31 Ekim 1950 —Salı
leni lıtdnbtıl’un
KlPONl
İZAHATI ÜÇÜNCÜDE
Beyoğlu - Müellif Cmldeal 9 - R. Telefon : 4473G - 44757 Santral

Tesis eden: Hablb Edlh . TÖREHAN
Yıl 1—Sayı 335 — 10 kur/ş
Abone: Türkiye lOn seneliği 33, sl'tı aylığı 17. üç aylığı 9 lir ıdır. Hariç memleketler İki mlMldlr,
: 6 ncı Hnyfada amiti met reM
2 liradır. İlânlardan hiçbir mnaufKygt kııhııl edilmez.
Fonta Kutusu: 447 - tnfanhul. Telgraf Adresi: Hetlo. RtanbuL
Bulgar notaları ve insan hakları
ESKİ tarihimizde pek İyi tanıdığının "Bulgarların >imdi arkıı nrkııyn gelen notalarım okuduğumuz /nmıııı ıstırap duymakla beraber hayret etmiyoruz, Ruhları yüksek bir kültürün aydınlığına erişememiş küçük rııhlıı inMin v« milletlerin, bilhassa müşkülât içinle bulundııkhırı zanınııItırda, insanlık esaslarındım daha çubuk ıı-nıklasmalnrı tabiidir. Şimdi halk demokrasisi dîye bir türkü tutturmasına rağmen hürriyetini kaybederek başka bir kuvıetln emir kulluğuna dünmüş olan bir memleketin artık İnsan haklarını tanıdığına delil teşkil edecek en ufak bir belirli bile mevcut değildir. Bundan bir kaç sene evvel şimdi öldürülüp öldürülmediğini bilemediğimiz bir Bulgar dışişleri vekilinin gazetecilere yapmış oldııgıı bir Açıklamayı okumuştuk. Biıtüıı dünyanın tnııı totaliter bir devlet olarak kabul ettiği bu memleketi, gûya müdafaa etmek İçin. Bulgar devlet a-dnmı. ecnebi gazetecilere kendilerinin hakiki demokrat olduklarını ispat etmek Hkrİyle bir çok manasız sözler Mirfetmiş ve açıklamasının nihayetini bir türlü getireni^ erek kendi demokrasilerinin bir Balkan demokrasisi olduğunu söylemişiI. Halk ile hiç bir illâ kası ol miyarı bir hükümet ve demokrasiye de en çok yakınan tâbir; bu Balkan demokrasisi tâbiridir. Biz. onun için, ondan insanlık hesabına, fazla bir şey beklemiyoruz.
Bulgarların notalarında kullandıkları dil. şimdi, bütün kültür dünyası basınında hayretle karşılanmakta ve çok kaba görülmektedir. Fakat totaliter aistemterde böyle hlr anlayışı tabiî görmek lazımdır. Henüz bundan on İki sene kınlar Önce Rusya île VI-nıanya arasında gidip gelen notalarla radyo hitabelerinde alevlenen küfürleri düşünecek olursak Bulgarların, her halde, efendilerinden, hiç olmazsa bu hususta bir hayli küstahça şeyler öğrenmiş olduklarını unlarız» Buna mukabil Türk notalarımla kullanılan dürüst ve tenılr üslup da hıu*krsln dikkatini rcl bölmek hullr. Reşit ve Âli Faşa gelenekleri arasımla > et İşl iklerini gösteren yetkili dışişleri erkânımızı tebrik etmeyi bir vazife biliriz.
Bir şimdi devlet olarak kendi şahsiyetini kaybetmiş ve dizginini kıpkı-rıl efendisinin eline vermiş olan bu milletten fn/Ja bir şey beklcmomell-yta Komünizm uğrunda kendi milletini kasıp kavuran ve her gün biraz daha sefil ve perişan bir lıalo getiren bir hükümetten insanlık hOMtbınn zaten ne beklenebilir! Komünizmin, son zamanlarda uğradığı mağlûbiyetler bıı gibi memleketleri aez.iıı verdiği bir sinir boşnnişiyie şiddete şevketin ek te bulunuyor. Bunların içinde görünürde en akıllısı olan Tifo. artık demokrasilere yaklaşmakla halkı açlıktan kıırturmayu çalışırken Bulgurlar, memleketlerini boşaltarak topraklarından belki daha fazla istifade etmek fikrindedirler!! Her halde Bülgaris-fanın en çalışkan bir unsuru «dan soyduşlannıizın eski müreffeh hallerine mukabil bugünkü sefnletlrri başlıca bu komünizm İdaresinden İleri gelmiştir ve onların bıı topraklardan ayrılarak m emi e ketimize «ığ ılımaları, bizim için bir saadet ve yarın ergeç kıtrıılâcak uhın gerçekten demokrat Bulgaristan İçin de bir mahrumiyet olacaktır. Komünizm İdaresinin artık her yerde*verdiği idaresizlik ve zıılünı örnekleri gözönurıde tutulursa Bıılga-riskındn, nüfus olarak, bir nvııç insan kalsa bile memleket yine açlıktan kıvranacaktjr. çünkü esir bir milletin değer yaratan bir sistemi kıırnıa-sına imkân yoktur.
Şimdi bizim burada en çok düşünmek IşUHİlğlmiz. nokta; her şeylerini kaybetmiş edan bu soydaşlarırıııza. memlekette yaşamak ve istihsal ha-y ah nurda faydalı birer unsur olmak imkânlarını vermektir. Son Dünya Harbi göstermiştir ki; İşlenen suçların. yapılan haksızlıkların da hesap günleri vardır. Biz demokrat dünyaya ve onun nihaî zaferine inanıyoruz. Bir giiu bu hakları arjm> arağımızı. Şimdiden İlân etmek yerimle bir harekettir» Ancak hayatın her günlük ihtiyaçlarını düşünerek Inddeınekte vakit geçirmemize imkârı yoktur. Zorla İnsan sürmek ve asırlardan heri çalınarak kazanılan ve edinileli mal ve mülke elkoynınk seklindeki İnsanlık dışı hareketlere tam bir tiksinti İle nah İt olnn kültür dünyasının, göçmenleri barındırmak hususunda bize yardım edeceğini kuvvetle umnıaktuyız..
Demokrasilere küstahça meydnıı o-kuyfliı uşak bir hükümetin kurbanları yardımsız. kalamaz. Demokrasiler, prestijlerini şüpheye düşürerek olnn böyle bir durum karşısında, İnsanlık İdeallerine ne büyük ölçüde bağlı olduklarını göstermek fıroatını, elbette, knçırnııy araklardır. Biz bıı görüşümüzde ahlanrııı> arağımızı, muhtelif .vnrdımların neticelerine şahit olduktan sonra, kuvvetle iinıil ediyoruz. Haksızlığı önlemek. İmkân olursa ortadan kaldırmak uğrunda çalışan demokrasiler. başta Amer ika olmak ü-rere, kararsız dünyamızda, gerçekten IfÜvenİlerek hlr destek, ve. belki, en yapıcı mânevi kuvvettir.
Hahib Edib - Törehan
Sovyet Rusyanın sulh takriri reddedildi
Birleşmiş Millotlrr Genel Sekreterliği meselesinde de anlaşmaya varılamadı
Lak» SııccrsH, 30 (YÎRS) — Bugün Siyasî Komite, Rıifilar tarafından teklif edilen silâhlı kuvvetlerin üçte bir aza Ilı İması, atom bombacının kanun dışı ilânı ve he? büyüklerin toplanması hususlarını ihtiva fiden sulh takririni büyük bir eksen-y( t|e reddetmiştir.
Rusların sulh teklifleri İle ilgili hır konuşma yapan Yugoslav Dışişleri Bakanı, Rusların daim! surette sulh imkânlarına muhalif cephe aldıklarını söyhyerek, Kuşlara ina-nılaııuyarağını belirtmiştir
I-akc- Sucrcss. 30 lYJRS) — Bugün Rusya. Birleşmiş Milletler, Genel Sekreter Trygve Lıe’nın vazifesini uzatacak olursa bunu gayrı kanuni addedeceğini bildirmiştir. Asamble, Amerika tarafından teklif edilen ve 14 devletin de desteklediği, Lıe’nln genel seki eter İlk vazıteainın uzatılması takririm yarın görüşmeye bağlıyacaktır.
Komünist Çin ve Kore birlikleri hücuma geçti
Amerikan takviyeleri, ricat mecburiyetinde kalan Güneylilerin yardımına gönderildi
Tokyo, 30 (YİRSı — Komünist Çin ve Kuzey Kore kuvvetleri bugün büyük endüstri şehri Hambüng u Güney Korelilerin elinden nlnuık için şiddetli hücumlarda bulunmuşlardır. Hnmhung‘a Kuzeybatıdan yapılan hücumlar neticesinde Güney Koreliler geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Bıı Güney Kore kuvvetlerinin eylül orlahırından beri ilk ricalleridir. Bu cephe civarında çarpışmakta olan Birinci Amerikan Deniz Piyade Tümenine mensup birlikler tehlike içindek Hnmhung a yardıma koşmuşlardır.
Kuzeybatı cephesinde dün komünist Çin ve Korelilerin lıHcumları yüzünden üç kasabayı terketmek zorunda kalan Güney Koreliler bugün Amerikan tank, top ve askerleriyle takviye edilmişlerdir Onjong - Unsan kesiminde gittikçe ağır basmakta olan kızıl hücumlarının durdurulduğu bildl-rilrnektedir. ( ? • I . » ,
Dün İven* çıkmış olan Yedinci Amerikan Tümenine mensup birliklerin indirilmesi hâlâ devanı etmektedir. Bu kuvvetler Kuzeybatıya dov-ru 50 mü ilerlemişlerdir. Mae Arthur kaı argâhından bildirildiğine göre, bu birlikler Mançuryn hududuna 37 mil mesafedeki Rungsan demıryc-lu kavşak noktasını işgal etmekle vazifelendlrllmişlerchr. Dağ yollarından llerliyen 7 nei Tümene mensup kuvvetler Yalu Nehrine duğıu yaptıkları hamlelerinde pek az mukavemetle karşılnşıııaktadırlar
Bildirildiğine göre, Hanıhung ile Paegamaan arasındaki bölge ve leo-
münist birlikleri sızmışlardır. bunların Güney Korelileri arkadan tehdit edecekleri zannedilmektedir. Bu bölgedeki kızıl kuvvetlerin gayet lyl organize edilen birlikler olduğu bildirilmektedir. Bugün müttefik uçakları cephenin muhtelif kesimlerine şiddetli hücumlarda bulunmuşlardır.
Bugün Batı Korede çarpışan İngiliz kuvvetleri Şimnampn limanının kuzeyindeki Şo adasına bir çıkartına yapmışlardır.
îkl Çin tiimenl harbe iştirak ediyor
Hambung« 30 A.A. «United Pressı — Ele geçirilen Kuzey Kore subayları ile komünist Çin esirlerinin bildirdiğine göre, iki Çin komünist tümeni bugün Hambung’a 25 mil yaklaşmışlardır. Birinci Gllnev Kore ordusu ile Amerikan bahriye silâhen-dazlan Hambung’ıın kuzey cephesinde komünistlerin muhtemelen girişecekleri taarruzu püskürtmek için tetikte beklemektedirler. Filhakika Çinli esirlerin bildirdiği Üzere, ilam-bung şehrinin bir kasıma kadar tekrar işgal edilmesi için komünist makamlardan emir çıkmıştır.
16 Çinli esir. Koredeki Çın askerlerinin mftneviyatımn fena gıda ve kötü hayat şartları yüzünden bozuk olduğunu açıklamıştır^
Güney Kore kaynaklarından alınan haberler, Hambııng’tın kuzeyindeki Kore birliklerinin gerisine kızıl birliklerin sızdığı merkezindedir
Dön İhveç tahtını tealim alaıı GııMave \ 1, Ankarayı ziyareti sımamda Alatürkle beraber
Prens Gustave Adolphe İsveç Kıralı ilân edildi
Celâl Bayar, 5 inci Gustave’ın ölümü üzerine Veliahde bir taziyet telgrafı gönderdi
Stockholm, 30 (AP) — İsveç Veliahdı Prens Gustave Adolphe bugün Türkiye saatiyle 15,10 Gustave VI unvanı altında resmen kııal ilân edll-miş’H M' im Sio( l'.holm’daki Kı-raliyet Sarayında, kabinenin toplantı salonunda cereyan etmiş, yeni Ktral gelenek mucibince iki parmağını İncile basıp and İçtikten sonra, Kıral ailesine mensup prenslere \hitaben, kendisine karşı sadakat yeminimle buiurımalannı iatemt^Ü
MÜtevaffa Kimi Gusteve V in cenaze töreninin 0 kasım perşembe gl|-nü yapılacağı bugün resmen blldirll-nıiştir.
İsveç Kıralı Majeste Beşinci Gus-tave’ın vefatı üzerine Cumhurbaşkanı iniz Celâl Bayar Veliaht Altes Ro-yalo Gustave Adnlphe’a çektiği bir telgrafla teessür Ve taziyelerini bildirmiştir.
Diğer yandan Cumhurbaşkanlığı Başyaveri Yarbay (‘evdet Tolgay, İsveç Elçiliğine giderek bıı münasebetle açılmış bulunan defteri imzalartıış-îli
Dışişleri Bakanlığı Protokol Umum Müdürü bugün «hat 11.30 da İsveç Elçisini ziyaıct ederek Cumhuriyet HükOmetlnin tazıyellvrım ifade eylemiştir.
Bulgaristandaki
Demokrat Parti Meclis
ırkdaşlarımız
önümüzdeki lıafta içinde bu mesele resmen Birleşmiş Milletlere bildirilerek
Lake Succcss. 30 lYİRS) — Türkiye, önümüzdeki hafta l-çindc Birleşmiş Milletlere resmen ınürac.ıınt ederek. Bulga-rist.anın insan haklarını ihlâl ettiğini bildirecektir. Buradaki Türk delegasyonu harekete geçmek için Ankaradan talimat beklemek t edlr, Talimat gelir gelmez, delegasyon Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Trygve Lic'ye müracaat edip, mesirenin müslacelvn görüşül meşini talep edecektir. Bulgarisinin 250.000 Türkü vize vermeden kasım ayı içinde TÜrkiyoye y.Oİ-Inmak islemesi, Türk Hükümeti taralından kabul edilmemiş ve bıı kadar muhacirin kısa bir müddet içinde iskânının kabil olmadığı bildirilmiştir. Bulgarların bu hareketi mevcut Tüık - Bulgar dostluk andlag-masnn da ihlâl etmektedir.
Katil, Hınnavînin emriyle idam edilen Muhsin Elbarazînin amcazadesi Mehmet Barazîdir
Beyrut, 30 (YİBS) — Suriycnin eski liderlerinden Albay Sami Hm-navî bugün Beyrut tramvay istasyonunda kurşunla öldürülmüştür. Al-bayin katili. Hınmıvl nin iktidarda I-ken öldürttüğü eski Başbakan Muhsin Barazinln akrabalarmdandır. Hırı, navi vurulduğu sırada iki kızı ve muhafızları yanında bulunuyordu.
Katil Mehmet Barazl, İfadesinde Ş&mİ Hinnavı'yi intikam kasdlyle öl-dıit dil-iinıı beyan • tıııi-'îlir.
Albay Sami llinnavi II ağustos 1919 da yirmi urkadaşiyle beraber bir dnrbci hükümetle Mareşal Zahnden İktidarı almıştı, Darbei hükümet neticesinde Hırııınvi Suriye Ordusu Harp Şûrası Başkanı olmuştu. Zainı ve Başbakan Muhsin El Barnzl Askeri bir mahkemede yargılanmaktan sonra idam edilmişlerdi.
Bilindiği gibi, 19.12.1949 tarihinde ordunun emniyetine karşı suikast tertip etmekten sanık olarak Sıırive-de üçüncü hükümet darbesi Üzerine tevkif edilen Hlnnavl 1950 eylül avının başına kadar Mezze Asker! Hapishanesinde mevkuf olmak bulundu rol muştur. Bıı tarihte ordudan çıkarılmış ve af kanunu mucibince serbest bırakılmıştır.
Bütçenin durumu
Maliye Bakanlığı, eyleri bir an evvel bifirınek için hummalı bir şekilde çalışıyor
Aııkarn, 30 (ANKA) — Mali yılı bütçesinin 1950 bütçesine nazaran 7 noksantyle hazırlanması hak-kındaki Bakanlar Kurulu kararına u. yularrtk teri ip edilmiş olan Bakanlıklar bütçeleri peyderpey Maliye Bakanlığına gelmektedir. Bütçenin Meclise sevici tarihi olan 1 aralığa hayli zammı bulunmakla beraber. Ma. Ilvc Bakanlığı İşleri biran evvel bitirmek için hummalı hır gayret sar-fcirmiktedir. Mevcut şartlar karşısın, da denk bir bütçe hazırlamanın güç. lüklerine rağmen. Hükümetin şimdiye kadar vâki beyanlarına sadık kalınarak 1951 bütçesinin mümkün olduğu kadar gelir rakamlarına uygun bir şekilde buzirhmacagı anltt-Şilı.V(»r,
Maliye Bakanlığının asıl müşkülât çektiği cihet gelir bülçoslnln tanzi. midir. Kazanç, İktisadi buhran, muvazene ve hava kuvvetlerine yardim gibi Hâzineye senede 400 milyon lira gelir temin eden vergiler 1951 de kalkmakla ve bunların yerine Gelir. Kurumlar ve Esnaf vergileri ihdas o-lunmaktadır. Bu Üç verginin bütçeye ne miktar varidat sağlayacağı bilinemediği için Maliye Bakanlığının mas. rar bütçesi rakamlarına göre bir gelir bütçesi hazırlayarak bunu Bakanlar Kurulunun mesuliyeti altında •r
Meclise 6c\ketmesi kuvvetle muhtemeldir.
Grupu bugün toplanıyor
Başbakan Yardımcısı, Hükümetin istifa edeceğine dair haberleri dün tekzip etti
Ankara siyasî muhitinde bir bekleme ve hazırlanış havası hâkim. Dün Çankayada bir toplantı yapıldı
Ankara, 30 ı Hususi surette giden arkadaşımız Şevket Evliyagil bildiriyor) :
Büyük Millet Meclisi 1 kasım çarşamba günü saat 15 te 9 uncu dönem birinci devre toplantılarına. Cumhurbaşkanı Celâl Bayann biı nutkiyle başlıyacaktır. Ankara siyasi çevrelen bu nutka büyük bir e-hemmlyct vermektedirler. BııgÖn sabahın erken saatlerinden itibaren Cumhurbaşkanı mezkûr nutuk üzerinde çalışmalarda bulunmuştur.
Mnietvckillertnln hemen hemen hepsi buraya gelmiş vazıyettedirler. Bu yüzden bellibaşlı otellerdeki bütün yerler tutulmuştur.
Meclis Başkanı Refik Koraltan hg-glln Ögleüzeri Çankayaya giderek Cumhur başkaniyle uzun müddet görüşmüş ve akşam da geç vakte kadar Meclis binasının açılış hazırlık-lariyle meşgul olmuştur.
Sah günü toplanacak olnn D. P. Grupu Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkan Vekilleri, Kâtipler ve idareci Üyeler adaylarını tesbit edecektir. Tahminlere göre, Meclis Başkanlığında bir değişiklik yapılmıyacaktır. Fakat Başkan Vekilliklerinde bazı değişiklikler olacağına muhakkak nazariyle bakılmakta ve bu mevzuda hemen her saat yeni İsimler ortaya atılmaktadır. Muhalefet, D P. Grup toplantısının bazı sürprizler doğuracağını İleri sürmektedir.
Başbakan Adnan Menderesin hastalığı devam etmektedir. Yakınları, kendisinin dün akşam küçük bir kriz geçirdiğini söylemişlerdir. Doktorlar Başbakanın rahatsızlığı ile yakından ve devamlı surette meşgul olmaktadırlar. Bugün Mecliste, Ankarapalas-ta ve diğer toplantı yerlerinde konuşan milletvekillerinin en mühim mevzuunu bu hastalık teşkil etmek-1-5 41.
Menderesin bugün bayramlaşmaya gelmemesi, salı günkü Grup toplantısına iştirak ethıe ihtimalini de zayıflatmıştır. Başbakan Yardımcısı Snm«*t Ağnoghi. Başbakanın 3-4 gün sonra vazifesine başlıyacağını bana söyledi.
Kendileriyle temas etliğim D.P. vp C.H.P. lı milletvekilleri gayet sakin görünmekte ve Meclîsin açılmasından sonra belirecek havaya göre is-
Meryemin mezarı Efes harabelerinde bulundu
Hâdise, Hıristiyanlık âleminde derin akisler uyandırdı, tatkikat yapan 22 ilim adamı ve papaz, Efes'in Vatikandan daha mühim bir merkez halini alacağını söylüyorlar
İzmir, 30 (Hususi muhabirimiz bildiriyor ı Bıı yaz Efes harabelerinde muhtelif arkeologlar tarafından yapılan İncelemede Hazretı Meryemin mezarı bulunmuş ve bıı olay, dünya Hıristiyanlık âlemini derin surette alâkadar etmiştir. İskenderun vapuru ile 20 Katolik papaz ve İlim adamı şehrimize gelerek Efes’e gitmişler ve bugünü Efes’te İbadet!** geçlrm işlerdir.
Bu din adamları, Vatikanın telkini ila yaptıkları bu seyahatten büyük kazançlarla avdet etmekte olduklarını ve Meryemin mezarım ziyaret eden ilk şahıslar olarak hael olduklarını belirtmişler ve Katolik â-leminin bundan böyle Efes’i Vatikan, dan daha mühim birinci derecede ö-ncml haiz bir dini merkez olarak tanıyacaklarını söylemişlerdir. Bıı hâ. dişe Selçuk kazası halkı üzerinde a-lâka uyandırmıştır.
Meryem Ananın mezarının Efes’te bulunması ihtimali esasen tarihi hlr esasa istinat ediyordu. Bundan 40 sene evvel Efes harabelerinde Meryemin mezarını bulmak için her ne kadar hafriyat yapılmışsa da Romanın tarih! ehemmiyetini kaybedeceği mü. lâhazasıyle o zamanın dinî telâkkileri dışında Efes’teki araştırılın la ra pek o kadar alâka gösterilnıiyoıdıı. Bıı. nuııla beraber Kat(»llkler kencıl arkeologları delâletiyle son yarını asır I-çlnde Selçııkta tam 14 defa araştır-malarda bulunmuşlardır. 1928 senesinde İzmir Valisi merhum Kazım Dİ. rlk zamanında şimdi İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü olan Aziz. Çigan'ın nezareti altında Efes'le yapılan araştırmalarda kütüphane meydanını Meryemananm mezarının bulunması kuvvetle İhtimal verilen bir nokta olarak tesbit edilmiş ve buruda bulunan bir mezarla mermer îûtllt ve bir mermer caddenin restorasyonu Maarif Vekâleti tarafından yaptırılmıştı. Bu tarihten sonra muhtelif ar. keologlar aynı nokta üzerinde durmakla beraber burasının Meryemin mezarı olup olmadığını katiyetle ta. yin edemiyorlardı, Nihayet bıı yaz mevsiminde Efes’te yapılan yeni a. rnştırmalar sırasında Meryemin mezarının evvelce tesbit edilen noktada bulunduğu kati olarak anlaşılmış ve Vatikan bu mühim olayla yakından alâkadar olmuştur.
Efes'te söylendiğine göre bundan 3
tikametlerini tâyin pürçeklerini söylemektedirler. Bazı mahfillerden sızan hizipleşme ve gruplaşma emarelerine burada tesadüf etmek mümkün değildir.
Diğer taraftan tatil olmasına rağmen C.H.P. merkezinde de geniş ölçüde faaliyet göze çarpıyordu. Bu arada saai 11.30 da partiye gelen İsmet. İnönü İlkönce MalatyalI gençleri kabul ederek konuşma yapmış, bilâhare de parti ileri gelenleri ile temas etmiştir.
Hulâsa Anka ranın siyasi muhitine bir bekleme ve hazırlanış havası hâkimdir. Muhalif çevrelerde Menderc. sin hastalığının devamı Kabinenin istikbali bakımından üzerinde durulacak bir mesele olarak telâkki edilmek I» ise de D.P. muhiti bu mevzuun endişeye değer bir tarafı nlmadtğını açıklamakta ve Başbakanın rahatsızlığını böyle mühim günlerde bir talih cilvesi olarak vasıflandırmaktadır.
Hükümetin istifa edeceği hal>rri doğrıı değil
Ankara, 30 ıT H.A.ı Hükümetin istifa edeceği hakkında çıkarılan şayialar üzerine Başbakan Yardımcısı Samet. Ağaoğlu gazetecilere aşağıdaki beyanatı vermiştir:
“Son günlerde Başbakanın hastalığını vesile İttihaz eden ve herkesçe malûm bulunan bir memba, yine çalışmalarının yegâne hedefi yalan ve yanlış haberlerle umumî efkârı karış, tırnaktan ibaret olduğu malûm olan vasıtalarla Hükümetin istifa şayialarını yaymaktadır
Hükümet yerinde ve İşbaşındadır Sayın Adnan Menderes istirahat halinde bulunmakla beraber, Hükümet ve devlet İşlerini tedvire muntazaman devam etmektedir,”
Çarıka^adııkl toplantı
Ankara, 30 (ANKA) — Bugün öğleden evvel Başbakan Yardımcısı Sa-met Ağaoğlu ile An kurada bulunan bütün Bakanların Çankayada Cum-burtuışkaıu Celâl Baynrrn n» z/lîmk-bîr toplantı yaptıkları bildirilmektedir, Tahmin edildiğine göre, toplantıda Cumhurbaşkanı çarşamba günü saat 15 te B. M. M nde okuyacağı nutkun muhteviyatından Hükümeti haberdar etmiştir.
hafta evvel Vatikanın bir mümessili buraya gelerek 2 gece kalmıştır. Bu son ziyaretten sonra pazar günü 22 Katolik papazı İskenderun vapuriyle tznılre gelerek Efes’e geçmişler ve Efes harabelerinde Meryemin mezarını ziyaret etmişlerdir. Papazlar etraflarım saran köylülerle görüşmelerinde şunları söylemişlerdir:
— Efes bıırrdnn sonra Hıristiyan, lık âleminin en büvilk ziyaret merkezi olacak ve mukaddes senelerde bütün dünya haci olmak isteyen Hıristiyanların en büyük ziyaret mer-Icezi olaı aktır.
Yakında büyük hacı kafilelerinin Efes’e geleceği de haber verilmektedir.
— Ben. gençlerin Myaaetle uğraşmalarına (uraftanın, yulıüz birim yaşımıza gelmeleri şortlyle!..
Köprülü, bugün Romaya gidiyor
Romaya gitmek iUere Anknradnn şehrimIz4‘ ıniitcvcccihprı hareket pfli-firini bildirdiğimi? Dışlşlarİ Bakanı Fuat Köprülü dün şehrimize gelmiştir. Kakan bugün. Dışişleri Bakanları toplantısındu hazır bulunmak üzere Ronınyjı ha roket edecektir. Resimde, Köprülüyü, kendlulnl karşıbyan Istarv bul Vali ve Belediye Başknniyte gö-riiyorsıınıız. Dışişleri Bakanının beyanatım 2 r»p| snhifemlzdç bularakmnız.
BÎR BULGAR
i
RADYOSUNUN HEZEYANLARI
A
Zagra Radyosu, Cumhuriyet Rayramımız münasebetiyle kıısfahça neşriyatta bulundu
Ankara. 30 (T.H.A.) — Bugün
Yetil Zağra radyosu Cumhuriyetimizin 27 nel kılrûluş yıldönümü münasebetiyle küstahça neşriyatta bulunmuştur. Bilhassa Bulgar Türklerine tevcih edilen biı konuşmada. 27 yıldan beri Türkiycde faşist ve diktatör bir idajenin hüküm sürmekte olduğu ve göçmenlerle hükümetin hiç alâkalanmadığı. onları kendi hallerine bıraktığı iddia edilmektedir. Radyo göçmenlerin bugünkü kötü durumundan Ttlrk Hükümetinin mesul olduğunu bildirmiştir.
Bulgaristandan gelen haberlere göre oradaki Türklerin Cumhuriyet Bayramını kendi aralarında kutlamalarına Bulgar makamları mâni olmuşlardır. Bir çok köylerdeki toplantılar polis zorlyle dağıtılarak Terklerden bazılan tevkif edilmiştir.
Olgunluk imtihanı kalkmıyacak
Ankara, 30 ı ANKA ı — Bir kaç günden beri liselerde olgunluk imtihanlarının kaldırılacağına dair rivayetler dolaşmaktadır Bu hususta kendisine müracaat ettiğim Milli E-ğlllm Bakanlığıpda yetkili bir zat şu açıklamayı yaptı:
'•Olgunluk imtihanlarının kaldırıl-ması imkânsızdır. Olgunluk imtihanlarının milletlerarası mahiyeti de vardır. Bu imtihanı veren her Türk genci dünyanın lıer üniversitesine girebilir Bununla beraber Türkiycde bazı fakültelerde giriş imtihanları va-pılmaktathr. Ancak bu. imtihanlara, müracaatler muayyen miktarı geçtiği takdirde başvurulmaktadır.
Sayfa 2
TETKİKLER I
İsrail Kabinesinin geçirdiği buhran ve sebepleri
Yazan: Sami KOIIEN
İSRAİL Kabinesinin geçildiği buhran hakkındaki haberler, son olarak dünya siyasî çevrelerinin nazarlarını tekrar bu bölge üzerine çekmiştir. İlânından beri onbeş gün geçmiş olmasına rağmen, buhran sona ermemiş, yeni bir Kabine teessüs edememiştir.
Bundan bir buçuk sene evvel, İsrail Başbakanı David Ben Gurion tarafından kurulan Kabine, İşçi Partisi "Mapay” ve Dindarlar Partisi "Mizrahi” dahil olmak üzere, dört siyasî teşekküle mensup Bakanlardan mürekkep bir Koalisyon Hükû-. meti idi. Bu geçen zaman zarfında, Kabine mensuplan elbirliği ederek çalışmış, fakat iki vaziyette, çoğunluğu teşkil eden “Mapay" ile muhalefette bulunan “Mizrahi" üyeleri arasında yer alan görüş aynlıklan, hattâ bundan birkaç ay önce, İsrail Hükümetini bugünküne benzer bir buhrana sevketmek tehlikesini sunmuştur. O iki halde vuku bulan ihtilâf, tamamen dinî bir karakter taşıyordu. Münakaşa mevzuu, modem ve lâik bir devlet telâkkisine uymuyor ve dindarlar tarafından öne sürülen, bilhassa eğitim meselesi üzerinde bazı müfrit tekliflerdi. Hattâ o zaman Ben Gurion, Kabinenin derhal çekilip, yeni seçimlere tevessül edilmesini istemiş, fakat başarıdan emin olmıyan Dindarların mevkilerinde kalmağı tercih etmeleri neticesinde, Hükümette herhangi bir değişiklik olmamıştı.
Bu seferki Kabine buhranının zâhiri ve bir dereceye kadar hakikî sebebi, dinî mahiyettedir. Netekim kriz şu şekilde vuku bulmuştur: Ben Gurion, Kabinede, günün zaruretlerine uyarak, ufak bazı değişiklikler yapmak istemiş, Dindarlar bundan kuşkulanarak bazı Bakanlıkların kendilerine verilmesini talep etmiştir. Bunu müteakip, bilhassa Mecliste hararetli münakaşalar olmuş, "Mizrahi" âzala-rı orduda sofular için ayn birliklerin ihdası, cumartesi gününün Tevrata uygun şekilde tam bir istirahat günü olarak kabul edilmesi esasları üzerinde ısrarla durmuştur. Neticede bu parti ile teşriki mesaiye imkân görmeyen Ben Gurion, istifasını sunmuş, Kabine düşmüştür.
Bu hâdiselerin arkasında, buhranın doğmasında esas di-
ğer bir sebep rol oynamaktadır. Genç İsrail Devleti, hâlen büyük İktisadî zorluklar geçirmekte ve tıpkı İkinci Dünya Harbi esnasında lngilterede tatbik edilen "austerity" tedbirlerine, vesika sistemine tâbi bulunmaktadır. Bilindiği gibi, halk arasında bu tedbirler, ileride sağlıyacağı faydalar düşünülmeksizin, umumî bir hoşnutsuzluk yaratır. Is-railde de Ekonomi Bakanı tarafından, kendisine tevdi edilen salâhiyete dayanılarak alınan bazı hususlarda, Ben Gurion'un ve partisinin tasvibini kazanmı-yan tedbirler, şüphesiz, halk a-rasında memnuniyetsizlik yaratmıştır. Bu hal, muhalefet partileri ve bilhassa Dindarlar için bir fırsat olmuştur. Daha evvelki vaziyetlerde zuhur eden ihtilâf ve tartışmalarda ilerisi için kendisine güvenemiyen “Mizrahi", bu sefer büyük bir self-itimatla taleplerinde dayanmıştır.
Görüldüğü üzere, buhranın zâhiri, dinî sebebi arkasında, e-konomik âmil gizlenmektedir. Fakat şurası da muhakkak ki, İsrail bugün ekonomik zorluklar çektiği kadar, dinî bir buhran da geçirmektedir. Bunun sebebi de, İsrail, oğullarının 2000 sene boyunca yaşadığı a-normal hayatın izlerini bariz şekilde taşıması, henüz yepyeni bir millet olmak hasebiyle tam bir kaynaşmanın vuku bulmaması ve —sosyolojik tâbirini kullanmak lâzımsa— morfolojik istihalesini henüz tamamlayamamış olması olayında aranmalıdır.
Her şeye rağmen, îsraildeki Kabine buhranı, bugün ne o memleketin umumî durumu, ne de Ortaşarkın istikran için bir tehlike değildir. Israılin İçtimaî yapısı gözönünde bulundurulursa, bu strüktürün. canlı ifadesini, "Mapay" Partisinin programında ve icraatında bulduğu, ve bu itibarla daima siyasî veya İktisadî sahalarda mutedil bir yol takip edeceği neticesine varılır.
Bu sebepten, bugünkü buhranın sonunda, ancak tâlî derecede ehemmiyeti olan bazı değişikliklerle, eskisine benzer yeni bir Kabinenin kurulacağına ve bu Hükümetin de bilhassa dış siyasetinin ve bir dereceye kadar İktisadî politikasının aynı kalacağına büyük ihtimal verilebilir.
Şehir köşesi
Şark kahvesi
yol-btı-ya-0C-
Esfei vali ve belediye reM Doktor Lıitfi Kırdar, Maçkada TaçWc mevkiinde bir Şark Kah^slnln kilşat merasimini yapmısD.
Fakat merasim yapıldı, kahve açılmada
Gazeteler, aradan bir sene den fazla zaman geçtikten sonra nihayet evvelki yün Şark Kahvesinin açtlacadmı ilân ettiler. Demek artık, bu iş de o-lup bitmişti.
DUrı sabah, hava pek güzeldi. Hem yünesten istifade, hem de Boflaza karşı bir sabah keyfi çatmak için, evde içmedim de bir bakkalı kahve köpürdet-mek maksadiyle Maçkaya lavdım. Şark Kahvesinin lunduğu tarafa ilerlerken nımdan hususi otomobiller
çip ol cânibe teveccüh eyliyorlardı. İçimden, eyvah diyordum, burası da, Emirgân kahvesi gibi bir nevi alaturka Lebon veya Markiz haline gelecekse, zahmet etmişler, lstanbulu Pierre Loti'yi okuduktan sonra seven kozmopolit muhit için bir yer hazırlamışlar.
Aldanmışım. Çünkü Şark Kahvesinin kapısı duvardı. Gelen dönüyor, yanıbaşındaki salaş /cır kahvesine geçip oturuyor, kahvesini orada içiyordu.
Ben de öyle yaptım. Kulaklarımda oynaşan çocukların neşeli sesleri, ılık güneşin altında mahmurlaşan gözlerimde genç annelerin ya tanlarına müşfik alâkaları, öfileye kadar oturmuşum. Kulacıma bilmem nereden yelen bir karavana borusu, aklıma midemi getirdi. Kalktım.
Bu Şark Kahvesinin açılışında bir şarklılık var. Acaba a-çildi mıf
BİR İSTANBULLU
SPOR
31 Ekim 1950
Y E N î İSTANBUL
Sllllll HABERLERİ
Yeşilay Gençlik Şubesinin Milletvekillerinden talebi
Dernek, beyaz zehire karşı cezaî müeyyidelerin şiddetlendirilmesin! isfiyor
Yeşilay Gençlik Şubesi, yerinde bir tcşobbüsie, milletvekillerine yolladığı beyannamede üzerinde tâdl-lât yapılmakta olan Türk Ceza Kanununda beyaz zehir imal ve alım-satım suçunun milli savunmamızla ilgili suçlar arasına alınmasını, hattâ İleride Af Kanunu çıksa bile onun şümulü dışında kalmasını İstemektedir.
Beyannamede bilhassa bu hususta doküman mahiyetinde eserler verilerek resmi rakamlara göre milletlerarası eroin satışında memleketimizin başta geldiği. vo Amerlkadan bu iş İçin yurdumuza polisler gönderildiği kaydedilmektedir.
Vali ve Belediye Reisinin İsveç Konsolosuna tazlyeti Dün Vali ve Belediye Reisi Prof Gökay İsveç Kıralı Beşinci Güstav'ın vefatı dolayıslyle şehrimizdeki İsveç Konsolosuna telgrafla teessür ve ta-zlyetlerlnl bildirmiştir.
Diğer taraftan, resmî binalardaki bayraklar yanya indirilerek dost ls-veçiıı matemine İştirak edilmiştir.
Bir Ingiliz mebus ve muharriri şehrimizde
Dün İngiliz işçi milletvekillerinden ve Manchcster Guardian gazetesi muharrirlerinden Mr. Philip Pric.e’ln ekspresle Ankaradan şehrimize gel-dlği öğrenilmiştir.
Israilde bugün ikinci
maçımızı yapıyoruz
İdarecilerin bugün nasıl bir kadro kuracakları memleketimizde merakla beklenmektedir
I
Dışişleri Bakanı bugün Komaya hareket ediyor
Fuat Köprülü, gazetecilere, muhtelif konular hakkında izahat verdi


