7 Mart 1950
Salı
t

SİYASİ İKTİSADİ
CTTA
3 l/ı


Sayı 97
YO Kurut

F
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6-8 Posta Kutusu 2100 Beyoğlu
Abone: Türkiyo için seneliği 32. altı aylığı 17. üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler iki mislidir.
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Tesis eden: HABİS EDİB TÖREHAN
İlânlar: 6 ncı «ahifede santimetresi 2 liradır. İlânlardan hiçbir mes’uliyet kabul edilmez.
Telefon: 44756-44757 Santral
Telgraf Adresi: Hetlo. İstanbul

İÇ ve DIŞ 'l
POLİTİKA
_ 6/111/1050 -
Yunan seçimlerinden
ilk haberler
unan seçimleri, öyle anlaşı-
* lıyor ki, hem büyük bir intizam içinde hem de halkın gerçekten büyük bir alâkası ile yapılmış bulunuyor. Gelen telgraflar, hep bu mealdedir.
Harp bitti biteli kendi iç harbinin yara ve acıları içinde kıvranan Y’unanistanda, bu defaki seçimler, Yunan politikacılarınuı hem şimdiye kadarki faaliyetleri hakkında bir hüküm getireceğe hem bundan sonraki faaliyetlerine bir rota çizeceğe benziyor.
Gerçi, sandıklardan çıkacak reylerin hiç bir partiye yahut mütecanis parti grupu ve koalisyonuna katî ve rahat bir ekseriyet vermiyeceği hususunda bazı endişeler ifade edilmemiş değildir. Ki, bunların yerinde olduğuna da şüphe yoktur; çünkü iç harbin kanlı mengenesinden henüz kurtulmuş olan komşularımızın, bu defa da netieesiz politika çekişmelerinin daha az zararlı olmıyan kıskacı içine düşmeleri, gerçekten hazin olur.
Bu tehlikeyi, en iyi önliyecek olan kuvvet, Parlâmentoda, bu seçimler neticesinde, şu yahut bu parti ve partiler koalisyonu lehine, istikrar temin edecek bir ekseriyetin elde edilmesidir. Bu olmazsa, Y'unanistan rahat ve sükûna kavuşamayacaktır.
Fakat, bu korkulan hal dahi vâki olsa, serbest seçimin faydaları, gene görülmüş olacaktır; çünkü, Yunan âmme efkârının hangi temayülleri hangi nispetler dahilinde desteklediği açıkça meydana çıkmış olacaktır.
İlk telgraf haberlerine göre, başta gelen partiler, tahmin edilenler değildir. Yani Çaldaris'in, Venizelos’un ve Papandreu’nun partileri değildir. Başta gelenler, Plastıras ile Suderos'un Milli Terakkiperver Birlik Partisi ile Sof-yanopulos'un daha ziyade sola yatkın olan partisidir.
Mümkündür ki, tıpkı İngiliz seçimlerinde olduğu gibi, son neticeler ilk neticeleri ezici bir şeli-de tâdil etsin. Fakat, eğer bu olmaz da tasnifin mütebaki kısmı birinci kısmını teyid ederse, o zaman, Çaldaris'in kuvvetleri, bu mücadeleden mağlûp çıkıyorlar demektir.
Attlee kabinesinin
politikası
Hususî muhabirimiz R. Guyon telsizle bildiriyor
Seylâp felâketi yayılmıya başladı
YENİ İSTANBUL'nu Kuponu
Yunan seçimleri beklenmedik neticelerle sona ermek üzere
Plastrasla Sofyanopulosun kazanmakta
oluşları hayretle karşılanıyor
1 ıınanislaııdakl seçimler esnasında Gen. I’lastıras, taraftarları arasiııdıı
-------- — -nT ııı ■>!■■■ ---r r — ı -~ma »ma MİT»---------
İngi liz Parlâmentosu açıldı
İşçi Partisi mutedil politikaya gidiyor
tÇ SAYFALARDA
ev
İ ngiltere Kiralının nutku ile, İş-' çi Hükümetinin politikası, A-vam Kamarasına umumî hatları dahilinde bildirilmiş bulunuyor. Bu politika, beklendiği gibi, gayet mutedil tutulmuştur. Yani devletleştirilecek saha olarak, yalnız su tesisat ve idareleri vardır. Diğer noktalar, istihsal ve ihracat meseleleri, dolar sıkıntısının Amerika ve Kanada-nın yardımiyle azaldığı, atom kontrolü yahut Birleşmiş Milletler politikasının desteklenmesi gibi umumi meselelerdir.
Şu var ki, mühim olan da, zik-redilmiyendir. Yani İşçi Hükümetinin. kendi sosyalist programından hemen hiç bahsetmiyerek, bunu şimdilik politikanın sandık odasına koymasıdır. Bu ise, müsavi durumdaki iki siyasî partinin bütün diğer hususatta anlaşarak. millî politika yapacaklarına delâlet eder.

AVBtUPADA ve YURTTA
Kıymetli Hediyeler
ayrıca
3 yıl meccanen tahsil
Alıılınfazaknr l*arthirn
kontrolünde bir an-lçln sarfedilen faa-
yıkıcı
Tafsilâtını 6 ncıda okuyunuz
Tito, politikasını ediyor
Yugoslavya, Batıya satılmak, Doğunun da önünde diz çökmek istemiyor
Belgrad, 6 A.A. (AFP) — Geçen nutkunda batıya karşı siyasetini tasrih eden Mareşal Tito, dün Spıriatoda seçim mücadelesi münasebetiyle verdiği nutukta bu sefer de Yugoslav yanın Birleşik Komünist Partisine karşı vazıyetim belirtmiştir.
Geçen nutkunda Tito, batnılara Yu-goslavyaya temin edecekler* yardım mukabilinde siyasi veya diğer tavizler beklememelerini bildirmişti.
Bıı defa Moskovaya hitap eden TL to. şöyle demiştir:
“Bütün dünya ile barış halinde yaşamak istediğimizden şüphesiz hiçbh kapı kati surette kapatılmaz.,,
Fakat batıda Yugoslavyunın Rus» vn İle müzakerelere giriştiğine, yani Moskova ile barışmanın imkânsız ol madiği şeklinde dolaşan söylentilere t» ımıs ederi Mareşal, sözlerine şöyb-devam etmiştir:
“Birisi konuşmak isterse önce Yu» goslavyaya alılan bütün ıftıialar için af dlJemelİdir.,»
“Bu siy/ısetle halıya sahlmak ve doğunun da önünde (lız ı.Ökmck nıeyen Yugo lavyn her ıkıgımn Hindn yahıız fiar.dı sosyalizmi inaktadır ,,
Londra. 6 (Nafenı — İngiliz parlâmentosu bugün tantanalı bir şekilde açılmıştır. İngiltere kıralı, başında tacı olduğu halde parlâmentoya gelmiş ve hükümetin programım okumuştur.
Yeni seçimlerden yedi reylık bir ekseriyetle çıkmış olan İşçi Hükümetinin dış siyasetinin ana hatları şu şekilde açıklanmıştır:
“Birleşmiş Milletleri destekleme siyasetine devam.”
“Brüksel Paktı ve Atlantik Paktı dahilinde sıkı işbirliğine devam siyaseti.”
“Avrupa konseyini destekleme siyaseti.”
“İktisadi Işbirlifii çerçevesi İçinde çalışmalara devam.”
“Atom enerjisi taşmaya varmak liyetlere devam.” Eden teııkldlerin
olmayacağını belirtti
Londra, 6 (YİRSı — İngiliz Parlâmentosu İşçi Hükümetinin programını ihtiva eden Kiralın nutkunu müzakereye başlamıştır.
Muhafazakârların namına söz alan eski Dışişleri Bakanı Anlhony Eden, partilerin parlamentodaki müsava^ tından dolayı, bıı dönüm bilhassa e-hemmlyetli olduğunu belirtmiştir ve Muhafazakârların tenkidlerde bulunmak hakkını mahfuz tutmakla beraber. bu tenkidlerin hükümet mekanizmasının çalışmasını Inkitaa uğratmaması lüzumuna işaret etmiştir. Attlee seçim neticelerinin zaaf doğurmadığını söyledi
Londra, 6 (YİRS) — Avam Kamarasında konuşan Attlee şu noktalan belirtmiştir*.
“Çelik sanayiinin devlete devri o-cak 1951 de olacaktır.,,
“Atom enerjisi kontrolü Birleşmiş Milletler vaflitaslylc olabilir.,,
“Parlâmentoda partilerin müsavi taksim edilmeleri zaafa alâmet sayılamaz
Yunanishonı siyasî istikrarsızlıktan kurtaramıyacak olan bu seçimlerin ekimde yenileneceğinden bahsolunuyor
Atina 6 (Yunan seçimlerini takıp etmek üzere lıuatısl surette gönderdiğimiz R. Guyon telsizle bildiriyor) — Yunan seçimlerinin umumi neticelerindeki sıra tecrübeli müşahitler için bir fevkalâdelik Bezetmiyor. Büyila partiler aşağı yukarı reyleri aralarında taksim etmiş bulunmaktadırlar. Telgrafımı gönderdiğim saate kadar kati rakamları henüz alamamış oî maki a beraber bu büyük partiler a l asındaki farkın asgari bir fark olacağı bilinmektedir. Fakat Yunan seçimlerinde demokratik cephe etiketi altında gizlenmiş komünistlerin beklenmedik muvaffakiyetleri hayret u-yandırdı. Dışişleri Bakanlığında dün gece Demokratik Cephe Başkanı Sof-vanopulos’un zaferini belirten seçin» neticelerini aldığımız sırada oldukça sıkıcı ve üzücü bir hava hâkim bulunuyordu. Bazı zamanlarda istatistikler o şekilde geliyordu ki Amerikalı muhabirler bütün Yunanistan-da bir komünist zaferini beklemek lâzım geldiğine dair telgraflar çekmekte idiler^ Fakat bıı gazeteciler Yunan köylüsünün vatanperver olduğunu unutuyorlardı. Köylüler reyleri ni sağa, merkez ve mutedil sol partilere, Venezilos, Çaldaris. Papandreu, Plastras'a vermişlerdir. Plastras'm muvaffakiyeti beklenmedik bir neticedir.
Venizelosçu liberal vasfını haiz Plastras Terakkiperver Millî Biııık Partisini kurmuştur. Daha düne kadar rakipleri Uırafından komünistlerle gizli işbirjj^i yapmakla itham e-diliyordu ve zaman zaman oldukça şüpheli tavırlar da takınmıştı. Bu çok müşahit onu Yunan komünistlerinin nihaî zaferini kolaylaştıracak saflıkta ve tecrübesizlikte bir poiı ttkacı, müstakbel bir Kerensky ola rak takdim etmekte idiler Fakat Plastras’ın bütün partilerin başında geldiği bugün herkesin içinin rahat ettiği tahmin olunmaktadır
Salâhiyeti! şahsiyetlerle konuştum. Bunlar Plastras’ın komünist düşmanı olduğunu ve Sofyanopıılos'la asla işbirliği yapmıyacağını teyit ettiler. Kendisinin kati neticeler alındıktan sonra bu hususta beyanat yapacağını bildirdiler. Fakat şu anda mevsuk membalardan haber aklığıma göre Plastras’ın Venizclist parti Papan-dreıı ve diğer iki küçük parti ile işbirliği yapması muhakkak gibidir. Böylece Halkçılar iktidardan tızak-laşırlarken Yunanistan sola meyleden bir merkez hükümete malik o-lacak demektir. Fakat Plastras, Ve-nızelos ve Papandreu’nun aralarında işbirliği yapıp yapamıyacaklaıı düşünülecek bir meseledir Bu çeşit koalisyon tecrübesi iyi bir netice vermemiştir.
İşte bu sebepledir ki. Yunanista-nın istikbali gene mütereddit bir manzara arzetmektedir ve daha şimdiden ekim avında yeni seçimlerden bahsolunuyor.
*** AR!W«»BWIIWi^ı»|i| «ifi
Çukurova bölgesinde de Ceyhan ve Seyhan nehirleri yükseliyor
Eskişehir 6 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Dün öğleden sonra başlayan ve gece şehrin muhtelif yerlerini istilâ eden Sanau taşkını, sabaha karşı tahripkâr bir hal almıştır. Po»-sum mecrası üzerindeki bentlerin tamamen yıktırılmış olmasına ve barajın kapatılmış bulunmasına rağmen 1-nönünden gelen bu taşkını önlemek mümkün olamamıştır. Gece saat 2,3ü da Sarısu'yun Porsuk’a bağlanması için açılan irtibat kanalı bu suyu taşı yamadığından taşkın, mecrasını de ğiştirmiş, şehrin aşağı mahallelerine doğru ilerlemeğe başlamıştır. Hâlen Günlük. Eskibağlar. Kızıltoprak. Ö-merağa. İstiklâl ve Yenimahalle semt lerl tamamen sular altındadır. Vilâyet ve Belediye daha akşamdan bu maha» İçlerdeki halkın tahliyesine başlamış, onbine yakın nüfus şehrin yukaıı semtlerine, okul ve camilere nakledilmiştir. Vilâyet, askerî garnizon ile işbirliği yapmış ve şehrin bütün taşıtlarına elkonmuştur.
Şimdiye kadar yıkılan ev miktarı 500 ü geçmiş olup bunun yüksek bir
yekûna baliğ olacağı tahmin edilme* tedlr.
İki kişi Porsuk Çayında boğulmuştur. Baskın altındaki sahalarda nüfus zayiatı olup olmadığı heniiz belli değildir. Üç saat Önce Bayındırlık Baka* m Şevket Adalan buraya gelmiştir İstanbuldan 5000, Ankaradan 30)0 ekmek. Bayındırlık Bakanlığından 20 bin ve Kızılaydan 10 bin lira gönderilmiştir.
Şehirde huzursuzluk ve endişe de vam etmektedir. Suların çekileceğine dair henüz bir belirti yoktur. Ayrıca sular Şişe, Cam Fabrikasını, bütün kiremit fabrikalarım, çelik fabrikasını da istilâ etmiştir. Ova köylerinden henüz kati bir haber alınmamıştır.
Bozöyiik de sıılar altında
Bozöyük 6 (Hususî muhabirimiz bil diriyor) — Sarısu'yun taşması üzerine İnönü bucak merkezinde on bir evle bir değirmeni su bn.smış, elektrik santralını ve Türk Kuşunun plânor ka-n-pının benzin deposunu ve garajını du sular kaplamıştır.
Vali, beraberinde ilgili daire müdürleri olduğu halde İnönü bucağına gitmişse de Rozöyük-înönü arasındaki a-rnzlyl de sular kapladığından kasaba ya girmek mümkün olamamıştır. Kasaba halkından suyu aşıp gelenlerle temas eden heyete verilen malûmatı göre, su baskını sabahtan başlamıştır. Adı geçen binalardan başka tehlikeye mâruz bina yoktur. Bu binalarda oturanlar halkın yardımlyle he men kurtarılmış, İnsan ve mal zayiatına meydan verilmemiştir. Sular bi” kısım mezru araziyi de kaplamıştır. Mezru&tın uğradığı zarar henüz teshil edilememiştir.
Kızılay Genel Merkez
•ar»
Saar meselesi

Saar Cumhurbaşkanı: '‘Anlaşma Almanya aleyhine yönelmemiştir^ dedi.
Schw«rzenbıırg, 6 (YtRS» — Fransa ve Saar arasımla imzalatan anlaşma münasebetiyle bir açıklamada bulunan Saar Cumhurbaşkanı Johan-nes Hofftnann: “Anlaşma. Almanya aleyhine yöneltllmenriştir. Bu. muvakkat bir mukaveledir ve Almanya barış müzakerelerinde kati çeklin! alacaktır. Saar komünistlerinin ümit ettikleri gibi. Moskovanın vereceği 1-şaretlc başlayacak bir barış konferansını bekllyemezdlr.,, demiştir.

Fransız Kabinesi
güven oyu istedi
Komünistler, sabotajlara karşı kanunun çıkmasını engellemeye çalışıyorlar
Londra, 6 (YİRS) — Paristekı BBC muhabirinin bildirdiğine göre, 30.000 ulaştırma işçisinin grevi bu sabah başlamıştır. Parislilerin çoğu, işlerine yaya veya bisikletlerle gitmişlerdir. Hükümet, sivil balkın emrine askeri taşıtlar tahsis etmiştir.
15 yerAİtı treninden ikisi işlemiştir. Greve iştirak etmeyen elli kadar otobüs normal seferlerini yapmışlardır.
Hükıııııet, Parlâmentodan güven oyıi istedi
Paris, 6 (Y1RS) — Sabotajcıları şiddetle cezalandıracak k.ınun tasarısının, komünist mebusların çıkardıkları “engelleme taktiği” yüzünden geciktirilmesi karşısuula yeni bir tedbire başvuran Başbakan Bidault, bu kanun için Parlâmentodan güven oyu istemiştir.
Oy, salı günü gece yarısı verilecek* lir.
Kanunun çıkmamasını isteyen komünistler. müzakereleri fasılasız olarak 54 sim t sürüklemişlerdir. Bir komünist mebusu, tasarı aleyhinde, tam 5 saat 50 dakika konuşmuştur. Daily Graphic’in tefsiri
Londra, 6 (YÎRS) — Fransadaki grevleri yorumlayan “Daily Gra-pblc” gazetesi, grevlerden gayenin, Şimal Atlantik Paktını sarsmak ve Hindiçlni’nin komünistlere teslimi olduğunu belirtmiştir.
•İlil—' fNNVI 9&*1 * I
Kurusu d a taştı
Eakişehlr 6 (Hururî muhabirimiz bildiriyor) — Dün öğleden sonra bavlıyan Karasu taşkını sabaha karşı .?« at 2.30 da çok tahripkâr bir hal almış. şehrin aşağı mahallelerini lama men istilâ etmiştir. Şimdiye kadar 10.000 kazazede yukarı semte nakledil mişlerdir.
Ankara 6 (Hususi muhabirimizdeı. telefonla)
Eskişehir su baskını felâketzedelerine yardım yetiştirmek üzere sıkı bir faaliyet halindedir.
Kızılay kendi hesabına 10 bin. tskân Genel dirlik üzere nakdi
Gene Kızılay eliyle tslanbuîdan 5 bin. Ankaradan 3 bin kilo «kmek gönderilmesini İcap ettiren sebep un yokluğundan değil, fırıncıların ailelerini kurtarmak İçin gösterdikleri telâı yiı-zünden çalışamamalarıdır.
Ankara 6 (A.A ) — Bayındırlık Bakanı Şevket Adalan Eskışehirdeki sel baskınını yerinde tetkik ve lâzımgelen tedbirlerin alınmasına nezaret etmek üzere bugün saat 13 te uçakla Esklşe-hire gitmiştir.
Çukurova bölgesinde de seylâp basgöaterdi
Adana 6 (Hususi muh a birlinizden telefonla» — Bütün Çukurova bölgesi ne kısa fasılalarla üç gündür )iağan yağmurlar neticesinde C»»yhan ve Sev İıan nehirleri 2.40 metre yükselmiştir
Havutlu bucağı kesiminde seyıâp tehlikesi başgöstrrmlştir.
Yağış devam ediyor. Müstahsil endişe içindedir.
• •
Müdürlüğü adına 10 bin, Bayın Bakanlığı adına 25 bin olmak Esklşehire ceman 45 bin lira vardım yollamıştır.
• I
Made in
i»te-a vakur
ÎKİNCÎ
Batı Almanya Cumhuriyetinin karşılaştığı sosyal meselder
Prof. Dr. VValter Lörch ÜÇÜNCÜ
Almanvada turizm işleri DÖRDÜNCÜ
Duvar delen, sur geçen (Hikâye)
Erkek modası BEŞİNCİ
Pamuk istihsali politikamızın gidişi
Prof, Dr. K. Ömer Çağlar
Jfeskeu buhranlın ânlenııye âotjru
Belediye 4 milyon lira miitedavil sermaye elde etti
Belediyece temin edilen bu para ile küçük evler inşa edilecek
Şehrin mesken dâvasını halletmek üzere kurulmuş olan (Mesken Komisyonu) çalışmalarına devam etmektedir.
Bundan evvelki nüshalarımızda, çalışma sistemleri ve bölümleri hakkında izahat verdiğimiz komisyonla!, yarın tekrar toplanarak aldıkları kararları Şehir Meclisine bildireceklerdir.
Ayrıca Vali ve Belediye Reisi mesken meselesi mevzuunda dün gazetecilere şunları söylemiştir.
Bugün size memnuniyetle haber vereyim kl, Belediyece teinin edilen I milyon lira mütedavil sermaye İle küçük evlerin yapılması İçin Anka ra v« gittiğim zaman Başbakan ve İçişleri Bakanına ricada bulunmuştum. Bugt.n aldığım haberde, bu hususun Vekiller Heyetinin tasvibine İktiran ittiğini öğrenmiş bulunuyorum. Hemşerilerime bu müjdeyi vermekle bahtiyarım..,
D. P. Genel Başkanı dün istanbula geldi
Celâl Boyar, gece geç vakte koda» il idare kurulu, ilçe ve bucak balkanları ila bir toplantı yaptı
Demokrat Parti Genel Başkanı Celâl Bavar. dün yanında Adnan Menderes vt Fevzi Lûtfi Karaosmanoğlu olduğu kilde, Adnnaden uçakla şehrimize gelmiş tir. Hava alanında partililer tarafındın karşılanan Bavar, gazetecilere seyahatinin iyi geçtiğini ve şehrinvzde birkaç giln kalarak ta ta n bu r parti merkezinde ki IhtlIAfh vaziyeti Inceliyeceğinl şimdilik hiç bir şey Büyüyebilecek durumdr olmadıkını belirtmiştir.
Doğruca Demokrat Parti İl Merkezine gelen Çeldi Bavar. 11 idare kurulu Aza lan, İlçe ve ocak başkanlarlyle vakte kadar devam eden Istlşarl mahiyette görüşmeler yapmıştır. ,
Milletlerarası Bankanın temsilcisi Sanayi Bankasının kuruluşunu inceleyecek
Bir müddetten beri memloketizde a-çılacAk kredi hakkında Hükümetimizi» tam bir anlaşmaya varmak üzere te maşlar yapmakta olan Mllletlerara.s Banka temsilcilerinden Johnson ve Daı mond dün Ankaradan şehrimize gelmiş terdir.
Kendisiyle görüşen bir arkadaşımı?» Johnson şunları söylemiştir:
Bir müddet Istan bulda katara • Sanayi Bankasının kurulması clrafınd bankacılarınızla temaslar yaparak işi esasını incellyeceğlm. Ancak bunu mu teakıp hazırlanacak projeye göre Sam yİ Bnnkam İçin ne kadar kredi açı ması gerektiği belli olacaktır. Bu ç; liAjnnlnrımızı cumartesi gününe kads bltirebüeccgimtzl Ümit ediyorum. O z-mıın gazetecilere daha geniş »fcahat ver mek İmkânı olacaktır...
Turkey

(Turizm Kurumuna İthal
. 1 ?
Yeni romanımız
Yazan:
Amerikan Fh.lllk heyetinin Sofymlnn nyrılmnmndnn rtnrr, \morlluuı sefaretine ba^lı ’.v s* «i», nineni evrak ile beraber Amerikan buj uığuu (İH
Zv5 kimiz, diye alıp götürdükleri

Sahnenin dışındakiler
Ahmet Hamdi Tcınpınar
ener mütareke devrinde cemiyetteki kıymet hükümle-rlr\ln nltiM olıışıınıı ıııılntııcnkt ir
9 şubat perşembe YENİ İSTANBUL,/!*


