Birliğimize ileri hatlarda
yeni vazife verildi
-------------1
Orta Doğunun müdafaası
Ateş kes emri için
Kahraman Mehmetçikler bugünlerde yeni vazifelerine başlıyacaklar
Mç Ghee müzakere için Ankaraya geliyor
teklif hazırlandı
Teklif, bugün Asya devletleri temsilcilerine yarın da siyasî komitesine verilecek
Nevyork 11 (Radyo) — Dün gece Birleşmiş Milletler merkezinde Kore itt’l&fının barış yo-llyle halli çaresini bulmak maksadlyle bir toplantı yapılmıştır. Hindistan temsilcisi Sir Benegal tarafından tertip edilen bu toplantıdn komünist Çin hükümetinden 38 İnci arz dairesini aşmamaları için ordularına emir vermesini talep etmiş olan Asya ve Arap devletlerinden ekserisinin temsilcileri hazır bulunmuşlardır Bu devletlerin temsilcileri son beş gün zarfında dört toplantı yapmışlardır. Bu lopluntıdu Korede «ateş kes» emri için bir teklif haaırlanmıştır. Bu teklif, bugün Asya ve Arap devletler! temsilcilerine, ihtimal kİ yarın da Birleşmiş Mille .:er siyasi komitesine verilecCkLlr.
Izmirden getirilen deliler
.Mao - Tse - Tııng
karşı
Kahraman birliğimizin bir kişim erleri ahçılarlfe bir arada
»Zaferin muhalefete
Tokyo 10 — Bir müddetlen beri hazırlıklarını ikmal etmekte bulunan Türk tugayına 8 inci Ordu komutanlığı tarafından ileri müdafaa hatlarında yeni Uîr vazife vcrHmlşttr Kunırri mmlakasında yaptıkları kahramanca savaş sonunda 8 inci Ordunun ricatını sağ lıy arak üstün savaş kabiliyet ve kahramanlıklarını dünyaya ispat eden Türk askerlerinin yeni vazifelerine çok yakında başlıyacak-lan iimid edilmektedir. Amerikan gazetelerinin sitayişkâr yazı-
ları devam ediyor
Vaşington 10 'AA.) — Basın-Yayın: Yalnız Türk birliğinin dünyanın takdirini kadanan, kahramanlığı değil .aynı zamanda Tûrklerin müthiş harb kabiliyeti de buradaki bütün askeri müşahitlerin dikkatini çekmektedir. Amerikan gazetelerinin birinci sahlfelerlnde çıkan harb fotoğraflarının altındaki yazılardan bazılarında «Türkler kızıllan korkutuyor». cTürkler İmdadımıza koşuyor», ».Tiirkler düşmana tekrar saldırmağa hazırlanıyor» denilmekledir.
Minnlapolis Tribüne gazetesi, başmakalesinde şunları yazmakladır:
«Tûrklerin Koredekl fedakârlığı- Amerikan askerleri tarafından asla unutulmıyacaktır.

(Arkası 2 ncl sahifede)
Gazete: «Bunlar maalesef hıyanet yoluna saptılar, hükümet vazifesini derhal yapmalıdır» diyor
Ankara 11 (Akşam) — Bu sabahki Zafer gazetesinde «Hürriyet anarşi demek değildir» manşetll yazısında Mümtaz Faik Fenik muhalefetin propaganda taktiğinden şikâyet ediyor. (■ Hükümete karşı girişilen yıkıcı propagandayı!- ele a-hyor ve muhalefetin memleket menfaatlerine çalışmadığını söyledikten sonra ezcümle şöyle diyor:
®— Hürriyet anarşi damek değildir. Bu iki zıd kutbun hudutlarını kanun çizmiştir. O halde hükümet bir an evvel uhtesine düşen vazifeyi yapmalıdır. Çünkü anlaşılıyor ki bu adamlar her geçen günden faydalanarak saldırışlarını arttırmak ve dünyanın bu karışık anlarında milleti birbirine düşürerek memleketin huzur vo sükûnunu baltalamak için faydalanmak sevdasındadırlar. On l&ra bu imkân verilmemelidir ve varllmlyecektlr.
Gazetede sekiz sütun üzerine manşetll serlevha Ut gösterilen bu yazının büyük puntolarla kaydedilen ikinci serlevhasında da -.Bunlar maalesef htyanet yoluna saptılar. Hükümet derhal vazifesini yapmalıdır. Mu-somahanuı da bir hududu vardır. Bu adamların tezvir ve İftira İle memleketin huzurunu bozmağa ve milleti birbirine düşürmeğe hakkı yoktur.» denilmektedir.
Dört Bulgar bize iltica etti
Bulgarlslandan kaçarak hudutta Türk makamlarına iltica eden dört Bulgar dün gece şehrimize getirilmiş ve emniyet makamlarına teslim edilmiştir.
Bunlar hakkında lâzım galen soruşturma yapıldıktan sonra mülteci muamelesi yapılıp yapılmayacağı anlaşılacaktır.
Süleymaniye camiinde muazzam mevlût
«K.t. ,
C'aml içinde yer bulamayarak avludan mevlüdii dinleyen kadınlar
Son günlerde Moskovayı ziyaret ettiler
Makao 10 (AA.) —' United Press: İyi haber alan Batılı kaynaklar. Komünist Çin lideri Mao - Tse Tung’la Kuzey Kore ve Moğollstandakl . komünist şahsiyetlerinin son on gün 1-çlnde Moskovayı ziyaret ettiklerini bildirmektedir.
Moskova müzakerelerinde Uzak Doğu İçin soğuk ve sıcak harb sevkulceyşl tesblt edilmiştir
Mao - Tse Tung'un bugün ıı-çakla Pekine dönmesi beklenmektedir:
Kuzey Kore Başbakanı Kim İl Sung’la, Moğol Halk Cumhuriyeti şahsiyetleri de muhtemelen geri döneceklerdir,
Nevyork 10 (A.P) _ The New York Times gazetesinin cumar-
(Arkası 2 nci sahlfede)
■=nır.naw33
Yüz bin liraitk suiistimaller furyası!
Hindistan delegesi «ir Bcngal ün gece İngiliz v- AınerikaA temsilcileriyle eörüşm üştür. ~-
Sir Senegal komünist Çinin 38 İnci arz dairesini aşmamak için kendisine vaki ulan mûra-caate Hiç bir cevap vermem!* olduğunu, fakat komünist çin tenindeki eene'ul wu-nun yakında Birleşmiş Milletlerin Kore hakkında bir karar verebileceklerini Eylemesinden komünist ■Çinin ateş kes emrine yanaşacağını ıstiniâ1 etliğini letnrilcisl Bcncgal söylemiştir.
Deliler Etrusk vapurundan rıhtıma çıkarılıyor
İzmir mem’t-ket hastanesin-18 akıt hastası dün Etrûsk va-dekl asabiye servisinin kaldı- Ipuru İle şehrimize grilrilraiş-rılınası üzerine klinikte bulunan
tir.
Müttefikler cenubî
Koreye çekildiler
Vapıır rıhtıma yanaştıktan sonra deliler, atnbatda resimlerini almak İsteyen fotoğrafçılara hücum ed-*rrt affır küfürler «avurmuşlar, bu variyet uzcrına hastaların bir kananın ellerini bağlamak zarureti hasıl olmuştur.
Hastalar bundan sonra otobüsle Bakırköy hastanesin* nakledilmişlerdir
Sendikaların henüz rüvvetini {'öremedik; rarları başladı!
Ereğli Kömür tşletnıcsî Sendikasında suiistimal: 275 bin liranın çarçur edilmesinden mesul olanlar, mahkemeye verildiler.
Çalışanların sendikaya i-tinınd etmelerine millî bünyemizde ihtiyaç var. Bu lıâ-dise, onları soğutmak için bire bir!
Kimseye sezdirmeksîzin nasıl muazzam kılıflar hazırlanıyor da. böyle muazzam minareler gizlenebil!- , yor? Asıl şaşılacak odur. 275 liranın suiistimal edildiği, , çarçur olduğu haydi farke-dilmesin. Fakat, dile kolay: 275 bin lira bu...
i Hemen hiçbir müessese ti- , pi yok ki, sıı beş on sene i-çiııde yüz binlik suiistimallere sahne olmasın... Bura- 1 I lardakiler, çoluk çocuk da değil: Ekseriyet, tahsil gör- 1 ıniis, tecrübe geçirmiş kimseler. Nasıl oluyor da, gözden çalınan sürmeyi sezeni i. ' yorlar?
mesuliyetler müşterekleş- 1 tirilmelidir.
mii-za-
Kuzey Doğuda çembere alınmış Birleşmiş Milletler kuvvetleri kurtuldu
Nevyork 11 (Radyo» — Kore-deki Birleşmiş Milletler kuvvetleri. Pugnam köprübaşı» müstesna olmak ürere 38 inci arz dairesinin cenubuna çekilmişlerdir.
Korenln şimal doğusunda çember İçine alınmış olan İngiliz ve Amerikan kuvvetleri, çemberi yararak sahildeki kop-rübaşına ricat etmişlerdir. Bu hoprüb-osı denizden iaşe edilmektedir, İcabında tohliye İşlerinde kullanılmak tızerc taşıt filosu emre hazır bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin ricali, nümune teşkil edecek bir surette gelişmiştir.
Mançurl hududu boyunca Çinlilerin yeni tahdidatı görülmüştür. Birleşmiş Milletler u-'çaklan dün. bir çok düşman hedeflerini bombalamışlardır.
tahsisat ayrılmış!..
— İşler Allaha kaldığına göre az!.
sarın c a
Aralık lüaj
SÖZÜN GELİŞİ
Bazı suçlar var ki.,.
Bilim kanunlarunızda derhal ayıklanması îcab c-den hükümler her halde, nslmda suç olmnması lüzum gelen fiilleri suç ilân eden hükümlerdir: Meselâ Milli Knmnma Kanununda havh parası almayı suç sayan hükümler bunlardandır.
Zamanelik adiyle «hava parası», eski adiyle «peşte-mairık» bizde ecdattan beri alışveriş hayatında yer tutmuş bir usuldür. Bir adam dükkânının hakîki değeri diişiik olduğu halde mevkii vesairesl doJayısiylc mülkünü daha yükse* fiatle satmakta serbest sayılmışlar. Nihayet mülkiyet halikının tanuldlgı her yerde herkes malından müşteri varsa âzami derecede istifade temin etmekte seritesttir.
Hava parası almak kanunla yasak edildikten sonra birçok vatandaşlar, uzun bir devirde suç sayılmamış o-tan bu hareketin suç sayılması üzerine hapishanelere ■düşmüşler, hattâ hırsızlar ve kaatiUer arasında yatmışlardır.
Bu gibiler kendi mallarını en yüksek fiatle almak tetiycnlere vermişlerdir. Bu da benimsediğimiz ahşveriş rejimi içinde pek tabii sayılıyor. Gayritabiî ©lan bu hareketi. mahdut bir alışveriş aahası için suç saymaktır. Vatandaşı otomobilini kiralarken serbest bırakmak, evini kiralarken kayıt altına almak, suç telâkkisinin pren-ttpe bastı rdmadığmı ispat eder.
Bu gibi gavrttnbüÜklerîn kanunlanmudan kısa zamanda kalkmnsını temenni ediyoruz. Hem vatandaştaki boşu boşuna kirletmemek,hem de esasen çok meşgul «lan mahkemelerimize biraz nefes aldırmak İçin bu. tasmadır. Şevket RADO
r ' ~ "•" 1 --*
Gensoru takriri
Kumarhane
basıldı
Takriri verenlerin geri alacakları umuluyor
2 si kadın 14 kişi yakalandı
futbol maçının tafsilâtı

Misafirlerin birinci devrede yaptıktan 3 gole ikinci devrede 2 golle mukabele ettik
muazzam mevlût
Binlerce vatandaşın hazır bulundugıt bu dinî, mera8tm radyo ile yayınlandı.
Ankâra 11 — MiUel Partisi Kırşehir mlllet.veklL Osman Bö fükba.şı Ue Mardin milletvekili' Kemal Türkoğhınun Koreye gönderilen savaş birliği hak-1 taunda Başbakandan gensoru a-çılmasına dair önergesi Büyük MilJı-L Meclîsinin bugünkü gündemin*- •» 1 inmiştir
Kore mesrietann dinardaki ■afhaiariyie vurd içindeki a-Mslerinde genifl gelişmeler olduğundan sanı rahiplerinin ö-Dergeterini ıgeri alacaklarını umanlar çoktur,
Gündemin Bk ür maddesini ise sözlü sorular teşkil etmektedir. Himmet. Ölçmen karayutiarı gıenEİ müdürlüğü kuıuluşu hak dan. Andre Vahrim ecnebi ilâç mü^tahzarlarniir, memleketi-nlzdeki ralış fta'.nu ftağhfc Bakanlığından. Burhaneddln Onat memleketin sağlık durumu hak kuvla Sağlık BakzrıLğmdan izahat istemişlerdir
Ankara 11 (Akşam) — Evvelki gece sabaha k3rşı emniyet memurları İzmir caddesinde bir şahsın İşlettiği kumarhane salonunu basmışlardır. Ev birkaç günden bert polis tarafından tarassud edilmekte İdi. Evveldi gece yansı da evde kumarbazların toptâıiıil alrljt olduğu haberin İn merkeze gelmesi üzerine, Jandarma ve inzibatia-nn da iştirakiyle emniyet memurları evi sardılar ve bir memur kapıyı çalarak İçeriden ev sahihini istedi. Kapıda kısa bir konuşmadan sonra bütün emniyet memurları evin İçine daldılar. Büyük bir salonda rulet Te bakara masaan m başına toplanmış 14 kişi bu ani baskın karşısında şaşırıp kaldılar. Emniyet memurlarının derhal etrafı arayıp vaziyeti teshil etmelerinden sonra topluca karakola götürüldüler.
Şehrimizde unınmifl
şahsiyetlerin de kumarbazl.-r arasında bulunduğu görülmüştür. İki de kadın vardır. Emniyet memurları kumarbazlan karakola götürmek üzere evelen çıkarırken, kumar gglrnınmın bir köşesinde bnr İşleten garson kargaşalıktan tetifa/te ederek pencereden dışarıya allamak suretiyle kaçmak istemişse de o da yakalanmıştır.
Kumarhane rahibi ve kumarbazlar hakkında kanuni takibat başlamıştır.
ban
Birliğimiz
(ttafUırafı 1 inci rahifede) Türkler Amerikaya dost olan fccmtekeüer Te barış İdealini benlmsiycn milletler arasında yüksek mevki kozamnıçlardır.»
Dallas News şöyle diyor: «Kendilerin! müdafaa edeeek Avrupa mili elleri arasında İn-filizler, Norveçliler ve Türk]erden başkasını göremiyoruz.*
Meşhur askeri yazarlardan Flelding Elllot, bir makalesinde «Orta Doğunun yegâne kuvvetli bekçisi Türk Ordusudun diye yazıyor.
Vaşlngtonda çıkan Evening Star gazetesinde Edgar Prim a, Türk Onduzuna hasrettiği yazıda şöyle diyor: «Hür duaya milletlerine ferah verici bir haber. Korede çarpışan 5000 Türk askerinin kahramanlığın! icabında tekrarhyacak 375 bin daha Türk askerinin dlâh ahoada bulundurulmasıdır Şayet Sov-yetJer Birliği Çanakltaleye, Sü-▼eyte. yahut Yakın Doğuya tecavüz edem- Türkter iki milyon askeri seferber edebUecek-terdir. Türk askerlerinin çetin ve birinci sınıf muharip kahramanlıkları Amerikalılar içte mesut bir sürpriz teşkil etmiştir. Fakat hâdise Türkler tablidir.i
Komünist Çin şefleri
(Bas taralı 1 inri aahited^) teal günli Lâke fiuocere’den aldığı bir habere göne, komünü t Çin lideri Mao Tae Tung. Batilı devletler konferans masasında eşit haklar kabul ettiği takdirde Kore meselesini Balı ile müzakereye hazır olduğunu Hto-dJstana taidırairtir
Kore mesetesinj bu şart altında görûfltneg.- hazır olan' Müo aynı zamanda üzafc Doğuyu İlgilendiren butun ine sele teri re Formoza hakkıııdakl anlaşmazlıkları da görülmek istediğini bildirmiştir.
Kaatil
Annesini uyurken balta ile öldürdü
içta
İzmir 11 (Akşam) — Evvelki gece Yeni Foçada feci bir cinayet işlenmiş, bir evlât anilerini balta ile öldürmüştür.
Foçada oturan 40 yaşlarında Rukiye Gökay adında hlr kadın, kocası iMdükten şuura aynı köyde oturan bir başka erkekle düşüp kalkmağa başlamış, nihayet bu şahısla evlenmeğe karar vererek cnun evine yerleşmiştir. Bunun üzerine Ruid-yenln 23 yaşındaki oğlu Abdiır-ıahmarı Gökay. anasın in bu hareketine fena halde kızmıştır.
Evvelki gece bu hiddetle baltayı kapan Abdurrahman, aa-ncfinln oturduğu eve gitmiş, I yatakta uyumakta olan kadını' üç vuruşta öldürmüştür. Ab-dürrahman vakadan sonra kaçmış olup, zabıta bu ana kaa-tlli evlâdı şiddetle aramaktadır.
Ankara 10 (A. A) — Bugün fdırlmlede 19 Mayıs stadında i Türk ve Fransız (B» milli takanları arasında yapılan maçı, Fransız taktmı 8-2 kazanmıştır. Birinci devresi 3-0 sona e-ren maçın tafsilâtı aşağıdadır:
Saat 14 te stadın bütün tribünleri hıncahınç dolmuş bulunuyordu, önce Fransız ve onu takiben Türk milli takımları, halkın coşkun sevgi tezahüratı arasında sahaya çıktılar. Mûtat merasimden sonra takımlar yerlerini aidi ve bandonun çaldığı Fransız milli marşı ayakta ünlendi, istiklâl marşıma çalınırken tribünleri dolduran binlerce seyirci hep bir a-ğızdan İştirak etti. Takımlar şu kadrolarla oynuyorlardı:
Türk takımı: Abdülkadir -Naci. Verili - Salâh addln, Kâmil. Muzaffer - Zekeri?* Oalip, Şevket. Defter, Bülent.
Fransız takımı: Dâkovski -Glanesri, Salem - TrlrourdJon-4öet. Pelit Flls - Courteauz-Vandoren, Rouivere- Louls. Le-vandovsk.
Hakem: Emesi de Frtager 'İsviçret, Bulhl Garan- eanıih Duransoy.
Maç saat 14.05 te başladı. Santrayı yapan Türk muhacimleri Fransız kalesine doğru aktılar, top kornere çıktı. Frnn-sızlar aleyhine atılan kornerden gelen topu Lef ter kaçırdı. Üçüncü dakikada Galip şahsi btr akında çalım yüzünden topu keptirdi. Baha çamurlu, top kon torlu güç oluyor ve oyuncular sık sık düşüyorlar.
Besinci dakikada, IS çizgisi üzerinde D Muzafferin çektiği fût arata gitti. DeTrenin İlk rta kılcal arında hâkimiyet Türk-lerdr Fakat Fransızların sürat-B açıklan vasıtaslyle yaptıkları akmlar.Türklerin mütereddit ve kaleci île anlaşamıyan müdafaasın! sarsıyor. Her İki takım da yerden oynuyor. 10 uncu dakikada. Bülent Fransız kalecisiyle karşı karşıya kaldı: kuvvetli bir flüt çekti re tapu kaleci kolaylıkla tatta. 12 nel dakikada takunmın en 1yi oyuncülann-dan olan Fraraız sağaçığı topu sürdü. Türk kalesine yaklaştı, şflt atıyor, top kaleyi bulmadı re Fransız sol açığına geçti. Narinin ihmal ettiği solaçık yakın meafeden takımının İlk golünü attı. Bir dakika sonra hemen aynı kombinezonla Franeızlar İkinci gollerini attılar. Bu İki golde Türk müdafaasının hatası vardı.
Fransızlar, enerjiye dayanan, gösterişsiz, takat sert oynuyorlar, 18 ipe! dakikada. Naci sağdan güzel bir frikik çekti, top büyük btr şans eseri olarak rakip kale direğine çarparak avuta gitti.
20 nel dakikada, Fransız soll-çl üçüncü golü attı.
Üçüncü golden sonra. Türk taknm daha ağır basmağa başladı. Fransız müdafaasının lyl adam tutması, gol olmasını önlüyordu.
32 nel dakikada Lefter şahsi bir hücumla rakip kale önüne
geldi ve topu Zekeriyaya geçirdi. Zckcrtyanın çektiği flütle top avuta gitti. Türk akınl arı arttıkça, Fransıalar daha sert oynamağa başladılar. Devre böy-leco 3-0 Fransızlar lehine sona erdi.
İkinci devrede Türk takımı kaleye Abdülkadlrin yerine Cihadı, sağhafa Salâhaddinln yerine Harb Okulundan Muztafa-yı ve santrfora Şevketin yerine Bülendi alarak çıktı. Fransız, lar bu değişikliğe İtiraz ettiler. Fakat- İtirazı mucip bir vaziyet olmadığı anlaşıldı.
İkinci devre tamamen Fransız yan sahasında oynandı. Türk muhnelmterlnln bütün ilkin lar un Fransız müdafaası, ancak çok sert favullerle dur-durablllycrrtlii. 1 nel dakikada, Lef terin güzel bir şütiin ü Fransız kalecisi kurtardı,
10 uncu dakikada top Bölende. Bülent'ten Lefter’e ve Lef-ter’den Galibe geçti. Galip kale önündeki karışıklıktan İstifade ederek takımının İlk golünü hafif bir vuruşla yakın mesafeden yaptı. 20 nel dakikada. Cihadın İki muhakkak golü kurtardığını görüyoruz. Oyun sertleşmekte devam ediyor. Hakem kaıLl f avalleri serbest vuruşla cezalandırıyor.
ikinci devrenin 34 üncü da-
klkasmda hakem maçı tatil etti. Fakat yan hakemler, mryjın bitmesine daha vakit olduğunu hakeme söylediler. Yapılan hâ-va ile oyım. tekrar başladı. 38 İnci dakikada, Türk muhacimlerinin yaptığı tehlikeli altınlardan birinde- top Bölende geldi ve Bülent karışıklıktan bilistifade Türk takımının ikinci golünü attır Vaziyet 3-2 Frân-sızlar lehine, heyecan son haddini bulmuş, Türk muhacimleri daimi olarak Fransız kalesini sıkıştırdıkları halde gol çıkaramıyorlar. Frımsızlar sert oyunlarında devam ediyorlar.
Maçın son dakikalarında Fransızlar topu taca atarak vakit geçirmek yolunu tuttular ve maç 3-2 Fransız takımı lehine sona erdi
Maçtan sonra Türk - Fransız karşılaşması hakkındakl görüşünü sorduğumuz eski miDi takım kalecisi ve hâlen Futbol Federasyonu Başkanı Ulvi Ye-nal, muhabirimize şunları söylemiştir:
4Milli takımımız bugün çok talihsizdi. Yoksa Fr ansızları ye-nerdlk. Fransızların bu takımının bizi yenecek kadar kuvvetli olmadığı kanaatindeyim.
Diğer taraftan birinci devrede kalecimizin hatası mağlûbiyetimize sebf-b olmuştur»
:iotanlık-Idesdl, dünyanın re-fttiuf vo saadeti uğrunda KorC-dc kahramanlıklar yaratan a-sls şehitlerimizin ruhlarına ithaf edilmek üzere dün öğle namazın» .mülaakıp Süleymaniyc camiinde bir movlûd okunmuştur. ı
»Türkiye1 anrtlar derneği» tarafından tertip edilen mevlûtta Vali adına; muavini Fuat Alper, birinci ordu müfettiş vekili korgeneral Şükrü Kanadlı, dün sabah An karadan şehrimize gelen diyanet işleri başkam Ahmet Hamdl Akseki, Pakistan, Suriye. Irak, Lübnan ve Ürdün elçileri, Mısır başkonsolosu, limanımızda misafir bulunan «Tip-pu Sultan» muhribine mensup subay ve erlerden bir grup hazır bulunmuşlardır.
Sülemanlye eamllnin içini -vö avlusunu hıncahınç dolduran
genç ve yaşlı binlerce İstanbullu,, şanlı, tarihimize destanlar yazan, vatan ve hürriyet uğrunda kahramanca çarpışarak hayatlarını feda eden şehit kardeşlerinin ruhlarını tebcil ve onların yarattıkları menkıbeleri mukaddes fsimlerlte birlikte kaJblertnde ebediyen yaşat a -çoklarını bir kere daha İspat etmişlerdir.
Mevlûd, Ankara ve İstanbul radyoları tarafından da naklen yayınlanmıştır.
Mersinde bir miting
Mersin 11 (Akşam» — Dua öğleden sonra komünizmi terin ve Küredeki şehitlerimizi tazim üe anma nıaksaûllc İnönü meydanında bir miting yapılch. 14 hatip nutuk söyledi. Dua da okunduktan sonra gençler, Atatürk anıtına giderek, çelenk-ler koydular.
o û-(N
o

