Zeytinyağı satışlarının yakında serbes bırakılacağı haber veriliyor
AKŞAM
Sene 28 — No. 9743 — Flati her yerde 10 kuruştur.
PERŞEMBE 0 Aralık 1945
pAİti-î PivAbiG°
Sahibi: Necmeddln Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaan
Aylık basın konferansı
Başbakan dün gazetecilerle görüştü
Amerika Ingil-tereye 4 milyar 400 milyon dolar veriyor
B. Truman’ın Londra’ya geleceği haber veriliyor
Boğazlar meselesi, bazt gazetelerin neşriyatı, İstanbul’daki nümayiş hakkında demeçte bulundu
Ankara 5 (AA.) — Başbakan Şükrii Saraçoğlu bugün saat 11 de gazetecilerle yaptığı toplantıda aşağıdaki beyanatta bulunmuştur:
Arkadaşlar,
Bir ay önce devletimizin başı İnönü Büyük Millet Meclisinin açış söylevlerinde di? w iç politikada yapılan ve yapılacak işler hakkında memlekete ve dünyaya geniş. «traflı bilgiler verdiler ve açıklamada bulundular. Biz de o günden beri bu işleri yapmaya çalışıyoruz.
Dış İşlerimizde değişmiş bir şey yoktur. Komşu ve dost devletlerle her gün biraz daha dost olmaya çalışıyoruz. Sulhun ve insanlık huzurunun biran evvel yerleşmesi için elimizden geldiği kadar çalışıyoruz, ve çalışmakta devam edeceğiz. Mili eti er arası işlerden biri de bizi candan İlgilendiren Boğazlar işidir.
Potsdam toplantısında verilen karar tatbikatından olarak Amerika büyük elçisi hükümetinin nokta! nazarım bildirmek ilzere geçen ay başında verdiği notada Montremr mukavelesi hükümlerinin bugünkü şartlara uygun bir surette tadili İçin uluslar arası bir konferans toplanmasını teklif ve davet vukuunda Amerikanın
B. Şiikril Saraçoğlu
konferansa memnunlukla iştirak edeceğini beyan ettikten sonra,
(Araklı nahife 2; sütun 3 te)
İzmir ve Bursa’da da
Malı görüşmeler bir anlaşma ile neticelendi
VVashington 5 (A.A.) — Bu. akşam burada yetkili bLr mahfilden öğrenildiğine göre, dört milyar 400 milyon dolarlık İstikraz hakkındakl Ingiliz - Amerikan müzakerelerinde nihai bir anlaşmaya varılmıştır,
Londra 6 (R) — Washlngton-da İngiltere İle Amerika arasında aktedllen mal! anlaşmayı İmza etmiş olan İngiliz heyeti yeni istikrazlar aktetmek üzere bir kaç güne kadar Kanada'va gidecektir.
Sovyetlere de mühim ıkrazatta bulunulması muhtemel
Londra 6 (R) — Amerika bir çok devletlerle bir seri ticari anlaşmalar yapacaktır, ilkbaharda dünya iktisadi İşbirliği İçin görüşmeler olacaktır. Times gazetesinin haber aldığına göre Amerika tarafından Sovyet Rusya'ya mühim İkraz yapılması muhtemeldir.
Seçimi B. Mekki Hikmet kazandı
Beş Dışişleri Bakanının daha evvel toplanması muhtemel
Başkan Truman Birleşmiş Milletler genel kurulunun toplantısında bulunacak
tezahürat yapıldı
Öğrenciler komünistlik lehindeki neşriyatı protesto, inkılaba, rejime bağlı kalacaklarına dair yemin ettiler
Verilen oyların
neticesi
İzmir 5 (AA.) — İstanbul gençlerinin dünkü tezahürleri haberi üzerine, İzmlrde Karşıyakad» ve diğer bazı semtlerde dün Öğrenciler, memlekette son zamanlarda komünistlik lehin o yapılan neşriyata karşı tezahürlerde bulunmuşlar ve duvarlara bu yolda beyannameler yapıştırmışlardır. Polis bu beyannameleri kaldırmıştır.
Bursa 5 — Bugün üç bine yakın BursalI genç tezahüratta bulunmuştur. Gençler. Görüşler ve Yeni Dünya afişlerini yırttıktan sonra kltabevle-rinde bulunan Tan, Oörüşer ve Yeni Dünya gazetelerini toplıyarak Cumhuriyet alanına gitmişlerdir. Burada Atatürk anıdına çelenk konmuş. İnkılâba, Cumhuriyete, Atatürk rejimine ve Milli Şefe bağlı kalacaklarına dair
yemin etmişlerdir. Gençler Vilâyet ve Parti binaları önünde teşahflratta bu lunduktan sonra dağılmışlardır.
Şehrimizdeki tahkikat
Evvelki günkü tezahürat esnasında İlci gazete tdareslle İki kütüphanede yapılan tahribat etrafında tahkikata devam edilmektedir. Dün de bazı kimselerin İfadeleri alınmıştır. Soruşturma derlnleştlrllmektedlr.
Diğer taraftan Tan gazetesi sahiplerinden Halil Lûtfl Dördüncü, Cumhuriyet savcılığına başvurarak hasar Irası maddesine göre dâva açılmasını İstemiştir. Hâdiseye. Sıkıyönetim İdaresi el koyduğundan, kendisine oraya müracaat etme3İ lâzım geldiği bildirilmiştir.
İ*₺anbulda aştk bulunan milletvekilliği için yapılan seçim dün bitmiştir. Pazar günü reye Iştlr&k etmt-yenlerden birçoğu dün reylerini vermişler ve saat 16 da sandık kapanmıştır.
Reylerin sayılmasına başlandığı
sırada Rüştü adın MeAAF Hikmet da birinin birkaç Gelenbeg fefa rey verdiğinden bahslle bir müracaat olmuştur. Bu adadım üstü aranmış, İkinci seçmen mazbatası ve avukatına alt diğer bir mazbata bulunmuştur. Rüştü, avukatı gelmediği İçin, reyi kendisinin getirdiğini söylemiştir. Rüştü. İfadesi alındıktan sonra serbes bırakılmıştır.
(Arkası sahife 2; sütun 1 te)
1 milyonluk
Tahran’da açlık tehlikesi baş gösterdi
Alman ordusu?
Bir İngiliz gazetesi bu şayia hakkında ne diyor?
Amerika, Sovyetlerin Tahran demecini ihlâl ettikleri fikrinde
Londra 6 (R« — İrandan gelen haberlere göre Azerbaycan İle Iranın dlğtr kısımları arasında rabıta kesilmiştir. Buradan yiyecek gelmediğinden Tahranda açlık tehlikesi baş göstermiştir. Devletler ararında İran İşleri hakkında görüşmeler devam ediyor.
Tahra» 8 (A.A.) - iki günden beri Az-erbanyca hiç bir dı&şllik olmamıştır Yeni vali Bayat'ın Tebri?-? gelmesi halk üzerinde çok İyi bLr tesir yapmıştır. Her halde, bundan dolayı, bu şehirde vaziyet sakindir.
Yeni Tebriz valisi Bayat, Azerbaycan demokrat hareketi şeflerlle temasa geçmiş olup kendisine verilen yetkiler sayesinde bu bölgede güvenliği Bağlıyacağı ve demokratlar tarafından İleri sürülen taleplerden anayasaya aykırı olmıyanların tatmin edileceği hakkında büyük ümitler beslemekte tidir.
öte taraftan, öğrenildiğine göre, Guılan genel valisi Aıısarl ile Maznn-deran genel valisi Nprab, İki gün oluyor kİ, vazifeleri başına dönmek üzere, Tahran'dan ayrılmış bulunmaktadırlar.
Askerlerin çekilmesi meselesi
VVashington 0 (AA,) — Amerikan yetkili rnakamlap, İrandaki bütün yabancı kıtaların sene sonundan evvel tahliyesi hakkındakl teklifin Rusya tarafından reddedilmesi üzerine İrandaki durumunu düzeltmek İçin yeni tedbirler alınması imkânını tetkik ediyorlar. Her ne olursa olsun Amerikan kıtaları muayyen tarihte geri alınacaklardır.
Amerikan Dışişleri Bakanlığının bertaraf etmesi 'izim gelen bir güçlük Amcrikada halk crkânnın infiratçılığa doğru giden t-mayültldllr. Görünüşe göre haik efkârı kanşık’ık çıkmas ımuhteme) olan her yerden Birleşik Amerikanın çekilmesini İstemektedir.
Kuzey Irandaki hâdiseleri tahkike memur Amerikan heyeti asayişi lada için gönderilen İran kuvvetlerine Rusların mâni olduğu hakkında Iran hükümeti tarafından llçrl sürülen iddiayı tcyldeylemlşlerdlr. Birleşik Amerika Rusyanın Tahran demecini İhlâl ettiği fikrindedir.
Londra 8 (A.A.) — Almanya-daki Ingiliz işgal çevresinde bir milyon kişilik bir Alman ordusu bulunduğunu bildiren Rusya kaynaklı haber hakkında bir başmakale yayınlayan Evening News gazetesi bu hususta şu. mütalâada bulunmaktadır:
«Bu İsnatlar, askerî bakımdan zaten mevcut olan güçlükleri, tehlikeli bir efsane sahasına İntikal ettirmektedir. Maalesef bu İsnatlar, JRusyanın halen memleketimize karşı takındığı tavrı faz! asile belirtmektedir.»
Böyle bir durumun, İki memleket arasındaki münasebetleri zehirlediğini İleri süren gazete diyor ki:
«İngiltere, harb sonrası taahhütlerine sadık bir memlekettir, îngflterenln dış siyaset ve askerî kontrol sahalarında taklbettlğl gayeler hiç bir suretle tenkiti olunamaz. îkt memleket arasındaki İyi münasebetler — Ingiliz milleti bunu dilemektedir — bakımından. şüpheye dayanan bu çelik çomak oyununun sona ermesi Icabeder Biz, bu hususta, elimizden geleni yapmaktayız. Ruslar da kendi paylarına düşeni yapsalar mesele kalmaz.»
Londra 6 (R.) — Yorkshlrs Post gazetesinin verdiği bLr habere göre, Başkan Truman’ın Birleşmiş milletler genel kurulunun toplantısında bulunmak üzere, ocak ayında Londray* gelmesi kuvvetle muhtemeldir. Gazete diyor kİ:
( Potsdam görüşmesinden sonra Başkanın Inglltereyi ziyaret etmesi bekleniyordu. Fakat İşleri çok olduğundan, sadece Plymouth limanında kısa bir müddet kalabilmişti. Birleşmiş milletler genel kurulunun gelecek ayın İptidalarında yapacağı toplantı Başkanın İngiltereye gelmesi İçin güzel bir vesile teşkil etmektedir.»
Dışişleri Bakanlan toplanacaklar mı?
Londra 6 (R.1 — Amerlkadan gelen haberlere göre, Amerika hükümeti Truman - Attlee ve Stalln arasında yeni bir görüşme yapılmasına taraflar değildir. Fakat Amerika, İngiliz, Soyyet, Fransız vc Çin Dışişleri Bakanlarının toplanmasına muarız bulunmamaktadır. Hatırlardadır kt. eylülde yapılan toplantı Sovyetlerin, Balkan İşleri hakkındakl görüşmelere Fransa ve Çin’in İştir âk etmemesi halikındaki İsteği üzerine neticesiz kalmış. Dışbakanlari Londradan ayrılmışlardı. Şimdi müzakereye devam edilmesi hakkında Rusya tarafından arzu gösterilmektedir. Mamafih resmi hiçbir müracaat yoktur. Toplantının,
Londra’da haydutluk
Bir kuyumcu mağazası soyuldu
Londra 8 (R.) — Dün Londrada vuku bulan cüretkâr bir hırsızlık vakası bu sabahki Londra gazetelerini meşgul etmektedir. Londranın en İşlek bir sahasında bulunan bir kuyumcu mağazası soyulmuş ve 10,000 İngiliz lirası değerinde mücevherat Kırılmıştır.
Hırsızlar tam bir saat çatışmışlardır. Daily Express gazetesinin verdiği bir habere göre, Scotlnnd Yard, bu hırsızlığın tam %100 bir teknik muvaffakiyetle yapılmış olduğunu İtiraf etmiştir.
Almanya’nın idaresi
Amerika «Merkezî idare kurulacaktım diyor
Londra 6 (R) — Amerika Dışişleri Bakanı M. Bymes dün akşam başın toplantısında şu demeçte bulunmuştur. «Almanya-da merkez! bir İdare kurulacaktır Fransa bu hususta güçlük çıkarmakta devam ederse bu İş Fransa olmadan tahakkuk ettirilecektir. Rhur; Rhln meseleleri araz! İşidir, bunların hallini sulh konferansına bırakmak lâzımdır.» ____________________
Suriye ve Lübnan Erme-»ilerinin bir toplantısı Moskova fl (R.) — flurlya ve Lübnan Ermenllerl dün Lübnan Ermeni patriğinin reisliği altında bir toplanh yapmışlar ve Sovyet Rusya tarafından Ermcnllere karşı gösterilen teveccühlere ve yardımlara şükranlarını bildirmişlerdir.
İtalya'da kabine buhranı
Londra 8 (R.) — İtalyads kabine buhranı devem ediyor. Liberaller kabineye girmeğe razı olmamışlardır. Liberaller olmadan bir kabine teşkili İçin görüşmeler yapılmaktadır.
Londra'nın merkezi
kor ar verilecek olursa, bu ay İçinde yapılması muhtemeldir. ’
M. Bevin’in demeci
Londra 9 (R.) — Dışişleri Bakanlan toplantısı hakkında dün Avam kamarasında bir sual sorulmuştur. Dışişleri Bakanı M. Bevin cevaben demiştir kİ:
«Ortada bir dağılma yoktur, sadece toplantı başka zamana bırakılmıştır. Ingiliz. Amerikan ve Sovyet Dışba-kanları arasında devamlı temaslar
Clty’den bir görünü*
davam ediyor. Yeni bir toplantı içla bugütıs kadar hiçbir karar verilmemiştir. Askıda kalmış bazı meseleK vardır kİ, bunlar Birleşmiş mili atlar teşkilâtına tevdi »dilemez. Daha evvel ilgili memleketler arasında doğrudan doğruya müzakere ve halledilin»* sİ lâzımdır.
Ingiltere İle Rusyamn blriblrlndea uzaklaştığını kabul etmiyorum. Buzaa dostluklar, çok sıkı buluşma olmayınca daha ziyade kuvvetlenir.»
Zeytinyağı satışı serbes bırakılacak
Bu hususta yakında bir karar verileceği Ankaradan bildiriliyor
Ankara 6 (Telefonla) — Zeytinyağı satışlarının çok yakında serbes bırakılacağı hakkında burada umumi bir kanaat vardır. Bu hususta yakında bir karar verilecektir.
Parti meclis grupunda
Ankara 5 (A.A.' — C. H. P. Meclis Grupu Başkan vekilliğinden: O. H. P. Meclis Grupu 5 XII945 çarşamba günü başkan vekili Ankara milletvekili Mümtaz Ökmen'ln başkanlığında toplandı.
Oturum açıldıktan ve geçen toplantı özeti okunduktan sonra gündemde bulunan Maraş milletvekili Rurih Kaplan'ın sabun ve zeytinyağı hakkındakl önergesine cevap vermek üzere söz alan Ticaret Bakanı Ralf Ka sadeniz, harbden önce zeytin rekoltemizin zeytinyağı İhracına İmkân verir bir derecede bulunduğu halde, harb- yılları İçinde ordıı istihlâkinin birkaç misil artması ve diğer yağların yetersizliği dolayısUe, şimdiye kadar zeytinyağı istihlâki az olan bölgelerde de zeytinyağı istihlâkinin genişlemesi scbeblk rekoltenin bugünkü ihtiyacı karşilıyamadığını. ordunun ve halkın zeytinyağı İhtiyacının temini için zeytinyağı üzerinde tahdit kararlan alındığını, son günlerde başlıyan sabun darlığının İse geçen mahsul yılında elde edilen stokların seno sonu olması sebebiyle tükenmesinden İleri geldiğini, şimdi fabrikaların kampanya başı olması İtibarlı» faaliyete geçtiklerini ve bu arada Bakanlık hesabına yaptırılan sabunların da büyük müstehlik şehirlere sevke-dllerek satışa arzedllmtş olması dolay isli e darlığın haf Ifletlldlğln! söyledi.
Bundan sonra söz alan önerge sahibiyle bazı milletvekilleri sabıın ve zeytinynğı sıkıntısının daha zlyad» tahditlerden İleri geldiğini ve bundan faydalanan kara borsacılar tarafından sun! alarak yaratıldığını ve yüksek flatle İstenildiği kadar zeytinyağı ve sabun tedariki mümkün olduğunu, yeni rekoltenin geçen seneye göre beş on bin ton kadar fazla bulunduğunu ısrarla belirterek zeytinyağı ve sabun hakkındakl tahditlerin kaldırılmasını istediler.
Milletvekillerinin bu mütalâalarına karşı Ticaret Bakanı, zeytinyağı ve sabun üzerindeki tahditlerin kaldırılması hakkında Grup genelkurulunun umum! istek ve temayüllerinin esaslı olarak göz önünde tutulacağını ve Oruna müspet bir kararla gelmek İçin kendisine bir haftalık bir zaman bırakılmasını İstedi. Bakanın bu İsteği Grupça kabul edilerek oturuma son verildi-
DİKKATLER!
tlnneke»
Beşinci dil kurultayının henüz hızı geçmedi. Muhafazakârlar mı istersiniz? Devri inciler mi? İki kutup mabeyninde bocabyanlar mı?
İkj kutba da şu tavsiye edilir: «En anlaşılırın tercih edilmesi; «en anlaşılır» m esas tutulması. Birleşme noktası ancak bu olabilir.
Hikâyeyi bilir misiniz? Eski kiilbanbeylerden biri, rüşvet vermek suçile mahkemeye çıkarılır. Reis ona: «Sen bahriyelisin! Bahriyeliler yalan söylemez!» deyince, adamın şeref daman kabarır:
— öyleyse sana doğruyu söy-llyeyim, rrreiz bey! - der. • Ben bıı adama iki tane «lnneke» teklif ettim.
— «İnneke» de neymiş?
— Aman, rrreiz bey! Siz. filim bir zatsınız. Nasıl bilmezsiniz? Kıır’anda bile yeri var: «tııneke hamldiin mecit»... Yani iki mecidiye rüşvet.
‘ a**
Kimi «Mecellede yeri var, kimi «Kodatko Billk’te yeri var» deyip, ayn ayn kutuplara kaçıyor, «înneke» ellikten vazgeçip «en anlaşılır» da birleşmeli.
Sabite 2
» 09 AM
G Arahsc
SÖZÜN 6ELİŞİ
Başbakan dûn gazetecilerle görüştü
Filistin meselesi
Almanya’nın İktisadî durumu
Suçluların sayısını azaltmak için
afta içinde bir gazetede günlük mahkeme haberleri tunlardı:
Han bekçisini öldüren genç 10 sene ağır hapse mahkûm oldu. Bağcıyı öldüren hırsız 8 sene hapis yatacak.
Bir aylık çocuğunu boğan baba 1 sene 8 ay hapse mahkûm edildi.
Suiistimal yapan sıhhat memuru 8 ay hapis giydi. Zimmetine para geçiren tahsildar 3 seneye mahkûm edildi.
Kumaş karaborsacısı tekrar mahkûm edildi.
Amcasının oğlunu ağır surette yarahyan adam 1 sene 2 ay hapsedilecek.
Bir günde gazeteye geçmek değeri taşıyan altı mabkfımluk kararı! Suç isleyenlerin adalet huzurunda hesap verip yaptıkları kötülüklerin cezalarını görmüş o imalen işin bizi memnun eden, topluluğumuza huzur veren tarafıdır. Fakat işin bir de acı. düşündürücü tarafı yok değildir. Niçin bu kadar suç işleniyor? Neden ceza mahkemelerimiz işten baş kaldıramıyor? Niçin hapishanelerimi tenha değildir?
Memleketimizde, işlenen suçların sebepleri etrafında araştırmalar yapıldığı tahmin edilebilir. Hattâ İstanbul hukuk fakiilte-f:ıc bağlı Kriminoloji enstitüsünün bu maksatla hapishaneler-d« anketler vaptırdığznı yakından biliyorum. Adalet Bakanlığının hu konuda çalıştığı zaman zaman gazetelerde okunur. Akıl ve sinir hekimlerimizden bazılarında kabarmış aııket dosyaları bn'undıığu da kulağımıza çalınır. Fakat memleketimizde suçlu sayumm azaltılması yolunda atılmış müspet bir adım göze çarpın amstır.
Kanun yapıcısı, ceza kanununa suçların karşılığı olarak kovduğu cezaların bir insanı suç işlemekten alıkoyacağı gibi suç ÎSİevenl ıslah için de kâfi olduğu kanaatindedir. Buna rağmen vtilnrdır suelann azalması söyle dursun, tam tersine, bazı mer-koTİcrde ceza mahkemelerinin sayışını arttırmak lüzumu hasıl ohnnşiur. Suç isleyenlerin azalması, suçlar ve suçlular üzerinde yanılacak temelli bir incelemeden sonra alınacak müspet tedbirlerle mümkün olacaktır. Ara sıra yanılan anketlerin dolaplarda seklanması bu sahada bic bir şev yapmamakla birdir. Her suçlunun yakalanıp ceza yediğini görmek cemiyete huzur verir. Fakat en "mis mânasîle huzuru, ntk az suc işlendiğini, hapishanelerin tenha’?ndığnı gördüğümüz zaman duyabiliriz.
Şevket Rado
Yeni parti
İzmir valisi
İzmir’de Partiye gireceği söylenenler
İzmir 6 (Akşam) — İzmir'de çıkan akşam gazeteleri B. Celâl Bavar tarafından kurulacak olan Part ye Dr. Muhiddln Refik Ev-llvaoğhı, Dr. Ekrem Hayri Üstünda g, eski Milletvekillerinden Mehmet Aldemlr^n hattâ eski Ticaret Bakan? Dr. Behçet Uz’un ve Nazmt ToDcuoğ'unun girmeleri muhtemel olduğunu varıyor- -ar S,f lar Yine bu savlalara &ötp İz- re^ «
Davet üzerine değil, izin alarak Ankara'ya gitti
lar. Yine bu şayialara göre tz-mircle taammış diğer bazı şahsiyetler de Cumhuriyet Halk Partisinden ayrılarak yeni Partiye gireceklerdir.
Dr. Ekıem Hayri yeni Partinin programını görtfo esa&h surette tetkik etmeden bir karar verml-yeceğ^nl. eski îzmir Mi'letvekili Mehmet Aldemir de Partiden ay-nhmyaeağını söylemiştir
İzmir’de kapatılan gazete
İzmir • (Akşam) — Siyasî madiği halde eîyad haberler yardığından dolayı valilik tarafından kapatılan Yeni Ekonomi gueteslnin sahibi îlham! Kaymak ve arkadaşının asliye ceza mahkemesinde muhakemelerine bugün devam edilmiş, gazetenin, tfyasî haberler neşredip etmediğim anlamak İçin koleksiyonunun mahkeme tarafından tetkik •dilmesine karar verilmiştir,
ol-
İzmir 6 (Akşam) — îzmir valisi “B. Şefik Soycr'in îs Bakanlığınca bazı mesele’er hakkında malûmat alınmak üzere Ankara-Va davet edildiği şeklinde müs-tear isimler veya muhabirlerden bazılarının adlarile yazılı telgraflar çekilerek veya telefon edilerek İstanbul’da bazı gazetelere haberler uçurulduğu anlaşıldı ğından bu hususta tahkikata başlanmıştır.
Vali davet üzerine değil, kendi teşebbiisile ve müsaade alarak Ankara'ya gitmiştir. Vilâyete ait isler için Bakanlıklarla temasta bulunacaktır. Sahtekârlığı yapanlar hakkında takibat yapılacaktır.
Ankara 6 (Telefonla) — îzmir vallri B. Şefik Soyer Ankarava gelmiş İçişleri Bakanlığile temasa başlamıştır.
