8 Ocak 1950
Pazar
SİYASİ
İKTİSADİ
Sayı 39
10 Kuruş
*
"W
¥
,1
r
i


t



J
(« A
21
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6-8
Posta Kutusu 2100 Beyoğlu
Abone: Türkiye içir seneliği 32» altı aylığı 17, üç aylığı 9 liradır Hariç memleketler iki mislidir.
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Tesis eden: HABİS EDİB TÖREHAN
İlânlar: 6 ncı sayfaca santime* resi 2 liradır. İlânlardan hiç oir maluliyet kabul edilmez
Telefon: 44756 -44757 Santra)
Telgraf Adresi: Hetlo. İstanbul


Demokrat Parti İstişare Kongresi toplandı
IÇ SAYFALARDA
POLİTİKA
• ***(
7///J950


D. Parti Genel Başkanının
ÎKÎNCÎ SAYFADA Eisenhovver, Truman’ın halefi mi olacak?
Demokrat Parti
ara-kongresi
e



t*
A
hücumlara mukabelesi

' •
•.

Demokrat Parti Büyük Kongresinin kararlarına uyularak, vilâyet idare heyetleri murahhaslarından ibaret ve altı ayda bir toplanması lâzım gelen ara-kongresi, bugün An karada Genel Başkanın bir nutkiyle çalışmaya başlamıştır.
Memleketimizde son avlar zarfında görülen hareketli siyasî faaliyet, bu görüşmelere normalin üstünde bir alâka toplamış bulunuyordu. Çünkü, bu ara-kongre-de, öyle sıradan işlerin görüşül-miyeceği. görüşülse bile bunların ikinci plânda kalacağı anlaşılmak ta ve Halk Partisinin seçim kampanyasını fiilen’açmış bulunduğuna göre, toplantılarda hem buna karşı lâzım gelen tedbirlerin alınacağı ve hem de yeni Seçim Kanunu karşısında nasıl bir hareket tarzı takip edileceğinin tes-bit olunacağı ileri sürülmekte ve buna benzer mühim meseleler üzerinde durulacağı tebarüz'etti-rilmekteydi.
Netekim, daha birinci günde, toplantıya gelenler ve ayınca Genel Kurul, hemen bu meseleler üzerinde durmaya başlamışlardır.
Seçimlerin arifesinde siyasî partilerimizin müspet ve hayırlı birer hareket hattı takip etmeleri umumiyetle istendiği ve beklendiği bir sırada bu ara-kongre, bu hususları, şu veya bu istikamette, Demokrat Parti adına tâyin etmiş olacaktır.
Ankara Demokrat Parti toplantısının ehemmiyeti, bilhassa bu noktadan ileri gelmektedir.




fj


r


1 j

Uzakşarkta Anglo-Sakson
siyaseti:
nlRLEŞİK Amerikanın Uzak-şark politikası, yeni bir sıkıntı devresine girmektedir, îngilterenin Komünist Çin Hükümetini tanıması bir müddettir beklenen bir hâdise olmasına rağmen, gene derin aksülâmeller doğurmaktan geri kalmamıştır. In-giltereyi bu yola sevkeden başlıca sebep, geniş Çin piyasasını kaybetmek korkusudur. Zaten İktisadî sıkıntıdan bunalmış bulunan İngiltere, ince hesap yapacak durumda değildir, emri vâkileri kabul etmeyi en pratik politika telâkki etmek zorundadır. Amerika ise, Mao-Tse-Tung’un Ko münist Hükümetini alelâcele tanıyıp, belki de bir hataya düşmek istememektedir. İşte bir tarafın İktisadî menfaatlerini elden kaybetmek korkusu diğer tarafın zamanı kullanıp, temkinli bir siyaset takip etmek isteyişi Batı blok unun Uzakşarkteki siyasetini parçahyabilecek bir tehlike doğurmuştur.
Bu fikir ayrılığına Formoza adasının ümitsiz durumunu da ilâve etmek icap eder. Ada halkı arasında gayri memnunların çokluğu Çan-Kay-Şek'in orada tutunmasını güçleştirici bir sebeptir. Amerikalılar tarafından son dakikada yapılacak bir yardım dahi milliyetçilerin durumunu kati bir şekilde düzeltecek mahiyette olamaz. Eğer Formoza, milliyetçi kalacaksa, bu, her şeyden ziyade baştakilerin ada halkı ile işbirliği yapmalarına bağlıdır.
Amerikanın dış politikası silâh kullanılmasından ziyade iktisadi kalkınma ve yardım esaslarına dayanmaktadır. Zaten bu ana prensip yüzünden Amerikanın Dışişleri Bakanı Acheson ile diğer bazı kabine âzalan arasında fikir ihtilâfları belirmiştir. Cumhurbaşkanı Truman'ın. kabinesi âzalan arasında ahengi kurabilmek için hakem rolünü oynamak zaruretini hissettiği son gelen haberlerden anlaşılıyor. Amerikan hâriciyesinin aldığı karar ne olursa olsun, lngilizlerinkine uymadığı, hâdiselerin uyandırdığı aksülâmellerden anlaşılıyor.

v
S

f i


*

L

*•
e
i



ir
*
V




« • r * r
■ -

M (
«»•w:.-- x
> ’J [i; -i
_ , •» .1

I




*
I
Celâl Bayar, Büyük Kongreden beri Demokrat Partiye karşı girişilen taarruzlara cevap verdi
Endonezya Birleşik Dovletlerinin Başkanı Sookarno, memleketi istiklâline kavuştuktan sonra halk tarafından yapılan tezahürata mukabele ediyor. Bu resim, Endonezyada yapılan bayrama ait gelen ilk resimlerdendir.
**«—ili

ihtiyatla telâkki edilecek bir haber
Amerika ile Rusya müzakere halindeler
------o-------
Konuşmalar, fllmanyanm mukadderatı etrafında cereyan etmektedir
Frankfurt 7 (APı — Soğuk harp sona eriyor mu? Batı Almanya basını Rus ve Amerikan temsilcilerinin müzakere halinde olduklarım, ve iki taraf liderlerinin Batı-Doğu gerginliğinin teşkil ettiği perde arkasında saklandıklarım iddia etmektedirler.
Bildirildiğine göre, müzakereler A-merika Dışişleri Bakanlığında cereyan etmektedir ve neticelen Amerikanın Rusyaya karşı takip etmekte

8


K_XJL
Kuzey Atlantik Yardım Plânı tasdik edildi
Londra 7 (YtRS) — Washington-da Dışişleri Bakanı Acheson’un başkanlığında toplanan ve on iki memleketin iştirak ettiği “Atlantik Paktı Konseyi,,, Kuzey Atlantiğin müdafaası için Pariste hazırlanan plânı tasvip etmiştir. Plân Truman’a gönderilecektir. Truman’m imzasından sonra Avrupaya bir milyar dolarlık silâh sevkıyatına başlanacaktır.
Sızan haberlere göre, Amerika ve İngiltere herhangi bir taarruz vukuunda hava ve denizde faaliyet gösterecek ve harbin başlangıcındaki kara çarpışmalarından Fransa ve diğer memleketler sorumlu olacaklardır.
Fransız, rıhtım amelesi komünistlerle İşbirliği yapmadı New-York 7 (YlRS) — Fransanın Cherbourg limanındaki Rıhtım işçileri Sendikası, Atlantik Pak tiyle ilgili olarak limana gelecek malzemenin boşaltılmamasını teklif etmiştir. Komünist baskısı altında yapılan bu is-e
tek, İşçi Birlikleri toplantısında, 18 karşı 272 reyle reddedilmiştir
Ürdün’ün Ankara Elçisi değişiyor
Amman 7 (A.A.) (Afp) — Yetkili kaynaklardan öğrenildiğine göre çok yakın bir zamanda Ürdün diplomatları arasında nakiller yapılacaktır.
Bu arada ürdünün Paris elçisi Ö-Dicr Zeki Paşa Afyuni Bağdada, Kı-ral Abdullnhır. damadı bulunan Emir Hüseyni Ankaradan Parise ve Bağ-dad elçisi Mehmet Alı Ajluni de An-knraya tâyin edileceklerdir
(A.A.), (Afpı — Suriye müstenkif ve 6 muhalife oyla Haled El Azam Hü güven oyu vermiştir.
(AP) — Suriye Kurucu toplantısında
Suriye kabinesi güven oyu aldı
Şam 7 Meclisi 1 karşı 92 kümeline
Şam 7
Meclisinin bugünkü Devlet Reisi Haşim Atasal sadakat yemininde bulunmuş ve demecinin son paragrafında “Arap memleketleri birliğinin tahakkuku için çalışa cağım,, demiştir.
A ta asi bu kısa demecinde Meclise 3 üncü bir anayasa hazırlamak üzere davet edildiğini hatırlatmış ve şunları ilâve etmiştir:
“Meclisin memlekete, sosyal, siyasi. ekonomik ve idari terakkiyle egemenlik, hürriyet ve vekar garanti eden, itimad verici ve fazlasiyle muhtaç bulunduğu istikrarı veren bir anayasa temin edeceği ümit edilmektedir.
■ r
değişmesi şeklinde
soğuk harbin ismetine kte dirim Al-
olduğu siyasetin tecelli edecektir.
Alman basını
masından
manlar Oder-Neisse hattının Amerikalılar tarafından tanınmasından korkmaktadırlar ve bunun Ruslar tarafından bir pazarlık mevzuu yapılacağından emin görünmektedirler. 0-der-Neisse, Prusya ve Silezyayı Al-manyanın diğer taraflarından ayırmaktadır.

I •*


Yunanistanda
seçimlere hazırlık başladı
Komünistler, seçimlere iştirak etfirilmiyecek
Atina 7 (AP) — Seçim usullerinde değişiklikler yapılmak üzere bulunduğunu ileri süren Yunan Sosyal -Demokrat Partisi bugün, protesto makamında, yaklaşmakta olan genel seçimleri boykot etmek tehdidinde bulunmuştur.
Komünistler seçime sokulmuyor
Londra 7 (YlRS) Başbakanı Teotokie, çimlere komünistlerin İştirak edemi-yeceğlnı. zira Komünist Partisinin kanun dışı ilân edildiğini hatırlatmıştır. Başbakan, seçim sırasında yabancı müşahitlerin mevcudiyetine lüzum görülmediğini, zira memleket asayişinin hükümet kontrolü altında bulunduğunu söylemiştir.
Atına 7 (AP) — Yunan Kıralı Pol bu akşam memleketi lerc davet salamıştır
- Yunanistan yapılacak se-
Parlâmentoyu fesh ve 19 şubatta genel seçim-eden bir kararname İm-
Aııifttur.M» fıılbolrııluri DÜıtjii Kııpuıunn İştirak etmiyor
Viyana 7 IA.A.) (Afp) — Türkiye iki eleme futbol nıaçı yapmayı kabul
eumlyen Avusturya, bu «ene Dünya Futbol .Şampiyona İn rina İştirak etmiyecek-tir
do
Ankara 7 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Demokrat Parti delegeleri umumî heyet halinde Gar Gazinosunda toplanmışlar ve Başkan Celâl Bayarın ikinci kongreden bu yana D. P. yi ilgilendiren hâdiseleri izah eden nutkunu dinlemişlerdir.
Bayar, bu konuşmasında kendine has tatmin edici üslûbiyle önce husumet kararını bir kere daha izah etmiş ve kongrenin ne maksatla böyle bir karar aldığını ve iktidarın ne suretle tahrif ettiğini anlatmıştır.
Bayar. bundan sonra bu toplantının milli husumet andı olarak vasıflandırılan kararını iptali için tertiplendiğini iddia edenlere cevap vermiş ve “D.P. kararı düşünerek alır ve aldığı kararda sebat eder. Biz bu kararın meşruiyetine ve yerinde oluşuna inanıyoruz ve nihayet bu kararın hiç olmazsa bu memlekete zarar getirmi-yeceğine kaniiz. Görülüyor ki biz değil, onlar, bu tahrifleri ile D. P. ye husumet telkin etmişlerdir,, demiştir.
Celâl Bayar, devamla “Bize bir vakitler muvazaa isnadında bulunmuşlardı. Biz o zaman bu isnadın yersiz olduğunu son bir defa reddetmiştik ve ondan sonra bir kere daha bu isnadı ağzımıza almamaya ahdederek karşı tarafın bu taktiğini tesirsiz bıraktık. Şimdi arkadaşlar, millî husumet anclı diye ağızlarına doladıkları o meşru kararı bir kere daha izah ettikten sonra bir daha buna temas etmemeye azmedebiliriz,, demiş ve Dayar müteakiben D. P. ye yapılan başka bir isnada cevap vermiş ve göyle demiştir:
"— Diyorlar ki, D. P. iktidara geldiği takdirde hiçbir tasnif yapmaksızın jandarma, zabıta da dahil olmak üzere nahiye müdüründen valisine kadar bütün idari cihaz mensuplarına işten el çektirecek ve kendi adamlarını vazifeye davet edecektir. Arkadaşlar, Demokrat Parti ta-
rihi hâdiseleri ve hakikatleri bilen bir partidir. D. P. Ferit Paşanın yaptığı işi tekrarlamıyacaktır. D. P. nin böyle bir iddiası ve karan yoktur. D. P. bütün idari cihazın iktidann elinde bir oyuncak olarak gayrimeşru hareketlerde bulunduğuna kani değildir.
Bizim iktidara geldiğimiz vakit yapacağımız şey, memurları partilerin nüfuzundan kurtarmak ve onların şeref ve haysiyetlerini muhafaza etmektir.,,
Bayar bundan sonra Seçim Kanunu mevzuuna da temas etmiş ve İlmi Heyetin D. P. nin görüşüne değer yeldiğine işaret ederek bugün elde e-dilen neticenin D. P. nin eseri olduğu hükmüne varmış ve yeni Seçiıfi Kanunu tasarısının bazı noksanları bulunmakla beraber bunun demokrasi hayatımızda ileri bir adım olduğunu ifade etmiştir.
Tasanda görülen noksanlıkların Mecliste düzeltilmesine çalışılacağını
beyan eden D. P. Balkanı iktidarın İlmi Heyetin hazırladığı tasarıya harfiyen riayet etmediğinden şikâyet etmiş ve teessürünü bildirmiş. D. P. nln malî müzayaka içinde bulunduğuna da temas eden Bayar, delegelerden geliri seçim hazırlıklarına tahsis edilmek üzere tertiplenen piyango biletleri satışına ehemmiyet vermelerini istemiştir.
Bilâhare D.P. nirı programı yoktur, elemanı yoktur ve binaenaleyh iktidara geçemez iddialarını da cevaplandıran Bayar 'D. P. nin bir programı bulunduğunu, bunun çok mükemmel olduğunu beyan ederek elemanların kifayetsizliği iddiasını da reddetmiş ve “D.P. Türk milletinin büyüklüğüne inanıyor. Bu milletin cevherlerine inanan üç şahıs vardır. Biri Moltke, ciğeri Atatürk ve sonuncusu da Demokrat Partinin programıdır,, diyerek sözlerini bitirmiştir.
(Bu toplantıya ait diğer haberlerimiz ikinci sayfamızdadır.)