Gazinoda intihar
Konya 11 (Ahşanı) — Cumhuriyet gazinosu garsonlaı m-, dan 40 yaşındaki Konyalı Semai Dlnçbaç. dün gece, gazinonun en işlek bir saatinde ve müşteri kalabalığı karşısında, kalbine bıçak saplamak sureti- ’ İç İntihar ı-tınlşllr. |
Millet partisi
Beyoğlu semt ocağı kongresi toplandı
-----v-------
Millet Partisi Beyoğlu semt otağının yılhk kongresi «tün saat 10 da ilce merkez binasında yapılmıştır. Toplantının a-cılışıru mûtaâii p idare heyeti seçimi yapılmış ve yeni İdare heyeti şu şekilde teşekkül etmiştir: r
Başkan: İzek Taranto, yazman: Arif Karakaş, sayman Rıza Akbalık.
Seçimleri mülaakıp söz alan Beyoğlu ilçe başkanı Selim Sun Lur partinin seçimlerdeki şans-FiRİıgı üzerinde durduktan sonra şöyle demiştir:
«— Seçimlerde partinin gayeleri maalesef yanlış anlaşıldı. Biri bir irtica partisi zannettiler. Halbuki biz bilâkis prensiplerine aykırı hiçbir gaye takip etmiyorduk Kongrenin idare heyeti başkanlığına bir mu-sen vatandaşını seçmesi de bunun bir delilidir.»
Bir genç, Şişlide annesini bıçakladı
ŞLılide Büyükdere caddesinde 37 numarada oturan Şcmscâdln Tezer'in karısı Rasime; oğlu Remzi Tczer 11e bir para meselesinden kavga etmiş, bir aralık fazla hırsa kapılan Remzi, taşıdığı bıçağı çekerek annesi Rusimeyt ehemmiyetli şekilde yaralamıştır. Carlh evlât yakalanarak hakkında takibata geçilmiştir.
Göçmenler
Bugün şehrimize
539 göçmen gelecek
EdLrne 11 — Türk - Bulgar hududunun açıldığındanberi Bnigarîstandan şehrimize 987 aile gelmiştir. Bu ailelerin efradı 4083 kişidir. Bunlardan 3919 u tstnnbula sevkedilmlçtir. Bugün de 539 kişi gönderilecektir.
Bulgaristan göçmenlerine yardim
Aydın İfl (İzmir Ajansı) — Bulgaristan göçmenlerine yardım için çalışan komitenin bugüne kadar topladığı para 4 bin lirayı bulmuştur.
Vildan Âşir’ın jimnastik öğretmenliğinden istifası
Ankara 11 (Akşam) — Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğünden Hasanoğlan köy enstitüsü jimnastik öğretmenliğimi tâyin e-dllen Vildan Âşlr Savaşır dün bu vazifesinden istifa etmiştir, istifa sebeplerini kimseye açılamamakladır.
Hürriyet madalyası
Batı Almanya başbakanı
O
(2 o > (D
P
Kore gazilerine ve şehitlerinin ailelerine verilecek
Ankara 10 — Kore d e aziz şehitlerimizin aileleriyle gazilere ve bundan böyle Birleşmiş Milletler safında aynı şeklide savaşacak olan kahramonlan-mızdan fevkalâde fedakârlığı görülenlere bir madalya verilmesi esas itibariyle uygun görülmüştür, Bu kanun teklifi Konya milletvekillerinden Hlm met ölçmen ve Muammer Obüs tarafından «Hürriyet Madalyası» ihdası talebi ile sunulmuşta. Teklif Milli Savunda komisyonunda görüşülmüş, prensip itibariyle kabul olunmuştur. Tasan " “
Meclise sevkolunacaktır.
Aydında vergi tahsilatı
Aydın 10 (İzmir Ajansı! — 050 mali yılı başından kasım sonuna kadar Aydın, vilâyetindeki sekiz aylık vere! tahsilatı, 7 milyon 595 bin 887 Hradır. 8 milyona yaklaşmakta olan ta-hakkukata nispetle bu tahsllftt % M dır.
Sabah Gaz eteleri Ne Diyor?
Bo«a işeyen motor ler
Ahmet Emin Yalman VA-TAN’daki başmakalesinde memleketteki siyasî lıaranın kısa bir tenkidini yaptıktan sonra flüyle demekledir:
Umumî hayatımızın iktidar ve muhalefet cephelerinde toI alan siyaset adamlaruımızın İyi niyetine, vatanseverliğine karşı saygıdan başka bir his beslemeyiz. Mücadelelerinde ve çırpınmalarında, kendi takdirlerine göre memlekete faydalı olmak hLssi elbette galiptir.
Fakat gücenmesinler, darılmasınlar. faaliyetlerinin büyük kısmı, faydalı bir ifl görmeleri Ihtlyaclle bir makineye bağlannııyan, nâfi kuvvet yaratınıyojı, boşa dönen ve bir daha ele geçmez zarnan-
lan merhametsiz», şuursuzca yok eden motödere benziyor.

t irap ve mahrumiyetlere maruz kalan bir zümrenin İline asla olmamalıdır.

aley-
volkanı
îndifa şiddetlendi Mesina’da zelzeleler oluyor
Radyoda konuşmak
Üzere Doğu Almanya’ya davet edildi
Bonn 10 (AA.) — (Reuter): İtimat edilir kaynaklardan öğrenildiğine göre, Batı Almanya Başbakanı Konrad Adenauer Sovyet bölgesi radyolarında t. Almanya meseleleri s mevzulu bir konuşma yapmaya davet edilmiştir. Bu davetin Doğu Almanya Başbakanı Oîto Grote-wohl tarafından yapıldığı bildirilmektedir. Anlaşıldığına göre bu teklif, Batı Almanya Baş-bakanife Sovyet bölgesi makamları arasında Almanyanıo birleştirilmesi meselesinin müzakeresini temin gayesi ile ihtiyar edilmiştir.
Resmi Batı Almanya makamları böyle bir teşebbüsten haberleri olmadığını söylemişler ve Adenauer de bu hususta beyanatta bulunmamıştır. Buna rağmen bu davetnamenin A-denauere gönderildiği katiyetle İfade edilmekte ve kendisinin bir cevap vençek için müttefiklerle istişare edeceği lâve edilmektedir.
■o
O
ro
S? O
Denk bütçe
YENİ S .AB Affın başmalı a-lesinde D. P. niu Meclise getirdiği ilk bütçede memurlar aleyhine kabul edilen hükümlere temas edildikten sonra şöyle denmektedir:
Büyük Millet Meclisinin, gerek bütçe komisyonunda, gerek umumî heyette, meseleyi ehemmiyet ev ciddiyetle ele alacağına hiç şüphe etmiyoruz. Denk bir bütçe İstemek yetmez. Bunun icaplarına, yani tasarrufa da tevessül etmek lâzımdır. Amma bu tasarruf, memleketin en ziyade sıkıntı çeken ve geçen uzun harb ve onu takip eden güya sulh devrelerinde en ağır ıs-
Memurlar
Ercümend Ekrem de SON FOSTA'dftki fıkrasında memurların bu yıl gelir vergisinden faydalanmamaları kararını tenkid ettikten sonra şöyle demektedir:
Memuru mağdur eylemek daima çok fena neticeler vermiştir. Bilâkis memur tadar edilmelidir İd devlet İdaresi dediğimiz koskoca makinenin dişilleri in tim azla İşlesin ve azami verim sağlasın. Kendileri de memurluktan yetişmiş oldukları için halden anlamaları lâzım gelen bazı mil-letveklİlerimizin bu bahis ü-zerinde hassas olmalarını bekliyoruz.
Catane lö (AA.) — A F P: Birkaç saatten beri Etna yanar dağının lndifaı şiddet kesbet-mlştlr. Bir müddet evvel durmuş olan lav kütlesi, yeniden nanbeyza halindeki maddelerin kntılmnslyle büyümüştür. Civardaki bir köyün akıbetinden endişe edilmektedir.
Meslna ıo (aji.) — afp: Mesina'da cumartesi günü kısa devanı eden 29 deprem kaydedilmiştir. Depremler halk atasında büyük bir heyecan uyandırmıştır. Bu hâdisenin, gece faaliyeti artan Etna lndifama bağlı olduğu sanılmaktadır.
Slena’da da gece, halk arasında hafif bir telaş yaratan bir deprem kaydedilmiştir. Hasar yoktur,
İzmir borsasında alivre satışların tescili
İzmir 10 (İkmlr Ajansı) — Borsa İdarslnin pamuk satışlarında yeniden çıkması melhuz lhtlâflan önlemek maksadlyle. alivre satışlarında akdln tescil edilebilmesi için % nispetindeki temlant akçelerinin hemen verilmemi kararlaştırması ticaret çevrelerinde en kestirme hal sureti olarak kabul edilmektedir.
İzmir limanında gece hareketleri artıyor
İzmir 10 (İzmir Ajansı) — Uzun yıllar öuce Millî savunma mülâhazaları İle İzmir limanı için konulmuş olan takyitlerin hükümetçe kal dirilmiş olması İzmir ticaret âleminde derin bir memnunlukla karşılanmıştır. Bundan sonra gece hareketlerinin çoğalacağı anlaşılmaktadır.
Meryem Ananın yatak odası
Ankara 10 — Milli Eğitim Bakanlığı arkeologları yaptıkları ilmi araştırmalar neticesinde Efes'te Anaya Kapolitn-de -Meryem'in odası» diye anılan yeri meydana çıkarmışlardır. Ortada mezar denilecek bir şey mevcut olmamakta beraber mevcut odanın güney duvarına gömülmüş bir yataklık bulunmuştur. Eni ve boyu pek büyük olmayan bu hücrede Meryem Ananın İkamet etmekte ve eşyaları buna mütenazır olan diğer odada bulunmakta idi, denilmektedir.
İle
Ahmet Rıza toplantısı
Türk sosyoloji cemiyeti İstanbul Muallimler Birliğinin
müşterek teşebbüsü İle hazırlanan Ahmet Rıza bey toplantısı bugün saat 16 da çemberli taştaki Muallimler Birliği toplantı salonunda, yapılacaktır. Toplantıda bîr çok hatipler söz alacaklardır.___________
Fransa 5 - Belçika 2 Paris 10 (A. A) — (Renler): Bugün Fransa ye Hollanda millî takımları arasında yapılan futbol maçını Fransıztar 5-2 kazanmışlardır.
Tıp Fakültesi Talebe Cemiyeti kongresi
İstanbul 'üniversitesi Tıp Fakültesi Talebe Cemiyeti yıllık kongresi Beyazıtta Marmara lokalinde yapılmıştır.
Yeni idare heyetine: İbrahim Tali llral. Refik Karakurum, Emin Mumeuoglu.Mithat Al kan, Servet Atillâ, Nuri Cindceoğlu. İrfan Alper, Şeref Hıza). Dinçer Ycğenoğlu. Sedat Katırcıoğlu Adnan Varol; murakabe heyetine: Kemal Köseoglu, Yılma?. Özyaşar, Can Bahapln; haysiyet divanına da: Oğıre Yücekök, Sabrl Şen büyük bir ekseriyetle seçilmişlerdir.

