Soğuk hava tesisatlı vagonlarla ucuz et nakli tedkık ediliyor
Bakanlar kurulunda 949 bütçesi hakkındaki tedkikler dün sona erdi
Sene 23 — No. 9681 — FlatJ her yerde 10 kuruştur.
PAZAR 30 Eylül 1945
Sahibi: Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Dış Bakanları tebliğ hakkında
Yeni bütçe
henüz anlaşamadılar
Millî Savunma Bakanlığı masraflarında mühim tenzilât yapılıyor
UzakDoğu’da kontrol komisyonu kuruluyor
Truman, Attlee ve Stalin’in yakınca toplanacakları haberi doğru değil
Londra radyosu: ‘‘Konseyin müspet kararlara varamaması Birleşmiş milletler arastada işbirliğinin sonu değildir,, diyor
Amerikan Dışişleri Bakam Bymes
Ingiliz Dışişleri Bakam Betvin
Bakanları yapmıştır. İşler göz-
Londra 30 (R.) — Dış konseyi dün İki toplantı Bu toplantılarda, görülen . _
den geçirilmiş ve neşredilecek tebliğ görüLm iî'.-r. Bugün öğleden sonra yeni bir toplantı yapılacaktır. Tebliğin şekli hakkında henüz anlaşma olmamıştır.
Britanya radyosunun siyasi muharriri diyor ki: «Dış İşleri Bakanlan yakında Londradan ayrılacaklardır. Fakat çalışma durmıyack, muvinlerl görüşmelere devam edeceklerdir. Şimdiye kadar belllbaşlı iş görülmemesinin sebebi toplantıdan evvel hazırlık jitpılmamasıdır. Bu defaki toplantıda fikir ayrılıkları anlaşılmıştır. Muavinlere döşen vazife, yeni toplantıya kadar fikir ayrılıklarından mühim bir kısmını ortadan kaldırmak tır. Gelecek içtima her halde senenin «onundan evvel yapılacaktır Konseyin müspet kararlara varmamış olması Birleşmiş milletler arasında İş birliğinin sonu demek değildir.»
Üç Büyükler toplantısı olmıyacaktır
Vaşlngton 29 (R.) — Beşler toplantısından bir netice çıkmaması üzerine Truman, Attlee ve Stalin’in yakında bir toplantı yapacaklarına dair ortaya çıkan şayiayı Cumhur Başkanı Mr. Trumnn tekztbetmlştlr
Reuter’in siyasî muharriri ne diyor?
Londra 29 (A.A.) — Reııter’ln siya-! «i muharriri diyor ki: Dış Bakanları ı konseyinde Balkan memleketlerde: barış meselelerinin müzakeresi bLr kuvvet İmtihanı şeklini almıştır. İngiltere ve Amerika bu imtihanı evvelinden açıkça görmüşlerdi. Fakat öyle görünüyor kl Fransa ve Çin Sov-yetlerln bu derece muhalefete geçeceklerini tahmin etmemişlerdi. Neşredilecek tebliğ 3 Dış Bakanı arasındaki üç gizil toplantıda Balkanlar ihtilâfının ne dereceye kadar haHedl-lcbildiği hususunda bir fikir verecektir.
İtalyan sömürgeleri hakkındaki görüşmelerde Sovyetkrin bir Akdeniz devleti gibi kuvvetli istekler ileri sürmek kararında bulunduğuna dair İlk belirtilere rağmen, İtalya barışı cesaret kirleı mahiyette değildir.
On iki Ada’nın ar' n tecrl-dedilmosl ve mukadderatının, Boğazların idaresine at genel anlaşma İle beraber neJcel-nmesl hakkındaki terilf de başka bir İhtilâf mevzuu olabilir. Bu teklif, haddi zatında, bu adaları Yunar hükümranlığı altına koyacak seri bir karar ümldetmiş olan Yunanlılar için bir hayal kırıklığı teşkil etmekledir
İkinci derecede bir yer almış olan Almanya meselesi kadar ehemmiyetli bir meseleye konseyin kâfi zaman ayıramamış olması birçok mahfillerde hayal kırıklığına sebebolmuçtur. Fransız ve Çin muhtıralarının İncelenmesinden, hiç olmazsa muavin murahhaslara faydalı direktifler verilmesi imkânının bulunacağı ti mideci ilebilir.
Boğucu gizil diplomasi ve büyük
devlet siyaseti havası bütün şiddetli» hüküm riirmilştilr. Ne Potsdam'do, ne de Lancaster House'da temsil edilmemiş olan Birleşmiş milletler, zamanı gelince, hakkında verilmiş olan kararlara lştirAk etmeleri kendilerinden İstenecek olan barış meselelerinin ilk hazırlıklarından bu kadar malûmatsız bırakılmalar dolayısiı» gitgide artan bir sabırsızlık göstermektedirler. İngiliz dominyonları ve bu meyanda bilhassa Avustralyanın yorulmaz Dr. Evatt’ı bu husustaki görüşlerini hiçbir şüpheye mahal bı-rakmıyacak bir katiyetle ifade etmişlerdir. Gizliliği muhafaza etmenin en kötü tarafı. Batı demokrasi memleketlerinde dünyadan «aklanacak pek çok şey bulunduğu kanaatinin kuvvet bulmasıdır.
Londrada şu şüphe uyanmıştır kl, Balkanlar meselesi çıkmaza girer girmez Sovyet murahhas heyetinin toplantıların muvaffak olduğu zehabım uyandırmakta pek az menfaati kalmıştır Bu görüşü Heri «örenler şu mütalâaya dayanmaktadırlar; Sov-yetler, üstüste güçlükler çıkartmak suretile Batı memleketleri umumi efkârına karşı bir sinir harbi açmış bulunuyorlar. Ve bununla önümüzdeki İçtima devresi İçin umumi efkârı yumuşatmağa çalışıyorlar. Eğer umumi efkârın bu aşın iyimserliği, şimdiki görüşmelerin akamete uğraması üzerine, yerini aynı derecede bir kötümserliğe bırakacak olursa, bu hal gelecek toplantı devresinde ne pahasına
- olsun, bir anlaşmaya vanma-
Sovyet Dışişleri Bakam Molotof
sı İçin hükümetler üzerinde bir baskının doğmasına aebebolacaktır. Böyle bir ruh hâletl İse Sovyetlere, Londrada 1leri sürdükleri taleplerin ve bu meyanda bilhassa Balkanlar hakkın dakl taleplerinin büyük bir kısmının elde edilmesi İmkânlarını kuvvetlendirir. Zira Balkanlar meselesinde, İki toplantı arasında fâsıla bulunması eğer bu arada seçimler yapılacak ve mevcut şartlar tâdil edilecekse, Sovyetler bakımında faydalı olur.
Eğer umumi efkâr. İlk toplantı hakkında daha İyi hazırlanmış olsaydı bu daha faydalı olurdu. Bu takdirde hiç olmazsa Ingiliz umum! efkârı, Potsdam tebliğinin tesiri altında büyük ümitlere kapılmamış olurdu. .
Londrada, milletlerarası İş birliği hakkında İzhar edilen endişeler bu mahiyetteki her hangi bir mesele üzerinde Dış İşleri Bakanlarının anlaşamaması yüzünden ziyade Balkanlar meselesinde bir anlaşmaya varıla-lmamış omasından doğmaktadır. Bu seferki toplantıda Japonyada bir kontrol konseyi kurulması hakkında-kl Sovyet teklif! üzerinde de bir anlaşmaya varılamamıştır.
Umumiyetle ortada dolaşan şayialara rağmen. Boğazlar meselesinin İleriye sürülmemiş olduğunu zannetti receK sebepler vardır.
Ankara’dan Cumhurlyet'e bil. dirildiğine göre Bakanlar kurulu dün de toplanarak yeni sene bütçesi hakkında tetkiklerine devam etmiştir. Bütçede Millî Savunma Bakanlığı masrafla, nnda mühim tenziller yapılmış, tır. Bu suretle silâh altında bulunan yurttaşlardan mühim bir kısmı peyderpey İş ve istihsal hayatına katılabilecektir.
ı Ankara 30 (Telefonla) — Bütçe hakkındaki tetkikler dün ak. sam bitmiş olmakla beraber tek. nik bazı hususlar İçin bugün de. pazar olmasına rağmen, bir İçtima yapılacaktır. Şimdiye kadar gerek Toprak Mahsulleri, gerek ihracat vergisinin kalkması hak. kında çok kuvvetli cereyan ol. makla beraber bu hususta henüz katî bir karar verilmediği temin olunmaktadır. Son vaziyet yarın belli olacaktır.
Memurların terfihi
Ankara 29 — Yeni bütçede memurlar birer derece terfi edecekler. bu suretle baremin dere, cesl on beşten on dörde İnecek, tir, 15 inci dereceden 15 lira alanların maaşları 20 liraya, en ileri derece olan birinci derece, de 150 lira alanların maaşları 175 liraya çıkacaktır. Memurlara geçen yıl için, bütçe 7 aylık olduğundan maaşlarının on ikide yedisi nispetinde lkramlve verilmesi de düşünülüyor
Atina’da
New-York’ta mesken buhranı
Filistin meselesi
Central Parkta çadır kurulması isteniyor!
İngiltere bu işle Birleşmiş Milletlerin meşgul olmasını istiyor
Cava adasına İngiliz kıtaları çıktı - Hindicini hududunda yeni bir hâdise oldu
Londra 30 (R) — Japon yanın teslim olma imkânını tetkik et. mek üzere bir Uzak Doğu kon. trol komisyonu kurulması hak. kurdaki Amerika'nın teklifini İngiltere kabul etmiştir. Korniş, yonun kurulması hakkındaki teklife dair Rusya ve Çin’den esa. sen müspet cevap gelmiştir. Fransa, Filipinler, Avustralya. Yeni Zelânda, Kanada, Felemenk de kontrol komisyonuna davet edileceklerdir. İlk toplantı Vaşing. ton’da yapılacaktır. Bundan sonrakilerin Tokyo'da yapılması muhtemeldir.
İngiliz Dış Bakanı Bewin Hindistan’ın da komisyona davet edilmesini istemiştir. Amerika bu isteği muvafık bulmuş ve Rusya ile Çin’in tasvibine arze. dileceğini söylemiştir.
Mançuri’yi tahliye
Londra 30 (R.) — Kasım ayına kadar bütün Rus kıtaları Man. çuriden çekileceklerdir. Büyük kuvvetlerin çekilmesi ekim ayı. mn on beşinden sonra başlıya. çaktır.
Cava’ya İngiliz kıtaları çıktı
Londra 30 (R) — Cenup Do. ğu Asva işgal kuvvetleri kuman, dam Lord Mountbatten Doğu Felemenk adaları ahalisine hi. taben bir beyanname neşretmiş.
PAZARDAN PAZARA
____ I . . ..I
İstanbul şehri
ve
Dr. Lûtfi Kırdar
tir. Bunda İngiliz kıtalarının Japonları teslim almak, yeni hükümetin kurulmasına kadar kanun ve nizamı tesis etmek üzere Felemenk Hindistanı ada. Lanna çıktıkları bildirilmekte. Müttefik işgal kuvvetleri gelinciye kadar her tarafta nizam ve asayişten Japonların mesul olacakları bildirilmektedir.
Londra 30 (R) — Cava’nin
merkezi olan Batavya'ya iki bin kişilik İngiliz ve Hintli kıta, lar çıkarılmıştır. Yeni kuvvetler de gönderilecektir. Cava’da millî kuvvetler komutanı mukavemet gösterilmesini emretmiştir. Felemenk kuvvetleri de yoldadır. İngiltere, bunların nakli için lâzım gelen gemileri verm'ştir,
Hindiçinî hududunda yeni bir hâdise
Londra 30 (R) — Bir Çin tü. meni Hindiçiıûye girmekte olan Fransız hükümet memurlarını durdurmuş, askerlerin silâhları, nı almış, bunları Çin’e gönder, mistir. Çinliler Fransız bayrağı, nın dalgalanmasını da yasak et. mislerdir. Fransa bu hareketi protesto etmiştir. Ç:n Başbakanının geçen hafta Fransa'yı ziyaretinde Çinlilerin Hindicini'de gözleri olmadığını söylediği hal. de bu müdahale Paris'te t°?ssüf. io karsılanm'stır
■o
(D
05
2 O
Başbakan Cumhuriyetçi liderlerle görüşüyor
Londra 30 (R) — Yunan Baş. bakanı Vulgarls. dün Plâstlras. Sofulls, Çuderes vesaire Cumhuriyetçi liderlerle görüşmüştür. Görüşmelerine devam edecektir.
Muhacir yüklü bir vapurda yangın çıktı
Londra 30 (R) — Almanların Yunan adalarını İşgalleri sıra, sında evlerini, barklarını bıraka, rak Sisam ve Sakız’dan kaçan kadın ve çocuklardan mürekkep bir kafile Habeşistan'da. Doğu Afrika’da yerleştirilmişti. Bun. lan memleketlerine götürmekte olan E m pire Petren vapurunda yangın çıkmıştır. Derhal yetişen harb gemiler! 456 kişiyi kurtar, mistir. Vapurda 500 kişi bulun, duğu tahmin ediliyor.
DİKKATLER
Bütün dertlere devai Ucuzluk
New-York 30 (A.A) — Terhis edilen büyük miktarda Amerikan askeri ve bunların aileleri halen Ncw-York-la hüküm sürmekte olan şiddetli mesken buhranı karşısında hükümetten Central Park'ta çadır kurmak üzere müsaade İstemişlerdir. Bu İstek reddedilmiştir.
Buhrandan bilistifade apartıman sahipleri, icra komisyoncuları ve simsarlar gayri kanuni olarak hava parası almaktadırlar. Otelciler, otel kapıcıları ve daha birçok kimseler de sığınacak yeri olmıyanlara eda temin etmek İçin bahşiş istemektedirler.
Fransadaki seçim
Londra 30 (R) — Paristen alı. nan haberlere göre, son günlerde yapılmakta olan seçimlerde hal. km % 40 j müstenkif davranmaktadır. Bu meseleyi inceleyen bir gazete, halkın seçimlere işti, lâk etmemesi sebebini eski siya, sî partilerin faaliyete geçmiş ol. malarında bulmaktadır.
Londra 30 (R.) — Başkan Truman, Almanya ve Avustralya'da kaimi? olan 100 bin Yahudlnln Filistin’e kabul edilmesini Inğllt^redcn İstemiştir. Amerlkaya gelen raporlara göre bu Yahudller hâlâ Alınanlardan fena muamele görmektedirler vo ıstıraplarına çara bulunması İçin Ol. Elsen-howcr'e talimat gönderilmiştir,
İngiltercnln bu İsteği kabul etmi-yeceğl zannediliyor. Vaşlngtondakl kanaate göre tngUtera Filistin Mu-sevllerlyle Birleşmiş Milletlerin * Taşmasını istemektedir.
Lord Gort’un katli haberi doğru değil
Kııdils 20 (A A.) — Hükümet sözcüsü, Fillstlndekl Ingiliz yüksek komiseri Lord Oort'un katledildiği hakkında bir Amerikan ajansının Kahir» den verdiği haberin hiç bir aslı vo esası olmadığını bildirmiştir,
Delhi 30 (A.A) — Filistin meselesi gün geçtikçe ehemmiyet peyda etmektedir, Yahudi teşekküller büyük bir faaliyet göstermektedirler. Bunlar Başkan TrumanTn İngiliz kabinesine göndermiş olduğu söylenen mektup münderecatından İstifade , etmek İstiyorlar.
u2-
Bütün çıkar yollar ucuzluktan geçiyor:
Halka gıda lâzım,,. Gıda İçin de ucuzluk lâzım.
— Aman ihracat yapılamıyor!
Maliyeti düşürmek lâzım... Düşürmek İçin de müstahsilin ucuza yaşıyabrlmesi lâzım.
— Aman ahlâk bozuluyor!
Sefahetln yanındaki sefaleti kaldırmak lâzım... Bunun için de mâkulün fevkinde kazananlardan yontarak, mâkulün al. tında kazananlara yaşamak hakkım ucuza vermek lâzım.
Sıhhi, İktisadî, ahlâki, hattâ siyasi, rejimsel ve milli, ferdi ve ailevî her İşin ucu ucuzlukta... Bütün selâmet yollan ucuzluk, tan geçiyor.
HAFTA KONUŞMASI
Alış veriş komedisi
Yazan: Refik Halici Karay Bugün beşinci sahlfemlzd»
Lûndradan Sof yaya kadar hiç bir Avrupa şehri yoktur ki bomba yıkıntılarını ve yangın yerlerini temizlemekle, binlerce evsiz halka bir
altı bulmak derdile uğraşmasın. Moloz yığını haline gelmiş bütün Avrupa şehirleri arasında
— yedi yıllık felâketten değil de — yedi yıllık imar eserlerinden bahsedilebilen tek ülke
— muhalifler işitmesin — İs. tanbuldur.
Geçen gün Floryada gazetecileri toplayıp yaptıklarım ve yapamadıklarını anlatan Dr. Lûtfi Kırdar böyle mesut bir memlekette Belediyecilik et. nıekten ne kadar haz duyarsa, İstanbul halkı da, onun gibi bir Belediye Başkanına malik olmaktan o derece bahtiyardır. Onun da bizim de talih, sizliğimiz, geçmiş harb yılla, rinın büyük işler görmeye engel, kısır bir devre olmasıdır. Çünkü Dr, Lûtfi Kırdar bu zorluk ve yoksunluk devrinde ne vaptı ise âdeta «kaçamak» yapmıştır. Su derdi gibi, düzelmesi milyonlara bağlı işlerin mesuliyetini ona yükliyemeyiz.
Bu münasebetle bir İki düşünceyi yazmak isteriz.
Yedi yıllık hilânço sonunda biitiin gazeteler — iyisi de, kötüsü de — Lûtfi Kırdara en İyi aferinl vermişlerdir. Demek ki Türkiyenin bütiin gay. ri memnunlarının toplandığı şehirde dahi bir İdare adamı için, İstisnasız âmme teveccühünü toplamak, karşısında muhalif bırakmamak mü m. kiindiir tyl alâmet. Bu, birinci müşahedemizdlr,
tkinel mülâhaza: İstanbul gibi bîr şehirde Belediye Baş. kanının şehir halkı tarafından seçilmemes! İnsana çok garip geliyor, ağırımıza gidiyor. Bu nlçLn böyle olmuş bilmiyoruz, fakat artık böyle olmamalıdır. Dilimizden dilşmlyen Demok. rasiııln ilk tecrübesi hu ola. çaktır. İstanbul kadirşinastır. Uyanık ahalisi gene mutlaka Lûtfi Kıra»n ,«ç«, BeMly»
işlerine daha yakından alâka gösterir, istenilen vergi feda, kârlığına seve seve, yani paranın nereye harcanacağını bile bile katlanır.
Üçüncü âcizane mülâhaza olarak gelelim gelir meselesi, ne:
Büyük şehirler arasında, hattâ Balkanlarda, nüfus ba. şına en az vergi veren şehir İstanbuldur. Bu, niçin böyle, dır? İstanbullular, şehirlerinin güzelleşmesi uğruna senede üç, beş lira fazla vermekten mİ kaçınıyorlar?
Hayır. Belediye gelir alması, nı bilmiyor. İstanbul Beledi, yesinin gelir bütçesi Kurunu Vustadan kalma bir garibeler halitasıdır, yamalı ve fakir bir bohçadır. Bir ilmi tetkik mah. sulii değildir, gelişi güzel kendi kendine olmuştur. Meselâ ev köpeklerinden senede beş viiz lira toplamak İçin iki bin lira harcar. Başlıca varidat kavnağı olarak Mezbahadan geliri vardır, bu suretle asla vergi alınmaması gereken et gibi bir gıdayı pa halli aştırır. Bütçenin büyük kısmını has. tanelere harcar, halbuki bun. lar fstanbulun değil, memieke. tin ve devletin malıdır, mas. rafları devlete ait olmalıdır. Temizlik işleri İçin bir buçuk milyon lira harcayıp 400 bin lira gelir almak da tam batak hesabıdır.
Biitiin bunları bir kalemde silip tstanbulda nüfus başına, gelire göre, bir liradan elli II. raya kadar şehir vergisi, her bina basma rene dereceli bir şehir vergisi, tstanbulda satılan İckl ve tütünden yüzde on pay almak gibi basit, asri usullere gitmeli
Fakat bunlar Belediyenin değil, hükümetin İşidir. O da kolay harekete gelir bir ma. kine değildir.
Son söz: Sayın doktor Kır, dar, İstanbul sizden hoşnuttur, nagar değmesin, devam!..,.
. Demokrat
Sahi fe 2
SÖZÜN SELİSİ
El sıkmaktan ölüm
D ir cemiyet kurmak hevesidir başgösterdi. Hemen herkes bir parti değilse bile bir cemiyet kurmayı düşünüyor. Saygısızlıkla Savaş Cemiyeti kurulmuştur. Uludağ» Sevenler Ce_ miyeti kurulmak İçin mevsimin gelmesini bekliyor, (Çünkü kışın ağzında şehirdeki apar t imanın a kömür taşımakla meşgul olan dağcılar bu mevsimde Uludağ sevgisiyle kolay kolay coşanlar, lar.) Bundan başka kim bilir daha ne kadar cemiyetin müsaadesi alınmak üreredir. En faresi de bir doktorla muharrir arka, daşımız Hikmet Feridun Es'in kurmak istedikleri E| Sıkmıyanlar Cemiyeti!
Böyle bir cemiyet kurmayı bir doktor akıl etmiş; altı, yedi yıldan beri el sıkmamak mesleğini İhtiyar eden arkadaşımız Hik. met Feridun Es de hu fikre canü gönülden iştirak etmiş. Birkaç gün evvel kendi sütununda Cemiyetin tüzüğünü kabataslak çizivermişti. Hemşerfleri yalnız el sıkmaktan menetmekle kalmıyor, her türlü el şakalarını de toptan yasak ediyordu.
Kola girmelere, omuza vurmalara, çene okşamalara bir dİ. yeceğim yoktur ama dostluk nişanesi sayılan el sıkmayı pislik alâmeti, insanı ölüme götüren bir bulaşma başlangıcı saymaya gönlüm bir türlü razı olmuyor, İnsanlar kim bilir kaç yüz yıldır el tutuşuyorlar. Bugünkü mânasında el sıkışmak o kadar eski değildir Şövalyelik devirlerinde yayıldığım bir yerde okumuş, tum. İki düşman barıştıkları yahut yüzyiize görüşmek İhtiyacını durdukları zaman birbirlerine sağ ellerini uzatır, böylece bir fenalık etmiyeceklerine birbirlerini İnandırırlarmış. Tabiî bu el sıkışma o zaman bütün konuşma boyunca devam edermiş. El sık. mak sonradan kısalarak bir dostluk gösterisi sayılmıştır.
Şimdi, yeni cemiyetin müstakbel kurucuları el sıkmaya has. talik bulaştırmanın korkunç başlangıcı sayıyor, bundan herkesi kurtarmak istiyorlar
Bana öyle geliyor ki atom bombası gibi bir ölüm vasıtası varken insanlar el sıkmaktan ölmeye seve seve razıdırlar. Bira, kalım, atın ölümü arpadan, insamnki de dostluktan olsun!
Şevket Rado
Eski Dış Bakanı
B. Tevfik Rüştü Araş yeni bir parti kuracakmış
Bu sabahki Tasvir, eski Dış iş. leri Bakanı B. Tevfik Riiştü AıasTn Demokrat Parti adı al. tında yeni bir Partj kuracağını, Halk Partisinden çıkarılmış olan B. Fuat Köprülü ile Adnan Men. deres’in bu Partiye girecekleri «öylendikini yazıyordu,
B, Fuat Köprülü, kendisine müracaat eden bir muharririmize; .Ne böyle bir Partiden habe. tim var, ne de böyle bir Partiye girmek kararından. Vaziyetim eskisi gibidir. Hiç bir değişiklik yoktur. Yazılanları tekzibedebi. lirsin’z» demiştir.
20 rekatı yağ bürtsıı kuruluyor
Ankara 30 (Telefonla» — Zeytinyağının illerimizin gerçek İhtiyaçlarına göre dağıtılmasını sağlamak üzere toplu yağ istihsal bölgelerinde yirmi kadar nebati yağ bürosu kurulmuştur. Bu bürolarda çalışacak olan milli korunma kontrolörlerine ödevleri I hakkında Ticaret Bakanlığınca gerekli malûmat verilmiştir.
Bu bürolar İstanbul, İzmir, Aydın, Mllâs, Bursa, Mudanya, Balıkesir, Ayvalık, Bürhanlye, Edremit, Küçük-kuyu, Çanakkale, Adana; Mersin, Antakya, İskenderun, Gaziantep, Kilis ve Manlsada kurulmuştur.
Gertkliği takdirde diğer merkezlerde de bu kabil bürolar faaliyete geçirilecektir,
İki Amerikan mebusu geliyor
Ankara 30 (Telefonla» — Yarın Amerikan kongresi üyelerinden Mls-ter Mundd ve Mlss Bol ton şehrimizde bekleçmektedirler. Bunlar Anka-rada iki gün kaldıktan sonra İstanbul» gidecek ve oradan da birkaç gün kaldıktan sonra Atina v« Napollyc bsreket edeceklerdir.
