9 Mayıs 1950
Salı
t. A
1
•Ti
SİYASİ İKTİSADİ
• w
rN A kİ I A 3 1/1
k
İT
Kütüphanesi
Sayı 160
10 kuruş
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6 - 8 Posta Kutusu 2100 Beyoğlu
Abone: Türkiye İçin seneliği 32, altı aylığı 17, üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler iki mislidir.
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
TcsİB eden: HABİB EDİB TÖREHAN
İlânları 6 ncı sahifede santimetresi 2 liradır. İlânlardan hiçbir mes’uliyet kabul edilmez.
Telefon 44756 - 44757 Santral
Telgraf Adresi: Hetlo. İstanbul
r
İÇ ve DIŞ POLiTiKA _ 8/V/1950
Sicimlerin yaklaşması
bize neler öğretti ?
QEÇ1M faaliyetinin en hara-retli zamanlarım yaşadık. Ve yarın artık bütün bu propagandalara nihayet verilecek ve dört gün millet, kime rey vereceğini sükûn içinde düşünmek imkânını bulacaktır. Biz burada, kendi hesabımıza bu seçimin, Türk inkılâplarının en büyüklerinden biri olduğunu söylemek zaruretini hissediyor ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan beri demokrasiye doğru yürüyen hayatımızda emsalsiz bii’ terakki elde ettiğimizi görerek büyük sevinç duyuyo-ruz. Hayatın doğurduğu bazı Baruretler icabı olarak 30 seneden beri Avrupanın bir çok memleketlerinde seçim mücadelelerine şahit oldum ve şimdi burada da bazı toplantılarda söylenen nutuklarla, radyoda yapılan konuşmaların büyük bir kısmını dinledim. Gayri ihtiyarî olarak yaptığım mukayeselerle vardığım netice, beni hayretlere ve aynı zamanda büyük sevince garketti. İtiraf edeyim ki, en fazla demokrat olan memleketlerde bile eğer komünist ile anarşistlerin sözlerinden sarfınazar edecek olursak, bizde söylenen sözlerin benzerine tesadüf etmedim. Bu vaziyet artık Türk demokrasisinde, hattâ lüzumundan fazla bir serbestinin buluduğunu herkese ispat etmiş, iyi niyet sahibi olmak şartiyle muvafık veya muhalif hiç kimsenin bunu inkâr etmesine imkân bırakmamıştır. Türk milleti de bütün bu propagandalar esnasında hakikî olgunluğunu göstermektedir. Umumi bir iddiaya göre, demokrasinin en çok yerleşebileceği memleketler, küİtür ve maarif seviyesi yüksek olan yerlerdir. Türk milleti umumi maarif seviyesine yükselmek için daha bir çok şeylere muhtaç olduğunu itiraf etmesine rağmen, yeni kurduğu bu demokraside en olgun milletlere bile misal olabilecek bir vekar ve haysiyet göstermekte, lüzumu kadar ehemmiyetini de takdir etmektedir.
Bizi, millet olarak, vekillerimizi seçmek hususunda gösterilen bu büyük alâka karşısında sevindiren en büyük nokta; bundan sonra milletin üzerinde yaşadığı topraklara bağlılığının daha kuvvetlenmiş olmasıdır. Çünkü tarihimizin icabatı olarak, hattâ asırlarca bu memlekette bir veya bir kaç şahıs her şeyi elinde tutmuş ve bilhassa eski zamanlarda tıpkı kendi çiftliği gibi telâkki ettiğinden, millet de onun demirbaş eşyası addolunmuştu. Bundan dolayıdır ki bu toprağın evlâtları, yaşadıkları yeri sevmelerine rağmen, kendilerinin de o toprakların idaresinde bir hükme sahip olduklarını göremiyor ve bundan büyük hüzün duyuyorlardı. Dört seneden beri başlayan demokrasi hareketimiz, artık bu düşüncenin ortadan kalktığını herkese hissettirmekle beraber, bir çoklarında asırların uyandırdığı tereddüdü izaleye mâni olamıyor. Şimdi yaşadığımız bugünler, artık bizde umumi bir kanaat olarak, hâkimiyetin millette olduğuna iman ettirmiştir ve bunun kıymeti ölçülemiyecek kadar büyüktür. Bu seçim mücadelesi esnasında gördüğümüz ve sevindiğimiz sahnelerden biri de, milletvekilliği yapacak kimselerin vekâleti milletten almak için, halkın arasına karışmaları ve onun karşısına çıkmalarıdır. Bize öyle geliyor ki, bu mücadeleden muzaffer çıkan ve milletin vekâletini kazanan mebuslarımız, bundan sonra millete karşı vazifelerini daha iyi idrak edcr-pkler ve ancak bu sayede kendilerine verilen vasfa lâyık olduklarını göstereceklerdi»-. Bir secim arifesi olan şu günlerde, hayırlı neticelerin memlekete saadet getirmesini ve tabiatin en güzel iklim ve topraklarına malik olan yurdumuzun İktisadî yükselişinin artmasını kuvvetle temenni ederiz.
e •
• •
Habib Edib Törchan

D. Parti merakla beklenen C.H. Partisi genel başkanı beyannamesini yayınladı ^nakşanışehrimizegeldi
____________ İnönü, Haydarpaşa Garında büyük bir
Beyannamenin mühim kısmı, C.H.P.ııin seçim beyannamesini tenkide münhasır “Ziraat ve millî ekonomimizin temeli, nüfusumuzun % 80 ini teşkil eden köylüye dayanmalıdır
Demokrat Tarti, günlerden beri beklenen seçim beyannamesini nihayet diin neşretmiştir. Beyannamenin yarıdan fazlasını alan başlangıç kışını, iktidar partisinin seçim beyannamesini tenkide hasredilmiş, C.H.P. niıı bilhassa malî ve iktisadi görüşlerine, vergilerin ıslahı ve tasarruf hakkındaki vaidlerine hücum edilmiştir. D.P., bu beyannamesiyle, siyasi ve idari meseleleri üzerindeki düşüncelerini izah ettikten sonra, “hakiki muhalefet yaptığını sanan bir zümrenin" (yani M.P.) isnatlarını reddetmekte ve seçimleri kazandığı takdirde takip edeceği yolu açıklamaktadır. Bu arada, Türk inkılâplarının ve neticelerinin titizlikle muhafaza edileceği, adalet cihazının tam istiklâle kavuşturulacağı, devlet hizmelerinin her şubede, rasyonel olarak yeni baştan tanzim edileceği belirtilmiş, İktisadî kalkınmamız için dışarıdan gelecek teşebbüs, sermaye ve tekniğe büyük bir yer verileceği izah edilmiş bulunuyor.
Milli ziraat ve ekonominin, Türkiye nüfusunun yüzde seksenini teşkil eden köylüye dayanması lüzumuna işaret eden beyannamede, “mazinin acı tecrübeleri ve iktidarın hataları gözöniinde tutulacaktır” denilmekedir. Dış siyasetin partilere ait olmayıp milletin malı telâkki edildiği, bu yüzden hiçbir değişikliğe uğramıya-cağı zikredildikten sonra, mali varlığımızın istinatgahı olan milli savunmaya ehemmiyet verileceği ilâve edilmektedir.
D. P. beyannamesinin tam metni 3 üncüde
I
İÇ SAYFALARDA
■>
sahlfe-
Kurulu
bugün
4 *
ilk esas tize-
Sa-
da
halk kütlesi tarafından karşılandı
a
Genel Başkan, bu akşam saat 18 de Taksimde İstanbullulara hitap edecek
Yukarıda: İnönü llayıhırpa>ada kendisini karşılıdan kalabalık anısında. A?»a-ğıdtı: Cumhurbaşkanı gazetecilerle görüşüyor
gözden geçirile-
Suriye kabinesi
BılRSflDfl
dün istifa etti
planlar Türkiye.
İsrail! Ortadoğu
- - • • » fi •
Londra, 8 (Y|RS) — Londra resmi mehafilinden öğrenildiğine göre üç Dışişleri Bakam Ortadoğu siyasetlerini koordine etmek ve Ortadoğu bölgesini batı müdafaa sistemine sokmak meselesini görüşeceklerdir. Bu maksatla 1» Arap memleketleriyle israile silâh sevkıyatı, 2) Ortadoğu memleketlerine İktisadi yardım. 3> Batı savunma sistemi dahilinde Ortadoğu memleketlerinin savunması İşi» 1) Petrol membaları meselesiyle İsraile petrol verilmesi İşi çektir.
Daha uzun vadeli İran. Pakistan ve müdafaasına katmak gayesini güdüyor.
Halit El-Azm, yeni bir koalisyon kabinesi kurmak niyetindedir
Şam, 8 A.A. (Reuter) — Başbak/ın Halit El-Azm Beyin başkanlığındaki Suriye kabinesi. Savunma Bakanı Ekrem Huraml'nın istifasını takip eden buhranı görüşmek üzere dün yaptığı iki toplantıdan sonra bugün sabaha karşı istifa etmiştir.
Ekrem Huranl, kabinede değişiklik yapılmasında ısrar ederek on gün önce istifa etmişti.
Koalisyon kabinesi, eski hükümetin Başbakan ve Maliye Bakanı bulunan Halit El-Azm tarafından geçen aralık ayında» 9 ay içinde Suri-yenln üçüncü hükümet darbesini müteakip kurulmuştur. Halit El-Azm yom bir koalisyon hükümeti kurmak niyetindedir.
Buradaki siyasi çevreler, 18 saate kadar yeni bir hükümet kurulmadığı takdirde çarşamba günü yapılması kararlaştırılmış olan Arap Birliği siyasi komite toplantısının geri bırakılacağını «anmaktadırlar. Ilakandten tevkif
Y8Nİ İtTANBUk'm
ÎK1NC1
Demokrasi ve Lâiklik M. Nermi
DÖRDÜNCÜ
Alman Nazi Gizli
Teşkilâtının Esrarı Walter Hagen Hastabakıcı kadın (Hikâye)
BEŞİNCİ
Mesken dâvası
Dr. Cahit Talaş
General. Radyodaki konuşmasından sonra Savcılığa davetle Cezaevine gönderildi
İki İngiliz bakanının istifası isteniyor
Sraithers’e göre, Straclıey ve Slıimvell, İngilterenin itibarını düşürüyorlarnıış
Londra. 8 (YİRS> - Avam Kamarasının Muhafazakar â-zalarından Sir Wal(lron Smlthers. Harbiye Bakanı John Slrachey ile Savunma Bakanı Emanuel ShınweU’in vazifelerine eun verilmesini istemiştir.
Bilindiği xibl her iki bakan da komünist taraftan olmakla ilham olunmuşlardı.
Smlthers. Alman doğumlu a-tom âlimi Dr. Fuchs’un Rusyaya casusluk ettiği meydana çıkrıktan sonra dünyanın itimadını muhafaza edebilmek için İngiltere çok dikkatli davranmak zaruretindedir.
İsrail, uzlaştırma teklifini kabul etti
Cenevre, 8 A A (United Pre.HB) — İsrail devleti Araplarla barış müzakereni yapmak maksadiyk Birleşmiş Milletler Fllletin Uzlaştırma Komisyonu teklifini şartsız olarnk kabul etmiştir.
İsrail, hundan başka Uzlaştırma Komisyonunun bir ara bulma komlff-yonu haline getirilmeni teklifini do knbul etmiştir.
Menemencioğlu,
R. Schuman’la dün görüştü
Paris, 8 - A.A. (AFP) •— Fransa Başbakanı Bidault ile Dışişleri Bakanı Schıımnn cumartesi günü Tür-klyenin Paris Büyük Elçisi Nnman Mencin enciogl unu kabul etmişlerdin Mcnenıerırioğlu cumartesi sabahı Birleşik Amerika Büyük Elçisi David Bruce ile görüşmüştür.
Halld El Aznı bir nutuk söylerken
Bayar, Inönünün dört sualine cevap verecek
Bursalılar, bu siyasî söz düellosunu merakla bekliyorlar
Bursa 8 (Hususi muhabirimiz bildiriyor j — Pazar günü şehrimizde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı ismet İnönü, Celâl Bayan 1 ana mesele üzerinde cevap vermeğe davet etmiştir. Yarın Bayar şehrimize Ankara dan otomobille gelecek ve "DTP.
nıeHİ önünde bir konuşma yaptı. Hava şartlarının mÜHandc.sizliği yüzünâen seyahatini ikmal edemediğini, Erzurumlu vatandaşlarla gori>(vrncdiğindcn leessiir duyduğunu sözlerine kalan Bûyar şöyle devam etti: “Memleket meseleleri üzerinde müteaddit hasbi-hallerde bulunduk. Bütün bu konuş-
merkezinde yapacağı bir konuşma —malarımızda milli hâkimiyetin tccel-ile bu sualleri cevaplandıracaIctır. Bu —llslno vasıta olan seçim îdyasT düellonun mevzuu şunJardHC T — Vatandaşların CumhurbâşlTa-nî ile olan münasebetlerini akamete uğratan kararda ısrar edilecek mî-cjE?"
Bütçede israf olduğu hakkın-daki iddianın îzaleM tasarnıf suretiyle kâlîiT~öIacâgıfll£' bu tasar» ruL_acaha milli savu nma masraf!a-rından mı yapılacaktır—
— D.P. milletvekillerinin Cuııı-nurbaşkamnâ Mecliste ayağa Tcalk-mamaga alt kararı devam etmekte'
( 4 )— Köylere kadar sokulan hu-
.4ı/metin izalesine karar verilmiş mi’-l?
•cnr? _ 'BursalIlar bu siyasi söz düellosunu merakla beklemektedirler.
Celâl Boyar, Ankarada
Ankara 8 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — D.P. Başkanı Celâl Ba-yar bugün Ankaraya geldi. Yarın sabah Bursava gidecek ve bir konuşma yaptıktan sonra İzmire hareket edecektir,

