetmiştir.
Cinde komünist aleyhtarı harekât
Cinde, Çan Kay Şekle alâkalı olmıyan 300.000 kişilik bir ordu kuruluyor
Hon Kong, 27 (AP) — Hong Kong Standart gazetesinin bildirdiğine göre Komünist Çinde Komünist Aleyhtarı Halk Ordusu İsminde büyük bir çete ordusu Incak olnn orduları İle
Gazetenin
kien - Kwangsl eya’ ''erindeki 300.000 çeteciyi temsil ede» Konga gelmişlerdir Kongtan Amerlkayu cakları ordu için yardım lstiyocekler-dir.
teşkil edilecektir, Kuru-yeni ordunun milliyetçi hlr ilgisi yoktur.
İlâve ettiğine göre Fu-
»ı*t şahıs Hong '’emsllcller Hong giderek kura-
Almanyadan alacaklı bulunan Tiirklerin bu zararlarını tazmin için bir sekestr idaresi kurulması kararlaştırıldı
Ankara, 27 (Ankara Ajansı) — 194-1 I yılının ağustos başlarında Türkiye İle Almanya arasındaki siyasî ve İktisadî münasebetlerin kesilmesi hakkında Türk Hükümetince verilen karar üzerine iki memleket arasındaki bir çok meselelerin askıda kaldığı malûmdur.
O tarihten sonra bu memleketle yapılmakta olan bütün İktisadî ve ticarî münasebetlerin olduğu gibi bırakılmasına Hükümetimizce ayrıca karar verilmiş bulunuyordu. Vaziyet bugüne kadar aynı şekilde devam etmiştir.
Ancak, gerek Alman kliringinde bloke edilmiş olan Türk Devletine ve tacirlerine alt alacak ve gerek Al-manyanın harp esnasında aldığı tedbirler yüzünden menkul ve gayrimenkul malları zıyaa veya hasara uğrı-yan tebaamızın zararlarını tazmin 1-çin, Almanyanın Türkiyedekl hakiki ve hükmî şahıslarının mallarına el-koymak, Türk tebaasının zararlarını tesbit etmek ve bu mallan tasfiye e-derek vukua gelen zararları tazmin eylemek üzere bir sekestr İdaresi kurulması kararlaştırılmış, bu maksatla da Meclisin geçen devresine bir kanun tasarısı verilmişti.
Lâkin bu tasarı geçen devrede kanunlaşamamış. Meclisin dağılması ü-zerine de kaduk olmuştu.
Bu meseleyi eline alan yeni Hükümet, bir taraftan devletimizin ve tebaamızın zararlarının tazminini ön plâna almış, diğer taraftan da Batı ! Almanyada kurulup Hükümetimizce de tanınmış olnn Bonn Cumhuriyeti ile ticarî ve İktisadî münasebetlere girişmek İçin alınacak tedbirler üzerinde durulmuştur.
Almanya İle henüz bir barış anlaşması aktedilmemiş olduğundan sekestr İdaresi tasarısının bir an evvel kanunlaşması için hazırlıklara girişilmiş ve tasarı Dışişleri Bakanlığında kurulan Bakanlıklararası bir komisyonda gözden geçirilmeye başlanmıştır. Bu tasarının Meclisin kış devresinde kanuniyet kesbedeceği ve senelerdir donmuş vaziyette kalan Alman-vadaki alacaklarımızın tahsil! mümkün olacağı temin olunmaktadır.
Diğer taraftan Hükümetimizle Batı Almanyadaki yeni Alman Cumhuriyeti arasında başlamış olan siyasî münasebetlerin vakın vakitte iktisadi ve ticarî sahalara da teşmili beklenmektedir.
Ancak, Üçüncü Relch ile olan harp hali İle yeniden kurulan Batı Almanya Devletini biribirine karıştırmamak gerektiği hususu üzerine dikkat çekilmektedir. Bilindiği üzere. Üçüncü Relch, şimdiki Sovyet işgal bölgesini de İçine alaı. Almanya olup buralar-
dakl müesseseler! de ihtiva etmekte ve Almanyanın teslimi tarihine kadar devam eden süreyi tenkil etmektedir ki bunun Batı Almanya Devleti İle bir alâka ve münasebeti yoktur. Yani yeniden başlamış olan münasebetler. eski münasebetlerin bir devamı değil, yeni kurulmuş bir devletle yapılan ilk münasebetler sayılmak lâzımdır.
Yeni tasarının kanuniyetl halinde, Sekestr idaresi kurulup faaliyete başlarsa. miktarı 15-20 milyon arasında olnn Alman kliringindeki Türk alacaklarının piyasada büyük canlılığa sebep olacağı ve bu yüzden şimdiye kadar zarar gören tacirlerimizle vatandaşlarımızın yüzlerinin güleceği a-lâkalı mahfillerde belirtilmektedir.
Dünkü Enternasyonal Tenis Maçlar*
Kızılcah amamdaki
Maçlara bugün de devam edilecek
Beşinci Enternasyonal Tenis Turnuvasının ikinci gün karşılaşmalarına dün saat 11.30 dan itibaren başlanmış ve şu neticeler alınmıştır:
Marİa Weiss,
Hermaen diz Akın, Bahtiye 6/0, 6/3; riyl 8/6, 6/3; Hermsen. Linck-Yıldış Akın, Kemal Daşı 6/4, 2/6, 6/0; Mu-allâ Beogradlski-J. Harper, Marika-Kria Uncuyu 6/0. 6/2; Mart Vaya, Marlka Uncuyu 6/2, 6/2; Yıdız Akın, Müheyyayı 6/4, 7/5; Bahtiye, Yutkö-renti 6/0, 6/1 yenmiştir.
Tenis maçlarına bugün aaat 14,30 dan itibaren Tenla-Eskrim-Dağcılık Kulübünün üç kortunda birden devam edilecektir.
Avrupa Şampiyonasında sutopu maçları
Viyana, 27 (YÎRS) — Bugün yapılan Avrupa Şampiyonası sutopu mallarında Avusturya îavlçreyi 11-5, Yugoslavya Fransayı 4-1 yenmiştir.
Viyana, 27 A.A. (Reuter) — Avrupa Yüzme Şampiyonasında erkekler arasında takımların durumu şöyledir:
1 — Fransa 87 puvan; 2 — Almanya ve İsveç 71 puvan; 4 — Yugoslavya ve Holanda 40 puvan; 6 — Avusturya 2 2 puvan; 7 — İtalya 16 puvan; 8 — Danimarka 5 puvan; 9 — Türkiye 2 puvan.
Bütün karşılaşmaların nihaî neticesi henüz ilân edilmemiştir.
• •
6 '2, Yıl-6/1;
Orman Sarayı
Kimin emriyle ve niçin yapıldığı bugüne kadar tesbit edilemîyen bina hakkında yeniden tahkikata geçildi
Ankara 27 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Birkaç yıl evvel Kı-zılcahamamda 610,000 lira sarfiyle 18 odalı müteaddit salonlu ve içinde yerli bilârdo ve muhtelif oyun tertibatı bulunan bir bina İnşa edilmiştir. Orman Sarayı adı verilen bu binanın ne maksatla ve kimin için kurulduğu bugüne kadar yapılan teftişler neticesinde meydana çıkarılamamıştır. Şimdi bir karma teftiş kurulu meseleyi yeniden ele almış ve tahkikata başlamıştır.
Binanın Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı emrine verilerek sanatoryum haline ifrağı düşünülmektedir.
Biga Belediyesinden şikâyet
Bigndan Hüseyin Kırcı imzaslyle aldığımız bir mektupta: “Gerek çarşı içindeki, gerekse kasaplar yanındaki umumi helâların gündüzleri suları akmarrıakta, buna mukabil geceleri buralara su verihnektodir.
Suyun daha ziyade gündüz lâzım olduğuna göre belediye bunun aksini yapmakta, daha ne kadar ısrar edecektir,, denilmektedir. Dikkat nazarı-çekoriz.

