28 Kasım 1950 — Salı
) eni /stnnbııl'tın KUPONU
TAHSİL KUPONU
%
SİYASİ İKTİSADİ MÜSTAKİL
Yıl I — Sayı 363 — 10 kuruş
Ahoneı Türkiye İçin seneliği 32, »İti aylığı 17. üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler İki mididir.
hânlar : 6 ncj sayfadA santimetresi 2 liradır. İlânlardan hiçbir mesuliyet kabul edilmez.
Beyoğlu . Müellif Caddesi 6-8. Telefon • 41756 - 44757 . Santral
Posta Ruhun : 447 . İstanbul. Telgraf Adresi : Hetlo, İstanbul
Türk Devrimi ve kara-kuvvet
ÜNİVERSİTEMİZDE gerçekten e-hemmlyetli konular, arada sırada.
ele alınır ve uluorta münakaşalar yapılır. Tartışmalara daha objektif bir akış vermek İçin, Türk gençliği, önceden. ikiye bölünür. Bu da konunun, müspet ve menfi bakımlardan. İncelenmesini kolaylaştırır. Biz. hu gibi münakaşaların çok faydalı olduklarına İnadığınıız İçin sık sık tekrarlanmalarını yürekten dileriz. Son zamanlarda grene ehemmiyetli bir konu seçilmiş ve münakaşası İki fakültemiz arasında yapılmıştır: Atatürk Devrimi tehlikede midir, değil midir?
Bizi hakemliğe seçmiş olan değerli Üniversitelilerimize teşekkür ederken. İşlerimizin çokluğu yüzünden, münakaşalarda bulunamadığımıza son dç-recede üzüldüğümüzü söyleyebiliriz. Türk gençliğinin Devrim dâvasına karşı tam bir titizlik göstermesini un. lamak lâzımdır. Çünkü; Türk Tarihinin en büyük kültür kahramanı eşsiz ve şerefli mirasını ona. gençliğe bırakmıştır ve o, ucu görünmez gelecek Türk nesillerine yüksek sorum-luluğunun hesabını vermek zorundadır. Ne bahtiyar ve yapıcı bir sorumluluktur bu.
Bir fakültemiz, Devrimin tehlikede olduğunu öteki fakültemiz de, böyle bir tehlike olmadığını söylüyor. Hakemlerin, her İki gençlik zümresini dinledikten sonra, verdiği karar çok yerlndedlr; iki taraf da haklıdır. Her münakaşa İki taraf ister ve karşılıklı tezlerle sonucun aydınlamasına yardım eder. Münakaşanın İki taraflı olması, hiçbir zaman, prensip ayrılığını , dile getirmez. Devrim, devrimdir, kültür mirası da kültür mirasıdır. Türk gençliği bu noktada dağılmaz ve parçalanmaz bir İman ve ruh bütünlüğüdür.
Büyük devrimler!, derin bir kültür ve ruh olgunluğuna erişen milletler yaparlar. Yaratıcı ideallerin sürükleyen büyüsünü duyamamış halk yığınları İse ayaklanırlar, kabarırlar, isyan ederler. Onun için bir devrim ne kadar yapıcı ise» bir isyan hareketi de o kadar yıkıcıdır. Osmanlı Devletinin tarihi ayaklanmalarla. İsyanlarla doludur. Halk kımıldanışları yalnız İdeallerle asilleşir ve kutsallaşır. Demek oluyor kİ; İdeallerin tanrısal bir görünüş gibi belirdiği gönüller, büyük bir sosyal vazifenin heyecaniyle uyanmıştır artık. Ve bu uyanış, genç bir gün başlangıcını andıran ahisiyle hür göklerinde mukadder hür yoluna devam etmek zorundadır, ideallerle tutuşmuş gönüllerde hiçbir menfi kuvvetin gölgesi barınamaz. Gençlik*, buna eriştikten sonra, dâva kendiliğinden çözülmüş sayılabilir. Büyük İran şairi Saadl der ki: “Bindiğin geminin kaptanı Nuh olduktan sonra, korkulur mu denizin dalgasından?,,
Türk Devrlmlnln İki büyük düşmanı vardır: Kara-kuvvet, kızıl-kuvvet. Bu iki düşmandan biri, ötekinden tehlikesiz değildir. Bir milleti içinden y k;nak bakımından her İkisinin de anlayışı, görüşü birdir. Kurtuluş savaşını güttüğümüz yıllarda düşmanla elbirliği yapan. Türk ordusunun arkasında İsy anlar çıkaran kara-kııvvet değil midir? Tarihimizin en sıkıntılı günlerinde İçyüzünü defalarca açığa vuran kara-kuvvete nasıl bel bağlanılabilir? Türk Milleti artık hükmünü vermiş ve mânevi düşmanlarını, birliğini bozan, hayat hamlesini uyuşturan düşmanlarını öğrenmiştir. Biz bu toprağın, bu ülkenin çocuklarıyız ve millet olarak yaşamak istiyoruz. Milleti, sosyal sorumluluğu, vatan »ergisini inkâr eden her anlayış, her görüş, her zihniyet, bizim İstisnasız düşmanımızdır. Atatürk mirası. Devrim mirası; bu zihniyetin yıkılışı ve Türk Çağının başlayışı şeklinde anlatılmalıdır. Biz bahtiyarız ki; gençliğimiz, Devrim konusunda, bir yandan kaygılanırken öte yandan da Türk ebediliklerine kanatlarım germiş I-deallerin büyük kudretini duymaktadırlar.
Her İnsan topluluğunda görünen ve görünmeyen tehlike birikintileri vardır. Fakat bizim sosyal tehlikelerimiz gözle görülen çeşltlerlndendlr ve mücadelemiz, hu yüzden, çok kolaylaşmış sayılabilir. Tarihin bütün güreşlerinde, en büyük zafer payı, prensli» bağlılığına, yaşanan ideallere, sosyal sorumluluktan doğan İrade kudretine düşer. Bir avuç insanın yarattığını, zaman gelir, milyonlar yaratamaz. Kurtuluş Savaşımızın harikaları meydanda... Türk Milleti bu büyük ve çok seyrek harikasını benliğini ve ruhunu kara-kuvvetten kurtarmakla tamamlamıştır. Gençlik çok haklıdır. Devrim tehlikeye düşerse, Türk ülkesi, düşman İstilâsından çok daha korkunç bir tehlikeye düşmüş sayılabilir. Gönüllerde hür idealler yaşadıkça, gönüller vatan sevgisinin el sürülmez mihrabı kaldıkça İstilâ ordularından korkulmaz ve hürriyet İradesi zincirini koparmak için, gününü alevden bir sabırla bekler. Fakat İçimizin kaynakları sustu mu, benliğimiz, İsrail yalvacı Yeremlyanın dediği gibi, reylânsız kalmış sırtlara döndü mü. tarihimizin kalbi de dinııılştlr ve o zaman Türklük İradesiz bir halk kalabalığından başka bir şey değildir, Biz millet olarak bu yükselişe erlş-t kferı sonra ne kara, ne de kızıl kuvvetin. bize fazilet ve ideal diye, gösterdiği uçurumlara lıııııeyccpğlz. Kara kuvvet, 1908 yılından beri, hâdiselerin lav lasıiıdıı, zarlarım şakırdatarak. bahtım bir kaç kere denemiş ve her deneyişinde uyanık Türk iradesiyle karşılaşmıştır. Derviş Vahdeti a-yaklaııışı, Şeyh Salt isyanı. Kurtuluş | Savaşı yıllarındaki baltalama hare- I ketleri, illi., sırası gelince. Türk Milletinin nasıl bir karar verebileceğini gösteren hâdiselerdir. Türk Devrimi desteksiz değildir. Fakat uyanık bulunmak, sosyal sorumluluğunu duyan her Türk İçin, en başta gelen bir vazifedir. Üniversite gençliğimizin Devrim konusu Üzerine yaptığı münakaşalar böyle bir vazife anlayışının gönüllerde yaşadığını göstermektedir. Büyük kültür mirasına yakışan da budur. Var uluıı gençler..
M. NERMİ
Tesis eden: Hablb Edlb . TÖRERAN
Kışın bastırması, Kerede harekâtı gittikçe güçleştirmektedir. Resimde, cephenin doğu kesiminde güçlükle llerllyen bir müttefik kolunu görüyorsunuz.
Korede durum Müttefiklerin aleyhine dönmeğe yüz tuttu
Topçu kuvvetlerimiz, Birleşmiş Milletler
piyadesini desteklemeye devam ediyor
• W.
Kore cephesi. 27 A.A. (AFP) — Türk topçusu son iki günde Korede batı ucundaki cephede merkez kesimini işgal eden Birleşmiş Milletler kuvvetlerine mensup piyade unsurlarını desteklemeye devam etmiştir.
Türk Savaş Birliğine mensup bir tabur. 3 gün savaş hatlarının gerisinde kaldıktan sonra bu sabah cephenin başka bir kesimine hareket etmiştir.
Tokyo. 27 (YÎRSt — Kore harekâtı bugün Miltte-
fikler aleyhine bir seyir takip etmeye başlamıştır. Bütün cephelerde düşman hücumları karşısında geri çekilmek gerekmiştir. Orta Korede 7 ve 8 inci Güney Kore tümenlerinin tutmakta oldukları hat yarılmış ve Tokşon ile Yongvon arasında 12 millik bir gedikten 20.000 kişi kadar tahmin edilen kızıl kuvvetler akmaya başlamışlardır. Güney Kore tümenlerini İki Çin tümeninin çevirdiği zannedilmektedir. Bu hususta henüz tavzih edici bir

Meclisten Koredeki Birliğimize selâm
Meclisin dünkü oturumunda ittifakla kabul edilen önerge tezahürata vesile oldu
Ankara, 27 (T.H.A.) — Büyük Millet
Meclisinin bugünkü oturumunda Korede Birleşmiş Milletler safında çarpışan Birliğimize Büyük Millet Meclisinin selâm ve muhabbetlerinin bildirilmesine dair Konya ve Erzurum milletvekillerinin müştereken verdikleri önerge, Mecliste büyük tezahürlere
vesile olmuş ve önerge alkışlar arasında ittifakla kabul edilmiştir.
Önergenin kabı ’ nü müteakip Başkan Hulûsi Köymen kısa bir hitabede bulunarak, dünya sulhunun korunması için Korede çarpışan Türk askerlerinin aynı zamanda memleketimizde de barışın idamesi için savaştıklarını söylemiştir.
Birleşmiş Milletlerde
Kore ve Formoza meselesi
bir arada görüşülecek
Vichinsky’nin itirazına rağmen Dulles’ın teklifi, üçe karşı 71 oyla kabul edildi
bir Üs haline ve Amerikan
Lake Success, 27 (YİRSi — Birleşmiş Milletler siyasi komitesi bugün komünist Çine Amerikanın tecavüz ettiğini ileri süren Rus takririni görüşmeye başlamıştır. Formoza meselesi adiyle bilinen bu takririn müzakerelerine komünist Çin delegasyonu da iştirak etmiştir. İlk olarak söz alan Rus Dışişleri Bakanı Vişınski, Amerikanın Formoza Adasını işgal ederek getirdiğini* söylemiş
donanmasının ada ile Çin sahilleri arasında devriye gezerek Çini tehdit etmekte olduğunu İleri sürmüştür.
Vişlnslciden sonra konuşan Amerikan delegesi Foster Dulles, Formo-zamn işgali diye bir şeyin varit o-lamıyacagını, zira adadaki Amerikan askerlerinin sadece 44 kişi olduğunu söylemiştir. Yalu Nehri üstündeki köprülerin bombalanması hakkında ise. bunları M&nçuryadân Koreye girmekte olan komünist Çinlilerin harekâtını güçleştirmek mak-sadlyle yaptıklarını bildirmiştir.
Öğleden sonraki Güvenlik Konseyi toplantısında. Amerikan delegesi, Kore ve Formoza meselelerinin bir arada görüşülmesini talep etmiştir
Buna karşı söz alan Rus delegesi Malik, komünist Çin delegasyonunun Kore meselesini görüşmeye salâhi-yettar bulunmadığını ve bu hususun Çin Dışişleri Bakanlığınca tebarüz ettirilmiş olduğunu söyleyince Amerikan delegesi yerinden kalkarak, komünist Çinin bir müddet evvel Birleşmiş Milletlere gönderdiği bir mesajı okumuştur. Mesajda, Kore ve Formoza meselelerinin birlikte müzakere edilmesi talep edilmektedir. Bunun üzerine oya müracaat e-dılmiş ve 71 lehte, 3 müstenkif reyle. Kore ve Formoza meselelerinin birlikte görüşülmesi kararlaştırılmıştır.
haber gelmemiştir. Komünistlerin bu cephede'giriştikleri harekâtın gayesi, 40 nıil kadar güneyde toplanmış olan 20.000 çeteci ile birleşerek Doğu ve Batı Korede çarpışmakta olan Müttefik birlikleri arasındaki rabıtayı kesmektir. Böylece Müttefik cephesi tam mânasiyle yarılmış olacaktır. *
Gene merkez kesiminde Tokşon’un 12 mil kuzeybatısında bulunan 2 nel Amerikan Tümeni bugün ağır zayiat verdikten sonra çevrilme tehlikesini atlatmıştır. Aynı cephedeki 25 inci Amerikan Tümeni bütün gün çarpışmış ve 4 mil kadar geri çekilmek zorunda kalmıştır. Bu tümen akşam olmasına rağmen, düşman hücumlarını kesmediği için dövüşmeye devam etmiştir. Tümenin bulunduğu yer, Unsan’ın 7.5 mil güneylndedir. Karşılarındaki askerlerin 39 uncu Komünist Çin Tümenine mensup oldukları anlaşılmıştır.
Komünistler kuzeybatı ve kuzeydoğu cephelerinde de müttefik hatlarına hücum etmişlerdir. 8 inci Ordu Kumandanı General Palton bu cephelerde çarpışan kuvvetlere bir mesaj göndererek hatlarını terketmemele-rinl emretmiştir. Komünistler kuzeybatı Korede 85 millik bir cephe üstünde 100.000 kişi ile hücum etmektedirler. Bu cephedeki müttefik kuvvetlerine havadan ikmal malzemesi a-tılmıştır.

TÜRK - BULGAR
HUDUDUNUN
KAPANMASI
— Cumartesi Budapeşte menşeli olup lx>n-tevzi edilmiş olan bir telgra-Tass, Sovyet Haberler AJan-ekim
tarihinde, Türkiyenin
I lükOinetının Bııdn-Elçiligine tevdi et-nota ile protesto et-bei i ettikten sonra, hareketinin. “Türkı-arasındaki ticari
Londra, 27 (A.Pj gllnü, d ra d a fında.
7
Bulgaristan hududunu kapatması hâdisesini, Macar peltedeki Türk mlş olduğu bir miş olduğunu Türkiyenin bu
ye ile Macaristan ve iktisadi münasebetlere zarar vereceğini,, ileri sürmektedir.
Tasa, Macaristan ile Bulgaristan arasındaki yolların, Türkiycden geçen milletlerarası demir ve karayolları olduğunu da kaydetmektedir.
Denizcilerimiz şerefine Toulon’da verilen ziyafet
Tonlun, 27 A A. (özel muhabirimiz, den) — Toulon Belediyesi bu sabah Türk bahriyeline mensup subay ve subay namzedi talebeler şerefine bir büfe tertip etmiştir.
Toulon Vali Muavini Eııdier ve Deniz Üssü Komutanı Amiral Sol’un temsilcisinin başkanlık ettiği bu Türk - Fransız dostluk tezahüründe Türk bahriye!iterinden başka Paris-teki AtaşemİÜter Sadûn Yareken ve âtarsilya Başkonsolosumuz da hazır bulunmakta idiler.

