31 Mayıs 1950 — Çarşamba
Kütüphanesi
Sayı 182 — 10 kuruş
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6 - 8
Posta Kutusu 2100 Beyoğlu
Abone : Türkiye İçin seneliği 32, allı aylığı 17, üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler İki mislidir.
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Tesis eden : HABİB EDİB-TÖREHAN
İlânlar : 6 ncı sayfada santimetresi 2 liradır. İlânlardan hiçbir mesuliyet kabul edilmez.
Telefon : 44756 - 44757 Santral
Telgraf Adresi : Hetlo. İstanbul
tç politika
Yeni Hükümet programı
Türk seçimleri, Amerikan
AYNÎ bir rejini ve partinin devam M cdegeldıği zamanlarda yeni bir hükümet iş başına geldiği vakit, o« nun programında merak edilebilecek »•»azı şeyler beklenirdi. Çünkü iktidarda bulunan bir partinin yeni derişen şahsiyetleri kendinden evvel olan arkadaşlarının çekilme sebeplerim kabil olduğu kadar örtmeye çalışır ve yeni yeni vaitlerdo bulunmakla artık bütün kusurların izale edileceğini bildirmeye gayret ederlerdi.
Büyük bir sükûn ve huzur içinde TÜrklvede yapılan ve millet iradesinin hakikaten ilk defa olarak meydana çıkmasını gösteren 14 mayıs seçimi. 27 senelik Cumhuriyet devrimizde başhbaşına büyük bir inkılâptır ve şimdi biz. bu yeni inkılâbın programım görmek saadetine nail oluyoruz.
Bizim burada en çok memnun olduğumuz nokta, gazetemizin intışa-nhdaft heri daima müdafaa etmeye çalıştığı iktisadiyatta serbest olmak devletçiliğe vedâ etmek ve şahsi teşebbüse büyük ehemmiyetler atfetmek gjbl noktaJann artık tahakkuk sahasına girmesi imkânlarının husulüdür. Bunların bir gün evvel tecelli etmesini bütün memleket menafiı nauyna temenni ederiz.
Türtt Milleti, büyük halâskânnın Aj-kasmdan memleket topraklarını yabancı istilâsından kurtarmak için ça-onıın gözünün önünde duta istiklâli idi. Bu istiklâl
ıffiun yalnız yabancı boyunduruğundan kuftulmaaı değil, dahilde de can ve malının ıramı niyetini temin etmek VO müstakil olmaktı. Türk Milleti hürriyetin kayıtsız ve şartsız olmadığım bibr; zamanın icaplarına göre bir Çok vaziyetlere karşı mutavaat etmeyi, memleketin menfaati icaplarında telâkki eder. Fakat onun menfaati namına yapılan ve onun çf’al ve harekâtında serbestlsini takyit eden şeylere tahammülü yoktur. *r arzu ettiği tek şey vesa-tep kmtuTmafcfcr. Bu suretle ya-cağı işltTde belki hatalar olabilir, fâkat düşUnülmeîldir ki. bu hatalar kendi malıdır v» bundan dolayı yal-nız kendi kendisini mes'ul edecektir.
Yeni Hükümet Programında yeni byr âısteme girerken eski sistemin doğurduğu fena neticelen ortaya koymak pek tabii bir hakikattir. Çünkü yapılmış olan şevlerin fena neticelerini itiraf ve tasdik etmek bir tenkid değil, belki bundan sonra yapılmasının önüne geçmek için bir zarurettir.
Garip ve hoş bir tecellîdir ki. yeni Hükümetin programı okunurken bütün ajanslar da Iflgıltçrede artık serbest »isteme dönüldüğü haberini bildiriyorlardı. Bilhassa son dört senede devletçiliği müdafaa etmek is-tiyenierin bir çoğu İngiltere gibi serbest hayata ve şahsi teşebbüse en çok ehemmiyet veren biı* memleketin bile şimdi bir çok işlerde iktisadi devletçiliğe önem verdiğini söylüyorlar ve bu halin lngiltereye ileti-saden ne büyük zararlar getirdiğini ya bilmi3Tor. yahut da bilmek istemiyorlardı. Şimdi yeni Hükümetin programının en mühim noktası olan iktisadi devletçilikten ayrılmak hususu Hükümet Reisi tarafından Millet Meclisinde bildirilirken, İngiltereden gelen haberlerin, onun sözlerindeki hakikati teyit eden iyi bir misal olduğunu görüyoruz.
İktidarı büyük bir kuvvetle elde eden bir partide ıstinatgâhını bulan yeni Hükümetin, eskisinin elemli vaziyetini teşrih ettikten sonra bugünkü vazıyetin o kadar çabuk ümit ve hayallere kapılmaya müsait olmadığını çöstepmesı muhakkak ki. samimi olmaklığın en büyük bir eseri telâkki olunabilir. Müşkülleri bilen ve onların izalesine çalışmak gayretiyle İdareyi eline alan bir hükümet, şüphesiz kendinde çalışmak ve yaratmak kabiliyet ve imkânlarını arıyacaktır. Çünkü bu defa eski bir vaziyetin idame-ej değil, iktısaden bir çok ıstıraplar yaratmış olan bir sistemin izalesi ve ohun yanında milli kaynaklara dayanan bir faaliyet gösterilmesi bahis mevzuudur.
Biz bunun tecellisini görmek arzularını izhar ederken, burada öteden beri iddia ettiğimiz hır noktaı nazarın tekrarını bir vazife biliyoruz. Meşrutiyet devrinden beri gelip çeçen hükümetlerin icraatım gözo-nünde tutarsak bunların içinde iyi niyetlerle ortaya çıkmış bir çok fikir ve programların, hattâ yapılmış ka-ıjun ve nizamların mevcudiyetini görürüz» Bunların müspet ve faydalı neticeler vermemesi, idare mekanizmasının işlememesi ve iyi teşebbüslerin dahi tatbikatında beklenılmiyen bir netice vermiş olmasıdır. Biz. idare mekanizmamızda şahıstan ziyade tatbik olunacak usul ve sisteme büyük bir ehemmiyet vermeyi muvaffakiyetin en büyük bir şartı telâkki ediyoruz. Mesuliyetin, yalnız hükümet yükünü sırtında taşıyanlara bı-rakılmıyarak idari işlen yapanların hepsine hakiki mânasiyle tahmil e-dllmesi ve bunun için de her idare adamına bir salâhiyet verilmesi öyle zannediyoruz ki yarının güzel günlerini müjdeliyecek mühim bir hâdise olacaktır. Salâhiyete mâlik olan ve bunu kullanmadığı zamanlarda tıpkı fena hır iş görmüş gibi mes'ul olacağını bilen bir idare sistemi, bürokrasiden kendi kendine uzaklaşır ve o \akıt hükümet programında söylenen yarının icraatı birer hakikat, olmak sahasına daha çabuk girer.
Yeni bir devir tarihinin İlk sayfaları yazılmak ve okunmak zamanına girerken, bunun mühiru bir metnini teşkil edecek olan Hükümet Programının. ehemmiyetli cihetlerini ayn ayn tetkik etmeye çalışacağız. Biz: bugünlük, memleket ihtiyacını iyi izah eden ve düzelme yollarım ariyan Hükümetin işbu programını tatbik için imkânlar bulmasını memleketin saadeti namına temenni etmekle iktifa edeceğiz.
Habib Edib - TÖREJIAN
A
• a
yan âzası şöyle diyor : ”Türklerden
• ■ • • o ■
Bir A cesaret ve onların örneğinden ders alabiliriz”
• a
SVashington, 30 A A. ( Basın-Yayın) — Türk seçimleri. Amerikan Ayanında müzakere mevzuu olmuştur. Ayan â-zasından Fulbright. Türk seçimleri hakkında demiştir ki:
"Sayın Başkan, geçen hafta eski dünyada bir hâdise vuku buldu. Bu hâdisenin üzerinde, kanaatimce, gerektiği kadar durulmamıştır. Kanaatimce bu hâdise, serbest demokratik gelişmeye ve demokratik hükümet şekline İnanan bizler ve bütün diğer milletler için fevkalâde ehemmiyetlidir. Uzun yıllar tarihçiler ve bir çok kimse Tür-klyeden "Avrupanın hasta adamı.. dİ-
Milletleri övdü
Karışıklığa sebep, yalnız komünizm değil, aynı zamanda sefalettir
VVBshington, 30 A.A. (Reuter) — Eski Dışişleri Bakanı Ve harp zamanında Birleşik Amerika müşterek Genelkurmay Başkanı General George Marshall, Amerikanın Birleşmiş Milletler teşkilâtını esaalı surette desteklemesini istemiştir.
Arlington milli mezarlığında yapılan bir anma töreninde General Marshall, şu beyanatta bulunmuştur;
"Birleşmiş Milletler öyle bir sahadır ki. burada ihtilaflı meseleler, mermiler yerine kelimelerle halledilebilir, bunu unutmamalıyız
Birleşmiş Milletler teşkilâtı var olduğu müddetçe bizim düşüncelerimiz. küçük çapta dahi olsa demirperde arkasına nüfuz etmek imkânını bulacaktır.,.
Bir harp vukuunda zaferin er geç Amerikalıların olacağını düşünmenin şimdilik pek ihtiyatlı bir hareket olmıyacağına İşaret eden Marshall, sözlerine devamla demiştir kî:
"Bugün dünyaya hâkim otan kargaşılığa sebep, sadece komünizm tehlikesi değil, aynı zamanda uzun müddet sefalet ve huzursuzluk yüzünden ıstırap çekmiş insanların göstermiş olduktan tezahürdür.,,

"Yeni Bulgar Savunma Bakanı, Rus askeridir"
Belgrad, 30 lApı — Resmi Yugoslav basını dün. Bulgar basınına atfen vermiş olduğu haberlerde, Yem Bulgar Milli Müdafaa Vekilini. Rus-yada yetiştirilmiş bir asker olarak tasvir etmişlerdir.
sahada müspet karşılandı
IÇ SAYFALARDA
ikinci
Yeni Hükümetin
programını dinlerken
M. Nermi

ye bahsederlerdi. Bana öyle geliyor ki. seçen hafta Türkiycde vuku bulan seçim. Türk tarihinde bir dönüm noktası teşkil etmektedir ve bu hâdisenin ehemmiyetini küçümsemek gayri kabildir. Bu seçimlerde 1938 den beri Cumhurbaşkanı otan İnönü tam bir heyelan sayılabilecek şekilde mağlup olmuştur. Fakat kanaatimce bu mağlûbiyeti sırasında kendisinin ve partisinin geniş ve ileri görüşlü demokratlar olduklarını ispat etmiştir.
Birçok Amerikan liberalleri Türki-yedeki rejimin mürteci olduğunu ileri sürerek bizim bu memleketle dostane münasebetler idame etmemizi ve Tür-kiyeye yardımda bulunmamızı tenkid etmiş ve Türklere yardımda bulunmanın demokratça bir hareket olmadığını İddia etmişlerdi. îkl cihan harbi sırasında ve bilhassa son yıllar zarfında Türkiyenin maruz bulunduğu tehlike takdir olunursa Türk halkının ser best seçimlere katılarak kendi idarelerini değiştirmeye razı olmalarının ne kadar büyük ehemmiyet bulunduğu görülür. Kanaatimce, Türkiyenin maruz bulunduğu tehlikeden çok uzak bulunan bizler Türklerin verdiği misalden çok şeyler öğrenebiliriz. Bence Türklcr bugün büyük bir cesaret göstermişlerdir. öyle bir cesaret ki. dünyanın pek az yerinde bulunabilir. A-merika atom harbi gelişmeleri ve komünistler hakkında yapılan açıklamalar. yahut hiç değilse Heri sürülen iddialar yüzünden hemen hemen bir sinir huhranı içerisinde bulunurken Türklerdcn cesaret ve onların örneğinden ders atahiliriz kanaatindeyim,
• •
“Oyun hâlâ devamda
Amerika, Komünist Çinin Birleşmiş Milletlere kabulünü veto etmiyecek
Lake Success. (30 A A. ( Reuter) Cumhurbaşkanı Trunıan ve Dışişleri Bakanı Acheson ile görüştükten sonra Lie. bir sözcüye: "Oyun elan devam etmektedir" demesine müsaade etmiştir.
Bu sözden çıkarılan mânaya göre, anlaşma İçin zemin mevcut bulunmadığını anlamak üzere Lie’nin yapmış olduğu ziyaretlerin neticelerini dikkatle incelemeğe her İki taraf da hazırdır.
Washington. 30 (Ap) — Bildirildiğine göre, Dean Acheson. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Trj’gve Lie-ye Birleşik Amerikanın komünist Çini Birleşmiş Milletler Teşkilâtı dışında tutmak İçin vetosunu kullanmı-vacağını söylemiştir.
Görünürde Tr>’gve Lie, Acheson ve Başkan Trunıan arasındaki görüşmelerin belltbaşlı gelişmesi Amerikanın tıu yeni siyaset beyanı olmuştur.
Devlet müdahaleciliği ile inhisarcılığın asgarî hadde indirileceği, hususî teşebbüs sahipleriyle hususî sermayeye devamlı gelişme vâdeden imkânlar sağlanacağı şeklindeki sarih ifadeler, bilhassa ümitverici addediliyor
PROGRAMIN TENKİDİ BUĞUN
Lie'nin beyanatı
1

B
|

Funt Köprülü Tütüncüler Birliğine gülerken * hınlnnnünde
191ar Toplantısına iştirak efıııek üzere
Dışişleri Bakanımız, düıı
gece Parise hareket etti
Bakan, dün Tütüncüler Birliği Merkezindeki toplantıda tütün ihracatçılarının dileklerini dinledi
YAPILACAK

ÜÇÜNCÜ
Bizde bölge tarihçiliği Fmdıkoğlu Z. Fahri
DÖRDÜNCÜ
Trunıan, bizi nereye sürüklüyor ?
Senatör Taft
BEŞİNCÎ
Türkiyenin kalkınması
Nazif İnan
Ankara, 30 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Adnan Menderes Kabinesinin Meclise sunduğu icraat prog ramı üzerindeki müzakerelere yarın başlanacaktır. Bu toplantıda ilk önce C.H.P. adına programın tenkidi yapılacak. bunu takiben Millet Partisinin tek temsilcisi söz atarak partisinin görüşlerini bildirecektir. Müteakiben muvafık, muhalif ve müstakil milletvekillerinden pek çoğunun çeşitli cephelerden beyannameyi inceliyecekleri. bu itibarla da bu husustaki müzakerelerin yarın akşam süreceği zannedilmektedir.
Hükümet programının iktisadi hayatımıza yeni
çok geç saatlere kadar
bir istikamet vâdeden • kısımları iktisat ve ticaret âleminde hissedilir bir memnuniyet yaratmış* tır. Devlet müdahaleciliği ile inhisarcılığın asgarî hadde indirileceği, hususi teşebbüs sahipleri ile hususi sermayeye devamlı gelişme vâdeden imkanlar sağlanacağı şeklindeki sarih ifadeler bilhassa ümit verici addediliyor. Bazılarının iktisadi sahada devlet nilfuz ve tazyıkına tamamen son vermek mânasına aldıkları bu yem prensipler memleket ekonomisinde her halde yeni bir devrenin eşiğinde bulunduğumuz intibaını kuvvetlendirmiştir. Çünkü serbest teşebbüs erbabı için hukuki ve fiili emniyet sağlayacak tedbirlerin derhal alınacağı,ve süratli gelişme imkânları hazırlanacağı yolundaki teminat programın en mütebanz karakteri addedilmektedir.
Maamafih hayat pahalılığım önlemek, maliyetleri dünya seviyelerine yaklaştırmak, iş ve istihsal hacmini genişletmek bakımından programda vâdedilen yenilikler bizzarur uzun vadeli bir sııa tedbirlere ve bu tedbirlerden tatbikatta müsbet neticeler alınmasına bağlı kalmaktadır.
Muhtelif sahalarda süratli kalkınma hamleleri yapabilmek ve hamlelerin müsbet tesirlerim halk kütlelerine en kısa zamanda aksettirebil-ınek için bazı mahfiller yabancı sermayenin yardımına kati bir zaruret mevcut olduğu kanaatindedirler. Hususi teşebbüs için emniyet verici şartların tesisi suretiyle filhakika yabancı sermayenin memlekcUııuze daha kolay akabilmesi için de müsait bir zemin hazırlanmış olacaktır. Ancak Hükümetin, programında belirtilen zihniyet dairesinde, bu yolda ciddi teşebbüslere girişmesi zaruri görülmekledir.
Ankara. 30 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — C.H.P. Hükümet programına karşı bir vaziyet almamıştır. Fakat parti merkezinde hummalı bir faaliyet göze çarpmakta ve bu işle alâkası olduğu zannedilen bir takım toplantılar yapılmaktadır. İnönü de bugün partiye gelerek C.H.P. adına verilecek cevabın tesbiti için yapılan görüşmelere iştirak etmiştir. Yarın sabah saat 10 da toplantıya çağırılmış olan C.H.P. Meclis Grupu bu hususta müzakerelerde bulunarak Ton şeklini verecektir. *
Makam otomobilleri hakkında bir takrir
Bakan otomobilleri hariç, bütün (erinin
Jeep
makam otomobll-satılarak, yerine verilmesi teklif ediliyor
muhabinmiz
Milletvekili otomobilleri Meclisine bir
Ankara, 30 (Hususi bildiriyor) — Tekirdağ Şevket Mocan Bakan hakkında Büyük Millet
takrir vermektedir. Bu takrirde, Bakanlar hariç, valiler dahil olmak Ü-zere. bütün makam otomobillerinin satılması ve yerlerine aynı makgai» için kullanılmak üzere sems arabası mahiyetinde kapalı birer Jeep verilmesi teklif olunmaktadır.
Acheson'un izahatı
Washington, 30 (A.P.) — Birleşik Amerika Temsilciler ve Ayan Meclisleri, Dışişleri Bakanı Dean Acheson’un 3 Büyükler ve Kuzey Atlantik Konseyinin Londra konferansları hakkında verdimi izahat! dinlemek İçin barış zamanında olağanüstü sayılan -karma toptantıtanndan birini bugün yapmışlardır.
Acheâon, Kuzey Atlantik andlaşma-sının ilk yılı zarfında, tahakkukuna girişilen savunma işinin son derecede şümullü ve masraflı olduğunun ve bunun ise ancak pakta dahil 12 devletin karma gayretiyle başarılabileceğinin anlaşıldığını söylemiştir. Amerikan askerî yardım programının İkinci yılı İle ilgili programın süratle onaylanmasını Kongreden istlyen Dışişleri Bakanı Birleşik Amerikanın paktla ilgili taahhütlerini hatırlatmıştır. 1 Batılı Dışişleri Bakanlarının Londra toplantısında, AvrupalI liderlerde yeni ve gürbüz bir hayatiyet müşahede ettiğini söyliyen Acheson: "Atlantik camiası doğru yolu tutturmuştur. Bu yol üzerinde bir hayli mesafe ka-tettik ve nereye gittiğimizi biliyoruz.,
Dışişleri Bakanı Fuat Köprüjû ya nında özel Kalem Müdürü Necdet Kent olduğu halde dün sabah ekspresle Ankaradan şehrimize gelmiş, saat 10 da Tütüncüler Birliği merke zinde yapılan toplantıda bulunarak tütün ihracatçılarının lemistir.
Şehirde yaya olarak pan Bakan, gece saat
tnerikan uçağiyle Brüksel voliyle Patise hareket etmiştir.
Bakanın dış işlere ait beyanatım kinci, Tütüncüler Birliğindeki konuş malarını da beşinci sayfamızda bulacaksınız
dileklerini din-
bir gezinti ya-
11.45 de Pana-
Reşat Nuri Güntekin’in
KAVAK YELLERİ
1
f
Bir.seyyah şehrimizi gezdi!
*
Yüksek Sağlık Şûrasının dün saat 1i dr toplandığını bildirmiştik. ReMm. toplantıdan bir anı tesblt etmektedir.
Suriyedeki kabine buhranının sebebi
Irak ile birlenme meselesi fikir ihtilâfına sebep oldu
Suriye. 30 A A. (United Prcog) — 1 ağustosta yapılacak Baekanlık seçimlerine kadar iş başında kalacak muvakkat bir Kabinenin kurulmasına yine intifa etmiş otan Başbakan Ha-lit E! Azm’ın memur edileceği söylenmektedir.
İyi haber atan bir kaynaktan öğrenildiğine gora kabinenin istifa etmesine erbep. Surlyenın Irak He birleşmesi meselesinde Bakanlar arasında mevcut fikir ayrılığıdır.
Söylendiğine göre yeni kabine. Cumhuriyet rejiminin devamını arzu eden şahsiyetlerden müteşekkil olacaktır.
3.000 Batılı, Amerikanla talim görecek
VVashington. 30 A A. (AFP) — Savunma Bakanlığında «anıldığına göre, «ene sonuna kadar. Atlantik Paktı İmzacısı Avrupa devletleri silâhlı kuvvetlerine mensup üç hin kişi Birleşik Amerika kamplarında kurs göreceklerdir.
Şimdiki rakam takriben 5(X> olmakla beraber haziran sonuna kadar bu 1.5000 e varacaktır.


