7 Temmuz 1950


Cuma
• SİYASÎ İKTİSADÎ
ICLTTA
13 i 21

r

X
X
k
A
Sayı 219
10 kuruş
r
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6-8
Posta Kutusu 2100 Beyoğlu
Abone : Türkiye için seneliği 32. altı aylığı 17. üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler iki mislidir.
MÜSTAKİL
Tesis eden t
GÜNLÜK GAZETE
HABİB EDİB-TÖREHAN
İlânlar: 6 ncı sayfada santimetresi 2 liradır. İlânlardan hiçbir mesuliyet kabul edilmez.
Telefon : 44756 - 44757 Santral
Telgraf Adresi : Hetlo. İstanbul
Dış politika

Stalin, durmasını bilir mi?
?

IfOREMe başgösteren tehlikeli çıbanı, bütün dünya ciddiyet ve ehemmiyetle gözön iinde bulundurmaktadır. Harekâtın bugünkü safhası ve bu safha esnasında mütecaviz lehine kaydedilmesi lâzımgelen muvaffakiyetler hiç kimseyi aldatmama hdır. Sovyet emperyalizminin askeri talim ve terbiyesinden geçtikten başka, ağır silâhlar kullanan Kuzeyliler, ancak bir takım polis kuvvetlerine malik Güneylileri kolayca önlerine katarak saha kazanmış bulunuyorlar.
Amerikan yardımı, henüz bütün ağırlığı ile harekâta karışmış değildir. Hava yardımı ile bazı ufak tefek kara kıtaları, görüyoruz ki, Kuzeylilerin taarruz kuvvetlerini kıramamıştır. (Ondan sonra da, Sovyet Rusya, Kuzeylilerin tecavüze uğradıklarını iddia etmek garabetinde bulunabiliyor!) Fakat Tru-man’ın son 24 saat içindeki harekâtı gözönünde bulundurarak söylediği gibi, esaslı hazırlıklardan sonra. Amerikan yardımı harekete gelerek mütecavizleri mağlûp edecektir. Rundan zerre kadar şüphe etmemek lâzımdır.
r ».




v 11







r w


B l
Kore harbine dair dün mühim konuşmalar yaparı Başkan Truman, solda ve eski İngiliz Dışişleri Bakanı Anthony Eden
İşletmeler Bakanının mühim beyanatı
Hususî teşebbüse devir
edilecek devlet işletmeleri
İlk iş olarak toprak sanayii ele alınacak
Sivas, Ankara Çimento; Sivas Tuğla: Filyos Ateş Tuğlası, Kütahya Keramik fabrikalarının hususî teşebbüse devri mümkün
İşletmeler Bakanı Profesör Muhlis Ete, dün Ankarada, Bakanlığına alt meselelere dair gazetecilerin sorduğu muhtelif sualleri cevaplandırmış ve bu arada devlet işletmelerinin hususî teşebbüsler? devn meselesi hakkında et-
Kızılların
îç SRYFfiLflRDa
Hattâ, şundan da şüphe etmemek lâzımdır: Kore’deki tehlike, ne kadar büyiir ve vehamet arzederse, karşısında bulacağı mukavemet o nisbette büyük ve kararlı olacaktır,
Kore’deki çıban başının her türlü ihtilâflara müsait bulunduğu gözden kaçmış değildir. Muhtelif fırsatlarda muhtelif devlet adamları, hu işi böyle yani hakiki ölçüsünde gördüklerini açıkça bildirmişlerdir. Tedbirlerin de buna göre alındığını, bizler biliyoruz.
Bu gibi şahsiyetler arasında en son söz alan Mr. Anthony Eden olmuştur. Ingilterenin eski Hariciye Nazın, bütün Kore vakasını hem realist bir göz hem de kaydedilmesi lâzım bir zera-fetle mütalâa eylemektedir.
Eden’e göre, Kore hâdisesi, her şeye gebe olabilir, uzun sürebilir; daha vahim hâdiselere yol açabilir; nihai çatışmayı çözüp harekete getirebilir.
Bu vesile ile Eden, bize İkinci Cihan Harbi esnasında Stalin ile yaptığı bir görüşmeyi anlatıyor. Stalin o esnada, demokratların silâh arkadaşı ve Hitler’in hasmıdır. Fakat, Fiihrer’e karşı, (kafadarlıktan ötürü) bazı takdir hisleri beslemektedir. İzhar ettiği kanaate göre, Alman Devlet Reisinin tek kabahati, “durmasını bilmemesi” dir.
Stalin, bu fikrini Eden’e açıkça ifade edince, Eden gülümsüyor. Stalin bunun mânasını hemen anlıyor ve diyor ki: “Göreceksiniz, eğer biz galip gelirsek, ben, durmasını bileceğim.,,
Stalin durmasını bildiğini, henüz ispat edememiştir. Tıpkı Hitler gibi, ilerledikçe ilerlemek ihtiyacını hissetmektedir.
Eden bu noktayı tebarüz ettirerek ve Stalin’e o zamanki sözlerini hatırlatarak diyor ki: “Staiinin sarfettiği hu sözleri hatırlaması çok münasip olur. Filhakika, artık durmak zamanı gelmiştir.”
Stalin’in, muayyen bir noktada durmak lâzım geldiği kaidesini bildiğine şüphe yoktur. Ne çare ki, kaideleri çok iyi bilen diktatörler, bunları tatbikte daima aciz gösterirler. Zaten en büyiik hususiyetleri de bııdıır.
Onun için Stalin’in durmasını beklemiyerek önüne kuvvetin duvarını çekmek ve durdurmak bizce, daha iyi bir siyasi seyrüsefer tedbiridir.
Burhan BELGE
KIZILLARIN
SAHTEKÂRLIK
i

I
MAKİNESİ
Gazetemiz, Türklycde neşir hakkını satın aldığı hu mühim tarihi eseri yakında neşre bavlıyarak, kızılların neler yapmak kabiliyetinde olduklarım Türk u-muml efkârına bildirecektir.
Truman, Kore'de mağlûp edileceğinden emin
Kore’deki harekât, henüz Amerikanın lehine dönmedi
VVashington 6 A.A. (United Press) — Başkan Truman başlangıçtaki çekilmelere rağmen Koreli müstevlilerin mağlûp edileceklerinden emin olduğunu «bugün İfade-ctm iştir.
Haftalık basın konferansında Başkan Truman’a Kore’de durumun iyileşeceğini hâlâ ümit edip etmediği sorulmuştur. Başkan bu sual? tabii bunu ümit ettiğini ve bu durumun düzeleceğine inandığı cevabını vermiştir.
Truman. Küredeki askeri duruma dair sorulan bir çok suallere cevap vermeyi reddetmiştir. Başkan tefsirde bulunacak durumda olmadığını söylemiştir.
Truman, Birleşik Amerikada ihtiyatların muhtemelen seferber edileceği yolundaki muhtelif haberleri yalanlamıştır. Başkan, millî muhafızları seferber etmek yolunda hiç bir plânı olmadığını söylemiştir.
Kongreden ilâve askeri tahsisat istemek niyetinde olup olmadığı yolunda sorulan bir suale Truman: "Şimdilik hayr” cevabını vermiştir
Bir muhabir. Amerikan kıtaları Ko-rede harekete geçmiş olduktan için askerî yerdim programınca Kore kuvvetlerine tahsis edilmiş olan paranın baçka bir yerde kullanılıp kullanılmı-vacağını sormuştur.
Başkan bu sual? bu hâdisenin vaziyeti değiştirmiyeceğini. çünkü bahis konusu tahsisatın bilhassa Koreye tahsis edildiği cevabını vermiştir.
Tokyo, 6 tAP) — Takriben 40 000 mevcutlu Kuzey Koreli kuvvetler bugün şafaktan itibaren güneş batınca-ya kadar giriştikleri umumi bir taarruz sırasında eski hatlarından 25 mil kadar ilerlemişler ve Trejon’nun 35 mil yakınlarına varmışlardır. 40 kadar tankla desteklenen hu taarruz karşısında Amerikalılnrla Güney Koreliler
/
Eden, Stalin’le bir konuşmasını hatırlatıyor

Londra 6 A.A. (Reuter) — Ingilteıenin eski Dışişleri Ba- I kanı Anthony Eden dün Avam Kamarasında verdiği beyanatta umumi vaziyetin vahametinden bahsetmiştir.
Eden, Kore’deki vaziyetin Çin Hindi ve Malezyadaki hâdiselerle aynı mahiyette olduğunu söylemiştir.
Eden. Ingilterenin Kore harbine iştirakle iktifa edip Hong. Kong ve Malezyada kuvvetli bulunmadığı takdirde veya Fransızların Hindiçinîde tetikte bulunmadıkları takdirde "çılgınca bir hareket,, yapmış olacaklarını tasrih etmiştir.
Kore meselesinin uzun zamanda halledilecek çetin bir İş teşkil edeceğini belirten Eden, sözlerine devamla demiştir ki:
"1941 aralık ayında Stalin bana Hitler’in çok muktedir bir insan olduğunu ve fakat, zamanında durmasını bilmediğini söylemiştir.
"Bu sözler üzerine ben de galiba tebessüm etmiştim. Stalin de şöyle demişti: "Niçin tebessüm ettiğinizi biliyorum. Za. fen elde ettiğimiz takdirde zamanında durmıyacağımı zannediyorsunuz. Fakat yanılıyorsunuz. Ben zamanında durmasını bileceğim,,.
"Stalin’in sarfettiği leri hatırlaması çok olur. Filhakika artık zamanı gelmiştir.,,
bu 8ÖZ-münasip durmak

J
kalmışlardır. Karargâhı çarşam-
Şimdilik Güney Kore Ordusu cenuba çekiliyor. Amerikan uçakları mütemadiyen Kızılların muvasala yollarını ve köprüleri tahrip etmekte. Kati savaşa yakında girişileceği anlaşjlıyor.
çekilmek zorunda
Amerikan Genel
ba gecesinden beri geri çekilme hareketinin 10 mil olduğunu tahmin etmektedir.
Bir Amerikan sözcüsü. muharebe hattının şimdi Batidaki Pyongtaek’in güneyindeki bir noktadan 37 nel arz dairesinin 12 mil kadar kuzeyinde kâin Çeçon’a uzandığını söylemiştir.
Diğer taraftan Koreye mütemadiyen Amerikan takviyeleri yetiştirilmekte ve bu birlikler tedricen harp mevzilerine yerleşmektedir Güney Korenin şimdi takriben üçte bin komünistlerin elindedir. Amerikalı müşahitler, durumun ciddi olduğunda mutabıktırlar Fakat bir yandan da hava kuvvetleri Güney Koreli ve Amerikan kara birliklerini gittikçe daha geniş ölçüde desteklemektedir. Bugün avbı ve bombardıman uçakları müteaddit akınlar sırasında askeri hedeflere taarruz etmişlerdir.
Piyade savaşının neticesi henüz belli fleğil
Tokyo, 6 A A. (AFP> — Kore cephesinden telefonla alınan ve askeri kaynaklar tarafından açıklanan malûmata göre dün Souvong güneyinde A-merikan birlikleri tarafından tutulan mevziler düşman tank ve piyade hatlarının çevirme hareketi yüzünden bugün tecrit edilmek tehlikesine düşmüştür.
Amerikalılarla kuzeyliler arasında cereyan eden piyade savaşının neticesi hakkında henüz malûmat yoktur. Ve resmi tebliğ muhasım kuvvetler tarafından işgal olunan mevzilere alt sarahat ihtiva etmemektedir. Hava şartları şimdiye kadar Amerikan u-çaklarının kara kuvvetlerine beklenen yardımı yapmasına mâni olmuştur. Amerikan resmî askeri sözcüsüne göre durum, şimdilik pek müsait değildir. Bununla beraber takviye kıtaları yola çıktınlnıış bulunmaktadır. Hava şartları değişince daha İyi durum .sağlanabilecektir.
Umumiyetle Tokyoda hâkim olan kanaat mevsim yağmurları yüzünden yolların bataklık halini alması İtibariyle kıtaların hareketim ve malzeme kıtalarının faaliyetini ehemmiyetli surette engellemiş ve azaltmış bulunduğudur.
Amerikan müdafaa hatlarında şiddetli çarpılmalar
Tokyo 6 A.A. (United Press) — Amerikan kuvvetleri Sıivvon’un güneyindeki Kuzey Kore tank ve piyade kuvvetlerinin ilerleyişini durdurmaya çalışmaktadırlar.

