3 Aralık 1949
Cumartesi
SİYASÎ İKTİSADÎ
M r!
Şehir dışı ★ Sayı 3
10 Kur
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6 - 8 Posta Kutusu 2100 - Beyoğlu
Abono; Türkiye için seneliği 3*. alt» aylığı 17. üç aylığı 9 liradır Hariç memleketle» ıkı mislidir
Telefon - 44756 - 44757 Santr
Telgraf Adresi : Hetlo. îstanb
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Tesis eden: HABİ0 EOİB TÖREHAN
İlânlar: 6 ncı sayfada santimetresi 2 liradır. İlânlardan hiçbir mesuliyet kabul edilmez
-İÇ ve DIŞ
POLİTİKA
-- 2 - XII - 1949 -
ATLANTİK Paktına mensup on iki devletin savunma bakanı bir müddetten beri Paris'te toplanmış bulunuyordu. Dün geç vakit neşredilen bıı tebliğde, çalışmaların tam bir ahenk içinde cereyan ederek Üç nokta üzerinde karara varılmış olduğu bildirilmektedir.
Bunlardan biri Şimali Avrupanın müdafaa stratejisi, diğeri Pakt’a dahil memleketlerin silâhlanması, üçüncü nokta da, Pakt'a dahil memleketlerdeki orduların koordinasyonudur.
Müzakerelere Amerika Savunma Bakanı Johnson riyaset etmiştir. Bu, aynı zamanda şu demektir: öteki Akitler, kendi sılâhlannıalarıyle kendi müdafaa plânlarını, müşterek bir müdafaayı göz önünde tutan Amerikan plânına göre ayarlamışlardır.
Bilindiği gibi. Brüksel anlaşmasına dahil memleketlerin de bir müşterek müdafaa plânları ve bunun tat bıkma nezaret etmek üzere tevhit edilerek, Mareşal Montgomery'nin kumandasına tevdi edilmiş bir genelkurmay teşkilâtları vardır.
Atlantik Paktı imza edildiği günden beri, buna ait müdafaa sisteminin en iyime şekilde organize edilebileceği meselesi, ön plânı işgal etmekte ve Brüksel Paktt müdafaa sistemiyle hangi esaslar dahilinde telif edileceği münakaşa edilmekteydi.
Gerçi, her iki anlaşma ve bunların müdafaa sistemleri, aşağı yukarı müşterek bir hareket noktasına malikti: şarktan gelecek bir tehlikeyi önlemek! Bu böyle olmakla beraber, nihayet Brüksel anlaşması. İngiltere - Fransa - Felemenk - Belçika -Lüksemburg arasında Avrııpamn bir parçasına ait bir bölge anlaşmasını; Atlantik Psktı ise, bütün Avrupa ile Birleşik Hükümetlerin icabında müştereken silâha sarılmalarım âmir ve çok daha şümullü müdafaa hesaplarından doğmuş daha geniş ve daha ehemmiyetli bir anlaşmayı ta-zammün ediyordu.
Vaziyet, şimdiye kadar öyle inkişaf etmiştir ki, hem Brüksel, hem de Atlantik nniMşüiAİannıh müdafaaya müteallik olan hazırlıkları birbinnden müstakil olarak ilerlemiştir. Fakat bu. görünürde böyledlr. Hakikatte Atlantik anlaşması, siyasi muhteva-siyle olduğu kadar, askeri hazırlıkları bakımından da. diğerim ihtiva ve ihata eden bir formüldür.
Birleşmiş Milletlerde
' •• ' ( T ‘
Amerikayı itham eden Rus teklifi reddedildi
Teklif, ayni zamanda, yalnız 5 devlet arasında bir sulh paktını ihtiva ediyor
Birleşmiş Milletler toplantımda Vışınskı konuşuyor
Atlantik Paktı Savunma
Bakanlarının toplantısı
• —*■ ————m. _-_
Ele alınan dört meselede tam bir anlaşmaya varıldı
Türk Tütünleri ve Amerika
Salahiyetli Amerikalılar Türkiyenin en fazla müsaadeye mazhar devlet olduğunu söylüyor
Eğer Yunan tütünleri tenzilatlı gümrük »arifesine tâbi tutulursa,
İÇ SAYFALARDA
İKİNCİ SAYFADA
Rusların atom bombası
* i
Amerika, hudutlarım A1 rupaya naklediyor Selim Sabit
ÜÇÜNCÜ SAYFAD
Ziraat politikamıza bir ha kış
Kerim Ömer Çağlar
Binaenaleyh, Avrupanın müdafaa stratejisi, memleketlerin silâhlanması, jahut orduların koordine edilmesi derken, bütün bu işlerin Brüksel formülüyle Atlantik formülü arasındaki irtibatlara göre düşünülmüş olduğundan şüphe etmemek lâzımdır.
Bir de. şu mesele vardır: Bu işler bidayette görüşülürken, her türlü yardımı Amerika yapacağına göre, memleketlerin tek tek aklından geçen, klâsik ordu yahut donanma yahut hata kuvveti esasına göre bütün bu silâhlanma nevilerine hep birden ve birinci sınıf bir malzeme ile malık olmaktı. Meselâ, hava kuvveti denince, hava kuvvetinin kaç şubesi ve buna ait kaç türlü uçağı yahut uçak-savaı tertibatı varsa, bunlara cümleten malik olmak gayesi güdülmekteydi. Ve, ya bunun çok ağır bir külfet olduğu ileri sürülerek, silahlanmaktaki müşkülâttan dem vuruluyor, yahut da, Amerikalılardan, kendilerini baştan aşağı her nevi silâhla donatmaları talep ediliyordu.
Şunu da ilâve edebiliriz ki, İngiltere gibi şimdiye kadar donanmada ve Fransa gibi de kara ordusunda büyük devlet ölçüsünde kadro ve silâhlara malik olmuş büyük devletler için, silahlanmayı bir başka şekilde düşünmek hem güç, hem de, biraz haysiyet-şıkendi.
Halbuki Amerikalıların bidayetten beri telkin etmek istedikleri fikir, evvelâ müşterek bir siyasete, arkasından da müşterek bir müdafaa sistemine karar vererek, deniz, kara ve havada, vazife ve silâh Is rı, rasyonel hır plâna göre paylaşmaktır. Ve. ağır silâhların bedelleri de ağır olduğundan. işin bu tarafım Amerikaya bırakarak, daha hafif olmakla beraber aynı derecede mühim diğer silâhlarla yetinmektir. Gene bir misal vermek lâzım gelirse, farzedelim ki biz, Atlantik müdafaa sistemine dahiliz ve rlonanma bakımından bir takım destroyerlere değil de, büyük zırhlılara malık olmak istiyoruz. Yahut tam vasıflı bir harp »lonanmaaına’ Besbelli bir şey ki, bıı gemileri bize vermek, bütçemizi çökertecektir. îşte Avrupa memleketlerinin durumu, nispet ölçüsünü muhafaza etmek şartıyle aynen budur. Onlar da, artık eski silâhlanma yükünü taşıyacak bir durumda değildirler.
Binaenaleyh, müşterek müdafaa sistemine karar verip, bunun icap ettireceği vazifeleri ve silâh nevilerini, güzelce paylaşmak lâzımdır.
Öyle sanıyoruz ki, Paris’te bu sefer verilmiş olan kararda, bilhassa bu noktaya ehemmiyet verilmiştir. Koordinasyon çünkü, rasyonel olmak için, bu olmak lâzımdır,
★
★ **
Paris 2 .YİRS) — Buğun beş saatlik toplantıdan sonra Atlantik, Paktına dahil devletlerin Savunma Bakanlarının neşrettikleri müşterek tebliğ, toplantının tam bir samimiyet havası içinde cereyan ettiğini ve Savunma Bakanları arasında hiçbir ihtilâfın mevcut olmadığını belirtmiştir.
Savunma Bakanlan toplantısının şu dört noktac ele aldığını ve bunların
Bradley
üzerinde karara vardığı bildirilmektedir.
1 — Atlantik Paktının stratejik müdafaa plânının hazırlanması.
2 — Âza devletlere silâh ve teçhizat temini işi hususunu programa bağlaması,
3 — Atlantik Paktı müdafaa plânının koordinasyonu.,
1 — Atlantik Paktı teşkilât plânının hazırlanması.
Neşredilen tebliğde tebarüz ettirildiğine göre bu konuşmalar sırasında hiçbir memlekete karşı bir taarruz plânı ile meşgul olunmamıştır.
Toplantının kapanmasını hemen müt müteakip Amerika Savunma Bakanı Johnson ve Kurmay Başkanı General Omar Bradley, Başkan Tınman a görüşmeler hakkıntlrı rapor vermek Üçere hava yoluyla \Vashington a harrkrt rlniiıdır.
Stokholm 2. (YİRS) — Bugün beyanatta bulunan İsveç Başbakanı İsveç’in Atlantik Paktı ile alâkalandığını ve hiç bir ittifaka dahil olmamak Üzere evvelce vermiş olduğu karara sadık kalmak niyetindedir.
Paris 2. (YİRSl — Fransız Savunma Bakanlığına mensup bir şahsiyetin bildirdiğine göre. Atlantik Paktına dahil 12 devletin Savunma Bakanları 3 ay sonra gene Pariste toplanacaklar.
Avrupa Müdafaasında
Fransa ön plânda
1952 senesine kadar 35 Fransız tümeni kurulacak
Paris, 2 (Hususi muharibirimiz bildiriyor) :
Yüksek Amerikan şahsiyetlerinden birisi “Parls-Prease'in VVaablngton muhabirine Fransamn önümüzdeki yıl Amerikadan 9 zırhlı tümen teşkiline yeter malzeme, bir miktar refakat ge-miBİ ve hafif bir uçak gemisi alacağını beyan etmiştir. Bu beyanatın mühim sebeplerinden birisi, amerikan matbuatında son zamanlarda, batı Alınanyanm «Üratle ailâhlandırılaca-ğı hususunda intişar eden yanlış haberlerin tesirini önlemektir.
Avrupanın süfthlanmaaı hakkında-k* amerikan plânı —Kongrenin bu planı 1950 de temdit etmesi şartiylc — Fıanaanm 1952 sonuna kınlar tarn tuçhizatlı 35 tümene ve •’t.aktık kıymette ufak bir hava kuvveti” ne sahil/ kılınmasını derpiş etmektedir.
Amerikan Genel Kurmayının planlarına göre Fransız ordusu, muhtemel bir istilâyı, müttefik kaıa w hava kuvvetlerinin yardımı İle. Ingiliz ve amerikan takviyeleri yetışınceyp kadar durdurabilecek bir hale getirilecektir.
Amerikan plânlarına göre, Büyük Britanya amerikan atom bombası uçaklarının “misdleme Üssü,, olacaktır.
Parla Presse'ln verdiği haberler a-rasında mahdut mikyasta bir Batı Almanya ordusunun kurulması hak-kındaki rivayetler do yer almaktadır. Bu münasebetle söylenildiğine göre. Balı Almanyanın, Atlantik paktı çerçevesi dahilinde olmak şartiyje, silâhlanması ancak Fransa tamamen si Inhlandıktan sonra ıııevzuuhHhs olabilin
Londla. 2 (YİRS) — Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Amerikayı harp kmknlıcıhğı ile itham eden Rus teklifi-nt reddetmiştir.
Rus teklifi aynı zamanda yalıız 5 I evlet arasında bir sulh paktının imzalanması da ihtiva etmekteydi.
İaşe teşkilâtına da (,'ekoslovakyanıiı yerine Yugoslavya seçildi.
Londra, 2 (YİRSl — Birleşmiş Milletler iaşe ve tarım teşkilâtı (FAO) usulen teşkilâttan çekilme zurnanı gelen Çekoslovakyamn yerine Yugoslav-yayı seçmiştir. Çekoslovakya seçimde ancak 22 rey alabilmiştir.
Yugoslavyamn seçilmesini müteakip hemen kürsüye gelen Çekoslovak delegesi. ne kendi memleketinin ne de Macaristan ve Polonya hükümetlerinin, Yugoslav$’ayı kendi mümessilleri dalak kabul edemıyeceğım belirtmiştir.
Buna cevap veren Yugoslav delegesi, Çekoslovakyamn ileri sürdüğü noktaların lüzum olduğunu, bu teşkilâtta her hangi bir siyasi akide düşünülmeden bitaraf çalışacağım belirtmiştir.
Ingiltere, kendi müstemlekelerini vesayet altına vermiyor
Londra, 2 (YİRS) — Birleşmiş Milletler Vesayet Komisyonunda alan İngiliz delegesi Hectoı McNeil. Rtrîe-çrk İngiltere Krallık hükümetinin, kendi müstemlekelerinin milletlerarası 1 ır nezarete tâhl tuldlmasını hiç hır zaman kabul clmiycccğıni söylenıış-1 r. McNeil, böyk bıı karar karşısında, İngilterelin nasıl IjJr t^vır takınmağı'hakkında Şimdilik bîr şey söy-liyemiyeceğini ilâve etmiştir.
Birleşmiş Milletler, Çin milletinin harici müdahale olmaksızın mukadderatını tâyin etmesini istiyor
Londra, 2 (YİRSl — Birleşmiş Milletler siyasi komitesi Çin milletinin kendi rejimini bizzat kararlaştırması hususunda serbest bırakılması, ve bu işe yabancı devletlerin müdahale et-ı içmeleri hususunda, genel kurula biı ı mhtıra göndermiştir. Bu muhtıra takında müzakerelere mevzu olacaktır
Siyasi komite bu meseleyi görüşürken söz alan Çin delegesi Dr. Chiang, Sovyet müdahalesinden uzun uzadıya bahsettikten sonra bilhassa Çindeki Sovyet müdahalesinin durdurulmasını talep etmişti.