(Baş tarafı 1 inci sahil ede) ! ®38 v« 838 tarihlerinde vekillik ve
1) Boğazların har aaman için bü- mebnsluk etmiş ban MooKl'rin ser-
tlin miıleilera alt ticaret («mllarlne I vetlerl hakkında derin tahkikat yap-açık olması, Lfarmış. Merkezi tsvlçrede bulunan bir
2) Boğazların har zaman İçin Ka-1 teşkilât vasıtaslle, yabancı uoeınJeket-raderüzde sahili obm, devletlerin hurb gemilerine açık bulundurulması,
3) Sulh zamanında, sahil dar olmayan devletlerin müşterek bir anlaşma İle tesblt- edilecek tonajdaki harb ge-nıllerlle sahlldar devletlerin sarih müsaadesi ile veya birleşmiş milletlerin otoritesi namına gönderilecek harb gemllfrl müstesna olmak üzere Boğazların sahüdar olmıyau devletlerin harb gemilerine kapalı bulunması.
4) Japonyanm âkit devletler arasından çıkarılması ve Milletler C"-mlycll yerine Birleşik Milletler sisteminin İkame edilmesi.
Yolunda dört madd’de telhis ettiği prensiplere göre Boğazlar rejiminin tâdil! mütalâasında bulunmuştur.
Amerikan notası hakkmdaM görüşlerimiz şöylece hüHls& edilebilir:
Gerek sulhta ve gerekse harbde, ticaret ve harb gemilerinin serbestçe geçiş haklarına dair Montreıı* mu-| knveleslnde mevcut hükümleri, Türk güvenliği ve egemenliği İle en İyi telif edecek «aslar mezkûr mukavelede sarahatle derpiş edilmiş olan bir i uluslar orası konferansta tâyin ve teshil edilebilecektir, tlgll! öç devletin bu husustaki görüşleri hükümetimize bildirildikten ve muhtelif görüşler tetkik edildikten sonra kendi fikirlerimizin etraflıca bildirilmesi İmkânı hasıl olacaktır. Amerikan görücünün esas bakımdan Ivl bulup tatbikata alt şekil ve kayıtları zamanında tetkik edl'mek üzere bir münakaşa ve müzakere zemini olarak kabule değer olduğu şüphesizdir. Her halce müstakbel konferansta Amerikanın yer olmas’tu hem hükümetimizin hararetli bir arzusu hem de btr zâniret olarak t-’â^kl etmekteyiz:.
21 kasımda İngiltere büyük elçisi de verdiği bir jnuhtirada Boğazlar reJlmJnbı Amerika hükümet! tarafından vaki teklif veçhile yeni baştan gözden geçirilmesinin hükümetine* de şayanı arzu olduğunu İfade ettikten sonra teferruata glrlşmekslzin meselenin müstacel bir mahiyet arz-etmedlğlni kayıt ve şayet Türk i6 Sovyet hükûmeLleri bu maksatla bir konferans akdini teklif ederlerse İngiliz hükümetinin de bu .toplantıya iştirake âmade olacağını İlâve iniştir.
Siyonistler Filistin’den ayrılmak istıyen Yahudileri tehdit etmişler
Bu memleket dolar bloku sıratına girecekmiş
eyU-
Baş-te-
İzmir civarında bir tren kazalı
İzmir 6 (Aksam) — îşçl taşıtan bir tren Torbalı yakınında, Pancar istasyonunda yoldan çık-tmjtir Bir lokomotif. 3 vagon hattan çıknu? fakat nüfusça kavp olmamıştır, R«za sebebUe "ol kapandığından Aydın, Denizli, ödemiş ve diğer yerler yolcu ve marşandiz katarlan bugün aktarma ile şeferlerlınıi yapmvt-ÜaTdı-,
İskenderun civsrında petrol araştırmaları
İskenderun 5 (Akşam) — Arma nahiyesinin Çengel yolunda, petrol araştırma çalışması devam ederken çeliklerin birbirine sürtmesinden Tiasıî olan kıvılcım yüzünden, yangın çıkmışsa da çabuk söndürülmüştür. Buradaki araştırmada alman sonuçlar İyidir
Mr. Bevîn Londra Halkevine fahrî âza oldu
Londra B (A.A.) — Anadolu •j&nsırun özel muhabir! bildiriyor
Dış Bakam M. E evin, Londra Halkevi fahri -Azahğım kabul et-rlşfîr. Bu haber burada Halke”.' j ftrala-ı arasında, büyük bir «e-’ v!ne uyandırmıştır.
* Küçükpazarda bir kahvehanede otumı İsmail , Mehmet, Salih aralarında bir para taksimi meselesinden münakaşa etmişler ve her üçü de bıçaklarını çekerek yekdiğerini yaralanırlardır. Yaralılar hastaneye kaldın!-mıştır.
* Topkapı müzesi inşaatında çalışan Ali, Yaşar, Şahin isimlerindeki işçiler çalıştıkları iskeleden dürerek yaralanmışlar hastaneye kaldırılmışlardır.
ve
İran Başbakanının Üçlere telgrafl an
Tahran « (AA.) — Üç büyükler tarafmdan Tahrc 'da yapılan kon-feranvin yıldönümü münasebeti! *
StnıerLark ayakkabı Hatları indirildi
Hftinerbank yeril mr.llar pozıula.-B ayakkabı fiatlarnıda yenl-
fit•DailAt. yapmıştır, YmaUtua teli-t t-İJ hradır.
i BaşTrak?" ve Dı-lşlerl Bakanı »talin, ■ Attlt-f ve Byı js‘e birer telgraf çe-Hhriştir BjJİndiği glhl bu fconfe-raflKa harbeler r.nra Irana her türlü lttl-'adi yardmnn yapılması v&dt-dll-ıa’ştl.
Üî btliûğa jridlun telgrafta Tahran koşıferoBiu neticesinde neşredilen ve İranın nrati. biltOııZOSünÜn 1a-aıyaaagun vâdeden tebllö bAtırta-I Ulnuürifıdu ,
Ellinci madde
İç İdlerimize gelince: Devlet kanımızın yine o söylevlerinde mas ettikleri kanun değişiklikleri
cümlesinden olmak üzere. Matbuat kanununun §ö !ncl maddesinin polis vazife ve salâhiyet kanunu İle Cemi-| yetler kanununun bazı maddelerini değiştiren ve İçlimaati umumiye kanununa müzeyyel 1328 tarihli kanunun kaldırtmasına dair olan kanun tasarıları, ilgili Bakanlıklarca hazırlanmış olup son şekillerin! a’mak üzere Bakanlar kurulunca inceler.-mettedir. Değişmesi gereken diğer kanunlar hakkında da. her vakit olduğu gibi yine llgül Bakanlıklar hazırlıklarda bulunmaktadır.
Bundan dört ay ÖnceH toplantımızda, «sırası gelince 50 nel madde hükmünü daha uysal bir hale getirmek için çalışmayı düşünüyoruz. Fakat korkuyorum ö bu husustaki asıl müşkülât gazetecilerden gelmesini, demiştim. Bugün bu korkum azalmış değil, çoğalmıştır. Tüne o gün gazetelerin üzerinde durdukları konuları saydıktan sonra, bütün bunların, üzerlerinde konuşulabilecek konular olduğunu söylemiş, elverir kİ İrtica yollarını ve kapılarını sımsıkı tutalım demiştim. Ha’buki dil devrimi. Türkçemlz! Türkleştirmek gayreti aleyhindeki yazılarda sükûnet ve mantık yerlns, şiddet, hiddet ve İnfialin hâkim, o'ması, İrtica kokan bir yola yavaş vavaş sapmak İstidadımızı gösterir. Halbuki Türk ırkı, şimal ırkları g'.bl sağlam, metin, soğukkanlı ve ağırbaşlı bir millettir ve her çeşit İşin! sükûn ve intizam İçinde yapmayı sever. Milletimizin bu hasletleri herkes taraf m dan bilindiği halde bir koç gazete ve gazetecimiz yalan yanlış haberler ve yersiz ve alevli yazılar ile Türk milletine ve Tiirk memleketine büviik fenalık yanmaktadırlar. Çünkü demokrat hükümetlerin hepsinde gazete ve gazeteciler memleket İslerinin kontrolüne İştirak ederler ve pek çok faydalı olurlar. Bizde bir kaç gazete ve gazetecinin tuttuğu yalan dolan yo’u bfTaz daha çoğalır ve bira? daha ş'd-dctlenlrse memleket çocukları yavaş yavaş doğru yazılara ve haberlere de İnanmamaya bavlıyacaklar ve böylelikle memleket hayırlı bir kontrolün faydalarından mahrum kalacaktır.
Yalan yanlış haberlerin tekziplerine yetteemez olduk, Daha bir etin evvel Ticaret Kokanının bir sıra tekzibi wrdı. Bueün galiba ben de dlRT bir yalan ve bli-.’flk bir yalan üstünde durarığım.
Asılsız neşriyat
tkl gün evvel buraya gelen Ton ga-, aatealnda bit haşyiitı yar.. Bu makalede «RRIvayet »derler ki hükümetin
3 1er bankalarına peıa yatırmış olan hırın da İsimlerini öğrenmek istemiş.
. bu teşkilâtın şefini Ankara ya getlr-a mi?. Kendisine bolca para verilmiş. . Bu teşkilât dünyanın her tarafında j bulunan ajanları vasıtaslle bütün ya-. bancı bankalarda eski ve yeni Türk c ricalinin yatırdıkları paraları araş-. Itırmış. tejblt ettiği isimleri bir Liste . halinde hükümete vermiş. Fakat hii-. kûmet ne bıı listeyi neşretmiş, ne de bu listede İsimleri bulunan kimseler , hakkında takibat yapmaya lüzum . görmüştür» denü inektedir. Bu mâna-. yi andırır bir sö2ü burada yedi sekiz ay kadar evvel bir parti lçUmamda 1 Işltnıiştim. Bu ietimada Celâl Bayar. ı hükümetin memleket İçinde ve dışında Celâl Bayar’a ait gizil paralar bulmak için gizil tahkikat ve takibat yaptırdığını söylemişti. Bunun üzeri-. ne söz almış ve böyle bir tahkikatın , yapılmadığını söylfmlştto. Sayar ol-’ı duğu yerden ayağa kalkarak Sarac-. oğlunun böyle bir işten haberi olma-İ dığını bitiyorum, demişti. Saraçoğlu .! da demek kİ böyle bir işi bilmiyor. . o halde o İş ya yalandır, yahut da . dedikodu hududunu aşmıyan bir 1M-’ tır diye cevap vermiştim.
Aradan uzun aylar geçti. Tan ga-. zetesi yukarıdaki bütün kötülüklere l kapı açan yazılarını yazdı. Bunun I üzerine Tan gazetesinin bahsettiği liste ve bilgileri iç işlerinde aradım. ! yoktu, emniyette aradım yoktu. Başbakanlıkta aradım yoktu. Refik Saydam ile çalışan arkadaşları blreT birer davet edrrek sordum. Aldığım cevaplar tamamen ve katiyen menfi idi. Bundan sonra Partiye müracaat ' ederek yukarıdaki malûmatı verdikten sonra bu yazıyı tckzlbetmek lâ-' zım geldiğini ancak tekzibederken Partimizin gizil içtlmaiarmdan bîrinde geçen bir kaç cümleyi açığa . vurmak İcabettiğinl söyledim. Parti buna müsaade etti. Ben de bu müsaadeye binası Parti lçtimaında Ceiâ: ' Sayarla aramda geçen muhavereyi 1 d» ihtiva eden yukarıdaki tahkikat neticesini bildiriyorum. Görülüyor ki hükümetin elinde ne bulunmuş saklı paralar, ne de gizil listeler vardır. Onun İçin ben bu makaledeki yazıları .sadece mide ve kafa bulandırmak İçin yazılmış yazılar * addediyorum. Böyle değilse her namuslu vatandaşa dûşfn vazife bu ve bu gibi liste ve vesikaların yerini hükümete bildirmektir.
Başbakan, dün üniversite Öğrencileri- tarafından fstanbulda yapı’an tezahürler hakkında tahkikat açılmış olduğunu ve tahkikat biter bitmez bu mesele hakkında bir resmi tebliğ yayınlanacağını İlâve etmiştir.
Seçimi B. Mekki Hikmet kazandı
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
Reylern sayılmasından sonra netice bildirilmiş ve Baro reisi B. Mekkî Hikmet Gelenbeg'in milletvekilL seçildiği ilân edilmiştir. Alınan reyler şunlardır:
Mekld Hikmet 650, Hakkı Tarık 527. Vasfı Aktın 327, zühtü Çubukçuoğlu. 262. Galip Kemali 26. Arif Ülkü 9, Dr. Mustafa Kenetli 9. Fahri Öztürk 7. Fehmi Eren, Senih! Yürüten 8, Asat Çelebi 2. Ali Fethi Talu. Amiral Şükrü Okan 2, Mekki Salt 2, Naznıi lyidö-ğan, Zühtü Bardakçı. Hikmet, Gamet Ağaoğlu, Mustafa Sıtkı Tekel. Azmi Varol. Naci Morali. Emin Âli. eski müddeiumumi Kenan, Ruhi Develi-oğlu, Vasfl Yücel mülhakatla birlikte birer rey.
Yeni Milletvekili
Yeni milletvekili B. Mekki Hikmet Gclenbeg. İstanbulun eski ailelerinden birine mensuptur. Yüksek Ticaret okulunda uzun müddettenberl profesördür. Çok dürüst ve kıymetli bir hukuk adamı olarak tanınmıştır. Ken rilslnl tebrik ederiz.
B. Mekki Hikmet Gelenbeg, seçimden sonra şu demeçte bulunmuştur:
(— Beni seçmekle seçmenlerin gösterdikleri İtimat, teveccüh ve muhabbetlerine teşekkür ederim. Buna lâyık olmağa çalışacağım; bu suretle minnet borucumu ifaya gayret edeceğim. Mesaim parti nizamnamesi çerçevesi dahilinde olacaktır.»
Dr. Lûtfî Kırdar’m valiliğinin yedinci yılı Dr. Lûtfl Kırçlar, dün, İstanbul Vali ve Belediye reisliğinin yedinci yılııu idrâk etmiştir. Dr. Lûtfl Kırdar altı sc-nedenberl, güç şartlar altında, ts-tanbulun güzelliği ve iman İçin çalışmış, İyi neticeler almıştır. Kendisini bu yıldönümünde tebrik ve yeni vaffakıyetler temenni ederiz.
İngiliz çocuk resim sergisi açıldı
Ingiliz kültür heyeti tarafından tesis edilen «İngiliz çocuk resini sergisi» dün saat 17 d.e İnkılâp müzesinde açılmıştır, Sergide çok güzel eserler vardır.
Londra 6 (AA) — Daily Mlrror gazetesinin bildirdiğine göre, hükümetlerinden memleketlerine dönmeleri talebinde bulunan binden fazla Çekoslovak Yahudlsl, bunları ( vatan, haini* telâkki eden Biyoniklerin tcS-hlş hareketler! tehdidi karşisındadtr.
Daily Mlrror muhabirinin görüştüğü birçok Yahudi kadını, memleketi-1 ne geri dönme listesin d jn ismini çıkartmadığı takdirde, hücuma uluyacağını bildiren bir mektup aldığını açığa vurmuştur.
Siyonist tethlşçilerinln İddiacı şu-1 dur: Filistlnl terleetmek Iştiyen her Yahudi, Yahudi vatanı dâvasına hıyanet etmektedir.
AvusturyalI Yahudher de buna benzer tehditler karşısında bulunmaktadır. AvusturyalI Yahudliere, hiçbirinin Viyanaya sağ dönemlyeceklerlnl bildiren mektuplar gönderilmiştir,
Filistin kısımlara ayrılmıyacak
Vaşington fi (A.A.) —Amerikan Yahudi kolonisi başkanı TA. Rasenwald. F’Hlstlnln müslüman, hlrlstiyan, yahut Musevi devletler halinde taksini edilmiyeceğinl,. fakat İçinde her dinin bulunmasını müsamaha İle karşılıyan bir memleket olarak katması lâzım geldiğin! tasrih eden bir beyanname hazırlamasını Truman’dari talebet-m İştir.
M. Rasenvald aynı zamanda. Filistin’e olan mühaceretlere fark gözetilmeksizin müsaade edilmesi hususunda Başkana müracaatta bulunmuştur.
M. Truman’ın mütalâası
Nevyork 6 (AA.) — Philadelphia. Record gazetesinin sahibi M. Davld S t em. Başkan M. Truman’a yaptığı bir ziyaretten sonra Başkanın, Avrupa Yahudilerinin Fiilsttae geniş ölçüde muhaceret. etmeleri ve bu memlekette hakiki bir demokrat devletin kurulması lebinde bulunmakta devam ettiğini söylemiştir.
M. Truman. din! akidelere dayanan bir devlet teşkiline muarız bulunduğu cihetle. Flllstinde bir Yahudi devleti kurulmasına muhaliftir.
M. Davld Sternln ilâve ettiğine gö-r, Başkan Truman, kendisine izhar ettiği bu fikirlerin yayınlanmasına müsaade etmiştir.
Arapların boykot karan
Kudüs 8 (A.A.) — Yeni yılın başında Arap Birliği Yahudi İhracatına boykot tatbik ederse, Filistin Yahudi -ler! yüz binlerce sterlin lirası zarar edeceklerdir. Yalnız Mısır. yılda dört milyon liralık Yahudi malı satın almaktadır. Bu -tedbir, dokuma, manifatura, kösele maddelerine, ecza ve saire İstihsallerine b!r daTbe olacak- ; tır. Fakat meyva, elmas gibi büyük en diistrilertn. bu boykotajdan müteessir olmaması muhtemeldir. Bununla, beraber Kudüs'ün iktisadi mütehassislan Arap boykotajının önemini takdir «diyorlar.
Londra 5 (AA.} — Almanyanın iktisadi durumunu inceli yen muhabirler, bu meni lekelin dış ticaret bakımından ( Dolar bloku memleketleri» şırasına gireceğini söylemekledirler. İngiliz. işgal bölgelerinden İhracat malları almış olan memleketlere, te-dlyatın yüksek rayiçti dövizlerle, yani dolarla yapılacağı bildirilmiştir. Dlğc-r taraftan aynı bölgelere gelmekte olan İthalât malları da, başlıca dolar blotuna bağı memleketlerden sevkedilmckledir. Bu mallar ekseriyetle buğday, petrol ve gübreden mürekkeptir.
İngiliz İşgal bölgelerinden İhrtcç-dilmekte olan mallar ise, en ziyade, kurtarılmış numisketlere sevkedllen kömürle aylık sevkıyatı 40,000 tonu bulan tuz teşkil etmektedir. Mühim miktarda kereste İhracı da mümkün İse de, nakli vasıtalarının azlığı yüzünden, fazla .sevkıyata İmkân kalmamaktadır. İthalât meselelerinin incelenmesinde, bunların azaltılması bakımından belki de Rbur bölgesindeki Sunî petrol fabrikaları istihsale1 bağlıyacaklardır. Bu suretle bölgeye gıda maddeleri getirmek mümkün olacaktır.
Bugünkü durumda İugHiz işgal bölgesinin ticaret muvazenesi aleyhtedir. Bunun başlıca sebebi de nakil vasıtasızlığından kömür sevkıyatının icabı kadar yapılamamasıdır. Bir müddet1 evvel Rhıır bölgesinin, önümüzdeki nisan ayından evvel, kurtarılmış memleketlere 25 milyon ton maden kömürü göndermesi kararlaşın içti. Fakat bu miktarı tutabilmek şöyle dursun, yarısının dahi gönderilebileceği şüphelidir.
Kanada buğdayları
Ottatva 5 (A.A.) — Kanada Ticaret Bakanı buğday satın alması için İngiltere'ye birinci derecede riiçhan iıak la vermiştir. İkinci derecedeki rüçhsuı IsıJ^nnuı J&e, işgal altına girmiş ve halfanı beslemek için büyük bir ihtiyaç hisseden Müttefik milletlere verildiğini bildirmiştir.
Gelecek senenin İç ihtiyaçlarını tatmin etmek sortiyle, Birleşik Kıraklık İle diğer memleketlerin de ihtiyaçlarını karşılamak üzere gereken tedbirleri almak için Kınada eyalet! tana konferansı Ottawa‘da toplanmış bu-tunnmktadır.
Avusturya tahtı
Bir kişi daha hak iddia ediyor
mu-
Fransa hududunda 400 bin asker varmış
Paris 5 (R.) — Fron National gazetesi, İspanya hakkında çok miihlm haberler neşretmlştir. Bu gazeteye göre, İspanya, Fransız hududu clva-ıındr 400.000 asker bulundurmaktadır.
Bundan maada, hâlen İspanyada mevcut bulunan 5000 şirketten lûOû 1 tamamlyle Alman sermayesile işlemektedir. 2000 1 de Alman idaresi altındadır. Geri kalan şirketler millet- : lerarası kartellere alt bulunmaktadır. Malûm olduğu üzere, bıı karteller bütün dtinya memleketlerini İçine almaktadır.
İngiliz - Mısır muahedesi
Londra 6 (R) — Mısırda 17 eski devlet adamı dün bir içtima yapmışlardır. İngiltere ile Mısır arasındaki muahedenin derhal gözden geçirilmesi ve bu muahedenin değiştirilmesi İçin İngiltere ile hemen temasa geçilmesi istenmiştir. îçtimada, Ingiltere ile her hangi blir ticarî müzakerede bulunmadan evvel siyasi müzakerelerin yapılması istenmiştir.
Bulgaristan ve Romanya durumu
Londra 6 (R) — Bulgaristan ve Romanyada tetkiklerde bulunmuş olan Amerikan müşahidi Ethridge dün WAshingtona varmış ve raporunu hazırlamağa başlamıştır.
Macaristan’da madenler devletleştirtecek Londra 0 (R) — Macar hükümeti madenler! devletleştirmeğe karar vermiştir,.
Oslo 6 (A.A.) — Otta von ‘ Habsbıng'un hak iddia ettiği Avusturya tahtı meselesinde yeni bir safha açılmaktadır. Fi11xa-kika Bergen mahkemesi 6 mayısta Kristiansand’da ölen Lt-tograf Hugo Koehler hakkındakl bu defa verdiği kararda Koeble-rin 1891 de kavbolan imparator François Joseph’in yeğeni Johan-Salvator von Toscana*dan başka kimse olamıyacağını bildirmiştir, Arşidük Johan Salvator. 1896 da Norveç'e çıkmış ve bülnm-yen bazı sebeplerden dolavı hakikî hüviyetini saklı tutmuştur. Koehler adı altında vantiği İzdivaçtan doğan cocuklan Mayer-hng- faciasına alt hakiki vesikaların ellerinde bulunduğunu söylemekte ve Ayusturva tahtı üzerinde meşru haklara maile q1-d'ilçl?.nnt 'dd'a ehnekt*,dH**r
5/12/1845 Halleri Londra üzerine 1 sterlin Nevyork üzerine ton dotnr Cenevre 100 İsviçre Fr Madriş üzerine 100 pezeta Stekholm üzerine 100 koron ESİIAM VE TAHVİLâ'I % 5 faizli ikramiyeler: 1933 Ergani 1838 ikramiyen Milli Müdafaa Demiryolu ikramı ve U % 1 rai zil Tahviller: Sivas • Erzurum 1 Sivas - Erzurum 2-7 1941 Demiryolu 1 1941 DemlryoİD D 1041 Demiryolu IH Milli Müdafaa t Millî Müdafaa D Milli MüdBfaa ın Milli Müdafaa IV Anadolu Demiryolu Grupm Tahviller 1-2
Hlsî-e senetleri % 50 Mümessil senet Hisse sfnetleri: Merkez Bankası T İş Bankası T. Ticaret Bankası Aslan çlmcntu
BORSA DIŞINDA ALTIN FtATLERI EttşadİVe Gulden tngilla
Külçe (Bir gramı)
Bahir* s
AKŞAMDAN AKŞAMA
Kaze~hs Ve Hinoğlu hikâyesi
B;r doçentin nasıl yetiştiğini bu sütunda vaktile uznn uzadıya yaz:?, iştim: D ne meşakkatli tahsil, o ne kd; kırk yararcasına imtihan! Daha doğrtlsıt tahsiller ve imtihanlar silsilesi... Yaş da otuz küsurları buluyor Gelgeldim maaş? Yüz ekliden bile eksik... Biçare doçent nasıl evlensin? Hattâ bekârsa bile nasıl yaşasın?