Koredckl Amerikan kuvvetleri komutanı General Hobert R. Gay
General Mac Arthur genel karargâhı Pyongyung radyosunun yayını hakkında herhangi bir tefsirde bulunmamıştır. Fakat cepheden alman haberler Amerikan ordularının ileri mevzilerinden geri çekildikleri yolundadır.
Kore’deki bir ileri Amerikan karargâhından eski Güney Kore başkenti Seul’ün 20 mil güneyinde Su-won güneyindeki başlıca Amerikan müdafaa hatlarında şiddetli çarpışmalar cereyan ettiği bildirilmektedir.
6 A.A. (United Press) — Birleşmiş Milletleri temsil eden yedinci Amerikan filosuna mensup uçak gemisinden ve İngiliz uçak gemilerinden havalanarak komünist Kore’nin batı sahillerine taarruz eden uçaklar bugün demiryollarını, köprüleri ve lokomotifleri tahrip etmişlerdir.
Kore sahillerinin ııblukn edileceği Rusyaya bildirildi
\Vashington, 6 A.A. (United Press» — Birleşik Amerika, Başkan Truman* ın Kore sahillerinin abluka edllmest yolunda verdiği emirden Rusyayı haberdar etmiştir.
Siyasi makamlar Başkan Trumnn-m verdiği abluka emrinin Rus Dışişleri Bakanlığına Amerikan Büyükelçisi Alan G. Klrk tarafından bildirildiğini bugün söylemişlerdir.
Resmî şahsiyetler. Rusya ve diğer milletleri abluka kararının Güvenlik Konseyi kararına uygun sureti? verildiği bildirilmiştir.
Ku son franbii Uu^bukunı Henrj Queuille kabinesini kurduğu gün w A ur 1 ol He beraber
raftlı izahat vererek demiştir kİ: "Sümerbank fabrikalarının hangilerinin hususî teşebbüse devredileceği hususunu tesbit için toplantılar yapıyoruz. İlk İş olarak toprak sanayii ele alınacaktır. Bu sanayie dahil olanlar Sivas Çimento Fabrikası, Ankara Çimento Fabrikası, Sivas Tuğla Fabrikası, Filyos Ateş Tuğlası Fabrikası ve Kütahya Keramik fabrikalarıdır.
Bu fabrikaların bir kısmının hususî teşebbüse devredilmesini mümkün görüyoruz Devrin şartlarını tesbit için bir komite kurduk. Neticeyi Başbakanlığa bildireceğiz?’
Bakan bundan sonra devir işlerinin nasıl yapılacağına dair geniş İzahat vermiş, hususî sermaye ile devletin beraber İş görüp gorem iveceği hususlarını açıklamış ve hu teşebbüslerin hususî şahıslara kira ile verilebileceği hususlarının da ele alındığını bildirmiştir.
Muhlis Ete, müteakiben Amerikalıların da yardımı ile kurulacak Sarıyor barajı hakkında geniş İzahat vermiş vp bu eserin Türk - Amerikan işbirliğinin müsbet bir neticesi olduğunu tebarüz ettirmiştir.
Bakan, yurdun elektriğe kavuşturulması hususunda Marshall Plânından elde «dilecek yardımları etraflı bir şekilde izah etmiş. Çatalağzı - İstanbul enerji nakil hattının bir an evvel tesisi ile Istanbulun âcil ihtiyacının karşılanacağını tebarüz ettirmiş ve bundan sonra finansmanın hangi yollarla karşılanacağını belirtmiş ve sözlerini şöyle bitirmiştir.
“Bu eser, Türk - Amerikan işbirliğinin en müspet eseridir. Kısa bir za-
manda meydana gelmiş olan bu eser aynı zamanda Hükümetimizin de ilk müspet eseridir.,,
(İşletmeler Bakanının yukanya kısaca geçirdiğimiz bu izahatının tam metni, bugün 5 inci sayfamızdadır.)
î K I N C î
Tetkikler :
Dünya kültürü ve Türklük M. Nermi
ÜÇÜNCÜ
Avrupa Konseyi nasıl çalışıyor ?
Ahmet Halil
DÖRDÜNCÜ
Memleket röportajları : Eskişehir
F. Ş. Yersel Sıhhî bahisler
Diş çürümesini azaltan müessir bir ilâç Deniz Safı Dümer Aksilik (Hikâye)
B E Ş1N Cî
Vergi kontrolü ve hesap mütehassislan
M. Orhan Dikmen
YENt TİCARET REJİMİMİZ
Ankaradaki toplantıda Ticaret Bakanı dedi ki:
„ Vatandaşın iş emniyeti teminat altına alınacak, hususî teşebbüse nefes almak imkânını nez’eden vergiler kaldınlacak„
ticaretimiz hakkında yeni
Dış ticaret rejimimizin yeni veçhesini tâyin maksadiyle dün Ankarada bir toplantı yapılmış, bu toplantıda Başbakan Adnan Menderes de dahil olmak üzere birçok Bakanlar hazır bulunmuşlardır.
tzmir ve Ankara iktisadi temsilcilerinin iştirak ettiği bu toplantı so-
AF KANUNU TASARISI
ADALET KOMİSYONUNDA
Dün, ihtilas., irtikâp ve rüşvet suçlârına bir hudut tâyin edilmesi üzerinde duruldu
Ankara 6 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Meclis Adalet Komisyonu bugün de toplanarak bazı suç ve cezaların affına dair tasarıyı müzakereye devam etmiştir, öğrendiğimize göre bugünkü toplantıda, müzakereler 3 üncü maddenin ihtilâs, irtikâp ve rüşvet suçlarının aftan istisna edilmesi hakkında hararetli görüşmeler olmuştur.
İhtilâs, irtikâp ve rüşvete bir hudut tayin edilmesi Üzerinde durulmuş ve 200 liraya kadar işlenmiş suçların aftan istifade etmesi istenmiştir. ’ ‘ 1
Komisyon yarın da çalışmalarına devam edecektir. Tasarının önümüzdeki hafta içerisinde umumî heyete arzedilerck kanunlyet kes-betmesl çok muhtemeldir.
Fransada kabine buhranı
en hâd safhasında
Lideri Guy Mollefnin, partileri teşebbüsü
de neticesiz kaldı
nunda dış kararlar alınacaktır.
Ticaret Bakanı Ziihtü Velibeşe, dünkü toplantıyı çok mühim bir nutukla açmış, bundan evvelki hükümetleri tenkid ederek memleketin İktisadî bir uçuruma sürüklendiğini tebarüz ettirmiş ve demiştir ki:
Bundan böyle hususi teşebbüsü hukuki ve fiili emniyet altında bu. lunduracak tedbirleri almak ve iktisadi hayatı devletin zararlı müdahalelerinden ve her çeşit bürokratik engellerden kurtarmak azmindeyiz! Ticaret rejimimize kati bir istikrar vermek lüzumu üzerinde de duruyoruz. Bilhassa hususî teşebbüse nefes almak imkânını nez’eden bazı vergi kayıtlarını da kaldırıyoruz.,, demiştir.
Ticaret Bakanının nutku bütün iktisadi ve ticarî meselelerimize temas etmektedir. (Nutkun tam metnini bugün üçüncü sayfamızda bulacaksınız).
90 kupon
gönderecek
Okuyucularımıza
Sosyalist P. uzlaştırma
Paris 6 A.A. (Reuter) — Sosya-lislerin Queullle’ün Fransız Kabinesini kurmasına yaptıkları itirazlara ve çıkardıkları müşkülâta mukabil şimdi Radikaller de aynı şekilde hareket ettiklerinden Fransız Kabinesinin kurulması yolunda yapılan teşebbüsler yeni güçlüklerle karşılaşmaktadır.
Sosyalist Partisi Lideri Guy Mollet tarafından uzlaşma maksadiyle tertip edilen ve Cumhuriyetçi Halk Hareketi Partisi ile Radikal ve Mute* dillerin iştirak etmeleri istenilen toplantıya Radikal Partisi icra komitesi iştirak etmeyi reddetmiştir.
Bu vaziyet Mollet’nin sosyal ve ekonomik bir program dahilinde eski hükümet partileri ile bir uzlaşma elde etmesi yolundaki ümitlerini ortadan kaldırmaktadır.
Bununla beraber Mollet, dün gece sendika liderleri ile ve parti başkan-lan ile bazı görüşmelerde bulunmuştur. Mollet bugün mail sahada ileri gelen şahsiyetlerle de görüşmelerde bulunacaktır.
Bir takım müşahitlerin ileri sürdüklerine göre Mollet yeni Fransız kabinesini kurmaya muvaffak ola-mıyacakür. Ve bu işe Mutedil Radikal Partisi Başkanı Rene Pleven’ln memur edileceği tahmin edilmektedir.
Londra 6 A.A, (Lps) — Bu sabah Paris’ten bildirildiğine görte, Mollet, bir üçüncü kuvvet hükümeti kurulmasını mümkün kılacak uzlaştırıcı haJ çaresi bulmadığı takdirde. M.
Auriolya Bidnult’ya, ya Rene Ple-ven’e müracaat edecektir.
Gazetemiz çıktığı günden beri okuyucuların? hizmetten geri kalmamaktadır. Bu arada Pnrlste, Londrada, New-York ta yüksek tahsil ve jipe İstanbul ve Ankarada yüksek tahsil imkânını verebilmek üzere tertiplediğimiz kuranın zamanı gittikçe yaklaşmaktadır. Gazetemiz, bugünden itibaren 90 kupon getiren veya posta İle taahhütlü olarak yollayan okuyucularına kuraya İştirak İçin numara vermeye başlamıştır.
Bıı kuponların idareye gönderilmedi rica edilir.
Sayfa 2
7 Temmuz 1950
1 L N t İSTANBUL
TETKİKLER
Dünya kültürü ve Türklük
M. NERMİ
Sergi köşesi
Şalvar ve Sarık denizine gömülmüş eski medreseli, haberi Taberi den al, derdi. Bugün, 1028 yıl önce yaşamış bu Mazandaranlı tarihçinin. Taberi’nin adını bilenler ne kadar seyrekleşmiştir. Şimdi siz. medreselilerin. yüzyıllar aşırı, dünyadan nasıl haber aldıklarını düşünebilirsiniz. Onlar, dünyalarını hiç görmemişler. hiç anlamamışlardır. Toprak; onlar için, boş, mânaaız, her an çökmesi beklenen ölümlü mesafelerden başka bir şey değildir.
Biz ne kadar başka türlü düşünüyoruz şimdi. Radyomuzu açıyoruz, dünyalar sesleniyor bize. Uçak, mesafeleri siliyor gibi bir şey. Gazete, bize, günün tablosunu veriyor. Gerçek bir dünyada yatıyoruz, kendisiyle her dakika kaynaştığımız bir dünyada... Çağımızın insanı için başka türlü bir ömür yoktur. Medrese böyle bir yaşayışı inkâr ettiği İçin ölmüştür. Henüz ölümünü beklt-yen şeyler daha ne kadar çoktur bu dünyada... İlk dallarını feda etmedikçe hiç bir ağaç boy salam az. Halbuki, insan topluluğunda dinmt-yen ve durmıyan bir dal ve yaprak dökümü vardır ve bu, yaratıcı diriliğin ilk kuvvetli bir belirtisidir. Dün hoşumuza giden bir şeyden bugün tiksinebiliriz. İnanışlarımız da böyledir. İçinde yaşadığımız dünya, bizi boyuna dinamik gerçekliğe göre ayarlıyor, yuğuruyor ve bize çağımızın benliğini veriyor. Radyosly-le, uçagiyle, telsiziyle, her şeyiyle, geniş dünyamız (İlkeleşiyor; yerli gelenekler, görüşler yumuşuyor, hayat ölçüleri kaynaşıyor ve yakınlaşıyor. Birbirimizi daha iyi anlamak ve tanımak yolundayız ve Tameri çağlarından ne kadar uzaktayız.
a
Eski Yunan felsefesi, fikir hayatı, Anadolu’nun batı kıyılarında doğmuştur. Bir tesadüf müdür bu acaba? Deniz, insan kaynaşmalarının, temaslarının ilk yolu olmuştur. Ayrı ayrı geleneklerle çevrilmiş yaşı-yan ve başka başka dille konuşan halk yığınlarının birbirleriyle daha yakından teması, insanlarda-, bağlandıkları hayat ölçülerini daha temelli düşünmek merakını uyandırmıştır. Eski bir Yunan aydını der kİ: merak, her bilginin başlangıcıdır. Büyük İsrail Kıralı Süleyman’a göre ise hikmet» Tanrı korkuşiyi e başlar. Yunan aydını iller, ülkeler dolaştığı için böyle düşünüyor, İsrail Kıralı ise, ülkesinin hudutlarına göre düşünüyor. Babil göçü olmasaydı, İsrail’in milli benli# kim bilir ne kadar müphem kalacaktı. Batı Anadolu'nun halk kaynaşmalarına elverişli coğrafyası olmasaydı, Yunan füozoflan, yerli geleneklerin darlığı içinde hiç şüphesiz boğulacaklardı. Eskiçağ da, fikir kımıldanışlarını temaslara borçludur, Ortaçağ da... Çöllerden, dağlarla çevrilmiş ovalardan taşan gen halk yığınları, kendi dünyalariyle temasa geçtikten sonra kültür milletleri haline gelmişlerdir.
Eskiçağ bilgini gibi Ortaçağ bilgini de. umumiyetle, seyyahtır. îbnl Sina da öyle, Gazali de öyle. Ruhu, fikri, düşünceyi öldüren en büyük kudret; temas6izlık, yapayalnızlıktır. Ortaçağ, arkasını dünyaya çevirerek mukaddem yapayalnızlığını kuruntu büyüsüne kapılmasaydı, hiç şüphesiz, o kısır kalmazdı. Görmek;
tarih enginlerine açüan Türk'ün en köklü vasfıdır. O, hayatı görmüş, geçirmiş Ölçüsüne göre düşünür ve değerlendirir. Dilimizin dehası manevi tecrübeye görgü adını vermiştir. Zaten fatih milletler, öteden beri tarihin en realist milletleridir. Realist olmak; dünya gerçekli# içinde yaşamak ve bu gerçekliğe hayatta betin bir yer vermek demektir. Bu ise dünyamızı tanımakla mümkündür. İş bölümü bizi, ilk önce, meslek zümrelerine ayırmıştır. Demek oluyor ki» dünyamızı tanıyabilmek için, dünya gerçekliğimize doğru yürürken, ilk önce, mesleğimizden
başlamak zorundayız. Meslek bakımından biz neyiz? Çiftçinin, kunduracının, doğramacının, alışvorlş-ada-mının, llh., meslek gerçeklikleri ayrı ayrıdır. Görüyor musunuz, bir milletin kendi zamanı ile teması ne geniş, ne cepheleri çok bir temastır.
Tanzimat’tan beri dünyamızla temasımız çok çekingen ve ürkek olmuştur- içimizde sanki bizi kolumuzdan çeken görünmez bir kuvvet vardır. Bir kaç adım atabilmişsek, bu kuvvet, hemen bütün öfkesiyle uyanmış ve bizi yürümek sevincinden kopararak on adım geriye çekmiştir. Bilmiyorum, biz bu kımıldama düşmanı, bozuk huylu, görünmez bekçinin elinden büsbütün kutulmu? muyuzdur? Fakat bilinen bir şev varsa, o da, 1908 den beri çağdaş dünya ile temasımızın boyuna artmış olmasıdır. Bana Öyle geliyor kİ, cahil bekçi şimdi öfkesLnden kudurmaktadır.
Bizi çağımızla temasa getiren sayısız yollar vardır. Ben bu yolları, görünmelerden, karanlıklardan sonra göklerin geniş hürriyetine kavuşan kelebek yollarına, benzetirim. Onlar, son konağa erişenlerin arkada bıraktığı yollardır. Biz. şimdi, bir millet olarak denizine durmadan yaklaşan bir ırmak gibi, arkamızda sayısız yollar bırakıyoruz.
Bizim büyük denizimiz, çağımız ve onun kültürüdür. Yeryüzünde, hayatın bu kasırgalı akışına gem vuracak kudret yoktur. Zamanın seli, insan havalinin kurduğu aşılmaz sanılan engellerin ve setlerin üstünden. her vakit atlamasını bilmiştir. Türkün çağdaş bir varlık haline gelmek iradesi de böyledir işte. Vay, o karanlık kudretin haline ki, çılgın uyanmış bir yükseliş iradesinin heybetli akışını yabancı geleneklerin döküntüleriyle önlenıiye çalışır.
Çağımızla temas, bize kültür benliğimizin yaratıcı sezgisini vermiştir. Çağdaş Türk İnsanının kültür temeli de budur. Radyolar, uçaklar, vapurlar» kitaplar, gazeteler manevi varlığımıza, her gün yeni bir sezgi damlası katıyor ve benliğimizin çağdaş temeli, her gün biraz daha sertleşiyor. Bu kuvvetleniş, hiç şüphesiz, ayakta durmıva çalışan ve direnen bir takım eski anlayışların durmadan çöktüğünü göstermektedir. Bugün dünyamızla aramızdaki maddi mesafeler henüz oldukça geniştir, ama, düne göre çok daralmıştır. Manevi bakımdan çağımıza kavuşan öncülerimizin sayısı hiç de az değildir.
Fikir ve kültür hayatı kendi çevresini, kendi havasını ister. Bir çalı bile, toprağının imkânlarına göre serpilir. Kültür ve fikir hayatı gibi büyük bir sosyal hâdisenin de elbette kendine göre bir serpıliş mantığı olmalıdır. Çertfstni bulamıyan hayat hamleleri, toprağını bulamıyan bitkiler gibi sararır ve kurur. Büyük öncülerin vazifesi, zamana giden yollan boyuna genişletmekten başka bir şey değildir. Biz şimdi bu gelişme konağının, belki oldukça ilerlerin-deyiz. Fakat bu bize kültür vazifemizi unutturmamalıdır. çünkü, biz. çağımıza, vakit kaybetmeden erişmek zorundayız. Bu büyük hayat hamlesi uğrunda bir fedakârlık, tam yerinde bir fedakârlıktır.
YENİ İSTANBUL
GAZETESİ
Okuyucularına çok kıymetli hediyeler dağıtmaya hazırlanıyor.
iddiasız, fakat oı hayret u-yaHdıntMi papyonlardan biri, ve paviyonudur. Bu-
rada teşhir edilen bardak, ka-deh, sürahi vrsairinin üzerlerine ,,satıhk,f levhasının konul-nıu^ı bulunması, bunların Avru-padan ithal edilmiş nünıuneler olmadığını pMermek içindir^
Evet, burada, yani istanbıd-da yapılıyormuş.
Serginin açıldıfft ilk yün. bir çok tamdık "belM kalmnx, a-man alalım” dıyr karaman paketlerle evlarinn döndüler.
Meseleyi bira* araştırdım, şu tuhaf neticeye vardım: Re yoklunun büyük mağaralarından ha adarının e a mekd n la rı uda
^Avrupa malı” diye pördılğil-müz bu cins eşya, meğer burada yapılıyormuş. Kendimizi küçük yörene hastalığınma bir misal daha!.. Bir şeyin güzelliği muhakkak bizden gayri bir yerin ma mu iti 11 mı olmasını icap ettirir
tstanbul Sergisi gibi teşebbüslerin bir meziyeti do bu. Yerli m(UIanm»eı, vı amalleri miri biz sat kendimize tan diyoruz. Meşhur tekerlemedir: “Kendini bil kendini — Kendini bilmez isen — Patlatırlar enseni'” Va-koa ensemiz kalın amma!...
BİR İ8TANBÜLLU
*
Merhum ressam Levni
i-u-
sergisi dün açıldı
Türk minyatürü talebesi bundan ki asır Önce Türk resmini kemale
1 aş t ıran ressam Levni üzerine çalışmalarından mürekkep eserleriyle birlikte Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü bu büyük sanatkârın orijinal resimleriyle birlikte bir sergiyi dün açmışlardır. Sergi bugünden İtibaren 15 gün müddetle Topkapı Sarayında arzu edenlere gösterilecektir.
Tekel Bakanının dünkü tetkikleri
İdarenin çalışma bazı değişiklikler
sisteminde yapılacak
I '
şehı lmizde bu-
Bir müddetten beri lunan Tekel Bakanı Nuri Özsan dün Şemsipaşada Tütün Bftkımevlerlni ve Paşabahçe İspirto fabrikasını gezerek buralardaki çalışmalar üzerinde incelemelerde bulunmuştur. Bakanın tetkikleri pazartesi gününe kadar devam edecektir. Bundan sonra Tekel teşkilâtında bazı mühim kararlar a-lınması ve bazı şubelerin lağvedilerek yeni bir çalışn^a şeklinin tesbit edilmesi muhtemeldir.
Bundan başka Tekel nıevzuuııdan çıkarılması gereken maddeler de tesbit edilecektir. Evvelâ çayın serbest bırakılması en fazla ihtimal dahilinde görülmektedir.
Bakanın bugünlerde bu konular hakkında gazetecilere etraflı İzahat vermesi beklenmektedir.
Bu ay içinde memlekelimite gelecek turistler
îtalyadan bildirildiğine göre Mukaddes Yıl dolayısiylc FA tin memleketlerinden Ronuıya gelen turistlerin mühim bir kısmı Tiirkiyeyl ziyaret edeceklerdir. Bu hadler 24 temmuzda Tarsumin yapacağı kruvaziyer seferiyle memleketimize geleceklerdir.
Bundan başka Yunanislandaki bir seyahat acentesi 300 Yunan turistinin Karadenlzdeki Türk limanlarını ziyaret etmek istediklerini bildirmiş ve vapur tahsisini talep etmiştir.
C. H. P. İl Başkanına göre Kurultay başarılı olmuştur
İLHAMI SANCAR, TUTANAKLAR MESELESİNİN HİÇBİR ZAMAN PARTİ GRUPUNDA GÖRÜŞME MEVZUU OLMADIĞINI SÖYLÜYOR
C H P. Kurrulteyı ve İstanbul Başkanı İlhami Sancar dün şehrimize gelmiş ve kendisine bazı sualler soran arkadaşımıza şu cevapları vermiştir.
— Kurultay hakkındakl umumi intihalarınız nedir?
— Bu kurultay gerek fikir seviyesi, geıok 27 senelik iktidarı kaybetmiş bir partiden bazılarının tahmin edecekleri gibi yeis, bedbinlik içinde çalışmak şöyle dursun bilakis demokratik ciddi bir muhalefetin nasıl olabileceğine örnek teşkil edebilecek büyük bir asalet, vekar ve cıd-
Milletlerarası Banka heyetinin çalışmaları
Dün şehrimize gelen Mr. Mason, Türkiyenin iktisadı kalkınması yolunda yapılan çalışmaları anlattı
Türkiyenin iktisadi kalkınma programını hazırlamak üzere memleketimizde tetkiklerde bulunan Milletlerarası Banka heyetinden Mr. James Mason, dün uçakla Ankaradnn şehrimize gelmiştir. Mr. Mason, kendisi ille görüşen bir arkadaşımıza, heyetin tetkikileri hakkında şunlan söylemiştir:
‘Heyet âzaları muhtelif gruplar halinde ve Türkiyenin muhtelif bölgelerinde çalışmalarına devam ediyorlar. Ziraat mütehassislan Dr. Kirk ve Prof. Nicholls: Diyarbakır. Konya, Adana ve Gaziantepteki tetkiklerini bitirmişlerdir. Maden mütehassısı Mr. Kauffeld: Zonguldakta çalışmaktadır. Diğer maden spesyalistleri de Ergani ve Gulamandaki krom madenlerinde tetkiklerine devam ediyorlar. Mr. Barker ve arkadaşları ise Ankarada kendilerine gelen malûmattan toplamaktadırlar. Heyet çalışmalarına eylül ayma kadar devam edecek, bilâhare VVashıngton’a giderek Türkiyenin İktisadi Kalkınma programını hazırlıyacaktır. Program hazırlandıktan sonra Milletlerarası Bankanın Türkiyeye açabileceği kredi belli olacaktır.”
Lokanta tarifelerinin durumu
Belediye gazino ve lokantalarda fazla fiyatla satış yapılmasına mâni olmak Üzere satış listelerinin görünür ve yüksek yerlere asılması için bu müesseselere bir hafta mühlet vermiştir. Fiyat listelerini asmıyan yerlerin kapanmasına kadar gidilecektir.
Batı ve Doğugüney Akdeniz seferleri
Ankara vapuru yann saat 12 de Batı Akdeniz seferine, Adana vapuru da pazar günü saat 14 de Doğu güney Akdeniz seferine hareket edeceklerdir.
Yeşilköyde bir bomba bulundu
Yeşilköy istosyonunda Devlet Demiryollarının tamir atölyesi önünde bir bomba bulunmuştur. Ameleler tarafından görülen bu bomba, askeri makamlar tarafından tetkik edilmiş bunun patlamamış eski bir bomba olduğu görülmüştür. Nakliyat esnasında mı yoksa kaaden mi oraya bırakıldığı tahkik edilmektedir.
Bundan iki ay evvel de hava alanında yine böyle bir bomba bulunmuştu. Tahkikata ehemmiyetle devanı edilmektedir.
müzakerelerini yapmış-
ııettcesl de partimizin
dıyet içinde tır.
Seçimlerin yeni şartlar İçinde yeni bir iman ve
hamle ile çalışmak kararında olduğunun açık bir ifadı>Kinl teşkil eder Kurultayın umumi manzarası dünyanın herhangi bir memleketindeki parti kongrelerinden farksız ve hattâ i-çınde bulunduğu şartlar nazara alınırsa onlardan daha üstün vasıflar taşır. Kurultayın umumi görüşmelerde zaten tebellür etmiş olan temayülü aeçiın neticeleriyle kati olarak ortaya konmuştur. Bir kelime ile bu temayül partiye yeni bir hız, heyecan ve hamle vermek yolundaki müşterek Azminin kati dehnınl vermiş ve partLmizin bu memlekette kotay kolay sarsılmayacak köklü hayatiyeti yüksek bir parti olduğunu göstermiştir.
— Tutanaklar hakkında Mecliste cereyan eden münakaşalara ait kanaatinizi söyler misiniz?
— Cumhuriyet tarihinde hiç bir zaman tutanaklar meselesi, parti grupunda görüşme mevzuu yapılmamış. bu mesele Meclisin bir iç işi telâkki edilerek Hükümet bu münakaşalarda her vakit bitaraf kalmış, karışmamıştır, Bunun böyle olması zaruridir. Çünkü Meclisin kurulmasiyle alâkalı ve tamamen kazaî mahiyet taşıyan bir karar mevzuubahis olduğu zaman Hükümetin bu tartışmalara karışmağa hukukan salâhiyeti olmamak lâzımdır. Bunu teyit etmek için size canlı bLr misal vermek lâzım gelirse şunu söyliyebllirim: Fransa-da tutanaklar meselesi görüşüldüğü zaman Hükümet münakaşalara karışmak şöyle dursun, meclisteki sıralarını bile terkederek bu müzakerelerde hazır bulunmaz.
Yeni basın kanunu
tatmin edici değil
Yeni kanun tasarısı, eskisinden farksız olduğu için, Gazeteciler Cemiyeti, Başbakana telgrafla müracaat etli
İstanbul Gazeteciler Cemiyeti temsilcilerinin İştirakiyle yapılan toplantılarda Adalet Bakanlığınca ha-zırlanrak Meclise sevkedilen yeni basın kanunu tasarısının bir sureti Bakanlık tarafından İncelenmek üzere İstanbul Gazeteciler Cemiyetine gönderilmiştir. Dün bu tasarıyı tetkik eden Gazeteciler Cemiyeti İdare Heyeti, bu tasarının matbuat hürriyetini temin edici mahiyette olmadığını müşahede etmiş ve Başbakana şu telgrafı çekmiştir.
“Adalet Bakanlığı temsilcileriyle cemiyetimiz mümessillerinin müştereken yaptıktan toplantılar neticesinde vardığımız görüş birliğine rağmen bugün cemiyetlinize gönderilen basın kanunu tasarısının eski iktidar tarafından hazırlanan son kanun tasarısına tamamen benzediğini üzülerek gördük.
Matbuat hürriyeti mevzuunda hak. lı olarak tam bir anlayış beklediğimiz Demokrat Hükümetin nazarı dikkatini çekeriz.,,
Başkan Vekili Enis Talisin Tii
Eski iktidar partisi gibi Demokrat Parti Hükümetinin de basın hürriyetini temin eden ve ihtiyacı karşılayan bir basın kanununun Meclise getirileceği hakkındakl vattlerine ve gazetecilerle yapılan müşterek çalışmalara rağmen, bu şekilde basın hürriyetini tahdit eden bir kanun ta-

Suriye Büyükelçisi
Şama hareket edecek
Bu gidişin Suriye ile Türkiye arasındaki ticari müzakere* lerin kesilmesiyle alâkalı olduğu söyleniyor öğrendiğimize göre Suriye Bib'ük-elçısı Emin Adil Arştan, birkaç güne kadar Şama hareket edecektir. Büyükelçinin memleketine yapacağı bu ziyaret Suriye ile Türikye arasındaki ticari müzakerelerin kesilmesidir. Emir Adil, hükümetinden bu müzakerelere bir an evvel yeniden başlanmasını ve an taşmanın imzalanmasını bu suretle hudutta mütemadiyen yapılmakta otan kaçakçılığın önlenmesini taüyecekUr.
Şekerli maddelerin fiyatı indiriliyor
Şekerin ucuzlaması üzerine şekerli maddelerde de İndirmeler yapılması kar&rlaşmıştır. Akide şekeri şimdiden 260 kuruştan 200 e Indirtlmlş-tir. Yakında pasta, kahve ve çay gibi şeylerin fiyatlarında da indirmeler yapılacaktır.
PakistanlI General bugün bir basın toplantısı yapıyor
Şehrimizde bulunan PakistanlI General Nevvapzade dün sabah Heybe-ltadadakl Denizcilik Okuluna gitmiş ve akşam geç vakte kadar orada fiği ilanmış ve şerefine yapılan gösterileri takip etmiştir.
General bu sabah saat 11 de Park Otelde bir basın toplantısı yapacaktır.
Plajlar esaslı surette tetkik ettirildi