Sayfa 2
Y ENÎ İSTANBUL
7 Mart İfiSO
Batı Almanya Cumhuriyetinin
karşılaştığı sosyal meseleler
Marshall Planına göre
Kaime Koııh raıiM toplanıyor
Batı Almanya sosyal hasılası 100 milyar kabul edilecek olursa, sermaye plasman kudreti takriben 33 milyar olman icap rdrr. Halbuki, Sosyal hâsıla, hakikatte daha buyvk olduğu gibi Batı Almanya hâb n, normal çalışan bir ekonomi cihazına malik bulunmamaktadır.
Elli Amerikan diplomatı yakın doğu meselelerini görüşecek
Türkiyenin güney-batısında sulama ve su taşkınlığını
İlçe seçim kurulları teşekkül ediyor Dün Bakırköy ve Oskiidar kurulları için kur'a ile seçim yapıldı
Prof. I)r. AVnltcr LORC'H
Ele alınacak üç mesele: “1 madde. 3
Komünizm. 2 — Dördüncü Clapp raporunun tatbiki
ATI Almanyada gdze çarpan başlıca iki sosyal mesele, işsizlik ve Doğu Almanya, Doğu ve Günev-Doğu Avrupa ile Rus-yaya ilhak edilen Alınan topraklarından gelen Alman mültecilerinin teşkil ettiği dâvalardır.
İşsiz sayısı, şubat ortalatma kadar, iki milyon gibi cidden endişe verici bir rakama yükselmiştir. Bu takam. Batı Almaikvanın eh iş tutar nüfusunun % 13 ündür, işsizlerin, takriben 3-4 milyona varan Aile efradı da bunlara katılacak olursa, 5-6 milyon insanın işsizlik sefaletiyle kıvrandığını kabul etmek doğru olur.
Bu ihbarla, vazıyetin, değil yalnız Batj Almanyada, hattâ müttefik makamlar nezdinde bile telâş uyandırdığına hayrfct etmemek lâzınuiır.
İşsizlik meselesiyle birlikte, mülteciler ve muhacirler meselesi de gittikçe ön plâna geçmektedir: çünkü her ikisi de ancak birlikte halledilebilir. Fakat, her İkisini de nıdabet şekilde halletmek imkânı olmayınca, elbuliğıyle öyle tehlikeli ihtimaller doğurmaktadır kt» Aimanyanın kalkınması yolunda bugüne kadar alınan bütün neticeler tehlikeye girebilir. İşsizler ve mültecilerin teşkil ettiği komünizm tehlikesi, büyük bir ihtimalle, bütün Batı Avrupayı sarabilir. Batı Almanyadaki işsizlik ı meselâ, kifrin inşaat faaliyetinin durması gibi) mevsim şartlarından ileri gelmemektedir. Bu hâdise, yalnız konionkturel değil, aynı zamanda strüktürel (bünyevl) dir.
Harpten sonra. Almanyada bilhassa, sermaye yabrma kudreti azalmıştır. Bunun ispat etmek çok kolaydır. Gelişmiş bir iktisadi mekanizmada normal sulh şartlan altında. millî çalışma gelirinin, yani sosyal hâsılatın takriben üçte biri istihsal ve münakalât vasıtalarının tecdidine ve yeni iş yaratmaya hasredile-ceği kabul edilir. Batı Almanya sosyal hasılası 100 milyar kabul edilecek olursa, sermaye plâzman kudreti takriben 33 milyar olması icap eder. Halbuki, sosyal hasıla, hakikatte daha büyük olduğu gibi Bata Almanya hâlen, normal çalışan bir ekonomi cihazına mâlik bulunmamaktadır. Alman istihsal ve münakalât cihazı eskimiş, harp faaliyeti dolayıoiyle yıpranmış, bombalama veya demontajlar yüzünden kısmen yokolmuş ve nihayet galip devletlerin tatbik ettiği "bölgelere ayırma,, sisteminin Alman ekonomi birliğini parçalaması dolayısıyla de bozulmuştur.
sermaye Ştm-‘ lü-kal-
Bu itibarla, geıvk yenileme, gerekse de henüz lAmaınlanmanııu olan demontajlar vc istihsal tebeddüllerinin icap ettinliiti geniş
plÂsnumhınnn ihtiyaç vardır, diye kadar yatırılan serıuayc. zumlu miktarın çok dûnundu mıştır. Batı Almanya Ekonomi Ba-
kanı Dr. Erhard'm itadd» rine göre, para reformunu takip ederi ilk yıl znrfındn ancak 10 nuly ar yntıı ılabll-niiiş ve 1950 haziranında öona erecek olan ikinci yıl zarfında da takriben 12 milyar mark plâse edilebUecek-Ur.
Mesken inşaatında, bilhassa sosyal ha kundan, geniş Ölçüde plasmanlara acele ihtiyaç vardır. Meskenler şimdiki halde vesikaya bağlı olduğu ve inşaat kredisinin faizi çok yüksek tutulduğu için, hususi teşebbüsün mesken inşaatına sermaye yatırması, yınıdılik beklenemez. Bu itibarla, bu sabada başlıca vazife, hükümete te-reddüp etmektedir. Batı Almanya, bombardımanlar yüzünden takriben 3 milyon mesken kaybettiğine göre, yalnız yerli halkı yerlcşürebilnıek için büe, büyük gayretler aarfetmek lâzımdır. Halbuki Batı Almanyaya 8-10 milyon kovulmuş, sefil ve ümitsiz mültecilerin birikmesi, buralarda, her türlü sosyal, sıhhi ve ahlâki e-sasl&rdan mahrum mesken vaziyetleri meydana getirmiştir Rus işgali altındaki mmtakalardan gelen mülteciler halın sayılır miktarlara varmaktadır. Berlin Belediyesinin bildirdiğine göre, 1949 yılı temmuz ile ■onu arasında takriben 400.000 insan Batı Almanyaya kaçmıştır.
Mültecilerin mesken sıkıntısı yerli halktan çok fazla olduğu gibi, işsiz lık mevzuunda da mülteciler, yerlilerden daha fena durumdadırlar. Mülteciler, umumi nüfusun 7c 17 sini teşkil ellikleri halde işsizlerin % 401 mültecidir. İşsiz ve mülteciler arasındaki sıkı münasebet bilhassa burada göze çarpmaktadır,
İşsizlik meselest Almanyada sermaye teraküm ettirme şartlarının mahdut olmasından, mülteciler meselesi ile müttefiklerin Tahran, Yal-ta ve Potsdam kararlarından doğduğu için, her iki dâvanın da, Almanya tarafından tek başına hallc-dilenıiyecegi Aşikârdır.
Fakat. Batı Almanyada ve daha da ileri giderek Batı Avrupada siyasi bir hercümerci önlemek ve Batı Almanya ve Avnıpada bugüne kadar elde edilen ilerlemeyi sağlamlamak için, bu iki dâvanın behemehal vc hem de harici yardımla halledilmesi şarttır.

Çek vatanperveri Mazarik'in 100 üncü doğum yıldönümü
Mazarik’i Çekoslovakya değil, Amerika anacak ve adına bir
âbide dikecek

G. Ma-devlete etmiş-ibaresini
Mazarik
Çekoslovak parlâmentosunda "T. tarik, hizmet tir”
taşıyan bir levha vardır. Mazarik. bu takdire liyakat katanmış nadir I a h e i y e t-erden biridir.
7 mart 1850 !e Cenubi Mo-
ravyada basit bir arabacının oğlu o-larak dünyaya gelen Mazarik. Brüm-de llae ve Viyanada felsefe tahsilini ikmal etti.
Felsefe doktoru Mazarik. "intihar” adındaki meşhur eserini 25 yaşında -iken neşretti. Ok zamanlar, felsefe . ve aoayolaji âleminde itirazla karşılanan bu eser, şimdi üniversite fakültelerinin en gözde ders kitapları arasında yer aldı.
Avusturya - Macaristan imparatorluğuna karşı siyasi mücadeleye atılmakta gecikmeyen Mazarik. mebus olarak Çekoslovak istiklâli uğ-1 runda büyük gayretler sarf elti.
Birinci Cihan Harbi başlayınca Mazarik. harice kaçarak Avusturya aleyhinde faaliyetine devam etti. 60 yaşma gelen büyük vatanperver, yılmadan, bıkmadan ikili imparatorluğun tasfiyesini hazırlamakla meşguldü. En badik talebesi Dr. Eduard Beneş ile birlikte, Çekoslovakyanın kurulması hususunda müttefikleri ıknaa çalışan Mazarik, nihayet 1918 de emeline nail oldu, Avusturyanın fasfiyesiyle. Çekoslovak Devleti kuruldu ve 68 yaşındaki Mazarik, ilk cumhurbaşkanlığına seçildi.
Cumhurbaşkanı Mazarik, 1937 de 87 yaşında Ölünceye kadaı. Avrupa sulbünün muhafazası için çalışmış ve Milletler Cemiyeti idealine sadık kalmıştır. 1937 de gÖzlerkıl hayata kapadığı zaman, vatanının istikbalini gayet karanlık görüyordu. Avrupa, Hitler’in gölgesi altında İdi.
Büyük vatanperver, milletinin Hitler ve Stalln diktatörlüklerinin eline geçtiğini görmeden, hayata gözlerini yumunca, dünya hakikaten büyük bir insan kaybetmiş oldu.
Demokrasi âlerrü, büyük vatanper-
ver ve hürriyet âşığı Mazarik’İ daima hüzün ve sevgiyle anacaktır.
Ne kadar hazindir ki, Mazarik gibi bir vatanperverin yüzüncü yılını tam bir hürriyet havası içerisinde kutlamak kendi milleti Çekoslovak-yaya değil, İçimizde büyük dostları bulunan Amerikaya nasip olmaktadır. Bugün Birleşik Amerikada yapılacak bir merasimle Mazarik’ln yüzüncü yılı kutlanacak ve bu büyük Çek mütefekkir ve vatanperverinin hatırasına New-York şehrinde muazzam bir âbide ve heykel dikilecektir.

Kahire 6 (Ap) — Elli Amerikan diplomatı yarın burada toplananıI , Amerikanın Ortadoğu siyaseti İma kında müzakereler ifa edeceklerdir
Bu konfora ıısın tertibi hakkında yapılmış olan plânlar Arap dcvlctlon ve Rusya tarafından büyük bir dikkatle takip olunmuştur.
Şimdiki halde bu konferans sadecu "Çalışan memur züıuresC’nden müteşekkil ohıcak, ve Başkaıı Mısır Büyük Elçisi Jefıcrson Caffcry‘den ba9-ka Büyük Elçi veya Elçi bıılunnu-yacakhr. Konferansta bulunanlar miı-tehasaıslardır. Elçi ve Bilylik Elçiler geçenlerde İstanbulda toplanmışla! • dır.
//
Tahminlere göre, üç esaslı mesel* üzerinde görüşülecektir:
1 — Diplomatlar bıilunduklan memlekette komünizm hareketinin ilerlemesinden veya gerilemesinden bahseden izahat vereceklerdir.
2 — Başkan Trunınn’m kâfi derecede gelişmemiş memleketlere yapılacak dördüncü nokta programındaıı bahsedilecektir.
3 — Clapp raporu mevzuubalua edilecektir. Clapp, Birleşmiş Milletlerin Ortadoğu iktisadi müşahidi sı-fatiylc, 54 milyon dolarlık bir yaldım tahsisatının verilmesini teklif etjnişti.

Anıerikadaki madencilerin grevi
işçilerin zaferi ile neticelendi
• •
Ücretler, günde
NVashington, 6 (AP) — Kömür grevi sona ermiştir. John L. La? w is ve idareciler, maden amelelerini, daha yüksek yevmiyelerle madenlere gönderen anlaşmayı İmza etmişlerdir.
Mahkeme emrini dinlememekten dolayı mahkemeye sevkcdilmiş olan maden işçilerinin, kendilerini bağlayan bir mukaveleleri olmadığı için, çalışıp çalışmamakta serbest oldukları cihetinin tebeyyünü, bu kazanmalarına âmil olmuştur.
Bern, 6 (YİRSı — Birleşik rlkadakı kömür İşçileri grevi, rln zaferiyle neticelenmiştir.
Cenevre, 6 (YİRSı — İşçi kalan Başkam Lewls ve maden o-caklan sahipleri arasında imzalanan
70 sent artırıldı’
Ücretleri günde ve işçilere sosyal sa-

70
zaferi
Ame-işçile-
sendi-
Avusturya Başbakanı tek taraflı andlaşma imzalamıyacak
Başbakan, "Bir kere daha peyk olmak istemiyoruz,, dedi.
Viyana 6 (AP) — Şansöliye Lco-pold Figl, AvusVuryanın. Batıklarla yalnız başına birer andlaşma imza et-miyeceginl diln, kati bir lisanla btl-dirıniştir.
Avusturyanın tam iatikl&l istediğini açıklayan Şansölye, "Artık hiç bir zaman yeniden peyk olmaya lüzum görmüyor vc bıınıı nrzu etmiyoruz. İlk defa yapmış olduğumuz tecrübe bize kftfi derecede derâ verdi, yemden yaşamak istemiyoruz*' mittir.
Ürdiin Kiralının Türk talebelerine beyanatı
Paris, 6 (YİRS) — Hilen Amman-da bulunan bir Türk talebe ve profesör kafilesini kabul eden Ürdün Kıralı, İsrail ile Ürdün arasında konuşmaların yapılmakta olduğunu tekit etmekle beraber, bu görüşmelerin pek yakında bir andlaşma i'e neticeleneceğine dair bir emare bulunmadığım söylemiştir. ,
Reşit Paşanın oğlu Melbourne’da öldü
Londra, 6 (Nafen) — Times gazetesinin ölüm haberleri sütunumla bildirildiğine göre, Reşit Paşanın ikinci oğlu ve eskiden Londradakl Türk sefarethanesinin kâtibi olan Şefik Müf-tlzade 25 şubatta Avustralyada Melbourne şehrinde &nl bir şeküde ölmüştür.
oıııı dc-
ABDÜLHAK ŞİNASİ HİSAR
Bir Geçmiş Zaman
24 —
Bazı günler, bir gece evvel gelip bizde kalmış bir arkadaşımla Rume-lihisarından vapura binerken, Hisarda, Nafi Baba tekkesine gelerek gecesini geçirmiş ve dönen Ali Nizamî Beye rastgelirdik. Artık bütün "familya,, sı âzasının kapılarını kendisine kapanmış bilen zavallı bize hiç uğramaz, ancak bana annelerimin nasıl olduklarını sorar ve onların hayrına dua ederdi.
Yukarıda, bütün Boğaziçinin en yüksek ve güzel noktalarından biri olan Fikir Tepesinde rustai bir çiftlik evine benziyen Nafi Baba tekkesinin teşrifatsız, lâübali, deryadil halini bir iki kere görmüş, kapısı açık tekkeyi yabani bir gül, bir kır çiçeği koklar gibi duymuş, tıpkı yalımıza maddi mesafesi gibi, istenildiğine göre, hem yakınlığını, hem uzaklığını hissetmiştim. Nafi Baba Hisar iskelesine eşeğine binmiş olarak gelir, giderdi. Mahallede tanılan, sevilen bir insandı. Ailemden bazıların* i
önlemek için tesisat
Tesisat ıçiıı lüzumlu 309
bin dolarlık malzemenin
satın alınmasına
müsaade edildi

Balkan, Hâkim Reşat Sskâ
Lütfü RnrutÇu. C.H.P. RaUX D.P. Hn ı»n Kunta). M P LtPfı Gonrl Meclisten Mehmet Sipahi-
anlaşmada, İşçi çent arttırılmış hada bazı yardımlar yapılmıştır.
Plttsbıırg, 6 A.A. (United Press)— Kömür işçileri bu sabah erkenden işleri başına dönmüşlerdir. Fakat sendikaya mensup 372 hin kömür işçisi grevi bir usûl meselesi olarak yarına kadar devam ettirmek niyetindedir-ler. Kömür nııntakalanndan Öğrenildiğine göre büyük bir grevci kütlesi John Lew1s'in grevin sona erdiği hususundaki resmi telgrafını beklemektedirler.
Diğer taraftan öğrenildiğine göre Pennaylvania, Illinois ve İndiana’da-ki bazı madenler bu sabah saat 7 de çalışmaya başlamışlardır.
Dünkü Meclis müzakereleri
kabul
Baha duru-
Ankara, 6 (Husus! muhabirimiz bildiriyor) — Bugün saat 15 de toplanan B.M.M. önce bazı milletvekillerine İzin verilmesi ve bu toplantı yılında 2 aydan çok izin alan bazı ü-yelerin ödenekleri hakkında başkanlık tezkerelerini görüşmüş ve etmiştir.
Bursa Milletvekili Muhiddin Pars’ın Mümtaz Faik Fentk’in
mu hakkında Adalet, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlarından sözlü sorusunu Adalet Bakanı cevaplandırmıştır. Bakan. Mümtaz Faik Fenik’in hasta olmam dolayısiyle hükümlü bulunduğu cezanın infaz edilemediğini; bu defa İstanbul Cezaevindeki verem koğuşunun sıhhî şartlar ve icaplan İkmal edilmiş bulunduğu için Mümtaz Faik’in cezasını çekmek üzere o koğuşa gönderilmiş bulunduğunu söylemiştir.
Gündemde bulunan diğer sözlü sorular sahipleri bulunmadığı için düşmüştür.
B.M.M. çarşamba günü saat 15 de toplanacaktır.


cl-
Şanı kadısı öldürüldü
Şam, 6 (A. P.) — Şam’ın 3 kadısından biri olan Abdül Elvan! dün gece bıçakla vurulmak suretiyle öldürülmüştür. Resmi kaynaklar,
nayetln herhangi bir siyasî salke dayanmadığını söylemişlerse de, bu görüş ekseri çevreler tarafından kabul edilmemektedir. Öldürülen yargıç, Suriye Savunma Bakanı Kerim Ha-runi’nin yakın arkadâşlarındandı.
mevleviliğe daha ziyade yakın olduklarını bildiğim için, bu özlü bektaşi-liğüı bizden biraz uzak kaldığını böyle gözlerimle duyardım. Fakat Ali Nizamî Beyin ise bu tekkede gönül alıcı bir his ve bir nevi kültür havası bulduğu muhakkaktı.
Kendisinde böyle bir muhite dahil olmak hevesi, iyilik hissi o kadar kuvvetliydi ki arkadaşımla vapurda bir yere oturur oturmaz o da yanımıza gelir, ve, güzel söz duymak, yüksek ve ince bir telâkki ve ifade âlemine katılmak isteğiyle bize okutmak, beğendirmek için cebinden bir takım şiirler çıkarırdı. İmlâ yanlış-lariyle dolu ve divânlardan kopye e-dilme bu manzumeleri şüphesiz yukarıda tekkede herkese okutmuş olacağı buruşuk kâğıtlardaki katlantı yerlerinin artık yırtılacak kadar yenmiş, aşınmış olmasından belli oluyordu. O, bunları kendisinin yazmış olduğunu söylerdi. Fakat, ikide bir, bazı yerlerini okuyup çıkaramaz ve o zaman, arkadaşımla bana hitap ederek, kendi yazdığını söylediği bu şiirleri bize okutmak için kullandığı kelime o kadar eski ve sanki kadifeli yahut, feraceli ve yaşmaklı bir kelimeydi ki bunu hatırladıkça, hâlâ rikkatime dbkunuyor: "Feramuş etmek,, kelimesi. "Aman, affedersiniz, lütfen siz okur musunuz efendim? Bendeniz burasını feramuş etmişim!...,, derdi. Ve biz okuıdıık. Ve çok kere son beyit veya sun rener'**'
Ankara, 6 (A.A.) — Türklyedckl M a m hali Plânı Misyon İkinci Başkanı Mr Oitcii R. McJunkiııs'in bııglııı açıkladığına göre. Türk İyen İn Güneybatı ınıntakolarina tatbik edilecek o-lan sulama ve su taşkınlarım önleyici tertibat için hazırlanmış olan beş projenin tatbiki hususunda lüzumlu teçhizatın satın alınmasına müsaade edilmiştir
309.000 doları bulan satın alnın müsaadesine skrapcrler, buldozerler, ekskavatörler, seyyar tamir atölyeleri, jeepler ve lüzumlu yedek aksam dahil edilmiştir.
Bu işde 625 kişi çalışacaktır. Bataklıkları kurutma projesi Manisa vilâyetindeki Kumçayı ve Adala'da, İzmir vilâyetindeki Bakırçayı ile Aydın vilâyetüıdcki Nazili İd o 1 nisan
tarihinde başlanacaktır. Eskinehırde-ki Porsuk çayı projesi ise 1 ekim tA-rihlmie başlıyneaktır.
Bu hususta Mr. McJunkins ezcümle şöyle donu in
”Bu neviden projeler, Mnrshall Plânı faaliyetlerinin en memnuniyet verici faaliyetlerinden biridir Tat lalarını ilgllcndiran çiftçiler İçin, bu işin tamûTnlanmaaı, yaz mahsulü o-lan susam, buğday, tülün, zeytin, üzüm, incir ve pamuk gibi mahsullerini bütün seneye teşmili imkân dahiline girecektir. Şimdi ise tarlalarda buğday kışın ekilmektedir. Bu gıda maddelerine bütün dünyadan talep vâki olduğuna göre, işin tamamlanması TUrkiyeye dış memleketlerle yaptığı ticareti büyük bir ölçüde arttırmak İmkânını sağlıyacaktır."
îlço ûtîçim kurulları pcydcriO} trr^k-ktll rtnıcRtodlr. Bu arada dün BakvrkHy seçuıı kurulu şu «rvrıttan teşekkül et-mlMlr. C H P. Bn rina Arlan,
Oğlu v(? Snllnı Bilal
ÜHkitâar llç(’Sl kurulu:
H -kim Ceınnl Köscaklu, C İl P. Adıl Öıakınol, C H.P. Enver Aranır, D I’. Nücaddfn Kıırt. T) P Şlnasî C*n?u. M p Nevsat Er/incanlıot’lu Genel Mec hal en. A *tt f T(ttwI. Mncıl Oktur.
1950 Belediye bütçesi müzakereleri başlıyor
Şehir MrcIfPİı Bütçe Encümeni dün toplanarak 1950 yılı bütçelinin umumini yapmıştır MeelU. bugün anot î5 t-n İtibaren yeni yıl bütçesinin müzakeru lerine başlayacaktır.
Valinin Amerikan Amirali şerefine daveti
Vali. Orgeneral. Oramlral. Kara Deniz Komutanları şerefine Amerikan Amirali Bnlantlnc tarafından, Amirai Kemiğinde dün bir Öğle yemeği verilmiştir. Yemekte, Valf ve Komutanların refikaları da hazır bulunmuştur. Buna mukabele olarak Vali ve Belediye Reisi Fahrrddin Kerim Gökay da, Ame riknn filosu Amiral ve subayları şerefine dün akşam Vali Konağında bir kokteyl parti vermiştir.
Çocuk mahkemeleri kuruluş kanunu
—w——i— y»*——-•
D. Parti Adana 11 kongresi sona erdi
Hazırlanan tasarıya göre mahkemeler şimdilik İstanbul, İzmir ve Ankarada kurulacak
D. P. Genel Başkanı Adanadan ayrılırken de bir konuşma yaptı
Gemide hu çünkü davet
Geçen pazar günü mlnafir Amerikan filopu kumandam visamiral J. Baüeu-tine tarafından, M İd w ay uçak gemicinde tertiplenen fakat havanın muhalefeti dolayısiyle tehir edilen resmi kabul bugün yapılacak ve Beşiktaş lükelcalu-den kalkacak vapurlar saat 15.45 ten itibaren davetlileri uçak gemiline taşıyacaklardır.
Ankara, 6 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Geçen yıl kurulması kararlaştırılan ve bu senekı bütçe müzakerelerinde de Meclisçe üzerinde durulan Çocuk Mahkemeleri teşkili hakkmdakı kanun tasarısının ana hükümleri hazırlanmış bulunmaktadır.
Tasarunn hazırlanmasında yabancı memleketlerde tatbik edilen mevzuat ve usullerle geçen yıl memleketimizde tetkiklerde bulunan bir İngiliz uzmanının düşüncelerinden istifade edilmiştir.
öğrendiğimize göre, Çocuk Mahkemeleri şimdilik yalnız Ankara, İstanbul ve tznıirde kurulacak ve 15 yaşma kadar suçlu çocukların yargılanmaları psikolojik usuller dahilinde bu mahkemelerde yapılacaktır.
Adana 6 ı Hususi muhabirimiz bildiriyor) — İki gündür hararetle devam eden ve Ünal sineması salonunda yapılmakta olan D.P. Adana 11 Kongresi bugün saat 19 da sona ermiştir.
Kongre Ankara, Hatay ve İçel bölgeleri ile Çukurovanın dört köşesinden gelen vatandaşlar tarafından takip edilmiştir.
Gizli oyla yapılan seçimlerde yem idare heyetine Ömer Başegmez, Yusuf Ziya Eğer, İhsan Ünal, Yalçın Ceylânoğlu. Galip Avşarnğlu. Zeki Akçalı, Aziz Ocakçıoğlu, Hilmi Yalçın ve Reşat Güçlü seçildiler.
Bunlardan yalnız Galip Avşaıoglu ve Reşat Güçlü evvelki idare heyetinde de bulunmakta idiler.
Atom âlimi dün ilk konferansını verdi ÎRtanbu! Üniversitesi Fen Fakültesinin davetlisi olarak şehrimizde buluapı. Gottıngen'de Mhx Blanek *'eski Kalser WÜhe1m” Cemiyeti boşkanlanndan ve Nobel mükâfatını haiz Prof. Dr. Hei-scaberg dün ilk konferansını aaat 16 da L.:İçlideki üniversite konferans salonunda (Dalga sahalarının kuvanta teorisinde yeni inkişaflar) mevzuunda vermiştir. Konferansta, bini mütecaviz kalabalık bir alâkalı kütlesi hazır bulunmuş ve profesörün teknik konferansım büyük bir alâka Üc dinlemişlerdir.
Prof. Dr. Helscnberg İkinci konferansını bugün saat 16 da gene aynı mevzuda verecektir.
Yargıç ve savcıların terfii
Celâl Bayar'ın Adanadaki dünkü konuşması
Atom âliminin bugünkü konferansı
Fen Fakültesinin davetlisi bulunan Prof. Dr. Heiaenberg, bugtin saat 16 d.» Umumi Fisik Enstitüsünde ikinci ktm feranaını verecektir. >