★★★
Yarından itibaren YENİ ISTANBUL’da
Türk edebiyatına romancının bu eşya ve tabiat
değerli eserler hediye eden kıymetli eserinde bütün memleketin, insan olarak panoramasını bulacaksınız.
Kavak Yelleri'nde, kuvvetli bir objektifin ışığı altında, birçok Anadolu ve İstanbul çehrelerinin bütün gerçek ligiyle yaşadığını görecek ve bunlarda her gün, her yerde rastladığınız insanları tanıyacaksınız
Bunun Atlantik Paktına nazire olarak kuvvetlendirilmesi düşünülüyor
Londra, 30 A.A. (United Press»
Dışişleri Bakanlığına gelen haberler, Atlantik Paktı devletlerinin teşkil ettikleri soğuk harp kabinesine mukabil Sovyet Rusyanın da yakın zamanda Demirperde arkasında bir teşkilât kurmasının muhtemel olduğunu göstermektedir.
Londra’daki bazı diplomatlara göre 12 haziranda toplanacak olan Sovyet Yüksek Şurası. Sovyet Rusya He Avrupa ve Asyadakl peyklerinin silâhlanması ve harici siyasetlerinin birleştirilmesi gayesini güden yeni bir siyaset ve savunma programını İnceleyecektir.
Programın siyasi kısmının Sovyet Başbakan Yardımcısı Molotof'un İdaresine verilmesi beklenmektedir.
Sovyet Yüksek Şurası Başkan Yardımcısı ve komisyon üyesi otan Ma-lenkof’un da silahlanmasının tanzimini üzerine alması beklenmektedir.
Alınan haberlere göre bütün peyk devletlerle Japonya ve Siyamda bulunan So\yet heyetleri üyeleri hu münasebetle Moskovaya dönmektedirler.
Harbe mümkün olduğu kadar hazırlıklı bulunmak İçin yeni Sovyet Konseyinin. Çin «ir dahil olmak Üzere bütün üyelerinin Irkmil İktisadi kaynaklarını harekete getireceği zannedilmektedir,
Elçilerimiz arasında değişiklik yapılacağı doğru değil
Ankara, 30 (A.A ) — Bazı gazetelerin elçilerimiz arasında değişiklikler yapılacağına dair haberler neşrettikleri görülmektedir.
Dışişleri Bakanlığı bu haberlerin asılsız olduğunu bildirmiştir.
dl*OLUX

Sayfa 2
TETKİKLER
/ •
Dün gece Parise hareket eden
81 Mayıs 1950 ------- J
Sanat hareketleri :
t


Yeni hükümetin programını
dinlerken
BÎR zamanlar Pariste büyük alkışlar derleyen bir piyesin başlıca iki kahramanı vardır: Bunlardan biri tanınmış bir Macar başvekilidir. öteki do henüz başvekilliğe seçildiği için telâşlanan ve program nutkunu nasıl hazırlayacağını bir türlü kestiremiyen genç bir mebus.. Artık çıkar bir yol kalmamıştır. Genç başvekil, program nutkunun nasıl yazılacağını öğrenmek için, partisinin işbaışna geçmesiyle düşen eski tecrübeli başvekile başvurmuştur. Aldığı cevap, genç başvekili hayretlere düşürmüştür:
“Program nutku mu istiyorsunuz? Dünyada bundan kolay bir şey yok, oğlum. Açacağınız yollardan, kuracağınız okullardan, girişeceğiniz büyük imar işlerinden, halk yığınlarına getireceğiniz refahtan, ilh.. bahsedersiniz, olur, biter. Başvekiller programlarını hazırlarken, düşünürler mi sanıyorsunuz, Öyle şey yok, oğlum. Haydi, git, şimdi. Programını hazırla.,,
Doğrusunu isterseniz, dünyanın bir çpk başvekilleri, tecrübeli Macar başvekili gibi hareket etmişler ve mecliste alkış tufanları uyandırmışlardır. Fakat Adnan Menderes’in Türkiye Büyük Millet Meclisinde okuduğu program nutku, bu çeşit nutuklardan değildir ve bize, ele alınmasını yıllardan beri sabırsızlıkla beklediğimiz dâvaların neden İbaret olduğunu gerçekliğin aydınlığı altında anlatmaktadır. Bu nutku inceleyenler. Adnan Menderesin görüşünü anlamakta güçlük çekmezler. Yeni Hükümet, gerçekten, yeni bir devir açan ve bu suretle halk İradesin! dile getiren bir hükümettin Türk Milleti; vatandaş hürriyetiyle dilediği gibi oynayan idare sistemlerinden artık tam mâna-siyle bezmiştin Yıllardan beri bir türlü durulamayan umumî bir kararsızlık içinde yaşıyoruz. Güçlüklerimizi yenmek maksadlyle alman tedbirlere gerçeklikler arasında geniş uçurumlar vardın Bundan doğan boğucu sosyal havayı tek bir sözle anlatmak mümkündür; Bezginlik. Bezginlik, çetin hayat gerçeklikleri arasında yürüyen her insan için ne tehlikeli bir kılavuzdur. Böyle bir maneviyat kırıklığının, ruh yorgunluğunun, millî İktisat hayatında yapacağı korkunç tesirleri, herkes, sıkıntı çekmekslzin sezebilir. Demek oluyor ki. vatandasın yaratıcı bir kudret haline gelebilmesi için,
şeyden Önce, hukuk durumu bakımından, tam bir emniyet içinde yaşaması lâzımdır. Bu, aynı zamanda, mMlet hayatı için de başka türlü de. ğildirt Her milli ekonominin olduğu gibi bizim milli kalkınmamızın temeli de ancak tam bir hukuk emniyeti çerçevesi içinde anlaşılması gereken şahsî teşebbüs olabilir. Onun için Adnan Menderes’in program nutku, bu bakımdan, en ehemmiyetli bir yurt dâvasını ilk plâna almış bulunmaktadır. Hattâ diyebiliriz ki, bütün nutuk vatandaş emniyeti gibi sağ. lam bir temele kurulmuş realist bir
her
w
Yazan: M. NERMİ
mantık yapısı manzarası göstermektedir. Bu nutku dinleyen ve okuyan her vatandaş, hiç şüphesiz, yerinde bir memnunluk duymuştur. Şimdi yapılması düşünülen şeylerin birer birer gerçekleşmesini beklemek zamanı gelmiştir
Yeni Hükümetin cesaretle girişeceği tasfiye hareketi, elbette, kolay bir iş değildir. Bunu her Türk vatandaşının anlaması ve bilmesi lâzımdır. Bugün bizi ne kadar yıprattığını, nihayet, acı neticeleriyle kavrayabildiğimiz devletçilik politikası, yurt eko-nimlnüzde tıkanması güç sapsız delikler açmıştır. Adnan Menderes, program nutkunda bu durumun yalnız ufak bir taslağını veriyor. Döviz stokumuz erimiştir, altın «tokumuz da büyük bir hızla küçülmektedir. Bütçemizin açığını Marshall yardı-nüyle ve alıcısı durmadan azalan iç istikrazla kapatıyoruz. Devletin borçları 2 buçuk milyarı bulmuştur Hiç bir millet böyle bir durumda kesesini ağzına kadar açarak hesapsız yn-şıyanıaz. Onun İçin biz ayağımızı artık yorganımıza göre uzatmak zorundayız. Büyük sıkıntılara katlana. rak Türk vatandaşının ödediği vergileri lüks tesisler uğrunda harcayamayız, Bu bakımdan millet parası yalnız hür bir iktisat anlayışı ile gereken yerlere yatırılabilecektlr. Biz ileriye sürülen fikirdeki gerçeklik payının çok büyük olduğunu hemen söyliyebiliriz. Hiç bir hükümet, millet parası ile, iktisat tecrübelerine glrişemez, ve ekonomik değerler yaratmayan kısır tesislere para yatır-mak, daha doğrusu millet kesesi hesabına İsraflara girişmek, hiç bir hükümet adamını büyük ölçüde bir u*ı>|n|n(ujnjos
Yeni Hükümet programı, milli iktisadimizin ağırlık noktasını toprak istihsalimizde görmektedir. Biz de bu kanaatteyiz. Sezgili bir ziraat politikası memleketimizi cennete çevirebilir. Nüfus ve toprakça bizden çok daha ufak Avrupa ülkelerinde yalayan milletler, toprak İstihsalleriyle, çağdaş refahın en yüksek konaklarına erişmişlerdir. Bu gibi kalkınma imkânları, bizim için, her zaman vardır, elverir ki, zirastin ne olduğunu anlayalım ve ona göre çalışalım. Biz zaten çok bitkin bir halde bulunan ziraatimizln devlete bıraktığı gelirleri şimdiye değin, iktisat tecrübeleri uğrunda israf etmekle çok büyük bir ekonomik hata işlemiş bulunuyoruz. Türk milletinin, bunu tam zamanında anlıyarak ona göre karar vermiş olması, tarihimizde gerçekten büyük bir hâdisedir. Artık, bir daha dönmemek üzere fo-yası meydana çıkmış eski yoldan ayrılıyoruz. Biz bunu bir devir değişmesi gibi düşünebiliriz. Bu bakımdan Adnan Menderes’in program nutku, halk iradesiyle açılan yeni devrin temayüllerini doğrudan doğruya dile getirmektedir. Biz hür Türk yurdunda hür bir iktisat kurulması için harcanan bütün gayretleri selâmlar ve yeni hükümete başarılar dileriz.
Denizyolları Umum Müdürünün beyanatı
Marshall Plânından yapılan tahsisler tamamiyle kullanıldı. Şimdi, imar ve Kalkınma Bankasından alınacak krediler üzerinde çalışılacak
dadan yapılan teklifleri inceliyeceğiz. Export - împort Bankasının bize açacağı krediyi kullanacağımız yerleri tahdit etmesi ve ileriye sürdüğü bazı şartları İdarenin menfaatlerine uygun bulmadığımızdan mukavelenin tadilini istedik. Denizyollarının iktisadi bir devlet teşekkülü haline getirilmesi hakkında hazırladığımız rapor Bakanlıkça prensip itibariyle ka-bul edilmiştir. Fakat henüz bu işin esaslı olarak tetkikine sıra gelmemiştir. Yakın bir zamanda bu hususta müspet bir neticeye varılacağını ümit ediyoruz.
Devlet Denizyollarını ilgilendiren muhtelif konu etrafında bir müddetten beri Ankarada Ulaştırma Bakanlığıyla temas yapmakta olan U-mum Müdür Cemil Parman ve U-mum Müdür Muavini Behçet Os-managaoğlu dün sabah Ankaradan ekspresle şehrimize gelmişlerdir.
Umum Müdür kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza Ankaradakl temasları hakkında şu izahatı vermiştir.
”— Bu defaki Ankara seyahatimi yeni Bakanımdan direktifler almak için yapmıştım, bu arada Marshall yardunlannın son durumu üzerinde Hükümetçe yapılan tetkiklere iltihak lettim.
Bu tetkikler neticesinde İdarenin Amerikan direk yardımlarından 400 bin dolarlık yeni bir tahsis yapılması kararlaştırılmıştır.
Bu tahsisle mevcut gemilerimiz i-çin radar tesisatı ve son defa Ame-rikadan satın aldığımız gemilerin yedek malzemesini slacağız. Şimdiye kadar İdaremize yapılan yardım tahsislerini tamamen kullanmış bulunuyoruz.
Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankasından alınacak kredilerle yaptırılacak olan gemi ve liman tesisleri işini şimdi ele alıyoruz. Yakın bir zamanda bu işleri de intaç etmeğe çalışacağız. Belçika ve Holân-
Fırınlarda dün akşam ekmek bulunamadı
Yeni tş Kanunu tatbikatına göre fırıncıların 8 saatten fazla işçi çalış-tıramamalan yüzünden dün de şehrin bazı semtlerinde ekmek sıkıntısı çekilmiştir. Saat 8 den sonra bilhassa Yüksekkaldırım ve diğer bazı semtlerde gerek fınn ve gerekse bayilerde ekmek bulunamamış, işlerinden dönen halk büyük sıkıntı çekmiştir.


şehir iia ııı: ıt 1.1: ıt ı
Faruk Siinter, Ticaret Bakanlığı Müsteşarı oldu
Ticaret Bakanlığının eski ıı-mum müdürlerinden Bay Faruk SÜnter, bu kere Ticaret Bakanlığı Müsteşarlığına tayin olunmuştur.
Düne kadar gazetemizin tahrir Ailesinde bulunmuş olan ar-kadAşımızA bu mühim işinde başârılar dileriz.
Jean de Rohozinski’nin
İstanbul Radyosundaki konseri
■i
İlkokul
kampları
Milli Eğitim Müdürlüğünün kuracağı kampların hazırlıkları ilerliyor
Milli Eğitim Müclürlüjü, ilkokul öğrencileri İçin bu yıl da yaz kampları kurmaya karar vermiş ve hazırlıklara başlamıştır.
İlkokul kampları 1 temmuzda başlayacak ve 1 eylülde bitmek üzere birer aylık iki devre olacaktır. Hor devreye 150 şer öğrenci alınacak ve talebe başına 50 lira da ücret istenecektir.
Bu parayı veremiyecek durumda o-lan çocuklar da, ücretleri Okul-Alle birlikleri ve okul kooperatifleri tarafından ödenmek üzere kamplara alınacaklardır.
Şehrimizdeki pansiyonlu ilkokullarında okuyan ve yaz tatilinde gidecek yerleri olmayan çocuklar da Küçük-yalıdaki yatılı okulda toplanarak kamp kuracaklardır. Bu kamp haziran ayı başında bağlıyacaktır.
Helikopter uçakları, Marshall Plânından faydalanılarak satın alınacak
P.T.T. İdaresi tarafından posta tevziatında kullanılmak üzere sipariş e-dilmesine karar verilen 11 helikopter uçağı için 1950 bütçesinde tahsisat bulunamamıştı.
Kaman şirketi tarafından teklif e-dilen bu helikopterlerin Marshall yardım plânından faydalanılarak getirilmesi çilmiştir. varıldığı çektir.
Diğer taraftan Tarım Bakanlığı da bu uçaklardan haşeratla mücadele vc sair işlerde kızlanılmak üzere getirtilmesin! uygun görmüştür.
için gereken temaslara ge-Bu hususta bir anlaşmaya takdirde sipariş verilebile-
Şehir Hattı vapurlarına da radar konuyor
Devlet Denizyolları şehir hattı vapurlarından bazılarını radar cihaziy-le teçhiz etmeye karar vermiştir. Bu cihazlar, Marshall yardımından ah nail 400 bin dolarlık yardımdan istifade edilerek Amcrikaya sipariş edı lecektir.
Bir deniz kazası
Evvelki gece çıkan fırtına esnasında Boğaz dışında bir deniz kazası olmuştur. Saat 1 sularında dalgaların tesiriyle Darboğaz mevkiinde karaya düşen Haşan kaptanın idaresindeki 20 tonluk Alatay motörü parçalanarak batmıştır. Mürettebat etraftan yetişenler tarafından kurtarılmıştır.
"Uludağ" gemisine dün Napolide törenle sancak çekildi
Ans&ldo tezgâhlarında yapılan Marmara hattı vapurlarından İkincisi Uludağ gemisine dün Napolide merasimle bayrak çekilmiştir.
Törende İtalyanın bir çok tanınmış şahsiyetleri. Elçimiz ve dipolma-tık temsilcilerimizle gemi inşaiye firmalarının müdürleri hazır bulunmuşlardır. Uludağa sancak çekilişi sırasında Türkiye lehine gemimi dostluk tezahürlerini belirten nutuklar teati edilmiştir.
Geminin, haziranın ilk haftasında limanımıza gelmesi beklenmektedir.
Dışişleri Bakanının, Akdeniz Paktı
ve diğer hususlara dair beyanatı
BÖYLE BİR ANLAŞMA, DÜNYA EMNİYET SİSTEMİNİ
FUAT KÖPRÜLÜ DİYOR Kİ : "— I , . _____ ________ _______
KUVVETLENDİRMEK İÇİN FAYDALI OLACAKTIR. İKİNCİ DÜNYA HARBİNDEN EVVELKİ DİPLOMASİ PRENSİPLERİ
İstanbul Radyonu senfonik orkestrasının bir konserini İdare edeceğini haber verdiğimiz. Fransız radyo, larında orkestra şefi B. .T. de Roho-zlnskl’nin dünkü konseri pek parlak olmuştur. Genç aanatkAr, Bcethoven-In üçüncü Leonor uvertürü İle Schu-mann'ın dördüncü snefonlslnl gayet canlı ve ateşli bir üslûpla İdare etmiş ve hele Schumannın çok hareketli olan bu eserinde büyük meharet ve muvaffakiyet göstermiştir. Radyoevi salonundaki davetliler sanatK-n hararetle alkılşamışlardır.
BUGÜN TAMAMİYLE İFLÂS
TEŞEKKÜR
Eşimin ve annemizin (în-farktus) hastalığında yakın a-lâkalarını esirgemiyen sayın Prof. Ekrem Şerif Egeli ve Ord. Prof. Muzaffer Esad Güçhan ve Dr. Faruk BÜyUlheme ve Gu-raba Hastahanesinde yattığı esnada Doçent Dr. Müfide Kü-ley ve Dr. Nvite ve diğer asistan doktorlara, hemşirelere derin şükranlarımızın iblâğını gazetenizden rica ederiz.
Adem Nezihi Energin ve çocukları
Balkan Tahkik Komisyonu üyeleri gitti
Hafta tatilini geçirmek üzere bir kaç gün evvel Atinadan şehrimize gelmiş olan 9 kişilik Birleşmiş Milletler Balkan Tahkik Komisyonu heyeti dün hava yoliyle dönmüşlerdir.
C. H. P. liler, Sadi Irmak’ın müfettiş olarak gelmesini istiyorlar
C.H.P. tl Başkanı îlhami Sancar Ankaraya gitmiştir. C.H.P. mahfillerinde llhami Sancar'ın bu seyahatine ehemmiyet verilmektedir, tl Balkanının Ankaraya gidişi C.H.P. müfettişliğinin lstanbulda yeniden ihdası İle alâkalı görülmektedir, öğrendiğimize göre İstanbuldaki Halk Partililer Dr. Sadi Irmak’ın yeniden müfettiş olarak gelmesini islemektedirler
1 ve 3 haziranda Parislo toplanacak olan Avrupa İktisadi İşbirliği tatbikatı ve Avrupa Konseyi toplan-tılArına Hükümetimiz namına iştirak edecek olan Dışişleri Bakanı Fu-ad Köprülü beraberinde HUSUSİ Kalem Müdürü olduğu halde dün sabah ekspresle Ankaradan şehrimize gelmiştir.
Haydarpaşa İstasyonunda Vali Muavini, Emniyet Müdürü ve şehrimizdeki Demokrat Partililerden oldukça kalabalık bir grup tarafından karşılanan Bakarı kendisiyle görüşen bir arkadaşımızın sorduğu suallere cevaben şunları söylemiştir:
Parla Toplantıları:
“— Bu akşam uçakla Brüksele o-radan da doğruca Parise giderek a-ym birinde toplanacak olan Avrupa İktisadi İşbirliği Tatbikatı ve 3 ünde yapılacak olan Avrupa Konseyi Bakanlar toplantılarına İştirak edeceğim. Ankaradakl acele işlerim do-layısiylc süratle yurda dönmek mec. burlyetlnde olduğum için İcap eden temaslarda bulunduktan sonra derhal döneceğim.”
Bulgarls'ı&ndakl subayımızın durumu
Bulgarların haksız yere idama mahkûm ettikleri ve bir seneyi geçen zamandan beri hapishanede bir işkence hayatı yaşayan subayımızın durumu hakkında sorduğumuz suale Bakan:
”— Bu hususta icap eden teşebbüa-ter yapılmıştır. Karşılıklı müzakere, lere devam edilmektedir.”
Akdeniz Paktı
ve dış siyasetimiz
”— Dünya emniyet sistemini kuvvetlendirmek için böyle bir anlaşma faydalı olacaktır. Bizim siyasetimizin gayesi dünya sulbünün ve dünya emniyetinin temini uğrunda bütün
Belediyenin yaptıracağı ucuz ev müsabakası
Jüri heyeti, bugün toplanarak projeleri değerlendirecek
Belediyenin İnşa ettirmeye karar verdiği ucuz evlerin tiplerini tesblt etmek üzere açılan müsabaka dün sona ermiştir. Şimdiye kadar bu müsabakaya yüze yakın projenin iştirak etliği bildirilmektedir. Jüri heyeti bugün toplanarak projeleri derecelendi-rccektlr.
Evvelce de bildirdiğimiz gibi kazanan proje sahibinin ismi evlere verilecektir.
Ayrıca birinciden beşinciye kadar derece alan nakdi
Jüri tipler 'tir.
Bu evlerin inşa hazırlıklarının 15 hazirana kadar tamamlanacağı tahmin edilmektedir.
projelerin sahiplerine mükâfatlar verilecektir.
heyetinin münasip gördüğü Şehir Meclisine se\4cedilecek-
Hava raporu
Son 24 saat İçinde yurdumuzda hava Akdeniz. Ege, îç ve Doğu Anadoluda çok bulutlu ve yer yer yağışlı, diğer bölgelerde bulutlu geçmiştir. Yağışlar VAğrour şeklinde olmuştur. Yağış mik-larları metre karede Tavasta 13, Ispar-lada 12, El Azı ğ, Sökede 10. Alucrada 5, Konya Ereğllıdnde 3, Burdur. Kangal, Salihlide 3, Afyon, Kütahya. Erzurum-da 1 kilogramdır.
Günün en yüksek sıcaklığı Balı kes İrde 36. en düşük sıcaklığı Van vc UIu-kışlada 8 derecedir.
Bugün şehrimizde havanın kapalı ve nralıkh. hafif yağışlı geçmesi, rüzgârların kuzey, kuzeydoğu IstİKametlnden orta kuvvette esmesi, hava sıcaklığının düne nazaran biraz düşmesi muhtemeldir.
YENİ İSTANBUL
çalışmalara tekmil kuvvetimizle yardım etmektir. Onun İçin bu gayeyi temin ve ona hizmet edecek her harekete şiddetle taraftarız. Şarki Akdenlzin böylo ahdi olarak emniyet altınA alınmasını elbette arzu ederiz, Çünkü bu yalnız bizim ve Şarki Akdeniz memleketlerinin menfaatini değil, bütün dünya aulhünün menfaati, bütün İnsanlığın müşte-menfaatidlr. Onun İçin
siyasette dalma böyle ge-ve Anlayışlı bir düşünce
rek dış niş ile ve daima açık ve samimi olarak
hareket etmek benim için değişmez bir esastır. İyi düşünülecek olursa milletlerin hususi menfaatleri ancak umumi menfaatler yani insanlığın müşterek menfaati namına mütalâa olunabilir ve ancak o çerçeve içinde kabili temindir, ikinci Cihan Harbinden evvelki diplomasi prensipleri ve zihniyeti bugün tamamiyle iflâs etmiş bulunuyor. Bugünkü yeni devirde ona uygun yeni bir zihniyet lâzımdır.”
Turizmin İnkişafı
”— Turizmin inkişafına yardım et. mek bizim için büyük bir iktisadi dâvadır. Dışişleri Bakanlığı bunu kolaylaştırmak İçin resmi formaliteler bakımından elinden geleni yapacak-
ETMİŞ BULUNUYOR.”
tır.”
Rub Sefirinin gidişi
Rusya Büyük Elçisi senelik mezuniyetini kullanmak üzere mem. loketlne gitmiştir. Esasen kendisi Ankaradan daha evvel ayrılacaktı. Fakat Meclisin ilk toplantısında bulunmak ve yeni Hükümetle temas etmek üzere hareketini tehir etmişti.”
Yurt dışındaki Türkler
Doğu Avrupanın komünist mem. leketlerlnde ve diğer bazı yerlerde muhtelif rejimlerin tesiri altında bulunan ırkdaşlarımızın yurda getirilmesi hakkında Bakan şunları söylemiştir.
”— Bazı memleketlerde iyi şartlarla yaşıvamıyan ırkdaşlarımızın yurda getirilerek iskân edilmesini biz de candan arzu etmekteyiz.”
C’ehıl Kayarın Amerika seyahati
Cumhurbaşkanı Celâl Amerika seyahati şimdilik bahis değildir.”
Bakan, vapurdan çıkınca
Tütüncüler Birliğinin toplantısında hazır bulunmuştur.
Okuyucularımız bu toplantıya alt tafsilâtı İktisat sahifemlzde bulacaklardır.
SPOR
Ordu boks takımımız
Fransaya gitti
3
Bayarın mevzuu.
dogrurtı
Dünya orduları arasındaki boks şampiyonası haziranda Paristu başhyocûk
Ordulararası boka şampiyonasının Fransnda yapılacak final müsabakalarına katılmak üzere 4 boksörden müteşekkil Ordu takımıma dün sabah İskandinav uçağiyk Fransaya hareket etmiştir.
Albay Nuri Ersözün b. .^Kanlığında Fı ajısaya giden boks ekipımiz şu bok* «Öderden teşekkül etmKlr.
5i kiloda Ha» it Ergönül. 58 kiloda Adnan İnan. 62 kiloda 8emlh Kızıl can. 80 kiloda Teğmen Suphi Okun
Dünya Ordulararası Boks Şampiyonası 3 haziranda Pariste başhyacak* tır.
W.A.Y. Dünya Gençlik
Birliğinin Konseyi
13 ağustostu şehrimizd* toplanacak olan Konseyin basın eksperliğini "London Times’’ muharrirlerinden Smith
ve “Le Monde” gazetelerinin ve Planchais yapacaklar
Türkiye Milli Talebe Federasyonunun hazırlıklariyle meşgul olduğu İstanbul konsey toplantısında .London Times ve Le Monde gazetelerinin tanınmış muharrirlerinden Smith ve Planchais W.A.Y. basın eksperliklerini kabul etmişlerdir. Smith ve Planchais 9 ağustosta Istanbula gelerek 10 ağustosta bir basın konferansı tertip edecekler, yabancı ve yerli basın mensuplarının bu suretle îcra Komitesi âzalariylc tanışmaları mümkün olacaktır.
Bütün delegelerin Istanbula varacaklar* 13 ağustosta ise büyük basın konferansı yapılacak ve bütün ıs4-annees plânieres) basma açık bulunacaktır Konseyin gidişi hakkında basın eksperleri tarafından her gün, genel sekreterliğe gösterildikten sonra, iki tebliğ gazetecilere verilecektir. Bunlardan ilki saat 11 de. İkincisi saat 17 dedir. Bir Türk mütercim her gün
Millelerarası Yeşilköy Hava Alanının inşasına gece gündüz çalışılıyor Milletlerarası Yeşilköy hava alanının inşaatına hız verilmiştir. Geceli gündüzlü üç ekip halinde çalışılmaktadır. Bir tarattan Konveylerin inşasına devam edildiği gibi pistlerin altındaki yeraltı künklerinin de döşenmesine başlanmıştır. Yeni hangarların yapılmasına yakında başlanacaktır.
İnşaat hemen hemen tamamen Türk mühendis, teknisyen ve işçileri tarafından yapılmaktadır.
Tekel Umum Müdürü bugün geliyor
Yeni Hükümetin programına göre Tekel İdaresinin durumu hakkında bir müdetten beri Ankarada temaslar yapmakta olan Umum Müdür Çadi Hüsmen bu sabah ekspresle şehrimize gelecektir.
HARBİNİN
İKİNCİ CİHAN
SON MEYDAN MUHAREBESİNİ ANLATIYOR
i
BERLİN-