Vali ve Belediye Başkanlığı Istan-buldakı bütün plâjlan esasb surette tetkik ettirmiştir. Bu hususta Sıhhat İşleri Müdürlüğü tarafından mufassal bir rapor hazırlanmıştır. Rapora göre plâjların bir kısmında koli bulunmaktadır. Belediye bunun izalesi için tertibat almıştır.
sarısı hazırlanması İstanbul basın muhitinde hayret ve ^teessürle karşı, tanmıştır.
Yeni tasarının icap eden değişiklikler yapılmak üzere geri alınacağına muhakkak nazariyle bakılmaktadır.
Mevsimin ilk kürek yarışları
Mevsimin ilk teşvik yarışları (Turgut Reis Kürek Yarışları) aşağıdaki program gereğince 9.7.1950 pazar günü saat 15 te Beykozda yapılacaktır. Saat 15 te başlıvacak yarışlar şu sırayı takip edecektir.
tki çift kıdemsiz, tek çifte bayanlar, dört tek kıdemsiz, tek çifte 500 metre serbest sürat, dört tek bayanlar. tek çifte kıdemli, sekiz tek kıdemsiz, iki çifte kıdemli, İki çifte bayanlar, dört tek kıdemli, tek çifte kıdemsiz. sekiz tek kıdemli.
İsrailli gazeteciler bugün geliyorlar
Geçen hafta geleceklerini bildirdiğimiz 15 kişilik İsrailli gazeteci gru-pu bu sabah saat 8.30 da uçakla şehrimize gelmiş olacaklardır. Gazeteciler memleketimizde bir hafta kadar kalacaklar ve siyasi, iktisadi, kültürel tetkiklerde bulunacaldardır.
İstanbul Sergisinde pahalılık mevtuu
Sergi Komiseri, bu husustaki şikâyetlere cevap veriyor îfttenhul SeraİRİndr» çay. k(h^ v>-sair yiyecek maddeleriyle h*r cim fe*-ya fiyalterinin yüksek olduğundan bazı şikâyetler vaki olmuştur. Bazı kitn-aalor de bu yıl sergiye srirlı ücretinin yüksek olduğundan şikâyet etmişlerdir. Sergi Komiseri Sırrı Enver Ba-tur, bu hususta şu demeçte bulunmuştur:
— Sergide kahve, çay fiyat ten (5, çalgılı zamanlarda 65 kuruştur. Tarifeyi Sergi Komiserinin teklifi ite Belediye tasdik etmiştir. Belediye murakıpta rı her gazino ve paviyotıu a;/H ayrı gererek fiyatları tesbit *tmlıter-dir. Yedi kişilik bir murakıp rrupu dn daimi surette kontrolde bulunuyor. Muhtelif peviyontarda satılan ve Belediyenin kontrolüne tâbi ol m ay ar âk serbefit rekabete aevkedilmlş otan maddelerin fiyatlarını Sergi Komtefcr-llğinin kanunen murakabe hakkı yoktur.
Geçen sene 10 kuruş olan giriş ücretinin bu yıl 25 kuruş olmasına gelince, bu sene serginin sergi binasından dışarı alınması sebebiyle İhtiyarı lâzım gelen büyük masraflar gözöoünde tutularak Vali ve Belediye Başkanı Prof. Fahreddln Kerim Gökay’ın başkanlığında yapılan bir toplantıda Ücret 25 ve haftada bir gün de 10 kuruş, ayrıca talebe ve erler İçin de her gün 10 kuruş olarak kabul edilmiştir.
Sergi için Belediye ve Ticaret Odasının tahsis ettikleri paranın sergi sonunda aynen iadesi lazımdır. Gönül arzu ederdi ki. Belediye ve Ticaret ve Sana^vi Odası, bütün dünyada olduğu gibi, sergiye borç değil yardım olarak tahsisat ayırsınlar ve sergi bütün hemdertlere kapılarını parasız olarak açsın. Ma&mafih sergiyi ziyaret edenlerin sayısı geçen seneden az değil çoktur. Bu da gösteriyor ki. 25 kuruş sergi ücreti çok değildir. Mayısta Gül han e Parkında yapılan bahar bayramında 25 kuruş duhuliye hiç de çok görülmemişti.
Millî Piyango bugün çekiliyor
Milli Piyangonun 7 temmuz çekilişi bugün saat 13 te Ankarada y apılacak Ur.
İkramiye kazanan numaralar Ankara Radyosu ile bu gece 23 te ya* yml anacaktır.
Bugün saat 13 ten sonra yurdumuzun hiçbir tarafında bu çekilişe ait bilet satışı yapılmıyacaktır.
Dünya Sağlık Teşkilâtının Akdeniz bölgesi toplantısı
Dünya Sağlık Teşkil âtı Akdeniz Bölgesi toplantısı evlûl ayı içerisinde şehrimizde yapılacaktır. Teşkilât mümessillerinden Mr. Broks memleketimize gelerek bu hususta Sağlık Müdürü Dr. Faik Yargıcı İle uzun müddet görüşmüştür.
Bu hafta yapılacak yütme yarışları
Küçükler ve ortalar arasında teşvik yüzme yanşları 8.7.1950 cumartesi günü aşağıdaki program gereğince Lido yüzme havuzunda saat 15 te yapılacaktır.
Yarışmalar 66 M. serbest küçükler. 100 metre serbest ortalar. 66 metre sırtüstü küçükler, 100 metre sırtüstü ortalar, 66 metre kurbağlama küçükler. 100 metre kurbağlama ortalar. 4x66 metre serbest bayrak küçük ler. 400 metre serbest ortalar, 4x100 karışık bayrak ortalar Üzerinden yapılacaktır.
SİYASÎ İKTİSADÎ
YENİ İSTANBUL
JIÜSTAKÎL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi :
YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LIMITED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H. SAKLICA Bu sayıda yazı İçlerini fiilen idare eden ;
Salih Zeki Akdamar
Neşredihniyen yazılar iade edilmez.
Basıldığı yer :
YENİ İSTANBUL MATBAACILIK LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI
REŞAD NURİ GÜNTEKİN
Kavak Yelleri
— 36 —
Bu ve buna benzer bir çok vesveseler Müf-1 tünün zihninde büyüdükçe büyümüş ve adamca- i ğız kitaptan partinin tavan aranma üstüste yığ-dınp teslim kâğıdını koynuna koymadan rahat uyuyamamıştı.
Hâsılı Muvakkıthane, inkılâp hesabına, bir anaç tavuk gibi durmadan irili ufaklı yumurtalar | yumurtlamış ve bunlann en son ve en irisi Ye-timler Yurdu oimpştu.

Müftü belki de doktor ve memur olduğumu ve Allah göstermesin pabucun tekrar pahalılara bileceği bir günde kendisine müdafaa şahitliği yapabileceğimi düşünerek benim ayağımı Mu-vakkıthaneye alıştırmak istemişti. Ben ise o gün mümkün olduğu kadar çabuk çıkmak için oturmayı bile reddederek ayakta konuşmuştum. Fakat ikimiz de birbirimize pek çabuk ısındık. Müftü bana âdeta ebenin evindeki minarenin ve leyleğin sükûnetini veriyor ve aynı zamanda da beni derinden derine eğlendirmeğe başlıyordu.
Bizi birbirimize bağlayan İlk duygu doktor tea Beye karşı duyduğumuz nefret oldu. Müftü bu mealekdaşın bana yaptığı muameJeyi öğrenmişti. İsa Beyden o da herkes gibi, hattâ herkesten fazla korkmakla beraber, ikide bir yo-176
lunu bularak hafif hafif onu çekiştiriyordu. Fakat âdeti üzere bunu birdenbire yapmıyor, meselâ adamın birinin tıkanmış kulağını, ucuna pamuk takılmış sivri bir değnekle, nargile temizler gibi temizlediğini fakat sonradan kulağın nedense İşitmez hale geldiğini anlatıyordu. Benim güldüğümü görünce daha ziyade açıldı. Nihayet ben de İsa Beye karşı olan nefretimi açıktan açığa söyleyince doktorun bütün kirli çamaşırları ortaya döküldü.
Müftünün anlattığına göre. Isa Beyin bana yaptığı yeni değildi. Kendinden aonra gelen doktorların hepsiyle ayrı ayrı uğraşmış, adamcağızları kasabadan pabuçsuz kaçırmıştı. Şimdi sıra benlmdi. Bakalım bana ne oyun oynamağa kalkacaktı.
Benim selefim değil de ondan daha evvelki kasabadan ayrılırken otomobili ecza hane kapısına çektirmiş, eczacının cüce kalfasına varıncaya kadar herkesin ayrı ayrı elini sıkmış, sıra Isa Beye gelince adamın suratının ortasına şap diye tükürmüş.
Müftü bu vskayı anlatınca tükürme sahnesinden ziyade kapının önünde bekleyen otomobili gözümün önüne getirerek heyecanlandım
— Ben de giderken uğrayacağım, dedim, fakat İsa Beyin yüzüne tükürmek için değil elini öpmek için?
— Elini öpmek mİ?
— Allah sana uzun ömürler versin. Beni buradan ancak sen kurtarabilirdin? diye teşekkür edeceğim.
Bunu konuştuğumuz zaman Müftü ile ahbaplığımız pek ilerlemiş değildi. Fakat yine de kendimi tutamayarak ona şikâyetlerimin bir kısmım parça parça söylemiş bulunuyordum.
Müftü kollarını kaldırarak:
177
— Allah esirgesin... Allah esirgesin, dedi, Allahın Ncmruda m usa Hu t ettiği sivrisinek gibi kasabamızı bu Nemruddan da ancak sen kurtaracaksın... Biz seni bırakmayız... Başka yere gitmeyi aklından çıkarmalısın...
Yalnızlığın içinde nihayet birine nazlanmak ihtiyacını duyarak acı acı gülümsedim; içimi çekerek:
— Gitmeliyim Müftü Efendi... Hayırhslyle canımı kurtarıp gitmeliyim, dedim.
Müftü asıl sıkıntımın nereden geldiğini anlayamadı. Anlayamazdı da. Yalnız şikâyetimdeki derinliği hissetti ve buna yanlış bir mâna verdi;
— Bilirim Doktur Bey oğlum bilirim... Müşterin yok... Nemrud para kırarken aen sinek avlıyorsun... Aylığından eline katan ne ki?
Ara sıra geceleri minarenin altında durup benimle konuşan bekçi gibi, saçımı kestirdiğim berber, yemek yediğim lokantanın patronu ile gazino garsonu gibi ve kasabadaki daha bir çok kimseler gibi Müftü de ne kazandığımı biliyordu. Fakat onun bilgisi hepslnlnklnden daha derin ve tafsilâtlı idi. O kadar ki aylığımdan neler kesildiğini, eve, lokantaya vesaireye ne verdiğimi anlatınca ve hele daireye gelip gidenlere İkram ettiğim kahve, çay, şerbet vesaire paralarının yekûnunu bana öğretip bunlara lstan-buta gönderdiğim parayı da ilâve edince gerçekten dehşete düştüm. Buna mukabil, paralı müşteriye çağırılmadığımı da MllftÜ biliyordu. Hükümet doktoruna para vermek zaten âdet olmamıştı. O da vergi ve tapu memuru gibi bir memurdu. îşl düşen halkın işine baksın diye devlet ona yalık veriyordu Ayrıca halktan da 178
para almağa kalkarsa bu, vergiciye ve tapucuya verilecek para gibi bir nevi rüşvet olurdu. Hekimin ne olduğunu bilen zenginlere gelince, onlar hekinı diye İsa Beyi bellemişlerdi. O hastalarına ne kadar askiiilc ederse kıymeti o kadar artıyordu.
Müftüden, daha başkalarından da işittiğime göre İsa Bey belki para gözlülüğünden ziyade aksiliğinden bazı hasta sahipleriyle âdete hastalığın cinaine göre pazarlık ediyor: “Bana bak... Bu öyle üç beş lira ite savılacak hastalıklardan değil... Sonunda kuyruğu titretmek de var ha” gibi çly sözler söylüyordu. Bir şeye kızarak tedaviyi yanda bıraktığı ve ancak bir çok yalvarmalardan sonra ve eczacı Müslim Bey gibi bazı dostların araya girmeleri üzerine tekrar hastasına gitmeğe razı olduğu herkesçe bilinmekteydi.
Hükümet doktorunu çekememesi meselesine gelince, bu meselede ben Müftünün ve daha başkalarının sözlerini biraz Iskonto ile dinlemekteydim. Sebep bence yalnız para değildi. I-sa Boy eski makamını kıskanıyordu. Kaymakama varıncaya kadar bir çok kimselere tahakküm edemediğini ve istediği gibi çıkışamadığım hazmedemiyordu. Meselâ bazı yolsuz işlerini ten-kld eden bir kaymakamı yakasından yakalayarak: “Sen vazife başında sarhoşsun. Rapor vereceğim.” diye tehdit etmiş. Adamcağız da tesadüfen ağzına bir dirhem içki koymayan bir adammış. Fakat salâhlyetll doktor raporundan insanı kini kurtarır? Isa Bey bu adamı günlerce çocuk gibi ağlatıp yalvartmadan affetmeğe razı olmamış.
Evel. bence İsa Beyin Hükümet doktorlarına kancayı takmasının sebebi yalnız para de-
179
ğildi. Fakat bunun büsbütün tesiri yok da denemezdi. Ben o zaman hastalardan para almağa başlamamıştım. En uzak mahallelerin yokuşlarını tabanlarım sızlayarak inip çıkar, arada bir beni araba ile hastasına götüren olursa bayram arabasına binmiş çocuk gibi sevinirdim Fakat doktor İsa Beyin buna da kızıp; “Eşek gibi para verecek halde olanlan bedavacılığa alıştırıyor budala” diye aleyhimde konuştuğu kulağıma geliyordu.
O günden sonra Müftü de. belediye ebesi gibi kenar mahallelerde bana el altından ufak tefek müşteriler tedarikine başladı. Çoğunda kendi hiç ortada görünmüyor, araya vasıta koymadan doğrudan doğruya benim hazakat ve ucuzculuğumu methettiği tanıdıklarına, kendini ele vermeyeceklerine dair yeminler verdiriyordu. Yani ben Adeta diplomasız hekimler gibi gizli doktorlukta işe başlamıştım.. Bir kısım evlere, eski zaman zanparalan gibi vakit, saat kollayarak ve etrafıma bakınarak girip çıkıyordum. Bana mektuplarında müşterisizliğınden ve geçiminin Belediyeden aldığı zayıf aylığa bağlı kaldığından şikâyet eden Emin Hulûs! İstanbul'da aon zamanlarda, bir nevi gizli doktor komisyonculuğunun alıp yürüdüğünden şikâyet eder. Bunları yapan adamların muamele!erinin. İstanbul çapında geniş olacağım. Sirkeci han ve otellerinde yazıhaneleri bulunacağını tasavvur ediyordum» Fakat aşağı yukarı bizim Müftünün yaptığı da bundan başka bir şey değildi. Muvakkıthanede haşhaşa çay içtiğimiz zaman bana gittiğim bazı evlerden ne aldığımı sorar, müphem konuşursam kuruşu kuruşuna tasrih etmemi ister, sonra büyük bir sevinçle başını iki tarata sallayarak;
(Devamı var)
180
Savfa 3
7 Teınınu? 1950
YENİ TİCARET REJİMİMİZ
* •
Avrupa Konseyi nasıl çalışıyor?
Yazan : Ahmet Halil