Ankara, 6 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Adalet Bakanlığı vilâyetlere gönderdiği bir tAmımlc, yargıç ve savcıların terfiinde esas tutulacak aşağıdaki hususların bu sene de tatbik olunacağını bildirmiştir:
1 — Bir yargıç ve savcının bir yükselme süresi içinde Yargıtuyca incelenmiş karar ve lâyihalarından aldığı notların yüzde kırkının lyt veya çok iyi olması ve zayıf not miktarının umum not yekûnuna nazaran % 10 u geçmemesi şarttır.
2 — Aldığı notların iyi veya çok iyi sayısı Ço 75 i bulanlar tercihan yükselirler. Tercihan yükselme en aşağı 40 karar veya işlemin Yargı-taya gelmiş ve incelenmiş bulunması gereklidir.
Yargı taya 40 işi gelmemiş olanların ehliyetlerini İspat için gönderecekleri kararlar veya diğer vesikalar da ilmi ve meslekî kudret ve kabiliyetleri anlaşıldığı ve kurulca buna kanaat edildiği takdirde tercihan yükseltilmelerine karar verilebilir.
3 — Aldığı notların içinde zayıf olmnmnk şartiyle iyi ve çok iyi not sayısı % 90 ı bulanların mümtazca yükseltilmeleri mümkündür.
4 — Ayırma kurulunun incelemeğe tâbi tutacağı notlar bir yükselme süresi için iki takdir yılıdır.”
Adana 6 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — D.P. Adana 11 Kongresinin bugün öğleden evvelki celsesinde Celâl Bayar da bulıınmuşt.'i. Bayar Istanbula hareket etmek Üzere Kongre salonunu terketmeden evvel şunlan söylemiştir:
"— Aranızda ve kongrenizde bu lunmakla ümitlerim arttı. Cesaretim yükseldi. Gördüm ki her yerde olduğu gibi Çukurovada da D.P. kuvvetlidir. Önümüzdeki seçimler mukadderatımızı tâyin edecektir. Memleketimize ve tarihimize karşı mesuliyet almış arkadaşlarımın bu millî vazifeyi tam olarak ifa etmeleri lâzımdır. Bu sözleri söylerken sizin fikirlerinize ve hislerinize tercüman oldu ğuma eminim. Muvaffak olacağız vi muvaffak olmağa da mecburuz. Çünkü D.P. milletin yüzünü güldürmekle mükelleftir. Bu takdirde bizi tanh takdir edecek, milli vazifemizi yapmış olmanın sonsuz zevkini tadacağız.”
Dr. Akil Mulıtar’m ölüm yıldönümü
12 Mart 1949 tarihi. Üniversitemiz T 1 Fakültemi (Farmakodinami vo TeUn Kliniği) Ord. Prof. Dr. Akil Muhtar O/ denin ölüm günüdür. Rahmetlinin bütün Alat ve kitaplariyle. liml çalışmaları afa.-yealnde Oamanlı. Türk vc ecnebi devletlerinden, aldığı nişanlar ve her türlü hâtıraları ailevince İstanbul üniversitesi Tıp Tarihi EnMitüjrüne teberrü e-dilmiş ve bövlece nıüatakilen bir (Akil Muhtar özden Kütüphane ve Müzesi) kurulmuştur.
Bu tesis dolayısiyle ölümünün beşinci senet devriyesinde Tıp Tarihi Enstitüsünde bir anma töreni yapılacaktır.
Avnıpada konferanslar veren bir profesörümüz döndü
Bir müddetten beri Avrupada bulunan. orada yaptığı seminerler ve v'er-difti konferanslarla çok büyük brr alâka uyandıran lktiaat Fakültesi, iktisat profesörü Dr. Kefil Şükrü Suvla dün Parietrn şehrimize gelmiştir.
Profesör bugünden İtibAren üniversitedeki derslerine başlayacaktır.

«"l
Doğu Akdeniz seferleri Rodos’a uğrayacak
Devlet Denlryolları (lı? hatlarında " nisandan İtibaren tatbikin» ballanılacak vax tariı'eainde Doıîu, Batı Akdeniz seferlerinin Hayfa(tan başka Rodos’a da uğraması hususunda bir anlaşmava va-rıhnı.jtır.
16
Dümbüllü'ııün jübilesi yapıldı
Tuluat sahnemize 30 yıldan beri hizmet eden sanalkAr İsmail Dümbllllü t-çln dün nk^am Şehir Dram Tiyatrosunda bir jübile yapılmıştır. Geceye, muharrir Nusret Salt» Coşkun un bir ko-nuNnuuıiyle başlanmış, bllAhate Vah ve Belediye Başkanı Dümbuilüye alkışlar arasında bir Uç giydlrmlştır.
gelince bunda şair manzumesini imzalar gibi, kendi kendisine hitap ile kendi ismini zikreder, meselâ: Kâsei deryuzeye tebdil olur camı murâd—■ Biz bu bezmin Nabiya! Çok bâdeha-rın görmüşüz! yahut: "Ağlatma Nahifi kulunu çevrile şahım!,, veya: “Avniya! malûmudur erbabı irfanın bu raz„ derdi. Ve ilk zamanlarda, arkadaşımla ben bu noktalara geldik mi: "Eyvah! Hilesi meydana çıktı! Şimdi ne yapacak?,, diye biıibirimi-ze bakardık. Zira, buralarda, Nabı, Nahifi ve Avnî şairlerin isimleri söylenmiş oluyordu. Fakat o "Erbabı irfanın malûmu,, olan bu raz haricinde kabr, yine müsterih ve memnun, bize gülümsiyerek bakmakla iktifa ederdi. Biz de bilirdik ki bu hilesinin saiki boş yere bir gösteriş ve övünme merakı değildi. Asıl bütün ziyaretçilerin ve şairlerin yaptıkları da çocukluktur denilebilir. Lâkin onunki ancak iyi bir kalbin duyduğu bir nevi tasvip edilme, beğenilme, bir muhabbet havası duyana, bir raz âlemine girip orada başkalariyle dertleşme ve bağdaşma ihtiyacıydı. Ali Nizamî Bey, intihap ettiği şiirlerle, bizi gönlündeki raz âlemine dâvet etmek, bize bu âlemi açmak istiyordu.
Hayatımızın mâruz olduğu en büyük değişmelerden biri, zaman ölçümüzün değişmesidir. Çocuklar için bir aylık zaman, bir yıl kadar uza-yor. Şimdi yılların birer ay kad^r
çabuk geçtiğini görüyorum. Eskiden hep sinemanın "ralanti” sahnelen gibi geçen hayat, şimdi hızını gittikçe arttıran mecnun yani bozulmuş bir Transa tlantikle-şimendiferlerin, bah solunuyor, bunların hepsin-
çark gibi dönüyor, riıı, otomobillerin, müthiş süratinden Halbuki zaman, 1 den daha çabuk geçiyor. Halbuki zaman, kuyrukluyıldızların süratine tutuluyor, kuyrukluyıldızların süratiyle uçup gidiyor!
Ali Nizamî Beyin bu istirahat ve saadet zamanları ne kadar sürdüv-üd ? Bunu bir türlü tâyin edemiyorum. O zamanlar bana o kadar özlü ve uzun görünürdü ki, şimdi, onun bu devresi belki dört yıl kadar sürmüştür, diyecek oluyorum. Fakat kendi kendime yine diyorum ki, talihinin bütün bu safhası, belki de ancak bir yılın mevsimleri içinde a-çılıp geçmiştir.
Hayatta muvazeneli görülenler de yarı deli, varı iradeli sayılmalıdır. Belki bizi kurtaran da ancak bu yarı irademiz, yarı deliliğimizdir. Sıhhatimizin ve zihnimizinki bir ince tel üstünde perendeler atan bir cambazın muvazenesine benzer. Bozulmaya hazırdır. Hayata, bazan, vücut gibi, zihin de tahammül edemiyor. Vücut gibi, zihin de bozuluyor. Burada beşer talihinin acı bir safhasiyle karşılaşıyoruz.
Türk Hava Kurıınııınıın 26 nci yıldönümü pullan
Türk Hava Kurumunun 25 inci yıldönümü münasebetiyle çıkardığı hâtıra pullarının Genel Merkezde mevcudu kalmadığını, yalnız büyük şehirlerdeki poatn merkezleriyle kurumun İstanbul il şubesinde pek dugunu haber
Sekiz pulluk dır.
« miktarda mevcut ol-aldık.
bir serinin fia.il bir lira-
Sanat mektebi mezunları kongresi
Türkiye Sanat Mektepleri Macunları Conılyetinln senelik kongresi. Tophane Erkek Sanal EnHtitüaunde yapılmıştır toplantıda sö* alan hatipler. Cemiyetin nkirlerint yavan, gayelerini umumi of-kûrtı duyuran vş muntazaman neşredilen (TckııHyenlcrln Sesi) rnecmuasm; bilhassa öftmüşlcrdir. İdare hevctı r.ı p«»ru, geçen bir yıl içinde muhtelif nat mekteplerinden mezun (dan 30 t(>;; nisvrne iş bulunduğunu tebnrüı ett iniştir. Kongre nihayetinde yapılan ide heyetine, Turan Özbek, Muzaffer \ H»r, Kemal Kerpiççi, Yusuf ösdlrıl. 1 ımn Yeıgk Hikmet Coşkun, Süro Temel ve Ahnuxt Pençeli scç»lı.nl>leı

Devamı var —
96



HAVA RAPORU
___- *7* ___L___
FUıtı Avrupaditkİ yilksek hava tnzytkı Orta Almanya Üzerine gelmiştir. Havaların birkaç gıin için iyi gitmesi muhtemeldir*
Son M aıuıt ıııriındn yurdumuzda yağışlar Poftu Anadolu. Trakya ve tç A-nadolunun b/m kıbımlarttıd» kar. diğer bölgelerde yııgnıur şeklinde olmuşrur. Kar yağan yerlerde kur kalınlıkları Ka-raköaede 51. Karata 37, Sİ vaat a 35, £r-autumda M santimetredir En yüksek iki sıl'ırîn üstünde Iskcnderunda 2ı en düştık INI aıfırm altında Karata 5 derecedir.
Bugün İstanbul'la havanın bulutlu KcçmcMİ uz bir ihtimalle do hafif yağmur yağmatıı. rüzgârların kuzey yenlerden kuvvetlice eammi havalardaki serinliğin devam etmesi muhtemeldir.
1 î AT 1 ALMANYADAN NOTLAR:! •••TT »TU! nr-ffjFFnM ,. • 0
Almanya, turizm işlerini birinci plânda tutmaktadır
Bu sene, yalnız Amerikadan şubat başına kadar gelmiş olan seyyahların miktarı 400 bini aşmış bulunmaktadır
rsnkfurt’tan hiç de uzak olmı-yan tViesbaden’e ı30 Km.) gitmek için bindiğim otomobilin şoförü ile biraz görüşmek, ondan bazı haberler almak istiyorum. Saı. saçlı, solgun çehıeli, hal ve tavrı kibar olan bu şoförde, iyi tahsil ve teı biye görmüş bir adam hali vardı. Bana şoförlük işlerinden, memleket vaziyetinden, hayat dertlerinden bahsederken, kendisinin yüksek tahsil görmüş ve biraz da bunun üstüne çıkarak, âlim namzedi olmağa başlamış bir adam olduğunu söylemeğe lüzum görmemişti. Bilgili ve faziletli insanların zaten en büyük meziyetleri dc budur. Bana bunları söylemesine h ç lüzum yoktu. Çünkü bu hakikatin ilk nazarda, derhal anle^dması lâzımdır Suallerim üzerine anladım ki, bana, akşamın geç saatlerinde şoförlük eden adaın hır hekimdir Hastalarını hcı gün, Frankfurt’ta, henüz tamir edilememiş. yıkık evin, fakır bir köşesinde kabul etmektedir. Bu hastala nn hepsi, hastalık sigortasına dalııl kimselerdir. Her muayene için ve»ı len ücret bizim para ile 8,5 kuruştu:. Doktor, yalnız vazife ve ı $lek kının verdiği insani bir hevesle ğâl. mesleğinin kendisine tahmil tiği mecburiyetler neticesinde, hastayı 8,5 kuruş veren bir adam bi telâkki edemez ve onu uzun uza dıya muayene etmek vazifesi ile mükelleftir. Bu muayenenin asgari yarım saat olduğunu düşünürseniz, genç doktorun 8 saatlik mesaisinde ne ka zanacağmı bulabilirsiniz. Genç doktor, buna rağmen mesleğinden nev mit değildir. Şimdi memleket iktisadiyatının düzelmesini müteakip, herkesin para kazandıktan sonra, hastalık sigortasına dahil hastalarından başka hususi hastalar da kabul ederek, rahat rahat geçineceği zamanı ümitle beklemektedir Hayalinden geçirdiği rakam, şimdi aldığı 8.5 kuruş vizitenin yüzlerce misli değil, biraz fazlasıdır. Genç doktor ou hastalanpı muayene ettikten, sonra notlarını bir lâboratııvarda ayrıca tetkik etmekte, kendi sahasında bir e ser hasırlanmaktadır. Bunu ve herhangi bir resmi dairenin doktorluğunu yahut herhangi bir müessesenın iltı maslı bir adamı olmayı istemediği i-çindir kt boş vaktini, uyku ve iştira-
• a • aş-Je et-bu gi-

(
oradan oraya taşımakla geçirmektedir. Ona asıl çalışma zevkini, yarının ümidi ve kendi kendini yetiştir’
Sene sonuna kadar Amerikadan gelecek seyyahların vekûnu 3 nıilvon olarak % a
düşünülür ve memleketlerin ilâve edilecek manyanın İni
büyük istifadesi kolayca anlaşılabilir.
buna diğer turistleri de olursa. Al-mevrudald
hate vermesi lâzım gelen zamanlarını. müşterilerini eski bir araba ile. mek azım ve iradesi vermektedir. Bu konuşmalar sayesinde. Wıesb ıden’o □e kadar zamanda geldiğimizi anlıya-madım.
Almanyanın. isminden de anlaşılacağı veçhile bir kaplıca ehrı olan bu güzel şehri, bomba tahribatından nasılsa fazla zarar görmemiştir. Haıp sonunda evvelâ Fransız işgali altına giren şehir şimdi Amerikalıların idarecinde bulunmaktadır. Büyük oteller. hep onların işgali altındadır. Buna rağmen, bahçeler ve parklar, tıp kı sulh zamanında olduğu gibi en güzel bir gayret ve fedakârlığın, canlı bir misali olarak, bakımlı haldedir. Almanlar, Amerikalıların işgal ettiği otel ve kulüplerden şimdiki halde istifade edemediklerini ileri sürerek. harap olan otelleri, lokantalar», pansiyonları imar ediyor ve bu suretle bu kaplıca şehrine eski şöhretini iade etmeğe çalışıyorlar
\Viesbaden, kaplıcalanyle olduğu kadar eğlenceleriyle de meşhur bir şehirdir. Tiyatroları ve Almanyanın her tarafından gelen büyük sanatkarların konserleri, vücudunu dinlendirmeğe gelen kimseler kadar, ruh zevkini tatmin etmek istiyenleri de VVies-baden'e cezbeder.
“Nassauer Hof’ adındaki muazzam otel, akşamın gölgeleri altında, Adeta w yanan Çırağan sarayını andırıyordu. Doktor-şoförüm, buranın yapılmıya başladığını, şimdi lokantası ile otelin ufak bir kısmının bittiğini ve o-rada iyi bir yemek yenilebıleceğı ü söyledi. Binaya yaklaştığım vakit, bu-