o
t
j» « ıı::r »
Bilecikte vukua gelen feci kazadan sonra vagonların hazin hali. (Bu resim hususi muhabirimiz tarafından gönderilmiştir).
Dış ticaretimiz için alman yeni kararlar
Birçok memleketlerden, değişik mallar için tahsisler yapdıyor
Ankara 7 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — ihraç mevsimine girilmiş olduğundan Ticaret Bakanlığı son ay içinde birçok memleketlerden piyasanın ihtiyacını karşılayacak maddelere geniş nispette ithal müsaadesi vermektedir. Bu meyanda Alman anlatmasının işleyiş vaziyeti itibariyle hesapları çok müsait ve bu memleketin imalâtını teşkil eden maddeler, memleketimizde aranılan vasıfta bulunduğundan geniş tahsisler yapılmıştır. Daha evvel verilmiş olan 8 milyon dolarlığa ilâveten son bir ay zarfında 5.5 milyon dolan bulan ithal talepleri de is’af edilerek Alman anlaşması hesabından 13.5 milyon dolarlık müsaade verilmiştir. İlâve olarak verilen 5.5 milyon dolarlık müsaadenin mevzuunu teşkil edenler bilhassa istihsale ve kalkınmaya ya riyan maddelerdir. Bunların büyük kısmını ithalât rejimimizin fa) ve (b) listelerine dahil bulunan ilâç, sınat ve kimyevi maddeler, sanayie yanyan diğer yardımcı maddeler, fenni ve tıbbi âletler, makinalnr, el âletleri, filnıaşinler. su boruları, çelik borular, bıçakçılık eşyası, elektrik ve telefon malzemesi ve nıotörleri, akümülatörler. fabrika yedek parçaları, kazan hır, demiryolu malzemesi ve kamyonlar teşkil etmektedir. Otomobil ve motosiklet tahsislerine (h devam edilecektir. Son zamanlarda Ticaret Bakanlığı sterhng tahsislerine de başlamıştır. Fabrikaların işlemesini
Suriye Kabinesinin ilk toplantısında nlınmıı bir resim

Bilecikte feci
bir tren kazası oldu
ÜÇÜNCÜ SAYFADA Sermaye şirketleri ve Kurumlar Vergisi
Doç. M. Orhan Dikmen
DÖRDÜNCÜ SAYFADA
Tutumlu olabilmenin sırrı M. Nermi
Türk filmciliğinin ilerlemesi için: “3 nal ile 1 at” lâzımdır Muvaffak İhsan Garan Musiki hayatımız Virtüöz ne işe yarar? Lâika Karabey
ŞİNCÎ SAYFADA
Sebep... (Hikâye) Feride özpay
Tiyatro kronikleri: Kayseri gülleri
Spor
t
Türkoloji mütehassısı bir İngiliz profesörün hakkımızdaki sözleri
“Türk düşünce ve edebiyatına» beşeri kültür sabasında lâyık olduğu hissenin verilmesi lâzımdır.”
Bir müddetten beri şehrimizde bulunan Londra Şarkiyat Enstitüsü Orta-Şark Kürsüsü Profesörü Bernard Lovls, kütüphanelerimizdeki elyazma eski eserler üzerine incelemeler yapmaktadır. Edebiyatımıza derin vukufu olan Ingiliz profesörü ve türkoloji mütehassısı kendisiyle za tetkikleri miştir:
Birkaç
görüşen bir arkadaşımı-hakkında şunları söyle-
temin için 450 bin sterlinglik Merinos yünü ithaline müsaade olunmuş ve bunlar fabrikaların kapasitelerine göre dağıtılmıştır. Ayrıca 1 milyon sterllng tutarında jüt kozası için tahsis yapılmıştır. Bunlardan başka 200 bin sterlinglik kimyevi maddeler, ziraat âletleri ve istihsale yanyan maddelerle ziraat âletleri, yedek parçaları, röntgen cihazları, ham maddeler, kauçuk, solüsyon, dişçilikte kullanılan maddelere ait tahsisler yapılmıştır. Bu tahsislerin yekûnu 2 milyon sterllııgi geçmektedir. Ticaret Bölge Müdürlükleri Limit Dairesinde bu husustaki her talebi muayyen hadde kadar kabul etmektedirler. Fransız frangı için de bazı tahsisler yapılmıştır. Bu da 1 milyar Fransız frangı tutmaktadır. Dis-ponibilitesi çok geniş olmamakla beraber, son bir iki gün içinde ithalât rejimimizin a. b. c. grupundan bulunan maddelere ve bilhassa makl-na yedeklerine taallûk eden 300 kü-sûr bin dolarlık tahsis yapılmıştır Amerikan dövizimiz bulunmadığı için normal olarak tahsis yapılamamaktadır Cüzi miktarda yapılan tahsisler Amerikadnn gelmiş olan nıakinnların yedek parçalan ve münhasıran oradan getirtilmesi lâzım gelen ilâçlar için dar bir limit içinde kullanılmaktadır.
DisponıbHite yüzünden bir müddetten beri is’af edilemiyen İsviçre-den mal getirme talepleri de bazı şartlar altında yerine getirilmektedir. Bunlar arasında makıııa akşamı, ilfıç ve kimyevi maddelerle matbaa makinası ve teferruatı için şimdiye kadar ceman 2.5 milyon frang lık İsviçre frangı tutarında müsaadesi verilmiştir. Tütün bından da tütün protokolün» gire maddelerden 200 bin İsviçre frang-lık ayrı bir tahsis yapılmıştır. Diğer anlaşmalı memleketlerin hesaplarındaki mevcuda ve telerinin bölümlerine göre müsaade verilmektedir.
S P O R

Bilecik 7, (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Bu gece saat 1.30 da Yayla istasyonundan aşağı doğru seyretmekte o-lan 79 numaralı marşandiz katarının freni tutmadığından Ve-zirhandan hareket eden 68 numaralı katarla çarpışmıştır.
öğrendiğime göre, hâdise şu şekilde cereyan etmiştir: Frenleri tutmayan katarın kaçtığı, Vezirhandan hareket etmekte o-lan marşandize haber verilmişse de yukarıdan «ilmekte olan tren çok süratle naroket ettiğinden, makas değiştirmiye vakit kalmadan, korkunç müsademe olmuştur 3 gardöfren parçalanarak ölmüş ve her iki tren personellerinden 12 kişi ağır surette yaralanmış, diğerleri de hafif yaralar almışlardır. Bu feci kaza sonunda iki lokomotif tamamıyla tanınmayacak bir hale gelmiş ve 35 vagon parçalanmış, bütün eşyalar hat boyuna dökülmüştür. Hususi ekiplor yolun açılmasına çalışmaktadırlar. Yolda kalan Ankara ekspresi ve diğer trenlerin yolcuları aktarma suretiyle İstanbul» gönderilmişlerdir.


