29 Eylül 1950
Cuma
r
Bir dünya vatanda
Rııc nrJ
Beyoğlu - Miirlllf Caddesi 8-8. Telefon :
S.YASI İKTİSADI, MÜSTAKİL
TnMsı eden: Hablh Edih . TÖREHAN
il 1—Sayı 303 — 10 kuruş
Abone: Türkiye İçin seneliği 32, altı aylığı 17, üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler iki mislidir.
tlAnlar l G net sayfada santimetresi
2 liradır. İlânlardan hiçbir mesuliyet kabul edilmez.
41756- 14757 Santral
Posta Kuhıstı : 447 - İstanbul. Telgraf Adresi : Hetlo. İstanbul.
İç politika
Göç ve teşkilât
MEMLEKETİMİZLE Bulgaristan anısında teati olunan notanın neticesi no olursa olsıuı, muhakkak olan şey artık o havAİldp yaşayan ırkdaşlarımızın nihayet yurdumuza gelme ve yerleşmelerinin mührenı bir m-ruret halini almış bulunmasıdır. Bu hususta oldukça geç kalmış olduğumuzu muhtelif vesilelerle bildirmeğe çalışmıştık. Şimdi hıınıın tenkldlrri ile vakit geçirmekten ziyade hıı l*do esaslı düşünmelerden sonra seri kararlar ııl mu kliğimiz zarureti vardır. Bizde muhaceret işleri kaybedilen herhangi hlr hnrhin neticesi olarak ortaya çıkmıştır. Bir taraftan kaybedilen hnrhin bütün memlekette yarattığı elem ve ıstırap, diğer taraftan o zamnntarm vatnndnşn karşı kayıtsızlığı bu İşlerde fena neticeler vermiş ve büyük İnsan kn fileleri bıı suretle büyük güçlüklere uğramıştır. YunanistanlI karşı elde ettiğimiz emsalsiz zafere rağmen oradaki ırkdaşlarımızın memleketimize nakli tamamen başka bir esasa İstinat etmişti. O vakitler Atatürk ile mesai arkadaşlarının yüksek ve iyi görüşleri hakikaten şükran ile değerlendirilecek bir şeydir. Ne yazık kİ o işi «İn teşkilât kudretlinizin azlığından dolayı İâyıkı veçhile neticelendirmeğe muvaffak o-lamnnıışhk.
Şimdi İse çatıp gelen emrivaki, bizden . artık acele tedbirler istemektedir. Bıı İş, Hükümet ve milletimizin teşkilât kabiliyetini ölçmek için herhalde büyük hlr imtihan demektir. Bıı gibi işlerin İyi tanzim rdikhilmesl İçin her şeyden pvvrl mesuliy etini kavramış insanların başta bulunması ve bürokrasiden ayrılarak ve sırasında hattâ mevzuat dışına çıkarak serbest hareket etmeleri lâzımdır. Basıntmız«la «>-kııdıığıımtızn göre memleketimize gelmek İçin müracaat edenlerin dilekçe aavısı yüz bini g-pçmiştir. Bunu normal zamanın teşkilâtiyle sıraya koyarak iş görmekte devam edecek O-lıırsak hıı takdirde ağır yükün altında bunalır ve İş görmek kudretsizliğimizi göstermiş oluruz.
Hükümetin muhtelif dairelerinde çalışan yüzlerce ve hattâ binlerce memur bugün işsizlik yüzünden vakitlerini öldürmekle meşguldürler. Bunlardan istenilen miktarı derhal bu İş için kuracağımız teşkilâta ayırabiliriz. Meselenin en mühim tarafı teşkilâtı kurmaktır. Bıinıın için muhtelif iskân sahalarında ihtisas sahibi on ile yirmi kişi arasında bir ecnebi heyeti getirir ve teşkilâtın vücuda getirilmesini onlara bırakarak mükemmel hir yardım sistemi kurarsak ilk atacağımız adımın bizi iyi şan yoluna erlştlrebilrreğinl diyorum
Son hnrhin bütün safhaları
mal ve canları ile ve İnsanlık lınkla-ötçüde ıınııtuhlıığıı-gosternıişiir. Şimdi
bir baza nn«-
vo ne-

tireleri İntanların nasıl oynandığını rının n« geniş bir mı artık apaçık sekti milyon Alman; asırlardan beri
otu Jukları topraklardan çıkarılmışla mır. Atalarının hlnhir zahmetle biriktirdikleri \ı( kırz-üıubkîcuı bbtüıı şefleri «ırada bırakmağa mecbur e(lil-ıni%lerdir. Yanlarına alacakları eşyanın ağırlığı otuz kilo olarak tesbit edilmiştir. Y urdlarıııdıın çıkarılmış olan bu Almanların Batı Alnıunyadıı yerleştirilmesi nıülılın bir mesele olmuştur. Bunlardan büyük bir kısmı çiftçi olduklarından zaten ekime elverişli toprakları az olan Batı Al manyanın hiitiin bıı göçmekleri İstihsal hayatına katmak için bir çok gayretler sarfedilmektcdlr. Bilhassa bu işler için kıırıılııııış olun Göç İşleri Vekâleti ve onun bu göçmenlerin toplu bulundukları yerlerdeki kuiııİMerliTİ müşkülâtııı büyüklüğüne rağmen bir çok nıııviilfakıyetll işler görmektedirler. Herhalde şimdi muhakkak olan hir şey varsa o da memleketlerinden yalnız canlarını kurtararak kaçım bu insanların. Alman topraklarına geldikleri zaman, kabil olduğu katlar yardım görmeleri ve yerleştirilmeleri imkânlarının temin edilmiş olmasıdır Bizde eski zamanlarda camilrrde, taşlar üzerine bırakılmış olan göçmenlere mukabil simdi Alınaıı.vada ne sokakta bırakılmış, ne de kiliselere yerleştirilmiş İnsanlar görmek mümkün değildir. Bunlar henüz İşe açılmamış bazı büyük otellerle bilhassa büyük kışlalara ve hemen yapılmış sağlam barakalara yerleştirilmişlerdir. Bu iş, bugünkü Almanya için çok mühimdir, (.iiııkü harp ve lıavıı akınları yüziındon her tarafı yıkılmış hlr memleketin şimdi böyle milyonlarca insanı hlr çalıya kavuşturması hakikaten büyük hir teşkilât haşarımdir.
Biz kendi göç İşimizi netlcelendi-rebilmek Içiıı lırr şeyin >apılnuısım yalnız Hükümete bırakmağı miimıslp bulmuyoruz. Hakiki demokrasi sisteminde herkes hlr kişi ve her hlr kişi herkes içindir. Onun için vatandaşlarımızın Üzerine «le düşen bir çok vazifeler vardır. Bu. onların yalnız vicdani isleri değil, aynı /umanda kendi menfaatlerinin d« İmbatıdır, çünkü memlekete gelerek hıı ırktla.şlar yarının en iyi istihsal vasıtaları olacak ve Türk yurdunun İlerlemeğinde yardımları dokunacaktır. Bilhassa Bulgaristan ve i:.mı«*ll(i«*ıı gelmiş vatandaşlarımıza* düşrıı xa/.İfe daha büyüktür. Biz bıı gelecek ırkılaşlarımızf. aynı kandan olmak İtibariyle kendimize ç«»k yakın hissetmrlıtrylz. Fakat Bulgarlslan ve Rumelili vnramhısları-nıı/.ın onlarla hlr (lr henı^erlliklerl vardır. Bunlar içinde şimdi memleketimizde İyi lılr ekonomik durumda olanların miktarı hiç de a/ değildir Kendilerinin de ayrığa harekete çecekleri ve kuracakları teşkilat süyekinde hıı zavallıların ftdıraplannı h-zaltncaklarıııı kuvvetle» zannediyoruz.
Memleketimize yapılacak goç içm HükumrtlnıizJo bütün vuDindaşların yapacakları hizmetler yanımla bir d«* beynelmilel insaniyet alemine düşen ehemmiyctil bir vazife vardır. Mar-ahall Plânının gayesi insanlığın yükselmesi. yeniden islilısal hayatına girmesi ve ıstırabının kabil oldtığıı kadar azaltılması esasına İsilıuıi etmektedir, Bilhassa koınüi|İMtlÜ(b' mücadeleyi baş vazife olarak üzerim» almış olan d«*iıır»krnsller. artık her lıııngi L»nu bir ihtimale karşı bu mıızüırlp insanların fena düşüncelere kaymalarını şuphi’Hİ/ kİ arzu etmez. Anır-riha gibi iıl/4» lo r noktadan yarılım etmek isteyen yp mukadderatı bizimki İle müşterek olan bir memleketin mail ve muazzam snmıyl kudreti mh-yeslmlr» farla formaliteler© «luyanmı-yaıak bize bıı ItuıuuıUı huyiık yanlımlar yapacağımı emin bulunuyoruz. Çünkü talamİMŞlur arasında olduğu gibi mllleller arasımhı da biri hepsi ve her millet hlr teki İçindir. Kore hârliscslııin silâhlı şekli, bıinıın canlı hlr misalidir I nılf v«» temenni «»ileriz kİ. Hükümet millet demokrasiler, hıı |ş«lr rlele versin ve hu siıretb» insanlık uğrundu İyi hlr eşer vücuda getirsinler.
• »
• •
Habib Edib - Törehan İ
Amerikalılar birleşmiş ve müstakil bir Kore istiyor
göre
Doğu ve batı sahillerinde
ortadan da ve-Kuzey
Kuzey Koreliler şimale doğru kaçıyorlar
Altı maddelik bir programla Kore, hem istiklâl ve birliğe kavuşacak, hem de İktisadî kalkınmasını yapacaktır
Flushing Meadows. 28 (YÎRS) — Amerikan mahfilleri Kore meselesinin siyasi balcımdan halli ve salâhiyetin tedricen askerlerin elinden sivillerin eline geçmesi için 6 şarta lüzum görmektedir:
1 _ Amerika Korenın hür. müstakil ve birleşmiş blı memleket olmasını istemektedir. Tecavüzden önceki durumun iadesine yani 38 inci arz dairesi hududunun yeniden ortaya çıkmasına aleyhtardır.
2 — Korenin birleştirilmesi işi hakkında şimdiden bir takım noktalar serdine imkân yoktur. Bunu Birleşnuş Milletlerin bu mesele ile alâkadar siyasi komitesi yapacaktır. Bu komitenin ekseriyetini AsyaJılnr teşkil edecektir; Çin de dahil olmak üzere beş büyüklerden hiç biri komiteye alınnıı-yacaktır.
3 — Bu komite müzakere neticesinde Korelilerin ne şekilde bir seçim yapacaklarını tesbit edecektir. Amerika Hükümetinin görüşüne
Kore Cumhuriyetinde (Güney Kürede) yapılmış olan seçimler muteber sayılmak lâzımdır. Zira bunlar vaktiyle Birleşmiş Milletlerin nezareti altında olarak yapılmıştır. Binaenaleyh Korentn bu kısmında yeniden seçim yapılmasına lüzum yoktur. Buna mukabil harp esnasında kaybolmuş olan mebusların nni doldurmak Üzere yalnız Korede seçim yapılmalıdır.
Keza Amerikalılara göre, ne tarzda bir seçim yapılacağı hususu Sığman Ri Hükümetinden sorulmalıdır. Bilindiği gibi 1950 seçimlerinde 300 kişilik bir nisap üzerinden 100 mebusun ven açık bırakılmıştı.
Buna mukabil İngiliz mahfilleri bütün Koreye şamil olmak üzere yeni seçimlere gidilmesi taraftandır.
4 — Amerika Hükümeti Korenln kalkınmasına ve bu memlekete yapılacak iktisadi yardıma büyük ehemmiyet vermektedir.
Kore işi ile meşgul olacak olan komitenin başlıca vazifelerinden birini de zaten bu iş teşkil edecektir. Yapılması lâzım olan, yalnız harbin tahribatını ortadan kaldırmak değil, bütün Kore topraklarına şamil olmak üzere Birleşmiş Milletlerin sevkil idaresi altında memlekete yeni ve kuvvetli bir inkişaf imkânı vermek, tır.
5 — Amerika Hükümetince Kore meselesinin hallinde herhangi bir büyük devlet değil, doğrudan doğru-ya Birleşmiş Milletler ve Kore milletinin kendisi âmil olmalıdır. Amerika Korede askeri üsler sahibi olmaya asla taraftar değildir.
6 — Washington’a göre Kore istik-
lâl ile vahdete kavıştuktan «nnrn be Wı1tpırîi*L:^W îtin Kh*
tehlike teşkil etmelidir.

Fransız Kabinesinin dün yaptığı toplantı
Silahlanmayı sağlayacak iktisadi program kabul edildi Paris 2.8 (YİRS) — Bugün Rene Pleven'in koalisyon kabinesi dört saatlik müzakerelerden sonra Franoa-mn silâhlanma programını aeatekle-mek için görüşülmekte olan iktisadi programı tasvip etmiştir. Kabine tebliği, Almanyanın yakın bir müddette silâhlanmasına Frausanın muhalefetini teyit etmiştir. Parti sözcüsü Almanyanın silâhlanmasına. Fransa ancak tamamen silâhlandık-tan sonra muvafakat edilebileceğini açıklamıştır.
Bugün kabul edilmiş olan ekonomik program şu hususlan ihtiva etmektedir:
1 — Demir, kereste ve kösele ihracının durdurulması.
2 — Çelik, bazı kimyevi maddeler ve endüstri akşamının, et dahil ol. nıak üzere bazı gıda maddelerinin ihracının tahdidi.
3 — Yün, kauçuk, İşçi elbisesi, kauçuk çizmeler ve diğer bazı mühim maddelerin ithalinin arttırılarak stoklar yapılması.
Amerikalılar, .38 inci arz dairesine 24 mil mesafe(le bulunuyorlar Tokyo 28 (YİRS) — Seul’un kızıllardan temizlenmesi bugün tamamlanmıştır. Kuzeye doğru ileri hareketlerine devam eden müttefikler pek az bir mukavemetle karşılaşmaktadırlar. Bu kuvvetler bugün Seul’un 20 mil kuzey batısındaki Yanggong’u işgal etmişlerdir. Burası İ8 inci arz dairesine 34 mil mesafededir. Diğer bir Amerikan birliği 38 inci arz dairesine 24 mil mesafeye kadar İlerlemiştir. Suwonla Osan arasında sıkıştırılmış olan kızıllar şiddetli ateş altında yo ked ilmektedir. Kuzeye doğru kaçan komünistler Kumpoyu bırakarak Uijongbu’ya doğru kaçmaktadırlar.
Güney Kore kuvvetleri bugün beş adaya daha çıkartma yapmışlardır. Bu adalar doğu ve batı sahılindedir. Çıkartmalardan biri 38 inci arz dairesi yakınlarındaki Tesuapdo adasına yapılmıştır. Doğu sahilinde çarpışan Güney Koreliler o kadar süratle ilerlemektedirler kı bugün gerideki ikmal merkezleriyle olan İrtibatları kesilmiş do sonradan mühim inal y» göpdcı Im^tlr >?('
küvetler 38 inci 55 mil güneyindeki Yongwol’u işgal etmişlerdir. Ulchin bölgesinde bazı çıkartmalar yapılmışsa da bunların mahal ve kuvvetleri hakkında keaın bir haber verilmemiştir.
Dün Taejon’u işgal eden müttefik birlikleri Namrtın ve Hadong’u işgal etmiştir. Taejon’u işgal eden birlikler feci manzaralarla karşılaşmışlardır. Kızıllar şehir işgal
evvel esir bulunan Amerikan (erinden bir kısmını birbirine yarak kurşuna dizmişlerdir, giren müttefikler kafa taslan lanmış, çamur İçinde sadece terinin paçavra haline dönmüş
lan görünen Amerikan askerlerinin cesetleriyle karşılaşmışlardır.
Kızıllar, şehrin hava meydanını da terkederek kaçmışlardır.
Seul. 28 A. A. (Reuter) — Kuzev Kore Başkomutanı Kim il Sun’ıın kıtalarına Birleşmiş Milletler kuvvetleriyle irtibatı keserek 38 İnci arz dairesinin kuzeyine çekilmeleri hususunda emir verdiği, salâhlyetü kaynaktan bu akşam Reuter Ajansı muhabirine bildirilmiştir.
Komünlat liderinin mümkün okluğu kadar çok asker, silâh ve teçhizatı Kuzey Koıvye getirmeleri hususunda ordu komutanlarına yolladığı gizli t-mirin Amerikan casusları tarafından ele geçirildiği aynı kaynaktan bildirilmektedir.
edilmeden asker-bağlı-Şehre parça-clbi.se-parça-
1 rıırnan hlr spor gösterİMİmle
Başkan Truman d'yor ki
Amerika, önümüzdeki yıllarda buhranlı bir devreye giriyor"
ı Reuter)
Waâhlngtnn. 28 A A.
Dün radyoda verdiği bir nutukta Birleşik Amerikanın önümüzdeki bir iki yıl içinde buhranlı bir devre geçireceğini söyleyen Başkan Truman vatandaşlarına hitap ederek, kasım n-yınd/ı yapılacak kongre seçimlerinde oylarını iyi düşünmek şartiyle kullan, malarını tavsiye etmiştir.
Başkan Truman ezcümle şöyle de-mlşUr-
’ Birleşik Amerika bugün dünya
hür milletleri atasında liderlik mex klinl İşgal etmektedir, Devamlı adilâne bir barışın tesisi yolunda f uzu muzu kullanmak gibi büyük mesuliyet taşımaktayız. Yakında çihcek kongre barış hedefimizi ftakkuk ettirmek veya yeni bir harbi plı-rnek gibi iki ihtimalden biri ile i niş karşıya kalabilir. Ancak hıı kongreye seçilecek üyelerin siyasi a-kldelerini memleket menfaatleri üstünde tutmayacaklarına em inim.„

ve nÜ-htr se-t A-
f
A
Türk Savaş Birliği Kore yolunda
Ankara 28 (AA.) — Birleşmiş Milletler emrine verilen Kore savaş birliğimiz memleketimizden hareket etmiş bulunmaktadır.
Ankara 28 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — 4500 mevcutlu askeri birliğimiz Koreye müteveccihen memleketimizden ayrılmış bulunmaktadır. Birleşmiş Milletlere ait bulunan gemilerle cenup limanlarımızdan birinden ayrılan birliğimize General Tahsin Yazıcı komuta etmektedir. Birliğimizin yurdumuzdan ayrılışı çok içli tezahürata vesile olmuştur.
skerlerimizin yurttan
içli tezahürata vesile
Başta Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamut olduğu halde askeri ve mülki erkân teşyi merasiminde hazır bulunmuşlardır. Birliğimizin Koreye muvasalatının önümüzdeki ayın yarısına tesadüf edece#) anlaşılmaktadır. Askerlerimizin selâmetle savaş bölgesine ulaş-
ayrılışı
oldu
ni bir tarafa bırakarak bu mevzu etrafında ima tarikiyle olsa herhangi bir yazı yazmamağa bizi mecbur etmiş bulunuyordu. Bize yapılan bu telkinlerin diğer mealekdaşlanmıza da yapıldığından şüphemiz yoktur.
maları için her türlü emniyet tertibatı alınmış bulunmaktadır.
Genelkurmay Başkanlığının Koreye gidecek birliğimizin hareketine ait haberlerin matbuatta neşrini bazı emniyet mülâhazaları ile yerinde bulmavışı ve bize bıı yolda telkinlerde bulunması gazetecilik ölçüleri-
Koreye giden Birliğimize ait resimlerimizi 6 ncı sayfamızda bulacaksınız
Bııigarlara verilecek cevap hazırlanıyor
•t

Nota, »diplomasi âdabına davet» şeklinde olacak
Ankara 28 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Dün telgrafla Hâriciyemize bildirilen Bulgar notası bugün Dışişleri Bakanlığında müzakere
mevzuu olmuştur. Sofya Radyosu tarafından neşredilen metinden de anlaşıldığı gibi son Bulgar notası birincisinden de acaip bir eda ve küs-
Dışiş-alâka-haber-dü-
Londrodan verilen bir habere göre
Gaye, Türkiyenin kendi emniyeti için duyduğu endişeleri izale etmektir

L

r

Bakanlar Kurulu bugün mühim bir toplantı yapacak
Londra, 28 (YİRS) — îyl haber r-lan mahfillerin bildirdiğine göre, Batılı büyük devletler Türklyeye. Türk Genelkurmayı lir Atlantik Paktının Akdeniz Komitesi (İngiltere. Fransa, İtalya) arasında temas tesis edilmesini telkin etmişlerdir. Bıı telkine sebep, Türklyenin Atlantik Paktına girmek hususundaki müracaatı ve bunun reddedilmiş bulunması keyfiyetidir.
Tavsiye edilmekte olnn temastaki gaye, Türklyenin kendi emniyeti hak. kındaki endişelerini izale ölmektir, Türklyenin bıı hususta İd cevabı önümüzdeki günlerde beklenmektedir.
★ ★★
Atlantik l’nldınn giroııılyoreğlmî/ln anlaşılmış bulunduğu tarihten beri, yn bıı ncı kaymıkh«r(lnıı. bıınıı benzer haberler gelmektedir. Atlantik Paktı İle Tiirkiyenln emniyet ılıırıınııı arasında bir köprü ve İrtibat vazifesi görecek formüllerin aranmakta olduğu, yahut, 5 ııruınİMİan - Yııgoshıvya-Tiır-kiyn . İtalya arasımla bir ıındlnşma yapılacağı gibi iddialar, hep bıı Havidendir. Bunların no dereceye kadar dogrıı olduğunu, ancak kemli kaynaklarımızdan Öğrenmek kabilse do, bıı hususta Şimdiye kadar rcMiıcn lılç blı* şey bildirilmemiştir, Ilalbııkl Londra mahreçli yukarıdaki haberde Türkl->enin hu hıısiista verecc/U cevabın ö-nümüzdckl günlenir brklrnnıkktc olduğu Mimhnten kuydedllmlş • bulunmaktadır.
Güvenlik
Konseyine üyeliğimiz
Amerika, Türklyenin adaylığını desteklemeye karar verdi Fluaning (New-Yörk), 28 iA.P.) Birleşmiş Milletlerin Genelkurıılıın-da. yakında. Güvenlik Konseyindeki boşalacak yerler için yapılacak seçimlerde, Birleşik Amerika. Türkiye. Brezilya ve Hotlandanın namzetliklerini desteklemeye karar vermiştir.
Seçim, bilhassa, hâlen Mısırın işgal etmekle olduğu Yakınşark sandalyesi için Türkiye İle Lübnan arasında vukubulacaktır.
Birleşik Amerika. İktisadi ve içtimai Konsey için yapılacak seçimlerde de Filıpinler, İsveç, Mısır, Rusya ve tngıltereyi destekleyecektir.
Avusturyada grevler
Viyana 28 iYİRSi Komünistlerin idare ettiği binlerce işçi hâlâ grev halindedir. Bu yüzden halk mağazalara hücum ederek ihtiyacından fazla eşya almaya çalışmaktadır. Başbakan Leopokl halka istifçilik yapmamalarını tavsiye etmiştir. Bugün dükkânlarda İntizamı tesis etmek i-çin polis kuvvetlerine müracaat edilmiştir.
Bir komünist gnıpıı Vl.vannmu Rus bölgesinde yol kavşaklarında otobüs ve otomobil seyrüseferine mâni olmuştur.
tahça bir İfade taşımaJctadır. leri Bakanlığında bu nota ile !ı görüşmeler sonunda sızan lere nazaran hariciyecilerimizi
şündüren cihet nota metninde İleri sürülen hususlara verilecek cevap değil, notanın taşıdığı karaktere nasıl lnileceği meselesidir.
Siyasî çevreler İndî mülâhazalar hodbehod teklifler ve acayip temenni-lerle dolu olan notanın ciddî bir cevapla karşılanamıyacağı fikrindedirler. Filhakika Bakanlıktaki görüşmeler sonunda sızan haberlerden anlaşıldığına göre son Bulgar notasına verilecek olan cevabî nota bir “diplomasi âdabına davet" şeklinde olacaktın.
Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü bugün Başbakanlıkta şehrimizde mevcut bütün bakanların iştirakiyle yapılan toplantıda bu hususta geniş l-zahİHida bulunmuş ve kabine arkadaşlarının muvafakatini almıştır. Öğrendiğimize göre yann hükümet merkezine dönmüş bulunacak olan bakanların da iştirakiyle yapılacak toplantıda bu mesele bir kere daha bahis mevzuu olacak ve cevabî notamızın anahatlan çizilmiş olacaktır.
Eğede tetkiklerde bulunan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, acele Ankaraya dönüyorlar
İzmir 28 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Başbakan Yardımcısı Sa-met Ağaoğlu yanında Aydın milletvekilleri olduğu halde bu sabah Aydından otomobille ayrılarak Muğla-ya gitmiştir.
Muğiada köylülerin dileklerini dinleyen Başbakan Yardımcısı muhtelif mahsullerin az olmasından dolayı kooperatifler ve bankalara olan borçlanılın tecili talebi karşısında bu konuyu Tarım Bakanivle görüşeceğini söylemiş. Adnan Menderes Hükümetinin yakın bir zamanda memleket ölçüsünde birçok kouulan ele a-larak iktisadi kalkınmayı tahakkuk ettireceğini bildirmiştir.
Devlet Bakanı Fevzi Lûtfi Kara-osnıanoğlu ise Aydından öğleyin trenle İzmir© avdet etmiştir.
Haber aldığıma göre Bakanlar Kurulunun yarın yapacağı önemli toplantıda bulunmak üzere Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakam acele Ankaraya davet edilmişlerdir. Yarın sabah saat 8 de her İki Bakan u-çakla ve İstanbul yolıylo Ankaraya gideceklerdir.
Birleşmiş Milletlere aksettirilecek (Gazeteler)
Göçmenler meselesi

