Yarın AKŞAM’da
AKŞAM
' r-
KUÇUK İLÂNLARI F BUGÜN 6INCI SAYFAM

Bene 32 — No. 11224 — Fiatl: her yerde 10 kuruştur.
ÇARŞAMBA 11 Ocak 1950
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yan islerini fiilen idare eden C. Bildik — Aksam Matbaası.
İstanbul limanı projesi
Limanın inşası için 18 milyon dolar kredi
İmar ve Kalkınma Bankası, istenen krediyi verirse müstakbel limanın merkezi kabul edilen Haydarpaşada bu yıl inşaata başlanacak
Seçim tasarısı
Karma komisyon üç maddeyi müzakere ve kabul etti
Ticaret ve Sanayi odaları
Bölge sanayi Birliğinin eski başkanı ne öiyor?
C. H. Partisi Kurultayı
Ankara 11 ı Akşam) — Bayındırlık Bakanlığı, İstanbul Umanının ıslahı İnkişafı ve yeniden tanzimi İçin bir avan proje hazırlamış ve Bakanlar Kurulunca tasvlb edilmiştir. Muhtelif selen ere taksim edilerek kışım kusun tahakkuk ettirilecek olan bu proje için Milletlerarası I-mar ve Kalzınma Bankasından 18 milyon dolarlık kredi İstenmiştir. Banka uzmanlan projeyi ve inşaat mahallini tetkik etmişlerdir. Hilen Bayındırlık Bakanlığı Ue banka arasında A-merikada tetkiklere devam edilmektedir. Taleb edilen kredi verildiği takdirde, inşaata bu sene başlanacaktır Alınacak 13 milyon dolar Uman İnşasına ve işletmesine lâzım olan makinelere tahsis edilecektir, Aynca her sene bütçeye konacak ödeneklerle de neticenin bir an önce alınmasına çalışılacaktır.
Bayındırlık Bakanlığının İstanbul Umanı tçtn hazırlamış' olduğu avan projenin esasları şunlardır:
Gerek ecuebl mütehassısların. gerekse Bakanlık ilgili daireler mütehassıslarının yaptıkları tetkikler neticesinde İstanbul limanının esas merkezi Haydarpaşa olarak kabul edilmiştir- Bu bakımdan limanın İnkişafı İçin yapılacak faaliyetlerin bilhassa bu mm takada ön plina alınması kabul edilmiştir
Yeni limanın yapılacağı Bay darpaşadan bir görünüş
ilk faaliyet olarak, hâlen Haydarpaşada rıhtım önünde bulunan mende reğta 300 metre Berisinde, paralel olarak ikinci bir menderek inşa edilecektir. Bu menderek sol taraftan Kadıköy iskelesine, mığ taraftan Üsküdar İstikametinde, İleride İhtiyaçlara uygun olarak temdid edilebilecek şekilde İnşa edilecektir.
Gene bu inşaat faaliyetine muvazi olarak hâlen tahmil tahliye İskelesi olan nuntaka İle
Konuk iskelesi arasında, dentao doğrıi takriben 300 metre çıkacak modern clhaüı bir rıhtım yapılacaktır. Toprak Mahsulleri Ofisi de bu rıhtımın gerisinde, Haydapşa lisesi civarında, büyük bir silo inşa edecektir. Silo hâlen Tiirklyede mevcut bulunan siloların en büyüğü ve en modem cihazlarla teçhiz edilmişi olacaktır. Projeleri de hazırlanmıştır,
(Arkası sabite 2 sütun 3 de)
Nuri hoca dün Fransadan döndü
Munzam tiraj hakkı
İsveç bize 1,800,000
Fransada güreşçilerin hocalarını da çalıştırdı — Fransız güreşçilerinin durumu
Nuri Boyiorun karşılayıcılar arasında
Dün Marsllyadan dönen «An- nu da kendi antrenörlerini ve
kara* vapuru saat 15 de Gala-tadaki Yolcu Salonunun önüne yanaşırken bütün gözler, alt ve üst güvertede. İri yapılı bir Adamı araştırıyordu Oüreş federasyonu başkanı Vehbi Emre, umumi kAtlp Sadullah Çiftçi-oftlu ve bazı yakın dost ve akrabalar ellerinde çiçek buketleriyle. Mili! güreş takımımızın •cvimlı antrenörü Nuri Boy torunu karşılamaya gelmişlerdi.
Güreşçilerim i^n bütün dünyaca kabul edU'-n bilgi ro kuF. retlerinde Nuri Horanın azametli payını kim Inkfir eder’ Esasen Fransız güreş îedcraayo-,
güreşçilerini bir müddet çalıştırmak için hocayı bu sebeble davet etmedi mi?
işte, şimdi onu üst güvertede görüyoruz. Üzerinde gri bir pardosü, yüzünde tatlı ve samimi bLr tebessüm var Rıh-tundakliere el sallıyor Vapur yanaştı İskele verildi Fırladım
— Hoşgeldln Hoca. Yo... öyle kolay kurluulş yok. Hele biraz konuşalım.
Karşılamaya gelenlere de:
— Siz no oha bol bol görüşeceksiniz, dedim Lütfedin de şimdilik Hoca bizim olsun. (Arkası 7 mel juıhtıedO
dolar munzam tiraj tanıyor
Ankara 11 (Akşam) — Hükümetimizle İsveç hükümeti arasında yapılan temaslar sonunda İsveç, Türkiyeye 1 milyon 800 bin dolarlık munzam tiraj hakkı tanımıştır. Evvelce Mar-shall plânından istifade edUe-erk tanman 2 milyonluk tiraj hakkı daha sene başından evvel kapanmış bulunduğundan, yeni tanınan tiraj h?kkı tüccarlar arasında memnuniyet uyan dıracak bir durum telâkki edilmektedir.
İlgili mahafilin söylediğine göre, yeni tiraj hakkı memleke-J tin kalkınmasında lüzuml-ı malzeme temini İçin kullanılacaktır.
Ingiliz anavatan filosu
Akdenizi ziyaret edecek ve manevralar yapacak
Londra 11 (APJ— Amirallik da Iresinden bildirildiğine göre, tn-, gUlz ana vatan filosu 28 ocak-ı ta Akdenlzrle yapılacak bir ba-‘ har seyahati İçin hareket Cde-I çektir. Bu ırada 20 ilâ 22 mart aroaında bir de geniş çaplı manevra yapılacaktır Manevrala-. ra Akdeniz iilosu da katılacak-!“•
Nuri özsan
Ankara 11 — Karma komisyon, bugün de Denizli Milletvekili Dr. Behçet Uz'un başkanlığında toplanarak seçim tasarısını incelemeğe devam etmiş ve tasarının heyeti umumlyesl Çizerindeki müzakereyi bitirerek maddeleri görüşmeğe başlamıştır,
(Arkası ıshife 2, sütun 7 de)
Ateş tuğla fabrikası sahibi Cudi Birtek odaların ikiye
ayrrıanruyaca
Ticaret ve Sanayi Odalarına müstakil bir hüviyet vermek maksadıyla hazırlanan yeni bir kanun tasarısı yakında Büyük Millet Meclisinde müzakere edileceği İçin ticaret ve sanayi o-dalanndın ayrı bir sanayi odası kurulması lâzım gelip gelml-yeceği yolunda bir anket tertip ederek ilk cevabı dün neşret -mlştlk. Bugün de Doktor Cudi Blrtekln cevabını neşrediyoruz. Doktor Cudi Birtek «Ateşs tuğla fabrikasının sahibi olan eski bir sanayici ve Bölge Sanayi Birliğinin eski başkamdir.
Sual — Herhangi bir sanayi tnüessesesi, manuılâtuu satarken kanunen ticari sıfat iktisap ettiğine göre, bir mu esse 3 enin ticari sıfat ve sınai sıfat diye I-kl ayn sıfatı olabilir mİ? Bu 1-kl sıfat birbirinden ayrılabilir mi?
Cevap — Bu sualinizi hayretle karşıladığımı saklıy&mıyMi-
ını soyuyor
Dr. Cudi Birtek.
ğım. Bu kadar açık ve sarih bir hakikat üzerinde münakaşa edilmesine şaşmamak kabil değil.
(Arkası 7 ocl sablfede)
Vali Boğaziçinde satıcıları kontrol etli
Bu kontrolda pirinç, lahana ve patates fiatlerinin yüksek olduğu anlaşıldı
Vali, Sarıyer esnafını kontrol ediyor.
Vali ve Belediye Başkanı Pror. Fahreddln Kerim Gökay dün saat 11 de Büyükdereye giderek bir müddet kaymakamlıkla meşgul olmuş, sonra Bariyere geçerek kaymakamla birlikte bakkal, kasap sebze ve mey-vacılan teftiş etmiştir.
Evvelâ Btiyükderede bir bakkalın vitrininde küflenmiş pastırma ve kaşar peyniri göre -rek teftişlerine başlayan vali bu dükkâna girmek İstemiş ise de sahibinin kapıyı kllltltycrek gittiği anlaşılmış ve kendisi o civarda bulunamamıştır. Vali, bu bakkal dükkânının sıkı bir teftişten geçirilmesinin icabetti ğ| hakkında kaymakamın nazarı dikkatini çekerek diğer bir bakkal dükkânına girmiştir...