ithal hO8B
anlaşniH ithal lis-her gün

G. S. : 1 _ Emniyet : 0
Beşiktaş: 2 - Is. Spor: 0
Dün yapılan spor karşılaşmalarının neticelerini 5 İnci sahife-mlzde okuyunuz.
günden beri kütüphanelerinizde meşgul oldum. Bilhassa. Selçuk Ismalll ve Fat.iml devirlerine ait çok zengin yazma koleksiyonlarınızın mevcut olduğunu gördüm. Parlste Fransız Türkolojisinl Prof. Adnan Adı-var’dan okuduğum için Lisanınıza yabancı değilim. Ahmet Haşim, Yahya Kemal ve Ahmet Hamdl Tanpınar’m birçok şiirlerini İngilizceye tercüme ve birçok dergi ve kitaplarda neşrettim. Modern Türk edebiyatı artık sadece mütehasaifiları veya edebiyat tarihçilerini alâkadar eden bir edebiyat sahası olmaktan çıkmıştır. Fakat eserlerinizin birçok dillere tercüme edilmesi ve tllrk düşünce ve edebiyatına beşeri kültür sahasında lâyık olduğu hissenin verilmesi lâzımdır.
Türkçe eserlerden bilhassa Yahya Kemali tercüme ederken büyük güçlük çektim. Çünkü o çok selis bir türkçe kullanıyor, esasen Türkçe lisanı çok zengin bir Usandır...
Bayet güzel Türkçe konuşan profesör. bir müddet daha şehrimizde incelemelerine devam edecektir.
İstanbul un. 1950 öğretmen kadrosu yapılıyor
Yeni mail esaslara uygun olarak 1950 yılı Öğretmenler kadrosunun yapılması İçin Milli Eğitim Müdürlüğüne Bakanlıktan bir tamim gelmiştir.
Başbakan, bu^iin Anka raya dönüyor
Bir kaç günden beri şehrimizde bulunan ve tetkikler yapan Başbakan bu akşam Ank&raya hareket edecektir.
Akdenizde fırtına yüzünden gemiler limanlara sığındı
Akdenizde fırtına yüzünden deniz seferleri ak/Munış ve Hopa, İskenderun yük postasını yapmakta olan Hopa şi-İepl Mersine uğra yamamış ve Ceneviz limanına sığınmış ve denizin biraz sükunet bulması üzerine dün Antaiyaya gelmiştir.
Dün saat bire kadar Anadolu Marmara, Harem - Salacak ve Üsküdar -Kabatnj arasındaki araba vapuru seferleri yapılamamıştır.
TEKEL DEPOLARINDA.
— Siz de yargına karşı tedbir aldınız mı?
— Lüzum gormodik. Bizim kibritler kolay kolay yanmazl..
Sayfa 2
YENİ tBTANBUt
* Ocak 10!»
Eisenhower, Truman’ın halefi mi olacak?
BU harbin en meşhur simalarından biri olan Genoral Ei-sonhovver acaba Truman’ın halefi mi olacak? Bu sual Amc-rikada tık sık sorulmaya başlanmıştır.
1948 sonesindeki son seçimlordc Eisonhower'in ismi Cumhuriyetçi Parti saflarında dolaşıyordu. Fakat o tarihte, General, kondıni co-reyana kaptırmamış vo siyasette gözü olmadığını belirtmişti. 1952 sonesinde de aynı şey mi olacaktır?
Eisenhovver hâlen emekliye ayrılmıştır ve Nevv-York’takl Colum-bia Üniversitesinin roktörlüğünü yapmaktadır. Siyasi mücadeleden uzak kalmakla borabcr, General, demokrat idareye çatmak için hiç bir fırsatı kaçırmamaktadır. Bazı kimseler bütiln bu hareket tarzından. sabık Müttefik Kuvvetleri Başkomutanının gelecek Cumhurbaşkanı seçiminde Cumhuriyetçi Partinin adayı gösterileceği neticesini çıkarmaktadırlar.
Muhakkak olan bir şey varsa o da, Eısenhovver’in maksatlarını gayet iyi saklamağa muvaffak olduğudur. Zaten Amorlkadaki âdete göre, başkanlığa namzetliğini koyanlar maksatlarını ve plânlarını en son dakikada meydana vururlar, En son dakikadan kasıt partilerin seçimlerden önco yaptıkları büyük toplantıdır. Buna rağmen,
KISA
HABERLER
Anşlo-Snkınnlıır, peyklere birer nota verdiler
Vatikan 7 lYÎRSı — Birleşik Amerika ve İngiltere, in.^nn haklarına aykırı hareket ettiklerinden dolayı, Bulgaristan, Romanya ve M&carlstana birer nota vermişlerdir. Notada, mezktır memleketlerde yaşayan insanların siyasi ve dini sahada. gadre uğratıldığı belirtilmektedir.
Bir ulum âlimi Amerikan hâriciyesinde vazife aldı
Washington 7 (A. A.), (United Press) — Başkan Truman, Bikini atom tecrübelerine katılmış olan bilginlerden Charles Plggot u Amerika’nın Londra Büyük Elçiliği Bilim Ataşeliğine tâyin etmiştir.
Llllenthnl İstifasını geri aldı
New-York 7 (A.A.), (Afp) — Yorumcu Drew Pcarson’un Daily Mlrror gazetesinde yazdığına göre LIHcnthal’ın istifasını 15 şubata kadar geri bırakmasının sebebi, Ruelar tarafından atom silâhının elde edilmesiyle İşe yaramaz bir hale gelmiş bulunan Baruch un tasarısı yerine, Başkan Truman’m yeni bir milletlerarası atom enerjisini kontrol tasarısı hazırlamasını LllicnthaF-den İstemiş olmasıdır.
Lillennthal in tasarısı Birleşmiş Milletlere ilkbaharda tevdi edilecektir.
Kasım Gülek İVaslıington’da
New-York 7 (YİRS) — Birleşmiş Milletler Kuruluna bağlı Kore İnceleme Komisyonuna tâyin edilen Türk mebuslarından ve eski bakanlardan Kasım Gülek, Waahlngton'a hareket etmiştir. Birkaç gün sonra Netv-York’a dönecek olan Türk delegesi, bir basın konferansı tertip edecektir.
Şehrimizde bulunan Ameri kalı Kongre âzası diyor ki:
GENÇLİĞİ
3
Birleşik Amerikanın Florida eyaleti mebusu ve Kongre namzedi Stoktail dün sabah bir Panamerikan uçağiyle Brükselden şehrimize gelmiştir.
Komünizm tehlikesi karşısında Avrupa memleketlerinin durumunu inceleyen Amerikan temsilcisi İngiltere, Fransa ve Almanyada tetkikler yaptıktan sonra memleketimizde de 5 gün kalmak niyetinde İken uçağının İki gün gecikmesi yüzünden An-karaya gidemeyecek ve pazartesi günü Atina yollyle İsrail ve Mısıra hareket edecektir. Parkotelde Beyoğlu Lisesini Bitirenler Derneğinin çayını derin bir alâka ile takip ederken bulduğumuz Amerikalı misafir, bize şunları söylemiştir:
”— Türkiyeye geleli henüz 6 saat oluyor. Fakat hiçbir şey bilmediğim memleketiniz hakkında çok şeyler öğrendim. Türk gençliğini Amerika, İngiltere ve diğer memleketlerdeki
kocasının Galvcstop (Texae) da vordiği bir nutku müteakip Bayan Eisenhovver gazotocilcrln bir sualine şu suali vermişti: “Kocasının Cumhurbaşkanı olmasını istemi-yen bir Amerikan kadını tasavvur edebilir misiniz?”
Truman ve onun yanındakiler. Eisenhovver’in nutuklarında kullandığı lisanın sosyalizm ve devletçilik aleyhtarı kütlolor üzerinde hii * kûmete karşı bir tesir uyandırmasından çekinmektedirler.
Mosclâ EIsenhovver’ln sarfottlgi şij sözlor çok manalıdır: “Terakkiperver tâbiri, Washington’da oturup birisinin parasiylo ötekini mesut etmeye çalışanlara verilir. Lüzumundan pek fazla kimse (emniyet) kelimesi ve fikri ile uğraşmaktadırlar. Şampanya vo havyarı düşüneceklerine Amerikalıların daha basit şeyler, meselâ sosis vo bira ile alâkadar olmaları vo en sağlam emniyotin hapıshanelordo mevcut olduğunu düşünmolori icap eder.” General, Galvoston’da verdiği nutukta, Amerikalıları sahte liderlere karşı dikkatli davranmağa davet etmiştir.
Generalin bu çeşit nutukları karşısında Demokrat Parti mehafill-nin nksülâmoli şunu anlatmaktadır: “Eğer Truman’a rakip olarak ortaya atılırsa Elsenhovver’l yen-mok pek kolay olmayacaktır.”
Jeoıı Devau
Von Paıılus'un memleketine ne vakit döneceği belli değil
Godotingen 7 (A A.), (Afpı — Sovyet Rusya’da esaretten avdet eden von Pnulua ordusuna mensup eski bir albay, Mareşal von Paulus vo Mareşal von Seydlltz in Almanya’ya avdetleri hakkında henüz hiçbir tarih tesbit edilmediğini bildirmiştir.
Eski albay, von Paulus'un serbest bırakılmamasını Sovyet makamlarından rica ettiğini de bildirmiştir.
İsrail 20.000 kız İstiyor
Londra 7 (No fen) — Nevvs Chronicle ?azetcslnln Tdûvlv muhabirine göre, srall’ln evlenecek çağda 20.000 kıza İhtiyacı vardır. Bu muhabirin belirttiğine göre, memleket dahilinde 15 ilâ 34 yaş arasındaki erkeklerin sayısı kadınlara nispetle çok yüksektir.
Frugdu tetlılş
Londra 7 (YİRS) — Prag Hükümeti, dört basın mensubunu hudut dışına çıkartmıştır. Gazetecilerden biri İngiliz, biri Fransız ve diğer İkisi Amerikalıdır.
Londra 7 (YİRS) — 1949 ekim ayın-da> —“sabotajcılık, ihanet ve casusluk.,— yüzünden Çekoslovakyada Ölüme mahkûm edilen dört kişi, bugün Prag’da asılmıştır. Mahkûmlar, Çekoslovak Yüksek Adalet Divanında kararı temyiz ettirmişlerdi.
. Finlerln mukabelesi
Stuttgart 7 (YİRS) — Sovyctlerln notası Üzerine harekete geçen Fin makamları şimdiye kadar altı Ruau tevkif etmişlerdir.
HÜRRİYET İSTİYOR
arkadaşları kadar heyecanlı ve aynı atmosferi farksız bir şekilde yaşar görmekle hayret ettim ve çok memnun oldum. Doğrusu böyle bir manzara ile karşılaşacağımı ümit etmiyordum. Daha yakın zamanlara kadar sîzleri hiç tanımayan Amerikada, bugün Türklerin komünizm karşısında soğukkanlılıklarını hiç bozmadan dimdik ve cesaretle durmalarına herkes hayrandır. Yazık ki memleketinizde fazla katamıyacağım. Birleşmiş Milletler muhacir teşkilâtının Almanyadaki kamplarını gezdim. Buralarda gördüğüm gençlik hürriyet aşkiy-le yanmakta ve ellerine silâh verildiği takdirde komünizme karşı şiddetle savaşmak arzusunu göstermektedir. Demir Perdenin arkasındaki hareketleri büyük bir ilgi ile takip eden Amerika şimdilik Avrupa memleketlerine yardımla iktifa ediyor. Dünya gençliği hürriyet istiyor,,
Veremle mücadele
Ingllferenin Komünist Çini tanımasından tonra Dünya basını bu hâdisenin tefsiri ile meşgul oluyor
Ingiliz gazeteleri, Amerikalı meslekdaşlarına sert mukabelelerde bulunuyorlar
Londra, Paris, Melbourne, Bern, 7 (YİRS. A.A,, AP.) — Bütün dünya radyoları ve basını, tngllterenin Komünist Çini tanıması üzen ne hâsıl olan vaziyeti tetkik etmekte ve tefsirlerde bulunmaktadırlar. Bu arada en mühim nokta; lngilterenin kararından sonra, Birleşik Amerikanın Çin hakkında takip edeceği siyasetin şekli ve bu büyük devletin de Komünist Çini tanıyıp tanımayacağı keyfiyetidir. Bu hususla muhtelif kaynaklardan gelen haberleri şıı şekilde hulâsa edebiliriz:
Çin Halk hükümetinin İngiltere tarafından tanınması, Lake Succcs’de herkesi hayrette bırakmıştır. Amerika Dışişleri Bakanı Dean Acheson, bu tanıma keyfiyetinin erken vuku . hulduğunu bildirmiştir.
Diğer taraftan Waahlngtondakl sa-lâhiyctli çevrelerden öğrenildiğine göre, Birleşik Amerika da, Komünist Çin Halk hükümetini tanıyacaktır. Bu tanıma keyfiyeti, birkaç ay sonra olacaktır, tngllterenin Komünist Çini tanıması, Birleşik Amerikanın bilgisi ve tasvibi ile olmuştur. Zira bu husustaki konuşmalar, Acheson ve Bevin arasında 1919 eylül ayında VVashingtonda cereyan etmişti.
Aynı mesele, şimdi toplantı halinde olan Amerika Kongresinde bahis mevzuu olmuş ve Birleşik Amerika Cumhuriyetçi Partisi mensuplan, İn-gilterenin bu hareketini şiddetle ten-kld etmişlerdir. Cumhuriyetçiler. İn-gilterenin, Birleşik Amerikanın siyasetine aykırı bir yol takip ettiğini belirterek komünistlik tehlikesine karşı kurulmuş olan Marshall Yardım Plânının neye yarayacağını sormaktadırlar.
tngiltereden sonra bazı devletlerin de Komünist Çini tanımağa başlamaları, Birleşmiş Milletler teşkilâtı içinde de yeni bir takım vaziyetler doğurmak istidadındadır. Bu kurula bağlı Güvenlik Konseyindeki üyelerden beşi. Milliyetçi Çinle münasebetlerini kesmiş ve Çin Halk Cumhuriyetini tanımıştır.
Fransa ve Küba, Çin Halk Cumhuriyetini tanıdıkları takdirde, 11 üyelikten müteşekkil Güvenlik Konseyinde komünist Pekin hükümetini tanıyanlar çoğunluk teşkil edeceklerdir. Bu takdirde Konseye başkanlık edecek olan Milliyetçi Çin delegesinin durumu da çok nazikleşecek tir.
tngllterenin, Çin hakkında ki karalım Kolombo Konferansı başlamadan
B. M. Meclisinde Bütçe Komisyonu müzakereleri
Dün maaş kanununa ek kanun tasarısı görüşüldü
Toprak işleri hakkında
Ankara 7 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Demokrat Parti istişare heyetinin seçtiği komisyonlar bugün öğleden sonra çalışmalarına başlamışlardır. Bu komisyonların çalışmalarında bilhassa birkaç nokta dikkati çekmiştir. Delegelerin üzerlndo titizlikle durdukları meselelerin başında partinin mal! bir buhran içerisinde bulunuşu ve seçimlerde harcanmak üzere lüzumlu paranın tedariki olmuştur. Delegelerin, komisyonlara ekseriyetle hazırlıksız gelmeleri dikkati çekmiştir. Sadece Bursa delegeleri hazırladıkları dikkati çeken ra-purlariyle. Halk Partisinin seçimler arifesindeki hamlelerini izah etmişler ve C.H.P. nin bu hamlesi karşısında D.P. nin gafil avlanmaması için
evvel vermesi Avustralyada hayretle karşılanmıştır.
Belçika hükümetinin, kısa bir zaman içerisinde Komünist Çin Halk Cumhuriyetini tanıyacağı bugün Brükselde açıklanmıştır.
Norveç hükümeti dc, Çin Halk hükümetini “hukııknn" tanıdığını ve bir İşgüder tâyin ettiğini Pckin’e bildirmiştir.
Çinin eski Londra büyük elçiliği tarafından dün akşam neşredilen bir tebliğde Milliyetçi Çin Dışişleri Bakam Dr. Georges İngiliz hükümetinin son hareketi üzerine Çin hükümetine Londradaki diplomatik heyetini geri çağırmaktan başka yapacak şeyi kalmadığını bildirmektedir.
“Flylng Arrow” Amerikan şllepl, bu sabah Hong-Kong’tan sessizce hareket ederek, Komünist ablukasını yarıp geçmek maksadiyle Şanghay’a teveccüh etmiştir.
Milliyetçilerin, Şanghay limanının civarını mnyinlemiş olduklarını İlân etmelerinden sonra, “Flying Arrow”• un bu seyahati hayli münakaşayı mucip olmuştur.
Birleşik Amerika Dışişleri Bakanlığı, bu seyahate katılmak istemeyen bütün gemicilerin şilepten ayrılmalarına müsaade edeceğini bildirmiş, bunun üzerine 11 Amerikalı gemici şilep! terketmiş ve yerlerine İngiliz ve diğer milletlerden gemiciler alınmıştır.
Milliyetçi Çinin merkezi olan Tay-peh’de bazı söylentilere göre, İngiltere, Şanghaya giren boğazı temizletmek için mnyin tarayıcı gemiler gönderecektir.
Dün bütün İngiliz gazeteleri, Komünist Çinin tanınması keyfiyetine, sahifelerlnde geniş yerler ayırmış ve buna dair tefsirlerde bulunmuşlardır. Hemen hemen bütün gazeteler, İngiltere hükümetinin bu kararı, Çin ile olan siyasi ve ticari münasebetleri yüzünden ve oradaki İngiliz menfaatleri icabı olarak berdiğlni belirtmek tedirler. Gene gazetelerin büyük ekseriyeti Birleşik Amerikanın bu mevzuda İngiliz görüşünden ayrılmış olmasını teessürle kaydetmekte ve A-merikamn da Komünist Çini pek ya-kır. bir zamanda tanıması temennisinde bulunmaktadırlar.
Paris 7 (YİRS) — Pekin hükümeti, tngllterenin, Komünist Çin Halk Cumhuriyetin! tanıdığına dair verdiği muhtıraya, henüz bir cevap vermemiştir.
do müzakereler yapıldı
hazırlıklı olmasını istemişlerdir. Rapora nazaran iktidar partisi, her sahada bir yığın icraatta Demokratların karşısına çıkmıştır. Seçimlerde muvaffak olmanın baş şartı Genel tdaro Kurulunun İktidarın bu icraatına karşılık daha şâmil ve mükemmel bir programla çıkması ve bunun üstünlüğünü halka antatmasiyle mümkündür.
Bazı delekelerde genel idare kurulunun icraatını tenkld etmişler ve kurulun son zamanlardaki pasif durumundan şikâyette bulunmuşlardır.
Komisyonlar bilhassa seçimde lüzumlu otan vasıtaların ne şekilde tedarik edilmesi lâzım geldiği hususunda tetkiklerde bulunmaktadırlar.
C. H. P. İzmir İl Kongresinde
Demokrat Partiye ağır hücumlarda bulunuldu
----------Q---------
Kongrede, muhalefeti temsilen kurulan partilerden hiçbirinin bir fikir partisi olarak çalışmalarını, teksif edemediği iddia edildi
İzmir 7 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Bayındırlık ve Devlet Baka nlariyle C.H.P. Genel Sekreter Yardımcısı, Halk Partisi divanı üyo-leri ve 15 milletvekilinin hazır bulunduğu C.H.P. İzmir İl Kongresi bugün saat 14 te Halkevi salonunda toplandı.
tzmirin 16 ilçesini temsil eden 230 delege salonda yerlerini alınca yapılan başkanlık divanı seçiminde Kongre başkanlığına İzmir Belediye Başkanı Reşat Leblebicloğlu seçildi. Bu netice şimdiki il heyetini değiştirmek İstemeyen genç grupun Kongrede ilk başarısı sayılıyordu.
Toplantının ilk görünüşü gayet mütecanisti. Fakat İl İdare Kurulunun-37 sahildik raporu okundukça Kongrenin havası coşkunlaştı. Bu raporun 23 sahifesinin Demokrat Partiye yönetilmiş bir tohmetnameye benzetilmiş olması ve muhalefeti ağır cümleler vo ithamlarla suçlandırması delegelerin hararetli tezahürlerine vesile teşkil etti.
Delegeler arasında bir hayli taraftar toplayan bu raporun başında C.H.P. nin İzmlrde gittikçe artan bir itibara mazhar olduğu ifade edildikten sonra muhalefetin hedefinin Halk
♦ *
Partisini yıkmak olduğu tebarüz ettirilmiş, muhalefeti temsilen kurulan partilerden hiç birinin çalışmalarını bir fikir partisi olarak teksif edemediği zikredilmişti.
Raporun biraz aşağısında "Dünya milletleri karşısında siyasette, iktisatta, ziraatta, vicdan, tefekkür, itikat ve her şeyde hür olan Ülkemiz bu nimetlerini C.H.P, nin ileriyi gören çalışmalarına borçludur.” denilmekte idi. Raporun biraz aşağısında Demokrat Partiyi ele atan C.H.P, İl Heyeti, D.P. nin haksız ve ağır ifti-
D. Parti seçimden evvel noksanlarım tamamlıyor ----------------o-----
Dün, 200 delegenin iştirakiyle Ankarada toplanan istişari kongre, muhtelif parti meselelerini hal için tetkiklere başladı
Ankara 7 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — D. P. Tüzüğünün yirminci maddesinin H. fıkrasına tevfikan bugün saat 10 da Gar Gazinosunda toplanan İstişare Heyeti, Başkan Celâl Bayar’ın kısa bir konuşmaslyle çalışmalarına başlamıştır. D. P. Başkanı hava muhalefeti yüzünden 10 şark vilâyetimiz delegelerinin toplantıya yetişemediklerini, bu delegeleri hâmil olan trenin ancak öğleden sonra şehre varacağım anlatmış ve eğer heyet muvafakat ederse müzakerelerin öğleden sonra yapılmasını teklif etmiştir. Kabul edilen bu tekliften sonra Atatürk'ün ruhu için bir dakika ihtiram sükûtu yapılmış ve müteakiben her vilâyetten birer delegeyi ihtiva etmek üzere 3 komisyon teşkil edilmiştir. Teşkilât meseleleri seçim hazırlığı meseleleri vesait temini meselelerini incelıyerek genel kurula bir rapor hazırlıyacak otan bu komisyonlar saat 14 de parti merkezinde çalışmalarına bağlıyacaklardır. Diğer taraftan toplanan bu Isti-şarl heyete Genel tdare Kurulu Baş-kanına aşağıdaki mevzular etrafında fikir ve mütalâalar sormaktadır:
A. Parti bünyesinde teşkilâtın gör-aügü aksaklıklar, bunların kısa zamanda tedavisi çareleri ve tüzük tatbikatında ne gibi müşküller görülmektedir? Kongrelerin mutlaka tüzük hükümleri dairesinde ve vakitlerinde yapılması için ne yapılmalıdır?
B. Seçim muamelelerine hazırlık olacak neler düşünülmektedir? Mahalli gazetelerden propaganda İçin
ralarla halkın husumetini hükümet a-leyhine tahrike çalıştığı kaydedilerek tertip edilen D.P. mitinglerini "Türk demokrasi tarihinin kaydedeceği en çirkin ve dejenere jest,, olarak tarif etmekte ve Demokrat Parti idarecilerinin hasis menfaatler peşinde uğraştıkları kaydedilmekte ve şöyle denilmekteydi:
“Demokrasi tarihimiz vatandaşı döven, idam sehpaları kurmaya yeltenen iktidara mezar hazırlamayı partisinin gayesi yapan mahdut kimselerin misallerini maalesef bütün çirkinliğine rağmen kaydedecektir”. Gene bu raporda milli husumet andının Türk demokrasisine indirilmiş en a-ğır darbe olduğu, vatandaşlar arasındaki kardeşliğin ihlâl edilmemesi fikrini tamamiyle nakzeden meşum bir karar olduğu, inkılâba ve bunun yürütücüsü Halk Partisine karşı tevcih edilmiş hain bir hançer olduğu ve mili! husumet kararının Demokrat Parti için kara bir leke olarak kalacağı iddia edilmekte İdi.
Raporun okunmasını müteakip izhar edilen arzu üzerine Devlet Bakanı Cemil Barlas kürst^e gelerek Kongre üyelerini Başbakan adına selâmlamış ve Halk Partisi hükümetinin geçmişte yaptığı işlerin kısa bir muhasebesini vereceğini söylemiştir.
Bakan Cumhuriyet hükümetlerinin Cumhuriyetin teessüsü gününden beri toprak bütünlüğüne dayanan bir istiklâl politikası güttüklerini, icap ettiği gün bütün milletin yekvücul halde döğüşeceğine emin olarak Halk Partisi hükümetlerinin bu politikanın nigehbanı olduklarımı belirterek sözlerini, tam metnim üçüncü sahi temizde verdiğimiz. Marshall yardımı ve TÜrkiyenın iktisadi kalkınması mev-zularına hasrederek bitirmiştir.
ne dereceye kadar istifade edilebilir? Başka ne gibi propaganda vasıtaları temin olunabilir? Seçim muamelelerinde insan ve malzeme ihtiyaçları hakkında ne gibi düşünceleri vardır?
C. Teşkilâtın gerek hergünkü ve gerek seçim sırasında ihtiyacı olan nakit, nakliye vasıtaları vesairenin temini İçin neler düşünülmektedir? Aidat, teberru, piyango, diğer müsa-mere ve emsali hususlar bedenî hizmetler hakkında neler yapılabilir ve neler yapılmalıdır? Ne gibi mali imkânlar temin olunabilir? Mahalli gazetelere nakdi yardım lüzumu var mıdır? Bunu ne suretle temin edebileceklerdir?
Demokrat Partinin tebliği
Ankara 7 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Demokrat Partiden tebliğ edilmiştir:
Parti Tüzüğünün 20 nci maddesi mucibince illerden Ankaraya davet edilmiş olan teşkilât mümessilleri 7 ocak 1950 cumartesi günü saat 10 dan itibaren Parti Genel Kurulu ile beraber çalışmalarına başlamıştır. Parti Genel Başkam Celâl Bayar bu münasebetle bir nutuk söylemiş ve seçilen Komisyonlar kendilerine tevdi olunan işleri müzakereye başlamışlardır. Parti Balkanının bu toplantıyı açış nutkunun geniş bir hulâsası ile üç gün devam edecek olan çalışma ve müzakerelerin seyri ve neticeleri toplantı sonunda umumi efkâra arzolunacaktır.
1950 de verem aşısı tatbikatı için hazırlanan program
Voreın Haftanı pazartesi günü nk-şamı nihayete erecektir. Şehrimizdeki verem çalışmaları hakkında malûmatlım müracaat ettiğimiz Sağlık MUdürü bize şunları söylemiştir:
“— 105(1 yılı İçinde verem nşmı tatbikatı, İMtanbul Verem Savaş Dernaâl tarafından İdare edilecek, alınan neticeler Derneğin araştırma ennlItüBünde toplanacaktır. Tatbikat şimdilik îstanbulda ve taksisen yalnız merkezde yapılacak, aşıyı dtapanser otan yerlerde Dernek, dispanser olmayan yerlerde Bakanlıkça tayin edilen doktorlar tatbik edecektir.
Bu cümleden olarak dispanserlere İlâve olarak. Beşiktaş, Sarıyer. Bakırköy, Adalar, Kartal ve Üflküdarda birer merkez kurulacak tır .
Ayın 11 İnci çarşamba günü saat 16 dıı Derneğin 3 üncü dâhiliyedeki araştırma enstitüsünde aşı tatbikatında bulunacak bütün doktorların iştirakiyle bir toplantı yapılacak ve 15 ocakta faaliyete geçilecektir."
Yeni “Birinci Nevi” sigaralar
15 güne kadar satışa çıkıyor
Gerek kalite gerekse ambalâj bakımından esaslı bir şekilde ıslah edilen yeni tip birinci nevi sigaralar 15 güne kadar satışa çıkarılacaktır.
Tekel Umum Müdürü, Clball fabrikasına dün de giderek imalât İşleriyle bizzat meşgul olmuştur. Bu sigaralar piyasaya çıktıktan sonra Üstün kalitelerin dc İslahına başlanılacak ve halkın yalnız birinci nev’e rağbet göstererek İdnro varidatının okailmeslne meydan verilmeyecektir.
Akaryakıt getirecek gemiler
Slvs tankeri izmlrden Abadana hare-he* etmiştir. 15 000 ton kadar yakıt yük-taveccktir. Kocaeli tankeri Abartana varmış ve akaryakıt yüklemeye başlamıştır.
Şehrimizdeki bakanların tetkikleri
İçişleri Bakanı dün Emniyet Müdürlüğüne gelerek Emniyet Müdürü ve Vt-lâyet Jandarma komutanının İştirakiyle bir toplantı yaparak, şehrin Asayiş durumu hakkında bazı İzahat almıştır.
Ulaştırma Bakanı da dün Devlet Denizyollarına gelerek bir müddet meşgul olmuş, fakat gazetecilerle görüşmek istememiştir.
Yangın felâketine uğrayanlara yardım
Yılbaşı gecesi Vefadaki yangında açık kalan 214 vatandaşımıza Kızılay Derneğinin Küçükpazar şubesi tarafından yapılan ve yapılmakta olan yardımlar memnunlukla karşılanmıştır.
Rektör ve dekanlar Ankaraya gidiyor İstanbul üniversitesi Rektörü ile Fakülteler Deknnlan, bütçe müzakerelerini takıp etmek İçin bu akşam Ankaraya gideceklerdir .
İstanbul Lisesi Mezunlan Cemiyetinin kongresi