Böylelikle ilim, yalnız varlıklı ailelerin evlâtlarına ııasibolur. Demokrat ve fakir tabakaların çocukları istidatlı bile olsalar, kendilerini yüksek bilgilerin önderi olarak yetiştiremezler. Zira o y*Fİa dökülmüş dahi olsalar, sanır ularının büyük bir kısmını para kazanacak âdı işlere hasretin '( zorunda kalıriac, Nelekim şimdiki durum öyledir.
Dil kurultayı sıralarında, bazı profesörler Başbakanın etrafını sardılar. Bu sûzîşli durumu anlattılar. Şükrii Saraçoğlu da. golümüzün önünde İcabeden emirleri verdi: İlim kadromuzun maddî halini düzeltecek olan kanunun biran evvel çıkarılmasını temin için ilgilileri harekete geçirdi.
**•
Bu münasebetle aklıma geçenlerde maruz kaldığımız bir muamele geldi:
Kimi edib. kimi müdür, kimi mütehassıs üç beş münevver arkadaşımla. alış veriş için bir mağazaya girmiştik. Patronla bir münakaşa başlad-: «. Ruııdan çok kazanıyorsun’iz! Balcın biz tahsil ettiğimiz halde günde 8 - 10 liradan fazla kazanamayız. Halbuki siz içeriye her giren müşteriden 8 - 10 lira çırpmağa kalkı-yorsuııuz...» Her günkü malûm teraneler...
Patron, ümmiliğini belli eden bir tarzda dangı! dungul konuşmakla beraber, gözlerinde kurnazlık parlıyordu. Sözlerini de gözlerinin pırıltısına uydurdu
— Siz okumuşsunuz. Türlü türlü manevî zevkleriniz var. Kitap okursunuz. Tablo seyredersiniz. Biz cahiliz. Para kazanmak zevki biricik zevkimizdir. Onu da çok görmeyin... - demesin mİ?
• ••
Çıktıktan sonra, şu meşhur •ikra zihnimizi tırmaladı durdu:
Kazoğlu isimli bir Rum eşraftan bir mollayı dolandırmış ve ortadan kaybolmuş. Molla onu bir yerde yakalayıp gözü ısırdığından sormuş:
— Zat'âiinizin isminiz ne?
— Kazoğlu.
— Yok yok... Estağfurullah... Kazoğlu benim... Siz Hinoğlu olacaksınız.,.
Ya hu okumaların, im tt hanla -rtıı, istidatların hayat nasipleri takımından bir Icymetl var, yahut da zararı vardır. O cihet tes-Nrt edilmeli! Cemiyetin yüksek muhakemesi huzurunda yargılanmalıyız, İçtimaî adalet bütün paşaasile ortaya çıksın: Milli gelire göre her sınıfın lokmalarının nisneti anlaşılsın!
İkinci dünva harbinin başında ancak bir iki bin lira ticaret sermayesi olan binlerce vurguncu koskoca bir münevver sınıfla •lay ediyor:
— Altı ay çalışıp bir elbise yaptıranııvacak kadar nara sîzlerin nenizc yetmez? Sîzler mânevi gıda île yaşarsınız., Para kazanmak bizlerln ihtisasımız iktizasıdır,..
Ve ekseriya:
— Bizler cahil... Sizler allâ-mr
Mayır:
R’zleri ebediyen yolunacak birer zavalh savıyorlarsa, bu adım, birinci adımdır Münevver zümre ve umumiyetle çalışan zümre cidden ı»U«ı .'»’tmdadır Oradan çıkması lâ’-nıdır .............. (Vâ - Nü)
Mrıl yüklü olarak limanımıza gelen vapurlar Umanımızda bulunan Amerikan bandralı ( Esecuter» vapuru buradan An’-rlka İçin mal yüklemiştir.
«Executor» limanımızdan hareket ed-rek İKhıfre uğradıktan sonra doğru Iîcvyorka gidecektir. Diğer taraftan yine limanımıza gelmiş olan İsveç bandralı tSameland» vapuru da: yfıkünû be. İtmiş ve tekrar Beyrut, Ha;îa. vc Kopenhag için ihraç inn.li yühbmlştlr
İ.yzjç vapuru yarın buradan hareket edecektir.
Bundan başka yine İsveç bandralı • Vi'ılmrlenc’-- cumartesi. Amerikan bandralı 80'1 tonluk «Ekchosler» ise aalı günii limanımıza geleceklerdir.
Cyrano de Bergerac
Bir bahis neticesinde Türkçeye çevrildi
Bir müddettenberi Şehir Tiyatrosunda tanınmış Fransız şaki ve tiyatro müellifi Edmond Rostand’ın «Cyrano de Bergerac» adlı eseri mu-i vaffakıyetle oynanmaktadır, Bu muvaffakiyetin büyük âmili hiç şüphesiz ki eserin tercümeslndedlr. Bu münasebetle Cyrano de Bergerac'ı dilimize güzel üslûpla çeviren B, Sabri Esat Siyavuşgll 11e bir arkadaşımız eser hakkında görüşmüştür. B. Sabrl Esat Siyavuşgll demiştir ki:
— Cyrano de Bergerac’ı Türkçeye bir bahsin neticesi olarak çevirdim. Merhum Uşaklıgil bir makalesinde bundan bahsederek tercüme edileml-yeceğlni yazmıştı. Bu bende bir «acaba?» uyandırdı ve kendi kendime «niçin tercüme edilenlesin? Türkçe-mlz en ince ve geniş bir dildir, binaenaleyh güzel Türkçemizle bunun mümkün olacağını düşündüm.
Bu eaerle İfade kuvvetini denemiş oluyoruz, Zira bu bir dil, söz, kelâm eseridir. Muvaffak olup olmadığım münekkldlera aittir. Cyrano de Bergerac’ı be» buçuk ayda manzum olarak tercüme edebildim. Hece veznini kullandım, yer yer vezin değiştirerek makta ve kafiyelerin zengin olmasına Azami derecede ihtimam gösterdim. Tercüme arasında İçine daldığım havayı değiştirmemek İçin her gün aynı saatte ve aynı yerde çalıştım. Bazan bir tek mısra için bir gün kaybettim, son perdeyi pek az bir sunanda tercüme ettim. Eserin basımında Milli Eğitim Bakanı B. Haşan Âli Yücelin gösterdiği alâkaya minnettarım. Eserin muvaffakiyet Amilleri arasında Şehir Tiyatrosunun da büyük payı vardır*
Büyük bir kayıp
Suphi Nuri İleri dün vefat etti
Dûn memleketimizin fikir ve basın Aleminin kıymetli bir uzvu olan B. Suphi Nuri Ilerl'nin vefat ettiğLrü teessüfle haber aldık. Merhum 29 kasım günü, Köprüde, Kadıköy vapur İskelesindeki gazinoda otururken birdenbire bir felç buhranı geçirmiş ve oradan derhal Beyoğlu belediye hastanesine kaldırılarak tedavi altına alınmıştır. Fakat yapılan bütün tedavilere rağmen kurtula miyar ak dün vefat etmiştir. Cenazesi bugün kaldırılarak Rumellhlsarındaki aile kabristanına defnedilecektir.
B. Suphi Nuri İleri, mülga ayan meclisi âzasından Nuri beyin oğlu, Cezayir! Bahriseflt valisi ve (Mcs.eııl şârlhl) Âbidln paşanın torunu ve B. Celâl Nuri merhumun, küçük kardeşi İdi Merhum, genç yaşında memleketin kültür hayatına karışarak şehrimizde çıkan birçok gazetelerde çalıştığı gibi vaktiyle kardeşi B. Celâl Nd-rl İle birlikte fÂtİ) ve (İleri) adlarındaki gündelik gazeteleri çıkarmış, aynı zamanda uzun müddet yüksek Ticaret okulunda profesörlük yapmıştı. Geçen sene Ticaret okulundaki profesörlükten ayrılmış, vaktini gazeteciliğe ve avukatlığa hasretmişti.
Henüc genç denilecek bir yaşta aramızdan kaybolan merhum, kıymetli bir zattı. Merhuma rahmet diler, kederli ailesine baş sağlığı dileriz.
Yeni Antalya valisi vazifesi başına gidiyor Erzurum valiliğinden Antalya valiliğine t&yln edilen B. Halûk Nihat Pepeyi bir müddettenberi şehrimizde bulunmakta İdi. Yeni Antalya valisi yeni vazifesine başlamak üzere yarın şehrimizden hareket edecektir.
Ucuz sabuna rağbet çok
Ticaret Bakanlığının üç büyük şehre bu arada İstanbula yaptığı ucuz sabun tahsisinden şimdiye kadar bakkallara verilen 150 bin kilo sabun halk tarafından büyük bir rağbet görmüş, bazı semtlerde sabun kal-I mam ıştır. Sabuncular da mağaza ve bakkallarda satılan mallarını tamamen piyasadan kaldırmışlardır. TJcur. sabunların bir an evvel bitmesini temin etmek maksadile yapılan bu hareket serbest piyasanın tekrar meydana gelmesi düşlinceslle yapılmakta İse de Bakanlığın elinde halka ucuz flatla satılmak üzere çok miktarda sabun olduğu temin ediliyor.
Kadıköy Halkevinde resim sergisi
Haber aldığımıza göre Ka-
dıköy Halkevi resini kolu öğrencileri yaz çalışmalarını bfr
araya tophyan güzel bir sergi hazırız ınışlarelır. Adedi yüze varan ve ciddi bir çalışma eseri olan bu tabloların takdir kazanacağına eminiz. Şerifi 9 aralıktan 8 ocak ayma ka-[ dar açık bulunacaktır.
MAHKEME KORİDOR LARINDA:
Apartıman alayım derken herif beni kaz gibi yoldu
Haşan borcuna sadık adam.] Kimseye borçlu kalmak istemez, borcunu gününde ödemeye çalışır. Bu devirde böyle kaç kişi bulunur? Kendisi de öyle söylüyor:
— İnsanlar bkibirlerine her zaman lâzımdırlar. Borçlu dediğin' borcunu vaktinde üflemelidir ki bir daha istemeye yıizü olsun. Lâfın doğrusu budur amma, bugün benim gibi düşünen akıllı, ferasetli kaç adanı çıkar? Herkes Alinin külâhıhı Veliye giydirmeyi de unuttu, külahı bulunca kendi kafasına geçiriyor.
Orta yaşlı, şişman, düzgünce kıyafetli bir adam; dolandırıcılık suçundan mahkemeye verilmiş. Halinden hiç de umulmaz böyle şeyler. Koridorda anlatırlarken boynunu büküp öyle masum bakışları var ki, ensesine vur, ek-1 ineğini aı elinden. Sakin sakin anlatıyor:
— Bu dünya böyle değildi amma. şu muharebe her şeyi berbat-etti. Başına külâh geçirmesini becerebilenler gemilerini yüzdürüp vurgun deryasında birer kaplan kesiliyorlar.
Pek dertliymiş. Söyledikçe açılıyor, açıldıkça bahisten bahse atlıyor. Tam tâbrrile, vurdukça tozuyor. Anlattıklarına bakılırsa epey şeylere de aklı eriyor hani... Külâh faslından ticaret faslına geçti:
— Karaborsa, karaborsa diyorlar, bu kadar zamandır bunu ortadan kaldırmak için uğraşılıyor. beri yandan karaborsa bizim gibilerin anasını ağlatıyor. Yok. ithalâtçı tüccar, malı perakendeciye veriyormuş da, perakendeci karaborsa yapıyormuş da. bilmem neymiş. Bunlar kuru palavra azizim. Daha doğrusu göz boyamak. Bir defa da gelip bana sorsalar ya. İthalât malt dağıtılırken kaç kuruşluk fatura eksildiğini, ayrıca perakendeciden el altından kar yiiz kuruş fark alın-* dığım, karaborsaya açıktan açığa kimlerin çevirdiklerini ben göstereyim onlara. Gelgelelim. söylesem kim dinler? Doğru söyleyeni dokuz kövden kovarlar.
Basım eğdi, alnını uyuşturarak bir müddet düşündükten sonra derin derin içini çekti:
— Söylesem tesiri yok. sussam gönül razı değil. Şuraya oturdum da deli dolu konuşuyorum. Benim neme lâzım el âlemin kazancı? Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış. Ben de boşu bosuna çene yoruyorum. Sahiden de çenem yoruldu ha.
tki elini ceplerine sokup didikledi:
— Aksiliğe bak. sigara paketini de evde unutmuşum. Simdi bir sigaracık olsaydı aklım başıma gelecekti.
Dinleyicilerden biri sigara verdi.
— Hay Allah razı olsun! Yaptığın iyiliği tamamla bari. Kibrit yok mu?
Sigarayı yaktı, duman zerrelerini kaçırmamak için derlin derin çekti:
— Ha şöyleee!.. El İçin yanma nâra, yak çubuğunu safanı ara. A sersem Faruk! Başkalarının girdisine çıktısına karışacağına, otur da kendi derdini düşün, Allah cümle âlem! kuru iftiradan muhafaza eylesin. Hiç bir günahım yokken almma bir de dolandırıcı damgası vurdular. Adam dolandırmak bana mı kal-
Alman Arkeoloji enstitüsündeki kitap ve haritalar
Almanlar» ait Ayaspaşadaki arkeoloji enstitüsün da bulunan bütün kitap vc haritaların edebiyat fakültesine devredilmesine karar verilmiştir. Bugün saat 15 de noter huzurunda devir İşine başlanacaktır.
Erenköy kız lisesi binası
Milli Eğitim müdürü B. Murat Vraz, bayındırlık müdürü ve bayındırlık mimarları dün Erenköy kut lisesine giderek yaptırılacak yeni paviyonun plânlarını yerinde tetkik etmişlerdir. 2SÛ bin liraya ma| olacak olan yani okul binası, 500 ü gündüzlü, 250 sİ yatılı olmak üzere 760 öğrenciyi alacak genişlikte, 18 dershaneli ayrıca konferans, fizik, kimya ve Jimnastik salonlorlylc yemekhane vc yatakhaneleri İhtiva edaoektlr.
İmiş? Hele bir gözünüzü aç m da etrafınıza bakın. Dört yanımızı öyle kurtlar sardı kİ onların aracında ben, ağzı dili bağlı kuzu sayılırım. Benim gibi bir zavallıya para kaptıracak adam,..
Başım sağ tarafa çevirdi ve birdenbire sustu. Beti benzi sarardı, yutkunmağa başladı. Deminden beri bülbül gibi şakhyan adamın dili tutuluverdi. Biz de o tarafa döndük. Kasketli, yeni aba elbiseli, yağız çehreli, iri yarı bir adam koridor boyunca kalabalık kümelerini birer birer gözden geçirerek bize yaklaştı. Sağ elini kasının üzerine siper edip dikkatli dikkatli baktıktan sonra aramıza sokuldu, kanape-de oturan Faruğun omuzuna dokundu:
— Şimdi söyle bakalım, komisyoncu Faruk bey! Bizim apartı-manın muamelesi daha kaç ay sürecek?,.
Faruk başını iki dizinin arasına sokar gibi iki kat oldu. Sesi çıkmadığı gibi kımıldanmıyor bile. Kasketli adam bize döndü:
— Şunu görüyorsunuz ya. Saman altından su yürüten diye buna derler işte. Sessiz sedasız, tatlı tatlı insanın ağzından girip burnundan çıkmanın öyle ustası olmuş ki, şuracıkta gözünüzden sürmeyi çeker de farkına varamazsınız. Memleketten geldim, burada bir dükkân açayım dedim. Aradım, taradım, kiralık bir dükkân buldum. Velâkln İçindeki herif beş bin lira hava parası istiyor. Pazarlığa giriştik. Anan yabşi. baban yahşi, iki bin vereyim, hadi üç bin olsun derken bu herif peyda oldu, bana bir göz işareti yaptı. Belki bir bildiği vardır diye pazarlığı bıraktım. yanma yaklaştım. Herif kolumdan tuttu, bir kenara çekti: «Efendi baba! ben sana bir iyilik etmek istiyorum. Hizmetimden memnun kalırsan sen de bana bir ekmek parası verirsin. Bu dükkâna boşuna hava parası verme. Eğer paran varsa beni dinle. Su dükkânla beraber üzerindeki anartımanı satın al. Dükkanı işletirsin, apartımanın bir katında kendin oturursun, geri tarafını da kiraya verirsin. Senin yedi sülâleni geçindirir. Apartı-manın sahibi ihtiyar bir kadındı. Benim de akrabamdır. Satmak istiyor. Bir çok müşteriler çıktı anıma, ben sattırmadım. Senin yüzünde nur var, Halin hoşuma .gitti, Apartımanı sana ucuzca alırım» dedi. Eh, bu teklif benim de aklıma uygun geldi. Elimde beş on kuruşum varken şurada bir mülk alayım, memleketen şehrim getireyim, onlar da bundan sonra aoartımanda yaşasınlar dedim. Beni bir eve götürdü, ihtiyar bir kadının yanına soktu, konuştu, pazarlık ettik, nihayet kadın apartımanı bana yüz elti bin liraya satmagH razı oldu. Muamelesini de bu sahtekâr herife havale ettik, Aradan 6 ay geçti efendiler. Heri T, muamele yaptırmak bahanesllc şimdiye kadar benden dört yüz Hra çekti. Bizim paralaT cayır cayır gidiyor, muamele bir türlü bitmiyor En sonunda anladım kİ herif beni kaz gibi yoluyor’ Hemen polise haber verdim.
Mahkeme acildi, kasketli adanı sözü burada kesti, Farukla beraber içeriye girdiler.
Ce. Re.
Transılvanya vapuru havuzdan çıktı
Bir müddet evvel havuzlanmak üzere limanımız» gelmiş olan Rumen bandralı «Transllvanya» vapuru dün havuzdan çıkmıştır.
Vapur, buradan doğru «Varna» ya gidecek ve muhacir musevtlerl alarak Hftyfaya götürecektir.
Diğer taraftan öğrendiğimize göre Akdeniz© sefer yapacak olan Rumen vapurları limanlarımızdan turist yolcu alamıyacaklardır. Çünkü Rumen vapurları ücret olarak Türk parası değil ancak döviz kabul etmektedir.
Atina büyük elçisi dün valiyi ziyaret etti
Şehrimizde bulanan Atina büyük( elçisi B. Ruşen Eşref Ünftvdın dün' vali ve belediye reisi doktor B. Lfttfl1 Kırdan makamındı», ziyaret etmiş-Ur.
Darülaceze genişletilecek
Yanındaki yüz dönümlük saha satın alınacak
Darülacezenin 50 nel dönüm yık dolayıslyie tertlbettiğl eşya piyangosu çekilmiştir. Piyangoya 1850 bilete mukabil on bin Lira değerinde 1850 parça muhtelif eşya konulmuştur. Müessese müdürlüğü, bLlet sahiplerine isabet eden eşyaların kolaylıkla alınması İçin Mısırçai’şısındakl dükkanlardan birini muvakkaten bu İşe tahsis etmek tasavvurundadır.
Bundan başka şehrimizde çok hayırlı işler başarmakta olan bu mües-sesenln genişletilmesi düşünceleri de gittikçe kuvvet bulmaktadır. İlk İş olarak Darülacezenin yanında bulunan yüz dönümden fazla bir saha, belediye tarafından 3atın alınarak müesseseye devrolu nacaktır. 40-50 bin liraya mal olacak olan bu sahada şimdilik ekim yapılacak, İleride buralarda modern paviyonlar İnşa edilecektir.
Bulgaristan’la ticaret genişi iyecek
Türk - Bulgar ticaretinin gelişmeğe başladığını ve bir Bulgar ticaret heyetinin memleketimize geldiğini yazmıştık.
Aldığımız malûmata göre halen memleketimizden 20 kadar müessese Bulgarlarla ticaret yapmaktadır. Yeni anlaşmadan sonra bu ticaretin bir az daha genişlemesine muhakkak nazariyle bakılıyor.
Bulgaristan bizden son zamanlarda bilhassa balık, badem yağından yapılmış sabun, balmumu İstemektedir. Buna mukabil oradan fasulye, tahta, lâmba şişesi, porselen eşya verilecektir.
Çay ekimi
Rızede bu yıl 53,525 kilo çay elde edildi
Yurt dışından çay getlrtllmektekl zorlukları göz önüne alan Torun Bakanlığı Rize bölgesindeki çay ziraatının daha fazla arttırılması İçin müstahsile bütün kolaylıkları göstermeğe devam etmektedir. Bakanlık müstahsili teşvik İçin 1945 iirünü yaş çay yaprağının kilosunu 180 kuruş üzerinden almağa karar vermiştir.
1942 yılında 7000 kilo olan kuru çay İstihsali 1043 de 1679G kiloya, 1944 de 38.848 kiloya, 1945 de de 53.525 kiloya yükselmiştir. Önümüzdeki 1946 yılında 350.000 kilo yaş yaprağın işlenmesi mümkün görülmektedir.
Çay kurutma İşi, ziraat Aletleri fabrikasında yapılan kurutma âletlerlle yapılmaktadır. İstihsalin her yıl bir ,az daha artmakta bulunmasını göz önüne alan Tarım Bakanlığı Rize çevresinde büyük bir çay fabrikası kurmuş vc İngiltereden 500.000 kilo kuru çay Işllyebllccek kapasitede komple bir çay fabrikası satın almıştır. Fabrikanın bütün makineleri yurdumuza gelmiş bulunmaktadır.
Diğer taraftan Bakanlık, fabrika binasının inşasına girişmiş bulunmaktadır. İlk olarak fabrika sahasının toprak tesviyesi ve ambalâj fabrikasının İnşası eksiltmeye çıkarılarak bir müteahhide ihaie edilmiştir. Yeni çay fabrikamızın 1947 yıh kampanyasına yetiştirilmesine çalışılacaktır.
Belediye iktisat işleri müdürlüğü
Münhal bulunan belediye İktisat işleri müdürlüğüne Borsa komiseri B. Kadri tâyin edilmiştir. B. Kadri Borsa'dan yeni vazifesine naklen geleceği için tâyin emri vilâyet tarafından Ticaret Bakanlığına yazılmıştır.
-------------------------'
Kari mektubu
— » —-
Tamiri lâzımgelen bir sokak
Anadoluhlsarında Kızılserçe sokağında oturmaktayız. Sokağımız esasen çok esld zamandan-bcrl hiç bir tamir görmemiş bir halde icU. Son zamanda Elmalı suyu bendindeki motorun buharla değil elektrikle işlemesine karar verilmesi üzerine buraya kablo konurken sokağımızda çukurlar açıldı, bunlar pek perişan bir halde bırakıldı. Kışın yağmur, çamurda buradan geçmek kabil ola-mıiyacaktır. Belediyeden halimize çare bulmasını ve sokağı tamir et-tlrmcilnl ı ica ederiz.
Anadoluhlsarında Kızılserçe şoka Çında oturanlar
Bir çırpıda
Hayal arsasında kurulan köşk..
Şehir Tiyatrosunda oynanan Cyrano de Bergerac dolayı*''?, eserin muharriri Edmond Ros-tand’a ait uzun bîr yazı okudum. Burada dikkatimi çeken sev au oldu: Muharrir bir çok nı?-' 'ir eserler yazarak epeyce para biriktiriyor. Fakat bundan sonra bütün varını yoğunu sessizlil içinde kuracağı bir villâ iç n hiç düşünmeden, tereddüt bil? etmeden veriyor ve işte nihayet hayatının en mühim hâdisesi: Ama-ga villâsı: kurulmuştur!
Artık sessizliğin kucağında rahat rahat yaşıyabil'r
Edmond Rostand’ın bu sükûn ihtiyacı olağan iistii bîr şey değildir.