S''



I

l
Bu alâka değer yazı serisini yarından itibaren 4 üncü sayfamızda neşretmeye başlıyoruz.
•4
gazetelerde çıkan yazıları tercüme decektlr. Bilhassa yabancı gazetecilerin telgrafları için tercih yapılması sağlanacaktır. Son gün tekrar bir basın konferansı yapılacaktır.
Information ve Documentation Komisyonu îcra Komitesinde. Türkiye Milli Talebe Federasyonunu temsil eden âzami2, Mükerrem Taşçıoğlunun “Demokratik Eğitim,, mevzuunda konseyde müzakeresini istediği theme kabul edilmiştir.
Türkiye Milli Talebe Federasyonu 5 inci büyük kongTe üyelerinin konferansı serbestçe takip etmeleri için 50 kişilik bir kontenjan kabul edilmiştir.
e-
Hüseyin Cahit Yalçın şehrimize geldi
Filistin Uzlaştırma Komisyonundaki delegemiz Kars Milletvekili Hüseyin Cahit Yalçın dün sabah Ar.ka-radan ekspresle şehrimize gelmiştir. Yalçın, Komisyon toplantılarına iştirak etmek üzere 10 haziranda Ce-nevreyc gidecektir.
Dünya futbol birinciliği için fikstür çekildi
Brezilya Futbol Federasyonu, Dünya Futbol birinciliği müsabakaları W çin fikstürü çekmiştir. Bu fikstüre göre maçlar 24 haziranda bağlıyacak ve 2 temmuzda sona erecektir.
24 haziranda Brezilya - Meksika, 25 haziranda Uruguay - Fransa, Ingiltere - Şlli, İtalya - İsveç, İsviçre -Yugoslavya, Ispanya - Birleşik Amerika, 28 haziranda Brezilya - İsviçre, 29 haziranda İspanya-Şili, İsveç-Pa-raguay, İngiltere - Birleşik Amerika, Yugoslavya - Meksika, Bolixvya -Fransa, 1 temmuzda Brezilya - Yugoslavya, 2 temmuzda İspanya - Ingiltere, İtalya . Paraguay, Şill - Birleşik Amerika, İsviçre - Meksika/111 Bolivya - Uruguay.
Portekizliler iştirak edip etmiye-çeklerine dair kati kararlarını bugün vereceklerdir. Hindistarun çekilmesi ve Portekizın de şüpheli durumu ile müsabakalara hâlen iştirak etmiş bulunan milletlerin sayısı 14 ü bul* muştur. Final müsabakaları 8, 9, 12, 13. 15 ve 18 temmuz günlerinde Sao Paulo’da oynanacaktır.
Beşiktaş (B) takımı
İzmire gitti
Beşiktaş (B) takımı Türkiye birinciliklerine iştirak etmek üzere dün vapurla İzmire hareket etmiştir.
Beşiktaş birinci takımının Ameri-kada bulunması dolayısiyle Siyah -Beyazlılar Türkiye birinciliklerine B takımı ile iştirak mecburiyetinde kal-mışlardır. Kafileye İhsan Arca başkanlık etmektedir.
ŞehıTmlzde bulunan lranlı sporcular şerefine dür» akşam İran Konsoloshanesinde, Başkonsolos tarafından bir çay verilmiştir. Bu çayda, Türk ve lranlı futbolcular, basın mensupları ve şehrimizdeki iranltlar hazır bulunmuştur. Resimde dünkü çayda bulunanlardan bir grup görülmektedir
I ( 4| k ■T • r L*- i

1950 Türkiye Futbol
Birincilikleri
SÎYASl İKTİSADÎ
Ankara. 30 (A. A.) — 1950 yılı Türkiye Futbol birinciliklerine iştirak etmek üzere Gençlerbirliği oyuncularından mürekkep ilk kafile bu sabah uçakla İzmire müteveccihen hareket etmiştir. İkinci kafile perşembe günkü uçakla gidecektir. Hâlen Koıhan. Şahap ve Necip’in takımda yer alıp alnnyacakları belli değildir.
Israilin Hopoel takımı geliyor
Israilin Hapoel futbol takımı yarın şehrimize gelerek cumartesi Fenerbahçe. pazar Galatasarayla ve salı günü de Vefa ile olmak üzere Üç maç yapacaktır.
YENİ İSTANBUL
t
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi :
YENİ İSTANBUL NEŞRÎYA1 LlMİTED ŞİRKETİ .Müdürü: Kemal H. SAKLICA
Bu sayıda yazı İşlerini fiilen idare eden: Sacid ÖGET
GasetemUo gönderilecek bi-lûmum yazıların doğrudan doğruya Yazı İşleri Müdürlüğüne gönderilmesi lâzımdır,
* Basıldığı yer : yeni İstanbul matbaaci-L1K LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI



A

. %
H


I MEMLEKET MESELELERİ^
Bizde bölge tarihçiliği
Memleket tarihçiliği bütüne doğru — Bir nümune tarihi — ■ bir safhası
Parçalardan
e

İnkılâp tarihimizin mühim
— Folklor araştırmaları
Yazan : Fındıkoğlu Z. Fahri------------
İstanbul Üniversitesi profesörlerinden
a ON otuz sene içhıde millî tarih Q görüşü, bir kaç sapıtma ve dalâlet ânı, istisna edilirse çok gelişmiş ve yayılmış sayılabilir. Artık Osmanoğullariyle başlayan bir Türk tarihi çok genlerde bırakılmış, müspet vesikalara dayanan bir geçmiş telâkkisi halk çevrelerine kadar nüfuz etmiş bulunuyor. Bu görüş, yal nw umumî tarih eserlerimizde değil, çeşitli memleket bucaklarına dair yapılan araştırmalarda da hâkim düşünceyi teşkil etmektedir.
Bugünlerde milli tarih kütüphanemizi zenginleştiren 450 ye yakın sa-hıfeden mürekkep bir eser, bana yu kandaki hükümleri yeniden ilhanı etti ve bu hükümleri sağlamlaştır-cjt Eser Dr. Ylğitbaşıoğlu Sadık Bey tarafından kaleme alınmış, şahsi e-mek vff gayret ile basılmıştır. Şark Anadolusunun bir kazasının tarihine ait olan eser, son senelerde Erzincan Aydın, Konya, Bayburt, Erzurum. Urfa, Ahlat.» gibi şehirlere ait o-larak neşredilen mahallî tarihler zümresine mensuptur (1).
n.
Kısaca “Kiğı” adını taşıyan kitap, başlı başına bir âlem. Elinize aldığınız zaman bırakılması güç oîân bir eser karşısındasınız. Küçük bir şehir sanki dile gelmiş, kendi mazisini. dününü, bugününü, taşı ile, toprağı ile, demiri ile. türküsü ve mânileri ile anlatıyor. Tarihçi, folklorcu, edebiyatçı, idareci, inkılâp tarihçileri. Rusya - Türkiye münasebetlerini düşünen siyasî tarihçi, şehirler* yaşatan ailelerin şecereleriyle meşgul nesebbilgisi mensupları, “İkinci grup” adını taşıyan bir fırkanın rolü... ilh. ile alâkalı olan herkes, “Kığı” da kendisini meşgul edecek sahıfeler bulacaktır. Ben burada e-s°ri tanıtırken onun yalnız bir kaç noktasından bahsedeceğim.
Kını ne derse desin, son çeyrek asrın tarihi, daha Önceki tarih halkalar; yanında hususi bir ehemmiyet taşıyor. Bu devreye kimi “İnkılâp Tarihi”, kimi “İhtilâl Tarihi”, kimi de “Devrin Tarihi” adını vermektedir, Hattâ bir kanun, bu devrenin öğrenilme ve bellenmesini piânJaş-tıfmış, yüksek tahsil talebelerine bir mecburiyet de yüklemiştir. Şimdiye kadar yapılan ve hâlâ da yapılmakta olan “İnkılâp Tarihi Tedrisatı”, ne nispette ilim Türkivesıne elverişli lir? Bu sorguyu ayrıca ele almak, T ’-lı zamandan beri ele alınmağa e ->r bir mesele olan bu işin ıstika-n *»m ve tarzını değiştirmek lâ-z indir. Benim burada söylemek istediğim şey. vakit geçirmeden inkılâp tarihine ait malzemeleri toplamak ve tarafsız bir süzgeçten geçirerek çeşitli terkiplere tâbi tutmaktır, işte Dr. Yiğitbaşıoğlu Sadık Beyin ese ri, bu neviden terkiplere kaynaklık yapacak membalar arasındadır. Müellifin. Dursunoğlu Cevat Beyin ‘•Millî Mücadelede Erzurum” kitabındaki malûmat bazan tekrar, hazan yenileme suretiyle verdiği bilgiler, ikinci grupun teşekkülü ve bilhassa “Millî Misak”ı kaleme aldığı son günlerde artık belli olan eski Erzurum mebusu merhum Süleyman y^gcati ile onun çok kıymetli, idealist politika arkadaşı Büyük Millet Âİecüaî ikinci reislerinden merhum Hüseyjj) Avni hakkında verilen biyografik izahlar çok orijinal ve de-ğeflidih Bu eserden anlıyoruz ki,
halinde ele almak, Anadolunun folklor ve etnografyasını haritalarla, monografilerle, etütler.. canlandırmak yalnız ilmi değil, aynı zamanda hayati ve siyasî ehemmiyeti de haizdir. Milletlerin ve halkların an laşmaları için, folklorik tezahürlere ehemmiyet verdiğini gördüğümüz “Unesko”nıın telkinlerinden sonra olsun bu noktayı mühimsemek zarureti vardır (2). Dr. Yiğitbaşıoğ-lıınun eseri, dolayısiyle dikkatimizi bu noktaya çekmek itibariyle ayrıca bir ehemmiyet kazanmaktadır. Kitaptaki türküleri, mânileri, oyun güftelerini okurken, güzel Türkçe bizi arasıra Orta Asya Türklüğüne götürüyor ve Tûran’dan Küçük Asyaya akın eden Türklerin durak ve dinlenme, yerleşme merkezlerinden cilan Kiğı'nın, bu küçük ve mühmel şehrin, ne kadar mühim olduğunu düşündürtüyor. Anlaşılıyor ki Kiğı. Erzurum kültür çevresini asırlarca beslemiş, bundan sonraki hareketlerde de besliyecek
küçük bir kültür merkezidir, merkezi bize tanıttığı için genç fikir adamı Dr. Yigitbaşıoglunu can dan tebrik etmek isterim.
kültürel ölçüde Bu
(W Bk, Kiğı, Yazan: Yiğitbaşıoğ-lu Sadık (Afyon'da doktor»), 1950, İstanbul, Cemal Azmi Matbaası.
(9) İstanbul Üniversitesi, bugünlerde b umaksatla bir (Folklor ve Etnografya Kılavuzu) neşretoniştir.
Trieste meselesi
i
1