İstanbul Erkek Lisesi Mezunlan Cemiyetinin senelik kongresi dün saat 15 t. lise binasında toplanmıştır. Ruzna-me gereğince yapılan müzakerelerden sonra cemiyet başkanlığına ittifakla tekrar Yaşar Tümbek getirilmiştir. Haber aldığımıza göre Cemiyetin Cağa-tuğlundaki yeni lokali birkaç güne ka-uar açılacaktır.
Suriyeli talebeler, Istan u.u ziyarete geliyorlar
Şam Vataniye Lisesi talebelerinden Ö0 kişilik bir grup 28 ocakla 9 şubat tarıh-lorl arasında memleketimize gelecektir. Kafile İçindeki basketbol takımı bu a-roda Ankara vo Istan bulda müsabakalar yapacaktır.
İstanbul Muallimler Cemiyetinin yıllık kongresi
1125 âzası bulunan İstanbul Muallimler Comlyetl yıllık kongresini dün Eminönü Halkovtnde yapmıştır.
Olcunun idare heyeti raporunda, cemiyetin evvelâ ••Muallimler Birliği’’ ismi llo kurulduğu takat ••Birlik’’ kelimesinin resmi makamlar tarafından i-yİ karşılanmadığı İçin ismin cemiyete tahvil edildiği, Üsküdar ve Kadıköy Muallimler Derneklerinin kendilerine iltihakından sonra “Birlik" adının yeniden ıılındığı tebarüz ettirilmekte ve Muallimler Birliği kongresinin do yakında toplanacağı blldlrilmrlctodlr.
Göne raporda. Dünya Muallimler Birliği tarafından. Türklycdckl öğretmen maaşlarının azlığının hayratta karşılandığı zikredilmekte. 152 öğretmen hakkında da: "Biz elimizden gelen her şevi yaptık. Faknt bir yardım derneği olduğumuz için netice alamadık” den-m( ı(î(-«ilr.
Kabul edilen rapordan sonra yeni idare heyeti seçimi yapılmıştır.
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU
PANORAMA
EDEBİ roman
- 39 -
Netekim, belediye intJhabatı tecrübelinden aonra, hâlâ el altından kendi nüfuzunu •aramak isteyenlere karşı açık ve kati bir cephe almasına bu kanaat mâni oluyordu, işte, şu Namık Ahmet mcaclesi, hepsine birden on «on darbeyi vurmak için btlyük bir fırsattı. Lâkin, Tahlr Bey, yine bu mülâhaza yüzünden kendisinde öne atılmak ve doktor aleyhine tutuşan ateşi körüklemek cesaretini bulamıyordu.
Yine "Adam, sen de...11 diye mırıldandı ve ayaklarına birer gülle takılmış gibi ağır ağır evine doğru yöneldi.
İstanbul esrarı
Fuat, her sabahki gibi bu sabah da yine dirseğini penceresinin kenarına dayamış, başını avucunun içine almış, dışarıya bakıyordu. Her sabahki gibi, biraz önce, yatağından kalkar kalkmaz buraya yaklaştı; uzun uzadıya gerindi, esnedi, gerindi, esnedi; aonra, işte, penceresinin önünde bu pozu aldı. Herkesin kendine mahsus bir sabah tiryakiliği vardır. Kimi yatağı içindo birkaç kahve içip, birkaç sigaranın dumanını yutmadan gözünü açamaz. Kimi musluğa, lavaboya veya banyoya gidip* bir iyi yıkanmadan kendine gelemez. Kimi, alışık olduğu bir gazeteye sarılıp onu başyazısından llAnları-191
na kadar süzmeden, sömürmeden tam mânaaiyle uyanamaz. Fuat İçin de, pencereden dışarıya bakmak, işte, bu çeşit sabah tiryakiliklerinden biriydi.
Fuat, bu pencereden ne görürdü? Birinci plânda: Suyu çekilmiş bir sel yatağını andıran dar, tenha, yılankavi bir sokak; bunun hemen biraz ötesinde kenarlan yıkık duvarlarla çevrilmiş ve ortalarındaki teklük viraneleri yabani otlar bürümüş bir takım yangın yerleri; ikinci plânda; Eski surların nostaljik ve haşmetli silueti ve deniz.,. Her saate her havaya göre rengi doğlşen ve genişliği kâh daralıp kâh sonsuz-taşan Marmara Denizi,.. Lâkin, Fuat dışarıya bakarken ne o surların nostaljik ihtişamına, no bu denizin değişik güzelliklerine dikkat ederdi. Ona göre, belki, penceresinin hemen altındaki sokakla yangın yerlerinin daha uzaktaki bu yad, hayal ve şiir dolu tablodan daha göz oyalayıcı, daha eğlendirici hususiyetleri vardır. Hele, yıkık duvartariyle bu sokak rüşoyminl ko-narlayun arsanın içinde, zaman zaman olup biten İşlerin, Fuat’ı, âdeta heyecanla alâkalandırdığı oluyordu. Bundan başka, bu viraneliklere, Fuat İçin bir nevi sosyal müşahedeler ve tecrübeler sahası da denilebilirdi. Zira, İstanbul'un bütün tortusunun, yersiz yurtsuz çocuklar halinde burada kaynaştığı görülürdü. On altı on yedi İle sekiz dokuz yaşları arasında bulunan bu kızlı oğtanh küçük serseri kümeleri içinde Fuat'ın şahsan tanıdıkları ve adlarını bildikleri de vardı. Hattâ, aresıra bunlar, ckhli bir kavgaya tutuştular mı Fuat’ın, apartman merdivenlerini üçer dörder atlayarak aşağıya koştuğu ve kâh mağlûp tarufın imdadına yetişerek, kâh kuvvette birbirine denk iki düşman safın arasına girerek dövüşü yatıştırdığı olurdu, Ba-zan İse bu sahada, herşey sükûnet, tatlılık, 192
rahatlık, hep bir arada yiyip içme, gülüp oynama ve yârence şakalaşma içinde geçerdi. O vakit Fuat, yüreğinde bunlardan biri olmanın, bunlar gibi başıboş, bunlar gibi hor türlü aile kaydından, her türlü his, ahlâk, âdet ve görenek bağlarından azft.t, nerede sabah orada akşam yaşamanın hasretini duyardı. Zira, Fuat'a öyle geliyordu ki. her odası bir hapishane hücresi gibi dar, kasvetli, hor odası bir ayrı dert ve üzüntü yuvası böyle bir evde, bir yarım yoksulluğa mahkûm, bir yarım yoksulluğun tezatları, "Complexc“lcri içinde çırpınıp dıırmaktan-sa, hilesiz, riyasız bir sefalete katlanıp onun basit tartlarına «öre bir hayatta, hiç değilse kendi iç muvazenesini bulacaktır; yüreğini hırpalayıp kemiren eksiklik duygularından sıyrıta-caktır. Zira, yine Fuat’ın flkrlnce, ona ıstırap veren şeylerin adı yoksulluk, düşkünlük, darlık, değildi; o, yalnız, tatlı yemekten, rahat evden, güzel giyinip kuşanmaktan mahrum olmanın azabını çekmiyordu. Hayır, Fuat’ın kalbine ucu zehirli bir ok gibi saplanmış duran ve onu zaman zaman ihtilâçlar İçindo kıvrandıran asıl acının adı, cinsi ve mahiyeti büsbütün başka İdi vo bunun tam bir tahlil ve tarifini yapabilmek için Fuat'ın üç dört kuşaklık beyzâdo ve paşazâde Instonkt'tarlno kadar inip sokulmak lâzım gelirdi. Koca bir konakta, bir vezir kızının karnından doğmuş, dadılar, tayalar elinde kim bilir no kadar nazlnndırıtarak, şunartıtarak büyümüş ve İlk adımlarını kim bilir ne geniş dîvonhtrnolerdo, ne yumuşak ve kıymetli halılar Itatündc almış bu çocuk, şüphesiz kl. bu derme çatma, bu daracık Aksaray apartmanını yadır-gıyaonktı. Gerçi, Fuat, o ihtişamlı konaktan bu apartmana birdenbire düşmüş değildi, Emir-gânıtaki köhne yalıda epeyce uzun bir yoksulluk ve darlık stajı geçirmiş bulunuyordu.
193
Fakat, her ne dense oradaki sefuletin bir asil tarafı vardı veyahut o vakitler. Fuat, bir yandan çocuk denilecek bir yaşta olduğu için öbür yandan babasıyle anasının bir sürü sert realiteleri kendisinden saklamaları sayesinde bugün çekmekte olduğu ezalardan ruhunda henüz bir ürperiş bağlantısı bile sezmiyordu. Zira, her eski aile çocuğu gibi evde göze çarpan bazı perişanlıkların. ergeç babası tarafından düzeltileceğine, her şeyin yeniden yola gireceğine ve bu halin geçici bir sıkıntı devresi olduğuna inanıyordu. Bundan başka, Emirgândakl yalı bütün eksik-ilklerine, bütün düzensizliklerine rağmen ne de olsa tek bir odası, bu külüstür apartmanın bütün bir dairesini İçine alacak kadar geniş, kocaman ve gösterişli bir bina idi ve ona Nuri Paşa y&bsı clorılllyordu. içerisinde eskiden kalma koltuklar, kanapoler, masalar, aynalar, halılar, karyolalar vardı, Bunların hepsi yalnız geçmiş bir refahın şahitliğini etmekle kalmıyor; insana, bu geçmişin hâlâ devam ettiği veya devanı odoblieceği hissini veriyordu, Şimdi tao, — annesinin yatak odasıyla — küçücük bir oturma odasını kaplıyan bu eşyanın döküntüsü göze gülünç görünmekten vo kalbi hüzünle doldurmaktan başlea bir şeye yaramıyor. Arkalıkları pencerelerin yarısını örten, yaldızları dökülmüş, ipekleri aşınmış kocaman koltuklar, noyc yaradıktan artık pek bilinmiyen "Puf,, lar, geniş mermer masa hiç müşteri uğ-»amıyan bir mezat yerinde tellâlın son çanını bekler gibidirler. Hale, annesinin, direkleri tavana değen beyaz pirinç karyolası, bürümcükten tavHiılığı, sayvanh baldekin'lerl, eteklerinden yere kadar sarkan dantelalı saçaktarlyle bir jeolojik fenomeni andırmaktadır. Annesi, babaslylo, yirmi yıl yanyana yattığı bu heyû-la karyoladan bir türlü ayrılmak istemedi. Şlm-194
di, onun içinde kızıyla koyun koyuna yatıyor ve hor sabah, rikkatli bir Özenle bunun bürümcüklerini, tüllerini, dantelalannı, farbalalarını düzeltip onarmakta büyük bir zevk buluyor.
Kocasını kaybettiği gündenberl sıhhati hayli sarsılmış, hayli çökmüş ve birdenbire, sanki on beş yaş daha ihtiyarlamış otan Seniye Hanım, hele bu apartmana taşınıp tıkıldıktan sonra Adeta yarı yatalak bir hale girdi. Artık ne çocukların sökükleriyle meşgul olabiliyor; ne de ev işlerinden herhangi birine el sürebiliyordu. Bütün bu işler, zenci dadının başına kalmıştı. Yemek, temizlik, sofra» çarşıya pazara gitme, işine hep o koşuyor ve ne gariptir ki, bazı taşıt hayvanları gibi yükü arttığı nisbette gayreti çoğalıyordu.
Bu evde, başlı başına, acayip bir nesne de Semra’dır. Yataktan kalkar kalkmaz Semra'nın ilk işi ayaklarına ipek çoraplarını geçirip aynanın karşısında dudaklarını boyamak, alttan üstlen yola yola lûp’la bile görülemez bir hale giren kaşlarını beş on kalem tuşiyle hafifçe gölgelemek ve saçlarını her gün başka bir şekilde tarayıp topladıktan sonra oturma odasının "Puf,, lavından biri üstüne yaydığı manikür Aletleriyle saatler saati tırnaklarım yontup cüâlamak amehyesıne Koyulmak olurdu. Bu da bitince, genç kız, bir müddet ne yapacağını şaşırmış bir vaziyette kalır; tekrar tırnaklarını gözdei) geçirir; tekrar ayna başına geçip sağdan soldan, önden arkadan kuvafürünü tetkik eder; rouge’unu bir defa daha dudaklarına sürter-di. Bu sırada, ihtiyar dadı onun çayını veya sütlü kahvesini sofada duran mermer masanın üstüne bırakmıştır; bunun üzerinden hayli saman geçip o çay veya sütlü kahve soğuyup gitmiştir. Buna rağmen, Semra, yine yapacak bir şe-
(Devamı var)
195
YENt İSTANBUL
Sayfa* 5
8 Ocak 1950
FERtDE ÖZPAY
Maalesef ağız ağiza
Istanbulspor müdafaası Bülendi önlemeğe çalışıyor.
seni görür gibiyim. Güzel kırıştıran bir öfke İle mek-okuyorsun... Ve biliyorum birşeyler söylememi, ge-
4
Tiyatro kronikleri
NNE.
Mektup ve tele-fonlarına cevap verdiğim İçin affını dilerim. Hâdiseyi soğukkanlılıkla ilk gun sana yaz-
te daha az bir gayretle Arifi tekrar kazanabilirdim. Fakat...
Hikâyeme, kızı anlatmakla baş-lıyayım. Yirmi y/ışında kadar, esmer, zayıfça bir kızdı. Babası A-rifin ahbaplarından biri... Kız, U-niversitoyc devam ediyor, galiba ecnebi bir liseden mezundu. Giyinişi tamamlyle eksantrik, acayip ve biraz da gülünçtü. Yegâne meziyeti iyi samba oynamasıydı. Herkes onu hafife alıyor, cinsî intihası kulaktan kulağa söyleniyordu. Arif bile birkaç dofa bana ondan pek iyi olmıyan bir tanda bahsetmişti.
Ve bir gün Arifi, bu amerikan markalı gülünç bebeği öperken gördüm.
Balkonun uzak bir köşesine çekilmişlerdi ve idiler...
O anda ne olarak tespit kın mıydım.
duşüncbildığim maya karar vermiştim .. Bu sabah uyandığım zaman, artık soninle konuşabileceğimi anladım.
Ne kadar kızarsan kız, yine de beni merak ettiğini tahmin ediyorum. Onun için, kızının sıhhatte olduğunu sana bildirmeyi muvafık gördüm.
Şimdilik nerede olduğumu söy-lemiyeceğim. Bir müddet daha yalnız kalmam lâzım. Sonra yine sana döneceğim... Ve eskiden olduğu gibi seninle karşı karşıya oturup, zararsız tenkidler yapacak. kitap okuyacak vo vidosuz bezik oynıyacağız. .
Simdi yüzünü tubumu ki sana
çen vakaya ait birşeyler anlatmamı bekliyorsun .. Anlatacağım anne .. İnsanın derdini yalnız kendine söylemesi ne güç bitsen...
Kocamdan boşandığımı haber aldığın zaman, herkes gibi, hattâ herkesten çok fazla şaşkınlığa düştüğünü biliyorum. Bu, cidden beklenilmez bir hâdiseydi. Biz nezaket, sükûn ve terbiyemizle tanınmış bir aileyiz. Ne ninelerim, ne sen, kocanızdan mahkeme ilâ-miyle ayrılmadınız. Kocam dürüst ve iyi bir İnsan. Ona âşık olduğumu hepiniz bilirsiniz. Hele sen anne, onu tanıdığım andan düğün gününe kadar aramızda geçen münakaşaları ikimiz de nasıl unutabiliriz. Onun fazla yakışıklı olması seni korkutmuştu. Bir türlü, bu birleşmenin bana huzur vereceğini kabul edemiyordun.
Duvağımı Örterken yüzüme nasıl bir üzüntü İle baktığını hatırlıyorum.
Sana yine şaşacağın ve sinirleneceğin birşey söylemem lâzım. Boşanmayı ben İstedim... Arif de başlangıçta senin gibi hayretle yüzüme baktı. İnanmıyor, yahut yanlış anladığını sanıyordu. Ben soğukkanlılıkla teklifimi tekrarladım...
Kuru bir sesle: “Üzülmez misin?., dedi.
Yine aynı serinlikle cevap verdim: “Pek fazla değil... Bu yüzden kimse ölmemiş Arif!,,
Kocam hâlâ şaşkındı. Fısıldar gibi "Ama bu biraz güç olacak!,, diye mırıldandı.
Ben taş gibiydim... nasıl o kadar sakin anlıyamıyorum.
“Hayır Arif. İkimiz pabilecek insanlarız.,.
Bir an, çok kısa, fakat çok âşi-kâr bir keder. Arifin güzel gözlerinde yanıp söndü. Elleri ellerime doğru atıldı. F^kat parmaklarını parmaklarıma temas ettirmeden geri çekti. Başı gölgede olduğu halde. “Nasıl istersen,, dedi.
İşte bu kadar kısa ve biraz da mânâsız bir muhavere neticesinde hayatlarımız karar aldık.
O, dostları kün süratle kararı aynı Sonra Arif beni arabam» götürdü. Ağarmaya başlamış saçlariyle başı hâlâ çok cazipti...
Kaşlarını çattığını ve sana daha birşeyler söylememi beklediğini anlıyorum. Arifle zıiçin mi ayrıldım anne... Basit bir 6ebep .. A-rifi genç bir kızı öoerkon gördüm.
Gözlerini asabiyetle açtığını, ve hiçbir zaman kabalaşmıyan sesinle beni azarladığını İşitiyorum...
Biliyorum anne. Bu, her evli kadının başına gelebilir. O kadın biraz zeki, daha doğrusu sadece kadın olursa, sahneyi görmez. kocasına incitmiyen bir telmihte bulunur. Erkek mahcup ve minnettar geri döner. Mesele de kapanır gider...
Ben de aynı şeyi yapabilir, hat-
düşündüğümü katı edemiyecoğim .. $aç-öfkelenmiş miydim, farkında değilim... Yalnız İlk ha-
tırıma gelen, bu sahneyi, bendon başka birinin görmesi ihtimaliydi. Derhal geri döndüm ve tekrar balkona çıkmadan, ayağım bir yere takılmış Qİbi hafife© bağırdım.
Terasa döndüğüm zaman. Arif sigarasını yakıyordu» kız ise arkası bana dönük onunla konuşuyordu... Yanlarına gittim. Uzaktan üçümüzü görenler, aralarında sadece emniyet olan üç insan sanabilirdi.
Parti dağılana kadar, gecenin en mesut ve hayatından emin kadını rolünü oynadım, ve bunun ne kadar maskaraca bir sey olduğunu kimse aezmodi... Hatâ Arif bile ..
Sabahleyin kahvaltıda karşılaş-tığ »mız zaman, kocam yine mahzun tavırlı» İhtiyarlığa yüz tutmuş adamdı. Dün akşamki, kendinden emin yakışıklı Arifle karşımda o-turan bu bezgin tavırlı insan arasında hiçbir alâka yok gibiydi...
O zaman Arifin birinci hayatından, yani benim tanzim odip. ona verdiğim âlemden bıkmış olduğunu anladım.
öteki iıe, kısa kesilmiş dağınık saçları, soluk yanakları» dar vo kemikli omuzları, acayip hattâ gülünç tavır ve kıyafetine rağmen Arifi değiştiriyor, ona bir saadet ifadesi verebiliyordu
Karşımda sessiz, yapan,
çökük omuzlu erkeğe uzun baktım... ğüm sahneyi anlatabilir, den. kırılan gururumdan hassa büyük aşkımızdan bilirdim... O kadar çok vetli hatıralarımız vardı
nız onların yardımiyle Arif tekrar benim olabilirdi...
Kızı ona süratle unutturacağımı biliyordum. Fakat ona vereceğim dünya, bütün koridorları, dehlizleri. odaları adım adım gezilmiş, pencerelerinden görülen manzaraları ezberlenmiş, köhne bir ov kadar aşina ve eski hır dünya idi...
Anne, bana her zaman biraz deli olduğumu hakkın var.
bir İnsan benim gibi mez, fakat ben korktum anno. Bir gün Arifin, ümitsiz, yıkılmış bir halde karşıma çıkacağını, beni ıstırap ve muvaffakıyetsizliklerinin sebebi olarak itham edeceğini düşündüm... Arifi serbest bırakmam lâzımdı... İsterse bana dönecek, İsterse yepyeni bir âleme gidecek-ti-»
Talâkı pek az bir münakaşadan sonra kabul etti. Simdi kendi kendini bulduğunu sanıyorum...
Benim de ilk azabı hafifledi,
yalnız kaldıktan sonra yanına döneceğim...
Hâlâ beni anlamadığını, bu mektubu mânâsız bulduğunu tahmin ediyorum. Ama hayatımızı yapan veya yıkan tesadüfler mânâsız hâdiselerden midir? ..
Ellorlndsn sevgiyle
ne. Yakında buluşacağımızı ederim.
Bugün bile, olabildiğimi
de bunu ya*
• •
hakkında mühim bir
vasıtasiyle işi müm-hallettirdi. İkimiz de sükûnetle
dinledik.
• • • kahvaltısını •açlarının yarısı ağarmış, uzun
Ona dün akşam gördü-kederim-ve bil-bahsede-ve kuv-ki. yal-
söylerdın. Belki de Biliyorum ki mâkul hareket et*
ve rahat olduğunu
günlerimin şiddetli Bir müddet daha
de bir türü ibaret değil
öperim an-ümit
Kızın
Dünkü maçlarda, Beşiktaş, Istanbulsporu, Galatasaray Emniyeti mağlûp ettiler