— ııu Iğri değil ini?
— Nereni doğru la birader!..
Sayfa 2
YENİ İSTANBUL.
2» Eylül 1950
TETKİKLER |
Ankara Hukuk Fakültesi İmtihan
Yönetmeliği hakkında tenkidi bir görüş
Yazan : Dr. H. Fikret Kanad
I
BÜYÜK Millet Meclisine lanlar akseden ve üzerinde bir hayli konuşulan meselelerimizden biri Ankara Hukuk Fakültesi imtihan yönetmeliğidir. 1948-1949 ders yılında Fakültenin birinci sınıfında bulunan 1500 öğrenciden 1.300 ünün sınıfta kalması menfi mânada bir dünya rekorudur. Bundun başka Fakülteye yılda 1000 öğrenci yerine şimdi 500 öğrenci kaydolunmağı ayrıca üzerinde durulacak bir noktadır.
Bu durum karşısında akla şu sualler geliyor: Acaba Fakülte gençleri kıymetli zamanlarını İyi kullanmıyor, bol bol haylazlık mı ediyorlar? Yoksa liselerimizden, Hukuk Fakültesinin derslerini anlayacak seviyede mezun mu yetişmiyor?
Gençlerin zamanlarım boş geçirdiklerine İnanmak güçtür. Gerçi illerden gelen bazı gençlerin Ankara gibi büyükçe bir şehirde geçici olarak serbest hayatın içinde çalışma alışkanlıklarım kaybettikleri göze çarpmaktadır. Fakat büyük bir kısmının Önceden kazandıkları çalışma alışkanlıklarını muhafaza ettikleri ve yüksek okul hayatında türlü mahrumiyetlere katlanarak bol bol çalıştıkları da görülmektedir.
Lise mezunlarının hukuk derslerini anlayacak seviyede olmamaları da varit değildir. Çünkü bugünkü mezunların, bilgi bakımından, eski idadi ve sultanilere kıyasla hayli kuvvetli olarak yetiştikleri muhakkaktır.
O halde sakatlık olsa olsa:
1 — Öğretim üyelerinin öğrencileri İmtihan etme şekillerinde,
2 — İmtihan yönetnıelığindedir.
1 — Kalabalık bir öğrenci kütlesini imtihan etmek çok üzücü ve yorucu bir İştir. Hele mânevi bilgileri yoklamada objektif hüküm vermek son derece zordur.
imtihanlarda bir öğrenci üzerinde en az on dakika duruİBa yüz öğrenciyi bin dakikada» yanı iki günde yoklamak mümkün olur. Karşımızda bin öğrenci bulunacak olursa o zaman her öğretim üyesinin, günde yedi saat İmtihan etmek şartile. arasız yirmi gün çalışması gerekmektedir. Eğer aynı öğretim üyesinin başka sınıflarda da İmtihanları varsa o zaman durumun nasıl bir çıkmaza girdi# kolayca anlaşılır. Böyle haller karşısında imtihanların sübjektif ve sathi olmaması imkânsızdır. Bunun İçin profesör veya doçent, bin sayfalık bir eserden bir iki sual sorarak istedi# cevabı a-lamayınca canı sıkılır, asabileşir ve meseleyi tali suallerle derinleştirmeye lüzum görmeden Öğrenciye fena not verir. Tecrübelerle sabittir ki. İmtihan korkusu geçiren bir çok öğrenciler yumuşak bir hava içinde ve sağdan soldan sorulan tali suallerle derhal kendine gelir, açılır ve bildiklerini rahatça söylemeye başlar.
' işte zaman darlı#, âsap gerginli#, yorgunluk ve bıkkınlık bakımından buna imkân olmadı# İçin imtihanlarda objektif ve âdil hüküm verilemiyor ve bu yüzden bir yıl içinde fakültenin bin genci birer çalışma yılını, yani — memleket hesabına — milyonlarca İş saatini kaybediyor.
Başka hiçbir sebep olmasa bile imtihanların sırf bu yüzden de#ştlrıi-mesi lâzım geldi# kolayca anlaşılır.
2 — imtihan yönetmeliğine gelince, objektif bir incelemeden sonra yönetmeliğin psikolojik ve pedagojik bir temele dayanmadığını, aksine olarak yukarıdaki zorlukları büsbütün çoğaltacak mahiyette olduğunu itiraf etmeye mecburum.
Aşağıda yönetmeliğin en ağır bir kaç maddesi üzerinde durarak durumu iyice aydınlatmaya çalışalım:
17 nci maddeye göre her sınıfta Uk önce iki dersten yazılı imtihan yapılır. Buna nedense eleme imtihanı adı verilir. İki yazılı dersin imtihanı birbiri ardınca iki günde yapılır. Yazılı imtihan dersleri kur’a İle tesbit edilir.
18 İnci maddeye göre eleme imtihanlarında her iki dersten beşer numara almak şarttır Beşten aşağı not alan öğrenciler sözlü İmtihana giremez, otomatik olarak sınıfta kalmış Baydırlar.
Dünya üniversitelerinin herhangi birinde böyle bir İmtihan usulü bulunduğunu zannetmiyorum. Gelenek icabı herhangi bir üniversite böyle bir usûl tatbik etse bile bunun çok mahzurlu ve doğrudan doğruya gençlerin aleyhine olduğunu kabul etmek lâzımdır.
Yazılı olarak yapılan eleme imtihanlarındaki başarısızlığın diğer
derslerin imtihanlarına girmeye mâni teşkil etmemesi icap eder. Çünkü Öğrencilerin bütün ders yılı içinde e-lonıe dışındaki derslere iyiden iyiye çalışmış olması ihtimal dahilindedir. Nitekim elemede ö numara alan bir gencin sözlü derslerin imtihanlarında 10 veya 9 numara aldığı çok defa görülmektedir.
Eğer eleme dersleri fakültenin diğer derslerini anlamaya mâni olsaydı o zaman durum değişirdi. Halbuki kura ile tesbit edilen eleme dersleri böyle bir karakter taşımamaktadır. Meselâ Medeni Hukuk dersi elemeye tâbi olsa öğrencinin Siyasi Tarih veya Ekonomi derslerini anlamasına hiç mâni teşkil etmez. Bunun için eleme İmtihanlarında başarı gösteremiyen bir öğrencinin diğer derslerin sözlü imtihanlarına gireml-yerek sınıfta kalmış sayılması bârız bir haksızlıktır.
Sonra eleme derslerinin ders yılı sonunda tesbit edilmesi akla pek uygun gelmiyor. Mademki eleme dersleri bu derece mühim sayılıyor; o halde bu iki dersin ders yılı başında kura ile tesbit edilerek öğrencilere bildirilmesi daha muvafık olmaz mı? Bunu önceden bilen öğrenciler mânevi enerjilerini ilkin bu iki ders üzerine toplar vc vakitleri oldukça diğer derslere de çalışmaya gayret ederler, Bu suretle öğrencilerin elemede başarı, yani diğer derslerin sözlü imtihanlarına girme şansları bir hayli çoğaltılmış olur.
Bilgiden hiç fedakârlık yapmamak şerliyle yönetmelikte bu noktanın tâdil edilmesi her halde Öğrencilerin çok lehine bir hareket olur.
24 üncü maddeye göre sözlü imtihanlar bir gün içinde yapılmaktadır. Bir gün içinde dört büyük ve çetin dersten imtihan olmanın ne demek olduğunu yetişkin nesle bir an İçin lise veya üniversitelerde geçirdikleri imtihan hayatlarını tahayyül etmelerini tavsiye ederim. Bir günde bir tek dersten imtihan olduğumuz zamanlarda ne derece yorgun düştüğümüzü, imtihandan sonru ne büyük bir dinlenme ihtiyacı içinde bulunduğu, muzu düşünürsek dört ana dersten bir günde imtihana tabi tutulan gençlerin beden ve âsap kuvvetine hayret etmemek mümkün değildir.
Asabi gerginlik ve büyük bir korku içinde İlkin medeni hukuktan, biraz sonra hukuk felsefesi ve sosyolojiden, daha sonra Ceza Muhakemeleri Usulünden ve en sonra devletler umumi hukukundan imtihan verebilmek bence değme hukukçuların bile kolay kolay başarabileceği bir İş değildir. Binaenaleyh gençlere iyilik etmek istenilirse bu usul hemen terkedilmeli ve imtihanlar beşer gün aralfkla yapılmalıdır.
İmtihanlardan maksat öğrencilerin bir yıl içinde kazandıkları bilgileri yoklamak ve bunların ruhlara ne derece sindirildlğini kontrol etmektir. Bu kontrolü en iyi ve psikolojik bir şekilde yapmak Üniversite İçin bir vazifedir sanırım. Eğer bu ders yılı sonunda da yönetmelik olduğu gibi tatbik edilecek olursa neticenin geçen yıldan farklı olacağını hiç sanmıyorum.
İmtihan sistemlerinin öğrenciler lehine yapılması temayülü yirminci yüzyılın pedagoklannı uzun zamandan beri işgal etmektedir. Aranan şey. çocukların kazanmış oldukları biigileri en iyi ve objektif bir şekilde kontrol etmektir. Ayrıca asgari derecede sınıfta kalma usulleri üzerinde de durulmaktadır. Meselâ umumi imtihanlarda ikmale kalan çocukların ikmal imtihanlarında bir vc hattâ iki dersten muvaffak olamadıkları takdirde sınıfta bırakılmayanda bir üst Hinıfta okumalarına müsaade edilmesi akla, gelen başlıca yeniliklerden biridir. Eğer çocuk bir üst sınıfta çalışmaya fırsat bulup da kendisine kredi açılan bir iki dersten borcunu ödemeye muvaffak olursa yıl kaybetmeden çocukların sınıflarda ilerlemesi emniyet altına alınmış olur.
ihtisas yapan yüksek okullarda kredi usulünü tatbik etmek çok daha yerinde bir tedbir olur. Sonra Fakülte hayatının gençlere âzami serbestlik sağlaması memlekette kendini idare etmesini bilen, ahlâki karakter vc şahsiyet sahibi gençler yetiştirme bakımından, son derece lüzumludur. Binaenaleyh üniversitede okudukları derslerin hesabını vermekte havlı cömert davranmalı, bir İki
Şehir köşesi
Süt işi
Bundan on beş sene evvel Yu-nanistanda bir gazetenin muhabiri olarak bulunuyordum. O gün elime geçin bir İstanbul gazetesinde süt meselesinin artık Belediye tarafından kökünden halledilerek İstanbullulara temiz süt içlrllmesınc karar verildiği yazılıyordu*
Gülmüştüm. Zira, aynı havadisi, ben, yirmi bes yıldır kim-bilir kaç defa okumuştum. O esnada kapı çalınmış sütçü gelmişti. Bu. pastörize vc hususi Sİçelere konulmuş bir süttü. Şişenin üstünden sütleri bu muntazam ve temiz hale yetiren müessesenin adım okuyup, kalktım, oraya gittim. Burası Amcrikada süt işini tetkik etmiş bir Yunanlı tarafından a-çılmıs bir fabrika idi. Günde 18 ton süt isliyor ve sekiz saat çalışıyordu. Her müşterinin e-vine, mağazasına kadar gönderdiği sütün kilosundan, başka sütçülerde satılan pastörize c-dilmenıis sütlerden, bizim paramızla, yalnız 50 para fazla a-lıyordu, Bu haberi, o zaman, mensup olduğum gazeteye yazmıştım.
Dün, evrakımı karıştırırken bu makale elime geçti. Baktım, on be s sene evvelki mevzu htl-10 bizim için bekdretini muhafaza etmektedir. Yirmi beş sene zarfında demokrasi yaptık, fakat süt işini halledecek bir kahraman müteşebbis ortaya çıkaramadık.
Doğrusu insanın ayranı kabarıyor.
BİR tSTANBULLÜ
Almanyadan gelecek ırkdaşlarımız ve yurddaki mültecilerin durumu
MİLLETLERARASI MÜLTECİ TEŞKİLÂTININ TÜRKİYE FAHRÎ MÜMESSİLİ Dr. H. WILBRANDT’IN GAZETEMİZE BEYANATI
TRO (Milletlerarası Mülteci Teşkilâtı) nın Türkiye fahri mümessili Dr. H. VVtlbrandt İsviçreden dönmüştür.
Dr. W|ibrandt, dün kendisiyle konuşan bir arkadaşımıza aşağıdaki izahatı vermiştir:
••— İsviçrede IRO’nun Cenevrede-kl merkezi ile temaslarda bulundum. Bu temaslarım iki meseleye dayanıyordu. Birincisi Türkiyede kalmış ve başka memleketlere gidememeşi o-lan mültecilerin durumu idi. Hâlen Türkiyede bulunan yüzlerce mülteci arasında bir çok fikir adamları, mütehassıslar ve sanatkârlar vardır. Türk Hükümeti bunların daimi olarak burada yerleşmelerine müsaade edemediği için başka memleketlere gitmek mecburiyetindedirler. IRO-
dersten muvaffak olamıyan veya imtihana girmiyen bir gencin ÜBt sınıflarda okumasından korkmamalıdır. Genç, borçlarım ödemeden diploma alamıyacağına göre bir iki sömestr geç de kulsa gllnün birinde iradesini, azmini ve dikkatini mutlaka toplıya-cak. borcunu ödemeye gayret edecektir. Kendi kendine çalışma gayretini gösteremiyen bazı zavallı gençler de er geç yüksek okul diploması almak sevdasından vaz geçecektir. Unutmamalıyız kl, bizim, kendi mukadderatını kendi tâyin edecek kudrette gençlere ihtiyacımız çoktur.
Ankara yüksek okullarından Gazi Eğitim Enstitüsü yeni hazırladığı imtihan yönetmeliğinde kredi usulünü kabul etmiştir. Şimdilik tek bir dersten başarı göstereni iyeni e re kredi açılmaktadır. İleride kredinin biraz daha genişletilmesi cihetine gidilecektir. Sınıf usulü devanı ettiği takdirde Hukuk Fakültesinin de imtihan yönetmeliğinde günün pedagojik İsteklerine uygun hamleler yapmaktan şekinilmlyecegini kuvvetle tahmin ediyoruz.
Tekel Umum Müdürünün beyanatı Tekel işletmelerine yeni bir şekil veriliyor
KİBRİT, BARUT VE PATLAYICI MADDELERLE AV MALZEMESİ, İSPİRTO VE İSPİRTOLU İÇKİLER SERBEST BIRAKILIYOR
Bir müddetten beri Arıkarada Tekele ait muhtelif işler hakkında İlgili Bnkanhklıı etraflı temaslar yapan Tekel Umum Müdürü Hadi Küsmen dün gazetecllero geniş izahat vererek;
"1950-1951 yılı bütçemiz bazı tadillerle Bakanlığımızca tasvip olunarak Maliye Bakanlığına gönderilmiştir. Bütçemizin tanziminde mümkün olan tasarrufların teminine çalışılmıştır. Bu moynda teşkilât masraflarından da 1950 yılı bütçesine nazaran münhal kadrolara tâyin yapmamak vo kanuna göre emekliye ayrılabileceklerin hizmetlerini temdit etmemek suretiyle 1,000.000 lirayı aşan bir tasarruf va-mlmış bulunmaktadır. Şurusını derhal İfade edeylrn ki. teşkilâtta devamlı surette yapmakta olduğumuz tasarruflar dolayıslylo hiçbir memurumuzun açıkta bırııkılnıâsı cihetine gidilmemiştir.
Merkezde bazı şube ve servislerin tevhidini mümkün gördük. Yine merkezde hâlen vazife gören Üç satın alm» komisyonunu bir komisyon halinde birleştirdik.
Taşın teşkilâtımızdan tütün ve II-züm gibi esaslı İlk maddelerimizin rnü-bnyaa edildikleri mıntakalar haricin-
Bütün okullar, pazartesi günü açılıyor
S
Şehrimizdeki bütün İlk ve orta okullarla İlseler, pazartesi sabahın dan kltibaren 1950 - 1951 ders yılına bağlıyacaklardır. Millî Eğitim Bakanı Tevfik İleri bu münasebetle okullara bir tamim gönderecektir.
Üniversitede öğretim yılı kasımda başlıyacaktır.
nun mültecileri yerleştirme servisi bugüne kadar onlarla meşgul olama* mıştı. tsvlçredekl temaslarımdan sonra öyle ümit ediyorum ki artık servis bu problemi halletmek üzere Türklyedeki mültecilerle de alâkadar olacaktır.
Diğer taraftan, bilindiği gibi IRO, gelecek ay sonunda faaliyetine son verecektir. Bu yüzden himayeden malınım kalacak mültecilere yardım etmek üzere hususi teşekküller kurulmasına gayret ediyoruz. Türkiyede de kurulacak olan bu teşekküller aynı zamanda IRO’nun da himayesinde olacaktır. Esasen İstanbulda mültecilere yardım etmek üzere bir "Türkiye Mültecileri Yardım Cemiyeti,. vardır. Bunun yanında Türk ileri gelenleri ile İstanbulda bulunan bazı Fransız, İngiliz ve Amerikalılar tarafından yukarıda bahsettiğim teşebbüs kurulacaktır.
Başka bir mesele de, hâlen Alnıan-yada bulunan ve memlekete gelmek ıstıycn Tüık ırkına mensup mültecilerin durumudur. Bunların adedi 600-700 ü bulmaktadır. 130 kişilik bir grup geçen ay şehrimize geldi. Diğerleri için de Dışişleri Bakanlığından İzin alındı. Muameleleri tamamlanmak Üzeredir, ümit ediyorum kl kış İçerisinde Türklyeye gelmiş olacaklardır.,.
— IRO Bulgaıistandan gelen muhacirlere yardımda bulunnuyacak mı?
"— Yrukarıda bahsetU#m gibi, IRO tasfiye halindedir. Bu yüzden yeni bir taahhüde glrlşemez, ancak kendi işlerinin tasfiyesi İle meşguldür. Binaenaleyh Bulgaristandan gelen muhacirlere bir yardım yapabilmek imkânına sahip değildir.,,
do kalanları hizmotl aksatrnıyacak şekilde vo imkân buldukça daraltacağız. Esasen buralardaki teşkilâtımız yalnız satış merkezleri mahiyetinde olduğundan ihtiyacı bu bakımdan karşılayabilecek haslt İdare merkezleri bize kâfi gelecektir.
Bu mevzuda gerekil tetkikleri yapmaktayız. Şimdilik bir kaç başmüdürlüğü müdürlük haline ve bazı müdürlükleri de memurluk haline getirdik. Vo üç memurluğumuzu da kaldırdık Buralarda bas satıcılıklar tesis edeceğiz.
tslnnbuida hâlen idaremizce yapılmakta olan sigara, çay ve kibrit tevziatını da İlân ve eksiltme suretiyle müteahhitlere vereceğiz. Buna ait şartnamemiz hazırlanmıştır.
Şarap, bira, ispirto ve alkollü İçkilerin bayilere tevziatı evvelce müteahhitlere ihale edilmiş olduğundan hu suretlo iatanbulda da 18 satış şubemiz tamamiyle kaldırılacak vo bunun neticesi hem serbest teşebbüse yeni imkânlar verilmiş hem dc satış ve tevzi maaraflarımısda mühim tasarruflar temin ediltnfa olacaktır.
Tekel İşletmelerinden mümkün görülenlerin müsait şartlarla hususi teşebbüslere devrini prensip olarak kabul eden hükümet programının tahakkuku İçin vaki çalışmalarımız hayli ilerlemiştir.
Kibritin serbest bırakılması İçin hazırladığımız kanun tasarısı Bakanlığımızca tasvip edilerek son şeklini almış ve mütalâaları öğrenilmek üzere bakanlıklara gönderilmiştir. Bu tasarıya göre kibritin memleket içinde i-nınll, memlekete İthal vc satışı serbest olacak, elimizdeki fabrika hükümetimizin tesbit. edeceği esaslar dahilinde talip olacak hususî teşebbüse devredilecektir.
Barut ve patlayıcı maddelerle av malzemesi hakkında hazırladığımız kanun tasarısı dahi Bakanlığımızın tasvibine iktiran etmiş olup bakanlıklara gönderilmek üzeredir. Bu tasarı da kibrit İçin hazırlanan kanun tasa-rısındakllere mütenazır hükümleri ihtiva etmektedir.
ispirto vo İspirtolu içkilerin serbest bırakılmasına alt olan kanun tasarısı üzerindeki çalışmalarımız devam etmektedir. Bunu da sayın Bakanımızın beyan buyurdukları esaslar dahilinde tamamlamağa çalışıyoruz...
Bu maddelere ait satışlar yurdun her tarafında hususî tcsebbÜHe muntazam bir şekilde intikal edinceye kadar nâzım vaziyette ve asgari kadro ile çalışacaktır. Tabiî bütün bu maddelerin şahsi sermayeye intikali kolay bir İş değildir. Yurdun en uzak köşelerinde Tekel mevzuuna giren umumi ihtiyaç maddelerinin satışını aksatmadan temine çalışacağız,, demiştir.
B. TERBİYESİ BÖLGE BAŞKANININ BASIN TOPLANTISI
Yarın şehrimizde İlk maçlarının başlaması dolayıslyle Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü tarafından dün akşam Taksim Belediye Gazinosunda İstanbul Bölgesi futbol hakemleri ve gazetecilere bir çay ziyafeti verilmiştir. Bölge Müdürü Vahyi Oktav hakemlerle kısa bir konuşma yaparak önümüzdeki sezonda hepalne başarılar dilemiş ve geçen sene hiçbir ceza ve İhtar almamış olan Boğaziçi Kulübü İle yine geçen sene arkadaşlarına nispeten daha İyi maç İdare etmiş olaıı hakem Sulhl Ganına birer kupa hediye etmiştir. Bundan sonra hakemlerin antrenman yapacakları gün ve saatler tesbit edilmiş ve toplantıya nihayet verilmiştir. Resmimizde kulüp idarecileriyle hakem ve basın mensuplarını bir arada görüyorsunuz.
Bir milyon liralık istatistik makinesi
Dün, bir basın toplantısı yapan İstatistik Umıım Müdürü, istatistik işlerinin rasyonel bir şekle sokulacağım bildirdi
Nüfus sayımının yaklaşması münasebetiyle dünden itibaren İktisat Fakültesinde bir kaç kurs faaliyete geçirilmiştir. 4-5 gün kadar devam edecek olan bu kursların açılış töreni dün yapılmıştır. Törende istatistik Umum Müdürü Şefik Bilkur, Sa-yım Komitesi Başkanı Zühtü Çubuk-çııoğlu hazır bulunmuşlardır.
Umum Müdür saat 11.30 da Gazeteciler Cemiyetine giderek, ekim ayında yapılacak olan nüfus sayımı hakkında basın temsilcilerine aşağıdaki demeçte bulunmuştur:
14— Memleket, yakında büyük bir sayım kampanyasına giriyor. Nüfus sayımı İle memleketin İçtimai bünyesini anlamış olaca#z. Sayım için bütçeden 2.5 milyon lira ayrılmıştır Marshall Plânından da memleketimize bir yıla kadar 1 milyon liralık bir istatistik makinesi getirteceğiz. Bu suretle deha rasyonel bir şekilde çalışmak imkânını bulacağız.,.
Dün, Vilâyette ve Demokrat Partide göçmen işleri konuşuldu
Edirneden gönderilen göçmenlerin şehrimizde misafir edilmeleri mevzuunda muhtelif daireleri ilgilendiren hususların ahenkli bir şekilde yürütülmesini sağlamak maksadlyle Vali ve Belediye Başkanı tarafından kurulan Koordinasyon heyeti dün sabah vilâyette toplanmıştır. Heyet VaJi Muavini Fuat Alpann başkanlığında Sağlık ve Sosyal Yardım, Emniyet, İskân, Devlet Demiryolları Birinci işletme ve Hareket Dairesi Müdürlerinden terekküp etmektedir. Dünkü toplantıda göçmenlerin şehrimizde misafir edilmeleri esnasında alınması gereken sıhhi ve İdarî tedbirler ve bunların tatbikat) üzerinde görüşmeler yapılmıştır.
