jij akşam
Fransızcayı, İngilizceyi, Almancayı (Çabuk ve kolay öğretirim) metodlari. Öğtetmek v* konuşturma^ bakımından üstünü olmıyan bu mstodlarm her bir! üçüncü defa olarak basılmıştır. Fransızcası; 200, İngilizcesi: 250, Almancısı: 150 kuruş. Yanlış bir kitap almamak İçin (Muallim Fuad Gücüyener) adına dikkat edilmesi ehemmiyetle tavsiye olunur.
Sene 28 — No, 9684 — Fiat! her yerde 10 kuruştur,
ÇARŞAMBA 3 Ekim 1945
Sahibi: Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaan
Beşler konferansı bir neticeye
Gl. Patton
yaramadan nasıl dağıldı ?
Üçüncü Amerikan ordu* su kumandanlığından azledildi
Amerika hükümeti, muvaffaki yetsizliğin sebeplerini açıklıyan resmî bir tebliğ neşretti
Londra 3 (R.ı — Beşler konferansı haftalarca süren buhranlardan sonra dün akşam toplantılarına nihayet vermiştir. Konferans dûn bin B Molotof'un diğeri de Çin Dış İşleri Bakanı B. Wang'in başkanlığında olarak İki toplantı yapmıştır. Toplantı sonunda konferans çalışmalarının sona erdiğini bildiren şu kısa tebliğ neşredilmiştir:
»Konsey. ikinci toplantısında oturum devrestn’n sona erdiğine karar vermltir.»
Presse Assucieye göre beşler konferansının akim kalması, Çin'in ve' İtalya ile sulh anlaşması müstesna olmak üzere Fransa'nın konferansça İttihaz edilecek kararlara iştlrag etmemeleri hakkmdaki Sovyet Rusya’ nın ısrarından İleri gelmiştir.
Exehange Telegraph ajansına «öre, beşler konferansının kati bir netice, atmadan mesaisine son vtrme.'dne ilk ciddi İnkıta nazarlle bakılabilir. Bununla beraber vaziyet, göründüğü gibi vahim değildir. Bugünkü talik, diğer siyasi kararlar ile tebellür edlnciye kadar devam edecektir.
” Molotof ve B. Byrnes basına beyanatta bulunacaklardır
ıdra 3 (R.) — Birleşik Amerika Dış İşleri Bakanı B. Byrnes, bu sabah saat dokuzda Amerika sefarethanesinde basın mümessillerin! kabul ederek beyanatta bulunacak ve saat on birde uçakla Amerika'ya hareket edecektir.
D. Molotof da bugün saat on birde gazetecileri kabul ederek beyanatta bulunacaktır.
Çin Dış Bakanının beyanatı
Londra 8 (R.i — Çin Diş Bakanı B. Wang, diin gece gazetecilere yaptığı beyanatta beşler konferansında samimi görüşler teati edildiğini ve münakaşalara bir cııgel teşkil etmekten ziyade müstakbel işleri kolaylaştırdığım söylemiştir. B. Wang bugün öğleden sonra hava yollyle Çin e hareket edecektir.
Amerika elçiliğinin tebliği
Londra 3 (R.) — Beşler konferansı dağıldıktan sonra Birleşik Amerika elçiliği B. Byrnrs'in tmrile bir tebliğ neşrctmlştlr. Bu tebliğ Birleşik Amerika'nın ve belki de Ingiltere’nin görüşlerini belirtmektedir. Tebliğin tam metni şudur:
nDış İşleri Bakanlan konseyi, birinci içtima devresinde aldığı neticeleri Birleşmiş milletlere arzetnuk mnksadile sulhun kurulması için hazırlık çalışmalarına devam cdlU-mesl hakkmdaki Berlin konferansının direktiflerine uygun bir çok meseleleri tetkik eylemiştir
Şimdiki konferans, harbilen beri İlk toplantıdır. Bu konferansta başlıca Müttefikler, harb birliğini korumak zaruretlnd n dolayı şimdiye kadar açığa vurmadıkları muhtelif noktal nazari, rnı izah edebilmişlerdir.
Büyük bir anlaşma zemini hazırlanmıştır. Tahaddüs eden zorluklar, uzlaşma zihniye! İle tetkik elimi ş olup, karşılıklı sabır ve anlayış gösterilmek suretlle »'.aslı noktalar hakkında animmaya varılabileceğine İnanmak İçin İyi s hepler vardır. Bu neticeye varmağa karar vermiş bulunuyoruz.
Sovyet murahhas heyeti, 22 eylül tarihinde konseyin Fransa İle Çin’in bütün müzakerelere l-ştlrâke davet edilmeleri için verdiği it eylül tarihli ka--rını feshetmesi veya geri alması
(Arkası sahife 2; sütun 3 te)
iki Amerikan saylavı
Istanbula geliyor
Cumhur Başkanı İsmet İnönü Amerikan saylavlarını kabul etti
Ankarayı ziyaret eden Amerikan kongresi üyelerinden bayan Frances Bolton ile B. Kari e. Mundt bugün öğleye doğru hususi uç&klarile Anka-r&dan Yeşilköy hava meydanına İneceklerdir. İki Amerikan milletvekili, İstanbulda bir İki gün kalarak tetkiklerde bulunacaklardır.
Cumhur Başkam Amerikan kongre üyelerini kabul etti
Ankara 2 1AA-) — Amerikan kongresi üyelerinden Bayan Frances P. Boltbn ve M. Kari E. Mundt bugün saat 11.3Ç da Çankaya köşkünde Cumhur Başkanı tsmet İnönü tarafından kabul «dilmiş!erdir. Amerika
Büyük Elçisi Eksolân* Wllson Cumhur Başkanın» Kongre üyelerini takdim etmiştir. Kabul esnasında Dış işleri Bakanlığı Genel Sekreteri Büyük Elçi Cevat Açıkalın da hazır bulunmuştur. -
Amerikan kongre üyelerinin beyanatı Ankar® 2 — Almanya, Polonya. Sovyet Rusya, İran, Irak, Filistin ve Lübnan'a uğradıktan sonra buraya gelen Birleşik Amerika mümessiller meclisi dış İşleri komisyonu Azasından Bayan Frances P. Bol ton ve M. Kari E. Mundt, kendisi ile konuşan gazetecilere şu demeçte bulunmuşlardır:
(Arkası sûhlfe 2; sütun 6 te}
Gl. Patton
Londra 3 (R.) — Almanya'daki
üçüncü Amerikan işgal ordusu komutanı General Patton General Eisenhower'ln emrlle vazifesinden affedilmiş ve ancak esasen mevcut olan 15 İnci Amerikan ordusu komutanlığına tâyin edllmşitlr.
General Patton’un bu azil. Nazllere karşı mülâylm davranmasından İleri gelmiştir. Üçüncü Amerikan ordusu komutanlığına İtalya'daki beşinci Amerikan ordusu kumandanı tâyin edilmiştir.
Hindiçinide ve Cavada
Annamda yerli kuvvetlere ate$ kes emri verildi
Siyonist meselesi
Yahudi muhacirleri, Filistin sahillerine gizlice çıkıyorlar
Amerikadaki yahudilerin görüşleri, Azzam beyin Londra ve Pariste temasları
Landa 3 (AA.) — Daily Espress gazetesinin Birleşik Amerika'daki mu habirl telgrafla bildiriyor:
Amerika Yuh udileri arasında Filistin meselesi hakkında şimdi bazı görüş farkları hasıl olmuştur. Faal Sionlst'ler dindaşlarının Filistin’e serbesçe muhaceretlerini temin yolunda gayretlerinde İngiltere'ye karşı akla gelebilecek her türlü hakaretlerde bulunurken başka Yahudi gTiıplan, Blonlste bütün Filistin Ya-hudilcrinl temsil ettikleri hususundaki intibaı düzeltmeğe çalışıyorlar
Amerikan Yahudi konseyi üyelerinden Lesslng Rosewald şöyle demletir:
Biz Filistin'de Müslüman, Hıristiyan ve Yahudllerln vatandaşlık va-zlfelrlnl müştereken ifa ve eşit haklarla yapmağa iştirak edecekleri bir muhtariyetin kurulmasına taraftarız. Amerikan Yahudilerinin çoğu da bu fikirdedir.
Kudüs'ten gelen bir telgrafa göre, şehrin üç Arap ve üç Yahudidcn mürekkep muvakkat belediye encümenine, idari ve ırki ihtilâfı halletmek maksadlle hükümetin İdaresini ele almasının teklif olunması muhtemeldir Bu encümen temmuz ayında teşkil edilmiş beş kişilik hususi Ingiliz komisyonunun yerine kaim, olacaktır. Araplar bir Yahudi başkanın altında çalışmak İstememeleri sebebiyle başkanlık belki de bir Ingiliz'e verilecektir.
Azzam beyin temasları
Londra 3 'AA.ı — Brltanova ajansının siyasi muharriri yazıyor: Halen
Londra'da bulunan Arap Birliği genel sekreteri Azzam bey beşler konferansı çalışmalarını bitirdikten sonra Attlee, Bevin ve Sömürgeler Bananı George Hail He görüşmek niyetindedir. Azzam beyin İngiliz hükümetine tevdi edeceği kati hiçbir teklifi yoktur.
Öğrenildiğine göre Azzam beyin Paris'te General de Gaulleü ziyaret etmesi İçin yapılan davet hususunda henüz bir karar verilmemiştir. Azsam boy Pals'e giderse General de Oaulle ve Fransız Dış işleri Bakanı M. Bl-dault ile muhtemel olarak Suriye ve Lübnan meselesini müzakere edecektir
((Arkası sahile 2, sütun 3 de)
Londra 3 (R) — Hindiçini’de yerli Annam kuvvetlerine ateş kes emri verilmiştir. îngllizler, Fransızlar ile yerli kuvvetler ara. sinda bir konferans hazırlıyor, lar, îngillzler, her hangi bir karışıklığa sebebiyet verildiği tak. dirde şiddetli tedbirler alacakla, rını bildirmişlerdir.
Londra 3 (R. — Felemenk
Doğu Hollândası umumî valisi Batavya’ya varmıştır, îngllizler. yerliler ile HollândalIlar arasın, da bir konferans akdini hazırlı, yorlar,
Felemenkliler Cava'da 1.600.000 tondan fazla bir şeker stoku bulmuşlardır. Unra teşkilâtı, bu sekerleri, mııhtac Birleşmiş Mil. îetlere nispet dahilinde dağıta, çaktır.
Ingiltere Macar hükümetin* tanımağa karar verdi Neıv.York 3 (R1 — Londra, dan alınan son haberlere göre, bazı kayıtlar dahilinde olmak üzere Ingiltere hükümeti Macaristan muvakkat hükümetini tanımak kararını vermek üzeredir.
DİKKATLER
Garsonyerler
înRİlferede bulunan Italyan esirleri
Londra 3 (R.) — İnciliz hükümeti. İngiltere'de bulunan İtalyan esirlerini hasad mevsimi sona erer ermez memleketlerine İade etmeğe karır vermiştir.
r
İstanbulda pek büyük bir meş.ı ken buhranı var. Evlerin çoğu da, garsonyer olarak kapatılmış, Böylece bazı şahıslar, bir çok binayı keyiflerine kapatmış bu. tünüyorlar. Nüfus savımı sıra, sinda, kapın çalınıp da açılma, yan evleri (le tesbit ederek, bunların sahipleri ilân edileceği her. keşçe malûm olursa, garsonyer sahiplerinin belki de daha şim. dideıı bu binaları tahliye ede. çekleri ve hakiki ihtiyaç sahip, terine terkedecekteri umulur.
Mizancı Murat bey
Bugün beşinci salılfemlzde okuyunuz
J
t________________________
r~~ YENİ TEFRİKAMIZ —
Mukaddes yalan
Aşk ve macera romanı '
Yazan; L. MaUc®t- Çeviren; Vâ-Nü Bu güzel romana, AKŞAM sütunlarında pek yakında başlıyoruz.
Pariste çıkan Le Monde gazetesinin 7rieste’ye dair bir mütalâası
Paris 3 (A,A.) — Moskova radyosu, Rusların esir Italyan sö. mürgeleri hakkmdaki niyetlerini bahis mevzuu eden «Chicago Sun» gazetesinin Waşington mu. habirinin sözlerini naklederek şöyle demiştir: -
»Eğer Sovyetler Birliği Trab. lusgarpta bir vesayet istiyorsa bu onun sömürge devletlerinin mutat emperyalist emellerini Beslemekte olmasından değil, büsbütün başka bir sebeptendir, Sovyetler Birliği, harap olmuş bir memlekette İktisadî ve siyasî usuller ve muhtelif milletler ve ırklar arasındaki münasebetlere ait yeni fikirler sayesinde herşey. den evvel neler gerçekleşebileceğini göstermek için böyle bir memleketi idare etmek istiyor, Molotof'un teklifi Doğu Asyada Trablusgarp Arap ve Berberlle. ' in kardeşleri olan Tavuklar üze-
rinde 55 seneden beri elde edilen tecrübelere istinat etmektedir.»
T ri es tenin mukadderatı
Paris 3 (A.A.) — «Le Monde» gazetesi, Yugoslavyanm Trieste ve Venezia Julia hakkmdaki ta. leplerini bahis mevzuu ederek şunları yazmaktadır,
Londra ve Vaşington hükû. metleri, Yugoslavyayı hakikaten demokrat ve Moskovaya karşı müstakil bir hükümet olarak kabul edebilecek olsalar. Yugoslav, yanın taleplerini lyj karşılamak hususunda daha müsait davranabileceklerdir. Yugoslavyanm milletlerarası bir sahada hakla, rını ileri sürebilmesi için halkın rızasına ve muhtelif demokrat partilerin işbirliğine müstenit bir hükümete ihtiyacı vardır Tî. to hükümeti Hân. bugün şartla, rın Icabettird.ğl mânevî nüfuza sah'p bulunmamaktadır.
O Û_ cxı
O
o £ (D > (D P
■O (D ro S? u
Ispanya’ya Fransız notası
Paris, Fransız tayyarecilerinin serbes bırakılmasını istiyor
Paris 3 (R) — Fransız hükû. meti ispanyaya şiddetli bir nota vererek Baleares adalarına in. mek mecburiyetinde kalan Fransız tayyarecilerinin el'an serbes bırakılmadıklarından şikâyet et. mis ve bunların derhal serbes bırakılmalarını istemiştir. Ispan. ya hükümeti bu notaya henüz cevap vermemiştir.
Japon kabinesi müdahale olmazsa düşecek
Nevv.York 3 (R) — Tokyo’dan bildiriliyor: Japon siyasî çevrele, rinde belirtildiğine göre, Mütte. fîkler müdahale etmedikleri takdirde Japon kabinesinin İş başın, da kalması İmkânsız gibidir.
Günler Geçerken
Yunanistanda müthiş pahalılık
Yunanistamn iktisadiyatı feci bir vaziyette
Londra 3 (A.A.) — Atina'dan gelen bir telgrafa göre Yunalstanııı iktisadi durumu memttiret meselelerinin en vahimi haline gelmiştir. Geçen hafta bu durum işgal günlerine kıyas edilebilecek bir derecede vahimleşmiş t ir. Spekülâsyonlar ve karaborsa faaliyetleri yüzünden mağazalardaki eşya ve yiyecek maddeleri tamamen ortadan kalkmıştır. Zaruri maddeler vurguncular tarafından saklanmıştır. Bu maddelerden satışa çıkarılanlar için geçen aya nazaran İki üç misil fiat istenmektedir. Sabit gelirliler İçin hayat feci bir hal almıştır. Gelecek kabine toplantısında ücretlerin arttırılması meselesinin tetkik edileceği hususunda çalışma Bakanı tarafından verile» teminat işçi sınıfının endişesini azaltmamıştır. İş adamları Varvarossos'un programı bir yana bırakılalı dan beri Yunanistan'ın içinde bulunduğu malî ve iktisadi durumdan endişe dövüyorlar.
Eğer ve şayet
Eğer kasaplık hayvanlar uzak bölgelerden buraya kadar yolda kırıla eksile. döküle tiikcne ayaklarile gelmeseler, yani yerlerinde kesilip soğukhava vagonlarlle getirilseler etin kilosu bir liraya kadar düşebilirmiş,,. İyi bir tesadüf, Demiryollar İdaresi elinde 19 adet frigorifik vagon bulunuyormuş... Her biri 25 tonluk olan bu vagonların ikisiyle de iki bineyakın hayvan sevkedilcblleceğln. den tstanbulun ihtiyacını temin mümkünmüş.
Pekâlâ, neden harekete geçip de şu işi hemen başaramıyortt* ve eti bir misli, hattâ daha fazla pahalıya yemekte devam edl. voruz? Kâğıt üstünde şip diye oluverccek gibi görünen hayırlı, faydalı bir çok işlerimiz böyledlr; insana «fikir mükemmel, vasıta mevcut, ne duruyoruz?» dedirtir, (imit verir.,, gel gelelim tatbik* geçmek istenince evdeki hesabın çarşıya uymadığı görülür, heve* kırılır. Meselâ, ilk önce buna celepler bir çok bahanelerle i t İra* ederler; Demiryollar İdaresi de teknik sebeplerle zorluk çıkarır; belediye mezbaha harcını düşünmeğe koyulur: ayrıca bazı kanun maddelerinin değiştirilmesi, yeni kanunlar yapılması gibi uzıın zamana muhtaç güçlükler de başgösterir. Asıl engel hiç bir devlet dairesinin bir elden o İşi koparıp atamaması, yahut atmak İçin bir araya gelerek çalışamamasıdır Hele belediyelerin şahsî teşebbüse girip kırk kapıya başvurmadan ve seksen kişiye yüz suyu dökmeden birşey yapmasına İmkân bulamaması aksaklığın en biiviik sebebidir. Bizde belediye hâlâ ikinci plânda kalan bir müessesedir; hâlâ Belediyeye hükümet dairelerini fuzulî yer* meşgul eden baş ağrsı bir lüzumsuz makam gözüyle bakanı, işle, rini sürüncemede bırakmaktan âdeta zevk alırız; «Aman, dorls, gene belediyeden bir tezkere,,, hele dursun bakalım... Bir boş vaktimizde düşünürüz!»
Medeni bir şehirde tozıı dumana katarak veya ıslak postla, nnın ürkütücü kokusunu etrafa yayarak Ortaçağ usulü mezba-.hava götürülen hayvan sürülerile ikide bir karşılaşmaktan kur. ftılmak etin ucuzlaması kadar — hem ekonomik, hem estetik — bir medenî gelişmedir ama bunu torunlanmızın bile görmedi ihtimali azdır.
Refik Halid Karay
Sahlfe S
AKŞAM
,ı jkukuu 4 a
SÜZÜN RFI İŞİ
Bir Belediye mahallesi
Sayın Vali ve Belediye reisimi» doktor Lûttî Kırda r Istan, bulda harb İçinde yapılmış işleri gazetecilere toplu olarak anlattı. Harb şartlarının son derece azalttığı İmkânlar içinde yol, Milli Eğitini, su, elektrik, nakil vasıtaları, meydan, bahçe, sağlık ▼e sosyal yardım sahasında başarılan İşlerin ancak yirmi biiylik sahildik bir broşürde hülâsa edilebilmesi, çoğunun da İstanbul halkının göril önünde bulunması harb yıllarının boş geçirilmediğine en İnandırıcı delildir. Zaten hiç kimse Vali ve Belediye reisi, tnizi idaresi zamanında hiç bir şey yapmamakla İtham edemez. Aksine, bir çok şeyler yaptığı ve yapmak istediği İçin sık sık İtirazlarla da karşılaşmıştır. Talihi oradadır kİ bu işlerin çoğunu yapmakta haklı olduğunu zaman, çok geçmeden İspat etti ve kendine aŞu işleri yapmasaydın) yapılmamış olacaktı» demek İmkânını verdi
Şimdi harb bitmiştir. Er veya geç sulh olacak, harbin doğurduğu sıkıntılar günden güne azalacak, herkes İçin olacağı gibi çalışkan bir belediye reisi için de İmkânlar çok genişleyecektir. Acaba sayın Vali ve Belediye reisimiz o günler için neler yapmayı düşünüyor? Önümüzdeki yıllar için tamamlanmamış plânların süratle gerçekleştirilmesinden dalıa fazla şeyler istemek hakkı, mızdır. Bunların başında İstanbul halkı Belediye reisinden şehir, deki ev buhranının hallini ister.
Harb içinde. İstanbullunun çektiği en büyük sıkıntılardan biri ev sıkıntısı olmuştur. Yüzlerce aile çok fena şartlar altında barınmak zorunda kaldığı gibi, imar hareketinin Istanbulda bir çok eve malolduğu yolundaki şikâyetler İmar hızuıuı yer yer aksamasına başlıca âmil olmuştur. Bu bahiste vatandaşı daima haksız saymak da kolay değildir. İstanbulini şimdi çok eve ihtl. yacı var. Belediye imkân bulup da şehirde açtığı yollar boyunca ev inşa etmeğe veya bir Belediye mahallesi kurmaya muvaffak olursa kati bir ihtiyacı karşılanış olacaktır. Bu türlü inşaat be. ledive İçin devamlı bir gelir kaynağı olacağından harcanan para başka işler görebilecek bir paradır. Harb İçinde bu kadar İnşaat yapmak imkanını bulan Belediye reisimizden sulhta bir büyük Belediye mahallesi istemek fazla birşey İstemek değildir
Şevket Rado
Beşler Meransa bir neticeye iki Amerikan saylavı
yaramadan nasıl dağıldı?
Istanbula geliyor
Zevtinvağı fiatleri
Toprak Ofisin mübayaatı
Bakanlıkça tesbit edilen fiatler yürürlüğe girdi
Ankara 2 — Ticaret Bakanlığınca tesbit edilen yeni zeytinyağı flatleri bugünden itibaren yürürlüğe ıdmıls-tlr. Buna göre, yüzde bir buçuk asitli ekstra ekstra zeytinyağının kilosu 210. yüzde 2 buçuk asitli ekstranın hail 201, yüzde İki buçuk asitli birinci ı> ineklik zeytinyağının kilosu 198. yııtt* beş yabancı madde 11 zeytinyağı nü kilosu 190. yüzde dört buçuk asi /il İkin yemekliğin kilosu 191, yüzde beş sıra malının kilosu J«8. yüzde 8(Klz ve daha yukarı asitlilerin kilosu d ı 182 kuruştur.
Pnııa yağı 135, rat ine zeytinyağı ' 47, rafine pamuk yağı 187. rafine şuam yağı 205 kuruştan satılacaktır.
Geçen hazirandan bu yıl mayısına kadar bir milyon 222 bin ton hububat satın alındı
İkinci Parti rivayetleri
Ankara 2 — İkinci bir partinin teşekkül edeceği hakkında rivayetler ısrarla devam etmektedir. B. Celâl Ba-yarın. kurulacak bu ikinci partiye önderlik edeceği. Partiden çıkarılan B. Adnan Menderes'le B. Fuat Köprülünün ve bu alanda aynı tarzda hareket eden B Refik Koraltan’fh da Mecliste bu İkinci partiyi temsil edecekleri söylenmektedir B Adnan Menderesle B Fuat Köprülü v* B. Refik Koraltan'ın milletvekilliğinden İstifa edecekleri şayi olmuşsa da bu haber teeyyüdetmemlştlr.
Ankara 3 (Telefonla) — Geçen yılın haziran ayından bu yılın mayıs ayı sonuna kadar toprak mahsulleri ofisince yapdan mubayaaların tutarı bir milyon 184 bin tonu hububat, 37 949 tonu da bakliyat olmak üzere 1.221949 tondur, öğrenildiğine göre bu dönem İçinde mahsulün 797 bin tonu çeşitli thtlyaç'ara kullanılmıştır.
Toprak mahsulleri ofisi bu yıl memlekette stokların iyi bir şeklide muhafazası için hazırladığı yeni ambar, silo ve hangar inşâat programının hemen büyük bir kamını başarı İle sona eıdirmiştir. Olisin Am?-rlka'dan gftlrttiği sökülür takılır 160 silonun yurdun çeşitli yerlerinde kurulmasına devam olunmaktadır.
Ofis tarafından İngiltereye evvelce slparls edilen hangarların da getirilmesine çalışılmaktadır. Hangarların ağustos ayında yola çıkardırası gerekli iken Ingiltere hükümetinin İhraç ve İmal lisansı vermemesi yüzün-edn getirilmesi gecikmiştir Öğrendiğimize göre bugün ofisin aldığı yeni tedbirler soncu olarak bütün mahsul şoklarını emniyet alında bulundurmak kabil olmuştur.
lâzım geldiğini İleri sürmüştür. Bu, Avrupa flulh muahedeleri hakkında muallâkta kalmış olan müzakerelere Çin'in iştirâk etmemesi ve İtalya İle yapılacak sulh muahedesi haricolmak Üzere Fransaya karşı da aynı muamelenin yapılma» demek olacaktı, Birleşik Amerika Dış işleri Bakanı, muallâkta kalmış olan Avrupa sulh muahedeleri çalışmalarıma Iştt-râk hususunda bu gibi takyitler yapılmasını ve Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyi daimi âzasından İkisinin bu çalışmaların dışında tutulmasını hoş görmediğini söylemiş, bununla beraber, Berlin anlaşmasının 2 nel maddesine göre, alâkadar başlıca devletler arasında bir sulh konferansı yapılmasını konseyin kabul etmesi şartlle, Berlin anlaşmasile kabili telif bir usul tesis eden her hangi bir iptidai muahedeyi kabul edeceğini İlâve etmiştir.