Şarklısından Garplısına. Cenuplusundan. Şimallisine İr-dar hemen hemen her muharrir, hrr şair, her edebiyatçının en büyük arzusu da galiba budur.
Zavallılar bütün bir hayat boyunca bir ilk cağ esiri gibi kamçılaya kamçılaya çalıştırdıkları kafalarını biraz dinlendirmek isterlerse bu masum arzuyu onlara çok görmiyelim. N'etekim bazı mesut edebiyatçıların, bazı meşhur sairlerin Arııaga villâsı gibi birer «sükûn sığınağı» olduğunu da görüyoruz.
Meselâ Hint şairi Rabîndra-natlı Tagore’un Kalkûtadan 5ü -60 kilometre ötede bir «Sessizlik evi . vardı.
Ve şair büyük şehirlerin gürültüsünden oraya kaçardı. Medeniyetin elinden vadilerin ötesindeki bu «Sessizlik evi» ne sığınırdı.
Tevlik Fikret'in «Aşiiyan■■ ı da bir «sessizlik evi» gibi bir yer değil miydi?.
Wells'in Nîs’te boş bir villâsı sükûnet içinde kendisini bekler dururdu.
«Gömleksizin aklından geçen bir top patiskadır.» tarzında bir söz hatırlıyorum.
Ne çare ki bütün hayatında sessiz kırlarda miniminicik köşkler düşünen kalem erbabın n ekserisi bunu ancak hayalînde kurabiliyor. Zira kalem i’e kurulacak köşkün arsası çok defa hayaldir,.
Hikmet Feridun 17 •
Satışa çıkarılan ithal malları
Gal. Karaköypalas sırasında Sepon Civana elektrik ütü ve ekmek ıskara-sı. ısıtıcı madde. Sirkeci Nemlizade handa Adli Gençoğluna alüminyum mutfak ve sofra takımı. Taksini Cumhuriyet caddesinde Mehmet Nihat Başkurtn oto fren balatası. İst. Kefeli handa Leon Hlşarlıya kol ve cep saati ve kayışı, şişhane yokuşu 79 da Behçet .Hıfzı örnekaia su motoru. İst. Dlkranyan handa A. Eıniraeye sellllolt tarak, traş bıçağı. Gal. Voyvoda cad. 50 de Erol İth. VC İhr. a skreper makinesi. Bahçekapı Cer-menya handa D. Akgönüle ölçü âletleri. Karaköypalas karşısında Yakup Boyugence motorlu torna tezgâhı, Biıkecl Kayseri handa Serattar İth. İhr. a grafit pota, Gal. Tünel cad. ■W de Mlhran Gesara telgraf bakır zinciri, pirinç valf, kösele kayış, Gal. Karamustafa 78 de Paw» Stavropu-loya asbestos levha, yağlı pamuk salmastra, İsti Rahvancılar 2 de Flaylk Ohanyana lâstik parmaklık, lâstik buz Kesesi, İst. Ananladl handa İsmail Akmana makine kayışı. İst. B. Kınacıyon handa Halit Biikeye fizik âletleri. Gal, Hezaran caddesinde Burla biraderlere matkap makinesi, İst. Selâmet handa Meclt Mecdct Başaka kreolin, İst. Yağcı sokak 10 da Trakya Ticarete asit sülfürik, Gal. Ünyon handa Adana Erkine bikarbonat dö sud, İst. Ketencilerde Ankara ecza ve baharat deposuna mantol, İst. Çembcrlitaştn İbrahim Etheme tetraklorür dö karbon, Aşlrefendl cad. 27 de Emek ecza deposuna fitin, teobromin sod. salis, Tahtakalc Küçük handa Farma ecı& lâboratuva-rına sülfür toz, Sirkeci Ada handa Şark Merkez ecza deposuna ka'Alyvm magnezyum fit at, muhtelif tıbbi ecza İst, Küçük Ticaret handa Türkiye eczacılar deposuna gliserin, Gal. Aba-boğlıı sokakla Fotl Nikolaldlse matbaa mürekkebi. İst. Balıkhane D. Eşref handa Dursun Eşref Akbaya yası kâğıdı. Gal. Manhayın handa Talât Kılcıoğluna kraft kâğıdı, İst. Alya-nak handa zühtü Erişene ham bez, Sultanhanınm Yenlcnml caddesinde A ve Y. çiçlse erkek yünlüsü, Gal. Tiinel caddesi 50 de Vahan Bardlz-bana pamuk makine kolanı. Gal. Karamustafa sokak 45 de P_A. Poliyenl-ellse kendir lıalnt, Fincancılarda M. Beşlr ve M- şefik Harlrtye ham deve derisi.
Vilâyet İnzibat komisyonu dün vali muavini B. AU Rlaanm başkanlığında toplanarak komisyona sevke-dllen muhtelif meseleleri görüşmüştür.
sanırp *
AKŞAM
Ulaştırma Bakanının Parti Guru-punda sorulan iki suale cevabı
Tren ve deniz nakliyatında görülen yetersizliğin sebepleri ve bunu önlemek için alınan tedbirler
Halk doktoru
Kestaneden yanılan şekerler, şekerlerler, çeşitli tatlılar ve Kudret ezmesi
fa & o Y O
ANKAHA radyosu
Bu jK amkı program
Ankara 4 (AA.) — Ulaştırma Bakanı Gen'rai AH Fuat Cebesoy, kara ve deniz nakliyatındaki kifayetsizlik hakkında Parti Grupuna verilen İki Mual takririne cevap vererek demiş -ttr ki:
Ankaradan î&tanbula bilet satılması meselesi
Arkadaşlar, hakikaten mayıs tılha-finden ağustos 15 lue kadar buradan ve ağustos 15 den ekim ayının ■onuna kadar İstanbul dan fasla yolcu! us oluyor. Bu da en ziyade mektep! erin kapanması, memurların Şileleriyle berabtr lzlr.lt gitmesi zamanına rastlamasından ileri gelmektedir. Şunu tebarüz ettireyim ki bilet satışındaki izdiham şundan l-’erl geliyor; B-rire^ ekspresle gitmek İstiyor. Onu Orkadsn taklbeden trenlerde İzdiham yoktur. (Var sesleri) Arzedeylm. İzdiham dediğim zaman Ankara He İstanbul arasındaki şekille memleketin diğer tura Han krarmdaid çeklin manzarasını yekdlğerlvle kıyasîıya-rait arzedjyorum. Demek istiyorum ki: Ep.er bütün yolcular eskprese binmek arzusunu göstermemiş olsalar, arkadan gelen trenlere taksim edil-®ı. olsalar İzdiham o-ıutyacakîır.
Şimdi buna karşı ne t-dbir alınalı? Mademki yolcu adedi f*21adır, gelenlerin kısmı âzami da o trene bln-nı.k İstiyorlar. Demek kİ sıra ile bilet sarmak 1 azımdır. Bu usul tatbik edilirken bir kişiye istediği kadar bl'et verilmeğe başlandı. Bu biletlerin dışımda farkı flatle satıldığı görülünce mecbur olduk sıraya giren her şahsa aynı soy adınca olmak üzere üç bi etten fazlasını vermemeğe. Bu suretle bu İşi sıraladık. Sonra arkadaşım buyurdular kİ kmdl tahkikleri neticesinde böjle para İle yer tutmuş Ve kendisine bilet aldırmış olan ıa-landaşlar var. Biz, bilhassa emirber ve daire hademelerinin ekseriyeti teşkil ettiğini gördük. İzdihama en çok sebebolan İzinli giden subay ve! memurlarla kileleridir. Binaenaleyh g-ce yarısından İtibaren ekspreste yer a'mak İçin bunların adamları gelerek sıra bekliyorlar. Sonra başka bir şekil hatırımıza geldi: Tıpkı yataklı vagonda yapıldığı gibi, yani 3. 5, 10 günlük bilet birden satıp herkese yer t-min etmek. Fakat bunda da üş mahzur gördük. Biri o gün gitmeğe mecbur olan bir vatandaş yer bııia-mıyacak, İkincisi de dört beş gün sonra hareket etmek lstiyen bir vatandaşın bu İhtiyacı zail olacak. O takdirde bileti geriye verecek. O vakit de belki bir ikinci karaborsa hasıl olacak. Üçüncüsü de yeniden bilet vermek mecburiyeti hasıl olacak ve İzdiham devanı edecek. İşte bu mahsur ardan dolayı bugünkü şekli mu hafozadan başka çare bulunamadı. İzdlhmın bu ayların 10 ve 15 İne kadar devan! ettiği ve ay sonuna doğru azaldığı görülmüştür. Tecrübelerimize göre ehvenişer olarak bu usulden giimlştik.
Şunu hülâsa olarak arzetmek İsterim ki. halkın yorulmadan ve adilâne surette ekspres trenlerine blnebil-meler! İçin baş vurduğumuz usullerden en İyisini geçen «ne tatbik ettiğimiz usulde bulduk. Her husus! vaziyete göre yeni bir tedbir alacak olursak bu r.lzam ye intizamın esasından bozulmasını İntaç ediyor. Sayın arkadaşımın maruz olduğu muamele hakkında takrirlerini aldığım zaman derakap harekete geçtim, sıkı talimat verdim, teftiş altında bulundurdum. Ve sayın MllLtveklIl arkadaşımıza mümkün olduğu kadar her nevi kolaylıkları göstermeleri için lâzım gelen tedbirleri almaları hususunu teşkilâta söylemekte kusur et-ınrdim.
Milletvekili arkadaşımızın, bu sıkı vaziyetimizde dahi, İntihap dairelerini gezmeleri için ekspreslerde kuşetli İki kompartıman bütün yolcu trenlerinde bir kompartıman daimi surette tahsis ettiğimiz gibi bendeniz de başta olduğum halde gerek şifahi gerek tahriri her hangi bir müracaatı günü gününe takip ve temin etmeğe bütüıı arkadaşlarımla beraber çalıştım. Belki gen? noksanımız olmuştur.
şimdi asıl meseleye geliyorum:
Eğer memlekette bütün yolcuyu ve yük sıkletini taşıyabilecek vasıtamız olmuş olsa hiç şüphesiz bu daha ziyade intizama ğirece^ ve düzelecektir.
şimdi işin teknik cihetine geliyorum. müsaade b’is’urursanız onu stee okuyayım
Teknik vasıtaların yetersizliği ve azamî randıman
Bunu müteakip Ulaştırma Bakanı, teknik vasıtaların yetersizliği hakkında uzan İzahat vermiş 193» - 1945 harb seneleri esnasında hariçten alınanlarla lokomotif adedi zahiren yüzde 28,3 yolcu vagonu adedi yüzde 8.8 yük vagonu adedi yüzde 26,4 nispetinde bir artış gösteriyorsa da bu zahiri artışın fenni ömürlerini doldurmuş olan vasıta-an karşılayamadığım buna mukabil aynı devre içinde yolcu sayısının 22 574.583 den
42.483.098 ya yükseldiğini taşınan direği ve tuz gibi büyük taşımaları eşyan m da 4.912.171 den 8.173.729 to- programlaştırmak sayesinde bu nıad-na çıktığını, diğer devlet demiryolu deler taşındıktan başka Umanlaıl-Lstatistikleriie mukayesesinde vasıta- mızda taşınacak yük stoklan kalmalarımızın âzami bir randımanla ve niştir.
takatlerinin çok fevkinde çalıştıkları
görüldüğünü hadiselerin arzettlfcl fevkalâde durumlar doiayıslle motorlu taşıtlarla taşınan yolcu ve yük nakliyatının da tamamen demiryollarına İntikal ettiğini belirtmiş bu izdihamı karşılemağ için yapı an ilâve seferler hakkında İzaha» vermiş ve sözüne devam’a demiştir kİ: Ismarlanan ve getirilecek olan taşıt vasıtaları
1939 senesinde İngiltere'ye sipariş edilmiş olup 1947 senesi bidayetinde tesellüm edilebileceği tahmin olunan 58 lokomotifim manda ha'en bir İsveç firmaslyle 75 lokomotif 60 yolcu vagonu mübayaası İçin jnüzakereler devam etmektedir. Aynen Amerika’ dan temin edilebileceği umulan ve müspet Mr sahaya, tnttkal etmekte olan usun vadeli krediden denılryol-I arım izin kalkınması için 175 vagon lokomotif. 150 yolcu vagonu, 3.000 yük vagonu, 68 posta vagonu, beheri 250 klM alabilen 20 adet Dizel mo-törlü tren, beheri 7S kişi alabilen 30 adet motorin vagon, beheri 75 kişi alabilecek 40 adet römork, 100 adet otobüs ve 500 adet kamyonun siparişi derpiş edildiği gibi lokomotif ve vagon ve diğer İşletme ve tamir ihtiyacımızı memleket dahllnde yapabilmek amactyle:
a) — Senede 125 lokomotif, ICO yolcu, 1.000 yiik vagonu yapılabilecek kabiliyette bir demiryolu kombinası He gerek yeni gelecek ve gerekse memleket dahilinde temin edilebilecek muharrik ve. müteharrik malzemenin tamiri İçin senede 360 lokomotif tamİT lmbülvctlnde komple bir lokomotif tıtelyesl.
b) — Senede 1200 yolcu vagonu, 3.000 yük vagonu tamir edebilecek komple bir vagon tamir at e! ye si,
e) — Senede 600 motörlü taşıtın büyük tamir ve revizyonlarını yapacak kabiliyette bir kamvon ve otobüs tamir atelycs! siparişi düşünülmektedir
Deniz nakliyatı
Bunu müteakip Ulaştırma Bakanı İliç - Bahşayiş istasyonları arasında vukubulan feci tren kazası tahkikatı hakkında uzun İzahat vermiş ve B. Hikmet Işık'ın deniz nakil vasıtaları hakkında sualine cevap vererek demiştir kİ:
Şimdi yine Hikmet Işık arkadaşımızın diğer ulaştırma vasıtaları hak-kındaki sorularına geçiyorum. Onun hakkın d akl raporumu da kısaca arşedeyim. Arzetmeden evvel bahis buyurdukları bir telgraf hakkında bir kaç söz söyUyıylm. Ben İstanbul’a varır varmaz mahallindeki acentelere telgTaf çektlrttim. Yolcu İzdihamını kaldıramıyor uz, bunu İtiraf etttiler fakat belli başlı bir yük izdihamı olduğunu söylemediler ancak İnebolu’ da çok yığılmış elmadr.n bahsettiler, oradan da sordurdum. Fakat oradan da fazla sıkıntımız vardır diye bir cevap gelmedi. Ondan dolayı aTka-daşima yük stoku kalmamıştır diye cevap verdim. Tabii yolcu izdihamını da kaldırmak İçin elden gelen tedbirleri almağa çalıştık.
Demiryollarında görülen sıkışıklık ve İzdiham denizyollarında da vardır.
1638 - 1939 akçalı yıllarında tekri-ben 65 000 gros tonllâtolu 27 gemi He 1.000.000 yolcu taşınmış İken 1942 - 43 akçalı yılında 60.000 gros tonilâtoluk 25 gemi ile 1.600.000 yolcu taşınmıştır. Etrüsk vapurunun hastane gemisi olarak donanma hizmetinde bulunması ve Trak vapurunun da batması yüzünden tonajımız azaldığı halde yolcu taşımasının yüzde 60 gibi büyük bir artış göstermesi bittabi gemilerimizde olağanüstü sıkışıklığa «e-bebolmuştur.
Büyük Millet Meclisinin, harb Birasında ulaştırmamızı programlaştırmak ve denetlemek İçin milli koruma kanunu He verdiği yetkiler sayesinde bütün ticaret filosunu sıkı bir İşletme ve tarife birliği İçerisinde organize etmek imkânı da elde edilince, gemilerimizi en ekonomik şekilde hizmete sevketmek Ve kömür, imden
Ticarî filomuzun tonajı
Ticaret filomuzun bugünkü tonaj durumu kısaca şöyle hûlâra edilebilir:
Yolcu gemilerimize 500 gros tonllâ-' tosundan büyük siparişlerimizin tonaj tutan 146 bin gros tonilâtosudur. Bunun 64 bin gros tonilâtosu yoiçu ve 32 bin gros tonfâtosuuu ük gemileri teşkil etmekt dJr. Yolcu gemilerinin tamamı, yük grmtk-rlr.ln İse 26 bin gros tonilâtosu devlet malıdır Özci sermayenin çalıştırdığı şileplerin tonajı ortalama olarak 58 bin gros tonilâtosudur.
Bu tonaj memleketimizin gittikçe gerüşliyen deniz ulaştırmamı kar.-ı-lsmağa hiç bir suret ■> Kfl g imiye-' çektir. Harb sonran kalkınmamızın deniz ulaştırması bakımından en az isteklerini karşılayabl'memlz İçin, potta gemisi tonajımın 125 bin ve İç ve dış ulaştırmamız için de yük gemisi tonajımızı 160 bin gros tonilâtoya çıkarmak girektir kİ. bu suretle fi'o-muzu kısa bir süre İçerisinde ve ilk adım olarak bir İki misline çıktırmak zorundayız. Deniz ulaştırmamızın gerektirdiği römorkör, kurtarırın gemisi gibi öze! hizmet gemileri bu sayının dışındadır.
Tlcarft filomuzu bıı miktara çıkarmak için mevcut 146 bin gros tonilâtoya, 139 bin gros tonilâto ekle-mPkle dâvaılln halledilebileceğini düşünmek doğru olmaz.
çünkü ticaret filomuzu teşkil edin gemilerden yalnız 23 bin gros tonilâtoluk yolcu gemisi sekiz yapıldın gençtir. Geri kalan bütün yolcu ve yük gemilerimiz 25 İlâ 70 yaş arasında bulunmaktadır. İlfri denizel memleketlerin işletme prensiplerine göre, ömürlerini birkaç defa doldurmuş olan gemilerimizin bu yıpranmış durumu, işletme ve onarım giderlerimizi yıldan yıla arttırmaktadır
Ticaret filomuzun bu durumu Cumhuriyet hükümetini ötcdenberl İşgal etmiştir. Sağlam esaslara dayanan bir filonun hariçten kullanılmış gemi almak suretlle kurulamıyaca jı an al 3 ıl diktan sonra 1934 te 10 v; 1938 de ayrıca 16 posta gemisinin inşasını göze alan İki program hazırlanmıştı. Bu programdan an-ak birisinin siparişleri verilebilmiş ve ikinci cihan savaşının kaşlamasile de bu 10 geminin ancak 6 sı memlekete getirUebHmlştL İkinci program daha gelişme safhasında iken savaş baş’a-mış ve görüşmeler kesl'mlştl.
ikine! cihan savaşı sırasında, yolcu gemisi sağlamak İmkânları bulunamamıştır. Yük gemisi bulmakta uğradığımız zorluklar da çok büyük olmuş ve nihayet 1943 te tnglllzler-den kira île 5 şilep tutmak zorun ia kalınmıştır. Yeniden şil'p yaptırmak İçin bir çok memleketlere başvurduk. Ancak bu yıl başlangıcında KanadalI bir firma kısa atamanda dört şilep teslim etmek hususunda oldukça ciddi bir teklifte bu'.undu. Fakat fi-atltrln diğer memleketlere nispetle çok yüksek olması, yapılan görüşmeleri sonuçsuz bırakmıştır.
Harbin fiilen sona ermesi üzerine, ticaret filomuzu esaslı bir yenileştirme ve arttırma 11e Heri bir hale getirmek için hacmin! az evvel arzet-tlğlm geniş bir program hazırladık. Bu programa göre ticaret filomuz kısa bir zamandı» 125.000 gros tonilâtoluk yolcu ve 160.000 gros tonilâtoluk yük gemisine J ükseltüecfktir. Bugünkü mevcudumu;- 3Ö.00Ü gros tonilâtoluk yolcu gemisi he şilep tonajımızın dörtte üçü olan 61.500 gros tonilâtoluk yük gemisini en çok 5 yıl içerisinde servisten çıkarmak zorunda olduğumuza göre, bu süre İçerisinde 34.500 gros tonilâtoluk yolcu ve «1.500 groa tonilâtoluk yiik gemisi yaptırmak gerekecektir. Bu program başarıldıktan sonra 62,500 gros tonilâtoluk yolcu ve 78.000 gros tonilâtoluk yük gemisi yapılmak suretlle evvelâ bugünkü yolcu gemisi tonajımızı tamamen, yük gemisi tonajımın İse dörtte üç nispetinde yenileştirmiş olacağız.
LALE
Şerefli tarihine y«nl zaferler kaydedecek ■öper Alimlerine baş.ıyor.
Birincisi BU AKŞAM
BRROL FLYNN — ANN 8HKRİDN _ HJELMVT DANTİNE'ln yarattığı
NARViK BASKINI
(Xdg« of dar kn t sı
Aslı- milletlerin şahlanan kahramanlığı,» Tecavüz edilen namusların öldürücü İntikamı. Cesaretin Çitime, aşkın kuvvete zaferidir.
Bu mübarek kestaneden ne kadar güzel tatlılar yapılıyor. Her evde seve seve yenilen bu kış yemişi, şekerlendikçe ne kadar hoşa gidiyor. Vücudumuza lâzım olan bütün madenleri, cevherleri ve birçok vitaminleri havi olan bu şirin kış meyvasından yapacağınız tatlılarla, reçellerle hem beslenir, hem keyiflenir, hem misafirlerinizi ağırlar. hem de eğlenirsiniz!
Kestane şekeri nasıl yapılır?
Her kestaneden olmaz. Şekercilikte, ve meraklı ailelerde bu tatlı İçin kullanılan kestane İki çeşittir.
1 — Hacı Ömer kestanesidir. İzmit körfezi sahillerinde ve çevrelerinde bulunan köylerde yetişir. Bursada da vardır.
2 — (Bursa aşlaması) dır.
Şu iki cins kestanenin diğer kestanelere tercllı edilmesine başlıca sebep, İri olmaları, pişirildikleri zaman daha az dağılmaları ve bozuk olmamalarıdır. Bıı hasaalarından başka renklerinin değişmemeleri, sarımtırak ve berrak kalmalarıdır.
Şekerleme yapılacak kestaneleri ilkin kestane kebabında olduğu gibi her kestaneyi bıçakla hafif hafif çiziniz. Sonra kaynar suya atınız. (1-2) dakika durduktan sonra kıvılcımlı ateşi üzerinde duran bir saçın (lâma-rina) nın üstüne, kestanelerin sularını süzdükten sonra boşaltınız, bu hafif ateş üzerinde ıslak kestanelerin İç ve dış kabukları kabarır. Bu hale geleft kestaneleri derhal soyunuz ve teiniz soğuk bir suyun içine koyunuz.
Bu İşleri yaptıktan sonra kestaneleri dörder, dörder, daha İyisi çifter, çifter yassı tarafları karşılıklı gelmek üzere (tülbent) le sarıp bağlayınız. Sonra su İçine koyunuz. Ve hafif ateşle yum uşzvın caya kadar kaynatınız. Nihayet kestaneleri sulu bir şerbetin İçine atınız. Ve bu şerbet İçinde biraz kaynadıktan sonra ateşten indiriniz, Sulu şerbetin İçinde bulunan kestaneleri (24) saat böylece bırakınız.
Ertesi günü bu sulu şerbetin İçine, yeniden bir miktar toz şeker katınız ve başka su ilâve etmlyerek tencereyi ateş üzerine koyunuz,
Şerbet adamakıllı koyulaşmcaya kadar kaynatınız. Kıvama gelince ateşten İndiriniz. Delikli kepçelerle şerbetin içindeki kestaneleri çıkarınız ve gayet acele tülbentleri çözünüz. Çok dikkat ediniz ki kestaneleri çıkarırken kırılmasın. Çıkardığınız bu kestaneleri kurumak için tellerin üzerlerine seriniz ve yahut tersine çevrilmiş kalbur ve yahut elek üstüne, bunlar da olmazsa birbirinden uzak olmak üzere bir tabağa koyunuz Fakat unutmayınız kİ ne kadar dikkatle ve İhtimamla çalışılırsa çalışılsın kestanelerin hepsini sağlam olarak çıkarmağa muvaffak olamıya-caksmız.