VietnamlIlar bir kızılı gizlendiği yerilen çıkarıyorlar
Hindiçinîde Fransız
ricatı devam ediyor
Komünistlerin çevirdikleri küçük bir hudut karakolu tahrip edildi
Saygon, 27 (AP) — Fransız keşif uçakları [»notlarından bugün alınan raporlara göre, İki günden beri Asi Victmln birlikleri tatafından çevrilmiş bulunan küçük bir Fransız ileri karakolu, Kuzeydoğu hudut bölgesinde kâin Puçaisan mevkii tahrip edilmiştir.
Sahil üzerinde kâin Moncay müstahkem Üssünün 21 mil kuzeydoğusunda bulunan Puralsan ileri karakolunda bir veya iki takımdan ibaret bir garnizon bulunmaktaydı. Hâlen Moncay’dnn bu ileri karnJcola bir tak-viye kolu gönderilmiştir.
Avrupa Konseyindeki Türk delegeleri, konulmakta olan Sforza’nın arkasındaki İlk sırada ırörülmektedir.
Konseydeki delegelerimiz
Strasbourg’dan ayrıldılar
Bir kısım delegeler Parıse gittiler. Suat Hayri Ürgüplü ile
YENİ İSTANBUL
Okuyucularına 1.000 SAAT hediye edecek
Bıııııın için sizin yapacağınız şey. gazetemiz hakkındakl fikirlerinizi bize bildirmektir. Gazetemizi beğeniyor musıınıır., beğenmiyor musunuz? Bu suale (Evet) veya (Hayır) la cevap vereceksiniz.
1 Aralık 1950
Tarih! “YENİ İSTANBULU" dikkatle takip etmeğe ve hakkında bir fikir edinmeye çalışacağınız tarih olmalıdır. O gün gazetemizde aynı zamanda bir kupon verilmeğe başlanacaktır. 90 gün çıkacak bu kuponları son günü gazetemizde vereceğimiz listeye yapışt ırırkcn buradaki suale de sizden cevap istiyoruz.
GAYEMİZ
••YENİ İSTANBÜI/’ıı okuyucuların görmek İstedikleri şekilde ve ar/.ıı ettikleri nıüııde-rrcatla verıııeldlr. Bu hususta her türlü fedakârlığa katlanmağı bir vazife juldedlyonız.
3 üncü sayfamızda
Bize kupon gönderecek okuyucularımız arasından 1.000 kişiye hediye edeceğimiz kıymetli saatler hakkında fikir edinebilmeniz İçin bunların muhtelif modellerini buhu^ıksıııız.
1 Aralık 1950
Bu tarihi unutmayınız !
k__________________________7
Emekli, dul ve yetim maaşları
Cihat Baban yurda dönüyorlar
Strasbourg, 27 A.A. (özel muhabirimizden) — Avrupa İstişare Meclisi çaJışmalarının sona ermesi Üzerine Türk heyeti Asamble tarafından kabul edilen muhtelif taşanların tanzimi İşiyle uğraşmak için yeni komisyonları seçmek üzere cuma gecesi toplanan daimî komisyon kararlarına muttali olduktan sonra cumartesi günü Strasbourg’dan ayrılmıştır.
Türk Heyeti Başkanı ve Strasbourg Asamblesi Başkan Yardımcısı Suat Hayri Ürgüplü, Avnıpa tarım birliği projesini yola koyacak komisyona da üye seçilmiştir.
Cihad Bahan İse Avrupa. Konseyinde temsil edilmiyen Doğu Avrupa memleketlerinin menfaatlerini gözetecek olan komisyonda vazife görecektir.
Ürgüplü ve Baban vapurla tstan-bııla dönmek üzere Cenovaya hareket etmişlerdir.
Nadir Nadi, Ziyat Ebllzziya, Zey-ynt MandaJinci ve Osmon Kapanl Fransız Parlâmentosundaki Türk -Fransız Dostluk Grupıınun dâvetini kabul ederek Parise gitmişler ve burada hafta başında iki memleket meclislerinin çalışma metodlarını incelemek gayesiyle görüş teatisinde bulunmak üzere yapılan bazı toplantılara İştirak etmişlerdir.
Bunların arasındaki fark kaldırılıyor
Ankara, 27 (Husus! muhabirimiz bildiriyor) — Niğde Milletvekili Ha. lil Nuri Yurdakul tarafından Emekli Sandığı Kanunu yürürlüğe girmeden önce emekliye sevkedilmiş sivil ve asker, memur ve subayların, dul ve yetimlerin eski hükümlere göre bağlanmış olan emekli dul ve yetim aylıklarına muhtelif maddelerle yapılmış olan zamların, bunlar arasında birbirinden çok farklı neticeler husule getirmesi karşısında bir kanun teklifi hazırlanmnktadır. Teklifte son zamanlarda emekliye sevkedilmiş olan memur ve subaylarla daha eski tarihlerde emekliye sevkedilmiş olanların ve aynı şekilde dul ve yetim aylığı tahsis edilmiş olanların maaşları arasında bazı hallerde yüzde yüz nispetinde bir fark husule getirmekle aynı yurda ve aynı millete hizmet etmiş rütbe ve barem dereceleri aynı olan vatandaşlar arasında büyük bir adaletsizlik meydana geldiği belirtilmekte ve hazırlanan teklifin kabul edilerek adaletsizliğin giderilmesi İstenmektedir. Teklifin gerekçesinde tebarüz ettirildiğine göre teklif kanunlaştığı takdirde bu iş için bütçeye 15 milyon lira kadar bir ilâve yapmak lâzım gelecek, fakat yekûnu yarım milyona baliğ olan bir emekli dul ve yetim kütlesi sefaletten kurtarılacaktır.
HVSVSÎ TEŞEBBÜS TEKHLE EL ATIYOR (Gazeteler)
Sayfa 2
YENÎ İSTANBUL
28 Kanım 19B0
• İçtimaî dâvalar ■
ŞÜMULLÜ PLAN İHTİYACI
Yazan t M. Şevki YAZMAN
İLKBAHAR. bUtiln yaz vo nonba-harda Anndohınun tarhından çarkına ve tekrar çarkından tarhına köy köy gezerek yaptı tim seyahatte hana ümit veren tek şey Anadoluda .vol yapılmaya başlanmış ve hu mesainin yarımadamızın bütün »8101011 teşmil edilmiş bulunmasıdır. Bunların İyisi vardı, kötüsü vardı. Bacılarının rivayetine bakılırsa çok pahalıya malo-lanı vardı. Basit araştırmalarımın bunların leh veya aleyhinde söz söylemek salâhiyetini kendimde bulmuyorum. Varsın alâkadarları araştırmalar yapsın, karar versin. Fakat benim memnunluğum evvelâ bu plânın bütün memleket sathına şâmil olması ve sonra da bu inşaatın bütün yıırdda Adeta tözle törülür şekilde bir hareket bir kalkınma başlangıcı olmasıdır. Amerikan makinesi ve plânlnştırmasının İşe müdahalesi sayesinde çok Şükür İş “Kudretlilerin seçilme vasıtası” yapılmaktan kurtulmuş, fennin İcaplarına töre yürütülmekte bulunmuştur. Benlin tlbl bu şebeke üzerinde seyahat eden taretçe! arkadaşların da tamamen aynı fikirde bulunması bu görüşümü aynen teyld etti ve şu kanaate vardım kİ; başta sulama işlerimiz olmak Üzere mesken dâvamız, köylerin yaşadığımız asra uygun bir çekil alması. ziraat, hayvancılık gibi blnbir derdimiz her şeyden evvel fennin ve İktisadiyat İlminin talep ettiği şümullü bir plâna sahip olmazlarsa, kendilerinden beklediğimiz hizmetleri görmelerine imkân yoktur.
Adana ve Esktşehlrde yirmi milyon liraya malolan barajlar yapılmıştır. Fakat her İki yerde de bu barajlardan bir karış arazinin sulandığı yoktur. Bu İç tekrar milyonlar ve milyonlar beklemektedir, öte yanda en büyük vilâyetlerimizden Sıvasın bütün su dâvası İki yüz bin liranın İçinde hallolunabilir. Şimdiye kadar ne aldıran çıkmış ne de soran. Hükümet konağının elli metre ötesinde birbiri ardınca değirmenler döndürecek kadar bol sulu olan bu yüksek yaylâda ovalar yazın susuzluktan kırılır. Kıçın da tarlaları seller ve kumlar basar. Dediğimiz gibi hu dertler en çok Iklyür bin lira ile bertaraf edilebileceği halde öteye milyonları harcayan İdare, beriye bir kaç bini vermekten çekinmiştir. Bu hal ancak plânsızlığın. hesapsızlığın bir nümuneal olabilir.
Her İçimiz şümullü bir plân bekliyor: Bir tarafta gerilik, sefalet ve hattâ açlık. Öte yanda yüz binlerle İçsiz İç bekliyor. İç İsteyen blnbir saha İle, kâfi derecede İç görmeyen milyonlarca kolun bağdaşması, frenkçe tâbiriyle koordine edilmesi İktisadi bir hüner ve marifettir kİ Anadolu da bu İhya edici hareketi bekliyor. .Medeni bir millet olarak yaşamamız, gelişmemiz, kalkınmamız hep bu me-hşret ve kabiliyetimize bağlıdır.
Birinci Dünya Harbinden sonra fakirleşen, sefilleşen Almanyayı, Nasyonal Sosyalistleri aslâ sevmeyen bir adam. Doktor Scharht kalkındır-mıştı. Bunu yaparken de ne milyonluk altın rezervine sahipti, ne de sonsuz döviz kaynaklarına. Alman milletinin bünyesine uygun ve o zamanki İdarenin kabul edebileceği bir sistemle muazzam bir faaliyet yarattı. Biz bizatihi hu sistemi methedecek değiliz. Keza Nasyonal Sosyalistler de bu dirilmeden fena bir tarzda İstifade ederek bu çalışkan milleti tekrar batırdılar. Birim vermek istediğimiz misal milletin haline ve bünyesine mutabık İktisadi bir nizam yaratıldığı takdirde ne muazzam İşler başarılabileceğini göstermektir. Demokrat Partinin kurduğu hür İktisadi nizam içerisinde İse her türlü İmkân ve mekanizmanın bulunması kabildir. Bütün dâva boş duran kolları, İş isteyen sahalara tevcih etmek ve onlara çalışma İmkânı vermektir. Bıı evvelâ çok İnce bir anlayış ve sonra da şümullü bir plân İster.
.Marshali Plânının teknik yardımından bazı sahalarda faydalandığımızı zannediyorum. Yol meselesi de bunlar arasındadır ve bu sebeple yüzümüzü güldürdüğü kanaatindeyim. İktisadi İşlerin heyeti umumiyetine şâmil ve bütün milli faaliyeti İçine alacak bir plânın meydana getirilip tatbik edilmesi de aynı derecede fayda sağlar zannındayım. Tarım Bakanlığının da yeni teşkilât ve faaliyetini Amerikalı uzmanlarla birlikte tertiplediğini zannediyorum. Bu uzmanların katılışları yeni usûl ve bilgileri daha İyi kavramalarından başka. plânların şümullü olarak çizilip tatbik edilişinde tamamen bitaraf ve fenne, ilme İstinat eden görüşler ileri sürmelerini »ağlayacaktır ki fik-
rimce en bllyÜk fayda da buradan gülecektir.
Bu sene bilhassa pamuk ve diğer mahsullerin para etmesinden eline para geçen çiftçinin meselâ mesken İnşaatına teşvik edilmesi, ucuz, sıhhi köy evleri inşasının teinin ve teşviki hem memleketin çehresini değiştirmeğe ve hem de yüz binlerce kola İş bulmaya yeter. Bundan sonra da yarım asır devam etse bu mesai Ancak bütün memlekette mesken dâvasını halledebilir ve bizi bugünkü asra yakışan bir hııyat seviyesine çıkarır. istihsal vasıtalarında, yeni iş sahalarının yaratılmasında da bu çeşit muazzam mesaiye muhtacız.
İktİNoden ve hayat seviyesi İtibariyle bu derece geri memleketimizde İşsizlikten bahsetmek kadar feci bir şey olamaz. Yirmi bir milyon İnsanın her ferdini onlarca sone çalışsa sona erdlremlyocek kadar İş bekliyor. İş sihirli vasıtayı bulmaktır. İnşallah memlekette yaratılan hürriyet havası bu vasıtanın bulunmasına da İyi bir vesile teşkil eder.
■ — ■ ■ ■ -. - 1 — ■■ ■! ■ —
Lokanta, kahve ve gazinoların tarifeleri gözden geçirilecek
Belediye hududu dahilinde mevcut bütün lokanta, kAhve, gazino ve muhallebici gibi yerlerin evvelce yapılmış olan tarifelerinin tekrar gözden geçirilmesi için Belediye Reis Muavini Celâl tzgl’nln başkanlığı ile Daimi Komisyondan bir mümessil, İktisat Müdürü ve ilgili esnaf birliğinin başkanı İle salâhiyetll delegesi-nln iştirak edeceği bir komisyon kurulmuştur. Bu komisyon bugünden İtibaren İşe başlıyacaktır.
CEMİYET HAYATI
Şehir köşesi
İstanbul, sanat şehri
/stonbul bu^Ünlerd^ hararetli bir aauat faaliyeti içinde^ dir. Dün (jrcct Franftız tiyatro sanatkarları ilk temsillerini verdiler. Temsillere “Komedi Franses,, temsilleri deniliyor-sa da içlerinde bu meşhur kumpanyaya mensup sanatkârlar olmakla beraber, hcycthı resmi adı • Matmazel Vara Kore-ne Kumpanyasının turnesi,, dir.
S aralık tarihinde şchrirnU-den Atinaya hareket edecek bu heyetten sonra. Tino Rossl’tıin fftleerdinden bahsediliyor. Daha şimdiden bütün satıcı kuşların — bu arada bir hayli de müşterilerin — kalbleri atmaya başladı. Fakat üç senedir hep geleceği haber verilen Tino RossTnin, kendisi Beyrut-ta olmasına rağmen, bu sefer de geleceği pek kati değil, O gelmese bile, 105 İspanyol dansözünden mürekkep bir hayat geliyor. Burada üç temsil verecekler.
Konserler bâbında pek hareket yok. Daha doğrusu, rağbet yok. Vasa Prihoda'nın geleceği bildirildi. Lâkin Janigro henüz burada, belki bir resital daha venr. Bütün mescls salonu doldura-bilmekte.
Bütün bunlar, yabancı sanatkârlar tarafından temin e-dilen hareketlerdir.
Bizim sanatkârlarımın da boş durmuyorlar. Bunları sayıp dökmeye sütunum müsait değil. Yalnız, önümüzdeki a-ı/ın 9 uncu günü Taksim Gazinosunda, Çocuk Esirgeme Kurumu bir gece tertip ediyor. Bununla bütün hemşcrile-rimln alâkadar olmasını rica edeceğim. Çünkü, hâsılatı Bul-garistandan gelen muhacirlere verilecektir. Eğlenirken, bir parça da hayır işlemiş olalım, BİR İSTANBULLU
ŞEHİR HABERLERİ
Piyasadaki damgasız sucuklara
dikkat ediniz
Hayvani gıda maddelerinin Belediye Sağlık İşleri Müdürlüğü ve Veteriner Müdürlüğü teşkilâtı tarafından yapılan kontrol ve muayeneleri sırasında Kayserlde imal edilen, fakat kimin tarafından yapıldığı malûm olmadığı gibi talimatnamesi gereğince üzerlerinde kurşun mühürleri do bulunmayan yassı sucukların tahlil neticesinde terkip itibariyle yiyenlere dalma zarar verebilecek mahiyette bulunduğu anlaşılmıştır. Bu gibi sıhhate muzır olduğu lâbora-tuvar tahlilleri ile anlatılmış bulunan Bucuklan satanlar hakkında gereken kanun! muamele yapılmakla beraber, ayrıca bu sucukların yenmeye elverişli olmadığının halkımıza duyurulması da belediyece lüzumlu görülmüştür.
SPOR
İç işleri Bakanının gazetemize beyanatı
Köy ve gecekondulara müteallik kanun tasarıları Bakanlar
Kurtuluş Bayramında bulunmak üzere bir müddet evvel Edirneye gitmiş olan İçişleri Bakanı Rükned-din Nasuhioğlu, evvelki gece otomobille şehrimize dönmüştür. Kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza Bakan şunlan söylemiştir:
”— Bu seyahatim, intihap yerim olan Edirneye yaptığım normal bir ziyaretten İbarettir. Edirneliler, Kurtuluş Bayramlarında bulunmak üzere bütün kabine erkânını çağırmışlardı. Ben de onlar namına törene İcabet ettim. Seyahatim esnasında
GÜREŞ FEDERASYONU BAŞKANI
Dünya güreş müsabakaları hakkında izahat verdi
40.000 liralık bilet üç saatte Hatıldı burkulduğundan bahsetti -seçme takım
Yaşar Do£u ayağının Amerikan güreşçilerine çıkaracağız
Kuruluna verildi
dinledim ve notlar
durumlyle ilgilendi-
vaziyetiyle alAkalı Hu-
muhtelif yerlerde halkla temas ettim, arazi ve tapu meseleleri gibi bazı şikâyetleri aldım.,,
— Göçmenler niz mi?
“— Göçmen
makamlar meşgul olmaktadır, dut vaziyetinde de hiç bir değişiklik yoktur.,,
— lstanbuldakl temaslarınız hakkında malûmat verir misiniz?
”— Şehrinize geldiğim zaman Vali Beyle birlikte inzibatî İşleri gözden geçirdik. Siz de biliyorsunuz ki tstanbulun Asayişi şayanı memnuniyet derecede iyidir. Bütün zabıta teşkilâtı iyi İşlemektedir. Esasen fevkalâde denilecek vakalar yok-tur.,,
— Bakanlığınızca hazırlanmakta olan kanun tasarıları tamamlandı mı?
'*— Köy kanunu tasarısı Bakanlar Kuruluna verilmiştir. Gecekondular kanunu da tamamlanmak üzeredir Yakında muhasebeler ve belediyeler kanunu tasarım da hazırlanmış olacaktır. Bütün bu taşanların Meclisin ikinci devresinde kanunlaşacağını U-mit edlyonım „
İçişleri Bakam dün akşam Ankaraya hareket etmiştir.
Yurdumuzda sanayi hızla inkişaf ediyor
Kura
â İleri Türk Musikisi Konservatuarı memlekette musiki zevkim arttırmak İçin talebe kaydına Beşiktaş Halkevlnde başlamıştır. Verilecek derslerde nota, solfej, usûl ve Alet kısımları mevcuttur. Bu derslerden başka Sadeddin A-rel tarafından armoni, kontrpuan, Batı ve Türk Musikisi tarihi dersleri verilecektir.
Çay
a İstanbul öğretmen Derneği, 9 a-ralık 1950 cumartesi günü saat 15 te Konak Oteli salonlarında, bu yıl emekliye aynlan mesiekdaşları şerefine bir çay verecektir. Veda merasimi
ş Şişli Çocuk Hastahaneslnln 30 yıl. Iık cczacıbaştsı Lûtfi Tokerin e-mekliye ayrılması münasebetiyle bugün saat 14 te hastahanede bir veda merasimi yapılacaktır. Müze açılışı
♦ Dolmabahçedekl Deniz Müzesinin kıyafet galerisinde. Turgut Reis. Hâmidiye, Birinci Cihan Harbi, A-tatürk ve deniz şehitleri salonu halka âçılmıştır.
Atatürk salonunda Ertuğml vatındaki kamara getirilerek monte edilmiştir.
Kongre
# Milli Türk Talebe Birliği Hukuk Demeğinin senelik kongresi perşembe günü saat 14 te lokallerinde yapılacaktır.
Toplan h
* Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti 30 kasım 1950 perşembe günü saat 18 30 da Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Enstitüsünde toplanarak çalışmalarına başlayacaktır.
önümüzdeki cumartesi ve pazar günleri Sergi ve Spor Sarayında yapılacak olan Dünya Güreş Şampiyona sı rövanş maçları dolayısiylo Güreş Federasyonu Başkanı Vehbi Emre dün şu izahat! uprmiştir:
Bilet satışinn^
Denizyollarında
dört yüz memur terfi edecek
Denizyolları İdaresinde terfi müddetini dolduran ve sicilleri hazırlanan 400 memura alt birer derece terfi teklifini Umum Müdür henüz tasdik etmemiştir.
öğrendiğimize göre Umum Müdür Cemil Parman, bu tasdiki encümenin tetkikından sonra yapacağını ifade etmişse de encümen bu işe yetkili olmadığını beyan İle tetkiki reddetmiştir.
Bunun üzerine siciller yeni bir komisyona sevkedilmiçtlr.
Umıım Müdür Ankaraya gitti
Umum Müdür Cemil Parman beraberinde hukuk müşaviri olduğu halde Ankaraya gitmiştir.
Cemil Parman geçen hafta tehir edilen. Denizyollarına yeni veçhe verecek tasarıyı görüşecek komisyonun çalışmalarına iştirak edecektir,
öğrenildiğine göre Bakanlığın deniz ve liman İşlerini idare eden dairelerinin bünyesini de değiştirmeyi hedef tutan bu çalışmalar bir hafta devam edecektir.
°— Dünya Güreş Şampiyonası revanı maçları dolııyıslylc satılacak biletlerin karaborsaya düşmemeni İçin bir hafta evvelinden tntanbulun 3 yerinde birden satışa çıkurdik. Sergi ve Spor Sarayının bütün bilet «atıflarının tutarı 52 bin liradır, tik gün 3 yerde birden 40 000 liralık biletin hepsi satılmıştır. Yalnız Bölge binasındaki 19.000 liralık bilet 3 saat zarfında bitmiştir.
Bölge binasında satılan biletlerden başka Antaş ve Kervan Seyahat A-centrlrrlne onar bin rilmlştlr. Orada da bilet satılmıştır.
liralık bilet ve-aynı zamanda
söyllyebillrim kİ
Şurasını emniyetle satış yerlerinde çalışan kimseler, biletlerin karaborsaya İntikal etmemesi için ellerinden gelen her şeyi yapmışlar ve bir şahsa 3 biletten fazla vermemişlerdir. Bölge satış mahallinde biletler satılırken blzzAt bulundum. Sıraya dizilen kimseler, biletlerini muntazam bir şekilde almışlardır. 40.000 liralık biletten geri kalan yedi yüz elli kuruşluk biletler de bugün satışa çıkarılacaktır. Müsabakaların mahiyeti
“Dünya Güreş Şampiyonası rövanş maçları,, ismine gelince, bu İsmi Beynelmilel Güreş Federasyonu koy-
Ordu Müfettişinin Valiyi ziyareti
du ve her »ene muntazam bir «eklide başka bir memlekette yapılacaktır.
Dünya Güre* Şampiyonası revan* maçlarında ho.m serbest ve hem de Greko-Romcn güreşte kazanan güreşçi “stil şampiyonu,, olacaktır. Müsabakalara katılan Serbest ve Greko-Romen dünya şampiyonları yenildikleri takdirde Unvanlarından bir şey kaybetmiş oimıyacaklardır. İlk gece serbest, pazar gecesi de Greko-Romen Üzerine müsabakalar yapılacaktır.
Takımımız muntazam bir şekilde çalışmalarına devam etmektedir. Yaşar Doğu düh bana müracaat ederek ayağının burkulduğundan bahsetti. Şayet Yaşar Doğu müsabakalara katılmıyacak İse mazeretini
Üçüncü mahiyette
yepyeni bir kadro İle mindere çıkacaktır. Takımımız irfan Atan. Orhan Çakar, Bekir Büke. Tevflk Yüce ve yeni genç kuvvet)! güreşçilerden kurulacaktır.
Edinburgh Dükü yâkmdâ tekrar şehrimize gelecek
tesbit
doktor raporu üc ettirmesi lâzımdır.
güreş yapacağız
maçım da temsili ve takımımiî
Ameri kal ılarla karşılaşma
Amerikan Milli Güreş Takımına çıkacak Milli Takımımız İse bir seçme güreş müsabakasından sonra tesblt edilecektir. Rakibini yenen güreşçi takımda yor alacak ve milli formayı giyecektir.
Dük, İstanbul Valisine imzalı bir resmini hediye etti w
Geçen aylarda şehrimizi ziyaret et. miş olan Ingiltere Kiralının damadı Edinburgh Dükü, VaU ve Belediye Re isine imzalı bir fotoğrafını göndermiştir. Buna İlişik olarak gönderilen mektupta Dükün bu fotoğrafı Prof. Gökay için imzalamakla memnuniyet duymakta olduğunu ve eylülde Is-tanbulu ziyareti esnasında kendisine gösterilen yakın alâkadan dolayı bunun bir şükran nişanesi olarak kabulü riCA olunmaktadır. Dük mektubunun sonunda Istanbulda geçirdiği güze] günleri yâdederek yakında îs-tanbulu tekrar ziyaret etmekle bahtiyar olacağını tebarüz ettirmektedir.
Türkiye Sanayi ve Kalkınma Bankasının Amerikalı Umum Müdür ve uzmanları bugün geliyorlar
Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankasının Türkiye Sına! Kalkınma Bankası Umum Müdürlüğüne tâyin ettiği Mr. Tucker bu sabah şehrimize gelmiş olacaktır. Mr. Tucker ile beraber iki mütehassıs da gelmektedir.
Diğer taraftan yeni tesisleri vücu-da getirmek ve mevcut tesisleri tevsi etmek üzere hususi teşebbüs sa. hiplerl Türkiye Sınat Kalkınma Bankasına müracaata başlamışlardır.
Bugüne kadar bankaya elliyi mütecaviz müteşebbis müracaat ederek kredi İsteğinde bulunmuştur. Bu teşebbüs sahipleri arasında üç dört milyon liralık istikraz talebinde bulunanlar vardır. Bu arada yeni tesisler vücuda getirmek ve tevsller için üç dört bin lirayı geçmlyen kredi talepleri de yapılmıştır.
MÜracantler arasında aynca bir çimento fabrikasının tesisi ve bazı gıda maddeleri imal edecek fabrikaların tevsii ve kurulması içla teşebbüsler vardır.
Banka, bu müracaatları incelemek, tedir. Mr. Tucker’le birlikte Ameri-kadan gelecek olan iki mütehassıs da sınai tesisler mevzuunda husust teşebbüs sahiplerinin Türkiye Sınai Kalkınma Bankasına yaptıkları bu müracaatları gözden geçirecektir.
Türkiye Millî Talebe Federasyonu (WAY) delegesi Londraya gitti
Dünya Gençlik Birliği (WAT) İstihbarat ve Vesaik Komisyonunda Türkiye Milli Talebe Federasyonunun delegesi bulunan Vedat özsan. îngülg Millî Talebe Birliği ile temas etmek üzere Londraya gitmiştir. Delegemiz bilhassa Ingiliz Talebe Federasyonunun Turizm Bürosu İle de temas ederek. bu teşkilâtın önümüzdeki tatil devresi İçin hazırladığı seyahat programından Türk talebelerinin faydalanabilmesi mevzuunu görüşmüştür. İngiliz Talebe Federasyonunun yaptığı teklife göre. Paris veya Londradan hareket edildiğine göre, bir ay müddetle Amerikada bin liradan daha düşük bir ücretle seyahat edebilmek kabil olacaktır. Delegemiz bir kaç gün sonra şehrimize dönecektir.
ALENÎ TEŞEKKÜR
Uzun zamandan beri müptelâ bulunduğum rahatsızlıktan hâzlkane bir müdahale ile tamamen kurtarmaya muvaffak olan muhterem Doktor-Operatör Ali Eşref Gürsel’*, ve ameliyattan sonra geçirdiğim ciddi ve vahim anlarda yakın alâka ve ihtimamını esirgemlyen muhterem Doktor-Profesör Muzaffer Esat Güç-han’a. ve gerek ameliyatım esnasında ve gerekse ameliyattan sonra fe-dakârane himmetleriyle şifa bulmaklığıma büyük yardım ve ihtimamları dokunan kıymetli Doktor İbrahim Güçer ve Osman Üçer’e aleni şükranlarımı ârzederken minnettarı bulunduğum Teşvikiye «Sağlıkevinln kıymetli doktorları Sabahat ve Eli-zabet’e ve hastahanenin hemşire ve hastabakıcılarına ve hastalığım ml)d-detince beni yoklamak lûtfıında bulunan kadirşinas dost ve ahbaplara teşekkürlerimin takdimi için gazetenizin delâlet buyurmasını rica ederim.
Selim Sırrı TARCAN
Hükümetin manevî şahsiyetini tahkire ait bir dâvaya başlandı
Hükümetin mânevi şahsiyetini tahkirden »anık olarak mahkemeye verilen Sillvrlnin Kurfa Köyünün eski muhtarı bakkal Cemalin muhakemesine dün İkinci Ağır Ceza Mahkemesinde başlanmıştır. Sanığı C. H. P. ÎI Başkanı İlham! Sancar müdafaa etmiştir. Savcının talebi üzerine muhakemenin gizil olarak yapılmasına karar verilmiş ve duruşma gelecek ayın 11 ine tAJIk edilmiştir.
Antrepo ve tahmil - tahliye için dün bir toplantı yapıldı
Dün saat 15 te Liman Reisliğinde, armatörler. D. Denizyolları ve ecnebi vapur acentaları temsilcilerinin iştirakiyle bir toplantı yapılmıştır.
Ulaştırma Bakanlığı Baş Müşaviri Naki Köstem’in başkanlığında yapılan bu toplantıda limanımızdaki antrepo darlığı ve tahmil tahliye İşlerindeki güçlükler bahis mevzuu edilerek bu hususta alınması gereken tedbirler görüşülmüştür.
Ordu Müfettiş! Şükrü Kanatlı nında Deniz Hastahanesl Başhekimi olduğu halde dün Vali ve Belediye Reisi Prof. Gökayı ziyaret etmiştir. Ordu Müfettiş! Deniz Hastahanesi-ne Belediyece temin edilecek olan yol vesaire hakkında dileklerde bulunmuştur.
Sultanahmet kazısında çıkan eski eserler
ya-
Yeni kadın sigarasına ‘ Bahar” adı verildi
Taha
Prof. Gabriycl'den Belediyeye gelen bir raporda Sultanahmet kazısında ^Lkan eski eserlerin Adliye Sarayı inşaatına bir engel teşkil edemi-yecrği kanaatinde bulunduğunu ve bunların bir yerde toplanmasının kabil olduğu bildirilmektedir.
Takım nasıl çıkacak?
tik gece Dünya Güreş Şampiyonası müsabakalarına çıkacak takımımız ve rakipleri şunlardır:
52 kilo: Ali Yücel (Türkiye» — Ab-dülhamlt El Vart (Mısır).
57 kilo: Nasuh Akar (Türkiye) — Haşan (Mısır).
62 kilo: Suadyan (İran) (Lübnan).
67 kilo: Servet Meriç (Türkiye) — Frelj (İsveç).
73 kilo: Celâl Atik (Türkiye) —Siman (Finlândiya).
79 kilo: Yaşar Doğu «Türkiye» — Groenber (İsveç).
87 kilo: Candaş (Türkiye) — Palm (İsveç).
Ağır sıklet: Candemlr (Türkiye)— Antonson (İsveç).
Karşılaşmalara 6 milletin şampiyonları İştirak edecek; Mısır 2. Finlândiya 1. İran 1, Lübnan 1. İsveç 4. Türkiye 7 güreşçi ile müsabakalara katılacaktır.
Vedat ETENSEL
Karadeniz vapur seferlerinin ıslahı
Karadeniz hattında geçen yıl ihdas edilen İskelelerin durumunu ve tarifelerin yeniden tetkiki hususunda karara varmak üzere bugün Denizyolları İdaresinde bir toplantı yapılacaktır
Bu toplantıda Bakanlığı temsilen Liman ve Deniz İşleri Dairesi Fen Şubesi Müdürü de bulunacaktır.
Gazeteciler Cemiyetinin Kongresi haftaya bırakıldı
Dün yapılması icap eden Gazeteciler Cemiyetinin senelik normal kongresi, ekseriyet hâsıl olmaması dola-yısiyle 4 aralık pazartesi gönü saat 14 e tâllk edilmiştir. Kongrede; senelik faaliyet, hrsAp raporlarının okunması, yeni bütçenin kabulü, nizamnamede tâdilât ve nizamnamenin 38 İnci maddesi mucibince dört idare heyeti âznaiyle yedeklerinin seçimi yapılacaktır.
Tekel İdaresinin, yeni imal edeceği kadın sigarasına, isim bulmak Ü-zere bir müsabaka açtığı malûmdur.
Gönderilen İsimleri seçmek üzere Tekel Genel Müdürlüğünde bir jüri dün toplanmış, binlerce ad arasından “Bahar” ismini seçmiştir.
Jüride, Ticaret Odasından, Tütüncüler Birliğinden, Kadınlar Cemiyetinden. Şehir Tiyatrosundan. Tüccar Derneğinden. Gazeteciler Cemiyetin, den, Güzel Sanatlar Akademisinden, birer mümessille Tekel Umum Müdürü ve alâkalı şube ve fabrika müdürleri hazır bulunmuşlardır.
Teklif edilen sigara İsimler! arasında “Zibidi”, “Aman kadın”. “Ba-yan baylaştıran”, “Bay aldı bayan güldü”, “Birleşik Milletler CAnua-sı”, “Çöpçatan”, “Cinsi lâtif, “Şanlı Türk Sigarası”, “Telefoto”, “Yakamoz” gibi tuhaf İsimler de vardı
Jürinin seçtiği “Bahar” İsmini 10 kişi teklif etmiştir. Bu 10 kişi arasından kura İle seçilecek 5 kişiye nl mâmul sigaradan birer kilo diye edilecektir.
Vilâyete müracaat şekil
Vali ve Belediye Başkanı Fahred-din Kerim Gökay, vatandaşların dertlerini geniş ölçüde dinüyebllmek için yeni bir karar vermiştir. Dün sabahtan Itlibaren tatblkjna başlanmış o-lan bu karara göre, müracaat eden vatandaşların İsim ve dert mevzulan husus! kalem müdürlüğünde hazırlanan matbu müracaat defterine kaydedilecek ve evvelâ o vatandaşın derdiyle alâkalı Vali Muavinliği meşgul olacaktır. Vali Muavini lüzum gösterdiği takdirde o vatandaşla VaU bizzat konuşacaktır.
Marşandizin yoldan çıkması Ankara Ekspresini geciktirdi
Evvelki gece Eskişehir - Ankara arasındaki Yalıüı mevkiinde bir marşandiz katarının raydan çıkması Ankara Ekspresinin 4 saat gecikmesine sebep olmuştur.
Kaza neticesinde nüfusça hiç bir zayiat olmamıştır.
ye-he-
Fazla para isteyen arabacılar
Unkapanında kömür deposu rinde bazı arabacıların- halktan la para istedikleri Valilikçe yapılan kontrolda tesbit edilmiş olduğundan buna mâni olmak üzere burada ve diğer depo yerlerinde her gün bir nöbetçi memur bulundurulacaktır.
ye-faz-
YENİ İSTANBUL
SİYASI İKTİSADÎ MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi:
YENİ tSTANBUL NESRÎYAT LtMİTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H. SAKLICA
Yazı İslerini fiilen İdare eden mesul müdür: Sacld ÖGET
Neşredilmiyen yazılar iade edilmez,
8«sildiği yer :
YENt İSTANBUL MATBAACILIK LIMITED ŞÎRKETİ MATBAASI
PEYAMİ SAFA
YALNIZIZ
— 77 —
“— Neden korktun?
“Renginaz cevap vermedi Kaçlan çatılmış ve dudakları uzamıştı. OJa kapısına doğru yürüdü ve bir sandalyeye oturdu. Bütün vücudu, uzaktan görünecek kadar titriyordu.
“Necile tekrarladı:
“— Neden korktun?
“Renginaz yine cevap »ermeyince Necile onn doğru yürüdü ve bağırdı:
“— Söylesene!
“Yine cevap yoktu. Renginaz kalktı ve odadan çıktı. Necile de arkasından gitti. Ben itirafımın ilk cümlesini arıyor, fakat kendimi Renginazın uyandırdığı garip hayallerin tesirinden kıırtaramıyordum. Odada gezinmeye başladım.
“Necile odadan içeriye girdi. Bakıştık. Fena! dedi, korkuyorum, çıldıracak. Hangi doktora götürsek bunu bilmem kİ. Mutfakta çayı hazırlarken, başı döner gibi olmuş, sonra birisi kucaklamış onu. Arkasından ku-caklamış5 Göğsünü avuçlamış. Bağıracakmış az knİHin. Dönüp bakmış ki Kimseler yok. Titremeye başlamış. İnsan böyle oynatır değil mİ aklını ?
“Cevap vermedim. Oturduk. Necile derin bir nefes bıraktıktan sonra:
H— Sen! dinliyorum, dedi.
“Merale ait hâtıralarımın yalnız hâdise kısımlarını anlatmaya başladım. Hislerimi hiç açmıyordum. İlk tesadüfümüz ve sonraki buluşmalarımız... Şüphe sahneleri, Meral etrafındaki dedikodular ve nihayet bugünkü yalanı.
“Necile beni dinlerken sigaranın birini söndürüp ötekini yakıyor, hiç bir şey sormuyordu. Rengi hafif uçuktu. Dizleri sallanıyordu. Ben hikâyemi bitirince bir müddet sustu. Bir kaç defa içini çekti. Sonra, boğuk bir sesle: En mühim noktayı kapalı geçtin, dedi.
“Sustum. Tekrarladı:
“— En mühim nokta.
“Ben bu noktada da bir yalan söylemeye razı olmadığım İçin susmaya devam ettim.
“Anladı ve artık sormadı.
“Bir sigara dnha yaktı. Susuyordu, Düşündükçe heyecanının arttığım göğsünün hareketlerinden anlıyordum.
“— Bugün her şey bitti, dedim.
“Elini göğsünün üstüne bastırdı. Müthiş bir sıkıntıyı itmek istiyor gibiydi Omuzları yukarı kalktı. Yüzünde sancı kırışıkları vardı Büyük bir zahmetle:
“— Her şey...
aDedl ve yutkundu. Yüzü gittikçe daha fazla buruşuyordu. Yeni bir gayretten sonra:
“— Benim için... diyebildi.
“Sonra, bir hamlede cümlesini bitirdi: Bugün başlıyor.•
“Hiç bir »rv sormaya cesaret edemedim Fenalaşıyordu. R^ngl tamamiyle uçtu. Kalktım ve yanma glttıın.
877
“— Yardım edeyim, dedim, gel, |u divana uzan.
“İtiraz etmedi. Kollarının altından tuttum ve onu yarı kucaklıyarak divana götürdüm. Uzandı. Üst üste esnemeye başladı. Eski krizlerini bildiğim için bir yenisine girmek üzere olduğunu anladım. Yumurtalıkları üzerine masaj yapmak lyl gelirdi. Fakat bu sefer ben yapamazdım bunu. Kapıya gittim ve Rengi naza seslendim. Tekrar ona döndüğüm zaman, kriz başlamıştı. Nefes alamıyor, kıvranıyor ve kendini divandan aşağı almak istiyordu.
İkinci bölümün sonu
Üçüncü Bölüm
i
“Sevgili oğlum,,. Yazı titrek. “g„ nin üstünde aksan yok. “Telgrafımı nlmışsındır,,. Çok titrek yazı. Bazan harfler birbirinin üstüne biniyor. Karanlıkta yazılmış gibi. “Mersine gelinceye kadar iyi idim. Fakat yol yorgunluğu mu nedir, biraz da galiba deniz tuttu, buraya gelince başım fazlaca dönmeye boşladı. Agerln... Agapim.... Nedir bu keli-
me? Alt tarafını okuyalım: “Beni bugün Memleket hastahancslne götürecek,, Ha... “Ağabeyim,,. Yazı gittikçe daha okunaksız: “Burada havalar çok güzel. Yol yorgunluğum geçerae düzeleceğimi ümit ediyorum. Bu musibet hastalığın panez... panzah... pon... panzehiri sıkı perhiz. Her halde buraya geldiğime çok memnunum. On gün kadar kalaca-378

