İstanbulda tek tip ekmek imali ileride dikkate alınacak
_
AKŞA
No. C
_ I______________
AŞKIN PSİKOLOJİSİ
VAZIHI: HALİS ÖZGÜ
Satış ve tevzi yeri:
l’ENİ ADAM İDARE EVİ
Yem çıktı — 100 kuru*
Sene 28 — No. 9685 — Fiatl her yerde 10 kuruştur.
PERŞEMBE 4 Ekim 1945
ilk sulh konferansının acıklı ve heybetsiz ölümü
tik sulh konferansının ölümü acıklı ve sönük oldu.
Gerçekte, Londrada toplanan Beş Dış Bakanı Meclisi, harb bit. tikten sonra toplanan ilk sulh konferansı idi. Vazifesi, Mihver, ellerle sulh şartlarını konuşup kararlaştırmaktı. Üç haftadan fazla sürdü, dünyaya ışık serpe, cek sanılırken yağı bitmiş kandil gibi sönüverdi.
Bu sönüş acıklı oldu, çünkü yirmi üç günlük toplantılarda herhangi bir dâvayı çözmek şöy, le dursun, bütün meselelerin kördüğüm haline girdiği, en iyimser insanlarda bile şüpheye yer bırakmıyacak şekilde mey. dana çıktı.
Bu ilk sulh konferansının ölü. mü pek sönük, şansız şöhretsiz, alaysız gürültüsüz geçti. Çünkü, rahmete ermiş bir çok irili ufaklı cedleri gibi, ahvalini bildirir ve eserlerini öğretir bir tebliğ bile yazılamadı. Arkasından ağlayan. 1ar çok değildi, çünkü dünyanın zaLen yas tuttuğu döneme rasla. di. Yoksa, gülecekler bile bulu, nurdu.
Londra Meclisi niçin böyle perişan sona erdi?
Dünden beri bu kapanış ve dağılışı anlatmak için gelen türlü haberler biraz eksik ve dikkat edhmp^se aldatıcıdır,
Londrada »«mlan ve söylenen, lere bakılırsa konferansın suya düşmesine sebep M. Molotofun bir usul "e protokol meselesi hakkındaki ısrarıdır,
Berlin konferansında Beş Dış. İşleri Bakanının Mihvercilerle suni şartlarını ve daha başka meseleleri konuşmak üzere Lon. diada toplanmalarına karar ve. rllmişti. Bu suretle Eylülün on birinde toplanan Beş Dış Baka, m İtalya, Bulgaristan, Romanya ve Macaristanla sulh şartlarını, besi de birlikte konuşmaya ka. rar vermişler ve bu karar zapta geçmiş. Sonradan M. Molotof. Berlin kararı gereğince, Fransa-nın yalnız İtalya sulhu miizake. relerine girebileceğini, fakat Bul. garistan. Romanya ve Macaris. tanla sulh konuşmalarında hazır bulunmaya ne Fransanm, ne de Çinin hakları olmadığını ileri sürmüş. İngiltere ilâ Amerika buna razı olmuşlar, şu şart ile ki sulh, bilfiil harbe girişmiş bütün devletlerin davet edileceği bir konferansta, sonradan tekrar konuşulsun, M. Molotof bu me. sele hakkında karar vermeye yetkili olmadığını söylemiş ve «Evlûlde Besler tarafından veri, len kararın bir yanlışlık eseri olduğunu ve zabıtlardan dahi çıkarılmasını i'temiş. Ötekiler bu. ra razı olmadıkları icln konferans dağılmış.
Bu. tamamile usule ait bir meseledir. Bundan dolayı konferans belki iki gün önce dağıl, mıştır. Gene bundan dolayı konferans, boşu boşuna dört gün fazla sürmüştür de denebilir. Konferans zabıtlarının imza edilmemesine, konferans hak. kında efkârı aydınlatacak iyi kötü bir tebliğ yazlamamasına son sebep. Berlin kararı etrafındaki bu görüş ve yorum ayrılığı, dır, Fakat konferansın baştan, başa neticesiz kalması sadece bu noktadan ileri gelmiyor. Üc haf. talik konuşmalarda. İngiltere . Amerika ile Sovyet Rusya arasında Avrupa sulhu bakımından hic bir anlaşma olamıyacağı. bl. lâkis taban tabana zıt menfaatlerin çarpıştığı, birinin ak dedi, ğine öbürünün kara dediği mev. dana çıkrtpstır İlk sulh konferansı bundan dolayı — şimdiye kadar görülmemiş — hazin bir şekilde dağıldı. Protokol mesele, sinde uyuşsalardı netice başka türlü otmıyacaktı.
Bu hüzün verici sonuçtan kim Bunludur?
îngiliz ve Amerikan basınının haftalaıdır yazdıklarına göre Sovyet Rusya.
Çünkü Sovyet Rusya Balkanları ve Triesteden Stettlne kadar bütün Doğu Avrupayı kendine nüfuz bölgesi yapmak istiyor, her girdiği yerde kendi adamla.
rmdan gûya demokrat, gerçekte komünist ve müstebit kukla hü. kûmetler kuruyor, bununla da kalmayarak hem Akdeniz®, hem Kızıldenize çıkmak İstiyormuş,.,
Bunlar hep husus! muhabir, lerin yazdıklarına dayandığı ve Rusların bu konferansta neler istedikleri resmî bir tebliğle, ya. hut yetkili bir devlet adamı ağ. zile henüz bildirilmediği için dünya efkârı gibi biz de işin aş. lını bilmez durumdayız.
Fakat görünüşe bakarak, söylenenlere inanarak bu hükme varsak bile derhal akla şu sual gelir: --Bunlara karşı öteki müt. tetikler ne dediler?» Dünya efkârı bunu da bilmiyor. Görünüşe bakılırsa hiç bir şey demediler, diyemediler ve sadece dağıldılar.
Bu bakımdan suçlu ve soravlı. bize kalırsa Sovyet Rusya değil. İngiltere İle Amerikadır. Çünkü — söylenen ve yazılanlar doğru İse — Sovyet Rusya Londıaya ne istediğini bilerek, kararını vermiş olarak, beLlj bir siyasetle gitmiş, fakat İngiltere ve Ame. rika Avrupa sulhu hakkında gü. decekleri siyaseti ve gidecekleri yolu çizmeden, Rus istekleri
Necmeddîn Sadak
(Arkası sahife 2: sütun 6 da)
Iranda kürt şekaveti
İki İran jandarması öldürüldü, bir tanesi de yaralandı
Tahran 4 (A.A.) — Bildirildiğine göre Rezayeh'de bir Jandarma karakoluna Kürtler tarafından yapüan bir taarruz esnasında İki tranlı jandarma ölmüş ve bir Jandarma da yaralanmıştır. Kürt aşiretlerinin ellerinde bulunan silâhları müsadereye başbyan İran kıtaları 1300 den fazla silah ele geçirmişlerdir.
İran Dış Bakanının protestosu
Tahran 4 (A,A.) — Burada Fransızca çıkan «Le Journal de Teheran* gazetesi bugün yazdığına göre, İran Dışişleri Bakam, pasaport ve vize almadan Rusyada Bakû’ya gittikleri anlaşılan âsi İki Kürt şefinin Rusya-ya kabul edilmelerini Rus hükümeti nezdlnde protesto etmiş ve bunların İrana iadelerini istemiştir.
Tahranın tahliyesi meselesi Tahran 4 (AA.) — İngiliz kuvvetlerinin Tahranı tahliyeleri İlerlemektedir. Bugün İngiliz hava kuvvetleri Tahran yakınındaki Doshantappen uçak alanını İran hava kuvvetlerine teslim etmişlerdir. Törende yüksek rütbeli İngiliz ve İran subayları nazır bulunmuştur.
Başbakanın gazetecilere demeci
Takibedilen yol doğrudur ve bu yola devam edilecek
Sanayi programı — Tekaüt kanunu — Gelir vergisi 1947 de tatbik edilecek — Benzin tahdidatı — 50 inci madde ve ikinci Parti dedikoduları
Ankara 3.— Başbakan B. Şükrü Saraçoğlu bugün saat 16,30 da Anadolu kulübünde gazetecileri kabul etmiştir. Bu defakl aylık basın toplantısında daha çok gazeteci bulunuyordu, Başbakan:
«Suallerinizi bekliyorum.»
Diyerek toplantıyı açmıştır.
Sanayi programı
Gazetecilerin, yeni sanayi programı
hakkında izahat istemeleri üzerine, Başbakan; paramız olsa da, olmasa da yapmağa mecbur olduğumuz kısımların 275 milyon lira harcanması gereken bir programa bağlandığını anlatmış ve şuntan söylemiştir:
«Bu İşler için Amerikalılardan para İstemedik. Tabi! bunların yapılması için bir takım tedbirlere başvuracağız
(Arkası sahife 2; sütun 5 te )
Ada vapurunda dün akşamki cinayet
Dün akşam Köprüden. Adalara 18,10 seferini yapan Suvat vapurunda bir cinayet İşlenmiştir.
Yaptığımız tahkikata nazaran ou kanlı hâdisenin tafsilâtı şudur:
Büyükadnda Anadolu kulübü bahçıvanı Tahlr Ay İle, ayni adada Çl-çekilyall sokağında 3 numaralı evde oturan Zülfü Çiçek, dün İşlerini takl-betmek üzere ayrı ayrı Jştanbula inmişler. ve geç vakte kadar İstanbulda kaldıktan sonra, Büyiikadaya 18 1 10 geçe kalkacak olan Suvat vapuruna binmişlerdir. Bunlardan Zülfü, yandaki yolcu kamaralarından birine girerek, geniş kanapeye joylu boyuna uzanmış ve bir aralık ceketini de çıkararak yastık gibi yapıp başının altına yerleştirmiştir.
ZülfÜ’den sonra Anadolu kulübü bahçıvanı Tahlr de bu kamaraya girmiş, zülfiiyü bu şekilde yatar görünce:
*— Arkadaş, burası yatmak İçin değil, oturmak içindir!» demiştir.
Zülfü, evvelâ müdahaleye aldırış etmemiş, fakat Tahlr aynı şekildeki sözlerine devam edince. Zülfü bu nefer mukabele etmiştir. Bu mukabeleden sonra konuşma, münakaşa ve kavga halini almış, İş küfür ve toka ta kadar binmiştir.
Zülfü, bir aralık hırsına mağlûbo-lar-ak, yanındaki kamasını çekmiş, zaten küçük bir kamara «lan hâdise
yerinde. Tabirin kaçmasına İmkân vermeden, kamasını vücudunun yedi yerine saptamıştır. Tahlr. kanlar İçinde yere yıkılınca, Ziilfü kaçmak istemişse de, bu sırada haberdar edilen zabıta memurları yetişerek Züi-füyü kamasiyle birlikte yakalamışlardır.
Ümitsiz bir halde bulunan Tahlr, Köprüye çıkarılarak bir taksi İle Cerrahpaşa hastanesine gönderilmiştir. Sıhhi durumu tehlikededir.
Yeni Avrupa ve dünya pazarları
YENİ TEFRİKAMIZ “—
Mukaddes yalan
Aşk ve macera romanı 1 Yazan: L, Mailce t. Çeviren: Vâ-Nû Bu güzel Tornana, AKŞAM sütunlarında pek yakında başlıyoruz.
Nevyork'ta Kolumblya Üniversitesi tarafından «Sulhun mükâfatı: Yeni Avrupa ve dünya pazarları» adlı yeni bir eser neşredilmiştir. Eserde Avrupa İktisadının sukutunun sebepler! anlatıldıktan sonra Avrupanın saadeti ve Jktlsadcn yükselmesi İçin lâzım gelen şartlardan bahsedilmektedir.
Eserin muharriri, milletlerarası geniş bir İktisadi iş birliği temin etmek için hemen harekete geçilmezse, bunun büyük tehlikeler doğuracağı kanaatindedir. Muharrir böyle bir hareket İçin Amerikanın önayak olması lüzumundan bahsediyor.
Birçok mühim meseleleri tetkik eden bu kıymetli eseri birkaç güne kadar kısım kısım neşretmeğe başlıyacağız.
Sahibi: Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Dünya sulhunu korumak için
Ingiltere ile Amerika askerî işbirliği yapacak
Gelecekte her hangi tecavüze karşı tek cephe kurulacak
ASKERÎ PLANLAR VAŞİNGTON VE LONDRA’DA İNCELENİYOR
Londra 4 (AA.) — Daüy Mail gazetesinin Vaşington muhabiri bildiriyor;
Amerika İle İngiltere ve Dominyonları arasında tam bir askeri İşbirliği İçin hazırlanan plân Londra ve Va-şlngton’da İncelenmektedir, Bu plâna göre her iki milUtn müşterek bir kurmay heyeti olacaktır, Geleceklo herhangi bir tecavüze karşı tek bir Amerikan - İngiliz cephesi kurmak ve her iki memleketin deniz, kara v« hava kuvvetlerini, herhangi bir zamanda birbirlerinin yerini tutablle-: cek bir tarzda ayni talim ve terbiye usulü Ve ayni teçhizatla yetiştirmek için bu plân pek mükemmel görünmektedir. Amerikan genelkurmay baş kanlığına general Marshal yerine general Elsenhower*ln getirilecek olması Vaşington'da, Avrupa harb sahasında yaratılan takım zihniyetinin gelecekte de daha çok ıslah edilerek yaşatılacağına bir teminat addedilmektedir. Daha şimdiden Ingiliz ve KanadalI subaylar, bir çoklan Amerikan Harbiye Bakanlığının en büyük sıranı teşkil eden asker! derslerine devam etmektedirler.
Bütün ordu sınıfları ayni talim ve temye İta piştirilip ayni topçu, ayni uçak vlVyril gemileri kullanabilecek bir vaziyete gelirlerse İngiltere ve domlnyonlârlle Amerikanın teşkil edeceği askeri cephe, yenilmez bir kuvvet olacaktır. Atom bombasının sırrını ellerinde bulunduran Amerika,
Birleşik Amerika genel kurmay şefliğine tâyin edileceği söylenen general Eisenhower
İngiltere ve Kanada tam bir işbirliğini sağlayacak tedbirleri alabilecekleri zaman Rusya, Fransa v* Çine de bu birliğe İştirak İçin teklif yapıla-
bilecektir. Emin kaynaklardan öğrenildiğine göre bu meseleler, yakın bir İstikbalde ciddiyetle incelenecektir.
Birleşmiş Milletler teşkilât merkezi
Londra 4 (AA.) — Birleşmiş milletler hazırlık komisyonu İcra komitesi başkanı Gromyko, aşağıdaki nbllği yayınlamıştır:
İcra komitesi, Birleşmiş milletler teşkilâtının daimi merkez! meselesini müzakere etmek üzere toplanmıştır.
Oturum dört buçuk saat sürmüş, birçok nokta! nazarlar şerdedlldikten sonra İki husus hakkında oya müracaat edilmiştir. Birinci mesele, tcşıd-lât merkezinin Amerlkada kurulup kurulmaması hakkında idi. Bu husus 3 e karşı 9 oyla kabul edilmiştir. İlci murahhas müstenkif kalmışlardır.. Avustralya. Brezilya, Şİli, Çin, Çekoslovakya. İran, Meksika, Sovyet Rusya ve Yugoslavya lehte; Fransa, Holanda ve İngiltere aleyhte oy »ermişler, Kanada ve Amerika ’ "ist-n-klf kalmışlardır.
Bunu mütaakıp başkan, merkezin Avrupada kurulması meselesin! oya koymuş ve bu husus «lort lştlnKâf ıe 3 oya karşı 7 oyla eddediln>i«tl(*. Fransa, Holanda, İngiltere lehte: Avustralya, Brezilya. Sili. Cin. Çekoslovakya, Sovyet Rusya ve Yugoslavya aleyhte oy vermişlerdir. Kanada, İran. Meksika ve Amerika müstenkif kalmtşlardır.

Beşler konferansının akametinden sonra Daha geniş ölçüde bir konferans toplanacak Londra mahfilleri, bu hususta tam bir İngiliz - Amerikan anlaşması bulunduğunu ısrarla söylüyor
Londra 4 (Radyo) — Amerika, Rusya. Fransa ve Çin Dışişleri Bakanları, dün uçakla Londra'dan ayrılmışlardır. M. Byrnes Beşler konferansındaki anlgmalıkların Potsdam konferansı kararlarındaki bir maddenin tefsirindeki görüş farklarından ileri geldiğini, Dışişleri Bakan muavinlerinin İleride yapılacak Konsey toplantılarında ihtilâfların halledileceğini ve anlaşmazlıkların ortadan kalk ac ağını söyle mlştlr.
Bu muavlnlcrla sulh muahedeleri ile doğrudan doğruya İlgili olmıyan meseleler üzerinde çalışmalarına devam edeceklerini ve Avusturyaya yiyecek gönderilmesi, nazller tarafından çalman malların ladesi, Ruhr ve Rhennanie'nln ilerideki durumları meselelerinin bunlar arasında olduğunu ilâve etmiştir,
B. Truman beyanatta bulunmuyor
Londra 4 (Radyo) — Birleşik Amerika Başkanı M. Truman basln mü-meslllerine, M, Bymes Londra'dan döner dönmez kendlslle görüşeceğin! söylemiş ve Beşler konferansı hakkında her hangi İzahat, ve beyanat vermekten imtina etmiştir.
B. Attlee’nin mesajına mareşal Stalin’in cevabı
Londra 4 (Radyo) — M. Attiec, M. Molotof, Fransa He Çinin Balkan dev-letlerlle yapılacag mühim andlaşma-lanna iştirak ettirilmemesini işarla tajebettlfii zaman M, Trııman'ın dn muvafakatiyle mareşal Stalln’e bir mesaj göndermiş ve İhtilâfın halli için şahsan müdahalesini rica etmiştir. Mareşal Stalln M. Attlce'ye verdiği cevapta M. Molotof'un konferanstaki hattı hareketini tamamile taavlbettlğlni bildirmiştir.
B. Bidault’un demeci
Londra 4 (Radyo) — Fransız Dışişleri Bakanı M. Bidautt, dün Paris'e hareket etmezden evvel gazetecilere verdiği beyanatta Beşler konfransı-nın nihai bir netice elde edememesine rağmen semeresiz olmadığını, İtalya, Balkanlara ve Avusturyaya taallûk eden bazı noktalar üzerinde anlaşmalara varıldığını sölemlş ve bugünkü şartlar altında konferansın talikini (Arkası sahife 2: sütun 3 te)
Çinkomünistleri
Mançuri kıtasına girmeğe Başladılar
Vaşington 4 (A.A.)— Çlnden alman haberlere göre, şimdi, komünist çin kuvvetler! Mançuryaya girmektedir. Bu haber, bu bölgeleri dolaşmış »lan Müttefik askeri makamlarından binmiştir. Bildirildiğine göre, komün inler kalabalıktırlar ve Moııkden'de ve diğer şehirlerde nizmı sağlamak için Ruslarla sıkı surette iş birliği etmektedirler. Bu kıtalar, Japonl ardan aldıkları silâhlarla mükemmelen ‘eçhlı olunmuşlardır. Birkaç tane de tankları vardur. Komünist Çinlilerden binlerce asker son günlerde Monk-den’de bir geçit resmi yapmışlardır. Ruslar Mançuryada da Avrupanın doğusundaki siyasetlerini tatbik etmekte. Japon fabrikalarından -n.iıd-neleri sökerek Rusyaya göndcrm?irte-
I dlrler.
DIKK.ATI.EIt:
Milyonlar eksiltip gene milyonlar kazanmanın esrarı nedir?
Hükümet bîr bina yaptırmak istiyor. Kendi yaptığı tahmin hesaplarına göre bu bina beş bu, çıık milyon liraya çıkacak. Dev. letin en kötü usullerinden biri olan eksiltmede bir adanı veya bir şirket bu binayı dört ınliyon liraya yapmayı taahhüt ediyor. Bir buçuk nıliyon lira eksik!
İlk akla gelen şudur: «Aferin hükümete, ne akıllıca hareket etmiş!» Yahut: «Aferin filân müteahhide, ne çok kırmış, devlete kazandırmış!»
Halbuki ilim ve mantık şöyle dese gerektir: Bir buçuk nıliyon lira,, müthiş bir farktır. Ya, tah. inin hesabını yapan hükümet dairesi ve mütehassısları — her kimler ise — çok yanılmışlar, cahildirler bunları hemen azlet, meli, yahut iyi tahmin edilen masraftan bir bııçuk milyon lira
eksiltmeyi göze alan müteahhit — gene mutlaka para kazanaca. ğina göre — çok kötü iş yaparak hükümeti aldatmak yolunu tutacaktır.
Hangisi doğru?
Belki ikisi de... Fakat herhalde doğru olmayan şey, muhakkak kİ bıı eksiltme usulüdür, İngiltere de, hükümetin tahmin ettiği asgarî fiatten aşağısını teklif eden müteahhitleri bir da. ha devlet işine sokmaklar, blrat fazla teklif edeni tercih ederler. Çünkü, hükümetin tahmin ettiği fiatten daha aşağısını teklif etmek, ilim ve teknik bakımından maddeten inıkiinsız ve zararh bir işe girişmektir. Buna rağmen bizde biitiin milyonerlerin müteahhit ve biitiin müteahhitlerin mliyoner olması neden ileri Ee^* yor acaba?
Sahlfe 2
AHŞAM
SÖZÜN GELİŞİ
Sulh işareti
Anlaşılan «ulh de harb gibi gelecek: Gizliden gizliye, hissettirmeden, ortada »ulh olacağına dair pek de alAmet bulun, madiği, lıerhes sulhun gelmlyeceğine kanaat getirdiği sırada. Nasıl kİ harb de öyle gelmişti: Kimse harb olacağına ihtimal vermiyor yahut vermek İstemiyor, fakat bu arada harb de lÛ9settlr_ m eden, geliyordu, Bazı İşaretler serilmişse de herkes «hayırdır İnşallah» dediği İçin bir de baktık kİ günün birinde harb. tarih, teki harb seslerinin en yüksek perdesinden patlayıvermlş!
Netekim harb bittiyse de sullı ortada yoktur. Bazı işaretler var, var ama İhtimal verilemiyor. «Galiba o günleri artık göre, miyeceğiz» diyenler çok, «Bu dünyada hiç sulh olur mu?» diyenlerse pek fazla.
Fakat ben sulhun el altından, gizliden gizliye gelmekte olduğunu tahmin ediyorum. Elimde bunu İspat edecek oldukça kuvvetli bir delil var Bu delil de katiyen siyasî bir beyanat değildir; bir pakt değildir. Sadece bir küçük ilân ama muhakkak ki bir tebliğ değerini taşıyor. Bunu geçen günkü gazetede bir talih eseri olarak gördüm. Şehrimizdeki terzilerden biri diyor ki:
Sayın memurlara müjde
«Kumaşları aldık; vereceğimiz dikiş parası bütçemizi sarsacak diye hiç düşünmeyin. Çünkü terzi FALAN taksitle elbise dikmeğe başlamıştır.»
Yooo... Rica ederim, meseleyi küçümsemeyin! Bu ilân bize taksit devrinin başladığını haber veriyor. Harb içinde neyi tak. Sille alabildiniz? Hiç bir şeyi! Sulh İçinde neyi taksitle alabilirdi, niz? Dikiş makinesinden nişan yüzüğüne kadar her şeyi! Ilele elbise mutlaka taksitle idi Beşer beşer, İkişer İkişer öder, öde. inekten canınız sıkıldığı zaman da hesabı temizlemek İşini keti, tinize bırakıvcrirdinrâ!
Gerçi ortada sulh görünmüyor, fakat harb İçinde kaybolan taksit usulü hangi cesaretle ortaya çıkmıştır? Bence bu sulhten başka bir şey ifade etmez sevgili okuyucularım.