Boyarın Adanada dünkü nutku
Adamı, 8 t Hususi muhabirimiz
diriyorı — Otomobille Mnlatymlan bugün sabaha karşı Adanaya gelen Celâl Bnyar. «aat 0 da Bahrlpaşa Çcş-
bil-
ı emniyetini
- İstedik. Seçim Kanununun milletin arzusuna uygun şekilde tadilini istiyoruz dedik. Bügun emelimize yüzde yüz muvaffak olduğumuzu söyliyc-mem, fakat dört senedir mücadelesini yaptığımız seçim emniyeti bu kanunla temin edilmiştir denilebilir." 'Sözünü adlî teminata intikal ettiren —Çelil Boyar dedi ki: “Hat ıı kırsını: O zaman bizi tedhiş ederek tadil teminat üzerinde niçin ısrar ediyorsunuz) diyorlardı. Biz nokta i nazarımızda ve taleplerimizde sebat gösterdikçe onlar reddediyorlardı. Arkasından gördüler ki. milletin arzuları önündr İnkıyat etmekten başka çare yoktur." diyen Bayar 1946 seçimleriyle 1950 seçimleri arasında bir mukayese yapmış ve bilâhare sözii su mevzuuna temas ettiren Bhv.ii- hıitun ilvrj memleketlerde su politiklisi halledilmiştir. Halbuki bizde durum tamamen menfidir. Kuvvetli hlr yağmur yağsa, dağlarda kar erişe akla derhal feyezan, seylâjı vakaları gelir Halbuki su denildiği zaman İKtihsalâtı arttırmak, ucuz ve hol anerji sağlamak, milletin sıhhatini korumak gibi müshet neticeler düşünülmelidir. Su bizim memleketimizde bir felâkettir. Bu felâket üstelik köylümüzün mezruatını da silip süpürür. Bu memlekette sıı politikasını bir an evvel tahakkuk ettirmek milli vazifelerimizin başında gelir. Ben 12 svno evvel iş başında iken elo alınan bu ana dâva bugün yerinde saymaktadır. Bir dâva 12 semde bitmez de bir a-flirda mı biter? Baştakiler, hlz bu dâvayı hallederiz demeliydiler. Yoksa başkasına kusur atfedilmekle vazife yapılmış sayılmaz."
Alman Nazi
teşkilâtının
esrarı
Bugün 4 üncü sayfamızda
Mareşal Tuhaçevski’nin Ölümünü Gestapo hazırladı
_ • >
Cumhurbaşkanı ve C.H.P. Genel Başkanı İsmet lııörıü dün akşam Kant 19 da yanlarında C.H.P. Genel Başkan Vekili. refikası ve çocukları olduğu halde şehrimize gelmiş ve senelerden beri görülmedik bir tezahüratla karşılanmıştır.
Dün sabah C.H.P. müfettişi Prof. Sadi Irmak Cumhurbaşkanım İstanbul partilileri adına selâmlamak için İzmit'e gitmiştir. İnönüyü, Pen-dlktr, Vali, askeri ve nıiilki erkân ile kalabalık bir vatandaş kütlesi büyük trzahürtla karşılamışlardır, ismet İnönü kendisine karşı gösterilen sevgi tezahüratına kısa bir nutukla mukabele etmiştir.
Cumhurbaşkanı, Haydarpaşa garında da bütün Haydarpaşayı dolduran muazzam hlr halk kütlesi tarafından karşılanmıştır. C.H.P. Genel Başkanı, rıhtıma kadar binlerce kişinin yaptığı tezahürat arasında güçlükle yürüyebilmiş ve denizi dolduran onlarca mu t Ör ve balıkçı kayığının Üzerlerindeki yüzlerce insanın "Yaşa, varol” avazelerl arasında Dolınabnhçe Sarayına gitmiştir.
İnönü dün, bu tezahürat karşısında ne düşündüğünü soran gazetecilere: ”— Çok memnunum. Neşeliyim,” diyerek mukabelede bulunmuştur.
Cumhurbaşkanının gelişine alt cilan mufassal haberi. İkinci nılzde vermiş bulunuyoruz.
Sayın halkımıza:
C.H.P. İstanbul Ü idare Başkanlığından:
Genel Başkammış İnönü
(9-5-1950 salı) saat 18 de Taksimde İnönü Gezisinde vatandaşlara bir hitabede bulunacaktır.
Bu toplantıya bütün halkımız davetlidir.
iki gün evvel sorgusu yapıldıktan sonra serbest bırakılan General dik Aldogan dün akşam 18.30 tevkif edilmiştir.
General Aldogan hakkındaki soruşturma bitmiş ve evrak hakkında mütalâası bildirilmek re Cumhuriyet savcılığına verilmişti. Fakat sorgu hâkımliğince verilen tevkif karan merci tarafından kabul edilmemişti.
İtiraz yeniden tetkik edildikten sonra mevkufiyet hali tasdik edildiğinden tevkif müzekkeresi dün akşam muameleye konulmuştur.
General» Radyoevinde 18.20 de konuşmasını yaptıktan sonra emniyet memurları tarafından savcılığa davet edilmiştir Bu sırada Radyoevi-nln karşısındaki Gül apartmanındaki İkametgâhı da emniyet memurları tarafından sarılmış olan Aldoğan, evine uğradıktan sonra bir otomobile bindirilerek Adliyeye gönderilmiş ve oradan Cezaevine şevke-dilmiştir. Aldoğanın muhtelif toplantılarda, devlet ve hükümet aleyhi* ne sarf ettiği taJıkirâmiz sözlerden dolayı yakında yargılanmasına başlanacaktır.
General tevkifhaneden ailesiyle telefonla görüşmüş kendisine iyi muamele edüdiğini ve istirahatinin temin edildiğini söylemiştir.

Kuzey Atlantik Paktı, sıhhatli bir nevzat
New-York. S (A P.) — Hava Mareşali Lord Tfiddcr dün, "Kuzey Atlantik Paktının çok sıhhatli bir nevzat olduğunu” söylemiştir.
Toddrr, VVashington’a gitmek üzere dün Ne\v-York’a vâsıl olmuştur. Mareşal, Atlantik Paktı Askeri Komitesinde inglltereyi temsil edecektir.
Okuyucularımızın dikkatine
Gittikçe inkişaf etmekte alan gazetemize, alâka da o nisbette artmaktadır, Bu sebepledir ki, her iyi şeyi İstismar etmek gribi ahlâki bir zaaf göstermek seviyelinde bulunanlar mevcut olduğundan, gazetemizin çıktığı günden beri her an çoğalan itibarını kendi faydalarına kullanma yoluna sapanlar da çıkmakta (Dr.
Memleketin bir çok çevrelerinden bize bildirilen haberlerden anlamaktayız ki. bizimle hiç bir alâkası bulunmayan kimseler gazetemiz adına abone yazmağa çalışmaktadırlar.
Bu münasebetle; gazetemizin hiç bir yerde abone memuru olmadığı gibi idarehanemiz dışında biç bir kimsenin de abone yazmağa salâh ly«t II olmadığını okuyucularımi74( bildiririz.
Abone olmak İsteyen okuyucularımızın Utan bulda Beyoğlu Kaymakamlığı karşısındaki matbaamıza, Ankaradn Kâzım Özalp Caddesindeki büromuza, tz-mlrdr ikinci Kordondaki büromuza müracaat etmelerini rica ederiz. Abone bedelleri posta ve banka havaleleriyle de kabul edilir.
O
— Eyvahfar olsun!
Çöpçü geçmiş de haberimiz olmamış..
İl» ııvyy. M • I
ıııuıııi |


Sayfa 2
yenî İstanbul
9 Mayii 1950
TETKİKLER
Demokrasi
ve
Yazan : M. NERMİ
ESKt Fıkıh ve Kelâm bilgisi dört bttyük Islâm mezhebinin aynı kaynaktan nasıl çıktığım hikâyeme! ve misalle şöyle anlatmaya çalışır: "Dört yolcu, yazımdan geçerken, aynı kay-n&kton 6U İçmiştir. Fakat suyun lezzetini ayrı ayrı tasvir etmişler ve ayrı ayrı neticelere varmışlardır. Halbuki kaynak birdir ve hükümlerin başka başka oluşu suyun mahiyetini değiştiremez."
Bu misal, mezhep dâvalarını bir tarafa bırakırsak, oldukça kuvvetli bir mantık delili aayılabilir. Aynı kaynaktan gelen hayat dâvalarımızı, biz. çok defa bu dört yolcu gibi düşünür ve hükümlerimizi veririz. Zaten insanlığın bir türlü dinmlyen sayısız münakaşaları da hep bundan ileri gelmektedir. Fakat hükümlerin ayrılığı, dört mezhep anlayışında olduğu gibi, her zaman aynı kaynakla ilgili değildir. Hattâ en ciddi sosyal meselelerde kaynaklar büsbütün ayrı olduğu halde neticeler birbirinin aynı da olabilir.
Söz gelişil Demokrasilerde her vatandaşın seçim hakkı olduğu için parlamento, milli Irade’yi tam mânasıyla ifade eden bir kuruldur ve milletin bütün dilekleri, burada, çoğunluk prensibiyle yerine getirilir. Bu bakımdan, parlamentonun sosyal yetkisini kabul ettiğimiz halde, şu veya bu zümreye grev hakkı gibi bir imtiyaz veremeyiz. Çünkü bu zümreler, seçime girmiş ve parlamentoyu tanımış olmakla her türlü imtiyazlardan de facto (bilfiil) vazgeçmiştir. Demek oluyor ki, gerçek bir demokraside grev hakkı yoktur ve olamaz. Demokrasinin tam tersine olan komünist devletlerde olduğu gibi, totaliter devletlerde de grev hakkı yoktur. Fakat kaynaklar, hukuk telâkkileri birbirine ne kadar aykırıdır. Komünist devlet işçi diktatörlüğünü kurduğu İçin, işçinin kendi devletine karşı ayaklanmasını kabul etmemektedir. Totaliter, türkçe bir sözle, bütüncül devlette İse bütün yetki öndere verilmlştir(T) ve hiç kimse, bir kere vermiş olduğu ve tanıdığı yetkiye karşı harekete geçemez. Dikkat edüirse görülür ki, aynı hâdisenin, aynı hükümlerin mantıkları birbirinden çok başkadır.
Demokrasi ve lâiklik konulan ü-zerine öteden beri yürütülen münakaşalar da böyledir. Yurdumuzda lâiklik ve demokrasi sözlerini, aynı kaynaktan su İçen dört mezhep yolcu gibi, tefslrlendirenler çoktur. Halbuki, sosyal hayatımızı olduğu kadar, gelecek Türk nesillerinin eğitimini ve âünya anlayışını da derinden derine ilgilendiren dâvaların çözülmesi bu prensiplerin geniş bir ölçüde aydın-lanmasiyle mümkündür. Lâik sözünden ne anlıyoruz ? Bu söz ilkönce işin yabancı.*!, meslekten olmıyan insan mânasına gelir. Ortaçağda meslekten olmak, medreseli olmak demektir, Demek oluyor kİ. lâiklik dâvası yeni bir dâva değildir. Ortaçağın din teşkilâtında, medreseli o-lanla omıyan arasında gerek medrese idaresi, gerek vakıflar ve ibadet şeküleri işlerinde ehemmiyetli ihtilâflar vardı. Hattâ Büyük Konstan-tin lâik bir adamı, vaftiz ettirmeden İstanbul başpiskoposu tâyin etmişti, Avrupada bir çok kilise vakıflarının İdareleri fermanlarla lâiklere verilmişti. İslâm dininde de medreseli ol-mıyanlar namaz kıldırır ve imam olabilirler.
Modern ilimle Ortaçağ medreselerinde öğretilen bilgiler arasında aşılmaz uçurumlar vardır. Bu yüzden devrini bitiren medrese, dünyanın her ileri ülkesinde, kendiliğinden çökmüş ve medreseli olmıyanlar medreselilerin yerine geçmiştir. Demek oluyor ki, medresenin çöküşü, ister istemez lâikliği getirmiştir, Bu bakımdan
yurdumuzda da lâikliğin kendine göre bir tarihi olmalıdır. Biz, nedense, bunu araştırmak lüzumunu şimdiye değin kendimizde § izdir.
Oamanlı Devleti, Bafhalanna doğru,
landığı halde, tam mânasiyle teok-rat bir devlet tipidir. Böyle olmasın-
henüz duymamı-
gelişiminin son lâiklerden fayda-
imamların ve medreselerin
a
da. halifeliğin büyük bir sorumluluk payı vardır. Fakat buna rağmen Av-rupadan aldığımız çeşit çeşit kanunlarla lâik hukuk telâkkisinin gelişmesine yol açılmış olduğunu söylemek lâzımdır. Çünkü, bu hukuk, her bakımdan, yaratmış oldukları sistemsiz hukuktan bambaşkadır. Hayretle görüyoruz ki, halifeler zamanındaki bu lâikleştirme hareketin? karşı hiç bir ses çıkarmıyanlar, Türk Cumhuriyetinin çok anlayışlı ve metodlu lâiklik politikasına karşı köpürmekten kendilerini alamamışlardır.
Devletin ana faaliyetleri ve vazifeleriyle dinin hedefleri bir değildir. Devlet idaresi bir fikir yetkisi ve uzmanlık işi haline gelmiştir. Hattâ bu gerçeklik Ortaçağda bile görülmüş ve devletle din teşkilâtı arasında büyük ihtilâflara yol açmıştır. Onun için bizim Anayasamıza giren lâiklik prensibi devlet olarak gelişmemizin çok normal ve tabi! bir ifadesidir ve Anayasamızdan hiç bir suretle çıkarılmaması lâzımdır.
Basınımızda, arada sırada, rastladığımız yazılma göre, lâikliği, demokrasi umdeleri bakımından, izah edebilmek için daha geniş yürekli düşünmek ve medrese ideolojisine daha büyük bir pay ayırmak zorundayız. Çünkü, lâiklik, onlara göre, devletle dinin ayrılmasıdır. Halbuki dinin, gene onlara göre, duadan başka bir de propaganda vazifesi vardır ve dinle devletin ayrılması, din işleriyle hayat işlerinin ayrılması demek değildir. Bu gibi iddialar, hele seçimler sırasında, bize, ilmi olmaktan ziyade son derecede keyfi ve indi görünmektedir. Din İşleri ve hayat işleri ne demektir? Bizim maddi ve medeni (civil) hayatımız, dinle hiç bir münasebeti olmıyan bir sosyal nizam içinde geçmektedir. Alışverişimizin, fikir ve sanat hayatımızın, kısacası bütün sosyal faaliyetimizin anayolları din dâvalarının tamamiyle ötelerinde kalmaktadır. Eğitim işlerine gelince, gençliğin çağdaş ihtiyaçlara göre yetişmesi lüzumludur ve onun için dünyanın her yerinde bu çok ehemmiyetli İşi. devlet kendi ü-zerlne almıştır. Her çağ, kendi nesillerini kendi hayat ideallerine göre yetiştirmiştir. Türk Devletinin bu yolu tutmuş olması demokrasi anlayışına son derecede uygundur. Türk eğitiminin en başta gelen vazifesi, vicdan hürriyetine, demokrasi ruhuna aykırı olmıyan bir mâna vermektir. Vicdan hürriyeti adına yapılan vicdan istibdadı propagandası, isterse buna demokrasi yaftası yapıştırüsın, bizim şiddetle reddedeceğimiz bir şey olmalıdır. Lâikliğe çeşit çeşit mânalar vererek Türk demokrasisini arkadan vurmak istivenler, karşılarında, hür vicdanlı Türk nesillerini bulacaklardır. Arkada kalan yüzyılların tanıdığı vicdan istibdadı, bugün bir masal olmuştur artık. Bu istibdadı yapmış olanların, her şeyi unutarak, vicdan hürriyetinden bahsetmeleri, anlaşılır bir şey değildir. Arkamızda kalan uzun mesafeleri, biz, bundan da anlıyabilirlz.
*
Gençlik Bayramının provaları yarın yapılacak
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramının son umumi provası çarşamba gllnü saat 15 te İnönü ve Fenerbahçe Stadlarında bütün okulların iştirakiyle yapılacaktır. Vilâyetçe hasırlanmakta olan Gençlik Bayramı Kutlama programı tamamlanmış ve bastırılmasına başlanmıştır. Program perşembe günü alâkalılara dağıtılacaktır. Buna göre ayın 17 nci çarşamba gtlnü saat 15 te her iki stadyumda bayram programı aynen tatbik edilecektir. Bu merasime veliler, öğretmenler ve halk davet olunacaktır. 19 mayıs günü her iki stadyumda merasime saat 10 da teftişle başlanacaktır. Askeri okullar evvelâ İnönü Stadında, müteakiben Fenerbahçede gösteriler yapacaklardır, Bu sene her iki stadyumda yalnız liseli öğrenciler merasime iştirak edeceklerdir. Ortaokullar beden hareketlerini kendi okullarında ve civar halkın önünde yapacaklardır.
L Ş E U
Helikopterin dünkü denemeleri