’ v
. _ •
Sovyetlerde de temizlik var
İki bakan azledildi
Yunan - Yugoslav dostluğuna tek ve büyük mâni
Müteveffa Başkan RooscvelUlıı torunu Curtiss Roosevelt Dali (solda) Kobhı Eıbvards ile (ortada) evlenmiştir. Kesimde Buyan Eleanor Roosevelt (sağda) yeni evlileri tebrik ederken görülüyor
İtalyan iddialarını Yugoslavya, noldukça garip,, telâkki ediyor
Londra. 30 A.A. (United Press) — Moskova radyosunun dün akşam bildirdiğine göre, Sovyet Rusya Bina ve inşaat Bakanlıklarında değişiklikler yapmış ve bakanlardan birini âzlet-mlştir.
Sovyet Yüksek Şûrası, İnşaat Malzemesi Sanayii Bakanı Ginsburg’un vazifesine son vermiş ve yerine Ağır Sanayi Bakanı Yudin’i getirmiştir. Yu-din’in boş kalan vazifesini de Raizer almıştır.
Radyo. Ginsburg’un akıbeti hakkında malûmat vermemiştir.
Evvelâ “Yunan çocukları meselesi” halledilmelidir
Londra, 30 (AP) — London Times gazetesi bugünkü başyazısında, Yunan içharbl sırasında Yugoslavyaya görütülmüş olan küçük Yunan çocuklarının “feci hâdisesi,, t cm i zeln m edikçe, Yunan ve Yugoslav münasebetlerinin hakikaten iyi bir duruma girmesi imkânsızdır, demektedir.
TimCte» nteşelenjn hallinden, bijtün çoçııkîijjın veli veya Vasilerine teslimini anladığını da ifade etmiştir.
MEMLEKET HABERLERİ
Meclise verilen bir kanun teklifi
M
Halkevleri binalarının eski
sahiplerine iadesi isteniyor
Tek parti usûlü cari bulunduğu zamanlarda Maliye, özel İdare ve belediyelerce C. H. P. ne hibe edilen veya hakiki kıymetine nazaran çok düşük bir para ile alınan binaların, asıl sahipleri adına tashihi kayıtları istenmektedir
Mehmet fili fiybar hakkmdaki karar
Refet Bele, Nuri Sait Paşanın misafiri oldu
Bağdad. 30 . A.A, (AFP) — Birleşmiş Milletler Teşkilâtı Filistinli Mülteciler Merkezi Direktörü General Kennedy, beraberinde merkezin idare meclisi üyeleri St. Hardouin. John Blanford ve Henry Kennigt olduğu halde bu sabah uçakla Bağ-daddan Beyruta hareket etmiştir. Yalnız Meclisin Türk üyesi General Röfet Bele, Türk ordusunda kendi emrinde çalışmış olan Irak eski Başbakanı Nuri Said Paşanın misafiri olarak 24 saat daha Bagdad’da kalacak, yarın bir Irak askerî uçağı ile Beyruta gidecektir.
Batılı üç müttefik, müzakere halinde
Belgrad. 30 (AP) — îtalyanın Trics-1 te’yl geri almak yolundaki iddiaları.' dün, resmi Yugoslav basını tarafından “oldukça uarip’’ seklinde vasıflandırılmıştır.
Hükümetin tasvibine maruz kaldıklarında şüphe bulunmayan Borba ve Politika gazeteleri, İtalyan Dışişleri Bakanı Kont: Sforza‘nın, Triestenin taksiminin ırk ayrılığına göre yapılmasını ileri süren teklifini tenkid etmişlerdir.
Her iki gazete de. bu plânın, İngiltere. Amerika ve Fransanm. Trieete-nin italvaya inde edilmesine dair olan arzularının bir ifadesi olduğunu kaydetmekle ittifak etmektedirler.
Borba. 1946 da. Italyan barış and-la.şmasının imzalanması zamanına İşaretle. “bizden o zaman dahi kabul etmemiş olduğumuz bir hususu şimdi gene talep etmek oldukça garip” dernektedir, üç büyüklerin müzakeresi
Washlngton, 30 A.A. (AFP) — Resmi çevrelerden alınan malûmata göre. Birleşik Amerika. Ingiltere ve Fransa arasında hali hazırda müzakereler cereyan çimektedir. Bu müzakerelerin gayesi Sovyet Rusyanın Trieste bölgesini milletlerarası hale sokmak İçin ileri sürdüğü talebi reddetmek üzere müşterek bir cevap hazırlamaktır.
Bilindiği gibi Sovyetler Birliği, Triestc’deki Amerikan ve İngiliz işgal bölgelerini “gayri kanuni” olarak telâkki etmektedir. Rustar Avusturya barış anlaşmasına hazırlanmak üzere dörtlü çalışmaların başlaması İçin bu bölgenin kaldırılması şartını ileri sürmüşlerdir.
Bu konuda Dışişleri Bakanlığının
takındığı tavır Trieste meselesinin A-vusturya barış anlaşması meselesinden ayrı olduğu ve Sovyet itirazlarının gayesinin sadece andlaşma metnini geciktirmekten ibaret bulunduğu merkezindedir.
Kudüs için îsrail plânını, Amerikan basını destekliyor
ğeriidih Bu eserden anlıyoruz Erzurum Kongresini, Mustafa Kemal Paşanın Erzuruma gelmesinden Çok evvel hazırlayanlar arasında Kiğılı olan bu iki sima, kıymet ve kadirbilir bir milletin tarihçilerini düşündürecek mahiyettedir. Bilhassa siyasî fırkalardan, fırkacılığımızın karakterlerinden ve istikbalinden çok bahsedilen bugünlerde yakın b\r mazinin olup bitenlerini tanımak, iç yüzlerini bilmek ayrıca faydalı, dert verici olsa gerektir.
III.
Şarkî Anadolunun adı belki biı çok vatandaşlarca malûm bile olmı-yan bu küçük kazasının tarihini 450 ye yakın sahifelik bir eserde tanıtan genç müellif, hiç şüphesiz, yalnız ‘Kiğı” nın mahdut çevresi içinde kalamıyaraktı. Bu yüzden kitap, bazan bir “Erzurum Tarihi”, hazan bir “Şarki Anadolu Tarihi” mahiyetim arzedîyor. Esasen günümüzün ilmi tarih telâkkisi de, her tarihçiyi ve her tarih mensubunu bu yola sev-keylemektedır. Bununla beraber a-ğırlık merkezi hep “Kiğı”dır. Başta Avrupada tanınmış bir tarihçi olan Abdurrahinı Şerif Beyin Tarihi” olmak üzere bir naklardan istifade mıntakanın şöyle başlayan ve bugün rihi bir panorama rnektedir. Bu tarihin Malazgirt ile başlayan safhası, müellifin tarih telâkkisini iyice belirtmektedir. (Sf. 35j. Birinci Dünya Harbinden sonra milli birliği bozmak teşebbüslerine karşı Kiğı’nın nasıl hareket ettiğine ve Türklüğün nabzını teşkil eylediğine bir daha vâkıf oluyoruz (Sf, 246). Bu küçük kazanın. Erzurum kültür havası içinde nasıl bir Türk, lük nüvesi olduğunu. Kığı folkloruna hasredilen sahlfeler canlı bîr surette gösteriyor ıSf. 4031. Kanaatimce bu sahifelerı kaleme aldıran zihniyeti, ba$lı başına bir ilim meselesi
Ankara, 30 «Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Eskişehir milletvekili İsmail Hakkı Çevik Halk Partisi ile Halkevlerine teberru suretiyle verilen veya ucuz bedelle satılan gayrı menkullerin eski malikleri adına tashihi kayıt muameleleri yapılmasına dair bir kanun teklifini Meclis Başkanlığına sunmuştur.
Kanun teklifinin gerekçesinde tek parti usulü cari bulunduğu zamanlarda yurdun hemen bütün il ve ilçelerinde o zamanki iktidar partisinin maliye, özel İdare ve belediye dairelerinin uhdelerinde bulunan ve Halk Partisi tarafından istenen gayrı menkullen bu partiye hibe etmeğe veya hakiki kıymetine nazaran çok düşük bir para ile satmaya mecbur tutuldukları belirtilmekte, bu muamelelerin kanunun âmir hükümlerine tamamen aykırı bulunduğu kaydedilmektedir. Teklif sahibi tek parti zamanında maliye hâzinesi ile ö-zel idare ve belediyelerin tashihi kayıt dâvası açmalarına imkân bulunmadığını, binaenaleyh müruru zaman mevzu bahsolamıyacağını ayrıca belirtmekte ve siyasi partilerin e-şit hak ve menfaatlere sahip bulun dukları esasını halk nazarında bir kere daha tebarüz ettirmek için bu
tashihi kayıt muamelelerinin yapılmasını istemektedir.
Dokuz maddeyi ihtiva eden kanun teklifinde yukarda mevzuubahis bütün gayrı menkullerin bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren eski malikleri adına tashihen tescilleri yapılacağı. Halkevlerinin işgali altında bulunan ve C.H.P. adına tescil edilmiş olan gayrı menkullerin de maliye hazînesi adına kayıtlarının tashih edileceği, bu hususlarda sulh mahkemelerince verilecek tahliye kararlarının icra daireleri tarafından derhal infaz edileceği tashihi kayıt esası aleyhine adli veya idari hiç bir dâva açılamıyacağı belirtilmektedir.
Yargıtayca. bozulan karara uyularak, yapılan duruşmada 2 sene 8 aya mahkûm edildi
Ankara, 30 (Hususî muhabirimiz bildiriyor)—-Eski Cumhurbaşkanına yazı ile tecavüz suçundan 4 ay hapse mahkûm edilen Doçent Mehmet Ali Aybar hakkmdaki bu karar Yargıtayca sanık aleyhine bozulduğu için bugün şehrimiz Ağırceza Mahkemesinde dâvaya yeniden bakılmıştır.
Sanık avukatı bozma kararının usul hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Sabahleyin başlıyan oturum kısa bir fasılayı müteakip öğleden sonra da devam etmiş ve sanığın 100 sayfa tutan müdafaanamesl-nin okunması sırasında celseye gizli olarak devamı istenmiş ve karar üzerine müdafaanamenin yarısı gizli 6-turumda okunmuştur.
Nçticede mahkeme bozma, kararına, uyarak sanığın 2 sene 8 ay hapsini karar vermiştir.
teşhire başlamış-
kalacak olan ser-sanat münekkidle-
New-York’taki bir
Türk sergisi
New-York, 30 - A.A. (United Press) — Türk haberler bürosu, Türk elişleri ve resim sergisini dün Hunter Kolejinde tır.
Burada 15 gün giyl New-York’lu
ri ve (50 den fazla kadın teşkilâtının üyeleri gezmiştir.
Bundan sonra Chicago Sanayii Fuarına gidecek olan koleksiyon, Birleşik Amerikada iki sene kalacak ve fuarlarla kolejlerde teşhir e-dilecektir.
Batı - Rus ticareti gelişme yolunda
Cenevre. 30 (AP) — Sovyetler Batı Avrupa memleketlerine yüklü miktarda Rus buğdayı teminini gözönün-de tutan bir anlaşmanın müzakeresine hazır olduklarını bildirmişlerdir. Keyfiyet bugün Birleşmiş Milletlere bağlı Avrupa Ekonomik Komisyonu tarafından açıklanmıştır.
Komisyonun İcra Sekreteri İsveçli Profesör Gunnar Myldar geçen kasımda Doğu ve Batı Avrupa arasında bir buğday anlaşması müzakeresinin yerinde olacağını belirtmişti.
Sovyet Hükümeti verdiği cevapta, bu teklifi müsait şekilde karşıladığını ve komisyon tarafından tertiplenecek bir Avrupa buğday konferansına Sovyet delegelerinin iştirak edeceklerini bildirmiştir.
Bazı İsrail partileri ise tasarıyı beğenmiyorlar
New-York, 30 A.A. (AFP) — New-York basını mukaddes yerlerin millet-İcrarası hale getirilmesine dair îsra-ilin yeni teklifini gayet iyi karşılamıştır.
Kudüs, 30 A.A. (AFP) — İsrail Hükümeti tarafından Birleşmiş Milletlere sunulan Kudüs hakkmdaki tasarıyı sağ ve sol muhalefet partileri nıüt-tefiken tenkid etmişlerdir.
Bu partilerin temsilcileri France Presse Ajansına verdikleri beyanatta hükümetin büyük bir hata işlediğini söylemişlerdir. Bunlara göre, hükümet teşebbüsü ele alarak ve yeni şehrin bir kısmı üzerindeki hâkimiyeti terke-derek şehir üzerinde Ürdünün hâkimiyetini kabul etmek suretiyle hata işlemiştir. Hattâ koalisyon hükümetine mensup olan dini blok liderleri dahi bu noktal nazara iltihak etmişlerdir.
Diğer taraftan, çoğunluk partisi lideri, Birleşmiş Milletlerde Kudüs hakkında çıkacak buhranı önlemek için îsrailin pasif durumu terketmeai ve yeni şehri İsrail Devletinin bir parçası olarak muhafaza etmek yolunda yeni tekliflerle teşebbüsü ele alması 1-cap ettiğini ve fakat bu teklifin aynı zamanda hıristiyari menfaatleriyle dünya efkârını tatmin etmesi lâzım geldiğini tekrar bildirmiştir.
Başbakan Ben Gurion bugün Parlâmento Dışişleri Komisyonuna bu mevzuda izahat verecektir.
İsrail - Arap İşbirliği tahakkuk edecektir
Ne\v-York. 30 (AP) — tsrailln Wa-shington Büyükelçisi Eliahu Elath, dün, bir toplantıda yapmış olduğu konuşmasında “İsrail ile komşuları olan Arap devletleri arasında İşbirliğinin yalnız mümkün olmakla kalmhyıp. yakında tahakkuk edeceğini,, söylemiştir.
Yakında Ingiltere Büyükelçiliği vazifesini deruhte edecek olan Elath, “İsrail ile Müslüman âlemi arasındaki ilk dostane münasebetlerin teessüs çtmiş bulunduğunu’* kaydetmiştir. Büyükelçi bu adımların, Israiîin Türkiye " îrân tarafından tanınması şeklinde tecelli ettiğini belirtmiştir.
• I




Müsabakamızda kazananlar
Aydınlı dâvası
Duruşma, tahkikatın tevsii için gene tâlik edildi
•‘Erzurum çok kay ele aldığı Milât de
ederek
lx>yle
ile biten ıızıırı taka ünde gösteril-
Ankara, 30 «Hususi muhııbirimiz bildiriyor) — Reşat Aydınlı aleyhine açılan dâvaya bugün Asliye Birinci Ceza Dairesinde bakılmıştır. Daha evvel Celâl Baynrın da tanık olarak dinlenmesi kararlaştığı için duruşmayı takip etmek üzere oklukça kalabalık bir meraklı kütlesi (le toplanmış bulunuyordu. Oturum açılınca yargıç celpnamenin tebliğ edilip edilmediği hakkımla hiç bir Iş’ar mevcut olma »lığını bildirmiş, bunun üzerine söz a-lan savcı yardımcısı daha evvelki celselerde ileri sürdüğü görüşe sadık kalarak Celâl B/ıyarın tanık olarak din-Irnmeşİne ihtiyaç olmadığını brllrt-ıniştlr. Sanık avukatı bu rııütalâaya iştirak (*tmiş fakat Fuat Ama, Sadık Aldoğan. Onman Böjükbaşı namlarına nıüdahil olarak duruşmaya İştirak c-den avukutlur buna Kiraz etmişler, Celâl Boyarın daha evvel savcılıkta alınmış olan ifadesinin okunmasını kâfi girmediklerini, çünkü başka hususlarda da şahadetine muracuni etmek İhtiyacında olduklarını süylviıılJ terdir. Neticede mahkeme Celâl Sayarın dinlenmesine luzııııı olmadığı katarına varmış, Müdahi) avukatlar bıı şartlar akında kendilerinin vücuduna İhtiyaç* kalmadığını, hu itibarla duruşmayı terkcdeceklcrinl aöyliyerek salondan ayrılmışlardır.
Mahkeme, verdiği kararda Celâl Bayarın evvelce savcılıkta alınmış o-lıırı İfriti» sinin mahkemede okunulma sini kurar altına aldığı i»,*ln sanık a vukotı buna itirazda bulunmuş ve kanunun sardı hükümlerine göre bu İfadenin okutulurnıyaruğırıı ileri süt nıiış vo yargıcın talebi üzerine* hu hu* ■luslakı İtirazını yazılı olarak mnhk» meye tevdi etmiştir. Duruşma, tahkikatın genişletilmesi İçin başka giine bırakılmıştır.


fivni Başmanın M. Eğitime tamimi Ankara 30 (A.A.) — Milli Eğitim Bakanı Avni Başman bakanlık teşkilâtına aşağıdaki genelgeyi göndermiştir:
Değerli meslektaşlarım,
Adnan Menderes kabinesinin Milli Eğitim Bakanlığı vazifesini üzerime almış bulunuyorum Bir çoklarını yakından tanımakla iftihar ettiğim mesleki aşlarımla samimi işbirliği başlıca güvençlerimden biridir. Çalışmalarımızın istikamet ve hedefi Hükümet programının millî eğitim bahsinde tayin edilmiştir. Tarih boyunca büyük mücadelelerin mesut neticesi olarak teessüs etmiş bulunan millî birliğimizin daima İleriye doğru inkişaf eden müterakki bir nizam içinde büyük manevi kıymetleriyle korunması okul ve okul dışı terbiyesinin ilk ve son Bu millî birlik hakikatini şuurla kavraması ve onu
çalışacak her türlü tesir ve cereyanlara karşı fikren ve rnânen mücehhez bulunması İçin gençlerimizin sağlam bir karakter ve iyi bir muhakeme itiyadı ile birlikte özünü vatan ve
• | •*
millet sevgisinden alan mânevi kıymet Ölçülerine sahip olması lâzımdır. Bunu temine çalışmak en birinci vazifemizdir Hepinize muvaffakiyetler dilerim.
hedefidir, tam biı bozmaya
Yunan, İtalyan ve Çin Büyükelçileri, Refik Koraltanı makamında ziyaret ettiler Ankara 30 IA.A.) — Yunan Büyük Elçisi SRcfcris, İtalya Büyük Elçisi Renato Prunaa ve Çin Büyük Elçisi Ll Ti-Tsun, bugün öğleden önce Büyük Millet Meclisi Başkanı Refik Koraltanı Millet Meclisindeki makamında ziyaret eylemişlerdir
Yeni Hint Maslahatgüzarı, Atatürkün geçici kabrine büket koydu
Ankara 30 t A.A.) — Yeni Hint Maslahatgüzarı C.G, Jha bugün saat 15 te Atatürkün geçici kabrini ziyaret ederek bir buket koymuş ve saygı duruşunda bulunmuştur.
Prof. Gabriel’e dün merasimle Ankara Üniversitesi fahrî profesörlüğü tevcih edildi Ajıkarn 30 (A.A.) — İstanbul Fransız Arkeoloji Enstitüsü Müdürü ve College de France profesörlerinden Albert Gabriel’e Ankara Ü-niversitesi tarafından “Fahri profe-sör” pâyesinin tevcih edilmesi münasebetiyle bugün Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinin büyük toplantı salonunda Millî Eğitim ve Sağlık bakanlarının da iştirakiyle akademik bir tören yapılmıştır.
Saat 16 da başta Prof. Albert Gabriel olduğu halde Ankara Üniversitesi profesörleri akademik kıyafetleri ile dinleyicilerin alkışlan arasında konferans salonuna girmiş ve yerlerini almışlardır.
Dekan Bekir Sıtkı Baykal, Prof. Gabriel’e Türk sanat tarihine yapmış olduğu büyük hizmetlerden dolayı bütün arkadaşları adına teşekkür ederek sözlerini bitirmiştir.
Son olarak söz alan Prof. Gabriel. kendisine fahrî profesörlük payesi tevcih etmiş olan Ankara Üniversitesi senatosuna ve törende hazır bulunanlara türkçe teşekkür etmiş ve Türk mezar anıtları, mevzulu ilk dersini Fransızca olarak vermiştir.
Profesörün projeksiyonla gösterdiği resimlerle süslenen dersi dinleyiciler büyük bir ilgi İle takip etmişlerdir.
İstanbul
Fehmi Yağcının cenazesi merasimle defnedildi
Ankara 30 (A A.) — Demokrat Parti Haysiyet Divanı üyesi ve Ankara 11 Genel Meclis Üyelerinden Haşan Fehmi Yağcının cenazesi bugün öğle namazını müteakip Hacıbayram Camiinden törenle kaldırılarak ebedi istirahatgâhına götürülmüştür.
Cenaze töreninde Büyük Millet Meclisi Başkanı Refik Kora İtan, Bakanlar, milletvekilleri ve kalabalık halk kütlesi bulunmuştur.
Cenaze Hacıbayram camiinden Adliye Sarayına kadar eller Üzerinde getirilmiş ve burada cenaze arabasına konulmuştur Cenaze alayının Ö-nünde başta Cumhurbaşkanı taralından gönderilen çelenk olduğu halde muhtelif teşekküller ve müesseseler tarafından gönderilen çolenkler bulunuyordu.
Haşan dün
Romayı birbirine katan bir fil
Roma, 30 a. a. (AFP) Gara götürülen bir fil kaçarak Romanın kenar mahallelerinde telâş ve panik uyandırmıştır. Seyrüseferin durmasına. satıcıların, müfterilerin kaçmasına sebep olan fil nihayet polisin müdahalesi ile yakalanmıştır.
Suııderland takımının şehrimizde yaptığı maçlar İçin açmış olduğumuz tahmin müsabakamıza gelen cevaplarda 3 gol ve 2 penaltı ile müsabakamızı 40 kişi doğru tahinin etmişti. Bu 40 kişi arasında kura dün Beyoğlu 3 iıııcü Noterinin huzıırlylc matbaamızda saat 11.30 da çekilmiş ve 10 kııpnıı sahibi. koymuş olduğumuz muhtelif hediyeleri kazanmışlardır.
Doğru tahmin eden 40 kişinin arasına 16 kuponla katılan Osıııaııhry, Hıımcli Caddesi Kristal Apartman 39'3 de Bay Fikret Karaman müsabakamızın en kıymetli hediyeleri olan pikap ve radyoyu kazandığı «ihl ayrım kendisine uazotemizin 3 muhtelif abonesi de İsabet etmiştir.
Bıı okuyucumuz îııgİÛzlerle yapılan diğer maçlar üzerinde de muhtelif tahminlerle ve yüzden fazla kuponla müsabakamıza iştirak etmişti. Kazn-ııanlnrın iladır::

T C-
W: . 4 W
9,
I *■
Tü rkiye C11m h ’■»(y eH.




• e
Noivr»
S’ıı.