Ayrıca Demokrat Parti Milletvekilleri de dün akşam parti merkezinde toplanarak bu mevzuda etraflı konuşmalar yapmışlardır.
Kaçmak istiyen bir Bulgar mültecisi daha
Evvelki gere saat 24 ten sonra limanda demirli bulunanElyot vapuruna şamandıra ipinden tırmanarak kaçmak isteyen Bulgar mültecilerinden Stefan Yorgo Nikola devrlyeler tarafından görülerek tevkif edilmiştir. Tahkikata devam edilmektedir.
Ögretmenkr ve aileleri, günde 10 kuruşla sıhhat sigortasına tâbi tutulacaklar
İter üç ayda bir yapılmazına karar verilen Muallimler Cemiyeti basın toplantısının birincisi dün Cemiyet merkezinde yapılmış, Cemiyet Reisi ftagıp Nureddin Ege muhtclir konular hakkında gazetecilerin sorulu rını cevaplandırmıştır.
— Kayserldc bir Öğretmenler Kongresi yapılıyor. Cemiyetinizin alâkası var mı?
— Şüphesiz var. Bu kongre, her sene bir şehirde yapılması evvelce kararlaştırılmış olan umumî kongrenin üçüncüsüdür. üç mümessil İle İştirak ettik. Bizim kanaatimize göre asıl maarif hareketleri, bu gibi hür toplantılarla desteklenebilir.
— 162 öğretmen işi ne durumda.-dır?
— Artık böyle bir meseln yoktur. Üzücü durum, Demokrat Parti Hükümetinin derin anlayışı ile nihayet bulmuştur. Meslek duşlarımızın hukukunu ve bllhasea haysiyetini müdafaa hususunda matbuatın gösterdi# alâkaya teşekkür ederiz.
— Yapı sandığı hnkkındakl dedikoduların esası nedir?
— 1940 tan beri İlkokul hocalarından % 4 kesiliyordu. Mecburi surette kesilen bu paradan bugün 7.5 milyon hâsıl oldu. Fakat para âtıl bir halde. Bir miktar gayrı menkul de var. öğretmenler bu işten memnun de#L Şimdiye kadar bize yüzlerce meslek-das dert yandı. Otoriter devrede de bazı mcBİokdaşlar bu yüzdeyi vermek istememişler, bu yüzden vazifelerinden tedirgin edilmişlerdi. Şimdi ya bu para sahiplerine dağıtılacak, yahut işlek bir hal» sokulacak. Biz. bu paranın yeni bir meslek bankasının fonu olmasını istiyoruz.
—- Sigorta komisyonu kurduğunuzu gazeteler yazdılar. Komisyon ne is görüyor?
— Bu komisyon iki iş ile me.şguL Biri hayat sigortasıdır. Netice alındı. Gayet müsait şartlarla yalnız to-tanbuldaki değil, bütün yurddaki öğretmenler sigortalanacak. Mukavele suretini kabul ettik. Yakında sirküler neşredilecektir. Diğeri sağlık sigortası olup günde on kuruş ile öğw retmen ve ailesini önleyici tedbirlerle sıhhat sigortasına tâbi tutacağız. Bu hususta gelecek toplantımızda tamamlayıcı malûmat vereceğim.
— Sağlık Bakanı He bir hastahane konusu üzerinde do görüşülmüş.
— Evet, bir muallim sağlık evi zju rureti her gün biraz daha hissedilmektedir. Bu ne âzamızın aidatı İle. ne de devlet yardımı ile mümkün o-lamaz. Medenî memleketlerde, çocuklarını okutanlara karşı bazı vakıflar ve teberrular yapılır. Onun için biz* alâka gösterecek (Süreyya Paşa) tir pinde vatandaşların âlicenaplığına bal vurmak lâzım. Bunun için gazeteci arkadaşların yardımına son derece muhtacız.
— Terbiye Kongresi müspet bir netice verdi mi?
— O hususta hükmü başkaları verecek. Biz vazifemizi yaptık, dâvaları ortaya attık. Bilhassa mektebin İstihsal terbiyesine İstinat etmesi baş davamızdır. Raporumuz, Bakanlığa gönderilmiştir. Ayrıca da vakit vakit takip edeceğiz. Yeni Bakanlık, muallim derneklerine ehemmiyet verdiği İçin karşılaştığımız güçlükler daha az o-lacaktır. ■
TEŞEKKÜR
Aile büyüğümüz, kıymetli annemiz
HATİCE NEVBER SENCER'in
vefatı dolayısiyle gerek cenaze merasimine bizzat iştirak ve gerek telgraf, telefon ve mektupla ve evlerimize kadar gelerek büyük acımızı paylaşan ve tâziye lûtfunda bulunan yakınlarımıza ve kıymetli dostlarımıza içten gelen minnet ve şükranlarımızı arzederiz.
Merhum Amiral Hafız tbrahini Pasa ailesi
YENİ İSTANBUL
8ÎYASÎ İKTİSADÎ
MÜSTAKİL
GÜNLÜK GAZETE
Sahibi:
yeni İstanbul neşrîtai LİMİTED ŞİBKETÎ Müdürü: Kemal H. SAKLICA
Yazı Ijlerini fiilen idare eden mesul müdür:
Sacid ÖGET
Neşrcdflmiyen postlar iade edilmez.
Basıldığı yer :
yenî İstanbul matbaaci-LIK LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI
PEYAMİ SAFA
YALNIZIZ
— 18 —
— İşte zavallı Aydın. Bir yanda onun ağır bir hastalık tehlikesi içinde oluşu, öte yanda analık şefkatinin isyanı kutuplaşıyor. Sen bu zıtlığı ortadan kaldırmak İçin, doktorun kolunu dürtüyor ve tehlikenin üstüne yalanın yorganını örtüyorsun. Halbuki, realitenin hoyrat eli. bir gün o yorgam ansızın kal-dınverince, zıtlık en vahim neticeleriyle ortaya çıkacaktır.
— Başka ne payabilirdim ?
— Sen bu kutuplardan İkincisini yalansız ortadan kaldırabilirdin: Analık şefkatini isyan halinden müspet bir tevekküle kalbcdebi-lirdin. Bak ben bunu yapacağını, göreceksin.
Besim ayağa kalktı ve Samime doğru yürüyerek alçak sesli bir haykırışla:
— Sakın ha, ağabey, dedi, ablam çok fena bir halde.
Samim tekrarladı:
— Göreceksin.
Tekrar Aydının yattığı odanın pencerelerine baktı.
Besim iki elini de ona doğru uzattı:
— Şimdi dur. Yukarı çıkma. Aydın uyuyor. Ablam da seni görünce heyecanlanır.
86
Samim arkasına yaslandı ve yine gülüm-siyerek dedi ki:
— Siıııeranya ta asıl mesele, hasta ile hastalığı arasındaki zıtlaşmayı ortadan kaldırmaktır. Bütün tedavilerin esası budur. Bak, bu çok enteresan, iyi dinle.
— Kulak kesildim.
— Bizim şimdiki dünyamızda iki nazariye ve tatbikatı vardır ki, Simeranyada, yarınki dünya hekimliğinin esaslarını vücuda getirmiştir. Bu nazariyelerden birine göre, istisnasız her hastalık, uzviyetin, kendi işleyişine zıt tesirlere karşı bir "hyperr^action., dur, vücudun öfkelenmesidir, isyanıdır. İkinci bir naza-riyeye göre, kl bu daha meşhurdur, İsviçrede Tournier’nin nazarlyesldır, bir çok hastalıkların sebebini hastanın vücudundan evvel hayatında aramak lâzımdır. Yani hastalık, çok defa, kaderin aksiliklerine karşı ruhun ve onun peşinden vücudun isyanıdır.
Sandalyesine oturan Besim birdenbire canlanarak;
— İsyan değil, sıkıntı, dedi, demin Selmi-ne ben bunu söylüyordum.
— Her sıkıntı bir isyan hazırlığıdır. Ruhta başlıyaıı bu hazırlık vücudun hastalanması şeklinde organik bir isyana çevrilir.
— Tamam!
— işte Simeranyada tedavinin hareket noktası budur. Fakat şunu söylemeliyim ki o-rada tababet diye ayrı bir ilim ve teknik şubesi yoktur, •
— Nasıl şey o?
— Zihnini karıştırmamak için bunu sonra anlatacğım. Devam edelim: Her hastalık 87
evvelâ rulıta başlayıp sonra vücuda sirayet etmiş bir isyandır.
Besim yine ayağa kalktı ve ellerini arkasına koyarak:
— Pardon, dedi, mikroplu hastalıklar da mı?
— Hepsi.
— Nasıl olur T Mikroplu hastalıklarda hastalığın âmili mikroptur, sıkıntı filân değildir.
— Fakat mikrobun hastalığı vücuda getirebilmesi için vücutta kendine müsait bir zemin bulması lâzım değil mi? Bu zemini sinir sistemi vasıtaslyle ruh hazırlar. İsyan o-radan vücuda geçmiştir. Yani insanda hastalık, rok defa, kaderin aksiliklerine karşı bir intibaksızlıktır. Simeranyada her türlü hastalığın âmilini evvelâ hastanın hayatında ve ruhunda ararlar. Çok defa dâ hiç bir çaresi ol-mıyan talihsizliklerden, hayat aksiliklerinden birini bulurlar: Ümitsiz bir aşk. çok sevilen birinin ölümü, namus lekesi, vicdan azabı gibi çaresizlikler... Ve bu ağır ıstırap yükünü kaldıraııııyan ruhun sıkıntısı vc isyanı. İşte o zaman, hastayı kaderinin aksiliklerine intibak ettirecek bir rııh tedavisi başlar ve mû-clzeslni verir.
İtiraz cesaretini gittikçe kaybeden Besim sordu:
— Aydın Simeranyada olsaydı ona nasıl bir ruh tedavisi yaparlardı ?
— Orada herkes, hastalanmadan evvel, hayatın çaresizlikleri önünde sinirlenmemeyi, isyan etmemeyi öğrenir. Bütün ailelerde ve müesseselerde her gün yapılan ruh sporu budur. Kendine göre Ayinleri vardır, öyle ki, 88
bütün Simeranyayı derin bir sükûn ve tevekkül havası sarmıştır. Oraya ilk adımını atar atmaz, kendim her tarafa yayılmış bir umumî İntibak ve ahenk atmosferi içinde bulursun. Herkes bu ruh sağlığının yollarını bilir ve hastalandıktan sonra, kendi kendisinde, is-yandan tevekküle giden yolu açacak telkinlere uygun bir hazırlık bulur. Aydın, inşallah değildir, menenjit olmuşsa, muhakkak kl bu, çalıştığı derse karşı duyduğu isyanın, sinir sistemi yollyle, uzviyete sirayetinin neticesidir. Şimdi bu sıkıntı onda mevzuunu değiştirerek devam ediyor. Dün imtihana karşı isyandı; bugün imtihana girememenin neticelerine, sınıfta kalmaya, arkadaşları arasında mahcup olmaya karşı isyandır. Ona hissettirmeli kı bu kaybın hiç ehemmiyeti yoktur. Kabahat kendisinde değil, onun ihtiyaçlarım. temayüllerini vo kabiliyetlerini hesaba katmıyan öğretim sistem indedir. Bunu daha evvel yapmış olsaydık hastalığı .önlerdik.
Besim, biraz evvel doktorun "serebro -spinal baıaj,, dediği şeyi hatırladı. Bu baraj, sıkıntı veya zihin yorgunluğu yüzünden yıkılınca mikroplar beyin zarına girerlermiş. Samimin nazariyesi. bugünkü tıbbın hayal meyal sezdiği bir hakikatin daha vuzuhla geliş-tirilmesinden ve tedaviye tatbikinden başka bir şey değildi.
Başını salladı:
— Pes! dedi, ben de aynı fikirdeyim.
Samim zaferini küçültmek istiyen bir te-vazuun tatlı gülümseyişiyle:
— istersen, dedi, şimdi sana neden Si-meranyada tababet diye ayrı bir ilim şubesi olmadığını ve bütün bilgilerin bir merkezden 89
başlıyarak, onun emrinde İnceleme kollarına ayrıldıklarını anlatayım.
— Kuzum.
Fakat üçü birden başlaınm Aydının yattığı odanın penceresine doğru kaldırdılar. Mefhaı^et bağırıyordu:
— Neredesiniz ayol? Bunun yine ağrısı tuttu, koşun!
iki kardeş hemen kalktılar ve yürüdüler.
Ayakta duran Selmtn, gözlerini yere indirmiş, kımıldamıyordu.
Başını yukarı kaldırdı, gözlerini yumdu ve derin bir nefes aldıktan soma, fena anlara doğru gittiğini çok iyi biliyormuş gibi, dayılarının arkasından, sürüklenircesine yürüdü.
VI
Evin en iyimser adamı bile, böyle kötü bir günden bu kadar ferah ve neşeli bir gece doğacağını Ümit edemezdi. Orta katın arkadaki zerzevat bahçesine bakan geniş balkonunda, şezlonglardan biline uzanmış, gökyüzünü seyrederken, dikkatli yulkunuşlarla, biraz evvel yediği revaninin lezzet hatıralarını yıldızlaıın pırıltılarına karıştırarak iki duyusu arasında nefis bir terkip yapmaya çalışan Besim, yanı başında, ayakta duran ablasının ilk kahkahasını duyunca bağırdı:
— Ha şöyle! Yaşa! Oh... Gördün mü? işte. sağlığın, bahtiyarlığın, her şeyin sırrı bu kahkahada. Geç kaldın ama... İyi patlattın!
Mefharet bir elini kardeşinin omuzuna koydu ve göğsüne kaçan kahkaha artıklan arasında:
(Devamı var)
90
29 Eylül 1950
YENİ İSTANBUL
Sayfa 3
Bir dünya vatandaşının hâtıra defterinden
Rus gizli polisinin mutfağı
Selim Sabit
BİZİM, tanınmış ve muhterem şahsiyetlerimizin âza olduğu °Yeşüay” adlı bir cemiyetimiz olduğu gibi, Amerikalıların da alkolle mücadele etlen teşekkülleri vardır.
Çok kuvvetli olan bu tevekküller Amerikalıların milli hayatında büyük rol oynarlar, öyle kİ, Atlantik ötesinde siyasi bayata at ilmi? Iuw.ı şahsiyetlerin bu cemiyetler tarafından fazla viski ve cin İçmekle itlıanı edilerek, mesleklerini terketmeye mecbur kaldıkları görülmüştür.
Nitekim, peçen gün -20 eylül 950-bu teşekküllerden biri olan me-todLst kilisenin itidal kurulu Co-• loradodakj Denver şehrinde bir kongre yaptı. Kurulun idare heyeti sekreteri Mr. Caradine Boston, şu gözleri söyleyerek kongrede bulunanları dehşet İçinde bıraktı:
“Kore harbi, Mr. Churchilt, Roosevelt ve Slatini bir arava tophıynıı Yalla Konferansının bir neticesidir. Zira Stallnln maiyeti bizim mümessillerimizi sızdırınca-ya kadar İçirmişlerdl. Delegelerimiz de alkolün tesiriyle, bazı hakikatleri ifşa etmişler ve Karenin taksimi ile neticelenen anlaşmalara varmışlardır... 1
Ve bu korkunç hâdise hakkında Mr. Boston sözlerine devanı ederek:
“Hükümetin sırları boylere. Irkinin tesiriyle M ashinplon liderleri tarafından doğrudan doğruva komünist ajanlarına ifşa edilmiştir...
Sadece su içen bu adam hakikaten müthiş bir ithamda bulunuyor. Rir çoklan Mr. Hoston’un fazla I-leri gittiğine, hitabet heyecanı İle zavallı Roosevelt’in hâtırasını İÜ-
zumsuz yere karartıcına İnanacaklardır. Ben de bu zümreye dahil olmak İsterim. Fakat, o vakit Yaltanın feci hatalarını nasıl İzah etmeli ?
1048 senesinde "hürriyeti seçen,, en parlak Sovyet kıırmaysubayla-nnılan biri olan han Kerylof’un hâtıralarında bu suale bir cevap bulabiliriz. Stallnln yabancı misafirlerine verdlfl ziyafetleri anlatan Kerylof aşağıdaki sntırları yazmıştır:
"Koptehenko isimli vatandaş, büyük sırlarla alâkadar sofraya ait bazı teferruatı bizlere anlattı. Koptehenko'ya nazaran bâzan. sofrada hizmet eden garsonlar, ceketlerinin cebinde sakladıkları bazı tozları ecnebilerin tabaklarına boşaltırlarmış..,
Koptehenko:
"Bununla. Sovyet erkânı karşı-sındakilcrle daha rahat konuşur...,, tâbirini kullanmakla imiş.
Şu halde, Denver’deki metodlst kilisesinin itidal kurulu sekreteri fazla ileri gidiyor: Zira Mr. Roose-velt Yalta'da fazla votka İçmek hatasına düşmedi. Fakat buna mukabil N.K.V.D. (Sovyet Gizli Polis Teşkilâtımın mutfağında hazırlanan yemekleri yemeye razı olmakla gafletini gösterdi.
Bir İngiliz darbı meseli zannedersem şöyle der: "Şeytanla yemek yerken büyük bir kaşık kullanmalı.,
İtidal sahibi beynelmilel devlet adamları da. şunu kendilerine şiar edinmelidirler:
"Stalinle yemek yememeli. Hele onun sarayında asla ajtıza bir şey koymamalı, le İnsan oraya giderken, yiyeceğini beraberinde götürmeli...
4
Radyolarda partilerin yapacakları konuşma
Ankara. 28 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — 11 Genel Meclisi geçimleri münasebetiyle partilerin yapacakları konuşmalara, Ankara ve İstanbul Radyolarında Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğünce ayrılan zamanların tâyini için bugün saat 10.30 da Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü odasında yapılan toplantıda Demokrat Parti adına parti başkâtibi Rauf Kıray, C. H. Partisinden başkâtip Abdurrahman Ongan, Millet Partisinden Kemal Tamer ile Basın-Yaym ve Turizm Genel Müdürü Halim Ayot. Radyo Daire?» Müdürü Yüksek Mühendis S. Ekt ve Yayınlar ve Haberler Dairesi Müdürü Şerif Arzık ve Ankara Üçüncü Noteri Zihni Kayman hazır bulunuyorlardı.
Keşideler İki torba içersine konmuş masuralarla yapılıyordu. Birinci torbada partilerin isimleri, ikinci torbada ise Radyoevi tarafından konuşmaya tahsis olunan saatleri gösterir masuralar bulunuyordu.
Yapılan keşideler neticesinde 7 gün zarfında partilerin yapacakları propaganda gün ve saatleri tesbit edilerek tanzim olunan listelerin altı hazır bulunanlar tarafından imza edildi.
Tesbit edilen bu programa göre, ilk konuşma 5 ekimdedir. Buna ait programı veriyoruz:
ANKARA RADYOSU
Saat
Konuşacak partilerin adı
18 00-18.10
18.30- 18.40
19.30- 19.40
20.40- 20.50
21.15-21 25
21.40- 21.50
C. H. P-C H. P.
M. P.
D. P.
D. P.
M. P
İSTANBUL RADYOSU
Saat
Konuşacak partilerin adı
18.00-18.10
18.50-19.00
19.40-19.50
2030-20.40
21 15-21 25
22.35-22.45
M. P.
D. P.
M. P.
D. P
C. H. P.
C. H. P.
Amerikanın yeni Basın Ataşesi
Ankara 28 (ANKA) — Geçenlerde memleketimizden ayrılmış olun Amerikan Haberler Servisinin Basın Kısmı Müdürü Mr. McFarland’ın yerine tâyin olunan Mr. Slmrnons Ankara, ya gelmiş ve vazifesine başlamıştır.
Mr. Simmons 1943 senesinde de Türkiyede çalışmıştır.
Çekoslovakya ile ticaret müzakereleri
Ankara 28 (ANKA) — Dışişleri Bakanlığında Çekoslovak Ticaret Heyeti İle yapılmakta olan müznke. reler müsait bir hava içinde devam etmektedir. Anlaşmanın bugünlerde İmzalanması muhtemeldir. Bu takdirde biz Çeklere, tütün ve ham madde Batacağız, buna mukabil de ma-mûl eşya alacağız.
■ •
Adalet Bakanı da Ankaraya döndü
Ankara 28 t A A ) — Bir müddet len beri İstanbul ve Trakyada tetkiklerde bulunun Adalet Bakanı Hail! özyöriik bu ı»ahflh Ankara Ekspresi İle şehri mJze dönmüştür
Hoffman, memleketimize geliyor
İzmir 28 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Marahnll Plânı İdarecisi I-ken balık avladığı esnada gözüne ol ta iğnesi batarak hastalanan ve bilâ hare Birleşik Amerika Cumhur başka nı Truman ile yaptığı uzun bir görüşmeden Fonrn rahatsızlığını ileri sürerek istifa eden Paul G. Hoffman’m bazı tetkiklerde bulunmak üzere memleketimize geleceği öğrenilmiştir.
Konyada bulunan altın madeni
Ankara 28 (ANKA) — Konyada bulunan altın madeni hakkında alâkadarlar bu madenin eskiden beri malûm bulunduğunu, bu yatağın işletme masraflarım karşılayacak derecede zengin bulunmadığını söylemektedirler. Bu İtibarla bu maden Konyanın iktisaden kalkınmasında büyük bir tesir İcra edemiyecektir.
Çocuğa tüfek atan Amerikalı mahkûm oldu
Ankara 28 (ANKA) — Bir müddet önce Yenişehirde motosikleti ile oynayan 12 yaşında bir çocuğu tazyikli tüfekle yaralayan Amerikalı uzman Maurice Medley’in muhakemesine bugün Üçüncü Sulh Ceza Mahkemesinde başlanmış ve dâva bir oturumda bitirilmiştir.
Sanığın, dâvacı avukatının ve şahitlerin ifadelerinden anlaşıldığına göre, Medley’in bütün ihtar, tehdit ve bağırmalarına rağmen her gün gelip muntazaman motosikletiyle oynayan çocuğu sadece korkutmak maksadiyle tüfek attığı sabit olmuştur. Ayrıca tüfeğin oyuncak cinsinden ve sadece bereleyecek çapta olması ve çocuğun yaptığı zararlar gözönünde tutularak neticede Med-ley e 48 lira para cezası hükmolun-m uçtur.
Bundan başka dâvacının yedi gün çalışamadığı hastahaneden aldığı raporla sabit olduğundan uzmanın 100 lira tazminat ve 30 lira da avukatlık ücreti ödemesi kararlaştırılmıştır. •
Medley duruşmadan sonra gazetecilere Türk hâkimlerinin adaletinden sitayişle bahsetmiş ve mahkemenin işin esasını ortaya koyarak kendisini büyük bir töhmetten kurtardığını söylemiştir.
İtalya i Büyükelçisi, Cumhurbaşkanımıza veda etti
Ankara, 28 (A A.) — Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, bugün Çankayada Ankaradan ayrılmakta olan İtalya Büyükelçisi Ekselâns Don Renato Prunas’ı kabul etmiştir. Büyükelçi Cumhurbaşkanına veda etmiştir.
Bu kabulde Dışişleri Bakanı Profesör Fuat Köprülü hazır bulunmuştur.
Bir ressamımızın muvaffakiyeti
Ankara 28 (ANKAı — Chicago’da açılan Milletlerarası Ticaret Fuarın, daki Türk paviyonunun vitrin panolarını yapan ressam Turgut Zalm’in eğerleri Amerikan sanat muhitleri tarafından çok beğenilmiş ve dığeı resimlerinin satın alınması için bir çok teklifler yapılmıştır.
Memurların Bakanlarla görüşme şekli