Bu konferansın, Mihverin Avrupa ortaklarına karşı önemli askerî kontenjanlar temin etmiş olan Birleşmiş milletler Güvenlik konseyinin bütün daimi ftzalarıtu İhtiva etmesi gerektiği gibi. Güvenlik konseyi de Dış İşleri Bakanlan konseyinin tanzim edeceği İptidai maddeleri tetkik edecekti.
Sovyet murahhas heyeti, hükümetli e şahsan istişare etmeden böyle bir sulh konferansı hakkında hiçbir taahhüt altına glremlyeceğlnl söylemiştir.
Eğer kaviyen ümldettlğimlz gibi, İleride takibedllecek usul hakkında bir anlaşmaya varılabilirse, Bakan muavinlerinin çalışmaları konsey tarafından esasen verilmiş olan direktifler dairesinde devam edebllecek-tir.»
B. Bevin ile B. Molotof arasında çatışma
Vaşington 3 (A-A.) — Amerltkan basını bugün, Dış İşleri Bakanları konferansındaki söz çatışmaları! e şahsi çatışmaları belirtmektedir.
«P. M.» gazetesi bir Londra haberine atfen şunları yazıyor:
Toplantılardan birinde M. Bevin, Molotov’u Rltler usullerini andıracak şekilde hareket etmekle İtham eylemiştir. Molotov derhal sandalyesinden kalkarak kapıya doğru yürümüş ve Bevin sözünü geriye almadığı takdirde salonu ve konferansı terkede-ceğinl söylemiştir. Bunun üzerine Bevin, sözünü geri almışsa da, hâdisenin tesiri, günün mütaaklp toplantılarında hissedilmiştir. ' * '
Konferansı akamete uğratan Rus istekleri
Londra 2 (A-A.) — Londralı yorumcular, Dış İşleri Bakanları konferansının üç gündenberl konferans müzakereleri hakkında nihai protokolü İmzalamak hususunda karşılaştığı zorlukları belirtmektedirler Yorumcular düşülen çıkmazı, M. Molotov’un Potsdam konferansının Dış işleri konseyi çalışmalarına müteallik hükümlerini değişmez bir tarzda tefsirine atfetmekte ve bu ısrarın, daha evvel beş Dış İşleri Bakanının 11 eylül tarihli anlaşma üzerinde mutabık kaldıkları bir meseleden vazgeçerek daha «eyyal bir hal tarzına dönmek arzusundan doğduğunu belirtmektedirler. Bilhassa İleri sürülen kanaate göre. M. Molotov tarafından yapılan son teklifler, kabul edildikleri takdirde, Fransanın ve Çin'in. Finlandiya,
Roamnya, Bulgaristan ve Maearis-tanla yapılacak sulh antlaşmaları müzakerelerinden hariç tutulmaları ve Amerikanın Flnl&ndlya anlaşmasına dahil edilmemeal lâzım gelecekti. İngiliz, Amerikan, Fransız vc Çin Dış İşleri Bakanlan 11 eylül tarihinde oy birliğiyle alman karardan vazgeçmeyi kabul etmişler ve bu kararın Potsdam anlaşmasına İmza koyanların niyet ve maksatlarına uygun olduğu esasını müdafaa etmişlerdir.
Londralı yorumcular, konferansın çıkmaza girmesinde, bilhassa M Be-vln ve M. Byrnes'ln gayret sarfetmek bakımından hiçbir kusurları olmadığı kana a tindedir! er
İşçi gazetesi olan Daily Herald. konferansın dünkü toplantısına takaddüm eden hâdiseleri lnceliyerek. bilhassa şu noktaya dikkat nazarları çekmektedir:
Konferansın zabıtlarını kaleme almak zamanı gelince, M. Molotov, "beş üye tarafından İmzalanacak tek bir protokol değil, Rus tezine göre lıer biri müzakerelere lştlrâke hakkı olan Üyeler tarafından imzalanacak müteaddit protokolların bahis mevzuu olduğunu ileri sürmüştür. Diğer murahhas heyetleri bu teklifi kabul etmişlerdir. Fakat pazar günü M. Molotov, 11 eylül tarihli kararın tamamen zabıttan çıkarılmasını istemiş ve bu talep umumun hayretini muclbol-muştur. M. Molotov, bu karan bir yanlışlık addettiğini ve bunun asla vaki olmamış telâkki olunması lâzım geldiğini söylemiştir. Bu talep diğer üyeler tarafından reddedilmiştir. Zira. böyle bir hareket yalnız zabıtlarda tahrif İfade etmekle kalmayıp her hangi bir zamanda her hangi bir devletin varılmış bir karan feshetmesine bir nümune teşkil edebilirdi. Bunun üzerine M. Molotov, bu teklifi kabul edilmediği takdirde, hiçbir protokolü x * • Bade-her razı
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
Biz, dış İşleri komisyonunun bil hassa Şark memleketleri işlerde meşgul olan bir tâli komisyonu âzasin-danız. Gezdiğimiz memleketlerin genel durumları, İhtiyaçları, ve mere-lelerlle alâkadar olduk. Rusya'da hükümet erk&nlle görüştük. Önemli yerlere ve bu arada Lenlngrada da uğralık Sovyet Rusya’da bir çok başarılı İşler yapıldığını gördük. Sov-yetier bilhassa eğitim meselelerine büyük önem veriyorlar Dlinva meseleleri hakkında bazan bizim gibi düşünmüyorlar. Sovyet Ruşya ile dünya memleketleri ve bilhassa Amerika arasında seyahatler daha kolaylaşır, fikir _ teatisi fazlalaşırsa, bir çok anlaşmazlıkların önüne geçilebileceğine kaniiz.
— Türkiye politikası ve Türkiye hakkında düşünceleriniz nelerdir?
— Kimseden bir şey istemiyorsunuz. Tıpkı bizim gibi hareket ediyorsunuz. Çünkü dünyada herkes bir şey İstiyor. Amerika 11e Türkiye arasında birleşen bir çok noktalar v3r. cumhur Başkanınız bizim gibi milletten yetişmiştir. Müstemlekeleriniz yok. İki çıemleket te terbiye meselelerine önem veriyor.
Bay Mundt'a şu suali sordum:
— Türkiye ve Birleşik Amerika'nın ekonomik münasebetleri hakkında nş düşünüyorsunuz?
— Amtrika ve Türkiye ekonomileri birbirlerini tamamlıyor Sizden hrum ve tütün alıyoruz. Daha da alabiliriz. siz de bizden bir çok şeyler alıyorsunuz.
— Amerika İhtiyaçlarımızı temin etmek İçin döviz kolayloklaıı ve diğer kolaylıkları gösterebilir mİ?
— Bre t ton Woods mukaveleleri tatbik edilince Türkiye de her memleket gibi bir çok kolaylıklardan İstifade edecektir. Fakat satın alma kabiliyetinizi arttırmak İçin her türlii istlhsalnlzi genişletmek en mühim çaredir İstihsaliniz arttıkça l;J?r niz daha İyi gidcbllr.
Bayan Bolton söze karışarak dedi kİ:
— Bundan çok önce Türjtye ye gelmiştim. O zamanlar çarşaf giyiyorlardı. Atatürk kadın'arınız için cölr şeyler yapmıştır. A m-r ikan erk kle-rinln bizden kıskandıkları çok şeyleri Türk kadınlan yapabiliyor Devlet adamlarınızla ?enıs kanuşıralar yaptık, istediğimiz her türlü malûmatı aldık. Başbakan Şükrü Saraçoğlu çok zeki bir adamdır
Toprak vergisinin bırakacağı açık nasıl kapatılacak
Ankara 2 — Toprak vergisinin kaldırılması hakkında Maliye Bakanlığınca yapılmakta olan İncelemeler •on şeklini almıştır. Tasarıya göre, bu verginin bütçeye temin ettiği getir. istihlâk, muamele ve bu meyr-n-dn »ekerden alınan vergilere miktar zammedilmek suretlle olunacaktır
blTer temin
Yediği tekmeden öldü
Üç gün evvel Balatta Rasim'in kahvesinde oturan Ömer ve Mfmiş adlarında İki arkadaş, bir aralık kavga etmişlerdi bunlardan Memlş, Ömer'den yediği tekmeyi mütaklp fazla sancılandığından Balat hastanesine yatırılmıştı.
Memlş dün hastanede ölmüştür. Adalet doktoru B. İzzet İşcan ölümün JtatI sebebinin tâyini İçin cesedin morga kaldırılmasına lüzum göstermiştir
Tür ki yenin en büyük iplik dokuma fabrikası
İzmir 2 — Haber alındığına göre Türklyenln en büyük İplik ve dokuma komblnesl İzmlrde kurulacakta-. Sümer Bank tarafından meydana getirilecek olan bu kombine 1200 tezgâh-İlk dokuma fabrlkaslle senede 72 milyon metre İstihsal kabiliyeti) basma iabrtaklannı ve 40.000 İplik Upllk fabrikasını İhtiva edecektir Fabrikalar M milyon liraya mololacak ve 6000 kçl çalışacaktır.
et
Sekiz toptancı kasap mahekemeye verileli
Belediyece tâyin olunan toptan flaHerinden fazlaya perakendecilere
satış yapmak suretlle «t fiatlerinln yükselmelerine sebebolan sekiz toptancı kasap hakkında tanzim edilmiş olan tahkikat dosyası dün milli korunma savcılığına verilmiştir.
Bavcıhk, bu toptancılara birer davetiye çıkararak sorguları yapılmak üzrre kendilerini çağırmıştır.
Ticaret Bakanlığı teftiş heyeti reisliği
Ticaret Bakanlığı Teftiş heyeti re-Mİğtno niş ticaret umum müdür nıu-|vln1 B. İsmail Rüştü tâyin edllmlş-
İstanbul icra reisi yargı tay âzası vldu
İstanbul İcra reisi B. Hamdı Yargıtay Üyeliğine tayin edilmiş ve keyfiyet Adalet Bakanlığı tarafından şehrimiz Adliyecine tebliğ edilmiştir.
Banliyö biletlerinde tahrifat yapalar
Naci ve Mustafa isimlerinde Ikl . çl. Sirkeci - Zeyllnburnu banliyö trenler! biletlerinde tahrifat yaparak kullanmak suçundan Adllyeye verilmişlerdir.
Altıncı asliye ceza mahkemesinde mevlcufen muhakeme edilen bu Ikl gencin duruşması dün bitmiş ve üçer gün hapislerine, dokıız Ura nara cc-1 rası ödemeğe mahkûm edilmişlerdir. Bu müddet mahkûmiyetlerini de mevkuten geçirdikleri İçin tahliye olunmuşlardır
İŞ-
lmzalamıyacağını ve Dış işleri kanlarının yerine müzakerelere vam edecek ofan muavinlere hangi bir talimat verilmesine olamıyacaftını söylemiştir.
Konferansın iflâsından sonra vaziyet
Beyrut 3 (R.) — Londradakl Beşler konferansı dün akşam bir muVûf-fakıyetslzllkte sona erdL Hiçbir anlaşma yapılamadı. Bu anlaşmazlık o kadar derin bir uçurum haline gelmiştir ki, Beşler, iflâsı dünya efkârına bildirmek İçin resmi bir tebliğ bite neşretmediler.
Bununla beraber siyasî müşahitlere göre, konferansın dağılması konseyin dağılması mânasını İfade etmiyccek-tlr. Bu konsey daimi olarak kalacak ve devletler arasındaki münakaşalar mûtat siyasi vasıtalarla temin edilecektir.
Üçler muhakkak toplanmalı
Beyrut 3 (R.) — Varisten bildiriliyor: Beşler konferansının muvaffa-kıyetsizlikle sona ermesinden sonra siyasi çevrelerde şu mütalâa ileri (ü-rümektedlr; Londra konferansının İflâsı üzerine üçler muhakkak toplanmalıdırlar. Dünyanın İki zümreye ayrılması İstenmiyorsa, bu teküf kuvveden fille çıkmalıdır. Fakat muhakkak olan nokta, şudur (1. teklif Vaşington ve Moskovadan değil, Londradan yapılmalıdır.
Çekoslovakya’da Yahudiler aleyhine nümayişler
Londra 3 (R.) — Çekoslovakya'da Yahudller aleyhinde nümayişler yapılmıştır. Prağ hükümeti, neşrettiği bir tebliğde bu nümayişleri şiddet L takbih etmiş zarar görenlere tazminat verileceğini ve bu kabil hareketleri şiddetle bastırmak azminde bulunduğunu bildirmiştir.
Amerika, Japon adalarındaki üsleri muhafaza edecek
Beyrut 2 (R.) — Vaşıngtondan Pa-rise ge’en bir habere göre, M- Truman dün yapmış olduğu hususi bir görüşmede Birleşik Amerikanın Japon ada larındakl üslerin hepsini elinde tutacağını ve atom bombasının sırrını kimseye vermeyeceğini bildirmiştir.
Sovyetlerin Arnavutluğa hediyesi
Belgrat 2 (A.A) — Sovyetler Birliğinin Arnavutluğa hediye ettiği buğdaydan ilk parti olarak beş bin ton Dr aç'a çıkarılmıştır. Gene beş bin tonluk ikinci bir partinin de yakında aynı Umana gelmesi beklenmektedir.
İsveç Macaristan’la siyasî münasebet kuracak
Londra 2 (A.A) — İsveç hükümeti Macaristan İle yeniden siyasi muhasebat kurmak arzusunda bulunduğunu bildirmiştir.
Amerikan donanması yeni esaslara göre tanzim edilecek NewYork 3 (R) — Dün akşam Başkan M. Truman tarafından yayınlanan bir demece göre, Bir. leşlk Amerika bahriyesl yeni esaslara göre tanzim edilecektir. Donanmanın tanziminde ‘ cılığın müstakbel inkişafı nünde tutulacaktır.
hava, gözö.
Başlıca Jiıp^n harb suçluları Omori kampında
Tokyo 3 (A.A) — General Eich«l-berger, aralarında eski Jaşbakan Tojo oa bulunmak üzere başlıca Japon harb suçlularından 23 ünün, Müttefik harb esirlerinin konuldukları meşhur Omori kampında göz altına alınmalarını emretmiştir. Haşerelerle dolu olan kamp temizlenmiş ve dezenfekte edilmiştir. Ancak General Elchelbergcr, mademki kamp Amerikalılar için İyi telâkki edilmiştir, Jüponlar İçin de iyi olmalıdır diyerek kampta en ufak inşaatla yapılmasını menetmiştir.
Siyonist meselesi
(Baş tarafı 1 inci _ sahifede)
Londra'daki Arap mahfillerinde işaret edildiğine göre, Azzam bey Orta Şarfc işlerine İlgi gösteren her hangi bir kimse İle görüşmeğe hazır bulunmaktadır.
Kudüs 3 (A A.) — Dün. Yafa'dan Tflâvlv'e Yahudi mültecilerinin gelmesiyle hâdiseler vuku bulmuş ve bunun üzerine belediyede acele müzakerelere başlanmıştır,
Mhallî makamlar mülteci hareketini mübalâğalı bir asabiyete atfetmekte ve İki şehir hududunda kâin mahalleler halkını, po'.ts himayesi vadederek sakin kalmaları İçin, lk-naa uğraşmaktadırlar Telâviv belediyesi aynı zamanda gürültülü nümayişlere ve resmi binaların İşgaline mân! olmak için şiddetli tedDİrler almıştır.
Yakın Şark sularında bulunan İngiliz Amiral gemisi bu'îün Yata önünde demirlemiştir Yafa ve Ttlâ-ylv mahalli İdare mümessilleri gemiyi ziyaret etmişlerdir Amlraj gsmisi bugün Haytaya gidecektir.
Geçen hafta gayri kanuni olarak hududu geçen 200 Yahudi muhacir hâlen gözaltı kampındadırlar
Gayri kanuni bir şekilde yapılan bu muhaceret teşkilâtı Filistin'e her yıl binlerce Yahudfnin sokulabileceğini tcyldetmektcdlr
Makamlar, memleketin sahillerinin uzunluğu ve büyük bir kısmının hali bulunması sebebiv!t tu çıkar-malarm tamamlyle önüne ge-lemı-yeceğlnl kabul etmekle, bununla beraber Yahu dilerin btskdiklerl büyük itimadın yerinde olmadığını belirtmektedirler.
Yahudllerin askeri teşkilâtı Hage- dır.
Toprak kanununun tatbiki için çalışmalar Ankara 3 'Telefonla) — Tarım Ba-Ankara 3 (Telefonla) — Tarım Şaması etrafındaki çalışmalarına devam itmektedir. Yeni te'kil idilmiş olan toprak işleri genel müdürlüğünün merkez kadrosu tamamlanmış gibidir. Toprak kanunumuzun tatbik edileceği illerin teşkilâtı için de çalışılmaktadır. Kanunun ilk defa hangi İllerde tatbik edileceği hakkında önümüzdeki günlerde Bakanlar Kurulunca karar verilecektir. Kanunun tatbikine alt tüzük ve yönetmeiik'e-rln
hazırlığına devam edilmektedir.
Ekmeklere mısır katılmıyacak
Ankara 3 (Telefonla! - Toprak mahsulerl ofisi, ekmeklere katılmakta olan yüzde 10 mısırın şimdiden sonra katılmamasını İlgililere bildirmiştir. Bunıfan böyle ekmeklik unlara yalnu çavdar ve mahliit katılabilecektir. Katılacak bu miktar da yüzde yirmiyi gcçmlyecektlr
İstanbul’da yeniden 10 eczane açılacak
Şehrimizde yeniden 19 eczahane-nln açılmasına karar verl'miştlr. Bn on cczabanc Cihangirde. Ayaspaşa-da, Şişli Bulgar çarşısında Ortaköy dere içinde. Beykozda. Fatih Çarşambasında, Fatih Sarıgüzeldc. Eminönü Sultanhamam^a, Eminönü Talıtaka-lcde ve Sullanahmette açılacaktır.
Mareşal Zhukofun Amerika seyahati geri kaldı
Vaşington 2 (AJt.) — Daha evvel bildirilenin aksine olarak Mareşal Zukov, hastalık sebebiyle bu perşembe Amerika'ya gidemlyccektlr. Bu haberi veren Başkan sekreteri M. Ross, Zukov'un bu ziyareti belki daha sonra ve muhtemel olarak ekim sonlarında yapabileceğini Mldlrmiş’-tlr
Dört cocuk yaralandı
Dün dört çocuğun ağır suret, te yaralanrnalarile neticelenen dört vaka olmuştur.
Sanyerde Pazarbasında otu. ran yedi yaşında Avdın Denizer duvardan.’ Fatihte Eski AliDaşa. da Sadeddin efendi sokağında oturan on bir vaşmda Behçet incir ağacından, Beyoğlu. d» Doğramacı sokağında oturan beş yaşında Erol Dencereden ve Ka-sıvnpasada Civicller içinde otu. ran on yasında tiva takıldığı bir kamyonun arkasından düşmek suretile ağır şekilde v.ıralanmış. !ar. dördü de Sisli Cocuk hasta, nesine kaldırılmışlarda'.
Zehirli kayısı şerbeti
Beyoğlunda Asmalımescidde oturan ve o civarda Viyana otelinde kâtiplik eden Nail adında bLr genç, dün akşam, Ahırkapı. da Emrazı Zühreviye hastanesine gelmiş ve burada kapı önün, de bulunan seyyar bir şerbetçi, den kayısı şerbeti İçmiştir. Şer. betçl oradan ayrılmış gitmiş, az sonra Nail feci ıstıraolar İçinde kıvranmağa başlamıştır.
Otel kâtibinin bu halini görenler zabıtayı malûmattar et. mişler. zabıta memurları da bu genel Cerrahpaşa hastanesine kaldırmışlardır. Nailin zehirlendiği tesbit edilmiş olup meçhul şerbetçinin hüviyetinin tesbitine çalışılmaktadır.
na'nın 25 bin kişilik bir kuvveti vardır. Bu askerler aynen İngiliz komandoları gibi talim ve terbiye görmüşlerdir. İçlerinden 8 bini İngiliz anavatan kuvvetlerini andırnıakta-
Bombavda sükûn avdet etti
Bombay 3 (A.A.) — Bombaya yeni polis takviyelerinin gelmesi iyi neticeler vermiş ve bugün şe. hirde sükûnet hüküm sürmüş., tür. Bununla beraber karışıklık çıkan mahallelere otobüs ve tramvaylar İşlememekte devam ediyor. Taksi şoförleri de silâhlı bir taarruza uğramak korkusile bu mahallelere gitmek istememektedirler, •
Büyiikada’cİB yangın
Büyükada'da Cami mahallesinde Neclpbey sokağında bayan Neriman» alt 13 numaralı evde clün çamaşır yıkanmakta İken ocak parlamasile bir yangıtn çıkmış, derhal yetisen Ada İtfaiyesi tarafından vs>n-’ürüimürtûr.
Gulden
Reşadiye
İngiliz
Klilşe (Bir srauu)
2/19/1945 flatleri Lonura üzerine l sterlin Nevyork üzerine 10ı> dola» Cenevre lOfi tsvlçre Fr Madrid üzerine lOo o eze ta Stokhnlm üzerine l(M> Kuron ESHAM VE TAHVİLâl % 5 faizli ikramiyeler: 1933 Ergani 1938 ikramiyen MU I) Müdafaa Demiryolu lkramlyeU % 7 faizli Tahviller: Sivas - Erzurum I Slvaş • Erzurum 2-7 1941 Demiryolu i 194) Demiryolu □ 1841 Demiryolu IU Mim Müdafaa 1 MIHI Müdafaa □ Mim Müdafaa m Anadolu Demiryolu Gvupu: Tahviller 1-2
Hisse senetleri % 80 Mümessil senet Hisse şenetierl: Merke2 Bankası T İş Banka s» T Ticaret Bıınkası
BOKSA DIŞINDA ALTIN FİATLER1
AKŞAMDAN AKŞAMA
Kitapçılığımıza dair..
Evinde boş kalan *ve ecnebi dil iğrenmeğe heveslenen kim varsa beynelmilel iistadlardan bir karalama tercüme yapıyor. Yahut da basından aşk geçen ve hâtırat defteri tutan her şahıs bir «milli roman»» şaheseri yazıyor,,.
Diğer taraftan, iki üç serma. yedar arkadaş toplanıyor; baş. ba«»ı verip şöyle konuşuyorlar:
— Okullar arttığına göre, oku. yanlar da arttı, bilâder! Gel, bir kaç bin papel sen uçlan; ben de uçlanırım, bir voli vururuz...
İşte, böylece tümen tümen mütercim, müellif ve tabi üredi. Daha da üreyeceğinden başka.., Hepimizin şikâyetimize sebebiyet veren «fena eserler» bu suretle kütüphanelerimize utanç olmağa başladı.
Bu konuya dokunarak «Değer Idiişkünlüğiinün sebebi» diye minimini b!r fıkrayı «Dikkatler» aütıınuna koymuştuk: «Tabilerin pek. pek çoğu, bastıklarım okumadan, okumak iktidarında da olmadan eser basıyorlar.» demiş, tik. Babıali piyasasının ahvalini bilenler, bunun yanlış ol. madiğini tasdik edeceklerdir. Her ciddi müellif ve mütercim gibi her ciddî tabiin de bizimle beraber olacağını. «Hay Allah razı olsun pek doğru yazmış, bir yaraya parmağını basmış!» di. yeceğini ummuştuk.
Küçük esnaftan bile ehliyet aranıyor: Berberler, kasaplar, Hh hep kontrola tâbi,.. Zira sanat vesikası başka türlü alınmaz. — Halbuki telif ve tercümede, kitapçılıkta buna hic lüzum görülmemesi; cemiyetin bu mesleklere bir kontrol koymamış bu. lunması, önüne gelenin ecnebi hattâ beynelmilel şaheserleri katletmesine imkân veriyor. — Şu veya hu şekilde bir meslek disiplininin kendi aramızda ot. sun tesisi lâzımdır. Bu disiplin:
1 — Şiddetli tenkidle olur.
Bütün neşriyatta bunu ihdas etmeli. Şimdiki tip: «Bir eser çıktı, okuynuz, iyidir maşallah!» tartandaki kitap tenkidlerinden, bilhassa okumaksızın, hatır için yapılan reklâmvari tenkidlerden sarfınazar etmeli.
2 — Ciddi tâbi müessesderinin daha esaslı şekilde teşkiâltlan. malarile otur.
Gazetelerde nasd başmuhar. rirlik, sekreterlik, sekrtere muavinliği, mütehassıs muharrirlik varsa; bunlar, umumî neşriyata nasıl İstikamet, intizam, kontrol temin ederlerse, kitapçılık mü. esseselerinde de, bundan sonra olsun, buna yakın taazzuvlar ola. bilmelidir Buna cidden ihtiyaç vardır.
Mihran gibi eski tabiler, ga. liba. «en emin kalem sahiplerine güvenmek, onları etraflarında toplamak» suretîle zamanların, daki tefevvuku temin ediyorlardı. Ebiizziya gibi eski müellifler de, tek başlarına kontrolü temine çalışıyorlar; haşiyelerle, ilâvelerle eserleri tamamlıyorlardı. Şimdiki telâkkilere göre, birincisi de, İkincisi de kâfi olmasa gerektir. Bahsettiğim teşkilât lâzımdır. Halbuki heyhat, ekseri tabı mü. çsseselerimiz, müessese değil, malaza değil, dükkân, hattâ seyyar esnaf halindedirler.
