7 Ocak 1950 — Cumartesi
SİYASÎ İKTİSADÎ
Sayı 38 — 10 Kuruş


'A
21

Beyoğlu - Müellif Caddesi 6-8
Posta Kutusu 21(1*0 Beyoğlu
Abone: Türkiye içir seneliği 3^ altı aylığı 17. üç aylığı 9 liradıı Hariç memleketler iki mislidir
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Tesis eden : HABİS EDİB TÖREHAN
İlânlar: 6 ncı sayfada santimetresi 2 liradır» İlânlardan hiç bir mes’uliyet kabul cdilmoz.
Telefon: 44756- 44757 Santra! Telgraf Adresi: Hetlo. İstanbul

Ç ve DIŞ
POLİTİKA

6///J950
Maarif işlerimizde salâh
ON resmî istatistiklere göre, 1949/50 senesinde ilk mektep tahsiline başlayan çocukların sayısı 1.625.000 dir. Geçen sene bu, 1.474.000 idi. Demek oluyor ki, bu derecedeki yeni öğrenci sayısı 151.000 kadar artmıştır.
Eğer her köyde mektebimiz olsa ve bütün çocuklarımız oku-saydı, öğrenci adedi 2.400.000 olmak lâzımdı.
Demek oluyor ki, 6-7 yaş arasındaki çocuklarımızın r(67 si, okuyup yazma öğrenmektedir.
Bunun ve bundan önceki gayretlerin bir neticesi olarak, orduya katılan vatandaşlarımızın okuma yazma durumu bazı kıtalarda r>30 un üzerinde bulunmaktadır.
Yüreklere inşirah veren bir diğer nokta da, şudur: Köy mekteplerini köylüye zorla yaptırma politikası, İ946 da sarih bir mağlûbiyet ile neticelenmiştir. Fakat bu usul kalkar kalkmaz, bu sefer köylünün kendisi, mektep istemiş ve mektebini yapmıştır. Bugün, Türkiye, on yedi bin küsur ilk mektebe malik bulunmaktadır ki, bunun bin yedi yüz tanesi 1949/50 devresinde açılmıştır.
Bu 1.700 yeni ilk mektebi açmak için, vatandaş, elinden geleni yaparak, mektep binalarını inşa etmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı da sıkı bir seferberlik yaparak, bu yeni mektepler için lâzım olan 3.800 öğretmenin 1.200 ünü, mecburî nakil yolundan, yani şehirlerde fazla gördüğü Öğretmenler arasından, iki bin altı yüzünü de yeni mezunlardan tedarik etmiştir.
Mecburî nakil yüzünden geçen sene koparılan gürültüleri hep hatırlarız. Halbuki bu sayede 1.200 yeni ilk mektep açmak ve 150.000 çocuk daha fazla okutmak mümkün olmuştur.

Memleketimizde de, her yerde olduğu gibi, her vatandaşın o-kuma yazma bilmesi, önümüzdeki 25 sene içinde mucizelerini gösterecektir. Vatandaşları okuma yazma bilen yerlerde, halkın görgüsü, modern tekniğe intibak kabiliyeti, İçtimaî ve siyasî idraki ve binnetice muasır dünya ile insanlığa her bakımdan iltihak ederek ayak uydurması işi ilerlemiştir. Bizde de böyle çalacaktır. Öğrenme nisbetlerini gösteren istatistiklerin yanı başında, artan istihsal, artan mübadele, artan istihlâk, artan hayat seviyesi istatistikleri yer a-lacaktır.
1946 senesi içinde, mektep angaryasına karşı âdeta isyan e-den köylümüzün, mektebe, şimdi kendiliğinden talip olması, maarif işlerinde de sunî ilkahın yerini, şimdi artık tabiî ilkahın ve yukardan aşağı yürütülmek istenen hareketin yerini, şimdi aşağıdan yukarıya doğru tazyik yapan hareketin aldığını gösterse gerektir.
Bir memleketin demokratik bir anlayışa doğru dev adımları ile ilerlemekte olduğunu, bundan daha iyi, acaba ne isbat eder?
Maarif işlerimizden bir diğer iç açıcı nokta, meşhur Fullbrisht Kanununun tatbik mevkiine konmasıdır. Bu kanun, bilindiği gibi. şunu âmirdir: Harp içindeki silâh teslimatı yüzünden Ame-rikaya borçlanmış 18/20 memleket vardır. Bu memleketlerin bu borçlan, Amerikan Hükümetinin tensip edeceği kültür hizmetleri için, gene bu memleketlerde sar-fedilecek ve sarfedildikçe, Ame-rikaya ödenmiş sayılacaktır.
Bizde bu borcun yekûnu on milyon dolara baliğ olmaktadır. Binaenaleyh Millî Eğitim Bakan-bğınm emrinde, İlmî tetkik enstitüleri, üniversite ve vekâlet teşkilâtı, arkeolojik faaliyetler v.s. için, munzam olarak böyle bir tahsisat mevcuttur.
Eğer bu para da iyi kullanılacak olursa, maarifimizin işlerinde de, önümüzdeki lerde belirli neticeler elde çektir.

öteki sene-edile-

Müstakil Seylân Dominyonunun Londra tcmrilcİBi Sır Ol iver Goonctıilnkc ve Bayan Dodan \v ela, Kolonıbc» Konferansına iştirak edecek olan delegelerin şerefine verdiği bir ziyafette Başbakan Attlce’yi selâmlarken.

•■y

Neşredilen resmî bir tebliğle
Ingiltere Komünist Çin Hükümetini dün tanıdı
B. B. C. yorumcusu, Komünist Çin Hükümetinin, iktidarı ekle tutan bir kuvvet olarak telâkki edildiğini ve Çinde bulunan İngiliz emlâk ve sermayesinin korunması için Komünist Çinin tanındığını izah etti
Londra, 6 (Y1RS) — İngiltere Dışişleri Bakanlığı bugün saat 11 de neşrettiği resmi bir tebliğle, Çin Halk Cumhuriyetini resmen tanıdığını ilân etmiştir. Aynı tebliğ, Çin Milliyetçi Hükümetiyle de bütün münasebetlerin kesilmiş olduğunu açıklamıştır.
Tebliğin ilâve ettiğine göre, Pe-king’teki İngiliz Başkonsolosu. Çin Halk Cumhuriyetinin Başbakan ve Dışişleri Bakanı olan Çau-ln-Lay’ye Beyinin imzasını taşıyan bir mektup tevdi ederek, Mao-Tse-Tung rejiminin İngiltere tarafından tanındığını beyan etmiştir.
çini tanıma keyfiyeti, eşitlik ve toprak bütünlüğüne karşılıklı saygı göstermek esaslarına dayanarak, iki memleket arasında diplomatik münasebetin tesisini derpiş etmektedir.
Londra 6 (YİRS) — BBC’nin bir yorumcusuna göre, Çin Komünist Hükümetinin tanınma keyfiyeti hiç
e - - •= a
Yeni Yunan


Başbakanın dünkü basın toplantısı
Basının, kendi kendini kontrol etmesi isteniyor
Baro ve Etibba odasına benzer bir basın
teşekkülünün kurulması teklifi görüşüldü
icap ettiği
ait işleri-sonra ga-

İÇ SAYFALARDA
Kabinesi
kuruldu

Kabineyi kuran ve eski bir Kıralcı olan Teotokis, Halkçı ve Liberallerin hücumlarına maruz kalıyor Londra 6 (YÎRS) — Bugün Kıral Paul’ün önünde yemin ettirilen Başbakan Teotokis’in kurmuş olduğu muvakkat kabine. avukatlar, profesörler ve bunun gibi nisanlardan müteşekkil olup, ancak ilerdeki genel seçimlere gırmiyecek olan insanları bir arava toplamıştır Bu kabine genel seçimlerden sonra yeni bir kabineye yer verecektir.
Diğer taraftan, emekli bir Kıralcı olan Başbakan Teoto-kis’e Halkçı ve Liberaller hücum ederek, kendisini bitaraf olmakla itham etmektedirler.
TeotokİN’iıı beyanatı
Alma 6 A.A. (Alp) — Yeni kabineyi teşkile memur edilen eski parlâmento başkanı Teo-tokıs, bu gün şunları söylemiştir:
Hükümetim tamamiyle tarafsız hır mahiyet taşıyacak ve yüksek memur ve teknisyenlerden müteşekkil bulunacaktır.
Teotokıs, aynı zamanda Savunma Bakanlığını da deruhte etmiştir.
Yeni kabine
Kabineyi teşkil eden Bakanların listesi şöyledlr:
Başbakan ve Savun _**a Bakam: John Teotokis.
Dışişleri Bakan: Pinpinelli İktisadi Koordinasyon Bakanı: Stefnn Stefanopulos. Adalet ropıılos.
İçişleri Maliye
Demeçte bulunan Conslantm Çaldaris, saat 19 da yeni kabine and içtikten hemen sonra Parlâmentonun feshedileceğini bildirmiştir.
Pnpagos İst Hasını geri aldı Atina 6 A A. • Renler) Dün istifa etmiş olan Yunan ordusu Başkomutanı General Papagos bugün istifasın, geri almıştır
V._________________________________
Bakanı: Angeles Bo-
Bakanı: Llanuroulos.
Bakanı: Mantznvinos.
bile
yo-ko-
de beklenmedik bir hâdise değildir. Esasen İngiliz Hükümeti böyle bir adımın atılmasını bir hayli zamandan beri tasarlamakta idi ve bundan bir ay evvel prensip kararını vermişti.
Tanıma sebeplerini izah eden ıumcu, Çinin kısmı âzamisinin
münistlerın idaresi altında olduğundan, bu hükümetin Çin iktidarını elde tutan bir kuvvet olarak telâkki etmek icap ettiğini ve Çinde bulunan İngiliz emlâk ve sermayesinin korunması için de bu yeni Hükümeti tanımak bir mecburiyet halini almıştı. Tanıma keyfiyetinin Çin dahili işlerine karışmak diye vasıflan-dırılmamasını istiyen yorumcu, bir sivil harpten muzaffer çıkmış bir tarafın tanınması olarak telâkki e-dilmek icap ettiğini ve tanıma keyfiyetinin geciktirilmesinin siyasi ve diplomatik bir hata olmuş olacağım İ belirtmiştir.
•v • • • * • 1 • 4 i • » ııı • iipc ı *..ııı:.ımı
Atlantik Paktı
Savunma Konseyi dün toplandı
Anlaşma imzalanır imzalanmaz Amerika silâh sevkiyatına bavlıyacak

New-York, 6 (YİRS) — Atlantik Paktı Savunma Konseyi, bugün Wa-âhingtonda Dean Acheson’un idaresi altında toplanmıştır.
Pakta dahil memleketler Washlng-ton sefirleri tarafından temsil edilmekte idiler.
Haber verildiğine göre, âza devletler ve Amerika arasında iki tarafla andlaşma imzalanır imzalanmaz A-merikadan silâh sevkiyatına başlanacaktır.
Paris, 6 (Y1RS) — Şimali Atlantik Paktı Müdafaa Konseyi, Avrupa rnüdafaaMyle ilgili nihai gizli plânları tesbit etmek İçin VVashinglon’da son defa olarak yarın toplanacaktır.
Başbakan, dün saat 17 de basın ınensuplarlyle Vilâyette bir toplantı yapmıştır. Başbakan, gazetecilerle basını alâkadar eden meseleler Üzerinde görüşmek arzusunda olduğunu söylemiştir. Konuşma mevzuu bu şekilde tesbit edildikten sonra, ortaya basın mensuplarının, Türk matbuatını kendi kendine kontrol etmek fikri atılmış, meslek haysiyet ve şerefinin tıpkı Etıbba Odası ve Baronun kuruluşuna benziyen bir basın teşekkülü ile korunması lüzumu belirtilerek bu esas üzerinde durulmuştur. Mülga Basın Birliğinin bir an evvel tasfiyesi talep edildikten sonra Basın Kanununun Meclise sevk ve hürriyeti temin edecek bir şekilde Meclisten geçirilmesi istenmiştir.
Başbakan, Basın Kanununa bir takını kayıtların konulmasına taraftar olmadığını, basının mutlaka kendi kendini kontrol etmesi kanaatini belirtmiştir.
Basın ailesinin kendine ne ayrılan görüşmelerden
zetecilerin yanlış haber neşrettikleri noktası üzerinde de konuşulduğu için. Başbakana, matbuat mensuplarının aldıkları haberleri acele olarak tetkik ve tahkik imkânlarının verilmesi maksadiyle, Hükümet tarafından müracaatlarını cevaplandıracak salaâhiyetli bir sözcünün tâyini ve gazetecilerin Meclis Komisyonlarındaki müzakereleri takip edebilmek imkânına ulaşmaları talep edilmiş ve bu imkânJar verilirse hâlen alınan kaynağa göre, verilen bu haberlerin daha sıhhatli olarak alınabileceği belirtilmiştir.
Bu hususlar uzunboylu konuşma Ve münkaşalara yol açmışsa ete neticede Başbakanın, komünizme, irticaa ve vatandaş haysiyetine tecavüz eden neşriyata yer verilmemesi ve bunun dışında tam mânasiyle hür bir basına taraftar olduğunu belirtmesi ve Gazeteciler Cemiyeti Baş-kanını.n da basın mensuplarının bu noktalarda tamamen aynı fikirde olduklarını bildirmesi üzerine esasta mutabakata varıldığı anlaşılmıştır.
Bundan sonra kanunun hazırlanma safhaları ve şekli Üzerinde görüşülmüştür. Muhtelif memleketlerdeki basın kanunlarının tetkiki neticesinde vaktiyle memleketimizde hazırlanan tasarının daha demokratik esasları ihtiva etliğinin anlaşıldığı ve bunun için bu projenin esas olarak ele alınması uygun düşeceği yolunda Başbakanın beyenatı üzerinde kısaca durulmuş ve vaktiyle bu tasarı hakkında İstanbul basın mensuplarının yazılı mütalâa verdikleri belirtilmiş ve bu mütalâaların tasarı kanuniyet kesbederken gözönünde tutulması arzusu izhar olunmuş ve bilhassa bu işler Ankarada Komisyonda görüşülürken, basın mümessillerinin de oraya davet olunacağı yolunda Başbakanın va’dl hatırlatılmıştır. Başbakan bu istekleri müspet karşılamış ve salondan ayrılırken: “Ben birçok arkadaşları-
nızın istediklerinden daha hür Basın Kanununa taraftarım! miştir.
Toplantı, bütün bu mevzuları kâmille götürecek şekilde, gerek sının, gerekse Hükümetin çalışması icap ettiği noktasında birleşen bir neticelenmiştir.
Iğrikapıda bulunan tarihi Ivazağa Cami çeşmesinin, içinde bulunduğu perişanlıktan kurtarılmasını ve çeşmeye su verilerek muhit ihtiyacının temin edilmesini isteyen dilek üzerine tamir ve restore edilen çeşmeye dün saat 12 de merasimle su vorllmıştir.
Geniş bir halk köHesmin iştirakiyle yapılan törende söz alan Vali ve Belediye Başkanı, Istanbulun su dâvasını ön plâna aldığım belirtmiş ve Hazreti Peygamberin “Hayat sudan gelir” sözünü hatırlatarak. “— Bü ta.rkı»ı ve nadide camii gömmeye geldiğini zaman vatandaş bana .susuzluktan bahsetti» Biz de vatandaşın ihtiyacını karşılamak için bu çeşmeyi tanzim ederek su verdik” demiştir. t
Bilâhare camiyi gezen Vali buranın da tamir ve restore edileceğini müjdelemiştir. Resimde, Vali, çeşmeden bir bardak........ su içerken görül-
mektedir