20-25 kuruştan fazlaya patates satılamaz
tkinel bir bakkal dükkânında dükkân rahibi Ue konuşan vaU ve belediye başkanı, patates çuvalı üstünde 30. pirinç çuvalı üs tünde de 180 kuruşluk ettket bu lunduğunu görerek bunların faturalarını İstemiştir. Bakkal:
— Faturalar oğlumda! cevabını verince vali:
(Arkası 3 üncü sahi (ede)
ııııruesı Fenden emin olmak istiyoruz
Manisa akıl hastahanesi-nc yatırılmışken 2 gün evvel taburcu edilen Sabri, babasının evinde birdenbire tekrar çıldırıp ortalığı ateşe vermiş, kana bulamak istemiş. Babası da onu Öldür -muş.
•Vah vah!» deyip geçecek miyiz? Bu hastayı hastaha-ııeden koyuveren kifayetsiz rapor üzerinde duracak nu-yu?
Köprünün Eminönü meydanı doldurulup oldu bitti hükmüne varıldığı sırada, meydan yine çökmüştür. Bu kadarcık basit işlerde fenden emin olmak istiyoruz., İlerde, millet ölçüsünde asılara nasıl kolumuzu uzatırız? Yahut Üskiidarla İstanbul arasındaki denizaltı köprüsünden veya deniz üstü tünelinden nasıl geçeriz?
Seçilecek yeni Millet-vekillerile beraber mayıs sonunda toplanması fikri ekseriyette
Ankara 10 — Son günlerde partilerde cereyan eden faaliyetlere göre, yeni seçimlerin LL vaktinden evvel yapılacağı ge-Q rek C. H. P.. gerek D P v û_ ğer muhalefet çevreler ince CXI
M—
Mecliste de seçimi yenilemek O kararını vermek h'i-usunda umumi bir temayül müşahede e- O dilmektedir. ”
Diğer taraftan günün alâka- l— sim üzerine çeken bir mesele 0 de, C. H. P. kurultayının seçimden önce mi. sonra mı toplana- 0 cağı hususudur. C. H, P, divan 0 üyelerinin büyük bir kısmı ku-ıt rultayuı seçimden sonra top-tanınası fikrindedirler, Bu nok O tanın bugünlerde nesin nlr ka-_ rara bağlanacağı anlaşılmaktadır. J±5
Şimdiki halde kurultayın ye- CÜ ni seçilecek müietvekillerile be 0 raber mayu sonunda toplan-/\ ması fikri ekseriyette görülmek'**' tedlr.
Bir ihtimale göre bugünlerde parti meclis grupur.un da bu husustaki mütalâasına müracaat edilecektir.
S2
Güvenlik Konseyinde Çin yüzünden ihtilâf
Sovyet temsilcisi Malik milliyetçi Çin temsilcisini tanımadığını söyliyerek
Konseyden çekildi
Londra 11 (S) — Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Milliyetçi çin delegesi Tslang’ın başkanlığında toplanmış, Sovyet temsilcisi Malik, Milliyetçi çin temsilcisinin çini temsil etmek salâhiyetini haiz olmadığını Ueri sürerek konseyden çıkarılmasını tstiyen Komünist Çinin talebini desteklemiştir. Konsey başıcanı Tsiang, teklifin âzaya tevzi edildikten sonra müzakere edileceğini söylemiş: fakat Sovyet temsilcisi derhal müzakere talebinde ısrar etmiştir. Bunun üzerine Tslang, teklifin sonra müzakere edilmesi

hak kındaki tezini oya koymuj ve teklifi 2 muhalif ve 1 müstenkife karşı 8 oyla kabul edil* mlştlr. Bunun üzerine Sovyet temsilcisi Malik, konseyi terk-etmlştlr. Hindistan, reye Lştlr&k etmemiştir, Sovyet Rusyamn teklifi, konseyin perşembe günkü toplan tısında görüşülecektir.
Sovyet temsilcisi Malik İngiltere * komünist Çin siyasî münasebetleri güçlükle kurulacak
Londra 10 'AA.) — AFP: İn-gllterenin Komünist Çin hükümetini tanıdığına dair verdiği (Arkası sa-bife 2 sütun 7 de)
— Aylardan beri paraırfr vermiyorsun.
— Vereceğim yahu!
— Anlaşıldı, sen de ümidini Margal yardınuna bağ* lamışsınl,
4


Sahile 2
Çarşı gitti, kavga bitti
Sahaflar çarşısı yandı.. İstanbulun şirin, kendine mahsus şahsiyeti ulan bıı eski kitap pazarı, belki kurulduğu gündenberi yangın tehlikesi altında idi. Ahşap bir çarşı, hele içi kâğıt dolu olursa, bir tarafından tutuftuğıı zaman çorap söküğü gibi yanar, kül olur. Bunu bilmek için de itfaiye müdürü olmaya lüzum yoktur. Sahaflar çarşısına girip çıkanlardan hiç olmazsa yü«bin kişi bu çarşının günün birinde yanıp gideceğini düşünmüş, hattâ düşünmekle de kalmamış, söylemiştir. Gazete kolleksiyonları karış tırılsa sahaflar çarşısını yangından korumak üzere tedbir alınmasını tavsiye eden kimbilir kaç yazı bulunur?
Ne yazık ki, biz, İm türlü yerleri yanmaktan kurtaracak kadar eline çabuk insanlar değiliz. Yanacak! yanacak! derken günün birinde yanıp kül olduğunu görüyoruz. Tek tesellimiz şudur: «Biz yanacağını evvelden söylemiştik. Dinleyen olmadı!»
Ama bu sözlerin on paralık değeri yoktur.
Sahaflar çarşısını tehdit eden tehlikeyi, gideceğine yakın Doktor I.ûtfi Kırdar görmüştü. Beyazıd kütüphanesi yanındaki harap hanı evkaftan alıp, beton dükkânlar vaptirip sahafları buraya nakletmeyi düşünüyordu. Hatırımda kaldığına göre evkaf buna razı olmadı. Yazışmalar çizişmeler başladı ve o şunu dedi, bu bunu dedi. Sahafların kurtarılması formalite hazretlerinin. tenbel ellerinde tıngır mıngır sallanırken serseri bir kıvılcım o canım eski eserler hâzinesini sahifei A-lemdcn sildi, süpürdü.
Belediye ?le evkaf arasındaki ihtilâf da böylece sona ermiş oldu. Yorgan gitti, kavga bitti.
Şevket RADO
Sütlüce
patlaması
Dâva 23 şubata talik olundu
Sütlücede bir çok can kaybl-le neticelenen Nuri (paşa) silâh ■ fabrikası infilâkından dola yı nanik olarak ikine! ağır ce-
AKSA 1.Î
11 Ocak 1950
SabahGazeteleriNe Diyor?
iktidarı ikaz
Selim Rafcıp Emeç, SON FOS TA'daki baş makalesinde Ankara Demokrat Parti kongresinin verdiği kararların sarih olduğundan bahisle diyor M:
•Şimdi bu açık durum karşısında İktidarın, bir defa daha başvuracağı tabya; Demokrat Partinin, umumi seçimler arifesinde. iktidar üzerinde baskı yapmak için, bir seçim şantajına teşebbüs ettiği iddiası olacaktır kİ, bunun da ne derece yersiz vc haksız kaçacağını, durumun bizzat kendisi göstermektedir.
Bu şartlar karşısında Demokrat Parti de; yeni seçim l?ri kaşanabilmek için bir takım kuşku
verici hareketlere tevessül
eden İktidara, kendi zaviyesinde ve tamamile haklı olarak, icap eden İhtarı yapmış ve iktidarın seçimlerde zor kullanıp baskı yapmaya tevessül etmesi takdirinde, bil mukabil göstereceği demokratça mukabelenin şeklini bildirmiştir.
Siyasi muhalefet alanında bundan daha dürüst ve temiz bir ikaza nadir Taşlanmıştır.»

Demokrat kongrenin öğrettikleri
YENİ SABAH, başmakalesinde Demokrat Partinin Ankara kemeresinde verdiği kararlan tasvip ederek diyor ki:
«■Demokrat Parti, yeni seçim kanunu çıktıktan sonra yapılacak intihaba İştirak edecektir.
Hattâ şimdiki kanun baki kalsa bile yine seçimlere katılacaktır. Ama lıer iki şıkta da iktidar, 1946 daki oyunları ve zorlamalan tekrarlamağa teşebbüs ve o yolda hareketlere tevessül ederse muhalefetin — kalabalık bir milletvekili kütlesi elde etmiş olsa bile — Büyük Millet Meclisine iştirak etmemesi çok mümkündür. Seçimler sırasında da kanunsuz hareketler pek bariz olursa ln-tlhnbatı boykot eylemesi İhtimal dahilindedir. Yani 1946 da yapılmayan hareket bu defa yapılacaktır
İstlşari kongrede, vasiyetin böylece açıklanması, hi çde fena olmuş değildir. Vazıh ve nurlu durumlar dalma demokrasi lehine kaydedilir •
Çervenkov Bulgar idaresini eline aldı
Pravda gazetecinde neşrettiği makale, Bulgar Başbakanın Dimitrovun akıbetine uğrıyacağını gösteriyor
Londr» 11 (Nafen) — Buiga-rlslanın bütün idaresini Çcr-venkovun eline almak üzere oi duğu hakkmdakl haberler teey yüd etmektedir. Dun Sovyet bolşevlk partisinin resmi gazetesinde çıkan bir yazısında Çervenkov Bulgaristenm Mos-kavaya ve S t alin e bAgldığındim uzun uzadıya bahsetmiş vc Sofya hükümetinin efendisi staUnln emirlerine itaat edeceğini belirtmiştir.