Ankara 28 (ANKA) — Bakanlıklarla diğer teşekküllerde çalışmakta olan memurlar şimdiye kadar herhangi bir mesele için Bakanla temas lüzumunu duydukları takdirde huşu-sİ kalem müdürlerinin tavassutunu istemek mecburiyetinde idiler. Bu usulün mahzurları görüldüğünden bundan böyle memurlar lâzım olduğu zaman müsaadeye hacet kalmadan Bakanların yanlarına girebileceklerdir.
Dış ticaret rejimi üzerinde çalışmalar
Ankara 28 (ANKA) — Yeni dış ticaret rejiminin tatbikında zuhur -den bazı aksaklıkların yeni baştan ncclenmesi için yapılan çalışmalar sona ermek Üzeredir. Bu çahşmalar sonunda ithal ve ihraç listelerinin bazı bölümlerinde değişiklikler yapılacağı öğrenilmiştir.
ikinci Islâm Ekonomi Konferansı toplanıyor Tahran, 28 (YİRS) — İkinci ta-lâm Ekonomi Konferansı pazartesi günü Tahranda 11 devletin iştirakiyle toplanacaktır.
Görüşmelere; Endonezya. Pakistan, Afganistan, İrak. Suriye, Lübnan, Mısır, Suudi Arabistan, Türkiye, Haşimt Ürdün ve İran iştirak e-decektir. İran delegelerine başkanlık edecek olan İranın eski Dışişleri Bakanı, bir müddet evvel Tahrana ticaret anlaşması için İsrail delegelerinin ziyaretini bahane ederek Mısırın bu konferansa golmiyeceğine dair çıkan haberleri tekzip etmiştir. İlk İslâm ekonomi konferansı geçen ekimde Karaşide toplanmıştı.
Bosna - Hersekte kadınların peçe takmaları yasak edildi
Saraybosna 28 (YİRSı — Bugün Bosna - Hersek Parlâmentosu bundan böyle kadınların peçe ile gezmelerini meneden bir kanunu tasvip etmiştir. Bu kanuna göre Bosna - Hersekte yaşamakta olan 60.000 Müslüman kadın artık peçe takamı-vacaktır. Bu1 hususta Parlâmentoda konuşan Bosna Hersek Başbakan yardımcısı Abdo Humo, kadınların ilerlemelerine mâni olmakta olan eski âdetlerin kaldırılacağını söyllyerek bu yeni kararın mazinin kalıntılarından birini tasfiye etmekte olduğunu belirtmiştir.
Kıbrıs T.H.K. Daimî Başkanı memleketimize geldi
Nikosya (Kıbrıs) 28 (Hususi) — Türkiye Cumhuriyeti Hava Kurumu Kıbrıs Damıt Yardım Cemiyeti Reisi Salim Aziz, bugünkü hava yoliyle Ankaraya müteveccihen Kıbrıatan ayrılmıştır. Komite reisi memleketimizde Şehir Meclisi âzalığında bulunmuş ve 1945 yılında Türkiyenin Almanya ve Japonyaya karşı harp ilânı üzerine Kıbrıstan Türkiye için gönüllü asker kaydı yapmış ateşin bir milliyetçi ve mümtaz bir şahsiyettir. Türkiyeyi ziyareti esnasında Kıbrıs Türk cemeatıoin dertleriyle il• pili temaslarda bulunacaktır
General Bradley’in
beyanatı
Avrupayı istilâdan sonra kurtarmak için değil, istilâya uğratmamak için hazırlamalıyız
Washington, 28 (A.P.) — Birleşik Amerika müşterek Kurmay Bakanlarının şefi General Omar Bradlcy. dün, Avrupnnın verimli bir müdafaa sistemine mâlik olması keyfiyetinin Birleşik Amerikanın emniyeti bakımından çok büyük bir ehemmiyet ar-zettiğinl söylemiştir.
"Kore’de düşman İle çarpışırken dahi, kürenin öte tarafındaki müdafaamızı düşünmeliyiz,, diyen General şunları ilâve etmiştir:
"Avrupanın, muayyen bir kuvvete sahip olması hususunda bir anlaşmaya vardıktan sonra, bu ahdi kararlardan geri dönemeyiz.,,
General Bradley. Milli Savunma Bakanlığının, Avrupanın, istilâdan sonra kurtarılması için değil, fakat müessir bir tarzda müdafaasını temine sıllih bir kuvvet teşkiline karar verdiğini de kaydetmiştir.
Bradley. Avrupanın müşterek müdafaasında Alman kuvvetlerinden istifade olunmasını istemiş fakat bu kuvvetlerin, Alma-nyayı müstakbel bir tehdit haline getirebilecek ölçüyü bulmamasını da tavsiyeden geri kalmamıştır.
General, "Almanlar, komünist, istibdadına karşı kendilerini müdafaa İmkânım verecek vasıtalarla teçhiz edilmedikleri müddetçe Batıya inhimak edemezler" demiştir.
Müşterek Avrupa ordusunun baş-
komutanlığını kabul edip etmiyeceği sualine karşı General Bradley, bu meseleyi, zamanı gelince nazara alabileceğini belirtmiştir.
General, Koreyc gönderilecek A-merikan askerlerinin tam yekûnu
nun henüz kat! olarak tesblt edilmediğini vo bunun diğer "mahalli harp’’ Ibrin vııkııbıılup bulmamasına vc ö-I
teki devletlerin yapacakları yardıma bağlı bulunduğunu da ileri sürmüştür.
B. M. Genel Kurul toplantısı
Endonezya Devleti Birleşmiş Milletlere kabul edildi
Mısır ve Lübnan delegeleri Birleşmiş Milletlerin Filistin siyasetini tenkid ettiler
Meşhur Jo
Louis
yenildi
S u r i y e d e yeni tevkifler
Aralarında bir mebııs bulunan bazı sivil ve askerî şahsiyetler tevkif edildi
Şam, 28 A.A. (Reuter) — Dün gece yayınlanan resmi tebliğde devletin emniyeti aleyhinde çalışmaktan sanık olarak bazı sivil ve askerlerin tevkif edildikleri bildirilmektedir.
Tebliğe göre mezkûr şahıslar hâlen meriyette olan kanunlar gereğince tevkif edilmişlerdir.
Tevkif edilen sivil şahsiyetler me-yariında Suriye parlâmentosu üyelerinden Münir Açlan! bulunmaktadır.
Serbest ithal listeleri
Ankara, 28 ( ANKA ) — Avrupa Tediye Birliği dahil 18 devletin 19 eylülde Pariste imzaladıkları anlaşma gereğince her memleket en geç 4 ekim tarihine kadar ithal listelerini ilân etmek mecburiyetindirler. Türkiye de bu anlaşmaya dahil bulunduğu için serbest olarak İthal edilecek mallann listesinin biran evvel ilânı beklenmektedir. Ticaret Bakanlığında bu mevzu ile ilgili çalışmalar hayli İlerlemişti. Anlaşıldığına göre bu listedeki mallar yeni ithal rejiminde A grııpunda gösterilen maddelere yakın olacaktır.
Beynelmilel kadın saçları müsabakası
Ankara 28 (ANKA) — Önümüzdeki ay içinde lstanbulda bir çok yabancı memleket kadın berberlerinin de iştirakiyle ''Beynelmilel Kadın Saçları Müsabakası., yapılacaktır.
Müsabakaya Ankara Berberler Derneği de İştirake karar vermiş ve yarışmaya katılacak kadın berberlerini tesbite başlamıştır. Müsabakalar îstanbuldaki Taksim Belediye Gazinosunda yapılacaktır. Yabancı memleketlerden ilk olarak İtalya müsabakalara iştirak edeceğini bildirmiştir.
içişleri Bakanı Keşanda
Keşan, 28 (A.A.) Dıın peçe İlçemize gr|ı>n İçişleri Bakanı Riikneddln Nasuhioğlu bu sabah halk İle tenıas ettikten ve halkın dileklerini dinledik ten «onra saat 11 30 da kara yolu İle Malkaraya hareket etmiştir.
Bakan Malkarada hlr müddet kalacak ve öğleden «onra Tekirdağına sri-deccktlr.
Kadınhanında hayvan neslini ıslah çalışmaları
Kadınhanı. 28 (A.A.) Hayvan neslini ıslâh ve teşvik maksadiyle ilçemizin Sarayönü bucağında 5 ekim perşembe günü mıntaknıuız dahilinde yerli damızlıklardan vet İrilmiş safkan Arap, yar imkan Arap te yar imkan Nonyiıs 3 yaşına karlar taylar tıraşında tay «ergisi açılacaktır. Sergi-vo iştirak edenlerden birinci, İkinci. Üçüncü ve dördüncüye kadar derece alanlara ceman 510 Ura ikramiye dağıtılacaktır 8 ekim akşamına kadar devam edecek olan sergiye balkımızın iştiraki temin olunmuştur.
Ticaret Bakanı Görelede
Görele, 28 (A A ) Ticaret Bakanı ZÜhtii Vclthcşp dun saat 13 de beraberindeki zevatla birlikte Giresundan İlçemize gelmiştir öğh» yemeğinden sonra halkla temas eden Bakan, halkın dilek ve isteklerini dinlemiş vc saat 16 da Trnbzona müteveccihen yola devam etmiştir.
Yeni Marshall Yardımı tahsisi ile getirilecek aksam
İzmir, 28 »Hususi muhabirimiz bildiriyor ı — Marshall Yurdun Plânı çerçevesi dahilinde memleketimize yeni bir tahsis yapılmıştır. Bu yeni tahsisle knnıyon, otonîobi) ve bunların yedek Aksarnı getirilerek biitün otomobil ve kamyon acentalarına verilecektir. Bu işin tevziine îstanbuldaki Kulat Müessesi memur edilmiştir.
Sağlık Bakanının teşekkürü
Ankara. 28 (A.A.) — Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr. Ekrem Hayrl Üstünda# Anadolu Ajansına şu mektubu göndermiştir:
“Gerek yeni vazifem ve gerekse bayram dolnyısiyle hakkımda tebrik ve güzel temennilerini esirgemeyen aziz menlekdaşlarıma ve yurtdnşlnrı-ma ayrı ayrı cevap vermek imkânını bulamadığım İçin kendilerine teşekkürlerimin iblağına delâlet buyurmanızı rica ederim.,,
Yankee Stadyumu 28 (AP) — Bu rada dün akşam yapılmış olan 15 ravndhk bir maçta, Unvanını muhafaza için çarpışan dünya ağır sıklet boks şampiyonu Ezzard Charles, rakibi sabık şampiyon Joe Loııis’e karşı sayı hesabiyle ve ittifakla galip gelmiştir.
Orta hakemi sayıları 10-5; yan hakemlerinin biri 13-2, diğeri 12-3 ola-
rak tesblt etmişlerdir.
Joe Louis’i mağlûp etmekle, Chnr-les ın Unvanı şimdi New-York’ta da tanınmıştır. Charles, şimdi, İngiltere ve diğer bazı jremleketler hariç olmak üzere her yerde dünya şampiyonu olarak kabul edilmiştir.
Maç, başından sonuna kadar ölçülü bir şekilde cereyan etmiş ve her iki taraf şiddetli yumruklar teati etmişlerdir.
Türkiye - Belçika atletizm teması
Türk takımını teşkil edecek olan atletler tesbit edildi
Ankara, 28 (ANKA) — 7-8 ekim tarihlerinde Ankarada yapılacak o-lan Türkiye - Belçika atletizm karşılaşmasında memleketimizi temsil edecek sporcular belli olmuştur. Bunların isimlerini bildiriyoruz:
100 ve 200 metre: Oktay Karakulak, Burhan Tükel Yedek: Oğuz Şe-rcn. 400 ve 400 engelli. Doğan Acar-bay. Kemal Horolu, Yedek: Burhan Cengiz; 800 ve 1500: Ekrem Koçak, Cahit önel; 5000: Osman Coşgül. Mustafa özcan; 110 engelli Mustafa Batman. Erdal Baıka.v, Gülle: Nuri Turan, Necdet Akın, Yedek: Emin Tokgöz; Disk: Çelil Uçarer, Nuri Turan Yedek: Emin Tokgöz; Cirit: Halil Zıraman; Çekiç Balcı Tamer; Uzun Atlama: Avnl Akgün; Yüksek Atlama: Mahir Arus. A. Holyaflcin, Sırıkla yüksek atlama: Muhiddin Akın; Üç adını: Ruhi Sarıalp; 1x100 Bayrak: Oğuz Şeren, Seyfi AlanyalI, Turan Tükel, İsmet Dlnçcan; 4x4.00 Bayrak Emin Doybak. Burhan Cengiz, İsmet Dlnçman, Vtıral Yllcer,
Celâl Atik ve Yaşar Doğunun durumları
Ankara 28 (ANKA) — Mili! Güreş Takımımızın en kıymetli elemanlarından olan Yaşar Doğu ile Celâl Atik'in profesyonel güreşçilerimizle yaptıkları müsabakalardan sonra Alman Milli takımına karşı çıkıp çık-mıyacakları. günün en mühim spor dedikodusu haline gelmiş bulunmaktadır.
Bu husustaki resmi görüşü öğrenmek Üzere kendisine müracaat eden Ankara Ajansı muhabirine Beden Terbiyesi Genel Müdürü Vildnn Aşir Savaşır şunları söylemiştir:
"— Yaşar ve Celâlin durumlarım yakından takıp etmekteyiz. Alman Milli takımına, karşı güreşip güreşe-miyeceklerınin tetkikini tamamen Güreş Federasyonuna havale etmiş bulunuyorum, lstarıbulda bulanan Vehbi Emre vc arkadaşları bir kaç güne kndnr bir karara varmış olacaklardır."
Doğu bölgeleri spor müsabakaları
Ankara 28 t ANKA) — 22 eylülde başlıvaıı Doğu Bölgeleri Spor müsabakaları hararetle devam etmekte, dir
Bugüne kadar alınan neticeler şöy. ledlr:
23 eylülde Van ve Bitlis takımları futbol müsabakasında 1 berabere kalmışlardır 21 Ünde Van. Muş’u I . 1 yenmiştir.
22 eylüldeki voleybol müsııhakn-Jtannda Van, Muşa iki sette de galip gelmiştir. Ayrıca Bitlis i de yen-iniştir.
Flufihlng Meadows, 28 (YtRS) — Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda konuşan Mısır Dışişleri Bakanı salâ-haddin Bey Korede müstevliye karşı çarpışılmak hakkında Güvenlik Konseyi karar verirken memleketinin niçin müstenkif kaldığını izah etmiştir. Erkan, Birleşmiş Milletlerin bir yerde zuhur eden istilâ hareketini bastırmakta çok acele etmesine mukabil dlğ( r yerdeki İstilâya ehemmiyet vermemesinden dolayı memleketinin rey verilirken müstenkif kaldığını açıklamıştır. Mısırın da müstevliyi diğer devletler kader nefretle karşıladığını söyllyerek İngiliz birliklerinin Mısırdan çekilmeleri ve Sudân'ın Mısırla birleşmesi hususlarına da temas etmiştir. Salâhaddin Bey, Birleşmiş Milletlerin Filistin işinde takip ettiği yolun hatalı olduğundan bahsederek bu hatanın düzeltilmesini talep etmiştir.
Lübnan Dışişleri Bakanı da Filistin meselesiyle alâkalı bir konuşma yaparak Kudüsün beynelmilelleştirilmesi hakkındaki Birleşmiş Milletler kararından ve bu kararın tahakkuku için Birleşmiş Milletlere ait küçük bir askeri birliğin kurulup kararın cebren tahakkuk ettirilmesi hakkındaki Lübnan teklifinin kabul edilmemiş olduğundan bahsetmiştir. Bakan. Lilb-nanın Güvenlik Konseyinde Mısırdan açılan yere namzetliğini koyacağına dair hiçbir şey söylememiştir. Bilindiği üzere aynı yer için Türkiye de müracaat etmiştir.
Sabah celsesinde son konuşan Uk-ranya delegesi olmuştur. Baranovsky Rusların sulh projelerinin kabul edilmesi hususunda ısrar etmiş ve Amerikan teklifi aleyhinde biraz mutedil bir lisanla tenkidlerde bulunmuştur.
Baranovsky’nin konuşmasından sonra Genel Kurul, Endonezyanın Birleşmiş Milletlere kabulünü alkışlar arasında kararlaştırıp toplantılarına son vermiştir.
Türkiye - Filipin Dostluk Andlaşması yürürlüğe giriyor
VVashington 28 A.A,-(United Pers?) — Demirperdenin batı ve doğu uçlarında bulunan Birleşik Amerikanın en güvenilir dostlan Türkiye ve Filipin. Washlngton’da ebedi barış ve dostluk sözleşmesinde bulunacaklardır.
Filhakika iki memleket arasında hazırlanan dostluk andlaşması Filipin Elçiliğinde Türkiye ve Filipin büyükelçileri arasında doküman teatisinden sonra yürürlüğe girecektir.
Mac Arthur 38. arz dairesini geçmeğe salâhiyetti bulunuyor
Fransız Dışişleri Bakanı ise, harekâtın bu mıntakaya intikalini doğru bulmuyor
Washington, 28 A A. (AFP) — Bir taraftan Kuzey Kore kuvvetlerinin bozguna uğradıklarına dair haberler, Wfishingtona gelirken, öte yandan General Douglas Mac Arthur kuvvetlerinin 25 haziran tarihinde taarruza geçtikleri hattın gerisine iltica etmek çarelerini araştıran Kuzey Kore kuvvetlerini takip için 38 inci arz dairesini geçecekleri sanılmaktadır.
Filhakika Başkan Truman ve müşavirleri bu nokta üzerinde tam bir mutabakat halindedirler ve General Mac Arthur'ü, Birleşmiş Milletlerin
kararma uygun olarak "Korede barış ve güvenliği tesis için,, lüzumlu gördüğü hareketi takip etmekte serbest bırakmaya karar vermişlerdir.
Bununla beraber Korenln istikbali âcil bir mahiyet arzeden bu keyfiyetten ayrı olarak uzun vadeli bir mesele telâkki edilmektedir.
VVashington Hükümet çevreleri, yalnız Birleşmiş Milletlerin lâzım gelen siyasi kararları alabileceği kanaatini öne sürmektedirler.
Schuman’a göre
Bulgaristan Türklerinin tehciri ve Amerika
Washingtonr bu hareketi, Bulgaristanın İslâmlık aleyhine takip ettiği siyasetin bir parçası olarak telâkki etmektedir
Washington, 28 A. A. (USİS) — Bulgaristandakl Sovyet peyki hükümetin üç ay içinde 250 bin Türkü hudut haıTclne çıkarma kararı, Wu-
İspanya - Portekiz görüşmeleri
Her iki devlet arasında görüş birliği ve samimi dostluk var
Lizbon, 28 A.A. (AFP) — Franc.u-Salazar görüşmelerine dair neşredilen resmi tebliğin metni aşağıdadır;
•‘Ispanyol Devlet Başkam Franco ile Başbakan Salazar Portekiz ve ispanyada birlikte geçirdikleri bir kaç günden faydalanarak, bu vesile İle 1939 da var olan dostluk ve ademi tecavüz paktı hükümleri ve ek proto-kollannın tatbiki üç alâkalı milletlerarası durumu incelemişlerdir. Bu görüşmeler hali hazır dünya durumu hakkında her İki devlet adamının tam bir görüş mutabakatına malık olduklarını göstermiştir.
shington’da Bulgar Hükümetinin İslâmlık aleyhine takip ettiği siyasetin bir parçası olarak telâkki edilmektedir. Türk gazeteleri, bu hareketin Bul-garistandakl Türk azınlığını tasfiye etmek gayesi güttüğünü söylemekte ve evvelce Hitler tarafından takip e-dllen siyasetin komünist şekli olduğunu belirtmektedirler. Gazetelere göre bu hareket, "sinir harbinde., Türkiyeyi müşkül vaziyete sokmak maksadiyle tertiplenmiş siyasi bir manevradır. Bulgar Hükümeti muhacirleri Türkiyenin kabııl etmek istemediği kanaatini uyandırmak gayesini gütmektedir. Hatırlarda olduğu üzere Bulgar Hükümeti Türk Hükümetine bir nota yollayarak 250 bin Türkün memlekete kabulünü istemişti Türk Hükümeti yapılması lâzım gelen hazırlıklar için kâfi vakit bırakılmadığından dolayı Bulgarların bu isteğini reddetmiştir. Gazeteler, Türk protestosuna rağmen bu tehcir hareketi yapılırsa muhacirlerin gayet tabii olarak kabul edileceklerini bildirmektedirler. •
New-York, 28 (AP) — Bugün "île de France., yolcu gemisiyle vatanına dönmek üzere yola çıkan Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman hareketinden evvel gazetecilerle yaptığı konuşmada şunları söylemiştir:
"Birleşmiş Milletler kuvvetleri için Koredek! 38 inci arz dairesini aşmak zaruretinin başgöstermiyeceğini ümit ederim. Ancak bunu askeri şeflerin kararlaştırmaları lâzımdır. Siyasi bakımdan harpten evvelki durumu muhafaza etmemiz daha iyidir.,,
Atlantik Paktı konferansına temas eden Schuman, bir Avrupa ordusu ve müşterek bir komuta ve genelkurmay heyeti teşkilâtlandırmak kararından memnunluk beyan etmiş, gayet önemli ve ümit verici bir netice elde edildiğini söylemiştir.
Hindistan, Kore harekâtının Kuzeye intikal ettirilmesine muhalif
Londra 28 A.A. (Reııter) — Hindistan Hükümetinin. Birleşmiş Milletler kıtalarının 38 inci arz dairesinin kuzeyine yollanılmasın» dair alınacak kararı dcsteklemlyeceğinden İngiltere ve Birleşik Amerikayı haberdar ettiği Londradaki siyasî çevrelerden öğrenilmiştir.
Hindistan Hükümetinin görüşü Birleşmiş Milletlerdeki İngiliz murahhas heyetine bildirildiği de ayrıca öğrenilmiştir.
i
” ‘ît (""S
Bu satırları dikkatle okumalısınız
_________________
“YENt İSTANBUL,, ııculr hayatının yıldönümü olan 1 Aralıkla çekilmek üzere bir tahsil kuranı tertip etmişti. Bu kurutla kazanacak bir okuyucumuz 3 «ene AvrupalIn. liâcr hlr okuyucumuz 3 seııe Türkiyede tahsil vapınak İmkânını elde edecekti âyrıca 9 nkuyıı eunıııza kıymetli miatlar hediye e-decektlk Evvelâ »vlık abone kapaklarıyla başladığımız hu kıırayn. Noıırndan büyük bir okuyucu küt-İrsinin ırzıısiı üzerine gazetemizde hlr kupon ıo.srodorel( devam etmeye buşhıdık.
I aralık 1950 tarihi yaklaşmakta olduğundan, neşir hayatımızın baa*-hıdı£ı utinlerde geniş geniş İzah ettiğimiz bu kura hakkında okuyucularımıza İzahat verelim:
Kuramızda birinciliği kazanan I kişi Avrupada 3 senelik tahsil masrafı olan
10.000 lira
gazetemiz tarafından ödenmek Ü-zoro yabancı memlekette okumak imkânını ekle edecektir. Okuyucumuz tahsil çağında olmadığı veya tahsile ..İtmek istemediği takdirde bu miktar % 20 nok.snnlyle defaten kendisine tediye edilecektir
Kuramızda ikinciliği kazanan o-kuyucumuzun Türkiyede 3 «ene tahsil \-apmak üzere gazetemiz tarafından ödenerek
5.000 liraya
hakkı olacaktır. Yukarıda olduğu gibi, tahsil Istemlvenirrc bu meblâğ da defaten vüzde yirmi noksa-nlyle ödenecektir.
3 altın saat
3 gümüş saat
3 çelik saat
Bu kuramızda diğer dokuz dereceyi kazanacak olanlara sırasiyle 9 kıymetli saatten birini hediye e-dcceğlz. ‘.şağıdakl küçük kupon size bir Istikhal hazırlıyabillr. Her gün iki makas darbesiyle bir kenara koyacağınız
90 kupon, size bir
[Slüi
şans getirebilir
Bıı kuponlar numarasızdır. 9() İanesini getiren okuyucumuz, hlr kura numarasına hıtk kazanır. Ayrıca, aylık »bone karnelerimizin her kapağı da 30 kupon değerindedir. Kuponların kııra nunıanılarly-le değhtİPİlnıeHİne 13 kabını 1950 vo kadar her «ün matbaamızda devam edilecektir.
Kuponlar, birinci
sayfarr-’rın sol üst köşesinde çıkmaktadır.