: a. jfeû&iz ^4 " •

Millî Eğitim Bakanına ait
sözler tahrif edildi
o

%
Malumatına müracaat ettiğimiz Bakan, beyanatının bir gazete tarafından bu derece tahrif edilmiş olmasına hayret ettiğini söyledi
Alilli Eğitim bütçesi hakkında dün etraflı malûmat vermiştik. İstanbul gazetelerinden birinde Bakanın söylediği sözler bir başka türlü intişar et-miştir. Bu hususta Milli Eğilim Bakam ile konuşarak malûmat istedik, bize dedi ki:
“Dün benim Bütçe Komisyonundaki konuşmalarımın hulâsası Anadolu A-jansı tarafından verilmiştir. Büyük Millet Meclisinin bir encümeninde bir Bakana ait beyanatın bir gazete ta-

rafından bu derece tahrif edilmesine hayret ediyorum. Ben. köy enstitülerimizde ve mekteplerimizde herhangi bir komünistlik cereyanının mevcut bulunmadığını ve esasen bu yoldaki tahrik ve telkinlerin dikkatle takip edildiğini söyledim. Bunun gibi din derslerinin memleketin her tarafında ihtiyari olarak okutulmakta olduğunu, imam - Hatip kursları ile tlâhiyat Fakültesinin rağbet gördüğünü beyan ettim. Bunların tamamen tersi yazılmıştır
ÎKÎNCÎ SAYFADA Yunan kabinesi niçin istifa etti ?
ÜÇÜNCÜ SAYFADA Turistik hareketleri güçleştiren engellerin kaldırılması meselesi Hüsnü Sadık Durukal DÖRDÜNCÜ SAYFADA Rıza Tevfik’in Türkçesi Refik Halid Karay Paris radyosunda bir gezinti Ayşe Nun
BEŞİNCİ SAYFADA Satılmış tablo (Hikâye) Tiyatro kronikleri: Tebeşir dairesi Kadın - Ev - Moda
C. H. P. Kurultayı mayıs içinde toplanacak
Genel Başkan Vekili: “Seçimde en mühim mesele ekseriyeti kazanmaktır’’ diyor
Bir kaç günden beri şehrimizde bulunan C. H. P. Genel Başkan Vekili Hilmi Uran, dün kendisiyle görüşen bir arkadaşımızın suallerine şu cevapları vermiştir:
— C. H. P. Kurultayı ne zaman toplanacaktır?
— Partimiz Kurultayı en geç mayıs ayı içinde toplanacaktır. Fakat toplanma günü hakkında henüz bir karar alınmış değildir.
— 1950 seçiminden sonra D. P. ııın iktidara gelebileceği kanaatinde misiniz?
— 1950 seçiminde ekseriyet sağladıkları takdirde Demokrat ve Millet partilerinin de iktidara gelmeleri tabiîdir. Iş, ekseriyeti sağlayabilmekte ve bugünkü gidişlerin gözönündeki mukadder akıbetini değiştirebilmektedir.
Halka tevzi edilecek olan arsalar
Belediye Daimi Encümeni bir kaç güne kadar Defterdarlıktan belediyeye devredilip halka tevzi edilecek arsaların tevzi şekli hakkında hazırlanan talimatnameyi tetkike başlayacaktır. Ancak bu arsaların ekserisinin üzerine gecekondular yapılmış bulunmaktadır. Diğer taraftan kooperatifler de bu arsalara müşteri çıkmaktadırlar. Bu itibarla halka çok az miktarda arsa tevzi edilebileceğinden. bu dağıtma işinin kura ile yapılması muhtemeldir.
Sahaflarda dün
geceki yangın
Dün akşam saat 20.21 de Beynzıtta Sahaflar Çarşısında bir yangın çıkmış ve 15 dükkân tamamen. 5 dükkân da kıamen yanmıştır. Yanan dükkânlardan dördü kitapçı dükkânları idi.
Yangın Bodrum Hanı ve Ali Paşa Hanı çatılarına sirayet etmişse de genişlemesine meydan verilmeden söndürülmüştür.
4
iti1
B elçikada
rezalet
te-ba-
bir de-
malî bir
• M. ?HI
Papanın iki
Hindistan Başbakanı Parıdıt Nehru’nun yeğeni Rita Nchru (uzun siyah el-bineli) arkadaşı Patricia Lettlere refakatinde Papa tarafından kabul edilmiştir. Rebim.de, kendilerini, tarihi elbiselerini giymiş olan muhafızı arasında görüyorsunuz.
ı ebe..suııııı pek müstehzi gibi!
— Belki elindeki kübik tabloyu görmüştür do.



y
JT’flJ

-

j
Devlet tahvilleri sahtekarlığı yüzünden birçok ınühim şahsiyetler tevkif edildiler
Parla 6 (Parlateki hususi büromuzdan telgrafla» — Belçlkada mali bir rezalet patlak vermek üzeredir. 1944 te Devlet tahvilleri hakkında mecburi beyan yapıldığı sırada birçok sahtekârlıklara başvurulduğu nıeyda-nu çıkmıştır. Maliye Bakanının hazırladığı listeye göre, Noelden evvel pek çok kimseler tevkif edilmiştir. Bunlur arasında Flamand eyaletinin en büyük bankası olan Anvers’dekl Kreditbunk Müdürü Malilen de vardır. (Şimdiki Başbakan bu bankanın vaktiyle malî işlerini tedvir ederdi) Aynı zamanda Milli Banka sansürü ve Boerenbond Katolik Teşkilâtı İdarecisi Cardyn do tevkif edilmiştir, Katolik gazeteler allamayı tercih ediyorlar. Elebaşıları bulmak üzere adlî mekanizma harekete geçmiştir. Bu tahviller ancak Maliye Bakanının nıüsaıuicslylo satılmakta İdi. Bu nifr aele, kabinenin akıbetini tehlikeye düşürecek mahiyettedir.
öte yandan bilindiği gibi, Katollk-ler tarafından tutulan ve yakında memlekete dönmesi mevzuunda plebisit yapılacak öten Kıral Leopold İçin halkın lehte veya aleyhte karar vernusl üzerinde de bunun tesirleri olacaktır.