3 çakmak kaçakçısı yakalandı
Ankara 30 (Telefonla) — Şehrimizde üç çakmak kaçakçısı yakalanmıştır. Kaçakçıları taklbeden memurlar, evvelâ bu üç kaçakçı İle tanışmışlar, «Delliertepe» denilen mevkide pazarlığa ve alışverişe girişmişler ve pazarlık uyduktan ve paralar verildikten sonra kaçakçılar yakalanmışlardır. Sanıklar 8495 çakmak taşını 1100 liraya satmışlardır.
İngiliz kitap «ergisi açıldı
İngiliz kültür heyeti taralından lıa-nrlon&n tıp kitapları sergisi dün G İ. N. kitap sarayında açılmıştır. Açı-liş töreninde Beyoğlu kaymakamı, tıp fakültesi dekanı, İngiliz başkonsolosu, gMeteclIer, doktorlar ve kasabalık bir davetli kütlesi hazır bulunmuştur. İstanbul üniversitesi profesörlerinden olup şimdi Londrada Jenl bir vazifeye tâyin «dilen Prof. Dr. Nixon güzel bir hitabe ile sergiyi açmış, kendisine Dekan Fahri Arel cevap vermiştir, Sergi halka her gün sabahtan aksama kadar açık l^aia-
_ -...-
Florya
Plaj tesisatı genişletilecek
Florya plajı he civarındaki tesisatın bir kat daha genişletilmesine belediyece büyük ehemmiyet verilmektedir. Harb sonrası, turistik faaliyetler basadıktan sonra bugün şehir halkının bile ihtiyacını karşilamiyan Florya plâjuun pek küçük kalacağı muhakkak görülüyor. Floryada geceleri kalmak arzusunda bulunanlar için belediye büyük bir otel yaptırmak İstiyor. Otelin İnşası için bazı müesseslerle daha şimdiden temas edilmiş, fakat inşaatın çok pahalıya çıkacağı düşünülerek otelin hemen İnşasına teşebbüs edilmemiştir.
Mamafih normal ekonomik şartlar hâldm olmağa başladıktan sonra Floryada İlk yapılacak büyük İnşaattan biri de otel olacaktır. Ot-I Icln münasip saha ayrılmıştır.
Bundan başka plâjın Yeşilköy tarafına doğru uzatılıp genişletilmesi de mümkün olacaktır. Sahile tesadüf eden toprak tabakası bir müddet kazıldıktan sonra altından gayet gü2el bir kumsal meydana çıkmaktadır. Nsteklm belediyenin bu sene yaptırdığı yeni soyunma yerleri için kazılan arazide toprak tabakasının altında böyle bir kumsal meydana gelmiştir. .
Pi&jın arka kısmında ve tren hattının kara tarafındaki sahada yetiştirilen orman da büyütülecektir. Buranın ağaçlandırılmasına ehemmiyetle devam ediliyor. Diğer taraftan Floryanın İlerdeki gelişmesini düşünen belediye, buranın İdaresini yeni bir şekle sokmağa karar vermistlr. Flor yanın ayrı ve mülhak bir bütçe ile ve belki de — Darülaceze İmalâthaneleri tçln yapıldığı gibi — müte-davil bir sermaye İle İdare edilmesi rflsfln ölüyor.
Pamuklu fiatlerinde tenzilât yapıldı
Ankara 29 (A.A.)— Yetkili makamdan öğrendiğimize göre, resmi ve hususi bllûmum fabrikalarda imal edilip 8ümer Bank Yeril Mallar Pazarları marlfetlle satılan ve flatleri Ekonomi Bakanlığınca tesblt edilen pamuklu dokumaların halka satış fl-atlerlnde ekim aynın birinci pazartesi gününden İtibaren ortalama olarak yüzde 15 raddesinde bir İndirme yapılması karar altına alınmıştır.
îfçi hayatını tanzim için yeni kanunlar hazırlandı
Ankara 29 — Çalışma Bakanlığı İşçinin çalışma şartlarını düzeltmek İçin, dört kanun tasarısı hazırlamış ve Meclise vermiştir. Bunlardan biri sosyal hizmetler kurulu tesisidir. Bu kuru! müsavi miktarda İşçi ve 1$ verenden mürekkebolacak ve 5-10 milyon liralık bir bütçeye malik olacaktır. Kurum işçi büroları, kreş, sanatoryum, dinlenme yerleri açacaktır.
Ödncl tasarı meslek hastalıklarında ve kazalarda verilecek tazminata dairdir. Diğer tasanlar sosyal sigortaya, iş ve İşçi bulma teşkilâtına da-
Hariciye tâyinleri
Ankara 20 — San Franclsçoda bir başkonsolosluk ihdas «dilerek mer-ke«d«n NLzameddin Erenel, Washlng-tonda orta alçülk müsteşarlığına da nurkezdtn Mennan tâyin edildiler.
Atina, Pire başkonsolosluk muavin konsülü Mamdl Çrür d* gafrınlıjf jp-»tn» altnd^
ABŞAM
Boğazlar hakkında
Boğazların silahsızlandırılması fikrinden vazgeçilmek üzere olduğu bildiriliyor
Londra 29 (R.) — Times gazetesinin İstanbul muhabirinin blldirdlğl-no göre, Beşler konferansının aldığı mahiyet, Tiirklerde bir taraftan Boğazlar hakkındakl müzakerelerin geri bırakılması bakımından hayal sukutu uyandırmaktadır. Bir yandan da konferans mahafllinde hüküm süren ruh hâletlnden dolayı memnuniyet hasıl etmektedir.
Boğazlar meselesilc alâkadar milletlerin yer bir anlaşmaya varmak İçin ne zsman toplantıya davet edilecekleri hakkında hiçbir malûmat yoktur.
Bununla beraber, Türkiye ordusunu terhis etmek ve masraflarını kısmak İçin bu meselenin halledildiğini görmek hususunda acele etmektedir.
Boğazların silâhsızlandırılma*! projesinden vazgeçilmek üzere olunduğuna dair Londradan gelen haberler, Türklyede büyük bir memnuniyet uyandırmıştır. Zira Boğazların «İlâhtan tecridinin Türklyenln Avrupa hududunu müdafaasında büyük tesirleri olacak ve memleketin emniyetini tehlikeye koyacak ti.
Buna mukabil. Türklyenln harb zamanında da, sulh devresinde de Boğazlardan gerek umumiyetle bütün milletlerin, gerek hususlle, meselâ Rusya gibi bir devletin gemilerinin serbesçe geçmelerini kabul edecek gibi görünmektedir. Eğer konferans bu şekilde karar verirse, Türk topraklarında üs vermemek veya yabancı bir memleketin askeri kuvvetlerini bulundurmamak şartlle Türkiye bu teminatı verecektir.
Londra 29 (A_A.) — Ortada dolaşan şayialara Tağmen, Boğazlar meselesinin konferansta İleriye sürülmemiş olduğunu zannettirecek sebepler vardır.
Romanya’da normal idareye doğru
Bükreş 29 (A. A.),— Romanyada normal İdare kurmak için teşebbüsler vardır. Toplanma kampları kapatılacağı gibi, yargıç kararı olmadan kimse tevkif edllemlyecektlr.
Bulgaristan’da
Cifçı partisinin gazetesi «Hürriyet yoktur» diyor
Sofya 29 (AA.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: Bulgar muhalefet çlfçl partisinin organı olan Narodno Zemedelsko Zname gazetesi, İlk sayısında «Bulgaristanda hürriyetin m evcu dol madiğini iddia ediyoruz» başlığı altında, Kızanlık, Assenevyade. Borgovltza, Radomlr ve Loveç’ten naiplere, Başbakana şe İç İşleri Bakanına hitaben gönderilen bir sıra telgraflar neşretmlştlr. Bir sureti muhalif çlfçl partisinin şefi Nlkolas Petkov'a da gönderilen bu telgraflarda, bu partinin bölge teşkilâtı şefleri, muhalefete mensup adaylar ve diğer bazı kimseler, muhalefet lehinde seçim propagandasında bulunmamaları maksadlle milisler tarafından tevkif edildiklerinden, fena muamelelere ve İşkenceye maruz bırakıldıklarından şikâyet etmektedirler.
Narodno Zemedelsko Zname gazetesi buna benzer vesikaları neşretmeğe devam edeceğini yazmaktadır.
İngiliz ve Amerikan askeri heyetleri Rusyadan ayrılıyor
Moskova 29 (USİS) — Bütün harbin devamı müddetlnce Sovyetler Birliğine çok kıymetli hizmetlerde bulunmuş olan Amerikan vo İngiliz askeri heyetleri, bugün bürolarını kapamışlardır. Bunlar, pazartesi günü memleketlerine dönmek üzere Moskovadan ayrılacaklardır.
Uluborlu’da 3 ev yandı
İsparta 29 (A.A) — Dün Ulubor-luda çıkan bir yangın otuza yakın evin yanmasına sebebol muştur. Yangını söndürmek İçin Uluborlu yangın söndürme eklplne yardımda bulunmak üzere İsparta, Keçiborlu ve Se-mirkentten otopomplar gönderilmiştir.
Vali ve burada bulunan milletvekilleri de Uluborluya giderek yangın felâketine uğrayan yurttaşların yerleştirilmesi ve İhtiyaçlarının karşılanması İçin alınması gerekli İşlerle meşgul olmuşlardır.
Jr Zlngal şirketinde muhasebeci bulunduğu sırada bonolar üzerinde tahrifat yaparak 16000 lira menfaat temin etmekten sanık Faik'ln duruşması dün İkinci ağır ceza mahkemesinde bitmiş ve kendisinin iki sene dört ay hapsine karar verilmiştir.
-Ar Samatyada Narlıkuyuda oturan on doua yaşında Atina İsminde bir kız, Gülhane parkında sinir İlâcı yerine tentürdiyot İçmiş ve ölüm halinde Btısekl ÜMtayediiş jfttyrü-
MnıstiK
Mareşal Vilson’a cevap
Izve&tia gazetesinin bir makalesi
Moskova 29 (A.A.) — lzvestlu gazetesi «Generallerin gevezeliği» başlığı altında neşrettiği bir maklcde Amerlkadakl İngiliz askeri heyeti şefi Mareşal Wllson'un «Baltimore Sun» adındaki Amerikan gazetesinin muhabirine yaptığı beyanatı bahis mevzuu etmekte ve şöyle demektedir:
«Birleşik Amerlkadakl İngiliz askeri heyeti üstüste o kadar budalaca hareketlerde bulunmuştur kİ. bunu tavsif edecek bir kolime bulmak müşküldür. Bununla beraber. Wl)son,un bu beyanatında bir hususiyete dikkat etmek lâzımdır. Eski okulun bir diplomatı olmak sıfatile siyasi mefhumlardan bazı şeyler saklamak mecburiyetindedir. Meselâ: Amerikan askerî kudretinin büyümesi lehinde bulunuyor. Acaba hakikaten öyle midir? Bundan şüphe edilebilir. Mere-şal tVilson'la aynı siyasi anlayışı taşıyan kimselerin ar aşıra İngiliz basınında yer bulan makalelerin! dikkatle okumak, İkinci Dünya Harbinden sonra Birleşik Amerlkadakl askeri ve İktisadi kuvvetlenmenin Ingillzlerde pek az şevk uyandırdığını derhal ve açıkça görmek İçin kâfidir.
Meselâ Londrada çıkan Observer gazetesi son günlerde «Avrupayı tanıyan blrl> imzası altında bir makale neşretmlştlr. Avrupayı tanıyan bu kimse, dünyada yeni bir muvazene ve İstikrar sağlamak zarureti hasıl olursa Amerika, Rusya ve Çine karşı koymak İmkânını bulacak ve sayesinde devamlı bir sulh elde edilebilecek bir Batı birliği tesisi fLkrlle meşguldür. Amerlkaya ve Sovyetler Birliğine karşı bir Batı Avrupa kalesi İhdasını istiyor. Her İki hal de müşterek bir kaynaktan beslenen aynı derecede tehlikeli birer oyundur.»
Amerika - Macaristan
Londra 30 (R.) — Amerika, Macar hükümetini tanımak ve bir sulh anlaşması yapmak fikrindedir. Bu münasebetle Vaşlngtonda neşredilen bir tebliğde deniliyor kİ: «Macarlstanda hür seçimler yapılacağı ve demokrat partilere fikirlerini serbesçe bildirmek ve halka toplanma hakkı verileceği hakkında Macar Dış Bakanından teminat alınmıştır.»
Atina’da hktoDİantı
Bul garlardan intikam alınması isteniyor
Atina 29 (A.A.) — 1941 de Bulvarlar tarafından öldilrülın 15,000 Yunanlının hâtırasını tiziz İçin Naip Damasklnos'un da lştlraklle yapılan hususi bir âyinden sonra kalabalık halk kütleleri Atlnanm merkezinde nümayişlerde bulunmuşlar ve «Bul-garlardan İntikam alacağız» diye bağırmışlardır.
Yunan kıralcılan da bu fırsattan faydalanarak Kıral Georges'un avdeti lehinde bir nümayiş tertlbetmlşler-dlr.
Richelteu zırhlısı hasara uğradı
Paris 30 (A.A ) — Rlchelieu zırhlısı, Hindi çini'ye gitmekteyken, Mala-ka boğazının tehlikeli bir bölgesinde, mikn atisi! bir mayna çarpmıştır. Mayın, geminin tareti hizasında bordasına çarparak patlamış, fakat geminin sağlamlığı sayesinde teknesinde hiç bir ağır hasara sebfbolmamış, sadece bir çöküklük hasıl etmiştir. Zırhlı hâlen Trlomphant hafif kruvazörü refakatinde Hindi Çinî'ye doğru yoluna devam etmektedir.
Berlin’de kara borsa
Berlin 30 (A.A.) — Şerlinde Tier-garten kara borsasına askeri polislerin dün yaptıkları bir baskın sonunda 300 den fazla tevkif yapılmış ve 2000 kişi de sorguya çekilmiştir.
Bombay’daki karışıklıklar
Bombay 29 (A.A.) — Bugün burada neşredilen resmi rakamlara göre, çarşamba günü başlıya» karışıklıklardan ölenlerin sayısı 25. yaralananların Sayısı da 112 dlr. Dün sokağa çıkma yasağının konmasındanberl vaziyet çok düzelmiştir.
Japonya’da iki siyasî parti
Beyrut 20 (R.) — Tokyodan verilen bir habere göre, bu şehirde son günlerde İki siyasi parti kurulmuştur. Bunlardan biri «sosyalist partisi, diğeri «Yeni Japonya liberal partisi» dlr. Mühim İki Japon şahsiyeti tarafından kurulmuş olan «sosyalist» partisi İlk toplantısını yapmıştır. Yakında yapılacak olan seçimler İçin hazırlıklar görmektedir.
«Yeni Japonya liberal partisi» beyannamesini hazırlamaktadır.
Bükreş elçisi geliyor
Bükreş 39 (A.A,) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: Türkl-ycnln Bükreş elçisi Şefkati İstlnyell, dün. menunen Türkia*** harekok «t-mistir.
_________________________ 30 Eylül 15)45
Konferans, Ingilizler arasında hayal sukutuna seheholdu
Wickham Sleetl: “ Rusya güvenlisini korumaktan bahsediyor, halbuki bu güvenliği tehdit eden tehlike yoktur,, d.yor
Londra 30 (A-A) — Yorumcu Wick-han Steed «İnsanlığın en büyük dâvası» başlığı altında şunları yazmaktadır:
Londradakl beş Diş İşleri Bakanı konseyi, İtibarını kaybetmek üzeredir. Bu konsey İtalyan - Yugoslav hududunun taslağını çizdikten ve Trleste limanının beynelmilelleştirilmesi İşinin ana hattını teshil ettik ten sonra başka hiç bir ehemmiyetli karara varamamıştır. Macaristan, Romanya ve Bulgaristanla barış antlaşmalarının hazırlanması hususunda açıkça tezahür eden görüş farkları hâdiseleri bir çıkmaza sürüklemiş gibi gözükmektedir.
Şimdiye kadar bu hayal kırıcı mü zakereitr hakkında tenkldedtcl yorumlardan sakınmış olan İngiliz basınının tersine olarak halk efkârı bunları sağlam bir barışın kurtıima-sile telif götürmez telâkki etmektedir. Avustralya ve kuzey Afrika Dış İşleri Bakanları, görüşlerini İzah etmek üzere yaptıkları birbirlerine benzer demeçlerde bu tenkldleri to-yidetmişlerdir.
Bugünkü şartlar altında beş Bakan konferansının fiilen akamete uğraması büyük bir hayret uyandırmıştır Rusyanın siyasetine kendi güvenliğinin korunması zihniyetinin hâkim olduğu hakkındakl İddiasına rağmen. Rus güvenliğin! tehdtdeden herhangi tehlikenin mevcut bulunmaması bu İddiada makul bir taraf bırakmamaktadır. Müstakbel bir harb karşısında milli veya milletlerarası her türlü güvenlik endişeleri, dünya güvenliğini her türlü milli veva stratejik taleplerin fevkine çLkaran atom bombasının keşfinden sonra tama-mlle şekil değiştirmiş bulunmaktadır İngiliz halk efkârı, dünya ölçüsünde ve cihanşümul bir otorite altında ha-
Arjantin’de durum nazik
2000 kişi tevkif edildi gazeteler kapatıldı
Nevyork 29 (R.) — Argcntine'den alman son haberlere göre, bu memlekette durum çok nazikleşmektedir.1 Hükûmtt çarşamba günü 2000 den fazla tevkifat yaptırmış ve muhalif gaztteleri kapatmıştır.
Berne 29 (R.> — Birleşik Amerika, hükümeti Argentlne'e bir nota vermiştir. Amfrlka, notasında Argen-] tlne’dejd buhran ile Amerikan halk efkârının çok ilgili olduğunu, İlân edilmiş olan sıkı yönetim ile diğer tedbirlerin fena tesirler yarattığını bildirmektedir.
Memleketlerine dönmek isteyen Polonya! ı askerler
Kahire 29 (A.A.) — Orta Şark İn-
gilz ordusunun halkla temas dairesi başkanı General Maccormach yaptığı bir demeçte, 400 Polonya askerinin Polonya'ya dönmek arzusunu İzhar etmiş olduklarından dolay» Mısır’da toplama kamplarına sevkedildikltrl hususunda Tass ajansı tarafından verilen haberin zararlı ve fesatçı olduğunu söylemiştir.
General Maccormach Polonya'yı dönmek arzusunu izhar etmiş olan bütün Polonya'n askerlerin son günlerde Süveyş'e getirildiklerini ve bu-
rada 'anavatanlarına avdetlerine ln-tlzaern serbesçe dola'tıklarını, İngiliz askerleriyle aynı kamplarda yaşadıklarını İlâve etmiştir
General Eisenhovver ve general Patton görüştüler
Frankfurt - Sur - Maln 29 (USİS) — General Patton, dün General Elsen-hovrer'le yaptığı İki saat ve 20 dakika süren görüşme esnasında Bavyera' da Nazi zihniyetinin kaldırılması hususunda şahsi raporunu izah etmiştir. İki General, muhabirlere hiç bir beyanatta bulunmadan Amerikan genel karargâhından birlikte çıkmışlardır,
General Elsenhower, ordu komutanlarından biri 11e görüşmesi, lç!n fevkalâde bir şey olmadığın» söylemiştir. General Patton’un Almanya' dakl Amerikan işgal bölgesinin Doğu çevresldne tatbik ettiği İdare son zamanlarda tenkldedtlmlşti.
Thomas Mamı Amerika’da kalıyor
Bantamonlca 30 (A.A.) — Alman muharriri Thomas Mann, İhtiyarladığını, Amerikan ordusunda iki oğlu bulunduğunu ve Amerlkada kalmak İstediğini BÖyllyerek. Atmanyaya dön-
reket rdc-n ve bir birleşmiş milletler anayasasını kendine bir çıkış noktası olarak kabul eden bir barış teşkilâtı lehlndcdir Atom kudretinin meydana çıkışından sofıra hattâ bu anâyasarun mahiyetinin dahi değiştirilmeğe İhtiyacı vardır.
Görüşleri, Stafford Cripps ve Wlnston Churchül kadar bir j’.rlı.den ayrı olan Ingiliz devlet adamları bu şortları ele almak İçin gerekil hamlenin sadece devlet adanılan veya hükümetlerden değil fakı! bütün dünyanın erkek ve kadınlarından gelmesi lâzım geldiği noktasında birleşmektedirler
Bu devlet idamları insan cemiyeti karşısında yüksek muazzam davanın haltı için prk az zaman kaldığı hususunda da birisimi .irdir Başka bir tâbirle atom kudretinin kullanıuna-si, bu silâhı kullanan kuvvetlerin imhasını zaruri olarak iuiaceclecektir
Barış İhtiyaçları be'’.ımından bir ihtilâl teşkil eden bu dcğlşlkllğLn Ba-I kanlar konseyi tarafından kavranmamış olması, milletlerarası münasebetlerde yen! •ihnlyellerln hâkim olması zaruretinin ne kadar âcil bu-lunduğıınu göstermektedir
Parlamento tekrar açıldığı zaman Lord Darnley Lordlar kamarasında atom bombasının dünya İşlerinde yarattığı buhrana ve bunun müstakbel gelişmelerine dikkati çekecektir. Lord Darnley katu' edilebilecek bir b&rış kurulabilmesi hususundaki yegâne ümidin bütün milletler tarafın-dan tek bir cephe kurulmasında mündemiç bulunduğunu belirtecektir. Avam kamarasında da buna benzer mütalâalar İleri sürülecektir. Eğer tngillz halk efkârını İyi tanıyorsam bu mütalâaların kuvvetle 1 destekleneceğini İddin edebilirin.
İran’da
Kuzey’de ve Hazer kıyılarında hâdiselerden bahsediliyor
Tahran 29 'AA.» — Iran saylavlarından Seyfpur, parlâmentoda söylediği bir nutukta Tahranın kuzey batısındaki muhtelif bölgelerde kan akmış olduğunu bildirmiştir. Saylav, Horasanda halka fena muamele yapılmış olduğunu ve Hazer Sayısındaki Mazenderan eyaletinde sol unsurların bütün şehir ve kasabalarda İktidarı ele almış ve merkezî hükümet temsilcilerini kovmuş olduğunu tasrih etmiştir.
Sen cam'd a kargaşalık çıkarmış olanlar, dükkânları ve mektepleri kapatmış, bir dükkân sahibini öldürmüş ve valiyi yaralamışlardır.
Londra 30 (R.) — Iran meclisinde demeçle bulunan bir mebus: -Birim ntier çektiğimizi, bize yapılan haksızlıkları bütün dünyaya bildirmeliyiz» demiştir.
Azerbaycan ve İran
Tahran 29 (A.A.) — Yirmi Azerbaycan saylavından on biri yayınladıkları bîr tebliğde Azerbaycan» Iran dan ayrılmasını istlyen yeni demokrat partisi programını takbih etmektedirler.
29/9/1945 flatlerl
Londra üzerine 1 sterlin 5.22
Nevyork üzerine 100 dolar 132.—
Cenevre 10(1 İsviçre Fr - 30.675
Madrid üzerine lüo pezeta 12 89
Stokholnv üzerine 100 kuron 31 1325
ESHAM VE TAHVİL Al
% 5 faizli ikramiyeler:
1933 Ergani 24 85
1938 İkramiyen ».50
MIH! Müdâfaa 22.23
Demiryolu Ikramlyell (>8 70
% 7 faizli Tahviller:
Sivas - Erzurum 1 20.40
Sivas ■ Erzurum 2-7 2070
1941 Demiryolu 1 20 50
1941 Demiryolu n 20.30
1941 Demiryolu LO 19.75
Mili) Müdafaa 1 20.70
Milli Müdafaa D 19.95
Mili! Müdafaa m 20.10
Anadolu Demiryolu Grupui
Tahviller 1-2 85 —
Hisse senetleri % öû 36.—
Mümessil senet 4660
Hisse senetleri:
Merkez Bankası 142^—
T. tş Bankası 15 —
T- Ticaret Bankası 4.20
Aslan Çimento 9.7B
BORSA DTŞINDA
ALTIN FİATLERj
Gulden 33,70
Reşadiye 35,3â
İngiliz 43 —
Külce (fili ırramıl 140
30 Eylül 1945
AKŞAMDAN AKŞAMA
Türkçenin tekevvününde muhtelif tesirlerin kıymeti
«Türlcçenin tekevvününde» diyorum: «Türkçenin oluşunda demiyorum. Çünkü kalemimin ucuna öyle geldi: En tabiisi demek ki ödur. «Tekevvün » lisanı, miza, tarihi tyr devrede glrmig, yerini bulmuş, öylece kalmalıdır.