Yalnız şunu biliniz kİ, en İyi cins kestane, en çok. başarı verir.
Böyle olmakla beraber, hiç merak etmeyiniz, yüzde '30-35' nispetinde husule gelecek (kestane kırımdan) ndan çok faydalanacaksınız.
Sağlam kalan ve kurumağa terke-dllen kestaneleri, eğer çok meraklı İseniz, çikolataların sarıldıkları (ince ve kalay kâğıtlar) dan satın alınız. Ve bu süslü ve parlak kâğıtlara teker. teker sarınız misafirlerinize ikram ediniz. Bu nefis ve leziz kestane şekerlemelerinden bol bol yiyen ^ve neşelenen yalnız kızlar, gençler bayanlar değil, İhtiyarlar da olacaktır.
Kestane kırıntılarından daha neler yapılır?
Bu parçacıkları ezen makineden ve yahut temizlenmiş et makinesinden geçiriniz. Ve yahut havanda dövünüz ve hamur haline getiriniz. Bu nefis madde He, çeşit çeşit tatlılar yapabilirsiniz. Pastalara ve çeşit çeşit tatlılara İlâve edebilirsiniz.
Kestane parçacıklarını hamur yapıp biraz şerbetle sulandırarak reçel, marmelât yapabilirsiniz.
Kaymaklı kegtane şekeri
Yukarıda anlattığım 'kestane hamuru) nu şerbetle biraz sulandırınız ve bunun yumuşaklığını kaymak derecesine getiriniz. Bir mermerin ve yahut hamur tahtasının üzerine (pudra şekeri serpiniz.
Şerbette yumuşattığınız kestane hamurunu mermer ve yahut tahta üstüne koyunuz Tıpkı hamur açar gibi oklava ve yahut merdane 11e hamuru bir santim kalınlığında ve 10-15 santim kutrunda açınız ve buraya yetecek kadar kaymak koyunuz ve kaymağın üzerine de yeniden açılmış kestane hamuru yayınız.
Arası kaymaklı kestane hamurunu üzerinden merdane geçirerek inceltiniz. Sonra İstenilen şekil ve büyüklükte bıçakla keserek tabaklara diziniz. İsterseniz bu parçaları çlkolât» tozuna da batirablllrrinle. Nefis bir tatlı olur.
Çikolatalı kestane şekerlemesi
Kestane hamurunu lştedlğlnla şekilde ufak ufuk doğrayınız. Şekercilerin (kuvertür) tâbir ettikleri (blok> halinde sütsüz ve az »ekerli çikolata-
yı bir masanın mermeri üstüne ve yahut büyük bir çinko tabağına ko-. yunus. Bu kabı hafif bir ateş üzerine koyup çikolatayı eritiniz. Sonra bu kestane parçalarını erimiş olan çikolatanın içine atınız. Bir çatal İle kestanenin her tarafım çikolataya buladıktan sonra temiz bir beyaz kâğıdın üzerine teker teker diziniz. Kuruduktan sonra p Ayetle yeyiniz.
Kestane hamurunu üziim pekmeziyle karıştırınız. Hafif ateş üzerine koyunuz, bir tahta kaşık İle karıştırarak kıvama gelince indiriniz. En kuvvetli, besleyici. ısıtıcı bir reçel olur.
(Harnlb) denilen 'Keçi boynuzumdan çıkarılan güzel kokulu ve üzüm pekmezinden daha tatlı olan (Harnlb pekmezi!) İle kestane hamurunu karıştırınız. Yukarıdaki gibi ateş üzerinde kıvama getirirseniz pek nefis ve kuvvet veren bir tatlı ve kışın yenilecek çok l’.-vvetli bir reçel olur.
Ezme
Kestane kırıntılarını temiz bir havana koyunu?. Daha önce İnce kabuklarından sıcak, su De soyulmuş badem, fındık, fıstıktan müsavi mlk-t*T'’a havra İlâve ediniz, Adamakıllı dövünüz, karıştırınız. En İnce (pudra şekeri) de katarak I-anstmmz ve sıkarak 'badem ezmesi) gibi yapınız. Bu dört kuvvetli kuru meyva birbirlerine mükemmel sur-'tt" vapışmnz-larsa, biraz badem yağı İlâve ediniz. Bu (dört çeşit meyva ezmesi) birçok cevherlerden, madenlerden ve vitaminlerden yoğrulmuş bir şekerlemedir. Daha kuvvetli yapmak isterseniz pek az (vanilya) re (safran) da İlâve ediniz. Hoşunuza. öderse biraz da kakao (çikolata) koyunuz. En mükemmel ve hlc bl- ’irar vermlyen bir ezme elde edersiniz.
Teşekkür
Aramızdan ebedi surette ayrılan sevgili büyüğümüz
A A ADET AKSOYton cenaze merasiminde bulunan ve açılarımıza mektup, telgraf, telefonla İştirak ederek taziye lütfunda bulunanlara candan teşekkürler ederiz. Aksoy, Allsbah. SokuTu, Mestçi aileleri1
İ8.ÜU M S, ayarı. Radyo dan- orkestrası, 18 30 Kısuşma. 18.45 Şarkılar, 19,00 M. S. ayan. Haberler. J9.2Q Geynişt? bugün, 19.25 Müzik (pl.), 19 45 Tarihi Türk mtızlğl, 20,15 Radyo Gazetesi, 20 45 Şarkı ve türk-iler, 21-00 Konuşma, 21 10 Çeşitli sutolar, 21.30 Konuşmu. 21.45 Radyo senfoni orkestrası. 2230 Konuşma. 22 40 Müzik 'pi >. 22.45 M. 3 ayarı. Haberler.
Yarın sabahki program
7.30 M. S. ayarı, Müzik (pl-î, 7,43 Haberler. 8 00 Müzik (p.., J2,3Q M. S. ayan. Hafif uvertürler fpl.), 1310 Radyo salon orkestrası
Açık teşekkür
Aramızdan cb:diyen ayman zevcim, babamla ve koym pederimiz Süleyman Kân! İrtemin cenazesine İştirak eden, telgraf ve mektupla acılarımızı paylaşan akraba ve dostlarımıza ve gösterdiği kadirşinaslıktan dolayı sayın vaf Dr Lû'fl Kır-, dar’a teşeickürlerimlzln ihklCınaMr 'muhterem ■ :.ı '.2-. I unuO
n
O-itlar» CXI
Sabite İrtem Ali ve Osman irtnm».
Kızı ve damadı O
teşekkürü
Vefatiy.e biz! kederler içinde bı-takan kardeşimiz. babamız ve E kayın pederimiz profesör Meh-M— met Ali Ayninin cenazesin» İştirak eden, telgraf ve mek-^ toplarla acılarımızı paylaşan akraha-Q ve dostlarımıza teşekkür ve minnet-lerlmizln lblftiına muhterem g" ,f'"*^7? nlzln tavassutunu rica »deriz 9*
Kardeşleri: H Tahsin Ayni ve Fal- £ nia Mutlu, kızları ve dama’’an:f^ Nezihe ve Muzaffer Neyzl.
ve Dr. Asım Arar
Bu akşam saat 20,30 da Dram kısmında CYRANOde BEROERAK (Slrano dö Berjer ak) Komedi kısmında ZARARSI7 YALAN
Bugün matinelerden itibaren
ŞARK Sinemasında
Amerlkada harp esnasında hazırlanıp ancak harp sonran gösterilmesine irin verilen Çekoslovakya kavabı lâkablle anı an
PRAG NAZİ SEPİ
| HflYDRİH’İN Esrarengiz katili | I
Baş rollerde:
Brian Donlevv-Mer Breman-Aını Lee Dahi rejisör FRİTZ LANS'lH şahestri
Seyredenleri heyecana sürüküyecek İkinci dünya harbinin en büyük siyasi cinayetinin iç yüzü.
ünitede Artlsts
L J
Senesinin «YILAN KADIN» ı1 Kal hicri «ehlrUycrek, töslere yaş doldurarak A R Sinemasında devam ediyor.
Çifte Tazminat
«Double întemnlty»
BARBARA STANWYCK — FRED Mac MURRAY —
EDWARD G. ROBİNSONlm yarattığı bir ömür romanı
Kadtküy S Ü REY Y A’da
BU AKSAM Benenla «1 3 tl’ml
1 — GÖRÜNMEYEN GÖLGELER
(HUMFHRSY BOOART — COHRAD VEtDT
2 - ÜÇ KİŞİLİK BALAYI
ANN SHERİDA.N _ GEORGE BRENT
- EN SON DÜNYA HABERLERİ
^yjTnün mevzuian]
Son istikrazda başarı ve paramızın kıymeti
demiryollarına tahsis edileceğini bilmekten doğan hamiyet heyecanının yanında bazı sırf teknik unsurları da hatırlamakta fayda vardır.
Çabuk, pek çabuk kapanan bir İstikrazın, sermaye piyasası şartlarına göre, fazla, lüzumundan fazla cazip olduğu, kabul edilir. Miktarı tahdit edilmiş bir istikrazda, kayıt ve talep bu miktarı mühim nispette geçtiği saman, Maliye Bakanlan faiz ve İhraç şartlarında yanıldıklarına, piyasaya lüzumundan çok daha cazip tekliflerde bulunduklarına hükmederler.
Eskiden beri İddia ettiğimiz veçhile, yüzde yedi faiz ve 95 İhraç flati, bugünkü piyasa şartlarına göre, devlet için fazla ağırdır. Yeni ve bilhassa tahkim istikrazlarımızda şartlarımızı, devlet lehine değiştirmek mümkündür ve lüzumludur. İstikrazların satılışı, daha doğrusu alanları da Maliye Bakanlığı tarafından bir tetkik ve tasnife tâbi tutulmalıdır.
Devlet tahvillerine yatırılan paralar maliye bakımından İkiye ayrılır:
1 — Tasarruf sahiplerinin paralan ki, bununla tahviller, Maliye tâblrile «elassâ» yani kati olarak yerleşmiş olur.
2 — Piyasada henüz yatırılacak yerleri tâyin edilmemiş, dalgalı sermayeler vardır. Bilhassa ekonomimizin bugünkü vaziyetin de ticarete, mal bekliyen yatırma imkânlarını bulamıyan tüccarımız, ellerindeki paralan, banka-lann hiç mesabesindeki faizlerini kâfi görmeyerek, devlet tahvillerine yatırmaktadırlar. Bunlar muvakkat mahiyette, bir nevi bekleme pişmanlarıdır,
3 — Bankaların, ellerindeki ve şimdilik faal İkraz muamelelerinde kullanamadıkları paralar ki bunlar da hiç olmazsa kısmen muvakkat plâsman sayılabilir,
Hakikî tasarruf sahiplerinin rağbeti, devlet istikrazlarında en emin ve devamlı membadır. Ekonomik şartlar değişirse, yarın devlet, dalgalı sermayeleri bulamaz. Yarınki İstikrazların muvaffakiyet ihtimallerini hesaplamak için anlatmağa çalıştığımız tasnifi yapmak lâzımdır.
Son İstikrazın ne kadarı tasarruf sahipleri, ne miktarı yeni iş imkânlarına intizaren şimdilik kârlı ve muvakkat bir plâsman arayan tüccar ve bankalar tarafından kapatıldığı tesbit edilirse, mâliyemiz istikraz islerini daha aydınlık bir tarzda tanzim edebilir. Savın Maliye Bakanı, her halde bu mevzua da tam İlmî bir istikamet vermeği düşünmüş olsalar gerektir. Yakında çok büyük bir tahkim ameliyesi bahis mevzuu olacağını tahmin ettiğimiz için, bu naçiz mütalâalarımızı ortaya atmağı lüzumlu bulduk.
Devlet İstikrazları İşi bir kül olarak ele alınmalı ve parça parça elde edilen başarılardan sonra devamlı bir muvaffakiyet ha-zirlanmalıdır.
Mâliyemizin sağduyğudan ve ilmin icaplarından aynlmıyaca-ğına ve gelecek nesillere lüzumundan fazla ağır bir yük bırak-miyacak tarzda ayarlanaçağina kaniiz.
CEVAT NİZAMÎ
Devletin çıkardığı 35 milyonluk millî müdafaa ve 10 milyonluk demiryolu istikra» tahvilleri,, on günlük kayıt müddeti dolmadan tamamen kapatıldı, Maliye Bakanının, şükranla tebarüz ettirdiği gibi, bu rağbet her şeyden evvel devlete olan İtimadın mahsulüdür.
Devletten alacaklı olmamak, imparatorluk devrinde, akıllılığın en kuvvetli bir şartı sayılırdı. Hattâ mâliyenin intizama girdiği, devlet teahhûtlerinin yerine getirilmesi prensibi memleketi idare edenlerce benimsendiği meşrutiyet devrinde bile, biricik dahilî istikraz, ancak bir çok teşvik, telk'n hattâ mânevi tazyik ile mümkün olabilmişti.
Cumhuriyet hükümeti tarafından. hem tam dürüstlük, hem doğru görüş ile, milli bir tâahhüt olan bu meşrutiyet istikrazının tahvillerinin faiz ve amortisman servisinin bütçeye ithali, hattâ müterakim faizlerin ödenmesi, malî tarihimizde yeni bir devre-n’’1 başlangıcı sayılabilir.
Eski iflâslar veya konkorda-f-Yar yerine borcun kutsi olduğu düsturu geçirilmekle devletin ıt;ban yükselmiş ve yavaş yavaş ’ ".'km. para sahiplerinin zihninde devlet tahvilleri en emin plasem plsrsk İkabut ve telâkki edi-|î, nlrrujçtur
cormflvpnîn aradığı emnive-• - t-n-îHen mevcut olması, bir
■ '•'•■'z pmelivesûıin muvaffaki-“-’n i’k şartıdır. Fakat ikraz
■ ’-ı rarpmn faizlerinin mun-
■ --1 öH«necPffinden, resul-
- *n r1^ amortisman seyrine
- •-» vnH«rinde veva tahviller
: -»aman «atılarak elde
*nd?n emin olmak kâfi
Findeki parayı devlet tahvil-vatıranlar. yarın, istik-a(rn; kıvjnette. yani ayni r-tnoimj. kudretinde parayı rçe-'''pHUr-'-ki.er’n.e de kani oima-' devlete ikraz edilen
- —v. naranın kıymetinin
yüzünden, kısmen veva t°behhür etmemelidir.
Fütiirı istikrazlarımızın gör-•' rağbet, tasarruf ve sermaye —binlerinde, paramızın ıstlkba-,:r'» k-srsı tam bir emniyet olduğunu da gösterir. Bu emniyeti rarsın telkinler, yani paramızın kıvmetfnîn düşürülmesi lehindeki fikirler, halkı va'nız devlet :-tikraz tahvillerinden değil, fa-v?t umum’vetle naradan kacma-'ı ve maddi kıvmetlere telıacü-
■ ' sevkeder. Borle' bir hareketin ’ ‘ • cemivet kin ne büyük felâket '' -lvgunu hir cok misallerle öğ-r-nmis bulunuyoruz.
Paşamızın kıymet nin düşmesi bilâkis vavaş vavaş yüksel-moc*. h?kiı olacak, beklenmektedir. İktisat ve ticaret hayatımızdaki bazı aksaklıklar ortadan kalkınca ve flatler'mlz normalleşince. dünvanm en sağlam paralarından biri olan Türk lira.sının satın alma kabiliyeti artacak ve devletten alacaklı olanlar, gerek tahsil ettikler! faizler, gerek zamanında geri alacakları resiilmal ile. milletin kudretine ve âlîsine inanmış olmanın mükâfatını göreceklerdir. Maliye Bakanının davetine hararetle icabet eden sermave sahiplerinde bu ümit ve kanaat mevcuttur.
İstikrazın muvaffakiyetini temin eden ruhi âmillerin ve verilen paranın millî müdafaaya ve
Uçak mı, otobüs mü, otomobil mi, şimendifer mi ?
Amerika’da nakliyat kumpanyaları arasın da büyük bir mücadele başlıyor
Şimendifer kumpanyaları senede bir milyar dolar sarfile şimendiferi en cazip seyahat vasıtası haline getirmek istiyorlar
Amerikan şilttendi ferlerinde Kulüp Kulüp vagonunda mütalâa salonu
vagonunda briç oynıyanlar
tklnol dünya harbi blUl. Yeryüzünde henüz tabi! vaziyet geri gelmiş olmamakla beraber her tarafta normal hayata dönmek İÇ İn esaslı çalışmalara bağlanmıştır. Yarının yaşayış tarzı He harbden evvelki hayat arasında mühim değişiklikler olacağı muhakkaktır. Hnrb esnasında birçok mühim keşifler olmuş, birçok vasıtalar ıslah edilmiştir. Sulh devresinde bunlardan Istlf.de edilmesi pek tabiidir.
Yeni devre İçin en büyük hazırlık Amerika’dadır. Amerika’da para boldur. Harb zamanında Avrupa’dan birçok Alimler, fen adamları Amerika’ya Bitmişlerdir. Harbden sonra da Avrupa'nın karışık durumu karşısında Amerika’da yaşamağı tercih edenler görülmektedir. Bu fen adamları, bol para He yeni İşler görmeğe hazırlanıyorlar. Bugün için ilk hedef herkese ucuz bir îv temin etmek, nakil vasıtalarını bollaştırmak, bilhassa harbden evvel lüks bir seyahat vasıtası olan uçaktan Azami surette istifade etmeği temin eylemektir. Amerikan hava nakhyatı şirketleri uçakta seyahati en ucuz ve en emin bir vasıta haline getirmek İstiyorlar.
Şimdiye kadar gelen haberlerden nnhujıldığına göre uzun mesafeler için son dereçp yollu büyük uçaklar yapılmaktadır. Bu uçaklarda rahat koltuklardan başka yatacak yerler, İstirahat salonları, eğlence vasıtaları bulunacaktır. Yeni uçaklarla Amerika'dan Avrupa'ya birkaç saat içinde gitmek kabil olacaktır. Büyük ve çok hızlı uçaklar hazırlanırken bugünün en yollu tayyareleriyle Amerika’dan Avrupa’ya seyahatler tertibine başlanmıştır, fck olarak 15 gün müddetle bir gidiş geliş seyahati hazırlanmıştır. Amerika’dan tayyareye binen bir yolcu Londra, Paris, Brüksel. Amstcrdam gibi batı Avrupa’nın başlıca şehirlerini ziyaret edecek, bu şehirlerin hır birinde bir lkt gün kaldıktan sonra tekrar Amerika’ya dönecektir.
Hu on beş günlük seyahat beş yüz
dolara mal olacalttir kl bugünkü şartlara gflre büyük bir para değildir. Yeni uçaklar yapıldıktan, gidip gelme müddeti kısaldıktan sonra seyahatin çok daha ucuza mal olacağı muhakkaktır.
Kısa mesafeler için de orta boyda uçaklar yapılıyoır. Bu uçaklarla şimendiferlere rekabet edilmesi düşünülüyor.
DlğEr taraftan yeni model ve çok ucuza mal olacak otomobil ve otobüsler yapılmaktadır. Yeni otobüsler eskilerine nispetle çok rahat olacaktır.
Harbden evvelki durum
Yeni uçak, otobüs ve otomobiller Amerikan .şimendifer kumpanyalarını telâşa düşürmüştür. Bunlar yolcu nakliyatını tamamen ellerinden kaçırmalarından korkuyorlar, Uçaklar ve otobüsler İkinci dünya harbinden evvel şimendifere rekabet etmeğe başlamışlardı. Şimendifer, büyük tesisata lüzum gösteren masraflı bir nakil vasıtası olduğundan bununla seyahat etmek için fazla pura vermek lâztm geliyordu.
Harbden evvel Amerika’da en ucuz seyahat vasıtası otomobildi. 40 - 50 dolara kullanılmış bir otomobil oalrn olan İstediği yere gittikten sonra bunu aldığı flatln yarısına kolayca satabiliyordu. Amerika’da benzin ve makine yakı pek ucuz olduğundan bu suretle seyahat pek ucuz* mal oluyordu.
Otomobilden sonra otobüs geliyordu. Amerika’nın her tarafına büyük ve çok rahat otobüsler İşliyordu. Bunlarla seyahat hususî otomobille seyahatin biraz pahalıya mal oluyordu.
En pahalı nakil vasıtası şimendiferdi. şimendiferle seyahat İçin otobüs ücretinin hemen bir misil fazla ödemek lâzımdı. Bunun İçin şimendifer kumpanyaları bazı tesdblrler almağı düşünüyorlardı. Harb kumpanyaların büyük ıslahat yapmalarına mâni oldu, şimendifer seferler! eskisi gibi devam etti.
Lüks bir kabine
Yeni düşünceler
Harb bittikten, uçak ve otomobil fabrikaları geniş ölçüde çalışmağa başladıktan sonra çimendiler kumpanyaları da harekete geçtiler. Ner-ybrk’tan gelen haberlere göre muhtelif çimendiler kumpanyaları arasında yapılan görüşmeler neticesinde şimendifer seferlerinin başlan boşa değiştirilmesi kararlaştırılmıştır. Yapılacak şeyler şunlardır:
1 — Trenlerin sürati arttırılacaktır.
2 — Yolculara âzami konfor temin edilecektir- Gündüz seferlerinde her* keo rahat bir koltukta seyahat edebileceği gibi geceleri de yolcunun muhakkak rahat bir yatağı bulunacaktır.
3 _ Yolcunun seyahatini, mümkün olduğu kadar, zevkli bir surette yapması İçin tertibat almacakîır. Daha harbden evvel Amerikan trenlerinde dans vagonu, kulüp vagonu, sinema vagonu, berber ve saire vardı. Şimdi voltunun seyahat esnasında istediği yerle görüşmesini temle edecek telefon tertibatı yapılacak, eğlence vesaiti arttırılacaktır.
4 — Seyahat ücretlerinin ucuzlaması temin edilecektir.
Yukarıda söylediğimiz gibi, harbden evvel Amerika'da tren en pahalı nakil vasıtası idi. Şimdi kumpanyalar treni en ucuz seyahat vasıtası haline getirmek İstiyorlar. Ücretten yapılacak büyük tenzilâtın yolcu adedinin çoğalması sureliyi» telâfi edileceği düşOnülüyor.
Senede bir milyar dolar
Amerikan şimendifer kumpanyaları bu iş için senede bir milyar dolar sarfetmeğe karar vermişlerdir. Bıı büyük para ile tren seyahatlerinin çok cazip bir hale getirileceği umuluyor
Kumpanyaların birçok reni buluşları olduğundan bahsedilmekte İse de bu hususta henüz malûmat verilmemektedir. Her halde yakında Amerika’da uçak, otobüs, şimendifer arasında büyük bir mücadelenin bas-Uyacağı anlaşılıyor.
İSTANBUL HAYATI
Attın bilezikti, elmas yüzüktü cici baylar
Son zamanlarda ziynete fazla merak sardırdık gibi geliyor bana. Ziynet öteden beri kadın için bîr ihtiyaçtır. Fakat Havva Kızı hemşirelerimizden bir çoğu takıp takıştırmayı o kadar ifrata vardırdılar ki, süslenmek -zevkinin haddini çok aştı, zevkte ayarsızlık, gülünçlük derecesine vardı.