Dr. Chiang şunları ilâve etti:
"Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna yapılarak teklifte, komünist Çin hükümetinin tanınması maddesi bulunmadığı takdirde, alınacak her hangi bir karar faydasız kalacaktır. Onun için, Birleşmiş Milletlere üvc bulunan Devletlerin komünist Çin hükümetini tanımamaları İcap etmektedir.,,
Batı Almanya, Ruhr Kontrol Komisyonuna âza olmak istiyor
Izındra, 2 (YİRS) Alman Federal Cumhuriyeti, Müttefik umumi valilerine müracaat edeıck, kurulacak olan Ruhr Kontrol Komisyonunda Batı Almanya Cumhuriyeti için de bir yer ayrılmasını istemiştir
Valiler, meseleyi hükümetlerine incelemek üzere havale etmişlerdir.
Alman devlet adamları aracında
bir hâdise
Bonn. 2 iYİRS) — Alman Federal Parlâmentosunda bundan bir hafta evvel yapılan dış siyaset görüşmeleri esnasında Alman Şansölyesini "Müttefiklerin Şansölyesi" diye vasıflandıran Sosyal Demokrat Partisi Başkanı Schunıacher. Şansölye Adenatıer’la yaptığı üç görüşmeyi müteakip sözünü geri almıştır ve Aderıauer ile barışmıştır. Bilindiği gibi bu hakaretâmiz 8özün(ien dolayı Schıımac'her, 20 celse müddetle Parlâmentodan ıskat edilmiştir.
Rusya, lloğıı Almanya ile ayrı sıılh şayialarını yalanlıyor
Brazzaville. 2 (YİRS) ~ Umumiyetle iyi haber nlan itimat edilebilir kaynaklara atfen, Sovyet sefiri Gene-neral Seınlnov, Doğu Almanya de Sovyet Rusya arasında ayrı bir sulh anlaşmasının akili mcvzııubahs olmadığını söyledi. Böyle bir akıt ancak Batı A İmanyanııı sılâhlandirılmaaı neticesinde yapılabilecektir.
bu, Türk tütünlerine
Ankara, 2 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Manisa milletvekili Ktır-doğlü Meclis Başkanlığına bir sözlü soru takriri vererek Amerikanın Türk tütünlerine de yüzde elli tenzilâtlı gümrük tarifesi tatbik edeceği şayiasının doğru olup olmadığını Dışişleri Bakanlığından sormuştur.
Bilindiği gibi bir müddet evvel şehrimizde yapılan Tütüncüler Toplantısında tacirlerin bıı tenzilâtı temin etmek üzere hükümetin harekete geçmesini temenni etmişlerdir. Bugün bu mevzuda ne gibi bir teşebbüs yapıldığım kendisinden sorduğumuz Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından salâhiyellt bir zat bize aynen şunları söylemiştir:
— 3 sene evvel Amerika hükümeti Sunyenin Lâzkıye tütünlerine tenzilâtlı gümrük tarifesi tatbik etmeğe karar vermiştir. Buna da Stırıyenin 3 sene evvel Cenevrede akteddmış olan gümrük ittihadına katılmış olması sebep olarak gösteriliyordu.. Bu vaziyeti haber alan Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı derhal harekete geçerek Dışişleri ka-naliyle VVashington Hükümeti nezdın-
de teşmil edilecek
de teşebbüse girişmiş ve şu mealde bir cevap almıştır: "Lâzkiye tütünleri hususi bir kalite teşkil etmektedir. Türkiye ve Amerika arasındaki anlaşmada en ziyade müsaadeye mazhar millet kaydı mevcut olduğu için bu nevi tütün Türkiyede de yetiştiği takdirde Sııriyeye yapılan tenzilâttan Türkiye de istifade edecektir.
Bu defa Yunanlıların Fransada Annesi şehrinde cereyan eden gümrük tarifeleri ve ticaret genel anlaşmalarının müzakeresi sırasında Yunan Hükümetinin talebi üzerine Amerika bu memleket tütünlerine tatbik ettiği tarifede tenzilât yapmıştır.
Bu durum üzerine tekrar teşebbüse geçen Bakanlığımız aldığı cevapta Yunanlılarla Amerikalılar arasında yapıldığı ileri sürülen anlaşmanın henüz yürürlüğe girmediği. Türkiye ile Amerika arasındaki ticaret anlaşması kayıtsız şartsız en ziyade müsaadeye mazhar prensibine dayandığı için Yunanlılara bahşedilecek lan tenzilâttan Türk tütünlerinin de istifade ettirileceği hususunun Amerikalı salâhiyetlı zevat tarafından ifade edildiği bildirilmiştir.
DÖRDÜNCÜ SAYFAD Andre Gide’in 80 inci doğum yıldönümü Reşat Nuri Darago J. Copeau’nun ölümü mi nasebe tiyle
BESİNCİ SAYFADA Annem (Hikâye) Andre Gide
Anadoluya balık sevkiyatı
Toprak Ofis, hazırladığı stokları yurdun balıktan mahrum mınfakalarına gönderiyor
Son haftalar içinde İstanbul ve mara mıntakalarında görülen bal
alanından Toprak Ofis bir miktar balık stoku
faydalanar
vücude gel
Hâkimler Kanunu
Meclis gündeminde
İki üst dereceye terfilerin, millî iradeden geçmesi isteniyor
Ankara,’2 (Hususi muhabirimiz te- yapTığı inceleme ve tartışmalar esna-
lefonİA bildiriyor:) — Tatbikatın ortaya koyduğu zorlukları karşılamak id-diasiyle Hükümet tarafından hazırlanmış bulunan Hâkimler Kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi hak-kındakl^ kanun tasarısı Büyük Millet Meclisi Adalet ve Bütçe komisyonlarından geçerek bugünkü Meclis gündemine alınmış bulunmaktadır.
Bütçe komisyonu tasarı üzerinde
hında bilhassa 56 ne» madde üzerinde ehemmiyetle durmuştur.
Bu madde, iki hususun temini için değiştirilmek istenmektedir ki bunlar da yapılmakta olan iki üst derece terfilerin milli iradeye iktiran edecek kararla yapılarak derece ve sınıf iktisabını icap ettirmesi ve İcra memurluğunun da bu maddeye ilâvesidir.
İzmirde kurulacak
çimento fabrikaları
A
John Lcwib
Fabrika sermayesinin bir kısmına İstanbul sanayicileri talip oldular
İzmir, 2 (Hususi muhabirimiz telefonla bildiriyor) — İzmirde, Kokluca köyü civarında kurulması münasip görülen ve kı tanınan yesinin bir leri talip
miştir. Yakında eldeki balıkların nadolu vilâyetlerine şevkine ba.jlar
çaktır. Bıı arada, yapılan bir arılaşr gereğince şimdilik Ankaraya her g iki ton balık gönderilecektir. Ayni Afyonkarahısar vilâyeti de Ofise n racat ederek, haftada on ton ba
istemiştir. Başta Konya olmak ü
re diğer bazı vilâyetler de balık ’ lebinde bulunmuşlardır. İstekler, T(j rak Ofis tarafından tetkik edilmek dir. Yakında, içlerinde soğuk lıa depoları bulunan *yenı gapürlarta mire de balık gönderilmeye başlat çaktır.
Bankaların
piyangoları hakkında sual
Bu hususta Maliye Bakanlığının izahat vermes! istendi
İşçi diktatörü
John Lewisin
bir zaferi
New-York, 2 iYİRSi — 3 haftalık I h aradan sonra dün gece yarısı veriden greve başlıyan 400.000 Amerikan kömür amelesi, maden sendikaları başkam John L. Ja?w(s’in emriyle Pazartesi günü ış başı yapacaklardır.
Madeıı işçileri için daha iyi şerait İhtiva eden hır kararla işlerinin başına dönen ameleler, bundan sonra haftada üç iş günü hesabiyle çalışacaklardır. Grevin sona erdiği haberi bütün mailen işçileri arasında bir sevinç hava»! yaratmıştır.
Amerikanın Atlantik filosu komutanı deniz kuvvetlerinin ihmal edilmemesi lâzım geldiğini söylüyor
New-York, 2 (AP) Birleşik A-ınerlkanın Atlantik filosuınm Başkomutanı ve Atlantik Paktının, Kuzey Atlantik Bölgesini tahdit komisyonu başkanı Amiral \V. H. P Blandy. kentlisi İle beraber dokuz devlet temsilcilerinin, atom bombasını denizlerin konti olunn ihtiyaç bırak madiği İddiasını kabul etmediklerini belirtmiştir.
kurulması
iki milyon dolar tiraj hak-çimento fabrikası serma-kısmına İstanbul sanayici-olmuşlardır. Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı, tzmlrde kurulacak fabrikanın sermayesine İstanbul fabrikatörlerinin de iştirakini münasip gördüğünü bıı sabah Sanayi Birliğine bildirmiştir. İstanbul fabrikatörlerinden Cudi Birlek, yarın İzmirc gelerek İznurdekı müteşebbislerle konuşacaktır.
adına iza-
ya-art-
Ankara. 2 t Hususî muhabirimiz telefonla bildiriyor:) — Hâmit Tiğrel. B. M. Meclisi Başkanlığına sözlü soru önergesi vererek Hükümet
Maliye Bakanlığından şu hatı istemiştir:
"Bankaların kendilerine tınlan mevduat miktarını
tırmak için başvurdukları piyango usulünün, cemiyet ahlâkına, halk menfaattim ve 2279 sayılı karttın hükümlerine uygun olduğuna Hükümet kani midir?
Değilse, kredi müesseseleri arasındaki bu yarışı önlemek i-çin ne düşünüyor?,,
Bu önerge. Meclisin önümüzdeki Pazartesi gilnkü gündemine alınmıştır.
Siyasi
dıınıın
Kılıçların gölgesinde
»D ü ‘«LC; A-’l
*
M # fiil
X. •w Z 1
Ih
■ (' . j 5 * ■1 c - * • • 1 * sı Tl
Sayfa 2
Y EN î İSTANBUL
3 AraL* 1940
!!
I
V
Serbest Sütun
Rusların Atom bombası
Amerika hudutlarını
Avrupaya
naklediyor
Uzak doğunun siyasî bakımdan görünüşü
Izmirde partilerin seçim hazırlığı
Şehir Haberleri
YAHYA KEMAL in
65. doğum yılı
Batı Birliği Devletleri Savunma B Akanlarının son günlerdeki Paris toplantıları İle, Truman’ın Rus atom bombası hakkındaki açıklaması arasında, kanaatimizce, atkı bir münasebot aranması lüzumu belirmektedir. Filvaki, birkaç haftadır su nokta belli olmuştur ki. mevzuubahis açıklamanın yapıldığı gündenberİ, Birleşik Devlet* lerin dış siyaseti yeni bir istikamet almıı ve Acheson’ın Avrupa seyahati de keyfiyeti teyit etmiştir. Hattâ, Rusların atom bombasını, tahmin edilen müddetten daha evvel bulmuş olmaları yüzündon. Atlantik Paktının tatbik sahasına konmasına müteallik Amerikan görüşünde bile bugünlerde, esaslı birtakım değişiklikler müsahode e-dllmiıtir,
Netekim, daha son haftalara kadar. Amerikan askeri ricalinden çoğu, muhtemel bir Sovyet taarruzuna karsı alınacak stratejik müdafaa sisteminin, Atlantik Paktı hükümlerine rağmon. Amerikan topraklarında kurulması lüzumunda ısrar etmekteydiler. Kanaatlerine göre, Amerikanın, atom bombasına sahip yogâne devlet olusu, Sevyetleri sindirmeye kâfi bir sebep teşkil ediyordu; Ruslar, bu hale rağmen taarruza geçseler bile, aynı silâhın, bu taarruzu mu-ıyyen bir zaman içinde ezeceğin© inanıyorlardı. Bu yüzden, Atlantik Paktının en esaslı hükümlerinin tatbikinde gecikiliyor ve bu mevzuda umumi mahiyette bir hareket ağırlığı seziliyordu. Meselâ Batı Avrupa ordularının silahlandırılması. teçhizatın ve teşkilâtının tamamlanması illeri sürüncemede kalıyordu. Bu mevzuda on yetkili söz sahibi olan General Bradley Amerika hudutlarının Ren üstünde değil Elbe nehrinde olduğunu mütemadiyen söylüyor fakat sözünü dinletemiyordu. Lâkin isto A* morikalılar bırdonbire hakiki durumla karsı karsıya gelmişlerdi; atom bombası İnhisarı sona ermişe benziyordu. Bu vaziyete göre, şayet günün birinde Amerikan u-çaklan, sırf müdafaa kastiyle bile olsa, Moskova üzerine bir atom bombası hücumuna giriştikleri takdirde. Sovyet uçakları da artık Londra, Paris, Viyana, Brüksel. Roma gibi eski kıtanın bütün büyük merkezlerini tahrip edebile-
çeklerdi; hattâ ne Nevv York, Si-kago ve Vaslngton’un ve no de A-merlkanın diğer herhangi büyük bir sohrınin, Hiroşimayı toz haline getiren bombalardan bin defa daha kuvvetli silâhların tesirinden kurtulmaları kabil olamıyacaktı. Batı ve Doğu kuvvetleri arasında, bu suretle bir muvazene kurulmuş oluyordu. Amerikalılar nihayet anlamışlardı ki, atom bombası himayesi altına sığınabilmeyi düşünmenin artık mânası kalmamıştı; bu itibarla bütün plânların yeniden ciddi bir surette gözden geçirilmesi icap ediyordu.
