r
i
I
Kütüphane^
SİYASİ İKTİSADİ
8 Nisan 1950 — Cumartesi
1
k
k
k
4
I
İlânlar: 6 ncı sahifede santimetresi 2 liradır. İlânlardan hiçbir mes’uliyet kabul edilmez.
Abone: Türkiye İçin seneliği 32, altı aylığı 17, üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler iki mislidir.
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Tosla eden: HABİB EDİB TÖREHAN
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6 - 8 Posta Kutusu 2100 Beyoğlu
İÇ ve DIŞ POLiTiKA
_ 7/IV/1950 -/
Amerikan politikasında
hamle
I
TİRAF etmeli ki Amei’ikaıı iç politikasının oyunları dünyayı telâşa düşürmeye başlamıştı. Başka bir zamanda olsa idi, senatör McCarthy ve arkadaşlarının komünist avına çıkışlarını biraz alâka biraz da neşe ile takip etmek belki mümkün olurdu. Fakat bugünkü durum vahimdir. Bütün hür memleketler mevcudiyetlerini muhafaza edebilmek için muazzam bir mücadeleye girişmiş bulunuyorlar. Ve bu mücadele sırasında en büyük ümitlerini, yegâne ümitleri dememek için en büyük ümitleri tâbirini kullanıyoruz, askerî, ekonomik ve politik alanlarda büyük bir kudrete sahip bulunan Amerika’ya bağlamışlardır. İki senedir Amerika, sulh ve hürriyeti müdafaa eden kuvvetleri her yerde destekleyerek, iradesinin sağlamlığını ispat etmişti. Derken, en nazik bir anda, aynı Amerika itimat bahsinde bir buhran geçirmeğe başladı. Bu itimat meselesini ortaya atanlar, muhtemel seçim neticelerini düşünerek hayalî iddialarda bulunan politikacılardır. Derken, Amerikanın en kuvvetli tarafını teşkil
dış politikada birlik fikri tehlikeye girdi
Müşterek dış politikanın sul liderleri hücuma maruz kaldılar, iftiraya uğradılar, ittiham olundular. Her gün biraz daha ilerleyen bir düşmana karşı müdafaayı teşkilâtlandırmakla vazifelendirilen mütehassıslar hakkında şüphe etrafa yayılmaya başladı
Nihayet, Washingtondan iyi bir haber alıyoruz: önümüzdeki aylar* içimle Avrupada toplanacak konferanslar için, Foster Dulles, Truman tarafından Ache-son'a müşavir tâyin ediliyor. A son - Dulles ekipinin kuruluşu Amerikan dış politikasında yeni bir hamleye delâlet eder. Cumhuriyetçi Partinin ileri gelen simalarından biri olan Dulles, McCarthy’yi şiddetle tenkid ediyor. kayıtsız şartsız demokrat Dışişleri Bakanını destekliyor ve Amerika Hükümetinin soğuk harbi idare ediş şeklini tasvip ediyor. Bu demektir ki, artık Amerika Hükümeti inisyativi ele alabilecek ve diplomatik muharebe meydanında kuvvetli bir mukabil taarruza geçebilecektir. Amerikanın hamlesinden cesaret alan hür dünya istikbaldeki zorlukları soğukkanlılıkla beklemektedir.
eden
me-
• • •
Hindisfanın
• ___________
yatışfırılmasına doğru
A YNI zamanda Hindistan -
Pakistan anlaşmazlığının doğurduğu huzursuzluk da yatışmaya yüz tutmuştur: Pandit Nehru ile Liyakat Ali Han gürültüsüz bir konuşmaya koyulmuş bulunuyorlar.
Hindistanm 15 ağustos 1947 senesinde ikiye ayrılmasından beri ne Hindistan ne de Pakistan dünya efkârını telâşa vermekten geri durmamışlardır. Bugüne kadar, her iki hükümet de harp doğurabilecek herhangi bir hareketten içtinap etmesini bilmiştir Keşmir harbi bile mahallî. bir karakter taşımaktadır. Fakat hâlen Bengal’de olup bitenler daha vahim bir manzara arze iyor. Çünkü hükümetlerin ııye müdahale etmeleri im-’ dahilindedir. Bahsi geçen bu vilâyet Hindistan'ın taksiminden en cok za:; r gören yerdir. İkiye ai nan Beııgal’in, Pakistan tarp d t birçok Hintli, Hindistan fı.ıda da birrok Müslü-
- • • . 1 - - J •
m: ı k nştır. Ekalliyetler mil-y.aılaria hesap ediliyor. Bu milyonların mübadelesi ise türlü zorluklar ve facialara sebebiyet vermektedir. Buna fanatik bir dindarlığı da ilâve edersek durumun vahametini kavrarız. Zayıf bir bünyeye hücum eden mikroplar gibi komünizm de hulule başlamıştır.
Ne ise ki Nehru ve Liyakat Ali Han vaziyeti büyük bir soğukkanlılıkla gözden geçiriyorlar. Bu tehlikeli aile kavgasının sona ermesini bütün dünya candan temenni ediyor.
★ ★★★
I

Dışişleri Bakanımızın "Figaro,, ya beyanatı
“Atlantik Paktının, Akdeniz paktı
ile takviye edilmesi lâzımdır,,
Sadak, Ruslarla olan münasebatımızın
iyi olmadığını
tekrar belirtti
Paris. 7 (NAFEaN) — Figaro gazetesinin bir muhabirine. Türkiye Dışişleri Bakanı Bay Necıneddin Sadak, yapmış olduğu bir mülâkatta şunları söylemiştir:
“1946 senesinden beri Ruslar ile siyasî sahada aramızda hiç bir yeni değişiklik kaydedilmemiştir. Hüsnüniyet ve iyi komşuluk münasebetlerinin devamını istemek iki komşu arasında tek taraflı kalırsa hiç bir müspet netice veremez. Bundan dolayıdır ki. Türkiye istiklâl ve hürriyetine olan aşkı yüzünden büyük fedakârlıklar mukabili olarak ordu beslemek mecburiyetinde kalıyor.”
Bay Necmeddin Sadak, bu beyanatına ilâve olarak Atlantik Andlaşmasımn Akdeniz memleketleri arasında iki taraflı diğer anlaşmalar ile takviye edilmediği takdirde tam bir kül te.şkü etmiyeceği kanaatini izhar etmiştir.
“Şu keyfiyeti ısrarla kaydetmek isterim ki, Av-rupanın güvenlik ve savunmasına o kadar faydalı ve
zaruri olan Atlantik Paktı, kıtanın en açık hedef teşkil eden kısmını ihtiva etmediği için eksik kalmaya mahkûmdur.
Paktı teşkil eden milletler, Batı Akdeniz bölgesi dahil olmak üzere beş mahalli savunma bölgesi vü-cude getirmiş bulunmaktadırlar. Askeri uzman olmak iddiasında bulunmamakla beraber Doğu Akdeniz bölgesini müdafaa etmeden, Batı Akdeniz savunmasının nasıl mümkün olabileceğini tasavvur edemiyorum.
Batı Akdeniz savunmasını sağlam bir temel üzerinde kurabilmek için bu boşluğu doldurmanın elzem olduğuna kaniim.,,
Türk - İtalyan anlaşması hakkında kendilerine sorulan bir suale cevaplarında Bay Sadak, bu anlaşmanın sadece bir dostluk tezahürü olduğunu ve her iki memleket arasında bir “sükûnet ve dostluk içinde’1 müştejek faaliyete yol açacağını ve Akdeniz kıyılarında bulunan iki memleketin bu mıntakalardaki havanın sulha doğru seyretmesine fırsat vereceğini ilâve etmiştir.

r p — ( »r - ı f-
Amerika, Rusyaya karşı topyekûn mücadele yolunda
Foster Dulles, “Kökleri, mazinin hatalarında bulunan karışıklığın düzeltilme zamanı gelmiştir” diyor
J. McCarthy ve diğerleri Dışişleri Bakanlığına ko-girmiş olduğu yolunda karşı yapılan ithamları
Washington, 7 - A.A. (United Press) — Evinde yapılan basın konferansında Dulles, Cumhuriyetçi â-yan üyesi tarafından münızmin Acheson’a
tasvip etmediğini bildirmiştir.
Dulles, ithamları tahkik eden A-yan Meclisi tâli komisyonunun tamamen beyhude karışıklık yaratmağa vasıta olduğunu belirtmiştir.
önceden hazırlanmış olan demecinde Dulles şöyle demiştir:
“Birleşik Amerika soğuk harp yap-

Yugoslavyada Ruslar aleyhine tezahürat
Belgrad. 7 - A.A. (United Press) — Yugoslavya, bugün Rusyayı. kendi aleyhine tedhiş faaliyetleri tertip ve Yugoslav halkını Mareşal Tito rejimine karşı tahrik etmekle itham etmiştir.
Bir basın konferansında Komin-form askeri şeflerinin Budapeşte-de yapmış oldukları toplahtı hakkında tefsirlerde bulunan istihbarat şefi Vladimir Bedijer, bilhassa Sovyet Mareşali Voroşilof’un demecine hücum etmiştir.

Trumaırııı ricasiyle yayınlanan hâtıralar
Ben de Orada İdim!
Amiral Leahy’nin Roosevelt ve Truman nezdindeki mevkii çok mühim bir ehemmiyet taşımaktadır. Zira atratejik e-hemmiyeU haiz bütün meseleler Leahy’nin yanında münakaşa edilmekte ve kararlar onun tasvibi ile alınmaktadır Harbir. seyrini alâkadar eden mesele ler Üzerinde Amiral Leahy ka dar tesir icra eden bir “tek şahıs” daha belki de yoktur. A miralln siyasetle ıığraşmayışı yaşı dolayısıyle başka bir mev kie geçmeyi düşünmeyişl, hâli ratının kıymetini arttırmakta dır. “Ben de Orada îdim” altında toplanan Dünya Harbinin merak edenler için mez bir kıymeti hâtıralarda takip hâdiseler:
Tarihin en büyük
yaya yayılırken. Beyaz Sarayın Sfalinden beklediği cevap.
Üçüncü bir dünya harbi çıkarmadan Avrupanın enkazını taksim etmek lâzım.
Başkan Trııman, Amiral Ix*a-hy’yl çağırarak ona harbin en tehlikeli ganimetini, küskün bir Chtırchlll ile şüpheli bir
ad ve İkinci İçyüzüm paha biçil-taşıyan bu edeceğiniz
haberi dün*

YARIN GAZETEMİZDE OKUYUNUZ

birlik
siya-
maktadır. Sovyet komünizminin liderleri, Birleşik Amerikayı çevirmek ve boğmak üzere çok evvelden hazırlamış oldukları seferberliği metodlu ve amansız bir şekilde ve şimdiye kadar muvaffakiyetle tatbik etmektedirler. Tehlike silâhlı harp esnasında karşılaştıklarımız kadar ciddidir. Burada ve diğer memleketlerdeki hürriyet seven herkesin daima artan müstebid tehlikenin seviyesini aşacak siyasetlerle kurmasının zamanı gelmiştir.
Başkan Truman, hükümet
setinin iki partili olduğunu ve parti mücadelelerinin hiç bir şart altında dış siyasete tesir edemiyeceğini bana belirtmiştir.
Geçenlerde California’da yaptığı konuşmalarda Dışişleri Bakanı Ache-son, Sovyet - Amerikan münasebetlerinden açık ve benim de hemfikir olduğum bir şekilde bahsetmiştir.
Kökleri zamanın olaylarından ziyade mazinin hatalarında bulunan beyhude karışıklığın düzeltilmesinin zamanı gelmiştir.
Dışişleri Bakanı Acheson, siyaset tâyin etmek işinde ve muhtaç olduğumuz birliğin tesisinde kendilerine yardım edebileceğime Başkan Tru-man ile kendisinin kani bulunduklarını bana bildirmiştir.,,
Brüksel, 7 A.A. (AFP) — Liberal Parlâmento gruplarının, Kiralın kayıtsız şartsız memlekete dönmesiyle meselenin halli cihetine gidecek bir hükümete İştirak etmeyi reddeden


Leahy Churchıll’le beraber
Nfalinin önüne nernıek vazifesini vermiştir.
Churchlll'i Fotadan) konferansından geri çağırmakla İngiltere vahim hlr hata mı işledi? Tecrübesi noksan olnn Tru-naıı, Kızıllarla İlk defa karılaştığı zaman nasıl hareket ttİ?
Yalta'dan jiekaz sonra fırtınanın kopuşu.
Seçimlere doğru
Partilerin adayları yarın belli olacak
1950 seçimlerinin ilk safhası yarın sona ermektedir. Bu safha, partilerin kendi adaylarını seçmeleri etrafında yaptıkları bir iç mücadele idi. Bu mücadele sonunda, bütün siyasî partilerde, bazı istifaların vukua geleceğine tabii bir hâdise diye bakılmaktadır. Her ne kadar Demokrat Parti teşkilâtı yer yer aday yoklamalarını ikmal edip Genel Merkeze bir liste taslağı göndermiş ise de, Halk Partisinin yann (pazar) memleketin bütün illerinde toplanacak o-lan yoklama heyetlerinin tesbit edecekleri aday listeleri karşısında, muhalif partilerin bazı siyasi taktiklere sapacakları ve Halk Partisinin zayıf Üsteli yerlerine kuvvetli adaylar koyacakları ileri sürülmektedir. Bu arada, son Resmi Gazete umumi seçimlerin kanun gereğince 14 mayısta yenilenmesi hakkmdaki Bakanlar Kurulu kararını neşrederken bu defa 487 milletvekili seçilmesi hakkın-daki kararı da ilâve etmektedir. Buna göre, yeni seçimde 22 milletvekili fazla seçilecektir. Bu suretle Istan-
(•-
ım*uını««MmH(v»mnnnnııııııiMMiuuııın;.nı
Belçikada hükümet teşkiline memur olan Van Zceland


Belçika buhranı
devanı ediyor
Liberaller kirala muhalefetten
vazgeçmemeğe karar verdiler

gündemi kabul etmeleri üzerine, yetkili kaynaklar, Van Zeeland’ın yarın sabah mütecanis bir Sosyal Hıristiyan Hükümeti kurmak mecburiyetinde kalmasının muhtemel olduğunu sanmaktadırlar.
Aynı kaynakların işaret ettiklerine göre, bu gündeme oy vermeyen ve hepsi de Flaman olan 9 liberal, yeni seçimlerin Flandre Liberal Partisi için beyhude olacağı mülâhazası ile daha ziyade meclislerin feshinden endişe etmektedir.
Van Zceland yalnız kendi partisine dayanan bir hükümet kuracak
Brüksel, 7 (AP) — Liberal Partisinin milli kongresi bugün Kral Leo-pold'un tahta dönmesini desteklemekten imtina etmiştir.
Yalnız bir tek delege bu karara iştirak etmemiştir.
Kabineyi kurmaya çalışan Van Zceland, şimdi ya istifa edecek veyahut yalnız müteşekkil lışacaktır.
Brüksel.
Leopold’ün kâtibi Pirenne dün Van Zeeland İle yaptığı mülftkal esnasında ona Kiralın mesajını vermiştir.
Kiralın kâtibi tarafından bu sabah yayınlanan bu mesajda bilhassa şöyle denilmektedir.*
“Parlâmento kararını vermediği müddetçe Kıral siyasi mahiyette hiç bir karar almayacaktır. Parlâmentonun kararı ne olursa olsun Kıral buna mutavaat edecektir.,,
Sosyal Hıristiyanlardan bir kabine kurmaya ça-
7 A. A. (AFP) — Kıral

Stalhı, Rcıosevelt’l itimatsızlıkla ilham edlııcc, Roosevelt’ln yerinde cevabı.
Rusların kullandıkları usullerin anlaşılmasına doğru.
Bugün şahidi bulunduğumuz bütün milletlerarası güçlüklerin kökü, yakın mazideki bu hâdiselerdedir. Amiral Leahy ise, bu hâdiseleri salâhiyetle açıklayabilecek yegâne insandır.
Lattimore, “temize” çıktı
VVashiııgtoıı 7 A.A. (Afp) — Lat-tunore, Ayandan Mac Carthy’nin kendisini komünistlikle itham etmesi üzerine Ayan Meclisi tahkikat komisyonu tarafından bütün bir gün dinlemlmiştir.
Washington, 7 (AP) — Amerikan Ayan Meclisinin Maryland Demokrat Mebusu M İH ar d Leo Tydlngs dün, Ovven Lattimore'a, FBL, Federal Pohs’in tahkikat dosyalarının “kendisini tamamen temize çıkardığını,, söylemiştir.

parede-
çok
Yarından sonra mücadelenin partilerarası safhasına giriliyor
buldan 27, İzmirden 17 ve Ankara-dan 18 milletvekili seçileceği do tekrarlanmaktadır.
Partilerin aday tesbitindc en ziyade güçlüğe uğradıkları yerler, İstanbul, Ankara, İzmir ve mümasili büyük şehirlerdir. Küçük şehirlerde müracaatler nispeten azdır. Fakat, bilhassa Ankara adayları bütün partiler için büyük bir ehemmiyet taşımaktadır. Partilerin genel başkan-lannın bir adaylık haklannı Anka-radan kullanacakları ve böyiece, Ankara milletvekili seçiminin bir tiler meydan mücadelesi teşkil cegi şimdiden söylenmektedir.
Bütün partiler Ankara için
kuvvetli namzetler bulmağa ve göz dolduran isimlerle ortaya çıkmağa çalışıyorlar. Ankara milletvekilliği i-çin sadece Demokrat Partinin 65 aday namzedi vardır. Bunların arasından ancak 15 tanesi yann yapılacak olan yoklamada adaylık hakkını kazanacaklardır.
Millet Partisi de Ankamda bütün kuvvetiyle bir liste hazırlamağa çalışmaktadır.
Demokrat Parti ve Halk Partisi İstanbul teşkilâtı da adaylar üzerinde duruyorlar. Halk Partisinin yoklama kurulu yarın saat onda toplanarak adayların yüzde yetmişini tesbit edecektir. Bu arada, Halk Partisi teşkilâtının toplantısı arifesinde 19 kişilik bir liste ortaya çıkanla-rak dağıtılmıştır. Bu liste hakkında malûmatına müracaat ettiğimiz Halk Partisi Müfettişi bize şu izahatı vermiş bulunuyor:
“— Mevcut listenin kimin tarafından yapıldığı henüz belli değildir. Yetkisiz ve gayri mesul kimseler ta-afından hazırlandığı anlaşılan ve .ninde adaylık için müracaat etmi-yenlerin dc isimleri olan bu listenin hiç bir hükmü yoktur. Adaylarımız -»azar günü yoklama kurulunda tesbit edilecektir.’*
Yarın parti milletvekili adayları tesbit olunduktan sonra seçim mücadelesinin yeni bir safhasına girmiş olacağız.
İ
Yeni Meclisin çıkaracağı ilk kanunun bu olacağı söyleniyor
Ankara, 7 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Bir hayli olgunlaştığı halde bir türlü çı-karılamıyarak tekrar komisyona iade edilen Af Kanunu etrafında söylentiler devam etmektedir. Evvelâ Meclîsin önümüzdeki 23 nisanda fevkalâde bir toplantıya davet olunarak Af Kanununun çıkarılacağı üzerinde konuşulmuştu. Bugün resmi şahsiyetlerle temas eden sözüne inanılır bir zat şu malûmatı vermiştir:
"Af Kanunu yeni Meclisin ilk toplantılarında müzakereye konacaktır. Belki de yeni Meclisin çıkaracağı ilk kanun bu olacaktır.”
•l
u1
Nh ■ x