•tt
t
ı 1.1 :
_.,id 3
Fransada matbuat
yük pencerelerin kapalı perdeleri n-rasından. kuvvetli ışıklar sızıyordu. Otelin üstü yanmış olmasına rağmen, lokanta ve tamir edilen kısımlannın muazzam kapısı aydınlatılmıştı. Her şey, en iyi cinstendi ve yüksek bir sanat. zevkiyle tertiplenmişti. Hole giden koridorda, misafir ve ecnebiler.n zevklerini okşıyan ufak tefek fakat çok nefis eşya teşhir edilmişti. Lo kanta, kıymetli halıları, en konforlu sandalyaları, gümüş tabak ve takım lan ile. itiraf edeyim ki, Avrupanın, oturduğum diğer otellerinin hiç birinde görmediğim bir zenginlikte İdi. Bıı zenginlik, para zenginliğinden ziyade zevk ve iş bilmek zenginliği ı li. Otelin müdürünü bu muvaffakiyetlerinden dolayı tebrik ettiğim zaman, bana büyük bir tevazu ile, eserinin, şimdiye kadar yapılanların en sonuncusu olması dolayısiyle diğerlerinden güzel göründüğünü söyledi. İste bu ve buna mümasil gayretlerdir kı, bir memlekette iç ve dış turizmi arttıracak ve bundan, vitrinde müşteri bekliye» eşyadan başlıyarak, memleketin bütün ticaret âlemi kendine ait menfaat hisselerini alacaktır. Almanya da. şimdi bu sahada hamle vap makta ve bilhassa, turizmden çok şeyler ummaktadır. Bu sene yalnız şubat başına kadar, Amerikadan g?L_ miş olan seyyahların miktarı, 400.000. tahmin edilmiştir. Bunlar, yanmış ve yıkılmış Almanyayı görmek için değil. orada, muntazam bir hayat geçirmek, güzel opera ve tiyatrolar seyretmek. en iyi konserler dinlemek ve verdikleri paranın hakiki karşılığım almak için gelmiş olan insanlard;r.
Bütün bir sene içinde Amerikadan gelecek seyyah adedinin 3 milyon u-lacağı düşünülür ve buna şimal ile garp Avrupasının seyyahları da ilâve edilirse, Aluvanyarın bundan alacağı hisse muhakkak ki memlekette yeni bir inkişaf vücuda getirecektir. Bu muazzam rakamları mukayese mevzuu etmıyerek biz de. damla kabilinden kendimize bir parça ayırsak, öyle zannediyorum ki faydalı işlerimizden büyük bir kısmını bu damlalar sayesinde başarabiliriz. Avru-panın, imar edilmeğe en son başlanan memleketimizde, 25 yıldan beri, medeniyet âleminin en güzel bir e-serini meydana getirmiş olmamızı, gönül çok arzu ederdi.
i
ı
• '• H -II
Suriyede siyasî gelişmeler
Paris — (Paris Hususi Büromuz bildiriyor.)
Surivedeki siyasi durumun vahamet kesbettigine dair haberler alınmaktadır. Muhaleftin sözcülüğünü yapan Şam gazeteleri, gerek dahili politika sahasında gerekse diğer Arap memleketleriyle olan münasebatta kati mahiyeti haiz değişiklikler beklediklerini ilân etmekten çekinmiyorlar.
Kurucu Meclis ile Hükümet arasında anlaşmazlık var — Millet Partisi Hükümete karşı cephe almak üzere
Suriye Millet Partisi bir müddetten beri hükümete karşı faaliyetini arttırmıştır. Ekseriyet partisi olduğun-
Kısa h ö i Seri ler
ara-rnüzakere-
daha
ı AFP)
A A.
Polonya Konsolo-dün Washington-Josef Niewick’e
Lsrail - Ürdün görüşmeleri devam ediyor
Kudüs. 6 (AP) — Kıral Abdullah'ın İsrail ile yapmak istediği anlaşmayı, kendi durumunu kuvvetlendirmeyi ümit ettiği seçimlerin sonuna talik ettiği, iyi haber alan çevrelerden bildirilmiştir. Buna göre, anlaşma ancak gelecek ay yapılabilecektir.
Bununla beraber. İsrail delegasyonu ile Ürdün temsilcileri sında yapılmakta olan ler devam etmektedir
Bir Polonyah diplomat Amerikaya iltica etti
Plttshurgh, 6 Pittsburgh’daki su Josef Patyk, daki Büyükelçi
istifa ettiğini telgrafla bildirmiş Ur.
Konsolos, kararını şov »e izah etmiştir:
“Son zamanlarda Polonyanın gittikçe Rus empen’alızır.ının kurbanı olduğu ve Polonya Hükümetinin tâbi bir duruma düştüğü kanaatine vardım.,,
t ç Japon âlimi Aıuerikayı dolaşıyor
VVashmgton, 6 A. A t United Press) — Tanınmış üç Japon âlimi Amerikadaki İlmi mıiesseselerl tetkik etmek maksadiyle buraya ‘ gelmiştir.
300 tepkili uçak Bı-lçikn ve Holfımlııya veriliyor
Londra, 6 ıNafenj İngiliz Gloster Meteor uçakla» imlan 300 avcı uçağının Belçika ile Holân-daya verilmesi Üzerine Batı Birliği kuvvetleri artmış olacaktır Aynı zamanda İngiliz hava kuvvetlerinin kullanmakla olduğu en son model radar aistemieri ile de Holânda ordusu teçhiz edilecektir
Korent Kanalı tıkandı
Atina, 6 (YİRS) — Yağan şiddetli yağmurların tesiriyle vuku bulan toprak çöküınierln(len dolayı Korent Kanalının tıkanmış ol dıığu bildirilmektedir.
Resmi çevrelerin bildirdiklerine nazaran, temizleme aınrllyeafn? baylıyan ekipler, kanalın bir an evvel gemi seyrüseferini açılması İçin çalışmaktadır.
25.000 harp yetimi
Washington, 6 A. A. (United Press ı — Ayandan Demokrat Hu-bert Humphrey, yerlerinden edilmiş kimselere taallûk eden program mucibince 25.000 harp yetiminin Birleşik Amerikava gelmesini talep etmiştir.
İtalya, Avusturya ve Almanya dan gelen 10.000 harp yetiminin Birleşik Amerikaya gelmesi hak-kındaki kanun projesi Ayan Meclisinde müzakere edilmektedir.
Hubert Humphrey, daha başka memleketlerden gelen yetimlerin de bu programa dahil edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Hint ve Keşmir! yaklaştıran bir düğün
Bombay. 6 (A. P.) — Eski Hint Kıral aileleri dün. Keşmir Mihracesinin 20 yaşındaki oğlu ve yegâne vârisi Karan Singh ile, Na-pal Başbakanı General Möhan Shumser Jung Bahadır Rana’nın 16 yaşındaki kızı Prenses Yasho-rajava LaxmVnln evlenmeleri üzerine yeni bir karabet bağı İle bağlanmışlardır.
Kalyada topraksız köylüyü tahrik
Roma. 6 A.A. (United Press) — Yüzlerce komünist tahrikçi, dün ttalyanın muhtelif bölgelerinde giriştikleri menfi propagandada takriben 2 milyon köylüyü toprak almaya miştir.
Bul gar İst tına Sovyet mütehassısı akını
Berlin, 6 (YİRS) — ahnan haberlere göre,
Bulgaristan» gelen 380 Sovyet uzmanı. Bulgar demiryolu şebekesini »Sovyotleştirmek Üzere demiryolu işçilerini kursa tâbi tutacaklardır
Albert Lebrum 79 yaşında öldü
Londra, 6 (YİRS) — Fransanın eski Cumhurbaşkanı M. Albert Lebrun, bugün 79 yaşında olarak Vefat etmiştir.
Lftt Gölünü Akdenlze birleştirecek kanal
KÜdıifl. 6 IAP) — Mütehassıs lar, deniz seviyesinden 1.300 kadem aşağıda bulunan ölü deniz ile Akdeniz arasındaki kanalın İsrail içinden açılmasını isteyen 7 ayrı plânı tetkik etmekledirler.
dan dolayı, bir kabine krizi meydana gelirse, bundan istifade edebilecek durumdadır. Diğer taraftan da bazı gazeteler kurucu meclisin feshedilip 1947 meclisinin çağırılmasını teklif ediyorlar.
Muhakkak ki, anlaşmazlıkların menbaını hükümetle kurucu meclis arasındaki münasebetlerde aramak icap eder. Kurucu meclisin başlıca vazifesi: Yeni bir esas teşkilât kanunu hazırlamaktır. Bu vazifeyi tam ma-nasiyle başarabilmek için »ki ay müddetle teşri selâhiyetini hükümete devretmişti.
Başbakan, bugüne kadar meclisin, ordunun ve umumi efkârın meyillerini yakından takip etmeye az çok muvaffak olmuştur. Fakat esas teşkilâtın hazırlanmış olduğuna daha kani değildir.
Bundan dolayı hükümetin teşrii selâhiyeti muhafaza etmesine a-caba meclis bundan sonra ila göz yumacak mıdır? Herhangi bir anlaşmazlığın meydana vurması halinde ordunun ve umumi efkârın ne gibi bir hattı hareket takip edecekleri bilinmiyor.
Cumhuriyetçi Parti adı altında yeni bir parti kurulmuştur. Bu parti Milli Partinin bazı üyelerde Milli Hareket Partisinin eski idarecilerini i-çlnde toplamaktadır. Diğer taraftan da Millet Partisi, yakında yapacağı senelik kongresinde iç ve dış siyaset bahislerinde kararlar alacaktır. Dolaşan rivayetlere göre Millet Partisi hükümette yer alan mümessillerinden istifa etmelerini isteyecektir. Eğer bu rivayetler tahakkuk ederse Suriyede büyük bir buhranın çıkmasına muhakkak göziyle bakılabilir.

topraksız teşvik et-
Sofyadan Rusyadan

İtiraf etmek lâzımdır ki, harpten sonra yeni gelenlere verilen
fırsat ne kadar büyükse, onların bıı sahada gösterdikleri acemilik bundan eksik değildir. Yeryüzünde en kudretli propaganda vasıtalarından birini, belki de bir daha dirilmemek üzere batırma yoluna gitmeleri bu acemiliğin en güzel misalidir
1944 de, kurtuluş kargaşalığı esnasında günün kahramanlarını bilhassa imrendiren bir saha vardı: Matbuat.
1939 senesinde çıkmakta olan gazetelerden - siyasi ^partilerinkiler hariç - “Le Figaro ve “La Croix“ ten başkası kalmamıştı (“La Croix“ İşgal zamanında neşriyatını tatil etmediği halde tekrar çıkmaya muvaffak oldu. “Le Temps” beraet ettiyse de neşriyatını 14 gün gecikme ile kestiğinden dolayı yeniden çıkmak mü-sadesini alamamıştır). Ondan sonra “L’Epoque“, “L’Odre“ ve “L’Intran-sigcant” gibi gazetelerin dirilmesine şaîht olduk.
Bu yeni matbuatın büyük başları vaktiyle gazetelere az çok temas etmiş olan iki sevimli fikir adamıydı: A. Bayet, “La Lumlöre” in müdürlüğünde bulunmuş ve F. Gay da “L’Aube” gazetesine yazı yazmış olmakla namuslu matbuatı idare edecek vasıfları taşıdıklarını sanıyordu-lar. Her ikisi de. kâğıt, baskı, tevzi meselelerinin tamamen cahili oldukları halde etraflarına bu eğlenceli mesleği yeni keşfeden heyecanlı gençler toplayarak “tefessüh etmemiş’* bir matbuat yaratmaya koyuldular.
Haksızlık etmemek İçin şunu da ilâve edenz ki. bu yeni seçkinler a-rasmda işten anlar birkaç kişi kalmıştı. Fakat çoğunluğun çılgınca tasavvurları karşısında susmayı tercih ettiler: TecrübenLn nasıl sona erece-ğini biliyorlardı.
Matbuatın altüst edilmesi herkesten çok siyasi partilere yaradı. Bu da aşağıdaki rakamlarla sabittir:
Harpten evvel komünist gündelik gazete sayısı 4
Harpten evvel sosyalist gündelik gazete sayısı 4
Harpten evvel M.R.P. nln gündelik gazete sayısı 2
Kurtuluştan sonra komünist gündelik gazete sayısı 52
Kurtuluştan sonra sosyalist gündelik gazete sayısı 34
Kurtuluştan sonra M.R.P. nin gündelik gazete sayısı 27.
O tarihte gazete sahipleri kendilerine çok kâr temin etmek imkânına sahiptiler: 43x36 santim boyunda iki sayfa üzerine basılan ve dört sayfalı normal bir gazetenin ancak dörtte biri olan her sayı 2 franga satılırdı. O vakitler kâğıdın kilosu da 10 franktı. Bu küçük çapta kâğıda yalnız harbe dair resmi tebliğlerle İaşe ilânlarını sığdırmak kabil olmakta ve böylelikle gazetelerde tahrir heyetleri bulundurmanın icap ettirdiği masraflara da hacet kalmamakta İdi. Bu devrede temin edilen aşırı kârlara rağmen bir tarafa ihtiyat akça koymak akıllığını pek az gazete göstermiştir. Bir gazetede bulunması şart olan sütunları, yazıları, bölümleri hazırlamak yorgunluğuna katlanmadan satışın boyuna yükseleceği sanıldı. Mukavemet hareketinden doğan bütün bu gazeteler iki veya dört sayfa üzerinde olsun yeni ve taze bir ifade şekli bulamamıştır.
Namuslu matbuatın yeni efendileri onu dört sene idare ettikten sonra Paris gazeteleri 1905 deki duruma avdet eylediler. Gazetelerin dış memleketlerde satışı da sıfıra inmişti. Bu hazin müşahedeler, eski gazetelerin ağır kabahatlerini hafifletmek maksadını gütmüyordu. “Le Matin” gazetesinin namus ve temizliği hakkında ne düşünmek gerektiğini biliyoruz. “La Volont^’*, “La Rumeur” gibilerin gelir kaynaklarını henüz unutmadık. İşaret etmek İstediğimiz cihet, hem temizlik hem de yaşama İmkân ve şartlarını kendinde toplayan bir matbuat kurma hususunda yeni gelenlere verilen fırsatın ne kadar umulmadık bir talih olduğudur. Ve, ayıpladığımız da, bu iddialı cahillerin o fırsattan faydalanmasını bilmiyerek yeryüzünde en kudretli propaganda vasıtalarından birini belki de bir daha dirilmemek üzere batırmış olmalarıdır.
Yazan: F. Agry
I
“Eski gazete adları, milli şerefimize sürülen lekeleri gömdüğümüz çukura bir daha çıkmamak üzere atıl- I mıştır.” Namuslu matbuat devrinin bir İstihbarat Bakam tarafından ileri sürülen bu vecize bir ziyafet sonu nutkunda hoş kaçardı belki; fakat hakikatte Kocaman bir budalalıktı.
Yeni gazetelerin birbiri arkasına çıkmaz olmalarından sonra yeni bir vaka ile karşılaşıldı: Her kapanan gazete, ademe düşerken arkasından okuyucularım da götürüyordu; bunlar. başka bir gazete almak taraf ma umumiyetle yanaşrnıyordular. Kurtuluş hareketini takip eden merak ve heves devresinden sonra halkın gösterdiği bu alâkasızlık ve meraksızlık, şimdiki matbuatın, elindeki vasıtaların zayıflığı dolayısiyle, hiç bir zaman telâfi edemiyeceğini sandığım zararlara sebebiyet verdi. A-şağıdaki rakamlar üzerinde biraz duralım:
Paris gazetelerinin gündelik tirajı: 1939 da: 5.750.000 iade: % 12-14 1949 da: 3.800.000 iade: %20-25(l) Bu devamlı tedenni, iki üç sene sonra, gündelik gazete namına ancak altı yahut sekiz gazetesinin çıkmasına imkân vercek, o zaman. Paris matbuatının öldüğü ilân edilebilir Fransız başşehri gazetelerinin boy-lece sönüp gitmesi, itibar ve nüfuz artıkları üzerinde feci surette tesir edecektir.
Uç seneden beri, makineli tertip ve baskı alanlarında çalışma şartlarını tamamen değiştiren büyük keşifler (meselâ Higennet ve Heyroud'ün foto-elektrik tertip makinesi gibi) yapılmıştır. Bu gibi makineler Avrupa piyasasına yayıldıkları vakit onları alacak parası olan hemen bir Fransız gündelik gazetesi bulunmı-yacaktır.
Gündelik gazeteler satış fiyatı tekrar gözden geçirilecek; uçurumun kenarına gelmiş bazı gazeteler, satış fiyatını on franga çıkarmakla kurtulacaklarını sanıyorlar. Fakat şimdiden tahmin edilebilir kı, bu artış, en aşağı yüzde 20 nisbetinde satışı ve dolayısiyle ilân gelirini düşürecektir. ; Öte taraftan fiyat yükselmesi kitap sanayii sendikasının yeni talepler i , leri sürmesine sebep olacak. Mürct tip ve makineciler bu fırsatı nimet bilerek ücretlerin arttırılmasını, kendilerine gayri resmi olaıak prim verilmesini istiyecekler. Doha yeni tarifelerin semerelerini idrak etme den, vaziyetin eskisi kadar ağır oldu gu görülecek. O zaman - eğer bundan ders alınmazsa . fiyatı 12, hattâ 15 franga çıkarmaktan başka çare kal-mıyacak.
Basın Birliğinde fiyatları dalma yükseltmek istiyenler, Paris gazetelerinin umumiyet itibariyle 1950 tarifesini tatbik edecek kadar mükemmel olmadıklarının farkında değiller. İki sayfa İçin normal fiyat talep etmek cüretinde bulunan “Le Popu-lairc,, den bahsetmiyclim. Daha başka gazeteler, günde altı sayfa temin edebilmek için büyük güçlüklere uğramaktadırlar. Bıı sayfaların muhtevasına gelince, hiç açmamak merhamet icaplarına daha uygun gelir. Keyfiyet bakımından bir gayret göstermek şöyle dursun, Paris matbuatı umumiyet itibariyle kâğıt buhranı devresindeki katlar kötüdür.
Paris gazeteleri bu iflâsı ancak, 1914 den beri başvurduğu Idarel maslahat siyasetinden azimle vazgeçmek suretiyle kurtulabilecektir.
1947 de kabul edilen bir kanun, gazetelerin çıkmak için önceden müsaade alması mecburiyetini kaldırmış bulunuyor; fakat bugün hâlâ bir gazete kâğıdı komitesi mevcuttur.
Çeviren:
• •
K. N. O.

Bayazit, Sahaflar çarşısının yangı*dan sonraki hail.
Eski eserler:
Beyazıt Umumi Kütüphanesi -Kitapçılar yangını
Herhangi bir hâdisenin vukuu anındaki teessürler ilerisi için ibret teşkil ederse ancak o vakit bir kıymet ifade eder ve memduh olur .
BİR müddet evvel Bavazıtta eski Hakkâklar ve Kitapçılar Çarşımda müessif bir yangın oldu. Yanan yalnız on onheş dükkân değil, zarar gören birkaç mal sahibi veya kiracı da değil, memleketin yerine konması kabil olmayan bir takım kıymetli ve nadir kitapları da mahvoldu. Kalanlar da büyük bir tehlike atlattı.’ Yanan kitapların kararan yaprakları göklere kadar uçarak idaresizlikten ve dikkatsizlikten şikâyet dınliyecek bir kapı aradı.
Yangından iki üç gün sonra oradan geçiyordum. Bir adam, su altında ıslanan, kiremit ve toprak altına gömülen yanık kitap parçalarını a-yıklıyor, yaş. yırtık ve kara yaprakla, rı karıştırıyor, belki işe yarayacak, tarihin herhangi bir karanlık tarafını
Yazan: Esat SEREZLÎ
vasi daha ve bir de camlı bir çerçeve içince küçük hortum gibi bir şey. Sobada kömür yakılır, borular hemen hemen salonun bütün tavanlarını dolaşır ve çok yerde dolapların üstünden geçer ve belki de dolaplara temas eder. Kızgın sobanın sağında solunda ayrıca kitap dolapları var. soba ile araları iki metre yok. Elektrik tesisatı da görünüşe ve sarkan kordonlara bakılışa göre tatmin edici değil. İşittiğimiz eğer doğru ise müteaddit kitap hazine ve depolarını da ihtiva eden bu koca kütüphanede geceleri yalnız bir ihtiyar bekçi kalırmış.
Kütüphanenin genç ve çalışkan müdürü Muzaffer Gökmen bu tehlikeyi gözönüne alarak kalorifer tesisatı yaptırmak için müteaddit defa-

Bu kıymetli
klhıphır içtenlen evi el Sahaflar çarcısının serveti idi.
(1) •L’Humanltâ" ııln de Mlado” nlsbetl aştığı
haziran 1917 yukarı yüzde 14 idi. Bu nlnhet bazı vakitler daha, düşük olmıııjtur. 1947 başında bu gamete için mÜRnaıle edilmiş tiraj Rayını 450.000 dı. 1049 temmuzunda bu gazetenin Mh-şı - aboneler hariç - 167,000 İdi.
'T'
--T
K» I '\»Z. İzi z-y 2y/(
LES NOUVFi'cr

Frence-soîr

VA 1 »S **’
İM. ftUl MONTMARTRK (}’)
( v •
A lo veille
gra epoq t*
MYMOMI I *
ru. ru r ..
a
• A— -

AR
/eudl 2 Ftvrler
Le
■ CHURCHILL

PHOTO-HALL
9
l
GOMi/va AUjouıoHvı cn »4 a»»
»»■‘t'—---.

OU *0



LA COMMISSION D E
LE FİGARO
•**^*r' » • * 1 • • - y n ■ ■■ -» 1 ı* ■. »
UIRtCTtUR Fı»r»» RRI5S0N .. .- r . «v L-, |*


Hâlen ;ıkııınkta olnn Fransız gazetelerinden bn/.ıhınnın ballıkları
aydınlatacak birkaç satırlık ölmemiş bir vesikaya rastlarım diye çabalayıp duruyordu.
Dikkatsizlik ve idaresizlik dedim; bir çarşı ki, iki taraflı dükkânları arasındaki yol ancak iki metre, dükkânların hepsi ahşap ve salaş. İki başında sözde birer kapı var. Akşamları kapandıktan sonra geceleri içinde bir bekçi bile kalmaz. Zindan gibi karanlık. İtfaiye geldiği vakit karanlıktan bunaldı. Geıçi birkaç dükkânda gayri muntazam ve gayrı fenni surette konulmuş birer elektrik ampulü varsa da bunlar da sönük ve bozuk.
Hâdisede mangalında küllü aleş bırakan dikkatsiz saatçi katlar ve belki daha ziyade burasını başıboş bırakan İdare ve belediye de mesuldür, çarşı ihmale kurban olmuştur.
Yangın gecesi orada bulunan Vali ve Belediye Reisi sayın Fahreddln Kerim Gökayın çektiği üzüntü ve duyduğu ıstıraba şahit olduk. Herhangi bir hâdisenin vukuu ânında dııyıılan teessürler İlerisi Irlıı bir ibret dersi teşkil ederse ancak o vakit bir kıymet İfade eder ve menıdub o-lıır. Yangın bir musibettir. Yeter ki, ataların dedikleri gibi “bir musibet, bin nasihatten evlâ” olsun.
Bu vesile ile o civardaki Bayazıt Umumi Kütüphanesine nazarı dikkati çekmek isterim. Bu umumi kütüphanenin çok büyük bir mütalâa salonu var. iki Üç yüz okuyucuyu birden İçine alır. Burası valnız bir mütalâa salonu değil, âdeta bir kitap hâzinesidir. Salonun dört tarafı baştanbaşa yüzlerce büyük dolaplarla çevrili. Dolapların hepsi çpk kıymetli kitaplarla tıklım tıklım dolu. Dolaplar ahşap, salonun döşemesi ahşap, mütalâa masaları tabii ahşap, cümle kapısından girilen bu salonun sağında binlerce kitabı içinde saklayan deponun rafları tamamen ahşap. Ortalık yerde büyük ve eski bir soba gürül gürül yanar ve salonu ısıtır Bu sobanın etrafında beş on tane »u ko-t li rid( ı«lı kölede birkaç su ko
lar yazmış, çizmiş, bağırmış ve çağırmış, meranı anlatamamış. Yamn daki İmaretin kütüphaneye ilhakı için bugüne kadar elli dokuz bin lira sar-fedildl. Bu sene için de yine bu imaret hakkında doksan bin liralık bir keşif yapıldığını işitiyoruz Fakat bir kalorifer yapılmasına Kütüphaneler Umum Müdürlüğü ehemmiyet vermiyor.
Bu kütüphanede çoğu yazına olmak üzere iki yüz bine vakm kitap var. Yıllardan beri Evkafın ve Maarifin verdiği kitaplardan ve kütüphanece satın alınanlardan başka 1293 harbinden sonra Vldinden getirilen Muhafız İdrls Paşanın dört beş bin ciltlik yazma kitapları. Şumnu kütüphanesi, Paspanoğullarının kitapları, Şeyhülislâmlardan Hoca Sadcddin, Meh met Esat. Bodruml Ömer Lûtfi ve Üryanlzade Ahmet Esat Efendilerin bir kısım kitapları. Merzlfonlu Mustafa Paşa, Haşan Fehmi Paşa. Hâ-şim Paşa ile Seretıbba Ömer Efendinin. Manastırlı İsmail Hakkı, Hacı Zihni Efendilerin ve en son İsmail Fenni Efendinin mühim kütüphanesi ve daha bir çok zevatın Kıymetli ve sayısız teberruları burada toplan-ımstır ve her gün Milli Eğitim Bakanlığı ve teşkilâtı tarafından yüzlerce kitap gönderilmektedir
Bina dahi tarihi ve mimari kıymeti iıalzdh İkinci Bnyazıdın vakfıdır, cami ile beraber yapılmıştı* Mimar Hayreddlnin güzide bu veridir. A-şağı yukarı «lort buçuk as;rlık eski bir eserdir.
Binblr İşle meşgul ve meşbu olan Vali ve Belediye Reisimizin henüz burasını ziyaret edip etmediklerim bilmiyorum. Kıymetli vakitlerinden birazını binaya da ayırarak ufak biı ziyaret ve tetkik himmetinde buluna cak olurlarsa büyük bıı tehlikeyi ö.« lemek için lâzım gelen harekete v? teşebbüse derhal geçmek lüzum ve mecburiyeti karşısında kalacaklarına ve bundan kütüphanenin ve ınem lekelin çok İstifade edeceğine İnanıyorum.
SPOR
f E N 1 İSTANBUL
7 Mart 1950
Sakat futbolcuların durumu ve futbol
Bir kolu olmıyan oyuncu resmi müsabakalara iştirak edebilir mi?
İşte bu mesele. Fransada uzun münakaşa konusu olmuş. Neticede mütehassıs bir tıb heyeti, her hangi bir uzvu eksik bir oyuncunun protez kullanmadığı takdirue şampiyona maçlarına iştirak edebileceğine karar vermiştir.
Hor ne kadar bu karar yeni verilmiş İse do hatırlanacağı gibi 1942 olimpiyatlarında büyük bir şöhret kazanmış olan Urugua>4ı Cen'nın bir kolu olmadığı haldo müsabakalara katılmasına müsaade edilmişti.
Geçen ekim ayında da NourcasUc takımının meşhur orta akıncısı Jeak’ m bileği alçılı olduğu halde Bolton takımına karşı oynamasına hakem göz yummuş fakat bir hafta sorua İngiltere trlânda arasında oynanan milli maçta, bir kazaya sebebiyet vermesi ihtimali düşünülecek bu o-jııncuya takımın göz bebeği olmasına rağmen İngiltere milli takımında yer verilmemiştir. Daha geri tarihlere doğru gidilecek olursa buna benzer bir çok misallerle karşılaşmak mümkündür.
Bu arada Corel e Ath4tlque takımının kalecisi harpte başından yaralandığı için, başını muhafaza et mek üzere maske kullanarak maçlara iştirak etmekte idi. Halbuki futbol umumî kaideleri bugün böyle bir vaziyete müsaade etmemektedir. Nitekim dünyaca tanınmış Hugo Meisel'ln kardeşi Willy MeızeHn hor an başlarına tekme yemek tehlikesine maruz bulunan kalecilerin böyle bir tehlikeden masun kalmaları İçin maske kullanmaları hakkındakl teklifi, karşısındaki oyuncuları bir i çarpışma noticesi sakatlaması ihtimali gözönünde tutularak reddedilmiştir.