i 1 A
Geçenkı mektuplarımın birinde Avrupa Birliğini temine çalışan Strasburg Avrupa Konseyi Haberler Dairesi Müdürü Profesör Levy ile “YENİ İSTANBUL,, namına yaptığım görüşmeyi anlatmıştım (1). Şimdi. “Birleşmiş Milletler,, in işine yardımcı olan bu “konsey., in çalışma mekanizmasını izah edeceğim.
tik temeli eski İngiliz Başvekili Chıırchill tarafından 1946 da atılan bu konsey, içinde Türkiyenin de bulunduğu on iki Avrupa hükümetince desteklenmektedir. Statüsünün birinci maddesine göre Konsey, “metküreleri ve siyasi prensipleri müşterek olan Avrupa halklarının kültürel, iktisadi ve içtimai terakkisini tam bir ahenk içinde temin,, gayesiyle icap ettikçe “aralarında anlaşmalar,, yapacak, fakat hiç bir zaman “Birleşmik Milletler., gibi milletlerarası anlaşma ve birleşme hareketleriyle çarpışınıyacaktır. Esasen milli müdafaa ile alâkalı hususlar, konseyin meşguliyet hududu dışında kaldığına göre hedef, daha ziyade Avrupa medeniyetinin nimetlerini takdir eden halkların mânevi ve harsi bir anlaşmasından ibartetir.
Konseyin muvakkat merkezinde duvarlara asılı olan bir organizasyon plânımız, teşkilâtın esaslarını el ile tutulur şekilde gösteriyor ki. şunlardır:
1 — Nazırlar Komitesi: Bu komite şimdilik on üç âza devletin dışişleri vekillerinden ibarettir. Toplantılardaki bayraklar alfabe sırasına göre daima şöyle sıralanır: Belçika, Danimarka, Fransa. Yunanistan, lrlân-da. İzlanda, İtalya. Türkiye, İsveç. İngiltere, Holanda, Norveç. Lüxem-burg. Komite, senenin muayyen zamanındaki iki toplantıda kendiliğinden ortaya bazı meseleler sürebileceği gibi biraz aşağıda fonksiyonunu anlatacağım “İstişare Meclisi nin hazırladığı eder.
2 — İstişare ayyen sayılarla tarafından seçilen bir meclistir. Yılda bir toplanır. Gerektiği zaman başka toplantılar da yapabilir. Altı komisyon halinde çalışır ve içinden daimî bir komisyon ayırır. Altı komisyon sırasivle istişare meclisinin 1) teknik nizamname İşleri, 2) İktisadî Kültür işlerini. 4) lerinî,; 5) Hukuki Sosyal konularını incelemekte ve raporlarını meclîse vermektedir.
3 — Üçüncü ve son organ başkâtipliktir. Konsey sekreterliği, bir muavin ile üç müdürün yardımını görüyor. Strasburg’da muvakkat konsey binasında daimî olarak çalışan şimdilik yalnız bu sekreterliktir.
Konsey sekreterliğinin ikinci müdürlüğü, haberalma ismini taşıyor. Teşkilâtın en can alıcı noktası, bence. bu müdürlüktür. Belçikalı bir sosyoloji profesörünün idraesine verilen bu müdürlük, bütün dünya gazetelerini takıp etmek suretiyle “Konsey., hakkındaki matbuat cereyanlarını topluyor. Son iki senenin gazete maktualannı ihtiva eden bir koleksiyonu bana gösteren müdür, sonunda Tiirkiyeyi aksettirecek parçanın bulunmadığını teessürle ve etti. Bunun Üzerine kendisine:
— Türkıyede de bir muhabir lundurunuz! dedim.
Verdiği cevaba göre konseyin şimdilik böyle bir şey düşünmediği, hiç bir memlekette bu neviden bir itsih-barat memuru bulundurmadığı, fakat bütün Avrupa memleketlerindeki mühim gazetelerin kendilerine memnuniyetle nüshalarını gönderdikleri anlaşılıyor. Benden İstanbul ve Ankaradaki türkçe ve Fransızca gazetelerimizin adreslerini isteyince memnuniyetle verdim. Şimdi bu adreslere vâki müracaatlar üzerine gazetelerimizin, hiç değilse Istanbulda çıkan üç Fransızca gazetenin birer nüshasının konsey adresine gönderildiğini kuvvetle umuyorum.
Konsey Sekreterliği Haberalma
dairesinin ikinci işi. gerek Avrupa Konseyi gerek dolayıslyle Birleşmiş Milletler hakkında âza memleket halklarının nasıl bir “efkârı umumiye., sahibi olduğunu bilmektedir, şimdiye kadar biri İngilterede, diğeri Yunanistanda olmak Üzere iki anket yaptırmıştır. Son İngiliz seçimlerinde muhtelif partilerin Avrupa Konseyinin propaganda ediş dereceleri hakkında sarih bir fikir edinildiği görülüyor. Avrupa Konseyi fikrinin babası olan Chıırchill Fırkası, kendisi seçicilerinin bu konsey fikrini beslemekte imiş. Aynı şekilde Yunanistanda da “Birleşmiş Milletler,, den ziyade Avrupa Birliğini hedef edinen Starsbourg Konseyine dikkat edildiği anlaşılıyor. Yunanistanda bu alâkayı besliyen Makos adındaki Yunan politikacısı, konsey muhitinde adı sık sık geçen bir yardımcıdır. Konsey idarecileri, Türkıyede de halk efkârını takıp eden Makos’lar bulunup bulunmadığını merakla soruyorlar!
Bu iki yoldan haşka konsey, kendi toplantılarına iştirak eden muhtelif devlet mümessilleri arasından bazılarından hususi şekilde ricalarda bulunmakta, malûmat istenilmektedir. Bu arada soyadı Poroy olan bir Türk politikacısından vadettiği raporları beklediklerim. fakat uzun zamandan beri bir haber alınmadığım söylüyorlar.
Türkiyeye verilecek denizaltı tahlisiye gemisi
Türk Deniz Kuvvetlerine mensup altı subay ve 85 er, Birleşik Amerikndu, Amerika Deniz Kuvvetlerinde sınıfının en yeni denizaltı tahlisiye cemilerinden birini te,kil eden 1294 tonluk ÜSS Blue Bird’de tâlim ve terbiyeye tâbi tutulmaktadır. Altı İlâ sekiz hafta devam ederek bir tâlim ve terbiyeden sonra müşterek savunma yardımı proRnınııua istinaden Blue Bird Türkiyeye devredilecektir. Türk Deniz Kuvvetlerinde 20 yıllık hizmeti olan Binbaşı Alp Kıııı “Kurtaran” İsmini alacak cemiye kaptan tâyin edilecektir
Resimde, Blue Bird gemisi görülmektedir. Blue Bird'de bir dalma çanı, tazyik odası, dalma teçhizatı, hususi pompalar ve ağır yükleme cihuzi vardır. Tâlim ve terbiye programının tatbikatı esnasında gemi, Birleşik Amerika Deniz Kuvvetlerinin Conncctlcut’a bağlı olan New London’daki denizaltı merkezinde üslenmektedir.
• e
problemleri tetkik
Meclisi, Azalan mu-alâkalı her hükümet
ve talimatname meselelerini, 3) Harici problem-meselelerini, 6)
bir ilâ-
bu-
Ankaradaki toplantıda Ticaret Bakanı dedi ki:
Şehrin bir ucundaki portakal bahçesi karşısında yeni konsey binası, iki aya kadar bitecek. Nazırlar komitesinin ağustos içti mama binanın yetiştirilmesi için elden gelen her şey yapılıyor. Bu bina, bana gösterilen plâna göre, pek muazzam bir şey. Konsey bütçesi gibi bu bina masrafı da, âza devletlere pay ediliyor. Her memleket ûdusu-ıa guie hisse vermekte, Türkiye, konsey masrafının yüzde 9,7 sini temin etmektedir. Diğer devletlerin iştirak hisseleri karşısında nüfusun sağlam ve âdil bir ölçiı olup ulmıyacağını belki de beyhude olarak düşünüyorum.
Mektubumu bir haberle bitireceğim: Avrupa Konseyi, haber alma dairesi, maaşları dolgun, biri HollandalI, diğeri Türk iki istihbarat memuru anvor. İngilizce ve Fransızca-ya vâkıf, yahut bunlardan birine ana dili gibi diğerine kısmen vâkıf olan ve kendine güvenen yurddaşlardan arzu edenler konseyin haber alma müdürlüğüne başvurarak doldurulması gereken bu sirküleri ıstiyebilır-ler 12).
(1) Bundan evvelki Avrupa seyahat mektupları mayıs sayılarımızda çıkmıştır.
• 2 ı Monsieur G. Levy Professeur et Directeur de l’Information
Consell de FEıırope Strasbourg
Fransa
Cenup Koreliler, Amerikan silâhlarını kullanmayı öğrenemediler mi ?
Lake Success» 8 A. A lAfpı — Güvenlik Konseyi yarınki cuma sabahı burada toplanacaktır.
Konseyin bu toplantısını tertipliden Amerika, Fransa ve İngiltere delegeleri bu sabah Ne'v-York’ta hususi bir oturum yapmışlar ve sanıldığına göre Kore anlaşmazlığında yardım taahhüdünde bulunan muhtelif memleketler arasında hareket birliğini sağlamaya matuf takrir etrafında görüşmüşlerdir.
Koreliler Amerikan silâhlarını kullanmayı öğrenemediler mİ?
Tokyo. 6 (YİRSı — Kore’deki A-merikan karargâhından Jack James bildiriyor:
Güney Kore ordusunun talim ve terbiyesi işi ile şimdiye kadar meşgul olmuş olan Amerikan subayları, sabır ve sebat ile yetiştirdikleri Korelilerin hareket tarzını şiddetle ten-
HEM SUÇLU, HEM GUÇLU
kid etmektedirler. Bu subaylara göre, Korelilere her türlü silâhın kullanılması öğretildiği gibi hücum ve müdafaa tâbiyeleri de öğretilmiştir. Ayırca Koreli subaylar, mükemmel şekilde yetiştirilmiştir. Fakat bunlar. kendilerine ne öğretilmiş ise, erleri ile birlikte, bunu tehlike Anında unutuvermişlerdir.
Bölükler ve alaylar .emir almadan ricat etmiş, ricatlerini daha büyük kademelere bildirmemiş ve bazı ahvalde hattâ, düşman ile temas dahi etmeksizin mevzilerini terketmiştir. Seul’da vâki olan ilk bozgunda, Koreli bir general, bilgiçlik göstererek kıtalarını muharebeye sokmaktan imtina etmiş ve cephenin cenahtan sarılmasına sebep olmuştur. Amerikan Ayanı, yeni sene İçin askerî yardımı kabul etti.
Washington, 6 A.A. (United Press ı — Ayan Meclisi Tahsisat Komisyonu, yabancı memleketlere yapılan asker! yardımın ikinci senesi münasebetiyle teklif edilen tahsisatı kabul etmiştir.
Güney Kore’ye takriben 10.000.000 dolar tahsis edilmiştir.
İngilterede grevler yalnız haftadan haftaya yapılacak
Londra. 6 A.A, (Reuter) — Grev halinde bulunan 200 demiryolu İşçisi işlerinin başına dönmeye karar vermişlerdir. Fakat İstekleri kabul edilinceye kadar işçiler her hafta sonu grev yapacaklardır.
Bu arada Nevvton Abbot ve Devon-shire’deki 400 demiryolu işçisi cuma gecesinden İtibaren 48 saatlik grev ilân edeceklerini bildirmişlerdir.
Muharrem Candaş, Ahmet Şenol ve Ahmet Bilek İzmire döndüler
İzmir, 6 (Hususî muhabirimiz bildiriyor, — Finlcre karşı parlak neticeler alan milli güreşçilerden Muharrem Candaş. Ahmet Şenol ve Ahmet Bilek Etrüsk vapuru ile şehrimize döndüler.
Bürosundan habeı
Hindistan tenisçileri İstanbula geliyorlar
Hindistan Basın
verildiğine göre, Asya tenis şampiyonu meşhur Hintli tenisçi Dilip Bose pek yakında tstanbulda yapılacak cilan tenis turnuvalarına iştirak etmek üzere memleketimize gelecektir, lip Bose’den başka Hindistanm 4 maralı tenisçisi Naresh Kumar aynı zamanda Türkiyeye gelecek maçlara İştirak edecektir.
Di-nu-da ve
Rusyada yapılan mitinglerde., Kore harbini çıkardığı için Amerika ntakbih„ ediliyor ne resmen yardım etmesi gerektiği şeklinde bir Qklr ortaya atılmamıştır. Rus Hükümetinin güttüğü resmî siyaset görünürde Koıenin iç İşlerine âdemi müdahale siyasetidir. Bu, bütün bu toplantılar, gazetelerde çıkan yazılar veya radyo yayınlarından anlaşılmaktadır. Buna mukabil Rus halkı görünürde Kore meselesinde Birleşik Amerika Hükümetinin suçlu olduğuna kanidir. Amerikanın yalnız Kore harbine iştirakle kalmayıp hattâ bunu başlattığına kani gibidir. Halk arasında hâkim olan kanaat görünürde şu merkezdedir: Birleşik A-merika uzun zamandan beri ihtimamla plânlar hazırlamış olup, Güney Korelileri taarruza sevkelmiştir. Geçenlerde Koreyc özel bir ödevle gönderilen John Foster Dulles bu taarruz işaretini veren şahıstır.
sini aka-mitingi
bugün tafsilâtını
Moskova. 6 ( A.P.) — Son bir kaç gün zarfında Sovyetler Birliğinde Birleşik Amerikanın Koredeki lâhlı müdahalesini protesto mında yüzlerce “takbih” yapılmıştır.
“Kızıl Donanına,, gazetesi bu mitinglerden birinin
naklederken, bir deniz erinin şunları söylediğini yazmaktadır:
MWall Street’deki haydutlar şunu bilmelidirler ki. yalnız lâfla değil silâhla da sulh mtidafilerinln saflarında çarpışmaya hazırım...
Kuzey filosuna mensup olduğu kaydedilen bu denizci, bu filonun bütün mensuplarının hislerine tercüman olduğunu da söylemiştir.
Bununla beraber bu mitinglerin herhangi birinde Sovyetler Birliğinin harbe girmesi veya Kore kuvvetleri-
Deniz ve Liman İşleri Başkanı İzmirde
İzmir, 6 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — İzmir limanında tahmil ve tahliye işlerini ve yeni tahmil ve tahliye merkezlerini tespit edecek heyetin çalışmalarına iştirak etmek ü-zere Deniz ve Liman İşleri Başkam Faruk Tardan Etrüskle tzmire gelmiştir.
Yunanistanda iki gündür muhabere memurları grev halinde
Atina, 6 A A, (United Press) — Muhabere memurlarının grevi yüzünden, Yunanistanın bütün dünya ile telefon ve telgraf irtibatı 4K saatten beri kesilmiş bulunmaktadır.
Çarşamba gününün ilk saatlerinden beri grev halinde olan işçiler sadece hükümet muhaberesi ile diplomatik muhabereye müsaade etmektedirler.
Yabancı muhabirler haberleri memleketlerindeki bürolara ulaştırmak İçin Komaya ve diğer şehirlere kuryeler göndermektedirler.
• •
Amerikada casusluğa karşı alınan tedbirler
Ankara, 6 (Hususî muhabirimizden telefonla) — Bugün öğleden sonra E-konomi ve Ticaret Bakanlığında dış ticaret rejimimizi tesbit maksadlyle bir toplantı yapılmıştır.
Toplantıda Başbakan Adnan Menderes, Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı Samet Ağuoğlu, Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Vfdİbeşe, işletmeler Bakanı Prof. Muhlis Ele, Dışişleri, Maliye, Tarım, işletmeler ve Gümrük ve Tekel bakanlıkları ileri gelenleri, ticaret odaları temsilcileri. İstanbul, İzmir ve Mersin ihracatçı birlikleri üyeleri, sanayi birlikleri mensupları, kooperatif birlikleri mümessilleri, İstanbul Tüccar Derneği delegeleri, Merkez. Ziraat, İş. Garanti ve Türk Ticaret bankaları müdürleri hazır bulunmuşlardır.
Toplantının gündemi şöylece tesbit edilmiş bulunuyordu:
1 — 1949-1950 ihraç yılı neticelerine göre, 1950-1951 ihraç mevsiminde tatbik edilecek esaslar üzerinde görüşmeler,
2 — İthal rejimimiz üzerinde görüşmeler.
3 — Liberasyon mevzuu,
Bu toplantıyı Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zührü Velibeşe aşağıdaki nutku ile açmıştır:
“Sayın arkadaşlar.
Demokrat Parti Hükümetinin memleket ve millet için hayırlı olmasını dilediği faaliyetinde kendisine kıymetli yardımlarınızı esirgemiyerek buraya kadar gelmek zahmetini ettiğinizden dolayı size inekle söze başlıyorum.
Müzakere edeceğimiz nıevzuunuzdur. Bütün
menfaatini, sizin menfaatlerinizle telif etmek, memlekette istikrarlı bir ekonomi politikası gütmek, halkın ihtiyaç h ve faydasını sağladığı kadar her vatandaşın iş emniyetini teminat altına almak için en salim şekil ve usulleri beraherce aramak emeliyle burada toplanmış bulunuyoruz. Burada hep beraber varacağımız neticelerin ilerideki iyi veya kötü tecellilerinden do-İzmirdeki mahkûmlar
bayram yapıyor
İzmir. 6 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Yeni Af Kanunu tasarısına göre aftan istifade edecek mahkûmların tespiti hazrlıklarına başlanmış ve tasarı hükümlerinden İzmir Cezaevinde 400 kişinin fayda-I lanacağı anlaşılmıştır. Cezaevi dünden beri bir bayram havası içindedir.
ihtiyar teşekkür et-
mevzu sizin memleketin
tedbirleri istihsale ve teknl-gelmeslni
„ Vatandaşın iş emniyeti teminat altına alınacak, hususî teşebbüse nefes almak imkânını nez’eden vergiler kaldırılacaku
ğacak mesuliyette de müşterek olaca Kımızı bilhassa kaydetmek isterim.
Şimdiye kadar iktidar sandnlyalan-nı işgal edenlerden her birinin kendi anlayışına göre ayrı istikametlerdeki kararsız, programsız, değişik ngır müdahalelerini ekonomik bir politika takibi sanmaktan nasıl bir iktisadi uçurumun kenarına getirildiğini bu millet tamamiyle kavramıştır.
Bakan bundan sonra alınacak kararları izah etmiş ve kararları şöyle sıralamıştır;
1 — Devlet bütçesini İktisadi bünyemizin takatına göre tanzim etmek.
2 — İktisadi cihazlanmamızda hu-Auaî teşebbüsü hukuki ve fiili emniyet altında bulunduracak bütün almak, hususî sermayenin akmasını, yabancı sermaye ğin memlekete emniyetle sağlamak.
3 — İktisadi hayatı devletin zararlı olduğu tecrübe ile görülen müdahalelerinden ve her çeşit bürokratik engellerden kurtarmak azmindeyiz.
Hayat pahalılığını önlemek, maliyetleri dünya fiyatları seviyesine yaklaştırmak iktisadi faaliyetimizin ilk hedefidir Bu maksatla iç ve dış şartların müdahaleyi zorlamadığı hallerde işi serbest, ve normal kaidelere bağlamak kararındayız. Her hal ve kârda ticaret rejimimize kati bir istikrar vermek lüzumu üzerinde durduğumuz için sîzlerin bu vadide de bize yardımınızı sağlamak ihtiyacını şiddetle hissetmekteyiz.
Bu memlekette rantabültesi, iktisadi lüzumu aranmadan, bir miras yedi zihniyetiyle sırf gösteriş İçin kurulan, son derece fena şartlar altında ısrarla İşletilen devlet sanayi sisteminden elde kalacakları ıslâh etmek, bunları normal ve rasyonel hale getirmek e-melindeyiz. Bunların içinde hayatiyeti olmadığı halde zorla yaşatmak İçin doğrudan doğruya veya bilvasıta konulan resmî ve gayri resmi bütün kayıtları kaldıracağız. Bilhassa hususi teşebbüse nefes almak imkânını nez'e-den bazı vergi kayıtlarını da bu zihniyetin mahsulü sanıyoruz.
Tetkikleriniz sırasında ithal rejiminde 18 memleket ile akdedilip yakında meriyete girecek olan tediye anlaşması mevzuuna da dikkatinizi çekerim.
Bakan bundan sonra bütün formalitelerin basit hale geleceğini söyledikten sonra mesai şeklinden ve İşin komisyonlarda tezekkürünü muvafık görüp görmedikleri hususunda muhtelit delegelere söz vermiştir.
Ticaret Bakanının nutkundan sonra gündemdeki meseleleri görüşmek üzere komisyonlar ayrılmış ve çalışmalarına başlamıştır.
Toplantıya yarın öğleden sonra devam edilecektir.
«T
Marshall yardımı bitince
Avrupa ne yapacak ?
18 devlet, İktisadî işbirliğini kararlaştırmak üzere toplandı
Paris 6 A A. (United Press) — Batı Avrupa’da Marshall Plânına dahil 18 devlet, 1952 de Amerikan yardımı nihayet bulunca ne yapacaklarını şimdiden tesbit etmek üzere çarşamba günü toplantılarına başlamışlardır.
Avrupa İktisadi İşbirliği Teşkilâtı İcra Komitesi dün toplanmıştır.
18 devletin İktisadî sahada ileri gelen şahsiyetleri bugün toplanacaklardır.
Avrupa İktisadi İşbirliği Teşkilâtı şahsiyetleri bugünkü Marshall Plânı tatbik beri yapılan en mühim cağını söylemişlerdir.
Bugünkü toplantıda ele meseleler şunlardır:
1. — Bir Avrupa tediye ihdası için 18 devlet n^all uzmanlarınca hazırlanan müzakeresi,
2. — 18 devlet arasında uzun vâ-deli İktisadi İşbirliğinin tesis edilmesi teklifi,
3. — 18 devletin başlıca endüstrileri arasında sıkı bir işbirliğinin mevcut olmasını hedef tutan iki teklifin müzakeresi.
görüşmelerin edildiğinden toplantı ola-
Bu yıl mahsul iyi
Ankara 6 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — İktisadî İşbirliği İdaresi tarafından hazırlanan bir raporda bildirildiğine göre iyi mahsul alacak olan memleketler arasında Türkiye de bulunmaktadır. Yine bu raporda zik-rcdildiğlne göre sanayi istihsalimizde do mühim bir artına mevcuttur.
r



« j
m

Ingilizleri dünya şampiyonluğundan uzaklaştıran gollerden biri
Yukarıdaki resimde, Brezilyada oynarınan İngiltere - Birleşik Amerika maçında Amerikalıların allığı golü görüyorsunuz. Amerikan santrforu Gaetjens görüldüğü gibi İngiliz kalecisinin hareketine dulu imkân vermeden Amerikan golü yapılmıştır.
(Amenkadaki Hususi Muhabirimiz bildiriyor.) — Dünyanın her tarafına serpilmiş olan Amerikan Elçilikleri, yabancı casusların rahatça girip çıktıkları cennet gibi yerlerdir! Amerikan Gizli Teşkilâtının nasıl çalıştığını tetkik için Avrupaya bir seyahat yapan Demokrat Theodore Green le Cumhuriyetçilerin Locasından Henry Cobot’nun düşünceleri bu me-yaldedir. Yaptıkları tavsiyeler gayet basit: Amerikan tâbiyetlndo Almanları elçiliklerde çalıştırmamak.
Kongredeki mesai arkadaşlarına verdikleri raporda bu iki senatör, devletin emniyet tertibatının yenidan elden geçirilmesini teklif etmişlerdir. Amerikanın muhtelif elçilik ve konsolosluklarında çalıştırılan 3000 memurun yerine mümkün olduğu kadar çabuk, Amerikan tâbiyetlnde olan memurların yetiştirilmesi de ön plânda gelmekteydi. Fakat, hu teklif, Almanya ve Avusturya için mevzubahis olamazdı, zira aralarında yabancı memur kullanmak Adeta elzemdi. Bu sayısı 3000 e varan yabancı memurların % 15 ilâ 20 si, elçilik işlerinde çalıştırılmaktadırlar. Yukarıda bahsi geçen raporda “Paristeki Amerikan Elçiliğindeki memurların en az % 50 sı, ecnebidir. Bir çok vakalarda, bu memurlar gizli tutulan sırlan kolaylıkla öğrenirler, Hattâ hazan A-merika Emniyet Şubeleri sefarette çalışanların, mazilerini tetkik etmek lüzumunu bile görmez, Fakat her ne olursa olsun elçilikte, daktilo veya başka bir işle vazlfedar olan yabancı memurların ilk fırsatta İşlerine nihayet verilmelidir.” denmektedir.
Almanyada. yabancı memurlar hak-
kında yapılan şahsi tetkike, nisan ayında başlandı Bine yakın yabancı memur taf iyeye tabı tutuldu. Fakat, 275 elçiliği olan Amerikanın, diplomatik sırların çatınmadığını kontrol-edecek sadece on ajanı vardır.
alınacak
birliğinin meseleler program
%
YENİ İSTANBUL
GAZETESİ
Bebekler hediye
ediyor
1 temmuz tarihinden 31 temmuz olan nüshalarımızdan 5 adet başlığını, Sergide beğendiği bebek veya paviyonunun numara veya ismiyle bize okuyucularımıza bir adet kur'aya numarası verilecektir.
tarihine kadar mavi
gazete bebek getiren iştirak
Sergi hitamında yapılacak olan tasnifte çok rey seçenler
TÜRK
en alan bebek veya bebek paviyonunu arasında yapılacak kur'ada kazanan on okuyucumuza :
BEBEKÇİLİĞİNİN ÜSTATLARINDAN
3, Esin Germen’in 3, Nimet Azize Ayral’ın 1 ve Eleni Potes-giizel bebekleri verilecektir.
Zehra Müfit’in
Demirbag’ın 1, sıırir’in 2 adet I f HI
En güzel bebeği seçmek ve en güzel bebeği almak için müsabakamıza siz de giriniz.
Marhsall Plânından yapılan yollarımız
Ankara, 6 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Türklycde yolların imarı için Marshall Plânından yapılan yardım miktarı gün geçtikçe arttırılmaktadır. 1948-1949 yılında bu iş için 5 milyon dolar ayrılmışken 1949-1950 yılında buna dokuz milyon dolar daha ilâve edilerek bu miktar 14 milyon dolara yükseltilmiştir. Son olarak ayrılan 3.041.000 dolar ile de yeniden yol inşası için bir çok malzeme ve bu malzemelerin bakımı İçin de tamir a-telyelerl kurulmuştur.
Bu malzeme ile yapılmakta olan yollar şunlardır:
Ankara-lstanbul, Konya - Ulukışla. Ankara, Konya ve Diyarbakırdan doğuya gidon yollar.
Holânda Elçisi İzmirde
İzmir, 6 (Hususi muhabirimiz bildiriyor ı - Şehrimize gelen Holânda Elçisi Vali ve Belediye Başkanını ziyaret etmiş, akşam şerefine verilen kokteylde bulunmuştur.
MÜSABAKA
""il
KUPONU
de çekilecek İştirak için a-91) tane
1 aralık I95U büyük kuramıza bağıdaki kuponlardan getirerek bir kura numarası a-labltacekslnlz.
Tafsilâtını her pazar günkü (YENİ İSTANBUL) da arayınız.
Yeni /.tanbul’un-
KUPONU