nSamsun„ vapurunun gelmesi neden gecikti?
Belediye ucuz ev yaptırmak için arsa arıyor
Halkımıza ucuz ev temin etmek makBadlyle Belediyemizle, EnılAk ve Kredi Bankasının tesis ettikleri înıar Limited Ortaklığı Mecidlyeköydekl-lerden sonra diğer mmtakalarda da teşebbüse geçmiştir. Yeni arsalar on yıl evvelki vergi kıymetlerine göre IstimlAk edilmektedir.
Aynca arsaların halka İntikal sureti hakkında yakında karara varılacağı sanılmaktadır.
C.H.P. Genel Sekreteri şehrimizde
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Kasım Gülek dün sabah Ankaradan ekspresle şehrimize gelmiştir.
Genel Sekreter tstanbulda bir kaç gün kalacak, partililerle temaslar yapacaktır.
İsrail d e bulunan Milli Futbol Takımımız bugün temsili mahiyette olarak Tel-Aviv Takımı Ue karşılaşacaktır.
Milli maçta İsraillilere 5-1 yenilen takımımızın bugün yapacağı maçta ne netice alacağı vç sahaya nasıl bir kadro ile çıkacağı memleketimizde merakla beklenmektedir.
îsralle giden futbol kafilesindeki e-1 em anlara göre latan bulu temsil edecek takımımızın bugün Tel-Avlvde sahaya su şekilde çıkması kuvvetle muhtemeldir:
Şükrü — Müzdat. Neonıl — Kâmil. Bülent, M. Ali — Reha, Hüseyin, Şevket, Gündüz, Hali d.
Bu maçı da Türkiye - İsrail millî maçını idare etmiş olan İtalyan hakem Glorgia Bernardi Ur.
İstanbul - Tel-Aviv
nın tafsilâtı saat 20.15
33.33 metreden türkçe çektir.
güzel nüne çok müsait bir pozisyonda bulunmasına rağmen çektiği şut kaleyi bulmadı.
bir pas İle Demlrspor kalesi gelen topu Zekerlya yakaladı
6-ve
İdare edecek-
temsil! maçı-te kısa dalga olarak verile-
Ankarada Fenerbahçe Demirsporu I - 0 yendi
20 nel dakikada Erdoğan sakatlandı ve yerine İbrahim girdi. Devre sonlarına doğru Fenerbahçcnin hücumları daha tehlikeli olmaya banladı. Devre golsüz sona erdi.
tkinci devro. Fenerin »kınlan İle başladı. Ahmet çıkmış ve Fenerbah-çenin santrfor mevkiine Suphi ve Sup-hlnin yerine do İbrahim girmişti. Demi rspor İse Fuadı çıkarmış ve Naclyl takıma almıstı-
tkincl devrenin İlk dakikalarından itibaren iki takım da sürüt 11 bir oyun tutturdu. Bununla beraber karşılıklı bir çok gol fıraatları kaçırıldı. Bilhassa Zekerlya ve Demlrspordan Fuat ile Mustafa, fırsat kaçırmakta â-deta yarış ettiler. Demirsporun »kınlarını Fenerbahço ofsayda düşürerek kesmekte idi. Devrenin sonlarında, Demirsporun yaptığı »kınlardan bir an kurtulan Fenerbahçe, Demlrspor kalesi önüne gelerek müdafaanın ka-nşıklığmdan bilistifade Suphi vası-tasiyle maçın yegâne golünü attı. Maç, bövlecc 1-0 Fenerbahço lehine sona erdi.
Stockholm Elçimizin cenazesi törenle defnedildi
Bir müddetten beri Stockholm Elçimiz bulunan Emin Alt Sipahinin cenazesi îsveçten şehrimize getirilerek dün Bayazıt Camiinde Öğle namazını müteakip Rumellhlsanndaki aile kabristanına merasimle defnedilmlştir.
Merasimde Prof. Gökay. Vilayet erkânı, elçi ve akraba ve dostlan bulunmuştur.
Bebek Istinye yolunun tamiri bitiyor
Yazın babından beri devam eden Bebek-Istinye yolunun tamiratı tamamlanmış ve asfaltın takviye edilmesiyle yeni bir hale gelmiştir.
Ru melih İşarında Norveç şlleplnin bozduğu rıhtım ve eosenin de tamirine başlanmıştır.
Enıirgândakl camiin yola taşarı parmaklıkları geri alınmış ve köşedeki bina da yıkılarak cadde genişletilmiştir.
Ankara, 30 (A.A.) — Bugün şehrimizde Fenerbahçe İle De mİ rspor arasında hususi mahiyette bir maç yapılmıştır.
Maçı Türk - Mısır maçı münasebetiyle şehrimizde bulunmakta olan Mısırlı hakem Zeki Osman Bey idare etmiştir.
FENERBAHÇE: Şalapl — Erdo-
ğan. Hilmi — Kâm uran, 8amim, Nedim — Zekerlya. Suphi, Ahmet, Yüksel. Faruk.
DEMÎRSPOR: Emin — Kemal. Salih — Kadri. Süleyman, Muzaffer — İsmail, Mehmet. Fuat, Mustafa. Rıdvan.
Maç yavaş bir tempo İle başladı. îlk dakikalarda. Demirsporun İki tehlikeli akınım Fenerbahçe müdafaası önlemeye muvaffak oldu. Bu arada Süleyman sakatlanarak oyunu terkettl.
15 cl dakikada, soldan verilen çok
Millî moç, 33.205 liro hasılat yaptı
Cumartesi günü Ankarada oynanan Türkiye - Mısır millî futbol maçı 33.205 lira hasılat yapmıştır.
Kampa çağırılmıyan boksörler
o-
18 kasımda Napollde yapılacak lan Türk - İtalyan boks karşılaşmalarına hazırlık mahiyetinde olmak ü-zere açılacak kampa Halit Ergönül, Garbia Z ah aryan ve Aleko Papakoz-ma çağrılmamalardır. Buna sebep o-larak bu boksörlerin Fransız profesyonelleri ile yapmış oldukları maçlar gösterilmektedir.
Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü dün sabah Ankara Ekspresiyle .nehrimize gelmiştir. Bakan Komada toplanacak Avmpa dışişleri bakanları toplantısına iştirak etmek İçin bugün bir İsveç uçagiyle hareket edecektir. Kendisiyle konuşan gazetecilere Fuat Köprülü şunları söylemiştir:
“Yarın saat 16.25 te İsveç uçnfı İle Romnya hareket edeceğim. Her zaman Paris ve Strnsbourg'da yapılması m Ota d olan Avrupa dışişleri bakanlan toplantısına iştirak edeceğim. Bu toplantıya Italyan Dış Bakanı riyaset edecek ve ekseriyet böyle istediği için bu toplantı Komada yapılacaktır. Ankanıda söylediğim gibi Atlantik Paktı, Akdeniz planı meselelerinin bu toplantlylo alâkası yoktur. Fakat diğer memleketlerin dış bakanları arkadaşlarımla muhtelif mevzulun konuşacağımız tabiidir. Komadaki toplantıya İngiliz Dış Bakanı Mr. Bevin bu defa gelmlyecek-tir. Komadan benim dönüşüm içtimain seyrine bağlıdır.
Amerika ve İngiltere seyahatleri diye şimdilik bir şey yoktur. Hâdiselerin cereyan tarzı İcap ettirdiği takdirde bu memleketlere gitmem muhtemeldir. M, Bevin ve Yunan Başbakanı M. Vcnlzclosun memleketimizi ziyaret için şu dakikada ne srtyllyrhi-lirim kİ, gene hâdiseler lüzum gösterirse bu ziyaretler mümkün olur. İki dost memleketin devlet adamının memleketimize gelmesi bizi emsalsiz derecede memnun eder.
Bulgarlarla münasebetlerimizde bir değişiklik yoktur. Hudut kapalıdır ve Bulgurlar malûm mukavele ve muahede ahkâmlarına riayet edinceye kadar kapalı kalacaktır. Bulgurlar muahede gereğince normal hareket ettikleri takdirde hududumuz açılacaktır. Bulgaristanla aramızdaki meselelerde bütün dünya matbuatı ta-mamlyle memleketimiz lehinde ve Bulgaristan aleyhine neşriyat yapmaktadır. Bilhassa Amerika gazeteleri hakkımızda çok güzel şeyler yazmaktadır.
Bu sabah Amerikan Ajansının verdiği bir haberde, Washington Elçimizin bir beyanatı vardır. Bu beyanat BulgaHstana verilen notamızın ifade-
Marsholl Yardımı Yollar Grupu Başkanı gitti
Evvelki gün şehrimize gelmiş olun Türklyedekj Amerikan yardım heyeti Yollar Grupu Başkanı Jasse W1L liams dün akşam ekspresle Ajikaraya dönmüştür.
İstanbul milletvekilleri Muallimler Birliğinde
İntihap dairelerinden Ankaraya gitmek üzere olan İstanbul milletvekilleri dün. Muallimler Birliğine giderek öğretmenlerle çeşitli konular üzerinde faydalı hasbıhallerde bulun, muşlardır. Milletvekillerimlz bilhassa Yapı Sandığı işi Üzerinde aydınlanmak İstemişler, konuya alt bir raporun kendilerine verilmesini rica etmişlerdir. Bir komisyon yarın toplanarak bu raporu hazırlayacaktır.
Öğretmenler sigortası çok alâka görüyor
Pek elverişli şartlarla yapılan öğretmenler Sigortası bilhassa başka öğretmen dernekleri tarafından alâka ile karşılanmıştır. Muallimler Cemiyeti yalnız İstanbul öğretmenlerine ait olan bu sigortalanmanın Cemiyetin İçtimaî Yardım Sandığına kaydolunmak şartiyle bilûmum Türkiye öğretmenlerine teşmil edilmesine karar vermiştir.
Ortoköy - Kuruçeşme yolu
Orta köy . Kuruçeşme yolunun kömür depolan iptidasından İtibaren a-çılmasına ait çalışmalar ilerlemektedir. Tramvay yolunun cadde seviyesine indirilmesi ve tesviye edilmesi I-çln buradan seyrüsefer bir müddet tatil edilecektir. Bu müddet zarfında vapur seferleri arttınlacak, ve fazla amele çalıştırılmak sureliyle inşaatın kısa bir zamanda İkmaline çalışılacaktır.
sidir. Bulgarları, insan haklarını ihlâl etmekle resmen itham ederek Birleşmiş Milletlere müracaat edeceğimiz ve milletlerarası mahkemeye vereceğimiz notamızda mevcuttur.,.
İsveç Kiralının ölümü hakkında Fuat Köprülü demiştir kİ:
“Dostumuz olan tsveçin bütün milletin ve dünyanın sevgisini kazanmış bir demokrasi hükümdarı timsalinin ölümü bizi müteessir etmiştir.
Başbakanın durumuna dair sorulan suali Dışişleri Bakanı şöyle cevaplandırmıştır:
“Bayındırlık Bakanı sıhhî durumu dolayısiyle istifa etmiştir. Başbakanın sıhhati daha iyice olup bir haftaya kadar vazifesine başlayacağını ü-nıit ederiz.,,
İşçilerden sonro, müdür ve mühendislerin de grev yapması Ansaldoyu müşkül bir durumda bıraktı