Helikopter, dün 33 P. T. T. merkezi üzerinden geçerek posta tevziatı yaptı
Helikopter uçağı lle dün şehrimizde posta tevziatı tecrübesi yapılmıştır. Uçak saat 15 te Yeşilköy alanından kalkmış, muhtollf mıntnkalarda bulunan 33 tecrübe merkezi üzerinden geçerek posta alıp dağıt iniştir. Helikopter bütün bu tevziatı tam 1 saat •18 dakika zarfında yapmıştır.
Tevziat şu şekilde yapılmıştır: Helikopter dağıtacağı postayı mnrkez postahanosindon almakta ve dağılacağı yerlere giderek alçalnıakta ve torbayı atmaktadır.
Uçak, tevziat amellyesini bitirdikten sonra Tuzladaki Radar ve Topçuluk Mektebine gitmiştir. Mektep kumandanının ricası üzerine helikopter orada da bir t.ccıübc uçuşu yapmış ve fevkalâde beğenilmiştir. Uçuşlarda Genelkurmayı tenısllon Hava Kurmay Yarbayı Kâmil Yasa bulunmuş ve neticede müşahedenin müspet olduğunu ifade etmiştir.
P T. T. idaresi, bu denemelerde helikopterle yapılan posta tevziatının kamyonlarla yapılan tevziata nispetle daha ucuz ve süratli olduğu neticesine varırsa müteaddit helikopter satın a-lacaktır.
Diğer taraftan öğrendiğimize göre helikopter İstanbuldakl denemelerden sonra Eskişehire gidecek, orada askerler İçin bir gösteri yaptıktan sonra Ankaraya giderek gösterilerine devam edecektir.
• »
Sağlık Bakanlığı, haşeratla mücadeleye girişiyor
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı bu yaz bütün yurtta haşarat mücadelesine girişmeye karar vermiştir. Bu maksatla vilâyetler sağlık müdürlüklerine tamimler gönderilerek yapılacak İşler bildirilmiştir. Ayrıca mücadelede kullanılmak üzere satın alınan yüz bin kilo D D.T. ile temizleme cihazları mücadele mıntıkalarına sevk edilecektir.
Geçen «ene şehrimiz sağlık müdürlüğü bir çok semtte D.D.T. İle temizlik yapmıştır. Verilen malûmata gere 1949 da tstanbulun vilâyet hudutları içinde 70000 umumi mahal İle 42000 mesken ve 41000 parça eşya tathir edilmiştir. Bitli oldukları anlaşılan 11.000 kişi de aynı ilâçla temizlenmiştir. Müdürlük bir sene içinde kirli oldukları anlaşılan 25.000 kadın ve erkeği hamamlara yollıyarak parasız yıkanmalarını temin etmiştir.
Elcine Shepard, Amerikaya dönüyor
Bir buçuk seneden beri memleketimizde bulunan Amerikalı sinema artisti Elainc Shepard, kocası Albay Hartman'ın Yıldız Harp Akademisindeki vazifesi bittiğinden memleketimizden ayrılacaktır. Mrs. Shepard, dün kocası ile beraber Ankaraya gitmiştir. Bugün Ankaradan hususi bir Amerikan askeri uçağı lle Amerikaya döneceklerdir.
tut
ve-
hu-ge-
KÜÇÜK HABERLER
iki günden beri limanımızda devam eden sis, şehir hatları ve Yalova seferlerinde bazı aksaklıklara sebebiyet vermiştir.
★ Doğu Güney Akdeniz hattının ilk yaz seferini yapan Adana vapuru bugün 215 yolcu ve 120 ton yükle limanımıza dönmüştür.
•# Zonguldak kömür havzasından limanımıza yapılmakta olan kömür nakliyatının muntazam devam edebilmesi İçin Devlet Denizyolları, armatörlere alt bulunan şilepleri kiralamaya karar vermiştir.
★ Bursa sanayicileri, Denizyollarına müracaat ederek TarsuR gemisinin Amerikaya yapacağı seferlerde Bursa ipekleri ve diğer İmalâttan örnekler teşhir etmek üzere gemide bir yer rllmeslni istemişlerdir.
★ İstanbul ile Hayta arasında susi bir sefer yapmış olan Tarsus misi dün saat 19 da İstanbula dönmüştür. Tarsus 16 mayısla Akdeniz limanlarına uğrayarak Now-Yorka gidecektir.
★ İşletmeler Bakanı Münir Birsel, dün sabah şehrimize gelmiş ve bazı fabrikalarda tetkiklerde bulunmuştur.
’ğ- Devlet Denizyolları, Karadeniz yaz programında Giresuna kadar yapılmakta olan aralık postasını Hopa-ya kadar uzatmıştır.
★ Vali vp Belediye Başkanı Dr. Fahrcddin Kerim Gökay, bu sabah saat 10 da thlanbul vilâyeti dahilindeki ilçeler kaymakamlarlyle bir toplantı yapmıştır.
Vah ve Belediye Başkanı bu toplantıda kaymakamlarla önümüzdeki seçim gününde vatandaşın huzur içinde reyini vermesi İçin alınan tedbirleri görüşmüştür,
ir Evvelki gün şehrimize gelen İçişleri Bakanı Emin Erlşirgll dün sabah Vilâyete gelmiş ve bu arada Vali ve cBledlye Başkanının kaymakamlarla yaptığı toplantıya iştirak etmiştir.
w

Cumhurbaşkanı dün akşam şehrimize geldi _______ _J__>
inönüyü, Haydar paşada kalabalık bir halk kütlesi tezahüratla karşıladı
Cumhurbatjkanı ve C.H.P. Genel Başkam İsmet İnönü dün akşam 19 da şehrimize gelmiş ve Pendikten İtibaren görülmemiş bir tezahüratla karşılanmıştır.
C.H.P. Genel Başkanını izmitte Prof. Sadi Irmak. Pondlkte de Vali ve Belediye Başkanı Dr. Fahreddln
Seçim kampanyası en hararetli devreye girdi
dün de bir açık hava toplantısı yaptı — Sosyal Demokrat Partisi, seçim beyannamesini yayınladı — Köprülü, Menderes bugün bekleniyor — Radyo konumalanna dün de devam edildi
D. P.,
*
Şehrimizde şimdiye kadar görülmemiş derecede canlı bir seçim faaliyeti göze çarpmaktadır. Her tarafta partilerin, adayların afişleri asılmıştır. Dün Türk Sosyal Demokrat Partisi d© seçim beyannamesini yayınlamıştır.
D.P., Sultanahmet Meydanında büyük bir vatandaş topluluğunun katıldığı bir seçim toplantısı yapmıştır. Toplantıyı Eminönü İlçe Başkanı Sedat Kumbaracılar açmış, sırasiyle Dr. Mükerrem Sarol, Füruzan Tekil, Sa-lamon Adatto, Faruk Nafiz Çamh-bel, Ahmet Hamdi Başar, Hulusi De-mirelll, Senlhi Yürüten ve General Ali Fuat Ccbesoy konuşmuşlardır.
Diğer taraftan haber aldığımıza göre D.P. Genel İdare Kurulu üyelerinden Prof. Dr. Fuat Köprülü ve Adnan Menderesin bugün şehrimize gelmesi beklenmektedir.
Radyo konuşmalarına dün gece de devam edilmiştir. Yapılan 7 radyo konuşmasının özetini sıraslyle veriyoruz:
M. F. Adına General Sadık Alfloğan'ın konuşması
Sadık Aldoğan, Millet Partisi adına saat 18,20 de yaptığı konuşmada ezcümle şunları söylemiştir:
— Millet Partisi, vatandaşın ylyaai hakkını yani memleketin iç ve dış politikası üzerinde söz sahibi olması hakkının fiilen tahakkukunu kendisine mukaddes bir dâva olarak kabul etmiş bir partidir.
Bizim güttüğümüz diğer bir dâva da altı üstü servet dolu bu memlekette açlıktan sefaletten, tedavisi mümkün hastalıklardan tek bir vatandaşın ölmesine tahammül edemiyen ve bu aziz yurtta vatandaşın ve ailesinin medeni bir cemiyet ferdine yakışır bir surette bir hayat seviyesine kavuşmasını becerebilen bir hükümete kavuşmaktır.
Şu Halk Partisi Hükümetlerinin bir çeyrek asır bu memlekette yürüttükleri idare buna benziyor mu? Bu hükümetlere halk hükümet! demek imkânı var mıdır? Hele istiklâl Harbini kendilerinin kazandığını, ikinci Dünya Harbinden de milleti kendi şeflerinin kurtardığını İddia etmeleri kendilerini milletin nazarında gülünç ve hacil bir duruma düşürmektedir. Size nasıl hitap edeyim Halk Partililer, bu kadar şehidin, bu kadar gazinin, bu kadar malûlün mübarek kanı lle kazanılmış olan bu gazanın şeref hissesini nasıl kendinize mal edersiniz?
M. K. P. adımı Şemseddin Yeşil’in konuşması
Millî Kalkınma Partisi adına 18.50 de. yaptığı konuşmada Şemst?ddin Yeşil. sadece dinî mevzulardan bahsederek, tarihte Türk milleti kadar şeceresi mazbut bir millet olmadığını, bugün senlik, benlik hastalığına tutulmuş olduğumuzu, tarih boyunca bin-bir kabramanlflc göstererek fedayı hayat etmiş olan ecdadımızın, "oğlum serbestçe Allah desin, haksızlığa boyun eğmesin" diye «eve seve can verdiklerini belirttikten sonra herkesin iyice düşünerek parti farkı gözetmeksizin çalışabilecek olanlara ve Meclise girdiği zaman yap&mıyacağını anlayınca uzaklaşacak olanlarA oy vermelerini İstemiştir.
C.H.P. adına Orhan Bllgit’ln konuşması
C.H.P, adına sat 19.20 de konuşan Orhan Bllgit, Halk Partisinin bugüne kadar yaptığı inkılâpların bir tarihçesini yaptıktan sonra, gençlik mevzuuna temas ederek yeni neslin 14 mayısta büyük bir memleket vazifesini yapmanın sorumluluğu İle «andık başlarına gideceğini belirtmiş ve Atatür-kün gençliğe oİAn tarihi hitabesini o-
*55