ERKEK MODASINA DAİR ENTERESAN BİR MEKTUPLAŞMA
Duvar
delen, sur geçen
Millî kiirne 25 martta başlıyor
Önümüzdeki hafta yapılacak olan Kasımpaşa - Istanbulspor, Beşiktaş-Vefa İlk maçlarından sonra, 25 mart ta milli kümo maçlarına başlanacaktır. Istanbuldan 4, Ankara ve İzmıt-den 2 şer takımın İştirak edeceği bu müsabakaların fikstürü Önümüzdeki günlerde çekilecektir. Milli de ilk hafta maçları, mahalli lar arasında oynanacaktır.
Mili! kümeye, Istanbuldan taç. Fenerbahçe, Galatasaray, takımları girecektir. Ankara
mirde henüz İlk maçları sona ermediğinden birinci ve İkinciler belli olmamıştır, puvan vaziyetine göre Gençlerbırliği ve Dcmirspcr Ankara-da başta gitmektedirler.
Aydııı 20 şııbat 1950
Çok muhterem Belkıs hanım, Bildiğiniz gibi şehri teıkodip, on sene Aydında, babamdan kalma eski bir çiftlikte yaşadım. Uzun seneler sakin ve monoton bir hayat sürmekten bıktım, aynı zamanda İstediğim gibi mahsul de yctlştlremcdim, onun için; dağlan bayırları terkedip lst&n-huJa dönmeye karar verdim. Ve hattâ, mümkünse, dünyayı görmek Üzere, yabancı memleketlere bir seyahat yapmayı bile düşünüyorum.
Fakat, aziz dostum size bir itirafım var. On sene müddetlo Adeta bir papaz hayatı yaşadım, Giydiğim elbiseler av İçin lâzım olan pratik şeylerden İbaretti. Harpten önceki elbiselerimi yepyeni muhafaza ettim. Şimdi hepsini önüme serdim» fırçaladım, havalandırdım. Onları sıra ile size anlatayım:
İlk Önce sabahlan giydiğim spor elbiseleri ele alalım: İki renkli “Shet-land" dan olan bu elbisenin ceketi çok kısa, yakaları da çok geniştir. Üzerime giydiğim zaman, âdeta gençleşiyorum» Zira omuzlan dar vo hafifçe düşük. Aynadan arkamı seyrettiğim zaman elbisenin vücuduma iyice oturduğunu görüyorum; rengi mavi» yeşil.
A biye elbiseme gelince: Mora kaçan mavi serjdendir. Bugünlerde kadınların siyah tonlu elbiseleri çok giydiğini yazıyorsunuz, öyk'vso bu elbisem günün modasına uygun. «Smokinimin İki yandan da iliklenen çift düğmeleri var. Yakalar bütün plas-tifonu dışarda bırakacak şekilde yapılmış. tabiatiyle bu elbise siyah. Bel kısmı uzun, omuzları da dar.
Aziz kardeşim» cevabınızı geciktirmeden yazın. Zira şeh*c döndüğüm zaman, balolara veya resmi yemeklere» gene eski elbiselerim) giyerek gelebilir miyim ? Bir an (wel öğrenmek İstiyorum.
Mektubunuzu bekler, hörmetler ederim.
OS5LAN
I
İstanbul 5 mart 1950
Aziz dostum,
“Elbiselerinizin" modası geçmiş. İzahat mektupta dlyo çektiğim telgrafı her halde aklınız. On sene evvelki gibi yine genç» hareketli» olduğunuzu öğrendiğime pek memnun oldum. Maatteessüf. elbiseleriniz için aynı şey varit değil. Sizi» bugünkü modadan lâyıklyie haberdar edebilmek için Avrupadan dönen bir terzi arkadaşımla konuştum. Londra. Parla ve Komada seyahatler yapmış. Erkek elbiseleri hakkında en son malûmatı biliyor, şayet onun söylediklerinin hepsine dikkat edecek olursanız günün modasına uygun olarak ortaya çıkarsınız.
Sabah elbiseleri t\vced’ den, veya gabardinden yapılmakta. Ceketiniz aşağıdan iliklenecek ve bir çok pantolonla giy ilebilecek bir renkte olacak. Arasıra İçinize giyeceğiniz jilenin; elbisenin kareleri İle zıt renkte olmasına dikkat edin. Meselâ; şayet ceket kahverengi, kırmızımtrak veya yeşil İse. yanık yağ rengi "tweed"« den olmalıdır.
Omuzlar yuvarlak vo elbisenin u-munıl görünüşü rahattır.
Şehirde yemeye*giderken, düz kahverengi veya lâcivert elbise giyinmelisiniz. Çok ince çizgili de olabilir. Yakalar eskiye nazaran ilaha uzun ve daha dardır.
Şimdi smokinlerin yakaları kruvaze» gençler ş*i yaka bile giyebiliyorlar. Smokinler artık siyah değil, Çok koyu lâciverttir, İçine de Jile giyilmiyor, onun yerine yakalarınızın kumaşından aynı, üç büyük pilli kemer-jl-leler giyiliyor.
Sevgili dostum; size biraz da pnr-dösülerdcn bahsetmek istiyordum amma, biraz da size modayı kendi kendinize keşfetme zevkini bırakıyorum. Yalnız deve tüyünün pek moda olduğunu ilâve edeyim. Gıyilmlycn renklerden biri de gridir.
Şimdilik Allahaısmarladık, hürmetler ederim.
Erkek modasına uygun olmak istiyorsanız Bil
...Aşağıdaki 15 noktayı tatbik etmeniz lâzımdır
beyaz
ŞOBüt
pilleri
★ Çok açık ve tek renkli Kravatlar
★ Bütün elblsalorlo giyilen ipekli askılar
ir işlemeden çizgileri cian çoraplar
ir Plaslroıdu elbisolor İçin, İşlemeli gömlekler
★ Tespit edilmiş şosetler nrtık kullanılmıyor
★ Deniz mavisi ipekli poplinden pijamalar
★ Spor gömleklerde yaka. İki düğ-ma ile gömleğe tutturuluyor
★ Allı kösele üstü podöaüvd pft-puçlar
★ Yakası çok açık kazaklar
★ Beyaz ipekli eşarplar. (Püskülleri, elbisenizin, pnrdösünüzün veya smokininizin renginde ola-c rıhtır)
★ Spor kıyafetlerle örgü gravatlar
★ Astarı açık renkli okoseden olan yağmurluklar
★ Açık sarı, açık gri, çok açık kır-mıtı'dan yün eşarplar
★ Göğsündo biri sağda ötekisi solda olmak lizorc iki cep olan ol-blscler. (Yuknrdakl ceplerin kapakları aşoftıdakilcrlc bir Örnektir)
★ Gecenin vo günün her saatinde kahverengi, koyu mavi, vo beyaz mendiller
Hamiş : Şapkalardan hlg bahsetmedik, Onlar da uzun bir mevzu. Tabii on sene evvelki şapkaları sureti kaUyede giymemeniz lâzım»
Terzi arkadaşım, size daha iyi malûmat verebilmem için, bana Lki ayrı zıt elbise modeli verdi. Bir tanesi klâsik, öteki de Jean Marala’ nin «on filminde giymek Uıere sildirdiği bir krokidir.
Yazan: Mrırcel Ayine
Çeviren:
Ajşe NÜN
Monlmartre sokağındaki bir o-vln Üçüncü kalında DuUlleuİ ismindo gözlüklü, siyah sivri sukallı bir adam olururdu. Dutll imli nİçinde bir insandı, şu farkla ki. hiç rahatsız olmadan duvarları geçrnok hosaasına malikti. Tapu Kadastro Bakanlığında ilçüncü sınıf bir memur olan DuUlleuİ kışın daireye otobüsle gider, baharın güneşli günlerinde de, melon şapkacı başında, yolu yaya yürürdü.
Dutllloul duvarları delme hnssa tuna malik olduğunu keşfettiği zaman 43 yaşındaydı. Bir gcc(» küçük bekâr apartmanının holünde Ikon, birdenbire elektrikler sönmüş, ka ranhlctn duvarları yokhya yoklıyn birkaç adım attıktan sonra, ışıklar tekrar yanınca, Dutllloul kendini merdiven başında bulmuştu. Kapı sı İçerden kilitli olduğu için, ister istemez gçldlfrl yoldan, yani duvara dan içeriye girmişti. Fakat bu hâ dişe onu bir luıyll düşündürdü. Duvar daime hassasını kendi zevk vo tomuyüllorlno hiç de uygun görmediğinden, örtesi günü, hatta tatilinden istifade ederek, mahalle doktoruna giıtl. Doktor, bir kaç tecrübe-s don sonra, hamlasının yalan söylemediğine kanaat getirince, hastalığın tlrold guddesinin dnrnhp sert-lcRmoRİnn sebep olan aşın bir sÜr-rnonnjdan ileri geldiğini teşhis etti vo sonede iki defa içilmek üzere, plrot tatravâlan tozu, yani pirinç unu ile damızlık hormonlarından katışık bir ilâç yazdı.
Dutlllnul hapların bir tanesini içlikten sonra, İlâcı çckmecoslno koydu vo unuttu. Aşırı sürmenajn gelince; memuriyeti zaten dışardn fazla yorulmasına imkân vermediğinden. eakist gibi boş vakitlerini gazide okumak vo pul koleksiyonuna bakmakla geçirmeye devam etti, BöyleCo sonenin «onundn duvarları geçmo hassasına hâlâ malik bulunuyor, fakat hayalperest ve maceraya düşkün bir adam olmadığı İçin, bu kudretinden hemen do hiç İstifada etmiyordu. Evine girmek İçin, kapıyı anahtarla açmaktan başka bir usul© başvurmak aklına bile gelmiyordu. Günün birirıdo beklenmedik bir vaziyet zuhur etmemiş olsaydı, belki Dutll-leu) hayatının sonuna kadar bu hassasından istifade etmeyi dütfün-mlyecektl. Fakat dairedeki şefi. M. Mouron, başka bîr memuriyete ta-ylnodlllnce, yerin© M. Lecuyer isminde pala bıyıklı, şort bir adam gelmişti. M. Lecuyer gözlükleri bu-ğulnnmış, siyah sivri şakallı memurunu bir türlü götüne kostlre-memlş ve İlk gününden ona fona muamele etmeye başlamıştı. İşin kötüsü» bununla kalmamış, serviste memurların rahatını bozacak esaslı yenilikler yapmaya kalkışmıştı. Yirmi ssnodon beri Dutilleul yazılarını “filân tarihli mektubunuza cevaben ve aramızda cereyan eden muhaberata binaen, âtideki hususu bildirmekle şor©f>atnz" cümlesi ils başladığı halde, yeni şef bundan böyle mektupların kısaca “filân tarihli vo filân sayılı yazınıza karşılıktır" diye başlunrnasmı emretti. Dutllloul bu üsluba bir türlü Alışamıyor, boyuna yanılıp, eski cümlesini yazıyordu. Bu İnadı karşısında, şefinin husumeti gitgido artıyordu. Tapu Kadastro Bakanlığının havası artık DutilleUVün horuna gitmez oldu. Sabahlan işine is-temlyo istomlye gidiyor, geceleri do yatağında bir çeyrek saat kadar uyku tutturamayıp düşünüyordu.
M. Loouyer nihayet Dutllleul'ü kendi bürosuna bitişik, eskiden kırık dökük eşyaların bulunduğu loş bir odaya naklettirdi. Dutilleul bu hakarete kalbi kanayarak boyun eğdi, fakat akşamları evinde gaze-ti sini açıp, kanlı bir cinayet vakası okuduğu zurnan, dalma öldürülen


BELKİ s
küme-takını-
Beşik*
Ve.'a ve İz-
MUHARRİRİ : CAMİ
e
— Fİ
TÜRKÇESİ: REFİK HALİD KARAY
bcdbalı-
a ~~
t
Mo-
nc rü ka-
heceler:
— DAN
— GI — GX —
bunları düşünememişim? Ne diye Lolot’ıımıı beraber ölüme sürüklememişim. No timi Ah ne bedbahtım!
ElvirTn güzel gözleri yaşlarla Ben de çok müteessir oluyorum vo
deratm bu kadar bedbaht kıldığı zavallı âşı-kın maneviyatını yükseltmeye teşobbüs ediyorum :
— Cesaret, azizim Vertcr, klınblllr, bellti bir başka kadın?..
İtalya, Belçlkayı 3-1 yendi
Bolonya 6 (YİRS) — İtalya Milli Takımı dtin Beynelmilel dünya futbol Şampiyonası için oynadığı ilk maçı Belçika milli takımına karsı 3-1 ka-»anmıçtır. Maç çok seri, heyecanlı cereyan etmi? ve 65,000 kiçl maçı takip etmiştir. İlk devre 1-1 berabere bitmiş. ikinci devrede daha nAkim oy-nıyan İtalyanlar sol İç ve sag açıkları vasıtasıyla iki gol daha atarak maçı 3-1 galibiyetle bitirmişlerdir.
Genç takım maçları
Ankara, İstanbul, İzmir genç karma takımlarının İştirak edeceği maçlar şehrimizde 18 ve 19 mart tarihlerinde oynanacaktır. 23 nisanda t-talyada yapılacak Türlüye - İtalya genç milli takımına hazırlık olmak üzere tertiplenen bu müsabakalar cumartesi günü İstanbul - İzmir lirasında yapılacak, pazar günü de bu maçın galibi Ankara takımına karşı oynıyacaktır.
Kuliaıuhicak
A — A — AT — CIK
— GA — CAN — GEL GİT — GİT — GÖ - KA - KA - KA
— KA - KAH - KAR — KI - Kl'Z -LE — LI — LİR — LİR — L('R — LttK
— MEY - MEY - MÜR - NA — NEN
— NI — NI — Ö — 6 — ö — PE -• RE — Rl — P.fK — SA — SEN — V
— V — VA — YA - YA - Yİ — YOL
— ZAT.
Dı«ı«n mı-rke«e dojtru her haneye birer bccc olarak:
1. Zritmin ölçusU.
BUvük baz ha> vAiibtrddiı biri GIUI gider. Um gider.
Yemiş. Gemtj yer. E*kl zaman zıgınağı. TesnllÜrn ©der» Cour. yoct
Varagtti©.
Havai.
2.
3.
4.
5.
e.
T.
â.
p. ıo.
11. lnco kopya kâğıdı.
12. Şöhretli.
13. Cakotın üst kınmı.
14. Gitmez.
15. Yaulc levazınıatından.
10. Bir kuş. 17.
M,
ır».
20.
21
22.
23.
24.
25.
26
Bayblık BenciÜ.
Usanç;
Bir knzMnıız.
Eksiklik.
FAcla.
8crt taş, Bir renk.
Bıçak kılıfını,
Irk.
İlet.
«Orta haneler 1 don 11 de kadar ve 15 ten 26 jh’i Imrıeye katlar devamlı okununca İki ata ©Ozü çıkacaktır.)
1)1 Bl'LMACANlN HALLİ
buldan sağa:
1 — Alfthntacma. 2 — Bar - Euat»r. 3 — Aalar * Lana, 4 — îınalftt. 5 — Tn kft - İhata. 6 — Dekan. 7 — Senin - Ak, 8 — Alâ - lba/tvt. 9 — Tiran - Kus.ı 10 — Ar - Bonaıııur.
Yukarılını MuğJ:
1 — Abıuıl - Lata. 2 — Sn) - Al - Llt 3 — Artık. 4 — Amada - Ab, 5 —
ra - Emine. 6 — îa - L.»kub 7 — Su lata - Aka. 3 — E* nlan adanı, 9 — MI. - Keza. 10 — Aralık - Tnr.