Devlet Denizyollarının Ansaldoya ısmarlamış olduğu Samsun vapurunun teslimi mllessesede çıkan patron-Işçl İhtilâfı yüzünden gecikme ihtl-
İşçi İhtilâfı yüzünden mali arzetmektedlr.
Cumhuriyet Bayramı
neşe sona erdi
Cumhuriyet Bayramı şehrimizde neşe içinde sona ermiştir. Yaz gün-lerlni aratmıyacak kadar sıcak ve gü. neşli olan havanın güzelliğinden istifade eden İstanbul halkı dün Bay. ram tatilini sayfiye yerlerine akın ederek geçirmişlerdir. Yer yer hu rulan Bayram yerlerinde yavruların eğlendikleri görülüyordu.
Diğer taraftan mekteplerde ve Halkevlerinde muhtelif eğlenceler tertip edilmiştir. Dolmabahçede demirli bulunan donanmamız ve şehirdeki tenvirat gece yansına kadar devam etmiştir.
Bayram sona erdiği cihetle kapalı bulunan daire, mektepler bugün açılacaklardır.
Ansaldo tezgâhında kızıl yazılarla Cenova müesseseyi protesto ve halka şikâyet makamında “Ansaldo” diye afişler asmışlardır. Buna sebep, firmanın işlerin azaldığını nazara alarak 4417 İŞÇİye yol vermek istemesidir. Bilâhare îşçl Sendikasının teşebbllsiyle bu İki bine indirilmiştir. Fakat sendikalar. tek İşçinin dahi çıkanlamı-yacağına karar vemılş vc çıkanlan işçilerin tekrar İşbaşı etmeleri Ansal-dodan istemişlerdir.
Bunun Üzerine İşçiler hiçbir davet almadan işlerine dönmüşlerdir. Bu emrivaki! firma mühendis ve mü-dürleri İşi terk suretiyle protesto etmişlerdir. BinnetJce işler oluruna gitmekte ve İşçiler de ücret alamamaktadırlar.
Samsunun esas İnşaatı bitmiştir? yalnız salon ve kamaraların boyanması kalmıştır.
Gemide, eşi İskenderun vapurunda görülen bazı ufak-tefek kusurlar dil-zeltilerek tâdil ât yapılmış vs daha da yapılacaktır.
Ansaldo devlet m Hess esesi olduğu halde tamamiyle ticari bir şekilde çalışmaktadır, Hâlen elinde iklst kızakta, İkisi hemen hemen bitmiş vaziyette 4 gemi kalmıştır. Müessese büyük ölçüde bir grevle karşılaşmamak için, ihtilâfı hal İçin mutedil bir yol tutmuştur. Binaenaleyh Samsunun fazla gecikmemesini ümit edebiliriz.
çalışan İşçiler sokaklannda
Muallimler Birliği Turizm Bürosu yarın toplanıyor
öğretmen SelAml Akalın başkanlığındaki Muallimler Birliği Turizm Bürosu,turizm işlerinin yalnız yaz tatiline münhasır kalmamasına, sene I-çlndekl kısa ve uzun tatiller esnasında da seyahat tertibini müzakere edecektir. Bundan başka ders yılı İçinde dahi yalnız tatillere münhasır olmak ü-zere yüzde elli tenzilâtın yapılması için Millî Eğitim Bakanlığı nezdinde-kİ teşebbüs takip edilecektir, öğretmenlere karşı lftkayt k&lmıyan sayın Ulaştırma Bakanı Seyfl Kurtbekln bu hususta vaadi al inmiş t tır.
Yunan Elçiliği Birinci Sekreteri değişiyor
Yunanlstanm Ankara Sefareti Bt-rlncl Sekreteri Vlahopulos, Roma Birinci Kâtipliğine tayin olunmuştur Ay başında yeni vazifesine başlamak üzere memleketimizden ayrılacaktır.
İstiklâl Caddesinden geçecek otomobiller için münavebe usûlü
istiklâl Caddesinin Taksim . Galatasaray arasındaki kısmında vesaiti nakliye izdihamını önlemek İçin yeni tedbirler düşünülmüştür.
Bilhassa sabahleyin İş saatleri akşam 5 ten sonra otomobillerin rikmesine karşı bir tedbir olarak,
• saatlerde tek veya çift numaralı otomobillerin münavebe ile caddeden geçmesi ve diğerlerinin düzeltilmiş o-lan arka yollardan İngiliz Sarayına çıkmaları yakında usûl İttihaz edilecektir.
ve bl-bu
Tüberküloz Cemiyetinin toplantısı
İstanbul Tüberküloz Cemiyeti 1 kasım çarşamba günü saat 18.30 da Cağaloğlundaki Etibba Odasında toplanacaktır.
Doktor Nimet özgen tarafından pas ile tedavi edLlmlş akciğer tüberkülozu vakaları.
Doktor Ahmet Erbelger de Ekstra -Plöral PX ile alınan neticeler üzerinde izahat vereceklerdir.
Azınlıkların temsilcileri Bayram dolayısiyle Valiyi tebrik ettiler
Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle şehrimizdeki Rum. Ermeni ve Musevi vatandaşlarımızın ruhanî reisleri telgrafla Vali ve Belediye Reisine tebriklerini bildirmlşleıdlr.
“Yeni Ses” te Horhor temsili
Leblebici başladı
Çuhaciyan’ın
Yeni Ses Tiyatrosu, Çuhacıyan’ın 75 yıl evvel yazmış olduğu meşhur “Leblebici Horhor,, eserinin temsillerine başlamış bulunuyor. Şimdiye kadar muhtelif tarzlarda temsil edilmiş bulunan eseri, Yeni Ses Tiyatrosu aslında olduğu gibi opera komik tarzında oynamak iddiaslyle sahneye koymuş bulunmaktadır. Eser bu akşam basın şerefine gala olarak temsil edilecektir.
Muammer Karaca, yeni mevsime başladı
Muammer Karaca Tiyatrosu, dün yeni mevsim temsillerine başlamıştır. tik olarak temsil edilen eser, Refik Kordağ tarafından yazılmış. Muammer Karaca tarafından sajmeya konulmuş bir eserdir ve esere, “Bel Ami„ ismi verilmiştir.
Bunun Muapassant’m meşhur eseriyle. isminden gayn bir alâkan yoktur.
yeni Istan bit
StYASÎ LKTÎSADÎ MUSTAKtr, GÜNLÜK GAZETE
Sahibi:
YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT r.tMtTFn ştRKETİ Müdürü: Kemal K 8 ARLICA
Yazı İşlerin! fiilen İdare eden mesul müdür:
Sacld ÖGET
Neşredümiyen yazılar iade edilmez*
Basıldığı yar ı
YEN I İSTANBUL MATBAACILIK LIMITED ŞİRKETİ ( MATBAASI
PEYAMİ SAFA
YALNIZIZ
“Nikâhsız katiyen razı olmaz Meral. dedim, benim gibi babasız kız değil o, Nail Bey Öldürür onu vallahi” dedim. Bir gece, Operadan çıkınca, Râgence var Parlste, güzel, tarihi bir lokanta, orada konuştuk u-zun uzadıya. Razı oldu tabii. Razı olmayıp da ne yapacak? Apartmanı bir seneliğine tutmuş, kafes boş kalmış. Pariste onun yüzüne aşlftelerden başka kimse bakmaz. Parası İçin tabiî. Biliyor onu tabiî. Sen prensessin onların yanında. Hele Paris seni bir giydirsin, süslesin, vallahi Şaklri değil, Fransız erkeklerini bile deli edersin. Fakat Meraldğim, öyle değil ama, hakikaten güzel kadınlar var Pariste. Var ve çok. Her kahvede, hani öyle kadınlar işte, mutlaka güzellerine rastlarsuu Ben şaşıyorum bizim efendiye. O kadar güzel arasında beni ne diye tutuyor, avuç dolusu masrafa giriyor. Tip meselesi, türkçe konuşmak rahatlığı, müşterek memleket hâtıraları, fi-lân, bir şeyler... Sonra, arada bir o karılarla da kaçamak yapıyor ya, göz yumuyorum ta-blL Altmışlık adamı kıskanacak değilim ya. Fakat, arada bir sen bende kıskançlık rollerini görme. Ne yaparsın şekerim? Dünya bu. Cihangirdeki tahta evde. Tophanenin yıkık damlarını ve kınk kiremitlerini gören pen
244
ceremde, annemin romatizma İniltilerini dinleye dinleye bütün ömrümü mü geçireceğim? Fakat..
Ferihanın gözleri birdenbire mahzunlaştı. Sesi titremeğe başlamıştı.
— Fakat, çok özledim kadıncağızı. Ah, bir görebilsem... O kadar kincidir ki ne yap-sim bir daha konuşmaz benimle. Bak, bu daha reel bir his. Açık söyleyeyim. Parlste bazı anlarım oldu ki, annem beni affetse, ölünceye kadar Cihangirdeki evde mahbus kalmağa razı olurdum. Hani insanın kendi evinin bulaşık çukuruna bin tane Paris feda olsun! Sonra memleket, dostlar...
Başını pencere ve Boğaziçi tarafına çeviren Ferihanın boynu şişti ve styndü. Orada bir hıçkırık dağılmıştı. Fakat gözlerinden yaşlar iniyordu.
Meral birdenbire Samimi düşündü, işte onun çok haklı olduğu an! Yine haklı, dalma haklı. Demin konuşan ikinci, şimdi ağlayan birinci Ferihaydı. Nasıl değişti birdenbire kızcağız. Tophane damlarının o kırık kiremitleri, ana sevgisi ve memleket hasretiyle karı-şarak onu ebedîliğin güzel plânına birdenbire nasıl çekiverdi. Tabii/ değil mİ, insan, öldükten sonra bırakacağı bütün hâtıralarla, eserlerle, çocuklarla, ancak kendi memleketinde unutulmazlığm tesellisini bulabilir, ölüme kadar gitme. Şimdi bile şu Boğaziçlndeki hâtıralar... Şu her birinde bizden bir parça yaşanmış evler, şu her taşı ve ağaelyle bizim olan, biz olan şehir, gök, memleket.,
Hafif hafif başını salladı ve mınldandıı
— Tabiî...
Feriha yaşlı gözlerin! kurutuyordu. Me-
245
rai onun Parlste işlenmiş mendiline dikkatle bakmak istemedi. O anda istediği şey babasının gönlünü almaktı. Sonra güzel ideallerle İçi yanan ve rahat yaşadığı halde kendisinden ziyade başkaları için, memleketi ve dünyası için bedbaht olan Samlme koşmak ve onun da gönlünü almak...
Feriha, içinden birdenbire gelen bu İtirafın gözyaşlariyle, demlndenberl Meral üstünde yapmağa çalıştığı telkinlerin büyüsünü bozduğuna pişman olmuşsa, ne diyecekti? Biraz evvelki ruh haline nasıl dönecekti? Meral bu merakın verdiği bir dikkatle ona bakıyordu.
Arkadaşı mendilini çantasına koyduktan sonra:
— Fakat, dedi, senin için vaziyet öyle değil. Şaldrle evleneceksin. Ailen seni reddetmez, Onları gelir görürsün. Zaten Şak İr de kırk yıl Pariste kalacak değil ya. Bir delilik etti, o apartmanı tuttu. Belki bir seneden evvel başkasına devreder, çıkar gelirsiniz. Dansı benim başıma.
Durdu, Meralin yüzüne dikkatle baktı vc sordu:
— Değil mi öyle?
Cevap alamadı.
Meral, bir eli kaşının üstünde, düşünüyordu. Birdenbire elini çekti. Karşısında Samlm varmış vo bu hareketinde bir ınâna arıyormuş gibi, neden elini kaşına götürdüğünü düşündü. Galiba, Ferihanın İnceltilmiş kaşlan üzerinde Paris güzellik enstitülerinin ne meharetle çalıştıklarını görünce, şuurunun altında, kendi kalınca kaşlarına karşı, belki utanca benzeyen bir alâka doğmuştu. Şimdi bir aynada kendisini görmek İstiyordu. Etrafına bakındı.
246
Onu süzmeğe devam eden Feriha dedi ki:
— Sende bir gevşeklik görüyorum. Bir şeye canın mı sıkılıyor? Cevap vermedin bana.
Meral yine elini kaşına götürdü, sonra birdenbire çekerek doğruldu. Samimî olmak İhtiyacını duyuyordu. Şu anda biraz ferahlatabilecek başka hiçbir kıymet yoktu.
— Evet, dedi, babanım kalbini kırdım.
Ve telefon sahnesini anlattı.
Feriha onu iyi dinlemiyor, küçük hareketli gözleriyle salona girip çıkan vo yüksek sesle şakalaşan Amerikalıların bakışlarında kendisine karşı hususi bir dikkat anyordu. Fakat hikâyeyi de atlamış değildi. İçinde ruhundan eser bulunmayan bir:
— Vah vah. dedi, ama üzülme, gönlünü alırsın. Kolay. Pratik adamdır o. Unutur çabuk.
Gözleri yine etrafı dolaşıyordu. Meral o-nun özerinde yapacağı fena tesiri bildiği halde, en güzel hislerine karşı, yeter derecede alâku göstermediği için duyduğu küçük öfkenin verdiği arzu ile devam etti:
— Sonra... Samlın. Buraya geldiğimi duyarsa kızar, üzülür. O da muhalifti senin hareketine, biliyorsun.
Feriha birdenbire sıçradı ve bağırdı:
— Hâlâ mı Samlm? Dell misin ayol? Ne-dir bu, seviyor musun onu?
Meral omuzlarının hafif bir dalgalanışı arasında derin bir nefesle şişen göğsünün boşalmasından sonra:
— Değil Feriha. dedi, sevmek değlk Başka blrşey. Ben de bilmiyorum, içimde bir tarafım var ki senin gibi düşünüyor. Ayrılmak İstiyorum ondan. Ayrılmak da değil, İçimde 247
ve hareketlerimde ona karşı kendimi serbest hissetmek. Fakat başka bir tarafım da var W-
Feriha tizleşen sesiyle onun sözünü kesti:
— Ayrıl, ayrıl, ayni kuzum, durma, bırak, gitme onun randevusuna. Nedir o canım, papaz mı, âşık mı. filozof mu. bankacı mı, genç mi, ihtiyar mı, deli mi, akıllı mı, hassas mı, düzenbaz nu, nedir Allahını seversen, ne İstiyor senden? Birşey yok değil mi aranızda fazlaca? Hep o vaziyet mi?
Meral açılmak arzusunu kaybetmişti:
— Eh. dedi.
Feriha, mevzuun bu noktasında birdenbire parlayan tecessüsiyle başını ona doğru uzatarak sordu:
— Eh ne demek? Yoksa oldu mu bir şeyler?
Meral inandırıcı bir ciddiyetle cevap verdi:
— Hayır. Birinci derecede mühim olan o değil Feriha.
— Nedir ya canım, vallahi anlanuyo-yorum.
Meral gülümsedi:
— Ben de pek anlamıyorum, dedi, belki anlaşılamadığı için enteresan oluyor bu münasebet Malûmundan ziyade meçhulü çekiyor. Kendi meçhulüm.
Feriha bir elini yelpaze gibi sallıyarak yine bağırdı:
— Aman, aman, aman... Bunlar hep o Slmera papazının lâfları. Simera mı, Stmerya mı, neydi?
(Devamı var)
248
31 Ekim 1950
Sayfa 3

FIKRA
SPİKER
Bediî FAİK
Koreye yeni yolcular
BÎR radyo İstasyonunu sevdiren de, nefret ettiren de spikerdir. Berbat bir programı, fevkalâde bir spikerin takdimine bırakımı; dinleyici — şekerli tıulfato ırlbt — farkında olmadan yu 1a-çaktır. Tabii aksi de vârit; dünyanın en nefis programı, berbat bir spikerin elinde mahvolmaya mahkûmdur.
Garp. İster B B.C. gibi olsun, yahut İsterse Amerlkadakllor glhl tamamen hususi teşebbüsün avucuna bırakılanlarda olsun, bütün radyo İstasyonları bu basit realiteyi kavramış ve lüks radyo evlerinden evvel spiker mevzuuna uzanmıştır. Parla radyosunda fnınsızcayı, B BC. de İngilizceyi Adeta terennüm etlen spikerler bulur; yahut herhangi bir Amerikan istasyonunda Amerikan İngilizcesinin en karakteristik çizgilerini önünüze serilmiş hissedersiniz. Bir Marjoury Anderson bilirim ki. harp içinde, BB.C. nln denizler aşırı ülkelerdeki İngiliz, erlerini eğlendirmek için tatbik ettiği programı, sesinin tadı ve konuşmasındaki tabiîlikle Adeta zorla dinletirdi. Radyonuzun başından ayrılırsanız. gücenecek sanırsınız. Odanızı. salonunuzu öylesine İşgal eder... B B.C. do bir Peter Uatson var. Harp haberi verirken, sesinde mitralyözler patlıyor. Ama meselâ Prens Charles’dan bahsederken, aynı sodayı, dünyada ne kadar şefkat tonıı varsa zaptetmiş sanıyorsunuz. Yeryüzü spikerlerinin tanrısı sayılan Bumley’i «aymıyacağım. Boylcal artık insan üstü...
Fakat zannetmeyiniz kİ. Batının spiker mevzuunda bu mükemmelliğe varması, muazzam enstitüler, haşmetli üniversiteler. yahut tekniğin son harikası karmakarışık âlet edevat sayesinde olmuştur! No münasebet. Garp radyoculuğu, mükemmel spikere, birbirini tamamlayan iki basit koldan yürüyerek ulaştı: Birinci kol. maddi refahtır. (Burnley’in senelik ücreti 40 bin dolar. B BC. do spiker maaşı 200-300 Ingiliz lirası) İkinci kol, mânevi ve daha mühim: Spikere şahsiyet tanımak! Hayır, imza salâhiyeti, emir yetkisi falan sanmayınız, sadece şu kadar: Programına başlamadan evvel İsmini söyllyecek. Tıpkı bir muharririn yazdığı yazıya İmza atması gibi!.. İşte basit görünüşlü, fakat bütün kapıları açan bu iki yoldur kİ, hatılı radyo istasyonlarını konuşma harikalarlyle doldurmuştur. Dinleyicisi İle İsmen karşı karşıya gelmiş karnı tok ve sırtı pek bir spikerin, hatalarından sıyrılmaya çalışması, daima sevimli ve dikkatli olmaya gayret etmesi kadar tabii ne olabilir? Bundan sonrası artık kendiliğinden geliyor. Dinleyici psikolojisine nüfuz; saatlere ve programlara göre konuşmaya renk katma metodlan, telâffuz hünerleri, mikrofon kusmasına karşıkoyma tedbirleri, hepsi hepsi, batı radyolarına sonradan ve ancak tecrübelerle girdi.
şimdi bize dönelim: Radyoculukta cn eski milletlerden biri olmamıza rağmen, bizim radyolarımız henüz spiker mevzuunu nenndan dahi tutmamışlar ve garbın yürüdüğü iki yolun tamamen tersine gitmeyi marifet saymışlardır. Milyonlara malolmıış radyo saraylarımızın ruhu spikerlere ne veriliyor bilir misiniz? Ayda 100-120 lira! Ve bu yetmiyormuş gibi, bir gün bir tanesi nezle olup mikrofona kazara öksürüp dr özür dllese, sırf elindeki metinde “affedersiniz., kelimesi yoktur diye, en az yirmi defa İhtara manız kalır. Hiçbirinin adını bilir misiniz? Hayır, çünkü BÖyllyrmez.ler. Yasaktır. Ve işte köylere şahsiyetleri cendereler içinde bırakıldığı İçindir kİ. hevessiz çalışırlar, nöbetlerini savıp mikrofondan ayrılmak İçin can atarlar. Elbette yanlış yaparlar, elbette şaşırırlar. Karnı aç ve nıhıı kıskaçlı adamın dinamik konuşmasına İmkân var mıdır?
Ben, radyolarımızı ve spikerlerimiz} sık sık tenkld eden arkadaşlardan İşte burada’ ayrılıyorum. Bence her iki radyomuzda da çok müstait genç kıymetler mevcuttur. Ama tıpkı, cins bir yarış atının aç bırakıldığı yetmiyormuş gibi, bir dr ayakları kösteklenerek koşuya zorlanması gibi, bugünkü şartlar altında bir türlü verimli olamıyan genç kıymetler...
Bu değerli elemanlara birer misli ücret verip, şahsiyetlerini tanıyacak hlr İdare, en müşkülpesentleri bile kısa zamanda memnun edebilir ama, meyhane şarkıcılarından başalıp da spikerin ehemmiyetini kavrıyan idare gösterin de teklif yapayım!
Yakında Kore’ye hareket edecek olan Yıınaıı rnıvaş birliğinden bir grup. Birleşmiş Milletler günü münasebetiyle Meçhul Asker Anıtını ziyarete gidiyor.
Kırşehirde köylüye toprak dağıtıldı
898 topraksız çiftçi ailesine 35.128 dönüm arazi tevzi edildi
Kırşehir, 30 (Husus! muhabirimiz bildiriyor) — Kırşehir MaJya Devlet Üretme Çiftliğinden topraksız vatandaşlara dağıtılmasına karar verilen 50 bin dönümlük arazının tapulama İşi 27 inci Tapulama Kom syorıu tarafından 44 günlük bir çalışmadan sonra bugün tamamlanmış, tapuları sahiplerine Ankaradan gelen Tarım
Poriste toplanacak Bibliyografik Servislerin Islahı Konferansına iştirak ediyoruz
Ankara, 30 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Kasım ayının 7 ainde Panste toplanacak olan UNESCO-nun bibliyografik servislerin ıslahı konferansına memleketimiz adına katılmak üzere Milli Kütüpahne Müdürü Adnan Ötükcn. Milli Kütüphane mütehassıslarından İkbal Argon 4 kasımda Istanbuldan hareket edeceklerdir. Konferans 4 gürı sürecek, delegelerimiz bundan sonra Millî Kütüphanemizle Avrupa kütüphaneleri arasında işbirliği ve kitap mübadelesi esaslarını tanzim etmek üzere temaslarda bulunacaklardır.
Ankaro Bisiklet yarışlarında iki kaza oldu
Ankara, 30 (T.H.A) — Ankara
Bölgesinin bugün tertip ettiği 80 Kilometrelik bisiklet yarışında müessif iki kaza vukua gelmiştir.
Yarışçılara yol açan motosikletli emniyet memurlarından İsmail Uğra-şm kullandığı motor Sağlık Bakanlığı önünde karşısına Ani olarak çıkan 70 yaşlarındaki Yunus Zeybek adında bir vatandaşa çarpmış bu sad. me neticesinde İsmail Uğraş He Yunus Zeybeğin kafatasları çatlamış, ayrıca Yunus Zeybeğin sağ ayağı parça parça olmuştur. Derhal hasta-haneye kaldırılan yaralıların sıhhî vaziyetleri endişe vericidir. Diğer taraftan Ulus Meydanında, yarışan bisikletçilerden bir grup, küçük bir çocuğa çarparak hafifçe yaralanmasına sebep olmuştur.
İzmir Belediye Meclisi tatil olmasına rağmen dün toplandı
İzmir. 30 (HufluBİ muhabirimiz bil-diriyor) — Belediye Meclisi tatil olmasına rağmen öğleden sonra toplanmıştır. Elektrik, Su, Havagazi, O-tobüs ve Tramvay İdaresi bütçesini 7.5 milyon lira üzerinden kabul etmiştir, Meclis son toplantısını yarın yapacaktır.