Soysal
Kara kış
Belediye
lara göre, seçimlerin çoktan sona ermiş oltnasraa rağmen Bulgar kızıl Liderleri elan yeni hükümet etrafında bir Bulaşmaya Taranvumşlardir; Çırııdikl halde bunların tabirleri İle çarpıştıkları ve kati temizlik sona erdikten sonra neticenin belli olacağı apiMütıakitrlır. Umumiyetle.İyi batnı irifta kay nııklar bir vakitler gözde olanlardan İç İşleri bakanı Anion YûugOvun şimdi gö’.den düştüğünü ve bu komünistin Krı-m-linln emri İle Çerveı.kov tarafından. ortadan kıildıyılacoğı t ahmin edilmek t edri.
Pravda gazetesinin Çerv kova böyle ehemmiyet vermeşi vc Moskova radyosunun bu makaleyi uzuu uzadıya yayınlaması Bul garla tanda beklenen değişiklikler hakli vermektedir.
profesörler
Ankara 10 — Komünizm propagandası yaparak görevlerini
» »anut OIsrM IKır.eı «pr — „ MİMmk.Un sanık 3 “ Wbbm«lne «rt «'“™? ötretlm üyesinin 3 üncü asliye EenCTal Huajta dlmmal(ırına buBİn
Emir Erlület De fabrikanın kap süthane şefi Seyit Al Oral’ m duruşmasına dün devam edilmiştir.
Geçen lik oturumda sanıkların sorguları yapılmış olduğundan bu celsede dâva dosyası meyanıııda bulunan ehlivukuf. İtfaiye adli tabib. morg, emniyet, hâdise yerinin temizlenmesine tat zabıtlar, fabrika idaresine ait bazı evrak okun- ' muştur.
Sanıkların avukatları ehli- | vukuf heyetinin şahit olarak dınlenmtı İni istemişler, mah- 1 keme evvel emirde ehlivukuf ve emniyet raporlarına dair itiraz larUe çağrılmalarını istedikleri ehlivukufa sorulacak sualle-rln bir dilekçe halinde tesbit edilip mahkemeye vermelerlhl kararlaştırarak duruşmayı şubatın yirmi üçüne bırakmıştır.
de devam edilmiştir Bugünkü duruşmada Porf. Pertev Naili Boratav müdafaasını yapmıştır. 130 sahlfe tutan müdafaanın okunması 4-5 saat sürmüştür.
Boratav bu müdafaasında şahitlerin ifadelerini tahlil etmiş, aleyhinde bulunanların büyük bir kısmıma kendisini tammı-yan bir tek satırını bile okumamış kimseler olduğunu söylemiştir. Müdafaasının son bölümünde ise itham edildiği maddelerin mevzuu olan makalelerin tahliline geçmiştir. Türkçülüğü ve Namık Kemalin mllll-. yetçUiğini tenkid etmiş olmakla ı itham edildiğini söylemiş, haddizatında bu fiillerin bîr suç | sayılamıyacağını belirtmiş ve ı savcının talebine uyularak be-raet ettirilmesini istemiştir.
Duruşma NLyazi Berkesin müdafaasını yapmak İçin bir güne bırakılmıştır.
A.) — C. H. P. Meclis Grupu Başkan vekilliğinden :
C- H. P Meclis Grupu Genel kurulu bugün (10.1.1950) Trabzon Milletvekili Faik Ahmet Ba-rutçu'nun başkanlığında açık olarak toplandı-
Maraş bağımsız milletvekili Emin Soysal'ın partimize kaydedildiği hakkında Genci sekreterliğin yazısı Başkanlıkça genel kurula bildirildi.
Gündemde başka konu olmadığından, oturuma son verildi.
Ankara 11 — C. H. Partisine giren müstakil Maraş Milletvekili Emin Soysal, Parti Grupun-da söz alarak, partiye intisabının sebeplerini anlatm:şWe demiştir kİ:
«Bu yaz Elbistan dağlarında gezerken, dünyada mühim bir hâdise oldu: Sovyet Rusyada al tom bombası patladı. O zaman kendi kendime her türlü işlerin teferruatta kaldığını düşündüm ve işte, memlekette bir birlik halinde çalışmanın doğru olu-cağına kanat getirerek bu partiye girdim.» .
Yıldızell 10 (AA) — Bir haftadan beri yağmakta olan kar. ilçemizde bütün yolları kapatmıştır. Çamlıbel dağına 2 metreyi mütecaviz kar yağdığı İçin Sivas - Tokat şosesi kullanılmaz bir hale gelmiştir. Yolun açılması için kar makineleri kullanılmak suretiyle gayret sar-fedilmektedlr. e
İlçeye 10 kilometre mesafede olan Kızılkoye gitmekte olan İki köylü, köye 2 kilometre kala soğuktan donmuş ve cesetleri birbirlerine sarılmış halde bulunmuştur.
başka
Yanlışlıkla kezzap içerek ölmüş
Kadıköyde Moda caddesinde bakkal Fotl'nin yanında çıraklık eden on bes yaşında Hüseyin yanlışlıkla kezzap ■amile lehlrlmerek öfeOylür. ^âthi>râl“diin Tahkikata Kadıköy savcı yar- 21,45 de dımcılanndan Şerafeddin Ye- „
nen e) koymuş olup, ceset mor-' mângtadânmı çıtaığı' ga kaldırılmşıtır. |___________.............
On beş yaşında bir çocuğun van77ünrttZdir. Saat 24 e ka-oiumu intaç edecek derecede devam eden yangından tayanızı ıkla kezzap içmiş bulun- mamen yanan binanın sigortalı ması müstebat görüldüğünden ■ ■ -
soruşturmaların derinleştirilmesine lüzum görülmüştür.
Bir çorap imalâthanesi tamamen yandı
Rızapaşa yokuşunda 23 numaralı Şark hanı ikinci katında içmek N-ıtrecldin Kaymak'a ait çorap > » (- . .... gece saat
tamamen yanmıştır.
! Yangının elektrikten mi yahut luaııguûûuı un çMÛlğl hODÜZ 1 anlaşılamamıştır. Tahkikat de-
949 yılı şeker kampanyası sona erdi
Ankara 11 (Akşam) — 949 şeker kampanası dün akşam saat 24 den İtibaren fiilen sona ermiş bulunmak'adır, Gelen haberlere göre Eskişehir fabrikası diin akşama kadar pancar alımın» devam etmiştir. Kati şeker istihsali bugünlerde ilân edilecektir.
Mısır, Suriye’ye avcı uçakları verdi
Şam 10 (A A > — AFP: Mısır tarafından verilen 20 avcı uçağı Şama gelmiştir. Bunlardan başka 20 uçak daha beklenilmektedir.
olduğu anlaşıImıştır.
İstanbul limanı
Ziraat makineleri yakıt vergisinden muaf
Ankara 10 — Ziraat âlet ve >c . makineleri kullanan çiftçilerin arkadaşı dün şehrimize gelmiş! y^11 vergisinden muaf tutul-tir. Heyet bir mûddettenberi maları yolunda verilen karar şehrimizde bulunan Kıbrıslı I büyük bir sevinç uyandırmıştır, temrilcilerle temas ederek önü-,Bu karara nazaran çlftçlleriml-müzdeki pazar günü İstanbul 26 mazot litrede 3 ku
Eminönü Haikevinde Kıbrıs ru* Pdroi de 60 para İndirU-için yapılacak akademik top- olarak vcrllecekUr.
lantıya heyeti davet etmiştir. Kıbırslı temsilciler bu daveti memnunlukla kabul etmişlerdir.
Kıbrıs için yapılacak akademik toplantı Ankara 11 (Akşam) — Milli
Türk Tıp Birliği başkanı ve üç
ölen bir kadın yüzüğü çalınırken dirildi
Londra 11 (Nafpn) — Abe-ryslwylh'te geçenlerde ölen bir kadının sonradan dirildiği bildirilmektedir. Bu kadın, öldüğü vakit onun parmağında gayet kıymetli bir yüzük olduğunu bilen hizmetçisi, bu yüzüğü
Sovyetlerde atom infilâkı
Londra 10 (AA.) — Evening News adlı akşam gazetesinin bUdlrdlğlne göre. Rusyada son zamanda vukua geldiği İddia1 Çalmayı kararlaştırmış ve o ge-olunan atom infilâkından mü-!ce mezarlığa gitmiştir. Hlz-tevellit radyoaktiviteyi ölçmek yüzüğü çıkarmakta zor-
üzerc İngiliz hava kuvvetlerine]luk çekince bunu kesmeye karar mamup ve özel surette teçhiz vermiştir. Fakat bu sırada ölü edilmiş uçaklardan mürekkep kadın yerinden kalkmaya baş-bir filonun hâlen yüksek İrtifa-1 lamış ve bu vaziyetten fena lanla faaliyette bulunduğu halde ürken hizmetçi kadın hakkmdakl haberler İngiliz kaçmıştır. Evine dönen kadını Hava Bakanılğınca ne teyit, ne Bören kocası da düşüp bayıl-de tekzip edilmekledir. |nuşür.