11 \rabk 1950
AKŞAM
Sûhlfe 3
SAMDAN -AKSAMA
Spiktrltrlt bir dtrlltfmt
Kooperatifler kongresi
Boğaziçinde denize
HMtahk devam odluoa 1-llç defalarla, tekrar tekrar* ve daha kuvvetli dozlarda verilir. Hoş bizimki»! ilâç bile sayılmaz; duadan, üfürükten ibarettir. Fakat yine de gayretimizi esirge-miyelim.
Ayın 21 inde toplanacak ve 800 temsilci iştirak edecek
uçan otomobiller
Pek muhterem spikerler!
Yalnız ecnebi memleket-lerdekiler değil, bizim radyoların da spikerleri!
Türkçe m iti bozuyorsu-
nuz. Halbuki, büyük hicnıe* tiniz, büyük himmetiniz do. kunabilir. Bozmak şöyle dursun, ıslah bile edebilirsiniz.
Arapçada:
1 — (Ha), (hı). (he) harfleri ayrı ayıt hususiyetler arzeder. Biz Türkler İse, hepsini birfeştirnüşîzdir.
' (Ilalid). (Haydar) ve (Ha-ş’m) deki (h) lerin-telâffuzları bizde aynıdır. Softa bunları birbirinden ayrı A* rajı gibi telâffuz ederek gülüne olurdu. Türk milleti softa i!p alay ederdi.
2 — (Zel). (ze). (zı). (dat) keza.
3 — (Ti), (te) keza.
4 — (S»n), (se), (sat) keza.
5 — (Hemze) ve (ayın) keza.
Bu bes mevkide, Araplar, farklı telâffuzlara sahiptirler. Biz ayırd etmeyiz. Softanın bir zihniyet sakatlığı vardı: Kendisinde «mensup bulunduğu camiayı aşağı görmek» kompleksi olduğundan. Tiirkçeyi öylece eciş bücürleştirmişti.
Muhterem spikerler!
Aynı kompleks sizde de olmasın, kendinizi kontrol ediniz.
İngilizcede:
1 — (W) ve (v) harfleri ayrı avrı telâffuz edilir. Türkeede (w) telâffuzu yoktur. Wash'Ugtoh tıpkı Va-şington gibi okunur.
Bu ayın İt İnde Ankarada kooperatifler kongresi toplanacaktır. Kongreye Türidyede mevcut 400 kooperatiften İkişer temailci İştirak edecektir. Bu suretle 800 temsilci kongrede hazır bulunacaktır.
Şehrimizdeki biilün kooperatiflere, kongreye iştirak edecek temsilcilerin kimler olduğunun bildirilmesi Ankaradan İstenmiştir.
Kongrenin daha evvel olduğu gibi Dil - Tarih Coğrafya fakültesinde toplanacağı talimin •dilmektedir. Kongre ayın 21 İnden 24 üne kadar dört giin dc, vatn edecektir.
şehrimizdeki kooperatiflerden kongreye, gömlekçiler kooperatifi adına, Hüseyin Yılmaz ve Hakkı Altıntaşın; yorgancılar kooperatifi adına da Hidayet Bukağılının iştirak edecekleri bildirilmiştir. EiblsecUer, kunduracılar, küçük sanatlar, çorapçılar ve diğer kooperatifler adına An karaya gidecek temsilcilerin isimleri de bugünlerde tesblt edilerek Ankaraya bildirilecektir.
Kongreye gidecek ’ temsilcilere Devlet Demiryolları İdaresince yüzde yirmi tenzilâtlı bilet verilecektir. _'
Heykel ve resim müzesi
Kapıcı ve odacı tahsisatı olmadığından kapalı!
Son facianın tahkikatı sona erdi—Yolda bir kadına bakmak iki cana mal oldu — Boğaz yolunda otomobil idare edenlere
seyrüseferin tavsiyesi
2 — _(LI_> ve tek (1) farklı okunamaz. Cromwell (Kromvel) gibi okunur.
Halbuki sîzler, bu gibr vaziyetlerde, Türkçe metin ortasında bîr fark gösteriyorsunuz. Bu. tıpkı, sazınızı alaturkaya akortlamışken, musiki parçasının ortasında bir alafranga nağme çıkarmağa benziyor. Üslûpsuzluk. zevksizlik oluyor. Fenası: Kendi şahsiyetimizi istihfaf oluyor.
Eğer, yalnız Anglo - Amerikan isimleri hakkında değil. bütün milletlere ait isimler hakkında aynı şeyi yapabilmeydiniz, mesele kalmazdı. Fakat (Kahire) yi, (Tahran) ı, (Pekin)i, (Moskova) yı Arap gibi, İranlı gibi, Çinli gibi, Rus gibi telâffuz etmiyerek, sırf Anglosakson asıllı kelimelere sadık kalmak gayreti, hoş kaçmıyor.
Beynelmilel asıllı kelimelerle, has isimler, her milletin haııceresinde o milletin usullerine göre şekil alır. Bu kaideye riayet ediniz, sayın spikerler.
(Vâ - Nû)
Hanımeli
aylık/ mecmuasıdır
İSTANBUL ÎAN MATBAASI
Geçenlerde Soğazlçlııde Ta-rabya ile Klre-burnu arasında denişe uçan otomobil hâdisesi hakkında Sar-ver savcılığınca yapılan tahkikat son safhasına gelmiş bulunmaktadır.
Sarıyer savcısının İnceden inceden inceye yaptığı soruşturmalar vb fenni tetkikler; en ufak bir ârızava dahi uğramadan denize uçup İçinde bulunan İki kişiyi ölüme sürükleyen otomobilin sadece «sürat» ve direksiyonda bulunan şuhaın lâ-kayıllığı yüzünden hu faciayı doğurduğu hakikatini meydana koymuştur.
BeşikLaştakl resim ve heykel müzesi senelerdenberl kapalıdır. Müzenin kapıcı ve odacı tahsisatı bulunmadığı İçin kapalı kaldığı dün açıklanmıştır.
Bu müze 1937 de Atatürkün hususî alâkaslyle Dolmabahçe sarayının veliaht dairesinde açılmıştı. İki kısımdan ve on iki salondan müteşekkil olan müzenin birinci kısmında dünya şaheserlerinin kopyaları, diğer kısmında da Avrupa resim sanatının orijinal eserleri ile Fatih devrinden İtibaren memleketimize gelen ecnebi sanatkârlarla o tarlhtenberi yetişen yeril sanatkârlarımızın orijinal eserleri bulunmaktadır.
YENİ YILIN
İLK KEŞİDESİ
30 OCAK 1951
tarihinde yapılacaktır.
15-12-1950 tarihine
kadar açılacak
2 5 0 liralık
Her bayan hesabı
Bu keşidede bir kur a numarası alacaktır.
AKBANK
Yalnız 39 kişi mi?
Belediyenin sıkı takibine rağmen sokakları kirletenlerin sayısı azalmamaktadır.
Temizlik müdürlüğü murakıpları. son hafta İçinde sokakları kirleten 39 kişi hakkında ceza zaptı tanzim etmişlerdir. Bunlardan yüz ellişer lira nakdi ecza alınacaktır.
Kuru meyva piyasasında durgunluk var
Kuru meyva ve yemiş piyasasındaki durgunluk ve İstikrarsızlık devam etmektedir, Tüccarlar ihraç imkânları aramaktadırlar. Bu arada bir Kanada firması, şehrimizde ve İzmlr-dekl bazı firmalara, ceviz, badem, yer fıstığı, fındık, kuru kayısı almak için teklifler yapmıştır. Tekliflerin artması ve piyasanın hararetlenmesi beklenmektedir.
«İngilizce Dersleri’
İngiliz Bayan Öğretmeni Yüksek Okulları bitirenlere hususi ders verir. Müracaat: P. K. 23B1 Beyoğlu
Bu neticeye ruğnıeıı İhsan Aker ve Yorgi adlarında yaşlı başlı İki emlâk komisyoncusunun otomobil içinde boğulup gitmeleri ye neıiceleuen bu hâdise. önceleri bir hayli esruen-glz görünmüş ve soruşturmayı muhtelif cephelerden yürütmek icabetmlştir.
Denizdeki otomobilin İçinden dalgıçla çıkarılan İki cesedden İhsan Aker direksiyon başında, Yorgl de arkadaki oturacak mevkide bulunmuş, İhsanın üzerinde hem tabanca, hem bıçak. hem de cm allı bin liraya yakan para baltınmaT nazarı dikkati çekmiş. Postane caddesinde Flora hunında yazıhanesi bulıIHMi’ bil femlâk komisyoncusunun hususi hayatı d» derin-' den-derine -gözden geçirilince iki komisyoncu arasında her hangi bir hâdisenin vukuuna irhkân olmadığı kanaatine varılmıştır.
O gün için Büyükderede güzel bir arsa alışverişine gitmekte olduğu anlaş-.iâ'r ‘ buTfcf ticaret ortağının hiç voktan Boğazın koyu sularına gömülüp can vermelerinin âmili olarak söylenil halinde Heri sürülen bü-JhJlmal üzerinde de ehemmiyetle durulmuştur. •
Bu da, denize uçan otomobilde bir kadının da bulunduğu ve facia sırasında atik davranarak otomobilin kapısını nçıp kendisini dışarı atmağa, muvaffak olduğudur.
Yapılan tahkikat İle İhsan Aker İle Yotginin hareketleri otomobile bindikleri andan itibaren takip edilmiş ve yanlarına bir kadın aldıkları kanaatini verecek şüpheli blı rastlanamamışiır.
vaziyete
İnce ele-sonradır
Denize uçan son otomobil çıkarılırken
Şişli - istinye asfaltı
Kazalarda şoförler değil, belediye kabahatli imiş
Şişli - istinye asfaltlımı bir müddet önce tamir edilen Me-cidiyeköy - Levent çiftliği arasındaki kısmı şoförler tarafından sık sık şikâyet mevzuu olmaktadır. Alâkalılar bilhassa yağmurlu havalarda bu yolun fevkalâde kaydığını ve her zaman kazalara sebebiyet verdiğini söylemektedirler.
Bir kaç giln evvel aynı muı-takada otomobilini bir ağaca çarptıran Eşref Sami Ölçer adındaki bir şahıs da bu yol hakkında bir muharririmize şunları söylemiştir:
«— Benim kaza yaptığım gün aynı yol üzerinde 11 otomobil ağaçlara çarptı. İlci ay zarfında aynı mıntakada tam 52 kaza kaydedildiğini haber aldım. Bu yoldaki kazalarda şoförlerin hiç bir kabahati yoktur. Havalar yağışlı olduğu zamanlarda her an bu yolda büyük kazalar olabilir
Arabamın kazaya uğramasından sonra yolun inşa tarzını İnceledim. Tetkiklerimin sonunda bu mıntakada asfalt yerine zift ve mazot kullanıldığına kanaat gelirdim. Yoluıt bu kıs-: minin ya tamamen sökülerek; yeniden yapılması. veya hiç olmazsa" bu kısma belediyenin çöp kamyonları İle curuf döktürmesi lâzımdır. Ben yolun bozuk İnşaatından dolayı 1500 Ura zarara maruz kaldım. Bu zararımın tazmini için belediyeye karşı bir tazminat davası açacağım. Belediye bu yoldaki-kazaları önleyecek tedbirler almadığı takdirde savcılığa müracaat ederek yolun kapatılmasını isteyeceğim. Çünkii bütün otomobil ve otobüs yolcularının hayatı tehlikededir.» .
ÎSTANBUI1=’
HAYATI
Onarmak kâfi değil, teşkilât ye nile amelidir
kın geçen bir katlına doğru, camdan bakmak İstemiş, bu sırada tek elinin.idaresinde kalan direksiyonun bira?, sağa kaç mau. çok yakın olan denize ka-yıvermesinl in’aç eylemiştir.
İşte kadının otomobile bu kadar yakın geçmesi, İhsan Ak-erLn pencereden ona bakması, kadının oradan hızla uzaklaşması ve bililin bunların fazla bir sürat dekoru arasında cereyan etmesi bu kadınla otomobil ve otomoblldPkller arasında bir İrtibat olduğu hissini doğurmuştur.
Hâdisede bizatihi bir kadının iştiraki olmadığı da bu şeklide aydınlanınca, ortada, hakkında her hangi bir şMcIltk1 dâva açılabilecek bir vaziyet bulunmadığı da meydana çıkmıştır.

lif senelerde denize uçmuşlar, t aksilerde bir kaç insan boğulup gitmiş, otobüsün radyotörü üzerine saplanır vaziyette denize girmesi İse yolcuların hayatını kurtarmıştı
★ *
Aalâkalılar. bütün bu faciaların sebebi olarak başlıca iki nokta üzerinde durmaktadırlar: Yolun darlığı Te fazla sürat... Buradaki asfalt yolu bugünkü şartlar dairesinde genişletmeğe İmkân olmadığına göre. Emniyetin seyrüsefer kolundaki İlgililerin bu yolda otomobil idare edenlere tek tavsiyesi yirmi kilo metreden fazla süratle gitmemektir.
Bütün bu noktalar nlp sık dokunduktan ki otomobilin Turabya İle Kireç burnu arasındaki seyahat! sırasında yol üzerinde bulunan bir gencin verdiği şayanı dikkat malumat bu ciheti de tenvir etmiştir.
Yaşlıca, fakat dinç ve eski birebir kaç vakayı da hatırlatmış zabıta memuru olan tlısan Aker bulunmakladır direksiyon başında otomobil bir Aynı yol üzerinde iki taksi hayli ilerlerken yanlarından ya ile bir yolcu otobüsü de muhte-
İste yaşlı İki 1« ortasının hiç yoklan feci bofulmulûrlyle neticelenen bu facia, «ynı yerde son bh- kaç sene İçinde geçen
Yol nıülehacsıslaruıın söylediğine göre, îstanbuldakl asfalt yolların malzeme bakımından en mükemmeli olarak Boğazın Rıımcll sahili yolu otomobiller İçin en Arızasız bir yoldur Yalnız bu güzel, fakat dar yolda fazla süratle gitmeğe kalkışan otomobiller her an İçin denize uçup yeni bir facia doğurmağa mahkûm bulunmakladırlar.
Remsi TOZANO6I.Ü
Galatasaray lisesi müdürlüğü
Bir ay evvel emekliye ayrılmasını İsteyerek raporla vazifesinden ayrılan Galatasaray lisesi müdürü Behçet Gücerin emekliye ayrılma talebi vekâletçe kabul edilmiştir.
Okul müdürlüğü vazifesi, bir aydır baş muavin İzzet Hamlt tarafından vekâleten görülmektedir. Galatasaray müdürlüğüne bu günlerde bir zat tâyin edilecektir,
Galatasaray lisesi edebiyat öğretmenlerinden Orhan Şayik Oökyay'ın müdür olacağı tahmin edilmektedir.
Pamuk fiatlerı 450 ye yükseldi
tzmir 10 (Akşam) — Dün İzmir bor sasında pamuk flatleri şimdiye kadar görüimemlş dereceye yükselmiştir Bir gün evvel 435 kuruş olan Akala pamuğun kilosu dun 450 kuruşa fırlamıştır. Borsa haricinde İse bu pamukların 455 kuruşa kadar satıldığı tesblt olunmuştur.
Veril filimciliğlmlzln son seneler boyunca yaptığı müspet hamleler hakikaten kaytla değer. Bu fasıldan olmak üzere And Film çevirmekte olduğu »Tanrı Şahidindir» isimli filîmle yeni bir bayan hazırlıyor. Baş rolleri tanınmış artistlerimizden Gülistan Deniz, Mine Coşkun, Münir Ceyhan. Kemal Emin Bura ve Sadri Alışık deruhte etmişlerdir. Turgut Deınirağın prodüktörlüğünde filmin rejisörlüğünü Mehmet Muhtar, operatörlüğünü de Kemal Baysal yapıyor. Filinin hauırlanmasiylc gazeteci arkada darımızdan timi! Deniz ____________de meşgul ohnaktadıi'. Yukarki resimde bu filimden bir sahne görülüyor._____________________
Diyanet işleri reisliği bütçesinde fazlalık
Hükümetin yeni bütçe tasarısını meclise 'verdiğini yazmıştık, Yeni bütçede Diyanet İşleri reisliği tahsisatı önümüzdeki sene 5 milyon lira fazlasile 7 milyon 800 bin liraya çıkarılmıştır.
RADYO
İSTANBUL RADYOSU Öğle ve akşam programı
11.57 Adı» ve programlar. 13,00 Haberler.
1313 Hant öğle ınürtgl Pi-1S45 Şarkılar 1120 Datut mUKlitl Pl.
14.45 Programlar ve çarkılar PL 13.00 Kapanı;.
17.57 Açılış vr orogramiar. ıs oo Dans mtUlgl PL
15.20 Fasıl heyeti konser' «Nihavent» ISO» Haberler
19.13 Kısa şehir haberleri.
lü.20 Gençer ”e arkacı»,(arından dana nkUılgt
10 50 Akgnm konseri PL
30 15 Kadro gaıeteal.
2030 Şarkılar 21.00 Kanuama.
21 10 İtalyan operalarından aryalar Pl.
11.30 Spor hashlhallert
2115 MiOatir faul heyetleri saati. 33,10 Sonat.
23 30 Orgla melortzler Pl
23.45 Haberler.
SJi» Programlar ve dan* müıUI Pl. 2330 Kapanış.
İstanbul Belediyeni Viiâ-^yetten ayrıldıktan sonra hâsıl olacak durumu in-celiyerek beledi ve İslerinin aksamaması için gereken tedbirleri almak üzere teşkil edilen komisyonun faaliye. tine hız verdiğini gazeteler bildiriyorlar. Verilen malûmata göre, modern belediyecilik esaslarına istinaden teşkilât yapılacak, vatandaş işlerinin görülmesine engel olan kırtasiyecilik ve hava-lecilik zihniyeti yıkılacak, hıı mey an da bazı müdürlükler lâğvedilerek o makamlar birer şeflik haline getirilecekmiş.
Niyetler güzel amma, hele tatbikata geçilsin, bakalım ne manzara arz edecek? Muhtelif sahalarda başlanıp da yarıda bırakılmış veya henüz başlangıç safhasında iken beceriksizlik yüzünden vazgeçilmiş o kadar çok. ıslahat teşebbüs ve tasavvurları var ki. onlara baktıkça yeni hamlelerden ümidimiz kırılıyor.
Şehir işlerinin lâyıkıyle görülebilmesi için belediyenin vilâyetten ayrılması şarttır. Fakat şimdiki durumu ile müstakil bir belediyeden de iş beklenemez.-Bu-gün bir İstanbul Beledivest vardır, demeğe ağzımız varmıyor. Gerçi âmirleriyle, memurlar i.v!e. . müstahdemleriyle kalabalık kadrolu bir teşekkül mevcut, fakat faaliyet sahasında İstanbulu tatmin edebilecek bir beledî-, ye yoktur.
Çalışmalarına hız verdiği bildirilen komisyondan beklediğimiz en mühim hizmet, mevcudu tamamivle ortadan kaldırıp günün icapla* rina uygun bîr İstanbul Belediyesi kurmak için gereken esasları tesbit etmektir. İşlemiyen bir mekanizmanın şurasını burasını onarmak suretiyle yapılacak ıslahat hiçbir fayda temin edemez. Teşkilât şeklinin tamamen değişmesi, yepyeni bir belediye kurulması zaruridir. Başka memleketlerin belediye teşkilât ve mevzuatı üzerinde de incelemeler yapmalı, ihtisaslardan istifade etmelidir.
Müstakil bir İstanbul Belediyesinin kuruluş ve işleyişinde hükümete diişen vazife de çok mühimdir. Hazırlanan ayrılma kanunu tasarısının mahiyetini heniiz bilmiyoruz. Bugünkü vaziyetiyle İstanbul Belediyesi vilâyetten ayrılıp kendi haline bırakılırsa yazık olur hu şehre. Altmış üc vilâyetimizin hepsi de ana vatanın birer parçasıdır. Fakat diğer şehirlerimize nazaran îstan-bulun birçok hususiyetleri vardır. Bu şehir geniş mikyasta imara, bakıma, netice itibariyle paraya muhtaçtır. Hâlen şehrin elindeki gelir kaynakları pek verimsizdir, kendi vağıvle kavrulabilecek durumda değildir, ts-tanbulun zengin varidat membalarından büyük bir kısmı devlet bütçesine akmakta. bir kısmı da diğer vilâyetler belediyeleri arasında taksim edilmektedir.
Vilâyetle belediyenin ayrılması hakkındakl kanunun müzakeresinde İstanbul Milletvekillerinin titizlikle alâkadar olmalarını, şehrin ihtiyaçlarını en ince teferruatına kadar göz önüne alarak İstanbulu bakımsızlıktan, haraplıktan kurtarmak için imkânlar sağlamalarını bekliyoruz, rica e-dlyoruz.
Cemal REFİK
İzmire karşı taarruz hazırlanıyor Umabil nıuhtelifeden alınan haberlere göre Mustafa Kemal'in Anatloluçl.ıki butun Yunan cephelerine ve husu-sile İzmir cephesine karşı taarruz hazırlamakta olduğu teeyyiit etmektedir.
11 'KftnunucvveM920
Sahile 4
AKŞAM
11 Aralık 1950
Eski Maliye Bakanı bütçeye dair ne diyor
«Bu seneki masraf bütçesi, geçen senedir e nazaran 90 milyon liralık bir artış kaydetmektedir»
Eski Maliye Bakanı tsınnll Rüştü Aksal, yeni yıl bütçesi bal-k’.'da şunları söylemiştir;
4 Yeni bütçe lıakkıûda b!l-dlHr-'im matbuata verilen raksın.ardan ibarettir. Şlmdlyo kadar bürçe Meclise takdim c-dfllrken Maliye Bakanlan tarafından matbuata bütçenin muhteva sim ve hususiyetlerini b-hrısn bir açıklama yapılması mutat idi. Bu sene nedense böyle bir açıklamaya lüzum go-ıu'memiştlr.
Geçen, sene Diıtçeleıln eıivcs-tlsmanlar da dahil olmak üzere raasrar yekûnu bir milyar dört yiız seksen yedi milyon küsur lira idi. Bütçelerin yedinci kısımları da envestismanlan İhtiva ediyordu kİ yekûnu 246 milyon Ura civarında İdi. Bu senek! rakamlar aynı şekle ir-1 ca edildiği takdirde bütçenin masraf yekûnu bir milyar 577 milyon kiisûr Hradır. Görülüyor id bu senenin masraf bütçesi, i geçen senenin bütçesine naza- ' ran 50 milyon liralık bir artış kaydetmektedir. Geçen sene envestisman yekûnu 246 milyon, bu sene ise 3Û4 milyondur. Böyle olduğuna göre envestisman- ' da 58 milyon liralık bir artış 1 mevcuttur. Umumi artış mikta- 1 n olan 90 milyon liradan 58 1 milyon liralık envesüzman faz- 1 tahğı indirilecek olursa âdi bütçede geçen seneye nazaran 31 J milyon liralık bir arUş okluğu ( görülür. İşin kısaca ifadesi şudur
Efkârı umınniyeyl ilk nazar- ; da avutmak İçin bütçede vahdet kaidesini de ihmal ederek , geçen sene bütçesinin yedinci ı kısımlarında ayrıca gösterilen , envest-ismanlar fevkalâde bütçe diye ortaya sürülmüştür vc > sözde bu suretle âdi bütçe denk gösterilmek istenmiştir, D. P. iktidarın in iddiaları ile eserleri •ras-ındaki tezadı belirtecek en kuvvetli misal bence 1&51 bütçesi olmak lâzım gelir.»
İsmail Rüştü Aksal gelir vergisinin memurlara tatbikinin geri bırakılması halkındaki haber üzerine de şuflları söylemiştir:
•— Gelir vergisinin ücretlere taalluk eden, yani memurlar, ücretliler, işçiler, yevmiyeliler, emekli, dul ve yetimlere taalluk eden hükümlerinin bir sene geri bırakıldığı anlaşılmaktadır. E.sdekl vergi reformunun başlıca hedeflerinden biri de vasi-1 La.ız vergiler sahasında vergi, t«MOb» «mu
«d.teUnl s^l.ouk İdi. Orllr So„ „ vergisi emek sahipliri üzerin-1 tehkos EVLEHivon
Eski Maliye Sakanı İsmail
Rüştü Aksal
dek! ağır vergi adaletsizliğini izale eden bir kanundur. Gelir vergisinin tatbiki halinde emek sahiplerinden hilen alınmakta olan 270 kiisûr milyon liralık vergiden 13a - 140 milyon liralık bir azalma olacağı malumdur. Ancak gelir vergisinin mevzu ve şümulü yerine kaim olduğu vergilere nazaran daha geniş tutulduğu ve yeni sisteme göre kaçakçılık imkânları daraltılmış bulunduğu için hizmet erbabı vergileri azalışının mühim bLr kısmı telâfi edilmiş olacaktı. Bir senc daha geciktirilmiş bulunması, buna mukabil hizmet erbabı haricindekilere gelir vergisinin tatbik edilmesi, ötedenberi devam e-dcgelen ve hizmet erbabı aleyhinde tecelli eden vergi adaletsizliğini bir kat daha ağırlaştırmış bulunmaktadır.»
i
İalanbuL BalrdlpMİ Ş«hi- Tlr»i»o«u
Komedi kışını
TERStNE DÜNYA
Yaıan: R. Nuri Kordağ
Pazartesi ıio>m'»r> Dram »ı«mınd» Salı ak$anılaı> Komedi kırmında icmali VoMur
MUAMMER BAHACA O r EI ETİ
MAKSİM
Heı aksam »,3a d» belam!
Casuslar Merkezi
İSTANBUL
Amerikan gizli ajanı North’un casusluk
Birıbaşt Hugh maceraları
Yazan: Van W yek Mason
Çeviren: Nihal Karamağaralı
i- Evvel zaman içinde..
Çocukluk hâtıraları
Bize mubah görülen eğlence ve oyunlar
— Arkadaşlar arasında çay daveliysleri
— Ya, evet. Ben dc bu diye düşünüp duruyordum.
Hugh'un beklediği an işte bu andı; bu andan hemen İstifadeye kalkıştı:
— Skoularls'in cesedini muayene etmem İçin bir fırsat yaratırsanız. bu lâstiğin ne olduğuna size izah edebilirim.
Odadaki!er İrkilip bakıştılar.
— Cesedi mezardan çıkarabilir misiniz?
Bir münakaşadır başladı. Kutuyu getiren adam, cesedin nerede gömülü olduğunu dahi pek bilmiyordu. Bilse, mezarın yerini gösterse bile, dalma tetikte bulunan hudut muhafızlarının ve gizli polisin şüphesi celbedii-meden bir cesedi mezardan çıkarma İşine nasıl tevessül edilebilirdi? Böyle bir teşebbüsün İmkansızlığı gün gibi Aşikârdı.
Hugh, onların münakaşasını sükûnetle dinliyor; EtIc Brecon' un hezimeti ile ve Ocorgel’nin yenmek İçin mücadele ettiği azametli kederi ve endişesiyle İçin için İnliyor
Nihayet dedi ki:
— Cesedi ille mezardan çıkarmağa hacet yok. Bir muayene edeyim kâfi.
Erle sordu:
— Neden muayene edecekmişsin?
— Bu kadar hınzır bir herif olmasaydın söylerdim Fakat söylemlyeceğlm HabasetLnln cezasını çek, bekle bakalım. İhtimal böylelikle terbiye olur, sebepsiz yere beni kızdırmamağı öğrenirsin.
Maktulün eşyalarını teker te-
ml, Eriç? —diye Hugh alaycı bir sesle sordu.
Erle Brecon, Hugh'un kendisine tefevvuku karşısında o derece hiddetlenmiş, sarada gelmişti kİ kıpkırmızı kesilmiş: ve yanağındaki yara izi adeta morarıp büsbütün tebarüz etmişti.
Hugh, bir bakışta sözlüğün, burnunun ucuzu göremlyecek kadar miyop bl> adamın gözlüğü olduğunu kestirmişti.
Sordu:
— Bunlarla arlık İşimiz bitil. Cesedj görünceye kadar elimden bir şc-y gelmez... Toplayayım mı paketi?
rtz... Bundan şüpheniz olmasın!
Gcccye doğru Georgel Edlr-ııeden döndü. Son derece heyecanlıydı; soğukkanlı görünmek için zahmet çekiyordu. Kelebek gözlüklerinin altından kızarmış gözlerin! odada sinmiş oturanların Üzerinde birer birer gezdirdi; hepsine slkkalle baktı.
Her hakki mahfuzdur
Semih r(i'm!iiz S.
0er5en.br talebeye lenılHlt Pnznrtcs1 .kamları temsil voKtu> ■
Telefon- «313e
Bütün diinya Hlimleri arazında
«uı büyük mükâfatı kazanan
15 gündenberi de halkımız tarafından hayranlıkla alkışlanan SENENİN ZAFERİ
JOHNNY BELiNDA
JANF WYMAN - LEW AYRES
Yarın matinelerden itibaren ORİJİNALİ TÜRKÇE'Sİ
AR LÂLEde
s
Günün geıl kalan kısmı Hugh hesabına pek tatsız geçti. Casusların elinde bir esir vaziyetinde bulunduğuna hiç şüphesi kalmamıştı.
Akşam üzeri Pfesme Murfeç o-daya girdi. Sırtında erkek ceketine beııziyc'n bLr ceket vardı. Ruban sükûn içinde bulunmadığı götlerinin etrafını çeviren siyah halkalardan anlaşılıyordu.
Elindeki tepsiye sıralanmış yarı yarıya dolu votka kadehlerini işaret ederek:
— Buyurun, yoldaşlar! — dedi. — Votkam-- bizim ıslahı hal etmiş ayyaş arkadaşa yeniden kuvvet aşıhyjıeagını hesap ettim.
Hugh, cevap verdi:
— öyle İnce düşüncellsindir ki, Esme, beni müteessir ettin. Bilsen nasıl içkiye İhtiyacım vardı.
Kadeh tokuşturdular.
— Ooergei’nln Edinıeye çağırıldığından haberiniz var mı?
Genç kızın bakışları, huzursuzluğunu Ifude eder şekilde mütemadiyen odada dolaşıyordu:
— Üzerimizdeki tazyik glt-ker muayeneden geçirdi. Bu ça- İlkçe artıyor.. Nahoş bir du-maşırların alelüde bir Yunanlı1 romdayız... Bundan dolayı... seyyah İçin fevkaiftdr lüks ol-1 Bir an sustu: ve koyu mavi duğunu da zihninin bir köşesine küçücük gözlerini kırpıştırarak kaydetti. Skoularis zevk sahibi bir solukta ilâve etti;
ve müşkülpesent bir adammış. | — Bundan dolayı... hepimi-**—'n—■*- zia selâmeti namına sîzlerden
rica ediyorum, gayet müdebbir olalım... Hiç oir hata lşlemlye-lim.
Votkasını içil- ve makiyajsıZ yüzüne azıcık renk geldi.
— Ah, şu Walewski'yi bir kere ele ğeçlrrbUşek! — dedi; | ve renksiz (iıtdsıkJarır,a yapışmış tütünü eldi — Hepimiz â---*. rahat lerl hakkında fikir edindi. Bel-'Wr nctes alırı-.- Ke ilahın w. ^.0,1 Stalânllr flr.fun V- mclrU.kel bUTâSll...
Siz vatana dönüşte.,.
Cümlesini yanda kesti.
Iiugh. genç kızın sözlerini işitmemeklikten gelerek sordu:
— Esme, acaba Bulgarlstana geçebilecek miyiz?
— Icabedetse geçeceğiz.
Hugh:
— Bence bu nfç de kolay bir iş dı £11. — dedi. - Zira, Türk-ler hududu ışılamaz hale sokmuşlar. Her karış toprakta gece. gündüz devriye dolaşıyor.
Esme, cevap »erdi:
i — Ehemmiyeti yok. Biz aşa-
Derken, Hugh, birdenbire î sordu: ı
— İçinizde Phoebm. Skoula- ı ris'i şahsan tanıyan var mı? 1
Bu simli sorduğu sırada maktulün pasaportunu tetkik edl- ( yordu. Pasaport şaşılacak derecede hırpalanmış. Yapraklarını j çevirdiği sırada. müteaddit , memleketlerin vizelerinden Yu- ] j_ nanlı ajanın enteresan seyahat- birlikte Rusyuya gider, İZ1I.C .-1 , r. at 1 n,J _ ı.
grad, Selanik, Sofya... Ve gizil polis, Kavaklı denen bir yerde pasaportu damgalamış...
Dlmitrl, sigarasının ucunu çiğneyerek:
— Ben Skotıla ris’i tanınıştım. —dedL— Oldukça nafile bir herifti. Kadınların gözdesi...
Hugh, gözlüğü işaret etti:
— Bu gözlüğü dalma kullanır mıydı?
IDİmitri homurdandı:
— Çalışırken takardı... Gözleri iyi görmezm,ş: uma güzel kızlar da onu gözlüklü beğen-jmezlermlş.
— Çok şayanı dikkat değil