Bakanı Nihat Eğriboz, ilimiz milletvekilleri. valimiz Edib Yavuz ve Daire müdürleri huzurunda verilmiştir. Bu münasebetle birer konuşma yapan Komisyon Başkanı İhsan Apa-kay ve Vali Edib Yavuzdan sonra hitabede bulunan Tarım Bakanı: “Bugünün derdi diye bir dert ve topraksız köylü bırakmayacağız. Bu devlet bütün işlerinin en başında köylüyü düşünmek mecburiyetindedir, çünkü bu memleketi besliyecek köylüdür. Köylünün karnı tok sırtı ka-pah olursa bu durumda olan millete güvenerek başa ramı yanağımız iş yoktur.”
Köylünün çeşitli ziraat işleri Üzerinde duran Bakan, daha sonra köylülerin daha çok çalışmaları ve topraklarından daha fazla randıman al-maları hususuna işaret ederek şöyle demiştir:
“Eski ve noksan Tapu Kanununun yerine yeniden çıkaracağımız kanunla mülkiyet haklarına riayet etmek şartiylr bu memleketin topraklarından çok verim elde etmek vazifesi sîzlere düşüyor. Artık geri ziraat yok. ileri zirsat var. Her sahadaki muvaffakiyetinizi zirRatte de göstereceğinizden eminim. Hepinize sağlık diler, sîzleri sevgi He selânılanm.” diyerek hitabesini tamamlamış ve hazır bulunanlar tarafından sık sık alkışlanmıştır. Kendisiyle görüştüğüm müfettiş Hilmi özkanın ifadesine n*. zaran şu dakikada çiftliğe civar ve hemhudut olan 11 köyden 898 topraksız çiftçi ailesine 3.5128 dönüm a. razi dağıtılmış bulunuyor.
Üç memur, kütüphanecilik tahsili için Avrupaya gönderildi
Ankara. 30 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Millî Kütüphaneden la»man Şenal, TÜrkAn Acaroğlu, Fa-hire Öztekin adlı üç genç, kütüphanecilik İhtişam yapmak üzere İsviçre, Almanya. Fransaya gönderilmişlerdir.
Bu gençler gittikleri memleketlerde ikişer »ene kalacaklardır.
Profesör Suut Kemal Yetkin’in yeni vazifesi
Ankara, 30 (T.H.A.) — Bir müddetten beri Millî Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu faaliyetinin sekteye uğradığı söylenmekte idi. Haber aldığımıza göre Tercüme Bürosu Başkanı Profesör Suut Kemal Yetkin bu vazifesinden İstifa etmiş ve istifası Bakanlıkça kabul edilmiştir.
Öte yandan Profesör Suut Kemal Yetkinin İlAhlyat Fakültesi sanat tarihi profesördüğüne tAyinı Yüksek Taadlka iktiran etmiştir.
Kore’deki Birleşmiş Milletler kuvvetlerine iltihak etmek üzere 25 eklinde Mar^il\mlan hareket edeıı Fransız savaş birliği yürüyüş halinde.
Kore’de çarpışmak ürere hazırlanan 900 Belçikalı gönüllü, Belçika ordusu Genelkurmay Başkanı General Rosenbauın (önde) tarafından teftiş ediliyor.
nICfiO„ delegelerinin îzmirdeki tetkikleri
Mucize kabilinden atlatılan bir otobüs kazası geçiren delegeler, yarın İatanbula dönüyorlar
İzmir, 30 ı Hususî muhabirimiz bildiriyor) — tzmirde bulunan Milletlerarası Sivil Havacılık TeşkilAtı delegeleri bu sabah Bergamayn giderek tarihî yerleri gezmişler ve izahat almışlardır. Bergamaya gidiş esnasında mûci^e kabilinden atlatılan bir otobüs kazası olmuştur Vaka şudur *
Delegeleri Borganıaya götüren o-tobllslerden birinin «ol arka tekerlekleri dingilden fırlamış, etrafı naran kauçuk kokusu He şoför otobüsü durdurmuş ve mutlak bir kazanın Önüne bu surette geçilmiştir. Hâdisede kimsenin burnu dahi kanamamış-tır.
Delegeler Brrgamadakl harabeleri gezdikten sonra akşam geç vakit yorgun olmalarına rağmen memnuniyetle tzmire dönmüşlerdir. Gece Devlet Havayolları idaresi, Gül Gazinosunda bir ziyafet vermiş ve yemek Ramim! bir hava içinde devanı etmiştir.
Delegeler varın lstanhula müteveccihen izmîrden ayrılacaklardır.
Öğretmenler sigortalanacak
Ankara. 30 (T.H.A.) — Bir müddetten beri öğretmenlerin sigortalanmak için Milli Eğitim Bakanlığına yaptıkları müracaatlar etraflı hlr tetkike tAbl tutulduktan sonra Bakanlıkça kabul edilmiştir.
Öğretmen birliklerine yapılarak bu sigortalar aynı zamanda birlik sermayesinin artmasına yarıyacaktır.Ru haber bütün öğretmenler arasında memnunlukla karşılanmıştır.
Otomobilde doğan üçüz
Konya. 30 (THA) — Bugün do-ğumevine getirilmekte olan Havva Atak adındaki hamile bir kadın taksinin içinde Üçüz doğurmuştur. Yavruların ve annenin sıhhatleri İyidir.
Mülki Teşkilât değiştirilmiyor
Ankara, 30 (ANKA) — İçişleri Bakanlığında mlllkl teşkilâtın değiştirilmesi için yapılmakta olan tetkik, ler müspet netice vermemiştir. Bir çok ilçelerin 11 haline getirilmesi ve yeni ilçelerin teşkili hakkında sayısı altmışı bulan müracaatları isaf etmenin bugün için mümkün olmadığı neticesine varılmıştır. Bu karara va-rılmaatnın başlıca sebebi, yeni ve mühim masrafları icap ettiren hu değişikliğin bütçeye ağır külfetler yükleyecek olmasıdır,
Hindiçinîde
Kızılların elinde Amerikan malzemesi olduğu anlaşıldı
Washington, 30 iYİRS) — Yetkili Amerikan ve Fransız çevrelerinden bildirildiğine göre, Hindiçinîde çarpışan Vletminll kızılların elinde A-merikan silâhları da vardır. Bu çevreler kızılların, Amerikan silâhlarını, Çinden çekilen Milliyetçi Çin ordusundan aldıklarını zannetmektedirler.
Gelen İstihbarat, raporları Kimyanın Çlndckl faaliyetine hızla devam etmekte olduğunu bildirmektedir, Bu raporlara nazaran Çindc çok sayıda Rus subay ve teknisyenleri vardır. Bundan başka Çin hava alanlarında muhtelif tip Rus uçakları mevcuttur. Hindiçln! hududu yakınlarındaki u-çak alanlarında ise tepkili Rus uçaklarının mevcudiyeti haber verilmektedir.
Fransız makamları komünistlerin Hlndlçinîdeki kuvvetlerini 100,000 kişi olarak tahmin etmekte ve bıınn mukabil kendilerinin dağınık cephelerde çarpışan 1,50.000 kişilik hlr kuvvete malik bulunduklarını söyll-yerek, bu kuvvetin yakın bir tarihte organize edileceğini bildirmişlerdir.
Bernard Shavv’un ateşi yükseldi
Ayot St. Lawrence (İngiltere), 30 (AP) — Kasık kemiğinin kırılma, mndan sonra nekahet devresinde olan meşhur Ingiliz edip ve münekkidi Georgc Bernard Shnw’un ateşinin dün yükseldiği ildirllmiştlr.
94 yaşında olan muharrir, günlük hâdiseleri hâlâ büyük bir alâka ile takip etmektedir.
Tağşişin Men’i hakkındaki kanun değiştiriliyor
Ankara, 30 (ANKA) — Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı hâlen yürürlükte bulunan (Tağşişin Men’I) hakkın-dakl kanunu değiştiren bir tasarı hazırlamaktadır. Bu hususta Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ile de istişarelerde bulunulmuştur.
Tasarı, hükümetçe verilmiş bir karar olmadıkça gıda maddelerinden herhangi birine başka bir madde karıştıranlar için ağır para cezası, mahlut malların müsaderesi ve İmalâthanelerin tamamen kapatılması gibi hükümleri de ihtiva edecektir.
KAÇAK RADAR
MÜTEHASSISI
TEVKİF EDİLDİ
Detmold, 30 A A. (AFP) — Dün Mendcn’de teşhis edilen fakat serbest bırakılan V.2 silâhlan ve radar mütehassısı Dr. Zlmmormann. mahalli polise tevkif müzekkeresinin gelmesi üzerine yeniden tevkif edilmiştir
Dr, Zimmermann, çalışmakta bu. lunduğıı ve 4 haftadanberl kaçmış olduğu Gouettingcr fabrlkalannda bir hırsızlığa iştirak etmesi neticesi tevkif edilmiştir.
Sanık bu keyfî tevkife derhal İtiraz etmiştir.
İspanyanın Atlantik Paktına alınması mümkün görülmüyor
Washlngton, 30 A. A. (United Press) — Dışişleri Bakanlığı Avrupa İşleri Müsteşar Vekili Oames Bom-bright, ispanyanın Kuzey Atlantik Paktına kabulünün hâlen bıı pakta dahil memleketler arasındaki birlik ve işbirliği ruhunu İnciteceğim dün söylemiştir.
Bombrıght. “AvrupalI müttefiklerimiz ispanyanın Kuzey Atlantik andlaşması, Avrupa kalkınma programı ve Avrupa Konseyi dahilinde müşterek gayretlere dahil edilmesine şiddetle karşı kovacaklardır” de. miştlr.
Bir radyo mülAkatında konuşan Bombrîght, “Batı Avrupada birçok kimsenin Franco diktatörlüğünün menşei ve tarihi itibariyle İspanyanın Avrupa İktisadî ve müdafaa prog. ramlarına dahil edilmesine itiraz e-deceğini söylemiştir.
Israildeki kabine buhranı sona eriyor
Kudüs. 30 (AP) — Mapal Par-tisi He dinî partiler arasındaki görüş ayrılıkları dün akşam nihayet halledilmiştir. Mapai Partisinin bir sözcüsü dün. “Pazartesi günü bir koalisyon hükümetinin ilân edilmesi beklenebilir” demiştir.
Dün akşamki anlaşma, yeni bir genel seçimin geri bırakıldığım ve Knesset Meclisinin dağıl mı yacağmı göstermektedir.
Ben Gıırion, bundan tam on beş gün evvel, genel seçimlere meydan vermek için istifa etmişti; fakat kendi partisi dahi buna pek lüzum görmemiş ve nihayet bir anlaşma zemini bulunmuştur.
Mlzrahl Partisi, Hükümeti destek-lemiyeceğini bildirmişse de bunun büyük ehemmiyeti olmıyacaktır,
Ingiliz Mısır Savunma Andlaşmasının feshi
İngiliz Dışişleri Bakanı, Paktın tek taraflı
bir kararla feshedilemiyeceğini belirtiyor
Londra, 30 (AP) — Mısır Dışişleri Bakan Vekili İbrahim Farrag Beye atfedilen bir beyanı yorumlayan Ingiltere Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, bu gün gazetecilerle yaptığı bir ko. nuşmadH, Mısırın tek taraflı bir kararla 20 yıl süreli Ingiltere . Mısır Savunma Paktını feshetmek hakkını haiz olmıyacağıııı söylemiştir.
Mısırlı Bakanın şu yolda bir beyanda bulunduğu yazılmıştır: Büyük Britanya hukukumuzu tanımamakta devam edecek olursa. Mısır andlaş-mayı iptal etmek için harekete geçecektir.
İngiliz Dışişleri Bakanlığı SÖZCÜSÜ ınları kaydetmiştir:
20 vıl süreli Ingiliz . Mısır ittifakı
«e

31 Aralık 1950de
90 kupon, size belki bir istikbal hazırlayabilir
Gnzetcmlzln Intbarlylr beraber başlamış olduğumuz tahsil kurası kuponları 31 aralık 1950 de nihayet hıılncnktır.
Bu kur'ndn kazanacak hlr o-kııyııcıınıuz 3 «ene Avrııpndn, diğer bir okuyucumuz 8 «ene Türklyede tahlili yapnuık İmkânını elde edecektir, \yrira 9 o-kııyııctımu/n kıymetli saatler hediye edilecektir.
Kıır’amır.fln birinciliği kara-nnn I kişi Avrupada 3 senelik tahsil masrafı olan
.000
gneetcmlz tarafından ödenmek üzere yabancı memlekette okumak İmkânını elde edecektir. Okuyucumuz tahsil çağında olmadığı veya tahsile gitmek İstemediği takdirde hu miktar % 20 noksniliyle defaten kendisine teıllye edilecektir.
Kur amızda İkinciliği kazanan okuyucumuzun Türklyede 3 «(*-ııe tahsil yapmak üzere Ra re teni İz tarafından ödenerek
5.000 liraya
hakkı olacaktır. Yukarıda olduğu glhl, tahsil istem (yenlere hu nıetıîftğ da defaten yüzde yirmi rınksnnl.vle ödenecektir.

12 lerin savunma bakanları tarafından
Almanyamn silâhlanması işi kat’î bir karara bağlanacak
Fransanın ileri sürdüğü Avrupa ordusunun kıırulmasiyle milli ordular ne birbirlerine bağlanacak, ne de ortadan kalkacaktır. Bıı ordu, Almanya da dahil olmak üzere bütün Batı devletleri ordularının ayıracağı unsurlardan toplanacak
Paris hususî muhabirimiz bildiriyor
Paris, 30 (Hususi) — General Marshall’ın başkanlığı altında toplanan on İki memleket savunma bakanlan Washingtnn‘da Batı Alman-yanın silâhlanma meselesini kati surette Karara bağlıyacaklardır
Muhtelif görüş farkları ile umumi olarak bıı silahlanmaya taraftar bulunan memleketlerin sayısı on birdir. Buna, meaelenln görüşülmeye başla* dığı sekiz aydan beri ilkönce gayri resmi ve sonraları resmi şekilde muhalefet eden tek devlet de Fransa dır.
Bitmek üzere bulunan haftanın hâkim meselesi Almanyayı «HAhlan-dırma oldu. Prag’da toplanan Doğu Konferansı o dâvaya ayrı bir ehemmiyet ve müstaceliyet veriyor
Fransa görüşlerini resmen bildirdiğinden ve vaziyet aldığından beri tam üç ay geçti. VVashıngton’daki son görüşmelerden Önce de, Fransız Hükümeti. Bakanlar Kurulunun üst üste yaptığı beş toplantı ve Millet Meclisindeki üç gilnlllk müzakerelerle bu mesele hakkında iyice aydınlanmış bulunan Fransız umumi efkârını toplamak ve bütün Fransız siyasi partileriyle Pleven Kabinesi bütün nazırlarının müttehit bir cephe teşkil ettiklerini Atlantik Konseyindeki on bir devlet mümessillerine göstermek husıısupda büyük bir gayret sarfettl.
Bu ise kolay olmadı. Yabancı müşahitler olsun, iyi haber alan çevreler olsun şu kanaatte müttefiktirler: Paris Hükümeti Alman silâhlanmasında zaaf göstermiş olsaydı, aralarında Savunma Bakanı Moch olmak üzere bütün Sosyalist nazırlar hemen istifa edecek ve bu suretle hır kabine buhranı husule gelecekti. M Moch’un: “Fransız silâhlanması bakanı olmaya razıyım amma Alman silâhlanması bakanı olmaya razı değilim,, dediği hatırlardadır.
Dışişleri Bakanı M. Schıunan’ın nihayet Amerikan görüş noktasiyle Al-manyanın silâhlanması lüzumu hak-
1936 da imzalanmıştır. Tek taraflı olarak teshedilemez. Hitamından sonra, yeniden gözden geçirilmesi için taraflardan herhangi biri harekete geçebilir. Hakikatte her iki taraf bu maksatla harekete geçmiştir Bu konuda yapılan görüşmeler ve sarf edilen gayretler akim kalmışsa, bu taraflardan herhangi birine asi! muka. voleyi İptal hakkını veremez.
Farrag Bey. kendisine atfedilen bu mütalâaları. El Ehram gazetesine verdiği bir demeçte Heri sürmüştür. Gazeteye göre. Bakan; Mısırdaki bütün siyasî partilerin mezkûr andlaş-mayı mefsuh addettiklerini söylemiştir.

AYRICA :
3 a 111 n
saat
3 gümüş saat 3 ç e I i k saat
Bu kur namda diğer dokuz dereceyi knr.nnacak olunla ra «ıra-«iylc 9 kıymetli saatten birini heıllye edeceğiz. Birinci snhlfc-nin «ol üst köşesindeki kupon size hlr istikbal hıızırlıynhillr. Her gün İki makas darbesiyle hlr kenara koyacağınız 90 kupon, size bir şans getirebilir
Bıı kuponlar numarasızdır. 9(> tanesini getiren okuyucumuz, hlr kıır’a nimıara«ına hak kazanır. Aynen, aylık abone karne-lerımlrln her kapağı da 30 kupon değerindedir. Kuponların neşri 31 aralık 1950 do nihayet bulacaktır. 90 kuponunu şimdiden hazırlamış nlanlurın kıır’a numaralan matbaamızda değiştirilmektedir. Mektuplu gönderi» ten kupon zarflarının üstüne (Tahsil Kuponu) knydını İlâve ediniz.
kında Atlantik Andlaşması devletlerinin fikrim kabul etmek gibi bir neticesi olacak ve fakat daha ustalıklı tertip edilmiş ve hele sağlanması kolay bazı teminatı icap ettiren bir formüle taraftar bulunduğunu bil-miyen yok. Fakat gerek hükümet, gerekse Millet Meclisi İçtihatlarını daha klâsik bir tarzda ifade eden bir şekli tercih ettiler. Neden? Çünkü hükümet, millet, arası vaziyetin bugünkü şartlan içinde bir kahine buhranı çıkmasını ne pahasına olursa olsun istememekte; çünkü Meclis AI-manvanın silâhlanması gibi tarihi bir mesuliyeti Üzerine almayı arzu eylememekteydiler.
İşte bu sebepledir ki Fransız Hükümeti yeni bir plân Heri sürdü. Ana hatları bütün dünyaca malûm olan bu plân ustaca kaleme alınmış, pek ince hır surette tasarlanmış ve bazı yenilikler taşıyan mütalâalarla zenginleştirilmiştir. Hükümetin mesleği değişmemiş olmakla beraber tatbi-kında bazı yeni kolaylıklar imkânını vermektedir. Diğer taraftan plân A-merikahlara, kendilerini heyecanlandıran ve “Avrupa Birliğı’’nden ibaret bulunan hedeflerini hatırlatıyor.
M. Moch’un Washingtonda “şerefe halel getirmemek’’ için müdafaa edeceği ve fakat olduğu gibi kabulü ihtimal dışında bulunan bu Fransız plânı nedir?
Fransız Hükümeti Bakanlan ittifakla ve Millet Meclisi de büyük bir çoğunlukla şuna karar vermişlerdir; Almanvanin Avrupa müdafaası tertibatına iştiraki meselesini “AvrupalI' biç şekilde halletmek. Fransa, vasıtalı veva vasıtasız bir millî Alman ordusunun kurulmasına muhalif olduğunu tekiden beyan eder. Fakat bütün müşahitlerin fikrine göre hakikî ve milli bir Alman ordusu yaratmak Atlantik Konseyinde bahis mevzuu değildir. Bu suretle Fransanın bu esas vaziyeti zımnen kabul e-dilmiş bulunuyor.
Fransa, bir Avrupa silâhlı kuvvetleri bakanının idaresi altında
bir Avrupa ordusu teşkilini teklif e-dlyor. Bu bakan, Avrupa siyasî teşekküllerine karşı mesul olacaktır. Fransa. Almanyamn Avrupa müdafaasına iştirak etmesini kabul ediyor. Zaten böylelikle kendini müdafaa e-derektir, zira harp olursa Ren üze-rinde değil de Elbe üzerinde savaşılacağı nazariyesi hâkimdir. Ancak Fransız görüş noktasına göre, Alman iştirakinin şekli ne olacak? işte, Fransız tezi burada nezaket pey. da ediyor: Fransanın ileri sürdüğü Avrupa ordusunun kurulması ile milli ordular ne birbirlerine bağlanacak, ne de ortadan kalkacaktır. Teşkil edilecek olan Avrupa ordusu, Almanya dahil olmak üzere bütün batı devletleri ordularının ayıracağı unsurlardan terekküp eyliyecek. Fakat Al-manyanın ordusu bulunmadığına göre bu devletin teslih edebileceği kuvvet yalnız Avrupa ordusu emrine vermesi lâzım gelen asker miktarıdır.
Başka bir tâbirle. Atlantik And-laşmasını imza eden bütün devletler milli ordularını muhafaza edecekler. Almanyamn millî ordusu yoktur. Bu devletlerin her biri, birer tümen olacağı söylenen asker miktarını Avrupa ordusu emrine verecek. Almanya ise tek bir tümen teşkil edip onu Avrupa ordusuna teslim eyleyecektir. Dediğimiz gibi bu ordunun i-daresi hır “Avrupa Bakanı,, na verilecek ve bu bakan, millî ordular ba-kanlariyle irtibat peyda edecektir (Millî Savunma BakAnı olmayan Almanya hariç).
Münekkid ve müşahitler. Fransız plânının “mantıki’’ ve fakat realist olmadığı fikrindedirler. On iki dev. letten on biri, vakit geçtiği ve acele etmek lâzım geldiği kanaatim izhar ediyor. Birleşik Devletlere göre Av. rupanın —Amerikan tümenleri dahil olmak üzere— önümüzdeki haziranda 20 tümeni, 1951 sonunda 30 ve 1952 sonunda 70 tümeni bulunması lâzım.
Fransız plânı ük önce Avrupanm siyasî, iktisadi ve askeri birliğini gerçekleştirmek istiyor. Bu birlik şimdiye kadar İktisadî sahada bile sağ. (anamadı ise (Meselâ Schuman’ın kömür . çelik ponlü) türlü engeller a. rasında îngHterenin birliğe fiilen iştirak etmek arzusunda olmaması dia vardır.
Halbuki Avrupa müdafaa tertibatı kısmen 1 haziran 1951 tarihinde tamamlanmış olmalıdır.
Şunu da ilâve edelim kİ Fransız Hükümetinin bu bakımdan duyduğu endişelerin yalnız dahilî sebeplerden ileri geldiğini sunmak haksızlık olur. En iyi yabancı müşahitlerin beyan ettiğine göre Fransanın kanaati. Ba-tı Almanyayı Avrupa ile a>TU zamanda silâhlandırmak siyasî bakımdan mühim hır hata olur merkezindedir. Diğer taraftan yine Fransaya göre, Potsdam anlaşmasına aykırı olan bu silâhlanma Rusyayı Avrupadakl faaliyetini şiddetlendirmeğe sevkedebi-lir.
Rusların eline geçen Ingiliz balıkçı gemisi serbest bırakıldı
Londra, 30 A.A. (AFP) —’8 gün evvel Şimal Denizinde Sovyet makamları tarafından ele geçirilen İn. gillz Gugh Wolpole balıkçı gemisin-den radyo He haber verilJiğine göre gemi. Sovyet makamları tarafından serbest bırakılmıştır.
Gugh XVolpole, 21 kişiden ibaret o-lan mürettebatla 12 ekimde York-shlre’deki Hull limanından Şimal Denizine hareket etmiştir.
YENİ İSTANBUL
Sayfa 4
81 Ekim 1950
t
Ingiliz Lirası yeniden kıymetlendirilecek mi ?
Haberler
Yazan: Ilenry Laufenburger

PARA, artık bir ödeme vasıtası ve kıymet ölçüsü olmakla iktifa etmeyip İktisadî hareketleri idare e-der bir unsur haline geldi. Bunun içindir kl “uzun vâdell para istikrarı,, bahis mevzuu olamıyacağı gibi banknot da kıymetleri tutum vasfını kaybetmiştir. Hattâ, kâğıt paradan ayrılan altın bile bu vazifeyi lâyıkiyle göremez oldu.
Devletler, btüçe açığım kapatmak üzere banknot İhracmı aşırı bir hale getirdiklerine ve bu yüzden para mlktan boyuna arttığına göre kıymet düşmesini mukadder görmek lâzımdır. Ingiliz Maliye Bakanının tekzibine rağmen herkes geçen sonbaharda Ingiliz lirasının kıymetten düşürülmesini beklemişti. Bu tedbir hem dahilde fiyatları yükseltti, hem dc dışanda satın alma kudretini düşürdü.
Daha bir kaç ay önce şöyle bir sual sorulmakta idi: Ingiliz lirası lüzumu kadar kıymetten düşürüldü mü. yoksa silâhlanmanın sebep olduğu enflâsyon ergeç lirayı daha da düşürecek mi?
Fakat şimdi. İngiliz dövizinin yeniden kıymetlendirilmesi rlyaveti ortaya çıkmış bulunuyor.
Bu rivayet, Kanada dolannın A-merikan dolan ile uygunlaştırılması gibi bir hâdiseye dayanmaktadır.Ha-kikatte Kanada parası ile Amerikan parası aralarında eşitlik aranmış olmayıp birincisine kotasyon serbestimi verilmiştir kl o sayede, İkincisine tedricen yaklaşmaktadır.
Ingiliz lirası İse. mesele, resmi rayicin dolara nispetle yükselip yük-selmiyeceği değil de sterlingi serbest bırakma, yani arz ve talep hareketine terketme zamanı gelip gelmediğidir.
Teknik balcımdan İngiliz lirasını bir dereceye kadar kıymetlendirmeyi icap ettiren sebepler varsa da, onun tamamen kıymetlendirilmesi ve do-layısiyle tamamen serbest bırakılması siyasi ve psikolojik sebeplerle şimdilik imkânsızdır.
İngiltere altın ve döviz ihtiyatlarını hissedilir ölçüde arttırmış olup, resmi haberlere inanmak caizse bu ihtb’atlar. bir sene önce 1,426 milyon dolarken 1950 eylülü sonunda 2,756 milyon dolara çıkmıştır. Fiyat İstikran nispeten muhafaza e-dildiği gibi İngiliz lirasının kıymetlendirilmesi. Birleşik Devletlerden ve sterling bölgesi dışından ithal e-dllen malların maliyeti daha az olması sayesinde istikran muhafazada devam edebilecektir. Londraya hat-money dedikleri dalgalı sermayenin devamlı surette akın etmesi, spekülâsyon erbabının bu kıymetlendirmeyi beklediğini gösteriyor. Daha şimdiden, dolann 90 günlük vâdell piyasası, peşin piyasası 2.81 iken 2.83 e çıktı. Pariste ise, Ingiliz lirasının “müvazi,, piyasadaki fiyatı resmi piyasadan aşağı İken bugün onu geçmiş ve bir kaç hafta içinde 965 franktan 985 franka çıkmıştır (resmî rayiç: 981).
Bununla beraber Ingiliz lirasının hem kıymetlendirilmesi, hem de serbest bırakılması aleyhinde pek kuvvetli sebepler mevcuttur.
Kanadanın aldığı tedbir, teknik bakımdan misal teşkil edemez; çünkü bu memlekete daimi surette sermaye akmakta olduğu gibi kendisi de ahval ve şerait dolayısiyle Birleşik Devletlere bağlanmış bulunuyor. İngiliz lirasını serbest bırakmak için Londra Hükümetinin silâhlanma hususunda Amerikadan esaslı yardım göreceğine emin olması lâzım. Halbuki şimdilik, beklenen 1.500.000.000 dolardan yalnız 200 milyonu kati su-rette verilmiş bulunuyor.
Fakat İngiliz lirasının hemen serbest bırakılması ve dolayısiyle yükselmesi bazı psikolojik sebeplerle İmkânsız görülmekte gibidir. Siyasi vaziyet henüz tehditle dolu. Hükümet, çelik sanayiinin devletleştirilmesini pek zayıf bir çoğunlukla sag-hyabildl. Aynı hükümetin, yani işçi Hükümetinin şeker sanayii ile sigortalar idaresini şahsî teşebbüs ve mülkiyetin elinden almak istemesi ser-
maye akınım şevklendirecek mahiyette değildir. Silâhlanma yüzünden hâsıl olacak enflâsyon tehlikesi itibara alınmasa dahi, kambiyo serbes-tlsinin sermaye seyrini değiştirmesinden korkulabilir. 1947 yılında İngiliz lirasını serbest bırakma tedbt-rinin sebep olduğu felâketi kimse u-nutmadı.
Hulâsa, şöyle bir sual karşısındayız: 1951 de yeni seçimler yapılması ihtimali varken bugünkü Ingiliz Hükümeti, Ingiliz lirasının rayicini tekrar ele alarak milletlerarası para münasebetlerini altüst etmek gibi bir tehllkoyo göğüs germeye hazır mıdır?
Hiç şüphesiz kl Ingiliz lirasının durumu kati olmaktan uzaktır. Fakat değişmesine izin verecek âmiller kuvvet buluncaya kadar, şimdiki vaziyetin muhafaza edileceğini gösteren pek mühim sebep ve deliller var.
Avrupada enflâsyon
Washington. 30 (YÎRS) — Amerikan İktisadî çevrelerinden bildirildiğine göre, Mar-shall Plânı devletleri 13 senedir ilk defa olmak üzere bu sene İyi bir mahsul temin etmişlerdir. Temmuz ve ağustos aylan içinde Amerikan ithalâtı ihracatından daha fazla bir rakam İfade etmiştir. 30 milyon dolan bulan bu ithalât fazlası daha ziyade Lâtin Amerika devletlerine gitmiştir.
Batı Avrupa da yeniden yükselen fiyatlar yüzünden enflâsyonla karşı karşıyadır. Birçok memleketlerde toptan fiyatları yüzde 14-17 artmıştır. Endüstriyel istihsal İse yaz münasebetiyle bir miktar düşmüştür. Mamafih gene geçen senekl istihsalden yüzde 12 fazladır.
Israile kredi verildi
Washlngton, 30 (AP) — Mili! Plânlaştırma Konferansı, dün. İsrail’e üç sene içinde 1.000.000,000 do-larlık bir kredi verileceğini bildirmiştir.