Kerim Gökay. C H P. İstanbul Başkanı llhaml Sancar. generaller, millet vekilleri, milletvekili adayları, parti İleri gelenleri ve istasyonu dolduran binlerce vatandaş coşkun tezahüratla karşılamışlardır. Vali, generaller, milletvekilleri ve gazeteciler izdiham yüzünden Cumhurbaşkanlığı hususi

kuyarak sözünü bitirmiştir.
D.P. adına Selini Kngıp Eıııeç'bı konuşması
D.P. adınu suat 20 de yaptığı konuşmasında Son Posta gazetesi sahip ve başmuharriri Selim Ragıp Emeç, gazetelerin çok sıkı bir baskıya tabi olduğu devirlerin acısını çekmiş 30 senelik bir basın mensubu olmak sıfa-llyle karşılaşmış olduğu mantıksız hâdiseleri misallerle izah ederek bugünkü devrin mukayesesini yapmış ve D.P. ye geçmesindeki sebepleri anlatmıştır.
C.H.P. adına Sağlık Bakanı Doktor Kemali Üııyezld'in konuşması
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr, Kemali Bayeşit, C.H.P, adına saat 20,20 de yaptığı konuşmada hükümetin sağlık politikası etrafında geniş İzahat vererek Bakanlığın kuruluşunda 1.476.776 lira olan Sağlık bütçesinin 1950 de 63 milyona baliğ olduğunu, personel azlığına ve maddi İmkânsızlığa rağmen elde edilecek derecelerin ileri memleketlerle mukayes edilebilecek derecede olduğunu, köylerde çocukların çoğaldığını ve vefiyatın a-zaldığmı, çocuk ishaline karşı parasız ilâç dağıtıldığını belirttikten sonra halkın sağlık telâkkilerine alıştırıl-dığını söylemiştir. Devlet hastahane-lerinde yatak «ayısının çok artmış olduğunu belirten hatip, bugune kadar yaptıklarımız, yapacaklarımızın bir ciiz’üdür, diyerek sözlerini bitirmiştir.
D.P. adıuA Salamon Adatto’nun konuşması
D.P. adına 20,50 de konuşan İstanbul Milletvekili Salamon Adatto, işçi dâvasını ele almış, grev hakkının Faşist İtalya. Nazj Almanya, Sovyet Rusya müstesna bütün demokrat memleketlerde tanınmış ve şuurlu bir şekilde kullanıldığı takdirde İşçiye faydalar sağlayan hukuki bir müessese olduğunu belirtmiştir. Bundan sonra, C.H.P. nin İşçi politikasındaki snkat tarafları açıklayan Adato. sigortaların prim hesabını 14 ayda yapamıyan ve bu sebeple hastalık sigorta kanunlarını zamanında mevkii talbika ko-yamıyan iktidarın, işçilerin dâvasını benimseyemiyeceğini, ancak D.P. nin İşçinin isteklerini tahakkuk ettirebileceğini söyliyerek D.P. listesine oy verilmesini istemiştir.
M.P. adına İzzet Miihürdaroğluııun konuşması
İzzet MühÜrdaroğlu Millet Partisi adına saat 21,50 de yaptığı konuşmada Millet Partisinin kabul ettiği inkılâpçılığı izah ederek Millet ve memleketi her sahada müterakki memleketlerle muvazi yürütecek ve medeniyet icaplarına uyacak, her faaliyette istikbali gozönünde tutarak sarsıntı vücuda getirmeden, millî ve içtimai faaliyeti İdare etmeğe taraftarız, her devrin Icabatını tesbit etmek o devirde y a şayan neslin mukaddes hakkı olduğunu kabul ediyor, ancak hor hamlenin geriliğe İmkân bırakmadan, ananelerimize ve milletin iradesine uygun ve hakiki ihtiyaca tetabuk eder şekilde tanzimini istiyoruz, demiştir.
Türk Sosyal Demokrat Particinin beyannamesi
Türk Sosyal Demokrat Partisi; y.ı-yıniadığı beyan nam esinde yapılacak işleri 18 maddede İzah €«derck Tiirk vatandaşlarının refah ve sâdete ka-vutandaşlarının refah ve saadete karninin arzu ve temayülüne göre İcap eden kanunları yapmaktır. Türk Sosyal Demokrat Partisinin beyannamesinde, din «orbestisl, inhisarlar, ofisler teşekküllerinin kaldırılacağı, askerlik müddetinin azaltılacağı, kadınların aile yuvaİRrı kurmaları için tedbirler alınacağı. Doğunun kalkınması İçin lüzumlu teşebbüslerin bulunacağı vardır.
pence*
şotaret sonsuz sonsuz
o
İronine büyük bir müşkülâtla bıne-bilmişlcr.dir. İnönü, halkın tezahüratına mukabele ederok vagonun resinden «unlan söylemiştir:
Memleketi baştan başa içinde büyük vazife görmenin Ve asayiş içinde görme nin bahtiyarlığı ile dolaşarak geliyorum. Her yerde vatandaşlar büyük bir vazifeyi şerefle *fn Mn.. I( i(;in ynri5 halindedirler. Bir hafta «onra bütün dünyaya karşı Türk Milleti yeni hayalında medeni millet b re hayranlık verecek bir başarı gö« t erecektir. Herkese, her yerde, her şeyden evvel seçim vazifesini yaptıktan sonra bir spordan çıkmış babayiğitler gibi * I ele. kol kola dağılmalarını tavsiye ot tim. Sizden de seçim vazifenizi büyük bir mesuliyetle yapmanızı İstiyorum Seçim vazifenizi yaparken benirp kadar mesul olduğunuzu düşünmenizi istiyorum Seçimden sonra yeni bir devre giriyoruz. Bu devirde memleketi elbirliği ile yükseltmek için canla başla çalışacağız. Uzak mahallelerden gelenler etraftaki köylerden burada toplanmış aziz vatandaşlar evlerine benim yüreğimden taşan selâmlarımı götürsünler. Çocuklarınızın Ailelerine, cemiyete ve memlekete hayırlı unsurlar olarak yetişmelerini isterim. Sizi bu kadar âlicenap ve beni dinlemek için sabırla bekler görmek bana kuvvet vermiştir. Sizin sayenizde burada toplanan vatandaşların yaşlarının dörtte üçü kadar gençleştim Size çok teşekkür ederim. Beni bahtiyar ettiniz. Gönlümü aldınız. Gönlünüz de dalma ferah ve mesut ot «un Buradaki gençlerle vazife işinde koşuya çıkmışımdır. Onun için beni bağışlayınız. Hepinize Allahaısmarladık derim.,.
KatAr. Pendikten ayrıldıktan sonra pencere önünden çekilmlyen CHP Genel Başkanı yol boyunca sıralanmış olan ve "Yaşa, varol,, diye bağıran vatandaşlara "Siz de sağolun Pendlkll-ler. Bana ikram ediyorsunuz, teşekkür ederim., diyerek mukabelede bulunmuştur.
Biraz sonra vagondaki yerini alan İnönü, içeride bulunanlara ayrı ayrı iltifatlarda bulunmuş ve "Nutuklarımı beğeniyor musunuz, gazeteler yazıyor mu’., diye sormuştur.
Daima gülerek konuşan, gayet sıhhatli ve neşeli gözüken İnönü etrafındakilere "Yarın Istanbulda mühim bir vazife yapacağız İstanbullularla da konuşacağım. Aklımız var ve dilimizden başka silâhımız yok,, demiş ve "Her gün taze bir hayat buldum,, dedikten sonra vagondakilrrle lâtife-lerde bulunmuş ve gülerek "İstanbul'dan döner dönmez Ankara çevresinde de bir seyahate çıkacağım. Ama bakalım konuşmam için hâkimler izin verecekler mi?., sualini sormuş, kendisine «eçlmf; propagandasının 10 mayıs günü sona c.r?ceğl cevabı verilince sine gülerek "O halde ben de o gün sabahtan akşama kadar konulurum.. demiştir.
Bilâhare, kendini 25 yaşında gibi genç hissettiğini, yağmurlara pek memnun olduğunu, köy köy dolaştığını ve fikirlerinin köylüler tarafından çok İvl anlaşıldığını söyliyen Cumhurbaşkanı, etrafındaki gazetecilere iltifat etmiştir.
Samimî bir hasbihal havası içinde devam eden yolculuk sırasında denizi gören İnönü "Ne güzel. 4.5 aydan beri görmemiştim.., demiş ve pencere önünden ayrılmıyarak kendisini se-lâmlıyan vatandaşlara mukabelede bulunmuştur.
Cumhurbaşkanına, refikası, çocukları, C.H.P. Genel Başkan Vekili Hilmi Uran refakat etmekte İdi.
Katar, gara girdiği zaman. Haydarpaşa garım ve rıhtımını, vagonların üzerini dolduran binlerce vatandaş ellerinde bayraklar olduğu halde înö-nünü coşkun tezahüratla karşılamışlardır. İnönü ve ailesi kalabalık arasından müşkülâtla yürüyerek ve zaman zaman durmak mecburiyetinde kalarak rıhtıma güçlükle inebllmiş-lerdir. Cumhurbaşkanı bu esnada kendisi için hazırlanan motöre binmemiş ve vapuru tercih edeceğini söylemiştir.
İnönü’nü karşılamak İçin denizin ü-zerinl dolduran onlarca motor ve balıkçı gemileri. İçini dolduran partililerle birlikte vapurun etrafında yer almışlar ve Cumhurbaşkanını Dolmabahçe Sarayına kadar davul zurna ve "Yaşa, varol., âvâzelerl arasında uğurlamalardır.
İsmet İnönü bugün saat 16 da Taksim Meydanında mühim bir seçim nutku verecektir.
Yakın.ark Daimi Verem Kursu
Birleşmiş Milletler Sağlık Teşkilâtının şehrimizde açtığı Kurs, pazartesi günü faaliyete başlıyor
Birleşmiş Milletler Sağlık Teşkilâtının Sullanahmm Verem Dispanserinde açmaya karar verdiği Yakın-şark Daimi Vereni kursu önümüzdeki pazarı esi günü töreni? faabyete geçecektir. Kursun teçhizi için Amerika Hükümeti kıık Handık çeşitli malzeme lle müteaddit röntgen cihazı ve servis aı abaları göndermiştir. Bu eşya ve malzeme gümrükten çıkarılarak tadili tamamlanan binaya yerleştirilmiştir.
Fransa Hükümeti kursta daimi surette vazife görmek İçin memleketimiz? bir bashemcir? göndermiştir. Hemşire yarın uçakla şehrimize gelecek'İr Birleşmiş Milletler Sağlık Teşkilâtı verem mücadele mütehassıslarından Etirnn Berlher de l»u cuma uçakla şehrimize gelecek ve yeni dispanserle daimi kursun açılışında bulunacaktır.
Bir buçuk ay devam edecek olan kursun birinci devresine Anadoluda çalışan verem mücadele doktorları çağırılmıştır. Müteakip devrelere Yakınsa ık memleketlerinden gönderilecek doktorlar alınacaktır.
Devlet Denizyollarının inşa ettireceği gemiler
Marshall Yardım Plânı gereğince tiraj hakkı tanınan muhtelif Avrupa memleketlerinde inşa ettirilecek gemi ve liman vasıtalarının deniz inşaat firmalarına ihaleleri devam ekmektedir.
D. Denizyolları idaresinden ihata işlerinde herhangi bir gecikme ytl* zünden yardım tahsisatının kullanıl» mamasının bahis mevzuu olmadığı bildirilmektedir^
ihale işlerinin mayıs ortasında tamamlanması kuvvetle muhtemeldi®.
Dış hatlarda çalışan gemiler için hususî sigara yaptırılıyer
Devlet Denizyolları Kooperatifi 1$ ye dış hatlarda çalışan gemilerde S&tn» mak üzere hususi sigaralar hazırlat maktadır. Bu sigaraların bilhassa aA-balajları büyük bir ihtimam ve zars> fette yapılmakladır. Türk tütünü nefis bir şekilde hazırlanan bu husıh si sigaraların büyük bir rağbet gori ceği ümit edilmektedir.
Coğrafya Haftası
Bugün sona erecek Coğrafya Ha^ tası münasebetiyle bu sabah saat ö dan itibaren Edebiyat Fakültesi Coğrafya Enstitüsünde serL konferanslara devam edilmiştir. Bu saba!} coğrafya Profesörü Besim Darkot, Türkiyenin coğrafi bölgeleri hakkında bir konuşma yaparak şekil üzerinde nüfusun yayılışını göstermiş ve dinleyiciler tarafından sorulan muhtelif sualleri cevaplandırmıştır. Müteakiben Doktor Planhol "Aksunun orta ve aşağı çığırlarının morfolojisi". Profesör Cemal Aalagoz, Türkiyede kars olaylarına dair müşahedeler. Profesör Ahmet Ardel, İznik ve Burdur göllerinde seviye değişmeleri. Prof. Hân i Nafiz Pamlr. Türkiyenin bazı jeolojik hareketleri. Doçent İsmail Yalçınlar; Türkiye rölyefi ve Dr. Ratip Yücel de, Elmalı ovası hakkında konuşmuşlardır.
SİYASI ÎKTlSAJDÎ
YENİ İSTANBUL
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi:
YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LtMİTED ŞİRKETİ MİDİ Kt: FARUK A. SÜNTER Bu sayıda yazı işlerini fiilen İdare eden:
Sacld ÖGET
Gazetemize gönderilecek bi-lûmum yazıların doğrudan doğruya yazı tüteri müdürlüğü* ne gönderilmedi lâzımdır.
İkinci sayfamızdaki elyasl, üçüncü sayfamızdaki kültürel, beşinci sayfaımzdakl iktisadi başmakalelerde ileri sürülecek fikirler tamamlvle yazarlarına aittir.