Meşhur misâl:
«Pencere, perde, pervaz, cam, çerçeve»... Hepsi Fars asıllı keli, meler. — Anlaşılıyor ki, kapıyı daha evvel bilen Türkler. pençe, re ıstılahlarını İranla temaslarında öğrenerek bugüne ulaştır, mışlar. Akdeniz kıyılarına varınca da, İtalyan gemicilerinden gemi tâbirlerini almışlar. Haydarpaşa hattı yapılmış: Alman müstahdemler: «İş bitti!» mânasına «fertig» demişler; bizim çocuklu. ğ-umuzda da posta vagonundan böyle seslenirler, lokomotif düdü. ğünü öttürürdü. «Fertiği çek. mek" tâbiri böylece girdi. Din yoluyla Arapça, edebiyat ve modem İlini yoluyla Fransızca kelimde, rin sahibi olduk.
Bunlar b’^er realitedir,
«Sahip», realitedir. «Realite», rea’itedir. Fakat «olay» da, alay mevzuu olmayıp realiteler sırasında bulunmak gerektir. Çünkü Mekke çöllerinden gelen cereyan, lar cereyan oluyor, garptan esen havalar hava oluyor da. bir mil. let’n kendi benliğinden, kendi bünyesinden doğan fikirler ne. den uydurma, yapma, yapmacık oluyor?
Türkçede eksiklikler, hastalık, lar. sakatlıklar, kuruyup kalmış. Ilklar duyduk: tâ Ae zamandan baslıyan yenîl’k ve inkılâp harekeleriyle millî şahsiyet'mizi kazanmağa kurultaylarla, gazetelerle, radyolarla, konferanslarla, dil kurumlariyle çalıştık, çabala, dik Bu da bir realitedir.
İşte üç garabet modeli:
1 — Osmânhcanin «miiteneh-pi, mütenehna , sı.
' 2 — Beynelmilel kelimelerden terkibedîlmiş bir kozmopolit Tiirkçesi ki. şu misale takılmıştık: «Enternasyonal Fuar'ın direktör pavi vonundakt serin restorasyonu.»
3 — Öz Türkçenin ifratı: «Emekli subay, Yarbay, Kontun, bav. Halaydan aday... Onay mı? Onay.»
Bu üslupların hangisi Türk üslûbu? Bu Osmanlıca, enter. nasyonalca ve öz Türkçeden galiba hiç biri tam mânasile Türkçe değil. Onun için, nesiller bir, birinden ayrı düşüyor, birbirini anlıyamaz hale geliyor. Fakat şayet Türkçenin tekevvününde tarihin tesirini bir ölçü diye ka. bul edersek mesele kendi'iğinden halledilir.
Zira, deriz ki:
Türkçeye, tarih boyunca her nereden ne girmişse; kaleminıi-ein ve dilimizin ucunda ne tâbir, ne kelime yaşıyorsa, hepsi Türk. Çedir. Bunları çocuklarımıza öğ, reteceğiz.
Yenilikleri tarih boyunca mef. Jıumlariyle birlikte giren kelimeler üzerinde yapmıyacağız. Bun. dan sonra gireceklerde, yaoaca. ğız: Öz Türkçe uyduruk çulumu, tnuz, enternasyonal terimlere karşı rafine amurumuzu o"zaman tecelliyab eyliyeceğiz!
Dil hususunda bu tarihi anlayış elzemdir
(Vâ . NÛ)
Kömür amelesi
Yattıkları yerler ıslah edilecek
Kuruçeşmedekl kömür depolarında çalışmakta olan amelelerin yatıp' kalktığı kiralık yerler dün vilâyet ve bek diye sağlık müdürü doktor B Faik Yargıcı tarafından teftiş edilmiştir. Tamamen gayri sıhhi ve pis olan bu yerlerin kapatılması düşünülmüşse de buralarda barınan dört beş yüz amelenin yersiz kalacağı düşünülerek pavlyoniarm kısım kısım kapatılmalına ve İstenilen şartları havi bir hale getirildikten sonra açılmalına karar verilmiştir.
Hususi şahıslara alt ve susuz olan bu pavlyoniarın bir odasının aylığına İşçiler 20 Hra vermektedirler.
Konyada otomatik telefon santralı yapılacak Konya (Akşamı — Şehrimizde bir' Otomatik telefon santıraiı tesisatına alt hazırlıklara başlanmıştır. Bu iş için binanın plân vır projeleri, makine ve teçhizat Başmüdürlük emrine gelmiştir.
A SS ş A Al
Kesilmiş et
Vebaya karşı tedbir
Soğuk hava tesisatli vagonlarla gelecek at bîr liraya m al olacak
İstihsal bölgelerinde tesis edilecek büyük mezbahalarda kesilen koyun ve sığırların büyük istihlâk merkezlerine soğuk hava teslsatlı vagonlarla nakil meselesi yeniden bahis mevzuu olmaktadır. 19 frigorifik vagon bugün Devlet Demiryollarının elinde bulunuyor. Her biri 25 tonluk olan bu vagonlardan Iklslle 45 ton kadar tutan iki bine yakın kesilmiş koyun ve sığır gövdesi tstanbula getirildiği takdirde şehir ihtiyacının tamamlle karşılanacağı hesaplanmaktadır.
İstihsal tölgelerinden, canlı olarak getirilen kasaplık hayvanların yollarda kilolarından kaybetmesi, bir kısmının telef olması ve nakil işinin de haftalarca, bazan aylarca sürmesi etin maliyetini arttırmaktadır. Yollar da mütemadiyen el değiştiren kasaplık hayvanlar, istihsal mıntakaların-dan kesilmiş olarak büyük şehirlere sevkedlllrse etin kilosunun bir lirayı geçmiyeceğl çok mümkün görülmektedir.
Fiatleri indirmek için teklifler
Son dört gün İçinde Istanbula 12 bini küçük. 3 bini büyük baş olmak üzere 15 bin kasaplık hayvan getirilmiştir. Bunlar Aşkale, Erzincan, Bürüt Trabzon, Bayburt ve kısmen de Orta Anadolu malıdır. Hayvanların veterinerlikçe muayeneleri yapılarak kesilmelerine İzin verilmiştir.
Ay'ırderberl devam eden kasaplık hayvan bolluğu karşısında et fatlerl bir miktar ucuzlamıştır. Bu ucuzlama kâfi değildir. Fiatlerln bir miktar daha indirilmesi için Belediye yeniden tetklklc-e başlamıştır, İlgililer, etlerin hiç olmazsa. 15 - 20 kuruş daha ucuzlaması Icabetf,iğini söylemektedirler.
Türk Hava Kurumu tarafından kurulacak motör fabrikası hakkında Vatan gazetesinde çıkan bir yazı münasebetiyle Kurum başkanı Erzurum Milletvekili B. ş. Koçak tarafından, halkı aydınlatmak üzere, gönderilen yazıyı aşağıda neşrediyoruz:
(Vatan) gazetesinin 20/9/945 tarihli sayısının (Kestirme değil, çıkmaz yol) başlıklı başyazısında, Türk Hava Kurumu tarafından kurulmakta olan Uçak Motör fabrikasına temas edilerek:
«A — Bir İngiliz firmasının artık kıymetsiz bulduğu ve İstihsalden vazeçtiğl (130) beygirlik bir hava motorunu memlekette imâl edebilmek İçin yarım milyon İngiliz liralık dövizin ve yekûnu yedi milyon Türk lirası tutacak bir paranın sokağa döküldüğü,
B — Yalnız talim tayyareleri için kullanılacak böyle bir motorun memleket hesabına hayati bir ihtiyaç? karşılamadığı, acı bir israf demek olduğu hakkında teknik adamlarımızın kopardıkları feryatların tesirsiz kaldığı.
C — Motör fakrikasj kurulup istihsale başladığı zaman dünya havacılığının baş döndürücü bir süratle ilerlemiş olacağı, zaten yapılacak motöriere ait malzemenin bir kısmı hariçten geleceği, dışarıdan alınabilecek daha iyi bir motörden belki on misline inal olacağı» yazılmaktadır.
Teknik bir bilgiye dayanmıyan ve bir inceleme zahmetine katlanılmadan yazılıveren bu tcnkldlerin bir kısmına altı ay evvel cevap verdiğimiz halde yazı sahibinin aynı noktalar üzerinde ısrarla durduğunu görmekteyiz. Türk Hava Kurumu’nun biricik dayanağı olan millî İlgiyi bulandırması ihtimalini önlemek için
Ikran mî>rlrl«»l»vi y',k rl‘! ' »««alatara tekrar
İlli (* *^ UluUUUlUIİ cevap vererek halkımızı aydınlatmayı faydalı görmekteyiz:
1) Türk Hava Kurumu tarafından lisansı satın alman Clpsy Majör motoru. artık İngiltere'de yapılmamakta olan ilk Clpsy Majör serisinin harb içinde ıslah ve tadil edilmiş 130 beygirden yukarı takatte bir tipidir. Bu tip, bugün Ingiltere'de büyük seriler halinde istihsal edilmektedir. Bu istihsâl daha uzun müddet devam edecektir.
2) Motör fabrikası için harcanacak para, makalede mübalâğalı gösterilmektedir. İngiltere'ye gönderilecek döviz ,300.000) İngiliz lirasıdır. Fabrika için satın alınan arazı ile yapı İşleri yedi milyon değil, (iiç milyon) liraya malolacaktır.
3) Altı ay önceki cevabımızda da belirttiğimiz gibi, kurulacak motör fabrikasının büyük bir kısım teçhizatı ileride, büyük takatte motörle-rin istihsali İşinde de kullanılabilecektir. Kurulacak fabrika, yarın, Türk uzmanları ve kalifiye motör işçileri yetiştikten sonra, genişletilebilecek bir tesis olacaktır. İstediğimiz zaman, yeni tesisler ekllyerek, yeni Usanlas satın alarak ve yeni kalıplar yaptırarak her çeşit motoru bu fabrikada yapmak mümkün olabilecektir.
4» İşe küçük takatteki motorler-den başlanması hem kolaylık, hem de ucuzluk bakımından yerinde görülmüştür. Başlangıçta, Tiirk teknik personelini ve İşçilerini yetiştirecek bir okul vazifesini görmesi düşünülen bu fabrika, ilkönce Kurum, kamplarında ve askerî hava okullarında kullanılmakta ve uçak fabrikamızda yapılmakta olan öğretim uçaklarının üzerine kolayca konabilecek motör-ler in yapılması uzmanlarımızca tercih edilmiştir.
Uçak motörlerlnde, bugün, beygir kuvveti (4600) e yükseldiğine ve bu yükselisin daha çok artmıyacağı bilinmediğine göre. makale sahibi acaba hangi takatten İşe başlamaya taraftardır? Takat yükseldikçe masrafın ve eleman İhtiyacının da n nls-
Lisansa tabi olan ve olmıyan maddeler
İstanbul ticaret odasına bildirildiğine göre İhracı lisansa tabi olmayan ihraç maddeleri şunlardır:
Ağızlık, amyant, at yelesi, at kuyruğu, ateş toprağı, av derisi, bal, badem. barsak, balık, balık yumurtası, balmumu borasit, bulama, cehri, ceviz, çam fıstığı, çam kabuğu, çiçek soğanı, çöven. domuz eti, domuz kılı, gül yağı, halı, hardal tohumu, hasır havyar, hayvan boynuzu, hayvan tırnağı, kabak çekirdeği, kaplumbağa, geçiboynuzu, kendir elyafı ve döküntüsü, kestane, keten elyafı ve döküntüsü, kilim, kimyon, kişniş, kitre, kök boya, kurutulmuş meyva-lar kuş üzümü. Kuş yemi, lüle taşı, maden suyu, mahlep, mazı, meyan balı, meyan kökü ve hulâsası, meyva çekirdeği, meyva sucuğu, nebati katran, paçavra, pekmez, pestil, pik demiri razlyane. safran, sakız, salep, sigara, sirke, sünger, şarap, tıp nebatları, yaş meyvalar, yaş sebzeler, zımpara cevheri, zırnık.
Lisansa tabi olan müsaadesi İlgili ticaret birliklerine bırakılan maddeler, Anlep fıstığı, Jjndık, küçük baş hayvan derisi, İncir ve hurdası, kıl keçi, palamut ve palamut hulâsası, pamuk döküntüsü, tiftik ve üzümcün İbarettir.
Satışa çıkarılan ithal malları
İst. Camcıbaşı handa Zflkar Saat-man’a altın kol saati, cep ve kol saati, kol saati, cep saati, İst, Rıdvan handa Şark Dis deposuna dişçi malzemesi, Bahçekapı Cermanya handa D. Akgönül'e Torna, testere mak. ve akşamı. Taksim Aydede caddesinde Oto Türk ştl. ne bakır tel. Gal. Kürekçiler 53 de Ara Arşer’e kurşun levha. Zonguldak'ta Allşan Ahmet ve Hallt Güner'e oto yedek akşamı, Samsunda Karadeniz Ticaret Ltd. e oto yedek akşamı, Taksim Cumhuriyet meydanı Kontloto T. L. Ş. ne oto yedek akşamı. Y. Kule K. Çeşme’de Nureddln Kesklniz'e krom şapı, Gal. Ablt handa Verim Tlcaret’e karpit, Yeşildlrek Emlnbey handa Yako Ya-levi’ye anilin boya, İst. Çorapçı han karşısında Hana Kazaklya'ya esans, İst. Cermanya handa Avnl Tunçer'e esans, Tahtakale 39 da N. ve A. Gü-llzarl kardeşlere sargılık kâğıt, sargı -lık sillflt kâğıdı, kraft kâğıdı, İst. Vi-tal handa Horasan ve mahtumlarına milimetrelik kâğıt, plân kâğıdı, Slr; kec! Ebussuut Cad. Resimli ay matbaasına parşömen kâğıdı. İst. 1 inci Vakıf handa Ham! Başaran’a sargı-lık kraft kâğıdı, İst. Maksudiye handa Enver Kulaç'a beyaz hasse, basma, İnce hasse ve dril. İst. Basiret handa Atıf Azlzoğlu’na düz poplin, opal, İst, Kendros handa Doğu İth. İhr. Evi, Fikret Slmalş’e beyaz hasse. Y. Kule K. Çeşme’de Bekir Urgancı _____________________
Ve H Selek'e sığır derisi. Manda de-, rlne getirilmesini istedikleri yol. ışık risl. Y. Kule K. Çeşme’de N Orlyet-. ve mezarlık hakkındakl dilekİerile de tas vt Y. Kefalas'a sığır derisi. | meşgul olmuştur.
Röntgen filimlerinin dağıtılması için emir geldi
Elde mevcut röntgen filimlerinin dağıtılması için Ticaret Bakanlığından beklenen emir gelmiştir. Muhtelif ebatta olan flllmlerln 3ayısı 1500 düzinedir. Hastanelere, mütehassıslara ye ihtiyaç sahiplerine flllmlerln salı gününden İtibaren tevziine başlanacaktır
Üsküdarlıların dilekleri
Belediye reis muavini vc Üsküdar Parti başkanı B. Lûtfl Aksoy. dün öğleden sonra yanan Mithat Paşa Kız sanat enstitüsüne giderek, okulun 1 ekimde öğretime başlaması için gerekli ihtiyaçlarının Üsküdarlılar tarafından temini hususunu tetkik etmiştir, Bundan başka B. LfıLfl Aksoy, Üsküdarlıların milletvekillerinden ye-
Motör fabrikası
7 ürk Hava kurumu, Vatan gazetesinde çıkan yazıya cevap veriyor
belirtilmiştir.
Kurumu Genel merkez
pettu artacağını v» henüz motör endüstrisi kurulmamış bir memleketle teknik adam ihtiyacının karşılanmasındaki zorlukları düşünmüş müdür?
5) Makale sahibi, kurulacak motör fabrikasının ilk çıkaracağı (130) beygirlik motörlerln yalnız talim uçaklarında kullanılabileceğini sanmaktadır. Halbuki bu motörler:
A) Tek motörlü spor ve turist uçaklarında (2, 3, 4 kişilik), B; Askerî İrtibat uçaklarında, C) Hafif taşıma uçaklarında (2.-4 kişilik), Ç) Hasta taşıma uçaklarında, D) Polis uçaklarında da kullanılmaktadır.
6) Vatan gazetesinin bu yazısın-
da, yapılacak motörlin bir ihtiyacı karşılamadığından, bu işin acı bir İsraf demek olduğu hakkında teknik adamlarımızın kopardıkları feryattan bahsediliyor. Halbuki, bu mesele Genelkurmay Başkanlığınca uzmanlara tetkik ettirilmiş ve «130 beygir kuvvetindeki motörlerle teçhiz edilmiş uçakların ilk öğretim bakımından üzerinde yıllarca durula-bllecek İdeal uçaklar olacağı ve Genelkurmayca bu uçakların beğenilerek satın alınacağı» ' " “
Türk Hava kurulunun mayıs 945 toplantısında hasır bulunan Genelkurmay delegesinin şu sözlerini makaie sahibinin dikkatle okumasını arzu ederiz.
«Böyle bir fabrikanın kurulması, 926 senesinde görüşülmüş ve sonra vazgeçilmişti. Motör fabrikası o zaman kurulmuş olsaydı, şimdiye kadar birçok teknik adamı ve İşçi yetişmiş ve motör sanayiimiz de gelişmiş olacaktı. Biz bu kaybımıza çok acımaktayız. Geç kalmış da olsa, böyle bir fabrikanın kurulmasını arzu etmekteyiz.»
7) Maliyet meselesine gelince, her memlekette bir İşe yeni başlandığı zaman maliyetin yüksek olacağı çok tabiidir. Altı ay önceki cevabımızda da kaydettiğimiz gibi, bütün ihtiyaçlarımızı yabancı memleketlerden ucuzca getirelim zihniyeti Türk endüstrisinin kurulmasına en büyük engeldir. Böyle bir 21hnlyet teknik dünyasındaki yerimizi alabilmemizi belki yarım asır daha geclktlrif.
8) Makale sahibi, yazısının bir yerinde: «Bir defa nasılsa ağızdan çıkan bir sözü yerine getirmek, bir gurur ve otorite dâvası diye karşılanıyor. Memleket endişesiyle bu mânâsız harekete itiraz edenlere şöyle mukabele ediliyor; «Vay hainler, memleketin terakkisini istemiyorlar. Uçak motoru yapabilmemizi çekemiyorlar. Kim bilir ne gibi dalavereleri vardır» diyor.
Bu satırlar, Türk Hava Kurumu’-nun güttüğü prcnslpe hiç uymıyan bir görüşün ifadesidir. Türk Hava Kurumu, en zengin şehirliden en yoksul köylüye kadar bütün bir milletin emek birliğinden doğmuş, bütün mânaslyle milli bir teşekküldür. Kurumun İşlerini murakabe etmek, çalışmalarımızın amacını bilmek, fabrikalarımızı, kamplarımızı yalandan görmek için gezip dolaşmak, kısaca kurumdan hesap sormak her Türk vatandaşının hakkıdır. Türk Hava kurumu, işleri üzerinde yapılan tenkilleri — yalan yanlış olsa bile — iyi niyetle yazılmış veya söylenmiş olduğunu kabul ederek vatandaşı aydınlatmayı vazifelerinin en önemlisi sayar.
Türk Hava ktırumunun bir uçak motoru fabrikası kurmak teşebbüsü «ağızdan çıkan bir söz» le kararlaştırılmış değildir. Kurumun uzmanlar heyftl. bu İş üzerinde, 941 yılından-beri çalışmaktadır. Dört yıllık bir İncelemeden ve hazırlanmadan sonra, kurumun yetkllt kurutları fabrikanın kurulmasına karar vermiştir. Makale sahibinin iddiası gibi, mesele «bir gurur ve otorite değil.» Türk motoru ve Türk çeliği hayalini bir gerçek yapabilmek, memlekete mo-törcü bir nesil kazandırmak davasıdır.
Değişmez ve dar gelirlilere şeker dağıtılıyor
Ekim, aralık ve ocak aylan İçin dar ve değişmez gelirlilere mahsus şeker tevziatına 1 ekimde başlanmak üzere dün Vilâyete emir gelmiştir.
Istanbulun kurtuluşunun yıldönümü
6 ekim cumartesi günü İstanbulun kurtuluş bayramıdır. O gün yapılacak merasimin programı, pazartesi günü saat 15 te Vali muavini B. Ali Rızanın başkanlığında toplanacak bir komisyon tarafından tesblt edilecektir.
Yeni 5 ilk okul açıldı
. Silivri köylerinde inşası bitirilmiş olan 5 yeni ilkokulu açmak üzere dün Vali ve Belediye reisi Dr. B. Lûtfl Kırdar, Milli Eğilim müdürü B. Ha-
111 Vedat Fıratlı ve diğer ilgili zatlar- ı tlş namze la gazeteciler Slllvriye gitmişlerdir. | caklardır.
Dağıtılacak fare zehiri hazırlandı
veba
Komşu memleketlerde çıkan salgınının memleketimize girmemesi için alman tedbirlerin tatblkına başlanmıştır. Tesblt edilen kimselere aşı tatbiki geçen cumartesi giinünden-berl devam ediyor. Fare İle mücadele için bazı müesseseler Sağlık müdürlüğüne müracaat ederek, fare zehir! İstemişlerdir.
Sağlık müdürlüğü, müesseselere ve halka parasız olarak dağıtacağı fare zehirlerini hazırlatmıştır. Bu zehirlerin nasıl kullanılacağını öğreten broşürün tab’ı yarın akşama kadar tamamlanacak ve pazartesinden itibaren zehlrln lstlyenlere dağıtılmasına başlanacaktır.
Tramvay rayları
8 harb yılında tahammül derecesinin üstünde bir laaliyet gösteren İstanbul tramvayları şebekesinde esaslı tamirata ihtiyaç hasıl olduğu anlaşılmıştır. Yapılan hesap-ve keşiflere göre bu İş İçin iki milyon liranın sarfı icabediyor. Tramvay umum müdürü B. Hulkl Erem Ankara'da bu hususta da görüşmeler yapmıştır. Bakanlık, idarenin bu husustaki teklifini tetkik etmektedir.
Diğer taraftan bazı kısımlarda pek fazla aşınan rayların artık İşe yaramaz bir hale geldiği anlaşılmıştır. Bir müddet evvel İzmir beledlyeslle yapılan anlaşma ile İzmlrden alınması kararlaştırılan raylar bugünlerde şehrimize nakledilecektir. Tramvay İdaresi bu rayları en çok ihtiyaç hissedilen kısımlarda kullanacak. şebekenin esaslı şekilde ıslahı martta Amerlkadan gelecek raylarla yapılacaktır. İdare Amerlkadan bu rayların bir an evvel gönderilmesi için Birleşik Devletler büvük elçiliğimizle muhabere halindedir.
Lokantalar
Yemek ve içki fiatleri indirilecek
Bugün yürürlükte bulunan lokanta tarifesinde Belediye tarafından teşbih edilen yemek ve içki fiatleri fevkalâde yüksektir. Lüks lokantalarda bir porsiyon balık, tavuk veya et yemeği 175 kuruştur. Halkın vasati ka-zanclle telifi asla kabil olmıyan bu çeşit tarifelerin yavaş yavaş tatbik İmkânı kaybolmaktadır. Halkın vasati geliriyle ölçülü yeni tarifelere İhtiyaç hasıl olduğundan, Belediye yeni bir tarifeye esas olmak üzere etütler : pnıağa başlamıştır.
Lokantalarda satılan içki fiatleri de indirilecektir. Bu hususta Belediye İktisat işleri müdürlüğü tarafından hazırlanan teklif Daimi encümene gönderilmiştir. Yeni teklif şöyle-dlr: Lüks lokantalarda müşteriye verilen içkilerin fiatlerlne yüzde 150 kâr İlâve edilmekte itli. Yeni teklifte bu kârın yüzde 125 e indirilmesi istenmektedir. Birinci sınıf lokantalardakf İçki flatierlne ilâve edilen yüzde 100 kârın yüzde 75 e, ikinci sınıflardaki yüzde 75 kârın yüzde 50 ye, üçüncü sınıflardaki yüzde 50 kârın da yüzde 40 a İndirilmesi aynı teklifte İstenmektedir.
Koyun etleri 210 kuruşa satıldığı zaman*tesblt edilen etil yemek flütlerinin de etlerin ucuzlamaslle indirilmesi icabediyor. Belediye bu hususu da tetkik etmektedir.
Açık lâğımların kapatılmasına çalışılıyor Sıtma mücadele teşkilâtı, açıkta akan lâğımların sivrisineklerin üremesine sebebolması dolayısiyle bunları kapatmakla meşguldür, şimdiye kadar birçok lâğım zararsız bir hale konulmuştur. Mücadele başkanlığı şimdi Haliç bölgesinde bulunan açık lâğımları tesbit ettirmektedir. Mühendislerle mücadele doktorlarından müteşekkil bir heyet Halic'in İstanbul ciheti sahillerinde bulunan bu şekildeki lâğımları tesblt etmektedir Bu kısım bittikten sonr& heyet Beyoğlu cihetine geçecektir.
Açılacak yeni iki lise
İstanbul'da yem* açılan iki lisenin. Üsküdar kız llseslle Beyoğlu erkek lisesinin öğretmen kadrosunu hazırlamak üzeıe dün öğleden sonra Milli Eğitim müdürliitü Orta öğretim müdür muavini B. Baha Dürder'le her iki lisenin müdürü geç vakte kadar meşgul olmuşlardır. Hazırlanan kadro tasdik edilmek üzere yarın Bakanlığa gönderilecektir.