V
• J
»i.
”1
_____J
■pı hediyel(y
I
>
P.Ufvt Kav ‘-.a


••ıLLlj rniya
u »o (»• ı(? »



1
A
içimleri ve hediyeleri ııeağı-
0-i trn
’. '1 . ı icat V
M, 1=4

t
I



4
I
Kazananlar
marka radyo: *

a/ivc abaıu*
Philips
Fikret Karaman, Osmanbcy Rumeli Cad. Kristal Ap. 39 3.
Luzor marktı bir pikap (İD plûklı otomatik)
Fikret Karaman. Osnvınbey Rumeli Cad. Kristal Ap. 39/3.
SluuıHors marka altın ııçlıı dolına kaleni: •
Recep Koyuncu; Yeşildlrek Molatnş han No. 18.
Bir çift ayakkabı; Taııra mağazasından:
Yüksek Mimar Sedat Veziroğlu. Lâleli Tayyare Ap. No. 38/4 Aksnray-Şehir.
(«lizol bir gömlek:
Neyir DÖkmcci, Vakle Atik Küçük Onman paşa sokak No, 5 Üsküdar.
Yeni Ishınhııhın bir yıllık abonesi: Fikret Karaman, Osman hey Rumeli Cad. Kristal Ap No. 39/3. İstanbul.
ti aylık Yeni İstanbul nlıonesl:
Osman Ozb(k. f)iİH*kli Camii sok. No. 1 Beyazıt
,.(l aylık Yı»ııl İstanbul nborıesl:
Fikret. Knramnn. Ösmanboy Rumeli Cad. Kristal Ap. No. 39 3. İstanbul.
3 aylık \ eııl İstanbul abonesi:
Fikret Kınaman, Osınahbcy Rumeli Cad. Krislal Ap, 39 3
3 ııylık Yeni İstanbul abonesi;
Mustafa Hamınncıoğlu, Ziraat Fakültesinde Asistan «Ankara).
Dogrıı talimin eden, fakat ktır’ada kazanaınıyan okuyucularımız
İD (lıığrıı tahmin kuponunun anısına kııtılan, fakat nıiisabakanıızdıı bir şey kır/jifiHiıııy ıııı okuyucularını ıgın isimleri aşağıdadır. Bıı nkuyııcıılnn-mır arasında neticeyi yalnız, bir iki knpnnl.ı bulanlar olduğunu söylersek, bu okuyucularımızın tahminlerinde kuvvetli oldukları meydana çıkar. Kendilerini tebrik etleriz. Bıı şanssız okuyucularımıza öniinıiizılekl spor ınİisubnknlnrııııız.ıla İyi Min^lar temenni ederiz.
Vasll Vonetis. Maçka Teşvikiye Kısmet Pazarı 50. - I. Tabir (îökkule, Su-cubahçc sok, No. 4 Arnavutköy-Mak-slmos Ksantopulos, Nişantaşı Valikonağı cnd. Şahbaz Ap. 79 4. - Fikret Karaman, Osmanbey Rumeli cad Kristal Ap. 39/3 (11 kuponla) - Meh-

l»ll

»I»*» t
1 •
İn
jon

^4i£İA m İ l z,ı>
.»d/ C
ıu tr.bit
ol aU'.fc .an
eos:ı. Alı


ıl ı » blid Nnblb *dlp fazı kloil ■kkİÜ4*‘H la ■•A t -4*^ ;poı* 4iharelr.it F.tauısel
tu • •
7, *>»-• ' • •
Ih 1
7 er»)
mil»

• I •

’loÇor
•• A ■

5C/-İ,
Uü » î»5d*ı.:
cloıp-Ln
JO/Ifcflp’JÛ U.rt\
bJ’ftlCût.utı
Nuicı «rAjıuı

met Cabacı, Küçükeylor 51 sok. No. 7 Ankara - Şinasî Tunccl. Dcrcboyu Gözeükızı sok. No 13 kat 5 - Özcan Dalkılıç, Kumkapı Köşklü Hanınıeım çıkmazı 21 - Oktay Uygur. Operatör Raifhcy sok No. 19 1 Şişli (2 kupon»-Mustafa Balmumcu, Bnhçckapı Rnh-vancılnr - Hühlnn Buluç, Fatih Oku-muşatlaııı «ok. No. 39 - Akil Kulny, Bileşikçi Dlkıneııcl, ........... —
manpnşa sok. No. 5 Üsküdar - Emel Kurnbaşar. Fatih Macarkardcşlvr cad. 36 - Orhan Özyılnıaz. Kartaltepc Ka-rışıkkıılukbaşı Tan sok. 28 Bakırköy -Mahir Üıılii, Dil - Tarih - Coğrafya Fakültesi Ankara - Nevzat Yavaş. İhsaniye Şcrifbey Çeşme sok, 5 1 -Nenrika Saygı, Aksaray Sofular cad. 11 - Şefkat Uygur, Operatör Ralfbey sok. 19/1 (2 kupon».
Diinkii kurııyı çeken İstanbul 3 iıııcü Noterliğine*!* tını/.i m edilen zabıtta kazananların isimleri

. MÜSABAKA
KUPONU
sok. No. 208 Şişli - Neyir Vaki e Atik. Küçük Os-
Kazananların cuma güııii saat 18 den sonra idarehanemize müracaatlar)

de çekilecek
İştirak İçin n-
90 ta ııo
I aralık 1950 büyük ktırnıııı/a »ağıdaki kuponlardan getirerek bir kura numarası a-labileceksinlz.
Tafsilâtını lıer pazar günkü (YENt İSTANBUL) da arayınız.
Yeni İstanbul'un
KUPONU

f
Sayfa 4
flmeıikadaki muhalefetten bir örnek
Truman bizi nereye sürüklüyor?
Milletlerarası Bebek Sergisi
31 Mayıs 1050
| 930 ile 1939 seneleri arasında Wa-
• shington'a geldiğim zaman, her yeni program hakkındaki karışık münakaşalardan biri, Britanyadn, yahut Avustralyada veya Yem Zelanda’da bunun evvelce tatbik edilip çok tatmin edici bulunduğu idi. Bu programın oradaki neticelerini hak-kiyle tetkik ettiklerinden şüphe ederim, fakat buradaki umumi kanaat, İngılterenin ekonomik ve sosyal kalkınma sahasında bizden daha ileride olduğu merkezinde idi.
Umumî nazariye, lnglltoreûe, Ame-rlkada olduğundan daha az iktisadi depresyon, işsizlik ve sefolet olduğu İdi. Mamafih bu fârazlveleıl teyit eden hiç bir rakam görmedim. Pek tabii tngilizler sadt ve sınai Amerikalıların etmedllor. Hor
gömlek veya elbisesinin Ingütvi'eden İthal edildiği söylendi. Sanki Ingilte-reden gelmesi, malın üstün kalite olduğunu gösteriyordu.
Bugün İngiltere çetin bir hayat sürmektedir. İhtiyacı olân İthal maddelerini HAtmalacak kadar ihraç malı imal edememektedir, işçiler düşük hayat seviyesinden muztuıiptirler, şimdi burada, îngllterede kullanılan şu veya bu programın tatbik edil meal hususundaki münakaşalar kesilmişse de. hâlâ Fnlr Deal (bir nevi Bnsyal ve ekonomik kalkınma ramı) denilen programı kabul ler ve demokrat gruplara dahil rikahlar. lnglltorenin sosyalist
mini takip ediyor ve Ingiltorcdekl tekâmüllere ayak uyduruyorlar.
de, kendi siyasi, Ikti-UstÜnlüğUne İnanan düşüncelerini tekzip A merik n I ty a kravat,
projeden-Ame-slete-
Şurası tuhaftır kİ, Fair Deal prog* tamının aldığı tedbirlerle. 1045 te tn-gilterede endüstrilerin millileştirlloce-ği ve hükümet kontrolünün genişli-yeceğine dair olan vaatlerle kitldara geçen İşçi Hükümetinin tedbirleri bîri birine tıpatıp uymaktadır.
1047, 1948 ve 1949 da Mr. İTuman, Bulh zamanında fiyatlar yükseldiği l-fin, harp zamanında kullanılan fiyatları tesbit ve kontrol hakkının, kendisine verilmesi için ısrar etti. Hâlen, bu arzusu ancak zirai mahsullerin asgari fiyatını tesbit etmekle tatmin e-dilmiştir. Fakat fiyatlar tekrar yük-Belirse, talebin yenileneceğine şüphe yoktur.
Fiyat tespiti bütün alını satım işlerinin ve hattâ reklâmcılık ve diğer masrafların da kontrolünü icap ettirin» çünkü hemen hemen hepsinin fiyat üzerinde bir tesiri vardır.
Ücretler keyfi olduğu takdirde fi-{patların katiyen tespit edilemiyeceği drak edildiği için, Spence Lâyihası, bazı ahval dairesinde, ücret tesbitine taraftar görünmektedir. Diğer taraftan, tevzi sistemini kullanmadan, bu lâyiha, haiz olduğu “mal tahsisi,, Salâhiyetini hakluyle tatbik edemez Bu salâhiyetler, müstahsilden müstehlike kadar olan bütün tevzaiatın kontrolü demektir. Bu, aynı zamanda, her alım satım muamelesi ve birleşik Amerikadakl her ücret te-diyatının kontrolünü de İcap ettirir.
Bütün bu salâhiyetler bugün Brl-tanvada mevcuttur. İngiliz endüstri Ve ticareti» eli kolu bağlı bir vaziyette olup her teferruatına kadar hükümet talimatına göre idare edilmektedir. Onları bu bağdan kurtarmak için yeni bir seçimden daha faz-l la şeylere İhtiyaç vardır. İngiltere, îşçl Hükümeti idaresinde bile, hükû-metLn İşçi Sendikasına olan nüfuzuna dayanarak ücretleri düşürmeye teşebbüs etmiştir. 23 şubat seçiminden az evvel, pound’un devalüasyonu ile fiyatlar yükseldiği halde. Sir Staf-ford Cripps’in "ücretler artmamalı dır.„ dediğini gördük.
İşte bu noktalan gözönünde tutarak diyebilirim ki, hükümet fiyatları kontrol etmeye kalkarsa, bu kontrolün ancak şümullü ve ücretler tespit edilmiş olursa, müessir olabileceğine şüphem yoktur. Neticede, fiyat kontrolü işçinin de, iş adamının da hürriyetini tahdit eder. Bu, açıkçası, İktisadî serbestlyetin sonu demektir.
Spence Lâyihasında, Başkan Tru-maıun, 1949 da iktisadi faaliyetlere karışmak için hükümete salâhiyet verilmesi hususunda bir tavsiyesi mevcuttur. Buna benziyen salâhiyetler Senatör James E. Murray tarafından teklif edilen “İktisadi Gelişme Kanunu,, adındaki lâyihada da vardır.
Neticede bütün bu tedbirler, hükû-tnetin istediği vakit İktisadî faaliyetlere karışmasını sağlar. (Aynı zamanda iktisat müşavirleri, bahsedilen endüstri kolunu, tahmin ettikleri herhangi bir talebi karşılayacak kadar çabuk gelişmemiş görürlerse, hükümetin işi ele alabileceğini söylemektedirler. Bu oldukça müphem ve mutedil bir tahdit uöulüdür. Fakat 1049 da Başkan Truman’ın mesajı doğrudan doğruya çelik endüstrisine tevcih edilmiştir.)
Başkan, aynı zamanda, bütün eyâletlerdeki yarı ticari şirketlerin su kuvveti ve elektrik santrallerinin ida. resine karışmak ve daha ileri giderek merkezi bir hükümet kurmak istemektedir.
Eğer hükümet iktidar sahasını Mr. Truman’ın istediği kadar genişletirse, şahsi teşebbüse dayanan şirketler kuvvetli bir hükümet rekabetiyle karşılaşacaklar ve bu çetin mücadelede yenileceklerdir. Şahsi teşebbüsün mağlûbiyeti, müstehlike ucuzluk ge-tirrniyecektir. Çünkü hükümet herhangi bir faaliyeti şahsi teşebbüsün elinden aldığı vakit aradaki açık vergilerle kapatılır. Şunu hatırlamalısınız kİ, kontrolün devamı, hükümetin randımanlı bir tarzda çalışmasına bağlı değildir. -Ve onun için de iyi randıman verecek tedbirler uhnmıya-caktır. Umumiyetle, fertler mecbur oldukları zaman veya mükâfat vadiyle teşvik edildikleri vakit en iyi se-
Yazan : Senatör TAFT
Bu yıl Aınenkoda her sahada kısmi seçimler yapılacağından, pıx>paganda kampanyası şimdiden başlamıştır. Bu itibarla Amerikan muhalefetini temsil eden Cumhuriyetçi Parti şeflerinden Senatör Taft, iktidarın ekonomi* politikasını şiddetle tenkid etmiş ve “Collier’s” mecmuasında, partisinin görüşlerini açıklıyan bir makale neşretmiştir. Makalenin ana hatlarına ait bir hulâsayı aşağıya aynen koyuyoruz.
mertlerini vcrlrirr. Halbuki hükümet memurları, ekseriya, işleri ne kadar bürokratik bir ftlynt haline gelse veya n(* kadar tembelleşmeler de gene hükümetteki arterini muhafaza e-derler
Iııg II töredeki jrontş bürokrasi
ları kümes hayvanlan yemi He aynı nispette olmalıdır. Bütün İngiliz çiftçileri İşçi hükümetinin neşrettiği a-razl bakımı kaidelerini ve çiftçilik usullerini takip etmelidir. Eğer etmezlerse, murakabe altına alınıp, hükümetin emrettiği mahsulleri yetiştirmeye mecbur tutulurlar.
Şimdi, dünyanın dört yanından gelen bebekler İstanbulun huzuruna çıkmaya hazırlanıyorlar
İNGİLTERK, bu yolda çok ilcrlemlş-■Ur. Hâlen belediyelerin İdaresinde nimıyan demiryoUan ve kömüt madenleri gibi bir çok umumi menfaat İşlerini hükümet ele almıştır. Plânlarında çelük» çimento, şeker ve diğer balı endüalıilerin İdaresini de ele almak vaıxlın Bu, para kaybetmesi muhtemel olan geniş bir büıokratik hükümetin işe haşlaması demektir. Ve nitekim bir çok yerlerde para kaybetmişler ve bu surette arlan vergiler, eksilen şahsi teşebbüs sahasına yüklenmiştir.
Yakında herhangi bir noktada muvazenenin bozulup bütün endüstri İdaresinin hükümetin eline geçeceğini tahmin etmek yanlış bir düşünce olmaz. Bu usul ile daha randımanlı iş görüleceği veya istihsalin artacağı zannolunmamalıdır. Hakikatte, her delil bunun aksini ispat etmektedir.
Mr. Truman tekliflerinin ou kadar ileri gidebileceğini itiraf etmiyecek-tlr. Fakat bir kere asıl esas prensip kabul edildikten sonra ve bilhassa artan hükümet kontrolü ve vergiler, demiryolları gibi büyük Amerikan endüstrilerini zarara sokarsa, İktisadî blokun nereden geleceğini bulmak zordur.
Brannan Plânında, Başkan Truman çiftçinin ne ekip ne ekmiyeccğinl söylemek hakkını tamamen hükümete veren bir sistem teklif etmişti* Yüzde yüz parite tedlyatı isterken, zarurî olarak ekili arazinin dönümünü tahdit edecek ve inek, sığır ve domuz miktarında olduğu gibi hububatta da kontenjana bağlı bir İstihsal kontrolü istemektedir. Bu plâna göre hükümetin yiyecek tevzlinin mühim bir kısmını eline alacağı aşikârdır
Ingilterenin bizim gibi bir ziraat endüstrisi yoktur. Fakat mevcut sistemi hemen hemen tamamen hükümetin kontrolü altındadır. Sosyalist hükümeti mufassal ve teferruatlı raporlar İstemektedir. Çiftçiler ancak kendilerinden istenen mahsulü yetiştiriyorlar. Yetiştirdikleri civciv sayısı bile mahduttur ve hükümete teslim ettikleri yumurta sayısı da aldık-
Hicri
14
1869
Eğer bir «cne sonunda gene çiftçiler verimli bir tarzda çalışmıyorlarsa. hükümet ellerinden çiftliklerini almak hakkını haizdir. İşçi Hükümetinin İngiliz çiftçisine gösterdiği muamele ile Amerikadakl “rençber” murakabesi arasında hiç bir benzerlik yoktur. Fakat, herhangi güdümlü bir ekonomi sistemi, Rusyanın kolektifleşmiş çiftlikleri derecesinde olmasa bile, çiftçinin hürriyetini elinden alır ve onu devletin esiri yapar.
Birleşik Amerika, vatandaşlarına hürriyet vermek İçin kurulmuştu. Ve tarihimiz boyunca hürriyet, bütün 1-lerl hamlelerimizin ruhunu teşkil etmiştir. Onun sayesinde yeni fikirler, yeni fabrikalar, yeni mctodla elde ettik. İktisadî terakkimizde olduğu gibi fikri İlerlememizde de hürriyet, muvaffakiyet zirvesine çıkılacak merdivenin İlk basamağı ldl. Şimdi bütün semerelerimiz Mr. Truman’ın İngiliz yolunu takip etmesiyle heba olacaktır. Halbuki Amerikan yolunda ilerlediğimiz vakit, vasat bir ailenin durumu, diğer memleketlerdeki orta halli ailelerden çok daha iyi idi.
Umumiyet itibariyle sıhhi durumumuz, mesken vaziyetimiz, ev möble-lerimiz ve mekteplerimiz dlftor memleketlerin kinden çok daha iyidir. Gene bizim daha fazla otomobillerimiz, frijiderlerimiz, elektrik ocaklarımız ve ev kadınının İşini kolaylaştıracak elektrikli âletlerimiz vardır. Bunlar, dan başka her aile başına düsen para, fırsat ve eğlence imkânı eliğe» milletlerde olduğundan fazlauır.
Bütün bu saydıklarımız v( söylemediğimiz daha bir çok şey ki "Amerikan yolunda gittiğimiz için böyle olmuştur. Bu Hürriyet yoludur. Bu yoldan geri dönüp başladığımız ver-den tekrar yola düzülmekte Mı v fH»n var mı? Ecdadımız çok önce İncili' yolunu, fazla hükümet baskısı ve a? şahsi imkânlar olduğu için terketmiş. ti. Şimdi de Amerikan yolunun sonuna geldiğimizi hiç de zannetmiyorum.
ANSİKLOPEDİ, bebeği, küçük kız ** çocukları için oyuncak olarak tarif ediyor. Eksik bir tarif. Çünkü “bebek” ince bir sanattır. O. heykel-traşlık, ressamlık, terzilik, saraçlık gibi muhtelif sanat kollarının meydana getirdiği bir eserdir.
Yapma bebeğin mazisi bir hayli eskidir. Araştırmalar neticesinde, daha. Milâttan evvelki senelere alt, odundan yapılmış binlerce bebek eski mezarlardan çıkarılmış müzelere konmuş bulunuyor.
Tarihi zamanlardan evvelki Yunan ve Roma bebeklerinin diz ve dirseklerinin oynak oldukları dahi, ele geçirilen nümunelerden anlaşılmaktadır.
Bu yapma bebekler mezarlarda bulunduğuna nazaran bunların din ile İlgili bulunduklarına ihtimal vermek kabildir.
İlk olarak, büyük mikyasta “bebek” 15 inci asırda Nüronberg’de yapılmıştır. Bu bebekler fırınlanmış topraklardan imal edilmekte idi. Asırlar geçtikçe bebekçilik sanatının da incelip geliştiğini görüyoruz. Nitekim 16-18 inci asırlardan kalma gayet lüks ve işlemeli yapma bebek elbiseleri müzelerde muhafaza edilmektedir. Bebekçlliğin fabrikasyon metin olması 10 uncu asırda başlar. Balmumu ve porselen başlı, vücutları saman ile doldurulmuş bebek-elr dünyanın her tarafında görünmeye başladı.
Zamanımızda ise Köthe Kruse, Saicha Moıgen Thaler ve İtalyan Lenci gibi sanatkârların bebekleri çok meşhur olmuştur.
1934-35 senesinde İsviçre Kızılhaç Gençlik
1
sonradan
Teşkl-
*
Işttrak et* polonyadan müteşekkil kazanmıştı,
i


Holândalı bebekler bilhassa tahta ııyakkahılariyle dikkati çekiyorlar
‘Öğrenmek ihtiyacında olduğumuz herşey
19 5 0 MAYIS
Çarşamba
VAKİT
Güneg öğle İkindi Akşam Yatsı îmsâk
VASATI
5.30
13.12
17.11
20.33
22.32
3.19
Rumî
MAYIS
18
1866
EZANİ
8.57
4.39
8.39 12.00
1.58
6 46