Amerikalılar, herhalde şu noktayı açıkça anlamışlardı ki Avrupa-nın müdafaası işini küçük mikyastaki bir orduya bırakmak bAhıs mevzuu olamazdı; Avrupaya dağınık bir şekilde yapılacak küçük yardımlarla bu savunma dâvasının hallodilemıyeceği do belli olmuştu vo geno anlamışlardı ki Avrupa ordularının Sovyot kuvvotleri karşısındaki zayıf tarafları, Amerikanın yalnız hava kuvvetlerinin yardımı ile kuvvetlenomezdi. Anlamışlardı ki. kondi ordularının muharebe kudrotinın azameti ne olursa olsun, askori teşkilâtları, harbin daha ilk günlerinde korkunç hava hücumları karşısında dağılma tehlikesine mâruzdu. Ve işte bu sebeplerden dolayıdır ki nihayet yenidon Doğuya dönmek zaruretinde bulunduklarını anladılar ve kendi menfaatlerinin ve ülkelerinin korunması temellerini Avrupada kurmak için hazırlığa başladılar ve boylece Avrupanın savunma dâvasındaki yerlerini bilfiil almış oldular.
Atlantik Paktını imza eden dov-letlerm 12 savunma bakanı arasında. birkaç gündür Pariste devam eden müzakerelerin hakiki sebebi de kanaatimizce, budur. Daha bundan iki ay evvel 9 Ekimde, yani devlotlerin askerî şingtonda toplandıkları neral Bradloy, Birleşik stratejik hudutlarının
bu dik-Bır-Pa-
şefleri Va-sırada, Gc-Devletlerin Avrupada
olduğunu resmen söylemiş ve sozlor daha o zaman nazarı kati çekmişti. Bugün ise. Batı liginin müdafaası maksadıyla
riste hazırlanmakta olan yeni plânların. Bradley’in sözlerine tamamen uygun olduğu katiyetle anlaşılmıştır. Bu plânlara hâkim olan fikirler birdir: Avrupanın savunması vo Amerika hudutlarının Avrupada müdafaası!
Selim Sabit
KISA HABERLER
Çinde Milliyetçilerin ümitsiz müdafaaları
Hankong, 2 (YİRS) — Bugün uzun zamandan beri bombardıman uçuşları yapmamış olan Milliyetçi Çin hava kuvvetlerine mensup üç bombardıman uçağı komünist elinde olan Kanton şehrine hücum etmişlerdir. Oldukça ağır zarar yaratan bu uçaklar üslerine sağ olarak dönmüşlerdir.
Blr-Genel Kurulunda
Çekoslovakya Rusyanın Sağ kolu
Lake Success. 2 (YİRSi — hşmiş -Milletlerin
beyanatta bulunan Çekoslovakya delegesi, Çekoslovakyanın Silezva bölgesinde bulunan uranyum madenlerinin istihsalinin tamamının Sovyet Rusyaya ihraç edildiğini bildirmiştir.
Amerikalılar Bulgar iddialarını reddediyorlar
Washington, 2 (YİRS) — Amerika Dışişleri Bakanlığından resmen bildirildiğine göre, Sofyada yargılanmakta olan eski Bulgar Başbakanlarından Kostov'un Sofya Büyükelçisi Donald Heath ile işbirliği yaptığına dair savcılık tarafından ileri sürülen iddia vârit olmadığı gibi, tamamen uydurma mahsulüdür.
Hindistan da atom araştırmalarına başlıyor
Y. Delhi. 2 (YİRS) — Hindistan radyosunun bildirdiğine göre. Hindistan Hükümeti atom enerjisi araştırma komisyonu teşkil etmeğe karar vermiştir.
Amerika Formoza adasına çok ehemmiyet veriyor
New-York, 2 (YİRS) — Amerikan senatörlerinden Alexandcr Smith, U-zakşarkta yapmış olduğu tetkik semahatından dönmüş bulunmaktadır.
Gazetecilere verdiği bir beyanatta. Alexander Smith. Pasifik denizindeki Amerikan menfaatlarının müdafaası bakımından. Formoza adasının son terece mühim olduğunu söylemiştir.
Senatör, General McArthur'un bu adaya «on derece ehemmiyet vermekte olduğunu İlâve etmiştir.
Arap mültecilerine yardım başliyor
Londra. 2 (YİRS) — Ingiltere tahtının vârisi Prenses Elizabeth, Arap mültecilerine yardım maksadiyle İn-gilterede açılan yardım listesine, oğlu bir yaşındaki Prens Charles namına mühim miktarda bir teberrüdn bulunmuştur.
Ingüterede açılan bu yardım listesi sayesinde 500.000 İngiliz lirasının toplanmasına çalışılmaktadır.
Bilindiği gibi, evvelsi gün Birleşmiş Milletlere Türkiye, İngiltere ve 7 diğer Devlet, Arap mültecilerine yardım maksadiyle, bütün Birleşmiş Milletler üyeleri devletlerinin toberrüde bulunmaları için bir teklif ileri sürmüşlerdir.
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU
PANORAMA
edebi roman
2 -
Servet Bey, zengin hır adamın oğlu değll-dL Bütün gençliğini mahrumiyet ve hattâ yoksulluk İçinde geçirmiş; Rumellrıin küçük toprak sahiplerinden fedakar bir babanın kendisine gönderdiği beş on kuruşla. (Mülkiye! ŞAhâne-yi) bitirinciye kadar akla karayı seçmişti. Sonradan, gerçi, yolunu kolay söktü. Hele Meşrutiyet içinde tahsilini tamamlamak üzere Paris'e gidip gedince devlet kapılarını bir hır ardına kadar açık buldu; en dolgun maaşlı memuriyetlere geçti. Bununla da kalmayıp günün birinde AbdÜlhomit devri Hâzırlarından bir paşanın Erenköyündeki köşküne iç güveysi olarak girip yerleşti. Fakat, Servet Bey, sonradan görme bir çok kimseler gibi talihinin bütün bu İÜ-tuflan, bütün bu cömertlikleriyle şımarıp baştan çıkacağı, yerde hâlâ ilk gençlik yıllarının yoksullukları, mahrumiyetleri İçinde yaşayıp gıdlyormuşçasına, hesaplı ve idareli hareketten ayrılmamıştı Eskiden onca bir alim liranın değer! ne ldiyae bir kâğıt liranın değeri de öyle kalmıştı. Bunun içindir ki, Yenişehir'deki ev kendisine onbeş bin llrtıya malnlunca sanki evlâtlarından birini kaybetmiş gibi bir derin yürek acısına düştü, O sabırlı ve sükûneti! Servet Bey, âdeta huyauz, titiz v« aksi bir İnsan olmuştu Ya hiç konuşmuyor, ya mutlaka aöy-Ienene sert bir karşılık vermek İçin tığız açı-11
Birleşik Amerikanın güttüğü stratejinin sıklet merkezi Japonvadan Hindistana geçti
nıst olmıyan hükmetierinı desteklemeye ayrılmış 75 milyon dolar bulunmaktadır.
Bununla beraber, ortada diplomatik mahiyette bir anlaşma bulunuyor: Birleşik Amerika, Tibet üzerinde Çine hâkimiyet tanımıştır. Bıı itibarla. Birleşik Amerikanın Tlbete bir taraflı olarak yardıma kalkışmosı. bir ihanet hareketi olur. Trııman’la Acheson, bugünlük böyle bir harekette huhınmi-yncaklardır, tngllizlere gelince, onlar, Çine böyle bir hâkimiyet tanımış değildirler. Tibette 1904 te Albay Younghtısband emrindeki seferle baş-lıyan Ingiliz nüfuzu, bugün oldukça kuvvetlidir. Yalnız, Ingilizlonn elinde dolar yoktur.
Bununla beraber, bu işte en karanlık nokta, yeni komünist Çinin aldığı vaziyettir. Bazı müşahitlere göre. Mno Tae Tung, Amerika ile lngıltc-renin kendi hükınetinl tanımaları şar-tiyle. Tibettcn vazgeçmesi ihtimali vardır. Ama, bıı vazgeçiş de ancak egçlcl olabilir. Çünkü, ne Slallîi ve PolitbÜrosu, ne de Çin komünistlerinin mantığı buna razı gelebilir.
Hiııdiçi »ti:
İngiliz Genel Valisi, son günlerde Hlndiçinlyi ziyaret etmiş vo imparatora, Bevin'in bir mektubunu takdim etmiştir. Bao Daı ile görüşerek komünist tehdidi üzerinde konuşmuştur. Ingiliz nokta! nazarı şu merkezdedir: Gtlney-batı nsyasında komünizme karşı konulacak en tesirli silâh, milliyetçiliktir. Fakat, Nohı-u, bu görüşü paylaşmamış ve milletinin. Ban Dal vı komünizme karşı desteklemiyeceğinı bildirmiştir. Bununla liz Dişillen Bakanlığı, devlet arasını bulmaya Beri mini yor.
mrmlckr Herdeki muhabir-aIthf)imiz haör rlrrc güre, meselelerinin görüntyil.)
(Yabancı terimizde a Uzak Doğu
New-York siyasi çevreleri, Batı dev*
letleri arasında müşterek bir köprü kurulmasına taraftar görünüyorlar. Bu köprü. Birleşik Amerika, İngiltere, Fransa. Hollanda. Hindistan ve Avustralya arasında kurulacaktır. Köprünün istinat noktaları Hindistanla Tibet olacaktır.
Partilerin seçim şansı bakımından karşılıklı kanaatleri
İZMİR, 1 Aralık 949
izinlide ve Ege’nin bir çok vilâyetlerinde siyasi partilerin İlçe kongreleri başlamıştır. Aralık ayı bu bakımdan gayet hareketli geçecek. 950 yılının birinci ayı ortasına kadar C. H. P. ve D P. nin vilâyet kongreleri yapılmış olacaktır.
Halk Partisi, 950 seçimleri arifesinde İzmir ilinde kendi durumunu biraz daha idare racak lerine
göstermekledir
Demokrat Parti İzmir
»la çalışmalar devam etmektedir. Kuruluşu gününden İtibaren D. P, saflarında tecrübe göiTiıüş olan Haydar Dûndur, Muhittin E ren er ve Osman Kibar gibi simalar bir yıldanberl çekildikleri inziva köşesinden çıkarak yeni heyetlerde fiili vazifeler alacağa benzemektedirler.
Demokrat Parti İzmir teşkilâtı, şimdiki Başkan Dr, Ekrem Hayri Üstün-
■ 1 ■ —« J~MJ -JB~ ■!
kuvvetlendirmek ve seçimleri teşebbüsünü ellerinde buiundu-mücadelcci simaları katmak için büyük
yeni heyct-bir faaliyet
dağ’ın adı etrafında pazarlık yapılmasına rıza gösterilmediği için yeni II heyetinin memnunlarla gayri memnunların bir halitasını teşkil edeceği tahmin edilebilir.
Yeni seçimler karşısında hor iki büyük partinin görüşleri ayrılmaktadır. Demokrat Partiye göre C H P. yeni seçimi kendi adamlariyle yaptırmak için belediye seçimlerini devre sonuna kadar -altı yani belediye seçimlerinden lışacaktır.
C.H.P, erkânına göre ise Demokrat Parti artık tazeliğim kaybetmiştir. 950 seçimlerinde, hattâ 946 seçimleri kadar da oy elde edemiyecektir.
Bu bahiste şjmdiden daha ileri tahminlere girişmek İçin mevsimin erken olduğunu söylemek mümkündür. Kongrelerin sonu alındıktan sonra 950 seçimlerinin muhtemel neticeleri üzerinde her iki partinin, daha durulmuş fikir ve görüşleri olabilecektir.
Adnan BİLCJET
bir
Kemal mllna-
bir
ica-dü-
Hı ad tat an:
Birleşik Amerikanın güttüğü stratejinin sıklet merkezi, Jnponyııdan Hindistana geçmiş bulunuyor. Bunun sebebi. Japonyanın çok zayıf olması, İptidai maddelerden mahrum bulunması ve bilhassa, dalma kendine hâs bir siyaset takip etmek zorunda kalmasıdır. Hindistana gelince, buraya Trmnan plânının dördüncü maddesi gereğince. Amerikan sermayesinin yatırılması mevzuu bahistir. Pandit Neh-ru’nun Amcrıkavı x son ziyaretinden maksat, bu türlü İş sahaları sağlamak olmuştur. Bu vaziyet, her şeyden önce, Hindistan ve Amerikanın bu yem siyasetinde alacağı mevki ve rolü tayine matuf "demokratik ziyaret" tir.
Tibet:
Birleşik Amerika, bu siyaseti bı, Tibetin bağımsızlığını tanımayı
şünüyor. Tlbetle Japonya, Birleşik Amerikanın elinde birer koz durumundadırlar. Dalay Lama. Başkan Tru-mariın mütefikl olmak ve dolayısıyla de, komünist düşmanı Atlantik Paktının ve Truman doktrininin savunma teşkilâtında mühim bir rol oynamak üzeredir. Dünya ile münasebete girişmekten daima kaçınmış olan Tibet, şimalden, doğudan. Sinkinag tan ve Çinden gelen Sovyet tazyiki karşısında. infiratçı siyasetinden vazgeçmişe benziyor. Tibette Çinliler oturmamak-la beraber, orası milliyetçi ve komünist Çinlilerin üzerinde hak iddia ettikleri bir Çin eyaleti durumunda bulunuyor. Çankayşcy. Tibetin başkenti olan Lhass’ta bulunan 5000 erini geri çekmiştir. Dalay Uma, bunların yerine komünist Çin erlerini kabul edeceğe benzemiyor. Bunu kabul etme ihtimali bile Batıhlnrı kuşkulandırıyor.