Şevket Rado
iki Amerikan saylavının Akşam’a beyanatı
Başbakanın gazetecilere demeci
Türk - Amerikan ticareti— Yahudi meselesi — Atom bombasının esrarı
Almanya’da durum
Mareşal Montgomery’ nin demeci
Londra 3 (AA) — Mareşal Mont-goıncry Almanya'daki durum hakkında şu demeçte bulunmuştur: Almanları asla şımartmak niyetinde değilim. Hattâ şımartmak şöyle dursun, bu felâketin müsebbibi onlar olduğu İçin, neticelerine de onlar katlanmalıdır. Diğer taraftan, açlık ve sâri hastalıkların bütün Avrupayı kasıp kavurduğuna görmek istemiyorum. Eğer Almanların yüzlerce ve binlercesinln bir arada ölmelerine göz yumarsak bu kaçınılmaz bir felâket olur.
Bunu önlemek için tek bir çare vardır; O da, Almanyaya yiyecek göndermektir.
Sâri hastalıklar, Almanyada gün geçtikçe artmaktadır. Fena şartlar, bu kış zatürrle. enfiüenza ve verem vakalarını ciddî bir şekilde faz’.alaş-tıracaktır. Bu sebeplerden dolayı, umumiyetle bütün Almanlar» asgari miktarda yiyecek temin etmeliyiz.
Diğer ciddi bir mesele, İşsizliğin sebebolduğu cinayet vakalarının çoğalmasından meydana gelmektedir. Birçok cinayetler, zorla çalıştırılmak üzere Almanyaya getirilmiş olan yabancılar tarafından işlenmiştir. Bu kimselerin şimdi yapacakları pek az işler ve eskiden kalmış pek çok. borçlan vardır. Bunların cinayet, yağına, tecavüz listelerini çoğaltmakta devam etmelerine müsaade etmeğe imkân yoktur. Her ne olarsa olsun. İngiliz işgal bölgesinde âsayiş temin edilmelidir.
Alman gençliğinin yeni bir terbiye görmesine çok büyük bir ehemmiyet veriyorum. Bu bizim için uzun zamana lüzum gösteren bir mecburiyettir.
Ingiliz - Irak andlaşması
İrak naibi andlaşmanın tadil edileceğini •öylüyor
Bağdat 4 (AA.) — Bir gazeteciler konferansında İngiliz - Irak antlaşmasına dair fileri sorulan Irak Kıral naibi şöyle demiştir:
Antlaşmalar tadil edilebilir, fakat bizzat ittifak tadil edilemez. Henüz İngiltere ile müzakerelere başlanmamış olmakla beraber antlaşmanın tadili mütesavver bulunmaktadır. Fakat bu tadil İngiltı 3 İle Irak arasındaki temel münasebetlerini değiştir-mlyecektlr.
Kıral naibi şunu İlâve etmiştir: öyle zanediyorum ki müzakerelere başlanması keyfiyeti İngiltere tarafından hiçbir itiraza uğramıyacaktır.
Italyan Dış Bakanına bir suikast
Roma 3 (A.A.) — İtalyan Dışişleri Bakan! De Gasperi’ye, İstişare meclisinin toplantısına İştirak etmek üzere otomobille Monte Clterio'ya giderken bir sual kat apılmıştır.
Saint - Ange köprüsü civarında bir şahıs tabanca İle otomobile ateş etmiş ve arabanın camlarını parçalamıştır. Mermiler Bakana İsabet etmemiştir.
Suikastı haber veren müstakil bir gazete faillerin ecnebi unsurlar olduğunu yazmakladır.
Tribuna del Popolo gazetesine göre, şehirde oturan ban Vugoslavlardan şüphelenllmektedir.
Filistin meselesi
Dün Aukaradan tayyare Ue çelon Amerikan kongresi Üyelerinden Bn. Frances P. Bûlton ve B. Kail 0. Mundt, Amerikan Haberler servisinde şereflerine tertibedllen kokteyl partide Türk gazetecilerİle uzun uzadıya görüşmüşlerdir,
Amerikada Rostrun gazetesi başyazarı ve milletvekili B, Kar) E. Mundt, Türkiye ile Amerika arasındaki ticari münasebet hakkında şunları söyledi:
Türk - Amerikan ticareti inkişaf edebilir
«Türk - Amerikan geniş ekonoınLk münasebetleri için çok büyük imkânlar mevcuttur.
1) Türk - Amerikan piyasaları bl-riblrlerlne rakip olmaktan ziyade tamamlayıcı birer unsur vaziyetindedirler.
2) Amerikanın Türklyeden krom, bakır,, tütün aldığı gibi, evvelce Ja-ponyadan temin ettliğl ham ipeği Türklyeden tedarik etmesi kabildir, çünkü memleketinizin ileri bir ipek sanayii vardır. Buna mukabil Türk piyasasının otomobil ve yedek parçalan, lâstik ve saire gibi ihtiyaçları her zaman Amerikan temin edilebilir. Bugün için bu inkişafı hazırla.ııak ancak dolarla flütleriniz arasındaki farkın azaltilmaslle kabil olacaktır. Bugün için üstleriniz yüksektir; fakat memnuniyetle öğrendiğimize göre, Türkiyenln Ihracettiği mallar üzerinden İhraç vergisi almamağa karar vermesi ihracatınızı kolaylaştıracak-tırJBu, İstediğimiz Türk - Amerikan ticaretini genişletecektir. Amerikan İhraç ve İthal bankasının kredisinden Türkiyenln de İstifade etmemesi için hiçbir sebep yoktur.»
Üçüncü bir dünya harbi
B. Mundt, üçüncü bir dünya harbi çıkması ihtimali bulunup bulunma-
dığı hakkındaki suale de şu cevabı verdi:
«Biz şimdiye kadar gezdiğimiz ve gördüğümüz yerlerde üçüncü b«r dünya harbini çıkaracak bir şey görmedik.» dedi.
Yahudi meselesi
Yahudi meselesine de şu şekilde Cevap verdi:
«Kudüste bulunduğumuz sırada birçok şeyler dinledik, muhtelif temaslar yaptık. Raporlarımızı Amerl-kadakl bu işlerle uğraşan komiteye yolladık. Ben bizzat bu Filistin me-seleslle alâkalı Amerikan komitesi âzasıyım.
Görüşüme göre, vaziyet karışıktır ve sabırsızlık mevcuttur. Hâlen resmî bir Amerikan nokta! nazarı mevcut değildir. Şimdiye kadar en faal olanlar Yahudfler olmuştur, Hrlstl-yanlar ve Araplar da son zamanlarda Amerikada faal olmağa bşlamış-iardı.»
Atom bombası
Atom bombasının esrarın m yayılması veya yayılmaması hakkında Amerikan efkârı umumlyeslnln no k tat nazarına ait suale, Amerikan milletvekili şu cevabı verdi:
«Biliyorsunuz kİ, bu bombanın İmali ve inkişafı milyonlar değil milyarlara malolmaktadırBu bomba, beynelmilel polis teşkilâtı İçin kıymet ifade edecektir. Böyle yegâne bir sulh koruyucusu silâhın esrarının açıklanacağına İnanmıyorum.»
B. Kari E, Mundt, bu İzahlardan sonra Ankara Hukuk fakültesi tarafından kendisine hediye edilmiş ilan rozetteki defne yaprağını pârmağiyle göstererek:
«13u sulh diyarının sulh dalı değil nıi?» diye sordu,
İlci Amerikan milletvekili, dün öğleden sonra, yanlarında Amerikan konsolosu bulunduğu halde. Valiyi makamında ziyaret etmişlerdir.
Beşler konferansı
Arap birliği
Müslüman kardeşler cemiyeti Kahire’de büyük bir miting yaptı
Kahire 4 (A.A.) — Arap memleketlerinde şubeleri olan ve yalnız Mısırda 300 bin üyesi bulunduğu tahmin edilen «Müslüman kardeşler» cemiyeti Kahire’de büyük bir miting tertibetmlştir.
Teşkilâtın başkanı Mısır avukatlarından Haşan El Banna kendisinin bir faşist olduğuna dair yabancı bir ajans tarafından yayılan şayiayı reddetmiştir Haşan El Banna’ya göre, partisinin başlıca gayesi doğunun batı tarafından sömürülmesine mâni olmaktır. Umumi lııtlbaa göre, bu cemiyet önümüzdeki aylar zarfında Orta şark siyasetinde mühim bir rol oynamak istlcladındadır.
Tek tip ekmek imali ileride dikkate alınacak
Bu sabahki bazı gazeteler, tek tip ekmek hakkında bir emir geldiğini ev bu mevzu etrafında bir toplantı yapıldığını yazıyorlardı. Tek tip ekmek hakkında hiçbir emir gelmemiştir. Ancak Ticaret Bakanlığından gelen bir yazıda yeni mahsul vaziyeti heııüz belli olmadığından, tek tip ekmek imali için gösterilen aızu ve müracaatın ileride dikkate alınacağı blldlrilmi/.lr.
Irak Amerika’ya bir protesto notası gönderdi
Beyrut 4 (R) — Filistin meşe, leşi daha had bir şekle girmiş bulunmaktadır, Hayfaya geçen gün gelmiş olan iki Ingiliz harb gemisinden başka harb gemde, rinin gelmesi beklenmektedir.
Londra 4 (R) — Reuter’în
Bağdad'dan öğrendiğine göre. Irak Başbakanı M. Hamdi Elpa. çacı. Birleşik Amerikaya bir no. ta göndererek bu memleketin Filistin meselesinde müdahalesi, nl protesto etmiştir. Bakan, Amerikanın Araplara danışmadan evvel Filistin meselesi hakkında hiç bir karar vermiyeceği hakkında vaktlle vermiş olduğu sözü Başkan Trumana hatırlat, rnıştlr,
Londra 4 (R) — Washington. dan bildiriliyor: Başkan Tınmanın basın sekreteri, M. Byımesi’n Wa$h»ngtona avdetinden sonra, M. Truman'ın kendisile Filistin meselesi hakkında görüşeceğini bildirm iştir,
Atom enerjisi kontrol komisyonu
Londra 4 (R) —Waşlngtondan bildiriliyor: Başkan Truman atom enerjisinin kontrolü için hususî bir komisyon teşkilini kongreden istemiştir.
{Baş tarafı 1 inci »hilede) bir felâket addetmek doğru değildir, demiştir.
Üçler arasında mektuplar teatî edilmiş
Paris 4 (R.) — Henü2 teyidedllml-yen bir habere göre, Beşler konferansının akamete uğramasından sonra M. Truman. M. Attlee ve M. Stalln arasında mektuplar teati edilmiştir.
Sovyet görüşmesi
Londra 4 (Radyo) — Beşler konferansının bir netice alamadan dağılması münasebetile yaptığı bir yayımda mühim meselelerin Üçler tarafından bir karara bağlanması, ve tâli derecedeki devletlerin ancak lüzumunda müzakerelere İştir akettirll-mesl İcabettlğl hakkındakl Sovyet görüşünü yenîd'm belirtmiştir.
İngiliz - Amerikan anlaşması
Londra 3 (AA.) — İyi haber alan mahfiller, daha geniş ölçüde bir konferans toplanması hususunda tam bir İngiliz - Amerikan anlaşması mevcut olduğunu ısrarla beyan ediyorlar. Doğrudan doğruya yapılan görüşmelerin yerine tarafların görüşleri bundan böyie siyasi yollarla bildirilecektir. Dışişleri Bakan muavinlerinin yakında toplanacakları Londrada sanılmaktadır. Bileşik Amerika, Rus ve Çin Bakanları bugün İnglltereden ayrılacaklardır. Veda etmek üzere bu sabah M. Bevln'l ziyaret eden Fransız Dışişleri Bakanı M. Bidaul da bugün Paris'e hareket etmiştir.
Londra 3 (A.A.) — Londra yorucularına göre, İngiliz hükümeti, çıkmazdan kurtulmak için elinden geieni yapmağa azmetmiş bulunmaktadır. İngiliz hükümeti, önümüzdeki kış Av-rupayı tehdit eden sıkıntıları hafifletmek İçin müşterek bir harekette bulunulmasını İstemektedir. Dışlşl?rl Bakanları konseyinin ataletinden doğacak ümitsizliği süratle önlemek esastır. İngiliz hükümeti şu fikirdedir İd barış antlaşmaları hazırlanırken yalnız Fransa Ve Çin değil, fakat dominyonlar. Hindistan, ve İneli teren Ln bütün savaş arkadaşları görüşlerini bildirmek İmkânına malik olmalıdır.
Londra yorumcularına göre, M, Bevln dikkatini kurucu bir şekilde bu mesele iizsrtode toplamıştır. M. Be-vin’ln yakında bir demeçte bulunması bekleniyor.
M. Molotof’un beyanatı
tekliflerini kabul etmemişler ve konferansı 3 ekime kadar uzatmağa razı olmamışlardır.
Bazı gazeteler, Pransanm Dışişleri Bakanları konferansına iştiraki hususunda bir anlaşmazlık olduğunu yazdılar. Fakat, Potsdam kararları mucibince Fransa, İtalya ile yapılacak sulh antlaşması müzakerelerine iştirak edecekti. Bu hususta hiç bir anlaşmazlık yoktu. Konferans top lanmazdûn evvel, Fransız hükümetinden munzam bir talep ihtiva eden hiç bir mektup almadık, Fransız murahhası vazifesinin neden ibaret olacağını biliyordu ve bu hususta da keza hiç bir anlaşmazlık mevcut değildi.
M- Molotor Balkan devletleriyle yapılacak sulh antlaşmaları hak-! kında şunları söylemiştir-.
Fransa ve Çin bu memleketlere harb İlân etmemişlerdir. Bu memleketlerle ha.b haLlnde değildiler. Binaenaleyh bu memleketlerle yapılacak sulh antlaşmalarının hazırlanmasına iştirak etmeğe hiçbir hakları yoktur. Birlin anlaşması. Bulgaristan, Romanya ve Macaristan lie ak-dolunacak sulh anlaşmalarının, mütareke hükümlerine İmza koyan devletler tarafından hazırlanacağı açıkça belirtilmektedir. Bu anlaşma ile bağlıyız. Dışişleri Bakanlarının, devlet şefleri tarafından alınan kararları ihlâl etmeğe yetkiler! yoktur.
Bazı gazetelerde 11 eylül tarihli kararın zikredüdiğlnl okudum. Bu karan görmek İsterim. Konsey tarafından hiçbir karar alınmadığı ve hiç bir Bakan tarafından İmzalanmadığına göre bu haberi yayan kimsenin Dışişleri Bakanlan konseyinin bu kararını nereden çıkardığını merak rdiyorum. Bu sözlerimle, konferansta görüş ayrılıklarının mevcut olmadığını mı şöylemek istiyorum, hayır. Görüş ayrılıkları vardır ve şu veya bu mesele üzerindeki rioktai nazar değişebilir, fakat biz. Sovyet milleti bir anlaşma İmzalayınca, tatbik rdlisin isteriz.
(Bay tarafı 1 İnci sahifede) ve bazı konuşmalar yapacağız. Bunlar «ırası geldikçe yapılacaktır.»
Başbakan, Meclis binasının 60 milyon liraya çıkacağı hakkındakl suale cevaben; «Münasip bir bina yapalım dedik; bu suretle bir âbide kazanırız diye düşündük. Çünkü artık dini âbideler yapamıyacağızj demiş ve bir Adalet sarayının İnşası lüzumuna işaret etmlşt’
Eski ve yeni mütekaitler
Eski mütekaitlerle yeni mütekaitler arasındaki maaş farkının kaldırılıp kaldırılmıyacağı hakkında sorulan bir suale de Başbakan; umumî bir sandık yapılmasının düşünüldüğünü, mevcut 17 müessese sandığının bu suretle birleşeceğini söylemiş ve:
«— Bu hususta bir kanun hazırlamak için İncelemeler yapıyoruz. Fakat eski tekaütler, eskiden almakta oldukları parayı almakta devam edeceklerdir.» demiştir.
Gelir vergisi 1947 senesinde tatbik edilecek
Gelir vergisi üzerindeki konuşmalarda Başbakan: bu yeni sistemin ancak 1947 den itibaren tatbik edilebileceğini söyliyerek:
(— Proje henüz tetkik eahasmda-dır. Tablatile son şeklini de almamıştır.» d: 'I.
Başbakanın izahatından anlaşıldığına göre, gelir vergisi projesine telif hakları muafiyetlerine dair hükümler de eklenmiştir.
Hububat ihracatı
Başbakan; memleketinizden toprak mahsulleri satın almak için müracaat anı. tevali ettiğini, Yunanistan» serbes dövizle 10,000 ton hububat ve-rî’eceğinl, İspanyam da her nevi hububattan 100.000 ton satın almak istediğini söylemiş ve mevsim kurak geçt-Jğlnden, hükümetin her şeyden evvel memleket ihtiyacını temin ede-ceğJnl anlatmış ve:
« Ancak memleket ihtiyacından sonra lhravedllebllecek miktar tesblt edilecektir.» demiştir.
Benzin tahdidatı bir müddet daha devam edecek
Kredi Fonslye bankasının İnşaatı ucuza çıkarmağa çalışacağını söyll-yen Başbakan; faiz haddini İndirmenin düşünüldüğüne de işaret ettikten sonra Ihraeedllebtlecek ınlktar tesblt zln tahdidatının daha bir müddet devam edeceğini söylemiştir.
50 inci madde
Gazeteciler Basın kanununun 50 n-cl maddesine temas ettiler ve yalnız bu maddenin değil, diğer Birçok maddelerin de tâdilini İste iller. Başbakan:
«— Gazeteciler bu hususta bana yardım etmiyorlar.» diyerek sözlerine şöyle devam ett!:
(— Eğer 50 nel maddenin kaldırılmasına karşılık, umumi menfaati temin edecek bir madde formülü bulunacak olursa. Meclisin bunu kabul edeceğini zannediyorum. Meselâ bir Jüri usulü konabilir. Diğer maddeler hakkında da konuşulabilir.»
Bu anda Başbakana şu sual soruldu:
«— Mesele, demokratik olmıyan kanunların kaldırılmaslle alâkadardır. Polis kanunu, cemiyetler kanunu gibi demokratik mahiyeti haiz olraı-yan kanunların tâdili hakkında bir hareket var mıdır?»
Başbakan:
«— Bu kanunlar üzerinde durulmuştur ve durulmaktadır. Bu hususta bazı düşünceler vardır. Fakat Meclise yeni kanunlar sevkedUmemlşrie» Beşler konferansı
Bu esnada sualler iç işlerden dış İşlere İntikal etti ve Başbakana, günün en mühim mevzu i arına dn biri olan şu sua! soruldu:
«— Beşler konferansının dağılma-
Londra 3 (AA.) — M. Molotof basın konferansında şunları da söy-
lemiştir:
Üzerinde anlaşmaya varılan meseleler hakkında dün bir protokol
Imazalamış olsaydık bugün müzakerelere devam ederek bir anlaşma ve
Ankara tıp fakültesinin temeli yarın atılacak Ankara 4 (Telefonla) — Ev. velce kurulması kararlaştırılmış olan Ankara, tıp fakültesinin temeli yarın törenle atılacaktır. Tertibedlien programa göre İlk defa fakültenin anatomi kısmı yapılacaktır. 2 milyon liraya va. kın para İle yapılacak olan bu inşaatın önümüzdeki yıl sonun, da bitirilmesi muhtemeldir.
Dünya sendikaları federasyonu
Paris 3 (A.A) — Dünya sendikalar
ya uzlaşmaya varmak mümkün ola- kongresi, bir dünya sendikalar fede-bllecektl. Dışişleri Bakanları Sovyet] rasyonu kurulmasına karar vermiştir.
Et meselesi
Bir hayvan ve hayvan mahsulleri sanayii meselesi olarak ele alınacak
Ankara 4 (Telefonla) — Eko. nomi Bakanlığında et meselesini İncelemekte olan Bakanlıklar arası komisyon çalışmasını bitir, iniştir. Komisyon et meselesinin büyük şehirlerimizin et ihtiyacını teminden ziyade bir hayvan ve hayvan mahsulleri sanayi meselesi olduğuna, bu itibarla işin da. ha etraflı bir İncelemeye tâbi tu_ tutması gerektiğine karar ver. iniştir.
Ekonomi Bakanlığı, ilgili Bakanlıklarla bu yönden görüşme, lere başlamış bulunmaktadır,
Ankara’da İngiliz çocukları resim sergisi açılıyor
Ankara 4 (Telefonla) — İngiliz kültür heyeti dört ile on yedi yaş arasındaki İngiliz çocukla, rırun yaptıkları resimlerden bir sergi tertibetmlştir. Sergi yarın Ankara dil tarih ve coğrafya fakültesinde açılacaktır.
at ve neticeleri hakkında ne düşünüyorsunuz?»
«— En büyük temennim büyük devletlerin bir an evvel anlaşmasıdır, Türkiye için en büyük temenni de birliğimizin muhafazasıdır. Evet, barışa oturtmaya kadar birliğimizi mu-halaza edelim. Bu birliğin muhafazası İçin de büyüle bir mecburiyet karşısında kanunların verdiği bazı haklardan İstifade etmem tabii görülmelidir.»
Başbakan, bir münasebetle Türk -Irak münasebetlerinden bahsederken:
« — Sunu da söylemek isterim ki, IraklIlarda büyük bir hüsnü niyet görüyoruz. Aramız çok İyidir.» demiştir. İkinci Parti dedikoduları
Bir aralık sualler son dedikodulara İntikal etti. Bir gazeteci B Celâl Boyarın Partiden çekilip çekilmediğini sordu. Babşakan, Partiye aoyle bir istifaname gelmemiş olduğunu söyledi. Diğer bir gazeteci de B. Refik Ko-raltarun. iki milletvekilinin Partiden çıkarılmasını tüzüğe üy^ur. bulmadığına dair mütalâasın ' . ruhsederek, bu iddiayı haklı bulup bulmadığını sordu.
B. Şükrü Saraçoğlu: «Refik Koral-tan’ın İddialarını okudum. Ancak ittifakla verilen karara benim de reyim dahil olduğu İçin kendisini hakli bulmak kğıma İmkân görmüyorum.» dedi.
Gülüşmelere bu minval üzere nlr müddet daha devam edildi ve Başbakan, geç vakte kadar devam eden bil toplantının sonunda:
«— Takibedilen yolun memleketi er geç selâmete ulaştıracağına kaniim. Nasıl olsa bu devreleri geçireceğiz.» dedi.
Saat 19 a yaklaşıyordu. Başbakan söz alarak şunları söyledi:
«— Takibedilen yol doğrudur Bu yolda devam edilecektir. Muvafık vo muhalif gazeteler biriblrierlne cevap verebilirler. Asıl maksadın itidal ve muvazenenin muhafazası ve birliğin kuvvetlendlrllmesldlr »
///? sulh konferansının acıklı ve heybet siz öliimü
(Baş tarafı 1 inci sahifede) karşısında ne deyip ne edeceklerini bilmeden sohbete katılmışa benziyorlar. Rusyadaki kesin ka. rar zihniyetine karşılık ötekilerde görülen hep kararsızlık, sade, ce hayret ve eseftir.
Anlaşılıyor kî Almanya ile sa. vaşın sonuna kadar. Rusya harbden vazgeçmesin diye, Sov. yet emellerini bilmiyormuş gibi davranarak, sulh gayelerini bü. tün. geçmiş konferanslarda açık, ça konuşup karar altına almak, tan çekinen Anglo - Saksonlar bugün ne yapacaklarını şaşır, mıslar Avrupayı ve kendi men. faallerini nasıl kurtaracaklarını bilemez hale gelmişlerdir. Bundan dolayı bir tarafta iş. hareket ve tatbikat, öbür yanda yarı tehditlerle karışık bni edebiyat göze çarpıyor,
Londra konferansının acıklı akıbetinden suçlu olanlar, oraya hazırlıksız gidip şaşkın dönen Müttefiklerdir.
Simdi ne olacak?
Beklenecek ilk safha, tebliğsla biten konferans hakkında Dışişleri Bakanlarının Londra ve Va. şingtonda Parlâmentolara verecekleri acık izahat, bu izahatın uyandıracağı tepkilerdir. Ancak bunlar bilindikten sonra gelecek hakkında doğru bir hüküm ve. ütebilir.