(Gazeteler)
.Milli Kalkınma Partisi kalkınıyor
Sur-ı İsrafil
Telefon: 44756 - 44757 Santral
Telgraf Adresi: Hetlo. İstanbul
YENİ ISMNMMta K
İÇ SAYFALARDA
İKİNCİ
Seçim propagandasından ne anlamalıyız?
M. Nermi
ÜÇÜNCÜ
Lozandan Fransaya geçerken
«•e
Vesikalara dayanılarak yapılmış bir edebi etiid Ali Canib Yöntem
DÖRDÜNCÜ
Son moda elbise (Hikâye) BEŞİNCİ
1949 yılının İktisadî pano-
raması.
•nıa

e
”Times” gazetesi sahiplerinden Hugh Astor’un beyanatı
• 1 I “Türkiye, komünizme karşı kuvvetli bir mukavemet kalesidir”
3 günden beri şehrimizde bulunan tu-gilterenln on büyük gazetelerinden Tl» mes sahibinin oğlu Hugh Astor dün kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza şunları söylemiştir:
“— Kendi gazetemin muhabirlik ve tevziat İşlerini mahallinde görmek üzere bütün ortadoğu memleketlerinde bir tetkik gezlai yapmaktayım.
Türlclyenln komünizme karşı kuvvetli bir millî mukavemet kalesi olduğunu memleketinizde bulunduğum sırada bizzat müşahede etmiş oldum.
Halbuki Arap memleketlerinde durumun bu kadar kuvvetli olmadığını gördüm..,
Times gazetesi sahibi Hugh Astor dün öğleden sonra gazetemize gelerek yazı ailemizle tanışmış ve bir müddet konuştuktan sonra matbaamızın tesislerini tetkik etmiş ve son model makinelerimiz hakkında İzahat alarak bu makinelerden bazılarının Avrupa gazetelerinde dahi mevcut olmadığını söylemiştir.
İngiliz gazetecisi pazartesi günü şehrimizden ayrüacaktır.
^Müstakiller Grupu” Partisinin beyannamesi
Kurulduğunu dünkü nüshamızda bildirdiğimiz “Müstakiller Grnpu,, Partisi dün gazetelere yolladığı bir beyannamede, kuruluş sebeplerini izah etmekte ve tenkidlerini bilhassa Halk Partisi üzerinde teksif etmektedir.
Beyannamede bilhassa niye Müstakiller Grupu adı altında toplanıl-dığı izah olunmakta ve müstakil muhalif vatandaşların çokluğu nazara almarak ve bunlar arasında elbirliği teminine ve bu suretle müstakil mu-gayesiyle hareket edildiği söylen-halifleri seçimlere girmeye teşvik inektedir.
Mahallî milletvekili listeleri yarın belli olacak
Siyasi partilerin yoklama kurulları yarın toplanarak şehrimizden gösterecekleri milletvekillerini tesbit edeceklerdir.
Bebek - Yeniköy yolunun tanzimine başlanıyor
İstanbul Belediyesi, Bebek - Yeniköy yolunu tamir İçin hazırlıklara başlamıştır. EmigAnda ve diğer bazı noktalarda caddenin genişletilmesi için gereken istimlâkler yapılmış bulunmaktadır.
Diğer taraftan Emniyet 6 ncı Şube Müdürlüğü, seyrüsefer için tehlike ar-zeden tstlnye - Yeniköy yolu üzerindeki çınar ağaçlarının kesilmesini istemiştir. Bu mıntakayı büsbütün yeşillikten mahrum etmemek için yalnız yolun bir tarafındaki ağaçların kesilmesi muhtemeldir.
Bayfft 2
Seçim propagandasından ne anlamalıyız?
Seçim hazırlıkları dolayıslyle
dün çekildi
Secimler, hiç şüphesiz, partilerimizin sık sık söyledikleri gibi, milli irade’nln ifadesi sayılırlar. İrade sözü ise, bunu hepimiz biliyoruz, bir dileği yerine getirmek kudretidir. Fakat arkasında hiç bir fikir bulunmayan bir irade ne yapabilir ve hangi dileği yerine getirebilir?
Yazan: M. NERMİ
SEÇİMLERİN no zaman yapılacağını, Kamutayın ne zaman toplanacağını biliyoruz artık. Yurdumuzun ötesinde, berisinde söylenen nutukları propaganda faaliyetinin kızışmaya başladığını gösteriyor. Şimdi bizim kendi kendimize yönelteceğimiz son derecede ehemmiyetli bir soru vardır:
— Bir propagandadan ne bekliyoruz?
Biliyoruz kİ, blltUn demokrasilerde seçim faaliyeti propaganda ile a-çıJır ve her parti, ne yapmak litedi-ğrini geniş halk yığınlarına propagandaya başvurarak anlatmaya çalışır» Onun için «oçim propagandaları karanlık ve anlaşılmazı güç fikirlerden, görüşlerden, teorilerden ziyade vatandaşları tam bir aydınlığa kavuşturan ve onların btltiln kararsızlıklarını, şüphelerini gideren prensip ve program tahlillerinden faydalanmak zorundadır. Böyle bir İhtiyacı kaı-şılıyamıyan bir propaganda ise gayesinden büsbütün uzaklaşmış, de-dikodulaşmış, hattâ yolundan gıkmış lüzumsuz bir heyecan vasıtası olmaktan kendisini kurtaramaz. Demokrasilerin, halk meyillerini, dileklerini, ihtiyaçlarını dile getirmek İçin, istediği propaganda şekli de elbette bu değildi
Önümüzdeki günlerde, haftalarda MQ*m propagandamızın hangi yönlerde gelişeceğini va nasıl renkleteceğini kestiremezsek de, şimdiye değin -söylenmiş olan nutukların elimizdeki metinlerine bakarak diyebiliriz kİ, aradığımız aydınlığa bizi e-riştirecek yola henüz adım atmamış bulunmaktayız, öyle zanıyorua 1(I, Türk vatandaşının mutlaka bilmek iztediği şey, şu veya bu partinin, seçimi kazanması veya kaybetmesi değildir» Seçimler, seyircilerini heyecanlandıran futbol maçlarına, pehlivan güreşlerine benaelilemediklerl için, biz onlarda kuru bir kuvvet zaferinden ziyade bir fikir, bir görüş ve prensip aaferl aramak zorundayız, geçimlerde yalnız kuvvet zaferine bağlanmak, zeçlm faaliyetinin manasını değiştirmek demektir. Bq anlayışa göre, seçim propagandası bir güreş ve maç hazırlığından çok başka bir şeydir ve her şeyden önce au katılmajıuş bir fikir ve prensip mücadelesidir. Bu bakımdan her vatandaş, yurdumuzdaki partilerin ne yapmak istediklerini bilmek, incelemek, ondan sonra da kararını vermek gibi çak büyük bir sorumlulukla karşı kargıya kalmış bulunmaktadır, Türk milletinin mukadderatı bizim sorumluluk duygumuzdan gelecek kararlara bağlıdır.
geçimler, hiç şüphesiz, partilerimizin sık sık söyledikleri gibi iihIİİ iradenin ifadesi sayılırlar, İrade sözü ise, hıımı hepimiz biliyoruz, bir dileği yerine getirmek kudretidir. Fakat arkasında hiç bir fikir bulun-miyan bir irade ne yapabilir ve hangi dileği yerine getirebilir? Demek oluyor kİ, bizim seçimlerden beklediğimiz şey kupkuru bir milli iradenin belirmesi değil, fakat bu iradeye mâna ve çekirdek verecek milli bir faaliyet programıdır. İzte biz milli iradeden ve onun beklenilen zaferinden bel hol bahsederken hu iradeyi nasıl kullanmak istediğimizden bir türlü bahsetmek cesaretim gösteremiyoruz, Dünlük hayatımızın en ehemmiyetsiz iğlerinde bile, birine, bizi temsil etme yetkisini verirken şartları-


nıızı koşar ve bunlara şiddetle saygı gösterilmezini isteriz de seçim gibi millet mııkaddoratım doğrudan doğruya ilgilendiren büyük bir karar a-dımında nasıl olur da başka türlü düşünebiliriz? Onun için biz seçim propaganlarından geniş bir fikir ve prensip aydınlığı beklemekte son derecede haklıyız. Tâm ve yapıcı bir vıilli İradenin doğmasını Utiyoraak bu iradenin konusunu da mutlaka bütün dallanışlarıyla ve soğukkanlılıkla münakaşa etmollyiz. Sız bize oylarınızı veriniz de ondan sonra neler yapacağımızı görürsünüz, demek, demokrasi ideallerine son derecede aykırı olduğu gibi, mânaaızdır da.. Nerede bir yotki varsa onun yanıba-şında da mutlaka bu yetkinin hudutlarını çizen şartlar vardır.
Bizim seçim propagandamızda, yukarda kıcasa söylediklerimizden başka, karıştırılmaması gereken ve aradığımız aydınlığı öteden beri güçleştiren çok ohemmlyetll bir mesole-mizi, sırası gelmişken hatırlatmak isteriz. Biz, her nedeni», deu/ehu Amme hUmotlorlni parti programlarımızın içine alıyoruz. Bunun hiç de doğrıı olmadığını ve demagojiye geniş ölçüdo yol açtığım saklamak fikrinde değiliz. Yollar açmak, okullar, hastaneler kurmak, sağlık teşkilâtı yaratmak, hastalıklarla güreşmek, llh, rejimi ne olursa olsun, her devletin en başta gelen vazifesidir. Bir devlet bunları da yapmazsa, bu en büyük sosyal teşkilâtın hiç işlemedi* ğini kabul etmek lâzımdır. Biz, devletin ister istemez yapmazı gereken ve onun normal faaliyet çerçevesi 1-çlne Biran işlerje, seçimlerin konusunu veren asıl politika dâvalarını birbirlerinden mutlaka ayırmak zorundayız.
Seçimler, millet hayatım tam mânasıyla ilgilendiren politika dâvalarının ne şekilde çözülmesi lâzım geldiğini anlamak maksadlyle halkın fikrini almak muamelozi demektir. Demokrasilerde halk kontrolü adım verdiğimi» »oy do budur. Bu kontrol, sırasında, âmme hizmetlerine kadar da uzanabilir. Fakat kontrolün asıl konusu doğrudan doğruya politikadır. Biz politikayı burada dar bir mânada düşünmüyoruz, Devletin bir iç ve dış puhtikası olduğu gıhi kültür, istihsal, su, nüfus, ilh, gibi çeşit çeşit politikaları da vardır, Bundan da anlaşılıyor ki, seçim propagandalarında Türk vatandaşının bilmek istediği dâvaların sayısı hiç de a» değildir.
Türk vatandaşı, aynı gök altında ve aynı toprak üstünde uzun bir tarihin yarattığı baht birliğini paylaşan Türk insanlarının kurduğu partilerin İyi niyetlerine bütün varlığı ile inanmaktadır, Fakat çok ehemmiyetli hayat dâvalarının çözülmesi yalnız iyi niyetle mümkün değildir, Bilgiyle desteklenmiyen iyi bir niyet tarihin hiç bir çağında beklenilen yemişleri vermemiştir, Onırk için her vatandaş, dirlik dâvalarının nasıl Çözüleceğini mutlaka bilmek zorundadır, Seçim propagandamıza düşen en büyük vazife de elbette budur, Bizim oylanmı»ı istiyenler, bu oyları nasıl kuiianacakiarmiıhizden »Jdkı-lan yetkilerle ne yapmak istediklerini bi^e söylemelidirler. Bunun daha sonrası yoktur. Onun için sosyal sorumluluğunu duyan her vatandaş parti propagandalarında tanı bir aydınlık aramaktadır, Partilerimiaden bu dileğin yerine getirilmesini istiyor ruz.


Endonezya durumu vahametini aynen muhafaza ediyor
Âsi Yüzbaşı fîziz’e dört günlük bir mühlet verildi
Makassar, 7 (AP.) — Doğu Endo-negyg Başbakanı Dlappari, bugün, û kişilik Wr heyetin cumartesi günü Jakartaya giderek merkez hükümeti ile Endonezya Cumhuriyeti ve Doğu Endonezya arasındaki müzakerelere iştirak edeceğini bildirmiştir.
Heyet, Milli Eğitim Bakanının riyasetinde bulunmaktadır.
Jakarta, 7 (AP.) — Endonezya
' Mhı JllH ili ' Hl" * llh U6lliM||||ı|-a4ip l(S|*ı *(14- -İti* — hhx*
Llvorno'dcı şiddetli depremler devam ediyor. Pİza kulesi tehlikede
Rama 7 (YİR8) — Bir haftadan heri şiddetli yer aaraıntılarına maruz kalan Livorno şehri boşalmıştır. Binlerce kişi, ordu depolan tarafından tsmin edilen çadırlarda yatıp kalkmaktadır. Bu sabah şehri Barsan şiddetli bir zelzele, soğukkanlılıkla Paskalya yortusuna hatırlananları da şehirden kaçırtmıştır.
Mimar ve ingaat mühendisleri, Livorno şehrinden otuz kilometre kadar mesafede bulunan Pizza kulesinin yer sarsıntılarından ne derece zarar gördüğünü ve sallantılara mukavemet edip etmeyeceğini tetkik etmekle meşgul bulunuyorlar .
Pizza kasabası, altı gün İçerisinde, yirmi şiddetli zelzeleye maruz kalmıştı».
Birleşik Cumhuriyeti, Makasları a-linde tutan âsi yüzbaşıya teslim olması için salı gününe kadar mühlet vermiştir.
Hükümet sözcüsü, âsi yüzbaşı A-zizin çarşamba güntl yapılan ilk müracaata cevap vermediğini söylemiş ve Dngıı Endonezya Hükümetine mensup yüksek rütbeli şahsiyetlerin âsileri desteklediklerinin tahmin edildiğini ilâve etmiştir,
MoCornıiok diyor ki;
Birleşik Amerika dışında dünyanın en medenî memleketi Türklyedir
New • York 7 A.A. (United Press) — Chicago Tribüne muhabirinin kendisiyle yaptığı özel bir mülâkatta bir müddet evvel Türkiyeyi ziyaret eden Amerikalı tâbi ve naşir R. McCor-mlck, TUrklyenln Birleşik Amerika dışında dünyanın en medeni memleketi olduğunu söylemiş ve şöyle de-miştlr:,_____'
•‘Batı Avrupanın dekadan bir devir yaşamakta olduğunu zannediyorum.,,
McCormick, başlıca Türk gazetelerinin havadislere alt resimleri tıpkı Amerikan gazeteleri gibi bastıklarını sözlerine ilâve etmişti*
Kazanan numaraların fam listesini neşrediyoruz
MIHI Piyangonun 7 ninen 1050 çekilişi dün Ankarada eaat 13 te yapılmıştır. Kazanan numaralan yasıyoruz: 400.000 Hra ikramiye knr.annn numara .142710 kazıman 803088 kuzunan 440273 kıınınıın
153321 220129 322250
numaralar
numaralar
nurnarnlıır
047864 112004
220527
370718
301028
808488 462433
081610 J26947 227771
277710
307269
882605
470906
004925
055890
091641
038452
0605l8
003573
110186
147087 107157 238046 203106 356338 386624 419862 472673 4*8851)
140853 100521 271891 310075 308048 302010 42MM13 475108
080803 114*92 250445
280791
341656
887160
081709 152154 958337 297425 345481
408631
I(ılgımını numarnlnr 061501 142511 228787
279975
320120
888975
478834
kıt zuııan numnrnhır
039161
077452
095000 121088
130684
1671106 901500 271083
322331
378876 378333 38429
806670 806728 400030 130793 436354 442|oiı 477782 477878 480997
045341 082976 0(16886 122802
1 10820
158910 913851 372853 340740
046729 083615 100026 123194 144509 159720 228451 277003 340787
003128 037867 059776 100935 113106 137077 154152 161360 172188 106308 283400 252300 230697 293229 313096 343331
376041 370597 42111 480308 460708 462047 (84707 401478
007004 048088 073687 HH04H 110(166 140418 155361 161285 173880 201308 884254 256159 234053 805407 818864 31(1786
O2O4OII 050180 074713 107098 120632 141715 160488 107503 186580 202755 284457 257218 230250 208516 831331 303243 886463 438458 470230 406000
021711 053704 083129 lo.’HHlK 131778 142810 156490 160406 1H8461 318564 388504 200028 240620 308760 334866 37Ü150 301009 486407 474681 407808
028003 055701 003300 111755 122201 1416141 158803 170308 100314 280789 300950 264713 243093 31)00(21 338216 372350 390240 438783 475748 (109540
20.0110 lira iknıınl>c
164084
10.000 lira ikramiye 177828 215721 248308 5.090 llrıı İkramiye 019539 072303 102699
459175 470147 481775 495345 2.060 lira İkramiye 005734 098800 155262 350004 300549
864067 418400
1,000 lira İkramiye
000203 051423 000703
100381
23807 124026 120469
146118 178210 380653 287533
343002 386905 414477 460737 487758
500 Hru İkramiye kaşanan nıııımrnhır 000315 031675 057817 009186 111043 137116 160714 168832 171003 100025 276662
351853 227998 203750 313770 342571 876001 402678
449666 476831
100 lira İkramiye kaşıman numaralar Ben üç rakamı (173, 340) Ha nihayet bulan 1000 mırnava yüzer llrn,
80 Hra İkramiye kaşanan numaralar • »on İki rakamı (60) ile nihayet bulan 5000 numara yirmişer lira,
10 llru ikramiye kasannn numaralar »on iki rakamı (03, 58) ile nihayet bütan 10,000 numara nnar Hra,
A Hra İkramiye kıısanan numaralar
»on rakamı (6 ve 8) İle nihayet bulan 100.000 numara beşer liva İkramiye alırlar,
Bu çekilişin 100,000 liralık hllyük İkramiyesini kazanan tam bilet İstanbulda satılmıştır.
80 bin Hra İkramiye kazanan biletlerden hir parçası Ankarada, İKİ parçam İstanbulda satılmış ve bir parçası saiıl» mak üzere Aksaraya sevkedllmiştlr,
10 biner Hra ikramiye kazanan bilet-Tokat, Adana, Antalya. Bergama ve Nasllliye aevkedllmlştir, Aooo lira İkramiye kaşanan biletlerden 3 ü «atılmak üzere tamire, diğerleri Balıkesir, Sivas, Tokat, tatanhul. Kayseri, Bursa, Ada^ uç, Bayındır ve Tnısusa gönderilmiştir, 9000 Hra ikramiye kazanan biletlerin 15 tanesi jstanhubı, 3 er tanesi İzmir ve Adannya, ikişer tanesi Raklşehlr, Ku-vaoaau, Gaziantep ve Akşehlve, 17 tanesi de yurdumuzun muhtelif şehir ve ha-«ahularına satılmak üzere gönderilmiş, 7 tansşi de Ankarada satılmıştır.
Nizip’te görülmemiş bir .el baskını
Nizip 7 (AA) - Dün akşam kasabada 60 - 70 seneden beri görülmemiş bir «el baskını olmuş, nehir «uyu 15 - 20 metre yükselil yapmıştır. Köylerde üç evin yıkıldığı, bir hayvanın öldüğü haber alınmıştır. Ka-Obada can kaybı yoktur. Nehir boyu üzerindeki telefon hattan bozulmuş olduğundan tanı haber alınamadığı gibi bahçelerde vukua gelen haşarat da henüz tesbit edilememiştir.
Sürtte bereketli yağmurlar
Siirt 7 (A.A.) — Dünden İtibaren fâsılhh yağan yağmur halkı sevindirmiş, çiftçiler için parlak bir mah-eul yılı müjdesini vermiştir.
Siirt, elektriğe kavuştu
70 kasabanın su işi de ele alındı
Siirt 7 (A.A.) — Belediye Başka-nının büyük gayrotiylc kurulan elek, trik santralı tamamlanmış ve bugün işletmeye açılmıştır.
İlin yetmiş kadar kasabasında yapılacak su tesİBİeri işi de ele alınmıştır. Silrt'e beş kilometre mesafede bulunan Botan suyunun şehre getirilmesi (çln gerekli hazırlıklar tamamlanmak üzeredir,
Belediye bundan başka anacatfde-lerin parke İle döşenmesi ve ağaçlandırılması, şehrin imar plânının tatbiki konularında da esaslı teşebbüslere girişmiş bulunmaktadır.
0. H. P. • Kudret gazetesi dâvası
Ankara 7 (Huaua! muhabirimiz bildiriyor) (— C. H. P. Genel Merkezi tarafından Kudret gazeteal a-loyhine açılmış bulunan hakaret dâvasına 1 inci Asliye Ceza Mahkemesinde bugün de devanı edildi. Duruşmada C, H. F. avukatı dâva konusu yazı ve karikatür İle haysiyetlerinin ronolde edildiğini İleri bin Ura tazminat talep etmiştir,
Kudret gazetesi hakkında müdafaaya ve hâkimi retlcletmlşlerdir, Bu vaziyet Üzerine dosya Keskin Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına sevkedlle-çektir,