G.Saray: 1 - Emniyet1. 0
Lik maçlarının ikinci hafta karşılaşmalarına dün İnönü Stadyumunda devam edildi. îlk karşılaşma hakem Sulhi Garan’ın idaresinde Galataaa-rayla Emniyet takımları arasında oynandı.
Galatasaray: Erdoğan - Fâzıl, Ruhi - Musa. Bülent, Muzaffer - lsfen-diyar, Mustafa, Muhtar, Gündüz. Garbis
Emniyet: Mehmet - Muammer, A-dll - Vedat, Celâl, Vecdi - Şükrü, Süreyya, Necdet, Şahap, İbrahim.
Oyun çok süratli başladı. Her iki takım da canlı ve enerjik bir oyun tutturdular. Fakat hem G, Saray ve hem de Emniyet muhacimlerinin kaçırdıkları bir sürü fırsattan sonra nihayet yirmi ikinci dakikada M usanın uzaktan ortaladığı topu kapan Gündüz Emniyet müdafllerinl vo kalorisini göçerek takımının ilk vo son golünü attı. Devre 1-0 sona erdi.
İkinci devrenin ilk 15 dakikasına kadar hâkimiyeti muhafaza eden Sa-rı-Kırnıızıiıtar, bundan sonra Emniyet baskısı altına girdilerse do notico değişmedi ve maç 1-0 GalatasaraylIların galibiyetiyle bitti.
Vakit ilerledikçe hâkimiyeti ele alan sağlı sollu
ya-
Be-
yaptıkları a-
bilhassa bugün bo-otan Beşik-müdafiin! kotay-hücumlannı hep Ma-
Beşiktaş: 2 - İst.Spor: 0
Beşiktaş ile tstanbulspor arasındaki ikinci maça Tnrık özerenglnin idaresinde oaat 14.30 da başlanmıştır. Siyah Beyazlılar takımlarının tertip tarzında oldukça önemli bir değişiklikle sahaya çıkmışlardır. Sola-
GalatasaraylIlar Emniyet kalesinde
çık Şükrü Sağiçe, orta muavin Ali İhsan soliçe alınmış, müdafaada Vedllinln yerine Yani oynatılmıştır. Beşiktaşlılar işi sıkı tutarak maça başlamış olmalarına rağmen oyun bidayette mütevazin ve karşılıklı akmtarta cereyan etmiştir.
vaş yavaş şiktaşlılar
kınlarla hasım kalesini sıkıştırmaya başlamışlar vo bu arada Bülent kale boş olduğu halde IsabvtHİz bir vuruş yaparak bulunmaz bir gol fırsatı kaçırmıştır. lstanbulsporlular da, muntazam akınlarla sık sık Beşiktaş kalcslno İniyor vo Beşiktaş müdafaasının zâfından istifade ederek tehlikeli vaziyetler yaratıyorlardı. îstan-bulsporlular
zuk bir gününde taşın sağ hkla atlatarak bu cenahtan yöneltmişlerdir,
çın birinci devresi hir netice vermeden sıfır sıfıra sona ermiştir. Bu dov-ro zarfında tstanbulspor kalocislnln birkaç güzel kurtarışı dikkat nazarı çekmiştir.
İkinci devreye beraberliği bozmak için Beşiktaşlıların büyük bir gayretle başlamaları beklenirken bilâkis îatanbulsporlukınn hücumiyle başlanmış ve ilk anlarda Beşiktaş kalesi üstüste birkaç tehlike atlatmıştır. İstanbulsporlular ümit edilmedik güzel bir oyun çıkarıyor ve devamlı surette Beşik taşı baskıları altında lu-
tuyortar. Bu vaziyetten sinlrlonen Beşiktaşlılar da bozuk oynuyorlar. Eğer tstanbulspor hücum hattında şut çekebilecek kablleyette birkaç o-yuncu bulunsa şimdiye kadar bir iki gol bile yapılmış olacak.. Halbuki pısırık vuruşlarla birçok gol fırsatları heba olup gidiyor...
Şükrü sağdan sola geçiyor ve bütün takat ve kudretini kullanarak bir gol peşinde koşuyordu. Dakikalar ilerliyor, bu gol bir türlü çıkmıyordu, tatanbulspor kalecisinin bir lâfltik top kadar çevikliği bütün akınları durduruyor ve gol olmasına mâni oluyordu. Nihayet son dakikalarda verilen bir penaltı işi halletti. Biraz sonra ikinci bir penaltı ile de Beşiktaş sahadan iki sıfır galip çıktı.
★ 'I
Yaşar Doğu, Pakistana güreşmeye gidiyor
Dünya şampiyonu güreşçilerimizden Yaşar Doğu 19 ocakta Pakistana hareket eden Ankara Üniversitesi talebeleriyle birlikte gidecek, Pakistanın muhtelif şehirlerinde güreştikten sonra, Dünya Şampiyonasına hazırlanmak için şubat sonunda memleketimize dönecektir. Yaşar Doğu, beraberinde, Spor Federasyonunun Pakistan sporcularına hediye olarak gönderdiği mermer şilti de götürmektedir.
Pakistan muhabirimiz yapılacak olan müsabakaların tafsilâtını Yeni İstanbul okuyucularına bildirecek-
KAYSERİ GÜLLERİ
EHlR Tiyatrosu Komedi kıs-mı adaptasyon bakımından ’ yadırganacak bir eseri sahneye koymuş bulunuyor. Eşhas ve vakası ile hayatımıza yabancı kalan komedinin hususiyeti, onun otuz İki sene evvel sahnemizde ’ büyük bir muvaffakiyet halinde oynanan ”Kayseri Gülleri,, oluşu ve Büyük Beh-zadın - yadırganacak bir adaptasyon da biz yapalım - savaş atını teşkil etmesidir.
Filhakika daha İlk perdede Bodos Ağa rolünde Behzat sanheye gelir gelmez büyük bir alkış tufanı ile karşılaştı. Onu bu şeklide takdir e-denler, otuz iki sene evvelki seyirci değil, bu neslin gençleri idiler, vo böyle yapmakla sahnenin bu emektar artistini alkışlıyorlardı, bu tak-
( •
dirin komedi ile alkkusı yoktu. Nitekim komedi bitip de sonsuz alkışlarla aktörler dört defa sahneye davet edildiği vakit, bu nümayiş, yine Büyük Behzada ve onun yanında imkânlarının üstüne çıkmış olan Gülistan Denize, iki Reşitlere, Şaziye Mo-rala, yerli filmlerde olduğu gibi son dakikada ortaya çıkan "Osmanlı,, yapraklarına ve eski bir sahne hatırasına idi.
Bu az mı diyeceksiniz? Tabi! değil. Bir tiyatoru eserinin istihdaf ettiği gayelerin başında muvaffakiyet gelir. Bu elde
beraber ak-hareketierine
mesele yoktur. O halde °Kay»erl Gülleri,, nin bünyesi hafif mevzu-unu bir tarafa bırakalım. Komedinin lisanı, Edebiyat-ı Cedide lisanı idi. Adaptasyon merhum Hüseyin Suat ile şaire Nigâr bintl Osman'ın mahdumu Münir Nigftrın kalemlerinden çıkmıştı. Bu itibarla seyircilerden çoğu, Petro ile Diana’nın muaşaka sahnelerindeki mükülemelerl yadırgıyorlar, birbirlerine:
— Avel ne anlatıyor,
Diye soruşturmakla törlerin tavırlarına,
gülmekten de geri kalmıyorlardı. Bilhassa Bchzadm Lima şişesini temizlerken onun en küçük hareketini büyük bir dikkat ve itina ile takip ediyorlardı.
Fakat komedinin en müvaffak sahnesi şüphesiz ki, üçüncü perdenin merdiven sahnesi oldu. Behzat, burada sanki otuz yaşının bütün çaJâ-kisinl bulmuştu, merdivenlerden bir tüy hafifliği ile ve hiç de Bodos A-ganin acemi ve kaba tavırlarım kaybetmeden kaydı, âdeta uçtu.
Ve sonra, dönüp, Cdclle Sorel gibit
— îyi indim mi? Diye de sormadı.
Gülistan Deniz, komedi sahnesinde gittikçe inkişaf eden bir sanat kabiliyeti de büyük
gösteriyor. Diana rolü ile bir imtihan vermiştir.
edildiğine göre
1 4