Hadi, o tarafa daha fazla dil uzatmıyalım, ya erkeklere ne buyurulur? Kıymetli madenlerle süslenmekte âdeta dişilerle yarışa kalktı.. Gözlük modasr salgın haline geldi. Dikkat ediniz, sokakta Tasladığınız erkekler arasında gözlüklüler ekseriyeti teşkil eder, ihtiyacı olmıyanlar da süs için kullanıyorlar. Gözüne takın asa dahi mendil cebirle koyun ucunu göstermeyi de zevk sayıyorlar. Bağa çerçeveli gözlüklerin yerine altın halkalı, alîm kulakhklı gözlükler yerleşiyor. Yazın ceketlerin, kısın paltoların göğüs ceplerinde altın kaplı altın rapt'velı kalemlerin parıltısı göz alıyor. Bnyunbağmın düğüm altına taşlı bir iğne iliştirmek modası aldı yürüdü. El parmaklan kuyumcu vitrininden farksız. Parmağın birinde üzeri bir sıra ince elmaslı alvans, ötekinde koskocaman şövalye yüzük, serçe parmakta ortası !ri tek taşlı kalın bir halka, Hele o kol saatleri.. Bir zamanlar ccp saatlerinin ince platin veya altın kordonunu ceketin göğüs cebinden dışarıya sarkıtmak moda idi. Galiba bu moda arzuları tatmine elvermedi, yerini kol saatlerine terketti. Evvelâ meşin bilezikli. giimüş çerçeveli saatler lallı bileklerde ışıldadı. Daha sonra çerçeve altın oldu, kenarlarında minimini elmas pırıltıları belirdi- Derken, saatin kadranı altın, üzerindeki rakamlar nlârin oldu. Nihayet. bileklere iki parmak genişliğinde altın bilezikler sa-rldı. Kalabalık meydanlarda kocaman meydan saatlerinin karşısında İkide birde kollarını omur, hizasına kadar kaldırıp hvakalt bir tavusla saate bakar gibi bileziklerini, vüzliklc'n! gösterenlere siz de sık sık rasTı-yorsunuz tabiî.
Cici baylarım tramvaylarda, otobüslerde de bos ver varken ayakta durmavı tercih ederler ve tavandan sarkan kavis halkalara tutunnrlar. Arka kanıdan başını uzatın hattmiora cenr,n,len-nıiş elmas yiiziik’ü parmakları, altın bilez>kl> bilekleri görünce insan zifaf sabahı hanım annelerinin. bcvba balarının ellerini öpmeye giden gelin hanımt-rla dolu hususî bir arahava b«ndim sanıyor. Para cüzdanlarının. evrak çantalarının kösesindeki elmas kakmalı altın mavkslar’ da unutmıvahm. kanlı kur-
şun kalemleri de rağbetten düştü. ellerde, yazıhane üzerleri «de altın, platin ke’emlerin parıhdarı eöz kaınast rıyor.
Bu ne ziynet merakıdır? Takip takıştırmakta kadınlarla at başı beraber oluyoruz. Bu iridlgl** kulaklarımızı del’n pırlanta kiineler takmamız da »clc yakın görünüyor. Yazın pantaloıılu havanlara sık sık raslıynruz. Havva kızlarına inat için Adem oğulları da rop, tayör, truakar giyl-verscler pek yaraşacak sanıyorum!
Cemal Refik
11 merkezlerine gönderilen havaleler
Posta ve teloraf İdaresi son zamanlarda güzel bir karar vermiş ve bil kararın tathlkına başlamıştır. Verilen karara göre İl merkezinde oturanların evlerine gönderilen 25 Urays kadar havaleler, beş kıırıış fazla iıcret verildiği takdirde alıcıların evlerine gönderilmektedir. Bu suretle namlar rina havale gönderilenler büyiik bir kolaylık nftrmiK rilu.vorlar.
TÜRKİYENİN EN BÜYÜK SİYASİ HhfTALIK GAZETESİ
YAKINDA ÇIKIYOR
ülkü Yayınevi ?
«ER AKSAM BÎR HÎKAYE
| “Komisyon hanım,, J
.dikodusu onu alâkadar ederdi. İnsanların herkes tarafından bilinen cepheleri ona tamatnlle viz gelirdi. Kepdlsini alâkadar edecek tet şey gizil tararlardı. Gizil aşklar, gizil işler!,. .
«Komisyon hanım» uı sırrını çöze-
Çımacı pürüzlenmiş kalın halatı iskele babasından çıicarıp vapura . attı. Bunun arkasuıdan da memur topladığı biletleri bir torbaya doldurup fırlattı. Bir düdük şeşinde* sonra , yola koy ulduk.
Şimdi erkek yolculardan çoğunun .
göz’eri -vapura son binen genç kadın-.cet tefe adam olduğu için sorduk: d« idi. Vakıa ntk tMln boyalı MM ----------------
Saçlarının gayet açık renk sarısı da Şüphesiz ki boya idi. Parmaklarındaki kocaman yüzüklerden yakasındaki pırlanta dala kadar her haille dikkati üzerine çekmek istediği göze çarpıyordu. Fakat buna rağmen kadında 'Al benî» denilen bir çekicilik yardı Tam karşımıza geldi. Oturdu. Bacak bacak üstüne atınca eteklerinin ne dertce'cre kadar kısa olduğu derhal belli oluyordu.
Fakat genç kadın, etrafta uyandırdığı bu tesirden, bu göze çarpıştan. bu dikkati tizerhıe toplayıştan gök memnundu. İncecik kaşları yu-Itarıye kalkmış, uzun kirpikli gözleri Mevtle süzülmüştü. Bir sigara yaktı.
Zaman zaman sıraların ortasındaki yoldan geçenler ona U2un uzun bakıyorlardı. O da bazı erkeklere, bilhassa gençlere kaçamak bakışlar fÛtatıyordu.
Arkadaşnrimdan Yekta yatım ela oturan Şektb'e sordu:
— Kuzum kimdir bu kadın?..
— Kim olduğunu bilmiyorum... Fakat isınlnl biliyorum. Bir arkadaşım bana söyledi.
— Neymiş ismi?..
____ (Ebedi dünya sulhuna hazırlık komisyonu!..»
— Ne demek o?-
— Bu kadının İsmi...
— Haydi canım sen de. Böyle ka din İsini olur mu?..
— Vallahi öyle... Hem dç bizim köyde gay(t meşhur bir İşim bu!.. Kadım herkes «Sulh komisyonu» diye çağırır,.. Bazıları da kısaca «Komisyon» derler... »Komisyon hanım» diyenler da vardır. Bazıları - Bayan Komisyon» diye kestirip atarlar.
— - Tuhaf şey... Peki kadının asıl, laml tie?,-
— işte unu bilmiyorum.. Bir isim kâfi dfğil ini'.’,. Zaten »Komisyon hanım» denilince herkes anlıyor... Geçenlerde hâttâ kendisine böyle bir mektup yasmışlar. Postacılar bile «Komisyon hanım. ın kim olduğunu bildıMri için getirip mektubu kendiline vermişler.
— peki amma ona ( Ebedi dünya aulhtiua hastrak komisyonu» gibi gaıip bir isim niçin takılmış. Buna sebep n;?..
— İşin o kadar İnce tarafını da bilmiyorum doğrusu... Yalnız bildiğim şey bunun adının «Komisyon» oluşudur.
Amerika’da bir teşkilât bu işle meşgul oluyor, 22 bin kişiye ana dillerde haber veriyor
— Kuzum Zühtü... Bunu bllsen bILsen sen bilirsin. «Kornişon hanım» ne demek?.. Niçin bu İsmi bu güzel, zarif, neşeli kadına koymuşlar?..
Halimize acır gibi bakarak sordu:
— Sahi bunun hikâyesini bilmiyor musunuz?.. Bu kadına «Komisyon hatfttn» denilmesine sebebolan vakayı işitmediniz mİ?..
— Yooo-
— Vah süt kuzuları vah.. Şu dünyada ne kadar masumane bir hayat sürüyormuşsunuz meğerse. ..
— Anlat da... Bizi bu cehaletten kurtar...
— Efendim bu gördüğünüz sanşın hanını, tombul, paralı bir zatın sevgilisi İmiş... Lâkin erkeğin püıüzii var. öyle hrr zaman kaçamak yapamıyor. Geceleri bu sarışın hanımın apartmanına giderken kendi evine de:
— Ebedi sulh komisyonu âzalırına seçildim. Reddedecektim amma... Olmadı İşte... Bu gece de içtima var. diyerek çıkarmış...
Lâkin İşi gittikçe azatmış. Artık haftada iki. üç kere Ebedi dünya sulhuna hazırlık komisyonuna gitmeğe başlamış...
Evdekiler yavaş yavaş bu komisyondan şüphelenmeğe başlamışlar. Takloler kendini göstermij. Nihayet bir gün bir bakın!.. Komisyonun nasıl bir komisyon olduğu anlaşılmışı..
Şiçman zat > Barışın komisyon» un kollan arasuıda yakalandıktan sonra rezalet unutulsun diye İstanbul'dan uzaklaşmış...
Hsklkaten hâdiseyi, sayfiyenin ye-niFrl bilmiyorlar. Fakat kadının ismi (Komisyon hanım» kaldı. Boylere de devam edip gidiyor...
(BtR YILDIZ'
hakkında on son haberleri veren birçok makale ve raporları muhtevi haftada en az bir hususi broşür neşre t-mlştir. Bu broşürler, bu gibi meselelerle meşgul olan ajans ve şahıslara para mukabilinde dağıtılmaktadır.
Teşkilât, son 3 yıl zarfında, tirajı hâlen 6000 i bulmuş olan ve «Com-mun Grandi adı verilen 3 aylık bir mecmua neşretmlştlr. Bu mecmuanın takibettiği gaye aynı teşkilâtınki gibi: Amerikalılar arasında daha büyük bir birlik ve daha iyi bir anlayış husule getirmek, her grupun memleket menfaati bakımından yaptıklarını belirtmek. Amerikan hayatına tam ve faydalı bir surette lştlrâk edebilmeleri için aslen yabancı olan Amc-
Fransız edibi Tristan Bernard’m bir gün yalan söylememek yüzünden başına gelenler!
O günden İtibaren arkadaşımız Y- ltla'mn soy'ediklerinin taınamile doğru olduğunu her fırsatta unladık. Hakikaten de köyde bu güzel, bu süsle. bu elcili bicili kadına herkes «Komisyon hanım» diyordu.. Bütün ismi fle Ebedî dünya sulhuna hazırlık komisyonu» diye bahseden de vardı.
Ne garip isim?.. Komisyon hanım!.. Gen? kadına bu ismin nasıl verildiğini hiç kimse bilmiyordu. Hanı İstanbul’un bazı sokak isimleri vardır Ga,(t acayip ve münasebetsiz adlardır. Fakat onların bu yerlere nasıl konulduğu unutulup gitmiştir. Herkes »Ne tuhaf İsim!.o der ve bununla alâkadar olan vakayı bilmez. İşte bu «Komisyon hanım» ismi de böyle idi.
Fakat biz o kadar merak etmiştik kı tıpkı İlmi bir mevzu halinde bunun aslını öğrenmek azmine düştük
Bir gün vapurda Zühtü’ye rasladık İçte bizi aydınlatacak İnsanın ta kendisi bu idi. Çünkü Ziihtü öyle tiplerdendi ki hayatı yalnız ve sadece dedikodu He geçmekte idi. Varlıklı adamdı. Dükkânları, hanları vardı Bol kira alırdı. İşi gücü yoktu. Fakat meşgul değtl mL İdi?.. Son derece de meşguldü. Zira 77 mahallenin de-
BULMACA
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı;
1 — Namzet - Meşin sanatkârı.
2 — Hllekâr.
3 — Kırmızı - İntihap.
4 — Beyaz bir çiçek - Başımı «T» gelirse büyüktür.
5 — Tersi mevcudun başıdır- Bilgisiz.
8 — MÜötehip - Tersi bir ecnebi kadın ismidir.
7 — İnce bir nevi kum - Tersi geçmiş zamandır.
8 — Remzinin baş1 - Kıymetli eşyanın soUendığı yer.
9 — Tok değil - Antiseptik bir madde.
10 — MıhlamalL
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı
1 — Cezahlklml, 2 — Emin olun uz, 3 — Ziyaret, Ra. 4 — Anadoludan, 5 — Horonu, Ot, 8 — Alelûmum, 7 — Kutu, Uzama, 8 — İn, Domates. 9 — Murat, Mera, 1Q — İzan, Hasa».
Merkezi Nevyorkta bulunan küçük hususi bir teşkilât sayesinde 22 milyona yakın Amerikalıya kendi ana dlllerlle haberler verilebilmekledir.
Birleşik Amerikada çıkan 1200 gazete ve gene yabancı dilde günde 300 den fazla emisyon yapan llö Amerikan radyo istasyonu, haberlerini başlıca kaynağı teşkil eden ve «Comon Couneil for Amerikan Unlty» adı verilen bu teşkilâttan almaktadır.
Gazete ve emisyonlar, 1948 ta Birleşik Amerikada yapılan sayıma göre, ana dili İngilizceden gayrı olan milyonlarca Amerikalı İçin son derece faydalıdır.
Birkaç yıldanberl, çoğu İngilizceyi hiç bllmiyen 8 milyondan fazla Inraıı rikalılara ve çocuklarına yardım et-Amerikun tebaası olmuştur, Münha- [ mektir. sıran Amerikan pozitif röportaj gele-1 Bu mecmuanın tahrir heyeti, Lin neklerme uygun olarak kurulmuş(Yutang. Louls Adamiç. Van Wyck olan teşkilât, bu milyonlarca Ameri-- prooks. Thomas Mann. Pearl Buck. kalı için hakiki ve doğru haber kay-jMary Ellen Chase, Lan es ton Hugues »aklarından blıir> teşkil etmektedir, ve Alvln Johnson gibi tanınmış Ame-
Cok meşgul olan bu teşkilâtın büro- rifcan yazarlarından mürekkeptir, larmdan her gün veya her hafta. Bir- Bundan başka «Councill öğretici leşlk Amerlkada yabancı dille Lntlşar mahiyette mecmua ve broşürler de eden gazetelerin yüzde 97 sine mah-' neşretmektedir. Bunlar arasında « Ne sus yeril veya milletlerarası butun suretle Birleşik Amerika vatandaşı haberleri ihtiva eden 2s dilde tercü-| Ohınabllir?» adını taşıyan broşür 250 meler çıkmaktadır. Topyekûn nıemie- bin nüshadan fazla basılmıştır, ket halkının yüzde 10 kadarı btı teş-' jngUlce bilmlyen 2 e?
kllâtın tercümelerinden istifade et-1 gon zamanlarda «Couneil», «Ame-mektedir. 1 rikan Common* adı verilen yeni bir
Vergilere, vesikaya tabi yiyeceklere, şirket kurmuştur. Bu şirketin gayesi, korunma tertibatına alt kararname- içtimai ve kültürel programlar hazırlım ve diğer evrakla harb zamanına lamak ve bunları Amerikan milletini ait bütün hususi nizamnameler bu teşkil eden muhtelif menşeli gruplar Amerikalılara ve çocuklarına yarar aresında yaymaktır. Şirketin İsmi he-surette tercüme ve tefsir edilmekte- men hemen bütün Amerika şehirledir. ı rinde balkın bilfiil toplantı yerini
Bundan başka. Amerikan hükümet teşkil eden Amerikan ananevi «Coln-teşkllâtı. memleketteki muhtelif mü- m0D> «köylerde meydanlık veya enseseler, yeril âdetler, sanayi. Aıne- .«pıtıre) tâbirinden alınmıştır, rikan vatandaşlarının hukuk ve va- Nevyork şehrinde «Common Club» rifeieri, tabiiyete geçnvk mvarn»■Ivleıi terinde okuma, yazma salonları, bir hakkında öğretici makaleler hazır-: iMİhba-.at bürosu, resital, konser, latmakta ve yabancı dilde çıkanlar toplantı, sanat sergileri, konferans ve Amerikan basınında geniş ölçüde yer bunlara benrer daha başka müsamo almakladır.
Teşkilâtın radyo kısmı nispeten ye-1 ııi kurulmuştur. Bunun İçin radyo kısmına verilen yazılar yamıa Ingiliz ce. Fransızca ve Almanca olarak ve- j ritmikte ve bunlar diğer dillere radyo istasyonları tarafından çevrilmek-, tedir.
İstihbarat merkezi I...................
cComon Couneil» 1» yalnız aslen lâğvedildikten sonra Amerikan Kızıl-’ yabancı Amerikalılar tarafından, so- haç memlekete faydalı adcletli^i yorulanlara değil, aynı zamanda bun-! bancı diller şubesinin çalışmalarına lar hakkındaki suallere de cevap ver-' de'.—m etmeği üzerine almıştır, mek üzere bir İstihbarat merkezi var- i 1923 te yabancı dillerle istihbarat dır. servisi müstakil bir teşekkül olarak
cComon Couneil» 1942 de «İtallan kurulmuş ve şimdiki «Comon Coun-Welfare League» i ve Amerikan ta- eli for American Un'ıty» adı 1940 da biiyetl Milli birliğini İçine almış ve «Tİlmiriir. Birleşik Amcrikaya yeni gBİmş olan , 830D kişiye yardım etmiştir Meşgul olduğu mej.’lelerin çoğu. Amerikan ( tabiiyetine geçmek İçin yapılan muamelelere. vaziyet düzeltmelerine,. Amerikan kanunlarının tefsirine ve . bunlara benzer daha başka mevzuia- lideri G-org' Dlmltrov şu beyanatta ra aittir. ! bulunmuştur;
Teşkilâtın bu nevi isleri başarmak ' 3on seçimler esnasında Bulgar seç-üzere Birleşik Amerikanın doğusun-' menleri, vatan cephesi partisinin si-da kâiıı bir muhaceret merkezi olan , yasetinl tasvip ettiklerini, bu politi-Eilis - İsland'da daimi bir mümessili ksyı ezici bir çoğunlukla destekliye-bulunmaktadır. Teşkilât, aynı zaman-' fek ispat etmişlerdir, da aslen yabancı Amerikalıların ve Yeni parlâmento, anayasamız! ta-Birleşik Amerikada bulunan yabancı- dil etmeli, zirrat işlerinde ve hükû-laraı şahsi islerini halledebilmeleri , met idaresinde ıslahat vücuda getiricin de yardım etmektedir. — *”—---------------------
Meselâ son zamanlarda Amerikalı' olan karısını ve küçük çocuğunu gidip j görebilmek üzere bulunduğu gemi Birleşik Amerikaya uğradığı heı defasında Amerikan toprağına çıkabil-’ mesi İçin Holandalı bir gemiciye müsaade alınmıştır.
Bu teşkilât son 20 yıl barfında mu- „v__________,-----,. _______________ _________ .
haccrct, tabiiyet değiştirmeleri, ya- ğmı muhafaza İçin her çareyi göze yor, odacıyı çağırıp kadını dışarıya | bancılara dair çıkarılan kanunlar alacaktır. I attırıyor.
relere mahsus yerler vardır.
«Common Cour.cil» tarihçesi
«Common- Councll», 1914 - 1918 harbinde faaliyette bulunan Amerikan istihbarat komitesinin yabancı dillor şubesi tarafından ihdas edilmiştir Eu hükümet bürosu. 1919 da
ın
Rnlge.r komünist
IHerinin demeci
Sofya 5 (A Al — Bulgar komünist
meli ve Kıratlık Bibi köhnemiş zihniyetleri ortadan kaldırarak, eski rejimler tarafından ihlâl edilmiş olan Bulgarlstanuı milletlerarası durumunu iade etmelidir,
Vatan cephesi. BulgarUtanuı İÇ siyasetine hiç bir müdahalede bulu-
ı-
İngilterede doğruyu söyleten bir İlâç bulunduğunu ve yapılan teerü-belerden lyl neticeler alındığını geçende telgraflar haber vermişti. Nev-york radyosunun bildirdiğine göre yeni ilâç Aıfıerikada suçlulara karşı kullanılmağa başlanmış ve bunun te-slrlyle cürümlerini itiraf eden birçok kimseler mahkum edilmişlerdir. Radyoya göre ilâç, terkibi henüz tama-mlle bilinmiyen bir enjeksiyon imiş. Enjeksiyon yapılan kimse bir nevi uykuya dalıyor, bu esnada sorulan her suali .doğru cevaplar veriyormuş.
Yeni İlâem, İddia edildiği gibi tesirli ise, ceza mahkemelerinde suçluları bulmak hususunda faydalı olacağını tahmin ediyoruz. Fakat İlâç, karşısındakinin hakiki düşüncesini kolayca söyletecek kadar basit bir hale sokulursa o zaman dünyanın nasıl bir şekil alacağını tâyin etmek bir parça güçtür.
Doğru söyletmek için bir İlâç bulunması dünya harbinden evvel bir çok kimseleri meşgul etmişti. 1939 da Amerlkada bu hususta bir makine bulunduğu İlân edilmişti. Makine tansiyon ölçmeğe benzlyen âlete benzer. Esası şudur: Tehlike karşısında kannı deveranı başka bir şekil alır, tazyik, nabız, nefes adedi artar. Suçlu İsUcvatocdllirken kendisini tehlikede gördüğünden bu ânsalar baş gösterir, tansiyonu değişir...
Makinenin kola geçlrien bir kolu vardır. Kol suçlunun koluna tatbik edildikten sonra kanın deveranı, nefes. nabız adedi sayılır. Keelcr adında bir doktor tarafından yapılan bu makine birçok kimseler üzerinde tatbik edilin:- ve İptidaları İyi neticeler alınacağı smrlmıslı. Halbuki çok geçmeden büyük yanlışlıklar olabileceği anlaşılmıştır. Hakikatte suçlu olını-yan, kendisini tehlikede görmiyen kimseler bile heyecana kapıldıklarından tansiyonlarında, nabız ve nefes sayısında değişiklik oluyor. Bu sebeple makineden istifade edllemlyeceğl anlaşılmıştır.
Bundan sonra Summer adında biri sırlan söyleten bir ot bulduğunu İlân etmiştir. Fakat yapılan tecrübeler bunun da doğru olmadığını meydana çıkarmıştı. .
Şimdiki keşif Amerikada değil İn-gilteredcdir, Yapılan tecrübeler de iyi neticeler vermiştir. Mamafih îngillz-ler henüz bunu suçlular üzerinde kullanmağa yanaşmıyorlar.
Doğruyu söyleten koltuk
Yeni keşfedilen ilâç ve bunun tatbiki bizeT1938 senesinde Paris'le Ca-slno de Paris'de oynatılan «doğruyu söyleten koltuk» adlı bir skeçi hatırlatmıştır. Vaka şöyle geçiyordu: Bir Nazırın odasında. Nazırın yazı masasının karşısında rahat bir koltuk vardır Bu koltuğa oturan katiyen yalan söylemez, her mesele hakkında ne düşündüğünü açığa vurur,
Perde açılınca Nazırın odası görünür. Nazır yaşlı, fakat gençliği bırakmak (ştemiyen bur adamdır, içeriye genç bir kadın giriyor. Nazın uzaktan tanıdığı anlaşılan kadın Nazıra: «Aman efendim, bu ne gençlik, bu ne toravat... Seneler 3anki semtinize uğramadan geçiyor..» tarzında hoşuna gidecek sözler söylüyor. Nazır memnun, kadına koltuğu göstererek:
— Buyurun, oturun, . diyor. Kadın koltuğa oturur oturmaz derhal lisanını değiştiriyor:
■ — Seni pinpon seni... Saçın, saka-
lın ağarmış. dizlerin titriyor, hâlâ
Blı müddet sonra İçeriye bir Jş adamı giriyor. Nazırın dirayetinden, iktidarından. mali İşlerdeki vukufundan bahsederek kendisini göklere çıkarıyor. Nazır gevşiyor ve müracaatçıya koltuğa oturmasını rica ediyor. Gelen adam buraya oturunca İş değişiyor, Nazıra âdeta çıkışmağa başlıyor.
— Sen de kendini maliyeci sanıyorsun, halbuki hiç bir şeyden anladığın yok, Biz seni iktidarın İçin değil, nüfuzundan istifade etmek üzere idare meclisi reisi yapmak istiyoruz ilh..
Tabii bu da kapı dışarı ediliyor ve bu gibi sahneler birbirini taklbedlyor.
«Bir gün yalan söylemedim»
Doğruyu söyleten ilâç münasebeti-le Trlston Bernatd'ın «Bir gün yalan söylemedim» adlı bir hikâyesini de hatırlamak lâzımdır. Tanınmış Fransız edibi bu hikâyesinde hülâsa ten diyor kİ:
«Yalanırı fena bir şey olduğunu lıep biliriz, buna rağmen yalan söylemekten bir türlü vaz geçemeylz Ben bir gün yalan söylememeğe karar verdim. Evden çıktım, tyl tanıdığını yaşlı bir kadınla karşılaştım, Hoşbeşten sonra bana sordu: «Nasıl bugün taravetim yerinde değil mİ?» Yalan söylememeğe karar verdiğim için derhal cevap verdim:
— Aman bayan ne diyorsunuz, gençlik, taravet nerede, sis nerede?..
