REŞAD EKREM KOÇU
CUMARTESİ 3 Mart 1943
Sahibi: Necmeddln Sadak
Kızılordu Battık kıyısına ulaştı
Müttefikler Rundstedt
ümitlendirici
ordularını ikiye böldüler
ve sevindirici
Müttefiklerin zaptettiği Trler şehrinde piyasa meydanı
Londrada tica
ret heyetimiz
Tarihe karışan kılık
Stettin - Danzig sahil yolu kesildi
sonra görü-
M. Roosevelt’in
İngiliz tekniğinin erişilmez başarısına en hakiki Örnek olan
Nevyork 3 (A.A.) — General Sirn-son umumî karargâhının bir sözcüsü. Etlin nehrinin batısında Alınan ricat hareketinin artık bozguna dönmüş olduğunu gösteren emareler mevcut bulunduğunu bildirmiştir.
Stirbey, kabineyi kurmaktan vazgeçti
Münevver Türk kadınlarının anıtı
Son çeyrek asır İçinde şu tarz sözü çok İşittik:
— Filânca, evlenllmeğe, hür. nıete lâyık bir aile kurmağa elverişli bir küçük bayandır. Seçme ailelerimizle çevrili Erenköy kız lisesinde yetişmiştir.
Ekseriya sade bu son şahadet kâfi gelmiştir; netice de iyi olmuştur. Erenköy lisesinin iki bine varan mezunlan, bugün, memleketimizin en müreffeh ailelerinin başındadır.
Şimdi bu mektep binası yanmıştır.
Akbaba sahibi şair Yusuf Ziya Ortaç şöyle diyor:
— Çeyrek asrın iki bini aşan mezunlan acaba elele verip küçük hemşirelerine yeni bir Erenköy kız lisesi armağan edemezler mi? Aydın Türk kadınlığı namına bundan güzel anıt dikileni M.
Londra 3 (A.A.) — Londraya yeni gelen Tiirk ticaret heyetinin hazır bulunacağı resmî törenlerden ilki, bu heyet şerefine pazar teni günü hükümet adına verilecek olan öğle yemeği olacaktır. Heyete dahil bütün üyeler davetli bulunuyorlar.
Neşriyat müdürü; Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Romanyadaki karışık c'urumdan Londrada birçok kimseler huzursuzluk duyuyormuş
kuvvetleri doğusuna Amerikan yedi kilo-
Londra 3 (Radyo) — Resmi Sovyet tebliğin o göre, Koenlgsberg'ln güney batısında ve batısında şiddetli savaşlar olmaktadır. Almanların, Rus çemberini yarmak İçin yaptıkları 60 karşı hücum, Sovyet askerleri tarafından püskürtülmüş. Alman kuvvetleri evvelkinden daha dar bir sabada sıkıştırılmıştır. Ruslar, birçok meskûn yerleri daha zaptetmelerdir.
Alman Haberler ajansına göre; mareşal Rokosovsky kuvvetleri Danzig İle Stettin arasında Bal tık sahiline ulaşmışlardır. Danzig - Stettin yolu kesilmiştir.
Bu haber doğru çıkarsa. Doğu Po-meranyada ve Danzig koridorunda bulunan Alman kuvvetlerinin karadan ricat yolu kesilmiş olacaktır. Dünkü Sovyet tebliği, Rusların denizden 45 kilometre İçeride Neu Stettln'-de elde ettikleri kazançlardan bahsediyordu.
Stettln'ln 35 kilometre cenup doğusunda kâin Plriç'te şiddetli muharebeler olduğu. Alman hatlarında derin gedikler açıldığı Berllnden bildirilmektedir. Görllç'ln doğusunda şiddetli muharebeler vuku bulmaktadır.
Danzig - Stettin yolu
Londra 3 (A.A.) — Mareşal Roko-sovsky kuvvetleri Pomeranyadakl gediklerini genişletmişlerdir. Alman Haberler ajansı, Stettin ile Danzig arasındaki sahil yolunu, Sovyet kuvvetlerinin kesmiş olduklarını bildirmektedir.
Londra 3 (A.A.) — Alman Haberler ajansı, Sovyet kuvvetlerinin Stet-t-ln İstikametinde yeniden taarruza geçmiş olduklarını bildirmektedir.
Brüksel 3 (A.A.) — Battık kıyıları İstikametinde İlerlemekte olan Sovyet kuvvetlerinin karşısındaki Alman birliklerinin mukavemeti sertleşmiş ve inatçı bir hal almıştır.
Alman başkumandanlığının tebliği
Pazartesi günü hükümet adına bir ziyafet verilecek
her yerde ve her zaman emsallerinden üstün kalacaktır. Enka Kollektif Şirketi
Cenupta birinci Amerikan ordusu Erft nehrinin sol yakasını 15 kilometre boyunca elinde tutmaktadır. Amerikan kuvvetlerinin seri İleri hareketi karşısında Alman «lel&eele Rhin nehrinin geçmeye çalışmaktadırlar, birlikleri Kolonya şehrine metre yaklaşmışlardır.
Birinci Kanada ordusu şimal kesiminde bir gün İçinde 5 İlâ 8 kilometre ilerlemiştir. KanadalIların tutmakta oldukları kesimdeki vaziyet de Amerikan kesimindeki vaziyeti andırmaktadır. Almanlar durmadan ricat etmektedirler.
Amerikalılar Rhin nehrini geçmeğe çalışıyorlar
Brüksel 3 (A-A.) — 21 İnci ordu grupu umumi karargâhından bildirildiğine göre, dokuzuncu Amerikan ordusu ile birinci Kanada ordusu arasındaki mesafe 18 kilometredir.
Alman kaynaklarından gelen haberlere go>re. Amerikan kuvvetleri Nelsse yakınlarında Rhin nehrini
Bükreş 2 (A.A.) — Anadolu sının özel muhabiri bildiriyor;
Hadescu’nun İstifasından siyasi durum bilhassa karışık _ nüyor. Her ne kadar yeni kabineyi kurma vazifesinin prens Stirbey'e tevdi edildiği bildirilmişse de basın ve siyasi mahfiller başka iki İşbirliği formülünü incelemeye devam etmektedirler ki bunlar da Grosa veya Lu-pu kabinesidir. Eski Başbakan Tata-rescu iki defa Kıral tarafından kabul . olunmuştur. Bazı mahfillere göre, . stirbey, yalnız eski partiler tarafından kabul edilmiş olan program ihze-’ rlne anlaşmanın İmkânsız olduğunu ' müşahede ederek kabineyi kurmak-• tan vazgeçmiştir.
’ Londra 3 (Radyo) — Romanya radyosunun neşrettiği resmi tebliğe gö-
■ re kıral Mlşel. yeni kabinenin teşkili
L vesilesini Dr. Crosa'ya tevdi etmiştir..
■ Dr. Crosa, millî demokrat cephesi er. kânmdandır.
Londra 2 (A.A.) — Romanya'da
cereyan eden hâdiseler hakkında burada mütalâa 1leri sürülmekten çtkl-nllmekte İse de, birçok kimseler bu hususta oldukça büyük bîr huzursuzluk hissetmektedirler. Miitteflklera-
■ rası kontrol komisyonundaki İngiliz temsilcisinin veya muavini binbaşı Banks’ın bu hususta vereceği rapor beklenilmekte İse dc. Vlşlnski’den daha yüksek mevki sahibi bir İnglllzin Bükreş'e gideceğine pek İhtimal ve-
[■ ı llrumektedlr.
| Burada hakiki olan şey, Rumen
hüırfırnetinin «ı4klkalen çok güç olan durumu karşılamak, üzere lâzungelen eneıjlyl göstermediğidir. Fakat muhaliflerin İktidarı ele almak için daha salâhiyetti olup olmadıklar ıı sormamak elden gelmez. Bundan dolayı hâdise henüz resmen bildirilmemiş bile olsa, Romanya'da durumun, Yatta konferansı tebliğinde derpiş edilen ana hatlara göre üç büyük devlet temsilcisi tarafından incelenmesi, artık yalnız Rumen buhranını bertaraf etmek için değil, fakat kurtarılmış memleketlerde İktisadi ve siyasî istikrarı temin etmek üzere üç büyük devlet atasındaki işbirliği İmkânlarını ameli bir surette İspat etmek için de zaruri görünmektedir. Fakat, Antonescıı’nun Romanya'yı bir kargaşalık İçinde bırakmış olmasından ve memleketin Rus ordularının harekât üssü olarak kullanılmasından meydana gelen hususi şartlardan dolayı bu meselede de rastlanacak güçlükler küçümsenmemelidir
Antonescu ve arkadaşları mahkemeye verildi
Bükreş 2 (A.A.) — Anadolu ajanlının özel muhabiri bildiriyor:
23 ağustosta tevkif edilmiş olan eski Mareşal Antonescu. eald Başbakan Mlhall Antonescu, eski Harbiye Bakanı General Pantazl. Albay EfU’-resctı vc_ eski Emniyet âmiri Splkl Vaslîlu Bükreş'e sevk edilmiş ve harb suçlularını yargılıyacak olan özel maMlremeya tevdi edilmişlerdir.
Dikkat ediyorum: Bobstil dediğimiz kıyafete artık, eskisi gibi, her kapı ardında Hışlamıyoruz. Modası mı geçti? Fikrimce bizi bu züppe kılıktan kurtaran harbdir. İfarb. işin gülünçlüğünü belirtti, züppe gençlerde bir sağduygu uyanıklığına mı sebep oldu? Sanmıyorum. Fakat başlarında kavak yeli esen gençler koltuklan altında üç metre acayip desenli kumaş, önlerine çıkan mahalle terzisine baş vurup keyiflerince elbise dlktiremiyorlar. Terzi ücretleri gibi kumaş fiatlerf de yüksektir; kimsenin eli normalinden uzun ve bol ceket biçmeğe yanaşmıyor. Hazır elbtsecîter ise ölçülü davranıyorlar, bol keseden kumaş ve harç kullanmak istemiyorlar. Kunduracılar da aynı durumdadırlar, iskarpinleri fazla yüksek ve yamru yumru yapmak lüzumunu duymuyorlar. Esnaf çoktandır kaprise hizmet edecek vaziyette değildir; hepsi de haddinden aşın nazlıdırlar. Kiiçiik bey beğenmiş, beğenmemiş... Çek başka kapıya!
Zaten büyük terziler öyle düttürüleylâ biçimde elbise dikmezler: büyük kunduram da bildiğinden şaşmaz. Bobstil kıyafet kenar terzinin işiydi; bobstil delikanlı da çok defa kenar çocuğuydu. Kumaş ve deri pahalılaşıp terzi ve kunduracı ücreti artınca o kaynaklar kurudu; bobstil vatandaş da aşağı yukan herkes gibi, ölçülü, boyda, ölçülü ende esvap giymeğe başladı; yahut tornistan sırasında ceketleri normal biçime sokuldu, adalet yerini buldu. Bizim gençliğimizde olduğu gibi her nesilde bir cins bobstil giyiniş vardır; ağır başlılar ona uymazlar. Meselâ bir zamanlar dapdaracık pantolonlar moda olmuştu; bacağa eldiven gibi geçlrilirdij otururken diz kapağına raslayan yerinden tutar, yukarıya çekerdik. Neden? Zira çekmesek ya kumaş yır-tılırdı, yahut oturamaz, alçıya konmuş gibi dimdik kalırdık Bayanlar da aynı çileyi çekmişler, bir vakitler merdiven basamağını atlayamıyacak derecede dar etekler İçinde bir işkence devresi yaşamışlardı.
Ama o devirlerde kumaş tesgâhlarnun çıkardıkları mallar her tüflü cambazlığa elverişli, sağlam dokumalardı ve saydıklarımın hepsi de aşağı yukAn «u götürür şeylerdi Yarın kıyafet tarihinin en akıl ermez bir moda sapıklığı olarak kaydedeceği mesele bizim ikinci cihan harbindeki kadın çorabı işidir.
Refik Halici Karay
Londra 3 (Radyo) — Müttefik umumi karargâhından bildirildiğine göre Zigfrld hattı artık mevcut değildir. Almanlar gayri muntazam bir surette kaçmaktadır. Rhin nehri kıyılarında kâin 170.000 nüfuslu Kre-feld şehri Müttefiklerin elindedir. Amerikan kuvvetleri bu şehrin ötesinde Dtıssttdorfun varoşlarından olan Neussu da zaptedilmlş ve Amerikalılar Rhin nehrine 'varmışlardır. Neuss şehri Rhin üzerinde biiyük bir limandır. Roremond ve Venlo zupte-dilmhtir, Dokuzuncu Amerikan ordusuna bağlı bir tümen, bir günde 25 kilometre ilerlemiştir. Dokuzuncu, ordu, Alınanlardan 17.000 esir almıştır.
Daha şimalde, en seçkin Alman kıtaatına karşı savaşan KanadalIlar da bir günde 8 kilometre llerllyerek Goh. ile Rhin arasında Roremond’u geçmişlerdir.
Üçüncü Amerikan ordusu Treves şehrini zaptetmiş 2000 esir almış ve 2000 Almanı da sarmıştır.
Dün sabah 700 Müttefik bomba uçağı Kolonya şehrine, Alman askerler! ve taşıtlarll» dolu bulunduğu bir syadg 3000 ton bomba atmış vo öğleden sonra"] $0 Müttefik uçağı daha şehri bombalamıştır. Amerikan öncüleri Kolonya'dan 8 kilometre mesafede bulunuyorlar.
Cephedeki İlk hatlarda yaptığı teftişten dönen Başkumandan General Eisenhower taarruzun memnuniyet verici bir şekilde geliştiğini zayiatın da hafit olduğunu söylemiştir.
Rundstedt orduları ikiye bölündü
Londra 3 (A-A.» — Amerikan kuvvetleri Rhin nehri kıyılarına Neuss şehrinin cenubunda ulaşmışlardır.
Amerikan orduları seri İleri hare-ketl rl İle Batı cephesindeki Rundstedt ordularını İkiye bölmüşlerdir.
Ingiliz parlâmentosunun Başbakanı M. Churchille — son nutkundan ve üç günlük acı, tatlı konuşmalardan sonra — tam güvenini bildirmesi ve M. Roosevel-tin Kırım dönüşü Kongredeki demeci, harb ve sulh işlerinde üç büyük müttefik arasındaki anlaşma havasını kuvvetlendiren yeni âmiller olmuştur.
Milletler arasında hürriyet ve adalet temellerine dayanan sürekli bir dünya düzeni kurmaktan başka ideali olmadığına kimsenin şüphe etmediği Amerika Birleşik . Devletleri Cumhur Baş-kanının da Kırım konferansından derin bir İnanla döndüğü nutkunda açıkça görülüyor.
M. Roosevelt, bütün sulh meselelerinde «Güç görünen anlaşmanın elde edildiğini» müjdeliyor. kurulacak sulhun «Nç Amerika, ne Ingiltere, ne Sovyet Rusya, ne Çin, ne de Büyük veya küçük milletler sulhu değil, fakat dünya sulhu olacağını» söylüyor. Gene Amerika Cumhur Başkamna göre «Eğer bütün milletler sıkı iş birliği yapmazlar, yahut mesuliyetleri bitlikte yüklenmeklerse sulh olamaz, olsa da çabucak yıkılır.»
Kurulacak yeni sulhun başlı başına hiç bir devletin veya devletler EÜmreslnin üstünlüğüne dayanmıyacağı, sulh işinde bütün milletlerin sıkı işbirliği yapmaları hakkında M. Rooseveltln İleri sürdüğü bu iki prensip, bugünkü kargaşalıktan yarın neler çıkabileceğini kendi kendilerine soranların korku ve kaygılarını giderecek kudrettedir. Bu düşünceler, Amerika Devlet Başkanı için yeni ve yabancı şeyler değildir. Eğer M. Roosevelt bunia-n kendi özlediği vargılar, ulaşılması her zaman ve herkes için gereken idealler şeklinde ortaya atmış olsaydı, hürriyete bağlı bir Amerikalı devlet adamının ağzından duyulması sadece tabii görünür, fakat bugünkü şartlar ortasında sevindirici ameli değerleri olmazdı. Fakat M. Roosevelt bu sözleri, sadece kendi düşüncesi olarak değil, üçler arasında konuşulup karar altına alınmış tatbikat prensipleri gibi Hân ettiği için ümit verici, sevindirici mahiyet alıyor.
Bu bakımdan. M. Churchill ve M. Eden ile M. Rooseveltln sözleri arasındaki uyarlığın göze çarpmaması mümkün değildir. Gerek İngiliz, gerek Amerikan devlet adamlarının üzerinde ısrarla durdukları meseleler hep aynıdır: Avrupada hiç bir egemenliğe bo-Sn eğmemek, sulhu bütün millerin eşit haklarına dayanan sağlam temeller üstüne kurmak. Anlaşılıyor ki îngilterede olduğu gibi Amerikada da halk efkârı, harb sonu döneminde eır çok bu İki noktada işkillenmekte ve aydınlık ihtiyacı duymaktadır.
M. Roosevelt nutkunda, yakında Amerikan milletinden ve Kongresinden büyük kararlar lfltiyeceğinl bildiriyor. Bu kararlar, hiç şüphesiz, Amerikanın gelecek sulhta yükleneceği ödevleri şimdiden kabul etmesi İçin olacaktır. ■
Sulhun en sağlam garantisi ve milletlerin en kuvvetli güveni bu olacaktır. Çünkü eski Milletler Cemiyeti, Amerikanın yardımından yoksun kaldığı için battı. Yeni Avrupa sulhu ancak Amerikanın işe karışmasile dayanıklı olacaktır.
Necmettin Sadak
ESİRCİ BAŞI
Lâle dovrlnln tarih dekoru İçinde bir Mk romanı. Yeni çıktı. 88 salılfe 60 kuruş.
NET KtTABEVİ
Berlin’e taarruz yakın
Londra 3 (A.A.) — Alman Haberler ajansının tahminlerine göre. pek yakında 7 Sovyet tümeni Berllne karşı taarruza geçecektir. Bunların arasında İki zırhlı tümen vardır.
Harb muhabirlerinin bildirdiklerine göre, Zukov, subaylarının hepsine Berlin sokaklarını gösteren haritalar dağıtmıştır. —
Münih başkent olacak
Stokholm 3 (A.A.) — Almanyadan alınan haberlere göre. Münlch şehri pek yakında Almanyanın yeni başkenti İlân edilecektir.
Mareşal Alexander’in mareşal Tolbııkini ziyareti •
Londra 2 (AA.) — Akdeniz deki Müttefik kuvvetleri Başkomutanı mareşal Alexander, Ukrayna cephesi komutanı mareşal Tolbukin’j ziyaret etmiştir. Mareşal Alexander bu seyahatini, Yugoslavya’da mareşal Tlto'yu ziyaret ettikten sonra. tjhf*SOTV?t bomba uçağile yapmıştır.
Ziyaretten sonra mareşal Tol-bukin. mareşal Alexander‘l hava meydanına kadar götürmüş ve Belgrada dönmesi İçin kendi şahsi uçağın] onun emrine vermiştir. Bildirildiğine göre, her iki mareşal görüşülen bütün noktalar üzerinde tamamile mutabık kalmışlardır. Her İki tarafın genel kurmayı da aralarında istişarelerde bulunmuşlardır.
geçmeye çal inaktadırlar. Aynı haberler, bu teşebbüslere girişmiş olan Amerikan birliklerini mılhlm bombardıman uçak teşkillerinin desteklemekte olduğunu bildirmektedir.
Alman Başkumandanlığı da, KanadalI kuvvetlerin toplu bir halde yakın bir zaman içinde Fihln nehrini geçmeye çalışacaklarını söylemektedir.
Kolonya halkına bir ihtar
Londra 3 (AA.) — Müttefik umumi karargâhı radyo He Kolonya halkına hitabetmiş ve Almanların ordu İle birlikte ricat etmemelerini, mahzenlerde saklanıp bombardımanlardan korunmalarını tavsiye etmiştir.
Alman ricati bozguna döndü
balıue z
A K g A M
İ-KAFTA SONU NOTLARI-f
San Fransisco konferansı
Stalin Londra’ya gidecek mi?
___ * 8 Mart 1945
■ - ---------T- -
Mahkeme koridorlarında:
Ben de hakkımı istiyorum
Canlı bir ihtiyarlık bahsi
/'»anlı bir İhtiyarlığın 'temeli refah İçinde geçmiş bir çocukluk, geçim kayguj undan uzak bir gençliktir. Biz hayatı kazanmak İçin fazla çalışmak zorunda kalıyor. û yüzden erken yıpranıyoruz, demiştim. «-Haber» gazetesinde vatan «bir muharrir o arkadaşımız cevap veriyor;
«Eğer bizde erken İhtiyarlamanın sebebi yıpratıcı geçim şartlarında olsaydı, zenginlerin fakirlerden daha ge ç İhtiyari amaları ve daha dinç kalmaları gerekti. Oysa ki bunun tanı tersini görüyor ve dinç İhtiyarlara daha ziyade fakir zümrelerde Hışlıyoruz: Meselâ hamallarda. kayıkçılarda, arabacılarda, balıkçılarda... BU da gösteriyor ki genç kalmanın sırrı rahat itmekte değil, mücadele etmektedir. Hamallık, kayıkçılık, arabacılık ve balıkçılık birer mücadele «.'•-legidir-
Arkadaşıma ben de şu suali soracağım:
Bizde istatistikler kadınların erkeklerden daha uzun ömürlü olduklarını gösteriyor. Hattâ cemiyetimizde yiiz yaşını geçmiş bir erki k varsa buna karşılık on kadın vardır.
Acaba kadınların daha fazla ya-^r. malan, canlı bir ihtiyarlık sürmeleri kendilerinin hama! kayıkçı, arabacı, balıkçı olmalarından. yani ömürlerini bu cins mücadele mesleklerinde geçirmelerinden mİ ileri geliyor, yoksa cemiyetimizde mücadele payı daha çok erkeklere düştüğü için mi bu beyledir?
şimdi cemiyetlinizde her işte kadın var, yalnız hamallıkta, kayıkçılıkta, arabacılıkta, balıkçlıkta yok.
Burada bir hata İşledim. Yazımı onu söyllyerek bitireyim: Kadınlar büsbütün hamallık etmiyorlar denemez Vaktinden evvel çöken mücadeleci kocalarının hamallığı onlara düşüyor.
1?" r-ilt bir tiryakilik
1/ ahve tutkunluğu bizi boyuna zor durumlara düşürüyor. Bir aralık kahve darlığı çektik. Btr
fincan kahve satan dükkânların Önünde saatlerce beklediğimiz, ko-kusllc geçinmeğe çalıştığımız oldu.
Şimdi kahvemiz boldur; fakat kahve fincanımız kalmadı. Yeril yapıcılarımız gerçi fincan yapmaya başlamışlardır. Ama nedendir bilinmez fincanın tarih boyunca geçirdiği evrimin İlk döneminden İşe başladılar, örnekleri arkeoloji müzelerinde duran binlerce yıl öncenin tn İlkel fincanlarını taklit ediyorlar.
Onların yeni zaman fincanlarını yapmaya başlamaları İçin uzun asırlar beklemek lâzımdır. Bunu anlayan Paşabnhçe cam fabrikası kahve fincanı çıkarmaya karar vermiştir.
O zaman mesele kalmıyaeak mı? Zannetmiyorum. Kahve olacak, fincan olacak, bu sefer de cezve olmayacaktır. Çünkü şimdiden cezve bulunamıyor.
Şu kahve tiryakiliği ne belâlı tiryakilik değil mi?
•
öyle ise yetişen nedir?
ç ehlr Tiyatrosu sanat âşığı *r gençler arıyordu. Elli genç birden direktörlüğe bavurmuş.
Güzel sanatlar mükâfatı bu sene en güzel tiyatro eserine verilecekti. Yarışmaya 149 eser katılmış.
Bıı olaylara bakıp memleketimizde tiyatro muharrirliğine ve aktörlüğe heves yoktur, diyemeyiz. Ama mükâfat hiç bir tiyatro eserine verilmemiştir. Elli gençten ne kadarı tiyatroya alınacak, aktör yetişecek onu da henüz bilemiyoruz.
Görünüş başka alanlarda da böy-ledlr. «Roman gönderin!» deseniz yüzlerce müsvedde alırsınız. «Şiir istiyorum» deseniz posta idaresi milyonlarca manzumeyi taşımaktan âciz kalır.
Fakat feryat gene bir: Aktör yetişmiyor, tiyatro muharriri yetişmiyor, şair yetişmiyor...
Peki ama yetişen nedir Asıl onu merak etmeli değil miyiz?
ŞEVKET RADO
Millet Meclisi pazartesi günü toplanıyor
Ankara 3 (Telefonla) — Büyük Jflllet Meclisi pazartesi gününden itibaren loş tatilini bitirerek mutad toplantılarına bağlıyacaktır. Meclisin pazartesi gündeminde Maarif Bakanlığı teşkilâtında değilLşkllk yapıl-taası hakkındakt tasarı da vardır.
Ortaokul ve liselerde dinlenme tatili
Ankara 2 (A.A.) — Maarif Bakanlığından tebliğ edilmiştir.
İkinci kanaat döneminin sona ermesi şebeblylş. 1 — A1 Yüksek derecelileriyle yapı usta okulları hariç olmak üzere mesleki ve teknik öğretim okullarında, B) orta okullarla 11-•elerde İD mart pazartesi sabahından 25 mart pazar akşamına kadar,
2 — Öğretmen okullarında 2 nisan pazırtesl sabahından 8 nisan pazar akşamına kadar, yedişer günlük dinilenme tatil! yapılması uygun görülmüştür.
Aynî yardım kanunu
Ankara 2 — Olağan üstü hallerin deremi müddetlnce memur müstahdemlere yapılacak ayni yardım hakkmdakl kanunun birinci maddesinin değiştirilmesine dair olan kanun tasarısı yakında Büyük Millet Meclisine verilecektir. Şimdiye kadar yardımdan İstifade edemlyen Gedildi erbaş ve üst çavuşlar yeni tasan İle ayni yardımdan lrtifade edebileceklerdir.
Kumaş vurgunculuğu
Yün ve pamuk İpliği satışları üzerinde vukua geldiği mevzuu bahsedilen yolsuzluklar dolayısile tktlsat Bakanlığı müfettişlerlle milli korunma savcılığı tarafından müştereken yapılmakta olan tahkikat İlerlemektedir.
Bu yolsuzluk dolayısın e malûmatlarına müracaat edilenler arasından tevkiflerine lüzum görülenler diin geç vakte kadar yirmi Idşiyİ bulmuştur. Tahkikat ve takibata ehemmiyetle devam olunmaktadır.
Bareme göre terfi
Ankara 2 — Bakanlıklar delegelerin .'(*n mürekkep bir komisyon, memurların barem kanuna göre terfile Tine esas olan ehliyetlerini tesbit etmek için yaptıkları toplantıları bitirmiş ve bu çatışmaları neticesinde bir tüzük projesi hazırlamıştır.
Alış verişte kesirler
Ankara 2 — Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan bir sirkülerde perakende alış verişlerdeki flütlerde 50 santimden az olan kesirlerin 60 santime, fazla, olanların da kuruşa İblâğ «dilmesi bildirilmiştir.
Yeni elektrik santralleri
Ankara 2 — Yurdun bir çok yerlerinde yen! elektrik santralleri kurulması İçin yapılan hazırlıklar bitmiş ve bir kanun tasarısı hazırlanmıştır. Bu tasarıya göre bu gibi tesisleri yapmak üzere Nafla Bakanlığı gelecek senelere geçici yüklenmelere girmeğe İzinli olacaktır. İşe 1846 yılından İtibaren ballanacak ve her yıl NaUa Bakanlığı bütçesine 4 milyon lire ödenek konacaktır. Yine bu tasarıya göre elektrik f töd işleri İdaresi 15 milyon liraya kadar bono çıkarmağa, yetkili alacaktır.
Dün zelzele oldu
Ankara 2 (A.A.) — Bugün
saat 13.44 te şehrimizde dört sa-niye süren bir yer depremi olmuştur.
Çankırı, Samsun, Kastamonu, Tosya, İnebolu. Erzincan. Bolu ve fstanbulda da 13.30 İle saat 14 arasında yer depremleri duyulmuştur. Zarar yoktur.
Rektör bu akşam Ankaraya gidiyor
Üniversite rektörü profesör General Tevfik Sağlam bu akşamki Ankara ckspreslle Ankara'ya gidecektir. Rektörün Ankara seyahati, yapılmakta olan Fen fakültesi ve konferans salonları inşaatının daha ziyade süratlendirilmez! İle alâkalı görülmektedir.
B. Roosevelt, Amerika murahhaslarını tâyin etti
Vaşlngton 2 (AA.) — Cumhur Başkam M. Roosevelt, 25 nisanda Ban Franclsco’da bağlıyacak olan konferansta Birleşik Amerika, devletlerini temsil edecek sekiz murahhası çarşamba günü tâyin etmiştir. Bu murahhaslar şunlardır:
Hariciye Rakam M- Edıvard Stettl-nius, Eski Hariciye Bakanı, M. Cordell Hull. Ayan Meclisinin Hariciye encümeni Başkanı M. Tora Connaly, Ayan Meclisinin en yaşlı üyesi ve harbden sonraki teşkilât projesi müellifi M. Arthur II. Vandenberg, Saylavlar Meclisinin Hariciye encümeni Başkanı Sol Bloom, Amerikan Bahriye komutanı Charles Baston, eski Minnesota Valisi Har o! d Stassen, Nevyork’ tâki Columbla üniversitesi Barnard kollejlnln müdürü Bayan Vlrginla Clldersleer.e.
Cumhur Başkam Roosevelt, murahhaslara resmi tfavctname ile birlikte gönderdiği mektupta şunları söylemiştir:
«Müşterek düşmanlarına karşı gl-rlştîkk-rt harhde bu derece halisane İşbirliği yapmış bütün birleşmiş milletleri toplayan bu mühim konferansın. milletlerarası bir teşkilât kurulması hususundaki tasarıları muvaffakiyetle tamamlıyacaSına eminim, bu milletlerarası teşkilât sayesinde, barışsever bütün milletlerin sıkı ve devamlı is birliği!, müstakbel bir milletler arası harbin önlenmesi ve siyasi iktisadi ve içtimai harb sebeplerinin uzaklaştırılmayı keyfiyetine doğru vöneltilehllfr.B
De Gaulle
Dün istişare meclisinde bir söylev verdi
Londra 3 (Radyo) — Fransız hükümeti reisi general de Gaulle dün istişare meclisinde Fransa-mn İçtimaî ve İktisadî siyaseti hakkında söylediği bir nutukta, karşılaşılan müşkülâttan, hükümetin kudretli bir sınat sistemi kurmak, ziraî mahsulleri İki misline çıkarmak, memleketin nüfusunu arttırmak istediğin, den bahsetmiş, kredi He1 eneri! kaynaklarının hükümetin elinde bulunması lâzım geldiğini, diğer şubelerin seıbes bırakılacağını, milli bir ekonomi meclisi kurulacağını, bu etin Fransız ordusunun 1.200.000 kişiye baliğ olduğunu ve bu kuvveti en kısa bir zamanda teçhiz irin bütün gav-ret’erin sarf-d’leceğini söylemiştir. ___________
Imralı arıHpnnda bir ceset bulundu
Marmarada tmralı adası açıklarında vücudunun üst kısmı balıklar tarafından' didiklenmiş bir erkek cesedi bulunmuştur. Uzun müddetten beri denizde kaldığı anlaşılan bu ceset tahkikatına Bursa savcılığı el koymuştur.
Cesedin, kazaya uğramış bir balıkçı olduğu tahmin edilmekle beraber civar vilâyet ve kazalara da malûmat verilmiştir.
Anayasadaki terim ve kelimeler
Anayasadaki terim ve kelimelerin izahlı kılavuzları bastırılmış ve devaire tebliğ edilmiştir. Vali, devaire gönderdiği bir tamimde, bu terim ve kelimelerin kullanılmasını emretmiştir.
Londrada ziyaret ihtimaline mebni hazırlıklar yapılıyor
Londra 1 (A.A.) — Star gazetesi, önemli şahsiyetlerin ıdyaret programlarını tanzim etmeğe memur Maliye Bakanlığı komisyonunun, fita-lln’ln bu yıl Londrayı ziyaret etmesi İhtimaline binaen şimdilik İlk hazırlıkları yapmakta olduğunu yazmaktadır. Program, fjtalln'e gönderilmeden evvel kirala, Başbakana ve Sovyet büyük elçisine sunulacaktır. Muhtemel olarak, Stalin ve maiyeti Salnt James sarayına İneceklerdir.
Bu. Stalln'ln Londraya İlk gelişi olmıyacaktn. Çünkü Stalin, 28 yaşında genç bir İhtilâlci İken Rus sosyal demokrat işçi partisinin beşinci kongresine lştlrftk etmek üzere İvano-vltch İsmi altında bir kere daha Londraya gelmişti.
Gümrük ve inhisar memurlarının nakilleri
Ankara 3 (Telefonla) — Tahsil çağında çocuğu bulunup da memuriyet yerlerinde belli müddetten fazla kalan memurların çocuklarını okutabilecek elverişli yerlere nakiller! Gümrük ve İnhisarlar Bakanlığınca kararlaştırılmıştır. Bu kararın önümüzdeki haftadan Jtibaren tatbikine geçilecektir. Hastalık dolayıslle İş başlarından ayrılmış olan memurların yerlerine de vekil memurlar gönderilecektir.
Kararımızın akisleri
Haftalık Spectator dergisinin mütalâası
Londra 3 (A.A.) — Hiç bir partiye bağlı olmayan haftalık Spectator dergisi, Türkiyenin Al-manyaya ve Japonyaya karşı harb ilânım inceleyen bir yazısında. diyor ki:
Türküye .aynı zamanda tarafsız kalmış olan bir müttefik olmuştur. Türkiyenin tarafsızlığı, nı müdafaa edeceği hususundaki katî niyetini bildiren demeci zaman olmuştur kİ gerek bize gerek kendisine büyük hizmet etmiştir. Bununla beraber, tehlike geçtikten sonra da Almanya ile ticarî münasebetlerini idamede ısrar etmesi geçen sene bîr dereceye kadar gerginlik ihdas etmişti.
Bu gerginlik geçmiştir. Ticaret meselesini müzakere etmek üzere bir Türk ticaret heyeti Lon d raya gelmiştir. Türkiye harbden evvelki senelerde Balkan milletleri arasında ehemmiyetli bir aracı rolü oynamıştır ve San Fransisco müzakerelerinde hazır bulunması, çok arzu edilir bir şeydir. Türkiyenin stratejik vaziyeti ve İktisadî İmkânları çok ehemmiyetlidir.
Ankarada zeytin ve pamuk yağı satacak dükkânlar
Ankara 3 (Telefonla) — Zeytinyağı. pamuk yağı ve diğer nebati yağlar satışlarını düzenlemek hakkmdakl karar gereğince toptan ve perakende zeytinyağı İle pnmıık yağı satacak dükkân ve mağazalar ayrılmıştır. Ankarada nyulsn bu 66 nısğazada zeytin ve pamuk yağlarından başka yağ satılamıyac aktır.
Kahve fincanı imalâtı
Ankara 3 (Telefonla) — Başabalıçe şişe ve cam fabrikası, piyasadaki kahve fincanı darlığını gidermek maksadlie imalâtına hız vermiştir. Fabrika önümüzdeki hafta İçinde piyasaya mühim miktarda kahve fincanı çıkaracaktır.
—• Takvim •—
RvbJÜlcYVCl 18 — Kârim lifi
imsak Güneş öğle İkindi Ak Yatsı
!■:. 10.50 12.30 0.24 e,33 12.00 i,31
,r- 5.52 7.31 13.26 16.30 10.02 20.31
Mahsul vaziyeti
Son zamanlarda yurdun muhtelif bölgelerine çok kar yağmıştı. Bu ka-rm hububata zeytin ve meyvalara zarar verip, vermediği hakkında alâkadarların malûmatına müracaat ettik. Aldığımız malûmata göre vaziyet sudur:
Memleketimizde ekseriyetle şubat içinde çok kar yağmaktadır. Bıı mevsimde yağan kar mahsule zarar vermemektedir. Zira şubat ayı içerisinde meyvalar ufak tomurcuk halinde bulunmaktadır. Ayrıca hububat sınıfından mahsuller dsha başak do. rinde dağildir. Binaenaleyh bugünkü variyete nazaran senelik mahsul bakı-çjmdon endişeyi mucip bir vaziyet yoktur.
King Jor j zırhlısı Girit’te Alman mevzilerini topa tuttu
Londra 3 (Radyo) — İngiliz King Jorj zırhlısının Uzak Doğuya giderken 35 santimetrelik ağır toplarile Girit'te Alman mevzilerini şiddetle bombardıman ettiği tebliğ edilmiştir.
İskenderiye’de pamuk stokları yandı
Kahire 2 (AA.) — Büyük bir yangın İskenderiye limanında mevcut pamuk stoklarından büyük bir kısmını İmha etmiştir. I Zarar yüz bin İngiliz lirası ola-|rak tahmin edilmektedir.
— Hlşşştl.. Biraz bana baksanız al.I Sulh ceza mahkemelerinin koridorunda kimse olmadığı için birinci ağır ceza mahkemesinin Önüne doğru ağır ağır yürürken geriden duyduğum ses üzerine durdum, döndüm. Uzunca boylu bir kadın elindeki kâğıdı sallı yarak telâşlı telâşlı geliyor. Yürürken ayaklarının birbirine dolaştığı farkedlllyor. Sanki o incecik bacaklar, üzerindeki kadit gövdeyi taşıyamıyor, sık sık köstekleniyor, sendeliyor.
Bekledim, yaklaştı, hıçkırır gibi derin bir nefes aldı, kesik kesik öksürdükten sonra nedamet İfade eden bir eda İle kaşlarını kaldırıp yüzüme baktı ve mırıldandı:
— Sizi buranın memurlarından zannederek beyhude koşmuşum. Bir şey soracaktım amma, siz de yabancıya benziyorsunuz.
— Buyurunuz -dedim- buranın memuru olmamakla beraber pek de yabancısı değilim. Bildiğim blrşey ise yardım etmek isterim.
Yamyassı göğsünün, manto altından zorlukla farkedtlebllen kabarıp inişini yine kesik öksürükler taklbet-tl. Elindeki kâğıdı bana uzattı, tekrar geriye çekti, yutkundu ve yine aynı fersiz mırıldanış:
— Şeyi soracaktım,. Şu kâğıdı vermek için...
İskelet halindeki göğsünü zorlukla kabartan hava, bir pompa tazyikiyle ciğerlerden geriye fışkırırken gırtlak kıkırdaklarını tırmalıyor, yağsız menteşe gıcırtısını andıran seslerle boşatıyor...
Yarı mütceessls, yarı dalgın karşımdaki kadına bakıyorum. Avurtlar birbirine geçmiş, kemiklere yapışan sarımtrak deriler sanki kuruyup gerilmiş, elmacık kemikleri fırlak, çukura kaçmış mavi hârell gözler fersiz. mor renkli dudaklar büzülmüş, sol çenesinden burun hizasına doğru paslı bir kordon parçası gibi kavisle-nen İnce bir yara İz! üst dudağını hafifçe yukarıya kıvırmış. Bu uzun boylu, çöp boyunlu, değnek bacaklı kadın ilk bakışta insana, bostan kulübesinde zeytin, ekmekle dost sofrası donatıp yayvan ağızlı sarhoş gruplarına rakı kadehi dolduran yılışık bir kahpe eskisi hissini veriyor. Fakat, biraz dikkat edilince bakışlarında, tavırlarında. konuşmasında, görmüş geçirmiş bir eda farkedlllyor. Her halde fazlaca bakmışım, telâşla eğildi, gri dalgalı mor mantosunun önünü biraz daha kavuşturarak eteğindeki yamayı gizledi, elindeki kâğıdı tekrar uzattı:
— Şu kândı vermek İstiyorum. Vermiyecektim amma, artık dayanamaz. hale geldim. Şu halime bakınız..
Kaşları çatıldı, göz bebekleri şimşeklendi, atmaca pençesi gibi ince, sivri parmaklarlyle mantosunun yakalarını tutup açtı, geniş yakalı fistanının göğsünü çekti, boynunu uzattı:
— Bakınız, görüyorsunuz ya!..
Sol taraf köprücük kemiğinin üzerinde kan damlaları pıhtılaşmış halka şeklinde bir yara...
— İşte, katilin son marifeti de bu... Saatlerce dayak attı, hırsını yenemeyince kudurmuş köpek gibi saldırıp bu hale getirdi beni Bilinden fırlayıp kaçmasaydım gırtlağımı dişleriyle parçalıvacaktı. Artık tahammü-
Balık az çıkıyor
İçinde bulunduğumuz günler, balıkların yumurta dökme zamanı olduğundan, balıkların çoğu yataklarına çekilmişler, ortadan kaybolmuşlardır. Bu yüzden balıkhaneye getirilen balıklanın tutan azalmıştır. Dikkat edilecek olursa, son sene içinde genel olarak balık tutumu geçen senelerden azdır.
Diğer taraf Lan ilgililer, harb sonu iktisadi kalkınmasına bağlı olarak balık iş-lerlle de meşgul oluyorlar. Şimdilik Münakalât Bakanlığına bağlı olarak çalıştırılan Su mahsulleri direktörlüğünün Ziraat Bakanlığına bağlanacağını yazmıştık.
Ziraat Bakanlığı, ilgili bir uzmanını İstanbul'a öndererek, İncelemeler yaptırmıştır, Uzman, şehrimizde balıkçılıkla meşgul olanlarla görüşerek, istediği malûmatı toplamıştır. Su mahsulleri müdürlüğü. Ziraat Bakanlığına geçince, hemen müspet İşlere girişileceği anlaşılmaktadır.
Kurtarılan memleketlere, bu arada İtalya, Bulgaristan ve Romanya ya çok tutarda balık gönderileblimesl İçin yeni ticaret anlaşmalarının imzalanması beklenmektedir. Ziraat Bakanlığının. istihsal ile beraber İstihlâk İşlerini de İncelemekte olduğu anlaşılmaktadır.
lüm kalmadı. Benim gücüm yetmiyorsa kanım, katlim ona helâl değil ya. Cezasını istiyorum. Yaptığı canavarlık yanına kalmasın onun.
— Kim yaptı bunu?..
— Kim yapar?.. Kocam olacak canavar.
— Nikâhlı kocanız mı?.
Küskün bir eda İle omuz silkip dudak büktü:
— Nikâh kim, ben kim?. Kirli çamaşır kimin üzerinde durabilir kl?_ Nikâh altına bir defa girip çıktım. O zamandan beri elden ele, dizden, dize ömür geçirdim ve nihayet ayağa düştüm. Artık ayak takımiyle haşir neşir oluyorum. Ne yapalım? Kör boğa? durmuyor. Bîr dilim kuru ekmek uğruna satılmış bir paçavra yığınından ne farkım var?.
Sesi titrekleşti, kısıldı, dudaklarında beliren ürpertiler şiddeti! bir titreme halinde vücudunu sarsmağa başladı. Puslanan gözlerini duvarca bir noktaya dikerek hafifçe başını sallayıp kısık sesle mırıldanmağa başladı:
— Eeeeh... Bu dünya böyle İşte. Düşmez kalkmaz bir Allah... İnsan İçin kalkmak ne kadar zorsa, düşmek de o kadar kolay. Ben de vaktlylo ayak üstü duran bir ev hanımı idim. Kim derdi ki günün birinde bu halt geleceğim.
TL tr iyen dudakları , acı bir tebessümle büküldü:
— Kahpe Sahne haaa?.. Öyle ya.., «Ahlâksız olduğun için bu hallere düştün. Cezandır, çek!.., diyorlar.
Artık benimle konuşmuyor, dlz« gelip af dileyen bir günahkâr gibi kendi kendine söyleniyor:
— Anamın koltuğunun altından kocamın yuvasına giderken hayalimden neler geçiyordu!.. Sonradan görme kocamı şımartan para beni dc hu hale getirmedi mi? Nikâhlı karısını koluna takıp içki âlemlerinde hovardalığa kalkışan, çifte telliden dansa hoplayan, kafesli kümesten züppeliğe sıçrayan adamın günahı benden soruluyor. Beni sarhoş kucaklarında dansa kaldırıp çalım satan adam, günün birinde: «sen ahlâksız olr kahpesin> diye tekmeyi vurup beni yuvamdan dışarıya atarken günahların bütün cezasını da omuzlarıma yükledi. O günden beri çekiyorum. Evet... Her gün birkaç adım daha bataklığa saplanarak o günden beri ceza çekiyorum. Hepsi boş lâf. İşfe bugün İki lokma ekmek uğruna köşekler gibi hırlaşıp hırpalanan bir kahpeyim... Öyle diyorlar. Varsın desinler.
Kısa o İr duraklamadan sonra, uykudan uyanır gibi silkindi, gözlerin! oğuşturarak tekrar bana döndü:
— Affedersiniz, yine sinirlerim boşandı. Bazen böyle oluyorum. Geçmiş günleri hatırhyarak deli gibi konuşuyorum. Bent bu hale getiren canavardan şikâyetçiyim. Arzuhalimi nereye vereceğim?..
Savcılık kalemini tarif etlim. Hafif bir mırıltı ile teşekkür ettikten sonra uzaklaşırken hâlâ söyleniyordu:
— Kahpe diyorlarsa ben de İnsan değil miyim? Ben de o İnsanların arasında bu hale gelmedim mİ? Ben de hakkımı arıyorum. Yürüîiü bakalım kahpe Sahne!.. Arayan mevlft-sjm da bulurmuş, belâsını da
Ce. Re.
On polis kursu açılacak
Ankara 3 (Telefonlal — Emniyet umum müdürlüğü polis memurlarının mesleki bilgilerini! arttırmak: İçin 9 değişik yerde 10 kurs açacaktır. Kurslardan ikisi İstanbul'da, birer tanesi de Ankara, tzmlr, ÇanakJcale, Erzurum, Gaziantep. Kocaeli, tçel ve Manisa'da açılacaktır.
Umum müdürlük, yine meslekî bilgilerini arttırmak İçin emniyet mensuplarından bazılarını staj görmek üzere Amerika ile İnglltereye gönderecektir.
Balıkesıre üç kontrolör gönderildi
Ankara 3 (Telefonla) — Ticaret Bakanlığı İstanbul milli korunma kontrolörlüğünden 3 kontrolörü Balıkesir’de İncelemelerde bulunan Bakanlık müfettişlerinin nezdine vermiştir. İstihsal bölgelerindeki kontrol İşlerine bu suretle hLz verilmiştir. Diğer bölgelerde de sıkı kontrollar yapılacaktır.