Rifat (Hukuk) (Tıp) Ferite (Dz.
Osman (Eczacı)
Suat’a
H. O.)
Bckire (Huk.)
Üniversilelilerarası
ÜnİversItclilerarası ferdî güreş birincilikleri dün Spor ve Sergi Sarayında kalabalık bir seyirci kütlesi ö-nündc saat 14 te başlamıştır. îlk günkü teknik neticeler şunlardır:
52 kiloda:
(Tıp), İrfan tuşla galip.
57 kiloda:
(Tıp), Kemal (Tıp) Selâmiye Gündüz (Tıp) Hayrete (İktisat), Ayhan (Orman) Nail’c (Dz. H. O.), Nejat (Y. Tic.) Erola tuşla galip.
62 kiloda: Ali (Tıp) Sungura (Fen) tuşla galip. Ümit (Orman) lbrahime (Y. Tic.) sayı İle, Nurettin Fehmiye (Dz. H. O.) tuşla.
( Dz. H. O.) Nalme (Y. Tic.)
(Huk.) Kemal tuşla,
Ahmet© (Huk.) sayı ile
Türkay (Fen) Yılmaza tuşla, Fikret (Y. Tic.) Tekin (Diş
güreş birincilikleri
Tarık (Fen)
galip.
67 kiloda:
(Dz. H. O.)
Nuri’ye (Orman) tuşla,
Tababet) Mesuta (Y. Ticaret) tuşla, Yılmaz (Tıp) Mehmet© (Fen) tuşla, Ertuğrul (Fen) Hakkıya (Hukuk tuşla galip.
73 kiloda : Cemil (Tıp) ihsana (A-kademi) tuşta. Bülent (Fen) Muhsin© (Dz. H. O.) tuşla, Hakkı (Fen) Naile (iktisat) sayı İle galip.
87 kiloda: Servet (Tıp) Eşper’o (Fen) tuşla, Ayhan «Hukuk) Edlb'ö (Dz. H. O.) tuşta galip.
z\gır : Kılıç Önel (Hukuk) Müfıte (Y. TicJ tuşla galip gelmişlerdir
Dünya kupası futbol maçları, burada oynanacak
1000 killdon falla İnsan gece gündüz çalınarak 1950 Dünya Kupan maçlarının yapılacağı Brezllyğdakl
Janciro Stadını tamamlamağa çalkıyorlar. Stad 180.000 kelliktir. E»a. binaya «tveten kl»‘ »l»c»k hastahanes. vo bir çok yomek salonları mevcuttur. Yukarıda görülen Stadın nispet dahilinde yapılan maketidir.
Öğrenmek ihtiyacında olduğunuz herşey
Runu
Hicri
K. «W«l
R. evvel
HABERLER:
26
19
Tiyatrolar
1365
1369
Pazar
Eczahaneler
Vakit
Esen!
H 30 Ankara.
GİDECEK OLAN EKSPRESLER İH 10 Ankara.
2130 Semplon (Avrupa).
E. Ortng’drn
Snknk Bülbülü.
Hortlaklar Adam.
1950
OCAK
8
Güneş Öğle İkindi A kşam Yatsı İmsak
Vaantl
— w
7.24 12 21 11 44 16.88 18.35
5.40
2.38
7 24
9.48 12.00
1.38
12 44
Müzeler
Atatürk İnkılâp Müzeni: Perşembeden maada her gün 10-12 ve 14-17.
Topkapı Sarayı: Pamrteel-Çfl.r-şamba - Cumartea) saat 18.MÖ-17 Teif. (21090).
Ayaeofys: Pazartesi - ttalı-Çar-şamba - Perşembe - Cuma, saat 10 • 16; Cumnrtfil, Pazar, eaat 13 - 16, Telf. (21750).
Arkeoloji: Çarşamba, Cuma.
Pazar günleri 13 ten 16 ya kadar
E*kı burk Eserleri Subr»lr Çıır-çarnbru Cuma, Pazar, 10 dan 12 ye kıı d ar. Telf. (21682).
Türk ve ta)Anı Enerleri: Sıtlı Perşembe. Pazar miat 13.30 -16.30. Telf. (21W().
Dnlrmıbuhçe Deniz Milmnlı Cumartesi saat 13 - 17. Pazar 9 • 18 Telf. (81284).
Belediye Müzesi: Atatürk Bulvarı Perşembeden maada her günlO -12 vo 11-17
Tevfik Fikret Aşiyan Müzesi ı Bebek. Perşcmboden maada hor gün 10-12 ve 14-17.
tamiri
Antikite Müzeni (3324), Hor gün B-12. 13.30-17, Cumartcni: 14-17 açıktır.
bEHİR TİYATROLARI:
Saat 20.30 da.
DRAM KISMI; (42157) Tebeşir Dairesi.
KOMEDİ KISMI: (40400) Kayseri Gülleri.
MUAMMER KARACA OPERETİ: Sizin Sokak .
SES: (49369) Operet: 15 te matine. 20 45 te aua.ro. Hediyonk Gelin.
ANKARA TİYATROLARI:
20 do.
B( YfKTE (10370-40) Bir miser Gvldl.
KC(C KTE (11169) Antlgon 8capln’ln Dolapları.
İZMİR
$EHİR TİYATROSU I (2364) •el Şayia.
Sinemalar
Btuıt
Ko-
ve
His-
CİHETİ *
- Kah anallar Sarı Gül.
Aşk Boeîftaı (1-
Yunan riyan»*
Sefiller. 16.30 da:
Toplantılar
İstanbul önü Cuntacılık
kulu fclpor Yardım Kolu bugün fuat 17 de Marmara İnluUincta (Bay ve (lanşlı) ûir toplantı icr-fcpiemiytiE.
o-
BEYOĞLI AKIN (80718) 1
Deviren Gözde. 2 ALKAZAR (12662) ölüm Akinr».
lan.
AK (44304) ümitsiz Aşk. (2 nol hafta),
ATLAS (40838) Aşk ve Haydut ELHAMRA (13395) Yub.tn GülU İNCİ (84805) Filipin Adi.nları İPEK (11289) DebreR Haltın L.\LE( 13595) Maglfıp Edilmeyenler 3! ELEK (40888J
kinci hafta.) SARAY H16M)
Grupu; 15 tu;
Lnrfy Wlndermere'ln Yelpateek 21.16 te Pıırnkeenn lntermezsp» >1 M ER H285U Mo«lcrn VcnİU. 8VAJFARK (83)13» I - Nnnkor
2 — Zaferler Aşlanı. SARK ( 10380) Filipin Aslanı. sik (43736) Kibar Hırsız TAKSİM (43101) Zehirli gilphe TAN (80710) Mağlûp Edilmcvonler. YENİ (S4137) 1 Eğlenceler Diyarı, 2 — Alevden Gönüller YILDIZ (428*17/ Prarmu Kuçh^i t’N AL (49306i 1 - Frl’.kc f Yol» ruları. 2 Beni Affedin ÇİÇEK SİNEMACI: ı - Yaralı Kalbi ur. 2 — Ağk Sultam.
İSTANBUL CİHETİ
ALEMDAR (23683) 1 — Çam Sakızı Polis Kafiyesi. 2 — Attır Ceza.
ÇEMBERLİTAŞ (22513) Sefiller. FERAH: 1 — Sefaletin 6onu.
2 — Korsanın Kızı.
HALK (21904) 1 - Balıkçı Os-
man 2 — Blnbir Gccc. 3 — Canavar Tohumu.
İSTANBUL (22367) 1 - Kuptan l(ld. 2 — Amber.
AZAK (23542) 1 - Levlfının Kaderi. 2 — Koni öldUroaeftlm.
11 RAN (22127» ! — Loylftmn
Kndorl, 2 — Seni öldüreceğim. MARMARA (23860) Pranga Kaçağı.
MİLLİ (22662) 1
Polis Hılflvrsl.
KISMET (21001) ratan Casue 2
YENİ (Bakırköy
Uçların GÖlgnşInde 2 —
Asker
KAlinun ( İIIETİ
HALE (601121 1 - Mevlmll R(ly».
2 — Monte Krlstonun Mirası, Ol’EltA (60821) Aıd'irdarın Pen ceninde.
SÜREYYA IC06K2) 1 — Lund.u
Olimpiyatları 2 - Varyete Glı* Z.’llı-I ,
V ELDEGİRM eni
Esiri. 2
1
TAYYARE: Kara Maske.
YENİ SİNEMA: 1 — Pranga Kaça ^n. 2 — Fic.sta.
LALE: Mağlûp Edilmeyenler.
TAN: Mağlûp Edilmeyenler. KARŞIYAKA CİHETİ
S (M ER: Aşk Yoiculan. MELEK: 1
2 —
Konser
— Çam Sakızı 2 — Aftır Ceza
1 — Zafer Yn-— KÖy Kır.ı. 16-126) 1 — Kp Şnrlo
1 - Mazinin
Ormanlar MAbııdoHi Sana lapıvorum, CM( 1 DAR (İIIETİ
IIALE (60062) I F>dak.(t Au.« I rma k
Casuslar Çarpışı Sarı Möûekşeler A N K \ IC \
(23432» Pamuk Pron»
1
Ko.hny
I Diş) Haydut, (tarhını. Sporun Zaferi.
Kanatlı Zafer
AN KARA
nen vo Yedi Cüceler.
Bİ'Yİ'K (16031) Periler Dllnvitai, PARK (1113)) Kahraman Kılavuz St'MER 14072)
2
l’LUS (222Ulı sl S (11071) I
2 — Ana tatırnbı.
YENİ (H040) Traviata.
GAR GAZlNOsi î Vlvana Terrıo RovltaU
ANK tl( tl'AI.As FAV İYONU Vlvann Stavh nıu Revünü. İZMİR
ELILAJLUA: Yom Gunejj.
ta
PANGALTI Lisesinden Yetişenler Derneği (Koro - Müzik Kolu) Sen Mlşel LHeelndcn Yotlşm-lor Derneği lokalinde bugün da bir koıiReı* verecektir.
KLAKİK BATI Mİ /.IGIi
Saat: 11.30 Ankara: Salon or-l(oıı(rnRi. — 13.15 Londra. Ope-rada gccolor. — 18.18 İstanbul;
E. VZllcPctan piyano aolohırı» (pl.) — 15.30 tafıud.ı.l
konçerto, (La minör Op. Kİ, çalan: A. RubintttOln vo E. Norma ııdy idrın'îdncivkl orkestra» — 10.13 Londra; LlSStMn piyano konçertosu. Macar rnpsodhıl (2 No. iıı) vo Schuhort'in Bilineni iş Senfonimi — 20.15 lslnnbul* U-vartürlrr (Pl.) Rrcfhovon. tVair-nrr ve Sıııetnnıı'dan unvrhu*. — 22.00 İstanbul: Senfonik Mılzlk (Pl.) a, Toscanlnl Idnroelndc HBC senfoni orkestrası, iDeo-Ihovrnin ' Ki bomul majör 1 no. lu «erıfunİNİl
HAFİF IIATI Mt Zlftt:
Saat: 8.15 Ankara: Günaydın ınüalfti (f’İ.) — 13,15 tatanbulî Ara müzu-l 11‘İ > IH.;ui talan-bul: Vnrynta müşiri vo kabare şarkıları (Pl ) — 10.15 iştanhııl: Arıt ınhzlttl (Pl.) 19.30 Anka-
ra: Akşamın karni’» mltalfti (Pl.) 2H.I5 tMahbUİ: Göre müzl£) (PL).
DANS MÜXİÛİİ
Sınıl: 13.15 Ankara: Çeşitli (İM.) 13.20 î «tanhııl: orkoatra 41 lıonıu’rl, karni Çeşitli (Pl.)
tnnhul: Çeşitli (Pl.) ianbul: Casc ınltal£l (PL) tatanbul: ÇopIR (PL) Ankara: Çöşll.ll (PL) Ankara; Çeşitli (Pl 1 — tnnbul; Tanucılıır (PL) İrtinııbul: Türkçe tangolar (Pl.) Caz mlulûi
Ankara ve İstanbul Radyoları: 7.15; 13.00; 10.00; 22 15.
Saat: 13 30 Ankara: öttle Guzo-tosl.
20.16 Ankara: Rndvo Guzetrsl. ° A meri kanın Soai” Radyonu Türkçe neşriyatı: Saat: 10 15 (13, ıo vo 10 metrelerden din-leneblUr).
BBC Rııdyuaunun Türkçe neşri-vzı 11. Sil m : 7.18ı 18 3o ve 23.00. (Bu program 19.01; 24.02; 31.32; ve 40.49 ınotrelerden dinlenebilir)
Uçak, ekspres ve vapurlar
GELECEK OLAN UÇAKLAR
1,2.80
12.50
13.30
11.15
16.20
K.L.M. (Holâncta) Tahran vo A t inndan.
DU Y, (Türle) tamirden. P.A A (Amerikan) Basra, famdan.
A E. (Franaıs) Parla. Roma. A (ini*, d an
D il Y. (Türk) Aduııa. An kurudan
T( l(K Ml’Ztûl; Suat: nenler koroau. Ovun hııvaItırı
11 mı ııekil
12,011 Ankara: Yurttan — II,50 Ankara:
(IneoMŞ takı-ı..ıı ıı.no ı tanhıı): Baz o-
rierteriı ••nfkıi v* ııirkııbT. — I6.no İstanbul: Pnrlu ve türküler (Pl.). — İd.00 Anlmra: İnce f»nx (Kür«lllı HieazhAr faslı). — 10,20 İstanbul; şarkı ve türküler, Okuyun Bn, S. A'-’IA, ?0 50 Ankara : Mızraplardan nağmeler. — 20.15 Is^nbul:
Mü t’urvdrtlnrten dirlıileri Pi. ı — 20 46 An koni | t’uı kılar 21.15 l.ıt'tnfnıl .’nRİ lıcyuli kan-t»cn ((Nlhavenlj.
Radvg tango
13.15 Alili. 10 ta-1.1.10 İh-ı - ıs un
— 10.20
— »2.15
7LÎİ5 İH*
20.00
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
M.no
— İH.16 Inlaııbuil (Pl).
m sı sİ rıcoı.ıt \m
Saat: ii.lfl Animra; toktarj, t _
Söz:
kura: TemrU. Telden lale.
KONCAMA ı
Saat;
Spor hu raket lerl. E Şefik tııru-p» » •Jt.no Ankara; Müzikli’ gezi (iM.j — 22.00 Ankara: Spor aoaU»
(MBiflk) ı ___Dinleyici Is*
10.25 Ankara: $bıx ve (Ru on Karnı — 11.05 Ati-13.30 Ankara:
21.hU talaııhul • Haftanın
13.30
13.50
14.30
10.20
A F. (Frıınau) Allnn, Roma, Pariao.
K L.M. (Hotanda) Romu, Amatörda mn.
D H.Y. (Türk) lzmlrn.
p A.A. (Ameriluıııi Brük-eel, Londra. Bomun, Now-Ynı-lc U.
D ÎI Y. (Türk) Ankara, A-dunayn.
GELECEK OLAN YAVUKLAR
10,30 Etrünk. tamirden»
21.— Sue. Mudan.yodan.
GİDECEK OLAN VAPURLAR
Çorum. Karart en İze, Su». Mudnnynya. Atorflıı, Çnnakkıılcyc
5-
0.—
18.—
GKLECKK OLAN EliSPREbLER
0.15 Semplon (Avrupa) .
Eminönü:
Attadur. (Gedllcpaşa) Beyazıt. M. KAzım. Eminönü. Hikmet Güney, KüçÜkpnBar. Sırrı Rasirn. Alemdar.
E\ tip:
Arif Beşer.
nmılkta*:
Vlrlln, Köylçl.
Boyutlu ı
Revoğlu, Kaivoncu C. 76. talikini İstiklâl C. 31.
Gnlutn Merkez. Noeatiboy C. 47 Halle. Hııl.taicArgttzl C-llıiMkny. Huwî(öy.
KıiMiınpaşıı, Merkez.
Fitilli;
Unlvvrrtlto. Ş»Mızn(lrbn|l. anMhnrtdln. Aknaray. Ycıllkule. Samntvıı.
Haseki, Şehremini. Edlı’iırlcfipı. KaracUmrük. Haylin, Fener.
(Nklitlıır: İttihat Ecz.
Kadıköy:
R. Muhtar acı» Fsnoryolu «es.
Ervrdcoy ccz
A, Cafer, Bostancı. BÜyiika(ln t
Merkez.
Hoybetlndıı:
Hcyb«dinda cco
ANKARA
Ankara (11193). Yenişehir (2İK(H) Duşkunt (13tlH3)
İZMİR
AİKiiiıcak. Almıncak. Hilâl. Kemoraltı Ero. Basmahane», Karantina» Yalılar.
Aarl. Bkirofpnşa.
111
Şuidan Niitfn:
1 — Ana yurdun bir kıtımı. Ü> mit ot. 2 —> İplik «arılan şey. Blf Alot, 3 — Şikâr. Yakala. 4 — Sürme. İçici yemeği. 5 — Acelelik. 6 — (Torul) Bir saat markası. Nota. 7 — Ranlc. Sahip. 8 — Hastalığın istirahat devri. 9 — Nihayet. Rüzgâr. 10 Sucu.
Ham kavun*
Yukıırdıın atmttH
1 — Bir ınlilnt. 2 — Neti rld. Acele. Para torbası» 3 — Hezimet^ Vücudun kirtiınlanndan. 4 — Blf edat, Ertelrt. Ö — Bir diş ırmcu» nu. 6 — Yanardağın fışkırttığı. Bir kadın udi. 7 — (Teral) Hür* met. 8 — da, 0 — 10 — On
Mlblncnln bir kısmı. Nb Bir hastalık. Bir böcek* para. Nota.
İli I.MAÇANIN HALLİ sııttıı:
1 — Loron,
Dt NKÜ
Soldun
1 — Anirrika. Ah. 2 — Nasııht» Ufa. 3 — Al. Zak.
Mala. 5 — Anıohhk. 6 — Tatais Me. 7 — Ma. Korat.
rnnk. 0 — Eşi. Sel. 10 — imame. Cuma.
8 —— A11 tı*
Yukardan asattıı
I — Andlıtşıno. 2 — Ma. Om. Alem. 3 — Esaret. Işu. Elnknlm. ö — ihanet. Lakap» 7 — Mlrck. 8 Su. 0 — _______
karat. La.
4 — Ril 6 — Kil. — Ulak. Afal» Matem» 10 — Hu-
Sıhhî imdat
İstanbul Beyoğlu
Anndohı yakası Ankara İzmir
İzmir 2222.
Karşıyaka
4100H
00536
H
2251
öüûü