Fuarı bir haftada
250,769 kişi gezdi
İzmir, 27, »A.A.) — İlk hafta İçinde İzmir Enternasyonal Fuarın: 250.769 kişi gezmiştir. Geçen yıl aynı günler zarfında Fuarı ziyaret edenlerin sayısı 223,289 İdi.
Orta ve liselere
parasız - yatılı öğrenci alınacak
Kabııl edilecek 500 öğrencinin üç esas dahilinde seçimleri yapılacak
Ankara, 27 (Ankara Ajansı) — 1950-51 der» dönemi için ücret ve giderleri devletçe verilmek üzere pansiyonu bulunan lise ve ortaokullara alınacak parasız yatılı talebenin imtihanları eylül ayı başında yapılacaktır. Bu yıl alınacak talebe sayısı 500 kadardır. Bu yenileriyle birlikte pansiyonu bulunan İlse ve ortaokullardaki paramı yatılı öğrenci sayısı 1250 yi bulacaktır.
Yeni alınacak talebelerden üçte birini müsabaka İmtihanlarında en yüksek başarıyı gösterenler, diğer üçte birini lise olmıyan yerlerdeki ortaokul mezunu Öğrenciler ve geriye kalanını da türlü şartları ve İhtiyaçları gözönünde bulundurulacak devlet memurlarının çocukları teşkil edecektir, Kazananların adları ekim ayı içln-do belli olacaktır.
Marikayı
Ruth, Bakseri 6/0.
Müheyya Tuncay)
Musluoğlu, Jutka Wenmegereen, Nazmi Bah-
6/3, 6/0;
6/1, Lorant’ı
Dünkü hususî maçlar
Dün Fenerbahçe Stadında yapılan hazırlık karşılaşmalarında Galatasaray Adaleti 2-1. Fenerbahçe de Bey-kozu 3-1 yenmiştir.
îlk maçı hakem M. Reşat idare etmiş ve Galatasaray sahaya şu kadro ile çıkmıştır:
Turgay - Naci, Necmi - Musa, Bülent, Muzaffer-Hikmet, Coşkun, Muhtar. Gündüz. Bülent.
Golleri Galatasaraydan Coşkunla solaçık Bülent ve Adaletten Ornan atmıştır.
İkinci maçı hakem M. Reşadın idaresinde Fenerbahçe ile Beykoz yaptılar.
Fenerbahçe : Hüsnü - Kâmuran, Hilmi (İbrahim) - Nedim, Samlm, Süleyman - Fikret, Erol, Suphi, Ahmet, Fahir.
Fenerbahçenin gollerinin İkisini Ahmet, birini Suphi yapmıştır.
Avrupa Atletizm Şampiyonasmın son gününde neticeler
Brüksel, 27 A.A. (Afp) — Avrupa Atletizm Şampiyonasının son gününde alınan teknik neticeler şunlardır:
400 metre mânialı:
1 — Fillput (İtalya) 51.9/10; 2 — Litnev (Rusya) 52.4/10; 3 — Whittle (Ingiltere) 52.7/10.
200 metre (Kadınlar):
1 — Blankers Koen (Hollanda) 24 (Yeni Hollanda rekoru); 2 — Steche-noya (Ruaya) 24.8/10; 3 — Hail (İngiltere) 25.
200 metre:
1 — Shenton (İngiltere) 25.5/10;
2 — Bolly ı Fransa) 21.8/10; 3 — Lam-mera (Hollanda) 22.2/10.
1500 metre:
1 — Slichklns (Ho)lenda) 3.47.2/10;
— El Mabrıık (Fransa) 3.17.8/10;
— Nankeville (Ingiltere) 3.48.
Çokiç atma:
1 — Strandll (Norveç) 55 metre 71;
— Taddta (İtalya) 54 m. 73; 3 —
2
3
2
Dadak (Çekoslovakya) 53.64.
4X100 kadınlar:
1 — lnıriltorc 47.4H0: 2 — Hollanda 47.4/10; 3 — Rusya 47.5/10.
Brüksel, 27 AA. (.Afp) — Atletizm Şampiyonalarında (kalyan) 400 metre engelliyi kazanmıştır.
Brüksel. 27 A.A. (Afp) — 1500 metrede Sllckhln9 (Holanda) Avrupa şampiyonu olmuştur.
Brüksel 27 A A. (Afp) — Avrupa Atletizm Şampiyonasının final müsabakalarında 4x400 bayrak (erkekler) ve 4-4-100 bayrak (kadınlar) yarışını Ingiltere kazanmıştır.
4X100 erkekler, bayrak yanşını İse Rusya kazanmıştır.
Mızrak atmada. FinlandiyalI Hytial-nen. yüksek atlamada İse, Ingiliz Pa-terson, Avrupa âamplyonu olmuşlardır.
c------------------------------
TAHSİL KUPONU
Avrupa Fillput
1 aralık 1050 de çekilecek büyük kuramıza iştirak İçin a-şağıdakl kuponlardan tane getirerek hlr kura numarası a-labilccekslnlz.






Bayta 4
İNGİLİZCE ve FRANSIZCA ögTetlmtne İLK kınım üçüncü sınıftan bavlıyarak çok önem verir. İLK — ORTA — LİSE öğrencilerinin kayıt inleri mhbmmb aaat 9-17 arasında yapılır, s^b^^heh
Taksim — Sıraservller 84-86
V ( > . • \ \ .1
Yüzünüz Çamaşır Değildir!
Bol Köpüklü-Nefis Kokulu
Tuvalet Sabunları ■ % 100 K Saftır.
I WA-' -
5
W
Yatılı Yatışıl
YENİ KOLEJ ....
28 Ağustos 1956

KOK KÖMÜRÜ TEVZİATI
Türkiye Kömür Satış ve Tevzi
Müessesesi İstanbul Şubesinden
Devam eden tevziata ait haftalık izahat:
D SATIŞ YERLERİ t
FATİH
EMİNÖNÜ (Şimdilik)
KADIKÖY
ADRESLERİ
TÜRKİYE GENEL MtTMESSlLl
MEHMET KAVALA
TAHİR HAN - GALATA
Telefon : 40480 - 42673 Telgraf : LAMET - İst
TEŞHİR VE SATIŞ YERİ
TEPEBAŞI ALP OTELİ ALTINDA
İH
««*
İzmir Fuanndaki Paviyonumuzda teşhir edilmekte olan kamyonlarımızı ve otomobillerimizi görerek karannızı veriniz