sürerek 60
mesulleri esas geçmemişler
Çlçekpaıarında yapılacak 1$ Hanı ihale ediliyor
Ankara 7 (Hususi muhabirimi» bildiriyor) — Vakıflar İdweslnco İstanbul Yenieami arkasında Çiçekpa* sarında inşası tasavvur edilen büyük İş Hanının tafsilâtlı plânı tamamlanmış gibidir.
Verilen malûmata göre bu hanın inşası 1,5 milyon lira civarında bir paraya mal olacaktır. İnşaat pek yakında ihale edilecektir.
II i
HIUri4HlıUUMU-ŞBiii!'UliiH|UU»nituat« İlil UIM**J*UÜi|4lW4i4llU4U2UI|;l**1
ttMlltttmta?HllWllHUUIIUİHmhiMhHHIHiiiiiiliiiilllHmunHt-HmjHCgltfemUjmmiİhiMmiMLIItllluiii;
Kapalıçarjıda bir çeşme açıldı
Kapalıçarşıdaki çeşmenin tamir edilerek açılmam mUmteehetlyta dün saat 12 de bir tören yapılmış, Vali ve Belediye Reisi Ord. Prof, Fahroıldln Kerim Gökay 11e Kapalıçarşı Onarma ve Kovuma Derneği Başkanı tarafındım nutuk-
lav verilmiştir. Vali Fahıeddin Kerim Gökay, töronden aonva W|imn valiye-ti ve çarşı esnafını atakadar eden mevzular hakkında lltflhterden Ufthöt elmif ve Mezat Müdürlüğünü teftlg etmiştir.
1“
Kısa haberler
General Coiliıı Kahireden ayrıldı
Kahire, 7 A.A, (UnlterJ PreaB)— General CallIna Kalllrede bulunduğu müddet zarfında Kıral Faruk tarafından kabul ediinıi» ve Harbiye Bakanı Mustufa Nusıet Bey ile Mıuır Başkomutanı Muhammet! Haydar Pagayı ziyaret etmiştir.
El Gamer gazetesi Colllns'in İngiliz qali8iyotlerl ile bütün Orta-doğuya ait İngiliz Amerikan plânlarını incelediğini yazmaktadır, Collins dün uçakla Trabluzn hare, ket etmiştir, General beyanatta bulunmayı reddetmiştir.
Suriyede Ulânıiyet resmî devlet dini oldu
Şam, 7 (AP) —» İyi haber alan bir kaynaktan verilen malûmata gbre, 38 kişiden müteşekkil olan Müeoaesan Meclisi, Suriye Devletinin resmi dini olarak lalam dinini kabul etmiştir.
Meella müzakerelerinde 23 âza mevcuttu kİ, bunların ikisi müstenkif kalmış, yedİ6İ aleyhte rey vermiş vp 14 kişi de lehte reyini kullanmıştır,
Aynı zamanda, toprak tahdidi tasarısı da kabul edilmiştir kİ, Meclisle müzakeresine başlandığı zaman, ciddi nyıhalefet yaratacağına muhakkağ nazarı ile bakılmaktadır.
Amerika, t^ralle ağır silâh vermlyeoek
Wııahlngton, 7 (AP) — Birleşik Amerika, İsrail’in ağır silâhtar talebini rtniıletnıtalır.
Yetkin kaynaklardan verilen malûmata göre, İsrail’in bazı hafif silâhlar ve jet uçakları alma* sına müsaade edilebilir, fakat tank ve ağır tap gibi silâhlar verllmh yccekti».
Resmi çevrelor bu talebin, Ame» rlkuda, kendi ihtiyaçları lie komünist tehdidlndo bulunan Batı Avrupa devletlerinin İhtiyaçlarını karşılaynouk kadar ağır silâh bulunmaması yüzünden reddedilmiş olduğunu kaydetmektedirler.
Doğu Almaııyada beı? parti tek liste üzerinde anlaştı
Berlin, 7 A.A, (AFP) — Alman halkı için yayınlanmakta olaıı “Neue Zeitung” adlı Amerikan gazetesinin bildirdiğine göre, Doğu Almanyadaki b^ş siyasi partinin şeflerj gelecek eklinde Alman Demokrat Cumhuriyetinde yapılacak seçimler İçin tek liste mini tasvip etmişlerdir.
Borlinln Sovyet kesimi resmen Alman Demokrat
huriyetine bağlanmadığı için buranın seçimlere iştirak ettirilmemesine karar verilmiştir.
siste-
henüz Cum-
Nâzım Hikmef'in affı
R Ktaan
. . , ..
yolunda teşebbüsler
Mahkûmun avukatı, Başbakan Yardımcısı ve Adalet Bakanı ile görüştü. Diğer avukatı ise İstanbulda basına izahat verdi
1
Teknik üniversiteliler affın aleyhinde
Ankara. 7 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — 28 soneye mahkûm bulunan ve hâlen Bursa hapishanesinde cezasını çekmekte olan şair Nazım Hikmetin affı için uğraşmak üzere buraya gelen avukatı Mehmet Al! Se-bük dün resmi makamlarla yaptığı temastan aldığı neticeler hakkında şu izahatı vermiştir:
"— Bugün evvelâ Başbakan yardımcısı Nihat Erimle Nazım Hikmet meselesini bitaraf iki hukukçu gibi etraflıca konuştum. Fikir teatisinde bulunduk. Bilâhare Adalet Bakanı Fuat Sirmen ve Hapishaneler Umum Müdürü Sakıp Güran ile de bu mevzu üzerinde uzun boylu görüştük. Ayrıca Nazım Hikmetin hemşiresiyle birlikte İkinci defa olarak Adalet Ba» kanını ziyaret ederek tekrar fikir teatisinde bulunduk.
Bugünkü temaslarım neticesinde bu meselenin büyük bir anlayışla karşılandığım memnunlukla müşahede ettim. Formalite güçlükleri dışında pek yakında meselenin halledileceğini kuvvetle umuyorum. Bu anlayış havası karşısında cidden müteşekkirim. Bu ümitle meta açlık grevini derhal bir telgraf sine grev kararını kak tehir etmesini
tim. Bana olan fevkalâde itimadını
Naaım Hlk’ tehir etmesi için çektim ve kendl-şlmdilik muhak-bir daha rica et-
Yunan Talebe Grupu, dün Valiyi ziyaret etti
İki günden heri şehrimlsrle bulunan Atina Toluıllc Üniversitesi Mimari Fakültesi Profesör ve talebeleri dün sabah Vali ve Belediye Başkanı Fahreddln Kerim Gökay’ı «lyarot etmişlerdir.
Vali ve Belediye Başkam Yunanlı ta-lekelere ”Haş Reldinta” diyerek evoüm» le şunlar» söylemiştir:
“Milletlerin tarihinde bazı nahoş hâdiseler geçmiş olabilir. Fakat bunlar dostluk ve kardeşlik milnMohetlerlnln devamına mâni otamaz.
İstanbulda yagayan Rum vatandaşta-rımız da bu ruh dahilinde tam mfınasly-le Türk vatandaılığı içinde ömür aürü» yortar. Bu alyarelinta beni çok müte-haaalfi c(tl,u
Valinin hitabını müteakip kafile başkanı Valiye tefekkür eden bir hitabede butanmııı ve( “Türk Milleti dalma İyi hâtıravim fiakhyacağımıv eon deveeede samimi ve dostane bir hava İle knrvv olmamıadan dolayı duyduğumuz derin hirierlmtai de araedarlv.. damlat İr.
Millet Partisi, bir beyanname neşretti
Millet Partisinin Kadjköy Hço toşkb lâtı dün bir beyanname neşrctmlştir. Bu beyannamede partinin gayoierl anlatılmakta. okonomde sistemleri yükünden C H. P. ve D. P. şiddetle tenkld e-dllerek: “Ferdi teşebbüMİevl tahdit e-dnrek devlet sarmaycolHölnln doÇmasına sebep olan ve memleket ekonomisini müfrit sosyalist sisteme kadar götürdü-öü için vatandaş» pnhahhlı ve geçim morlukları Icindo bırakan Halk Partisinin devletçiliği ||e bunu aynen programına kabul etmiş olan Demokrat Partinin devletçiliğine, şiddetle muhalif nulmaktayta.,, denilmektedir,
bıı«
Düzeltme
Dünkü nüshamızda alelitrlkUrın sileceğine dair olan haber sehven 7 yıs yerine, 7 nisan olarak dişlim iştir. Düzeltir, okuyımuiannu^clsn özür dileriz.
rtiN’tMilir
ke-ma-
»âlâ yolunda feci bir kamyon kazası oldu
5 kişi öldü, 9 kişi de ağır surette yaralandı
Ankara 7 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Bugün sabaha karşı Bâlâ yolunda feci bir taşıt kazası neti, ceninde 5 kişi ölmüş» 0 kişi de ağır surette yaralanmıştır. Ankara ya doğru gelirken «kasayı yapan kamyonda 20 yolcu bulunuyordu.
Amerlkada yeni uranyum madenleri
Wa8hlngton, 7 A.A. (LP8) — Haber verildiğine göre, Arlaonada 8 yeni tip uranyum bulunmuetur. Uzmanların tahmin ettiklerine görü bu madenlerde % 30 İlâ % 40 nispetinde uranyum vardır.
Hindihtanda İçki yasağı kanunlaştı
Bombay! 7 A.A. (United Trcusı — İçki yasağı kanununu dün ak-Bombay vilâyetinde resmen açan Hindistan Cumhurbaşkanı Rajendra Praaad, bu yasağı »a-manimizin en büyük sosyal tedbiri olarak vasıflandırmıştır.
Kanun, geçen hafta yürürlüğe girmekle beraber şuhir içki yasağının kanunlaşması münasebetiyle 7 gün bayram yapmaktadır.
B. M. İnsan Hakları komisyonunun yeni bir kararı
Lake Success, 7 A.A. (Reutori ve iAFP) — Birleşmiş Milletler insan Haklan Komisyonu herke-8in yaşama hakkının kanun ile korunması prensipinl kabul etmiş ve keyfi tevkiflerle mecburi çalışma meseleleri hususunda tazminat hakkı meselesini incelemiştir.
yakından bildiğim için İnat ve kararında musir olmasına rağmen teşebbüslerimin müspet netice vermesine engel olmayacağını umuyorum.,,
Diğer taraftan mahkûmun avq. katlarından İrfan Emin Kösemihal-oğlu da dün Cumhuriyet gazetesinde yaptığı bir basın toplantısında mü-ekkilinın affı lehindeki çalışmaları etrafında İzahat vermiştir.
Teknik Üniversite Elektrik Fakültesi Ta I e Ih» Cemiyetinin protestosu
Bu arada Teknik Üniversite Elektrik Fakültesi Talebe Cemiyetinin dün yapılan fevkalâde toplantısında Nazım Hikmet meselesi hakkında verilen bir takrir üzerine, umumi efkârda bulanık bir hava yaratmak istiyenler şiddetle protesto adilmiş ve Cumhurbaşkanjyle Başbakana şu telgrafların çekllmeeino karar verilmiştir:
“Anayasanın Zatı Devletlere tanıdığı yetkiyo istinaden Nazım Hikmetin affı yolunda yapılan müracaatları gazetelerden ürpererek okuduk. Dün Türkiüğe kastedenler bugün bir kahraman olarak gösterilmesini tasvip etmiyor, hürriyet düşmanlarına hürriyet verilmemesini istiyor vi bu hususta vereceğiniz kararla bizimle beraber olacağınıza inanıyoruz.
Ellerinizden öperiz.,,
ekmek darlığı yaratıldı
Ekmek çetintalnln «4-88 randımanlı *-tarak dofrtamael notlceil baaı fınr>» nlrda kâfi ekmek bulunamadığı hakkm-daki şikâyetler hacrine Vali ve Belediye Balkanı Prof- Gökay dün sabah bir kınım fırınları tefti» clmlv vo Fırıncılar Cemiyeti tem allcll eriyle görüşmüştür. Fırıncılar günde Uç İşçi ekip! çalıştırmak zorunda kalmaları netlceal ma*» raflarının artmış olmasına rafcmen belediyenin ucuzluk prenHİpine uyarak fiyatı arttırma dileğinde hulunmıyacak-Jarını ve muvakkat mkıntmın geçeceğini eövlemiylerdlr. Sabahleyin şehrin muhtelif semtlerindeki fırınlan teftiş fiden Vali ve Belediye Başkanı Gökay ekmeklerin hol ve renklerinin beyaelaı-mış olduğunu görerek memnunluğunu bildirmiştir.
İstanbul, 500 üncü fetih yılına hazırlanıyor letantnılun beş yüzüncü fetih yıldönümünü kutlamak üzere Ankarada alâkalı ha kanlıklararaeı komisyon tarafından bir program hazırlanmıştır. Bu program yakında belediyoye gelecektir.
Haber aldığımısa göre, fatih yıldönümü münn«ebeliyle şehrimize bir çok eğlence trupları dâvet edilecek, milletler-aranı bir tanr kurulacak ve bilhafles meşkûr günde yeniçeri kıyafetine girecek olan askeri birlikler letanbulun fethini canlandıracaklardır.
Üniversitede haziran devresi İmtihan hazırlıkları üniversitede haziran devresi imtihan basırlıklıırına başlanmıştır. Fakülteler bu aşna 81 mayısa kadar öğretim yapa* Gaklardır. Yabancı diller okulu müdür-lüğü tarafından fakültelere gönderilen bir tamimde, haalrnn devresi İmtihanlarına girecek Öğrencilerin nlaan S yi içinde imtihan harçlarını yatırmaları ve sözü geçen okula müraogat etmeleri Usım geldiği bildirilmiştik İmtihanlar mayısta yapılacaktır.
Dünya Sağlık Günü şehrimizde de kutlandı
Dün, Dünya Şatlık Günü olduğundan şehrimizdeki bütün okullarda törenler yapılmış ve günün ehemmiyetini tebarüz ettiren konferan.star verilmiştir. Talebelere verilen Işahat. Sağlık Müdürlü-giluün bastırarak Milli Töğltlm Müdürlümü vasıtasiyle okullara daüıttığı sirküler terden alınmıştır. Bu sirkülerlerde, bilhassa Dünya Sağlık Teşkilâtının önemi, gaye ve kuruluşu etrafında izahat mev-OUttu,
İlkokullarda tatil
Şehrimiz ilkokullarının yar. tatiline başlama günleri tesbit edllmtaür. Buna göre ziraatla uğraşan köylerde tedrisat 27 mHnndu, dlfier bir hısım köylerde İse H mayısta nihayet edecektir.
Şehir İçindeki ilkokullarda tedrisat. 21 mayıea kadar devam edecek ve beşinci sınıfların imtihanları haziranın ilk haftasında yapılacaktır,
CJ-L.- "
Avukatların senelik yemeği
lntanbul Baronu avukatları dün au-nam Tak«lm Belodlya Oaılnonundâ nallk yemeklerini yomlnterdl* Toptan» tuta nehrimizin tanınmış bütün »vuhaV tavı, cavcılar ve yargıçlar haaır bulun, muştur.
Bu münitaobptte nög atan Bara wt»l Haşim Riifel Hakarar, bu kabil toplan* tılnnn meHİokl tesanüt bakımından ğs hemmlyetlnl belirtmiş ve 5 naneden ha* i'l davam fiden avukatlar yemeğinin bir gelenek halini aldığını antataraH» bunun sık aık tekerrürü avnunundi bu* lunmuştur.
Bilâhare koıypşan Çumhuriyat 3avaı-tn ih?an Kctanel bu kabil toplantıların Rtaumu (teorinde durmuo ve yemeğe İştirak odemlyen Adalet Bakanının cay-gl va «evgllerinf İblâğa mamut bulun» dutunu bayan etmletir, Toplantı geç vakte kadar büyük bir aamimlyat nn-vaeı lçlnda devam ethlştta
Munich’te Türkiyat Enstitüsünün çalı,maları 1918 lenealnde llutaa edilen Yakıngark tarih ve kültürü kürsüsü yanında, Münih Üniversitesinde bir de Türkiyat Ens-titü.şü ihdas edilmiştir. Bu iki enstitü v&ktlyle Bükreş ve Yaş üniversitelerinde birer Türkiyat Knatllüsü kurmuş olan Prof. Babinger tarafından idare e-dilmolttedir.
Yeni enstitü şimdiye kadar 6900 oilt» lik bir kütüphane vücude getirerek bugün Avrupanın en büyük Tmhı HJn»-tltiteli olarak vasıflandırılmaktadır.
Prof. Babinger 1939 da Kiel’de vefat edep Alman müsteşriklerinden Prof. T. Mansel'in kıymetli kütüphanesini satın almaya muvaffak olmuştur. Bu kütüphane tahminen 4000 cilt Türki.vata dair eser ve bilhassa tahminen 950ü eski Türk basma eserini muhtevidir.
Üniversiteli turist rehberlerine konferans
Türkiye Milli Talebe Federasyonu Turtam Komisyonunun büyük bir muvaffakiyetle yetiştirmekte oklumu Uni-verAiteU rehberler bu hafi» pavar günü ena| jn da Teknlh ÜnlverMitedr Teheln öv tarafından verilecek olan Topkapt »arayı mevaulu akademik konferansa lltlrak edeoeklenlir. Aynra hueual surette temin edilen filmler »hMtorileoek-tir. Bu konferansa diğer meraklılar da yelebilir.
Türk tabiiyetindeki Çek kemancısı, hasta olduğu için gelişini tehir etti
Dünyaca meşhur Çek kemancısı, Türk tahılyetlndokl Yasa rrihadanın. bugün şubviıntae «eieüeölni lılldivmlştik. Son dakikada alâkalı müssaeseys gelen h|r telgraftan sanatkârın hastnlanaralc Ro-madp. kaldığını ve gelişini tehir ettiğini Öğrenmiş buhınuyoruz. Bu vazıyete göre vlriOctspn memleketimize hangi tarihte geleceği belli değildir.
" •» 4Tfl ® Ok" ğ • • • • * ■ I 4ÜKEF5»SEi3l
(41

Hür Sanayi İşçileri Sendikası Çalışma Bakanlığınca kapatılmamış
Hıir Mensucat Sanayi İşçileri Sendl-luısının Çalışma Bakanlığının emriı İe kapatıldığı buzı gazetelerde yazılmıştı
İstanbul Bölge Çalışma Mildür| tarafından gazetemize gönderilen
yazıda bakanlık tarafından bu husıi tl. her hangi bir omır vorilmmllğinl ve sendikaları kapatmak hakkının ka( u-ııen doğrudan doğruya adalet makann larına alt olduğu belirtilmekte ve ka* nunıın menettiği siyasi faaliyet vyku-bulduğu takdirde sendikalar hakkında takibat yapılmasının tabii olduğu bildirilmektedir,
“La Marselllalse” gemiliyle yarın şehrimize 350 seyyah geliyor
•'Messagertaa MarHImes,. Fransıı va* puı» kumpanyaöiniH 1049 senesinde de» nlso İndirdiği 20.000 icmluk “La Mar-selltaİHfi», transatlantiğiyle yann s&şt İT dit $ehrimtae elcaprlsi Fıansın ve Beb Çİkoiı olmak ttaerc 850 seyyah gelecektir.
Aralarında Fransanın tanınmış dnk’r (ortan da bulunun seyyahlar şehrlmi»-den «ah sabahı ayrılacaklardın
Oerek dekorasyon ve gerekse modern leıisat bakımından dünyanın en yeni ve en güzel gemilerinden biri savılan “La Maracillaise,, Marsilyadan hareketle Pireye uğnyarak İstanbul* gşb inektedir. Buradan Rodos, Beyrut ▼« Katanyaya u^nyacalctır.
Transattanttaln ilk defa Hmanımısa gelmesi münaaobetlyle acente tajafin* dan pa^or akşamı gemide vali ve Fransız »şeririnin luuır bulunacağı bir ziyafet psaartesl günü de bir kokteyl parti verilecektir.
Belediye Turtam Müdürlümü, seyyah? tarın şehri gesubilmelerl ve kendilerine gereken kataylıktann gösterilmesi için gerekli tertibat »İmıştir.
Haydarpaşa Lisesinden mezun olanların yemeği
Mnvdurpaşa Derneğinin yarın aaaı rllacoktir.
Lisesinden Yetişenler tertipledin ananevi yemeği 12 de mektep binasında ve-
■■■■■■■ ■ —
KÜÇÜK HABERLER
Yeşllâym Slrkeoldekl sebili tevsi e-dllmiş olarak bugün saat 14.30 da törenle açılacaktır
+ Devlet Denızyollıırı, yanıl personelinin yemeklerinde kalori yüksekliği temin etmek ve miktarını artırabilmek maReadlyle yemek paralarını yüzde 25 nispetinde arttırmaya karar vermiştir, Ahmet Mithat Efendinin hâtırasını anmak üzere yarın **uat 15 to Beykoz Haikevlndv h|r tören yapılacak ve merhumun büstü açılacaktır,
4. Bakırköy, Osmaniye sakinleri valiliğe ıııüracuat ederek, Bakırköy otobüslerinin semtlerine de uğramalarını iste-mişlordlr. O»mnn|yclilerln bu dilekleri serine getirilmiş ve otobüsler Osmanl-yeye de uğramaya başlamışın'.

HAVA RAPORU
Son 24 sual içinde yurdumuzda lıava Marmara. Ege. Doğu Anadoluda çok bulutlu ve yer yer yağıılı. diğer bölgelerde bulutlu geçmiştir.
Yağışlar yağmur şeklinde olmuştur,
Son 34 «ant içinde yurdumuza düşen yağış miktarları metrekarede Diyarba-Kırdu 26, İsparta, Siirt ve Aydında 14. Bandırmada 13. Erııırum ve Kartalda S, Çorlu. Muğla. Madln, Burdur ve Ur-fada 6, Kara kösede 5 kilon ramdır.
En djişük ı»ı Konya, Etlmügğut, Kırşehir ve Bileclkte 0 derecedir.
En yüksek un Adanadn 32 derecedir.
Bugün şehrimizde havanın bulutlu ve aağnaklı geçme»!, rüzgarların kuzey doğu istikametinde orta kuvvette esmesi, hararet derecesinde bir değişiklik olmaması muhtemeldir.
• •
Teknik Üniversiteli gençler, Sinan’ı, pazar günü İstanbul ve Edlrnede anacaklar
Büyük Türk deham koca Mimar »inanın 362 nci yıldönümü münasebetiyle 0 nisan 1050 puzar günü (Mimar Sinan ve Sanat Günü İhtilali) ynpılacakıır. İhtifal hazırhklarıylo Teknik Üniversite Talebe Birliğinde teşekkül eden bir komite meşgul olmaktadır. Tcebit edilen programa »öre, 8 nisan cumartesi günü SÜleymanlye Camiinde şehrimizin en maruf hafıahırı tarafından Sinan ve diğer Türk Miınat büyükleri için bir rnev-lüt okunacaktır. Paıar günü öğleden evvel Binanın büyük âbldcel Süleymauı-yede bir Ihtlfûl yapılacak vo hu ihlU I eenaBindu muhtelif hatipler Binanın • r-tlşttal tarihi muhiti ve sanat nl belirteceklerdir. Pazar giınü öğleden «unra Mimarlık Fakültesinde bir torca yapıtacak ve bu törende Sinan İçin meınleketlmlade ilk defa Can Egeli tavafından yapılını bual açılacaktır, Av-rica Edirnecta Sinan İçin yapıtacak Ih-lif ahi îetanbuldan kalabalık bir yükerk tabili gençlik kütleli iştirak etmek U-4vre cumartesi günü Edirneyo hareket edecektir.
Dün, Katoliklerin Paskalya Yortusuydu
Kudüs şehri varoşlarında Zeytlnda-ğındn yakalanan îaa, çarmıhı omuzunda olarak eski Kudüs şehrinin bugün Via Dolorosa diye anılan caddelerinden geçirilerek şimdiki Kamumu kilisesinin olduğu yerde çarmıha gorÜmiştl,
Hor sene Hıristiyanların matem günü olarak andıkları Mukaddes Cuma dola-.yislyle, dün bütün dünya şehirlerinde okluğu gibi îstanbuldalU Katolik kiliselerinde de âyin yapılmıştın
t
» Nisan 1550
Sayfa
—, Y E N î tSTANBUb
Demirperdemi yırtıp kaçanların hayatı:
Bize sığınan mülteciler, burada nasıl yaşıyorlar?
- 3 -
Memleketimizde yerleşenler veya sonradan başka tarafa gidenler içinde, pek çok kırallar, başbakanlar, bakanlar, sefirler ve ilim adamları bulunmaktadır
Vesikalara dayanılarak yapılmış bir edebî etiid
Tarihin ve edebiyat tarihinin indiyata ve dikkatsizliğe — hele zamanımızda — hiç tahammülü yoktur. Kuvvetini vesikadan alamıyan bir hüküm, ne kadar cüretle ortaya atılırsa atılsın çürüktür
Türkiyeye sığınmış olan mülte-çilerin. burada nasıl yaşadıklarını anlatmadan evvel, onların kendi memleketlerinden hangi sebepler altında kaçtıklarını kısaca söylemek isteriz.
Memleketimize 1947 den evvel de peyderpey mülteci gelmişse de, bilhassa bu tarihten sonra onlar, hiç fasılasız şekilde buraya doğru akmağa devam etmişlerdir. Başlangıçta, yalnız zengin ailelerin ferdterinden. münevverlerden ve serbest meslekte çalışanlardan mülteciler geliyordu. Çünkü, her tarafta aynı olup mahalli şartlara göre, ufak değişikliklere uğrıyan Bolşevik usullerinin komünıstleştirme plânlan, evvelâ bu sınıf halka darbe indirmekte idi. Fakat, sadece Bolşevik zihniyeti ile hareket eden sendikaların tazyiki karşısında bazı ameleler de, selâmeti kaçmakta bulup bize sığınmışlardı. Bundan sonra, Bulgaristan. Rıı-manyada ve diğer Balkan memleketlerinde kolhoz teşkilâtı zorla tatbik edilince, kaçma sırası köylülere geldi. Mülteciler arasında bu cins köylülere rastlamak, insanı gayrı ihtiyari teessüre sevkediyor. Çünkü biliriz ki, köylü, mukaddes tanıdığı toprağını ancak çok büyük felâketler, Afetler karşısında terke mecbur olur. İşte bu âfet, komünizmdir.
Buradaki mültecilerin büyük ekseriyeti, mühim bir mevkie ve şahsiyete sahip olmayan, kendi halinde kimselerdir. Zira komünist idare, hiç tefrik yapmadan, zalim usullerini herkese karşı kullanmaktadır. Bununla beraber, evvelce memleketlerinde çok mühim mevkiler işgal etmiş. şöhret ve isim sahibi kimseler de vardır ki. bunların bir kısmını, komünizm yüzünden resmî ve siyasi vazifelerinden istifa ederek Türkiye-, de kalmış olanlar teşkil eder. Memleketimize iltica eden bu mühim şahsiyetlerin bazılarına ait bir liste tertip ederek, isimlerini ve mesleklerini bildirmeği faydalı bulduk:
Arnavutluktan: Mehdi Bey Fra-şeri, eski Filistin valisi ve sonra Başbakan; Haşan Dosti, Hür Arnavut Komitesi âzası; Musa Yuka, eski İçişleri Bakam; binbaşı Abbas Kupi, Hür Arnavut Komitesi âzası; Gl. Cemal Arantlas.eski Milli Savunma Bakanı; ve Gazi Han Bessolt.
Bulgaristandan: Listenin başına, komünist manevrası ile memleketten çıkarılan ve bir müddet İstan-bulda kaldıktan sonra Mısıra giden Kıral ailesini koyabiliriz! Bu aile, Kıral Simion, Ana kıraliçe Giovan-na, Prenses Maria Luisa’dan ibaret olup kendilerine Albay Marçef refakat etmektedir. Geri kalan mülteciler de şunlardır: Nikola Balabanof, eski Ankara fevkalâde elçisi; Anton Antonof, aynen Ankara elçisi; Kosta Spısarevski, eski İktisadî müşavir; Mirço Konstantinof, eski ticaret ataşesi; Nikola Stançef, eski konsolos; Dimitri Karagözof, eski konsolos; Yanko Peyef. eski Tokyo elçisi; Prof. Georgi Petkof. sosyalist lideri ve mebus; Nikola Kosta Şopof. ziraatçi mebus: Stratia Skerlef. mebus; Albay Bogdan Velizarof (10
'4