Evvelce de yazdığımız gibi Avrupa harbi, politika alanında karşılıklı menfaatlerin ramış-ması şeklinde devanı ediyor. Ezilenler gene, İşgaller., sefc'etler İçinde bocalayarak sulhu bekleyen küçük milletlerdir. Londra konuşmaları, sinsi ve süreğen siyaset harbinin açığa vurmasına, istek ve istikaların hic eksiksiz belirmesine yardım ett’. Bu da, atlatılması zarurî bir safha olmak bakımından faydalıdır.
Şimdi iki taraf, haklarını ve dileklerini tartarak kuvvetlerini ölçecekler, gelecek bulunmaya hazırlıklı gideceklerdir. Çünkü yeni bir buluşma ergeç olacak, tır. O zaman herkes fedakârlık, larının ve mesuliyetterinin derecesini hesaba katarak ya uzlaş, maya yanaşacak, va tam 371111,1 ğı göze alacaktır. Öyle sanıyoruB ki bu ikinci ve kesin safha yeni yıl başına kadar tamamite aşılmış olacaktır. Herhalde sıılh, geçen yaz umulduğu gibi çabuk ve kolay olmıyacaktır. Çünkü Demokrasilerin düşünüp taşnıp karara varmaları her zaman ve her işte güç oluyor.
Avrupa, türlü ihtimaller, akla gelmez delilikler taşıyan kötü günlerin eşiğindedir. Bunu asla unutmamalıdır.
Necnıeddin Sadak

4 Ekim 1945

Sahlfe 3
AKŞAMDAN AKŞAMA
Köy denilen şu iptidaîlik...
(— Köylerimiz şöyle iyidir, böyle iftihar vesilesidir. Bunlar, la öğünürüz.»
Yazı ile ve sözle resmî edebi, yatın cümleleri arasında böyle iddialara da raslanıyor ki, doğ. rusu bu gibi d iren tileri onayla, mak hayli zordur!
Bu rejim, bazı bölgelerdeki ve bazı tabakalardaki köylüye el. bette bir çok şeyler vermiştir. Toprak kanunu, köy enstitüleri, köy okulları, köy odaları, müstahsili korumak siyaseti bunlar arasındadır. Fakat bu. devenin kulağıdır. Devenin tamamına daha çok himmet ister. Bunu da bövlece bilmeli.
Bir ihtiyar sanatkâr şöyle derdi:
— Artist adam, daima kendi noksanından şüphelenmeli. «Ben tamamım!» diyen, menfî mâna, da tamamdır.
Cemiyet işlerinde de «biz ta, mam oimaktan çok uzağız!» fik. rini kabullenmeliyiz. Kaldı ki, köy işlerinde cidden fevkalâde noksanımız var.
Son günlerde bir köyle kâfi temasta bulundum. Burnunun dibinde dünyanın en güzel ba. lıkları var. Bunlar tutamaz, yi. yemezler:
— Nerede sandal, nerede alet?
— Sandah Afrikalı vahşiler hile yapar. Fiati şimdi yüksekse bile bir kaç sene evvel o sizin sandal ve alet dediğiniz şeyler kemâli yüz, yüz elli liraya edinilirdi. Sîzlerden evvel burada ya. çıyanların hiç bir noksanları yoktu: Hâlâ onların binalarını eskitmekle, bağlarını bozmakla, ağaçlarını ihtiyarlatmakla ve (aman zaman kesip yakmakla meşgulsünüz. Nerede sizin eser, ler'niz? Nerede sizin hayatınız?
— Biz göçmeniz...
— Yahu! Göçeli handiyse çey. rek asır oldu.. Şimdiye kadar görmen ismi bile unutulmahydı.
ihtiyarlar kahvede çat çut do. mino,,. Gençler o canım toprak, lafla sular arasında çömelmiş pinek. pinek, pinek,,,
Allahın himmeti o nur yüzlü çocukların kirden, pastan nurları görünmüyor.
— Okula gitmiyor musunuz?
— Okul yok.
— Nasıl yok?,.,
Bahis mevzuu olan yer, ceman beş yüz nüfuslu üç beş köyün kavuşak noktasıdır.)
— Yok, yıktılar,,. Tahtalarını da alıp yaktık.
— Kim yıktı?
— Türkler, Tepem attı:
— Siz Türk değil misiniz?
On iki, on üç yaşlarındaki bu okulsuz oğlan:
— Biz (•*•) liyiz dedi. (Kendi ana babasının muhacirlikten geldikleri kasabanın adını söyle, di.)
Aslı neymiş? Yıkan, .yakan yok... Mektep kazaya kurban gi. derek uzun senelerdir henüz tek. rar yapılmamış.
Bu. bir olaydır İd, aynen böyle cereyan ettiğini şahitle ispat mümkündür. Amma kabahati, camiada mı? Ailede mi? Hiç bir İçtimaî teşkilâtımızın o köye he. nur girememiş olmasında mı?
Kısacası: Yapılanlar, devede kulaktır. Deve.de pirenin kulağıdır. Öyle, göğsümüzü gere gere, kör ebe oynarcasına:
— Oldu bitti! - demiydim.
Ben şahsen, Cumhuriyetten evvel de, Cumhuriyetten sonra da, son zamanlarda kırk, elli, yüz Türk köyü gördüm. Bunlarda epey müddet te yaşadım: Aksak, bozuk, berbat, yürekler acısı,., — Raporum budur.
Şöyle bir fikir bile var;
«— Köv, tarihi devrini yaşa, miş; artık dünya yüzünden kalk, ması, yerini modern zirai ünite, lerc bırakması gereken bir köhne ikt'sadî teşekküldür.»
Bu derece cezri düşünmemeli, yîz belki... Çünkü cezri yenilik, ler cemiyeti büsbütün altüst ediyor,., Türkiyede elbette uzun asırlar köy denilen gerjiik (yahut mâkul topluluk) berdevam olacaktır, l^kin ıslahat, ıslahat, himmet, himmet, himmet isti, yor.
Sanki bîr zümre şehirlimiz bambaşka bir yıldızın ve sanki köylü ekseriyet büsbütün başka bir yıldızın mahlûklarıdır. Bunu böylcce bilip bu hakikate göre hareket atmeli. Çünkü bilmek evlâdır,
(Vâ . NÛ)
ŞEHİR HABERLERİ
Şehlik taslıyan doktor
Dün muhakemesine devam edildi
Doktor Fuat Gacar’ın şeyhlik ve hilâfet taslamak, arapça, ezan okumak suçlarından Üsükdar asliye ceza mahkemesinde yapılmakta olan muhakemesine dün öğleden sonra devam edilmiştir. Dünkü oturumda Fuat Gaçarla birlikte kendisine müritlik ettikleri İddia olunan Lütflye, şerife Gülsüm, Zeynep, Server, Nec-miye ve Hâdlye Rezan da bulunuyorlardı. Sanıklardan yalnız Hatice Ak-yıldız gelmemişti. Mahkemeye verilen bir raporda seksen yaşlarında^ bulunan bu kadının kalb hastalığından Alman hastanesinde yatmakta olduğu bildiriliyordu.
Hâkim Cemal Köseoğlu, gecen oturumda gelmeyip bu celsede gelmiş bulunan Şerife Gülsüm İle Hâdlyo Rezanı sorguya çekti. Bunlar, Fuat Gacar’ın şeyhlik ettiğini bilmediklerini, kendilerinin de müritlik etmediklerini söylediler, Şerife bu işin, ayrılmakta olduğu kocası AH Özaral tarafından tertlbedlldlğlnl anlattı.
Bundan sonra. Kadıköy asliye ceza mahkemesinde dinlenen dâva şahitlerinin mazbut İfadeleri okundu. Sanık vekilleri bu şahitlerden büfeci Ahmet, Vasflye, Makbulenln şahitliklerini kabul etmediklerini, önce gösterdikleri müdafaa şahitlerinin dinlenmesini ve suçun İşlendiği mev-zuubahls olan Erenköy Bağdat caddesindeki 10 numaralı köşkte bir keşif yapılmasını İstediler.
İddia makamını İşgal eden savcı yardımcısı B. Fuat, mütalâasını bildirerek. sanıklardan Şerife Gülsil-mün kocaslyle olan boşanma dâvasının tarihinin Kadıköy asliye hpkuk mahkemesinden sorulmasını, sanıkların dinlenmesini istedikleri müdafaa şahitlerinin dinlenmesini, mev-zuubahls edilen köşkte mahkemece bir keşif yapılmasını ve Fuat Gacar hakkında emniyet müdürlüğünce yapılan tahkikat ve takibatın ne netice verdiğinin sorulmasını istedi.
Hâkim Cemal Köseoğlu. savcının talebinde bahis mevzuu ettiği cihetlerin kabtıllyle beraber, ayrıca Alman hastanesinde tedavide bulunan sanıklardan Hatlcenln İstanbul ikinci ceza yargıcı marifetli© hastanede ifadesinin alınmasının teminine karar vererek duruşmayı başka güne bıraktı.
Ticaret ofisinin elinde bulunan fındıklar
Ticaret ofisi elinde bulundurduğu 194J mahsulü 700 tonluk fındıktan yağ çıkarmağa karar vermiştir,
Pamuklu fiatleri
Yapılan son tenzilâttan sonra muhtelif pamukluların fiatlerı
Yeril Malların pamuklu fiatlerlnde Ekonomi Bakanlığı emriyle yaptığı yüzde 15 tenzilâttan sonra satış flat-lerl şöyle olmuştur:
Eski Yeni
çarşaflık patiska 247 220
Çamaşırlık patis 115 100
Fistanlık dril 133 115
Nazilli basma 150 130
Kayseri Jıosma 143 120
Çiçekli kutll 375 310
Yollu kutll 328 275
Pazen 127 110
Kaput bezi 99 90
Grlzet 161 135
Flânel 311 270
Kazalına 144 115
Diyagonal 132 115
Hayvan yemi tedarikinde güçlük çekılmiyecek
Bir müddet evvel istanbulda bulunan koşum ve süt hayvanlarının beslenmesi İçin lüzumlu ot ve samanın tedarikinde karşılaşılan 'güçlük şehre getirilen 50 ton. kadar samanla kısmen önlenmişti. Bu hayvanlar İçin gerek istihsal bölgelerinden gerekse civar piyasalardan daimi surette ot ve saman tedariki İçin lüzumlu müsaade ilgili makamlar tarafından verilmiştir. Bundan sonra bu çeşit hayvanların yiyeceklerinin temini hususunda güçlüklerle karşıtaşılmıyacağı İlgililerce söylenmektedir.
Sabun pahalı
Son zamanlarda sabun flütleri bir hayli artmıştır. Kilosu 230 kuruşa kadar satılan sabunların bu flatı normal görünmemektedir. Çünkü ötedenberl sabunluk yağlarla sabun flütleri arasında daimi surette 30-35 kuruş kadar bir fark mevcuttur. Bugün sabunluk yağlar 183 kuruşa satılmakta olduğundan sabunların 150 kuruştan fazlaya satılmaması lcabe-dlyor. ilgililer, bygün fâhlş denecek flütlerle satılmakta olan sabunların pahalı olmasındaki sebepleri tetkik etmektedirler.
Et fiatleri
Tramvay işçileri
Azamt satış fiati, etin daha ucuza satılmasına mânı değil
Bugünkü et fiatler! belediye iktisat işleri müdürlüğü tarafından tesblt edilmiştir. Belediyenin koyduğu fiatler hiç bir surette dcğişmlyen sabit rakamlar değil, daha fazlaya satılmasını önlemek üzere konulmuş birer âzami flattır. Belediyenin nor-maL .ücret ve değerlere göre hesapladığı maliyetten daha ucuz olarak İstanbula kasaplık hayvan getiren tüccarlar, bunları bugünkü flütlerden daha ucuza satmak İstedikleri takdirde kendilerine mâni olacak hiç bir tahdit mevcut olmadığı gibi bugün en çok 160 kuruşa satılması icabeden koyun etlerini daha ucuza satmas İstiyen kasaplara da belediyenin âzami satış kararı asla mâni değildir.
Etler hakkında tatbik edilen âzami safı? flatînın halkın daha ucuza et almasına mâni olduğu hakkında bir kaç gündür yapılan neşriyat hakkında belediye reis muavini B. Rifat Ye-nal'dan İzahat İstedik. Bize dedi kİ:
cEtlere koyduğumuz Hat nark değil, âzami satış fiatıdır. Nark İle âzami satış flatı arasındaki fark da malûmdur. Daha aşağı Hatle et satacak kasaplara satış kararı asla mâni değildir. Biz bu yolda devam edeceğiz. Bunu kaldırırsak belki İki üç gün etlerde 5-10 kuruş bir ucuzlama görülebilir, fakat sonra fiatler birdenbire fırlar. Bize bugünkü hallerden daha ucuza ve şehir ihtiyacım karşı Uyacak miktarda et vermeği ta-ahhiideden biri müracaat ederse âza-■ml satış tahdidini de memnuniyetle kaldırabiliriz.»
Köy ensitülerı arasında atıcılık müsabakası
Beden Terbiyesi umum müdürlüğü tarafından tertiplenen Mili! Eğitim mükâfatlı köy enstitüleri arası atıcılık müsabakaları pazar günü Haşan Oğlan köy enstitüsü atış poligonunda yapıldı. Atışlara federasyon başkanı, enstitü mildiir, öğretmen ve öğrencileri, köylüler gelmişlerdi. Çok muntazam ve heyecanlı geçen müsabakalarda şu neticeler alındı:
Büyükler ve öğretmenler arasında:
1 İDct Reşat Savaş (Hashnoğlan),
2 nel ^Bülent Akgürgen (Hasanoğlan >, 3 üncü Durali (Hasanoğlan).
Enstitüler arasında: Birinci Arifi -yeden Arman, İkinci Hasanoğlandan İsmail Eğer, üçüncü Lüdlkten M. Özkan. Derece alanlara Hasanoğlan enstitü müdürü vc federasyon başkanı tarafından hediyeleri ve atıcılık şahadetnameleri verildi.
Hava soğudu
Termometre geceleri 12 dereceye kadar iniyor
Birkaç gün evvel yağan yağmurlardan sonra hava soğumuştur. Ter-ıftometre geceleri 12 - 13 dereceye kadar İniyor. Dün öğleden sonra yeniden bir miktar yağmur yağmıştır, çifçiler, bostan sahipleri yağmuru büyük sevinçle karşılamışlardır. Her tarafta ekim İşleri İçin hazırlık başlamıştır.
Edirne (Akşam) — Aylardanberl Trakya köylüsünün beklediği yağmurlar nihayet dündenberl yağmağa başlamıştır. Bereketli olan bu yağmurlardan çiftçi sevinç İçindedir.
Edirne'de kışlık odun
Edirne (Akşam) — Kiş mevsiminin yaklaşması, haseblle Kırklarelt orman müdürlüğü tarafından Edirne ihtiyacı İçin hazırlanmış olan meşe odunlarının getirilmesine devam edilmektedir.
Odunun tonu 36 liraya satılmaktadır. Hazırlanan odunlar evvelâ memurlara ve resmi dairelere verilecektir. Şehrin kok ve maden kömürü İhtiyacı da tesblt edilerek celbi İçin gerekil tedbirler alınmıştır,
Sofya civarındaki tepelere kar yağdı
Sofya 3 (A. A.) — Sofya’ya hâkim bulunan Vltocha tepelerine ilk kar yağmıştır.
Edirne Milletvekillerinin tetkikleri
Edirne (Akşam) — Edirne Millet vekillerinden Ekrem Demlray, Edip Ağaoğulifirı bugün Hnlkevlnrfe Parti ve Belediye başkanlarının da iştlra-klle yapılan bir toplantıda Edirnelilerin dileklerini dinlemişlerdir. Sorulan suallere karşılık vermişler ve gereken notlan almışlardır.
Diğer Edirne Milletvekilleri ve Sllleoğlu ve Lalapaşaya giderek oradaki halkla temaslarda bulunmuşlar ve dilekleri tesbit etmişlerdir. Millet Vekillerimiz ilçelere gideceklerdir.
Milletvekillerine dileklerini anlattılar
İstanbul Milletvekilleri Şişli Halke-vlnde halkın dileklerini dinlerlerken tramvay işçilerinden bir grup bazı temennilerde bulunmuştu. İşçilerden bazılarlyle görüştük, bunlar dileklerini şu suretle anlattılar:
— Tramvay, şirketten Cumhuriyet hükümetine geçtiği zaman İşçilerin bütün haklarının mahfuz bulunduğu bildirilmişti. Bu arada işçilerin 250 .bin liralık bir sermayesi vardı. O za-mandanberl birçok işçiler sıhhi sebepler yüzünden işlerinden çıkarıldılar. Bunlara hiç bir para verilmedi.
Şirket zamanında 20-25 senelik işçilere ya tazminat, yahut da her ay tekaüt gibi bir maaş ve bir tramvay pasosu verilirdi. Bu gibi memurlar el’an maaşlarını sabık şirketin hukuk müşavirinin yazıhanesinden alıyorlar. Bugünkü tramvay idaresinde bulunan 20-25 senelik İşçiler de bu şekilde istifade etmek istiyoruz. Bugünkü emektar memurlar senelerden beri yağmur, kar altında çalışmışlar, birçok tehlikeler geçirmişlerdir, Buna mukabil İşçiler için eskiden kabul edilen hakkın bizim için de kabul edilmesini İstiyoruz. Yorgun vücudumuzu İhtiyarlık zamanında dinlendirmek ancak bu suretle kabil olacaktır. Yoksa bir gün 3 maaş verilip işimizden çıkarılırsak hepimiz ailece sefil olacağız.
Bir de şimendifer işçilerine senelik ikramiye verildiği gibi blzlere de İkramiye verilmesini istiyoruz. Bu dileklerimizin iyi karşılanacağını ümide diyoruz.
İstanbulun kurtuluş bayramı töreni
Cumartesi günü İstanbulun kurtuluş bayramına iştirak edecek okullara, milli eğitim müdürlüğü tarafından tebligat yapılmıştır. Okullarda merasim hazırlıklarına başlanmıştır. Diğer taraftan o gün yapılacak olan törenin tesblt edilen programı da tabettirilmiş ve dünden İtibaren alâkalı makamlara gönderilmiştir.
Yabancı limanlara gidecek motörler hakkında bir tamim
Ulaştırma Bakanlığı bölge liman müdürlüklerine yabancı limanlara ma| götürecek olan Türk motörlerl hakkında bir tamim göndermiştir.
Bu tamime göre ecnebi limanlara sefer yapacak dan m ötür ler İn yalnız Türk menşeli mal, götürmelerine müsaade edilecektir.'
Kari mektubu
İkamet bölgesinde tehlikeli sanayie müsaade etmemeli
Aksaray karakolu sırasında garaj yanındaki demircinin dükkânında kaynak yapılırken oksijen patlamış; dükkânın üstündeki ev halkı telâşa düştüğü gibi mahalle halkı da heyecana kapılmıştır. Mekteplilerin geçit yer! elan bu cadde her zaman kalabalık bulunmaktadır. İleride böyle bir patlamanın felâketi mucip olacağı aşikârdır. Alâkadar makamların dikkatini celbederlz.
d
Hukuk fakültesi sözlü imtihan günleri uzatıldı
Evvelki gün Hukuk fakültesi iiçiln-cii sınıfında bir hâdise olmuş, talebelerin yazılı eleme İmtihan kâğıdla-rının bir profesör tarafından tetkik edilmesi Üaerlne, bu durum bir talebe tarafından, Hukuk fakültesi talimatnamesine aykırı görülmüş ve Hukuk fakültesi dekanlığına şikâyet edilmiştir. Fakülte dekanı vaziyeti tetkik etmiş, talebelerin usulsüzlük batkındaki dileklerini haklı görerek kâğıd-lar tekrar incelenmiştir.
Diğer taraftan evrakların tekrar tetkiklle İmtihan günlerinin de uzatılması ciheti ve talebenin haklarının vikayesi göz önünde tutulmuş, 8 ekimde olan sözlü İmtihan gününün başlama tarihi 12 eldme alınarak talebelerin haklı olan dilekleri İsaf edilmiştir.
Sipariş edilen mallar için verilen bir aylık mühlet
Ticaret Bakanlığının geçen ay neşrettiği 111 numaralı sirkülere göre evvelden sipariş edilmiş olan mallar sirkülerin meriyet tarihinden ltlbta ren bir ay zarfında getirildiği takdirde sipariş müsaadesi ger! alınacaktı. Bu bir aylık müddet dün bitmiştir.
Diğer taraftan yeni getirilecek mallar için 4 aylık İthal müddetinin tatbikine başlanmıştır.
üniversite Konya haftası
Dün rektörün bîr hitabesile kapandı
Konya 3 (AA) — çok geniş bir İlgi İle taklbedilmckte bulunan İstanbul üniversitesi Konya haftasının dördüncü ve son günil bugün saat 9.30 da Halkevi salonunda doçent Ragıp Sarıca'nın «uyuşmazlık mahkemesi» ve onu takiben detdoçent Sezai Tu-may.ın «süt çocuğtı İshalleri» konulu konferanslarlylc başlamıştır.
Günün İkine! seri konferansları da öğleden sonra Halkevi sinema salonunda açılmıştır. «Mülkiyet rejimi ve toprak kanunu» konulu birinci konferansı doçent Hıfzı Timur, r Sanayi dâvamız» adlı İkinci konferansı da dekan profesör Ömer Celâl Sarc vermiştir.
Faaliyeti sona eren haftayı Rektör bir hitabe İle kapamış ve Halkevi başkanı tarafından haftanın çalışmalarından edinilen faydalar belirtilerek heyete şehir adına teşekkür edilmiştir.
Heyet şerefine dün belediyece, bugün de vali tarafından bir ziyafet verilmiştir. Üniversite heyeti yarın şerefine verilecek bir çayı müteakip uçakla Ankarajm gidecektir.
istanbulun odun ve kömür ihtiyacı
Eylül ayı içinde şehre yeniden 22 bin çeki odunla bir milyon yüz seksen bin kilo mangal kömürü getirilmiştir. Bu suretle bugüne kadar şehrin bir yıllık İhtiyacı İçin lüzumlu olan odunun hemen hepsi, mangal kömürünün de üçte İkisi İstanbulda depo edilmiştir. Mevsim şimdilik müsait gittiğinden daha en az bir ay müddetle civarda hazırlanan mangal kömürlerinin normal şartlar İçinde nakil mümkün görülmektrdlr. Esasen ihracat işleri de henüz faal bir devreye girmediğinden deniz motörlerl bu İşte tercihan kullanılmaktadır. Nakil ücretlerinde yaz aylarına nispetle bir değişiklik yoktur Belediye tesbit etmek kararında olduğu mahrukatın âzami satış flatını dün daimi encümene teklif etmiştir.
Mektep kitapları
İlk okullarla orta dereceli okulların ders kitabı ihtiyaçları Milli Eğitim Bakanlığı tarafından temin edilerek satışa çıkarılmıştır. Bakanlığın emriyle okutulmasına kasım -ayında başlanacak olan İlk okulların 4 üncü sınıflarına alt tarih kitapları, okutulmasına daha İki ay olduğu için henüz satışa arz edilmemiştir.
Bakır istihsalâtının da arttırılmasına çalışılıyor
Ekonomi Bakanlığı Karabük fabrikasının istihsalinin artması için yeniden bir proje hazırlamıştır.
Bu senenin istlhsalâtı geçen sene Istlhsalâtından 4000 ton daha fazla olacaktır.
Fabrikanın istihsali 1942 de 30 bin ton olduğu halde, 943 te 36 ve 944 te İse 44 bin tona yükselmiştir. Bu yıl ise 48 bin ton olarak hesabedllmek-tedir.
Diğer taraftan bakır Istlhsalâtında da geniş inkişaflar temini İçin gereken tedbirler alınmış bulunmaktadır.
Bu seneden sonrası İçin yapılan tahminlere göre, senelik istlhsalât 12 bin tona yaklaşacaktır.
Ayrıca Murguldakl bakır madeninin işlemesi İçin tesislere başlanmıştır. Bıı madenin işletilmesi içdn harice teknik malzeme sipariş edilmiştir.