İşte biz, «Dikkatler» sütununda hu umumî halden bahsetmiştik...
Tiirk Editörler demeği’nden 24 evlûl 945 tarihiyle bir mektup aldık. «Dikkatler» sütunundaki yazımıza cevap teşkil ediyor. Bıı mütemmim yazımızı okuduktan sonra, bütün ciddi müellif, mü. tercim ve tabilerin bizimle hemfikir olacağına kaniiz
(Vâ . Nû)
Balık mevsimi başladı
Bundan sonra fiatlerin ucuzlaması bekleniyor
Bu sena balık fiatleri çok yüksektir. Yakın zamana kadar sardalye 250 • 300, küçük palamutlar 70 kuruşa satılıyordu. Bir vakitler kilosu 10 kuruşa verilen İstavritler bile 120 kuruştan aşağı verilmiyordu. En bol zamanında olduğumuz halde lüfer 300400 kuruşa idi. Diğer bütün balık fl-atlerl bu nispette yüksekti.
İlgililer balık akını zamanının geldiğin! ve bundan sonra balık flatle-rinin düşeceğini söylüyorlar. Ekim ayı İla giren balık mevsiminin müsait boşlaması ve birlikler tarafından verilen İpliklerle ağların yenileştirilmesi bu tahminleri kuvvetlendirmektedir. İstanbul balıkçılarının elinde 80 takım gırgır vardır. Bunlardan 20-30 takımının her gün nöbetle çalışması ı dahili İhtiyacı karşılıyacak miktarda balık teminine yetecektir.
Dış memleketlere balık İhracı İçin çalışılıyor. Bu İmkân temin edilince daha fazla balık tutulacaktır.
Bu yıl kavurma geçen seneden ucuz
Bu yılın yeni malı kavurma ve pastırmalar piyasaya çıkarılmıştır. Geçen seneye nazaran 20-25 gün evvel satışlarına başlanan bu maddelerin fiatleri oldukça ucuzdur. Bu ucuzluk kavurmanın kilosunda, nevine göre 20-40 kuruş arasındadır. Geçen yıl kavurmalar 190 kuruşa satılıyordu. Bu yıl mallan 160 kuruştan satışa çıkarılmıştır. Bir İki hafta sonra piyasaya daha fazla mal geleceğinden fiatlerin. bir miktar daha ucuzlayacağı tabii görülüyor.
Kışlık yakacak
Belediye odun ve kömüre azamî fiat koyacak
Zeytinyağı tevziatı mıntaka ticaret müdürlüğünün elinden alınacak şimdiye kadar zeytinyağı tevziatı mıntaka ticaret müdürlüğü tarafından ldarc edilmekte ve müdürlük ofisten aldığı yağları mutemed bakkallara tevzi etmektedir.
Aldığımız malûmata göre Ticaret Bakanlığı yeni dağıtmada tevziatın idaresini mıntaka ticaret müdürlüğünün elinden alacaktır.
Bakanlık tevziatın ne çekildi- yapılacağı hakkında bugünlerde bir tevzi şekil neşredecektir.
it İstanbulda mevcut pansiyonlu İlk okullara alınacak earasu yatta öğrencileri seçmek İçin vull muavini I B. AH Rlza'nın başkanlığında cuma güniı diğer İlgililerin de İştirak edeceği bir toplantı yapılacaktır. Yüzleri aşan müracaatlar içinden ancak 30 Öğrenci alınabilecektir Katul şartları İçinde öğrenoilerln İstanbul do ğumiu olmaları da şarttır.
Tarım Bakanlığı, İllere birer tamim göndererek yeni bir teşekkül olan Devlet Orman işletmelerinin idare makamları tarafından desteklenmesini istemiştir. Bu tâmımde yurttaki bütün ormanların devlet mülkiyetine geçmeslle halkın orman mahsullerine olan İhtiyaçlarının orman İşletmeleri tarafından karşılanması Icabettlğl bildirilmektedir. Devlet ormanlarının hepsi İşletmeğe açılmıştır. Birçok orman işletmelerinin kuruluş çağında olması bazı eksikliklerin henüz tamamlanmasına İmkân bırakmamıştır. Bununla beraber orman mahsullerine ulan halkın mübrem İhtiyaçlarının eksiksiz olarak karşılanması hususu İşletmeler teşkilâtına tamim olunmuştur. Orman işletme faaliyetlerinin İdare makamları tarafından desteklenmesi bu İntikal devresinin sıkıntılarını kısmen olsun hafifleteceklerdir.
Orman mahsuller! arasında halkın en ziyade muhtaç olduğu odun ve kömür istihsalinin her işletme bölgesinde oturan vatandaşların ihtiyaçları nispetinde yapılması da teşkilâta bildirilmiştir.
İstanbul valiliği ve be.ediyesl ou İşle bir müddettenberl meşgul bulunmaktadır. Önümüzdeki klş devresinde halkın odun ve kömür sıkıntısı çekmemesi İçin lüzumlu tedbirler kararlaştırılmış, bunların tatbikına İki aydan fazla bir zamandır başlanmıştır. Civar revir amirlikleri tarafından hazırlanan mahrukatın ve bilhassa mangal kömürlerinin İstan-bula nakil İçin Devlet demiryolları da lüzumlu miktarda vagon tahsis etmiştir. şimdiye kadar Istanbula üç parti halinde revir amirliklerinden kömür getirilmiştir. Son na gün içinde şehre gelen kömürün miktarı 600 bin kilodur.
Mahrukat flütlerinin el aeğlştlrmeK suretiyle artmasını önlemek üzere belediye bu hafta içinde oduna ve kömüre toptan ve perakende âzami satış fiatı tesbit edecektir. Bu hususta daim! encümene sevkcdllmek üzere hazırlanan teklifte odunun çekisinin perakende 12,5 - 13 liraya, mangal kömürünün perakende kilosu 19,5 - 17 kuruş olacağı tahmin ediliyor. ________________
Röntgen filimlerinin fiatleri tesbit edildi
Sıhhi muayene ve tedavide çok lüzumlu olan röntgen ilimi İhtiyacını karalamak üzere şehrimize yeni bir paül İllim daha gelmiştir. Vilâyet Şatlık müdürlüğü, ihtikâra meydan vermemek ve halkın fazla para vermemesi İçin yeni gelen flllmlerln flütlerini tesbit etmiştir. Konulan flütler şunlardır:
30X40 ebadında 186, 24X30 ebadında 112, 18X24 ebadında 03. 13X18 ebadında olanlar da 55 kuruştan satılacaktır. Ancak bu filimler, çıplak ve ambalftjsız olduklarından, bozul-mamaları için siyah zarf İçinde satılacaklardır. Satıcı müessese bu zarf İçin ayrıca 15 - 20 kuruş arasında bir para alacaktır.
Bir çırpıda
«EI?> hakkında...
Amerika’ya yeni gelen Türk öğren' çileri arasında genç bir Türk kızı da bulunmaktadır
Bir Amerikalı muharrir yazıyor; Türkiye Cumhuriyetinin dış memleketlere öğrenci göndermek için açtığı müsabaka sınavında kazanarak Amerlkaya tahsile-gelen on İki Türk genel arasında bir Türk kışı da bu-Ilınmaktadır.
Bu Türk talebeleri Amerlkada 9 ay kadar hususi okullara devam ederek İngilizcelerini İlerlettikten sonra, Amerikanın muhtelif bölgelerindeki üniversitelere dağılarak, ziraat, kimya ve tıp tahsili üzerinde master veya doktoralarını yapacaklardır.
Amerlkaya henüz gelen bu Türk öğrencilerinden bayan Nahlde özgü-müşün NeW Yotkun maruf kız kolejlerinden oQueens College» e devam ettiğini öğrendim ve kendisi İle kısa bir mülâkat yapmağa karar verdim.
Qııeens kolejinin koridorlarında yürürken bana refakat eden öğretmenlerdendir!, bize doğru gelDn kızlardan birini İşaret ederek aradığım Türk kızı olduğunu söyleyince, hayretler İçinde kaldım. Bu sarışın kızın diğer Amerikalı kızlardan hiç farkı yoklu. Sllamen renkli bir sveter ve gayet sade kahverengi yünden bir eteklik giymiş, sapsarı natürel saçlarını tepesinde toplu bir şekilde tanzim etmiş olan narin yapılı kızı, şayet arkadaşım, Türk olduğunu söylemeseydi, diğer talebelerin arasından tefrik edebilmek imkânını bulamazdım. Bilhassa konuştuktan
sonra öğrendim kİ, arkasına giydiği gayet güzel Sveter ve etekliğini de Tiirkiyeden beraberinde getirmişmiş,
Mülâkatım esnasında bayan Nahlde, bu kolejde 9 ay kadar kaldıktan sonra, Cornell üniversitesine giderek veteriner olmağı arzu ettiğini bildirerek şunları söyledi:
«— Tıp Aleminde son günlerde elde edilen gelişmelerle yakından alâkadar olmaktayım. Bilhassa hayvan sağlığı üzârlnd» yapılan son inkişaf lardan memleketimin de istifade etmesini çok arzu ediyorum.»
Amer İkayı çojf beğendiğini söyllyen genç Türk kızı. New York'ta Radlc City, Planetarlum ve bütün müzeleri gezdiğini söyledikten sonra bilhassa tiyatrolardaki dekor ve kostümlerin zenginliğine hayran kaldığını da İlâve etti.
Bayan Nahlde, Amerikalıların samimiyet ve yardım severllğinden şöyle bahsetti: .Burada herkes birbirine yardım etmek İstiyor. Yeraltı trenine bindiğim vakit, kime sorsam gayet nazikâne bana çıkacağım istasyonu gösteriyor.»
Bayan Nahlde, Amerika'da İngilizceyi çabuk öğrenmek için kabU olduğu kadar Türk arkadaşlarile beraber bulunmamağa ve dalma Amerikalılarla temas etm?ğc çalışacağını da söyledi. Ders zili çalmtştı. genç Türk kızım daha fazla İşgal etmemek İçin başarılar temenni ettim ve ayrıldım.
Yunanistana kibrit ihracı
Resmî binalar
Tekel idaresi Yunanista-na kibrit ihraç etmek için eksiltmeye girdi
Tekel İdaresi harice kibrit İhracı İçin bir ıııüddcttcnberl temaslara devam etmektedir. Bundan bîr müddet evvel Yunanistan bizden 4 - 5 bin sandık ırlbrlt almak .stemiş, fakat konuşmalar yapılırken Yunanlstanın San Franclseo'ya giden Dış İşleri Bakanı, Ameri kadakl «Unra» yardım teşkllâtiyle anlaşarak birkaç ton kibrit temin etmiştir.
Kibritin hemen hiç kalmadığı Yu-nanistanda bu gelen parti derhal erimiş ve hariçten kibrit talebi yapılmasına mecburiyet hasıl olmuştur.
Yunanistan nihayet eylülün 29 unda yapılmak üzere kapalı zarfla bir ekşitme açmış ve buna Türkiye, Amerika, Filistin ve Flnlândlya iştl-râk etmişlerdir, Tekel idaresi kibritlere 5 kuruş fiat istemiştir. Buna JO para da ihracat vergisi konacak ve böylece bir kutu kibritin İhraç flatl 5 kuruş 10 para olacaktır.
Yunanistan 5000 sandık kibrit istediğine göre, bir milyon 250 - 300 bin liraLık bir döviz temin edilebilecektir.
Yalnız eksiltmenin neticesi hakkında Tekele tam bir haber gelmemişse de diğer memleketlerin verdiği 11-atler ucuz olduğu İçin teslim şartlarının iyiliğine rağmen Tekel idaresinin eksiltmeyi kazanması biraz şüphelidir.
Diğer taraftan Tekel İdaresi Irak’a külliyetli miktarda kibrit şevkine başlamış bulunmaktadır.
İsveç ile ticaret münasebetlerimiz
İsveç'le bLr müddetten beri durgun devam eden ticaretimizde yeniden kıpırdamalar başlamıştır, öğrendiğimize göre Türk - İsviçre muahedesinden sonra yeni bir Türk - İsveç ticaret anlaşması yapılması tekarrür etmiştir.
İsviçre'deki heyetimiz Ankara'ya döndükten sonra ekim ayı içinde bir ticaret heyetimiz bir anlaşma için temaslar yapmak üzere İsveç'e gidecektir.
Z1
-k
Kari mektubu
Bir doktorun şikâyeti
«Bandırma - İstanbul arasında gece İşllyen Çanakkale vapurunda kamara biletleri komple gösterilmekte ve İçerde bazı kimseler tarafından pazarlıkla bazı kamara biletleri satılmaktadır. İskemleler de yatak flatlle satılıyor, Bunun tahkiki ile önüne geçilmesini temenni ederim, !
Gureba hastanesi İkinci dahiliye asistanlarından Enver Kutta?
J
Simite rağbet çok
Verilen un miktarının arttırılması istenildi
Toprak mahsulleri oflat tarafından İstanbulda simit yapi'mak üzere verilen 40 çuval un ihtiyacı karşılıya-mamaktaclır. Okulların eğretime baş-lamaslle şehirde simit i ftihlâkl fazlalaşmıştır. Şehirde sbııîî çıkaran 24 fırın faaliyettedir. İmal kabiliyeti fazla olan bu fırınlara vzsatl olarak ancak birer çuvaldan biraz fazla bir miktar isabet etmektedir.
Belediye, Ticaret Bakanlığına müracaat ederek şehre simit için tahsis edilen 10 çuval un’un yetmediğini bildirmiş ve bu miktara hiç olmazsa 40 çuval daha İlâve edilmesin! İstemiştir. Bakanlığın cevabı beklenmektedir. _______________
Parasız fare zehiri dağıtılmasına başlandı Sağlık ve Sosyal Yardım müdürlüğü tarafından hazırlanan fare zehirlerinin dünden İtibaren halka parasız olarak dağıtılmasına taşlanmıştır. Veba gibi çok tehlikeli bir hastalığın bulaşmasına birinci derecede âmil olan bu mahlûkların İmhası evlerin temizliği ve sağlığı baKimından çok lüzumludur. Sağlık müdürlüğünde dağıtılen zehirlerle birlikte bunların nasıl kullanılacağı hakkında birer broşür de veriliyor
Dışişleri Bakanı Valiyi ziyaret etti
Dün sabah şehrimize prien Dış İşler! Bakan B. Haşan Sata öğleden evvel vali ve belediye reisi doktor B. Lütfl Kırdar'ı vilâyetteki makamında ziyaret etmiştir
Bütün ekonomik müesseseler! bir araya toplıya-cak bir ticaret ve zahire borsası yapılacak
Harbdenberl İstanbulda pek az bina yapılması ve şehir nüfusunun günden güne artmazı yüzünden ciddi bir mesken buhranı vardır. Bu buhran yalnız meskene inhisar etmemektedir. Resmi daireler ve müesseseler de aynı sıkıntı İçinde bulunuyorlar. Maliye Bakanlığı bu zarureti göz önüne alarak şehrin muhtelif senitlerinde Maliye tahakkuk ve tahsil şubeleri İnşa ettirmişti. Bir kısmı da hâlâ İnşa halindedir. Fakat Mâliyenin yaptırdığı bu binalar yalnız bLr kısım ihtiyacı karşılıyabllecektlr. Diğer resmi dairelerden bLr kısmı eski binalarda, bir kısmı da kira İle tutulan ve ihtiyacı tamamlle karşılamı-yan yerlerde bulunmaktadırlar.
İstanbulda yapılacak Adliye sarayının İnşası hart» sonuna bırakılmıştır. Belediye sarayı İçin de şehir plânı mucibince Fatihle Saraçhane arasında bir arsa LntihabedllmLştlr.
Ancak Bakanlıklardan bazıları kendilerine bağlı bulunan daire ve müesseseler için yeni binalar Lnşa ettirmeğe daha şimdiden karar vermişlerdir. Bu arada Ticaret Bakanlığı, Ticaret ve Ekonomi Bakanlıklarına gerek doğrudan doğruya bağlı olan, gerek dolayıslle İlgili bulunan müesseseler! bir arada toplamağa karar vermiştir. Bu arada bir Ticaret ve Zahire bor sası binasına lüzum görülmesi de daha harbden evvel ehemmiyetle göz önüne alınmıştı. Fakat araya harbin girmesi bu teşebbüsü yarıda bırakmıştır. Ticaret Bakanlığı, harb sonrası ticari muamelelerin gelişeceğini düşünerek. Ticaret ve Zahire borsası İnşasına bir an evvel başlamağı zaruri görmüştür. Bu maksatla Eminönü 11e Sirkeci arasında münaslnp bir saha bulunacaktır. Bu sahada yapılacak borsa binasının İnşa masrafı doğrudan doğruya mahalli tacirler tarafından temin edilecek, borsadan başka Bakanlığa bağlı müessesçi erin inşa masrafları da alâkalı Bakanlıklar tarafından temin edilecektir.
Borsa İle lüzumlu binaların İnşa plânlyle arsasının intihabı İşi Belediyeye bırakılmıştır. Belediye İmar müdürlüğü bu hususta icabeden tetkikleri yapacak ve netice Ticaret Bakanlığına bildirilecektir.
Yeni plân tstanbuldakl resmi ve yan resmi bütün ekonomik müesseseler bir araya toplanmak suretlle tanzim edilecektir.
Ingiliz ayakkabı boyaları kara borsa da
Bir müddet evvel piyasaya gelmiş olan Ingiliz ayakkabı boyalarının büyük kutulan 90 kuruşa kadar satılmaktaydı: fakat son günlerde bunların da kara borsaya intikal ettiği görülmektedir.
Halbuki alâkalı tüccarlara gelen telgraflara göre, bu ayın ortalarında İnglltereden gelecek olan bir şilepte mühim mlkatrda boya bulunmaktadır.
Bîr eczanenin mesul müdürü mahkemeye verildi
Yeril müstahzarların Sağlık Bakanlığı tm alından tahdldedlldlğl hakkında bazı neşriyat; yapılmaktadır. Bu hususta ilgili makamlardan yaptığımız tahkikat neticesinde Bakanlığın böyle tahdit soymadığını öğrendik. Harb dolayıslle memlekete müstahzar İlâçların güçlükle girmesi yüzünden İlâç ihtiyacının memleketimizde yapılanlarla karşılanması İçin Bakanlık tahdit değil, bilâkis İstihsali teşvik etmektedir Ancak Sağlık Bakanlığına ruhsat almak İçin gösterdiği nümune hilâfına İlâç ha-zırlıyarak piyasaya ç-'saralıların veya Bakanlıktan müsaade almak lüzumunu dahi hissetmemiş olanların mamulleri taklbedlluicktedlr. Halkın sağlığını yakından İlklendiren bu hususların takibediLmesl esasen Bakanlığın tabii vazifesidir. Bir eczane tarafından Alman ma'ı dr müstahzarın terkibine dahil liâç.ardan bazılarının birbirine karıştırılması suretiyle aynı İsimde hazııianan bir müstahzar Bakanlıktan satış müsaadesi almadan piyasaya çıkarılması ve yine aynı eczahane tarafından kutusu 275 kuruşa satılması lâzıoı gelen bir ampulün 12 liraya satılması üzerine eczahane mesul müdürü milli korunma mahkemeline verilmiştir.
Kurmağı düşündüğümüz «El sıkmıyanlar cemiyeti» meselesi, «Beşler toplantısı» sırasında, büyük dünya mevzuları içinde dahi alâka uyandırdı. Üç muharir ar. kadaşınıız bu mesele ile kendi cephelerinden ilgilendiler. Okuyucular arasından da daha şiın. didon bu cemiyete âza olmak is. teyen titiz vatandaşlara rasgel. mekle memnun oluyoruz.
Buna mukabil arkadaşlarmış içinde el sıkma dostları olduğu, nun farkına varmış bulunuyoruz. Bize diyorlar ki:
«El sıkmaktan vazgeçmeğe na. sil gönlümüz razı olabilir?.. İnsanlar kimbilir kaç yüz yıldan beri el sıkışıyorlar, Hattâ şövalyelik devrinde.. İlh, Uh„»
El sıkma dostlan arkadaşlara, bu hareketin kökii asırların ötesine dayanan geçmişini ortaya koydukları için teşekkür ederiz. Ancak «kaç yüz senelik dostluk âdeti» dir diye buna devam et. memize lüzum yoktur sanırım. Zira insanlar arasında bundan daha çok. daha eski «dostluk hareketleri» vardır. Meselâ ilk kabile hayatından beri bir "okları el sıkmaz da burunlarını birbirlerine sürterler..
«Bunca senelik dostluk Ttlâme. tidir» diye meselâ nezlenin, grfc pin salgın bir halde olduğu zamanda Babıâli caddesinde, vahut Beyoğlu caddesinde durup burun tokuşturmağı gözünüzün önüne getirebilirsiniz.
Şayet dostluk hareketleri içinde eskiye rağbet esas ise bunların en asilini tercih etmeleri lâzım değil midir?
Şövalyelik devrinde el sıkma varmış!. Onlar el sıkarlar: Çün. kü şövalyedirler.. Düello da ederler!..
Şövalye hareketleri içinde dü. ellovu daha az tehlikeli bulurum. Düellonun maksadı acıktır. «El» dost gibi görünen, sinsi, insanı akla gelmedik bir tarzda yere vuran, içinden pazarlıklı bir uzuvdur: O sıcak avuciçi vok mu?.. O ne tifo tuzağı o ne ko. lera nususudur,.
Daima hatırlarım. b:r dostum:
— El vücudun maşasıdır... derdi.
El sıkmak masayı tutmak gibi birşey!.. Her uzatılan elin bfr dostluk kepçesi değil, çok defa sadece bir mikrop kâsesi olduğu, nu da unutmamak gerektir... Evet o masum ve şairane jestin içyüzü maalesef budur...
Belediye esasen hamamları 250 kuruşa, bakkallar sabunu 240 kuruşa çıkarmakla lüzumu kadar mikrop dostluğu ediyorlar. Bu hususta ne belediyeye, ne de bakkallara yardıma ihtiyaç yok. tur. Mamafih kim nediyebilir?.. İsterseniz el sıkar, isterseniz daha asîl olsun diye burun tokuş. tıırabilirsiniz... Bâki el sıkma dostları arkadaşlara uzaktan, el değmemiş tertemiz dostluklar,..
Hikmet Feridun Es
Satışa çıkarılan ithal malları
Taksim Aydede cad. 40 da Oto Türk Ştl. ne fren, balatası, Gal. Tünel cad-desldne M. G. O. Hal. Vahram Ge-sar'a bez hortum, Bahçekapı Taş handa Aziz Flkrl’ye demir boru ve muhtelif kaynak cihazı, Gal. Tünel cad. 50 de Vahan Bardlzban'a freze makinesi, motör. sulama tertibatı planya tezgâhı, v-s-, Gal. Ankara handa Osman Nurj Giiver'e yaylık çelik tel, Bahçekapı Taş handa Tltaş'a çelik boru, İst. Balkapon caddesi 28 de Re fa el Behar'a çlvit, Y. Kule K, Çeşme'de Aleko Samaras'a müstahzar paralene, Ycdikule Kazlıçeş-me'de Fotl Dulos'a zırnık. Yed İkille Kazlıçeşme'de Aleko Samaras'a anilin boya, Gal. Aslan handa N. Za-lonl'ye klor magnezyum, İst-, Rah-vacınlar 2/2 de Hayk Ohanyan’a Termometre. Sirkeci Ada handa Şark Merkez Ecza’ya emetln hldro klorlt, trlsodyum fosfat. Bahçekapı Ana-nıantol kristal, asit askorblk, İst. Dllslzzade handa Osman Demirer'e trlssodyum fosfat, Bahçekapı Anadolu handa Yomtov S. Behar'a solld sodyum sülflb, îst. Tarakçılar Mateo handa E. Hannl'ye muhtelif esans. Gal. Ablt handa Verim Ticaret'e tutkal. mürdesenk, Aşlrefendl cad. 79 da Tevflk Yücat'a anilin boya. Gal. Hezaren cad. Bıırla Blroderler’e matbaa mürekkebi, İst. Anadolu handa Nurcak Ltd. e sargıhk kâğıt, Gal. Sesli handa Müeyyet İşmen’e sargıhk kâğıt. îst. Ycnlpostfthane caddesinde Emine Kınalı'ya sargıhk kâğıt. îst.
Salâh Yargının cenazesi
Kocaeli ML:lel«'ekUl Sabin Yargı'tıA kısa bir nastalıktaa sonra vefat cı-t İğini dünkii nüshamızda haber vermiştik. Salâh Yargı Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra uzun müddet avukatlık îtmiş, Mhletvek’U seçIMlk-ten sonra muhtelif encümenlerin mazbata muharrirliklerinde, Adhy» Vekâleti slyısi müsteşarlığında bulunmuştu. Hukuki malûmatı genişti. Mecliste, bilhassa adi! kanunların müzakeresinde çuk hizmeti jrcılil-müştür.
Salâh Yargı iyi kalpli, neşeli tır İnsandı. Henüz genç denilebilecek bir çağda ölüm! memleket için bir kayıptır.
Cenazesi bugün saac on birde Bey-oğlunda I.u/r apartımanındau kaldırılmıştır. Namazı Beşlktoştu Sinan paşa camisinde kılındıktan sonra Karaeaahmettekl ebedi med'cn'ue tevdi edilecektir, cenazede Milletvekillerinden. adliyeci ve avukatlardan, kendisini tanıyanlardan birçok zevat hazır bulunmuştur.