Truman'la Acheson’un güttükleri siyaset, Tibetl Çinlilerle alâkasını kesmiş, bağımsız bir devlet haline sokmaya meyilli görünüyor. Bu vaziyet. Truman doktrininin tatbik mevkiine geçmesini ve Tlbete silâh, para ve teknik bakımlardan yardımlar yapıl-0 *
masını sağlıya bilecektir. Zaten Trul man’ın emrinde Doğu Asyanın komü-
beraber, tnği-bu İki komşu çalışmaktadır. Dao Bal reji-
yandan Amerika, deslekliyeceğıni bildirmiş bulunu-
9
trau: I
Sovyet tazyiki karşısında Iran Şahının aldığı vaziyet, herkesin takdirini kazanmış bulunuyor. Birleşik Amerika. İrana 26 milyon dolarlık bir kredi açmıştır. Bununla beraber. Şahın \Vashıngton’u ziyaretinden anlaşıldığına göre, İranlIlar. Sovyetlcre mukavemet edebilmek için daha geniş ölçüde iktisadi bir yardım istemektedirler.
Bütün bıı hâdiseler açıkça gösteriyor ki, Amerikanın Asyada ve bilhassa Uzak Doğuda güttüğü siyaset derişiyor, başka şekillere bürünüp kuvvet buluyor. Fakat, bazı emareler ise. Birleşik Amerika, İngiltere ve Fran-sanın, komünist tazyikına karşı Uzak pogudşk! siyasetlerini birleştirmek istediklerini göstermektedir.
Yunanistan sulha kavuşuyor mu?
Ordu, ihtiyatlarını terhise başladı. Şimalden gelen Yunanlılar yerlerine yerleştiriliyor
Atina, (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Yunan çetecilerinin, nihayet silâh bırakmaları. Yunanistanın on senelik bir mücadeleden sonra sulha kavuştuğunun ilk delilidir. Ve Yunan milleti, İtalya sefirini gece yarısı mağrur bir "Hayır" ile kapısından kovan Metaksas’ın, bu cesur hareketinin yıldönümünü haklı olarak sevinç ve gururla tes'it etmiştir.
Bununla beraber mücadelenin henüz bitmediği ve yalnız şekil değiştirdiği. Yunan hudutları dışına kaçan çetecilerin beyanatından anlaşılıyor. "Serbest Yunanistan" Hükümeti Azaların-dsn Bartslotis, çetecilerin haştan teşkilâtlanmak ve son zaferi top ve tüfekten gayri vasıtalarla kazanmak için hazırlık yapmakta olduklarını beyan ederken, çetecilerin, halen Roman-yada bulunan radyo Istasiyonu, Yunan Komünist Partisinin şu beyannamesini neşretmiştlr: "Yunan Komünist Partisi. bütün kudretini, halk kütlelerini her sahada ekonomik ve politik bir mücadeleye götürmek İçin teşkilât yap-
maya tahsis edecektir. "Hudut 6te-sinden gelen bu iki ses, Yunan milletini. mücadelenin bundan böyle hiç olmazsa silâhla yapılnnyacağı hususunda tatmin etmiş olacaktır. Ancak, mücadelenin "başka vasıtalarla", yani bütün dünyaca malûm ekonomik ve politik sabotaj hareketleriyle devam ettirileceği hususundaki imalar, herhalde pek de ferahlatıcı değildir. Yunan kıtaları daha geçenlerde, Arnavutluktaki bir kamptan yola çıkarılmış, altı kişilik bir sabotaj grupu yakalamışlardır. Bıı yüzdendir ki, Alı-nada daha henüz işin bitmediği kanaati hâkimdir.
Bıına rağmen, yıllardan beri harp belâsına uğramış bu memlekette sulh emareleri gittikçe artmaktadır Ingiltere, Yunanla tanda ki son kıtalarını, geri almış, 15 kasımdan itibaren ordu ihtiyatlarının terhisine başlanmış ve harp sahalarından, bilhassa şimalden geline 700.000 Yunanlının yerlerine ladesi hususunda teşebbüse geçilmiştir.
ay müddetle uzatmıya, seçimlerini Milletvekili sonraya bıraknuya ça-
teşkilâtında
Bu münasebetle Türkocaği, Üniversite salonunda toplantı yaptı
Büyük Türk şairi Yahya Beyatlının 65inc) dofcum yılı
sebeliylc Türk Ocağı tarnfından dün saat 18 de Üniversite konferans salonunda bllyük bir toplantı tertlr edilmiştir. Binlerce kişinin iştirak etliği bu toplantıda muhtelif hatipler söz aflarıık şairin şahsiyetini muhtelif cephelerinden tebarüz ettirmişlerdir. Konuşmalardan sonra gençler tarafından üstadın seçme şiirleri kumuştur.
Ayrıca, Ankara ve İstanbul radyoları da. hususi programlarla bu törene iştirak etmişlerdir.
Yılbaşına hazırlık
Sovyet’lerin en mühim derdi
Yılbaşı gecesi için hususi program* lartatbikine hazırlanan bazı eğlence yerleri sahipleri. Belediyeye mürn-caat ederek o geceye mahsus olmak üzere zimh tarife kabülünü talep etmişlerdir. Diğer taraftan şehrin camın işlerdir. Diğer taraftan şehrin çam-agacı kesimine meydan verilmemesi için alâkalılara sıkı emirler verilmiştir.
Milliyetçilik ve Rus emperyalizmi
arasında bocalayan Polonya
Sovyet rejimine karşı Polonyada mevcut ruhî mukavemet, Lenin doktrinlerinin tefsirindeki görüş ayrılıklarından çok daha kuvvetli sebeplere dayanmaktadır
Stokholm, (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Polonya’la, memleketin Sovyetler Birliğine bağlanması ve tamamen Şarka teveccüh etmesi hususunda ciddi sayılabilecek hiçbir mukavemetin bulunmadığı zannedillyorsa da. Polonya ahvalini iyi bilenler, Rusların Polanya’yı Doğu Blokunun mütecanis bir parçası haline getirmek hususundaki gayretlerinde, kuvvetli bir “psikolojik" mukavemetle karşılaştıklarını söylüyorlar Ancak, yine bildirildiği gibi, bu mukavemet yakın atide, fiili bir şekle inkılâp edemiye-cektlr.
Sovyet rejimine karşı Polonya’da mevcut rııhl mukavemet, Lenin doktrinlerinin tefsirindeki goMlş nyrılıgın-dan çok daha kuvvetli bir sebebe dayanır. PolonyalIlar katoliktlr, milliyetçidir. ve Rusların ananevi düşmanlarıdır ve l»u böyle kalacaktır. Ruslar ne yaparsa yapsın, Rukosofski'nin asker! ve siyasi kudreti ne olursa olsun, Sovyetler kemli politikalarını esasından değiştirmezlerse, yeni Sovyet İmparatorluğu içindeki bu “en nıühlik mesele" yi. belki muvakkat bir zurnan için kapatabilirler, fakat hiç bir zaman esasından halledemezler.
memleketi sarmış-
evvel Aimanyanın işinde Rusyanın
Yine Polonya içişlerini yakından takip edenlerin izah ettiğine göre. Kuşlar Öder - Nelsse mıntıkasını PolonyalIlara vermek suretiyle, Almanyaya müteveccih Sovyet politikasına Po-
lony&lılar tarafından müşkülât çıkarıl mıyacağını zannetmişlerdir. Fakat Polonya’da Rusyanın bu politikasına karşı gittikçe büyüyen bir itimatsızlık hâsıl olmaktadır. PolonyalIlar Rus-yamn. Öder - Neisse mıntakasını, Almanyaya karşı yemlik olarak kullandıklarından endişe etmekle beraber, PoloıfVanın - yeniden - büyük politika oyununda paytak olarak kullanıldığını hissetmeye başlıyorlar. Bu iti-maüuzlık en fakir köylüden komünist partisinin idareci unsurlarına kadar hemen bütün tır.
Dört buçuk yıl mağlûp edilmesi
müttefiki olarak işbirliği yapan PolonyalIlar, bugün Rusya ve Almanya arasında müşkül olduğu kadar endişe verici bir vaziyette sıkışmışlardır. 1945 te Rusyanın Alman milliyetçiliğini imha etmek istediği sanılıyordu. Bugün PolonyalIlardan, Doğuda Alman milliyetçiliğinin yeniden doğmasına muvafakat etmeleri isteniliyor. Bu itibarla, 1945 te, Polonvanm bütün müşküllerini Sovyet enternasyonalizmi He halledebileceklerini uman Polonya komünistlerinin, Polonya istikbalinin Rus emperyalistlerde değil ancak PolonyalIlar elinde bulunduğu kanaatine varmalarına ve bütün mukabil Rus tedbirlerine rağmen, “Müstakil,, bir komünizm mahiyetindeki milliyetçilik cereyanının gittikçe yayılmasına hayret etmemek lâzımdır.
İtalyada'da Tito'culuk
Roma (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — İtalyan Komünist Partisinin kati emrine rağmen. 23 İtalyan komünisti 20 Kasımda Belgrat’a gitmişler. Tlto tarafından kabul edil-mişler ve yeni Yugoslavya hakkında en iyi intibalarla avdet etmişlerdir. O zamandan beri, İtalyan komünizminin çok disiplinli olan saflarında Tı-to'cuhık cereyanları çoğalmağa başta-r.ıştır. Bu 23 komünist çeteci ve bassa Yugoslavyada çete harbine tumış olan "İtalya,, grubunun kumandam olan şefleri şimdi eski
!• adaşları arasında faal bir propagan daya girişmişler ve Moskova İle Ko mlnforma bağlı olmıyan, müstakil hiı komünist partisinin tesisi için çalış-
bil ka aör ar
mağa başlamışlardır.
Tlto taraftarı Italyan komünistlerinin İlk nüvesi, şimdiye kadar İtalyan komünizminin merkezi olarak tanınan Koma Şimalinde Tcrni dcki çelik fabrikaları bulunmaktadır. Son haftalarda komünist partisi burada, başta eski Belediye Reisi Morelli olmak üzere en mühim dört Azasım kaybetmiştir. Morelli Önümüzdeki baharda yapılacak olan Belediye seçimlerine müstakil komünist olarak namzetliğini koyacağını bildirmiştir. Morelli çelik fabrikaları işçileri arasında büyük nüfuz sahibi olduğundan. Martta, hiç olmazsa Umbria’ds müstakil bir komünist partisinin seçimlere girmesi muhtemeldir
İstanbul - Madrid boks maçları
Istanbul-Madrid boks karşılaşması bu gece saat 20,30 da Spor Sarayında yapılacaktır. İstanbul Radyosu maçın bütün tafsilâtını verecektir. Şehrimizde misafir bulunan îspanyalı boksörler şerefine Vali ve reisi dün akşam saat 17 de Terbiyesi Müdürlüğünde bir yafeti vermiştir.
Belediye Beden çay zl«
Talebe Birliğinin toplantısı
İstanbul Üniversitesi Talebe Birli* ği tarafından dün Eminönü Halkevin-de büyük vatan şairi Namık Kemal için bir anma töreni tertib edilmiştir..
Iktisat profesörü F. Perrux
* geliyor
Paris Üniversitenin iktisat profesörlerinden F. Perrux bu hafta şehrimize gelecektir. Tanınmış alim. Kapitalizm ve Liberalizm mevzuunda birkaç konferans verecektir.
Emekli dul ve yetimleri üç aylıkları
Maaş'annı Emlâk Kredi E na kırdırarak alan emekli dul ve timlerin Mart, Nisan. Maviş zanısıa üç aylıklarının tevziine lanmıştır. Tevziata pazartesi akşamına kadar devam edilece..^.
l-
1
.d
Yunan sanatkârları Paydos’u oynadılar
Şehrimizde bulunan "Katerina” adlı Yunan dram trupu, dün akşam Cevat Fehmi'nin Paydoa isimli eserini Ses tiyatrosunda hususi davetlilere temsil etmiştir. Bu münasebetle “Etnos ’ gazetesi muahrrirl Manakis ile eserin muharriri temsilden önce birer konuşma yapmışlardır. Turnedeki reper-tuvarlarını aynen tatbik etmek isteyen trup "Paydosu” şehrimizde dört gece daha oynayabilecektir. Paydos, Yunancava tercüme edilen ve Yuna-ridir.
nistanda oynayacak olan ilk Türk ese-
futbolcuları gittiler takımı İki mac akşam ekspresle
Galatasaray
Ankaraya
Galatasaray futbol yapmak üzere dün
Ankaraya hareket etmiştir.
Galatasaray bugün Gençler Birliği yarın da Demir Spor kulüpleriyle karşılaşacaklardır.
yordu. Kanamın ilk günler, yeni evden hoşnutluk getirişleri onu birer acı kinaye gibi geliyordu. ”Bıı evi alalı; benden gönül rahatlığı gitti. Bari «ana ferahlık gelsin!" diyordu. Fakat, kanamın ilk zamanlara alt bu hoşnutluk getirişleri yerini bazı şikâyetlere terketmeğe başlayınca Servet Beyin tepeni attı. Lüzumsuz yere: “Beni öldürmek İstiyorsunuz, camına kastediyorsunuz!" gibi sözlerle sızlanıp âhuvah etti. Hakikatte de bu modern binanın hergün bir kusuru meydana çıkıyor; kâh su tesislerinde bir bozukluk oluyor; kâh duvarın bir yanı çatlıyor; kâh kapılarından biri şişerek açılıp kapanmaz oluyor; kâh lâğım çukuru vaktinden evvel dolup, boşaltılması İçinden çıkılmaz bir fenni dâva şeklini alıyordu. Derken günün birinde alt kat odalardan birinin taban betonunda bir çöküntü baş gösterivermedin mİ? Servet Beyin kalbi durur gibi oldu.