Anı er İkada yün darlığı olmayacak
Boston, 30 (Hususî) — Amerikan Yün Bürosundan bildirildiğine göre, önümüzdeki sene içinde dünyada bir yün sıkıntısına İhtimal yoktur. Mevcut stoklar 5 milyar 718 milyon libreyi bulacaktır ki, bu rakam dünyanın en fazla istihlâk ettiği Bonelerin mlktannaan 2 milyar libre daha fazladır.
Almanya halk tipi otomobilleri satışı
VVoIsburg, 30 (Husııal) — Almanya halk tipi otomobilleri İhracatı artmaktadır. İnşa edilen makine, lerden bir kısmının montajı hariçte yapılmaktadır. Almanya şimdiye kadar Brezilya ve Arjan-tinde birer montaj fabrikası kurmuştur. Şlındl aynı şekilde bir fabrika trlandada kurulmak üzeredir.
ita ti Almanya dikiş makinesi İmalâtı kâfi gelmiyor.
Hamburg. 30 (Hususî) — Alman, yanın bu senekl ve hattâ gelecek senekl dikiş makinesi imalâtı dahilî İhtiyacı karşılamağa kâfi geL mlyecektlr. Yapılan dikiş makinelerinin 50 sİ harice İhraç edilmektedir.
Hindistan pamuklu rcMnlni arttırdı
Karaşi, 30 (Hususî) — Pakistan Hükümeti İhraç edilmekte olan pamuktan aldığı çıkış vergisini 60 rupeden 180 nıpeye çıkartmıştır. Bu miktar balya başına alın-maktadır.
Almanyanın maden kömürü İHtlliMali artıyor
Al-kö-art-
Essen. 30 (Hususi) — Batı manya Cumhuriyeti maden mürü İstihsali mütemadiyen maktadır. Bu ayın 23 ünde günlük istihsal mlktan 371000 tona yükselmiştir. Bu miktar evvelce 1950 senesinin sonlarında yapıl-ması kararlaştırılan istihsal mlktan 386000 tondan azdır, fakat gelecek aylarda istihsalin bu miktara da yükseleceği kuvvetle ü-mit edilmektedir, istihsal bu şekilde artmakta devanı ederse Almanya dahilindeki kömür ihtiyacının mühim bir kısmı yerli kömürle karşılanabilecektir. Bu İşlerden anlayan teknisyenlerin ka-naatlne göre, Almanyada hâlen mevcut teknik vesait günde 390 bin ton kömür istihsaline müsait bun hırım ak tadır.
DEMlR TOPRAK Anonim Şirketinden :
Doğan Hanı (Eski Beton Hanı) 51 dairesiyle tamamen satılmıştır.
Şimdi de
TAKSİTLE
ARSA SATIŞI
A
Arsaların bulunduğu yerler:
Teşvikiye. Şekayik Sokak Beşiktaş, Kılıçall Çiftehavuzlar, Tuğlacıbaşı Göztepe. İtfaiye
Kadıköy, IbrahİTnağa, Koşu çayırı Bostancı. Değirmenyolu
Hepsi ta
Tafsilât
Beyoglu, İstiklâl
2 nci katta
TELEFON: 42793
Müracaat saatleri:
(Apartman ve ev (Apartman ve ev (Ev arsaları) (Ev arsaları) (Ev arsaları) (Ev arsaları)
ksitle
için:
arraZart) arsaları)
Han
Caddesi No, 306 Yapı ve Kredi Şirketimiz Merkezine müracaat,
TELGRAF: GEYRAN - İSTANBUL
Cumartesi hariç her gtln saat: 15-17

“Queen Elizabelh ^ T ransatlantiği
2.000 yolcuyu memnun etmek için gerekli muazzam servis, yolculara
yemek hazırlamak için 108 aşçı çalışır
Yazan : A. C. JENKİNS
Uçakla seyahat umumiyetle modem yolcu nakliyatının teşkilât bakımından en mükemmel şekil telâkki edilmektedir, fakat meselâ 83000 tonilâtoluk (Quoen Ellzabeth., Transatlantiği gibi bir yolcu gemisini işletmek için gerekli ve ihtisasa dayanan muazzam teşkilâtın yanında bir havayolu işletmesinin faaliyetleri mahdut kalır. “Queen Ellzabeth,, Transatlantiği Southampton - New-York seferini 120 saat zarfında yapmaktadır. Bu pek kısa müddet zarfında geminin her sefer aldığı takriben 2.000 yolcuya kusursuz bir servis sağlamak muazzam bir İştir. Bu, ancak yıllarca ve yıllarca Kuzey Atlantik hattında yolcu gemileri İşletmenin verdiği tecrübe ile başanlabil-mektedir. Hakikatte bu tecrübe Cu-nard Kumpanyasının 1.100 tonilâtoluk ••Britamia” gemisiyle ilk muntazam seferlere giriştiği günlerden başlıyarak edinilmiştir.
Büyük Transatlantiğin bir Southampton - New-York seferine hazırlamanı şu misalle canlandırmak mümkündür: En az dörder yüz odalı 3 büyüle otelin birden bir pazartesi günü Öğleden sonra bütün misafirlerini uğurlayıp çarşamba sabahı en az 2.000 yeni misafir kabul etmek zorunda kalmaları. Geminin İki sefer arasında beklediği 48 saat gibi kısa müddet zarfında kamarotlar seyahat sırasında kullanılan bütün sofra ve yatak takımlarını değiştirip geminin her tarafını temizlemişlerdir. Keten eşya ambarında 24 saat zarfında personelin elinden takriben 100.000 kirli ve bir o kadar temiz parça geçmiştir. *’Queen Ellzabeth., in ambarlarında yatak, sofra vesaire takımına alt 300.000 parçalık bir stok bulunur. Bu stokun üçte biri dalma karada olup. Southampton’dakİ tesislerde yıkanıp ütülenmektedlr.Aynı tarzda stokun diğer üçte bir kısmı da New-York’ta aynı muameleden geçer. îkl sefer arasında gemideki bütün kamara, salon ve yolcuların kullanmaları melhuz kısımlar en titiz bir ev kadınını bile memnun bırakacak şekilde temizlenir. Kilometrelerce halı ve yol keçesi silkilir ve buharla temizlenir. Takriben 2.000 kadar kamara lumbuzu ve cam hakikaten ayna gibi parlayıncaya kadar o-vulur.
“Queen Ellzabeth,, Transatlantiği 5 günlük her seyahat sonunda başka bir çok geminin bütün ömürleri müddetine* gördüklerinden çok daha e-saslı bir tuvalet görmektedir.
Bu arada geminin baş levazımcısı, aşçıbaşı ve bunlara bağlı personel, kamyon ve trenlerin rıhtıma yığdıkları dağlar kadar kumanyayı kontrol etmekto ve ambarlara yerleştirmektedirler. 8.000 den fazla insanı bir haftaya yakın müddetle İaşe etmek esasen muazzam bir iştXr4 *‘Queen Ellzabeth,, deki yemekler İse dünyaca nefasetiyle maruftur. Geminin kumanyasını tazeleme işi, memleketin bir çok bölgelerindeki müteahhitleri ilgilendiren bir meseledir. Gemide yenilen İstakozlar her seferinde özel uçakla Hebrides Adalarından getirtilir. Sefer esnasında “Queen Eliza-beth», Transatlantiğinde çalışan aşçı işten baş kaldıramazlar.
Buna İlâveten geminin bütün kine akşamını gözden geçirip
trol etmek işi de vardır. Geminin her şubesi kendisini en emniyetli kısım addeder. Fakat muhakkak ki her hangi bir gemi makinistleri olmaksızın sefere çıkamaz. Bu İtibarla geminin en önemli kısım veya makine dairesinde çalışma bir saniye bile durmaz. Bu faaliyet, teknik branşların en fazla bilgi ve maharete sahip personelin başarabilecekleri bir İştir. Her seferin sonunda geminin 12 büyük modem kazanından en az İkisinin söndürülüp temizlenmesi lâzım-dır. 160.000 beygir kuvvetine muadil muharrik bir enerji sağlıyan büyük türbinlerin de kontrol edilip bakıl-
ması lâzımdır. Elektrik tesisat ve teçhizatı da en esaslı kontrollerden geçirilmesi elzem bir kısmıdır. Gemide mevcut iki ayrı elektrik santrali vardır. Bunlar ceman 300.000 nüfuslu bir şehre elektrik temin edobl-lecek kudrettedir. 8.800 kllovatlık e-nerjl temin etmektedirler. Tesisat I-çln 4.000 mil kablo teli kullanılmıştır. Gemide 30.000 lâmba vardır.
Sefere çıkılacağı sabah gemi her zamanki gibi kusursuz ve tertemiz olup 2.000 yolcuyu istikbale hazırdır Yolcuları gemiye bindirme işi geçenlerde Soııthampton’da açılan yeni 'Okyanus temıinüsü,. sayesinde geniş ölçüde kolaylaşmıştır. 750.000 sterHnge m&lolan bu bina, taşıt hizmetleri alanında İnşaatı bakımından eşsiz oir nümune olup, bunu kullanan dev yolcu gemilerine lâyık bir tesistir. İki katlı bu betonarme binada yolcuların konforü tamamiyle düşünülmüştür. Eşya taşıyan otomatik konveyör tesisleri, asansörleri, müteharrik merdivenleri, garajları. İki tıenin aynı zamanda girebildiği demiryolu peronu, çok güzel bir gümrük salonu vardır. îçlçe geçme İskele tertibatı çifte taret üzerine bindirilmiş ohıp» kendi başına mühendislik başarısıdır.
108
ma-kon-
İskan Enstitüsü kurulacak
Amerikada pamuk piyasası
Ankara. 30 (Hususi) — Siyaml Bilgiler Fakültesine bağlı olarak bir iskân enstitUaU kurulması için tetkikler başlamıştır.
öğrendiğimize göre, tesisi düşünülen lakân enstitüsü, iç ve dış göç işleri, göçmenlerin yurdumuzun muhtelif bölgelerine daha rasyonel şartlar altında yerleştirilmesi İçin Um! araştırmalar yapacak, bu sahada hükümete rehberlik edecektir.
İskân enstitüsü, kurulduğu takdirde. her şeyden evvel, iç kolonlzasyon mrvzularlyle de daha sistemli bir surette meşgul olacaktır. Şimdiki hal-de iç kolunizaayon, köylüye toprak tevzii movzulariyle Tarım Bakanlığında İskân ve Toprak Umum Müdürlüğü uğraşmaktadır.
İtalya, elektrik santrallarını arttırıyor
Milâno, 30 (Hususî) — İçinde bulunduğumuz yıl başından haziran sonuna kadar kalyada ceman 445,912 kilovat elektrik istihsal kapasitesine malik yeni elektrik İstihsal santralleri işletmeğe açılmış bulunmaktadır.
Bunlardan 246162 kllovatlık kısmı su kuvvetinden elektrik istihsal eden santrallara aittir. Şimdi iki mllvon kllovatlık ve senede 5294 milyon kilovat elektrik istihsal edebilecek san-trallar inşa halinde bulunuyorlar. Bunların İnşa İşlerinin şimdiye kadar ancak % 60 ı bltlrilebılmiştir. Bu yeni yapılan santrallar ayrıca 765000 kllovatlık termoelektrik santralla-rlyle ikmal edileceklerdir. Bunlar da inşa halinde bulunmaktadırlar.
Son günlerde fiyatlar yeniden yükseldi
Nevv-York, 30 (Hususî) — iki günden beri Nevv-York Borsacında pamuk fiyatları yine birdenbire yük-selmiştir. Bir hafta evvel aralık teslimi libresi 38.88 sent olan Mldding pamuğu iki gün evvel 10.50 sente bugün de 50.57 sente kadar yükselmiştir.
İplik tevzii nasıl yapılacak? Ankara, 30 (T.HA.) — îp. ilk tevziatı Ticaret ve Ekonomi Bakanlığının yayınladığı bir sirkülerle şu suretle yapılacaktır.
İplik İma] edeıf fabrikalar. İpliklerinin yüzde otuzunu Dokumacı Küçük Sanat Kooperatiflerine vermek mecburiyetindedirler. Ancak kooperatiflerin bu İhtiyacını peyderpey karşılamak, fabrikalarca müşkül olmaktadır. Fabrikatörler bu müşkülü önlemek için Halk Bankasına müracaat ederek tevzi işini Bankanın yapmasını istemiştir. Banka, bu İsteği yerinde görerek kabul etmiştir.
Liberasyon listesi gereğince IpLik ithali serbesttir. Yerli fabrikaların imal ettikleri iplik fiyatları dış piyasalardan daha yüksek olursa ithalâtçı birlikler, derhal iplik ithal edeceklerdir, Bu suretle lthaj rejimi, serbestisin in sağlı ya cağı ucuzluk İplik karaborsasının önüne geçecektir.
eşsiz bir
Denizlerin kırallçelerlnden İkisi, Queen Mary ve Queen Ellzabeth Southam-ton’da karşılaşıyorlar. Resimde Queeo Mary’yl Quecn Ellzabeth’i geçerken görüyorsunuz
Milânoda Milletlerarası bir sergi açılıyor
MilAno, 30 (Hususî) — Gelecek a-yın 18 inde başlamak ve 26 srnda kapanmak üzere Milâno Sanat Sarayında milletlerarası bir dert sergisi tertip edilmiştir. Sergiye İştirak İçin şimdiye kadar 23 muhtelif memleketten birçok firmalar müracaat etmiş bulunmaktadır.
Bu memleketler arasında Almanya, Arjantin. Brezilya, Ingiltere. Fransa, Birleşik Amerika Devletleri. Avusturya, Lüksemburg, İsviçre, Portekiz» Çekoslovakya bulunmaktadır. Sergide bilumum dert çeşitleri ve deriden yapılmış mallar teşhir edilecektir. Deri İmal eden ve deriden eşya yapan makinelerin teşhiri için de ayrıca bir kısım ayrılmış bulunmaktadır.
T.C. ZİRAAT BANKASI
Vadesiz Tasarruf Hesabı İkramiyeleri
30 Aralık 1950 Çekilişinde:
1 EV
(Ankarada, Kavaklıderede, 3 Oda, 1 Hol)
Aynca:
1 tane 10.000, tane 1.000 **râ
Bu çekilişe katılmak isterseniz, 10 Kasım 1950 tarihine kadar Bankalarımızda 150 liralık bir hesap açtırmanız ve bu parayı 30 Aralık 1950 akşamına kadar çekmemeniz lâzımdır. Her 150 liraya ayrı bir iştirak hakkı verilir.
PİYASALARI
BORSA
ve
ESHAM VE TAHVİLÂT
KAMBİYO
YABANCI BORSALAR
New-York Borsası
Devlet Tahvilleri
Dtln
£s£l Muj
• •• eet
120.—
115.—
U 1/4
U 1/4
Londra Borsası
Şirket Hisse Senetleri
İskenderiye Borsası
Ecnebi Tahviller
152.—
145.—
• •
M
••
256.—
227.—
• ••e-
63.—
66.—
38.88
39.44
39.30
Sıra malı Anadolu Trakya
Keton tohumu (Tunu~Stcrliıi|t)
Bombay .....................
KalkUta ....................
Yer fıstığı IlhulIMun ........
71.
78.
259.—
227.—
118.—
12ü.-
73.—
70.—
76.—
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
Borsalarda vaziyet
59.—
65.—
>>
M
e
t#
I
Pamuk (Kantnrı=Tallart) ......
Ashmounl Kı«a ulyafh F/G. .* Karn&k Uzun elvaflı F/G.
50.5T
40.60
40.36
3.W
117.50
1.30
B.M 117—
7.30 —I—
Bradford Piyasası
Tiftik İyi mal 'LibreSİsFhat) •• —
• •
Tün
H
Mteır ı'.redl Fontlvı 1903 .. | 172.-
28/X/1950 Cumartesi
Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle memleket borsaları kapalı olduğu için, 28.10.950 günündeki Borsa fiyatlarını tekrar neşrediyoruz.
MEMLEKET
İstanbul Borsası
Açılı, Ka punış
1 Sterllııg 7.84 7.84
100 Dolar 280.— 280.—
100 Fr. Frangiy. 0,80 0.80
100 İsviçre Fr. . 64.03 64.03
100 Belçika Fr. 5.60 6 60
100 İsveç Kr. ... 54.12.50 M. 12.50
100 Florin 73.68.40 73.68.40
100 Liret 0.44.128 0.44.128
100 Drahmi 0.01.H7t> 0.01.876
100 ICucoudos .... 9,73.00 9,73,00
Altınlar
Bugün Esld kur
Lira Lira
Külçe Yeril Gr. 4.50 4.60
Külçe DeçuKha. — 4.05
Cumhuriyet ... — 31.30
Reşat - 37.— 37.30
H&mit — —
Gulden 28.20 28.65
İngiliz 41.80 42.75
Fransız kok — —
No.pol6on ITI . — —
İsviçre — —
Zürich Borsası (Serbest)
23-10-1060 İsviçre Frangı
Duruma En rujağ» En yukon
Tlırk Llrauı 1,12 1/2 1.22 1/2
Dolar 4.34 3/4 4,35 1/2
Rterling 11,40 11.60
Franwız Frangı 1.12 1.13 1/2
%5 •;5 *5
' 5 %5 M
(To6
%6
* . 6 %6 %6 %7 r(7 Şfe7 %7 %7
7 %7 %7 %7 %7
İkranılyell tahviller
1933 Ergani ..........
1938 lkmmiyeil .......
Milli Müdafaa L ....
1941 Demiryolu IV ..... 1941 Demiryolu V .....
1/2 1919 licnımlycll ..... inlerleri 1041 Demiryolu Kalkınma Kalkınma Kalkınma 1918 Ibükrnzı 1318 İstikranı 1910 İstikrası Müh Müdafaa 1931
1934 194) 194) 1941 Mini Mim Mim Mim
VI
1 n
LU 1
u ....
X ....
IV
Sivııu-Erzurum 1 . ° M 11-V11
1 D nı ı H IH VI.
• •
Demiryolu Demiryolu Demiryolu Müdafaa MUdnftıa Müdafaa Müdafaa
Kapanış 22 65 20 60 20.20 08.10 98.05 06.35
96.56
96.90 97.10
06.00
M. 60
97.10 06.50 20.20
22.10 20.60
21.38 21 ıi5
20.55
20.10
20.85 20 85 21.32
Şirket Tahvilleri
T.C. Ziraat Bıınkosı 123.60
Anadolu D.Y. Tertip A/B. 109.25
M U •• Q4 —
99 " *60 112.50
„ ,, Müınei. Senet 63.-
T.C. Morken Bankası .....
Türkiye tş Bankası .....
Türk Ticaret Bankası
Aralan Çimento ..........
Şark Değirmencilik ......
MlUl Reasürans
123.—
80.—
5.-6.50 23.26 16.-
İstanbul Ticaret BorsasI
fT ıı bu hat: Bugün Edld Kapanış
Buğday yumuşak (Tllc.) . 31.— 31.—
Buğday Ofis 29.08 29.08
Arpa yemilk (dökme) — 22.—
Mısır «arı (çuvalı) 22.— 22.—
F’asulva tombul — 34.—
V'&aulya Çalı «ert — 40.—
Kuşyemi .30.— 39.—
Mercimek kırmızı kabuk. . 36.— —
Mercimek yeşil 15 — 54.—
Nohut ıiatüro) • 22.—
Ynftlı tuhunılnr : . 38.— 48.—
Ayçiçeği tolıunıu 38.—
Kelen tohumu 50.—
Kendir tohumu —
Susaın 96.—
Yer fıstığı kabuklu — 78.—
Kuru Meyvulıır :
Fındık 4kabuklu sivri) .... — —
Kinlik (iç tombul 1950) ... 323/327 320 316
Ceviz (kabuklu) «W 66, -
Ceviz (İç uatürel) —
Dokumu hanı rııuddrlvrl :
Tiftik nıını mal -
Tırtık 'NatUroD * —
Yapak lrakyu (Kırkım) .. —
Ilaııı deriler :
Sığır şniamura (kasap) KJ 160.—
Koçi tuzlu kuru kilonu .... 200.— 215.—
Kovun hava kuruau kilosu 215.— 220.—
Nebatî Tağlar j 1 1 1 1
Zeytinyağı (B.E. lenekcii) —
Sus&myağı (Raf sıra) —
Ayçiçeği (Rufino çıplak) .. —
Fındık vrfrı (Çürük)
İzmir Ticaret Borsası
Üzüm çekirdeksiz No.9 tncir A serisi No. 4 tnelr H serisi No. 108 Pamuk Akaitı 1 .. Panıuk Akala Tl ... Pmauk Akala III... Patnuk • eril Pamuk yağı (rufino) .. Pam ılc çekirdeği Bugllo SOD Kapaoış 77.— 48.— 42.— 421.— 190.— 160.- 110.— 17 -
77.— 47 — 41.-410.— lWk-160.- 109.- 17.-
Adana Ticaret Borsası
Birinci Aktıln ' 380 — 360.— 370/380 390.— 370.— 385 400 365.— 350 380
İkinci
Birine Akaju vâdell ... İkinci Akala yuğmıır veırılş .. . ..
Trabzon Ticaret Borsası
FINDIK a) %50 randımanlı Itubukiu tombul b) tç sıra kontrollü ... 150 -3UO.— 145.- 290.—
Eskişehir Ticaret Borsası
Buğday yumuşak Buğday sert Aroa 1 1 ef«5 • 1 I
Bujtdav (Buşoil—Sent) ....
Sert Kış mahsulü No. 2
Kırmızı Kış mahsulü No. 2 ....
Pamuk Middllng (IJbrcsi=Sent) Aralık
Mart
Mayıs
Tiftik (Llbre*l=Sent) ........
Teksas No. 1 ................
Fındık ( Lİbreiil-=S*mt) .....
Kabuklu yerli İr) ..........
orta ..........
Levant İç «thal mail ........
Ekstra İri «ç ithal mab .....
Kum nzüm (Llbre«l=Sent) ..... Thompson çekirdeksiz seçme
Kotçu tohumu ı Bükeli —Dolar) Mlnuûapoİls ...................
Kalay (Llbre=Sent) ...........
Lovha-teneke H00 libre dolarj