Kazasker handa Atak Hh. Ştl. ne karbon kâğıdı ve makine şeridi, Tahta kal e 64 de Jak ve VI t ali Tolcdo'ya kraft kâğıdı, sargLlık kâğıt, dosyatık mukavva, Gal. Tahlr handa Mataş ticaret'e yağlı kâğıt, Gal. Kınacıyan handa Leon Oda'ya matbaa mürekkebi, Merdane meşini, Gal. Tünel cad. Mihran Gesar'a lâstikti bez kayış, îst. Muhztrbaşı 10 da Ar tin Kına-cıyan’a pamuk ağ iphği. îst. Fincancılarda M. Beşlr ve M. şefik Ha-rlrl'ye manda derisi, sığır derisi.
Safttîe 4
AKŞAM
3 Ekin, 1945
AÇ AVRUPA
Paristeki sefalet ve açlık—Karaborsanın başşehri: Roma — Boş mağazalar memleketi Amsterdam
sf
ATATURKLE
İMİ VAYI5
Bir zamanlar modanın, eğlence Alemlerinin, aynı zamanda dünya fikir hayatının merkezi olan Paris bugün fakir düşmüş, halkı sefalet İçinde bir şehir manzarasını gösteriyor. Her tarafta kara bursa faaliyeti göze çarpıyor.
Paris» uiı çift ttyukkiibi e,5ou, bir banyo 25 bin, tahtada» âdt bir mutfak iskemlesi 1000 transadır. Bu haller karşı.-nnda bir hizmetçi: «Kurtuluştan sonra hayat zenginler için ds çek güçleşti» diyerek acı acı aoylenl-yerdu.
Bugün vaktü hali , erinde 6:anlü.r bile çamaşır, kullanılmış tabak, çentik çömlek bulmak için bit pazarlarını seziyorlar Beş 0(J»llk bir apartmanı döşetmek İçin c-n aşağı .=00 franle tâzuııriıı
Geçen kıs parası bulman bir nisan hiç olmazsa akşamları kamını.doyurabilmek İçin kara corsadan yiye- s bulabiEyord Orta hallilere gc-l.ı bunlar ancak B - 7 haftada ölr et tedarik edebiliyorlardı. Bu halin neticesi nisanda yapılan Heiedtye seçimlerinde görüldü, reyıer sola doğru meyletti.
şu sırada Paris'te ıikirler çok dağılmıştır. Bir kısım nnık komünistlerin iş başına gelmesinden korkujor, b!r kısım halk ise aksi fikirde bulunuyor. Halkın büyük bir kısmı her »gü ı tabanı tahtada » rahatsız ayak-kabıiariJe çarşı pazın gezerek yiyecek durumunun bir parça iyileşip İyileşmediği>ü tetkik edlyör.
Orta derecede bir kâtip ayda 300(1 frank maaş alıyor Bununla kendisine meselâ kilosu 1*0 franga satılan çilekten satın alamaz Fakat kâtibi kızdıran çilek ratın alamaması değil, muayyen yiyeceğin muntızaı.ı surette tevzi edllenu mealdir. Bozan bir günde 2 uiıo patates alıyor, fakat bazan da bir ay pat ut essiz Iralıyor.
Son zamanlarda ekmek epeyce bollaştı. et de haftada bir defa balca yiyebilecek miktara çıktı. Geçende Parislilere nüfus başına Amerikadan gelme 100 gram domuz yağı dağıtıldı, hükümet bu miktarı arttıracağını ömidedlyor.
Hükümet kara borsayi ortadan kaldırmak için şiddetli tedbirler almaktadır. İaşe Bakanlığı loakntalara ancak haftada bir defa et pişirmelerini emretmiş, çlfçilerl mahsullerini satmağa mecbur etmek İçin tedbirler almıştır. Birçok çlfçl'er hububatlarını, tâyin edilen fiatie, hayvanlarına saman almağa bile yetmediğinden balı-sile, satmıyorlar. Fakat Fransızların çoğu, alman tedbirlerin netice Vereceğinden şüphelidir. Bunlar hariçten et. şeker, yağlı maddeler, ziraat makineleri ve makine yağı gelmedikçe İşlerin diizeımiyeceği kanaatindedlr-ler.
Almanyadan gelen esirler zenginlerin 15000 franga bir kostüm alabildiklerini, fakat hükümetin halka giyecek temini İçin bir şey yapamadığını görünce giyecek mağazalarım hücum etmişlerdir. Hükümet şimdi giyecek satan mağazalara el koymuştur. Fakat esaretten dönenler hâlâ memnun değildirler. Çünkü hakları ©lan iki kat et tayınını alamıyorlar.
Şimdi vasati yiyecek tayını günde 1500 kalori olarak hesabedllmektedlr. Yağlı maddelerde hafif bir iyilik bir tarafa bırakılırsa, hariçten yiyecek gelmedikçe kalori miktarını arttırmak kabil değildir. Yiyecek meselesinde Fransız köylüsü en müsait mevkîdedlr. Bunlar bol bol yiyorlar i • şehirlerdeki hısım akrabalarına pEüetJerle yiyecek gönderiyorlar.
Yaz cinasında Parisliler parkları doldurarak bu sırada parasız yegâne şey olan güneş ve sükunetten bol bol İstifade etmişlerdir. Fakat bu umumi parklarda bile bir bardak şüpheli meyva suyu 20 franga satılmıştır. Bir Barda İçilecek bir şey İçin 2000 frank vermek lâzımdır.
Parls’de mahallo sinemalarından birinde bir koltuk 50, birinci sınıf sinemalarda 175 franktır.
Hollandada lâstiksvz bisiklet lerle çarşı pazarda gezenler
Amerikan ve Fransız makamları halka önümüzdeki kışı kumürslız geçireceklerini bildirmektedir. Fransız-lar geçen kış da soğuktan çok sıkıntı çekmişlerdi.
Başka memleketlerden mal getirtmek İçin döviz lâzım, bu da ancak ihraca'.la temin edilebilir. Halbuki fhracodllebllecek mallar pahalı olduğu lçia müşteri bulunamıyor.
Haıbdeiı evvel Paris’e her taraftan seyyah akım vardı. Bugün İçin böyle bir şey t isüinilemez. Moda sanayii de fena durumdadır. Çünkü sade bir elbise bık 25,000 franga mal olmaktadır.
Karaborsanın başşehri: Roma
İtalyan kadınları harb senelerine, birçok ınahıumlyetlere rağmen kendilerini güzel göstermeğe muvaffak ©hıyoııtr İtalyada bugün göze hoş görünen biricik şey de budur.
Farzedelim ki Komada oturan dört kişiden mürekkep bir ailenin başısınız. Sabah pek erkenden sivrisineklerin hücumuyla uyanıyorsunuz. Giydiğiniz elbisenin kıymeti 30,000, ayakkabınızın 50,000, kıra vatınızın 800 lirettir. (Bir İngiliz lirası 700 lirettir) kahvaltıda canınız yumurta istiyorsa çarşı pazarda bulamazsınız. Kara borsada tanesi 24 liretedir.
Öğle yemeği ylyebillyorsanız bir İşi olan mesut İnsanlar arasındasmız demektir. Bv sırada Roma'da işsizler pek çoktur.
Siz çıktıktan sonra karınız kara borsaya gıdcı. Şu sırada her tarafta sokaklarda kara borsa vardır. Burada ekmeğin kilosu 143. et 850, peynir 750, iç yağı 430, şeker 1200, domates salçası 360, tuz 70 lirete satılıyor. Bu flatlçre göre günde nüfus başına 2200 kalori temin etmek İçin, bir aile reisinin ayda 50 bin liret sar-fetmesi Jâs.'mdır. Bu kadar kazanamadığına göre herkes daha az yiyor.
Resmî borsada flatler daha ucuzdur. Meseli şekerin kilosu resmen 20 lirettir. Fakat bu flata şeker bulmak kabil değildir Aile reisini yiyecekten ziyade düşündüren yaklaşmakta olan kışta yakacak meselesidir. Kömür pek azdır ve yakacak İşinde müttefik ascerl makamları da İyimser görünmüyor.
şimal İtalyanın kurtulması İtalyan büyük janavlinln ele geçirilmesini temin etti. Buradaki fabrikaların yüzde sekseni sağlam bir halde bulundu. Fakat fabrikaların işlemesi içen ayda 300 bin ton kömüre İhtiyaç vardır. Halbuki bütün İtalya İçin ancak 35 blıı ton temin edilebilmiştir.
önümüzdeki kışta yiyecek durumu da pek parlak olmıyacaktır. Çünkü harb ve kuraklık 045 mahsulünü ha-rabetmlttir. Buğday geçen seneye nispetle yüzde 31 noskandır. Bu se-beplpe lir Ikın başlıca gıdasını teşkil
Bisikletli taksilerde kilometre başına 200 frank alınıyor. Evvelce 6 franga satılan bir şişe ucuz şarap şimdi 150 frangadır. Yabancı gazeto muhabirleri askeri mutfaklardan yemek yiyor ve otellerde can sıkıcı bir hayat geçiriyorlar.
Paris'de Bîtpaza rınduıı bir köğe
Saygısızlıkla savaşa lüzum var mı?
13/0/945 tarihinde bir gazetede (Saygısızlık kimde) başlıklı bir yazıda şöyle deniliyordu: aistanbul şehrinin halkı haddizatında çok terbiyeli ve nazik insanlardı.;, onların edep usullerine İhtiyaçları yoktur.. Saygısızlıkla savaş demeğinin mücadelesi boşuna olacaktır Halkı çileden çıkaran BeledİytdJrt.
Sa. Sa. Dr. oıı«a aynı gazetede cevap verdi. İstan bulda Belediye zayıftır ve cılızdır. Fakat bu saygısızlığın çoğalmasna sebep olmamalıdır. Şehrin menfaati halk İle Belediyenin birbirine yarıUmmı gerekttrir.
Cad delerdeki tıikrük bolluğu, kapıların, dükkânların önüne serpilmiş çöpler, yasak yerlerde sigaralarını pervasızca tüttürenler, şu veya bu köşeye ihtiyaçlarını gidermekten çekinmeyenler ve daha birçok saygısızlıklar bu güzel şehrin birçok yerinde göze batan çirkinliklerdir.
Hemşerueıimizln çoğu elbette say-gılıclai', fakat İstanbııida saygısızlık yoktur, savaşa* lüzum yoktur demek için ya samimi bir kanaati ifadeden çekinmiş ve yahut halk yaşama seviyesinin üstünde otomobilden aşağı inmemek üzer" bir hayat geçirilmiş olmalıdır.
Birkaç gün önce gazetelerde bir günde Belediye nizamlarına aykırı hareket etmekten (1013) kişi cezalandırıldığı yazılı idi. Ondan önce de gene aynı gazetelerde on giinde şehrin topluluk nizamlarına aykırı hareket eden (534-1) kişinin cezalandırıldığı yayınlandı. Sa. Sn. De. çeşitli çalışmalarlyle bir gün bu rakamların azalmasına yardım edebilirse kendirini amacında başarıya ulaşmış sayacaktır. Dr. Z. Z.
İsviçre ile ticaret
Ankara 2 (Telefonla) — Eylülün 12 sinde îsvlçrede İmzalanan Türkiye - İsviçre ticaret ve tediye anlaşılası dünden İtibaren yürürlüğe girmiştir, Bu suretle eski anlaşma hükümleri de uygulanmadan kaldırılmış bulunmaktadır. Anlaşma 31.8.946 tarihine kadar yürürlükte kalacaktır.
Anlaşmaya göre, memleketimizle İsviçre arasındaki ticari muameleler genel ithalât ve İhracat rejimimiz dahilinde cereyan edecektir. Türklyedetı İsvlçreye yapılacak ihracatın bedelleri Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası hesabına İsviçre Milli bankasına ap tırıla çaktır.
İsvlçreden Türkleye yapılacak olan lhrçatın bedelleri İse Türkiye Cumhuriyet Merkez bankasından satın alınacak İsviçre franklarLle ödenecektir. Yeni hesap İsvlçrede tutulacaktır.
Yüzde ellisi İsviçre mah alacaklarının tediyesine tahsis edilmek üzere, hâlen yürürlükte olan protokoldaki Türk maddelerinden her biri için ayrı kontenjan olmaksızın muayyen bir miktar İsviçre franklık ihracat yapılabilecektir. Prim memleketimizde tekevvün edeceğine göre, tsvlçreye yapılacak İhracat serbes dövizle yapılmış addedileceğinden, bu memleketle olacak ticaretimizde gene! rejimimiz dahilinde prim tatbik edilecektir.
Mer’i anlaşma müddeti İçinde tarafımızdan tasvlbcdllmlş muameleler İsviçre makamlarınca en geç 20 ekim tarihine kadar tasfiye edilmiş olmak şartlle aynı anlaşma hükümleri dahilinde neticelendirilecektir.
eden ekmek ve makarna miktarı azaltılacaktır. Azalış Komada o kadar hlssedilmiyccektlr. Çünkü Roma havalisinde buğday mahsulü ancnlc yüzde 2 noksandır. Halbuki cenupta noksan yiterle 45, şimalde yüzde 50-dlr.
Sardenyıda çekirgeler mahsulü mahvetmts'f rdlr, İtalya geçen sene müttefiklerin elinde bulunan kısmı İçin 300 bin ton buğday İthal etmişti. Bu sene blıtüıı İtalya’yı beslemek için Ik! milyon lı r. buğday lâzımdır.
Şu lirada mbyva boldur. Ucuz balık da vardır Fakat konserve mevcut değildir.
İtalya'da ücretler yüksek değildir. Hükümet son zamanda neşrettiği bir kararname ile patronları günde kadınlan 00 erkeklere 128 liret fazla vermeğe mecbur tutmaktadır. Orta maaşlı bir kâtip ayda 6000 - 3000 liret kazanıyor.
İtalya’da ev kiraları mutedildir. Ayda 500 liraya 3 odalı bir apartıman kiralanabilir Halk senelerdenberl unuttuğu bir hürriyete kavuşmuştur. Meselâ ruhsat almadan seyahat edebiliyor. Fakat trenler pek azdır, otobüsler de çok pahalıdır. Meselâ Flo-ransa’dan Komaya kadar 240 kilometrelik bir seyahat İçin 4000 liret vermek »Azimdir.
MüttafUı askeri makamları İtalyada İşleri düzeltmek İçin elinden gelen gayreti sn:fediyor. Fakat önümüzdeki kışın çok çetin geçeceği anlaşılmaktadır. Ondan sonra işlerin yoluna girmesi muhtemeldir.
Boş mağazalar memleketi: Amsterdam
Beş senelik işgal Hoİlandayı aç ve fakir bırakmıştır. Hiç bir tarafta kömür, elektrik, sabun, benzin yoktur. Yiyecek ya hiç yoktur, yahut da pek azdır. Mamafih nlsandaaberl vaziyette İyilik vardır. Günlük kalori. 400-den İki bine çıkarıldı. Yiyeceğin büyük bir kısmı müttefikler tarafından verilen konservedir. Taze et, süt, peynir hiç bir tarafta yoktur.
Kumaş pek az bulunabiliyor. Seyahat vasıtası da yoktur. Nehirlerde seferler yavaş yavaş başlıyor. Fakat Almanlar bütün şimendifer hatlarını bozdukları, köprüleri havaya uçurdukları gibi nehir vasıtalarını da tahrlbetmlşlerdlr. Bunların ıslahı ancak gelecek sene kabil olacaktır.
Diğer memleketlerin aksine olarak Hollandada Alman işgeb bittikten sonra hiç bir tecavüz vakasına rastlanmamıştır. Fakat geçim meselesi burada da pek çetindir. Meselâ bir sigorta daktilosu harbien evvel aldığı gibi 75.dolar aylıkla geçinmeğe mecburdur. Bu kadın iiç senedenberL çorapsızdrr. Yegâne elbisesi Bölmüştür. Başır.n şapka yerine şal sarıyor. Tabanları tahta olan ayakkabısı da üç seneliktir. Bu daktilo eğer bir kadın berberine gidebilecek kadar para ayı (ıablll yorsa sabununu, havlusunu beraber götürmeli, lAstikSlis bisikletle yolu çıkmalıdır. Berberlerde ne sabun ne de havlu vardır. Suyu ısıtmak İçin de bir parça yakacak lâzımdır. Elektrik cereyanı olmadığındır, yıkandıktan ve tarandıktan sonra yaş saçla berberden çıkılıyor.
Amsterdam'da bütün mağazalar bomboştur. Bu suretle bir şey «atın almak kabil değildir. Kari, borsada ratılan yegâne şey de odıindur. Her aile pazar günleri l&st'.kelz bisikletleriyle ormana giderek düşmüş odun-parçalarını toplamaktadır. Bu, yetişmezse Küçük bir sepet odun 10-15 dolaradır. Bu yüzden evlerdeki ahşap eşyanın mühim bir kısmı geçen kış yakılmıştır.
Uzun kJŞ geceleri yaklaşıyor. Elektrik lereyanı olmadığı 1ç(n radyodan İstifada edilemiyor. Hükümet, halfan maneviyatını yükseltmek İçLn bir kaçı slni'manatt açılmasın* müsaade •tmlştlır.
ÖLÜM
Taburu
Fer İL# of the Royol Muunted Oymyanlar:
ROBEBT flTEVKNS
NKLL OT>AT
fevkalâde dehşet ve heyecan kasırgası, görülmemiş rahneler — ı onterso&n harikalarla dolu mevsimin yeni şaheseri.
15 yıllık hayatımızın ve şahsiyetlerin talihi vc tenkidi.
Yazan:
AHMET HAMDİ BAŞAR Büyük Kitapçılarda arayınız Fiat!: 200 kuruş
HAK YOLCUSU
Pearl S. Buck’un bu, h?k bellediği yolda yalnız başına giden ve yabancı ülkelerde kırk yıl savaşan bir ruhun hikâyesini anlatan romanı, arkadaşımız İbrahim Hoyi’nln kalemde Tiirkçeye çevrilmiştir. Remzi Kitabeyi flatl 150 kuruş. Okuyucuları miza tavsiye ederiz.
Bıı akşam saat 20.30 da
S
Mevluda davet
Babamız tçe-1 Ml.let Vekili Emin Inankur ve annemiz Seyide İnan-kur'un ölümlerinin yıldönümüne tesadüf eden 4 Ekim 1U45 perşembe günü Beyazıt camii şerifinde öğle namazını müteakip mcvlftdü şerif okutturulan aktır.
Arzu edenlerin teşrifleri rica olunur.
KOMEDİ KISMI
MÜFETTİŞ
Pazar günleri 15.30 (ia matine
Z"' " "
Ziya İnankıır, ve kardeşleri
Not: Mevlûd Hafîz Fahri. Meclt ve arkadaşları tarafından kıraat olunacaktır.
BU AKŞAM
MELEK
Sinemasında
JEAN CRAWFURD
Fred Mac - Murray - Bp.siI Rathbone tarafından nefis bir surette yaratılan
KORKUNÇŞÜPHE
şaheseri takdim edilecektir
Aşk... heyecan ve muazzam sahnelerle dolu nefis ve mükemmel bir fiLm Koltuklar erkenden satılır
!!■■■■ Buyuk MÜJDE: İstanbul halkının sainrud :üa beklediği ■■■H
Büyük Film TURAN Sinemasııcfa
Buğun Yeni Sinema Mevsiminin İlk muazzam şaheser filmi 1-İSTANBUL KIZI ürkçe Sözlü ve Şarkılı® Kısmen İskenderiye ve büyük bir kısım İstanbulda çevrilen büyük film. Şarkın en tanınmış artistleri:
YUSUF VEHBİ — RUKİYE İBRAHİM — : Filmin şarkıları: i-
Türkiye ses kırallçesl SAFİYE AYLA ve muhteşem saz heyeti ,
Ayrrca 2- Caniler Yatağı Charles Starrett
SUBOzeşl ve macera tlîml.
I
BUGÜN MATİNE
Saat tam 15 de
Suvare 8.30 da TENZİLÂTLI HALK GÜNÜ Ve GECESİ
VAN KEDİSİ
Telif Operet 3 perde
ÇENBERLiTAŞ Sineması»
Bugün matinelerden itibaren fevkalâde program Büyük sanatkâr YUSUF VEHBİ’nhı yarattığı
1 - İstanbullu Kız Türkçe sözlü ve şarkılı
Eşsiz ve rakipsiz ses kraliçesi Safiye Ayla bu filimde en seçkin şarkıları tegannl etmiştir.
2 - AŞK BEKLERKEN
Baş rolde: JANE FRA2EE — ROBERT PARGE
iZ
■^—1 İLK BÜYÜK HEYECAN HAFTASI |—
Bugün Matinelerin İtibaren
MARMARA’da
BING OROSBY — BOB IIOPPE — DOROTHY LAMOUR’İm Cihana heyecan verdikleri
FAS YOLU
Baştan başa renkli
Ayrıca: GANGSTER ŞEHRİ
LOYD NOTAN
ALEMDAR ve MiLLÎ’de
Senenin en coşkun kahkahalar kasırgası
LOREL-HARDİ ÇALGICI
Türkçe
Ayrıca: PİKE BOMBACILARI
ERROL FLYNN
Kadıköy
O P ER A’ da
KOMANOOSLAR
HALE’ de YDIKÖLAN MABED
■PENCKÇl TRACY —
İtâTHKRh* BKPPBURN
Ajrrıoaı ZORLA ÎBNA
GELİYOR
PAUL MOTtt Ayrıoa: ÖLDÜREN GÖBLER
AHLAT
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:
— İstanbul Üniversitesi Ahlat Araştırma Enstitüsü münasebetıle —
İnsan: İbrahim Kafesoğlu
fon gölüne blzler, okulda aldığımız bilgi İla ve hartalarda gösterilen şekline bakarak pekâlâ göl diyebiliriz. Görmi yenler İçin bu, doğrudur. Anımı, hakikatte küçük sapta bir deniz. Oraya gidenler, uçsuz bucuksa, hele çoçunca dnğ gibi dalgalarla görünen bu göle later istemez «denli» derler. Sonra da, artık, zihinden göl mefhumu tamamlle silinir ve t Van denizi) •özü, gayet yerinde bir tâbirmiş gibi biç yadırganmadan kullanılır. Biz bunu kendimizde denemişizdlr. Suyunun, en ünlü firma malı sabun kadar temizleme ve saçları altlı. gibi Barı renge döndürme hassası yanında ilham verici mehtabını drt anmak lâzımdır. Van gölünde bu a j ışığı altında geçirdiğim müzikli bir geceyi hiç nnntınıyacıığım: Vapur Eıclş iskelesine akşam üzeri varmıştı. Burada konnklıyacağız dediler. Göğsümü hafif melteme vererek jüzc-l bir uyku çekmenin eşine az rasianır şeylerden oltîu’unu düşündüm: güvertede bir köşeye uzandım. Uyukluyor muydum bilmem, herkesin derûni vecde gömüldüğü akşamın bu .‘.âkın saatinde İç gıcıklayıcı bir türkü llt kendime geldim. Miknatısa tutum;uş demir zerreleri gibi o tarafa sürüklendim.
İskele üzerinde halk? olmuşlardı. Ortaya bir aetam oturmuş, İki elile. yirmi santimetre kadar, üstüvanî bir ağaç parçasını yrkalamiı ucunu da ağzına yerleştirmişti. Bı sipsi İdi. Yani Dildiğiniz müzik a t ilerinin en IptldftlİerİDden biri. LAkln o üstat çalgıcı bu oosit . \jaç parkasından ne ksdar lv^ ses çıkarıyordu. Hani meşhur ( Bitmemiş Senfoni» r.in baş tu-raflPıinda. kırılmış jönûiıerin ümitsiz yalpasını, onmayan ıstırabın derk. İncililerini kalblere acı zikzaklar çizdirerek tattıran bir trtlodl vardır, gayri İhtiyari onu hatırladım. Bu şuhes,. ian (3chrbert) dİ. Anırış basit sipsinin füsunla ahengin-dv aynı hissi, aynı iç kn?ı açışını duyuran da bir Türk küylüs-i- idi. O sırada, nasılsa, atada büyük bir fark 8" Imiyördu
Bu Ercışll yurttaş, tılsımlı kavalı İle çocukları peşine takarak suda boğan meşhur masalın kahramanı gibi. vapnrdakll*>n hep kendine çekmişti. Bir an oldu ki. etraftakiler heyecana geldiler, kul kula verer k. kendinden geçme hail içinde, raksa başladılar. Gemiye döndüğüm zaman, hopl hopl ■esleri devam etmekte İdi
Ahlat'a doğru
Ertesi gun öğle üzen, başını göğe deldiren Juphan dağının dibinde ycmyöjU bir v&dlye serpilmiş Adilce -vaz bucak merkezini, -ağ yamacındaki yalçın kayalıklardan tâ Van gölünün içine kadar bir çağlayan gibi inen azametli kalesiyle birlikte, arkada bırakarak Ahlata doğru yol alıyoruz.
Hafifçe yüksek bir düzlük üzerine yayılmış, birbirinden oldukça mesafeli dokuz mahalleden mürekkep Ahlat İlçesi, uzaktan mütevazı bLr Türk şehri manzarasında. Ancak, bu havalide hiç görûlmiyen düzgün, yontma taştan blnalarile, yer yer yükselen tarihi u um beti erile (1), geçmişte büyük savaşlara alan olduğunu damgalayan kalelerile Ahla», tesiri yavo? yavaş, fakat bir d üz İye artarak beliren bir 1çM gibi, insanı «arıyor. 5-10 dakika sonra, her metre karesi mazinin Bilinmez izlerini taşıyan bu tarihi kasabaya ayak basıyotııa.