(Baş tarafı 1 inci sahifeılc)
tik faaliyet olarak yapılacak olan bu üç kısım inşaat bittikten sonra İstanbul un ekonomik ve sosyal hayatında mühim İnkişaflara seoeb olması beklenmektedir ki. Derideki faaliyetlere mikyas olacaktır. Şartlar elverişli olursa büyük projenin diğer tasımlan da kısım kısım tahakkuk ettirilecektir. İkinci kısım faaliyette, mendereğin Üsküdar cihetine uzatılması ile ikinci bir denize uzanan rıhtım inşası vardır.
Bakanlık. İstanbul liman inşaatı için Haydarpaşa tesislerini ön plâna almakla beraber, gerek Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankasından alınacak para, gerekse bütçeden ayrılan ödenekle Sirkeci, Tophane, Sahpazarı rıhtımlarını da ıslah ve tâmlr ettirecektir. Ayrıca 10 yıllık liman inşaat programına dahil olan işlerin bir kısmını da tahakkuk ettirecektir. Bu arada Ereğli, Trabzon, İnebolu. Mersin. Samsun, İzmlrde Alsancak, İskenderun nhtım ve limanlarını ıslah edecektir. Fakat 18 milyon dış kredi yalnız Haydarpaşa, Samsun,.
Artvinde şiddetli bir kar fırtınası hüküm sürüyor Artvin 10 (AA.) — Burada yıllardan beri görülmemiş şiddette bir kar fırtınası hüküm sürmektedir. Şehir merkezinde karın kalınlığı bir metreyi bulmuş ilçelerle telefon muhaberatı tamamen durmuş, elektrik hatları yer yer ve telgraf muhaberatı kısmen ârıza göstermiştir.
İlçelerle her türlü münakalât kesilmiştir. Denizle muvasalayı temin eden Hopa - Artvin dağ yolunda karın kalınlığı iki metredir. Kar, devamlı olarak aralıksız yağmaktadır.
îstanbulda da kar yağmağa başladı
Bu sabah saat fi dan İtibaren şehrimize hafif hafif kar yağmağa başlamış ve saat sekiz burukta kar yerde ve klremit-iiklerde tutmağa başlamıştır. Hararet sıfırın altında bir derecedir.
Daimi encümende tetkik edilmekte olan Belediye bütçesi şubat başında toplanacak olan umumi mecliste müzakere edilecektir. Bu senekl bütçeye halk dilekleri arasında bulunan yolların İnşasına sarfedilmek İçin İta milyon lira tahsisat konulacak. Bununla Sultanahmet ve Fatih meydanları tanzim İle Şişil - Biıyükdere asfaltı genişletilecektir.
Bir milyon lira da Taksimde İnşa edilen Tiyatronun kaba inşaatı için ayrılacaktır. Ayrıca yeni bütçede umumi pazar yerlerinin çoğaltılmasına, mezbahadaki soğukhava depolarının ıslahına ve yeni seçimlere lüzumlu tahsisatlar da konulacaktır.
Perşembe günü istifasını vermesi bekleniyor

Yaman bir kadın
Evlendiği gece, kocasından neler istemiş?
Nevyork 11 (Nafen) — Tom Turman isminde birisi mahkemeye başvurmuş ve boşanmak istediğini söylemiştir. Tom Turman neden boşanmak İstediğini şöyle anlatmıştır :
«Evlendiğimiz gece karını -sabaha kadar oturdu ve benden şu üç şeyi istedi:
1 — Bütün mal ve mülkümü kendisine devretmem,
2 — 3500 sterline kendimi sigorta ettirmem ve sigorta poliçemi kendisine vermem.
3 — Kendisine hediye olarak bir tabanca almam.»
Tom Truman bütün bunları istiyen kadından hayır çıkmı-yacağını kestirdiğini ve bunun İçin de mankemeye baş vurmayı kararlaştırdığını sözlerine 1-lâvc etmiştir. Mahkeme derhal boşanma kararını vermiştir.
içişleri Bakanı Balıkesir’de
Bursa 10 — içişleri Bakanı Emin Erişirgil. bugün Karacabey harasını ziyaret ettikten sonra Balıkesir'e müteveccihen haradan ayrılmış ve akşam geç vakit Balıkerire vâsıl olmuştur
Bakan, yann Balıkesire atatı-Mersln inşaatları için lüzumlu I lacak olan Altıntaş suyunun makine ve malzemeye sariedlle- şehre verilişi töreninde hazır tektir. | bul unacaktır
Roma 10 (AA) «Reuten:
İtalyan Kabinesinin çok uzun zaman önce hazırlanmış bir plân gereğince, perşembe günü istifa ederek gelecek hafta başında yeniden kurulmasına intizar edilmektedir. Başbakanlık sözcüsünün bildirdiğine göre, İstifa hakkındald kat i karar kabinenin yarın yapacağı toplantıda alınacaktır. Bununla beraber kabinede pek az değişiklik olacağı sanılmaktadır Bu istifa karan, sağ cenaha mensup üç Bakanın, partilerin de çıkan anlaşmazlığı halletmek maksadlyle muvakkaten vazifelerini terketmelerl üzerine yani üç ay evvel alınmış bulunmaktaydı.
Fahrî Kurtuluşun Cumhuriyet gazetesi aleyhindeki dâvası
Rize millet vekili Fahri Kurtuluşun. Büyük Millet Meclisinde ve Parti Grupunda Cumhuriyet gazetesi ve sahipleri hakkında sarfettiğl bazı sözler dolaya İle gazete tarafından ya-( pılan neşriyat Fahri Kurtuluş, ve savcdık tarafından hakaret! mahiyetinde görülerek gazete sahipleri Nadir Nadi. Doğan I Nadi, yazı işleri müdürü Cevat^sesi İhbarından sanık Reşad Fehmi ve Ankara muhabiri ,Aydinlinin reddi hâkim talebl-
Mekk! Salt aleyhlerine hakaret nln son olarak Keskin Ağırce-dâvosı açılmıştı. Uzun müddet-' z» mahkemesince dc reddedil-tenberl asliye yedinci ceza meri üzerine Aydınlınin duruş mahkemesinde devam eden bu masına önümüzdeki pazartesi dâvanın duruşması dün bilmiş günü saat 14.30 dan İtibaren ye ve Fahri Kurtuluşun sözleri nlden devam edilecektir, talılrik mahiyetinde kabul edilerek sanıklar birer ay onar gün müddetle hapse mahkum edilmişlerdir.
Hâkim, yalnız Mekkl Sald’in cezasını tecU etmiş, diğerlerini tecil etmemşitir.
Söz alanlardan Ahmet Oğuz, tasarıya konacak hükümlerle adli teminat meselesinin halledil meşini, Demokrat Partiden Nuri Özs3n ise yeni hâkimler kanunu, hâkimlerin emeklilik kanunu ve iller kanunu aıtaoa dururken adlı teminattan bahsetmenin doğru olmiyaCaguıı söylemişlerdir. Kemal Zeytln-oğlu, kanunda hâkimlere verilen salâhiyetin 'ağlığı ‘tilerinde durmuştur.
Bu görüşmelerde birinci madde üzerinde duran milletvekillerinden bazıları seçimlerde nısbl temsil us ulu p ün memleket menfatlerlne daha uygun olacağını iddia etmişlerdir. Diğer bir grup da ekseriyet usulünün memleket realiteleriyle tamamen bağdaşacağını söylenişlerdir.
Aydınlı’nın muhakemesi Ankara 10 — Suikast
hâdl-
BORSA
D. P. kongresinin tebliği
Ankara 11 — Demokrat Parti istişare kongresinde bulunmak üzere şehrimi» gelen delegeler bugün illerine dönmeğe başlamışlardır.
Genel İdare kurulunun istişare kongresinin çalışmaları hakkında yayınlıyacağı tebliğ bugün basına verilecektir.
Özalp faciası hakkında askerî yargıtaym karan
Ankara 11 (Akşam) _ Özalp İlçesinde 33 vatandaşın kurşuna dizilmesi hâdisesiyle alâkalı olarak Genelkurmay Askeri mah kemesinde muhakeme edilen e-mekll orgeneral Mustafa Muğlalı ile arkadaşları hakkında verilen vaalfeşlzllk kararının Askeri Yargı tayca incelenmesi bitmiş ve savcı İddiasını serdet-miştlr. Yargıtay kararım bugün verecektir.
Avusturya ile «ulh yine askıda kalıyor
Vaşington 11 (AF) — Ayân meclisi Dışişleri komisyonu baş kanj Tom Connally. Avusturya barış şadlaşması hakkında henüz hiç bir katiyet mevcut olmadığım söylemiş ve Dean Acheson son izahatına atfen, «güçlüğün her zamanki gibi Busyadan geldiğini» ilâve et-
Iılanbul BorwiM-nın IC/l/lSSO lUllVrl
Ç £ K L a *
Kapanı,
l-(sf>(ir» 1 Sterlla 7S1
New Vork lOODçlar 21» -
Cari» iea Franın F. U NU
SlCBholm 1W İsveç Kr 44 12»
Cenevre 100 İsviçre r «4 03
Anıreleröanı 100 riorln naaso
Brüksel 100 Belçika V. ■M
l.lzbon 100 Bskudcs 0.13 JB
ESHAM VE TAHVİLAT
% J TA İZLİ TABVİLLEB
Slv» . Errurum ı 20 65
Sivas • Erzurum 1-1 20 65
İMİ Demiryolu 1 X Sû
1941 Dcnıtryo’u II 21.t»
İMİ Demiryolu İM 21 —
Milli Müdafaa 21-
Milli Müdafaa II 21 M
Milli MOdAfM m 21 20
Milli MOdafaa IV 20.75
% ■ FAİZLİ TAHVİLLE»
Kalkınma ı r.-
Kalkınma 11 9725
Kalkınma LU 90»
M8 IrtlkrazJ 1 97 —
'•48 istikran 11 •J —
I1Mİ Demiryolu 97—
1049 İstikrazı L Fl. ~
%, 1 FAlZLİ TAJTVtLLCn
iten Eınm 23
1930 ikramiyeli 21JS
Milli Uüsstaa 20.»