Tk Belediye teftiş kadrosunda münhal bulunan 4 müfettişlik İçin yarın imtihan yapılacaktır. İmtihanda muvaffak olanlar müfettiş namzedi olarak kadroya alına-
Sahife 3
Bir çırpıda
Yeni bir yaş ölçüsü!.
Yeni bir tâbirle karşılaştım. Bir dostum bana iki çocuğunu takdim ederken şunları söyledi:
— Biri ötekinden bir «harb» daha büyüktür...
Çocuklarından biri iki harb, öteki sadece bir harb görmüştü. Ve dostum bu «bir harb büyüklüğü» gayet mühim bir şey addediyordu.
Kendisi de onlara nazaran:
— Bunlarla aramızda tamam 3 harb var... Ben onlardan 3 harb daha büyüğüm,,, diyordu.
Vaktiyle insanlar bazı tabii hâdiselere göre yaşlarını târif ederlerdi. Hattâ pek iptidai olanlar yemişlere ve sebzelere göre bunu ölçerlerdi. Küçük kızından bahsederken:
— Bu «Kabak» da 7 yaşına basacak...
Diyen kadınlara rastladık. «Bu kabak mevsimi gelince 7 yaşına girecektir.» demekti
İnsan yaşlan yalnız kabakla değil, patlıcanla, domateste, dutla fakat bilhassa kirazla ölçülürdü.
Şimdi kiraz yerine hayat uzun, luğu harb ile ölçülüyor. İşin müthiş tarafı bir insan Ömrüne bazen dört, beş harb sığdırılma, ğa kalkılıyor. Bir teki bütün bir hayatı yıkmağa kâfi gelen bu müthiş safra, çakıl taşı gibi insan ruhunun derinliğine çökii. yor.
Ve bu tüyler ürpertici hesaba göre çağlar şöyle taksim ediliyor: Tek bir harb görmüş olanlar = çocuklar, iki harb görmüş olanlar = gençler... Bu hepsinden daha korkunç bir şeydir. Genç bir adamın iki harb görmesi ne ömür kısaltıcı bir şeydir.
Üç harb görenler orta yaşlılardır, Ondan sonra harb adedine göre çağ da ilerliyor. Kiraz yemek. karpuz yemek insan için tabiî şeyler olduğuna göre bun. larla yaş ölçmek de pek aykırı değildir. Fakat insan harb görmek İçin yaşamaz ki... Hayatın gayesi bu olmadığına göre:
— Ben beş harb görmüş ada. mim!...
Diye yaşını en korkunç ölçülerle anlatan bugünkü insanla, rın ne müthiş durumda olduğunu tasavvur edebilirsiniz.
Acaba yaşlar hakkında kullanılan bu fena dirhemlerin havai terazisinden kalkacağı günler gelecek mi?
Hikmet Feridun Es
KÜÇÜK HABERLER
■k Bu yıl Sanat enstltülerile Yapı usta okullarına alınacak öğrencilerin Sultanahmettekl Sanat enstitüsünde yapılan imtihanlarının evrakı tetkik edilmek üzere Bakanlığa gönderilmişti, Bu imtihanda muvaffak olarak Sanat okullarına kabul edilmeleri kararlaştırılanların listesi Milli EÇltlm Bakanlığından Milli Eğitim müdürlüğüne gönderilmiştir. Liste, İlgililere tebliğ edilmek üzere Sultanahmet Er-, kek sanat enstitüsüne gönderilmiştir.-
* Yıldız parkındaki Hayvanlar bahçesine alt İnşaat ilerlemektedir. Bahçede yabani keçi ve koyunların konulacağı pavyonun etrafına çevrilecek olan demir kafesin 17 bin 900 liraya keşfi yapılmıştır. Bu İş önümüzdeki hafta bir müteahhide verilecektir. Bu suretle ikmal edilen pavyonlara hayvanların yerleştirilerek teşhirine başlanacaktır.
■k Dün öğleden sonra Üsküdar Kalkerinde İlce ve bucaklar Parti idare heyetleri bir toplantı yaparak 1 ekimde başhyacak olan Parti kongrelerinin çalışmalarını tesblt etmiştir. Toplantıda kaymakam ve bucak müdürleri hazu bulunmuşlardır.
* Bir müddettenberl ihtiyattık hizmetini yapmakta olan Mezbaha müdürü veteriner B. Servet tz vazifesini İkmal ederek Mezbaha müdürlüğüne tekrar başlamıştır. Vekâleten Mezbaha müdürlüğünde bulunan Belediye müfettişi b. Raşlt de asil vazifesine dönmüştür.
* Kahve ve çuy flatterlyle birlikte gazoz fiatleri de ucuzlatûmıştır. Bununla beraber Bomonti fabrikasında hazırlanan gazozların fiatleri indirilmiyor. Bu fabrika mamulleri kâr hadlerine mâni olduğundan belediye târifesl buraya şâmU değildir. Kahveciler gazozu 11 kuruştan alıp 12,5 kuruşa satamıyacaklaîinı belediyeye söylüyorlar. Bununla beraber Bo-montlnln gazoz İmali mahdut olduğundan bütün kahvelerin İhtiyacını temin edemiyor Diğer İmalâthaneler İse gazozu 8 kuruşa kadar satıyorlar. Ankarada gazoz kahvecilere 8 kuruşa satılmaktadır.
Sanllt 4
A R Ş K M
Gelir vergisine dair
Marlene Oietrich Almanyada
-DfM.EOlKILRİ!
DİLEDİKLERİ
Buraya eski vatanını görmek için değil, Amerikan askerlerine müsamereler vermek için geldi
Ziraî kazanç-Gayri menkul sermaye iradı
Köpek besleme bir saygısızlık mıdır?
Birkaç gun evvel gelen telgraf. Lar, tanınmış filim yıldızı Mai lene Dietrich'in Berlin’e var.
ılığını bildiriyordu. Marlene as. len Alınandır. Almanya’da el’ân ailesi erkânından birçok kimseler, vardır. Fakat bu «iyar&ti ne es. ki vatanını, ne de akrabasını görmek içindir. Marlene sırf, henüz Almanya’da bulunan Ameri, kan askerlerini eğlendirmek için bu uzun seyahate katlanmıştır. Berlin'de ve Amerikan askerleri, nln toplu olarak bulundukları mrekezlerde müsamereler terti. bedecek, şarkı söyllyecektir.
Marlene'ln aslen Alman oldu, ğu halde, sırf Amerikan askerle, rlnl eğlendirmek İçin Almanya ya gelmesinin sebebi çok basittir. Çünkü o, senelerden beri Alman, ya ile alâkasını kesmiş. Alman tabiiyetini bırakarak Amerikan tabiiyetine girmiştir. Marlene. neden tabiiyetini değiştirdiğini ikinci dünya harbi başladığı sı. rada şu suretle anlatmıştı:
«Neden Amerikan tebaası ol. dum?.. Bunu birçok kimseler öğ. renmek İstiyorlar, Halbuki meşe, le basittir, Amerikalı oldum, çiın. kü bu zamanda Alman olmak vs «Alınanım» demek ayıptır da ondan...
Nazller iş baş ma geçtikten üç ■ene sonra Alman konsolosu bana müracaatta pek mahrem ve hususî bazı şeyler hakkında ma. lûmat istedi. Bunu Berlin’den ▼erilen emir" üzerine yaptığını söyledi. Bu garip ve terbiyesizce müracâate hiç bir cevap verme, dim. Bunun üzerine bent pasa, portomu İptal etmekle tehdidet. &. Yine cevap vermedim, fakat trû defa avukatıma mtiracaatle Amerikan tabiiyetine geçmekliğim için lâzım gelen muameleyi yapmasını söyledim. Bu hâdise Almasaydı bile yine bütün dün, yanın nefretini eelbetmlş olan bir memleketin tebaası olmaktan çıkacaktan. ,
Ben, kendisini Cermenllğin en büyük mümessili sayanlardan daha ziyade Almanım. Babam, süvari yarbayı von Losch 1915 harbinde Polonya'da cephede öl. müştü. Geriye doğru baktıkça allem erkânı arasında kılıç ku. şanmış, harb meydanlarında kahramanlık göstermiş birçok kimseler görüyorum.
Almanyanm tarihinde mernle. kete şeref vermlyen sahifeler vardır. Hemen her millet bu gibi devreler geçirmiştir. Bunlar İçin bir mazeret ileri sürülebilir: Bu gibi çareler medeniyetin bugünkü seviyesine erişmediği zamanlarda olmuştur. Halbuki Alman, yada Nazi rejimi altında vukua gelen hâdiseler İçin hiç bir ma. ■eret kabul edilemez. Nazllerln Jş başına geldikleri günden beri fâcialar birbirini takibetmlştir.
Marlene
Bu fâcialar karşısında Alman milletinin lâkaydıslnl hayretle karşıladığım gibi bütün İnsani, yetin hiç bir harekette bulunma, masından dolayı da teessür duymaktayım.
îşte bundan dolayıdır ki Na. zllerin İş başına geçtikleri gün. den beri Almanyaya, bu sefalet ve bedbahtlık memleketine ayak basmak istemedim.
Berlin hükümetinin, hariçteki bütün. Almanlar üzerindeki kon. trobmdan, yahut daha doğrusu tahakkümünden kurtulmakla kendimde bir hafiflik hlssediyo. rum. Bu suretle Nazi ajanları artık hususî hayatıma kanşamı. yacaklardır. Ben hürriyete âşı-kım. Bir hükümetin tebaasının her hareketini, her düşüncesini kontrol etmesini kabul edemem. Halbuki Nazllerln içeride ve dı. şanda yaptıkları bundan ibaret, tir.
Alman adına şeref veren İn. sanları yetiştirmiş olan bir menü leket İçin bunun ne büyük fâcla olduğunu Amerikada, bu geniş hürriyet memleketinde halk ko. layca anlıyamaz, Beni Almanya-
Corinne f.ııcha’re
Dietrlclı
ya artık hiç bir şey bağlamıyor ve bu memlekete ayak basmak İs. temiyorum.»
Marlene'in Bu sözleri Naziliğe karşı’ ne kadar büyük bir nefret beslediğini göstermektedir. Artist bir daha Almanyaya ayak bas. mak İstemediğini bu nefretin şevkiyle, söylemiştir. Fakat bu. gün iş değişmiştir. Nazilik yıkıl, nuş, başlıca şefleri ölmüş veya yakalanmıştır. Almanya İşgal al, tındadır ve İşgal kuvvetleri arasında mühim Amerikan kıtaları da vardır. Marlene yeni vatandaşları olan Amerikan askerleri, ne karşı vazifesini yapmak için tekrar Almanyaya gelmiştir.
Marlene Almanyada birkaç hafta kalacak, sonra tekrar Hol. lywood'a gidecektir. Mamafih bir müddet sonra yeniden Avrupaya gelmesi ve Fransa d a filim çevir, mesi muhtemeldir.
Corinne Luchaire muhakeme ediliyor
Parlsten gelen bir telgraf, Fransız filim artistlerinden Co. rinne Luchaire’in düşmanla iş birliği yapmak suçuyla yakında muhakeme edileceğini bildirmektedir. Corinne Fransanm en genç ve en İstidatlı filim yıldızların, dandır. Harbden evvel filim çevirmeğe başlamış ve kısa bîr za. man zarfında kendisine büyük bir mevki yapmıştı.
Genç artist, daha harb başla, mazden evvel Almanyanm Paris, te hususî elçisi madamında bulunan Otto von Abet» He dost ol. muştu. İşgalden sonra bu dostluk çok ilerlemiş, Abetz ve artist sık sık bir arada görünmeğe başlamıştı, Bu ha! cok kimselerin dikkatini çekiyordu.
Fransa kurtulduktan ve Al. manya yıkıldıktan sonra Corin. ne tevkif edilmiştir. Yakında bağlıyacak olan muhakeme suçlu olup olmadığını, suçlu ise bunun derecesini gösterecektir.
Araaid* «kim, dikim, bakım ve yetiştirme yollarlle nebat, hayvan veya hayvan mahsulleri istihsalinden ve bu mahsullerin yetiştiricileri tavafından İşlenip değerlendirilmesinden elde «dilen kazançlar zira! kazançtır.»
( Zirai kazanç vergi usul kanununun hükümleri dairesinde tutulan1 çifçl defterindeki zirai İşletme hesabına müsteniden tesbit edilir.»
işlettikleri arazinin yüz ölçüsü 5Û0 dönümden veya vergi kıymeti 10 bin liradan fazla olan, işlettikleri arazinin yüz ölçüsü 500 dönümden veya vergi kıymeti 10.000 liradan fazla olmamakla beraber, kanunda derpiş edilen komisyonlarca orta ve bllyük zirai İşletmeler cetveline resen İthal olunan zirai işletmeler kazançları dolnyıslle gelir vergisine tabi olacaklardır.
Ziraat erbabının kazanç beyannamesi vermeğe mecbur olmaları ve bu beyannameyi «çifçl defterindeki zlrft! işletme hesabına» göre tanzim etmeleri vergi İtiyat ve usullerimizde büyük bir yeniliktir. Belki, hattâ, yeni tasarının en inkılâpçı karakterini ziraat için vazettiği hükümrle norm ek mümkündür.
Mazide, «Asar» usulü ile çifçl zahiren mâkul ve âdilâne görünmekle beraber, fiiliyatta tamamen keyfi ve mültezimlerin İstismar gayretlerine âzami İmkânları veren bir mükellefiyet sistem! altında ezilmekte îcM. Cumhuriyet relimi Aşan kaldırmayı bir adalet ve hattâ medeniyet vazifesi bilmiş ve bunun yerine daha mutedil ve ölçüleri malûm bir sistem ikame etmiştir, Fakat bazı karinelere bağlanan «zira! vergi» yeni sistemde de az çok sabit bir yük olarak tâyin edilmiş, mükellefiyete, mahsulün ve kazancın temevvilçlerlnl takibedir! bir elastikiyet verilememişti.
Yen! tasan, kazanç nispetinde mükellefiyet prenslplnl çlfçlve de teşmil etmek istemekle, cok yerinde, en geniş mükellef sınıfını âdilâne ölçülere baiflıvan bir hamle yapmak İstemektedir.
Tatbikattaki zorluklar düşünülerek ancak orta ve büyük zira! işletmeler beyanname usulüne tabi tutulmaktadır. Büyük ve orta işletmelerin defter tutmalarım ve bu deftere dayanan btr kazanç hesabı çıkarmalarını İstemek yerindedlr,
Memleketin İktisadî temeli olan ziraat te hesap ve kitap olmaz İse. tamamen iptidai, karanlıkta yürüyen, nereye gittiğini bllmlyen bir cemiyet Oluruz. Fakat İlk mukavemetleri der-
piş ederek, tasarı, gayrı «afi kazançtan İndirilmesi gereken bazı İşletme masrafları İçin Maliye ve Tarım Bakanlıklarınca, menkul nev'lne göre değişik nispetlerde olmak üzere, »atış kıymetlerinden indirilmek üzere götürü ölçüler teablt etmektedir. Tabii bu nispetler, esaslı tetkiklere ve zira! I İşletmelerden alman denemelere gö-l re tesbit edileceğinden, mükellefler
İçin bir totblk kolaylığı teşkil edecek-»lr
Mamafih gaye, her zirai mükellefin kendi hesaplan»* göre beyanname vermesini temindir. Bizde hattâ ticaret âlemindi; bile, muntazam muhasebenin kıymet ve ehemmiyeti heniiz tamamen anlaşılamamıştır. Gelir vergisi kanunu, hesap verme mecburiyetini koymakla, muhakkak, hesap ve kitap bakımından bir tekâmül temin edecektir. Fakat ziraî İşletmeler lçlıı sade defter modelleri hazırlamak mükelleflerin İşini çok kolaylaştırır.
Gayri menkul sermaye Iradı
Gelir vergisi tasarısı en fazla mülk sahiplerini endişeye sevk etmektedir. Altı senedenberl İradında hiçbir elastikiyet kabul edilmlyen, hayatın bilinen pahalılaşmasına rağmen el’an 1939 daki kira bedellerlle İktifaya mecbur olan gayrı menkul sahipleri, haklı veya haksiz mağdur edildikten sonra bugün dc yeni bazı külfetlere mâruz bırakılabilirler mİ?
Biz kira bedellert mevzuunda ser-beşliğin, sabit veya az miltehavvll gelirli vatandaşlar İçir, sefalet doğumca ğina eskldenberl kaniiz. Fakat maaş ve ücretler de dahil, bütün gelirlerde pahalılığa kısmen İntibak hareketleri görüldüğü halde, yalnız kiraları mutlak bir stopa tabi tutmuş olmak sırf bu yoldan geçinen birçok ve bazan da mütevazı gelirli vatandaşları zor duruma sokmuştur
Cemiyetin umumî ahengi İçin bir derceye kadar feda edilmiş olan bu zümreye karşı, zamanı gelince, aynı cemiyetin bir borç ödemesi, onu hiç olmazsa muvakkat bir zaman için bazı külfetlerden muaf tutması belki yerinde olacaktır.
Gayrı menkul sahiplerine karşı müsaadekâr davranmak, adalet bakımından lâzım olmakla beraber, memlekette İnşaatı teşvik zarureti de aynı zümreyi korumağı Icabettlrlr. Bugün gayrı menkullerin getirdiği safî İrat yüzde İki İle üç arasında bulunmaktadır.
Birçok sebepler altında emlâk kıymetlerinin düşmesi İhtimali de aynı Cevat Nfznmf (Arkası 6 mcı sayfada)
Köpeklerin hele cins olanlarının sadık ve vefalı olduklarını bl-Hrlz ve bu hayvanlan severiz. Fakat birçok sebeplerle onları ancak uzaktan seven ve hattâ ne olur ne olmaz lsiriverlr diye yanma sokmayan ve sokutmayanlar da vardır. Titiz ve lüzumundan fazla ürken va vehimli İnsanların köpeklerden hoşlanmamaları mümkündür. Lâkin terbiye edilmiş, fenalığı dokunmayacak İnsanlara sataşmıyan, sahipleri va harekâtından mesul olanları boyunlarındaki numaralardan belli: sırasında bir uşaktan bir bekçiden daha dikkatli ve duyar olduğu İçin beslendiği kapıya ve komşularına, hattâ bir mahalleye hizmeti onlardan aşağı olmayan bir köpeğin beslenmesi bilmem saygısızlık olur mu?
Bu konu üzerinde leh ve aleyhte söylenecek çok şeyler olabilir Aleyhte söyleneceklere de hak veririm. Bazı köpekler çirkinlikleriyle insana •ürkeklik verirler ve rahatsız edebilirler. Yalnız bir ev köpeğinin bir bitli İnsan, bir sıtmalı sivrisinek mikroplu balgamını saçan bir sangısız kadar zararlı olabileceği umula-blllr mi?
Bir ev köpeğinin uzak ag olsa muhtemel fenalığından kaçınabiliriz, ya ötekilerden? Serteler once benim bir hizmetçim ve bir kapiüm olduğu halde bahçeme hırsızlar evleri gibi gelip giderlerdi. Hattâ evime ve komşularımın evlerine girdiler ve hepimizi zarara soktular.
Bir kopek buldum, besledim, terbiye ettim. Stnçler sonra geçen gün komşu bir vatandaştan gazete joH-le acı bir şikâyet İşittim: Bir vatandaş bu köpeğin şerrinden be., defa korkudan yol değiştirmiş. Çünkü köpek korkunçmuş. Halbuki ben. bu sadık hayvap evime gireli beri, başkasının malını kendi malı gibi gö-türebilen saygısızlardan kurtulduğum gibi yüzünün çirkinliğinden başka bir kusuru olmayan bu köpeğin başka kimseye fenalığı olmamıştı.
Daha süt yavrusu İken köpek seven çocuklarıma bir dostum tarafından hediye edilen; yedi senedir evimin ve çocuklarımın sadık hizmetçisi ve sevgilisi olan bu kepeği beslemekle ve onun harekâtından ve yapacağı zarardın mesul olduğumu boynundaki numara ile kabul etmekle saygısızlık yapmış olmuyorum kanaatindeyim.
Sayın okuyucularım acaba nakh değil mlvlm. siz olsanız ne yapardınız?
Dr. Z. Z.
YARIN AKŞAM: KADIKÖY ÖPER A’da
RAŞiT RIZA Tiyatrosu
SÜMER Sinemasında
Hitler Öldü mü?
(İs Hitler Deadı Günün en büyük dedikodusu
Baş rollerde: FRİTZ KORTNERR — LUDWİG STRESSEL — LUDWİG DONATH — GALE SONDERGARD İlâveten: Türklyede birinci defa Türkçe sözlü, bütün renkli bir ftlm.
TARAVA MUHAREBESİ
Ve Fransızca dünya havadisleri
Mevlût
BUGÜN E L II A M R A’da
Amerlkada, «Lâstik Ağızlı» komik ismlle anılan JOE E. BROWN 5 muhtelif cephede kahramanca savaştıktan sonra bu kere, «June Havoe» ve (Dale Evan» İle müştereken çevirdiği
MODERN KAZANOVA
2 saatlik zevk ve kahkahalar kasırgası. Bu süper komedide (Romeo-(Jullet) plyeslle zengin bale ve revü topluluklarım seyredecek, en yeni Swlng ve cazları dlnllyecekslnlz. İlaveten: 1 — En son havadisler, 2 — Sinema yıldızlarından HENRİ FONDA, KARMEN MİRANDA ve ANNE NAGEL'ln hususi hayatları. Bugün matineler 11 de başlar
J
...-s
Türkçe dublaj filimlerin daima en iyilerini gösteren
en müessir filmi
Mevsimin
.Müşlrandan merhum Lofçalı Derviş paşa hafidi Ahmet paşa oğlu emekli subaylardan Rüştü Kocatunanın kırkma tesadüf eden 1. Elsim pazartesi giinii öğle namazını müteakip Göztepe camii şerifinde hafız Nö>rct ve hafız Meclt tarafından okunacak nıcvIOdû nebeviye arzu eden ehlbba ve dostların bütün ’ıvftnı dinin teşrifleri rica nlıı-
TAKSİM Sinemasında
KADERİN OYUNCAĞI
Türkçe Sözlü ve Şarkılı
Baş rolde: Kızım Duymam filminin unutulmaz artUH
MAKİ Q U i N 1
Matineler saat 10.30 da başlar.
İtalyan Dışişleri Bakanının demeci
Londra 29 (R) — Dûn Romay* dönmü? olan İtalya Dış İşleri Bakanı M. Gaşperrl, bir demeçte bulunmuş ve gerek Londra, gerek Parlste yapmış olduğu görüşmelerden memnun kaldığını bildirmiştir Sovyet Dış İşleri Bakanı M. Molotov*la yapmış olduğu mülâkattan fevkalâde memnun olduğunu ve Yugoslavya ile olan İhtilâfın halli İçin de, İtalyanıa Sovyet Rusyanın tavassutunu İstediğini bildirmiştir.
1 Ekim 945 ten itibaren
DRAM KISMI
Bljll K ü R İ O L 4 N U S
i Yazan: W Shakcspeare |[! Türkçesi: Edebiyat Ra-N kültesi İngilizce Semineri 1 KOMEDİ KISMI
MÜFETTİŞ
Yazan: N. Gogol
Türkçesi: Erol Güney. Melih Arvday Pazar güni-ri is.sn da matine
SES Tiyatrosu
Buyun 3 te matins
Van kedisi
Telif operet 3 perde. Her çarşamba tenzilâtlı Mattne ve suvare. Tel: 49360
RADYO
ANKARA RADYOSU
Bugünkü program
İB.OO Dans orkestrası, 18.45 Şarkılar, 19.00 Haberler, 19.20 Geçmişte bugün, 19.25 Balon orkestra». 20.10 pazar Gazetesi, 20,30 Fasıl, 21.00 Filim müzikleri (pl.), 21.15 Kardık şarkiler, 21.30 Cesar Franek: Lâ Majör Sonat, 22.05 Dasn müziği (pU, 22.10 Yurtta spor, 23.30 At yarışları neticeleri, 23.35 Can3 müziği (Pb), 22.46 Haberler,
Yarın sabahki program
1.30 Hafif müzik (pl>. 1.4® Haberler, 8.00 Hafif müzik (pl.), 1®.3Û Saz eserleri, 12.43 Haberler. 13.00 Balon orkestrası.
HAFTA KONUŞMASI
Alışverişler komedisi
«Demokratı) kelimesinin tıpkı «asrı - modern» kabilinden halk ağzında ciddîliğini kaybederek bir cins moda züppeliğini belirten, aslına tamamile aykırı bir mâna almasından korkulur. Bugün, yarın Beyoğlu caddesinde gözüme bir (demokrat lostra salonu) levhası ilişecek diye şimdiden üzüntüye düştüğümü saklamıyacağım
Acaba benden de demokra.