Sayfa 2
Yunan Kabinesi niçin istifa etti?
-----o
Başbakan Diomides, yeni bir anayasaya geçişi temin için muvakkat bir kabine teşkilinin muvafık olduğunu Kirala bildirdi
Atina 6 (Ap) — Alexander Diomides kabinesinin istifası dün, yalnız sokak adamını değil, fakat aynı zamanda i-yi haber alan siyasî çevreleri de şaşırtmıştır.
Bıı kabine krizi Dışişleri Bakanı Konstantin Çaldaris tarafından hissedilerek haber verilmiş ve Bakan, Başbakan Yardımcısı Sofokles Venize-los’un arzusu hılâfma, kuzey Yunanistan ve Peleponez-de, seçim kampanyasına başlamış bulunmaktaydı. Bu kriz, geçen seneler içerisinde tahaddiis etmiş olan kabine buhranlarına benzemekle beraber, Parlâmentodan itimat reyi alabilecek bir hükümet teşkili güç olduğundan, bir müddet devam edeceği tahmin olunmaktadır.
Liberallerin, mümtaz şahsiyetleri arasında husule gelmiş olan anlaşmazlık, Ve-nizelos'un, dün öğleyin Başbakana göndermiş olduğu mektupta ifadesini bulmuştur.
Ordu Kurmay Başkam Mareşal Alexander Papagös'un, istifa ettikten sonra, hizmetlerini Kirala arzetmiş olduğu yolundaki söylentiler, Mare-şala yakın olan çevreler ta-
Kısa haberler
Almanyada. İnciliz, Norveç. ve Hollanda i »E al birliklerinin manevraları
Londra. 6 (YİRS) — Al manyadaki İngiliz, Norveç vc Hollanda İşgal kuvvetlerine mensup birlikler pek yakında Nurenberg ovasında hususi müşterek manevralar yapacaklardır.
Hnoer alındığına göre bu manevralar Avrupa Birliğine dahil memleketlerin askeri müşahitleri tarafından tetkik edilecektir.
Doğu Almanya Başbakanı ve e»l İntihara teşebbüs etti
Ne\v-York, 6 A.A. (AFP) — Amerikan radyo yorumcusu Drew Pearson’a göre Doğu Almanya Başbakanı Otto Grote-wohl ile karısının, Sovyet makamlariy-le aralarındaki mühiın görüş ayrılıkları neticesinde İntihara teşebbüs etmişlerdir.
vicslnaky Grotewohl’u Sovyet hasta-hknesinde ziyaret etmiş ve grip olduğuna dair bir sağlık bülteni neşredilmesini emretmiştir.
Amerikada Yunan Haberler Hervlsl yetkilini Matbuat Bürosuna devretti
AVashJngton 6 (Ap) — Yunan Büyük Elçisi tarafından dün bildirildiğine göre, Rokfeller Caddesi 30 numarada bulunan Yunan Haberler Servisi kendisine ihtiyaç kalmadığı cihetle kapatılarak, bunun vazifeleri tamamen, büyük elçiliğin matbuat bürosuna devredilecektir.
Adı geçon servilin memurlarından biri. Büronun 1942 senesinde açılmış olduğunu ve sekiz memur çalıştırdığını bildirmiştir.
Servisin müdürü Anthony Antona-kakls istifa etmiştir. Diğer müstahdemin başka vazifelere nakledileceklerdir.
Kanrıı Gülek Trygve Lle ile görüşecek
New-York 6 (YİRS) — Kore Tahkik Komisyonuna tayin edilmiş olan Türk delegesi Kasım Gülek bugün Neu-York* a varmış ve Birleşmiş Milletlerin ileri gelen şahsiyetleri ile görüşmelere başlamıştır. Eski Ulaştırma Bakanı olan Kasım Gülek yarın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Trygve Lie tarafından kabul edilecektir^
Bc-vin için değiştirilecek konferans salonu
Colombo 6 A.A. (Reuter) — 63 yaşında olan ve muhtelif haberlere göre 05 İlâ 130 kilo arasında bulunan Erncst Bevln, İngiliz İmparatorluk Ormlaaı memleketleri konferansının toplanacağı binanın üst katma koltukla çıkmak istemediğinden konferans belki de ait katta toplanacaktır.
Herkesin görmemesi için dört kişi Be-vlni koltukla, bir servis merdiveninden indirip çıkaracaklardır. Fakat basın haberleri bunu imkânsız kılmıştır,
rafından yalanlanmış bulunmaktadır.
Dün gece geç vakit gazetecileri kabul eden müstafi Başbakan Alexander Diomides, şunları söylemiştir: "İstifamı takdim ettikten sonra, Kirala, derhal yeni seçimlere tevessül edilmesinin iyi olacağını ve uzun sürecek bir seçim mücadelesinin memleketin istikbali için fayda ver-ıniyeceği kanaatinde olduğumu arzettim. Aynı zamanda seçim esnasında hizmet etmek ve mesuliyeti deruhte etmek için de bir muvakkat kabine teşkilinin muvafık o-lacağını telmih ettim. Bu kabine, yeni bir anayasaya geçişi temin edecek ve itimat beyan etmediği surette de Parlâmentoyu feshetmek salâhiyetini haiz olacaktır. Yeni kabine eski başvekillerden ve âmme hizmetlerinde yüksek makamlar işgal etmiş kimselerden mürekkep bir komisyonun da müzaheretine nail olmalıdır.”
Kıra! sarayına yakın olan çevrelerden dün gece bildirildiğine göre, Kıral yeni kabineyi kurmak vazifesini John Theotokis'e verecektir.
A
nkarada müessif
bir uçak kazası
Bir Amerikan nakliye uçağı parçalandı. Can kaybı olmadı
Ankara 6 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Bu sabah saat 9.50 de Etimesgut hava alanında müessif bir uçak kazası olmuş ve Amerikan Yardım Heyetine ait C. 47 tipindeki bir nakliye uçağı tecrübe uçuşuna çıkmak üzere meydanda muayene edilip havalandıktan az sonra motör-de çıkan bir Arıza yüzünden mecburî iniş yapmak zorunda kalmış, fakat bu teşebbüs akim kalarak u-çak yere düşmüş ve parçalanmıştır. Uçakta, pilot, râsıt, ikinci pilot ve bir deniz başçavuşu ile iki yolcu bulunmakta idi. Râsıt, başçavuş Tom-son ağır yaralıdır. Diğerlerinin yaralan da ağırcadır. Yaralılar, Gül-hane Hastahanesi yanındaki Yardım Heybeti dispanserine kaldırılmıştır. Yolculara bir şey olmamıştır. Tahkikata devam olunmaktadır
Mersinde iki vapur karay a oturdu
Mersin 6 (A.A.) — Mersin limanında dün çıkan batı fırtınası sebebiyle demir tanyarak açılmak zorunda kalan Galatasaray ve Abant vapurları sahilde bulunan Kazanlı köyü civarında karaya oturmuşlardır. Abant vapurunda 600 ton arpa, Galatasaray vapurunda da kereste vardır. Galatasaray vapuru hâdiseyi telsizle Mersin limanında bulunan Nazar vapuruna bildirmiştir. Abant vapuru da kendi vasıtalarlyle kurtulmak ihtimali olduğunu haber ver. miştir.
Avrupa Parlâmentolar Birliği Türk Grupu dün toplandı
Avrupa Parlâmentolar Birliği Türk Grupu dün toplanmış, Yönetim Kurulu raporu okunduktan sonra seçimlere geçilmiştir. Neticede Memduh Şevket Esendal Başkanlığa, Suut Kemal Yetkin başkanvekllliğino seçilmişlerdir.
YENİ ÎSTANRTTL
Rus-Fin münasebetleri
gergin safhaya girdi
Finlândiyada komünistler hâkimiyeti ele alabilmek için Başbakanın iş başından uzaklaştırılmasına uğraşacaklar
Beroınünstcr 6 .(YİRS) — Bugünkü İsviçre basını, günün en ehemmiyetli Avrupa olayı olarak dünyanın dikkatini Rus - Fin münasebetlerine çekmiştir.
“La LiberlA” gazetesi, bu hususta şunları yazmıştır: “Sovyet Rusya, Fin hükümetini, barış ve dostluk anlaşmadım ihlâl etmekle suçlandır-nııştır. Ruslar, Sovyet ordularına karşı haıhetmlş olan 300 kadar Baltıklı-mn teslimini istiyorlar. Siyasi münasebetlerini bulandırmak İçin ileri sürülen bu talep, Kremimdeki “beyinlerin” yeni bir icadı değildir. Hudut boyunca uçaklarla “kurt avına!” çıkan Ruslar, seçimlerin yaklaşması karşısında kurnazlık yapmak istiyorlar.”
“La Suisse” gazetesi, yeni bir fâ-clanın vukuunu haber vererek. “300 Battıktı ya Kuşlara teslim edilir yoksa Fin milleti Kremimin intikamına mâruz kalır” demiştir. “Gaiette de
Millî Eğitim Bütçesi dün komisyonda kabul edildi ----------------o------
Bakan, köy enstitüleri, Mülkiye Mektebinin alaea£ı yeni şekil ve Şark memleketlerindeki maarif kalkınması ve klâsikler mevzuunda geniş izahlarda bulundu
Bütçe Komisyonundaki bugüne ait konuşmaların en ehemmiyetlisi, teknik öğretim meselesi Üzerinde oldu. Bütçe Encümeni âzasından bir çoklan dünkü müzakerelerde teknik ve mesleki öğretim müessoselerinın tamamlanması ve genişletilmesi temennisinde bulunmuşlardı. “Bu mektepler yarım açıldı, malzemeleri natamamdır. Daha birçok şehirler bu mektepleri bekliyor. Ne olacaktır? Mezunlar serbest hayatta tutunamıyorlar. Bunları desteklemek lâzımdır.,, gibi mütalâalarda bulunmuşlardı.
Bakan, bugünkü cevabında bu nıüesseselerin kuruluşu tarihçesini yapmıştır. Teknik ve mesleki öğretim müesseseler! 1941 yılında çıkan ve 81 milyon ödeneğin 8 senede verilmesini tazammun eden bir kanuna göre kurulmuştur. Bu kuruluş tam mânasiyle rasyonel bir plâna istinat etmektedir. Ancak 1941 den beri para kıymetinin düşmesi dolayısiyle bu 81 milyon liralık plân rayiç farkı dolayısiyle ancak 1 3 derecesinde tahakkuk ettirilebilmıştir.
Bu mektepler açılmış olmakla beraber. bunların binaları ve teçhizatları tamamlanamamıştır. Milli Eğitim Bakanlığı bu iş için yeniden ve 10 senede ödenmek üzere 100 milyon liralık bir ödenek talebinde bulunmuştur. Bu husustaki kanun Bakanlar Kurulundadır.
Bakan, bu türlü teknik elemanlara bilhassa memleketimizin bu ma-kinalaşma devrinde fevkalâde muhtaç olduğunu, bu okullar mezunlarının bütün Devlet işletmeleriyle Marshalı Plânından alman tarım, bayındırlık ve madencilik makinah işletmelerinin ihtiyaçlarını karşılamakta olduğunu ve önümüzdeki geniş bir devre zarfında bu türlü elemanların geniş ölçüde arttırılması lâzım geldiğini İzah etmiştir.
Söz yüksek öğretim bahsine İntikal edince, Mülkiye Mektebinin istikbalinin ne olacağı soruldu. Bakan bu müessesemizin Ankara Üniversitesine bağlı bir Siyasi Bilgiler Fakültesi hafine getirilmesi için bir kanun tasarısının Mecliste bulunduğunu bildirdi.
Yüksek tahsil talebesinin durumu hakkındaki suallere karşı da geçen sene çıkan Talebe Yurtlan ve Aşevleri Kanununun tatbikatını anlattı
Lausanne”, Finlândiyada Kremlinin sözünü dinler, itaatli bir Cumhurbaşkanının, Ruslar tarafından istendiğini belirtmiştir, “Tribüne de Lauaanne” gazetesi, Rusların yeni bir buhran yaratmak ve kabineyi düşürmek için Helsinklyl devamlı bir tazyike tutacaklarını bildiriyor
Rus - Fin münasebetlenib . uk ciddi telâkki eden “Neuo Züriclıcr Zel-tung., şunları zikretmiştir: “Hel-sinkidckı realist çevreler, son Sovyet notasını çok ciddiye almışlardır. Bu nota, iki memlfket arasındaki siyasete yepyeni hır istikamet verecektir. Finlândiyanm takip ettiği dış si-jaset. Kremlinin hoşuna gitmemiştir Fin Başbakanı Kari Auguat Fager-holm'un iş başından uzaklaştırılması ve duruma Komünistlerin hâkim olması için Sovyotler tarafından pek çok gayret sarfedileceği muhakkaktır.”
• MHaİHIM*
ve şimdiden 2500 yüksek okul talebesinin bu yurtlara alınmış olduğunu ilâve etli. Modern üniversite sitelerinin kurulması için teşebbüse geçildiğini ve talebenin yiyip içmesini tenim için aşevleri açılmakta olduğunu bildirdi.
Bakan, Avrupada ve Amerikada okuyan talebemizin durumu hakkında ki sualleri de cevaplandırarak, hâlen dış memleketlerde 1250 talebemizin bulunduğunu, bunlardan 350 kadarının Devlet hesabına, diğerlerinin kendi hesaplarına vc büyük bir ekseriyetin fen ve teknik branş, larında tahsil ettiklerini belirtti.
Bütçe Encümeninde klâsikler neşriyatı hakkında da sualler sorularak bunların yalnız edebi mevzulara inhisar ettirilmemesi, ilmi ve fenni klâsiklerin de tercüme ettirilmesi istendi.
Bakan, şimdiye kadar yapılan klâsiklerin 700 ü bulduğunu, programın genişletilerek 2000 e çıkarıldığını, bu arada ilmi eserler tercümelerinin de ele alınmakta olduğ . nu, tekniğe ait eserlerin ise, Bakanlık ve Üniversiteler neşriyatı arasında yerini bulacağını söyledi.
Şark illeri maarif meselesi üzerinde durularak burada bilgi ve kültürün süratle yayılması lüzumuna İşaret edildi. Bakan, gerek Bakanlık, gerekse Doğu Kalkınması bütçesinden on yıl içersinde buradaki faaliyetleri ve açılan mektepleri anlattı. Bu izahata göre, bilhassa burada Yatılı Bölge Okullarına, Köy Kadınları Gezisi Kurslarına ehemmiyet verildiğini söyledi. Şark vilâyetlerinde 86 tane Gezici Kadın Kursu ve 30 tane Gezici Marangozluk ve Demircilik kursu vardır.
Bakan, bu yıl içinde bu kursların daha çok arttırılacağını ve Şark vilâyetlerimizin sanat okuları ve ortaokullar lle İlseler yolundan teçhiz edilmekte bulunduğunu beyan etti. Ayrıca maarif için yeni bir Teşkilât Kanununun hazırlanmakta olduğunu bildirdi.
Neticede maddelere geçildi ve bazı fasıllarda tenzilât yahut ilâveler yapılarak Devlet Tiyatrosuna yardım maddesine 80 bin lira ve Mülkiye Mektebi umumi masraflarına 10 bin lira ilâve edildi. Bütçe, bu değişikliklerle Komisyonca kabul olundu.
• •
Öğrenci yurtları ancak 7 - 8 yılda tamamlanabilecek ----------------o-----
Araş nehri üzerinde Sovyetlerle müştereken inşa edilen baraj hakkındaki sözlü soruya Dışişleri Bakanı izahat verdi
Ankara 6 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Büyük Millet Meclisi bugün Cevdet Kerimin başkanlığında toplandı. Milli Eğitini Bakanı klâsikler arasında bastırılan (Vâdim) adlı eserin Türklüğü vc Türk milli hislerini rencide eder mahiyeti karşısında ne muamele yapıldığı hakkındaki ho-ruya cevap verdi. Bu eserin satışının durdurulduğunu, okul ve umumi kütüphanelerden geri alınarak demirbaş kayıtlarının silindiğini ve bu mahiyette olan kitapların ikinci baskılarının yapılmayacağını bildirdi.
İstanbul Öğrenci Yurdu binasının durumuna dair İzahat isteyen soruyu da cevaplandırılarak binanın maili İnhidam olduğu hakkında resmi bıı* rapor mevcut olmadığını, ancak, Üniversite sitesi inşaatında yapılan tesviye esnasında bina temelleri a-çıkta kalması üzerine takviye edildiğini, hâlen tehlikesiz olan bu binada 150 genç bulunmakta olduğunu, bütün öğrenci yurtlarının 954 yılına kadar tamamlanması mümkün bulunmadığını, bu kabil tesislerin ancak 8-10 yılda tamamlanabileceğini söyledi.
Göç eden köylüler lıakkındald soru
Mnraş ilinin bazı ilçelerinden göç eden köylülerin durumu hakkındaki suali cevaplandıran Sağlık Bakanı, bu köylülerin göç ettikleri yerlerde iş tuttuklarını, hükümetin onların geçim ve sağlık durumlarıyle ilgilendiğini anlattı ve vilâyetin kalkındırılması işinin umumi devlet plânında dikkate alınacağını İlâve etti.
Baraj meselesi
Kars milletvekili Hüseyin Togaç’ın Igdırda ve Araş nehri üzerinde Sovyetlerle müştereken inşa edilen baraja dnlr sorusuna Dışişleri Bakanı şu cevabı verdi: j — Her iki tarafça 1927 de yapılan anlaşma gereğince baraj, Sovyetler tarafından yapılacak ve sonradan masraf yarı yarıya ödenecekti
Baraj ikmal edildikten sonra Sov-■•••»■•£ î HJ ! f ’ ■■
Demokrat Partinin bugünkü toplantısı
Celâl Kayarın başkanlığında 3 gün devam edecek toplantıya gazeteciler alınmıyaeak
Ankara 6 (Hususi muhabirimizde»" — Demokrat Partinin kuruluş • rastlıyan 7 ocak toplantısı ıat 10 da Gar Gazinosunda :aşkanı Celâl Bayar tarafında.. açılacaktır. Toplantıya parti milletvekilleri. Yüksek ve Merkez Haysiyet Divanı üyeleri, Müfettişlerle Vilâyet Buşkanlan vc İdare Heyetleri tarafından seçilen ikişer delege iştirak edecektir
Bunun haricinde hiç kimse, bu a-rada, gazeteciler de toplantıya alınmayacaklardır. 200 den fazla demokratın iştirak edeceği bu içtimada son kongreden bugüne kadar geçmiş bulunan hâdiseler, konuşulacak ve partiyi ilgilendiren hususlar hakkında kararlar alınacaktır.
Bu meyanda genel seçimlerde partinin takınacağı vaziyetin de bahis mevzuu olacağına kati nazarla bakılmaktadır.
Toplantı 3 gün devam edecektir
Erzincan lle Erzurum arası yollar kapalı olduğundan Erzincan delegeleri toplantıya gelememişlerdir. Son günlerde Ulus gazetesi bu toplantıda (milli husumet) andının geriye alınacağı hakkında yazılar neşretmekte ise de, İller kongresinin büyük kongre kararlarını değiştirmek salâhiyeti bulunmadığından böyle bir mevzuun görüşmeye esas dahi teşkil etmiyeccğl alâkalılarcn bildiriliyor.
yotler bizden iştirak hiaseai olarak bir milyon küsur ruble istediler.
Biz bunu mal vermek suretiyle ö-demek istedik. Bu mesele halledile-meden harp çıktı. Harpten sonra Ruslar, mal kabul etmlyeceklerini vc hissemize düşen bir milyon küsûr rublenin dolar hesabiyle nakden ö-denmesini İstedilerse de Maliye Bakanlığı, dolar - Ruble paritesinl fazla buldu. Hâlen keyfiyet Bakanlar-arası bir Komisyonda tetkik edilmektedir.,,
Soru sahibi borç ödendikten sonra Sovyetlerln barajdan bizi gene ia-tlfadet ettirmedikleri takdirde yapılacak muamelenin ne olacağını sordu.
Bakan, o takdirde iki komşu devlet arasında bu kabil İhtilâfların hal şekline başvurulacağını bildirdi.
Kara’takl Ziraat İşletmeleri hakkındaki soru
Karstakı Ziraat işletmeleri Kuru-munun faaliyetleri hakkındaki soruya Tarım Bakanı cevap verdi. Mali vaziyetin müsait olmaması dolayısıyla örneklik yapamadığım, bu yüzden erimemiş yağ alıp erittiğini, süt alarak yağ yaptığının, alınan sütün 80 tonu geçmediğini anlattı ve rekabetle şahsi teşebbüse zarar vermediğini belirtti. Soru sahibi. Karsta bir milyon 200 bin davar, 600 bin sığır olduğunu ve 100 milyon kilo süt alındığını kaydederek Devlet Ziraat işletmeleri Kurumunun kendisi zarar etmekle beraber serbest ticarete de mâni olduğunu, hayvan beslemek Ü2ere inhisarını aldığı yayladan ancak ot istihsal ettiğini, başkalarının yağlarını alıp kendi etiketini vurmak suretiyle yağ fiatlerinl yükselttiğini iddia ve bunun ıslahını talep etti.
Gördes İlçesinin nakledileceği, (Kocamutluk) mevkiinde bina inşası hakkındaki tasarı geri bırakılarak akdedilen anlaşmalara alt kanun tekliflerinin birinci müzakereleri yapıldı ve oturuma son verildi.
SPOR
Bugün yapılacak lik maçları
Galatasaray, Emniyetle;
Beşiktaş da İstanbulsporla karşılaşacak
Lig maçlarının ikinci hafta karşılaşmalarına bugün İnönü Stadyomunda Galatasaray - Emniyet. Beşiktaş - ts-tanbulapor mnçlariylc devam edilecektir, ille karşılaşma saat 12.30 dadır.
Fransız güreşçileri geliyor
Fransa Groko-Romen milli güreş takına şehrimize gelerek 14 ve 15 ocak tarihlerinde milli güreş takımımızla Gre-ko-Romen olarak iki karşılaşma yapacaklardır.
İtalyan boksörleri geliyor
İtalyan boksörleri Önümüzdeki ay başında şehrimize gelerek 4 ve 5 şubatta lstanbuida iki karşılaşma yaptıktan sonra Ankaraya gideceklerdir. Boksörler avdetlerinde do yine iki karşılaşma yapacaklardır
Türk Milli Takımı İtalyaya gidiyor
Roma, 6 (A.P.) — İtalyan Futbol Federasyonu Başkanı Ottorlno Bar&ssl bugün bir federasyon toplantısında verdiği demeçte, Türkiye Futbol Federasyonunun 2 nisanda îtalyada bir maç tertiplemek hususundaki müracaatının kabul edildiğini an.vlomlşUr.
First Vienna, Kahlrede berabere
Kahire, 6 lA.P.) — AvusturyalI First Vienna futbol kulübü llo Kahiro karma takımı bugünkü karşılaşmalarında 0-0 berabere kalmışlardır.
7 Ocak 1950