rzın etrafında
dönmekte olan
yeni bir seyyare
Londra. 7 ıNafen) — Harvard Ü-niversitesi astronomları arzın etrafında dönmekte olan yeni bir ‘'seyyare,, keşfettiklerini bildirmektedirler. Bu keşfe büyük ehemmiyet verilmektedir Çünkü daha çok “asteroıdes, denilen bu cisimlerden binlerce olmasına rağmen yalnız arzın etrafında dönenlerden altısı tanınmaktadır.
subay ve 50 askerle gelmiştir); Arşen Nikolof ve Boyaclyef büyük sanayici; M i lan Popof, eski İstanbul konsolosu; Hrısto Popristef, eski İstanbul basm ataşesi; Albay Mihala-kef, Bükreşte eski askeri ataşe...
Çckoshn (ihyadan: J. Kolovrat
Krakoski, eski Ankara fevkalâde elçisi; Miloş Krupka, eski elçilik müsteşarı; Ludvig Dvorzak. eski Ankara ticaret ataşesi, Frantişck Hincik, eski İstanbul konsolosu; Bıukal ve Şalupek. elçilik kâtipleri. Bunlardan başka, 194S de hürriyeti seçerek bir müddet memleketimizde kalan dünyaca meşhur Çek keman üstadı Yasa Prihoda da vardır.
Macaristandan: Bela Andahazl
Kasnia, eski Ankara fevkalâde elçisi; Lukas Perenyi, Ankara elçilik müsteşarı; Gyula Gulacsı, eski fevkalâde elçi: Pal Fahri, elçilik kâtibi ve mebus; Gustav Ritsel, kâtip; Tecsi Emilia ve Riediııger, kâtipler; ayrıca. Macanstandan pek çok bahriyeli ve tüccar gelmiş olup memleketimizde yerleşmişlerdir.
Kolonyadan: M Sokolnıci, eski Ankara elçisi; Balinski, eski elçilik müsteşarı; Zımmal. eski askeri ataşe; Korsak, eski konsolos; Stami-zeski., eski konsolos; Kilczinski, eski konsolos; ve daha 10 yüksek memur.
Kumanyadan: Aleksandru Kıet-zianu. eski Ankara fevkalâde elçisi. Prof. Augustin Popa, milli komite âzası; Vasil Bibesku, eski İstanbul konsolosu; Vasil Ratziu, eski askerî ataşe; ton Ekonomu, eski deniz ataşesi; Aurel Decei, eski kültür müşaviri; Mircea Buesku, eski ticaret a-taşesi; Gitza Jonesku, eski iktisat müşaviri; Mircea Teoharı, vapur kumpanyası eski direktörü; ton Beler, Transilvanya vapuru süvarisi; Miron Stefanesku. ikinci süvari; büyük sanayici Malaksa ailesi; Emil Marinesku, sanayici Matei Gika Kantakuzino, mühendis; Albay M. Opran; M. Georgiu, gazeteci Vintıla Bratianu, avukat: Konstantin Abe-les, Stankulesku ve Stıatılesku pilot tayyareciler: Emil Ciurea ve Dimitri Popesku, Dimitriu ve Nunutza Du-mitresku, Katalin Vladesku - Olt, eski elçilik kâtipleri...
Yugoslavyadan: Dragişa Tzvetko-viç, eski başbakan; Petar Jivkoviç, eski başbakan; İlya Şumenkoviç. eski Ankara elçisi: Duşan Petkoviç. eski elçilik müsteşarı; Albay Vladi-mir Periç; Sokoloviç, eski elçilik müsteşarı; Luka Lukoviç, eski İstanbul konsolosu; Nenadoviç Pera-ziç, eski elçilik kâtibi Goleviç. eski İstanbul konsolosu; Albay Branko-viç, eski askeri ataşe; Gl. Ranasoviç, eski askeri ataşe; Momçilo Petroviç, eski basın ataşesi; Zindeviç .elçilik kâtibi; Vukoyçıç kardeşler. Moser, Drag-utin Franya, fabrikatör ve sanayici...
Evvelce de söylediğimiz gibi, bu şahıslardan bazıları Türkiyede kısa zaman kalıp Amerikaya; İngiltere-ye. Fransaya, Brezilyaya, ve Arjan-tine gitmişlerdir. Diğerlerinden mühim kısmı burada yerleşmiştir. Di-£er memleketlere, bilhassa Amerika-ya giden büyük şahsiyetler, orada kendi milletlerine ait “milli komite'* ler kurarak vatanlarının kurtuluşu için mücadeleye girişmişlerdir. Rus işgali altındaki Balkan memleketleri halkı da. hakikî hükümet olarak. Sovyetlerin kuklalarını değil, bu milli komiteleri tanımaktadırlar. Milletleri tarafından sevilen bu kıymetli şahsiyetler, içeriden halkın ayaklanacağı ve komünist esaretinden kurtulacağı günü bekliyerek. dışardan memleketlerinin hürriyeti için çalışmaktadırlar.
(Yarın 4 üncü röportaj)
Cenevrcde e«kl Cemiyeti Akvıım binası
”Beau Rivage” denilen ve içinde birkaç yüz kişiyi kolaylıkla barındıran büyük otelin başgarsonu, Lozan’da sulh müzakereleri yapıldığı sıralarda Lord Gurzon’un başına gelen tuhaf bir vakayı tekrar tekrar anlatmaktan kendini alamaz
■ OZAN tsviçrenin büyük bir üniver-"slte şehri ve ticaret merkezi olmasına rağmen, daha ziyade bir ziraat memleketinin merkezi manzarasını arzeder. Çünkü, bozanın arkasında büyük bir ziraat sahası bârdır ve bu ziraat sahası bilhassa harp zamanında. İsviçrenin muhtelif noktalarına gıda işleri maddesi bakımından büyük bir yardımda bulunmuştur, Lozan ismi, bizce ora üniversitesinde yetişen ve yetişmekte olan talebeleriyle ve bilhassa Lozan sulhiyle tanınmıştır. Türk İstiklâlinin büyük temeli Lozan Sulhu ile kurulmuştur ve TÜrkiyenin terakkisinin en büyük engeli olan kapitülasyonlara, orada nihayet verilmiştir. Lozan Palasın ihtiyar ve şimdi tekaüt olan kapıcısı. bu hâdiselerin canlı bir şahididir. Ne vakit bu otele gitsem bana ilk fırsatta bunları anlatmaktan zevk duyardı. Lozanın Cenevre gölü sahasının en meşhur yerlerinden biri o-lan Ouchv, bu hatıraların binbir misaliyle doludur. “Beau Rivage” denilen ve içinde bir kaç yüz kişiyi kolaylıkla barındıran büyük otelin baş garsonu, Lozan Sulhu müzakereleri yapıldığı sıralarda Lord Gurzon’un başına gelen tuhaf bir vakayı anlatmaktan kendini alamaz ve dinliyen-ler tekrar olsa dahi, tıpkı yeniden işi-tivorlarmış gibi dinlerler. Verilen büyük bir ziyafette, lokantada çalışan garsonların miktarı kâfi görülmemiş ve garson mektebinden yardım için talebeler istenmiş. Bunlar, belki na-zariyeyi gayet iyi bilen gençlerdi; fakat tatbikatları henüz o kadar fazla olmadığı için, bir tanesi, uzun ve gümüş tabak içinde bulunan ıspanak ezmesini Lord Gurzon’un arkasına dökmeye başlamış. Korku ile eli ayağı titriyen genç talebe, tekmil tabağı Lord Gurzon’un ensesinden a-şağıya dökmüş. Lord Gurzon hiç bir şey olmamış gibi tebessümle ayağa kalkmış, arka arkaya kapıya kadar gittikten sonca kaybolmuş. 5 dakika sonra, yanında taşıdığı ihtiyat yeni frak He. yüzünde her zamanki tebessümü, salona girmiş.
Bu Ingiliz, soğukkanlılığım ve devlet adamı denilen kimsenin her şeve kızmamayı bilmesi icap edeceğini gösteren güzel bir misaldir.
Lozan ile Cenevre arasındaki mesafe 62 kilometredir. Yine bu yol ü-zerinde sizi Cenevreye götüren adetleri sayısız trenler, otobüsler ve bilhassa otomobiller olduğu gibi, bir de bütün Cenevre gölü üzerinde yaz mevsimi esnasında muntazam hareket eden vapurlar vardır. Lozan ile Cenevre arasındaki fark. Lozanın
Alman ve Fransız kültürlerinin her İkisinden birer parça almasına mukabil, Cenevrenin ufak bir Fransız şehri manzarası arzetmesidir.
Cenevre şimdi artık Birleşmiş Milletlerin kuruluşiyie. Cemiyeti Akvamı da kaybedince siyaset alanında dünyanın merkezi olmak vasfını da elden kaçırmıştır. Eski altın para ile 17 milyon altın İsviçre frangına yapılmış olan Milletler Cemiyeti binası, şimdi birçok toplantı ve konferansların yeri olmakla beraber, dünya siyasetinin merkezi değildir. Buna mukabil Milletlerarası Çalışma Bürosu büyük bir faaliyet göstermektedir. Biz şahsen, bütün beşeriyetin bu binbir konferans ve toplantılardan bir fayda görmediğine kaniiz. Bu işe genç ve orta yaşında başlamış şahsiyetler biliyoruz ki. bunlar profesyonel olarak konferanstan konferansa koşmuşlar, biri bitince bir İkincisinin yerini hazırlamışlardı. Bunlardan beşeriyet için fayda gelmemişti. Ancak öyle temenni ediyoruz ki, konferanslara giden .şahsiyetler. bütün memleketlerce, biraz daha bilgili kimselerden seçilsinleı, ve bunlarda da harcırah ve ikametgâh parası almak gayesinden ziyade, beşeriyetin acısını daha çabuk azaltmak emeli bulunsun; ancak bu şekilde hem konferanslar çok uzun sürmez, hem de adetleri şüphesiz ki daha az olur.
Cenevrenin kendine mahsus en büyük ihtisası saat sanayiidir. Adetleri sayılamıyacak kadar çok olan saat fabrikalarının hepsini burada görmek ve bu küçük şehrin sırf bir ihtisas işi sayesinde ne büyük menfaatler temin ettiğini anlamak insana bir çok şeyler öğretir. Şehrin refahı ecnebi ziyaretçi, konferanslara gelen ve alâkadar olan kimselerin miktarı, turistler ve bir de saat sanayi Ve ticaretiyle İnkişaf etmiştir ve etmektedir.
Cenevrenin her köşesinden Fransaya geçilir. Hududun bazı yerleri o suretle yapılmıştır ki, istasyonun bir tarafı İsviçre, diğer tarafı Fransadır. Bundan üç sene evveline kadar binbir mahrumiyet içinde yaşıyan Fransa, şimdi turist celbetmenin büyük bir menfaat temin ettiğini anlamıştır, ve bunun fçın memur ve hususi şahıs, herkes elinden geleni yapmaktadırlar.
Fransaya geçerken, Fransız gümrük memuru, âdet olduğu veçhile yanımda ne kadar Fransız frangı bulunduğunu sordu. Bu cihet Fransız için büyük bir ehemmiyeti haizdir. Zira, Fransız frangı serbest piyasa
ve hattâ karaborsa fiyatı ile lsvlç-ıede aldığımız fiyat arasında büyük fark vardır. Onun içindir ki. bir zamanlar bizim paramızla 50 lira mukabili Fransız frangı alabilirken, şimdi bu miktar 600 liraya kadar çıkmıştır. Ben son kararı bilmediğim için yanımda ancak 300 lira bulunduruyordum. Bunu Fransız gümrük memuruna söyledim, bana büyük bir nezaket ve samimiyetle 600 lira alabileceğimi, daha vakit olduğunu, hemen istasyonun altındaki sarraf gişesine giderek paramı bozdurursam, Fran-sada bozdurmaktan daha fazla istifade edeceğimi bildirdi. Bir Fransız memurunun bir ecnebiye söylediği bu sözler, memleketini seven, vazifesini ifa eden memuriyeti dar bir çerçeve içinde görnıiyen insanların hasletidir. Temenni olunur ki, kanun ve nizamların binbir maddesini birbirine karıştırmıyarak, görüş zaviyelerini arttıracak olan bu haslet, kendini her tarafta göstersin.
★★★
Cenevrcde Milletlerarası Çalışma Bürosu
SON yıllarda tarihe, Edebiyat tarihine dair mebzul diyebileceğimiz neşriyat vardır. Fakat esefle söylemek iktiza eder ki, bunların bir kısmı “indiyat” denilen ferdi hükümlerle doludur. Hele bu neve giren bazı eserlerin, bu hükümleri, ayni zamanda mütehakklmanedir. Öyle ki, yazanların nazarında -eski hukuki bir tâbir kullanacağım -Kaziye-I muhkeme telâkki edildiği görülüyor. Bazılarının ise en çabuk bir göz atışı neticesinde tahmin cdi-lemiyecek derecede gaflet ve yanlışla malûl olduğu anlaşılıyor Tarihin ve edebiyat tarihinin indiyata ve dikkatsizliğe - hele zamanımızda -hiç tahammülü yoktur. Kuvvetini vesikadan alamıyan bir hüküm ne kadar cüretle ortaya atılırsa atılsın çürük olabilir. Hele dikkatsizlik, öyle bir lâubaliliktir kı. bir insanın yaşayış tarzında görülünce, biraz mü-saafeyle karşılanabilirse de kalem sahasında, hele devrimizde tarih ve edebiyat tarihi mevzularında pek tehlikelidir: Teşrih edilecek hatalar sahibini gülünç eder.
Ancak, bunların arasında vesikalara dayanan, okuyanı yanıltmayan, tju gibi bahislerde meraklı olanlan, hattâ erbabını istifade ettiren değerli eserler de ara sıra görülmektedir.Me-
. >
selâ pek muhterem ilim adamımız Doktor Adnan Adıvar‘ın önce Paris-te, sonra ıkmalen ve tashihan İstan-bulda neşrettiği (OsmanlI Türklerinde İlim) unvanlı küçük eseri, meslek ahlâkına tamamen uyularak uzun çalışmalar neticesinde meydana konmuş büyük değerde bir kitaptır. Bu kitabın bir değeri de ı 'î iantik mil-letseverlikten çekinil k kaleme a-lınmış olmasıdır: Asırlar boyunca ilme, bilhassa eserin asıl muhtevasını teşkil eden pozitif ilimlere, bu diyarda ne derecelerde çalışılabildıği, vesikalardan çıkarılan neticelerle hiç mübalâğa edilmeksizin, gösterilmiştir. İşte Doktor Adnan Adıvar’m eserniin asıl kıymeti - modern mahiyeti - bu noktadadır. Yoksa, eser insan kaleminden çıkmıştır: Bazı küçük yanlışlar, yahut hükümlerde ufak tefek sürçmeler görülebilir. “OsmanlI Türklerinde İlim“e verdiğimiz kıymet, onun asil bir ilim ahlâkiyle ya-
Yazan: Ali Canib YÖNTEM
zilmiş ve bu noktadan son neşriyat sahasında model olmağa liyakat kazanmış bulunmasıdır.
Son günlerde, bu mahiyette, yani vesikaya dayanmakla beraber dayandığı vesikaları iyi kullanmak maharetini gösteren küçük bir eser daha okudum Bu eser, Ankarada Atatürk Lisesi Öğretmenlerinden Fevriye Abdullah Tansel’in yazdığı “hususi mektuplarına göre Namık Kemal ve Ab-dülhak Hftmid” adlı 172 küçük say-falık kitabıdır. Namık Kemal ve Ab-dülhak Hftmid için hayli şey yazılmıştır. Bunların içinde istifadeli o-lanları da vardır. Fakat bilhassa Hftmidın edebi şahsiyeti nasıl forme olduğu adım adım bu küçük eserde takip edilerek ortaya konmuştur. Fevziye Abdullah diyor ki: “Kemal ile Hftmidın hakkında pek çok şey yazılmış olması bir talih eseri sayılabilirse de boş sözlerle beslenen yalan yanlış resmi hal tercümeleri ile, eserlerinin fihrist ve mevzularından ibaret bu neşriyatın, talihsizlikleri hesabına kaydı daha doğru olur düşüncesindeyiz". îşte.onu, bir ilim ahlâkiyle uzun uzadıya çalıştıran, daima vesikaya dayanarak kalem oynattıran bu “haklı üzüntü” dür. Bu kitap, edebiyat tanhine ait tetkiklerde. en salim usulün “objektif metod"a tam bir itaat olduğuna gü^el bir misaldir. Eser iki bölüme aynlmıştır. Birinci bölümde Kemal İle Hâmidin dostlukları, birincinin İkinciyi - kendi telâkkisine göre - tefrit ve ifrattan nasıl vikayeye çalıştığı, tilmizinin formunu bulması için nasıl emek verdiği, karşılıklı yazılan mektuplarla gösterilmiş ve bu mektuplar pek dikkatle tahlil edilmiştir, tkmci bölümde Abdülhak Hâmidin eserlerinde Namık Kemalin, bazan Namık Kemalinkilerde Hâmidin tesiri anlatılmıştır.
Yine tekrar edelim: İslâm Ansiklopedisinde kaleme aldığı maddelerle nasıl itinalı bir edebiyat müdekkiki olduğu esasen müşahede edilen Fevziye Abdullahın bu hakikaten emek mahsulü olan kitabında da eksiklikler olmadığı iddia edilemez. Fakat onun asıl kıymeti titiz bir dikkatle vesika kullanmak maharetine misal oluşundadır.
Ahmet Hamdı Tanpınar
Sahnenin
- 31 -
Sabiha yavaşça kulağıma eğildi:
— Bizde ne kadar herkes birbirine benziyor ve yaşadığı dakikayı kurtarmak istiyor.
Sabihanın tiyatroya merakı o devirde hayret edilecek bir şey değildi. Balkan Harbinin sıkıntısından yeni çıkmış olan İstanbul, belki de eğlenmek istediği için, hemen hemen sadece tiyatroya sarılmıştı. Her gün gazetelerde bir kaç tiyatro kumpanyasının ilânı birden görülüyordu. Bunlar hakikatte tiyatro sanatiyle uzak bir alâkası olan şeyler bile değildi. Fakat seyirci seviyesi bu tulûat kumpanyalarından pek farklı değildi. Kaldı ki, burada tahlile kalkmıyacağımız bir yığın ihtiyaca cevap veriyordu.
Gençler, yeni yetişenler arasında ise tiyatro en mühim mevzu idi. Sade bizim Vefada kimi operete, kimi tiyatroya heves sardırmış yedi sekiz arkadaş biliyorduk. Sündüs Hanımla yakın akraba olan Nuri Adil bunların başında geliyordu. Büyük teneffüslerde bahçenin bir köşesinde başına topladığı bir kaç kişi ile hep tiyatrodan bahsediyordu. Son sınıf talebelerinin beni görünce takındıkları kibirli tavra rağmen ben onu dinlemekten hoşlanırdım.
151
O günden beri Sabihanın belli başlı mevzuu hep S tiyatro olmuştu.
— Nasıl yapıyorlar bunu? Meselâ ben babamın rolüne çıkıyorum. Elbise, sakal, bıyık, onlar kolay. Fakat asıl kendisi olmak var. O-nun gibi düşünmek, onun gibi konuşmak!
— Taklit edersin...
— Taklitten bahsetmiyorum kı. Düşünmekten, durmaktan bahsediyorum. Haydi bakarak öğrenilecek şeyleri öğrenirsin. Belki böyle bir iki şey yakalanır. Meselâ, babamın bir ayağını altına alıp sallana sallana o gece sizde olduğu gibi, durmadan “Kader, kader!” deyişi. Yahut annem kavga etmeğe başlayınca başını kaşıması. Babam neden bu kadar çok başını kaşıyor sanki?..
— Kim bilir belki düşünceli olduğu için...
— Belki... Yahut fesi sıkıyordun Amma bunlar hep dışardakı şeyler. Asıl içerde bir nokta bulmak lâzım. Onu bulunca öbürleri kendiliğinden gelir sanıyorum.
Mayıs ortalarına doğru Kudret Bey mahallemize döndü. Fakat Sabiha bu tiyatro merakı içinde o kadar beklediği bu hâdiseye ehemmiyet bile vermedi. Yalnız onu o kadar şık. güzel giyinmiş, temiz, âdeta yeni yıkanmış bir taşlık gibi pırıl pırıl görünce “İnsanın, mahsustan kirletmek, biraz Üstüne çamur filân sürmek ihtiyacı aklına geliyor.,, dedi.
Gene o günlerde Romeo ve Julyeti, yahut başka bir piyesi aramızda oynamak meselesini İhsana açtı. İhsan ilkönce durakladı, sonra gü-lümsiyerek:
— Niye olmasın? dedi. Benim için de bir tecrübe olur... Amma Hasisi oynıyalım! Hem Kudret Bey de bize yardım eder. O tiyatro ile 152
çok meşgul olmuş. »Cemalin imtihanları bitince, yaparız!
Kudret Beyin rejisörlüğünü hakikaten görmek isterdim. Yazık ki o esnada babam Ana-doluya tayin edilmişti. Hattâ imtihanlarımı bile vermeden gitmeğe mecbur olduk.
Bu haberi ilk aldığım gün ve geceyi hiç unutamam. Bütün dünyam yıkılmıştı. Sabaha kadar Sabihadan nasıl ayrılacağımı düşündüm. Göztepedeki köşkte Behçet Beyip karısının fotoğrafına baka baka Mahur Besteyi okuyuşu gözlerimin önünden gitmiyordu. O hafta benim için hayatımın en azaptı haftası oldu. Gideceğimiz günün gecesi Sabiha geç vakte kadar bizde kaldı. Ne konuştuk, hiç bir şey bilmiyorum. Yalnız birbirimize hiç bir şey vâdetmediğimizi, hiç bü- teminat vermediğimizi, hattâ ayrılmadan bile bahsetmediğimizi biliyorum. Sabahleyin eşyamız arabalara yüklenirken o gene kapımızın önünde idi. Ve biz evcek onu orada, çiseleyen yağmur altında bırakarak sokaktan ayrıldık. Bizim gitmemizi görmek istemişti. Kendisinden bir şey, çok mühim bir şey gizlemiştim. Babam isteseydim, beni îstanbulda bir yatılı mektebe verecekti. Bunu niçin reddetmiştim? Hâlâ bilmiyorum.
İkinci Kısım
#HÂDİSELER
''Dünya gömlek değiştireceği iamanlarda, hâdiseler sakınılmam bir kader halini alırlar!^ Albert Sorel
İlkönce evimize uğradım. Kapıyı bana uzun boylu, buğday tenli, genç bir kadın açtı. Saçları 153
birkaç firkete ile alelacele başına toplanmış, yüzü kederle altüsttü. Sırtında kollan ve yakası açık siyah bir elbise vardı. Ve galiba biraz da bu sade elbise yüzünden, çehresinin perişanlığı, gözlerindeki kızartı daha iyi belli oluyordu. Bana, bütün hayata dargın bir sesle:
— Ne istiyorsunuz? diye sordu.
Birdenbire bu kadar güzel ve genç bir insanda bu kadar ıstırapla karşılaşmak beni şaşırtmış olacak ki, ev sahiplerinin oğlu olduğumu ve kıracımızı görmeğe geldiğimi güçlükle, kelimelerin yarısını yutarak söyledim. Anlamamış olacak ki, yine ayni sesle fakat gözlerinin içinden halime biraz gülerek:
— Ne dediğinizi işitmiyorum. Biraz yüksek söyleyin! Siz konuşmak bilmez misiniz? dedi.
Elimden geldiği kadar anlaşılır şekilde sözlerimi tekrarladım. Bu sefer de dikkatim içerden gelen ulumaya benzer bir ağlamaya gitmişti. Genç kadın:
— Evde yok... dedi. Sonra başını içeriye çevirerek yalvardı:
— Susunuz, AUahaşkına biraz susunuz, çıldıracağım! Kaç gündür böyle...
Ben dayanamadım. “Niçin ağlıyor?.” diye sordum. Cevap vereceği yerde kapının yanma doğru çekildi; “Giriniz...,, dedi.
Ne taşlık, ne de ev bıraktığımız gibiydi. Her şey eski ve küçüktü. Asıl şaşırdığım şey, yemek odasının kapısının yerinde olacağı yerde, odanın içinden dışarıya doğru yere yatırılmış olmasıydı. işte bu yere yatırılmış kapının üstünde, tıpkı bir salda oturur gibi, çok ihtiyar bir kadın çömelmiş, başı, dizlerine dayadığı kollarında gömülü ağlıyordu. Genç kadını
154
— Kocamı tevkif ettiler., dedi. Üç gün evvel alıp götürdüler! Bu annesi! Öbür oğullan Kafkasyada Öldü... Ne yapacağımızı bilmiyorum. Hep böyle ağlıyor; zaten hastalıklı. Her tarafında yaralar çıkıp duruyor. Kendisini, hayatta kalmış olmasını affetmiyor. O, ağladıkça ben çıldırıyorum...
ihtiyar kadının sesi gerçekten, güç tahammül edilir şeydi. Belli ki, bu evdeki konuşmalara, sükûtlara, dikkatlere her an bu ses refakat ediyordu. Genç kadına bir kere daha baktım. Onun da yüzü bitkindi.
— Siz de iyi görünmüyorsunuz! dedim.
— Bu kapı, dün buradaki sandığı çıkarırken birdenbire devrildi. Nasıl oldu, ben de bilmiyorum. Sandığı, içindeki öteberi ile beraber sattım. Çok sıkıntı çektik. Size de epeyce borcumuz olacak! Belki de paran alacağınızı ümit ederek geldiniz.
Gözlerinde eşine pek az tesadüf ettiğim bir telâş vardı. Bütün yüziyle sanki ‘‘Olanlardan ziyade olacaklardan korkuyorum..... diyordu.
— Hayır, dedim. Sade görmeğe gelmiştim. O ehemmiyetli değil... Fakat bu kadıncağız?.. Bunu ne yapacaksınız?
— Çocuklarım geriye verebilir misiniz? Sanki talihin kendisi imişim gibi, bunları bana söylemişti.
— Sizi rahatsız ettim... Hele böyle bir günde. Fakat emin olun ki. para meselesi mühim değildir. Yapabileceğim bir şey varsa yapayım! Ve kapıya doğru yürüdüm. Böyle birdenbire ka mama sebep, o anda en yırtıcı şekilde Sabiha ı hatırlamış olmamdı. Bu umumi yıkıntı içinde o ne yapıyordu? Belki de böyle bir evde ağlıyordu (Devamı var)
155
Sayfa 4
TENİ İSTANBUL-
8 Nl*an
Tanınmış İngiliz sanatkârlarının da iştirak edecekleri
Türk-Ingiliz müzik festivali bu sene de Ankarada yapılacak
16 nisanda Devlet Operasında başlayacak olan festivale katışmak üzere fngil-terenin tanın^nış ses sanatkârlarından Nancy Evans ve Orkestra Şefi Norman Del Mar, Türkiyeye gelmiş bulunmaktadır
Nancy Evans’in sesi bir çok defalar plağa alınmıştır, ingilterenin İleri gelen koro ve orkestra demekleri ile olan mukavelelerine ilâveten BBC’nin de devamlı yayın yapan sanatkârla-rındandır.
Norman Del Mar :
Norman Del Mar 1919 senesinde doğmuş ve tahsilini evvelâ Maibo-rough College’de, sonra da Londra'da Royal Collcge of Music'te yapmıştır. Royal College’de keman, piyano ve av borusu dersleri almıştır. Bundun sonra Constant Lambert’ten orkestra şefliği ve Vaugham Williums İle R.O. Morrls’ten kompozisyon dersi almıştır. Norman Del Mar mesleğine filârmonik orkestralarda av borusu çalmakla başlamış ve böylece çok tecrübe sahibi olmuştur.
Norman Dal Mar'm hayalında dönüş noktası Sir Thomas Beecham olmuştur. Slr Thomas kendi orkestrasının av borusu çalan sanatkârın, VVagner. Strauss ve Liszt’in eserlerin den mürekkep bir program idare ettiğine dair bir llAn görmüş ve konsere gitmiştir. Norman'ın orkestra şefliğini o kadar beğenmiş kİ, Royal Philarmonic Orkestrasında kendi muavinliğini teklif etmiş.
Norman Del Mar ilk olarak 1947 de Strauss Festivalinde Richard rauss un bestelediği bir parçayı çalmakla orkestra şefi hayatına atılmıştır. Bu konserde Richard Strauss bizzat salonda bulunuyordu.
Norman Del Mar bilhassa romantik ve modern eserlerde kendini göstermektedir. Bundan başka Norman Del Mar, muvaffak olmuş bir opera orkestra şefidir ve «on zamanlarda îngilterede ve Skandinav memleketlerinde opera trupları çıkmıştır. Mithat Fenmen;
Mithat Fenmen 1916 tanbulda doğmuş ve 9
piyanoya başlamıştır. 1936 te Paris'e gitmiş, Cortot ve Mme Bascourö'den piyano dersleri ve Nadia Boulanger’-den armoni ve kompozisyon dersleri almıştır. Bundan sonra Munich konservatuarında kompozisyon dersleri aldığı «ırada İkinci Cihan Harbi patlamış ve Türkiyeye dönmek mecburiyetinde kalmıştır. Halen Konaei’vatuarında piyano yapmakta ve solist olarak konserler vermektedir.
Artist olarak gayet geniş
arı vardır ve hor devrin müziğine büyük bir sevgi bağlar. Bu sene Cho-pin’in yüzüncü senesini kutlamak ü-zere bir resital vermiştir. Her zaman yeni eser öğrenmesini «cvor ve müzik faaliyetleri onun saduco ince bir artist değil aynı anmanda kültürlü bir zihne sahip olduğunu gösterir.
Necdet Reınai Atak ı
6 Şubat 1911 de Edirne'de doğan Necdet Remzi Atak, pek küçük yo larda Kari Borgur gibi büyllk bir hocanın eline düşmek nctlccHİndo, 1020 de İztanbulda Galatasaray Lisesi salonunda verdiği ilk büyük konserinde (Viotti: Konçerto No. 23 ı ve (Paganlnİ; Cadıların dansı) gibi eserleri dinletmek suretiyle bu sahada İlk Türk dâhi çocuk olarak herkesi hayretler içinde bırakmıştır. Genel kültürünü Robert Kolejde «ağladıktan soma 1038 do Almanyaya giden vo orada muhtelif şehirlerde bir çok kcmsvıior veren Atak. 12 Temmuz 1030 da Lulpzig Konservatuarında verdiği parlak bir imtihanla solist diplomasını almıştır,
1031 de vatanına dönen sanatkâr, önce Müzik Öğretmen Okulunda ve Devlet Konservatuarının kuruluşun-danbori da bh müessoMde hocalık yapmakta, fakat bu arada konserler, resitaller vo kuman «uaı*eiorl vermektedir.
ÖNSÖZ
1947 de Milli Eğitim Bakanlığı ile Ingiliz Kültür Heyeti, her sene, iki memleketin de müziğini ve sanatkârlarını takdim eden müşterek bir Müzik Festivali tertip etmıye karar verdiler. Bu pek cilretkArane bir tasarıydı. Şimdiye kadar iki milletin müştereken hazırladığı Müzik Festivali diye bir şey işldllmediğinden halkın bunu nasıl karşılayacağı bilinmiyordu
1948 nisanında yapılan ilk Festival. tertip edenlerin geçirdiği bütün korkulan bertaraf etmişti. Bu ilk festival için lngillereden, besteci Arthur Bliss, Orkestra şefi George Weldon ve AvustralyalI genç piyanist Noel Nevvton Wood gelmişlerdi. Bu festivale İştirak eden Türk sanatkarları arasında Ferhunde Erkin. Mithat Fenmen, Ferit Alnar, Saadet Alpda vardı. Takdim edilen besteciler de şunlard.: Necll Kâzım Akses, Benja-min Britten, Ulvi Cemal Erkin, Arthur Bllss, Ferit Alnar, Slr Edward Elgar, Adnan Saygun ve Alan Raws-thlrne.
ikinci Festival 1949 nlsanındaydı ve bu seferki İngiliz sanatkârları Orkestra Şefi Clarence Raybould ile viyolonist Frederlo Riddle’di. Programlarda asrımızın müziğine bir evvelki festivalde olduğundan daha fazla yer verilmişti ve bu suretle daha ziyade modem müzikseveri olan kültürlü dinleyicüere hitap ediyordu. Yine Ulvi Cemal Erkln'le Adnan Say-gun’nun eserleri takdim edildi ve Cemal Reşit. îstanbuldan gelerek piyano konçertosunun solo kısmmı bizzat çaldu
Şimdi sıra, bilhassa ilgi çekeceğini ümit ettiğimiz Üçüncü Festival e geldi. Bu festivalin programları klasik, romantik ve modern müziği aynı derecede ihtiva edecek şekilde tertip e-dilmiştir ve hem iştirak decek olan sanatkârlar hem de eserlerinin takdim edileceği besteler mından gençlerin Nancy Evans ile Mar yeni neslin dır ve her ikisi de
müzik hayatındaki gelişme He ilgilidirler. Besteciler biri Türk diğeri Ingiliz olmak üzere ikisi 30'dan aşağı, diğer ikisi de 30 yaşlarında olan kimselerdir. Bu seneki festival Norman Del Mar’ın idaresinde ve Nancy E-vans’la, Necdet Remzi Atak’ın solist olarak iştirak edecekleri dört orkestra konserini ve Nancy Evans'ın (piyanoda: Mithat Fenmen) bir resitalim ihtiva edecektir. Orkestra konserlerinin takdim edeceği eserlerden 3 ü Türk, 4 Ü Ingiliz ve 11 i de diğer memleketlerin müziğidir. Miss E-vans’ın resitalinin yansı oski müzik eserlerine, dlşer yansı da modem Ingiliz şarkılarına hasredilecektlr. Bu son kısımdaki şarkıların arzsın* da Benjamln Britten'ln Nancy vans'a ithaf ettiği beş ninni de dur.
Festivale iştirak edecek alan sanatkârların hııl tercümeleri
Nancy Evans ı
Nancy Evans Llverpool'da doğmuş ve 14 yaşındayken ses dersleri almi’ ya, aynı zamanda piyano, kompozisyon ve lisan üzerinde çalışmıya başlamıştır. Kuzey İngiltere'de bir çok konserlerdo bir ksç «ene muvaffak oldqktan sonra Londra'ya gderek ilk defa fiulllvan'ın ”lran Gülü” operasında rol almıştır. Miss Evans Londra'da İlk renitallni verdiği saman 19 yaşındaydı.
Operadaki mühim ve başarılı rolleri 1039 Covent Gardan Milletlerarası mevsimini ve Glyndebourne temsillerini İhtiva etmektedir. Mis» Evans Ingiliz Opera gurupunun üyesidir ve
Orkestru şefi Normun Del Mar
Tanınmış Diriliz kompozitörü \V İllinin VValton
Son moda elbise
Bugün yapılacak maçlar
G. S. Alfayla, B. J. K. de Göztepe ile oynuyor
bakı-festivaHdir. Norman Del sanatkârları-Ingilterenin
Dr. Vaughan UlHlam*
ilo turnelere
senesinde ts-ya&ındayken
İnönü Stadına yeni çim ekildiği için, bugün ve yarınki müsabakalar Şeref Stadında yapılacaktır
•©
atelyenln biri ola-
insanı bi-
buyurulur?
Çeviren: Müheyya TUNCAY da birşeyler hışırdadığını hissetti. Cebin iç astarına bir parça kâğıt iliştirilmişti. Bu Kâğıt herhalde, terzilerin eksertyA elbisenin cebinde unuttukları fiat etiketi, veya bir ölçü, yahut da masraf pusulalarından çaktı.
Fakat, katlanış tarzı,
raz şüpheye düşürüyordu.
Açtı ve okumaya başladıı "Bu kâğıdın iyi kalpli bir adamın eline geçmesini ne kadar isterdim. Acaba, meçhul muhatabım. güzel, neşeli ve çok hassas bir kızla tanışmak İster mi, merak ediyorum?
İsim ve adres”
Jean Rosey’nin gözleri uzaklara daldı:
— işte. dedi, bu elbise bana uğur getirecek demiyor muydum?
Ve birdenbire: "Acaba, ben de kendi çapımda bir Don Juan olabil! rmiy im ?”
mi
/
diye düşündü.
Jean Rosey, hayatta çok yalnız kalmıştı. ÇÜn kü çok çekingen ve çok utangaçtı, öyle bir çok erkekler gibi macera peşinde konamazdı.
Daldan dala konacak yaratılışta değildj. Bunun içindir kİ, bu garip hâdise, o-nun bakir kalbini heyecana miş, âdeta etmişti.
masanın başına
getir-mest-
geçti.
Millî Eğitim mükâfatının dördüncü hafta karşılaşmalarına şehrimizde İzmir takımlarının maçlariyle devam edilecektir.
Bugün ilk karşılaşma saat 14 te Galatasaray la Altay arasında olacaktır. Ankara bölgesi hakemlerinden Faik Gökgyın idare edeceği bu maç merakla beklenmektedir. Günün ikinci maçı saat 16 da Beşiktaş ile Göztepe arasındadır. Bu maçı da Ankara bölgesi hakemlerinden Refik
Güven idare edecektir.
Geçen hatta cezalı bulunan Gala-tasarayın en iyi oyuncularından Gündüz de bu hafta takımda yerini alacaktır. Beşiktaş Göztepe maçında da. Siyah-Beyazhların muhacim hattında büyük bir değişiklik yapacakları söylenmektedir.
Hafta içinde înönü Stadyomuna yeni çim ekildiği için bugünkü ve yarınki bütün maçlar Şeref Stadyomuna alınmıştır.
E-var-
Etanjumhı Brlttoıı
Devlet hocalığı muhtelif
repertu-
zarfında "Alburt (Britten
«on dört tiyatro mevsimi nLucıetla“ ıBritten 1048 ı, Herrlng" de de MNancy 19471 ve Benjamln Hritten ln yeniden
tertip ettiği *’Dilencinin Opernaı”ndn-ki (1048j rollerini ilk defa oymyarak kendisini meydana getirmiştir.
Benjaınin Britten'ln ”Blr kaç ninni” iNİmli şarkıları Nancy Evana'a ithaf edlImlşUr ve ilk defa kendisi tarafından Londra'da Asrımızın Müziği, Aideburgh FcstlvaH, Cheltenhvm Fe«-tlvalı, Amsteıdam ve Hague Festivallerinde söylemiştir. Ayrıca Rotter-danı'da tertip edilen Baoh Festivaline de iştirak etmiştir.