Basıldığı yer :
VENl İSTANBUL MATBAACI LIK LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI
Ahmet Hamdi Tanpınar
Sahnenin
Dışındakiler
62
Bu sefer polis, kîrk, kırk beş yaşlarında, kendi halinde bir adamı yakalamıştı. Hiç kimse, bu cinayetlerle veya asıl itham edildiği son katille - bir pazartesi akşamı Düzcell bir ölünün hançerlenmiş cesedi bulunmuş, yarım saat sonra da bahsettiğim adam tevkif edilmişti; - bu biçarenin hiç alâkası jolamıyacağına inanıyordu.
Bizler ise adamın günahsız olduğuna o kadar emindik ki. kurtarmak için elimizden geleni yapmaya hazırdık.
Soğuk, bu muhakemenin içimde canlanan hatırası, adamın gözlerinde bir hafta evvelki duruşmada Bezdiğim korku, yavaş düzeltti. Yahut, biriktiğini hissettiğim nutturdu.
Adamın o günkü
Konuşan, gülen, menfaatleri için mücadele eden, kızan, çalışan mahlûk, bir kelime ile İnsan, sadece bir mekanizmanın eline geçmekle küçük, zavallı. ürkek ber mahlûk olmuştu. Gözleri, görmekten ziyade yalvarıyor, zaman zaman da kaçacak bir yer arar gibi ett'arına bakmıyordu.
306
düşüncelerimi yavaş bir tarafımda yavaş yavaş fahri tecrübeleri bana u-
hali çok hazin bir şeydi.
çileden çı-
geldiğim za-koşan, yahut
Arkasından gelen ve bu soluk daha başka türlü parlıyan lâm-bu yüz» garip ve rahatsız edici kalıyordu.
lakem-bir sa-
İskam-
Ona merhametten ziyade, insan oğlunun kendi benzerini bu hale koyuşu, beni kertiyordu.
Bu düşüncelerle, Galatasaraya man kendimi, sokaklarda işlerine
ağır adımlarla kar altında sarhoşluklarını dağıtan İnsanların gününe karışmış buldum.
Kapıyı Mihallof’un İşlerini gören kadın açtı. Mlhallof ortada yoktu Yalnız Leon Leono-vitek, aaıl fotoğraflı atölyesinin eşiğinde, bir e-linde kemanı ile yayı duruyordu. Yüzü kendisini hiç güzelleştlrmiyen bir gülümseme Ue İkiye bölünmüş gibiydi, sabah ortasında baların ışığında şekilde gölgede
Beni, tahmin ettiğim gibi atölyeye almadı» yandaki salona soktu. Mihallof’un ınasaaı, bol zeytin yağında yüzen balıklarıyla, turşularlyle, hazır etleriyle ortada idi. Bir tarafla semaver kaynıyordu, Büyük çorba tabağında çay, yanı-başındaki buruşturulup atılmış peşkiriyle yarı devrilmiş, yalnız bir kcnnriyle bir sigara leşine dayanan sandalyesine yarım kalmış bah keyfini gösteriyordu.
Belki de bir türlü durdurulamıyan bu
leye dikkat ederken kannpede yüzükoyun yatan Süleyman Beyi gördüm. İki elleri açık, başı sırtının kanburundan âdeta ayrı gibi yatıyordu.
— Bir saat evvel geldi, bir şeyler söyledi ve böyle yattı. Metresi ile kavga etmiş, kadın bu'âkıp gitmiş...
O gün öğleye kadar onunla meşgul oldum, Evvelâ civarda bulunan genç bir doktoru çağırdım. Güçlükle nefes alması, yüzünün tıkanıklığı, beni korkutmuştu. Doktor alelftde bir sarhoşluk vakası olduğunu, fakat damar sertliğinin 307
tehdidi altında bulunduğunu söyledi ve sık sık amonyak koklatmamı, hattâ bir bardak suya bir kaç damla damlatarak içirtmemi tavsiye ederek gitti. Halinde hastadan ziyade benim telâşımla alay eden bir şey vardı.
Biraz sonra amonyağın tesirini gördük. Süleyman Bey, şiddetli aksırıklarla kendine geldi. Bu sefer baş ağrısından, mide bulantısından şikâyet ediyordu. Leon Levonovitek, durmadân ona bardak bardak çay taşıyordu.
Süleyman Bey. beııl güçlükle tanıdı. Tanır tanımaz boynuma sarılarak ağlamağa başladı. Hıçkıra hrçkçra ağlıyordu. İhtiyar adama bu zayıf ânında sadece orada bulunmamla fenalık ettiğimi, hiç hatırlamak istemediği bir takım şeyleri hatırlattığımı anladım. Ara sıra hıçkırıklarım kesiyor, tıpkı İlk defa kendisini evimizde gördüğüm gece, babamla konuşurken yaptığı gibi •‘kader, kader..." diyor, sonra tekrar ağlamaya koyuluyordu. Bu ağlama beni çıldırtıyordu.
Tuhaf bir ağlamaydı bu. Gözlerinden yaş akmıyordu; sadece bulanık ve talaktılar. Denebilir kİ, yalnız sesiyle ağlıyordu. Sonra baş ağrılarından şikâyet etti. Bir ara ayağa kalkmak istedi. Tutrnasaydım devrilecekti. Başının altına bir yas-tık bularak yatırdım. Tekrar dışarıya koştum; aspirin getirdim. - 1 ■
Eskiden tanıdığım Süleyman Bey de fevkalâde bir şey değildi. Daha ziyade yeril bir vodvil kahramanına benziyordu. Sabiha Lle beraber zaaflarını yüzünden okurduk, Fakat bu gördüğüm, âdeta yarı kucağımda sızlanan insan harabesi çok ayrı bir şeydi. O, sadece bir sukutun derecesini ölçmeğe yarayabilirdi.
Bununla beraber ona bağlıydım; Sabihunın
308
babasıydı. Bu baba ile o kızın arasındaki münasebetin ilk bakışta kavranamıyftcak şeylerden olduğunu biliyordum, Onlar, ancak irsiydin karanlık nizamında, çözülmesi son derecede güç ve gizli tesadüflerinde aranabilirdi.
Şüphesiz Sabihanm hayatında, bu adamın zaaflarının büyük testleri olmuştu Onu Muhtara doğru itenlerin başında elbette Süleyman Bey vardı, Onun karisiyle anlaşnmaınazlıkları. acayip mizaçları nasıl Sabihanm bir takım meselelere çok erken uyanmasına, her şeye kendi içinde cevaplar aramasına sebep olmuşsa, Süleyman Beyin karısının son hastalık devrinde ve bilhassa. ölümünden sonraki hayatı da Muhtarla evlenmesine sebep olmuştu. Bütün bunları bana anlatan Kudret Bey, Muhtarda kendisini kuvvetle çeken bir tarafın bulunmasına rağmen Sabihanııı son dakikaya kadar tereddüt ettiğini de söylemişti. Bu tereddüdün hikâyesini Leylâdan, Rezzan Hanımdan ayrı ayrı dinlemiştim. Bununla beraber Snblha babasını yine seviyordu. Son zamanlarda dargın olmalarına rağmen yine sevmekte devam ettiğine emindim,
Süleyman Bey yattığı yerden hem sızlanıyor, hem Sabıkayı göreceği geldiğinden bahsediyor, talihinden şikâyet ediyordu. Saat bire doğru biraz iyileşti. Evine götürdüm.
8ıraaei*vi!erde büyükçe bir binada (biz bu binalara apartman diyoruz) ikinci katı baştanbaşa kaplayan bir dairede bir salonla bir odası vardı. Bize kapıyı İlk bakışta bütün iyilik kabiliyetleri doğduğu gün ebesi tarafından çalınmış hissini bırakan bir kadın kapıyı açtı. Onu perişan hail, kan çanağı gözleri, sapsarı yüzıyle ve bana dayanmış görünce;
309
— Yine mi sarhoş?., diye başını salladı.
O kadar sinirlendim ki. Adeta kadını iterek Süleyman Beyi İçeriye soktum. Doğru yatak odasına giderek onu yatağına yatırdım. Burası arka evlerin bütün ışığını kapattığı odalardan bb rlydl. Eşyaya bakılırsa tam bir çıplalclık içinde yaşıyordu. Bununla berabeı yatak takımı, çarşaflar, yastık yüzleri son derecede itina ile işlenmişti. Bunlar, Sabihanm çok iyi tanıdığım hesap İşleriydi. Süleyman Bey. soyunmadan evvel yastık örtüsüne bakarak:
— Yine dcğiştlrmenılşler.. diye mırıldandı. Bu söz. benim hiddetimi taşırdı. Hizmetçi kadını bulmak için dışarıya çıktını.
Yatak odasına biraz sonra bahsedeceğim salondan girmiştik. Fakat hizmetçiyi aramak ilçin başka kapıdan dışarı çıkmıştım. Kendimi Atabildiğine uzanan bir koridorda buldum, IlkOn'cv tarafı gözlerimle araştırdım. Sonra yavaş st île "baksanızadiye çağırdım. Hiç kimsenin cevap vermediğini görünce alabildiğine bağırdım. O zaman bu uzun koridorun bütün kapılan açıldı. Daha fazla çıplak denebilecek şekilde yarı giyinik, saçları darmadağın bir yığın kadın, kiminin elinde taralc, kıınıııin elinde sutyeni, hemen hepsinin saçları perişan dışarıya fırladılar Eır odanın ka* pısindftn acele lle giyinen bir erkek hayali gördüm. Süleyman Beyin nasıl bir evde oturduğu anlaşılıyordu.

Zavallı komşum, hangi merdivenlerden inerek, ayaklarının altında hangi döşemeler kaya kaya bu eve kadar düşmüştü, bunu sonra Anladım. Daha doğrusu şüphelerimin doğru olduğunu öğrendim.


(Devamı var)