Bu malzemenin mühim bir kısmı tnglltereden getirilecektir.
Makara ve masuraların tolerans nispetleri
Ticaret odası meclis! dün toplanmıştır. Toplantıda masura ve makaraların tolerans nispetler! mevzuu bahis olmuş ve bu nispetler zait vc nakls yüzde 5 olarak tespit edilmiştir. _____
Çunking büyük elçisi vazifesi başına dönüyor
Ankara 3 (A.A) — Çunking büyük elçimiz Hulûsl Fuat Togay vazifesi başına dönmek üzere bugün uçakla Ankaradan Kahireye gitmiştir. Büyük elçi hava meydanında Dışişleri Bakanlığı ve Çin büyük elçiliği erkânı ve dostlan tarafından uğurlan-nuştır. __________2______
ir «Sümer» İsminde bir motörle I-Iallçte bir balıkçı kayığına çarparak Hakkı adında bir balıkçının ölümüne sebebolmak suçuyla birinci ağır ceza mahkemesinde yargılanmakta olan Ahmet ve Mehmet adlarında iki sanığın duruşmaları dün bitmiş ve mahkeme her ikisini de sekizer ay hapse mahkûm etmiştir.
Bir çırpıda
Koca M eminin sergisi dolayısile..
Ne yazık ki birinci sınıf sanat, kârı, üçüncü sınıf futbolcu kadar tanımıyoruz. Bunu yeni bir resim sergisinde bir kere daha anladım
Çok seneler önce bu mesleğe yeni girdiğim sene, Avrupatlan henüz dönen çiçeği burnundu iki genç ressamın açtığı sergiyi gez. iniştim. Bu iki ressamdan biri Zekî Koca Memi idi. Sergi o zamanlar hemen hemen bir sanat hâdisesi addedilmişti. Aradan uzun zaman geçti. Zeki Koca Me. mi işinde ilerledi. Şimdi akademide profesördür.
Geçenlerde Beyoğlunda yine akademi hocalarından olan İsmail ' Oygar’ın bugün daimi bir sanat meşheri haline gelen galerisinde açtığı resim sergisini gezdik Ko_ ca Memi bu sefer de sanat merak, lılannı hayranlıklara düşürüyor, beğeniliyor.
Fakat hani buna dair yazılar?,. Hani resim tenkidleri?.. Nerede bize Zeki Koca Memi’nin sanat hüviyetini, eserlerinin sanat gö. zile tahlilini anlatan satırlar?.. Nerede?,.
Sergiyi benimle beraber gezen bir resim otoritesi:
— Hiç fire vermeden tek sa. natkânn açtığı bir sergide ilk defa olarak bütiin eserlerin muvaffak olduğunu görüyorum. . diyordu.
Lâkin buna rağmen, çok aradığım halde bu hayranlıkların akislerini göremedim..
Bizde sanat ve sanatkâr tama mile kendi kabuğu içine çekil, iniştir. Dışarıya sır sızmıyor. Ve öylesine bir sır ki meselâ filânca sinema yıldızının lokomotif kul. landığını ve falanca renkte sut. yen taktığını biliriz. Buna mu, kabil akademide profesörlük eden, tek başına senelerden heri muhtelif sergiler açarak kuvvetini ispat eden ve artık artistik hüviyetinin en yüksek basamak, lanna ulaşan bir sanatkâr bizim için bir başka seyyarenin insanıdır. Şayet varsa ve nerelere saklanmışlarsa resim münekkid. lerine şöyle demek isterdik: ■«Hazretler!. Neredesiniz?. Spo. run, tiyatronun, romanın, hattâ şiirin, bilardo ve satranç oyunlarının münekkîdleri çıktı!., Sîzler nerelerde kaldınız?,,.»
Hikmet Feridun Es
Satışa çıkarılan ithal malları
Gol. Sigorta handa İmperla! Kc-mlkale Bikarbonat dö sud. Gal. Ka-ramustafa 79 da Panzo Stavropula'ya katranlı salmastra. İst. Şirin handa Salamon Benbasat’a lâstik eldiven. Gal. Hezaren caddesinde Teknika T. A. Ş. ne altın ve çelik kolsaatl. GnL Kefeli Hüseyin handa Metal T A 3. ne dolu sinema filimi. İst. 1 İnci Vakıf handa Sun Ltd. e lâstik pençe, îst. İğdiş sokak 57 de Lefter Elefte-rladis’e mürdesenk, Gal. Merkez Fanda Şark Tlcaret’e cam tuzak ve de-zenefktan kerol, İst. Hasırcılar 26 da Ellyazar Botton’a kireç kaymağı ve zırnık, Beyoğlu Müellif cad. İshak ve Sabatay'a muhtelif esans, İst. Saka-çeşme 10 da Davlt Kasayl’ye anilin boya. Sirkeci Mlmarkemalettln C. Amram Biracieler'e Pankreoî, y. Kule K. Çeşme’de B. Danon M. Menda'ya Pankreoî, İst. Tütün gümrük Yağcı sokakta Trakya Tlcaret’e sulu amonyak, Marpuççular Alaca handa Nesim Ergaz’a karanfil yağı ve kireç kaymağı, Gal. Sesli handa Müeyyct İş-men'e sargılık kâğıt. Tahtakele 24 de Mukavva Kâğıt Ltd. ne sargılık sülflt kâğıdı. Gal. Roman handa Roman Kâğıdçılık'a matbaa mürekkebi, Beyoğlu İstiklâl caddesinde terzi Pan Pelte koya yiin mensucat ve astarlık, Beyoğlu İstiklâl cad. Ccvat Açar'a yün mensucat, Aşlrefendl cad. 30 da Fatma Atakan’a yün çrkek paltosu, İst, İskender Boğazında, Mahdut mesuliyeti! Ayakkabı âmilleri küçük sa-natler kooperatifine işlenmiş yılan derisi ve Lezar derisi, İst. Saldlye handa Osman Şakar, Fahri Koç er'» muhtelif esans.
Elektrik fabrikasının yeni türbinleri
Elektrik fabrikası için lüzum, lu olan türbinlerin sipariş meşe, lesile meşgul olmak üzere An. karaya giden elektrik , tramvay umum müdürü B. Hulkl Erem şehrimize dönmüştür. Yeni tür. binler 30 bin kilovatiıktır ve îs vlçreye sipariş edilmiştir.

Vals, sanat ve neşe şehri Viyana bugün ne halde?
Petrol sanayiinde elde edilen gelişmeler
İsviçre ile ticaret anlaşması
Harbin sonuna doğru yapılan hava akınları neti cesinde şehrin büyük bir kısmı harabolmuştur
Sulh zamanında sivil hayatta bunlardan istifade edilebilecek
Dünyanın muhtelif bölgelerinde 1000 senelik ihtiyaca yetecek kadar petrol var
Tacirlerin tereddüdünü mucip olan bir iki nokta
Pazarları bütün Viyanalılar ormana gidiyorlar. Fakat şarkı söylemek, dansetmek için değil. Çalı çırpı, yabani meyva toplamak için
Eski Vlyana’dan bir görünüş: Solda Parlâmento binası. Belediye dairesi, sağda Şehir Tiyatrosu
Viyanadan yazılıyor:
Viy ananın dış mahallelerine gelmiştik. Bindiğim Jeeps ara. bası büyük otomobil yolunu bırakarak şehre doğru üerlemege başladı. Bu sırada içinde gaııp bir heyecan vardı. Acaba Viya, na yı, eskiden içinde pek tatlı zamanlar geçirdiğim bu müzik, zanat ve neşe şehrini ne halde bulacaktım? Şehir eski çehresini muhafaza ediyor muydu, yoksa çok mu değişmişti?,,.
Uzun düşünmeğe vakit kal. madj. bir parça ilerleyince, eski şaşaalı zamanlarile hiç münasebeti olmıyan bir Viyana İle kar. çılaştım. Her taraf pislik, çamur içindeydi. Viyana bu halile ihtilâlden sonra Paris'e sığınan ve sokaklarda para dilenen Gran-düklere benziyordu, »Mavi Tu. na» diye sularının rengini met. hetmek için hakkında bir çok valsler, şarkılar bestelenmiş olan nehir bile sanki daha çamurlu, daha kirli bir renk almıştı. Vakit vakit bu suların üzerinde açlık, tan ve sefaletten bıkarak kendini nehire atanların cesedi görülü, yormuş.
Viyana'ya evvelâ Sovyet kıta, ları. bir müddet sonra da Amerikalılar girmişti. Viyanalılar Amerikalıları büyük şevkle kar. şılamışlardı. Sarışın Viyana dil, birleri, «Mizzy» 1er Amerikan e erlerini kucaklamışlar, kar. günlerce devam
Viyana'da O pera meydanı
d?şiik, dostluk etmişti,
Amerikalılar feri hakkında Eah b’.d'rler. Bunun için yapılan hararetli kabule pek kapılmadı, lar. Bir çavuş omuzlannı kaldırarak şu sözleri söylüyor:
«— Viyanalılar bizden mucize bekliyorlar,,. Senelerce bize karşı harbettiler ve mağlûp oldular. Fakat şimdi kendilerine düşman nazarile bakmamaklığımızı isti, yorlar. Bizi alkışlıyorlar, çünkü yiyecek vermemizi, memlekette nizam temin etmemizi bekliyor, lar.»
İtiraf etmek lâzımdır ki A m e. ilkahlara gösterilen muhabbetin başlıca sebebi bunlarda sigara, çikolatanın bol olmasıdır.
artık Avrupa İş. oldukça tecrübe
Viyanalılara düşman nazarile bakılmıyarak yiyecek teminine çalışılmakla beraber halkın kar. nı tamamen doymamaktadır. Herkesin yüzü solgundur. Şehir, de ne kedi, ne köpek vardır. Hep. sİ kesilip yenmiştir. Mağazalar, dükkânlar bomboştur. Büyük mağazaların camekânlannda hep «Keine Ware» malı kalma, mistir, levhası göze çarpar.
Buna mukabil duvarlarda eşya mübadelesine dair bir çok İlânlar görülmektedir. Hânların ya. nında kaybolan aileleri erkânı hakkında malûmat verilmesini rica eden kâğıtlar vardLr. Viyana şehri harbde ölü, yaralı veya esir olarak 500 bin k»sl kaybetmiştir.
Viyana harbin sonlarına doğ. ru bir kaç defa bombardıman edilmiştir. Atılan 22 bin ton bomba şehrin bir çok yerlerini harabetmiştir. Her tarafta hara, belere raslanıyor. Harabolan bl. nalar arasında tarihi kıymeti
olanlar da vardır. Saint Etlenne kilisesi, Burg tiyatrosu, ünıversi. te, Belvedere sarayı bunların ara. sındadır. Şehrin binalarından yiizde kırk biri hasara uğramıştır. Sokakların çoğu enkaz ile doludur. Yalnız otomobillerin geçmesi için bir yol açılmıştır. Halkın bir kısmı harabeler ara. smda, mahzenlerde yaşamakta, dır.
Hava bombardımanlarından en çok zarar gören Praterdir. İçinde -âşıkların kol kola gezdikleri ormanı, geniş yollan, luna parkı- ile meşhur olan Prater şimdi acınacak bir haldedir. Es. ki güzelliklerden hiç bir eser kal. mamıştır.
Viyanalılara gelince: bunlar hâlâ şaşkın bir haldedirler ve hepsi yiyecek aramakla meşguldür, Pazarlan herkes yakın or_ mana gidiyor. Fakat şarkı söyle, mek, dansetmek irin değil, çalı . çırpı, yabani meyva toplamak İçin,,,
HOLLYVOOD DÜNYASI

Enfes dört renkli kapaklar ve ayrıca yine kuşe üzerine dört renkli tablo ile süslü çıkan 82 inci «ayıda: Cahide Songu — Dedikodu — ikinci gençlik — En çok konuşulan kadın: June Haver — Bir yaan hâtırası — Hâlâ yüzüyorlar — Norma Shearerl Tokatlayınız — yıldızların falları — Yedi darağacı — Günahsızlar — Artistler ve Gazeteciler Tanıyana aşk olsun — Biz,bize ve Moda sahlfrlerl.
. -
Tuna kıyılan el'an genç çiftlerin dolaştıkları yerlerdir. Nehirin sol kıyısında Amerikan üniforması görülmesine mukabil: diğer kı_1 yıda Sovyet askerleri Vlyanalı kız’arla ahbaplık ediyorlar. Dans yerleri el'an kalabalıktır. Fakat buralarda, bir zamanlar su gibi akan şaraptan eser yoktur. Vals yerine de zenci caz havalarile dansediliyor.
Şehirde büyük bir kara borsa hüküm sürmektedir, Flatl en yüksek olan saat ve fotoğraf ma. yineleridir.

Mesut yavruların ölüm baykuşu olan

G E S T A P O
Kot kıınç dehlizlerden fışkıran.... Engin denizlerde şuhlanan.... Dudaktan kalbe hayat ve hürriyet akıtan Hür radyonun hür «esini susturamıyor. Günlerden beri dinleyenler, yeniden dinlemek isteyenler bir hafta daha
Bundan sonra otomobilinizin benzin hazînesine doldurduğunuz aynı miktar benzinle, eskisinden iki misil mesafe katedeb ileceksiniz. Evinizdeki sinek, sivrisinek ve diğer haşarattan petrol sayesinde büsbütün kurtulacaksınız. Petrolle imal edilen, mumlu Kâğıtlar içine sarılan ekmekleri aylarca fırından çıktığı gibi tpze olarak muhafaza edebileceksin z.
Kadınlarımız bundan sonra şimdikinden çok daha üstün tlıdak boyası, ruf ve yüz kreminden lstıtadc edeli ileceklerdir. Kail andığımız yağmurluklar. balıkçı v /meleri, bugünkünden çok daha n'.ySavlm ve >İ3tün olarak imal edilcc’k'ir *
Harb esnasında yapılan araştırma w tecrübeler octıcesiade petralun bahşettiği yeni LVilade kaynaklarından bugün sulh zamanında da bir çok sahalarda itlfade edilebUec°ği anlatılmıştır. B:gün benzin tasfiyehanelerinde ^eri kalan hum petrol artıkları eskisi gib* ziyan 'bilmemektedir. Bu artıkk.'dan gavet narin kadın korselerinden yol İnşaatında kullanılan İnfilâk maddelerine kadar bir çok yeni sahalarda İstifade edilmektedir.
Bu harbde Müttefik uçuklarının kullandığı 10 oktanlık benzin üzerinde de bazı gelişmeler olmuş ve uçaklar aynı mlkdar benzinle daha seri ve uzun mesafeler katetmeğe veya daha ağır yük taşımağa muvaffak olmuşlardır. Fen adamları tarafından bugün kullanılan makine yağları da öyle bir üstün hale getirilmiştir kİ. eskisi gibi bugtin artık otomobil ve uçaklar sıcak ve soğuk İklimlerde ayrı cins yağ kullanmamaktadırlar. Yeni keşfedilen bir nevi makine yağı İle, bir uçak hem sıfırın altında İS derece gibi dondurucu bir İklimde uçabilmekte hem de. aynı yağ ile 48 derece hararette kızgın bir çöl ikliminde uçabilmektedir
.Artık eskisi gibi sıcak veya soğuk. İklimlerde kullanılan ayrı cins ve numara makine vaMan tarihe karışmıştır
Japonyanın ouyu* ifnayı şehirlerini tahribe den uçaklardan atılan yangın bombaları, son sistem alev makineleri, ve bir iki dakika içinde geniş bir sahayı kapiıyarak gemi ve muazzam fabrikaları kesif bir sis tabakası altında düşman uçaklarından gizil eyn suni sis gibi asrımızın en modern harb silâhları kamilen petrol endüstrisinde yapılan inkişaflar neticesinde icadoiunmuştur
Harbin başlangıcında iik tecrübe edilen alev makineleri iyi netice vermemişti. Bu makinelerin içindeki mayi halindeki benzinin püskürttüğü alev, rüzgârlı havalarda aksı istikamete dönerek makineyi kullananı yaktığından bundan ancak rüzgârsız havalarda İstifade edilebiliyordu. Fakat harb esnasında petrol sanayiinde yapıln uzun araştırmalar neticesinde fen adamları bu makineler için yeni bir tip Jelâtln halinde benzin imal etmeğe muvaffak olmuşlardır. Bu yeni jelâtln halindeki benzinle. son sistem alev makineleri en rüzgârlı havalarda tehlikesizce kullanılmakta ve bunlarnı neşrettiği kuvvetli alev lacbmda ayar edilerek sokak köşelerinin kıvrımlarında dönerek tesirini göstermektedir. Bu yeni alev makinelerinin çıkardığı alev değdiği her maddeyi zamk gibi yapışarak yakmaktadır.
Yeni Jelâtlnll benzin, âdi benzine karıştırılan kimyevi bir toz sayesinde vücuda getirilmektedir Jelâtlnll benzini püskürten «on sistem alev makineleri bir piyade erinin taşıdığı teçhizattan ağırlık itibariyle hafiftir
Jelâtlnll benzin alev makinelerinden mada düşmanın fabrikalarını ve içindeki tesisatı yakıp harap eden uçaklar tarafından atılan muazzam yangın bombalarında da kullanılmaktadır. Harbin başlangıcında Almanların Londraya attığı yangın bombalarında kullandığı magnezyumun benzine nazaran daha fazla alev neşrettiği anlaşılmışsa da, müttefiklerin Japon sanayi şehirlerinde attıkları yangın bombalarının İçindeki Jelâtlnll benzinin çıkardığı hararetin magnezyumlu bombalardan kıyas kabul edıimiyeeek derecede fazla olduğu görülmüştür. Bu yeni bombalar magnezyumlu yangın bombalarından çok daha büyük yangınlar çıkarmaktadırlar.
Jelâtlnll yangın bombası altı köşeli bir boru şeklindedir. Bombanın burnunda bulunan kapsülü yere temas eder etmez, bombanın içindeki barut ve magnezyum ateşlenir ve bu da bombayı parçalıyarak, gerideki hücredeki jelâtlnll benzini ateşler, ve şiddetli bir alev etrafındaki geniş bir sahayı alevler içinde yakmağa başlar. Uçaktaki bombacı hedefini iyice nişanladıktan eonra bir düğmeye basar, ve uçaktan ayrılan bomba döne döne ve diğer bombalardan daha yavaş olarak hedefe iner.
Yeni sis neşreden cihazların içindeki auni sis de. petrol kalıntılarından İmal edilmektedir. Çok ucuza mal olan bu suni sis için kullanılan kalıntı petrol, bilhassa Amcrikada pek mebzuldür. Bunî sisin nejn J kara kesif sis bulutu altında atışmandan gizlenerek istifade etmek Lstlyenlere, bu «U bulutunun Uç bir uran yoktur.
Ve sis bulutu altında haik serbestçe hiç bir tedbir almağa lüzum görmeden gözleri açık ve rahatça teneffüs ederek normal şekilde dolaşabilir
Petrol sanayiinde elde edilen gelişmeler, bilhassa harbi kazanmak uğrunda yapılmıştır Fakat bugün bu İnkişaflardan bir çoğundan sivil hayatta da İştira öt edilecektir Meselâ rasathaneler tarafından yaklaşmaa-ta olduğu evveıden bildirilen bir soğuk hava cereyanından mevva ve mahsullerin korunması içto, yatanda tarla, bağ ve meyva bahçelerinin üzeri bu sis tabakastyle örtülerek mahsul muhafaza edilerek milyonlarca dolara baliğ olan zararların önüne geçilebilecektir
Açık havada, kömür bulamadığınız zamanlar, otomobilinizden çıkaracağınız az bir miktar benzinin İçine katacağınız bir tozla, vücuda yetireceğiniz Jelâtlnll benzini bir kap içinde ateşllyerek tıpkı gayet hafif bir maltız gibi kullanarak üzerinde her şey pirlşebileceksiniz
Yarın otomobilinizde kullandığınız 100 oktanlık benzinin bir galonu He 70 kilometre katedeblleceksinlz. Yakında piyasaya ".karılacak olan yeni motor yağının eskisine nazaran üstünlüğünün yeni otomobil sahipleri farkına v ar mıy ocaklarsa da eski Kutlanılmış otomobilleri alanlar mo-törlerlnln daha muntazam çalıştığını ve yağın eski yağlardan çok daha fazla dayandığını ve motor pistonlarını pisletip eskitmediğinin far kır a pek çabuk varacaklardır,
çok yakında piyasaya çıkarılacak olan yağmurluklar suni kauçuktan imal edilmektedir. Bunî kauçuk (bu-tadlentu denilen petrolden istihsal edilen bir amddeden ve katrandan istihsal edilen «stvrenf» den istihsal edilmektedir
Petrolden istihsal «dilen maddeler arasında lâmbalarda yapılan gaz yağı, suni kauçuk, mazot cinsinden makme yağlan, orta kalın makine yağlan, kaim yağlar, parafin, gres yağları, katran ve kok kömürü ve daha birçok kimyevî maddeleri istihsal edilmektedir.
Jeolojlstler günden güne meydana çıkarılmakta olan yeni petrol mem-baları gibi dünyanın muhtelif bölgelerinde daha birçok keşfedilmemiş petrol Kaynaklan bulunduğuna na-nidlrler. Bugün istifade edilmekte olan dünyanın muhtelif bölgelerindeki mevçut petrol kaynaklarının bütün dünyanın petrol İhtiyaçlarına
Türkiye - İsviçre yeni ticaret anlaşması ana hükümlerinin tebliği piyasada memnunluk uyandırmıştır.
Yalnız anlaşmadaki kliring esası bazı kliringle İş görmemiş tacirleri tereddüde sevketmlştlr.
Bu arada bilhassa kliring hesaplarının İsvlçrede tutulması meselesi de alâkadarların tereddüdünü mııclbol-maktadır.
Filhakika yeni anlaşma hükümlerine göre, karşılıklı kliringle ticaretin ana hesabı İsvlçrede tutulacak, borç ve alacak miktarı orada hesaplanacaktır.
Yalnız Cumhuriyet Merkez Bankası da malın sevkı dolayısile çıkan malların hesabını tutabilecektir ki, bu labLi bir ekonomLk mekanizma olduğu İçin, telgrafla bildirilen anlaşmada İzah edilmemiştir.
Aldığımız malûmata göre, İsviçre, Almanyanm harbden evvel bize verdiği maddelerin ufak bir hesapla yüzde 25 ini verebilecektir.
Vereceği maddeler arasında trikotaj makineleri ve diğer makine akşamı, elektrik malzemesi ve motörü. saat ve sanayie ait diğer maddeler vardır.
Memleketimizden İse İsvlçreye kitre. valeks, ineir. üzüm, barsak, tiftik ve fındık gönderilecektir.
MEVLİJD

KOMEDİ KISMI
MÜFETTİŞ
Pazar günKrl 15-30 da matine
/
SES TİYATROSU Her akşam saat 8130 da
VAN KEOiSı
V
Cumartesi ve pı 15 de MATİNE düz ve gece Ten-
Tel: T
4?
jiH operet
1 perde
'ünleri saat şamba gün-•’ı Hark günü ? 69
A
butun uunyanm peıroı •
asgari 1000 sene daha kâfi geleceği anlaşılmıştır.
1000 000 LİRA
nın on parasından bile hayır görmedim. Gördutnsc gelin... Yüzüme Tükürün
JAmaffer Aydın TURAN AZİZ BELER'in ’ kaleme aldığı romanı “Kibar Hırsız „
1. inci fasikül şeklinde yarın çıkıyor Gazete müveaütertnden arayınız.
Bu Akşam saray Sinemasında
* .... _ . ı , . . ... nuınrrO foı-a.
Mevsimin İlk büyük Fransız filmi olan ve CHARLES BOYER tarafından takdim edilen
VATAN KALBİ
şerefine GALA
„______RAİMU SUZY PRİM •—
r ’ LOÜİ3 JOUVET
Jullan Duvlvler’nln «erinden «nemaya alınan ve 1870 den 1041 e kadar Fransa yi gözlerini» önünde canlandıran muhteşem bir mim.