Bir Türk heyetinin güney kutbuna seyahati düşünülüyor
Savarona yatının kiralanması İçin D. Denizyollarına henüz müracaat yapılmadı
Dünkü gazetelerin bazıları, Parls-len verilen bir habere atfnn Sav&rnna yatının bir İlim heyeti tarafından kiralanarak güney kutbuna gidecekleri hakkında bir haber yayınlamışlardır. Demiryolları Idarralne henüz bu yolda hiçbir müracaat vuku bulmamakla beraber, bazı ış adamları tarafından finanse edilen ilmi bir heyetin araştırmalar yapmak üzere güney kutbuna gûnderiimo-ai bahia mevzuu olmaktadır.
Denizyollnrı İdaresi böyle bir müracaat karşısında kaldığı takdirde 8ava-ronunın kiralanmasına muvafakat edip otmiyeceği hakkında şimdiden bir şey söylemek kabil değildir.
Güney kutbuna ilmi seyahat tertip etmeği tasarlayan müteşebbislerin, Sava-ron&yı kiralayabildikleri takdirde yatta bar.ı tadilât yaptırmak vc arada gemiye buz kıracak tortibat ilâve ettirmek niyetinde oldukları söylenmektedir.
Üniversitede yeni inşaat yakında bitiyor üniversite merkez binası arkasında yapılmakta olan enstitü ve kantin bk nalarının inşaatı bitmek Üreredir. Hı> kuk Fakültesine bağlı Mukayeseli Hu» kuk. idare Hukuku, Devletler Hukuku ve Kriminoloji Enstitüleri ile İktisat Fakültesine bağlı Maliye, iktisat ve içtimaiyat, Gazetecilik ve istatistik Enstitüleri yeni binalara yakında taşınarak ve daha geniş bir surette çalışmak imkânına kavuşacaklardır. Edebiyat Fakültesinin yeni binası 1952 den evvel bl» temlyccektlr. Bununla beraber üniver» site binalarının inşaatı Türkİyede sürat rekoru sayılabilecek kadar kısa bir manda tamamlanmıştır.
W. Kempff yakında Istan bula geliyor
Büyük piyano virtüözü W. Kempft, 18 ocak çarşAmba günü şehrimize gele* cek ve biri Ankarada olmak üzere iki konser verecektir.
Belediyenin kontrolleri devam ediyor
Belediye mUrakıplan dün de 89 ırana v. 65 sebzeci, 21 kasap. 47 fırın, 24 lokanta. 45 bakkal ve diğer muhtelif esnaf olmak üzere 373 dükkân ve mües-sessyi kontrol etmişler: 22 sİ hakkında çeşitli aykırı hareketlerinden dolayı takibata girişmişlerdir. Ayrıca Beyoğlun-da gece yapılan kontroller sonunda 116 francala vc 6R0 sandövlç mllsadere edilmiş. bunları yapanlar ve satanlar Milli Korunma Mahkemesine verilmişlerdir.
Teknik Üniversitede konser
î. T. Ü. E’ektrik Fakültesi Talebe Cemiyetinin tertiplediği rl >^rll piyanist Ömer Refik Yaltkr» *n piyano resitali 8 ocak pr nü
Teknik Üniversite künft o-
nunda saat ıT.30 da yt .ır.
Davetiyeler Cemiyet m. den
temin ed leb* **
Teknik l ni\ en i ‘ ?de koniY rans
Teknik üniversite alebe Birliğinin tertiplediği konferanslardan üçünrüsü 13 ocak cuma günü (Modern Fizikte Krizi mevzuu lle Profesör Saldı Murat Uzdilek tarafından verilecektir
Ada çamları tehlikede
Bu kış havaların fazla mülfıyım gitmesi dolayısiyle ada çamlarında tırtıllar artmıştır Görüştüğümüz salAhl? *-ılı şahıslar. her scıv mücadeleye tahsis edi-h rı ekiplerin bu yıl k.ıfi gelmiyeccği ve tırtıllarla daha kuvvetli savaş yapılabilmesi için gerekli tedbirlerin şimdiden alınması lûzım geldiğini söylemişlerdir.
Bugünkü hava şartlarının devamı ada çamlarında daha tahripkâr neticeler doğuracaktır. Yetişen az miktardaki fidanlara mukabil bir çok ağaçlar, daha şimdiden kurumaktadır. Bu yüzden ytt-pılacak mücadelede bir kaç misil fazla tahsisata ihtiyaç olduğu gibi ayrıca a> matör ekiplerin de mücadeleye Iştıra a ettirilmesi düşünülmektedir.
Verem haftası
Verem Haftası münasebetiyle şehrU mU Halkevlerinde konferanslar verlN mekte ve sağlık filmleri gösterilmekte dlr.
Lodos şiddetini arttırdı
Dün. Öğledon sonra Marmara*da lodos şiddetini arttırmıştır. Bu yüzden Ha* rem - Salacak hattında saat 18 ten it> haren vapurlar İşleycmemişlerdlr.
Köprüden kalkan Boğaz vapurları da aynı sebeple Beşiktaş ve Ortaköy lake* İslerine uğrayamamışlardır.
Araba vapuru da Kabataş - t'sküdaj arasında fırtına dolayısiyle sefer yapa* madığmdan Slrkeol ile Üsküdar arasında çal ış tırıl rrı ış tır.
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU
PANORAMA
EDEBİ roman
- 38 -
Vilâyetin idari ve siyasi büttln yüksek şahsiyetleri arasında dört beş günden beri, bundan başka bir şey konuşulmuyor; Validen, Parti ve Halkevi reislerinden tutun da avukat Hafız Necati’lere, Tahıncı Zade Hacı Emin Efendilere, hattâ, kahvesi, şehrin ileri gelenlerine en seçkin bir toplantı yeri olan İsmail Kalfalara kadar hemen hereö bu bahsin cezbesine kapılmış bulunuyordu.
”— Yahu, bu işe ne dersin?,,. ^Doğrusu ben onun pek Bağlam ayakkabı olmadığını bilirdim ama, bu derecesine İhtimal veremezdim.,, “Az kalsın, başımızı ateşe yakıyordu, şu bizim mebus beyle, Partinin o züppe gençleri... ya herifi Belediye Reisi intihap etseydik; nolurdu halimiz?...”. “Hastnhaneye saat 6.30 da telefon ettiği falan hep yalanmış; nöbetçi doktordan tut da. hademelere kadar hepsi de müttefl-kan böyle bir şey olmadı, diyorlar.” “Evet, canım; bunun yalan olduğu muhakkak; şaşkın, perişan bir halde hastabaneye geldiği zaman saat tam dokuza çeyrek varmış.,, “Meselenin asıl şayanı dikkat tarafı şu; dispansere gelindiği zaman ortada doğuran kadından eser bulunmadığı gibi gûya doğum hâdisesinin vuku bulduğu odada da, ne kandan, ne kirden, hattâ ne de sondan hiçbir İz yokmuş.” ”Sözde o Alman kızı orayı temizletmiş imiş!,,,
Kâh gizilden gizliye, kâh açıktan açığa,
186
kâh sokak ortalarında yüksek sesle söylenen bu sözlerden, yapılan hu tefsirlerden, hu muhakeme ve mütalâalardan arılaşılıyordu kİ, meydanda bir cürüm, ağır bir cürüm olduğuna elblrliğiyle karar verilmiştir. Hattâ, bunun adı bile konulmuştur: Buna. Hafız Necati nevinden koyu bilginler “lakati-cenin,, namını veriyorlar, şöyle böyle okur yazarlar da “çocuk düşürme suçu,, diyorlardı. Evet, Dr. Namık Ahmet, kanun dışı, vaktinden evvel, birinin çocuğunu dü-çürtmüştü. Yahııt da vakti gelmiş bir “günahkâr hıımlleyl” “nameşru,, yükünden — muhakkak büyük bir Ücret mukabilinde! — kurtarmıştı da müşterisini ele vermemek İçin bu ayak üstünde durmayan “köylü kadın,, masalını uydurarak, herkesin gözünü boyamak istemişti. Piçin anası ise şimdi belki şehrin ücra bir köşesinde, belki de şehirden çok uzak bir yerde — hele çocuğun öldüğü haberini aldığı dakikadan beri — lohusalık devrini rahat rahat ge-çirlyordur.,
Lâkin bu, hiç kimseyi tatmin etmlyen bir tahmindi, Hattâ, İsmail Kalfa bunun tamamlyle yanlış bir tahmin olduğu kanaatindedir. Kendisine “öyleyse sen bildiğini söyle bakalım.,, denildiği vakit vicdanı ağır bir sırrın yükü altında ezilen bir adam gibi başını Önüne eğip yüzünü buruşturuyor: “Hele durun biraz... Bu İşi yine ben meydana çıkaracağım.„ gibi merakı büsbütün arttıran bir takım esrarlı sözler mırıldanıyordu. Günün birinde bir kâhin edasiyle. Tahir Beyin kulağına doğru eğilip dedi kİ: “O çocuğun anasını, Namık Ahmedin yanından başka bir yerde aramayın!,,
“— Nasıl, nasıl ?
“— Aman Beyim, beni fazla söyletmeyin, Sonra başımı nâra yakarsınız!
Tahir Bey. nüfuz ve İtibarının bütün vaka-
187
riyle zırhlanmış yüzünü ondan yana çevirip do: “ —Kalfa, bir bildiğin varsa söyle. Söz bir, Allah bir; seni ele vermem; deyince kahveci, yüreğinin içindekileri dökmeğe başladı:
“— Çocuğun anası Alman kızından, babası da Dr. Namık’dan başka kimse olnmaz. Bunların İki yıldan beri karı koca gibi yaşadıklarını bilmeyen, görmeyen kalmadı. Gerçi, vaka akşamı, Alman kızı, kucağında yeni doğan çocukla sapasağlam dolaşıyormuş. Kim bize ispat eder ki, o çocuk yeni doğmuş imiş? Belki on beş yirmi günlüktü de tam Öleceği sırada kundaklayıp meydana çıkardılar. Kundak içinde bir yavrunun — bahusus öldükten sonra — yaşı nereden anlaşılır? Hem kim adamakıllı muayene etmiş? El çobukluğu marifet, bir gürültü, bir patırdı gömülüp gidivermiş. Ben bu Keratanın ne dinsiz, ne imansız olduğunu bilirdim ama. doğrusu elinden bu kadar şeytanet gelebileceğini ummazdım. Hani, Üç yıl evvel buraya bir gözbağcı gelmişti: Benim elimden aldığı saati bir dakika sonra bir başka seyircinin cebinden çıkarır; koynuna soktuğu bir ipekli mendili İki saniye sonra bir güvercin olarak uçururdu.., Alimallah, bu onu da geçti.,,
Tahir Rey, İsmail Kalfanın mütalâalarını tasdlka çok meyilli idi. Fakat, ne de olsa, bir kahveci parçasına kendisini bir kaç sözle kan-darılıvormiş olmak kudretini bahşetmek İstemiyordu:
“— Bu söylediklerin varittir; varittir anın, bazı muhkem delâile istinat etmezse kavli-mü-ccrrette kalır. (Tahir Bey bu mecelle tabiratı-m avukat Hafız Necati’den ezber etmişti.) Dr% Namık Ahmedin yanındaki Alman kızlyle gayri meşru münasebottfi bulunduğu vc böyle bir münasebetin semeresi olan çocuğu yok etmek İsteyeceği muhakkaktır. Fakat, herif doktor,
188
kız yan doktor, böyle bir kazayı daha lik alâmetleri belirir belirmez hemen çaresini bulup önleyebilirlerdi.
••— Kız istememiştir beyim; kız razı olmamıştır; çocuğu tehdit makamında kullanıp doktoru kendisiyle evlenmeğe mecbur etmek için... ama diyeceksin ki. doktor evlidir. Henı de zengin bir ailenin kızlyle evlidir; iki oğlan babasıdır. Sözde evlâtlarına da düşkün görünül'. Lâkin elin gâvuru bunları düşünür mü? Bol para kazanan bir adamın karısı olmak birsiyle bir evbark değil, hattâ iki, Üç evbark bile yı-kar.,,;
İsmail Kalfa Tahir Beye daha ziyade yaklaşıp yüzüne kurnaz kurnaz bakarak:
“— Bana söyler misin beyim; dedi. O vaka gecesi, çocuğu göğsüne basıp neden hüngür hüngür ağhyormuş?
Bu delil karşısında Tahir Beyin avukat Hafız Necathien kaptığı bütün hukuki malûmatı uçup gitmişti. Buna rağmen. — belki de İsmail Kalfayı bir az daha söyletmek makaa-dlyle — bazı itirazlarda bulunmak İstedi:
“— Ya, neden, dedi; Alman kızı hiç sesini çıkarmıyor; hattâ doktorun tarafını iltizam ediyor?
“— Karı ahmak ıru. a beyim; bir çocuktan oldu, bir de yerinden olınak ister mi? Gelmiş buraya, başını sokacak, ekmeğini kazanacak bir yer bulmuş, hiç bunu ayağlyle teper mi?
Bu da doğru ya! Tahir Bey, derin bir düşünceye daldı. Anlamıyordu, neden şimdiye kadar adliye bu işe el koymamıştı? Neden Vali Bey en büyük idare Amiri sıfatlyle savcının kulağını bükmcmiştl? İşte, kaç gündür memleketin içi bu hâdiRoyle çalkanıp duruyor; hükümet İse hiç aldırış etmiyordu şimdi gel de. halkı bu idareye ısındırmağa çalış bakalım. Isınır mı 189
hiç? Çünkü, ne devlet kuvvetine, ne kanuna, ne hak ve adalete itimadı kalmış! Sonra birkaç kişi bir araya gelip de cumhuriyet aleyhine mırıldandı mı; bir yerde bir sızıltı oldu mu, vay, parti reisinin haline!.. Yok, yeni rejimin “Fe-vftlt,, ve “muhassenatı,, ahaliye lâzım geldiği gibi telkin edilemiyormuş; yok, irtica yeniden baş kaldırıyormuş da göz yumuluyormuş.
Parti Reisi, hiçbir zaman bu işe bulaşmış olmaktan şu andaki kadar pişman değildi, içinde isyana benzer bir hissin kabardığını hissetti. Bu ağırbaşlı, soğukkanlı adam Adeta yerinde oturamıvncak kadar tedirgindi. Kalktı; İsmail Kalfaya üstün körü bir selâm verip hızla kahveden çıktı. Kendi kendine: “Gidip Vali Beyi görmeliyim. Hiç değilse bu kayıtsızlığın sebebini anlamış olurum.” diyordu. Fakat, bu saatte Vali Bey yerinde değildir. Acaba konağına kadar mı gitseydi? Tahir Bey, buna cesaret ede mivordu. Kendi kendine: “Adam sen de dünyayı düzeltecek bir ben mi kaldım!” dedi, işte hamdolsun, partideki o haşarı gençlere, faal hizmetten el çektirmiş; gerek Halkevi teşkilâtını. gerekse İdare meclisini müfrit ve memlekete — yani vilâyete — yabancı unsurlardan temizlemiş; karınca kadrlııcc kendi sahasında lâzım gelen “Islahatı” — hattâ, buna bir inkılâp denilebilirdi — yapmıştı. Yapmıştı, yapmıştı ama, o iş başındaaı uzaklaştırdığı gençler. Dr. Namık Ahmedin etrafında toplanıp yine bildiklerini okuyorlar; yine el altından fitne ve fesat kazanını kaynatıyorlardı. Haydi, bunlar bir zamanlar, mebus Halil Remiz Beyden kuvvet alırlardı; diyelim. Onun dişi tırnağı söküldükten sonra acaba arkalarını şimdi kime dayıyorlar? Çünkü Tahir Bey, her hareketin, her kımıldanışın ardında mutlaka “hafi bir kuvvet”in mevcut olduğuna kanidir. İM
(Devamı var)