Dedelerimizin ölmez eserler bıraktığı kutsal beldelerimizden blrindeylz. Burada İstanbul üniversitesine bağlı bir araştırma enstitüsü kuracağız, bölgeyi adım adım ilmin haddesinden geçireceği*
Tarihin madde haline inkılâbı, sanatın -He tutultucasına canlılık kazanması pek a* yete nasLbolmuştur. Ahlatın bu mesut mahallerden biri Olduğuna şüphe yokl
Aralarında en aşağı 800 yıllı geçmiş bırakan, her bili zamanın bir hükümdanna, bir ulusuna, veya aa-flı bir kadınına ait on beş kadar ümbel Türklüğün güzel sanatlara karşı beriemchla olduğu aşkın şaş-frıar faAelerl hetoıde gözlerim önünde yükjellyo'. t'zeri erindeki yazıtlar Türk zevkinin, redde yer vermlyen (anıklardır. Kapılar, pencereler, mihrap yerleri, kubbeler, saçak ve saçak altlan, en güç beğeniri bile hayretten donduracak şeklide bezenmiş. Bunlardan İki taneri tklkubbe mahallelinin ke-narmdadı. Yazılarını okuyorum: Birinde Bugâtay Aka lie Şirin Hnfun. ••hüründe Timur Aka ve Bnentekln Hatun yatıyor. Vaktlle bu bölgelerde seçkin savaş kabiliyetimizden misaller vermiş olan bu kahramanlar, kim bilir hangi İçlen gönül oyumum. esiri olmuşlardı ki, Evgtll eşlerini de yanlarına almayı maJ etmemişler ve Türk milletinin güzele tarşi duyduğu susuzluğu kandırmak ister gibi bu anıtları çocukla-Erm bl şiire, emanet ederek ebedisi umUlerdlr.
Aşağıda göle yakın yerde bir başkanı. (ürta Şakirt) kümbeti diyorlar talm tuhaf değil mİ? Geleneğe bakılırsa, biri hoca biri şakirt olan iki 'mimar birer kümbet yapmışlar. Fakat hocanınkl yıkılmış kaybolmuş,
Bunun üzerine kadir bilir halk ayakta duran eserine bakarak ustalık payesini şakirde vermiş.
XV, yüzyıl Türk mimarlığının en zarif Örneklerinden biri olan, Merkez mahallesindeki, Erzen Hatun kümbetinin 3anr.t neflsllğl önünde huşu ile eğildikten sonra, yaşlı ceviz ağaçlarının koyu gölgeleri altında yavaş yavaş İlerliyorum. Ne yana boksam gözüme bir e.ser takılıyor. Meselâ karşı köşede İki koyun heykeli var. Tarihe (Koyunlular» adı ile geçen Türk boylarına alt Dedelerimizin ruhu şftdol-sun diye durup okşuyorum. şurada, duvarın dibinde yattın taş bir Selçuk kabir sundu kus: -i ir. Şark tezyinat taranın tam mükemmelliğinde SÜSlil. üzerinde çiçek gibi işlenmiş bir de küfl yazı. Bu, duadır. Sanat güzelliğinin verdiği h&“, din! nls üe karışarak dökülüyor. .
Selçuk eserleri
Selçuk çağı sanatı bakımından «Meydanııs kabristanı* başlı başına bir varlık. Yurdumuzda ayrıca bir Selçuk eserleri müzesi kurulmuş olsaydı. ilk ve en önemli eserlerini e> bette kİ Ahlatın bu mezar taşları teşkil ederdi Frenklertn (Stiles fu-neroiresi dedikleri bu Âbideleri bir yere toplayomnssak, sadece etrafını çevirelim ve kapısına (İncitmeyiniz!) diye bir levhacık asalım, yeler
Kabristanın kemen yukarısında AkkoyunEu lardan Bayındır'ın camisi var. Bayındır, şüphesiz, k"hd1 zamanında, burada gömülü yüzlerce mücahide taşbağltık ttmış, TürkittĞün haysiyetini korumu? ve »anını yükseltmiş bir komutandı Camisi yanındaki kendi kümbeti İse, bugün, bu aziz ölülere bekçilik yapıyormuş gibi, dimdik mıimaktadır Bir an, mübarek sehlt'Ciin rahat uykularından esmyerek uyandıklarını. ağır tekbir sesleri arasında abdest aldıklarını, alay alay, bu camide namazlarını kıldıktan ronra. ulu reislerinin emrinde, düşmana aman vermez saldırışlar yaptıklarını görür gibi oldum. ■
Ahlat’ın iki kalesi
Ahlatın İki kalesinden biri eski: «Harabe şehir» mahallesinde. Orada tarihten önceki zamanlardan tutunuz da 7D0 yıl evveline kadar devre devre medeniyetler karakterlze eden arkeolojik tuluntu.arm karşılaştım. Öbürü, göl kıyısında! Genç ve sağlam. Cihan siyasasını parmağımızda oynattığımız çağın hâtırası; Kanuni Süleyman onu büyük Binana yaptırmış.
Ahlatta gördüğüm salgın halindeki define arama, hazine bulma merakına hiç de hayret edilmesin. Çilnoü her kazma vuruşunun altından para fışkırır: Bizans, Roma, Selçuk, İl-hanl. Her çeşitten: Baku-, gümüş, altın.
Fakat Ahlat halkı bu altın paralardan da temiz ve kıymetli Kızgın güneşte terliye terliye harman döğen ihtiyara, bir camiyi İşaret ederek:
— Babıı, d'yorum. kimindir bu. bildiğin! Boyler m sin?
Derhal İşini bırakıyor, çıplak ayaklar! yle yanıma koşuyor.
— Zahmet atm\ diyorum, hem ayakların acıyacak.
Gücenmiş Ur yüzle:
— Kabahat mİ evlât, diyor, beraber gitsek, yerinde göslersem!
Şırıl şırıl akan su başında beli bükük bir İhtiyarla tanıştım. Bana türbeleri gösterirken, duvardan duvara, 25 İlk delikanlı gibi stçrlyordu. Hele bir tanesi 93 Rus - Türk savaşına gönüllü gitmiş bir piri fâni konuşma sonunda ayağa kalktığı mzaman, doğruldu:
— Nereye, kahvaltı hazırlanıyor! Karars’z trr hal almışım
— Sen gibi on daha gelsin, doyurmak Dorcnmuzdur. Fakat...
Ağır ve hükmedlct bir sesle ilâve etti:
— Bir şey yemeden gitmek tahkir olur.
Şaşmaymış. Oıada Van gölünün coşkun daltıalanna vals bestellyenler bile var.
Ahlatta, tarih ve sanat bakımından, gelenek ve ahlâk opkımından, kısaca her yörden, Türklüğü tam olarak dördüm.
Mizancı ve tarihçi
, *
Murat beyin hayatı..
Parlayan süngülerin karşısında merdiven başında bir genç kız belirmişti..
v
Eski bir yalının romanı — Anadoluhisarmda heyecanlı bir gün — Telâştan denize atılanlar — Meşrutiyet tarihinin meraklı bir sahnesinin geçtiği merdivenler — 25 yaşında yakışıklı bir damat — Eski neşeli yalının taşlaşmış sessizliği içinde — Cesedimin üstünden geçmelisiniz! — a Akıldan belâ» piyesi neden yazıldı — 21 yaşında Istanbula gelen bir delikanlı Devrin en zeki muharriri..
bomboş yollar, üzerinde tek insan görünmiyen güneşli sokaklar. Ve cad. deyi deniz tarafın, dan ayıran nihayet, siz duvarlar. Boğaz-içinin uzakça bir köyünde — Anado. Iu kıyısında — he. hemen hemefi insansız bir yaz öğlesi...
Vapurun gacırtılarla yanaştığı iskele yavrusuna to. pu topu iki yolcu çıkmıştık. Bir as. ker, bir ben... Asker köyün öbür ta. rafına, ben de aksi İstikamete gidiyo. ram.
Güneş altında oturmuş ağ tâmir eden genç bir balıkçının yanından geçtim. Yeni tarz.
da iki dirhem bir çekirdek bina, larm arasında son derecede eski
(D Kilmoet: .uuc - kabir. Mauto-teutn.
tş teşkilât kongresine iştirak edecek heyet gitti
Ankara 2 (Telefonla) — 15 ekimde Paîlste toplanacak olan milletlerarası 27 nci İş teşkilâtı kongresine iştirak edecek olan Türk heyet! uçakla Knhlreye hareket etmiş ve Çalışma Bakanı Dr. Sadi Irmak tarafından uğurlanmışlar. Danışma ve Araştırma Kurulu üyelerinden B. Hakkı Yeniay, Siyasal Bilgiler ‘okulu profesörlerinden B. Bülent Nuri Esen. B. Nüzhet Telli ve B. Emin ümny’dan mürekkebolan heyetimize Parla büyük elçimiz B. NUman Menemeticioğ-lu başkanlık edecektir.
* İlk öğretim çağında bulunan çalışan çocuklar İçin tekşll «dilmiş olan akşam kursları dün naat 17 de öğretime başlamışlardır. Bu yıl kurslara 7000 öğrjnel devam edecektir. Şehrin muhtelif semtlerinde 88 kur» vardır.
bir kara yalının önünde durdum. İnsanlar arasında olduğu gibi binalar arasında da ne nesil farkı r„
pasın ve kültür hayatımızda çıkardığı meşhur gazetesinden dolayı «Mizancı», bir kısmına sür. günlerde, Rodos kalesinde yazdı, ğı tarihlerden dolayı «Tarihçi» diye andığımız Murat beyin bir perşembe akşamı, 25 yaşında güvey girdiği bu kocaman ve ha. rap bina o zaman köyün en ihtişamlı yalılarından bîri idi. Bı. yıkları henüz terlemiş yakışıklı bir delikanlı, gıcır gıcır yeni ve neşe İle dolu binaya heyecanlar içinde giriyordu.
Bir zamanlar gayet kalabalık bir ev kadroslle pek hareketli ve sesli olan yalının şimdi taşlaş, mis bir sükûneti var. Asıl bina, dan uzak olan sokak kapısının telini çekiyorum. Çok derinlerde, sanki asırların ötesinde bir çıngırak çalıyor. Fakat yine İçeride bir hareket yok.
Kapıyı itiyorum. Boşuna zah. met etmişim Açıkmış. Gıcırtı ile aralanıyor. Boş, büyük, tamam ile kendi haline bırakılmış, fakat bu bakımsızlığı ile bile güzel ve kimsesiz bir bahçe... Bir gün evvel yaptığım gibi yine bahçeyi geçerek binaya kendi kendime giriyorum. Bomboş taşlıklarda yalnız rıhtıma çarpan dalgaların hışırtısı işitiliyor.
Zamanın eli bu İhtişamlı yalı, nın ve onun İçindeki İnsan kala, balığının üstünden ne merhametsizce geçmiş!..
Ve yine birgün önce yaptığım gibi iki taraflı, geniş merdivenlerde kimseye rasgelmeden çıkıyorum.
Bu merdivenlerde Meşrutiyet tarihimizin mühim ve meraklı bir sahnesi geçmiştir. 31 Mart hâdisesinden sonra îstanbula ge. ten Har ek t ordusu kuvvetleri «Mizancı Murat bey» 1 almak Üzere ansızın Anadoluhlsa. rina çizivermişlerdi. O günü köyde öyle b(iyiik bir heyecan ol. muştu kİ birdenbire Hisar sokaklarını dolduran kuvvetlerin Kan. Iıca İstikametine doğru süngü takarak koşuştuklarını gören halktan o telâşla kaldırıp kendisin! denize atanlar bile görül, müştü ,
Anadoluhlsarına çıkan müfrezenin kumandanı yalıya girdikten sonra işte şu merdiven, lerln başında bir genç kıza ras.
Mizancı Murat bey gelmişlerdi. Bu cesur yakışıklı genç kız merdiven başında durarak kumandana:
— Arkanızdaki süngülerle be. ni öldürdükten sonra cesedimin üzerinden geçerek babamın odasına girebilirsiniz...
Demişti.
Bu genç kız «Mizancı Murat» beyin küçük kızı Saffet hanımdı. Büyük kütlelere meydan okumuş babasını bir tabur süngülü İnşa, na karşı müdafaa ediyordu.
Bunları düşünerek, yukarıya, geniş pencereli bomboş salonlara çıkıyorum. Beni sevimli yüzlü, minimini, yaşlı bir hanım karşılıyor..
îşte bu gözlüklü, küçük ihtiyar merdivenlerdeki süngülere karşı duran bir zamanın genç kızı idi. Saffet hanım,..
«Mizancı Murat bey» in hayatını romanlara mevzu olacak bu kimsesiz köyde, bu eski yalıda, denize bakan kocaman bir odada ve onun kızından dinle, dim.
31 Mart vakası ve sonra..
İddia edildiği gibi Murat beyin «31 Mart vakası» İle alâkası var mı idi?.. Bunun tetkikin! yannrn tarihçilerine bırakıyoruz. Bizi bütün yazı serimizde olduğu gibi Murat beyin hususî hayatı alâ. kadar edecektir. Bu hususî hayatında Murat bey o derecede İleri, o derecede Avrupai ve «ya. rının adamı» dır ki böyle bir geri ve mürteci bir hareketle alâkası olması pek akim kabul edeceği şey değildir.
Net ekim bu vakadan sonra divanı harb tarafından alınıp gö. türüldüğü zaman kızı. Saffet ha. mm uzun müddet aradıktan son. ra, nihayet kendisini müstantik yanından çıkarken görebilmişti.
Saffet hanım:
— Meraktan çıldırıyoruz, babacığım'..
Diye Murat beyin bulunduğu merdivenlere doğru koşmuştu.
O zaman Murat bey basamak, larda bir mermer sükûtu ve de. rin bir vicdan emniyeti İçinde durarak şu dikkate değer cevabi verdi:
— Meraktan çıldırdınız mı?.. Niçin?.. Yoksa sizde mi benden şüphelendiniz?.. Doğru Böyle kı. zım... Benden bir şüphen mİ var?., öyleyse ne telâş ediyor, sunuz?..
Meşhur gazeteci böyle söyledikten sonra durmuş ve kızına dik dik bakmıştı. Vicdanına bu kadar emniyeti vardı.
Hür fikirlerini söylemek İçin, encümeni maarif âzalığmdan ve Darülmualhmin müdürlüğünden :
— Ben yalnız gazetecilik ya. pacağımJ.,
Diyerek bîr günde istifa eden İnandığını söylemek İçin hayatı, nı matbaa mürekkebi kokan oda. tara bağlıyan hür fikirli Mizancı Murat beyin 31 Mart vakası gibi İğrenç bir hareketle alâkası kolay kolay kabul edilemez. Bu mesele hakkında çabuk ve sathî hükümler vermek tehlikelidir. Onu tarihin tahlilcilerine bırakalım.
Lâkin «Mizancı». «Tarihçi Mu. rat bey» in bu hâdise İle alâkası olsa bile — buna rağmen — onun kültür hayatımızdaki hizmetle, rinî göz önünde bulundurarak hayatını inceleyecek kadar mem. lekete bir fikir toleransı geldiğt. ne kaniiz.
Kütüphanemizde -hâlâ onun tarihleri cild clld yanyana duru, yor.
Abdülhamidin açtırdığı Mülkiye mektebinde verdiği talih ders, terinin notlarında hudutsuz hür. rlyet fikirleri hâlâ bizi hayrete düşürüyor.
Hayatının muhtelif devirlerin, de nasıl hareket ederse etsin Mu. rat bey gibi bir İnsanı İnkâr edebilir miyiz?
Akıldan belâ..
Muharrirlerden bahsedilirken daima meşhur ve göze çarpan cepheleri ele alınır. Meselâ kimisi için «görüşü kuvvetli», kimisi İçin «kültürü yüksek» vesaire gibi tâbirler kullanılır.
«Mizancı Murat bey» İn en meşhur olmuş tarafı zekâsıdır. Zamanında en zeki muharrir olarak tanınmıştı. Hattâ edebi, yati tarihlerimizin birinde şöyle bir fıkra da vardır:
«Rus edebiyatından İlk tercü. me eseri bize Murat bey vermiş, tir. Murat bey bunu «Akıldan belâ» ismlle doğrudan doğruya çok iy! bildiği Rusçadan tercüme etmiştir. Fransızcada «Le Mal. heur d’avolr de l’esprit» diye tercüme edilen zeki olmak felâketi bu piyeste, bir adamın sırf zekâsı yüzünden başına gelen dertleri ve belâları anlatıyor.
Murat beyin bu eser! tercüme, sinde psikolojik bir sebep olsa gerek. O piyeste nasıl zeki bir adamın sırf zekâsı yüzünden ba. sına çeşitli felâketler geldi ise merhum Murat bey de. kendini bu mevkide telâkki ediyordu. O eserle kendi hayatı arasında sıkı bir yakınlık gördüğü için onu tercüme kendisine bir teselli olmuş olacak.. »
Edebiyat tarihi böyle diyor. Murat beyin hayatında bir çok belâlara uğradığı muhakkaktır. Fakat «Akıldan belâ» piyesini hayatına benzettiği İçin mi ter. etime etmiştir?.. Bilmiyoruz. Lâ. kin son derecede zeki bir adam olduğu muhakkaktır.
Düşünmeli kl Kafkasyada do. ğan Murat bey Rus mekteplerin, de okuduktan ve Moskova Da. rtllftlnununu bitirdikten sonra Türklyeye gelmiştir.
O kadar güze] bir üslûpla yaz. dığı tarihlerin ve makalelerin ne. fîs TürkçeBÎni sonradan elde et. m İştir.
Moskovadan îstanbula geldiği zaman 21 yaşında İdi. öyle hâkim bLr dile bu yaştan sonra ta. mamlle sahip oldu kİ hakikaten mühim bir şeydir.
Hikmet Feridun Es
Amerikada yaz tatillle-rinde, orman muhafaza işlerinde çalışan ortaokul talebeleri
Birleşik Amerikanın batısın, daki Washington ve Oregon eyaletleri zengin ormanlariyle tanınmıştır. Bu iki batı eyaletin büyük bir kısmını kaplıyan er. mantarda yetişen muhtelif cins ağaç. Birleşik Amerikanın kereste ihtiyacının mühim bir kısmını karşılamaktadır.
Oregon ve Washington eyalet, terinin en büyük servetini teşkil eden ormanların, bakım ve mu. hafafazalarile meşgul olan or. man koruma teşkilâtı namında bir daire vardır. Di Şer sahalarda olducu gibi. harb «••»»ayısile bu teşkilâtta çalışan ganç orman muhafaza memurlarının mühim bir kısmı da silâh altına alındı, ğından harbin başlangıcında teşkilâtın faal'yeti intizamını kaybetmeğe başlamıştı,
Böylece, ormanlarda bilhassa yazlan sık sık çıkan yangınlar adamsızlık yüzünden söndürüle. medlğlnden memlekete mühim bir servet temin eden ormanlar günden güne eksilmeğe başla, misti. Bu kötü durumun önlen, mesi için her iki eyaletin orta okul talebeleri yaz tatili esnasın, da orman muhafaza islerinde kullanılmak üzere seferber edil, mislerdir. Canla basla çalışan bu genç okurlar savesinde, orman muhafaza teşkilâtının faaliyeti tekrar eski intizamına girmiş ve bir çok orman yangınları söndürülerek eyaletler zengin orman, larmdaki ağaçlan muhafaza et. meğe muvaffak olmuşlardır.
içlerinde 16 yaşından büyüğü bulunmıyan 3.200 orta okul ta. lebesi, orman koruma seferberli, ğlnde muhtelif işlerde büyük adam gibi işler görmüşlerdir. Bunlar ufak ufak ekiplere ayrılarak ormanların içinde muhtelif noktalarda kamp kurmuş ve yüksek tarassut kulelerinde gece gündüz nöbet beklemişlerdir. Ço. cuklardan mürekkep her ekibin başında bu İşlerde tecrübeli mütehassis bir ormancı bulunmuştur.
Tarassut kulesinde nöbet bek. leyenler daima uzağı iyi görebilenler arasından seçilmişlerdir. Ta uzaklarda ufak bir duman görülür görülmez nöbetçi ekip başını haberdar etmişler ve der. hal hususî dürbünlerle dumanın göründüğü mahal iyice tetkik edilmiştir. Şayet dumanın görül, düğü mahal çok uzaklarda ise ve yangının mahiyeti iyi anlaşılmazsa, ellerinde bulunan harita üzerinde gösterilen o civara en yakın bulunan ekiplere yanların, daki portatif telsiz vasıtasile ha. ber vermişler, onlar da yangını büyümeden koşup söndürmüşler, dlr.
Pek seyrek olmakla beraber, bazan pek dehşetli muazzam or. man yangınları da çıkabilir. Böy. 1e bir durum karşısında, okul ço. cuklarmdan müteşekkil itfaiye grupları, kendi başlarına böyle bir âfeti söndüremiyeceklerinden derhal civardaki kasabalara ve askerî garnizonlara haber vermişlerdir.
Böyle ânl bir vaziyet karşısında civar kasabalardaki halk, as. ker ve itfaiye grupları, orman muhafaza teşkilâtının hususî it. faiye gruplarlle işbirliği yaparak, ellerinde bulunan son sistem yangın söndürme âletleriyle eri müthiş orman yangınlarını bü. vük bir meharetle söndürmüşler, dlr.
İran’ın Türkiye büyük elçiliği
Tahran 1 (A.A.» — M Nuri Esfan-diarl. İran’ın Türkiye büyük elçiliğine tâyin edilmiştir. M. Esfandlnr!, İran Dış İşleri Bakanlığının en eski memurlarından olup. İran’ın Bağdat ve Berlin büyük elçiliklerinde bulunmuştur. M. Esfandlari. Alıntın başkentinden harbin başlangıcında, İranla Almanya arasındaki münasebetler keslldlfil zaman ayrılmıştı. İranın yeni Türkiye büyük elçisi. Lon-drada petrol İçleri komiserliği de yapmıştır.
M. Esfandlarl’nln Türkiye büyük elçiliğine tftyjnl, yeni bir diplomatik cereyanın ilk belirtisidir. İranın Parla büyük elçisinin geri alınarak yarine meslekten yetişme bir diplomatın gönderilmesi beklenmektedir. Diğer taraftan, İranın Londra büyük elçisi vazifesinde İpka edilecektir.
Sahife B
Ingiliz Üniversiteleri
f^lEK AKŞAM T LS | | V 1 I
JL——
Köşkün Ihtiya rsahlbl her tarafı zangır zangır titrlyen otomobili bahçe kapısının önünde durdurttu:
— İneceğim... dedi.
Kendini istasyondan alan şoför onun hasisliğini bilirdi. Boş yere bahşiş filân beklemedi. İstasyonla köşk arası 112 kuruş tutardı. Köşk saiılbl 115 bile vermezdi. Tamam ta-mamına 112... Bazan köşkün İlerisinde. j-kne bu adama ait koruya kadar çkmıak Icabederdi. O zaman şoför 165 kuruş alırdı. Ne fazla, ne eksik... Bu sefer de parayı verdikten sonra İhtiyar, bahçe kapısına doğru yürüdü. Elini demirlerden İçeri soktu. Zayıflıktan incelmiş parmaklarla kapının sürgüsünü çekti- İçeriye girdi.
— Mecdi... Mecdl!.,
Diye seslenerek, yürümeğe başladı. Bu yeğeninin ismi idi. Köşkte onunla beraber otururlardı.
Mecdi arka bahçeden:
— Dayı sen misin!., diye cevap verdi.
Delikanlı m-ydana çıkınca sordu:
— Hani yarın gecelektln?..
— Fazla kalamadım... Bugün geldim... Aman oittim.. Mahvoldum, Pek yoruldum. Ben farkında değiUm.,. Meğer İyiden İyiye ihtiyarlamışım yahut!.. 2 günlük yolculuk beni ha-rabettl..
Böyle söyllyerek çardağın önündeki masanın kenarına fişti.
Mecdi itiraz etti:
— Aman dayıcığım... Burada üşüyeceksiniz...
— Acı patlıcanı kırağı çalmaz... Hem bu havada üşünür mü yahu-,. Sıcaktan bunaldım. Yemeği bile burada yiyeceğim...
İhtiyar böyle söyllyerek derin bir nefes aldı. Sonra:
— Sana bir zahmetim var... dedi, Unutmuşum... Şu İstasyon caddesindeki tavukçudan bir sövüş piliç alacaktım. Biliyorsun ya... Başka blrşey ylyemem. Doktorlar vermiyor... Gidip alır mısın Mecdi?..
— Hay hay dayıcığım... Fakat siz içeri giriniz... Burada üşürsünüz...
— İlâhi çocuk!- Beni patlatmak mı İstiyorsun?.. Sıcaktan bayılacağım. Bırak da biraz nefes alayım, üşürsem İçeri girerim... Haydi sen koş da şu sövüş pilici al gel...
Mecdi lstemıve lstenılye köşkten çıktı. İhtiyar da bir sigara yaktı.