neye mahrukat ahzet (üç kelinse). 3 — (Tersli Evy|«lvn(Hrnw (Eski terim). 8onuna E çellrac korkutmak ulur I — Dun Bir demir şekli. 5 — «onuna bir harf grllree horonla bulunur. Hh v|| navıınma ((»öl(l|Ah. 6 — Merhum bir romancımızın soyadı, Ar»kore-, 7 — Ycddlnl ele ah « — Bir nnkll vnnıtA^ı. Hoplatıp »plaUfi bir mhalk. Rabıt edatı. 0 — Fikir. Karakter. 10 — Alû-yiok-
Yî KARDAN A6AÖI;
1 — Önn doğru hışla yürü (İki kelime; 3 Çekici 3 — Toprakı »s (iki kelime) 4 — Sofnı tulumlarına rnuh* sus dolap, Y-îdot, Bir ©dut 5 — itimatlı. (T«r«l) kabııh kıwıllıfrı ş — (Ternh Terennüm el, (Tcrnl) İstikbalim 7 — Me*. ru, ihtisas (yeni terimi 8 — Sığınmak. Lamba kiri, n— Komutlar, (Tersi) Kan birllfiı 10 LozmcH «k«ık.

T>( NK!‘ III LMAC’AMn HALLİ
Koldan «uŞm!
1 Aforoa ©don 3 w» Civarı hale 8 — Aşk, Em 4 — La. lig 5 En, Cim 6 — Gına, Tenis 7 — Ari, Ne 8 — Dna. Küsçü 0 — işi çok 'dan 10 — ŞIKAyet ı«'ı.
Yııfcnrdun ııtıığı ı
1 — Acele sldiş 3 — Fi, İşarına 8 — Ova, Niusik 4 — Raşe, Cs 5 — Aşk, Yok et 8 — Zı, Ekonomi, 7 — Ekelim. Toz 8 — Damacanalı, 9 — El, Aa 10 — Neşeyi tank



Molla vesikayı okumasını henüz bitirmemişti ki, kültlerden en sarhoş olanı, bu hanımı elinden almağa kaIkınacak akılsızı derhal öldürmeğe hazır olduğunu söyledi. Fakat topçu askeri höyle hır tehdit karşısında yıl-mıyarak, ortalığa meydan okuyan kürdün Buralına bir yumruk «avurdu. Bunun üzerine, Kamber AJipip arkadaşlarından biri katırcılardan birinin kafasına bir şıse fırlattı; öteki arkadaşı da hemen davranarak mollayı yöre «erdi Ve höylece bütün meyhane halkı birbirlerine girdiler.
Vulinin uşağı, az çak resmî bir sıfat taşıyan çdam olmak İtibariyle tedbirli ve ihtiyatlı davranmak zorunda\dl İtibarının tehlikeye düştüğünü »usdi; dııyalf yemek aslında hiç de hoş olmayan bir «eydir; fakat yÜzUndc dayak izi taşımak haysiyetine dokunabilir. Kaba saba adamlara nasıl lâkırdı anlatılır, düşünmek lAzııugulun şeyleri nasıl düşünebilirler? Valinin ağası dikkatle ayağa kalktı, İyice ayakta durmağa çalıştı ve elleriyle başını koruyarak çıkmağa yellendi. Fakat bu hare-ketini yanlış anladılar
Muhariplerden bazısı, ağanın zaptiyeye haber vermeğe hazırlandığını sanarak hep birden üzerine doğru yürüdüler. Fakat o kargaşalık İçinde Kamber Ali de ağa ile düşmanlan arasına sıkıştı kaldı. Dunların ikisi katırcılardı; hepsinden çok içtikleri için herkesten ziyade şiddet ve hiddet gÖMterı\-»ı hu dı Ressamın zavallı oğlu korku nöbetleri geçiriyor, ava» avaz bağırarak annesini İmdada çağırıyordu. a oosur Bibi Canem, sovgıli oğlunun sesini lûkayt kalmazdı ama ne çare ki, pek uzakta bulunduğundan işitemiyordu. Bu şırada Kamber Ali kollarını ağanın teline «armış, var kuvvetiyle sıkıyor, uşağa indirilen darbeleri kendisi yedikçe uşaktan himaye istiyor, ve valinin ağasına kalkan vaalfeşl gördüğünü d* bilmiyordu.
Her ikisinin de kavgadan oldukça perişan

rs
Panamerikan olimpiyadı
Buenos Aires 7 (AP) — 1951 senesi şubat ayında burada yapılacak Panamerikan olimpiyatlarına 6.000 atlet iştirak edecektir. Bu keyfiyet, Arjantin MHU Eğitim Konseyi Başkanı General Natolio Favorio tarafından açıklanmıştır,
Guatamalada yapılan merkezi A-merika olimpiyat oyunlarından dönen General Favorio. Amerikalılar arası olimpiyatlarda şu müsabakaların yapılacağını bildirmiştir:
Atletizm, basketbol, beyzbol boks, bisiklet, eskrim, futbol. Amerika© futbolu, jimnastik, tenis, güreş, yüzme, vaterpolo, sıklet kaldırma, polo, kürek, kavak, dağa tırmanma, atıcılık.
Türk üniversitelileri ile İatlyan üniversitelileri araaında güreş müsabakaları yapılacak
Türkiye MIHI Talebe Federasyonu yaptığı tomuMİnr nolleoMİnde ltnlyun ü-nlveralteHlurl İle ÎHtanbulda yapılmak Ü-sorş «üruş müaabukalan temin olmiş-tlr. Bu temasların İlki 26 nisanda Spor ve Sergi Sarayında Greko-Romen. İkincili aynı yerde 28 nisanda serbest pür eş olmak üsorc yapılacaktır. Bu müsabakalara iştirak odccek Üniversiteli güreşçilerin seçmeleri 32 nisanda Spor ve Sergi Sarayında yapılacaktır. Bu seçmelere İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Ankara t-n|vorsl-test İle İstanbul ve Ankara yüksele o-kııllan iştirak edeceklerdir. Müsabakalar esnasında dünya ikinciliğini kaşanan tııkımımır. halka takdim edilecektir.
DÜnyıı futbol kıırmsınııı yupılnca^ı Rio dc «Jantdro stadının İnşaatından bir görünüş.
Rio de Janeiro. 7 - A A. (AFPi — Rio de .Janeiro valisi, Dünya Futbol Kupası maçlarının oynanacağı büyük stadyumun açılış töreninin 25
mayısta yapılmasını kararlaştırmış-tır.
İlk maç birinci kategori takımları arasında oynanacaktır.
flSYfi HÎKAYELERİ
KAMBER ALİ
--— ■ — ■ ■! ■■ ---
M
Yaıan ; A. de Goblneau
s________________
hir halde çıkacakları muhakkaktı; fakat bu gibi işlere alıştığı/ İçin itidalini kaybetmiyen ve in yapılı, sağlam bir herif olnıı meyhaneci birdenbire göründü. Kıınin haklı, kimin haksız olduğunu tahklka lüzum görmeksizin bir eliyle ağanın yakalından, öteki ilo de Kamber Alinin .sntından tutarak IkİNİııl de hir hamle He açık kapıdan dışarı fırlattı ve ka* pıyı kapadı Zavallıların biri bir yana, diğeri öbür yana kumun üstüne yığılıp bir «aman «er» Kemliklerinden ayağa kalkamadılur, Fakat IkİRİ de zaptiyenin çıkagelmu«i İhtimalini dü* şUnerek oradan açılma çaresine baktılar.
Valinin ıışağı Kamber Aliye haykırdı:
— Aman canım oğlum! Bana yardımda kusur ötme! Bırakma teni! t mam Hazeratı da naııa yanlını cdvı'
Yalma kalmayı aklından geçlrınlyen Kamber AH kendisine sığınan bu adama yaklaştı vo her ikisi de el ele tutuşarak «endeliyç «endelıyo meyhanenin bulunduğu çıkmaz sokağın başına geldiler ve ana caddeye yeniden cesaret
Ağa;
•— Kamter mışaml Canımı
nu unutmamı Nankör değilim. Ben de kurtaraouğım. Yerin «araya gel; beni kapıda bulamazsan haber gönder, çoğırt. Her halde
buldular
AH. «en aslandan da kurtardın. Allah bilir
varınca
yaman-ya, bu-fionl
*