51 hakkında bir yazı bek_ leyen var mıdır? Fikrim şudur ki büyük fikirler ve münakaşalar dışında kalmağı isteyen muharrirlerin bugün okuyucuya gösterecekleri en büyük nezaket, içinde velev İma tarikile bile olsa o sözün geçmediği bir makale okutmaktır. Sofraya her sahanda patlıcanlı bir yemek konan evdeki misafirin nihayet çileden çıkarak hizmetçiye «aman kızım, bana bir su ver ama pat. lıeansız olsun!n demesi gibi de. mokrasill makale, fıkra, ajans, radyo haberi ve nutuk okuyup dinlemekten, gerçek demokratlara bile gına geldi,
O kelimenin, tıpkı «asri _ mo. dem» kabilinden, halk ağzında ciddiliğini kaybederek bir cins moda züppeliğini belirten, aslına tamamile aykırı bir mahiyet ve mâna almasını istemem. Hele yakında partilerden önce mevha, necilerle berberler acele davranıp birer »demokratik bar». «de. m okrat perükâr salonu» açarlar tıılûat kumpanyaları «Demokrat Çelebi» komedisi ve (■ Demokratlar Eğleniyor» opereti oynarlarsa korktuğum tehlike ihtimali büyür. Yarın, öbürgün Beyoğlu caddesinde gözüme bir (De. mokrat lostra salonu) levhası İlişecek diye şimdiden üzüntüye düştüğümü saklamıyacağım.
Ama doğrusunu İsterseniz los. tracı dükkânlarında sınıf ve derece farkı fazîaslle göze çarpar, vaziyet demokrasiye hiç uymaz: Ayakkabısını boyatan kürsüdedir. azametle kurulmuştur, her taraf» yüksekten bakar, Boyı-yan İse ötekinin, geçici efendinin ayaklan hlzasmdadır. Yani bir şahıs öbürünün burnuna ayaklarını uzatmış, kiril ayak, kabılarmı burnuna sokmuştur. Koltuktaki kayıtsızca sokağı sey. reder, gazetesini okur, gideceği randevunun hülyasında yüzer, ken ayağının dibindeki adam makine gibi işler, toz ve çamur temizler.
Bu sebepledir ki gerçek de. mokrat lostra salonunda yeni tertibat almak, boyacıyı, boyatanın seviyesine çıkarmak, çı. karmak imkânı bvlununcıya ka. dar hlc' olmazsa ötekini alcat. mak, kısacası İkisi arasındaki asm sınıf ve seviye farkını azaltmak, demokrat ülkelerin haysiyetin! kıran o. ver yer ortaçağ tablolarını ortadan kaldırmak
Ayakkabısını lostracı dükkânında boyatan bir insanın — nazariyedekl kudretini bir tarafa bırakalım — tam demokrat ruhta olmadığına hükmetmek de mümkündür. Zira ruhtan demokrat halktan bir kişiyi kendisine nispetle o derece aşağıda kalmış ve ayaklar altına alınmış görmeğe dayanamaz.
Bence yarınki demokrat partiler, içlerine alacakları yeni âza hakkında gizilce tahkikat yanacaklarsa o şahıslann ayakkabı, larım boyatma tarzlarına bakmalıdırlar. öz demokrat kundurasını kendi boyar. Orta kalite, de demokrat ayağından çıkarır da başkasına öyle boyattırır. Lostracı salonundaki kurumlu vaziyetinden haz duyan sahıs, hele kopuklardansa aristokratın ve emperyalistin ta kendisidir.
Lostracıya boyatanlar arasında da bir fark gözetebiliriz: Adam vardır, boyacı salonuna girip koltuğa oturmaktan, ayağını o vaziyette clnsdaslarindan birinin suratına dayamaktan sikilir; gider, bir sokak boyacısı bulur, kendi kendine der ki: «Hiç olmazsa ben ayakta duruyorum ve ayağımı salondaki gibt kurulup azametle değil, mahcubiyetle yan uzatıp yer İskemlesinde oturan bir İşçi vatandaşın karşısında ayakta duruyorum!»
Tuhafı şu kİ konuşmamın başında İleri sürdüğüm fikre, «patlıcansın su» fıkrası öğüdüne ken-
dim de uyamadım. Zararın neresinden dönülse kâr olduğuna göre bahsi değiştireceğim; değiş, tirmek için de «patlıcan» ı glriz. gâh yerine kullanacağım.
Patlıcan satın alırken çeklr. dekli olup olmadığını anlamak için ne yaparız? Satıcının müsaadesi nispetinde onları birer birer mıncıklarız, Yani patlıcan, iç teşekkülü parmaklarla uzun uzun yoklanarak seçilen bir sebzedir. İsi bu noktadan tuttura. rak çarşıda, pazarda öte beri alırken yapa geldiğimiz bazı ha. raketlerimizi gözden geçirmek, hayli gülünç tavırlar tatand iğimizi belirtmek — değişik bir mevzu teşkil edeceğinden — eğ. lencell olabilir.
Bazı sebzeler! yalnız göz atmakla anlamak, göz kararlle al. mak mümkündür. Meselâ pıra, sayı yoklamak âdet değildir; görünüşü mahiyetini belli eder. Halbuki lâhanavı patlıcanda yaptığımız şekilde, yalnız bir elin parmakîarile değil, iki avucumuzun İçinde, baş parmaklarımızı bastırarak ve kütürdete-rek muayene eder, sıkı, tıkız, gevrek olduğuna kanaat getirip alırız. Kabaklara dokunulmaz, nasıl olduklarını kabuklan üstündeki açık yeşile kaçan cilâlı, âdeta buzlu, buğumsu renk ve saplarındaki tazelik meydana vurur. Çiçeği burnunda olanları İse daha makbuldür Sakız kaba, ğının tenindeki uçuk renkli me. neviş güzelliğine ve temasındaki hem gergin, hem de — ancak çocuk ensesine benzer — körpe yumuşaklığına kaç kişi dikkat eder?
En çok örseliyerek aldığı, nuz iki meyva karpuz ile kavundur.
Karpuzu var kuvvetimizle sı. karız, âdeta çatırdatırız, ayrıca elimizde hoplatır, zıplatır, yetlş-mlyormuş gibi sallarız da... Ama aynı karpuzu ben sallarım, almam: arkadan biri gelir, sallayıp alır Hangimizin eli daha hassas bir terazidir, bilinemez. İkimizin de bir şeyler anlamışça tavırlar takındıktan sonra aldandığımız kesince meydana çı. kar, Satıcının sallamaları İse aldanma değil aldatmadr.
Karpuz, hemen hemen doğacak çocuk gibi ne çıkacağı belli ohnıyan bir bilmece yemişidir. Çok kefe bizi mahçup eder; «a. derler,, kabak yahut kof. geçkin çıktı! > Utancı eve getirene düşer. Kavunun satılmadan önce karpuzdan fazla amellyeler ge. çlrdiği, bir de koklandığı ma. lûmdur. Hem elde tartarız, hem parmakla gerisine basarız, hem de burnumuza götürüp aynı yerden koklarız.
Acayip, hattâ «sadık» bir cins huy bozukluğuna benzeyen bu muamelenin uzaktan seyri' pek tuhaftır; hele bir yabancı kim bilir ne kadar şaşarl
Kavunla balığın farkı birinci, sinin geçişinden. İkincisinin ka. fasından koklanmasıdır; birinde 1yi koku olmasına, öbüründe fe. na koku bulunmamasına dikkat edilir. Balıkların kafaları koklanır, tavukların ard tarafları yok. lanır. Çoğumuz bu son münasebetsizliği diri hayvan üzerinde yapamayız, utanırız. Balığın ku. lağım açıp dikkatle bakan müşterinin yüzünde mütehassıs bir doktor hali vardır; İşporta üs. tündeki balık da o Kirada, nedense ameliyat masasına yatırılmış baygın bir hasta rolünü alır; eter veya klorfom kokusu da bayat balıklardan yayılır.
Bir takım güç muayenelere ihtiyaç göstermesi ve sonunda insanı aldanmış vaziyete sokması bakımından karpuz, kavun, balık alış verişi aasaret ve alış, kanlık İster Zaten bunların satıcıları da müşteri kandırmakta ustalaşmış adamlardır; alacağı, nız şeylerin aslındaki çetinlik yetmiyor gibi satıcı da o zorluğu lâf ebeliği ve hareket bolluğa île
arttırır, sizi şaşkına çevirir.
Ele alınıp yukarı aşağı kaldı-ra indi re muayene edilen, dolgunluğunu anlamak için tartısına el terazeslle bakılan nesnelerden biri de ıstakozdur. Şıı uzunluktaki ıstakozun şu kadar dakika kaynatılması hakkında bir hesap varsa da • uzunluğuna göre kaç gram gelmesi lâzımdır, ı bunu söylememşilerdir. Fikrim, ce ıstakoz bahsinde karpuz kadar aldanabiliriz. Acarız kİ o koca mahlûktan çıkan et bir piya, ta. hattâ meze tabağı doldurmaz. Şu var kl hiç değilse kar. puzü zahmete ve masrafa girip kaynatmamısızdır: ayrıca heı
ikisinin bedeli arasında mukayese de yanılamaz. Acemi alıcıya hazan beher gram eti bir liraya malölan yemek. ıstakozdur.
C on zamanlarda sigara alı. şı da güçleşti, paketleri oldukça ince ve tuhaf bir muayeneden geçirmek âdeti yerleşti.
Kibrit kutusunu elimize alın, ca — açmadan ve yakmadan ön. ee — bos mu. dolu mu diye bir kaç kere salladığımız malûm... Ama bunları kulağa götürmeyiz. Şimdi sigara paketlerini, tıkız çıkmaları korkusile kulak yanın, da sallayıp sallayıp içlerini din. Ievenlere çok Taslıyoruz, Bazı kere o işi — tıpkı karpuzcu, kavuncu gibi — tütüncü de has müşterisine bir cemile olarak kendisi yapıyor. Siz durup bekliyorsunuz, o raftan paketleri birer birer çekiyor, paket tuttu, ğu eli gazel veya ezan okur va. ziyette kulağına götürüyor, us. tacasına bir kaç kere tok ve sert hareketlerle, sarsıyor, düşünceli düşünceli, derin derin dinliyor. Ne İşitiyor? Bilmiyoruz. Bir şev anlıyor ki yüzünü buruşturarak birini bırakıyor, öbürünü alıyor; tecrübeler uzuyor. Nhayet göz. lerl parlıyor, dudaklarında bir gülümseme beliriyor, «buldum!» dive bağırmıyor ve dükkândan fırlamıyor ama kendisi çmlcıp. lak hamamdan dışarı atan SicilyalI İlim adamı kadar sevindiği her halinden anlaşılıyor,
— Oh. diyorsunuz, rahat çe. kilen, yumuşak doldurulmuş bir sigara içeceğim!
Fakat iki nefes çekince pake. tin tütüncüyü veya tütüncünün sizi aldattığını, aldatmasa bile paket yoklamadan bıkıp iyisini bulamayınca başından savmak zorunda kaldığını sallayıp ku. lakta dinlemeli sigara alış verisinin pek İşe yaramadığını an. lamış oluyorsunuz,
Alış verişler arasında dükkâncımın, bıçak ağzlle müşterisine bir peynir çentiği veya bir pastırma kırpıntısı uzatmasından, hele «buyurun! buyurun!» diye zorlamasından hiç hoşlanmam: verileni şiddetle reddederim. Reddederim, zira vakitsiz yenen o minimini lok. macık bütün hazmı bozar, ak. şam iştahını keser; ayrıca saat. İcrce size ağzınızda clrüşleşlp ko. kan bayat, ekşi bir tat taşıtır.
İnsanlar doğuştan ya alış ve-rişçl oluyorlar, yahut olamıyorlar. Dikkat ediniz, bazı kimseler çly balığı ne istekle koklarlar ve karpuzlarla patlıcanları nasıl — âdeta cinsî bir zevkle — ok. şayp diri tavuk gerilerini ne ma. haretle yoklarlar,., O dakikada dünya kendilerinin olmuş gibi, d İr.
Konuşmamı «demokrasi . demokratik . demokrat» kellmele. rinl tekrar kullanmadan bitirebilmek İçin burada keırfvereceğim.
Refik Halid Karay
Nâfıa çokluğunun MDgtalik vo kuvvet itibariyle tf#’5’ eMl^ mânayı, bütün hâzinelerin, bölün topların, tüfeklerin, bütün artılı Y9 uçakların iopyekûn kuvvetinde asla bulamayış. HaklM «nrinllk ve hakiki kuvvet nOhutor.
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLA-!;
Enver paşanın de-nize attığı boş şişe
Kalın bir sis tabakası içine giren '‘Yadigârı Millet,, torpidosunda heyecanlı saatler..
1
ı Torpido yola çıkıyor — Sis basınca — Enverle Talât arasında bir mü-ı sabaka — Bakalım şişeyi kim vuracak? — Dalgalı denizde oynıyan bir j nişangâh — Talât’ın muvaffakiyeti — 7 yaşından beri tetik çekmiş insanız — Gemi direğine bağlanan gümüş para — Floryadaki günler — ! Sabahleyin erkenden a va çıkış
»Yadigârı Millet» torpidosu Midye’ye gidiyor, Enver paşa, Talât paşa, Liman von Sanders, von Dergoiç, hattâ Makenzen «Yadigârı Millet» in küçük galonunda oturuyorlar.
Gemi Boğazdan çıkar çıkmaz vardiya nöbetçisinden gelen bir haberde, kalın bir sis tabakası, nın, büyük bir süratle «Yadigârı Millet» e yaklaştığı bildirildi. Pek az sonra da sisin İçine girdiler. Ne İleriye, ne geriye gitmek imkânı yok,
«Yadigârı Millet» istihkâmların tam önünde demir attı. Bir saat, iki saat böyle geçti.
Bu sırada Enver paşanın fevkalâde canı sıkılıyordu, O esna, da nişan atmaktan bahis açıldı.
Enver paşa:
— Gelin... dedi. Nişan ata. hm...
Sonra yanında duran adamla, undan İnce bedenli beyaz bir şi. şe istedi. Hemen istenen şişe getirildi, ağzı kapatıldı. Enver paşa şişeyi kendi elile denize attı,
Talât paşa onun bu memnun faaliyetini gülümslyerek seyrediyordu. Nişan müsabakasının en mühim rakiplerinden biri de kendislydl.
Enver paşa:
— Silâhları doldurun baka. lım!„ dedi.
Silâhlar dolduruldu. Nişan at. ma müsabakası başladı. îlk mermiyi Enver paşa kendisi attı. Sonra Talât paşa, Alman paşalar da küçük tabancalarla su üstündeki boş şişeye ateş ediyorlardı.
Lâkin hakikaten bu «oynak nişangâh» ı vurmak pek güç bir İşti. Zira bir kere dalgalardan şişe mütemadiyen inip çıkıyor, du. Sonra gemi sallanıyordu. Bütün bunları terazileyip nişan, gâhı vurmak bir mesele idi.
Enver, Talât ve Alman paşaları arasındaki müsabakayı gü_ ğertede, bu zevatın maiyetinde bulunan bir çok keskin nişancılar merakla, alâka ile seyrediyorlardı. Bunların İçinde devrin en keskin nişancılarından biri olarak tanınmış Yenlbahçell Şükrü vardı ki Enver paşanın maiyetinde bulunuyordu.
Fakat o günü nişancıların da talihsizliği veya boş şişenin do. muzluğu pek ziyade üstündeydi. Çok fişek yaktılar. Fakat şişe sapasağlam su üstünde, yüzüyordu. Enver paşa âdeta asabi. Jeşmlştl.
Talât paşanın İse tabancası, nın stok kurşunlan bitmek üzereydi. Halbuki karaya çıkılacaktı. Ne olur, ne olmaz, boş tabancalarla dolaşmak pek doğru de. ğlldi. Mamafih: «tş İddiaya gir. di bir kere!.,» sözlerlle Talât paşa hiç bir şey düşünmeden stok kurşunlan da yalonaktaydı.
Enver paşa ile münavebe ya. parak ateş ediyorlardı. Bir aralık sıra Talât'a gelmişti. Son kurşunlarından biriydi. Neteklm Enver’in de kurşunu pek az kalmıştı.
Talât paşa nişan aldı. Attı. Çaaat!,, Vurulmamak hususunda o kadar inat eden ve en nişancı Alman generalinin de kur. gunlanna karşı göğüs geren beyaz şarap şişesi tuzla buz olmuş, gözden kaybolmuştu.
Enver paşa cin ifrit kesilmişti. Zira bütün nişan atma müdde-tince Talâtla birbirlerine âdeta meydan okumuşlardı. Kendisi:
— O şişe bana naslbolacak.,.. Boş yere yorulma... «Nişangâh» keskin nişanemin kısmetidlrl.. demişti.
Eski Floryadan bir görünüş
Hemen her nişan atışta bir «meydan okuma faslı» da ol. muştu.
Bu itibarla denizdeki şişenin Talât tarafından vuruluşu Enver'i âdeta slnlrlendlrmşitl.
Talât paşa da bu hâdiseden istifade etmek İçin yangına körükle varıyor ve etrafı kıştırtı. yordu:
— İşte biz şişeleri böyle vururuz. Bayram, yerinde mantar tabancası atmıyoruz!.. Kurşun atıyoruz paşa.. Ne de olsa keskin nişancılık başkadır canım!,. Alman generalleri ise bu hakikî bir muvaffakiyetmiş gibi ciddî ciddî Talât’ı tebrik ediyorlar. El sıkıyorlardı. Bu vaziyet, işi büsbütün İddialı bir hale sokuyordu.
Talât;
— Vurulacak bir şey olursa yine bizi çağırınız... Gelir, vuru, ruz... Ne de olsa altı yaşından beri tetik çekmiş adamız... Haki, kalen de lâzım olursa, bize söy. leyin, gelip vuralım,,, diyordu.
Enver:
— Tekrar edelim. Bir şişe daha hazırlansın... dedi.
Talât:
— Yoo... dedi, biz nişangâhı mızı bir kere vururuz.
Bunu Enver paşayı biraz üzmek niyetli e söylüyordu. Zira nihayet:
— Peki... Müsabakayı tekrar, lıyalım!.. dedi.
Enver paşa hemen İkinci bir şişe İstedi, Onun da ağzı kapatıldı ve denize atıldı. Yeni fişek sandıklan açıldı.
Geçen seferki şişe vurulmamak için o kadar ısrar ettiği halde İkinci şişeyi Talât paşa dördüncü kurşunda vurunca «Yadigârı Millet» de kıyametler koptu.
Enver paşa üçüncü bir şişe istiyor. Talât paşa ise;
— Sis açıldı. Yolumuza devam edelim... d-iyordu,
Hakikaten de sis açılmıştı. Fa. kat müsabaka o kadar hararetli olmuştu kl hepsi yolu filân unut, muştu. Enver paşa tekrar yola çıkmadan önce denize bir şişe daha atılmasını istiyor, Talât paşa:
— Geç kaldık. Vaktimiz yok... Bir daha sefere... Biz her seferinde vururuz efendim,.
Diyordu. Enver paşa:
— Biz de vururuz... dedi.
Sonra da yftdigân Mtllet’in telsiz telinin ucuna büyükçe bir
gumuş paıa bağlandı, Yenibah. çell Şükrü’ye;
— Nişan ai ve vur,,, dedi.
Hakikaten bu bir nişancılık hârikası istiyen işti, Yenibahçell pek mâhir nişancı idi amma bu kâfi gelecek mi idi?..
Nişan aldı. Parayı aşağı düşürdü, Enver derin bir nefes aldı. Memnun gülümsedi, tekrarladı:
— Biz de vururuz,,,,
Florya’da
Talât paşada nişan atmak ır.e. rakı çok eski İdi. Kendisi İyi bir avcı idi de...
Hattâ bir defasında İttihatçı arkadaşları, ile, Mithat Şükrü beyle Floryanın arka tarafında bir arazi kiralamışlardı. Ailece hep birden orada oturuyorlardı,
Talât pâşa bu Floryadaki ha. yatında pek mesut olmuştu. Sabahleyin saat beşte kalkar, civarda ava çıkardı. Mevsiminde bu. rası bıldırcın yatağı gibi idi. saat yediye doğru eve döndüğü zaman çantasında epeyce bir şeyler bulunurdu.
Elbisesini değiştirir, sonra Ba. bıâlide bulunmak üzere hemen yola çıkardı. Hikmet Feridun Es --------------------------------
Tanımadığımız meşhurlar serisinin veni siması:
AKŞAM
Abone bedeli
Türkiye Ecnroı
2800 kuruş 6400 Kuruş 1500 » 29U0 ►
000 ■ 1800 »
tebdili İçin elli KuriişluK
Senelik
6 Aylık
3 Aylık
Adres
pul gönderilmelidir Aksi takdirde adres değiştirilmez
Telefonlarımız Başmuharrir: 2056a
Yaa tşlerl: 20765 — İdare: 20081 Müdür: 2I)4»7
Şevval 23 _ Hızır 148 İmsak Otlneş öğle İkindi AK Sn 1-31 E. 10.22 12.00 6.20 9.29 12.00 1.31 V. 8.17 8.56 13.04 10-2-3 18.54 20.27
idarehane Babifi.ll civarı
Acımuslujc. soKak No. 13
futbol
Tilrklyenln en bilyük Spor gazetesi Bol resim ve yazı İle yarın çıkacak 8. ÜNCÜ SAYISINI MUHAKKAK GÖRÜNÜZ Fi atı İS kuruştur.
'AKŞAM
30 Eylül 1945
sp ■"
jŞ ItEK AKŞAM ^^İİR HİKÂYE
PRENSES j
— Kocanızı tanıyamadım efendim... Hangi Haydar?-
Bu sual üzerine Lûtfiyc'nin gözleri parladı. Kocasından İstediği seklide bahsetmenin tam sırası İdi.
Gözlerini açarak hayretle sordu:
— Nasıl tanımazsınız?.. Haydar'ı bilmiyor musunuz?- Hani bir zamanlar şu sarışın prensesle dillere düş-şniiştü. «Prensesin Haydar!..»
— «Prensesin Haydar»?., Vallahi cehaletimi affedinLz.
Yine tanıyamadım...
— Her halde duymuşsunuzdur.. Efendim blizm «Efendi» nîn macerasını Lşitmiyen kaldı mi ki?.. Mısır'daki sağır sultan bile duymuştur. Onun için hiç saklamağa lüzum yok... Efendim hani milyoner ve pek genç bir prenses ile Haydar isminde bir delikanlı çılgınlar gibi sevişmişlerdi. Daha doğrııdu prenses delikanlıya gönlünü kaptırmıştı. İşte o. Haydar beıılıu şimdiki kocam I
— Yaaa... Demek bir prensesle şev işiyordu..
— Evet.. Hem de çok güzel bir kadındı doğrusu... Amma ne dersiniz?.. Soma gönlü bana kaydı İşte,. Kısmet böyle imiş...
— Peki prenses ne oldu?-.
— Etendim aşkını unutmak, biraz avı tırnak için hususî yatı ile devrlâ-lcm seyahatine çıktı. Her halde pek Vnutamamış olacak... Halta iki kere kendisini, biri-Şimal denizinde, öteki Atlantlkte kaldırıp denize atmış. Anı na kurtarmışlar!..
Lûtfiye coşmuştu. Hayatla en büyük zevki kocasının bu eski macerasından. onun prensesinden Dahset-mektl. Âdeta halinde bir övünme vardı.
Kocasını daima böyle tarif ederdi. Ahbapları onun bu zayıf tarafını bildikleri için daima aynı vadiden bahis açarlardı.
Ve Lûtfiye prensesin güzelliğini, servetini, hususi yatlarını, otomobillerini. saraylarını anlata anlata, medhede ede bitiremezdi.
Bir insanın yendiği düşmanının kuvvetinden bahsetmesi biraz da kendi kudretinden bahsetmesi demek değil midir?..
Lûtfiyc'nin kurnazlığı da işt* burada idi. Haydar'ı öyle . bir kadının dinden almıştı kİ bu genç ve dayanılmayacak derecede glzel bLr prensesti Boru değil!.. Kendisi ne gibi meziyetli bir kadın olmalı idi kİ tereyağından kıl çeker gibi Haydar'ı Onun pırlantalı ellerinden çekip al-nuştı*..
Bunun için:
— Prenses güzel mİ idi?..
Dedikleri zaman başını iki tarafa aallıyarak cevap verirdi:
— Güzel de söz mü efendim?.. Gt-rel de söz mil? Bir hârika... Dalyanlar gibi bir kadın... O gözleri., o kaşlar!. O ağız, o burun!..
Lûlfiye'nln dilinde prensesin aşkı kocasının hüviyet varakası gibi İdi. Daima onu meydana çıkarıyordu,
Meselâ misafirlerine İçi hâtıralarla dolu eski fotoğraf albümünü gösteriyor değil mi?.. Haydar’ın soluk bir resmini İşaret ederek:
— Kocamın 25 yaşındaki hail... Der, ton ra giilümslyerek etrafa İzahat verirdi:
— İşte efendim... Bizim «Efendi» nin tam prensesle al takke ver kûiâh oldukları zaman...
Bir köşede utana sıkıla büzülen kocasına da sorardı:
— Değil mİ Haydar?..
Haydar cevap verirdi:
— Canım bu eski hâtıraları da karıştıracak ne var kİ!.
— Haydi, haydi... Eski hesaplan karıştırmak pek işine gelmiyor galiba Kuzum Haydar prensesle şu yatta ettiğiniz kavgayı anlatsana...