Zavallı adamcağız, böyle anlarında başını bu belâya sokanlardan birine koşup dert yanmadan başka bir te«elll çaresi bulamazdı. O şefer de yine böyle yaptı, inşaat müteahhitlerinden Sırrı Beyin yazıhanesine gitti:
"— İşte bütün korktuklarını başıma geldi. Ev çöküyor, bütün mânasiyle ev çöküyor. Şimdi ben ne yapayım?" diye söylenmeğe başladı. Müteahhit, onu acayip bir tebessümle dinliyor ve haline hiç de acır görünmüyordu. Bu vaziyet karşısında Servet Bey büsbütün kızdı;
"— Gülüyorsunuz; dedi, Fakat unutmayın kİ, bnşıınu bu belâyı saranlardan biri de «izsiniz. Vicdanen bana hiç değilse l>ir yol göstermeniz. bir akıl öğretmeniz lâzım gelir.
Bunu nüzcrlne Sırrı Boy bir pardı:
"— İlâhi, Servet Beyefendi! biraz daha güleyim. Şu sizin belâ
her vakit dostlar başına! Dün, onheş bin liraya 12
malolan o eve şimdi kaç para veriyorlar bilir misiniz? En götürü fiyat, yirmi bin lira. ıServet Beyin, şaşkın şaşkın yüzüne baktığını görerek) sözüme itimat buyurmuyor musunuz? Pek âlâ; binayı dovre karar verin, ben size şimdi beş bin hra kârla bir talip bulayım. Ama, bunu böyle yapmakla size bir dostluk mu etmiş olurum, hâşâ."
Servet Bey. büsbütün şaşırmıştı. Müteahhit Sırrı Beyin bu sözlerine, bu tavırlarına ne mânâ vereceğini bilemiyordu. Ya kendisi ile alay ediyordu; yahut da kendi ev meselesini başka bir iş ile, başka bir bina işiyle karıştırıyordu. Zaten okuyup yazması pek kıt d> ve başından aşkın bir sürü büyük lere girişmiş bulunuyordu.
Fakat, Sırrı Bey, onun akimdan düşünceleri sezmiş gibi;
"— VAkm o evlerin inşaatı biraz aceleye geldi; derme çatma oldu; se yedi sekiz yıl sürmez.” takınmış, şark illerinin o siyle ağır ağır konuşmıya sürmez emme, yıkıldıktan
satsan, verdi:lıı paranın iki mislini alırsın O-nun için, mıngayrl haddin size dostça bir nasihatte bulunmama müsaade buyurıırsmz, derim ki. biraz daha dişinizi sıkıp bekleyin; ötesine berisine azbuguk tamir koyduktan sonra o eve gelecek yıl otuzbinc müşteri buluruz."
Ve hâdiseler, birbiri ardı sıra müteahhit Sırrı Beyin ne kadar haklı olduğunu ishal etti. O gün bugündür, Servet Bey, bina ve arsa spekülâsyonundan başka bir şeyle meşgul değildir »Yenişehir'deki ev şimdi bütün konforu ve bütün haşmetiyle dört kat bir apartman haline İnkılâp etmiştir, Kavaklıdere'deki bağlarından birine kurduğu bir konak yavrusunu el çlllklerdon birine kiraya vermiştir Kendisi de 13
bir adam-teşebhü
geçen ı
ömürleri sürse sür-dedi; ciddi bir tavır ağır ve ağdalı şive-başlaınıştı. "Sürmez, sonra bile arsalarım
kahkaha ko-
dedi. Bırakın dediğiniz şey
b
Kocatepe’de yaptırdığı bir l»üyük v»> geçip oturmuştur.
İste, Servet Bey, şu aııda bile • Uiuaı gazetesinin son sütunlarında ya bir banka tarafından müzayedeye çıkarılmış bir ev vey ’.c satılık bir arsa ilânına rnstgelmek kın fc z nuru döküp durmaktadır, Bu «ırada S vlın, boy-luboyunca bir kore daha gerindi w uykııdon yeni uyanan mahmur bir çocuk
Baba; deril. Biraz da
rina bakı r mısın':
" I 1 kız. İHI dünyaya
□ ıı soÜloit şeritleriyle bağlı idi. Scvebile-•eği delikanlılar, benzemek istediği genç kızlar bıı şeffaf kurdclâlardan beyaz patiska perde üstüne akseden gölgelerdi. Bir dere, bir ağaç, bir bahçe, bir deniz kıyısı, bir mehtaplı gece eğer hu perdenin dışında İse ona hiç blrşoy söylemiyor, hiç bir duygu, hiç bir heyecan vermiyordu. Sevim, sinemada görmediği ve sine* modan Öğrenmediği hiç bir harekette bulun-inak, hiç bir iş yapmak istemezdi. Bueün, tenis dersi alınıya başlamışsa bunun başlıca sebebi ekran üstünde pek hoşuna giden bir kaç film yıldızının bu top oyunlarındaki Barafctlerl* ne hayran kalmış olmasıdır. Yine böyle bir sebeple ala binmek emolindeydL Fakat henüz kendisine ustalık ve yoldaşlık edecek bir kavalye bulamamıştı. Kardeşi Nedim, müşterek bahisler dolayıslyle koşuların en ihtiraslı meraklılarından biriydi ama, biniciliğe hiç meyil yoktuı Servet Bey:
"— Kızım, kapı çul indi, mutlaka bu gelen Ragıp Beydir; dedi. Rica ederim, biraz git, kendine çekidüzen ver!
Gerçekten, gelen Ragıp Beydi. Sevim bir fırlayışla «oluğu holün ortasında aldı, ama genç mühendis çoktan içeriye girmiş ve tatlı tatlı gü-lümsiyorek onun kaçışını seyrediyordu:
ı
•
sesiyle: sinema ilânla-
yalnız Holly-
14
ne telâş Sevim Hanım? bonjur
Efendim! Babam sizi bekli-
bu eve
hiç eli boş gelmezdi. Bugün meclisi reisinin haremi NA-
paket taşıyordu. Ser-duran hizmetçiye: Beyefendinin elindeki Sonra misafirine dö-
Bu A.
yor.
Ragıp Bey,
de bir tanesi idare şido Hanımefendiye, öbürü de Sevim e takdim edilmek Üzere iki büyük vet Bey kapının eşiğinde
"— Kızım, alsana. paketleri." diye seslendi,
nüp "Yine ne zahmetlere girmişsiniz. Vallahi, sizi herhangi bir vesile ile evime davet etmekten çekinir olduın." dedi.
Fakat. Ragıp Beyin, banka idare meclisi reisine gösterdiği dostluklar ve ettiği hizmetler o kadar çoktur ki, onlar yanında bu ufak tefek hediyelerin lâkırdısı bile ulmaz. Gerçi, Servet Doy de, onu, banka ile münasebetlerinde pek çok kolaylıklar göstermekte ve hükümet hesabına giriştiği bazı mühim teşebbüslerde. gidip bir vekille görüşmek, inatçı bir müsteşarı yola getirmek veya bir komisyon âzalarının reylerini kazanmak, sonra, yapılan bütün mukaveleleri, hiç bir noktasına lllşemlyecek bir şekilde bizzat kaleme almak gibi yardımlarda bulunmaktadır. Lâkin, zavallı Servet Bey, kaç kişiye buna benzer iyilikler etmiştir ama, pek az bir karşılığını görebilmiştir. Ragıp Beye gelince —sanki, onunla kendi arsamda zımni bir İş ortaklığı varmışçasına— daima her külfetini bir nimetle ödemekten çekinmemiştir. Arsa spekülâsyonlarında kendisine "tuyaux"lar vermiştir; yaptırdığı saha sığnııyacak derecede ucuza
bilmiştir ve çizdiği plânların ücretine dair herhangi bir bahsin açılmasına bile rıza göstermemiştir. Böyle bir İş adamı nerede bulunur?
binaları he-çıkarmasını
fDevamı var)
15
S Aralık 1949
T E N î İSTANBUL
Sayfa 6
ılllillüıı..ıı(' HlhliültlİHaHk Mm*» ■ — ►— ni— . - _ —. _ _ -«ı •. —
Kimono kollu yün pulover
(RtafR t r -^îîî Tn [IIIITTIUIltal||WI»W|||nMllllOillL
ANNEM
Yazan: Andr6
Gide
3=
LİSEYİ bitirir bitirmez annem beni şuna buna tanıtma zamanının geldiğine hükmetmişti. Fakat bir iki yakın akrabadan, bir de Paris’ten Roıırn’a nakledilmiş olan Hukuk Fakültesinde babamın ahbabı bir iki profesörün ailesinden başka pek öyle tanıdığı da yoktu; o güne kadar, fierhal-de. muhitini genişletmek lüzumunu da hissetmemişti. Sonra benim beğendiğim edebiyatçılar ve sanatkârlar muhiti de ona bir muhit olamazdı; zaten içlerine girse bile muhakkak ki yadırgardı.
O gün beni kimin evine götürdüğü şimdi pek aklımda bizim,-------------,—- , . .
tık; bunların evinde dans dersleri aldığmı ve can sıkıntısından da patladığımı hatırlıyorum. O gün kabul günleriydi. Bir sürü insan vardı. — çok şeyler görüşüldü. Mevzular, her monden toplantıda olduğu gibi boştu, yapmacıktı. Fakat anneme bir hâl olmuştu. Diğer kadınlara bakacağıma ona bakıyordum. Her zaman o kadar mütevazi, çekingen, fikrini söylemekten korkar görünen annemin, bu monden salonda şimdi kendinden ne kadar da emin, iddiasız ve tamamiyle rahat bir hali vardı. Adeta bir rol oynuyor vc hiç yanılmıyordu; rol oynadığını da belli etmiyor ve ,vap-
O gün beni kimin evine götürdüğü şimdi pek aklımda değil. Galiba bizim. Atina sokanında oturan Saussin ismindeki kuzenlerimize gitmiş-
Bir
Tüy, bu kış
çok moda
F • VF4 ---V C ..............
macık hareketlerle dolu bu monden gösteri oyununa seve seve katılmışa f benziyordu. Hattâ o kadar ki, saçma ve manasız lâflar arasında bir iki i mâkul söz sarfedecck oldu; ortalığı hemen bir şaşkınlık kapladı, ipe sapa 1" gelmiyen sözler yatıştı ve nihayet, masallarda horoz ötünce kaybolan e hortlaklar gibi ortadan silindi. Annemin haline bayılmıştım. Bu benlik P meşherinden kurtulur kurtulmaz kendisine de söyledim.
k Ben o gece galiba Pierre Louys ile yemek yiyecektim Herhalde an-g nemden Atina sokağında ayrıldığımı hatırlıyorum. Fakat yemeği yer ye-t meı hemen döndüm, bir an evvel ona koşmak, onunla görüşmek istiyor-Sdum.
O günlerde Commaille sokağında oturuyorduk. Apartmanımızın pen-f cereleri derin bir bahçeye açılıyordu. Annem balkondaydı, kıyafetini dc-g ğlştirmiş, hergünkü soluk sade elbisesini giymişti. İlk akasyalar açmış, | mi» gibi kokuyordu. Annem endişeli görünüyordu. Her halde kolay kolay 5 açılmıyaoakth Nihayet konuşmaya karar verdi. Bu kararında bana Öyle I geldi kl, ilkbaharın da yardımı olmuştu.
[ Büyük bir gayretle lâfa başlıyarak.
— Kuzenlerden çıkarken bana söylediklerin doğru kikaten l»öyle mi düşünüyorsun? Ben de... Yani diğerleri
Ben fikrimde hararetle ısrara başlayınca teessür sözüne devam etti t
— Baban da, dedi bir kerecik bile olsa bana bunu dİ
ğ
«
muydu? dedi. Ha-kadar iyi miydim? dolu bir ifadeyle
Şehir
Tiyatrosunda yeni rejim
Temsiller yarım saat sonraya alınıyor
FAUST’un birinci kısmiyle perdesini açan Şehir Tiyatrosu dram kısmı, irfan Şahınbaşm Priestley’don muvaffakiyetle tercüme ettiği "Bir Komiser Geldi” oyunuyla temsillerine devam ediyor.
Bıı eser, birkaç bakımdan ehemmiyetlidir. Evvelâ, Şehir Tiyatrosunun yeni bir rejime geçtiği ve oldukça buhranlı bir devresine tesadüf etmiştir. Sonra, Ankarada Devlet Tiyatrosuna geçen Muhsin Ertuğrulun Şehir Tiyatrosunda sahneye koyduğu son eser olmak bakımından bir hâdise mahiyetindedir. Daha sonra, Nevin Seval’in tiyatrodan ayrılışı tarihini teshil ediyor ve sanatkâr, Kuğunun ölümüne nazire olarak, en güzel temsilini veriyor. Bütün bunların fevkmda, "Bir Komiser Geldi", günün meselelerini ele alarak, ferdî, İçtimaî bir vicdan muhasebesi yapan bir mevzua sahiptir. Hğyeti umumiyesiylc kıymetli bir tevziatla bu sahnede en muvaffakiyetli temsiller arasına giren piyes, maalesef kâfi bir alâka toplamış değildir. Buna mukabil her seyredenin üzerinde büyük bir tesir uyandırıyor ve tiyatro lehine İyi bir intiba bırakıyor.
Heber verildiğine göre, artistleriyle şimdilik üç aylık muvakkat bir mukavele yapmış olan Şehir Tiyatrosu dram kısmında Nahit Sırrı örik’ln "Para Uğrunda” isimli telif bir esen provaya konmuştur. "Bir Komiser Geldi" den sonra onu göreceğiz.
Komedi kısmına, buhranlı devre pek müessir olmuş değildir. Yalnız hâlen temsil edilen M. Braddel ve A. Hart’tan Hakkı Bilgeç’in adapte ettiği "Bebek" komedisinin tevziatında dublör olarak bulunan Nevin Akkaya ile İdare arasında ihtilâf olmuştur. Bu sanatkâr da Tiyatrodan ayrılmak tc-mayü’lerl gösteriyor.