Esme bir şeyler sezerek sordu:
— Canın sıkılmışa benziyor, yoldaş?
— Tabii sıkıldı. Dyakov ateş püskürüyor. Bugün, bu köye Amerikan ajanlarının geldiğini İşitmiş... Üstelik dc bu cv nezaret altında İmiş.
(Arkası var>
iz çoçıı:J.cen dertlerimiz çoktu. Avlularda, sofalarda, bahçe veya odalarda koşarken bile İstediğimizi pek yapamazdık. Hele ağaçlara tırmanırken. salıncaklarda sallanır-anamız.
ıı -her Bu, sc-
ken dadımız, lalamız, babamız cu muzda gibi
hareketimize karışırlardı, kâfi gelmezmiş gibi bir de bobini anlatılardı. Söz dinlemezsek yuvarlanır *“ya düşersek hah gördün mtı dediğimiz, tıpkı sana söylediğimiz oldu derlerdi ve bununla dr (şimdi anlıyoruz> doğruyu söylediklerini kafamıza «okarlurdı. Buna mümasil daha neler ve neleri!
Serbes bırakıldığımız şeyler de vardı. Lâkırdı etmek, bilmem kİ nasıl arzedi-vim? Bir
b a ş durur.
şeyle meşgul oımnk n.eselft piyano çalmağa özenmek, (iadt vc kalfaları Laleliden gergef Veya kasnak veya ^rgü lıerübeteri yapmaya yclUıiımek hü'.'iiklerln ağzını açtjrıııazoı, Mf babanı hu b!?.l teşvik ertecior t u korveye tahammül giderirler d:... Biras daha büyüdük mü in değişirdi Yalnız olmamak şartiyle bizi gezmelere gönderir, avdetimizde neler gördîlHimürti söyletirlerdi. Bununla da belki nasıl gördüğümüzü •nılamuk isterlerdi. Bir de birbirimizi ziyaret âdet! vardı.
Meselâ lâlaıo beni alır, komşumuz Arifi Paşanın oğlu Şefi k'a götürürdü Çay veya süttü kahve beraber içilirdi, Biraz da hüner izhar üunurdu Piyano
(Arkası S inci ».ıhifctleJ
ı
A
»
y İKRAMİYE f adedi "—i
İKRAMİYE miktarı
İKRAM İYE T
tutarı N
— 17 —
İhtiyar, hayret eder gibi muhatabına baktı, Allah Allah, sana da ne oJıiyjr? eemek istiyordu. Şûp1 juk ki. Burhan,
torununa kt çarip e r dostluk besler Faka- Mimi, o-
mutla mür.a,-. ■ ■ !i İhı idmiş de- ı ğildl ki... Ona söz de vermemişti. Kendi»inden sırf nişan-lûuılması mü.nkıin bir komşu olarak bııhestraiştl. OrtadB fol yok, yumurta yok. Eğer delikanlı. kendisini sahiden resmi nişanlı '.ayjyöi:;», köşke kabulünü manalar?, yorduysa kendi bileceği iş. Varu» üzülsün! Velev artist olsun şimdilik parasız bir insan. Mimi onu ne yapar7 Bu gençler birbirlerine uygun değiller.
Burhan, ruhunda kopan fırtınayı gizlemek isler gibi muhavere mevzuunu hemen değiştirdi. ihtiyar da oraya giren soğukluğu kavrayıp onu bahçe parmaklığına kadar nezaketle teşyi etti; ne kûoar bedbaht olduğunu fnrkednrek bir teselli Cümlesi mırıldandı;
— Yine buyurun. aîJzlfli. Ml-
Iminin size karşı büyük bir dostluğu vardır,
A2 kalsın, onu düğüne bile davet ■.■decekll.
ihtiyar köşke dönerken zihninden şunları geçiriyordu:
«— Çok Joş çocuk şu Burhan. Beğeniyorum doğrusu.»
Akşam yemeğinde Burhan pek dalgındı, ağzına lokma koymadı. Yemiş yenildiği sırada baş. agrıandan bahsedip annesini ve Muallâyı öptü; atölyesine çekildi. Biraz serinleyebilmek için bütün cameksnla-n ardına kadar açtı. Yüzü, a-ğaçlarn dönük, divana olurdu. Yazın ılık havasım ciğerlerine âdeta hırsla çekiyordu. Genzine çiçek kokuları doluyor. Bu, ayın zamanda aşkın kokusudur. MJmt'nln hayalini gözlerinden kaybedemiyor Kâh lakayt, kâh alâkalı, kâh müstehzi, kâh müşfik olan bu kıza, delikanlı nasıl bir tarif bulacağını şaşırmıştı
Lâmbayı yakıp eserine baktı, Miminin yüziir.e gayet zalimane bir iftıric cermls. Evet, bu heykel tam ol
AŞK VE MACERA ROMANI
İçini çekti. Fakat çok da güzel...
Mermeri dudaklarından öpmek arzusuna kapıldı.
c— Ancak hakikatte olduğu kadar soğuk! — diye mırıldandı. — O sandal gezintisinde sadaka verircesine bcn| öptü.»
Sonra, hâtıralarının sihrini unuttu; büyük bir hiddete kapıldı. Eserini kırmak, parçalamak istiyordu. Hem sanatından ve hem dc aşkından nefret ediyor.
«— Bu ne ahlâktır, bu ne huydur? — diye kendi kendine söyleniyordu. — B1r insan niçin evvelâ bu derece vaadlerde bulunur da, cesaret verir de, sonra yüz çevirir Göründüğünün tamamlyle aksini yapar? Kendisini bir daha görmenıe-jge niyetlenmişim. Beni ara-
mak İçin buraya kadar geldi. AJle saadetimizi alt üst etti. Bana dostlukların eti büyüğünü gösterdi. Nişanlısını benim yüzümden sadıv Benim kendisini sevdiğimi ben farkına varmamışken o, anlamıştı. Aşkımı itiraf etmekliğini İçin beni kışkırttı. Göğsüme sığındı. Halbuki hakikatte beııi sevmiyordu. Şimdi de. üstelik, kendini başkasına vadetmlş bulunuyor. Bütün bu hareketlere sebep neî... Onu istemiyorum, İstemiyorum, lstetniycrum...»
Gece iyiden 'yiye bastırmıştı. Karanlık, d^annın görünmesine mân! ıhıyordu. Rüzgâr, bahçenin kokularını odaya dolduruyordu.
Delikanlı, birdenbire, fırtına çıkmış gibi btı gürültü duydu. 1’enccrc.ı'n ünündeki dal-
500.000 200.000 200.000 250.000 300.000 400.000 400.000 500.000 480.000 600.000 *“000 000 000
500.000
200.000
100.000
50.000
30.000
20.000
10.000
5.000
4.000
“000 _ 0001.000 0001.000
100 500
40 400.000 201.000.000 ________ 102.000.000 5^FJ?54!XA0ÛO 216.000 2eo’Ö54Mn 1.000 54.000
I
100
120
2Q0
500
1.000
5.000 10000 50.000 200.000
AL! MARMARA
lar üzerinde kocaman beyaz bir cisim, belirdi. Beyaz tavustu bu... Civardaki tavukların komşuluğundan hoşlanmayıp, kendine daha münasip bir yer arıyordu şüphesiz.. Pencerenin önünde, sakil »esiyle haykırdı.
Tam o sırada, kor.uk değneklerine dayanmış bir halde, Muallû İçeri girdi.
Burhan, dikkati beyaz tavusa kaçtığı İçin onun gelişini farkedemedl.
Muailâ, elektriği söndürdü.
Dellkanh seslendi:
— Kimdir o?
Gelenin Mııallâ olduğunu farkederek huşunetle haykırdı;
— Ne İstiyorsun benden?
Kız cevap vermedi Buraya gelmek İçin zaten büyük bir kuvvet sörfeltnlşli. Huttû koltuk değneklerini kullanarak
müşkülâtla yürüyordu.
Dellkanh ayağa kalktı; alil kızın oturabilmesine yardım etti. Sonra, tekrar söze başladı :
— Buraya ne yapmağa geldin?
Muailâ, başını. Burhanın 0-muzuna dayadı; elini eliyle aradı. Yanaklarından sıcak göz yaşları süzülüyordu
Burhan, hassaslığın bu derecesinden artık sinirlenerek, fakat aynı zamanda da gayet büyük bir merhamet duyarak bağırdı:
— Ne var, suzum? Niçin ağlıyorsun?
Kız, elini kalbine götürdü:
— Buram ağrıyor.
Sonra, heyecanına hiç de uymayan kati bir sesle dedi kl;
— Yarın lımıen gitmeli! Mutlaka gitmeli ..
Büliin gece. Sadi ye hanımefendi İle Muailâ Burhanın ıstırabını düşünerek knhrolmuş-lardı. Miminin yakında döneceğini onlar da öğrenmişlerdi. Gerçi nişanlanma haberini almamışlardı amma, bir gayri tabiilik seziyorlardı. Burhanın

bu gece, kavuşana arifesinde, böyle yeislerle kıvrandığını görmek onları şaşırtmıştı.
Sadlye hanımefendi De Mu-allanın hislen işte bu noktada birbirinden ayrılıyordu. Anne, her ne bahasnıu olursa olsun oğlunu artık Komalarda değil, yanında görmek İstiyordu. Kendi kendini teselli yolu da bulmuştu: Pekâlâ işte komşu olacaklar.
Muailâ İse, türlü karışık hislerin zebunu idi. Mimlntn yeni bir alçaklık yapacağını kestiriyordu, Bu tuzfrtrtan, bu boyunduruktan Burhan; korumak yegâne emeliydi. Onun İçin genç adamın buradan gitmesini mutlaka İstiyordu
Burhan hırçınlaştı:
— Kuzıım, beni bırak! Be-nünle bu derece uğraşma.
Halbuki Muailâ, kollarını delikanlının boynuna doladı:
— Bizi bir parça seviyorsan, bizi bir parça sayıyorsan, blzo bir parça ehemmiyet veriyorsan, burada kalma, derhal git. Eıı iyisi budur
Ara yerde bir sırdaşlık olmamıştı. Fakat, kıa, Buriımnn sırnııa nüfuz, etmişti.
(Arkası vafl


zeytinlikler
Fabrika ve havuzların
takviyesi zarureti var
Bayramiç, Ayvacık ve Ezine’de aşılamalar yapılıyor
200 bin mevcutlu Ingiliz kadın ordusu
Kıyı emniyeti, can kurtarma motörleri, tahlisiye gemisi ihtiyaçları
Haliçteki fabrika ve havuzlar zer havuz 8500 tonluk gemileri Haliçteki fabrika ve havuzla- kaldırabilecek kabiliyette olup rın kapladığı İş sahası 08,474 boyu 137, eni 29 mteredLr. Bu-metrekaredlr. Bu sahanın bir rada Fransız şirketinden devir kısmı Azapkapısmdan başlıya- alınan atölye tedricen yeni te-rak Kasımpaşaya kadar uzanır şişler Uâvesile çok genlşletile-İkinei kısım (ja tersanede Ca-' rek bir fabrika haline konul-mialtj denilen meşhur mahal- muştur Bu tevsi ve takviye den İtibaren Has köye şirketi faaliyeti devam etmektedir. Hayriyece kurulmuş olan tamir îstlnye grupunıın iş sahası atölyesine kadar imtldat eder. 31,474 metrekaredir. Bu grupta Fakat bu kısımda bazı yerler ve da vasati olarak 700 işçi çalış-teslsler hâlen bahriyeye aittir, maktadır.
Bunların arasında en mıihlm ,
olanları Taşkızak ve alölyelPri 1 -a n a »e ra
ile Valide kızağıdır I Gtinyedcki faaliyet
Üç havuzun şoyledir*
Dcvfct Denizyolları ve Umanları ijjtune genel müdürlüğü tamlaşma dahil 20 işletmenin ı en esaslıları hakkında yaptığı- ı mız bu tetkikin sonuncusunu kıyı emniyeti ve gemi kurtarma ı işlerde eemi inşa sanayiine, ya- 1 ni fabrika ve havuzlara tahsis ı Etmek istiyoruz.
Kıyı emniyeti
Kıyı emniyeti idaresi fener- ı ler ve cankurtarma servislerin- 1 den mürekkeptir. İdarenin e- ' linde bütün Türkiye sahillerin- i de olmak üzere 136 deniz fene- ’ ri, 1 radyofor, 6 sis düdüğü vardır.
Kıyılarımızdaki cankurtarma İstasyonlarının sayısı da 15 (ir. İşin garibi bu 15 istasyonda yalnız 7 tane gürekll cankurtarma filikası bulunmasıdır ki bunlara eskiden tahlisiye flU-| kalan denilirdi. Artık kürekli cankurtarma vasıtalarının u-mumlyetle modası geçmiştir. İdare bu iki servisi de takviye! etmek istemekledir. Bu maksatla 1950 haziranındaki siparişler arasında bir Can mOtörÜ de vardır. 10,80 metre uzunlu-’ ğunda ve 3.05 genişliğinde olan „ Buuuıuıi _____________
bB IWi.tr.Bi molârû « tejglrI “ JÜrtin »tölye-
kumrfMsdlr re sunal B alil- |erf Bunlar
dlr. i! ayda teslim u-1 hMMen me|. Mrt> „.,n,Jc „
aerts 3S.S0B dolara bir İngiliz harbden sonra. »TSİ ve takviye Jlrmasma slpMİs edilmiştir. |—
İdare, bir İngiliz firmasına Kızaklar-
24.000 dolara 8 takım fener de, Kı;,akjar’ camialtı atölyeleri-ısmarlamıştır. Bu siparişler ih- njn bulunduğu sahadadır. Bun-tiyacı karşılamağa kifayet et- İM da 4 tane olup bı.yları mediğinden idare 1950-51 prog- enlerl şoyiedir:
o »«m. «.«»na»tı j.nia metre boy
35
20 metre boy «0 metre boy