Nihayet bir gece Haydar karısına:
— Nonoşum sana birşey İtiraf edeceğim,.. şu prenses hikâyesi yok mut. Bu baştan aşağı yalandır. Uydurmadır.
— Peki ama sen bunu bana anlatmadın mı?.. Şimdi de neden İnkâr »diyorsun?..
BULMACA
Günün mevzuları
— İnkâr değil.. Sana kendimi mühim göstermek İçin böyle blrşey uydurmuştum... Yoksa prensesin filân ne aslı var, ne astan..
Lûtfiye sanki kendisine hakaret edilmiş gibi:
— Ne münasebet?,. Yalan söyla-me... İnkâr etme rica ederim... Niçin saklıyorsun... Bu prenses vardı işte...
— Vallahi yoktu.. Hani sen bir prensesin elinden beni almışsın gibi bir vaziyet yaratmak İçin uydurdum...
— Ne?.. Yoksa benim tesirimden şüpheleniyor musun? Ben seni bir prensesin elinden alamıyacak kadar az cazibeli bir kadın mıyım?.
— Ne münasebet canım?- Fakat preses diye kimse yoktu ki. Bu İtibarla ahbaplarımıza böyle bir uydurmasyon hikâye anlatmak mânâsız...
— Nden efendim?.. Hele İnkâr et de bak... Sana dolma yutmam diyorum... Prensesi İnkâr edemezsin...
Lûtfiye sanki karşısındaki dünyar nın en mühim bir şeyini ikâr etmiş gibi küplere biniyor ve prensesin hakikatte mevcut olmdaığın* katiyen inanmak istemiyordu.
O akşam eve erkan gelen Haydar kapıdan içeriye sessizce girdi. Misafir salonunun önünden geçerken İçe-irde karısının sesini işitti.
Lûtfiye arkadaşlarına şunu anlatıyordu:
— Baktım. Prenses karşılkl kaldırımda kocamı beklemiyor mu?.. Beyazlar giymiş, beyaz gece kürkü, beyaz şapka ve beyaz bir otomobili-Şoförün yanında yine beyazlar İçinde muhafızları., zebellâ gibi herifler..
Haydar başını salladı. Lûtftyede ne hayal kuvvetli.
Oülümslyerek yazıhane odasın» girerken Lûtfiye presesin saçlarının rengini târlf ediyordu.
Haydar:
— Halbuki ben hayatımda bir prenses görmüş adam değilim... diyordu.
(Bir yıldız)
(Baştarafı 4 üncü sayfada) zümre için bir mahzur teşkil etmektedir. Halbuki biiHa memlekette ve bilhassa büyük şehirlerimizde şiddetli bir mesken buhranı hüküm sürmektedir. Bu buhranı hafifletmenin baş çaresi yeni inşaattır. Bu inşaatı teşvik için de hiç olmazsa vergi mükellefiyetlerini arttırmamak gerektir.
Tasarıya göre gayn menkul olarak:
1 — Arazi, bina ve madelner ve bunların mütemmim cüziilerlle teferruatı;
2 — Mefruş ev ve apartmanlar;
3 — Voli mahalleri ve dalyanlar;
4 — Bilûmum tesisat ve bunların mütemmim cüzülerlle teferruatı;
5 — Gayrı menkul olarak tescil olunan haklar:
6 — Bilûmum hak ve menfaatler (İmtiyaz, ihtira, telif, işletme. İstihsal, ticaret unvanı, alâmeti farika gibi).
Tasan, gayrı menkul mefhumu.çok genişletmekle, telif, ticaret ünvanı, alâmeti fârlka gibi gayrı menkul ile lılç alâkası olmiyan bazı gelir, daha doğrusu ekseriya bir defaya mahsus bir bedel mevzularını, yerinde olmı-yarak. arazi ve bina gibi devamlı olarak gelir getiren unsurlara kıyas etmektedir. Bu gibi mevzuları «Sair kazanç ve İratlar» faslına koymak daha yerinde olur mütalâasındayız.
«Gayrı menkul sermaye iradında safi irat, gayrı safi hasılattan, iradın temin ve İdamesi İçin yapılan masraflar indirildikten sonra kalan farktır. Gayrı menkul sermaye iratlarında gayrı safî hasılat yukarıda yazılı mal ve hakların kiralanmasından bir takvim yılı içinde, o eseneye veya geçmiş senelere alt olarak, tahsil edilen kira bedellerinin yekûnudur.
Bir takvim yılı İçinde, geçmiş birkaç senenin kirası birden tahsil edilecek olursa, bunların toptan bir senenin gelir yekûnuna gireceği anlaşılıyor. Gelir vergisi müterakki bir tarifeye tabi olacağına göre, bu yüzden mükellef İçin fazla bir yük doğabilecektir kİ, bu haksızdır. Gelecek seneler için toptan yapılacak tahsl-lât, buna dair bir hüküm olmadığına göre, ayrı ayrı aldolduklan senelerin gelir toplamına gireceği gibi, geçmiş seneler için de, haksLz müterakkiliğe maruz bırakmayım bir hüküm kabul edilmelidir.
Safi iradın bulunması İçin gayri safi hasılattan aşağıda yazılı masraflar İndirilir:
1 — Kiralıyan tarafından ödenen tenvir, teshin, su ve asansör masrafları,
2 — Kiralanan malların idaresi için yapılan masraflar.
3 — Kiralanan mal ve haklar dola-yısile yapılan borçlar ve bunların faizleri.
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Giden.
2 — Cehennem meleğine benzer.
3 — Namaz ve niyaz - Tersi dayak at demektir.
4 — Mâdenlerden bahseden ilim.
5 — Başına «Y» gelirse eklolunan demektir - Şüphe.
8 — Huysuz - Köpeklere musallat olan haşere.
7 — Tersi gelinin başıdır - Mahrukat.
8 — Delice
9 — Tersi suçtan pişman olmaktır - Nefl edatı - İçilen bir madde.
10 — Ters! mezheptir - Husıasl tezkere.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan sağa ve yukarıdan aşağı: 1 — Gala tasara, 2 — Asablbayan, 3 — La, Lsapara. 4 — Abıhayat, 5 — Tisab, Sûed. 8 — Abay, Saklı, T — Sapasağlam, 8 — Ayatüklak, » — Rar, Elakam, 10 — Anardım, Mİ.
Yapı işleri ilânı
Bayındırlık Bakanlığından:
Ünye Kasabasının İmar plânı düzenlenmesi işi götürü esas üzerinden kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkarılmıştır.
İşin keşif bedeli 5500 liradır.
Eksiltme 4/10/945 tarihine raslayan perşembe günü saat 18 da Bayındırlık Bakanlığı yapı ve imar işleri eksiltme komisyonunda yapılacak Ur.
Eksiltmtye girebilmek için İsteklilerin:
1 — Usulü dairesinde 412.5 (Dört yüz on İÜ buçuk) liralık geçici teminat vermeleri.
2 — 1/10/945 günü akşamına kadar yazı İle Bayındırlık Başkanlığına müracaat ederek bu İş İçin yeterlik belgesi almaları lâzımdır.
Eksiltmeye alt kâğıtlar yapı ve İmar işleri Rcişllğtnde görülebilir.
Teklif mektuplarını 2490 sayılı kanunun tariflerine uygun olarak İhale saatinden bir saat evveline kadar makbuı karşılığında eksiltme komisyonu başkanlığına verilmesi lâzımdır.
Vaktinde yapılmamış müracaatlar ve zamanında yapılmamış tekliflerle postada vaki olacak gecikmeler nazarı İtibara alınmaz. (12400)
mm Gömlekiş m»
BİRİNCİ SINIF GÖMLEKÇli Sirkeci Hami diye cad. 27 Tel: 20096
Deniz Levazım amirliğinden:
Lito baskı makineleri için muhtelif eb’adda meşin merdane mübayaa ettirilecektir, Eb’ad ve miktarları her gün amirliğimiz, den öğrenilebilir.
Mevcut olanların veya sipariş suretile getirebileceklerin fiat ve teslim şartlarına ait tekliflerini 10. 10. 945 akşamına kadar Amirliğimize bildirmeleri, (12842)
4 — Kiralanan mal ve haklar İçin ödenen vergi, resim ve harçlar,
5 — Kiralanan mal t* haklar için ayrılan amortismanlar.
8 — Tamir masraftan (Emlâkin İktisadî kıymetini arttıracak surette tevsii veya tezyini İçin yapılan masraflar, tamir masrafı sayılmaz).
T — Kiralanan mal ve haklarla alâkalı diğer bakım ve idame masraflar ı.
Tezyin İçin yapılan masrafların kabul edilmemesi birçok tefsir IhtLlâf-laruıa yol açar.
Diğer taraftan, bilhassa bazı büyük şehirlerde, İmar hareketleri yüzünden birçok mülk sahipleri, şerefiye namı altında. Belediyelere yüksek bazı meblâğlar ödemek mecburiyetinde kalıyorlar. Bunlar gayrı safî hasılattan indirilmesi caiz olan vergi, resim ve harçlardan sayılacak mıdır? Ekseriya rakamlar yüksek olduğuna göre, bu şerefiyelerin muayyen bir müddet zarfında İtfası yoluna mı gidilecektir? Bu hususun aydınlatılması lüzumludur.
Mamafih serbes meslek ve ziraat işletmesi gclllrerlnde olduğu gibi, gayn menkul İratları İçin de gayn safiden yüzde 20 götürü bir İndirimi kabul edilmektedir Bu götürü ölçüyü kabul edenlerin tutacakları hesap sadeleşmiş, kolaylaşmış olacaktır.
Ancak serbes meslek mensupları vb gelir vergisine tabi çlfçller için olduğu gibi, gayrı menkul sahipleri de götürü indirimi kabul edince üç sene bu usulden vazgeçmiyeceklerdlr.
Tasarının gayrı menkul gelirlere ait hükümleri, yukarıdaki, fakat muvakkat bir zaman, belki on sene için muteber olması lâzım gelen mütalâalarımız dahilinde, yerlndedlr. Hattâ bizce yerinde olacak on senelik bir muafiyet (şimdi ödenmekte olan bina vergisine dokunmadan) ancak kira stopuna tabi tutulmuş olan şehirlerimizdeki gayn menkul sahiplerine tatbik edilmelidir. Gayn menkul sahiplerinin devamlı olarak imtiyazlı bir rejime tabi tutulmalarını İstemek yersiz olur. Muvakkat bir devre için İstenilen müsaadekârlık, bir dereceye kadar haksız sayılabilecek bir hareketin tashih ve t âmiri ve aynı zamanda çok lüzumlu olan inşaatın teşviki gayesi iledir.
Cevaf Nizami
İran kabinesi güvenlik oyu aldı
Tahran 2» (A.A.) — Parlâmentonun dünkü oturumunda Sadr hükümeti 40 a karşı 70 oyla güvenlik almıştır. Oy verildikten sonra çoğunlukla azınlık arasında bir anlaşma yapılmış ve buna göre, obstriiksiyon manevrasına son verilmesi azınlıkça kabul edilmiştir.
Akıl hastalıklarının tedavisinde yeni usul Bu usul sayesinde son 10 sene içindemühimneticelerelde edildi
Tıp âleminde en az ehemmiyet verilen ve üzerinde en az durulan saha akıl hastalıklarıdır. Halbuki tıpta en ziyade alâka uyandırması lâzım gelen bu hastalıklardır. Makul sebeplerden dolayı bu sahada akıllara hayret verici ameliyat yapılmıyor ve harikalar yaratan ilâçlar bulunamıyor. Akıl hastalıklarının çoğu insan dimağının şimdiye kadar sebep ve mahiyeti keşfedlmlyen arıza'ara uğramasından İleri gelmektedir. Bu gibi hastalardan zaptcdllemlyecek halde olanlar, yüksele duvarların arkasında muhafaza ediliyorlar.
Pek yakın zamana kadar tıp bu hastalıkların muhtelif eşkâlini tetkik ederek dikkatle kayıt ve tesbit etmekle iktifa etmişti. Lâkin geçen on senelik müddet içinde bu sahada da sessiz sadasız bir hayli değişiklikler meydana gelmiştir. Bahusus tabiplerin Schlzophrenle dedikleri hastalıklar hakkında mühim tecrübeler yapılmış ve tedavi usulleri bulmağa muvaffakiyet hasıl olmuştur.
Bulunan bu tedavi usulleri llç diğer hastalıklara karşı tatbik edilen usuller arasında mühim bir fark bulunuyor. Başka hastalıklarla meşgul bir doktor hastaya her hangi bir İlâç verdikleri zaman hastanın vücudundaki fizyolojik ne tesir yapacağını bilir ve bunu durdurmak veya kuvvetlendirmek veya yeniden meydana getirmek ister. Halbuki Schizophre-nie hastalarına karşı bulunan ve tatbik edilen tedavi usulü böyle olmayıp sırf İlmi mahiyettedir. Bulunan tedavi usulü bir çok defa tatblK edilmiş ve İyi neticeler alınmış olmakla beraber tesirinin neden ileri geldiği bir türlü anlaşılmamıştır Binaenaleyh tedavi ve iyileşme doktorun gö-
Pamukmüstahsilleri
Hatayda, son karar üzerine güç duruma düştüler
İskenderun (Akşamı — Halay da hükümetin pamuklara el koyduğu bölgeler arasındadır. Son yıllar Hatayda pamuk ekimi teşvik edilmiş ve bu bölgenin çifçileri de bu teşviki lâyık olduğu önemde kıymetlendirmeye savaşmışlardı. Ancak, pamuklara el koyarken ilimizde satın alma yerinin yainız İskenderun olarak tesbit ve tâyin edilişi; pamuk müstahsillerimizi müştıül bir duruma sokmuştur. Bu müşkül durumu anlatalım:
Hatayın pamuk istihsal çevresi hemen hemen Amuk ovasıdır Reyhanlıda çırçır fabrikası olmadığından koza halindeki pamuklar Antakyaya getirilmekte ve orada çekilmektedir. İskenderunun satın alma yen olarak tâyin edilmesi üzerine de müstahsil pamuğunu Antakyadan İskenderun» taşımak mecburiyeti altına girmiştir.
İstihsal çevresine çok yakın bulunan Reyhanlıda çırçır fabrikasının bulunmayışı yüzünden pamuğunu Antakyaya kadar taşımak zorunda olan müstahsilin, bu kâfi değilmiş gibi, satmak için de İskenderun* kadar nakle mecbur oluşu tabiatlyie istihsal fiatinl yükseltecektir.
Pamuk ekimi bizzat hükümet tarafından teşvik ve himaye edilirken, müstahsilin bu bölgede karşısına dikilen bu çeşit zorluklar bu teşvik ve Himaye ruhuna bir tezat teşkil etmekte ve müstahsilin haklı şikâyet-
zü gornıiyeceğl surette ve âdet* perde arkasındadır,
1933 senesldenbert bu gibi hastalıklara karşı lnsulln ve 1937 senesln-denbsrl de elektrikleme kullanılıyor. Iıısulln tedavisi usulü hastaya uzun müddet düzelmesi kâh arttırmak ve kâh azaltmak suretile bu İlâcı qringa etmektir. Ma.ûmdur kİ lnsulln haddi zatında şekj hastalığını teda vk eden bir ilâçtır.
Bu şırıngala.ızı neticesi olarak hasta derin bir baygınlığa (yani komaya) uğrar, o Jercce kİ bazan hasta tamamlle uyuşur. Hasta bu halde yarım saat birikilir.
Uyadnırmat kolay ve bas1.: tir ln-su linin fazla dozda şırınga edilmesi Ec kanın şekerli maçlccsl gayri tabi! olarak azaltılmıştı. Şimdi hastaya sadece şeker şırınga etmekle azalan şeker telâfi edilmiş olur. Elektrik tedavisi de tatbik olunur. Hastanın kafasından takriben 350 mllllamperi elektrik cereyanı geçirilir. Bu cereyan o kadar kuvvetlidir kİ baş yerine kalbden geçirildiği takdirde insan: öldürecek olan bir cereyanın otu? mislidir.
Kafadan geçirilen bu cereyan hastanın adalelerinde tasavvur edilemi-yccek bir şiddet ve kuvvette Ispazmoz yapar. Fakat derin uykuda ve şükür. İçinde bulunduğundan sadmeden habersiz bulunur.
Bu usulün şimdiye kadar tatbik olunduğu tedavi müesseseierlnde büyük nispette iyi netice alınmıştır. Meselâ Almanya'da Eglfing - Haar müessf sesin de tedavi altına aluıan Schizophrenle hastalarından yüzde yetmiş yedisi iyileşmiştir Bu hastalar bundan sonra lçtim/i hayatta faydalı bir surette çalışmağa başlamışlardır. F.
Sümerbank fabrikaları mamulatı fiatlerî indirilemiyor
Sümerbank fabrikaları müdürleri bundan bir kaç ay evvel Ekonomi Bakam B. Futa Slrmen'ln başkanlığında toplanarak bazı kararlar almışlardı. Toplantıda, bir fayda temin edilemediğinden mecburiyet olmadıkça gece mesaisi yapılmaması ve ucuzluğa doğru gidilmek maksadile mamul ft-atlerin düşürülmesine çalışılması esası kabul edilmişti.
O tarihten beri yapılan tetkiklerde Sümerbank mamulleri fiatlerinde bir ucuzluk yapıl amıyacağı anlaşılmıştır. İşçi sayısını azaltmak, memur kadrosunu daraltmak veya yevmiyeleri kısaltmakla ucuzluk yaptlamıyacağı ve maliyetin yüzde yetmişini ham madde teşkil ettiği, ham madde fiatleri-tıin ise şimdilik ucuzlatılamıyacağı neticesine varılmıştır. Bununla beraber incelemelere devam edilmektedir.
terine sebep olmaktadır Hattâ bu pamuk gibi çok verimli bir mahsulün istihsal kabiliyetini baltalamaktadır.
Bu hal, bir takım vurguncular İçin bir başka ihtikâr imkânı da yaratmıştır. Müstahsilin nakli zorlukları karşısındaki durumunu fırsat bilen vurguncular, köylünün elindeki pamukları daha istihsal çevresinde ucuz flütlerle toplamaya başlamışlardır. Bu zarar muvacehesinde müstahsil, panıuk ekmek zahmetine- katlanmak istemiyeccktir. Binaenaleyh pamukların koza halinde ve istihsal merkezine yakın bir yerde satın alınması çok yerinde bir İş olur. Bu suretle çifçi pamuğunu maliyet fiatinden daha aşağı bir fiate satmak zorunda t kalmıyacaktir.
Gün Doğmadan Paris
EDEBÎ ROMAN
Vazan: Louis Bromfield Tercüme eden: Vâ . Nft
Sonra gitti.
Giydirici kadın, çıplak vücuduna valdıziı tüyleri yapıştırdığı sırada, İenç kız düşünüyordu:
— Bu derece bahtiyar olmak İyi ■eğlldlr.
Köhne itikatlardan artakalan bir çndişe benliğini sardı. Fakat sahneye Çağırmaları üzerine bu endişe kayboldu.
Kuşların kıraliçesl merdivenden indi: ışıklara doğru, bir nevi zaferle, »ağrurane yürüdü. Komutanın locası bu akşam boştu; tamamiyle boştu.
Nihayet perde indiği ve kendisi soyunma odasına döndüğü vakit, od3 hizmetçisi, onu, Rltz otelinin başlığını taşıyan bir zarfia bekliyordu. Zarfı ■fiti; içinde, Almanca olarak makine fle yazılmış birkaç satırlık küçük bir kâğıt buldu. Blrşey anlıyamadı: fakat kavrıyaıi’' "'ı kelimeler arasında bir isim gorili'; resmi hissini verir tarzda her iı fi malüskülle yazılmış olan bu ad, Lulgl’nındl.
Hizmetçisine:
— Çabukl - dedi. - Bana patronu
bulunuz.
Az sonra Löon geldi Bir şey söy-lemekslzln. Rozle ona kâğıdı uzattı: ve okuduğu müddetçe, erkeğin yü-jzüne gam çöktüğünü gördü.
Nihayet L£on kendini tutamadı:
— Kâratalar.., - dedi. - Lutgi ölmüş.
Mektup kısa ve basitti. İşte içindekiler:
Komutan Freiherr Kurt von İVcs-selhof’un isteği üzerine Gaietie çıkmağında dört numaradaki lokanta-\ nuı sahibi Lutgi Saluemini hakkm-daki raporu size gönderiyorum. Bahsi geçen mahpus, Jotnvtlle askeri kışlasındaki istintakı esnastnda pencereden atlamak suretiyle hayatına nihai/:! Termiçtir.
Teğmen Gatt/rted Hesset
Lcon tekrarladı:
Keratalar... Habasetleri daha yeni başiıyur.
Geceyi geçirmek için, genç kızla birlikte Washlngton sokağında!:! eve döndü, âlyatronun onundaki mey
dandan geçerlerken karanlıkta bir mırıltının ortasından keskin bir feryat yükseldiğini duydular. Yanların-( da, gecenin içinde, esrarlı ve şekilsiz bir kalabalık kımıldıyordu. Sonra aralarında biri elektrik lâmbası yaktı; yerde yatan bir şekil üStrlne çevrilen ışık, insan hayallerini belirtti. Solgun ışıktan, pek yakınlarında. bir Fransız polisinin profili auhur etti; Leon sordu:
— Nedir? Ne oluyor?
Işık söndü. Poltain seM cevap verdi;
— İkisine daha olanlar oldu. Bir teğmenle bir çavuş. Teğmen öldü. Hançerlemişler. Aman ya Rabbil Berbat İş.
Bunun üzerine Rozle. Fllomena'yı hatırladı:
« — Bn kuvvetliyim! — diyordu. — İkisini birden haklarım. La Biche'le birlikte artık yanında köpek olmaksızın nöbet İteklediği köşe burasıydı.»
Leon, koluna girip, genç km en karanlık tarafa, metronun ağzına, cetet Etrafında kaynaşan grupun uzağına sürükledi.
• ••
Teğmenle çavuşa yapılan sülkast-ten :onra. Almanlar Luigl'nln küçül; iJı.T.- .'i l padılar; kapısını da çlv.l :lil r ’r:.;ı gitti. Cenuptaki merr.'. .kit.ne dondu. Alm-n'ar on* seyahat yesikası vermek isteme-]
diler; lâkin Nlcky ons İki bölge arasındaki sınırdan aşırdı. Civarda pek çok dostları vardı*
Köylüler, papazlar, profesörler, işçiler... Maria'yı memleketine göndermek cidden lâzım geliyordu; zira Lulgl öldüğünden, o d* ölmek arzusuna kapılmıştı. Ona, ölmesi için, memleketine, yakınlarının yanma göndermek pek doğru olurdu. Kadıncağız. yalnız Luigl'nln ölmesinden dolayı şikâyet etmiyor; Almanların ona ölümünden evvel ettiklerini düşünerek hetak oluyordu. Bu fâclanın ne şekilde olduğuna asla büemiye-cekti. Mart*, Ölmenin yaşamağa devam etmekten daha kolay olduğunu sanmıştı.
Mültecilerden bazılarına daha yardım edebildiler: zira FUomena ile La Blche kendileriyle temasta bulunabiliyordu. Lâkin bunlar d* yavaş yavaş dağıldılar: ihtimal Alman polisi tarafından toplatılmışlardır, yahut da İntihar etmişlerdir. Bu melcesiz ve kimsesiz cambazlarla profesörlerin. işçilerle hekimlerin, şarkıcılarla poMtikacıiarın ne olduklarını klmae bilemedi. Badece kayboldular.
• ••
İlkbahar, Oftampes - Elysees'dekl at kestanelerinin ve rıhtım boyundaki söğütlerin tepelerinde yeşilliklerin belirmeslle ân! olarak geldi. Nerede bir bahçe yahut bir çemen parçası varsa orada bir yeşil halı hani olu
vermişti. Bahar güvercinlerin yürü-yiişiyle ötüşünde de kendini gösteriyordu; fakat Parislilerin sofralarında et vazifesini gördüklerinden bunların sayıları gittikçe azaltyordu. Bahar, kestanelerin şamdana benziyen dallarını da aleviyle bezendirerek, leylâk, salkımlarını beyazla ve leylâkl renkle süsliyerek, Washington sokağında da gösterdi. Akşam olurken pencerelerden içeri sızan bu çiçeklerin kokuları. Evanston'daki fakir mahallede küçük pis evinin hâtırasını Roxle'nln dimağında uyandırıyordu. Kir, pasla dolmuş, taşmış avlunun bir tarafında, bir tek leylâk sürmüştü. Her açılışında haşin tabiatlı, becerikli, mağmum bakışlı kızcağıza mucize gibi görünürdü. Evin san duvarlarında açılan beyaz çiçeklerin ihtişamı müstesna, bu leylâkların rayihası, 'şimdi onda mesut hâtıralar uyandırmıyordu. Geri kalan kısmım unutmak daha isabetli olurdu. Şu anda pek uzakta kalan o çocukluğunda. sarfettlği bütün kuvvetleri, tecrübeleri, hilekârlıkları ona pek pahalıya malolmuştu. Şimdi artık, bunca keşiflerinden sonra, çocukluğunda edindiklerinin, onu, zevkini alması icabettlği saadetten uzaklaştırdığım ve ona tab'ındaki huşuneti ve istiklâli verdiğini biliyordu.
c— Eğer bu böyle olmasaydı, hayata pek başka türlü karşı koyardım. — dlyş dfiri'miianrd*- — Hate
buki ben, bunce seneler, o reybi «Yok canım!» sözünü kendime şiar edindim.»