I
Sayfa (
TEN! İSTANBUL
7 Temmuz 1950
MEMLEKET R0P0RT
A
-E
S K
I
J L
R I

Sağlık bahisleri:
II I
II
Diş çürümesini azaltan
Eskişehir! muhtelif cepheleriyle tanımak ve tanıtmak için, ikametinizi uzatırsınız. Zira, bu şehir; tarihî, ziraî, İktisadî ve sınaî konularla dolu sosyal bir hazinedir
Yazan t F. Ş. Yerse/
EĞER. bir otelde iseniz, sabahın er-ken bir saatinde, en ar. Uç dakika süren, kuvvetli, tok, tiz bir sesle uyanırsınız: DDY. fabrikasının İsçilerine haykıran kalk borusu!.
Vücudünürdeki gevşekliğe. göz kapaklarınızın ağırlığına rağmen de, gayrı ihtiyarî, yatağınızdan fırlamak ve pencereden dışarı bakmak, sizin için kati bir mecburiyet gibidir. Çünkü, sekiz saatten beri gecenin atlas yorganı altında, mışıl mışıl uyuyan Eskişehir, namaza yetişmek istiyeıı müttnki bir dindar telâşı ile yerinden sıçramış ve harekete geçmiştir. Dikkatinizi üstünüze çeken ilk manzara ise» sayısı yirmi bine yaklaşan ve çeşit M fabrikalara mensup işçilerin, mütevazı, mütehammil biraz da yorgun ve bezgin bir tavırla, caddeleri dolduruş ve sağa, sola gidişleridir. Bunu; otobüs, kamyon, otomobil ve at arabalarının çıkaıdıkları müziç ve muazzip gürültüler takip e-der. Gerçi, devlet memurları henüz uyanma nnştrr ve bazı zengin tacirler henüz kahvaltı yapmakla meşguldür aına. Eskişehir; bütün mücadeleci ruhu; bütün müstahsil ve yapıcı hüviyeti İle yüzde seksen ayaktadır.
Manzaranın ikinci ve dipdiri bir cephesi de şehrin kuzey, doğu ve batı kapılarında ve latanbuldan akan yolcu kafileleridir. Evci, büyük iş ve istihsal hangarı, bir taraftan otomatik bir itiyatla, içindeki mesai unsurlarını müesseseler© gönderirken, diğer taraftan da. yeni yeni misafirlere kucağını açar. Siz eğer buraya gezmek ve eğlenmek için geldiıılzse, hemen ertesi günü, piliyi pırtıyı toplayıp gen dönersiniz. Çünkü Esklşe-hirin çehresi, zevk ve şatarete karşı daima abustur ve teessüs etmiş olan an'ane, sefihleri neşelendirecek, tatmin edecek bir an'ane değildir. Eğer uğrayısınız, bir mesele halletmek, bir para kazanmak, bir teşebbüsü ileri götürmek gibi maksatlardan doğmuşsa. kendi kendinize yeni bir irade fnlkinişi yapmanıza lüzum yoktur. Çünkü şehrin atmosferi, sizi en dinamik, en diri ve canlı bir hale getirmeğe muktedirdir. Ve eğer, siz de benim gibi bir gazeteci İseniz, Eskişehiri muhtelit cepheleriyle tanımak ve tanıtabilmek için, ikametinizi bir hafta daha uzatırsınız. Çünkü bu şehir; tarihî, zirai, iktisadi, sınai konularla dolu sosyal bir hazinedir.
İyi hatırlarım: Ben Eskişehir© ilk defa, 1922 de uğramıştım. Aşağı mahalleler tamanıiyle yanmıştı. Köprübaşı semti, bir harabeden başka bir
İnşaatı biten blıı yataklı Hava Hm»taba neninin uıaketl
şey değildi. Halk üzgün ve şaşkındı. O zamanki nüfus, yirmi beş bini geçmiyordu, Köşe başlarında, kahvehane peykelerinde yüzlerce işsiz; boyunlarını bükmüş, ellerini göğüslerine bağlamık., gamlı gamlı düşünüyor ve inliyorlardı. Resmî daireler, yangından kurtanlabilmiş, kanbur gövdeli ahşap binalarda idi. O zaman koca sarıklı, san pabuçlu, uzun cübbeli bir postnişîn çıkıp da:
— Bu şehir yirmi yedi yıl sonra, Tiirkiyenin bir sanayi merkezi olacak. nüfusu da yüz bini geçecek, deseydi» realist bir insan hayreti ile bu şahsı yadırgar, hattâ onun falcılığından şüphe ederdiniz. Fakat 1922 nin, mahzun, durgun ve küçük kasabası. 1950 de büyük bir şehir oluverdi işte!»
Evet, yirmi bin hane ve yüz bini geçen bir nüfus kesafeti!, üçbinden fazla dükkân. Dokuz kiremit fabrikasının bulunduğu sahanın doğu ve batı uçlarında, şeker. D.D.V., Tayyare fabrikaları ile şehrin göleğinde harıl harıl çalışan üç un fabrikası... Muhtelif doğrama ve kereste atölye-leri... Demirhane, tamirhane, dökümhaneler... Bir çok yeni apartman.. Zarif. modern, tipik evler.. Beş büyük sinema.. Sekiz otel. Elliden fazla han. Altı alaturka hamam,.. İki lise, iki enstitü, iki orta okul, yirmiye yakın ilkokul.. Daha ötede, Devlet Demir-
yolları, hava birlikleri, memleket ve verem hastahaneleri ile mükemmel bir şifa yurdu... Doğum ve bakım evi.
Blr umumî kütüphane, üç siyasi parti. Modern ve büyük bir hükümet konağı. Geniş spor teşkilâtı» stadyom. İki yüzden fazla doktor. Sekiz ecza-hane. Altı banka... Park. içtimai, fikri, endüstriyel bir kaynaşma!. İş te Eskişehirin umumî tablosu!.
Bundan on yıl önce bir imar plânı etüdü yapmak üzere gelen ve adını ögrenemedigim bir şehircilik mütehassısı: “— Burası, gerek Balkanlarda, gerek Anadoluda, eşi bulunmayan, dinamik bir merkezdir, kısa zamanda da en seri inkişaflara mazhar olacaktır, onun için plânlarınızı daima, iki yüz hm nüfusa ve sınai serpilme imkânlarına göre hazırlamalısınız,» demiş.
Bir Alman mütehassısının kehanetinden ziyade hakikat olan bu ihtarına rağmen ne yazık ki, Eskişehirde her şey. leyiz ve bereket ve hayatiyet namına her şey var. yalnız bir şey yoktur: Belediye*.
Dört yıl zarfında dört belediye başkam değiştirip garabeti ile bahtını karartan bu şehirde, belediye, ancak aczin, kar arsızlığın ve görüş darlığının bir timsalidir.
Halk çalışkandır. Belediye tenbol-dir. Halk yapıcı ve teşkilâtçıdır. Belediye kısırdır» Halk, uysal ve medenidir. Belediye, nizamatını tatbika muktedir değildir. Bu hal; belki de seçim sistemlerimizin bozukluğundan dogma bir nasipsizlik tir. Belki de halkın fazla meşguliyeti yüzünden, içtimai müesseselere kudretli eleman-
lar bulmak mümkün olmadığındandır. Fakat her neden olursa olsun, Eskişehir© uğrayıp da ekonomik ve sosyal dünyamızın mehabetini takdir eden bir yolcu, belde hizmetlerinin bozukluğunu görünce, böyle bir tezat şaheseri önünde hayretten kendini a-lamazft
Esasen derinden derine tetkik edilirse, seylâp faciasının da belediyeciliğimizin bir gaflet ve cehaletin tabii neticesi olduğu* meydana çıkar. Çünkü belediye, şehrin hudutlarını tesbit etmemiş. Herkesin boş bir tarlaya yarım yamalak, temelsiz binalar yapmasına, hattâ, bu binaların tarihî bir sol yatağına kondurulmasınn göz yummuş, mahalli coğrafyanın, iklim karakterinin icaplarına göre vaktiyle dedelerimizin açtırdıkları menfezler tıkanmış, neticede koskoca bir şehir, bir bardak suda boğulmak tehlikesi geçirmiştir. Gerçi belediye, bu şehre bir takım yeni yeni kaldırımlar, trotu varlar, hâl, mezbaha gibi müesseseler de hediye etmiştir ama, yapılan işler yapılması lâzım gelenlere nazaran, yüzde sekiz nisbetinde-dir vc Eskişehirin istidadı ile makû-sen mütenasiptir.
Sınai ve iktisadi durumun mahk yet ve şümulünü teşrih ve izahtan ve bu durumun yarattı^ sosyal meseleleri. işçi’ mevzuunu yazmadan önce, burasının şehircilik bakımından ar-zettigi hazin gerçekleri ifşadan kendimi alamadım... Okurlarım beni mazur görsünler.,.
Öğrenmek ihtiyacında olduğumuz herşey
Hicri 19 5 0 Rumi
Rzn. Temmuz HAZ.
21 7 24
1369 Cıuua 1366
VAKİT VASATİ EZANİ
Güneş 5.34 S.50
Ogle 13.19 4.35
tklndl 17.19 8.35
Akşam 20.44 12.00
Yatçı 22.44 2.01
ÎD39?lk 3.19 6.35
KEYOf.LL Cllir/ll
AKIN 1 — Kadın Kalbi. 2 -Kızıl SUâhşör. 3 — Kızıl Çete. ALIAZ1R (42562» I — Kahraman öncü. 2 — Şnrln Asker. AR (44394) 1 — Hazin Aşk.
2 — Mavi Zanvbak Ban.
ATLAS (40835) 1 — Genç Ku Kalbi. 2 — Tanca Gılzeli.
BEŞİKTAŞ BAHÇESİ 1 — Kör
2 — Kaçırılan Kız.
ELHAMRA (4330S) 1 •— Lizbon Perisi. 2 — Sılft hlar Konuşuyor.
İPEK (442©) 1 - Aşk Yarışı
2 — Kara Ok.
LÂLE (43595» 1 — Korsanlar (Türkçe). 2 — Her Zaman Kalbimdesin.
MELEK (44WS) 1 — Aşkaız Yıllar. 2 — Şanghaylı Kadın. SARAT (416561 1 — İki Açıkgöz Tahsildar. 2 — İstiklâl Fedaileri (Türkçe).
SV AT TALK 183143) 1 — Kahraman Yür.haşı. 2 — İki Cin- I göz Haydutlar Arazında. 3 — Kalbime Dolmuştu.
SÜMER (42851) 1 — Kızıltepe.
2 — Bitmemiş Senfoni.
ŞARK (4(Wn 1 — Oklahama
Kahramanı. 2 — Denizler Ara-lanı.
ŞIK, (43726) 1 — Denizaltı 104.
2 — İki Açıkaos HoUywood*(hL TAKSİM (431M) 1 — Yunanlı ' Mabude. 2 — IFyuınayan Adam. l'AN 1 — San Antonio Aslanları. 2 — Monte Kriptonun El-Tnaalan. 3 — Şeytan Ruhlu
ANKARA DEVLET TİYATROSU TEMSİLLERİ
Bu ak>auı naat 21.45 te
Kadıköy Halkevinde
Kıskançlar
Komedi 3 perde
Yazan; Okt(kv Rlfat te Melih Cevdet Anda>
Biletler Halkevinde satılmaktadır.
Ebatları 2-1 liradır
Adam.
(İNAL (49306) 1 — Tahlr île
Zührc. 2 — Lorcl Hardy Dans öğretmeni.
CNAL Yazlık 1 — Çö) Şahini.
2 — Dişi Şeytan.
YENİ 1 — MekvikA Çiçekleri.
2 — Asilzade Haydut. 3 — Günahtan Sonra.
YILDIZ (42847) 1 — İçli Kız.
2 — Cazlar Çarpışıyor.
ÎSTANBUL CİHETİ
ALEMD.AR (2368İ) 1 — İki Ruhlu Kadın. 2 — Lorel Hardy A-cemi Aşıklar.
AZAK (23542) I — Kırmızı Güller. 2 — Sahte Evli.
ÇEMBERLİTAŞ (22513) 1 —
Aşk Yarışı. 2 — Kahraman Kılavuz. 3 — Washington'un Evi. HALK 1 — Mahzun Gönüller. 2 — Barış Kahramanı. 3 — Gizil Teşkilât.
İSTANBUL (22367) Hint Rüya-ai (Türkçe). 2 — Lorel Hardy Şarkıcı.
KISMET (26654) 1 — Kara Güneş. 2 — Festival Yıldızı. 3 — Suçsuz Cani.
MARMARA (23M)) 1 — Monte Kristonun Mirası. 2 — Şeytanın Kurbanları.
MİIJ.t (22’1621 1 — 1kl Ruhlu Kadın. 2 — Lorel Hardy Acemi Aşıklar.
TURAN (22127) 1 — Asi Generalin Son Emri. 2 — Lorel Hardy Silâh Arkadaşları. 3 — Çöl Şarkısı (Türkçe).
YENİ (Bakırköy 16-126) 1 —
Gecelerin Hâkimi. 2 — Genç Dul.
.KADIKÖY CİHETİ
HAl.E (60112) 1 — İki Ruhlu Kadın. 2 — Tarzanın Zaferi. OPERA (6082.11 1 — Taklar Sönerken. 2 — Üç Ahbab Çavuşlar CaiüS Peşinde.
SÜREYYA: (60M2) 1 — Salâ-haddin Eyyûbi-Haçlı Seferleri. 2 — Hatıra Defterim.
ANKARA
ANKARA (23432) 1 — Solan
Gölgeler. 2 — Zehirlenen Ruhlar.
BtYCK (15031) Kahraman YüzbAŞi.
CEBECİ (13846) 1 — Kleopat-ra, 2 — Hacı Murat Geliyor. PARK (11131) Ay şenin Duası. 2 — Efauneu Balwu si’S (14071) Sahte Evlât. sC.MKR (11072) Hortlaklar A-(tası. 2 — Şampiyon Ağı.
t M S (22294) 1 — Güzeller Re-VÜBÜ. 2 — Aşk Senfonisi.
YENİ (14040) 1 — Siyah Göl-
geler. 2 — Monte Krlato. Gece saat 21.15 te Zati Sungur un temsilleri.
GAR GAZİNOSUNDA İtalyan Akrobatları.
İZMİR
ELHAMRA 1 — San Francisco. 2 — Kısmet. 3 — FIsbUl LÂLE: ı — Yaratılan Vatan. Yaratan Casus. 2 — Mazinin R-«iri. 3 — Zafer.
TAYYARE 1 — İki Açıkgöz Periler Arasında. 2 — Kadınlar Düşmanı.
TAN: 1 — Yaratılan Vatan.
2 — Mazinin Esiri. 3 — Zafer Yaratan Csmiiü.
YENİ SİNEMA 1 — San Güneş. 2 — Yılmaz ReİB 3 — Bağdat Perisi.
I MELEK Lüküs Hayat
UÇAK - TREN . VAPUR
GELECEK OLAN UÇAKLAR
8.10 S.A.S. (İskandinav) Lyd-dn’dan. — 9.35 D.H.Y. (Türk) Ankaradan. — 9.15 D. H. Y. (Türk) Buraâdan — 9.50 D.H.Y. (Türk) İzmirden — 12.45 M.S.R. (Mısır) Kahire, Nikoaya. — 15.35 D.H.Y. (Türk) İskenderun, Adanı», Ankarndan — 15.50 B.E.A. digiiız) Londra. Roma, Atmadan. — 16.30 M.R. (Mısır) Kahire, Lefkoşeden. — 16.30 D.H.Y. (Türkı Erzurum. Elâzığ, Malatya, Kavaeri, Ankam-dnn. _ 16.35 D.H.Y. (Türk) Beyrut. Nlkoaya« Anlcaradan.— 17.00 T.A.E. (Yunan) AUnndan.
— 18.05 D.H.Y. (Türk) tzrnir-den. — 18.35 D.H.Y. (Türk) An-karadan.
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
8.30 D.H.Y. (Türk) Bursayn,
— 9,00 D.H.Y. (Türk) Ankara, Sivas, Elâzığ. Dljnarbnkıra — 9.00 T.A.E. (Yunan) Alİnaya. — 9.3(ı D.H.Y. (TÜrkı Ankaraya.— 9.40 S.A.S. (İskandinav) Münih. Kopenhag» Now-York. — 10.00 S. R. (İsviçre) Atina. Cenevre. Zürih. — 10.05 D H Y. (Türk) Afyon. Konya. Adana-va, — 10.15 D.H.Y. (Türk) lz-nUre. _ 10.30 d.H.Y. (Türk) Ankara, Adana, Îakenderuna.— 12.10 C.Y. (Kıbrıs) Ankara. Ni-koaya’y«L — 14.00 M.S.R. (Mısır) Nik’iayn, Knbireye. — 16.00 D.H.Y. (Türk) Izınire.
GELECEK OLAN VAPURLAR
6.00 Sevyar. Knrablgadan. — , 6.30 Dumiupıımr, Saadet, Bandırmadan. — 10.00 Mersin, Ayvalıktan. — 20.00 Marakaz,
(Mudanyndan) — 21.30 Bandırma ( B« .ndırnıadu n).
GİDECEK OLAN VAPURLAR
3,00 Ordu. Karadeniz©. — JJMi Necat (İnebolu.va) — 8.15 Bundırma (Bandırmaya) — 9.00 M ara kaz. Mudanyayn. — İ7.00 Saadet Ayvalık-lzmire.
— 19.00 Seyyar (Karabigayaı. GELECEK OLAN TRENLER
7 10 Torofl — 8,30 Ankara — 9.15 Ankara lEks.) — 22.20 Scmplan.
Gl D Er E K OI, A N T R E N LE R
8.2») Semplon (Avrupa), — 18,.10 Ankara — 20.30 Ankara
.ANKARA:
7.28 Açılış ve program. —
7.30 M.S.Ayan. — 7-31 Nereli parçalar (pl.). — 7.45 Haberler.
— 8.00 Saz enerleri (pl ) — 8.15 İki piyano İle melodiler (pl.)» — 8,25 Günün programı ve hava raporu. — 8.30 Çeşitli müzik İpi.). — 9.00 Kapanış.
12.28 Açılış ve program. —
12.30 M.S.Ayarı, — 12.30 Şarkılar. — 13.00 Haberler. — 13.15 Melodiler (pl.), — 13.30 ö^le gazetesi, — 13.45 Jan Cavall ve Lucienne Boyer aöyllyor (pl.).
— 11.00 Hava raporu, akşam programı ve kapanış,
17.58 Açılış ve program. — 18.00 M.S.Ayarı. — 18.00 İncesaz. — 18.80 Konuşma. — 18.45 Sinema orguyla caz parçaları (pl.). — 19.00 M.S,Ayan ve ha-
müessir bir ilâç
- dişlerini ycmekler-içinde — mümkün ağızlarını
UEMEN hemen üç »ene evvel Morth-■■ uestern Üniversitesinin dişçi o-kulu. dişçilik tarihinde geniş, pratik ve değerli tecrübelerinden birine başlamıştı. Neticede, yemeği müteakip dişler fırçalanır veya ağız çalkalanırsa diş çürüklerinin yüzde 50-60 a kadar azaldığı müşahede olundu.
Bu tecrübe Doktor Leonard S. Fos-dlck tarafından İdare edilmiştir. Dr. Fosdick, dişçi okulunda kimya profesörüdür. Bu tecrübeye, 5 kolejin kız ve erkek talebelerinden 946 sı dahil olmuştur. Tecrübeye dahil olanlardan 523 talebe . 2 sene içinde renksiz bir çeşit macunla den sonra — on dakikti fırçalamışlar, fırçalamak olmadığı zamanlarda ise
sadece suyla güzelce çalkalamı.şlur-dı. Diğer 423 talebe de dişlerini yalnız sabah ve akşamlan fırçalamalardı.
Birinci sene sonunda röntgenle yapılan kontrollerde İkinci grup talebelerin dişlerinde vukııbıılan oyuk-lann ortalama 2,2, birinci gTiıp talebelerin dişlerinde ise oyukların 0.8 olduğu görlllmtlştür. Yani % 63 a-zalmışür. İkinci sene sonunda birinci grupta ikinci grupa nazaran % 53 nispetimle daha az oyuk husule gelmiştir.
Diş çürükleri "Medeniyet hastalığı,, diye anılır. Çünkü bu hastalık ilk İnsanlarda nâdiren görülürdü.
Diş çürümesi, şekerin ve daha başka karbon hidratların fazla miktarda istihlâk edilmesinden ileri gelmektedir. Şekerin senelik istihsali 1814 de nüfus başına 9 libre iken 1948 de bu miktar 96 libreye yükselmiştir. Yediğimiz şeylerde, şekerlemelerde, şuruplarda mevcut şekerin diş çürüklerine başlıca sebep olduğu katiyetle anlaşılmıştır. Şekerin bir kısmı dişlerin arasına yerleşir. Yarıklar açmaya veya dişi oymaya başlar. Ağızda daima mevcut olan bakteriler bunu çabucak asit haline çevirir.
Geceleri yatmazdan evvel, salyalıları da kalkar kalkmaz fırçalamak suretiyle dişler temizlenirse ağız kokusu kalmaz. Ağızda güzel bir rayiha hâsıl olur. Lâkin bu tedbir dişin çürümemesine karşı kâfi değildir.
Bir çok dişçiler, senelerce evvel her yemekten veya şekeri her hangi bir şekilde yedikten sonra dişlerini fırçalamışlar veyahut ağızlarını çalkalamaya başatmışlar vc hastalarına da bu usulü tavsiye etmişlerdi. Neticede diş çürüklerinin kaydedilmiştir.
20 seneden beri ben de her yemekten ve her şeker sonra muntazaman