"Bebek’’ ten sonra, mevsimi muvaffakiyetle açan ve baş rolü yapan sanatkârın rahatsızlanması ve dublörü bulunmaması yüzünden pek az müddet oynanan ”Nemo Bankası” nın yeni bir şekilde sahneye konulacağından bahsedilmektedir.
Şehir Tiyatrosu dram ve komedi kısımlarında perdelerini saat 20 de açıyordu. Ay başından itibaren temsiller 20.30 da başlıyacaktır. Bu yarım saatlik farkın, tiyatro sevdikleri halde iş saatlerinin imkân vermemesi ve yemek yemeye kâfi vakit bulamadıkları İçin gelmiyenler üzerinde ınüsbe* bir tesir yapacağı ümit edilmektedir.
Zö
Bu güzel pulover enine örülür. Kalınlığına göre. 300 lift 350 gram yüne ihtiyaç vardır. r
Kollardan başlanarak dllz örgü İle örülür. Ancak asıl bluz bittikten sonra, yaka, kol kapakları ve alt kısım tekrar şişe geçirilerek, ters lâstik örgü. yani düz ilmiği arkadan almak, şartiyle bir ilmik düz, bir İlmik ters olmak üzere, lâstik kısmaları ilâve edilir.
Sol kol İle pııloverln Önü: Şişe 26 imlik geçirilir. Sıranın solunda 5 santimetrede bir 1 ilmik ve sağında 2 santimetrede bir 1 ilmik arttırarak, düz örgü örülür, örgü 35 santimetre olunca, kol altı için sol taraftan 15 ilmik, sonra 3 kere birer ve 2 kısmı meydana getirilir ve böylece devam edilir. Sağ taraftan da 15 santimetrede bir artırmalar yapılır, sonra 4 sm. boyunca ilâvesiz örülür. Böylece omuza gelinir. Sağdan evvelâ 8 ilmikilmik, sonra 3 kere birer ve 2 kere ikişer ve nihayet 6 ilmik eksilterek .yalca açılır. Bu suretle önün yarısına varılmış olur, ön açıklığı için 20 santimetrelik İlmik kapatılır, sonraki sırada da aynı miktarda ilmik şişe geçirilir ve 3 sıra düz örgü ile alt yırtmaç meydana getirilir. Bundan sonra önün ikinci kısmına aksi isti-
kamette devam edilir, ön bitince, 15 am, ilmik kapatılır. Puloverln alt kısmı tekrar şişe geçirilerek, bu sefer yukardan aşağıya örmek üzere, 8 sm. ters lâstik Örülür.
Arka: Arkaya da koldan başlanır. Şişe 26 ilmik geçirilir ve düz örgü ile önü gibi örülür. Omuza varılınca, arkanın ortasına kadar 6 9m. ilâvesi* örülür. Sonra arkanın ikinci kısmına aynı şekilde devam edilir. Arka bitince, önde olduğu gibi, alt kısım tek şişe geçirilerek, 8 sm. ters lâstik örülür.
ön ile arkanın birleştirilmesi: Kol üstlerinin dikişi yapılır, sonra kol kapakları tekrar şişe geçirilerek, 6 sm. boyunca ters lâstik örülür. Yan ve kol altı dikişleri dikilir. Yaka ilmikleri de tekrar şişe geçirilerek, 8 am. boyunca ters lâstik örülür,
Pııloverl bittikten sonra ütülemeyiniz:
Bu puloverl daha çabuk meydana getirmek isterseniz, yukârda (aşağıda) gördüğünüz şemaya göre, kâğıttan bir patron kesiniz ve aynı blûzu jerse veya ince yünlü kumaştan biçiniz. Yaka, kol kapakları ve bluzun alt kısımlarına ters lâstikten birer band örünüz.
Kopek. Ins.ının en iyi dostudur. Belki, bunun .îKKinı, yanı asıl İnşamı, köpeğin en iyi dostu olduğunu ispat etmek için olacak, terziler, zarif düşer deyip, şu güzel Afgan köpeğinin başına resimde gördüğünüz şapkayı o-turtuvcrmişler. Resme bakılırsa, şapka köpeğin başına, en iyi dostu olan KADIN kadar yakışmış, gitmiş.
—- 4 tuumnmtiMiHıııır«^NuwıiBi'(b
Şehir mektubu:
' Zl Y A F E T
söylemesini bllsey ona sormağa cesaret edememiştim. O kadar bilmek isterdim ki, fe raber çıktığımız zamanlarda, acaba....
Bir an sustu..- Gözüne dolan yaşları tutmaca uğraşıyordu. Sözünü tlrirken sesi alçaldı, âdeta işitilemlyordu.
— Acaba benden memnun muydu?
Zannederim ki annem aynen bunları söylemişti. Bu sözler bana baglî görünen evlilerde bile, zahirî bir bahtiyarlık içinde, bir sürü endi-I şeîerin, sorulmıyan suallerin, üzüntülü beklemelerin gizli yattığını, bir-| denblre göstermiş oldu. Halbuki bizlere, yakınlarına göre, annemle ba--- bam birbirine ne kadar bağlı, ne güzel anlaşmış bir çift görünüyorlardı, I Anlaşılıyordu ki annemin, babamdan beyhude beklemiş olduğu şey, yalnız kuru iltifattan ibaret değildi. Babama lâyık bir eş olmasını bildiğini ve onu sukutu hayale uğratmamış olduğunu, yine ondan İşitmek is-temiştl. Fakat işte bunu işitemedi; ben de babamın bu husustaki fikrini | öğrenememiş oldum. Yine o akşam anlamıştım ki, herkesin içinde ebediyen gizli, mezara kadar götürdüğü bir sır saklıydı.
Annemde bulduğum ve tabiî telâkki ettiğim her şeyi seviyordum. Fa- | kat bu tabii bulduğum ve sevdiğim şeylerin, yani heyecanlarının, heveslerinin, âdetler ve teamüller önünde ve bilhassa bir nevi aile terbiyesinin tesiriyle edinilen huylar karşısında kırıldığını gördüğüm de oluyordu. — Aksi de vâki idi — Meselâ annemin bir tifüs salgını sırasında hastalanan La Roque çiftçilerinin tedavisine koşmuş olduğunu hatırlıyorum ki. bu hareketi ile bütün teamülleri ve âdetleri hiçe savmış ve ailenin fikrine karşı koymağa cesaret etmişti — Bu terbiye usulü, kötü itiyatların yerleşmesini ve kökleşmesini önleme bakımından mükemmel Fa .ta
ne yazık ki. ayni zamanda kalpten ve içten gelen cömert hamlelere fırsat vermiyordu; bu gibi hamlelerden ve hareketlerden tam zamanında, âdeta kasten bir nevi hesapla vazgeçiyordu. Bu noktayı tebarüz et tirece! hır vak a da hatırlıyorum:
Anem bana bir gün küçük Anna Shackleton’a bir lügat kitabı hediye etmeyi düşünüyorum demişti. Bu fakir yavruyu kendi kızım gibi severdim. Fakat sevinmeye vakit bile bırakmadan şu sözleri İlâve etti:
— Babana hediye ettiğim maroken kaplıydı dedi. Anna’ya sahtiyanla
be-
bi-
=
en
i
â
S kaplı bir cilt de olsa olur.
- Sebebini hemen anladım; ayni zamanda yeni bir şey de öğrenmiştim: | sahtiyan, marokenden çok daha ucuzdu? Sevincim derhal söndü. Bunu g herhalde annem de farketmiş olacaktı İşi acele tamire kalktı:
— Canım dedi, aradaki farkı anlamaz bile?
Hayır bu küçüklük, bu aldatma anneme katiyen yakışmıyordu. Ondakl beni sürük-
oyununu paylaşnmya
aklımdan silinmiş de derece derin bir ız
acaba niçin bırakmıştı?
J tabiî hal cömertlikti. Bu beğenmediğim Elemesine âdeta üzülmüştüm.
Daha ehemmiyetli binlerce hâtıram annemin yalnız bu sözleri kalbimde bu Evet sebep ne olabilirdi? Bu sözlere karşı bütün bu heyecanıma, bu is-
f yanıma rağmen, acaba benim de ayni tarzda düşünebileceğimi ve icabında ayni şeyleri Büyüyebileceğimi mi hissetmiştim? Yoksa bu beğenmediğim g ve kendimi mücadeleye mecbur saydığım huyların mevcudiyetini ilk S defa hissetmiş olmaklığım mı muhayyeleme bu derece tesir etmişti? Ya-I hut bu huyları annemde görmekle çok mu şaşmış ve üzülmüştüm? Yal-[■= nız şunu söyliyeyim kİ hâtıralarım benim İçin o kadar hoş ve zevkli b şeylerdi ki, bunlar, hafızamda annemin yüzünün güzel hatlarlyle kafi rışıriar, beraber yaşarlardı. Muhayyelemde bu şekilde yaşattığını anneme, S bu huylan belki hiç yakıştıramamış olduğum içindir kİ bu hâdise ve b bu «özler hafızamda bu derece vuzuhla kalabilmişti. Sebep ne olursa ol-E sun muhtemel bir tehlikeden sakınmaklığıma ne güzel bir İşaretti E Karakterlerin ana unsurlarını bile yenen bu âdetlerde ne mühim bir u vet saklıydı böyle... Annemin etrafı da, bu teamüllerin, âdetlerin ve s terbiyenin tesirine, ayni tarzda kendini kaptırmış bir sürü insanla ? rlllydl. Bu yüzden kendini tahlil edip İçinde uyuyan heyecanı kendi
i. dine meydana çıkaramazdı; bahusus kİ böyle bir şeyi başa ram tyacak de-P recede çekingendi ve kendinden emin değildi; etrafında bulunanlara ve | onların fikirlerine, bükümlerine, takdirlerine aşın bir bağlılığı vardı.
Her zaman her şeyin daha İyi ve daha mükemmel olmasını isterdi amma, herkesçe kabul edilmiş kaidelerin ve âdetlerin içinde kalmak onun için yine ne mühim şarttı; bu daha İyite doğru gayreti sırasında aklına bile getirmemişti ki, —Zaten buna tevazuu da mâni olurdu— kendindeki en İ İyi taraf» en az zahmetle elde ettiği taraftı.
I
bu...« kuv-ayni çev-ken-
iiuujVj’î ^iUii r ’flır UBOıtıı bUKtDl” :ı îıııiıierfliiLlîEidihiinffl^ıio (ıııriyo tınaTıırj ııiTilıııriıııııuıuııııııı ni’UD ın uıjaı 111 fttıııiûiııfllıı :ı
D DÖRT arkadaş buluşmuş, bir* likte yemeğe karar vermiştik.
Dışarda hava güzeldi; biz ise gündüz dahi elektrik ışığı icap eden dar yazıhaneler içinde bunalmıştık. Nereden ml bahsediyorum? Şeş cihetten denizle, ufukla, manzarayla çevrili istanbulun iş merkezinden. Evet, işte bu tabiat bakımından mesut şehirde midelere olduğu kadar gözlere hitap eden, neşeli, dinlendirici bir lokanta arıyorduk, önümüzde bir, bir buçuk saat vardı, fakat böyle bir yer yoktu.
Sokakta on dakikalık bir ayak divanı kurduk: Filân lokantanın yemekleri iyi, oturacak yerleri fena, filânın masaları rahat lâkin içerisi kasvetli, ötekine gidilecek yollar pis, berikl-ninki çok uzak diye münakaşa ederken bediî endişelerimiz midelerimizin feryadına mağlûp oldu ve şehrin en meşhur bir lokantasına, cn ser; vasıta ile. yani tramvayla gittik. Otomobile binseydik. yemek vaktini yolda geçirecektik.
Bir Beykoz paçası, bir hindiba# salatası lezzetleriyle Iştihamızı yatıştırdı, fakat yine dertlerimiz tazelendi: Neden bu İstanbul hususiyetlerini kendine lâyık blı- çerçeve içinde, bir manzara karşısında tadamıyorduk ?
Bu ara masamızı İstanbul şairinin şereflendirmesi üzüntümüzü giderdi. Giderdi mİ? hayır. Buna o da iştirak etti. Yahya Kemal;
— Evet. diyordu, bu bizim içtimai bir derdlmizdlr. Hava güzel olunca nihayet gezebilirsiniz* Boğazınt Anadolu sahili ne güzeldir? Lâkin yemek yiyecek, neşelenecek bir yeri yoktur. Rumeli sahilinde bir kaç meyhane kabilinden lokanta olmasa orası da karşıya benziyecek.
Ve bu tedai ile ilâve etti:
— Geçenlerde İzmirdeydlm. Ben İzmirlileri pek severim. Zeki, çalışkan, nüktedan kişilerdlr.Amma îzmir-de yalnız kaldınız mı sıkıntıdan patlarsınız. Sebebini kime sordumsa Mslz. diyorlardı, eskiden görseydiniz.” Bu cevap beni sinirlendiriyordu. Bir gün, çok yakın bir dostuma **o halde, dedim. şehir şimdi tedenni etmiş” güldü: "Hayır, dedi, biz önce de 'böyle idik.” Görüyorsunuz, zarif arkadaşımın işaret ettiği mesele içtimaidir.