HAC YOLCULARINA
6500 TONLUK
SARAYKÖY
5000 TONLUK
NÂZIM
GEBR. HARTMANN
Druckfarbenfabriken Ammen dorf B. Halle/S.
Vapurlarımın muhterem hacılarımızı Clddeye götürüp getirecektir.
Vapurlarımızın sürati 14 mildir.
Yolcuların büetlerinl kestirmeden evvel gemilerimizi görmeleri kendi menfaatleri icabıdır.
Fiyat: Gidiş - Geliş 250 T. lirasıdır
(Kanal ücreti dâhil)
Komisyon : Hacı temin edenlere komisyon verilir.
Almanya F F S E E R C U R î P O G R A 1 T O G R A MÜREKKEPLERİ
Türkiye Mümessili
MUAMMER AKSEL
Galata, Arslan Han 4/6 Telefon : 44224
O M T L
T
E F
F
Yolcuların pasaport, döviz ve vize işleri tarafımızdan takip ve intaç edilecektir.
HAREKET TARİHLERİ:
SARAYKÖY vapuru
28 Ağustos Pazartesi günü NÂZIM vapuru 4 Eylül Pazartesi günü GALATA RIHTIMINDAN HAREKET EDECEKTİR
i
Memleketimizin değerli ve tanınmış hocaları vapurlarımızla gidip gelecek ve vaızlarda bulunacaklardır.
VAPURLARIMIZDA
Zengin ve temiz büfe, soğuk hava dolapları mevcut olup, hacılarımızın arzularına göre ehven fiyatla yemekler hazırlanacaktır. Hacıların sıhhatleriyle alâkadar olacak doktor, hastabakıcı ve eczahanemiz mevcuttur.
VAPURLARIMIZDA
ibadet yerleri, duş ve yıkanma mahalleri mevcuttur.
Hacılarımızın emrinde bol ve soğuk içme suları bulundurulmaktadır.
MÜRACAAT YERLERİ :
îstanbulda - ÎBRAHÎM KALKA VAN
Galata, Kefeli Hüseyin Han 1 inci kat No. 8/9 Telefon : 40571
KERVAN, Seyahat ve Turizm Acentesi Galatasaray, Yeniçarşı No. 12 - Telefon : 40758
izmirde - CELAL İKİZLER, Vapur Acentesi .Telefon : 24-24
Mersinde - İSMET IŞEVI, Vapur Acentesi Telefon : 13/15
Iskenderunda - ZÎYA KALK A VAN,
Vapur Acentesi - Telefon : 172
I. E. T. T. İşletmelerinden
1 — Keşif bedelleri 12481,91 liradan ceman 87.445,73 lira olan 172, 308 ve 316 numaralı Uç adet muhavvlle merkezi inşaat; işi pazarlık suretiyle ihaleye vazedilecektir.
2 — Bu işe alt şartnameler Levazımdan parasız tedarik edilebilir. |
3 — İsteklilerin 2808,50 liralık geçici teminatları ile birlikte 4.9.1950 pazartesi günü saat 11 de Metro han 4 üncü katta toplanacak Arttırma EksUtme Komisyonunda hazır bulunmaları
4 — Pazarlığa iştirak edeceklerin komisyona bu gibi
25.000 lira tutarında bir inşaat ihalesini bizzat deruhte ederek başarı ile ikmal ettiğine dair resmî daire veya müesseaelerden alınmış bir vesika ibraz etmesi lâzımdır. (11723)
Büyük Karaman Caddesi, No. 8/66 Halkevi, Şerefefendi sokağındaki kapı Kadıköy, Çukurbostan, Hasırcıbaşı
sokak No. 2/4
Toptaşı Kefçedede Mektebi S. No. 14 Galata, Rıhtım Caddesi
ÜSKÜDAR KOZLUCAHAN
2) ÇAĞIRILAN VE BİR HAFTA İÇİNDE MUAMELELERİ
YAPILACAK OLAN BEYANNAME Numaraları :
Fatih
Eminönü
>1
ş
31
128329—128130
128129—121600
121599—117760 117759—117610
Günler *
28.8.1950 298. 81.8.
1.9.
2.9.
Üsküdar Kozlur&han
105000—104176
104175—102401
102400—101681
101680—101001
107876—102150
102149—100916
100915—100612
100611— 98011 ____ ________
M&zeretl dolayısiyle o hafta gUnündo müracaat etmemi? olanların günüdür. Takip «den dftvet numaraları her hafta pazartesi sabah gazeteleriyle İlân edilir. DİKKAT t
Kadıköy
95801—94089
94088—92413
92412—92204
92203—91770
95051—90384
90383—85039 85038—84974 84973—82897

Bu sene halka kesintisiz olarak 1948 - 1949 kışında olduğu gibi beyan namelerdeki oda ve soba adedine göre kömürleri verilecektir.
4) GİŞE SAATLERİ :
Sabah Saat
öğleden sonra ** Cumartesi ”
havi
İstanbul Jandarma Satmalma
Eksiltme
vapuru, İlk hayırlı seferini Hacca yapacaktır
İS KENDERU N’dan
LAZKlYE ve BEYRUT
limanlarına uğramak suretiyle doğru
C I D D E ’ ye
Gidiş geliş ikinci mevki 230 lira
Fiyatlar :
Gidiş geliş üçüncü mevki 190 Hra
MÜRACAAT YERLERİ :
No. 16 - 18
Biraderler, acente Levante nardinde.
İskenderun :
Biraderler, acente Levante nerdlnde,
Mersin
Adana
ı
Ankara
Konya
50 ton
70 ton
saat zarf
I
Kışınbay
P. K. 87
Kışınbay Biraderler, Galata Rıhtımı Kefeli Hüseyin han
gidip gelecektir
Cuma 16
Perşembe 16
Mlktari Cinai
İstanbul t
HAC SEFERİ
9-12
13-16 9-12
5) EMEKLİ, DUL VE YETİMLER
Komisyonu Başkanlığından
Muhammen bedeli tik teminatı
___Lira Kr. Lira Kr.
Türkiye Umum Mümessili!
N İ J A D $ E R V E N Ve Şerikleri
Adres: Kalafat yeri 22
Telefon: 42243
Telgraf : Tomruk - Galata
e
â
1
Kontrplâktan ve şimdiye kadar piyasamıza gelen emsalinden çok üstün re çok daha ucua prese levhalarımla yeni fiyatla satışa çıkarılmıştır. Taşraya sipariş kabul edilir.
Kom. Ştl.
e
İstanbul - Galata
¥
t *
1 ’JK
* .. * •? * *•
’ .1 ,
i 4 5
. V w- *
? * •. • * • • el ( *
-

Kapalı zarf usûliyle satıs
İstanbul Defterdarlığından:
Muhammen Geçici bedeli teminatı Lira Lira
80080.— 5254.—
Zeytinburnu Ordonat ağır bakım tamir fabrikasında bulunan 706 ton hurda pik, 66 ton demir, 1 ton alUmlnyum, ■S.5 ton bakır.
"Dosya No. 553 - 1107"
Yukarıda yazılı menkul malın 11.9.1950 pazartesi günü 15,80 da Millî Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda kapalı usullyle arttırması yapılacaktır.
İsteklilerin teminat makbuzları ve nüfus oüzdanlanm
2490 sayılı kanunun tarifatı dairesinde hamrlanmış teklif mektuplarını satış günü saat 14,30 a kadar komisyon başkanlığına vermeleri, fazla bilgi için sözü geçen müdürlüğe başvurmaları. 'İadeli taahhütlü olarak posta ile gönderilecek mektupların 2490 sayılı kanunun 84 üncü maddecine uygun olması icap eder ve postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (11376)
TEKLİF TOPLAMA İLÂNI
Türkiye Ziraî Donatım Kurumu
Umum Müdürlüğünden:
3 adet Ünlversal torna tezgâhı, 8 adet elektrik kaynak transformatörü ve 2 adet seri plânya tezgâhı için teklif toplanacaktır.
Bedelleri Türk paresiyle ödenmek şartiyle teklifte bulunmak istlyenlerin Umum Müdürlüğümüzle, İstanbul Transit Müdürlüğü ve İzmir Depo Müdürlüklerimizden alacakları teknik şartnamelere göre hazırlayacakları ve üzerinde “Tezgâh teklifidir” ibaresi yatılı kapalı zarflar İçerisindeki teklif mektuplarını en geç 27.9.1950 günü akşamına kadar Umum Müdürlüğümüzde bulundurmaları İlân olunur. Kurumumuz mubayaayı yapıp yapmamakta serbesttir. (11637)
Devlet Orman İşletmesi
Adana Müdürlüğünden:
1 - İşletmonin Hizar bölgesi Kumbükü istif yerinde mevcut 50999 5179.302 metreküp POS çam kerestesi 52 partide 21.9.1950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle açık artırmalı satışa çıkarılmıştır.
2 — Satış 5.9.1950 tarihine Taslayan salı günü saat 8 de başlayacak ve 20 de bitirilecektir. Bitmediği takdirde 6 çarşamba satışa aynı saatte devam olunacaktır.
Satış KaraisalI Orman Bölge Şefliği binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
3 — Keresteler aşağıdaki şekilde ayrı ayn olarak
Muhammen B. Parti Ll. Kr. Adedi
22
22
8
Adedi
22771
21413 3815
M3
2255.702
2518.795
404.805
partilerinin
6
Bunlara sJt beyanname muamelesi her gün (Öğleden sonra) sıra numarası aranmadan yapılacaktır.
6) Gününde kuponu İle müracaat edeceklerden 1949/50 turuncu renkte beyanname numarasını havi kupon ile hüviyet varakası istenir.
7) Kuponlarını kaybedenler İlk önce Kozluca han satış servisinde zayi muamelesini İkmal ettirdikten B(»nra alt olduğu semt satış bürosuna kömür ordinolarını almak üzere müracaat ederler.
LİNYİT ve AĞAÇLI KÖMÜRLERİ:
Linyit ve Ağaçlı kömürlerinin satışı serbesttir. Almak İsteyenler, mıntakalannm satış bürolarına müracaat ederek arzu ettikleri miktarda alabilirler.
Tonu
Linyit kömürü fiyatı 86 Lira
Ağaçlı H* 25 99
NOT: Geçmiş senelerde tevziat başlangıcı en küçük sıra numarasından İtibar edilmişti. Bu yıl hakka riayet İçin en büyük sıra numaram mebde olarak kabul edilmiştir, (11707)