Bugünse, hâdiselerin onda uyandırdığı aksulâmel bambaşkaydı. Birçok şe.; Icri, meselâ sadakati, bağlılığı, hattâ belki de ıstırabı güler yüzle kabulleniyordu.
İlkbahar Paris'e çabuK geldiyse de mûtat neşeyi getirmedi. İskemleleri ve masaları, kestane ağaçlarının altına çıkarmışlardı... Fakat bunlara Parisliler, hakiki Parisliler, şehri hayatlarından fazla sevenler oturmuyordu. Buralarda şeni mahlûklar, buralarda İhanet edenler ve düşmanlarının yanında mevki almaktan kı» zarmıyanlar oturuyordu. Çiçekli ağaçlar, ötüşen güvercinler, birdenbire beliren yeşil halı, mahpeste bulunanların ruhuna neşe vermiyordu. Sefalete, fakir bir muhit içinde daha kolaylıkla boyun eğilir: halbuki, parlak ve neşeli bir muhitte, o senek! gibi parlak ve neşeli bir havada, sevinçli ve sıcak bahar havasında tahammül güçtür. Tabiat insanlarla alay ediyor gibiydi; sanki onlara:
«— Haydi bakalım, harbinizi yapınız! înşa ettiklerinizi tahribedln Aptal İnsanlar, yarattığınız kabirleri ve harb meydanlarını ben döşerim Harabelerinize yeşil kaplarım. Dünyada tek adam kalmasa bile bahar gene gelecektir.» diyordu
(Arkası var)
3ı) Eylül 1945 _____ _____________________a 11 » a a
Sahlfe 7
j-lŞ ARIYANLAR
ASKERLİKLE İLİŞİĞİ OLMAYAN— Use tahsili bulunan bir Türk genci kendisine münasip Lş arıyor. Muharebeden anlar. Akşamda (tŞ) rumuzuna mektupla müracaat. _______________________523 — 1
İPLİK FABRİKATÖRLERİNE — Ecnebi memlekette İhtisas görmüş Wr İplik mütehassısı iş aramaktadır. Arzu edenlerin (Akşamda Ustabaşı' adresine müracaat._____*81 —
ŞİRKET VE MÜESSESELERDE — Şeflik, muhasebecilik, müdürlük yap-mt? genç, lisana âşinâ mütehassıs bir İŞ ve ldare adamı vazife aramaktadır. Taşraya da gidebilir. Akşamda Mütehassıs remzine. 510 — 1
MUHASİP VE DAKTİLO BİLEN — Ticari muhaberat ve hesaptan anlayan Yüksek İktisat ve Ticaret okulu ta'.cbtlerinden bir genç öğleden sonra ayda 35 TL- na çalışmak istemektedir. istlyenlerln mektupla müracaatları. Bay İbrahim. Beyazıt Çarşıkapı Hattat sok. No. 1 508 —
KİREMİT — Ateş tuğlası ring fırınlarının otomatik kömür tevziat. Ateş tuğlacılarında tckâmülâtı Fransızca yüksîfc eserlerden taklbedliebi-lecck bir teknisyen iş arıyor. T. M. O rumuzuna müracaat. 514 —
TECRÜBELİ TÜRK BAYAN ÖĞRETMEN — Müslim, gayri müslim vc ecnebi evlerinde ehven fiatle mürebbiyelik arıyor. Akşamda (H-E) rumuzuna müracaat. 521 — 2
İYİ AHLÂK SAHİBİ VE TECRÜBELİ BİR BAY — Tütüncü yanında çalışmak üzfre lş aramaktadır. İs-tlyenlerln Akşamda Tütüncü remzine. 522 — 1
IKI genç KARI KOCA — Birlikte çalışmak şar tiyle ve yahut bayanı çocuk bakmak ve ev işinde çalışır akşamları evine gidecek erkek bahçe işlerinden anlar apartıman köşklerde kapıcılık yapabilir, iş arıyorlar. Keti] gösterebilir. Akşamda İki Genç rumuzuna mektupla müracaat.
_ ________________512 — 5
İŞ ARIYOR — Lisenin son sınıfından ayrılmış Jjlmşesız pir genç iş arıyor. Bir müessese de kâtibe ihtiyacı olanların Akşamda 'Bir Genç) rumuzuna müracaatları. 502 —
Q- ÎŞÇİ ARIYANLAR
BİRİNCİ SINIF ŞAPKA ATÖLYELERİNDE — çalışmış bir prömiyer aranıyor. Müsait şartlar gösteriler ektir. İstiyealer sabahlan Taksim bahçesi karşısında Uygun apartımanı-nın 5 numarasına müracaat.
____________________________464 — 6
ÇOCUKSUZ KARI KOCA ARANIYOR — Kadın yemek pişirecek, sofra işlerine bakacak. Erkek bahçe, ayak hizmetlerinde çalışacaktır. Muteber kefil göstermeleri, gayet temiz, namuslu olmaları şarttır. Bebek. İstanbul Millet Vekili Hüsnü Kor tel köşkü. Tel: 36.34.__________48ü —
ÜÇ BAYAN ALINACAKTIR — İdaremize üç bayan alınacaktır. Makinede yazabilmek lâzımdır. Öğleden sonra (BabIâli - caddesi. 115 - Reşit Ef. Han. Oğan) adresine müracaat. ____________________________479
YENİ DOĞMUŞ BİR ÇOCUĞA — Ankarada bakmak üzere bu işle evvelce çalışmış bir kadın aranıyor. 80542 yc telefon edilmesi 475 —
ECZACI ARANIYOR — Taşrada bir eczanenin mesul müdürlüğünü yapacak bir eczacıya İhtiyacımız vardır. İsteklilerin Sirkeci Kayseri handa No. 24 müracaatları rica olunur. ____________________________518 — 2
EL YAZISI DÜZGÜN — Bir bayan veya bay daktilo alınacaktır. Eski Türk harflerini okuyup yazan tercih olunur. Müracaat 4 üncü Vakıf han kat I No. 33.519 —
KARTALDA veSİRKECİDEKİ —İki yazıhanede çalışacak genç bayan kâtibeler alınacaktır, isteklilerin kısa hal tercümesi yeni çekilmiş fotograf-lariyle İstanbul 537 No. Iı posta kutusuna mektupla müracaatları. _______________________539 - 2
PERAPALAS MÜESSESEStNİN — Tecrübeli bir alaturka ahçı ve büfeciye ihtiyacı vardır. Taliplerin, şeraiti öğrenmek üzere bonservisi", ri İle birlikte, müesseseye müracaatları ________________________556 — 2
AŞÇI BAYAN ARANIYOR — 2 kişilik bir ailenin yemeklerini pişirecek vc sofra hizmetini görecek İyi yemek pişirir bir bayan aşçı ve bir orta hizmeti aranıyor. Sirkeci De-mirkapı Halil Sezer Karyola Fabrl-fcas1____________________553 — 1
ÇOCUKSUZ — Kocası kapıcılık karısı her nevi ev işi yapabileceği bir çift aranıyor. Galatada Jurnal Doryan gazetesine müracaat, _______________________551 — 3 ") - SATILIK EŞYA
ÇOCUK ARABASI — Avrupa nalı >yl vaziyette aranıyor. Mahmutpaıya, Hacı Küçük CamJ sokak No. 9 a inü-
SATILIK APARTIMANLAR — Fa-. tih İtfaiye caddesinde İkişer daiıe'i ikişer üçer odalı tam konforlu apar-tıman 15000, 16000, 17000 İkaya. Fatih Park karşısı tramvay caddesinde No. 31 483 -
7000 LİRAYA — Tophane tramvaya yakın 7 odalı kagir ev ve altındaki dükkânın yarı hissesi dahil 85 lira ayda geliri ve Beşlktaşın en mutena yerinde müşterisi bol mobil-yesi İyi ve büârdo masaları mevcut, gazino devren acele satılık. Müracaat Beşiktaş Akaretler tramvay durağı köşebaşı No. 2 Necati ve Ali Rıza. ___________________________488 -
KİRALIK KÖŞK VEYA EV ARANIYOR — İstanbulun her hangi bir semtinde kısmen veya tamamen kiralık köşk veya ev aranıyor. Mufassal İzahatla adreslerin Beyoğlu posta kutusu 173 No. ya müracaatları.
495 — 1
ANKARADA — Mamakta M2 bir liradan bağ ve arsa, İsteklilerin Üniversite talim alayında yüzbaşı Kemal Tarana başvurmaları. 507 —
BOŞ YAZIHANELER—Bir ve İçiçe olmak üzere İkişer odadan ibaret altı yazıhane ayrı ayrı kiraya verileceğinden İsteyenlerin aşağıdaki adrese müracaatları: Galatada, Mumhone caddesinde. 111 No. lı dükkânda Yor-gl Mağos._________________4B7 — 6
20,000 LİRAYA — Pazarlıksız Cihangirde üç daireli üçer odalı acele satılık apartıman. Müracaat: Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu Galata Ömerâbit han 23/2, Telefon: 42368. __________________________493 - 1 15000 LİRAYA — Bomontlde boş teslim 7 odalı acele satılık kâgir kelepir ev. Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu Galata ömerâbit han 23/2. Telefon: 42368____________499 — 1
4000 LİRAYA — Taksimde Taksim çeşmesi sokağında çift apartman İnşasına müsait 12 metıe 10 santim cephesi 212 metre acele satılık kelepir arsa. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömerâbit han 23/2. Tele-fon 42368________________ 184 —
KİRALIK EV ARANIYOR - Sultanahmet, Fatih, Aksaray, Beşlktaş-ta 3 odalı, elektrik, suyu bulunmalıdır. Birkaç aylık peşin verilebilir. 12 - 14 arası 20175 Celâl Menekli adına telefon edilebilir. 548 —
ACELE SAHT.TK — üst katı deniz göriir gayet açıklı havadar Kadıka?. yünün merkezi yerinde Emniyet Sandığınım yanındaki Hıilitağa caddesinde 19 No. lı altında iki dükkânı ve 6 odalı ve İki büyük salonlu ve büyük taşlığı mutfak hamam, her katta havagazı, bahçeli görmek İçin içindekilere veya 80037 telefonla müracaat. Tamirata muhtaç değildir ve bina yola kesllmlyeeektir.
397 —
KİRALIK APARTIMAN — Arna-vutöy Amerikan kız koleji yanında bahçe içinde denize nazır 5 oda, banyo. havagazı, terkoslu bir daire kiralıktır. Adres: Kfc kolej tramvay durağı No. 214. Tel: 36.33
504 —3
SİRKECİDE SATILIK EV — Sirkecide boş olarak bes odalı ve iki taraçalı kâgir deniz göriir bir ev satılıktır. Talip olanlar Sirkecide Vezir Bahçesinde Süleyman Kırvavça mü-] racaaüftrı._______________506 — 2
KİRALIK — 40 - 80 kişi alacak talebe yurdu olmağa elverişli bina aranıyor. Sirkeci Güzel Samsun otelinde Eyüboğlu, 515 — 4
KİRALIK ve SATILIK EVLER ARANIYOR — Kiralık apartman daireleri, müşterek, müstakil ahşap veya kâgir odalar ve pansiyon arıyoruz. Bu hususlarda uygun şerait kabul ve temin olunacaktır. Sultanahmet. Di-vanyolu 9. Emlâk İşleri Nuınan Ülken. Telefon: 21807________517 —
DİVANYOLU CADDESİNDE — Altında büyük dükkânı olan altı odalı bina 25000 liraya, Lâlelide iki daireli konforlu apartıman bir katı boş teslim 13000 liraya satılacaktır Dl-vanyolu No. S Emlâ kîşlerl Numan Ülken. Telefon 21807_______518 —
KİRALIK 4 ODALI MÜSTAKİL YAZIHANE — Galata köprüsüne çok yakın deniz göriir taraçalı bir Kat. Büyük Millet han No 36 Galata. __________________ 320 — 2
SATILIK VİLLÂ — Yeşilköy Mahmut Şevket Paşa caddesinde iî/1 numara flç oda hol mutfak bir kat dışarısı mozaylk ve bahçeli içindekilere müracaat. 526 — 4
SATILIK ARSA — Suadlye he Bostancı köprüsü arasında, iren hattı üzerinde, asfalta çok yakın 316 ada, 67 paftalı 24 parsel No. U 1520 met-remurabbaı arsa acele satılıktır. İsteklilerin 4 üncü Vakıf han 4 üncü kat 3-1 No. da avukat Reşat Göksala müracaatları, Telefon 24749
925 — 4
ACELE SATILIK MOBİLYALI BOŞ TESLİM KÂRGİR EV — Tam konforlu dört oda Beyoğlu Kamerhatun M. Kılış Aralan «okak No. 14 de her gön saat 12 den • kadar Içlnde-toiare müracaat. M* — |
SATILIK — Çok as kullanılmış büyük- boy yazıhaneler ve bankalar İçin vc her milesseseye lüzumlu AEG marka yazı makinesi. Galata Eski Gümrük sokak Kürkçflbaş* H. No. 16 Tel: 40807_______________552 —
SATILIK ÇOCUK ARABASI — İngiliz malı kapak ve dolma lâstik tekerlekli az kullanılmış beyaz boyalı çocuk arabası acele satılıktır. Galata Kürkçübaşı H. Eski Gümrük sokak Tel: 40807_______________550 — 2
BİR ADET 12 LÂMBALI AMERİKAN RADYOSU — Bir adet 24 vatlık Amplifikatör bir'750 vatlık ve 500 vatlık 110 volt 500 vatlık 220 voltluk projeksiyon lâmbaları ehven fiatle satılıktır. PK. 2090 Beyoğlu. _________________________503 — 1
SATILIK İKİ BÜYÜK BUZ DOLABI — Dolaplar çifte kapılı ve tama-mön yenidir. Müracaat yeri: Sirkeci Vezir Bahçesinde Süleyman Kırvavaç _________________________50C — 2
KALORİFER MALZEMESİ — Kazan ve Radlatör kullanılmış veya yeni satın alınır. Adres: Galata Tünel cad. No. 59/1. Telefon: 40218
_________513 — 4
BUZ DOLABI ARANIYOR — İyi halde temiz kullanılmış 6 ayaklı buz dolabı satın alınacaktır. Galata Ne-çatlbey caddesi Demlrbağ han No. 18. Tel: 40304 547 — 2
BEYAZ EMAYE — 4 ocaklı fırini-le az kullanılmış bir havagazı or,ağı satılıktır. Müracaat Sirkeci Hoca-paşa hamamı bay Nevzat. 545— 2
SATILIK İNGİLİZ STİL MOBİL-YE — İki koltuk, 6 iskemle, bir ka-nape acele satılıktır. Bûyükada Yaver sokak Yeniyol 3/2 No. İçindekilere müracaat. 474 —
İŞLER VAZIYETTE — 30 - 40 veya daha ziyade beygir kuvvetinde traktör dolgun kira İle aranmaktadır, Pulluğu ile olanlar tercih edilir. Tafsilât İçin aşağıdaki adrese acele müracaat. Kantarcılar eaddeslnde No. 97 Nalbur Muharrem Onas.
476 — 3
BÜYÜKADADA — Yaver sokak Yeni yol No. 3/2 hanede Islll Ingiliz malı 2 koltuk 6 İskemle 1 kanape acele satılıktır. İçindekilere müracaat_____________________474
SATILIK OTOMOBİL — Meşhur bir marka ve hali faaliyette taksi otomobili ehven fiatle satılıktır. Müracaat: İstiklâl caddesi Ho. 124 bay İskender.487 —
SATILIK GARAJ KAPISI — Otomatik olup asansörlü, ve demirdendir. Fenerbahçe tramvayı Koruyolu durağı karşısındaki bakkala müracaat. 501 — 1
LÜKS OTOMOBİL MERAKLILARINA — Lasal marka Kadilak motor 21 mil yapmış Lasalın İsptslyal 5 lâstik yeni kapalı Lüks otomobil acele satılıktır. Tahtakale caddesi Menaşe han Jan de Marinlye saat 10 - 17 arası müracaat. 541 — 2
4 — Kiralık — Satılık
7500 LİRAYA ACELE SATILIK EV — 9 oda bahçeli ahşap köşe sağlam çarşı yakın kısmen boş teslim edilir. Beşiktaş Misırlıoğlu No. 76 İsmail________________________403 —
SATILIK KIYMETLİ ARSA — Fe-neryolu, Sel&ml Çeşme, Hacı Mehmet Efendi asfalt sokağında. 1. numaralı evin ittisalinde tramvay durağına yüz metre mesafede ağaçlı, köşe başında İki cepheli güzel arsa satılıktır. Fincancılar sokak Mahmudiye hanı karşısında No. 32 ye müracaat. 415 — 3
BOŞ SATILIK İKİ KİOİR EV — Fatihte taksilerin durduğu cadde nihayetinde köşede yedi, diğeri beş odalı 17000 ve 18000 liraya. Müracaat; Aynı caddede 10 numaraya.
391 —
SATILIK KÖŞK VE ARSALAR — Erenköy, Demiryolu İstasyonuna yakın, asfalt otobüs yolu üzerinde, yıllanmış çam, kestane, ıhlamur ve çeşitli meyva ağaçlan ve İhata duvarı İle on bir parsel. Toptan, parçalı olarak satılıktır. Görmek için Erenköy Bultan sokak 110 No. ya baş vurulfi-bilir,___________________179 - 3
5,000 LİRADAN 500,000 LİRAYA — Kadar emlâk almak ve satmak ve ipotek yapmak Istiyenler kârlı İşi olup devir veya ortak lstiyenler Beyoğlu Büyük Parmakkapı cadde üzerinde köşe başı No. 4 kat 2 Suhulet Emlâk Bürosu Zarif özalp’a müracaat. Tel: 423M._________297 — 20
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Sirkeci Hüdavendlgm caddesinde Bozkurt oteli altında bakkaliye dükkânı sahibinin dışarıya gideceğinden İçindekilere müracaat. 286
SARAÇHANEBAŞI — Tramvaya ve Atatürk bulvarına İki dakika mesafede köşe bsjp, çok İyi malzeme ve İşçilikle yapılmış. Bir çatı altında İki dükkân, iki ev, biri beş büyük oda İki salon, biri üç oda btr salon. Elektrik, harapazı, tertoe ve sarnıç. Yağlı boya. Boş teslim edilir. Görmek Va görüşmek İçte 22400 a telefonla müracaat 460 —.
ÇÎFTEHAVUZLARDA — Denize iki yüz metre mesafede 1350 metre nrsa satılıktır. Alâkadarların 42448 telefona müracaatları. 534 — 2
17500 BOŞ TESLİM APARTMAN— Kadıköy Ycldeğlrmenl üç kat üçer oda konforlu muntazam Galata Büyük Millet han 26 üçten altıya. ___________________________527 —
5250 BOŞ TESLİM — Arnavutköy dört oda İki kat büyük bahçe elektrik saire. Galata Büyük Millet han 26 üçten altıya. 528 —
7500 KELEPİR 300 DÖNÜM ARAZİ — 50 dönüm orman her türlü zerlyata müsait istasyona beş dakika, Galata Büyük Millet han 26 üçten altıya 521 —
25000 YAKACIKTA ARAZİ — Yakacığın en kıymetli mevkiinde memba suyu bulunan 20 dönüm satılıktır Galata Büyük Millet han 2« üçten altıya. 530 —
KIYMETLİ SATILIK ARSA — Ak sarayda Kemalpaşa caddesinde İm-tahor hamamın yeri köşebaşı 141,50 metre murabtaı arsa. İsteklllefin Beşiktaşta Hacı Hallt sokak No. 20 3 üncü kata her gün 11-12 arası müracaat. 524 — 4
HEYBELİADADA ÇOK KIYMETLİ ARSA — Heybeli İsmet Paşa caddesinde 22 metre cephe içinde büyük çamlı 627 metre kare arsa acele satılıktır. Müracaat Tahtakale caddesi Menaşe han Jaıı de Marlhl saat 10 dan 17 arasında 540 ■— 2
5000 LİRAYA SATILIK EV — Seli-miyede, Hamam sokağında tramvaya, Harem vapur İskelesine 3 dakika nezaretli. 6 odalı, bahçeli, elektrik, su, ev acele satılıktır. Müracaat Beyoğlu Mis sokak 25/1 No. da Doğan İş Emlâk Bürosu. 535 —
SATILIK EV VE APARTIMAN — Beyoğlunun muhtelif semtlerinde boş teslim 5 bin liradan 100 bin liraya kadar ev ve apaTtımanlar acele Satışa çlkarılmıştr. isteklilerin Beyoğ lu Mis sokak 25/1 No. da Doğan I Emlâk Bürosuna müracaatları. ___________________________536 -
KİRALIK MÖBLE KATLAR VE PANSİYONLAR — Beyoğlu civarın da bir odadan beş odaya kadar pansiyon veya müstakil möbleli katlar vardır. Beyoğlu Mis sokak 25/1 No.da Doğan İş Emlâk Bürosuna müracaatları. 537 — 2
SATILIK EV. APARTIMAN ARANIYOR — Ev veya aport imanlarını uygun fiatle satmak lstlyenlerln Beyoğlu Mis sokak 25/1 No. da Doğan İş Emlâk Bürosuna müracaatları.
538 - 2
İKİ EV 2000 LİRAYA — Sulnan-ahmet Saraçhane Çıkmazı 49 - 45 No. lı evler acele satılıktır. Bahçeka-pı Vakıf han sokak No- 17 ___________________________542 — 2
SATILIK APARTIMAN — Pangaltı Bay Sungur sokakta 6 kat 12 daireli apartımanın 3/10/945 çarşamba günü saat dörtte Beyoğlu sulh mahkemesinde ihalel kafiyesi yapılacaktır.
546 —
ACELE SATILIK — Lâlelinin en güzel yerinde dört katlı her şeyi tamam bir apartımanla gene Lâlelide Vc Gedikpaşada apartıman teşkilâtlı kâgir evler acele satılıktır. Beyazıt Çatal han altında 23 No. ya müracaat. ________544 -
BAKIRKÖYÜNDE SATILIK UYGUN EV — Bahçeli tatil su tulumban deposu elektrik iki katlı dörder odalı yeni muşamba döşeli boş teslim istasyona çok yakın Yıldız Emlâk Parmakkapı 54/2 telefon 43376 554 — 2
BULUNMAZ FIRSAT — Pungalti-da Ham »m mevkiinde Kurtuluştan gelen tramvay durağında altında dükkânı ve dokuz odalı kârgir mükemmel ev satılıktır. Telefon; 24165 549 — 2
KİRALIK M O BİL YELİ TERZİHANE — 27 senelik ve çok müşterin bir müessesedir kristal vitrinlerine mahsus otomatik eiekttrikll reklâmı vardır Yerli Mallar propagandasının vitrin müsabakasında birinciliği kazanmıştır. içerisinde çift kanatlı boy aynaları ve müteaddit aynalar ve camlı elbise gardrobu ve saire terziliğe ait tekmil takımlariyle komple olarak kiralıktır. Kadıköyünde Altı-yol Halltağa caddesi No. 19/1 görmek için 80087 telefonla müracaat.
555 —
KİRALIK KATLAR — Şehzadebnşı tramvay caddesine nazır. Elcktfrik, terkos, havagazı, hamam. Turan tiyatrosu bitişiğindeki konağa müracaat. 5S7 _
j-MÜTEFERRl K
KIŞ MEVSİMİ İÇİN HAZIRLIK — Dans bir aport Rym zamanda sıhhate nafl hususi evlerinde öğrenmesini ofbu edenler Beyoğlu Anadolu hanı geçidi karşısında Ali yon sokağı No. 19 a müracaat Prof Panoeyan.
«M — I
Maliye Bakanlığından:
Maliye okulu arka kısmındaki bahçenin duvarîle mevcut piste ilâve yaptırılacaktır.
1 — 21705 lira 62 kuruş keşif bedelli Maliye okulu arka kısmındaki bahçenin duvarîle mevcut piste yaptırılacak İlâvenin ihalesi 19.10. 1945 tarihine raslıyan cuma günü saat 15 te kapalı zarf usulile Milli; Emlâk Genel müdürlüğünde yapılacaktır.
2 — Şartname ve keşti evrakı bedeli mukabilinde Milli Emlâk Ge-r.el müdürlüğünden verilir.
3 — Geçici teminat miktarı (1627.92) liradır.
4 — İsteklilerin bu iş İçin Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve İmar işleri reisliğinden alacakları ehliyet varakasını İbraz etmeleri lâzımdır.
5 — Teklif mektupları 19.10.1945 cuma günü saat 14 e kadar Milli
Emlâk Genel müdürlüğüne verilmesi şarttır. (12859)
Şoförler Cemiyetinden:
Aylardanberl Cemiyetimizin Ticaret Vekâleti nezdlnde yaptığı teşebbüsler neticesi Ticaret Vekâletinin son verdiği kararı mucibince 16 numaralı sirkülerin 11 inci maddesi 31 numaralı sirkülerle kaldırılmıştır.