Sözümü bitirmeden «terbiyesiz» diyerek yanımdan ayrıldı. Biraz sonra başka bir dostuma rasladım. Mühim bir İşe girişeceğinden, bu gibi işlerdeki vukufundan, dirayetinden bahsetti, e Öyle değil mİ?» diye sordu. Yalan söylemiyeceğluı için tereddütsüz, cevap verdim:
— Bahsettiğin işler nerede, sen nerede?.. Sen ancak kırda kuzu otlatabilirsin...
Tabii bu da yanımdan kaçtı
Fransız edibi bu kabil birçok vakaları saydıktan sonra şu sözlerle hikâyesini bitiriyor:
«Yalan söylememek karart yüzünden bütün dostlarım bana düşman kesildiler- Benden sâri hastalıklı bir adam gibi kaçtılar,..
Fakat sevgili okuyuculara» bütün bu söylediklerim doğru değildir. Başladığım yaşlı kadına tabii gençliğinden, taravetinden bahsettim, dostumun yaman Jş adamı olduğunu söyledin, horkaac gönlünü hoş edecek cevaplar verdim. Bu suretle dostlukları bir kât daha kuvvetlendi !->
Doğruyu söyleten İlâç herkes tarafından kolaylıkla kullanılabilecek bir hal alırsa Trlstan Bern ar dün korktuğu şeylerin herkesin başına gelmesi ve dünyanın şeklinin değişmesi muhtemeldir.
Ateş tuğlası fabrikasının temeli atıldı
Zonguldak 4 — Sümer Bank tarafından Kllyos - Hisar önünde yaptırılacak ateş tuğlası fabrikasının temel atma töreni bugün 15 te yapılmıştır. Törende Ekonomi Bakanı B Fuat Slrmen hazır bulunmuştur.
nulmasına tahammül etnıiyecek ve gözün komşunun tavuklarında ilh,. memleketin hürriyet ve hükümranlı- Tabii Nazır hiddetle yerinden fırlı-
_— Gömlehi®
SINIF «flMI.EM .
Sirkeci Hami diye cad 2?
ÎMEaanı Tel: 2©own bsbk
MUKADDES YALAN
Yazan: Leon Malıcet Çeviren: (Vâ . Nûj
— Vallahi yalan değil. Çok görenler var. Buradan da geçmiş. Yüzünü atkı İle gizlemek İstiyormuş amma, tanımışlar.. Hem de gelişinin garip sebepleri varmış.
Vcrgualş, heyecanla:
— Ne gibi? - diye sordu.
— İhtimal doğru değildir. Tevatürdür. Bazıları, pek büyük bir servet sahibi olduğundan bahsediyor. Bazıları, sırf annesi İçin geldiğini söylüyor. Bankalarının flkrince de, muhakemesin? yeniden baktırmak İstiyormuş.
Kcnuştuğu sırada gözleri kocasına takıldı. Sara sakallının hatlarını karin-karışık olmuş gördüğü İçin şaşa-1 i i. Erkek, dişleri arasından tekrarlayıp duruyordu:
— Muhakemenin yeniden görülmesini İstiyor, ha? Muhakemenin yeniden görülmesini İstiyor, ha? Fek hoş doğrusu! Pek hoş doğrusul
Louise korkarak sordu:
— Kuzum, pcnlz var? Hasta mısınız. Allahınızı severseniz?
Erkek, mihaniki bir hareketle ayağa kalktı ve kekeledi:
— Hayır, hayır, bir şeyim yok. Is-
tırap çekmiyorum. Hasta değilim. Sıkıntım yok.
Derken, birdenbire dehşet kesildi. İskemleyi kaldırıp masanın üstüne çaldı.
— Bütün bu dedikodularınız benim canımı sıkıyor. Beni helâk ediyor. Bir şey bilmeksizin boyuna gevezelik ediyorsunuz. Boyuna, boyuna... Saçma sapan şeyler anlatıyorsunuz. Ve bütün bunlar beni alâkalandırır sanıyorsunuz. Mahalle kanlan! Bana neymiş? Jacques affedilmişmlş, buraya gelmişmiş! Bana ne? Ben onunla uğraşır mıyım hiç? İsterse mücrim olsun, İsterse olmasın? İsterse annesini tedavi etsin, isterse öldürsün. İsterse milyonları olsun, İsterse açlıktan gebersin. Bunlar bana vız gelir. ' . ' ,
Louise hayretle cevap verdi:
— Bu bahisleri» sizi alâkadar etmediğini biliyorum. Fakat kızacak da bir şey yok.
— öyleyse bir kere daha söylüyorum, bu şehir içindeki dedikodular beni ilgilendirmez. İlerisi içLn de haberiniz olsun, komşularda duydukla-
rınızı gelip bana yetiştirmeyin.
Louise, gözleri yaşla dolu, cevap vermedi.
Erkek dışarı çıkıp kapıyı hızla kapattı. Sonra odasına girdi. Kilit kilit üstüne vurdu. İşltİlmediğine, gözetlenmediğine kanaat getirmek istedi. Büyük bir yeis, büyük bir hiddet lçln-deydi. Vahşi bir hayvanın kafeste dolaşması tarzında odasında dolaşıyordu. Etrafındaki muhasaranın gittikçe daraldığını hissediyordu. Mengene sıkıştıkça sıkışıyordu. Tehlikenin hangi İstikametten gelebileceğini tâyin edemediği İçin şaşkındı.
Onu bilhassa meyus eden karısının ileri sürdüğü son farazlyeydl. Jacflues buraya muhakemeyi tekrarlatmak İçin gelmiş! Parmaklan takallûs etti. Acı acı güldü.
«— Ya, demek kİ bunun İçin teşrif buyuruldu? Peki amma, muhajtemeye yeniden başlamak İçin mücrimi tâyin etmek lâzım. Demek bu herif? Demek bu herif annesinin kaatll olmadığını biliyor? Öyleyse, kaatll diye kimi gösterecek? Bent ha? Beni ha? Peki onu nasıl susturmak? Hem bakalım o benim kaatll olduğumu nereden biliyor?»
Perişan bir halde kendini iskemleye bıraktı. Sonra şöyle söylendi.
«— Na yapmak İstediğini kimse bilemez. Hem ne yapabilir? Bir şey yapamaz.»
Sinirleriyle düşüncesi ayarlı değildi.
Kıvranıp duruyordu. Sanki bir an içinde ihtiyarlamış bulunuyordu. O derece soluk, o derece perişandı.
Odasından çıktığı vakit karısı şöyle demekten kendini alamadı:
— Siz ne derseniz deyiniz, halinizde bir fenalık var. GalltTa hastasınız. Benden saklamayınız, doğru değil.
— Hayır, hayır, pek iyiyim. Azıcık başım ağrıdı. Ondan İbaret.
Louise başını salladı:
— Baş ağrısı böyle günlerce sürmez. Ben sizin günlerdir İstırap çek-tiğlnlz! farkediyorum. Hasta değilseniz, zihninize bir şoy takılıyor. Bana sırlarıma açın demiyorum amma, eleminiz varsa, karınız sıfatlyle onu paylaşmağa hazırım.
— Hiçbir şeyim yok, mersi,
Louise ısrar etmedi. Miltnakıp gönler, kasa sakallının asabiyeti arttı. Bilhassa bir mesele onun zihnini tıf-maliyordu: Jacçues Dandeville ne yapıyor? Projeleri nedir?
Bunu kestlremedlğl İçin azap çekiyordu. Günler geçtikçe, endişesi artıyordu.
t— Şayfct aleyhimde bir şey keşfederlerse, gelip beni buradan tevkif ederlerj diye düşünüyordu.
Artık bütün gün kapının çalınmasını bekliyor ve kapı çalındıkça titriyordu. Kanı damarlarında donuyor, kalbi atmaz oluyordu.
İşte o giin gene, yazı odasının kapısında bir münakaşa işitti. Biri İçeri
girmek İstiyor, hizmetçisi bırakmıyordu.
— Emir aldım, kimseyi koyvermem.
— Ben do söylüyorum, kendisini İlle göreceğim.
— Olamaz.
— Hem de öyle bir olur kİ.
Verguais, bu muhavereyi İşitti. Vücudunu. soğuk bir ter kapladı. Dışarıda gürültü artıyordu.
Hizmetkâr:
— Kimsiniz, isminizi söyleyin. — dedi. — Patrona haber vereyim.
— İsmimi filân söylemem. Yanına gireceğim. Ne yapsan gireceğim.
Bir itişip kakışma oldu. Banker, kapının birdenbire açıldığını farket-tl. İçeri biri süzüldü ve kapı gene kapandı. Gelen adam zorla girmişti.
Yazı masasının başında oturan kara sakallı, yüreği çarparak başını çevirdi. Acaba karşısında kimi görecek? Şahsı tâyin etmeğe cesaret göstermeksizin:
— Kim □? - diye sordu.
Gelen adam cevap verdi:
— Beni tanımıyor musunuz?
Banker baktı; ve bir hayret nidası, salıverdi. İçi de rahatlandı.
— Demek siz?
— Be» ya. Hani şu Kel. Hapishane kaçkını. Her halde öldüğümü zannetmiyordunuz?
— Demek gene geldin?
, — Bunda şaşacak ne var? Tabii
gelirim. Sapsağlam, dipdiriyim
Kel’in alaycı ve muzaffer bir hail vardı. Nihayet buraya kapağı atabildiği İçin memnundu. Fakat, banker, onun üzerine aldığı vazifeyi başaramadığını düşünerek birdenbire kızdı:
— Namussuz kerata! - diye homurdandı.
Haydut yerinden sıçradı. Bu küfü-rü şakaya almak İçin güldü.
— Öyle olduğumu biliyorum. Bunu bana ilk söyliyen siz değilsiniz. Fakat artık namussuzluktan da. keratalık-tan da vazgeçtim. Bu tehlikeli hayattan usandım. Muntazam bir ömür sürmek istiyorum. Size yaptığım hizmet karşılığında alacağım parayla bu emelimde muvaffak olurum, sanırım.
Kara sakallı yumruklarını sıktı:
— Vay, bir de mükâfat mı İstiyorsun? Sen benimle alay ediyorsun, galiba? Çıldırdın mı? Bu nc küstahlık? Sen beni alaya aldın
Kel, bu sefer şaşırdı.
— Ne demek istediğinizi anlıyttmt-yorum. Kabahatim neymiş, daha söylemediniz.
Banker, haydudun yakasını yakalayıp sarstı:
— Defol buradan, yoksa esnl könek gibi boğarım. Gltmiyecek olursan, seni teslim ederim. Tekrar hapishaneyi boylarsın.
. (Arkası var)
e Aralık 1945
AKŞAM
8a M te T
Ingilterede yeni inşaat okulları kuruldu
Times, Üçler konferansına taraftar
kü
Buralardan mütehassıs inşaat işçi ve kalfaları yetişiyor
Barış meselesi Birleşmiş Milletler Cemiyetinin işi olamaz diyor
| - ÎŞ ARIYANLAR
GALATASARAY LİSESİNDEN MEZUN — Türkçe, Fransızeası kuvvetli, şimdilik askerlikle ilişiği olmiyan bir genç resmî, hususi müessesekrde 1? aramaktadır. Akşam'da T. Ü. rü-muzuna müracaat. 138 — 1
Kukanda tuğla ile inşaat dersi, aşağıda maden! eşyanın hararete mukavemetini tâyin etmeğe mahsus lâboratuvar
Londra s (A.A.) — Times gazetesi, Başkan Truman'ın geçen hatta yaptığı demeçte üç büyükler arasında bundan böyle hiçbir yeni toplantıya muhtemel olarak lüzum kalnııyacağı ve eskiden oduğu gibi, şimdi de özel konferanslara taraftar bulunmadığı yolundaki sözlerinden sonra milletlerarası İşlere alt İhtimaller Özerindeki endlşelerlYı ortadan kalkmamış olduğuna dikkati çekmektedir. Bu sözlerin belki de bir siyasi demeç olarak telâkjr! edilmemesi gerektiğine ve sadece münakaşa edilen hususi bir mesele İle, yani Fransamn Almanyada merkezi bir İdare kurulmasına karşı muhalefeti meselesindeki çıkmazla İlgili olmak üzere söylenmiş olduğuna İşaret eden Times, böyle olmakla beraber, bundan. Amerikanın İç siyaset meselelerinin üç büyük devletin şefleri arasında doğrudan doğruya yapılacak müstakbel toplantılar ihtimaline tesir etmesinin kötü olacağı neticesini çıkarıyor. Barışın halledilmesi, 1919 Milletler cemiyetinin İşi olmadığı gibi, nlrleşmiş milletlerin de
İşi olamaz. Kazanılmış olan tecrübe, her birisi eşit bir azim ve belâgatle İsteklerini İleri sürecek olan milletlerin teşkilâtlandırılmamış bfıyük bir toplantısında barışın gene) bir şekilde halledilmesi yolunda ciddi terakkiler yapılamıyacağım geni? bir şekilde ispat ediyor. Son üç senede iiç büyükler arasında yapılan toplantıların üç müttefik arasında geniş ölçüde bir birlik yaratılmasında son derece büyük bir ehemmiyeti olmuştur. Bu birliğin yakın bir geçmişte olduğu kadar yakın gelecekte de elzem olmıyacağl-nı veya onu idame ettirmek İçin gerekli mekanizmanın uygun olduğunu ve İyi işlediğini İddia etmek çok cü-retkârane olacak ve bu durum karşısında da, henü2 işe yanyacak her vasıtayı bırakmak yersiz olacaktır. Geçen eylül ayında Londradakl Dışişleri Bakanlan konferansının muvaffakı-yetsizllğe uğraması sorumlu liderler arasında muntazam görüşmeler yapılması ihtiyacını kuvvetlendirmektedir.
Lİ3E MEZUNUYUM — Asker Uğl-ml yaptığımdan hususî müessese ve! ticarethanelerde is aramaktayım. Arzu, edenler Akşam'da (A. A. H) rumuzuna mektupla mUracaatı.
152 •-
KAPICILIK veya BEKÇİLİK ARANI YOR — Kefil verebilir, orta tahsili yırdır Başka yerlerde bulunmuştur, Arzu «deliler Ak-şam'da (M.Ü) riimu-zuna adres bırakabilirler —
8.000 LİRADAN 500,000 LİRAYA — Kadar «mlâk almak ve satmak, ipotek yapmak kârlı işi o'.up devir veya ortak Lrtlyenler vekâlet de kabul eder emniyet ve İtimat edilir bir müessesedir. Beyoğlu Büyük Parmakköpt cadde Özerinde köşe başı No. 4 kat 2 Suhulet Emlâk Bürosu Zarif Özalp sı müracaat. Tel: 42393 109 — 33
8ATILIK APAR.TIMAN — Şişlinin !| havadar ve en güzel bir yerinde 4 ’l katlı tamamen boş teslim mükemmel fenni bir şekilde yapılmış Öd ve arka bahçeli bir apartman satılıktır Talip olanlar görmek ve izahat almak üzere Beyoğlu Büyük Parmak-kapı köşe başı No. 4 kat 2 de Sühüı let Emlâk Bürosu Zarif özalp’a racaat. Tel: 42396 95
EMNİYET SANDIĞI MÜDÜRLÜĞÜNDEN — İktisat Fakültesi mezunu aranıyor: Askerliğini bitirmiş olanların İstanbul Emniyet Sandığına müracaatları. 160 — 5
KİRALIK DAİRE - Mühürdarda kârgir yapı. Banyo mutfak antre İki oda Mobilyalı, mobilyasız Müracaat--Galata Kürekçiler KüçtJ” deglrm-n han 5 88 - 8
2 - ÎŞÇİ ARIYANLAR
ŞEHİRDE — Komisyonla çalışacak genç bir ıtriyat salı tısın a İhtiyaç vardır. Her gün Büyük postane cad 5 numaraya müracaat
145
i
Dünyanın en zengin petrol kuyusu Mısır'da Kahire yakınındaki Sfinks’in altında imiş
KÂTTİP ARANIYR - Muhasebe İşlerine vakıf, eski harfleri bilir, makinede seri yazar bir bay veya bayana İhtiyaç vardır. Taliplerin kıs» hal tercümesi, istedikleri asgari maaşı bildirir mektup Ue (Posta kutusu: 245 İstanbul) adresine müracaatları
137 -
fj-MUTE FERRÎ K
AHİREN FRANSADAN GELMİŞ -r Olan ve Türxç«.yl bilen bir muallim uygun şartlarla Fransızca dersler vermektedir. İsteklilerin İstanbul posta kutustı Nu. 13 e yazma'arı.
151
1
ZARARI OLMAYAN - Çul: kâri! ve pek çok sürümlü bir İşe ortak aranıyor. Akşam'da (Sabon ve Rafiti?! rumuzuna. 144 -2
İngiltere asri icaplara uygun dülger ve usta yetiştirmek İşi dev adımlarile ilerlemektedir. 1940 senesinde ilk dülger mektebi Londra kontluğu maarif İdaresine ait olmak üzere Brbrton'da tesis edilmişti.
Daha sonra başka kontluklarda da bu gibi mektepler tesis edilmiştir. Fakat bunların sayısı harbe kadar beşi geçmemişti. Halbuki harb İçinde her türlü morluklara rağmen dülger ve usta mektepleri süratle artmıştır, îki sene evvel,* Enstitü adını taşıyan bu mekteplerin sayısı doksan ikiyi bulmuştu. Şimdi İse tam yüz otuz dülger ve usta mektebi bulunuyor.
Bu mekteplerin sayısı hayret edilecek kadar arttığı gibi yetlş-tird'ği talebenin savı sı da fev-kalrdp çoğalmıştır. Bunun başlıca sebebi İnşaat lcln müstakbel mütehassıslar yetiştirmek üzere t8*bık edilen usullerin çok pratik ve isabetli olmasıdır.
Mese’â Hammarsmith İnşaat mektebinin talebesi 1330 yılında ancak 60 olduğu halde şimdi 360 dır.
İngiliz erkek eocuklan inşaat mesleğine son derecede rağbet göstermekte ve bunun için mektebin amit ve nazarî derslerine derin .âka ve heves ile çalışmak-tşdırlar. Bu gibi mekteplerdeki lleriemenin fevkalâdeliğinde başka bir âmil de mektep İdarelerinin ders programı ve usullerinde yalnız kendi bilgi ve tecrübeleri-le İktifa etmeyip meslek ile alâ-tadar en maruf raüe sese ve simaların da istişare suretile sık sık fikl’-lerinl almakta bulunma m dır.
Söyle H ismi gecen mektebin müdürü yüksek mühendis ve mimar olduğu halde vakit ' akit, maruf ebnive ■kalfalarından’ dülgerler birliği mümessülerinder ve yüksek meslek erbabı mimar ve keşifçilerden mtteşekkiî bir istişare komitesini toplıvarak buna mektebin her türlü teşkilât işlerini ve derslerin llerîomesmi tetkik ettirmekte ve komite tarafından İleri sürülen tekil! vs, mOtpJâalan derhal tatbik etmektedir.
İnşaat mektepleri orta ve yüksek olmak üzere ikişer kısımdır. Birincisine 13 ile 18 yasındaki erkek çocuklar almıyor. Bunlar 'imf ve nazarî dersler» şörüD in-.tcılik Biesielînin tütün (;ube-. .'‘nien muvaffakiyetli İmtihan irdikleri zaman bir ehliyetname alıyorlar. Bu ehllveînam» ile eb-nlvc balfftS! çıraklığı yapmağa me’i'n oluyorlar. Bunlardan plân vt resim yapmak yüksek kabflî-yet sahibi olanlar İnşaat mesleğinin bunlara aft şubelerinden
birine devam etmeğe teşvik olunuyorlar.
Mektebin yüksek kısmı talebesi umumî malûmat sahibi olduklarından kalfa olarak yetiştirilmektedir, Bunlar yüksek meslekî tahsil görmektedir. 21 yaşına geldikleri zaman her hangi bir binanın inşası nezaretini üzerine almak salâhiyetini haiz bir kalfa olarak vazife görebiliyorlar.
Bugün bütün dünyada ve bahusus İngilterede halkın en bii-yiik ihtiyacı meskenedir. Harb villan içinde milyonlarca bina yıkılmış ve milyonlarcası da İçinde baıınılmıyacak bir hale gel-.miştir. Diğer taraftan harb dola-yıslle her türlü inşaat durdurulmuş olduğundan altı sene İrinde ven! evler varılmamıştır. Bövle olmakla beraber bir mantar gibi biten modern dülger ve kalfa mekteplerinin yetiştlunekte olduğu talebenin gayretile pek uzun siirmlyecek bir zaman zarfında mesken ihtiyacının tahfi! edileceği bekleniyor.
Yeni evlerin modem ve konforlu ve sağlam olarak meydana .geleceği. meskensizlikten sıkıntı çekenler irin büvük bir teselli teşkil ediyor. Mekteplerin p^rek orta gerek vüksek kısmında tahsil müddeti üeer senedir.
En mühim dersleri umumî malûmattan sonra dülgerlik, marangozluk, plâncıhktır. Derslerin çoğu mütehassıs muallimler tarafından öğretiliyor. Meselâ cepheden yeni dönen tayyare zabiti bir mühendis talebeye plân okumağı göstermektedir.
Resim muallimi maruf bir ka-din mimardır. Üç seneden beri bu vazifev! muvaffakiyetle yapıyor, Kadın mua’llmler erkek çocuklara meslekî ders vermekte büyük kabiliyet sahibidirler. Derslerden amelî olanların bir çoğu yüksek sınıflarn talebesi tarafından müptedî talebeye gösterilmektedir.
Sıvacılık dahi başlıca mühim bir derstir. Bttmı maruf ustalar gösteriyorlar. Telmih derslere cok ehemmiyet veriliyor. Meselâ tuğlaların mukavemetini ölçmek İçin modem pres makineleri kullanılıyor. İnşaatta kullanıl c-n madenî eşyanın hararete mukavemetini tesblt. İrin modem bir lâburatu-var dahi verdir — F.
Kahire 5 (A.A) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor:
Amerikan uzmanları garip bir hakikat olarak vasıflandırdıkları bir oİ3yı açığa vurmaktadırlar. Bu, silnksln bir petrol kuyusu üzerine çökmüş bulunmasıdır. İddia edildiğine göre bu kuyu dünyanın en zengin kuyularından biridir.
Bu uzmanlar, eğer sfinks yerinden oynatılacak olursa, yarını asır bütün şarkı besliyecek kudrette kuyuların meydana çıkacağını İddia etmektedirler.
Sflnksten on mil kadar uzak bir mesafede, Teans Oll ve Standard OU of Ca tifomla knmpanyalatmm sondajcıları, kavurucu hamsin rüzgâıla-rı ve yakıcı bir güne? altında durma-, dan çalışmaktadırlar. Altın renkli kumların altında harbi müttefiklere kazandırıp Alnıanlara kaybettirmiş olan petrolü aramaktadırlar.