W
■» I ■■

Sayfa 4
YENİ 13 T A N B U L
29 Eylût 1050
I

GÜNÜN
KONOMiK
I
HAREKETLERİ
Ziraat ve orman istatistikleri
Yazan
OO ekimde yapılacak olan umumi ••nüfus sayımını müteakip, ziraat sahasında da ayrıca bir sayımın yapılmasına ve böylece zirai varlığımıza ait rakamların ortaya konulnıam-na karar verilmiş bulunulmaktadır. Millet iktisadının bütün diğer sahalarında cMuğll gibi, ziraattı» de nıes»»-lelerl ilmi bir şekilde inceleyerek, şaşmaz kararlar verebilmek için rakarv ları doğru olan îstatisi iklrrc ihtiyaç vardır. İstatistik doğumlar, ölümler, intiharlar, evlenmeler, boşanmalar, ithalât, ihracat, istihsalât ve yağışlar gibi tabiatLe ve insan topluluklanııda vukua gelen türlü t ürlü yığın ha Ilır deki hâdiselerin zaman ve mekân bakı mından gösterdiği kemmi durumu İle bu durumdaki tahavvüllerl tesbit 4t-n;ek üzere müracaat olunan bir araştırma vasıtasıdır. Gerçekten istatistiğin tulil. tecrübe vc müşahede gibi diğer araştırma nıetodları yanındaki yeri büyüktür. Bugün İstatistiğin kal. lanıldığı saha cidden çok genişlemiş olup, tabiat hâdiseleriyle sosyal hâdiseleri İnceleyen ilimlerin çoğu bundan faydalanmaktadır. Bu itibarla memleketimizin ziraat sahasında da sayımlara ehemmiyet vererek, istatistikler tertip etmek çok lüzumludur Ancak bu takdirde ziraî varlığımızı ve bu varlığın gösterdiği hususiyetleri. rakamlara dayandırarak, incelemek mümkün olur.
Ziraat sayımlannm başlangıcı oldukça eski olmakla beraber, bu tarihlerde yapılan sayımlar, memleketin ziraî bünyesini ve zirai varlığım tanımaktan ziyade, askeri, mali ve İaşe pollUkalariylc ilgili mülâhazalara dayanmakta İdi. Sırf İlmî gayelerle ve istatistik maksadiyle yapılmış olan sayımlar ve bu sayımların tekâmül ettirilmesi İse. daha ziyade 19 uncu yüzyıla rastlamaktadır. Ziraat istatistiklerinden beklenilen faydalan tâyin ve zirai istatistiklerin hududunu tesbit etmek üzere 1853 de Brükselde toplanmış olan milletlerarası istatistik kongresi ziraat işletmelerinin şartlarını, yaptıkları tecrübelerin ma-hiyetlerini ve elde olunan neticeleri belirtecek tarzdaki istatistiklere ö-nem vermişti. Buna mukabil 1867 yılında Floransada toplanan kongre zirai istatistiklerin şümulünü daha geniş tutarak, bütün nebati ve hayvani mahsullerin saf hasılâlarının istatistikler içerisinde yer almasını kabul etmişti. Bugün umumiyetle ziraat istatistiklerinde ziraat arazisi tasarruflarına. işletme vüsatlerine, sermaye ve İşçi durumuna ve istihsal miktarlarına ait rakamların ön plânda geldiği görülmektedir.
Memleketimizin daha ziyade bir zi-raet memleketi oluşu zirai sayımların ehemmiyetiyle, buna müsteniden hazırlanacak olan istatistiklerin değerini de büsbütün arttırmaktadır. Fakat bu böyle olmakla beraber, zirai varlığımızın rakamla ifadesi kabil o-lan tarafları, henüz tamamen istatistiklerle belirtilmiş değildir. Bugün memleketimizdeki zirai işletmelerin vüsat itibariyle karakterlerini tam olarak gösteren istatistiklerimiz Sımadığı gibi, zıi’ai işletmelerin istihsal unsurlan bakımından mukayese ve tahlillerine imkân verdirtecek istatistikler de mevcut değildir. Halbuki ziraat politikamızda devamlı, müstakar ve doğru kararlar alabilmek için, heı şeyden önce zirai inletmelerimizin tasarruf vaziyetini ve vüsat itibariyle hüviyetlerini belirten ve bilhassa küçük, orta ve büyük işletmelerin miktarlarım sahih olarak gösterten istatistiklere ihtiyaç olduğu gibi, toprakların kullanılış şekillerini ve işletme lerin sahip oldukları her çeşit canlı ve cansız sermaye durumunu açıklayan, hasılât mikturlarını, ziraat işçi terinin adetleriyle aldıkları ücretleri tâyine medar olan istatistiklere lüzum vardır. Her ne kadar Ortaanado-lu yaylasını 11 ili daiıUirule bulunan 58 ilçenin 5000 köyünde 1937 ve 1910 yıllarında yapılan köy etüdlerinin ne tireleri toplanarak, fasiküller halinde neşredilmesi takarrür ettirilmiş ise
Prof. L>r. Şeref Nuri İlkmen
de, bunların tamamlanmamış olması vc aynı zamanda yapılan otüdlerin de memlekete şâmil şekilde tertiplenmemiş bulunması büyük bir noksanlıktır. Bu İtibarla umumi nüfus sayımını takip eden hafta İçerisinde yapılacak olan zirai sayımın ehemmiyeti, çok büyüktür. Ancak zirai sayım meselesine önem verilirken, millî ekonomimizin on esaslı bir şubesi olan ve ziraatla de içten bağlılığı bulunan ormancılığımıza alt istatistikleri de ihmal etmemek lâzımdır. Çünkü esefle kaydetmek lâzım gelir ki, bugün e-limizdc ormanlarımızın değil durumunu, sahasının hakiki miktarını gösteren rakamlar bile mevcut değildir. Gerçekton orman varlığımız hakkında verilmiş olan rakamlar çok çeşitli o-lup, birbirini de tutmamaktadır. Prof. Dr. Ali Kemal Yigitoğlu memleketimizdeki ormanlık sahayı 10 milyon 96.000(1), R. Zon 9.134.000, M. En-dres 8.803.765 hektar olarak gösterdikleri halde(2), Ş. Süreyya(3) İle Hamil Sadi de başka başka rakamlar vermektedir(4). 1934 istatistik yıllığında bu miktar 9.169.859 ve 1944 yıllığında da 11.892.537 hektar olarak gösterilmektedir. Türkiyedekl orman genişliğine ait rakamların çeşitliliğine işaret eden Alman ormancılık po-litikacüarından Prof. H. Weber de pek haklı olarak kitabında Türkiye orman vüsati hakkmdaki rakamların, birbirinden yüzde elli nispetinde farkettigini söylemektedir 15).
Orman istatistikleri esas itibariyle umum! istatistiğin bir şubesi olup, onnancılık sahasındaki İlmî araştırmalarla idari işlerin tanziminde başvurulacak bir vasıtadır. Umumiyetle orman istatistiklerinin mevzuu memleketteki orman sahalarının tesbttl olmakla beraber, ormanların mülkiyet ve tasarruf bakımından bölünüş tarzını, orman işletme kategorilerini, orman ağaçlarının nevileri miktarını, ağaçlandırmaları, istihsalât miktarlarını. orman aslî ve tâli mahsuller fiyatlarını, orman mahsulleri istihlâka-tını, ormanlarda vukua gelen tahribatı ve orman amelesi gibi hususları da rakamlarla göstermektedir. Bunlardan bazıları hakkındakl malûmatı u-muml istatistiklerden elde etmek kabilse de. mühim bir kısmı için yine hususi orman istatistiklerine ihtiyaç vardır. Her ne kadar 3204 sayılı Orman U. Md.lüğü Teşkilât Kanuniyle Orman Genel Müdürlüğünde bir sanayi ve istatistik kısmı meydana getirilmiş ve böylece memleketimiz ormanlarına ait istatistik işlerinin düzenlenip. tertiplenmesi düşünülmüş l-se de, bugüne kadar muntazam bir şekilde orman istatistiklerinin tanzim edilip neşredildiğini görmemekteyiz Ancak son yıllar zarfında memleketimizin orman işletmelerinde aylık cetveller tertip edilerek, yapılan çeşitli istihsallerin miktarları, ağaçlandırmalar. satışlar ve vukua gelen tahribatın dereceleri de tesbit olunmaktı-dır. Fakat Orman Genel Müdürlüğüne gönderilen bu listeler alâkalı sanayi ve istatistik şubesi tarafından tahlil ve mukayeselere imkân verdir-tecek şekilde kıymetlendirilip, neşredilmedikçe büyük bir mâna ifade etmezler. Bu itibarla bugün ziraat sahasında olduğu gibi, ormancılıkta da İstatistiklerin tertibine ehemmiyet vermekle beraber, işletmeler tarafından tanzim edilen cetveller üzerinde de durmalıyız. Ancak inancılık sahasındaki lanmız için, sağlam muş ve karanlıkta kurtulmuş oluruz.
bu takdirde or-limî araştırma-mesnetler bul-yürümekten de
I ktisa-ohem-
(1) A. K. Yigitoğlu “Türkiye diyatında ormancılığın yeri ve mıyeti,, Ankara 1940, S. 11-12
(>) M. Endres “Foretpolitik" 1922, S. 737,
(3) S. Süreyya “Cihan Iktisadiyatın-da Türkiyo" Ankara 1931. S. 55»
(4) H. Sadi “Türkiye İktisadi Coğrafyası., İstanbul 1926. S. 130.
(5) H. Weber “Foretpolltik” Berlin 1927, S. 284.
ı
9

Itıılyndn tekel maddelerinin dışında knlnn IIkor. şarnp ve diter İçkiler resin ı-de görüldüğü gibi Tekel Paviyoııunun dışında hıısııaf şirketler tarafından to-hIü edilen bir pnvlyonda teşhir edilmektedir.
Kısa bir seyahatten notlar : 3
Bizim için tehlike işareti taşıyan bir paviyon
Bari Fuannın İtalyan Monopol’ii Paviyonunu gezerken, bir tütün memleketinin evlâdı olarak endişelenmemek mümkün değildir
İTALYA, bir yandan sanayiini ge-1 liştirirken. diğer taraftan memleketten döviz çıkmasına mâni olacak ve döviz getirecek toprak mahsullerinin gelişmesine de durmadan çalışmakta. Bunun en mühim misalini. BARİ Fuarında oklukça ehemmiyetli bir köşe teşkil eden (Monopol) Tekel paviyonuııda buluyoruz.
Bizde Tekel birçok maddeleri çerçevesi içerisine aldığından, bu pavi-yondan içeri girerken, sıra sıra, likör, şarap, içki şişelerini kibrit kutularını, av malzemesini, sigara kutularını bulacağımı düşünmüştüm. İtalyan Monopolü tuz ve tütünden başka diğer maddeleri serbest teşebbüse bırakmış, fakat, tütünün üzerine öyle bir oturuş oturmuş kl; neticesini ailedeyim. İtalya istihlâk bakımından Avrupanın başında gelen memleketlerinden biridir. Fakat biraz aşağıda bildireceğim rakamlardan da Anlaşılacağına göre lîfeO yılına kadar İtalya tütün ithal eden bir müşteridir. Buna rağmen toprağı iyi cins olmasa dahi, tütün yetiştirebilir. MussoJini rejimi ttalyaya bir hayli döviz ödemek külfetini yükleyen tütün İşini sistemli bir şekilde e-le almış ve on yıl zarfında istihsalât 8 milyon kilodan 34 milyon kiloya yükseltilmiştir. 1940 da bü rakam 35 milyon kflo olmuş ve harbin bitişinden 4 yıl sonra, yani 1949 rekoltesinde 64 milyon kilo tütün İstihsal edilmiştir, ttalyanlar bilhassa Vlrjlniya tütünü yetiştirmek ve Ame-. rikan tipinde sigara yapmak yolunda çok çalışmaktadırlar. Sadece bu olsa iyi. İtalya, Avrupanın merkezine çok yakın olmanın ve nakil meselesinde de maliyet bakımından avantajlı bir durumda bulunmanın kendisine temin ettiği fırsatı çok iyi kullanmaktadır. Verilen resmi rakamlara göre İtalya 15-20 milyon kilo miktarında tütün ihracına başlamıştır. Bunun bir kısmı da sigara olarak ihraç edilmektedir. Geçen yıl İtalyanların tütün sattıktan memleketler şunlardır:
Tunus. Panama, İsveç. Avusturya, Mısır, Belçika. Lüksemburg, İngiltere, İspanya, İsviçre, Holânda, A-merika, Flnlândaya, Fas. Almanya, Sovyet Rusya, Polonya, Uruguay. Kenya.
Görülüyor ki, 'İtalya tütün satışı
biz İyi tütünleri-
Yazan : Mithat Perin bakımından münasebetlerini tek veya iki üç müşteriye bağlamamış hattâ can düşmanı Sovyetlerle dahi alış veriş yapmaktan geri kalmadığı gibi, coğrafî bakımdan imtiyazlı bir mevkide bulunuşunu fırsat bilerek etrafında bir alıcı dairesi tesisine muvaffak olmuştur.
îtalyada, sigara, yani İçilebllecek sigara 250 - 300 lirete satılıyor, t-talyanlar harp sırasında herkesin iyi tütün tiryakiliğini kaybetmesini fırsat bilerek, kötü kaliteli tütünü ön plâna geçirmesini bilmişler. Sigara içenlerin ekseriyeti sert tütün aramaktadır. Bu, İtalyan Monopolünü memnun eden bir cihet. İtiraf etmek lâzımdır kİ;
mizin verdiği bir gurur ve azametle müşterinin ayağımıza kadar gelmesini beklemek gibi bir hata işlerken, Italyanlar tütün mevzuunu öylesine ele almışlar ki kısa zamanda harekete geçmez isek.’ camın nefis tütünlerimiz evde kalmış aile kızlan gibi, müşteri beklerken çürüyüp gidecek.
Buna misal olarak, benim ItaJyada bulunduğum sırada açılan Tütün Kongresinde, İtalyanların faaliyetini gösterebilirim. İtalya, harpten evvel Avrupada milletlerarası tütün merkeziydi. Fakat, harpten sonra merkez olmak vasfını kaybetmişti. Son Avrupa tütün kongresinde Italyan-lar tekrar tütün merkezi olmak için büyük bir gayret sarfetmişlerdir. Bunu tenıln İçin bir yandan kongre içerisinde çalışırlarken, diğer taraftan tütün mevzuunda neler yapabildiklerini veya yapabileceklerini göstermek Üzere, yani kongre delegelerini teshir edebilmek maksadiyle "İtalyan tütün mahsulünü” bir araya toplayan bir sergiyi kongre binasında teşhir etmişlerdir. Avrupa tütün kongresinin programı tetkik edilecek olursa görülmektedir kİ, dünyada birinci sınıf bir tütün müstahsili olan Türkiye bu teşkilâtın merkez komitesinde âza değildir. Tütün müstahsili ve birinci sınıf müstehliki bütün Avrupa milletlerinin bu komitede yer almalarına mukabil, bizim uzak kalmamızın ehemmiyetli bir mânası olmak lâzımdır. Bu bahse yine döneceğim, ttalyanlar, sigaralarını Amerikan tipi yapmaktalar ve yabancı sigaralar. meselâ Mısır, Amerikan, İngiliz sigaraları serbest piyasada sa-
Kore harbinden sonra fiyatlar düşüyor
New-York 28 IAP) — Nr>w. York Bordasında. Kore harbinin sulha müncer olacağı ha. herleri, fiyatları esham başına Üç dolar kadar yükseltmiştir.
Chicago Hububat Borsası düşük kapanmıştır.
Kısa Haberler

sözlerine ilâve etmi?-
İktisadî
(YtRS) — New-York

Arjantin ile Japonya arasındaki ticari münasebet
Buonea Aires (YİRS) — Japonya-nm Dış Ticaret Bakanı Buones Ailese gelmiş vc Arjantin ile ticarî münasebat imkânlarını tetkik etmiştir. Bakan her iki memleketin birbirine pek faydalı olacağını, Japonyanın tarım mahsullerine ihtiyacı olduğunu ve Ar-janünin de buna mukabil kimyevi, madenî vc mensucat mallarına muhtaç okluğunu bildirmiştir. Takas usulü ile bu ihtiyaçların karşılanacağını söyllyen Bakan, Kore harbinin Japon ekonomisini hızlandırmak bakımından çok iyi tesir ettiğini tir.
Japonyanın durumu New-York,
gazetelerinin bildirdiğine göre, .Ta-ponyanın ticaret ve sanayi durumu gittikçe düzelmektedir. Japon Hükümetinin yaptığı bir anlaşmaya göre, pamuk İpliği İstihsali 56 bin balya artmıştır. Temmuz - a-gustos devresinde Japonyanın pamuk ithalâtı da çok düşmüştür. Onun yerine kimyevi gübre İthalâtı artmış vaziyettedir. Ağustos ayındaki mahsul miktarının harp sonrası rekorunu kıracağı talimin edilmektedir.
Rusyada Jüt yetiştiriliyor
Londra (Hususî) — Sovyetler Birliği jüt yetiştirmeye başlamıştır. Pakistandan alman değişik jüt çeşitleri Rusyanın Ortaasya kısmında tecrübe edilmiştir. Jütü o-radaki toprak vc hava şartlarına alıştırdıktan sonra daha kuzeyde yetiştirmek için tertibat alınacaktır.
hareket sayıl-
ki, ttalyanlar, mahrumiyetle*
tıiabilmektedir. Bir tütün müstahsili olmayan Mısırın, hariçten satın aldığı tütünleri sigara halinde yine dış piyasalara sürmek arzusu, bizi herhalde ikaz edici bir mak lâzım gelirdi.
Şuna kani oldum gerek harp yıllarının
ri, gerekse Monopollerinin aldığı tedbirlerle, kendi sigaralarım pahalı olmasına rağmen tercih ediyorlar. Ve ttalyada bir paket içilebllecek sigara 250 - 300 liretedir ki bizim paramızla 120 • 150 kuruş sayılmak lâzımdır.
BARt Doğu Fuarının İtalyan Monopolü paviyonunu gezerken, tütün müstahsili bir memleketin evlâdı o-larak endişelenmemek imkânsızdır. Bu endişe tütünlerimizin kalitesinden değil, tütünle uğraşan teşkilât ve tacirlerimizin yaklaşmakta olan tehlikeleri pek mühimsemez görünmelerinden doğmaktadır. Zira, bütün müşterimizi teşkil eden Avrupayı şu yahut da bu şekilde İstilâ etmiş o-lan Vlrjlniya tütününe karşı, herhangi bir sebepten olursa olsun eli kolu bağlı bir halde harekete geçmeden beklemek ancak tütüncülüğümüzün felâketli günlere sürükletil-meal demektir. Çünkü, ttalyanlar, Avrupada Amerikan Virjinla tütününe, yine kendi yetiştirdikleri Vir-jiniya tütüniyle taarruza hazırlanıyorlar. Ve bunu yaparken de. kendilerine milyarlarla yardım eden A-merikalılar, acaba gücenirler mi? diye endişe dahi duymamaktadırlar.
A” listesi, serbest ithal listesi diye ilân edilecek
muvazi olarak serbest ticaret rejimine ait kararname, Bakanlar Kuruluna sevkedildi
ParİMİc IH memleket nratindıı serbest tlenret anlatmasının tatbiki İçin Tediye Birliğine olt meseleler de hnlledİlmiş, ve hu yolda da bir anlatmaya varılmittı. Evvelce de yazdığımız ırlbİ Ekonomi ve Ticaret Ba-kanllğı. Paris anlnşmaaınjı rnüvazi olarak, serbest ticaret rejimine alt yeııl bir kararname çıkaracaktır
Ankaradan alınan haberlere göre. Bakanlık tarafından hazırlanan l>ıı kararname Bakanlar Kuruluna aevkrdllmlştlr. Bir iki çüne kadar neşredilecektir. Verilen malûmata «öre, evvelce neşredilen kararnameye bağlı olarak İlân edilen (A) IIsUmI, Rerbest İthal IIMeM diye kabul olunmaktadır. Bakanlık, son yaptığı tetkiklerden sonra (A) listesine yeni yeni maddeler ilâve etmiştir. Bırtıdan bn^ka (B) llsteslndrn bazı maddeler do çıkarılarak (A) Datcalıır konulmuştur.
Tiftik ve yapağı ihracatında rekor
Bir aylık ihracatımızın başında bu mallar gelmektedir. Mevsim bitmeden, elde hiç stok kalmıyacağından bahsediliyor
tarafından yapılan temmuz ayında 11-memleketlere
Ticaret Odası tetkiklere göre, marnınızdan muhtelif 13.143.703 liralık ihracat olmuştur.
Haziran ayındaki İhracata nazaran 122 bin liralık bir fazlalık görülmektedir.
İhraç edilen maddelerin başında tiftik ve yapağı bulunmaktadır. Bunlardan tiftik ihracatı, bir aylık İhracatın yüzde 19 unu, yapağı ihracatı İse yüzde 16 sini teşkil etmektedir. Birinci derecede tiftik müşterilerimiz arasında Birleşik Amerika bulunmaktadır. Temmuz ayı içinde yalnız bu memlekete 923.624 liralık tiftik sevkedilmiştir. înglitereye yapılan tiftik ihracatı ise 638.501 lira, Sovyet Rusyaya ise 122.889 liradan ibarettir.
Paul Hoffman, Marshall Plânından faydalanan memleketleri teftiş edecek
New-York 28 A.A. (United Press) — Geçenlerde istifa eden İktisadi İşbirliği İdarecisi Paul Hoffman* dün akşam Marshall Plânından faydalanan 11 memlekette bazı teftişlerde bulunmak üzere uçakla Parise hareket etmiştir.
Hoffman Pariste istişarelerden sonra Batı Almanyayı ve müteakiben Norveç, Danimarka, Holânda. Belçika, İtalya, Yunanistan, Türkiye ve İngiltereyi ziyaret edecektir.
FEVKALÂDE ÇEKİLİŞ İŞTİRÂK İÇİN
3



GÜN KALDI
r
L
I

J
Trabzonda tuğla fabrikası
Trabzon (Hususi) — Sermayedar bir müteşebbis taralından Trabzona yakın bir köyde, modern kiremit ve tuğla fabrikası kurulacaktır. Fabrikanın makineleri Almanyaya sipariş edilmiştir.
Tiftik ihracatı hakkında yukarıya kaydettiğimiz rakamlar temmuz ayına aittir. Bu aydan sonra tiftik ihracatı daha geniş bir mahiyet almış, oğlak tip tiftik fiyatı ise 800 kuruşa. Anadolu yapağısı 340 kuruşa, keçi kılı Lse 320 kuruşa kadar yükselmiştir. Tiftik tacirlerinin anlattıklarına göre, bu gidişle, mevsim bitmeden elde stok mal kalmıyacaktır. Esasen Anadoludaki tiftik bölgelerinde de en küçük stoklar bile piyasaya sevkedilmektedir. Hattâ köylü, kendi ihtiyacı için ayırdığı tiftik vs yapağıyı da, "mal para ediyor,, diye tüâcara satmaktadır.
Bilindiği gibi, îç Ajıadoluda köylüler, bir kısım tiftikleri de yer keçesi, çoban keçesi gibi şeyler için kendi ihtiyacına ayırmaktadır.
Ticaret Odasındaki dünkü toplantı
Dün Ticaret Odasında öğleden evvel film sanayii mensuplan ile, motor ve yedek akşamı tacirleri birer toplantı yapmışlardır. Film sanayicileri, yerli film sanayiinin gelişmesi için film âletlerinin serbest ithal listesine konulmasını istemişlerdir. Mo-törcüler de aynı fikri İleri sürmüşlerdir,
öğleden sonra, kauçuk işleyen fab. rikalann mümessilleri de bir toplantı yapmıştır. Fabrikatörler ham kauçuğun A listesine konulması yolunda Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı nezdinde teşebbüslere girişilmesini istemişlerdir.
Tütün Eksperleri Kongresi
İzmir 28 (Hususi) — Tütün perleri Cemiyetinin umumi toplantısı bu sabah yapılarak kurulu ibra olunmuş ve yeni
kuruluna Haşan Akdoğan, Mustafa Çağlıdil. Alâeddin Hasene, Burhan Demirbay ve Nazif Öztaner seçilmişlerdir.
Eks-heyet idare idare
İzm irde fiyat kontrolü
İzmir 28 (Hususi) — Eşya fiyatları kontrolü için Bölge Ticaret Müdürlüğüne verilen vazifeleri yapmak üzere kadrolar yeniden yapılacaktır. Verilen malûmata göre, hükümet İç ticarette normal kâr nispetini tesbit eden bir kanun hazırlı ya çaktır. Fakat bundan önce olduğu gibi, norma! ticaret hayatını zedeliyen yüksek kârlara asla müsaade ediimiye-cek ve tesbit edilecek normal kazancın üstüne çıkılmasına İmkân ve-rilmiyecektir.