Bu »kşam İçin yerleriniz! evvelden aldırınız.
Şaheserin İlk iraesl
Baş rollerde: MİCHEUİ MORGAN — r zKrrta m—
Z*
Hatırasını

aeia unu t amıy arağınız muazzam ve müthiş
BU AKŞAM
İPEK
SİNEMASINDA
Kahraman bir millet, vatan uğrunda göze alman fedakârlıklar Yapılan zulüm ve İşkenceleri gösteren eşsiz bir film
AY BATARKEN
derecede
bir şaheser
Baş rollerde: CKDRİC HARDWİCKH — Henry Travers Numaralı koltuklar erkenden satılır.
4 —
M ar gar e t Wycherly
BU AKŞAM KADIKÖY SÜREYYA SİNBMASmPA %
■ Derin bir ıztırap «onsuz bir neşeden yaratılan 2 büyük filim birden 3
1 — DENİZ KURDU (Türkçe)
îda Luplno_B. Q. Robenson — Oon Garfleld
2 —KALBİM DAİMA SENİN J
MERL OBERON — RİTA HAYVORT — DENNİS MORGAN
Q ü7> ü rTme vzu H arı J
Gelir vergisinde beyan esası
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:

Vergi nispetleri
Gelir vergisi sisteminin esası mükellefin veya vergi sorumlusunun beyanıdır. Mükellef yıllık beyannamede, muhtelif kaynak, lardan bir takvim yılı İçinde elde edilen kazanç ve iratları ayrı ay. n göstermeğe ve toplamağa mec. burdur. «Gelirin toplanmasında bazı gelir kaynaklarından hasıl olan zararlar diğer kaynakların kazanç ve iratlarjle mahsubedi. lir..., Bu mahsup neticesinde kapatılmayan kısım ertesi senenin gelirinden, bu da yetmediği tak. dirde daha ertesi senenin gelirinden indirilir, tkl sene arka arkaya yapılan mahsuplardan sonra kalan zarar bakiyesi müteakip yıllara naklolunamaz.»
Eski ka2anç kanununun en acayip bir hükmü «asgari mükel. leflyet» e ait olanıdır. Vakıa sırf tüccara ve ticaret şirketlerine tatbik edilen bu hükme göre bu mükellefler, seneyi zararla ka. patsalar da, baz ölçülere göre tesblt edilen ve pek hafif ssiyıla. mıvan bir vergiye tâbi tutulmak, tadırlar.
Kârın bir kısmının hazîneye intikali en tabiî bîr şeydir. Fakat esasen, bazan sırf umum! se. benler, bazan da şahsî, hususî saikler İle zarar eden, yani sermayesinden yiyen bir ticarethanenin avrica asgarî kazanç vergisi adını taşıyan bir mükellefi, yete tâb! tutulması en büyük haksızlıktır.
Yukarıda naklettiğimiz hüküm İle, yem tasarı bu haksizliği kaldırmakta ve bütün mükelleflere teşmil edilen 3 senelik bir mahsuD prensipile devleti hem fr^ra hem zarara ortak etmekte, dir.
Memlekette hayat sakatlık, hastalık, analık, doğum gibi sigortalan teşvik maksadile, bazı şartlarla ve muayyen bir primi germemek üzere sahsl sigorta primlerinin gelirden İndirilmesi kabul edilmektedir. Bu hüküm de tasarının İçtimaî nesctnln bir icabıdır.
Tasarının en çok münakaşayı mucibolari hükmü şudur: Mad, 82. Tam mükellefiyete giren mü. kenefler yıllık beyannamelerinde birlikte yaşadıkları eş ve kü. çük çocuklarının da gelirlerini göstermeğe ve bunları kendi ğe. lirlerile birleştirmeğe mecbur, durlar.
Bu hüküm hakkmdakl umumî düşüncelerimizi ayrı bir makale, de ifadeye çalışmıştık. Mükellef bakımından en mahzurlu olan b r cihet müşterek beyannameye g’recek gelirlerin yekûn edilmesi ve buna göre müterakki nispet, lere göre vergilendirilmesidir.
Bizde hiç bir zaman mal bir. ilği olmadığına göre bu vergi te sanüdüne tâbi tutulmak İstenen mükelleflerden ayn ayn beyan, name almak ve aile gelirlerini toplamamak esasını kabul etmek daha doğru olacaktır.
Bünyemize uygun olan bu ay. rılık esası tatbik edilince hazine, ye. nispetlerin değişmesi yüzün, den. pek fazla bir fedakârlık tahmil edilmiş olmaz sanını. Birleştirilen gelirler üzerinden aile reisi namına vergi tarhetmek hükmü yerine, aile fertlerinin ayn ayr, beyanname vermeleri, bunlardaki gelirlerin birleştiril, memesi fakat aile reisinin bu beyannamelerin sıhhatinden mesuliyeti esası varol unablllr.
Verginin nispeti:
ayn bazı
Genç kadınların koyduğu
isim: Akide şekeri!
Murat bey şöyle cevap verdi: “Bu izdivaç olamaz. Padişah mahalle imamı değildir,,
Çar sarayından Boğaziçine — Hilmi Mollanın kızı — Yalının üst katı.— Mizan gazetesi — Matmazel Valton — Hem ev, hem idarehane., — Vapurun kalabalığı arasında — Kokulu bir zarf — «Akide şekerin kimin ismidir — Vapur dönüşü — Murat beyin sevdiği bir lâkap — Saraya çağırılış — Bir evlenme hakkında çıkan irade — Murat beyin verdiği cevap..
V
Gelir vergisi aşağıdaki nispet, ierde alınır:
2000 llrs«U % 10
Bonra. gelen 4000 a 15
» ■ 4000 a 2.0
* 4000 a 25
> ■ 8000 a 30
• 8000 a 35
» » 16000 » 40
> 24000 ■ 45
■ • 30000 50
100000 40
kabul ettiği tarife çok mutedil sayılmak lâzım gelir.
Şimdiki vergi rejiminde, ano. nlm ve hisseli komandit şirketlerden başka ticari teşebbüsler için fazla kâr aramayı, bunun İçin yeni işlere girmeği âdeta menedir i bir müterakkil ik tatbik edilmektedir.
Kâr muayyen bir miktarı ge. çince bunun dörtte üçüne yakın bir kısmını vergi olarak ödemeğe mecbur olan tüccar, her işin tabiî unsuru olan rizikolara girmekten çekinir veya ahlâk sevi, yesl yüksek ol mı yanlar kazanç, lannın bir kısmını gizleme yolu, na saparlar.
Teşebbüsü teşvik bakımından, yüzde 40 gibi bugünkü şartlara göre mutedil sayılabilecek azamî bir haddln kabulü, İktisadî inkişafımızın gözönünde bulundurulduğunu gösterir.
Tarifenin diğer hadleri ve bilhassa ilk 2000, 4000 ve 4000 lira, ya tatbik edilecek nispetler, memleketin en geniş mükellef kitlesinin vergi yükünü hafifle, ticl mahiyettedir. Bilhassa ücret ve maaşlı mükellefler, araların, da gündelikçi ve haftalıkçılar ol. mak üzere, yeni vergi tasarısı meriyete girince, safî kazançla, rrnın ehemmiyetli nispette arttığını görmüş olacaklardır.
Pahalılıktan en çok müteessir olan bu sabit gelirli zümreye karşı, kanun pek yerinde ve hakli bir nevi tazmin esasını İh. tiva etmektedir. Ancak bundan evvelki yazılarımızda üzerinde durduğumuz bazı mükerrerlikler, bilhassa menkul gelirlerin, de, şirket hisseleri üzerinden, hem şirket tarafından hem de hissenin sahibi tarafından ayn vergi verilmesi, hele
rakamları aşınca, mükelleflerin bir kısmının yükünün artmasını mucibolacaktır.
Mükerrerliğin mutlak olarak izalesi mümkün olmadığı takdir, de, aynı sermayenin geliri üze. rinden iki defa vergi vereceklerin, ikinci tediyelerinin muayyen nispette bir tenzilâta tâbi tutul, ması yerinde olur.
Tasarının tesis ettiği tevzi sis. teminde, şimdiki rejimden en esaslı ayrılık, hattâ bunun ruhu, mükellef kitlesini genişletmek, fakat her mükellefin münferiden yükünü hafifletmektir. Bu ruha aykırı olan ve sırf mükerrerlik, ten doğan haksızlıkları da ortadan kaldırmak mümkündür ve sayın Maliye Bakanının bu vazl. yet kendilerine anlatılınca, lüzumlu düzeltmeleri derhal yapa, caklanndan eminiz.
En geniş mükellef zümresini alâkalandıran gelir vergisi tasan, sının esaslı hükümleri hakkın, dakl düşüncelerimizi kısaca İfa. deye çalıştık.
Maliye Bakanlığının mütehas. sis ve kıymetli elemanlarının bu tasarıyı, kusurlarını asgari hadlere İndirecek tarzda işlemekte olduklarım zannediyoruz. Bazı İhtirazı kayıtlar ile, kurulmak İstenen sistem adllânedir. Ancak geniş, çok geniş bir tahakkuk ve murakabe teşkilâtına lüzum gösterecek olan bu vergi rejiminin derhal tatbikine geçilmesinin büyük zorluklar doğurmasından korkuyoruz.
Mamafih tatbike memur ola. cak hem dürüst, hem kabiliyetli binlerle eleman bulunduğu ve başlar da hiç gevşemlyen bir enerji İle İşe hâkim oldukları takdirde yakın bir âtide bizim tereddüdümüze rağmen muvaffakiyet elde edilmesini samimi, yetle dileriz, ‘
CEVAT NİZAMİ
ve daha fazla olan
100.000 Hra
matrahlara en yüksek fiil! nls. pet olan % 40 nispeti tatbik olu. nur. Bilhassa ticarî teşekküller İçin, şimdiki kazanç vergisinin müterakki nispetlerine göre (ta. b.'İ buhran ve müvazene de da, bil olmak Üzere) yeni tasarının
ANKARA RADYOSU Bugünkü program 18.00 Dans orkestrası, 18.45 Hafif şarkılar (pL>, 10.00 Haberler, 10.20 □ eçmlşte bugün, 10.25 Fasıl, 19-00 Kitap saati, 20.0ü Piyano soloları (pL), 20.15 Radyo Gazetesi, 30.46 Peşrev, beste ve şarkılar, 21.15 Konuşma, 21.30 Senfoni orkestrası, 3ft.3O Dana tniızlg! 2340 Haberler.
Yarın sabahki program
7.50 Orkestra eserleri (pl.), 7.46 Haberler, 8 00 Orkestra eserleri (pL), 12 30 Şarkılar. 12.46 Haberler, 18.00 Salon orkestra».
Moskova üniversitesini dikten sonra Murat beyi Petersburg milli kütüphanesin, de Şark eserleri memuru olarak görüyoruz. Sonra kendisinin Çar sarayına tavsiye edildiğin! söylüyorlar. Murat bey orada bir taraftan Çar sarayı kütüphane, sile meşgul olurken bir taraftan da prenslere ders vermiştir.
Fakat her şeye rağmen Murat bey Çarlık Rusyasında çok kala, mam ıştır. Buradan mükemmel bir kültürle îstanbula gelmiş, Boğazlçinde Hilmi Mollanın fazı H asi be hanımla evlenmiştir.
Yalının üst katındaki büyük salonu âdeta muazzam bir kiî. tüphane haline koyan Mizancı ve tarihçi Murat bey genç yaşında fiklrlerile Sikkati üzerine çek. miştlr.
Bundan sonra Murat beyin hemen bütün hayatı bu yalıda geçmiştir. Tabii sürgünlük ve Avrupaya kaçtığı zamanlar müs. tesna...
Meşhur «Mizan» gazetesini çıkardığı zaman maaile matbaa, ya nakletmişlerdl. O devirlerde bazı başmuharrirlerin, gazete sahiplerinin matbaalarının üst katlarında oturdukları görülür, dü. «Mizan » da o zamanlar Sirkecide Ebüssuut caddesine çıkan sokakta, şimdiki Aydın otelinin bulunduğu büyük binada çıkı, yordu.
Mehmet Murat bey, kızlan ve oğullarile bu binanın üst katın, da oturuyordu. Alt kat tama, mile gazete idarehanesi olarak kullanılmakta İdi.
Murat bey yukarıya, yani ev olarak kullanılan kata çıktıktan sonra da uzun uzun çalışırdı. Bazan çok geç vakte kadar yazı yazdığı görülürdü.
Hususî hayatında pek Avru. pa! bir adam olan Murat bey kızlan için — yabancı dil öğrenmeleri maksadile — ecnebi mat. mazeller tutmuştu. Meselâ bun. lardan biri matmazel Adrlen Val. ton İsminde güzel bir Fransız kızıydj. Ev matbaanın üstüne yani Mizan gazetesinin yukarı katına nakledildiği zaman tabia. tlle bunlar da beraber gelmişlerdi.
Bir odada Murat bey ateşli ve cesur makalelerini yazarken öbür odada matmazel Valton kü. çük talebelerine lektür okuturdu, Daha aşağı katta ise devrin en meşhur muharrirleri en ağır siyasi meseleler hakkında fikir yürütürlerdi,.
«Akide şekeri» kimin ismidir?.
Mamafih asıl ev Anadoluhlsa. nndaki bu yalı idi.
Murat beyin buradaki hayatı pek Avrupai geçerdi. Yas sabahlan kalkar kalkmaz denize girerdi. Sonra yazısına oturur, saatlerce çalışırdı. Akşam Üstleri İse köye dönünce, küçük kızı Saffet hanımla birlikte atlara binerler ve gezintiler yaparlardı. Bazı geceler balığa çıkılırdı.
Biz Murat beyin İki meşhur lâkabım biliriz Ona «Mizancı Murat bey». «Tarihçi Murat bey» deriz. Halbuki o zamanın genç ve güzel kadınlan arasında Mu. rat beyin pek meşhur olan iki ismi daha var: «Akide şekeri». rVapur dönüşü-ı...
Devrinde çok yakışıklı olduğu söylenen Murat beyin yalnız okuyucuları arasında değil, kadınlar arasında da sayısız hay. ranlan olduğunu anlatıyorlar. Neteklm o zamanlar Boğaziçi kadınlan rüya gibi feraceler İçinde kendisinin etrafında fır
Murat bey Mizan gazetesini çıkarırken arkadaşlarile birlikte [ortada oturan Murat beydir. Önündeki gazete Mizandır]
dönerlermiş., ve bu «Akide şekeri»» lâkabı pek meşhurmuş...
«Vapur dönüşü» tâbirine ge. linçe... Murat bey dalma akşamları aynı vapurla döndüğü için ona burada tesadüfen veya bil. hassa rasgelenlerin bir çoğu bu İsmi koymuşlar: «Vapur dönüşü» güzeli!.. Hattâ bazan vapur ka. îabalığı arasında kokulu bir zar. fin Murat beye doğru uzatıldığı bile olurmuş..
Çok defa ise matbaada ona gelen mektuplar arasında, hattâ müthiş tehdit mektuplarının ya. m başında titrek kadın yazıslle çok heyecanlı cümleleri taşıyan aşk mektuplarına da raslamak kabil olurdu.
Bu hayret edilecek bir şey değildi. Zira Murat bey zamanında «en İyi konuşan erkek» olarak tanınmıştı. Pek kuvvetli bir ta. İftkati vardı, gözleri zekâ doluydu. Meşhurdu, gençti, ateşliydi. Pervasız yazılar yazıyor, tstib. dada meydan okuyordu. Onun hayatının İlk devresinden bahse, den bir muharririmiz: «İkinci bir Namık Kemal» tâbirini kullanı. yor. Böyle bir erkeğin İltifat gör-m esi gayet tabiî idi. Ve Murat bey de güzellerin iltifatından pek hoşlanmaz değildi.
Halk ona »Mizancı Murat», ilim muhiti. «Tarihçi Murat», kadınlar «Akide şekeri», ..Vapur dönüşü». «Güzel Murat» diyedur. sunlar. Murat beyin kendisi bu tâbirlerden hiç birine yanaşmaz, dı. Onun kendine mahsus başka bir tâbiri vardı kİ onu kullanmaktan pek hoşlanırdı.
Bir tehdit mektubuna, bir mü. na kaşa ya verdiği cevapta pek coştuğu zaman hep o tâbiri imzasının üstüne koyardı. Şöyle yazardı: »Açık alınlı Mehmet Murat..»
Bu da onun lâkaplarından biri fakat en sevdiğidir.
Padişah mahalle imamı değildir..
Murat beyin bütün hayatında bir çok dik başlı jestleri olduğu, nu görüyoruz. Meselâ bir gün, gazetecilik hayatının İlk zaman, lartnda Murat bey saraya çağı. Midi.
Bir köşke alındı ve kendisine mabeyinci tarafından üstü ka. palı bir şekilde bir irade bildirildi, Bunda Murat beyin pek yakınlarından birinin hanedana mensup blrile evlendirilmesi mü.
nasip düşeceği anlatüıyordu.
Murat bey bunu anlamamaz. lığa geldi. Zira o zamanlar hür. riyet İçin çalıştığı en hararetli günlerdi. Böyle bir düğün, böyle bir yakınlık aklından geçmiyor, du,
Murat bey mabeyinciye bir. denblre sordu:
— Bu söyledikleriniz arzuyu şahaneden midir?
Mabeyinci:
— öyle hissediyorum efendim! Murat bey şu cevabı verdi:
— Yanılıyorsunuz!.. Efendi, mlze lâyık olmıyan şeyler düşü, nüyorsunuz. Padişahlar mahal. Ie imamı değildir En büyük me. seleler dururken bir tek İnsanın düğünü, nlkâhile meşgul olamazlar... Her halde iradeyi yan. lış anlamış olacaksınız,,. Doğru, sunu öğrenip yarın bana bildiri, nlz...
Böyle söyliyerek dışarıya çık. tı, Ve istemediği bir İzdivaca kö. künden mân! oldu. Bir daha da saraydan böyle bir teklif yapılmadı..
Çok mukavim yeni bir tutkal keşfedildi
Birleşik Amerikada reçinalı ve kimyevi maddeler imal eden ma. ruf bir fabrikanın lâboratuvarla-rında muhtelif araştırmalarda bulunan bilginler son günlerde «Redux» namı verilen müthiş bir tutkal keşfetmeğe muvaffak olmuşlardır. Bu tutkalın nıuka. vemetl o kadar fazladır ki bu. nunla satıhlan birbirine yapış, tınlan iki ayrı cins madde kopa. rılmak için ne kadar çekilse veya kırmak kastile tazyik edilse ka. tîyen yapıştığı yerden ayrılma, maktadır. Redux tutkalile yapıştırılan bir cisim çok fazla tazyik altında tutulacak olursa diğer bir yerinden kırılmaktadır.
Bu üstün tutkal namile anılan Redux tutkalı iki madeni birbi. dne yapıştırdığı gibi, her hangi bir madenle tahtayı da yapıştır, maktadır. Kaynaktan fazla mukavemeti olan bu müthiş tutkal iki kısma ayrılmaktadır, Yapış, tırma vazifesi gören reçinalı bir mayi halinde bulunan tutkalın birinci kısmlle iki madde birbirine yapıştırıldıktan sonra, ince bir to? halinde bulunan tutkalın ikinci kısmı, yapıştırılan mahal, lin üzerine ekilmektedir. Bu basit iki ameliyeden sonra tazyikle birbirine yapışan iki madde bir daha yapıştırrlan kısmından katiyen ayrılmamaktadır
Şimdiye kadar bu yeni tutkal Birleşik Amerikada en ziyade endüstri sahasında istifade edil, inektedir. Yapılan bütün tecrübelerden daima müspet neticeler elde edUmiştir. Son günlerde İmal edilen uçakların alüminyum gövde ve kanadlan bu yeni tutkal vasıtasile yapıştırılarak kaynak veya perçin ameliyesine İhtiyaç kalmamaktadır. Bu su. retle uçakların gövdesi' hem da. ha hafif hem de daha cilâlı ve düzgün satıhtı olmaktadır.
Bu tutkalla yapıştırma amelt-yesi yüksek tazyik ve hararet al. tında yapıldığından ev işlerinde İstifade edilememektedir. Redux maden veya tahta gibi maddelerin sathına fırça ile ince bir tabaka halinde sürülmekte, sonra tutkalın İkinci kısmı olan beyaz toz da serpilerek yüksek tazyik ve hararet altında sıkıştırılmak suretüe İki cisim birbirine, -bir daha ayrılmamak ü’°re yapışmaktadır.
İkiye bölünen yeni bîr yıldız keşfedildi
Şikago üniversitesinden Dr Otto Struve, Texas üniversitesi Mc Donald rasathanesinden fevkalâde süratle döndüğü için bir yıldızın ikiye bölündüğünü mü. şahede etmiştir, 205 santimlik teleskoptan bu yıldız tek bir yıldız olarak gözükmekle beraber, spektroskop bunun gayet parlak küçük bir yıldızla bir de daha soluk büyük bir yıldızdan müte. şekkil olduğunu göstermiştir. Küçük yıldız büyüğün etrafında devrini sekiz günde yapmakta ve bu müddetin yedi saatinde büyük yıldız tarafından »»tul. maktadır.
Hikmet Feridun Es
Karaborsa ile mücadele
Bazı ithal mallarını türlü yollarla elde ederek umumî caddelerde f&hlş flatle satan ve memurlara verilen kumaşları toplıyan kara borsacıların polis tarafından şiddetle takibine başlanmıştır. Bundan başka ithal mallarını gizilce kara bûrsaya İntikal ettirenlerin de daha şiddetle taklbe-dîlmeslne karan verilmiştir.
Bir memleketin iyi İdare edilmesi İçin, bötiin kuvvet ve kudret membalarının İyi saplanması gerektir. Bu da ancak doğru İstatistiklerle kabildir.
Nüfusumuzu ve artı? mlkdarı-mm bilmek, yurdumuzun İnsan enerjisi bakımından ne »etlide olduğunu bUjnek demektir. İnsan enerjlM İse, dünyada mevcut enerjilerin en büyüğü ve en yükseğidir. Çünkü bütün enerjiler! yaratan odur.
Amerikan askerleri Tokyo'nun harap olmamış kısmında tekkıkkr yapıyorlar
HER AKŞAM
PEMBE EV~]
HALK DOKTORU
Mahallede maya «Sinirlilerin evi» derlerdi. Koca evde sinirli olmıyan klrtıse yoktu. Hizmetçilerine kadar... Bu hizmetçi kız mesela her giin semtten geçen çöpçü ile kavga ederdi. Bütün sntıcılarla gırtlak gırtlağa gelirdi. Zaten esnaf da .onu tanımıştı:
— o Sinirliler» in hiznıetçtsll.. Ona birşey satılmaz... derlerdi.
Bahçelerinde bir baba hindi vardı. O bile sinirli idi. Kapının önünden geçen, yahut bahçeye girip çıkanlara kabarıp kabarıp saldırırdı. Hattâ bazı dalgınların üstüne hücum edip kendilerini gagaladığı bile görülmüştü.
Kedileri, köpekleri bile sinirli hayvanlardı. Bu itibarla pembe evLn önünden geçenler İçeride dalma kavga sesleri, gürültüler işltlrlerdl.
Tuhaf birşey söyllyeccğlm amma inanmıyacaksınız. Bu evde canlı mahlûklar değil, cansız şeyler bile sinir içinde bulunuyordu. Meselâ bina sinirli İdi. Onun pek yakınından geçenlerin kafasına damdan sik sık kiremit düşerdi.
Ya bahçedeki ağaçlar?.. Onlar da evdekilerden aşağı kalmıyorlardı. Meselâ bir ayva ağacı vardı kİ eve gelen, bir misafirin başını yarmıştı.
Misafir bu ağacın altından geçerken kbcaman bir ayva kafasına düşerek kendisini yaralamıştı.