büyüklükleri
ve faaliyet
e
S
5
6
İ
20 18 ıs
I i
i 1
No. 1; 300
No. 2: 207
NO. 3: 3800 ı Enler için .havuzları en terir.
Azapkapısuıda Haliç fabrika ve havuzlarının merkezini teşkil eden kısımda, tam teşekkül-
ramile 9 tane ase t ilenil deniz feneri. 2 tane radyoldr. 2 tane cankurtaran motoru" ısmarlamak istemişse de tahsisatın
ve
Vazife sahaları çok genişleyen kadın askerlere muvazzaf ordu ile eşit yeni haklar tanındı
Bayramiç 10 lAkşami — Yabani ağaçları aşılama kanununun son tadil edilen 6. ve 8. maddeleri gereğince, Bayramiç Uçeslle. civardaki Ezine; ayrıca Ayvacık ilçelerindeki zeytincilik İşleri hayli hareke t lenmiştir. Tarım Bakanlığı tarafından memur edilen bir komisyonla ilgili orman mühendisleri, mahalli zeytincilik teknisyenlerile işbirliği yaparak, aşılanmış ve aşılanmamış zeytinlik sahalarını tesbil ve haritalarını almaktadırlar.
Bu işlerle ilgili olmak üzere Devlet ormanları ve alelumum ormanlarla, orman dışı ağaç ve ağaçlıkları ihtiva eden meklllik sahaların teshili işleri tamamlanmıştır. Mevsim müsait giderse, her üç İlçenin aşılanmamış yabani zeytinlikleri İle, zeytin denediklerinin parselasyonu ve harita işleri bitirilecektir. Sonra bu husustaki mevzuat gereğince, İmar taahhüdü esaslle IsteklUerlne dağıtımı yapılacaktır.
Amele yevmiyeleri
Diğer taraftan sen faydalı yağmurlar henüz toplanmamış zeytin bahçeleri sahiplerine ferahlık verdiği gibi, zeytin toplayıcı ameleyi de çok sevindirmiştir. Küçük Kuyu bölgesindeki. amele yevmiyelerini lesbit eden kurum, zeytin toplayıcı kadın amelenin gündeliklerini yüz elli kuruş olarak kararlaş-tırmı-ştır. Aynı suretle erkek sllklcl amele İki buçuk lira gündelik atacaklardır. Posta başı-ları ise. bahçe sahiplerde gündeliklerini kararlaştıracaklardır.
Amele gündeliklerinin bu sent W durumu, geçen senelerden çok üstündür. Aynı gündelik Lariresi, ilk baştaki koruk dökümü devşirmesi işlerine de şâmil olacaktır.
Bayramiç ve Ezine ilçeleri çevresinde zeytin mahsulü bir çok yerlerde bol ise de. kuraklık yüzünden yağ nispeti azdır. Zeytinyağı fabrika ve sıkma ve mengeneleri geçen serte ancak bir aya kadar süren faaliyetlerine mukabil, bu senenin lşle-mc- süresi en aşağı üç ay de-Ivam edecektir. Dinlen dlr İlmi? ilk zeytinyağı mahsulünün kilosu 90 - 120 kuruş arasında satışa çıkarılmıştır. Bu Hat, mahallinde ve perakende satış flaridlr.
(İngiltercnin silâhlı kuvvetleri kadrosunda daimî olarak bir yardımcı kadın ordusu bu lunduğu malûmduı İkinci dünya harbi sırasında ve bilhassa İn-gilterenin hava taarruzlarına karşı müdafaasında önemli başarılar gösteren bu yardımcı ordunun tarihçesi ile bugün eriştiği mütekâmil durum hak kında tanınmış İngiliz . kadın gazetecisi Phyl- . lis Davies neşretti- ' Ki aşağıdaki makale ile enteresan malûmat ver inektedir: 1
Açık denizden karaya doğru süzülen uçağın sürüklediği uzun kabloya bağlı hedefin dalgalar üzerinde sıçradığı görülüyor. Sahilin bir noktasında gizli batarya gürlemeğe başladı ve az sonra «taarruz» eden uçak rotasını değiştirerek döndü. Sabih hedef muayene edilince anavatan sahilini müdafaa eden bu uçaksavar bataryasının kendisine tevdi edilen vazifeyi muvaffakiyetle başardığı bir ke re daha tesblt edUdi.
Talim mahiyetindeki bu harekât bittikten bir kaç dakika sonra, üzerlerinde haki üniformalar bulunan şen kızlardan müteşekkil bir grup deniz kenarında kısa bir lstlrahate çekildi. Bu sahne yaz kış Büyük Brltanyanın bir çok kısımlarında tekerrür etmektedir. Birleşik Kırallık tarihinde ilh defa olarak şimdi muvazzaf ordunun bir kısmını teşkil eden bir yardımcı kadın ordusu mevcuttur. Yakanda batısı geçen Bataryanın kadın mensuplan toplan fiilen kullanmamakla yani ateş etmemekle beraber, topları kullanan erkek askerlere yardım eden İşler görmektedirler.
Women’s Royal Army Corps adı verilen yardımcı kadın ordusu. Büyük Britanya silâhlı kuvvetlerinin barış devresindeki daimi bir sınıfı olarak I şubat 1049 da teşekkül etmiştir, şimdi kadın askerlere muvazzaf ordu mcnsuplarınınklne e-şlt. bir durum tanınmaktadır. Zira her İki dünya harbinde her yaştaki ve her içtimai sınıfa mensup İngiliz kadın ve kızları kendilerine tevdi edilen askeri ödevleri en büyük bir cesaret ve metanetle İfa etmişlerdir.
İngiltercnin bugünkü kadın ordusunun ehemmiyet ve lüzumunu İfiyikİyle anlamak için
Yazan: Tanınmış İngiliz kadın gazetecisi Phyllis DAVİEH
askerlerinin geçil resmi