Bundan evvel ağzımda çürük dişjm çoktu. 1930 dan beri yalnız 3 çürük dişim vardır. Ben Aynı zamanda şeker yemeyi de azalttım. Bunun da tesiri çok oldu.
Şekere düşkün olım\’ankırda diş çürümeleri gittikçe azalmaktadır.
İki senelik tecrübe kati olmamakla beraber mühimdi. Diğer küçük tecrübelerden de aynı neticeler elde edilmiştir. Dişleri yemekten sonra hcnıon yıkamak veya ağzı çalkalamak suretiyle Amerikalılar arasında yılda 25-50 milyon kadar çürüklerin önüne geçilmiştir. Bunun en mühim âmili sudur.
Amerikan Dişçi Cemiyetinde mevcut malûmata göre halkımız arasında 50ü milyon tedavi edilmemiş çürük dış vardır.
Diş bakımı için en iyi usulün Im-şıııda korunmak gelir. Yeni bazı korunma usulleri yakında kullanılmaya başlanacaktır. Bugün bir çok müessir şeyler tatbik olunmaktadır. Flüor, amonyumla diş suyu. K vitamini ve daha başka şeyler gibi...
azaldığı
dişlerimi yedikten fırçalıyorum.
Çeviren : Deniz Saii Dümer
Tecrübelerimize dayanan şu iki basit şekli tavsiye ederiz:
1 — Her zamanki gibi dişlerinizi sabah akşam yıkayın. Yemeği yer yemez de dljlerinizl diş macunu veya yalnız zu ile fırçalayın.
2 — Diğer zamanlarda da bir şey yedikten, şekeri emdikten veyahut tatlı bir şey içtikten sonra ağzınıza hır yudum su alın. Bunu yutmadan Önce ağzınızda bir kaç defa çalkalayın. Bunlar zahmet ve sıkıntı verici şeyler değildir. Buna mukabil faydası çoktur. Ağızda kalan şekerin hepsini değilse bile büyük bir kısmını eritir. Aynı zamanda o dakikada meydana gelen asidi de temizler.
Ben. minyatür diş fırçalarını ceplerinde veya çantalarında taşıyan bir çok erkek ve kadın!Ar gördüm. Mizıım hissettikleri vakit diş fırçalarım kullanıyorlar. Bu. akıllıca ve sıhhi bir tedbirdir. Sıhhi tavsiyelerimiz dinlenir, bıkmadan ve istiyerek yapılırsa diş çürümeleri yan yarıya azalmış olur.
HİKÂYE
Aksilik
berler. — 19.15 Geçmişte bugün. — 19.20 Tarihi Türk müziği. — 20.00 Opera aryaları (pl.). — 20.15 Radyo gazetesi. — 20.30 Serbest saat. — 20.35 And re Koatalanetz Orkestrası (pl.). — 21 00 Konuşma-Türkivede Marn-shall Pl.nı. — 21.15 Mahh-r-Sol minör acnfoıılden parçalar (pl ). — 22.00 Konuşma. — 22.15 Dans müziği (pl.). — 22.45 M. S.Ayar: ve haberler. — 23.00 kapanış.
İSTANBUL:
12.57 Açılış ve programlar» — 13.00 Haberler. — 13 15 Otfle konseri (pl.)» — 13 15 Şarkı ve türküler. — 14.20 Serbest saat (Konuşma veya müzik). — 14.30 Şarkılar ve türküler (pl.). — 14 50 June Chrlsty'den caz şnr-kılun (pl.). — 15,00 Programlar vo İcapanış.
17.57 Açılış vo programlar, — 18.00 Karışık dans miizlgi (pl.).
— 18.30 Yurdun her köşesinden deyişler ve söyleyişler. Tertip ve İdare eden: Nedim Ot.vam,
— 19.00 Haberler. — 19.15 İstanbul haberleri. — 19.20 Radyo Senfoni Orkestrası Konseri. — 20.00 Saz eserleri (Kemcnçeyle).
— 20.15 Karışık hafif müzik (pl.). 20.30 Şarkı ve türküler.
— 21.10 İktisadî bahisler. Konuşan : Prof. Hâzini Atıf Kuyucuk. — 21.20 Fasıl heyeti konseri. — 22.00 Türküler. Söyiiycn : Bas Bariton Ruhi Su. — 22.20 Müzik dünyasından çeşitli Örnekler İpi.). — 22.45 Haberler.
— 23.00 Çeşitli hafif müzik (pl)
— 23.30 Programlar ve kapanış.
YABAN( I R A DY OLAR DA N SEÇME YAYINLAR:
LONDRA:
7 10 Erle Wlnston Dans Orkestrası — 8.00 Dinleyici istekleri — 11.00 Bttch programı. — 12.30 BBC İskoç Orkestrası Konseri. — 13.30 Fred Hart ley ve Orkestrası. — 15.15 BBC Northern Orkcatrasi. — 17.15 Hafif müzik. — 18 15 Caz Kulübü. — 21 30 Küçük Orkestradan melodiler. — 23.15 Operalardan parçalar.
KMİnOnC: Mehmet Kazım
(Eminönü) — Hikmet Güney’ (Kllçülc paz&r) — Sırrı Rasim (Alcında?) — Asadur (Gedik-paşa)
BKYOÖLU; Beyoğlu (Merkez)
— İh t iki.» 1 (Merkez) — Taksim
— Merkez (Galata) — Halk (Şişli) — HaalcÖy — Merkez (Kasımpaşa)
FATİH: üniversite (Şclızade-başı) — Salâhaddln Gürgen (Aksaray) — Yedlkule (Samat-ya) — Haseki (Şehremini) — Edirnckapı (Karngümrük) — Orhan Avcıo^lu (Fener)
EYVl*: Eyüp Sultan
BEŞİKTAŞ: Vidin — Yeni (Or-taköy) — Arnnvutköy — Merkez (Bebek)
KADIKÖY; R. Muhtar — Kızıl-toprak — Göztepe — Bostancı tSKüDAKı İttihat
Soldan Miğnt
1 — Alanı geniş (İki kelime).
2 — Ner.rcder; Rüzgâr. 3 — Güzellik; Şart edntı 4 — Fiyakalı (Argo); tlyadamn meşhur kfihramıını. 5 — Mülk; Sonundaki harf okunmazsa yuttuklarımızdan olur. 6 — Tersi mvrbutntı; Temi naibi. 7 —İngilizce “Son., demek; Yeni dünya. 8 — Tersi talep et; Bir edat; Bir renk. 9 — Zeytinyağı ile bollaşan bir meze; Büyük. W — Şıırbu dinen memnu tiki kelline).
Y'ukıırnlnn u>ağı:
1 — Yetkisi. 2 — Tersi bir şeye mukabil (1 ekerli bir şeyden vazgeçmek; Kol mesafesi
3 — Son: Büyük. 4 — Az açık bulundur: İnsan, 5 — Sinema; Soru eki. 6 — Bir edat; Tersi bozukluk. 7 — Zührenin eşi. S — Nida; Haydut; Şişkinlik. 9 — SadMBi çok güzel (Mürekkep üç kelime), lu — Tersi Sözlü.
DÖNKÜ BULMACANIN HALLİ
Soldan *ngn:
1 — Samimi koca. 2 — Alet; Kavas. 3 — Yazan; Mala. 4 — Ema; El; Lil. 5 — Sayan; Daya. 6 —İnat el; Net» 7 — Av; AlAt; Tl. 8 — Anarak. 9 — Roka; Azılı. 10 — Münaferct.
Yukarıdan aşağı:
1 — Sayesi var, 2 — Alnmana; Om. 3 — Mczaya; Akü. 4 — İta; Adamın. 5 — Alenen. 6 — Ki; Taraf. 7 — Kam; Taze. 8 — Ovalan; Kır. 9 — Ca-liyet; Le. lu — Asaleti kıt,
SIHHÎ İMDAT
Islan bul Beyoğlu (499*
Anadolu yakası 60536
Ankara 91
İzmir 2251
Beyoğlu 44014 Kadıköy 60872
İstanbul 24222 Üsküdar 60945
Ankara 00, İzmir 2222 Karşıyaka 15055
HEYBELİ ADA: Hoybellada BCYÜRADA: Merkez
İZMİR: Alsnncnk — Ego (Basmahane) — Asri (Eşrefpuva) — Karantina (Yalılar) — HI1AI (Kemcraltı)
İstanbul Sergisi paviyonları
Yazan : At tik- AK PAT
İSVİÇRELİ heykeltraş v* mimar ■ Max Bili, sergileri şöyle tarif etmektedir: "Sergiler, beşer kudretinin ve faaliyetlerinin durum ve tekâmülünü tesbit etmek gayesiyle tertiplenirler.” Bu tarif doğru olmakla beraber ziyaretçilerin, yaratılan değişik hav^a ile oyalanmalarım ve hoş vakit geçirmelerini temin etmek, sergilerin ikinci gayesidir. Gazino ve eğlence yerlerinin yanında teşhir tekniğinin ve sisteminin yenilik ve orijinalliği, tabiatiyle asıl gayenin tahakkukunu intaç ettirecektir. Mimari bakımdan sergi paviyanlanmn analizini yapabilmek için çok mühim bir faktörün daha nazarı itibar© alınması lâzımdır: Sergilerin muvakkat-ligi. Bu muvakkatlikten ötürü ucuzluğa ve blnnotice basit konstrilksiyon prensiplerine dayanılması gerektiğinden. inşa edilen paviyonlar da bu tesirlerin birer ifadesi olmalıdırlar. Bu kısa îzahatten anlaşılacağı üzere sergi paviyonlurının teşekkülünde ândl olan faktörler, serginin muvaffakiyeti üzerinde birinci derecede rol oynarlar. Binaenaleyh. Sergi Komiserliğinin. bütün papyonların "Türk stilinde,» yapılmalarını arzu etmesi bu bakımdan yanlış, hattâ zararlıdır. Diğer taraftan şehrimizde mevcut mimari şaheserlerin ahngi, camilerimizin muazzam kübikleri, saraylarımızın zarif cephe ve tezyinatlarlyle meşbu bir ziyaretçinin karşısına, kâğıt ve düralitten mamul kemer ve kubbelerin, kafes ve saçakların şekillendirdiği kalfa ilhamı, kötü ve nispetsiz paviyonları çıkarmak, onun zevkine ve sabrına kaslt değil nıidir? Sırf bu bıktırıcı tesirleri elde etmek gayesiyle yüzbinlerin harcandıkları anlaşılırsa, gelecek komiteler bu gibi hatalara düşmekten kurtulurlar.
Bu umumi mülâhazadan sonta ser-giye kısaca bir gözatalım:
Kâgir taklidi giriş, bir öğrenci eskizi olarak dahi kifayetsizdir. U-laştırma Paviyonu, empoze edilen çerçeve ve ruh içinde dikerlerine nazaran muvaffak olmuş tarafları ihtiva etmektedir. Çarşının iki katlı kısımları fuzuli ve bozuk nispettedir. Kötü işçilikten dolayı heyeti umumiye ve detaylar ©gri bügrüdllr. Kule, mânasızdır. Tekel, sade, fakat boştur. Kimsenin okumadığı vecibelerden başka bir İki grafit ve tesisat, maketi! ihtiva eden Etibank Paviyonu I. çin, rivayete nazaran iki sene zarfında 200.000 lira harcanmıştır. Mar-shaü Plânı Paviyonu, diğerlerine nazaran iyidir»
PENCERESİNİN aralık kalmış ■ perdelerinden giren ve tam göz kapakları üzerine akseden güneş şuaları, onu uyandırmaya kâfi gelmemişti. İnce yorganını kucağında toparlıyarnk, sıcak yaz sabahının bunaltıcı tesirinden kurtulmak ister gibi döndü ve ağır soluklarla uykusuna devam etti.
Gece pek geç de yatmamıştı ama... Ne kadar erken yatsa yine de sabahlan erken ııyanamazdı. Pis bir âdetiydi işte,..
İhtimamla kurup ayar ederek yatağı yanındaki etajer üzerine koymuş olduğu saatin çıngırağı, acı feryatlarlyle ancak onu harekete geçirebildi. Beynine bir şey batırıyorlar m ış gibi yüzünü buruşturdu. Gerinerek döndü ve ancak açabildiği tek göziyle saate baktı. Manyetize edilmiş gibi hareketsiz kaklığı kısa bir an zarfında zihninden pek çok. karışık şeyler geçti. Şu kahrolası saatin niçin çaldığını hatırladı ve ansızın, bütün mahmurluğunu eriten bir dehşet ve telâş içinde, kendi kendisine küfrederek yatağından fırladı. Şaşkın şaşkın başını kaşırken:
— Allah kahretsin... diye söyleniyordu. Bu saatin bir defa olsun zamanımla çaldığı görülmemiştir. Allah kahretsin!..
îşte yine, su münasebetsiz tik-tak’lariyle canım sıkan, yere çarpıp parçalamak İstediğini, zaman yutucusu bir saat geç çalmıştı. Daha bir hafta evvel tanıştığı ve güç haile bu sabah için ııuıdevu alabildiği güzel kızın, o ilk tanıştıkları yerde, asabi adımlarla aşağı yukarı dolaşurak kendisini beklediğini görür gibi oldu.
Çılgın gibi banyoluğa koştu. Musluğu sonuna kadar açtı. Eyvah!.. İşte bunun da sırasıydı şimdi... Su yine kesilmişti. Borulara 'jidebuli vumruklar indirdi; fakat bütün bu tehdide, musluğun ağzından çıkan ince bir ıslıktan başka cevap alamadı. Nasıl olmuştu da her gün bu saatte suların kesildiğini unutmuştu?”
Saate bir göz attı ve anenk on beş dakikası kalmış olduğunu esefle gördü. Bu zaman, yalnız giyinmesi için kâfi gelecekti. Yüzünü yıkamaktan ümidini kesip, parçalar-casma pijamasını çıkardı. Elbise dolabının çekmecesini açıp da giy mek irin hiç bir temiz gömleğinin kalmamış olduğunu görünce, havılmayışına kendisi de hayret etti. Demek daha çamaşırları yıkanıp gelmemişti... Ah bu bekârlık*..
O gece çıkardığı gömleği yır-tavcasına giydi. Her düğme ilik-lenmemektc ısrar ediyor» parmaklan iliklerin içinde kalınlaşıyoi'du. Yaka düğmesinin kopmaslyie yumruklarını havaya kaldınp; •‘Allah!..” diye haykırması bir oldu. Bu düğmeyi hemen dikmesi ne İmkân yoktu. Kravatiyle bunu gizliycbileceğini düşündü. Eline ilk geçen kravatı çekip boynuna buğlıımıya çalıştı. Aman Yarabbi, şimdi de kravat bağlamasını mı unutmuştu? Elleri şaşırıyor, gömleğin yakası isyan ediyor, boynu eğiliyordu. Gözlerine biriken hiddet yaşlariyle saate baktı: ancak 8 dakikası kalmıştı. Kravatını fırlatıp bir tarafa attı ve gömleğinin yakalarını ceketi üzerine çı-knrmıya karar verdi.
Dolabından en iy elbisesini aldı. Ayaklarını paııtalonunun doğru paçasına sokabilmek için bir hayli güçlük çekti. Askısını o-muzlanna takarken o kadar acele ve şiddetle hareket etti ki, kopan askı düğmeleri pantalonunu boşta bıraktılar. Belki kafasını yumruk-lanıasaydı, nkluıa, askısını ip gibi beline bağlayıp pantalonunu tutmak fikri gelmiyecvktl.
Ceketini kaptı ve meıüivenleri üçer beşer indi Ceketinin bir kolunu giymiş, diğerini bir türlü bulamamıştı. Eli mütemadiyen İç cebine giriyordu. Müthiş bir hiddetle onu tla yeıv fırlattı ve evvelâ ayakkabılarını giymeye karar verdi. İşte ancak o zaman farkına varabildi ki. çorapsızdır. Tekrar yukarı çıkıp zaman kaybetmektense, ayakkabıları çorapsız giymek daha doğru olurdu. Iskar-
Yazan : Halûk Umar
pininin bir tekini rahatça giyebilmesine rağmen, diğerinin bağlarını bir türlü çözememişti. Ayakkabılarını bir daliA böyle bağlı bırakmamaya binlerce defa tövbe ederken, alnından süzülen terleri silerek hu İnatçı işkence Aletini güçlükle ayağına takabildi. Ceketini omuzlayarak kendisini sokağa attı.
Bereket versin ki boş bir taksi bulabildi; yoksa bir dakika dahi beklemek icap etseydi oracığa düşüp bayılacağı muhakkaktı. Kendisini otomobilin içine atarak şoföre acele bir adres verirken:
— Yalvarırım çabuk olun; ten-bihlnl ihmal etmedi. İstediğiniz parayı veririm.
Fakat bu son 3öz. şimşek gibi bir hatırlatma yaptı. Ani bir refleksle ceplerini yoklayan bedbaht Aşık, cüzdanını yanma almayı u-nuttuğunu anlıyarak, kendisini, harekete geçmek üzere olan taksiden zor attı. Şoför hayretler 1-çinde fren yapmıyA uğraşırken, öbürü koşarak köştsleki tütüncüye kadar gitmiş ve kendisini çok iyi tanıyan adamcağızdan bir miktar ödünç para alabilmişti. Tekrar geriye dönüp deli gibi otomobile koştu. Şoför, bu acayip, serseri kılıklı genci emniyetsiz nazarlarla süzmekten kendini alamamış ve tekrar edilen sürat tembihlerine kulak aşmamayı tercih etmişti.
Biraz ilerlediler..,
— Daha çabuk, yalvarırım daha çabuk...
Fakat otomobilin süratinde bir değişiklik sezilmiyor, şoför aldırmıyordu. Telâşından yarı ölü hale gelen delikanlı nrtık yapacak bir şey kalmadığına inanarak, büyük bir tevekkülle köşeye büzülmüş. mukadderata boyun eğmişti Sadece, şanssızlığına, kcndûtine, zamana, geç kalan saatine, önlerine çıkan at arabalarına küfretmekle ftsabını yatıştırmaya çalışıyordu. Lâkin yolu tıkayan büyük bir kalabalık kütlesi, uzun bir du-raklamıya sebebiyet verince, 8r-tık dayananııyarak isyan etti. Saçlarını yolmaya, camlan yum-rukhunıya başladı. Çok şükür ki, kalabalığı dağıtmak için koma sesleri kâfi gelmişti, yoksa şoför bile delirmek üzereydi.
Otomobil son bir gayretle İleri atıldı...
— Burada durun!..
Miktarını dahi bilmediği bir iki kâğıt liralığı şoförün eline sıkıştırarak dışarıya atladı ve ceketini ancak o zaman giyebildi. Altında iki kanepe bulunan çınar a-ğacma doğru koşnuya 'başlamıştı ki, sevgilisinin orada olduğunu görerek derin hır nefes aldı. Yarını saatten fazla gecikmiş olduğu halde gitmemişti, onu bekliyordu. Yaptığı tasırin, kızın kalbinde edindiği verin ne kadar büyük olduğu düşüncesiyle göğşilnü kabartıp. güya üstüne çekidüzen vermlyc çalıştı.
Saçları geriye doğru serbestçe taranarak omuzları üzerine bırakılmış. ince vücutlu, çok sade ve güzel kız. onu görünce ayağa kalktı. Asabiyetinden dudaklarını ısırışı uzaktan pek belli olmamakla beraber, sakin olmadığı da muhakkaktı.
Perişan delikanlı söyliyeceği şeyleri tasarlıyarak yaklaştı. Elini uzatırken İlk olarak özür dilemek için söze başladı. Fakat suratına yediği şiddetli tokat buna dahi fırsat bırakmamıştı. Hassas ve ince kız, kendisini bu kadar zaman şu ağacın altında bekleterek gelip geçene rezil eden küstah erkeği, ona bu dersi vermek için beklemişti, boşuna değil... Şu karmakarışık saclar altında şişkin v© kanlı gözler arşeden, henüz yıkanmamış pis surata ikinci bir tokat daha atnuya iğrendiği için pişman olan narin mahlûk, sert bir dönüşle uzaklaştı.
Ancak yediği tokatın şiddetiyle kendine gelebilen şanssıı genç, paımaklariyle gözlerindeki çapakları temlzlemıye çalışarak kanepelerden bîrinin üzerine yığı-hrcasına oturdu ve:
— Olur şey değil!., diye söylendi. Ne aksilik...