Bu kumpanyalar 1938 de bazı Mısır bölgelerinde sondajlar yapmak üzere bir İmtiyaz almışlardı. Harb patlayıp Rommel İskenderiye yakınlarına geldiği zaman lşleriıJ durdurdular. Bir senedir yeniden İşe başlamış bulunuyorlar. Lml geçen kumpanyalar. 1913 denberi Mısırda çalıdan ve harb esnasında Mısırın petrol-İnik temine muvaffak olan Anglo-Egyptia» şirketinden daha çok muvaffak olacaklardır.
imtiyaz verilmiş olduğu 1937 senesinden evvel. Mısırın senelik istihsali bir milyon varil raddelerinde İdi. Bugün senede 1(> milyon varil vermek istldadın'h.rlır. Başka memleketlerde ararirln Jeololfk teçekklilâtı ekseriya petrol araştırmalarını kolaylaştır-makk.viır. Fakat Mısırda çıplak ve çölden İbaret arazide 1? daha pek zordur. Arazide hiç Ur belirti uzmanlara blT yurdunda bulunama-
maktadır. Amerikan şirketleri bugüne kadar 50.000.000 dolar masraf etmişlerdir. Fakat bu meblâğın hiç ehemmiyeti yoktur. Amerikan firmalarının istedikleri, Mısırda topraküstü ve toprakaltı bilgiler elde ederek bir dosya vücuda getirmektir. Zira Amerikalılar İstikbal için çalışmak t adır-lar.______________________
Milletler cemiyeti 1946 bütçesi 18 milyon
İsviçre frangı buluyormuş
Cenevre 5 (A.A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor:
Milletler Cemiyeti kontrol komisyonunun 1945 yılma alt raporunun birinci kısmı âza devletlere yollanmıştır. Bu rapora göre. Cemiyetin 1943 bütçesi 18 milyon İsviçre frangına varmaktadır. Bunun dört buçuk milyonu Cenevre genel sekreterliğine, kalanının mühim bir kısmı mesai bürosuna tahsis edilmiştir,
Lûndrada çalışan Birleşik Milletler İcra komisyonu salâhiyeti! komltcslle devir İşleri hakkında İşbirliği yapmak İçin, tavzif edilen kontrol komisyonu da Londrada çalışmaktadır. Varılacak karar gelecek yılbaşında toplanacak olan Birleşik Milletler Cemiyeti genel kurullarının tasvibinden aonra tatbik mevkiine Ironııloralrtır.
Tasfiye işlerinin bu kararlara göre yapılmasını temin İçin tedahülde kalan bütün aldatın kıza ramanda tediyesi komisyon taralından alâkalı hükümetlerden rica edilmiştir.
İNGİLİZCE MUHABERE ŞEFİ ARA-nıyor — Mühim bir ticarî müesse senin muhabere işlerini deruhd edebilecek Türkçe ve İngilizceyi bi hakkin vakıf ye bu İşte tecrübe i bay veya bayan aranmaktadır. İsteyenlerin referans ve şartiarile Kadıköy Posta kutusu 27 No va m ura cautları. 130 =
Çj - SATILIK EŞYA
SATILIK APARTDIAN
Kasımpaşa Emin Camii nw hailesi Camcı sokağında kâin eski 18 J'enl 20 numaralı Apar-tımanın tamamı F«yöğlu dör duncu sulh hukuk yargıçlımı marlfetile 10. 12. 945 tarihinde birinci arttırması Üzere sutö-^aktir. kıymeti (350001 -.-.alûmat süiti: latiy enlerin m kûr yargıç'.'' - dcsyası
İcra edilmek Muhammen Urrz’iF Farla
YHTO1 BİR FRAK Sultan- FZT —
hamam No. 4 Bursa Pazarında satı- I ÜT. SUPİU Ârill lll-h» ICC O I
İlktir.
155 — 2
SATILIK FRAK — İyi kumaşlar: ’ ve yeni boy 1.75, bel 80, omuz 50. 39 nunpara gömleği İle birlikte. Pazar-1 lıknz 350 lira. Telefon 52.208
1&6 — 2
Kiralık — Satılık
AZİMET DOLAYISİLE HAVA PARASIZ DEVREN SATILIK ATELYE-Mahmutpaşa Yeşlldlrek Bakkal sokak Kalmazh han 21/22 numaralarda bobin sarma mahalli satılıktır Taliplerin saat ikiden dörde kadar müracaatları.'1 959 —
SATILIK BOŞ KÂGİR KÖŞK — Büyükada Madende denize nazır İskeleye 8 dakika 1200 M2 bahçe İçinde meyyali çiçek vc sebzeden İbaret bodrum üstünde İki büyük odalı banyolu motörlü kuyusu ve sarnıcı olan köşk 33000 liraya satılıktır «Deney Emlâk) Galata rıhtımında Kefeli Hüseyin 2 Te'çfonj, 43840 147 -
KİRALIK ARDİYELÎ YAZIHANE -Eminönü Soğan İskelesi Çardak caddesi 19 numaraya müracaat
12$
SATILIK KAGİR EV - Üç katb üçer oda. Terkos, Elektrik, nuvagori, deniz görür. Sultanahmet Cankurtaran Adliye sokak 5 Nö. müracaat. Tel: 42018. tkl katı boş olacak teslim edilir. tin -2
İdrar yollan ve tenasül hastalıkları I T: 49284 Taksim Sıraservtler 5V|
İstanbul nıLlli koruruna savcılığından: ilâm: 945/1602
Fazla Hatla üstübü satmak suretile milli korunma kanununa muhalefetten suçlu Galata Blllûr sokak 16 No. lu hırdavatçı dükkânında müstahdem Hamporsom oğlu 1287 doğumlu Karon şiriılt hakkında 3005 sayılı kanuna tevfikan İstanbul (4) No. lu milli korunma mahkemesinde yapılan duruşma sonunda: Suçlunun sabit görülen fiilinden ‘ dolayı hareketine uyan milli K. mm muaddel 32-a. 57-5. 83-c.k 56 inci maddelerine tevfikan 830 krş. ağır para ceraslyle tecziyesine, 4 gün müddetle ticarethanesinin kapatılmasına ve bu kadar müddet ticaretten menine ve hükmün katileştiğinde nesrine dair mezkûr mahkemeden verilen 15. 10. 945 tarih ve 945'652 sayılı karar katlleşınekle llâu olunur. Akşam (ra-('fn.'lvle neşrolunacaktır. (161281
Zayi mühürJ— İstanbul Emniyet Sandığına rehnett-lğlmis kıymetler için 19. 7. 943 tarih ve 16135 ve 16138 No. lı muamelâtta kullanmış bulunduğum mühür dm t kaybettim. Bundan böyle yenisini kullanacağımdan eskisinin hükmü olmadığı İlân olunur.
Bilyükdcre Lokanta sokak No. 9 Cavlt kızı Fatma İrtem
KİRALIK — Galata rıhnmı gümrük karşısında eski Şarap İskelesi sokak No. 5 telefonlu yazıhane vardır. Tel: 44281 153 - 2
İKİ ODA — İyi bir sokakta İki odalı bir ev veya kat İstiyorum, vermek İsteyen 44287 telefonla adres versin.
154 — 2
ilân H
ILzmirin tam merkezindeki bir okulda çalışmaktayım. İstanbul merkez okullarında çalışan bir meslektaşımla becayiş yapmağa hazırım.
Fatih- Hüsam B Mah İmam ■■ Niyazi sokak N-" ■” ^■3®
OTEL — Matbaa, pansiyon veya apartmana çok elverişli, BabIâli'de kâglr bir ev satılıktır. 83731 e müracaat, 157 — 2
BOŞ TESLİM SATILIK KÖŞK -Üsküdar Paşa limanı Rrjl karçi’i 29 No. susuz bağ. bahçe İçinde Boğara hâkim. 11 e kadar müracaat.
__________________________158 -- 2
BEYAZIT — Eminönü ve Beyoğlu cihetlerinde, cadde üzerinde dükkânı olup, her hangi sebeple tertedecekler Akşam'da R. A. rümuzuna mktupla müracaatları. 159 — 5
10. 12. 945 pazartesi günü Sandal 1 bedesteninde en İyi cinsler I Renard Piâtinel Kaksam^
Çjr Abone bedeli
satılığa çıkarılacaktır.
Türkiye Ecnebi
MÜLK ALMAK İSTEYENLERE FIRSAT — Satılın ev, 4 kat. kârgir. köşeb&ib Ö oda, 41 m2, 16500 liraya acele satılıktır. İçindekilere müracaat: T&rlabaşı Yağhane 8. (5)
131
2800 kuruş 54110 Kuruş
1500 > 2900 •
800 • 1300 •
tebdili için elli Kuruşluk
Jkinel dünya harbinin bitmesi üzerine vıpurlartn kafile usuLlle seyahatine nihayet verilmiştir. Geçen harbin Bonianna doğru tatbik edilmeğe başlanan bu usul ilı'nui dünya harbinin iptidasından itlbaran tatbik edilmiş, bu yüzden bir çok gem! kaybının önüne geçilmiştir. Bu aralık. Almanlar kafilelere bir cok deniz-
altılarla birden taarruz ederek büyük kayıplar verdtrm işlerse de yine seferlere mfinl olamamışlardır.
Uzun seneler tatbik edilen usulü canlandırmak üzore Ame-rjkada «Gemi kafileleri» adlı bir filim çevrilmesi .kararlaştırılmıştır, Yukarıdaki resimde harb senelerinde hareket hat'nde bir ge-jini kafilesi görünüyor.
YEŞİL KÖŞE — Mahallebl ve Lö-rek evi. İmalâthane ve tekmil yeni noksansız takımlnrlyle lüks bir mağazayı devren satıvornm. Cağaloğlıı Türkocagı caddesi a No. ya ‘müracaat 139
GÖZTEPE — En mutena mahallin- I de bir buçuk donhnı ®rra satılıktır. ; Sahibi Pangaltı Zafer sokak No. 28 I tahriren veya şifahen müracaat, 'I 132 — 4 '
Senelik
6 Aylış
3 Aylık
Adres
pul gönderilmelidir Aksi takdirde adres değiştirilmez
Telefonlarımız Başmuharrir: 20585
Yazı işleri: 20765 — idare: 20B81 Müdür: 2l)4Srt
Muharrem 1 — Kasım 29 Lmsak Güneş Öğle ikindi Ak Yntsı E. 12.44 2.29 7.24 9.47 12.00 1.38 V, S.25 7,10.12.05 14-28 16.4i 18.1t>
ASSAM
e Aralık 4945
Batıl f a 8
Xantj)i>imelefi
Beşiktaş Gençlik kulübünden: ■
Misafir ENOSİB takımı ite Galatasaray vş Fenerbahçe Gençlik Klüpleri arasında Beşiktaş Ş'rof Stadında 8 ve 9 Aralık 945 cumartesi ve pazar günleri yapılacak maçlara alt biletler aşağıdaki yerlerde satılmakta olduğu ilân olunur.
1 — Galatasaray Gençlik Kilitlinde, 3 Mtiek Sinemasında, 3 — tpek Slnema.Tinda, 4 — İstanbul Yün tp»k Mağazasında, 6 — Beşiktaş Sokonl Benzin Deposunda, 6 — Beyoğlu Gençlik Klübündo. 7 — Ka-raköy Royal Çikolata Fabrikasında, 8 — 4 üncü Vakıf hanınd» Akın Terzihanesinde.
MAÇI PROGRAMI:
Cumartesi saat 1» de Beşiktaş - Fener gençleri
Cumartesi saat 14.16 de Enoslz-Gaiataaaray
Pazar saat 12 de Beşiktaş - Beyoğlu
Pazar saat 14.15 de Enosis - Fenerbahçe.
Kimya maddeleri satılıyor
Ticaret Ofisi umum müdürlüğünden;
Cinsi Satış fiatl
Bizmut karbonat 10 Lira
Bizmut subnitrat 10 >
Bizmut subgalat 11 »
Bizmut salisilat 12 »
Baryüm sülfür 50 kuruş
Sülfat Dö Zenk 15
Badana boyası ((pembe) 92 »
Badana boyası (Mavi) 92 »
Çivlt boyası ,92 •
( şç u.
( er □
ÖKSÜRÜK
BRONŞİTE KARŞI
BÜTÜN
ECZANELERDE
ARAYINIZ
1İÖIYAOER YENİ BİR KEŞİFTİ
HÜSAMEDDIN lATnMİlIlS
ar, Kan ve sair tahliller.
tnönû. Emlâk Eytam bankası n|
KîöIYAGER
Idrar,
Eminönü._______________________
kargısında İzzet Bey han No. 6
Yağmura Karşı Bir.KaledlrT
öküz Baş Çamaşır Çivili
Eşya piyangosu 31/12/945 te son olarak çekilecek ve Meride tekrarlan-mıyacaktır. Keyfiyet saygı değer müstehlik ve müşterileri mire arzolunur
COLMAN ÇiViTi FABRİKASI
Galatada
I DEPO ARANIYOR I
Belediye emekli ı>e öksüzlerinin ikramiye ve aralık maaşlarile özel idare emeklilerinin aralık maaşları veriliyor
İstanbul Belediyesinden:
Maaş sahiplerinin aşağıda gösterilen günlerde nüfus hüviyet cüzdan-larlyle birlikte Ziraat Bankasına giderek Belediye Zat İşleri Müdüriü-günde bulundurulacak memura
müracaatları İlân olunur.
Belediye özel İdare
fl/12/945 perşembe
7/12/94$ cuma
8/12/945 cumartesi
10/12/945 pazartesi 11/12/945 salı 12/12/943 çarşamba 13/12/945 perşembe
1 — 350
351 - 745
(16113)
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından:
Ankara Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesl Kimya tahlil şubesi mütehassıslığı münhaldır.
Bu iş için şeraiti haiz isteklilerin dilekçe ve gerekli belgeleri-!e birlikte Bakanlığa müracaat etmeleri, (16090)
İstanbul jandarma satınalma komisyonundan:
2,5 ilâ 3 Milim kalınlığında 0,43 X 0,45 eb’admda Levha halinde (C00) liralık pencere camı 8 Aralık 945 Cumartesi günü saat on birde Taksim - Ayazpaşa’dakı komisyonumuzda pazarlıkla satın alınacaktır, İsteklilerin pazarlıktan evvel komisyonumuzdan şartlan öğrenerek muayyen vakitte pazarlığa iştlrâkleri (16109)
1300 metre küp keresteye ait
Devlet Orman işletmesi Fethiye Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin merkez son deposunda istifte mevcut 13982 adede denk 1300 M3 çam kerestesi açıjj arttırmaya konulmuştur.
2 — Açık arttırma 15/12/945 tarihine tesadüf eden cumartesi günü saat 15 de işletmemiz merkezinde komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Beher M3 çûm kerestenin muhammen bedeli 74 liradır.
4 — Muvakkat teminat % 7,5 hesabiyle 7215 liradır.
3 — Açık arttırma şartnamesi Ankara Orman Genel Müdürlüğünde, Muğla, Acıpayam, Finike, Kaş. işletme müdürlüklerinde ve Köyceğlı böige şefliğinde görülebilir.
6 — İsteklilerin muayyen gün ve saatte komisyona müracaatları.
(16012)
Edirne Lisesinden Yetişenler Cemiyetinden:
16 Aralık 945 tarihinde saat 14,30 da, Vezneciler Letafet aparlımunın-da umumi heyet toplantımız olduğundan, Uyehrln gelmeleri rica olunur.
Gündem:
1 — İdaro ve mürakabe heyetlerinin raporlarının okunması.
I — Yeni idare ve mürakabe heyetlerinin seçimi. (18137)
Kapalı zarfla masa ve sandalye yaptırılacak
İstanbul defterdarlığından:
Muhammen bedeli ve % 16 müteahhit kârı lira
)
>
>
)
Cinsi
19000,00
Pul resmi müsabakasına girenlere
P. T. T. İşletme Genel müdürlüğünden:
Toprak kanununun uygulanması hâtırası olarak bastırılacak posta pullan İçin açılan resim müsabakasına İştirak edenler tarafından idaremize gönderilen resimler istenilen vasıflan haiz olmadıklarından bunların sahiplerine geri verilmesi kararlaştırılmıştır..
Bu müsabakaya resim göndermiş olanların resimlerini P. T. T. (Jenel Müdürlüğü Emlâk ve Levazım Müdürlüğünden geri almaları rica olunur. (15980)
[
Tekel U. Müdürlüğü ilânları
]
Yardımcı kola 40 ton
Metil alkoı 1 *
1 — Yukarıda cins ve miktarı yazılı. malzeme pazarlıkla satın acınacaktır.
2 — Pazarlık 14/12/945 tarihine rastlayan cuma glinü saat 10 da Kabataşta genti müdürlük şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır.
Şartlaşma her gün adı geçen şubeden alınabilir.
4 — İsteklilerin pazarlık için tâyin edilen gün ve saatte % 15 güvenme paralarlyle birlikte adı geçen komisyona gelmeleri Hân olunur.
(15946,
dr
1 — Bir adet Dizel AlUrnatör gurupıı kapalı zarf usuliyle satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedel 30.000 lira olup geçici teminatı 2250 liradır.
3 — Eksiltme, 22/1/946 salı giinii saat 11 de Kabataşta Genel Müdürlük Levazım şubesindeki Alım komisyonunda yapılacaktır.
4 — Çartlaşrpa her gün adı geçen şubeden alınabilir. Ankara. İzmir Başmüdürlüklerinde görülebilir.
0 Eksiltmeye gireceklerin mühürlü flat teklif mektuplarını kanuni vesaikle güvenme parası makbuzu veya banka teminat mektubunu İhtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar mezkûr komisyon Başkanlığına makbuz mukabilinde vermeler! İlân olunur.
0 — Postada vukua gelecek gecikmeler kabul olunmaz.
(16124)
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — Galatasaray Lisesi giriş binası civarı demir parmaklık açık eksiltmeye çıkanlmıştr. Keşif bedeli 1987 Ura 40 kuruştur. 21/12/945 tarihinde cuma günü saat 15 de İstanbul Bayındırlık günde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu işe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, Bayındırlık İşleri genel, husus! ve fenpl şartnameleri, keşif hulâsaslle buna mütererri diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin (149) lira (06) kuruşluk
muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve 945 yılında Ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması, ekşitme gününden tatil gönleri hprlç (3) gün evvel Vilâyet maktunına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda 2 net maddede yazılan evrakı görüp kabul ettiğine dair imzalaması şarttır. (16116)
boyan İşi
Eksiltme Müdiirlü-
Yûkcûler cemiyeti Başkanlığından:
Cemiyetimiz nizamnamesinin 14 üncü maddesine tevfikan fevkalâde toplantının 10/12/1945 Pazartesi günü saat 0,30 da (dokuB otuzda) Cemiyet merkezinde yapılacağı ilân olunur.
RUZNAME: İdare heyeti hakkında karar lhtaaı.
Kadıköy İkinci Sulh Hukuk Yargıçlığın dan i 945/1
ölen ve terekesine yargıçlığnnızca el konulan Ayşe Bedrlye-nln terekesi arasında bulunan menkul eşya 8/12/945 Cumartesi günü saat 14 te bitmediği takdirde 13/12/945 perşembe günü saat 14 te devam olunmak üzere Kadıköy Raslmpaşa mahallesi Hay-rullah efendi sokak 15 numaralı evde açık arttırma suretlle satılmasına karar verilmiştir isteklilerin yazılı gün ve saatte satış yerinde bulunmaları yayınlanır. (16105)
SATILIK BOŞ EV
Küçükpazar, Hatay sineması yakınında 5 odalı bahçeli kârglr ev 11000 liraya Katiliktir. Müracaat: Galata Demlrbağ han No. 18 Tel: 40304,
Mürekkepler:
1 — Birer kiloluk kutular içinde -
muhtelif renk matbaa mürekkebi
(Mlkdan 850 kilo) parti halinde 2.000 lira
2 — Siyah mürekkep (Variller İçinde)
(Mikdan 8.000 kilo) (Bir kilosu: 50 kuruş
3 — Kutular İçinde muhtelif renk matbaa
mürekkebi (Mlkdan 3155 kilo) parti halinde 9.000 lira
(15977)
Kartal malmüdürlüğünden:
Muhammen Teminat ” kıymet! akçesi
DosyaNo.
8155-119 Yenlkariye Kavaklıbayır mevkiinde 14 kapı 13 ada 2 pagsel sayılı evin 3/8 hissesi.
8260- 106 , Yenlkariye BaşıbUyükyolu 69 kapı, 117 ada,
9 parsel sayılı 344 metre murabbaı arsa.
8261- 246 Yenlkariye BaşıbUyükyolu 9/1 31 ada 13 par-
sel sayılı 374 metre murabbaı arsanın 1/3 hissesi.
8261-71 Yenlkariye Ilusnlya caddesi 10/11 kapı 30 ada
8 parsel sayılı 274 metre murabbaı arsanın 1/3 hissesi.
Maltepe Küçük sokak 2 kapı, 232 ada, 2 parsel sel sayılı 284 metre murabbaı arsa.
Maltepe Yeni sokak 10 kapı, 226 ada, B parsel sayılı 88,50 metre murabbaı aran.
Maltepe Karaağaç sokak 11 kapı, 319 ada, 6 parsel sayılı 29,50 metre murabbaı arsa. Maltepe Tarla sokak 23 kapı, 245 ada, 3 parsel sayılı evin 6/20 hissesi,
Maltepe Beşçeşmeier sokak yeni 17 kapı, 222 ada, II parsel sayılı maa aralık kâglr ahır.
8260-72 Kartal Ankara caddesi yeni t taj 5 sayılı 46.50 metre murabbaı arsa.
8169-100
8154-22
169
172
376
163
211
111
«
$40
600
100
11
II
29
II
İS
«
4
41
62'
____________ 1
"Yukarıda yazılı gayri menkuller 7/12/945 cuma günü saat 14 de Mal-müdürlüğiinde müteşekkil komisyonda ayrı ayrı açık arttırma İle satılacaktır.
İsteklilerin geçici teminat makbua ve nüfus tezkerjerile birlikte belli gün ve saatte komisyona ve fazla İzahat ahmak İsteyenlerin Malmüdürlûk MIHI Emlâk servisine müracaatları fi ân olunur. (152481
1946 yılına mahsus muhlıralı ve haritalı
SALİH ZEKİ TAKVİMİ
çıktı. 280 sahlfellk bir cep ansiklopedisidir. Her giin herkese lâam olan çok çeşitli pratik bllgilirl havidir. Kâğıdı ve basımı nefis, bez cildi sağlam ve zariftir.
FİATt 128 kuruştur. İsmarlamalar peşin veya Ödemelidir.
Kitapçı ve tütüncülerden adiyle arayınız.
Toptan satış yeri: İstanbul - Ankara caddesi No. 135 Ziraat ve Ticaret gazetesi, idarehanesidir.
1 — Fabrikamızın bir senelik sebze ihtiyacı açık eksi itme suretiyle müteahhidine ihale edilecektir.
3 — Eksiltme 10/13/1946 tarihine müsadif pazartesi günü eaat 14 da yapılacaktır.
3 — şartname Fabrika Ticaret Servisinden ücretsiz olarak verilir.
4 Fabrika kat! ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. (15900)
Devlet Deniz Yolları ve Limanları İşletme Umum Müdürlüğü. İlânları
1 __Takriben. 65 tonu Haliç Fabrikalar Müdürlüğü Camlaltı atelyaJ
ardiyesinde, yine takriben 15 tonu Haliç Fabrika Havuzlar Müdürlüğünda 1 No. lı havuz yanındaki sahada ve yine takriben 150 tonu İstiny» Dok ve fabrikam sahasında bulunan — Tutarı takriben 220 tondan İbaret — Hurda şaft, demir ve saire 17 Aralık 1945 pazartesi günü saat 15 de — Taahhüdünü yerine getirmemiş olan müteahhidi nam ve hesabına — açık arttırma İle satılacaktır.
1 — Bu satif İşine alt şartname her gün Alım Satım komisyonunda ve hurdalar Haliç ve fstlnyc fabrika Müdürlüklerine baş vurularak bulundukları yerlerde lşteklllarce görüleblll.
8 — Açık attırmaya girmek İsteyenlerin ticari sıfatlarını gösterir belgelerle ve geçici güvenme makbuzlar!!» birlikte belirli gün ve saatte Tophanede eski Muhasebe binasında bulunan Alim Batim komisyonuna baş vurmaları gerektir.
4 — Geçici güvenme 1650 liradır.
3 — Oenol Müdürlük ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. (15824‘
VFNİ irİdivf(iif!| zıyl “ Bkl’
1 Llll Dlr^KC^I^J| 7U98 No, u 4/6/942 günlü gümrük depozito makbuzunu zayi ettik. Ye-ıj| iHj nişini alacağız Eskisinin hükmü yok-
Tasfiyede; A- Ebeyan »• A. Haça-duryan ve Şkl. — 87, Rıeapaşa cadde Yağmura Karjt Bir KaledlrT | sultanhamam.
YENİ BİR KESİFİ
KTOMR
YığuiMra Karşı Bir Kaledir!
Comments (0)