Bunun için köy halkı pemPe evin yakmmdan bile geçmeğe korkardı. Çünkü belli olmaz... Sinirli bir duvar üzerlerine yıkılıverlrdl. Semt halkı evin ismini »Pembe tımarhane» koymuştu. içeride yapılan şiddetli kavgaların bazan dışarıdaki günahsızlara da zararı dokunurdu- Meselâ birbirlerine fırlattıkları bir fırça camı kırar, sokaktan geçenlerden birinin başına çarpabilirdi. Bu İtibarla «Pembe tımarhane» nin oldukça uzağından geçmek lâzımdı.
Pembe evin İki genç ve güzel kızı vardı.
Sinir insanları çok çirkinleştirir, Lâkin pembe evin ıkzları o kadar gü-Eeldller kİ onlara sinirlilik vız gelmişti.
Yalnız bu kadar güzel kızların bu derece sinirli olmalarına herkes üzülüyordu. İşin berbat tarafı da şu idi:
Yer yüzünün en kahraman erkekleri. bile pembe eve damat giremezlerdi. Cesaret edemezlerdi. Hattâ belki bu kızların aşkından yanıp tutuşan âşıklar bile o eve damat olmağı akıllarından bile geçiremezlerdi. Ailenin dışarıya kız vermediği de muhakkaktı. Zira o kadar patırtı, o kadar gürültü. o kadar kavga etmelerine rağmen birbirlerine karşı çok garip bir bağlan vardı. Sanki bu halleri onları bütün cemiyetten tamamile ayırarak birbirlerine sıkı sıkı bağlamıştı. Kavga. döğüş. fakat birbirinden ayn yapamazlardı. HizmCçtilerl, kedileri, köpekterl bile böyle idi. Meselâ kediler. evin kapısından bir adım dışarıya atmazlardı.
Pembe evin bir de bekâr oğlu vardı. Onun da evlenebileceğini kimsenin aklı kesmlyordu-
Fakat «Yer yüzünde her İnsanın bir meraklısı vardır» derler ya. Meğer bu söz de doğru imiş!. Zira bir müddet geçince pembe evin İki güzel kızının evlenmek üzere bulunduğunu işittik. Aman!.. Damatlar kimlerdi acaba?.. Bu mesele hakkında herkes bir fikir yürütüyordu.
— Yandı zavallı çocuklar!.. Hayatta çekecekleri varmış meğerse!.. Hangi blrlle doğru dürüst geçinecekler..;,
— Vah vah vah... Bu çocukların anacıkları yok mu imiş ,kl hiç sorup soruşturmadan oğularının başlarını nâre yakmışlar!..
Bütün bunlara rağmen pembe evin kızları evlendi. Ve haber aldık kİ damatlar da İki kardeşmiş!.. Yani İki kardeş, iki kardeş! almış... Haydi hayırlısı I..
Çocuklara oturdukları semtte «çifte kuzucuklar» derlermiş. Vur tepelerine yumruğu, al ağızlarından lokmalarını!., O kadar sessiz delikanlı-
larmış. Ağızları varmış amma dille# olduğu şüpheli imlşl..
Bu tafsilât üzerine mahalle halkı çifte kuzucuklarg büsbütün acımağa, büsbütün yanılıp yakılmağa boşladılar.
iki damat pembe eve İç güveyi girdikleri halde vaziyette en küçük bir değişiklik 'bile olmadı. Bilâkis gürültü, kavga daha ziyade arttı, Sokaktan geçenler içeride kırılan, dökülenin sesini, şangırtının, şungurtunun fazlalaştığını işitiyorlardı. Yavaş yavaş çifte kıızucuklar da kurtlaşmağa ve sinirli olmağa başlamışlardı.
Hattâ İçindeki sinirlilerin adedi arttığı İçin binanın da âsabı büsbütün bozulmuş, ve ev halkına bazı azizlikler yapmağa başlamıştı. Meselâ bir kere bir balkon çökmüş çifte kuzucuklar bahçeye yuvarlanmışlardı. Onların bu halini görenler:
— Çatının da siniri bozuldu. Bir gün evin tam mânaslle siniri tutacak, hepri içinde İken kendi kendine çöküp İşi tamamlıyacok... Keskin sirke kabına zarar... Pembe evin romanı mutlaka böyle bitecekI.. Bu sinirin sonu odur... diyorlardı.
Bütün bunlara rağmen bir müddet sonra pembe evin bekâr oğlunun da evlendiği haber alındı. Bu sefer geline acıyan acıyana:
— Biçare tazecik!.. Nurlar gibi hatun ayol... Başını ateşlere soktu!..
Lâkin «Nurlar gibi hatun» hepsinden baskın çıktı. Öyle eli bayraklı bir gelindi kİ daha bahçe kapısında çiçekli otomobilden İner İnmez kendisine saldıran o azgın baba hindiyi taşla kovaladı. İçeri girerken herkesin üstünü başını, hattâ bazan elini çizen sinirli gül fidanını çiğnedi.
Daha İlk adımda tam bu evin gelini olduğunu ispat etmişti.
Yazan; Doktor HAFIZ CEMAL (LOKMAN HEKİM)
Yağmurlar başladı, havalar serinledi. Bu gibi zamanlar nezle, öksürük İçin çok müsaittir. Gugün size öksürüğe karşı halkın kolaylıkla yapabileceği bazı ilâçları yazacağım. Fakat hiç unutmamalıyız kİ (zatürrlcl-nln (verem) İllerin ve hattâ (zatill-cemb) in hususi öksürükleri vardır. Hattâ yeni, müzmin, eskimiş, kökleşmiş (bronşiti İn neres borularının ve göğüs nezlelerinin bile türlü türlü öksürükleri ve devaları yazılmaktadır.
Hiç şüphe yok kİ çeşit çeşit olan öksürüklerin de kendilerine mahsus türlü türlü İlâçları mevcuttur.
Hattâ, çocukların, gençlerin, kadınların ve hele İhtiyarların ne kadar karışık ve tehlikeli öksürükleri vardır. Bu cihetle her öksürük İçin aile doktoruna muayene olarak ona göre ilâç almak daha doğrudur.
Fakat doğrusunu söylemek lâzım İse. şunu atzedeyim kİ, halkımızın çoğu, fıkaralarimızın ve köylülerimizin ekserisi hekime gidemiyor. Yazılan pahalı ilâçları alamıyor. Ve öksüre, öksüre eziliyor, İşinden geri kalıyor, En önemsiz bir öksürük bakımsızlıktan yayılıyor. Adi bir (bronşit) ilâçsızlıktan (zatiirrle) ye çeviriyor. Büyük nefes borularında toplanan balgamlar dışarı çıkarılmadığından en lnee, en derin nefes bor uçuklarına, hava depocuklarına, keseciklerine yayılıyor. Hastalık, ateş artıyor. (47> senelik hekimliğim esnasında bu gibi acıklı fıkaralara, halka çok Tasladığım cihetle acaba bir iyilik yapabilir miyim diye düşünerek faydalı
nl olduğunu ispat tımışu. Diıır mıyım aıye auşunereK rayaau
Ertesi günü pembe evde müthiş "bir niyetle bir takım İlâçları yazıyo-kavgalar, gürültüler, bağırmalar, çağırmalar. şangırtılar, şungurtular çoğaldı.
Lâkin çok sürmedi. Yeni gelin hepsinin hakkından gelmişti. Herkesi susta durdurmuştu, Artık kimse sesin! çıkaramıyordu.
Evin önünden geçenler «Çiti.» bile İşitmiyorlardı. Baba hindi bile adam olmuştu. Kendisini:
— Kabaramazsm kel Fatma!.. diye kızdıran çocuklara bile artık saldırmıyordu. En rüzgârlı havalarda bina, yanından geçenlerin başına kiremit atmıyordu.
«Nurlar gibi tazecik, onlar* kadar her şeyi düzeltlirmlştl. «Pembe U-m ar hane, de en küçük bir gürültü bile yoktu...
(Bir yıldız)
Ingilterede mesken buhranile mücadele
Iskoçyada çocukları yapı sanayiine hazırlamak için kurslar açıldı
■ lundurmak tehlikelidir. Evet, clğer-: lcrl, soluk boruları sağlam olanlara
■ belki bir müddet bir şey yapmazlar.
■ Fakat, uzun müddet sigara ve İspirto : lu İçki kullananlarda, her zaman
tozlu, dumanlı yerlerde vakit geçl-
• renlcrde, verem olmağa istidatlı
• olanlarda mikroplu İrinler yayılırsa
• (zatürrle) yapabilir, şimdi öksürüğe ı karşı halkın kolaylıkla yapabllecek-ı lerl İlâçlara gelelim:
1*— Ayva çekirdeklerini kaynatınız, bol şeker karıştırarak günde J (3-4) bardak ılık olarak İçiniz.
2 — Ucuz olan l&z elmalarından alınız. Hoşaf, komposto yapınız. Her , yemekten sonra (3-4) elma yiyiniz. Üstlerine biraz da kaymak ilâve , ederseniz daha kuvvetli olur.
; 3 — Zengin iseniz Amasya, Gümüş-
| hane, Tokat elmalarından çiy olarak
, bol bol yeyiniz.
ı 4 — Ayvanın yalnız çekirdeği ök-
■ süi'ük İçin faydalıdır. Kendisi değil.
• Ayvanın kabızlık, peklik verdiğini, böbreklerde çok sert kumlar yaptığını da unutmayınız.
5 — ön beş tane güzel kuru incir alunz. Yarım kilo suda kaynattıktan
■ sonra suyuna İsterseniz şeker kata-1 rak içiniz. İncirleri de yeyiniz. (24i
1 saat zarfında böylece birkaç defa yaparsanız, hem balgamlar çıkar, ve
' hem de linyit veya amel olarak temizlenmiş olursunuz.
6 — öksürük için (4) mübarek meyva var. Kuru İncir - hurma -kuru üzüm - ünnab. Bu şifalı meyva-
‘ lardan müsavi miktarda alınız. Suda fıkır fıkır kaynatınız. Süzünüz, sularını ılık olarak İçiniz. Arzu ederseniz şeker de katinız. Kaynamış mey-vaların üzerlerine toz şeker serperek ' yerseniz, hem beslenesiniz, hem de keyiflenirsiniz ve bol bol balgam çıkarırsınız.
7 — (Dört öksürük mey vasi t) ile beraber (ekşi elma) da karıştırılarak kaynatılırsa, lezzetli bir öksürük ilâcı içmiş olursunuz,
8 — Öksürüğe mahsus olan (dört meyva) ya biraz da (Demirhindi! katarsanız güzel kokulu, lezzetli bir deva olur.
9 — (Dört meyva) İle beraber, ve yahut süzüp suyunu aldıktan sonra parçâ halinde biraz târçin. karanfil ilâve ederek kaynatınız. Bolca şekerle içiniz. Nefis kokulu bjr öksürük
. ilâcı otur.
10 — (Dört meyva) ile beraber ve-I yahut bunları kaynatıp süzdükten l sonra biraz (zencefil) ve (havlıcan)
■ İlâve edip tekrar kaynatınız. Bolca
Harb yıllarında Avrupanın her tarafında milyonlarca bina har »boldu, bu suretle harbden evvel esasen az çok duyulan mesken buhranı şiddetlendi. Bu buhranın şiddetle duyulduğu memleketlerden biri de İncilleredir. İngiliz muharrirlerinden. Taggart bu münasebetle yazdığı bir makalede diyor ki:
»İngllterede hiçbir zaman bugünkü kadar büyük bir mesken sıkıntısı duyulmamıştır. Nüfusu beş milyonu bulan Bkoçyada ötedenberl az çok mesken buhranı vardı, şimdi bu buhran şiddetlenmiş, Skoçya İngllterenln en çok mesken sıkıntısı çeken parçası halini almıştır.
Bu vaziyet karşısında bina meselesini halletmek İçin harekete geçilmiştir. İlk adım olarak Skoçya Nazırı M. Johnston tarafından bir komite kurulmuş ve İşe başlanmıştır. Mesken buhranını hafifletmek İçin yeniden 500 bin ev inşasına lüzum görülmektedir. Bu evlerin 124 bini yeniden evlendikleri halde evleri bulunmıyan çiftlere tahsis edilecektir.
M. Johnston çok çabuk hareket etmektedir. Etrafındakllerle görüşme neticesinde bir okul açılması İçin plân hazırlanmış ve buna «Yapı sanayiine hazırlayıcı kurslar adını vermiştir. Bu, sadece Skoçyanm yapı ve mesken meselesine yardım etmemekte. ayrıca İngllterenln öğretim metotlarında yeni bir adım da teşkil etmektedir. 14 veya 15 yaşında okulu bırakacak olan çocuklar bîr sene müddetle yapı okullarında çalışmakla mükellef tutulmaktadırlar.
Netice mükemmel olmuştur. Şimdiye kadar 650 den fazla çocuk, bu kursları kısmen veya tamamen bitirmiştir. Birçoğu da yapı sanayiinde bilgi edinmiş ve bilgili İşçi olmak yolunda kati adımlar atmışlardır.
Bu müesseselerln tam işçi yetiştireceği hakkında her hangi bir iddia yürütülmemi şiir. Gaye, çocukları yapı sanatına alıştırıp onlara bu sahada bilgi vermek ve yapacakları İşlerde kullanılacak âletlerle çalışmağı öğretmektir. Bu kurs 45 hafta devam
eder ve her hafta altı saatlik beş göne taksim edilir. Bu zaman zarfında çocuk lehlmclllk, tuğla İşi, sıva, boya ve dekorasyon öğrenir.
Meslek seçimi tamamen çocuğun arzusuna bırakılmış değildir. Ders senesi esnasında muhtelif denemelerde meşlek kabiliyetleri ölçülür.
Burada küçük bir güçlük vardır kİ, o da, hemen çocukların yüzde 60 inin marangoz olmak İstemelerinden ileri geliyor. Bunun sebebi okullardaki ei İşi derslerinde hep tahta üzerinda çalışmalarıdır. Mamafih tecrübe göstermiştir kİ, bunlan iyi bir boyacı veya tuğlacı olmak huausunda İkna etmek zor değildir .
Yapı malzememle pratik çalışma programlı, başında gelir. Fakat nazari bilgilerle kültürün de büyük y eril ı vardır. Çocukların zamanlarının beşte biri İngilizce, tarih (bilhassa hususî mimari bahlslerlle) ve İktisadi coğrafya derslerine hasredilmiştir.CM Diğer vakitler de matematik ve fenM— derslerine ayrılmıştır. Yapı nazariye- O sİ ve teknik resim, pratik çalışmalar- q da ayrıca mühim bir zaman almak- q
■—
Mahir yapı ustaları, yüksele ücret- jD ierle çocuklara İş öğretmek üzere an- Q gaje edilmişlerdir. 45 haftanın 90 > gününü çocuklar yapı malzemesi üze-rinde çalışmakla geçirirler. JJ*
Bu tecrübeden daha büyük şeyler ümidedllmektedir. Düşünüldüğüne uö-M— r.. her okur senede üç ay kadar bir zaman için yapı okullarından biri- Q ne devam edecektir. Bunu mümkün kılmak üzere, okulların, harb sırasın-da şehir hariçlerinde yapılan baraka ordugâlar gibi, okullar tesisi düşünül- (Q mektedir. Çocuklar, burada yalnız Q) kendi işlerine ait İncelikleri öğren- 1— inekle kalmıyacaklar, aynı zamandaÇJ kalabalık şehirden dışarıda ve sıhhatli bir muhitte güzel vakit geçireceklerdir,
Skoçyaıun geniş mesken İhtiyacını düşünürken önümden geçen çocukların yapı okuluna girerken takındıkları sevinçli tavırları görünce eski bir ata sözü aklıma geldi: «İstek olan yerde çıkmaz yol yoktur »
rum.
Şunu da İlâve etmeliyim kİ âdi öksürüklerde dikkat edeceğimiz en önemli iş, öksürüğü yapan ufuneti, İltihabı, kan hücumunu gidermek, balgamı söktiirmektlr.’ Balgam çıkmayınca ne öksürük geçer, ne de gıcık! Hattâ nefes borularında birikmiş balgamlar, çoğaldıkça öksürüğün şiddeti artar. Nefes darlığı zorlar. Arka üstü yatırmıyacak dereceye varır.
Büyücek bir kan çıbanı pansuman yapılarak pişlrilmedikçe, irini, cerahati dışarı almadıkça hiç iyi olur mu? İrin dışarı çıkınca, ne ağrı kalır, ne de sızı. Eğer bu çıbanın Jrlıılnl çıkarmayıp da kurutucu ve sızıyı kesen merhemlerle, İlâçlarla vakit geçirilirse. çıbanı yapan mikroplar. İrinler kanı sararlar. Ve başka bir yerde daha büyük bir çıban halinde görünürler.
Bu cihetle âdi öksürüklerde ve | h«l,i tartta-l" de Mle llk y»p>lac»k iLmıe İş gogsu yumuşatan, kan hucumunu „ekerle lç|nlz d.feden. mikropları öldüren ve bal-1 ,. ..
Kamı söktüren İliç kullanmaktır.1 " ~ “““*!'
Halbuki haımmmt W8». (öksürüEÜ ‘“(na,'pD”” *u"et" b,r » ............. ........... ■ nlrciırıık il. t nlıır

»AKŞAM Sİ
Abone bedeli
Türkiye Ecnebi
2800
1500 coo tebdili İçin
Senelik
8 Aylık
3 Aylık
Adres pul gönderilmelidir adres değiştirilmez.
ruruş 5400 inıruş
2900 »
1800 •
elli: Kuruşluk Aksı takdirde
Telefonlarımız. Başmuharrir: 20585
Yaza taleri: 20765 - İdare: 20681 Müdür: 20497
Şevval 27 — Hızır 152
İmsak Güneş öğle İkindi Ak Yata) E. 10.33 12.11 8.15 9.31 12.00 1.30 V. 5.31 7.00 13.03 15.10 18.47 20.19
i
İdarehane BabIâli civarı
Icımusluu sokak No 13
—Gömlekiş _
BİRİNCİ SINIF GÖMLEK Ç1 |;[ Blrkecl Hamidlye cad. 27 IMMHI Tel: 20096
İjıçak gibi derhal kesen ilâç!) İsler- j ler ve bu tarzda verilen reçeteyi makbul sayarlar. Bu fikir yanlıştır.
Reçetesiz satılan birçok ilâçlar vardır kİ öksürüğü hafifletiyorlar. Oldukça da rağbet buluyorlar. Kuvvetli reklâmlar sayesinde de yayılıyorlar. Ne kadar aileler, hastalar görüyorum ki falan İlâçtan üç şişe İçtiğim halde öksürüğüm geçmedi! Falan tabletten, alarak bir uy devam ettiğim halde öksürüğüm İyi olmadı! diyerek şikâyet ederler.
Bu gibi hastaların öksürükleri acaba niçin tamamile geçmiyor? Çünkü alınan ilâçların İçLnde (afyon) (Dover) tozu (Dlyonin) ve saire gibi kesici, dlndiricl, uyuşturucu bir takım İlâçlar vardır. Bunlar öksürüğün şiddetini azaltır. Fakat balgam söktürmezler. Balgamlar nefes borularının ve (hava kesecikleri) nln İçinde kalırlar. Ve yavaş yavaş daha derinlere girerler, yerleşirler.
Hiç unutmamalıyız kİ balgam demek mikroplu irin demektir. Bunları göğsümüzün İçinde uzun müddet bu-
öksürük lK..ı olur.
12 — : ört meyvaya (ıhlamur - papatya - hatmi - mürver) gibi şifalı çiçeklerden birer tutam karıştırarak kaynatınız, süzdükten sonra bol şekerle İçiniz.
13 — Elmanın kabuklarında iki büyük hassa vardır. Göğsü yumuşatır, balgamı söktürür ve İdrarı arttırır. Bu cihetle soyduğumuz elma kabuklarını kaynatınız içine biraz da tarçln, karanfil ve zencefil atınız. Süzdükten sonra içiniz.
14 — Gerek kuru ve gerek taze patlıcan çiçeğini çay gibi haşlayınız, şekerli olarak günde (3-4) bardak içiniz.
Bu gibi kolay ilâçları başka bir gün de yazacağım.
Tavuk tüylerinden kumaş
Birleşik Devletler lâstik kumpanyasında, kostüm, elbise, sve. ter gibi giyim eşyalarında kullanılmak üzere tavuk tüylerinden yeni bir kumaş imal edilmiştir.
Kumaş yüne benzemektedir, fakat yünden hem daha yumu. şak hem daha hafif hem de daha sıcak tutucudur. Her hangi bir renge boyanabilir; parlaktır ve kokusu yoktur. Sabunlu su ile yıkandığı zaman _ pamuklu mensucattan fazla çekmez. Tüy. ler, reyyon, pamuk yün ve nilon gibi mensucatla karıştırılmağa müsaittir. Lâboratuvar tecrübelerinde kumaş içinde kullanılan tüy miktarı yüzde 60 ilâ 70 i bulmaktadır.
Gün Doğmadan Paris
EDEBİ ROMAN
Yazan: Louis Bromfietd Tercüme eden: Vâ . NO
■ ■ Tefrika No..69
O anda, ışıkların ihtişamı İçLnde mükemmel biçilmiş kahve rengi bir yüzdü. Komutan, yalnız başına oturuyordu. Askeri kılıkta değildi. İyi ve «tüvit kostüm» giymişti. Lyon'un, «İngiliz elbiseleri giymiş* derken söylemek istediği buydu. Fakat bu kılık, binbaşıya, askeri üniformadan pek az yakışıyordu. Kendisine biraz garip ve gülünç bir hal veriyordu. Boynu daha uzun ve daha ince: yüzü de daha dar ve daha sivri görünüyordu. Orada, locasında, yalnız başına otururken. acemi bir köylü halt vardı. Sonra, bir müddet geçince, artık mecnunaııe bakışından ve dudaklarının fevkalâde büzülli hattından başka bir şey fârkedemez oldu. Kostümü, vücudunun mütebaki kısmını acemi ve mânâsız gösteriyordu.
Comnıcre şarkiyi söylüyordu:
«— Ah, ey kuşlnr! Güzel kuşlar!»
Bu kuşlar hikâyesi eski bir nakarattı. Bütün bunlardan, bu tablolardım aktris usanınıştı. Her şeyden can «ıkıntısı ve sahtelik sızıyordu. Derken birdenbire genç kadın erkeğin gülümsediğini sezdi; garip, sabit ve
suni bir tebessümle gülümsüyordu. Farketmemlş gibi görünerek büyük merdivene döndü.
(— Şüphesiz ki deü.„ Tamamile deli!.,.»
Perde indi; artist, nasıl geldiğinin farkına varmıyarak kendini locasında buldu. Hizmetçisi ona bir kadeh konyak verdi:
— Titriyorsunuz, matmazeli Şunu İçiniz! İyi gelir! - dedi.
İçtiği sırada, kadın, onun üzerinden yaldızlı tüyler! çıkardı. Adet olduğu gibi, hizmetçi bunlan bir etajerin üstündeki bir mukavva kutuya sıraladığı esnada Roxle, birdenbire, nedendir bilinemez, şöyle haykırmak İhtiyacını duydu:
— Saklamak zahmetine katlanmayınız. Atınız onları! Artık asla tatunı-yacağınıl
Kendine bir kadeh konyak daha koydu; vücudu ısınmağa başladı.
Temsilin sonuna kadar sahneye her çıkışında kahve rengi yünlü elbisesi içinde binbaşı hâlâ yerinde oturuyordu. Locasının önünden her geçişte, subay korkuluğun önündeki lâm-
baların san ışığı arasından ona rtü.-lümsedl, Roxie şu düşünceye vardı:
(— Kendinden pek memnun. Eskiden hiç gülümsemiyordu.»
Sonra, coşkun alkışlara cevap ver-nüyerek soyunma locasına çekildi. Kapıyı açtığı vakit, Leon'u sırtı aynaya dayak, yüzü ciddi, gözlerinde pek tatlı bir ifade 11e gördü. O anda, garip bir tahassüsle, cereyan edecek olan hâdiseyi daha evvelki bir mevcudiyetinde yaşamış bulunduğu zan-nma kapıldı. Erkek ağzını açmadan, kadın onun şöyle dediğini duydu:
— Verecek fena bir haberim var.