Mekke ve Medine açık şehir ilân edildi Kahire 2 (A.A.) — Suudî Arabistan perşembe akşamı Mihver devletlerine harb İlân etmiştir. Suudî Arabistan Hariciye Bakanlığı tarafından neşredilen tebliğde Mekke'nin ve Medine-nin açık şehir flân edildiği bil-dirllmektedr.
VEFAT
EskL tütün tüccarlarımızdan Meşrep Gülezyan'm oğlu ARŞEN Gt’LEZYAN
kısa bir hastalıktan knrtulamı-yarak genç yaşında vefat etm£-tlr. Cenaze merasimi yarın pazar saat 14 de Feriköy Ermeni klll-scvlnde yapılacaktır.
Created by free version of 2PDF
Kırai Pierre., naipleri seçti
Londra 2 (AA.) — Bu akşam Yugoslav Kıralı Pierre tarafından neşredilen bir demeçte. Niyabet meclisini kurmak üzere kendlsne teklif edilmiş olan altı isimden aşağıdakl-lerlnl seçmiş olduğu bildirilmektedir:
Dr, Sadjan Budisavlejviç (Sırp) Dr. Mandlç (Hırvat» ve M. Dııshan Serndc (Sloven).
Kır al, Naiplerin Kıral ve halk karşı snıda vazifelerini sadıkane İfa edeceklerine büyük bir itimat baslemek-tedlr.
BORSA
2/3/1945 flatlerl
Lonflra özerine 1 sterlin 5 24
Nevyork üzerine 100 dolar 130.50
Cenevre 100 tsvlçre FT 30.3259
Madrid üzerine 100 pezeta 12.0376
Stokholm üzerine 100 kuron 31 1325
Esham ve Tahvilât
Ergani % 5 1933 25—
tkramiyeli % 5 938 22—
% 6 ikramiyen M. M. 21.60
% 7 Milli Müdafaa 19.4®
Mlilj Müdaraa 2 19.35
Millî Müdafaa 3 .19.21
% 5 945 Milli Müdafi 19.16
Sivas - Erzurum 1 19.10
Sivas - Erzurum 2-7 19-10
% 7 1041 D. ¥. I 39.35
1941 Demiryolu n 1941 Demiryolu m 1941 Demiryolu % 8
Anadolu D Yolu % W
Anadolu tahvil! 1 - H
Anadolu Mûmes. •
Merkez Bankası
İş Bankası pama. 14.-3^
îş bankası hamiline 15 50
Aslan çimento 8-80
BORSA DIŞINDA
Reşadiye altım
Gulden *3.85
Külce altın bu granu 5.31
S Mart 1945
AHŞAM
AKŞAMDAN AKŞAMA
Bir seferde 200 ördek vuran dostlarım
Çehofun İstanbul Şehir Ti-Cirosunda oynanan «Vaııya iyin isimli piyesinde kahra-JBaıılar, kendi yaşadıkları devri tenkili ediyorlardı:
— Bizden .evvelki Rusyaıun •rmanîannda şöyle sülünler, bfcvle cennet kuşlan vardı. Biz kötü idare ettik ki tabiatın yurdumuza yadigâr ettiği bu mahluklar artık yaşamıyor.
Hakikaten de, ııesli kuruyan, el etek çeken yaratıklan tanırız: En meşhuru, mamut cinsi dünyada tükenmiştir. Bal tık denizine eski asırlarda oluk oluk ringa İmliği akarmış. Sonra bu sürüler yol değiştirmiş. İstanbula vakti İe Beynelmilel avcılar cemiyeti, n:n — yahut bu mânaya gelen fakat başka türlü bir ismi •lan bir cemiyetin — reisi gelmişti Kendisile yaptığım mülakatı gazetede neşretmiştim. Bu ■at, bana söyle demişti: .
— Dinamitle balık avlamanın zararlı olduğunu bilenler çoktur; fakat her usulle av yapılmaması lâzım geldiğini bilen pek azdır Üreme mevsimini gözetenler ger-Çe mevcuttur. Fakat hele Türki-yede, gezgin kuşlara pek kıyıyorsunuz: Meselâ ağla bıldırcın avlayarak. va’nız bu toprakların değ:’. bütün dünyanın mali olan bu havvan’ara fena kıyıyorsunuz . İnsaf hudutları dahilinde av’r-ııasi irin prnnn(»anda yapmak, basının va-”fes!dir.
Ynhudüer Filistin! kendilerine yeri vatan yaptıktan sırada, mr-dana get’rdikl-ri bir kasabada her şevin bulunmalından memnunmuşlar amma, neylersin ki semalarına kus getmiyormuş. B’. "dan pek üzüliivorlarmış. — Btı haberi vaktile bir mecmuada ok-’mustvm Cıvıl cıvıl kuşlu ve tarıanüle küssüz bir tabiatın ar--ındaki farkı hayalimde canla ’rmış*j.«n.
Masallarda, yahut masala benzeyen bîr tarihî hikâyededir:
Padişah"’ biri, bülbülü Uzak Şarktan bin itina ile kafesler içinde getirmiş. Buralarda şakı-tıneaya ve üretinceye kadar hal olmuş.
— »Mevcut kuşlarımız üzerini- titreme,îviz!» öğüdünü verirken üstat Selim Sımyı hatırlıyorum: E'de sapan kuşlan katleden çocuklarımızın bu kötü huvıı haklında radvoda söyle-Mcrf’ğ’nî. mecmualarda vazma-flu’inı bırakmaz: Allah razı olsun.
Pek yakın dostlarım geçenlerde beni av partisine davet ettiler, Gidemedim. An. hayvan öldürmek için değil, tabiatın ortasında kalmağa; yürümeğe, çaba-taınağa vesiledir dîye severim.
Avdette sordum:
— Beş kişi beş günde kaç parla vurdunuz?
— İki yüze vakın! . dediler. -Etiz elliden fazlası ördek.
Avcılar mübalâğayı sever. Fakat bu, müba’âğa değil Zira, geçen gidişlerinde de 16ü ördek yurdular. Sebebi de. motöre binip av hayvanlarından fazla süratle gidiyorlar: Düşür ha dü-|iir!
Bu hal valnız benim dostlarımın yaptığı iş olsa, senede beş alb viiz eksilmekte dünyanın yakan ördekleri tükenmez. Fakat fcvrılar onlardan ibaret değil: M'lletçe nasıl ormanlanmun harcadık*-;’ av hayvanı bakımm-dnn ‘la (ıkaralaşmz. Memleketimizin ve civar memleketlerin eihiî olan — kimi d? ziraate faydalı — kuşlarımızı usulsüz bit ■vcıhğa kurban etmemeliyiz.
• ••
Bahsi geçen dostlardan biri, •vine renk renk, küm? küme vusul muş kuşlarla dönünce zerdesi ağlamaklı olmuş:
— Nasıl kıydınız? - demiş
En sıhhatli, «n salim h*" bulur,
(Vâ - Nû)
Şarap fîatleri hakkmd* incelemeler
Müstahsiller tarafından yapılıp |«arb«Ml olarak sattian şaraplardan ayin defterde olanlarının muhtelif Haklerle satıldıftı dikkati çekerek İlgtU •ıskamtar tarafından lncelcmeiete huAlanımşi.ır. Bu şarapların tleftcrlt-fcne »üre muhtelif nerilere ayrıla-Belediye tarafından flat konul-Ifcaan İrteunıUBr, Fakat Bel "«üye an-•ak zaruri ihtiyaç maddelerine flat _k-ı-■ n bildiğinden, keyif maddesi olan Çer: ı.a fiat ' !jI«1 İç) mümkün göriH-■ ıl'Wr T ' idaresi Bnkan-kl' temas ederek bu la! diiaeeıMye -•ek' ir.
■
ŞEHİR HABERLERİ
Ahi Çelebi ve mutfak
Makarna satışı
Makarna fabrikalarının kontrolü sıkıştırılacak
Ekmekler ve unlu maddeler hakkında yayınlanan son kararla makarna, bisküvi gibi unlu maddelere yapıldıkları şehirden gayrı .şehirlere nakledilmek müsaadesi de verilmekte İdi. Bu sebeple şehrimizde bulunan makarna fabrikalarına fazla siparişler yapılmaktadır. Bu yüzden bazı fabrikaların makarnaları tamamen kurutmadan, yani nemli nemli satmakta olduğu anlaşılmıştır. Nemli makarnalar uzun müddet muhafaza edilemiyeceğl gibi, vezin bakımından da kurutulmuş makarnaya nazaran daha ağırdır. Fabrikaların kontrolları sıklaştırılacaktır.
Sokaklardaki elektrik lâmbaları
Sokaklardaki umumi tenvirat lâmbalarının sık sik bozulduğunu ve bir haber alınıp lâmbalar tamir edilinceye. veya deglştlrllinceye kadar zaman geçtiğini göz önüne alan E. T. T idaresi arızalan günü gününe tamir İçin yeni bir teşkilât vücuda getirmiştir Halkımız tarafından umumi tenvirat lâmbalarına dair E. T. T İdaresine yazı 11e veya şifahen, yahut 44800 numaraya telefonla yapılacak şikâyetler hemen taklbedilecek ve arızalar düzeltilecektir.
Koyun eti hâlâ yok
Kasaplarda hâlâ kovun eti bulmak mümkün olmuyor. Bir haftaya yakın zamandan beri şehirde duyulan koyun eli darlığını önlemek üzere Belediye harekete geçmiştir.
Mezbahada kesilerek kasaplara dağıtılmakta olan koyun etlerinin mühim bir kısmı taahhüt icabı yatılı okullar, hastaneler gibi miiesseselero verilmektedir. Son günlerde ucuzlamağa yüz tutmuş bulunan kuzu etleri de. koyun etinin bulunmaması yününden. tekrar pahalılaşmistir. Şehre karadan getirilen koyunların Üsküdar ve Kadıköy cihetinde otlatılmak suretlle azar azar kasaplık canlı hayvan piyasasına çıkarıldığı bu suretle de fazla flatle satışının temin edildiği söylenmektedir.
Dün iktisat müdürlüğü memuria-rlle murakıplar mezbahada ve canlı kasaplık hayvan piyasasında incelemeler yapmışlardır.
Üsküdar Halkevinin kır koşusu
Üsküdar Halkevi spor kolundan: 4 şubat pazar günü saat 15 de Halk-evimlz 3000 metrelik bLr sokak koşusu tertibetmiştlr. Bu koçuda derece alan atletlere i den 5 e kadar mükâfat ve çok atletle İştirak eden takıma da bayrak verilecektir.
Aşağıda İsimleri yazıh hakem arkadaşların Halkevimize gelmelerini saygı ile dileriz. Nâllj Moran, Mu fatiham Ermen, Nazml Tüfekçi, Seyfl Dökmecier, Kemal Aksoy. Zeki Patat, İhsan TÖzer, Hallt B- Menderes, Zezal Ayten. Ömer Dllemre.
Belediye - Evkaf anlaşmazlığı Taze peynir’er
Bazı noktalarda hal çaresi bulunamadı
1930 senesinde yürürlüğe giren Belediye kanunu, ötedenberi Evkafa ait olan Vakıf suları, mezarlıkları, mektep ve medreseleri Belediyeye devretmişti. Fakat kanunun emrettiği bu devir işini yaparken, bir takım güçlükler çıkmış, vakıflar idareslle Belediye arasında anlaşmazlıklar olmuştu. Bunun başlıca sebebi. Belediyeye devredilmiş olan vakıf malların gelir kaynaklarını ayırmak kabil olamaması İdi. Vakfiyelerin çoğu vâkıfın vakfettiği çeşitli mallan ve bunların gelirlerini kül olarak gösterdikleri İçin Vakıflar İdaresinden Belediyeye devredilen malların gelirlerini ayırmak kabil olamamıştı. Bu arada her İki daire de karşılıklı isteklerde bulunmuşlardı.
Meselâ. Belediye, yalnız Vakıf sularının devredilmelerinin yetmediğini. gelirlerinin de devredilmesi gerektiğini iler! sürerken. Vakıflar idaresi de İstanbul cadde ve sokaklarından «mukataa vergisi* istemeğe kalkmıştı.
Bu karşılıklı istekler, haciricre, dâvalara sebebolmuş ve anlaşmazlık en buhranlı duruma girmişti. Nihayet Başbakanlığın teşebbüsü üzerine millet vekillerinden mürekkep bir hakem heyeti kurulmuştu. Bu hakem heyeti aylarca uğraşarak, anlaşmazlığa sebebolan her mesele ve mevzuu ayrı ayrı incellyerek bir tahkimname hazırlamış, her iki tarafa bildirmişti. Çakat bu kadar uzun incelemelerden sonra gerek Belediye, gerek Vakıflar idaresi, tahkim namen İn yürürlüğe girmesinde yeniden bazı güçlüklerle karşılaşmışlardır. Bu hal, yeniden her iki daire arasında mahkemeye gidecek bir durum meydana getirmiştir.
Nihayet 1839 senesinde, yani harb-
den evvel bu mesafenin son defa olarak kesin bir halde sona eriştirilmesi uygun görülmüştür. Fakat Vakıflar itiar esile Belediyeyi bu mevzuda ilgilendiren meselelere alt vakfiyelerin kırk binden çok olduğu görülmüştür K rk bin vakfiyeyi birer birer okuyarak. vakfiye hükümlerine göre, meseleyi halletmek çok uzun yıllan dolduran bir iş olduğu gibi, bunlar okunsa bile tatbik» kabil olamıya-caktır.
Nihayet Belediye ile vakıflar idaresi arasında uzun temas ve konuştu: lardan sonra anlaşmazlıklar İkiye ayrılmış ve yalnız biri karara bağlanmışta. Bu karara göre Belediye ile Vakıflar idaresi arasındaki karşılıklı alacak ve vereceklerden 1944 senesine kadar her iki daire blrlbirlerlnl ibra edeceklerdir.
Ancak «gayrı menkul» 1er hakkında henüz bir anlaşma olamamıştır. Vakıflar müdürlüğü, «gayrı menkul» ler İçin tapu kaydını esas tutmak istemektedir. Halbuki buna Belediye razı olmuyor. Belediye, «gayrı menkul» lerden hangisi kimin elinde ise ona alt olacağını İddia etmektedir. Çünkü esasen Belediyeye alt olan ve yıllardanberl Belediye tarafından idare edilerek gelirinden istifade edilen birçok binalar ve arsalar vardır kİ şimdiye kadar tapuda Belediye namına tescil edilememiştir. Bu. mazinin ihmalinden ileri gelmiştir. Belediye, Vakıflar idaresinin iddiasını kabul ettiği takdirde, cidden çok büyük değeri olan birçok «gayrı menkul» terini kaybetmek durumuna diisecektr.
Bu anlaşmazlık halledllemediği içindir ki. her iki daire arasında anlaşma imza edilemlycrek ihtilâf müzmin bir halde sürmektedir.
Sanatkârlar âbideye çelenk koydular
Eminönü Halkevinin düzenlediği Tiyatro şenliğinin başlaması dolayı-sile. dün senliğe iştirak eden heyetler âhideye merasimle çelenk koymuşlardır.
Satışa çıkarılan ithalât malları
Gal. Perşembe pazar No. 29 da C Makrionidise saat kayış tokası ve akşamı, Ankara Posta cad. No. 90 da M. ve A. Hanef kardeşler^ oto yedek akşamı, İst. Haçopulo handa Polat Ltd. e sülyen, İst. Agopyan handa Ziya Ardosluya aldehit formlk, îst. Yeni postahane cad. No 29 da Emine Kınalıya karbon kâğıdı. Qal. Tünel cad. 12 de Kâğıt ve Basım İşlerine hendese kâğıdı (ozalit). Sultanha-mam cad. No. 12 de Atanaş Papado-puloya yünlü kıravat. Çemberlitaş Taş Direk No. 1/3 de İbrahim Birdere sunî ipek İpliği, İst. Abudefendi handa Mehmet Fildişine İşlenmiş fildişi.
Fenerbahçe B takımı şampiyon oldu
Fütbol ajanlığı tarafından lig maçlarına muvazi olarak bir devre olmak iizere tertiplenen B takımları maçları nihayetlenmiş ve Fenerbahçe B takımı yedi maçta hiç mağlûp olmadan ve hattâ berabere dahi kalmadan 21 puanla İstanbul B takımları şampiyonu olmuştur Fenerbah-çeyi takiben Beşiktaşla Galatasaray gelmekte ve dördüncülüğü de îstanbulspor tutmaktadır. Küçük Sanlâcivertlileri kazan-dıklan bu şampiyonluktan dolayı hararetle tebrik ederiz. Haber aldığımıza göre şampiyon Fenerliler yarjn saat 11 de İkinci kümenin en kuvvetli kulüplr'nden Taksim ile Fenerbahçe stadında iddialı bir maç yapacaklardır Bu maçın galibi için ortaya bir kupa konmuştur.
Yeni sene peynirlerinin tenekesi 32 liraya satılıyor
Geçen sene üretimi peynirlerin bir tenekesine 34 - 35 lira istendiği önce yazılmıştı. Yeni üretim zamanı geldiğinden. eski peynirler, piyasadan çekilmiş ve yerlerinde bir zamandan-berl yeni senenin peynirleri görünmeğe başlamıştır.
Geçen sene bugünlerde bir teneke taze peynire 26 - 26,5 Ura istenmekte idi. Buzhanelere de bu flatten yerleştirilmiş, aradan aylar geçtikçe flatler yükseltilmiş ve mevsim sonunda aynı peynirlerin tenekesi 8 -9 lira fazlasına satılmıştı.
Yeni senenin taze peynirlerinin bir tenekesi 32 liradır. İlk haftalarda peynirlerin yağsız olacağı herkesçe bilinir. Günler İlerledikçe peynirler yağlanacak ve geçen seneklne uyularak flatler yükseltilecektir. Genci olarak piyasanın düşüncesi bu nokta üzerinde toplanmıştır Üretmen'in satışına fiat konmadığından, malların satışında her zaman üretmen, ön plânda görünecektir.
Fiat yükselişi, buradaki satıcıların da İşine geliyor. Günkü kâr hadleri cetveline göre, yüzde hesablle kâr alındığından, malın flatl yükseldikçe yüzde hesablle satıcının kârı da artmaktadır.
GüzeK^'matlar akademisinin 63 üncü yıldönümü
Güzel sanatlar akademisinin 63 üncü yıldönümü münasebetlle bugün öğleden sonra akademi talebesi tarafından akademi salonlarında hocalarına ve şehrimizin sanat muhiti mensuplarına bir cay ziyafeti verilecektir. Gece de mimarlar birliği tarafından Toku*livan salonlarında bir balo verilecektir.
19 mayıs vmnastik şenlikleri
Diin öğleden sonra Maarif müdürü B Halil Vedat Fıratlı’nın başkanlığında lise ve ortaokul beden terbiyesi öğretmenlerde müzik öğretmenleri kız lisesi salonunda toplanmışlardır. Toplantıda 19 Mayıs clmnastlk senliklerinde talebe tarafından yapılacak beden hareketleri görüşülmüştür.
Edebiyat ve fikir eserleri etra-nnda yazılmış ciddi tenkillere pek az rasgeldiğimiz şu sıralarda bir yemek kitabının intişa* rj fideta günün meselesi lıaline girdi. Yeni şairlerin kitapları bile bu tarz akis uyandıraı-naınıstı
Şu halde yemek, şiirden, romandan, hikâyeden, umumiyetle edebi yaz dan, fikir yazısından çok daha alâka uvandıran bir şeydir.
Bu bahis etrafında kalem çalan bir arkadaşımız diyor ki :
«Garp mutfağı daimî surette tababetin kontrolü ( altındadır Garp sofrasında alıcının kepçesi kadar doktorun fikri de hâkimdir. Acaba Sark mutfağına doktor ne zaman girecektir?. Bilhassa oranın Garp mutfağından ziyade doktor bilgisine ihtivaıkL vardır Ahçı kadar, Şark mutfaO ğında doktorun rolii olduğunu n£L «aman anhvacağız? ■ CM
Sözlerinin sonuna bir kerter daha : «Doktoru ne zaman mut-O fağa sokacağız?» diye t'-lâsfat nan arkadaşını'? merak etmeO sin. Simdi o eski vağlı. o knrkıın«(/) Sark mutfağının rfa doktor mııij dahalesine liizum görülecek ka^, dar ağır tarafı kalmış değild:rfl. Sulh piinleri gelince ve imam yıldılar cumhur cumhur zevfirîZ yağlar içinde viizmeğe. nathcar^ dolmalarından tıp tıp vağ ıl ımt* lamağa haslavınca o zaman dtel» toru mutfağa sokmanın voûanO m dfıçüniiriiz. ^5
IHttfı daha sîmd'den e l-?a ve(Q inek k^ap'amdn ■’bcı h-^ı’ı-n bir sûrii malûmatın h'fcleı-cç rasgeliyoruz. Yeni vernik kitabını berabere" vazıvoriar
Bugün artık t>p ile ahcı'ık kol kola bir vaziyettedir. Avnı zamanda doktor ahçının b'r c»k hürriyetini tahdit etmiş bir vaziyettedir. Onun attığı kara bibere ateş piiskürür, ahçının kırmızı biberine kızar, kovduğu va-ğı çok bulur, tavada öteberi kızarttığı için kendisini adam Öldürmekle suçlandırır. Doktorun gözü ahçının kepçesinde ve ta-vasmdadır.
Kalay tevziatı
Ticaret Bakanlığı tarafından Vilâyet emrine verilen kalayın yüzde 40 ı Esnaf odası eliyle kalaycılarla lokantacılara. yüzde 25 1 basın mensuplarına. yüzde 15 i müteferrik İşlere, geri kalan miktarı da memur, emekli: dul ve yetimlere dağıtılacaktır. Vilâyetten seçilen bir memurun nezaretinde külçe halindeki kalaylar Darphanede çubuk haline getirilecek ve martın 29 sine doğru dağıtıma başlanacaktır.
Bir gün çok eski bir ahçı ba-
Geçen haftanın tiyatro hâdisesi s Türk Tiyatrosu» mecmuasında çıkan Muhsin Ertuğrul İmzalı bir ilân oldu. Aynen alıyorum: «Tiyatroyu her şeyden üstün seven, sahne sanatkârlığına İstidadı olan, aktörlüğü ve aktrlsllği kendilerine bir meslek olarak seçmek Istiyen, ölünceye kadar tam bir İdealist feragatiyle tiyatroya bağlanmak azmini taşıyan ve iki yıl hiç bir maddi menfaat beklemeden sıkı bir disiplin, ağır bir çalışma yükü altında istikbale hazırlanmayı göze alan 15 erkek ve 10 genç kızdan mürekkep yepyeni bir temsil heyeti yetiştirmek istiyorum.»
İlânın sonunda: Sahneye hiç çıkmamış ve lise mezunu olmak; kızlar için 20 yaşında ve boylarının 1.65 tan aşağı, erkekler için 22 yaşında ve boylarının 1.80 den aşağı olmamak gibi hepsinin ayrı ayrı üstlerinde durulmaya değer umum! şartlar var.
İlân şöyle bitiyor: «Bir milyonluk İstanbul şehrinde seçkin yirmi beş genç bulursam, bunların İki yıl sonra kuracakları yeni tiyatro, benim İst an bul şehrine bırakoeoftun son armağan olacak..*
Buradaki son kelimesini beğenmedim. Allah usun ömürler versin de Muhsin Erluğrul yarın yend bir tiyatro değil Türk Tiyatrosunu da kursun. Yalnız ben, söylediği gibi, bu gençlerin İH yıl sonra nasıl bir tiyatro kuracaklarını anlam ıyörwn, Qünkâ onları lk| sene rarfcnda ycMş-U faraetsek bile bir tiyatro kurmak ıkUdaranda olabileceklerini kolayca kabul edem t yİ*. Onlar olsa olsa kurulmuş bir tiyatroda oynamak kubl-Mğetinl keKLnmış olurior. 0a mühim mssele tiyatroyu kim kuracaktır? M«uıri sermayedar buna ceraret edecektir? Neteklm, büyün bUe. Mr tiyatro kurmak lstiyen çıksa, yalna Şehir Tiyatrosu sabtlc AonaUt&r la rindim mürekkep mükemmel btr tiyatro kurabIHr. Fakat çıkmıyor. Bundan
GÜNÜN MESELESİ
Aranan yirmi beş genç
Tahminler, mülâhazalar, istatist kler
yine çıkmasını temenni etmekte devam edelim.
Görüldüğü gibi bu ilân tiyatromuzun en mühim dâvalarından birini günün meselesi haline getiriyor; Bugünün biricik tiyatrosuna mukabil yarının tiyatrolarına sanatkâr yetiştir emk; ve bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle sanatkârlarımız alaylı olamıyacaklanna göre, yarının sanatkârlarını bir mektepte yetiştirmek.
Ankarada Devlet Konservatuvarl bu işi görmektedir. Aldığı talebe sayı*» mahdut olduğundan bugüne kadar yetiştirdiği sanatkârlar, yarın Ankararan şehir tiyatrosuna kurmak İçin bugün toplu olarak yine Konser-vatuvar emrinde bulunuyorlar ve Ankarada çalışıyorlar. Şehrimiz İçin onlardan şimdilik İstifade kabil de-ğfl.
Şehsimtede bir KonservaUıvar olduğuna göre bizim de yarınki sanatkârlarım» orada yetiştirmemiz gerekirken, gayem sene bu sütunlarda yazdığım gteJ. btr tiyatro mektebi olarak kuntlan Konacrvatuvanmızın maatteessüf tiyatro kısmı yoktur. Geçen sene Konaerratu vurunun ıslah İçin getirilen ve mevzuun cidden yüksek mütehaasaa olan Hdaeyln Sadettin Arel bu noksanı görmüş ve derhal taJâfl bün Mtçeye ltom gelen t«hri«*4ı koydurmuş, hattâ aynı zamanda Muhsin Ertuftrul'a müracaat ederek bir program hazırlatmıştı. Bn proerrama göre dersler şun-tardı: Konuşma, okuma, eobsr oku-
ma. Bu meslek derslerinden maada musiki terbiyesi, beden terbiyesi, tiyatro tarihi, psikoloji, yabancı dil gibi dersler de vardı.
Maatteessüf geçen sene Konserva-tuvarın tiyatro kısmı bütçeden çıkarıldı. Ve tiyatro mektebi olarak kurulan Konservatuvarımız yine tiyatro şubeslz kaldı. Bâri gelecek sene kurulsa.
Konser va tu varın tiyatro şubesinin ne kadar faydalı olabileceğini, lüzum olmamakla beraber, bir misalle göstereyim: Maarif Bakanlığının yardı-mlyle bir sene Konaervatuvarda açılan tiyatro derslerine müdavim yedi kişi arasında Talât ve Baml de vardı. Onlar bugünkü muvaffakiyetlerinin bir kısmım o bir senelik çalışmalarına borçlu olduklarını elbette tasdik ederler. AJayü sanatkâr yetişmesi bugünün havealamna «ftmıyacak bir İştir. Buna sanatkârlar da birim gibi yekinen bitmektedir!av.
Bütün bunlar tiyatromuaun yarınki sanatkârlanMi bir mektepte yetiştirmenin ne kat! bk zarurat olduğunu iapat ettiğinden Muhsin Brtuğ-rnl’un teşebbüsü ünorlnde ciddiyete durmalıyı*. Yank H Muhsin Ertuğrul işe kâM derecede tafsilât vermeden girişmiştir. TafaHât vermek şöyle dursun, kendirinden bu hıuıuata malûmat almaya gidim Metin Tokcr ar-adaşım usa da |»lt mi şey öğretmiştir. Söylediklerinden anmak, .sebebi İzah »rflknodım, yen! eleman yetişmediğini, artist olmak lçta çok lAştatn mü-rae**t ettiâtel n^Mniyon». Yeni te-şeHrtfltte ge«otari şofeşrirma şekN de bö0e otaeakBM*: lâhmlnr HIMaN^
kimseler olacaktır; okuduklarını an-lıyacak, rollerini kolaylıkla kavrıya-caklardır. Onlara evvelâ nazari bilgi vereceğim, sonra yavaş yavaş sahneye alıştıracak ve kabiliyetlerine uygun olarak seçilmiş bir piyes temsil ettireceğim. Hep beraber, tam bir fikir anlayışı İçinde çalışacağız. Ben bildiğimi onlara öğreteceğim, onlar bunu kendilerine sermaye yapacaklar. Ben idealist, tiyatroya âşık gençler arıyorum; mesaimiz çetin olacak, maddi hiçbir menfaat temin edllml-yccektlr. Amatörce işe başlıyacak, sonunda eminim muvaffak olacağız*
Malûmat kıtlığında, teferruata girişmeden bu teşebbüsü iki bakımdan mütalâa etmek doğru olur: Biri dış cepheslndenğ diğeri de iç cephesinden.
Dış cephesinden mütalâa edilecek ilk nokta tiyatroyu svemekle kabiliyet sahibi olmak meselesidir. Bunler birbirinden o kadar ayn şeylerdir ki... Üstelik tiyatroyu yalnız her şeyden üstiin sevenler, kabiliyet sahibi olup da sevenlerden ziyade, aranılan şartlara uyacaklardır. Günkü noksan kabiliyetlerini, fazla Itaatla telâfi edeceklerdtr. sonra kabiliyetleri fizik şartlarının çok dar çerçevesi arasında sıkıştırmak bilmem ne dereceye kadar doğrudur. Muhsin Ertuğrul Konservatuvar programına koyduğu dersleri hep kendi verecekse çok gelmez mİ? İki sene feragat edecek bu gençlere iki sene sonrası nasıl temin edilecek? Gençlere hazırlandıkları İstikbali belirtmek lâzımdır. Bu. hususî bir teşebbüsse vaktini vazifesine hasretmek zorunda olan. Muhsin Er-tuğrul buna nasıl vakit bulacak ve bn vaktini gençlerin vakitlerine nasıl uyduracak? Konservatuvarda bir tiyatro şubesi açmak tasavvuru olduğuna göre onu destekllyecek bu gö-®el teşebbüse reamt bir hüviyet vermek, şömillünü ve mahiyetini genişletmek daha doğru olma* mı?
(Arkası 6 ncı sahifa.it»)
na :
— Şu doktorlar olmasa insanların ağız tadlanna çok daha uygun yemekler yapacağız amma ne edelim ki onlar belimizi büküyorlar... demişti.
Hemen şunu da söylivelim ki doktor, Şark mutfağına. Garp mutfağından çok önce girmiştir.
Bir vakitler saray mutfaklarında yemeklerin sağlık koruma usuİlerine daha uygun olarak pişirilmelerini temin etmek için, mutfak emanetine büyük bir hekim tâyini münasip görülmüştü. Buraya meşhur Ahi Celebi getirildi. Çelebi epeyce müddet yemeklerin tıp kontrolıına göre yapılmasına nezaret etti Yani bu işin bizde uzun bir mazisi vardır.
Hek«nı Şarkta mutfağa asırlarca evvel girmiştir.
Hikmet Feridun Es
* Son günlerde İstanbul’a çok miktarda yoğurt geliyor. Geçen sene tam yağlı en iyi yoğurda Azami 120 kuruş flat tesblt edilmişti. Satışların bu sene de bu flatle yapılması uygun görülmüştür. Bununla beraber getirilen yoğurtların miktarı artü'Ka flatlerin ucuzlıyacağ» tahmin ediliyor.
Kari mektubu
Çamurdan geçilemeyen bir sokak
Aşağıda İsmi yazılı akakta yedi seneden beri ikamet etmekteyim. Belki de iki asır önce yapılan kaldırımları, İnşasından beri hiç tamir görmemekle beraber, üzerine basacak tek tük taşları kalmıştı. Şehir İşlerinin ağırlığını düşünerek, mütevazı sokağımızın bu haline kanaat ve mevcuduyla iktifa ediyorduk.
Fakat, bu kış civarda inşaat yaptıran bir zat. temelden çıkan ham topraklan getirip, — yaya kaldırımı da dahil olmak üzere — boydan boya sokağa döktürdü - Hiç değilse - birkaç metre mikâp taşla, Mzö yalnız ayaklarımızı olsun çamurdan kurtaracak bir yaya kaldırımı temin edileme* mi? Bunu bile görebil sek. asfalt bir yola kavuşmuş kadar sevineceğiz.
Kmllopıak, Tuâlac: ma** 11*‘ Şahlnknya sokağı No 8 ele Tahsin Devrime) I
ta .1.1 I I l.ll I
3 Mart 1945
Salufc 4
KARAR ZAMANI
I Yazan : SUMNER WELLS Hariciye Müstupn | |
BİRİNCİ KISIM DÖRDÜNCÜ BAHİS
Müdafaadan tecavüze
Gl. Weygantt’ııı baş kumandanlığı — Son Fransız kabinesinde ikilik
Reynaud fikirlerinde de çok karar- j mail ve orta Fransadan sökülen mül-sır George Mandel ve general dc . tecl kafileleri, karmakarışık bir hal-Gaulle gibi vatanseverlere meyil ol- de Bordeauz'ya yığılıyordu. Mültecl-du.ıı halde, Aîexl LCger gibi lüzumlu lerle birlikte Başvekil, Cumhurreisl, devlet adamlarını işinden çıkararak, ’ ’ ’ '
yerine Alman tesiri altında bulunan ve sonra Vichy'de Alman âleti olarak çalışan kimsileri getirmişti.
C'nurchlll İle Reynaud arasındaki dostluk eski ve kuvvetli İdi. Fakat ne bu sıkı dostluk, ne de Reynaud'nun İngiliz İttifakına sadakati, Madam Portesin nüfuzunu kırmağa kâfi gelebiliyordu. Madam Portes, Chur-chin'ln ileri sürdüğü teklifleri ve bu arada Fransanın müstevli İle ayn bir sulh yapmaması hakkındaki müraca-atlerlni suya düşürmek İçin gece gündüz çalışmaktan geri kalmıyordu.
Reynaud kabinesinde bulunan renksizler ve bozırtmcular tngllterenln Fransaya ne yardım etmek İstediğini, ne de yardıma muktedir olduğunu. sadece1 Fransayı harcamaktan başka blrşey düşünmediğini, bu sebeple Fransanın İnglltereden evvel Almanya ile hesaplaşarak ne kurtû-nlabilecekse kurtarılması lâzım geldiğini iler! süryorlardı.
VVeygandm başkumandanlığı
Reynaud mayıs sonlarında Fransız ordusu Başkumandanlığına general Gamlln'ln yerine Mareşal Foch’un parlak ve sadık arkadaşı general Weygand'ı getirdiği zaman. Fransız ordusuna bir mucize kabilinden yeni bir ruh ve yeni bir disiplin sokacağına inanıyordu. Bu değişikliğin Fransız ordusunu sarsan bozgunculuk ruhunu temizlly eteğin e emindi.
Fakat Weygand*m başkumandanlığa getirilmesini İzah kolay değildir. Çünkü Weygand. Mareşal Focb'un Fransız askerî nizamında en yakın müşaviri olduktan maada, bütün askerlik hayatında büyük bir asker, büyük bir ldarcc! ve iyi bir vatansever olarak tanınmıştı. Surlyede Fransız yüksek komiseri İken, dağılmağa başhyan ordunun yüksek kumandanlığına getirilmişti. Fakat Weygand İş başına geçtikten pek az sonra Fransız hava kuvvetlerinin, makineli teçhizatın, ve hepsinden ziyade mânevi yatın son derece bozuk Olduğunu ve Fransanın Alman İşgalinden kurtulmasına İmkân olmadığım anlamıştı. Eski Weygand Akdeniz sahillerine kadar harb edebilir, ve düşman buralara kadar İndiği zaman, harbe şimal Afrlkada devam edebilirdi. Fakat 1940 dakl Weygand artık ihtiyar bir askerdi. Getirildiği yüksek mevkiin mesuliyetini taşımak için lâzım olan maddi ve mânevi kuvvetten mahrumdu. Vatanının yenildiğini görüyordu. Fransa ezildikten sonra İse Aimanyanın mağlûp edilebileceğini düşünemiyordu. Yalnız dünyanın artık Hltler tarafından İdare edilebileceğine ihtimal veriyordu. Buhranın son safhasında, Reynaud, harbe devam için hükümet erkânından ziyade general Weygand'ın yardımına muhtaç olduğu sırada, Weygand ona teslim olmayı tavsiye ediyordu.
kabine erkânı ve mebusun ve ftyan ftzalan. ve birçok kara ve deniz «ilbayları da Bordeauz'ya gelmişlerdi. O sırada Fransız ordusunun hezimeti bir bozgun halini almıştı.
Fransız kabinesi için yapacak bir {ey kalmıştı: Ya mütareke İstemek, yahut mukavemete devam etmek. Fransa dahilindeki askeri vaziyete göre mukavemet ancak bir şekilde olabilirdi. Fransız hükümeti Cezayire İltica edebilirdi. Cezayir, Fransanın bir vilâyeti olduğu İçin, hükümet orada Fransadan kaçırabildiği silâhlan tophyabülr, ve şimali Afrlkada bulunan Fransız ordularile bir Alman istilâsını önlemeğe çalışabilirdi. Filvaki şimali Afrika ordularının teçhizatı noksandı. Çünkü bir iki hafta evvel bu teçhizatın mühim bir kısmı Fransaya geçirilmişti. Fakat Roose-velt'ln Fransız hükümeti İçin Ame-rlkadan tayyare ve mühimmat tedarikine -mkân vermesi bir dereceye kadar ümit verici idi. Aynı zamanda Fransız donanması olduğu gibi duruyordu, ve bir Alman istilâsına karşı koymakta donanmanın büyük yardımı olabilirdi.
Son Fransız kabinesinde ikilik
Reynaud hükümetin talclbetmesi lâzım gelen hareket hattı hakkında kabine âzasının fikirlerini sordu. Kabine ikiye ayrılmıştı. Ekseriyet mütareke taraftan İdi. Ekseriyetin fikrini Mareşal Petaln İfade ediyordu. Daladier el altından Mareşala hak veriyor, general Weygand ve bir çok kumandanların Heri sürdüğü fikirler de Mareşalin görüşünü kuvvetlendiriyordu. TOeygand ve amiral Darlan, ingilterenin Fransaya yardım etmek istemediğine ve yardım edemlyeceğine kani olduklarını söylemekle kalmıyarak, Fransa mukavemete devam ettiği takdirde, Fransa ve tngllterenln birkaç hafta içinde Almanya tarafından mağlûp edileceklerini ileri sürüyorlardı. Fransa-nın, şimdi mütareke İstediği takdirde ümitsiz mukavemete devam halinde elde edeceği şartlardan daha müsait şartlar elde edebileceğini iddia ediyorlardı.
|Bt'ytK TÜKR MİLLİ FİLMİ
9 Akademi tnül.fıL'ltı alan Filim
Lig maçlarının san haftası
(Arkası var)
Sinemasında
Senenin en heyecanlı filmi
VATAN
Baş rollerde:
TALA BİRELL
DANE ANDRE1VS muazzam şaheseri muhakkak görmelisiniz.
BU
Haziranın üçüncü haftasında $1-
İstanbul Belediyesi İlânları
Karaağaç Müessesleri müstahdemini için alınacak 80 adet İçi çuha ma a başlık deri yelek ve 7 adet İçi çuha maa kasket deri uzun ceket açık ekslltm&ya konulmuştur. Mecnmunun tahmin bedeli 2580 Ura ve İlk teminatı 193 lira 50 kuruştur. Şartnamesi Zabıt ve Muamelât Müdürlüğü kaleminde görülebilir.
ihalesi 14/3/945 çarşamba günü saat 14 de Daimî Encümende yapılacaktır. Taliplerin İlk teminat matbua veya mektupları ve kanunen İbrazı lâzım gelen diğer vesikalarlle birlikte ihale günü muayyen saatte Daimî Encümende bulunmaları. »2533»
★
Tahmin bedeli İlk teminatı
Lira Krş. Lira Krş.
254
63
Lig maçlarının san haftası
Galatasaray - Vefa, Beşiktaş, Beyoğlu karşılaşıyor
1945 yuı lig maçlarının son oyunları yarın üç statta birden yapılacak ve bu suretle eylülden beri devam eden karşılaşmalar sona erecektir. Haftanın programına göre Fenerbahçe stadında Beykoz - Kasımpaşa, Fenerbahçe - Hisar. Şeref stadında İstanbulspor - Süleymani-ye, Beşiktaş - Beyoğlu, Vefa stadında Galatasaray - Vefa takımları karşılaşacaktır.
Birinci küme maçlarından ayrı olarak da ikinci küme grup birincileri arasında yapılmakta olan terfi maçlan Elektrik - Taş-kızak Şeref stadında, Sarıyer -Rami Galatasaray stadında. De-mirspor - Anadolu Vefa stadında oynanacaktır. Bu mevsimin lig maçlan çok sürprizli geçmiş ve ikinci devrede yapılan Beşiktaş -Fenerbahçe karşılaşmasından sonra ancak Beşiktaşın şampiyonluğu, Fenerbahçenin İkinciliği. GalatasaraylI) üçüncülüğü belli olabilmiştir. Geri kalan kulüplerin yekdiğerine gerek maçlardan evvel ve gerekse son müsabaka talimatnamesinin verdiği salâhiyetlere istinaden maç-
lardan bir hafta sonra yaptıkla-n itirazlar yüzünden dördüncü ile sonuncu bir türlü meydana çıkmamıştı.
Son haftalarda yapılan maçların neticeleri alındıktan sonra çok karışık vaziyette bulunan dördüncülük ile sonunculuk da açığa vurmuş ve dördüncülüğü Beykozun elde ettiği sonunculu-ğa ise Kasımpaşanın namzet olduğu anlaşılmıştır. Bu bakımdan yarınki tehir maçlarının hiç bir heyecanı kalmamıştır. Yarınki karşılaşmalar ancak kulüplere mensup kimselerin spor heyecanını tatmin etmeğe ve günün maçını kazanmak cihetinden mütalâaya yanyabUlr.
Haftanın maçlan hakkındaki düşüncelerimizi geçen seferki spor sütunumuzda kaydettiğimiz cihetle burada tekrar etmeyi doğru bulmuyoruz. Ancak ya pılacak karşılaşmalar arasında Galatasaray - Vefa. Beşiktaş -Beyoğlu maçlarının diğerlerine nazaran daha alâkalı ve heyecanlı geçeceğine işaret etmek lâzımdır.
S T
—— EMİNÖNÜ HALKEV.NÛE
Büyük Tiyatfo Şen? ği
4 Mart Pazar saat 15.30 ve saat 21 de ?
ORTA OYUNU
İsmail Dümbılliü ve mevcut tiki orta Oyunu sanatkârlarının işti-raklie. Biletler Eminönü Haikcvlnde satılmaktadır!-. Tel: 22340
Türk Hamaset ve Celâdetin canlı bir timsali
13 KAHRAMAN
“4
BÜYÜK YALAN
Her yarattıkları bir şaheser...... Her yaşattıkları bir kudret âbidesi olan
BETTE DAVİS - GEORGE BRENT - MARY ASTOR’un EN SON ZAFERİ
Bugün I. A I. E’de
s. Z'
A
Serbea güreş şamDivonası
Güreş ajanlığının senelik faaliyet programına göre İstanbul seıbes güreş şampiyonluk müsabakası yarın saat 14 te Fatih güreş kulübü salonunda yapılacak ve tartı 11 den 12 ye kadar devanı edecektir. İstanbul s.-rbes güreş şampiyonunu meydana çıkaracağı cihetle karşılaşmaların sıkı geçeceği ve şehrimizin en tanınmış pehlivanlarının bu müsabakalara iştirâk edeceği muhakkaktır. _______
Kır koşusu birinciliği
Atletizm ajanlığının düzenlediği kır koşusu müsabakaları bölge birinciliği yarın sabah saat 10.30 da Mecidiye köyünde yapılacaktır. Müsabakalarda kızlar iki. erkekler dört ve yedi kilometre koşacaklar ve derece alanlar büyük İnönü kır koşusu müsabakasında îstanbulu temsil edeceklerdir. Yarınki koşuların bölge birinciliği olduğundan çok çetin ve çekişmeli geçeceği tahmin edilmektedir.
Boksörlerin Ankara seyahati
Önümüzdeki ay içinde Mısır’a gitmesi tekarrür eden boksörlerimizi son bir imtihandan geçirmek üzere bu hafta Ankarada tertiplenen Ulus kupası boks maçları Ankara bölgesinden alınan bir telgraf üzerine gelecek haftaya tehir edilmiştir.
Basketbol turnuvası
Sportif oyunlar ajanlığı tarafından şampiyonada derece al-mıvan dört kulüp arasında hazırlanan dörtler tumuası basketbol maçlarına bugün 14,30 da Galatasaray kulübünde devam edilecek ve Beykozla Sümerspor. Fenerbahçe İle Beşiktaş talûm-lan karşılaşacaktır.
KONSERVATUVAR Orkestra konseri
6 mart önümüzdeki pazartesi günü saat 18 de Şehir Tiyatrosu Dram kıs-mmda Cemal Reşid Rey İdaresinde, Konservatuvar idaresi tarafından bir konser verilecektir.
1910
Î370
50
52
00
143
2»
41
74
177
76
Temizlik kamyonları için alınacak komple piston, pompa elemanı ve marş dişlisi.
Haseki hastanesi için alınacak 63 kalem ftlâtı cerrahiye.
Mezarlıklar müdürlüğüne alt 3 aded arabanın tamiri İçin alınacak 20 kalem malzeme.
Seyrüsefer İşaret memurları İçin Alınacak 40 çift lâstik çizme.
Tahmin bedellcrile İlk teminat miktarları yukarıda yanlı İşler ayn ayrı açık eksiltmeye konulmuştur. Şartnamesi Zabıt ve Muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir,
İhaleleri 7/3/945 çarşamba günü saat 14 de Daimi Encümende yapılacaktır. Taliplerin Uk teminat makbuz veya mektupları kanunen ibrazı lâzım gelen diğer vesikaları ile birlikte ihale günü muayyen saatte Daimi Encümende bulunmaları. «2236»
Devlet orman işletmesi karabük revir amirliğinden
1 — Hanköy İstasyon deposunda mevcut 800 kental çıra açık arttırma ■uretile satılığa çıkarılmıştır.
2 — Arttırma 12/3/945 tarihine rastlayan pazartesi günü saat U da revir binasında yapılacaktır.
3 — Kentalinin muhammen bedeli ÎJM liradır.
4 — % 7,5 hesabile muvakkat teminatı 450 liradır,
5 — Şartname Ank arada Orman Umum Müdürlüğüne Bartın Revir Amirliğinde görülebilir.