31 numaralı sirkülerde aşağıdaki madde mevcuttur:
Yeni lâstik tevziatında alınmakta olan sentetik ve hakikî kauçuktan mamul eski lâstikler badema gerialınmıyacaktır.
Fazla İzahat almak istiyen esnafımızın Cemiyetimiz merkezine müracaatları.
IStanbul Halkına Büyük Bir Müjde!!
40 senerâenberi İstanbulda görülmemiş muhteşem eşya ve (sevres) vazo koleksiyonu Balta limanında maruf bir yalıda pek yakında müzayede ile satılacaktır.
Her günkü gazeteleri lütfen takip ediniz. Fazla tafsilât al. mak için Portakal Mobilya mağazasına müracaat. Tek 41738
BIRıK TiPEN DAMAT-CDEQ
ZİRAAT
BANKASI
Senede 28.800 lira ikramiye
Ziraat Bankasında Kumbaralı ve lhbarsız tasarruf nesaplannd*
12 Mart. 11 Haziran. ıı Eylül ve 11 Bınncıkânun rejide- tarihıerınnri-bir ay evvelki matlûp bakiyeler» 50 liradan az olmamakla ofrabeı He şlde tarihine kadar da matlûp bakıyeıen bu mıkdaroan ns ğı duamı yenler arasında senede 4 defa çekilen kufa Ue aşnğıuaıu plâna go re İkramiye dağıtılacaktır.
4 Adet
4 •
4 >
40 •
100 •
120 »
l«0 ■
DİKKAT
1600 liralık
500 *
250
10ü •
SO •
4Ü ■
20 ■
paralar bir sene içinde 50 liradan asat* dûsmiven
Hesaplarındaki __________________ .
lere ikramiye çıktığı takdirde- % 20 tazlasııe verilecektir
Galatasaray lisesi alım satım komisyonu başkanlığından:
Galatasaray Lisesinin 31/XII/1945 gününe kadar yaptıracağı 2845 lira tahmin edilen 5 kalem ve toplam 12000 parça .anlaşırın yıkanıp ütüleme ve tamir İşinin 8/X/1945 pazartesi günü saat 15,30 dr Beyoğlunda Liseler Alım, Satım Komisyonu binasında toplanan komisyonda kapalı zarf usullyle eksiltmesi yapılacaktır. İlk teminatı 213,38 liradır fstel in kanunî vesikalarım havi ve 2490 sayılı kanunun tarifatı dairesinde ha-zırlıyacakları kapalı zarflarını sözü geçen âa&tten bir saat evveline kafi: _■ makbuz mukabilinde komisyon L şkanlığınâ vermeleri Şartname lisededir. (12585)
İLK DERSLERDEN KONUŞMAĞA ALIŞTIRMAK — İngilizce, Fransızca ve Almanca hususi dersler makul şartlarla verilir yüksek tecrübeli bayan öğretmen tarafından. .Seri me-tod» rümuzlle «Akşam* a müracaat.
«6 —
İNGİLİZCE — Her nevi ticari, muhaberat ve tercüme ve İngilizce hususî dersler için Akşamda «İngilizce» rumuzuna müracaat, 423 — 1
TIP MÜSABAKA İMTİHANINI KAZANABİLİRSİNİZ — Fakat öğreneceğiniz kısımları bilmeniz, ehemmiyet verilen bahislere çalışmanız lâzımdır, Tafsilât İçin Gedlkpaşa Sa-rayiçl 25 de Yavrugll’e müracaat.
410 —
ALMANCA DERSLERİ — Bir AvrupalI öğretmen üniversite Use talebelerine ve hususî ders alacaklara iyi ders verir. Pratik ders ve İmtihanlara hazırlar. Frau Siftar Taksim Hoca Zade sokak II kat 3 509 — 2
KATI GARANTİ VE YÜZDE YÜZ TİCARET — Hâlen faaliyette bir îşl tevsi kasdlle 20000 Ura koyacak sermayedar aranmaktadır. Ciddi taliplerin Garanti - K. rümuzuna adres-Igrinl hildirTgnlurt. &11 — 2
4000 Lira 200U •
I00U ■ 4000 ■
5000 •
480ü ■ 320ü >
ORTAK ARANIYOR — Hâlen kârlı bir şökllde çalışan ve iyi müşterileri olan bLr ticarethane yirmi bin lira sermaye koyabilecek bir ortak aramaktadır. Sarih adrcslerile İstanbul 274 posta kutusuna yazılması. ____________________________532 — 3
İNGİLİZCE DERSLERİ — Bir İngiliz bayan 10 - 20 yaşlarında çocuk ve gençlere İngilizce dersleri verilir. Akşamda Bayan C. rumuzuna mektupla müracaat. 543 —
MEKTUPLARINIZI .UU1R1MZ Gazetemiz idarehanesini aore.-oiaraiç göstermiş olan karilerimizden j
A B C — Ş.G - Y.N.O - Y.T -İ.Ü — D. — D.A.D - Lisan.
K,M — A.B.S — Tercüme — S. T — A-E — R. U. L K — ‘ Bayan C — O.T — M.E
namlarına gelen mektupları idarehanemizden aldırmaları rica
Büyük bir fırsat
Ekim 4 perşembe günü Sandal Bedesteninde eski Viyana işi 10 kilo bLr çift gümüş şamdanla 13 kilo gümüş gayet güzel heykeller donatıl-» mış yemişlik kusursuz vaziyette satı» lacoktır. Fır t ası kaçıraıaym.
Sahlfe t
AKSAM
30 Eylül 1945
Küçükbaş hayvan derilerde tiftik lisansları hakkında
İstanbul ithalâtçı ve ihracatçı birlikleri umumî kâtipliğinden
Ticaret Bakanlığınca alınan son karara göro 1 Ekim 1945 tarihinden itibaren Küçük baş hayvan derileriyle tiftiğin ser. best döviz ve kliring yollle ihracı İçin lüzumlu lisansların umumî kâtipliğlmizce verileceği İlân olunur, (13000)
HÜKÜM HULASASI
Sinop C. Savcılığından: 945/381
Fasla flatle sabun satmak suretlle ihtikârdan sanık Sinop Meydankapı M. bakkal İbrahim oğlu Hüseyin Cahit Göksel. Sinop Asliye Ceza mahkemesinin 26.6.945 gün ve 61/83 sayılı ltâmlle Milli korunma K. nnn değişik 32 - A, 57/4 ve Ck. 50 ncı maddesi mucibince on iki gün lıapls. 8330 kuruş ağır para cezası ve 12 gün müddetle dükkânının kapatılmasına ve ticaretten men'lne hüküm, giymiş ve hüküm Yargıtayca tasdik edilmekle İnfaza verilmiştir. (12984)
İstanbul Milli korunma Savcılığından: İlâm: 945/1330
Tahdide muhalefet suretlle Milli korunma kanununa muhalefetten suçlu Taksim Elmadağ caddesi 128 No. da uncu Mehmet oğlu 312 doğumlu Ömer Sarakaya hakkında 3005 sayılı kanuna tevfikan İstanbul 4 No. lu Milli korunma mahkemesinde yapılan duruşma sonunda: Suçlunun sabit görülen fiilinden doayı hareketine uyan Milli korunma K. nun muaddel 21, 55/2, G3 üncü maddelerine tevfikan 25 Ura ağır para cezaslle tecziyesin e. ve hükmün katileştiğinde neşrine dair mezkûr mahkemeden verilen 30.7.945 tarih ve 945/489 sayılı karar katîleşmekle İlân olunur.
Akşam gazetesinde neşrolunacaktır (12990)
Zayi — Kuyuihisar nüfus memurluğundan aldığım nüfus kâğıdımla birlikte Kuyuihisar askerlik şubesinde kayıtlı askerlik tezkeremi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. İçinde 60 Ura param mevcuttu.
Nuruosmanlye iş bulma bürosunda 330 doğumlu Abdullah oğlu ________________Bekir Demir
Zayi — Eminönü malmüdürlüğün-den almakta, olduğum tekaüt maaşında kullandığım mührümü kaybettim. Hiç bir kimseye senedim yoktur. Yenisini kazdırdığımdan eskisinin hükmü yoktur.
Emekli binbaşı Mustâfa Vasıf bini Muhammed. 1301 tarihli mühür
Zayi — Adapazarı Türk ticaret bankasında 1270 hesap numarasında ; ve bir çok yerlerde kullandığım tat-. bik mührünü kaybettim. Yenisin! kazdıracağımdan eskisinin hükmü I yoktur. Havva
Adıyaman C. Savcılığından:
945/184
Tütün tabakası, briyantin ve esans üzerine etiket koymamak suretlle Milli korunma kanununa aykırı hareketten sanık Adıyaman Hoca Ömer malıalleslnden Ali oğlu 311 doğumlu Seyrandan doğma attar Kasım Uça-ner hakkında 3005 sayılı suç üstü yargılama usulü kanunu hükümlerine tevfikan Milli korunma kanuniyle göı indirilen Adıyaman Asliye ceza yat-^hğında yapılan duruşması sonunda:
Sanığın suçu usulen sabit görüldüğünden, eylemine uyan 4648 sayılı kanunun 31/7 ncl bendine ve 57 ncl maddenin. 10 uncu bendinin son fıkrasına tevfikan 25 lira ağır para cezasile hükümlülüğüne ve 63 üncü madde gereğince hüküm kesinleştikten sonra gideri sanığa aldolmak üzere hüküm özünün yayınlanmasına 21,4,945 gün ve 158'43 şayi İle karar verilmiş ve bu karar kesinlenmiş olduğundan, yukarıda yazılan hüküm Özü İlân olunur. (12985)
IDr. Cevat Refik
Çocuk hastalıkları mütehassısı Tekrar hasta kabul etmektedir. I Teşvikiye caddesi 109 No. Subal apartıman, Telefon: 81365.
Çok tecrübeli bir
MUHASEBECİ
Haftanın muayyen günlerinde müessese, fabrika ve ticarethanelerde İş arıyor. (C.T.) rümuzu İle İst. 176 P.K, adresine yu-
malan.
SATILIK OTOMOBİL ■■■ İşler halde 6 lastikli mükemmel I taksi. Müracaat: Tophane İskele ■ Cad. 28. I
I
Bayındırlık Bakanlığından:
Sahası gelecekle gerçekleşmesue beraber 190 hektar aia.ı Taşköprü kasabasının hail hazır haritasının alınması işi açık eksiltme usuliyl» eksiltmeye konulmuştur
İşin keşif bedeli 6250 liradır.
Eksiltme 4.10.945 tarifline raslıyan perşembe günü saat 11 de Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve İmar İşleri E kslltme komisyonunda yapılacaktır.
Eksiltmeye girebilmek IçLn İsteklilerin:
1 — Usulü dairesinle 468.75 (dört yüz altmış sekiz Ura yetmiş beş kuruşluk» geçici teminat vermeleri.
2 — 1.10945 günü akşamına su dar yazı He Bayındırlık Bakanlığın* müracaat ederek bu İş için yeterlik belgesi almaları lâzımdır.
Ekslltmove ait kâğıtlar Yapı ve İmar İşleri reisliğinde görülebilir.
(12398)
1
A- •
Kum (saha,, e&,Çoeusksu&
Dursunbey Devlet Orman işletmesi müdürlüğünden :
Miktarı Muhammen B. % 7,5 teminata
Bulunduğu yer Cinsi M3 D3. Lira Kr. Lira Kr. izahat
Dursunbey istasyonunda Devlet Or- Normal çam kerest* 02 257 160 00 747 09 Birinci parti
man işletmesi Kerest* Fabrikası
> » 100 000 160 00 1200 00 İkinci parti
» » » > 100 000 160 00 1200 00 Üçüncü parti
• ■ » » 100 008 160 00 1200 00 Dördüncü parti
» » ıoo 000 160 00 1200 00 Beşinci parti
100 000 160 00 1200 00 Altıncı parti
> ■ 100 000 180 00 1200 00 Yedinci parti
» * » ■ 100 ooo 160 00 1260 00 Sekizinci parti
» > 100 000 160 00 1200 00 Dokuzuncu parti
> • 100 ooo 160 00 1200 00 Onuncu parti
* > 100 ooo 160 00 1200 00 On birinci parti
■ » 100 ooo 160 00 1200 00 On İkinci parti
» » Arızalı v« çürüktomruk 637 287 30 00 1433 00
» > Kapak parçası 1000 Cental 2 90 217 50'
> » çita 500 S 20 120 00ı Birinci parti
600 8 20 12(1 00 IklncL parti
500 > 8 20 120 00 Üçüncü parti
500 » I 20 120 00 Dördüncü parti
1000 > B 20 240 00 Beşinci parti
■ > 1000 B 20 240 00 Altıncı parti
> * Karışık ankaz odunu, 18000 ■ 1 35 ) Çıralar odunlardan ayrılmamış
Kavacifc bölgesi Gelen dr os Orman çita 2000 • 8 00 ) 2272 60 olarak.
rampalarında
1 — Yukarıda bulundukları yerlerle cins, miktar, muhammen bedel va muvakkat teminat miktarları yazılı (21) kalem fabrika mamulatından mütehassıl emval açık arttırma suretlle satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma B/Eklm/94B tarihine rastlayan cuma günü saat (18) da Dursunbey Devlet Orman işletmesi Müdürlüğü binasında toplanacak komisyonda İcra edilecektir.
3 — Alıcıların bu mallan yerlerinde görerek teminat akçelerini ihale başlamazdan bir saat evveline kadar işletme veznesine yatırmaları ve daha fazla tafsilât almak İsteyenlerin Ankarada Orman Genel Müdürlüğü, 11* İzmir, İstanbul, Balıkesir, Bursa. Orhaneli ve Tavşanlı Orman işletmesi Müdürlüklerinde de mevcut şartnameyi görmeleri ilân olunur. (12797)
Kendir elyafı, kendir üstübü ve kendir ip parçalan satılıktır. Sûmerbank Seilüloz Sanayii Müessesesi Müdürlüğünden :
İZMİT
Müessesemla fabrikaları İmalâtında kullanılmak üzere kendir elyafı, kendir Ustllbü ve kendir İp parçalan satın alınacaktır.
Satmak lstlyenler en az İki kiloluk nümunelerlle birlikte teklif mektuplarını müessesemlze gönderebilirler.
Bu l?e alt şartname parasız olarak İzmltte müessesemls ticaret servisinden tedarik olunabilir. (12870)
Yapı işleri ilânı
Bayındırlık Bakanlığından:
Sahası gelecekte gerçekîeşmesile beraber 125 hektar olan Devrekani kasabasının halihazır haritasının alınması İşi açık eksiltme usulü 11* eksiltmeye konulmuştur.
İşin keşif bedel 3250 llradr.
Eksiltme 4/10/945 tarihine rastlayan perşemb» günü saat 10 da Bayındırlık Bakanlığı yapı v* İmar işleri eksiltme komisyonunda yapılacak-1 tır.
Eksiltmeye girebilmek için İsteklilerin:
1 — Usulü dairesinde 318,75 lüç yüz on seki» lira 7B kuruşlukı geçici teminat vermeleri lâzımdır,
2ı — 1/10/945 akşamına kadar yazı ile Bayındırlık bakanlığına müraca at ederek bu !ş İçin yeterlik belgesi almaları lğzjmdır.
Eksiltmeye alt kâğıtlar yapı ve İmar işleri reisliğinde görülebilir (12397)
Öğrenci yazımı
Ankara Fen Fakültesi dekanlığından:
1 — Fakültemize serbest lisans. Matematik, Fizik va Kimya öğretim lisansları ve Yüksek Kimyagerlik colu için öğrenci alınacaktır
2 — Yeni öğrencilerin yazılmaları 1-20 ekim ayı, eski öğrencilerin kayıtlarının yenilenmesi 10-27 ekim ayı arasında yapılacaktır.
3 — Yazılan yeni öğrencilerin sayısı. Fakültenin alabileceği öğrenci «ayısını aşarsa, yazılanlar arasında 23 ve 24 ekim ayı günleri saat tam 9 da, Matematik ve Fizik - Kimyadan seçme imtihanı yapılacaktır.
Lisenin her üç sınıfında da İftihar kitabına geçmiş olan 5 öğrenci İmtihansız alınacaktır.
4 — Onu matematik, onu fizik vo onu kimya öğretim lisansları İçin olmak Üzere yeniden alınacak 30 harçlıklı öğrencinin İmtihanları, 23 ve 21 ekim ayı günleri saat tam 9 da matematik ve fizik - kimyadan yapılacaktır.
(Harçlıklı öğrenci olmak için şartlar şunlardır: Türk olmak, kendisinin veya ailesinin yüksek öğrenimini sağlıyacak kadar geliri bulunmak ve hiç bir yerda çalışmamak. 25 yaşını bitirmiş olmamak, evli bulunmamak, Türklyenln herhangi bir yerinde öğretmen olarak çalışmaya engel olabilecek bir sakatlık ve hastalığı bulunmamak (buna alt rapor, İmtihanı kazandıktan sonra tam teşkilâtlı bir sağlık heyetinden alınır.)
5 — Harçlıklı olmak İstesin veya İstemesin, fakültemiz* girmek üzere ayda olarak yazılan bütün öğrenciler 23 ekim ayı günü tam saat 8.30 de Gazi Terbiye Enstitüsü binasında fakülte idaresine bizzat görünmelidir Hangi sebeple olursa olsun o saatte gelmemiş bulunanlar, bu yıl fakültemize yazılma hakkını kaybetmiş olacaklardır.
6 — Eski öğrencilerimizin sertifika İmtihanları va askerlik dersi İmtihanı, 8-20 ekim ayı arasında fakültede ilân edilen günlerde yapılacaktır.
7 — Başka bir fakülteden nakil kabul edilmez.
8 — İşleri üzerinde her türlü bilgiyi edinmek lstlyenler eylül ayı İçin-
de pazartesi, çarşamba ve cuma günleri, ekim ayında hergün, çalışma saatlerinde Oazl Terbiye Enstitüsü binasındaki fakülte idaresine başvurabilirler. (Tel: 7185 den 192) (11409)
DşUeiFS 0O&nı
Bayındırlık Bakanlığından:
Fatsa kasabasının İmar plânı düzenlenmesi İş! götürü esas üzerinden kapalı zarf usullyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
İşin keşif bedeli 3500 Uradır.
Eksiltme 4/10/045 tarihine rastlayan perşembe gllnâ saat 16 de Bayındırlık Bakanlığı yapı ve İmar işleri ekslltm* komisyonunda yapılacaktır.
Ekşitmeye'gLrebLlınefc için istekllieTİn;
1 — Usulü dairesinde 262,5 (iki yüz altmş iki buçuk) Liralık geçlo! teminat vermeleri.
2 — 1/10/945 günü akşamına kadar yazı ile Bayındırlık Bakanlığına müracaat ederek bu İş IçLn yeterlik belgesi almaları.
Eksiltmeye alt kâğıtlar yapı ve İmar İşleri reisliğinde görülebilir.
Teklif mektuplarının 2490 sayılı kanunun tariflerine uygun olarak ihale saatinden bir saat evveline kadar makbuz karşılığında eksiltme komisyonu başkanığına verilmesi lâzımdır.
Vaktinde yapılmamış müracaatlar v* zamanında yapılmamış tekliflerle postada vak) olacak gecikmeler nazan İtibara alınma* (12399)
Üniveriate Rektörlüğünden:
Askerlik bütünleme imtihanları aşağıda yazılı tarihlerde yapılacaktır. İlgililerin vaktinde bulunmaları.
Fen fakültesi 10. Ekim. 1945 Çarşamba
Edebiyat > 10. Ekim. 1945 Salı
Tıp fakültesi 20. Ekim. 1945 Cumartesi
Hukuk fakültesi 22., Ekim. 1940 Pazartesi
İktisat fakültesi 22. Ekim. 1943 Pazartesi (12769)
Hesap Uzman Muavinliği Müsabaka imtihanı
Maliye Bakanlığı hesap uzmanları kurulu Başkanlığında^
I — 35 lira maaşlı hesap uzman muavinliği İçin 19 kasım 1945 pazartesi günü müsabaka İmtihanı yapılacaktır.
Aranan şartlar şunlardır:
a) Memurin kanununun 4 üncü maddesinde yazılı evsafı haiz olmak,
b) 1945 yılı ocak ayının başında 35 yaşını doldurmamış bulunmak.
e) Yüksek İktisat ve ticaret okulu İle iktisat veya hukuk fakültelerinden birini, siyasal bilgiler okulunu veya bunlara eşitliği mini eğitim bakanlığınca kabul olunan yabancı bir okulu bitirmiş olmak,
d) Yapılacak soruşturma neticesinde hesap uzmanlığının gerektirdiği nitelinde bulunduğu anlaşılmak.
e) Yolculuk zahmetlerine katlanmaya sağlık durumları elverişli bulunmak,
fı 3650 sayılı teadül kanununa göre 10 uncu dereceye tayin şartını haiz olmak.
II — İmtihana talip olanlar 15 ekim 1945 tarihine kadar maliye bakanlığı hesap uzmanlan kurulu başkanlığına dilekçe ile müracaat edeceklerdir.
Bu dilekçeye şu kâğıtlar bağlanacaktır:
a) Nüfus cüzdanının aslı veya onanmış sureti ve adres!,
b) Kendi el yazısı İle ha! tercümesi özeti,
c) Okul şahadetnamesi veya tasdiknamesinin aslı veya onanmış sureti,
d) Sağlam veya yolculuğa mütehammil olduğuna daLr resmi rapor.
IH — Taliplerden aranılan şartları haiz oLanlar yazılı ve sözlü olmak üzere İki imtihana, tabi tutulacaklardır. Yazılı imtihan Ankarada hesap uzmanları kurulu başkanlığında ve İstanbul hesap uzmanları bürosunda veya banda muvaffak olanların sözlü imtihanı Ankarada hesap uzmanları kurulu başkanlığında yapılacaktır.
IV — Yazılı ve sözlü Imlhanlar aşağıda yazılı ders gruplarına giren mevzulardan yapılır:
1 - MAIİY-:
a) Maliye İlmi
b) Türklyede başlıca vergi kanunları
2 - İKTİSAT:
a) Nazar! ve tatbiki İktisat
b) İşletme İktisadı
c) Mal Bilgisi (teknoloji)
3 — MUHASEBE:
Tedrisi ve tatbikatı
4 - MALİ VE TİCARİ HESAP:
Basit ve mürekkep faiz. Iskonto faizli cari hesaplar, mali cebir, hendesede satıh ve hacim ölçüleri.
5 — HUKUK:
Ticaret hukuku, medeni hukuk, borçlar hukuku, icra ve iflâs kanunu,
6 — ECNEBİ LİSANI: Fransızca, Almanca ve İngilizce
lisanlarından bîri,
(Milli Eğitim Bakanlığı tarafından her sene açılmakta olan lisan imtihanlarına girmek suretila belge almış olanlar imtihana tabi tutulmazlar.)
V — İmtihan neticesinde hesap uzman muavinliğin* alınanlar üç se-
ne sonra yapılacak yeterlik İmtihanında muvaffak olurlarsa hesap uzmanlığına tayin edileceklerdir. (10236)
Not: Gazetemizde Hesap Uzman Muavinliği müsabaka İmtihanı İçin bundan evvel yapılan Hânların ikinci maddesinin C. fıkrası görülen lüzuma binaen kaldırılmış ve birinci maddedeki İmtihan günü de 19 Kasım 945 pazartesi olarak değiştirilmiştir.
Tekel U. Müdürlüğü ilânları
1 — 10 adet (tamire muhtaç) mütemadi cereyan motörû açık arttırma suretlle satılacaktır.
2 — Muhammen bedel 600 Hra olup muvakkat teminatı 45 liradır.
3 — 12, 10. 945 cuma günü saat 10 da Kabâtaşta genel mfl. dürlük levazım şubesindeki satış komisyonunda yapılacaktır
4 — Şartlaşma her gün sözü geçen şubeden alınabilir. Mo. türler Clball tamir atölyesinde görülebilir,
5 — isteklilerin belirli gün va saatte mezkûr komisyona müracaatları İlân olunur
6 — İdare kısmen veya tamamen İhalede serbesttir, (12902)
Teknik Üniversite Satın Alma Komisyonundan
T'-knljt Üniversitemiz Yurdu için aşağıda yazılı malzemeye İhtiyaç vardır. İsteklilerin âzami 2/10/945 salı günün* kadar nümunclerl 11* beraber tekliflerini rektörlüğe bildirmeleri.
Adet Cinsi
1200 Tabak
600 Kaşık
600 çatal
600 Bıçak
880 Su bardağı
480 Çay fincanı
120 Sürahi ve yahut kana
120 Tuzluk kapaklı (12880)
Üsküdar Mithatpaşa Kız
Enstitüsü Müdürlüğünden:
1 — Okulumu! 8 Ekim 945 pazartesi günü derslere bağlıyacaktır,
2 — Akşam ve enstitüsü kısmında kayıtlara devam edilmektedir. (12070);
Comments (0)