ğım. Ağabeyim ve yenge aylardan bahsediyorlar. Tabiidir kİ imkânı yoktur Sîzleri o kadar yalnız bırakmak istemem. Ber... bur... burka... barka...,,,
Ferhat mektubu yere atacakmış gibi elini bir salladı ve bağırdı: • (
— Okunmuyor be. Yazarken eli çok titremiş. Neyse biraz orada dinlensin. Yenge hanım ona İyi bakar.
Mektubu katlayıp ceketinin dış cebine soktu, pardesüsünü çıkardı ve Eminenin omuzuna attı:
— Meral gelmedi daha, değil mi?
— Nerdeysc gelir.
Ferhat bağırdı:
— Ne biliyorsun hemen goleceğlnl? Sen de onun evin içinde yardakçısısın değil ml? Bana bir kahve yap.
Koridoru hızla geçti ve salona girdi. Koltuğa oturmasıyla kalkınası bir oldu. Sinirli adımlarla dolaşmaya başladı. Saat yediyi geçiyor. O kadar tenbih ettim ona ben, eve erken gel diye. Ne işi var müdüriyette Ferlha ile? Pasaport mu çıkartıyor? Parlse mi kaçacak? Babası Mersinde. Fırsat bu fırsat. Yapar mı yapar. Turgut onları görmüş, onlar görmemişler. Koridorda bekliyorlarmış. Bir kere o Ferlha ile hâlâ konuşması, müdüriyetlere gitmesi filân kâfi. Tepeme kan çıkıyor. Selmin de altüst etti Asabımı. Az daha selâm vermeden geçecekti. Ne bakıştı o. Zehir doluydu gözleri. Lütfen konuştu bir kaç kolime benimle. Fakat hakkı var. Biz yüzüne bakılacak insanlar değiliz. Samım de on gündür 379
Meralle kesmiş selâmı sabahı. Ben olsam vururum be. Ne kahpelik! O ne çirkin yalan! Kulaklarımın dibine kadar kızardım.
Ferhat kahveyi almak İçin elini uzatırken durdu:
— Bu ne be? dedi, ne biçim kahve? Köpüğü yok. zifiri karanlık.
— Bir daha pişireyim.
— İstemez. Ver.
Ferhat fincanı alırken kahveyi tabağına ve biraz da eline döktü. Bir küfür savurdu. Emine göz uciyle ona bakarak sordu:
— Mektuba mı üzüldünüz, küçük bey?
Kahve fincanını piyanonun üzerine koyan Ferhat bir sigara yaktı ve bağırdı:
— Mektuba. Selmine. Merale, sana, ona, buna, kahveye, kendime, kadere, her şeye, kâinata sinirleniyorum. Çığrından çıktı bu ev. Dün>a çığrından çıktı. Ne dünyası be? Kendimiz bir hallettik mi? Dünyayın da beraber suçlandırırız. Ne dünyası? Bu evin temeli bozuk zaten. Babam... Tövbe estağfirullah... şimdi hasta adama ağzımdan bir küfür çıkacak. Aldı başını, gitti Mersine, isabet. Bu evde btr tarafına inecekti. Anam rahibe gibi çekilmiş bir köşeye. Onun gözünde biz yokuz. Asıl benim cinlerimi başıma üşüştüren o domuz kızdır. Müdüriyette görmüşler onu bugün. Şimdi gelsin, soracağını. Gizlerse hapı yuttu. Çakarım ben. Hazırlanıyor. Gidecek o kaltakla Parıse.
(Devamı var) 375 380
Sayfa 8
FIKRA
Neredsin tevazu ?
Saraçoğlu Mahallesindeki evlerin
satışı hakkındaki tasarı teklifi
Bediî FAİK
BtZtM tarihîmiz, kahramanlıkla tevazuu dalma koyun koyuna ® yaşatmıştır. Birincinin olduğu yerde, ikinci mutlak bulunuyor. Viyana kapılarına dayanan askere, muvaffakiyetinin hikâyesini söyletemezsiniz. Nesiller sonra onu ancak şairler konuşturur. Ciridin zaptı. Hünkâra ancak İki satırla bildirildi. Barbarosun her zafer dönüşü sarayda ve şehirde dolaşan tek övünhş: * "Kaptan -i Derya geliyor!,,dan İbarettir. Çaldıran, Sırp Sındığı, Mohaç, Kosova... hepsi hepsi halkın ve askerin ağzında değU, ancak meydan datnılıınun tokmağında dillendiler^
Fakat neden bilmem; birdenbire ahlâkımız mı değişti, yoksa İftihar vesilelerimiz mi azaldı, nedir; bu mütevazı millet, bir eldivenin ters çevrilişi gibi, tamamen dönerek, övünen, hem de çok övünen bir kütle oluverdi, şimdi bir deniz motörünü suya İndirirce, bayram yapıyor, tkl güreşçisi mindere çıksa, han çerezini kanatıncaya kadar zorluyor. Pehlivanları onun için, artık sporcu değil, kahramandır! Futbolcuları maç değil, zafer kazanırlar. Hoçkisin makineli tüfeğine hlr tutamak koyar koymaz “Türk modeli,, diye böbürlendiği gibi, İki tane tahta oyuncak yaptı mı, adına '"sanayi”, demekten çekinmez!
Ve nihayet İşte en yakını: Koredekl Birliğimize dair yapılan neşriyat! Birleşmiş Milletler İdeali uğruna Koreye tam on sekiz millet asker gönderdi. Açın Fransız gazetelerini, açın İngiliz dergilerini, hiç birinde “Askerlerimizin zaferi,, manşetini bulabilecek misiniz? Amerikan havacıları, düşmanı bombardıman ederken, yanlışlıkla İngiliz birliğine ateş açtılar. Bizimkilere olsa İdi, Babı âl İnin hususi nüshalar püskürteceği mutlak olan hu hal karşısında, İngiliz basını tek sütundan fazla konuşmadı.
tkl gün evvel, hlr kaçı müstesna, bizim sabah gazetelerinin ekserisinde şu başlık, sekiz sütuna yan gelmiş yatıyordu: "Kore Birliğimizin büyük zaferi !„ İftiharla okumaya davrandım. Tafsilâtın özeti şu idi: Beş çeteci öldürdük!.. Bana — franklar da dahil — bir millet daha gösteriniz ki, bir muharebede beş klşljd haklar haklamaz “zafer!,, diye bağırsın.
Hayır, hayır.. Zafer adını her yere daldıra akara kullanıp küçültmeye hakkımız yoktur. Bizde askerlik ile kahramanlık, birbirlerini tamamlayan unsurlardır. Bunu ender görülen bir manzara haline sokmanın, ne mânası, ne de faydası var!
Çanakkalenln de adı zafer, Koredekl çete temizliğinin de!.. Buna hangi gönül razı olur?
Dün Mecliste muhtelif
sözlü sorular görüşüldü
Başbakan, Varlık Vergisi mevzuunda bazı açıklamalarda bulundu
Ankara, 27 (T.H.A.) — Büyük
Millet Meclisi bugün saat 15 te Hulûs! Köymenin başkanlığında toplandı. Gündemin müzakeresine geçilmeden evvel Başkan, Anayasının 87 nci maddesi gereğince vatandaşların bir çok dilekçelerinin gelmekte olduğunu, bunların dilekçe komisyonuna gönderildiğini, bunun için kasım 1950 ayının 7 nci gününe kadar gelen dilekçeleri tetkik etmek üzere geçici İki komisyon kurulmasını, diğer dilekçelerin devamlı komisyonda tetkik e-dilmesinin karar altına alınmasını o ya koymuş ve kabul edilmiştir.
Bundan sonra Kocaeli Milletvekili Mümtaz Kalaycıoğlunun Amerikan uzmanlarının yazdığı “Türkiyenin iktisadi bakımdan umumî bir tetkiki,, adlı rapor ile PaklstAnda toplanan İslâm Ekonomi konferansına katılan heyete dair sözlü sorusuna Ekonomi ve Ticaret Bakanı Züht.ü Velibeşe cevap vererek profesör, iktisatçı ve fen adamlarından müteşekkil 10 kişilik hır heyetin memleketimize gelerek 1933 yılında yazdığı bu eser için 290 bin lira harcandığını, halbuki bu eseri rafta bulduğunu ve içindeki tavsiyelerin eski iktidar tarafından nazarı dikkate alınmadıktan başka şiddetli tenkidlert ihtiva, ettiği için çok gizli tutulduğunu ve bidayette fazla miktarda tetkik edilen nüshaların İzmit fabrikasına gönderilerek hamur edildiğini beyan etmiştir.
Söz alan soru sahibi bu rapordan başkaca bir çok raporların daha mevcut olduğunu fakat bunlardan da istifade edilmediğini kaydederek bu arada Karaşi ve Tahran İktisat konferanslarında İmzalanan müteaddit protokollorla taahhütler altına giril- I dıgi halde, bu taahhütlerin yerine getirilmediğini ve eski iktidarın böylece dışarda itibarımızı kırdığını söylemiştir.
Seyhan Milletvekili Sinan Tekelloğ-lunun Toprak Mahsulleri Ofisinin dışarıya sattığı hububat hakkındaki tahkikat raporları üzerine ne gibi muamele yapıldığına mütedair sözlü sorusuna da cevap veren Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Veliheşe, çok uzun bir mesai neticesinde dosyaların tetkik edildiğini ve bir tezkere İle Ankara C. Savcılığına gönderildiğini söylemiştir.
Bundan sonra Ankara Milletvekili I C. Soydanın devlete ve hususî eşhasa alt ormanların tahdidine ve alınacak vergilere dair sorduğu sözlü soruva Tarım Bakanı adına cevap veren Orman Genel Müdürü, orman tahdit komisyonlarının devlete alt ormanlarla hususî şahıslara alt ormanlan sınırlandırdığını ve bu hususta bazı şikâyetler vuku bulmuş İse de yeni orman kanununun bütün mahzurları ortadan kaldıracağını söylemiştir.
Aynı sözlü soruların vergilere müteallik kısmına cevap veren Maliye Bakanı Halil Ayan tapulama harcı-] mn kadastro harcı gibi bir mükellefiyet olduğunu, bu mükellefiyetin tat. bikına bu sene başlanacağım, getireceği varidatın ne olacağını şimdiden kestirilemiyecoginl beyan etmiştir.
Yine orman mevzuunda Zonguldak Milletvekili Rıfat Sövüşoğlunun orman ortaokullarının kaldırılıp kal-dırılmr acağı hakkındaki sözlü sorusuna Tarım Bakanı, Bursadaklnln e-sasen kaldırıldığını. Boludaklnln de mevcut talebeler mezun olunca Ilga edileceğini söylemiştir.
Millî kalkınma programı hakkında Başbakan adına İşletmeler Bakanı cevap vermiş ve bu sorunun memleket dâvalarının tümüne taallûk ettiğini, hususi teşebbüse ön plânda yer veren bir sistem takip edilmeye başlandığını. rasyonel bir çalışma usulü tatbik edilerek bütün bakanlıklar a-rasında sıkı bir İşbirliği yapılacağım ve bunu sağlamak üzere bir de komite kurulmak üzere bulunduğunu söylemiştir.
Varlık