TİYATROLAR
İSTANBUL
KONAK PAVÎYONÜt Ispanyol Atraksiyon Trupu.
ANKARA
TİYATRO 21 de Car-
BÜYÜK men .
KÜÇÜK
Muharririni Arıyor.
GAR GAZİNOSU : İspanyol Trlyosu.
TİYATRO 6 Şahıs
BEYOĞLU CİHETİ
(40835)
Afyon K&çakçı-
(80718) Çetesi.
1 — Tomaton
2 — Fakir Kızı
YILDIZ (42847) 1 — Deniz Yıldızları. 2 — Unutulan Yıllar.
İstanbul cîhetî
ALEMDAR (23683) 1 — ölüm Diyarı. 2 — Unutulmaz İsimler.
AZAK (23542). 1 — Kılıçların
Gölgesinde. 2 — Harrov Kumarbazı.
ÇEMBERLİTA8 (22513) 1 —
Büyülenmiş Adam. 2 — İhtilâlci Ruhlar.
FERAH 1 — Asya Ateşler I-çinde. 2 — Kahraman Kılavuz. 3 — Deniz Kızı.
HALK 1 — İnsan Avcısı. 2 — Ateş Kır&llçcsl.
İSTANBUL (22367) 1 — Makineli Adamlar Diyarı. 2 — Genç Kız Kfllbi.
KISMET (26654) Hint Rüyası, 2 — Zehirli Kucak.
MARMARA (23860) 1 — Su Perileri. 2 — Yaşamak Arzusu.
MİLLÎ (22962) 1 — ölüm Diyarı. 2 — Adalar Perisi.
TURAN (22127) 1 — Kılıçların Gölgesinde. 2 — Yaşamak Arzusu.
YENİ (Bakırköy 16-126) 1 — Mağlûp Edilemeyenler. 2 — Lo-rel Hardy Çingene Prens.
KADIKÖY CİHETİ hâle (60112) ı — Şanğh&ylı Kadın. 2 — Suçsuz Katil. OPERA (60821) 1 — Lulu Belle 2 — Namus Sözü (türkçe). SÜREYYA (60862) 1 — Gecenin Gözleri. 2 — Bu Evde No var?
ANKARA
ATLAS ları.
AKIN
Caniler
Leylâ.
Al.KAZAR (42562) 1 — Tarzan Kaplan Kadın. 2 — Dişi Haydut.
AR (14394) 1 — Kaliforniya Hâkimi. 2 — Periler Dünyası.
BEŞİKTAŞ BAHÇESİ: 1 — Kapanan Gözler. 2 — Akıncılarımız.
ELHAMRA (43505) 1 — Çalınan Hayat. 2 — Çin Harbi.
İPEK (44289) 1 — Onu öldürdüm (İlk defa). 2 — İhtiras Kurbanları.
İNCİ (84595) 1 — Robenson A-dAsı, 2 — Üniformalı Kızlar.
LALE (43595) 1 — İstırap Çocuğu. 2 — Saray Gözdeleri.
MELEK (40868) 1 — Korkunç Yıllar. 2 — Haydut Aşkı.
SARAY (41058) 1 — Ölümden Firar. 2 — Yaşasın Aşk.
SI ATPAKK (83113) 1 — Zoro-nun İşareti. 2 — Kadın Cellâdı. SÜMER (42851) 1 - Şarkısız
Yaşayamam. 2 — Çılgın Hayalet.
şARK (41)380) Ekmekçi Kadın, şilt (43720) 1 — Hint Kahramanı. 2 — Günalihiz Katil.
TAKSİM (43191) 1 - Londra
Kalesi. 2 — Port-Salt Faciası.
TAN 1 — İşıklar Sönerken. 2 -r-Sana Tapıyorum.
( NAL (49306ı 1 - Kurban Ki-rallçc, 2 — Atom Fedaileri.
YENt 1 — Üç Ahbap Çavuşlar 2 - Y( :«l Ufuklar. 3 — Sıyalı Gölgeler.
ANKARA Brodvay Perileri. BÜYÜK Seviştiğimiz Günler. CEBECİ 1 — Asli Ruhlar. 2 — Tarzanın Hazînesi.
PARK 1 — Şehrâzadın Doğuşu. 2 — Korkunç VAdi.
SI’S 1 — Macera Gecesi. 2 — Canavar Tuzağı.
SÜMER 1 — Sevdalı Kovboy. 2 — Büyük Casuslar.
VLUS 1 — Kadınlar Çiftliği. 2 — Büyük Senfoni,
YENİ 1 — Siyah Gül. 2 — Unu-tulmıyan Aşk.
İZMİR
EI.HAMKA 1 — Tehlikeli Yol-lar. 2 — İki Cingöz Haremde. 3 — Haydut Aşkı.
LÂLE 1 — Ya Aşk, Ya ölüm.
2 — Buftalo Bili Maceralar Kıralı. 3 — Kansos Süvarisi.
TAYYARE Cezayir Dansözü.
TAN 1 — Yh Aşk. Ya ölüm.
2 — Buffalo Bili Maceralar Kıralı. 3 — Kansa s Süvarisi.
YENİ SİNEMA 1 — Mayerllng Eararı. 2 — Tarzanın İntikamı.
3 — 3 Ahbap Çavuşlar Casuslar Peşinde.
KARŞIYAKA CİHETİ
MELEK 1 — Tehlikeli Yollar. 2 — Kadın İntikamı.
UÇAK - TREN - VAPUR
GELECEK OLAN UÇAKLAR
9.35 D.H Y. (Türk) Ankara-dan. — 9.45 D.H.Y. (Türk) Burandan. — 0.50 D.H.Y. (Türk)
İzmlrden. — 15.35 D.H.Y.(Türk) İskenderun. Adnna, Anknradan.
— 15.50 B.E.A. (İngiliz) Londra, Nis, Roma, Atlnadan. —
16.30 D.H.Y. (Türk) Erzurum, ElAzığ. Malatya» Kayseri, An-karadan. — 18.95 D.H.Y.(Türk) İzmlrden. — 18.30 C.G.D.T. Kahire, Beyruttan. — 18.35 D.H.Y. (Türk) Ankaradan. — 21.10 P. A.A. (Amerikan) New-York, Boston, Londra. Brüksel, MU-nlhten.
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
8.30 D.H.Y. (Türk) Bursa-ya. — 9.00 L.A.Î. (İtalyan) A-tlna» Komaya. — 9.oo D. H. Y, (Türk) Ankara. Malatya. Elâzığ. D. Bakıra. — 9.80 D.H.Y’. (Türk) Ankaraya. — 10.05 D. H.Y. (Türk) Afyon. Konya. Adanaya. — 10.15 D.H.Y.(Türk) tamire. — 10.30 D.H.Y. (Türk) Ankara, Adana, İskenderun^.
— 11.20 D.H.Y. (Türk) îzmire.
— 16.00 D.H.Y. (Türk) Îzmire.
— 22.10 P. A. A. (Amerikan) Şam. Karaşl, Delhi, K&lküta, Bangkok, Hongkong'a.
GELECEK OLAN TRENLER
8.30 Ankaradan. — 9.15 karadan (Eke.).
GİDECEK OLAN TRENLER
10.00 Ankaraya (Motörlü). 18.10 Ankara Ekspresi. 22.20 Semplon Eks. (Avrupa).
GELECEK OLAN VAPURLAR
6.30 Konya, Bandırmadan. — 9.00 Erzurum, Iskenderundan.
11.30 Giresun, İzmlrden. — 15.00 Çorum (Karadenizden) — 15.35 Marakaz (Mudanyadan).
GİDECEK OLAN VAPURLAR
0.00 Bursa, Ayvalığa. — 11.00 Etrüsk, Îzmire. — 18.00 Saadet, lmroza. — 20.00 Konya, Bandırmaya.
An-
ANKARA:
7.30 M. S. Ayarı. — 7 31 Marşlar (pl), — 7,45 Haberler. —
8.00 Hafif müzik (pl). — 8.25 Günün programı vo hava raporu. — 8.30 Beethoven piyano sonatı (pl).
12.28 Açılış ve program. — 12 30 M. S. Ayarı. — 12.30 kılar. — 13.(M) Haberler. — Melodiler (pl). — 13,30
Gazetesi. — 13.45 Jimmy koly triosu (pl). — 14.00
şam programı, hava raporu ve kapanış.
17.58 Açılış ve program. — 18,(H1 M. S. Ayarı. — 18.00 Karışık şarkılar. — 18.30 Konuşma : Çiftçilerle başbnşa. — Caz orkestralarından Don rlno Baretto (pl). — 19.00 Ayarı ve haberler. — Geçmişte Bugün. — 19,20
zart - Bir küçlik gece müziği (pl). — 19.45 Konuşma: Maliye Bakanlığı adına. — 20.00
Halk türküleri, — 20.15 Radyo Gazeteni. — 20.30 SerbeRt saat. — 20.35 Tarihi Türk müziği. — 21.15 Konuşma; Serbest saat. — 21.30 Dans orkestrası çalıyor (pl), — 22.00 Konuşma, — 22 15
Sar-13.15 Öğle Wa-
Ak-
J8.4Û Ma-MS. 19.15
Mo-
Varyete müziği (pl). — 22.30 Klftslk ana eğerleri. —- 22.45 M. S. Ayarı ve haberler. — 23.00 Program ve kapanış.
İSTANBUL:
12.57 Açılış ve programlar. —
13.00 Haberler. — 13.15 OrkeR-tra eserleri (pl). — 13.45 Şarkı ve türküler. — 14.20 Serbest
saat. — 14.30 Şarkı ve türkü-ior (pl). — 14.50 Vlncent Lo-pez orkestrasından dans müziği (pl). — 15.00 Programlar ve kapanış.
17.57 Açılış ve programlar. — 18.00 Dana müziği (pl). — 18.20 Serbest saat. — 18.S0 Türküler - Zehra Bilir. — 19.00 Haberler. — 19.15 İstanbul haberleri. — 19.20 İstanbul koneer-vatuvarı Türk muslkbtl icra heyeti konseri. — 20.00 Radyo salon orkestrası konseri. — 20.00 Sololar (pl). — 21.00 Şarkı ve türküler. — 21 30 Radyofonik operet - "Nar çiçekleri,,
— 22.30 DAns müziği (pl). — 22.45 Haberler. — 23.00 Dans mtlzlğl (pl). — 23 30 Programlar ve kapanış.
YABANCI RADYOLARDAN YAYINLAR
LONDRAt
8.00 Donald Peers’den şarkılar. — 8.45 Dinleyici istekleri.
— 9.15 Klâsik müzik dinleyici
İstekleri. — 15.45 Piyano ile
parçalar. — 17.15 Operalardan parçalar. — 10.15 Dana müziği.
— 21.30 Dona M Peors'den şarkılar. — 22.00 Yorkshlre Senfoni orkestrası konseri. — 24.00 Piyano İle parçalar.
EMİNÖNÜ: Beşlr Kemal (Sirkeci) — İtimat Sadrl (Kü-çUkpazar) — Sultanahmet (A-lemdar) — Süreyya (Kumka-pı).
BEYOûLU; Delhısuda (Merkez) — Nihat (Taksim ı — A-yazpaşa (Taksim) — Hayreddin Tav (Galata) — Sporldls (Galata) — Alakan (Şişil) — Mccl-dl.veköy ((Şişli) — Halıcıoğlü (Haskdy) — Yeni Turan (Kasımpaşa), FATİH: İsmail Hakin debaşı) — Ziya Nuri ray) — Emin Rıdvan ya) — Nazım Malkoç mini) — Ahmet Suat
gümrük) — Hayim Berk (Fener).
EYÜP: Ayvansaray Şifa. BEŞİKTAŞ: Nail Halil — Yeni (Ortnköy) — Arnavutkoi' *— Merkez (Bebek).
KADIKÖY: Sıhhat — Kızıl-(oprak — Göztepe — Bostancı. ÜSKÜDAR: Merkez.
HEYBELİ ADA: H Halk.
Bİ Yl KADA: Halle.
İZMİR: Halk *(Bnsmnhane) — Birlik (Kcmrraltı) — Yardım (Alsancakı — Karataş (Yalılar).
ANKARA: Sebat
— Bayar.
(Şelıza-(Akun-(Samnl-(Şchro-(Kara-
N Umu ne
Soldun snftn:
1 —Bıkan insan — Şık bir nakil
Sergiye gönderilen Mucur bebeklerinden
lûlı, dünya Kızılhaç teşkilâtlarını birbirine yaklaştırmak ve dünya memleketlerinin sanat, karakter ve kıyafetleri hakkımla fikir vermek gayesiyle bir (Milletlerarası Bebek Sergisi) tertip etti. Bu sergi o vakitler büyük bir alâka uyundırmış-
1936 seneblndc Türkiye Kızılay Cemiyeti. bu defa kızılay ve dünya kı-zühaç teşkilâtlarını birbirlerine yaklaştırmak, gene muhtelif memleketlerin sanat, karakter ve kıyafetleri hakkında fikir vermek ve aynı zamanda Kermes’e bir cazibe katmak için, memleketimizde bu kabil İşlerin önderi olan Nedim Akçer’ln çalış-maziyle küçük, tecrübe mahiyetinde bir behek sergisi tertipledi. O zaman bu sergiye 26 memleket inişti Bunların arasında gönderilen 24 bebekten kompozisyon, birinciliği
Memleket dahilinde de bu sergiye katılanlann miktarı pek çok olmuştu. Bunlar arasında Zehra Müfit hanımın arzuhalci, gelin ve kaynanadan rıürt’kkep üç bebeklik kompozisyonu birinciliği almıştı. Beğenilen başka beb?klr| arasında Güzel Sanatlar A-ka» dinisinin resim hocalarından Edip b( ’!t> i ‘üe Selaslycsl vardı. Diğer 88 »alkârlarımızın yaptıkları Çoban M ’ıriıri Vasfı Rıza. t. Galip gibi tanı: ıımç şahsiyetlerin bebek modelleri pek beğenilmişti.
Bu küçük sergi, memleketimizdeki bebekçlliğin İnkişafına geni? ölçüde yardım etmiş, yapma bebeklerin sadece çocukların eğlenmesi ve oynaması için İmal edilen bir vasıta olmadığını. bunun aynı zamanda bir güzel .sanat şubesi olduğunu, evlerdeki köşeleri ve vitrinleri de süslemeye. zenginleştirmeye yarayacağını ortaya koymuştu.
Netekim bu tarihten sonra Türkiye-de de yapma bebeğe büyük bir ehemmiyet verildi. Zehra Müfit hanım Milli Eğitim Bakanlığı tarafından angaje edilerek, Akşam Kız Sanet Mekteplerinde vazifelendirildi. Oralarda bir çok talebeler yetiştirdi. Bu talebeler halen memleketin muhtelif köşelerine dağılmış ve buralarda vazife almış bulunmaktadırlar.

Türkiye Kızılay Cemiyeti, yeniden Nedim Akçer’ln çalışmalariyie dünyadaki üçüncü bebek sergisini hazırlamakla meşguldür. 1 temmuzda Spor ve Sergi Sarayı’nın büyllk salonunda açılacak olan Milletlerarası Beynelmilel Bebek Sergisl'ne 35 memleket İştirak edecektir. Bunların arasında, Amerika. Avustralya. Avus turya, Belçika, Birmanya. Burma. Danimarka, Ekvator. Filipin, Fransa, Hindistan, Hollânda, Ingiltere. Irak. İran, İspanya, İsrail, İsveç, İtalya, Japonya. Kanada, Küba, Macaristan, Monako, Norveç, Panama, Polonya, Siyam, Şül, Uruguay, Venezüella» Yugoslavya, Yunanistan da vardır.
Bu memleketlerin kızılhaç teşkilâtlan tarafından gönderilen bebekler peyderpey gelmeye başlamıştır. Yalnız çocukları değil, büyük küçük her insunı alâkayla kendine bağlı-yan bu binlerce harukulâde bebeğin arasında kendisini ziyaret ettiğimiz Nedim Akçer: “— Hem cazip, hem milletlerarası ve hem de ucuz bir şey yapmak İstedim. Buna, memleket efkârına bebekçlliğin ehemmiyetini anlatmak için üzerinde durduğum, senelere mütevakkıf mesaimi de katarsanız, bebek sergisinin kuruluş sebebini daha İyi anlarsınız." diyor.
Gerçekten bugün bütün dünya memleketlerinde bebekçilik çok ileri hamleler kaydetmiştir. Hattâ bir çok yerlerde milli kostümlerle tezyin edil, mlş bebekler üzerinde çalışan enstitüler kurulmuştur. Bir turistin ziyaret ettiği memleketin hatırasını beraberinde götürmek için çarşı pazar dolaşarak bir şeyler aradığını, bunu bizim memleketimizde pek de bula-mıyarak şikâyet ettiğini hop duymuşuzdur. Garp memleketlerinin çoğunda bu ihtiyaç, milli kostümler giydirilmiş, sanatkârane el yapması bebeklerin satışiyle temin edilmiş bulunmaktadır.
(İki kolime, vasıtası. 3— (çoğul). 4—
2 Aptal; Kibar kişi Tersinden başına bir harf gelirse arabl bir ay olur. 5 — Nida; Çabuk: Rüzgâra emir. 6 — Karadenizlinin baş gıdam; Tersi «llzurnanın tersidir. 7 — Yün bükme araçlarından; Atf-ı nazar ederek. 8 — Mideye sevk et; Başkaldıran; Bir edat. 9 — Sondaki harf r olursa ceddi çok mânasına gelir (iki kelline). 10 — Talime uy-gun saha (iki kelime).
Yukarıdan uaııgı:
ı — Boyu yetişemlyen. 2 — Yetkisi* 3 — Genişlik; Cüs’i. 4 — Tersi Blnlrlerl yatkın (İki kelime). 5 — Bağışlama; Tören. 6 — Göz; Başındaki harf değişirse Wn.lt Dlaney’ln oğlu olur. 7 — Bul, yapma; Tersi bir harfin okunuşu. 8 — Hukuk müdafaası için mahkemeye müracaat; Tersi meydana getirdikleri. 9 — Kaba kumaş. Tersi siya net etme. 10 — Tersi ilgisi noksansıt.
DÜNKÜ HILMACAMN HALLİ
Soldan »nğa:
1 — Yedi kareli. 2 — Umumi lâdat. 3 — Şe; İyi mer’a. 4 — Alelâde; Ak. 5 — Tire: Ahi. 6 — Esi; Eşit. 7 — Pa; Hel; De. 8 — Ehe; Medet. 9 — Siyasî şube. 10 — İtiraf eden.
Yukarıdan anığı:
1 — Yûşa tepesi. 2 — Emeli sabit. 3 — Ud;
İmale; Ar. 5 — Kira; Al; Sa. 6 — Adeta; Emi. 7 — Ram; E-şelc. 8 — İde. İş: Dud. 9 — E-bedî hayal. 10 — İtikat eden.
Eri. iyi. 4 —
SIHHÎ İMDAT
İstanbul Beyoğlu Anadolu yakası Ankara
İzmir
44996
60538
91 2251
Beyoğlu 44644 Kadşköy 60872 İstanbul 24222 Üsküdar 60943 Ankara 00. İzmir 2222 Karşıyaka 15055

kaç taneni


Kûba’lı bir
Bu bebeğin boyu 80 santimdir \e • gözlerini kapar
Bu sanat, Türle İyede de hiki al ettiği takdirde hayat sahası bulnınH-(Sıklarından şikâyet eden hır çok sanatkârımıza geniş ve parlak bir iş sahası temin edilebilecektir.
1 temmuzda açılacak ve her memleketin hususiyetlerini belirten plâstik dekorlar içerisinde teşhir edilecek olan dekoratif bebek sergisinin bizce en büyük hususiyeti bu noktadadır.
Şevket EVLİYAGİL
V
Yeni Neşriyat
HAYVAN HIRSIZLIĞININ MENİ ve yeni
ÇİFTÇİYİ TOPRAKLANDIRMA hakkında kanunlar broşür halinde İnkılâp Kltabevi tarafından bastırılmış ve 50 Krş. fiatle satışa arzedll-miştır.

yapılan mevsimi geçirilen
BUZLAR ARASINDA
Jules Verne
Oroenland ve havalisine bir seyahati, bütün bir kış esnasında buzlar arasında
hayatı anlatan bu enteresan roman, Şimal Buz denizi coğrafyası bakı, mından da çok değerlidir. Ferit Namık Hansoy’un dilimize çevirdiği bu eser, inkılâp Kltabevi tarafından yayınlanmış vo 100 kuruş fiatle satışa arzedılmlştlr. Çocuklarınıza yaz tatilinde tavsiye edebileceğiniz bir romandır.