Demiryolu TV 162
Demiryolu V ».90
% M FAİZLİ TAHVİLLE»
04« tahvili 94 »
ANADOLU DEMİRYOLU GRUPU
Tahviller b» 101,-
Hisse «ııeuerl •*> •3.—
Mûmeell »enel M—
ŞİRKET HİSSELERİ
Merkez Bankası ısı.—
İl Bankanı 25 -
T. Ticaret Bankası S I
ATsIan Çimento
8ARBAFI.ARDA ALTIN |
analar
Gulden 40.9ü ’
Tllrk Uma 4240
Sterlin 31-
Külce U21
RcaM te.-
Neticede birinci tpad.de. «ekseriyet usulüne göre» cümlesinin ilâvesi suretiyle kabul edilmiştir.
Bu maddiye göre, seçimlerde ekseriyet usulü tatbik edilecektir.
ikinci madde seçim çevrelerinin II olarak tesbit edildiğini belirtmektedir. Bu prensip de aynen kabul edildikten sonra 3 ün cü maddeye geçilmiştir Hükümet tasarısında »00 seçmen» her köy bir sandık birliği kabul edilmekte ve 8 kilometre içindeki köyler de bu birliğe dahil e-d ilmekteydi.
Komisyondaki görüşmeler sonunda nüfusu 150 den fazla olan her köyün bir sandık bölee-si olması ve ve nüfusu 150 deı az olan köylerin en yakın köylere bağlanması kararlaşın ıstır.
Böylece hükümet tasarısındaki 3 üncü madde yeniden kaleme alınmıştır. Müzakerelere bugün de devam edilecektir.
Güvenlik konseyi
(R>5 tarafı 1 inci sahile de)
notaya karşılık. Çin hükümetince gönderilen cevap, Londra-da İncelenmektedir-
İlk bakışta Çin Komünist hükümetinin Büyük Britanya İle diplomatik münasebetler tesisi hususunda gösterdiği arzu m em nunluk vermekte İse de Çin'in cevabında göze çarpan veciz eda, bir takım tahminlerin ueri sürülmesine sebeb olmaktadır.
Dışişleri Bakanlığında İyimserliğe yer verilmemekte ve iki memleket arasında diplomatik münasebetlerin tesiri için görüşmeler başladığı zaman Komünist Çin hükümetinin Londra tarafından zorlukla kabul edilebilecek bir takım şartlar i-lerl sürmek niyetinde olduğa sanılmaktadır.
Çinin cevabı Londraya vardığı sırada Pekin radyosunun İngiltereli in emperyalist riyasetine karşı hücuma geçtiği ve Dışişleri Bakanlığı müsteşarı May-hew'in son beyanatını bahis mevzuu ettiği İngiliz çevrelerinin dikkatinden kaçmamıştır. Bilindiği gibi. Mayhew. bu beyanatında Mao - Tse Tung hü-! kümelinin tanınması Çindr hüküm süren re.iımir, tasvibi mek olmadığını söylemiştir
[AKSAMfl^AKŞAM^
Çok kimse altın rayiçle ortalığı kontrol eder. Bil -mem, ne dereceye kadar doğru ölçüdür? Bense, renç-ber yevmiyesine ehemmiyet veririm. En esaslı miyarlardan bir odıır.
Geçen sene rençbcr yevmiyesi İstanbıdda ortalama dört liraya yükselmişti. Yeni üniversite binasının ü-cüncü katı yapılırken iki, >-ki buçuk lira idi. Evvelki sene, tuğlada çalışan rençbcr-ler. vasati üç lira alıyorlardı. Demek, geçen sene, İn • sanlarımızın yaşama seviyesinde bir düzebne olmuştu Bir bakıma da siz buna pa ■ halılık âmlb diyebilirsiniz.
Nâçiz vasıtalarımla şimdiki müşahedem, rençbcr yevmiyesinin dörtten üç buçu -ğa düştüğüdür. Daha da düşeceğini sanıyorum; zira, köylerden şehirlere çok ge tenler var.
— Bir odacılık? bir kapıcılık? fibrikalarda bir iş?
- diye aylarca han köşele • rinde, akraba kapılarında süründükten sonra, seyyar satıcılığa, yahut rençberliğe katlanıyorlar.
Seyyar satıcıların da sayısı, yine benim tahkikime göre çoğalmıştır. Günde iki yüz simit satan bir simitçi, son günlerde yüz tane sa ■ tar olmuştur. «Halkın gıdası standardını yükseltti de, artık üzünılii keyk revaç bu luyor, simit istihlâki düş -tü! • denemez. Satıcılar çoğaldığından her birine İsa ■ bet eden kâr n is be t i azalmıştır.
Seyyar satıcılıkla rençbcr-lik, en alt tabakanın geçim yükünü çeken çifte beygirden behridir. Bunlar üzerinde incelemelerde bulunmak, İnsana çok şeyler öğretir; memleket ahvalini düşünmeğe bizi sevkeder.
İmdi, rençberle, seyyar satıcıların vaziyeti hiç parlak olmadığına, ufukları da kapandığına göre, evvelâ köyün hâli, sonra da, şehir fi-karasının maişeti kötüleş! • yor. Bunların yıpratıcı istismar edilişinden doğacak bir umumi ucuzluk ise, yerinde dursun.
Belediye işletmeleri
Mütehassıslar ıslaha muhtaç üç nokta buldular
Beletüyenin. elektrik, tramvay ve sular idaresinin işlerini ted-kik ettirmek ve daha rasyonel çalışmalarını temin etmek üzere tsvlcreden davet ettiği üç mütehassısın memleketlerine döndüğünü yazmıştık. Mütehassıs profesörler giderlerken belediyeye bir muhtıra vermişlerdir. Muhtırada işletmeler ted-kik edildikten altı ay sonra esas raporun verilmesi kararlaştırıldığı halde Türkiyede kendilerine gösterilen yakın alâka ve bilhassa gazetelerin belediye işletmelerinin bir an evvel ıslah edilmesi hususunda gösterdikleri arzu üzerine esas raporun iki ay sonra gönderileceği, belirtildikten sonra deniliyor ki:
«— İstanbul da tedkik ettiğimiz belediye işletmelerini daha az ehil kimseler tarafından idare edilmekte olduğunu tahmin ediyorduk. Halbuki memnuniyetle gördük kİ İş başında münevver bir kadro var. Yalnız idarenin arzu edildiği şekilde olmadığını anladık, işletmede ıslah edilmesi icabeti en hususlar üç noktada toplanabilir:
1 — Mevzuat meseleleri. Evvelâ tarifeler iktisadi bir zihniyetle hazırlanmamış. Mubayaa işleri de kazanç temin etmesi icabe-den bir müessese zihniyetiyle yapılmamıştır. Binaenaleyh idarelerin statü ve rejimlerinin yeniden tesbitı teabetüğl gibi mevcut kanunların da gözden geçirilmesi İcabeder.
2 — İşletmelerde rasyonel bir çalışma mevcut değildir. Kırtasiyecilik pek fazladır.
S — Bütün İşler ticari bir müessese zlhniyetlle yeniden ele alınmalıdır.*
Mütehassıslar bu üç esas İçin teferruatlı ve mufassal raporlar hazırlayarak iki ay İçinde belediyeye göndereceklerdir. Ayrıca muhtelif kanun metinleri de kaleme alacaklardır. Belediye bu tasarıları meclise sevkettirmek imkânını arayacaktır

Mektebini ve askerliğini bitirip, yahut fabrikasından çıkarılıp, yahut köyünde ge-çinemiyerek İstanbula gelip maişet arayanların sayısı o kadar çoğalıyor ki. biz iş başındakiler hu müraacatterı ister istemez farkedîyoruz.
İstanbul da, çalışma bakanlığının bir (iş ve işçi bulma müdürlüğü) vardır. Son denemeyi dün yapıp evsafı mükemmel birini, tavsiye mektubu ile gönderdim. Tak dır için: o Ne suretle çalıştığın tv.ı vc uğradığınız müşkülâtı anlamak ü2ere, ayrıca ziyaretinizde bulvnaca -ğım. Telefon numaram şudur, müsait zamanınızda haber veriniz.» dedim.
O derece mahmul bir haldeler ki, gönderdiğim adama sadece, «tş yok,» demekle iktifa etmişler.

Bununla beraber, memlekette iş olmadığını havsalamız almıyor. Ancak, teşki -tatlanmağı beceremediğimizi havsalamız alır. Hepimizin bin türlii ihtiyacımız mtv cut bulunduğuna göre, bin türlü iş var demektir. Bunları yapmak üzere manen, maddeten teşkilâtlanmak, bü tün işsizler kapılanır; istih -«İlerini mübadele etmek suretile vaşarlar. - İşte bir millî laalivct programı.