Ankara, 27 (T.H.A.)
Vergisini af. terkin veya tâdil etme miktarına dair bir soru dolayı-sfyle bugünkü Mecliste Başbakan Adnan Menderes de söz alarak bir tavzihte bulunmak lüzumunu hisset-
mükellefsiniz.” dedi ve
mlştlr.
Soru. Sinan Tekelîoğlu tarafından verilmişti. Maliye Bakanı cevabında filhakika Hilmi Uran tarafından verilmiş olan bir cetvelde İsimleri yazılı olanlar hakkında takibatın durdurulduğunu söylemiştir. Bakanın i-zahlanna göre bu teciller Hatay, î-çel, Seyhan vilâyetlerinin merkez kazalariyle mülhak kazalarında yapılan tarhfyatta vâki olmuştur. Bu şekilde bir tezkere İle tecilin icrası bunu tatbikle vazifeli memurlar tarafından kanuna uygun görülmemiş oiacak ki cetvelin altına Hilmi Uran tarafından mahallen tetkikat neticesinde hazırlandığım belirten bir şerh konmuştur. Soru sahibi kanun hükümlerinin sarih ve mutlak olduğunu, vergi tarhedilene hiç bir makama başvurmak imkânı bırakmadığını, halbuki Hilmi Uran’ın 111 kişilik liste getirerek vergilerini tecil ettirdiğini, iki sene sonra da Af Kanunu çıkarılarak yüz milyon liraya yakın bir meblâğın terkin olunduğunu belirtti. Bakana hitaben “Yapılan yolsuzluğu Millet Meclisine haber vermekle
mesullerin meydana çıkarılmasını I milletin sabırsızlıkla beklediğinden bahisle bu mevzuda Adnan Menderesten de ricalarda bulundu.
İşte bu sırada Başbakanın söz aldığı görüldü:
Adnan Menderes, Maliye Bakanının bahsettiği Hilmi Uran listesi hakkında kısaca tavzihte bulunmak lüzumunu duyduğunu anlatmakla söze başladı. Menderes şöyle devam etti: “Anlaşıldığına göre Hilmi Uran listesinin maksadı tanzimi şudur. Varlık Vergisi tarhında bazı fâhiş hatalar olmuş, tatbikat sırasında da hatalar görülmüş. Hilmi Uran teşebbüsü ele alarak biz Liste vücuda getirmeye, hataların tâ mir ve tashihLni bu liste vasıtasiyle tahakkuk ettirmeye teşebbüs etmiş."
Başbakan izahatının bu kısmında şu ciheti belirtti:
“Tarhiyatta hatalar olmuşsa bunun bütün memleket çapuıda vukua geldiğini kabul etmek İcap eder.” Hilmi Uran üstesinin Seyhan, Mersin ve Hatay vilâyetlerine ait olduğunu kaydeden Başbakan dedi ki:
“Şu halde Hilmi Uran, faaliyet sa-başı olarak seçmiş bulunduğu üç vilâyette kendisine tâbi olması melhuz veya tâbi insanların vergilerinde terkin, inzal ve IhsAnda bulunmak yolunu takip etmiştir. Bu Üstenin Bakanlar Kurulundan geçtiğine dair elimizde hiç bir kayıt yoktur. Maalesef sadece mükellef İsimleri, hizalarında tarhedilen miktarlar yanında ne miktara indirilmesi lâzım geldiği yazılmıştır Böyle bir üste mâliyenin eline gelince arkadaşlar düşünüyorlar, kendilerini bu üsteyi ye. rine getirmek mecburiyeti altında hissediyorlar. Yine düşünüyorlar, yarın, öbür gün bir sual açılacak olur-sa —neteklm bugün böyle bir sual Iradedılmiştlr— acaba ne cevap veririz? Aralarında blrleşlyorlar, altına bir şerh veriyorlar. Diyorlar ki; üste sayın Hilmi Uran tarafından tertip edilmiştir. Filhakika verginin cibayetı kanun hükümlerine aykırı şeklide durdurulmuş, uzun müddet tecilden sonra Af Kanunu gelmiş ve tatbik edilmemiş vergiler meyanın-da terkine tâbi tutulmuştur.”
Başbakan Varlık Vergisi gibi nazik olduğu kadar da vahim mevzuda dahi memleketin nasıl bir çiftlik İdaresi gibi idare edildiğini bu vakaanın da ortaya koyduğunu kaydetmiştir Adnan Menderes, Meclisin çıkardığı son Af Kanunu muvacehesinde vaziyetin ne suretle ele alınması gerekeceğini Hükümetin İnceleyeceğinden bahsetti ve:
“Şayet Af Kanunu bu gibi hâdiselerin takibini ortadan kaldırmış olsa bile mânevi mesuliyetin çıkarılarak umumi efkâra vazifedir ” dedi.
BnşbAkanın konuşması hararetli tezahürata vesile
mokrat milletvekilleri Menderesi ’-ü -I süden ayrılırken de uzun uzun alkışladılar.
meydana arzetmek
Mecliste oldu. De.
Tasarıda katî tasfiye yapılıncrya kadar Bakanlar Kurulu bu evlerin kiralarını arttırmaya yetkili kılınacak
Ankara, 27 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Bayındırlık Komisyonu bugün Saraçoğlu Mahallesindeki memur evlerinin satış suretiyle tasfiyesi hakkındaki kanun teklifini müzakere etmiş ve mevzuu esas İtibariyle kabul ederek maddelerin müzakeresini perşembe günkü oturuma tâllk etmiştir.
Kanun teklifi başlıca şu maddeleri İhtiva etmektedir.
1 — Saraçoğlu Mahallesinde yaptırılmış olan konutların derhal satışı yapılmak suretiyle kati tasfiyesine Maliye Bakanı yetkilidir.
2 — Bu konutların satışı, Arttırma, Eksiltme ve İhale Kanununa göre yapılır.
3 — Bu konutların tamamı birden veya blok İtibariyle veyahut da her bina ayrı ayrı satışa arzohınur. Her binanın ayn ayrı satışı halinde son arttırma bedeli hâlen İçinde kiracı olarak oturanlara hemen bildirilir. Tebliğ tarihinden İtibaren 2 gün İçinde bu bedel İle satın almağa talip filanlar tercih ve birden ziyade talip bulunduğu takdirde gayri menkul bunlara müştereken ihale olunur.
4 — Satış bedeli İlk taksit peşin geri kalanı her mali yılın ilk ayında Maliye veznesine yatırılmak üzere 10 yılda ve 10 müsavi taksitte ödenir.
Bursaya kar yağıyor
Bursa, 27 (T.H.A.) — Havaların birdenbire soğuması üzerine bu sabahtan itibaren hiç dinmeden akşama kadar Uludağa devamlı surette kar yağmıştır.
Karın kalınlığı da# eteklerinde 20 santimi bulmuştur. Şehir içinde de şiddetli fırtına ve yağmur yağmaktadır.
2 nci yaşına 1 aralıkta giriyor
0 gün, memleketimizin tanınmış şahsiyetlerinin gazetemiz hakkındaki düşüncelerini sizlere bildireceğiz
£
5 — İhale bedeli tamamen ödeninceye kadar satılan gayrimenkullar Hazine adına birinci derece ve sırada İpotekli kalır.
6 — Bakanlar Kumlu bu kanunun kabulü tarihinden tasfiye sonuna kadar geçecek müddet için işbu konutlara alt kira bedellerini arttırabilir veya bu konutlarda kiracı sıfatlyle oturanların konut tazminatını kısmen veya tamamen kaldırabilir.
Medenî Kanundan kim tarafından ve hangi sebeple çıkarıldığı bilinmiyen maddeler
4 nisan 1926 tarihli Resmî
Meclise
Ankara, 27 (Hususî muhabirimiz blldlrlvor) — Tokat Milletvekili Ahmet Gürkan Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bir sual takriri vermiş bulunmaktadır.
Ahmet Gürkan Başbakan tarafından cevaplandırılmasını İstediği bu sözlü soru önergesinde isteklerini aşağıda görüleceği gibi 4 maddede hulâsa etmektedir.
1
Gazeteden İktibas edilen ve Meclis zabıtlarında da aslı mahfuz bulunan Medeni Kanunun 92 ve 112 nci maddelerinde mukayyet olan süt ana ve kardeşleri arasında evlenmeyi yasak eden hükümlerle aynı kanunun 439 uncu maddesindeki müteveffanın fü-nığu ile içtima eden ana ve babaya tanınan 1/4 İntifa hakkına alt hük mün yeni harflerle \ tabedilen bu Medenî Kanunun metninden avm zamanda da tâdil edilmediği halde kim tarafından ve ne sebeple çıkarıl-mıştır.
Nüfuaumıızun % 100 • yakın o-lan Müslüman halkımızın nesep karabeti kadar ehemmiyet verdiği hat-
Memurin Muhakemat Kanununu kaldırmak için hazırlanan tasarı
Ankara, 27 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Zonguldak Milletvekili Abdürrahman Boyacıglller Memurin Muhakemat Kanununun yürürlükten kaldırılması maksadlyle bir kanun teklifi hazırlamıştır. Meclis Başkanlığı teklifi İçişleri ve Adalet Komisyonlarına havale etmiş bulunmak, tadır.
Tek parti devrinin bir yadigârı o-lan Memurin Muhakemat Kanunu nun yürürlükten kaldırılması hakkında hazırlanan hu teklif siyasî çev. relerde memnunlukla karşılanmıştır. Teklifin komisyonlarda derhal kabul edilerek heyeti umumlyeye sevkedile-ceğl anlaşılmaktazlır.
alma 1-bahane-bir şa-lira Ik-bulunan
Tokat MiTletveMli, Medeni Kanunun aslında mevcut bulunduğu halde Türk harflerine nakli sırasında 92 ve 112 nal maddelerle !>39 uncu maddenin bir hükmünün ne suretle kaldırıldığı hakkında Başbakandan bir sözlü sorusunu sundu
tâ kutsiyet atfettiği süt karabet ve mahremligi İle ana ve babaya tanınmış olan Lntlfa hakkına taallûku o-lan bu hükümlerin tekrar Medenî Kanunun metnine derci hususunda ne gibi tedbirler düşünülmektedir.
2 — Amerlkadan satın alınmış otlan 6 yolcu gemisinin satın şlnde yararlığı görüldüğü siyle Mister Cann adındaki his İle ortağına 494,410 bin ramiye verilmesini Amir
6.6.949 tarih ve 5426 sayılı kanunda bıı Amerikalının ortağının adı zikredilmeden sadece (ve ortağı) kay-dlyle meskût tutulan bu ortak kimdir ve adı niçin saklı tutulmuştur.
3 — İstanbul ve Ankarada teşekkül etmiş olan Mason Demeklerinin merkezi umumisi dahil veya hariçte olsun nerededir. Programından Hükümet haberdar İse gayesi millî veya beynelmilel midir. Millî olduğu iddia ediliyorsa beynelmilel olan mason derneklerine alt (mason) adını niçin almıştır.
4 — Büyük Doğu gazetesinin 24.11.1950 tarihli nüshasında cinayet başlığı altında ve vesikalara müstenit olduğu İddia edilen bir yazıda:
lsmetpaşa Kız Enstitüsünde evlenecek kimsesiz fakir bir kız talebeye 300 liralık kumaşlar üzerinde talebe arkadaşları tarafından 7 ay göz nuru dökülerek ve 10 bin lira değer taşıyan gelinlik bir elbiseyi hediyelik diye vücuda getirmişlerdi.
Okulun sergisinde teşhir olunan bu gayet nefis ve sanatkArane İşlenmiş olan gelinlik elbiseyi o zamanın Cumhurbaşkanının refikası mektep müdüründen İstemiş ve fakat müspet cevap alamayınca da Cumhurbaşkanlığı yaveri vasıtasıyla bunu cebren vitrinden aldırmış ve bilâhare mektebe yalnız 100 lira gibi gayet cüzi bir para göndermiştir, deniliyor.

billurum ve dünyanın en yüksek binası olan Emplre State
New-Vorktn
Building (Resimde görülen en yükseği) son fırtınalar İçinde sallanmış ve İç sıvalarında çatlak ve döküntüler olmuştur.
Tabiat âfetleri bütün
dünyayı kasıp kavuruyor
"Empire State Building” fırtınanın şiddetinden sallanmaya başladı
Yanardağı indifa halinde
Fransanın birçok yerinde sular kabardı — Etna Londrayı kesif bir sis kapladı
Londra, 27 A.A. (LPS) — New-York’taki B.B.C. muhabirinin bildirdiğine göre, bu bölgede hüküm süren şiddetli fırtına neticesinde dünyanın en yüksek gratsiyeli olan “Empire State Bııllding,, sallanmaya başlamıştır. Binanın iç duvarları çatlamıştır.
New-York. 27 (A.P.) — Hafta tatilinin sonuna doğru Birleşik Amerikanın kuzey kısmında termeye başlamış olan fırtına, bu havalide başlamış fakat, diğer
hâlâ tesirinden kaybetmemiştir.
Şimdiye kadar Birleşik Amerika-da 168 ve Kanadada 9 kişi doğrudan doğruya fırtına sebebiyle ölmüşlerdir.
Pittsburgh ve Cleveland'da hayat
tesirini gös-çok şiddetli zayıflamaya kısımlarda
tamamen durmuştur. Bir çok yerlerde kar yüzünden nakliyat sekteye uğramıştır.
Hükümetin resmî rasathaneleri, fırtınanın şimdiye kadar ender görülmüş bir şiddette olduğunu belirtmektedirler.
Hâlen, fırtına Kanada istikametinde İlerlemektedir.
Lyon, 27 A.A. (AFP) — Son günlerde yağan çok miktarda yağmurlar güneydoğu Fransada durumun vahamet kesbetmestne sebep olmuş tur.
Doubs Nehri seviyesi takriben iki metre yükselmiş, BesançonkJa sular 100 kadar evin mahzenlerini istilâ etmiş ve yüzlerce hektar araziyi basmıştır. Maamafih insanca kayıp yoktur.
Dijon’da Ouche Nehri 24 saatte 60 santimetre yükselmiş ve şehrin bazı sokakları su altında kalmıştır. Bir çok ev tahliye edilmiştir.
Nihayet Dole'de Doubs Nehri seviyesi dün geceden beri 1.50 metre yükselmiştir. Durum vahimdir ve tehdide maruz evlerin tahliyesi için tedbirler alınmıştır.
Katanya, 27 (A.P.) — Etna Dağı bugün, indlfaımn ikinci gününde, muazzam bir alev ve duman hâlesi ile sanlı İdi.
Gelen haberlerden lâv deresinin Fornazzo Köyüne yaklaşmakta olduğu anlaşılmaktadır, fakat lâvın a-kış sürati yavaşlamıştır. Evvele* saatte 700 ilâ 600 kadem akan lâv, hâlen saatte 120 kadem mesafe almaktadır.
Londra, 27 A.A. (Reuter) — Birmingham şehrini dün akşam tamamen kaplıyan sis yüzünden otobüsler garajlarına dönmek üzere yollarını ancak otobüsün önünde giden ve ellerindeki ışıkla yolu aydınlatan a-damlar sayesinde bulmuşlardır.
Bununla beraber otobüslerden bir çoğu geceleyin garajlarına dönmemişler ve tramvaylar da bulundukları yerlerde sisin dağılmasını beklemişlerdir.
ALMAN DİYET
Bavyerada Sosyal Hıristiyan Partisi başta geliyor
Münlch. 27 A A. (AFP) — Bavyerada yapılan seçimlerde 191 seçim dairesinin 161 inden alman neticeler a-şağıdadır:
Sosyal Hıristiyan Partisi 1.967.598 rey, umumî reylerin yüzde 29.1 L
Sosyal Demokrat Partisi 1.560.001 rey. umumî reylerin yüzde 26 sı.
Bflvyera Partisi 1.262.294, %18.7,
Mülteciler Partisi 932.277. %13.8. Liberal Parti 442.533. % 6.5, Kalkınma Partisi 150.395, % J.
Komünist Partisi 100.959, % 1,5. iştirak nispeti yüzde 81,4.
Bevin, Libya Parlâmentosunu tebrik etti
Londra. 27 A A (LPS) — Ingiltere Dışişleri Bakanı Bevln, bugün toplanacak olan Libya Parlâmentosu Başkanına bir telgraf çekerek îngi. liz Hükümeti namına muvaffakiyet temennilerinde bulunmuştur.
Vichinsky, Mısırı destekliyecekmiş
Kahire, 27 (YtRS) — Müstakil gazetelerden Al Mısr, Rus Dışişleri Bakanı Vişinski ile yaptığı bir mlllâka-tı bugün neşretmlştlr. Millâkatta VI-şlnskl, İngiliz askerlerinin Süveyş Kanalından çekilmeleri hususunda Mısırı her zaman destekliyeccğlni söylemiş ve Rusyanın ortaşarktakl e-mc-üei’inln bu bölgeyi hürriyetine kavuşmuş olarak görmek olduğunu İleri sürmüştür.
Sayfa 4
Y E N î İSTANBUL
28 Koflim 1050
Şehirlerarası
ve
şehir içi yollarımız
Belçikada istihsal %16 arttı