Şairin hâtıralarla dolu, mısralarla süslü bu edebi sohbeti yemek ziyafetimizi tetviç etmişti. Şimdi, yemekleri hazmetmiş bulunuyoruz. Lâkin İçtima! derdimizi hazmetmek güçtür. Bir taraftan eşüköyden Halicin iki tarafı dahil, Yenlmahalleye. bir ta-
raftan Dendikten Beykoza uzanan elli yıllık belki daha fazla— yalıya sahip şehrimizde rahat oturulup bir temiz yemek yenilecek kaç yer vardır? Selâtin camiler, şeddadi binalar, muhteşem yalılar, meydana getiren bir mimari o zamanların içtimâi hayatı mü sait olmadığından bu ciheti ihmal etmiştir. Şimdi, yapa yapa, Maçkada bir Şark kahvesi yapabildik, onun da açılma resmini? Kendisi hâlâ açılamadı.
İstanbulun güzel kıyılarında, bir şehre renk. mâna, hususiyet veren dükkânların kurulmasına mâni olan mahzur, İçtimaî sebebin yanında, eski zamanların örf ve âdet zarureti ile alınmış, "muharrem kararnamesi”, "zecriye" gibi tedbirlerin ve nef’i hazine zihniyetinin bugün dahi devam etmesidir. Bu, küçük müteşebbislerin faa-tiyetine duvarlar çekiyor, bizleri de şehrimizin güzelliklerinden mahrum ediyor. . Bir İstanbullu
Meraklı
Bilgiler
Küfür tarifesi
Anıerikada 2000 hakaretamiz kelime ihtiva eden acayip bit lügat neşredilmiştir. Her küfrün Amerikan mevzuatına göre ne gibi cezaları gerektirdiği de kaydedilmektedir. Bu kitap, okuyucusuna, bir hakarete karşı ayni derecede ağır bir hakaretle mukabele etmek usullerini de öğretmektedir. Kitabın okuyucularını kavga halinde dinlemek eğlenceli olsa gerek :
★
İngiliz Kıral ailesinin tahsisatı
Ingiliz Kıral ailesine ödenen tahsisat ı mumiyetle her türlü münakaşanın haricinde bırakılmıştır. Sunday Exprcss hu günlerde Kıra) ailesinin varidatı hakkında bir istatistik neşretmiştlr. Bu istatistiğe göre Kırallıgın temsil masrafları için gecen sene 931500 Ingiliz lirası sarfedlImiştLr. Bunun 511,715 lirası hanedan âzasına nakden ödenmiş ve bakiyesi sarayların ve saire nln idare masraflarına knrşılış olarak sarfedilmistir. Kral, her türlü vergiden muaf olan 317.715 Ingiliz liralık şahsi tahalaat alır. Kıraliçe Mary 70,000, Prenses Elİzabeth 40.000, Edlnbnrough Dukası 10.000. Glouces-ter Dukası 35,000 ve hanedana men-
sup prensesler 6,000 sterlin tahsisat alırlar. Kıral ailesinin bu âzasına verilen tahsisat cari olan vergi nlsbet-lerinden çok aşağı nisbette vergiye tâbidir.
Bu varidat, sarayın masrafların: hiçbir surette karşılamadığından fevkalâde büyük olduğu tahmin edilen aile servetinden de İstifade edilmektedir Bu servet son asrın başında VII. Ed-ward tarafından tesis edilmiştir. Sİr Ernest Câstle gibi Avrupnnın en zengin iş adamlariyle ahbaplık eden ve birçok kârlı işler yapan \TI Edward’-ın bir çelik işinden bir ^ünde 1 milyon sterlin kazandığı söyleniliyor.
★
Kahhve tiryakilerini sinirlendirecek bir haber
Gazete sütunlarında kahve fiyatlarının yükseldiğini okumakla duyduğumuz üzüntü yetmiyormuş gibi, bu sene Cenubi Amerlkada kahve istihsalinin pek bol olduğunu, arlık kahveyi denize dökmek tense, kahveden sabun yapılılığını haber alıyoruz. Bu yeni çeşit sabun çok ucuz olmakla beraber, kokusuz ve köpüklü lmıı. No garip dünya? Canım kahveden sabun yapılacağına. fiyatının indirilmesi ve herkesin bol hol kahve İçmesi temin edilse, daha doğru olmaz mıydı?
Arka Ön
Bu kı# kimono kollu olbiscler. paltolar ve bilhassa ince yün pulloverler çok modadır. Yukarıda böyle bir pulloveri t.ıkdım ediyoruz, Bonenin moda olan ronklcrinden, siyah, açık eflâtun, kırmızı, v. 5. renginde ince veya kalın yünden örülobilir. Pulloverin enine örülmüş olması, orijinaldir. Siyah renk intihap edildiği takdirde, ayni renk bir etekle gayet zarif bir Öğleden sonra elbisosi olarak da giyebilir: yakasına takılacak renkli bir kolye, frapan bir eşarp ilo ona uygun bir kemer bu kıyafete bir renk verebilir. Spor bir etek, bilhassa ekose kumaştan yapılmış plise bir etek ile şık ve pratik bir kıyafet teşkil eder.
olduğunuz herşey
ihtiyacında
Radyo
Sinemalar
Tiyatrolar
Mağlûp edılıniycnler (10835) Montekrlstö-
i (43505 ı Mağlûp
ŞEHİR TİYATROLARI ;
Dram Kısmı: (42157) Bir komiser geldi
Komedi Kısmı : (40409) Bebek
Her akşaıp saat 20.30 da
Hicrî 19 49 ARALIK 3 Cumartesi Rumî İ
Safer 12 1369 Teij. sanl 20 1365
Vakit Arssatl Ezani
Güneş 7. 6 2.25
Öğle 12. 4 7 22
İkindi 14.28 9.46
Akşam 16.11 12 00
Yatsı 18 19 1.38
imsak 5.23 12.41
MUAMMER KARACA OPERETİ
Öğ renmek
AZAR: (23542) Şehitler kalesi
M A R.M A R A: (23860) Gümüşler
ghlgeai
MİLLİ: (22962; Kılıçların gölgesinde
YEN t (Bakırköy) 16-126 Namus «özü • Ebediyen yaşanmaz.
Müzeler
Topkapı narayı; Pazartesi - Çarşamba - CumarteFi. »aut 13.30 - 17 T.-lf, (21000)
Avasofya: Pazartchl - Salı • şnmbn - Perşembe - Cuma, lü - 16; Cumartesi - PıuKar,
13 - 16 00 Trlf. (21750).
Arkeoloji; Sah - Perşembe - Pazar. aaat 13 - 17 Telf. (21062) Türk ve İMâm Eserleri: Salı-Per-ecmbe-Pazur, (21888) Dolmııbnlıçc marteat «aut Telf. (812M)
Bu gece MAKSİMDE
20.80 dn
Çar-«aat «aut
aaat 13.30-16,30 Tvlf.
Deniz .Mıızetıi 13 - 17, Pazar
9
Cu-
18
Sıhhî imdat
îetanbûl Anadolu Ankara İzmir İzmir
Beyoğlu yakaeı
•U998
60536
01
22.51 Knnjıvnka 5055
İtfaiye
BeyogJü U644 Kadıköy 60S71
İstanbul 21222 tfcküriar 60IM5
Ankara oö-İzmir 2222-K* Yaka 5055
RAKIM 185
Cumartesi Pıı-zar matine 15 te ^umarteal matinelerindi» talebeye tenzilât Tel. 43134
Salıya 8İZİN SOKAK
“SES,, (40M8) Doll Gönül
Matine 15. Sııvnre 21
Ankara
(10370-40: Knock
Bu>ük Tiyatro
Saat 20 do
Küçük Tiyatro
Akşam «ant 20
TİYATKO -
rosıı Tel: 2364 - Boş betjlk (Piyes .3 perde 5 tablo)
Perşembeden maada her akşam saat 20.30 da - Paxar günü aae( 15 dc mu tine
. (11169) Yalancı ele
İzmir Şehir 7’iyaı-
(-142KÜ ı Montekrlfttonun
1135011 Mnglfip (’dilml-
: ılıiMJR) Travlaîn (41656) Tehlikeli karar
Beyoğlu ciheti:
ALKAZAK ; (12562ı Cani kaçıyor-Mekalka yolu
AR: (44391)
ATLAS
nun mirası ELMAMRA e«J İlmiyen lor
İNCİ : (84.505) Samba Kralı
İPEK :
mirası
LALE:
yenler
MELEK
SARAY:
M’ATPKKK; (831131 Efe nşkt-Ayşenln duası
St MKit (Yunan Ope-
reli) Gnmhros En Opal
SARK : «10380ı Kanlı haydut
ŞIK (43726) İzmirli Dımitrio-sun mnakftHİ
TAKSİM (44191) Kanatlardan Türbo
TAN: (8O7KH Bir çiçek l)ç böcek - Zevk kurbanları
YENİ: (84137» Korkusuz Lhhss
- Aşk şarkını
YILDIZ * (12847) Samba Kralı
Islanbıı* ciheti:
ALEMIlAtt: (28683) Kılıçların
gölgesinde
Ç E M B E l( I IT A > (22513» K or-
sanın ad.ıb'iı - Renkli sürprizler
HALK: (21901) Çöl aşkı - Alını küpeler
IIİI.KL: (22717) 15 aralılcts ıtçı-lOOak Glnlen kapalı)
İsTAVHl L. «22367) Lekeli hu yat - üç kahraman
Kadıköy ciheti:
HAl.K (601U) Çöftlec »yerli-film)
OPEICA: 160821.1 Gecelerin hft1-kimi - ilâhlar zevl|iyor
SÜREYYA : (60682) Ehlisalip seferleri
Üsküdar ciheti:
HALE: (60062 i Gangsterler kâtibi - Şehzade Slmbat
Ankara
A5KVKA: (23132ı Kara havrak. IH Vl'K: (15031) Nll Melikeni. PARK: (111311 FedakAr ana.
XI s (11076ı Fedakar Ana.
Sİ MER: (11072ı Merilik borcu Alnskniı
ı L(îs?
YENİ :
Zafor
Ceztı-
kız.
(22294) tahnitiz katiller. (1 1040) Vahşi arzular.
İzmir
ELI1A.MRA: 'I el 2573 Abidesi
ÎAH.İRE: İri: 3616
ylr danâÖZÜ
i EM SİNEMA Tel: 1065 - Kahraman kılavuz - Maldles
f.Al.E: Tel: 2’53 — şahane vals Knramazof Kardeşler T \ N SİN EM ASI: Tel: 1218 — (Lâle il(- ayni)
KARSiy \ka ( İHETt:
M'MER; Tel 1.5224 - KalkOta-Orüıncek ıgı
MELEK ; Tel: 15098 — Şohitlvr kalesi
Senfonlk konserler:
Sam; J6 15 BBC 31.25 m.: Gala konseri. — 16.15 BBC 31.25 m.: Opera eaerlorl —- 23.00 BBC 31.25 m.: (Pl.ı
Hnflf müzik:
Saat: 7.31
(Pl ) 9.5 B. B.
— 12.30 Ankara
loıı orker.t ratıı.
kanı RucIvuhu:
— 17 0(1 BBC 31.25 Ue parçalar.
Radyosu
31.25 ın.:
Gelecek ve gidecek uçak, ekspres ve vapurlar
Bu akşam şehirde nöbetçi eczahaneler
Radvuau (ri.) Sn-An-(Pl)
Ankara
C. 3125 m
Radyonu: 11.10 Melodiler
m.: Sinema - 10.50 An-ıPlı — 22.10
“Melodiler xa-
31.25 nı.: Or-
8.30 BBC
— 18100 Ankara Radyonu
24.00 BBC 31.25 m.: Or-
müzik :
8i00 Ankara Radynau
13.15 Ankara Rad-
18,30 Ankara ve TürkÜ-
19.2(» Ankara Radyonu
Rndvanu: (PIİ m : Dinleyici İstekli. im Ankara Rad-Curnhurhtıgka alığı bıın-BBC JUd ü 31.25 - VVolTCerhampton 20.30 BBC 31 25 «nati. — 23.00 BBC
\'al»
0.15
urgu, kura
BBC. manı"
Dnıih rnü/.lfti:
Saat: keatra (Pl) — kcMtrn A Isı t ıır kıı
Saat :
(Şa ı hı la r ı yo|nı »Şarkılar» — Radyosu (Şarkılar ierı
(Yurttan Scaleri, IIiimi*! programlar:
8.15 Ankara fcHtival orkestrası BBC 31.24
ierl «Pl»
vohu :
donu — 17 20 m.: Arsenal futbol maçı m. : Varyete
31.25 m : Dinleyici İstekleri (pl> Haberler:
T, 15 BBC 31.41; 7,45 Ankara, İstanbul 13,00 Ankara, tatâ'nbül;
18,(M) Ankara İHfnntıııl; 18.45 BBC 19.24; 22.16 Ankaıtı, tatiln-bul; 23.0ü BBC 44.
GELECEK OLAN (ÇARLAR
13.30 R E.A (İngiliz) Londra, NIh, Roma ve A t İnada n.
9.20 P.A.A. »Amerikanı Nevvork, Boston, Gander Shonon Londra-Brükselden
12.50 — D.H.Y. (Türk) Ankara-dan,
11 — D.II Yj. «Türk» tamirden.
16.2») - D.H.Y (Türk) İskenderun, Adana, D Bakır, Elâzığ. Malatya, Anknındnn.
( EK OLAN l CARLAR
9 — M.R birey o.
8.45 — ran a.
14.30 —
Roına.
10 25 — Basra.
9 — D.H.Y. (Türk) Ankara. .
11 — D.H.Y, (Türk) Ankara
13.50 — D.H.Y. (Türkı İzmir.
11.30 D.H.Y. (Türkı Ankara.
GI I.EC EK OLAN Y Yl’l Kİ.\l( 19 — Metrslıı (Ayvalıktan).
14.30 - Bursa (Ayvalık, İzmir.
19. 15 - Sut» (Mııdanvtıdan).