ö ve saati
Kuru fasulya 22500 — 1687 50 8.9.1950
Bulgur 88500 — 2887 50 7.9.1950
T. J. Er Okulu Alayı ihtiyacı İçin yukarıda cins, miktarı muhammen bedeli, İlik teminatı eksllmte günleri yazdı iki kalem iaşe maddesinin kapalı zarf usuliyle Taksim Ayazpaşadakl kurulumuzda İhalesi yapılacaktır. Fasullyaya ait şartname her gün kurulumuzda görülebilir. Bulgura alt şartname ise 193 kuruşluk mal sandığı makbuzu karşılığında alınabilir. İsteklilerin bel-U gün ve saatten bir saat evveline kadar İlk teminat makbuzu veya banka kefalet mektubu ve diğer vesaiki muhtevi teklif zarflarını kurulumuzda bulundurmaları. (11042)
ZAYİ — İstanbul Teknik O-kulundan aldığım şebekemi zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
1996 Mühendis Elektrik I
H. Şükrü Beyazıt
İngiitereden yeni satın alınarak tskenderuna gelen 5.000 tonluk
5 eylül tarihinde muhterem hacıları alarak kalkacak olan vapur, hacılarımızın Şam ziyaretlerini yapabilmeleri için
Kışınbay
P. K. 134
Kâmil Aiadı, Işık Ticaretevi, Çakmak caddesi No. 71
Teni İzmir Nakliyat Sirkati, Denizciler caddesi No. 13 • 15
Baban Şahin, Bedeatan içi No. 18

D U R 0 L I T
fi
129
131
131
65
50
50
Yapıldı^ı orman__________
Trak Orman malı Yaprakderesi malı Devederesl malı satışa hnzırlattınlmıştır.
4 — Trakdereslnln bütün banka mektubu karşılığında artırmadan sonra yapılabilir.
5 — İhaleye girebilmek İçin partiler teminatının ihale saatinden evvel işletmeye (%7.5) yatırılması şarttır.
6 — Bu işe ait şartnameler, Orman Genel Müdürlüğünde İstanbul, Ankara, Mersin Ulukışla, Karaman, Diyarbakır, Bursa, Antakya, Maraş, Gaziantep, Kozan ve Osmaniye işletme müdürlükleriyle Kayseri, Niğde, KaraisalI, Tarsus, Hlzar, Urfa, Ceyhan bölge şefliklerinde görülebilir.
eatıgı
91 tfln
vade İle
(11739)


EN İYİ İŞÇİLİĞİ
r .t 5 v • . •
EN GÜZEL SESİ İLE
•V* .. •
DÜNYACA TANINMIŞ
• * L > ı l- • I * ••
ALMAN RADYOSU
«
a
i •

z
e
9 k' *
































M Ağustos 1950
TENİ İSTANBUL
Sayfa 8
GÜNÜN EKONOMİK HAREKETLERİ
Bugünkü sosyal hayatımızda grev bir zaruret midir ?
Yazan ı Ihsan Ilhan
Doğu Karadeniz notlan : 6
N e w-Yor k’ta
yız. Esasen ihtiyarlık, hastalık, kaza, analık gibi sosyal sigortaların kurulmasını da Bây piyasasını teşkilâtlandırma işinden sonra yapılması daha rasyonel olurdu.
Sendlkalann üzerinde durması lâzım gelen konu grev değil, asgari ücretin tâyini olmalıdır. Asgarî ücretin tâyin edilip işçi sınıfı karneye bağlandığı zaman ücretler normale doğru yükselecek, bundan sonra çalışma hayatının diğer safhalarım e-tüd etmek İmkânı hâsıl olacaktır. Esasen sosyal hayatın tarihi tekâmülü de bunun böyle olmasını İcap ettirmektedir.
Grev mekanizmasının verimli, işçi lehine lşliyebilmei için emek piyasasının teşkilatlanması gerekmektedir. Bugün Anadoludan gelen binlerce başıboş işçi, «âyini piyasaya arzederken, işçi ücretlerini grev suretiyle yükseltmek cihetine gidilmesinin imkânsızlığı da kendiliğinden tezahür etmektedir. Sâylni arzeden-lerin çokluğu karşısında işveren, dağınık ve mal! kudrete mâlik olmıyan sendikalar karşısında olduğundan, yapılan grevi, kolaylıkla yeni İşçiler bulmak suretiyle akim bırakacaktır. Çünkü teşkilâtsız ve asgarî ücreti tâyin edilmlyen, malî durumları beklemeye müsait olmıyan İşçi sınıfı sâ-yinl arzetmeye mecburdur.
arze-hakl-başka yerini
Çalışma hayatımızın İç âlemine atfı nazar edenlerin veya o âlemde enerjilerini sarfedenlerin kolaylıkla görebilecekleri bir hakikat vardır: Ücret azlığı.
Bu İki kelime bütün sosyal dâvaların düğüm noktasını teşkil etmekte, İşçi, işveren münasebetlerinin gergin bir hava İçerisinde vücut bulmasına âmil olmaktadır. Asgari maişetin dûnunda ücret alan bir İşçi sınıfının bugünkü aktüel meselesi, grev müessesesldir. Halbuki sosyal siyaset güdücüîerinln şimdiye kadar almış oldukları tedbirler, temeli ol-mıyan bir binanın üstüne çıkarılan muazzam apartmanlar gibi sendeleyip yıkılmaya mahkûm hareketlerdir.
Bugün bizde bir sınıflanmış İşçi sınıfı yoktur. Köyünden gelen. Uç ay îstanbulda çalışan, vergi parasını kazandıktan sonra köyüne dönen şahıs İle kalifiye İstanbul işçisini ayır-dedecek resmî bir fark da yoktur. Emek piyasası başı boş İşlemekte, Anadoludan sanayi merkezlerine a-kın eden mevsimlik yüz binlerce İşçi sâyllerlni arzetmekte, netice olarak •âyin bedeli olan ücret düşmekte, bu suretle az ücret vaveylâlan alıp yürümektedir.
lây piyasasının başıboş, teşkilâtsın oluşu yüzünden, gerek İşçi ve gerekse işveren muztarlptlr. İşçi gayri memnundur. Çünkü kendisine ihtiyacı olan İşvereni bulamamakta veya bulsa dahi asgarî maişetin altında ücret almaya mahkûm kalmaktadır. İşveren de sâylne denlerin hüviyetleri hakkında kİ malûmatı olmadığından ve daha İyi İş bulup lhbarsız İş
terkedlp etmlyeceklerinden emin değildir.
Bu suretle teşkilâtsız bir emek piyasasının husule getirdiği hercü-merç, dalga halinde bin bir türlü İçtimaî mesele doğurmakta ve bu teşkilâtsız sây piyasası üzerine kurulan sosyal teşkilât da, ne kadar ideal o-luraa olsun, sarsıntılara dûçar olmaktadır. Devlet İtedlgi kadar Iş Kanununu değiştirsin ve kanunun 18 ve 16 ncı maddelerini muhkem bir hale koyarsa koysun, netice hakiki dâvayı halledemlyecektlr.
Emek piyasasını teşkilâtlandırma işini İş ve tşçl Bulma Kurumu üzerine almış olmakla beraber adı geçen teşkilât, şimdiye kadar bir mu-kayyitiikten başka işe yaramamıştır. Bugün beş yüz bin liraya varan bir bütçesi olan îş ve tşçl Bulma Kurumuna yeni bir cephe vermek zamanı gelmiş ve geçmiştir bile.
Kanaatimizce bugün sây piyasasını teşkilâtlandırma İşinde İlk yapılacak şey, Anadoludan gelen muha-oereti durduracak tedbirleri almaktır. Bu da köylüye toprak vermek suretiyle toprağına bağlamak, köylüye kendi kendisine yetecek bütün İmkânları temin etmekle mümkün olacaktı r.
îkinel tedbir, İşçiyi sınıflandırmak suretiyle karneye bağlamaktır. Elinde tşçl Bulma Kurumu tarafından sınıflandırılmış işçi karnesi olan İşçiyi İşveren, işe alırken, işi acaba terkeder mi diye düşünmlyecek. ter-kettlğl takdirde de başka bir İşveren karnesinde çıktığı İşverenin muvafakati yazılı olmadan İşçiyi İşe ala-mıyacak, Anadoludan gelen bir köylü İşe girebilmek için, tşçl Bulma Kurumuna uğrayıp İşçi karnesini almadan işe giremiyecek, neticede •mek piyasasında bir emniyet ve nizam başgöste re çektir.
üçüncü bir tedbir de, tşçl karneleriyle birlikte asgari ücretleri tâyin etmektir, tşçl Bulma Kurumlan tarafından teşkil edilecek komisyonlarca asgarî ücretler her sanayi gru-puna göre tesbit edilecek, bu suretle emeğin lstlsmannın Önüne geçilmiş olacaktır.
Biz, bugünkü sosyal dâvalann a-nahtannı ücretleri
işte bu teşkilâtsızlık, «âyini arze-denlerin çokluğu ve bekliyememesl keyfiyeti işverenin elinde bir koz olduğu müddetçe, grev mekanizması daima verimsiz işliyecektlr. Bugün, kanaatimizce yapılacak en rasyonel hareket, grev müessesesinln lşllye-bllmesl için lüzumlu sosyal zemini hazırlamaktır. Bu zemin de yukarıda tafsilen anlatılan, İşçilerin karneye bağlanması, muhaceretlerin önlenmesi, asgarî Ücretin tâyin edilmesi suretiyle sfty piyasasının teşkilâtlanmasıdır. Bu soyal şartlar fiiliyat sahasında tahakkuk ettirildiği takdirde, grev müessesesl günün aktüel meselesi olabilir. Bugün bizde bu sosyal şartlar tahakkuk ettlril-mediğine göre, sosyal dâvalarımızın istikameti bugünkü durumumuzda grev değil, eğer şartsa grevi tahakkuk ettirecek zemini hazırlamaktır.
işçi karneleri ve asgari tâyin etmekte bulmakta-
Denizyolları vapurları, bazan yolcu ve eşyası olmayan iskelelere de uğramaktadır