MEMLEKET
BORSA
ve
28/IX/1950 Perşembe
DÜNYA
ESHAM VE TAHVİLÂT
KAMBİYO
İstanbul Ticaret Borsası
İstanbul Borsası
Devlet Tahvilleri
Borsalarda vaziyet
Kapanış
Kapanın
Açılın
Bugün
İstanbul :
e
• • 9 •
Altınlar
1949
İ94h
Kapanış
38.-
50—
%6 *6
*4
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
29.— 29.08

ve
PİYASALARI
YABANCI BORSALAR
İzmir Ticaret Borsası
Ü2üm çekirdeksiz No.9 İncir A serisi No. 8.... 8 şeritti No, 108 Hamule Akala 1 Pamult hk&ls 11 Pamuk Akala (U Pamuk yeril Pamuk yağı (rafine) P(«mıılc ceklrdefrl Bugün SOD Kapanış 73.- 36.- 35.-320.— UttL-160.-180-ıw.— 17-
» • 9 I • 9 9 « ı I -1 1 1 1 ı ı
Adana Ticaret Borsası
Pamuk AlctLin i (Hatay) Pamuk Akala (Adana) Pamuk Akala Li Pamuk Akala Lll .... Pamuk veril 1 Pfimıılı veril 11 286.— 281.—
Trabzon Ticaret Borsası •
FINDIK a) %Uj randimanlı kabuklu tombul h) tc «ura knntrnilt) 145 — 310.- e 140 — 300.—
Eskişehir Ticaret Borsası
Buğday yumuşak Buğday «art Arpa 28.-- 27.- 20.- 28.-
New-York Borsası
kur
Dün
İkfttnıi>«Mi tahville!
$b0 1033 Ergaul ......
%6 193b İkramiyen ...• Milli Müdafaa 1 1941
194 J
1/2
22.75
20.25
21.20
97.66
97.75
95.30
Buğday (Buşeil=Sent)
Sert Kış mahttull) N'o 2 Kırmısu No. 2 ....
I'nmuk MlddUn* (blbre«l = S«ni) Eîkım ...........................
An» ıık .......................
M arı
Hftik ı Llbresı=8ent) TeKttu» No. I ..........
Fındık (Ldbresi = Sent) Kabuklu yeril iri
•9
bevant iç Ekstra İri
Kuru üııım
l‘hftmı>tton
Keten tehıınıu ı Bu5cll = DolRr> Minneti polis .........
Hıtlu\ ı Libresi—Sent > .. . .
Levhn-teneke ı loo libre dolnrı
7.84
280.—
U.MO 64.03
6.60
84.12.50
73.68.40
0.44.128
0,01.876
9.73.90
Sterying ....
Dolat .......
fr Frangı ..
İsviçre Fr ...
Belç. l'Y ...
İsveç Kr
Florin -....
Diret
DrHİıml .....
Kttcmınoe ...
7.84
280.25
O.bu 64.03
5.60 64.12.50 73.68.40
0.44 128
0.01 87«
9 73 90
ı too 100 100 100 100 100 100 İLMİ 10(1
İzmir :
1.-
4.33
10.7G
L16
İsviçre frangı
yuKfirı £3 4.34 10.90
1.10
Zürich Borsası (Serbest)
Ticaret Borsacında fındık, tiftik gibi en hareketli maddeler, dün sakın blı devre geçirmiştir. Muhtelif kalitede zeylin yağlar üzerin? hararetli muameleler devanı etmektedir. Fiyatlar ilerleme kaydetmiştir.
Kambiyo, Esham ve Tahvilât Borsacında % 6 faizli birinci. ikinci, üçüncü Kalkınma tahvilleriyle, % 7 faizli Milli Müdafaa tahvillerine karşı mûtat şekilde istekler ounuştur. Altın piyasası durgundur.
Bor.sada üz.üın piyasası bugün bir gün evvelkine nazaran daha hararetli olmakla beraber açılışta 9 numara 71 kuruştan muamele gördü. Saat 12 de «atış temposu hızlanınca fiyatlar yükseldi.
incir satışları piyasaya az mal gelme8idncn gayet hararetlidir. Fiyatlarda 2 kuruş yükselme vardır.
Pamuk piyasası Amerikanın pamuğu lisans usulüne tâbi tutmasına rağmen alâkasız açıldı. • Fakat az sonra 320 den açılan fiyatlar 328 kuruşa yükseldi-
bugün Eakl kur
Lira Lira
Külçe Ye»l Gr 4.76 4.79
Külç* Deuusıa — -•
Cun.hurlyet .. M
»••»«•••«•••a 38.10 37.10
M amit —
Ltftıiflen 29.65 29 95
Ingiliz 44.50 44.30
Fransız kok ...
Napol6on lll . —T
(nvlçre
Durumu l'Urk biruaı .....
Dolar ■■•••••••••••
Stcrllng .........
Frunııı* Frangı
%7 %7 %7
- 7 %7
%7 %7 %7 *7
•••••••
Demiryolu IV
Demiryolu V .......
1949 Ikramlyeil -
Dikerleri
Demiryolu Vi .......
1 »•••••
H -----
Lll .—
ta •••••
u.....
I.
1941
Kalkınma
99 istikrazı latlkrazı
1934 1034 1941 194) 194) MlUl 99
99
• •
%6
%6
%6 1949 tfltlkrazı
Slvo-arzurum 1.» ° LL-Vll . Demiryolu 1..
( II
MtldsJas
• •
06.10
96.35
06.20
96.35
06.50
96.50
95.90
21.05
21.30
20.25
20.90
20.45
21.35
21.85
21.10
21.10
Hububatı
Buğday yumuşak (TUc.) Buğday Ufla ...........
Arp» yemlik (dOknıe) ^... Misu «an (çuvalı) ........
Faaıılya tombul ..
Faauiva Çalı «ort ......
K uşyem) ................
Morclmck in muz j kabuk. Mercimek yeşil ••••••••• Nohut natUrel

30.— 20.08 18.10 19.20
32.-
18.—
35.10
30.—
43.—
21.—
262.—
229.—
40.96
•10.85
10.87

115.—
260
228
40.79
10.72
•10.36
115.—
Vağlt tohumlar ı
Ayçiçeği tohumu
Keten tohumu ..........
Kendir tohumu .........
Suttum
Yer Batığı Icahuldu ~
76.—
38.—
47.—
34—
72.-
85.-
’ orta ........
ithal mal) .......
İç ithal malı — (Llhre»ı = Sant) çolurdeksiz «eçma ..
59—
65—
U 1/4
62.—
51.—
U L/4
Şirket Tahvilleri
f.C. Ziraat Bankası ..... 20.66
Anadolu D.Y. Tertip A/B. lll.-
•• 99 99 Q *
- * *50 22.30
•• „ Mümoa. Senet 68.—
Şirket Hisse Senetleri
T.C. Merkez Bankası 123.50
Türkiye İş Bankası ........ 80.-
Türk Ticaret Bankası «... 6-
Ara-^n ('irn^nto 15.2C
Sark Değirmencilik 23 26
Milli Reasürans 16.-
Ecnebi Tahviller
Mittir Kredi Fonalye 1903 /| 172.—
Kuru Mcyvalnr «
Fındık (kabuklu sivri)
(Tındık ( iç tombul 1950)
Cevls (kabuklu) ........
Çevir, (tç natürei)
Ihılıunın Ham Maddeleri i rtruk tana mal) ..........
Tiftik (Nalürel) ........
Yapalı Trakya (Kırkım)
IHm derileri
tJığır «ulamura (Kanan) Ki Keçi tuzlu kuru kiloau .. Koyun hav» kuruau kilosu
Nebati Y afi; hırı
Zeytinyağı ib E Sumun vağı (Kal Ayçiçeği (Rafine
Fındık vnfh (CÜrl)lf)
teneken • sıra) çıplak)
343.
60.
165.—
243.—
185.-
155.—
340. (İ7.
690.—
365.—
183.-
210.—
210.—
240.—
205.-
160.—
«JO.-
ı
3 85
102 —
I 30
S.«
102 —
7.30
Londra Borsası
Kölen tohumu (Tonu=Sterilntc > Bombay • • •••••••••••♦♦•#•••••••
KalkUtn ..............................
Ver fı*ttğ» Hindistan .................
75—
73—
83.—
73.—
73.—
64.50
Pr^- PivnrQSI
Tlftllı iyi niH) (LJbraHJ—1’ lyat) 8>ra mu!» M
Ajriftdolu ** "
Trakya ” "
ee
Tün
• s
Is’rr**-/
l'urtıııU (Kantarı— I alları) Ajhmounl Kıtta elyuflı F/U. Kamalı Usun elyaflı F/G.
100.-
112.—
104.—
113.—
29 Eylül 1950
Y E N î İSTANBUL
Sayfa 8
X
İktibaslar :
Sadakat ve iyiniyet
Yazan: General Eıscnhovver
Allah altında Amerika. İnsan kardeşliği. İnsan şerefi ve insan haklan gibi ebedi hakikatler tarafından İdare edilen bir yaşayış tarzıdır. Zaafımız, akıl ve hareketlerimizin noksanlığı, geçmiş hata ve haksız hükümlerimiz ne olursa olsun, iyi İnsanların sevdiği hürriyetin dünyanın her tarafında tehlikeye maruz olduğunu görünce bizlerden hiçbirisi sadakatte daha kuvvetli, vazifesinin ifasında daha azimli ve hüsnüniyette daha zengin olmaktan geri kalamaz.
Amerikan İstiklâl Beyannamesinde öne sürülen İdealler, insanlık kadar eski olan siyasi zincirleri kırmıştır. Yazıldıkları zamandan beri geçen uzun, seneler zarfında dünyanın muhtelif yerlerinde bulunan başka insanlan zulme karşı mukavemet göstermeye teşvik etmiştir. Merhametsiz tecavüze karşı kendiliklerinden mukavemet etmeye çok zayıf olan milletlerin hürriyetten mahrum olmamaları için, bu 1-dealler bugüne kadar insanları çalışmağa, fedakârlığa ve hattâ harbe dahi teşvik eder.
Bugün dünya, muhtelif siyası sistemleri arasında cerüyan eden şiddetli bir mücadelede kapanmış bir vaziyettedir. Bunlardan biri, bizim Amerikada yaşadığımız ve dünyanın büyük bir kısmının yaşadığı sistemdir. Diğeri, mutlak diktatörlük icraatiyle konîünıst nizamıdır. Hürriyet İ-d ar esini yıkmak istiyenlcr gayelerine varmak için her çareye başvururlar. Silâhların vahşi kuvveti. hileli tecavüz, propagandanın utanmaz yalanı, hainlerin gizli duhulü ve kara maksutları gizleyen yalancı valtler. onların kullandıkları vasıtalardır.
Netice, dünyanın bütün hür milletleri vc Amerikanın istikba li için hayatî ehemmiyeti haizdir. Ya hürriyetin gayelerini azimle müdafaa eder, yahut da doğum hakkımızı idame etmek ve ona lâyık olmaktan düşkünlükle çekiniriz. İhmal, tecavüz gibi zararlı olabilir. Aramızdan komünizmi veya gayelerini kabul e-denler hürriyetin düşmanları olurlar. Hür bir memleketin bir vatandaşı söz marifetleri ve fikirlere ters mâna vermekle insanı esir eden komünist kuvvetlerle bir İttifakı haklı çıkaramaz.
Ortaşarkın emniyeti ve Kürdistan
Aylardan beri İranda bulunan Amerikan heyetleri, İran Yaylasının, Sovyet hücumuna karşı müdafaasını
etüd etmiş ve bunun hemen hemen imkânsız olduğunu anlamışlardır
Tahranla Bağdat arasındaki kara yolu civarında oturan Civanrud Türkleri, üç yıllık bir sükûnetten sonra yeniden başkaldırdılar. İsyan, ufak müsademeler halinde devam etmektedir. Asiler, takriben 2p0 kişidir ve Iran ordusu bugüne kadar ancak üç ölü ve on kadar yaralı vermiştir. isyanın asıl ehemmiyeti, İran Hükümetinin^ muhtemel bir Sovyet taarruzuna karşı. Rus hududu İle Basra Körfezinin petrol bölgesi ara-
sında bulunan aşiretleri, teşkilâtlandırmak hususundaki plânını işkal etmesindedir.
Aşiretleri silâhlandırıp teşkilâtlandırmak fikrini, Amerikalıların ortaya atmış olmaları muhtemeldir. Aylardan beri İranda bulunan Amerikan heyetleri, Iran yaylasının. Sovyet hücumuna karşı savunmasını etüd ve buraların zaptının gayn mümkün olduğunu tesbit etmişlerdir. Tat-
vuracağı gibi, ve Akdeniz, diğer Körfezi istikamc-ağırlaştıracaktır. olan İran Gcnel-
Bir Mısır mecmuasının düşünceleri
Güvenlik Konseyine Türkiye mi,
Lübnan mı seçilecek?
İran Şahı Muhammet Pehlevi son defa Amerlkaya yaptığı seyahatte Başkan Trıımanla bir ziyafette
«KIZIL ALMANYA,, NIN ÎÇ YÜZÜ
i
Doğu Almanya Cumhuriyetinde altı hafta
Yazan: Eric VValdmann

4
Çeviren:»Behçet Cemal
4
bikı mümkün tek tâbıye, müstevlinin gerilerinde, aşiretler marifetiyle çete harbidir. Bu çete harekâtı, düşmanın münakale hatlarını bir taraftan Irak taraftan da Basra tindeki ilerleyişini Halen Başbakan
kurmay Başkanı Razmara, Amerikan mütehassıslarının fikrini benimseyerek orduyu, dağ ve çete harbine hazırlamağa başlamıştır. İran askeri sevkü İdaresinin bu yeni görüşünün en parlak tezahürü, 822 kişilik askerî bir birliğin 5622 metre irtifaındaki Damavand Dağına çıkmasıdır. Muntazam ordu ile beraber aşiretler de, bu yeni askeri teşkilâta dahil edilmiştir. 1947 hâdiseleri, Tahran Hükümetine, aşiretlere ne dereceye kadar güvenebileceğini göstermiştir. Bu itibarla şimdi, itimada şayan o-lanlan teşvik ve teslih, düşmana yardım edebilecek olanları ise zararsız hale getirmeğe çalışmaktadırlar. Klr-manşah civarındaki mücadele, bu politikanın neticesidir. Şehinşahın. bir ay evvel Hindistana yaptığı seyahat da, aşiretleri aynı gaye etrafında toplamağa matuftur.
hazırlıklarla ilgili Çünkü, Douglas, aşiret işlerinde de
nl 950 senesi nihayetinde Mısırın Güvenlik Konseyindeki yerini alabilmek için Türkiye ile Lübnan arasında nazik bir düello başlıyacaktır. Her iki namzet de, aşağıda izahını bulacağınız kuvvetli şans ve delillere sahiptir,,
AÜVENLÎK Konseyinde — hayat ve memat meselesi olan — harp ve sulh meseleleri görüşülür. Tabiîdir ki, hiçbir memleket, İnsanlığın istikbalini tâyin eden münakaşalardan uzak olmaya tahammül edemez.
Altı sene boyunca. Ortadoğu, sıra . ile Mısır. Suriye ve gene Mısır olmak üzere iki devlet tarafından temsil edilmişti. Fakat Mısırın Güvenlin Konseyindeki daimî delegesi müddetini doldurmuş bulunuyor. Böylece ortaya yeni bir mesele çıkıyor. Mısırlıların Güvenlik Konseyinde boş kalan koltuğunu 1951 ve 1952 senelerinde kim işgal edecek?
Bugün Ankaranm şansları çok. Fakat buna rağmen Türk okuyucular herşeyden emin olarak rahatlamasınlar. Zira siyaset sahasında önceden hissedilmeyen şeyler nihai kararlar doğurur.

mesfrıl temine yarayan başlıca sebep Lübnanın Arap Birliğine dahil olmasıdır. Arap devletleri Ortadoğuyu Güvenlik Konseyinde temsil edecek devletin bizzat Ortadoğu nuntakas: na dahil olması üzerinde ısrarla duruyorlar. Ortadoğu milletlerinin ekserisinin Arap Birliğine mensup olması bu nazariyeyl bir kat daha kuvvetlendiriyor. Birliğin dışında kalan devletler ise Türkiye, İran, İsrail, Afganistan ve Habeşistandır. Üstelik A-rap Birliği, Libya ile Cezayir ve Fasın da haklarını müdafaa edeceğini ileri sürmektedir. Ancak son faraziye ye göre bazı devletler ilelebet Güvon-lik Konseyine girmekten mahdum kalacaklardır. Fakat konseye girdikten sonra Türkiye, İsrail ve İranın kendi menfaatlerine ve kendi siyasi anlayışlarına göre hareket edecekleri, bu suretle Orta doğunun büyük bir kısmının ciddi olarak temsil edilemlyece-ği çok muhtemeldir.
den Müslüman komşuları ile olan mü» nascbctlcrine halel getirmemiştir.
Arap Birliğinde bile itidal vc tavassut vazifeleri daima Lübnanlı delegeye verilmiştir. Neticede, garp İle yaptığı uzun temaslar ve mümessillerinin yüksek kültürü sayesinde Lübnan, A-rap dünyası üe Akdeniz ve Atlantik ötesi sahillerini birleştirici mühim bir unsur haline gelmiştir. Kıtalara hicret etmiş ve oralara yerleşmişti. Lübnanlı mültecilerin fikirleri birçok Güney Amerika memleketlerinde geçer bir kuvvet teşkil etmektedir.
F* .la münakaşa ve mukavemet beyhude idi ve konuşmalar başka mevzulara intikal etti. Mubayaa memurları, çiftçiyi boşuna bekletmemek İçin,'tealim formalitelerini basitleştirmeyi va-dettller. Toprağı yanlış mesaha edilen bir çiftçinin, hakiki mesaha üzerinden teslimat yapmak hususundaki talebi reddedilerek * muktedir olamasa bile önceden tesbit edilen miktarı vermesi icap ettiği tebliğ edildi.
Müzakerenin bu safhasında Kari ile beraber, toplantıyı terkettik.
Elbenln çok ötesinde, Sovyet Almanya ile Çekoslovakya arasındaki hudut civarında, bir asırdan beri kumarhane olarak kullanılan, orta çağdan kalma bir şato vardır. Şimdi bu şato, halk polisinin 12 bölüğüne talimgah yapılmış ve burada 1440 müstakbel piyade subayının yetiştirilmesine başlanmıştır.
Eski devrin güzel günlerinde, tren veya nehir vapuriyle buradan geçenler şatonun yalnız ağır ve muzlim manzarası karşısında dehşete düşerlerdi. Saksonya tsviçresinln ormanlık güzel dağlarına götüren yolun en muzlim noktası burası idi. Şimdi İse, şatonun burçlarında dalgalanan muazzam kızıl bayraklar üzerindeki iri beyaz harfler, her yolcuya şu hakikati hatırlatıyor:
“Kalkınma ve sulh uğruna kurulan halk polisi, beş yaşında!”
Rusların, Doğu Almanya idaresini ele alır almaz kurdukları halk polisi, bu yıl beş yaşına bastı Şatonun hâkimiyeti altında, nehir boyunca uzanan Pima şehri, halk polisi ile dolu. Bunlar daima silâhlı gezerler; hiç olmazsa tabanca hışırlar. Bazan mavzer ve makineli tüfeklerle geçit resmi yaparlar. Halk polisinin tank, topçu vc denizaltı savunma birliklerine de malik olduğunu duydumsa da. gözümle görmedim.
Halk polisi Sovyet Alnıanyada hem polis, hem de ordu vazifesi görmektedir. "Gizli istihbarat yahut milli emniyet” hizmetini de yüklenmiş o-lan bu polis teşkilâtı, âdi cürümlerle pek yorulmaz; çünkü Sovyet Almanya da çalıp çırpacak pek az şey kalmıştır. Seyrüseferin idaresi, halk polisinin kadın tümenine bırakılmıştır; fakat onlar da bu işten pek yılmıyorlar, halk polisi ile vesaitinden araba kalmıştır.
HER TARAF POLİS DOLU
Beş altı taneli olsa bile, her köyde, daimi bir veya İki halk polisi bulunur. Şehir ve kasabalarda halk polisi o kadar fazladır ki. evinizden çıkar çıkmaz, evvelâ bunlarla karşılaşırsınız. Her sokakla, otelde, lokantada, her tren vc şosede karşınızda halk polisi vardır. Nazarı dikkatlerini çekebilecek en basit hareket veya söz üzerine, sizden derhaJ hüviyet sorarlar.
Eğer vesikanız muntazam ve şüphe uyandıracak ha ika hlr tarafınız yok m» işler yolundadır. Sual sormağa başlarlarsa, orada niçin bulunduğunuz ve ne yaptığınız hakkında kendilerini tatmin etmeniz lâzımdır. Aksi hal de tahkiknl derinleştirilir ve hattâ tevkifinize kadar gidilir. Ya hemen alıp götürürler, yahut da. gece evinize gelerek tevkif ederler. Bazan. hiç de geri dönmlycblltrstnlz.
Günlerden bir gün% trenle Lelpzlt^e giderken. bulunduğum vagona İki halk polisi gelerek, bir köşede uyuyan bir yolcu gördüler Derhal yanına giderek uyandırdılar ve hüviyetini sordular. Adamın vesikaları ta marndı. Polisler, herkes uyanık İken uyuyan bu yolcudan şüphelenmelerdi. CUMHURBAŞKANINI TENKÎD EDENLER TEVKİF EDİLİYOR
Şerlindeki akrabalarımdan birisi, daha mühim bir hâdiseye şahit olmuş» »tır: Amerikan bölgesinde yeraltı ireninde seyahat ederkûn, iren, Sovyet bölgesine dahil bir istasyona uğramış. Bu Hırada, kompartıman den uzanan I
çünkü. Sovyet Almanyada, Sovyet işgal ordusu başka pek az motorlu
an-bir
yolcunun karisiyle. Kadının avukatı, bölgesinde nerede
"Halk polisi”, Sovyet Almanyanın hem polisi, hem ordusu, hem de "millî emniyeti” dir
il'
halk polisini çağırmış ve trendeki başka bir yolcuyu göstererek:
“— Bu adamın. U’İlhelm Pieck’i tcnkld ettiğini kulağımla duydum.,, demiş. Pieck, Doğu Almanya Cumhuriyetini.! Cumhurbaşkanı okluğundan yolcu hemen tevkif edilmiş. Halbuki bu yolcu, tenkidlerlni. Amerikan bölgesinden geçerken yapmıştı.
Tevkif edilen bizzat görüştüm, kocasının, Sovyet
mevkuf bulunduğunu uzun tahkikat tan sonra güç belâ bulabilmişti. Kadın:
“— Kocamın, olduğunu luyordu.
Sovyet «ollsinin »inden o kî. daha ezilmeğe lenburg’da İken, otele giriyorum zannlle halk polisinin bir karakoluna girmiştim. Mavzerlİ iki nöbetçi hatamı izah ettiler. Sonradan otelinin tek bacaklı bir harp malûlü olan müdürü, halk polisinin, gece yarısı baskın yaparak, müşterilerinin hüviyetlerini kontrol ettiklerini söyledi Çok şükür o akşam gelmediler.
MUTEDİL OLMAK LÂZIM
En kuvvetli silâhım, »oğukkalıhğım
f

hiç olmazsa nerede biliyorum!0 diye teselli bu-
bölgesinde dolaşırken, halk vakitli vakitsiz müdahele-derece korkuya düşmüştüm uzaktan görürken bile, İçim başlıyordu. Bir gün. Meck-yolumu şaşırarak.