6 - İsteklilerin teminatları Uc birlikte bellıU gün ve saatte komisyona
■kür ac autları. «MM 1»
Created by free version of 2PDF
ve
JOAN LESLİE tarafından yaratılan
SEVGİLİME BİR DANS
Filminde seyircilerini gasyede çeklerdir. Dünya birinci dansörünün en son filmi olup göreceğiniz bütün danstan dansede ^cek ve dinllyeceğiniz bütün şarkıları terennüm edeceksiniz, d
FRED ASTAİRE
Beyoğlu İSTANBUL Gazinosunda
Yarın göndÜ2 saat 15,30 da halk sanatkârı İSMAİL DÜMBÜLLÜ reı™ıı Okuyucu KÜÇÜK MUALLÂ birlikte
DÜĞÜN GECESİ Komedi (3) perde Zengin Varyete. Tel: 40574 Pazartesi akşamı Arnavutköy ÇİÇEK'te
RADYO
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
18.00 Radyo çocuk kulübü, 18.45 Radyo dans orkestrası, 19.G0 Haberler, 19.20 Geçmişte bugün, 19.25 Radyo dans ovkestrası, 19.5o Kitap saati, 20.00 Semai, şarta ve Türküler, 20.15 Radyo Gazetesi, 20.45 Şarkılar, 21.00 Mülzk (pl.i, 21 AO Radyo salon orkestrası, 22.15 Dans müziği (pl l. 22.45 Haberler.
ıv,
Kara Korsan
TYRONE POWER MAÜREN O’HARA
(Renkli) m
lynı program.■■■■■■■KE
Mevlûd
Merhum Selim Sırrı paşa kerimesi, merhum Bolu mebusu bay Hablb refikası, süıBerbank müfettişlerinden Tayfur Orsi. Kurtuluş Limited şirketi sahiplerinden Mebruı Oral İle bayan Neclâ Albatros'un valideleri, kurmay deniz yüzbaşı Selim Albat-ros’nn kayın validesi
Bayan Bedia Oral’ın vefatının kırkıncı gününe müsadif 4 mart pazar günü aziz ruhuna ithaf edilmek üzere Emlrgân Balta limanındaki yalısında saat 15 de mevlû-dii şerif okunacaktır.
Sevenlerin teşrifleri nca olunur. Köprüden Emlrgâna vapur saat 13,30 da hareket edecektir.
Çocukları
BÎR ŞAHESER
YILDIZLAR YILDIZI
- JAK OAKİE
ALİCE FAYE - JOHN PAYNE
Senenin en güzel filmi... RENKLİ
TEŞEKKÜR
Ailemizin büyük felâketi karşısında yardımlarını esirgemeyen Prof. Dr. Lütfi Aksu. Prof. Dr. M. Esat Güçhan, Dr. Şevket Göksün Ve hemşire Byıı. Zehra G ülmcmlş'e, cenaze merasiminde hazır bulunan zevata, Dariişşafaka ve P T. T. okuluna, telgraf - telefon ve mektupla acımıza yatandan alâka gösteren bütün dostlarımıza Duruk at ailesi r.amma teşekkür ederiz.
Eşi: HÜSNÜ SADIK DURUK AL VB ÇOCUKLARI
HOLİVUT
DÜNYASININ
ÇIKTI
80 zengin sahile, sinemaya dair en enteresan mevzular, 200 e yakın artist resmi, artist biyografileri, Yeni Fotolar, son derece zengin bir YILLIK
2 tane 4 resimli en nefis kâğıda basılmış kapaktan başka 6 tane 4 renkli tablo. Fiyatı her yerde 100 kuruş.
Mevlûl
Babamız ve Aile Duyuğümıu İLHAMI BULAK'in ölümünün 40 inci günü raünasebe-tile ruhuna İthaf edilmek üzere martın 4 üncü pazar günü, öğle namazından sonra Beyoğlu Ağa camiinde Mevlûdu Şerif okunacaktır. Kendisini sevenlerin ve dostlarının bu duaya İştiraklerini rica ederiz
Eşi ve kızlar)
ŞEHİR İİYATKUSU
Saat 20.30 da Dram Kısmında FAYLA KARTALI
Komedi urmınca YUKARI KÖŞK
saat 14 de çocuk tiyatrosu
Eminönü Haikevlnde Tiyatro Şenliği
4 mart pazar saat 10 ve saat 21 de
Orta oyunu
Biletler satışa çikarılmijiır Tel: 23340
Garp cephesindeki taarruzlar
Yılda bir müspet ilimler Türk fizikî ve tabiî ilimler sosyetesi — Tıp fakültesi mecmuası — Fen fakültesi mecmuası — Teknik üniversite dergim
Bu hafta Akşam ın bıı sütunlarında I muada tekrar bmıılrn^ olduıiunu *ö-jılda bir olsun memleketlinizdeki riyoruz. müspet ilim aroştrmalanmn bîr bilançosunu yapmağa kalkışıyorum. Bu * l?in ne yazması, ne okuması kolay olmadığını bilmez değilim asdz oku-yurııiur. Mamafih canları sıkılacak okuyuculardan yılda blr kere bu fantezi yayı bana hoş görmelerini dilerim. Bu yazıyı memleketin umumi kültürü bakımından büsbütün faydacı? bulsaydım ne kendimi, ne de okuyucudan özerdim. Öyle ümidederlm ki müspet nemlerle meşgul olmıyan mu- ' nevvcrlerimiz memleketteki dil, ede- I blyat, tiyatro ve musiki hareketlerini hemen hergün gazetelerde, her hafta ı türlü türlü mecmualarda dinlerken yılda blr gün de müspet ilimler üzerinde bu memlekette ne yapıldığım dlnhyecek kadar lütufkardırlar.
Bu yazıda kısa, pek kısa olarak basan sadece başlıklarından, basan da 1 neticelerinden bahsedeceğim V '' araştırmaların blr çoğundan çoğumuzun haberimiz yoktur. O araştırmaların bütün mekanizmasını, bütün safhalarını, bütün formüllerini kaydetmeğe kalkışacak kadar haddimi bilmez olmadığım gibi Akşam'ın misafirperverliğini suiistimale kalkışacak kadar da nezaketsiz değilim. Fakat ne yapalım kİ Jaugün medeni dünyanın en zorlu hâkimi olan müspet ilimler sahasında bizde de ' ’~ yılda neler yapılmış olduğunu bilmek | her münevver vatandaşı alâkalandıracak blr mevzu olduğuna İnanmış bir insanım. Geçen 1944 ylll İçinde müspet ilimler üzerinde kimbllir aralarında belki blr gün İlim tarihine «Tiırkiyede filân âlim tarafından keşfediîmişj diye geçebilecek olan bir . eser bulunması muhtemel olan bu araştırmalar hakkında malûmat alabilmek İçin İstanbul Ünlviersltesi Fen ve Ttb fakülteleri mecmualarını, Türk fizikî ve tabii ilimler sosyetemi yıllık btldlrikleri arşivini ve Teknik Üniversite dergisini en toplu kaynak- . lar olarak seçtim.
Bunlardan Türk fizikî ve tabii ilimler sosyetesi arşivi geçen sene 142 »ahite olarak neşredilmiştir. (1) Geçen sene bu İlim cemiyetine vaki olan tebliğler arasında profesör Âkil Muhtar'm Dolentlne adlı yeni bir ağrı keser ilâç ile yaptığı hayvan tecrübelerine dair bir araştırmada bu ilâcın ağrıları kestiği ve bir çok hastalıklarda kullanıldığı gibi aynı zamanda da morfin, kokain gibi uyuşturucu madde olduğu söyleniyor. Doktor Âkil Muhtar diğer blr araştırmada Glikoz, yani herke-«In bildiği üzüm şekerinin İlâç gibi tesiri üzerine yaptığı tecrübeler neticesinde bazı zehirlenmiş hayvan ............
kalblerl üzerine bu maddenin can- hakkında bir araştırmanın nihayet landıncı tesirini göstermektedir, | bu dağlarda Alp'erde göıülen alçal-taınbnl Ünlvecltesl îtanssötik ">» ™ »Şl«ell»e neMMen alçştoıa Hrm «nslltisihrfe protraSr P. Du- . ’= rmtjr.l.unedlc nl
nol, ve Zehr. 3«(r. ştyrolen de- I ^Kred.yor kİ bu makule de resimler bilen maddenin der! üaerlnde kim- | ve bardalar İle pek gdsel tertiplenil ve yakm tesirinin blçulmea tak- miS u2!“ tlr »«Urmadır. kında birinci defa olarak blr araş- Bundan sonra Zoo'nji profosöıü tırma yapmış oldukları gibi di- Tihhc Dittiği”?;
ğer blr araştırmada Duqu4qpls kı- kadar blllnmiyen tatlı su balıklarına1 sartıcı maddeler 11e insanın bünyesi dair orijinal bir araştırması vardır ki arasında blr münasebet olduğunu müellif bu tatlı su balıklarını Ann-söylemekten çekinmek lüzumunu ifa-. doluda bizzat yaptığı tetkiklerle mo-de etmektedir.
Bundan sonra profesör Haurowltz İle doktor Muzaffer Vardar'ın dokuz yardımcı İle birlikte Protein denilen ysın a “■ albümlerde glutamln asidinin yeri hakkında kati blr neticeye varmamış gibi gözüken araştırmaları vardır.
Doçent doktor Meliha Terriofilü-nun kanın kırmızı kürreciklerinîn çoğalması hususunda ne 02. ne CO2 bin IsiİAbŞmm tesiri rlmsd^ ve m=ıcı„ „c „„„ „ „omn „ „um.
kemik ilikleri «zenne H lyonl, kurboSedn ferinin
kesalrtl yokluğunun tealr etUB hak- co2 „|n ç,k„„mannan iminim blr Undaki terrubderlnl gbruyorur.. Do- rol ve fatat tenı.,(Mın
teni Halil Derman luberkulnel» to-, tanrimtah, ancak «keller vsatulle beyler» Asellleolln slrlng» olJ„g„na dalr miİ5terek Mr ara^„.
hayşılar'run bes ay daha usahldıgını malar, görülmektedir. Bundan sonra gor.l.rSOnO suçluyor (Bu »»kalede ZMoJ| enrtttWlndm Retal raml„ aanlsa taşattemın denşeeke yerde (es6r Kraawi .|n BeMrte
madd.ri.rm,. d.nUmlrtCZnn- > ₺ahç„lnde „.nktek,
teşbih böcekleri üzerine blr araştırma yapmış ve ilk defa Tür ki yede keşfedilen bu hayvancığın rengi üzerinde çalışılmıştır. Yine aynı enstltöde kabuklu hayvanlarda renk değişmesine dair diğer blr araştırma da Snlft-I haddin Okay tarafmdan yapılmıştır. Aynı sayıda Antalya bölgesinin Stra ti trafik tetkikine dair E. Altınlı tarafından yapılmış blr jeoloji araştırması vardır.
Senenin 4 numaralı sayısında Zooloji enstitüsünden Atıf Şengün tarafından* hayvanlarda mekanik cinsi tecridler hakkında blr araştırma ile İpek böceklerinde böyle blr tecridin rol oynamadığı neticesine varılmıştır. Bundan sonra Boğazlçlnin sula-rıntln vıllık Cycliqtıe değişmeler üzerine Robert College’den Ph. Ullyot ve Orhan İlgaz tarafından blr araştırma yapılmış ve suların tuzluluğu ve hararetinin Karadeniz sathi sularının hararetiyle değiştiği neticesine varılmıştır. Yine aynı sayıda Antranlk Sedefelyan İle profesör W1nterwtetn kurbağada sabit elektrik cereyanının uzun beyne (medulla oblong&t-a) tatbik edilince husule gelen cereyanların. cereyanın istikametine defttl elektrik yükünün karakterine bağlı olduğunu göstermişlerdir.
Bu araştırmanın asıl mücntftain Sedefelyan olduğunu isminin profe-
Aslî hareket Kolonya ist kametinde yapılmaktadır
Fen fakültesi mecmuası geçen yıl İçinde tam be? sayı neşrolunmuştur. Bu sayılardan biri matematik, firik ve kimyaya alt AJ serininden. diğer ı dördii tabii ilimlere ait B serislnden-dl. Birinci seride İkinci kimvn enstitüsünde F. L. Breusch tarafından hayvan nealçlerlnin ölümden sonra metabolizmasına dair muhtelLf hayvan etlerine muhtelif maddelerin te-slrleri üzerinde çalışılmıştı*--
Üniversite observatuvaruida güneşte görülen kara İşaretlerin eğil- j
I melerine dair N- T. Gökdoğan'ın pek , teknik bir yazısı vardır. Burada d‘A- , zambuia'nm keşiflerinin de bu kara İşaretlerin eğilmeleri meselesini hal- ■ letmedlğl neticesine varılmıştır. Diğer bir astronomi araştırmasında W. GleJssb^rg göneş lekeleri cyclelerinln İlmi ’ seküler değişmelerini meydana çıkarmak için yeni blr metod kurduğundan bahsetmektedir. Bundan sonra İki gencin doktora tezlerine mevzu olan karbon amidlere dair tecrübelerden çıkarılan neticelere dair profesör F. Arndt'ın yazdığı bir makale vardır. Yine kimyaya dair F. L. Breusch ve Hallt Keskin'in araştırmasında tetrazolnn ve ormazan renklerinin yeni bir sentezinden bah- j
bir sedllfyor.
• Bundan sonra sırf riyaziyata alt Hencky-Prandtl şebekelerine dair bir ıc yazı varsa da bundan blr satar bile
i bahsetmeğe İmkân yoktur. Yalnız bıı ' araştırmalara 1938 den beri profesör Prager ve İ. Kapuanl tarafından devam edildiğini söylemek lâzımdır. Van gölünün suyunun yeniden yapılan tahliline dair Rasim Tulus’un blr makalesi de bu nüshadadır. Bir de fiziki kimya enstitüsünden F. HJ Cohstable ve H. Erkent’ln az eriyen ı kapiller aktif cisimlerin mahlûllertn-dekl köpükler hakkında yazıların- > da daha evvel yapılmış blr araştırma neticesinde bulunan nispetin değeri mâna kaşe edilmektedir.
Tabii İlimlere ait seride F. S. Bo-denhelmeriin Tiirklyenln yerde sürünen ve hem karada, hem denizde yaşayan hayvanlarına dair yaptığı araştırmada Dr. Koşswig, Dr Schnei-der İle Karabağ ve Anılmış ve Gürol beyler Uratından yapılan kolebsl- I s, munOf k yonur» dey(m>b.rık bir çok ym. VU1I d,^nitedir kİ hayron nmilerl bnlundug,, 1 t„dar t- >Trabllece*l o
maktadır. Bu resimli makale bütün ’ '
blr faslkülü mânen ve maddeten doldurmaktadır.
Ankoradan doktor M. T’—1 _____________ _________________________
cenubi Anadolu Toroslaruun d’ö^'ü biter kem, srtmak. bu
vilayetindeki bünye ve . .... --------
Şubat ayının son haftasına kadar garp cepnesindekl harekâtı «ileri mevzilerin temizlenmesi ve ele geçi-rllmasl» diye adlandırabiliriz. Fllha-kika ter tahkimli mm takada düşmanı asıl dayanak hatlarından ileride tutmak, yaymak, asıl maksadını anlamak için «bir ileri mevzi» vardır. Bu hal Almanların »garp ciuı.fırında» sahut diğer adiyle «Zdejjfrid , hattında» da böyledir ve şimdiye kadar olan muharebeleri de umumiyet-Ie bu şekilde adlandırmakta bir yan-1 lışlık yoktur. Yalnız geçen şonbahar-ı da birinci Amerikan ordusu Anchen ' üzerinden Kolonyaya doğru Alman topraklarına 25 - 3û kilomtcre kadar girmiş vt Roer ırmağına kadar vararak Slegfrled tahkimli nuntnkasmın içinde veya önünde savaşmak imkânını bulmuştu. Öteki kesimler c muharebe hep ileri mevzilerin Önünde veya’ İçerisinde oluyordu.
Amerikalıların Kolbnya İstikametindeki bu tedrici ve takat mühim ilerilemesine karşı koymak özere Al, man garp cephesi baş komutanı ma-I reşal Rundstedt'hı aralık ayında yaptığı taarruz vs bunun tamamen J boşa çıkan ve hattâ sovyetlerin şarktaki çetin taarruzlarını teşvik eden ve kolay laştıran neticesi malûm. . .
Şimdi şark cephesine zaruri olarak du unun Mozel nehri umı bir miktar kuvvet kaydırdıktan son- metinde yartığı taarruz, ra daha da zayıf düşen garp c phe- B1)indlğj glbi Bu nehi sine karşı Müttefiklerin yeniden ve ne?J.jınn bir koludur vc şit mühim hareketleri belirmektedir. ı do; r„ blr 13tlkamet taklb.
Bu hareketleri hulâsa edeyim. lonyanın »0 kilometre ku—. —
i - şimalde birinci Kanada ordu- bunda Rhln lle bjr|e9ir. yani Mozel su Holandadan ve Rhin nehrinin ce- âtlldnl taklbcderek ilerliyen Rhlnin nubundan Alman toprağına girdi. gaıblndakl Siegfrid mevziinin yanını Goch şehrini aldı. Ve bu kesimde Vc g birini tohdld tmekteidr Fakat | nehrin yatağına yaklaştı. Fakat gi- bu vâdinIn ikI tarafl çolc dığlıktır.
Yazan:
M. Şevki Yazman
Ziraî mülkiyetteki reform münasebetime
yataıı ve münakale bakımından en zengin yerdir. Sonra bu saha düzdür NJozel vadisi gibi dağlık ila değildir.
Bu sebeptendir ki geçen sonbaharda olduğu gibi bu sefer de en büyük ku.veller buraya gönderilmiş, taarruzun ağırlık merkezi h«p burada vücuda getirilmişti.
Hattâ şimalden Rhin sol sahilim takilr-den Kanada ordusunun taarruzu gibi cenuptan Mozel nehrini ta-kibeden üçüncii Amerikan ordusunun taarruzu da neticede burada ve Kolonya unumu İstikametinde birleşme Udir, Son haberlere göre Amerikan öncülerinin Kolonyaya mesafesi 18 kilometre Rhin nehrine olan me.ate 9 kilometre kaldığına ve Sieg-frled mevziinin bu kesimdeki derinliği de ancak Rhin nehrine kadar uzaya- şündük’erimizi cağına göre şimdiye kadar elde edi- «-•—
len netice alınacak yolun yarıcından d\ fazla dem ktir Önümüzdeki gün-icrde de miihlnı haberleri buralardan beklemek gerekecektir.
1 3 — Cenupta üçüncü Amerikan or-
‘ ‘ ni IsLka-
rilen en derin nokta henüz huduttan 8-15 kilometreden fazla değildir ve benim k? naşı time göre bu ordu henüz Alman müdafaasının İleri mev-Zilelinde çarpışmaktadır. Bu nıınta-kada Sieyfrled mevziinin esas hattı-' mn bizzat Rhin nehri ve onun doğu sahili olması çok variddlr. Bu itibarla da bu orduya büyük ve fazla hızlı akan bir nehri çok tahkimli bir mevki önünde geçmek gibi çok gıi; bir ‘ ‘ ’■ 'i ne dereceye kadar br sarabileceği sorguya değer.
İkinci İngiliz,
Kendisi dardır. Büyük birliklerin ve hele zırhlı birliklerin harekâtına pek müsait değildir. Bu sebeptendir ki şimdi General Patton'un zırhlı birlikleri daha ziyade bu vâölnin şimalinde ve Prikn île Echternach arasında M özel nehrinin garp kıyısını ele geçirmeğe ve buradan KobJenz ı umpmi İstikametinde İlerlemeğe çalışıyor.
! Netice nehrinin
2 — İkinci İngiliz, dokuzuncu ve sahanın _ .
birinci Amerikan ordularının Kolon-' delinmesi İçin bu sefer Müttefikler ya istikamı t inde yaptıkları taarruz- şimalden Rhin nehrini takiben cenu-Blumethal jar Crcçen sonbahardan beri elde cdl- ba ve cenuptan ise Mozeli. takiben
olarak denebilir ki; Rhin garbında kalan tahkimli ve Alman garp duvarının
Cümhuriyet hükümetinin T. B. M. M. ne sunduğu yeni ve mühim bir tasan üzerinde umumî olarak durmak isteyoruz. Bu, «Çiftçiye toprak dağıtılması ve çiftçi ocakları kurulması hakkınca kanun tasarısı» adını taşımaktadır. Cumhuriyetin son on yılında çıkacağı halk d.line çok düşen ve yıllardanberi beklendiği halde geciken bu tasarının halk dilinde aldığı ad »Toprak kanunu» dur. İşte, halk onun beklediği ve toprak davamızın hallolunacak sayısız yönlerinden bir kısmını çözmsğe yarayacak olan kanun hükümlerinin tasarısı B. M. Meclisine gelmiş ve meclisin geçici bir komisyonunda İncelenmeğe başlanmıştır. Bu verile ile aydınlarımızın ve düşünenlerimizin tasan hakkında düşündüklerini söylemesi ve tenkitlerini yapması kadar tabiî bir şey olamaz. Biz de bu tasmanın hiiküm'erini gerek yaşayan ve gerekse dünkü hukukumuz bakımından kısaca inceleyerek dü-; ■• ~ J . *~i okuyucularımıza
ulaştırmak isteyoruz.
Burada şunu bilmünasebe Tıe-m'n sözlerimize katmak istiyo-nız ki çıkacak olan bu kanun Cümhurivetin Türk milletine hediye ettiği kanunların muhakkak ki en önemlilerinden sayılmak gerektir. Çünkü bu kanun mülkiyet bünyesinde yapacağı tesirler sayesir/ie Türk milletinin İçtimaî dokumunu (istü-rüktörünü) tamamen perçinleyecek ve adaletli bir düzen içinde yaşavan birbiriie barışmış. uzlaşmış, hasetten ve kinden ayrık, karşılıklı dayamsmıya inanmış, sınıf ihtilâf ve çekişmelerinden uzak bir mîlletin yapısının temel taşlarından birisini teşkil edecektir. Böyle bir kanunu çıkaracak Büyük Meclisüe yurt büyüklerinin, tarihileşerek ebedileşeceğini söylemeğe lüzum bile yoktur.
Yurdumuzu böyle asumanı bir barışın hükümran olacağı bir ülke haline getirecek olan bu sihirli hükümleri teferruatile incelemeği başka yazılara bırakarak önce tasan üzerinde umumî surette ve onun ruhu bakımından durmak isteyoruz. ve onun
yetimizin esaslı dayanaklarından kâiinak şartiie onu kendi bünyesi İçerisinde, ihtiyaçlarımıza, minelimizin gelişip üremesine ve içtimai adalete uygun bir iç barış hayatına kavuşturulmasına yarayacak. İktisadî bakımdan en verimli tarzda topraJdanmızm istismarına ve işletilmesine elre. recek bîr surette, düzenlenmesi gerektir.
Hakikatte buna ihtiyaç olup olmadığını soranlara cevabımız ise zarurî olarak şudur: Bu millet, toprak bünyesi içerisinde ıslâhlar yapmadıkça her gün ve her saatte dört mevsimin birden yaşadığı, cennet meyvelerinin ve en asil ürünlerin yetişebildiği bn güzel vatanda, ton-ak vnl yerde çürü m eğe mahkum k cak, insanımız da midesinin > retlerinı çekecektir! Bizce bu nunla amaçlanan şeyleri ist mek halkımızı ve insanımızı diyen kendi kesesine elini maktan alıkoymak demektü
Savın okuyucular ti. bu r -••n|O leke t te bir yandan toprak hâuq) reti çeken ve bunu tatmin çif> türlü üzüntü ve ıztıraplara 0 lanan azameti, bir ın»an ka ab^jj lığının, diğer yandan bos vatafr-ve işlenmekten ziyade esilen ve ezilen geniş topraklara söh gerçek ve tüzel kişilerin varbgn m, muhakkak büifler. Başka da* ylmle toprağı işlev bilecek, onjö benims;yip ona sa’i’acak in -arCO lann çoğunun elinde va ycteceg* toprak yoktur; veyahut onu ( de tutanlar toprağı ölü ve verimsiz bırakmış ardır. O halde bu işlenmeyen topraklan paıasi-le alarak yine parasile. kolaylıkla isleyebileceklere sıkı bir nizanı altında dağıtmayı hedef sayan bir kanun projesi gerek ıstar ve gerek tatbik bakımlarından en iyi yardımları aydınlardan bekler.
Her yeni kanun, hele toprak kanunu gibi fondamantal yani devletin tem?l teşkilâtına ve ana kuruluşuna tesir yapan esas kanunların projelerine kat^ı tepki ve hatta, sadece fizik manasında tepki aydın sanılanlar zümresinden gelmektedir.
Memleketi yeniden düzenlemek. ileriye götürmek, onu inkılâpçı hamlelerle yükseltmek işinde yardım da. birinci derecede düşünücü ve ilimci hukukçuların ve cemiyet işlerini iyi b’len-lerin yani bilginlerin işi ve vazifesi değil midir? Eflâtundanbe-ri belli olan bu hakikati reddetmeğe imkân var mıdır? Elin i altındaki topraklan çürüten bazı kişilerin: veyahut hukuk düzenindeki en küçük her-değişik ik-ten bile şahsî iş ve menfaat’a'in-dan dolayı zarar göreceğini düşünen pratikçinin ve iş adamının dâ-av-hiç bib
, . . ıe»« ueu«-v«-, ı m vuu'nuıe ............. - ■ uıoıı
tabakaları | bu Alman toprağı içinde sahayı tecrldetmek ve asıl taarruzu ,-UhU j]e esfcj ve yeni hukukumuz
n n nvoT 1kiiömetre ve hattâ son haber- da ortadan Kolonya İstikametinde argondaki irtibatları belirtmek 1_—a- UA KE.—gütm-ktediriCT. düşüncesindeyiz.
Bu münasebetle kamu iş ve ■ 'i tenkit sıralarında
ekseriya düştüğümüz bir hataya da işaret etmeden geçemtyeceğiz. Gerçekten, yurt davalarımızın ve hatta en objektif bir açıdan tetkiki gerekli ilim ve fikir meselelerinin münakaşa ve tenkitlerinde bile çok zaman aceleci ve sübjektif olmaktan ve evvelce edinilmiş fikirlerden kendimizi kurtaramıyoruz. Bazan da kendi görüş noktamızın zıddmı söyleyen veya müdafaa eden ve muarızımız sandığımız veya öyle aldığımız muhatabımızın ekseriya bizim söylediklerimizi tekrarlamaktan başka bir şey yapmadığını neden sonra görmekle çokluk şaşkınlaşırız.
Çok vakit meseleyi hiç tetkik etmeden kulak dolgunluğu, sabit ve değişmez fikirler, maddî veya manevî tepki ve fayda mülâhazaları, taraflılık, sübjektiflik gibi işin ve meselenin selâmetli bir şekilde konmasını ve vazıhlaştırılmasını imkânsız hale koyan bir ruh durumu içinde tenkitlere ve münakaşa'ara baslarız. î$-te böylece, gerek meşrutiyet devrinde ve gerkse Cümhuriyet çağında yurdumuzun en öz ve canlı davalarının halli, inkılâplarının başarılması yolunda atılan adımların karşısına, herkesten önce, yukarıdaki hastalıklardan birisiie illetli sözde münevver çıkmış ve engel olmak istemiştir. Hatta gariptir, bahis ve tenkit mevzuu olan kitabı, kanunu. eseri, yazıyı görmeden ezbere kulaktan ve ağızdan dolma konuşan tenkitçilere günlük hayatımızda sık sık rastıanz.
lere görç 40 kilometre kadar derine yapmak hedefini g girmişlerdir. Siegiried hattının ileri Mv. - İm bu işe pek müsait görünmü-mevzilerl daha geçen sonbaharda ve yor amma, şarkta Sovyetlerin bir an
nıtn.ıiii unum 11 ^uuuiiulü.i • *. yür a'iuil», famı» ju>jhu.iiu .... . .
Aachcn şehrinin çetin mücadeleler evvel Berlin'e girmek İçin gösterdik- meselelerim sonunda dii'meslle geçilmiştir Sleg-Jierl gayrete karrılık ve müşterek ha- ekseriya dü^
.sonunua uugmesııe geçımuştır öieg-(.^.. ________________,___ _____________ .
frled’ln esâs dayanak, hattı gal>p bir reketln verdiği faydadan istifade TKfihiHA H-ktmurti’i» i'iîrkivAri «ım/Hv» Iihmâl Uc bu kesl,nde Koer ırmağını (ederek Müttefiklerin de saldırıma e,d„ Mn™£„ J 0,50 Son 8ih»«(te| ertUklort «ntaıtaaMad,,.
dokuzuncu Amerikan ordusunun bıı pet uzak olmıyacağı da şüphesizdir, nehri geçerek doğusundaki Jullschi şehrini alması, birinci Amerikan ordusunun ise yine bu nehrin doğusun-1 da Düren şehrine girmesi Slegfried mevzilerinde belli başlı gediklerin başlangıcı olarak adlandırılabilir.
Müttefiklerin Rhin nehri garbındaki Alman tahkimli ve büyük sanayi mıntaksına karşı yöneltildikleri taarruzların en ziyade bu kesimle gelişmesini beklemelidir Çünkü asıl dayanak hatlarının ç-
rldl, yani Roer nehri veya ırmağı Rhin gibi büyük, geçilmez halde değildir, ufaldır. Ncleklm Müttefikler tarafından da kolaylıkla geçilmiştir. Sonra bu kesim Anvers örnan-na en
( aoıuaa oızzat yaptığı reiKiKierıe mo-ı dern lime İlâve etmiştir. Aynı müellifin bil yeni balıklara dair bir araştırması da mecmuanın dördüncü sa-
Nebatat en srı tülün den Nebahet Yakar tarafından memleketimizde | yetişen tıbbi otlardan Dlgitalln ve 1 diğerlerinin morfolojisine dair renkli. resimli ve uzun tetklklı bir araştırma ikinci sayısının İçindedir.
3 numaralı sayıda profesör H. Win-terstein ile Fethi Alpdoğan ve Müm-" —— ■ - - ı derinin
olduğuna dair müşterek bir araştır-
öliım müddetlerinin deniImlştlrJZoo-1 lojl profesörü Kesswig'ln kıtaların kayması üzerine meşhur Wegener naznriyesine göre balıkların yer yüzünde dağılışı hakkında urun bir araştırması vardır. Bir de İstanbul Radyoloji enstitüsünde fizikçi mühendis Reunlnger’ln İstanbul röntgen ünitesi ölçüsü üzerinde bir makalesi görülüyor. Bu makalelerin hemen hepsinin Türkçesi yanına Fransızca, Almanca, İngilizcesi de konulmuştur
Geçen 1944 yılında Tıp fakliİlesi mecmuasının ancak bir sayısı çık-mın'.rr. Bu nüshada doğrudan doğruya orijinal araştırmalar ve Jlml İlerletecek buluşlardan ziyade belki nadir ve İnce müşahedelere alt yazılar yanında açılış nutukları, bayram nutukları, açınma yazılan vardır. Bir de yukarıda llzlk ve tabii İlimler arşivinde tüberkülozdu kobaylarda Asetllkolln şlrlngaslle elde edilen neticelere dair araştırmanın bu mcc-
(lı Arştrin ilk sahifeırlnde sosyete lahri heyetinin bir listesi gönüme garptı. Bu kabil nr/ ilmi orijinal araştırma ve buluğların tebliğ yeri elan bu sosyeteye fahrî heyet diye riyaıi veya idari mevki sahiplerin t koymakta bir mâna r/oremodi^ml söylemeden oeçemtyeccyim.
Tiyatro şenliğinde Opera gecesi
Tiyatro şenlikleri münasebetllt 10 mart cumartesi Eminönü Halke-vinde yapılacak Opera Ged Sİ Dr. Mamigonyan idaresinde 100 kişilik koro, şehrimizde bulunan İşkala dİ .. v>u>r>u Milano operası başı M- Küpef, Opera •-nündeki su şc- sanatkârımız Semiha Berksoy, hali! toprano K. Diivlvlve, A. Karakaş, Atına operasından K. Backas ve Saha bir çok değerli sanatkârlarımızla Halkevlnln büyiık balet heyetinin İştirak edeceği bildirilmiştir.
sörün İsminin önünde gelmesinden anlamak lâzım mıdır bilmem?
Profesör C. Kossıvlg, mağara hayvanlarının tekâmülü hakkında Lud-wlg tarafından İleri sürülen fikirlerin riyazi bakımdan doğru olsa bile o hayvanların biyolojisine asla uygun olmadığını kısa ve fakat enteresan bir etütle belirtmektedir. Sayının sonuna bir de Flllstindc hem karada hem de suda yaşıyan. hayvanlara dair bir tetkik İlâve edilmiştir.
Geçen sene Teknik Üniversite leald yüksek mühendis mektebi) i*Ç sayı dergi neşretmiştir. Bunların içindeki yazılar tamamen teknik mahiyette ve muhtelif şubelerin mühim bahisleri üzerine yeni tetkiklerden bahis olması lâzım gelen etütlerden İbarettir. H. DUgan’ın İstanbul rasathanesinin sismografları. Tevflk Taylan’ın buzdan şimendifer köprüleri ve M.To-közün Fransada harab olan köprülerin tamiri ve yine mühendis Dilgan-ın Tayyarecilikte hava previsionlan gibi hususi ve aktüallte etütleri ya-
nında profesör K. Erimin yüksek riyaziyat tarih ve kültürüne temas eden Hilbert ve Geometri temelleri başlıklı etüdü vardır. Bu dergideki etütlerin ne dereceye kadar üniversite laboratuarlarında, ne dereceye kadar ecnebi mecmua ve kitaplar arasında yapılmış olduğunu takdir etmek bana asla düşmez.
İşte yukarıda söylediğim ve en mevsuk olduğuna inandığım kaynaklardan şu hülâsayı çıkarabildim. Bu hülâsanın memleketimizin geçen 1044 yılında müspet İlimler sahasında bütün orijinal olan ve olmayan araştırma ve denemelerini İhtiva ettiğini asla iddia etmiyorum. Çünkü bunlardan başka Ankara yüksek Ziraat enstitüsünün ve , Fen fakültesinin ve Oülhane tıp okulunun son sene neşriyatını göremediğim gibi yerli ilimlerimizin garp dergilerine yazmış olmaları muhtemel bulunan araştırmaları da görmedim. Bundan dolayı daha birçok mühim arayış ve buluşlar olduğu ümidinin tadı ile sözü kesiyo
A. ADNAN — ADTVAR
MART
ÇIKTI
Yenl toprak kanunu tasarısının hükümlerinden çıkacak manayı sevi ece* kısaltmak mümkündür. Bir millette aile, ferdî hürriyet telâkkisi kadar mülkiyet bünyesi ve sistemi de topluluğun temel direki erindendir. Nasıl W aile mahfuz kalmak şartile onu düzenliyor, ferdî hürriyet ve yaratıcılık mahfuz kalmak üzere de ona sayısız takyitler kovabili-vorsak, mülkiyet rejimi de, cemi-
keyfi, hatırı için halli doğru lüzumlu görülen mem'ekrt valannı hakiki hukukçu ve din yerinebilir mî? Veyahut olmazsa görmemezlikten veya msmezlikten gelph’lir mi?
ve
Gelelim hukukçularımızın aydınlarımızın bu yeni tasarıda tenkit ve münakaşa mevzuu etle-bilecekleri mesele’ere: Burada bunlardan esaslı saydığımız üç noktanın üzerinde durmak istiyoruz.
a) Vakıa, denebilir ki bugün elimizde bulunan 1926 tarihli medenî kanuna göre mülkiyet •Roma hukukundan gelme bir telâkki İle şey üzerinde ve bu arada gayri menkullerin arazi neyinde de mutlak ve inhisarcı bir şekilde «hükümranlık» ifade eder. Bu sözlerde hukukçularımızla müttefikiz. Fakat bugün gayri menkul mülkiyetinin takyitleri yani kamu yaran ve iyiliği için uğradığı kısıntı ve yüklentiler o kadar çoğalmıştır ki bugünkü birim mülkiyet telâkkilerimizi benimseyen bütün memleketlerde bile, artık (acaba mülkiyet mi, yoksa onun takyitlerini mİ asıl saymak doğrudur?) suali haklı olarak sorulmaktadır. Hele insanlığın yarınında varılması özlenen içtimai adalet ve nizam kaygulan ve bunun için insanlığın hâlâ dökmekte devanı ettiği kanlan düşündükçe (mülkiyetin dokunulmazlığı) prensibi neticede bizzat yine mülkiyet aleyhinde olmayacak mıdır? Yurdumuzun geleceğini kendi realiteleri İçinde emniyet altına almağı amaçlayan verû tasamın görüşleri gelecekteki adaletli bir
(Arkası 6 mcı sahifede)
A K Ş A M
3 Mart 1045
F-hlfc «
IIEK AKŞAM BİR HİKÂYE
Günün meselesi
Beş çocuk doğuran bir kadını aramak üzere yola çıkmıştık. Uzun bir otomobil seyahatinden sonra bir şehre ulaştık. Akşam üstü idL Puslu bir mart gecesi başlamak üzere. Arkadaşların bir kısmı yollarına devam etmek istiyorlardı, Lâkin ben o kadar yorgundum kİ geceyi burada geçirmeğe karar verdim. Dostum Hâşim Renizi de benim bu arzuma iştirak «tu.
Biz otomobilden indik. Ötekilere veda ettik. İki arkadaş otele girdik. Elimizi yüzümüzü yıkadık, üstümüzü başımızı süpürdük. Otelin altı^özüm ona bardı. Tavana mavi, sarı, yeşil, kırmızı, mor ampuller, takılışlar, renkli kâğıtlardan yapılmış yapma çiçekler asmışlardı, Tavandan tıpkı ampuller gibi renk renk, camdan, kocaman, parlak toplar sarkıtmışlar-dı. Aşağıda oturanların akisleri pek garip btr şekilde, eğrilerek büğriilerek bu topların üstüne vurmakta İdi.
Sözüm ona bu bar dehşetli bir İsim de taşıyordu. Bir köşede masada İstanbul'dan getirtilmiş bir «artistler heyeti» göze çarpıyordu, çoğunun saçları boyalı, tırnakları kip kırmızı bir çok kadın... Hepsinin ellerinde sigaralar tüttürüp duruyorlar Konuşmaları esnasında isimleri de işitiliyordu. Kiiçıik Ayten, Hedy Lamarr Lûtfiye, Bülbiil Kadriyc, Çarliston Muallâ vesaire... Arasıra yüksek sesle bağırıp çağırdıkları, müthiş surette gavgalara tutuştukları da oluyordu. Hele «Hedy Lamarr Lûtfiye pek eli bayraklı, hepsini sindirmiş bir şeydi..
Henüz akşamın Uk saatleri olduğu İçin daha bar boştu. Hattâ ışıkların hepsi de yanmamıştı. Yalnız davulun İçinde yanan bir ampul ona uzaktan acaip bir fener tesirini veriyordu.
Biz akşamın erken saati de olsa hemen yemeğimizi yiyip yatmağa karar vermiştik. Bunun İçin bize hizmet edenlere en kolay tarafından yemekler söyledik. Bu sırada masamıza Alını?! bey adında gayet ciddi kelli telli birisi geldi. O şehrin tanuımiş tüccarianndanmış!.. Çember sakallı, tuhafça bir adam. Yemek sırasında arkadaşım Hâşim Remzi bir şişe bira İstemişti. Bu Ahmet bey hemen bir baba dostu tavrı takınarak arkadaşıma;
— Yapmayınız evlâdını.., şu alkolün damlasını içmeyiniz Allah aşkına .. Sözleri İle bira şişesini geri çevirtti. Bar sahibi ve garson ona ters ters baktılar
Yfnıeğlmiai bltirdiğimia zaman göz-kriudz kendi kendine kapanıyordu. Nihayet müsaade İstedik. Odalarınıza ç ktık. Zaten ertesi günü de gün doğmadan yola koyulmak mecburiyetindeydik.
Otelci önümüze düştü Bizi odalarımıza götürdü, Otel denilen yer, bar adı verilen kısmın arkasında bir kaç Odadan ibaretti. Üstelik duvarlarda bir 'akım ince tahtadan başka birşey değildi. Bütün bunlardan başka bar tarafına bakan minimini pencereler vardı ki bunlar bizim tarafımızdan küçük perdelerle kapalı bulunuyordu. Yattık . Fakat o' derece müthiş bir tahtakurusu hiifiımuna uğradık kİ o derece yorgun olmamıza rağmen bir türlü uyuynmadık. Saatten saate yorgunluğumuz artıyordu. Tam sızacağımız sırada bu sefer bar denilen yerde yüzlerce teneke birden yuvar-laruyormuş gibi dehşetli bir gürültü ı oldu. Yataklarımızdan sıçradık. Meğer cazband çalarmış!.. Hay Allah iyiliğini versin!.. Ne cazband amma!.,
Uyuyabilirsen uyu Zaman geçtik- . çe gürültü artıyordu Kadın kahka-halan erkek kahkahaları, acalp şarkılar, hep birden el çırpmalar, arada bir naralar ve yüzlerce tenekenin tek- , rar tekrar devrilişleri!..
Hele bir sarhoş feryadı vardı kİ bütün sesler arasında belli oluyordu:
— Kızlar'., Vallâh! de, billahi de. tallahi dc ben sarhoş değilim!., 1
Arkasmdan kadın kahkahaları. . , Ve ayni sesin devamı: .
— Sarhoş olsam şu bardağı tarabî- :
Ur miyim?.. Kırmam değil mi?.. Sarhoş adam bardak kırar mı?.. Kılamaz tabii-, İçte ben kırıyorum!., Demek kİ sarhoş değil inişimi..
Bunun arkasından bir şangırtıl. Sarhoş değilim kelimeleri gittikçe sakızlaşıyor :
— isterseniz bir kadeh daha kırıp büsbütün sarhoş olmadığımı ispat edeyünl..
Nasıl olsa uyumağa İmkân yoktu. Şu berbat sarhoşu görmek ^-istedim. Kalktım. Odadaki küçük pencerenin perdesini kaldırdım. Aman buradan ne eğlenceli bir manzara görüniiyor-nıuş. Bütün bar ayağımın altında.. Fakat sarhoş kim olsa beğenirsiniz?.. Akşam yemeğinde arkadaşıma bir şişe birayı çok gören Ahmet bey!.. Hem öyle böyle de değil... Bulut mu bulut!.. Yıkılıyor, İskemleleri deviriyor, kadehleri kırıyor, yemekleri, şişeleri döküyor. Kızlara aşırı derecede şakalar yapıyor, cebinden bozuk paralar çıkarıp etrafa serpiyor . Bir aralık bir masa ile beraber yere yıkıldı, Zorla kaldırdılar. Âlemin eğlencesi o İdi. Üstü baş», yüzü gözü çamur İçinde kalmıştı.
Ertesi sabah biz çayunra içerken o henüz yatmağa gidiyordu. Arkadaşım dayanamadı:
— İlâhi Ahmet bey... Bir de bana bir şişe bira içirmedin. Ya senin şu halin?., dedi.
Adam durdu:
— Ben kendi hesabıma bir içki düşmanıyım!.. Ve benim kadar İçki aleyhinde propaganda yapan bir adam tanımıyorum... Her gece benim şu halimi gören birkaç kişi daha İçkinin damlasını ağzına koymamağa yemin ediyor!. Ben buraya gelmeden önce şehrin yarısı İçerdi. Fakat benim halimi gören rakıyı kesti. Tek başıma İçki aleyhinde canlı propagandayım ben!.. Karşınızda en büyük İçki düşmanı vardır.
Doğru söylüyordu. Nitekim ben de onu gördükten sonra kıyamete kadar ağzıma alkol almamağa ahdetmiştim. Biz ayrılırken o şöyle diyordu:
— Bu geoe vazifemi yaptım... Birçoklarını halimle içkiden soğuttum. Şimdi yatmağa fcidlyorum. Akşam hemen masa başına, vazifeme gideceğim... ’ (Bir yıldız)
Aranan 25 gene
Satılık kerestelik tomruğu
Devlet orman işletmesi Oltu Revir amirliğinden:
1 —■ Revirimize bağlı oltu kazasının Soğman çayırı rampaainda LK4f-be mevcut 250 adet muadili 191 metreküp 015 deslmetrsküp kerastoUk tomruğu açık arttırma suretlle satıhğa çıkarılmıştır.
2 — Beher metreküpünün muhammen bedeli kırk iki lirad».
3 — Arttırma 12. 3. 945 tarihine rantlayan pazartesi günü saat 16 to revir binasında yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat 602 liradır.
5 — Şartname orman umum müdürlüğünde, oitu, Sarıkamış, ardahaa revir âmlrllklerinde ve mahalli bölge şefliklerinde görülebilir.
6 — isteklilerin muayyen gftn ve saatte revir merkezinde komisyona müracaatları. (25951
(Baş tarafı 5 inci sahifede)
toplum düzeni amaç ile de dikkate değer bir intibak gösteren hükümlerle doludur. Kaldı ki hukukçularımıza ve aydınlarımıza. İsviçreden aldığımız medenî ka-_v„. .v __________-____«.________nundan önceki devrin arazi mül-
teşebbüs gösteriyor ki bugün eldeki kiyeti sistemini hatırlatmak is-sanntkârlar Muhsin Ertuğrul'u tat-terZ. Bilindiği gibi Osmanlı devinin edememektedirler, o halde şeh- Jetinin arazi rejiminde tutundu-re yeni bir tiyatro armağan etmek te- £u ana telâkki, arzın devlete ait «bŞSsu onlann bumnkŞ « yannM, , ve b (iMrinde
vaziyetleriyle oynamak değil midir? ......... ,
Bu mütekabil tatmin edllememeril-.menfaati iyiliğine aykırı ğin sebepleri aranıp bulunarak dâ- olarak serbestçe tasarruf edemı-vanın halli cihetine git-i k C..:.-doğru olmaz mı?
Bugün Muitsin Ertıığrul’un ve ti-’ yatromuzun yüzünü ağartanların hep bu sanatkârlar olduğu unutul - [ muş gibi görünmektedir. Şimdi bu sanatkârlar idareyi kâmllen tatmin edemiyorlarsa bunun sebeplerin) bir az da tabi oldukları rejimde aramak doğru olmaz mı? çünkü yapılan İşlerin haklı olduğu kanaati yerine kaiblere şüphe girerse netice tabia-tlyle böyle olur Hak verilirse onu aramak hatıra gelmez. Hak tandır ve verilirse herşey düzelir Bugün vaziyet biraz karışıksa bunun başka sebebi yoktur.