İtfaiye
Beyoğlu 41011 Kadıköy 60872
İstanbul 21223 (ta İt Utlar (»015
Ankara 1)0, tamir 2222, K.yuka 8055
Sayfa 6
8 Ocak 1950
■>
3»;
;1“
I HEDİYELER
7
w
*
•#
TRAS
SABUNU
Bulun gun laze başlı kalmak için GIBBS Traç Sabununu kullanınız. Ozlu kopuğu dayanır vo kılları horikulode bir jckılde yumuçahr Bu itibarla G/B8S Troş Sabunu kılların cilt hizasından kesilmesini ve yüzünüzün bulün gün taze trajlı kolmosını temin eder^
KULLANINIZ...
kurulmuştur
nel
lellerhu yatırabilirler.
ayrıca rica olunur.
Adres: Tarko Han. Ankara P. K. 64
rel: Adresi: Muhahank, Ankara
Telefon: 16 440
sîyasî İktisadî
YENİ İSTANBUL
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi :
YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LIMITED ŞİRKETİ MÜDÜRÜ: FARUK A. SÜNTER Bu anyrdn yazı İdlerini fiilen İdare eden : SACİT OGET
Basıldığı yer :
YENİ İSTANBUL MATBAACILIK LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI
İkinci sayfamızdaki siyasî, üçüncü sayfamızdaki İktisadî, dördüncü sayfamızdaki kültürel başmakalelerde ileri sürülecek fikirler tamamen yazarlarına aittir.
e 4