v ’ , .x ı |st\ n b r l
31 Ekini 1950
Sayfa 5
İsveç tahtını, Gustave Adolphe teslim alıyor
GÖRÜŞLER
Turhan "Bey„le mülâkat
-------------
Arkeoloji meraklısı olan Gustav Adolpe 1936 da memleketimizi ziyaret etmişti Derleyen : Selva SEZER ralicc, meşhur İngiliz Kıraliçesl Victoria'nın torunudur.
Müziğimiz üzerene düşünceler
: A. Eşref ANTİKACI
Yazan
dünyasını sanat la-
Tahta geçmeden evvel, veliaht ve Scanle Dtîkü olan îsveçln yeni Kıralı VI ncı G üs tav Adolphe 11 kasım 1882 de Stockhulm’da doğdu. İsveç liselerinden birinde demokratik bir tahsil gördükten sonra, diğer gençler gibi üniversiteyi bitirdi. Zevklen ve itiyatları bakımından büyük babası Kıral Oscar*ı çok hatırlatan veliaht, ilk zamanlar tabii ilimlere merak sarmiş ve dikkatini bilhassa arkeoloji üzerine teksif etmişti. İlerde işgal edeceği mühim mevki nazarı itibara sunarak, kendisine küçük yaşından beri askeri vazifeler verildi. Üzerine a dığı her işi bütün gayreti ve hüsnüniyetiyle yapmaya çalıştığı için hükümet dairelerinde çeşitli mevkiler İşgal etti. Geniş muhiti ve aydınlık zekâsı sayesinde, gerek ticaret Şileminde, gerek endüstri alanında mühim temaslar yapmış, babasının yokluğunda Kıral Naibi vazifelerini muvaffakiyetle ifa etmiş ve çeşitli fırsatlarda meydana çıkan yüksek meziyetleri ile siyasi şahsiyetlerin dostluğunu kazanmıştır.
Veliaht, ilk defa Kıral VII nei Ed-vard’ın yeğeni İsveçli Margııerite de Connaught ile evlendi. İsveç halkı tarafından çok sevilen prenses Mar-guerite 1920 senesinde öldü. Gerlve beş çocuk bıraktı. Tahtın vârisi Ves-terbotten Dükü. Prens Gustave A-dolphe da 1947 senesinde bir tayyare kazasında öldü. İki küçük kardeşi orta halli aüelerin kızları ile evlendikleri için. İsveç kanunları mucibince prenslik unvanından ve tahttan feragat etmek mecburiyetinde kaldılar. öteki çocuklar, ağabeysinin ö-lümünden sonra resmî hayatta faal bir rolü olan deniz subaylarından Prens Bertil İle hâlen Danimarka Kı-raliçesi olan tngrid’dir. ölen Jemt-iand Dükü Prens Charles Gustave’ın oğlu, bugünkü Kiralın torunu küçük Gustave Adolphe. tahtın yegâne vârisidir.
Kıral Gustave Adolphe VI, veliaht iken demokratik zihniyeti ve sulha cilan aşkı İle babası Gustave’a sağlam bir destek olmuş ve bitaraflık politikası sayesinde komşu şimal memleketleri ile olan siyasi ve kültürel bağlan kuvvetlendirmeye muvaffak olmuştur.
Küçük Prens Charles Gustave’ın 4 kız kardeşi daha vardır. Bunlar anneleri Prenses Sybylle He beraber o-turmaktadırlar ve İçinde yaşadıkları şatoya atfen kencülerine Haga prensesleri denilmektedir.
Bugünkü Kıral, veliaht iken 1923 te, ikinci defa evlendi. Zevcesi. Ingiliz Amirali ve geçen harbin kahramanı Lord Louis Mountbatten'in kız kardeşi Lady Louise Mountbatten’dir. Kıra-üçe Louise’i yakıpdan tanımak şerefine nail olan herkes onu çok sevmekte ve saymaktadır.
Kırul Gustave Adolphe. arkeolog olmak sıfatiyle, bilhassa eski Çin ve onun ince sanatına karşı çok büyük bir alâka beslemektedir. Babası İsveç gümüşlerini toplayarak kıymetli bir koleksiyon yapmıştı. Kıral Gustave Adolphe İse Kıraliyet Sarayına, eski Çin hanedanlarına ait kıymetli eserleri toplamıştır.. 1926 - 27 senelerinde Prenses Louise ile Amerikaya büyük bir seyahat yapmış ve dönüşle Çine. Hindistan:* uğramıştır. Kıral. Yunanistan ve Yakınşarkı da ziyaret ederek arkeolojik tetkiklerde bulunmuştur. 1936 senesinde memleketimize gelerek A tat ürk ün misafiri olmuş ve bazı okulları ziyaret etmiştir. Kı-ral Gustave Adolphe eski eserleri sadece biriktirmek ve tetkik etmekle kalmayıp, etnolojiye ait kıymetli kitaplar da meydana getirmiş ve uzun seneler edebiyat, tarih akademilerinin başkanlığını yapmıştır.
İyi bir sportmen olan Kıral Gustave Adolphe güzel tenis ve golf oynar; lsveçteki atletizm hareketlerinin büyük koruyucularından biridir. Bir çok cemiyette Aza olan Kıral, sosyal faaliyetlerden yorgun düştüğü zaman Scanle’dekl Sofiero Şatosuna çekilerek istirahat eder. Yahut, vahşi dağların ortasında nehirlerle dolu o-lan Laponya’ya giderek balık avlar.
Kiralın oğlu Prens Gustave A-dolphe, 1947 de ölünce. Kıral Gustave Adolphe ile torunu, küçük vâris prens Charles Gustave arasındaki büyük yaş farkı nazarı dikkati celbetti. Bu hal dünyayı endişeye düşürse dahi ts-veçiileri üzmüyor. Zira halk yeni kı-ral He torununu bağrına basmıştır. Bir kaç sene evvel işçi partisinin şeflerinden birine, bir gün İsveç Kıratlığı cumhuriyet olursa, reisicumhur olarak kimi seçeceğini sordukları zaman adam hiç tereddüt etmeksizin: "Veliahdı tabii!,, diye cevap vermişti. O zamanki olduğuna göre bir kargaşalık rektir.
BUGÜNÜN medeniyet ® teşkil eden milletlerin rihlerlni tetkik edecek olursak hepsinin, az veya çok zaman evvel, tek sesli musikileri olduğunu görürüz. Fakat zaman ilerledikçe, sanatta hamle yapmak ihtiyaçları duyuldukça tek ses yerini çok «esli musikiye bıraktı; kısır saziar terkedlkii, ifa kabiliyeti yüksek âletler imal edildi, bu Aletlerle topluluklar kuruldu ve her millet kendi duygusunu, kendi hissini, gene kendi içinden yetiştirdiği besteciler eliyle opera şeklinde, senfoni tarzında, oda müziği kuruntunda* velhasıl blnblr şekilde terennüm etti ve dünyaya dinletti.
Müzik dünyasında bu ilerleme her gün devam etmekte ve her geçen gün, mllzik İlmine yeni bir bilgi ve kazanç eklemektedir. 17 ve 18 inci asır armonisini bile kAfl görmeyen yeniler, yeni kaideler kurmakta ve bu esaslara göre yazılmış eserler vermektedirler. Artık bugün kıılla-nılmtyan sazlar için eski çağlarda yazılmış olan pek çok eser de, tarihi müzik konserlerinde kendi âletleriyle çalınarak halka dinletilmekte-dlr.
Bizde İse, son 25 senelik cumhuriyet devrimizde meydana getirdiğimiz harikalarla bütün dünyayı hayran ve mebhut bıraktığımız, İlmin her şubesindeki en yeni terakki hamlelerini derhal tatbik ettiğimiz, ileri başarılar elde etmek için canla başla çalıştığımız halde müzikte niçin “tek ses” üzerinde ısrar ettiğimiz, anlaşılması mümkün olmıyacak bir muammadır.
Bugün alaturka fasıl heyetine dahil olan sazların hiç birisinin metodu yoktur; şarkı tekniğimiz yoktur, ses ve «az için muayyen kademeli sınıflarla ilerleyen bir Türk musikisi konserv’atuvanmız voktıır. Bıı sebeplerden müziğimizin bugünkü hail, diğer başarılarımız yanında pek sönük kalmaktadır. Askerlikte, sanayide, ilimde, fende, edebiyatta, güzel sanatlerln diğer bölümlerinde en üstün başarılar elde ettiğimizi ve dünyanın hiçbir milletinden geri dığımızı dost, düşman tasdik dir ederken, müzikte yerinde mız ve asırlar evveline ait ısrar etmemiz çok gariptir.
asırda harikalar yaratmak milletinin ismini şeref liste-başına yazdırtan Türk ço-neden ileri bir musikisi ol-
Kâzım, diğer bestecilerimiz de bize eserlerini zevkle dinlettiler. Bunların arasında Yunus Emre oratoryosu ve viyolonsel konsertosıı gibi halkımızın olduğu kadar bütün dünyanın da beğendiği ve takdir ettiği eserler vardır.
Fakat bu henüz bir başlangıçtır. Her şeyden evvel armoni ve orkes-trasyonu kabul etmek sureliyle evvelemirde müziğimizi modernlze ettikten sonradır ki. göğsümüzü iftiharla kabartarak bütün dünyaya dinletebilecek hale geliriz.
Dedelerin, ıtrilerin ve o ayar eski bestecilerimizin hafidleri olarak ortaya atılacak yenilerin polifonlk (çok sesli) yazacakları Türk müziğini neden yabancı memleketlerdeki orkestralar da çalamaaın? Neden modem bir Türk müziğini bütün dünya dinleyerek zevk almasın?
Bu yeni bestecilerimizin doğabilmesi için de zemin hazırlamak ve radyolarımızda Türk müziğine ayrılmış olan saatlerden hiç olmazsa bir kısmım orkestra ile çalmak mecburiyetini koymak lâzımdır. Bu mecburiyet yüzünden evvelâ aranjman şeklinde başlayacak olan modem Türk müziğini kısa bir zaman sonra orijinal besteler takibeder ve bu suretle de müzik inkılâbımız başarılmış olur kanaatindeyim.
Pek tabiidir kİ. Bach, Haendel, Purcelî, Mozart, VVagner. Gounod. Rameau v.s. yabancı besteciler Türkün öz bestecisi olamaz ve bunların eserleri de milli Türk müziği diye ortaya sunulamaz ve kimse de bunlan kabule icbar edilemez.
Fakat Fransız. Alman, İngiliz, Rus. İtalyan, Rumen, Macar. Yunan velhasıl her milletin müziğinin esas kaideleri bir, lâkin duygu ve ifadeleri ayrı ayrıdır. Bunların arasına antk tekâmül etmiş bir Türk müziğinin katılması zamanı gelmiş ve geçmiştir bile.
Cemal Reşit, Haşan Ferit ve
Yeni neşriyat
veliaht şimdiki kıral İsveç için herhangi tehlikesi olmasa
ge-

Evli olan prensin tahta geçmiş ol-maslvle İsveç, yirmi sene sonra tekrar bir kıraliçe kazanmış oluyor. Kı-
hayranı olduğunu söyledi, bunu ciddiye alıp sağ gö-küçük bir portresini yap-ve Noel hediyesi olarak
BUNLARI biliyor muydunuz ?
★ 1785 yılında Londra da Ingiltere Prensi George, keyfi yerinde olduğu bir gün kansına, sağ gözünün Karısı zünün tırnuş
kocasına vermiştir. Saray mensuplan ve asilzadeler, bundan a-şağı kalmamak için buna benzeş resimler ısmarladılar. Çok geçmeden bu moda bütün îngiltereye sirayet etti. Buna sarf edil en zamana ve paraya rağmeh bu portreler bir kıymet ifade etmemektedir. zira hiç kimseyi gözünden tanımak mümkün değüdir.
★ Amerikalıların olduğu kadar hemen hemen bütün dünyanın kullandığı “Tamam”, “Doğru” ve “Evet” mânalarına gelen OJC. (o-kunuşu okeyj kelimesinin çıkışı hakkında birçok rivayetler vardır, Bunlardan biri de şudur: A-merikada otomobil endüstrisinin en çok teksif edildiği Detroit’te, bir otomobil fabrikasının bitmiş arabaları götüren hareketli bandının yanında bir Alman işçisi çalışırdı. Bitmiş arabalar önünden geçerken bu işçi, montaj sonunda arabada takılması unutulan bir parça olup olmadığım kontrol ederdi. Arabanın eksik bir kısmı olmadığında dair kırmızı boya il»? penceresine kendi isminin ilk harflerini, yâni O.K. yazardı. Zira işçinin adı Otto Kayser idi. Çok geçmeden fabrikada herkes bu iki harfin ne mânaya geldiğini öğrendi. O.K. “Tamam”. “Doğru” mânasına geliyordu. Müşterilerine otomobil götüren acerıta sahipleri fabrikalara, “Araba tamam mı?” mânasına gelen “Araba O.K. ml?“ dlve sormağa başladılar. Zamanla bu kelime muvafakat nasuıa gelmek Üzere muhtelif lerde kullanılmağa başlandı, selâ size bugün birisi “Yarın
mege gidelim mi?” diye sorarsa, siz ona “Evet” mânasına gelen "O.K.” diyebilirsiniz. .
★ Yüksek frekanslı ler, metallerden yağı kullanılıyor.
İnsan kulağının artık
tonlar, vânl saniyede 20.000 frekanstan yüksek titreşmeler için muhtelif kullanış yerleri aranmaktadır, Fehr,
yağın metallerden içinde ayrıldığı ve zerinde geriye en ufak zerre yağın dahi kalmadığını müşahede etmiştir. Gayet tabii bunun neticesinde bu yüksek titreşmelerin, bulaşık makinesinde kurutmak vc-va bııııa benzıyen diğer mak«ut-iHf ı(;ın kullanılıp kullanılamıya-eağı fikri doğmuştur. Ancak bu huftustaki en büyük mahzur, evlerde kullanılan cereyanın cinsili r Bu 50 frekanstık alternatif cereyan. se« ötesi yüksek titreşme-lere müsait değildin Bundan dolayı yüksek titreşmelerden istifade etmek henüz istikbale ait bir problemdir. Yalnız bazı büyük A-merikan fabrikaları, yüksek titreşimden istifade ile havalandırma cihazlarında havayı temizlemeğe başlamışlardır.
İsveç Kiralının Ankarayı ziyareti
Yeni Kiralın Ankarayı ziyareti esnasında kendisiyle tanışmış olan profesör Hâmil Sadi Selen de hatıralarını şu şekilde anlatmaktadır:
O zaman İsveç Veliahdı bulunan bugünkü Kiralın Gazi Terbiye Enstitüsünü ziyaret edeceğini öğrenince, müessesede büyük bir sevinç havası uyandı. Bütün öğretim heyetiyle beraber kendisini karşıladık. Enstitüyü gezdikten sonra bir müddet kalarak bizlere gerek müessese ve gerek memleketimiz hakkında görüşmek fırsatım verdiler.
Müessesenln resim-ış kolundaki sanat eserlerine yakından alâkadar olduklarını gördüm. Ayrıca arkeoloji bakımından Türk iyenin zenginliğini övdüler. Türkiyede yapılan yeni kazıların sonuçlarından büyük bir vukuf ile bahsettiler. Aynca mektep öğretim üyelerinin ve talebelerinin çeşitli sorularına da cevap vermek lûtfunda bulundular.
Kendileri mektepten ayrıldıktan sonra talebelerle, ziyaretin bıraktığı güzel intihalardan, kendisinin nezaket ve kibarlığından, bir devlet adamı olmakla yüksek kültüründen ve tarih merakından günlerce konuşmuştuk.
mâ-yer* Me-gez-
titreşme-ayılmada
al «ınadığı
Mllhendis hu yüksek
Dr. Robert O. titreşmelerle birkaç saniye hattâ metal ü-
kalma-ve tak-sayma-.şekilde
öğrenci tahsil bütün ma-meslek ha-
armoni ve
20 nel suretiyle sinin en cuğunun masın ?
Tek sesli veya çok sesli diyecek yerde alaturka ve alafranga tabirleriyle ikiye böldüğümüz müziği artık ıslah etmek ve milli müziğimize armoni ve orkestrasvonu kabul etmek bir emrivaki haline gelmiştir.
Müzik, bugün, ileri bir İlimdir. Fiziğin «es bahsi esaslarına göre kumlan bu ilim, konservatuvarlarda senelerce okutulur ve
devresini bitirdiği vakit lûmatla mücehhez olarak yatma atılır.
Bir zamanlar bizde de
orkestrasyon için bir temayül başlamıştı. Merhum İsmail Hakkı ve Ali Rıfat beyler. fasıl heyeti sazla-riyle bunu denediler, fakat başlangıçta rastladıkları zorluklardan yılarak vazgeçtiler. Halbuki, alaturka musikinin hakiki birer üstadı olan hu zevat, teşebbüslerinde normal orkestra âletlerinden faydalanmış ve biraz da sebat etmiş olsalardı muvaffak olacaklarında hiç şüphe yoktu. Birçok eski bestecilerimiz bize Türk motifleriyle yazdıkları operet, beste, marş, vals v.s. gibi eserler sundular. Bunların içinde halkın çok
tuttuğu pek çok eserler vardı ve bugün de çeşitli şekilde çalınarak
zevkle dinlenmektedir.
Yenilerden Adnan Saygun. Necll
Turhan Bey diyor ki: "Türk olduğum halde Türkçe bilmediğin iden âdeta utanıyorum,,
Fakat muhakkak İstanbula gelerek burada film çevirecek
Yazan: Fethiye Tamer
I ş
On yedi senelik kültür dergisi İŞ in son 115 inci nüshası zengin mündere. çatla çıkmıştır. Bu nüshada çok mühim iki konu için Sağlık ve Dışişleri Bakanlarına hitap eden İki açık mektup ile Ziya Gökalp hakkında Cavid Oı han ın bir yazısı vardır. Haean Alı Yücel ve Gazetecilik Enstitüsü hakkında güzel fıkraları ihtiva tden mecmuayı tavsiye ederiz.

AMERİKAN MASALI
Tarsus vapurunun Amerikaya yaptığı ilk sefere iştirak eden gazeteci arkadaşımız Şevket Rado Nevv-York şehri ile New-Jcrsey ve Connectlcut intihalarını “Amerikan Masalı” adı altında bir kitapta toplamıştır. Amerikan hayatının bize masal gibi gelen hususiyetleriyle 8,5 milyonluk New. York şehrinin son derece dinamik hayatını merak ettiğiniz taraflariyle anlatan bu kitap Doğan Kardeş Yayınlan Matbaasında basılmıştır. Fiyatı (160) kuruştur.

Amerikadan büyük bir zafer tacı ile dönmekte olan meşhur Fransız piyano virtüözü
SAMSON
FRANÇOIS
resitali
6 ka.«ım pazartesi saat 21 de
SARAY’da
Yerlerinizi ayırtabilirsiniz. I Y A
Tiirkiyenin En Büyük Müzik Holü
Masalar numaralıdır
Telefon
42690

Bay ve Bayan Tamer Turhan Bey’ln Vly anada ki evindo
Viyana, (iIumlsî muhabirimizden) —
Bir sabah, numarayı çevirdiğim vakit telefonda gayet sempatik bir kadın sesi cevap verdi:
— Oğlum Parlse gitti, birkaç güne kadar dönecek, telefon numaranızı verirseniz gelince sizi aramasını tenbih ederim.
Turhan bey Paristen dönünce bir kaç defa aramış, ben de kendisini a-radım. Turhan bey bizzat çıktı.
”— Hoş geldiniz Turhan bey” sözüme almanca olarak!
— Çok esef ederim, türkçe bilmiyorum. Almanca. İngilizce veya fransız-ca biliyor musunuz?
— O halde almanca konuşalım, dedikten sonra, kendisiyle görüşmek için bir gün kararlaştırdık.
Dünya gazete ve mecmualarında, hakkında birçok yazılar çıkmış olun bu Türk genci He tanışmak için Vi-yananın en güzel bir semti olan Schönbnınn'da, kocamla birlikte Tur. han beyin annesinin villasının zilini çaldık. Kapıyı açan hizmetçi güler yüzle:
— Bayan ve bay Tamer değil mİ? diye bize yol gösterdi. Villânın mer-mer sütunlu, mermer merdivenlerinden çıkarak yukıırı katta bol ışıklı bir odaya girdik. Üzerinde beyaz çizgiler bulunan petrol renginde fevkalâde güzel bir kumaştan yapılmış bir divan, güzel bir masa, zarif bir etajer, büyük abajurlu bir lâmba, muhtelif artist resimleri vc yağlı boya tablolar odayı süslüyordu.
içeriye uzunca boylu, knyu kestane saçlı, güzel giyinmiş bir delikanlı girdi. Yüzünde yorulmamış, temiz bir ifade vardı!
— Hoş geldiniz, diye elimizi sıkarken:
— Türk olduğum halde türkçe bilmediğim için âdeta utanıyorum, diye karşımızdaki koltuğa oturdu. Çok geçmeden, aynı kapıdan, içeriye, uzunca boylu, fevkalâde sempatik. Viyana)ı olmaktan ziyade bir Türk kadınım andıran bayan S. girdi. Bu, Turhan beyin annesi İdi.
— Türklyeyi ne kadar çok seviyorum bilseniz,
diye «öze başladı ve Is tan bul un güzel manzaraların»lan. Türkierln misafir-perverllklerinden hasretle bahsetti.
Turhan bey bizden, çok «evdiği babasını, dostu Turgut Domirağ’ı, Nâzım Kalkavam tanıyıp tanımadığımızı «onlu ve:

— Yıllardır Tlirkiyeye gelmek için can atıyorum. Fakat yeni yeni angajmanlar hıına her defasında mâni oluyor. Türkiyede bir de film çevirmek istiyorum. Bu mesele hakkında Tur-gııtla muhabere de ettik, Madame Darly'îiin bir eseri üzerinde duruyoruz.
Kocam.
— Madame Darly bu eseri bana anlattı. Mevzu çok enteresan olmakla beraber Madame Darly’nin Türki-yeyj iyi tanımaması yüzünden doğan bazı aksaklıklar göze çarpıyor. Kendisine bu noktalan daha iyi etüt et-
mesini tavsiye ettim, diyince, Turhan bey:
— Türkiyede namütenahi mevzu bulunduğu halde, film endüstrisinin bir türlü kalkınmamasına hayret e-dlyorum.
Bu esnada hizmetçi, bayan S in kendi eliyle hazırladığı çeşitli sandviç ve nefis içkilerle dolu tepsiyi getirerek önümüzdeki masanın üzerine koydu. Ana oğul bize durmadan ikramda bu-tundular. Kendisine ekseriya "madame”. hazan da "anne” diye hitap eden Turhan beyin, Annesine olan sevgi ve saygının izleri, yüzünden o-kunuyordu
Bu samimi görüşmeden "Yeni İstanbul” okuyucularını da faydalandırmak istedim. Çantamdan defterimi çıkardığımı gören Turhan bey sordu:
— Memnuniyetle, hangi gazete i-çin ?
— Yeni İst an bul.
— Güzel bir isim!
Bize biraz hayatından bahsetmesini rica etmem üzerine Turhan bey söze başladı:
— 1922 yılında Vlyanada doğdum. Bir Türk babanın, Türkiyeyi ve Tilrk-lerl çok seven Viyanalı bir annenin oğluyum. Türklüğümle iftihar ediyorum. Viyanada okudum. Avrupada harp havasının esmeğe başlaması üzerine annemle birlikte Amerikaya gittik, 1* yaşımda ilk filmimi çevir-
dim. Almanca ve İngilizceden başka fransızca da bilirim.
— En çok sevdiğiniz filminiz hangisidir?
— Canavar Tohumu.
— En çok sevdiğiniz artist kimdir?
— Kadınlardan Katherine Hep-bum, erkeklerden WaJter Pidgeon.
— Hiç tiyatroda oynadınız mı?
— Pek çok. A m erik ada. yazın bir açıkhava tiyatrosunda devamlı olarak temsiller vermekteyiz.
— Tiyatroyu mu, filmi mi daha çok seversiniz?
— Aktör olarak tiyatroyu, bir iş adamı olarak filmi. Tiyatroda insan sevdiği her rolü oynama imkânlarını bulabiliyor, filmde buna imkân bulamıyor.
— Dram yazan olarak en çok kimi beğenirsiniz ?
— Tiyatroda Shakespeare, filmde Hou'ard Hawks’ı.
— Romancılardan en çok kimi bo-ğenirsiniz?
— Dumas FHjn’L En çok sevdiğim eser "La Dame aux Camella” dır.
— En çok beğendiğiniz kompozitör kimdir?
— Prokoflef. Kaçaturyam Müzik, sanatların asla ölmlyenldir. Onu çok sevdiğim halde hiçbir enstrüman çalamıyorum.
— En çok hangi milletlerin filmlerini beğenirsiniz?
Turhan bey biraz düşündü
— Çok önemli bir noktaya temas ettiniz, dedikten sonra, İtalyan ve Fransız filmlerini. İtalyanlar modern filmciliği ihya etmiş İnsanlardır. Film, devrin ve cemiyetin bir aynası olamazsa, hiçbir zaman dünya piyasasında bir kıymet ifade edemez. Realiteden ayrılmamaları İtalyanları çok şey kazandırmıştır. Birçok ten-kidlere sebep olan "Bisiklet Hırsızları" filmi, kısa film olarak bir şaheserdir. Fransız ve Italyan filmlerinin bugün dünyada bir kıymet ifade etmeleri. mevzularının basit, fakat realiteden uzak olmamalarından Heri gelmektedir.
— Film ve tiyatro faaliyetiniz dışında en çok sevdiğiniz meşgale nedir?
— Fotoğraf çekmek.
— Artist olmasaydınız ne olmak isterdiniz?
— Fotoğraf sanatkârı.
— Yeni programınız nedir?
— Bir film çevirmek üzere yakında Amerikaya gideceğim.
— Bir aralık Maria Montez'le evleneceğiniz söylenmişti, doğru mudur?
— Hayır, Maria iyi bir arkadaşımdır.
— Lana Tu meri e de mİ hayır?
— Onunla da hayır. Evlenmek I-çln iyi düşünmek ve iyi seçmek lâzım. *
Bize tekrar tekrar ikram edilen İçkileri içtikten sonra villânın güzel bahçesine İn dile Fotoğraf çekerken, caddeden geçen genç ve güzel Viya-nalı kızların:
— işte, işte o, Turhan Bey! dedikleri kulaklarımıza kadar geliyordu. Bu sözleri çok duymuş olan Turhan Bey aldırmıyordu bile.
t
Turhan Bey AmerLkadu çevirmiş olduğu bir filmde


Sayfa 6
YENİ İSTANBUL
31 Ekim 1950
Ayşe NUR
Bir çile ince yün »bırak yaka ve kol ağızlarını yeniden örecek olursak blûzA ötekilerinden değişik irilir ..
SPOR ELBİSE ■Üslenmiş. Etole fim olan klima? ytinltl blür.ln hürn İçin gütrl bir kıyafet teşkil eder. Kadifeden »Üsler yerine beyaz pike .le koyabilirsiniz.
yemek yiyecekseniz
PRATİK
kası örgü gürel bir kortnj. Etek düz, önde İki pli İle kuplardan çıkan cepler (Lârım olan kumaş miktarı: 110 ende 1 m. .VM Korsnjı kndlfe etekle giyerseniz eve gelen hrr çeşit misafiri rahatça karşılıyablllrslnlz. Rahat yürüyüşler İçin korasjınııla plise ekose eteği giyin.
A
RENKLER VE
Örgüden bantın
Kış ısıtacaktır
Her
il-
il-
tane
ve 4
üncü
ELBİSE :
ince yünlüden
kiüR kimono kollu ya-
üncü
gibi örülecektir. 8
lif
7» U1*
&
lar nü
inci İnci
gerl ka-olmak il-
çe rçe ve yapılacak. Birinci örnek şeklinde bir kare yapılacak, önleri yanlara dlker-
2 tane boş teni II-yüz örün.
>
bir hava
cm. (le nrltır-den «onra knl-1, ilmek ek*ll-
klmono hlfiz hiç-
bir nunnı-
60 ilmek
sonra
ve İlk Intemenis yünden bir ulak örnek yapınız,
Lokantada sveterl siyah Undlfe etekle giyin.
biri İki kıtımdan müteşekkil olan lif elbise, haftanın her gününde değişik giylnmenlsl »etli)araktır.
4 İlmek yeniden a-ye geldikten sonra 5, 4. 3. 2, 1, 1, 1 II-02 cni. ye gelince defada kapatılacak.
2 tane düz, 3 olarak boş.
1 tane düz, 3 tem örülür. 2 ncl II-
düz örüldükten sonra I üncü ters örülür ve ikisi beraber çıkardır. 6 rıcı ve 7 ncl İlmek ve 3 üncü
Kahverengi üzerine verev krem çizgili bnslt ve pratik bir elbise. Kol-Japone ve kenarlan yaka ve Ö-İle beraber düz kahverengi örgüden yapılmış şerittir.
Keza, Jarse kumaş alarak veya takma kollu güzel bir tikten sonra aynı renkte yünden bir bant örerek yaka ve kol ağızlarına geçirebilirsiniz.
: Kıımnş: Ekose. Kveter siyah kadife plise, hn kısmında dili panoları var (Lâ-miktarı: IIP eninde S metre». Sveter, İnce
doğuracağı yenilikler
ön ve olmak
Sarı Jarseden yakası kare, anıpi-yesınnnı saçaklarla süslü ufak bir bluz
Bu caket sizi bütün
B
ü zarif blûz. siyah beyaz yünden yapılmıştır. Katlanılacak zahmetlere değecek kadar da şık bir cekettir.