I



adamın, şefi M. Lecuyer’oldugumı *haya.l edip duruyordu
Bir gün M Lecuyer cimde hır rmektup bağırarak odasına girdi:
— Bu ne kı pnzellk! Buna mektup değil 4*açavra deHcr. Yeni baştan yazın! Servislini rezil ©diyor, sunuz,
Dutilleul ltlr&2 etmek üzereydi, fakat şefi kaba bir küfürle elinde buruşturduğu mektubu vütUne fır-İSUJ vs gitti. DutlÛcul çekingen, u-nıa, gururlu bir Innandı. Yalnız kalınca kafası kızıştı» birden aklına parlak bir fikir geldi. Yerinden kalktı ve duvara dalarak» babını şefin odasına uzattı. M. Lccayer a-sabtyetle bir memurun yazdığı mektuptaki virgül noksanlarım tamamlıyordu. Odada öksürüAdüğünü duydu. Başını kaldırıp, Dutiileul’-ün knfasını bir av hayvzmı gibi duvarda asılı görünce. öHv tayptu. Duvardaki kafa yaşıyor tve gözleri onu müthiş bir nefretle, gözlü İri e rinin altından süzüyorda. Kafa ko-nu^mıya başladı:
— Hayvan» eşek, itoğlu it! diye çıkıştı.
M. Lecuyer ağzı açık, gnzleri fal-taşı gibi büyümüş »juvardaki hayalete bakakaldı. Nihayet kendini zor dışarıya attı ve memurunun odasına girdi. DuUlleuİ ü makası başında wıkin aajkin yazı yazar buldu. M. Lecuyer (ma uzun uzun bak-tu sonra kckeliyerck döndü gitti. Y>rine oturûr oturmaz, duvardaki kafa gene göründü.
— Hayvan» eşek, Itoğlu it! dedi.
O gün kafa duranla 23 defa ırt>-âründü. Ertesi günü de hakaza. Dutilleul bu yonua alısmıya başlayınca, şefine küfürler etmekle knlmadı, bir mezar kaçkını sesiyle tüyler ürpertici kahkahalar ve tehditler savurmaya koyuldu:
— Ahi! Ahi! Gühnabanl (kahkaha). Benimle mezara indi (gene kahkaha).
Bunları duyunca, zavallı şefin tüyleri diken diken oluyor, ecel terleri döküyordu. O gün bir kilo kaybetti. İlk haftası göz göre göre erimekle beraber, çorbasını içmek İçin çatalını kullanmaya ve sokakta poliülerc selâm durmaya başladı. tklncl haftanın başında sıhhi imdat otomobiliyle nakledildi.
Dutilleul şefinin
kurtulunca, rahat bir nefes aldı. Mektuplarında ©ski cümlelerini doya doya kullanabiliyordu. Fakat içinde bir arzu, bir İştiyak uyanmıştı: Duvarları delip geçmek arzusu. Ama hedefsiz, gayesiz duvar aşmanın ne tadı olabilir? Ucunda heyecanlı bir macera bulunmayan duvar geılntllerl» Dutilleul gibi müstesna hünerlere sahip bir ada-
tımarhaneye
istibdadından
mı oyalıyamazdu DuHileni bunu pek iyi anladı. Borüiğğni grrçekleşMr-nvk, kuvvetini git fi: Kİ e daha büyük İşlerde knndl î/ondh
ni aşmak İhtiyacını duyuyor^ Sanki duvarın öte tarfifında birleş onu çağırıyordu. Fakat, gnyo, hedef ne olacaktı?
Dutllloul br^j yolda İlhamı gene gazetelerde urtdı: Spor İle politikli makalcb »rini okudu. Fakat bu güzel meşgaleleri tatbikte duvar delme hasMtLRinin bir f&idcaLolamt-yarağını anlayınca» cinayet)ve hırsızlık ikalarına geçli. Bu sahada daha çok İmkânlar vardı.
Dut.dleurün İlk hırsızlığı Farilin i/tbar bir mahallesindeki bir bayıknda cereyan etti. Bir düzine (dıvar x*e kapı geçtikten ©önra, muhtelif kasalara girdi» çıktı ca ceplerini banknotlarla tıka bana doldurdu. Uğradığı yerlere Gülya-bani lakabını kı ,ıuzı tebeşirle vo fiÜHİü bir imza «oklinde yazma-y» İhmal etmedi. Ertesi günü b u ı gazeteler bu imzayı neşrediyordu. Bir hafta geçmeden bani İsmi büyük bir şöhret miŞtb Polisleri hiçe sayan cerikll hırsız halkın bütün vo hayranlığım kazanmıştı. Her gün bir banka, bir kuyumcu mağazası veya zengin bir evi ©oyup mı* harelini dünyaya ilân edhordu. Paris'te olsun, taşrada olsun maca-rasever hiç bir kadın yoktu W. Gulya ban iye ruhen ve bedenen teslim olmak arzusunu duymasın. Bir hafta içinde meşhur Burdiga» la elması çalınıp, Belediye Bankası da soyulunca, balkın hayranlığına set çekilmez oldu. İçişleri Bakanı, arkasından da Tapu Kadastro Bakam istifa etmek zorunda kaldılar. Dutilleul'e gelince, halen Parisin en zengin adamlarından biri olduğu halde, dairesine vaktinde geliyor, günlük İşlerini dikkat ve İtina ile görüyordu. Sabahlan daireye geldiği tlıınan, mesai arkadaşlarının Gulyahani’nin bir gece evvelki başarılarına dair konuşmalarını diniyor.
— Şu Gulyabant yok mu. no a-danıniif, be birader! dâhi vallahi, dâhi! diye hayranlıkla bahsetmelerinden büyük bir zevk duyuyordu. Bu sita^dşler karşısında Du* tllleurün yüzü kızarıyor» gözlerinde mahcup sevinç pırıltıları beliriyordu. Bir gün dayanamadı, ar* kadarlarının bu samimi hislerine, sırrım onlara açmakla mukabele etmek istedi ve çekingen bir eda • ile:
— Biliyor musunuz. Oulyabani benim, dedi.
Gülya-kazan-bu be-sevgi
— Soiim yarın —
YENİ KEŞİFLER
Eller tekrar intihar etmek kabil olsaydı, bu fecî manaarndan kurtulmak, ortası çukur bir aynadan fırlamış gibi çekli bozulmu» ca«u suratlı Lolotıı görmemek İçin kendimi bir daha öldürürdüm. l»in daha fecll, bedbaht kadın bütün bu uğradığı dofti^lkllklenlcn haberdar değil gibi görünüyor. Boynuma alılarak »öyle haykırıyor; "Vorier, sc-vgiiırn, beni affet. Annemin ölüm yatağında kandiline ver dlglm söae aadık kalmak için ve sevmediğim halde Atber İle evlendim, aenl do tlmltMalIgO, intihara MvketUm. Mademki «cni Bevlyoruın, kendimi sana vermeliydim. Fakat dirildiğimizden beri annem İle görüntüm, ona verdi* £irn büzü geri aklım, razı oldlı, Albtr'l terke-dlyorum, artık ebediyet boytıncc birbirimize bağlı olarak yaşıyabilecctfız, sevgili Verte-rim!„ Halbuki hen kendisini tanımamıştım, onun Şarlot bile olduğundan haberim yoktu. Bu hanıarn anası karıyı iterek hasırdım: "Geri çekil hatun! Dokunma bana!.. Yalat, söylüyorsun, hakaret ediyorsun, küfrediyorsun.. Sen Lolot delilsin!,, O cevap verdi. "Nasıl değilim? MAoukanı ne çabuk unuttun, hain, vefasız!.. Eh, bir parçaaık toplamış olabilirim, anıma ne yapayım sevgilim, malûm ya. bizim memlekette bira, sııcıık ve lûhana tıırausu boldur.,, Daha fazlasını ılinllyemodiııı, çıldıracak gibi olmuıjtıım. baıpnu alınca yanından fırlayıp dere tepe kaçtım. Alı!.. îniı-lıar etmeden evvel, Kendisine ju satnluli yazdığımı düşünüyorum ı
"Ben Önden gidiyorum. Babama, babana iltihak edeceğim: ona şikAyet odeeoglm; sen gelene kadar beni teselli edecek. O zaman seni karşılamaya kokacağım, seni yakalıyaca-gırn ve Tanrının huzurunda «ana, «onu gelmez buseler içinde kavueup kalacağım.,,
Tabancamı şakağıma dayamadan evvel ona bu satırları yazdığım zaman kıyamet günü kendisini bu hak» gelmiş bulacağımı tasavvur edebilir miydim? Mesut o âşıklar kİ, Romeo vo Jülivet gibi sarmaş dolaş intihar etlileri Onlar hiç olmazsa, kıyamet boruları çalınca, genç, güzel ve birbirine âşık olarak uyanmanın mestisin! tatlılar. Ah, ne dije
KIYAMET GUNU
doluyor, mukad-
— Ah, bana kadınlardan bahsetmeyiniz. Dirildiğini gündontecrl hepsi peşime takıldı. Ama hepsi, rstiznasırJ Melekler idaresinin müsaadesiyle Almanyadan ayrılışımın sebebi do Inıdur; orada benim için kadınlar yüzünden barınmak ihtimali kalmamasıdır. Ajurlardan beri romanlarla, tiyatro ve Sinemalarla yapılmış olan müthiş bir Aşık-ı-şoydâ şöhretim bütün kadınların aklını başlarından alınış. Dİ-rlldiguntlen beri, peşimde sürll İle luz, dul vo evli kadın olmadan sokakta bir adım alamıyordum. Dünya tersine dönmüştü sanki. Birisi geliyor;
n— Müsaade ediniz de size refakat ede yim güzel Verterl,,
Diyordu. Bir başkası:
“— Beş İle yedi arası teşrif edip bir kadeh porto almayı kabul ederseniz derin bir zevk duyacağım „
Diye evine dâvet ediyordu. Bir üçüncü;
•*— Ben seni intihara sevketmem, güze* lim.„
Tarzında teminat veriyor, bir çokları da. gönlümü colbodeceklerlni sanarak:
Benim de adım Şsrlotl,,
Diye kulağıma fısıldıyorlardı. Hulâsa, is-
mimin tcairlyle İpnotlüo olan bütün kadınlat, genç veya ihtiyar, gliaol veya çirkin, sıska veya s'sko, sarışın veya esmer, hepsi bilil ib-Usna kendilerini bana ikram ediyorlar, geco gündüz evimi muhasara altında bulunduruyorlardı.
— Belki, ûodlm, İçlerinden, size Şarlotu unutturup teselli edecek biri çıkaı\lı?
— Rica ederim efendim, bana kendini is-tlyorek teklif eden bir kadını «evemiyeceğlnıl anhyunuyor musunuz? Anlamıyorsunuz kı Şurlot bana arzularımı tatmin edememek, ihtirasla sevdiğim ovll kadına hürmet etmek itiyadını verdi? Aşkımın inkisarına ağlıyor, hıçkırıyor, haykırıyordum. Fakat hiç bir vakit bu, mehtapta saffeti kalble bir gezintiden İleri'gitmiyordu. Sevmek için, şiddetle heyecanlanmak İçin bana lâzım olan şey, sevdiğim kadının» kocasına sadakatinden fedakârlık et-ıniyocogl hususunda tam vo kâmil bir kanaattir. Aşktan ümitsiz bir hale gelmezsem, ben Verter olamam vo hikmet-İ vücudum kalmaz. Kadınlar bunu anlamadılar efendim, anlamadılar ki Verter ıstırap çekmek. İnlemek, aşktan ölmek, İşkence edilmek için halkedllmi tir; tahassürlerini alelade bir fâni gibi hayvani şekilde tatmin için değil! Hayır! Tekrar mesut olabilmek için bana lâzım olan, vaktiyle Lolot gibi evli, iffet vo naınufii’ her tüllü şüpheden Ari, fakat vazife hissinin ihanet uçurumu kenarında kati ve nihaî şokildo durduracağı bir kadındır. Ah öyle bir kadın bıı-labllsem! Lâkin hu bir rüya olurdu! O zaman ümitsizliğimi mehtaba karşı ne çılgınca. Vahşicesine ulurdum! Evet, fakat bu bir ya, heyhat! Tesadüf ettiğim bütün evli
dınlar, kendilerini bana vermek hususunda ötekilerden daha azgın. Hepsi diyor kİ: “Korkma, Vcrter. ben seni Şarlot gibi üzmem, beı. kocamı aldatmaktan bir vicdan azabı duymam, müsterih ol I» Ah. ne aptal mahlûklar! Biri olsun» bir tanesi olsun hakiki benliğimi anlamış defil! Demin şu sırada atlayışımın sebebi, artık benim için hor şeyin bitmiş olduğunu, ümitsiz bir şekilde sevmek imkânını bir daha bulabilmem imkânının kalmadıtını anlayışımdandır. Bu sabah “Bilyük Şefaat Sesi., nde “Küçük İlânlar», sütununda neşredilmek üzere bir şey hazırladım. Kimblllr. Belki de aradığım kadını bulmak fırsatı zuhur eder. Bu son tecrUbemdlr. Bakınız, lütfen bir göz gezdiriniz, kâfi derecede sarih olup oi madiği hakkında bana fikrinizi söylersiniz.
Verter, san renkli yelefinin cebinden çı kardığı bir kâğıdı uzattı. Alıp, hazırladığı ju küçük İlâm okudum:
Ocnc. Mbar, Zıassaft bir bay mehtaplı geceler pMtonlk gezintilere çıkmak maksadiyle, evlh cifldi, kocasına ihanet ctmiı/ecck bir ba> yan arıyor, Koctm Ur tanı^aoak. çocukları da tffhndlreaektir. Cevaplar Vertcr adına, gaeete idarehanesine yapılmalıdır,
— Evet, dedim, kimblllr, belki de kurtuluş buradadır, ümidinizi kesmeyiniz.
Verter birden ayağa kalkarak göz ucu İle Elvir’i işaret etti:
— Acaba, dedi, lâtif zevcenizle bu mozoleyi....
Dedlm kİ:
— Bayan, zevcem değildir; evli değiliz.
— Ha. o başka.. Demek imkânsız! Allahaısmarladık.
Ve Verter, büyük bir vekar ile bizi selâm-lıyarak, yüzünün hatları gerilmiş, yumrukları sıkılmış halde, çizmeleri ilo sararmış yaprakların halısını gıcırdatarak uzaklaştı.
Yolun dönemecinde döndü; eli İle son bu vedâ işareti yaptı.
Ceketinin gümüş düğmeleri» kumaşır mavi rengi üstünde küçücük aylar gibi pim* diyordu.
Sonra kayboldu.
(Drvaml var)
Kasırgaları evvelden haber vermek kabil, olacak.
Oklohama üniversitesi Profesörlerinden Dr. Fones’ln tekemmül ettirdiği bir nazariyeye göre, kazırgala-rın kopacağı zamanı evveldtn kestirmek kabil olacaktır. Profesör, şimşek uzunluğunu ölçen bir âlet keşfetmiş ve bununla kasırga arasındaki münasebeti tetkik etmişti. Bu tetkiki ile kasırgayı ecelden haber verebilmesi noktasında, hayli ileri giden bir katiyet elde etmiştir.
Kasırgaların, bilhassa Anıerikada, büyük zararlara sebebiyet vermeai dolay isiyle, bu keşfe büyük bir t-hemmlvet affolunmaktadır
İçki h-siri ve irtifa.
Ö400 metrelik irtifada» AK miktarda içkinin. İnsana fazla tesir e-dcceğl anlaşılmış bulunuyor» Bunun sebebi, bu İrtifalarda havada bulunân oksijen miktarının az oluşudur.
Roketlerle havanın muhtelif katlarından alman hava nümunoleHnin yapılan taiıllUerlhde. hangi irtifada-kİ havanın ne terkipte olduğu katiyetle anlaşılmış bulunduğundan, suni bir şekilde terkip edilmiş hava ile doldurulmuş bir kamaraya gönüllü kimseler ithal edilmiş ve içki tesirleri tecrübe edilmiştir. Bu araştırmaların içki ile mücadele edebilme maksadıvle yapıldığı habere ilâve a-dilmektedır.
Hicrî 19 5 0 Runtf
C. Evvel MART duluıt
18 7 22
1369 Salı 1865
Vnktt VSMlltl Mıılı
Güneş «25 12 İD
ÖCIo 12 20 « Sv
İkindi 1A.39
Akşam İS 07 1Ü.IJ0
Yatın W,ŞU i no
tnısâk 4 İli 10 44
i
Pamuk istihsal
politikamı
Yazau:
Pamuk istihsal politikamızın ıkı hedefinden biri milli mensucat sanayimizin muhtaç bulundu ğu kalite ve miktardaki pamuğu '.e min etmek, diğeri memleket iklimi nin bize imtiyaz halinde sağladığı bu kıymetli döviz metaııvlan kabil □'> duğu kadar fazla faydalanmaktın Pamukçuluğumuz son iki yıl zaı fında göze çarpacak bir gelişme yoluna girmiştir. 1948 yılında 333 bin balya etrafında olan pamuk istihsalimiz 1949 yılında 144 bin balya bıı fazlalıkla 477 bin balyaya yükselmiş tir. 1948 de 320 bin hektar olan pamuk ekim sahası 1949 da 377 bin hektara varmıştır. Evvelki yıla nazaran rekoltede ^50, ekjm sahasında da % 18 nispetinde vâki olan bu inkişaf yalnız öteden ben pamukçu lıığun merkezleri »ayılan Çukurova ve Ege bölgelerine inhisar etmeyip memleketin bütün pamukçuluk sahalarına şâmil bulunmaktadır.
Pamuk ziraatine olan bu rağbet hızını muhafaza ettiği takdirde yakın bir gelecekte yıllık istihsalimiz 500 bin balyayı bulacak ve belki de geçecektir.
Çünkü şimdi Hatay, Antalya, Malatya, Elâzığ. Diyarbakır, Gaziantep, Maraş, Tokat ve Erzincan bölgeıe-riye Sakarya vadisinde pamukçuluğa duyulan heves gün geçtikçe artmaktadır. Yalnız Halayda *7-20 ve Antalyada % 50 .nispetinde bir istihsal artışı olmuştur.
Pamuk ziraatinin ilerlemesine sebep olan âmillerin başında hiç şüphesiz pamuk fiatlerinın memleket da bilinde serbest bırakılması, ihracına müsaade edilmesi ve dünya pamux fiatlerlnin pamuklarımızın ihracına müsait bir durum ve seviye arzetme si gelir.
Pamuk istihsalimiz memleket ihtiyacından fazla olduğuna göre, iç piyasadan artan pamuğa daimi müşteri bulmanın yegâne çaresi iyi kalitede mal yetiştirmek ve bunun standardize edilmiş bir şekilde ihracına gayret etmekten ibarettir. İkl«m ve toprak şartlan iyi pamuk yetiştirmeye elverişli olan memleketimizin bu sahada açılan imkânlardan faydalanması için iyi tohumluk ve iyi ziraat vasıtaları kullanılması gerektiği gibi verimi artıran ve istihsal mas raflarını düşüren tedbirler; de alması iktiza etmektedir.
Pamuk istihsal politikamızı bu mevzu dahilinde gözden geçirecek o-lursak iyi tohumluk elde etmek için pamuk ıslah istasyonlarımızın senelerden beri çalışmakta olduklarını görürüz. Çukurova pamuk ıslah istasyonunun bulduğu akala —130 ve Yerli— 193 tohum tipi ile Nazilli pamuk istasyonunun yetiştirdiği a-kala - 1086 tohum vanyetesi pamuk bölgelerimizin toprak ve iklim şart-lanna uygun, verimi yüksek ve lelleı ı mütecanis iyi pamuk türleri olmak itibariyle tohumlarımızı ıslah yolunda ciddi çalışmalara doğru gittiğimizi göstermektedir. Nazillideki tohum tipi tel uzunluğu, tel endeksi, koza a> ğırlık ve tecanüsü. temiz açılışı ve erkencilik gibi muhtelif vasıflariyıc hattâ orijinal akalaya da üstün sayılmaktadır.
Tohum işinde Tarım Bakanlığının takıp ettiği politika istihsal bölgelerinde çiftçi elindeki bütün bozuk tohumlan iyi ve ıslah edilmiş tohumluklarla değiştirmektir. Bu maksatla 1949 yılında çiftçiye milli müessese-lenmlzde İstihsal olunan orijinal akala ve ıslah edilmiş yerli pamuk to humlanndan 345 ton. yine bu mües-»eselerin kontrolü altında 1948 Je Sümerbank eliyle 700 ton akala tohumu vermiştir. Bu arada bugün için ikinci derecede kalıp pamuk ziraatının teşvik edilmesi kararlaştı-
zın gidişi
Prof. Dr. Kerim Ömer Çağlar
rılan vilâyetler çiftçilerine de parasız olarak 25 ton saf akala tohumu dağıtılmıştır. Diğer taraftan Amerika pamuk ziraatında son zamanlarda mühim ver tutmuş olan veni sekiz pamuk variyetesi getirtilerek Çukurova ve Nazilli müesseseiennde denemelerine girişilmiştir. Bu vadide yapılan çalışmaları tamamlamak ü-zere pamuk tohumları arasında iyilerini seçmek için selektör denen ma kineierin kullanıldığını, pamuk istihsal vasatilerini ve kalitesini arttırmak için temiz tohumların ekimini yaymak ve bozulmalarım önlemek, muayyen bölgeler tohumluklarını mümkün mertebe değiştirmek ve çiftçiye pamuk ziraatinin teknik e-saslarım göstermek maksadıyla TÜı-klyenin yedi pamuk bölgesinde pamuk nevelikleri tesis edilmiş bulunduğunu, aynı maksatla yurdun muhtelif yerlerinde çırçır evlerinin çalışmakta bulunduğunu ilâve etmeliyiz. Netekim pamuk çiftçisinin elindeki toprak İşleme vasıtalarının yemleriyle değiştirilmesi ve çoğaltılması yolunda da öteden beri memnunluk ve ricl çalışmalar yapılmaktadır. Maı-shall yardım plânı çerçevesi içinde çiftçiye donatım işinde şimdi daha da fazla önem verilmeye başlanmıştır,
Yeşilkurt haşeresiyle mücadele işlerine değer verildiği gibi İşlerinin genişletilmesine de gayretler sarfe-dümektedir.
İstihsal ettiğimiz pamuğun memleket içinde başlıca müşterisi Sümerbank fabrikalarıdır. Bu fabrikalar 1948 yılında dört milyonu Eğeden,- or. milyonu Adanadan. ve bir kısmı İğ dırdan olmak üzere 14 milyon kilo akala pamuğu ve 317 bin kilo Kiev-lant, 2 milyon kilo yerli olmak üzere ceman 16,3 milyon kilo pamuk sar-fetmişlerdır. 1948 de Sümerbank 26,o milyon kilo pamuk satın almayı plân-laştırmış ise de bunun ancak 14 mil yon kilosunu alabilmiştir. Bunda filvaki bazı mıntakalarda pamuk veriminin düşüklüğü âmil olmuşsa da asıl sebep ihraç imkânları hâsıl olunca hariçte daha yüksek fiat bulacağım ümit eden ve borçlarının tecil edilebileceği rivayetlerini duyan pamuk müstahsilinin malını kısmen veya tamamen vermekten kaçınmasıdır. Bu yüzden Sümerbank tohum dağıtmak ve 3 milyon lira, raddelerinde avans vermek suretiyle aslında desteklemek istediği pamuk çiftçisi tarafından müşkül durumda bırakılmıştır. 15 milyon kilo kütlü getirmeyi taahhüt eden çiftçi bunun ancak 5,5 milyon kilosunu getirmiş ve bu arada pamuk müstahsili ile pamuğun içerde en büyük alıcısı Sümerbank arasında malın kalitesi bakımından da bir takım anlaşmazlıklar hâsıl olmuştur. Üzerinde birinci veya İkinci Akala yazılı balyalardan çok düşük kaliteli pamuklar çıkmıştır.
Pamuk satış işlerinde yukarıda aldığımız örneğe benzer başka türlülerinin dış piyasa müşterileriyle de geç mekte bulunduğunu kayda lüzum görmüyoruz, öteden beri devam ede-gelen bu satış şeklinin önlenmesi i-çın gerekli tedbirleri almakta gecik kecek olursa ıstıhsalâtımı/ın arttırılması için edilen bunca fedakârlığın boşa gideceğine şüphe etmemek lâzımdır. O halde pamuk istihsal ve ticaret politikamızın baş umdeleri a rasına taahhüt ettiğimiz miktar ve kalitedeki malı teslim ana kaidesini de yerleştirmeye gayret etmeliyiz. Çünkü ahlâk esasına dayanmıyan bir ticari sistem kısa zamanda iflâs etmeye mahkûmdur. Bunu anlaman fstemiycceklere kanun yoliyle öğretme müeyyideleri bulunmalıdır. Zira ticaret serbest olmakla beraber mili! bir gelir kaynağını körletmeye kimsenin hakkı yoktur.
Ham ve mamâl dokuma maddelerine dair haberler
Fransada :
Paris, (Hava yoliyle) — tp. örtilmll, yünlüler, d»ntclâ*ve benfttı medde-lerden müteşekkil bulunan bütün Fransız tuhafiye eşyası, geçen sene, Fransız halkının mahdut iştira kudretini gösterecek şekilde, umumi bir düşüşe tâbi olmuş, buna mukabil 1048 yılına nazaran ihracat artmıştır.
Meselâ dikiş ipliği, örülmüş yüa lüler, kordelâ. düğme, dantdâ, tül vc Inoderi, vesair maddelerden 1040 ia-tıhsal miktarları 1048 İstihsal miktarlarına nazaran daha düşük olduğu halde, aynı maddelerin ihracatı aksi seyir göstermiş ve 1040 yılı ihracatı
1948 yılının ihracat yekûnlarını geçmiştir.
Ingilterede :
•’EpoQue”don — îngtltei'e pamuklu kumaşlar ihracatında birinci durumu almaktadır "Cotton Board” salâh! yatlar bir sözcüsüne göre. İngiltere
1949 senesinde, ananevi mevkii olan, başlıca pamuklu kumaş ihracatçı memleketi unvanım yeniden almıştır. 1933 te Japonyamn ondan aldığı bu derece, harpten beri Birleşik A-merıka tarafından muhafaza edilmekte idi. 1949 da İngilterenin pamuklu kumaşlar ihracatı 903,Ö milyon yarda murabbaım bulurken Amerikan ihracatı 880.2 milyon yarda muıab-baı civarında idi .
Irlândada :
Belfast. (Reuter - Hususi) — Oe-I çen ay Güney t Handanın Blrle.jlk Amerlkaya yaptığı ketenlı öşya ihracatı 374.000 sterlingtcn fazla de-’ ğerde olmuştur. 1949 ocak ayının ye kûnundan, bu miktar İki mislinden fazla idi. Devalüasyon tam tesirini gösterdikten soma bu artışın daha da fazla olacağı tahmin olunmaktadır.
Ilalyada :
Milâno, (Reuter • Hususiı — Şubatın son haftasında, ttalyada suni ipek piyasası durgun geçmiştir. Sanayiin ilerideki ihraç vaziyeti düşünülecek olursa, umumiyet itibariyle piyasa fazla ümit verici bir durumda değildir.. V, .
Yerli fabrikaların ipek satın almamaları yüzünden. Italyan ipek piyasasında fıatler. kile başına. 30 ilâ 60 lira düşmüştür. Hemen hemen, hiç bil İhraç muamelesi tamamlanamamıştır.
Kuzey A trikoda :
Johannesburg, ıHava yolu ile) — Yün fiatlerlnin aıtmasından dolayı, Johannesburg elbise fabrikalarından büyük bir firma, yünlü elbise üstlerinin yüzde 25 nispetinde artacağım tahmin etmektedir. 1939 dan önce £ 5.5.0. a satılan yünlü elblseiurln fi-atl çimdi £ 15.15.0 dır. £ 1.15.0 a satılan fanilâ pantolonların fıati £ 4.0.0, ı geçmiştir.
Mısırda :
Kahire 6, (Ap) — Mısır Hükümeti pamuk ihracından almakta olduğu gümrük resmine beher 100 kilo için, iki lira kadar bir zam yapmaya karar vermiştir. Bu kararın tatbiki iç:u Meclisin tasdiki icap etmektedir.
Avusfralyada :
Geelong, ı Reuter - Hususi) — Bu rada yün piyasası serbesttir. Mel bourne’daki kapanış fiatleri ile mukayese edilirse. Rusların satırı almamaları yüzünden yüzde beş ilâ yüzde on ince melez yünlerden başka, bütün yünlerin fiatleri sablttfı. Rekabet gayet canlı ve umumidir. Başlıca alıcılar yerli fabrikalar. Av rupa kıtası ve Amerikadır. Bradford daha az faaldir.
Çeşitler fevkalâde olup, ekstra sü per ince ve süper bükme yünlerini ihtiva etmektedir. 15,750 balyalık teklifin hepsi satılmıştır. Fiatler şöyİti
dir: Ekstra süper ince merinos ya pağııun Üç balyası 160 peni, bir bal yası 154 peni ve 4 balyası 152 peni; melez 56’lar 63 11A 65 peni. 50 54 lör 59. peni. 46 lav 49 yeni, 40 44 1er 12 peni ve süperatil 54 ler 70 peni.
Belçikada :
Brüksel, ı Reuter - Hususi) — Bel çlka giyim eşyası ihracatı, 1948 senesinde 202.6 milyön Belçika franyi olmasına karşılık, 1949 da 247 milyon gibi mühim bir meblâğı bulmuştu. Belçlkamn en iyi müşterisi olan Holânda 125.2 milyon frank kıymetinde eşya satın almıştı; onun arkasından Danimarka (42.7 milyon); diğer piyasalardan da Norveç, Belçika Kongoau, Batı Almanya ve Fransa geliyordu,
Satış başlıca kadın giyim eşyalarında artmıştır. Evvelki sene 35.2 milyon frank değerinde eşya satılmışken. geçen sene 58.7 milyon frank kıymetinde eşya ihraç edilmiştir. Kadın vc çocuk iç çamaşırları 3.6 milyon franktan 9.3 milyon franklık eşya İhracına yükselmiştir. Erkek iç çamaşırlarının ihracı 21.5 milyonluk ken 25.9 milyona yükselmiştir; erkek şapkaları 11 milyondan 16.9 mil yona; kadın şapkaları 11.6 milyondan 17 milyona ve Örülmüş eldivenler de 4.9 milyondan 7.5 milyona yüksel mtştlr.
Erkeklerin giyim eşyası ihracatı geçen sone 50 milyon Belçika frangı değerinde olup değişmemiştir. Fakat harice yağmurluk satışı eksilmişti (8.3 milyondan 5.0 milyon franga). Boyunbagı İhracatı, 3.0 milyon frank tan 2.4 milyon franga kadar inmişti
Birleşik Amerikada :
Washlngton, (Reuter - Hususi) — Amerikan Ziraat Vekâletine göre, Güneybatı pamuk piyasalarında geçen hafta zarfında ticaret mühim miktarda yavaşlamış, fakat diğer yerlerde vasat miktarda iş olduğu bildirilmiştir. Güneybatıda, gerek dahili, gerek hariç! talepler azalmıştır. Son aylar zarfında o civarda a-gır giden ihraç satışları ancak vasat olabilmiştir. Dahili satışlar azdır. Diğer yerlerde, araştırmalar çok olmakla beraber fabrikaların aldıkları miktar umumiyetle mahduttur. Miktar İtibariyle az olan alçak kaliteler için fazla talep vardır.
Bildirilen satışlar, on piyasa dahilinde azalmış ve ceman ancak 150.100 balyaya baliğ olmuştur. Bu. ağustos sonundan beri en düşük haftalık satış miktarıdır. Ekseri piyasalar 22 şubatta kapanmıştır. Satışlar ceman 186.000 balya idi. geçen sene aynı tarihte 147.900 idi. Çiftçiler serbestçe istikraz malları teklif ediyorlardı. Fiyatlar balya başına 2.00 dolar ise 15.00 dolar arasında değişmekteydi, Vasati alçak ve aşağı beyaz kaliteler, 8n yüksek fiyatları ihtiva ediyordu.
New-York, (Reuter - Husus!) — Pamuk piyasası yeniden yükselmeye başladı. Bir çok mal teslimi geçen mevsimin yüksek mertebesine erişmiş ve bu sayede 1948 senesi pamuklarının az talebi olduğundan daha geçenlerde satıldığı hakkında dolaşan rivayetleri yalanlamıştır.
Başlıca faaliyet, mart ayı vaziyetinin denkleştirilmesi idi. 1950 mayıs alışları ve temmuz teslimlerine karşı sabit olarak binlerce balya likide c-dildl. Diğer bir hareket de, İhraç satışları, ile yeril vc Kanada fabrikalarına kredi edilmiş olan satışların temini İdi. Bunların ekserisi, ilerde yapılması muhtemel olan ânı sevkıyatı koruma maksadı ile yapılmıştı.
Yeni ekim mevsimi yaklaştığından, yakında, tüccarların yeni mahsule nazarı dikkatlerini çekecekleri beklenmektedir. Yeni mahsul hazırlıklarının fevkalâde bir tekâmül gösterdiği ve programdan bir kaç hafta i-lerde olduğu söylenmektedir
Ingiltereye halı ihracı
İzmir, 6 ı Husus! muhabirimizden) — Harbin bidayetinden beri İngiltere Hükümeti halılarımızın İngll-ttraye ithali için lisans vermemekte idi. 20 şubatta meriyete giren yeni bir kararla halıhuımızın her defasında lisana almaya hacet kalmadan İnglltoıuyo lthnll mümkün olmuştur.
Şu şartla kİ, pek yüksek kaliteli halılarımı» ancak tekrar ihraç şnr-llylo Ingiltereye İtbftl edilebilecektir. Ingilterede müstehlik eline geçebilecek halılarımız için azami fiyat ı yarda murabba)) başına 54 şilin olarak tespit edilmiştir. Bu fiyat hayli düşük olduğundan iyi kalite halılarımla ancak transit suretiyle îngiltere-ye satılabilecektir.
Trabzon, Yenice Kocaeli Geyve ve Karamürsel tütün piyasaları açıldı
Trabzon, 6 (A. A.) —• Bölge tütün piyasası bugün saat 9 da açılmıştır. Bu yıl mahsulün iyi olmamasına rağmen fiyatlar memnuniyet vericidir. Tıabzonda 340 ile 270, Akçaabatta 357 İle 220 kuruştan satış yapılmıştır. Trabzonun bu yılkı tütün rekoltesi 5 milyon 850 bin kiloyu bulmuştur. Abmlar Tekel İdaresi tarafından yapılmaktadır.
Yenice, 6 (A. A.) — Yenice bölgesi tütün piyasası bugün açılmıştır. Fiyatlar 200-225 arasındadır.
İzmit, 6 (A.A.) — Kocaeli tütün piyasası bugün müstahsillerin ve alıcıların hazır bulunduğu bir törenle açılmıştır. Tütünler 280» 270 ve 220 kuruştan Tekel tarafından satın alınmıştır. Tüccar da alıma başlamıştır. Piyasa açılış merasimini müteakip, Tekel Başmüdürü Hendek ve Düzce piyasalarını da açmak üzere Hendek ilçesine gitmiştir.
İzmit, 6 (A.A.) — Bugün Geyve ve Karamürsel tütün piyasaları açılmıştır., Karamürsel'de tütünler 207, 210 ve 250 kuruştan, Pamukovada 200 ve 260 kuruştan satılmıştır. Mahsulün bu senek! miktarı tzmitte 1 milyon 600 bin.Karamürselde 400 bin. Hendekte 1.700.000 ve Pamukovada 100.000 kilodur. Bölge itibariyle de sekiz milyon kiloyu bulmuştur.
Amerika - Türkiye
• ticareti
İhracatımızı arttırmak Içlıı Amerikalıların teşviki üzerine İzmir Odası neler düşünüyor?
İzmir, 6 (Hususi muhabirimizden) — Amerika Ticaret Bakanlığının Amerika Konsolosluğu delâletiyle Ticaret Odamıza gelen bir sirkülerinde Türkiye - Amerika ticaretinin inkişafı için her iki memleket resmi memurlarının ve Odalarının azami .gayret sarfetmesi lâzım geldiği; Tür-kiyenin Amertkadan daha fazla mal alabilmesi için kendi İhraç mallarım Amerikada daha fazla satmak mevkiinde olduğu belirtilmiştir. Bu sirkülerde Amerikan müstehliklerinin Türk elişlerine, sanat mamullerine ve yeni icat edilmiş âletlere ilgi göstermesi tabii olduğundan Amerikan Konsolosluklarına başvurularak oradan verilecek fişlerin doldurulması ve Türk firmalarının hangi çeşit maddeler üzerinde ne nisbette çalıştıklarının belirtilmesi istenmiştir.
Ticaret Odamız, keyfiyeti ilgililere tebliğ ederek, Amerikada yeni bina inşaatının artmış bulunması dolavı-slyle bu memlekete küçük boy halı seccadeler, Eskişehir lüle taşlan, her türlü el işlemeleri, tahta işlemeleri, leblebi, tahan helvası, lokum ihracı mümkün olduğunu bildirmiştir.
Seyhan barajının etiidleri tamamlandı
lıışıat için Milletlerarası İmar \e Kalkınma Bankasının finansman karan bekleniyor.
Adana, 6 (Hususi muhabirimizden) — Çukurovayı feyezanlardan korumak, araziyi Bulamak, zirai istihsali emniyet altına alarak sanayi müesseselerino ve şehirlere ucuz e-lektrik temin etmek gibi üç ana meseleye dayanan Seyhan baı-njı Ve hidroelektrik tesisleri, Adananın Kurttepe mevkiinde meydana getirilecektir.
Zemin sondajları ikmal edilen ve etüdlcri dünyaca tanınmış üç baraj mütehasaısısndan müteşekkil bir müşavirler heyetince de incelenen Seyhan barajı 50 metre İrtifada olacak, saniyede 1000 metreküp su boşaltacak, her yıl nisandan soma seviye 67 rakımına yükseltilerek elektrik istihsali vc sulama için lüzumlu su biriktirilecektir.
Barajın dibinde kurulacak elektrik santralında 24 bin beygir kuvvetinde 3 tane Francis tipi su türbini ve bunların üstünde 22.500 KVA takatte allernatör tesis olunacaktır.
Krom ihracatımız artıyor
Etibank 160 bin ton kroın ilıraç edecek
Ankara, 5 (Husus! muhabirimizden) — Türk kromlarına karşı Amerika ve bilhassa Avrupadan vâki fazla talepler karşısında gerek Etibank ve gerekse husus! müstahsil, istihsallerini Artırmak kararını vermişlerdir. 1949 rakamlarmr göre husus! teşebbüsün elindeki krom cevheri işletmeler! Etibank işletlemelerine nazaran 8 bin ton daha fazla satış yapmıştır.
Husus! krom işletmelerinin geçen sene ihraç ettikleri krom miktarı 160.000 ton civarında olup, buna mukabil memlekete 20 milyon Türk liralık döviz girmiştir. Etıbankın 1949 da ihraç ettiği krom cevheri miktarı 152.226 ton olup, buna mukabil memlekete 19.481.206 lira değerinde dolar gelmiştir. Türklyenln bir senede kromdan kazandığı döviz bu suretle 40 milyon lira tutarındadır.
Etibank kromlarım 1949 da dolar mukabili satın alan devletler ve aldıkları miktarlar şöyledlr:
Amerika 139.427 ton, / vusturya 9.243 ton, Fransa 2.032 ton. Batı Almanya 1.016 ton, İtalya 508 ton.
Batı Almanyanın, 1950 de 1949 a nazaran fazla miktarda, kroma talip bulunduğu öğrenilmiştir. Etibank 1950 senesi için 160.000 ton krom ihraç etmek üzere yeni bir program hazırlamıştır.
B(7katılıpnı tekzibine rcıfHnen
Tüccar takasta ısrar ediyor îzmlr, 6 (Husus! muhabirimizden telefonla» — Ticaret Odası Başkanı Salâhaddin Sanver’in başkanlığında bir heyet 18 bin ton üzüm stokunun dış memleketlere takas suretiyle sa-tılabilmesinl temin için Ankaraya hareket etti. Bu üzümlerin en büyük kısmı müstahsil elinde bulunmaktadır.
İMİ MMi
Kuzu kesimine müsaade ediliyor
Şehir ve civarından getirilen kuzuların sahipleri, dün valiye müracaat ederek satışa müsaade olunmasını istemişlerdir. Etlerin bozulmasına meydan verilmeden bir defaya mahsus olmak Üzere muayene edildikten sonra salılmalarına müsaade olunmuştur.
Böylelikle Seyhan santralından 54 bin kilovat enerji alınacak ve yılda 202 milyon saati csaS, 82 milyon kilovat da taşkın tahliyesi Birasında oimok üzere tâli enerji Üretilecektir.
İstihsal olunacak elektrik 66.000 voli bık hava hn’larlyİG Adanaya getirilecek, buradan da şimdilik yalnız Tarsus ve Mersine, İleride do Çukurova mn her tarafına dağıtılacaktır. Elektrik enerjini gibi yurdun her tarafında eksikliği hissedilen ve istihlâki sürekli şekilde artan bir tâli mahsulün satışından elde edilecek gelirler, projenin mail külfetini ve işletme masraflarını ziyadesiyle karşılamak İmkânını da verecektir.
İlk ettidler sonunda, proje üzerinde ehemmiyetle duran Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankası, Adanava mütehassıslar heyet! göndermiş, burada tetkikler yaptırmıştır, Banka projenin finansmanı işini, içinde bulunduğumuz şu günlerde kati bir karara bağlıyacaktır.
Muamele Vergisinde yapılacak tadilât
Bııgiln Ticaret Odasında bir toplantı yapıları k
Ticaret Odasında Muamele Vergisini tetkik eden komisyon, kanunda hangi hükümlerin tadil edileceği yolunda bir rapor hazırlamıştı, bugün öğleden sonra Ticaret Odasında yapılacak olan toplantıda, komisyonun hazırladığı rapor müzakere edilecektir.
Bundan başka Bölge Sanayi Birliği de Muamele Vergisinin tadili hak-kınd’' yaptığı tetkikleri bir ay evvel bir por halinde Ankaraya göndermişti. Diğer taraftan İzmir, Adana, Bursa sanayicileri de Muamele Vergisi hakkındakl düşüncelerini Anka-rada alâkadar Bakanlıklara bildirmişlerdir. Bu suretle bütün Türkiye sanayicileri Muamele Vergisi Kanununun tadiline zaruret bulunduğuna kanidir.
İstanbul limanından ihracat
En fazla tütün ve fındık scvkedildi
Ticaret Odasının menşe şehadetna-mesi kayıtlarından alınan neticeye göre ocak ayı içinde, İstanbul limanından muhtelif memleketlere 21 milyon 442.066 liralık ihracat olmuştur. Halbuki 1949 aralık ayındaki ihracat yekûnu 39.491.021 lira idi. Arada, 18.048.955 liralık bir noksanlık görülmektedir. Bu noksanlığın sebebi, ihracat mevsiminin geçmiş olmasından ileri gelmektedir.
Ocak ayında ihraç edilen maddelerin başında yaprak tütün bulunmaktadır kİ, kıymet itibariyle 11 milyon 229.000 lirayı .bulmaktadır, ikinci derecede gelen madde fındıktır, ihraç edilen fındığın kıymeti 4 milyon 446.229 liraya baliğ almaktadır.
İhracatçı Birliklerinin toplantıları
İhracatçı Birlikleri yakında yıllık toplantılarına başlıyacaktır. Bunlardan TLft^k ihracatçılar Birliği bu a-ym 22 sinde. Hububat, Bakliyat ve Yağlı Tohumlar Birliği ise ayın 23 ünde toplantı yapacaktır.
Her iki birliğin toplantısında da geçen yılın faliyet raporu okunacak, ve 1950 yılında ne suretle çalışılacağı bahis mevzuu olacaktır.