t. r
Saatler,
İSTANBUL — Eminönü, Arpacılar No. 8.





mücevherler, mutena çeşitler ve modeller
ANKARA — Parkpalas yanı.
Çeşitli kitap satışı, mâkul fiyatlar ; büyüklere ve küçüklere hitap eden eserler.
ZEVKLE TRflS OLMAK İSTER MİSİNİZ ?..
Türkiye Eski Muharipler Bankası
Türkiye Eski Muharipler Bankası resmen
Austria Kitap Evi
Beyoğlu, Kumbaracı Yokuşu 124, Lebon yanında timi ve edebî kitaplar için her türlü sipariş, gazete ve mecmualara abone kabul edilir.
Anasözlesme 9.12.1949 tarihli Resmi Gazetede neşredilmiş ve
blrer nüsha sayın ortakların
adreslerine gönderilmiştir. Almı-
yanlar Genel Müdürlükten alabilirler. Kendilerine ayrıca mek-
tupla bildirildi#! veçhile, taahhüt ettikleri hisselerin 2
taksiti plan dörtte birlerin ocak
1950 sonuna kadar
anasöz-
leşme hükümleri dahilinde ödenmesini rica ederiz.
İstanbul ve Ankaradakl ortaklar Sümerbank gişelerine di-
frer yerlerdeki ortaklar İse Ziraat Bankası vasitasiyle hisse be-
Ortaklarımızın adres değ'işikliklerlnl muntazaman bildlrmele-
AKŞAMI MİSAFİRLERİNİZE EN MAKBULE GEÇECEK İKRAMINIZ
Unutmayınız ki, Tilrkiyenin yegâne tanınmış Baklavacısı (GÜLLÜOĞLU) nun Giil kokan baklavaları olacaktır.
ÇEŞİTLİ BAKLAVA — KURABİYE — FISTIK EZMESİ — BÖREK
KarakÖy, Haşan Deposu yanında Halil Paşa sokak No. 12
Hiçbir yerde şubesi yoktur.
- • ± •


Bugün Nöbetçi Eczanesi
TAKSİM eczanesi
AÇIKTIR.
paris Modası
BAS, DIŞ ROMATİZMA AĞRILARINA GRİP. NEZLE NEVRALJİYE
KARSI
a
ULTRAMİN
DİŞ KREMİ
ZAYİ — Pasomu kaybettim. Yenisini alacalımdan, eskisinin hükmü yoktur.
Şişli. 19 Mayıs İlkokulu son sınıfta 293 Tomris Sunter

Dr. HAFIZ CEMAL LOKMAN HEKİM
Dahiliye Mütehassısı
Pazardan başka her gün saat 14 ten 17 ye kadar İstanbul Dlvanyolu No. 104.

BAHARLI.
REYYE ve EKOSE KADIN YÜNLÜLERİNİ ısrarla arayınız.
SATILIK OTOMOBİL
Austin. 16 Cv, motör ve karoseri iyi durumda, 5 yeni lâstik.
Tel: 80677
- -r-T. - —--— ».

---- Hudson 1948 ----------
Radyolu kaloriferli az kullanılmış iyi vaziyette lüks taksi müsait fiyatla acele satılıktır. îş saatlerinde 29266 ya telefon

Türkiye İmar Bankası
Sermayesi: 1.500.000 Kuruluşu: 1928
Venl Postahane arkasında
Aşlrefendi caddesi No: 35/37
Vadesiz tasarruf
Vadeli tasarruf
tevdiatına % 4,5
tevdiatına % 6
Faiz verilir ve vAdelj mevduat faizleri aylık olarak ödenir
'I

YILIN ANSİKLOPEDİSİ
Bütün tanınmış talcvimciler, âlimler, şairler, filozoflar, mütefekkirler, doktorlar, muharrirler, hikayeciler bir araya gelerek çeşitli mevzular üzerinde hazırladıkları 2500 parça yazıyı bir tek eser içinde topladılar.
Bu eser, her yıl seve seve alıp bir ziynet eşyası gibi odanızı süslediğiniz, günlük- yorgunluğunuzu yaprakları arasında
. dinlendirdiğiniz:



Büyük Saatli Maarif Duvar Takvimi
*

6
e
daha büyük bir itina ile yakında çıkıyor.




-14
YENİ İSTANBUL Abonman karnelerinin
ocak ayı satışına bugiiıı son verilecektir.
Ay Başından 5 Gün Önce Başlıyarak, Ait Olduğu Ayın Beşine Kadar Satışa Arzedilen Bu Karneler, Vâki Talep Üzerine ve Bu Aya Mahsus Olarak 3 Gün Daha Satışta tutulmuştu
i


ATISIN

' i
Aşağıdaki dükkân ve gazete bayilerinden başka gazetemize© hususî surette teçhiz edilmiş vu kasketlerinde (YTNİ İSTANBUL) yazdı bulunan öze! muvezzilerimizden ve Beyoğlu Kaymakamlığı karşısındaki gazetemiz idarehanesinden de bu karneler temin olunabilir.
Karne satacak bayilerin isim ve adreslerini gösterir liste
İSTANBULDA r
KÖPRÜDE:
Eay Kemal, Köprü Kltabevi
Bay Osman Kazak, Kadıköy iskelesinde.
Bay Ihsan, Üsküdar İskelesi, gazete bayii
Bay Sıtkı, Boğaziçi iskelesi, gazete bayii.
Bay Horen, Nimet Abla gişesi karşısında
gazete bayii
SİRKECİDE:
Bay Esat, Gazete ve mecmua bayii
Bayan Atiye, İstasyonda gazete bayii.
TÜRBEDE:
Bay Arif, Türbe kitap ve gazete bayii
BEYAZITTA:
Bay Bahri, Eczahane yanında tütüncü.
S ARAÇHANEB AŞINDA:
Bay Mehmet, fırın önünde gazete bayii AK SARAYDA: Bay Adem, gazete bayii
Bay Kemal, Piyango ve gazeta bayii
CAĞAJLOĞLÜNDA:
Bay Ahmet, tütüncü ve gazeteci
Bay Niyazi, Eminönü Halkevi karşısında gazete bayii
K.ARAKÖYDE:
Bay Kemal, Tünelde gazete bayii
Bay Niko, Bahtiyar gişesi
BEYOGLUNDA:
Bay Esat, İngiliz Sarayı karşısı, tütüncü.
Bay Torkonl, Galatasaray Lisesi karşısı.
Bay Ferit, Taksim Abide karşısında gaze-
te ve tütün bayii
Bay Mehmet, Taksimde Kristal aJtında gazete bayii
Bay Dikran, Konak oteli kargısı, tütüncü
Bay Haşan, Harbiye, Bizim Haşan gişesi
Bay Garbis. Osmanbeyde fırın yanında gazete bayii
Bay Remzi, Nişantaşında gazete bayii.
BEŞİKTAŞ'TA:
Bay Zeki, Tütün ve gazete bayii
Bay Avni. Tütün ve gazete bayii
Bay Haşan. Tütün ve gazete bayii
Bay Mustafa, Tütün ve gazete bayii
TOPHANEDE:
Bay Şükrü, Tramvay durağında Savaş Sakatı gişesi
KADIKÖ YÜNDE:
Bay Ethem, Gazete bayii
Ü8KÜDARDA:
Bay Hikmet, Kitap ve gazete bayii
Bay Cevat. Kitap ve kırtasiyeci
8 AM AT YADA:
Bay Kenan, Tütüncü ve gazeteci
BAK1RK0YDE:
Bay Ali. Uçak gişesi
YEŞtLKOYDE:
Bay Şaban, Gazete bayii
ADALARDA:
Bay Niko, Büyükada iskelesinde kitapçı
Bay Süleyman, Heybeliadada tütün ve gazete bayii
w'.-
7
k. -

i
ANKARADA;
ANKARA BÜROMUZ:
K. Özalp Caddesi İlgar apartmanı No. 1/9. Yenişehir Telefon: 16112
Akba Kilabcvi.
Bay Ali Tümen, Ulus Meydanı tütüncü.
Bay Yakııp Karakaş. Ulus Meydanı Cebeci durağı.
Bay Cevdet, Ulus Meydanı, Hilal Fotoğrafhanesi karşısında
Bay Hayri Oztürk. Istanbul Pastahanesi karşısında
Bay Sait Özer, istasyonda gazete bayii.
Bay DııraJl Dalkılıç. Samanpazarı Meydanı. gazete bayii.
Bay Mehmet Altıntaş, Sağlık Bakanlığı.
Bay IslAm Günok, Yenişehir. İş Bankosu Bay Mustafa Erten, Kızılay gazete bayiL Bay Tevfik, Meşrutiyet Caddesi _ Bay Osman.Yenlşehir.Baknnlıklar durağı.
IZMİRDE :
ikinci Kordon, Emlâkbank yanında Anadolu hanındaki YENİ İSTANBUL Barosunda
Foto Can, Hükümet konağı karşısında Bay Halil, AnafartaJar Cd. istiklâl gişesi Bay Cahit, Anafartaiar Cd. Zengin gişesi Bay Abdurrahman Cerrahoghı Kltabevi Tilkilik
Bay Mustafa, Asım fürker Kardeşler» Alsancak vapur iskelesinde

Matbuat hayatımızda bir yenilik olan karneli abonman usulümüz her tarafta büyük bir alâka görmektedir. Bu alâkayı gözönünde tutarak ve okuyucularımıza kolaylık olsun diye, yanda, ocak ayından itibaren her ay muntazaman karne tedarik edilebilecek bayilerin listesini veriyoruz. Bayiden almak istemiyenler veya alamıyanların, posta havalesiyle doğrudan doğruya, Beyoğlu, posta kutusu 2100 YENİ İSTANBUL adresine 280 kuruş göndermeleri kâfidir YENİ İSTANBUL abonman karnesi taahhütlü olarak adresinize gönderilir.
Geçen ay karne alamadıklarından müsabakaya girme haklarını kaybetme endişesine düşen okuyucularımız için şu kolaylığı yapmayı uygun bulduk:
Birbirini takip eden üç aya ait karne kabını veren her okuyucuya bir kur’a numarası, altı kap verenlere iki, dokuz kap verenlere 3, on iki kap verenlere de 4 kur’a numarası verilecektir. Bu şekilde, okuyucularımız karnelerini ne zaman alırlarsa alsınlar, üç aylık aboneler 1; altı aylıklar 2; dokuz aylıklar 3 ve senelik abonelerimiz de 4 numara ile kur'amıza katılabileceklerdir.
Bilindiği gibi YENİ İSTANBUL, devamlı okuyucuları arasuıda, Noter ■»nünde çekeceği kur’ada. 4heccanî tahsil ve başka hediveler verm*'' aahhüt etmiştir:
Her yıl çekilecek kur’ada birinci gelen LÜ.UOU lira masrafla Avrupa kinci gelen de 5.000 lira sarfiyle Türkiyede üç yıllık bir tahsil yapacak ardır. Kendisine tahsil kur’aşı düşen YENİ İSTANBUL abonesi, hak cmı bizzat kullanacağı gibi, herhangi bir kimseye de devredebilecektir Böyle bir tahsile imkân ve arzusu olmıyanlara gazetemiz bu işe ayırdığı tahsisatı % 20 noksaniyle defaten ödeyecektir.
Ayrıca: Üçüncü gelenden itibaren 3 aboneye, meşhur markalı birer altın kol saati; 3 aboneye, meşhur markalı birer gümüş kol saati: 3 aboneye, meşhur markalı birer çelik kol saati verilecektir.


t



IlOIt A Y İt £ A"** Radyolarının Bütün Modellerini
R I M I Z D

VE ACENTELERİMİZDE GÖRÜNÜZ
Türkiye Umumî
Mümessili
HALİL NACİ MIHÇIOĞI.U
ANKARA - İSTANBUL
i

Comments (0)