Yazan :
Dr. Nihad SAYAR
1949 yılı sonunda başlıyan İktisadî buhrandan eser kalmamıştır
Kısa Haberler

0-
İlk
MRiMLRKFTT müdafaanı ve milli İktisat bakımından büyük bir hemmlyot nrzeden yol meMİeal, çağdan beri üzerinde durulan eaki ve
hayati bir dâvadır. Asırlar boyunca muhtelif memleketler, coğrafi durumlarını gözönündc tutarak, ya deniz yollarına veya demir yollarına, veyahut kara ve nehir yollarına ehemmiyet vermişler, bu sayede dıştan gelecek tehlikelere karşı koymak, çalışmak ve yaşamak İmkânlarını aramışlardır. Nihayet 20 nel asırda bunlara bir de hava yollarının ItızJmam eylediği görülmüştür.
İktİsRden ilerlemiş memleketlerde çeşitli münakale yol ve vasıtalarının her türlüsüne bol mikyasta rastlandığı halde. Iktlsaden geri kalmış memleketlerde bunlardan herhangi birinin dahi İhtiyaçları karşılayacak ııls|ielte İnkişaf etmemiş olduğu kolaylıkla görülür.
Memleketimizde de çeyrek asırlık çalışmalarımız arasında, deniz ve bilhassa demir yollarına nispeten daha fazla bir ehemmiyet verilmiş, büyük fedakârlıklara katlanılarak demir VO-lu siyaseti güdülmüş ve fakat İktisadî faaliyetlerin gelişmesinde birinci derere lüzumlu bulunan kara yollan-na hemen hiçbir kıymet, affolunma- ı iniştir
Milli İktisat bakımından olduğu kadar. milli müdafaa bakımındım da kara yollarının, demir yollarına nispetle daha faydalı olduğuna, ancak yabancı müşahitlerin ikazı Üzerine, pek yakın zamanlarda kanaat getirilmiştir. Yol dâvası tekrar ele alınarak çalışma plânları hazırlanmış. Karayolları Genel Müdürlüğü ihdas olunmuş, lüzumlu tahsilat ayrılmış. Mar-»hail Yardımından, yabancı elemanlardan ve en yeni teknik vasıtalardan faydalanmak suretiyle nihayet faaliyete geçilmiştir, tik plânda yirmi bin küsur kilometrelik kara yolunun yeniden İnşa ve İhyası İçin çalışılmaktadır. Bu hızla gidildiği takdirde, ö-nümürdekl on yıl zarfında memleket İhtiyaçlarım karşılayabilecek derecede kara yoluna sahip olacağımızı ü-mit edebiliriz.
Bir yandan devletin bu mühim dâvayı ciddiyetle ele aldığını görüp memnun olurken, öte yandan dn vilâyet ve belediyelerin harekete geçmesini. şehirlerarası kara yollarının İnşasına başlandığı bir zamanda, şehir İçi yollarımızın da bir dâvu halinde ele alınmasını plân ve programlara bağlanarak hemen İşe başlanmasını beklemekteyiz.
Şehir İçi yollarımızın bugünkü sefil durumunu tarife hacet yoktur. Her vatandaşın, evinden İşine kadar ka-tettlğl mesafede, şahit olduğu yüz kızartıcı manzaraya artık nihayet vermek zamanı gelmiştir. Doğrudan doğruya şehirleri İlgilendiren hu İktisadi ve terblyevl dâvayı da belediyelerin ele alması; vatandaşların ve bahusus bina sahiplerinin alâka ve yardımını temin ederek hu müşterek ve medeni İhtiyacı giderecek hal çaresini araması ve bulması lâzımdır. Bu İşe şimdiden başlanmıyacak olursa, daha bir kaç neslin şehir İçi yollarımızın ıslâh edilmiş halini görmesi nasip olmayacaktır. Şehirlerimizin muhtelif semtlerinde sık. sık gördüğümüz yeni ve modern binaların Önlerindeki toprak yollar; çamur, toz ve mikrop menbaı, gayri sıhhi arnavut kaldırımları. yirminci asırda, hiç değilse birinci sınıf şehirlerimizde, sık sık rastlanmaması İcap eden sakalet, İptidailik ve gerilik örnekleridir.
Caddelerin asfaltlanması, sokakların parkelenmesl bina sahiplerinin ve hattâ kiracıların, severek masrafına İştirak edecekleri hlr âmme hizmetidir. Şayet bu dâva umumî bir yol seferberliği halinde ele alınır, henışe-rillk ve medenilik duygulan tahrik edilir, makul ve mantık! hadler dairesinde, bu hizmete halkın İştiraki İstenirse, her vatandaş, geliriyle mütenasip cüzi bir masraf payına katlanabileceği gibi, kâfi miktarda gelire sahip olmayanlar da bu seferlıerllğe beden! çalışmalarlyle İştirak edebilirler. Mal sahipleri, binalarının kat sayısı, yüz ölçüsü, cadde veya sokağın genişliğiyle mlltenaslfi olarak masrafa iştirak edebilecekleri gibi, kiracılar da ödedikleri kira bedelleriyle ölçülü olarak her sene bir miktar bu seferberliğe katılabilirler. Bu suretle belediye bütçelerinde yolların inşa, ıslah ve tamirine ayrılan tahsisat mlk-tan fazlalaştırılablllr. Bu maksat I-çln belediyelerin ayrıca borçlanma imkânları da düşünülebilir. Yeter kİ, toplanan paralar şehirlerin şu veya bu mıntıkalarına basr ve tahsis olun-ınasın, seferberlik faaliyetinde mahalli ve mıııtakııvl cüzütanılar vücuda getirmek suretiyle halkın İştiraki ve mürakabesl temin olunsun, her cadde veya sokak sakinlerinden mal sahibi ve müsterlrler. kurulacak heyetlerde temsil edilebilsin. Heııışerl-Jere fazla külfet yüklemeden, merkezden muhite doğru tatbik edilecek ve beşer yıllık plftıı ve programlara bağlanarak hazırlanacak yol seferberliği kanuniyle bir an önce İşe başlamak, zannederiz kİ, mail imkânların daha müsait olmasını beklemekten daha hayırlıdır. Ruhlara meskenet aşılayan. vatandaşları dalma gerilik zihniyeti içinde yaşatan bıı süflilikten kurtulmanın tek çaresini yeni bir hamlede aramak mecburiyetindeyiz. Bııııa en çok ihtiyaç hisseden İstanbul şehrinin, yol dâvasını ele almasını, 500 üncü fetih yıldönümüne kadar, gözle görülür İcraatta bulunmasını temenni ederiz.

Mersin Limanının inşası hakkında müracaatlar
Mersin. 27 (Hususî) — D.P. Mahmudiye Ocağı Kongresinde alınan bir kararla Cumhurbaşkanı Celâl Ba-vnr8 bir telgraf çekilmiş, telgrafa Bayındırhk Bakanlığınca cevap ve-rilmiştir. Gelen cevaptan anlaşıldığına göre, Mersin Limanının inşası Bakanlıkça kararlaşmış, Somsun Lima-nmm tamamlanmasını beklemeden bu inşaata dn başlanılması hususunda devam eden incelemeler İlerlemiştir.
%
Belçika, harbi müteakip iktisadi bir refaha kavuşmak Üzereydi. Fakat 1949 senesi son aylarında dünya piyasalarının durumu ve Belçika pazarlarında ihraç malları fiyatlarının yükselmesi, bu inkişafı baltalamıştır. Dahili piyasaların işba haddine ulaşmaları ve harici piyasaların da taleplerini kısmaları, memleket için endişeli bir durum yaratmıştır. Belçika iktisadiyatını en fazla tehdit e-den husus, ihracatın daralmasından ileri gelmiştir. Dahil! piyasalarda fiyatların yükselmesi, harici piyasalarda da İthalât yapan devletlerin mal satın alacak döviz temin edememeleri ister istemez Belçika mallarına karşı talebin durgunlaşmasına sebep olmuştur. Fakat hükümet bu sene yaz aylarından beri durumunu düzeltmiş ve Avrupa devletlerinden bazılarının liberasyon sistemine dahil olmaları Belçikanm işine yaramıştır.
1949 senesi, umumiyet itibariyle bir İntikal ve rasyonnllzasyon devri olarak kabul edilmektedir. İstihsal yüksek bir seviyede tutulmuşsa da rasyonallzasyon işsizliğin artmasına sebep olmuştur.
Dünya devletlerinden bazıları 1919 sonesine kadar paralarım devalüe etmişlerdi, bu meyarıda Belçika da devalüasyona iştirak etmiştir, fakat diğer memleketlere nispeten para kıymetinde pek az bir tabavvül yapmıştır. Bu yüzden dahil! fiyatları dünya piyasalarındaki fiyatlara İntibak ettirmek gerekmiş ve bu yolda da istihsal rasyonel bir şekle sokulmaya ve yatırımlar arttınlmoya çalışmıştır. Bunun, fiyatlar üstünde tesiri olmuş tur. İhracattaki âni azalış, işsizliğin artmasına ve konjonktür dalgalarının depresyon safhasına doğru İnkişafına zemin hazırlamıştır.
Fakat endüstriyel istihsal 1949 sonlarına doğru İyileşmeye başlamış ve 1950 senesinin İlk aylarında 1919 dakl miktara nazaran bir hayli yükselmiştir. Bu arada Kore harekâtının perakende piyasasına da tesiri olmuş ve hızlanma prenslplne tâbi olarak piyasada İstihlâk mallarına karşı talep artmış ve bütün istihsal kademelerine bir canlılık gelmiştir. Avrupa devletlerinin silâhlanma programlarını tatbika girişmeleri, Belçika mallarına karşı talebin artmasına sebep olmuştur. Yabancı devletlere yapılmakta olan çelik ihracatı arttırılmış ve dolar sahasındaki bazı devletlere de mal satılmıştır. Böylece ekim ayında İstihsal yüzde 16 artmış ve işsiz sayısı da külliyetli miktarda azalmıştır.
Belçikanm diğer endüstri branşlarında da bir tekâmül göze çarpmaktadır. Kömür İstihsali eylül İçinde daha evvelki ayların seviyesin! bulmuştur. Kasım ayı İçinde ise. 1936-19BS senelerinin vasati İstihsaline erişeceği beklenmektedir. Maamafih, istihsal maliyetinin yüksek oluşu ve aftır endüstride kömür talepinin daralması, İstihsalin daha fazla İnkişafına mâni olacaktır. Belçika maden işçilerinin günlük istihsallerini arttırmaları. fiyatlarda da tesirini göstermiştir.
Belçika ticaretinde mühim bir yer tutan çimentonun ise istihsal seviyesi, yüzde 142 yükselmiştir. Bu sahada istihsal 1948 deki seviyeyi bulmamışsa da dahil! piyasalarda talep artmıştır.
Belçikanm dokuma sanayilndekl istihsali bugün 1936-1938 senelerine nazaran yüzde 140 nispetinde yükselmiştir. 1949 senesinde mevcut stoklan paraya tahvil edememek tehlikesi. sene sonuna doğru zayıflamıştır. Benelux ve Avrupa İktisadi İşbirliği idaresine dahil devletlere yapılmakta olan ihracatı bu devletlerin kontenjana tâbi tutmamaları sürümün artmasını sağlamıştır.
Dış ticaret açığı, ihracatın artması ve ithalâtın da azalmasiyle kısmen kapatılmıştır. 1949 da İhracat İthalâtın yüzde 98 İni karşılamıştır. Bu rakam 4948 de yüzde 85 ve 1947 de yüzde 72 idi. Dış ticarette görülen bu muvazene dış ticaret Ödemelerine de tesir etmiş ve 1949 da 92.000.000 dolarlık bir fazlalık kalmıştır.
Dahil! piyasalarda fiyatlann düşmesi ve iş hacminin daralması yüzünden fabrikalar İstihsali kısmışlar ve böylece hariçten ham madde ithalâtı azalmıştır. Diğer taraftan Benelux
Derleyen : devletleriyle İmzalanan ihracatın arlmtıaınıı sebep geçen sene Alnıanyanın nı kısması ve aterllng dahil devletlere satış
Yılmaz PODA
anlaşmalar olmuştur.
Ithalâtı-bölgcsine yapmanın
ödeme güçlüklerinden dolayı zorlaşması, ihracatta bir durgunluk yaratmıştı. Ayrıca devalüasyon neticesinde ecnebi devletlerin harici pazarlarda rekabetlerini şiddetlendirmeleri de bu azalmayı hızlandırmıştı. Fakat durum, 1950 senesinin İlk aylarında değişmiş ve İktisadi hayat normaj seyrine girmeye başlamıştır. 1949 senesi son aylarında Ho-lânda ile imzalanan ticaret anlaşması. bu memlekete yapılan İhracatı arttırmıştır. Bıı arada Ingiltere ile yürürlükte olan ticaret anlaşması ila tekemmül ettirilmiş, Inglltcrenin ithalâta koyduğu tahditleri haflfletmn-sl de ticari münasebetlerin inkişafını hızlandırmıştır. Murslıall Plânı devletlerine yapılan ihracatın kolaylaşması ve bir çok devletin liberasyon sistemini kabul etmeleri de Belçika-nın çok lehine olmuştur.
Belçikanm dış ticaretinde yer olan memleketler derece sinisiyle şunlardır:
ithalâtta Amerika yüzde 18.1, Fransa yüzde 9.9, Hol Anda yüzde 9.9. İngiltere yüzde 8.8, Almanya yüzde 6.9 ve İsviçre yüzde 4.3.
Dıracatta; Holânda yüzde 14.7, Almanya yüzde 10.7, İngiltere yüzde 9.4, Fransa yüzde 7.4, Amerika yüzde 5.2 d ir.
Marshall Plânlyle Belçika 30 eylüle kadar 506 milyon dolarlık bir yardım elde etmiştir. Marshall Plânı devletleriyle imzaladığı ticaret anlaşmaları sayesinde İse ticari açıklarının büyük bir kısmını kapatmıştır.
Dünya kahve fiyatları yükseliyor
Piyasamızda 40 bin çuval kahve stoku var
Brezilyada kuraklık yüzünden kahve mahsulünün geçen seneye nispetle noksan olduğu yazılmıştı. Piyasamızda 40 bin çuvala yakın mal bulunduftu İçin, bu haber, Tahmis Sokaftı kahve piyasasında ân! bir tesir vücuda getirmemiştir. Kahve tacirlerinin İfadesine göre, şimdiki halde ellerinde altı aylık ihtiyaca ya-tecck derecede kahve bulunmaktadır, ikinci Dünya Harbinden sonra, şlm-1 diye kadar elde bu kadar kahve stoku bulunmamıştı.
Fiyatlara pelince, toptun 3 numaralı kahve 740 . 750 kuruş arasında muamele görmektedir.




Alman yıuıııı pat&tea ıımhMiiÜ Bonn, 27 (Husus!) — Batı Al-manyanın bu senekl patates mahsulü 28 milyon ton olarak tahmin edilmektedir. Alman Ekonomik Haberler Ajansının bildirdiğine göre, bu son tahmin bir evvelkinden 1.5 milyon ton fazladır. Bu sene hektar başına vasat! mahsul 245 kentaldir.
Yıınanlstanın pirinç (hiHinnı Atina, 27 (Husus!) — Hariçten pirinç satın almak için İthal permileri vermeden önce Yunan Tarım Bakanhftı dahil! istihsale rüçhan hakkı verilmesine karar vermiştir Bakanlık Yunanls-tanda pirinç İstihsalinin senede 20,000 tonu buldııftunu ve dahil! İstihlâkin de 35,000 ton olduğunu bildirmiştir.
İsviçre bizden mİ gam ıdnutk İstiyor
Ankara, 27 (ANKA) — Türk tütün ve sigaralarının îsvlçrede gördüftü büyük alâka karşısında bazı İsviçreli firmalar, oradaki Ticaret Ataşemize müracaat ede-rek külliyetli miktarda çeşitli sigara almak istediklerini bildirmişlerdir. İlgililerce yapılar İncelemeler sununda lsviçreye sigara »atabileceğimiz anlaşılmıştır.
Ingilterenln ihracatı artıyor
Londra. 27 A.A. (EPS) — Ingiltere geçen ay zarfında 200 milyon İngiliz lirası defterinde mal İhraç etmiştir. Bu miktar bu sene içerisinde kaydedilen en yüksek rakamı ifade etmektedir. Birleşik Amerikaya gönderilen malların 13 milyon 100.000 vo Kanada ya İhraç edilen malların da 12 milyon sterllng tuttuğu mektedir.
Japon dış ticareti
Tokyo, 27 A A. (AFP) pon Hükümetinin 84 sterlingllk bir anlaşma
lsmak Üzere olduğu haber verilince Japon ticaretinin aterllng bölgesine ileri bir hamle yaptığı anlaşılmıştır.
Yeni anlaşmaya göre Japonya, yün. pamuk ve buğday mukabili çelik, demir ve mensucat vermeyi taahhüt etmektedir.
blldiril-
— Ja-milyon imza-
Sadıkoğlu Şilepi koza atlattı
Ankara, 27 (A.A.) — Sadıkoğlu şlleplnin kaptanı Gldinvadan bildiriyor:
Zonguldak için maden direği yüklü olarak Baltık Denizinde seferde bulunan on bin tonluk Sadıkoğlu şilepi bu denizde batma tehlikesi geçirmişse de tehlike atlatılarak gemi Gl-dinya Limanına vâsıl olmuştur. Bütün mürettebat şaft ve sıhhattedir.
Sene sonuna kadar Mersinden
70 bin ton pamuk ihraç edilecek
Mersin Limanının ihracatı, geçen yıla nazaran artmıştır. Limanın bir an evvel inşası isteniyor
Adana. 27 t Hususi) — Mersin Limanından yabancı memleketlere yapılan ihracatımız, geçen yıllara nazaran, bu yıl oldukça inkişaf etmiş vaziyettedir. Bu yıl bu limandan yapılmakta olan pamuk sevkıyatı mevsim sonuna kadar 70 bin tonu bulacaktır. Yalnız bir madde üzerindeki bu muazzam rakam, Mersin, Limanının ehemmiyeti hususunda da bir fikir vermeğe kâfidir. Bu bakımdan Mersin Limanının inşası için Mersinlilerin ısrar göstermesi, haklı bir talebin ifadesidir.
1 ekim 1950 tarihinden 15 kasım 1950 tarihine kadar Mersin borsasın-da muamele görerek, sırf Mersinli tacirler tarafından harice sevkedllen İhraç mallarımız büyükçe bir yekûn tutmaktadır. Bu müddet zarfında 28 kuruştan 55 ton fasulye.40-50.96
10 ton börülce. 120.20 kuruş-ton kayısı çekirdeği, 8.63 ku-500 ton harnup. 40-40,13 ku-lkincl nevi 183 ton pamuk
kuruştan 52 ton mercimek, 60.50 kuruştan tan 10 rüşten ruştan
döküntüsü, 23 kuruştan üçüncü nevi 56,50 ton pamuk döküntüsü, 70 kuruştan 50 ton boyalı üstüpü. 160 - 185 kuruştan 19.5 ton işlenmemiş koyun derisi, .140 kuruştan 10 ton İşlenmemiş keçi derisi. 13 79 kuruştan 103 ton kepek. 130.24 kuruştan 5 ton kitre. 160-164 64 liradan 420.782 metreküp kereste, 33, 13-49,56 liradan 13.990 baş koyun, 18.30-27.40 liradan 9.710 baş keçi. 80,75-121.50 liradan 517 baş şiftir İhraç edilmiştir. Adana ve İskenderun tâclrlerlnln aynı maddelerden aynı müddet İçindeki Ihracatlnn bu rakamlara dahil değildir-
Tekel İdareni, >unlumuzun muhtelif yerlerinde tütün bakımevleri yaptırmaktadır. Trabzondakl bakımevlerinin İnşaatı yııknıda bitecektir. Kanimde son defa bir buçuk milyon liraya Hendek'te yapılan bakımcvlnln bir cepheni görülüyor
Denizli mektubu
Çal şarapçılığı, tarihî mevkiini tekrar alıyor
Çal’da şaraptan başka, pekmez ve ağda imal edilmektedir
Denizli, 27 (Hususî) — Yalnız Denizimin deftil Ege bölgesinin İleri ve tarih! bir üzüm merkezi olan Çal kazası; topruftınirı baftdhfta son derece elverişli olması, havasının İyi vasıfta her türlü üzüm yetiştirmeğe müsait bulunması yüzünden, tarihin çok eski çağlarından beri bağcılık yapmaktadır. Hususiyle üzümleri ku. rutmağn, pekmez ve aftda yapmağa, şarap imaline son derece uygundur. İyonlar zamanında Ege hinterlandının en nefis şaraplarını veren Çal, bugün dahi aynı tarih! mevkiini artan bir şeklldo muhafaza etmektedir. Hattâ, Şarap Tanrısı. MBa-küs,, adına yapılmış heykeller mevcut olduğu gibi bağcılığın husule ge. tirdlftl refah ve servete dair büyük taş levhalar üzerine hakkedilmiş yazılar da çıkmıştır.
Tekel Bakanlığı, Çal şarapçılığını devletleştirmek İçin üç sene tecrübe yapan bir şarap İmalâthanesi dahi açarak yüksek kalitede Çal şarabı yaparak piyasaya vermişti. Yeni iktidarın bu kabil faaliyetleri ferdi teşebbüse devretmek karan üzerine bu şarap deneme imalâthanesi de faaliyetini tatil etmiştir. Ne yazık ki. henüz husus! müteşebbis de çıkmamıştır. Çal kazasına bağlı Bekilll Bucağı, her sene yanm milyon litre kırmızı şarap İmal etmektedir. Bu bucak merkezi aynı zamanda, “Ağda” denen “Vagum pekmezi”* yapmakta ve külliyetli miktarda piyasaya arzetnıektedir. Hele yaş ve kuru üzüm satışı, büyük yekûna baliğ: olmaktadır. Çal çevresi, bağcılıkla geçinir, üzüm bura halkının hayat se-romudur.
Günden güne sahası genişlemekte, istihsali artmakta olan Çal bağcılığını iyi bir şekilde organize etmek, rasyonel olarak bura üzümlerini kıymetlendirmek şarttır. Bölge halkı fakirdir. Kuvvetli bir kooperatif hareketine muhtaçtır. Bu suretle hem üzüm müstahsili asırlardır beklediği bir teşkilâta kavuşarak nefes alacak, hem de üzüm mahsulü çeşitli şekillerde değerlendirilecektir.
Özlenen “üzüm kooperatifi” kurulmak üzeredir. Zira; geçenlerde Denizlide kurulan Pamuk Tarım Kooperatifinin fevkalâde toplantısı münasebetiyle gelmiş olan İzmir Tarım Satış Kooperatifleri Genel Müdürü Bay Medeni Berk; pek yakında Hâlde de bir kooperatif kurulacağını müjdelemiştir. Bu salâhiyetti ağızın ifadesine göre. Çal bağcılığı Kooperatif Genel Müdürlüğü tarafından tetkik ettirilecektir Böylece. Çalda kurulacak olan Üzüm Müstahsilleri Satış Kooperatifi. Çal boğalığını rasyonalizm edecektir. Bu suretle; bu millî iktisat kaynağı yeni bir inkişafa mazhar olacaktır. Kooperatifin