Yeni artist yetiştirmek ne kadar temenni edilirse, yetişmiş olanlarını da kaybetmemek o kadar temenni ; edilmelidir. Bugün, haydi hususi vaziyeti dolay isiyle Raşlt Riza'yı hesaba katmıyalım. sahnemiz Ercüment Behzat’tan, Muammer'den. Avni'den. Nevin Seval'dan müstağni olabilir mi? Evvelce tiyatroya Intisabettikle-ri halde bugün tiyatro haricinde çalışan İstidatları da bu listeye ilâve edersek — İçlerinde çok kabiliyetler olduğunu yakinen biliyoruz - tabla-tiyle içimize bir hüzün çöker.
Biraz da rakamları konuşturalım. Önümde bir İstatistik var. 1934 - 35 mevsiminden 1943 ■ 44 mevsimi Sonuna kadar — on sene — Şehir Tiyatrosu sahnesine tam 163 aktör çıkmış. Bu senenin kadrosu 48 olduğuna göre bunları düşersek 115 rakamını elde ederiz. Demek on sene zar- , fında Şehir Tiyatrosu 115 eleman almış, ya işe yaramaz diye çıkarmış veyahut şu veya bu sebeple alıko-yamamiş, kaçırmış Bunların arasında hiçbir istidat yok mu imiş?
Bu rakam beni çok düşündürdü. Bir mâna çıkarmaya uğraşırken aklıma bir okuyucumun iki sene evvel bana gönderdiği «19 Mayıs» adlı — 56-3 sayılı — btr mecmua geldi. Samsunda çıkan bu mecmuada Me. Do. İmzalı ŞU satırları okumuştum. Bir defa da birlikte okuyalun.1
«— Haberin var mı?
— Hayrola...
— Şehir Tiyatrosunda bir İstidat türedi; bize mükemmel bir istikbal vadediyor.
— Evet, belki bir istidat, fakat zannetmem kİ bir İstikbal olsun.
— Tiyatro tarihimizin bilhassa yakın zamanlarında bizi her hususta tatmin edecek bir İstidat türemedi mi?.
— Evet, dedim, oldu Fakat, bu istidatların dikkat edersek bir çıkış noktaları vardır. O noktaya gelen artistlerimiz maalesef bir adım daha ileri atamıyorlar. Bilâkis yuvarlanıyorlar. Bunun sebebini soran arkadaşıma şu çevabı vermekten kendimi alamadım;
— Şehir Tiyatrosu.
— Şehir Tiyatrosunun bu m emle-kete olan faydasını sayacak deği-llm. Ve tiyatro tarihimizin yegâne mesnet noktasının o olduğunu söylemekle de verdiğimiz kıymeti izah etmiş oluruz. Kanaatimce bir yandan memlekete — İstanbula — tiyatro zevkini aşılıyan bu inhisarcı tiyatro İstidatların şahlanmasına engel oluyordu. Evet, halka zevk aşılıyordu. Fakat, o zevki aşıiıyanların bir noktaya kadar sivrilmesine müsaade
(Baş tarafı 3 ncü sahifede>
Bu sualler gibi daha birçok sualler cevapsK kaldığına göre kati hükmü ı sarih malûmat aldıktan sonraya bı-ratarak teşebbüsün İç cephesine gell- ’ yorun».
İşin İç cephesi daha muğlaktır Bu
gitmek daha y?ceği telakkisidir. Başka deyimle gayri menkul malların en mü' him kışını miri arazi sayılmış ve .böylece imoa ra torluğun a?k(?ri [ve idari bünyesinin işleyişin d- ’*ı I görüş tarzı mühim 1
- '"miiştür.
Timar ve zeamet usulü ve Os-manii devlet’nin bu usule dayanarak kurduğu slnabi ordularını ve viue bu esasa davanan idare vp maliye sistemlerini hatırlatmak isteriz Arazi mülkiyeti bakı mmdon şahin olunan bu telâkki t’mar usulünün ilgasından sonra d* a*-’* kavbed’lmemiş ve aitear âdeta. rakabesi (emlak |Wft'Vvptii devlete ait o’an ve fakat fertler tarafından işlenen ara’in’n bir nevi iearesi sayıl-~(ıv+a devam etmiştir.
1R57 tarihli arazi kanunu da mülkLvet bakımından avni görüse bas’ıdir H°m de burada dikkate de^er bir !tirah vanmaktan neden cek'nel.lm: Ormanlı hukukunun hu t**’âkklsi. hele insanlı-öın bugünkü ha'i ve eeleeekte öz’enilen düzeni bakımından Fo-ma hukukunun mııt’ak v- ferdi vntnj mü'k'vef te’’'kkl «inden daha realist ve daha ileri görüşlü bir tplâkk'd'r. K^’dı k’ Roma hukukunun möJkivet. t,olökkisl de cpvfcjy fflkv'i; ve tahd'tlerîvi - bu-nhn avni kanıva çıkmaktadır.
Pıı husustaki düşüncelerimizi berica b;r yazımızda anlatacağız.
Devlet Orman İşletmesi Karabük Revir amirliğinden î
1 — Eskipazar kereste fabrikacı .sahasında mevcut 210. 703 M3. çam ve 545, 125 M3. göknar kerestesi açık arttırma sur etile satılığa çıkarılmıştır.
2 — Arttırma 19. 3. 945 pazartesi günü saat 1$ de revir binasında yapılacaktır.
3 — Çam kerestelerinin metreküpü 163,18. lira köknar kerestelerin metreküpü 157,27 Uradıır.
4 _ Muvakkat teminat % 7,5 hesablle alınacaktır.
5 — Şartname Ankarada orman umum müdürlüğü ve bartın revir amirliğinde görülebilir.
6 — İsteklilerin teminattan İle birlikte belirli gün ve saatte komisyona müracaatları. (2691)
Çerkesköy Belediye Riyasetinden:
1 — Belediye elektrik santralı Üç silindirli gazojen motoru silindirlerinin Tornası, Piston ve yataklarının dökümü ile diğer ufak tamiratı açık eksiltmeye çıkarılmıştır
2 — Taliplerin S. 3/1945 pazart esi günü saat 15 de Belediye Encümenine müracaatları.
3 — Tamiratın muhammen bedeli 13000) muvakkat teminatı (225) liradır.
4 — Şartname ve her türlü izahatın Belediyeden sorutabileceği İlân
olunur. «2594,
Bir hesap memuru a’ınac^k
Ziraat Vekâleti Göztepe Asma Fidanlığı Müdürlüğünden t
20 lira aslî maaşlı bir hesap memuru alınacaktır.
Lise veya orta mektep mezunu olanların Memurin kanununa uygun müsbet evrakile birlikte 15.3.945 tarihinde saat 10 da yapılacak müsabaka imtihanı gününe kadar müessese müdürlüğüne istida ile müracaatları 2695
Created by free version of 2PDF
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — zamkı çlynenen ağaç.
2 — Bir Jâf bile söyliyemez.
3 — İstanbul sayfiyelerinden ada - Üye.
4 — Tersi eski yasa nevilerinden biri.
5 — Merhametsiz kişi.
6 — Kuşat edilen - Bol değil.
7 — Tersi şebekedir - Tersi dedenin yarlSi - Suyu alınmış mCyva artığı.
3 — Hedefe yöneltilmiş.
9 — Dans orkestrası - İradın aksi.
10 — Tersi hafriyat demektir - Bir erkek adı.
-GEÇEN BULMACAMIZIN HALLİ
3oldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Yorumlamak, 2 — Oruç, Uf&la,
3 — Ruhsat, Rör, 4 — Uçsuz. Ak, 5 — Aza nisama, 8 — Lîlt, Maile. 7 — Af, myo sivrilmesine ıiiuaauue
Astlâne, 8 — Markalamak, 9 — Alo,'ediyor, ondan sonra körletiyordu. Az Menafi, 10 — Karga, Ekin. i mı İsimler işittik, az mı ümitlere Ra-1
bir
nıldık. Fakat, dalma hayal sukutuna uğradık. Biz senelerden beri ErtuSrııl Muhsin ciht bir sanatkâr yetiştiremez miydik?
Belki daha fazla. Bu memleket hanrl sahalarda dâhiler yetiştirmedi ki..
— İşte bu sahada senelerce tek bir şalısın gözlerine baktık Tiyatromuzun onun şahsiyle yürüdüğünü inkâr edemeyiz. Fikrimi açık olarak söylüyorum, şimdiye kadar kendisi gibi üç dört kişinin çıkmamasına da sebep yine kendisidir,
— Bu konuşmamızı Muhsin Ertuğ-rul duymasın.
— Bunda haksızsın, dedim. Ertuğ-rut’un sanatı kadar kendisi de olgundur. Bu işlerle uğraşan bir gencin açık ve samimi düşüncelerinden ötürü muğber olmaz. Fikirlerine her zaman hürmet ettiğimiz hocamızın, başkalarının fikirlerine hürmet edeceğine kati kanaatimiz vardır.»
Benim kanaatim o kadar kati değilse de ben de hâlâ Muhsin Ertuğ-rul'un bugün olmasa da yarın kendi-sinlnkine uygun olmıyan fikirlere de hürmet edeceğini ümldedenlerdenim. Hem hürriyet ne güzel şeydir. Neden Muhsin Ertuğrul onun tadını almasın Başı bağlı demek olan serbest hür mânasına değil midir?
İşte bu son teşebbüs hakkmdakl kanaatlerim. Bunun gazetelerimizde uyandırdığı akislerden, bahusus başlı başına bir dâva olan «rejisörlük» meselesinden de bahsetmek Üterim Yerim kalmadı. Bu meramları da başka bir fırsata bırakıyorum.
Bilecik nafıa müdürlüğünden: s
1 — Eksiltmeye konulan iş: Bileclkte İnşa edilecek muhasebe! hususiye binasının «29964> lira «02» kuruş keşif bedeU inşaatıdır.
2 — Bu İşin muvakkat teminatı (2247» lira «30» kuruştur.
3 — Eksiltme 21. 3 945 ci çarşanba günü saat 15 de hükümet konağı binasında toplanan daimi encümence kapalı zarf usullyle yapılacaktır.
4 — Eksiltmeye girecekler bu işe alt şartname ve buna müteferri evrakı nafia müdürlüğünde görebilirler veya 150 kuruş bedel mukabilinde nafia. müdürlüğünden alabilirler.
5 — 10 bin liralık yapı İşlerini yapmış İsteklilerin eksiltme tarihinden en az üç gutı evvel bir istida lie Bilecik vilâyetine müracaatla bu gibi işleri yapabileceklerine dair ehliyet vesikası almaları lâzımdır.
6 — Eksiltmeye İştirak edeceklerin besinci maddede yazılı vesaik ile 944 mali yılına ait ticaret odası vesikası ve muvakkat teminatlarını havi olarak 2490 sayılı kanunun tarlfatı dairesinde hazırlıyacaklan kapalı zarflarını 3 üncü maddede yazılı vakitten bir saat evveline kadar daimi encümen reisliğine makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır.
Postada vuku bulacak gecikmeler kabul edilmez. (25031
Nafia Bakanlığından:
1 — (2750.00» hra açın tutarlı Gerede kasabası halihazır haritasının alınması işine yapılan eksiltme sonunda istekli çıkmadığından yine aynı şartlarla bir ay içinde pazarlığa çıkarılmıştır.
2 — İstekliler bu süreye tesadüf eden çarşanba günleri saat 15 de
Nafia Bakanlığı yapı ve imar işleri eksiltme komisyonu reisliğine müracaat edebilirler. .
3 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulü dairesinde (412.50) liralık kati teminat vermeleri ve bu İşi yapabilecek durumda olduklarına dair Nafia Bakanlığından alınmış yeterlik vesikası göstermeleri lâzımdır.
Bu vesikayı almak için isteklilerin bir dilekçe ile Nafia Bakanlığına başvurmaları ve dilekçelerine bu gibi İşleri yapmış olduklarına dair İşi yaptıran idarelerden alınmış vesika bağlamaları şarttır. (2504)
Gümrük muhafaza genel komutanlığı İstanbul levazım amirliği satın alma komisyonundan:
6000 takım yazlık er elbisesi dikimi kapalı zarf usulü ile ekslltmcyv konulmuştur. Muhammen bedeli (15.000) lira, ilk teminatı (1125> Uradır.
Eksiltme 6 mart 945 salı günü saat (15» dedir. Şartname ve nîimunesi her gün komisyonda görülebilir. İsteklilerin teklif mektuplarını en geç eksiltme saatinden bir saat evveline kadar Galata Mumhane caddesi No 54 deki komisyona vermeleri. (2115»
Selim Niizhet Gerçek
Ne yazık ki, kuvveti kâfi gelmiyordu. Bütün vücudu bir külçe gibi ayı postunun üzerine yığıldı. Zaten bu post da yere kaymış bulunuyordu. Hummalar İçinde yanıyordu. Kendini bir küçük çocuk kadar takatsiz hissediyordu.
Big Dan, bir müddet, yüzü korkunç bir kırışma içinde, gözlerini genç kıza dikti, sonra kaba kaba güldü. Mi ıs Mallabie'nln yanaklarını, dudaklarını, alnını öpücüklere boğdu, ifem ask sözleri söylüyor, hem de gayet iğrenç küfürler savuruyordu.
Jensen, büyük bir ıstırapla kıvranıyor, takatsizlığından dolayı çıldırma derecelerine geliyordu. Manzaranın boytesine tahammül edemediği İçin gözlerini kapadı.
Lâkin, kaparnasiyîe açması bir oldu. Baby, zincirini çekip duruyor, homurtularını arttırıyordu. Bu hayvanın isveçliye karşı korkunç bir kin •beslediği delikanlının aklına geldi. Mi Mallcıble’yl kurtarabilecek bir mahlûk varsa, o da bu köpekti.
Jenaen, köpeğe doğru birkaç adım atmak kuvvetini kendinde bulamıyordu. Fakat, vücudunu kasıp kavuran ağrıları hiçe sayarak yerde iki üt kere yuvarlandı; böylece sağlam kolu köpeğe ulaşacak bir vaziyetd geldL Hemen zincirin halkasını çözdü.
inilder gibi kumanda vardı:
— Haydi Baby, haycHI Şu tmrife4 Çabuk yetişi
Bu kadan kâfi geldL
Köpeğin vücudunda kurt ruhu uyanmıştı. Big Dan in o muşuna varabilmesi için bir tek atlayış kâfi geldi; isveçliyi yıkmasile üstüne çıkması bir oldu. Sonra bir nevi havlayışla, daha doğrusu kininin zafer nura-3ile dişlerini haydudun gırtlağına geçirdi.
Big Dan, ancak btr tek kütür savurabilmek fırsatını bulmuştu. Dehşetini ifade eden feryat, boğazındım ancak hafif hırıltı halinde çıkablldL Canlı canlı hâlâ kendini müdafaa ediyordu. Sırt üstü yatarak evvelâ köpeği iculakhwuıdıa y&İMladı; »ğ*-
nı boynundan ayırmağa uğraşıyordu. Fakat bu gayreti boşa çıktı. Çok geçmeden bayılacağını farkederek yeni teşebbüslere girişti. Etine gittikçe batan sivri dişleri ne yapıp yapıp bir an evvel gırtlağından ayırmak İstiyordu. Yana doğru döndü, hayvanı böğrü üzerine yatırmak teşebbüsünde bulundu. Sonra da sırtı üzerine. Bu manevrada vücudunun ağırlığı, adalelerinin kuvvetinden fazla imdadına yetişecekti. İki üç beyhude tecrübeyi mütaaiup, arzu etliği vaziyete gelebildi. Yıkılan köpeğin üstüne çıktı. Lâkin, hayvan bu yüzden çenesini açmadı. Dan, gırtlağında kenetlenen çene kemiklerini açmağa teşebbüs etmeğe nispette, dişler etine daha fazla batıyordu.
Istırap, nefessizlik, kan kaybı onu çileden çıkardı. Çok geçmeden İsveçli, bütün müdafaa kabiliyetini kaybetti. Eller! köpeğin çene kemiklerine yapışmış olarak hayvanın üzerinde yuvarlanıyor, beyhude mücadele ediyordu.
Nihayet, ille yaşamak Irad erile. İsveçli, sonsuz bir gayret sarfettl; boynuna hâlâ yapışmış köpekle birlikte ayağa kalktı; evvelâ parmaklarını, sonra yumruğunu. Baby’nin gırtlağına soktn. çare yok! Kopek de onu böylece bırakmış oldu.
Geçmiş ola! Horir geniş btr nefes aldı. Göaieri yuvalarından uğramıştı.
Bütün vûcudlyle yığıldı. Zaten o vaziyetteyken ölmüş bulunuyordu. Cesedi öyle bir düştü kİ, başı tam ocağın içine girdi. Küller ve kıvılcımlar her tarafa yayılıverdl.
Mlss Mallable, hâlâ kımıldnmakst-zın, Danln onu bıraktığı yerde yatıyordu. Köpekle mücadele başlamadan evvel ne vaziyette İse öyleydi. Baby, kini yatıştığı için kapının önüne gidip ulumağa başladı. Kulübenin öteki bölümüne bir şeyler haber vermek istiyordu.
Sıç riyan bir ateş parçası, masanın önündeki ayı postunu tutuşturmuştu bile. Ötede beride reçinah tahtalar da çıra gibi alev almışlardı.
Kısa bir zaman İçinde, kulübe baştan başa alevler ortasında kalacaktı.
Hummaları arasında, yensen bilemiyordu. Acaba bu gördüğü alevler hakikat mi, yoksa hayali nıt? Hareket etmek kudretinde olmadığı için bir tek arzusu. Flerre Qulnt1n buraya geldiğini görmekti.
Bu adam neredeydi acaba? Ne yapıyordu? İsveçlinin haykırması üzerine niçin hemen belirmemişti? Hem nasıl oluyordu da köpeğinin feryatlarını duymuyordu? Acaba Mlss Mallable ile anlaştı da mahsus mu çekildi? Bir plânları mı vat? Dan’ın çuvalını birlikte aşırmayı mı kurdular?
(Arkası varı
Açık eksiltme ilânı
Pendik Veteriner Bakteriyoloji ve Sereloji Enstitüsü Müdürlüğünden :
1 _ Pendik Bakteriyoloji Enstitüsü için be8 adet kültür dolabı açık eksiltmeye konmuştur.
2 _ Muhammen bedeli «1800» bin sekiz yüv ve teminatı 135 liradır.
3 — İhale 5 mart 045 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 15 de İstanbulda Cağaloğiıında erkek lisesi yanında Yüksek Mektepler Mes'ul MuhaslpU ğlndedlr.
4 — Hususi ve fennî şartnameyi görmek İsteyenler her gün müessese müdürlüğüne müracaat edebilirler.
5 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun tarifi dairesinde yukarda yaah
gUn ve saatte mezkûr muhasiplikte bulunmaları. «2045»
Yüksek Deniz Ticaret Mektebi Müdürlüğünden
Cinsi miktarı çoğu azı muhammen Hata Lira Kr. Çoğu tutarı Lira Kr. muvakkat teminatı Lira Kr eksiltme gün ve saati
Beyaz firenk gömleği 520 500 10 5200 300 19 3'1945 pazartesi saat: 11
1 — Talebelerimiz için satın alınacak beyaz frenk gömleği kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konmuştur. Eksiltme yukarıda yazılı gün vç saatte mektep müdürlüğünde toplanacak »atın alma komisyonunca yapılacak-
2 — Şartnamesini görmek arzu edenler mektep muhasebesine müra-
caat etmelidirler. Eksiltmeye iştirak edeceklerin 2490 sayılı kanunun î vs 3 üncü maddelerindeki vasıflan haiz olmaları lâzımdır. _
3 — Yukarıda yazılı muvakkat teminatın teslim yeri İstanbul yüksek mektepler muhasebeciliğidir. Eksiltmeye gireceklerin ticaret odası 1946 belgesi ve gurup vesikasını da zarflarına koyarak sözü geçen kanunun 32 inci maddesi tarlfatı dairesinde kapalı zarflarını ihzar etmeleri ve bunları eksiltme günü saat ona kadar komisyon reisliğine makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır.
Postada vaki olacak gecikmeler nazari itibara alınnuyacaktır. '27371
3 iVı(tt L ltâS
Sahlfe 7
GÜNDEM
'Jamugu HEP NEVİ SOĞUK ALGINLIĞI.NEZLE,GRİP. ADELE VE ROMATİZMA AĞRILARINI GEÇİRİR... HER CCIAHEDEH APAYIMIZ„
İSTANBUL DEFDERDARLIGINDAN
269 Mayer Panslvonou K. O. Alyon S. 939 9/21
269 » ■ > 940 »
269 • a a 940 »
1452 asemi Ya*enıl(ils Berber M3-Meşrutıyet İkB İstiklâl O. 121/1 939 18/14
103 Jlrayir Piş Tabibi 943 88/46
103 Diş Tabibi İstiklâl O. 121/1 943 «2/17
899 732 Hrısto Kostl Cemal Çok Kunduracı fcömüıcü ÇlçOkçl 8. 40/6 Kallavi 9/1 941 941 M/l Sl/37
496 1527 Atina Haşan, NeceU Lotan t-a Terzi S 6/8 İstiklâl 396/1 943 941 64/29 46/47
«69 L«ar»droa Terzi Hain al başı 13 3 942 38/16
1067 Vasil Kahveci As-Mesclt 70 941 45/16
67 Kemal Örücü Aznavur p. 14 941 B1 /13
766 Aleksandır, Yçrgl Cilâcı Minare 21 943 38/40
717 Froso Randevucu Kallavi 1, 3/7 . 941 47/06
149 Ali Asker Kahveci As-Mesel t 67 943 «5/15
997 Despinal Terzi Meşrutiyet 113 943 «6/25
1000 Vlçen Alaca Elhamra P. 1/0 943 28/40
1000 Viçen Alaca > Elhamra P. 1/9 944 28/9
1000 Vlçen Alaca > Elhamra P. 1/9 944 68'28
437 Angeiikl Şapkacı Hamalbaşı 7 943 32’48
1079 Harikliya Pansiyoncu SofyalI »/2 941 48'35
545 Tan aş Sobacı Yeniçeri 43 944 20'11
396 Mes'ut Dokumacı Kumbaracı 124 943 38'31
386 Ayşe Bilge Manav » 74 943 59'24
96 Fahri Arsoy Dahili Ti. İstiklâl 366/4 943 34'38
432 Nlkoll Doğramacı Acara 13/1 942 3'43
410 Klantl Demirci Tosbağl 37 941 48'22
358 Seyfettin Manav Boğazkesen 146 943 35'50
611 Haşan ■ Kumbaracı «4 941 57/43
237 Raslm ine# Manav Yeniçarşı 2$ 942 57'32
250 Avni Ongan Dans Ders .. 48 941 52'22
652 Mustafa ve Onnifc Marangoz Kapıkulu 1 943 57 46
236 Kfmal Benli fcundura Ta. Yenlçarşı 26 943 67'9
392 Kemal, Kastan Marangoz Kumbaracı 106 943 36'27
317 Varil, Graçef Kundura T. Afiahamam 12 943 50 3
219 Kostantln Berber B. P. kapı 22 943 62'35
87 Antfre BfiJöç Sobacı Kazancı başı 35 943 57 '35
634 Dursun Manav Ağa hamam 65 941 50 6
534 Dursun Manav Ağah.-unam 65 941 50'5
283 Katina Terzi Ahududu 41/63 943 41 '♦
36 Tan Bakkal Meşrutiyet 30 941 46'5
1065 Haşan Birahane As-Mesclt 66 941 45'14
B Mezrop Koltukçu Sıraservi 143 943 l/«
»82 Refet Sobacı Ağahamam 75 943 «1'2
417 Enver Elektrik İstiklâl C. 117/2 944 63'10
417 Enver Elektrik İstiklâl Ç. 117/2 944 63 -20
679 Yergi Kundura T. Sıraservi 109 941 58'9
12 Emin Koltukça Boğazkesen 74 944 57'15
166 Mustafa Kundura T. Tomacıbaşı 88 944 «1 '31
1402 Robern Terzi Meşrutiyet 269 942 45'42
»94 Çadan Gür Kunduracı - 175'2 944 «8 24
552 Lüsven ve Frane Bal maçı •arkaynalı Ç. 18 istiklâl C. 285 941 43'35
418 Talha Fotoğrafçı 944 59 31
111 Manuk Kahveci » 381 643 58'27
1780 E. Eıza E?arpçı * 320 941 63 46
1«88 Osman ŞevW Hasır ma. • 320 941 44 35
«28 Martin Tüccar Ter. Narmanlı 7/2 942 44 44
66 Ali Bakkal Meşrutiyet 88 943 68 33
61 Hrisos Döşemeci • 48 941 58’12
994 Şndan Gür Kunduracı » 6175/2 943 37 33
«38 Cavlt: M ııstafa Marangoz Kumbaracı 134 942 57 45
152 Muhittin Tuhafiyeci Haçopolo P 46 941 63'14
193 t! yasar Terzi Kumbaracı 28 942 55'9
110 Ba’.e Böcek Düğmeci Haçopolo P 15 944 58 3
284 Boğos Oyuncakçı Terkos Ç. 2/1 943 «3 46
1423 Şevket Brülgen Kahveci Meşrutiyet 65 942 38 32
»21 Dlmltrf İçkili lokanta Kallavi 32 943 «4 38
297 Halil Kömürcü Tosbağ 27 943 59'14
103 Baki Kahveci Emir Nevruz 3 942 38'18
171 Buavl Kömürcü İpek Sok 18 943 3'36
111 Bu av! Kömürcü tpek Sok 18 943 3’32
66 Mehmet Manav Kadriller M 043 8 23
117 Melek Daktlo D. Suriye Ç. 2/22 941 43'33
1404 Vang Harit Lokanta Meşrutiyet 193/1 642 37 '2
1217 Ber Pipen YırmurtatH Jurnal 6 942 45 25
İM Ali Rım Kahveci Ahududu 14/1 641 4Û 45
31 Nubar Kunduram Tütüncü 9/3 943 56 25
1644 İsmail Kuş Manav As-MmcH 44/2 94i 53 1«
411 Mehmet Çantacı Sucu İstiklâl 369'3 943 59 29
«00 Ali Frsoy Mezarlık 8 944 65 '46
259 Marya Çepknoı PerkSr Ç, 9'2 943 63'41
559 Dolar» Ressam Premeel 6'1 914 04 '42
81« Ahmet feenrinel Premeci 35 M! 57 20
1086 Osman Manav Bofvalt 11/1 941 53 18
44» Adil OTuaoy fcurdur acı Tornacı B «8 942 3'30
1630 Oravlç Mecmuam Minare 8. 23 941 45 48
33 El yazar kprukahveol B. Kesen 150 944 57'21
304 Bedroe Oyuncakçı Yenlçarşı 10 943 38'10
204 Bedroe Oyuncakçı Yeniearyı 10 943 85'9
1399 KaUrlna Kahveci Meerutlvet 35 941 5'43
1399 1061 RaUrina Kmpat Kahveci Meşrutiyet 35 As. Mescit 1 941 46'38
Behaect 942 45'12
410 Karlo Terzi Terkos Çık. 4 942 43’17
214 An d er 1ya Elektrik T B parmakkanı 24 943 62 '31
191 Setir! Marangoz T. K ParmaMtâpı 17/1 943 62 32
M Torna Fotoğrafçı İstiklâl 117/1 943 62’16
428 Tanaş Çfc-kcf » 400 944 4/4
581 Osman Manav PremecJ 37 P43 64 45
192 Yani ve Nike Gömlekol Yeniçeri 5/1 94! 43 48
İM Oustav Vanberırar fcklll Lokanta As. Mescit 74/1 941 7 '45
1 Sabata B«so Meni fatura İrrtlklâl 216 941 4-28
mükelleflerinde!] olup yukarıda adı, İşi ve ticaret adresleri yazılı şahıslar terMtlcareüe yeni
Galatasaray maliye şubeal....................._ ........... , , .......... .
vs tebellüğe aalâhlyetll bfr klaue de göstermemiş olduklarından yapılan araştırmalarda bulunamamaları dolayıaile isimleri hizasında
Maktu
Anonim Şirketi İdare Meclisinden
şirketimiz Hisse darlan Umumi Heyeti aşağıda yazılı ruzname maddelerini müzakere etmek ve karara bağlamak tiîere sureti âdlyede 24 Mart 1945 cumartesi günü saat 11 de Şirket merkezinin bulunduğu İstanbul'da Bahçekapıda Birinci Vakıf hanındaki yerinde toplanacaktır.
Hissedarların sahip oldukları hisse senetlerini veya bunu miisbit vesaiki toplantı gününden bir hafta evvel Şirket merkezine tevdi ederek duhuliye varakası almaları ve belli gün ve saatte asaleten veya vekâleten toplantıda hazır bulunmaları rica ve Esas Mukavelename hükümlerine göre (100) yüz hisseye malik hissedarların reye İştirak edebilecekleri ilân olunur,
RUZNAME:
1 — 1944 senesi muamelât ve hesaplarına alt idare Meclisi ve müra-klp raporlarının tetkik ve tasdiki,
a — 1944 senesi bilânço, kâr ve zarar hesaplanılın tetkik ve tasdiki ve İdar* Meclisi İle mürakiplcrin İbran,
5 _1944 senesi bllânçosuna göre hissedarlara tevzi edilecek temettü
miktarlle tevzi zamanının tâyini,
4 — Boşalan İdare Meclisi âzalıkl&rına muvakkaten seçilmiş olanların vazifelerinin tasdiki.
B — Esas mukavelenamenin 33 üncü maddesi mucibince müddeti biten İdare Meclisi yerine yenilerinin seçilmesi ve ücretlerinin tâyini,
6 — 1945 senesi İçin yeniden mürakip seçilmesi ve ücretlerinin tâyini,
7 — Ticaret kanununun 323 ve 324 üncü maddeleri mucibince Mesllsl İdare âzalarının kendi veya şahsı ahar namına Şirketle veya şirketin icra eylediği muamele! ticariye nev'inden olan işleri yapabilmelerine
eril meal.
Polisaj ve nikelâjcı araniyo
TOKATLIYAN
KUAFÖR SALONU AÇILDI
Tokatllyan otelinin eski Patisori dairesinde fevkalâde lüks kadın ve erkek Kuaför 8alonu açılmıştır. Bu salon, (Suzl, Sedra, Necati, Jorj, Hermlne. Dimltro) gibi şehrimizin en maruf kalfaları tarafından 1da-re edilmektedir. Telefon 44778.
Mahdut mesuliyetti İstanbul yeşil yurt bahçeli evler yapı Kooperatifinden:
Koperatlflmlzln 1944 senesi âdi umumî heyet toplantısı 24 Mart 945 tarihine raslayan cumartesi günü saat (11) de Eminönü Halkevi Konferans salonunda yapılacağından sayın ortakların ayrıca posta l'.e adreslerine gönderilecek davetiyeleri hamilen belirtilen gün ve saatte toplantı yerini teşrifleri rica olunur.
1 — 944 senesi İdare Meclisi ve Müraklpler raporlarının okunması;
1 — 944 senesi bilânço ve kâr ve zarar hesalparmın tetkik ve tasdiki ile İdare Meclisi âzalarının ve müraklplerlnln İbrası;
I — Yeni İdare Heyetinin seçilmesi;
4 — 945 senesi müraldplerinin İntihabı;
B — Kooperatif ortaklarının ileride sipariş edecekleri evlerin inşaat masrafına şimdiden bir fon hazırlanması İçLn aylık mukannen bir avans vermelerinin karar altına alınması:
B — Bugüne kadar mükttreren vaki olan talebe rağmen aısa bedeli için talep «dilen avansları İta etmJyen ortaklar hakkında yapılacak muamelenin teabltl.
Hurda kurşunlu ve demirli kablo» izola tel, kur* şunlu bakır, çıplak bakır, alominyum ve çinko satılacak
t. E. T. T. İşletmesinden:
1 — Yukarda cinsleri yazılı hurda malzeme 13/3/945 sah giinu açıl arttırma usııille satılacaktır.
2 — Teminat 5000— liradır, şartnameler Metro Han Levazımında parasız verilmektedir.«2527,
adreslerini bildirmemiş
__________________________ ____________ _______,____________________ .... __ .. / ■‘i gösterilen vergâere ait İhbarnamelerin bcsolt tebliği mümkün olamamıştır. Keyfiyet 3892 No. lı kanunun 10 uncu ve II inol maddelerine tevfikan tebliğ yerine geçmek üzere İlân olunur._(2741)
DERMOJEN
Yanık Çatlak. Ekzama re Olla yaralarına fevkalâde İyi gelir Derinin tavaienmecine »e
FRENGİ ve BELSOÖÜRLÜÖÜNA
Tutulmamak için '
PROTEJİN
TILI
R
t'
Kuııanmendir
rBk YAKINDA
İKİ MÜHIM ESER ÇIKACAK
Beyoğlunda apartıman inşasına elverişlidir.
Flrıızagada Takı Tak! yokuku batında Oarfi aparUmanı yanında cephesi 7.5 metre 140 metre murabba 5300 lira kıymet takdiri gören bu arsa hilmiizayede fi Marl 945 günü saat 14 den 16 ya kadar Ü’rirü-dar Sulh Hukuk Hâkimliğine* satılacaktır.
Dış Ticaret Türk Anon m Şirketi
idare Meclisinden Hissedarlara ilân :
Ticaret kanununun 361 inci ve şirket esas mukavelenamesinin 56 neı maddelerine tevfikan (DIŞ TİCARET TÜRK ANONİM ŞİRKETİ) hissedarlar Umumi Heyeti fldiyen 29/Mart/945 perşembe günü saat on beşte şirketin Galata Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin Han mm üçüncü kat ındaki idare Merkezinde toplanacaktır.
Bu toplantıya İştirak edecek hissedarların. Şirket nizamnamesinin 67 ncl maddesine tevfikan, asaleten veya vekâleten sahlb bulundukları hisse senetlerini toplantı gününden en az bir hafta evvel Şirket veznesine makbuz mukabilinde tevdi etmeleri lâzımdır.
RUZNAME:
1 — İdare Meclisi ve mürakip raporlarının okunması ve tasvibi;
2 — 944 sonesi muamelâtına alt bilânço, kâr ve zarar hesaplarının okunup tasdiki.
3 — idare Meclisi âzalarile müraklplerlnln 914 senesi muamelât nidan dolayı ibrası,
4 — Yeni sene için mürakip İntihabı ile ücretinin tesbitl.
İdare Meclisi
Yazan : STENDHAl
Yazan: A. J. CRONİN
KIRMIZI ve SİYAH Cennetin Anahtarı
Çeviren; R°z*an A. E. Yalmanlan ARİF BOL AT Kitap evi tarafından hazırlanmaktadır
Çeviren: Cevdet PEHİN
__ KIZILAY ______________________________
Satış Deposu direktörlüğünden Depomuzda mevcut tooo adet kadar kavanoz sisteminde Ağzı kapalı renkli fişe
açık arttırma ile 9/3/946 tarihine tesadüf eden perşembe günü mat 14 de satılacaktır. r
Şişe numunesi dtpooıuzda görülebilir. Arttırmaya girecekler İlk teminat olarak 400 lirayı Yeni poslahane eharında Kızılay Hanında Direktörlüğümüz veznesine İhale günü saat 12 ye kadar yatırmış oJ-muiari lâzımdır.
Diyarıbakır belediye reisliğinden
1 — Açık bulunan her biri üç yüz Ura ücretli belediye mühendisliğine ve Belediye Elektrik mühendisliğine talip olanların Belediye Reisliğine Möjracaatlan.
2 — 945 hazits.ıuıûdan itibaren bu Ücretlerin her biri dört yüz
liraya çıkanlme&fcı MAo olunur. 2733_
iSOLLGALn
_____________________
ÜYUZ .KAŞINTILARI İYİ EDEP
mzkmm Makinist aranıyor
Garbi Anadoluda maden İşletmesi İçin Lokomobil ve Dizel makinelerinde tecrübeli bir makini.-,te İhtiyaç vardır. İsteklilerin her gün, bonservisleriyle birlikte Beyoğlunda İstiklâl caddesinde Yeniçeri ağası sokak Yeni Hanın 4 üncü katında 45-52 numaralı yazıhaneye mü-
raoaatları. ■■■MBIMMMHI
istikbal Ticaret Türk arıotrm Şirketi
İdare Meclisinden:
Şirketimiz esas mukavelenamesi ahkâmına tevfikan hissedarlar yıllık âdi umumî heyeti aşağıdaki ruznamede yakıtı maddeleri müzakere etmek üzere 29/3'945 tarihine müsadif perşembe günü saat 15 de Tstanbulda Ga-latada. Ömer Ahrd han 4 üncü katta 11/12 numaralarda kâin şirket merkezinde içtima edeceğinden, içtimaa İştirak etmek isteyen hissedarların hisge senetlerini içtima gününden bir hafta evveline kadar şirket merkezine tevdi ederek duhuliye varakalarını almaları rica olunur.
Müzakerat Ruznamesl
1 — 1944 senesi muamelâtına alt İdare Meclisi ve miirakip raporlarının okunması
2 __ 1944 senesi muamelâtına alt bilanço ve kâr ve zarar hesaplarının
tetkik ve tasvibi
3 — 1944 senesi muamelâtından dolayı İdare Meclisi tunları ve milra-
idbln ibrası .
4 — İdare Meclisi âzalanna verilecek hakkı huzur miktarının tesbitl.
5 — 1945 spnes! için bir mürakip tayini ve ücretinin tesbitl,
6 — İdare Meclisi âzalarının şirketin İştigal ettiği nev'I ticaretle iştigal etmelerine ve şirketle ticari muamelelerde bulunmağa salâhiyet verilmesi.
İdare Meclisi
Bahife 8
A »j Ş A M
3 Mart 1945
HAŞAN LİMON KOLONYASI
Ancak Avrupa ve Amerikada benzerine tesadüf edilecek derecede yüksek bir kalitede olup pek lâtif kokuludur. Haşan deposu, Eminönü. Galatasaray. Karakity, Aı ir a
AYVALIK
ALPAY
Sm
TERCİH EDİNİZ
HER BAKKALDA BULUNUR.
Toptan: Yağ iskelesi Kantarcı hazini sokak 1. Tel: 24114
rasnuH» Maden kömürü i—™ TOPTAN ve PERAKENDE
Maden TeLkik Arama Enstitüsünün Amasra kampında tasfiye do-layısile yalnız bir parti olarak satın alman krıbla ve toz kömürleri ayrı ayrı Kuruçeşmede Cami karşısında 37 numaralı depoda satılıyor.
r.ızla malûmata telefon: 22894 ve 42818. Hüseyin Balık.
Toptan Satış Yeri: İzmir Birinci Belediye 32, Tel: 2213. ■■■■■■■■■■İstaııbul Asmaaltı No. 26. Tel:
BÂKIRŞATİSİ
Eti Bank İstanbul Büros Direktörlüğünden:
Yurt içinde İstihlâk edilmek şartlle Kuruçeşme bakır depomuzda aşağıda yazılı flütlerle bakır satışı yapılmaktadır.
i Blıster bakırı tonu 1100 Türk lirası depo teslimi,
* Hetine bakırı tonu 1350 Türk lirası depo teslimi._
Mühim ilân
Sayın müşterilerimizin nazarı dikkatine
İnhisarlar İdaresinin vaki tebligatı gereğince: Elinizde mevcut
olup firmanın etiketini taşıyan, fakat şişesinde İNHİSAR monogramı bulunan bilcümle dolu şişelerin 14/8/048 tarihin» kadar tebdil edilmek üzer» ladesi lüzumu, aksi takdirde hiç bir mesuliyet kabul »dllmlyece-ğl ilân olunur.
Vinikol şarap fabrikası
Afyon Terakki Servet bankasından: şirketimizin 944 senesine alt genel toplantısı îl mart ö(B tarihin* müst dit cumartesi günü saat 15 de afyonda banka İdare hanesinde yapılacaktır.
Toplantının alelâde olması haseblle nizamnamenin 29 uncu maddesi gereğince enaz beş hissesi, olanların İştirak edebileceğinden bu kabil hissedarların hâmili bulundukları, hisse senetlerini İçtimaa: tekaddüm eden on gün zarfında makbuzu mukabilinde şirket» tevdi eylemeleri ilân olunur.
gündem;
1 — Meclisi idare raporu ve mil rakip raporunun okunması.
2 — Bilançonun tet kik ve tasdik ile meclisi idare v» miirakibln İbram.
3 — Kârın tevziine karar verilmesi,
4 — Müddetleri biten üç azanın yerine üç zatın seçilmesi,
5 — Müraldp seçilmesi.
6 — Mürakibe senelik ücret ye
. :ıı?cltsl İdareye hakkı huzur tayiu ve takdiri.
Baş, Diş, Grip, Romatizma, Nevralji, Kırıklık ve bütün ağrıları derhal keser
kabında günde 3 kaşe alınabilir. Hecycrde ısrarla NEVROZİN isteyiniz.
KİMYANIN İNSANLIĞA HİKMBTİ
NEVROZİN
ı/e Hububat Unları
KIZILAY CEMİYETİ
UMUMİ MERKEZİNDEN:
1 — İstanbul Kızılay satış deposunda ve Etimesgut anbarimızda mevcut
ŞEKERSİZ KONDANSE NESTLE VE İNEK SÜTLERİ
kutuları takriben 380 gramlık ve 48 kutuluk her sandığın Etimesgut anbarında teslim flatı 36 ve İstanbul depomuzda teslim flatı 38 liradır.
2 - Her iki markadan miısavl miktarda ve sandıkla almak kay-dlle. toptan ve perakende salın almak Istlyenlerln umumi Merkezi-
ınL^e ye İ-stanbııld-j Kızılay satış deposuna oaş vurmaları ilân olunur
/um taş L m ted Şirket nden
Ankara civar m da ki kum ocaklarımızda kullanılmak üzere aşağıdaki makinelere ihtiyaç vardır:
Kepçe hactm 0.3-0.5 metle mikâbı olan. bir Ekskavatör
Kum ve çakıl eleme ve yıkama makineleri
Kum ve çakıl yapmak İçin üstüvane!! Konkasor
Elinde bu makinelerden bulunup salmak isteyenlerin Ankara posta kutusu 13 adresine mektuplu müracaatları veya kendileri gelmele-ri rica olunur. Telefon Ankara 3026 u2577o
Dr. Zekâi Muammer
TUNÇMAN
Bakteriyoloji Laboratuarı
Kan ve İdrar muayenesile gebeliğin erken teşhisi. VVassennann teamülü, kan gruplan tifo, sıtma, balgam idrar kazurat muayeneleri, kanda üre şeker vesalr biyçlojık tahliller ultra ve fluorescenee mikroskop! yapılır.
Dlvanyolu İhsan Samı Lâboıa-tuvan No. 113. Tel. 2C931
i l_ XÇ L A R
Bugün artık hastalar büyük babalarının zamanındı kullanılan acı ve tatsız ilâçları yudum yudum içmek mecburiyetinde değildir, ilaçların hemen hepsi tablet veya kaşa halindedir. Diğer tıbbi terakkıyat ile birlikte bu değişik-liğide en fazla kimyagerlere ve kimya sanayiine borçluyuz. En eski zamanlardan beri insanlar bir çok hastalıkları tedavi edecek şifalı ilâçları ağaç ve nebatların köklerinde, kabuklarında ve meyvelerinde aramışlardır Orta çağlana ilmi kimya mütehassısları münhasıran bu mevzu-üzerinde çalışırlardı. Sonraları fen terakki ellikçe hakiki bilgi batıl itikatlardan ve şarlatanlıklardan tefrik edildi, tik iş olarak nebatlarda mevcut olaıı kinin, strychnine, morfin, kokain ve atropin gibi müessir maddeler saf olarak nebatlardan istihsal edilmeğe başlandı. İkinci ış olarak bunlar İ3boralu-. varlarda tahlil edilerek kimyevi muamelelere tabi tutuldu ve ne suretle vc nerelerde bunlardan faydalanılabileceği tesbit edildi. Britanya kimyagerlerinin üzerinde hassasi»* yetle çalıştıkları diğer bir ış- de organik kimya sahasını genişleterek, hastalıkları önlemek ve tedavi etmek içıu insanlığa hadim olîfcak tamamen yeni ilâçlar bulmaktır.
imperial Chemical Industries Limited, London.
Türkiye Umumi Vekili: laıpıriil Kemikil Industri» (Tııritj) iti, f JÇI Sigorta Han, Galata İSTANBUL
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından t
Bankamız hisse senetlerinin sekizinci hesap devresine alt 9 numaralı kuponun temettü bedeli 26. 4. 184S akşamı müruruzamana uğrayacağından bu müddetin bitmesinden evvel hissedarlarımızın temettü bedellerini almak üzere gerek bankamız ve gerek ziraat bankası gişelerine müracaat etmeleri lüzumu İlân olunur. (2709)
MAKSiM’de
Kıymetli Ses Sanatkârı
Halk Türkülerimizin Yegan» Okuyucusu
ANKARALI ÖZTÜRK KIZI
Bu haftaki yeni repertuarı Seçkin SAZ arkadaşlarının İştir akile sonsuz alkışlar toplamaktadır.
SEMİHA COŞAR — MAH-MURE ŞENSES — FATMA ÇUBUK — Udî SEMİHA BERKMEN — ATSEL PORTAKAL
BULANA 50 LİRA VERİLECEK
DİKKAT: Eserleri dekor içinde ve kostümlü olup diğer Bayan KorlstlerLn iştiraki)* halka sunulmaktadır.
İlâveten: Programın sonunda milli kostümleri» v» orijinal dekorlar lçlnd» çor »Mib havalar Dekorlar. Z A R M A t R
HER PAZAR İÇKİS
18/8/946 pazar günü Tünel V» yahut tramvayda bir Layka fotoğraf maki» peşi unutulmuştur. Bulanın Eminönü meydanında No. 20 d» Foto Bel» getirdiği takdlrd» kendisine BO lir* vA-rllecektlr.
Zayi — Üsküdar nüfua memurla-Sundan aldığım nüfus kâğıdımı vft ski!dar askerlik şubeelnd» kayıtlı askerlik tezkeremi kaybettim. Y»nlM-nl alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Dav 1 et Demiryollarında Haydar-1 paşa. 331 doğumlu İbrahim Ha*
Zayi — OT8 senesinde Kabataş Havainin 3/A sınıfından almış olduftuıa 192 3868 No. lı belgeyi zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 1041 Nurettin Balo!