GİDECEK OLAN YAPI IH Alt
1.— Anafnrtn (lneboluya).
0,— Sum (Mudanyayn).
II— Giresun (l/.mlro).
2o- Konya (Bandırmaya),
(i ELE( EK Ol.A N EKSPR ESLER
6.45 — Semploıı ı Avrupa). 7.1ü — Doğu (EİCZ.).
8.3(1 — Ankara »Ekn.ı
GİDE( EK Ol AN EKSPRESLER 18 Ki — Ankara Ekapreai 2I3() — Svmplcn »Avrupa). 21.40 — Güney.
(Mısır) Lofkoşo, Ka-
K.L.M. (Holünde» Tnh-
B.K A ıtngllis) Atina. NH. Londra.
P.A.A (Amerikan) Şam,
A-
FJınİnönü İlçeni:
Selâhatlin Çarşık; Beyazıt. Mehmet Kâzım Ecz. Eminönü Hikmet Güney: Küçükpnzar. Sırrı Edsahanesi; Alemdar.
Eyüp llçoftl:
Eyüp Ezra hanesi.
Bnkırköy İlçesi: Bakırköy Ecza-hancdi.
Brjotlıi ilçrsl:
Beyoğlu. Kalyoncu Cad. 76 - istiklâl Cad. 416.
Taksim: Takalm
81.
(■alııtıı Market
Cad. 47.
ŞHII >1ı«lk Ecz. KıiBiınpuşa: Metrkez Ecz.
Bt diktan ilçemi: Vldln EczikhanoM
Kö.viçl
Fııtlh İlçesi:
. Muharrem Tanır ba 41
Htlnum.
Merkez
Saın.
NÜZhet
S. Gürgen Ecz. Çarşamba Ecz.
Hey hclİBihı: Kadıköy İlçeni:
Rıfat Muhtar Ecz. Pazuryolu.
( ‘.kıiılıır llçeıl :
İttihat Ecz. H Milliye Cad. Sarıyer ilçeni:
Nuri Ecza lıımeal î Sarıyer.
Ecz. latiklAl C.
Ecz. Necati boy
H.G.C. 11L
GÖlutnKİn
Tcofilûfl
Ecz. Şvhzadc-
Ecz. Fener. Ecz. Yt’dlkule
Onut Ecz.: Şehremini, Aksaray.
K nragümrük. Hoybeliada Ecz.
AN’K ARA
Yenişehir Eczahum al (21863) Ege Ei’zalıam'.şi ( 140X3». Sebat Erzahunvsı (11099)
Soldun nnğa:
1 — Koyu pekmez. 2 — Bir kumaş. Emir. 3 — Uykuda acyredi-len sinema. Hayvan. 4 — Milletler-nra.nı küçük bir sanat k ırımız, Aa-yada rnhıplerile meşhur bir mem-İeket. 5 — Çizgi. Sertleştirici bir madde» 6 — Bir şehrimiz. 7 — Bir cetvel. Şurubu meşhurdur. 8 — Yokaul. 9 — Ecnebi bir dilde evet, Anin m. 10 — Yüzyıl, Hayvanların atı içtikleri yer.
Çukurdun mpığı;
1— İhtilallerde aûktl,k siperi, Nida 2 — Ümit, Colunum. 3 — Henüz kabul edilmemiş kanun projesi. Hararet. 4 — Yarı açık bırakmak. 5 — (tersi) Bir elektrik kanunu. Acnip. 6 — Paydos. Al-manynda bir havza. 7 — Eski, Bir oyun. 8 — Bir şehrimiz. Renk. 9 — Bir kız ianıl. Bir hnvvan yavrunu. 10 — Nota, Soy adı, Renk.
-i
İZMİR
Karantina Ecznhano^l: "Yalılar mıntakası.
Yeni Ecza hane: Eşrctpnşa mın-takaşı.
Çankaya Ecim.h8.no8i: Alsaucak rnılHtıkusı.
Şlfu: Korner mıntakusı.
Tilkilik Ecza, ha nesi î Basma hane mıntakası.
I
Snyfa: 8
* A ra Tık 104»
SİYASİ İKTİSADI
YENİ İSTANBUL
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi:
YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LIMITED ŞİRKETİ MÜDÜRÜ: FARUK A. SÜNTER
Bu sayıda yazı işlerini fiilen İdare eden:
SACİD ÖGET
Basıldığı yor:
YENt İSTANBUL MATBAACILIK LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI
İkinci sayfamızdaki siyasî, üçüncü sayfamızdaki İktisadî, dftdiincü sayfamızdaki
başmakalelerde ileri sürülecek fikirler tamamen yazarlarına aittir.
SİYASİ İKTİSADİ
l
kültürel
»7
0
i £
t
v
l
t
I
I
A
/
p>
r
*»
Aıcalt^
"fiÖ€»VEP
ELEKTRİKLİ ÇAMAŞIR MAKİNELERİDİR
I
▼
TÜRKİYE HOOVER SERVİSİ MATAŞ TİCARET T.A.Ş. calata tahir m a. N v e l_ : 44996-
SATIŞ YERLERİ
İstanbul: Cumhuriyet Caddesi No. 29. Telefon: 84575
Ankara: Arif Saltuk. Postahane caddesi No. 21. A. 15531
~ "■ A
•. 3’
4 YENİ LÂSTİK BEDELİNE OTOMOBİLİNİZİ YENİLEMEK İSTERMİSİNİZ ?
CJu yeni harika lâstikleri 'tokınco otomobilinizin — iste» yeni ister eski olsun — sarsıntısız, son derece rohot seyrinden fevkolâde hayretle kalacaksınız.
24 derece havo ile pişirilen bu daho büyük lâstiklerin yol
11
7/ / fi
M //i
y
■
/
| //
$
‘•a
T/
I
orızolorını büyük bir kolaylıkla yuttuğunu göreceksiniz. Otomobiliniz yalnız rohot etmek için değil, oyni zamondo daha emniyetle seyredecektir. SÜPER CUSHION lâstiklerinin daha iyi çeki} kabiliyetinden tovok-kufler daha ani olacoğı gibi direksyon doho kolay ve daho emniyetli olacoktır.
Bu yeni lâstikler bütün yol orızolorını, »ödemelerini yuttuğu için uzun müddet direk-syonu kullanmak sizi hiç yormayacaktır.
SÜPER-CUSHION lâstiklerinin 15 lik her eb’odı mevcut olduğu gibi 600-16 ve 650-16 lâstik kullanan eski model ora-balar İçin de SUPER-CUSHION lâstiklerimiz mevcuttur.
I
£
Dünya yüzünde her hangi bir markadan daha ziyade Good Yeor lâstikleri kullanılır
I-49SF
dt
TATKO Otomobil, Lastik ve Makine Ticareti T. A. Ş.
Toksim Bahçe.) karpu No. 35
releion , 82240 - 82249
Telgrof adresi : TATKO • İstanbul
YENİ İSTANBUL
B MDSTAKİLüDNlük g az e t e
İlânlarınız için müracaat yerleri
Umumi acentelik
Yeni İstanbul Tevziat ve İlâncılık Limited Şirketi
Beyoğlu Kaymakamlığı karşısı No. 6-8, kat 3 Telefon: 44756/57 Telgrafı Hetlo. İstanbul
Tâli acenteler
• ': _— __
İlâncılık Kollektif Şirketi
Kahromanzade Han — Ankara Caddesi. Telefon: 20094 - 95 Telgraf: ilâncılık - İstanbul
Faal Reklâm Acentesi
Cağaloğlu yokuşu 44
Telefon: 25284 Telgraf: Advertising - İstanbul
Projeksiyonla Reklâmcılık Kollektif S.-
Galata Rıhtım caddesi, Kefeli Hüseyin Han No. 1 Telefon: 41871
AVRUPA VE YURTTA MECCANİ TAHSİL İMKÂNINDAN FAYDALANMAK İÇİN
A B O N M A N
K A R N E L E R i N 1
1 S R A R L A
İSTE Y 1 N 1 Z I
•85 beygir kuvvetinde,
BRONZ İtfaiye pompanı, teçhizatla takviyeli 7 kişilik kapalı efrat taşıma mahalli JOHN KERR arozözü.
3 veya 4 ton su depolu, saatte 40 - 281 ton su işleyen, yüksek tazyikli kamilen yıkama ve sulama tertibatı, itfaiye tipi aleminyum merdiven ve en son «İstem
İngiltere’de JOHN K ER K itfaiye mütehassıs fabrikaları
MAinulAtı Motopomp, Arozöz vo HÖnctllrme vn.ııUlan bütlln dünyada otdilgu gibi, mrml^kctlmlzd» de SU merbnnk fabrikaları. Türkiye Şeker fabriknlnn. Petrol Oflu. Toprak Ofi», Milli müesseseler ve hemen bh-İlin belediyeler tarafından tercih edilmekte vo kullanılmaktadır.
DERHAL TESLİME AMADE OLAJJ
6 - 28 • 85 beygir kuvvetinde en «on «istem tazyikli yangın ve «ulama motopompları. 24 telli en yüksek kalıtp Ingiliz keteninden mamul yangın hortumları, alıcı ve verici lâstik hortumlar, en son sissem Aleminyum madem itfaiye merdivenleri, Siren cankurtaran ve her türlü itfaiye teçhizatı, ve;
★ ★ ★ ★ ★
Dünyanın en meşhur yangın söndürme cihazlarını İmal eden
ALMAMADA T O T A L fabrikaları
mamulâtı
f
Yeni İstanbul
en müsait şartlarla tealim
ŞİRKETİ
Beyoğlu, İstiklâl Cad. No. 390 Narmnnlı Ap. Avlu İçinde No.4
Müessese adresi: Galata Bankalar Caddesi Banka Sokak Roman Han
Mektup adresi: Beyoğlu P. K. 2118 İstanbul Kısa telgraf adresi: STAND İstanbul.
Telefonlar: îstanbulda: 4u7H4 - 42477 Ankarada : 35378
Telgraf: Librarius
Telefon: 4 007 1
gaz
Bunlardan başka
Memleketin ve dünyanın her tarafında mevcut muteber ilâncılık müesseseleri.
Muhtemel Müşterilerinizin Okuyacağı Gazetedir
YILIN ANSİKLOPEDİSİ
Bütün tanınmış'takvimciler, âlimler, şairler, filozoflar, mütefekkirle*, doktorlar, muharrirler, lykâyeciler bir araya gelerek çeşitli mevzular üzerinde hazırladıkları 2500 parça yazıyı bir tek eser içinde topladılar. .
Bu eser, her yıl seve seve alıp bir ziynet eşyası gibi odam» - süslediğiniz, günlük yorgunluğunuzu yapraklan arasında dinlendirdiğiniz: ’
Bûyûk Saatli Maarif Duvar Takvimi
daha büyük bir itina ile yakında çıkıyor.
PA R ASIZ HEDİYE
YÜCEL ıiH'cmııusı büyük hamilelerle yepyeni bir şekilde yılbaşında çıkıyor. Bu vealle İle Yücel’ln 550 sayfalık 511 cildi memleket aydınlarına parasız olarak hediye edilecektir.
Açık adresinizi ve adınızı bir kartla aşağıdaki adrese bildirerek tafsilat isteyiniz: Posta kııtıısıı; 2053, Beyoğlu - 1 s t a ıı bı 11
ANTİKA
KIYMETLİ
KİTAP
OfON
a A M O
Türkiye Mümessili:
T. N i VE G 0 - Ketenciler Halil Han Karşısı No. 4 - İSTANBUL
Kuru CO2 gazlı. Tozlu. Köpüklü, Liquid mavili, Akar yakıt, iştial edici maddeler ve Adi yangınlar İçin muhtelif ebatta ve muhtelif Hatlarda söndürme vasıtaları, Belediyenin tamim ettiği, otomobiller için ufak ve çok ucuz CO2 gazı ile çalışan söndürme cihazları,
Amerikan
En müsait
Ingilterede
M O T H E R W E L L
Bridge And Enginering Co. fabrikaları
S
NATIONAL
şartlarla depomuzda
Mn ınul T ti en non «latern Çelik Köprü, Dok. Hangar ve Lininıı tesisleri, akaryakıt depolun İnşaatı.
Demir ve keresteye ihtiyaç gös-t ermeden yalnız çimento ile ucuz ve çabuk İnşaatı sağlayan ARC sistemi inşaat plânları hakkında teklif vo izahat
İsteyiniz.
Gemiler. Akaryakıt tesiM» ri ve depolar için otomat çalışan sabit CO2 cihazlar Garajlar ve benzin depoları için CO2 ve Tetralı
Aletler.
FOAM köpük lansa ve eczaları, enirinize amadedir
★ ★ ★ ★
Otomatik ve tazyik’ S T R E I C H E R Çöp kamyonları
F.n baaitlnden *n mütekâmiline dar otomatik çalışan ve koku sızdır-•nıyan sıhhi çöp kamyonları, sokak dlpürme, yıkama, kar ve Vidanjör makineleri Alman Tekniğinin son tekemmül A tını haiz olarak en kısa zamanda edilir.
STANDARD İŞ LIMITED
Şadı R. Dilek ve Şr.
* 1ÎRıWı1flıı1fiiıWfliniııiWwijlW wıııniHU |III ııi-WU-ıyiüSy|iİJZU|IMi »lllfrJH
Bu karneden koparılın) bir yaprak mu kabilinde gazeteyi aaı.ın her müvezzi ve yu tütüncüden bir gazete aatın alınır.
Ayhk ıifttı; 2MU kuruştur
YENİ İSTANBUL ABONMAN K A R N E t c R I GAZETE BAYİLERİNDE, SEÇKİN TÜTÜNCÜLERDE VE MÜESSESEMİZDE SATILMAKTADIR.
Comments (0)