| 6/111/1950 Pazartesi |
Borsalarda vaziyet
İstanbul :
Ticaret Boısasında hndık fiyatları tekrar ilerleme kaydetmiş 120 tonluk satış olmuştur Nebat! yağ grupunda, aprirtpı yani, ıtı/tlu pağmın muhtelif kaliteleri üzerine mahdut miktarda muamele cereyan etmiştir
Kambiyo ve Esham Borsacında %7 faizli Milli Mudafaa tahviller inin ikinci, üçüncü, dördüncü tertipleri üzerine i§ olmuş, fiyatları ilerleme kaydetmiştir. Altın piyasasında ise yine düşüklük baş-gÖHtermiştır.
İzmir :
ve
A
B
Hafta başında borsada çHfin/rksi.t /m gevşek bir durum arzetmlş 23 santim daha geı ilcmiştir. incirleri aranmasına mukabil mallarda durgunluk vardır.
kum ıız fiyat 6l>llfl ur. riffl
Boraadıı pamuk hareketli idi. Pamuk yağının sakin durumunda bir değişiklik oiıııüinışlır Alıalorın pamuk fc’A-irdepi-ne karşı olan alâkasızlıkları devam et mektedlr.
Adana :
Ticaret Bordasında pamuk kalıt eleri üzerine biı muamele olmamıştır.
E
L E
E T
ve DÜNYA
BORSA
v
I
L
I
KAMBİYO
İstanbul Borsası
Açılış Kapanış
i Sterlin# 7.00 7.84
100 Dolar 281. — 2X0-
100 Fr. Frangı... 0.80 0.80
10i) İsviçre Fr... 64.03— 64.03
loo Belç. Fr...... 5.60— 5.60
lı>0 leycç Kr..,. 54.12.50 54.12,50
100 Florin 7368.40 73.68.40
100 Liret 0.44.128 0.44.12*
100 Drahmi ...... 001.876 0.01.876
100 Efcoudos 9.T3.9O| 9.78.90
Altınlar
Bugün Eski kur
Lira Lira
Külçe Terli Gr 5 88 5.93
Külçe Deguesa. 5.95 5 99
Cumhuriyet ... 40.35 40.25
Reşat (4 35 4 4 15
•••>••••• 40.30 40.50
Gulden ......... 39 75 39.80
Ingiliz 52.25 52 50
Franeız kok ... 44.35 44—
NnpoUon IH 41.20 11 25
İsviçre 41— 41.50
Neıv-Yıırlc'lıı : onsu: 8 35
Gümüş, Platin
En aşağı En yukarı
Gümüş Gr «M
PhMIn •’ 10.— J 11—
Zürich Borsası (Serbest)
3.111.1950 İsviçre Frangı
Duı umu En aşağı En yukan
Türk Lirası 0.95 1 03
Dolar 4.29 4.30 1/2
Srerllng 10.25 10 45
Frnnntz Frangı 1 IA 1 1*>
ESHAM VE TAHVİLAT
Devlet Tahvilleri
Lkramiyell tahviller Kapanış (•)
%5 1933 Ergani 23.20 24—
$V5 1938 lkranılyeil 21.30 2L6O
55 Mili! Müdafaa 1 21.30 22—
55 1941 Demiryolu IV ... 97.30 97.50
Ş>5 1041 Demiryolu V 08.80 90.—
%4 1/2 1949 ikramiyell «... Diğerleri 97.35 98.-
(&6 1941 Demiryolu VI 97.50 Û7.50
1 ı ♦» H. !•-11(1 DIB A !«••••(••••••• 97.50 98.—
%6 .. II 08.45 99—
*6 „ III 97.50 99—
1948 İstikrazı I 98.20 08.—
TrO 1948 U 98.30 08.—
Milli MüdtUa. I 06.35 iti
%6 1949 I 97.15 98—
%7 1934 81vas-Erzurum I. 20.60 20.00
r(7 1934 .. II.-VII. 20 70 20.40
Teî 1941 Demiryolu I 21.15 21.61
%7 İMİ „ II 21.95 21.85
%7 1941 „ III 21.20 21.20
%7 Milli Müdafaa I 21.15 21.20
22.20 22—
^ 7 ,, ,, III. •••••• 21 — 20-60
%7 .. „ IV 21.— 23.—
Şirket Tahvilleri
Anadolu D.Y. Tertip A/B. 109.— 107.-
H •• •» C. — —
.. .. 69— 60—
,, „ Mllmeıı. Renet. 67.50 67.50
Şirket Hisse Senetleri
T. C- Merkez Bankası ... 131 — 131 50
T. C. Ziraat Bankası 20 25 20.30
Türkiye İş Bankası 27 50 27.—
Türk Ticaret Bankası 5.— 5—
Aralan Çimento 17— 17—
Sark Değirmencilik 23 25 23.50
Milli Reasürans 16.26 —
Ecnebi Tahviller
Mısır Kredi f(»n*|vr 1003 | i72. ~ |
MEMLEKET TİCARET BORSALAR!

İstanbul Ticaret Borsası
İzmir Ticaret Borsası
Hububatı
Buğday yumuşak (TÜc.) Buğday yumuşak (Oflnln),. Arpa Yemlik (dökme) .... Mısır (San) çuvalı .......
Fnsulya Selanik (çuval) ... Fanulya Çalı sert (dökıne) Kuşyeml ..................
Mercimek kırmızı K. çu. Mercimek yeşil (İç çuval). Nohut naturel ............
Ttığlı tohumlar ı
Ayçlçcfti tohumu .....
Kct.entohumu ......
Kcndirtohumu .....
Susam (Bandırma) Yer fıstığı kabuklu
•ti t
Kıını Meyvatar t
Fındık (kabuklu alvrj) ......
Fındık (îç tombul)
Ceviz (kabuklu) .............. Ceviz (Iç natürel) ........
Dokum» Ham Mnddrlerh
Tiftik (ana mal) .......
Tiftik (Natürcl) ........
Yapak Anadolu (Kırkım)
Ham deriler :
Sığır salamura (kasap) kİ Keçi tuzlu kuru kilosu...
Koyun hava kuruau kiloau
Nebat! Taklar t
Zeytinyağı (Ekstra ekstra) Süaamyagı (Rot. tenokell) Ayçiçeği (Raflno lonokell) Fındık vn t ı (Çıplak I „ ...
Bugün
Eski Kapanış
Bugün
29.30
31.—
40.—
33.—
32.80
171 /180
42.—
205.—
160—
180—
258.—
150 165
165—
29.30
31—
23.20
20.25
49—
36—
40—
49—
55—
25.20
33—
43—
30—
32—
75—
76—
176/171
(6—
215.—
3Î0.—
315—
200.—
145 —
175.—
164.—
260.—
220.—
104 —
UI5 —
I
Üzüm çekirdeksin No.9 İncir A «erişi
.. B Pamuk Pamuk Pamuk
Pamukyağı (rafine) Pamuk çekirdeği ...
Merini Akala Akala yeril
No. 8....
No. 108
I.......
II» •....«