Motor sahipleri, bu küçük iskelelerde de kendilerine çalışma imkânı verilmesini istiyorlar
Çorum vapuru Glresundan ayrıldıktan sonra, Bulancak iskelesine de uğradı, fakat bu İskelede vapura ne yolcu geldi, ne de eşya. Neticede vapur boş yere, yolunu değiştirerek buraya uğramış oldu. Denizyollarının Karadeniz hattın d a ki ara potaları, böyle Bulancak gibi küçük küçük İskelelere de uğramakta, buradan bir kaç yolcu, birkaç balya eşya almaktadır. Fakat bazan da Bulancakta olduğu gibi hiç yolcu ve eşya almamaktadır. Glre-sunda, Belediye Reisi İle konuşurken, bu zat, Bulancak İskelesine lüzumsuz yere vapur uğratıldığından bahsetmişti. Nitekim bu sözün doğruluğunu bir müddet sonra anlamıştık.
Belediye Reisinin anlattığına göre küçük İskelelere vapur uğratılmağından bu sahillerde İşleyen matör sahipleri de şikâyet etmektedir. Aynı zamanda bu sahillerde muntazam yollar da vardır. Hopadan Samsuna kadar otobüs ve otomobille gitmek kabildir. Bulancaktan ise Glresuna 50 kuruşa otobüsler yolcu taşımaktadır. Eğer Bulancakta vapur yolcusu varsa, buradan Glresuna kadar otobüsle gelmesi pekâlâ mümkündür.
Çorum vapuru, Hopadan sonra böyle küçük İskelelere de uğramıştı. Ardaşan, Çayeli, Pazar İskelelerinde bir Vapurun demir atması, demir alması, en aşağı bir saatlik meseledir. Bütün bu yol değiştirme masraflarına karşılık bu iskelelerde vapurlara birkaç yolcudan başka kimse girmemektedir. Vakaa Denizyolları î-daresi, devlet İşletmesi olduğu için bir hizmet olmak Üzere bu iskelelere uğramak zorundadır.
Fakat bu görüşte mübalâğa olduğuna kaniiz. Çünkü birbirine ya-
Betonarme Köprü Yapımı
Karayolları Genel Müdürlüğünden
1 — Eksiltmeye konulan İş: Kırıkkale - Çerlkll • Yerköy keşif bedelleri cem'an (757.053,60) yedi yüz elli yedi bin elli üç lira altmış kuruştur.
2 — Eksiltme günü: 8.9.1950 tarihine rastal a yan cuma günü saat 16 da Karayollan Genel mlsyonunca kapalı
Ankarada Bayındırlık Bakanlığı binasında Müdürlüğünde Karayollan Eksiltme Ko-zarf usuliyle yapılacaktır.
8 — Eksiltme dİ lira seksen beş yollan Genel Müdürlüğü Teknik Hesaplar Şubesinden alınabilir»
4 — Eksiltmeye girebilmek İçin:
a) İsteklilerin 1950 yılma ait usulü dairesinde (34,032,14) otuz dört kuruşluk geçici teminat vermeleri.
b) Bu işin
evrakı: Vezneye yatırılacak (87,85) otuz ye-kuruş bedele ait makbuz karşılığında Kara-
e
I
Tlacret Odası belgesi ile bin otuz İki lira on dört
teknik öneminde bir veya idare ve denetlemiş olduklarını Karayollan Genel Müdürlüğü İle Ankara, İstanbul Yollar Bölge Müdürlüklerinden birinden alacaklan tanıtma beyannamelerine (Müteahhit ehliyet beyannamesi, müteahhit plân ve teçhizat beyannamesi) baglamalan ve bu beyannamelerin İçindeki sorular Cevaplandırılarak yeterlik belgesi İsteme dilekçeleriyle birlikte eksiltme gününden en az Uç gün Önce (tatil günleri hariç) yazı İle Bayındırlık Bakanlığına müracaat ederek bu iş yolu üzerinde dokuz köprünün betonarme olarak yapımı olup için yeterlik belgesi almaları,
ö — İsteklilerin eksitlme şartlanmasının 84 üncü maddesinde verilen izahat çerçevesinde (eksiltme evrakının her parçasına ellişer kuruşluk pul yapıştırarak bunları İmzalayıp zarflarına koymaları) hazırlayacaktan yükleme mektupalnnı eksiltme günü saat onbeşe kadar makbuz karşılığında Komisyon Reisliğine vermeleri lâzımdır.
îşl iyi Burette baharmış Isbata yarar belgelerini,
Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. Keyfiyet ilân olunur.
(11387)
Yazan ı Hüseyin Avnl Şanda
nm saat mesafede bulunan bu küçük İskelelerdeki bu hizmetleri, motörler görmektedir. Bu küçük iskeleler arasında büyük tonajda bir vapurun işletmesindeki mahzurları Denizyolları İdaresinin daha ziyade takdir edeceğine kaniiz. Deniz İşletmeciliğinde ihtisas sahibi olan bir sat, bu küçük İskelelerdeki yolcu taşıma İşlerinin, motörcülere terkedllmeslnln daha uygun olmadığına kanidir. Bu zatın fikrine göre, Denizyolları İdaresinin Trabzon ile Hopa arasında küçük tonajda bir vapur işletmesi de faydalı görülmektedir.
Trabzon limanı da yapıldıktan sonra, küçük tonajda vapurların burada daimî bir surette barınarak, bu küçük iskeleler arasında muntazam seferler yapması uygun görülmektedir.. Hatırımızda kaldığına göre. Denizyolları vapurları sahillerimizde 120 İskeleye uğramaktadır. Bu vapurların çoğu da, büyük tonajda o-lan vapurlardır. Halbuki bu 120 iskeleden yolcu ve eşya nakliyatının yüzde doksanı 22 İskeleden temin •-dllmektedir. Demek oluyor kİ, geriye kalan küçük İskeleler, Denizyolları İdaresi İçin büyük bir külfettir. Ns-tlce itibariyle zarardır. Armatörlere bu küçük iskelelerde çalışma İmkânı verilmesi de İleri sürülmektedir. Bütün bunların tatbik kabiliyetleri ve faydalan hakkında bir hüküm verecek durumda değiliz. Bahsettiğimiz bu meseleler, deniz İşletmeciliğinde ihtisası olan kimselerin halledeceği bir meseledir. Bu İtibarla bu mevzular hakkında hüküm vermeyi, mütehassıslara terkedlyoruz. Böyle olmakla beraber, hiç bir yolcu ve eşya alınmayan bir iskeleye uğramakta bir fayda olmadığına hüküm vermek İçin basit bir müşahedeyi de kâfi gör-inekleyin.
atom bombası
sığınağı yapılıyor
Neflv-Tork (Hususî) — New-York Çehlr Meclisi şehirde oturan sekiz milyon insanın atom bombasına karşı korunması meselesiyle meşgul olmaktadır. Vali O’Dwyer‘in üzerinde çalıştığı plânlara göre atom sığınakları meydanların, binaların ve oyun sahalarının altına yapılacaktır.
İnşası çok müşkül olan bu sığmaklara tahminen 450 milyon dolar sar-fedllecektlr. New-York şehri bu parayı ancak hükümet yardımiyle temin edebilecektir. Ammeye alt yerler altında yapılacak sığmakların sulh zamanında otomobillerin park yeri olarak kullanılması düşünülmektedir.
Vali, sığmaklar inşa edilirken harp zamanında New-York şehri nüfusunun hiç olmazsa yansının şehirde kalacağının düşünülmesi lâzım geldiğini beyan etmiştir. Bu hesap yanm milyondan fazla nüfusa malik olan diğer bütün şehirler için dahi doğru bulunmaktadır.
Elyevm New-York şehri sivil müdafaa teşkilâtı reisi bulunan General Luclus Clay, alâkadar makamlardan birine yazdığı bir yazıda New-York olvannda icabında New- York tan çıkacak bir milyon İnsanın banndunla-bllmesi İçin tedbirler alınması lüzumundan bahsetmiştir. General aynı zamanda herhangi bir felâket neticesinde yaralanacakların tedavileri için 160 bin yataklı bir hastahanenin yapılmasını da teklif etmiştir.
Mısır Hükümeti, memlekete ecnebi sermayesinin girmesini kolaylaştırıyor
Kahire (Hususî) — Mısır Hükümeti bugünlerde Mısır iktisadında ecnebi sermayenin iştiraki hakkındaki kanunu tetkik etmekle meşguldür. Kanun eski vaziyetinde bütün anonim şirketlerde sermayenin asgarî % 51 İnin Mısırlılara alt olması şartını ihtiva ediyordu. Şimdi bu hüküm hafifletilecek ve millî iktisat için hayatî ehemmiyeti olmayan ve memleket müdafaasına alt bulunmayan sanat şubelerine ecnebî sermayesinin iştirak etmesi tamamen serbest bırakılacaktır.