Bunu, yakın tarihte dev Irkilik şekli le yapanlar olmuştur. Liberal iktisad çer ■ çevesi içinde de bu program bazı memleketlerde tatbik c-dilebiliyor. Hitler. Mussolinı Ruzvelt, S t alin. daha küçükler. zaman zaman, yarı romantik, yan realist iktisat tiplerini tecrübe etmişlerdir: İş hacmini büyültebil-inişlerdir; svrı yollardan gidip ayni neticede birleşmişlerdir.
Bizde de niçin helva yapıp yemeyiz? Nihayet birçok istihsal unsurları ve insan ve İhtiyaç hep mevcuttur. Vc nihayet, bütün hak ve hürriyetlerin en bnşında, Türk vatandaşımn çalışabilecek haldeyken maişetini temin edecek derecede çalışabilme-
Y eni yıl rekoltesi ve
buğday durumu
Ticaret Ofisi Umum Müdür vekilinin verdiği izahat
Toprak mahsulleri ofla! İa- ( lanbul bölge müdürü ve Ticaret ofisi umum müdür vekili Enver Güreli dün kendisiyle görüşe a arkadaşımıza muhtelif meseleler hakkında malûmat vermiş ve ezcümle demiştir kİ:
Yeni sene mahsulü
«— Yeni rene ekinlerinin çok ümit verici olduğunu, havalar müsait gittiği takdirde - kİ bugüne kadar vaziyet müsbet-tir - önumuzd'.'Jd sene bol bir rekolte İdrak edeceğimizi söy-UyeMlirten. Esasen teşekkülümüzün hububat stokları yapması ve aralıksız olarak buğday ithal etmesi ve buna inzima-men havaların müsait gitmesi, müstahsilin elindeki malın piyasaya akmasına sebep oldu. Bununla beraber îstanbulun ve diğer şehirlerin iaşesine devam ediyoruz. Piyasaya arzediien mal miktarı îstar.büiun iaşesini karşılıyacak miktarda değildir. Fakat «döküm ayı» tâbir, ettiğimiz Nisan ve Mayıs ayla-tında havalar müsait giderse . piyasaya daha çok mal arzedl-leceğlni kuvvetle umuyorum. Bundan başka İstanbul» Ana-doludan un gelmeye başlamış ve bir, iki ay önce Karadentze an gönderirken bu sevklyat bugün durmuştur, I
Bütün bunlar, buğday tlatla-rının düşmekte olduğunu gösterir .
Bundan sonra Enver Güreli, AmerUradan yapılan buğday ithalâtıyla Kuruçeşme deposunun vaziyetine temasla şunları söylemiş tir:
«— Hâlen İstanbul limanında İki getnl, Amerikadan gelen buğdayları boşaltmaktadırlar. Bu gemiler hamulesinin tutan 18 bin tondur. Kuru çeşmedeki açık depomuzda faaliyetimize devam ediyoruz. Bu depoda buğday olarak hiç bir zayiatımız yoktur.*
Silo inşası ve uskumru bolluğu
Müteakiben Ofis Müdürü, ts-tanbulda yapılacak büyük siloya dair sorulan bir suale ee-vaben demiştir ki:
■— Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankasına bu yolda yapılan müracaatın neticesini bekliyoruz. Umum Müdürlüğümüz tarafından bu silonun İnşası İçin lüzumlu görülen para bankaca verilirse bahis mevzuu silo derhal İnşa edilecektir.*
Bundan sonra Enver Güreli balıkçılık mevzuunda şunları söylemiştir:
I (— Bundan üç ay errU us-

l
kumrunun bol olacağını m iştik. Hakikaten uskumru bu sene bot olarak çıkmış, An »dolunun muhtelif kısımlarına sevk edildiği gibi bir miktarı da tuzlanıp İhraç edilmiş, diğer bte miktarıysa taze olarak tacirler tarafından dış memleketlere □atılmıştır. Bilindiği gibi Yu-nanUtanın 240 gramdan aşağı ağırlıkta balık almamak yolundaki karftn. Bakanlıkla yaptığımız temas neticesinde Yunan hükümeti tarafından değiştirilmiş ve balık ithalinde bu kayıt kaldırılmıştır.
Son günlerde uskumru dibe doğru İnmiştir. Bu İtibarla uskumrunun dip ağlarıyla tutulması mümkün olmaktadır. Bu sene hamsi ve kolyos balıklarının da çok olacağını umuyorum. Bölge bakımından balık mevzuunda faaliyetimiz bu senek! programımızda fazla geniş değildir. Ancak balık sanayiinin kurulmasından sonra daha mühim hamleler yapabileceğimizi zannediyoruz.
Şurasını belirtmek İsterim ki bu seneki et flatlan, mahsulün noksanlığına rağmen geçen seneki seviyeyi bulmadı. Bunda da havaların vc baLığm mühim rolü, omluştur.*
röfle-
Vakıf zeytin yağlan
Kilosu 260 kuruştan satışa çıkarıldı
Yaş meyve ve sebze tarım satış kooperatifleri birliğiyle vakıflar İdaresi arasında varılan anlaşma gereğince vakıflar İdaresinin ekstra ekstra zeytinyağları bir, İki, dört ve beş kiloluk tenekeler İçinde satışa çıkanl-nuştır. Bir mâddettenberi- kararlaştırılmış bulunan bu tanzim satışlarının geç başlanmasının bir sebebi bunlar için hazırlanan hususi tip f imalâtının gecikmesi, flat üzerinde bir turlu maya varilam aması ydL Filhakika ilgililer bu yağların kilosu 290 kuruştan satışa çıkanlma-sını isterken kooperatifler birliği bu fliti yüksek bulup 280 kuruşta ısrar etmiş, nihayet 280 kuruşluk flat kabul edilerek bundan bir kaç gün önce perakende satışlara başlanmıştır. Şimdiki halde bu zeytinyağları, birliğin Kadıköy. Maçka. Talimhane. Mısırçarşısı ve Tahmis sokağındaki dükkânlarında satılmakla, Beyoglund&kt dükkân çok küçük olduğu için henüz burada satış yapılamamakta, ancak burası için de bir çare düşünülmektedir.
Halk arasında beğenilen ve yerleşeceği anlaşılan bu yağlardan Vakıflar idaresinin elinde kâfi stok mevcut olup, herhangi bir darlık ve spekülâsyon İhtimali yoktur.
tenekeler diğeri anlaş-
IBtfHHBmf
Yemeyenin malt
Vali Boğaziçinde satıcıları kontrol elti
r
Kari Mektupları
Muhterem Valimizden bir rica
Baş tarafı 1 inci »hitedel
Kasım Gülek’in radyoda konuşması Nevyork 10 (A A.) — Kasım Gülek, perşembe günü Türkiye ayarile saat 19.15 te Amerikanı radyosunda bir konuşma yapa-l çaktır. Birleşmiş milletler Kore! uzlaştırma komisyonunda Tür- I kiyeyl temsile memur edilen eski Ulaştırma ve Bayındırlık Ba-. kanı Seyhan Milletvekili Ka-I sim Gülek, bu konuşmayı Amerikan Dışişleri Bakanlığınca Türkiye için tertlb edilen radyo yayımı saatinde yapacaktır. Gülek. cuma günü komisyonun diğer üyelerine katılmak üzere San Fransiako yolu 11e Kore'nin başkenti Seııl’e hareket edecektir.
Hayati ehemmiyeti haiz ilâçlar için döviz
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı. başta verem tedavisinde kullanılan ilâçlar olmak üzere hayati ehemmiyeti haiz diğer İlâçların İthali için 70 bin dolarlık bir döviz temin etmiştir. Bakanlık, dün bu hususu Sağlık Müdürlüğüne bildirmiş, Müdürlük de alâkalı firmaları vaziyetten haberdar etmiştir.
Gelecek ilâçlar dolar mukabili olacağından takasla ithâl edilenlerden hayli ucuz olacaktır.
si gelir. İkinci hak ve hürriyet, çalışabilecek durumda olmayan Türk vatandaşının içtimai garantiler attı -na alınması gelir.
Geride ne kaldıysa - teşebbüs, serbest ticaret, tapu, senet, banka kredisi, hilesiz seçim, demokrasi vesaire • bu ilk iki insan hakkından biraz tevnzula geride durmalıdır. Çünkü evvelâ kuru ekmek yiyebilmek. Ondan sonra mayonezli levrek ve viski, ve garsoniyer, ve Avrupa seyahati, ve afur tafur.
Milli mes etelerimizin en başında içtimai mevzuları-miz gelmeğe başlamıştır.. Hâdiseler dürtükleyip hepi ■ mizi uyandırmak istiyor. Bakalım hangi parti evvelâ farkına varıp !>u işlerin tanzimini hamiyetli omuzla ■ rina yüklenecek?
(Vâ. • NQ)
— Dükkân açık oldukça, faturaların ibrazı mecburidir. Oğlunuzun dükkânda bulunmaması sizi fatura İbrazından asla alıkoyamaz. Diyerek kaymakama, zahire borsasından alına -cak toptan flatlerle pirinç fla-1, tının âyarlanmaşını ve 166 kuruşa satılan pirincin hakiki fl-atırun da bu dükkândaki pirinç ! çuvalı üstüne konmasını bUdir-; miş tir.
I Kilosu 30 kuruştan patates satılmasını da, toptan fiatlere göre fazla bulan vali ve belediye başkanı, îstar.bulda kilosu 20 - 25 kuruştan yükseğe patates satılamayacağını, aksi hâ-lto İhtikâr ukluğunu söyliyerek:
— Hiç bir yerde 20 - 25 ku -ruştan fazlaya patates satıldığını görmiyeyim demiştir .1 Lokantalarda ekmek parası neden fazla?