İstasyon epeyce uzaktı, Mecdl'nln gitmesi ve dönmesi her halde bir saatten fazla tutacaktı. Bahçeye alıcı gözü İle baktı. İki gün İçinde her taraf bayağı ihmal edlLmiştl
Birdenbire ihtiyar' bayılacak gibi oldu. İlerideki kuyunun kapağı şöyle açılır gibi olmuştu. Biraz daha dikkatle baktı. Evet, kuyu kapağı bir kere daha yavaşça açı'di ve yine kapandı.
ihtiyar:
— Çok şey... diye kendi kendine söylendi. Büyük bir hayrete düştüğü zaman hep böyle «Çok şey!.» derdi..
Üçüncii defa kuyu kapağı İyiden İyiye açıldı. Ve İhtiyar orada bir baş, bir genç kadın başı gördü.
Kuyunun İçinde bir kadın vardı.
Hemen koştu. Kapağı kaldırdı. Yanılmamıştı. Kuyunun girintili çıkıntılı taşlarına basmış ve elleri i!e etrafa tutunmuş, heyecan İçinde bir genç kadn!.. Siyah saçlarının üstüne örümcek ağından bir tül örtmüş gibi İdi. Birbirlerine hayretie baktılar.
— 81z kimsllnz kuzum?..
Genç kadın vaziyetinden umulmaz bir cüretle cevap verdi:
— Yeğeninizin nişanlısı... Sizin de müstakbel gelininiz... O size söyleyemedi. Korktu. Bari ben söyllyeyim...
— Peki kuyuda ne arıyorsunuz?.,
— Nişan yüzüğümü düşürdüm de.. Onu,.
Sonra fırlayıp kuyudan çıktı. Avuç-lamı birbirine vurarak ellerini silerken :
— Kuyuda ne aryacağım?... Bahçede Mecdl İle oturup muhabbet ederken sizin geldiğinizi duydu. Korkak oğlan cin çarpmış gibi bir hale geldi. O telâşla ben! buraya soktu
İşte... Az daha İçeri yuvarlanacaksın |„ Bereket kİ taşlar merdiven merdiven... Gûya siz köşke girince çıkacaktım, Bir türlü girmediniz kİ...
Onu bu hali ihtiyarın bayağı hoşuna gitmişti, gülümslyerek:
— Peki,.. Çardağa niçin tıklanmadınız..,
— Çardaktan görünür, hem de oraya gelip sizin oturmadan İçeriye girmediğinizi söyledi,
— Kim söyledi?.
— Mecdl!.
Bundan sonra İhtiyarın gözleri şeytan şeytan parladı:
— Şimdi siz Mecdl’ye görünmeden eve gidin vo yarın gelin konuşalım... Fakat tekrar edeyim. Yolda Mecdl’ye görünmeyin.. Haydi bakalım., sevimli gelinim!..
Genç kadın gülümslyerek, memnun, mesut uzaklaştı.
İhtiyar tekrar çardağın önüne oturdu. İkinci sigarasını bitirmişti ki Mecdl geldi. Telâş Içnde görünüyordu. Dayısına sordu:,
__Buradan hiç kalktınız mı?..
— Yerimden bile kımıldamadım.., Fakat şimdi artfc gidiyorum... diyerek köşke doğru yürüdü:
— Sen gelmiyor musun?-.
— Ben biraz bahçede dolaşacağım,.
İhtiyar içeriye girer girmez kapının aralığına gözünü uydurdu.
M«cdl hemen kuyuya koştu. Kapağı açtı. Dehşetle içeriye baktı. Başını uzattı. Seslendi. Kibrit yalap tekrar İçeriye baktı.
Sonra telâş içinde kuyunun etrafında dönmeğe başladı. Bu sefer elindeki gazete kâğıdını yakarak kuyuya sarktı.
İhtiyar kıs kıs gülüyordu. Birdenbire yeniden bahçeye çıkınca, Mecdl dehşetle ona baktı. İhtiyar:
— Çardakta ağızlığımı bırakmışım da... dedi. Çardağa kadar yürüdü, Mecdl’y e:
— Sen bir telâşlısın... Yoksa bir şey mi kaybettin?., dedi.
— Bir şey mi kaybettlml.. Hayır... Ne kaybedebilirim kİ?..
Diye şaşaladı. Sonra sordu:
— Evet siz gördünüz mu acaba?.
— Neyi?..
— Şeyi... Şeyi... Canım..
Alt tarafını getiremiyordu. Gece yatak odalarına çekilirken ihtiyar gülümslyerek:
— Sakın kızın evine kadar gitme... Kuyuya da adam indirmeğe kalkma... Masrafa gir eriri..
ma... Masrafa gireriz!.. Yarın tıpış tıpış kendi ayağl yle gelecek... Nasıl benden saklar mısın?.. İşte böyle Cezasını çektiririm.,, dedi.
(Bir yıldı»)
Nüfu® sayısında artış, doğanların. yaşadıklarını meydana çıkarmış olur. Doğanların yaşaması, memlekette bilgi seviyesinin de yüksekliğini gösterir.
Nüfus sayısında artış, içtimai, iktisadi tekâmülümüzü ifade edecek, fertlerin, canlarından, yaşayışlarından, kazançlarından, İstikballerinden emin olduklarını İspat eyllyecektlr.
Eski Üniversitelerden St. Andrews ile Manchester üniversitelerinde muhtelif kısımlar ve okuma tarzı
ANKARA RADYOSU
Bugünkü program
18.00 Salon orkestrası, 18.30 Ziraat saati, 19.00 Haberler, 19.20 Geçmişte bugün, 19.25 Karışık şarkılar, 19.45 Sağlık saati, 20.00 Marşlar, 20.15 Radyo Gazetesi, 20.45 Yurttan sesler, 21.05‘cumhur Başkanlığı armoni mu-ztkası, 21.50 Fasıl, 22.15 Dana müziği (pl.), 22.46 Haberler.
Yarin sabahki program
7.J0 Hafif müzik (pl.), 7-45 Haberler, 8.00 Hafif müzik (pl.), 12.30 Şarkılar ve türküler, 13.45 Haberler, 13.00 Salon orkestrası.
talebe öğretmenlerinin
İskoçya’nin en meşhur üniversitelerinden biri olan St. Andrev/s, İs-koçya'mn doğu sahilinde, Edln-burg un 35 mil kuzey - doğusunda, aynı adı taşıyan küçük bir şehirde bulunmaktadır, 1411 senesinde kurulmuş olan bu üniversite, bu şehirde çıkan kurşuni renkte bir taştan yapılmıştır. Bugün bir harabe halinde bulunan eski bir katedrali ve bir şatosu vardır. Üniversite takriben 560 senelik bir maziye mujiktir. 1411 den evvel de bir asırlık bir faaliyet devri vardır. İskoçya’nin en eski üniversitesi olan St. Andreıvs Büyük Britanya üniversiteleri arasında eskilik Itlbarlle üçüncü gelmektedir.
St. Andreivs üniversitesinin 3 kol-leji vardır. Bunlardan ikisinde 850 talebe vardır. Tedris heyeti -de 70 kadardır. Bunlar St. Andrevs şehrinin İçinde otururlar. Diğer üçüncü-sünün, yüksek tıp okulu ile birlikti 480 talebesi ve 100 kadar profesörü vardır. Bina 13 mil mesafede Dun-dee’de bulunmaktadır. Bu üniversitenin rektörü talebe tarafından yapılan umumi bir seçimle tâyin edilir. Bu vazifeyi görenler arasında Earl Halg, SJr James Sairle, Rud-yard Klpllng ve General Smuts gibi yüksek şahsiyetler vardır Bu rektörlerin üniversite talebesine yaptığı hitabeler, dünya klâsikleri arasında yer almıştır. Barrle’nin (Courage -Cesaret) ve General Smuts’ın (Free-dom - Hürriyet) adlı hitabeleri şayanı dikkat olanlarıdır.
Bu üniversitede gerek tedvls, gerekse ikamet, Cambrldge ve Ozford’a nispeten çok ucuzdur. Bir talebe, bütün öğretmen ücreti de dahi! olmak şartile üç sömester (bir sene) İçin 100 - 120 İngiliz lirası lle yatılı kollejlerden birinde okuyabilir. Diğer üniversitelerde olduğu gibi St. Andreıvsda da esas mevzuların tedris edildiği 4 fakülte vardır. Dil ve tarih fakültelerinde Lâtince, Yunanca, İngilizce, modern diller, felsefe, tarih hukuk kısmında malûm olan dersler, fen kısmında mühendislik, tıp kısmında ise dişçilik vardır. Bundan başka İlahiyat şubesi de mevcuttur.
Üniversitenin kütüphanesinde 300 bin matbu ve pek giizel ei yazısı eserler bulunmaktadır.
Manchster üniversitesi
Britanya'nın büyüklük ltlbarlle dördüncü gelen Manchester üniversitesi İngiltere'nin kuzey - batısında çok kalabalık bir sanayi bölgesinin merkezinde bulumaktadır. Manchester'de pek çok mühendislik imalâthaneleri ve birçok fabrikalar
ctı
St. Andrews üniversitesinde kimya tecrübelerinde bulunan tavsiyelerini dinliyor
vardır. Burası aynı zamanda senede 50 milyon İngiliz liralık pamuklu kumaş ihracatı yapan ve 400 bin amelenin çalıştığı İngiliz pamuk sanayiinin tevzi merkezidir, Bu sınai bölgede bulunan Mancjhester şehrinde bacaları gökleri yalıyan birçok pamuk fabrikaları vardır. Manchester üniversitesinin modem binaları İse bu şehrin tam merkezinde bulunmakladır.
Her üniversitede olduğu gibi buradaki öğrenciler de kendi arzularına uygun bir meslek edinmek için buraya gelirler. Yalnız Manchester üniversitesinin hususiyeti, medeniyetin terakkisi için yapılan akademik araştırmalarda işbirliği yapmağı talebesi lçltı sağlamış bulunmasıdır. Fen, tıp ve bilhassa teknoloji etütleri yapan talebeler, bu konuları öğrendikten sonra ihtisaslarını yaparken bu İmkânlardan çok istifade etmektedirler.
Mimari talebeleri şehir plânlaştı-rılması, fabrika veya İmalâthane projeleri çizmek hususunda büyük tecrübeler edinmek İmkânlarına maliktirler. Fen kısmında çalışanlar plâstik İmali üzerinde tatbikatlarda bulunabildikleri gibi, fizik, kimya ve mühendis talebeleri İse mensucat fabrikalarında bilgilerinin artmasını kolaylıkla sağlıyablllrler.
Manchester üniversitesinin mühendislik kısmında su kuvvetinden istifade tecrübeleri İçin suni bir şelâle tesisatı dahi vardır. Bir de hareket ve tazyiklerin arasındaki farkları ölçen bir hususi makine vardır ki, bununla yüksek riyaziyenin en giiç meselelerini kolayca hesaplamak mümkündür. En zeki İnsan kafasını saatlerce meşgul edecek derecede karışıp olan meseleleri böyle kolayca halledebilin bu makineden, bütün dünyada yalnız 6 tane vardır.
Manchester üniversitesinin lâbora-tuvarlan çok zengindir. Kimya şubesinin birinci sınıf talebelerine mahsus lâboratuvarlarmdan başka, fizik, yüksek kimya, mühendislik, tıp, elektroteknik, radyo faaliyetleri ve kanser araştırmalarına mahsûs lâbo-ratuvarlar çok mükemmel bir şekilde teçhiz edilmiştir, Bilhassa tıp fakültesine alt lâboratuvarlarla, dlş-içlllk kısmı, en modern imkânlara malik bulunmaktadırlar.
Manchester üniversite binasında İkamet edilmez Yalnız oturma odaları, yemek salonları ve 300 bin kitaplı bir kütüphanesi vardır. Binanın haricindeki muazzam sahada, üniversiteye alt ve ikamete mahsus 9 bina vardır. Bununla beraber (30Û0) talebenin ancak (500) il bu binalara
Atom bombası ve yarının harbi
Yeni silâhlar istikbal harbinin şeklini tamamen değiştirecek
Amerikan mütehassıslarından Hanson W. Baldw!n yazıyor: Atom bombası, 5 ağustos 1945 tarihinde yalnız Japonyamn Hlroshlma şehrini yerle bir etmekle kalmayıp, aynı zamanda bütiin dünyadaki İnsanların zihinlerinde mevcut harbe alt bütün düşünceleri e altüst etmiştir. Bugün t ar tarihinde yeni bir sahlfe açılmış.... Bu sahlfeye yazılacak olan İlk satırların şimdiye kadar dünyanın geçirmiş olduğu acı tecrübelere alt yazılardan farklı olacağı muhakkak olmakla beraber, bu satırların ne kadar korkunç tüyler ürpertici Ölacağı-na dair de, bugünden kati bir mülâhaza yürütmenin İmkânı yoktur.
İngiliz askeri tarlhşlnaslarından tümgeneral J. F. C. Fuller 1 İnci cihan harbi hakkında yazdığı eserinde «Allah bu harbde savaşan erlere yardım edeceği yerde yalnız sanayie yardım etmiştir» diye bir mülâhaza yürütmüştü. Bugün aynı mülâhaza 2 nel cihan harbinde çok daha bariz bir şekilde hakikat olmuştur. Bu harbde müttefiklerin zafere ulaşması kâmllen ellerindeki malzeme ve teçhizatın düşmanmklnden çok daha bol olmasındandır. Yarın İse büyük lâboratuvarlarm yardımı İle muazzam fabrikaların İstihsal ettiği malzeme harbe tek başına hâkim olacaktır. Bu da bize gösteriyor kİ yarının harblerlnde ancak büyük ve zengin devletler savaşmağa muktedir olacaktır.
Birleşik Amerikanın harb sonrası milli müdafaa programında İlk göz önünde bulundurması lâzım gelen iki şey vardır.
1 — Fenni bir sahada araştırmalara devam etmek ve diğer devletlerin fevkinde İnkişaf etmektir. İkincisi de harb malzemesi, miktarını arttırmaktır.
Atom enerjisi ile infilâk eden bombalar harb âleminde yeni bir istihale yarattı ise de istikbalde tek başına atom bombası İki büyük devlet arasında patlayacak dehşetli bir harbi kazandırmağa kâfi değildir. Gelecek harbe kadar buna benzer daha birçok mühim sll'hlar lcâdedllecek-tlr. Meselâ roketler o kadar İnkişaf ettirilecektir ki bunlar atom bombası ile birleştirilmek suretiyle gelecek harbde teknik ve silâh fenninde yeni bir ihtilâl yaratacaktır.
Atom bombası ve uçan bombalar h.. Gedilmeden evvelki savaşlarda taarruz ve müdafaa harblerl arasında bir âhenk vardı. Fakat bu harbin sonL-.ına doğru teadedilen dehşetli taarruz silâhlan, 2 nci cihan harbinde taarruz savaşlarını müdafaa savaşlarına karşı bariz bir şeklide! üstün bir duruma getirmiştir. İnsanlar bugüne kadar dalma lcadettlkle-1 rl silâhların en öldürücü bir kudrete malik olması İçin durmadan uğraşmışlardır. Böylece teadedilen yeni sİ- , lâhlarla hasmına İlk darbeyi indiren, ve bunu devam ettirme0’? muvaffak
olan taraf hasmuu mağlftbederek harbi kazanırdı.
Mızrak, ok, katapült, top ve nihayet, uçak günden güne harb tekniğinin gelişmesine âmil olmuştur. Modern harb kudretinin dalma artmasına en büyük vasıta olan uçaklar sayesinde bilhassa 2 mel cihan harbinde mesaf mefhumu ortadan kalkmıştır. Uçaklar vasıtaslyle, denizler, dağlar vesaire gibi bütün mâ-nialar aşılarak, düşmanın harb mekanizmasının ku ’jl olan şehirlerindeki endüstri merkezleri, münakale yollan havadan kolayca tahrlbedll-dlğl gibi aynı zamanda düşmanın savaş ve mukavemet kudreti de kırılmaktadır. Bununla beraber bir hava bombardımanının şiddeti uçak adedinin çokluğuna ve kullanılan uçakların büyüklüğüne bağlıdır. Uçak en pahalıya mal olan bir harb silâhı olduğundan, modern savaşlarda ancak büyük devletlerin ellerinde bulunan mu®-tam hava kuvvetleri hâkim bir rol "na maktadır.
Almanların icadettiğı V—2 roket bombasına atom enerjisinin ölüm saçan kudreti İlâve edildiği takdirde ba? döndürücü bir hızla seyreden bu dehşetli bomba kilometrelerce mesafedeki düşman şehirlerini mahvetmeğe kâfi bir silâh haline girecektir.
Almanlar tarafından harb esnasında lcadedilen nket bombaları, ancak 100 kilometre glb! mahdut bir salla dahilinde tesirini göstermekte İdi. İstenilen hedefe İsabet ettlrlle-miyen bu bombalar gelişi güzel yerlere düşüyorlardı.
Fakat bundan sonra yapılacak .lan fennî araştırmalar neticesinde bu çeşit roketli bombaların menzillerini Okyanusları aşacak kadar arttırmak kabil olabilecektir. Bir de bu çeşit bombalara isabetli nişan tertibatı İlâve edildiği takdirde Atlantlğln bir ucundan bir düğmeye basmak suretiyle gönderilen roketli atom bombaları binlerce mil mesafedeki deniz aşırı düşman ülkesini bir anda harabe haline getirebilecektir.
Atom bombasının keşfinden evvel uçaklar tarafından atılan âdi bombalarla. birçok zengin sanayi şehirlerinin harabe haline döndüğü bu harbde bilfiil sabit olmuştur. Bundan sonra çıkacak bir harbde ise, atom bombası tıpkı salıverilmiş bir Fran-kenstein canavarı gibi, dünyayı alt •üst edecek bir felâket unsuru olmaktan menedebilecek midir?
»AKŞAM S
Abone bedeli ^l3
Türkiye Ecnebi
280U
1500
C00 tebdil) için
Gün Doğmadan Paris
EDEBÎ ROMAN
Yazan: Louîs Brorafield Tercüme eden: Vâ - Nû —-— Tefrika No, G8 ■
(— manîıklı olmalıyım! — diye süpürmek te devam ediyordu. — Otuz iklslndeyim; azıcık aklı selimim bulunmalı. O. ne yaptığını biliyor. Cüretlidir; zekidir, baştan başa kin doludur.,.,»
Fakat icabından da fazla cüretli, İcabından da fazla kindar olabilir; bu yüzden de başına müthiş tehlikeler gelir.
Bay Lopez, elbise dolabını çekti; arkasındaki kapıyı anahtarla açtı. Filomena, sepetle göründü. Roxle, onu on beş gündür yeni görüyordu; O zamandanberl kadıncağız çok değişmişti. Saçını yapışı bile başka türlü İdi. Siyah saçları arkaya doğru son derece gerilmişti; kır perçemlerin ■allandığı görülüyordu. Yeni tip bir güzelliği hasıl olmuştu; klâsik, âdeta Boğuk ve biraz da şaşırtıcı güzellik. RoKle’yl görünce ona gülümsedi. Fakat bu tebessümünde hiç bir neşe İfadesi yoktu. Sadece eski ve namus-kâr bir dosta medyunluğunu bildirmiş oluyordu.
Sonra dedi ki;
— Sizin Nİcky’nizl gördüm.
Roxie:
— Ne zaman? -diye sordu.
— şimdi. Garajda çalışan bir yabancı var. Öbürleri onu tanıdıklarını iddia ediyorlar. Fakat ben böyle şeylerden hoşlanmıyorum.
M. Lopez dinliyordu.
— O adam sizin buraya girdiğinizi gördü mü?
— Hayır... Öbürleri o cihete dikkat ettiler. Lâkin ne do olsa, o adamın orada bulunuşu hoşuma gitmedi
M. Lopez gülümsedi:
— Üzerinizde sinirlilik var.
Siyah gözleriyle erkeğe hiddetli hiddetli baktı.
— Benim sinirim mlnlrlm yoktur. Rosle gidip şarap getirdi. V* Flio-mena sepetlerlle, onu, İki kapıdan geçirdi, şişelerin durduğu rütubetll ve soğuk odaya girdiler.
— Sizin Nlcky bana artık insan öldürmememi söledly.
— Sözünü dlnllyeçek mlslnta?
Filomena:
— Haır. — dedi. — Hattâ harb bittikten, sulh olduktan sonra bile Almanları gene de, gene de öldürece-
ğim. Bu işte .-mnız değilim. Çekler, Yugoslavlar, Norveçliler, hattâ İtal-yanlar aynı şeyi yapaeak.
Siyah gözlerinin bakışı sakindi.
— şimdiye kadar altı Almana saldırdım; dördil öldü. İlk ikisi, nasıl hareket etmem lâzım geldiğini bana öğretti, şimdi artık bu İşi becermesini öğrendim.
Birdenbire yüzü gülümsedi:
— Biliyor musunuz, şimdi nerede çalışıyorum?
— Hayır.
— Bir Alman albayının evinde hizmetçiyim. Gündelikçilik ediyorum. Her perşembe gidiyorum. Albay, son günlerde pek hastaydı. Hastalığının sebebini bulamıyorlar. Gelecek per-
Îembe işime tekrar gitnılyeceğlm. cabetmlyecek. Vazifem bitmiş olacak.
Sonra, Filomena birdenbire titredi:
— Bu mahzen kabir kadar soğuk. Sıhhate İyi değil, çık alını.
Roxie, çelik kapıyı kapatınca ve kilit, bir yayla kapanınca, Filomena:
— Mükemmeli — dedi. — Ne güzel işliyor. Buraya hiç kimse girip şarabınızı çalamaz.
— Bir Arjantinli bu fikri bulmuş. Ev onundu. Evi kiralarken, şarapları kendisinden satın aldım.
Mahzenin içinde, kubbeli damın altında, makine durdu; vb köstebekler kadehlerini kaldırdı.
Filomena:
— Kahrolsun Bochelar! - dedi.
Çarşamba geldi, sonra perşembe sonra cuma. Bahçede leylâklar geçti. O derece neşeli olan çiçekler sarardı ve soldu. Kestane ağaçlarının altında kopmuş tüveyçler, pembe ve beyaz yığınlar halinde sürüklenip duruyordu. Üç kısa gün içinde, çimenlerin halısı, bahar yeşilinden yarın zümrüt yeşiline dönüverdi. Sanki üç gün İçinde, Uç bitmez gün içinde bütün dünya değişivermişti,
Roxle, Filomena'yi tekrar gördü. Fakat Filomena pek ez konuştu. Garaja yeni gelen işçiyi hâlâ gözü tutmuyordu. Kini, bir İhtiras halini almıştı, onu yeyip duruyordu: ve mevcudiyetinin sebebini teşkil ediyordu. Kadın, sadece, bu kini yaşatabilmek İçin karnını doyuruyor ve uykusunu uyuyordu. Roxle, onu tetkik ederek şöyle düşünüyordu;
«— Sade Luigi'yi değil, Fllomena’-yı da öldürdüler.»
Zira, Nlcky’nln geldiği gece konuştukları Filomena neredeydi? O sert ve küstah kadından şimdi artık ağır koca bir vücut kalmıştı; bu da günden güne zayıflayıp haraboluyordu.
Filomena gitti. Cuma başladı. O günün bütün saatleri, yirmi dört saat kadar uzun sürdü. Zira, Nlcky gelmemişti. Akşam tiyatroda, I/on da-dl kİ:
— Üzülmene sebep yok. Gelir. Sâ-
sığabilıuşitir. Diğerleri etraftaki hu-, susî evlerde pansiyoner olarak kal-i maktadırlar.
Modern üniversitelerin birinci hedefi, talebeye mümkün olduğu kadar ucuz şekilde tahsillerini İkmal ( fırsatını vermektir. Manchester' üniversitesinde hususi öğretmen ile-, retlerl, vasat! olarak senede (30) İn-, giLlz lirasından fazla değildir.
Manchester üniversitesinin bir de, gündüz hayatlarını kazananlara mahsus «Yüksek Ticaret kursları» var-'[| dır. Geceleri devam eden bu kursla-, ra rağbet pek çoktur. Üniversite bu suretle bir sanayi merkezinde, kendisine en lâzım olan elemanların yetişmesi hususunda hissesine düşen ödevi yapıyor demekltr.
Senelik
6 Aylın
3 Aylık
Adres pal gönderilmelidir adres değiştirilmez.
kuruş 5400 kuruş 2900 »
1800 • elli Kuruşluk Aksı takdirde
Telefonlarımız Başmuharrir: 20585 Yazı İşleri- 20765 — tdare: 20681 Müdür: 2Û4S7
I 'ı
Şeyval 26 — Hızır 151
İmsak Oüneş öğle İkindi Ak YHW E. 10.30 12.06 6.14 9.S0 12.00 1.30 V. 5.20 6.59 13.03 18.20 18.49 20,21
tdarehane BabIâli elvan
Acıinuslufc Sokak NO 13
E. Gönılekiş -
BİRİNCİ SINIF ÇÖMLEKÇİ I
Sirkeci Hamldlye cad. 27 l.j
0^93 Tel: 20096
na da söyledi.
Kız, ansızın sordu:
— Peki Fellce? Peki Margot? Geldiler mi?
— Hayır.
Genç kız, erkeğin bir şey İlâve etmesini bekledi Hiç değilse, bu kızların muhtemel olarak neye uğramış olduklarına dair bir telmih. Fakat, L£on susuyordu.
— Söylerler mİ?