Çeviren ; Reşof Nuri Darago
sana bildireceğim şeyler olacak. Fakat hepsinden önce şunu isterini: Bıı gece başımıza galenleri kinpmye ğöylenıiyeoeksin. no anan, ne baban, yastığın bile duyııııyaeuk. Ben, na-mııslyle tanınmış, dlııi pek bir adamım. Dinimden hiç şaşmam. Anlarsın ya gözümün nuru, hakkımda İftira edilirse pek üzülürüm!
Kamber Ali, bu yeni dostunun sırrını dünyanın en aülcâtl mahlûkları olan karıncalara bile söylememeyi kabul ve annesiyle babam ve ataları başı üzerine yeminler elti, "Geçirdiği-misi klmsoye açarsam köpek oğlu köpek olayım,, diyerek teminatın hur türlüsünü verdi. Nihayet sükûnet bulan ve gözlerinden öpen ağadun ayrılarak, ertesi sabah dediği yere geleceğini biklhdi.
Kamber AH dövülmeyi çok acı bulduğu gibi öldürülmekten de korkmuştu. Sızıları dindikten ve tehlike geçtikten sonra biraz ferahladı. Zaten İlk macerası değildi bu... Hem de valinin uşa^ı gibi itibardan düşmek kaygu-annu taşımıyordu da... Onun içindir ki zihnini rahat rahat, kendisine edilen vaatlere «alıp bu vaatlerden doğacak ıümetle*ri iıesaplıya hesap-lıya evine pek keyifli geldi. Onu tanıyan sokak köpekleri havlamaz, dükkânların dibine uzanmış tekçiler bir şey sormazlardı, Eve girdi.
Gece hayli ilerlemiş bulunduğu halde annesiyle babasını rakı şilesiyle başbaşa buldu.
Yazanı Marcel BENOlT
JEAN Rosey, kendisini aynada uzun uzun süzdü. Elbise satın alırken böyle yapmak her zaman için Adetiydi. Evet, giyim hususunda çok titizlik gösterirdi. Bilhassa yaka ve kolun muntazam dikilmiş olmasına itina ederdi. Yâni kılı kırk yaran müşkülpesent müşterilerdendi, yalnız modayla pek alâkadar değildi. Zaten ekek giyiminde modaya ne lüzum vardı? Elbise iyi dikilmiş olduktan sonra gerisi mühim sayılmazdı.
Evet, bu komple hoştu, güzeldi. Kendisini de oldukça zarif ve kibar göstermişti. Bu ceketin ve bu pantolonun içinde büsbütün başka adam oluvermişti. Satıcının da malını satmak hususunda gösterdiği gayretkeşliğe diyecek yoktu doğrusu!
— Şu pantolona bakın beyefendi, ayağınızda mum gibi duruyor. Ya şu cekete ne Vücudunuzu â-deta kalıp gibi sardı. Hazır elbise olduğu halde sanki tıpatıp sizin ölçülerinize göre yapılmış ! Yalnız yakada u-fak bir değişiklik yapmak lâzım ge İecek. O da bir saniyelik iş!
Buna rağmen Jean Rosey çekinerek sordu:
— Yaka biraz fazla dar değil mi? Azıcık ge* nişletmek lâzım gelmiyecek dersiniz?
— Katiyen Bilâkis şimdi moda böyle. Üzerinizdeki elbise tam son modaya göre kesilmiş bir kompledir. Doğrusu bu! Eğer sözüme itimadınız varsa tabiî...
Jean Rosey itimat etti.
Ve elbiseyi daha terzinin dükkânında giyerek sokağa fırladı. Kabara kabara yürüyor, vitrin camlarında kimseye belli etmeden, elbisesine bakıyordu. Herkesin o-na baktığını zannederek gururlanıyordu. Şehrin en şık ve en yakışıklı adamı olduğunu, bir nevi tevazu duyarak, kendi kendine 1-tiraf etmeye mecbur kalıyordu.
Güze) kızlara tebessüm ediyor ve yanından geçen hemcinslerine, kendisi gibi giyinemerhkleri için, belli etmeden, fakat acıyarak bakıyordu. Belki onların da elbiseleri yenlydL Fakat onun elbisesi gibi zevkli dlkilmemişlerdl doğrusu!
Ağır ağır yürürken düşünüyordu. Ne olurdu sanki şu U2un saplı bastonların modası geçjnemiş olsaydı? Şimdi o incecik bastonlardan bir tane de onun elinde olur, hafif hafif ıslık çalarak yürürken, bastonunu da -zamanında moda olduğu gibi- küçük bir çark misali çevirir ve yanından gelip geçen güzellere belli etmeden göz kırpardı.
Kendi kendine:
— içimden öyle geliyor ki, diyordu. bu elblae bana uğur getirecek?
Akşam eve döner dönmez, yeni elbisesini askıya geçirdi. Fakat yine dayanamıyarak, tekrar dolaba koştu ve elbiseyi askıdan alarak. bir defa daha kendini onunla seyretmek istedi. Hattâ aynanın karşısına geçerek bir iki raspa adımı tecrübe etti. Kumaşı, memnun ve hayran bir tavırla okşadı. BHnl cebine koydu. Fakat birdenbire parmaklarının arasın-
Derhal önce kısa ve kibar olarak yazmaya niyet ettiği mektup, gitgide a-çıldı ve uzadı. Masum satırlasç yavaş yavaş, yerlerini açık ilâm aşk cümlelerine terkettL
Mektubu göndermiş, ve büyibt bir sabırsızlıkla gelecek cevâbı beklemeye başlamıştı.
Karşılığın gelmesi gittikçe uzuyor ve Jean Rosey’nln de ümidi gün geçtikçe daha çok kınlıyordu. Acaba bir alayın kurbanı im olmuştu ?
Nihayet cevap geldi.
Mektubu, tıpkı bir kadın gibi, tltriyerek acele acele açtı.
Fakat okuyunca buz gibi donup kaldı.
Kâğıtta şöyle deniliyorduı
"Efendi,
Karıma gönderdiğiniz mektup e-lime geçmiş bulunuyor. Ona yazmak hakkını nereden buldunuz? Bahusus, ne cesaretle, ona hitap ederken, genç kızlık ismini kullanıyorsunuz ?
Fakat şunu düşünmekle, biraz teskin oluyorum: Karım, genç kızken. yani bundan onbeş yıl evvel, bir terzinin yanında çalışırdı. Belki de, o esnada, şimdi sizin elinize geçmiş olan bu mektubu yazmıştır. Bu, o zamana ait geçmiş hir hevesin mahsulü olabilir. Fakat bugün için artık evlidir ve Uç çocuk anasıdır. Sizi, namuslu bir a-ile kadınına, bu çeşit mektuplar göndermekten katiyen menederlm. Yoksa, başınızın belâsını bulursunuz...”
Selâmlar."
Jean Rosey, bir dermansızlık hissetti. Kendini hemen oradaki iskemlenin üzerine bırakıverdi.
Bütün plânları suya düşmüştü. Terzinin, modaya uygun diye, ona sattığı elbise demek kİ tam onbeş senelikti!
Sokaklarda elâleme rezil olmuştu da, bu halini bir an olsun fark bile etmemişti.
Enternasyonal basketbol maçları
Milletlerarası İstanbul Basketbol turnuvası İçin bu gece Türk millî takımı ile Suriye milli takımı karşılaşacaktır. Suriyeliler ilk geceki maçta Lübnanlılara 29 - 39 yenilmelerine rağmen hiç de ihmal edilecek hir takım değildir
Spor ve Sergi Sarayında bu gece saat 31 de yapılacak bu maça takımımız şu kadro ile çıkacaktır.
Y, Gündüz, O. Tezişler, A. Baro-kas, C. Tekeli, H. Öztürk. A. Ha-bib, E. Erkıvanç. Dr. A. Uras. E Partener, A. ICoray, M. AH Yalım, Y. Granit, A, Dinçer, T. Karaesmer.
Takımımızda en çok enteımasyo-
■——— ■
Sofranın üstünde, hemen her tarafı yenmiş bir kuzu kızartması vardı. Bibi Canem ut çalmakla meşguldü: takkesiylo oepkonini atmış olan, başı hır halta önce tıaş edilmiş ve dipleri beyaz sakalını siyaha boyamış bulunan babası da tef çalıyordu. Karı koca gaşyolmuş bir halde şarkı söylüyorlardı.
Kamber AH kapının önünde hürmetle durup ana babasını aolâmladı. Elini kamasına her zamankinden daha büyük bir emniyetle dayamıştı ama KlHAhı yırtılmış, gömleği parçalanmış, saçları karmakarışık olmuştu. Hulâsa onda, her hangi bir zevk sahibi kadının arzulı.vacagı en tatlı çapkının hali vardı: Bu iae, orbap bir hatun olan Bibi Canem'ın fikri idi — fakat açığa vurmadığı bir fikir —...
Valide hanım utıınıı bırakıp oğluna:
— Otur evlâdım, dedi. Nereden geliyorsun? Eğlendin mi bu akşam?
Bu aralık babası ara nağmesini bitirmekle meşguldü. Kamber Ali annesinin müsaadesiyle çömeldi, fakat kapının eşiğinden ayrılmadı ve mütevazı bir sesle:
— Vali Hazretlerinin yAverinı ölümden kurtardım, dedi. Dag başında yirmi tane ejderhanın hücumuna uğramıştı. Bunlar Bahti-yarl'lordl her halde. Öyle dev gibi adamlar yalnız onlardan çıkar. YanaşUm, Allahın yardımıyla hepsini kaçırdım!
Bibi Canem kocasına muzaffernne bir na-zarla bakıp:
— Gördün ya! dlyo haykırdı. Böyle çocuğu ben doğururıırm, başkası değil: Gel canım evlâdım, sarıl annene!
Oda pek dar olduğu için kahramanın yerinden oynamaHina lüsum kalmadı; biraz doğrularak alnını annesinin dudaklarına uzattı. Mirza I-Iasan Hana gelince, meselenin ameli tarafını gören bir adam tavriylş:
« Fena i-, d»-dı.
Bibi Canem sordu t
— Devamı var —
nal olmuş oyuncularımı» M. Ali Ya-lım ile doktor Ali Urastır, Her iki basketbolcumuz da 13 defa mili! formamızı giymişlerdir.
Suriye takımında iki oyuncu müstesna diğerlerinin hepsi altışar defa milli olmuşlardır.
Memleketimizde ilk defa yapılacak olan bu milli maç merakla beklenmektedir.
Bu geceki Türkiye - Suriye millî maçını Lübnanh hakemler idare e-decektir.
Yarın gece Türkiye milli takımı Lübnanlılar ile final maçını oynayacaktır.
Hicrî 1950 NİSAN 8 Cumartesi Kıınıî
C. Ahir 20 1369 Mart 26 1366
VAKİT VASATİ EZANİ
Güneş ft.&2 10.52
Öğle 12.16 5.36
îkindl 15.55 9.15
Akşam YatHi İmsAk
18 11
20. İS
351
12.00
1.35
9 11
StYASl ÎKTİSADI
YENİ İSTANBUL
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi:
VENt İSTANBUL NEŞRİYAT LIMITED ŞİRKETİ MÜDÜRÜ ı FARUK A. SÜNTER Bu sayıda yaju İşlerini fiilen idare öden : Saci.l ÖGET
Basıldığı yor :
YENİ İSTANBUL MATBAACILIK LIMITED ŞİRKETJ MATBAASI
İkinci sayfamızdaki siyasî, üçüncü sayfamızdaki kUltürel, beşinci sayfamızdaki İktisadî başmakalelerde ileri sürülecek fikirler tamamiyle yazarlarına aittir.
4
9 Nh.au Hr.
Y E N t 1 S T A îs B U L
Sayfa 5
1949 YILININ İKTİSADÎ PANORAMASI
Türkiye İş Bankası İdare Meclisi, yirmi altıncı hesap yılı dolayısiyle toplanan Hissedarlar Umum! Heyetine 1049 yılı iktisadi hâdiselerini de alâka çekecek şekilde hulâsa eden bir rapor takdim etmiştir. Bu rapordan bazı parçaları dün vermiştik. Bugün umumî kısmın geri kalanını aşağıda veriyoruz.
Mâliyemiz
Vergi eiatemimizde taveaalil odUon ıslâhat cümlelinden olmak üzere bu yıl ortalarında knnunlaıan Gelir Ver> giei, Kurumlar Vergisi vo Eenaf Vergili 19Ö0 ba»ında yürürlüğe girmiştir. Bu kaynaklardan anftlanacak gelir, verimini 10Ö1 mali yılında göetero-çektir.
Mali yıl başlangıcı marta alındılından 1980 nln ocak ve şubat ayları I-çin iki aylık muvakkat bütçe tamimine zaruret haaıl olmuş ve hükümet 1960 yılı bütçesinin gider kısmını 1,467,330,000 lira, gelir kısmını da 1,312,381,000 Hra olarak Büyük Millet Meclisine teklif etmiştir. Aradııki açıtın Marahall Plânı yardımından memleketimize hibe ve tiraj hakları gibi yardımlardan bir kısmı ile kapatılması hükümetçe derpiş olunmuştur.
Milletlerarası siyasi durum karşısında milli savunma giderlerinde bir kısıntı yapmak imkânı görülememiş, bir taraftan savunma hizmetlerinde gellyme sağlanması tedbirleri alınırken yurdun kalkınması yolunda gayretler sarfı ve bu gayretlerin gider bütçesine katılacak ödeneklerle teşviki ihmal edilmemiştir.
Cumhuriyet Merkez Bankasının tedavüldeki banknot tutarında 1049 yılı sonunda 42 milyon liralık bir azalma, madeni parada iki milyon kadar artma vardır.
Altın mevcudumuzdaki azalışa mukabil döviz mevcudumuz yıl sonunda bir miktar artış göstermiştir,
pliyi»Altın
1648 sonu 28.— milyon T-L. 144.2 ton
1649 H 29.4 " " 187—”
Doğrudan doğruya devlete ait olaife veya devlet mesuliyeti bulunan borçların toplamında bir yıl evvele nazaran 1949 sonunda 290.4 milyon lira kadar bir azalış kaydedilmiş ve devletin iç ve dış borçları 2 milyar 148 milyon liraya düşmüştür. Bu azalışın 151.1 milyon lirası dış borçlar kısmindedir. Ingiliz lirasının ve bazı memleketler paralarının düşürülmüş olması bunda âmil olmuştur.
Dış ticaretimiz
Bu yıl dış ticaretimizde bir gelişme go?e çarpmaktadır. Müsait imkân ve şartlardan faydalanılarak ihracat teşvik edilmiş ve bu sayede geçen yıldan fazla ithalât yapılabilmesi mümkün olmuştur. ithalâtımız arasında yer alan bir kısım ithal maddeleri yardım ve kredilerle sağlanmış I bulunduğundan, 1919 da da pasif karakterini muhafaza eden tediye muvazenemizde görülen ve 1948 yılına kıyasla 100 milyon l|ıa noksanlık I-fade eden 118.7 milyon liralık açık, altın ve döviz mevcudumuz üzerinde geniş ölçüde bir tesir yaratmamıştır, Yardım ve kredilerle sağlanan ve te. diye muvazenemi^ intikal etmemi! bulunan ithalâtın 19-19 da tutan yüz milyon liraya vardığı ve yakın yılların ithalâtı arasında ver almayan 98 milyon liralık hububat İthalâtının hu yılın toplamına katılmış bulunduğu itibara alınacak olursa dış ticaretimizde görülen açık, endişe vçrtCİ ol- | maktan çıkabilir.
1 lı r Miktar Ton
1948 880,000
1049 097,109
a e a t
Kıymet
T.L. j
551,030.451
693.010.259
î t h a â t
Miktar Kıymet
Ton TL,
1948 881.000 770,148,635
1040 1,220,810 812,616,402
1940 da ihracatımııın % 16.1 i Batı Almanyaya (Trlıon), % 14.3 ü A-morikaya, % 12.3 ü lnglltereye, % 8 i Çokoslovakyaya. % 7.6 sı Yuna-nlstana, % 6.3 »i Fransaya, % 4.6 sı Mısıra vo % 3.3 ü Avusturyayo yapılmıştır. ’ -
Mallarımın aovkettlftlmlı yabancı pazarların basında ve en yüksek nispetle yor alan Batı Almanyaya bu yıl içinde yapılan ihracatın tutarı geçen yılın 21.1 milyonuna mukabil 111.8 milyon liradır.
Amerlkaya 09.1, lnglltereye 85.6, Çekoslovakvaya 55.7, Yunanlstana 52.3, Fransaya 36,2, Mısıra 31.5 milyon liralık ihracat yapılmıştır.
İthalâtımıaa gelince; 9^20.3 ü Amerika Birleşik Devletlerinden» % 17.3 ü Ingiltereden, % 7.7 si Çokoalovakya-dan, % 6.5 i FTammdan, % 5 i ttal-yadan, V(. 3.9 u Batı Almanyadan, % 3.7 si lsvcçten, 3.6 sı Avustur-yadan, % 3.2 el Avuotralyadan, %2.2 si İsviçre ve Hicazdan, % 2 s( handan olmuştur.
Kıymet itibariyle bu memleketlerden birincisine 164.8 milyon, İkincisine 139.9 milyon, üçüncüsline 62,2 milyon, dördüncüsüne 44.8 milyon ve be-şinolsino 40.8 milyon Ura isabet etmektedir.
Ticaret mübadololerlmizi kolaylaştırmak ve geliştirmek amaciyle bu yıl içinde de baaı devletlerle ticaret ve ödeme anlaşmaları akdine devam olunmuştur.
24 şubatta Ankarada Norveçle imzalanan ve 7 martta yürürlüğe gir en ticaret ve ödeme anlaşması, 2 nisan tarihinde YunanistanlI imzalanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren ödeme anlatması, 12 mayıs tarihinde Macaristan’la imzalanan ve haziran başında yürürlüğe giren ticaret ve ödeme anlaşması ile eski alacaklarımızı tasfiye için tasfiye protokolü, Çekoslovakya ile ınızalanan ve temmuz başında yürürlüğe ğlren ticaret ve ödeme anlaşması, Yunanistanla 21 temmuzda imzalanan ve aynı gün yürürlüğe giren karşılıklı alacakları da bir tasfiye şekline bağlayan ticaret anlaşması, Avusturya ile 8 ağustosta imzalanan ve 18 ağustosta yürürlüğe giren ticaret ve ödeme anlaşması bu aradadır.
Bunlardan başka, Belçika • Lük-semburg Ekonomik Birliği ile aramız* dakî Ucaret ve ödeme anlaşmalarının yürürlük süreleri, Belçikanın Tlirki-yeye tanıyacağı tiraj hakkı nazarı 1-tlbara alınarak yapılacak değişiklik* ( lcre kadat. müddeti 30 haziranda so- ] na eren Türkiye - Trizon ticaret ve ödem? anlaşmaları bir yıl, Yugoslavya ile ticaret ve Ödeme anlaşmalarının da yürürlük süreleri yeni anlaşmaların yürürlüğe girmesine kadar uzatılmıştır. J
Trizonla ticaret ve ödeme anlaşması bir yıl uzatılmakla beraber anlaşmaya bağlı kontenjan listeleri kaldırılmak suretiyle Batı Almanya ile olan ticaretimizin gelişmesi yağlanmıştır.
Kısa haberler
Hindi atanın pamuk
İstihsali arttı
★ Yeni Delhi 7 (YÎRS) — Hindis-tanın 1950/51 pamuk istihsali 800.000 balya bir fazlalık gösterecektir.
Birleşik Anıerlkada pamıık satıı ve stokları
★ VVashıngton (Hususî) — istatistiklere göre, Hükümetin elinde 1949 mahsulü 2.392.704 balya pamuk vardır. Bu mevsim içindo. 3.477.625 balya pamuk ihraç e-dilmiştir. Geçen mevsimin ihracat miktarı 3.022.062 balya tdl.
Avrupa İçin Amerikan
buğdayı
★ VVashington (Reuter - Husus!) — İktisadi İşbirliği İdaresinin yeni yardım programında yer alan A-merikan buğday ve ununun teminine ait tahsisatın tutarı 36 milyon 377 bin dolardır.
Bu tahsisattan Avusturya için 7,557.000 dolarlık buğday ve 1.026.000 dolarlık buğday unu tsmmus sonuna kadar yüklone* cek ve aynı tarihe kadar Almanyaya 5.117.000 dolar tutarında buğday sevkedilocektlr. Ayrıca, Portokiz ve İrlanda için de tahsisler yapılmış bulunmaktadır,
Yunanistan Suriyeden yiyecek maddesi alıyor
★ Atina (Reuter - Hususi) — Mili! iktisat Bakanı, Yunanistanın Suriyeden yiyecek maddesi ithaline izin verileceğini açıklamıştır. Bu maddelerden yüsdo boş gümrük resmi alınacaktır. İthal edilecek maddelerin nevi ve miktarı hakkında henüz malûmat verilmemiştir.
Klef markalı fotoğraf makinelerinin içyüzü belli oldu
★ Stockholm 7 - A.A. (LPS) — Şosetler, Klef şehrinde İmal o-lunduğunu ileri sürdükleri Klef markalı Rus fotoğraf makinelerini İsveç piyasasına şevketmiş bulunmaktadır. Makineler çok miktarda satılmakla beraber nihayet Rusların sahtekârlığı meydana çıkmıştır, Çünkü Rusyada fotoğraf makinesi sanayii yoktur. “Konlalcan” nin bir taklidinden ibaret olan Kief makineleri Al-manyada Türıngen eyaletinde İena şehrinde, Alman mütehassısları tarafından yapılmaktadır.
Japon mallarının dünya piyasalarına sürümü işi bttllodilemcdl
★ Madrid, 7 - A.A. (United Press) — Kırallık taraftarı sabah gazetesi "ABC” dünkü sayısında Ja-ponyanın sınai ve ticari meselelerinin halli bulunmadığını ileri sürmektedir,
Gazeteye göre Japonlara, mâ-mul maddelerini ihraç etme müsaadesi verilmemesi hakan oh makla beraber aynı zamanda Japon mâmııllorlnin piyasayı istilâsına müsaade ederek batılı imalâtçıların standardını düşürtmek de haksızdır.
Gazete, hakikatte meseleye bir hal çaresi bulunmadığını belirtmektedir.
Marshall plânına dahil memleketlere yeni krediler açıldı
★ Washıngton. 7 - A.A. (AFP) — Avrupa İktisadi İşbirliği Teşkilâ-1 tı Marshall plânına dahil memleketlere yeni kredi açmıştır. Bu* na göre, Portekize 543.000 dolar verilmektedir. Bu miktarın 388.000 doları ile Portekiz Ame-rikadan çavdar ve 5.500 doları ile elektrik âletleri alacaktır, lsveçe inşaat için T50.000 düden işletmeleri için 150.000 dolar, Türkiyeye deniz nakliyatı masrafları için 46.000 dolar verilecektir.
Beyrut hususi muhabirimizden
Suriye ■ Lübnan ihtilâfı ve biz
Kanada keresteleri, bizimkilerden yüzde kırk ucuz
Beyrut (Salt Bilâl Çakıroğlu bildiriyor) — Suriye . Lübnan yolunun kapanmasından sonra Lübnanın, Suriyeden temin ettiği yani yiyecek maddelerinin fiyatlarında, burada, % 30 nispetinde Ani bir yükselme oldu. Bilhassa et, sebze gibi gıda maddelerinde bu yük-solme daha bariz bir hal aldı. Şimdi etin perakende kilosu 4 liradan satılmaktadır.
Diğer taraftan Suriye yolunun kapanması dolayısiyle, piyasada büyük bir durgunluk hissedilmekte ve Lübnan tacirleri telâş İçinde düfünmek-tedirler. Eldeki stokların, Lübnan halkı tarafından uzun müddet erltt-lemlyeceğl endişesi vardır, Bu bakımdan bütün gözler şimdi Kahlre-ye çevrilmiş vo Arap Birliği toplantılarına büyük bir ümit bağlan, mıştır.
Beyrutta kereste tacirleriyle yaptığım temasta, Türkiye çok yakın nıosofodc olduğu halde Uç metre boyundaki lâtalar şeklindeki kerestenin metre mikâbına 200 lira İstediklerini öğrendim. Halbuki buna mukabil Kanada tacirleri, dünyanın öbür u-cundan, beUtj biraz daha düşük kalitede olmakla beraber, biçilmiş, yani lâta halinde olmayan, kereste için sif Beyrut beher metre mikâbına 120 lira İstiyorlarmış. Bu mühim fiyat farkını Türk tacirlerinin nazara almalarını söylüyorlar. Kanadadan telefonla yapılan yeni teklifleri bana da gösterdiler; doğrudur.
Suriye - Lübnan ihtilâfından, Türkiye süratle faydalanabilir. Trablus veya Beyrut limanı vaaıtaeiyle, evvelce Suriyeden temin edilen koyun, keçi gibi canlı hayvanların ve hayvan mahsulleriyle şimdi memleketimizde de mevsimi yaklaşan bütün sebzele. fin, küçük deniş vasıtalarlyle, mo-törlerle, buraya süratle sevkıyatına başlamak kaçınlmaz fırsatlardan sayılmaktadır.
İzmir İhracatçı Birliklerinde toplantılar devom ediyor
Yunanistana kuzu şevkinde Bingazi yerimizi aldı
Ticaret Bakanlığının ihraç kontenjanını geç vermesi yüzünden memleketin döviz kaybettiği iddia olundu
İzmir, 7 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Batı Anadolu Canlı Hayvan İhracatçıları Birliği genel kurul toplantısı bugün saat 15 de Osman Turgay’ın başkanlığında yapıldı. Bütün üyelerin iştirakiyle yapılan bu toplantıda okunan idare kurulu raporu dolgun malûmat ihtiva ediyor, bu devrede yapılan 6 milyon liralık canlı haj^van ihracatına rağmen iç fiyatlarda tereffü husule gelmediği, kırk bin başlık bir kuzu ihraç kontenjanı temin edildiği, fakat Yunanlıların kontenjanın geç çıkması yüzünden İfinUr yerine Hlpgaziden fob tonu 120 sterllnge kuşu alarak bize bir rakip yaratıldığı ilâve ediliyordu. Raporun okunmasından sonra bu yıl kuzu kontenjanının geç verilmesinden idare kurulunun kabahatli olduğunu iddia ettiler. İdare kurulu a-dma verilen cevapta bu kurulun bakanlıktan müteaddit müracaatler yaptığı açıklanınca bakanlık idare cihazının gayet geç harekete geçmiş
İZMİR MEKTUBU
PAMUK STANDARDİZASYONU
Mühim bir ihtiyacı karşılayacağı için esas İtibariyle çok yerinde bulunan Pamuk Standardizasyon Nizamnamesinin kontroia müteallik hükümlerinin bugünkü şekliyle tatbl-kına imkân görülememektedir
İzmir, 7 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — İkinci Dünya Harbinden sonra Ege akalası kalite hususiyetleri İtibariyle Avrupa piyasalarında çok beğenilen ve aranılan bir tekstil maddesi olmuştur. Bunun neticesi o-larak şimdiye kadar işlenmiyen bâkir Bahalarda pamuk ziraatine ballandığı gibi, son senelerde pamuğa nazaran daha as verimli olan bir kısım yağlı tohum vo bakliyat sahalarının da bu yıl pamuğa tahsis edileceği anlaşılmaktadır. Ege pamukçuluğu İstihsal itibariyle böylece seri bir İnkişaf kaydederken, bunların Ucaret ve aanayie aramda rakip memleketler-dekllere muvazi bazı tedbirlerin alınması zaruri İdi,
Nitekim, alıcı piyasalardan, pamuk, lanmızm tasnif ve temizlik hususlarına müteallik pek çok şikâyet gelmekte ve sık sık arbitraja gidilmektedir. Muayyen bir kalite pamuğu göre Ayarlanarak çalışan mensucat sanayiinde bu hal pamuklarımız için menfi bir âmil teşkil eylemektedir. Kendileri tarafından preselenmediği için ihraç ettikleri pamukların kalitesi hakkında tam bir fikirleri olmı-yan ihracatçılar da alıcı piyasalardan her an gelebilecek şikâyetlerden huzursuzluk duydukları gibi dahil! ticarette de alıcı ile satıcı arasında sık sık ihtilâflar çıkmaktadır.
Standardizasyon sayesinde cihan pazarlarında pamuk bir tek isimle alınıp satılan bir madde haline geldiği halde İzmir Ticaret Borsasında ‘•Salvo Vizite” vo "GarantlH” gibi sonradan muayeneye muallâk İptida! «eklilerle muamele görmekte ve dış satıhlarda da alıcı memleketlerdeki arbitraj önceden kabul edllmektodir.
Alâkalılar, standardizasyonu pamuk ticaretimin! bu kargaşalık ve güçlüklerden kurtaracak tek çare olarak görmekle beraber tinUmUldft* kl mevsim başında yürürlüğe girecek
olmasının yine büyük dövi» kaybına sobep olduğu söylendi.
Bazı ihracatçılar elde 150 bin kuşu bulunduğunu, bunun iç istihlâkte tükenmesi imkânsız okluğunu, eğer lür ay içinde bu kusulur İhraç edilmense büyük zararla karşılaşılacağım belirttiler. Bugün İzmir mezbahasında 190 kuruşa kUSU kesildiği, bununla beraber kuşu almak üzere îzmire bazı Yunanlı ithalâtçıların geldikleri, eğer İhraç edilecek kuzular arasına 20-30 nispetinde dişi kuzu İlâve edilirse bazı satışlar hel(|enemh yeceği söylendi ve bakanlıktan bu cihetin istenmesi kararlaştı.
Bir aralık kontr dtıkllman kuşu ihracına müsaade edilmesi istenmiş* se de yapılan itirazlar Üzerine böyle bir kolaylık istenmesinden vazgeçildi. Neticede idare kurulu ibra olunarak 950 bütçesi 29.700 lira olarak kabul edildi. Yeni idare kuruluna Osman Turgay, Nedim Olcayluğ, Oe-mal Özişler, Kurmal »irketlerı aeQh lerek toplantıya son verildi.
olan nisamnamenln kontrol» mtltoaL ilk hllkUmlerlnln tatbikim mümkün görememektedirler.
Şöylo kİ: Nizamnamede tamir, Manisa, Balıkesir,'Aydın, Mufla ve Antalya vilâyetlerinin birbirinden uzak mesafelerle aynimi, nltmı.a yakın şehir, kaeuba ve köyüne yayılmış bulunan yüz adedinin Untündokl prese fabrikalarının elde edeaekleri preselerin en az cll| balyalık partiler halinde, ilgili fabrikatörlerin müracaatı üzerine, lzmlrden gönderilecek ek«-perler marifetiyle kontrolü derpiş e-dilmiştir. Alâkalılar, beher balyası beş yüz lira kıymetinde bulunan ve geniş depo imkânları İsteyen pamuğun bazı preao fabrikalarında 50 balyalık partiler halinde terakümünün iktisadi olamıyacağrını ileri aür-mekte vo kontrolün icrası bakımından tatbikatta şu şekilde güçlükler vp imkânsızlıklar tahaddüs edeceğine İşaret eylemektedirler.
Nizamnamede İzmir kontrol merkezine bağlanan Ege ve Ajıtalya bölgelerinde 1950 yılında asgarî üç yüz bin balya pamuğun ellişer balyalık partiler halinde muayenesinin yapılabilmesi için altı bin kontrol ameliye-sine ihtiyaç hasıl olacaktır. Preao fabrikalarının İzmlre olan uzaklıkları dolayısiyle her kontrolün bir eka-perin asgari iki gününü alacağı hesap edilmektedir. Prese fabrikaları senenin en çok yedi ayında faaliyette bulunduklarına göre, tatil günleri de çalışmak şartlyîe, bir eksper ortalama 106 muayene yapabilecektir. AL ti kontrolün icrası için elli yedi ekspere ihtiyaç hâsıl olacaktır.
Bu kadar eksperi yetiştirmek dahi başlı başına bir mesele olduğu gibi, işin bünyesinin arapttltl hususiyet dolayısiyle bu yeminli eksperlere ayda mutlaka bin lira vermek lâsım geleceğine göre &7 ekspere senede 684 bin Hra ücret verilmek icap edecektir. Nizamnamede kontrol bölgeleri içindeki yol masraflarının Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı bütçesinden Ödenmesi kabul edilmektedir, Her bir kontrol için birbiri üzerine asgari 40 lira masraf hesap etmek doğru o-lacağına göre 6.000 kontrol için iki vüs kırk bin liraya ihtiyaç hasıl ola-çaktır, Böyleco, yalnıs İzmir kontrol bölgesi için senelik masraf yekûnu 921 bin lira tutacaktır. Çukurova, İğdır ve Sakarya bölgeleriyle birlikte masraf yekûnunun Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı bütçesine muadil bir miktara baliğ olacağı anlaşılmaktadır. Meydana getirilecek tâli kontrol merkepleriyle bu masraflarda % 25 tasarruf mümkün görülmekte ise de, bu yekûnun da bugünkü bütçe imkânları ile telifi imkânındır denilmektedir.
Tatbikatın bu güçlüklerine ehemmiyetle İşaret eden alâkalılar, nizamnamenin teknik kısımlarının da tecrübeden geçmesini temin maksadiyle kontrollerin, muayyen bir devre için, sondaj mahiyetinde cereyanını aaruri bulmaktadırlar. Bu şekil kabul edildiği takdirde, her aene rekolte vaziyetine göre meydana getirilecek tip nümuneler alâkalı prese fabrikalarına gönderdir ve kontrol teşkilâtınca ara sıra sondaj mahiyetinde yapılacak muayenelerde bu nümuneiere uymayan prese meydana getirdiği aabit olan fabrikatörler hakkında kanuni takibat yapılır. Böyleoe, İşin mütou-mil akışına engel olunmadan ve devlete de ağır masraflar yükletilmeden mevzua girilmiş ve bu arada eksperler de yetiştirilmiş olur denilmektedir.
Tiftik kırkımı
başladı
İstihsalin 5 milyon kiloyu bulacağı anlatılıyor
Tiftik istihsal bölgolarindo kırkım başlamıştır. Bilhassa havaların uy-gun gittiği Kütahya, Eskişehir, Po-latlıda kırkım İşi daha müsait şartlar içindo cereyan otmoktcdlr.
Piyasaya gelen haberlere göre, bu senekl tiftik mahsulü geçen seneye nispetle kalite itibariylo olgundur, istihsal miktarına gelince. 5 milyon kilo kadar tiftik elde edileceği tahmin olunmaktadır, Hşnüz kırkım içi bitmeden, istihsal hakkında daha kati malûmat vermek mümkün değildir.
Sebze ve Meyva Kooperatifi
Sebze ve Meyva Kooperatifi şehrimizde satış mağazalarına yeni bir şekil vormek için tetkiklere başlanmıştı. Fakat bu kooperatifin bu hususta kredi zorluklarına tesadüf ettiği anlaşılmaktadır. Geçen sene Ticaret Ofisi bu kooperalife Ö00 bin liralık bir kredi açmıştı, Ancak Tica. ret Ofisi tasfiyeye girdiği için, ofisin kooperatife verdiği bu sermayenin de tasfiyesini lüzumlu görmüştür. Bu durum karşısında, Sebze ve Meyva Kooperatifinin, yeni satış mağazaları açmak hususundaki projelerinin tahakkuku da imkânsız bir hale girdiği anlaşılmaktadır.
Ticaret odaları yeni tasarısı
Nizamname taaarifuıu hazırlayan heyet şehrimizde bekleniyor Ankaradan gelen haberlere göre Ticaret Odaları vs Ticaret Borsala-rı nizamname tasarısı hazırlıkları llerilemektedlr. Ticaret Bakanlığında alâkalı memurlardan kurulan Uç kişilik bir komisyon büyük şehirleri. misin odalarından gelen mütalâaları da tetkik ederek tasarıya son peklini vermek Üzeredir. Bu çalışma sona erince tasan hemen Danıştay'a sev-kolunmıyacaktır. lamir, Ankara ve İstanbul gibi büyük ,ehirlerimiıdekl tacirlerimizin metin üzerinde de mütalâaları alınacaktır. Bu maksatla Bakanlıkta çalışan Uç kişilik komisyonun lamir vo letanbula gitmesi kararlaştırılmıştır. Heyet gelecek hafta şehrimizde beklenmekte-tedir.
KUZU DERİSİ PİYASASI AÇILDI v
Bir iki günden beri şehrimizde ve tzmirde kuzu dorisi piyasası açılmıştır. Kuru kusıı derilerinin kilosu 270 kuruşla 390 kuruş arasında fiyat bulmaktadır. Btı fiyatlar, dünya piyasalarına uygun olarak takarrür etmiştir. Daha şimdiden Macaristan ve Almanyadan müsait teklifler gelmekledir. Geçen seneye mabetle kuzu ve oğlak derisi ihracatının dalla fazla olacağı ümit edilmektedin
CEVİZ İHRACATININ MURAKABESİ
Bu sene dış piyasalara ihraç edilen bazı oevlz partilerinde ihtilâflar çıktığı yasılmıştı. Bıı partilerde cevizde aranılan rutubet nispetinin satış şartlarına uygun olmadığı görülmüştü,
Ekonomi vo Ticaret Bakanlığı İstanbul, İzmir Ticaret Borsalanna yazdığı bir mektupta, cevtz standardizasyonu için düşüncelerini sormuştur. Ticaret Borsasında kimyagerler ye ceviz eksperlerinden mürekkep bir heyet bu mevzuu tetkika başlamıştır.
7/IV/1950 Cum
İstanbul Ticaret Borsası
Devlet Tahvilleri
İzmir Ticaret Borsan
Kapanış
Bugün
Bugün
174/185
Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk
toneküll) ten »'keli) çıplak)
Esli!
Kapanıp
Kıırtı Mefahir :
Fındık (kabuklu ısivri)
Fındık (İç tombul) .... Cevla (kabuklu) .....
Cevİg (fç niLtürel) .......
Dokuma llunı Mıtddclcrlı Tiftik (ana mal) ..........
Tiftik (Natürel) ..........
Yapak Anadolu (Kırkım)
Ham deriler:
Bıftır «alamura (kaflap) Kİ. ICcçl tüKİu kuru kilosu ... Kovun hava kurusu kilosu
Borsalarda vaziyet İstanbul :
Ticaftt HoraamnıİB bakliyat grupun-dan ffi^uhjc, nohut fiyatlarında gerılome müşahede edilmektedir. Bilindiği gibi ta» kus aurotiyla ihracı kabil olamıyan fasulye stokları elde kaldığı için fiyatı düğmektedir
Fındık piyasası ise gevşektir. Trab* zon iktinat muhabirimin. Trabzon Bor-aasında fuıdık piyaaaainın durgun geç-tiğinl haber vermektedir.
Kambiyo ve Esham w Tahvilât Bor* »adında kayda değer bir soy olınamııtır. Muhtelif tertipte tahvillere karşı as miktarda istek olmuştur. Altın piyasası İse durgunluğunu muhafaza ölmektedir.
İzmir :
Hollanda ve Mısırdan Küçük miktarlarda bipartşler alan bir kısım ihracatçıların Borsada alıcı vaziyete geçmeleri üzerine bugün çekirdeksiz kuru tl-slinıde hafif bir kımıldama olmuştur.
İncir plyazazı sağlamlığını muhafaza ediyor. Eski dış satışlara ait sevkıyat yapılmakta olduğundan bugün Borsada pamvktft biraz hareket göze çarpıyor ve ikinci ve üçüncü akalalar da aranıyordu. Zcytinu(i(jı ve diğer nabati yağlarla birlikte pamukyağı piyasası gevşekliğini muhafaza otmeklo ve fiyatlar gerilemektedir. Pamuk çekirdeğime karşı alâkasızlık devam ediyor. *
Adana :
Ticaret Borsaamda yalnız birinci akala pamuk üzerine mahdut miktarda iş olmuştur,
tlırııınljell tıılıvlllcr î46 1083 Erzanl .......
103S ikranıiyeiı %5 MIHI Mlhlafun 1 %5 1041 %S 10U «4 1/2
n
Domlryoiu u
Müdafaa
ı»
Hububat:
Bufiduy yumduk (T(w.) Buğday yumuşak (Ofi«in) Arpa yemlik (dttkmo) ...... Mısır (Sarı) çuvalı .......
Faoul.va tombul .........
Fasulye Çalı sert .......
Kuiyaml ....... ..........
Meroimck kırmışı kabuk. Jvluroirnck il
Nohut nntürel ............
Demiryolu JV......
pemlpyolu V ......
1(110 IkramlycU ...
Dlterlprl
Domlryoiu VI .....
ınma ı ...........
,ı II «••••••
.. III ...
Buğday yumuşak ......
Buğday sert ş.H.şmMO«« Arpa ...............
I ....
Hlvas-Eruurum I 1I.-VH
I II IH
I IX
III
IV
Yağlı tohumlar :
Ayçiçeği tohumu
Kotan tohumu ............
Kendir tohumu ...........
Suflam ..................
Yer fıstığı kabuklu .....
Ünüm çaklrdalfâla No.O incir A serisi No. 8...»
° B »arİHl No. 308
Akala I ......
Akala II ......
Akala III ........
yeril .............
yağı (rafine) ... çeltirdogi '.«m."
Ç*) Gününde Borsada muamelesi tescil odilmenUç tahvilât vo eshamın ar« ve talüplero göro taayyün cdon takrlbt piyaea değerleri.
İstanbul Borsası
Açılış 1 Kapanı»
l âlvrlln^ 7.^5.— 7.86.60
100 Dolar VSn,— 2. sn,—
luu Fr. FrunKi ... 0.80 0.80
100 İsviçre Fr 61,03.— 64.08.—
100 Boiç. Fr 5.60.— 5.60.—
100 İsveç Kr 61 03 64.08
100 Florin 73.6H.HI T8.tl8.4O
100 Diret 0.44.128 0 44 1«IH
100 Jji'âhrni 001 676 0.01.876
100 ICficnudos ..... 0.7600 0.7800
Altınlar |
Buğun Eski huri
Lira Lira
Külçe Yeril (ir. . 5.85 5.84
Külçe DrrçufcMt. 5.88 Ö.A7
Cumhuriyet .... 30.00 30.50 ı
Rofnt 42.40 12.80
Mu in İt ••«(••••••••• 40.20 40,30
(julden 38 80 3800 1
inlfflNMlDŞ 51.10 51.20
Fransız kok .... 42.50 43.50
NapoUun III ., 40.50 41 26
İsviçre 40.— 40.—
New-Ynrk’tii ı onsu: | 35
Gümüş, Plâtln |
En aıjaûı En yulcarıl
OUmU/j Or• •••••••• — —
Plâtln " 10.— İL—
Zürich Borsası (Serbest)
7.IV.1050 Uviçro Frangı
Durumu En aşağı En yukorj]
Türk Lirası ....... 0.63 1.03
Dolar 4.28 1/2 4 20 1/2 1
S t ® rl l n k ••••«•••••»(• 10 40 10 60
F^ransıs Frangı 120 1.23 |
Mıaır Krodl Fonıılye 1003
Şirket Tahvilleri
T.C. Ziraat Banko, 20.12 20.20
Anadolu D.Y. Tertip A/B. 112.— 11L-
c. S-V «m
M •’ 9(60 62.25 69.—
„ Mümen. 8sımt, 67.00 67.50
Şirket Hisse Senetleri
T.C. Msrkt» Bankası 120.50 130.—
Türkiye lf Bankası 80.— 20.60
Türk Ticaret Bankası 5 — 6 —
Arslan çimento 17 25 16.75
Jjark D.Slrm.nciHk 2325 23.6ü
Milli Reasürans 8.— 1625
Ecnebi Tahviller
Nebati Yaftlnr; Zeytinyağı (B E. SuHarnyağı (Rat. Ayçiçeği (Ratlno Fındık yağı (Çıplak)
84.— 175/180
35.— 164.—
Adana Ticaret Borsası
Pamuk Akala I Paınuk Ahulu II Pamuk Alcnla III Pamuk maklnç parlağı Pamuk yeril H 176.— 145.— 182.— 140.— 162,—
Trabzon Ticaret Borsası
FINDIK a) %50 randımandı kabuklu tombul b) İç sıra kontrollü 80.— 172.— 81.— 172.—
Eskişehir Ticaret Borsası
Son
Kapanı*