Büyükderedek! lokantalardan bir çoklarına girerek yemek listelerini tetkik eden vali ve belediye başkanı, bu listelerin be-tediyece tasdikli olup olmadıklarını araştırmış, bulaşık yıka-■ nan. yemek pişirilen yerlerin temizliğini dc gözden geçLrerek , gördüğü bazı kusurların gideril-mest hakkında lokanta sahiplerine tenbfhatta bulunmuştur.
Bu arada lokantalardan bl-I rinde, müşteriye verilen ekmek parçalan üzerinde ehemmiyetle duran vali ve belediye başkanı lokantacıya;
— Bir ekmeği kaça bölerek müşteriye veriyorsunuz? demiştir.
’ Lokantacı:
' — Dörde bölerek bir parça -
sini veriyonrz Cevabını vermiş-Ur'
, — Bu dörtte bir parça İçin
' müşteriden kaç kuruş alıyorsunuz?
' — Yedi buçuk kuruş! I
’ — şu halde 24 kuruşa aldı -
gm ekmeği 30 kuruşa satıyor-1 sun.
. Bu sırada, valiyi takip ede. rek lokantaya girmiş olan halktan banlan:
l — Yedi buçuk kuruş alsa yl-. ne İyi... Bir parçasına 10 kuruş alarak ekmeği 40 kuruşa satan-' 1ar da vur Demek suretile vali ve belediye başkanının dlkkati-' nl çekmişlerdir.
• Ne lokantacıların, ne de çor. bacı ve köftecilerin sattıkları ck mekte kâr yoluna gtdemlyeıjek-lerlnl kaymakama ve diğer alâ-
kafalara hatırlatan Profesör Fahreddln Kerim, teftiş ve murakabelerde bu nokta üzerinde ehemmiyetle durulmasını, ekme ği, parçalara bölmek suretile fazla flatle satanların şiddetle cezalandırılmaları tabettiğini söylemiştir.
Halkın en fazla aldığı gıda maddeleri Vali ve belediye başkanı dok tor Fahreddln Kerim Gökay, dün Biiyükdere ve Bariyerde yaptığı teftişlerdi; daha ziyade halkın en fazla satın aldığı gıda maddelerinden lâhana, pata tes ve kuru fasulye flatlerl üzerinde durmuş, bilhassa bu gıda maddelerinde ihtikâr yapılıp yapılmadığını tetkik etmiştir.
Patatesten sonra lâhana flat-lerlnln de asın derecede yüksek olduğu görülmüştür. Raide toptan kilosu 7-8 kuruşa satıldı&L halde lahanaların bir çok sebzecilerde 15 - 20 kuruşa kadar satıldığı bu suretle yüzde 100 hattâ daha fazla kâr yoluna sa-pıldığı neticesine varılmıştır.
Valiyi, takip eden kalabalık halk kütlesi. Profesör Fahreddin Kerimin yiyecek flütleriyle yakından alâkadar olmasını mem nunlyetle karşılamış:
— Aramıza girerek yiyecek fiatlerinl kontrol eden bu vali yi ilk defa göriiyonızl diye bağırarak aikışlamışlardır-
Sarıyerlilerin dilekleri
Sanyerde 11 ay evvel açılan İsmail Akgihı dispanserini, ve orta okulu da ziyaret eden vali, dispanser baş hekiminden, tüberküloz vak'alarma raslanıp raslannradığuıı öğrenmek istemiştir. Başhekim, en ziyade Rumeli ve Anaaolu hisarlarından muayeneye gelenlerde tüberküloza raslandığı cevabını vermiştir. Poliklinik defterini de gözden geçiren valiye, 11 ay zarfında dispanserde 1246 hasta muayene edildiği söylenmiştir.
Orta okulda sınıfa girerek, talebe ile de konuşan vali Doğu kıraathanesinde Sanyerlllcrin dileklerini dinlemiştir. Bu arada yol ve elektrik ihtiyacı üzerinde durulmuş, deniz kenarında kumsalda, evvelce yol olan bir yerin belediyece bir şahsa satıldığından, o şahsın da bu yeri dıvarla çevirerek yolu ve manzarayı kapadığından şikâyet edilmiştir. Vali bu mevzu ü-
Senelerdenberl yazıldığı halde bir türlü bir elektrik lâmbası konulamıyan mahallemiz halkı, halkın her türlü derdini dinleyip yerinde olanları yapmağı bir vazife edinen Valimizden bizim mahallemize de bir elektrik lâmbasının konulması için alâkadarlara emir vererek senelerdenberi karanlıkta kalan bir mahalle halkını aydınlığa kavuşturmasını bütün mahalle halkı rica eder. Aksaray Hekim oğlu Ali Faşa Alik medrese sokağı halkı namına Salih.
zerinde ehemmiyetle duracağını vadetmlşllr.
Diğer dileklere de cevap veren vali, eheminin mühimme ter cih edilerek her noksanın yapılacağını söylemiş ve:
(— Ben İstanbul da süs olsun diye bir tek çivi çakmayacağım. Yapılacak her İşin, vatandaşlara medeni bir şehir İçinde yaşadıklarını tattıracak işler olacaktır. Esasen hedefimiz de. halk hizmetinde çalışmak ve halka faydalı olmaktır* demiştir.
Bu konuşmasında vatandaşların şehir sevgisi vc satıcıların da «esnaf terbiyesi* mevzuları-na temas eden vali ve belediye başkanı, rüşvet konusuna da dokunmuş. Allahın rüşvet vereni de alanı da lânetle andığından bahşederek, öğüdlerde bulunmuştur. Bu arada;
Her ne hikmetse, halkın istifadesi yolunda girişilen teşebbüslerde mutlaka hin bir çeşit aksaklıklar baş gösterir. umulmadık yerlerden beklenmedik engeller çıkar, pürüzler temizlenemez, işler sürünceme yollarında bocalar ve nihayet uğraşanlar usanırlar, bckliyetıler de unutup giderler.
Fakat ilgili makamlar gûya bu işlerin tamamiyle yiız üstü bırakılmadığını belirtmek gayretiyle ve uzunca fasılalarla faaliyet kımıldanışları yaparlar, gazetelerde haberler tazelenir, yeniden teşebbüsler, incelemeler başlar ve netice gene sürüncemelere dayanır.
Halka ucuz arsa tevzii dedikodusu da fasılalarla tazelenen havadis koleksiyonlarında yer aldı Zaman zaman alâkalı makamlarda hummalı bir faaliyet depreld-şiyor. Kâh haritalar üzerinO de, kah mahallinde kesiflerfi ölçmeler yapılıyor, arsalanıf\| taksim, tevzi şekilleri etraflında incelemelere girişOi-O yor, komisyon kararlan ah-Q nıyor. fakat arsalara bir tiir-o lü el sürütemiyor. Teşebbüs’jT lerin başlangıcından beril— parça parça tevziat yapıl-0 saydı, şimdiye kadar bn «T-> sakınn üzerinde yeniden birfl) şehir kurulabilirdi. ®
Birkaç gün evvel gazete^ lerde yeni bir haber daha o-^ kuduk. Halka dağıtılmak û-O zere Defterdarlıktan di y ey e devredilen arsalanni» tevzi şekli hakkında hnrır-w lanan talimatname vakındaJÖ Daimî Encümene verilecek-J* miş. Q
Pekâlâ amma Daimî Encümene verilmesi yaklaşan talimatnamenin encümenden çıkması ne kadar sürecek acaba? Encümenlerde, komisyonlarda yatan evrak istifleri bir araya toplansa göz karartıcı yığınlar olur. Oralardan çıkıp tatbik edi-Icmiyenter de ayn.
Gazetelerin bildirdiğine göre, talimatname encü-
Verem aşısı
Verem haftasının sona erdiğini yazmıştık. Gittikçe artan veremlilerin tedavisinde bazı yeni kararlar verilmiştir, Bu arada bilhassa verem aşısı tatbikatına ehemmiyet verilecektir.
Bugün saat 14 de Guraba has-tahanesinde üçüncü dâhiliyeye bağlı verem araştırma enstitüsünde profesör Tevfik Sağlam verem aşısı yapan doktorlarla konuşacak ve vazife taksimi yapılacaktır.
Sağlık Bakanlığı, şehrimizde verem aşısının büyüklere de teşmilini istemiştir. Bu maksat-( _ la tstanbula H genç doktor, menden çıksa bite, halka u-tayin edilmiştir. cuz arsa tevziatı bazı şartlar
altında yapılabilecekmiş.
Şehir dışındaki arsalardan birçoğunu gecekondular işgal etmiş
Yemiyenın malını yerler. Belediyemiz tevziat dedikû-dulariyle avunup günler, seneler geçerken öte yanda açık gözler bu arsaları kendi kendilerine paylaşıyorlar.
Bu emri vaki karşısında, işgal edilen arsalar gecekonduların sahiplerine verilecekmiş.
Henüz bos bulunanlardau geniş çaptaki arsaları da memur ve isçi kooperatifleri istiyorlarmış. Onların arzulan yerine getirilecek, istedikleri arsalar kendilerine verilecekmiş.
Bu hisseler ayrıldıktan sonra artan arsalar halka kur a ile dağıtılacakmış.