L«on kaşlarını çattı:
— Hiçbir şeyi haber vermezler. Her hangi bir meseleye dair ağız açamazlar. Sırf beni söyllyebllLrler. Öbürleri hakkında bir şey bilmiyorlar.
— Ya setli tevkife gelirlerse?
D’Abrlzzi, soğuk soğuk cevap verdi:
— Buna hazırlandım. Beni asla İstintak edemlyecelker.
Kız, cevap vermeksizin giyinme odasına girdi. İçinde kabaran hislerden dolayı, Nlcky’nln vaziyetinin bu sefer bambaşka olduğunu ona İzah edemiyordu. L«on gibi katı bir İnsana, bu sözler hiçbir şey ifade etmezdi, Sonra, büyük merdivenin üstüne kendisini çıkaracak olan el merdivenine doğru yürüdüğü sırada, Lyon'un gölgesi karanlıklarda kımıldadı:
— Locasında. Yeni geldi.
Compâre'ln sesini duydu: «Kuşların Kıraltçesl* ve. kaarnhktan taşan ışıklara doğru yürüdü. Dansöz ayakkabıları giymiş ayakları, basamaklara emniyetle basmıyordu. Çıplak ba-,
cakları titredi.
Kendi kendine dedi kİ;
— Düşmemeliyim. Bay ılmamalı-yım... Sırası değil.»
Bunlardan başka şu cihetin de farkına vardı.
Komutan dönmüştü. Locasında bulunuyordu. Eninde sonunda, onlara faydalı olabilirdi. Şayet Nlcky bir sakıntıya uğradıysa, komutanın yardımına ihtiyaç olabilirdi. Komutan her ne isterse yapacaktı. Her şeyi. Nlcky'-nln tembihine rağmen. Hattâ. Nlcky'» yt asla bir daha görmese bile. Kurtulması lâzım. Ehemmiyetli cihet buydu.
Müphem surette, merdivenin ait yanma vardığını farkettl.
«— İhtimal şimdi vaziyet olddl. __ diye düşündü. — İhtimal şimdi, Tosça, yahut Mata Harl rolünü, arzu edeyim, yahut etmiyeylm, oynamam lcabedecek.»
Bu vazlvet bir melodramdı. Kötü bir melodramdı. Lâkin, gündelik hayatı, kendi malûmatının ve arzusunun dışında olarak bir bakıma Avrupa'nın, Lçon tarafından kendisine tasvir edildiği şekilde şu son seneler içindeki tarihine benzımlşti, kötü bir melodram olmuştu
Compere'ln cırlak Ve cesur sesini işitti:
«— Ah, ne güzel! Ne kahraman! Kuşların Kıraliçesi! Altın Kartal!» (Arkası var)
3 Ekim 1945
AKŞAM
Sahile 1
Penicillinden kuvvetli bir ilâç: Streptomycin
Bu ilâç, verem, cüzam da dahil, bütün mikroplara karşı çok müessirdir
Streptothricln’den daha müessir bir İlâç olan atreptomyeta'ln mikroplar üzerinde büyük bir faaliyeti vardır.
Diğer taraftan, bu mikrop öldürücünün hiç de zehirleyici olmayışı gayet ehemmiyetlidir. Tecrübe esnasında hayvanların bu üstün mikrop öldürücüden büyük mikyasta alabilecekleri açığa vurulmuştur, Strep-tomyein alan hayvanlarda hiç bir hastalık emaresi göze çarpmamıştır.
Araştırma esnasında göz önünde tutulan başlıca aye, Penicillin’in müessir olamayacağı bir sahaya elverişli bir ilâç bulmaktı.
Gelip gidici bir şekilde baş gösteren humma da bu çerçeve dahilindedir. Pastörize olmıyan süt ve peynirden husule gelen bu hastalığa karşı, şimdiye kadar hiç bir silâh bulunamamıştır.
Bu şekil hummadan'ölenlerin sayışı gayet az olmasına rağmen, bu maraz, diğer hastalıklara yol açmaktadır. Diğer taraftan, hayvanlar arasında da bu hastalık gayet ciddi kayıplara sebebiyet vermektedir. Nitekim bu yüzden sığır işile meşgul olanlar senede 30-000.000 dolar ziyan etmektedirler.
Gayet, büyük zararlara önayak olan bu hastalığa karşı Streptomycin kullanılmıştır, Kültür tabağına konan mikroplar, derhal tahrlbedilmiştl. Bundan sonra, yumurta kabuğu İçinde canlı mikroplara karşı kullanılan Streptomycin de iyi netice verince, İlâç kobaylar üzerinde tecrübe edilmiş ve başarılar temin edilmiştir.
Bundan sonra, paratifo humması üzerinde tecrübelere girişilmiştir. Bu hastalığa karşı da Penldllln ve sui-faeczalar kudretsiz kalıyordu.
Tecrübe esnasında, 24 fareye paratifo aşılanmıştır. Streptomycin'e tabi tutulmıyan 14 fare, 24 saat zarfında ölmüştür. Halbuki, diğer 10 fareden ancak biri ölmüştür.
Kültür tabakalarında yapılan tecrübeler neticesinde Streptomycin'in verem basillerine karşı gayet müessir olduğu açığa vurulmuştur. Fakat, yaşayan hayvanlar üzerinde henüz bu İlâç tecrübe edilmiş değildir. Lâkin, ilâcm verem mikroplarını top-yekfın imha etmesi, gayet ümit verici bir b âdi «dır.
Bu arada yeni bir ihtimali de göz önünde tutmak lâzımdır. Verem mikrobunu öldüren Streptomycin, eü-vama karşıkoymak bakımından da ümit vericidir. Çünkü, cüzam mikrobu d« verem sınıfına mensuptur. Streptomycinin şimdilik piyasaya sürülmesine imkân ve İhtimal yoktur. Çünkü, elde bu ilâçtan gayet cOri miktar vardır.
4 sene evvel PenteHMn de aynı durumda bulunuyordu. Cüzi derecede zehirleyici olan Streptomycin’le bütün mikroplu hastalıklara karşı müessir olacağı anlaşılıyor.
Amprllcan mıitehaA'nsl arından G. Ra telif f yazıyor: Penlcitlin'den sonra ondan daha tesirli yeni bir mikrop öldürücü ilâç bulunmuştur. Bunun adı 8treptomycln’dlr. Bu İlâcın bulunuşu biitiin mikroplu hastalıklara karşı büyük bir zafer temin edilmesine yarıyacaktır. Araştırma yapanlar koleradan vereme kadar birçok hastalıklar üzerinde tecrübelerle meşguldürler.
Strepjomycln'i bulan, Peniclllln'ln bulunması işinde lıLameti geçenlerden Dr. Waksman*dır. Waksman Rusyada doğmuştur. 1910 senesinde Amerika'ya hicret etmiş ve Kaliforniya tıp fakültesinden mezun olmuştur. Wâksman henüz öğretmen olduğu sıralarda bile, toprağın sihirlerini göz önünde tutmağa başlamıştır. Toprağın bir salgın kaynağı olmasından şüpheleniyordu. Fakat bu mikropları bulmak için sarfedilen bütün emekler boşa gidiyordu. Bu gibi mikroplara toprakta katiyen tesadüf edilemiyordu.
Gaz gangrenl, tetanos ve diğer hastalıklarla ilgili mikroplara tesadüf ediliyorsa da, bunlar bir salgına önayak olacak gibi değildi.
Bu arada, araştırma Işlerlle meşgul olan bir fen adamı harika denilebilecek bir keşifte bulundu. Bu adam, tifo mikrobunun sterilize suda 51 gün yaşadığını görmüştür, fakat kirli suda birkaç saat zarfında öldüğünü görmüştür. Burada hasım bir mikrop tarafından öldürülmesi ihtimal dahilinde idi.
Dr. Waksmanın eski talebelerinden Dr. Rene J. Dubos, bu noktayı göz önünde tuttu. Toprağın içinde zatürrie mikrobu, streptokok ve straphylokok'a karşık oyacak başlıca bir hasım mikrobun mevcudiyetini düşkündür.
Bu uzun araştırmalar neticesinde Dr. Dubos, alelâdt bir toprak mikrobundan kimyevi bir madde elde etmeğe muvaffak oldu.
Dr. Dubos tarafından tyrothrlcln İsmi verilen bu İlâç, lurmızı hücreleri tahrlbettlğl için, kana zerkcdilme-mektedlr. Fakat tyrothricln; mesane. sinüsler veya göğüste yerleşmiş Olan cerahat^ karşı büyük bir silâhtır.
Böylece toprak, araştırma IşKrlle meşgul olanlar'için tam mânaslle bir avlanma * sah as oldu. Bu sahada, herkesten daha tecrübeli olan Waks-mın, topraktan sihirli bir ilâç bulabilmek İçin 8 kişilik yardımcısı ile birlikte faaliyete geçti. Araştırmaya şöyle başlanmıştı: Bir saksı içine konan toprağa mikroplar karıştırılıyordu. Toprau bu mikroplan toplu bir holde imha ettiği takdirde, öldürücüyü ayırdetnick İçin çalışılıyordu.
Waksman ve arkadaşları, lâbora-tuvarlannin civarındaki topraklardan büyük bir çeşit yaptılar. Bu topraklardan her hangi birinde mikrop öldürücü bir mikroba tesadüf edildiği vakit, bu tecrit ediliyordu. Mikrop tecrit edildikten soma da, öldürme kudretini haiz olan kimyevi öz alınıyordu.
Bu çalışmalar esnasında, teknikler mütemadi surette inkişaf ederek, i** süratli bir devreye sokuyordu.
Bir gün, kültür tabakalarından birinde l&vanta çiçeği renginde bir takım mikroplar baş gösterince, araştırma İşile meşgul olanların gözleri iyiden iyiye açılmıştır. Mikropların bulundukları yer etrafında büyük bir İmha sahası göze çarpıyordu. Nitekim, bu mikropların İfraz ettikleri berrak bir mayi, o civardaki bütün mikropları öldürmüştü. Bu tahribatı yapan mikrop. Actinomyces levan-dulae İdi. Bu mikroptan husule ge-l₺n İfrazata da Streptothricln İsmi verilmiştir.
Bu madde, Penicillin'den evvel baş göstermiş olsaydı, tarihin en büyük tıbbi ihtiramı teşkil ederdi. Penl-clllin'den sonra geldiği İçin, daha az oir rol oynadığını kabul etmekle beraber, PenicılUn’in kudretsiz kaldığı birçok durumlarda da çok esaslı işler başardığını açığa surmak lâzımdır. .
Streptothrlcin, Penicillin’in tesir edemediği büyük bir mikrop sınıfına da hücum etmektedir. Bu arada bilhassa tifo, paratifo ve dizenteri mikroplarını tasrih etmek lâzımdır Pe-niclllln'ln tesirsiz kaldığı yara iltihabına önayak olan mikroplara karşı da Streptothricln in elverişli olacağı ümit edilmektedir.
Waksman'ın lâboratuvarından Btrtptothricln çıkacağı bir sırada, çok üstün diğer bir mikrop öldürücü bulunnguştur. Ancak birkaç ay evvel Dr VTaksman’la asistanı, AJbert Bchaltz tarafından keşfedilen bu mikrop öldürücüye Streptomycin İsmi verilmlşir Bu ilâç. Actinomyoes Grlscns İsminde bir toprak mikrobu tarafından İfraz edilmektedir.
BULMACA
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı;
1 — Karşı gelme.
2 — Kıymetli bir maden.
3 — Gebe kadın.
4 — Bir nevi elbise boyası - Bir edat.
5 — Bir sinema artisti.
6 — Tersi eski âdetlere demektir -Kırmızı.
7 — Fıkaralığın başlangıcı - Geçmişi.
8 — Tersi dc-vam ettirme demektir - Tersi eski değU.
9 — Tersi efsaneler demektir.
10 — Kıratlık.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan sağa ve yukarıdan aşağı: X — Camlduvarı, 2 — Alişamıyan. 3 — Mı, Aruc, Şı, 4 — İşaramıyor, 5 — Dara, İk. Ka, 6 _ Umumi, Vı, 7 — Vıcıkvıcık, 8 — Ay, Icrra, 9 — Raşok, Iıas, 10 — Inırarkası.
İstanbul Hukuk Fakültesi Dekanlığından
Görülen lüzum üzerine S üncü sınıfın Güz. devresi imtihanları bir grup üzerine düzenlenecek ve 6/X/fl45 cumartesi günü ilân edilecek, 8/X/945 pazartesi günü de bütün imtihanlar^ başlanacaktır. (13100)
- IŞ ariyanlar
TECRÜBELİ TÜRK BAYAN ÖĞRETMEN — Müslim, gayri müşlim ve ecnebi evlerinde ehven fiatle mürebbiyelik arıyor. Akşamda (HE) rumuzuna müracaat. 521 —
TKİ GENÇ KARI KOCA — Birlikte çalışmak şartlyle ve yahut bayanı çocuk bakmak ve ev işinde çalışır akşamlan evine gidecek erkek bahçe işlerinden anlar apartıman köşklerde kapıcılık yapabilir. İş arıyorlar. Kefil gösterebilir. Akşamda İki Genç rümuzuna mektupla müracaat,
512 - 3
DOKTORLARIN VE HASTALARIN DİKKAT NAZARINA — Hemşire mektebi mezunu evlerde ağır hastalara enjeksiyon ve tedavilerini derühde eder icabında dışarıya da gidebilir. Akşamda (H. A. S) rümuzuna mektupla müracaat. 562 —
MUHASİP VE DAKTİLO BİLEN — Ticari muhaberat ve hesaptan anlayan Yüksek İktisat ve Ticaret okulu talebelerinden bir genç öğleden sonra ayda 35 TJ,. na çalışmak istemektedir. İsteklilerin mektupla müracaatları. Bay İbrahim, Beyazıt Çarşıkapı Hattat şok. No. 1 508 —
12 SENE MUHASEBE MEMURLUĞU — Ve şeflik yapmış ticaret lisesi mezunu bir genç İstanbul da iş arıyor. Teminat verebilir. Akşamda Afcaiay rümuzuna. 577 — 2
- İŞÇİ ARİYANLAR
BİRİNCİ SINIF ŞAPKA ATÖLYELERİNDE — Çalışmış bir prömiyer aranıyor. Müsait şartlar gösterilecektir. İsti yenler sabahları Taksini bahçesi karşısında Uygun apartımanı-nın 5 numarasına müracaat.
464 - 4
■.
r.
MÜCELLIT ARANIYOR — Mücellitlikte çalışmış kız veya erk(k işçi lâzımdır. Müracaat Ankara caddesi No. 111 Mehmet Sadık Kâğıtçı.
575 — 2
DADI VE MÜREBBİYE ANANI-YOR — Dört yaşında erkek çocuğu için bir mürebblye ve ayrıca bir buçuk yaşında kız çocuğu için dadı aranıyor. Kış mevsimi Izmlrde yaz mevsimi İstanbulda kalınacaktır. Müracaat Taksir» Cumhuriyet meydanı Kalmış apartımanı daire No. 7 telefon. 41266___________565 - 1
BİR İTHALÂT TİCARETHANESİNDE — Zeki lisan ve tercihan daktilo bilen bir gence ihtiyaç vardır, Sultanhamam Saldiye han 27 No. ya her gün 1-2 arası müracaat. _________________________550 — 1
ECZACI ARANIYOR — Taşrada bir eczanenin mesul müdürlüğünü yapacak bir eczacıya ihtiyacımız vardır. İsteklilerin Sirkeci Kayseri handa No. 24 müracaatları rica olunur. _________________________516 —
KARTALDA veSİRKECİDEKI —İki yazıhanede çalışacak genç bayan kâtibeler alınacaktır. İsteklilerin kısa hal tercümesi yeni çekilmiş fotograf-larlyie İstanbul 587 No. h posta kutusuna mektupla müracaatları.
_________________________539 —
PERAPALAS MÜESSESESİNİN — Tecrübeli bir alaturka ahçı ve büfeciye ihtiyacı vardır. Taliplerin, şeraiti öğrenmek üzere bonservisi1 rl ile birlikte, müesseseyc müracaatları. _________________________556 —
ÇOCUKSUZ — Kocası kapıcılık karısı her nevi ev işi yapabileceği bir çift aranıyor. Galatada Jurnal Doryan gazetesine müracaat.
551 — 1
J- SATILIK EŞYA
SATILIK ÇOCUK ARABASI — İngiliz malı kapalı ve dolma lâstik tekerlekli az kullanılmış beyaz boyalı çocuk arabası acele satılıktır. Galata Kürkçübaşı H. Eski Gümrük sokak Tel: 4081)7 550 —
BUZ DOLABI ARANIYOR — İyi halde temiz kullanılmış 5 ayaklı buz dolabı satın alınacaktır. Galata Ne-catibey caddesi Demirbağ han No. 18. Tel: 40304___________547
SATILIK VALS — 80 milimetrelik kutrunda 110 sm. genişliğinde az kullanılmış saç kıvırmak için çelik Avrupa vals acele satılıktır. Madeni eşya İmalâthanesi. Tel: 22667.
574 —
Zayi — Ölü babam Ahmet Aliden mıihassas Beşiktaş emvalinden 1047 •ırasında almakta olduğum yetim maaşına alt cüzdanımı zayi ettim. Yenisini çıkartacağımdan eskisinin hükmü yoktur,
SATILIK PIRLANTALAR — Bir ile bir buçuk kıratlık fevkalâde beyaz kusursuz dört pırlanta Sandal Bedesteninde 4/10/945 perşembe günü saat ikide satılacaktır.. 508 —
SATILIK PASTIRMA MAKİNESİ— Az kullanılmış mükemmel elle İşler vaziyetle bir pastırma makinesi uygun fiatle satılacaktır. 22951 numaraya telefon edilmesi . 570 —2
YENİ NAUMAN MARKA — Her türlü nak.’-; ve zikzak dikiş yapar demir ayaklı bir dikiş makinesi satılıktır. Edlrnekapı Kariye Yeşilce Direk sokak No. 32 ye müracaat.
172 — 2
ÇOCUK ARABASI — Avrupa mail iyi vaziyette nraniyor. Mahmutpaşa, Hacı Küçük Cami sokak No. 9 a müracaat. 331
SATILIK KELEPİR KEMAN — LECLERÇ marka müzisyeni erce tanınmış güzel bir Fransız kemanı ya- i yı, kutusu ve teferruatlle maktuan 300 liraya satılıktır. (Talebe alacaksa istediği hocaya muayenesi de temin edilir. Taliplerin Akşamda .Keman» remzine mektupla müracaatları.
571 — 1
BEYAZ EMAYE — 4 ocaklı fırmi-le az kullanılmış bir havagazı ocağı satılıktır. Müracaat Sirkeci Hoca-paşa hamamı bay Nevzat. 545 —
İŞLER VAZİYETTE — 30 - 40 veya daha ziyade beygir kuvvetinde traktör dolgun kira ile aranmaktadır. ' Pulluğu ile olanlar tercih edilir. Tafsilât İçin aşağıdaki adrese acele müracaat. Kantarcılar caddesinde No. 97 Nalbur Muharrem Onas.
476 — 1
SATILIK İKİ BÜYÜK BUZ DOLABI — Dolaplar çifte kapılı ve tamamen yenidir. Müracaat yeri: Sirkeci vezir Bahçesinde Süleyman Kırvavaç 506
KALORİFER MALZEMESİ — Kazarı ve Radlatör kullanılmış veya yeni satın alınır. Adres: Galata Tünel cad. No. 59/1. Telefon: 40218
513 — 2
LÜKS OTOMOBİL MERAKLILARINA — Lasal marka Kadilak motor 21 mil yapmış Lasalrn ispcslyal 5 lâstik yeni kapalı Lüks otomobil acele satılıktır. Tahtakale caddesi Menaşe han Jan de Marinlye saat 10 - 17 arası müracaat. 541 —
TEL KÖŞE MAKİNESİ SATILIK — Kutucuya ait bir tel köşe makinesi ehven fiatle satılıktır. Müracaat: Tahtakale Balkapan han No. 16/1
561 -
DOKUMACILARA MÜJDE — Her numarada ehven fiatle bobin sarılır. Fatih Karaman caddesi 13 Ömer Talmaç. 506 — 2
— Kiralık —Satılık
SATILIK KIYMETLİ ARSA — Fe-neryolu, Selâmi Çeşme, Hac Mehmet Efendi asfalt sokağında. 1. nu-jnarah evin İttisalinde tramvay durağına yüz metre mesafede ağaçlı, köşe başında iki cepheli güzel arsa satılıktır. Fincancılar sokak Mahmudiye hanı karşısında No. 32 ye müracaat. 415 — 1
SATILIK KÖŞK VE ARSALAR — Erenköy, Demiryolu İstasyonuna yakın, asfalt otobüs yolu üzerinde,- yıllanmış çam, kestane, ıhlamur ve çeşitli meyva ağaçlan ve İhata duvarı ile on bir parsel. Toptan, parçalı olarak satılıktır. Görmek İçin Erenköy Sultan sokak llö No. ya baş vurulabilir_____________________179 — 1
5,000 LİRADAN 500.000 LİRAYA -Kadar emlâk almak ve satmak ve İpotek yapmak Istiyenler kârlı İşi olup devir veya ortak lstlyenler Beyoğlu Büyük Parmakkapı cadde üzerinde köşe başı No. 4 kat 2 Suhulet Emlâk Bürosu Zarif Özalp'a müracaat. Tel: 42396. 297 — 18
BOŞ YAZIHANELER—Bir ve lçiçe olmak üzere ikişer odadan ibaret altı yazıhane ayrı ayrı kiraya verileceğinden isteyenlerin aşağıdaki adrese müracaatları: Galata’da, Mumhane caddesinde. 111 No. lı dükkânda Yor-ği Mağos._________________497 - 4
KİRALIK APARTIMAN — Arna-vutöy Amerikan kız koleji yanında bahçe içinde denize nazır 5 oda, banyo, havagazı, terkoslu bir daire kiralıktır. Adres: Kız kolej tramvay durağı No. 214. Tel: 36.33
504 — 1
SİRKECİDE SATILIK EV - Sirkecide boş olarak bes odalı ve iki taraçalı kagir deniz görür bir ev satılıktır. Talip olanlar Sirkecide Vezir Bahçesinde Süleyman Kırvavça müracaatları. 5Û5 —
KİRALIK — 40 - 80 kişi alacak talebe yurdu olmağa elverişli bina aranıyor. Sirkeci Güzel Samsun otelinde Eyüboğlu 515 — 2
KİRALIK 4 ODALI MÜSTAKİL YAZIHANE — Galata köprüsüne çok yakın deniz görür taraçalı bir kat. Büyük Millet han No. 26 Galata. • 520 —
SATILIK EV VE APARTIMAN — Beyoğlunun muhtelif semtlerinde boş teslim 5 bin liradan 100 bin liraya kadar ev ve apartımanlar acele satışa çıkarılmıştı1, İsteki ilerin Beyoğlu Mis sokak 25/1 No. da Doğan I§ Emlâk Bürosuna müracaatları. __________________________536
KİRALIK MÖBLE KATLAR VE PANSİYONLAR — Beyoğlu civarında bir odadan beş odaya kadar pansiyon veya müstakil möbleli katlar vardır. Beyoğlu Mis sokak 25/1 No.da Doğan İş Emlâk Bürosuna müracaatları. 637
SATILIK EV, APARTIMAN ARANIYOR — Ev veya apartıman]arını uygun fiatle satmak lstiyenlerln! Beyoğlu MİS sokak 25/1 No. da Doğan İş Emlâk Bürosuna müracaatları. _______________________638
İKİ EV 2000’ LİRAYA — Su inan -ahmet Saraçhane çıkmazı 49-45 No. 11 evler acele satılıktır. Bahçeka-pı Vakıf han sokak No. 17 _________________________542
ÇİFTEHAVUZLARDA — Denize iki yüz metre mesafede 1350 metre nrsa satılıktır. Alâkadarların 42448 telefona müracaatları, 534
KIYMETLİ SATILIK ARSA - Ak-sarayda Kemalpaşa caddesinde İm-rahor hamamın yeri köşe başı 141,50 metre nıurabbaı arsa- İsteKİllerİn Beşik taş ta Hacı Halit sokak. No. 20 3 üncü kata her gün lî-12 arası müracaat. 524 — 2
HEYBELİADADA ÇOK KIYMETLİ ARSA — Heybeli İsmet Paşa caddesinde 22 metre cephe İçinde büyük çamlı 627 metre kare arsa acele satılıktır. Müracaat Tahtakale caddesi Menaşe han Jan de Marini saat 10 dan 17 arasında 540
SATILIK VİLLÂ — Yeşilköy Mahmut Şevket Paşa caddesinde 17/1 numara üç oda hol mutfak bir kat dışarısı mozayik ve bahçeli İrindekilere müracaat. 526 — 2
BAKIRKÖYÜNDE SATILIK UYGUN EV — Bahçeli tatlı su tulumban deposu elektrik iki katlı dörder odalı yeni muşamba döşeli boş teslim istasyona çok yakın Yıldız Emlâk Parmakkapı 54/2 telefon 43376 554
BULUNMAZ FIRSAT — Pangaltı-da Hamam mevkiinde Kurtuluştan gelen tramvay durağında altında dükkânı ve dokuz odalı kârgir mükemmel ev satılıktır. Telefon: 24165
549
ACELE SATILIK MOBİLYALI BOŞ TESLİM KÂRGİR EV — Tam konforlu dört oda Beyoğlu Kamerhatun M. Kılıç Arslan sokak No. 14 de her gün saat 12 den 15 e kadar İçindekilere müracaat. 533 — 1
ACELE DEVREN SATH.fK LOKANTA — Kuruçeşme Kırbaç sokak 6 No. sahibinin Anadoluya gideceğinden satılıktır. İçindekilere müracaat^__________________________576 — 2
GÖZTEPE — İstasyona 2 dakika Tütüncü Mehmet Efendi caddesinde 1.5 dönüm arsa her türlü inşaata elverişlidir. Acele satılıktır GözUpede d el) âl Kerime müracaat. 569 — 2
BOZKURT EMLAK’in Jğ
Acele Salışlanndan:
Gidikpaşa Mutrup »okak 11 odalı mükemmel deniz görür kârgir hane 22.000 liraya,
Perapalas arkası 4 odalı 6 katlı nıaa dükkân mükemmel deniz görür apartıman 33.000 liraya,
Taksim Abdülhak Hamit caddesi No. 23
Fen Fakültesi Dekanlığından :
Fakültemize Sanat okulu mezunu bir teknisyen alınacaktır, İsteklilerin Dekanlığa başvurmaları ilân olunur, 13149
DEVREN SATILIK — Zengin V« kibar bir muhitte dört yol ağzında bütün İnhisar maddelerini havi büyük Frijideri], ardlyeli İşlek bir bakkaliye içindeki mallarile satılıktır. Müracaat: Nişantaşı tramvay durağında Tütüncü Remzi. 573 — 2
SATILIK ARSA — Suadiye ile Bostancı köprüsü arasında, tren hattı üzerinde, asfalta çok yakıtı 316 ada, 67 paftalı 24 parsel No. lı 1520 met-remurabbaı arsa acele satılıktır. İs-teklllerkı 4 üncü Vakıf han 4 üncü kat 21 No- da avukat Reşat Göksala müracaatları. Telefon 24749
525 — a
ACELE SATILIK DÜKKÂN — Zln-dankapı Abacılar cad. Nö. 13- İsteklilerin AsmaalU cad, Cambaz han No. 31 e müracaatları, 564 — 2
C-MUTEFERRIK
KIŞ MEVSİMİ İÇİN HAZIRLIK -Dans bir sport aynı zamanda sıhhata nafi hususi evlerinde öğrenmesini arzu edenler Beyoğlu Anadolu hanı geçidi karşısında Aliyon sokağı No. 19 a müracaat Prof Punosyan.