DENİZ ALTINDA YİRMİ BİN
FERSAH
Jules Verne
Denizaltı gemilerini çok evvelden keyfetmiş olan Jules Verne bu eseriyle denizleri, denizaltı âlemim okuyucularına o kadar merak uyan liran bir üslûpla tasvir etmiştir ki. bir denizaltı gemisiyle yapılan dev-riâlem seyahatinde bütün ökyunus-iarı. meşhur cereyanları, denizaltı â-lemlnl zevkle, hazla öğrenmek mümkündür. Çocuklarınıza tatilde tavsiye edebileceğiniz bu eser, Ferid Nanuk Hansoy tarafından dilimize çevrilmiş, inkılâp Kltabevi iki cilt halin, de yayınlamıştır. İki cildi 200 kuruştur.
(1 Mayı» 1930
Y E N î İSTANBUL

Sayfa 8 '
GÜNÜN EKONOMİK


Türkiyenin Kalkınması
Amerikan sermayesinden
niçin istifade
AMERİKAN milleti ve Amerikan Hükümeti dünyayı bir an evvel ftılhA kavuşturmak, felce uğramış milletlerarası ticaretini de bir an evvel serbest iye ve inkişafa eriştirmek İçin, yegane çarenin, nn’nııevİ (İmh Intlon - İnfirat) siyasetinden vazgeçerek, hür milletlere ve memleketlere geni.ş ölçüde yardım mecburiyet inde olduklarını anladılar. Bu anlayışı» 1946 yılında, o samanın Dışişleri Bakam General Marshall’ın tarllıl bir nutku ile dünyaya ilân ettiler. O günden b(S Tİ de genenıl’in ismini taşıyım meşhur Plân ile bu yardıma başladılar. 1947 de Wa*hlngton'da bulunuyordum. Türklerln cidden değerli ve büyük dostu. Birleşik Amerika Hükümetinin o zamanki Büyük Elçisi Ekselans Wllson ile beraber Aeyııhnt etmiştik. VVıuhlngton'da (Metropolitan Club) denilen tarihî ve siyasi kulübe beni bir öğle yemeğine davet etmişti. Arkamızda büyük bir masada Amerikanın U’andenberg’lerl, McCIny’lan gibi tanınmış siyasi almaları, günün mevzuu İle hararetli hararetli konuşuyor-Itırdı. Değerli dostum Mr. İVİlson, mütemadiyen naaarı dikkatimi, sık sık tekrar edilen (Türkiye) kelimesine celbedlyordu. Marshall Plânının İlk temeli atıldığı sıralarda, memleketimizden böyle bir yerde bahsedilmesi beni Adeta heyecanlandırıyordu.
Bu kıymetli hatıradan tam İki sene sonra, hemen hemen aynı tarihlerde yine Anıerikada İdim. Bu iki sene zarfında Marshall Plânının inkişafını takip ettim. Marshall Plânını tanı mânaslyle benimsemiş olan Amerika Cnmhurrelsl Truman, kendi ismini taşıyan (/Truman Doktrini) nl ortaya ntfı re müthiş bir mücadele ile hür tnllletlera bilhassa az lııkisaf etmiş memleketlere yardım hareketine hız verdi. Bu iki sene zarfında, Marshall Plânının nasıl tatbik edildiği hepimizce malûmdur. Ben burada, ancuk bir noktayı belirtmek istiyorum ki, bu mühim nokta zannımca bizde biraz gayri mer i geçmiştir. Marshall Plânı ve Truman Doktrini tatbikatta, daima iki zıt cereyan arasında kalmıştır. Birincisi, Marshall Plânı, tatblka başladığından beri gittikçe artan bir hızla. matlûp gayeye erişiyordu. Matlûp gaye, bu yardımlarla, İvrupanın ve diğer hür milletlerin İstihsal seviyelerini harpten evvelki derecelere ulaştırmaktı.
İkinci cereyan İse şu İdi: Marshall Plânının son gayesi tahakkuk ettikçe, buna erişmek İçin Amerikan milleti, vergi mükellefi olarak, büyük fedakârlıklara katlanmak mecburiyetinde kalıyordu. Mc.Grav Hill neşriyatından artığım 20 mayıs 1950 tarihi şu kısa malûmat, Amerikan efkarı um um iyesinin duymakta olduğu endişeyi İfade etmektedir:
fİktisadi İşbirliği İdaresinin -kısaca ECA- faaliyeti ve masrafları her tahminden dahi fazla olarak inkişaf ediyor ve artıyor. Yalnız. munzam askerî masraf olarak 5 ilâ 6 milyar dolar gibi bir meblâğa ihtiyaç görülüyor. Bunun yarısı, biz Amerikalılara. diğer yarısı da Batı Avrupası ile Güneydoğu Asya memleketlerine tahsis edilecektir.)
...Bu endişeyi, bir taraftan Amerikan efkârı umumiyesl, diğer taraftan kendi doktrinini müdafaa etmek Istiyen Başkan Truman, daha bir sene evvel duymaya başlamışlardı.
Amerikalılar şöyle düşünüyorlardı: fEveU dünyaya yardım etmek ve dünyayı» gerek üçüncü bir harpten gerekse, tadı hâlâ damağımızda kalmış olan 1929 buhranının tekerrüründen korumak mecburiyetindeyiz. Fakat bu fedakârlığımızın hududu ne olacaktır?1)
Başkan Truman, kendi doktrininin tatblkında bu iki zıt cereyanın tazyiki altında kalıyordu, ilk çare olarak, daha Marshall Plânı tatblka girerken bu plânın zamanla tahdidi düşünülmüştü. Yani 1952 ye kadar, bilhassa Batı Avrupası kalkınmacı sağlanacak ve o vakit artık Marshall Plânı yardımı kesilecektir.
1949 yılının haziran ayında Başkan Truman (Dördüncü Nokta Programı-
edemiyoruz?
Yazan : Nazif İnan
nı) açıkladı. Bu programın esaslarını ve unsurlarını. Yüksek Mühendis Bülent Büktaş, YENİ İSTANBVI/un 20 ve 25 tarihli nüshalarında yazmıştır.
Bir taraftan 1947 den 1949 a kadar Marshall Plânı yardımından elde edilen neticeleri, diğer taraftan ,bu yardımların nihayet bir giin durabileceğini gözününde tutan Başkan Truman. (Dördüncü Nokta Programı) ile bu sefer, Amerikan hususi sermayesinin ve Amerikan tckııik yardımının diğer milletlerin bilhassa (az inkişaf etmiş memleketlerin) yardımına koşmalarını istemiştir. Bıınun için de Kongreden yetki ve tahsisat almıştır.
Malum olduğu üzere, dünyanın her devrinde ve her yerinde (hususî sermaye) nereye gitse orada (siyasî ve İktisadi İstikrar) ve (asgari kazanç) gibi teminat aramıştır.
işte hu teminatın, muhtelif hükümetlere yapılacak karşılıklı nnhışni'A-lar sayesinde sağlanacağını İfade e-den Başkan Truman, Amerikan hususi sermayesini, (az inkişaf etmiş memleketler) de Amerikan tekniği İle beraber işbirliği yapmağa davet etmiştir.
Bu sayede, Amerikalıların Marshall Plânı ile yaptıkları vs netice itibariyle bir külfet ve gittikçe kabaran bir masraf olarak tecelli eden yardım. hür milletler arası ticaretin ve İktisadi münasebııtın inkişafını ve insan, teknik bilgi ve sermayenin serbest tedavülünü geniş ölçüde sağlı,varak daimi bir İşbirliğine mllncer olacaktır.
Şimdiye kadar Marshall Plânından yardım görmüş olan milletlerin bundan ne şekilde faydalandıkları tetkik ve tahlil edilecek olursa, bu tahlilde şu netice maalesef göZze çarpar:
Türkiye, nail olduğu siyasi ve iktisadi bir çok mazhariyetlere ve bu mazhariyetleri bilen Amerikalıların teşviklerine rağmen, diğer memleketlere nlsbeten, bu yardımdan lâyikıyle faydalanamamıştır. Bunun sebepleri, objektif olarak tetkik ve tahlil edilecek olursa aşağıda izah edeceğim şu mühim nokta aydınlanmış olur:
Bundan sonra, geniş ölçüde ve daimî olarak işllyecek olan ve kalkınmamıza her halde büyük yardımı dokunacak olan Amerikan hususi sermayesinden Türklyede (hususi teşebbüs) iin nasıl faydalanabileceği ve bunun için ne şekilde bir İşbirliği yapmamız iktiza edeceği ve ne gibi bir zihniyetle çalışmamız gerekeceği anlaşılmış olacaktır. Marshall Plânı yardımlarından. almış olduğumuz derslerle bu sefer daha esaslı ve daha u-zun vadeli bir yardımdan İstifade etmek yollarını, hiç değilse diğer milletler kadar olsun arayalım ve bulalım ve bu fırsatı bu sefer artık kaçırmış olmıyalım...
Garanti Bankasının
Mayıs Keşidesi dün yapıldı
Ankara. 30 (A.A.) — Türkiye Garanti Bankasının her ay çekilmekte olan ikramiyelerinden- mayıs 1950 ikramiye keşidesi dün İkinci Noter Şa-kir Baran huzuriyle yapılmış ve hesap numaralan aşağıda vazıh talihlilere muhtelif ikramiyeler isabet etmiştir.
MahaUi Kazanılan ikramiye T.L.
Şadırvanaltı 1.000.—
İzmir 150.—
Ankara 150.—
İstanbul 1.000.—
Şadırvanaltı 2ö0.—
Ankara 150.—
Ankara 500.—
Kemeralh 500.—
Ankara 150.—
Beykoz 250.—
Bundan başka bankanın muhtelit
şube ve ajanslarında kayıtlı (35)
müşteri de 100 lira ile 25 Ura ara-
sında değişen çeşitli para ikramiye-
leri kazanmışlardır.
Diinya pamuklu sanayiine bir bakış
Her tarafta pamuklu dokuma fiyatlarında düşüklük başladı
Bazı memleketlerde ilk rekolte tahminleri elde edildi
Ncvv-York, (Hususî) — Pamuklu dokuma satışlarında büyük bir faaliyet görülmüş ve geçen hafta satışlar 200 milyon yardayı geçmiştir. Bundan başka, ilk defa olarak, 1051 yılı İlk üç ayında «cvkedllmek üzere 39 parmak, 80 karelik ve yardası 19-1/2 sentten emprime kumaşlar satılmıştır. Diğer başka cinsler de, ihraç edilmek üzere satılmışlardır.
80 karelik kumaşlar bir sent kadar yükselmiş, yerinde teslim piyasada 201/4 ilâ 20 1/2 yi bulmuştur. Üçüncü üç ay için fiyat 2U sente çıkmış ye elde bulunan stoklar azalmıştır. Dördüncü üç ay için fiyat 19 3/4 senttir. Çuha fiyatlarında dn bu sabitlik görülmekte ise de. diğer cins dokumalar, fiyat, yapılan iş miktarı ve sevkıyat tarihleri bakımından, emprime ve çuhalara nazaran çok geri kalmışlardır.
Piyasanın faaliyeti için tek bir sebep yürütülememişse de, piyasanın mühim şahısları, aşağıdaki «ebepleri ileri sürmüşlerdir:
1) Dört aydan fazla bir zamandır, yakın zamanlar hariç, scvklyat için hemen hemen hiç mal alınmamıştır.
2) Bütün pamuklu dokuma ticari mahfillerinin gördükleri gibi, fiyatlar fabrikalarda çok aşağı seviyelere düşmüştür ve bir an evvel alçak fiyatla satın alma temayülleri başgöstcrmış-tir.
3) İyi havalar perakende satışları arttırmış ve stokları tüketmiştir.
4) Senenin son altı ayı için, büyük iş adamlarının verdikleri nikbin ticaret haberleri umumi bir emniyet yaratmıştır.
Geçen sonbahar alınan mallar giyim eşyası için kullanılmıştır. Bazı tacirler, geçen on beş gün zarfında emprime kumaşların artışı hakkında endişelerini bildirmişlerdir. Mamul madde ticareti vaziyeti, tekâmül etmiş olmasına rağmen, hâlâ ham madde satışlarını garanti edecek durumda değildir. Bir çok kimselerin fikirlerine göre, ilerisi için alınan tedbirler tatmin edici bulunmamaktadır. Hâlen, ortada çok fay.la telâş hüküm sürdüğü söylenilmektedir.
Aynı zamanda, başka tacirlerin bildirdiğine göre, emprime kumaş fiyatları çok düşüktür. Toptancıların ve perakendecilerin envanterleri de düşüktür, ilerideki sevkıyat için, hanı pamuk fiyatları geçen seneye nazaran daha yüksektir, istikbaldeki pamuklu kumaş satışları bir artış tehlikesini önllyecek durumdadır. 1950 yılının i-kinci yarısı ticaret vaziyeti, daha liberal bir satış siyasetini garantileyecek vaziyettedir. Hafif mallar uzun bir müddet için faaliyetlerini kaybetmişlerdir ve bir artış gerekmektedir.
Bundan başka, dört mühim pamuklu kumaş grupunun bildirdiğine göre, A-merikan endüstrisi üzerinde, Avrupa-daki devalüasyon ve son 15 senelik gümrük konscsyonlarının tesirleri görülecektir. Devalüasyon neticeleri, bazı dokuma endsütrllerinin muayyen bazı anlaşmaları için zararlı olacaktır. Amerikan pamuklu dokuma piyasası
New-York, (Hususi) — Hafif-ağır-lıklı dokumaların fiyatları son hafta zarfında, yükselmiştir. Gelecek bir kaç ay için geniş miktarda faaliyet kaydedilmiştir. Milyonlarca yarda emprime ve düz kumaşlar, 1950 yılı sonuna kadar sevkedilmek üzere yüksek fiyatlarla satılmıştır. Bundan başka, fiyat baskısına karşı sağlam bir fabrika rezistansı, mamul maddeler hareketinde oldukça ileri bir tekâmül ve ticaret Anlaşmaları hususunda, mevsimin 1-klncl yarısı için büyük bir nikbinlik göze çarpmaktadır.
80 karelik emprime kumaşlar için, senenin üçüncü üç aylık mevsimi satışlarında alıcılar ve satıcılar arasında fiyatlarda bir sent farkla bir anlaşmazlık husule gelmiştir. Satıcılar 19 sent talep etmişlerdir. Geçen hafta, fabrikaların fazla, miktarda almıya-cakları anlaşılmıştır. Üçüncü üç ay İçin İR 3/4 sentten, dördüncü üç ay için de 18 1/2 sentten satış yapılmıştır. Yerinde teslim satışlar 19 sentten yapılmıştır. .
Bundan sonra, «atışlarda ynrırn sent artış kaydedilmiştir. Diğer cins pamuklular bu derece sabit ve faal bir vaziyet gösterememiştir.
Endüstri dokumalarının temmuz sonuna kadar, fsal ve S8İ»it ölâeağl an-laşılmaktadır. Yerinde teslim piyasalara tAİep çok fazladır. Askeri ticaret
de son derece faal olmakla beraber, «atıcılar, en iyi müşterilerin sivil firmalar olduğunu bildirmiştir.
Havaların ısınması dolayıslyle, hazır elbise fiyatları bir artış arzetmek-tedir. Ucuz fiyatlı, yıkanabllen hazır elbiseler İçin talep çok yüksektir, fakat İleride yapılacak sevkıyat İçin endişeler mevcuttur. Aynı zamanda, daha yüksek kaliteli elbise, gömlek, pijama ve çocuk giyecekleri satan müstahsillerin de çok İyi İş yaptıkları ve sonbahar İçin kontratlarını tamamladıkları da anlaşılmaktadır. Aynı za-mnnda, perakende kumaş «atışı için de terakki göze çarpmaktadır. Fiyat seviyesini ocak yahut ağustos ayı fiyat seviyesine çıkartma gayretlerine rağmen, bu ay satışlar, 1949 yılı aynı mevsimi İçin kaydedilen satışlardan daha aşağıdır.
Pamuklu kumaş fiyatları yÜksel-nıemiştlr ve yükselme ihtimali de, bir müddet için, muhtemel değildir. Brezilya pamuk mahsulü hakkında endişeselor
Rio de Janelro, (Hususî) — Brezilya pamuk mahsulünün, geçen sene 300 bin ton olmasına karşılık bu sene sadece 210.000 ton olacağı hakkında tahminler gittikçe artmaktadır. Bunun neticesi olarak, Sao Paulo piyasasında, tekliflerin az olması yüzünden satış az yapıldığı halde fiyatlar sabittir.
Altıncı defa az mahsul elde edilmesinden dolayı bu güç durumu müzakere etmek üzere 25 mayısta mahalli pamuk mübadelesi namiyle bir miting yapılacaktır.
Arjantin pamuklu kumaşları ve vasati fiyatları
Buenos Aires (Hususi) — 19 mayısta hüküm süren, Arjantin pamuklu kumaşları vasati fiyatları:
Kilo başına Arjantin Pesos’u
Üstün kalite 0.64
Birinci 9.46
İkinci 9.24
Üçüncü ve artık 7.90
Mısır pamuk
çırçırları
İskenderiye (Hususî) — Mısır Tarım Bakanlığının bildirdiğine göre, bütün memlekette, 1949-950 mevsimi i-çin pamuk çırçırları 8.697.637 kantardır. Geçen yıl bu miktar (ıskarta hariç) 8.73İ.853 kantar idi.
1949-50 mevsiminde çırçırlanan pa
muklar:
Kantar
Karnak 2,965,420
Menoufi 653,181
Giza 23 98.871
Giza 30 778.801
Zagorâ 136,173
Aşmuni 3.872.646
Diğer cinsler 5.389
Iskarta 187.156
8.697.637
Amerikan pamuk iklim raporu
VVashlngton, (Hususî) — Senenin
ilk kısmı için, büyük pamuk kuşağının kuzeybatı bölgesinde ve kuzeydoğu kısmında, pamuk tohumu gelişmesi ve pamuk yetişmesi için, haya çok serindi. Ortnkuzey, kuzeybatı bölgelerinde ve bilhassa kuzeydoğu Texas, Doğu Oclahoma. Arcansas ve Tenessee'nin bazı bölgelerinde, nemli tarlalar ve günlerce y^ğan yağmurlar, ekime, yeniden ekime ve toplamaya mâni olmuştur. Oklahoma’da ekilmesi kararlaştırılan yerlerin yarısından az bir kısmı ckilehllmiştir ve Arcansas-ta yeniden ekilmesi gereken bir çok arazi vardır.
Pariste altın düşüyor
Fransız köylüsü, Napoleon altınlarını bozduruyor
Paris fHuBusl) — Piyasanın bir kaç haftadan beri zayıf olması dola-vıslyle Fransız stokçuları, daha fazla zararlardan korkarak, ellerindeki stokları likide etmeleri Üzerine, Paris piyasasında altın fiyatları düşmüştür. İnce (iyi) altın, gramı 434 franktan satılmıştır. Dün, bu fiyat 447, on beş gün önce ise 472 franktı. Fransız çiftçilerinin en gözde istifle-
Amerikan tütünleri, Almanyada Türk tütünleriyle rekabet ediyor Dışişleri Bakanı Prof. Fuat Köprülü, Tütücüler Birliği toplantısında bulundu
Ankaradan şohrtmizo gelen Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü, Tütüncüler Birliğinin dâvetl üzorine, son toplantıda ha2ir bulunmuş ve Birlik üyelerinin dileklerini dlnlrmlştlr.
îlk olarak söz alan Celâl Umur, Al-manyanın Türk tütünleri İçin eskiden beri mühim bir pazar olduğunu, fakat 1944-1947 yılları arasında Almanyaya tütün saiılamadığı İçin piyasamızda umumi bir sarsıntı olduğunu belirtmiş ve İzahatına devamla, “Almanya-ya, tütün «Atışımızda Amerikanın bize rakip bir mevkide bulunması, ihracatımıza büyük bir darbe vurmuştur. Amerikan tütününün ucuzluğu karşısında Alman pazarını taınamiyîe
Kısa
Haberler
Danimarka tereyağ vealkaAinı kaldıracak mı?
* Kopenhag, 30 (Hususi) — Danimarka tereyağı İhracatçıları, Hükümete, tereyağı vesikasını derhal kaldırması hususunda bir tebliğ vermişlerdir. Danimarka yağları için yeni ihracat piyasaları bulmak gliçleşmiştir. Almanya bile tereyağ ihracatına başlamıştır.
Avrupa İktisadi Komisyonu Sekreterinin fikirleri
ir Cenevre, 30 - A.A. (AFP) — Avrupa İktisadî Komisyonu tera Sekreteri Gunnar Myrdal, Avru-pada iktisadi durum hakkmdaki rapora yaptığı önsözde, Avrupa-nın iktisadi meselelerinin ancak yalnız Avrupa içinde değil, fakat bütün dünyada genişleme yolunda olan bir iktisat çerçevesi içinde halledilebileceğini bilhassa hatırlatmaktadır. Myrdal, Doğu ve Batı Avrupa arasında irtibatın yeniden kurulması zaruretinden bahsetmektedir. Kendi kanaatine göre, soğuk harp ve askerî masraflar çok pahalıya malolmakta-dır.