9 Mayıs 1M0
YENÎ İSTANBUL
Sayfa 5

GÜNÜN
EKONOMİK
Mesken dâvası
İZ Mİ R
----------k
MEKTUBU
Yazan : Dr. Cahit Talaş
SON günlerde büyük şehirlerimizin başta gelen dertlerinden biri olan mesken buhranından sık sık bahsolunmakta, buna karşı alınabilecek tedbirler araştırılmaktadır. Derhal ilâve edelim ki. mesken dâvası bugün bütün dünyanın müşterek bir dâvası olmuştur. Harp sonu inşaat plânları bu “ 1 numaralı sosyal dâva” nın halli için her çareye başvurmaktan çekinmemişlerdir. Filhakika meskenin, cemiyetin ve ailenin sıhhî, ahlâkî, sosyal ve ekonomik durumu üzerinde oynamakta olduğu ve tekrarına hiç de lüzum olmıyan rolünün ehemmiyeti düşünülürse mesken dâvasının niçin “1 numaralı sosyal dâva” olduğu kolayca anlaşılır.
Yukarıda umumiliğine işaret ettiğimiz mesken buhranını halletmek için her memleket kendi şartlarına ve imkânlarına göre hareket etmektedir. Bu yazıdan malcsadımız birkaç memleketin bu sahada müracaat ettikleri usul ve vasıtaların ana hatlarını belirtmektir.
Mesken buhranını halletmek için kullanılan vasıta ve usullerin tenevvüüne rağmen umumi temayülün iki prensip etrafında toplandığı müşahede olunmaktadır:
1 — Devletin rehberliği
Devlet, mesken dâvasını umumi sosyal politikasımn içLne alarak inşaatı bizzat finanse eder. Bu halde finansman için müracaat edilen kaynak umumiyetle devlet bütçesi, başka bir 'tâbir ile vergi veya âmme istikrazıdır. Çekoslovakya, Polonya, Yugosla^a ve Bulgarlsta-nın müracaat ettikleri yol budur.
Diğer bir kısım devletler de yeni inşaata ya umumi bütçeden kısmi yardımlarda bulunmakta, ya bizzat veya bankalar vasıtasiyle kredi kolaylığı sağlamakta ve vergi muafiyetleri tanıyarak mesken buranının en fazla sıkıntısını çekmekte olan fakir sınıfın, İşçilerin ihtiyaçlarını karşılamak için kurulan ucuz mesken inşası kooperatiflerini teşvik ve kısmen de finanse eylemektedirler. İsviçre, Fransa, Belçika, Danimarka. İngiltere, İsveç ve Holânda gibi memleketlerin müracaat ttlkleri usullerden biri budur.
2 — Hususi teşebbüsler yardımı
Devletin doğrudan doğruya veya bilvasıta mail müdahalesine muvazi olarak hususî teşebbüsün teşkilâtlanmasına yardım eylemesi ve ihtiyaçların tatminine kısmen bu teşebbüsler vaşıtasiyle çare araması mümkündür. İngilteredeki “Buildlng societies” 1er bunun bir misalidir. Bunlar devletin doğrudan doğruya müdahalesi olmadan karşılıklı yardım esasına istinaden kurumuş bir nevi kooperatiflerdir. Ve devletin her tüllü mânevi yardımına mazhardırlar. Gelirleri yalnız âzalarının istirök hisselerinden teşekkül eder. Bilhassa işçilerin kurdukları “Buildlng societies”ler âzalarına inşa masraflarının % 90 ma kadar ikrazatta bulunmakta ve bu ikrazın itfasını 20 yıl üzerine taksim eylemektedirler. Ekseriya kira parası yıllık taksiti karşılamakta ve bu suretle işçi kolayca bir ev sahibi olmaktadır.
İsveçte başlangıçta kiracıları ev sahiplerine karşı korumak mak-sadiyle kurulan “Kiracılar Birliği” bilâhare bizzat inşaata başlamış ve âzalarına birer ev teminini dehefleri arasına almıştır. “Kiracılar Birliğinin*' sermayesi, âzalarının iştirak hisseleriyle temin olunmuştur. Toplanan parayı İdare için de ayrıca bir “Tasarruf Bankası” kurulmuştur. Hemen her İsveç şehrinde kurulmuş olan bir “Tasarruf inşaat Şirketi de evvelâ, müsait arsaları satın almakta ve Tasarruf Bankasından temin eylediği istikraz ile inşaata başlamaktadır, jışaat. bankalardan normal kredi yoliyle para temin edecek bir dereceye kadar ilerleyince inşaat Tasarruf şirketi. Tasarruf Bankasından aldığı ilk avansı ödemek imkânını bulmaktadır. Bu suretle Tasarruf Bankasının elinde her zaman ilk inşaatı finanse edecek bir fon bulunur. İnşaat nihayet bulunca Tasarruf Şirketi apartmanları gene kendi içinden doğan bir şirkete tevdi eder. Bu şirket, mevzuu bahis apartmanları satın alanlardan müteşekkil bir kooperatif cemiyetidir. Bu kooperatifin Azalan her yıl inşaat masraflarının ' r 5 i nispetinde bir borç öderler. Eu Çc 5 ler, ödenmesi mûtad yıllık kiradan pek az farklıdır. Bankalardan yapılan istikrazın itfasına tahsis edilen bu yıllık Ödeme 20 yıl devam eder.
Bu sistem İskandinavya memleketlerinde ve bilhassa İsveçte çok yayılmış bir kooperatif sistemidir. Büyük şehirlerimizin maruz bulundukları mesken buhranını halleylemek için âmme kuvvetlerinin doğrudan doğruya müdahalelerine muvazi olarak kooperatif cemiyetlerinin de harekete geçmesini sağlamak bakımından İngiltere ve İskandinavya memleketlerindeki ucuz mesken kooperatiflerinin kuruluş ve işleyiş tarzlarının hususi bir surette tetkik ettirilmesi yerinde ve faydalı bir kaıar olur.
W
YugoslavyalIm dış ticareti
genişliyor
Belgrad, (Reuter - Husuf!) — Mareşal Tito, Yugoslavyanın İngiltere ve Amerika İle olan ticaret ve kredi münasebetlerini yeniden gözden geçirirken, 1949 da Birleşik Amerika İle olan İki taraflı mübadelenin, harp ten evvelki hacmi çok geçtiğini açık lamıştır. Bu »ene, Anıerikaya yapı lan ihracatın 1.300 milyon dinarı ge çeblleceğl tahmin olunmaktadır. İt halât, yeni Amerikan lkrazatı saye »inde, hâlâ bugünkü yüksek seviye
sini muhafaza edebilecektir.
Tifoya göre, Yugoslavya bugün yukarıdaki memleketlere ihracat yapmaktadır. Buna mukabil bu memleketler de Yugoslavya ile. müsavi şartlar dahilinde herhangi bir siyasi şarta bağlı bulunmaksızın, ticari münasebetler tesis etmeyi istemektedirler. İstikbalde hükümete düşen vazife, diğer memleketlerle olan ticarî münasebetleri takviye etmek ve genişletmek olacaktır.
8/V/1950 Pazartesi
Borsalarda vaziyet
İstanbul :
Ticaret Borsacında Karadeniz menşeli cevizler üzerine muamele olmuş, fiyat gerilemiştir. Fındık piyasasında bir fark yoktur. Stııom, keton tohumu üzerine de mahdut miktarda muamele cereyan etmiştir.
Kambiyo, Esham ve Tahvilât Bordasında % 6 faizli kalkınma tahvilleri üzerine iş olmuş, birinci, İkinci, üçüncü tertip tahvillerde fiyat ilerlemesi kaydedilmiştir. Altın piyasası ise düşüklük ar-zetmektedlr.
İzmir ;
Muhtelif alıcı memleketlerden siparişler gelmekte devam ettiğinden çckırıh kslz kuru milin sağlam durumunu muhafaza etmektedir Fransamn yapmakta olduğu üzüm mubayaasının 1 000 tonu bulacağı tahmin edilmektedir. incir piyasasındaki «ağlandık devam e-dıyor. Hafta başında Borsada pamuk hareketli bir manzara arzetmiştlr. Bugün Boranda senenin ilk alivre pamuk satış muamelesi cereyan etmiş ve ekim ayında teslim edilmek üzere 100 balya birinci akala 205 kuruştan satılmıştır. Pamuk yağı piyasası gevşekliğini muhafaza ediyor.
Adana :
Ticaret Borensmda kayda değer bir şey yoktur.
Trabzon :
Ticaret Borsacında fındık piyasası durgun gitmiştir.
1
100
100
100
100
100
100
100
100
100
MADDELERİNE DAİR HABERLER
Dünya piyasasından geçen
FRANSADA :
Çat Gölü civarında pamuk ekimi
Paris f Reuter - Hususi) — Çat sahasında, yerli pamyk yetiştiricilerine yardım edecek ve teknik müşaverede bulunacak bir organizasyon kurulmuştur. Maksatları bu sahada elde edilen pamuk istihsalini arttırmaktır. Bu arttırış, ekilen miktarı fazlalaştırmadan rekolteyi fennî yollarla arttırmakla kabil olacaktır. Tahmine göre, bir hektardan istihsal edilen pamuk miktarı, hasat u* güllerini değiştirmek ve toprağı beslemek suretiyle daha çok fazla olabilecektir.
Geçen sene bu müesseseye, bu sahada tecrübeli eksperler angaje etmek ve eksperlerin dolaşmasını temin edecek motörlü vasıtalar satın almak üzere 21.000,000 franklık kredi verilmişti. Binnetice, müstemleke a-halisj bu sene zarfında teknik yardıma kavuşacaktır.
1950 senesinde 18.000,000 franklık bir miktar daha bu sahaya tedarik edilmiştir. Bu çalışmanın neticesinin, 1950-51 rekoltesinde alınacağı ümit edilmektedir.
Bundan maada, pamuk çiftçilerine küçük zirai âlet tedarik etmeleri için 22.009,000 frank ayrılmıştır. Bu â-letleıden bir miktarı alınmıştır.
İyi hohumlarm ehemmiyetini bilen müessese, bir kaç model pamuk tarlası yapmak niyetindedir; böylcce büyük pamuk istihsal bölgelerinin her birinde bir örnek bulunacak ve tohum tedarik edebilecektir. Bu model tarlalardan ikisi hâlen Logone ve Baibokoum’da çalışmağa başlamıştır.
haftanın akislerini veriyoruz
kadar bütün imal ettikleri yün sa-tılnuştır. Londra piyasasında Bradford taranmış yün müstahsillerinin işine yarayacak yün bulunmayacaktır. Fiat koymanın mümkün olduğu yerlerde fiatler bayiln aleyhine olmaktadır. Son günler zarfında merinos ve ince karışık yünlerde bir çok satış muameleleri görülmüştür. Dokumacılar ince nebati iplik yünlerini bu senenin sonuna kadar satmış bulunmaktadırlar. Taranmış yün ve ipliklerin İhracatı durgundur, çünkü şimdiki fiatlere karşı bir mukavemet ve malların ancak İlerde teslim edilebileceği, alıcıları düşündürmektedir.
BİRLEŞİK AMERİKADA 5
Birleşik Amerikanın son pamuk çırçırları
HİNDİSTANDA :
Yeni Delhi jüt ihracatı
Yeni Delhi. ( GHH ) — Hindistan Hükümeti aralık 1950 de nihayet bulmak Üzere; sekiz aylık jüt ihracat listesini neşretmiştir. Bu listeye göre Avustralya 70 bin ton ile başta gelmektedir, ka İngiltere 25 bin bin ton. Burma 7 bin dır.
HOLÂNDADA:
Bundan baş-ton, Mısır 14 ton alacaklar-
“Nynıa” suni İpek dokuma makineleri
Ameterdam (Reuter - Hususî) — Şirketin verdiği senelik rapora göre, Nymegen’in Nyma suni İpek dokuma fabrikaları, 1949 dakl modernleştirme programlarını tamamlamıştır. Aynı zamanda, istihsal ile iç ve dış satış artmış, kalite de iyileşmiştir. Şirketin saf kârı 1948 guilders iken. 1949 da ders’e yükselmiştir ve hissesi 8.5 iken 1940
Şirketin “Nymcer dediği carboxy-methyl - celluloâe maddesi tekâmül ettirilmiş ve bunun bir çok endüstri işlerinde çok kullanışlı olduğu görülmüştür; bu yeni sanayi maddesinin istikbalinin çok parlak olacağı tahmin edilmektedir.
\Vashington ıReuter - Hususi) — 1949 mahsulünün pamuk çırçırları 15,908.000 balyayı bulmuştur. Bu miktar 1948 de 11.580 000 balya ve 1947 de 11.557.000 balya idi. Beher balya 500 libre esasiyle, 1949 çırçırları 16.127.000 balyaya çıkmış, buna karşı 1948 de 14.868.000 ve 1947 de 11.857.000 balya elde edilmiştir.
Boston yün piyasası
Boston, (Reuter - Hususi) — Yapılan iş hacminin büyük olmamasına rağmen, hafta İçinde yün piyasasının havası daha İyi ve fiatler daha sağlamdı. Emtia Kredi Şirketinin ham yünleri tamamen satılmağa başlamış ve ayni şirketin elinde bulundurduğu temizlenmiş yün fiat-leri de bir artış kaydetmiştir. Hâlen Washingtonda bulunan bir Alman yün satınalma komisyonunun yaptığı mübayaa, Emtia Kredi Şirketinin kısa yün stokunu yokederek, yalnız 10 milyon librelik tarannuş yün stoku bırakmıştır.
İslah edilmiş tiftik 1.10 ve 1.15 dolardan, mühim miktarda satılmıştır; diğer taraftan yarım ıslah edilmiş tiftik, mahallinde 1.45 dolara satılmıştır. Az bir miktar, ıslah e-dilnüş (delaine) yünü, Rostonda, 1.71 dolardan muamele görmüştür. 12 aylık Texas yünü, 1.65 dolardan, iyi kalite taranmış, uzun lifli Fransız yünü 1.60 civarından satılmıştır.
Halı dokumacılığı için yün satışı, yerli piyasaya arz az olduğundan, oldukça durgundu, fakat bazı Buenos Aires satıcıları ellerindeki yünleri 56 sent üzerinden elden çıkarttılar. Ziraat Vekâletinin bildirdiğine göre, ekstra Montevideo yünlerinin fiatleri 78 - 81 sent üzerinden muamele görmüş ve diğer Montevideo cinslerinde bir değişiklik olmamıştır.
JAPONYADA:
de 767.667 938.566 guil-1948 de kâr da 9.5 oldu.
Japonya, İngiltereye ipek gönderiyor
Izmirde yeni tip bir pamuk çırçır makinesi yapıldı
İzmir, 6 (Hususî muhabirimiz bildiriyor)
Bütün pamuk müstahsili memleketlerde açık kozalı Amerikan pamuklarının çırçıriaıımasında kullanılan destercli çırçır makinelerinden fiğe bölgesinde iyi netice alınamamaktadır. Bir çok alıcı piyasalar mübayaa edecekleri pamukların bu Aevi makinelerde çırçırlanmamış olmasını şart koşmaktadırlar.
Halbuki, bu makineler yüksek iş randımanı ve ucuz İstihsal maliyeti dolayısıylc diğer müstahsil memleketlerde taammüm etmiş ve daha temiz pamuk vermeleri sebebyile de bu makinelerde çırçırlanmış pamuklar a-lıcı piyasalarda hattâ prim temin etmekte bulunmuştur.
Alâkalılar, bu makinelerin memleketimizde istihsal edilen Amerikan a-kala pamuklarında İyi netice vermemesi sebebini şöyle izah etmektedir-dîrler:
Uzun zamandan beri yenilenmemeleri dolayısiyle dejenere olmağa başlayan Akala tohumları sulu veya kuru. gübreli veya gübresiz ziraat yapıldığına ve çeşitli toprak şartlarına göre gerek elyaf mukavemeti ve 11-zuıduğu ve gerekse çekirdek büyüklüğü bakımlarından pek çok varyas-yonlu mahsul vermeğe başlamıştır.
fHT.’rnOr'. ’ " >11 ** t m» > I 1* f" mı-
Yapılacak ayara göre devamlı bir akış halındt çalışan desterâli çırçır makineleri böylecc çeşitli kaliteler arzeden pamukları çırçırlarken ayara intibak edemiyen pamuklarda kopukluklar ve çekirdek kırmaları hâdiseleri vuku bulabilmekledir. Bunun önlenmesi ancak pamuk tohumlarımızın ıslahı ve tasnif işlerine, rakip memleketlerde o’duğu gibi, tarladan başlamakla mümkün görülmektedir.