meşgul olacağı mevzular bakımından zengin olan Çal kazasını şimdiden tebrik edebiliriz. Bu teşkilât sayesinde Çal üzümleri hem endüstrileşecek. hem pazar bulacak, hem de defter kazanacaktır. Her vakit dediğimiz gibi bir daha tekrarlıyalım kİ: •‘Yeni Türkiye}! hususiyle Türk çiftçisini, müstahsilini geliştirmek için tek çare “kooperatineşmek’’tir.
Kuru meyva piyasası
Kuru erik ve kayısı geçen seneye nazaran pahalıdır
Mevsim itibariyle kuru meyva piyasası hararetli bir devreye girmiştir. Fakat geçen sene pek ucuza satılan iri boy siyah erikler, bu sene 160 kuruştan aşağı satılmamaktadır. Uryanl eriği ise henüz piyasada yok. tur. Yakında ufak partiler halinde mal beklenmektedir. Bundan başka vişne kurusu da piyasaya gelmemiştir.
Muhtelif kalitedeki kaysılar ise geçen seneye nazaran çok
Yalnız Tohal tipi kayısı boldur. Fiyat 150-160 kuruş arasındadır. Yukarda yazdığımız gibi, iri boy siyah eriklerin pahalı oluşundaki sebep. dış memleketlerden bu mala karşı İsteklerin artmış olmasıdır.
Kuru meyvalardan Gaziantep fıstığı ise piyasada pek azdır. Esasen istihsal bölgesinde mahsul az elde edilmiştir.
pahalıdır.
Aylık karneleri kaldırdık
Okuyucularımıza kolaylık olmak iizere gazetemizin çıktığı günden beri tatbik etmekte olduğumuz aylık karne usulünü 1 aralıktan İtibaren kaldırmış bulunuyoruz. Bit karan almamızdaki sebep, bazı okuyucularımızın vc tevzi memurlarının karşılaşmakta oldukları müşkülâttır. Karneleri kaldırmamıza mukabil aylık karne kapaklarından 3 tanesini bize getirerek tahsil kur’ası İçin ktır’a numaracı almakta olan okuyucularımızın menfaatlerini korumak gayesiyle, bıı okuyucularımızdan gazetemize üç aylık abone olanlara derlini bir tahsil kıır’a numarası verilecektir.

Türk tütünlerine dair VVashington’dan verilen bir haber
1950 mahsulünün yüzde 10 nispetinde düşük olduğu hakkındaki haberi mübalâğalı buluyoruz
Wftshlngton. 27 AA. (United rress) — Birleşik Amerika Tarım Bakanlığından. 1950 yılında Tllrkiyede alınan tütün mahsulünün 1949 yılına nispetle yüzde 10 düşük olduğu bildirilmiştir.
1949 da alınan tütün mahsulü İse, 1948 de almandan yüzde 20 daha yüksekti.
YENİ İSTANBUL: Yukarıda
neşrettiğimiz Washlngton menşeli telgraf haberi, Amerikalıların 950 senesinde, 949 senesine nazaran yüzde nispetinde düşük tütün aldığını kaydetmektedir* Halbuki 950 senesinde Karadeniz, Marmara bölgelerinde, bilhassa Samsun, Bafra tütünleri kalite İtibariyle 9-19 senesine nazaran çok yüksekti. Böyle olduğuna göre. 950 mahsulünü tımunıl bir İfadeyle düşük olarak göstermekte mübalâğa olduğuna kaniiz. VAkaa 950 yılında izmlrln bazı bölgelerinde tütün mahsulü kolite itibariyle düşüktü, fakat bu düşüklük 950 yılı mahsulünün karakteri üzerinde yüzde 10 nispetinde bir tesir yapmamıştı. Bıı bakımdan. Amerikan Tarım Bakanlığının verdiği malûmat tenvire muhtaç görülmektedir.
Dünya piyasalarında kauçuk istekleri
Rusya ve peykleri, New-York piyasalarından kauçuk satın almaya uğraşıyorlar
New-Yorkr 27 (Hususi) — Mala-yalı bazı büyük kauçuk tacirlerinin New-York’takl ajanlan evvelce sat-tıklan kauçukları tekrar satın almak İçin New-York piyasasında Ü-mitslzce uğraşmaktadırlar.
Bir kaç ay evvel Amerikaya şahlan, bir ay sonra teslim edilmesi İcap eden ve henüz Singapur’dan yola çıkarılmamış olan kauçuklar için yüksek fiyatlar teklif etmektedirler. Singapur tacirlerinin Komünist Çinlilere sempati besledikleri bilindiği 1-çln ajanların New-Yorktaki teşebbüsleri muvaffak olamamaktadır. A-merlkan tacirleri kendilerinden satın alınmak istenilen bu kauçukların Çine veya Rusyaya gideceğinden e-min bulunduklarından dolayı yapılan teklifleri reddetmektedirler. Uzak-şarktan New-York*a gelen haberlere göre Moskova tâcir, mümessil ve ajanlan kauçuk için altın ruble teklif etmektedirler. Nisan ayında 18 çent olan kauçuk fiyatları şimdi 77 cente yükselmiştir. Geçen haziranında Malayadan ihraç edilen 76 bin ton ham kauçuğun 4448 tonu Rusyaya, 496 tonu da Polonya, Çekoslovakya ve Çine gönderilmişti. Temmuzda Rusya-nın aldığı kauçuk miKtarı 12175 tondur. Peyk devletlere yapılan sevkıyat İse 1055 tondur. Hong-Kong haziranda aldığı 3522 tona mukabil a-ğustosta 6642 ton kauçuk almıştır. Nexv-York ticari mahfillerinde bu vaziyetin hiç de hayra alâmet olmadığı söylenmektedir.
MEMLEKET ve DÜNYA BORSA ve PİYASALARI
YABANCI BORSALAR
KAMBİYO ve ESHAM
İzmir Ticaret Borsası
İstanbul Ticaret Borsası
New-York Borsası
• •
Pamuk (Knııtnrı xTıdları> Aahmounl tCiaa üyaflı F/G Karnak Urun ••ı»ai'h F/G
124 — M —
6-
15 50
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
27/XI/1950 Pazartesi
Açılıp Kopun 13
1 Bterllng "“7.84.80 7.64.80
100 Dolar 280.30 280.30
100 Fr. Frangı . 0.80 0,SC
100 İsviçre Fr* . 64 03 04 03
100 Belçika Fr. 5.60 560
100 teveç Kr. ... 54 12.50 54.12 50
100 Florin 73.68.40 73.68.40
100 L>ırcı -••••••••* 0.44.128 0.44,128
100 Drahmi ...— 0.01.876 0.01.876
100 Eaco’idoB .... 9.73.90 9 73 90
1933 Organı ... •• «•>••••••• 22 45
7«5 1938 ikramlycll 20.20
Ştö M HU Müdafaa 1 ••••••••• 20 16
ı94) Demiryolu (V 21.45
%5 1941 Demiryolu V 98 60
%4 1/2 1949 tkrnmlyell 96 65
1941 Demiryolu VI 96.05
Kalkınma X svsoa 07.36
Kalkınma XI 97.35
%6 Kalkınma Lll 97.30
«■(B İOUJ i «t İkrazı X •••••• 97.—
%6 1948 Isrİkrazı 11 97.70
%6 1949 İBtikrazı 1 96.30
%7 Milli Müdafaa IV 20.20
%7 1934 Slvaa-Erzurum 1 21 10
%7 1034 ıı-vıı 21.50
%7 1041 Demiryolu 1 10.50
%7 1941 Demiryolu 11 20.20
%7 1041 Demiryolu 111 20.62
%7 jdllll Müdafaa 1 20.10
%7 Milli Müdafaa 11 2U.86
%7 Milli Müdafaa 111 21.—
*7 Millî Müdafaa VI. 21.3^
| Şirket Tahvilleri
T.C. Ziraat Bnıık^aı 20.60
Anadolu D. Y fert ip A/B, 110.—
’• .tgı H2.ö(
., MürrıeM Senet 57.50
| Şirket Hisse Senetleri
T.C. Murh»-/ larirtnaı
Tûrklyo iş Khhh.ui ...........
Türk Ticarsl bankanı .........
Animi zihıMnı(> ,
Bugün EMU Knpaıııa
Hububat:
Buğday yumuşak (Tüc.) . 33 — 33.—
Buğday üfle 29 08 29.08
Arpa jcmllk (dökme) 22.— 21.—
Mısır «nn (çuvalı) — 34.10
Foııiva tombul — 42 —
Faaulva Çalı aert - 50 —
Kuryemi ••«•«•*•••••••••••» 40.- 39.30
Mercimek kırmızı kabuk. — 30.30
Mercimek yeşil 53.— 50.—
Nohut d&türel 22.30 30.—
Yağlı tohumları •
Ayçiçeği >.ohumu — 36.—
icattın Lohurnu ••••••••>•••••>• •*— 10.10
Kendir tohumu
Sunum 92 — 02.—
Yer hatifti kabuklu — 60.—
Kuru Meyvnlnr ı
Fındık kabuklu alvrl) — —
Finlık ı İç tombul 1050) ... 823/325 320.—
Ceviz (kabuklu) — 43.—
Ceviz (İç nntürel) 150.—
Dokumu hum maddeleri ı
Tiftik lana mal — 675.—
Tiftik 'Natürol) 6-10 — 680.—
Yapak Lrakya (Kırkım) .. 3 i 5.—
Ilum deriler t
Sığır tfulamura (kneap) Kl — 190.—
Keçi tuzlu kuru kiloau .... 220.— 200.—
Kovun hava kuruıu kilosu 200.— 210.—
hUdıutl Tuğlar l
Zeytinyağı (E.E. tcnekell) — 245 —
Suuamyağ) (Raf a*ra) 220 — 200.—
Ayçiçeği (Rafine çıplak) 155.— 147.—
Fındık vrgı (Çürük) 157.—
Bugün Son Kapanıp
Üzllm çeklrdekal» No.9 75.— 74.-
incir A «erim No.*» — 47.—
tncir H »erim No. 108 — 45.—
Pamuk Akala I „ 400.— 400.-
Pamuk Akala H —
Pamuk Akala, 111.„ — —
Pamıık eril — —
Pamuk vaftı (rafine» . — —
Pam ık rekirduğl . 16.- 16.—
Adana Ticaret Borsası
Birinci Akala ... 385.— 390.—
îklnci ,, 360.— 365.—
Blrlno Akala vâdell ... M —
Hazır tkinol Akala yağmur —
yemle ••
Altınlar
buğun EöKJ kuı
Lira Llru
“ ■ — «B —
Klilço Yeril Gr. 4.62 4.62
Külçe I>««kuma. — —
Cumhuriyet ... — —
Reşnt 37.60 36.40
Hamlt — —
GUHİOD t>eaeeeaf4 28.30 28 25
Ingiliz 41.80 41.30
Fransız kok .. — —
Na pul Aon IH , — —
İsviçre «M —
I
ÜÜU e-tkı Kut
Buğday (Huşell- Sent)
Sert Kış mahatıiü No. 2 261.— 264.—
Kırmızı Kış mahsulü No. 2 234.— 238.—
Pamıık ftllddllng 11 lbrcBİ=Sfuıt)
i* iıic •••«•••••••«•«»•• — 42.53
M û r X •«•••••(•*••••••»*«»•••••••••••••• • •► — 43.05
Mayız — 41.08
Tiftik ( Libreni=Sen 11
ro ı •■*««••>*••••>*•«• 135.- 135.—
Fındık ( Llbre«İT(-nt)
Kabuklu veril İr) O-
• ^rt.a *
Levant İç ’thni malı 63.— 59.-
Ekatra İri »ç ithal nıab 66.- 65.-
Kuru Halim «L!brcql~Sent) ....
Thompson çeki Metana seçme D 1/4 M 1/4
Keten luhumu • Bııwrll—Dulart
Mlnneapohs 8.85 d-aö
Knluy (Libre—Sent) 135.— 136.—
Levha-tenrke *100 libre 4qIrt) 1 39 | .40
Londra Borsası
Keten lobumu (Tunu—Sterlin#)
fîoınKu.y •%•••**••«•••• «•••••••••••••• — 73.-
Kalküta 71.- 70.-
Ter fttlığı IlIndUtan 78.- 76 -
Bradford Piyasası
Tiftik iyi mal LlhreU^:Fiyat) .
•• t’ıra malı — —
Yün Anadolu ° —
•* Trakya • — —
* İskenderiye Borsası
143.— 140. -
Kambiyo, Esham ve Tahvilât
Borsasında
Dün Kambiyo, Esham ve Tahvilât Borsasında yalnız % 6 faizli Altıncı Tertip Demiryolu Tahvili üzerine tş olmuştur. Diğer tahviller muamele görmemiştir.
Bursa tütün işçilerinin şikâyetleri
Bursadaki Tütün İşçileri Sendika, sından aldığımız bir mektupta. Tekel idaresinin tütün bakım işçilerinden bir kısmının İşine nihayet vereceğinden bahsedilmektedir. Buraa tütün işçileri bu haberler karşısında elli imza ile Tekel Bakanlığına telgraf çekmişlerdir.
Ticaret Borsasında dünkü muameleler
DÜn Ticaret Borsasında yine fa-su İye üzerine hararetli muameleler cereyan etmiştir. Battal tip fasulye 72 kuruştan, Selânlk fasulyesi 50-60 kuruştan, yumuşak çalı fasulye ise 38 kuruştan muamele görmüştür.
Ispanyol cinsi nohut 80 kuruştan, dökme sıra mal nohut İse 22.30 kuruştan fiyat bulmuştur.
Kupon getirecek “okuyucularımıza “
Gazetemizin Tahsil Kuponla** rlyle, yakımla tekmeye bıışhyn-cağınuz (L000 Saat) kuponlarını knbul etmek, mukabilinde kur a nıırııurulııriiıı "ermek ve sonra da hediyelerini dağıtmak üzere yeni bir büro teshine karar verdik. Bizi bu Uarara sevkeden sebep, okuyucularımızdan hlze müracaat etmekte olan büyük kitlenin işini süratle görmektir. Bu maksatla
Galatada, Bankalar- Caddesinde, Adalet Hanının 2 nci katında bir daire kiişat edilmiştir
1 Aralıktan itibaren
Kur’a numarası, kupon ve hediye için okuyucularımız mezkur adrese müracaat edeceklerdir. Yurdun her tarafın lan gön* dirilmekte olan kupon mektuplarının üzerine de adresin
(YENİ ISTANBI L. Bankalar Caddeni, Ad:ılot Hanı kat 2) şeklinde yazılmasını okuyucularımızdan bilhassa rica ederiz.
2$ Kasîm 1950 — Y E N t İSTANBUL— Sayfa «