GÜNÜN
İşletmeler Bakanının mühim beyanatı
Enternasyonal
Tetkikler
Uyuyan
Şeker Konseyi
Vergi kontrolü ve hesap mütehassısları
Yazan t M. Orhan Dikmen
BİR vergi veya vergi alfitenu, haddizatında ne kadar iyi düşünülmüş ve iktisadi bün.veye ne kadar uygun bir şekilde vazedilmiş olursa olsun, bd bir şekilde tatbik edilmedikçe, müsait neticeler vermesine, ezcümle verimli ve aynı zamanda â-dil olmasına İmkân yoktur. Bu ifade. ilk çağların pazar ve panayırlardaki emtia alışverişinden alman en iptidai istihlâk vergilerinden, en modern gelir ve muamele vergilerine, eski çağların istisnaî bir gelir kaynağı mahiyetindeki vergilerinden, modern vergi sistemlerine kadar cari olan umumî ve şümullü bir hükmün ifadesidir.
silmesi kararı) dolayıstyta, hesap mütehassısları heyeti hakkında bir iki noktayı belirtmekle iktifa edeceğiz.

toplantısı
Muhlis Ete, hangi işletmelerin hususi
yüz milyonlar
Verginin veya vergi sisteminin iyi bir şekilde tatbiki ise, gittikçe daha aktif bJr rol alan mükelleflerden başka, başlıca iki unsur, vanl bir taraftan doğrudan doğruya icra diğer taraftan da kontrol ve mürakabe cihazları sayesinde mümkün olabilir. Kontrol ve mürakabe de, esas itibariyle, 2 kısmı ihtiva eder; Birincisi, bizzat vergi teşkilâtının kontrolünü temin eden maliye müfettişleri heyeti; İkincisi ise, gittikçe daha aktif bir rol oynadığını kaydettiğimiz mükelleflerin kontrolünü temin eden hesap mütehassısları heyetidir. Bir de bunların dışında ve müstakil olmakta beraber, kazal mahiyette bir kontrol addedilebilecek olan mail kaza teşkilâtı vardır.
Vergi kontrol cihazının mükellefi mürakabe vazifesini yüklenmiş olan kısmı, zamanla çok esaslı tahavvül-lere uğramıştır. Eskiden, yani esas itibariyle karineye müstenit vasıtasız vergilerle. münferit ve basit istihlâk resimlerinin cari bulunduğu zamanlarda. mükellefin kontrolü, başlıca karinelerin teshiline veya ıesmo tâbi eşyanın sayılmasına ve mükellefin verdiği rakamların doğruluk derecesinin anlaşılmasına inhisar ediyordu. Halbuki, zamanımızda vergi matrahı, ekser hallerde maddi olmaktan çıkarak, hesabi bir mahiyet iktisap etmiş bulunmakladır. Bu i ti baıla da mükellefin kontrolü, sadece sayı saymayı bilen memurlar tarafından değil, fakat modern vergi prensiplerinden başka, muhasebe, teknoloji gibi daha bir takım bilgilere sahip mütehassıs memurlar tarafından yapılmak zarureti hâsıl olmuştur.
Şeker hakkında yeni bir anlaşma yapılması isteniyor
Londra (Hususi) — Enternasyonal şeker konseyi toplantısı İçin bir rapor hazırlanmıştır. Bu raporda, istatistik durumuna göre, şeker istihsalinde bir fazlalık olmasının muhtemel olduğu ve bu sebeple, âcil bir vaziyet karşısında kalmadan iyi tertiplenmiş bir enternasyonal anlaşma yapılmasının gerektiği hüdirilmekte-dir. Hususi komite 19 temmuzda tekrar toplanacak ve neticeyi 20 temmuzda konseye bildirecektir. Konsey, anlaşmanın 31 ağustos 1951 tarihine kadar uzatılmasını tavsiye etmiştir.
Yakın bir istikbalde enternasyonal şeker anlaşması hususunda müzakereler yapılabilmesi için, değişik fikirleri incelemek gayesi ile. hususi komite şu noktaları tetkik etmiştir:
Bakan; Türk - Amerikan işbirliği ile meydana getirilecek Sarıyar hidro-elektrik santrali ile Çatal ağzı - İstanbul enerji nakil hattı hakkında da geniş izahat verdi
*
çalışması muhal arasında devamlı birliği olmalıdır, mânasiyle vergi
1) İhracat kontenjanları ile serbest piyasaya yapılacak ihracat için nizamname;
2) Bir bölge içinde dünya piyasasında şeker fiyatlarının, asgari ve azami bir had üzerinde tesbit edilmesi;
3) Şeker meseleleri için döviz ve dolar temini işinin halledilmesi:
alınarak., 1945 sene-bir "Hesap Mütehas-
Mükellef ve idare ile yan müstakil bir hüviyet taşıması icap eden teftiş ve mürakabe heyetleri ve tama-miyle müstakil olmadıkça maksada uygun bir şekilde olan kaza uzuvian ve ahenkli bir iş Aksi halde, geniş
tatbikatının tatmin edici bir tarzda işlediği iddia edilemez. Bu çarklardan her hangi birindeki aksaklık, muhakkak surette, dığerlenne de sirayet eder ve bütün mekanizmanın işleyişini — sekteye uğratmasa bile — esaslı bir surette aksatır.
Bir çok memleketlerde olduğu gibi, bizde de bu beş çarkın kusursuz bir şekilde işlediğim iddiaya imkân yoktur. Her birisinde az veya çok teşekkül ve işleyiş kusurları ve bin-netice ıslaha muhtaç noktalar vardır. Bunların teker teker ması ve gerek tek başına bütünün birer cüzü olarak siyle düzeltilmesi elzemdir,
miz. sadece vergi ve masraf sistemi bakımından değil, aynı zamanda teşkilât İtibariyle de ıslaha muhtaçtır.
ele alın-gerekse mütalâa-Malîye-
Memleketimizde de bu ihtiyaç» bundan takriben 15 sene evvel his-solunarak, bu işde "Hesap mütehassısı., demlen memurlar kullanılmaya başlanmıştı. Ancak, bazı varidat kanunlarının verdiği salâhiyete dayanarak istihdam edilen bu mütehassıs memurların "esaslı bir teşkilâta raptedilerek her bakımdan daha mazbut ve mümtaz bir hale getirilmelerindeki âşikâr fayda ve zaruretten ve bu mevzuda Büyük Millet Meclisi ve Encümenlerinde izhar edilen temennilerden İlham si başlarında.
sıslan Heyeti,, teşkili kabul edilmiştir.
4709 sayalı kanunla kurulan bu heyetin başlıca vazifeleri: "Gelir kanunlarının emrettiği ödevliler hesaplarım incelemek ve Maliye Bakanı tarafından lüzum görülecek etüd-leri yapmak,, tır. Hususî bir vukuf ve ehliyete ihtiyaç gösteren, aynı zamanda işi itibariyle fevkalâde yüksek mânevi vasıflara sahip olması elzem bulunan bu heyet, 1945 den beri tedrici bir şeküde inkişaf ettirilmiş ve bu suretle vergi reformunun muvaffak olabilmesi için vücudu şart otan beşeri unsurların en ehemmiyetlilerinden biri hizmete â-made hale
4) İthal memleketlerinin, dahili istihsallerini tahdit etmeleri;
5 ı Şeker İstihlâkinin kolaylaştırılması;
6) Birleşmiş Milletlere dahil ol-nııyan memleketlere karşı alınacak tavır.
Ankara, 6 (Hususi muhabirimizden telefonla) — İşletmeler Bakanı Profesör Muhlis Ete, Bakanlığına ait muhtelif işler hakkında kendisiyle görüşen gazetecilerin, devlet işletmelerinin vo bu arada Sümerbank işlet melerinin hususî teşebbüse devri hakkında ne düşündüğüne dair sorduğu soruya karşılık olarak şu açıklamada bulunmuştur:
— Biliyorsunuz ki. partimiz programından ve hükümetin beyan namesi tiden mülhem ilk iş olarak Bakanlığımıza bağlı Sümerbank fabrikalarının hangilerinin hususi teşebbüse devredileceği hususunu tesbit etmek için Sümerbank topluluğuna mensup işletme müdürlerini içtimaa davet ettik. Bu arada birinci grup otamk toprak sanayiini ele aldık. Bu sanayiden maksat Sivas Çimento, Ankara Çimento, Sivas Tuğla, Filyos Ateş Tuğlası ve Kütahya Kcramik fabrikalarıdır.
Bu fabrikaların bir kısmının hususî teşebbüse devredilmesini mümkün görüyoi’uz. Ancak devrin şartlarını tesbit etmek için mütehassıslardan mürekkep bir komite kurduk. Bu iş-bittikten sonra keyfiyeti Başbakanlığa bildireceğiz.
tkinel grup olarak mensucat fabrikalarını ele atacağız. Vo bu İşde de yeni prensip kararlarına varacağız. Bakanlığımıza bağlı müesseseler haricinde İstanbul ve Ankara üniversitelerinden. İstanbul ve İzmir ticaret ve sani birliklerinden ve tüccar derneklerinden bu husustaki görüşlerini bildirmelerini rica ettik.
sayın Mithat San ile Antalya Milletvekili savun Nazifi Şerif Nabel ve arkadaşlarının sorularını cevaplandırmadan evvel mevzuun şimdiye kadar geçirdiği safhalar hakkında kısa bir izahatta bulunmak yerinde olacaktır.
Yapılan uzun araştırma ve tetkikler neticesinde Kuzeybatı Anadolu bölgesi enerji ihtiyacının Sakarya nehri ü-zerinde Sarıyar Boğazı denilen yerde inşa edilecek bir hidro-elektrik santralı ilo karşılanabileceği ve ayrıca Ça-taiağzı elektrik santralından da istifade edileceği neticesine varılmıştır.
Bu suretle Sarıyarda bir hidroelektrik santralı inşa ve tesisi ile bu santralın bir yandan İzmit ve 1 .s t An bula, diğer yandan Ankara ve Kınkkaleye enerji temin etmesi ve ayrıca Çata) ağ -zı santralının bir enerji nakil hattı vasıtaaiyta Karabük’e ve aynı zamanda diğer bir enerji nakil hattı vasıta-siyle de İzm itten geçerek İstanbul* e-nerji vermesi için lüzumlu tesislerin kurulması şeklinde bir enerji programı meydana getirilmişti.
Marsh ali Yardım Plânından temin edilecek meblâğlar İle inşası kararlaştırılan bu tesisler için ilk bir ihzari aplikasyon mektubu 28 mart 1949 tarihinde E. C. A. Ankara Misyonu Başkanlığına Devlet Bakanlığı tarafından tevdi edilmiş ve ayrıca Bakanlar Kurulunun 18 5.1949 tarihli karariyle bu enerji programının tatbiki hususu onaylanmıştı.
getirilmiştir.
bugün mâliyece verilen heyet, dağılmak, hiç de-
Konsey, bu raporu, âza olan leketlere yollamaktadır.
mem-
e ka-eden tarih-
Anlaşmanın 31 ağustos 1951 dar devam etmesini tavsiye konsey, şayet yeni anlaşma o ten önce nter’iyele girecek olursa,
protokolün derhal sona ermesi ge-rektiğhai İlâve etmiştir.
Diğer taraftan bu mesele hakkında Başbakanlık Umumi Murakabe Heyetinin fikrine de müracaat etmiş bulunuyoruz. Buna inzimamen Meclisin ihtisas komisyonlarındaki üyelerden çalışmamıza İştiraklerini rica ettik. Bu çalışmalar bittikten ve bütün kararları verdikten sonra hangi İşletmelerin hangi şartlar altında ve ne kadar bir müddet için hususî teşebbüslere devri anlaşılmış olacaktır.
E. C. A. idaresi bu plâna dahil Ça-LaJağzı - İstanbul enerjisi nakil hattının biran evvel tesisi İle lstanbulun âcil enerji ihtiyacının bir kısmının en kısa bir zamanda giderilmesini muvafık bulmuş ve buna alt 6.820.000 dolarlık bir tahsisi kabul etmiş ve Eti-bankça bu hattın kurulmasına tevessül edilmiştir.
kail müessese ve teşekküller lan müzakereler neticesinde de karşılanacaktır:
He yapı-$u şekll-
san Irah-Sak arya
Bununla beraber, biz bugünkü yazımızda, bu manzume üzerinde fikir ve mütalâa yürütecek değiliz. Sadece. son zamanlarda Maliye Bakanlığı tarafından verilmiş bir karar (yani bu heyete mensup mütehassıs ve muavinlerinin yevmiyelerinin ke-
Halbuki kararla bu ğilse fonksiyonunu tam olarak ifa e-dememek mevkiine düşürülmüş bulunmaktadır. Bilhassa Gelir ve Muamele Vergilerinin tatbikında büyük aksaklıklar ve adatctaizlıkler doğurabilecek olan bu kararın tâdil edileceğini ümit etmek isteriz.
İstatistik Komitesinin tahmin ettiğine göre. 31 ağustos 1950 de sona eren mahsul yılında, 4.600.000 ton o-lan ihtiyacı karşılamak üzere dünya serbest piyasalarına sevkedilecek şeker miktarı 5 090.000 ton olacaktır. 31 ekimde biten şeker mahsulü mevsiminde serbest piyasaya arzedılecek miktar, 4.200.000 tonluk ihtiyacı karşılamak üzere 5 333 000 tondur.
İzmir limanından ihracat
Zannımca bütün bu işlerin bir kaç ajF içinde halledilmesi mümkün olabilecektir.
— Bu işleri satın alabilecek yerli sermayenin memleketlinizde mevcut olduğunu zannediyor musunuz?
. — Biz devir işlerini muhtelif şekilde düşünüyoruz:
1 — Devlet işletmelerini talip olan hususi sermayeye satmak,
2 — Hususî sermaye ile işbirliği yapmak ve İştirak halinde çalışmak,
3 — Hususî sermaye ve ecnebi sermaye ita. birlikte çalışmak,
4 — Hususi sermaye, ecnebi sermaye ve devlet emayesiyle birlikte lısmak,
5 — Bazı işletmeleri yerli veya nebi müteşebbislere kiralamak.
— Geçen gün Mecliste İktisadî
birliği İdaresinin yardımı ile yapılacak Sanyar Barajı hakkında açıklamada bulunmuştunuz. Bu yardımın e-snsları ve memleket bakımından faydası nedir?
Etibank gerekli teşebbüslere geçerek bir müşavir mühendis firması angaje etmiş ve ayrıca muhtelif Amerikan, Alman, İsviçreli ve Türk inşaat firmalarına müracaat ederek bu i8le alâkadar olmaları için lüzumlu şartnameleri göndermiştir.
ça-
ec-

Kalay fiyatları yükseliyor
Dünya kalay fiyatları, piyasamıza tesir etti
İzmir 6 (Hususî) — İzmir limanının hazinin ayı ihracatı 8,692.022 liralık bir rakamda toplanmıştır, ölü mevsime girilmiş olması münasebetiyle, ihracat şimdi daha ziyade elde kalan perakende stoklara inhisar etmektedir.
Piyasaya gelen haberlere göre, Londra metal borsasmda kalay fiyatları yükselmektedir. Son alınan bir telgrafa göre hır ton kalayın Is-tanbula teslim fiyatı 611 sterlingdlr. Bundan iki hafta evvel fiyat 595 Bterlingdi.
evvel yazmıştık, piyasaya gelen bu haberler de, evvelce verdiğimiz malûmatı teyid etmektedir.
Kore savaşlarının tesiriyle Güneydoğu Asyada yeni bir emniyetsizliğin zuhur etmesiyle, kauçuk, yün, kalay fiyatlarının yükseldiğini, bir Londra haberi olarak birkaç gün
Şehrimiz piyasasında kalay fiyatları da, dünya kalay durumunun tesiri altında ilerleme kaydetmektedir. Çubuk halindeki kalayın kilosu 875 kuruştan 9 liraya kadar yükselmiştir. Tüccar tarafından Hol ân da ve Ingiltcrcye yapılan siparişler geç geldiği takdirde fiyatların daha ziyade yükseleceğine ihtimal verilmektedir.
bil-an-âle-
Israille yapılan ticaret anlaşması, îzmirde de müsait karşılandı
İzmir 5 (Hususi muhabirimiz diriyor) — Türk - İsrail ticaret taşmasının imzası İzmir ticaret
minde büyük bir memnunlukta karşılanmıştır. İhracatçılar Türk ihraç mahsullerine yeniden gelecek için ümit veren bir müşteri kazandığımızı. bu anlaşmayı tatbik edecek ellerin realist olmaları nispetinde iki memleket ticaretinin İnkişaf edeceği mütalâasını ileri sürüyorlar.
— Bu eser Türk - Amerikan İşbirliğinin ilk müspet neticesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu işi çok kısa bir müddet içinde halletmekten dolayı haz duymaktayız. Burada vekâletler arastada çok sıkı bir koordinasyonla çalıştık. Ve 55 milyonluk iç finansman meselesini de E. C. A. nın da beklediği şekilde halletmeye muvaffak olduk. Bu vesile ile bu mevzuda çalışan arkadaşlarıma teşekkür ötmeyi bir borç sayarım.
Mevzu şudur:
Kuzeybatı Anadolu bölgesi elektriklendirme plânının belkemiğini teşkil e-den Sarıyar hidro-elektrik santralı ile enerji nakil tesislerini İç finansmanın ne şekilde temin edileceği ve plânın tahakkuku için Marshall Yardımından temin edilecek meblâğların vaktinde kullanılmam için ne gibi tedbirler a-lınacnğını soran Bursa Milletvekili
Bu çalışmalar devam ederken E. C. .A İta yapılan temaslar esnasında mezkûr idarenin yukarıda da arzolundu-ğu gibi Sarıyer Projesini birinci derecede ehemmiyeti haiz bir proje telâkki etmekle beraber bunun tahakkuku için lüzumlu takriben 55.8 milyon Türk liralık iç finansmanın hükümetimizce vakit vo zamanında, yani her aeno yapılacak T. liraları sarfiyatını temin edecek şekilde karşılanıp karşılanmıyacağı hususunda bir tereddüt hasıl olduğu ve bu hususun kendilerine katî şekilde beyan edilmesi icap ettiği kanaatine varılmıştır. Bu vaziyet üzerine son defa E. C. A. proje aplikasyon nıektuplurımta yapılması kararlaştırılan bazı değişiklikleri de yapmak üzere 6 nisan 1950 tarihinde daha mufassal bir aplikasyon mektubu tanzim edilerek E. C. A. idaresine verilmiş ve ayrıca enerji programı 1le ilgili iç finansmanın hükümetimizce kanıluntıcağı hususu da bir mektupla bildirilmişti, ic finansman meselesi halledilmişti. Ve Mar-shall Plânı idaresine tarafımızdan meselenin bir hafta içinde tatbik cdilnıi-ycecği bildirilmişti. Bu meselenin süratle halledilmesi için tarafımızdan harekete geçilmiş vo bize verilen bir hafta müddet içinde iç finansmanı temin için vaitte bulunmuştur.
Buraya kadar olan açıklamalardan sonra sayın Bursa Milletvekili Mithat San ile Antalya Milletvekili sayın Nazif i Şerif Nabcl ve arkadaşlarının sorularına cevabımız aşağıda aızolun-muştur:
1 — Sarıyar hidro-elektrik santrali ve bu santralı ita ilgili enerji nakil te. sislerinin İnşası için lüzumlu 55.8 milyon TL. Iık iç finansman hu defa alâ-
a — Sarıyor hidro-elektrik na alt baraj aynı zamanda _________
Nehri üzerindeki su taşkmlıkalrma da mâni olacak bir tesis olması ve Bayındırlık Bakanlığı vazifeleri arasında bulunan hizmetleri de ifa etmesi bakımından buna tekabül eden takriben 12 milyon TL. Iık bir yardımın 1951-1954 senelerinde umumî bütçeden Bayındırlık Bakanlığına verilecek ö-denoklorio karşılanması uygun bulunmuştur.
b — Bu santraldan faydalanacak o-tan İstanbul ve Ankara Belediyelerinin 1950-1960 devresinde Elektrik İşletmelerinden temin edeceği gelir fazlasını. bundan böyle kendi tesislerini genişletmek külfetinden büyük ölçüde kurtulacakları için bu işe tahsis etmeleri yerinde görülmüş ve bu müe». scsclerlo yapılan anlaşmalar neticesinde 1950-1960 devresinde İstanbul Belediyesi Elektrik. Tramvay ve Tünel İşletmeleri İdaresinin ceman 32 milyon, Ankara Belediyesi Elektrik. Havagazı ve Otobüs İsletmesinin ceman 6.5 mtlyon TL sini emniyetle tasarruf ederek Sarınır projesinin İç finansmanına tahsta edebilecekleri anlaşılmıştır.
c — Projeyi tatbik ettirmekte olan Etibank tae bu projenin bir eüz’ü o-lan Çatalağzı-lsUnhul hattının iç finansmanı için 6.404.400 TL. sim evvelce tahsis etmiş olduğu rihl İlâveten hidro-elektrik santrali İnşaatı 1çln kendisine 1946 yılında verilmiş otan iki milyon Türk liralık tahsisattan hakiye katan bir buçuk milyon TL. sini Sanyar projesin* tahsis edeceği ribi, bu suretle muhtelif kaynaklardan temin edilmiş bulunan 52 milyon TL. sini 55.8 milyona İblâğ İçin lüzumlu 3.8 milyonun da tiler Bankasınca temini kararlaşmıştır.
d — Muhtelif alâkalı müessese ve i çşckküllcrdrn temin edilecek hu meblâğlar inşaatın sonlarına doğru toplanmaya bavlıyacağından 1950-1954 yıllarına rastlıyan İnşaat devresinde yapılacak tediyeleri karşılamak üzere Emekli Sandığından 1955-1960 seneleri içinde itfa edilmek itaere 35 milyonluk kısa vadeli bir istikraz yapılacak. mütebaki 3.3 milyon TL. sı da Etihank’ın kendi menabii ita temin edilerek Sanyar projesinin iç finansmanına tahsis edilecektir.
2 — Sarıyar hidro-elektrik santrali ita enerji nakil tesislerinin tahakkuku için Marshnll Yardımından temini icap eden 27 milyon dolardan bir buçuk mib’on dolarlık direkt yardımın 1949-1950 devresinden temini İçin hü-hûnıetimizce E.C-.A. İdaresine müra-cent edilmiş bulunulmaktadır.
E.C.A. İdaresi Türk ive özel misyonu başkanı Mr. Russell Dorr İle yapılan temaslardan öğrenildiğine göre. 1949-1950 devresinden sarfı icap eden işbu bir buçuk milyon dolarlık tahsisin Sarıyar projesini EG A. ca tasdikini müteakip 1950-1951 tahririne ilâveten verileceği anlaşılmış bulunmaktadır.
Projenin henüz tasdik edilmemiş bulunması ılotayısiyta 1949-1950 devresinde sarfı icap eden İşbu bir buçuk mityon dolarlık tahsisatın yanma tehlikesi bu suretle bcrtAraf edilmiş bulunmaktadır.
Diğer taraftan geriye katan İki bucuk milyon dolarlık tahsisat da E.C.A yardımının devam edeceği 1950-1951. 1951-1952 devrelerinde talep edilecek ve pek yakında başlıyncıığınt tahmin ettiğimiz İnşaatın seyri içinde vakit ve zamanında sarteditabltacoktlr.
ŞÜnu ifade edebilirim ki, bu eser Türk-Amerikan işbirliğinin en müspet bir eseridir. Bu eser milletvekili arkadaşlarımın tahrik ve teşvikiyle meydana gelmiş bir eserdir. Kısa bir zamanda meydana gelmiş otan eser, aynı zamanda hükümetimizin ilk müspet eseri olarak karşınıza çıkacaktır.
Demokrat Pnrtl İktidara geçer geçmez bir taraftan ekmek ve şek^r fiyatlarının düşürüleceğini müjdelerken diğer taraftan mebus maaşlarından, RlyaaMlcumhura ait tahsisat veeaire-den milyonlar tasarrufunun mümkün olduğunu tesbit etmekte ve bunlar hakkında katî bir karara varmak için müzakerelerde bulunmaktadır. Senelerden beri denk bütçe mefhumunun unutulduğu bu memelekette bu gibi-hayırlı haberler halkımız tarafından yekinen takip c«iilmektedir.
Memleketimizde hAyatın birden bire ucuzlatılması beklenemez, ani fiyat düşüşlerinin müstahsil zümre ita yerli sanayiin zararına olacağı aşikârdır. Bu sebepten ucuzlatmanın program-taştırıtarak tedricen yapılması zarurîdir.
Miktarı milyarı aşan bir bütçede u-muml hayatı sarsmamak şartiyle yüzde 10-15 kadar tasarruf normal addedilir. Bu 100-150 milyon Uradır,
Memleketimizde sayısı yüz binleri aşan Issız, zararlı bir şekilde dolaşmaktadır. Köy ve şehirlerimizde adet ve emaallne hiç bir medeni memlekette tesadüf cdcmiycceğlmiz miktarda kahve adı altında binlerce gajTİ sıhhî tembelhaneler, sahih miktarlarını kat! olarak söyllycmİveceğimiz İşsizlerin sayısının yiizblnterin üstünde olduğunun kati bir delilidir.
Bir işçinin iş saati başına sermayedarın* bir lira kadar kâr temin edebileceği kabul edilirse 250 bin İşsizin 300 çalışma gününde 8 saatlik günlük mesaisinden 6A0 milyon liralık bir gelir temini mümkündür. Bu gelir şüphesiz memlekette iş hacmini genişletecek, vatandaşın hayat standardını yükseltecek ve dolayıaiyle memlekette refah yaratacaktır.
Kanal, yol. İmar, ağaçlandırma, nehir mecralarının tanzimi v.a gibi başarılması gereken çok mühim ve namütenahi İşler vüzblnlik İşsizler için önümüzde bakir bir variyette duruyor. Ortada noksan olan rainiz 1(? organizasyonudur. Demokrat Parti bunu temin ederse, kadirşinas Türk milletinin nezdinde gelecek ikinci dört senesini de garanti edebilir. Lâzım otan sermaye ve malzeme Marshall Yardımından kolayca temin edilebilir» yeter kİ, istemesini İyi bilelim ve ekonomik İş birlğin* ciddî br programla müracaat edebilelim.
Dr. Arif VLVĞ
Israille yapılan ticaret anlaşması
Yeni anlaşma, İstanbul ve İzmir piyasalarında çok iyi karşılandı
Türk - İsimli ticaret anlaşması şehrimizde çok iyi karşılanmıştır. Alft. kakların söylediklerine göre, yeni anlaşma piyasamıza bir canlılık verecektir.
Mevzuu bahis anlanma mucibince ıkı memleket arasındaki iş imkânlarını tetkik için de İsrailden yakında şehrimize bir heyetin gleeceğl haber verilmektedir.
Fabrikatör, ithalâtçı ve İhracatçılardan mürekkep olacak bu heyet, memleketimizde bir ay kadar kalacak ve yeni imkânlar üzerinde tetkiklerde bulunacaklardır.
lsrailden yapacağımız ithalât maddeleri hakkında Ismil Basın ve Ticaret Ataşeliğinden bir zat bize şu malûmatı vermiştir:
"Türkıyenin lsrailden ithal edebileceği maddelerin buşhcalan arasında otomobil, buz dolabı ve vardın Mevzuu bahis otomobiller Amerikan Kazer - Frajer Şirketinin Lsradde kurduğu fabrikalarda İmal edilmektedir. Bu suretle hâlen Tür-kiyeye dolar mukabilinde getirtllmek-te otan bu otomobiller bundan bövlo lsrailden getirilebilecektir. Aynı şekilde Philco buz dolapları da İsrail- * de imal edilmektedir.
Bunlardan başka israilin yerli ma-mulâtından olan “Bengal,, marka radyoların da nümunesi gümrüğe gelmiş bulunuyor. Yakında bu radyolardan 6, 8 ve 10 lâmbalı 500 adetlik bir parti Istanbula gelecektir.,»
radyo
6/VII/1950 Perşembe
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
ESHAM VE TAHVİLÂT
İstanbul Ticaret Borsası
İzmir Ticaret Borsası
Devlet Tahvilleri
(•)
Kapanış
Buglln
19.20
31.—
190.—
Şirket Tahvilleri
105—
Eski Kapanış
140.—
160.—
175.—
310.— 330— 235—
323.—
325 —
222.—
73.45
67.35
155.—
170.—
26.—
39.—
25.50 41 — 34—
65.—
82.—
91.50 190—
22—
243,— ISO— 103.— 131—
28 16
20.60
c o i im v unâ^îunTîaF^^oahaan^^Lra ve Udopieıo gur« taayyün ouou takribi piyasa değerleri.
%6 %6
%0
%6
rc7
7'7 %7
M
W %7 %7 %7
• •
Slvaa-Erzurum I... 1I.-VI1... L.. n... ELL.. 1... 11... IIL. •• rv...
Dokuma ilam Mııdttatarlı riftlk (nna mnJ) ...........
Tiftik (Nattlrel) ...........
Yapak Anadolu (Kırkım)
Borsalarda vaziyet
İstanbul :
Ticaret Borsacında fındık üzerine ufak partilere inhisar etmek suretiyle az miktarda ış olmuştur. Yapağıya karlı isteklerin tekrar arttığı müşahede edilmektedir. Diğer maddelerin durumunda bir tahavvül görülmemiştir.
Kambiyo, Esham ve Tahvilât Borsacında iki günden ben Devlet tahvilleri ve şirket hisse senetleri Üzerine az muamele olmuştur. Dün yalnız yüzde 6 faizli İkinci Tertip Kalkınma Tahvili üzerine mahdut miktarda iş cereyan etmiştir. Altın piyasası düne nazaran daha canlıdır Külçe altına karşı istek artmıştır.
İzmir :
Ticaret Korsanında çtffcirdc/tete kuru üzüm muameleleri elde az miktarda mal kalmış olması itibariyle azalmış ve tonlardan kilolara İnmiştir. Bununla beraber 1950 mahsulü Üzerine alivre ü-züm satışlarının tescili başlamıştır. A-livre yüzde 50 avanslı 9 numara »atü* rel üzüm fiyatı bugün 44 kuruşla toplanmıştır Borâada pamuk konuşmaları gevşek bir durum arzetmtş olmakla beraber alivre muameleleri devam etmektedir.
Adana :
Tüccar, pamuk üzerine alivre satışlarla meşguldür. Hazır mallar üzerine az İş olmaktadır.
Trabzon :
Ticaret Bordasında fındık piyasası eeki vazıyetini muhafaza etmektedir.
MEMLEKET ve DÜNYA BORSA ve PİYASALARI
KAMBİYO
İstanbul Borsası
Açılış Kapanış
i Stcrllng 7.90 7.89
100 Dolar 282.25 280.—
100 Fr. Frangı 0.80 0.80
100 Uvlçre Fr...» 64.03 64.03
100 Belç. Fr...^.. 5.60 5.60
100 îeveç Kr.«M, 54 12 50 54.12.50
100 Florin 73.68 10 73.68.40
100 Liret '99999999 99 0.14.12$ 0.44.128
100 Drahmi O.01.8Î6 0.01.8T6
100 Eıcoudoa ...z. 0.73.90 9 73.90
Altınlar
Buğun Eski lcur
Lira Lira
KlLlço Yeril Gr. 4.94 4.83
Kulçe DvıcubMi. 4.86 —İâ
Cumhuriyet .... 34.30 33.85
38.60 38.30
1 {-I (Dit ••••«•taıea* 33.50
Gulden 33 05 33.50
tngiita . 44.— 44.25
Franmz kok ...
Napotaon III .. —
î i O — 33.—
New-York’tn t onsu: I 35
Gumuş, Platin
En aşağı En yukan
GÜmtls Gr
Plâtln ” 10.- İL-
Zürich Borsası (Serbest)
23.5.1950 İsviçre Frangı
Durumu En aşağı En yutan
Türk Lirası M.w.. 105 1 15
Dolar 4 32 4.811/2
Sicrllng 11 jo 11.20
Fransız Frangı 1 19 1.24
Cr5 %5 «Je5 O
IkrnrnlycU tahviller 1933 Ergani ...........
1938 İkramiyen .... MI ili Müdafaa I
İMİ
1941
1/2
Demiryolu rv.......
Demiryolu V .......
1949 Ikramlyell ... Diğerleri
Demiryolu VI .......
I ....
II ■•(••••
III ......
L ....
II ...
1 ....
I ....
1941
Kalkınma
M
9f
Intllcrazı İstikrazı
1049
1948
Milli Müdafaa
1949
1934
1934
1041
1041
1041
MIHI
• >
o
••
• e ••
Demiryolu
99
99
Müdatao
9 •
.* e
99
23.-
99.—
20.80
99.—
OT.—
21.15
96.35 07.50
96.50
97.30
99.25
0830
07.50
21.30 21.00
21.10
21 40
21.08
21 90
20.30
20.70
20.56
21.10
24—
22.—
21.-100— 100.-
08.—
110.— 110.-100,—
99,— 110.—
100.—
99.-
98.—
20.30 1«X).-
21.51
22.-
22.-
21.45
22.-
20.90
21.20
Hububatı
Buğday yumuşak (Tüc.) Buğday Ofis ..............
Arpa yemlik (dökme) .......
Mısır aan (çuvalı) Fosulya tombul ...........
Fnaulya Çalı sert .........
Kuşyeml ..................
Mercimek kırmızı kabuk. Mercimek yoşil
Nohut nattlre) ••••••>•••«*••«
Tuğlı tohumlar î
Ayçiçeği tohumu 999999^99999 Keten tohumu ••9999999999999999 Kendir tohumu 999999999999^99 Sunam .............................
Yer fiBtıfp kabuklu ..............
Kuru M oy v ahır ı
Fındık (kabuklu sivri) Fındık (İç tombul) 999999999 Ceviz (kabuklu) • •••«•«•••W 999 Ceviz (İç nattlrel)
28.30
29.30 18 10 10.10
26.-
28.—
37.50
45.—
18.—
T.C. Zlr/uıt Bankası Anadolu D.î. Tertip A/B. 49 •• •• •• •• %60 M M ,, Mümes. Senet. 113.50 L12.50 22.30 61 — 20.20 }İL— 69.- 67.50
Şirket Hisse Senetleri
T.C. Merkez Bankası Türkiye îş Bankası Türk Ticaret Bankası Arştan Çimento Şark Değirmencilik Milli Reasürans 11 1 85 1 120,25 5.- 16,75 23.50 16.25
Ecnebi Tahviller
Mısır Kredi Fonalye 1003 . 172.—
Ham derileri
Öığır salamura (kasap) KJ. Keçi tuzlu kuru kilosu ... Koyun hava kurusu kilosu
Nebati Yağlar:
Zeytinyağı (E.E. tenckeli) Susamyagı (Raf. zira) Ayçiçeği (Rafine çıplak) Kındık yağı (Çürük) ......
Bugün Son Kapanışı!
(talm çekirdeksiz No.9 47.— 49.50
tucir A «erişi No. 8.... 55.— 65— J
" B »erişi No. 108 42.— 42.—
Pamuk Akala 1 221.— 219—
Pamuk A kain fi 105— 790—
Pamuk Akala m 160— 160— 1
Pamuk yeril 172.6 ISO—
Pamuk yağı (rafine) ... 109.— no—
Pamuk çekirdeği 13.— 12.75
Adana Ticaret Borsası
Pamuk Akala i ...— 180.—
Pnmuk Akala n ...^ 160— 160.—
Pamuk Akala III —
Pamuk yerli l 155.— 145.—
Pamuk yorll LI. ......
Trabzon Ticaret Borsası
FINDIK a) $c50 randımanlı kabuklu tombul 81—
b) İç flira kontrollü 178.—
Eskişehir Ticaret Borsası
Buğday yumuşak -.... 80.—
Buğday aert — 3L-
pü ••••••••••••
I YABANCI BORSALAR
| New-York Borsası
Dün Eski ku
Hağday (Buşell=Sent) Sert Kış mahsulü No. 2 363.-
Kıraıuu M M No. 2 — 251.-
l’nmuk Mlddling (Llbresi=Sent) Temmua 33.66 33.65
E l\ im '9 9 999 99 9 99 9 9999999 99999999999999 99999 9 33.26 32.80
jlf •«•••■ ••••••••• ••• teeaaeaeeee • 33.15 32.72
Tiftik (Llbresl=:Sent) Tekaouı No. 1
IFındık (Llbre5İ=Sent) Kabuklu yeril İri 22.— 22.50
*• orta 22.50 21.—
Lovnnt iç Ithnl muit •(••«••»(••••»• 36.— 36.-
Ekstra İr! iç İthal malı 44.— 40.—
Kuru llırtlm (Libresi=Scnt) Thompson çekirdeksiz seçme ... 11 1/4 U 1/4
Keten tohumu (Buşoll=Dotar) ...
Minneapolta 3.22 3.85
liııltiy (LlbrojılzzSont 88.87 76.87
Levha-teneko (100 libre dolar) 7.30 T.30
Londra Borsası
Keton tohumu tTonu=Stcrltng) Bombay 65-
Kâlkuta —. 6S.50
|Ycr fıstığı Hindistan — 64.—
Bradford Piyasası
Tiftik İyi mal (LJbrc«l=Fbat) 34.—Nom
Sıra malı '• M w. 30.- -
Tün Anadolu •• M 20/21 20'21
" Trakya ” ° 18/21 18/21
İskenderiye Borsası
Pamuk (I(antarı=TaJları) Ashmounl Kısa elyaflı F/G, ... Kırnak Uzun elvafh F/G. ...
Sayfa A
Y E N t İSTANBUL
7 Temmuz 1950