|| YABANCI BORSAI .AR
New-York Borsası 1
/ Dün Eski kuı II
Buftdıiy (Buşell—Sent)
Sert Kış mahsulü No. 2 272.— 267 6/8 II
Rırmııı “ " No. a 247.- 283.— I
Vamıık Mtddlin^ (Llhresi^flent)
* Maviş 32.48 82.20
I, Tomınu» 32.57 S2 59
Ekim 32.06 30.76 1
Tiftik (LlbreslsSent)
I ck.'Hio No» 1 ...>•>■...»»»»»ııı*ı»»ıı»ı. — 58.60 ||
İFındık (Libresi—Sont) ...............
Kabuklu varil İri 22.— 22.50 ı
ı •• " orta 22.50 21.—
ı Levant ic İthal nutlı 30.— 36,—
Ekstra İri la İthal malı ......... 40.— 40.— I
Kuru üsllnı (Llbresi^Sent) ......
Thompson çekirdeksiz seçme ... 11 1/4 11 V4 ||
Kelen tohumu (Bu(jeİl=:Dolar) ...
Minneanolls 3.80 8.80
Katuv ıLibresi""Sont) 76.75 T7.25 1
Levha-tcneko (100 llbıo dolar) 7.30 7.30
Londra Borsası
— Kolon tohumu (Tonu=Sterling) ı Bombay KalkÜU 67.— 65.— 64.— 69.— I 67.— I 64 3/4 (I
|Ycr fıstığı Hindistan
Bradford Piyasası 1
IITiftik lyt mal (Ubrosl=Flyat) ” Sıra malı Yün Anadolu M " II ” Trakya ” ” ... 20/21 18/21 34.—Nomll 30.— n , 20/21 ° 38/31 •• 1
İskenderiye Borsası 1
Pamuk (Kantarı=Tülları) Ashmounl Kısa elyaflı F/G. ... || Ramak U»un tlyaflt F/G. .7. 94.— 01.25 89.74 I 93.05 ||
YENİ İSTANBUL
8 Nisan İMO
HAMBURG
10 nisanda limanımızda beklenen
Dünya haberleri
Ecnebi muhabirlerin
mektupları
Bad Reichenhall
En güzel yazılar
ALMANYA
tıM luçaA/aunuı
Telgraf adresi
Axelmannstein
I
umnm ıtıUKitniu (mnnntHiniKmiBmuıuıı*
KİNİNLİ
ve memleketimizin en mûtena hizmet etmesi ile şöhret ka-
Bronşit, astm, larenjit, enfi-zem, kulak, boğaz, burun hastalıkları ve kalb rahatsızlıklarında şifa verici kaplıca
GRAND HOTEL AXELMANNSTEIN
Otuz senelik tecrübesi ve zevk sahibi insanlarına zanmıştır. Genç oğlu Amerika ve Ingtlterede terzilik tahsil etmiş ve birinci derecede diploma almıştır.
Adres: Beyoğlu İstiklâl Caddesi 447 Mehmet Ali Apart.
ıııınn^ırııııifUMinıı.i.niUHn»4TiiH.Hn..«Minıııııııınıııını*ııınıuıııı nııııHHizıııınnıııiHiiiiıı* «iihiiiaiiu^ii*« (
•*. Al
FLENSAU Vapuru doğru
APİKOĞLU
NIK
DEMOKRAT PARTİ OTA PNANG0W
7 MAYISTA CEKIÜYOR
KAPLICALARI
Sağlık ve neşe kaynağı Zümrüt Yalova Kaplıcaları 23 nisan pazar günü açılıyor.
İdarenin hasında: SAÎT ÇELEBİ Tedavinin başında: Prof. Dr. NÜZHET ŞAKIR TENZİLATLI TARÎFE 23 nisandan 31 mayısa kadar
LÜKS TERMAL OTEL: Sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemekleri, banyo dahil bir hafta (7 gün) 100 lira. (Yüzde on servis ücreti alınmaz). Bir günlük 15 lira.
LÜKS BÜYÜK OTEL: Bu sene yemek mecburiyeti kaldırılmıştır. Fiyatlar yüzde yirmi beş tenzilâtlıdır.
Aynı gün Çınar ve diğer oteller, banyolar, hamamlar, yüzme havuzu ve tedavi cihazı açılacaktır.
BU SENEK! YENİLİKLER
TEDAVİDE: İlâveten kaplıcanın kaynağından temin edilen radyo aktivitell çamurla tedavi, parafin banyoları ve en son fizikî tedavi usulleri.
EĞLENCELERDE: Bu sene büyük otelin yanındaki lokanta, tanınmış bir firma tarafından lokanta, gazino ve bar olarak ayrı bir kadro ve müzikle ve fevkalâde bir programla işletilecektir. Ayrıca, pavyon, sinema, pastahane; tenis kortu ve alaturka konserler ve balolar.
PARKLARDA: Senelerden beri terkedilmiş olan güney park tekrar tarh ve tanzim edilmiş ve diğer bütün parklar ve yürüyüş yolları tevsi edilmiştir. Kaplıcalar bu sene GÜL, YASEMİN ve ORTANCA deryası haline getirilmiştir
VESAİT: Yalovaya hemen her saat vapur vardır. Kartaldan da araba vapuru konulmuştur.
YALOVA: Emsali bulunmıyan bir tedavi, eğlenme ve dinlenme cennetidir.