Chicago Enternasyonal Fuarı temsilcimiz, bankacılar toplantısında izahat verdi
Chicago (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Amerika Birleşik Devletleri Blrinol Enternasyonal Fuan bütün hararetiyle devam etmekte, dünyanın her tarafından gelen tacir ve ziyaretçilerle dolup taşmaktadır. Şimdiye kadar 21 televizyon şirketi paviyonlanmızı filme almıştır. Bütün gazeteler mallarımızın nefasetinden sitayişle bahsetmektedir. Sonsuz bir rağbet görer fuar münasebetiyle şehirde her gün müteaddit toplantılar yapılmaktadır. Bu sabah yapılan Bankacılar toplantısında söz alan temsilcimiz Nail Artuner, memleketimizin İktisadi ve ticarî durumu
Ingiltere yün stoklan
Londra, 27 (Hususî) — 30 haziranda Birleşmiş Yün Organizasyonu yün stoklarının mecmuu 484,400 balya İdi. Bu miktarın 379,100 balyası Avustralya yünü, 103,800 balyası Yeni Zelanda ve 1,500 ü İse Güney Afrika yünüdür. Dominyonlardan elde edilen yün miktan ise 245,418 balyadır.
hakkında etraflı izahat vermiş ve ihracat formalitelerini hiçe İndirdiğimizi İfade etmiştir. Yabancı sermaye mevzuuna temas eden temsilcimiz, Türklyenln yeraltı servetlerinin çok zengin olduğunu, Türkiyede gıda maddeleri sanayii İçin büyük İmkânlar mevcut bulunduğunu ileri sürmüş ve sermayede milliyet tanımadığımızı, yabancı sermayenin TÜr-klyede tam bir emniyet havası İçinde çalışabileceğini beyan etmiştir.
Ingilterede döviz noksanı
Bonn (Hususî) — İngiliz döviz ticareti çok kritik bir duruma girmiştir. Memleket iktidarı İçin hayatî ehemmiyeti haiz olan maddelerin İthali karşılanamamaktadır. Meselâ alüminyum İthali bu güçlükle karşı karşıyadır. İngiltere senede 30 bin ton alüminyum İstihsal eder, halbuki memleketin en aşağı 176 bin ton yeni ve mühim bir miktarda eski alüminyuma ihtiyacı mevcuttur. Noksan kalan alüminyumun İthali İçin döviz bulunamamaktadır.
İstanbul belediyesi Ilânlari
Satılık Belediye Malı Arsalar
Tahmin Bedel! tik teminatı
Lira Kururş Lira Kuruş
390 00 29 25 Sanyerde Sular caddesinde Belediyenin 17 nel adasında 19.50
153 60 11 52 metremurabbaı sahalı ve Sular Caddesine 1.25 metre yüzü olan Belediye malı arsanın alâkalı ursa sahibine satılması. Fatihte Nevbohar Mahallesinin
Molla Camii sokağında kadastronun 1792 net adasında 8 parsel numaralı ve Molla Camii sokağına 1,20 metre yüzü olan 19,20 metremurabbaı sahalı Belediye malı arsanın alâkalı arsa sahibine satılması.
Tahmin bedelleriyle ilk teminatları yukarıda yazılı Belediye malı arsalar ayn, ayrı alâkalı arsa sahipleri arasında açık arttırma suretiyle satılacaktır.
Şartnameleri Dlvanyolunda Belediye merkez binasındaki Zabıt ve Muamelât Müdürlüğünden alınacak veya görülecektir.
îhale 31 ağustos 1950 perşembe günü saat 14.30 da Belediye merkez binasında müteşekkil Daimî Komisyonda yapılacaktır.
İsteklilerin ilk teminat makbuz veya mektubu ve alâka derecesini gösterir tapu senedi ve çap gibi resmî kâğıtlariyle birlikte İhale günü saat 14.30 da Daimî Komisyonda bulunmaları lâzımdır. (11050)
PARASIZ YATILI
KIZ ÖĞRENCİ ALINACAK
Verem Savaşı Hemşire Okulu öğrenci kayıtlarına başlanmıştır.
1 — okul yatılı parasızlır. Öğrencilerin hemen bütün ihtiyaçları okulca temin olunur. Ayrıca kendilerine 15-20 lira cep harçlığı verilir.
2 _ Tahsil müddeti iki senedir. Mezun olan hemşireler İst Verem Savaşı Demeğinin îstanbuldakl müessese ve teşkilâtında vazLfe alırlar.
8 — Okula kız ortaokul mezunlan İle buna muadil tahsü görmüş olduğunu belirten belge sahipleri kabul edilir:
İsteklilerin ve daha fazla malûmat sahibi olmak İsteyenlerin “Verem Savaşı Hemşire Okulu Müdürlüğü - Erenköy Sanatoryumu - İstanbul” adresine müracaatları. (11178)
Eskişehir Valiliğinden Eskişehlrde yeniden yapılmakta olan Seylâp evleri Mınta-kasında inşa ettirilecek olan tlkokul binası ll/eylÜl/1950 pazartesi günü saat 15.30 a kadar kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur. Eksiltme Hükümet Konağındaki Daimî Komisyon salonunda komisyon huzurlyle yapılacaktır.
İşin keşif bedeli (58249) lira (4S) kuruş, muvakkat teminatı (4368) lira (71) kuruştur.
Bu İşe alt keşif, metraj, seridöpri, eksiltme ve mukavele projeleri İle buna bağlı evrak her gün D. Komisyonu Bürosu İle Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
İsteklilerin İhale gününde en az üç gün evvel Valiliğe müracaatla ehliyet varakası almaları lâzımdır.
İsteklilerin 2490 sayılı kanun hükümleri dairesinde hazırlayacakları teklif zarflarını yukarıda gösterilen ihale saatinden bir saat Öncesine kadar makbuz mukabilinde ve mühürlü olarak komisyona vermeleri şarttır.
Postada olacak gecikmeler nazara alınmaz.
İthalât tacirleri ay başından itibaren tatbik edilecek olan dış ticaret rejimine alt hazırlıklarını yapmaktadırlar. Günlerden beri yazıhanelerde İthal listeleri, ince bir surette gözden geçirilmiştir. Fakat listelerde gösterilen mallara karşı ne kadar döviz verileceği, yeni dış ticaret rejiminin tatbikat sahasında ne şekil alacağı hakkında şimdiden bir şey söylemek doğru değildir. Bu hususta bir fikir vermek için, yeni rejimin pratik sahadaki neticelerini beklemek daha doğru olur.
Diğer taraftan ihracat tacirleri de, tarım mahsullerinin rekolteleri, kaliteleri hakkında malûmat toplamakla meşguldür. Buğday, fındık gibi muayyen bölgelerde toplu bir surette istihsal edilen maddeleı hakkında daha kolayca bilgi edinmek mümkündür. Fakat mercimek, nohut, fasulye gibi, yurdumuzun muhtelif yerlerinde istilisal edilen maddeler hakkında daha zorlukla malûmat elde olunmaktadır.
İstanbul :
Toprak Mahsulleri Ofisi, yurdumuzun muhtelif bölgelerinden mübnvaa ettiği buğdayları piyasaya arzetmektedlr. Artık Ofis depolarınca Pakistan buğdayı kalmamıştır. Bu suretle buğday fiyatlarında nispî bir surette düşüklük başgöstermiştlr.
Hafta İçinde Ticaret Borsasmın en hareketli geçen maddelerinden biri de fındıktı. 1950 mahsulü üzerine 295 kuruştan işler olmuştur. Halbuki hafta başında Giresun Ticaret Borsasında bile 800-305 kuruş arasında muamele olmuştu. Hafta sonuna doğru fındık piyasacında bir duraklama olmuş, fiyatlar mutedil bir hale gelmiştir. Bu fiyatların çok dûnunda, alivre satış yapanların durumu, na gelince, bunların arasında eylül teslimi 190 kuruşa mal alanlar bile vardır. Fakat müstahsilin bu fiyat üzerinden mal teslim etmediği, ihtilâflar çıktığı anlaşılmakladır. Görülüyor kİ bu sene ticaret borsslannın hakem heyetler*, her seneye nispetle bu gibi ihtilâflarla meşgul olacaktır.
Tiftik ve yapağı fiyatları, evvelce ümit ettiğimiz bir şeklld-yükselmeler kaydetmiştir. Meselâ: Kastamonu malı 595 kuruş» kadar yükselmiştir. Diğer tipler de buna muvazi olarak yüksek blı seviyede bulunmaktadır. Yapağı fiyat lan da 290-300 kuruş or«» tındadır.
Yağlı tohumlar piyasasında, susam flyatlan 80-85 kuruş arasında teınevvüç etmektedir. Daha birçok yerlerde müstahsilin piyasaya a us tın ı arzctmedlğl anlaşılmaktadır. Fakat susam mahsu-
Borsa ve piyasalarda haftalık vaziyet
lünün geçen seneye nlpetle az olduğu katî olark öğrenilmiştir. Bunun İçindir kl flytlar daha mevlm başında 80 kuruştan aşağı düşmemektedir. Bilâkis yükselmeğe mütemayil görülmektedir. Ayçiçeği tohumu İçin aynı sözleri tekrar edebiliriz. Hafta İçinde ayçiçeği tohumu 34.36 kuruş arasında fiyat görmüştü. Keten tohumu ise bütün hafta İçinde 50 kuruş üzerinde durmuştur.
Nebati yağlarda geçen haftaya nispetle ehemmiyetli bir surette tahavvüller olmamıştır. Yalnız ayçiçeği yağı İle fındık yağı yükselmeler kaydetmiştir.
İzmir t
İzmir, 27 (İzmir Büromuzdan telgrafla) — Ekonomi ve Ticaret Bakam Z. Velibeşenln hafta İçinde İzmir B orsası m ziyareti, Borsada, Ticaret Odası vc Banayi Birliğinde muhtelif mahsullerin ticaretiyle müştegll kimselerle vaki olan temas ve beyanları büyük bir alâka 11e karşılanmıştır. Eski iktidar zamanı ziyaretlerinin hiç biri >le telifi vc kıyaslaması mümkün olmayan bu temaslardan İzmir ihracatçılarının vc İş adamlarının bir hayli faydalanmış ol duklannı kabul etmek yerinde olur.
Yeni dış ticaret rejiminin zihniyet bakımından İfade ettiği mâ na üzerinde durmuş olan Baltan, bu rejimde ifade edilen kayıtların no kadar değişmez prensipler olduğunu belirtmekle, en az piyasada bilûmum mahsullerin İstikrarlı bir hava İçinde satılmalarım temin edecek ehemmiyettedir. Kaldı kl son yıllarda borsa İle İlgili olanların en büyük şikâyeti, ticaret hayatımızda vc ticaret Prensiplerinde devamlılık bulunmayışı İdi.
Kısaca, borsa ile ilgili olanlar ticaret hayatımızda artık (Vu uh) denilen mefhumun yerleşmek üzere olduğunu kabul edlyorlaı e mevsim İçinde yapacaklan her türlü muamelelerde hiç bir te »eddül bulunmayacağını ve İçlerinin bozulmayacağını biliyorlar.
Burunla beraber haber olarak borsa mensupları şunu dr grenmlşlerdlr ki:
1 — Zeytinyağı ihracatına müsaade edilecektir. Fakat bunun olr miktarla mukayyet bulunması zarureti Hükümetçe derpiş olunacaktır.