Satılmış tablo
Marguerlte Cömert
dos-
son ser
iste-
gör-P.ı
harikayı benden
— Görmek isteriz, görmek riz!
Ressam tereddüt ediyordu, misafirlere şekerleme ikram mckle meşgul karısını buldu.
— Nasıl! Üstadım, kopyesinl mİ sattınız? Rica ederim bu tekrar seyretmek zevkini esirgemoyiniz.
loyu hasretle seyreden gönç ressamla karısı.
— Müsterih olunuz, samimî tum, hakiki ‘•Satılmamış,, bendedir bizde kalacaktır. Ben ve kaı»m Öldükten sonra Luxembourg müzesine konacak.
Kumaş dokumasında en pratik
YÜN, keten, kenevir ipliklerinin dokunması çok eski bir icat olduğu halde makine örgüsünün ancak yüz senelik bir mazisi vardır. Jersenln bize temin ettiği menfaatleri düşünecek olursak içimizden bu asrı kutlulamak gelir. Bir örgü müzesi açılacak olsa ve yüz sene içinde makine örgüsünün geçirdiği merhaleleri bir görsek hayretler içinde kalacağımız muhakkaktır. 190ü senesinin şık kadınları çoraptan başka hiçbir makine örgüsünü giymeye tenezzül etmezlerdi.
Fakat unutmayalım ki o zamandan beri epey vakit geçti! Bugün, Örgü örmesini bilmeyen kadın pek nz olduğu gibi hor çeşit örgüyü örmeyen makine de yok gibidir. Sonra, bir kimse ne kadar iyi örgü örmesini bilirse bl'sln, sabrı tükenmeden elbi-
tayyör veya gece mantosu öre-lstidath, becerildi olması her şekle girebilecek bulunm- *
T Ocak 1950
orgu


SrtVÎR 5
d
Tiyatro Kronikleri
dairesi

uvardaki tablo farın suni ve ebedi canlılıklarını göstermek gayesiyle, dışardan girebilecek ziyanın bütün ihtişamını serperek aydınlatılmış
ve bir muvaffakiyeti kutlamak i-çîn birkaç vazoya fazla göze çarpmayan çiçekler konulmuı atölye-sinde, Ressam Antoino Raunard, sayısı yüze yakın arkadaş, talebo ve yakın dostlarını kabul ediyordu.
Uç gün evvel birçok vekil ve oii-tün Pariain artistik, edebî hayatı ile alâkalı şahsiyetler nin toplandığı büyük bi- ziyafette Anto-no Raunard, “Leg«on d'honneur,, nişanını almıştı. Bu ziyafet esnasında söylenen nutuklarda artistin görüsü, fırçası mizacı» ruhu ve dehâsı az veya çok anlayışlı. az veya çok samimi şekilde methe-dilmişti. Tabii her zaman olduğu gibi bu nutukları doğrudan doğru ya alâkalı olan geniş alınlı, uzun boylu artistle ufak tefek yapılı, İri gözlü, saçlarının asıl rengin kaybetmiş olmakla beraber “Satılmamış, ismini taşıyan tablonun Ön plânındaki parlak saçlı, ince genç kadın olduğu ilk bakışta an taşılan karısından başka dinleyen olmamıştı.
"Satılmamış,,. Raunard’ın sc'-gi-ye son gönderdiği, belki de en çok tesir husule getiren eseri İdi. Bu tablo hemen hemen her görenin Üzerinde aynı heyecanlı tesir» u yandırmış ve bilâ itiraz beğenilmişti. Bîr Amerikalı milyarderin çok mühim miktarda dolar mukabili safın aldığı tablonun sanatkâra temin ettiği serveti iyi malûmat almış bazı şahıslar birbirlerinin kulağına dalma arttırarak yorlardı.
*i I •« soylu
Güzel Eyer İn-bütün ra-
Paranın ne kıymeti var? şeylere kıymet biçilmez, dünyamıza ba*ka kürelerden sanlar düşecek olursa,
kamlarımız onların nazarında belki de sıfırdır... Fakat bu insanların gözleri ve hisleri olup “Satılmamış.. a bakacak olurlarsa .hakikîsini tecrübe ile hissetmeden karı, güneşi, gençliği, aşkı ve insanların sefaletini derhal görüp his sederlerdi.
Sönmüş sobasından soğuk olduğu anlaşılan fakir bir ressamın atölyesi görünüyor... Camlar kar lı... ve. bir sehpa üzerinde hos, güzel, güneşli, bahçesinin içindeki sevimliliği, sıcaklığı sezilen küçü cuk evi ile duran tablo, ön plânda da birbirlerine sokularak bu tab-
— üstat, no yazık ki bu şaheser Fransada kalamadı. Dünkü gazetede Amcr»kaya tablo ile beraber giden milyarderin geminin güvertesindeki bir resmini düm. içim sızladı, tabii bütün ris do benim fikrimdodir.
— Yanlış anlaşılmasın, gideki büyük tablo satılmıştır, hon» çok iyi bir fiatla. Fakat hakikî ••Satılmamış,, -şehlanın Üzerindi görülen ve bende kalan kuçuk yaz manzarasıdır.
Genç kadın:
— Görmek isterim, görmek iste rim, diye haykırdı.
Aynı şeyi İşitmiş olan yanındaki, sonra daha uzaktaki gruplardan sesler yükselmeye başladı:
bulaşmış ağ-razı olduğunu
Raunard yataklarının
— Etienetto, asıl göstereyim mi?
Kadın şekerleme ziyle gülümseyerek anlattı.
Antoine
başucunda bir aziz resmi gibi asıl, duran resmi getirerek:
— Işto ••Satılmamış., vo hikâye sİ, dedi. Bu asrın başlarında bi» yılbaşı arifesinde, buna fiat olarak 300 frank istemiştim, almak ıstı yen zengin tüccar pazarlığa girişti. Daha ucuza vermedim., vermedik.. Karım bana işaret ederek cesaretimi artırmıştı.
Halbuki paramız, kömürümüz, hattâ yiyecek ekmeğimiz bile yoktu... Ve senebaşı göçesi, şimdi A-merikaya giden resmin gösterdiği gibi, soğuk atölyede karnımız ar, olarak sehpanın üzerindeki yaz manzarasını seyrettik.
Yüzden biraz fazla olan sam'mî davetlinin önünde Antoine Rau nard bunları anlattı .. Etiencıte dinlerken gülümsemesine devam ediyordu. Bu hikâye o kadar «ski ve uzaktı ki..
Sonra, şöhret, kadınlarda da er keklerde olduğu gibi tevazu hissin* söndürür.
Çeviren: Nihal AYKAR
FIKRALAR
SUNİ DEĞİL BAKİ Kİ OLSUN
MERHA METSİZ
se, bilir mİ? ve elinde maddenin mı?
bir
lâzım gelmez
Hem zaten tuı . . çeşitli kumaş
varken ne diye oturup da göz nuru dökelim? Zira yünlü kumaş fasilesine bugün yün örgüsünün kumaş haline gelmiş emsi katılmaktadır, imce sıcak ve her türlü renkli kumaş la karışabilen, şeklini değiştirmeyen bu kumaş, elbise halinde dikildiği zaman giyene bir şahsiyet ve \Ücu-dunun hatlarına ayrı bir zarafet vermektedir.
elbise
dikerken, eteğini birkaç gün askıda