4C6 — 2
ALMANCA DERSLERİ — Bir Avrupai) öğretmen üniversite lise talebelerine vc hususi ders alacaklara iyi ders verir. Pratik ders ve imtihanlara hazırlar. Frau Slftar Taksim Hoca Zade sokak 11 kat 3 509
KATÎ GARANTİ VE YÜZDE YÜZ TİCARET — Hâlen faaliyette bir Lşi tevsi kasdlle 20060 lira koyacak sermayedar aranmaktadır. Ciddi taliplerin Garanti - K. rümuzuna adres-" lerini bildirmeleri. 511
ORTAK ARANIYOR — Hâlen kârlı bir şekilde çalışan ve iyi müşterileri olan bir ticarethane yirmi bin Hra sermaye koyabilecek bir ortak aramaktadır, Sarih adreslerlle İstanbul 274 posta kutusuna yazılması.
537
MEKTUPLARINIZI ALDIRINIZ
Oa2etemi2 idarehanesin aores olarak göstermiş otan kamerimizden
A B C - Ş.G - Y.N.G - Y T -
İ.Ü — D. - D_A.D — Lisan.
KM — A. B. S — Tercüme —
S. T — AJE — R- U İ K — Haliç — H.E — Garanti K ■mmıarına geıen meuıu;.; -ı “»a-rehanemlzden aldırmalar' ’ica olunur
Banı te 8
AKŞAM
3 Ekim 1945
genç
Fenni ve modern bir mandradan ve sıhhatli ineklerden sağılan SUT
Ankaranın en kibar salonu olan
SÜREYYA PAViYONU’nun
Taze inek ve
manda
kremalarından yapılan günlük tuzsuz
4 Ekimde açılacağını müjdeleriz.
Her gün beşten sekize kadar çay ve aperatif ziyafetler İçin salon vardır. Akşam yemeği saat 8.30 da başlar.
TERE Y A G
Bu iki' mühim gıda maddesini her türlü şiiphe ve tereddütten âzade olarak evinizde, sofranızda görmek istiyorsanız?
\e%a£
Mağazalarını bir kere ziyaret edinla.
Aksarayda FENNÎ SÜNNETÇİ
NURİ EŞSİZ
Büyük yaştaki gayrimüslimlerden fen-nen sünnete ihtiyacı olanlara da bu ameliyat kolaylıkla ve acısız yapılır.
Kabine: Aksaray Polis Merkezi karşı köşesinde. Tel: 20937 den İsteyiniz.
Markası; saflık ve temizlik garantisidir.
Merkezi: Beyoğlu İstiklâl caddesi No. 64 Tel: 41775
Merkezi: Beyoğlu İstiklâl caddesi No. 64 Tel: 41775 şubesi: Pangaltı Pasajı No. 8
[
İstanbul Belediyesi İlânları
]
Tahmin bedeli
İlk teminatı
3400,90
255,ÛÛ
3055,00
Karaağaç mücsseseleri İçin alınacak 2000 kilo birinci nevi beyaz sabun Cerrahpaşa hastanesi İçin alınacak on kalem tıbbi ecza
Tahmin bedelleri!© İlk teminat miktarları yukarıda yazılı işler ayrı ayrı açık eksiltmeye konulmuştur. Şartnameleri Zabıt ve Muamelât Müdürlüğü kaleminde görülebilir, ihaleleri 8/10/945 pazartesi günü saat 14 de Daimi Encümende yapılacaktır.
İsteklilerin İlk teminat makbuz veya mektupları, 945 yılına alt ticaret odası vesikası ve kanunen gösterilmesi gereken diğer belgelerlle birlikte ihale günü belirli saatte Daimi Encümende bulunmaları. (12816)
TÜRKİYE PALflMUIÇULARI
ANONİM ŞİRKETİNDEN:
Şirketimizin evvelce Hân edildiği veçhile fevkalâde umumi heyet toplantısı 28/9/945 tarihinde yapılmış Lse de kanunen lâzım gelen nisap mevcut olmadığından 31 Ekim 1945 çarşamba günü saat 10,30 da yine İzmir Ticaret ve Sanayi Odası salonunda İkinci bir toplantı yapılmasına karar verilmiştir. Hissedarların toplantı gününden 10 gün evvel şirket yazıhanesine müracaatla toplantıya girme kartı ajmaları rica olunur.
İDARE MECLİSİ
GÜNDEM
1 — Fevkalâde ihtiyat akçesinin tamamının veya bir kısmının sermayeye kalblle şirket sermayesinin arttırılması.
2 — Sermayenin arttırılmasına karar verildiği takdirde Statünün sermaye ve hisse bahislerine taallûk eden S inci maddesinin ona göre değiştirilmesi.
Tekel Genel Müdürlüğü Paşa-bahçe Fabrikası Müdürlüğünden
i — Tekel İdaresinin Diyarbakır v% Gaziantep fabrikaları İçin beheri 4720 liradan 9440 liraya İki adet Ü2üm kesme makinesi yaptırılacaktır.
2 — Eksiltme 15/10/1945 günü saat 15 de Paşabahçe müskirat fabrikasın dadir.
3 — Bu İşe alt şartname fabrikada görülebilir.
4 — İsteklilerin yüzde 7,5 teminat olan 708 Ura İle gününde fabrikada
bulunmaları. (13106)
Kendir elyafı, kendir üstübü ve kendir ip parçaları satılıktır. Sümerbank Sellüloz Sanayii Müessesesi Müdürlüğünden :
Müessesemiz fabrikaları İmalâtında kullanılmak üzere kendir elyafı, kendir iistübü ve kendir İp parçaları satın alınacaktır.
Satmak lstlyenler en az iki kiloluk nümunelerlle birlikte teklif mektuplarını müessesemize gönderebilirler.
Bu İşe alt şartname parasız olarak İzmltte müesseseml* ticaret servisinden tedarik olunabilir, (128701
Hububat Taşıttırılıcak
Toprak mahsulleri Ofisi Ankara şubesinden:
1 — Ofisimizin Haymana depolarındaki hububattan ve yeni alımdan 2500 tonunun Polathya nakli işi 15 Ekini 945 tarihinde saat 15 de Anka-rada Meşrutiyet caddesi 16 numaralı şube binasında açık eksiltmeye konularak müteahhidine İhale olunacaktır.
2 — Nakliyat İçin gerekil benzin ve lâstik müessesemlzce verilmeyerek müteahhidi tarafından temin olunacaktır.
3 — Kati teminat akçesi 5000 ve muvakkat teminat akçesi 2000 liradır.
4 — İşin şartnamesi her gün İstanbul ve Ankara şubelerimizde tetkike hazır bulundurulmaktadır.
5 — Taliplerin teminat akçelerini münakaşa günü saat 14,45 e kadar Ankara şubesi veznesine yatırmaları mecburidir. (13059)
Kadıköy İkinci sulh hukuk yargıçlığından: 945/8
İzzet, Fatma, izzettin, ikbal, üstem, Behçet, Selma, Belma, Baha, İnayet ve İffet üzerlerinde kayıtlı Kadıköy Caferağa mahallesi Cihan seraskeri ve Sivastopol sokak eski 15 yeni 33 No. lu bahçeli evin hissedarlar arasında taksimi kabil olmadığından açık arttırma suretlle satılarak bedelinin hissedarları arasında paylaştır Umasın a karar verilmiştir.
Gayri menkulün evsafı:
1 — Evin hem cihan seraskeri hem de Sivastopol sokaklarında cephesi olup cihan seraskeri sokağındaki kapısına taş merdivenle çıkılır burada demir parmaklıklı ve camlı tahta bir kapıdan girilince zemini mermer döşeli bir koridorda zemini tahta bir oda ve bir kapıdan geçilir zemini çini bir sofadan kömürlük ve odunluk gibi kullanılan bodrum katma İnilir aynı sofadan zemini kırmızı çini döşeli bir mutfak ve muttakm İçinde alaturka bir helası vardır. Mutfakta halen kullanılmakta bulunan bir kuyu İle bir de sarnıç mevcuttur. Mutfaktan bahçeye çıkılır bahçenin Sivastopol sokağı tarafındaki cephesi duvarla1 tahdit edilmiş olup burada demir kapı vardır. Bu demir kapı bitişiğindeki arsa İle beraberdir. Birinci kata tahta merdivenlerle çıkılır burada bir sofada bir yük ve bir dolap ve sofanın Ikl mukabil tarafından karşılıklı Ikl oda vardır üst kat burada bir sofada bir dolap bir belâ ve karşılıklı İki oda mevcut olup sokak cephesindeki odanın zemini çinko döşeli bir de balkonu vardır bina tamamen ahşap olup içinde su, elektrik ve hava gazı tesisatı mevcuttur evin me-sahal sathlyesl 92 metre mıırabbatdır bu sahanın 42 metre murabbaına bina İnşa -illmlştlr.
2 — Bu binaya bilir kişi tarafından 6000 lira kıymet tahmin edilmiştir.
3 — Birinci arttırması 25. 10. 945 perşembe günü saat 10-12 arasında ya- ..ç ıktır. O gün tahmin edilen kıymetin yüzde yetmiş beşi elde edilmediği takdirde en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartlle ikinci arttırma 5. 11. 945 pazartesi günü aynı raa’Jerde yapılacaktır.
4 — İstekli olanların tahmin edilen kıymetin yüzde yedi buçuk nispetinde p akçesi yatırması gerektir.
5 — Birikmiş vergisi yüzde bir harç satış bedelinden çıkarılacak dellâllık resmi 20 senelik taviz bedeli İhale pulu ve İntikal masrafları müşterisine alt alı cakt’i
6 - İhalesi üstüne yapılan kimse müzayede bedelini yedi gün içinde mahkıme kasasına yatıracaktır. Aksi takdirde İhale bozulup bundan doğacak zarar ve ziyan ona ödettirilir.
7 — Arttırma şartnamesi İlân gününden İtibaren mahkeme baş kâtipliğinde görülebilir.
8 — İpotek sahibi alacaklılarla diğer alâkadarların gayri menkul üzerindeki Ilallarını hususlle faiz ve masrafa dalı iddialarını evrakı müs-blte ile 15 gün İçinde mahkememize bildirmeleri lâzımdır. Aksi halde hakları tapu slclllerlle sabit olmadıkça satış bedelinden hariç kalacaklardır nu mecburiyet irtifak hak sahiplerine de şamildir.
9 — İstekli olanların gayri menku-
lü yerinde görmeleri ve müzayedeye iştirak etmek üzere yukarıda yazılı gün ve saatte mahkememizde bulunmaları yayınlanır. (13103)
DEVREN
Yazıhane A*anıyor
Sirkeci, Bahçekapı, Eminönü Tahtakale civarında 2 oda telefonu olan yazıhane aranıyor. (Devreni rumuzu İle İst. 176 posta kutusu adresine yazmaları.
Sümerbr k iplik ue dokuma fabrikaları müessesi Bakır k v Bez fabrikası müdürlüğünden:
1 — FabrlI:-imza alt olup umumi mağazalar depolarında bulunan tahminen 50 ton k -dar pamuk deşesi açık arttırma suretlle satılacaktır.
2 — Açık r.rttı.ma 10, 10. 1945 çarşamba günü saat 14Tİe yapılacaktır.
3 — şartname fabrika ticaret servisinden parasız olarak verilir.
4 — Fabrika İhaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. (12893)
Dr. Zekâi Muammer
TUNÇMAN Bakteriyoloji Latnratuarı Kan ve İdrar muayeneslte gebeliğin erken teşhisi. Wassermann teamülü, kan gruplan, tifo, sıtma, balgam idrar kazurat muayeneleri kanda üre şeker vesair biyolojik tahliller ultra ve fluorescence mlkroskopı yapılır.
Divanyolu Ilışan Sami Lftboıa-tlivarı No. 113. Tel. 20981
Zayi — İstanbul Emniyet Sandığındaki 73003 numaralı hesaba alt bonomu zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Nurettin tHueren Bakırköy Yenimahalle Hazırlık sokak No. 1/3 de emekli veteriner Yarbay
E Ürolog — Operatör BHİ
Süreyya ATAMAL
yolları ve tenasül hasta-ılıkları Mütehassısı eyoğlu - Parma kkapı JlV^0kal^^^Tçl^3379
Zayi — İstanbul Akşam Kız Sanat okulu C şubesinden aldığını kurs vesikasını kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
1945 - 1946 ders yılı mezunlarından 1315 No, lı İhsan Oürkan
SATILIK KÜRK
Bir vizon manto ve Ikl arjan-te tilki kürk satılıktır. Görmek İçin her gün öğleye kadar Bo-ınontide Âbide! hürriyet caddesi 22 Ali Nihat Ap daire A. 3. TU: 80326.
İstanbul Milli Korunma Savcılığından
İlâm: 945/1341 - 1342
Yüksek flatle ve fatyrasız pamuk İpliği satmak suretlle Milli Korunma kanununa muhalefetten suçlular İst. Şehremini Kerplçhane So. 12 NO. da oturur ve aynı yerde dokumacı Ahmet oğ. Salih Özçellfc. ve Şehremini Uzun Yusuf So. 62 No. da oturur ve aynı yerde dokumacı Mustafa oğlu 331 doğumlu Haşan Dinç haklarında 3005 sayılı kanuna tevfikan İstanbul (4) No. lı Milli Korunma mahkemesinde yapılan duruşma sonunda: Suçluların sabit görülen fiilinden dolayı hareketlerine uyah Milli Korunma K. nun muaddel 31/4, 57/8,
63 üncü maddelerine tevfikan 50 şer Ura ağır para cezaslle tecziyelerine 1 rer hafta müddetle ticarethanesinin kapatılmasına ve bu kadar müddetle ticaretten men'lne ve hükmün katileştiğinde neşrine dair mezkûr mahkemeden verilen 24 7/945 tarih ve 945/475 sayılı karar katileş-mekle İlân olunur. Akşam gazetesiyle n«şroiunacaktır. (13121)
Beşiktaş Barıştırma ikinci hukuk yargıçlığından: 945/44.4
Felci Kâzibl basallsi olması ve ihtiyar bulunması haseblle Bakırköy emrazı akliye ve asabiye hastalıane-slnde tedavi edilmekte olan Nedim Çan'ın hacredilerek kendisine Be-şlktaşta Şenlik Dede mahallesinde Çatlak Çeşme sokağında 31 numaralı evde oturan kıxı Nimet Çan'ın vasi tâyin edilmesine 21/9/945 tarihinde karar verildiği ilân olunur. (13108)
tır ö fi 0 n m:
Ressam, Tesviyeci, Tornacı Ustası Alınacak
Ofisin teknik İşlerinde çalışmak üzere Sanat mektebi mezunu bir ressam: Pres işlerinde kalıp tesviyeciliği yapacak muktedir bir tesviyeciye, bir tornacı ustasına, bir Elektrik kaynakçısına ihtiyaç vardır. Taliplere gösterecekleri liyakatlerine göre yevmiye verilecektir. İsteklilerin bonservislerle Galatada Kozluca Haıı 4 üneti katı bizzat veya İstida İle müracaatları.
KİMYAGER HÜSAMEODIN idrar, Kan ve sair tahliller. Eminönü, Emlâk Eytam bankası karşısında İzzet Bey han No. 6
İstanbul Milli Korunma Savcılığından ilâm: 945/1219
Fazla flatle kayış sa'tmak suretlle Milli Korunma kanununa muhalefetten suçlu Sirkeci Nöbethane caddesinde 20/1 No. lı dükkânda otomobil malzemesi satar Ali oğlu 314 doğumlu Şükrü şahtnkaya hakkında 3005 sayilt kanuna tevfikan İstanbul (3) No. lı Millî Korunma mahkemesinde yapılan duruşma sonunda: Suçlunun sabit görülen fiilinden dolayı hareketine uyan Milli Korunma K. nün muaddel 32/a, 57/4, 57/8, 63 üncü maddelerine tevfikan. 15 gün hapis ve 100 lira ağır para cezaslle tecziyesine, 15 gün müddetle ticarethanesinin kapatılmasına ve aynı müddetle ticaretten men'lne suç mevzuu kayışın müsaderesine ve hükmün katileştiğinde neşrine dair mezkûr mahkemeden verilen 3/8/945 tarihli karar katlleşmekle ilân olunur.
Akşam gazetesiyle neşrolunacaktır
(13122)
fln od
En son şapka koleksiyonunu bugünden İtibaren İstiklâl caddesinde eski Venedik sokağında İbrahim paşa apartımanının 5 No. lu dairesinde sayın müşterilerine teşhir edecektir
Zayi — Yenlcaml maliye şubesinden aldığım 747184 yevmiye No. 11 ve 1130 müfredat defterinde kayıtlı Unvan tezkeresini kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Mahmutp&şa Yeşlldlrek Tarakçı Caferağa sokağı 24 - 28 No. h fırında AH Okan
' Zayi — İstanbul üniversite tıp fakültesinden aldığım hüviyet! kaybettim, Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
| 5573 NO. 11 Şükrüye Taner
Amerika laboratuarlarının urun tecrübeler mahşQİ() olan -MEfH-O-TONE. bütün Dünya diş loblljlf* rinln büyük kolaylık ve illihorla kullandıkları birinci
sınıf plastik maddedir.
(-
METH-O-TONE
DIŞ DEPOLARIN-
DAN ARAYINIZ
...
■■■ SAÇLARA HAYAT VERECEK BİR İCAD
K SR* Ç,, B i R Y O I* AVm i
Saçlara hayat intizam, parlaklık verir ve dökülmesine mâni olur. Briyantin vazifesini de görür. RARFOmOKİ w ECZAHARELEBDKH ARATINIZ.
miş yağlara, gazlara, toksinlere K^İ^Jİlanıh^^
Hesap uzmanlığı müsabaka imtihanı
Maliye Bakanlığından:
I — Kurulumuz kadrosunda açık bulunan 40, 50, 60 ve 70 lira asi! maaşlı hesap uzmanlıkları İçin 26 kasım 1945 pazartesi giinil müsabaka İmtihanı yapılacaktır.
Aranan şartlar şunlardır:
a> Yüksek İktisat ve ticaret okulunu, İktisat veya hukuk fakültelerinden birisini, siyasal bilgiler okulunu veya bunlara eşitliği milli eğitim bakanlığınca kabul edilen yabancı bir okulu bitirmiş bulunmak.
b) — 1945 yılı ocak ayının başında 40 yaşım bitirmemiş olmak,
c) Gezici bir görevi yapmağa, sağlık durumu uygun bulunmak.
ç) Maliye Bakanlığı teşkilâtında genel müdür muavinli^!, şube müdürlüğü, şube müdür muavinliği, gelir kontrolörlüğü, bankalar mvaklpllğl, defterdarlık, 9 uncu ve daha yukarı derecelerdeki gelir müdürlüğü ile gelir kontrol memurluğu ve tahakkuk şube şefliği görevlerinde en az iki yü ve yahut bankalarla 3659 sayılı kanunun şümulüne giren kurumlann mu hasebeclllk. muhasebeci muavinliği veya müstakil şube müdürlüğü görev lerlnde en az beş yıl, bulunmuş olmak.
d) Bulundukları görevlerdeki yeterlikleri ve sicil durumları hesap uzmanlığına geçişe elverişli bulunmak,
II — İmtihana talip olanlar 31 ekim 1945 tarihine kadar Maliye Bakanlığı hesap uzmanları kurulu başkanlığına dilekçe İle müracaat edeceklerdir.
Dilekçeye şu belgeler bağlanacaktır.
a) Nüfııs cüzdanının aslı veya onanmış sureti, memuriyet ve ev adresi.
b) Kendi el yazısı 11e hal tercümesi özeti.
c> Okul şahadetnamesi veya tasdiknamesinin onanmış sureti.
ç> Sağlam ve yolculuğa mütehammil olduğuna dair resmi tabLp raporu, d) — Fiili askerliğini yaptığına dair resmi belge veya onanmış sureti.
III — Taliplerin aranılan şartları haiz olanlar yazılı ve sözlü olmak üzere Ikl imtihana tabi tutulacaklardır-. Yazılı İmtihan Ankarada hesap uzmanları kurulu başkanlığında ve İstanbulda hesap uzmanlan bürosunda ve bunda muvaffak olanların sözlü İmtihanı Ankarada hesap uzmanları kurulu başkanlığında yapılacaktır.
TV — Yazık ve sözlü İmtihanlar aşağıda yazılı ders gruplarına giren konulardan yapılır:
1 — Maliye
a) Maliye İlmi,
b> Vasıtalı ve vasıtasız vergiler, bu grupa girer vergi kanunları ile bunlaım uygulanmasını gösteren tüzük, yönetmelik ve genel tebliğler, (Gümrük e Tekel Bakanlığınca alınan vergi ve resimler dahil)
c> Özel idare ve belediye vergi, resim ve harçları. (Bina ve arazi vergl-lerlle özel İdare ve belediyelere alt vergi ve resim ve harçlar hakkında genel bilgi)
ç) Ana masraf kanunlarile maliye teşkilât kanunları. 1609 numaralı kanun ve memurlu muhakemat kanunu hükümleri (muhasebe! umumiye kanunu, maaş ve yolluklara alt ana kanunlarla bunların uygulanmasına dair genel tebliğler üzerinden umumi bilgi)
2 — İktlsr
a» Nazari ve tatbiki İktisat,
b) İşletme iktisadı,
c) Mal bilgisi (teknoloji)
3 — Muhasebe:
Ticari ve sınai muhasebe (şirket, banka ve sigorta muhasebelerlle maliyet hesaplarının özellikler! de İmtihan konusuna girer.)
4 — Mail ve ticari hesap:
(Basit ve mürekkep faiz, Iskonto, faizli, cari hesaplar mail cebir, hendesede satıh ve hacim ölçüleri.)
5 — Hukuk:
(Ticaret hukuku, medeni hukuk, borçlar -tıktıktı, İcra ve İflâs kanunu.)
6 — Lisan:
(Fransızca, İngilizce, Almanca lisanlarından biri).
Mili! Eğitim Bakanlığı tarafından her yıl açılmakta olan İmtihanlara girmek suretlle lisan belgesi almış bulunanlar bu imtihana tabi tutulmazlar___________(120-19*_____________________________________________
Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı İstanbul Levazım amirliği Satın alma Komisyonundan:
7000 jr çamaşırı dikimi açık eksiltmeye konulmuştur Muhammen bedeli 3150 lira, İlk teminatı 236 lira 25 kuruştur
Eksiltme 5 ekim 915 cuma günü saat 15 dedir.
Şartname her gün komisyonda görülebilir. İsteklilerin Galata Mum-hane caddesi No. 54 deki komisyona müracaatları.______(12405)______
“Fındık Lisansları Hakkında"
TÜRKİYE FINDIK İHRACATÇILARI BİRLİĞİ
UMUMİ KÂTİPLİĞİNDEN: >
Ticaret Bakanlığınca a’lınan son karara göre 1. 10. 945 tarihinden İtibaren fındığın serbest döviz ve klerlng yolu İle ihracı için lüzumlu lisansların ninnini kâtıplıiUıııi.ve v>Tll-ceâl İlân .ıbıııur ___,
Comments (0)