İdarenin işlettiği fabrika ! havuzların 1940 yılı ” " bilançosu şöyle dlr:
Birinci grupu teşkil eden Haliç atölyelerinde vasati olarak 3000 İŞÇİ çalıştırılmaktadır. Bir yılda 251.991 tonluk 123 tane İdareye alt gemi ile başkalarına ait muhtelif tonajda 139 gemi tamir edilmiş veya havuzlanın ıştır.
Isllnye dok ve fabrikalarında da vasati olarak 700 işçi çalıştırılmakta olup burada da bir yılda 212,834 tonluk 93 İdare gemisi İle 42,870 tonluk 10 tane bankalarına alt gemi tamir
■ edilmiş veya havuzlanmıştır.
Fabrikaların takviyesi için
i Fabrikaların hepsinde yapıdan tevsller ve takviyelere rağ-
. men. bunlar ihtiyacı karşılamağa yetişememektedirler.
. Bunun sebebi de gerek Devlet tonajının, gerekse armatör genıllprinın son yıllardaki büyük artışıdır. Bu artış karşısında tamir atölyeleri kifayetsiz kalmakladır. Bu kifayetsizliğin bir sebebi de, fazla yaşlı, eski
, gemilerin sık sık tamire muhtaç olmaları ve tamire alınan
' hu gibi gemilerde çok İş çıkma, sidir. Ayrıca yeni alınan motör-[ lü ve lurblnll gemilerde pek çok makine ve motor bulunması da i fabrikaların makine ve motor ı
. atölyelerini kifayetsiz bırakmaktadır.
■ idare, fabrikaları ve havuzla- I j rı takviye etmek için 1949-50
, programı ile Amerikan firma-ı Iarına 249.000 dolarlık malzeme
- ve eski gemiler için de Alman k firmalarına 213.550 dolar kıy, metinde kazan ısmariamıştır.
; Aynı zamanda 12.000 ton kal. dırma kabiliyetinde büyük bir i yüzer havuz tedarikine teşebbüs . etmişse de henüz bu teşebbüsü neticelendirmek kabil olama-
. mıştır.
. 1050-1951 programına da fab-
i rika tezgâhları ve vinçleri ıs. marlamak üzere 1427.000 dolar
- konulmuşsa da, bu programı küçült-
. mek mecburiyeti hasıl olduğun, dan bu siparişlerden vazgeçil-t iniştir. Halbuki tamirleri süratle . bitirerek uzun zaman âtıl va-ı ziyette bırakmamak, böylece . zararlara meydan vermemek ı ve muhtaç olduğumuz Van gölü Haliç vapurları, römorkör, motor gibi küçük tekneleri arlık
* memlekete!t e yapabilmek için fabrikaların kifayetini arttırmak ■zarureti vardır. Bu itibarla fabrikalar İçin düşünülen
! pari.şlerl sağlıyacak parayı veya
- krediyi mutlaka bulmak lâzım-
birinci dünya harbi tarihçesini tetkik etmek lâzımdır. O devirde yardımcı kadın ordusu mensuplan bilhassa İç hzmet mahiyetindeki işlerde, aşçı, hizmet askeri, gibi İşlerde, depo ve an-barlarda, muamelât bürolarında çalıştırılırlardı. 1937 • 38 fcı-şında yeni bir dünya harbi ihtimali belirince İngilterenln insan gücü kaynaklarını arttırmak meselesi âcil bir durum kespeüniş ve 20.000 gönüllü kadından müteşekkil yardımcı bir sınıf kurulmuştur. Bu teşekküle yardımcı anavatan servisi adı verilmiş, hizmete alınanlar için akşam kursları ve talim kampları açılmıştır. Büyük Britanya 1939 da silâha sarılınca elde mevcut, tam yetişkin 17.000 kadından müteşekkil bir sınıf silâhlı kuvvetlerle derhal hizmete girmiştir. _
İkinci dünya harbi sırasında mevcudu tedricen 200.000 e yük selen ve A. T. S. rümuzu 11e a-mlan yardımcı anavatan servis düşman hava kuvvetlerinin en şiddetli taarruzları altında yılmaz bir cesaretle hizmet etmiş kadın askerler top başında, ışıldak ve baraj balonları tesislerinde çalıştıkları gibi o zamana kadar kadınların asla
başaramıyacaklan zannedilen en yüksek ihtisasa dayanan tek nik işlerde de parlak muvaffakiyetler İhraz etmişlerdir.
Bugün kadınlar kimliye t kolordusu mensupları muvazzaf silâhlı kuvvetlerle birlikte Birleşik Kıratlığın her tarafında, Singapur, Hongkong, Orta Doğu, Almanya ve dünyanın daha bir çok kısımlarında hizmet etmektedir.
Kadın askerlerin hepsi gönüllü olarak anavatan hizmetine girmektedir. Kadın askerlere kabiliyetlerine göre iş verilir. Adaylar en sıkı bir giriş imtihanına tâbi tutulduktan sonra haftalarca veya aylarca sûren talim ve yetiştirme kurslarından geçerler. Hizmete girmek istlyenlerto yaşlarının 17 buçuk ilâ 36 arasında olması şarttır. Asli hizmet süresi 3 veya 4 yıldır. Bundan sonra arzu edenler hizmet devrelerini temdit edebilirler 22 yıl hizmet sonunda tekaütlük hakkı ve maaş: kazanırlar. Evli kadınlar kabul edilmekteyse de, icabında deniz aşırı memleketlerde hizmet almayı taahhüt etmeleri lâzımdır. Asgari ücret haftada 36 şilin 9 penstir. Çavuş rüt-beslndeküer 4 sterlin 14 şilin haftalık alırlar. Teknik vazifelerde çalışan özel bilgi sahibi gedikliler için haftalık ücret 7 sterlin 10 şiline yükselir Bu birliğin kaduı komutanları arasında her bakımdan çok kıymetli subaylar da vardır. Tümgeneral rütbesine kadar terfi edebilirler
en en en en
metre metre metre metre
40
10
14
30 ^una-«»HM «c tadar olan römorkörleri alabi-1 lecek kapalı bir kızak vardır. 1 Bu kızaklarda küçük boy römorkörler yapılmakta ve Haliç - vapurları da tamir edilmek te-
metre boy
dar sonradan tanzim ettiği asgari ihtiyaç programında yalnız deniz fenerierile 2 cankurtaran motorunu bırakmış, diğerlerini Beriye talik etmiştir. ... ..........
A«rWa nrmalanndan "O*- ^“^‘/«»“Âzapkapıs.'ybbmaâ-rlk edilecek olan bu 9 fener için ki 35 000 dolar, cankurtarma mo-torleri İçin 80.000 dolar ödenecektir.
Gemi kurtarma idaresi Gemi kurtarma idaresinin elinde hâlen hepsi 1002 ton tutarında eski ve küçük 3 kur- ,ULUu,vl. ............... »■>
t«n»n cml.,1 llo ippltereden famılraüudr." v«
Urranm» O» 1I2S tonluk bir s„,u 8fmllcrl butld4 , eoI1.
ron« KR'“ «•»« n, w - » - ■ — halinde Van gölü kıyı-
sına götürülmekte ve oradaki „ , ■ atölyede yeniden kurularak de-
Bu gtM budr-ru. ..Mtaiarta «- niM fadirttaenudlr mı kurtarma işlerini başarmak imkânsız gibidir. Bu sebeple İngiliz donanmasından kudretli bir gemi kiralanmış ve buna İmroz ismi verilmiştir Bu geminin işletme maırafları da, kira bedel! de yüksektir. İdare, 1)25 tonluk modem bir kurtar-
1 numaralı havuz civarındaki boş arazide, mesela 450 dep-iâsman tonluk. 10 mil süratli. 39,50 metre boyunda. 8 metre eninde, 2,30 metre su çeken Tat-van gemisi Dizel motörlü, Van gölü yolcu - yük gemilerini inşa edebilecek muvakkat bir
mİ vaktiyle balıkçı gemisi olarak yapılmışlarken sonradan kurtarma gemisi olmuşlardır.
Şirketi Hayrlyeden İdareye geçen Hasköy tamir atölyelerinde de biri 45 metre boyunda. 6 metre eninde, diğeri 42 metre boyundu ve 2,80 eninde 2 kızak daha vardır ki Şirketi Hayriye, 75 numaralı Kocataş ve 7« nu-„ . „ , , maralı Sarıyer vapurlarını bu
ra «»m » k.mem bk , ve tartta,,*, W nCnav -römorkörünp- Inmm or»r_ . __
*’•'* etmiş, 77 numaralı Kabataş a-Jlıl ülnd!Lkj küçük araba vapurunu n « «on - da eskj blr Hajjç VOpUru teknesinden tadilen yine burada yapmıştır.
Haliç fabrika ve havuzları grupunda. ortalama 3000 işçi çalışmaktadır.
İst iti ye doku ve fabrikası îslinyrde bir Fransız şirket! tarafından kurulmuş olan yüzer havuz ile tamir atölyesi vardı. İstinye doku denilen yii-
deniz römorkörüne luzum görmektedir J 950-51 p->»r-..—.
yalnız kurtarma gemisi, konulduğu halde, sonradan dolar teminindeki güçlük yüzünden bu da programdan çıfcanJmjçtjr
Dtr’et Denizyolları idaresinin elinde. îzmirdeki küçük tamir atölyesi ile Van gölündeki atölyeden başka- cemi inşa ve tamir işleri bakımından iki mühim nınessc-se vardır kİ bunların biri Haliçte diğeri de islin-yededlr.
Ankara vapurunun yemek salonu ıslah edilecek
Batı Akdeniz seterinden yıllık revizyon İçin alınan Denizyollarının Ankara gemisi dün Hailce girmiştir Geminin revizyona tâbi tutulması üç ay kadar sürecek, bu arada yemek salonları ıslâh ve tâdil edilecek, gemi beyaza boyanacaktır.
Bayramiç’te altın madeni bulundu
Bayramiç (Akşam) — Eski orman başkâtiplerinden ve burada maden arayıcılığı Ue meşgul Ferit Esme, Menderes çayı boyunda ve çok geniş olduğu trıhmln olunan beltl bir yerde altın madenine tesadüf eUnlş-tlr. Altın, simli kurşun ve anli-muvan İle ve diğer bazı curuf ile karışık haldedir. Ruhaatna-lıa mes| için müracaat edilmiştir, •l_ I Yapılacak esaslı incelemelerde, kârlı görüldüğü takdirde, işletmesine geçilecektir.
Kanlı kavga sonunda
E)en Opereti TeıusHlerl SAKAY'da bu*ün Suare 21,30 da SI KI ANİ STO VOSFORO
YENİ SES lllAiKUSh
Minik: Erkınper — Masaenct — Clueh
çareamba, Cuır^rtu», wt 15 de Paz-ffı 15 ve JB de Matın*.
A. D. 1».
Afrikada bıiylık sahranın kum deryasında tir deve ■ alınılan sürüklenen kızaklarile antrenman yapıyorlar.
Kıl kurdu hastalığı
Bayramiç 10 (Akşam) — Keçilerde % 20 ve koyunlarda % 60 nispetinde zayiata aebebolan kıl kurdu âfeti zuhur etmiştir. İlçe veterineri hemen harekele geçmiştir. Genişlemesine meydan vermeden çabuk önleneceği belirtilmekledir.
P«urıe>ınt>eı> tu$ka
ne/ cün «asi 30 45 de
A F 2 O D 4 î
Fanla;) Otrn» Konik 9 «/■•e I lalı c Ese ; Ptans Loy# vc Loııis de Gramont'den Münir liayri Edeli
i
Y aralı Sabana udin
hastanede
bıçak
Evvelki gün Edlrnekapıda Nesilşah Sultan mahallesinde. Şükrü ve Niyazi adlarında iki kişi münakaşa ederken, sabıkalılardan Sabahaddin de araya girmiş ve kavga büyümüş-lıır. Bu müdahaleye kızan şükrü. elinde sakladığı bıçakla Sa-bahaddlni boğazından yaralamıştır.
Dün bahanede kendisiyle gö-rü}rüziimü2 varalı Sababaddin şunları söylemiştir:
«— Evvelki gün İşimden donu yordum. Bizim mahallede oturan Nlyazlye ra-’adtm. Heyecanlı bir şekilde etrafında bulunan polis ve bekçilere, şûk-
Filozof Eflâtunun mezarı Konya da imiş
Koojn S (AkşanD — Erid Yunan filozoflarından Eflâtunun mezarının Konyada Alâeddlrt tepesi üzerinde saat kulesinin bulunduğa kilisede olduğu İddia edilmektedir, Yakında kazılara başlanacaktır.
rü adında birinin elinde olduğu halde evine girmek is-tedikml anlatıyordu Çükruyu şahnen tanırım Kendisini bulup bıı işten vazgeçmesini soyliyarek sarhoş olduğunu ba-Url&tUm. Bana kızmış olacak kİ elinde sakladığı bıçağı böğrüme sapladı. Şükrü, Nlyazinln evine hırsız Huriyi aramak bahanı ?ile girmek İstiyordu. Çünkü Nuri Nıyazinln bacanağıdır. Akimca bu suretle Nij,andan haraç alacaktı. Ama karşısında beni görünce şaşırdı Bazı gazeteler benim de şükrüyu ya-ra)ndıt:mı yâzıyor'gr Ben ona bir şey yapmış değilini.»
Sahile 6
AKŞAM
11 Aralık l&M
TABtB ARlYOh — FraılH’cey* »âkır. askerlikle alâkM* rlnıayaıı bir tablb husıul hMİ»ne. »IrkM. mlleMe-ae voyi lâborıtuvırdle 1» ararnıkU-flır. Nakdt kefalet «H»tetel>H1r. Tek-Uflerln Akşaın'da -Doktor» rumuzuna.
180 - 1
MÜTHİŞ FIRSAT - A» Kullanıl-mış mükemmel vartyalta çivi makineleri ve yeni tel çekme maltlıiMİ acel* ■alılılclu. Müracaat; Galeta po«t* kllltlSU No. 1090 İM — S
21.0M TKLKtORLU BOğ - Tiklim elvan lki»»r ve Uç odı bgnyolu İki buçuk dâire 9îM» Beşl*d“S C»'» boş dört Olla Galata Btiyük Millet Heıı 28
284 -
tıraİLtzcE. rKMiaızcA. »aktI-LO BİLCM — Ve bütün yaşıhane İlleri ila menü* clabllacak. Türkflaal iri olan acnabl tebaaiı bu iane li •ramaktadır. Mflraoaat; FMıCl irullıau 1719 T. D. rümutuna, s» — •
İNOttİZCE 1.İNGUATON PLÂKLARI - tngiltacevi kolay bir ştkllde Öğreten tngıllirc» plâklirı .ve” «atine satılıktır, öğlıden eonralan Ksdıköy Yoğtırtgu park yokuşu i»» e müra-oaat. 110
TAKBlM CİVARI — «VJO lira lıadJı 3 kut »Dallımın 12 oda 40900, İki kat 3 od» kâgk hoe »V 12.000 IllAyı Mil-ilktir. Tel: »»«• «»t?»hl«rı ı-m
.ir 1
ÜSKÖDARDA - Tramvaya S dakika. elektriği, »uyu bfcVİ 3 katlı aljgap bina 1 kâtı bof tealim AfTiR ln»*«ı yırı kaimi* av. altında dükkânı ile beraber ve ‘ '
Talipler - 1. No. 19.
Ti-
BATİLIK FİTANO — İM VMlyttt* Khıhar marka çeyrek kuyruklu kravata bir piyano »alıbktır »1708 numaraya telefonla müracatt
»47 —
MÜTEHASSIS MUKABBBKOİ -earl ve sınat mÜeeleselarUl ge"r var* fisine «bre mıı'msebelarlni kurar, ylllülür v# blIâMÇOlerım t««lm adar. M«» Işlarlnl de tedvir ener. AW-da J K. rtimucUn» yılılma»!
2M —
BATİLİK TAK8I — Bel yüc lirg»l p«|lıı mutabaklıl takanla bin Ucaya: tamamı p*tln oluna Mil lirayadır. Ar»» ila d» dattıtlrlllr. Afüracııl: Kadıköy lafUyeıltide töfBr N»ı'nı«ddlıı'e M2 —
fİŞLİ BZMT1MDI — Beş katlı dörder odalı tam konforlu ayda 730 lira Ijağll »£4ilımaıı ratıltlçlu SlŞİl İ8LH-yon «parlımaiu I&J El? lâkçi H»»an Keskin e müraoaet. 310 — 4
BATİLIK BV - Kadıköy Söğütlü çeşme tramvay durağı kargomdaki 13 numaralı hane VMilıklU'. Üai tara-tındaki 18 numaralı dükkânda Saba-lıaddin Erbeslefe müracaat. 282— 1
ra bir d» ırw»ı ütılıktır. ioıdfyc »«lldtMh^ aaSfft 1 İA^lRttMAI BİR FIRSAT - Tıî-kawpi» ev v» oanrlıının yıpmıyş ülüıiit 14x*4 w fil bir ır»ı »ılmıt ■dolayıalyl» acele asilliktir. Müracaat: Nurettin Sayı Taşkaıap 8ofl»»ln»n Sok. No. -10. Sabahları »al ona kadar. M» - 2
MADAM YABANCI ÖÖMETMKN — Almancı, piyano ve ingıllre* d»r»l*c-, çocuklara ve bllyûiçlera verir. Semtto oturanlara da gidebilir Akşam gar*-281 - t
281
287 - 1
ACELE «AHllğ «V - TirUbaşın-d» Turan e»dd(tiııı!e 7 numaralı altı kal altında dükkânı bulunan kâglr • v »tılıklır. M liraca at Telefon: 42588.
227
SATILIK — Dfibsk Batıçtıl karmamda, tramvay caddesinde dükkân ve apartıman yapmaya elverişli arla şşUJıkiır ’Jeljtlaâ 89974 . 254
SATILIK CİNS KÖPEKLER - İp* kan Alman kıirt yavruları, dilil aylık boldok, av. seterler. ponteı dört aylık. Müracaat: Uzııiıfilrşl 277 Sabinin kahveılnds Kimli '-. J3JI — S
TİCARET LI8KSI MEZUNUYUM -Askerliğimi yaptım Ket hangi bit eıüaı»e»cde muhasebe İşlerinde Ç«l’»-m»k Uz«re 1« Ittlyonu» İsteklilerin Akiim'da *T.T.« rümuzune müracaatta, 1. 185 — 1
£1
İNŞAAT YAPTIRACAKLARA -Her türlU InjMi ve ruW» projelini takdir edeceğiniz flatiı yapıyoruz. Ç’omberllt*s kargı» nd» No 2/1 İnçaat Emlfik. 258 —
SATILIK YAl 1 - Çlfıelıevutler al-fa Kında çam ve meyve ağaçlıklı arzuya göre parsellenebilir yalı arsalar. Telefon âîöBl Olur. 231 - 1
ARBETA, MÖESSESEBt - İnşaat va elektrik fthM'nde pt,oj» ve taahhüt işleri kabul edlllı. hılıuıt otüî^ l«r yapılır. Galata, Banka «ok. Yarman hat) No. 18 Müraçnt ısst 18-19
ISH — 2
ALMANCA. İNGİLİZCE BtLtR -Askerliğini y*pmı» genç bir klmyl «iühendl»! hıı»ua1 mU»»«e* veya- ecnebi ütmılırdK n'enA müdûı-ıuiu Hdıtiyıgertlk eraraılciıdu. Arzu edişlerin pezar tışrig lıer gün »»at 14-8 eresi 29819a ûlelör.lli müracntları,
MS — 1
SATILIK ÇHEMNİTZEF - Alman Chemnltcat marka’yün'.' D R Patan marka pamuk. trikotaj lir) adet el trikotaj mıkln*l«rl v» Slngvr dimi ve Ovadok makineleri. Müracaat her gün: 8.30 - I» • kadar Tel' 31880 219 -
MATMAZEL - Çok lyl Frantıre» ye Türkc* WI«,B bil- mn imaret küçük - Çocuklu bir aile yanında iş arıyor. Telefon: 40B33 Osman. 271 — 1
DİKKAT - ipotek «sıeyetııere la-vaısut eder. Emlâk, arazı alım satımı ile vekâlet “tilerini kabul eden her kcılra Itlmoduıi kâzânmij olan Suhulet Emlâk Zar II Özalp Beyoğlu Büyük Parmakfcapı köjebaşı No « Te-loton: «395. — 340 - 5
TEMİZ BİR AİLE EVLÂDI — Erkek evlâdı olmayan temiz bir ailenin çarşı ivlerliıl yöphrulc yanjorındn İkamet-clFnek'iıtlyorum. Altjnfnda «Ürll-VÜHlteU K Ö rt-' rumuzuna
270 — 1
2 İŞÇİ MUVAM.»W
BOSTANCIDA — İstasyona tkı dakika memede tçerenköy caddeainde 27 No. İt bir buçuk dönüm bahçe İçinde" Uç ev toplan ve ayrı satılıktır. teindeki Minisine railwaa1.
225
Modern cerrahinin harikaları
kat 7 oda 9 met-.atılıktu MUracaat ‘ ıan No. 21 205 - l
İt BİN LİRAYA SATILIK KELEPİR EV — Elektrik. terkös, İle* odalı bir katı bos teslim, re cephe___acele
Mercan yokuşu Caferiye Cevat Köse. Tel : MM5
TAŞRADAN GELENLERE, EMEKLİLERE — Aksarsyda İki müstakil 4 odalısı l-oj Altı oda satılıhtıı Aksaray '
Enı’âkei Mörnıre.
KİRALIK KAT - Bakırâdyiiııdc, lli-Imyonun hemen yanında, .büyük bahçeyi havi, ctr3Îı,açık. havaıtar. sabahtan akşama, kadar gVncş içinde üç büyük atla, genh bir hol, havı-garı. elcKtriK, su ve hamamı muhle-' vl tamamen mıısiakil bir kat kıra-İlktir. Adres: Bakırköy. Zeytinlik mahallesinde Halkçı Mkf^t 14 No, |ı hane, içindekilere müracaaL
KİRALIK MÜSTAKİL DAİRE — Kız.ıltbprakla kâgır bahçeli bir evin toprak seviyesinde 2 oda. 1 hollil. tuvalet elektrik terkos. ha-
vagazı ohın dairesi MUrftcaat; KtZlI-toprak İstasyon eaddleslı ho 15.
21Ö — 1
ancak ameliyatla tedavi edilebilen bazı beyin tLübotamie)
Man del üzere yeni bir metot keşfetmiştir, gidermek üzere morfin iğneleri tatbik edilmekte idi.
SERl daktilografi — Vc Türkçe muhaberat yapabilecek hesaptan aratır bir buyanı Ilı Uy acımız vardır Müracaat: Saat 9-12. Niyazi Ufun Takrim Cumhuriyet caddesi No. 11/1.
□78 — 1
ŞİŞLİNİN HAVADAR ve EN GÜZEL yerinde — Dört daiteli apartı-matuıı uu da 1ıeri dörder oda iki dairesi de beser «U tam konfor Tasarruf kanunum uygun olarak kat kat satılıktır. 42-198 ya müracaat.
245 - S
KİRALIK DAİRELER — Orlakby'Un iyi semtinde, tramvaya, ilkel ey e. o-iobüac bir dakika, fevkalâde man-taralı, gömme banyolu. 3, ♦. 8 odalı apartıman daireleri. Müracaat 85240.
244 - «
ACELE DEVREN SATILIK DÜKKÂN — işlek kirişi 12 telefonlu elektrik kırtasiye dükkânı azimet dola-yııtyle devredilecektir. Müracaat: Nl-»ınlıg Çınar caddetl 57/2.
343 - 1
SATILIK APARHMAN - Taksimde Komneı Cad. Ülker Sok. üç katlı bir katı boş senelik 5W>n lira lıadlı Deniz apartımanı 350M liraya. Tel: 2323-1. 173 —
MÜREBBİYE ARANIYOR — Beş yaşında bir çocuk için lnglllz.ee bilen tercih olunur. Almanca bilenler do olabilir. Telefon awjŞ7 235 — 1
SATILIK ARSA — Üaküdarda Çarşıya yakın 7,75 yüz, 450 metrekare arsa 4.000 liraya asilliktir Üsküdarda Hâkimiyeti Milliye cadde»' 90 No. de Alâeddip Önyürü ye. 3.18 — t
SÜRATLİ YAZAN BİR DAKTİLOYA İHTİYAÇ VARDIR - Her gün saat 17 den «onra Bejürtaş Noterliğine müracaatları, gao ___
SIRF KİMSESİZ BİR BABAMIN EV İŞLERİNİ VAPMAK ÜZERE — iş aramaktayım. Tarlablji Pelesenk lokale No. 8 bayan Red.ıfr'y* ihUra-25İ —
BULUNMAZ FIRSAT - Kurtuluş «on tramvay durigl Sefa meydanı II numaralı çift apartımana elverişli 400.50 metre ana. Kati satış 14 aralık 1950 perşembe günü saat II de İstanbul Beşint'I İcrasında Dosya BD0/3TM. 232 _ |
MAĞAZAMIZ İÇİN — İyi maaşla ««aslı bit bayana, tecrübeli tezgâhtar», yardımcı Mçllk bos ona v« baya ihtiyar vardrı. İst. Post, kutusu
250 - 1
İPOTEK MUKABİLİ PAHA VERİLİR — Çayrlmepkııl üzerine ipotek mukabili tavassutumuzla para verilir. Galata Rıhtım Altıncı Vakıf han 7. 2 defon: «2016 , 21H — 2
Meşhur V’yanalı doktor Fellx hastalıklarındaki ağrıyı yok etmek
Evvelce hastaların sancılarını
Yeni keşif e. döktür Mandel novok&in Lğt:?slnl kafatasını açtıktan sonra* Beynin muayyen bir yerine yapmakladır. Resimde Mandei‘1 İğnenin yapılacağı yeri gösterirken görüyorsunuz.
İngiliz askerleri Kore savaşında ölen arkadaşlarının mezarı başında bir ihtiram vakfesinde
KİRALIK KATLAR ve DÜKKÂN — Beyoğlunun tnerRczl blı yerinde doktorlara veya terzi bayanlara fevkalâde »arayacak kaloriferli ve geni; beş Odalı konforlu apartman daireleri kiralıktır. lstıkldl caddesine bir adım 4M95 .numarada Behmana telefon edilmesi. 211
KADIKÖY - HAYDARPAŞA - İskelelerine lid kilometre asraltla beş iane asri ahırları iki dal t eli elektrik, havagazı, suyu, telefonu bulunan köşklü, ayrıca bahyivnn evleri garajlı binlerce meyva ağacı bulunan küçük çlfllk satılıktır. 42®JS ya. 89 - 3
SATILIK DÜKKÂN - İstanbul Yemiş vapur İskelesi 3 No lı dükkânın tamamı satılıktır. Müracaat Kadıköy Mtlbilrdnr caddnd No t Telefon 8045a 98*
SATILIK KÜÇÜK APART1MAN — İki kat. miUUkıl bir oaa'ı evle bir katı boş 100 lirada ktral. 17 0i» Feriköy Avukat caddesi Şahmerdan sokak 29 ısa
MEKTUPLARINIZ) ALDIRINIZ Gazaıemö Idaresinj adres olarak göstermiş alan karUertmUdan. .
Terzi — KollejH — Göçmen —
• î’bilir
namlarına gelen mektuplara (da- -rctmnebtzden aldırmaları rica olunur
Zeytin yağı durumu
Kooperatif tarafından bir rapor hazırlandı
SATILIK EŞYA - FrMlHİ çinisi yeni vaziyette bütün telorrüatiyle bir «oba He bir yemek odası, vitriniI bir büfe, bir kemir büı’o, bir yemek masası. on İki sandalye Milliktir. Adroa: A.vrurpajo ikiz kardeşler Ap. daire 2. Her gün sabah saat 0.12 arasında görülebilir. Mutavassıt kabul edilmez.
>
CİHANGİRİN LN İYİ rERLNDE — Denize hâkim cephe 10, derinlik 22. İki yüz metre murabba İrr.arlo alâkası olmayan arsa satılıktır. Taliplerin 42398 ya telefon. 130 - t
SATILIK EV - Kadıköy Yeldeğir-mentnde be? odslı Su. elektrik, havagazı komple- iki odas' bos tealim Müracaat: Kadıköv Pazaryolu Çeşme Çıkmar sokağında II Mıglıdlç
2hM.'.Hâ44J4tT7TTl
İNGİLİZCE, FRANSIZCA ALMAN ca — Kollej. Filoloji metunu bayan «B. B C.» kültür d ili er il a altı ayda mükemmelen konuşturur- Tenzilâtlı tek. grup derslerle İmli İlanlara hatırlanır Akşam «Filoloji».
132
Holaııda Kırallçesl Jullantı Patisi ziyaret, ettikten sonra Londraya. gltn-.lşllr Yulıarıkl klişede Ktrallçe Jullûna saltanat arabası İçinde İngiliz Kırallyle beraber görünüyor