Çok kullanışlı olduğundan, jerse, gerek bluz, gerekse elbise yapmak için tercih edilecek bir kumaştır* Zaten yünlerin ve yün eşyaların paha lılığı dolayıslyle örgli şeyler Adetâ bir lüks eşya haline geldiğinden Jerse daha çok kıymetlendi. Bu senenlr çok güzel, drape gece elbiseleri bile İpek, dore veya sim ipiikli jerseler den yapılmaktadır
Bununla beraber şunu da itiraf etmeli kİ, elde örülen e diyenlerin, eşarpların çocuk eşyalarının zarafeti de başkadır. Hem ören kimsenin fazla dikiş bilmesine lüzum olmadığı için birçoklarına bir bluz örmek, onu kumaştan kesip biçmekten daha kolay gelir. Zira yün örgüsü İnsanın vücuduna kolaylıkla oturduğu halde herhangi bir kumaş a bunu temin etmek kolay değildir. Jerse İse yün İşlerine çok benzediğinden elbiselerinizi çok zorluk çekmeden yapabilirsiniz. Yalnız dikkat etmelisiniz:
Jerseden bastırmadan önce bırakın, zira jersenln deforme olmaya ve sarkmaya temayülü vardır. Fakat askıda durduktan sonra çekinmeden elbisenizin eteğini bastırabilirsiniz.
Bu arada el örgüleri için de küçük bir tavsiyede bulunalım:
Ördüğünüz yün işleri şayet bedeninize istediğinizden biraz büyük olursa. yünün üzerine vücudunuzun Ölçüsünü bir cetvel vasıtasiyle İşaretleyin. Sonra işaretli yerden makine ile çift dikiş halinde dikin, geri kalan kısımları kesmekte hiç bir mahzur yoktur. Yalnız bir mahzur vardır: Söktüğünüz zanıan yününüz pek fazla işe yaramaz.
Pasta ve çörek tarifleri
Tebeşir
EHİR Tiyatrosu büyük bir hamle yaptı. Dram kısmında, gayet renkli, zengin dekor ve
kostümlerle bir eser sahneye koydu. Bu. Klabund isimli genç yaşta veremden ölmüş bir Alman muharriri nin eseridir. “Tebeşir Dairesi" Vay-mar Alrr.anyasının “avant-garde,, muharrirleri arasında kendisine mühim bir yer temin eden şairin Çin âleminden naklet iği bir mevzua sahiptir. Asıl ismi A. Hensehke olan Klabund Çin edebiyatına vâkıftı, çlnce bilirdi ve fakir bir aileye mensuptu. Bu itibarla bu Cin mevzuuna sosyal bir not da ilâve ederek ona beşeri bir kıymet vermiş, eser, bu bakımdan hususiyet peyda etn.lş-tir.
Klabund dramı Çin âdetlerine ve tiyatro âdabına sadık kalarak vermiştir — esasen, Çlnde olsun, Yunanda olsun, bu ananeler klâsiktir — ve her şahsı bir karakteri, bir sınıfı temsil etmektedir. Dram da, hayatın kendisi gibi, hem basit, hem mudilidir, bir kıssadan hissedir.
“Tebeşir Dairesi,, nl türkçeye tercüme eden Feyzloğlu ona, güzel bir üslûp ve güzel bir dil de taze bir ruh getirmesini bilmiştir. Bilhassa manzumeler, lirik senbolik mükâ-lemeler zevkle dinleniliyor, kısmen Shakespeare’var! tiradlar sahneden aşarak dinleyicileri sarıyor. Genç mütercimi takdirle karşılıyoruz.
Eserde Bedia Ştatzer fena kadın, Samiye Hün nıagdure rollerini yapıyorlardı. ikisinin de kostümleri güzeldi. Bedia Ştatzer kendisine meşhur Japon artisti Sessue Hayakavayı andıran güzel bir maske yapmıştı. Samiye Hün daha muvaffakiyetli bir makyaj yapabilirdi sanıyoruz. Nçc-
lû Serlerin pek kısa bir rolü vardfe Şükrüye Atav’ınki de Öyle. Fanai kuvvetli bir tip yarattı. Yalancı şahitlik yaparken yüzündeki ifadeden tereddüt, korku, merhamet, para hırsı gibi hislerin mücadelelerini o-kıınıak sarahatle kabil oluyordu.
Tong rolünde Müfit Kiper, şair rolünde İbrahim Delideniz erkek aktörler arasında dikkate çarpıyorlardı. Kült rollerinde Necdet Mahfl Hn Şakir Arseven ise antik dramların korosu vazifesini muvaffakiyetle görerek eseri trajedi havasından kurtarmakta âmil oldular. Bu havayı en fazla veren jestleri, konuşması ve bilhassa kostümü ile Talât Artemel oldu. Dilenci olduğu sahnede sefaletten bahsederken parmağındaki altın yüzüğü, açlıktan bir deri, bir kemik kaldığım söylerken göbeğinin oynadığım görmek yaptığı kompozisyon için İyi bir intiba bırakmıyor. Sami Ayanoğlu ile Kânl Kıpçak’ın seslerini incelterek konuşmak için gayretlerini de izah etmek müşküldür.
Eser ağır oynandı ve temsü uzun sürdü. Mahkûmların muhafızlarla sevkedildiği dördüncü perdede olduğu gibi kolaylıkla önüne geçilebilecek reji kusurları da vardır. Bunların eseri gördüğümüz ve haddi zatinde umumi prova mahiyetindeki İlk geceye münhssır kalarak sonraları izale edileceğine eminiz. Dramın sahneye konulması hususunda büyük bir gayret sarfedilmiş olduğu dekor ve kostümlerin zenginliğinden belli oluyor. Çin ve Japon motiflerinin zaman zaman birbirlerine karıştırılmış olmasına rağmen heyeti umumiye göze güzel görünüyor ve zevkle seyrediliyor. — /a.
4
Bademli bisküi
Tarif edeceğimiz bademli biskü-iyi yapmak İçin evvelâ aşağıdaki malzemeyi almanız lâzımdır:
750
150
150
Gram un
„ pudra şekeri
„ tereyağı
limonun dörtte birinin ren-
Bir desi
Bir
50 Gram çekilmiş badem
Yarım kahve kaşığı karbonat
bütün yumurta
bu kumaştan bir noktaya
Adamın biri karısına sahilde bir kahvede randevu vermişti. Randevu yerine gitmek üzere yola man sahilde birtakım toplanmış olduğunu gördü, çocuklardan birine sordu:
— Burada ne oluyor oğlum?
— Bir kadın denize düştü de onu kurtardılar, ayıltmaya çalışıyorlar.
Adam kalabalığa yaklaştı. Bir de ne görsün? Yerde yatan karısı değil mi? Şaşkına dönerek bağırmaya başladı:
— Ona ne yapıyorsunuz öyle; söyleyin bana ne yapıyorsunuz?
Kadını ayıltmaya çalışan adamlardan biri bağırdı:
— Telâş etmeyin canım, suni teneffüs yaptırıyoruz.
— Sun! mi? Delirdiniz mi? Ne duruyorsunuz hakikisini yaptırın, ne kadar para isterseniz vermeye hazırım ben.
çıktığı za-insaniarın Etraftaki
Güzelliği için çok para sarfetmesi He meşhur bir kadın bir gün Ber-nard Shaw’a:
— Kaç yaşında gösterdiğimi söy-liyebılir misiniz üstat? diye, sordu
Shaw ciddiyetle şöyle dedi:
— Dişlerinize bakılırsa 18; sarı, güzel buklelerinize bakılırsa tün hal ve tavrınızla da 14 gösteriyorsunuz.
Bu İltifatlara fevkalâde kadın ısrar eder:
— Fakat yine de kaç yaşında olduğumu söylemediniz?
Bunun üzerine
verir:
— Gayet basit
14 ü toplayın 51 çeksiniz.
19, bll-yaşında
sevinen
Shaw şu cevabı
riladam. 18, 19 ve sene ettiğini göre-
Ekseriya bir elbise
kendimiz yapmağa kalkışırsak çok zorluk çekeriz, fakat bir yün blûz üzerinde istediğimiz tadilâtı kolaylıkla yapabiliriz. Geçenlerde bir yerde gayet güzel, hafif Ankara yünü He karışık ajurlu, açık sarı renkte bir yün blûz gördüm Fakat ajurların altından tenin gözükmesine mâni olabilmek için, blûzun içine aynı renkte krepdöşln’den bir astar geçirilmişti. Böylece günün her saatinde giyi-lebllecek bir elbise halini almıştı.
Jerse örgüsü siyah bir yün blûzun d8 ayrı bir zarafeti vardır. 5 cm. aralıkla her biri 4 cm. genişliğinde olan bantlar da ajur halinde örülmüştür. Ön ve arka kısmın ortasına yerleştirilmiş olan bu bantların arkasına sarı, mavi ve pembe gibi canlı renkte satenden astar geçirecek olursanız çok şık bir şey olur
veya tayyörü
Yapılması:
Bir tepsinin içine koyduğunuz ıı-nun ortasını açınız. Ortasına yağı koyup elinizle erittikten sonra bir bütün yumurta ile iyice yoğurunuz ve pudra şekerini ilâve ederek tekrar karıştırınız. Sonra bu hamura çekilmiş bademi bir kahve kaşığı karbonat ve tuz ilâve ederek yavaş yavaş unu hamur haline getirmeye başlayınız. Sonra bu hamuru on dakika kadar beklemeye bırakınız. On dakika beklettikten sonra hamuru parça parça alarak merdane İle açınız ve bir fincan ile yuvarlak yuvarlak şekil vererek üzerini yumurta sarısı ile sıvayıp yağlanmış bir tepsiye diziniz ve fırında 20 dakika pişmeye bırakınız.
Düşes pandispanyası:
Almanız lâzım gelen malzeme: 250
250
8
Gram un
„ pudra şekeri yumurta
Gram tereyağı
150
Yarım portakal rendesi
Yapılması:
Yumurtaları 15 dakika vurunuz. Sonra yumurtalara pudra şekerini ilâve ediniz ve 15 dakika daha vurunuz. Mayi kepçenin üzerinde kalacak kadar koyulaşmaca olmuştur. Sonra yağı eritiniz. Evvelâ bu erimiş yağı, sonra da unu yumurtalara ilâve ediniz.
Unu, yumurtaların içinde top top olmadan karıştırınız. Sonra yarım portakal rendesi ilâve ediniz ve yağlanmış, unlanmış kaplara koyduktan sonra orta fırında 40 dakika bırakınız.
Şu garip dünya!
Kadın casuslar
Fransız mukavemet teşkilâtına İştirak eden, ve Amerikan mukabil gizli istihbarat teşkilâtında Üç sene çalışan Michel K. Thonıas, casusluk bahsindeki fikrini şöyle izah etmektedir:
"En mükemmel casuslar kadınlardır, fakat Mata Harilerln modası artık geçmiştir. Bugün kadın casuslarda aranan şey, güzellik ve cazibeden ziyade zekâ ve kabiliyettir. Kadın casusların süslü elbiseler giymekten ziyade Sovyctlerin lisanından anlamaları lâzımdır.
Bugün ağırbaşlı generalleri baştan çıkaracak meş’um kadınlara İhtiyaç yoktur. Casuslar görünürde herkes gibidirler ve kadın veya erkekler, den mftlîmat elde etmeğe çalışırlar.,,
Yedi lisana vakıf olan Thomns, Los Arıgeles’teki Yabancı Diller Enstitüsünü idare etmektedir. Tho-mas'ın kanaattnce İyi bir casus yetiştirebilmek İçin, bu şahsın zeki ve kabiliyetli olması şarttır Thonıas
bu mevzuda şöyle demektedir:
“Casus olarak doğduklarını zanneden ve mütemadiyen komşularını gözetleyen kimseler çok yanlış bir fikre saplanmışlardır. Tanıdığım yegâne modern Mata Harı, Fransada doğup A iman yada evlenen ve Sovyet Rusya topraklarında Almanlar hesabına casusluk eden bir Rus kontesidir.
Harbi müteakip müttefikler bu Rus kontesini hapse atmışlarsa da yüksek rütbeli bir Fransız generali onu kurtarmış ve kendi şatosuna yerleştirmiştir. En nihayet kontesle vazifesi arasında bir tercih yapmak mecburiyetinde kalan general kontesten vazgeçmiştir.
Bahis mevzuu Mata Hari, Naat» likten temizleme işiyle uğraşan bir Amerikan yüzbaşısı ile birlikte gizlice Alnıanyadaki Amerikan işgal bölgesine geçmiştir. Son malûmatıma göre, kontes Parlste Sovyetler hesabına casusluk ediyormuş...
Hicri 1950 flumı
R- evvel OCAK IC evvel
18 7 25
1369 Cumartesi 1365
Vakit Vatatt Ezani
Güneş 7 24 2.29
öğle 12.20 7/25
İkindi 11.43 9 48
Akşam 10.57 J2.üt
Yatsı 18.35 1.38
îmsâk 5.40 12.45
Müzeler
Atatürk İnkılâp Müzeni: Perşembeden maada her gün 10-12 ve 14-17.
Topkapı Sarayı: Pnzartesl-Çar-çaınba - Cumartesi saat 13.80-17 Tclf. (2J090).