1 — Yeni mahsullerin satışı emniyetle yapılacak ve liberasyon sistemi İçinde bol İhracat imkânları sağlanacaktır.
8 — İç istihlâke ayrılacak kısımlardan arta kalacak her türlü mahsulât kolaylıkla ve kayda tâbi olmadan ihraç edilecektir.
Iştv yukardakl esas prensipler İçinde, hafta İçinde Borsanın lıavası iyileşmiş ve her türlü mahsullerin fiyat ve hareket manzumesi İyileşmiştir.
ÜZÜM: Hafta İçinde bağ mıntakalannda yaptığım incelemeler ve bağcılık İstasyonundan aldığım malûmata göre her yerde üzüm kurutma muamelesi başlamış ve genişlemiştir. Her ne kadar her gün Borsaya satılacak vüsatte çekirdeksiz kuru üzüm gelmekte İse de ancak ay başında büyük partilerin gelmesine İntizar edilmektedir. Hafta İçinde 9 numara üzüm vasati 65 kuruşta tutunmuş ve hafta sonunda 68 kuruşta kapanmıştır.
İNCİR. Kuru İncir piyasası haftanın İlk günü (bugün) İzmir Borsasında mûtat törenle yapılacaktır. İlk parti İncirler dün ak-’jam incir bölgelerinden lzmlre getirilmiş ve muhtelif mağazalarda nuhafaza altına alınmıştır.
Eğer tahmin edildiği gibi geliş fazla olursa, bugün ve haftanın □rlalarıııda belirli bir incir piyasasının yerleşmesi mümkün olabileceği kanaati ileri sürülmekte, bu yıl ufak bir rekolte gösteren bu imtiyazlı mahsulümüzün sn iyi şarüar altında dış piyasalara verileceği tahmin edilmektedir.
İncir bakımından gireceğimiz hafta, gayet önemli hâdiseleı içinde geçebilecek ve yılın İlk inciri de hafta ortasında İngiltere vc lelçikaya İhraç edilecektir.
PAMUK: Pamuk piyasası, bu aeneyo kadar görülmemiş bıı eklide gayet hareketli bir surette devam etmiş ve bu hail temad ettirmiştir. Haftanın açılış vc kapanış flyatlan arasındaki farkr bakarak, alıcının gösterdiği alma hevesi ile birlikte, pamuk piyasa Hinin daha da vüsat peyda edeceği tahmin edilmektedir. Zeytlnyaft piyasası da hararetlidir.
Adana:
Adana, 27 (Adana Büromuzdan telgrafla) — Adana Borsa-
sında ve pazar yerinde yapılmakta olan kütlü satışlon bu hafta daha hararetli, daha istekli cereyan etmiştir. Çırçırlanarak henüz çiğitten ayrılmamış bulunan kütlü halindeki pamuk satışlannın daha birkaç gün evvel ozamt 79 kuruş İken bu hafta 85.5-86 kuruşa yükselmiş bulunması piyasada anormal bir hava husule getirmiştir. Geçen yıla nazaran arada 15-20 kuruş fark mevcuttur. Kütlü piyasasının hâlen 86 kuruşa kadar fırlamış olması, dünya fiyatlarının üstünde bir vaziyet İhdas etmiştir. Buna rağmen bir çok firmalar blrblrleriyle yarış edercesine mal toplamaktadırlar. Başta Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere olmak üzere Japonya ve Endonezya da pamuk İstemektedirler. Fakat Japon ve Endonezya fiyatları henüz malûm değildir. Adana pamuk piyasasının birdenbire yükselmesinin sebeplerini araştıranlar bazı firmaların Japon ve Endonezya flyatlan hakkında bir duygulan olduğu noktasında ısrarla durmaktadırlar. Kütlü bugün 86 kunış olduğuna göre ve çiğit 12 kuruştan hesap edilecek olursa saf pamuğun maliyeti 223 kuruşu bulmaktadır. Çiğit 15 kuruş olduğu takdirde pamuğu da 218 kuruştan hesaplamak lâzımdır. Bu iki fiyatın ortam ise 220 dlr. İhracatçı firmanın da birkaç kunış kazanması gözö-nünde tutularak dünya piyasalarına kolaylıkla mal arzedebilme-mlz İçin fiyatın 208, âzami 210 kuruş olması icap etmektedir. Bunun üstü nnormal ve tehlikeli addedilmektedir. Fakat gerek Japonya gerek Endonezya Avnıpa fiyatlarının üstünde bir fiyatla pamuk mubayaa edecek olurlarsa o zaman tablatlyle şekil değiş, mlş olacaktır. Diğer bir söylentiye göre, bu yıl peyklerden biri vasıtasıyla Rusyanın da piyasadan pamuk alması İhtimali vardır. Çırçır fabrikalarından bazısı henüz çalışmaya başladıklarından çırçırlannuş saf pamuklann Borsa ve pazar yerine gelmesi ancak Önümüzdeki günlerdo mümkün olacaktır. Harice 175 ilâ 190 kuruşa bağlantısı olan firmalar fiyat yükselmesi karşısında tâbir (uu İzse kara kara düşünmektedirler. Fiyat halamından vaziyet Hatay /e îçelde do aynıdır ve İş hararetlidir. Menşe şehadetnamesini I>-nir veya Hataydan alan bazı firmaların Adana bölgesi pamuklan, ıı bu nam altında ihraca teşebbüs ettikleri haber verilmektedir. Bl-bıdlğl gibi İzmir pamuk fiyatları daha yüksekür. Hatay pamuk-an da keza Adanadan üstündür.
Geçen hafta da belirttiğim gibi çiğit piyasasının yükselir zaruri olmuştur. Susam durgundur. Keten tohumu ve harnu’ yasaya geldikçe fiyatlar muamele görmektedir.
• o