Bu hal, tatbikatta, randıman ve maliyet bakımından güç durumda bulunan alâkalıları tedbir aramağa şevketmiş ve bir Türk teknisyeni bu çeşit karışık pamuklara intibak edebilen mevcut toplu çırçır makinelerini basitleştirerek randımanı arttıracak bir tadil yapmağa muvaffak olmuştur.
Bugün tamirdeki ilgili müessese ve teşekküllerin mümessilleri önünde bu makinenin yapılan ilk tecrübesi muvaffakiyetle neticelenmiş ve randımanın bir misli arttığı görülmüştür.’
Türk teknisyeni ihtira beratım almış bulunduğu ve “Tek Bıçaklı Çırçır Makinesi” adını koyduğu bu makinenin yakında seri halinde İmaline geçeceğini bildirmiştir.
LONDRA
MEKTUBU
w
îngilteredeki grevlerin hakikî sebepleri nelerdir?
Ucuz fasulye satışı
Şimdiye kadar iki ton mal satıldı
Eır fasulye taciri, Belediyeye müracaat ederek,halka perakende olarak 25 kuruşa fasulye satacağını bildirmişti, Belediye, bu tacire Meyva Hâlinde bir yer ayırmış, radyoda bu fiyata fasulye satıldığım ilân etmiştir.
Şimdiye kadar Meyva Hâlinde iki tondan fâzla fasulye satıldığı anlaşılmıştır Satışa devam edilmektedir. Fakat bu ucuz fasulye satışından ya nız Meyva Hâlinde uğrayanlar istifade etmektedir. Halbuki şehrimizin muhtelif semtlerinde bulunan sebze ve meyva kooperatiflerinin satış mağazalarında da ucuz fasulyenin satılması lâzımgelirdı. Kooperatifin bu yolda harekete geçmesini bekleriz.
Levha teneke
tevziatı
İNGİLTEREDE j
ham ipek için, resmen İlân
Bradford yün piyasası
Bradford (Reuter - Hususî) — Taranmış yün müstahsilleri Avustralya ve Londradakl satışlarında bu ayın yün fiattni öğrenmeden merinos cinsine fiat blçmlyeceklerdlr. İhracat tahminleri derhal tahakkuk ettirilmiş ve tatbikatta ekim avına
Japonya ile yeni aktedl-muciblnce, 6700 balya sat’uı almağı müzakere-
Tokyo, (Reuter - Hususi) — Japon İpekçiler Birliği, eylül ayına kadar Ingiltercnin, Japonyadan getirtilecek 5400 balya
derhal lisans vereceğini etmektedir.
Birlik lnglllerenin, sterling grupu arasında len ticaret mukavelesi tahminen
bekliyor; mevzuu bahis ler 12 mayısta bağlıyacaktır.
Aynı zamanda İpekçiler Birliği bu sene ham ipek İhracatının 80 bin balyayı bulabileceğini ve bu yekûnun harp sonrası devrenin rekor senesi olan 1948-49 daki 78.890 balyayı da geçeceğini tahmin edyior.
İki yıldan beri İngiliz liman işçilerinin üçüncü grevi biter bitmez, gayri resmi Liman İşçileri Komitesinin yeni bir ihtilâf çıkarması üzerine, hükümet, liman işlerinde çalıştırdığı deniz, kara ve hava birliklerinin garnizonlarına şevkini tehir etmek mecburiyetinde kalmıştır.
İngilterenin en hayati merkezlerini teşkil eden limanlar üzerinde, Da-mokles’in kılıcı gibi asılı duran “grev,, tehdidi, umumi efkârın, çevrilen manevra hakkında hiç malûmat sahibi olmaması sebebiyle büsbütün vehamet kesbetmektedır. Yegâne müşahede, bazı mühim işçi kitlelerinin zaman zaman grev yaptıkları, hükümetin bu grevlere karşı bilhassa sert tedbirler aldığı ve neticede işlerin bir müddet sonra yeniden düzeldiğinden ibaretti.
Fakat bu “müşahedenin,, de sakat tarafları var! Çünkü işçiler, vakaa, grevden hiç bir müspet netice alamadıkları halde, hükümet de benzeri hâdiselerin az zaman sonra tekerrür edip etnıiyeceğine emin olamıyor. Ve bilhassa bütün bu işlerin gerisinde kimlerin bulunduğu, liman işçileri grevlerinin bir iki fâsit tahrikçi marifeti mi. yoksa hır parti, yahut yabancı bir devletim uaun zamandan beri hazırlamış bir hareketi mi olduğu bir türlü kestirilememektedir.
Bu mevzuda “sokaktaki adanı,, kadar, politika mehafüi arasında da tereddüt ve ihtilâf vardır. Bu ihtilâf, Liberal “Observcr,. ile Muhafazakâr “Sunday Times” in, bu grevler hak-kındaki tefsirlerinde açıkça görülmektedir.
Liberal gazete, grevlerin asıl sebebini, iş ve yaşama şartlarının işçiyi tatmin etmlyecek şekilde tanzim e-dilmesınde görüyor ve harpten sonra sendikaların yarattığı bu durumdan, komünist tahrikçilerin istifade ettiğini İddia ediyor.
Muhafazakâr Sunday Times ise bu mütalâayı şiddetle reddetmekte
ve grevlerin bilhassa limanlar üzerinde toplanmasına, İngilterenin “kapılan,. ndan sızmaya çalışan ve bilhassa Amerikanın silâh sevkiyatını, Batı Avnıpamn her tarafında olduğu gibi, İngiliz limanlarında baltalamaya çalışan komünizmin mühim bir taarruzu olarak vasıflandırmakta ve komünizmi kanun dışı ilân etmek U-zere bulunan Avustralyayı misal getirerek, liman işçileri arasındaki bu çeşit talırikâtın, kökünün kurutulmasını istemektedir.
İthalât olmadığı için, Ticaret Ofisinin stoklan sarfedilivor W
Vilâyetteki Tevzi Komisyonu, Ticaret Ofisi vasıtasiyle son İki hafta i-çinde ihtiyaç erbabına 250 ton teneke tevzi etmiştir. Tevzi edilen tenekelerin fiyatı 100 kuruştur. Piyasada ise 110-120 kuruş arasındadır.
Levha teneke ithalâtçıları, şimdiye kadar döviz pozisyonundan istifade ederek. Amertkadan ve tngilte-reden teneke ithal edememişlerdir. Bu yüzden piyasa, ihtiyacım, Ticaret Ofisinin levha tenekelerinden temin etmektedir.
Bilindiği gibi tevzi usulü harpten sonra yalnız levha tenekeye inhisar etmektedir. Kalay, çuval ve kanavi-çe, pamuk ipliği gibi mallar tevzi u-sullerinden kurtulmuş, serbest olarâk alınıp satılmaktadır.
Tiraj hakkından istifade
Her iki gazetenin ileri sürdüğü mütalâalar o derece kuvvetlidir ki, birinden birini reddetmek cidden güçtür. Komünist Partisinin, liman işçileri grevinin “sebebi,, olduğunu iddia eden Observer kadar, bu partinin grevlerde “müessir,, olduğunu ileri süren Sunday Times de haklıdır.
Hakikat ne merkezde olursa olsun, her halde İngiliz Komünist Partisinin, parlâmentoda sandalye kazanamamasına kapılarak uykuya dalmak veya komünistlerin son seçimlerdeki ezici mağlûbiyetlerine güvenerek gevşemek doğru olmaz. Bütün emareler, komünistlerin, tâbiye değiştirerek, baskılarını, seçmen üzerinden alıp sendikalara intikal ettirdiklerini göstermektedir.
İngiliz umumî efkârı bu durum karşısında henüz kararsız ve mütereddit bulunmaktadır. Bir taraftan, Liberal Observer gazetesinin tebarüz ettirdiği gibi, Avrupa kıtasında ve Amerıkada meydana gelen komünist “humması” na kapılmaktan ve meselenin künhüne vâkıf olmadan Mos-kovayı ilhanı etmekten çekiniliyor. Öte taraftan ise, Muhafazakâr Sunday Tlmes’de görüldüğü gibi, bu mevzuda fazla nikbin olmanın tehlikelerini tebarüz ettiren mütalâalar çoğalıyor. Denilebilir ki, sonuncular Fuchs hâdisesinden beri daha büyük bir dikkat ve ehemmiyetle nazarı itibara alınmaya başlanmıştır.
Aimanyadan mayıs sonuna kadar ithalât yapılacak İzmir, 8 (Hususi muhabirimizden) — Ticaret Bakanlığından bildirildiğine yöre, tiraj hakkımızın zamanında istimalinin temini maksadiyle, maviş ayının yirmi beşinci günü akşamına kadar Aimanyadan yapılacak ithalât için Ticâret Odalarına verilecek talepnamelerde gümrük tarifesinin pozisyonunda, pamuklu mensucat, yün, keten ve kendir iplikleri hariç olmak üzere diğer A ve B listelerine giren talepnamelerin Mmta-ka Ticaret Müdürlüğüne şevki ile bu Müdürlükçe hemen muameleye konulması lâzımdır. Bu suretle verilecek lisansların hususî şartlar hanesinde “tşbu ithal müsaadesi bir ay i-çlnde akredetifi açılmak suretile muteberdir. Vesaik mukabili olarak kullanılabilmesi, bu müddetin sonunda Bakanlıktan ayrıca muvafakat lınması kaydına bağlıdır.” denilmektedir.
Yukarıda sayılan mallara ait talepnamelerle C listesine dahil olan* lann şimdiye kadar olduğu gibi doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmesi, Ticaret Müdürlüğünce muameleye konulan talepnamelerin A ve B listelerine ait kıymetlerin de ayrı ay* n her hafta sonunda Bakanlığa tellenmesi bildirilmiştir.
Bereketli yağmurlar
Avdın
bol ve bereketli yağmur yağmıştır. Yağmurun ekinlere olduğu kadar bağ ve bahçelere de büyük faydası vardır.
%
Şehrimize ve civarına
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
ESHAM VE TAHVİLÂT
YABANCI BORSALAR
KAMBİYO
İstanbul Borsası
Devlet Tahvilleri
İstanbul Ticaret Borsası
İzmir Ticaret Borsası
New-York Borsası
Açılış Kapanıg
Sterling ...
Dolar ......
Fr. Frangı ... İsviçre Fr,..*. Bele» Fr. İsveç Kr Florin .... Liret ..... Drahmi . Eecoudo»
• • • • •
790.50
281.—
0.80
64.03
5.60
64 67
73.68.40 0.4 1.128 0.01.876
9.73.90
791.—
380,75
0.80
64.03 5.6ü
64 67
73.68.10
0.44.128
0.1.876
9.73.90
Altınlar
Bugün Eski kur
Lira Lira
külçe Yeril Cr. 6.a8.- 5.40
Külçe Degusta. 5.40 5.41
Cumhuriyet .... 38,50 37—
39.— 38.00
Hamlt 38.— 38—
Gulden 38.70 36 60
lntzillz .. 47.70 18—
Fransız kok .... 40.— 4Ü—
NajioUon 111 .. 39.— 39—
İsviçre 35.— 35.—
New‘York’ta : onsu: 3 35
Gümüş, Plâtin
En aşağı En yukarı
Gümüş Gr. ........ — —
Plâtin “ 10.- 11.—
Zürich Borsası (Serbest)
6,V.1950
Durumu
Türk Llrazı ....
Dolar ........
Sterling .. .lUIIHIH im
İRviçre Frangı
En aşağı En yukarı
0.95 4.28 1/4 10.80 1.19 1.10 4.29 1/2 11 — 1 21
İkrmıılvrll (ilin iller Kapanış (•)
f;5 İflM Ergnni 22.50 24.—
ç>5 1938 ikramiyeii 22,—
Milli Müdafaa, i 21.—
r(’5 1941 Demiryolu TV 98W 100.—
%5 1941 Demiryolu V 09.70 100.-
%4 V2 1949 Ikramlyell ... Diğerleri t 98.-
(?İu 1941 Demiryolu VI 99.80 100.—,
Kalkınma I 100.— 100.—
no m 11 100.— 110.-
,, III 100.— 100.—
n 19IS İstikrazı II 08.60 100.—
ro 1fli« .. I 100.— 98.—
M Mili! Müdafaa I 97.60 90.—
(78 1Öİ9 “ I ....... 21.30 98.-
^7 1934 fiivaa-Erauıum i... 21.35 20.30
%7 1031 " " II.-VII... 21.- 20.40
(%7 1941 Demiryolu 1... 21.— 21.61
1041 ” II... 21.— 21.-
«7 1041 ” 111... 21.50 22.-
^7 Milli Müdafaa I... 21.05 21.45
T(7 “ “ 11... 21.— 20.60
W •' * III... 21.— 21.-
%7 “ ” IV... 10 — 21.05
Şirket Tahvilleri
T.C. Ziraat Bankam 120.— 20.20
Anadolu D.Y. Tertip A/B. 108.— 11L-
|l 1, (1 Q M»
“ %«0 flfeâ 50.-
“ ,, Mümea. Senet. 67.00 07. BO
Şirket Hisse Senetleri
T.C. Merkez Bankası 120.— 120.25
Türkiye İş Bankası 30.— 29.50
Türk Ticaret Bankası 5.- 5.-
Aralan Çimento 15.28 16.75
Şark Değirmencilik 23.25 23.50
Milli Rcafilirana 8.— 1625
Ecnebi Tahviller
Mimi Kredi Fonaiyc 1903 J 172 - |
Hububatı
Buğday yumuşak (Tüc.)
Buğday nert (Ofisin) .......
Arpa yemlik (dökme) .......
Mtaır (Sarı) çuvalı ......
Fasulya tombul ...........
Faaulya Çalı aert .........
Kuşyemi ..................
Mercimek kırmızı kabuk.
Mercimek 5 eşil *••*••■•*•••••..«« Nohut natürel ............
Yağlı tohumlar î
Ayçiçeği tohumu .......
Keten tohumu
Kendir tohumu ...........
Susanı ...................
Yer fıstığı kabuklu .....
Kuru Meyvolar :
Fındık (kabuklu sivri)
Fındık (İç tombul) .... Ceviz (kabuklu)
Ceviz (İç nattlrel) ...
• • •
Dokuma İlam Maddeleri: Tiftik (ana mal) Tiftik (Natürel) Yapak Anadolu (Kırkım)
• 4•• •«•
Ham deriler:
Sığır salamura (kanap) Kİ. Keçi tUZİU kuru klloau ... Koyun hava kurutu kilosu
Nebatl Yağlar:
Zeytinyağı (E.E. Hueamyağı (Ruf.
Ayçiçeği (Rafine Findik yağı (Çıplak)
tennkcll) •ıra) çıplak)
Bugün
27—
31—
20.20
40—
81.-
62.-
ım.—
27—
205.—
140—
180—
108.—
130—
Eslci
Kapanış
Bugün
31—
31—
23.10
21.—
25—
22—
37.10
30.—
40—
28—
28—
40 —
30.-
64.—
76—
85—
181.—
26— 16(—
140—
190—
190.—
210.—
210—
üzüm çoklrdeknlz No.9
İncir A nerlnl R Rorl«)
Akala  kah Akala yerli
No. 8..,.
No. 10S i
(1 .....
(II .....
• I
Pamuk Pamuk Pamuk
Pamuk
Pamuk yağı (rafine) ... Pamuk çekirdeği .....
56.50
56—
42—
217.—
185—
155—
180—
118—
11 —
Son
Kapanış
57—
56.-
42.—
218.—
185 —
156.—
180.—
118.—
11.—
Dün
Eski kur
Adana Ticaret Borsası
Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk
Akala
Aka İrs yerli yerli
1
II .....
1 ........
II.......
167.—
113—
175.— 167—
143—
150—
Bu£du\ (BuşellzzScnt) .............
8ert Kış mahsulü No. 2 ........
Kırmızı “ No. 2 .................
Pamuk Middiıng (Llbresi=Sent)
Mayıs ...........................
Temmuz ..........................
Ekim ............................
Tiftik (Llbre>l=Scnt) .............
Tel(Mae No. 1 ..............
Fındık (L1bresl=Scnt) •••••taıeaeaelV
Kabuklu yeril İri ...............
“ orta ..............
İthal inalı ...............
İç ithal mıılı (Librc«ı = Sent.) ...
• M
• t
Levanı İç Ekstra İri
Kuru üzüm
Thompson çekirdeksiz seçme
Keten tohumu (Buşeli=Dolar) ... Minncapolis ...................
Kalay (Librcm^Sont) .........
Lovha-tcneke (100 libre dolar)
Trabzon Ticaret Borsası
FİMHK
n) Çr 50 randımandı kabuklu tombul
b) tç eıra kontrollü.
80.— 172—
81.—
173—
Eskişehir Ticaret Borsası
Buğday yumuşak ....
Buğday sert .......
Arpa ............
30. —
31. —
32.25
31—
21.50
271—
252—
32.58
32.76
31.35
22.-
22.50
36.—
10.-
11 1/4
3.85
76.75
7.30
32.48
32.63
314T
32.50
21.-
36.—
36.—
ıı 1/4
3.85
77.37
7.30
Londra Borsası
Keten tohumu (Tûnu=Storilng) B 0 m bav 65— 63— 64.- 67— 63— 6*13/4
Kaiküta
Yer fıttığı Hindistan
Bradford Piyasası
Tiftik İyi mal (LibreBİ=Fiyat) “ 8ıra malı YUn Anadolu “ H “ Trakya “ H 20/21 18/21 34—Nem 30— “ M 21 “ U/21 “
İskenderiye Borsası
Pamuk (Kantarı=TallarO Ashmounl Kına elyaîlı F/G. ... Kornak Uzun elyaflı F/G. ... 123.— 92.28 . 123— 91.fo
123 —
(♦; Gününde Boraada muameleni tescil edilmemiş tahvilât ve eshamın arz ve taleplore göre taayyün eden takribi piyasa değerleri.