n
E.
ÇEKİLİŞİNDİ
BOSTANCIDA
VA/I AYRICA 5^ 1000 LİRA
7 Temmuz 1950 akşamına kadar 150 liralık bir hesap açtırmak ve bu parayı 29 Ağustos 1950 akşamına kadar çekmemek lâzımdır. Her 150 lira için, kur’aya ayrı bir iştirak hakkı verilecektir
PARLAK ve YUMUŞAK SAÇLAR
Son tıbbi araştırmalar neticesi, Amerikalı mütehassıslar, saçları dökülen kimselere bay açık olarak dolaşmalarını tavsiye etmektedir. Bu suretle havada bulunan ve saçlar üzerinde kıymetli tesirleri toshlt edilen mühim unsurların. İyi bir saç ilâcı kullanıldığı takdirde, saçları dökülmekten kurtardığı müşahede e-dllmiştir. Bu maksatla kullanılan ilâçlar içinde en müessirinin
PETROL NİZAM
olduğu artık şüphe götürmez bir hakikattir. Saç dökülmesi ve kepeklere karşı yegâne ve mutlak tesiri bulunan
“Pilocarpine”
cevheri
PETROL NİZAM’ın
etnıek-
müessir maddesini teşkil tedir.
Bütün ecznnelrrdon ve mor i mağazalarından
PETROL NİZAM
arayınız.
Parfii-ısracla
Telefon: 82266 dan 3 numarayı arayınız.
1950 İstanbul Sergisinin en muvaffak olmuş eserlerinden biri olan Ulaştırma Paviyonunun çıkış kapısında:
Her gün her İstikamette gece yarısına kadar
19S0 İSTANBUL SERGİSİNDE
VAGON LI KOOK
Acentesi
N.E.P. PIRAEUS SHIPPING Co., Piraeus
Hâlen limanımızda bulunan
M A R I A vapuru
T R t E S T E ve VENEDİK
için eşya yüklemektedir.
DEUTSCHE LEVANTE * LINIE, Hamburg
Yataklı
DİKKAT
satılan taklit-
nıahHUH
1IÎ
apur
Tayyare
Biletler! İçin müracaat edilmesi.
1
Devlet Orman İşletmesi Gerede Müdürlüğünden
Yarın limanımıza gelmesi beklenen
MARTHA RUSS vapuru İSKENDERİYE - ANVERS -ROTTERDAM, > HAMBURG ve BREMEN için eşya yükliyecektir.
LAURO, NAPOLİ
Bu ayış 11 inde limanımıza gelmesi beklenen
P A L I Z Z I vapuru PİRE - MARSİLYA -CENOVA için DOĞRU POSTA eşya yükliyecektir.
KONTURR M A R t T 1 M
İstanbul İzmir
t
wf
/
FLOTTA
1 — işletmemiz Geyik gölü Bölgesi Esentepc istif yerinde mevcut 1333 adede denk 139.944* metreküp köknar keresteleri 26/6/1950 tarihinden İtibaren 18 gün süre ile üç parti halinde, açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 11/7/1950 tarihine tesadüf eden cuma günü saat 15 te Gerede işletme Müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
Beher metreküpün tahminî bedeli 97 parti için % 7,5 hesabı ile geçici teminat
3 — Bu işe ait şartname Ankara’da lüğünde, Ankara, İstanbul. Bolu Devlet
dillilikleri ile Gerede Belediye Başkanlığında ve İşletmemizde görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte komisyona müracaatları. (8945)
Kalitesinin iyiliği dolayısiyle çok rağrnet gören VİZ-ZAN-DE rujlarından (3) liraya ufak modelin piyasaya lcri çıkarılmıştır.
Bu sebeple Türkiyeye
olmak üzere yeni bir djş arnba-lâj yapmış bulunuyoruz. Bu ambalaj (İSTANBUL VEREM SAVAS DERNEĞİ) nin sırf bu İş için ihdas ettiği (5) kuruşluk bir pul ile kapatılmıştır.
Alacağınız rujlarda bu bandrolün iyice ve yırtıksız olarak yapışmış bulunmasına vc ambalajın içinden çıkacak rujların altında da renklerinin kırmızı yazı ile ve okunaklı olarak yazılmış olmaaına dikkat etmenizi rica ederiz.
Kutunuz ve pulsuz rujların taklit olabileceğinden sayın bayanlarımızın bu husus üzerinde bilhassa nazarı dikkatlerini çekmeyi faydalı buluyoruz. VİZ-ZAN-DE Cosmetic New-
York Türkiye Mümessilliği
P. K. 2232 İstanbul
lira 50 kuruştur. Her alınır.
Hovagimyan Han Telefon: 40568
Atatürk caddesi 126 Telefon; 59 - 56
• •
f
Ankara ve İzmir
Komisyonundan
P. T. T. Genel Müdürlüğünden
Kâzım özlap Cad. No. 1/9 Ilgar Apt.
YENİŞEHİR
9
GÜZEL VE FAYDALI İLÂNLAR
da
Orman Genel Mlklür-Orman İşletme MÜ-
42.500 900.000
Hepsinin geçle! teminatı Lira kr.
Birinin geçici teminatı Lira kr.
İzmir İli Daimî
t L A N
Gazetemu hergtln İlk uçakla Aukaraya gönderilmekte ve derhal otomobil veya bisikletle evlere dağıtılmaktadır. Bütün gayretlerimize rağmen "YENİ tSTANBUL”un ellerine geç ve-ya intizamsız geçtiğinden şikâyeti olan abonelerimizin arzularını Ankara büromuza bildirmelerin! rica ederiz.
Büromuz doğrudan doğruya abone kaydı yapmakta ve İlân kabul etmektedir. Acele ilânlar telefonla îstanbula bildirilmektedir Ankara büromuzun adresi:
Telefon: 16112
Okuyucularımıza...
Teodolit 10
Takeometre 300
318 75 3.187 50
225 — 39.750 —
T
Hendek Uzunca Orman Köyünden Arslan oğlu ölü Tahir namına kayıtlı Hendek Tapu Dairesinin temmuz 1306 tarih ve 122 sayılı tapunun ihtiva eylediği tarlanın kısmı küllisini hisse itibariyle satın almış bulunduğundan bu tarlada irtifak ve şuTa hakkı olanların ittiiâlarına arz edilmek üzere ilân olunur.
Hendek’in Hâmidiye Sanl Köyünden Mustafa oğlu Bekir Akıcı
Tapu ve Kadastro
Genel Müdürlüğünden





A lil


-ORİENTE ESPRESSO-Mukaddes Yıl münasebetiyle İSTANBUL - ROMA arasında DC3 uçakları vasıtasiyle ve istisnaî fiyatlarla seyahat tertip etmektedir. GİDİŞ-GELİŞ: 4 6 3 Lira Seyahatin devamı : 6 saat
Istanbuldan hareket : Her Çarşamba saat 10 da Komadan dönüş : Her Salı günü Fazla tafsilât için aşağıdaki adrese müracat ediniz :
Galata, Eski Gümrük sokak No. 40, Emek Han Telefon : 41943
1 — Tapulama işleri için aşağıda muhammen bedelleri ve geçici teminatları yazılı Wllt, Kern.Zelse marka olmak üzere 10 adet teodolit ve 300 adet takeometre kapalı zarf ususiyle satın alınacaktır.
2 — İhale 7 ağustos 19.50 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 11 de Ankarada Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Satın Alma Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Satın alınacak âletlerin her cinsi ayrı ayrı İhale edilç. bileceği gibi bir cinsten matlup miktarda elinde Alet bulunmayan taliplerin ellerinde mevcut miktar üzerinden yapacakları teklifler de uygun görüldüğü takdirde o suretle İhale edilebilecektir.
4 — Teodolit ve takeometrelerin tamamı bir markadan alınabileceği gibi bu yekûn dahilinde olmak Üzere ayrı ayrı Üç markadan da alınabilir.
5 — Bu işe ait şartname 47 lira 15 kuruş mukabinde satın alma komisyonundan temin edilebilir.
6 — Teklif mektupları kanunun aradığı diğer belgelerle beraber ihale günü saat 10 a kadar Satın Alma Komisyonuna teslim edilmiş bulunacaktır.
Postada vaki olacak gecikmeler nazara alınmıyacaktır.
(18190)
Beherinin Hepsinin muhammen mııhnıınaen bedeli bedeli .Aletin cinsi MUktarı Lira Lira
1250
3000
Selçuk - Çamlık - Ortaklar hudut yolunun muhtelif kilometrelerinde yapılacak toprak tesviyesi ve âdi kaldırım işi 27/6/1950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle açık eksiltmeye konmuştur.
Keşif bedeli 15883.04 lira, geçici teminat 1191,23 liradır.
Bu işe ait eksiltme ve keşif evrakı İzmir - Ankara ve İstanbul Bayındırlık Müdürlüklerinde görülebilir, isteklilerin bu gibi işleri yaptıklarına dair vesikaları ile Valilik Makamına müracaatla yeterlik belgesi almaları lâzımdır.
Eksiltme 14/7/1950 cuma günü saat 11 de 11 Daimî Komisyonunda yapılacaktır.
İsteklilerin. 1191.23 liralık teminat makbuz veya mektubu Ticaret Odası ve yeterlik belgeleriyle komisyona müracaatları. (8267).
1 — Telefon şebekesi ihtiyacı için idari şartnameye ilişkin fenni şartnamesine göre iki cins cem’an 26750 kilo tel halat kapalı zarfla eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Muhammen bedeli 40125, geçici teminatı 3009,38 lira olup eksiltmesi 19-7-1950 çarşamba günü saat 16 da Ankarada P.T.T. Genel Müdürlüğü binasındaki Fen Dairesi Başkanlığın-
müteşekkil Satınalma Komisyonunda yapılacaktır.
3 — İstekliler geçici teminat makbuz veya banka mektubu kanuni vesaik ve teklifi muhtevi kapalı zarflarım o gün saat e kadar mezkûr Komisyona vereceklerdir. « Postada vâki ola-
ile
15 cak gecikmeler kabul olunmaz).
4 — Şartnameler Ankarada P.T.T. Emlâk ve Levazım Müdürlüğünden, tstanbulda Yeni Valde Hanında P.T.T. Umumi Depo Muhasipliğinden bedelsiz olarak verilecektir. (8847)
3 aylık YENİ İSTANBUL = 90 kupon
-Paris’te
Londra’da
Lozan’da
tstanbul’da
“Ankara’da
İstanbul’da I Ankara’da J
TAHSİL
5.000 lira

Şehrimiz için bir yenilik olan bu kulelere reklâm vermek
istiyor sanız, müsait şartlarımızı öğrenmek için
t
44756-57 sayılara telefon ediniz. Bir memurumuz,
sizi derhal ziyaret ederek, gereken izahatı verir.
4

Comments (0)