Aynnofya: Pazartesi - thdı-Çar-çnmba - Perşembe - Cuma, saat lü * 16; Cumartesi, Pazar, saat 13 - 10, Tolf. (21750).
Arkeoloji: Çarşumba. Cuma. Pıt/.ar günleri 13 ten 16 ya ktıdar
Eski fcıırk Eserleri 8ubeıü: Çarşamba, Cuma, Pazar, 10 dan 12 ye kadar. Teif. (21682).
Türk vo islûm Esrrlrrl: fcjnh Perşembe. Pazar naat 13.30 -16.30. Tclf, (21888)
IJMİmnbuhçn Deniz Müzesi* Cumartesi ı aat 13 - 17, Pazar 0-18 Telf. (81284).
Belediyo MCIzomI: Atatürk Bulvarı Perşembeden rnaa(!.ı her gUnlO -12 ve 14-17
Tevfik Fikret Ariyan Mlizesl: Bcbok. Perşembeden maada hor gün 10-12 ve 1(M7.
i/mir j
Antikite Müzesi (3324), Hor gUn 0-12. 13.30-17, Cumartesi: 14-17 açıktır.
Toplantılar
FEN JOZEF LlflOAİnden Yrtİlenler Derneği bugün 14.30 »İti Takrlk Belediye Gazino unda (çay v(j »Janah) bir toplantı icr-tiplcmioUr.
Tiyatrolar
8EHtR TİYATHULAKl:
Saut 20 30 da.
DRAM KISMIt (42157) robeijir Dairesi.
KOMEDİ KISMI: (10400) Kayseri Gülleri.
MI A M M E K KAKACA O I’EK E-Tİ: Sizin Sokak
SES: (19369) Operet: 15 te matine. 20.45 tc suare. Hediyelik Gelin.
ANKtllA TİYATROLARI: Saat 20 do.
BCvfKTE (10370-40) Bir Komiler Geldi.
Kt Çl KTE (11169) Antlgon ve Scnpln'ln Dolapları.
8EHİR TİYATROSU: (2304) His-sel Sayla.
Sinemalar
BEYOÖLU CİHETİ
AKIN (80718) 1 — âıılbınatlnr
Deviren Gözde, 2 — San GUI
AEKAZAK (42562) ölüm Ahine lan.
AR (44304) Ümitsiz Aşk. (2 nci hafta).
ATLAS (10835) Aşk ve Haydut ELIIAMKA 1’13595» Vahan Gıııu INC! (Mrx»ro Filipin Aalahları İPEK (412H9) Dnbrell Hnann. I.A LE (43505) Deniz isurthm. MELEK r408(W) Aşk BcetçHI (I-lÛncl hafta)
KARAY ı 11(156) Yunan IMyatıt* Grupu: 16.30 tin Arhijoldırurt. .21.15 te Marionotter.
si MEK »126511 Modern Venür*, SUATPARK (83113) 1 - Nankör 2 — Zaferler Anlam
SARK (4O380) Filipin Aelanı.
SİK (43720) Kibar Hırsız. TAKSİM (43191ı Zehirli güphe TAN 480740) Saygon.
YEM (84137) I - Egleneelnr Divan. 2 — Alevden Gönüller.
III.DİZ (42847) Pranga Ktıçoğı t.X\L (40&06J I - Felâket Yol-(uları 2 •— Beni Affodln.
(IflK 8İNE.MIM: I Varalı Kn.lhler - Anlı $tjiuın:ı
Istan di i. ( Iijeti
AJLEMDAK (24083) 1 — Çum ÖU-
Icızı Polis Hafiyeel. 2 — Ağır Ceza
( i:.MBERLİT.\.ş (22613) Soflllvı. FERAH: I - Sofalctln Sonu
2 — Kominin Kızı,
HALK (2190b 1 Balıkçı Os-
man 2 — Blnblr Gece, 3 Canavar Tohumu.
t.STANItrL (22367) 1 - Kaptan
Kid. 2 — Amber
AZAK (23542) I - Lcvlanın Kaderi. 2 - Seni öldüreceğim.
TİRAN 1221271 I - Leyh.mn
Kaderi 2 — Seni Öldüreceğim MARMARA (23860» Pranga Ka çağı
MİLLÎ (22062) 1 — Çam Sakızı
Potla HaflyeBl. 2 — Ağır Ceza KISMET (21004) 1 — Zafer Ya ratan Casus 2 — Köy Kızı. yem »R*ıl(irk(»y 16-12R) 1 — Kı-
lıçların Cölk'calndo 2 — Şark» Aaher
KADIKÖY (III ETİ liALE (60113) 1 — Sevimli Rüya
2 — Monte Krl/Uomm Miranı opera (Ş082D Aşkınların Pençesinde
sİ* REY YA (60682 ı 1 - Londra 0btiiplya.lln.ri 2 — Varyete Gü-/.elleri.
1 ELDECİ l(M EN İ 1 - Mazinin
Esiri. 2 Ormanlar MAbııdeal.
3 — Sana ro.pı yarı im
t SK( DAR CİHETİ
HALE ilW2) 1 - Fedakâr ArtT-
2 - Kızıl (riııak
Hl NAR; l CaSUdar (,'arpişiyor. 2 — Sarı Mcaelcşoler.
A X K A R \
ANKARA (23432ı Pamuk Prense* Ve Yedi Cücaler
Hİ'Yİ'H (10031) Periler Dimyatı. I*ARK (1.1131ı Kahraman Kılavuz, St’MER 11072) ı DİŞİ Haydut
2 - Kovboy Sarkışı
ELI S 122294) Sporun ZnterL sI’S (11071) 1 — Kanatlı Zafer.
2 — Ana İst ıra bu
YENİ (140401 La Traviatn.
GAH GAZİNOSU: Viyana Torno Revhnll
İNKAR \ l’ALAs PAY İYONU î Viyamı Sbıvi nıı* Rısvüııü.
İZMİR
El II \MRA Venı Cune.ı
TAYVIRE: Kura Maske
YENİ bİAL.UAı 1 — Pranga Ka-
çağı. 2 — Fie9ta.
LALE: 1 — $arlo Diktatör. 2 -
1 liınfilz Katiller.
TAN: i - Şarlo Diktatör. 2 -isimsiz Katiller.
KARŞIYAKA CİHETİ SÜMER: Aşk Yolcuları. MELEK: 1 - Sokak Bülbülü
2 — Hortlaklar Adası.
Radyo
••YEM İSTANBI I... un Inuun İçin tııvMl>e ettiği program. Dahilde:
Saat: 20.13 İstanbul: Radyo salon orluatiHMi koııso/l. — 20.35 Ankara: İncesaz “Hicaz faslı”. — 2LL5 İstanbul: Fnoıl heyeti konoerk
Hariçte:
Saat: l?.(wı Londra: •’Ti.’-lo).,. h.ıflf müzik programı (30 da kil(n> — 13.13 Londra: S. Ru-blnson hhır* «lııdo BBC orkestrası i 15 dakika).
TÜRK MÜZİĞİ:
Satıl . 8.00 Arıknra •. Sarkılır
- rı . ı ur» Ani 11 Sarkılan
— 13.15 Anlr ,ın : .Şıırhıların de varm 11.00 İstanbul: Memleket havaları. 14.43 İstanbul• Memleket türküleri, — 13.l> İstanbul: Sıız eserleri, aarkı türküler. Okuyan : L. Güneri
ik.oo İstanbul Kıuiıu Seslerinden karışık şarkılar tPI •
18.30 Ankara: .Şarkı v«- tür-külcr lo.?o Anka iti* kurttan şeşler, - 10,45 Istanuul.
Şarkı ve türküler (okuysi M. Yıldırımı. — ‘>1.13 İstanbul- Fasıl heyeti konH(‘rl. 22.15 Ankara: Boste, çarkı ve türküler KLASİK BATI MfZIĞİ:
Saat: 12.80 Ankara: Radyo sn Intı orkestranı. (GoRvyn’In “Kü-çUk flört,. I). P Lineko’den ‘ SovmIH.. , Gounod’mın “İlkbahar şarkısı,, , Bocuccrden “Hn zinern., (vals) ve P. Müllvr d.n “Küçük serenad.. ı, 13.13 tz-tanbui: Hafif orkestra eserin rl. - 11,00 ?.nknuı; Cuıı>hu«-bnşkaiıltpı Arnı »ııl ımızlksdi, H P.açdvy: Marş. 2 — Par»>s: Yıldızların aJtında ( âcrnnau/.
3 — Vlllettc •’Les Burgraveo. uverilini I - Silini Srtöns: ”111-tlonnr Ma reci” npcnıaından bale müziftl). — 20.13 İstanbul : Hail ya ralon orkoainiMi konseri MendoİHBohrı *. “Novt urne,. , Dr* ko. •■Arlrtkcnln milyonları., , Harf: “Tamburan”, M. Gelgel-: “Dans Potpurisi,,.
HAFİF BATİ MÜZİĞİ!
Saat: 7.31 Ankara: Çeşitli (P..)
— 8.13 Ankara; Melodiler (Pl.l.
( 30 Ani t ; Çc Hh • Pl >. - -13.13 Londra. Akordeon »nter-lüdU — »M.ifl İstanbul; Arı müziği (Pl.). — 1(1.13 l.ondru MMödller, — 18.15 İstanbul
Vîirvctc ınUr.lğl (Pl.) — 20.00 Ankara4 Şen parça İn r (Pl.). —
20.30 Londın Çeşitli, — 21 03
İstanbul: Varyete müziği 'Pl ).
— 21.30 Ankara: Çeşitli (Pl.).
— 23.3U latanoul: Tlno Rom;
ve Frank Sınnl rndan şat kılar (Pl.) 23.13 Ankara: Çeşitli
gece mûsiki 'Pl.).
I) \Ns MfZİĞl:
Saat: I8.2I) İstanbul: v.’oşiııı ıl’l). — ts.(H) Ankara: Peşli t Pl ). — 18.30 İstanbul: Çoşi’iı (Pl. ı, — I0J5 İstanbul: Çeşitli (Pl.). — 22.00 İstanbul: Sn:ıı* ba, Rumba. Kungna vo Tangolar (Pl.) 23.00 Ankara: Orkes-
tralar çalıyor (Pl.). — 23.00 I •-hınbul: Caz parçaları tPl >. --24.00 Londra. Çeşitli parçala.*
İli SI Sİ PROGRAMLAR: Konıışnınlıır;
Saat: 14.55 knkora: (5 dakika». — 13.00 İstanbul: Unşlo dünyalarda hayat var ıııı? Ordinaryüs Pro csör S. M. tTsd1-lok tarafından (10 daklkı ı
10.15 Ati ko ra Verem H ıf t.n«ı .trıUnnuebcdlyle, Dr T. Tulga tarafından (15 lak İka).
RlİportııJ:
20.45 Istoîihıı» Gece ÇAİıasnlnr (20 dakika)
.MiHIk:
23.00 L»ndrg. Dinleyici istekle ri (İngilizce)
HABERLER:
Ankara vo İstanbul Radyolnriî 7 16: 13.00; L- 00: -- 15 a.
Sn,al 13.30 Anlın ra öğle gnz*-tesl.
20.15 Ankara. Radyo Gazetesi
“AMERİKANIN SESİ.. Radyosu türkçv neşriyatı: Saııt 19 15 ıl3. 16 ve 19 melrolerden dinlenebilir.)
BBC Radyosunun türkçe nvşr* yatı: Saat 7.15; 18.50 ve 23.00 (Bu program 19.1)1, 24.92; 31.82 vo 19.49 metrelerden dinlenob -lir.)
Uçak, ekspres ve vapurlar
GELECEK OLAN VÇAKLAH
7.10 P.A A. (Amerikan) Ncw-Yorlc, BoHton, Gander. Sha-non. Londra Rrlikaelden,
8. — K.L.M. (Hollanda) Ams-
terdam, Ruıımdan.
12.50 D.H.Y. (Türk) Ankaradnn.
13.30 B.E.A. (İngiliz) Londra
Nla, Ronıa ve Atmadan.
II.— D.H.Y. (Türk) İzmlrden.
11— D.H.Y. (Türk) İskenderun, Adana, D. Bakır. Elâzığ, Malatya, An karadan.
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
8.25 P.A.A. (Amerikan) Şam, Basra ya.
0.— K.L.M. (Hollanda) Tahrana.
9, «— M.R., (Mısır) Lofkoft, Ka-
bireye.
9.— D.H Y. (Türk) Ankara, A-danaya.
11— D.H.Y. (Türk) An karaya.
13.50 D.H.Y. (Türk) tzmlre.
11.30 D.H.Y. (TÜVk) Ankaraya.
11.30 B.E.A. (İngiliz) Atina, Ro-
mu. Nis, Londra.
GELECEK OLAN VAPURLAR İl.30 Bursa (Ayvalık, lzmirdon), 19.— Morsln (Ayvnhlttnn).
19.15 Sus (Mudunyndıın).
GİDECEK OLAN YAPI RLAR
4.— Annfnrtn (İncboluya).
9.— Sus (Mudanyaya).
İL— Giresun (îzmiro).
2ü.— Konya (Bandırmaya).
GELECEK olan ekspresler
6.15 Spnıplon (Avrupa).
7.10 Doğu (Eka.)
8.30 Ankara (Eka.)
C.İDEC'EK OLAN’ EKSPRESİ.ER
18,10 Ankara Ekspresi.
21. İH Güney.
21.30 Scmplon (Avrupa).
Eczahaneler
Emluöım
SulAhuitln (ÇarşıkapO Beyazıt. Beşlr Kemal. Emhıonü.
İtimat, Küçükpazar. Sultanahmctt Alemdar.
Eyüp:
Şifa, Ayvansaray. Bo|lktıış:
Nail HallL Köylçl.
Beyoğlu:
Beyoğlu Dellasudn, îstlk. C. -44 Taksim Nihat. Taılabnşı C. 92 A.Vfinpnşa, GÜmÜŞşuyu C Galata Hayrettin Tav, Şair Ziya C. 20.
Sporklla. Necat i bey C. 306.
Sisli Alakan Halâs. G- C. 183 .Mccldlyrküy Mecldlyeköy 4 Kum m pasa Yeni Turan.
Ihıskfyy Halıcıoğlu.
Fatih:
Muharrem, ŞohsadebaşL
Ziya Nuri, Aksaray. Emin Rıdvan. Samatya.
Nazım. Şehremini.
Fuat Bayer. Knragthnrük. GÜlseren, Fener.
ünküdar:
Merkez oez.
Kadıköy;
Sıhhat ecz.
Kızıitoprnk ccs.
Göztepe ecz.
Bostancı ecz.
Büyilluıdn:
Halk ecz.
Heybelladu:
Halk ecz.
ANKARA
Numune (15550)
Sağlık (23656)
Ulus
İZMİR
Çankaya» Alsuncnk.
Şifa, kcmcrnltı.
Tilkilik, Basmahane, Karataş, Yalılar. Yeni. Eşref paşa.
Sıhhî imdat
İstanbul Beyoğlu 41998
Anadolu yakası 60336
Aukıirtı ’H
İznin 2251
İzmir 2222, Karşıyaka 5055
Soldan «ağa
1 — Bir memleket. Nida. 2 — Erkek adı. Bir film şirketi. 3 — Bir renk. (Temi) Bir hayvan. 4 — Fransada bir şehir. Duvarcı aracı. 5 — İşçilik. 6 — Bir millet. Kuzu sesi. 7 — Su. Bir lıeaap cetveli. 8 — Hcrşoyden nom kapmak. 0 — Benzer. Çaların kabarması. 10 — Tcnblhlcrdo bulunur. Bir gün adı.
Yukardan n^ağı;
1 — Muahede, d — Su. Elok-trlkto bir kanun. Dünya. 3 -• Tutsaklık. (Teral) Serum. 4 — Ytlz. (Tersi) İletki. 5 — Aldat» ma. 6 — Bir cins toprak. Soyadı. 7 — (Tersi) Bir erkek udi. 8 — İrak. Ma. 9 — (Tersi) Lâkırdıya»
Yas. lo — Tahkir .Bir nota.
DÜNKÜ BULMACANIN HALLİ
Soldun sağa:
1 — Naşit. İzanı 2 — Emele. Lira. 3 — Gereklilik. 4 — AIL Nam. 5 — Tefçl. Ak. 6 — Kelime. 7 — Fa. Şcklp. S — Romu. Mika. 9 — Şada. Fil. 10 — Uçak. Aliye.
Yukardan a^aftı:
1 — Negatif. SU, 2 — Amele. Araç. 3 — Şerife. Oda. 4 — İlo. Amak, 5 *- Teknik 0 — La. Eg. Fa. 7 — İlim. Remil. 8 — Zil. İkili. 0 — Arlı antik .10 — Mak* Kepaze.
itfaiye
Beyoğlu 44«4İ K*dılcöy 00872
İHtanbul 21222 t^faMıır «0045
Ankara 00, İzmir 2222, 1(.yaktı 5065
Sayfa «
t - (