LGömlekiş^
KİK İNLİ SINIF OÖMLBKÇ1 |
■■Tel: 200M Sirkael ■"*■■
HflCER BULUŞun
Bu haftaki aolo programı
1— ÜZÜN KAVAK
2 — BURÇAK TARLASI I — KANCI TÜRKÜSÜ
4 — ZİLLİ TÜRKÜ
» — KÖYE KO9> KÜTLÜ» KO|
« — CİVELEK
Z AİLE MATİNESİ
Created by free version of 2PDF
RRŞAD EKREM KOÇU
CUMARTESİ 3 Mart 1943
Sahibi: Necmeddln Sadak
Kızılordu Battık kıyısına ulaştı
Müttefikler Rundstedt
ümitlendirici
ordularını ikiye böldüler
ve sevindirici
Müttefiklerin zaptettiği Trler şehrinde piyasa meydanı
Londrada tica
ret heyetimiz
Tarihe karışan kılık
Stettin - Danzig sahil yolu kesildi
sonra görü-
M. Roosevelt’in
İngiliz tekniğinin erişilmez başarısına en hakiki Örnek olan
Nevyork 3 (A.A.) — General Sirn-son umumî karargâhının bir sözcüsü. Etlin nehrinin batısında Alınan ricat hareketinin artık bozguna dönmüş olduğunu gösteren emareler mevcut bulunduğunu bildirmiştir.
Stirbey, kabineyi kurmaktan vazgeçti
Münevver Türk kadınlarının anıtı
Son çeyrek asır İçinde şu tarz sözü çok İşittik:
— Filânca, evlenllmeğe, hür. nıete lâyık bir aile kurmağa elverişli bir küçük bayandır. Seçme ailelerimizle çevrili Erenköy kız lisesinde yetişmiştir.
Ekseriya sade bu son şahadet kâfi gelmiştir; netice de iyi olmuştur. Erenköy lisesinin iki bine varan mezunlan, bugün, memleketimizin en müreffeh ailelerinin başındadır.
Şimdi bu mektep binası yanmıştır.
Akbaba sahibi şair Yusuf Ziya Ortaç şöyle diyor:
— Çeyrek asrın iki bini aşan mezunlan acaba elele verip küçük hemşirelerine yeni bir Erenköy kız lisesi armağan edemezler mi? Aydın Türk kadınlığı namına bundan güzel anıt dikileni M.
Londra 3 (A.A.) — Londraya yeni gelen Tiirk ticaret heyetinin hazır bulunacağı resmî törenlerden ilki, bu heyet şerefine pazar teni günü hükümet adına verilecek olan öğle yemeği olacaktır. Heyete dahil bütün üyeler davetli bulunuyorlar.
Neşriyat müdürü; Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Romanyadaki karışık c'urumdan Londrada birçok kimseler huzursuzluk duyuyormuş
kuvvetleri doğusuna Amerikan yedi kilo-
Londra 3 (Radyo) — Resmi Sovyet tebliğin o göre, Koenlgsberg'ln güney batısında ve batısında şiddetli savaşlar olmaktadır. Almanların, Rus çemberini yarmak İçin yaptıkları 60 karşı hücum, Sovyet askerleri tarafından püskürtülmüş. Alman kuvvetleri evvelkinden daha dar bir sabada sıkıştırılmıştır. Ruslar, birçok meskûn yerleri daha zaptetmelerdir.
Alman Haberler ajansına göre; mareşal Rokosovsky kuvvetleri Danzig İle Stettin arasında Bal tık sahiline ulaşmışlardır. Danzig - Stettin yolu kesilmiştir.
Bu haber doğru çıkarsa. Doğu Po-meranyada ve Danzig koridorunda bulunan Alman kuvvetlerinin karadan ricat yolu kesilmiş olacaktır. Dünkü Sovyet tebliği, Rusların denizden 45 kilometre İçeride Neu Stettln'-de elde ettikleri kazançlardan bahsediyordu.
Stettln'ln 35 kilometre cenup doğusunda kâin Plriç'te şiddetli muharebeler olduğu. Alman hatlarında derin gedikler açıldığı Berllnden bildirilmektedir. Görllç'ln doğusunda şiddetli muharebeler vuku bulmaktadır.
Danzig - Stettin yolu
Londra 3 (A.A.) — Mareşal Roko-sovsky kuvvetleri Pomeranyadakl gediklerini genişletmişlerdir. Alman Haberler ajansı, Stettin ile Danzig arasındaki sahil yolunu, Sovyet kuvvetlerinin kesmiş olduklarını bildirmektedir.
Londra 3 (A.A.) — Alman Haberler ajansı, Sovyet kuvvetlerinin Stet-t-ln İstikametinde yeniden taarruza geçmiş olduklarını bildirmektedir.
Brüksel 3 (A.A.) — Battık kıyıları İstikametinde İlerlemekte olan Sovyet kuvvetlerinin karşısındaki Alman birliklerinin mukavemeti sertleşmiş ve inatçı bir hal almıştır.
Alman başkumandanlığının tebliği
Pazartesi günü hükümet adına bir ziyafet verilecek
her yerde ve her zaman emsallerinden üstün kalacaktır. Enka Kollektif Şirketi
Cenupta birinci Amerikan ordusu Erft nehrinin sol yakasını 15 kilometre boyunca elinde tutmaktadır. Amerikan kuvvetlerinin seri İleri hareketi karşısında Alman «lel&eele Rhin nehrinin geçmeye çalışmaktadırlar, birlikleri Kolonya şehrine metre yaklaşmışlardır.
Birinci Kanada ordusu şimal kesiminde bir gün İçinde 5 İlâ 8 kilometre ilerlemiştir. KanadalIların tutmakta oldukları kesimdeki vaziyet de Amerikan kesimindeki vaziyeti andırmaktadır. Almanlar durmadan ricat etmektedirler.
Amerikalılar Rhin nehrini geçmeğe çalışıyorlar
Brüksel 3 (A-A.) — 21 İnci ordu grupu umumi karargâhından bildirildiğine göre, dokuzuncu Amerikan ordusu ile birinci Kanada ordusu arasındaki mesafe 18 kilometredir.
Alman kaynaklarından gelen haberlere go>re. Amerikan kuvvetleri Nelsse yakınlarında Rhin nehrini
Bükreş 2 (A.A.) — Anadolu sının özel muhabiri bildiriyor;
Hadescu’nun İstifasından siyasi durum bilhassa karışık _ nüyor. Her ne kadar yeni kabineyi kurma vazifesinin prens Stirbey'e tevdi edildiği bildirilmişse de basın ve siyasi mahfiller başka iki İşbirliği formülünü incelemeye devam etmektedirler ki bunlar da Grosa veya Lu-pu kabinesidir. Eski Başbakan Tata-rescu iki defa Kıral tarafından kabul . olunmuştur. Bazı mahfillere göre, . stirbey, yalnız eski partiler tarafından kabul edilmiş olan program ihze-’ rlne anlaşmanın İmkânsız olduğunu ' müşahede ederek kabineyi kurmak-• tan vazgeçmiştir.
’ Londra 3 (Radyo) — Romanya radyosunun neşrettiği resmi tebliğe gö-
■ re kıral Mlşel. yeni kabinenin teşkili
L vesilesini Dr. Crosa'ya tevdi etmiştir..
■ Dr. Crosa, millî demokrat cephesi er. kânmdandır.
Londra 2 (A.A.) — Romanya'da
cereyan eden hâdiseler hakkında burada mütalâa 1leri sürülmekten çtkl-nllmekte İse de, birçok kimseler bu hususta oldukça büyük bîr huzursuzluk hissetmektedirler. Miitteflklera-
■ rası kontrol komisyonundaki İngiliz temsilcisinin veya muavini binbaşı Banks’ın bu hususta vereceği rapor beklenilmekte İse dc. Vlşlnski’den daha yüksek mevki sahibi bir İnglllzin Bükreş'e gideceğine pek İhtimal ve-
[■ ı llrumektedlr.
| Burada hakiki olan şey, Rumen
hüırfırnetinin «ı4klkalen çok güç olan durumu karşılamak, üzere lâzungelen eneıjlyl göstermediğidir. Fakat muhaliflerin İktidarı ele almak için daha salâhiyetti olup olmadıklar ıı sormamak elden gelmez. Bundan dolayı hâdise henüz resmen bildirilmemiş bile olsa, Romanya'da durumun, Yatta konferansı tebliğinde derpiş edilen ana hatlara göre üç büyük devlet temsilcisi tarafından incelenmesi, artık yalnız Rumen buhranını bertaraf etmek için değil, fakat kurtarılmış memleketlerde İktisadi ve siyasî istikrarı temin etmek üzere üç büyük devlet atasındaki işbirliği İmkânlarını ameli bir surette İspat etmek için de zaruri görünmektedir. Fakat, Antonescıı’nun Romanya'yı bir kargaşalık İçinde bırakmış olmasından ve memleketin Rus ordularının harekât üssü olarak kullanılmasından meydana gelen hususi şartlardan dolayı bu meselede de rastlanacak güçlükler küçümsenmemelidir
Antonescu ve arkadaşları mahkemeye verildi
Bükreş 2 (A.A.) — Anadolu ajanlının özel muhabiri bildiriyor:
23 ağustosta tevkif edilmiş olan eski Mareşal Antonescu. eald Başbakan Mlhall Antonescu, eski Harbiye Bakanı General Pantazl. Albay EfU’-resctı vc_ eski Emniyet âmiri Splkl Vaslîlu Bükreş'e sevk edilmiş ve harb suçlularını yargılıyacak olan özel maMlremeya tevdi edilmişlerdir.
Dikkat ediyorum: Bobstil dediğimiz kıyafete artık, eskisi gibi, her kapı ardında Hışlamıyoruz. Modası mı geçti? Fikrimce bizi bu züppe kılıktan kurtaran harbdir. İfarb. işin gülünçlüğünü belirtti, züppe gençlerde bir sağduygu uyanıklığına mı sebep oldu? Sanmıyorum. Fakat başlarında kavak yeli esen gençler koltuklan altında üç metre acayip desenli kumaş, önlerine çıkan mahalle terzisine baş vurup keyiflerince elbise dlktiremiyorlar. Terzi ücretleri gibi kumaş fiatlerf de yüksektir; kimsenin eli normalinden uzun ve bol ceket biçmeğe yanaşmıyor. Hazır elbtsecîter ise ölçülü davranıyorlar, bol keseden kumaş ve harç kullanmak istemiyorlar. Kunduracılar da aynı durumdadırlar, iskarpinleri fazla yüksek ve yamru yumru yapmak lüzumunu duymuyorlar. Esnaf çoktandır kaprise hizmet edecek vaziyette değildir; hepsi de haddinden aşın nazlıdırlar. Kiiçiik bey beğenmiş, beğenmemiş... Çek başka kapıya!
Zaten büyük terziler öyle düttürüleylâ biçimde elbise dikmezler: büyük kunduram da bildiğinden şaşmaz. Bobstil kıyafet kenar terzinin işiydi; bobstil delikanlı da çok defa kenar çocuğuydu. Kumaş ve deri pahalılaşıp terzi ve kunduracı ücreti artınca o kaynaklar kurudu; bobstil vatandaş da aşağı yukan herkes gibi, ölçülü, boyda, ölçülü ende esvap giymeğe başladı; yahut tornistan sırasında ceketleri normal biçime sokuldu, adalet yerini buldu. Bizim gençliğimizde olduğu gibi her nesilde bir cins bobstil giyiniş vardır; ağır başlılar ona uymazlar. Meselâ bir zamanlar dapdaracık pantolonlar moda olmuştu; bacağa eldiven gibi geçlrilirdij otururken diz kapağına raslayan yerinden tutar, yukarıya çekerdik. Neden? Zira çekmesek ya kumaş yır-tılırdı, yahut oturamaz, alçıya konmuş gibi dimdik kalırdık Bayanlar da aynı çileyi çekmişler, bir vakitler merdiven basamağını atlayamıyacak derecede dar etekler İçinde bir işkence devresi yaşamışlardı.
Ama o devirlerde kumaş tesgâhlarnun çıkardıkları mallar her tüflü cambazlığa elverişli, sağlam dokumalardı ve saydıklarımın hepsi de aşağı yukAn «u götürür şeylerdi Yarın kıyafet tarihinin en akıl ermez bir moda sapıklığı olarak kaydedeceği mesele bizim ikinci cihan harbindeki kadın çorabı işidir.
Refik Halici Karay
Londra 3 (Radyo) — Müttefik umumi karargâhından bildirildiğine göre Zigfrld hattı artık mevcut değildir. Almanlar gayri muntazam bir surette kaçmaktadır. Rhin nehri kıyılarında kâin 170.000 nüfuslu Kre-feld şehri Müttefiklerin elindedir. Amerikan kuvvetleri bu şehrin ötesinde Dtıssttdorfun varoşlarından olan Neussu da zaptedilmlş ve Amerikalılar Rhin nehrine 'varmışlardır. Neuss şehri Rhin üzerinde biiyük bir limandır. Roremond ve Venlo zupte-dilmhtir, Dokuzuncu Amerikan ordusuna bağlı bir tümen, bir günde 25 kilometre ilerlemiştir. Dokuzuncu, ordu, Alınanlardan 17.000 esir almıştır.
Daha şimalde, en seçkin Alman kıtaatına karşı savaşan KanadalIlar da bir günde 8 kilometre llerllyerek Goh. ile Rhin arasında Roremond’u geçmişlerdir.
Üçüncü Amerikan ordusu Treves şehrini zaptetmiş 2000 esir almış ve 2000 Almanı da sarmıştır.
Dün sabah 700 Müttefik bomba uçağı Kolonya şehrine, Alman askerler! ve taşıtlarll» dolu bulunduğu bir syadg 3000 ton bomba atmış vo öğleden sonra"] $0 Müttefik uçağı daha şehri bombalamıştır. Amerikan öncüleri Kolonya'dan 8 kilometre mesafede bulunuyorlar.
Cephedeki İlk hatlarda yaptığı teftişten dönen Başkumandan General Eisenhower taarruzun memnuniyet verici bir şekilde geliştiğini zayiatın da hafit olduğunu söylemiştir.
Rundstedt orduları ikiye bölündü
Londra 3 (A-A.» — Amerikan kuvvetleri Rhin nehri kıyılarına Neuss şehrinin cenubunda ulaşmışlardır.
Amerikan orduları seri İleri hare-ketl rl İle Batı cephesindeki Rundstedt ordularını İkiye bölmüşlerdir.
Ingiliz parlâmentosunun Başbakanı M. Churchille — son nutkundan ve üç günlük acı, tatlı konuşmalardan sonra — tam güvenini bildirmesi ve M. Roosevel-tin Kırım dönüşü Kongredeki demeci, harb ve sulh işlerinde üç büyük müttefik arasındaki anlaşma havasını kuvvetlendiren yeni âmiller olmuştur.
Milletler arasında hürriyet ve adalet temellerine dayanan sürekli bir dünya düzeni kurmaktan başka ideali olmadığına kimsenin şüphe etmediği Amerika Birleşik . Devletleri Cumhur Baş-kanının da Kırım konferansından derin bir İnanla döndüğü nutkunda açıkça görülüyor.
M. Roosevelt, bütün sulh meselelerinde «Güç görünen anlaşmanın elde edildiğini» müjdeliyor. kurulacak sulhun «Nç Amerika, ne Ingiltere, ne Sovyet Rusya, ne Çin, ne de Büyük veya küçük milletler sulhu değil, fakat dünya sulhu olacağını» söylüyor. Gene Amerika Cumhur Başkamna göre «Eğer bütün milletler sıkı iş birliği yapmazlar, yahut mesuliyetleri bitlikte yüklenmeklerse sulh olamaz, olsa da çabucak yıkılır.»
Kurulacak yeni sulhun başlı başına hiç bir devletin veya devletler EÜmreslnin üstünlüğüne dayanmıyacağı, sulh işinde bütün milletlerin sıkı işbirliği yapmaları hakkında M. Rooseveltln İleri sürdüğü bu iki prensip, bugünkü kargaşalıktan yarın neler çıkabileceğini kendi kendilerine soranların korku ve kaygılarını giderecek kudrettedir. Bu düşünceler, Amerika Devlet Başkanı için yeni ve yabancı şeyler değildir. Eğer M. Roosevelt bunia-n kendi özlediği vargılar, ulaşılması her zaman ve herkes için gereken idealler şeklinde ortaya atmış olsaydı, hürriyete bağlı bir Amerikalı devlet adamının ağzından duyulması sadece tabii görünür, fakat bugünkü şartlar ortasında sevindirici ameli değerleri olmazdı. Fakat M. Roosevelt bu sözleri, sadece kendi düşüncesi olarak değil, üçler arasında konuşulup karar altına alınmış tatbikat prensipleri gibi Hân ettiği için ümit verici, sevindirici mahiyet alıyor.
Bu bakımdan. M. Churchill ve M. Eden ile M. Rooseveltln sözleri arasındaki uyarlığın göze çarpmaması mümkün değildir. Gerek İngiliz, gerek Amerikan devlet adamlarının üzerinde ısrarla durdukları meseleler hep aynıdır: Avrupada hiç bir egemenliğe bo-Sn eğmemek, sulhu bütün millerin eşit haklarına dayanan sağlam temeller üstüne kurmak. Anlaşılıyor ki îngilterede olduğu gibi Amerikada da halk efkârı, harb sonu döneminde eır çok bu İki noktada işkillenmekte ve aydınlık ihtiyacı duymaktadır.
M. Roosevelt nutkunda, yakında Amerikan milletinden ve Kongresinden büyük kararlar lfltiyeceğinl bildiriyor. Bu kararlar, hiç şüphesiz, Amerikanın gelecek sulhta yükleneceği ödevleri şimdiden kabul etmesi İçin olacaktır. ■
Sulhun en sağlam garantisi ve milletlerin en kuvvetli güveni bu olacaktır. Çünkü eski Milletler Cemiyeti, Amerikanın yardımından yoksun kaldığı için battı. Yeni Avrupa sulhu ancak Amerikanın işe karışmasile dayanıklı olacaktır.
Necmettin Sadak
ESİRCİ BAŞI
Lâle dovrlnln tarih dekoru İçinde bir Mk romanı. Yeni çıktı. 88 salılfe 60 kuruş.
NET KtTABEVİ
Berlin’e taarruz yakın
Londra 3 (A.A.) — Alman Haberler ajansının tahminlerine göre. pek yakında 7 Sovyet tümeni Berllne karşı taarruza geçecektir. Bunların arasında İki zırhlı tümen vardır.
Harb muhabirlerinin bildirdiklerine göre, Zukov, subaylarının hepsine Berlin sokaklarını gösteren haritalar dağıtmıştır. —
Münih başkent olacak
Stokholm 3 (A.A.) — Almanyadan alınan haberlere göre. Münlch şehri pek yakında Almanyanın yeni başkenti İlân edilecektir.
Mareşal Alexander’in mareşal Tolbııkini ziyareti •
Londra 2 (AA.) — Akdeniz deki Müttefik kuvvetleri Başkomutanı mareşal Alexander, Ukrayna cephesi komutanı mareşal Tolbukin’j ziyaret etmiştir. Mareşal Alexander bu seyahatini, Yugoslavya’da mareşal Tlto'yu ziyaret ettikten sonra. tjhf*SOTV?t bomba uçağile yapmıştır.
Ziyaretten sonra mareşal Tol-bukin. mareşal Alexander‘l hava meydanına kadar götürmüş ve Belgrada dönmesi İçin kendi şahsi uçağın] onun emrine vermiştir. Bildirildiğine göre, her iki mareşal görüşülen bütün noktalar üzerinde tamamile mutabık kalmışlardır. Her İki tarafın genel kurmayı da aralarında istişarelerde bulunmuşlardır.
geçmeye çal inaktadırlar. Aynı haberler, bu teşebbüslere girişmiş olan Amerikan birliklerini mılhlm bombardıman uçak teşkillerinin desteklemekte olduğunu bildirmektedir.
Alman Başkumandanlığı da, KanadalI kuvvetlerin toplu bir halde yakın bir zaman içinde Fihln nehrini geçmeye çalışacaklarını söylemektedir.
Kolonya halkına bir ihtar
Londra 3 (AA.) — Müttefik umumi karargâhı radyo He Kolonya halkına hitabetmiş ve Almanların ordu İle birlikte ricat etmemelerini, mahzenlerde saklanıp bombardımanlardan korunmalarını tavsiye etmiştir.
Alman ricati bozguna döndü
balıue z
A K g A M
İ-KAFTA SONU NOTLARI-f
San Fransisco konferansı
Stalin Londra’ya gidecek mi?
___ * 8 Mart 1945
■ - ---------T- -
Mahkeme koridorlarında:
Ben de hakkımı istiyorum
Canlı bir ihtiyarlık bahsi
/'»anlı bir İhtiyarlığın 'temeli refah İçinde geçmiş bir çocukluk, geçim kayguj undan uzak bir gençliktir. Biz hayatı kazanmak İçin fazla çalışmak zorunda kalıyor. û yüzden erken yıpranıyoruz, demiştim. «-Haber» gazetesinde vatan «bir muharrir o arkadaşımız cevap veriyor;
«Eğer bizde erken İhtiyarlamanın sebebi yıpratıcı geçim şartlarında olsaydı, zenginlerin fakirlerden daha ge ç İhtiyari amaları ve daha dinç kalmaları gerekti. Oysa ki bunun tanı tersini görüyor ve dinç İhtiyarlara daha ziyade fakir zümrelerde Hışlıyoruz: Meselâ hamallarda. kayıkçılarda, arabacılarda, balıkçılarda... BU da gösteriyor ki genç kalmanın sırrı rahat itmekte değil, mücadele etmektedir. Hamallık, kayıkçılık, arabacılık ve balıkçılık birer mücadele «.'•-legidir-
Arkadaşıma ben de şu suali soracağım:
Bizde istatistikler kadınların erkeklerden daha uzun ömürlü olduklarını gösteriyor. Hattâ cemiyetimizde yiiz yaşını geçmiş bir erki k varsa buna karşılık on kadın vardır.
Acaba kadınların daha fazla ya-^r. malan, canlı bir ihtiyarlık sürmeleri kendilerinin hama! kayıkçı, arabacı, balıkçı olmalarından. yani ömürlerini bu cins mücadele mesleklerinde geçirmelerinden mİ ileri geliyor, yoksa cemiyetimizde mücadele payı daha çok erkeklere düştüğü için mi bu beyledir?
şimdi cemiyetlinizde her işte kadın var, yalnız hamallıkta, kayıkçılıkta, arabacılıkta, balıkçlıkta yok.
Burada bir hata İşledim. Yazımı onu söyllyerek bitireyim: Kadınlar büsbütün hamallık etmiyorlar denemez Vaktinden evvel çöken mücadeleci kocalarının hamallığı onlara düşüyor.
1?" r-ilt bir tiryakilik
1/ ahve tutkunluğu bizi boyuna zor durumlara düşürüyor. Bir aralık kahve darlığı çektik. Btr
fincan kahve satan dükkânların Önünde saatlerce beklediğimiz, ko-kusllc geçinmeğe çalıştığımız oldu.
Şimdi kahvemiz boldur; fakat kahve fincanımız kalmadı. Yeril yapıcılarımız gerçi fincan yapmaya başlamışlardır. Ama nedendir bilinmez fincanın tarih boyunca geçirdiği evrimin İlk döneminden İşe başladılar, örnekleri arkeoloji müzelerinde duran binlerce yıl öncenin tn İlkel fincanlarını taklit ediyorlar.
Onların yeni zaman fincanlarını yapmaya başlamaları İçin uzun asırlar beklemek lâzımdır. Bunu anlayan Paşabnhçe cam fabrikası kahve fincanı çıkarmaya karar vermiştir.
O zaman mesele kalmıyaeak mı? Zannetmiyorum. Kahve olacak, fincan olacak, bu sefer de cezve olmayacaktır. Çünkü şimdiden cezve bulunamıyor.
Şu kahve tiryakiliği ne belâlı tiryakilik değil mi?
•
öyle ise yetişen nedir?
ç ehlr Tiyatrosu sanat âşığı *r gençler arıyordu. Elli genç birden direktörlüğe bavurmuş.
Güzel sanatlar mükâfatı bu sene en güzel tiyatro eserine verilecekti. Yarışmaya 149 eser katılmış.
Bıı olaylara bakıp memleketimizde tiyatro muharrirliğine ve aktörlüğe heves yoktur, diyemeyiz. Ama mükâfat hiç bir tiyatro eserine verilmemiştir. Elli gençten ne kadarı tiyatroya alınacak, aktör yetişecek onu da henüz bilemiyoruz.
Görünüş başka alanlarda da böy-ledlr. «Roman gönderin!» deseniz yüzlerce müsvedde alırsınız. «Şiir istiyorum» deseniz posta idaresi milyonlarca manzumeyi taşımaktan âciz kalır.
Fakat feryat gene bir: Aktör yetişmiyor, tiyatro muharriri yetişmiyor, şair yetişmiyor...
Peki ama yetişen nedir Asıl onu merak etmeli değil miyiz?
ŞEVKET RADO
Millet Meclisi pazartesi günü toplanıyor
Ankara 3 (Telefonla) — Büyük Jflllet Meclisi pazartesi gününden itibaren loş tatilini bitirerek mutad toplantılarına bağlıyacaktır. Meclisin pazartesi gündeminde Maarif Bakanlığı teşkilâtında değilLşkllk yapıl-taası hakkındakt tasarı da vardır.
Ortaokul ve liselerde dinlenme tatili
Ankara 2 (A.A.) — Maarif Bakanlığından tebliğ edilmiştir.
İkinci kanaat döneminin sona ermesi şebeblylş. 1 — A1 Yüksek derecelileriyle yapı usta okulları hariç olmak üzere mesleki ve teknik öğretim okullarında, B) orta okullarla 11-•elerde İD mart pazartesi sabahından 25 mart pazar akşamına kadar,
2 — Öğretmen okullarında 2 nisan pazırtesl sabahından 8 nisan pazar akşamına kadar, yedişer günlük dinilenme tatil! yapılması uygun görülmüştür.
Aynî yardım kanunu
Ankara 2 — Olağan üstü hallerin deremi müddetlnce memur müstahdemlere yapılacak ayni yardım hakkmdakl kanunun birinci maddesinin değiştirilmesine dair olan kanun tasarısı yakında Büyük Millet Meclisine verilecektir. Şimdiye kadar yardımdan İstifade edemlyen Gedildi erbaş ve üst çavuşlar yeni tasan İle ayni yardımdan lrtifade edebileceklerdir.
Kumaş vurgunculuğu
Yün ve pamuk İpliği satışları üzerinde vukua geldiği mevzuu bahsedilen yolsuzluklar dolayısile tktlsat Bakanlığı müfettişlerlle milli korunma savcılığı tarafından müştereken yapılmakta olan tahkikat İlerlemektedir.
Bu yolsuzluk dolayısın e malûmatlarına müracaat edilenler arasından tevkiflerine lüzum görülenler diin geç vakte kadar yirmi Idşiyİ bulmuştur. Tahkikat ve takibata ehemmiyetle devam olunmaktadır.
Bareme göre terfi
Ankara 2 — Bakanlıklar delegelerin .'(*n mürekkep bir komisyon, memurların barem kanuna göre terfile Tine esas olan ehliyetlerini tesbit etmek için yaptıkları toplantıları bitirmiş ve bu çatışmaları neticesinde bir tüzük projesi hazırlamıştır.
Alış verişte kesirler
Ankara 2 — Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan bir sirkülerde perakende alış verişlerdeki flütlerde 50 santimden az olan kesirlerin 60 santime, fazla, olanların da kuruşa İblâğ «dilmesi bildirilmiştir.
Yeni elektrik santralleri
Ankara 2 — Yurdun bir çok yerlerinde yen! elektrik santralleri kurulması İçin yapılan hazırlıklar bitmiş ve bir kanun tasarısı hazırlanmıştır. Bu tasarıya göre bu gibi tesisleri yapmak üzere Nafla Bakanlığı gelecek senelere geçici yüklenmelere girmeğe İzinli olacaktır. İşe 1846 yılından İtibaren ballanacak ve her yıl NaUa Bakanlığı bütçesine 4 milyon lire ödenek konacaktır. Yine bu tasarıya göre elektrik f töd işleri İdaresi 15 milyon liraya kadar bono çıkarmağa, yetkili alacaktır.
Dün zelzele oldu
Ankara 2 (A.A.) — Bugün
saat 13.44 te şehrimizde dört sa-niye süren bir yer depremi olmuştur.
Çankırı, Samsun, Kastamonu, Tosya, İnebolu. Erzincan. Bolu ve fstanbulda da 13.30 İle saat 14 arasında yer depremleri duyulmuştur. Zarar yoktur.
Rektör bu akşam Ankaraya gidiyor
Üniversite rektörü profesör General Tevfik Sağlam bu akşamki Ankara ckspreslle Ankara'ya gidecektir. Rektörün Ankara seyahati, yapılmakta olan Fen fakültesi ve konferans salonları inşaatının daha ziyade süratlendirilmez! İle alâkalı görülmektedir.
B. Roosevelt, Amerika murahhaslarını tâyin etti
Vaşlngton 2 (AA.) — Cumhur Başkam M. Roosevelt, 25 nisanda Ban Franclsco’da bağlıyacak olan konferansta Birleşik Amerika, devletlerini temsil edecek sekiz murahhası çarşamba günü tâyin etmiştir. Bu murahhaslar şunlardır:
Hariciye Rakam M- Edıvard Stettl-nius, Eski Hariciye Bakanı, M. Cordell Hull. Ayan Meclisinin Hariciye encümeni Başkanı M. Tora Connaly, Ayan Meclisinin en yaşlı üyesi ve harbden sonraki teşkilât projesi müellifi M. Arthur II. Vandenberg, Saylavlar Meclisinin Hariciye encümeni Başkanı Sol Bloom, Amerikan Bahriye komutanı Charles Baston, eski Minnesota Valisi Har o! d Stassen, Nevyork’ tâki Columbla üniversitesi Barnard kollejlnln müdürü Bayan Vlrginla Clldersleer.e.
Cumhur Başkam Roosevelt, murahhaslara resmi tfavctname ile birlikte gönderdiği mektupta şunları söylemiştir:
«Müşterek düşmanlarına karşı gl-rlştîkk-rt harhde bu derece halisane İşbirliği yapmış bütün birleşmiş milletleri toplayan bu mühim konferansın. milletlerarası bir teşkilât kurulması hususundaki tasarıları muvaffakiyetle tamamlıyacaSına eminim, bu milletlerarası teşkilât sayesinde, barışsever bütün milletlerin sıkı ve devamlı is birliği!, müstakbel bir milletler arası harbin önlenmesi ve siyasi iktisadi ve içtimai harb sebeplerinin uzaklaştırılmayı keyfiyetine doğru vöneltilehllfr.B
De Gaulle
Dün istişare meclisinde bir söylev verdi
Londra 3 (Radyo) — Fransız hükümeti reisi general de Gaulle dün istişare meclisinde Fransa-mn İçtimaî ve İktisadî siyaseti hakkında söylediği bir nutukta, karşılaşılan müşkülâttan, hükümetin kudretli bir sınat sistemi kurmak, ziraî mahsulleri İki misline çıkarmak, memleketin nüfusunu arttırmak istediğin, den bahsetmiş, kredi He1 eneri! kaynaklarının hükümetin elinde bulunması lâzım geldiğini, diğer şubelerin seıbes bırakılacağını, milli bir ekonomi meclisi kurulacağını, bu etin Fransız ordusunun 1.200.000 kişiye baliğ olduğunu ve bu kuvveti en kısa bir zamanda teçhiz irin bütün gav-ret’erin sarf-d’leceğini söylemiştir. ___________
Imralı arıHpnnda bir ceset bulundu
Marmarada tmralı adası açıklarında vücudunun üst kısmı balıklar tarafından' didiklenmiş bir erkek cesedi bulunmuştur. Uzun müddetten beri denizde kaldığı anlaşılan bu ceset tahkikatına Bursa savcılığı el koymuştur.
Cesedin, kazaya uğramış bir balıkçı olduğu tahmin edilmekle beraber civar vilâyet ve kazalara da malûmat verilmiştir.
Anayasadaki terim ve kelimeler
Anayasadaki terim ve kelimelerin izahlı kılavuzları bastırılmış ve devaire tebliğ edilmiştir. Vali, devaire gönderdiği bir tamimde, bu terim ve kelimelerin kullanılmasını emretmiştir.
Londrada ziyaret ihtimaline mebni hazırlıklar yapılıyor
Londra 1 (A.A.) — Star gazetesi, önemli şahsiyetlerin ıdyaret programlarını tanzim etmeğe memur Maliye Bakanlığı komisyonunun, fita-lln’ln bu yıl Londrayı ziyaret etmesi İhtimaline binaen şimdilik İlk hazırlıkları yapmakta olduğunu yazmaktadır. Program, fjtalln'e gönderilmeden evvel kirala, Başbakana ve Sovyet büyük elçisine sunulacaktır. Muhtemel olarak, Stalin ve maiyeti Salnt James sarayına İneceklerdir.
Bu. Stalln'ln Londraya İlk gelişi olmıyacaktn. Çünkü Stalin, 28 yaşında genç bir İhtilâlci İken Rus sosyal demokrat işçi partisinin beşinci kongresine lştlrftk etmek üzere İvano-vltch İsmi altında bir kere daha Londraya gelmişti.
Gümrük ve inhisar memurlarının nakilleri
Ankara 3 (Telefonla) — Tahsil çağında çocuğu bulunup da memuriyet yerlerinde belli müddetten fazla kalan memurların çocuklarını okutabilecek elverişli yerlere nakiller! Gümrük ve İnhisarlar Bakanlığınca kararlaştırılmıştır. Bu kararın önümüzdeki haftadan Jtibaren tatbikine geçilecektir. Hastalık dolayıslle İş başlarından ayrılmış olan memurların yerlerine de vekil memurlar gönderilecektir.
Kararımızın akisleri
Haftalık Spectator dergisinin mütalâası
Londra 3 (A.A.) — Hiç bir partiye bağlı olmayan haftalık Spectator dergisi, Türkiyenin Al-manyaya ve Japonyaya karşı harb ilânım inceleyen bir yazısında. diyor ki:
Türküye .aynı zamanda tarafsız kalmış olan bir müttefik olmuştur. Türkiyenin tarafsızlığı, nı müdafaa edeceği hususundaki katî niyetini bildiren demeci zaman olmuştur kİ gerek bize gerek kendisine büyük hizmet etmiştir. Bununla beraber, tehlike geçtikten sonra da Almanya ile ticarî münasebetlerini idamede ısrar etmesi geçen sene bîr dereceye kadar gerginlik ihdas etmişti.
Bu gerginlik geçmiştir. Ticaret meselesini müzakere etmek üzere bir Türk ticaret heyeti Lon d raya gelmiştir. Türkiye harbden evvelki senelerde Balkan milletleri arasında ehemmiyetli bir aracı rolü oynamıştır ve San Fransisco müzakerelerinde hazır bulunması, çok arzu edilir bir şeydir. Türkiyenin stratejik vaziyeti ve İktisadî İmkânları çok ehemmiyetlidir.
Ankarada zeytin ve pamuk yağı satacak dükkânlar
Ankara 3 (Telefonla) — Zeytinyağı. pamuk yağı ve diğer nebati yağlar satışlarını düzenlemek hakkmdakl karar gereğince toptan ve perakende zeytinyağı İle pnmıık yağı satacak dükkân ve mağazalar ayrılmıştır. Ankarada nyulsn bu 66 nısğazada zeytin ve pamuk yağlarından başka yağ satılamıyac aktır.
Kahve fincanı imalâtı
Ankara 3 (Telefonla) — Başabalıçe şişe ve cam fabrikası, piyasadaki kahve fincanı darlığını gidermek maksadlie imalâtına hız vermiştir. Fabrika önümüzdeki hafta İçinde piyasaya mühim miktarda kahve fincanı çıkaracaktır.
—• Takvim •—
RvbJÜlcYVCl 18 — Kârim lifi
imsak Güneş öğle İkindi Ak Yatsı
!■:. 10.50 12.30 0.24 e,33 12.00 i,31
,r- 5.52 7.31 13.26 16.30 10.02 20.31
Mahsul vaziyeti
Son zamanlarda yurdun muhtelif bölgelerine çok kar yağmıştı. Bu ka-rm hububata zeytin ve meyvalara zarar verip, vermediği hakkında alâkadarların malûmatına müracaat ettik. Aldığımız malûmata göre vaziyet sudur:
Memleketimizde ekseriyetle şubat içinde çok kar yağmaktadır. Bıı mevsimde yağan kar mahsule zarar vermemektedir. Zira şubat ayı içerisinde meyvalar ufak tomurcuk halinde bulunmaktadır. Ayrıca hububat sınıfından mahsuller dsha başak do. rinde dağildir. Binaenaleyh bugünkü variyete nazaran senelik mahsul bakı-çjmdon endişeyi mucip bir vaziyet yoktur.
King Jor j zırhlısı Girit’te Alman mevzilerini topa tuttu
Londra 3 (Radyo) — İngiliz King Jorj zırhlısının Uzak Doğuya giderken 35 santimetrelik ağır toplarile Girit'te Alman mevzilerini şiddetle bombardıman ettiği tebliğ edilmiştir.
İskenderiye’de pamuk stokları yandı
Kahire 2 (AA.) — Büyük bir yangın İskenderiye limanında mevcut pamuk stoklarından büyük bir kısmını İmha etmiştir. I Zarar yüz bin İngiliz lirası ola-|rak tahmin edilmektedir.
— Hlşşştl.. Biraz bana baksanız al.I Sulh ceza mahkemelerinin koridorunda kimse olmadığı için birinci ağır ceza mahkemesinin Önüne doğru ağır ağır yürürken geriden duyduğum ses üzerine durdum, döndüm. Uzunca boylu bir kadın elindeki kâğıdı sallı yarak telâşlı telâşlı geliyor. Yürürken ayaklarının birbirine dolaştığı farkedlllyor. Sanki o incecik bacaklar, üzerindeki kadit gövdeyi taşıyamıyor, sık sık köstekleniyor, sendeliyor.
Bekledim, yaklaştı, hıçkırır gibi derin bir nefes aldı, kesik kesik öksürdükten sonra nedamet İfade eden bir eda İle kaşlarını kaldırıp yüzüme baktı ve mırıldandı:
— Sizi buranın memurlarından zannederek beyhude koşmuşum. Bir şey soracaktım amma, siz de yabancıya benziyorsunuz.
— Buyurunuz -dedim- buranın memuru olmamakla beraber pek de yabancısı değilim. Bildiğim blrşey ise yardım etmek isterim.
Yamyassı göğsünün, manto altından zorlukla farkedtlebllen kabarıp inişini yine kesik öksürükler taklbet-tl. Elindeki kâğıdı bana uzattı, tekrar geriye çekti, yutkundu ve yine aynı fersiz mırıldanış:
— Şeyi soracaktım,. Şu kâğıdı vermek için...
İskelet halindeki göğsünü zorlukla kabartan hava, bir pompa tazyikiyle ciğerlerden geriye fışkırırken gırtlak kıkırdaklarını tırmalıyor, yağsız menteşe gıcırtısını andıran seslerle boşatıyor...
Yarı mütceessls, yarı dalgın karşımdaki kadına bakıyorum. Avurtlar birbirine geçmiş, kemiklere yapışan sarımtrak deriler sanki kuruyup gerilmiş, elmacık kemikleri fırlak, çukura kaçmış mavi hârell gözler fersiz. mor renkli dudaklar büzülmüş, sol çenesinden burun hizasına doğru paslı bir kordon parçası gibi kavisle-nen İnce bir yara İz! üst dudağını hafifçe yukarıya kıvırmış. Bu uzun boylu, çöp boyunlu, değnek bacaklı kadın ilk bakışta insana, bostan kulübesinde zeytin, ekmekle dost sofrası donatıp yayvan ağızlı sarhoş gruplarına rakı kadehi dolduran yılışık bir kahpe eskisi hissini veriyor. Fakat, biraz dikkat edilince bakışlarında, tavırlarında. konuşmasında, görmüş geçirmiş bir eda farkedlllyor. Her halde fazlaca bakmışım, telâşla eğildi, gri dalgalı mor mantosunun önünü biraz daha kavuşturarak eteğindeki yamayı gizledi, elindeki kâğıdı tekrar uzattı:
— Şu kândı vermek İstiyorum. Vermiyecektim amma, artık dayanamaz. hale geldim. Şu halime bakınız..
Kaşları çatıldı, göz bebekleri şimşeklendi, atmaca pençesi gibi ince, sivri parmaklarlyle mantosunun yakalarını tutup açtı, geniş yakalı fistanının göğsünü çekti, boynunu uzattı:
— Bakınız, görüyorsunuz ya!..
Sol taraf köprücük kemiğinin üzerinde kan damlaları pıhtılaşmış halka şeklinde bir yara...
— İşte, katilin son marifeti de bu... Saatlerce dayak attı, hırsını yenemeyince kudurmuş köpek gibi saldırıp bu hale getirdi beni Bilinden fırlayıp kaçmasaydım gırtlağımı dişleriyle parçalıvacaktı. Artık tahammü-
Balık az çıkıyor
İçinde bulunduğumuz günler, balıkların yumurta dökme zamanı olduğundan, balıkların çoğu yataklarına çekilmişler, ortadan kaybolmuşlardır. Bu yüzden balıkhaneye getirilen balıklanın tutan azalmıştır. Dikkat edilecek olursa, son sene içinde genel olarak balık tutumu geçen senelerden azdır.
Diğer taraf Lan ilgililer, harb sonu iktisadi kalkınmasına bağlı olarak balık iş-lerlle de meşgul oluyorlar. Şimdilik Münakalât Bakanlığına bağlı olarak çalıştırılan Su mahsulleri direktörlüğünün Ziraat Bakanlığına bağlanacağını yazmıştık.
Ziraat Bakanlığı, ilgili bir uzmanını İstanbul'a öndererek, İncelemeler yaptırmıştır, Uzman, şehrimizde balıkçılıkla meşgul olanlarla görüşerek, istediği malûmatı toplamıştır. Su mahsulleri müdürlüğü. Ziraat Bakanlığına geçince, hemen müspet İşlere girişileceği anlaşılmaktadır.
Kurtarılan memleketlere, bu arada İtalya, Bulgaristan ve Romanya ya çok tutarda balık gönderileblimesl İçin yeni ticaret anlaşmalarının imzalanması beklenmektedir. Ziraat Bakanlığının. istihsal ile beraber İstihlâk İşlerini de İncelemekte olduğu anlaşılmaktadır.
lüm kalmadı. Benim gücüm yetmiyorsa kanım, katlim ona helâl değil ya. Cezasını istiyorum. Yaptığı canavarlık yanına kalmasın onun.
— Kim yaptı bunu?..
— Kim yapar?.. Kocam olacak canavar.
— Nikâhlı kocanız mı?.
Küskün bir eda İle omuz silkip dudak büktü:
— Nikâh kim, ben kim?. Kirli çamaşır kimin üzerinde durabilir kl?_ Nikâh altına bir defa girip çıktım. O zamandan beri elden ele, dizden, dize ömür geçirdim ve nihayet ayağa düştüm. Artık ayak takımiyle haşir neşir oluyorum. Ne yapalım? Kör boğa? durmuyor. Bîr dilim kuru ekmek uğruna satılmış bir paçavra yığınından ne farkım var?.
Sesi titrekleşti, kısıldı, dudaklarında beliren ürpertiler şiddeti! bir titreme halinde vücudunu sarsmağa başladı. Puslanan gözlerini duvarca bir noktaya dikerek hafifçe başını sallayıp kısık sesle mırıldanmağa başladı:
— Eeeeh... Bu dünya böyle İşte. Düşmez kalkmaz bir Allah... İnsan İçin kalkmak ne kadar zorsa, düşmek de o kadar kolay. Ben de vaktlylo ayak üstü duran bir ev hanımı idim. Kim derdi ki günün birinde bu halt geleceğim.
TL tr iyen dudakları , acı bir tebessümle büküldü:
— Kahpe Sahne haaa?.. Öyle ya.., «Ahlâksız olduğun için bu hallere düştün. Cezandır, çek!.., diyorlar.
Artık benimle konuşmuyor, dlz« gelip af dileyen bir günahkâr gibi kendi kendine söyleniyor:
— Anamın koltuğunun altından kocamın yuvasına giderken hayalimden neler geçiyordu!.. Sonradan görme kocamı şımartan para beni dc hu hale getirmedi mi? Nikâhlı karısını koluna takıp içki âlemlerinde hovardalığa kalkışan, çifte telliden dansa hoplayan, kafesli kümesten züppeliğe sıçrayan adamın günahı benden soruluyor. Beni sarhoş kucaklarında dansa kaldırıp çalım satan adam, günün birinde: «sen ahlâksız olr kahpesin> diye tekmeyi vurup beni yuvamdan dışarıya atarken günahların bütün cezasını da omuzlarıma yükledi. O günden beri çekiyorum. Evet... Her gün birkaç adım daha bataklığa saplanarak o günden beri ceza çekiyorum. Hepsi boş lâf. İşfe bugün İki lokma ekmek uğruna köşekler gibi hırlaşıp hırpalanan bir kahpeyim... Öyle diyorlar. Varsın desinler.
Kısa o İr duraklamadan sonra, uykudan uyanır gibi silkindi, gözlerin! oğuşturarak tekrar bana döndü:
— Affedersiniz, yine sinirlerim boşandı. Bazen böyle oluyorum. Geçmiş günleri hatırhyarak deli gibi konuşuyorum. Bent bu hale getiren canavardan şikâyetçiyim. Arzuhalimi nereye vereceğim?..
Savcılık kalemini tarif etlim. Hafif bir mırıltı ile teşekkür ettikten sonra uzaklaşırken hâlâ söyleniyordu:
— Kahpe diyorlarsa ben de İnsan değil miyim? Ben de o İnsanların arasında bu hale gelmedim mİ? Ben de hakkımı arıyorum. Yürüîiü bakalım kahpe Sahne!.. Arayan mevlft-sjm da bulurmuş, belâsını da
Ce. Re.
On polis kursu açılacak
Ankara 3 (Telefonlal — Emniyet umum müdürlüğü polis memurlarının mesleki bilgilerini! arttırmak: İçin 9 değişik yerde 10 kurs açacaktır. Kurslardan ikisi İstanbul'da, birer tanesi de Ankara, tzmlr, ÇanakJcale, Erzurum, Gaziantep. Kocaeli, tçel ve Manisa'da açılacaktır.
Umum müdürlük, yine meslekî bilgilerini arttırmak İçin emniyet mensuplarından bazılarını staj görmek üzere Amerika ile İnglltereye gönderecektir.
Balıkesıre üç kontrolör gönderildi
Ankara 3 (Telefonla) — Ticaret Bakanlığı İstanbul milli korunma kontrolörlüğünden 3 kontrolörü Balıkesir’de İncelemelerde bulunan Bakanlık müfettişlerinin nezdine vermiştir. İstihsal bölgelerindeki kontrol İşlerine bu suretle hLz verilmiştir. Diğer bölgelerde de sıkı kontrollar yapılacaktır.