Roxle derhal İlâve etti:
— Nlcky mİ?
— Tevkif olundu.
Kadın kapıyı kapattı:
— Nereye götürdüler?
— Bilmiyorum.
— Ne keşfetmişler?
— Bilmiyorum. Tabii ağzını açmaz.
Ayakta duracak kudrette olmadığı için oturdu.
— Onu söyletmek tecrübesinde bulunurlar. Kltnse onlara mâni olamaz.
Tiyatro müdürü, elini aktrisin omuzuna koydu:
— Sakinleş. Dimağındaki vüzuhu katiyetle muhafaza edeceğin bir andayız. Binbaşı sent görmeğe kulis arkasına gelecek. Birlikte çıkmağı teklif ederse -gitmelisin, Zannettiğimizden çok daha kuvvetlidir. Nlcky'ye dair her şeyi bildiğini sanıyorum.
Dr. Cevat Refik
Çocuk hastalıktan mütehassısı Tekrar hasta kabul etmektedir. Teşvikiye caddesi 109 No. Subal apartıman, Telefon: 81365.
* Kadı köyde Ktırbağalıda oturan Mürüvvet İsminde bir kadın, İlâç yerine yanlışlıkla tentürdiyot İçmiş, hastaneye kaldırılmıştır.
■fc Ankara 2 — Hakâri Sağlık müdürlüğüne Mardin Sağlık müdürü B. Kâzım tâyin edilmiştir.
* Çatalca hükümet tabibi iken terfian Rize Sağlık müdürlüğüne tâyin edilen Dr. B. Sami Berk dün akşam Karadeniz vapurlle Rlzeye gitmiştir.
Tekel Bankası kurulması isteniyor
Tekel idaresi memurları ve işçileri «Tekel Bankası» kurmağa karar vermişler ve faaliyete geçmişlerdir
Bankanın sermayesi eski Tütün inhisarı memurlarından kalan Tütün koruma sandığından alınacak 250 bin lira. Amele koruma sandığından alınacak 400 bin lira, ikramiye faslından alınan 150 bin lira ve diğer kısımlardan alınacak 200 bin lira ile temin edilecektir.
Yalnız, söylendiğine göre. Tütün koruma sandığındaki paralar hâlen ihtilaflı bir haldedir.
Windsor Dükü îngiltere-ye gidiyor
Londra 3 (A,A.) — Gelecek
pazartesi Ingilterede beklenen IVindsor Dükü, annesi kıraliçe Mary’ye-misafir olacaktır. Wind_ sor Dükü, şahsî muhaberatta bulunmakla beraber annesini tahttan feragatinden beri görmemiştir.
Dük. kıral George ile de görüşecek ve muhtemel olarak IngiL terede yerleşmeğe çalışacaktır.
* Beyogiunda muhtelif apartmanlarda hırsızlık yaparak yakalanan Ahmet Akaslan dün Adllyeye verilmiş ve tevkif olunmuştur.
— Nlcky’yle bana dair?
— Bilmiyorum. Az ihtimali, var.
Rolde, ellerini gözlerine bastır d::
— Bu akşam, yapabilirsen ohu kullanmanın zamanıdır.
— O insan değil. Onun adamlıkla alâkası yok. Beni korkutuyor.
L^on sustu. Kadına, ne yapacağını düşünmek İçin kâfi zaman bırakacak kadar bekledi.
— Benden bir şey istiyor.
— Peki?
— Benden İstediği... Basit ise de ... Basit de değil... Dehşetli!... Dehşetli olacak. Nlcky bana, bunu haber alırsa, beni öldüreceğini söyledL.. Öldürmeğe de ehildir.
— Karar vermek sana düşer. Belki az şeydir, belki bir şey değildir, belki de faciadır. Noktal nazar farkı.
— Şayet Nlcky'ye taallûk ediyorsa elimden bir şey gelmez.
Kapı vuruldu. L£on açtığı vakit, .'Uman .orada, kahve rengi elblseslle acemi ve mânâsız duruyordu.
— Bonsuar... Geldim. Girebilir miyim?
Kadın, konyak İçtiğinden dolayı memnundu. Bu hale ancak komedi oynarken tahammül edebileceğin! düşündü,
«— Ne hissettiğimi asla bilememesi, bundan asla şüphalenememosl lâzım...»
Kalktı; öptürmek için elini uzattı.
— Döndüğünüzden dolayı memnun
oldum. — dedi. — Patiste sizi artık görenıiyeceğlnıLzl sanıyordum, Hayat, sizsiz pek yeknasaktı.
— Siz, pek güzelsiniz. Gittiğim zamankinden bile daha güzelsiniz.
¥¥¥ *
Âdetleri üzere gene Tout Paris^ye giderek; alkov’daki masalarına oturdular. Görünüşe göre, hiçbir şey bilmiyormuş gibi, eskisi gibi hareket etmesi muvafık olurdu. Karanlıkta, erkek. genç kızın yüzünü iyi seçemlyor-du. Şampanyayı lstiyen Roxle oldu; İlk kadehten sonra)
— Dansetmek istiyorum. - dedi.
Alman iyi dansçı değildi. Acemi ve katıydı: dansı anlamıyan ve sevmi-yenlerdendi; fakat vücutlarının teması ona yeni bir hayat-veriyormuş gibi mesut ve heyecanlıydı
Kız, kendi kendine:
«— Komedi oynamalıyım! — diyordu. — Buna kati lüzum var. Ancak bu takdirde İşin İçinden çıkabilirim.»
Miizlık durduğu ve masalarına döndükleri vakit binbaşı değişmiş gorü-nüySrdu. Daha az ölü, daha az katı, daha aa rabıtalıydı. Berlin'i ziyaretinden ve hemşiresinin İzdivacından âdeta canlılıkla bahsetti.
— Annem çok memnun. — dedi. — Arzu ettiği buydu.
Berlin operasına gitmiş. Operayı çok severmiş: tiyatroyu sevdiğine yakın severmiş. Tekrar görmek İyi olmuş. Göreceği gelmiş imiş. Üç gün-
denberl Parlste bulunuyormuş. Fakat çok işli ve o kadar da mesullyetH vazifeleri olmuş; Alhambra'ya uğn-yacak zaman bulamamış.
Genç kız. düşünmeksizin:
— Döndüğünüzü duymuştum. -dedi.
Subay, kıza süratli bir nazar attı:
— Nasıl öğrenmiş olabilirsiniz? — diye sordu. — Bunu bilen, yoktu-Yahut da ancak bir İki kişi biliyordu.
— Hatırlamıyorum... Tiyatrodan biri: «Dostunuz komutan döndü.» dedi. Kim olduğunu hatırlamıyorum. Şüphesiz bizi beraber gürmüş biri olacak.
Komutan kendine bir kadeh şampanya doldurdu: suratını asmış bir küçük oğlan gibi:
— Çok garip. - dedL
■ - Tekrar dansetmemizi ister misiniz?
— Usta değilim. Umumiyetle danstan hoşlanmana. Fakat şirinle meşale başka.
Kız. binbaşıya güldü!
— Mersi.
— Yalnız, daha lyl bilmediğim# müteessifhn.
— Epey lyl başardığının görüyorum. -
Bu sefer dansederlerken. erkek çok canlandı:
—. Size çok âşığım: haberiniz vur mı? - dedi.
(Arkası var)
A tâ a ad
Sahile 7
Dişleri çabuk delen bir alet icadedîldi
Bu sayede bir çok kimseleri sinirlendiren dişçi tornasından kurtulmak kabil olacaktır
Amerikan Dişçilik Birliği mecmuu ■□da dişçi tornasından sinirlenenleri reviridir ece k bir haber neşredilmiştir. Dişçi tornasının yerim, Tesos’dn Dr. Robert B, Blackln kadettlğl. dişin iç kısmını süratle acı Termeden »e gürültü yapmadan mine ile delen yeni bir alet tutacaktır.
Dr. Black, bu yeni âlete LAlrbra-■İve» Aşındırıcı Hava adını vermiştir. Bu âletin İşleme tarzı dişçi tornasının prenslplni andırmaktadır. Fakat, bunun içinde ne kum ne de şiddetli hava tertibatı vardır. Aşındırıcı madde olarak kum yerine alüminyum oksidi kullanılmakladır. Bunun yerine başka maddeler de kullanılabiliri fakat, doktor Black diş İşlerinde ideale en slyade yakjnşan maddenin bu olduğuna inanmaktadır. Dişlerdeki lekeleri temizlemek İçin «sünger taşı» gibi daha yumuşak bir aşındırıcı madde., de kullanılabilir.
insan eliyle hazırlanmış ve aşındırıcı evsafı Ue elmasa rekabet eden nispeten yeni aşındırıcı bir madde olan Horon dloxlde de bu 1şte kullanılabilir. Bu aşındırıcı madde, sıkıştırılmış havadan, hemen hemen İğne deliğinden çıkıyormuş gibi incecik çıkan bir hava «»revam İle tatbik edilmekledir. Bu sayede kesiş işini tam olarak kontrol etmek mümkün olmaktadır. İkinci bir hava cereyanı da kullanılmış olnıı aşındırıcı madde ile dişten çıkan parçalan âlette bulunan vakum torbasına «evket-mektedlr. Dişçi tornasında olduğu gibi bunda dişe tazyik vapma vaziyeti mevcut değildir. Böylelikle hasta lz'aç edilmekten ve dişçinin elinin kayması tehlikesinden kurtulmuş olur. Dişçi de daimi dik?at sarfet-mekten ve yorgunluktan Azade kalır.
Alet sert cisimleri kesmeğe tam mânaşlyle muktedir olduğu halde
yumuşak cisimler ürerinde hemen hiç bir teair yapmıyor. Bunun için şayet ou cereyan kazara diş etleri, yanaklar ve dile veya dişçinin eline çarparsa bir »arar vermemektedir.
Dişçi tornası ile dişte delik açılırken hasıl olan tatsız İhtizaz ve sıcaklık yeni âlet kullanıldığı zaman husule gelmemektedir. İşitilebilecek yegâne »eda hava cereyanının hafif ıslığıdır.
«Aşındırıcı Hava» aletinin yukarıda sayılanlardan maada bir avantajı da süratidir. Dişi oyma an.ellyesl o kadar büyük bir süratle yapılmaktadır kt hastalardan birini İkna etmek İçin oyuğu ayna İle kendisine göstermek lâzım gelmiştir. Bu hasta kudtn tipik bir asabi hasta idi ve doktor Black vaktiyle dişçi tornası ile kadının sek£z çürük dişin! doldurduğu zaman (!lq sinirlerinin, fazla hassas olduğunu görmüştür.
Aşındırıcı Hava âletiyle açtığı >lk oyuk ortadan İtibaren dördüncü diş üzerinde ıdL
Bu oyuk, dişin tâ içine kadtr gittiği gibi açılma amellyest ta-narn sadığı zaman dişin Jile gelen tarafının , dış kısmını da yarı yarıya kaplamakta İdi. Aşındırın Hava âlell İle bölün bu ameliye dört dakika taründa tamamlanmıştır. Hasta biç bir rahatsızlık duymadığından fevkaâde memnun kalmıştır.
Dr. Btaçıc bıı filetle çocuk'ann dişlerindeki çukurluk'art bertaraf edip bunların «amanla çürümeleri. An önüne geçllcbllineceğlne de inanmaktadır. Mamntlh, âlet lıenüz bu yolda kullanltmn.mısiE'.
Dr. Black, yeni â’ctiû bize verdiği İmkânlardan tanı İstifade ctH!«S'lhr»-mesl İçin, araştırmaları faz. alaştırmanın vs âleti daha ziyade inkişaf ettirmenin lâzım geldiğini söylemektedir.
MnniftnlttlItHHIIIIIİIIIIMIIIIIIHillllllllllllltlIMnHIlHlIİllilİlllllllItlIlIlHlIlllllllllIllUHIIIIIIIIIIIIIIIIIlllllHIIIIHIIimmillllllll
I Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme .i
Umum idaresi İlânları
Karton Bıtüme alınacak
Haydarpaşa Satmalına Komisyonundan:
1 _ (20) yirmi metre murabbolık topu (40) kırk kilo olan (500) beş yüz Rulodan ibaret (20000) yirmi bin kilo Karton Bltüme kapalı zarf usullle satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli (26500) yirmi altı bin beş yüz lira olup muvakkat teminatı (1987) bin dokuz yüz seksen yedi lira (50) elli kuruştur.
3 — Şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır.
4 _ Eksiltme fl8 Ekim 1945) perşembe günü saat (15.30) on beş buçukta Haydarpaşa Gar bina® dahilindeki Haydarpaşa Batin alma komisyonunda yapılacaktır.
Teklif mektuplarının o gün saat (14,30) cm dört otuza kadar makbuz mukabilinde komisyona verilmesi ve yahut muayyen olan saatten evvel ele geçecek tarzda İadeli taahhütlü olarak posta ile gönderilmesi. (12904)
Fenni Sünnetçi EMİN FİDAN
Kabinenin yeni d£L fîr
Telefon numara» Ot’UÎ/U İlil Taşradan gelenlerle gayrim İslimlerden fennen tunell-yeyc İhtiyacı olanların yaşları büyük de olsa sünnetleri kolaylıkla yapılır. Sünnet düğünlerine karar verenler 10 gün evvel angaje olmalıdırlar. Adres: Beşiktaş Brlp apartoıazu. Evi: Teşvikiye Çınar cad, 30 No. Olcay Nadir Apt. Tel; 81773
kü cMF
| - iş ariyanlar
İKİ GENÇ KARI KOCA — Birlikte çalışmak şar tiyle ve yahut bayanı çocuk bakmak ve ev İşinde çalışır akşamları evine gidecek erkek bahçe işlerinden anlar apartıman köşklerde kapıcılık yapabilir. İş arıyorlar. KefU gösterebilir. Akşamda İki Genç rıimuzuna mektupla müracaat.
____________________512 -r 2
12 SENE MUHASEBE MEMURLUĞU — Ve şeflik yapmış ticaret lisesi mezunu bir genç İstanbul'la İş arıyor. Teminat verebilir. Akşamda Atalay rumuzuna. 577 — 1
askerliğimi ikmal etmiş — Hukuk mezunu bir genç müessesatta İş aramaktadır. Akşamda (M. İ-) rumuzuna müracaat. 584 — 1
AMERİKAN KOLLEJİ, HUKUK FAKÜLTESİ MEZUNU — Ciddi Türk bayan, hususi müessese, şirket, bankalarda iş aramaktadır. Ahşanda (F.T.) Tûmuzuna mektupla İşin mahiyetini bildirerek müracaat ____________________586 — 1 BAYAN İŞ ARIYOR — Tek bir erkeğin ev işini yapabilir. Beyoğlu İstiklâl caddesi 54ri No. ya A. m rumuzuna mektupla müracaat.
___________________590 — 2 9- İŞÇİ ARIYANLAR
BİRİNCİ SINIF ŞAPKA ATÖLYELERİNDE — Çalışmış bir prömiyer aranıyor. Müsait şartlar gösterilecektir. İstiyenler sabahları Taksim bahçesi karşısında Uygun apartımanı-nın 5 numarasına müracaat.
464 — 3
— Kiralık — Satılık
ACELE SATILIK DÜKKÂN — Zkn-dankapı Abacılar cad. No. 13. İsteklilerin Asmaaltı cad. Cambaz han No. 31 e müracaattan, 564—1
SATILIK KIYMETLİ ARSA — Fe-neryolu. Selimi Çeşme, Hac: Mehmet Efendi asfalt sokağında. 1. numaralı evin İttisalinde tramvay durağına yüz metre mesafede ağaçlı, köşe başında iki cepheli güzel arsa satılıktır. Fincancılar sokak Mahmudiye hanı karşısında No. 32 ye müracaat 415
5,000 LİRADAN 500,000 LİRAYA -Kadar emlâk almak ve satmak ve İpotek yapmak lstiyenler kârlı İşi olup devir veya ortak lstiyenler Beyoğlu Büyük Parmakkapı cadde üzerinde köşe başı No. 4 kat 2 Suhulet Emlâk Bürosu Zarif özalp’a müracaat. Tel: 42396. 297 — 17
BOŞ YAZIHANELER—Bir ve İçiçe olmak üzere ikişer odadan ibaret altı yazıhane ayrı a.vrı kiraya verileceğinden isteyenlerin aşağıdaki adrese müracaatları: Galata'da. Mumhane caddesinde, 111 No. 11 dükkânda Yor-gl Mağos, ______________497 — 3
ACELE DEVREN SATUIK LOKANTA — Kuruçeşme Kırbaç sokak 6 No. sahibinin AnadolUya gideceğinden satılıktır. İçindekilere müracaat. 576 — 1
BAYAN İŞÇİ ARANIYOR — Dikişçi, trikotaj makinecisi, kaçıkçı istiyoruz. Adres: Mahmutpaşa Büyük Yıldız han No. 7-8 Meliha Ören trikotaj İmalâthanesi. 591 — 2
DIŞ MUAYENEHANESİNDE ÇALIŞACAK — 16-20 yaşlarında bir bayan lâzımdır. Bahçekapı, Ticaret borsas sokağı Yıldız han No. 8-10 ________________________580 — 1
MÜCELLİT ARANIYOR — Mücellitlikte çalışmış kız veya erkek işçi lâzımdır. Müracaat Ankara caddesi No. 111 Mehmet Sadık Kâğıtçı. ________________________575 — 1
DADI VE MÜREBBİYE an ANIYOR — Dört yaşında erkek çocuğu için bir miirebbiye ve ayrıca bir buçuk yaşında kız çocuğu için dadı aranıyor. Kış mevsimi İzmlrde yai mevsimi İstanbulda kalınacaktır. Müracaat Taksim Cumhuriyet meydanı Kalmjs apartımanı daire No. 7 telefon: 41256 565
BİR İTHALÂT TİCARETHANESİNDE — Zeki lisan ve tercihan daktilo bilen bir gence ihtiyaç vardır. Suitanhamam Saldlye han 27 No. ya her gün 1-2 arası müracaat ________________________559
ÇOCUKSUZ — Kocası kapıcılık karısı her nevi ev işi yapabileceği bir çirt aranıyor. Galatada Jurnal Doryan gazetesine müracaat.
551
SATILIK EŞYA
SATILIK PASTIRMA MAKİNESİ— Az kullanılmış mükemmel elle İşler ..vaziyette bir pastırma makinesi uygun flatle satılacaktır. 2295i numaraya telefon edilmesi . 570 — 1
SATILIK — Beyoğlunuh en havadar yerinde, 4 katlı, ayda 340 lira kiraya mütehammil, yan yarıya İnşaat halinde bir apartıman mevcut malzemesile birlikte hareket dolayı-sile acele satılıktır. Taliplerin görüşmek için adreslerini (Apartıman) rem zile gazeteye mektupla bildirmeleri_______________________581 — 1
4000 LİRA — Beyoğlunda kârgir mülk karşılığında bir senelik 2 d derece ipotekle peşin ödenecek piyasa faiziyle acele aranıyor. (İpotek) rem-zlle gazeteye müracaat, 582 — 1
SATILIK BOŞ TESLİM — Bey kozda bahçeli yağlı boya beş odalı ev. Müracaat: Divanyolu Park karşısı No. 50. Çanakkale Emlâk Bürosu __________________________579 — 2
SATILIK BOŞ TESLİM DÜKKÂN— Kapalıçarşıda İyi yerde. Müracaat: Divanyolu Park karşısı No. 50. Çanakkale Emlâk Bürosu. 578 — 2
ACELE SATILIK KÂRGİR EV — Ortaköy Dereboyu cad. 14 No. üç kat beş oda elektrik su görmek, pazarlık İçin Ortaköydc Güven Emlâk slm-san İsmail Altana. 589 — 1
SATILIK KÖŞK VE ARSALAR — Erenköy, Demiryolu istasyonuna yakın, asfalt otobüs yolu üzerinde, yıllanmış çam, kestane, ıhlamur ve çeşitli meyva ağaçları ve İhata duvarı ile on bir parsel. Toptan, parçalı olarak satılıktır. Görmek için Erenköy Sultan sokak 110 No. ya baş vurulabilir^179
KİRALIK APARTIMAN — Arna-vutöy Amerikan kız koleji yanında bahçe içinde denize nazır 5 oda, banyo. havagazı, terkoslu bir daire kiralıktır. Adres: Kız kolej tramvay durağı No. 214. Tel: 36.33
504
YENİ NAUMAN MARKA — Her türlü nakış ve zikzak dikiş yapar demir ayaklı bir dikiş makinesi satılıktır. Edlrnekapı Kariye Yeşilce Direk sokak No. 82 ye müracaat, _________________________572 - 1
SATILIK KELEPİR KEMAN — LECLERC marka müzisyenlerce tanınmış güzel bir Fransız kemanı yayı, kutusu ve teferruatile uıaktuan 300 liraya satılıktır. (Talebe alacaksa İstediği hocaya muayenesi de temin edilir. Taliplerin Akşamda «Keman» remzine mektupla müracaatları. _________________________571 —
İŞLER VAZİYETTE — 30 - 40 veya daha ziyade beygir kuvvetinde traktör dolgun kira İle aranmaktadır. Pulluğu İle olanlar tercih edilir. Tafsilât İçîn aşağıdaki adrese acele müracaat Kantarcılar caddesinde No. 97 Nalbur Muharrem Onas.
476
KALORİFER MALZEMESİ — Kazan ve Radiator kullanılmış veya yeni satın alınır. Adres: Galata Tünel cad. No. 59/1. Telefon: 40218 _________________________513
DOKUMACILARA MÜJDE — Her numarada, ehven flatle bobtn sarılır. Fatih Karaman caddesi 13 Ömer Talmaç.__________________586 — 1
YENİ SESLİ SİNEMA MAKİNESİ — Taksitle satılık ve hem de kiralık yeri olanlarla da ortak olunur, Maçka Nar inanlı apartımanı 87 No. U kunduracı Dlkrana. 583 — 1
SATILIK DİKİŞ MAKİNESİ — Hiç kullanılmamış gayet yeni Slnger marka »on sistem İleri ve geri dikme tertibattı içeri geçme masa şeklin do Mr kutu. Nakış yedekleri. Adres: Aksaray Sulubostan xjkak No. >9 Hakkı.
KİRALIK - 40 - 80 kişi alacak talebe yurdu olmağa elverişli bina aranıyor. Sirkeci Güzel Samsun otelinde Eyüboğlu____________________515 — 1
KIYMETLİ SATILIK ARSA — Aksaray'da Kemalpaşa caddesinde im-Tahor hamamın yeri köşebaşı 141,50 metre murabbaı arsa. İsteklilerin Beşiktaşta Hacı Halli sokak Nö. 20 3 üncü kata her gün 11-12 arası müracaat. 524 — 1
SATILIK VİLLÂ — Yeşilköy Mahmut Şevket Paşa caddesinde 17/1 numara üç oda hol mutfak bir kat dışarısı mozayik ve bahçeli irindekilere müracaat. 526 — 1
ACELE SATILIK MOBİLYALI BOŞ TESLİM KÂRGİR EV — Tam konforlu dört oda Beyoğlu Kamerhatun M. Kılıç Arslan sokak No. 14 de her gün saat 12 den 15 e kadar İçindekilere müracaat. 533
GÖZTEPE — İstasyona 2 dakika Tütüncü Mehmet Efendi caddesinde 1.5 dönüm arsa her türlü inşaata elverişlidir. Acele satılıktır Göztr-pede dellâl Kerime müracaat. 569 — 1
DEVREN SATILIK — Zengin ve kibar bir muhitte dört yol ağzında bütün İnhisar maddelerini havi büyük Frijiderll, ardlyell İşlek bir bakkaliye İçindeki mallarllc satılıktır, Müracaat: Nişantaşı tramvay durağında Tütüncü Remzi. 573 — 1
SATILIK ARSA — Suadlye İle Bostancı köprüsü arasında, tren hattı üzerinde, asfalta çok yafcm 316 ada. 07 paltalı 24 parsel No. lı 1520 met-remurabbal arsa acele satılıktır. İsteklilerin 4 iincii Vakıf han 4 üncü kat 21 No. de avukat Reşat Göksala müracaatları. Telefon 24749
525 — 1
Ankara Tıp Fakültesi Dekanlığından;
_ 1 -= Fakültemiz bölümüne yurttu öğrencilerden başka gün-
düzlü olarak 100 öğrenci alınacak, İsteklilerin sayısı yüzü geçerse İmtihan açılacak ve İmtihanlar fizik, kimya ve blolojlden yapılacaktır. Lire sınıflarında 3 yıl İftihar listesine geçmiş olan 10 öğrenci, İmtihansız alınacaktır.