31.—
56—
43—
' —
221— 193— 116— 16—
Son
Kapanış
51.50
56—
43— 237— 222— 200— 146—
16.50
Adana Ticaret Borsası
Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk
Pamuk makine parlağı
Akala £•
Akala II,
Akala III .....
yeril I ......
Yerli II .....
120.—
180 185 165— 153—
132.50
152.50 152—
Eskişehir Ticaret Borsası
Buğday yumuşak ....
Buğday sert .......
30. —
31. -
YABANCI BORSALAR ||
Nevv-York Borsası
Dün Eski kur 1
Buğday ((BuselikSent) Sert Kış mahsulü No. 2 ... 265 3/8 266 1/4 I
Kırmızı No. 2 ... 23S V I 2361/4 II
Pamuk Mlddllng (Lılbrosl=Sent) t eseet•••eeetve•••••• astMt 31.92 32.02 I
Mayıs 32.30 32.43
I ••eaeeteeeeeseaaeaaeoaaeeee 32.23 31.07 1
Ekim — 30.32 I
Tiftik (Eibresl—Sent) Tcksas No. 1 68,60. 56— I
Fındık (Lıbresi=Sont) Büyük Barselon (Kabuklu w 21— 22.50 I
DomeaUc) .. .. orta 22.50 • 22 50 I
bovnnı iç İthal inalı 36— 36— 1
Ekstra ir| İç ithal malı 39— ’ 39.—
Kuru liviını (Libresi —Sent) Thompson çekirdeksiz seçme * 11 1/4 11 1/4 |
Keten tohumu (Buşeii=Dûlar)... 3.75 3.S0 I
Ktt nfiSApolİR .. • ••«•••••••• 3.80 3.80
Kalay (Llbresl=Sent) 74.25 74.50 |
Lcvha-tcneke (100 libre dolar) 7.30 7.30
* Londra Borsası
Kelen tohumu (Tonu=Sterllng) Bombay 64.- • 1
Kalküta — 62.50 i!
Ter fıstığı Hindistan — 61 3/4
Bradford Piyasası
Tiftik iyi nuıl (Lıbroûi=Pent) «M» 34— Konul
., • Sıra malı „ — 3 ü— .. '
tün Anadolu „ „ 20'21 20/21
Trakya ,. „ 18/21 18'21
İskenderiye Borsası
Pamuk (Kantan=TaHarı ........
Ashmounl Kısa elyaftı F/G. — 80.65 II
Karnak Uzun elyaflı F/G. — 91.80 I
(') Gününde Bursadn »»
t
’ ıhvılbLl vo eshamın arz ve taleplere göre taayyün eden takribi piyasa değerleri.
I
Sayfa C
SIYASI İKTİSADİ
YENİ İSTANBUL
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi :
YENİ İ6TANBUL NEŞRİYAT LIMITED ŞİRKETİ MÜDÜRÜ: FARUK A» SÜNTER Bu sayıda yanı işlerin) fiilen İdare eden : SACİT OGET
Basıldıft) yer:
YENİ İSTANBUL MATBAACILIK LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI
İkinci sayfamızdaki siyasî, üçüncü sayfamızdaki kültürel, beşinci sayfamızdaki iktisadi başmakalelerde ileri sürülecek fikirler tamamen yazarlarına aittir.
Müfettiş Yardımcılığı İmtihanı
Çalışma Bakanlığından:
Münhal bulhnan 35 lira maaşlı Çalışma Bakanlığı Müfettiş Yardımcılıkları ile. İş Müfettişi Yardımcılıkları İçin aşağıdaki esaslar dahilinde müsabaka İmtihanı
I — Anından şartlıır:
A)
açılmıştır:
B)
C)
1
YENİ ISTANBUL’un
hediyeleri
»•
(30 ı ku-
Hastalık ve
İBtlhlâ.k ba*
SATIŞ YERİ: Türkiye Vekili
îdaresi, Da-Kanunları,
arasında ter-Bihndlğl gibi, seçilecek biri "5” bin lira
DUnvaca tanınmış ve hastahanelerimızcc dc kullanılarak tecrübe edilmiş olan
J. ODELGA
Kanununun "Esas-birinci kitabı He
İstanbul, Karaköy Palas 6 ncı kat. No. 15, Tel: 40594
devamlı okuyucularına
Kimyager aranmaktadır
İstanbul Üniversitesi
7 Mart 1950
üncü maddesinde yazılı
inci gününde 30 yaşını
değişikliklerine ve her nevi dayanmaya elverişli bulun-
Memurin Kanununun 4 vasıfları haiz olmak, 1950 yılı ocak ayının geçmemiş bulunmak. Soğhk durumu iklim yolculuk güçlüklerine mak. •
Hiç bir suretle hürriyeti bağlayıcı bir ceza ile hükümlü bulunmamak, •
Hukuk ve iktisat Fakülteleri. Siyasal Bilgiler ve Yüksek iktisat ve Ticaret Okullarından veya bunlara muadil yabancı okullardan mezun olmak. Yapılacak soruşturma neticesinde sicil ve seciyesi itibariyle mesleğe alınmasına engel bir hali bulunmadığı anlaşılmak.
D — imtihan şekli, tarihi, ve mevzuu:
Şekil: Ankara ve İstanburda yapılacak olan yazılı imtihanı kazanacak adaylar. Ankara’da sözlü imtihana dftvet edileceklerdir.
Tarihi: Yazılı imtihana 2 maya 1950 tarihinde başlanacaktır.
Mevzuu:
1
Ç)
D)
E)
A)
B)
C)
2
3
İngilizceyi iyi bilmesi lâzımdır. Taliplerin evrakı ınüsbltele-rlnln aslı veva suretleriyle Ankara'da Petrol Ofisin SelAnik Caddesi 60 numaradaki merkezine, İstanbul'da Kozluca Handaki Şubesine şahsen veya yazı Jle müracaatları rica olunur
(2835)
Fen Fakültesi Dekanlığından:
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesinin dâvetlisl olarak şehrimizde bulunan. Göttingen'de M»x Planck "eski Kaiaer VVilhelm” Cemiyeti Balkanlarından vo Nobel mükafatını haiz Prof. Dr. Hclsenberg, aşağıda yazılı gün ve saatlerde Fen Fakültesi Umumî Fizik Enstitüsünde "T A,-n° besttir.
1_ 6.31950
2— 7.3.1950
3— 8.3.1950
4_ 9.3.1950
5 — 13.3.1950
6 — 14.3.1950
Pazartesi
Salı
S)
b)
c)
îş Mahkemeleri Kanunu İle Tatili, Umumi Hıfzıssıhha. Türki-Ttlrk vatandaşlarına tahsis edilen ve hizmetler, Ulusal Bayram ve tatiller. Demekler, Milli Korun-
lşçi ve İşveren Sendikaları Kanun-
— Çalışma, Iş Kanunu. Hafta ye’de sanat genel ma, lan.
Sosyal bilgiler. Sosyal sigortalar (İhtiyarlık Sigortası Kanunu. İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları ve Analık Sigortaları Kanunu» Analık Sigortalan Kanunu.)
— Ekonomi:
a)
DEMOKRAT PARTİ
StftNİN, EN WY0K EŞYA PİYANGOSUN!/
TERTİP ETMİŞTİR ÇEKİLİŞ : 7 MAYIS 1950

İstihsal, tedavül, inkisam ve hisleri.
Doktrinler, ’
İşletme Ekonomisi.
W
0)
— Hukuk:
a) İdare Hukuku (Vilâyetler nıştay, Memurin Muhakemat
Çalışma Bakanlığı Kuruluş ve Görevleri Kanun, İşçi Sigortalan Kanunu İşçi Bulma Kurumu Kuruluş ve hakkın d akl
kanuna dair genel
hakkında ve Iş ve Görevleri bilgiler.)
b) Ceza Hukuku (Ceza lar” başlığım taşıyan ikinci kitabından devlet idaresi vo Ammenin itimadı aleyhine işlenen suçlar ve mal aleyhindeki cürümlere müteallik genel I bilgiler.)
c) Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (kanunun vazife ve salâhiyet bahisleri ile tahkikat usullerine müteallik hükümleri hakkında genel bilgiler.)
ç) Medeni Hukuk (Medeni langıç" ve Borçlar hükümleriyle icar, ve müruru zaman genel bilgiler.)
4 — Maliye ve Muhasebe
Kanunun "Baş-
Kanununun umumi hizmet, kefalet akitleri hükümleri hakkında
(Bütçe lan üzerinde genel bilgiler), işleri.
5 — Türkiyenin tabiî, İktisadî ve
ve vergi konu-genel
muhasebe
coğrafya-bölüntlşü. Almanca.

i


HASTANE BAŞHEKİMLERİ ve DC
NAZARI DİKKATİNE
YENİ ISTANBUL’un devamlı okuyucuları tiplcdlği müsabaka büyük rağbet görmektedir, gazetemizin devamlı okuyucularından kura ile ••10” bin lira sarfedilerek Avrupa da, bir diğeri de
ile yurdumuzda üç sene müddetle tahsil ettirilecek ve ayrıca dokuz okuyucumuza da altın, gümüş ve madeni saatler hediye edilecektir. Kendisi veya yakınlarından biri tahsil edecek durumda değilse, tahsil hakkı kazanan kimseye bu ikramiyenin karşılığı % 20 noksanlylc hediye edilecektir. Abonelerimizden başka, devamlı okuyucularımızı tespit için, aylık abonman kaimeleri çıkardık. Bu karneler her ayın beşinci gününe kadar 280 kuruşa satılmakta ve bir aylık gazetenizi tenziJtAtlı olarak temin etmektedir. Böyiccc abonelerimizle beraber bu karne sahibi okuyucularımız da kuraya girmeğe hak kazanmış oldular. Bir senelik abonelerimize (İl, aJtı aylıklara (2» ve üç oybklara da (D kura numarası verildiği İçin sürekli Üç aylık abonman karnesini getiren okuyucularımıza da birer kura numarası vermeyi kararlaştırmış bulunuyoruz.
Son günlerde abonesi olmayan ve karne de alamıyan okuyucularımızın sürekli müracaatları ile karşılaşmaktayız. Bu okuyucularımız, bulundukları yerlerin hususiyetlerini ve şahsen dolaşmalarım icap ettireh İşlerini İleri sürerek, gazeteyi fiilen okuduklarını İspat edeceklerine göre, kendilerine do ayni hakkın tanınmasını ve kuraya dahil edilmelerini istiyorlar. Bu müracaatları da haklı gördüğümüz için bugünden İtibaren gazetemize -birinci sayfanın sağ sütün başına,- bir küçük kupon ilâve ediyoruz. Bunları biriktiren devamlı okuyucularımızı da abonelerimiz ve karne sahibi okuyucularımız gibi kuraya sokacağız. Bu kuponlardan (90ı tane getirene bir kura numarası verilecektir. Kuponla birlikte kısmen karne kapağı olan okuyucuların karne kapaklarının beheri pon karşılığı olarak kabul edilecektir.
MamulAtı: Elektrikli Slerlllzaji.von, Dezenfckslyon cihaz ve Aletleri, komple Sterllizasyon ve 1A-boratuar tesisleri, Farmasötik Endüstri için hususi cihazlardan bir parti gelmiştir.
OSMAN TAŞÇIOĞLU
sB



V
• V
w •• sog su-kuponu
Birinci sayfanın tun başındaki saklamayı ihmal etmeyiniz!
•'Lâleli0 konferanslar verecektir. Giriş ser-(2771)
Dalga sahalarının kuvaııta-teorisinde yeni inkişaflar. Dalga sahalarının kııvaııta-teorisinde yeni inkişaflar. Dalga sahalarının kuvanta-teorislnde yeni inkişaflar Dalga sahalarının kuvanta-teorisinde yeni inkişaflar. Dalga sahalarının kuvanîa-teorisinde yeni inkişaflar. Dalga sahalarının kuvaıı’a-teorislnde yeni inkişaflar
Çarşamba
Perşembe
Pazartesi
Salı
cuma günü
saat
16
M
M



16
16
16
16
16
10.3.1950
felsefi esaslara dair” umumi bir konferans verecektir.
Sft8t
17 de "Modern Atom Fiziğindi kî
Yukardan cereyanla işleyen,

Çok sağlam
Hafif. İşletme
Buna
mukabil
şasisiz ince yapı • otobüs
ve dayanıldı.
masrafı az.
içerisi geniş.
VVAGGONFABRIK
UERDINGEN A. G
KREFELD
UERDINGEN
ile beraber çalışmaktadır
TÜRKİYE MÜMESSİLİ!
Taylan - Etker, İstanbul - Galata, Tahir Han 31/33
DÜSSELDORFER WAGGONFABRIK A. G., Düsseldorf

! I

GRİP, NEZLE. vC SOĞUK
ALGINLIKLARINA KARŞI KULLANILIR
arzu edenler, numaralarının vasatisi 5 den aşağı olmamak şartiyle derece sıraları itibariyle, İş Müfettiş Yardımcıbklanna atanacaklardır.
Bunlardan terfi sürelerinin sonunda müfettişliğe tâyin edilecek olanlar, dörder aylık müddetlerle meslekî görgülerini artırmak Üzere yabancı memleketlere gönderileceklerdir.
IV — İmtihana girmek istiyenler 10 nisan 1950 tarihine kadar Çalışma Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanhğına^blr dilekçe ile müracaat ederek imtihana hangi vilâyette (Ankara - İstanbul) iştirak edeceklerini bildirecekler aşağıdaki belgeleri göndereceklerdir. Nüfus cüzdanının aslı veya tasdikli sureti. Kendi el yazısı ile hal tercümesi. Askerliğini yaptığı veya imtihan ren bir sene Diplomasının sureti.
6 adet Sağlam duğuna
nacak sıhhi heyet raporu.
Her hususta daha fazla malûmat, Çalışma Bakanlığı Tef-Kurulu Başkanlığından alınabilir. (2702)
ve
A)
B)
C)
D)
E)
F)
6x9

21 Nisan
İkramiye çekilişi Çocuk hesaplarına tahsis edilmiştir.
tiş
ertelenmiş olduğunu aslı veya usulen
tarihinden iti-gösterlr belge, tasdik edilmiş
31 Mart
akşamına kadar bankamızda açılacak en az 50 lira bakiyeli Çocuk Hesapları bu çekilişten faydalanırlar.
cb’adında fotoğraf.
ve yolculuk zahmetlerine dair tam teşekküllü bir hastahaneden ah-
mütehammil ok
150 lira bakiyeli Çocuk Hesapları diğer ikramiye çekilişlerine de katılırlar.
TÜRKİYE İŞ BANKASI
M Ü Z
I^IANÖUL
BVGflN AÇIK OLAN MtZELEH
Atatürk lnkılûp .Müzesi: 10-12. 14-17.
AyaıoDa (Telf. 21750, 10-16.
Türk ve îelAm Enerleri: 13.30-
16.30.
Belediye Müzesi: 10-12. 14-17.
Tevfik Fikret Aeljnn MÜr.r«i ; 10-12. 14-17.
•tZMÎR
Arkeoloji Müze»! (Telf. 3324)
9-L2. 13.30-17.
TİYATROLAR
İSTANBUL
ŞEHİR TİTATUOLAKI:
DRAM KISMI (42157) 20.30 da KatÜ.
KOMEDİ KIS5U (40409) 20.30 da Hanımlar Terzihaneni.
MUAMMER KARACA , OPEKE-Tİ: 20.30 da Onman Blkee.
YENİ SES OPERETİ: 20,45 te DUBARA.
TAKSİN BELEDİYE PAVYONU i (Tel: b29W Parisli gantö« Boıe AvrLL
ANKARA
BÜYÖK TİYATRO: Peer Gyn» (Talebe geceni).
Mt.çüK TİYATRO (11169) 6aat: 20 de 1 — Dünya Göziylc. 2 — Tüccar.
(OCUK TİYATKOSü i Yıldız Eve (Suat 11 de).
İZMİR
Şehir TlyatroBU Komedi kıs romda temsil yoktur.
ÖĞRENMEK İHTİYACINDA OLDUĞUMUZ HERSEY
SİNEMALAR
BEYOĞLU CİHETİ
AKIN (80718) Kanun Harici. ATLAS (40836) Eğlenceler PerİHİ.
/---------------
Eğlenceler perisi
Renkli (Eaeter Parade)
FRED ASTAİKE
JUDV GARLAND
V------ ------

ALKAZAK (İ25(J2) Hlnd Esran.
AR (11394) Rnklbeler
ÇÎÇEK: 1 — Gizli Emir, 2 — Kıa-kunç Kadın (renkli),
ELHAMRA (13595) Hamlet.
İNCİ (85595) La Travlata.
Kanunsuzlar
sokağı
MARK STEVENN RİCİİARD UİDMARIt.
İPEK (44289) Knnııneıızlar Soka ğl.
LALE (43595ı Hamlet.
MELEK (40868) Lulu Belle. SARAY (41656) Tatlı Belalar. 6LATPARK, (88143) 1 — Zehird
ı p E K
Şüphe. 2 — Huı rııun Sonu (Türk filmi).
Sİ* M ER (12851ı Meçhul Şurkıci. ŞARK(40380) Kocamı Öldürmedim.
ŞIK (43726) 1 — Tarzanın lntl-luımı. 2 — Çöl Şahini.
TAKSİM (43101) Uyumıvan Adam.
TAN: 1 — Seven Knlblcr. 2 — Cehennem Zindanı,
YENİ (84137) l — Mösyö Verdu. 2 — Sahte Melek.
t NAL (49300) 1 — Asil Ruhlar. 2 — Kara Ok.
YILDIZ (42817) Hint Esrarı.
İSTANBUL CİHETİ
ALEMDAR (23683) 1 — Tarzan Ormanlar Aslanı. 2 — Tehdit Mektupları.
AYSI (21917) 1 — Dıııngalı Doktor. 2 — 10 Çılgınlıkları.
AZAK (23512) 1 - Aşk Kurbanı. 2 — Ölümden Firar.
ÇEMBERLİTAŞ (22513) Uçuruma Doğrıı.
FERAH: Uçuruma Doğru.
HALK (2199lı Yüzbaşı Amerika (3ü kısım birden).
İSTANBUL (22367) 1 - Kalbime Doğmuştu. 2 — Tabancalar Patla rkeıı,
KISMET (21904) 1 — D.üışet Divan. 2 — Fakir Kızı Leylâ.
MARMARA (23860) 1 — Gençlerin Sevgilisi, 2 — Korkunç Ev.
MİLLİ (22962) 1 — Tarzan Ormanlar Aslanı. 2 — Tahdit Melc-t Uplurı.
Tl RAN (22127) ] - Aşk Kurbanı.
2 — ölümden Firar.
YENİ (Bakırköy 16-126) i— Harrov Kumarbazı. 2 — Sarlo Diktatör.
KADIKÖY CİHETİ
HALE (60112) Pranga Kaçağı
(2 devre birden)
Ol’ERA (60821) 1 — Kara Ok. 2 — Dobrell Haşan.
SÜREYYA t'60682) 1 — Havanada Festival. 2 — Kanlı Buse.
TEİ.DEGİRMENİ; 1 — Mavi Tuna Şarkısı, 2 — Kadınların Sevgilisi, 3 — Bosna Sevdalan.
ANKARA
ANKARA: Renkli Sili prlzlor. BÜYÜK: Günah Çocuğu. CEBECİ: Kura Bahtım.
PARK: Tarzan Ormanlar Arslanı, nI'n: Tarzan Ormanlar Arslant. kİMER: Sahte Katli ve Doktor
Model Arıyor; R
I L! S; Ümitsiz Aşk.
YENİ: Şnnghayh Kadın,
İZMİR
—-----
ELHAMRAr Uçuruma Doğru.
LALE 1 — Atlnntlt. 2 — Beş Parmaklı Çpnavûr.
TAN 1 — AthınttL 2 — Beş parmaklı Cannviır.
TAYYARE: Mam»n.
YENİ UçıırunvA Doğru.
KARŞIYAKA CİHETİ
MELEK: 1 — Volan Kahramanı. 2 — Ateş Yağmuru.
SÜMEK; 1 - Çelik Ejderler. 2 -
Manıım Katili
ANKARA:
Saul ; 7.30 M. S A vali. — 7,31
Neşeli parçalar (Fİ.). — 7 15
Haberler, hava raporu. — 8.00 Şarkılar ıPI.) — 8 15 HavaPdan sesler CPU. — 8.25 Günün programı. — 8.30 Hafif müzik (P1,).
— 9.00 Kapanış.
•nENİ ISTANIM L., un bugün için tavsiye elliği programlar ı D \HII DE:
Saat: 19.20 latanbul: Radyo senfoni orkestrası konseri. —
20.30 Ankıını: ince haz (Nişaburek faslı). — 21.15 İstanbul; Fasıl heyeti konseri. — 22.00 İstanbul: Beethoven sİ bom. nmj. kuarteti.
IIARİUTE:
17.15 I.nndru: Louis Kvntncr piyano rvaltali. — 20.30 Londra: Opeı/ula bir amit. Rossi-nL. "Sevil Berberi,..
12.28 Açılış ve progıanı. — 12.30 M. S. Ayarı. Semai vo şarkılar.
— 13.00 Haberler. — 13.15 Çü-
şiili splolar (fi ). — 13.mo ögi* Gazıdeal. — 13.15 Goorge Wrlghı ıdncı ıu. orgu çalıyor (Pl.). —
ıı.mı Akşam programı. hava raporu vo kapanış.
18.00 M S. Ayarı. Şarkılar. — İH.30 Radvo salon nrkestrası. — 19.00 Haberler. — 19.15 Geçmişte Bugün. — 19.20 Yurttan «enler. — 20.00 Opera aryaları. —
20.15 Radyo Gazetesi. — 20.30 İnce saz (Nişaburek hisli), -21.00 Temsil. “Kıiy çiğdemleri,,
21.15 Serbest naat. — 23.00
Konuşma. — 22.15 Dans parçaları id ). — 23.45 M. S. Ayan vo haberler. — 23.00 Kapanış.
İSTAMH'L;
Saat: 12.57 Açılış ve Program.
— 13.01) Haberler. — 13.15 Şarkı
v« türküler iPU. — »3.30 Çv-/Itlt imfif müzik ıPU. — 13.50 Şarkı ve türküler. — 11,80 Ev kadını - Hor türlü kadın elbiseleri temizliği. — 11,40 Dans
müziği (PU, — 15.00 Programlar vo kapanış.
17.57 Açılış ve programlar. — 18.00 Dans müziği (PU. — I8.SH Sadi Yaver Ataman memleket havaları ses ve saz birliği konseri. — 10.(8) Ha herler — 19.15 Hafif ara ınüsiğl (Fİ ). — 10.20 Radyo senfoni orkestrası konseri. — 20.00 Memleket türküleri. — 20.15 Operadan sahneler ve orkestra eserleri (FD. — ?o.i5 Anadolu köy havalarından izııhlı örnekler. — 21.15 Fasıl
heyetI konseri. — 22.00 Oda müziği. — 22.35 Dans müziği (PU. — 22.15 Haberler. — 23.00 Çeşitli hafif müzik (PU. — 33.30 Programlar vo kapanış,
YABANI I RADYOLARDAN SEÇME YAYINLAR;
LONDRA:
Saat: 7.15 Türkçe haberler. —
7.15 Dinleyici İHteklcrl — 8.15 Film müziği. — 9.15 Dans müziği — 11.00 Dinleyici istekleri. — 12.30 ••Skyrockvta.. dans or-aeslraaı. — 13.15 Hafif orkes-
tra konseri. — 11.15 Müzik hâtıraları. — İli.15 Anne Shelton’ dan şarkılar. — 17.15 Louis
Ârnlner piyano resitali. — ıs.30 Haftanın şarkıları — ID.Sıı John Bııll orkestrası. — 20.31» Operada bir saat. — 21.30 Şarkı rvHml geçidi. — 21.00 Londra
Senfoni Orkestrası konseri.
UÇAK - TREN . VAPUR
DİKKA1: ilm a dohıyıslyle seferlerde değişiklik ıdahillr.
GELECEK OLAN UÇAKLAR 12.5u D.H.Y (Türk) Ankaradarı.
14.— T.H.K. (Türk) îznıirden.
15.10 L.A.Î. (İtalya) Roma, Atl-nadan.
15.40 C.Y. (Kıbrıs) Lefkoşe, A-tinndan.
16.20 D.H.Y. (Türk) İskenderun. Adana. Malatya, D. Bakır. ElAzığ. Ankaradan.
19.30 P.A.A. (Amerikan) Hong-Kong. Bangkok. Kalküta, Delhi. Karaşi, Basra, Şam-can.
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
0.— D.H.Y danaya. (Türk) Ankara. A-
13.50 D.H.Y. (Türk) îzmlrc.
14.30 D.H.Y. (Türk) An kara ya.
22.— P.A.A. (Amerikan) Brük-
sel. Londra. Gandor. New-York’a.
GELECEK OLAN VAPURLAR
16. — Anafarta» Ineboludan.
18. — Antalya. Çanakkalcdeu.
GİDECEK OLAN \AFURLAR 9.— Sus, Mudanya ya.
17. — Bakır. tMconderuna.
19. — Seyyar. Karabigaya.
GEf.ECEK OLAN EKSFRENLER
8.30 Ankaradan.
GID ECE K OLA N EKSER ESLER İd.lo Aııkarııyn.
Beyoğlu 44644 Kadıköy 60872
İstanbul 24222 Üsküdar 60915
Ankara 00. tzmir 2222 K. yaka 15055
SIHHÎ İMDAT
İstanbul Beyoğlu 44998
Anadolu yakası 60536
Ankara 91
İzmir 2251
Eminönü:
Eminönü.
Bonsason, KUçükpazar.
Ali Rıza, Alemdar.
Süreyya. Kunıkapı.
Bey oğlu:
Cemal Ataaoy. Merkez.
Limoner, Taksim.
Cihangir, Taksim.
Sağlık. Galata.
Ziya Boycr. Galata.
Şark Merkez. Şişli.
Kurtuluş, Şişli.
Hasköy.
Merkez. Kasımpaşa.
Fatih:
İsmail Hakkı, Şehzadebaşı.
Sarım, Aksaray.
Sama t va.
N’üzhet Oııat. Şehremini
Ahmet Suat. Karagümrük.
Hlisameddin Gökcngin, Fener. Eyü p:
Arif Beşer.
Beşlkhı^:
S. Recep.
Yeni ecz., Ortaköy.
Arnavut köy ecz.
Merkez. Bebek.
Kudikiiy;
Büyük ecz.
Kıuitoprak ecz.
Göztepe ecz.
Bostancı ecz. t »küdnr:
Ömer Kenan.
Hey belİHda:
Heybeliada ecz.
ANKARA
Bavar (22967)
Derman (1Ö47S
Sakarya (12221»
İZMİR
Yardım. AUancak.
Gür.elyalı, Yalılar.
Cumhuriyet. Eşref paşa. Halk. Basmahane.
Birlik. Keme rai t.u

Comments (0)