Mekke ve Medine açık şehir ilân edildi Kahire 2 (A.A.) — Suudî Arabistan perşembe akşamı Mihver devletlerine harb İlân etmiştir. Suudî Arabistan Hariciye Bakanlığı tarafından neşredilen tebliğde Mekke'nin ve Medine-nin açık şehir flân edildiği bil-dirllmektedr.
VEFAT
EskL tütün tüccarlarımızdan Meşrep Gülezyan'm oğlu ARŞEN Gt’LEZYAN
kısa bir hastalıktan knrtulamı-yarak genç yaşında vefat etm£-tlr. Cenaze merasimi yarın pazar saat 14 de Feriköy Ermeni klll-scvlnde yapılacaktır.
Created by free version of 2PDF
Kırai Pierre., naipleri seçti
Londra 2 (AA.) — Bu akşam Yugoslav Kıralı Pierre tarafından neşredilen bir demeçte. Niyabet meclisini kurmak üzere kendlsne teklif edilmiş olan altı isimden aşağıdakl-lerlnl seçmiş olduğu bildirilmektedir:
Dr, Sadjan Budisavlejviç (Sırp) Dr. Mandlç (Hırvat» ve M. Dııshan Serndc (Sloven).
Kır al, Naiplerin Kıral ve halk karşı snıda vazifelerini sadıkane İfa edeceklerine büyük bir itimat baslemek-tedlr.
BORSA
2/3/1945 flatlerl
Lonflra özerine 1 sterlin 5 24
Nevyork üzerine 100 dolar 130.50
Cenevre 100 tsvlçre FT 30.3259
Madrid üzerine 100 pezeta 12.0376
Stokholm üzerine 100 kuron 31 1325
Esham ve Tahvilât
Ergani % 5 1933 25—
tkramiyeli % 5 938 22—
% 6 ikramiyen M. M. 21.60
% 7 Milli Müdafaa 19.4®
Mlilj Müdaraa 2 19.35
Millî Müdafaa 3 .19.21
% 5 945 Milli Müdafi 19.16
Sivas - Erzurum 1 19.10
Sivas - Erzurum 2-7 19-10
% 7 1041 D. ¥. I 39.35
1941 Demiryolu n 1941 Demiryolu m 1941 Demiryolu % 8
Anadolu D Yolu % W
Anadolu tahvil! 1 - H
Anadolu Mûmes. •
Merkez Bankası
İş Bankası pama. 14.-3^
îş bankası hamiline 15 50
Aslan çimento 8-80
BORSA DIŞINDA
Reşadiye altım
Gulden *3.85
Külce altın bu granu 5.31
S Mart 1945
AHŞAM
AKŞAMDAN AKŞAMA
Bir seferde 200 ördek vuran dostlarım
Çehofun İstanbul Şehir Ti-Cirosunda oynanan «Vaııya iyin isimli piyesinde kahra-JBaıılar, kendi yaşadıkları devri tenkili ediyorlardı:
— Bizden .evvelki Rusyaıun •rmanîannda şöyle sülünler, bfcvle cennet kuşlan vardı. Biz kötü idare ettik ki tabiatın yurdumuza yadigâr ettiği bu mahluklar artık yaşamıyor.
Hakikaten de, ııesli kuruyan, el etek çeken yaratıklan tanırız: En meşhuru, mamut cinsi dünyada tükenmiştir. Bal tık denizine eski asırlarda oluk oluk ringa İmliği akarmış. Sonra bu sürüler yol değiştirmiş. İstanbula vakti İe Beynelmilel avcılar cemiyeti, n:n — yahut bu mânaya gelen fakat başka türlü bir ismi •lan bir cemiyetin — reisi gelmişti Kendisile yaptığım mülakatı gazetede neşretmiştim. Bu ■at, bana söyle demişti: .
— Dinamitle balık avlamanın zararlı olduğunu bilenler çoktur; fakat her usulle av yapılmaması lâzım geldiğini bilen pek azdır Üreme mevsimini gözetenler ger-Çe mevcuttur. Fakat hele Türki-yede, gezgin kuşlara pek kıyıyorsunuz: Meselâ ağla bıldırcın avlayarak. va’nız bu toprakların değ:’. bütün dünyanın mali olan bu havvan’ara fena kıyıyorsunuz . İnsaf hudutları dahilinde av’r-ııasi irin prnnn(»anda yapmak, basının va-”fes!dir.
Ynhudüer Filistin! kendilerine yeri vatan yaptıktan sırada, mr-dana get’rdikl-ri bir kasabada her şevin bulunmalından memnunmuşlar amma, neylersin ki semalarına kus getmiyormuş. B’. "dan pek üzüliivorlarmış. — Btı haberi vaktile bir mecmuada ok-’mustvm Cıvıl cıvıl kuşlu ve tarıanüle küssüz bir tabiatın ar--ındaki farkı hayalimde canla ’rmış*j.«n.
Masallarda, yahut masala benzeyen bîr tarihî hikâyededir:
Padişah"’ biri, bülbülü Uzak Şarktan bin itina ile kafesler içinde getirmiş. Buralarda şakı-tıneaya ve üretinceye kadar hal olmuş.
— »Mevcut kuşlarımız üzerini- titreme,îviz!» öğüdünü verirken üstat Selim Sımyı hatırlıyorum: E'de sapan kuşlan katleden çocuklarımızın bu kötü huvıı haklında radvoda söyle-Mcrf’ğ’nî. mecmualarda vazma-flu’inı bırakmaz: Allah razı olsun.
Pek yakın dostlarım geçenlerde beni av partisine davet ettiler, Gidemedim. An. hayvan öldürmek için değil, tabiatın ortasında kalmağa; yürümeğe, çaba-taınağa vesiledir dîye severim.
Avdette sordum:
— Beş kişi beş günde kaç parla vurdunuz?
— İki yüze vakın! . dediler. -Etiz elliden fazlası ördek.
Avcılar mübalâğayı sever. Fakat bu, müba’âğa değil Zira, geçen gidişlerinde de 16ü ördek yurdular. Sebebi de. motöre binip av hayvanlarından fazla süratle gidiyorlar: Düşür ha dü-|iir!
Bu hal valnız benim dostlarımın yaptığı iş olsa, senede beş alb viiz eksilmekte dünyanın yakan ördekleri tükenmez. Fakat fcvrılar onlardan ibaret değil: M'lletçe nasıl ormanlanmun harcadık*-;’ av hayvanı bakımm-dnn ‘la (ıkaralaşmz. Memleketimizin ve civar memleketlerin eihiî olan — kimi d? ziraate faydalı — kuşlarımızı usulsüz bit ■vcıhğa kurban etmemeliyiz.
• ••
Bahsi geçen dostlardan biri, •vine renk renk, küm? küme vusul muş kuşlarla dönünce zerdesi ağlamaklı olmuş:
— Nasıl kıydınız? - demiş
En sıhhatli, «n salim h*" bulur,
(Vâ - Nû)
Şarap fîatleri hakkmd* incelemeler
Müstahsiller tarafından yapılıp |«arb«Ml olarak sattian şaraplardan ayin defterde olanlarının muhtelif Haklerle satıldıftı dikkati çekerek İlgtU •ıskamtar tarafından lncelcmeiete huAlanımşi.ır. Bu şarapların tleftcrlt-fcne »üre muhtelif nerilere ayrıla-Belediye tarafından flat konul-Ifcaan İrteunıUBr, Fakat Bel "«üye an-•ak zaruri ihtiyaç maddelerine flat _k-ı-■ n bildiğinden, keyif maddesi olan Çer: ı.a fiat ' !jI«1 İç) mümkün göriH-■ ıl'Wr T ' idaresi Bnkan-kl' temas ederek bu la! diiaeeıMye -•ek' ir.
■
ŞEHİR HABERLERİ
Ahi Çelebi ve mutfak
Makarna satışı
Makarna fabrikalarının kontrolü sıkıştırılacak
Ekmekler ve unlu maddeler hakkında yayınlanan son kararla makarna, bisküvi gibi unlu maddelere yapıldıkları şehirden gayrı .şehirlere nakledilmek müsaadesi de verilmekte İdi. Bu sebeple şehrimizde bulunan makarna fabrikalarına fazla siparişler yapılmaktadır. Bu yüzden bazı fabrikaların makarnaları tamamen kurutmadan, yani nemli nemli satmakta olduğu anlaşılmıştır. Nemli makarnalar uzun müddet muhafaza edilemiyeceğl gibi, vezin bakımından da kurutulmuş makarnaya nazaran daha ağırdır. Fabrikaların kontrolları sıklaştırılacaktır.
Sokaklardaki elektrik lâmbaları
Sokaklardaki umumi tenvirat lâmbalarının sık sik bozulduğunu ve bir haber alınıp lâmbalar tamir edilinceye. veya deglştlrllinceye kadar zaman geçtiğini göz önüne alan E. T. T idaresi arızalan günü gününe tamir İçin yeni bir teşkilât vücuda getirmiştir Halkımız tarafından umumi tenvirat lâmbalarına dair E. T. T İdaresine yazı 11e veya şifahen, yahut 44800 numaraya telefonla yapılacak şikâyetler hemen taklbedilecek ve arızalar düzeltilecektir.
Koyun eti hâlâ yok
Kasaplarda hâlâ kovun eti bulmak mümkün olmuyor. Bir haftaya yakın zamandan beri şehirde duyulan koyun eli darlığını önlemek üzere Belediye harekete geçmiştir.
Mezbahada kesilerek kasaplara dağıtılmakta olan koyun etlerinin mühim bir kısmı taahhüt icabı yatılı okullar, hastaneler gibi miiesseselero verilmektedir. Son günlerde ucuzlamağa yüz tutmuş bulunan kuzu etleri de. koyun etinin bulunmaması yününden. tekrar pahalılaşmistir. Şehre karadan getirilen koyunların Üsküdar ve Kadıköy cihetinde otlatılmak suretlle azar azar kasaplık canlı hayvan piyasasına çıkarıldığı bu suretle de fazla flatle satışının temin edildiği söylenmektedir.
Dün iktisat müdürlüğü memuria-rlle murakıplar mezbahada ve canlı kasaplık hayvan piyasasında incelemeler yapmışlardır.
Üsküdar Halkevinin kır koşusu
Üsküdar Halkevi spor kolundan: 4 şubat pazar günü saat 15 de Halk-evimlz 3000 metrelik bLr sokak koşusu tertibetmiştlr. Bu koçuda derece alan atletlere i den 5 e kadar mükâfat ve çok atletle İştirak eden takıma da bayrak verilecektir.
Aşağıda İsimleri yazıh hakem arkadaşların Halkevimize gelmelerini saygı ile dileriz. Nâllj Moran, Mu fatiham Ermen, Nazml Tüfekçi, Seyfl Dökmecier, Kemal Aksoy. Zeki Patat, İhsan TÖzer, Hallt B- Menderes, Zezal Ayten. Ömer Dllemre.
Belediye - Evkaf anlaşmazlığı Taze peynir’er
Bazı noktalarda hal çaresi bulunamadı
1930 senesinde yürürlüğe giren Belediye kanunu, ötedenberi Evkafa ait olan Vakıf suları, mezarlıkları, mektep ve medreseleri Belediyeye devretmişti. Fakat kanunun emrettiği bu devir işini yaparken, bir takım güçlükler çıkmış, vakıflar idareslle Belediye arasında anlaşmazlıklar olmuştu. Bunun başlıca sebebi. Belediyeye devredilmiş olan vakıf malların gelir kaynaklarını ayırmak kabil olamaması İdi. Vakfiyelerin çoğu vâkıfın vakfettiği çeşitli mallan ve bunların gelirlerini kül olarak gösterdikleri İçin Vakıflar İdaresinden Belediyeye devredilen malların gelirlerini ayırmak kabil olamamıştı. Bu arada her İki daire de karşılıklı isteklerde bulunmuşlardı.
Meselâ. Belediye, yalnız Vakıf sularının devredilmelerinin yetmediğini. gelirlerinin de devredilmesi gerektiğini iler! sürerken. Vakıflar idaresi de İstanbul cadde ve sokaklarından «mukataa vergisi* istemeğe kalkmıştı.
Bu karşılıklı istekler, haciricre, dâvalara sebebolmuş ve anlaşmazlık en buhranlı duruma girmişti. Nihayet Başbakanlığın teşebbüsü üzerine millet vekillerinden mürekkep bir hakem heyeti kurulmuştu. Bu hakem heyeti aylarca uğraşarak, anlaşmazlığa sebebolan her mesele ve mevzuu ayrı ayrı incellyerek bir tahkimname hazırlamış, her iki tarafa bildirmişti. Çakat bu kadar uzun incelemelerden sonra gerek Belediye, gerek Vakıflar idaresi, tahkim namen İn yürürlüğe girmesinde yeniden bazı güçlüklerle karşılaşmışlardır. Bu hal, yeniden her iki daire arasında mahkemeye gidecek bir durum meydana getirmiştir.
Nihayet 1839 senesinde, yani harb-
den evvel bu mesafenin son defa olarak kesin bir halde sona eriştirilmesi uygun görülmüştür. Fakat Vakıflar itiar esile Belediyeyi bu mevzuda ilgilendiren meselelere alt vakfiyelerin kırk binden çok olduğu görülmüştür K rk bin vakfiyeyi birer birer okuyarak. vakfiye hükümlerine göre, meseleyi halletmek çok uzun yıllan dolduran bir iş olduğu gibi, bunlar okunsa bile tatbik» kabil olamıya-caktır.
Nihayet Belediye ile vakıflar idaresi arasında uzun temas ve konuştu: lardan sonra anlaşmazlıklar İkiye ayrılmış ve yalnız biri karara bağlanmışta. Bu karara göre Belediye ile Vakıflar idaresi arasındaki karşılıklı alacak ve vereceklerden 1944 senesine kadar her iki daire blrlbirlerlnl ibra edeceklerdir.
Ancak «gayrı menkul» 1er hakkında henüz bir anlaşma olamamıştır. Vakıflar müdürlüğü, «gayrı menkul» ler İçin tapu kaydını esas tutmak istemektedir. Halbuki buna Belediye razı olmuyor. Belediye, «gayrı menkul» lerden hangisi kimin elinde ise ona alt olacağını İddia etmektedir. Çünkü esasen Belediyeye alt olan ve yıllardanberl Belediye tarafından idare edilerek gelirinden istifade edilen birçok binalar ve arsalar vardır kİ şimdiye kadar tapuda Belediye namına tescil edilememiştir. Bu. mazinin ihmalinden ileri gelmiştir. Belediye, Vakıflar idaresinin iddiasını kabul ettiği takdirde, cidden çok büyük değeri olan birçok «gayrı menkul» terini kaybetmek durumuna diisecektr.
Bu anlaşmazlık halledllemediği içindir ki. her iki daire arasında anlaşma imza edilemlycrek ihtilâf müzmin bir halde sürmektedir.
Sanatkârlar âbideye çelenk koydular
Eminönü Halkevinin düzenlediği Tiyatro şenliğinin başlaması dolayı-sile. dün senliğe iştirak eden heyetler âhideye merasimle çelenk koymuşlardır.
Satışa çıkarılan ithalât malları
Gal. Perşembe pazar No. 29 da C Makrionidise saat kayış tokası ve akşamı, Ankara Posta cad. No. 90 da M. ve A. Hanef kardeşler^ oto yedek akşamı, İst. Haçopulo handa Polat Ltd. e sülyen, İst. Agopyan handa Ziya Ardosluya aldehit formlk, îst. Yeni postahane cad. No 29 da Emine Kınalıya karbon kâğıdı. Qal. Tünel cad. 12 de Kâğıt ve Basım İşlerine hendese kâğıdı (ozalit). Sultanha-mam cad. No. 12 de Atanaş Papado-puloya yünlü kıravat. Çemberlitaş Taş Direk No. 1/3 de İbrahim Birdere sunî ipek İpliği, İst. Abudefendi handa Mehmet Fildişine İşlenmiş fildişi.
Fenerbahçe B takımı şampiyon oldu
Fütbol ajanlığı tarafından lig maçlarına muvazi olarak bir devre olmak iizere tertiplenen B takımları maçları nihayetlenmiş ve Fenerbahçe B takımı yedi maçta hiç mağlûp olmadan ve hattâ berabere dahi kalmadan 21 puanla İstanbul B takımları şampiyonu olmuştur Fenerbah-çeyi takiben Beşiktaşla Galatasaray gelmekte ve dördüncülüğü de îstanbulspor tutmaktadır. Küçük Sanlâcivertlileri kazan-dıklan bu şampiyonluktan dolayı hararetle tebrik ederiz. Haber aldığımıza göre şampiyon Fenerliler yarjn saat 11 de İkinci kümenin en kuvvetli kulüplr'nden Taksim ile Fenerbahçe stadında iddialı bir maç yapacaklardır Bu maçın galibi için ortaya bir kupa konmuştur.
Yeni sene peynirlerinin tenekesi 32 liraya satılıyor
Geçen sene üretimi peynirlerin bir tenekesine 34 - 35 lira istendiği önce yazılmıştı. Yeni üretim zamanı geldiğinden. eski peynirler, piyasadan çekilmiş ve yerlerinde bir zamandan-berl yeni senenin peynirleri görünmeğe başlamıştır.
Geçen sene bugünlerde bir teneke taze peynire 26 - 26,5 Ura istenmekte idi. Buzhanelere de bu flatten yerleştirilmiş, aradan aylar geçtikçe flatler yükseltilmiş ve mevsim sonunda aynı peynirlerin tenekesi 8 -9 lira fazlasına satılmıştı.
Yeni senenin taze peynirlerinin bir tenekesi 32 liradır. İlk haftalarda peynirlerin yağsız olacağı herkesçe bilinir. Günler İlerledikçe peynirler yağlanacak ve geçen seneklne uyularak flatler yükseltilecektir. Genci olarak piyasanın düşüncesi bu nokta üzerinde toplanmıştır Üretmen'in satışına fiat konmadığından, malların satışında her zaman üretmen, ön plânda görünecektir.
Fiat yükselişi, buradaki satıcıların da İşine geliyor. Günkü kâr hadleri cetveline göre, yüzde hesablle kâr alındığından, malın flatl yükseldikçe yüzde hesablle satıcının kârı da artmaktadır.
GüzeK^'matlar akademisinin 63 üncü yıldönümü
Güzel sanatlar akademisinin 63 üncü yıldönümü münasebetlle bugün öğleden sonra akademi talebesi tarafından akademi salonlarında hocalarına ve şehrimizin sanat muhiti mensuplarına bir cay ziyafeti verilecektir. Gece de mimarlar birliği tarafından Toku*livan salonlarında bir balo verilecektir.
19 mayıs vmnastik şenlikleri
Diin öğleden sonra Maarif müdürü B Halil Vedat Fıratlı’nın başkanlığında lise ve ortaokul beden terbiyesi öğretmenlerde müzik öğretmenleri kız lisesi salonunda toplanmışlardır. Toplantıda 19 Mayıs clmnastlk senliklerinde talebe tarafından yapılacak beden hareketleri görüşülmüştür.
Edebiyat ve fikir eserleri etra-nnda yazılmış ciddi tenkillere pek az rasgeldiğimiz şu sıralarda bir yemek kitabının intişa* rj fideta günün meselesi lıaline girdi. Yeni şairlerin kitapları bile bu tarz akis uyandıraı-naınıstı
Şu halde yemek, şiirden, romandan, hikâyeden, umumiyetle edebi yaz dan, fikir yazısından çok daha alâka uvandıran bir şeydir.
Bu bahis etrafında kalem çalan bir arkadaşımız diyor ki :
«Garp mutfağı daimî surette tababetin kontrolü ( altındadır Garp sofrasında alıcının kepçesi kadar doktorun fikri de hâkimdir. Acaba Sark mutfağına doktor ne zaman girecektir?. Bilhassa oranın Garp mutfağından ziyade doktor bilgisine ihtivaıkL vardır Ahçı kadar, Şark mutfaO ğında doktorun rolii olduğunu n£L «aman anhvacağız? ■ CM
Sözlerinin sonuna bir kerter daha : «Doktoru ne zaman mut-O fağa sokacağız?» diye t'-lâsfat nan arkadaşını'? merak etmeO sin. Simdi o eski vağlı. o knrkıın«(/) Sark mutfağının rfa doktor mııij dahalesine liizum görülecek ka^, dar ağır tarafı kalmış değild:rfl. Sulh piinleri gelince ve imam yıldılar cumhur cumhur zevfirîZ yağlar içinde viizmeğe. nathcar^ dolmalarından tıp tıp vağ ıl ımt* lamağa haslavınca o zaman dtel» toru mutfağa sokmanın voûanO m dfıçüniiriiz. ^5
IHttfı daha sîmd'den e l-?a ve(Q inek k^ap'amdn ■’bcı h-^ı’ı-n bir sûrii malûmatın h'fcleı-cç rasgeliyoruz. Yeni vernik kitabını berabere" vazıvoriar
Bugün artık t>p ile ahcı'ık kol kola bir vaziyettedir. Avnı zamanda doktor ahçının b'r c»k hürriyetini tahdit etmiş bir vaziyettedir. Onun attığı kara bibere ateş piiskürür, ahçının kırmızı biberine kızar, kovduğu va-ğı çok bulur, tavada öteberi kızarttığı için kendisini adam Öldürmekle suçlandırır. Doktorun gözü ahçının kepçesinde ve ta-vasmdadır.
Kalay tevziatı
Ticaret Bakanlığı tarafından Vilâyet emrine verilen kalayın yüzde 40 ı Esnaf odası eliyle kalaycılarla lokantacılara. yüzde 25 1 basın mensuplarına. yüzde 15 i müteferrik İşlere, geri kalan miktarı da memur, emekli: dul ve yetimlere dağıtılacaktır. Vilâyetten seçilen bir memurun nezaretinde külçe halindeki kalaylar Darphanede çubuk haline getirilecek ve martın 29 sine doğru dağıtıma başlanacaktır.
Bir gün çok eski bir ahçı ba-
Geçen haftanın tiyatro hâdisesi s Türk Tiyatrosu» mecmuasında çıkan Muhsin Ertuğrul İmzalı bir ilân oldu. Aynen alıyorum: «Tiyatroyu her şeyden üstün seven, sahne sanatkârlığına İstidadı olan, aktörlüğü ve aktrlsllği kendilerine bir meslek olarak seçmek Istiyen, ölünceye kadar tam bir İdealist feragatiyle tiyatroya bağlanmak azmini taşıyan ve iki yıl hiç bir maddi menfaat beklemeden sıkı bir disiplin, ağır bir çalışma yükü altında istikbale hazırlanmayı göze alan 15 erkek ve 10 genç kızdan mürekkep yepyeni bir temsil heyeti yetiştirmek istiyorum.»
İlânın sonunda: Sahneye hiç çıkmamış ve lise mezunu olmak; kızlar için 20 yaşında ve boylarının 1.65 tan aşağı, erkekler için 22 yaşında ve boylarının 1.80 den aşağı olmamak gibi hepsinin ayrı ayrı üstlerinde durulmaya değer umum! şartlar var.
İlân şöyle bitiyor: «Bir milyonluk İstanbul şehrinde seçkin yirmi beş genç bulursam, bunların İki yıl sonra kuracakları yeni tiyatro, benim İst an bul şehrine bırakoeoftun son armağan olacak..*
Buradaki son kelimesini beğenmedim. Allah usun ömürler versin de Muhsin Erluğrul yarın yend bir tiyatro değil Türk Tiyatrosunu da kursun. Yalnız ben, söylediği gibi, bu gençlerin İH yıl sonra nasıl bir tiyatro kuracaklarını anlam ıyörwn, Qünkâ onları lk| sene rarfcnda ycMş-U faraetsek bile bir tiyatro kurmak ıkUdaranda olabileceklerini kolayca kabul edem t yİ*. Onlar olsa olsa kurulmuş bir tiyatroda oynamak kubl-Mğetinl keKLnmış olurior. 0a mühim mssele tiyatroyu kim kuracaktır? M«uıri sermayedar buna ceraret edecektir? Neteklm, büyün bUe. Mr tiyatro kurmak lstiyen çıksa, yalna Şehir Tiyatrosu sabtlc AonaUt&r la rindim mürekkep mükemmel btr tiyatro kurabIHr. Fakat çıkmıyor. Bundan
GÜNÜN MESELESİ
Aranan yirmi beş genç
Tahminler, mülâhazalar, istatist kler
yine çıkmasını temenni etmekte devam edelim.
Görüldüğü gibi bu ilân tiyatromuzun en mühim dâvalarından birini günün meselesi haline getiriyor; Bugünün biricik tiyatrosuna mukabil yarının tiyatrolarına sanatkâr yetiştir emk; ve bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle sanatkârlarımız alaylı olamıyacaklanna göre, yarının sanatkârlarını bir mektepte yetiştirmek.
Ankarada Devlet Konservatuvarl bu işi görmektedir. Aldığı talebe sayı*» mahdut olduğundan bugüne kadar yetiştirdiği sanatkârlar, yarın Ankararan şehir tiyatrosuna kurmak İçin bugün toplu olarak yine Konser-vatuvar emrinde bulunuyorlar ve Ankarada çalışıyorlar. Şehrimiz İçin onlardan şimdilik İstifade kabil de-ğfl.
Şehsimtede bir KonservaUıvar olduğuna göre bizim de yarınki sanatkârlarım» orada yetiştirmemiz gerekirken, gayem sene bu sütunlarda yazdığım gteJ. btr tiyatro mektebi olarak kuntlan Konacrvatuvanmızın maatteessüf tiyatro kısmı yoktur. Geçen sene Konaerratu vurunun ıslah İçin getirilen ve mevzuun cidden yüksek mütehaasaa olan Hdaeyln Sadettin Arel bu noksanı görmüş ve derhal taJâfl bün Mtçeye ltom gelen t«hri«*4ı koydurmuş, hattâ aynı zamanda Muhsin Ertuftrul'a müracaat ederek bir program hazırlatmıştı. Bn proerrama göre dersler şun-tardı: Konuşma, okuma, eobsr oku-
ma. Bu meslek derslerinden maada musiki terbiyesi, beden terbiyesi, tiyatro tarihi, psikoloji, yabancı dil gibi dersler de vardı.
Maatteessüf geçen sene Konserva-tuvarın tiyatro kısmı bütçeden çıkarıldı. Ve tiyatro mektebi olarak kurulan Konservatuvarımız yine tiyatro şubeslz kaldı. Bâri gelecek sene kurulsa.
Konser va tu varın tiyatro şubesinin ne kadar faydalı olabileceğini, lüzum olmamakla beraber, bir misalle göstereyim: Maarif Bakanlığının yardı-mlyle bir sene Konaervatuvarda açılan tiyatro derslerine müdavim yedi kişi arasında Talât ve Baml de vardı. Onlar bugünkü muvaffakiyetlerinin bir kısmım o bir senelik çalışmalarına borçlu olduklarını elbette tasdik ederler. AJayü sanatkâr yetişmesi bugünün havealamna «ftmıyacak bir İştir. Buna sanatkârlar da birim gibi yekinen bitmektedir!av.
Bütün bunlar tiyatromuaun yarınki sanatkârlanMi bir mektepte yetiştirmenin ne kat! bk zarurat olduğunu iapat ettiğinden Muhsin Brtuğ-rnl’un teşebbüsü ünorlnde ciddiyete durmalıyı*. Yank H Muhsin Ertuğrul işe kâM derecede tafsilât vermeden girişmiştir. TafaHât vermek şöyle dursun, kendirinden bu hıuıuata malûmat almaya gidim Metin Tokcr ar-adaşım usa da |»lt mi şey öğretmiştir. Söylediklerinden anmak, .sebebi İzah »rflknodım, yen! eleman yetişmediğini, artist olmak lçta çok lAştatn mü-rae**t ettiâtel n^Mniyon». Yeni te-şeHrtfltte ge«otari şofeşrirma şekN de bö0e otaeakBM*: lâhmlnr HIMaN^
kimseler olacaktır; okuduklarını an-lıyacak, rollerini kolaylıkla kavrıya-caklardır. Onlara evvelâ nazari bilgi vereceğim, sonra yavaş yavaş sahneye alıştıracak ve kabiliyetlerine uygun olarak seçilmiş bir piyes temsil ettireceğim. Hep beraber, tam bir fikir anlayışı İçinde çalışacağız. Ben bildiğimi onlara öğreteceğim, onlar bunu kendilerine sermaye yapacaklar. Ben idealist, tiyatroya âşık gençler arıyorum; mesaimiz çetin olacak, maddi hiçbir menfaat temin edllml-yccektlr. Amatörce işe başlıyacak, sonunda eminim muvaffak olacağız*
Malûmat kıtlığında, teferruata girişmeden bu teşebbüsü iki bakımdan mütalâa etmek doğru olur: Biri dış cepheslndenğ diğeri de iç cephesinden.
Dış cephesinden mütalâa edilecek ilk nokta tiyatroyu svemekle kabiliyet sahibi olmak meselesidir. Bunler birbirinden o kadar ayn şeylerdir ki... Üstelik tiyatroyu yalnız her şeyden üstiin sevenler, kabiliyet sahibi olup da sevenlerden ziyade, aranılan şartlara uyacaklardır. Günkü noksan kabiliyetlerini, fazla Itaatla telâfi edeceklerdtr. sonra kabiliyetleri fizik şartlarının çok dar çerçevesi arasında sıkıştırmak bilmem ne dereceye kadar doğrudur. Muhsin Ertuğrul Konservatuvar programına koyduğu dersleri hep kendi verecekse çok gelmez mİ? İki sene feragat edecek bu gençlere iki sene sonrası nasıl temin edilecek? Gençlere hazırlandıkları İstikbali belirtmek lâzımdır. Bu. hususî bir teşebbüsse vaktini vazifesine hasretmek zorunda olan. Muhsin Er-tuğrul buna nasıl vakit bulacak ve bn vaktini gençlerin vakitlerine nasıl uyduracak? Konservatuvarda bir tiyatro şubesi açmak tasavvuru olduğuna göre onu destekllyecek bu gö-®el teşebbüse reamt bir hüviyet vermek, şömillünü ve mahiyetini genişletmek daha doğru olma* mı?
(Arkası 6 ncı sahifa.it»)
na :
— Şu doktorlar olmasa insanların ağız tadlanna çok daha uygun yemekler yapacağız amma ne edelim ki onlar belimizi büküyorlar... demişti.
Hemen şunu da söylivelim ki doktor, Şark mutfağına. Garp mutfağından çok önce girmiştir.
Bir vakitler saray mutfaklarında yemeklerin sağlık koruma usuİlerine daha uygun olarak pişirilmelerini temin etmek için, mutfak emanetine büyük bir hekim tâyini münasip görülmüştü. Buraya meşhur Ahi Celebi getirildi. Çelebi epeyce müddet yemeklerin tıp kontrolıına göre yapılmasına nezaret etti Yani bu işin bizde uzun bir mazisi vardır.
Hek«nı Şarkta mutfağa asırlarca evvel girmiştir.
Hikmet Feridun Es
* Son günlerde İstanbul’a çok miktarda yoğurt geliyor. Geçen sene tam yağlı en iyi yoğurda Azami 120 kuruş flat tesblt edilmişti. Satışların bu sene de bu flatle yapılması uygun görülmüştür. Bununla beraber getirilen yoğurtların miktarı artü'Ka flatlerin ucuzlıyacağ» tahmin ediliyor.
Kari mektubu
Çamurdan geçilemeyen bir sokak
Aşağıda İsmi yazılı akakta yedi seneden beri ikamet etmekteyim. Belki de iki asır önce yapılan kaldırımları, İnşasından beri hiç tamir görmemekle beraber, üzerine basacak tek tük taşları kalmıştı. Şehir İşlerinin ağırlığını düşünerek, mütevazı sokağımızın bu haline kanaat ve mevcuduyla iktifa ediyorduk.
Fakat, bu kış civarda inşaat yaptıran bir zat. temelden çıkan ham topraklan getirip, — yaya kaldırımı da dahil olmak üzere — boydan boya sokağa döktürdü - Hiç değilse - birkaç metre mikâp taşla, Mzö yalnız ayaklarımızı olsun çamurdan kurtaracak bir yaya kaldırımı temin edileme* mi? Bunu bile görebil sek. asfalt bir yola kavuşmuş kadar sevineceğiz.
Kmllopıak, Tuâlac: ma** 11*‘ Şahlnknya sokağı No 8 ele Tahsin Devrime) I
ta .1.1 I I l.ll I
3 Mart 1945
Salufc 4
KARAR ZAMANI
I Yazan : SUMNER WELLS Hariciye Müstupn | |
BİRİNCİ KISIM DÖRDÜNCÜ BAHİS
Müdafaadan tecavüze
Gl. Weygantt’ııı baş kumandanlığı — Son Fransız kabinesinde ikilik
Reynaud fikirlerinde de çok karar- j mail ve orta Fransadan sökülen mül-sır George Mandel ve general dc . tecl kafileleri, karmakarışık bir hal-Gaulle gibi vatanseverlere meyil ol- de Bordeauz'ya yığılıyordu. Mültecl-du.ıı halde, Aîexl LCger gibi lüzumlu lerle birlikte Başvekil, Cumhurreisl, devlet adamlarını işinden çıkararak, ’ ’ ’ '
yerine Alman tesiri altında bulunan ve sonra Vichy'de Alman âleti olarak çalışan kimsileri getirmişti.
C'nurchlll İle Reynaud arasındaki dostluk eski ve kuvvetli İdi. Fakat ne bu sıkı dostluk, ne de Reynaud'nun İngiliz İttifakına sadakati, Madam Portesin nüfuzunu kırmağa kâfi gelebiliyordu. Madam Portes, Chur-chin'ln ileri sürdüğü teklifleri ve bu arada Fransanın müstevli İle ayn bir sulh yapmaması hakkındaki müraca-atlerlni suya düşürmek İçin gece gündüz çalışmaktan geri kalmıyordu.
Reynaud kabinesinde bulunan renksizler ve bozırtmcular tngllterenln Fransaya ne yardım etmek İstediğini, ne de yardıma muktedir olduğunu. sadece1 Fransayı harcamaktan başka blrşey düşünmediğini, bu sebeple Fransanın İnglltereden evvel Almanya ile hesaplaşarak ne kurtû-nlabilecekse kurtarılması lâzım geldiğini iler! süryorlardı.
VVeygandm başkumandanlığı
Reynaud mayıs sonlarında Fransız ordusu Başkumandanlığına general Gamlln'ln yerine Mareşal Foch’un parlak ve sadık arkadaşı general Weygand'ı getirdiği zaman. Fransız ordusuna bir mucize kabilinden yeni bir ruh ve yeni bir disiplin sokacağına inanıyordu. Bu değişikliğin Fransız ordusunu sarsan bozgunculuk ruhunu temizlly eteğin e emindi.
Fakat Weygand*m başkumandanlığa getirilmesini İzah kolay değildir. Çünkü Weygand. Mareşal Focb'un Fransız askerî nizamında en yakın müşaviri olduktan maada, bütün askerlik hayatında büyük bir asker, büyük bir ldarcc! ve iyi bir vatansever olarak tanınmıştı. Surlyede Fransız yüksek komiseri İken, dağılmağa başhyan ordunun yüksek kumandanlığına getirilmişti. Fakat Weygand İş başına geçtikten pek az sonra Fransız hava kuvvetlerinin, makineli teçhizatın, ve hepsinden ziyade mânevi yatın son derece bozuk Olduğunu ve Fransanın Alman İşgalinden kurtulmasına İmkân olmadığım anlamıştı. Eski Weygand Akdeniz sahillerine kadar harb edebilir, ve düşman buralara kadar İndiği zaman, harbe şimal Afrlkada devam edebilirdi. Fakat 1940 dakl Weygand artık ihtiyar bir askerdi. Getirildiği yüksek mevkiin mesuliyetini taşımak için lâzım olan maddi ve mânevi kuvvetten mahrumdu. Vatanının yenildiğini görüyordu. Fransa ezildikten sonra İse Aimanyanın mağlûp edilebileceğini düşünemiyordu. Yalnız dünyanın artık Hltler tarafından İdare edilebileceğine ihtimal veriyordu. Buhranın son safhasında, Reynaud, harbe devam için hükümet erkânından ziyade general Weygand'ın yardımına muhtaç olduğu sırada, Weygand ona teslim olmayı tavsiye ediyordu.
kabine erkânı ve mebusun ve ftyan ftzalan. ve birçok kara ve deniz «ilbayları da Bordeauz'ya gelmişlerdi. O sırada Fransız ordusunun hezimeti bir bozgun halini almıştı.
Fransız kabinesi için yapacak bir {ey kalmıştı: Ya mütareke İstemek, yahut mukavemete devam etmek. Fransa dahilindeki askeri vaziyete göre mukavemet ancak bir şekilde olabilirdi. Fransız hükümeti Cezayire İltica edebilirdi. Cezayir, Fransanın bir vilâyeti olduğu İçin, hükümet orada Fransadan kaçırabildiği silâhlan tophyabülr, ve şimali Afrlkada bulunan Fransız ordularile bir Alman istilâsını önlemeğe çalışabilirdi. Filvaki şimali Afrika ordularının teçhizatı noksandı. Çünkü bir iki hafta evvel bu teçhizatın mühim bir kısmı Fransaya geçirilmişti. Fakat Roose-velt'ln Fransız hükümeti İçin Ame-rlkadan tayyare ve mühimmat tedarikine -mkân vermesi bir dereceye kadar ümit verici idi. Aynı zamanda Fransız donanması olduğu gibi duruyordu, ve bir Alman istilâsına karşı koymakta donanmanın büyük yardımı olabilirdi.
Son Fransız kabinesinde ikilik
Reynaud hükümetin talclbetmesi lâzım gelen hareket hattı hakkında kabine âzasının fikirlerini sordu. Kabine ikiye ayrılmıştı. Ekseriyet mütareke taraftan İdi. Ekseriyetin fikrini Mareşal Petaln İfade ediyordu. Daladier el altından Mareşala hak veriyor, general Weygand ve bir çok kumandanların Heri sürdüğü fikirler de Mareşalin görüşünü kuvvetlendiriyordu. TOeygand ve amiral Darlan, ingilterenin Fransaya yardım etmek istemediğine ve yardım edemlyeceğine kani olduklarını söylemekle kalmıyarak, Fransa mukavemete devam ettiği takdirde, Fransa ve tngllterenln birkaç hafta içinde Almanya tarafından mağlûp edileceklerini ileri sürüyorlardı. Fransa-nın, şimdi mütareke İstediği takdirde ümitsiz mukavemete devam halinde elde edeceği şartlardan daha müsait şartlar elde edebileceğini iddia ediyorlardı.
|Bt'ytK TÜKR MİLLİ FİLMİ
9 Akademi tnül.fıL'ltı alan Filim
Lig maçlarının san haftası
(Arkası var)
Sinemasında
Senenin en heyecanlı filmi
VATAN
Baş rollerde:
TALA BİRELL
DANE ANDRE1VS muazzam şaheseri muhakkak görmelisiniz.
BU
Haziranın üçüncü haftasında $1-
İstanbul Belediyesi İlânları
Karaağaç Müessesleri müstahdemini için alınacak 80 adet İçi çuha ma a başlık deri yelek ve 7 adet İçi çuha maa kasket deri uzun ceket açık ekslltm&ya konulmuştur. Mecnmunun tahmin bedeli 2580 Ura ve İlk teminatı 193 lira 50 kuruştur. Şartnamesi Zabıt ve Muamelât Müdürlüğü kaleminde görülebilir.
ihalesi 14/3/945 çarşamba günü saat 14 de Daimî Encümende yapılacaktır. Taliplerin İlk teminat matbua veya mektupları ve kanunen İbrazı lâzım gelen diğer vesikalarlle birlikte ihale günü muayyen saatte Daimî Encümende bulunmaları. »2533»
★
Tahmin bedeli İlk teminatı
Lira Krş. Lira Krş.
254
63
Lig maçlarının san haftası
Galatasaray - Vefa, Beşiktaş, Beyoğlu karşılaşıyor
1945 yuı lig maçlarının son oyunları yarın üç statta birden yapılacak ve bu suretle eylülden beri devam eden karşılaşmalar sona erecektir. Haftanın programına göre Fenerbahçe stadında Beykoz - Kasımpaşa, Fenerbahçe - Hisar. Şeref stadında İstanbulspor - Süleymani-ye, Beşiktaş - Beyoğlu, Vefa stadında Galatasaray - Vefa takımları karşılaşacaktır.
Birinci küme maçlarından ayrı olarak da ikinci küme grup birincileri arasında yapılmakta olan terfi maçlan Elektrik - Taş-kızak Şeref stadında, Sarıyer -Rami Galatasaray stadında. De-mirspor - Anadolu Vefa stadında oynanacaktır. Bu mevsimin lig maçlan çok sürprizli geçmiş ve ikinci devrede yapılan Beşiktaş -Fenerbahçe karşılaşmasından sonra ancak Beşiktaşın şampiyonluğu, Fenerbahçenin İkinciliği. GalatasaraylI) üçüncülüğü belli olabilmiştir. Geri kalan kulüplerin yekdiğerine gerek maçlardan evvel ve gerekse son müsabaka talimatnamesinin verdiği salâhiyetlere istinaden maç-
lardan bir hafta sonra yaptıkla-n itirazlar yüzünden dördüncü ile sonuncu bir türlü meydana çıkmamıştı.
Son haftalarda yapılan maçların neticeleri alındıktan sonra çok karışık vaziyette bulunan dördüncülük ile sonunculuk da açığa vurmuş ve dördüncülüğü Beykozun elde ettiği sonunculu-ğa ise Kasımpaşanın namzet olduğu anlaşılmıştır. Bu bakımdan yarınki tehir maçlarının hiç bir heyecanı kalmamıştır. Yarınki karşılaşmalar ancak kulüplere mensup kimselerin spor heyecanını tatmin etmeğe ve günün maçını kazanmak cihetinden mütalâaya yanyabUlr.
Haftanın maçlan hakkındaki düşüncelerimizi geçen seferki spor sütunumuzda kaydettiğimiz cihetle burada tekrar etmeyi doğru bulmuyoruz. Ancak ya pılacak karşılaşmalar arasında Galatasaray - Vefa. Beşiktaş -Beyoğlu maçlarının diğerlerine nazaran daha alâkalı ve heyecanlı geçeceğine işaret etmek lâzımdır.
S T
—— EMİNÖNÜ HALKEV.NÛE
Büyük Tiyatfo Şen? ği
4 Mart Pazar saat 15.30 ve saat 21 de ?
ORTA OYUNU
İsmail Dümbılliü ve mevcut tiki orta Oyunu sanatkârlarının işti-raklie. Biletler Eminönü Haikcvlnde satılmaktadır!-. Tel: 22340
Türk Hamaset ve Celâdetin canlı bir timsali
13 KAHRAMAN
“4
BÜYÜK YALAN
Her yarattıkları bir şaheser...... Her yaşattıkları bir kudret âbidesi olan
BETTE DAVİS - GEORGE BRENT - MARY ASTOR’un EN SON ZAFERİ
Bugün I. A I. E’de
s. Z'
A
Serbea güreş şamDivonası
Güreş ajanlığının senelik faaliyet programına göre İstanbul seıbes güreş şampiyonluk müsabakası yarın saat 14 te Fatih güreş kulübü salonunda yapılacak ve tartı 11 den 12 ye kadar devanı edecektir. İstanbul s.-rbes güreş şampiyonunu meydana çıkaracağı cihetle karşılaşmaların sıkı geçeceği ve şehrimizin en tanınmış pehlivanlarının bu müsabakalara iştirâk edeceği muhakkaktır. _______
Kır koşusu birinciliği
Atletizm ajanlığının düzenlediği kır koşusu müsabakaları bölge birinciliği yarın sabah saat 10.30 da Mecidiye köyünde yapılacaktır. Müsabakalarda kızlar iki. erkekler dört ve yedi kilometre koşacaklar ve derece alanlar büyük İnönü kır koşusu müsabakasında îstanbulu temsil edeceklerdir. Yarınki koşuların bölge birinciliği olduğundan çok çetin ve çekişmeli geçeceği tahmin edilmektedir.
Boksörlerin Ankara seyahati
Önümüzdeki ay içinde Mısır’a gitmesi tekarrür eden boksörlerimizi son bir imtihandan geçirmek üzere bu hafta Ankarada tertiplenen Ulus kupası boks maçları Ankara bölgesinden alınan bir telgraf üzerine gelecek haftaya tehir edilmiştir.
Basketbol turnuvası
Sportif oyunlar ajanlığı tarafından şampiyonada derece al-mıvan dört kulüp arasında hazırlanan dörtler tumuası basketbol maçlarına bugün 14,30 da Galatasaray kulübünde devam edilecek ve Beykozla Sümerspor. Fenerbahçe İle Beşiktaş talûm-lan karşılaşacaktır.
KONSERVATUVAR Orkestra konseri
6 mart önümüzdeki pazartesi günü saat 18 de Şehir Tiyatrosu Dram kıs-mmda Cemal Reşid Rey İdaresinde, Konservatuvar idaresi tarafından bir konser verilecektir.
1910
Î370
50
52
00
143
2»
41
74
177
76
Temizlik kamyonları için alınacak komple piston, pompa elemanı ve marş dişlisi.
Haseki hastanesi için alınacak 63 kalem ftlâtı cerrahiye.
Mezarlıklar müdürlüğüne alt 3 aded arabanın tamiri İçin alınacak 20 kalem malzeme.
Seyrüsefer İşaret memurları İçin Alınacak 40 çift lâstik çizme.
Tahmin bedellcrile İlk teminat miktarları yukarıda yanlı İşler ayn ayrı açık eksiltmeye konulmuştur. Şartnamesi Zabıt ve Muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir,
İhaleleri 7/3/945 çarşamba günü saat 14 de Daimi Encümende yapılacaktır. Taliplerin Uk teminat makbuz veya mektupları kanunen ibrazı lâzım gelen diğer vesikaları ile birlikte ihale günü muayyen saatte Daimi Encümende bulunmaları. «2236»
Devlet orman işletmesi karabük revir amirliğinden
1 — Hanköy İstasyon deposunda mevcut 800 kental çıra açık arttırma ■uretile satılığa çıkarılmıştır.
2 — Arttırma 12/3/945 tarihine rastlayan pazartesi günü saat U da revir binasında yapılacaktır.
3 — Kentalinin muhammen bedeli ÎJM liradır.
4 — % 7,5 hesabile muvakkat teminatı 450 liradır,
5 — Şartname Ank arada Orman Umum Müdürlüğüne Bartın Revir Amirliğinde görülebilir.