V'
e
• i
• •
I * * I • » •* 1






PARİSTEN geldim diye, elbiseleri rüyalarımıza giren o büyük terzilerin yeni modelleri üzerinde sayfalar dolusu yazı beklemeyin benden. Onları, moda dergileri size çok daha iyi anlatır. Ben nâçizane, Pariste beni en çok saran biı mevzudan, renkten söz açacağım.
Her şehrin kendine mahsus bir rengi olduğunu biliyor muydunuz? Bunu ben ilk defa Pariste anladım. Peri masallarında “hava rengi”, “mehtap rengi" elbiselerin sözü geçer.
Paris şehrine kurşunî renklerin hâkim olduğunu, Parisi gören herkes bilir. Kocaman şehrin büründüğü renk, gününe göre pembeye veya gümüşe kaçan bir sis rengidir. Asırdide binaları kurşunî taştandır, nehri siyah beyazdır, suyun üzerine gölgesini akıtan dallarının kahverengisi, yapraklarının yeşili etraftaki kurşun renklerine karışmış gibidir. Pariain rengi hava rengi mi, yoksa zaman rengi mi diye bakıp bakıp düşünürdüm. A-sırlar bu şehrin üstünden geçerken, tabiatının göze batan renklerini bir sis duvağı ile örtmüş gibi-

Ama ne tuhaf ki, şehrin rengini insanlar anlamış. onlar da şehirle ahenk halinde olmağa çalışıyorlar. Parisin şahsiyeti çok kuvvetlidir; insan dünyanın neresinden gelirse gelsin, o şehre manen de, maddeten de uymak arzusunu .duyar. Ve şehrin rengine uyacak renkler giymeğe başlar.
Bu renkler hangileridir? diye soracaksınız. Onları size anlatmak için, renk lügatimizin fakirliğine üzülüyorum. Hep gözü okşayan, "bana bak" diye haykırmayan nüanslı renkler. Başta siyah ve siyahla beyazın çeşit çeşit halitaları, yeşile, lâciverde, kahverengine kaçan griler. Her Parisli kadının her mevsimde giyebildiği bir siyah veya gri tayyörü vardır. Kışın üzerine bir kürk caket giyer. Şapkası, çantası, eldiven ve ayakkabısı da çoğu zaman siyahtır.
Siyah beyaz, bunlar sıkıcı ölü renkler demeyin. Paris kadını hayal kuvvetiyle bu temel üzerine öyle cazip, Öyle orijinal yapılar kurmasını bilir ki, şaşarsınız. Bir renk notası daha katar kıyafetine, bir sarı, bir yeşil, bir kırmızı.
Böylece Paris kadını her zaman şık gezer. Bu şıklığın sırn iki derecelidir. Biri kendi vücudiyle giyimi arasında tam bir ahenk kurmak ise, İkincisi muhiti ile şahsı arasındaki ahengi bulmaktır. Bunu Paris için, Paris kadını bulmuş.
Bize gelince: Birkaç gündür İstanbul sokaklarında gezerken, etrafıma bakınıyorum. îstanbulun hâkim renkleri, nedir acaba? ötekine berikine de soracak oldum, “sümbülî" dediler. Ama Istanbulun süt beyaz sabahları, alların, morların, pembelere, sarılara karıştığı grupları var. Şehrimiz her gün kıyafet değiştirir, her saat başka renklere bürünür. İstanbul tek renkli değil, IstanbuLa ayak uydurmak zor.
Fakat bir de sokakta dolaşan kadınlarımıza bakın, onlar da çeşit çeşit. Kimi Paristen gelen modanın sadeliğine uymasını bilmiş, gri, bej, yeşil veya koyu sarı bir tayyör, içine de siyah bir yün giymiş. Fakat çoğu, çoğu maalesef öyle değil. Kırmızı ile mavi, iki nüans yeşil veya sarı, rengârenk ekoseler ve bununla karmakarışık renkte çantalar, atkılar, eldivenler. Bunlar hoşumuza gittiği, aklımıza estiği zaman rasgele aldığımız şeyler. Herbiri tek başına güzel ve hoş olabilir, amma aralarında ahenk yok. Şehre veya havanın rengine uymak şöyle dursun, şahsımızda bir bütün teşkil etmekten uzak.
Vaz geçelim, her arzumuzu şıppadak yerine getirmekten vaz geçelim. Moda bir kumaş, moda bir renk çıktı mı, dolabımızda neler var. neler yok düşünmeden gidipte ona para vermiyelim. Bir mevsim için değil, birkaç yıl için giyecek alalım. Saçımızın; gözümüzün, tenimizin rengini biliriz. Bize en iyi yakışan renk de bir, iki, nihayet üçtür, onlardan ayrılmıyalım. Ve çanta, ayakkabı ve eldivenlerimizi bir temel renk üzerinden seçelim. Temel renk ise, her yaş. her boy ve her endamda kadın için siyah değil midir? Genç kızlarımız için lâcivert veya kahverengi de olabilir. Fakat bu temelden ayrılmadık mı, giydiklerimiz birbirine uyar, biz de giyiminde ne istediğini bilen bir kadın oluveririz. Güzel olsun, çirkin olsun giyiminde bir irade, bir şahsiyet beliren kadın göze daima hoş görünür.
İki bilmeceli muammanın birincisini çözdük mü, yâni üstümüzde bir renk ahengi kurabildik mi, mesele yan yanya hallolmuş demektir. O zaman belki... belki de muhitimizle, yâni güzel îstanbuJla a-henkli olmanın sırn da kendiliğinden çözülmüş olur.
YKRATICI bir zekâya sahip olmak şüphesiz bir meziyettir, hem bu hassAdan İstifade ederek ekonomik, hem de zarif hlr şekilde giyinebilirsiniz. Şıklık, bazan. giydiğiniz elbisenin kıymetinden z.lynde ufak bir teferruatla elde edilir. Meselâ uzun znnıan-dan beri giymekten bıktığınız bir yün blûzu. kol ağızlarına ve yaka kenarına blftz İle zıt renkte bir bant geçirmek suretiyle yenileştirebilirsiniz. Piyasada 10 ilâ 12 lira arasında çizgili yün blûzlar mevcut. Bunların .vaka ile kol ağızlnrı ekseriya gelişigüzel ö-riılmüe ve muntazam dikilmemiş oluyor.
öyle kİ hiitün örrü İçin kaç İlmek lâzım olduğunu kol avca anlıyabl lebiniz. Bluzlar ve kortajlar İçin» yaka, boyuna çok yapışıyorsa, önden veya arkadan bir yırtmaca ihtiyaç vardır. Bluzun veya eteğe İlâve ettiğiniz örjrü kısmının çabuk deforme olmasını İstemiyorsanız. bu kısımların İçine muslin veya krepdö&inden astar çlrmek lâzımdır.
tlllr. 62 cm. ye gelindiği vakit 28 tane omuz ilmeği 4 defada, lan kısımlar da bir defada zere örgü kapatılır,
ÖN KISMIN YANLARI:
atılır. 3 »ıra lâstik Ördükten I inci örnek şeklinde örülecek kenarlar 9 defa her iki cııı. de bir eksiltilecek, 22 cm. de Ön kenardan 17 İlmek kapatılacak, yan kenarda her 3 cm. de I ilmek çoğaltılacak aynı zamanda her 2 cm. de 10 kere bir İlmek azaltılacak. Sonra her 4 üncü sırada 9 kore bir ilmek daha azaltılarak, 1? cm. ye geldikten sonra koltuk I-çln 5. 4, 3, 2, 1, 1, 1 ilmek eksiltin.
ÖN ORTA KISIMLARI: 64 İlinek atılacak. Vrnuıniyetle 2 ncl örgü şeklinden örülecek, ortadaki 2 İlmek birinci örnek şeklinde örülür ve İşin sonunda içe doğru kıvrılacak, 12 cm. ye gelindiği vakit cop ağızları İçin 5 kere 1, 2, 2, 3. 3, ilmek eksiltilecek ve bir kere daha aynı eksiltme tekrar edilecek, kenarlara doğru olan eğri hatlar için her 1.5 cni. de 19 kere bir ilmek çoğaltılacak ve müteakiben 2, 2. 3, 3, tılacak, 56 cm. yaka ağzı için 8, mek okNİltİlecek. 42 omuz ilineği 4
önün sağ kısmında 7 İlik açılacak (8 cm. ara İle). Birinci İlmek aşağıdan 6 cm. yukarıda açılacak. Tığla, bir sıra beyaz yünle sık İğne örülecek.
KOLLAR: 60 ilmek atılır, 3 »ıra düz örülür, birinci örgü şeklinde devam edilir, İki tarafta her iki cm. de 18 kerede bir İlmek çoğaltılır. 44 cm. kol oyuğu İçin her iki taraftan su şekilde azaltılacaktır: 3. 2, 19 defa, 2, 3, 4, 5 eksilttikten sonra geri kalanlar birden kapatılacak.
YAKA: 100 ilmek atın. İkinci örnek şeklinde örülecek. Her iki kenardan 5 kere I cm. mesafe ile birer ilmek çoğaltılacak. 6 cm. ördükten sonra yaka yuvarlak olsun diye 2, S, 4 ilmek geri kalanlar da birden olmak üzere kapatılacak. Etrafına önler gibi tığla
DÜĞME: ters örülmüş
DİKİLİŞİ:
ken tığla örülmüş kısımları tutturmamak. Cep ağzındaki hafif bolluk, cebin astarı yerine geçecektir. Tığla örülmüş İki siyah şerit daha yaparak arka kısmına dikmek lâzımdır.
ABİYE ELBİSE r Siyah kadifeden, kenarda krııvare, cebi yarık kimono kollu bir blftz. Etek, kıılçtıhtr üzerinde İlikli olup portföy tekfindedir. Şehlrdo dnlasmtık İçin kadife blrtz-In İnce yünlll eteği yiglll. Blüz, elek ve pnrlak bir kemer size cür.rl bir öğleden sonra elbisesi temin edecektir.
* u-
ÖLÇÜLER: Göğüs 96. uzunluk 62. MALZEME: 550 (T. Iıeyaz ve 30 gr. siyah yün, 7 tane tahta düğme (üzerine kumaş geçirilecek), çift vatka, 3 numara şiş ve 3 ra tığ.
ÖRGÜ ŞEKLÎ: 1 ) Arka, kolları: Yüzü ters, tersi yüz
ürere tamamen ters örülecektir. 2) Önün ortaaı ve yaka: İlmek adedi 4 le taksini edilecek bir miktarda o-lacaktır, 6 tane kenar İlineği.
Birinci sıra: îkl ters, 4 Üncü İlmek 3 üncü üzerine çekilir ve yüz örülür 8 üncü ilinek de yüz örülür ve iki mek beraber şişten çıkarılır.
ikinci sıra: iki tarıe ters boe mek ve İki yüz örülür.
Üçüncü sıra: Bir ter», 3 üncü
mek önden yüz örülür, 2 ncl İlmek ters örülür ve İkisi beraber şişten çıkarılır. 5 inci İlmek arkadan ters ö-rülür. 4 üncü ilmek yüz örülür ve 5 İnci İle beraber şişten çıkarılır. 7 ncl ilmek önden düz örülür, 6 ncı İlmek ters örülür ve 7 ncl İle beraber şişten alınır. 8 lııcl İlmek ters örülür.
Dördüncü sıra: 2 tane yüz, 2 boş ter» İlmek.
Beşinci sıra: 2 ncl ilmek 1 üzerine çekilir ve yüz örülür, 1
Umek de yüz örülür ve 2 ncl İle beraber şişten çıkarılır. 3 üncü üncü İlmekler ters Örülür.
Altıncı nıra: ve 4 üncü tem
Yedinci şıra: ilmek arkadan
ineği yüz ördükten sonra 3 üncü ile beraber şişten çıkarın. 5 İnci İlmek Önden ilmek şişten 2 ncl
inci İlmek yüz.
Sekizinci »ıra: mek alın, 2 tane
ARKA: 110 ilmek atın, 3 «ıra lâs-
tikten sonra I inej örnek şeklinde ö-rÜIecektir. Kenarlar da 9 kere her 2 cm. de 2 İlmek eksiltmek, 22 cin. den sonra 10 kere her 2 mak lâzımdır. 42 cm. tuk İçin 4, 3, 2, 2, 1,


III I
10


*i 1
i: r* I ( •
it i *

Siyah Jarseden, bel kısmında parlak bir kemer olan KÜ-zel bir bitiz. Dekoltesi, geceleri oldukça açık giyildiği gibi, gündüzleri sadece sivri olaral bırakılabilir.
UJ







■ •


Şa.vet, yünlü kumaşınız az ise. kalınca bir kâğıttan bir etek ile korsaj patronu kesin. üzerine kumaşının koyarak, kumaşınızın kıse geldiği kısımlara örgüden bir kısım İlâve ederek tekmil bir elbise elde edebilirsiniz. Şayet kumaşınız biraz daha fazla İse, yine amplyesmanlı olmak üzere bolden kalçalara kadar olan kısımları örgüden yapın. Kumaşla örgüyü blrleştirdiğiniz kısımda, kumaştan 2 santimetrelik ufak bir pil kalmasına dikkat edin. Bu pil üzerine İki tane de küçük cep konulursa çok daha İyi olur.
Ekose kumaşla, örgünün birleşmesinden çok zevkli takımlar elde edilebilir. Öyle kİ muhayyilenizin zevkin» göre namütenahi değişik modeller elde edebilirsiniz. Yandnkl resim, size üç yeni bııluş gösteriyor. Fakat neticede kötü bir sürprizle karşılaşma-manız İçin 2 veya 21/2 numaralı şişlerle ve çok şık örmeniz lâzımdır. F.n çok kullanılan örgü şekli 2 ters, 2 yüzdür, işleri uzatmamak partide muvaffak olmak önce






81 Ekim 1050
— TENÎ İSTANBUL —
Sayfa 7
p
İstanbul Üniversitesi Orman
NAKLİYAT YAPTIRILACAK
i

Fakültesi Dekanlığından:
1 — Fakültemize bu yıl burslu, yedek burslu ve burssuz olarak alınacak öğrencilerin aday numaralan ve adları aşoğıda yazılmıştır.
2 — Burslu olarak alınacak öğrencilerin en geç 15.11.1950 gününe kadar iyi hal kâğıdı, nüfus cüzdanı örneği ve 6 adet belgelik fotoğrafla dekanlığa müracaat ederek muayene için hasta-haneye sevk yazısını ve yüklenme senedi örneğini almaları lâzımdır.
3 — 15.11.1950 gününe kadar müracaat etmeyen burslu öğrencilerin yerine sırastyle yedek burslu olarak seçilenler alınacaktır.
BURSLU ÖĞRENCİLER:
Sıra .Aday Sıra Aday
Toprak Mahsulleri Ofisi
İstanbul Bölge Müdürlüğünden:
1 — Edirnede 4500, Kırklarelİnde 4200. Uzunköprüde 1600. Babaesklde 2500, LÜleburgazda 2600 ve Çorlu ambarlarında 2000 ton ile Hayrabolu Ekip Şefliğimizde mevcut 1500 ton ofisimize ait ve bundan sonra da alınacak hububat, bakliyat vesalr emtianın kamyonla Istanbuldaki ofis depolarına nakil işi eksiltmeye çıkarılmıştır.
T. C. ZİRAAT
BANKASINDAN
i
i
emİrgân da
No. No. Adı No. No. Adı
1— 10 Ali Kemal Çağlayan 16—117 Hüseyin Çelik
2— 20 Adil Cengiz 17—123 Nuri Erdem
3— 28 Kâmü Akyavuz 18—124 Osman Yılmaz
4— 31 Sadullah Aygun 19—134 Yılmaz Öktem
5— 32 Salim Gençoğlu 20—136 Salih Şanver
6— 34 Kâzım Bilge 21—138 Daver Kazak
7— 35 Mahir Ekici 22—147 Abdülkerim Yılmaz
8— 56 Zeki Palalr 23—148 Sabit GÜleryllz
9— 57 îbralıim M. Çapar 24—157 Necati Aksoy
10— 64 Yasin Bozkurt 25—158 Oral Süzer
11— 65 Muammer Yaraş 26—161 Bedri Nazlı
12— 71 Yunus Yazıcı 27—165 Osman Karabay
13— 74 Faik Cander 28—166 M. Emin Genç
14— 97 Turgut Akarsu 29—167 Suat Seven
15—111 Kâzım Bozkurt 30—171 Bayram Gündüz
YEDEK BURSLU ÖĞRENCİLER:
2 — Aşağıda yazılı ambarlara alt eksiltmeler karşılarında gösterilen gün ve saatlerde,
Hayrabolu 2.11.1950 perşembe günü saat 11 do
Çorlu 2.11.1950 • 1 • > 14 de
Lüleburgaz 2.11.1950 •V W M 16 da
Babaeski 3.11.195U cinim •• 10 da
Uzunköprü 3.11.1950 »9 w 9» 14 de
Kırklarell 3.11.1950 M M 15 de
Edirne 3.11.1950 Şf »v 16 da
Bankamız tarafından 5389 sayılı kanuna İstinaden ihraç edilen muvakkat tahviller halinde satılmış olan birinci tertip 10 milyon liralık tahvilimizin asılları, kuponlu olarak, bastırılmış bulunmaktadır.
Tahvil sahiplerinden, ellerindeki muvakkat tahvilleri evvelce satın almış oldukları bankalarımıza getirip asılları İle değiştirmelerini rica ederiz.
İKRAMİYESİ
Istan bulda Toprak Mahsulleri Ofisi Bölge Müdürlüğü binasında bu iş için kurulacak komisyon önünde yapılacaktır.
3 — isteklilerin Edime için 4500, Kırklarell için 4200, Uzunköprü için 1600, Babaeski İçin 2500. Lüleburgaz için 2600. Çorlu ambarlan için 2000 ve Hayrabolu Ekip Şefliği İçin de 1500 lira geçici teminatlarını eksiltme saatinden bir saat önceye kadar ofis veznesine yatırmaları ve alacakları makbuzlarıyla komisyona başvurmaları lâzımdır.
4 — Bu işe alt şartlaşma ve sözleşme tasardan İstanbul
Bölge Müdürlüğü Nakliyat Sergisi ile mahalli ambar ve ekip şefliklerinde hergün görülebilir. (14735)
Değiştirme işine 1 kasım 1950 tarihinde başlanarak 3 ay müddetle devam olunacuktır. Bu müddetten sonra yapılacak değiştirmeler bazı kayıt ve masrafları İcap ettireceğinden tâyin edilen müddeti geçirmemelerinin menfaatleri iktizasından olduğunu tahvil sahiplerinin dikkatlerine arzederlz.
SON PASA KABUL TARİHİ
Sıra Aday
No. No. Adı
1— 40 Mithat Cangür
2— 59 Nihat Turan
3—117 Rauf Yardımcı
4—172 Namık Baydar
5--120 İsmail Pilor
6— 83 Salâhaddin Türe
7— 13 Orhan Uzun
8— 11 Tnip Gökmen
9—168 Süleyman Babayiğit
10—174 Tayfur Sanlıman
11—130 Nureddin Karataylı
12—106 Semai Çelebi
13—146 Mevlüt Atalay
14— 18 Niyazi Şahan
Sıra Aday
No. No. Adı
15— 170 Hikmet Yavuz
16— 140 İzzet Zincir
17— 62 Faik Akyıl
18— 50 Tarık Başbudak
19— 128 Sabahaddin Seçkin
20— 33 Şükrü Kuruca
21— 159 Suat Aydemir
22— 58 Nazml Akın
23— 41 Muzaffer petinkaya
24— 37 Seyfeddin Başçılar
25— 16 Fehmi Kaynak
26— 115 Bülent Vardar
27— 107 Ahmet bıanoglu
BURSSUZ ÖĞRENCİLER: Sıra Aday
No. No. Adı
1— 4 Orhan Işılgan
2— 22 Nizameddin Özdemir
3— 36 Rüşen Özgör
4— 46 Hayrl KanUırcıoğlu
5— 53 Orhan Sâkin
6— 68 Mustafa Ş. Şener
7— 73 Mehmet Aslan
8— 77 Murtaza özsürekdgü
9— 80 İsmail Hakkı Koç
10— 86 Fikri Bakır
11— 96 Agâh Büyüksağcı
12— 116 Hikmet Küpçü
13— 121 Hüseyin Türker
14— 126 Nevzat öner
15— 136 Hacı Sırkıntı
16— 144 Lûtfi Baştopçu
17— 155 Mehmet Gözcü
18— 19 İsmail Patkonak
Sıra Aday
No. No. Adı
19— 44 Abdurrahnıan Doğu
20— 40 Cumali Canataroğlu
21— öl Hâmit Işıklar
22— 52 Mustafa Ertürk
23— 51 Mustafa Tırnaksız
24— 67 Orhan Aytekln
25— 70 İlhan Kaşkol
26— 84 Abdülkadir Altınsaat
27— 91 İrfan Ergin
28— 95 Mehmet Çırak
29— 132 Bülent Akstlyek
30— 135 Halim Furtun
31— 142 Orhan Süren
32— 150 Fahri Hökerek
33— 151 Gök al Erol
34— 156 Suhan Onay
35— 160 Mehmet Uysal
36— 163 Ahmet özer
(14813)
İŞÇİ ALINACAK
İstanbul E.T.T. İşletmeleri
Umum Müdürlüğünden:
İşletmemiz Otobüs Atölye ve Bakım Müdürlüğü için, imtihanda göstereceği liyakate göre saatte 50-75 kuruş ücret verilmek üzere, 2 akümülatör imal edebilen İşçi alınacaktır.
İsteklilerin Metrohan 5 inci katta Zatişleri ve Sicil Müdürlüğüne müracaatları lüzumu bildirilir. (14821)
Taşköprü Belediyesi Başkanlığından:
1 — Belediyemiz un değirmeninin Islâhı İçin 110 santim kutrunda İki çift Foça veyahut Avrupa değirmen taşı pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Keza belediye un değirmeni için 30 beygir takatinde 220 voltluk mütenavip cereyanlı bir elektrik motörü pazarlıkla alınacaktır.
3 — Taş ve motör İnebolu iskele teslimi alınacaktır. Taliplerin bu husustaki teklif ve şeraitlerini 16.11.1950 perşembe günü saat 14 e kadar belediye komisyonuna bildirmeleri ilân olunur.
Taşköprü Belediyesi Başkanlığından:
Belediyemiz itfaiyesi için 200 metre 19/20 telli 110 kutrunda verici keten hortum ile 17 santimlik 3 erden 6 metre tulünde 2 parça telli alıcı hortum pazarlıkla alınacaktır. Verici hortumlar 25 er metre kesilerek 110 kutrunda lâstlkli rekorlara bağlanacaktır.
Taliplerin örnek ve teklif şartlarını 16.11.1950 günü saat 14 e kadar belediye komisyonuna bildirmeleri ilân olunur.
Taşköprü Belediyesi Başkanlığından:
Belediyemiz itfaiyesinin takviyesi için 3 veya 4 tonluk depolu bir adet itfaiye arazoz makinesi alınacaktır. Talip firmaların cins evsaf ve şeraitlerini gösterir tekliflerinin 16.11.1950 günü saat 14 e kadar belediye komisyonuna bildirmeleri lüzumu ilân olunur. (14726)
Orman Fakültesi Dekanlığından:
Fakültemizde 170 lira ücretli elektrikçilik münhaldir. İsteklilerin ehliyet belgeleriyle 10.11.1950 gününe kadar Büyükdero Bahçeköydcki Fakülte Dekanlığına müracaatları ilân olunur. (14739)
Rumi
Hicri
136*
Salı
VASATİ
EZANİ
VAHİT
Rc-
Vlyana
Ananıa
Kumarbazı.
20.30
vesiie-
HEYBEI.tADA: Halk
D
R
A
Y
L
A
0
R
r
Öğrenmek ihtiyacında olduğumuz h’erşey
SIHHÎ İMDAT
UÇAK - TREN - VAPUR
İstanbul Beyoğlu Anudolu yakası Ankara
İzmir
Gc-At-
Ekim
18
BEŞİKTAŞ: N.Halil (Beıjlktn,) — Yeni (Ortaköy) — Arnavutköy — Merkez t Bebek)
KADIKÖY: Kırtoprak — Gözte-po — BoNtancı
(66714) 1 — Aşılmaz Du* — Şarlatan.
(Üaküdar) 1 — t «itan bul 2 — Bir Dağ Masalı.
(60862) 1 - Zaferden
İZMİR: Ali Hayrcddin (Basmahu* no) — Sağlık lAUııncak) — Ikl-çeşmelik (Eşref paşa) — Kara taş (Yalılar) — Sıhhat lKeıtıer<ı)
BEYOĞLU: Matkoviç (Merkez) — Galalıumray (Merkez) — Ertuğrul (Taknlfh) — tamet (Taksim) — Karaköy (Galata) — Maçka (Şişil) — Feriköy (Şişil)
llCYtlKADA: Halk
Efe
— eirtko KİL 2 — Sevimli 3 — Çılgınlar Kulübü.
(21004) 1 — Kan Dâvam.
Beyoğlu 14644 Ankara 00 îotanbul U222 İzmir 2222 Üsküdar 60945 K.köy 60872 Karşıyaka 15055
EMİNÖNÜ: İstanbul (Eminönü) — Hnaan Huiûal (Küçükpazar) — Abdülkadir (Alemdar) — Haydar (Yeni Lâleli)
44008 6U536 01 2251
MUAMMER KARACA TİYATROSU BEL A M î (Müzikli komedi)
Yazan: Refik Kordag
EYl’I': Şifa (Ayvanzarny)
yazılışının 75 inci yıldönümü eiylo ÎKl HAFTA İÇİN HORHORAĞA
ANKARA: Sebat — Ankura
Sağlık
1
Muhar
19
1370
19 5 0 EKİM
31

Güneş öğle ikindi Akşam Yatsı tın:(âk
6.27
11.58 .14.48
17 08 1K40
4.50
1.1»
6 10
9.39 12.00
1.32
11.41