işsizlik ve Avrupa dış memleketlere karşı ödeme muvazenesinin halledilmeyen meseleleri gittikçe vahimleşen birer tehlikedir. Takip edilmesi icap eden siyasetten bahseden Myrdal, Birleşik A-merlka siyasetinin, dünya dolar kaynaklarının Amerikan ihracatının seviyesini nispeten yüksek tutmağa kâfi olduğu faraziyesine dayandığını söylemektedir.
Japonyada ihracat rekoru
-A Tokyo, 30 (Hususi) — Japonya ihraeat mallan, nisan ayında, 21,800,000 sterllnge baliğ olmuş ve harp sonrası ihracat rekoru kırılmıştır. Bu miktar, geçen senenin nisan ayındaki miktardan yüzde 36 nispetinde daha fazladır. Bildirildiğine göre, Japonya, 30 haziranda sona eren mevsim müddetinde Müttefikler ihracat miktarı olan 214,300.000 eterlingi geçeceklerdir.
ri olan Napoleon parası 3,080 franka düşmüştür. Dün bu pararun fiyatı 3,110, on beş gün evvel İse 3,240 franktı.
Bu fiyatlar, 1948 şubatında Paris serbest altın piyasasının kuruluşundan beri en düşük kotasyonlardır.
Avrupa işbirliği zihniyetine uygun görmedi
kaybetmemiz tehlikesi baş göstermiştir” demiştir.
Celâl Umur, bu mevzuda geniş izahat verdikten sonra, Tütüncüler Birliğinin yaptığı tetkikler neticesinde, dört esaslı maddede, son durumu tes-bit etmiştir.
Buna göre A) Almanyada gümrük ve Bandrol resminin tenzili, B) Amerikan rekabetinin önlenmesi, C> Almanyada yapılmakta olan harmanlarda Türk tütün miktarının arttırılması, D) Kaçak tütün ve sigara ticaretinin menedilmedi gerekmektedir.
Tütüncüler Birliği, bu dört madde, esas tutularak lâzım gelen teşebbüslerin yapılmasını Dışişleri Bakanından temenni etmiştir.
Bundan sonra Dılşlerl Bakanı Fuat Köprülü, tütüncülerimizin dış memleketlerdeki satışı hususunda Bakanlığının görüşünü İzah etmiş ve demiştir kl:
'Biliyorsunuz kl. bu vazifeyi yeni aldım. Bu meselelerle henüz meşgul olamadım. Bu gibi iktisadi meselelerle hizim teknik bürolarımızla Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı meşgul olmaktadır.
Yalnız şunu söyliyoyim ki: Biz programımızda da belirttiğimiz gibi şahsi teşebbüslere, lâzım gelen ehemmiyet ve kıymeti vermekteyiz. Çalışmalarımda serbest teşebbüslerin durumlarını ele alarak onların gelişmesi için, Bakanlığımı ilgilendiren taraflar üzerinde dikkatle duracağımı tahmin edersiniz. Ancak çalışmalarımızda sîzlerin de yardımlarınızı bekliyoruz.”
Bakan, sözlerine devam ederek demiştir ki::
"Demokrat Partinin en esaslı dâvalarından birisi, ne şahısların ne (le bir zümrenin hiç bir suretle particilik zihniyetiyle himaye edilmemesidir ve bu prenslpe tam mânaslyle sadık kalacağız.” Bu arada Tekel ve İktisadî Devlet Teşekküllerine de temas eden Dışişleri Bakanı demiştir ki:
"Bütün kazanç membalarını devletin elinde toplamak zihniyeti, iktisa-den memleketimizi bugünkü feci duruma getirmiştir.
Bizim gayemiz, memleketin kalkınması için hususî teşebbüsü esas ittihaz etmektir.
Bu mevzu İle Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı, yakından alâkadar olmaktadır. Diğer taraftan Hükümetimiz iktisAdı devlet teşekkülleri vasıtaslyle hususi teşebbüslerin rekabet vapmı-yacak, bilâkis onları desteklemek yoluna gidecektir. Tablatiyle bu da zamanla iktisadi devlet teşekküllerinin tamamen hususi ellere devri suretiyle kabil olacaktır.”
Bundan sonra Tütüncüler Birliği üyelerinin dileklerini dinliyen Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü. Roma Tütün Kongresine hazırlık mahiyetinde olmak üzere» haziran ayı içinde Anka-rada Türkiye tütüncülerinin bir toplantı yapacağını ve bu toplantıda tütün politikamızın taayyün edeceğini söylemiş ve bu çalışmalarda tütüncülerin de fikirlerinden istifade edileceğini bildirmiştir.
Bu arada söz alan tütün taciri Sab-ri Tüten, Bakanın gösterdiği alâkaya teşekkür ettikten sonra, tütüncülüğümüz ve Almanya ile olan münasebetlerimiz etrafında açık. İzahat vermiş
Gülyagı ihracatı
İzmir, 30 (Hususi) — Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı muhtelif mahsullerimize yeni pazarlar aramak üzere e-tüdler yapmaya ve mahsulün rekolte istihsal durumu ve dahs fazla satış İmkânını tesblte karar vermiştir.
Bu bahiste Bakanlık dış ticaret teşkilâtına ve Ticaret Odalarına vazifeler verilecek, ticaret mümessilliklerimiz hattâ tek alıcının muayyen bir madde üzerinde vâki olabilecek talebini bile doğrudan doğruya Odalar vasıtaalyle ihracatçılarımıza duyuracaktır. Bundan bnşka bazı aranılan maddelerin istlhsalâtını arttırmak ü-zere de tedbir alınması bahis mevzuudur. Gülyağı hu meyandadır.
İzmir Ticaret Odası İlk olarak gül-yağı üzerinde Bakanlığın isteği Üze-
ve bu arada Vlrjlnya tütünlerinin Alman piyasasını tamamlyle istilâ ettiğini söylemiştir.
Snbri Tüten, sözlerini bitirmeden evvel bir teklifte bulunarak, hâlen Frankfurt’ta Ticaret Müşaviri olarak vazife gören Mahmut Şeyda’nın bu husustaki tecrübe ve bilgisinden bahisle kendisinin Parla Konferansında Bakana refakat etmesi için ricada bulunmuştur.
Fuat Köprülü, bu temenniyi müsait karşılamış ve toplantıda hazır bulunan yeni Ekonomi ve Ticaret Müsteşarı Faruk Süntere, Mamhut Seydanın konferansa İştirakinin temini huBU* sunda gereken muamelenin yapılmasını söylemiştir.
Bundan sonra, hazır bulunan tütüncüler dilek ve temennilerini belirtmişlerdir.
Dışişleri Bakanı, bu dilekleri cevaplandırmış ve en mühim tütün alıcımız olan Almanya ile ticarî münasebetlerimize temas ederek demiştir ki:
"Avrupa iktisadi işbirliği, Dışişleri BakanİArı konferansında bütün bu meseleler bahis mevzuu olacaktır. Diğer taraftan Amerikalı dostlarımızın da, Aînıanyadaki tütün «Atışlarımızın gelişmesi bakımından lâzım gelen müzaherette bulunacağına eminim.” Bu arada, tütüncülerin dilekleri yazılı o-larak Bakana verilmiştir.
Fuat Köprülü, Tütüncüler Birliğinden ayrılırken şunları söylemiştir:
"‘Herhangi bir tşde. Hükümetin rekabeti, hiç bir zaman mevzuu bahis olmıyacaktır. Devir aldığımız işlerin tasfiyesi sırasında böyle bir İntiba uyanırsa bu vaziyette güçlük vasfı a» ranmalıdır.
Devletin her işde işletmeciliğe kalkması hiç bir zaman iyi netice verme* miş ve veremez. Tekel, halkın menfaatlerine uygun olarak çalışması gereken bir vergi mevzuudur.
Şuna emin olabiliriz kl, D. P. İktidarda bulunduğu müddetçe hiç bir şahsi himaye, hiç bir zümre himayesi ve hiç bir nüfuz suiistimali olmayacaktır. Böyle bir şey vuku bulduğu takdirde, buna muttali olan herhangi bir arkadaş, derhal Hükümeti haberdar etsin, bütün hassasiyetimizle bunu ön-llycceğiz ve iktidarda kaldığımız müddetçe prensiplerimizden katlyyen ay* rılmıyacağız.”
Bundan sonra Celâl Umar, tekrar soz alarak, Dışişleri Bakanına, Tütüncüler Birliği namına teşekkür etmiş ve muvaffakiyet temennisinde bulunmuştur.
İzmir Tütüncüler Birliğindeki toplantı
İzmir, 30 (Hususi) — îzmlr Tütüncüler Birliği idare Kurulu bu akşam Tüccar Kulübünde yaptığı toplantıda Almanyada tütünlerimizin sürüm imkânlarına dair gönderilen müteaddit raporları tetkik etmiş ve bu bahiste beliren tehlikeli durumu lâyık olduğu ehemmiyetle ele almıştır. Bir* lik İdare Kurulu mühim bir mevzu o-lan Alman pazarını kaybetmenin Türk tütüncülüğü için bir felâket olacağı mütalâasında bulunduğundan bu husustaki müzakerelerin olağanüstü bir umumi heyet toplantısında yapılmasını ve alınabilecek tedbirlerin beraberce kararlaştırılmasını muvafık bulmuştur.
için teşebbüsler
rine bir rapor hazırlamıştır. Oda. senede 150 kiloyu geçmiyen gülyağlirimizin Fransa gibi kifayetsiz bir pa> zara sahip bulunduğunu, Bulgarların kendi gülyağlarmı diledikleri fiyata satabilmek üzere hattâ bizim gülyağlarımızı da satın alarak Amerika, Fransa ve diğer memleketlere sattıklarını, eğer müstahsil teşvik görürse gülyaûı istihsalâtınm bizde bir hamlede 2 bin kiloya varabileceğini raporunda zikretıfıekte ve en Önemli meselenin standardize edilecek Türk gül-yağlarınm Amerlkada tutunmasını temin etmek olduğunu kaydetmektedir. Ayrıca Türk halılarının da Amerika-da satışını sağlamak üzere bazı tedbirler alınacağı beyan edilmektedir.
30/V/1950 Sah
Borsalarda vaziyet
İstanbul :
Ticaret BoreaBinda. Toprak Mahsullerinin Macaristandan aldığı buğday partisinden 700 ton, Paklstandan aldığı 400 ton buğday 29.75 kuruştan satılmıştır. Diğer maddelerin dururumunda ehemmiyetli bir tahavvUl görülmemiştir.
Kambiyo, Esham ve Tahvilât Borsacında yüzde 6 faizli Birinci, îkinel, Ü-çüncü Tertip Kalkınma Tahvilleri yeniden fiyat ilerlemesi kaydetmiştir. Al-tm fiyatlarında, dllne nazaran biraz daha canlıydı, alıcılar ihtiyatlı hareket etmektedirler.
İstanbul Borsası
Sterüng ....
Dolar .......
Fr. Frangı ... İsviçre Fr.... Belç. Fr....
İsveç Kr....
Florin ......
Liret ......
Drahmi ......
Escoudos ....
Altınlar
Bugün Eski kur||
Lira Lira II
İzmir
Borsada çekirdeksiz ku.ru üzüm İs-ikrarlı bir duruma girmiş bulunmaktadır hif ir piyasası ssğlam vaziyetini muhafaza ediyor. İtalyadan alınmakta olan siparişlere muvazi olarak Boraada alıcılar daha ziyade 2 ve 3 üncü Akala pamuğuna karşı alâka göstermektedirler. Pamuk yağı piyanası gevşektir. Boraada pamuk çekirdeği sağlam durumunu muhafaza ediyor.
Külçe Yerli Gr.
Külçe Degussa.
Cumhuriyet .
Reşat ......
Hamlt .....
Gulden .....
İngiliz ....
Fransız kok .
Napolöon III îaviçre ....
Gümüş, Platin
Adana
Ticaret Bordasında kayde değer bir şey görülmemiştir.
Gümüş Gr Platin M ........ En aşağı En yukarı
10— 11—
Zürich Borsası (Serbest)
Trabzon
Plyaaa gevşek ve «atıcı«ızdır
23.5.1950
Durumu
Türk Lirası ....
Dolar ..........
Sterilng .........
Fransız Frangı
İH\lçro Frangı
En uşağı En yukarı||
0.97 •I.Zh 1 4 10.60 1 22 1 97 0.29 1/4 10.95 i 1.21 II
Devlet Tahvilleri
tkrnmlyeil tahviller 1033 KriJH.nl #•••••••••••( 1938 ikramiycll .........
MÜH Müdafaa I ... 1941 ^Demiryolu XV .. ıon
1/2
Demiryolu V ... 1949 Ikramtycli Diğerleri
Demiryolu VI .(
19H Kalkınma
IS
istikrazı İstikrazı Müdafaa
Sivas-Erzurum 1 " IL-VI1 I II III
Demiryolu
Müdafaa
Kapanış
Şirket Tahvilleri
T.C. Ziraat Bankası .... Anadolu D.Y. Tertip A/B
%60 .....
Mümes, Senet
Şirket Hisse Senetleri
T.C. Merkez Bankacı Türkiye İş BmJuuii .. Türk Ticaret Bankası Aralan Çimeni•• .......
Şark Değirmencilik ... Milli RonsÜrans .........
Ecnebi Tahviller
Mısır Kredi Fon.'dvc UHU
İstanbul Ticaret Borsası
İzmir Ticaret Borsası
Bugün
Eski Kapanış
Bugün
Hububatı
Buğday yumuşak (Tüc.) Buğday şort tOfisin) ...
Arpa yemlik (dökme) • teeı Mısır «arı (çuvalı) ....
Fasulya tombul .........
Fasulye Çalı sert ......
Kuşycml ................
Mercimek kırmızı kabuk. Mercimek yeşil .........
Nohut natürel ..........
Tatlı tohumlar :
Ayçiçeği tohumu ...................
Keten tohumu •«•>•••(•sssssseee Kendir tohumu .....................
Susam .............. .......•••••••••••
Yor fıstığı kabuklu ..............
Kuru Meyvaior :
Fındık (kabuklu sivri) ...
Fındık (îç tombul)
Ceviz (ktıbuklu) .........
Ceviz (İç nntürel) .......
Dokuma H.ım Maddeleriı
Tiftik (ana mal) .........
Tiftik (Natürelı ........
Yapak Anadolu (Kırkım)
linin deriler:
Sığır salamura (kasap) Kl. Keçi tuzlu kuru kilosu ... Koyun hava kurusu kilosu
Nebat! Yağlar:
Zeytinyağı (E.E. teııckell) Suaamyağı (Rnf. sıra) Ayçiçeği (Rııfino çıplak) Fındık vnğı (Çıplak) ....
Üzüm çekirdeksiz No.9 İncir A serisi No. 8....
8 serisi No. 108
Akala I ......
A kala U .......
Akala IH ........
yeril ...........
yağı (rafine) »..
Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk
Pamuk çekirdeği
Adana Ticaret Borsası
Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk
Akala Akala Akala yerli yeril
175.—
155/159
»14T.5/150
Trabzon Ticaret Borsası
FİNDİK
a) %50 randımanlı kabuklu tombul .. b) İç sıra kontrollü ..
Eskişehir Ticaret Borsası
Buğday yumuşak
Buğday sert ...
Arpa ..........
Son
KApanıs
YABANCI BORSALAR
New-York Borsası
Dün Eski kur
Buğday (Buşeil=Sent) Sert Kış mahsulü No. 2 288.— 268—
Kırmızı " ” No, 2 251.— 252 —
l'nmıık Mlddllng (Llbresl=Scnt) Temmuz 33 35 38.30
Ekim 32.26 31.88
Aralık 32.26 31.80
Tiftik (Llbresl=Sent) Tek.'»as No. 1 - —
Fındık (LlbresızzSont) Kabuklu yerli İri 22.- 22 50
" orta 22.50 21.-
Levanı iç ithal malı 39— 36—
Ekstra iri iç İthal malı 40— 86—
kuru Üzüm (LibresiSent) Thompson çekirdeksiz seçme ... 11 1/4 11 1/4
Keten tülııımu (Buşeli=Dolar) ... •
Mlnncapolls 3.22 3.85
Kalay (L)brenl=Sent) 78.25 3837
Levhn-tencke (100 libre dolar) 7.30 7.30
Londra Borsası
Keten tohumu (Tonu=Sterling) Bombay 65— 65.—
Kalküta 63.50 83—
Yor fıstığı Hindistan 6İ— 64 8/4
Bradford Piyasası
Tiftik İyi mal (Llbresl=Flyat) 31.—Nom
•' Sıra malı 30— "
Tün Anadolu 20/21 20/21 "
’* Trakya 18/21 18/21 °
• İskenderiye Borsası
Pamuk (Kan tan=Tali an) Ashmounl Kısa elyaflı F/G. .. 153—
Karnak Uzun elyafiı F/G. ... — 92.-
t*) Gününde Boraada muamelesi teocıi edilmemiş tahvilât ve eshamın arz vo taleplero göro taayyün eden takribi piyasa değerleri.
s
Sayfa
YENİ İSTANBUL
31 Mayıs 1950
Selanik Bankası
23 mart 1950 tarihinde toplanan hissedarlar umumî heyeti karan mucibince, %5 nisbe-tinde bir temettüün, yanı Türk vergilerinin tenzilinden sonra beher "A” hisse senedine 0,25 liranın 1 No, Jı kuponun ibrazında, bankanın İstanbulda Galata, Voyvoda caddesindeki idare merkezinde 1 haziran 1950 tarihinden itibaren tediyeye vazedileceği Selânik Bankası hissedarlarının bilgisine arzolunur.
3 Saat bulundu
MEŞHUR FRANSIZ MARKASI
SOCIETE DE
SCHMEIZERISCHER
St. Gailen, Lausanne, La ClıauA-de-Fonds
Neuchâtel, Sclıafflıausen, Biel
bulursunuz. Satıcılardan ısrarla isteyiniz
TARİFESİ
MAKİNE
EN BÜYÜĞÜNDEN EN
4 haziranda anılacaktır
Galata Veli Alemdar Han
Tafsilât, karnelerin arkasında yazılıdır İdarehanemizden de sorabilirsiniz.
Müller
beri en
Basel, Zürich, Geneve
LONDON: 99, Gresham Street, E.C.2 11c, Regent Street, S.W.l
NEW-YORK: 15, Nassau Street
Chiasso, Herisau, Le Locle, Nyon, Zofingen
Algle, Bischofszell, Morges, Borschach
Ankarada Kızılay karşısındaki REKLÂM KULEMİZ
ve serin lokalidir. Soğuk içkiler,
ÇINAR
2 haziran cuma gününden itibaren sevilen bir müzikle meşhur İspanyol artisti
PAOUİTO SERANO
En ince
En sabit ve en mütecanis pudradır Coty güzelliğin emniyetidir
Lokanta, şehrin en yakın nefis yemekler, KOKİNAKİS orkestrası her gün saat 19 dan sonra. Pazar günleri öğleyin müzikli yemekler ve matine saat 17 de. Tel: 84446
Resmini gördüğünüz İLÂN KULESİ bu hafta içinde TAKSİM MEYDANININ en kalabalık bir yerinde İstanbullulara kendini takdim edecektir. İlânlarınızı vermekte acele ediniz.
Sermaye ve ihtiyat akçesi, İsviçre Frankı : 205,000,000
ADRES : München 8, Sedan Str. 35 • 37
Meşhur muharrirlerin yazıları, en doğru ve çabuk haberleri ENİ İSTANBUL’)
YENİ İSTANBUL’a abone olur, YENİ İSTANBUL’un aylık karnelerini satın alır, YENİ İSTANBUL’un Kuponlarını saklarsanız, bu sene nihayetinde üç sene için Sorbonne, Oxford, Cambridge, Frankfurt veya Viyana üniversitelerine tahsile gönderilirsiniz, ikinci, bu fırsata Ankara veya İstanbul üniversitelerinde nail olacaktır
Arzu edildiği takdirde hususî tartma te sisatı yapılır. Dünyanın her köşesinde fabrikası mamûlâtı, uzun senelerden büyük rağbeti görmüştür. Türkiye referanslar verecek vekil aranmaktadır,
BİRİNCİ SINIF ERKEK TERZİSİ
Otuz senelik tecrübesi ve memleketimizin en mûtena ve zevk sahibi insanlarına hizmet etmesi ile şöhret kazanmıştır. Genç oğlu Amerika ve Ingilterede terzilik tahsil etmiş ve birinci derecede diploma almıştır.
Adres: Beyoğlu istlklfıl Caddesi 447 Mehmet zili Apart.
X. DEUTSCHE ORİENT LİNİE
HAMBURG
B R O O K vapuru limanımızdadır [J H E N RY B O E G E vapuru
2 haziranda limanımızda beklenmektedir ve
HAMBURG - BREMEN ve ANVERS
Limanlan için eşyayi ticariye kabul edecektir.
Yakında hareket edecek Vapurlar:
STETTİNER GREİF vapuru 15 hazirana doğru HOERNUM ” 30
K. t R a B i C H e. Cie
No. 202 204, Telefon: 42221
JOSE DİOZ
u takdim eder.
ÇINAR - Yeşilköy
• Telef. 18. 2
30 Haziran 1950 tai'ihinde yürürlüğe girecek olan değişiklikleri de ihtiva eden
GÜMRÜK TARİFESİ KÂNUNU
VE
İTHALÂT UMUM Satışa arzedildi
TEVZÎ Y E R t :
Galata: Eski Kredi Llyone arkası Melek Han No. 10 Tel : 43721
ENGLISH ELECTRIC £ Jı
gfiaıl uv f fi''
FERN-LÎNE, NEW-Y0RK “da FERNHİLL Vapuru NEW-YORK, BOSTON, CHARLESTON ve PHİLADELPHİA limanları için eşyayi ticariye kabul etmektedir.
Yakında hareket edecek vapurlar :
FER N Fİ O R D t apuru 10 Hazirana doğru F E R N S E A ” 25 ” ”
Fazla tafsilât için : Galatada • Veli Alemdar hanında 202^204 No. SCANDSHİP Vapur Acenteliğine Müracaat : Telefon : 42221
ENGLISH
JT" ELECTRIC
ENGLISH JLECTRIC V’■ A\
ENGLISH
TAKSİTLE SATIŞ I
Kaybeden Rumanyalı ressam Nuri Denıircandan alabilir.
Adres: Yenıçarşı 27, Beyoğlu


.. W w 9
■ ‘ ( S



% * ■ 1


1
• * XI
1M / M

Comments (0)