6 - İsteklilerin teminatları Uc birlikte bellıU gün ve saatte komisyona
■kür ac autları. «MM 1»
Created by free version of 2PDF
ve
JOAN LESLİE tarafından yaratılan
SEVGİLİME BİR DANS
Filminde seyircilerini gasyede çeklerdir. Dünya birinci dansörünün en son filmi olup göreceğiniz bütün danstan dansede ^cek ve dinllyeceğiniz bütün şarkıları terennüm edeceksiniz, d
FRED ASTAİRE
Beyoğlu İSTANBUL Gazinosunda
Yarın göndÜ2 saat 15,30 da halk sanatkârı İSMAİL DÜMBÜLLÜ reı™ıı Okuyucu KÜÇÜK MUALLÂ birlikte
DÜĞÜN GECESİ Komedi (3) perde Zengin Varyete. Tel: 40574 Pazartesi akşamı Arnavutköy ÇİÇEK'te
RADYO
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
18.00 Radyo çocuk kulübü, 18.45 Radyo dans orkestrası, 19.G0 Haberler, 19.20 Geçmişte bugün, 19.25 Radyo dans ovkestrası, 19.5o Kitap saati, 20.00 Semai, şarta ve Türküler, 20.15 Radyo Gazetesi, 20.45 Şarkılar, 21.00 Mülzk (pl.i, 21 AO Radyo salon orkestrası, 22.15 Dans müziği (pl l. 22.45 Haberler.
ıv,
Kara Korsan
TYRONE POWER MAÜREN O’HARA
(Renkli) m
lynı program.■■■■■■■KE
Mevlûd
Merhum Selim Sırrı paşa kerimesi, merhum Bolu mebusu bay Hablb refikası, süıBerbank müfettişlerinden Tayfur Orsi. Kurtuluş Limited şirketi sahiplerinden Mebruı Oral İle bayan Neclâ Albatros'un valideleri, kurmay deniz yüzbaşı Selim Albat-ros’nn kayın validesi
Bayan Bedia Oral’ın vefatının kırkıncı gününe müsadif 4 mart pazar günü aziz ruhuna ithaf edilmek üzere Emlrgân Balta limanındaki yalısında saat 15 de mevlû-dii şerif okunacaktır.
Sevenlerin teşrifleri nca olunur. Köprüden Emlrgâna vapur saat 13,30 da hareket edecektir.
Çocukları
BÎR ŞAHESER
YILDIZLAR YILDIZI
- JAK OAKİE
ALİCE FAYE - JOHN PAYNE
Senenin en güzel filmi... RENKLİ
TEŞEKKÜR
Ailemizin büyük felâketi karşısında yardımlarını esirgemeyen Prof. Dr. Lütfi Aksu. Prof. Dr. M. Esat Güçhan, Dr. Şevket Göksün Ve hemşire Byıı. Zehra G ülmcmlş'e, cenaze merasiminde hazır bulunan zevata, Dariişşafaka ve P T. T. okuluna, telgraf - telefon ve mektupla acımıza yatandan alâka gösteren bütün dostlarımıza Duruk at ailesi r.amma teşekkür ederiz.
Eşi: HÜSNÜ SADIK DURUK AL VB ÇOCUKLARI
HOLİVUT
DÜNYASININ
ÇIKTI
80 zengin sahile, sinemaya dair en enteresan mevzular, 200 e yakın artist resmi, artist biyografileri, Yeni Fotolar, son derece zengin bir YILLIK
2 tane 4 resimli en nefis kâğıda basılmış kapaktan başka 6 tane 4 renkli tablo. Fiyatı her yerde 100 kuruş.
Mevlûl
Babamız ve Aile Duyuğümıu İLHAMI BULAK'in ölümünün 40 inci günü raünasebe-tile ruhuna İthaf edilmek üzere martın 4 üncü pazar günü, öğle namazından sonra Beyoğlu Ağa camiinde Mevlûdu Şerif okunacaktır. Kendisini sevenlerin ve dostlarının bu duaya İştiraklerini rica ederiz
Eşi ve kızlar)
ŞEHİR İİYATKUSU
Saat 20.30 da Dram Kısmında FAYLA KARTALI
Komedi urmınca YUKARI KÖŞK
saat 14 de çocuk tiyatrosu
Eminönü Haikevlnde Tiyatro Şenliği
4 mart pazar saat 10 ve saat 21 de
Orta oyunu
Biletler satışa çikarılmijiır Tel: 23340
Garp cephesindeki taarruzlar
Yılda bir müspet ilimler Türk fizikî ve tabiî ilimler sosyetesi — Tıp fakültesi mecmuası — Fen fakültesi mecmuası — Teknik üniversite dergim
Bu hafta Akşam ın bıı sütunlarında I muada tekrar bmıılrn^ olduıiunu *ö-jılda bir olsun memleketlinizdeki riyoruz. müspet ilim aroştrmalanmn bîr bilançosunu yapmağa kalkışıyorum. Bu * l?in ne yazması, ne okuması kolay olmadığını bilmez değilim asdz oku-yurııiur. Mamafih canları sıkılacak okuyuculardan yılda blr kere bu fantezi yayı bana hoş görmelerini dilerim. Bu yazıyı memleketin umumi kültürü bakımından büsbütün faydacı? bulsaydım ne kendimi, ne de okuyucudan özerdim. Öyle ümidederlm ki müspet nemlerle meşgul olmıyan mu- ' nevvcrlerimiz memleketteki dil, ede- I blyat, tiyatro ve musiki hareketlerini hemen hergün gazetelerde, her hafta ı türlü türlü mecmualarda dinlerken yılda blr gün de müspet ilimler üzerinde bu memlekette ne yapıldığım dlnhyecek kadar lütufkardırlar.
Bu yazıda kısa, pek kısa olarak basan sadece başlıklarından, basan da 1 neticelerinden bahsedeceğim V '' araştırmaların blr çoğundan çoğumuzun haberimiz yoktur. O araştırmaların bütün mekanizmasını, bütün safhalarını, bütün formüllerini kaydetmeğe kalkışacak kadar haddimi bilmez olmadığım gibi Akşam'ın misafirperverliğini suiistimale kalkışacak kadar da nezaketsiz değilim. Fakat ne yapalım kİ Jaugün medeni dünyanın en zorlu hâkimi olan müspet ilimler sahasında bizde de ' ’~ yılda neler yapılmış olduğunu bilmek | her münevver vatandaşı alâkalandıracak blr mevzu olduğuna İnanmış bir insanım. Geçen 1944 ylll İçinde müspet ilimler üzerinde kimbllir aralarında belki blr gün İlim tarihine «Tiırkiyede filân âlim tarafından keşfediîmişj diye geçebilecek olan bir . eser bulunması muhtemel olan bu araştırmalar hakkında malûmat alabilmek İçin İstanbul Ünlviersltesi Fen ve Ttb fakülteleri mecmualarını, Türk fizikî ve tabii ilimler sosyetemi yıllık btldlrikleri arşivini ve Teknik Üniversite dergisini en toplu kaynak- . lar olarak seçtim.
Bunlardan Türk fizikî ve tabii ilimler sosyetesi arşivi geçen sene 142 »ahite olarak neşredilmiştir. (1) Geçen sene bu İlim cemiyetine vaki olan tebliğler arasında profesör Âkil Muhtar'm Dolentlne adlı yeni bir ağrı keser ilâç ile yaptığı hayvan tecrübelerine dair bir araştırmada bu ilâcın ağrıları kestiği ve bir çok hastalıklarda kullanıldığı gibi aynı zamanda da morfin, kokain gibi uyuşturucu madde olduğu söyleniyor. Doktor Âkil Muhtar diğer blr araştırmada Glikoz, yani herke-«In bildiği üzüm şekerinin İlâç gibi tesiri üzerine yaptığı tecrübeler neticesinde bazı zehirlenmiş hayvan ............
kalblerl üzerine bu maddenin can- hakkında bir araştırmanın nihayet landıncı tesirini göstermektedir, | bu dağlarda Alp'erde göıülen alçal-taınbnl Ünlvecltesl îtanssötik ">» ™ »Şl«ell»e neMMen alçştoıa Hrm «nslltisihrfe protraSr P. Du- . ’= rmtjr.l.unedlc nl
nol, ve Zehr. 3«(r. ştyrolen de- I ^Kred.yor kİ bu makule de resimler bilen maddenin der! üaerlnde kim- | ve bardalar İle pek gdsel tertiplenil ve yakm tesirinin blçulmea tak- miS u2!“ tlr »«Urmadır. kında birinci defa olarak blr araş- Bundan sonra Zoo'nji profosöıü tırma yapmış oldukları gibi di- Tihhc Dittiği”?;
ğer blr araştırmada Duqu4qpls kı- kadar blllnmiyen tatlı su balıklarına1 sartıcı maddeler 11e insanın bünyesi dair orijinal bir araştırması vardır ki arasında blr münasebet olduğunu müellif bu tatlı su balıklarını Ann-söylemekten çekinmek lüzumunu ifa-. doluda bizzat yaptığı tetkiklerle mo-de etmektedir.
Bundan sonra profesör Haurowltz İle doktor Muzaffer Vardar'ın dokuz yardımcı İle birlikte Protein denilen ysın a “■ albümlerde glutamln asidinin yeri hakkında kati blr neticeye varmamış gibi gözüken araştırmaları vardır.
Doçent doktor Meliha Terriofilü-nun kanın kırmızı kürreciklerinîn çoğalması hususunda ne 02. ne CO2 bin IsiİAbŞmm tesiri rlmsd^ ve m=ıcı„ „c „„„ „ „omn „ „um.
kemik ilikleri «zenne H lyonl, kurboSedn ferinin
kesalrtl yokluğunun tealr etUB hak- co2 „|n ç,k„„mannan iminim blr Undaki terrubderlnl gbruyorur.. Do- rol ve fatat tenı.,(Mın
teni Halil Derman luberkulnel» to-, tanrimtah, ancak «keller vsatulle beyler» Asellleolln slrlng» olJ„g„na dalr miİ5terek Mr ara^„.
hayşılar'run bes ay daha usahldıgını malar, görülmektedir. Bundan sonra gor.l.rSOnO suçluyor (Bu »»kalede ZMoJ| enrtttWlndm Retal raml„ aanlsa taşattemın denşeeke yerde (es6r Kraawi .|n BeMrte
madd.ri.rm,. d.nUmlrtCZnn- > ₺ahç„lnde „.nktek,
teşbih böcekleri üzerine blr araştırma yapmış ve ilk defa Tür ki yede keşfedilen bu hayvancığın rengi üzerinde çalışılmıştır. Yine aynı enstltöde kabuklu hayvanlarda renk değişmesine dair diğer blr araştırma da Snlft-I haddin Okay tarafmdan yapılmıştır. Aynı sayıda Antalya bölgesinin Stra ti trafik tetkikine dair E. Altınlı tarafından yapılmış blr jeoloji araştırması vardır.
Senenin 4 numaralı sayısında Zooloji enstitüsünden Atıf Şengün tarafından* hayvanlarda mekanik cinsi tecridler hakkında blr araştırma ile İpek böceklerinde böyle blr tecridin rol oynamadığı neticesine varılmıştır. Bundan sonra Boğazlçlnin sula-rıntln vıllık Cycliqtıe değişmeler üzerine Robert College’den Ph. Ullyot ve Orhan İlgaz tarafından blr araştırma yapılmış ve suların tuzluluğu ve hararetinin Karadeniz sathi sularının hararetiyle değiştiği neticesine varılmıştır. Yine aynı sayıda Antranlk Sedefelyan İle profesör W1nterwtetn kurbağada sabit elektrik cereyanının uzun beyne (medulla oblong&t-a) tatbik edilince husule gelen cereyanların. cereyanın istikametine defttl elektrik yükünün karakterine bağlı olduğunu göstermişlerdir.
Bu araştırmanın asıl mücntftain Sedefelyan olduğunu isminin profe-
Aslî hareket Kolonya ist kametinde yapılmaktadır
Fen fakültesi mecmuası geçen yıl İçinde tam be? sayı neşrolunmuştur. Bu sayılardan biri matematik, firik ve kimyaya alt AJ serininden. diğer ı dördii tabii ilimlere ait B serislnden-dl. Birinci seride İkinci kimvn enstitüsünde F. L. Breusch tarafından hayvan nealçlerlnin ölümden sonra metabolizmasına dair muhtelLf hayvan etlerine muhtelif maddelerin te-slrleri üzerinde çalışılmıştı*--
Üniversite observatuvaruida güneşte görülen kara İşaretlerin eğil- j
I melerine dair N- T. Gökdoğan'ın pek , teknik bir yazısı vardır. Burada d‘A- , zambuia'nm keşiflerinin de bu kara İşaretlerin eğilmeleri meselesini hal- ■ letmedlğl neticesine varılmıştır. Diğer bir astronomi araştırmasında W. GleJssb^rg göneş lekeleri cyclelerinln İlmi ’ seküler değişmelerini meydana çıkarmak için yeni blr metod kurduğundan bahsetmektedir. Bundan sonra İki gencin doktora tezlerine mevzu olan karbon amidlere dair tecrübelerden çıkarılan neticelere dair profesör F. Arndt'ın yazdığı bir makale vardır. Yine kimyaya dair F. L. Breusch ve Hallt Keskin'in araştırmasında tetrazolnn ve ormazan renklerinin yeni bir sentezinden bah- j
bir sedllfyor.
• Bundan sonra sırf riyaziyata alt Hencky-Prandtl şebekelerine dair bir ıc yazı varsa da bundan blr satar bile
i bahsetmeğe İmkân yoktur. Yalnız bıı ' araştırmalara 1938 den beri profesör Prager ve İ. Kapuanl tarafından devam edildiğini söylemek lâzımdır. Van gölünün suyunun yeniden yapılan tahliline dair Rasim Tulus’un blr makalesi de bu nüshadadır. Bir de fiziki kimya enstitüsünden F. HJ Cohstable ve H. Erkent’ln az eriyen ı kapiller aktif cisimlerin mahlûllertn-dekl köpükler hakkında yazıların- > da daha evvel yapılmış blr araştırma neticesinde bulunan nispetin değeri mâna kaşe edilmektedir.
Tabii İlimlere ait seride F. S. Bo-denhelmeriin Tiirklyenln yerde sürünen ve hem karada, hem denizde yaşayan hayvanlarına dair yaptığı araştırmada Dr. Koşswig, Dr Schnei-der İle Karabağ ve Anılmış ve Gürol beyler Uratından yapılan kolebsl- I s, munOf k yonur» dey(m>b.rık bir çok ym. VU1I d,^nitedir kİ hayron nmilerl bnlundug,, 1 t„dar t- >Trabllece*l o
maktadır. Bu resimli makale bütün ’ '
blr faslkülü mânen ve maddeten doldurmaktadır.
Ankoradan doktor M. T’—1 _____________ _________________________
cenubi Anadolu Toroslaruun d’ö^'ü biter kem, srtmak. bu
vilayetindeki bünye ve . .... --------
Şubat ayının son haftasına kadar garp cepnesindekl harekâtı «ileri mevzilerin temizlenmesi ve ele geçi-rllmasl» diye adlandırabiliriz. Fllha-kika ter tahkimli mm takada düşmanı asıl dayanak hatlarından ileride tutmak, yaymak, asıl maksadını anlamak için «bir ileri mevzi» vardır. Bu hal Almanların »garp ciuı.fırında» sahut diğer adiyle «Zdejjfrid , hattında» da böyledir ve şimdiye kadar olan muharebeleri de umumiyet-Ie bu şekilde adlandırmakta bir yan-1 lışlık yoktur. Yalnız geçen şonbahar-ı da birinci Amerikan ordusu Anchen ' üzerinden Kolonyaya doğru Alman topraklarına 25 - 3û kilomtcre kadar girmiş vt Roer ırmağına kadar vararak Slegfrled tahkimli nuntnkasmın içinde veya önünde savaşmak imkânını bulmuştu. Öteki kesimler c muharebe hep ileri mevzilerin Önünde veya’ İçerisinde oluyordu.
Amerikalıların Kolbnya İstikametindeki bu tedrici ve takat mühim ilerilemesine karşı koymak özere Al, man garp cephesi baş komutanı ma-I reşal Rundstedt'hı aralık ayında yaptığı taarruz vs bunun tamamen J boşa çıkan ve hattâ sovyetlerin şarktaki çetin taarruzlarını teşvik eden ve kolay laştıran neticesi malûm. . .
Şimdi şark cephesine zaruri olarak du unun Mozel nehri umı bir miktar kuvvet kaydırdıktan son- metinde yartığı taarruz, ra daha da zayıf düşen garp c phe- B1)indlğj glbi Bu nehi sine karşı Müttefiklerin yeniden ve ne?J.jınn bir koludur vc şit mühim hareketleri belirmektedir. ı do; r„ blr 13tlkamet taklb.
Bu hareketleri hulâsa edeyim. lonyanın »0 kilometre ku—. —
i - şimalde birinci Kanada ordu- bunda Rhln lle bjr|e9ir. yani Mozel su Holandadan ve Rhin nehrinin ce- âtlldnl taklbcderek ilerliyen Rhlnin nubundan Alman toprağına girdi. gaıblndakl Siegfrid mevziinin yanını Goch şehrini aldı. Ve bu kesimde Vc g birini tohdld tmekteidr Fakat | nehrin yatağına yaklaştı. Fakat gi- bu vâdinIn ikI tarafl çolc dığlıktır.
Yazan:
M. Şevki Yazman
Ziraî mülkiyetteki reform münasebetime
yataıı ve münakale bakımından en zengin yerdir. Sonra bu saha düzdür NJozel vadisi gibi dağlık ila değildir.
Bu sebeptendir ki geçen sonbaharda olduğu gibi bu sefer de en büyük ku.veller buraya gönderilmiş, taarruzun ağırlık merkezi h«p burada vücuda getirilmişti.
Hattâ şimalden Rhin sol sahilim takilr-den Kanada ordusunun taarruzu gibi cenuptan Mozel nehrini ta-kibeden üçüncii Amerikan ordusunun taarruzu da neticede burada ve Kolonya unumu İstikametinde birleşme Udir, Son haberlere göre Amerikan öncülerinin Kolonyaya mesafesi 18 kilometre Rhin nehrine olan me.ate 9 kilometre kaldığına ve Sieg-frled mevziinin bu kesimdeki derinliği de ancak Rhin nehrine kadar uzaya- şündük’erimizi cağına göre şimdiye kadar elde edi- «-•—
len netice alınacak yolun yarıcından d\ fazla dem ktir Önümüzdeki gün-icrde de miihlnı haberleri buralardan beklemek gerekecektir.
1 3 — Cenupta üçüncü Amerikan or-
‘ ‘ ni IsLka-
rilen en derin nokta henüz huduttan 8-15 kilometreden fazla değildir ve benim k? naşı time göre bu ordu henüz Alman müdafaasının İleri mev-Zilelinde çarpışmaktadır. Bu nıınta-kada Sieyfrled mevziinin esas hattı-' mn bizzat Rhin nehri ve onun doğu sahili olması çok variddlr. Bu itibarla da bu orduya büyük ve fazla hızlı akan bir nehri çok tahkimli bir mevki önünde geçmek gibi çok gıi; bir ‘ ‘ ’■ 'i ne dereceye kadar br sarabileceği sorguya değer.
İkinci İngiliz,
Kendisi dardır. Büyük birliklerin ve hele zırhlı birliklerin harekâtına pek müsait değildir. Bu sebeptendir ki şimdi General Patton'un zırhlı birlikleri daha ziyade bu vâölnin şimalinde ve Prikn île Echternach arasında M özel nehrinin garp kıyısını ele geçirmeğe ve buradan KobJenz ı umpmi İstikametinde İlerlemeğe çalışıyor.
! Netice nehrinin
2 — İkinci İngiliz, dokuzuncu ve sahanın _ .
birinci Amerikan ordularının Kolon-' delinmesi İçin bu sefer Müttefikler ya istikamı t inde yaptıkları taarruz- şimalden Rhin nehrini takiben cenu-Blumethal jar Crcçen sonbahardan beri elde cdl- ba ve cenuptan ise Mozeli. takiben
olarak denebilir ki; Rhin garbında kalan tahkimli ve Alman garp duvarının
Cümhuriyet hükümetinin T. B. M. M. ne sunduğu yeni ve mühim bir tasan üzerinde umumî olarak durmak isteyoruz. Bu, «Çiftçiye toprak dağıtılması ve çiftçi ocakları kurulması hakkınca kanun tasarısı» adını taşımaktadır. Cumhuriyetin son on yılında çıkacağı halk d.line çok düşen ve yıllardanberi beklendiği halde geciken bu tasarının halk dilinde aldığı ad »Toprak kanunu» dur. İşte, halk onun beklediği ve toprak davamızın hallolunacak sayısız yönlerinden bir kısmını çözmsğe yarayacak olan kanun hükümlerinin tasarısı B. M. Meclisine gelmiş ve meclisin geçici bir komisyonunda İncelenmeğe başlanmıştır. Bu verile ile aydınlarımızın ve düşünenlerimizin tasan hakkında düşündüklerini söylemesi ve tenkitlerini yapması kadar tabiî bir şey olamaz. Biz de bu tasmanın hiiküm'erini gerek yaşayan ve gerekse dünkü hukukumuz bakımından kısaca inceleyerek dü-; ■• ~ J . *~i okuyucularımıza
ulaştırmak isteyoruz.
Burada şunu bilmünasebe Tıe-m'n sözlerimize katmak istiyo-nız ki çıkacak olan bu kanun Cümhurivetin Türk milletine hediye ettiği kanunların muhakkak ki en önemlilerinden sayılmak gerektir. Çünkü bu kanun mülkiyet bünyesinde yapacağı tesirler sayesir/ie Türk milletinin İçtimaî dokumunu (istü-rüktörünü) tamamen perçinleyecek ve adaletli bir düzen içinde yaşavan birbiriie barışmış. uzlaşmış, hasetten ve kinden ayrık, karşılıklı dayamsmıya inanmış, sınıf ihtilâf ve çekişmelerinden uzak bir mîlletin yapısının temel taşlarından birisini teşkil edecektir. Böyle bir kanunu çıkaracak Büyük Meclisüe yurt büyüklerinin, tarihileşerek ebedileşeceğini söylemeğe lüzum bile yoktur.
Yurdumuzu böyle asumanı bir barışın hükümran olacağı bir ülke haline getirecek olan bu sihirli hükümleri teferruatile incelemeği başka yazılara bırakarak önce tasan üzerinde umumî surette ve onun ruhu bakımından durmak isteyoruz. ve onun
yetimizin esaslı dayanaklarından kâiinak şartiie onu kendi bünyesi İçerisinde, ihtiyaçlarımıza, minelimizin gelişip üremesine ve içtimai adalete uygun bir iç barış hayatına kavuşturulmasına yarayacak. İktisadî bakımdan en verimli tarzda topraJdanmızm istismarına ve işletilmesine elre. recek bîr surette, düzenlenmesi gerektir.
Hakikatte buna ihtiyaç olup olmadığını soranlara cevabımız ise zarurî olarak şudur: Bu millet, toprak bünyesi içerisinde ıslâhlar yapmadıkça her gün ve her saatte dört mevsimin birden yaşadığı, cennet meyvelerinin ve en asil ürünlerin yetişebildiği bn güzel vatanda, ton-ak vnl yerde çürü m eğe mahkum k cak, insanımız da midesinin > retlerinı çekecektir! Bizce bu nunla amaçlanan şeyleri ist mek halkımızı ve insanımızı diyen kendi kesesine elini maktan alıkoymak demektü
Savın okuyucular ti. bu r -••n|O leke t te bir yandan toprak hâuq) reti çeken ve bunu tatmin çif> türlü üzüntü ve ıztıraplara 0 lanan azameti, bir ın»an ka ab^jj lığının, diğer yandan bos vatafr-ve işlenmekten ziyade esilen ve ezilen geniş topraklara söh gerçek ve tüzel kişilerin varbgn m, muhakkak büifler. Başka da* ylmle toprağı işlev bilecek, onjö benims;yip ona sa’i’acak in -arCO lann çoğunun elinde va ycteceg* toprak yoktur; veyahut onu ( de tutanlar toprağı ölü ve verimsiz bırakmış ardır. O halde bu işlenmeyen topraklan paıasi-le alarak yine parasile. kolaylıkla isleyebileceklere sıkı bir nizanı altında dağıtmayı hedef sayan bir kanun projesi gerek ıstar ve gerek tatbik bakımlarından en iyi yardımları aydınlardan bekler.
Her yeni kanun, hele toprak kanunu gibi fondamantal yani devletin tem?l teşkilâtına ve ana kuruluşuna tesir yapan esas kanunların projelerine kat^ı tepki ve hatta, sadece fizik manasında tepki aydın sanılanlar zümresinden gelmektedir.
Memleketi yeniden düzenlemek. ileriye götürmek, onu inkılâpçı hamlelerle yükseltmek işinde yardım da. birinci derecede düşünücü ve ilimci hukukçuların ve cemiyet işlerini iyi b’len-lerin yani bilginlerin işi ve vazifesi değil midir? Eflâtundanbe-ri belli olan bu hakikati reddetmeğe imkân var mıdır? Elin i altındaki topraklan çürüten bazı kişilerin: veyahut hukuk düzenindeki en küçük her-değişik ik-ten bile şahsî iş ve menfaat’a'in-dan dolayı zarar göreceğini düşünen pratikçinin ve iş adamının dâ-av-hiç bib
, . . ıe»« ueu«-v«-, ı m vuu'nuıe ............. - ■ uıoıı
tabakaları | bu Alman toprağı içinde sahayı tecrldetmek ve asıl taarruzu ,-UhU j]e esfcj ve yeni hukukumuz
n n nvoT 1kiiömetre ve hattâ son haber- da ortadan Kolonya İstikametinde argondaki irtibatları belirtmek 1_—a- UA KE.—gütm-ktediriCT. düşüncesindeyiz.
Bu münasebetle kamu iş ve ■ 'i tenkit sıralarında
ekseriya düştüğümüz bir hataya da işaret etmeden geçemtyeceğiz. Gerçekten, yurt davalarımızın ve hatta en objektif bir açıdan tetkiki gerekli ilim ve fikir meselelerinin münakaşa ve tenkitlerinde bile çok zaman aceleci ve sübjektif olmaktan ve evvelce edinilmiş fikirlerden kendimizi kurtaramıyoruz. Bazan da kendi görüş noktamızın zıddmı söyleyen veya müdafaa eden ve muarızımız sandığımız veya öyle aldığımız muhatabımızın ekseriya bizim söylediklerimizi tekrarlamaktan başka bir şey yapmadığını neden sonra görmekle çokluk şaşkınlaşırız.
Çok vakit meseleyi hiç tetkik etmeden kulak dolgunluğu, sabit ve değişmez fikirler, maddî veya manevî tepki ve fayda mülâhazaları, taraflılık, sübjektiflik gibi işin ve meselenin selâmetli bir şekilde konmasını ve vazıhlaştırılmasını imkânsız hale koyan bir ruh durumu içinde tenkitlere ve münakaşa'ara baslarız. î$-te böylece, gerek meşrutiyet devrinde ve gerkse Cümhuriyet çağında yurdumuzun en öz ve canlı davalarının halli, inkılâplarının başarılması yolunda atılan adımların karşısına, herkesten önce, yukarıdaki hastalıklardan birisiie illetli sözde münevver çıkmış ve engel olmak istemiştir. Hatta gariptir, bahis ve tenkit mevzuu olan kitabı, kanunu. eseri, yazıyı görmeden ezbere kulaktan ve ağızdan dolma konuşan tenkitçilere günlük hayatımızda sık sık rastıanz.
lere görç 40 kilometre kadar derine yapmak hedefini g girmişlerdir. Siegiried hattının ileri Mv. - İm bu işe pek müsait görünmü-mevzilerl daha geçen sonbaharda ve yor amma, şarkta Sovyetlerin bir an
nıtn.ıiii unum 11 ^uuuiiulü.i • *. yür a'iuil», famı» ju>jhu.iiu .... . .
Aachcn şehrinin çetin mücadeleler evvel Berlin'e girmek İçin gösterdik- meselelerim sonunda dii'meslle geçilmiştir Sleg-Jierl gayrete karrılık ve müşterek ha- ekseriya dü^
.sonunua uugmesııe geçımuştır öieg-(.^.. ________________,___ _____________ .
frled’ln esâs dayanak, hattı gal>p bir reketln verdiği faydadan istifade TKfihiHA H-ktmurti’i» i'iîrkivAri «ım/Hv» Iihmâl Uc bu kesl,nde Koer ırmağını (ederek Müttefiklerin de saldırıma e,d„ Mn™£„ J 0,50 Son 8ih»«(te| ertUklort «ntaıtaaMad,,.
dokuzuncu Amerikan ordusunun bıı pet uzak olmıyacağı da şüphesizdir, nehri geçerek doğusundaki Jullschi şehrini alması, birinci Amerikan ordusunun ise yine bu nehrin doğusun-1 da Düren şehrine girmesi Slegfried mevzilerinde belli başlı gediklerin başlangıcı olarak adlandırılabilir.
Müttefiklerin Rhin nehri garbındaki Alman tahkimli ve büyük sanayi mıntaksına karşı yöneltildikleri taarruzların en ziyade bu kesimle gelişmesini beklemelidir Çünkü asıl dayanak hatlarının ç-
rldl, yani Roer nehri veya ırmağı Rhin gibi büyük, geçilmez halde değildir, ufaldır. Ncleklm Müttefikler tarafından da kolaylıkla geçilmiştir. Sonra bu kesim Anvers örnan-na en
( aoıuaa oızzat yaptığı reiKiKierıe mo-ı dern lime İlâve etmiştir. Aynı müellifin bil yeni balıklara dair bir araştırması da mecmuanın dördüncü sa-
Nebatat en srı tülün den Nebahet Yakar tarafından memleketimizde | yetişen tıbbi otlardan Dlgitalln ve 1 diğerlerinin morfolojisine dair renkli. resimli ve uzun tetklklı bir araştırma ikinci sayısının İçindedir.
3 numaralı sayıda profesör H. Win-terstein ile Fethi Alpdoğan ve Müm-" —— ■ - - ı derinin
olduğuna dair müşterek bir araştır-
öliım müddetlerinin deniImlştlrJZoo-1 lojl profesörü Kesswig'ln kıtaların kayması üzerine meşhur Wegener naznriyesine göre balıkların yer yüzünde dağılışı hakkında urun bir araştırması vardır. Bir de İstanbul Radyoloji enstitüsünde fizikçi mühendis Reunlnger’ln İstanbul röntgen ünitesi ölçüsü üzerinde bir makalesi görülüyor. Bu makalelerin hemen hepsinin Türkçesi yanına Fransızca, Almanca, İngilizcesi de konulmuştur
Geçen 1944 yılında Tıp fakliİlesi mecmuasının ancak bir sayısı çık-mın'.rr. Bu nüshada doğrudan doğruya orijinal araştırmalar ve Jlml İlerletecek buluşlardan ziyade belki nadir ve İnce müşahedelere alt yazılar yanında açılış nutukları, bayram nutukları, açınma yazılan vardır. Bir de yukarıda llzlk ve tabii İlimler arşivinde tüberkülozdu kobaylarda Asetllkolln şlrlngaslle elde edilen neticelere dair araştırmanın bu mcc-
(lı Arştrin ilk sahifeırlnde sosyete lahri heyetinin bir listesi gönüme garptı. Bu kabil nr/ ilmi orijinal araştırma ve buluğların tebliğ yeri elan bu sosyeteye fahrî heyet diye riyaıi veya idari mevki sahiplerin t koymakta bir mâna r/oremodi^ml söylemeden oeçemtyeccyim.
Tiyatro şenliğinde Opera gecesi
Tiyatro şenlikleri münasebetllt 10 mart cumartesi Eminönü Halke-vinde yapılacak Opera Ged Sİ Dr. Mamigonyan idaresinde 100 kişilik koro, şehrimizde bulunan İşkala dİ .. v>u>r>u Milano operası başı M- Küpef, Opera •-nündeki su şc- sanatkârımız Semiha Berksoy, hali! toprano K. Diivlvlve, A. Karakaş, Atına operasından K. Backas ve Saha bir çok değerli sanatkârlarımızla Halkevlnln büyiık balet heyetinin İştirak edeceği bildirilmiştir.
sörün İsminin önünde gelmesinden anlamak lâzım mıdır bilmem?
Profesör C. Kossıvlg, mağara hayvanlarının tekâmülü hakkında Lud-wlg tarafından İleri sürülen fikirlerin riyazi bakımdan doğru olsa bile o hayvanların biyolojisine asla uygun olmadığını kısa ve fakat enteresan bir etütle belirtmektedir. Sayının sonuna bir de Flllstindc hem karada hem de suda yaşıyan. hayvanlara dair bir tetkik İlâve edilmiştir.
Geçen sene Teknik Üniversite leald yüksek mühendis mektebi) i*Ç sayı dergi neşretmiştir. Bunların içindeki yazılar tamamen teknik mahiyette ve muhtelif şubelerin mühim bahisleri üzerine yeni tetkiklerden bahis olması lâzım gelen etütlerden İbarettir. H. DUgan’ın İstanbul rasathanesinin sismografları. Tevflk Taylan’ın buzdan şimendifer köprüleri ve M.To-közün Fransada harab olan köprülerin tamiri ve yine mühendis Dilgan-ın Tayyarecilikte hava previsionlan gibi hususi ve aktüallte etütleri ya-
nında profesör K. Erimin yüksek riyaziyat tarih ve kültürüne temas eden Hilbert ve Geometri temelleri başlıklı etüdü vardır. Bu dergideki etütlerin ne dereceye kadar üniversite laboratuarlarında, ne dereceye kadar ecnebi mecmua ve kitaplar arasında yapılmış olduğunu takdir etmek bana asla düşmez.
İşte yukarıda söylediğim ve en mevsuk olduğuna inandığım kaynaklardan şu hülâsayı çıkarabildim. Bu hülâsanın memleketimizin geçen 1044 yılında müspet İlimler sahasında bütün orijinal olan ve olmayan araştırma ve denemelerini İhtiva ettiğini asla iddia etmiyorum. Çünkü bunlardan başka Ankara yüksek Ziraat enstitüsünün ve , Fen fakültesinin ve Oülhane tıp okulunun son sene neşriyatını göremediğim gibi yerli ilimlerimizin garp dergilerine yazmış olmaları muhtemel bulunan araştırmaları da görmedim. Bundan dolayı daha birçok mühim arayış ve buluşlar olduğu ümidinin tadı ile sözü kesiyo
A. ADNAN — ADTVAR
MART
ÇIKTI
Yenl toprak kanunu tasarısının hükümlerinden çıkacak manayı sevi ece* kısaltmak mümkündür. Bir millette aile, ferdî hürriyet telâkkisi kadar mülkiyet bünyesi ve sistemi de topluluğun temel direki erindendir. Nasıl W aile mahfuz kalmak şartile onu düzenliyor, ferdî hürriyet ve yaratıcılık mahfuz kalmak üzere de ona sayısız takyitler kovabili-vorsak, mülkiyet rejimi de, cemi-
keyfi, hatırı için halli doğru lüzumlu görülen mem'ekrt valannı hakiki hukukçu ve din yerinebilir mî? Veyahut olmazsa görmemezlikten veya msmezlikten gelph’lir mi?
ve
Gelelim hukukçularımızın aydınlarımızın bu yeni tasarıda tenkit ve münakaşa mevzuu etle-bilecekleri mesele’ere: Burada bunlardan esaslı saydığımız üç noktanın üzerinde durmak istiyoruz.
a) Vakıa, denebilir ki bugün elimizde bulunan 1926 tarihli medenî kanuna göre mülkiyet •Roma hukukundan gelme bir telâkki İle şey üzerinde ve bu arada gayri menkullerin arazi neyinde de mutlak ve inhisarcı bir şekilde «hükümranlık» ifade eder. Bu sözlerde hukukçularımızla müttefikiz. Fakat bugün gayri menkul mülkiyetinin takyitleri yani kamu yaran ve iyiliği için uğradığı kısıntı ve yüklentiler o kadar çoğalmıştır ki bugünkü birim mülkiyet telâkkilerimizi benimseyen bütün memleketlerde bile, artık (acaba mülkiyet mi, yoksa onun takyitlerini mİ asıl saymak doğrudur?) suali haklı olarak sorulmaktadır. Hele insanlığın yarınında varılması özlenen içtimai adalet ve nizam kaygulan ve bunun için insanlığın hâlâ dökmekte devanı ettiği kanlan düşündükçe (mülkiyetin dokunulmazlığı) prensibi neticede bizzat yine mülkiyet aleyhinde olmayacak mıdır? Yurdumuzun geleceğini kendi realiteleri İçinde emniyet altına almağı amaçlayan verû tasamın görüşleri gelecekteki adaletli bir
(Arkası 6 mcı sahifede)
A K Ş A M
3 Mart 1045
F-hlfc «
IIEK AKŞAM BİR HİKÂYE
Günün meselesi
Beş çocuk doğuran bir kadını aramak üzere yola çıkmıştık. Uzun bir otomobil seyahatinden sonra bir şehre ulaştık. Akşam üstü idL Puslu bir mart gecesi başlamak üzere. Arkadaşların bir kısmı yollarına devam etmek istiyorlardı, Lâkin ben o kadar yorgundum kİ geceyi burada geçirmeğe karar verdim. Dostum Hâşim Renizi de benim bu arzuma iştirak «tu.
Biz otomobilden indik. Ötekilere veda ettik. İki arkadaş otele girdik. Elimizi yüzümüzü yıkadık, üstümüzü başımızı süpürdük. Otelin altı^özüm ona bardı. Tavana mavi, sarı, yeşil, kırmızı, mor ampuller, takılışlar, renkli kâğıtlardan yapılmış yapma çiçekler asmışlardı, Tavandan tıpkı ampuller gibi renk renk, camdan, kocaman, parlak toplar sarkıtmışlar-dı. Aşağıda oturanların akisleri pek garip btr şekilde, eğrilerek büğriilerek bu topların üstüne vurmakta İdi.
Sözüm ona bu bar dehşetli bir İsim de taşıyordu. Bir köşede masada İstanbul'dan getirtilmiş bir «artistler heyeti» göze çarpıyordu, çoğunun saçları boyalı, tırnakları kip kırmızı bir çok kadın... Hepsinin ellerinde sigaralar tüttürüp duruyorlar Konuşmaları esnasında isimleri de işitiliyordu. Kiiçıik Ayten, Hedy Lamarr Lûtfiye, Bülbiil Kadriyc, Çarliston Muallâ vesaire... Arasıra yüksek sesle bağırıp çağırdıkları, müthiş surette gavgalara tutuştukları da oluyordu. Hele «Hedy Lamarr Lûtfiye pek eli bayraklı, hepsini sindirmiş bir şeydi..
Henüz akşamın Uk saatleri olduğu İçin daha bar boştu. Hattâ ışıkların hepsi de yanmamıştı. Yalnız davulun İçinde yanan bir ampul ona uzaktan acaip bir fener tesirini veriyordu.
Biz akşamın erken saati de olsa hemen yemeğimizi yiyip yatmağa karar vermiştik. Bunun İçin bize hizmet edenlere en kolay tarafından yemekler söyledik. Bu sırada masamıza Alını?! bey adında gayet ciddi kelli telli birisi geldi. O şehrin tanuımiş tüccarianndanmış!.. Çember sakallı, tuhafça bir adam. Yemek sırasında arkadaşım Hâşim Remzi bir şişe bira İstemişti. Bu Ahmet bey hemen bir baba dostu tavrı takınarak arkadaşıma;
— Yapmayınız evlâdını.., şu alkolün damlasını içmeyiniz Allah aşkına .. Sözleri İle bira şişesini geri çevirtti. Bar sahibi ve garson ona ters ters baktılar
Yfnıeğlmiai bltirdiğimia zaman göz-kriudz kendi kendine kapanıyordu. Nihayet müsaade İstedik. Odalarınıza ç ktık. Zaten ertesi günü de gün doğmadan yola koyulmak mecburiyetindeydik.
Otelci önümüze düştü Bizi odalarımıza götürdü, Otel denilen yer, bar adı verilen kısmın arkasında bir kaç Odadan ibaretti. Üstelik duvarlarda bir 'akım ince tahtadan başka birşey değildi. Bütün bunlardan başka bar tarafına bakan minimini pencereler vardı ki bunlar bizim tarafımızdan küçük perdelerle kapalı bulunuyordu. Yattık . Fakat o' derece müthiş bir tahtakurusu hiifiımuna uğradık kİ o derece yorgun olmamıza rağmen bir türlü uyuynmadık. Saatten saate yorgunluğumuz artıyordu. Tam sızacağımız sırada bu sefer bar denilen yerde yüzlerce teneke birden yuvar-laruyormuş gibi dehşetli bir gürültü ı oldu. Yataklarımızdan sıçradık. Meğer cazband çalarmış!.. Hay Allah iyiliğini versin!.. Ne cazband amma!.,
Uyuyabilirsen uyu Zaman geçtik- . çe gürültü artıyordu Kadın kahka-halan erkek kahkahaları, acalp şarkılar, hep birden el çırpmalar, arada bir naralar ve yüzlerce tenekenin tek- , rar tekrar devrilişleri!..
Hele bir sarhoş feryadı vardı kİ bütün sesler arasında belli oluyordu:
— Kızlar'., Vallâh! de, billahi de. tallahi dc ben sarhoş değilim!., 1
Arkasmdan kadın kahkahaları. . , Ve ayni sesin devamı: .
— Sarhoş olsam şu bardağı tarabî- :
Ur miyim?.. Kırmam değil mi?.. Sarhoş adam bardak kırar mı?.. Kılamaz tabii-, İçte ben kırıyorum!., Demek kİ sarhoş değil inişimi..
Bunun arkasından bir şangırtıl. Sarhoş değilim kelimeleri gittikçe sakızlaşıyor :
— isterseniz bir kadeh daha kırıp büsbütün sarhoş olmadığımı ispat edeyünl..
Nasıl olsa uyumağa İmkân yoktu. Şu berbat sarhoşu görmek ^-istedim. Kalktım. Odadaki küçük pencerenin perdesini kaldırdım. Aman buradan ne eğlenceli bir manzara görüniiyor-nıuş. Bütün bar ayağımın altında.. Fakat sarhoş kim olsa beğenirsiniz?.. Akşam yemeğinde arkadaşıma bir şişe birayı çok gören Ahmet bey!.. Hem öyle böyle de değil... Bulut mu bulut!.. Yıkılıyor, İskemleleri deviriyor, kadehleri kırıyor, yemekleri, şişeleri döküyor. Kızlara aşırı derecede şakalar yapıyor, cebinden bozuk paralar çıkarıp etrafa serpiyor . Bir aralık bir masa ile beraber yere yıkıldı, Zorla kaldırdılar. Âlemin eğlencesi o İdi. Üstü baş», yüzü gözü çamur İçinde kalmıştı.
Ertesi sabah biz çayunra içerken o henüz yatmağa gidiyordu. Arkadaşım dayanamadı:
— İlâhi Ahmet bey... Bir de bana bir şişe bira içirmedin. Ya senin şu halin?., dedi.
Adam durdu:
— Ben kendi hesabıma bir içki düşmanıyım!.. Ve benim kadar İçki aleyhinde propaganda yapan bir adam tanımıyorum... Her gece benim şu halimi gören birkaç kişi daha İçkinin damlasını ağzına koymamağa yemin ediyor!. Ben buraya gelmeden önce şehrin yarısı İçerdi. Fakat benim halimi gören rakıyı kesti. Tek başıma İçki aleyhinde canlı propagandayım ben!.. Karşınızda en büyük İçki düşmanı vardır.
Doğru söylüyordu. Nitekim ben de onu gördükten sonra kıyamete kadar ağzıma alkol almamağa ahdetmiştim. Biz ayrılırken o şöyle diyordu:
— Bu geoe vazifemi yaptım... Birçoklarını halimle içkiden soğuttum. Şimdi yatmağa fcidlyorum. Akşam hemen masa başına, vazifeme gideceğim... ’ (Bir yıldız)
Aranan 25 gene
Satılık kerestelik tomruğu
Devlet orman işletmesi Oltu Revir amirliğinden:
1 —■ Revirimize bağlı oltu kazasının Soğman çayırı rampaainda LK4f-be mevcut 250 adet muadili 191 metreküp 015 deslmetrsküp kerastoUk tomruğu açık arttırma suretlle satıhğa çıkarılmıştır.
2 — Beher metreküpünün muhammen bedeli kırk iki lirad».
3 — Arttırma 12. 3. 945 tarihine rantlayan pazartesi günü saat 16 to revir binasında yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat 602 liradır.
5 — Şartname orman umum müdürlüğünde, oitu, Sarıkamış, ardahaa revir âmlrllklerinde ve mahalli bölge şefliklerinde görülebilir.
6 — isteklilerin muayyen gftn ve saatte revir merkezinde komisyona müracaatları. (25951
(Baş tarafı 5 inci sahifede)
toplum düzeni amaç ile de dikkate değer bir intibak gösteren hükümlerle doludur. Kaldı ki hukukçularımıza ve aydınlarımıza. İsviçreden aldığımız medenî ka-_v„. .v __________-____«.________nundan önceki devrin arazi mül-
teşebbüs gösteriyor ki bugün eldeki kiyeti sistemini hatırlatmak is-sanntkârlar Muhsin Ertuğrul'u tat-terZ. Bilindiği gibi Osmanlı devinin edememektedirler, o halde şeh- Jetinin arazi rejiminde tutundu-re yeni bir tiyatro armağan etmek te- £u ana telâkki, arzın devlete ait «bŞSsu onlann bumnkŞ « yannM, , ve b (iMrinde
vaziyetleriyle oynamak değil midir? ......... ,
Bu mütekabil tatmin edllememeril-.menfaati iyiliğine aykırı ğin sebepleri aranıp bulunarak dâ- olarak serbestçe tasarruf edemı-vanın halli cihetine git-i k C..:.-doğru olmaz mı?
Bugün Muitsin Ertıığrul’un ve ti-’ yatromuzun yüzünü ağartanların hep bu sanatkârlar olduğu unutul - [ muş gibi görünmektedir. Şimdi bu sanatkârlar idareyi kâmllen tatmin edemiyorlarsa bunun sebeplerin) bir az da tabi oldukları rejimde aramak doğru olmaz mı? çünkü yapılan İşlerin haklı olduğu kanaati yerine kaiblere şüphe girerse netice tabia-tlyle böyle olur Hak verilirse onu aramak hatıra gelmez. Hak tandır ve verilirse herşey düzelir Bugün vaziyet biraz karışıksa bunun başka sebebi yoktur.