SAYIN MÜŞTERİLERİMİZE TEBLİĞ
9
X ■
1 ■ Stok fazlası ASKERÎ ARABALARIN tamir (rBkondisyone) edilmek suretile satışa arz edildiği ve böylece willys-overland fabrikaları tarafından imâl edilen VNIVERSAL çj © ©p' ’• rekabet edildiği UJILLVS-OUERLflnD EHPORT CORPORRTIOR tarafından haber alınmıştır.

\ ■
2. VNIVERSAL _ |
Cep DÜNYADA BİR TANEDİR ve YALNIZ willys-OVERLAND tarafından imâl ve yine YALNIZ willys-overland ’in yetkili mümessilleri ile yetkili satıcıları tarafından satılır.
i:
Jeep bir çok bakımdan askerî arabalardan Jeep in makine ve karoserisi birçok tekem-
I
3 ■ VNIVERSAL
farklıdır.Kvrvrns’AL
miiller arz ettiği gibi başardığı hizmetler sahası çok daha geniştir.
olmasına dikkat ediniz. Herhalde
I

I
4 ■ Bu ilânı mücerret sayın halkı ve müşterilerimizi ikaz maksadile yapmaktayız, jeep adı altında bir araba satın alırken, bu arabanın willys-overland tarafından imâl edilmiş hakikî bir VNIVERSAL JeeP ..............................................
Jeep adı willys.overland a ait bir alameti farika (marka) dır.
İmza:
UIILLVS'OUERLRRO EHPORT CORPORRTIOR
T O L E D O 1 , O H I O , U.5.O.
S.fhemmiyetle ilâve eyleriz ki:
’ lerin
VNIVERSAL
WILL YS-OVERLAND
namına Türkiyede satışına mezun olan TEK FİRMA
TÜRK MOTOR ANONİM ŞİRKETİ dir.
İstanbul, Beyoğlu İstiklâl caddesi No. 392-394

Comments (0)