Dünyada olup biten garip şeyler
9 senelik romatizmayı üç ayda iyi eden harika ilâç
İngilterede yeni sanat hareketleri
Torpilden korkmaz motor - Yüz metrelik dev teleskop - Kurbağa adamın başına gelenler - Denizden altın kazanılır mı ?
Toplayan : K. S. ALTINÇAG
Fakat, geçenlerde kurbağa elbisesindeki hava borusu işlemeden kaldığı için, ölüm tehlikesi geçirmiştir. Bugün Case, daha az tehlikeli bir iş görmekte ve bu yeni vazifesi de onu heyecandan heyecana sokmakta, dır. Bilginin bu yeni mesleği, Londranın meşhur Chcster Beatty Enstitüsünde kanser a-raştırmalan yapmaktır. Denizden altın ka7Anmak İsteyenler!
Bilginler denizlerde erimiş halde 6 milyar ton altın bulunduğunu öğrenmişler; bazı basit ekonomistler de bunu çıkarmak için sansasyonel bir proje kurmuşlardır.
Avustralvada. bu gayeye varmak için bir büyük fabrikada da kurulmuştur. Fakat tecrübe e-dilen her ton deniz suyundan ancak 6 penillk (yirmi kuruşluk) altın çıkarmak mümkün olduğu anlaşılmıştır.
Bir ton deniz suyunu elemek IçLn ne masraf yapıldığını da biliyor musunuz? Bir şilıngden fazla: Yani 45. 50 kuruş!
Mrs. Florence Slow adında gümüş saçlı bir İngiliz kadını. 9 sene romatizma çekerek, vakitsiz ihtiyarlamıştı. Bir talih e-seri lorak, Acth adlı nadir yeni Amerikan İlâciyle îngiltcrede ilk tedavi edilmek mazhariyeti bu kadına isabet etmiştir. Bunun altı aylık bir tarihi vardır.
Mrs. Slow’un vücudunda bu taze ilâcın tecrübesi, Arthritis denilen bu çeşit romatizmaya tutulmuş bir çok hastalarda ü-mitler uyandırmış ve "Acaba bu hasta kadına ne oldu?” diye her taraftan, yüzlerce sualler yağmıştır. Şimdi İlk gelişme raporundan okuyucularımıza parçalar takdim ediyoruz:
St. Thomas Hastahanesinde 3 ay tedavi gördükten sonra, Ml-Mrs. Slow evine dönmüş ve ailesi arasında normal bir hayat ya şamaya başlamıştır.
Evvelce hastanın bacaktan sert ve şişkindi. Yataktan kal-kamıyordu. Tedaviden sonra bacaklar kolayca kıvrılır hale gelmişti. Kadıncağız artık acı duy. madan yürüyebiliyordu. Bir ka-şık tutamayan parmaklan, piyano çalacak kadar, süratle kımıldayacak hale gelmişti. 14 senedir ilk defa olarak, nişan yüzüğünü taşıyabiliyordu-
Kocası Willtam bir gazeteciye şunlan söylemiştir: "Arkadaşları, tedaviden sonra onu tanıyamadılar!” Şimdi Mrs. Slow. sadece küçük dozlarda ilâç ihtiyaç göstermektedir.
Yalnız bu şaşılacak netice. Acth herkesçe elde edilebilecek bir hale geldiği zaman, başka hastalan da iyi edeceğine bir delil olarak alınmamalıdır. Harikulade bir deniz motörö: H^Tİrofln
Bir müddet evvel, bir İngiliz kâşift kurbağa şeklinde: yan sandal, yan deniz uçağı olan bir motor plânı hazırlamıştı. Bu motor su yüzünde saatte 70 mil süratle kayacaktı. Bütün dünya bunun neticesi hakkında merak içinde bulunduğu için, burada biraz da ondan bahsedeceğiz:
Bu motorün mucidi ChriMo-pher Hook, uzun boylu, sakallı ve mektep çocuktannın korsanlan tahayyül ettikleri biçimde garip bir adamdır. Motörünün bir modelini bir Ingiliz gazetesine Kenmngton’daki yuvarlak havuzda göstermiştir. İcat ettiği sandal kıç tarafa yerleştirilmiş bir uçak modeli motöriyle işlemektedir. O suretle tertip edilmiştir ki. sürat aldığı zaman, bütün gövdesi suyun üstüne çıkmaktadır. Denizin altında kalarak. gövdeyi tutan biricik kısım, uçları bıçak gibi keskin iki yüzgeç âletidir. Bu tertibat delki teması son derece azaltmaktadır.
önde bulunan İki kol dalgaları aşpğı ve yukan fırlatmaktadır. Bu suretle sandal suya dalmaktan ve etrafa yalpa vurmak. ( tan kurtulmaktadır. Hook, bu ı teşkilâtın, tam büyüklükteki bir motörde deniz tutmasına mâni olacağını söylemiş ve sandal bir. kaç ayak denizin üstünde uçtuğu için, denizaltılsnn torpillerine de kolayca yakalanmayacağını anlatmıştır. |
Hydrofin ismini taşıyan bu motör, gölün bir ucundan öbür ucuna uçarken etraftaki ördekleri kaçırmış; bunu seyreden Ingiliz gazeteci, sonradan yanıldığını anlamıştır.
Hook sonraları plânlarını geliştirmiş; Göte d’Azure gide-1 rek, oradaki zenginlere bir çok Hydrofin’i tenezzüh motörü ola-J rak satmıştır.
Bu acaip motörün garip mıı-U eldi hâlâ sakalını muhafaza etmekte ve başındaki Fransız be-1' resiyle, gerçekten eski korsan-1! tan andırmaktadır. |
100 metre genişlikteki dev 1e4e**kop
Bir çok okııyucutanmız da A-merikada Palomar Dağına yerleştirilen 200 ayak genişlikteki muazzam teleskoptan haber almak istemektedir.
Bu teleskobun başına çok şeyler gelmiştir: Bu büyük aynanın soğuması için bir sene geçmiş ve çizilmeden d8ğa çıkarılmam da bir hayli güç olmuştur Yalnız bu kadar da değil!, Bilginler teleskobu güçlükle yerine yerleştirdikten sonra, onu kullanmayı tehir etmişlerdir Çünkü aynanın yüzünde, bir santimetrenin milyonda biri yükseklikte bir sivilce görülmüştür
..... ■ - — . -
Beşiktaş Sulh Hukuk Yargıçlığından : 950/684
Evar.giUya Mavrtdl. Arnavut-köyünde Dubaracı sokağında eski 2, yeni 1 sayılı evde iken şiın dilci ikametgâhı belirsiz:
Kiryaklça Moskopulo tarafından aleyhinize açılan Amam-köyünde Dubaracı sokağında eski 2 yeni 1 sayılı müşterek gayrimenkulun şuyuunun giderilmesi dâvasında: Ad ve adresinize çıkarılan çağn kâğıdına postanece verilen meşruhattan: Yunanlslanda olup İkametgâhınızın bolü sizliğinden bahisle geri çevrildiği ve tebligatın llânen yapılmalına mahkemece karar verilmiş olduğundan duruşmanm bırakıldığı 30 12.1950 cumartesi günü saat 10 da mahkemeye gelmediğiniz veya usulüne uygun vekâletnameyi haiz bir avukat göndermediğiniz takdirde yargılamanın gıyabınızda devam edeceği tebliğ yerine kaim olmak ü-zere ilânen tebliğ olunur (16324)









Aynayı tekrar sökerek, bu sivilceyi ortadan kaldırmak aylarca sürmüştür.
Şimdi bu "Dev göz" mükemmel bir surette gökyüzünü seyretmektedir. Astronomi bilginleri yakında bununla Merlhe bakacaklar, oradaki kanalların gerçek resimlerini alarak. bu seyyarede hayat mevcut olup olmadığına karar vereceklerdir. Kurbağa adamın *
başına gelenler
Dört sene evvel genç bir bilgin, kurbağa şeklinde bir yüzgeç elbisesi giyerek, buzlu Cenup Kutbu Denizinde, balına ba-tıklarına hücuma kalkışmıştı.
Bilgin Birmingham’lı. A. M. Case adında sakallı bir İngiliz-dir. Fennin öğrettiğine göre, denizin derinliklerine dalan insanların kanlarına gaz habbe-cikleri dolar ve onlara şiddetli acılar çektirir. Halbuki balina balığı çok derinlere daldığı halde kanına bu habbecikler hücum etmez. işte Case, bunun sırrını anlamak için bir çok balina kanı nünuıneleri arayıp bulmuştur.
Müzik, dram vc tenw sanatları 1051 BÜyÜk Britanya Festivalinin en önemli hususiyetlerinden birini teşkil edecektir. Bu muhtelif sanatlarda ingilterenln kaydettiği başarıları ziyaretçilere tanıtmak İçin büyük gösteriler tertiplenmektedir. Bu sanat hareketlerinden kazılan Londrada ve bir kısmı gelecek yaz İncil teren İn diğer büyük merkezlerinde cereyan edecektir. Büyük Britanya Güzel Sanatlar Konseyi geçenlerde takip edilecek programın bir kısmını a-çıklaınıştır.
Festivalin İlk haftası zarfında yeni inşa edilen Kırali-yet Festival Sarayında dünyaca meşhur orkestra şefleri bir seri özel konseri İdare edeceklerdir. Açılış konserinin. ToscaninPnin İdaresinde çalacak B.B.C. Senfonik Orkestrası tarafından verilmesi kuvvetle muhtemeldir. Tabletiyle İngiliz bestekârlarının eserlerine bü.vük bir yer ayrılacaktır. Bu eserler her devirdeki kompozisyonlar arasından seçileceği gibi, İngiliz halk şarkılarının da çalınacağı özel konserler tertiplenecektir.
Büyük Brltanyanın dünyaca meşhur ve eşsiz sanat e-serleri koleksiyonlarının teşhir (‘dilmesi İçin de Özel tertibat alınmaktadır.
Yukandnki fotoğraf, her sene Stockholm'da yapılmakta olan en güze) çenç kızlan gösteriyor. Seçilen, 1050 güzeli İlân edilecek, diğer dokuz vazifelen dirilecektir.
gelin müsabakasına iştirak eden kız tta onun eteklerini tutmakla
Sahilde olan, fakat deniz nuk üyesinden mahrum Bodrum
bir elbise de alacaktı... kaybolmuş. üstünde
Nankör!
Ahmet YORULMAZ

BODRUM
Bodruma asıl yakışan isim Turgutili veya Turgutçedir
BODRUM denince. ev ev apart-manlann alt katlan hatıra gelebilir. Tarihi rivayetlere göre — Hallkarnas — şehri, bir başka adiyle Petrum’dan galat olarak halk dilinde Bodnım’a inkılâp ettiği söylenmektedir.
Bu şehre çok lâyık olan bir isim üzerinde durmadan geçmeğe gönül razı olmuyor. Bir zamanlar denizlere ün salan kahramanlar arasında bulunan Turgut Reis, bu bölgenin Karabağ köyünde dünyaya gelmiş ve kahramanlık destanlar yaratmıştır. Senelerce sonra, kıymetli Türk denizcileri cedlerlnin hâtıralarını tâziz için Karatoprak mevkiine Turgut Reisin bir büstünü dikmişler ve her yılın 1 Temmuz Denizciler Bayramı günü orayı ziyareti de bir vazife bilmişlerdir.
İşte bu şehre yakışacak bir İsim TURGUTÎLİ veyahut kahraman Turgut Reisin çocukluk adiyle TURGUTÇE olabilir.
Temenni edcüm ki bu güzel yurt köşesine bu isimlerden birisi verilsin.
Her ne olursa olsun bu, dantel gibi işlemeli sahilleri ve çok mutedil iklimiyle Eğenin bir parçası ve Muğla İlinin bir İlçesi olan bu sahil şehri tabii güzelliklerle doludur. Rodos ve Malta şövalyelerini barındırmış ve bir zamanlar da hapishane vazifesini görmüş siyle bu güzel
dertleri de vardır. Bunları sırası geldikçe yazacağız. Bugünün en önemli dertlerinden birisini ele alalım:
Bodrum un verimi, az toprak-lariyle senelerce uğraşılarak meydana getirilmiş bahçelerinde nefis kokulu ve çok leziz milyonlarca meyva veren mandalina ve portakal ağaçlan yetiştirilmektedir. Aynen 1500 ton
tarihi kale-şehrin birçok
küçük ve fakat çok lezzetli clr ve Karaova bölgesinde yüksek kaliteli tütün yetişmek-1 tedir. Zeytin ve zeytin yağı İşi de mühim bir yer tutmaktadır.
Ne yazık ki bunların zama-' nında ve en tabii yol olan denizden sevkı, bir talih İşidir.
Ecnebi gemilerinin sahillerimizle irtibatı kesildikten sonra tamamen millileşen gemilerimizle nakliyat başlamış ve bir müddet haftada bir gün muntazam posta servisleri yapmağa başlı-yan eski Seyrisefain. şimdiki adiyle Devlet Denizyolları İdaresi. yıllar geçtikçe ve gemilerinin adedi arttıkça bu intizamı kaybederek nihayet onbeş günde bir defa İskenderun postası yapan vapurlarını iskelemize uğratmaya başlatmıştır.
Mayıstan ağustos sonlarına kadar onbeş günde bir sefer yapan bu vapurlar İhtiyacı yarım yamalak karşılıyabilmekte ise de, iş mevsimi başlangıcı o-lan eylül iptidasından nisan sonlarına kadar behemehal iskelemize haftada bir gün vapur uğratılması mutlak bir zarurettir.
îskenderundan başlayıp bütün iskelelerden yük alarak Istan-bula doğru sefer eden vapurlar, ekseriyetle Bodrum Limanına dolu gelmektedir.
Vapur gününe kadar satışlarla bağlanmış motör ve mavnalara yüklenerek hazır bir halde bekliyen mallar, iskeleye uğnyan vapurların, yükü almıyarak yol-' larına devam etmeleri yüzünden,! tüccar çok müşkül düşmekte, zararla ve pariş aldıkları mallan gönderemedikleri için
tarla karşılaşmaktadırlar, bir ay içinde İdarenin iki vapuru da tamamen yüklü geçtikleri için, maalesef iskelemizden mal alamamışlardır. Mallarının sevkını temin için tüccar, münferiden veya toplu bir halde gerek Denizyoilan Genci Müdürlüğüne ve gerekse Ulaştırma Bakanlığına telgraflarla müracaatta bulunmuşlar ve maalesef hiçbir müspet netice elde edememişlerdir. Son alınan bir habere göre Denizyollarının Demir Şilepi, gûya 150 tondan fazla bulunan çakmış.
Şu dakikada za göre Demir
mize uğramadan geçip gitmiştir. Bu haber doğru ise çok yazık.
Bodrum’un İktisadî durumunu biraz düzenleyen bu yaş ve kuru meyva şevkinin aylarca sürüncemede bırakılması, memleket zarannadır.
Mehmet KARAKAYA
İnde
duruma hattâ si-vaktinde protesto-Son
IJOROZLARrN yeni ötmeye ■"başladığı bir saatte, alaca karanlıkta uyandı. Yavaş yavaş başını yastıktan kaldırdı. Hayatından bezmiş bir insan tavrile oturdu. Hiç de çalışmak istemiyordu canı... Dün. bütün gün (her gün olduğu gibi), kara sapanını bastıra bastıra, ihtiyar öküzü dehliyc dciıliye bir hal olmuştu. Ne olacaktı sanki? Onun, iki günde sürdüğü yeri, aygır makineler bir saate varmadan, bir baştan girip öbür baştan çıkıyordu. Yirmi seneden beri, üzerinde yattığı sedire baktı: Üstünde hem çarşaf, hem kılıf vazifesini gören basma, üç dört yerden eri-Tiiş, yırtılmıştı. Kaç seferdir: “Hasatta yeni bir basma alayım da bizim Hatçe kadın diklin” demişti, amma; olmadı ;ş-te...
Bunları, düşüne düşüne yatağından kalktı. Güneş doğuyordu. Altın rengi ışıkları, bir kısmı sürülmüş geniş ovaya serpiliyordu. Bu iyi idi... Sapanın alt üst ettiği toprak ısınacak, atılacak tohum bundan kuvvet alacaktı. Fakat, bu neye yarardı? Toprağı az olduktan; onda da, o makinelerden bir tane olmadıktan sonra... A-hırdan, öküzü çıkarıp kuyu başında sularken, hep bunlan düşünmüştü... Ah, büyükçe btr arazisi ve bir makinesi olsa idi. ne güzel olacaktı. Onun da yüzü gülecek, o da hastalığı için para saklıyabilccck, çula-
klden Rengi kırk yaması olan bu elbiseleri I de atacak ve yeniler Llc cuma • ya tertemiz gidebilecekti...
Tarlada, öküzü sapana koşarken. tarla komşusu Sezai Beyin Çiftliğinde yine o; traktör dedikleri makine, harıl harıl İşlemeğe başlamıştı. "Ne acayip şeydi bunlar Yarabbi! diyordu. Bu sıcağa kar mı dayanır? Dayanmaz elbet. Meret, arkasından çektiği birkaç pullukla toprağı alt üst ediyor...” Kahvede söylüyorlardı: Bu, traktör dedikleri şey; sürermiş, ekermiş ve daha çok işler yapannış. Kimbilir? O, daha yeni görüyordu... Alnında biriken terleri elinin tersi İle silerken gözleri, gayri ihtiyari komşu çiftliğin arazisinde çalışan traktöre ilişiyor, kalıyordu...
Bütün bu düşündüklerini kafasından atmak için silkindi. Nankörlük ediyordu kendince— Bunca yıldır, sayesinde ekmeklik buğdayını elde ettiği, sapanla İhtiyar öküzü hor göçüyordu. Kendi kendini lânetle-di. Öyle ya, neler düşünüyordu ? Bu nankörlük demekti— Kafasına bu düşünceleri sokan şeytanı kovmak için bir kaç kere: “Ohruç" dedi. Ve o, şeytanı kovduktan sonra büyük bir ruh muzafferiydinLn verdiği hazla, öküzü dehledi -ve olanca kuvvetiyle sapanııu batırdı.-
İspanyada bir sinema dâvası
KADIKÖY: R. Muhtar — Fener-yolu — Erenköy — A. Cafer Çağatay — İttihat (Üsküdar).
(Merkez) — — Taksim (Galata) —
KASIM
19 5 0
Sah
VAKÎT
VASATİ
EZANİ
— Bufalobll Şarkım.
de
D i
F II O
T
1 Tahin
Perde
do
KAKACA
R
Y
A
D
0
L
R
A
> •
UÇAK-T1EN-VAPUR
7.01 12 02 14.29 16.43 18.20
5.18
» : -
Güneş öğle ikindi Akşam Yata» Imafl ı(
44998
60536
91
2251
de matine. 40369
matına!
An-Ro-An-16.25
her gün
20.45
JBoyoğiu 44644 Ankara 00 tatanbul 24222 İzmir 2222 Üsküdar 60945 K köy 60872 Karşıyaka 15056
EMİNÖNÜ: Mehmet KAzım nıinönll) — Hikmet Güney çükpazar) dar) — SalAhaddln
16.10 Kahire. Beyrut. 16 10 Diyarbakır, Anknradan. — Bang-
İSTANBUL BELEDİYESİ behlr Tiyatroları 20 30 da DRAM İhtira» Tramvayı
TENt RES TİYATROSU
Pazartesinden ada
2.18
7.19
9.45 12.00
1.37 12.35
A
Müzikal Fantezi 3 Eser: Piorrc Louya ve LouIr de Gramont’dan
TÜrkçcal: Münir Hayrl Egeli Müzik: Erlnnger - MaHsenet Giuck
Çarşamba, cumartesi saat 15 Pazar 16 ve 18
Telefon;

MUAMMER
TİYATROSU
BEL A M I
Rumi
Telf. ; 42167 Kıımodl kıtımı Bu goce temsil yoktur.
M.S.Ayarı ve haberler. — 23 00 Program ve kapanış.
İSTANBUL:
12.57 Açılış ve programlar. — 13 00 Haberler.
— 13.16 öğle konseri (pl) tgor Stravlnekl.. "Scdnes Ballet,,. P/ıul Dukan.;. "Sihirbaz çırağı», — 13.45
Gönüllü Kahraman. 2 — Firari PARK (11131) Aralanlar Pençesinde.
SUS (14071) İstanbul Geceleri. SÜMER Çöl Silâhşorları.
ULUS (22294) Yayla Kahramanlan.
YENt (14040) Genç DuL
BÜYÜK Temsil yok.
KÜÇÜK Melekler ve Şeytanlar.
İZMtR
EI.HAMRA Madam Bovari. LALE Çakır cali Mehmet Efe. MELEK 1 — Kanun Harici. 2 — Bu Gece Seninle.
TAN Çakırcalı Mehmet Efe. TAYYARE Kahraman Yüzbaşı. YENÎ 1 — Tarzan Maymunadam 2
Öğrenmek ilıti yacıııda olduğumuz lıerşcy
Hicri
——
Saf er
17
13*70
T.Sanl
15
136*
GELECEK OLAN UÇAKLAR
4 50 P.A.A. (Amerikan) New -York. Boflton, Londra, Brüksel. Frankfurttan. — 11.20 C.Y. (Kıbrıs) Nİkosyadan. — 11.40 İzmlr-den. — 11 50 Ankaradan, — 14 50 Adana, Anknradan. — 14.55 S.A. S. (İskandinav) Oslo, Kopenhag. Hamburg. Frankfurt, Münih. Roma. Atinndan. — 15.40 L A t. (1-falyan) Roma. Arinndan. D H.Y. (Türk) Nikoayndan — : EİAzığ. Malatya.
19 25 (PA.A ) Hongkong. kok, Kaiküta. Delhi, Kııraşl, Basra. Beyrutlun.
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
6.06 P A A. (Amerikan) Beyru-ta. — 8.30 Adanaya. — 9 30 karaya. — 9 55 B.E.A. Atinn, ma. Nis, Londrnya. — 12 30 karaya. — 14 2u lzmlre. — S.A.S. (İskandinav; Atina. Roma, Münih, Frankfurt, Hamburg, Kopenhag. Osloya. — 20.10 P.A.A (Amerikan) Brüksel. Londra. New-York’a.
GELECEK OLAN VAPURLAR 18.00 Analarla, Çanakksicden. GİDECEK OLAN VAPURLAR 11 00 Etrüak, îznilre. — 18 00 A-nnfnrta, Imroztı. — 22.00 Konyn Bıındırmaya.
GELECEK OLAN TRENLER
8 30 Ankaradan (Eks ). — 9.15 Anknradan. — 16.15 Anknradan ( Motöriü).
GİDECEK OLAN TRENLER
8 20 Semplon Rks. (Avrupaya). — 18 10 Anknraya (Ekz ). — 2130 Anknraya (Ekn.).
RUATFARK (83143) 1 — Nealmaçl Amerikada. 2 — Tatlı Mira*. 3 — C&aua Kıralı.
SÜMER (42851) Jandartc (Suare). ŞARK (40380) Apok&lipfl.
ŞIK (43726) 1 — Korkunç Gece
2 — ölümden ^lrar. 3 - Korkunç Vadi.
TAKSİM (43191) Nam-> diğer Parmaksız Salih.
TAN (80740) Çakırcalı Mehmet Efe.
ÜNAL (49306) 1 — Şarlokholmea 2 — Zoronun İşareti.
YENÎ (84137) 1 — ilk Arzular.
2 — Şarlatan.
YILDIZ (42S47) Jnndark (Suare).
İSTANBUL
ALEMDAR »23863) 1 — Kon Dâvası. 2 — Korkunç Yıllar
AYSÜ (21917) 1 — Soysuz (Yeril). 2 — Sızlayan K&İb (Yeril).
AZAK (23542) 1 — OrmaniAr Ki-rahnın İntikamı. 2 — Kanun Karşısında.
ÇEMBERLÎTA8 (22513) Apoka-İİpfl.
EMRE 1 — Frankcştaynın intikamı. 2 — Hazine Peşinde.
HALK (21904) 1 — Virginla Kaplanı. 2 — Örümcek Katlının Avdeti. 3 — Şam Güzeli.
İSTANBUL (22367) 1 — Yuvamı
Yıkamazdın. 2 — Fedakâr Ana KISMET (26654) 1 — Vahşi Koşu 2 — Atlantid. 3 — ölüm Yolu. MARMARA (23860) Apoknilpa.
MÎLLÎ (22962) 1 - Rcbeka. 2 -
Vadiler Hâkimi,
TURAN (22127) 1 - Ormanlar Kiralının İntikamı. 2 — Kanun Karsısında.
YENÎ (Bakırköy 16-126) 1 — ö iümden Firar. 2 — Mnnon Lesko.
KADIKÖY
HİLE (Kadıköy) 1 — Bir Yeti menin Romanı. 2 — San-Francis-co.
OPERA (68714) 1 — Cennetin A-nahtarlan. 2 — Cehennem Geçidi. SUNAR 1 — Çakırcalı Mchnıvi Efe. 2 — Hürriyet Aktüalltcai. SÜREYYA (60862) 1 — Korkak
Kuhraman. 2 — Suçlu Benim.
YELDEGIRMENÎ 1 — Büyük Aşk (Türkçe). 2 — Tehlikeli Yollar.
ANKARA
ANKARA (23234) Kara M/mkr. B('YÜK (15031) Aşk Kdnrüsü.
CEBECİ (13816) i — Nealmaçl
bu yükleri ala-
Beyoğlu 4LKAZAR »42562) Zamba MI (44394ı Devler Ateşi ATLAS (40835) Gece: Komedi
Franecz Vera Korcnc Trupu: Le Secrct (BornHtein).
EI.HAMRA »42235) 1 - Yalnız
Gidenler. 2 — Bir Yetlrnenln Romanı
GüliEL 1 — İki Açıkgöz Tarzan Diyarında, 2 — Chicago Kaplanı. İNCİ (11595) Jandnrk (Suare).
İPEK (44289) Üç SllahşÖrler. l.Al.E (43395) Jandark (Sıınre).
MELEK (40868) Üç 8ilAhşörle» SARAY ta.30 Yunan Opereti.
İstanbul Bej oğlu Anadolu yakası Ankara
İzmir
(E-(Kü-Sırn Ra*İm (Alcm-(Çarşıkapl).
haber aldığımı-Şilep! de iskele-