GELECEK OLAN UÇAKLAR
4.55 P. A. A. (Amerikan) New-York. Boston. Şannon, Londra. Brüksel, Frankfurttan. — 8.50 D. H.Y’. (Türk) lzmirden. — 9.45 D. H.Y. (Türk) Burandan. — 14.00 D.H.Y. (Türk) D. Bakır, Malatya, Sivas, An kuradan. — 14.15 D H.Y. (Türk) Adana. Konya, Afyondan. — 14.35 D.H.Y. (Türk) Adana, An kuradan. — 35.20 D.H.Y. (Türk) lzmirden. — 15.45 D.H.Y. (Türk) İzmir. Balıkeslrden. — 17,15 D.H. Y. (Türk) Balıkenlrden. — 17.15
D.H Y. (Türk) Burnadan. — 17.35 D.H.Y. (Türk) Ankarndun. — 19.20 P. A. A. (Amcrliuın) Honkong, Bangkok, Kalküta, Delhi, Kanişi, Basra. Beyruttan.
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
6.10 P.A.A. (Amerikan) Beyru-ta. — 8.00 D.H.Y. (Türk) Ankara. Kavserl. Malatya, Elfızığa. — 8.3ü D.H.Y. (Türk) Burnaya. — 9.30 D.H.Y, (Türk) Ankara. Adanaya.-10.15 D.H.Y. (Türk) îzmlre. — 15.00 D.H.Y. (Türk) Îzmlre. — 15.30 D. H.Y. (Türk) Ankara. — 16.05 D H.Y. (Türk) Buran. — 20.35 P.A A (Amerikan) Brüksel, Londra. Şanon. Candır. New-York'n,
GELECEK OLAN VAPIRLAR
18.00 Meraln, Çnnakluıleden. — 18.00 Annfarta. lneboludan. — 22.3ü Uludağ, Bandırmadan.
(rİDEf EK OLAN VAPURLAR
ft 00 Uludağ, Bandırmaya. — 9.00 Sus, Uludağ. Bandırmaya. — Erzurum, lskcnderuna. — 19.00 Seyyar. Knrablgaya.
GELECEK OI.AN TRENLER
8.30 Ankarndun. «Ekn.)> — 0.15 Ankaradan. (Eks ). — 16 15 An-karalan (Motörlü).
GİDECEK OLAN TRENİ.ER
8 20 bempion Eke (Avrupuyaj. — 18.10 Ankaruya, (Eks,) — 21.30
Anka raya, (Eke.).
BEYOĞLU
ALKAZ.1R (42562) 1 — İntihanı
(ılıcı. 2 — Perili Maden.
AK (44394) Memnu M intaka. ATLAS (40835) Cehennem Geçidi. ELHAMRA (42235) Memnu Mm taka.
İNCİ (84595) Kahraman Yahudi İPEK (44289) Tarzan Maymun A-dam.
LALE (43395) Memnu M intaka (Türkçe).
MELEK (40868) Denizlerin Sev-glii*!.
8UATPARK (83113) 1 — Kimsesizler. 2 — Kalbim Senin.
SÜMEK (42851) Güller Diyarı
Bağdat «İkinci Hafta).
ŞARK (10380) Lorei Hardl Rüyalar Ülkesinde.
SİK (43726) 1 — Ali Babanın Miram. 2 — Gecelerin Hû kimi.
TAKSİM (43191) Güller Diyarı Bağdat (Türkçe).
TAN (80710) 1 — Takip. 2 — Gangsterler Çemberi.
t NAL (49306) (Kışlık) 1 — Şehzade Azmi. 2 — Unutulmayan Mazi. YENİ (84137) 1 — Neaimaçl Gö-
nüllü Kahraman. 2 — Şeytanın Kudreti,
Y1LDJZ 112847) Kahraman Yahudi. İSTANBUL
ALEMDAR (23863) 1 — Kahra-
manlar Dcfltanı. 2 — Korkunç Ormanlar.
AZAK (23542) 1 — ölüm Ocmlzl 2 — îkl Açıkgöz Tarzan Diyarında. AY SU (21917) 1 — Firavunun Hazînesi. 2 — Vahşi Kuvvet.
ÇEMBERLİTAŞ (22513) Ç-atarcaiı Mehmet
EMRE 1 Haydut.
HALK
2 — Yeşil ölüm.
İSTANBUL (22367) Turzan Kara Kaplana Karşı. 2 — Kara Şeytan. KISMET (26654) 1 — Zoronun İşareti. 2 — Hint Kaplanı.
MARMARA (2386ü) 1 — Korkunç Ormanlar. 2 — Kahramanlar Destanı.
MtLLÎ (22**62) Cebelitarık Casusu. 2 — Ncsimaçl Aınerlkada. TURAN (22127ı 1 — ölüm Gemisi. 2 — îkl Açıkgöz Tarzan Diyarında YENİ (Bakırköy 16-126) 1 — Vatan Kurtaran Andan. 2 — Anna Karenina.
KADIKÖY
BİZİM SİNEMA (Üsküdar) 1 -Nehirler Kıraliçeai. 2 — Ateş Bekçileri.
HALE (Üsküdar) 1 — Amber. 2 — Şarlok Holmes Altm Hâzineleri Peşinde.
OPERA varlar. 2
SUNAR Geceleri.
SÜREYYA üstün. 2 — ÇHglh Kalbler.
YELDEĞİHMENİ 1 — Kura Güneş. 2 — Balıkçı Osman.
AN KARA
ANKARA (23234) Singoalla.
Bl Y( K (150311 Mndame Bcwary,
CEBECİ (13846) 1 — Madam( Bo-wary (Türkçe), 2 — Suçsuz Cani. PARK (11131) Frankcştuynın Doğuşu.
SÜMER (14072) Gizli Teşkilât. SI S (14071) Çakırcalı Mel met Efe ULUS (22294) Altın Hazîneleri. YENİ (140401 Suçlu Benim. rOYTK Hamlet.
KCçCK Şakacı.
GAR GAZİNOSU 7 Br.vanue VÜHÜ.
İNKARA PALAS PAVYONU 7jl Sevdi Idaresındo rakayon Orkeatrıun.
İZMİR
TAYYARE Söyleyin iamuHin.
MELEK 1 — Harrov
2 — Kovboy.
LALE Ateşten Gömlek. TAN Ateşten Gömlek. YENİ Allah Kerim.
ELHAMRA Cennetin Anahtarı.


Ağ-
tSTANBUL
BELEDİYESİ
belılr Tlyntr(dıır> Dram Kısmı DON .11 AN 20.30 da
Komedi kısmı
Temalı yok.

YEM SES TİYATROSU
Her Akşam da
YALNIZ LEBLEBİCİ
Opera Komik 3 perde Eder: D. ÇUHACI YAN Ruynhard Melodlarıııu göre sahneye konmuş
Tel.: 49363
ANKARA:
7.28 Açılış ve program. — 7.30 M.S.Ayarı. — 7.31
Operet •Uvertürleri (plJ. — 7.45 Haberler. — 8.(M) Şarkılur-Türkülor (pl ) — 8.15 10 dakika piyano
(pl ). — 8.25 Günün programı ve hava raporu. —
8.30 Hafif müzik (pl). — 0.00 Kapanış.
12.28 Açılış ve program. — 12.30 M.S.Ayan, —
12.30 Şarkılar. — 13.0u Haberler. — 13,15 Gitar düetinden melodiler (pl.). — 13.30 öğle gazeteni. — 13.45 Filim yıldızları nöylüyö.r (pl). — 14,00 Hava raporu, akşam programı ve kapanış.
17.58 Açılış ve program, — 18.00 M. S. Ayan. —
18.30 Radyo nalon orkestram. — 10.00 M. S, Ayan
ve haberler. — !0.15 Tarihten bir yaprak. — 19.20 Yurtlan nenler: idare eden Muzaffer Sarısözen. —
19.15 Radyo ile İngilizce. — 20.00 Varyete müzikleri (pli. — 20.15 Radyo Gazeteni. — 20.30 incesaz (1 h-fabOD ftiHİi ı — 21.00 Temeli. — 21 45 Serbest onat, — 22.00 Konuşma. — 22.15 Caz parçaları (pl). —
22.15 51, S. Ayan ve huberier. — 23 00 Program ve kapanış
İSTANBUL;
12 57 Açılış ve programlar. — 13.00 Haberler. —
13.15 Otfie konseri (pl.). — 13 45 Şarkılar. — 14.20 Serbcal aaut (Konuşma veya müzik). — 11.30 garkı
FATİH: İbrahim Balmumcu (Şeh-zadcbaşı) — Snlfthnddln Gürgen (Aksaray) — Emin Rıdvan (Sa-mutya) — Huaeki (Şehremini) — Gündoğdu (Karugümrülc) — Orhan Avcioğlu (Fener)
ve türküler (pl.). — 14 45 Havay Adalarından melodiler (pl.). — 15.00 Programlar ve kapanış.
17.57 Açılış vo programlar, — 18.00 Caz ha ati. — 18 20 Şarkılar. — 10.00 Haberler. — 10.15 Kısa şehir haberleri. — 19.20 AHoıı Rotlı Kornaundan şarkılar (pl.). — 19 30 Sadi Yaver Ataman Memleket Havaları Ses Vd Saz Birliği Konileri. — 20.00 Mandolin K miri eti Konaerl. — 20.15 Radyo gazeteni. — 20.30 Şarkılar (Okuyan: Akile Arl'un). — 21.00 Şiir Dünyamız. - 21.10 Misafir Kanıl Heyeti Saati piyano (loloları. — 22.00 Konçerto (pl). — 22.45 Haberler. — 23.00 Dana müziği (pl ). — 23.30 Programlar vo kapa DIŞ.
LONDRA:
7.00 (19,85 m. ı Caz müziğine bir bakış (30 dakika), — 7.30 (10.85 m ) Dinleyici letelderi hafif mür.ik (30 dakika). — 10.15 (19.85 m.) Büyük Otelden müzik (45 dakika). — 12.30 (16.84 m.) Haftanın bestekârı Schubert (30 dakika). — 13.15 (16.84 m.) B.B.C. Revü Orkestraaı (30 dakika). — 15.15
(16.84 m.) B B.C. İskoç orkoatram (15 daldka). — 18.18 (16.84 m.) Büyük Otelden müzik (43 dakika). — 19.30 (16.84 m.) Tlp-Top-Tıınca (30 dakika). —22.15 (31.55 m.) Odu müziği (15 dakika).
HÜKeyine çıkmıştır.
Ankaradaki Kavaltlıderede
bir ev
ÖNÜMÜZDEKİ ÇEKÎLÎŞ
30 ARALIK 1950 İKRAMİYELER:
Hesap numaralı
• I
T.C. ZİRAAT BANKASI
Ayrıca 1 tane 10.000
15 tane 1.000
Vadesiz tasarruf hesapları 28 ekim 1950 çekilişinde:
Ankarada Kavaklıderedekl EV
Aydında 4580 numaralı hesap sahibi Nuri Aralaz 10.000 lira
Susurlukta 112 numaralı hesap sahibi
1000 lira Kırıkkale İstanbul Ankara Vize Ankara ödemiş Avanos Akhisar Bandırma Tire Eskişehir Çankırı İstanbul Tire Antalya İzmir Ceyhan Kozan Gölköy Ankara
kazananlar:
923 • 390 40894.
592
44404
3177
319 1613 1336 1391 6891 3505
9806
1589
744
84
642
811
41
42830




Tenasüp Hayim Nnki İsmail
Osman
Hayriye Aytekln Ömer Muzaffer
Hüseyin Mustafa
Kemal Mustafa Ahmet Hakkı Mahtura Muslu Haşan Zeynel Necmeddin
I2-I2-IÇ5O
LİRASI BULUNANLAR VÇ BU PARAYI TARİMİN€ KABAR Ç^K/AB-YBNLER İŞTİRAK ÇR^RL^U.
bu «şiBçyç UÇ 5 APL ADIMDA
EN AZ
Balkondan, BOûA^rçı... —- — •—
EMLAK BANKASI
İLÂN
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
*
Vagon koşum takımları ve cer kancaları alınacak
Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğünden :
Teklif verme suretiyle vagon koşum takımları ve cer kancalan satın alınacaktır. Bu işe ait tekliflerin 15 - 12 - 1950 günü saat 14 e kadar Ankarada idare Merkezinde Malzeme Dairesi Başkanlığına verilmiş olması lâzımdır.
Şartnameler, 250 kunış bedelle Ankarada Merkez, Istan-bulda Haydarpaşa veznelerinde satılmaktadır. (14600)
mekta serbesttir. (14260).
Kastamonu Valiliğinden:
tle alt olup Ankara Yollar 4 Üncü Bölge Müdürlüğünde ambalaj halinde bulunan Caterpillar marka 80 beygir kuvvetinde bir adet Buldozer makinesi kapalı zarf usulü İle satılacaktır. Makinenin bedeli 52215 liradır. Geçici teminat 3861 liradır, İhale 17 kasım 1950 cuma gilnil saat 15 te İl Daimî Komisyonunda yapılacaktır. Şartnamesi valtllkten istenllebilir. Teklif mektupları ihaleden bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde valiliğe verilmesi şarttır. Postada vuku bulacak gecikmeler kabul edilmez. (14850)
Karayolları Birinci
Bölge Müdürlüğünden:
Uzunköprü - Meriç yolunun 04-000 — 2 + 800 kilometreleri arasına Kırkkavak ve Kavacık dereleri stabilize ocaklarından • çıkarılacak ve nakledilecek stabilize malzemesine alt fenni şartnamedeki eleme kaydının mevsim hasebiyle fazla bir külfet tahmil edeceği ve müracaat sahiplerini bu kaydı görerek vazgeçtikleri gözönüne alınmış ve şartnameden eleme kaydı kaldırılmış olmakla (9786) lira keşif bedelli 1100 M3 stabilize malzemesinin gösterilen ocaklardan yükleme, taşıma ve yol boyuna istifi İşi yeniden pazarlıkla eksiltmeye konulmuştur.
Eksiltme 6.XI.1950 tarihine rastlayan pazartesi günü saat (11) de Bostancı - Küçükyalı Yollar Birinci Bölge Müdürlüğünde toplanacak komisyonda yapılacaktır.
Bu işe alt keşif şartname ve diğer belgeler Bölge Müdürlüğünde her gün görülebilir.
isteklilerin 1467 lira 90 kuruşluk kesin teminat makbuzlarını hâmilen belirtilen gün ve saatte adı geçen komisyona gelmeleri. (14804)
Hurda iç ve dış lâstik satışı
1 — Bölgemiz atölyesLnde mevcut 446 adet dış ve 47 adet iç oto lâstiği açık arttırma suretiyle satılacaktır.
2 — Açık arttırma 14,11.1950 salı günü saat 16 da Etlik yolu üzerindeki yollar 4. Bölge Müdürlüğü binasında müdürlük odasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Muhammen bedel (İki bin yedi yüz seksen sekiz lira elli kuruştur) (2788.50) lira olup geçici teminat (iki yüz on lira) 210 liradır.
4 — Lâstikler her gün — tatil günleri hariç — saat 10.00 -11.30 arasında bölge müdürlüğü sahasında ve bu işe ait şartname Bölge Müdürlüğünde görülebilir.
5 — isteklilerin 2490 sayılı kanunun ahkâmına uygun olarak müracaat etmeleri İlân olunur. (14851)
Mersin Belediye Başkanlığından:
Boîedlyemİzce satın alınacak 80 ton MC. 4 tipi katbek asfaltı kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur. İhalesi 15.11. 1950 salı günü saat 15 te belediye dairesinde yapılacaktır. Sözü geçen asfaltın her tonunun muhammen bedeli 330 liradır. Bu eksiltmeye girmek isteyenlerin teklif mektupları İle birlikte %7,5 geçici teminat olcçesinl ve banka mektubunu ve 1950 yılı ticaret odası kayıt belgesini ihale saatinden bir saat önceye kadar yazı işleri müdürlüğüne vermeleri lâzımdır. Buna alt şartname fen müdürlüğünden parasız olarak temin edüebllir. (14814)
ÛOl KÖPÜKLÜ-NEFİS KOKU U
PURO
6ULMAC
Toprak Mahsulleri Ofisi
İstanbul Bölge Müdürlüğünden :
1 — Bölgemize bağlı Uzunköprü, Babaeski ve Lüleburgaz ambarlarına gelecek ve bu ambarlardan gönderilecek ofisimize ait hububat, bakliyat vesalr emtianın bir yıl müddetle yükleme, boşaltma ve taşıma işleri açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Eksiltme Uzunköprüde 31.10.1950 salı günü saat 15 te, Babaesklde 2.11.1950 perşembe günü saat 15 te ve Lüleburgaz ambarında 8.11.1950 cuma günü saat 15 te mahalli ambar şeflikleri binasında kurulacak hususi komisyon önünde yapılacaktır.
istekliler, beher ambar için 400 lira geçici teminatlarını eksiltme saatinden bir saat önceye kadar ofis veznesine yatırmaları ve alacakları makbuzlarla komisyona başvurmaları lâzımdır.
4 — Bu İşe ait şartlaşma ve sözleşme tasarıları İstanbul Bölge Müdürlüğü Nakliyat Senesinde ve mahalli ambar şefliklerinde her gün görülebilir. (11142)
ŞEHİR SUYU TESİSATI YAPTIRILACAKTIR
İller Bankasından :
1 — 78.260.44 lira keşif bedelli, Buca kasabası içme suyu inşaatı yaptırılacaktır. Geçici teminatı 5.163.02 liradır.
2 — Bu keşif tutarından, font boru, hususi aksam ve armatür bedelleri hariç olup, bunlar Bankanın İslanbuldakl deposunda müteahhide teslim edilecektir.
3 — ihale 9 kasım 1950 perşembe günü saat 15 te toplanacak olan Bankamız ihale komisyonunun inceleme sonucunun idare Meclisince tasdikini müteakip kesinleşecektir.
4 — Teklif mektuplarının en geç 9 kasım perşembe günü saat 12 ye kadar Bankamıza makbuz, mukabilinde teslimi şarttır.
ö — Eksiltme evrakı 5,— lira bedel mukabilinde Bankamızdan alınabilir- Projeler Bankamızda görülebilir.
6 — Eksiltmeye gireceklerin Bankamız Su işleri Müdürlüğüne, İhale gününden en az üç gün evvel yaptıkları İşleri gösterir belgeleriyle müracaat ederek, bu işi yapabilecek kabiliyette olduklarına dair yeterlik belgesi almaları İcap eder.
7 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakta ve işi dilediğine vor-
TUVALET SABUNU
TARLAN
Dİ$ MACUNU
0İŞ ETLERİ KANAMASINI KESER. 0İ$ ETLERİNİN ÇEKİLMESİNİ ÖNLER DİŞLERİNİZİ TEMİZLER VE PARLATIR.
8o1dnn şutu:
1 — Arttırma suretiyle mal satan.
2 — ÇofcaJın; Tersi görünmlvcn birtakım ervahtan. 3 — Akıllılık durumu; Bir nota. 5 — Duanın cevabı: Zan. 5 — Bıçağı vazifelendir; Tersi ciltteki şişkinlik. 6 — Bir maniayı sıçrayıp geçemlyen. 7 — Baştaki harfâiz aç (argo); Bir nota. 8 — •’Dcat., İm; Telli sazlardan. 9 — Sıfat takını; Gelecek; Avuç İçi. 10 — Her hangi fikre muhalefeti mefkut (iki kelime).
Yulcarıdun aşağı:
l — Bir şey halikında fikir teati eden. 2 — Çoğalma; O v&par e) ö-vüntir. 8 — Akıllı çocuk. 4 — Belli; Tokat. 5 — Helezonlu yoilar; Çıplak; işaret sıfatı. 6 — Çanakkale elvannda bir kazamız; Hasta. 7— Nflğmo. S — Genişlik; Canın altındaki; Efendi. 9 — Parlatır; Teni vakit kaybettir. 10 — Gereğini ifa et (iki kelime).
DÜNKÜ BULMACANIN HALLt Soldun Hoğa:
1 — Ateşi pek az. 2 — Rami; A-nayu. 3 — Arına; Fıta. 4 — Yarala; E)İL 5 — Esi; Anar. 6 — Garibe; Anıl. 7 — iri; Eni; Ak. 8 — Rı; O-yalama. 9 — Ezel: Bau 10 — Nazariye.
Yukarıdan tMugı:
1 — Araya giren. 2 — Tara; An-za. 3 — Emireri; Ea. 4 — Şlnasi; Alo. ö — Ali Bey. 6 — Pa; Enayi. 7 — Ena; 11. 8 — Katana; Abe. 9— Ayılamuma. 10 — Zaferi kati
MİNERVA
Dikiş Makineleri




Sayfa 8
V E N î İSTANBUL
r> w
31 Ekim 1950
SIEMENS için bakın ne diyo
Bankalar Caddesi
Türkiye Mümessili :
Türkeli Ltd. Şii
SIEMENS
Alman Radyoları
5 lâmbalı - 3 bandlı ■ transformatörü
- ağaç mobilyalı • Fıatı : 276 T. L. 23 hra peşin - 23 Hra ayda.
"SIEMENS'i dinlerken, dinleme zevkinin ne kadar büyük bir zevk olduğunu anlıyacaksınız. SIEMENS ruhlarınızı dinlendiren hârika bir ilâçtır.'' . •
*
Fotoğraflar RADYO HAFTASI Mecmuasından alınmıştır
i.


> J
A
QQ»lh v » ••M MHW«
•♦öt • M* ftttl WA(N tH't L» MÖAatf» HiROT «(V(| ClH F0WD
• H» (W h *• 1 •(»( "C
AM»* -UMI
GgOftĞl
lOAI 1>OH*lO
vehİ/ngylİz kvpohlarmdan
ZENGİN ÛR ÇEŞİT TAKDİM EDER
KUM A $ MAĞAZASI YENİ POSTAN A NE MİMAR VEDAT CAD 11
dnlayısıyle
HARRİS fırçaları uçakla
geliyor I! I
k

&SIRLAR
1

W
I
F iK’t
■ * ||
V,
*
%
l
>*

4 C %• X z2
1 /41



■ Ucuz Fiyatla -
ACELE SATILIK AMERİKAN STİL MÖBLELİ VPARTMAN Knlorilrrll. «ıcnk milli, A-merıknn Rtlll döşeli. konforlu İki daireli apartman eşyanı cahlmAk suretiyle devredilecektir Görmek Imlyenlcrln Gala t ataray. Yenlçarşı, Gelir Apt 9 Nn. yn 17 den 19 n kadar müracaatları.
MİNERVA
Dikiş Makineleri
•S Vitaminli
ÇOCUĞUNUZUN SÜT ANNESIOİR
ZAYİ — Kömür Tevzi Mües-«eseninden almış olduğum «14316 numaralı ordino>ru zayi ettim. Yenisini alacalımdan eskisinin hükmü yoktur. M arla Yoreıııln
OfVNCA TENVİRAT
(5)
f

- - -M—(-(*
O***


y



A'jl
* ?
X v\C’ •* $£•:
W • •
l/,
t
r
S!
f{
i‘!
*
t(l¥
K •
• 1 • ’ I
’fe
ı e ı
A>
**Aİr^fX>4 r
r * P-
- r
3
•'.? J/:-vz (r «
T«n«(
- „v vc Roma u_
0 ..»Har b-on””"' "’
9u manî»' ,(al„.n.n «•
yanan Ç»T«b a®aÇ P ■ ->■ «rin
devam
paTSalarmdan
Bugün ise, e’•
en iktisadisi olan


KERVANSARAY
Occasion bir kürk
lıktır.
Saat 11-19 arası 20-181 e müracaat.
Enteresan bir ilân
Muhterem vatandaşlara meşhur NUGGET İngiliz a-yakkabı cilalarının bazı meziyetlerini hatırlatıyoruz.
1 — NUGGET boyalı ci-İftlan tek bir kullanışta kunduralarınızı hem boyar hem parlatır.
2 — Herhangi bir yakıcı . maddeden tamamen kurtulmuş olduğundan ayakkabılarınızı asla yakmaz.
3 — NUGGET boyalı Cİ1A-larda bulunan hususi yağlar ayakkabılarınızın derisini besler ve ömrünü uzatır.
4 — Ayakkabılarınızı ve her nevi deriden yapılmış eşyayı su geçmez bir hale getirir.
5 — Her mevsimde ayakkabılarınızın güzel görünüşünü temin eder ve verdiği parlaklık herhangi bir ciladan fazla devamlıdır.
6 — Piyasaya 4 boy üzerine ve 9 muhtelif renklerde takdim edilmektedir.
NUGGET boyalı cllâlan DÜNYANIN 5 KITASINDA 11 FABRİKA TARAFINDAN İMAL EDİLMEKTEDİR.
Oksijen kaynakçılarına Müjde 14 ND Tipi Toz KARBİTÎMÎZ
gelmiştir.
Safir Ticaret T.A.Ş.
Voyvoda Cad. 58/62
Galata Tel: 41460
FOTOĞRAF MAKİNELERİ de
Satışa arzedilmiştir
Türkiye genel mümessili i
MEHMET KAVALA
TAHİR HAN - GALATA
Telefon : 49449 Telgraf ; ikamet - İst.
Giyilmemiş büyük boy bir Fransız Mascarade’ı acele satı-
Umum Müdürlüğünden:
İdaremizde mevcut şartnamesi mucibince bir adet plaket makinesi ve teferruatı satın alınacaktır.
İsteklilerin en geç 27 kasım 1950 pazartesi günü saat 18 g kadar teklif göndermeleri. * (14854)
JV/K
Tel. 42046
ve DENİZ MOTÖRLERİ AKÜMÜLATÖRLERİMİZ bildiririz.
KarakÖy Palas karşısında No. 86 — Galata - İstanbul
HER MARKA OTOMOBİL, TRAKTÖR İçin her ölçüde YENİ BİR PARTİ geldiğini ihtiyaç sahiplerine
YAKUP SOYUGEN
asır evvel adül cdiyoruı.
iMmüle M'Una" «
deki ıMn«»'la")* olup 1(indc
- -. çok zay,(u' BU
r-tte bu devamh surette
en parlak ve
mühim lc
«Uradclennin
*-* ”
c,,i'cWXk X
’ JNGSRAM anıpuner.
bu lamha'ann
lc,c.b edil"’''11'1'''-


Eshot İdaresi
BSMHİ MHBÜ
EN AZ PARAYA . EN BOL AYDINLIK
4 • r T e1 • ı • f fi’ »

f

Comments (0)