Sayfa 6
Y EN I ÎS1ANBUL —
9 Mayıs 195»
kk
arkadaşımızı müessesenize göndermeye de amadeyiz.
i
I
*
YENİ lSTANBUL”a İlân Mı Vermek İstiyorsunuz?
44756-57 numaradan İlâncılık Büromuzu isteyiniz.
Arzu ettiğiniz malûmatı alabileceğiniz gibi, bir
*
Üstadın seyrine doyum olmayan son eseridir.
8NİLGÜN8
VJ Refik Haildin eserleri VJ
Dokunma a 01
AHMET KOLAT
MOBİLYA,
DOĞRAMA,
KAROSERİ
Beyazıt, Büyük Haydar Efendi Caddesi No. 1. (Marmara Sineması yanı)
Ucuz Evler Proje Müsabakası
İstanbul Belediyesinden:
İdaremiz tarafından yaptırılacak ucuz evler İçin mimar ve mühendisler arasında bir proje müsabakası yapılacaktır. Müddet 29.5.1950 tarihine kadardır. Diğer şartları gösteren vesika, Belediye Zabıt ve Muamelât Müdürlüğünden alınır. (5949)
ELEKTRİKLİ
ÇAMAŞIR MAKİNELERİ
ve
ELEKTRİK SÜPÜRGELERİ
En çok beğenilen
DÜĞÜN HEDİYELERİDİR
M ATAŞ
G AL AT A T A H I R HAN. Tel. : 44996
Lisan bilen memur aranıyor
Bir nakliyat şirketinin dış nakliyat servisinde çalışmak üzere İngilizce, franaızca ve almanca dillerinden a?gari I-kislne bilhakkın vakıf ve muhabere yapabilecek evsafta ve daktilo yazmasını bilir bir memura ihtiyaç var.
Taliplerin İstanbul P. K. 538 e müracaatları kabul e-dillr.
ATLAS LEVANTE - LİNİE,
BREMEN
Hâlen limanımızda bulunan "HU-BERT SCHROEDER,. vapuru İSKENDERİYE — ANVERS — ROTTERDAM — HAMBURG ve BREMEN İçin eşya yükleyecektir.
Divriği Demir Madenleri
İşletmesi Müdürlüğünden :
1 — Sivas - Erzurum demiryolu Üzerinde Cürek istasyonunda bulunan demir madenleri ambarlarında hiç kullanılmamış muhtelif cins malzeme kapalı zarf usulü ile 23 mayıs 1950 salı günü saat 15.30 da satılacaktır.
2 — Satış işletmenin Cürek’tekl merkez binasında Satın Alma Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Şartnamelerle malzemelerin nelere ait olduğuna dair listeler Sivas, Divriği, Erzincan belediyeleriyle Ankarada Eti-bank Genel Müdürlüğünde, Istanbulda Etibank şubesinde ve Cü-rek’te işletme merkezinde her gün görülebilir. Her grup malzemenin muvakkat teminatları listelerde yazılıdır.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte makbuz ve teklif mek-tuplariyle Komisyonda bulunmaları veya posta ile göndermeleri İlân olunur.
İstanbul;
Galata, Hovagimyan Han Telefon: 40568
RİTİM
İzmir;
Atatürk Bulvarı
Telefon: 4212
V
Parisin neşeli ve tanınmış sekiz kız artisti
BALE KELLENROK
Şan-Dans ve Eğlence
Fevkalâde Toplantıya Davet
şirket mukavelenamemizin 1, 4 ve 13 üncü maddelerinin tâdili lüzumu dolayısiyle 29 mayıs 1950 pazartesi günü saat 15 te merkezi idaremizde yapılacak fevkalâde toplantıya gelmeleri muhterem ortaklarımızdan rica olunur.
M. Çlkvaşvill ve Ort. E.M.K.Şti idare Meclisi
Sunderland Maçlarını tahmin müsabakası
Okuyucularımıza zengin ikramiyen ve çok zevkli bir müsabaka hazırladık..
Bir radyo veya bir pikap kazanmak istemez misiniz ?
I Ingiiterenln en kuvvetli profesyonel takıınlanndun biri olan SundcrlandTıı
I Türkiye seyahati hiç şüphe yok kİ spor muhitimizde heyecanla karşılanan bir
I hâdise olmuştur. Gazetemiz, sporla alâkadar olan ve sporu seven okuyucula-
rına bu heyecanın bir de eğlenceli tarafını ilâve etmeyi düşünerek maçların tahmin müsabakasını yapmıştır.
I Tahminlerinde muvaffak olanlar arasında çekilecek kurada kazananlara
I listede bildirilen hediyeler verilecektir.
Müsabakamızın sualleri şöyledir :
1 — Sunderianıi’a en çok golü hangi takını atacaktır?
I 2 — Tuhnıln ettlfclnlz. takını kuç gol atacaktır?
3 _ Oyunlarda penaltı olacak mıdır? (Olacaksa adet yarılacak). Aoafcıdakl kuponda takını İsmi ve gol adedi yarılacak yerler bo& bırakıl
mıgtır. Ayrıca altında adres İçin de yer bırakılmıştır. Bu kupondaki sualleri cevaplandırarak mektuplarınızı idarehanemize gönderiniz. (Mektupların lize-I rlne "Sunderlnnd,, kaydını İlâve etmeyi unutmayınız.
Müsabaka şartları :
1 — İlk niiisubakıının yapılacağı giin saat 14 e kadar elimize geçen nıek tuplar tasnife tabi tutulacaklardır. Geç kalanlar nazarı itibara alınmıyacaktır.
2 — Gazetemizde bugünden itibaren aşağıda gördüğünüz kuponlardan 8 tane neşredilecektir.
Istiycn bu kuponları 4 maç içlıı ayrı ayrı kullanabildiği gibi, kuvvetle I İnandığı neticede İsabet nispetini arttırmak İçin aynı neticeyi H defa yazabilir.
I ve İstediği kadar kuponla müsabakaya İştirak edebilir. Müsabakaya İştirak
için kupon adedi bahis mevzuu değildir.
| § — Gazetemizden kesilmiş kuponlara yuzılnıamış olan tahminler nazarı
İtibara alınmaz.
4 — Taşradan gönderilecek olan mektuplar elimize geç de geçse, postaya verilip tarihine göre nazarı İtibara alınacaktır.
İZAHAT:
Bu tahmin müsabakamıza İştirak edenler arasında ilk tasfiye yapıldıktan sonra neticeyi doğru tahmin edenler arasındaki kura noter huzurunda yapılacaktı/.
ilk sualdeki “En çok golü hangi takım atacaktır?,, cümlesinden kasit galibiyet değildir; İngiliz takımının kalesine hangi takımın en çok gol atacağıdır. Meselâ Beşiktaş mağlup olmasuıa rağmen İngiliz kalesine 3 gol atmaya muvaffak olursa, ve bu netice Türk takımları İçinde en çok gollü netice İse, kuponlarında (Beşiktaş—3) olarak cevap vermiş olanlar tahmini doğru yapmışlardır. Bundan sonraki safha, torbadan isimlerinin çıkma şansına kalmıştır.
HEDİYELERİMİZ
1 inciye: Philips marka bir radyo.
2 nciye; Luxor marka bir pikap.
3 üncüye: Sheaffer’s marka altuı uçlu dolma kalem.
4 üncüye: Bir çift spor ayakkabı (Tanca mağazasından).
5 İnciye: Güzel bir spor gömlek (Mayer mağazasından).
6 ncıya: Yeni İstanbul'a bir yıllık abonman.
7 nciye: Yeni İstanbul'a 6 aylık abonman.
8 inciye: Yeni İstanbul'a f» aylık abonman.
9 ve 10 uncuya Yeni İstanbul'a 3 er aylık abonman.
1 — Sunderland’a en çok golü hangi fakım atacaktır ?
2 — Tahmin ettiğiniz takım kaç gol atacaktır ? ...
3 — Maçlarda kaç penaltı olacaktır ?.
İsim :.........................
Adres : ..............
SINGER
İstanbul, Eminönü 8,
SINGER
Gece bekçilerine mahsus kontrol saatlerinin en dakik ve en sağlam markasıdır.
Y angından ve hırsızdan sizi muhafaza eder.
Resmi dairelere, bankalara, depolara, rikalara; hastahanelere ve mekteplere kalâde lüzumlu bir kontrol âletidir, senelik kâğıt mineler 6 anahtarlı ve şln kaplıdır. Taşraya gönderilir. StNGER
kat. Sipariş veren müesseselerin saatlerini bir an evvel teslim almaları rica olunur.
fab-fev-Bir me-
bedel karşılığı markasına dik-
SAATLERİ
Ankara Yurd Sokak No. 1 Vagonli karşısında
İstanbul Sıhhî Kurumlar Arttırma
/
ve Eksiltme Komisyonundan:
Muhammen be- tik temi- Eksiltme deli natı
Miktarı Lira Krş. Lira Saati
Lüzum gösteren müessese
Cinsi
Kemik Veremi Hast.
Çamaşır yıkama ve ütüleme işi
Bakırköy Akliye Hastahanesinin Cerrahi âleti
Topyekûn:
9638.75 lira
Topyekûn:
14.031,81 lira
723.— 15.15
1053.— 15.30
30.000
parça
53 kalem
Yukarıda ihtiyaçlar hizalarında gösterilen müesseselere ait olup, ayn ayn açık eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltmeler. 24 mayıs 19 50 çarşamba günü hizalarında yazılı saatlerde. Cağaloğlundaki Sağlık ve S.Y. Md. lüğü binasında toplanan Sıhhi Kurumlar Satmalına Komisyonunca yapılacaktır.
2 — İstekliler bu İşlere ait şartnameleri çalışma günlerinde komisyonda görebilirler.
3 — İsteklilerin, cari seneye ait Ticaret Odası vesikası ile 2490 sayılı kanunda yazdı belgeler bu iş-
lere yeter ilk teminat makbuz veya banka mektubu olduğu halde belli gün ve saatlerde komisyon? müracaatları. 16081) rfxr
M
0
s
4
îlünyanın en mukavim ve mütekâmil, aynı zamanda rakipleri meyanındo en ucuz
ÇEKOSLOVAK MAMULATI
CZ Jawa
Ogar
125
250
350
MOTOSİKLETLERİNİ
ccm. ccm.
ccm.
BOL YEDEK AKSAMİYLE, HER
MENFAATİNİZ İCABIDIR.
TÜRKİYE GENEL MÜMESSİLİ :
YERİNDE ISRARLA
TÜRKİYENİN ARAMANIZ,
• •
• •
Elektrik Fakültesi
Dekanlığından:
Fakültemizin davetlisi olarak şehrimize gelmiş bulunan Berlin Teknik Üniversitesi eski Elektroteknik Ord. Profesörü, hâlen Graz Teknik Üniversitesi Elektrik Tesisatı Ord. Profesörü Dr. GÜnther Ober-dorfer İstanbul Teknik Üniversitesinde ‘Elektroteknikte geometrik yer eğrilen teorisi" hakkında bir seri koıferans verecektir Bu konferanslar Üniversitenin merkez binasında 9 mayıs sah, 10 mayıs çarşamba. 11 mayıs perşembe ve 12 mayıs cuma günlerinde saat 16 da A. 501 Anfisinde verilecek-
MEHMET KAVALA
Galata, Tahir Han
Telefon: 40430 - 42673 Telgraf: Lamet İstanbul TEŞHİR VE SATIŞ MAHALLİ : Tepebaşı, Alp Oteli altında
î. E. T. T. İşletmelerinden:
1 — Muhammen bedeli 535.000,— lira olan
16.000 adet Monofaze ve
1.103 " Trifaze elektrik sayıcısiyle
151 " Redüktör
mektupla teklif istemek suretiyle ihaleye vazedilmiştir.
2 — Bu işe ait şartnameler Metrohan veznesinde 5,— lira bedel mukabilinde verilmektedir.
3 — Teklif mektuplarının 31.5.1950 tarihinde saat 17 ye kadar Levazım Müdürlüğüne verilmesi. (5511)
tir.
Profesörün “Enerji nakli" hakkında vereceği bir ikinci seri konferansın tarihleri ayrıca ilân edilecektir.
Bu konferanslara isteyen gelebilir. i 6060)
Dr. NECİP DİNÇ Fizik vr elektrik tedavisi mü(ehu««iM
FizioUrapı ve basur memelerinin en kola v kaiKiz \ e ilmeli rib elektrikle tedavisi. Gnlfitokaruy, inçlllr Sefareti kıırMinı, t^nuın \p. ns a

Comments (0)