4

K- p
JTTL^ W A
s
*4
i

rA
BAŞ.Dİ$ . NEZLE. ADALE .SİNİR
ROMATİZMA ve bütün aqrılara karşı
— GÜNDE 3 KA$E ALINABİLİR. —————

FA ’
SERMAYESİ: 200.000.000 TÜRK LİRASI
MERKEZİ ŞUBESİ BÜROSU
: A N K A R A : I S T A N B U L ‘.İSKENDERUN
• •
yapar, en müsait
Banka muamelelerini
ikramiyeli mevduat kabul
M Ü E S S E
S
eder
ELERİ :
faizlerle
Sümerbank Sümerbank Sümerbank Sümerbank Sümerbank Sümerbank Sümerbank Sümerbank Sümerbank Sümerbank Sümerbank Sümerbank Sümerbank Sümerbank Sümerbank Sümerbank Sümerbank Sümerbank
. İstanbul . Adana . İstanbul ...... Sivas Defterdar . İstanbul ... Beykoz - İstanbul .... Eroğli - Konya .. Horeke .. İsparta Taşköprü ... Filyos - Kayseri Malatya Bursa Nazilli Adana . İzmit Gemlik Karabük
Alım vo Satım Müessesesi ..........................
Adana Pamuklu Sanayi Mücsscsosi ...................
Bakırköy Pamuklu Sanayii Müossosesl ...............
Çimorrto Sanayii Müessesesi .......................
Defterdar Yünlü Sanayii Müossoscsi ................
Deri ve Kundura Sanayii Müessesesi ................
Ereğli Pamuklu Sanayii Müessesesi .................
Hereko Yünlü ve Halı Dokuma Sanayii Müessesesi
İsparta Yünipliği vo Halı Dokuma Sanayii Müessesesi Kondlr Sanayii Müessesesi ...........................
Ateş Tuğlası Sanayii Müessesesi .....................
Kayseri Pamuklu ve Bünyan Yünlü Fab. Müessososi Malatya Pamuklu Sanayii Müessesesi ...................
Merinos Yünlü Sanayii Müessesesi ....................
Nazilli Basma Sanayii Müessososi ....................
Pamuk Satınalma ve Çırçır Fabrikaları Müessesesi ................
Selüloz Sanayii Müessososi .....................................
Sunğipek vo Viskoz Mamulleri Sanayii Müessesesi ................


















* Türkiye Demir vo Çolik Fabrikaları Müossesesi
F A B
R İ K A L A R lı
•fr Kütahya Keramik Fabrikası

Kütahya
BİRİNCİ SINIF
ERKEK TERZİSİ
SATIM MÜESSESESİNİN
ALIM VE
TOPTAN VE PERAKENDE MAĞAZALARI:
Adana, Ankara, Diyarbakır, Erzurum, Eskişohir, İstanbul, (Bahçekapı ve İzmir, Konya, Kayseri, Malatya, Samsun, Trabzon, Zonguldak.
İŞTİRAKLERİ :
Beyoğlu)






Türkiye Şeker Fabrikaları
Türk Ticaret Bankası
Umumî Mağazalar ...........
Halk Bankası ..............
Güven .....................
Ankara Çimento Fabrikası
gibi mühim malî ve sınaî, ticarî teşebbüslerde iştiraki vardır.
............... Anonim
............... Anonim
.......... Türk Anonim
........ Türk Anonim
Türk Anonim Sigorta
Şirket Şirket Şirket Şirket
Sosyetes Türk Limited Şirket
tr IT - >i:r TIlSHnBroÜimtTLHOl







En güzel resimler
güzel ilânlar
YEN
hazırlanır
DEUTSCHE ORİENT LİNİE
HAMBURG, BREMEN ve ANVERS
için eşyayı ticariye yükliyecektir.
20 nisana doğru limanımızda beklenen EENDRACHT Vapuru yukarıdaki limanlar için eşyayı ticariye yükliyecektir. Umumi Acenteliği: K. TRABİTCH et Co
Galata Veli Alemdar Han 202/204, Tel: 42221
Bu yer Alibeyköyündeki
Sucuk fabrikasına
aittir

BUGÜN AÇIK OLAN MÜZELER İSTANBUL
-7
Atatürk İnkılâp Müzesi 10-12, 14-17.
Dolmabnhçe Deniz Müzesi (Telf.
81234) 13.30-17.00
Topkapı Sarayı (Telf. 21090) 13.30-17.00.
Belediye Müzesi 10-12, 14-17.
Tevflk Fikret Atlyan Müzesi 10-12, 14-17.
İZMİR
Arkeoloji Müzesi (3324) 14-17.
TİYATROLAR
İSTANBUL
ŞEHİR TİYATROLARI:
DRAM KISMI : 20 30 da Dell Saraylı.
KOMEDİ KISMI : 20.30 da Üvey Kardeşler.
ÇOCUK TİYATROSU — 14.30 da MUAMMER KARACA ÖPERE-Tl: 20.30 da Onman Blkes. Matine 15.00 de.
YEM SES OPERETİ : 20.45 de
Evvel Zaman İçinde.’ Matine 15.00 de.
KONAK PAVYON!’: Her akşam, Yunan Şantözü ZOZO.
ANKARA
BÜYÜK TİYATRO (10370) 20 de Peer Gynt.
KÜÇÜK TİYATRO (11169)-20 de-Kıskançlar.
GAR GAZİNOSU — Paris Revü Heyeti.
PAVYONDA — Amado.
İZMİR
MM—
fERÎB TÎYATf 6V : Oyuncu (Komedi).
SİNEMA
BEYOĞLU CİHETİ
ATLAS (40835) Yanlış Hüküm.
AKIN (80718) 1 — Hint Yıldızı.
2 — Unutulmıyan Mazi.
ALKAZAR (42562) 1 — Namus
Sözü. 2 — Petrol Kıralı.
AR (44394) Rio Aşkları
ELHAMRA (43595) Rio Aşkları
İPEK (44289) Haydutlar Kıraliçesi Renkli - Türkçe
İNCİ (84595) 1 — Deniz Kurtları. 2 — Gönülden Gönüle.
LÂLE (43595) Her Şafakta ölürüm.
MELEK (40868) Aşk Adası.
SARAY (11659) Kanlı izdivaç.
SUATPARK (83143) 1 — Alevden Gönüller. 2 — Tarzan Ormanlar Kıralı.
SÜMER (42851) Asî Kalbler.
ŞARK (10380) İstanbul Geceleri.
SIK (43726) 1 — Büyük Casuslar. 2 — Ölüm Randevusu.
TAKSİM (43191) Lüküs Hayat
TAN 1 — Bu Evde Ne Var, 2 — Dağlar Canavarı.
YENİ » (84137) 1 — İlk Vals.
2 — Sahte Evlât.
ÜNAL (49306) 1 — Neslmaçl Ame-rlkada, 2 — Güzeller Revüsü.
YILDIZ (42847) Kızıl Nehir.
İSTANBUL CİHETİ
ALEMDAR (23683) 1 — Deniz Ejderi (Türkçe). 2 — Kanlı Altın.
AVSU (219174 1 — Harrov Ku
marbazı. 2 — Günahımı Ödüyorum.
AZAK (23512) 1 — Anna Kareni-na. 2— Albukrek Fatihi.
ÇEMBERLtTAŞ (22513) İstanbul Geceleri.
FERAH. İstanbul Geceleri.
HALK Zoronun Kamçısı. (30 kısım birden)
İSTANBUL (22367) 1 — Aşk ve Müzik. 2 — Düşman Kardeşler.
KISMET (21904) 1 — Korsanlar. 2 — Nil Kıraliçesİ.
MARMARA (23860) 1 — Lulu Belle 2 — Vatan Haini.
MİLLİ (22962) 1 — Deniz Ejderi.
2 — Kanlı Altın.
TU RAN (22127) 1 — Anna Kare-nina. 2 — Albukrek Fatihi.
YENİ (Bakırköy 10-126) 1 — Kara Ok, 2 — Aşk ve Zulüm.
KADIKÖY CİHETİ
HÂLE (60112) Uçuruma Doğru.
OPERA 1 — Kanunsuz Sokak.
2 — Bel Ami.
SÜREYYA (60682) 1 — ölüm Gecesi. 2 — Hudut Dehşeti.
YELDECÎRMENİ: 1 — Dertli
Zeynep. 2 — Hudut Dehşeti.
ANKARA
ANKARA (23432) Er Meydanı
BÜYÜK (T5031) Kaliforniya Fatihi
CEBECİ (13846) Yedmenin Aşkı PARK (11131) Gönülden Yaralılar
SUS (14071) Büyük Macera
SÜMER (14072) Büyük Macera
ULUS (22294) Rakibeler
YENt (14040) Vatan Kahramanı
İZMİR
ELHAMRA Genç Kız Kalbi.
LÂLE 1 — Çöl Silâhşorları. 2 — Paylaşılmayan Sevgili.
TAN 1 — Çöl Silâhşorları. 2 — Paylaşılmayan Sevgili.
TAYYARE TuUa.
YENİ • 1 — Bir Fırtına Gecesi.
2 — Uçuruma Doğru.
KARŞIYAKA UlHETİ
MELEK 1 — Şchrazadın Doğuşu.
2 — Gece ölümü
SÜMER 1 —Pasifik Kahramanı 2 — Kadın Kini
SIHHÎ İMDAT
Istan bul Beyoğlu (4998
Anadolu yakası 60536
Ankara 91
tzmir 225)
Beyoğlu 44644 Kadıköy 608T2
İstanbul 24222 ÜslrUdar 60946
Ankara 00. tzmlr 2222, K. >aka
İR A D
•YENİ tSTANBUL”un bugün için tavsiye ettiği programlar
DAHİLDE:
8.30 Ankara: Beethoven.. Mi Minör Kuartet (pl) — 20.35 Ankara: ince saz.
HARİÇTE:
8.15 Londra: Klâsik müzik dinleyici istekleri — 15.15 Londra: BBC opera orkestrası konseri.
ANKARA:
7.30 M. S. Ayarı — 7.31 Vals, Polka ve Paso Doble‘k*r (pl) —
7.45 Haberler ve hava raporu — 8.00 Şarkılar (pl) — 8.15 Tangolar (pl) — 8.25 Günün programı — 8.30 Beethoven - Mi Minör Kuartet (pl) — 9.00 Kapanış.
12.28 Açılış ve program — 12.30 M.- S. Ayarı — 12.30 Radyo salon orkestrası — 13.00 Haberler —
13.15 Saz eserleri — 13.30 öğle gazetesi — 13.45 Şarkılar — 14.00 Cumhurbaşkanlığı Armoni Mu-zıkası — 14.40 Şen parçalar (pl) — 14.55 Konuşma (Spor haberleri) — 15.00 Kayıp mektupları, Akşam programı, Hava raporu ve kapanış.
16.58 Açılış ve program — 17.00 M. S. Ayarı — 17.00 Çocuk saati — 18.00 Dana müziği (pl) —
18.30 Semai ve şarkılar — 19.00 M. S, Ayarı ve haberler — 19.15 Geçmişte bugün — 19.20 Yurttan sesler — 19.45 Operet Potpurileri (pl) — 20.15 Radyo gazetesi —
20.30 Serbest saat — 20.35 ince
saz (Hüseyni faslı) — 21.15 Konuşma. Kanun konulan. — 21.30 Hafif melodiler (pl) — 22.15 Şarkılar — 22.45 M. S. Ayarı ve haberler — 23.00 Dans orkestraları Geçidi (pl) *0 Program ve
kapanış.
IsTANBl L:
12.57 Açılış ve programlar — 13.00 Haberler — 13.15 Dans müziği (pl) — 13 30 Sinema saati. Konuşan Sezai Solelli — 13.40 Dans müziği (pl) - 14.00 Yurdun her köşesinden deyişler ve söyleyişler — 14.30 Haftanın programı — 14.45 Memleket türküleri — 15.00 Atom enerjisi hakkında. Konuşan: Ord. Prof. Salih Murat Uzdilek — 15.15 İnönü Stadından maçların yayını — 17.57 Açılış ve programlar — 18.00 Caz müziği (pl) — 18.20 Serbest saat — 18.30 Dana müziği (pl) — 19.00 Hn borler —
19.15 Hafif ara müziği (pb — 19.25 Caz şarkıları. Ruçhan Ça-may — 19.45 Şarkı ve türkültr —
20.15 Radyo salon orkestrası konseri — 20.45 Sesle çizgi. Takdim eden; Celâl Şahin — 21.00 Varyete müzikleri (pl) — 21.15 Şarkı ve türküler — 22.00 Dans orkestraları geçidi (pl) — 22.45 Haberler — 23.00 Dana müziği (pl) — 23.30 Hafif gece müziği (pi) — 24.00 Programlar ve kapanış.
YABANCI RADYOLARDAN SEÇME YAYINLAR;
LONDRA:
7.45 Dinleyici istekleri — 8.15 Klâsik müzik dinleyici istekleri — 12.00 Haftanın şarkıları —
12.30 Piyano vo orkestra için parçalar — 13.15 Akordeon müziği — 14.15 Jobn Bull orkestrasından hafif müzik — 15.15 BBC opera orkestrası konseri — 16.15 Film müziği — 20.30 Varyete
programı — 22.15 Film müziği — 23.00 Dinleyici istekleri — 24.00 1 saat dans müziği.
UÇAK - TREN . VAPUR
GELECEK OLAN tÇAKLAR
7.10 P.A.A. »Amerikan, New-York, Boston. Gönder, Sha-non, Londra, Brükselden.
d.- K.L.M. (Hollanda) Ams-lerdam, Romadan.
12.50 D.H.Y. (Türk, Ankaradan.
13.30 B.E.A. (İngiliz) Londra.
Nİs, Roma ve Atıtıadan.
14.- D.H.Y. (Türk) îzmirdem
14.- D.H.Y. (Türk) İskenderun. Adana. D. Bakır, Elâzığ, Malatya, Ankaradan-
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
8.25 P.A.A. (Amerikan) Şam. Basraya.
9.— K.L.M. (Hollanda) Tahrana.
9.— M.R. (Mısır) -efkoşe, Ka-hireye.
9.- D.H.Y. (Türk) Ankara. A-danaya.
11.— D.H.Y. (Türk) Ankaraya.
13.50 D.H.Y. (Türk) îzmlre.
14.30 B.E.A. (Ingiliz) Atina, Roma, Nİs, Londraya.
GELECEK OLAN VAPURLAR 14.— Bursa (Ayvalık, lzmirden) 17.— Demir (Karadenizden)
19. — Antalya (lmrozdan)
19.45 Marakaz (Mudanyadan)
GİDECEK OLAN VAPURLAR
9.— Marakaz iMudanyaya)
14.— Giresun (tznnre)
20. — Konya (Bandırmaya). GELECEK OLAN EKSPRESLER
6.45 Scmplon (Avrupa).
7.10 Doğu (Eks.)
8 30 Ankara (Eks.)
GİDECEK OLAN EKSPRESLER
18.10 Ankara (Ekspresi).
21.30 Semplon (Avrupa).
21.40 Güney.
ECZAN
EMİNÖNÜ:
Mehmet Kâzım (Eminönü) — Hikmet Güney (Küçükpazar) — Sırrı Ra sİ m (Çemberlitaş) — As&dur (Gedikpaşa).
BEYOĞLU:
Beyoğlu (Merkez) — istiklâl (Merkez) — Taksim — Merkez (Galata) — Halk (Şişli) — Has-koy — Merkez (Kasımpaşa).
FATİH:
Üniversite (Vezneciler) — Sarım (Aksaray) — Yedikulo (Sa-matya) — NUzhet Onat (Şehremini) — Edirnekapı (Karagüm-rük) — Hüsamcddın Gökengln (Fener)
EYÜP: Eyüp Sultan.
BEŞİKTAŞ:
Vidin — Ortaköy — Gıyaşe îdin Divanlıoğlu ı Arnavut köy) — Merkez (Bebek),
KADIKÖY: R Muhtar — Fener-yolu —- Erenköy — A. Cafer Çağatay (Bostancı)
ÜSKÜDAR: ittihat.
HEYBELİ ADA: He.vbeliada.
BÜYÜK ADA: Merkez.
ANKARA
Günty — Derman — Başkent.
İZMİR
Ege (Basmahane) — Hilâl (Ke-meraltı) — Asri (Eşrefpaşa) — Karantina (Yalılar) — Alsan* cak.

Comments (0)