Yazan :
Graham Greene
idi. Hüviyet vesikamı, heyecanlı larda güç kullanılabilen, kaygın plâstik mahfaza İçerisine koymuştum. Bu itibarla, hüviyetimi göstermek icap edince, önceden bu mahfazadan çıkarır ve hazır ederdim, istasyonlarda trene girip çıkarken, nazarı dikkat celbetmemek için, dalma kalabalığa karışırdım. Halk polisinden katiyen yol sormazdım Böyle bir sual hem tehlikeli, hem de faydasızdı. Yabancı olduğum meydana çıkarak fuzuli suallere maruz kalabileceğim gibi, kısmı a74imi bulundukları yerin yabancısı olan polisler de, bana istediğim malûmatı veremiyocek-lerdi. Bavul taşımak, vaziyetimi büsbütün zora getirebilirdi.
Sokaktan geçenleri durdurarak yo) sormak da. nazarı dikkat celbedece-ğinden, tehlikeli idi. En İyisi yolda tek başına gitmek ve yanımda yürüyenlerden. basit suallerle yolu öğrenmekti.
Hüviyet vesikamda, Boründe oturup 'alıştığım yazılı İdi. Bu durumum, »ana Sovyet bölgesinde seyahat et-nek hakkını tanıyor, fakat şöyle bir tuale yol açıyordu: Grolfswûld, Plrnn, 'ttralsund veya Görlltz’de ne İşim vardı? Dost veya akrabalarımı ziyaret etmek İstediğimi ileri süremezdim; çünkü herhangi bir hâdise o-lursa, onların da başını belâya sokmuş olurdum.
(Devamı var)
Bu arada, Ruslarla Amerikalılar, ellerindeki İmkânlar nispetinde müdahale etmekten geri kalmıyorlar. Tahranla doğrudan doğruya işbirliği yapan Amerikalılar, dağlara silâh ve cephane yığmaktadırlar; bilhassa Ayan âzasından Nâsır Han’ın hâkim bulunduğu Şinaz bölgesine büyük e-hemmiyet verilmektedir. Amerikan Cumhurbaşkanı Truman’ın şahsî dos( tu ve Amerikan Yüksek Mahkemesi Azası Willlam Douglas’ın, son zamanlarda bu mıntakayı enine boyuna dolaşması» bu gösterilmektedir, aynı zamanda üıtısas sahibidir.
Ruslar ise, aşiretler üzerinde pıo-1 paganda yolu ile tesir yaratmağa çalışmaktadırlar, “Demokrat’* Rad-. yalar, Kürtleri isyana teşvik etmekte ve VVilliam Douglas'i “harbe kışkırtmakla” itham etmektedirler.
İrandaki vaziyet, bir başka cihetten de karışmaktadır. Bugüne kadar tamamen Ingiliz nüfuz mınta-kasından sayılan İranda Amerikalıların gösterdiği faaliyet, Büyük Bri-tanyanm hiç hoşuna gitmemekte ve Londra bunları memnuniyetsizlikle takıp etmektedir.
Aşiretleri, ortaşarkın savunmasına dahil etmek hususundaki program üzerinde Iran askeri ve siyasi mehafili arasınd» fikir birliği yoktur. Aşiret meselelerinde ihtisas sahibi olanlar, muvaffakiyet ummuyorlar ve Iran-Sovyet hududu ile Lu-ristan arasındaki aşiretlerin durumunu misal olarak gösteriyorlar. Bu bölgede, toplanmış olan otuz kadar aşiret, mera ve hayvan yüzünden birbirleriyle daima çekişirler ve hattâ silâhlı ihtilâflara bile sebep olurlar. Çok fakir olan bu aşiretlerin vatanperverliği, üzerinde bulundukları toprağın hududundan ileri gitmemektedir.
Halen cereyen etmekte olan mücadeleler karşısında, muhtelif aşiretler, başka başka tavırlar takınmaktadırlar. Bazıları hükümete müzaheret ederken, diğerleri intizar etmekte ve hattâ istiklâllerini tahdit etmelerinden endişe ettikleri ordu birliklerine karşı vaziyet bile almaktadırlar. Hükümet ise, aşiretler üzerinde müessir olmak ve ayaklanmağı umumi bir Kürt* İsyanı haline getirmemek için, işi çabuk bitirmeğe gayret etmektedir. Bu maksatla tank ve uçak kullanıyor ve mo-lern bir ordunun teçhizatı karşısında her türlü mukavemetin beyhude olduğu gösterilmek isteniyor. Halbuki bu çeşit tezahürat, varılması istenilen neticeyi tehlikeye düşürebilecek. riskli hareketlerdir.
Arap Birliği Lübnanın adaylığını desteklemeye karar verdi; zira A-raplar, bu adayın, hiç de küçümsen-miyecek vasıflara ve şanslara malik olduğuna inanıyorlar. Aynı zamanda, Lübnan delegesi hakkında Güvenlik Konseyinde lehte bir takım ciddi delillerin mevzuu bahis olduğunu da kuvvetle tahmin ediyorlar.
Bütün bu sebeplere bir de Lübnan Milletinin kendi meziyetleri de ilâve olmaktadır Tamamen bağımsız bir millet olalıdan beri Lübnan, siyasi bir olgunluk ve karara sahip olan A-rap devletlerinden biridir.
Bir hükümet darbesi meyline kapıL maksızın müfrit cereyanları muvaffakiyetle bastırmıştır. Halkının hı-ristiyan kütleye verdiği hususi karakteri muhafaza etmiş, fakat bu yüz-
Bu hususî sebepten dolayı Arap devletleri Lâtin Amerikanın, Lübnan namzedini destekleyeceğine kanidirler. Böylece Güney Amerika Lübnana yedi ilâ sekiz kıymetli rey temin •-decektir. Bu reylere, birliğe mensup devletlerinkiyle Sovyetlerinkinl de Uâve edecek olursak, Lübnanın Am?-rikadaki delegesi Charles Malik şimdiden yirmi reye sahip olur.
LAzım olan diğer 15 reyi elde etmek İçin de Lübnana sempatisi olan Fransa gibi devletlere güvenilmekte-dir.
Anna:
— Günün bu vakti benim için pek kederlidir. Onun geldiği saat... Kapıyı çaldığınız vakit biran zannettim kİ...
Erkeğin karşısında duran bir sandaJynya oturup devaın «İti:
— Konuşun, kuzum, konuşun. Onu tanırdınız. Neden İsterseniz bahsedin.
Martin» de konuştu. O söylerken, camın arkasındaki gök yiiz.ü kapkHrn olmuştu, Martin», çok geçmeden, ellerinin kavuştuğunu gördiL Buıııı hana hikâye ederken diyordu kİ:
— Harry'ııln dostuna âşık olmağa biç niyetim yoktıı.
— E» im zaman oldu? drdlın.
— Oda pek soğuklu. Pencerenin perdesini çekmek İstedim. Kalktığım sırada elimin onun elini tuttuğunu farkettlm. Kalkınca, kızın bana doğru çevrilmiş yüzüne yüksekten baktım. Aksi gibi, o çehre güze) değildi, HergÜıı rastlanan, onunla yaşaması kabil olan, baktıkça değlşnılyrn bir yüz... Sanki, dilini bilmediğim bir memlekete girmiş gibi oldum. Kadınlarda yalnız güzellik urandığını sanırdım Ötedenberl. Perdenin önünde
LUbnanm Güvenlik Konseyine glr-
Birlikten kuvvet doğar
Çeviren :
Reşat Nuri D.ARAGO
BİR İNGİLİZ KARİKATÜRÜ
Fakat asıl. Lübnanın rey kazan masına sebep M. Charles Malik’in kıymetli şahsiyettir. Zira Lübnan delegesi. Güvenlik Konseyindeki âzaların şahsi dostluk ve hürmetini kazanmış bir adamdır. Reisi olduğu Ekonomik ve Sosyal Konseyde ve aynı zamanda Birleşmiş Millet Genelkurmay toplantısında yaptığı müdahaleler, müşahede ve ciddiyeti bakımından daima a-lâka celbetmiştlr.
Beyrutun Amerikan üniversitesinin eski felsefe hocası olan Charles Malik, sosyal ve ekonomik meseleleri derinine inerek inceleme hassasına sahiptir. Genel kurulda, en tehlikeli meselelerde dahi memleketini cesaret ve uyanıklıkla hiçbir kin ve hırs güt-meksizin, mahirane bir şekilde müdafaa etmiştir.
Bir tek cümle üe, Charles Malik, uyanık ve nüfuz edici, görünüşlere aldanmıyan, devrin kargaşalıklarının esasına vakıf bir diplomat olduğu için Güvenlik Konseyinde kıymetli bir e-leman olacaktır.
Fakat, Güvenlik Konseyinin on bir iskemlesinden birini İşgal etmek İddiasında olan Türklyenin de Konseye girmek İçin elinde Lübnan kadar kıymetli lehte delilleri vardır. Şayet hlr gün Ortadoğuda sulh tehlikeye girerse, düşmanın ilk hücumunu, boğazların bekçisi olan Türkiye karşılayacaktır. Fazla olarak, iyi teçhiz edilmiş ve itina ile yetiştirilmiş ordusu, yardımcı kuvvetler gelene kadar, İ-ran ve Irak’ın petrol sahalarına ve Süveyş Kanalına yapılacak IstilAlan bir müddet için geciktirebilir.
tarafını yalnız o tuttu. İşin şaşırtan tarafı şu: İse, Koch haksızdı. Halbuki İpucu yakaladığımı
dediğiniz adam kinidir? Harry’nin apartmanına tekrar gittiğini. Koch'ln
Anna sordu:
— Dalıa ııznk ıııı?
— Hayır, değil. Yolun üstünde toplanmış İnsanları görüyor musunuz? tut*' oranın köşesinde.
^ olıın üzerinde toplanmış o kimseler, karın beyazlığı İçin-lekesini andırmaktaydı. Daha yaklaşınca Mar-
durup dışarıya baktım, perdeyi çekemedim.
Anııa sordu:
— Pekiyi, o vakit llarry ne yaptı?
“Canım şöyle bir cevap vermek istedi: Cehenneme kadar yolıı var llnrry’nlıı. ölmüş gitmiş. Onıı nIz de. ben de »everdik umma Öhlü. Ölenlerin nasibi unutulmaktır.“ Fakat bunları söylemedim tabii ve dedim
“Ne. yaptı dersiniz? sim iMİıkln çaldı.
“Ben de. onun gibi.
ki:
Hiç hlrşcy olmamış gibi eski şarkı-
r Ç I \ « U A D A M
----------------------- —13— --------------------------------
— Winkler*ln söylediklerine hiç İnanmıyorum. Amma Coo-lor’e gelince, Cooler hoşuma gidiyor. Harry’nin dostları ara-Minda» onun Cooler linkli «»anıyordum.*
— Koch
Martin»,
ne konuştuğunu ve üçiiııc.ü adanı meselesini hikâye etti.
Anım:
— Doğrıı İse pek mühim, dedi.
— Ne çıkar. Koch tahkikat ONiıasıııda görünmemeği tercih etti. Blllnmlycn şu üçüncü ntlnnı dıı belki aynını yapmıştır.
Genç kız atıldı:
— Mesele nıııla değil. Fakat ötekilerin yalan söylediği anlaşılıyor. Kıırtz da yalan söylüyor, Cooler de.
— O Üçüncü adamın başına İr» Hçılnıa««ın diye yalan »öy-lemlş olabilirler. Dostlan İdi belki.
— Orada bir dost dnbn bulunsaydı ne olurdu? Haııl «İzin Cooler’in namusu?
— Ne yapalım? Koch konulmak İstemedi, hattâ beııi ka-pıdişan etti.
Anııa:
— iyi amma beni knpıdibnrı edemez, ilse’slni cdemlyece-ğl gibi...
Lbııe’in apartmanına giden uzun yola her İkisi de koyuldular. Yerdeki kar. adımlarını ağırlaştırıyordu.
ııiııııı evi önünde toplanmışlar, dedi» No olublllı* gösteri ınl?
ompartmıan penceresin- ı bir kadın, perondaki bir I X.
elimden geldiği kadar nılıkln çaldım; Aıııııı hafif bir haykırdı; döndüm; ve, İyi mİ ettim, fena mı cdlyorom diye düşünmeğe kalmadan şunları söylemiş bulundum :
— ölmüş gitmiş, ömrünüzü onu hatırlamakla geçiremez-'»iniz yn!
— Biliyorum, diye cevap verdi. Fakat belki bir şey zuhur etler.
— Ne ed«»r? Ne zuhur edebilir?
— Vanl bıışka bir çıkar yol bulunur. Meselâ ben de onun ıcibl ölür giderim, yahut do, ne bileyim...
— Zamanla ıınutıırRiınııı onu. Yeniden aeverMİnlr.
— Biliyorum amma canını İstemiyor. Canımın latemedlğiııl görmüyor nıııımnuz?
O vakit Martlnn pencereden ayrılıp «cdlrln üatiine oturdu. Daha bir dakika evvel, Harry’nin dostu İtil ve Harry’nin dostunu t«wlJ|yp çalışıyordu Şimdi Ihp, her IkİMİnln de tanıdığı llurry l.lme adlı hlr adamı ae%ııılş olaıı Anıta Schmldt’e Aşıktı. O gece artık geçmişten bfihM»Unedl, fakat gördüğü şahımları genç kıza hikâye etmeğe koyuldu:
de mürekkep
tins:
— Galiba acaba? Siyasi
Anna Schmldt durup sordıı:
— Koch'dıın kime bahsettiniz?
, — Yalnız size vc Cnoler’e bahsettim? Neden? Niçin?
— Korkuyorum, Bunun haım ne hatırlattığını bilseniz...
Aıına gözlerini kalabalığa dikmişti. Martin», genç kızın karışık mazisinden çıkıp da kendisini llıtlyutlı davranmağa sevkedeıı batıranın, ne olduğunu hiçbir zaman öğrenemedi.
Anna:
— Gldrllııı. diye yalvardı.
— Çocukluk etmeyin. Bu sefer bir şeyler keşfedeceğiz, lı«'in do mühim şeyler.
— Sizi burada beklerini. Siz gidip Kocb’la konuğun. İlk önce bütün bıı halkın niçin toplandığını anlayın. — Vc, seyirci, yığınları önünde çalışan bir kadından hiç beklenıniyen bir tarzda ilâve etti: — “Knlnbnlıktun nefret ederim.”
Martin» kendi başına ilerledi. Kimsenin söz söylemediğine göre siyasi bir miting değildi. Birikmiş halkın» birini bekllyor-ınuş gibi ona yaklaşırken baktığını hisseder gibi oldu. Kalabalığın İçine girdiği valdt, evin önünde (oplnnıldığına kanaat getirdi. Adamlardan biri gözlerini Martlns'lıı sordu:
— Siz de onlardan mısınız?
— Onlar kim?
— Polis.
— Ne yaptılar?
— Bütün glin gidip geldiler.
— Bu lınlk ne bekliyor hop?
— Evinden çıkarsınlar diye bekliyor.
— Kimi?
— Herr Koclı'ıı.
Martlns, Herr Koch'iııı şahadet etmekten ka biri tarafından da öğrenildiğini sandı;
karışacağı bir iş değildi. “Ne yaptı?” diye sordıı.
— Daha bilinmiyor İç«Tİdekilcr deha kurar veronıemiş. IbJkl lııHluırdır B( İM »!«• ( iıın\( l
— Ne, Herr Koch iuu?
— Öyle ya.
üzerine dikerek
İmlimi ettiği baş-fakat bir; polisin
(Devamı var)





Türkiye Arap Birliğine dahil olmamakla beraber Iranla sıkı münasebetler tesis etmiş, Suriye, Lübnan, İsrail ve diğer Arap devletlerine karşı dostane hareketlerde bulunmuştur. Üstelik, Ortadoğuyu Atlantik Paktına dahil ederek emniyet tertibatını yaymak için çalışıyor ve sadece kendi topraklarına alt olmayan ağır mesuliyetleri üzerine almış bulunuyor.
1949 senesinde Mısır, Türkiyeye tercih edilmişti: bugün de Lübnanın tercih edilmesi mümkündür.
Anlaşılması kolay olan bazı sebeplerden dolayı Amerika ve Ingilte**» Güvenlik Konseyine Türklyenin girmesini istiyorlar. Bu istek, Arapların Kore meselesindeki harekâtından sonra bir kat daha çoğaldı. Anglosakson’lar, Sovyetler veya peyk devletleri ile olan yeni anlaşmazlıklar esnasında siyasetlerinden çok emin olmadıkları bir memlekete reylerini vererek kendi politikalarını riske etmek istemiyorlar. Halbuki dalma Rus tehdidi altında yaşayan Türkiye için böyle, korkulacak bir ihtimal varil değildir.
Zaten garp memleketleri, son Türk seçimlerinin demokratik bir şekilde yapılmasından ve Cumhurbaşkanı Celâl Bayarın büyük zaferinden sonra Türkiye hakkında müspet fikirlere sahip olmuşlardır. Geçen hükümetin otoriter temayülleri oldukça can sıkıcı idi, bu yüzden garp milletleri, hakiki bir demokratik irade göster ?n *Türkiycyi kendi aralarına memnuhl-yctle kabul edeceklerdir.
Amerikalılarla îngllizlerln ikna kabiliyetleri kuvvetli olduğundan. Türk delegesi Selim Sarper'in boşalan iskemleyi işgal etmesi çok muhtemeldir. Fakat netice ne olursa olsun, iki devlet arasında dostane bir rekabet mevzuu bahis. Her şeyden evvel, seçilecek olan delegenin, dünya ve Or-tadoğunun sulhunu müdafaa yolundaki mücadelelerinde çok muvaffak olmasını dilemek lâzımdır.
(hııago'tlnıı)
Selva SEZER
Sayfa 6

M
a ” 1 1
La

f'y * '•■•

20 Eylül 1050
¥ ENİ İSTANBUL
Sayfa T
l

Türkiye Genel Depeziteri:
MARYO GABAY
Bahçekapı - İstanbul
Telg.: MAGABO
m
Hicri ZUhlo.
16
1369
Fevkalâde Fırsat
Viyananm "Flşmelster,, ve emsali tanınmış büyük kuyumcuları tarafından imal edilmiş, kıymetli olduğu kadar güzel ve kibar pırlantalı bir saatıe, bordo renginde yakut ve pırlantalı bir yüzük ve gayet sanatkAraııe yapılmış zümrüt çizgili diğer bir pırlanta yüzük 5/10/1950 perşembe günü saat 14 tc müzayede ile satılacaktır. Sandal Bedesteninde teşhir edilmektedir.
3 GUN KALDI
t
İLÂN
İstanbul Asliye 9 uncu Hukuk Yargıçlığından :
. 950/268
Eliza Sullamof tarafından Beyoğlu İstiklâl caddesi Karl-nıan karşısı Natalirad Mağazasında mukim iken hâlen ikametgâhı meçhul Yako Siman-tov Sullamof aleyhine açılan boşanma dâvasının yapı Lan yargılaması sonunda: Dâvâlıya dâva dilekçesi ve dâvetiye ve gıyap karan llânen tebliğ edildiği halde gelmediğinden gıyabında yapılan yargılamada: Tarafların K. M. nln 134 ve 150 nci maddelerine tevfikan tarafların boşanmalanna ve çocukları Smaıta ve Davitin velayetlerinin 'anaya verilmesine evlenme yasağı verilmesine lüzum olmadığına 11/7/1050 tarihinde karar verilerek ilâmın bir nüshasının divanhaneye talikine ve İşbu ilâma tebliğ tarihinden itibaren on beş gün zarfında itiraz edilmediği takdirde hükmün kesinleşeceği hususu ilân makamına kaim olmak üzere ilân olunur.
İLAN
İstanbul tJkinci İcra Memurluğundan : 950/4442
Bir borçtan dolayı haciz edilip bu kere satılmasına karar verilen bir demir kasa ile Remington yazı makinesi 12/10/1950 tarihine müsadif perşembe günü saat 11 den 12 kadar birinci açık arttırma suretiyle satılacaktır. Mahcuz emval birinci açık arttırmada muhammen kıymetini bulmadığı takdirde ikinci açık arttırması 17/10/1950 gününe rastlayan salı günü saat 11 den 12 ye kadar aynı yerde icra edilecektir. Alıcıların gösterilen gün ve saatte satış mahalli olan Sirkeci Muhzlrbaşı sokak Güzel Han No. 8 de hazır bulunacak memurumuza müracaatları ilân olunur.
Öğrenmek ihtiyacında olduğumuz lıerşcy
19 5 0 EYLÜL
29
Cuma
Rumi
Eylül 16 1366
ELHA.MRA
ÇemberL İNCİ (84595) Gölgeler.
(42235
)
Gangsterler
Rakibeler, Karanlık
VAKİT VASATİ EZANİ
Güneş 6.52 11.54
13.05 6.06
tklndl 16.25 9.27
Akşam 18.56 12.00
Yatsı 20 27 1.31
tmsâk 5.15 10.17
UÇAK - TREN - VAPUR
İPEK (44289) Nealmaçl Kahraman Gönüllü (Türkçe).
LALE (43595) Takip (Suare). .MELEK (40868) İçimizdeki Şeytan. SARAY (41656) New-York Limanı Kaçakçıları.
SUATPARK (83148) 1 - Bırakıaln Çocuk. 2 — Silik Çehreler.
StMER (42851) Aşk Melikesi (Renkli).
Derhal tasarruf hesabı açtırıp, % 4,5 faiz ve 8 EKİM 1950 de Tutum Bankasında yapılacak ikramiye keşidesinden istifade ediniz
İKRAMİYELER
2 adet 1.000 T.L.
S0 adet 100 T.L.

Beher 50 liraya 1 kur’a numarası verilir.
2 Ekim pazartesi akşamına kadar hesap açtıranlar kur’aya iştirak ederler.
İstanbul Sıhhî Kurumlar Arttırma
ve Eksiltme Komisyonundan
İlk î teminatı Llra-Kr^.
Beher kilo
Fiatı Tutan Miktarı Llra-Krş. Lira
%100 saf D.D.T.ttoz halinde) 25. ton
3.25
81250.—
Kollold&l D.D.T. 25. „ 4.00 100000.—
Sulfaguanidln (• .. 22.50 90000.—
Sulfadlmetildiazin 1- „ 84.00 84000.—
Yukardakl İhtiyaçlar Bulaşıcı Hastalıklar Savaşma
kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
5312.50
6250.—
5750.—
5450.— ait olup
İstanbul Tel: 42221
İÇİN: et Co.
İskenderun
Tel: 36
îzmir Mersin
Tel: 4347 Tel: 1464
DEUTSCHE ORlENT LÎNtE HAMBURG
Limanımızda bulunan
STETTİNER GREİF Vapuru
Doğı-u HAMBURG için eşyayi ticariye kabul etmektedir Yakında gelecek vapurlar: GLÜCKSBURG (Yeni inşa edilmiş) Vapuru . 6 Ekime
Ekime
99
99
99
KAETE GRAMMERSTORF Vapuru 8 MORSUN (Yeni inşa edilmiş) ” EENDRACHT
HENRY BÖGE
FAZLA TAFSİLÂT
K. T R A B I C H
15
23
26
doğru doğru f»
»I


YENİ İSTANBUL'un
BÜYÜK EŞYA KUR’ASINDA
1
A
Talihli 100 okuyucumuz
BİRER KUTU
şekeri
KAZANACAKTIR
i
A
EN İYİ EN NEFİS ÇİKOLATA
GELECEK OLAN UÇAKLAR
8.40 S.A.S. (İskandinav) L.vddö’-dan. — 9 45 D.H.Y. (Ttlrk) Bunuı-dan. — 950 D.H.Y. (Türk) İzmir-den. — 12.45 M.S.R (Mısır) Kahire, Nlkosyadan. - 15 00 D.FLY. (Türk) Erzurum. Elâzığ, Malatya, Kayae-rl. An karadan. — 15.35 D. H. Y. (TUrk) İskenderun, Adana. Anka-radan. — 15.50 *B. E. A. (İngiliz) Londra, Roma, Atinad&n. — 16,00 D.H.Y. (Türk) lzrnirden. — 1630 M.S.R. (Mıaır) Kahire, Lefkoşe-den. — 1625 D.H.Y. (Türk) Beyrut, Kıbrıe, Ankuradan. — 17.00 T.A.E. (Yunan) Atinad&n. — 18.15 D.H.Y. (Türk) —Buraadun. — 18.35 D.H.Y. (Türk) Ankaradan.
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
8.00 D.H.Y. (Türk) Balıkesir, Iz-mire. — 8.30 D.H.Y (Türk) Burmaya. — 0.00 D.H.Y. (Türk) Ankara. Siv&s, Elâzığ, Diyarbakır. Vana. — 9.00 T.A.E. (Yunan) Atlnn-ya. — 9.40 S.A.S, (İskandinav) MÜ-nlcb, Kopenhag. New-York’a — 10 00 S.R. (İsviçre) Atina, Cenev-ve. Zürich'e. - 10.05 D.H.Y. (Türk) Afyon, Konya. Aaana, G. Antcp. Urtaya. — 10.15 D.H.Y. (Türk) İzmir®. — 10.30 D-H.Y. (TUrk) Ankara. Adana, lakenderuna. — 12.10 C.Y. (Kıbrıs)’ Ankara. Nlkosya-ya, — 14.00 M.S.R. (Mısır) Nlkos-ya, Kahlreye. — 16.00 D. H. Y. (Türk, tzmirc. — 17.00 D. H. Y (Türk) Ankaraya — 17.05- D H Y (Türlo Buruya.
GELECEK OLAN VAPURLAR
0.00 Seyyar, Karabinadan. — 20 *>o Marafcaz, Mudanyadan. — 22.30 Bandırma, Bandırmadan.
«•ÎDEOEK OLAN VAPURLAR
3.00 Onlu. Karadenize. — 4.00 Tırhan, lneboluyu. — 800 Sus. Bandırmayn — 9.00 Marakaz, Mıl-danyayn. — 17.00 Konya, Mudanya ya. — 17.00 Mersin. Ayvalığa. — 10.00 Seyyar, Karabigaya.
GELECEK OLAN TRENLER
7.10 Toros. - 8.30 Ankara. — 9 15 Ankara (Ekz.) — 22.20 «em-ploıı.
ŞARK (40380) Siyah Gözler.
ŞIK (43726) 1 — Ormanlar Prensi Tarzan (Türkçe). 2 — Zehra Herkesin Kadını.
TAKSİM (43191) Harman Sonu Dönüşü (İkinci hafta).
TAN (80740) Kahramanlar Alayı.
ÜNAL (Kışlık) 1 — Demirhane Müdürü. 2 — Kaptan Kıd.
ÜNAL (Yazlık) (49308) 1 — Kanlı Meyhane. 2 — Demirhane Müdürü. YENİ (84157) 1 - Vahşi Koşu.
2 — Ölmeyen Adam (Mlki Mavs).
YILDIZ (42847) Çingene Kızı Slngoalla (üçüncü hafta).
İSTANBU1 CİHETİ
ALEMDAR (23863) 1 — Kahraman Yüzbaşı. 2 — Anna Karenlna.
AZAK (23542) 1 — Yalnız Gidenler. 2 — Macera Adası.
AYSU (21917) 1 — Rüyalar Kıroll-çcsl (Türkçe). 2 — Şimal Kanunu (Renkli).
ÇEMBERLtTAŞ (22513) 1 — Za-
vallı Kadın. 2 — Ahret Yolcuları EMRE 1 — Kaptan Frakas (Türkçe). 2 — Şehzade Slnbad (Renldl). EERAH Aşk Melikesi (Türkçe). HALK (21904» 1 — Kazanova.nl n Aşk Maceraları. 2 — Yaratılan Zafer.
İSTANBUL (22367ı 1 - Zoronuo İşareU 2 — Beklediğim Sevgili. KISMET (26654) 1 — Leylâ İle Sel-ma. 2 — Senyorlta.
MARMARA (23860) 1 - Zoronun işareti. 2 — Anna Karenlna.
M i LU (22962) 1 — Hainler Geçidi. 2 — Aşksız Yıllar
SUNAR (21443) I - Haydutlar Kt-nıllçes|. 2 — Kanlı Dövüş. TURAN (22127) I —- Macera Ada-
sı (Renkli). 2 —- öldüren Sır. 3 — Yalnız Gidenler.
YENİ (Bakırköy 16-126) 1 — Aşk Adası. 2 — Haydutlar Kıraliçesl.
KADIKÖY CİHETİ
HALE (60112) 1 — Gençlerin Sevgilisi. 2 — Tehlikeli Dostlar.
OPERA (68714) 1 — Haydutlar
Kıraliçesl (Renkli). 2 — ölmeyen Adam.
SÜREYYA (60862) 1 — Altın Hazîneleri. 2 — ğfltago Kaplanı.
BİZİM SİNEMA (Üsküdar) 1 — Balıkçının Sevgilisi. 2 — Hayal Yolu.
’ ANKARA
ANKARA: Aşktan da üatlln. BÜYÜK Büyük lntermezzo. CEBECİ 1 — San Antonyo Ars-lanı. 2 — Gangsterler Pençesinde PARKı Vahşi Kuş.
SUS: Dümbüllü Macera Peşinde. SÜMER 1 — Pompeylnin Son Günleri. 2 - Çaylak Hafiye.
ULUS: ölüm Gemisi.
YENİ Aşk ve Cürüm.
GAH GAZİNOSUNDA İtalyan ve Ispanyol Revüleri.
İZMİR
TAYYARE Asilzade Silâhşör.
MELEK 1 — Tımarhane MlidÜrli. . 2 — Tatlı Yalan.
LÂLE 1 — Mağlûp Edllmlycnlcr. (Türkçe). 2 — Karanlık Geçit.
TAN 1 — Mağlûp edllmlycnlcr (Türkçe). 2 — Karanlık Geçit.
YENİ 1 — Hint Rüyası. 2 — Çöl Dovlerl. 3 — Tarzan Ormanlar Arslanı.
ELI1AMHA 1 — Kalpsiz Kadın 2 — Vahşi Gelin.
TİYATROLAR
YENİ SES TİYATROSU
Her ıkşam naat 20.45 do
ÜÇ GÜVERCİN Operet 4 perde r>cr: SZÎGtLETİ Müzik: Kalman vo Brahma.
Tel.: 49369
—o—