BEYOĞLU: Beyoğlu tntlklA.1 (Merkez) (Taksim) — Merkez Halk (Şişli) — Halıcıoğlu (Has-köy) — Merkez (Kaaımpoşah
FATİH: Muharrem Tanır (Şehza-dobaşı) — Salâhaddln Gürgen (Aksaray) — Yrdikule (Snmnt-ya) — Haseki (Şehremini) — M. Fuat Bayer (KaragümrÜk) — Hu-yim Berk (Fener).
EYÜP: Eyüpaultan.
BEŞİKTAŞ: Vldln (Beşiktaş) — Orlnlcöy — Gıyaaeddin Divanlınğ-lu (Arnavutköy) — Merkez (Bebek).
HEYBELİ ADA: Heybelinde.
BÜYÜKADA: Merkez.
ANKARA: Sakarya — Çanknya-Hftlk.
İZMİR: Tilkilik (Basmahane) — şifa (Kemernllı) — Çankaya (Al-sancak) — Yeni (Eşrefpaşa) — Karantina (Yalılar)
ANKARA:
7.28 Açılış ve program. — 7.30 M S.Ayan. —
7.31 Yala FeativaJI OrkcHtranı çalıyor (pl). — 7 45 Haberler vc hava raporu. — 8.00 Şarkılar, türküler (pl), — 8.25 Günün programı. — 8.30 Hafif müzik (pl). — 9.00 Kapanış.
12.15-13.15 Anker Saati: (16m.83 - 17840 Kc/fi T.A.V. kıaa dalga pontnalylo beraber yayın). — 12.15 Momlek-jtten «elAm. — 12,30 Özel program; Anko-rin fitlediği havalarla). — 13 00 Haberler. — 13.15 Salon Oriumtranm«tan melodiler (pl). — 13.30 öğle Gözeleri. — 13.45 Hafif şarkılar (pl). — 11.00 Hava raporu, akşam programı ve kapanış.
17.58 Açılış ye program. — 18 00 M.S.Ayarı. — 18 00 Şarkılar, — 1830 Radyo tıniAn orkealram. — 19.00 M.S.Ayarı ve Haberler — 19.15 Tarihten bir yaprak. — 19 20 Yurtlan nenler. — 10.45 Radyo llo İngilizce. — 20.00 Mrnuhlnln komnnı (pl). — 20.16 Radyo Gazeteni. — 20.30 İncesaz ışa tara han faali) — 2100 Temsil: Tereddüt. — 2145 Scrbeat naat. — 22.00 Konuşma. — 22 15 Dana müziği (pl). — 22.46
do
Şarkılur (Ahmet Üntün). — 14.20 Sorbest saat (Konuşma veya müzik» — 14.30 Şarkılar (pl), — 14.46 Programlar ve dans müziği (pl). —. 15 00 Kapanış.
17.57 Açılış ve programlar. — 18.00 Dans müziği (pl). — 18 30 Türküler goçidl. Karndcnizden Mealcr. — 19 00 Haberler. -- 19 16 Kına şehir haberleri. — 10 20 Mandolin kuarteti konseri. — 19 40 Sami Toker v»? arkadaşları konseri. — 20 16 Radyo Gazetesi, — 20 30 Müzik dünyasından çeşitli örnekler (pl). — 21 10 Radyo klAaik Türk Mufllklal Birliği Konzerı — 21.50 Şiir dünyamız: Behçet Kemal Çağlar. — 22.00 Snz enerleri. — 22.20 Oda müziği. Lmlwlg van Beethoven.. Trio •‘aol majör 22.15 Haberler. — 23.00 Programlar ve dana müziği tpl). -r 23.30 Kapanış.
■W -3
*• 4

* J . • / . m * *
S" * 4 A * . -
•4 • ( • > *•* * */
Mı' ’ -

ispanyada ‘TEndülüs,, filmini çevirmekte olan Adette Polrler ve LIHane Best adındaki İki “yıldızcık,, fitini sahibi M. Hıırİspurıı’ya dâva açmışlardır. Filim üç haftada bitecekken hâlâ tamamlanmamış olnuısından dolayı İspanyada aynen tazminat almaksızın İkametlerini uzatmaya mecbur olmaktan glkAyet eden İki genç oyuncu, kontratta yapıldığı üzere kendilerine giindo 12.000 frank ödenmesini İstiyorlar. Hnlbııkl filim emlılbl bu kayılın yalnız filim çevirdikleri günlere malısın» olduğunu iddin etmektedir.
Davacılardan biri olan Arlet-ta Poirley’i, resmimizde çevirdiği “iHak.Hİnı’sdckl Kadın., filminde görüyorsunuz.
BU AKŞAM SUAREDEN İTİBAREN —1
İNcH
SİNEMALARINDA BlRDEN |
SÜMER - LALE -YILDIZ
Biletleri
evvelden aldın
n ı z . !
KERVANSARAY
Sabah saat I I den
Müzikli
.ÇAY ve
itibaren
öğle ve akşam yemekleri PERİTİF SALONLARI RUSTİK BAR ve 1 den SONRASI
——Telefon ; 84730
• • •


Sayfa 6
T E N î İSTANBUL
28 Kasım 1950
KİNİNLİ KULLANIYOR
Gayrimenkul Satışı İlânı
İstanbul
Memurluğundan
GAV
9 ••*♦•••
HîA&İKtCvÛ
sayesinde ağır iş takati
ve randıman
(16232)
HARVESTER
INTERNATIONAL
Hasarı Fatma
peşin
— liradan
— liradan
— liradan
Perakende »atış yerli Tepe başı Alp Oteli altında Telgraf: Laınet İstanbul
İSİM DEĞİŞİKLİĞİ
İsmim nüfuı kaydında Ş&dl-ye Türkân iken Kadıköy Asliye linçi Hukuk Ynrgıçhğmın mÜ-eaadenIyU Arlstea Çaros'a çevrilmiştir. Bundan sonra ismimin Arlstea Çaros olduğunu ilân ederim.
Hocaznde sokak No. 21 /î
RUNABOUT DITCHER Model 705 Hakkında mUessesemlzden malûmat [ İsteyiniz.
ZAYİ — Pasomu zayi ettim. Yenisini çıkaracağımdan eskini nin hükmü yoktur.
Nötre Dam e de Slon Mazalto Azaryad
GRiPiN. baş. diş. nezle, romatizma. adale ve sinir ağrılarım geçirir. Grip, nezle gibi hastalıkların başlangıcında bir çok fenalıkların önüne geçer.
IWTERNATWMAL HARVESTER EIPORİ C® CHİCAGO 1 U.U TOrtly® Q«fWİ MQm®ıtllHöi TÜRK İNTER MAKİNELERİ A. a İSTANBUL - ANKARA • AOANA - ESKİŞEHİR - KONTA
W - 9 McCormick Internationa! Standard tipi ziraat traktörlerinin en büyüğüdür. Büyük âletleri yüksek tasarruf ve toleranslı takat ile çekebilmek için imâl edilmiş o-lan bu traktör günde 4 soklu pullukla 60 - 80 dönüm arazi sürebilir.
Tandem Diskaro ile 140 ■ 180 dönüm, 20 ayak tırmık ile 320 dönümden fazla yeri hafr edebilir.
Kayış kasnağı ile 32
tiplerimiz yoldadır
KERESTE BİÇMEK İÇİN
KATRAK. MAKİNESİ ARANIYOR
Elektrikle İşler, asgarî, 80 santimlik, yeni veya iyi vaziyette, kullanılmış olabilir. Evsafını ve fiyatım Bursa, Posta Kutusu No. 16 adresine bildirilmesi
Kömür doldurma ve boşaltma zorluklarından, sizi kurtaracak tek bir çare :
BARBER GREENE Yükleyici, Boşaltım ve Nakledici makinelerini kullanınız.
Belediyelerin, Kömür madenlerin, Liman idarelerin, Şeker fabrikaların, Demir ve Çelik fabrikaların, Elektrik Şirketlerin Demiryolların nazarı dikkatine:
İnçlik harman makinesi ni Büyük boy değirmenleri ve diğer sabit makineleri çalıştırır.
W - 9 Gaz veya benzinle çalışır motorla mücehhezdir. Bu şekil sizi; işinize elverişli akar yakıtı kullanmanızda serbest bırakır. Ağır işlerde çalışan, paranızı tasarruf ettiren bu traktör hakkında her türlü izahatı vermeğe müessesemiz memnuni • yetle hazırdır.
Bursa Merinos ve Hereke Yünlü ve Halı Dokuma Sanayii Müessesesi Hereke Fabrikasından :
1 — Fabrikamız apre dairesi arkasında yeni yapılacak pres binası ve pres temelleri İnşaatı birim fiyatı esasiyle ve kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Yapılacak inşaatın keşif bedeli 23378 lira ve geçici teminatı 1754 liradır.
3 — Eksiltme evrakı Herekede fabrikamız ticaret servisinden 4 liraya alınabilir.
4 — Eksiltme 4 aralık pazartesi günü saat 15 te Herekede fabrikamız Müdürlüğünde toplanacak komisyon marifetiyle yapılacaktır.
5 — İsteklilerin teklif evrakı arasına bir defada yapmış oldukları 50.000 liralık bir inşaata ait vesaik ile diğer kanuni evrakı zarfa koymuş ve ihale evrakının da her nüshasını pıılliya-rak İmza etmiş olmaları lâzımdır.
B — Fabrika Ihalevi icrada serbesttir
İSPANYOL DANS YILDIZI
M t N E R V A
W ANDA ve ÎDA HEMŞİRELER tarafından çlgan dansı ve akrobatik atraksiyonları
Üsküdar İkinci Asliye Hukuk Yargıçlığından : 950/767
Üsküdar Selimiye Kışla Caddesi 56 No.da mukim Münevver Boral tarafından Üsküdar Pazarbaşı Mahallesi Fıçıcı sokak 39 No.da Mustafa Boral aleyhine açılan boşanma dâvasında dâvâlının dâvacıyı dövüp rahat vermediği ve izzeti nefsini kırıp şiddetli geçimsizliğe sebebiyet verdiğinden boşanmalarına karar verilmesi istenmekte olduğundan dâv&lı gösterilen yerde bulunmadığından 11 ân en tebligat icrasına ve yargılamanın da 7 12 1950 perşembe saat 1130 a bırakılmasına karar verildiğinden dâvacının dâvaya cevap vermesi ve yargılama gün ve saatinde gelmesi veya vekil göndermesi, aksi halde yargılamaya gıyabında bakılacağı dâva dilekçesi o-zü ve davetiye yerine kâim olmak üzere ilân olunur. (16274)
Kula Sulh Hukuk Yargıçlığından :
Esas: 950/120 Karar: 950/225
Kulanın SeyltaJI Mahallesinden Ali oğlu Mustafa Sandallı tarafından o mahalleden Ali oğlu İbrahim Sandallı Ve Mehmet Sandallı ve Kulanın Kızılkava Mahallesinden Topnl Mehmet kızı Ayşe Çııbukçuoğlu aleyhlerine açılan Iznlelşuyıı dâvasının Kula Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan açık yargılaması sonunda :
Müddcablh Kulanın Kızılka-ya Mahallesinde kâin sağı yol, solu Çubukoğlu Mustafa hAnesl arkası Tosunoğlu Mehmet ve İsmail. önü yol ile çevrili bir bsğ evin hissedarlar arasında taksimi kabil olmadığından ve bin lira değerinde bulunduğu ve satılarak şuyuun İzalesine ve dâvâlılardan Ayşenln ikametgâhı meçhûl bulunduğundan tebligatın ilânen ifasına karar verilmiş olduğundan İşbu kararın İlân tarihinden İtibaren bir hafta zarfında temyiz edilmediği takdirde hükmün kesinleşeceği llâncn tebliğ olunur. (16300 ı
/ dikiş için:./
Diğer
TÜRKİYE GENEL MÜMESSİLİ
UfANBUl İTHALAT İHMCAÎ o SANAYİ T A \ GALATA AB10 han 50 54 TU.477İ4
En yeni ve zarif modellerim Beyoğlu Dekorasyon Mağazası karşısında Sakaseliın Sokağı, Kısmet Handa
GAVEAU PİYANOLARI SERGİSt’nde
Görebilirdiniz.
Beherinde 0.15 gr. kinin vardır
GRİP, NEZLE, ROMATİZM
ve BÜTÜN AĞRILARA KARŞI
950 2702
Bir borca mukabil nıorhun Beynğlunda Yahya Kâhya Mahallesinin Bahriye Caddesinde kâin yeni 34 taj 100 kapı, 877 ada. 22 parsel sayılı Salih Ağa vakfından 197.50 metre murabbaı mlk tannda tamamı (26.175i lira muhammen kıymetli bahçeli kârgir fırının tamamı açık arttırma usulü ile 25.12.1950 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 11 den 12 yo kadar İstanbul İkinci icra Dairesinde paraya çevrilecektir.
1 — Gayrimenkul ün vasfı:
Kasımpaşada Yahya Kâhya Mahallesinin Bahriye Caddesinde 100 kapı sayılı kârgir fırındır. Elektrik, su tesisatı vardır.
Zemin kat: Sokaktan İki basamakla çıkılan tek kanatlı demir kapıdan girilir. Zemini çimento şaplı antre, sağında alt kısım duvar üstü camlan kırık camekânla bölünmüş, ortada sabit tezgâh. ahşap ralli ve sokak yüzü camekân ve demir kepenkli olan tezgâh mahalli ve kârgir fınn, arka cephede zemini çimento şanlı mahalde mermer musluk taşı ve arkadaki bahçeye açılan tek kanatlı kapı olup bahçenin Tahtafınn sokağına yüzü vardır. Tahta perde İle kapalıdır.
Asma kat: Zemin kattan 13 mozayfk basamakla çıkılan taşlık Üzerine camekânla bölünmüş oda ve zemin kattaki methalin üstünde ahşap bölmeli diğer oda. aralıkta mermer musluk taşı yıkanma yeri ve fırının üstünde, İçinde sabit tekne, hamur karıştırma makinesi 15 kadar hamur tahtası mevcuttur. Zemin kat ve asma katın tavanları putrel voltodur.
Birinci kat: 11 mozayık basamakla çıkılan bir sofa üzerine dört oda aralık ve beton duvarla ayrılmış harman iş yerinden ibarettir. Sıva, badana gibi onarılmaya muhtaç yeri vardır.
Hududu: Tapu kaydı gibidir.
Yüz ölçüsü: Kadastronun 877 ada 22 parsel sayıli tesbltine göre (197.50 M2) olup (135.00 M2) sİ bina geri kalan bahçedir.
2 — Arttırmaya İştirak için muhammen kıymetinin Üzerinden 7.5 teminat akçesi lracsi şarttır.
3 — Şartname herkesin görebilmesi için 4.12.1950 tarihinden İtibaren İcra dairesinde ve muayyen yerinde açıktır.
4 — Gayrlmenkulün 25.12.1950 pazartesi günü saat 11 den 12 ye kadar arttırması yapılacak ve tellâl tarafından üç defa bağrıldıktan sonra en çok arttıranın üstünde bırakılacaktır. Ancak o gün hiç talip çıkmaz veya teklif edilen bedel tahmin olunan kıymetin % 75 İni geçmezse en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartlyle arttırma on gün müddetle uzatılacak ve onuncu güne ratlayan 4.1.1951 perşembe günü saat 11 den 12 ye kadar arttırması yapıldıktan sonra en çok arttıranın üstünde bırakılacaktır. Şu kadar ki. satılan İşbu gayrimenkul 1998 lira 85 kuruşa mukabil Vakıf Paralar Müdürlüğüne birinci derece ipotekli olduğundan en çok bedel bu gayrlmcnkulle temin edilen mezkûr birinci derecedeki alacaklının alacağı İle satış İsteyen alacaklının masraflarını karşılamadığı takdirde satış yapılmıyacaktır.
5 — Bütün satış bedelinin peşinen ödenmesi esastır. Ancak alıcıya yirmi günü geçmemek Üzere münasip mehil verilebilir. Mehil verilmesi mecburi değil İhtiyaridir.
6 — Alıcı derhal veya verilen mehil İçinde satış bedelini tamamen ödemeye mecburdur. Aksi takdirde İhale feshedilecek ve îcra ve İflâs Kanununun 133 üncü maddesi mucibince muamele yapılacaktır.
7 — ipotekli alacaklılar ile diğer alâkadarların gayrimenkul üzerindeki haklarını ve hususu İle faiz ve masrafa dair olan iddialarım evrakı m’isblteleri İle birlikte tarihi ilândan itibaren 15 gün İçinde memuriyetimize bildirmeleri şRrttır. Aksi takdirde haklan tapu siciliyle sabit olmadıkça paylaşmadan mahrum kalırlar.
8 — Tcllâliye, ihale pulları, vakıf borçlan ve tescil masrafları alıcıya ve diğer vergi borçlan borçluya aittir.
9 — Arttırmaya iştirak edenler gayrimenkulu görmüş, şartname, çap ve takdiri kıymet raporu ile işbu ilânı okumuş ve mün-derecatını tamamen kabul etmiş ad ve itibar olunurlar,
10 — Alıcıların belli gün ve saatte İstanbul ikinci îcra Da-
iresinde hazır bulunmaları ve daha fazla malûmat almak isteyenlerin 950/2702 sayı ile satış gününe kadar her zaman memuriyetimize müracaat edebilecekleri Hân olunur. (16304)
Çal Asliye Sulh Hukuk Yargıçlığından :
DAvacı Çal ilçesinin Denizler Köyünden Ahmet oğlu Hüseyin Suna veresesi Suna, Şevket Suna, Zehra Sıına Hacer Suna. Sadık Suna, Şefik Eren taraflarından dâvâlı aynı köy halkından Mehmet Emin Suna. Mustafa Suna, Ayşe Suna. Cennet Suna ve Küçük Necati ve Gönül namlarına anaları hâlen İstanbul polis komiseri Ahmet karısı Hafıze aleyhlerine s-çılan gayrimenkul malda mir ıs sebebiyle istihkak dâvasının Çal Asliye Hukuk Mahkemesinde va-pılmakta olan açık yargılaması sırasında:
Dâvâlılardan Küçük Necatı ve Gönül anaları kendi namına ıısıl evlâtları Necati ve Gönül namına velftyeten Hafıze hanıma yapılan ilânen tebligat üzerine dâvâlı Hafize yargılamaya gelmemiş ve kendisini temsilen bir vekil de göndermemiş olduğundan halikındaki yargılamanın gıyabında icrasına ve yargılamanın 14 aralık 1950 perşembe günü saat 9 s bırakılmasına karar verilmiştir.
Dâvâlı Hafizenln belirli gün ve saatte yargılamaya gelmediği takdirde yargılamaya alınmayacağı hususu gıyap kararı yerine kaim olmak üzere ilârıen tebliğ olunur. (16319 ı
SIHHATİNİ SEVENLER
GRiPiN
4 saat ara ile günde 3 tane alınabilir
KAÖITIMI
Zendi FİUMlttİ
yüiûnûzüh g**
—- r




Al 1 j

Comments (0)