tamirde zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifi, tarafından bir rapor hazırlanmıştır. Bu raporda eski birlik hesaplarının tasfiye edilmekte olduğu zikredildikten sonra zeytinyağı birliğinin.-mali takatinin 1 milyon 30b bin 498 Liraya baliğ oîdüğu’ beyan edilmekle beraber bünyenin henüz zayıf olduğuna da işaret edilmektedir. Ortakların mahsul teslimatını tam olarak yerine getirmelerinden doğan durumu beyan için geçen yıl taahhüde nispetle mahsul teslimatının % 20,5 olduğu da raporda zikredilmektedir. Geçen yıla alt menfi fiat farkının fon hesabından veya fevkalâde ihtiyatlardan kapatılması bu senek! müspet fiat farkının ise tevzi edilmemesi ve aynen muhafazası umumi heyete teklif edilmiştir.
Kongrenin gayet hararetli o-lacûgı, bugünkü bildik bünyesini kuvvetlendirmek üzere ortakların yeniden bir çok gayretler sarfedeceklerl öğrenilmiştir.
Maden cevherinin gelir vergisinden istisnası isteniyor
İzmir (İzmir Ajansı) — Sanayi Birliği madenciler zümresi yaptığı bir toplantıda gelir vergisinin ruhu, kazancı kül halinde mütalâa ettiğini dikkate alarak zirai mahsullerimizin olduğu gibi maden cevherlerinin de gelir vergisinden İstisna e-dilmesini hükümetten istemeye karar vermiştir.
Sanayi Birliği maden istihraç komitesi önümüzdeki hafta yapacağı toplantıyı miıtaakıp bir rapor hazırlıyarak Ticaret Bakanlığına takdim edecektir.
Gediz bölgesinin sulama işi ve baraj
inşası
ALMANCA DERSLER - Öğretmen tncafından ycrilnııîktedlr. Üniversite talebelere. ınUhendbıIcır. doktorlara mesleğe goıc ders yapa, ve lervilnıe eder. Mektupla Ak&ım’d» Fvau P. S. rüımızuna. 283 — 2
İzmir (İzmir Ajansı» — Gediz bölgesinin önümüzdeki yıl içinde pamuk ekicilerinin sulama İşlerindeki guç durumlarını önlemek maksadlle ziraat mütehassısları tarafından hazırlanmış olan rapor Tarmı Bakanlığına gönderilmiştir. Baraj vasıtaslle Marmara gölünün suyu da Gedize akıtılacak ve cıvaya fazla su Isaleslne çalışılacaklar..
11 Aralık. 1950
AKŞAM
Sahire 7
rpil IIM—f
HER AKŞAM “ ■L BİR HİKÂYE
j Şövalenin aşkıj
Hükümetten kız istiyenler
hiç mektup veya haber »İmâdı. Arlık ûnüUullğiL. du%LÜ_Xe_&>----
Elimi yıkadım, bey kardeşim!
çıkacağı
Güzel ve satan Tcruel kasa-pasattta- Dona îzabel namında soh derecede cazibeli b!ı kız yaşıyordu. O memleketin valisi Dan F-ş»ebatlın biricik ki2ı İdi.
İzabelln eşsiz güzelliğinin şöhreti, yayılmış olduğu İçin memleketin het tarafından kendisine İzdivaç teklifleri ve hediyeler geliyordu. Fakat mağrur babası kızın-. kıfal hanedanına mensup bir prensle evlendireceği ümidiyle bu teklifleri reddediyor, kıymetli hediyeleri de geri çeviriyordu.
Genç kız. babasının bu gurur ve nah velinden kızmak şöyle dıirsun memnun oluyordu.Çünkü kasabanın kahraman, yakışıklı gençlerinden Montlila ailesine mensup şövalye Huanı seriyordu.
Fakat İki aileyi sönmez bir kin ve husumet ayırıyordu. iki genç ilk defa kilisede karşılaşmışlardı.
Huan on sene süren bir ayrılıktan sonra memleketine döndüğü lçm kilisede dua etmeğe gitmişti Delikanlı, bu on seneyi savaşlarda geçirmiş ve muazzam bir şöhret ve servet kazanmıştı,
Huan, İzabell görür görmez, çehresinin sıcak * ’
ğuna ve pırıl pırıl gözlerine âşık cıdu.
Genç kız. kiliseden
sırada genç şövalyeyi ansızın karşıcında gördü. Şövalye, gözlerini İzabelln gezleri içine dikti. ,
fsj genç bir an için sessiz durdular. Fakat karşılıklı bakışları kalbierinde ark ateşini tutuşturmağa kâfi geldi.
Müteakip günlerde yine kilisede buluştular, mütekabil aşklarını birbirine itiraf ettiler ve yekdiğerine ebedi sadakat andı İçtiler. ,
Aileleri arasında derin bir kin hüküm sürdüğünü biliyorlardı. Fakat onların kalblerir.de hınç ve düşmanlık değil, sönmez bir aşk ve muhabbet vardı.
İki âşık incin epey zaman geçtiği halde hülyalarını gerçekleştirmeğe muvaffak olamamışlardı, Nihayet bir bun Huan kati kararını verdi ve ateşli bir buseden sonra- ,
— îzabel, dedi, gidip babanı göreceğim.
— Bunu yapma Huan! Delice bir hareket olur.
— Art'k bekleyemem. Saadetimize mâni olan engelleri ortadan kaldıracağım.
Hakikaten şövalye, dediğini yaptı. Bir sabah beyaz bir beygire binerek Don Estebanın konağına gitti, Huan. Don Es telanın evine giderken şarkı söylüyor. dönerken çocuk gibi ağlıyordu.
Evet, hiddet ve teessüründen kanlı güz yaşları döküyordu. Don Esleban kızını kendisine düşman bir eüepin evlâdına veremiyeceğlni katiyetle söyledi tc ellefkan linin teklif in j reddetti.
nunda .bflftşsının ^rvyla^başka bin asilzade He islçiı^çreK' ÇV'-. lenmeğe ram,ıold«tr •
Fakat, güve^nlft' knltfnda, nt-kâh İçm' .Bapâzınj (ohilnd • ı;ÖLiı-rülen kadın, İzabelln hayaleti,, gölgesi. İdi. Canir-hİLkıİMdelti. Zavallı kİZcagti. Û k“ı*w "çok değişmiş, tanmmaz hale , gelmişti. .... .
Nikâh âyini sona erdi, .Gaftı nln bahası Dott Estobanın konağına. yaya olarak gidecek b-lan düğüıı alayı harekete .hazırlanırken 'dolu dingin gelen bir beygiri A pal şeşleri İşitildi.
Aradan bir dakika geçmemişti id savaş meydanlarının barut durûânlarlyle yüzü kararmış, üstü başı toz toprak içinde bir şövalye, düğün alayının önünde beygirinden aşağı İndi. Yüzündeki yaradan kanlar akıyordu.
Yaralı şövalyeyi gören halk:
— Don Huan! diye bağrıştı.
Don Es taban ile damadı, derhal kılıçlarını çektiler. Huan. onların yüzüne bakmağa bile tenezzül etmiyerek doğruca tza-bele doğru yürüdü. Adım attıkça. yüzündeki yarasından kanlar akıyordu
Şövalye, sevgilisini karşısında görünce, çehresi sırtındaki beyaz gelinlik elbisesinden daha beyaz kesilen tzabele hitap ederek:
— Hani beni beküyecektin îzabel. Allahın huzurunda başkasının zevceslsln amma senin İle zifaf yatağının arasında benim cesedim bir sed çekecek, diye haytardı. ve kemerinden çektiği sivri uçlu hançeri elinde parlama siyle kendi göğsüne saplaması bir oldu.
Zavallı şövalye ah bile demeden cansız yere yıkıldı. Herkes dehşet İçinde kaldı. Keskin bjr çığlığı mütaakıp. îzabel de ebedi muhabbet ve sadakat vadetmiş olduğu sevgilisinin kanlı cesedi üz’-rine kapandı. Zavallı gelin sekteden'ölmüştü.
Çeviren: A HİLÂLİ
Geçen hafta içinde gelen mallar
Met$fejçetîmizm İktisadî refahı bakımın' ■' dan böyle bir sandığın lüzum ve ehemmiyeti var
Yalan: Hüsnü Sadık DURUKAL
Tasarrufun bir memleketi iktisadi refahtı ulaştırmak Jçıu esaslt 'imstırlardan biri olduğuna şüphe; yoktur. Bu sebeple, taşarrufjın, teşvik . edilmesine, her çeşit vasıta ve İmkânlara flWi>qaat edilerek tasarruf yapılması için isabetli tedbirler alınmasına lüzum ve ihtiyaç vardır, 'Her ne kadar, büyük sermayeler için kârlı plasmanlar bulmak fırsat ve İmkânları mevcut İse de küçük tasarrufların böyle bir İmkân ve fırast-tan mahrum kalması bir memleketin İktisadi refahı noktasından doğru otamıyacağı dünya posta birliğine dahil memleketler posta idarelerince düşünülmüş ve bu düşünce mezkur idarelerden bir çoklarını mulı-tellf tarihlerde posta tasarruf sandıklan kurmağa ve kapılarını halkın müracaatlarına açık bulundurmağa sevketmlşıir Küçük tasarrufların toplanması işinin evvel emirde, bu tasarruf sahiplerine itimat ve emniyet telkin edilmesine, aynı zamanda toplanan paralar İçin bunların sahiplerine bir kâr sağlanmasına bağlı olduğu malûmdur
Memleketimizde Emniyet Sandığı, Ziraat bankası ve diğer bankalar gibi mevcut mali müesMselerin küçük tasarrufların toplanmasına emniyet telkin edecek mahiyette ciddi teşekküller olduğuna şüphe yok ise de bunların memleketin en küçük kasabalarına varıncaya kadar şubeler açarak teştalâılannı genişletmeleri ne kabil ne de iktisadi olur. Halbuki P.T.T. idaresinin memleketin her tarafına yayılan ve sayısı 800 ü geçen posta merkezleri mevcut olduğundan bu merkezler kurutacak posta tasarruf sandığına pek âln gişe-ilk vazifesini yapabilirler. Btı suretle her sınıf halk, mektep talebesi bile 50, 100 kuruş gibi az miktarda da olsa paralarını biriktirmek üzere bu merkezlere kolaylıkla yatırmak imkânını bulmuş olurlar.
Esasen, halk muhabere maddeleri al. kıymetli, kıymetsiz pasta paketlerini, havalelerini, kıymetli mektup veya foto gibi maddeleri göndermek veya adreslerine gelenleri almak hu-şualarında posta merkezleri le
Geçen bir hafta esnasında limanımıza gelen ithal mal barının miktar ve cinsi aşağıdadır:
633 ton cam, (500 ton kâğıt.
54 ton porselen eşya. 15 ton gaz ocağa, 101 ton kotra, 30 ton çay. 41 ton kauçuk. 77 ton deri. 30 ton otomobil lâstiği, 14 ton kına, 10 ton kalay, 8 5 ton çivi. 1863 adet radyo, 1152 ton kereste, 751 ton saç levha, 120 ton kimyevî madde, 434 ton demir çubuk, «8 ton boru, 80 ton tebeşir sıkı temasta bulunduğu cihetle tozu- posta tasarruf sandığı muame-
Bayramiçte şayanı, dikkat iki kız kaçırma vakası oldu.
Yer yer bulutla kaplı gök yüzünde mehtabın solgun çehresi göründü. Tepeden tırnağa kadar silâhlı tar şövalye, at üstünde büyük çam ormanını geçtikten sonra muayyen bir yerde durdu.
Az sonra beyiz bir gölge yanına sokuldu Bu, İzabe! idi. Genç kız sevgilisine bitap ederek:
— Görüyorsun ya, evden sıvışmağa muvaffak oldum. Demek memleketten ayrıLyorsutı, öyJe mi Huan?
İzabelln göğsünden boğuk bir hıçkırık çıktı, delikanlının kollan arasına atıldı ve dudakları birleşti. Az sonra şövalye, karanlıklar arasında kayboluverdi.
Kilisenin canlan, böyle neşeli neşeli niçin çalınıyordu? Bu çiçekli taklar, kimin şerefine kurulmuştu? Bu küçük kasabaya bir sürü as Ih ad e ve eşrafın gelmesine sebep ne?
Kime sorarsanız, size Don Estebanm fcjZt tzabell evlendirmekte bulunduğunu söyleyecek
Şövalye Huan ile ini? Hayır! Onunla değil de bir yabancı 11c.
Acaba îzabel şövalyeye verdiği va’di unutmuş mu?
Hayır! Genç kız, beş yıl şövalyeyi bekledi. Bu müddet zarfında desti izdivacına talip •>Ian şövalyeler İle asilzadelerin tekliflerini, babasının ısrarlarına rağmen reddetti.
îzabel, vakit kazanmak için bütün kadın hilelerin! kullandı. Fakstı bu beş y») emaMiveTa sevgilisi görünmedi. Kendisinden
Amerika h'ikûmetl, dünya vaziyetinin vehamet keabetme-üzerine ihtiyat kadrosuna ayırdığı harb gemilerini yeniden 1
leşini de yapacak olan hu merkezler, küçük tasarruf sahiplerine gerek paralannî yatırmak, gerek istedikleri zaman faizli e birlikte geri almak hususlarında hiç de yabancı gelmez. Fakat. posta tasarruf sandığının hizmeti vc rolü bununla bilmez. Kendisine para tevdi edenleri bilâhare, biriken paralarını herhangi bir sahada kullanarak faydalanmaları suretiyle sermaye sahibi yapmak hususunda da mühim rol oynar.
Posta tasarruf sandığının bu kiiçûk kapitalist müfterilerinin çdkioöu memlekette sosyal sulh İçin de bir garanti teşkil eder. Bundan başka, küçük miktardaki paraların toplanmasından elde edilen sermayelerin, memleketin umumi refah ve saadetine yardım etmek üzere, faydalı bir şekilde kullanılması imkânı da bu suretle elde edilmiş olur. Tevekkeli dedelerimiz damlaya, damlaya göl olur dememişler. b
Diğer taraftan, şurasını da kaydedelim kİ, kurulacak posta tasarruf sandığuun müşterileri daha ziyade, halkın bankalarla temas ve münasebet fırsatını kolaylıkla bulamayan az paralı kısmını teşkil edeceği cihetle kurulacak böyle bir mtiesseseyl bankalar İçin ciddi bir rakip saymak da doğru olamaz.
188® yılmdanberl memleketlerde posta tasarruf sandıkları kurularak kolaylıklarından halkın mikyasla faydalanması temin edilmiş olduğu holde bu çok faydalı müessesenln memleketimizde henüz kurulamamış olması sebeplerini İzah etmek cidden güçtür. Bununla beraber, İmparatorluk posta İdaresince memleketimizde tasarruf sandığı kurulması düşünülmemiş değildir.
Bu hususa dair eski evrak arasında bazı kayıtlara rasta-m ak mümkündür. Her halde, meşrutiyet posta idaresinin bu mevzuu ehemmiyetle ele aldı-ğjnı ve başka memleketlerdeki, posta tasarruf sandıklan teşkl-' lât ve muamelesin! tetkik etmek; üzere Avrupaya Usan bilir mc-| murlar göndermiş olduğunu' hatırlıyoruz, Fakat, her ne den- ' sc, meşrutiyet posta İdaresi de. bu lüzumlu müesseseyi kuramamıştır.
Cumhuriyet posta idaresinin bu mühim İktisadi ve sosyal meseleye alâkasızlık göstermediğini İçinde bulunduğumuz 950 yılında yürürlüğe giren 5584 numaralı posta kanununun tetkikinden anlıyoruz. Mezkûr kanunun genel hükümler bölümünde P.T.T, kelleflyeUeri __
çekleri ihdas edilmesinden vc posta tasarruf sandığı kurulmasından da bahsedilmektedir. Artık, bu kanuni mükellefiyetin yatanda yerine getirilmek surenle İktisadi ve sosyal ehemmiyetine temas ettiğimiz bu meselenin matlup hal şeklini bulmuş olacağı kuvvetle ümit edilebilir. Bu yıl İçinde mahallerinde tetkik lmkânmı bulduğumuz Fransa, Hollânda ve Irak posta tasarruf sandıklarının kuruluşlarından ve faaliyetlerinden diğer bir yazımızda kısaca bahsetmek İstiyoruz.
Bayramiç muhabirimizin bildirdiğine göre Çavuşlu 'köyünden Onman oğlu Yahya Er kut., aynı köyden Ahmet kızı Fatma Sezgin'l. bahçesinde sebze, toplarken kaçırmak işlemiştir. Fakat kızın mümanaatı karcısında muvaffak olamamıştır. '
da
bir çok
bunların geniş
Sİ _
faal servise almağa başlamıştır. 45,000 tonluk, New - Jersey zırhlısı, römorkörlerin yedeğinde tersaneden çıkarken görülüyor.
Yine Bayramlçte Tepecik ma-haUeslnde Süleyman oğlu Hüseyin, 17 yaşındaki Baklye'y) kaçırmağa teşebbüs etmiştir. Hüseyin, sabahın alaca karanlığında çeşme başında raslaclığı Bakiyenin üzerine kaput atmak suretUe görmesine ve feryadına mâni olarak kaçırmak istemiş, köy dışına kadar sürüklemiştir.
Hâdisenin şayanı dikkat tarafı şudur kİ, İki hâdisenin kah ramanı da hükümete başvurarak, kaçırmak İstedikleri kızların kendilerine, nikâhlan-malarım ve düğiîn paralan olmadığı İçin bu şekli tercih ettiklerini bildirmişlerdir.
Adliye İşe el koyumştur.
Asliye hukuk mahkemesinin daracık koridoru kalabalık. Kadınlâr. f ' ” . gene kızlar, cüppeli avukatlar. siyah göğüslüktü daktilo bayanlar.koltüklarmın altına dosya sıkıştırmış mahkeme mübaşirleri... Kenar-1 da kümelenip konuşanlar, orta yerde bas başa verip evrak tetkik edenler, telâşlı gidiş gelişlerde itişenler, gö-ğüsleşenler... .
Vezne ile pencere arasındaki köşede kümelenen kadınlar grupuna sokulduk, kulak misafiri olduk. O kadar hararetli sohbete dal-mıişar ki, aralarına bile girsek farkına varamıyacaklar-Lâdvert baş örtüsü çenesinin altından düğümlü, omuzu atkılı, siyah mantolu, aitmiş yaşlarında bir hanım teyze telâşlı el. kol İşaretleriyle konuşuyor:
— İnsanın bir saati bir saatine uymaz. Hele erkekler her zaman bir ayarda durmazlar. Bugün bakarsın kedi gibi yumuşak olur; yarın bir de bakarsın ki kaplan kesilmiş. Onları idare et-
erkekler, rutAiw i avukat- dikfne*'
mek. (âzımdır. Kadınlık dediğin budur işte. Erkek ba-■*\tdığı zaman kadın da M.«Jngıgiderse fo kopuverir. Benim üzüntüm sudur ki. evlenmek de. boşanmak da haktır.' Amma velâkin, bu
Bayan Müfide Ilhan
Beynelmilel Londra belediye kongresinde
İlk kadın Belediye reisimiz, Londra ve kongre intihalarını anlatıyor

İdaresinin jnıi-arasındti posta

Edinburg düküne hediye edilen atlar İzmir (İzmir Ajansı) — Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'ın Karacabey harasını ziyaretleri esnasında, polo oyunlarında şöhret yapmış olan safkan 3 atı Edinburg Düküne hediye etmek üzere ayırttığı hatırlardadır. Haber aldığımıza göre bu atlar sıkı bir terbiyeye tâbi tutulduktan sonra yatanda tzmlrc getirilecek vc buradan bir İngiliz vapurife yola çıkarılacaktır. Atların tasa bir müddet için îz-mirde kalacakları anlaşıldığından Bölge Veteriner müdürlüğü lüzumlu boksları hazırlatmış bulunmakladır.
Bayan Müfide İllı.vn çalışma masası başında
Şehircilik bakımından fennin beni çok alâkadar elti. Dev gl-en son icatlarını bir arada görerek Mersinlilere daha faydalı olacaktım. Aynı lamanda dost Ingiliz milletini yakından tanımak. îngtltererün baş şehri Londrayı görmek beni ayrıca mesut edecekti. Bu sebeple uçakla Yeşilköy hava meydanından yurt semalarına yükseldiğim zaman çok sevinçliydim. Yolculuğumuz rahat geçti. Se-I kiz saat uçtuktan sonra Londra I üzerinde olduğumuzu öğrendim. ! Renk renk ışıklarla parlayan bu koca şehir muazzam bir Noel ağacına benziyordu. Dakikalarca Londra üzerinde uçtuk. Mcydmıa geldik. Yolcuları bir otobüsle gıimruk binasına bıraktılar. Bllbımiyen bir şehirde, akşam vakti insana bir gariplik veriyor. Ben de boynumun bukliklüğünû hissederken bir kart azattılar. Londra basını a-taşemlz Nejat Sönmez beni salonda bekllyormuş. Nazik ve sevimli eşiyle beni karşılamaları neşemi iade etti.
Londra çok büyük, tkl haftada öğrenmeye imkân yok. Pazar günü sokakların tenhalığını merak eltltn. Londralılar hafta tatilini şehir dışında geçirirlermiş. Meşhur Hyde Park, ağaçlarının çıplaklığile, mevsim icabı, güzelliğinden kaybetmiş gibi. Fakat yağmura rağmen adım başında dini, siyasi, muvafık vc muhalif propagandacda-ra raslanıyor. Londranın caddeleri ve bu caddelerden hiç kome çalmadan akıp giden motorlu vasıtalar görülmeye değer doğrusu. (
Otuz iki milletin iştirak ettiği kongre 13 kasım pazartesi günii başladı ve 18 kasım cumartesi giınü bitti. Mevzular mütehassıslar tarafından çok esaslı hazırlanmıştı. Hele sergiye verilen emek İnsanı hayran ediyordu.
Beş gün İçin yapılan masraf, çıokllen zahmet zihinleri dur-( duracak kadar muazzam. Tahminen 40,000 metre kareyi bulan İki büyük salonda yer almış 254 firmanın teşhir ettiği eşyalar arasında bilhassa yol İnşaatına alt makine ve malzemeler

öç
oi makinelerle yolların yapılışını sergide gösterilen filimde bir kaç kere seyrettim, İrili u-fnklı traktörlere bakarken altın Çukurovamız gözlerimde canlandı. Temizlik işlerinde kullanılan âletleri, çöp kamyonlarım esaslı tetkik ettim. Londra caddelerinin tamir gören kısımlarını bir mühendis gibi yakından İnceledim. Bu yeni vasıtalarla yollar ne kadar kolay ve çabuk yapılıyor.
Mersinden ayrıldıktan sonra gelen İngiltererıLü Plymouth şehrinin kadın Belediye başka-nınuı mektubunu bana yetiştirmişlerdi. O da Plymouth'un ilk kadın Belediye başkanı İmiş, tundrada görüşebileceğimizi limit etmiştim. Mümkün olmadı. Bunun İçin üzüntülüyüm. Buradan bir mektup yazdım, İntibalar mı vc tasavvurlarını öğrenmek İstedim.
Dost İngiliz milletinden gördüğüm alâka ve sayın basın ataşemizin yardımı sayesinde çok İstifade ettiğim bu Londra seyahatim memleketime daha iyi hizmet etmemi temin edecek.
İtıgilterede Bayındırlık ve Belediye İşleri kongresine iştirak eden Mersin Belediye başkanı bayan Müfide tlhan B. B. C.' nin Türkçe servisinde yaptığı bir konuşmada demiştir kİ:
uTürkiyenin İlk kadın Belediye başkanı olarak Mersin Belediyesi başkanlığına seçildiğim zaman en iyi şekilde hizmet etmek arzumun tahakkuku İçin pek çok çalışmam lâzım geldiğini düşünüyordum, şehircilik bilgimi arttırmak gayesile günlük işlerin çokluğuna rağmen Belediye kanun ve nizamnamelerini dikkatle okuyor, en İnce teferruatına kadar nüfuz etmeğe çalışıyordum. O günlerde 13 kasımda Londrada milletlerarası Belediye İşleri kongresi toplanacağım öğrenince bu kongreye İştirak etmeyi kuvvetle istedim. Böyle bir fırsatın benim için çok istifadeli olacağı muhakkaktı. Sevlniyor-
bir zarar Kelmeît, ne olursa kadına oliır. Bugünün eyyamında koca bul-maie zordur. Hele boşanmış bir'ytfl.kadın İçin ikinci ni-kâb * devlet kuşuna benzer. Boşanmadan evvel kadının tepesinde dolaşır, dolaştr da. ip koptuktan sonra kaçıve-rir. BıİDun içindir kİ...
Karşıda duran çipil gözlü, çökük avurtlu hanım teyze elindeki çanta İle havada yarım daire çizerek dudak büktü:
—,. Amaaaan, Mahmure hanım. Bunlar dipsiz lâflar. İnsan böyle şeyleri tasa ederse dünyada rahat nefes alamaz. Allah bağışlasın, benim gül gibi kızım İçin, koca dediğin .bir çift çorap gibidir. Erkek kıtlığına kıran girmemiş va. Elimizi sallasak ellisi, kolumuzu sal-ia$ak tellisi gelir. Kucağında kundak vok ki. başımı nereye sokanm, diye düşünsün. Çocuksuz dul tazenin genç fazdan farkı yoktur.
öbürü gözlerini belerterek yutkundu:
— Şev... Eveeet... Ben onu demek istemedim. Bilmez miyim hic? Senin fazın İçin şeyin şeyi bile olmaz amma...
Çipil gözlü hanım teyzenin yanında duran sansın, soluk benizli kenç kadın derin derin içini çekti.
Onlardan ayrılık, merdiven tarafındaki grupa doğru giderken esmer. U2tınca boylu, esnaf kılıklı bir adam la göğüs göğse geldik. Pek neşeli görünüyor. Aşina eda ile gülümsedi ve sûrdu:
— Dâvanız mı var, bey a-biler?
— Havır, geçerken şöyle bir uğradık.
Ellerini ovuşturarak çenesiyle mahkeme kapısını işaret etti:
— Dâvası olan cümle ümmeti Muh ammede Cenabı Hak yardım eylesin, hepsini benim gibi aydınlığa sın.
— Sen aydınlığa demek?
Gözlerini açarak batandı, biraz İleride bir kadın grupunun ortasında duran cüppeli avukatı parma-ğıyle işaret etti:
— $u adamı görüyor musunuz? Allah razı olsun, dünyada o adamın iyiliğini unutamıvacağım. Ondan gördğüm İnsaniyetliği kimseden görmedim.
— Senin avukatın mıydı?
Kaşlarını kaldırdı, minnettarlık ifade eden nazar, larla avukatı süzdü:
— Yok be kardeşim. Benim avukatım filân vok. Senin buradaki işin he İdi, diye sorsana bir defa.
— Haydi soralırû, îşln ne idi?
— İş bitti, bir şey kalmadı ta. bey abl.
Ellerini yıtayormtiş gibi ovuşturdu, sonra avuçlarım açıp dudaklarına yaklaştırdı. üfledi:
— Nah... Püfffff...
— Nedir o?
— Aydınlığa çıktım, bey abi. Allah razı olsun şu avukat beyden.
— Ne İyilik yaptı sana?
— Daha ne yapsın, bey birader? Karının avukatı i-dl. Karı He boşanmak İçin dâva açmıştım. Avukat filân tutmadım ha. Amma velâ-kln karının avukatı mahkemenin huzurunda çatır çatır konuştu; «Geçinemiyoruz, biz de boşanmak İstiyoruz» diyerek bülbül gibi lâf etti; eksik olmasın, hâkim bev de işi kısa kesti, boşayıverdi bizi.
Tekrar ellerini yıkıyornıuş gibi ovuşturarak ve gülüm-siyerek üâve etti:
— Yani senin anlıvaca-ğın, avukat bev su döktü, ben ellerimi yıkayıp temizledim. bev kardeşim. Haydi, bana geçmiş olsun, sizler de hoşça kalınız.
İki elivle selâmlar vererek uzaklaştı.