Türkiye Eski Muharipler Bankası
GÖZ HEKİMİ
Hudson 1948
Telefon: 40162
*
Radyolu kaloriferli uz kullanılmış iyi vaziyette lüks taksi müsait fiyatla acele satılıktır. İş saatlerinde 29266 ya telefon.
İstanbul İcra Yargıçlısından:
950 - 46
SATILIK OTOMOBİL
Austin, 16 Cv, motor ve karoseri iyi durumda, 5 yeni lâstik. Tel: 60677
Dr. Murad Rami Aydın
Beyoğlu - Parrnakkapı, tmam sokağı ATo. 2, Tel: ^1553
*
1
SİYASÎ İKTİSADÎ
YENİ İSTANBUL
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi :
YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LIMITED ŞİRKETİ MÜDÜRÜ: FARUK A. SÜNTER Bu sayıda yazı İşlerini fiilen İdare eden : SACİT ÖGET
Basıldığı yer YENÎ İSTANBUL MATBAACILIK LIMITED ŞİRKETİ MATBAAST
İkinci sayfamızdaki siyasî, üçüncü sayfamızdaki İktisadî, dördüncü sayfamızdaki kültürel başmakalelerde ileri sürülecek fikirler tamamen yazarlarına aittir.

Gazetemizde neşrolunan bütün
resimlerin klişeleri
İstanbul Defterdarlığından
5421 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 53 üncü maddesi gereğince, götürü usulde Gelir Vergisine tâbi tutulacak olan serbest meslek erbabı Maliye Bakanlığınca tâyin ve 21.12.949 tarihli 7385 sayılı Resmî gazete ile ilân edilmiştir.
Bu nevi serbest meslek erbabı götürü usulde vergiye tâbi olacağı için kendilerinin defter tutmalarına ve gider vesikası saklamalarına lüzum yoktur. Bunların Gelir Vergisi Kanununun 80 inci maddesinde yazılı kamu idare ve müesseseler ine, kurumla-ra, derneklere, tesis ve vakıflara, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan tüccarlara ve serbest meslek erbabına yapacakları serbest meslek faaliyetleri mukabilinde (hizmet erbabı durumunda olmamak şartiyle) kendilerine ödenecek paralardan da Gelir Vergisi kesilmeyecektir.
Götürü kazanç usulüne alman serbest meslek erbabı şunlardır: Ebeler, sünnetçiler, sağlık memurları, hayvan sağlık memurları. hemşireler, hasta bakıcılar, enjeksiyoncular, pansımancılar, çıkıkçı ve kırıkçılar (kendi nam ve hesaplarına yaptıkları serbest meslek faaliyetleri sebebiyle), arzuhalciler, (seyyar veya idarehane sahibi olanlar dahil», muakkipler, (seyyar veya idarehane sahibi olanlar dahil), daktilolar, (başkalarının getirdikleri yazıları yazanlar), reklâmcılar, (bağırma, konuşma vesair şekillerde reklâm yapanlar), öğretmenler, (seyyar olarak faaliyette bulunan her nevi ders, lisan, müzik, dans, nakış, dikiş ve benzerleri öğretmenler), müzik âleti akortçuları, nakkaşlar, (binalarda tezyini resim yapanlar), şarkı söyleyenler, (musiki konseri verenler hariç. Bir yere bağlı olmaksızın kendi nam ve hesaplarına çalışmak veya hasılâttan hisse almak suretiyle faaliyette bulunanlar), çalgı çalanlar, (musiki konseri verenler hariç. Bir yere bağlı olmaksızın kendi nam ve hesaplarına çalışmak veya hasılâttan hisse almak suretiyle faaliyette bulunanlar), artist ve musiki ajanları, (artistleri şarkı söyleyenleri ve çalgı çalanları angaje edenler), meddah ve tuluatçılar, (kendi nam ve hesaplarına seyyar olarak faaliyette bulunanlar. Tuluat ve oyun heyetlerinde hasılâttan hisse almak suretiyle çalışanlar dahildir. Ancak, tuluatçı sayılmayan tiyatro heyetlerini idare edenlerle bu heyetlerde hasılâttan hisse alanlar hariç), rakkaseler, (kendi nam ve hesaplarına çalışmak veya hasılattan hisse almak suretiyle seyyar bir surette faaliyette bulunan rakkaseler), canbazlar, (seyyar olarak ip ve tel üzerinde hüner gösterenler), hokkabazlar, (iş yeri açanlar hariç), tercümanlar. (bir yere bağlı olmaksızın tercümanlık yapanlar), messahlar (araziyi Ölçüp krokisini yapanlar), bahçe mimarları (yüksek tahsili olanlar hariç), makyajcılar, (bir iş yeli açmaksızın serbest olarak çalışanlar), manikür ve pediktlrcüler, (bir iş yeri açmaksızın serbest olarak çalışanlar), spor organizatörleri, (her türlü spor temaslarını organize edenler). (220)
7.11.949 tarihli kararla iki aylık kongurdato mühleti verilmiş olan Bucel Türk Anonim Şirketinin kongurdato komiserinin isteği üzerine müddetinin 7.1.950 tarihinden itibaren iki ay daha uzatılmasına karar verildiği ilân olunur.
• *0 İR

SPEZIALFABRIK UND GROSSHANDLUNG FÜR REPRODUKTJ.ONSBEDARF
• I
Klimsch - Horika
FRANKFURT/MAIN • ALTE MAINZER GASSE 57
Tarafından teçhiz edilmiş, modern ve kifayetli klişe atelyemizde hazırlanmıştır


"teessürle bayılanlara, Çarpıntıya, Sinir bu/ıranlarına
NEVROL CEM/1L
20 DAMLASI DEPHAL FERAHLANDIRIP. EVLERİNİZDE MUTLAKA BULUNOURUNUZ
SATILTK OTOMOBİL t 1919 model MERCURY mar^ t ka 2 kapılı î Müracaat: Meşrutiyet Cad.
40. Telefon: 41296
KEKEMELERE : Kekemelik hususi bir metotla ıslah olunur. Fazla tafsilât İçin: Bayan A. Narter, Şişil, posta kutusu No. 32 yo mektupla müracaat
İstanbul İcra Yargıçlığından: 50 - 23 7.11.949 tarihli kararla iki aylık kongurdato mühleti verilmiş olan Mustafa Ahmet ve Muhlis Çıçpakçıh Kardeşler kol-lektif şirketinin müddetinin 7.1.950 tarihinden itibaren iki ay daha uzatılmasına komiserin isteği üzerine karar verildiği ilân olunur.
Türkiye Eski Muharipler Bankası resmen kurulmuştu! Anasözleşme 9.12.1949 tarihli Resmi Gazetede neşredilmiş ve birer nüsha sayın ortakların adreslerine gönderilmiştir. Almı-yanlar Genel Müdürlükten alabilirler. Kendilerine ayrıca mektupla bildirildiği veçhile, taahhüt ettikleri hisselerin 2 nci taksiti olan dörtte birlerin ocak 1950 sonuna kadar anasöz-eşme hükümleri dahilinde ödenmesini rica ederiz.
İstanbul ve Ankoradakl ortaklar Sümerbank gişelerine dİ-Şer yerlerdeki ortaklar İse Ziraat Bankası vasıtaslvle hisse belcilerini yatırabilirler.
Ortaklarımızın adres değişikliklerini muntazaman bildirmeli ı ayrıca rica olunur
Adres: Tarko Han, Ankara P. K. 64
Tel: Adresi: Mulıabank, Ankara
Telefon: 16 440


”BAĞDAT”IN TATLILARIDIR
Beyoğlu, Galatasaray No. 18
Dr. HAFIZ CEMAL LOKMAN HEKİM
Dahiliye Mütehassısı
Pazardan başka her gün saat 14 ten 17 ye kadar İstanbul Divanyolu No. 104.
9
i


• _
E
C E N T E
Bay Mustafa, Asını IMlrlcer Alsancak vapur İskelesinde
K ilahe vı Tilkilik Kardeşler,
•__________.1
«•
J
->■* -








YENİ İSTANBUL Abonman karnelerinin

ocak ayı satışına yarııı son verilecektir.
5ıy Başından 5 Gün Önce Başlıyarak, Ait Olduğu Ayın Beşine Kadar Satışa Arzedilen Bu Karneler, Vâki Talep Üzerine ve Bu Aya Mahsus Olarak 3 Gün Daha Satışta tutulmuştur.
İKİ gün


Aşağıdaki dükkân ve gazete bayilerinden başka gazetemizce hususî surette teçhiz edilmiş ve kasketlerinde (YENÎ İSTANBUL) yazılı bulunan özel müvezzilerimizden ve Beyoğlu Kaymakamlığı karşısındaki gazetemiz idarehanesinden de bu karneler temin olunabilir.
Karne satacak bayilerin isim ve adreslerini gösterir liste
İSTANBULDA :
KÖPRÜDE:
Bay Kemal, Köprü Kitabevi
Bay Osman Kazak, Kadıköy IsReicsmde.
Bay İhsan, Üsküdar iskelesi, gazete bayii
Bay Sıtkı, Boğaziçi İskelesi, gazete bayii.
Bay Horen, Nimet Abla gişesi karşısında gazete bayii
SİRKECİDE:
Bay Esat, Gazete ve mecmua bayii
Bayan Atiye, istasyonda gazete bayii.
TÜRBEDE:
Bay Arll, Türbe Idtap ve gazete bayii
BEYAZITTA:
Bay Bahri, Eczahane yanında tütüncü.
S ARAÇHANEB AŞINDA:
Bay Mehmet, fınn önünde gazete bayii
AKSARAYDA:
Bay Adem, gazete bayii
Bay Kemal, Piyango ve gazeta bayii
CAGALOGLUNDA:
Bay Ahmet, tütüncü ve gazeteci
Bay Niyazi, Eminönü Halkevi karşısında
gazete bayii
KARAKÖYDE:
Bay Kemal, Tünelde gazete bayii
Bay Niko, Bahtiyar gişesi
BEYOGLÜNDA:
Bay Esat, Ingiliz Sarayı karşısı, tütüncü.
Bay Torkonl, Galatasaray Lisesi karşısı.
Bay Ferit, Taksim Abide karşısında gaze-
te ve tütün bayii
Bay Mehmet, Taksimde Kristal altında gazete bayii
Bay Dikran. Konak oteli karşısı, tütüncü
Bay Haşan, Harbiye, Bizim Haşan gişesi
Bay Garbis. Osmanbeyde fınn yanında gazete bayii
Bay Remzi, Nişan taşında gazete bayii
BEŞİKTAŞ'TA:
Bay Zeki, Tütün ve gazete bayii
Bay Avni, Tütün ve gazete bayii
Bay Haşan, Tütün ve gazete bayii
Bay Mustafa, Tütün ve gazete bayii TOPHANEDE:
Bay Şükrü. Tramvav durağınım Savaş Sakatı? gişesi
KADIKÖY'ÜNDE:
Bay Ethcm, Gazete bayii ÜSKÜDARDA:
Bay Hikmet, Kitap ve gazete bayı
Bay Cevat, Kitap ve kırtasiyeci
SAM AT YADA:
Bay Kenan. Tütüncü ve gazeter»
BAKIRKOYDE:
Bay Ali. Uçak gişesi
YEŞILKÖYDE:
Bay Şaban. Gazete bayn
ADALARDA:
Bay Niko, Büyükada iskelesin-iv kitapçı
Bay Süleyman, Heybeliadada tütün ve gazete bayii


ANKARADA;
ANKARA BÜROMUZ :
K. Özalp Caddesi Ilgar apartmanı No. 1/9. Yenişehir. Telefon: 16112
Akba Kitabevi.
Bay Ali Tümen, Ulus Meydanı tütüncü.
Bay Yakup Karakaş, Ulus Meydanı. Cebeci durağı.
Bay Cevdet, Ulua Meydanı, Hilâl Fotoğrafhanesi karşısında
Bay Hayrl öztürk, İstanbul Pastananesl karşısında
Bay Salt Özer. İstasyonda gazete bayii.
Bay Durall Dalkılıç, Samanpazarı Meydanı, gazete bayii.
Bay Mehmet Altıntaş, Sağlık Bakanlığı.
Bay Islâm Günok, Yenişehir. Iş Bankası.
Bay Mustafa Erten. Kızılay gazete bayii.
Bay Tevflk, Meşrutiyet Caddesi
Bay Osman.Yenişehir.Bakanlıklar durağı.
IZMİRDE :
Iklneı Kordon, Emlâlcbank yanında Anadolu hanındaki YENİ ÎSTANBUI Bürosunda
Foto Can, Hükümet konağı Karşısında Bay Halil. Anafartalar Cd İstiklâl gişesi Bay Cahit, Anafartalar Cd. Zengin gişesi Bay Abdurrahman Cerrahoğlıı
FAYDALANINIZ!


Matbuat hayatımızda bir yenilik olan karneli abonman usulümüz her tarafta büyük bir alâka görmektedir. Bu alâkayı gözönünde tutarak ve okuyucularımıza kolaylık olsun diye, yanda, ocak ayından itibaren her ay muntazaman karne tedarik edilebilecek bayilerin listesini veriyoruz. Bayiden almak istemiyenler veya alamıyonların, posta havalesiyle doğrudan doğruya, Beyoğlu, posta kutusu 2100 YENİ İSTANBUL adresine 280 kuruş göndermeleri kâfidir. YENİ İSTANBUL abonman karnesi taahhütlü olarak adresinize gönderilir.
Geçen ay karne alamadıklarından müsabakaya girme haklarını kaybetme endişesine düşen okuyucularımız için şu kolaylığı yapmayı uygun bulduk:
Birbirini takip eden üç aya ait karne kabını veren her okuyucuya bir kur’a numarası, altı kap verenlere iki, dokuz kap verenlere 3, on iki kap verenlere de 4 kur'o numarası verilecektir. Bu şekilde, okuyucularımız, karnelerini ne zaman alırlarsa alsınlar, üç aylık aboneler I; altı aylıklar 2; dokuz aylıklar 3 ve senelik abonelerimiz de 4 numara ile kur'amıza katılabileceklerdir.
Bilindiği gibi YENİ İSTANBUL, devamlı okuyucuları arasında, Noter örfünde çekeceği kur’ada. meccani tahsil ve başka hediyeler vermeyi taahhüt etmiştir:
Her yıl çekilecek kur’ada birinci gelen 10.000 lira masrafla Avrııpada, kinci gelen de 5.000 lira sarfiyle Tiirkiyede üç yıllık bir tahsil yapacak ardır. Kendisine tahsil kur’ası düşen YENİ İSTANBUL abonesi, hakkını bizzat kullanacağı gibi, herhangi bir kimseye de devredebilecektir. Böyle bir tahsile imkân ve arzusu olmıyanlara gazetemiz bu işe ayırdığı tahsisatı % 20 noksaniyle defaten ödeyecektir.
Ayrıca: Üçüncü gelenden itibaren 3 aboneye, meşhur markalı birer altın kol saati; 3 aboneye, meşhur markalı birer gümüş kol saati; 3 aboneye, meşhur markalı birer çelik kol saati verilecektir.
•TIOlt.WWI^HOW” Radyolarının Bütün Modellerini
i Z D







Türkiye
Umumî
Alümnssili
HALİL NACİ MIHÇIOGLU
ANKARA - İSTANBUL

Comments (0)