2 — İsteklilerin aday kaydedilebilmelerl İçin ekim ayının 18 ine kadar bir dilekçe İle fakülte İdaresine başvurmaları ve aşağıda yazılı belgeleri vererek aday kartı almalan lâzımdır.
a — Lise bitirme diploması,
b — Olgunluk diplomasının aslı .diploma tanzim edilmemişse olgunluk İmtihanının verildiği lise müdürlüğünün göndereceği kayıt sureti).
C — Nüfus hüviyet cüzdanı sureti,
D =* 4,5X6 boyutunda 2 adet fotoğraf.
Bugüne kadar dilekçe İle başvurmuş olanlar yalnız bu belgeleri getirip aday kartların] alacaklardır.
3 — Adayların imtihan açılıp açılmıyacağını öğrenmek üzere 22 Ekim 945 pazartesi günü lakülte İdaresine başvurmaları lâzımdır.
4 — Asli öğrenci kaydedilmek için aşağıdaki belgelerin verilmesi gerektir:
A) Lise bitirme ve olgunluk diplomaları
B) Fakülte İdaresinden verilip öğrencilerin el yazısı İle dolduracakları basılı belgeler:
C) 4,5X6 boyutunda 12 fotoğraf
Ç) Tam teşekküllü hastanelerden alınacak sağlık raporu
D) Aşı kâğıdı
E) ücret veremiyecek durumda olanların U veya İlçe idare kurullarından veya mezun oldukları liselerden olacakları ana ve babaları-nın mali durumlarını da gösterir fakirlik kâğıdı.113053)
Ankara Tıp Fakültesi Dekanlığından:
I — İsveç Stille fabrikası mamul&tı 386 muhtelif parça çelik âlân cerrahiye alınacaktır.
n — Taliplerin 8 ekim 1945 tarihine müsadif pazartesi günü saat
15 de okullar saymanlığında yapılacak eksiltmede hazır bulnisnalan.
İÜ — Eksiltmeye gireceklerin bir saat evvel muvakkat teminatlarını okullar saymanlığı veznesine yatırmış olmaları lâzımdır.
IV — Muvakkat teminat 658 d ra dır.
V — Şartnamesi Ankara tıp fakıl İtesi müdürlüğünde göru'ebülr.
(12561)
Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessesesi İstanbul uŞbesînden
Linyit Kömürü Satışı
Garp Linyitleri İşletmesi Miiesseseslnln Linyitleri satışa çıkarılmıştır.
a) Soma, Değlrmisaz, Tavşanlı işletmelerinin PARÇA Linyit Kömürü;
b) Kuruçeşme depomuzda, müşterinin vesaitine yüklenmiş olarak, teslim,
TONU 30 LıRA
O Butun ihtiyaç sahiplerine, fabrikalara ve kömürcülere motorif veya depoda tamamen serbest olarak verilir.
d) Satış yeri:
Yeni Yolcu Salonu 3. cil kat 1 No. iıı oda
GALATA
(12302) -__
Kullanılmış Ford, Dodge, Chevrolet, Opel, International, Stüdbaker ve Forgo kamyonu satılacak Toprak Mahsulleri Ofisi Genel müdürlüğünden:
j __Yukarıda markaları yazılı kullanılmış kamyonlar, lâstiği ile ta
açık arttırma suretiyle satılığa çıkarılmıştır.
2 — Kamyonları görmek ve izahat almak için Genel Müdür:ûk Nakliyat Müdürlüğüne ve şartlaşmaları görmek İçin de Malzeme Müdürlüğüne baş vurmaları.
3 — İsteklilerin 15/10/945 günü saat 18 da Genel Müdürlük binasın-
da toplanacak komisyona beher kamyon İçin 600 er Ura temlnallariyüe birlikte müracaatları İlân olunur. Telefon.: 5055/121. (13057)
Maliye Bakanlığından
1 _ 4644 ilra 61 kuruş keşif bedelli Bakanlık binasının bahçesindeki çLçek serinin onanırımın İhalesi 15. 10. 1945 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 15 de milli emlâk umum müdürlüğünde açık eksiltme usullyle yapılacaktır-
2 _ şartname ve keşli evrakı bedeli mukabiünde milli emlâk genel müdürlüğünden verilir. 'jj
3 — Geçici teminat miktarı (348,50) liradır. r
4 — İsteklilerin ticaret odası veslkasile birlikte bu iş için Bayındırlık Bakanlığı yapı ve imûr İşleri reisliğinden alacakları ehliyet varakasını İbraz etmeleri lâzımdır^^
Deniz fabrikaları genel müdürlüğünden:
1 — Gölcük deniz fabrikaları çırak okuluna bir Türkçe, bit rarih. coğrafya ve yurtbllglsi ve bîr beden terbiyesi orta okul öğretmeni alınacaktır.
2 — 170 liraya kadar ücret verilecektir.
3 — Talip olanların lüzumlu vesaiki Ue birlikte hemen Gölcük deniz fabrikaları genel Md. ğiine müracaatları. (13,,35>
Maliye Bakanlığından:
Maliye okulu arka kısmındaki bahçenin duvarile mevcut piste ilâve yaptırılacaktır.
1 — 21705 Ura 62 kuruş keşif bedelli Maliye okulu arka kısmındaki bahçenin duvarile mevcut piste yaptırılacak ilâvenin ihalesi 19.10. 1915 tarihine raslıyan cuma günü saat 15 te kapalı zarf usullle Milli Emlâk Genel müdürlüğünde yapılacaktır.
2 — Şartname ve keşif evrakı bedeU mukabilinde Milli Emlâk Geri müdürlüğünden verilir,
3 — Geçici teminat miktarı (1627.92) liradır.
4 — İsteklilerin bu iş İçin Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve İmar İşleri reisliğinden alacakları ehUyet varakasını ibraz etmeleri lâzımdır
5 _ Teklif mektupları 19.10.1945 cuma günü saat 14 e kadar Milli
Emlâk Genel müdürlüğüne verilmesi şarttır. 112859)
J —MÜTEFERRI K
KIŞ MEVSİMİ İÇİN HAZIRLIK -Dans bir sport aynı zamanda sıhha-ta nafl hususi evlerinde öğrenmesini arzu edenler Beyoğlu Anadolu hanı geçidi karşısında Ailyon sokağı No. 19 a müracaat Prof Panosyou.
406 — 1
İNGİLİZCE DERSİ — Mütekait muallim tarafından verilmektedir. Fiatler uygundur. Eylere de gidilir. Akşam gazetesinde Y. Ü. rdmuzunn müracaat.__________587 — 4
GÜZEL İNGİLİZCE — Bir tecrübeli profesör tarafından en asri mc-todlarla (Eckersley, Kelly. Brackcn-bury, Thoriay) evinizde çabuk öğretebilir. Akşamda O. M. 585 —
MEKTUPLARINIZI ALDIRINIZ
Gazetemi» ıciarenanes nı aare.-olarak göstermiş olan Kartlen.niz-den
H. E — A. E — Bayan. C, — Haliç — A.B.S — K.M — S.T — R.U — İK namlarına geıen mektupları ı«ıa-rehancmlzden aldırmaları rica
olunur.
SATILIK KÜRK
Bir vizon mrınto ve iki arjan-te tilki kürk satılıktır. Germek İçin her gün öğleye kadar Bo-montide Âbide!hürriyet caddesi 22 Ali Nihat Ap. daire A. 3. T-1 80326
HAŞAN LİMON ÇİÇEKLERİ “■?
Ancak Avrupa va Amerikada benzerine tesadüf edilecek derecede yüksek bir kalitede olup pek lâtif kokuludur. Haşan depolarile bütün ıtriyat mağazalarında satılır
Satılık Masa
İMAR BANKASI
Bu akşam Çemberlitaş
ŞEN AİLE Gazinosunda
Sanatkâr Kemani NACİ E L I Ş E N ' İn 25 İnci eanat yılı gecesine onu seven memleketin tanınmış ses ve saz sanatkârları tlrak edeceklerdir
1
1 — Bir adet Dizel Altimatör gurubu kapalı zarf usuliyle satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedel 14.000 lira olup muvakkat teminatı 1050 liradır.
3 — Eksiltme 23'10/345 salı günü saat 11 de Kabataş'ta genel müdürlük levazım şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır.
4 — Şartlaşma htr gün adı geçen şubeden alınabilir.
5 — Eksiltmeye gireceklerin mühürlü fiat teklif mektuplarını kanuni vesaikle güvenme parası makbuzu veya banka teminat mektubunu İhtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar mezkûr komisyon başkanlığına makbuz mukabilinde vermeleri İlân olunur.
6 — Postada vukua gelecek gecikmeler kabul olunmaz.
(13171)
Terzi Makineciye ihtiyaç vardır
Faaliyetine göfe ayda 250 liradan fazla ücret alabilecek ve devamlı çalışacak terzi makinecilerine İhtiyaç vardır. Makinesi olanlara ayrıca makine ücreti de verilecektir. Müracaat: Sultanhamam, Mah-mutpaşa, irfanlye çarşısı No. 18-19 SALAhaddİN KARAKAŞLI
Şose ve Köprüler İstanbul Bölge Müdürlüğü
1 — Yapılacak İş: İstanbul - İzmit yolunun İzmit - Bolu hududu arasındaki (23+700, 27+000, 32+000, 45+700) kilometrelerindeki dört ahşap köprünün tamiratı olup kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Tamiratın keşif bedeli (15187) Hra ve muvakkat teminatı (1139) Ura (3> kuruştur.
3 — Eksiltme 19. 10. 945 tarihine tesadüf eden cuma günü saat 15 ta İstanbul Galata perçemli sokak cemaat hanında bölge müdürlüğü eksiltme komisyonunda yapılacaktır. Bedeli 946 bütçesinden verilecektir.
4 — Keşif ve buna merbut diğer evrak her gün bölge müdürlüğü kaleminde görülebilir.
5 — isteklilerin Ticaret odası vesikasını, teminat mektubunu veya makbuzunu (İhale tarihinden üç gün evveline kadar bölge müdürlüğüne en az buna mümasil (10000) liralık İş yaptığını belirtir evraklarıyla müracaat ederek alacağı) ehliyet vesikasını havi teklif zarflarını üçüncü maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde eksiltme komisyonuna vermiş bulunmaları lâzımdır.
6 — Postada vaki olacak gecikmeler nazarı İtibara alınmaz. (13054)
Satılık Arsalar
Istanbul Defterdarlığından
Cinai
Ressam, Tesviyeci, Tornacı Ustası Alınacak
Ofisin teknik İşlerinde çalışmak üzere Sanat mektebi mezunu bir ressam; Pres işlerinde kalıp tesviyeciliği yapacak muktedir bir tesviyeciye, bir tornacı patasına, bir Elektrik kaynakçısına ihtiyaç vardır. Talipler. gösterecekleri Uyakatlerlne göre yevmiye verilecektir. İsteklilerin bonservlslerlle Galatada Kozluca Han 4 üncü kata bizzat veya istida İle müracaatları.
BAHÇE MERAKLILARI ■ salon palmiyelerini, çamlar ve bahçe palmiyeleri, manolyalar, süs fidanları, meyva ağaçları, güller ve salreyl, Ortaköy Anka-bahçeslnde bulabilirsiniz.
VASİL ■■■■■■
KURULUŞ TARİHİ: 1928
Tamamen ödenmiş sermayesi- 1,000.000 T. L.
İhtiyat akçesi : 184.837 T. L-
İstanbul Yentpostaııe arkası. Aşlrefendl Cad. İmar han No 38 - 37 Telgraf adres!: İSTANBUL İMAR — Telefon: 24527 - 24528
Her türlü banka muaır elelerl yapar. Demiryolu, şose, köprü binalar İnşası İçin şlrketlor rurar, inşaat müteahhitlerini finanse eder Ticari muamelelerde bulunur
Mevduata verilen yıllık faizler:
Tasarruf mevduatın»' % 3 1/2 Diğer mevduata % 3
İstanbul milli korunma savcılığından: İlim: 945/1301
Usulsuz fatura tanzim etmek suretiyle mili! korunma kanununa muhalefetten suçlu Aşlrefendl caddçsl-Yusufldle han altında 87 No. da manifatura ticaret! yapan Mehmet oğlu 335 doğumlu Kâzım Sağıroğlu hakkında 3005 sayılı kanuna tevfikan İstanbul (5) No. lı milli korunma mahkemesinde yapdan duruşma sonunda: suçlunun sabit görülen fitlinden dolayı hareketine uyan mlU! korunma K. nun muaddel 57 - 8. 63 cü maddelerine tevfikan 33 lira 30 kr. ağır para cezaslle tecziyesine, 7 gün müddetle ticarethanesinin kapatılmasına ve O kadar müddet ticaretten menine ve hükmün katileştiğinde neşrine dair mezkûr mahkemeden verilen 20. 6. 945 tarih ve 945/41 sayılı karar katil eşmekle lifin olunur. Akşam gazetesiyle neşrolunacaktır.
(13174)
Kadıköy İkinci sulh hukuk yargıçlığından: 945/2
Kadıköy Tevffk paşa sokak 10 numarada İkamet eden mahcur Halil Nuri oğlu Hayrl Ertürke Beyoğlu Rumeli caddesi Haşan Tahsin apartı-manı No. 2 de İkamet eden Ayşe Arman İmin vasi tayin edildiği yayınlanır. (13213)
Z İD A AT
Kıymeti Teminatı
Lira Lira
4
Dosya No._______________________________________________
05100/6266 Sarıyer, Yenimahalle malı, eski ikinci bağ-
lar Üçüncü yeni Ağabayır so. eski 19 mük. yeni 14 kapı sayılı 173.89 M2 arsa.
05100/5702-10 Kadıköy, Bostancı mah. Çatal Çeşma sp. eski ıı mük-, 11 mük., n mük., kapı sayılı 143.65 + 116.00 + 114.90 = 373.55 M2 üç müfrez arsa.
Kadıköy, Bostancı mah Çatalçeşme so. eski 11, 15 mük. yeni 59 kapı sayılı 356.21 M2 arsa.
Beyoğlu, Bülbül mah. Tenekeci so. 570 atfa, 11 parsel eski 5 yeni 7 kapı sayılı 58.50 M2 arsa.
Fatih, Komustafa Paşa mah. Berber Şefik O. 1186 ada, 2 jfarsel eski ve yen! 18 ka-ı sayılı 187 M2 arsa.
■ -yoğlu, (Nişantaşı) Meşrutiyet mah. Ü--n so. 5 pafta, 13 ada. 5 parsel sayılı •4 7 50 M2 arsa. (Üzerinde başkasına alt v 1 dip.)
Be. ğlu, (Nişantaşı) Meşrutiyet mah. Fab-rll ı so. 5 pafta, 17 ada, 1 parsel sayılı 52 M2 : rsa. (üzerinde başkasına alt ev vardır.)
Beyoğlu, (Nişantaşı) Meşrutiyet mah, İlhan so. 5 pafta, 17 »da, 8 parsel sayılı 259 M2 arsa. (Üzerinde başkasına alt ev vardır.) Beyoğlu, (Nişantaşı) Meşrutiyet mah. 5 pafta 12 ada, 11 parsel sayılı 422 M2 arsa. (Üzerinde başkasına ait ev vardır.)
Beyoğlu, (Nişantaşı) Meşrutiyet mah. Kevser so. 4 pafta. 5 ada, ıı parsel sayılı 70 M2 arsa. (Üzerinde başkasına alt ev vardır.) Yukarda yazılı gayri menkuller 24/10/945 çarşamba günü
Mini Emlâk Miidürlüğündrki komisyonda ayrı ayrı açık arttırma İle satılacaktır,
İsteklilerin geçici teminat makbuzları ve nüfus cüzdanlarllc komls-yona, fazla bilgi İçin sözü geçen Müdürlüğe başvurmaları. (12579)
•0/9275
»2301/1200
02151/701
•1217-1031
«1217-1035
•1217-1042
■1217-1024
60
Ö61
000
117
82
26
117
127
42
43
45
9
I
3

11
4
saat 14
de
Konservatuar müdürlüğünden:
Konservatuarda kayıt muamelesine oaşlanmıştır. 8 Ekim pazartesi kayıt İçin müracaat kabulünün son günüdür. 15 Ekim pazartesi ve 16 Ekim sah günleri saat Î0 da yeni alınacakların kabul İmtihanları yapılacaktır.
1 — Kasım 1945 çarşamba günü derslere başlanacaktır.
(131771
BİRİKTİREN
PAMAT-GD£Q
Senede 28.800 lira ikramiye
Ziraat Bankasında Kumbaralı ve ihbarsız tasarruf hesaplarında
12 Mart, 11 Haziran, 11 Eylül ve 11 Aralık keşide tarihlerinden b!r av evvelki matlûp bakiyeleri 50 liradan az olmamakla beraber keşide tarihine kadar da matlûp bakiyeleri bu mlkdardan aşağı düşml-yeDİer arasında senede 4 dtf'a ...................... -
re ikramiye dağıtılacaktır.
4 Adet
4 e
4 e
40 e
100 •
120 e
160 ■
DİKKAT
çekilen kur'a Ue aşağıdaki plâna gö-
1000 liralık
500 »
250 •
100 .
50 ■
40 ■
20 •
4000 Lira 2000 *
1000 e 4000 •
5000 > 4800 e
3200 >
paralar bir sene içinde 50 liradan aşağı dûşmiven-
Hesaplarındaki ,________________________________________
lere ikramiye çıktığı takdirde % 20 tazlasüe verilecektir.
Her Nevi ve Stil Mobilyalar
Karyola, sandalye, masa ve çocuk arabaları, zarif dayanıklı ve ucuzdur. Mektep karyolaları İle lüks ve ucuz hasır koltuklarımız gelmiştir. Rızapaşa yokuşunda 60 No.
AHMET FEVZİ — ASRI MOBİLYA Mağazasından tedarik edebilirsiniz.
Nazarı Dikkatine:
İstanbul vilâyeti hudutları İçindeki Yorgancı - Döşemeci esnafın pamuk İhtiyaçlarının tesbill İşi mmtaka İktisat müdürlüğüne» kooperatifimize tevdi olunmuştur.
Gerek kooperatifimize dahil olan ve gerekse kooperatifimizde mukayyet bulunmiyan esnafın İhtiyaçlarını tesbit ettirmek üzere aşağıda yazılı vesaikle birlikte âzami cumartesi akşamına kadar her gün öğleden sonraları saat on dörtten on sekize kadar kapalı çarşıda örücüler caddesinde Büyük Zafran hanı 8 numaradaki idare merkezine müracaatları rica olunur.
Yorgancılar — Döşemeciler Kooperatifi
1 — Unvan tezkeresi, İmalâtçı vesikası, 2 — Muamele vergisine tabi olanlar, 1044 ve 1045 yılına alt muamele vergisi defterlerini, 3 — 1944 yılında milbayaa ettiği pamuğa alt faturalar, 4 — 1944 yılında yaptığı mamul satışlar İçin kestiği faturalar,


İnşaat Eksiltme ilânı
Toprak mahsulleri Ofisi genel müdürlüğünden :
1 — Tahmin edilen keşif bedeU 34409 lira 36 kuruş olan Ankören
lojmanının İnşaatı birim fiyatları esası üzerinden kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur. .......
2 — Eksiltme Ankarada toprak mahsulleri ofisi genel müdürlüğü binasındaki eksiltme komisyonunda 9. 10. 945 günü saat 15 de yapılacaktır.
3 — Eğreti güven akçesi 2581 Uradır. Bu İnşaatın proje birim flatla-rı cetveU ve eksiltme şartnamesi ve mukavele tipi 10 Ura bedel mukabilinde genel müdürlük malzeme müdürlüğünden alınabilir.
4 — Eksiltmeye girmek istlyenlerh. 8. 10. 945 günü akşamına kadar evvelce bu kıymetlerde bina İşleri yaptıklarına dair veslkalarlle birlikte İnşaat müdürlüğüne müracaat ederek bu İşi yapabUeceklerlne dair bir ehliyet vesikası almaları lâzımdır.
5 — Teklif mektupları eksiltme s C.ıden bir saat evveline kadar ge-
nel müdürlük eksiltme komisyonuna makbuz mukabilinde tevdi edilmesi veya posta ile gönderildiği takdirde komisyonun eline bu saatte geçmiş olmalıdır. (13054)
Devlet Orman işletmesi Gerede işletme müdürlüğünden1
1 — İşletmemize bağlı İsmetpaşa İstasyon deposunda mevcut 995 adedde denk 244 metre küp 758 deslmetreküp çam azmanı açık arttırma suretile satılığa çıkarılmıştır. Beher metre küpünün muhammen bedeli 105 llradr.
3 — Arttırma 12/10/945 tarihine rastlayan cuma günü saat 13.30 da İşletme binasında yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat yüzde 7. 1/2 hesabllç (1927) lira (47) kuruştur._
5 — şartname Orman Genel Müdürlüğünde K. Hamam, Çerkeş, Bolu lşletm^slle İşletmemizde görülebilir.
0 — İsteklilerin belirli gün ve saatte temlnaUarlle birlikte İşletme merkezinde komisyona müracaatları. (13051ı
Hububat Taşıttırılıcak
Toprak mahsulleri Ofisi Ankara şubesinden:
1 — Ofisimizin Haymana depolarındaki hububattan ve yeni alımdan 2500 tonunun Polatlıya nakli İş! 15 Ekim 945 tarihinde saat 15 de Anka-rada Meşrutiyet caddesi 16 numaralı şube binasında açık eksiltmeye konularak müteahhidine ihale olunacaktır.
2 — Nakliyat için gerekli benzin ve lâstik miiessesemlzce verilmeyerek müteahhidi tarafından temin olunacaktır.
3 — Kati teminat akçes! 5000 ve muvakkat teminat akçesi 2000 Uradır.
4 — İşin şartnamesi her gün İstanbul ve Ankara şubelerimizde tetkik* hazır bulundurulmaktadır.
5 __ Taliplerin teminat akçelerini münakaşa günü saat 14,45 e kadar Ankara şubesi veznesine yatırmaları mecburidir. (13059)
İstanbul Gümrük Muhafaza Deniz Mıntaka Komutanlığından:
' Pazarlık
Günü Saat Dakika
Cinsi
Miktarı
3 adet
100 ktlo
125 ■
3 parça
İlk teminatı Lira Kr.
9/10/945 14
> 14
• 18
> 15.
* 18
> 18
Akümül&tör
Halat
Zehirli boya
Tente . _
Elektrik malzemesi 6 kalem 27
Ege 120 adet 37
1 — Yutanda cins ve miktarı yazılı
gün ve saatlerde Has köyde Gmr, Mh. Dz. _______ ______________w
lacaktır. İsteklilerin pey akçelerini Galata Mumhane caddesinde gümrük muhafaza levazım Amirliği muhasebeciliğin veznesine yatırılacaktır.
2 — Şartnameyi görmek lstlyenlerln komutanlığımıza müracaatları
İlân olunur. (13040)
30
30
30
30
75
50
30
98
10
atımların pazarlığı muayyen Mmtaka komutanlığında yapı-
Adaları Güzelleştirme CEMİYETİNDEN:
Cemiyetimizin yıllık âdi vs olağanüstü kongreleri 30. 0. 945 tarihinde ekseriyet olmadığından 7. 10. 1945 tarihine rastlayan pazar günü aaat 11 de Büyıikada parti lokalinde toplanacaktır. Gündem aynıdır. Sayın Szu-ların teşrifleri rica olunur.

Comments (0)