çikar-
çıktın
etrafa
dum.
Ce. Re.
Sanlfp R
AKSAM
II Aralık 1950
Atom enerjisinin tehlikelerini önleme
B
Evvel zaman içinde
Radyasyonun tesirde sonradan gözlere perde inmekte ve cinsiyet teşevvüşleri vukubulmaktadır
masından 5 yıl soma mülead-j dil katarakt vakaları meydana çıkmış. Birleşik Amerlkdda a-lonı enerjisi bilginleri arasında da bir çok vaka görülmüştür. Şimdiye kadar Büyük Brltan-yada bir tek katarakt vakası kaydedilmiş ve bu. tedaviyle İzale edilmiştir.
Konferans sırasında İnsan vücudunun, muzır tesirler göstermeksizin radyasyona ne derece dayanabileceğiyle İlgili «emayiet hadleri» üzerinde e-hetnmlyelle durulmuştur. Bu hadleri hassas âletlerle ölçüp tesblt etmek mümkündür. Bu âletler, radyoaktif maddeleri elleyen herkesi zamanında İkaz edebilecek kadar emniyetli ve hassastır. Bazı bilginlerin kanaatine göre, atom eiıerjLsl le-j sislerinde sıkı emniyet tedbirlerine riayet edilmesi halinde bıı tesislerde çalışan personel, sık sık röntgen muayenesine “"“‘‘Z"’' şualarına maruz kimselerden, daha fazla emniyettedir.
Atom enerjisinin kuvvetli radyasyonu cinsiyete tesir etmekte ve bazı bitkilerle böcekler ve kent irle! cinsten küçük
Alom enerjisinin tehlikeleri bahis mevzuu edilince insanın tabiatlie aklına evvelâ atom bombasının tesirleri gelmekteyse de, bu enerJLnln sııllıçu gayeler için tslltnalı de tehlikeden âri değildir.
Geçenlerde Londrada biyoloji enstitüsü İle alom bilginleri cemiyeti atom enerjisinin bu biyolojik tehlikelerini gözden geçirmek Üzere bir konferans tertiplemiştir. Gündemde, atom enerjisinin İstihsal edildiği büyük tesislerde çalışan, slklotron ve senkeotron makinelerini çalıştıran bilginlerle, tıbbi tedavi, endüstri ve İlmi araştırma işlerinde gittikçe daha fazla ölçüde istimal edilen atomik tâli maddeleri elleyen erkek ve ka-drn işçileri korumak İçlıı alınması gerekil tedbirler gibi konular da bulun maktaydı.
6û yıldaııberl röntgen vc ıft-diıım un gerek lyl ve gerek muzır tesirlerini tedricen öğrenmiş ı tâb! veya röntgen bulunmaktayız. İlim. İnsanların *»—«- u.ı™«ni»r»((‘n tedavisinde fayda veren röntgen şuaları ve radlum'un ellenmesini öğrenmek için ıstırap çeken ve ölen bir çok kurban vermiştir. Atomun ihtira ettiği ... .. _T---- —
enerjiyi harekete getirir ve ye- j hayvanlarda cinsiyet teşevviiş-ııi mdyoaktif kimyevi maddeler —‘-»o—»
istihsal ederken de radyumun-klne müşabih ve bazı hatlerde çok daha kudretli şualar elde çimekteyiz.
Radyasyon
İnfilâk ve yangınlardan bnş-. ka bir alom infilâkının husule getirdiği en öldürücü tesirler-1 den biri radyasyondur. İşle bu sebeple konferansta, Sir E.' Rock Carling de dahil. Büyük) Britanya'da atom bombasına ( karşı kurulan sivil müdafaa teşkilâtının tıbbî cihetiyle ilgili bir çok uzman hekimle Büyük Britanya atom araştırmaları müessesesl direktörü Sir John Cockroft. ve Birleşmiş Milletler atom enerjisi kbmis-yonu teknik müşaviri Sir George Thomson gibi ilim adamları hazır bulunmuştur,
Sir John Cockroft. verdiği teknik izahat sırasında Birleşik Kıratlıkta şimdiye kadar radyasyon yüzünden ölme veya hastalanma vakası kaydedilmediğini, radyoaktif pilleri soğutan suyun son derecede dikkatle elden geçirildiğini ve bu suyun Thames nehrine döküldüğü zaman New-York'un tabiî şehir suyundan daha az radyoaktivite İhtiva eLt iğini an-|, tatmıştır.
çalınırdı, notalar gözden geçirilirdi, münakaşalar yapılırdı. O da bize geldi mı aynı şey yapılırdı. işin t ıhafı bir de bunu evde anlatmak mecburiyeti vardı.
Hulûsa gûya seıbes bırakılırdık, fakat çerçeve İçinde. Dahası vardı. Birbirimizi çaya davet etmek için bLzı- kartlar yaptırmışlardı. Bu kartlara falan filân giiııü çayına X beyi davet eder gibi yazılar yazılmıştı. Biz -lavet edeceğimiz arkadaşın ismini boş yere doldurur Iftlamıza verirdik. Zira tevzie de o karışırdı Sık sık tembih ederlerdi. Aman çocuğum sakın blı davetnameye cevap vcrmemezllk etme. Ya e-vet, ya hayır bir kelime olsun yazmalı Yoksa adama rterbiyesiz) derler ve bu fena bir nottur, derlerdi. Yine üşenmezler nezaketsizlikle terbiyesizliğin farkuıı bize öğretmeğe çalışırlardı.
lerine sebebiyet vermektedir. İnsanda ne gibi tesirler husule getirebileceğine dair tecrübeye dayanan deliller yoktur, zira insanlarda^ irsiyet bat: bir İstihale geçirmekle olup, değişiklikler nesillerce meydana çıkmaz.
1 Cinsiyet teşevvüşlerinden ekserisi öldürücüdür. Zira neslin | inkırazına yol açmaktadır. Fa-' kat bazı cins yaratıklarda derişiklikler gayet garip neticeler ! vermektedir. Birmingham üniversitesi profesörü K. Mather. bu konuda verdiği demeçte, a-tom enerjisinin bu alandaki tehlikelerini belirtmiş ve gerekli bütün tedbirlerin alınmasında ısrar etmiştir.
Konferansın, Lord Boyd Orr-ün başkanlığında cereyan eden son toplantısında teknik müzakereler umumi mütalâalara
• yol açmış ve sir George Thom-
• son. verdiği demeçte,, atom e-nerjlslnln endüstriye Acilen tatbiki gerektiğini, dünyanın bir kömür buhranlyle karşılaşmış bulunduğunu hatırlatmış ve: tMedeniyetimiz tamamiyle muharrik enerjiye bağlı bulunmaktadır. Bu enerji mevcut ol-
: maz3a mahvoluruz» demiştir.
Sonradan beliren tesirler
Atomik radyasyonun sonradan beliren tesirlerinden biri, katarakt adı verilen göz hastalımı veya göze perde İnmesidir. Hâlen, Hiroshlma ve Nagasa-kl’de, atom bombalarının atıl-
Lokman Hekim (Dr. HAFIZ CEMAL) Dahiliye Mütehassısı
Dİvanyolu No. 104
Muayene saatler! Pazar hariç her gün 2.5 - 6 Tel: 23398
Contine.-ılal Levant Line
HAMBURG - ANVERS - LONDRA - TÜRKİYE arasında muntazam posta
î\ /\ r~~7* v*®uru 25 araUkla tlmanımız-
J J I » İN •-—/ d* beklenmekte ve 31 aralıkta
LOîıSDR Â’ya eşyayl ticariye alarak hareket edecektir. Tlirklkye Umumi Acenteleri ANTALYA UMlIMt NAKLİYAT T. A. *.
Telefon: 24220
Servis: Vapur Acenteliği
■Af.
.. .
v--*
•ata} SR
(Baslarafi i üncü sahlfcdeı
AMERİKA - AKDENİZ ve TÜRKİYE arasında
Setçilerini
kullanmak hakiki bîr zevktir.
15 günde bir muntazam posta
YOLCU ve EŞYAYI TİCARİYE
Sümerbark Nazilli basma sanayii Müessesesi Müdürlüğünden
Müesscsemlz ve Halka pınar fabrikamız ambarlarında mevcut pamuk teleri, üstüpü, parçabez, döküntü ve hurda malzeme £8212/1950 pazartesi günü saat 9 da N&zilllde Mueusesemlzde pazarlık suretile satılacaktır.
Buna alt şartname ve satışa çıkarılacak döküntülerin nev‘1 ve miktarlarını gösterir listeler. İstanbulda Sümerbank Alını vc Satım Müessesesinde İzmirde Halkapınar fabrikamızda, Ankara, Adana ve Konya Sümerbank mağaza müdürlüklerinde Kayseri pamuklu sanayii müesseseslnde ve müdürlüğümüzde görülebilir.
Satılan matların 31 12'950 akşamına kadar kalciırılması şarttır. (İO027>
EMMA BAKKE vapuru 20 Aralık'ta limanımızda beklemekte ve 24 Aralık'ta NAPOLİ - CENOVA - NEWTORK - Fİ-LÂDELFİYA - BALTÎMOR ve BOSTON'a hareket edecektir. NYHAUG vapuru ?« Aralık’ta Umanımızda beklemekte ve 1 Ocak'ltt PİRE - NAPOLt - CENOVA - NEW’YORK - Fİ-LÂDELFİYA - BALTÎMOR Ve BOSTON’a hareket edecektir Bu vapurlar yolcu ve eşyayı ticariye kabul edeceklerdir.
Türkiye içüı umumî acenteleri
Antalya Umumi Nakliyat T. A. Ş.
Vapur acenteliği servisi - Sirkeci. İstanbul. Tel: 21220
Bir adam \'uk. nazik olabilir «nıma terbiyesiz bir adamdır. Yahut bu ailem çok terbiyeli bir kimse ise de asla nazik değildir. dedikleri zaman bir türlü İçin içinden çıkamazdık ve bu aramızda bir nevi münakaşayı doyururdu. Bunu da nasılsa unutmam imiş Bebekteki bir komşumuzun oflıı olan bir akranımız böyle bir münakaşada hiddetine mağlûp olmuş, hem mutadı olan nezaketin! elden kaçırmış, hem de terbiyesini boz muştu. Sonra da birdenbire u-tanaral: bu benim yaptığımın bir merkepllk olduğumu itiraf, ederim pardon demlslJ. Ve biz de pna badema nerede rasael- 1 sek Pardon bey derdik, ismi öyle kalıvertnl.jtl. Fakat z.ûvûl- j linin cismi kalmadı genç Öldü, gitti. Mizacının çok hiddetli o-1 uşıınun bu acele seferde med-hall var mıdır, yok mudur biliniyorum. Bildiğim bir şey varsa ecel! ge!dl gltllden ibarettir. Allah rahmet evliye ona da. o zamana da.
BULMACA
6
I 3 3
Soldan ıaC.ı: 1 - İsveç «lirej şampiyonlarından. 2 — Duhuı zamanı. 3 — Hararet - Sonuna «1» (telırae bir İngiliz IçRlıl olur, t — Terzi üıata eder. 3 — Nota - Elemli. B — Bükü-İtmez. 7 — Piai plal - Tersi bir erkek İmi. » — Teral sevgili bayan, « — Kıymetti bir tnj - Su. 10 — Demiryolu katarına r*klp olunuz.
Yukarıdan gaRıya: 1 — Güreşçilerin bir uıntfı. 3 — Kadın luataUlrları lubaal - tkl harf. 1 — Terdi arkadır -Devam ettirme, ı — Bir elektrik Bl-çüıU - Kırtasiye levazımı markanı. S — Yiyerek »eyler - Ruama «B» gelirse öpücük olur 5 — i'ebcp atınla. 7 — Bir İnglim Olçllyü - Bir tarikat, a — Teni htlcumdur - Voklt.
GECEM BULMACAHUT HALLİ
Solden mü». 1 — Teşrif*!. * — Ellaçık. 3 — Canveren. ( — Rik. Zt. S — Ücoyilan. e — B«kay«. 7 — Ek. Nobay, B — Sık. Namı. B — icat, Dag. 10 — Zıvanalı.
yukarıdan »tafiıya: 1 — TtcrUbe-alt. 1 — EH. Çakırı. S — SLurok. Kav. I — Raviynn. Ta. 3 — İçsknyan, a — Fır. Latanda, 7 — Akeza Amal. B — Maneyafı.
MhELLBNİC LINES Ltd.™
Nomyork — İstanbul -
Ncu'york IIELLENİC BEACH vapuru 11 Aralığa doğru limanımıza. gelecek ve 12 Ara-lık’ta doğru Neıvyork ve Philudeltlayo hareket edecektir.
Umumi Acenteleri:
S. T O P E R et C.
Vapur acenteliğine müracaat. Galata Veli Alem-dar han. Tel: 41029. ■■
CAFER FAHRİ DİKMEN'in
Eserlerinden
Krş Yeni -ıriL'Uılt
Air vc salon köpekleri SU Savuş ve polis köpeği 50
Tavukçulukta tnuvaf rakıyetln sırrı 25
Nasıl tavukçuluk yapmalı? 25
Tavukçulukla nasıl kazanılır? 25
Tavukları yumurtlatmak için ne yedirmeli dir? 25
Tavuk hasla’ıklan 25
Kanarya 1511
Kitapçılardan arayım?
BAKTERİYOLOG
Dr. Necmettin Ülker LABOKAIUVARl BabIâli. Vilâyet Konafcı karşısında No. 9
Kan. idrar Balgam. Kazurat vesalı tahliller, gebeliğin idrar muayenesiyle erken teşhisi
Göz Mütehasstsı
Dr. Cemil Görür
Cağa loğ lu Nuru Osmaniye o Ad dest Alay Aparhmaaı Pazardan o aş Ira neı gün saat 14 ten 17 ye kadar Telefon: W05b
L İnci «ınıf Verem te dahiliye hastalıkları mütehassısı Dr. Sadık Bilgiseven
Muayenehane: Fatih tramvay cad. Kristal kıraathanesi karşısında. Pazardan başka her gün saat 3.30 - 8 orasında.
Küd#
Her hangi bir mukayesedeki sarih farklar
1 — Mesamatın derinliklerine nüfuz kabiliyetinin çabukluğu dolayısiyie.
2 — Cildin sıhhat ve tera-vetlnl muhafaza etmekle.
3 — Cilde taze ve genç bir manzara bahşetmesiyle.
4 — Yarım asrı geçen bir şöhretin kadınlarunızın daimi takdirini kazanma-siyle.
5 — Tamamen memleket malı oluşu itibariyle.
6 — Gayri kabili taklit oluşiyle.
7 — Şöhretine değil, terkibine itimadı dolayısiyie.
8 — Yabancılık süsüne veya tasiakiıgma bürünerek pahalılık tevlU etmemesiyle.
KREM PERTEV
Bihakkın iftihar duymaktadır.
İstanbul Sıhhî kurumlar Arttırma ve eksiltme komisyondan
Şişil Çocuk hastaneginln çamaşır yıkama maiknes! tefer-rûatiyie birlikte kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltme 15 Aralık 9.50 Cuma günü saat 15 de Cağal-oğlundakl Sağlık ve S. Y. Md. lüğü binasında toplanan sıhhi kurumlar satınaima komisyonunca yapılacaktır,
2 — Muhammen bedeli: Montaj dahil olmak üzere tefer-rünüyle birlikte (L9,8ftO lira olup îlk teminatı: 1485 liradır.)
3 — İstekliler bu İşe ait şartnameyi çalışma günlerinde komisyonda görebilirler.
4 — İsteklilerin eari seneye ait Ticaret odası vesikası Ue 2490 sayılı kanunda yazılı belgeler ve bu işe yeter İlk ternina» makbuz veya banka mektubu olduğu halde teklifi havi kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde komisyona vermeleri.
5 — Postada vaki gecikmeler şayanı kabul değildir.
(18241»

OSMANLI BANKASI
Türk Anonim Şirketi, Tesis tarihi: 863
Sermayesi: 1O.Ç00.UUU. tnglila lira»
Merkezi idaresi i İstanbul — Galata Istan bulda: Venicaml Beyoğlu. Kadıköy ve şişlide ve Türklyenln buğuca ğehtrlerile...
Parts, Marsilya, Londra Mançester. Mısır, Kıbrıs. Lrak, Filistin ve Maverayı ürdünde
çuDeıcn:
Suriye ve Lûbnanda Flly ailen vardır.
Her türlü banka muameleleri yapar
Çok müsait faiz şartiarue tasarruf ve mevduat hesaplan açılır.
Tasarruî neıaplan için üç ayda bir İkramiye keşideler) yapılır.
Daha fazla malûmat almak İçin OsmanlI Bankası Gişelerine müracaat edilmelidir.
Çocuk hekimi doktor
Ahmet Akkoyunlu
Taksim Talimhane
Palas Telefun- 821427
|lstanbul Ticaret ve Sanayi Odan ilânları]
Defter tasdikleri hakkında
Gelir, kurumlar, muamele ve diğer vergiler mükelleflerinin 1951 ticaret yılında kulianaeakllan yeni defterleri en geç 1951 ticaret yılında kullanacaktan mahaldekl notere tasdik ettirmeleri gerekmekledir.
1950 senesine alı defterlerine müteakip y:l da devam etmek İstlyenler ise eıki defterlerinde 1950 yılı muamelelerinin sonunu 31.1.951 tarilıine kadar notere kapatırınlar: lâzımdır.
Bu husustan oda mensuplarının ehemmiyetle nBzarı dikkatlerine arzerferlz (16840)
SATILIK ARSA
Beyazıdda. Marmara Sineması bitişiğinden takriben 14 metre cephe, 49 metre derinlik, çift daireli apartıman, banka. otel inşasına müsald arsa satılıktır. Müracaat yeri: Tür kiye İş Bankası Beyazıd Şubesi.
SULFADERME
Müzayedeli satılık villa
Suadiyede Camlaydın So. No. 6/1 metre arsada kârgir mükemmel bahçeli ev 15.000— kıymetinde 7000.— peşin, gerisi vadeli olur, 11.12.950 de saat 10-12 arasında Emniyet Sandığında satılacaktır. Müracaat’ Tel: 22479-35396-21773
vasıtadır

Comments (0)