Yeni artist yetiştirmek ne kadar temenni edilirse, yetişmiş olanlarını da kaybetmemek o kadar temenni ; edilmelidir. Bugün, haydi hususi vaziyeti dolay isiyle Raşlt Riza'yı hesaba katmıyalım. sahnemiz Ercüment Behzat’tan, Muammer'den. Avni'den. Nevin Seval'dan müstağni olabilir mi? Evvelce tiyatroya Intisabettikle-ri halde bugün tiyatro haricinde çalışan İstidatları da bu listeye ilâve edersek — İçlerinde çok kabiliyetler olduğunu yakinen biliyoruz - tabla-tiyle içimize bir hüzün çöker.
Biraz da rakamları konuşturalım. Önümde bir İstatistik var. 1934 - 35 mevsiminden 1943 ■ 44 mevsimi Sonuna kadar — on sene — Şehir Tiyatrosu sahnesine tam 163 aktör çıkmış. Bu senenin kadrosu 48 olduğuna göre bunları düşersek 115 rakamını elde ederiz. Demek on sene zar- , fında Şehir Tiyatrosu 115 eleman almış, ya işe yaramaz diye çıkarmış veyahut şu veya bu sebeple alıko-yamamiş, kaçırmış Bunların arasında hiçbir istidat yok mu imiş?
Bu rakam beni çok düşündürdü. Bir mâna çıkarmaya uğraşırken aklıma bir okuyucumun iki sene evvel bana gönderdiği «19 Mayıs» adlı — 56-3 sayılı — btr mecmua geldi. Samsunda çıkan bu mecmuada Me. Do. İmzalı ŞU satırları okumuştum. Bir defa da birlikte okuyalun.1
«— Haberin var mı?
— Hayrola...
— Şehir Tiyatrosunda bir İstidat türedi; bize mükemmel bir istikbal vadediyor.
— Evet, belki bir istidat, fakat zannetmem kİ bir İstikbal olsun.
— Tiyatro tarihimizin bilhassa yakın zamanlarında bizi her hususta tatmin edecek bir İstidat türemedi mi?.
— Evet, dedim, oldu Fakat, bu istidatların dikkat edersek bir çıkış noktaları vardır. O noktaya gelen artistlerimiz maalesef bir adım daha ileri atamıyorlar. Bilâkis yuvarlanıyorlar. Bunun sebebini soran arkadaşıma şu çevabı vermekten kendimi alamadım;
— Şehir Tiyatrosu.
— Şehir Tiyatrosunun bu m emle-kete olan faydasını sayacak deği-llm. Ve tiyatro tarihimizin yegâne mesnet noktasının o olduğunu söylemekle de verdiğimiz kıymeti izah etmiş oluruz. Kanaatimce bir yandan memlekete — İstanbula — tiyatro zevkini aşılıyan bu inhisarcı tiyatro İstidatların şahlanmasına engel oluyordu. Evet, halka zevk aşılıyordu. Fakat, o zevki aşıiıyanların bir noktaya kadar sivrilmesine müsaade
(Baş tarafı 3 ncü sahifede>
Bu sualler gibi daha birçok sualler cevapsK kaldığına göre kati hükmü ı sarih malûmat aldıktan sonraya bı-ratarak teşebbüsün İç cephesine gell- ’ yorun».
İşin İç cephesi daha muğlaktır Bu
gitmek daha y?ceği telakkisidir. Başka deyimle gayri menkul malların en mü' him kışını miri arazi sayılmış ve .böylece imoa ra torluğun a?k(?ri [ve idari bünyesinin işleyişin d- ’*ı I görüş tarzı mühim 1
- '"miiştür.
Timar ve zeamet usulü ve Os-manii devlet’nin bu usule dayanarak kurduğu slnabi ordularını ve viue bu esasa davanan idare vp maliye sistemlerini hatırlatmak isteriz Arazi mülkiyeti bakı mmdon şahin olunan bu telâkki t’mar usulünün ilgasından sonra d* a*-’* kavbed’lmemiş ve aitear âdeta. rakabesi (emlak |Wft'Vvptii devlete ait o’an ve fakat fertler tarafından işlenen ara’in’n bir nevi iearesi sayıl-~(ıv+a devam etmiştir.
1R57 tarihli arazi kanunu da mülkLvet bakımından avni görüse bas’ıdir H°m de burada dikkate de^er bir !tirah vanmaktan neden cek'nel.lm: Ormanlı hukukunun hu t**’âkklsi. hele insanlı-öın bugünkü ha'i ve eeleeekte öz’enilen düzeni bakımından Fo-ma hukukunun mııt’ak v- ferdi vntnj mü'k'vef te’’'kkl «inden daha realist ve daha ileri görüşlü bir tplâkk'd'r. K^’dı k’ Roma hukukunun möJkivet. t,olökkisl de cpvfcjy fflkv'i; ve tahd'tlerîvi - bu-nhn avni kanıva çıkmaktadır.
Pıı husustaki düşüncelerimizi berica b;r yazımızda anlatacağız.
Devlet Orman İşletmesi Karabük Revir amirliğinden î
1 — Eskipazar kereste fabrikacı .sahasında mevcut 210. 703 M3. çam ve 545, 125 M3. göknar kerestesi açık arttırma sur etile satılığa çıkarılmıştır.
2 — Arttırma 19. 3. 945 pazartesi günü saat 1$ de revir binasında yapılacaktır.
3 — Çam kerestelerinin metreküpü 163,18. lira köknar kerestelerin metreküpü 157,27 Uradıır.
4 _ Muvakkat teminat % 7,5 hesablle alınacaktır.
5 — Şartname Ankarada orman umum müdürlüğü ve bartın revir amirliğinde görülebilir.
6 — İsteklilerin teminattan İle birlikte belirli gün ve saatte komisyona müracaatları. (2691)
Çerkesköy Belediye Riyasetinden:
1 — Belediye elektrik santralı Üç silindirli gazojen motoru silindirlerinin Tornası, Piston ve yataklarının dökümü ile diğer ufak tamiratı açık eksiltmeye çıkarılmıştır
2 — Taliplerin S. 3/1945 pazart esi günü saat 15 de Belediye Encümenine müracaatları.
3 — Tamiratın muhammen bedeli 13000) muvakkat teminatı (225) liradır.
4 — Şartname ve her türlü izahatın Belediyeden sorutabileceği İlân
olunur. «2594,
Bir hesap memuru a’ınac^k
Ziraat Vekâleti Göztepe Asma Fidanlığı Müdürlüğünden t
20 lira aslî maaşlı bir hesap memuru alınacaktır.
Lise veya orta mektep mezunu olanların Memurin kanununa uygun müsbet evrakile birlikte 15.3.945 tarihinde saat 10 da yapılacak müsabaka imtihanı gününe kadar müessese müdürlüğüne istida ile müracaatları 2695
Created by free version of 2PDF
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — zamkı çlynenen ağaç.
2 — Bir Jâf bile söyliyemez.
3 — İstanbul sayfiyelerinden ada - Üye.
4 — Tersi eski yasa nevilerinden biri.
5 — Merhametsiz kişi.
6 — Kuşat edilen - Bol değil.
7 — Tersi şebekedir - Tersi dedenin yarlSi - Suyu alınmış mCyva artığı.
3 — Hedefe yöneltilmiş.
9 — Dans orkestrası - İradın aksi.
10 — Tersi hafriyat demektir - Bir erkek adı.
-GEÇEN BULMACAMIZIN HALLİ
3oldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Yorumlamak, 2 — Oruç, Uf&la,
3 — Ruhsat, Rör, 4 — Uçsuz. Ak, 5 — Aza nisama, 8 — Lîlt, Maile. 7 — Af, myo sivrilmesine ıiiuaauue
Astlâne, 8 — Markalamak, 9 — Alo,'ediyor, ondan sonra körletiyordu. Az Menafi, 10 — Karga, Ekin. i mı İsimler işittik, az mı ümitlere Ra-1
bir
nıldık. Fakat, dalma hayal sukutuna uğradık. Biz senelerden beri ErtuSrııl Muhsin ciht bir sanatkâr yetiştiremez miydik?
Belki daha fazla. Bu memleket hanrl sahalarda dâhiler yetiştirmedi ki..
— İşte bu sahada senelerce tek bir şalısın gözlerine baktık Tiyatromuzun onun şahsiyle yürüdüğünü inkâr edemeyiz. Fikrimi açık olarak söylüyorum, şimdiye kadar kendisi gibi üç dört kişinin çıkmamasına da sebep yine kendisidir,
— Bu konuşmamızı Muhsin Ertuğ-rul duymasın.
— Bunda haksızsın, dedim. Ertuğ-rut’un sanatı kadar kendisi de olgundur. Bu işlerle uğraşan bir gencin açık ve samimi düşüncelerinden ötürü muğber olmaz. Fikirlerine her zaman hürmet ettiğimiz hocamızın, başkalarının fikirlerine hürmet edeceğine kati kanaatimiz vardır.»
Benim kanaatim o kadar kati değilse de ben de hâlâ Muhsin Ertuğ-rul'un bugün olmasa da yarın kendi-sinlnkine uygun olmıyan fikirlere de hürmet edeceğini ümldedenlerdenim. Hem hürriyet ne güzel şeydir. Neden Muhsin Ertuğrul onun tadını almasın Başı bağlı demek olan serbest hür mânasına değil midir?
İşte bu son teşebbüs hakkmdakl kanaatlerim. Bunun gazetelerimizde uyandırdığı akislerden, bahusus başlı başına bir dâva olan «rejisörlük» meselesinden de bahsetmek Üterim Yerim kalmadı. Bu meramları da başka bir fırsata bırakıyorum.
Bilecik nafıa müdürlüğünden: s
1 — Eksiltmeye konulan iş: Bileclkte İnşa edilecek muhasebe! hususiye binasının «29964> lira «02» kuruş keşif bedeU inşaatıdır.
2 — Bu İşin muvakkat teminatı (2247» lira «30» kuruştur.
3 — Eksiltme 21. 3 945 ci çarşanba günü saat 15 de hükümet konağı binasında toplanan daimi encümence kapalı zarf usullyle yapılacaktır.
4 — Eksiltmeye girecekler bu işe alt şartname ve buna müteferri evrakı nafia müdürlüğünde görebilirler veya 150 kuruş bedel mukabilinde nafia. müdürlüğünden alabilirler.
5 — 10 bin liralık yapı İşlerini yapmış İsteklilerin eksiltme tarihinden en az üç gutı evvel bir istida lie Bilecik vilâyetine müracaatla bu gibi işleri yapabileceklerine dair ehliyet vesikası almaları lâzımdır.
6 — Eksiltmeye İştirak edeceklerin besinci maddede yazılı vesaik ile 944 mali yılına ait ticaret odası vesikası ve muvakkat teminatlarını havi olarak 2490 sayılı kanunun tarlfatı dairesinde hazırlıyacaklan kapalı zarflarını 3 üncü maddede yazılı vakitten bir saat evveline kadar daimi encümen reisliğine makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır.
Postada vuku bulacak gecikmeler kabul edilmez. (25031
Nafia Bakanlığından:
1 — (2750.00» hra açın tutarlı Gerede kasabası halihazır haritasının alınması işine yapılan eksiltme sonunda istekli çıkmadığından yine aynı şartlarla bir ay içinde pazarlığa çıkarılmıştır.
2 — İstekliler bu süreye tesadüf eden çarşanba günleri saat 15 de
Nafia Bakanlığı yapı ve imar işleri eksiltme komisyonu reisliğine müracaat edebilirler. .
3 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulü dairesinde (412.50) liralık kati teminat vermeleri ve bu İşi yapabilecek durumda olduklarına dair Nafia Bakanlığından alınmış yeterlik vesikası göstermeleri lâzımdır.
Bu vesikayı almak için isteklilerin bir dilekçe ile Nafia Bakanlığına başvurmaları ve dilekçelerine bu gibi İşleri yapmış olduklarına dair İşi yaptıran idarelerden alınmış vesika bağlamaları şarttır. (2504)
Gümrük muhafaza genel komutanlığı İstanbul levazım amirliği satın alma komisyonundan:
6000 takım yazlık er elbisesi dikimi kapalı zarf usulü ile ekslltmcyv konulmuştur. Muhammen bedeli (15.000) lira, ilk teminatı (1125> Uradır.
Eksiltme 6 mart 945 salı günü saat (15» dedir. Şartname ve nîimunesi her gün komisyonda görülebilir. İsteklilerin teklif mektuplarını en geç eksiltme saatinden bir saat evveline kadar Galata Mumhane caddesi No 54 deki komisyona vermeleri. (2115»
Selim Niizhet Gerçek
Ne yazık ki, kuvveti kâfi gelmiyordu. Bütün vücudu bir külçe gibi ayı postunun üzerine yığıldı. Zaten bu post da yere kaymış bulunuyordu. Hummalar İçinde yanıyordu. Kendini bir küçük çocuk kadar takatsiz hissediyordu.
Big Dan, bir müddet, yüzü korkunç bir kırışma içinde, gözlerini genç kıza dikti, sonra kaba kaba güldü. Mi ıs Mallabie'nln yanaklarını, dudaklarını, alnını öpücüklere boğdu, ifem ask sözleri söylüyor, hem de gayet iğrenç küfürler savuruyordu.
Jensen, büyük bir ıstırapla kıvranıyor, takatsizlığından dolayı çıldırma derecelerine geliyordu. Manzaranın boytesine tahammül edemediği İçin gözlerini kapadı.
Lâkin, kaparnasiyîe açması bir oldu. Baby, zincirini çekip duruyor, homurtularını arttırıyordu. Bu hayvanın isveçliye karşı korkunç bir kin •beslediği delikanlının aklına geldi. Mi Mallcıble’yl kurtarabilecek bir mahlûk varsa, o da bu köpekti.
Jenaen, köpeğe doğru birkaç adım atmak kuvvetini kendinde bulamıyordu. Fakat, vücudunu kasıp kavuran ağrıları hiçe sayarak yerde iki üt kere yuvarlandı; böylece sağlam kolu köpeğe ulaşacak bir vaziyetd geldL Hemen zincirin halkasını çözdü.
inilder gibi kumanda vardı:
— Haydi Baby, haycHI Şu tmrife4 Çabuk yetişi
Bu kadan kâfi geldL
Köpeğin vücudunda kurt ruhu uyanmıştı. Big Dan in o muşuna varabilmesi için bir tek atlayış kâfi geldi; isveçliyi yıkmasile üstüne çıkması bir oldu. Sonra bir nevi havlayışla, daha doğrusu kininin zafer nura-3ile dişlerini haydudun gırtlağına geçirdi.
Big Dan, ancak btr tek kütür savurabilmek fırsatını bulmuştu. Dehşetini ifade eden feryat, boğazındım ancak hafif hırıltı halinde çıkablldL Canlı canlı hâlâ kendini müdafaa ediyordu. Sırt üstü yatarak evvelâ köpeği iculakhwuıdıa y&İMladı; »ğ*-
nı boynundan ayırmağa uğraşıyordu. Fakat bu gayreti boşa çıktı. Çok geçmeden bayılacağını farkederek yeni teşebbüslere girişti. Etine gittikçe batan sivri dişleri ne yapıp yapıp bir an evvel gırtlağından ayırmak İstiyordu. Yana doğru döndü, hayvanı böğrü üzerine yatırmak teşebbüsünde bulundu. Sonra da sırtı üzerine. Bu manevrada vücudunun ağırlığı, adalelerinin kuvvetinden fazla imdadına yetişecekti. İki üç beyhude tecrübeyi mütaaiup, arzu etliği vaziyete gelebildi. Yıkılan köpeğin üstüne çıktı. Lâkin, hayvan bu yüzden çenesini açmadı. Dan, gırtlağında kenetlenen çene kemiklerini açmağa teşebbüs etmeğe nispette, dişler etine daha fazla batıyordu.
Istırap, nefessizlik, kan kaybı onu çileden çıkardı. Çok geçmeden İsveçli, bütün müdafaa kabiliyetini kaybetti. Eller! köpeğin çene kemiklerine yapışmış olarak hayvanın üzerinde yuvarlanıyor, beyhude mücadele ediyordu.
Nihayet, ille yaşamak Irad erile. İsveçli, sonsuz bir gayret sarfettl; boynuna hâlâ yapışmış köpekle birlikte ayağa kalktı; evvelâ parmaklarını, sonra yumruğunu. Baby’nin gırtlağına soktn. çare yok! Kopek de onu böylece bırakmış oldu.
Geçmiş ola! Horir geniş btr nefes aldı. Göaieri yuvalarından uğramıştı.
Bütün vûcudlyle yığıldı. Zaten o vaziyetteyken ölmüş bulunuyordu. Cesedi öyle bir düştü kİ, başı tam ocağın içine girdi. Küller ve kıvılcımlar her tarafa yayılıverdl.
Mlss Mallable, hâlâ kımıldnmakst-zın, Danln onu bıraktığı yerde yatıyordu. Köpekle mücadele başlamadan evvel ne vaziyette İse öyleydi. Baby, kini yatıştığı için kapının önüne gidip ulumağa başladı. Kulübenin öteki bölümüne bir şeyler haber vermek istiyordu.
Sıç riyan bir ateş parçası, masanın önündeki ayı postunu tutuşturmuştu bile. Ötede beride reçinah tahtalar da çıra gibi alev almışlardı.
Kısa bir zaman İçinde, kulübe baştan başa alevler ortasında kalacaktı.
Hummaları arasında, yensen bilemiyordu. Acaba bu gördüğü alevler hakikat mi, yoksa hayali nıt? Hareket etmek kudretinde olmadığı için bir tek arzusu. Flerre Qulnt1n buraya geldiğini görmekti.
Bu adam neredeydi acaba? Ne yapıyordu? İsveçlinin haykırması üzerine niçin hemen belirmemişti? Hem nasıl oluyordu da köpeğinin feryatlarını duymuyordu? Acaba Mlss Mallable ile anlaştı da mahsus mu çekildi? Bir plânları mı vat? Dan’ın çuvalını birlikte aşırmayı mı kurdular?
(Arkası varı
Açık eksiltme ilânı
Pendik Veteriner Bakteriyoloji ve Sereloji Enstitüsü Müdürlüğünden :
1 _ Pendik Bakteriyoloji Enstitüsü için be8 adet kültür dolabı açık eksiltmeye konmuştur.
2 _ Muhammen bedeli «1800» bin sekiz yüv ve teminatı 135 liradır.
3 — İhale 5 mart 045 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 15 de İstanbulda Cağaloğiıında erkek lisesi yanında Yüksek Mektepler Mes'ul MuhaslpU ğlndedlr.
4 — Hususi ve fennî şartnameyi görmek İsteyenler her gün müessese müdürlüğüne müracaat edebilirler.
5 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun tarifi dairesinde yukarda yaah
gUn ve saatte mezkûr muhasiplikte bulunmaları. «2045»
Yüksek Deniz Ticaret Mektebi Müdürlüğünden
Cinsi miktarı çoğu azı muhammen Hata Lira Kr. Çoğu tutarı Lira Kr. muvakkat teminatı Lira Kr eksiltme gün ve saati
Beyaz firenk gömleği 520 500 10 5200 300 19 3'1945 pazartesi saat: 11
1 — Talebelerimiz için satın alınacak beyaz frenk gömleği kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konmuştur. Eksiltme yukarıda yazılı gün vç saatte mektep müdürlüğünde toplanacak »atın alma komisyonunca yapılacak-
2 — Şartnamesini görmek arzu edenler mektep muhasebesine müra-
caat etmelidirler. Eksiltmeye iştirak edeceklerin 2490 sayılı kanunun î vs 3 üncü maddelerindeki vasıflan haiz olmaları lâzımdır. _
3 — Yukarıda yazılı muvakkat teminatın teslim yeri İstanbul yüksek mektepler muhasebeciliğidir. Eksiltmeye gireceklerin ticaret odası 1946 belgesi ve gurup vesikasını da zarflarına koyarak sözü geçen kanunun 32 inci maddesi tarlfatı dairesinde kapalı zarflarını ihzar etmeleri ve bunları eksiltme günü saat ona kadar komisyon reisliğine makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır.
Postada vaki olacak gecikmeler nazari itibara alınnuyacaktır. '27371
3 iVı(tt L ltâS
Sahlfe 7
GÜNDEM
'Jamugu HEP NEVİ SOĞUK ALGINLIĞI.NEZLE,GRİP. ADELE VE ROMATİZMA AĞRILARINI GEÇİRİR... HER CCIAHEDEH APAYIMIZ„
İSTANBUL DEFDERDARLIGINDAN
269 Mayer Panslvonou K. O. Alyon S. 939 9/21
269 » ■ > 940 »
269 • a a 940 »
1452 asemi Ya*enıl(ils Berber M3-Meşrutıyet İkB İstiklâl O. 121/1 939 18/14
103 Jlrayir Piş Tabibi 943 88/46
103 Diş Tabibi İstiklâl O. 121/1 943 «2/17
899 732 Hrısto Kostl Cemal Çok Kunduracı fcömüıcü ÇlçOkçl 8. 40/6 Kallavi 9/1 941 941 M/l Sl/37
496 1527 Atina Haşan, NeceU Lotan t-a Terzi S 6/8 İstiklâl 396/1 943 941 64/29 46/47
«69 L«ar»droa Terzi Hain al başı 13 3 942 38/16
1067 Vasil Kahveci As-Mesclt 70 941 45/16
67 Kemal Örücü Aznavur p. 14 941 B1 /13
766 Aleksandır, Yçrgl Cilâcı Minare 21 943 38/40
717 Froso Randevucu Kallavi 1, 3/7 . 941 47/06
149 Ali Asker Kahveci As-Mesel t 67 943 «5/15
997 Despinal Terzi Meşrutiyet 113 943 «6/25
1000 Vlçen Alaca Elhamra P. 1/0 943 28/40
1000 Viçen Alaca > Elhamra P. 1/9 944 28/9
1000 Vlçen Alaca > Elhamra P. 1/9 944 68'28
437 Angeiikl Şapkacı Hamalbaşı 7 943 32’48
1079 Harikliya Pansiyoncu SofyalI »/2 941 48'35
545 Tan aş Sobacı Yeniçeri 43 944 20'11
396 Mes'ut Dokumacı Kumbaracı 124 943 38'31
386 Ayşe Bilge Manav » 74 943 59'24
96 Fahri Arsoy Dahili Ti. İstiklâl 366/4 943 34'38
432 Nlkoll Doğramacı Acara 13/1 942 3'43
410 Klantl Demirci Tosbağl 37 941 48'22
358 Seyfettin Manav Boğazkesen 146 943 35'50
611 Haşan ■ Kumbaracı «4 941 57/43
237 Raslm ine# Manav Yeniçarşı 2$ 942 57'32
250 Avni Ongan Dans Ders .. 48 941 52'22
652 Mustafa ve Onnifc Marangoz Kapıkulu 1 943 57 46
236 Kfmal Benli fcundura Ta. Yenlçarşı 26 943 67'9
392 Kemal, Kastan Marangoz Kumbaracı 106 943 36'27
317 Varil, Graçef Kundura T. Afiahamam 12 943 50 3
219 Kostantln Berber B. P. kapı 22 943 62'35
87 Antfre BfiJöç Sobacı Kazancı başı 35 943 57 '35
634 Dursun Manav Ağa hamam 65 941 50 6
534 Dursun Manav Ağah.-unam 65 941 50'5
283 Katina Terzi Ahududu 41/63 943 41 '♦
36 Tan Bakkal Meşrutiyet 30 941 46'5
1065 Haşan Birahane As-Mesclt 66 941 45'14
B Mezrop Koltukçu Sıraservi 143 943 l/«
»82 Refet Sobacı Ağahamam 75 943 «1'2
417 Enver Elektrik İstiklâl C. 117/2 944 63'10
417 Enver Elektrik İstiklâl Ç. 117/2 944 63 -20
679 Yergi Kundura T. Sıraservi 109 941 58'9
12 Emin Koltukça Boğazkesen 74 944 57'15
166 Mustafa Kundura T. Tomacıbaşı 88 944 «1 '31
1402 Robern Terzi Meşrutiyet 269 942 45'42
»94 Çadan Gür Kunduracı - 175'2 944 «8 24
552 Lüsven ve Frane Bal maçı •arkaynalı Ç. 18 istiklâl C. 285 941 43'35
418 Talha Fotoğrafçı 944 59 31
111 Manuk Kahveci » 381 643 58'27
1780 E. Eıza E?arpçı * 320 941 63 46
1«88 Osman ŞevW Hasır ma. • 320 941 44 35
«28 Martin Tüccar Ter. Narmanlı 7/2 942 44 44
66 Ali Bakkal Meşrutiyet 88 943 68 33
61 Hrisos Döşemeci • 48 941 58’12
994 Şndan Gür Kunduracı » 6175/2 943 37 33
«38 Cavlt: M ııstafa Marangoz Kumbaracı 134 942 57 45
152 Muhittin Tuhafiyeci Haçopolo P 46 941 63'14
193 t! yasar Terzi Kumbaracı 28 942 55'9
110 Ba’.e Böcek Düğmeci Haçopolo P 15 944 58 3
284 Boğos Oyuncakçı Terkos Ç. 2/1 943 «3 46
1423 Şevket Brülgen Kahveci Meşrutiyet 65 942 38 32
»21 Dlmltrf İçkili lokanta Kallavi 32 943 «4 38
297 Halil Kömürcü Tosbağ 27 943 59'14
103 Baki Kahveci Emir Nevruz 3 942 38'18
171 Buavl Kömürcü İpek Sok 18 943 3'36
111 Bu av! Kömürcü tpek Sok 18 943 3’32
66 Mehmet Manav Kadriller M 043 8 23
117 Melek Daktlo D. Suriye Ç. 2/22 941 43'33
1404 Vang Harit Lokanta Meşrutiyet 193/1 642 37 '2
1217 Ber Pipen YırmurtatH Jurnal 6 942 45 25
İM Ali Rım Kahveci Ahududu 14/1 641 4Û 45
31 Nubar Kunduram Tütüncü 9/3 943 56 25
1644 İsmail Kuş Manav As-MmcH 44/2 94i 53 1«
411 Mehmet Çantacı Sucu İstiklâl 369'3 943 59 29
«00 Ali Frsoy Mezarlık 8 944 65 '46
259 Marya Çepknoı PerkSr Ç, 9'2 943 63'41
559 Dolar» Ressam Premeel 6'1 914 04 '42
81« Ahmet feenrinel Premeci 35 M! 57 20
1086 Osman Manav Bofvalt 11/1 941 53 18
44» Adil OTuaoy fcurdur acı Tornacı B «8 942 3'30
1630 Oravlç Mecmuam Minare 8. 23 941 45 48
33 El yazar kprukahveol B. Kesen 150 944 57'21
304 Bedroe Oyuncakçı Yenlçarşı 10 943 38'10
204 Bedroe Oyuncakçı Yeniearyı 10 943 85'9
1399 KaUrlna Kahveci Meerutlvet 35 941 5'43
1399 1061 RaUrina Kmpat Kahveci Meşrutiyet 35 As. Mescit 1 941 46'38
Behaect 942 45'12
410 Karlo Terzi Terkos Çık. 4 942 43’17
214 An d er 1ya Elektrik T B parmakkanı 24 943 62 '31
191 Setir! Marangoz T. K ParmaMtâpı 17/1 943 62 32
M Torna Fotoğrafçı İstiklâl 117/1 943 62’16
428 Tanaş Çfc-kcf » 400 944 4/4
581 Osman Manav PremecJ 37 P43 64 45
192 Yani ve Nike Gömlekol Yeniçeri 5/1 94! 43 48
İM Oustav Vanberırar fcklll Lokanta As. Mescit 74/1 941 7 '45
1 Sabata B«so Meni fatura İrrtlklâl 216 941 4-28
mükelleflerinde!] olup yukarıda adı, İşi ve ticaret adresleri yazılı şahıslar terMtlcareüe yeni
Galatasaray maliye şubeal....................._ ........... , , .......... .
vs tebellüğe aalâhlyetll bfr klaue de göstermemiş olduklarından yapılan araştırmalarda bulunamamaları dolayıaile isimleri hizasında
Maktu
Anonim Şirketi İdare Meclisinden
şirketimiz Hisse darlan Umumi Heyeti aşağıda yazılı ruzname maddelerini müzakere etmek ve karara bağlamak tiîere sureti âdlyede 24 Mart 1945 cumartesi günü saat 11 de Şirket merkezinin bulunduğu İstanbul'da Bahçekapıda Birinci Vakıf hanındaki yerinde toplanacaktır.
Hissedarların sahip oldukları hisse senetlerini veya bunu miisbit vesaiki toplantı gününden bir hafta evvel Şirket merkezine tevdi ederek duhuliye varakası almaları ve belli gün ve saatte asaleten veya vekâleten toplantıda hazır bulunmaları rica ve Esas Mukavelename hükümlerine göre (100) yüz hisseye malik hissedarların reye İştirak edebilecekleri ilân olunur,
RUZNAME:
1 — 1944 senesi muamelât ve hesaplarına alt idare Meclisi ve müra-klp raporlarının tetkik ve tasdiki,
a — 1944 senesi bilânço, kâr ve zarar hesaplanılın tetkik ve tasdiki ve İdar* Meclisi İle mürakiplcrin İbran,
5 _1944 senesi bllânçosuna göre hissedarlara tevzi edilecek temettü
miktarlle tevzi zamanının tâyini,
4 — Boşalan İdare Meclisi âzalıkl&rına muvakkaten seçilmiş olanların vazifelerinin tasdiki.
B — Esas mukavelenamenin 33 üncü maddesi mucibince müddeti biten İdare Meclisi yerine yenilerinin seçilmesi ve ücretlerinin tâyini,
6 — 1945 senesi İçin yeniden mürakip seçilmesi ve ücretlerinin tâyini,
7 — Ticaret kanununun 323 ve 324 üncü maddeleri mucibince Mesllsl İdare âzalarının kendi veya şahsı ahar namına Şirketle veya şirketin icra eylediği muamele! ticariye nev'inden olan işleri yapabilmelerine
eril meal.
Polisaj ve nikelâjcı araniyo
TOKATLIYAN
KUAFÖR SALONU AÇILDI
Tokatllyan otelinin eski Patisori dairesinde fevkalâde lüks kadın ve erkek Kuaför 8alonu açılmıştır. Bu salon, (Suzl, Sedra, Necati, Jorj, Hermlne. Dimltro) gibi şehrimizin en maruf kalfaları tarafından 1da-re edilmektedir. Telefon 44778.
Mahdut mesuliyetti İstanbul yeşil yurt bahçeli evler yapı Kooperatifinden:
Koperatlflmlzln 1944 senesi âdi umumî heyet toplantısı 24 Mart 945 tarihine raslayan cumartesi günü saat (11) de Eminönü Halkevi Konferans salonunda yapılacağından sayın ortakların ayrıca posta l'.e adreslerine gönderilecek davetiyeleri hamilen belirtilen gün ve saatte toplantı yerini teşrifleri rica olunur.
1 — 944 senesi İdare Meclisi ve Müraklpler raporlarının okunması;
1 — 944 senesi bilânço ve kâr ve zarar hesalparmın tetkik ve tasdiki ile İdare Meclisi âzalarının ve müraklplerlnln İbrası;
I — Yeni İdare Heyetinin seçilmesi;
4 — 945 senesi müraldplerinin İntihabı;
B — Kooperatif ortaklarının ileride sipariş edecekleri evlerin inşaat masrafına şimdiden bir fon hazırlanması İçLn aylık mukannen bir avans vermelerinin karar altına alınması:
B — Bugüne kadar mükttreren vaki olan talebe rağmen aısa bedeli için talep «dilen avansları İta etmJyen ortaklar hakkında yapılacak muamelenin teabltl.
Hurda kurşunlu ve demirli kablo» izola tel, kur* şunlu bakır, çıplak bakır, alominyum ve çinko satılacak
t. E. T. T. İşletmesinden:
1 — Yukarda cinsleri yazılı hurda malzeme 13/3/945 sah giinu açıl arttırma usııille satılacaktır.
2 — Teminat 5000— liradır, şartnameler Metro Han Levazımında parasız verilmektedir.«2527,
adreslerini bildirmemiş
__________________________ ____________ _______,____________________ .... __ .. / ■‘i gösterilen vergâere ait İhbarnamelerin bcsolt tebliği mümkün olamamıştır. Keyfiyet 3892 No. lı kanunun 10 uncu ve II inol maddelerine tevfikan tebliğ yerine geçmek üzere İlân olunur._(2741)
DERMOJEN
Yanık Çatlak. Ekzama re Olla yaralarına fevkalâde İyi gelir Derinin tavaienmecine »e
FRENGİ ve BELSOÖÜRLÜÖÜNA
Tutulmamak için '
PROTEJİN
TILI
R
t'
Kuııanmendir
rBk YAKINDA
İKİ MÜHIM ESER ÇIKACAK
Beyoğlunda apartıman inşasına elverişlidir.
Flrıızagada Takı Tak! yokuku batında Oarfi aparUmanı yanında cephesi 7.5 metre 140 metre murabba 5300 lira kıymet takdiri gören bu arsa hilmiizayede fi Marl 945 günü saat 14 den 16 ya kadar Ü’rirü-dar Sulh Hukuk Hâkimliğine* satılacaktır.
Dış Ticaret Türk Anon m Şirketi
idare Meclisinden Hissedarlara ilân :
Ticaret kanununun 361 inci ve şirket esas mukavelenamesinin 56 neı maddelerine tevfikan (DIŞ TİCARET TÜRK ANONİM ŞİRKETİ) hissedarlar Umumi Heyeti fldiyen 29/Mart/945 perşembe günü saat on beşte şirketin Galata Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin Han mm üçüncü kat ındaki idare Merkezinde toplanacaktır.
Bu toplantıya İştirak edecek hissedarların. Şirket nizamnamesinin 67 ncl maddesine tevfikan, asaleten veya vekâleten sahlb bulundukları hisse senetlerini toplantı gününden en az bir hafta evvel Şirket veznesine makbuz mukabilinde tevdi etmeleri lâzımdır.
RUZNAME:
1 — İdare Meclisi ve mürakip raporlarının okunması ve tasvibi;
2 — 944 sonesi muamelâtına alt bilânço, kâr ve zarar hesaplarının okunup tasdiki.
3 — idare Meclisi âzalarile müraklplerlnln 914 senesi muamelât nidan dolayı ibrası,
4 — Yeni sene için mürakip İntihabı ile ücretinin tesbitl.
İdare Meclisi
Yazan : STENDHAl
Yazan: A. J. CRONİN
KIRMIZI ve SİYAH Cennetin Anahtarı
Çeviren; R°z*an A. E. Yalmanlan ARİF BOL AT Kitap evi tarafından hazırlanmaktadır
Çeviren: Cevdet PEHİN
__ KIZILAY ______________________________
Satış Deposu direktörlüğünden Depomuzda mevcut tooo adet kadar kavanoz sisteminde Ağzı kapalı renkli fişe
açık arttırma ile 9/3/946 tarihine tesadüf eden perşembe günü mat 14 de satılacaktır. r
Şişe numunesi dtpooıuzda görülebilir. Arttırmaya girecekler İlk teminat olarak 400 lirayı Yeni poslahane eharında Kızılay Hanında Direktörlüğümüz veznesine İhale günü saat 12 ye kadar yatırmış oJ-muiari lâzımdır.
Diyarıbakır belediye reisliğinden
1 — Açık bulunan her biri üç yüz Ura ücretli belediye mühendisliğine ve Belediye Elektrik mühendisliğine talip olanların Belediye Reisliğine Möjracaatlan.
2 — 945 hazits.ıuıûdan itibaren bu Ücretlerin her biri dört yüz
liraya çıkanlme&fcı MAo olunur. 2733_
iSOLLGALn
_____________________
ÜYUZ .KAŞINTILARI İYİ EDEP
mzkmm Makinist aranıyor
Garbi Anadoluda maden İşletmesi İçin Lokomobil ve Dizel makinelerinde tecrübeli bir makini.-,te İhtiyaç vardır. İsteklilerin her gün, bonservisleriyle birlikte Beyoğlunda İstiklâl caddesinde Yeniçeri ağası sokak Yeni Hanın 4 üncü katında 45-52 numaralı yazıhaneye mü-
raoaatları. ■■■MBIMMMHI
istikbal Ticaret Türk arıotrm Şirketi
İdare Meclisinden:
Şirketimiz esas mukavelenamesi ahkâmına tevfikan hissedarlar yıllık âdi umumî heyeti aşağıdaki ruznamede yakıtı maddeleri müzakere etmek üzere 29/3'945 tarihine müsadif perşembe günü saat 15 de Tstanbulda Ga-latada. Ömer Ahrd han 4 üncü katta 11/12 numaralarda kâin şirket merkezinde içtima edeceğinden, içtimaa İştirak etmek isteyen hissedarların hisge senetlerini içtima gününden bir hafta evveline kadar şirket merkezine tevdi ederek duhuliye varakalarını almaları rica olunur.
Müzakerat Ruznamesl
1 — 1944 senesi muamelâtına alt İdare Meclisi ve miirakip raporlarının okunması
2 __ 1944 senesi muamelâtına alt bilanço ve kâr ve zarar hesaplarının
tetkik ve tasvibi
3 — 1944 senesi muamelâtından dolayı İdare Meclisi tunları ve milra-
idbln ibrası .
4 — İdare Meclisi âzalanna verilecek hakkı huzur miktarının tesbitl.
5 — 1945 spnes! için bir mürakip tayini ve ücretinin tesbitl,
6 — İdare Meclisi âzalarının şirketin İştigal ettiği nev'I ticaretle iştigal etmelerine ve şirketle ticari muamelelerde bulunmağa salâhiyet verilmesi.
İdare Meclisi
Bahife 8
A »j Ş A M
3 Mart 1945
HAŞAN LİMON KOLONYASI
Ancak Avrupa ve Amerikada benzerine tesadüf edilecek derecede yüksek bir kalitede olup pek lâtif kokuludur. Haşan deposu, Eminönü. Galatasaray. Karakity, Aı ir a
AYVALIK
ALPAY
Sm
TERCİH EDİNİZ
HER BAKKALDA BULUNUR.
Toptan: Yağ iskelesi Kantarcı hazini sokak 1. Tel: 24114
rasnuH» Maden kömürü i—™ TOPTAN ve PERAKENDE
Maden TeLkik Arama Enstitüsünün Amasra kampında tasfiye do-layısile yalnız bir parti olarak satın alman krıbla ve toz kömürleri ayrı ayrı Kuruçeşmede Cami karşısında 37 numaralı depoda satılıyor.
r.ızla malûmata telefon: 22894 ve 42818. Hüseyin Balık.
Toptan Satış Yeri: İzmir Birinci Belediye 32, Tel: 2213. ■■■■■■■■■■İstaııbul Asmaaltı No. 26. Tel:
BÂKIRŞATİSİ
Eti Bank İstanbul Büros Direktörlüğünden:
Yurt içinde İstihlâk edilmek şartlle Kuruçeşme bakır depomuzda aşağıda yazılı flütlerle bakır satışı yapılmaktadır.
i Blıster bakırı tonu 1100 Türk lirası depo teslimi,
* Hetine bakırı tonu 1350 Türk lirası depo teslimi._
Mühim ilân
Sayın müşterilerimizin nazarı dikkatine
İnhisarlar İdaresinin vaki tebligatı gereğince: Elinizde mevcut
olup firmanın etiketini taşıyan, fakat şişesinde İNHİSAR monogramı bulunan bilcümle dolu şişelerin 14/8/048 tarihin» kadar tebdil edilmek üzer» ladesi lüzumu, aksi takdirde hiç bir mesuliyet kabul »dllmlyece-ğl ilân olunur.
Vinikol şarap fabrikası
Afyon Terakki Servet bankasından: şirketimizin 944 senesine alt genel toplantısı îl mart ö(B tarihin* müst dit cumartesi günü saat 15 de afyonda banka İdare hanesinde yapılacaktır.
Toplantının alelâde olması haseblle nizamnamenin 29 uncu maddesi gereğince enaz beş hissesi, olanların İştirak edebileceğinden bu kabil hissedarların hâmili bulundukları, hisse senetlerini İçtimaa: tekaddüm eden on gün zarfında makbuzu mukabilinde şirket» tevdi eylemeleri ilân olunur.
gündem;
1 — Meclisi idare raporu ve mil rakip raporunun okunması.
2 — Bilançonun tet kik ve tasdik ile meclisi idare v» miirakibln İbram.
3 — Kârın tevziine karar verilmesi,
4 — Müddetleri biten üç azanın yerine üç zatın seçilmesi,
5 — Müraldp seçilmesi.
6 — Mürakibe senelik ücret ye
. :ıı?cltsl İdareye hakkı huzur tayiu ve takdiri.
Baş, Diş, Grip, Romatizma, Nevralji, Kırıklık ve bütün ağrıları derhal keser
kabında günde 3 kaşe alınabilir. Hecycrde ısrarla NEVROZİN isteyiniz.
KİMYANIN İNSANLIĞA HİKMBTİ
NEVROZİN
ı/e Hububat Unları
KIZILAY CEMİYETİ
UMUMİ MERKEZİNDEN:
1 — İstanbul Kızılay satış deposunda ve Etimesgut anbarimızda mevcut
ŞEKERSİZ KONDANSE NESTLE VE İNEK SÜTLERİ
kutuları takriben 380 gramlık ve 48 kutuluk her sandığın Etimesgut anbarında teslim flatı 36 ve İstanbul depomuzda teslim flatı 38 liradır.
2 - Her iki markadan miısavl miktarda ve sandıkla almak kay-dlle. toptan ve perakende salın almak Istlyenlerln umumi Merkezi-
ınL^e ye İ-stanbııld-j Kızılay satış deposuna oaş vurmaları ilân olunur
/um taş L m ted Şirket nden
Ankara civar m da ki kum ocaklarımızda kullanılmak üzere aşağıdaki makinelere ihtiyaç vardır:
Kepçe hactm 0.3-0.5 metle mikâbı olan. bir Ekskavatör
Kum ve çakıl eleme ve yıkama makineleri
Kum ve çakıl yapmak İçin üstüvane!! Konkasor
Elinde bu makinelerden bulunup salmak isteyenlerin Ankara posta kutusu 13 adresine mektuplu müracaatları veya kendileri gelmele-ri rica olunur. Telefon Ankara 3026 u2577o
Dr. Zekâi Muammer
TUNÇMAN
Bakteriyoloji Laboratuarı
Kan ve İdrar muayenesile gebeliğin erken teşhisi. VVassennann teamülü, kan gruplan tifo, sıtma, balgam idrar kazurat muayeneleri, kanda üre şeker vesalr biyçlojık tahliller ultra ve fluorescenee mikroskop! yapılır.
Dlvanyolu İhsan Samı Lâboıa-tuvan No. 113. Tel. 2C931
i l_ XÇ L A R
Bugün artık hastalar büyük babalarının zamanındı kullanılan acı ve tatsız ilâçları yudum yudum içmek mecburiyetinde değildir, ilaçların hemen hepsi tablet veya kaşa halindedir. Diğer tıbbi terakkıyat ile birlikte bu değişik-liğide en fazla kimyagerlere ve kimya sanayiine borçluyuz. En eski zamanlardan beri insanlar bir çok hastalıkları tedavi edecek şifalı ilâçları ağaç ve nebatların köklerinde, kabuklarında ve meyvelerinde aramışlardır Orta çağlana ilmi kimya mütehassısları münhasıran bu mevzu-üzerinde çalışırlardı. Sonraları fen terakki ellikçe hakiki bilgi batıl itikatlardan ve şarlatanlıklardan tefrik edildi, tik iş olarak nebatlarda mevcut olaıı kinin, strychnine, morfin, kokain ve atropin gibi müessir maddeler saf olarak nebatlardan istihsal edilmeğe başlandı. İkinci ış olarak bunlar İ3boralu-. varlarda tahlil edilerek kimyevi muamelelere tabi tutuldu ve ne suretle vc nerelerde bunlardan faydalanılabileceği tesbit edildi. Britanya kimyagerlerinin üzerinde hassasi»* yetle çalıştıkları diğer bir ış- de organik kimya sahasını genişleterek, hastalıkları önlemek ve tedavi etmek içıu insanlığa hadim olîfcak tamamen yeni ilâçlar bulmaktır.
imperial Chemical Industries Limited, London.
Türkiye Umumi Vekili: laıpıriil Kemikil Industri» (Tııritj) iti, f JÇI Sigorta Han, Galata İSTANBUL
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından t
Bankamız hisse senetlerinin sekizinci hesap devresine alt 9 numaralı kuponun temettü bedeli 26. 4. 184S akşamı müruruzamana uğrayacağından bu müddetin bitmesinden evvel hissedarlarımızın temettü bedellerini almak üzere gerek bankamız ve gerek ziraat bankası gişelerine müracaat etmeleri lüzumu İlân olunur. (2709)
MAKSiM’de
Kıymetli Ses Sanatkârı
Halk Türkülerimizin Yegan» Okuyucusu
ANKARALI ÖZTÜRK KIZI
Bu haftaki yeni repertuarı Seçkin SAZ arkadaşlarının İştir akile sonsuz alkışlar toplamaktadır.
SEMİHA COŞAR — MAH-MURE ŞENSES — FATMA ÇUBUK — Udî SEMİHA BERKMEN — ATSEL PORTAKAL
BULANA 50 LİRA VERİLECEK
DİKKAT: Eserleri dekor içinde ve kostümlü olup diğer Bayan KorlstlerLn iştiraki)* halka sunulmaktadır.
İlâveten: Programın sonunda milli kostümleri» v» orijinal dekorlar lçlnd» çor »Mib havalar Dekorlar. Z A R M A t R
HER PAZAR İÇKİS
18/8/946 pazar günü Tünel V» yahut tramvayda bir Layka fotoğraf maki» peşi unutulmuştur. Bulanın Eminönü meydanında No. 20 d» Foto Bel» getirdiği takdlrd» kendisine BO lir* vA-rllecektlr.
Zayi — Üsküdar nüfua memurla-Sundan aldığım nüfus kâğıdımı vft ski!dar askerlik şubeelnd» kayıtlı askerlik tezkeremi kaybettim. Y»nlM-nl alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Dav 1 et Demiryollarında Haydar-1 paşa. 331 doğumlu İbrahim Ha*
Zayi — OT8 senesinde Kabataş Havainin 3/A sınıfından almış olduftuıa 192 3868 No. lı belgeyi zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 1041 Nurettin Balo!
LGömlekiş^
KİK İNLİ SINIF OÖMLBKÇ1 |
■■Tel: 200M Sirkael ■"*■■
HflCER BULUŞun
Bu haftaki aolo programı
1— ÜZÜN KAVAK
2 — BURÇAK TARLASI I — KANCI TÜRKÜSÜ
4 — ZİLLİ TÜRKÜ
» — KÖYE KO9> KÜTLÜ» KO|
« — CİVELEK
Z AİLE MATİNESİ
Created by free version of 2PDF
Comments (0)