SIHHÎ İMDAT
tatanbu) öoyo^lu Anadolu yakası Ankara
İzmir
eczane
GİDECEK OLAN TRENLER 8.2ü âemplon (Avrupa). — 18.J0 Ankara. — 20.30 Ankara.
SİNEMALAR
BEYOĞLU CİHETİ
AI.KA7AR (42562) 1 — Gangster, ler Pençesinde. 2 — Silahların Sesi.
AR (44394) Çılgın Kalbler.
ATLAS (40835) Kanun Karşısında. BEStKTAŞ BAHÇESİ 1 — Sönen Rüya. 2 — Gangsterler Cehennemi.
4499b
60536
91
2251
İSTASHI r. BELEUtYKSf Schlr Tlyutrolurı 1, Ekim paxar matineden itibaren auat 20.30 (la
Drum Kı.mı
1» ( » N I li A M
Komedi kı.nıı G E I. i |( A’ e R g i S t Pazar Rllnleri 15.30 (la matine
Beyoğlu 4-RH4 Ankara 00 Utan bul 24222 İzmir 2222
Üsküdar 6ü94ö K köy 60872 Karşıyaka 15055
EMİNÖNÜ: Mehmet KAzım (E-
mlnönü) — Hikmet Güney (Kü-çükpazar) — Sırrı Raslm (Alemdar) — Salûhaddlıı (Çarşıkapı)
BEYOĞLU: Beyoğlu (Merkez) — İstiklâl (Merkez) — Taksim (Taksim) — Merkez (Galata) — Halk (Sitili) — Haaköy (Haaköy) — Merkez (Kasımpaşa)
FATİH: Muharrem Tanır (Şehza-dcbaşı) — Salûhuddln Gürgen (Aksaray) — Yedlkule (Samat-va) — Haacld (Şehremini) — M. Fuat Bayer (Karngünırük) — Orhan Avcıoğlu (Fener)
EYÜP: Eyüp Sultan BEŞİKTAŞ; Vidln (Beşiktaş) — Yeni (Orta köy) — Arnavutköy (Arnavutköy) — Merkez (Bebek) KADIKÖY: Halk (Kadıköy) —
Kızıltnprak — Göztepe — Bostancı — lltlhut (Üsküdar)
H EY BELİ A DA: Heybcllnda BÜYÜK A DA: Merkez
ANKARA: Analartalar — Ankara — Çankaya
İZMİR: Çankaya (Alsancak) —
Tilkilik (Basmahane) — Yeni (Eş-rcfpaya) — şifa (Kcnıcraltı) — Karantina (Yalılar)
D Y 0
1 — Eksiltme 11 ekim 1950 çarşamba günü saat 15 te Cağa-loğlundaki Sağlık ve S Y.Md.lüğü binasında toplanan Sıhhî Kurumlar Satmalma Komisyonunca yapılacaktır.
" "t
2 — İstekliler bu işe alt şartnameyi çalışma günlerinde komisyonda görebilirler.
3 — İsteklilerin, carî seneye ait Ticaret Odası vesikası İle 2490 sayılı kanunda yazılı belgeler ve bu işe yeter İlk teminat makbuz veya banka mektuplan olduğu halde teklifi havi kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde komisyona vermeleri.
4 — îsteklüer, her dört kaleme de topyekûn talip olabildikleri gibi her kaleme ayn ayn da talip olabilirler.
5 — Postada vaki gecikmeler şayanı kabul değildir. (12902)
YENİ İSTANBUL’un
BÜYÜK EŞYA KUR’ASIND
1 talihli okuyucumuz EMİNÖNÜNDE
TEVFİK AYDIN
MAĞAZASINDAN
A
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
ANKARA :
7.30 Açılış, program ve M. S. Ayarı. — 7.35 Kur anı Kerim. — 7.45 H aberler. — 8.00 Saz eserler! ve şarkılar (pl). — 8. lö Harry Horlick Orkestrası (pl). — 8.25 Günün programı ve hava raporu, — 8.30 Hafif müzik 4pl)>- 9.00 Kapanış.
12.28 Açılış ve program. — 12.30 M. S. Ayarı. — 12 30 Şarkılar. - 13.00 Haberler. — 13.15 Keman so-İdari (pl.). — 13.30 öğle gazetesi. — 13.45 Operet şarkıları (pl.). — 14 Kapanış.
17.58 Açılış ve program. — 18 00 M. S. Ayan. — 18.00 İncesaz. — 18,30 Konuşma. — 18.45 Film müzikleri (pl.). — 19.00 M. S. A varı ve haberler. •— 19.15 Tarihten bir yaprak - 19 20 Tarihi Türk müziği. — 20.00 Vnryeto müzikleri (p|.). — 20 15 Rudyo gazetesi. — 20.30 Serbest saat. — 20.35 Opera uryalan. — 21.00 TÜrklyede Muruhnll Plânı. — 21.15 Dans parçalan (pl.). — 22.00 Konuşma. — 22.15 Mendelssohn 3 üncü LA Minör Senfonisi (pb). — 22.45 M. 8. Ayan ve haberler — 23.00 Prog ram ve kapanış.
İSTANBUL :
12 57 Açılış ve programlar. — 13.00 Haberler. — 13,15 Hafif ogl© müzld (pb). — 13.45 Şarkılar. — 14.20 Serbest saat. — 14.30 Perihan Altındağ fiözeri-den şarkılar (pl ). — 14.45 Orkestra eserleri (pb). — 15.UÜ lJrogramlur vc kapa niş.
17.57 Açılış vo programlar. — Ib.OU Dans müziği (pl.). — 18.30 Yurdun her köşeMİndeıı deylşlşr ve söyleyişler. — 19.00 Haberler. — 10.15 tataııbul haberleri. — 10.20 Claudo Tornhillc Orkestrasından dana mllzlfcl (pb). — 19.30 Radyo Senfoni Orkestrası Kon-Heri. — 20.1ü Ara milliği (pb). — 20.15 Radyo gazetesi. — 20.30 Şarkılar. — 21.IM) Serbest naat. — 21.10 Vaİsler (pl.). — 21.20 Fasıl Heyeti Konseri. — 22,00 Müzik Dünyasından Çeşllll örnekler (pb). *— 22.45 Haberler. — 23.00 Dans müziği (pl.). — 23 30 Programlar ve kapanış.
LONDRA :
7.45 Dinleyici İstekleri (Hafif müzik) (10.85 m.). — 11.00 Orkestra eserleri (19.85 m ). — 12.30 Promenad yayınlarından konser (19.85 m.). — 13.30 Fred Hart-ley’in müziği (16.84 m.). — 14.15 Haftanın bestekârı Tehalkowaky (pb). (16.84 m.). — 1515 B. B. C, Varyete Orkestrası (16.84 m.). — 16.30 B. B. C. .Varyete Orkestrası (16.84 m.), — 18.15 Caz Kulübü (16.84 m ). — 10.15 Yeni plaklar (16.84 m.). — 21.3ü Klâsik eserler (16.84 m.). — 22.45 tan Stovvart piyanoda (16.84 m.). — 23.15 Plâklarla Opera müziği (16 84 m.). - 24.00 Türkçe Ajans 31 m ). — 01.00 Haftanın bestekarı TchalkoNvsky (16.84 m.). — 01.15 Romantik parçalar (10.84 rn.).
GABYONİ ALINACAK
Devlet Demiryolları Haydarpaşa
Satınalma Komisyonundan :
1 — 1500 adet Galvanize telden mâmııl Gabyonl (takviye sepeti» kapalı zarf usullyle satın alınacaktır.
Muhammen bedeli 23400 lira olup muvakkat teminatı 1755 liradır.
2 — Şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır.
8 _ Eksiltme 18 ekim 1950 çarşamba günü saat 11 de Haydarpaşa Gar binası dahilindeki Haydarpaşa Satınalma Komisyonunda yapılacaktır.
Teklif mektuplarının o gün saat 10 a kadar makbuz mukabilinde komisyona verilmesi veyahut muayyen olan saatten evvel ele geçecek tarzda iadeli taahhütlü olarak pusta He gönde-rUınvM. (13240)
SEYAHATTEN AVDET
TAHSİN GÖKPINAR
Kadın terzisi Paris seyahatinden çok zengin bir koleksiyonla dönmüştür. Sayın müşterilerinin görmek üzere teşriflerini rica eder.
tstıldfU Cad. tmatn sokak» Lûtflvau Ay 1/1. Telefon: 43539.
GÜZEL VE
FAYDALI İLANLAR YENİ İSTANBUL dadır.
ZAYİ: İstanbul KüçUk Sağlık Memurları Okulundan aldığım 14-1-1336 tarih ve 151/638 sayılı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca müseccel şa-hadetnamemi zayi ettim.
Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Yeşllhisarlı İsmail oğlu Mustafa Avni Güçlütürk Demlrllbahçe Güzeltepe sokak No. 8 Ankara
Soldun »ağa:
1 — Başındaki kılian temizle (iki kelime». 2 — Avuç İçi; Talik edilmiş halde. 3 — Suyun dibine doğru çökerek; Bir notu, t — Akıtmak; Takım ada (yeni terimle 5 — Ruh iyeni terim); Fcrjut. 6 — Pamuk çıkan bir vilâyetimiz; Lâhza. 7 — işaret sıfatı; Temi merbututı. 8 — Ümit eder; Hint beyi. 9 — Temi düşünce; tlılnci derecede. 10 — Bir notu; Elinden fırluturnk.
Yukarıdan aşağı:
1 — Bir buyun okuyucumuz. 2 — BuşkHİdıran; Sebep. 3 — Bir deniz vasıtası; Bir muharrir. 4 — Aile; Vücudumuzun mahfazası. 5 — Bim-(ald harf okunmuzöu parlatıcı bir uıaddo olur; Bir nota. 6 — Yad»-der. 7 — Tul: Cet. 8 — Sahip; Bir harfin okunuşu; Kira bedeli. 9 — Uzun değil; Bir pamuk nev’l. 10 — Zeki adama yakışır surette; Tersi bir edat.
DÜNKÜ BULMACANIN HALLİ Soldan nata:
1 — itiraz et 2 — Hulûl; üre. 3 — Âlâm; Ceket 4 — Hediye. 5 — Ekili; Ati. 6 — Ayıran; Ye. 7 — Aleni; în. 8 — Seal pek iyi. 9 — 1-ca; Mı; Say. 10 - Mi; idari.
Yukarıdan
1 — ihale; ÎhIiii. 2 — Tûl; Ka; Eti. 3 — tlAhl yasa. 4 — Rumelili. 5 — Al; Ipcrit. 6 — Cl; Anemi. 7 — Kinaye. 8 — Tüket; îsa. 9 — Rc; iyi yâr. 10 — Eter; En iyi.
Sayfn 8
YENİ İSTANBUL
29 Eylül 1950
KERVANSARAY
KERVANSARAY
Tanınmış Alman Kürk Evi
WALTER OEHRİNG
Salonlarını yeniden açmıştır
Beyoğlu : istiklâl Caddesi, Acara Sokak 1/2 İş Bankası yanında - Telefon : 41122
ALMAN MAMULÂTI
Harpten evvelkinden daha uilün kalitede, meşhur Güldner DİZEL motorları gelmiştir.
Güldner DİZEL motorları ekonomik sarfiyatı ve emin çalışmaları ile bütün dünyada şöhret kazanan motorlardır.
YATIK DİZEL MOTORLARI
cfoirdt cTa)ii\
Güzel *o C8I'P M bir parfüm kul- |1 lanmış o1«ay«>» ■ meaeio t»"»- ■ men ■
Oünyo kodınlo- | rl Içlnd. v,
• an foı'o kuıo-iılon Po'1’” W’ ' I kodının k.ndl.l-I n, en uY9ün I parfümü I için coıip *•
I mMuoHok oldu-I Sunu billrm'»1-
II nlx ? Koku»ux Kl bh kodın «• «I kadar qüx«I * lı |urw ol.un koli kuıuı çlçekl.n İM farkı nedir 1 H Bunun Rln Bour-n ioi»-Po''» nıU#‘*
■ ıeı.ıl yöılnrce
■ teknhy«nl',t 1 H teferber ede- I M rek «Uin l«in| jiü Soir de Porl.BI İl parfümünü! Tİ yorolmıj’if-B
BOURJOIS
• • •
1$ jilette değil... Sabundadır
Hiçbir traş sabunu, hattâ Amerikanın en mükemmel ve en pahalı traş sabunu dahi PURO Traş Sabunu kadar bol ve sönmiyen köpüğe sahip değildir.
Bol köpüklü - Nefis kokuludur.

Tel: 40130 - 42673
Tehir Han Galata Telgraf: Lâmet tat
Teşhir ve Satış Mahallî :
Tepebaşı ALP Oteli altında
MEHMET
KAVALA
i
A
Sayın doktorlarımızla bilumum hastahanelerimizin Nazarı Dikkatine:
En son teknik eveafı ve malzeme üstünlüğünü haiz, ayıu zamanda rakipleri arasında en ucuz
ÇEKOSLOVAK MAMULATI
Ün it, Fotöy, Diş Röntgeni
ve diğer bilumum Diş Apareyleri
15 miliamperden 800 mlliampere kadar muhtelif Röntgenler (radyoskopi ve ‘radyografi İçin) Diatermi. Elektroşok, Ultra-viyole, Enfraruj, Metaboiimetre, Galvanofaradik, Sterilizatör Termostat, ameliyat masası. Kuvöz. * Narkoz, ameliyat lâmbası. Inhalatör, Pnömotoraks vesair cihazlar... Alâkadarların firmamızı ziyaretleri menfaatleri icabıdır.
Türkiye Genel Mümessili :
BİR LİRALIK BİLET İLE
Yollar 4. Bölge
nk.
Müdürlüğünden:
1 — Kastamonuda yapılacak şube tesisleri inşaatı İşi kapalı zarf usuliyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — işin muhammen bedeli 72,996.46 lira olup geçici teminatı 4.899,82 liradır.
3 — Eksiltme 12.10.1950 perşembe günü saat 15 te Etlik yolu Üzerindeki bölge müdürlüğünde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır. Zarflar saat 14 e kadar komisyona verilmelidir.
4 — Bu işe ait keşif, hususi, fenni ve eksiltme şartnameleriyle vaziyet plânlan - tatil günleri hariç - her gün Bölge Müdürlüğünde görülebilir.
5 — İsteklilerin ihale gününden en az üç gün evvel — Tatil günleri hariç — asgari bu bedelde İş yaptıklarım gösterir vesikalarla bölge yeterlik komisyonuna müracaatla belge almaları lâzımdır.
6 — 2490 sayılı kanunun ahkâmına uyularak müracaat edil-
mesi, para gibi umumun elinde bulunan işaretlerle mühürlenmiş zarfların ve postada vukua gelecek gecikmelerin kabul edilmiye-c.eği ilân olunur. (13128 ı
Parise 2 kişilik gidip gelme ve 10 günlük ikamet
OTOMOBİL Buz Dolabı RADYO BİSİKLET HAVAGAZI FIRINI ÇAMAŞIR MAKİNESİ
FAKİR VE YETİM ÇOCUKLARA YARDIM EŞYA PİYANGOSU
ELEKTRİKLE İŞLEYEN DİKİŞ MAKİNESİ FOTOĞRAF MAKİNESİ VE BİNOEN FAZLA İKRAMİYE
BALIKÇILARA MÜJDE
SKANDIYA
7/8. 9/10 ve sair küvvetİnde deniz motörlerlmlz gelmiştir. VAHRAM GESAR ve ORTAKLARI
Beyoğlu. Telefon: 44934
RADYOLiN
İJ:g
Meşhur.
••
• •
• »
*
■ •••
Al
♦♦
11
4
5

diş macunlarına konan
• •• •
□ (A °
o o
Hlb
• ••
— •
• •
■ •
• •
• V
• • *
• • • * 4»
• • ••
•••••■ • ••••
Yalnız






• •
• •








Nâne esansı nedir?
Hususî surette
yetiştirilen nâne filiz
yapraklarının imbikten
3
geçirilmiş ve imbiğin
yalnız orta kısmından
çıkan
Dünyaca meşhur
esansdır.
SAYIN HALKIMIZA =—=
ZİYA BOYER ECZANESİ
Reçeteleriniz, tanınmış fabrikaların saf ilâçları İle İtinalı olarak yapılır Yerli ve ecnebi müstahzaratın muhtelif şekilleri emrinize Amadedir.
ZİYA BOYER ECZANESİ
Kara köy, Tünel yanı
ENERJİ NAKİL HATTI MONTAJ VE İNŞAATI
Etibank Genel Müdürlüğünden :
1 — Çatalağzı (Kandilli) ile İstanbul (Vanikoyl arasında enerji nakil hattı montajı, tel çekme ve müteferrik işler kapalı zarf usulü ile ve sabit vahidi fiyat esasına göre eksiltmeye konulmuştur. Bu İş için lüzumlu malzeme ve yardımcı vesait banka tarafından verilecektir.
2 — işin keşif bedeli 2.416.349.39 TL. itki milyon dört yüz on altı bin üç y.üz kırk dokuz lira % 39)
3 — Bu işin muvakkat teminatı (86.240.48) TL. (Seksen altı bin iki yüz kırk lira % 48)
4 — Eksiltme evrakını görmek İsteyen istekliler bankamız inşaat şubesinde ve îzrnittekl Montaj Müdürlüsünde görebilirler ve (100) yüz lira bedel mukabilinde aynı yerlerden tedarik edebilirler.
5 — Eksiltmeye İştirak et mek isteyenlerin ihale gününden 10 gün evvel eksiltme şartnamesinin 8 inci maddesinde gösterilmiş olan vesaiki, bankamıza ibraz etmeleri şarttır.
6 — Eksiltme 14.10.1950 tarihli cumartesi günü saat 11 de Ankarada Genel Müdürlük binasındaki eksiltme komisyonunda yapılacaktır.
7 — Teklif zarfları, eksiltme şartnamesine uykun olarak tanzim edilmiş ve ihale günü saat 10 a kadar makbuz mukabilinde Genel Müdürlüğümüz inşaat Şubesi Müdürlüğüne verilmiş olmalıdır.
8 — Bankamız, ehliyet vesikası verip vermemekte ve ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. (12927)
FIABEL
EN İYİ ÇİKOLATA
DENTOL
es OııdakPa/uı Arkasında
Yarattığı Harikalar ğatıyor

DENTOL DŞ MACUNU
Toplan mrr, .- SİNA LA6OAATVAB » Taoo : M. ALİ DUKJDOĞAN
İstanbul Jandarma Satınalma
YAPI İŞLERİ İLÂNI
Bayındırlık Bakanlığından :
1 — Eksiltmeye kpnulan iş. Saraçoğlu Ortaokulu ikmal inşaatı işidir.
•• Keşif tutarı; (61.845.47) liradır.
2 — Eksiltme 13.10.1950 cuma günü saat 11 de Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve imar İşleri Reisliği Eksiltme Komisyonu Odasında kapalı zarf usullyle yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartlaşması ve buna bağlı kâğıtlar Yapı ve imar işleri Reisliğinden (155) kuruş karşılığında alınabilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre 14342.28) liralık geçici teminat vermeleri ve eksiltme şartlaşması gereğince Ticaret Odası belgesi ibraz etmeleri lâzımdır.
5 — isteklilerin bu işin teknik öneminde bir İşi iyi bir surette başardığını veya idare ve denetlediğini ispata yarar belgeleriyle birlikte İhale gününden en az (Tatil günleri hariç» üç gün önce Bayındırlık Bakanlığına başvurarak bu İşin eksiltmesine girebilmek için yeterlik belgesi almaları şarttır.
6 — İstekliler aldıkları eksiltme kâğıtlarının her parçasına 50 şer kuı^ışluk pul yapıştırıp İmza ettikten sonra teklif mektupları ile birlikte zarfa koymaları ve zarfın arkasına "yapıştırılacak mumun para ile olmamak şartlyie mühür veya imza İle iyice kapatılması ve eksiltme günü saat 10 a kadar Eksiltme Komisyonu Reisliğine vermeleri lâzımdır.
Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (12086)
Komisyonu Başkanlığından:
Jandarma birlikleri hayvanları ihtiyacı için beherine 175 kuruş muhammen fiyat takdir edilen şartnamesine uygun 5000 adet kıl kolan 2 ekim 1950 pazartesi günü saat 15 te Taksim Avazpaşadaki kurulumuzda kapalı zarf usulü ile ihalesi yapılacaktır. İlk teminatı 656 lira 25 kuruştur. Şartnamesi her gün kurulumuzda görülebilir, isteklilerin belli gün ve saatten bir saat evveline kadar ilk teminat makbuzu veya banka kefalet mektubu ve diğer vesaiki muhtevi teklif zarflarını kurulumuza vermeleri. (12540J


W w
ASRİ DANSLAR
Hususi ve münferid olarak lâyıkı veçhile Öğrenmek istiyenlcre: Galatasaray Yeniçarşı No 25. Müracaat saatleri pazardan maada her gün 12 ilâ 20 arası. A. PANOSYAN
PAM
ANKARALILAR DİKKAT —
A II İ D KADIN, ERKEK ELBİSE VE Anin TUHAFİYE MAC.AZASI'nı
ZİYARET ETMELERİ MENFAATLERİ İCABIDIR ADRES: Yeni Belediye, eski Nikâh Salonu altında No. 27. Telf. 16475 A n k n r m

ile.'f) es i e nerTT? çocuklar w > gürbü» olurla»*.^
Âl

Comments (0)