Zaten kargaşalıklar deryasında birçok işlerimiz yel-frensiz, dümensiz. kaptansız talih teknelerinin içinde bocalayıp duruyor. Geri kalan arsaların bir kısmını gene gecekondular işgal eder, bir kısmına da yeni talipler çıkar da. halk talih masalı dinlemekten kurtulur, Belediyemiz de tevzi, kur’a evrakı karalamaktan halâs olıır! Cemal Refik
RADYO
1241
13.00
13.15
13.30
13,50
J4J0
14.45 13.00
1757 18,00
18.15
liz
18.46
İSTANBÜL RADYOSU Ö-JI» w» «kffln »Tagrunı Açılıg ve porgranı.
Haberler
Karljık «arkı vc türküler (P1 I Büyüle orkeatra eserleri (Pil Şarkı ve tOrkUle.. Mikrofondan Yeni Sesler. Okuyantar Huri, ye ötkurun. £nd EscnŞiln Mürşide Şener. MuıMler Benk. Çalanlar: Muşla'* Sunar, DOr-rü Turan. Vecdi Seyhun. Serbes mat. (OiiUi hatır Zlkl.
Oıns müzitl (PLİ. Programlar ve Icapanıj.
A(ılıs ve programlar □aos müridi (PI.l Milli Tilrk Talebe Birliği adına konusnıa.
Sakutonla hatif melodiler. Çalan: Şükrü Sanpınır
Perihan Altındağ Sö ceriden »arkılar ıPI.k, Haberler,
Ara müziği (Pl.l.
İstanbul Konser* aluvart
11,00
19.15
1»J»
musikisi İcra heyeti kjnsfrt. 80,00
30.15
M. a
»1.15
Sİ ,4ü
21,00
21,15
»30
t__ Vatandasın nafakasından
çimlenmek yolunu tutanlarla muhtekirlere asla meydan verin iyeceğlz* diyen vali, şiddetle! alkışlanmış, salonu:
— İşte biz blzlerle konuşan ve dertlerimizi anlayan böyle bir vali istiyorduk! sedaları çın lalmış tır.
Vali ve belediye başkanı, bir kaç gün sonra da Şileye, Kartal ve Kadıköy? giderek teftişlerde bulunacaktır.
Dünkü teftişleri sırasında tes bit ettiğime göre vaU ve belediye başkanı bu gibi teftişlere sık eık çıkmak istiyor. Fakat günlük diğer İşler buna az zaman bırakmaktadır. Bunun İçin bütün kaza kaymakamlarının ayda dört beş defa eatıftfl kontrol ve tettişe çıkmalarının da faydalı olacağı neticesine varmış bulunmaktadır- Hattâ dün, Sanyer kaymakamına bu yolda emir verilmiştir.
CcmaletUn BİLDİK
1T4S
18.00
18.15
18.10
18.44
20.00
20.1 S
20.»
2003
21.15
11.30
22 00
12.13
22 45
23.00
1J0
7J1
8.00
8.15
855
850
9JX>
mi-
Türk
Piyano soloları d») >,
Radyo nüleri ork-straaı konseri. Dinlerle! isteklert (11*111 balı mudkiML
Şarkılar ve lılrkuler Okuyan Ekrem Koncar.
Operada bir saat.
Haberler
Dan* müziği İPİ 1. *
Haftl «ece mÜzlÇı (PLİ.
PrŞoramlar ve kapai.it.
ANKARA RAİ)TOSU Öfll* v* «kyara orounmı
Açılış vc program
M S ayart w Şarkılar HABERLER
Melodiler (PLİ.
Öjle gazetesi.
Film Yıldızları »ylVyor (Pli Akşam programı, hava raporu ve kapatın
Açılı* vc program.
M. S »yarı ve şarkılar.
Halk türküleri
Konuşma
Cm orkestralarından Lcw Ston (PLİ.
M. S. ayarı vc Haberler. Caallla - Scnrlattıana fPI >, Brahm» - LS MlnOt Dubl konçerto (PLİ.
Şarkılar.
Radyo G.ırctcai_
Serbes Saat Tarihi TUrk mûzlgl.
Konulma.
CmIIU - CcarlatUana İPİ.I. Konujına B. M M Sinil. Dan» m Ur IŞI (PI.) .
M. S ayan ve Haberler. Program ve kapanış
Yazın aabahki program
M S. ayart.
Hatif uvertürler (PLİ. Haberler ve hav» raporu.
Şarkılar (P1|
Halli »otolar (Pi 1.
GOnün programı.
Normun Cioutior «c Ailen Roüı orkestraları (PL|.
Kapanı*.
Deniz müzesine
armağan
Rahmetli esbak Bahriye Nazın Cemal Paşanın haremi, kocasının kılıcı Ue müh ürünü deniz müzesine hediye etmiştir.
Ankara vapuru dün geldi
Denizyolları İdaresinin «Ankara* vapuru dün saat 15 de 200 yolcuyla Batı Akdeniz hattı seferinden dönmüştür. Gelenler arasında Barselon konsolosumuz cemal Özkaya. tiler Bankası Umum Müdürü Reşit şerif Egeli, Paris eğitim ataşemiz
Gün tekin, Osm&nlı Umum Müdürü Tete Renö, Çalışma Bakanlığının davet ettiği Milletlerarası Çalışma Bürosu mütehassıslarından Colombaln Mulric vardır. Vapur İsvlçredö jölen bir vatandaşımızın cena-[zeslnl de getirmiş ite.
Büyükelçiliği Reşat Nuri Bankası

I

Kulak hastalıklarından ken
dimizi nasıl koruyabiliriz?
Yaran: Dr, Nejat KULAKÇI
Cerrha paşa hastanesi kulak, burun ve boğaz mütehassısı

Güzel ve tatlı geçen bir sonbaharı 950 .senesinin fiirlşlle birlikle sert ve şiddetli bir kışın kovalıyacağı gözüküyor gibi Bu rutubetli, »yazlı ve soğul: mevsim kulaklarımız İçin en tehlikeli hastalık ve ihtUât-ların göründüğü bir zamandır. Bundan sonra klinik ve muayenehanelerimize gelen hastaların çoğu hep nezle ve iltihaplarla bilhassa kulaklarından mustarip, ateşler İçinde yanan soğuk algınlarıdır.
Acaba soğuk kulaklarda ne gibi tesirle hastalık meydana getiriyor?
Ak.şam gazetesinde intişar fiden bir çok makalelerimde muh telli vesilelerle söylediğim gibi kulak yolunun dibinde bulunan kulak zarı orta kulağın bir duvarını teşkil eder Bunun İç kısmında sandık şeklinde ve asıl kulağımızın en faal, en ö-nemll ve sesleri iç kulağa nakleden orta kulak kısmı bulunur. Öşte kulağın en şiddetli ve kendine mahsus bir takım tehlikeleri doğuran iltlhpalar hep bu kısımda yani orta kulakta meydana gelir.
Faydalı olduğu İçin bir daha Lekrarlıyalım. Orta kulağın san dik şeklindeki boşluğunun bir duvarında kulak zarı, onun karşı duvarında asıl sesleri sılan ve bize işittiren aynı zamanda muvazene merkezimiz olan İç kulak, boşluğun İçinde de sesleri zardan iç kulağa götüren üç tane birbirine mat sallı küçücük işitme kemikleri bulunmaktadır. Bir de buraya bir delik açılmıştır kİ o da burun boşluklarımızın artarı hizası-
Z""
na gelen boğaz kısmını orta kulağa birleştiren ustaki borusunun deliğidir. Ayrıca bu boşluğun bütün duvarlarını damar ve sinirden çok zengin mü koza dediğimiz bir zar da kap-, lar.
Şimdi soğuğa ve özel olarak rutubetli soğuğa, cereyana maruz kalan bir şahısta asıl hastalık travayının cereyan edeceği bu orta, kulak boşluğu iki şekilde müteessir olacaktır;
il Bütün vücudu kaplıyan cildin kan damarlarında, şahsın ısısının birdenbire büyük bir kayba uğramaması İçin, naturanın otomatik bir reaksiyon ıl e soğuğa uğrar uğramaz, cidarlarındaki bir takım sinirlerin faaliyetile, bir büzülme meydana gelecektir. Vücudun bava Ue temas eden sathındaki İvaso - construction> damar büzülmesini iç organların damarlarındaki, gene cidarlarında bulunan başka sinirlerin fa-aliyetile, bu sefer (vaso-dilata-tlon) dediğimiz aksi bir travay yani genişleme kovalıyacaktır. Şu halde şiddetli bir soğukla kar şılaşmca midemizde, barsaklan-mızda, kara ciğer ve ak ciğerlerimizde ve işte kulakları mizan İçinde bulunan zengin da-marlada ani bir genişleme ile bu organlarınıza kan hücumu olacaktır. Bu İç organlara vaki olan kan hücumuna (Fluxion), cildimizden kanın birdenbire kaçmasına da (defluarlon) denir. işte birbirini kovahyan bu iki zıd hayati hâdise İnsan vc hayvan vücudundaki bazı şiddetli ve korkunç hastalıkların başlangıcı olabiliyor. ‘
FluKlon tesir ile orta kulak boşluğunun cidarını döşeyen mukozanın damarlarına hücum eden kan ustaki borusu ile bu boşluğa burun ve boğazımızdan her yutkunma esnasında gelen havanın eğer kâfi derecede kar şı tazyiki bulunursa, o zaman hiç bir hastalık yapmadan bir müddet sonra tekrar eski haline döner.
Fakat üstokl borusunu döşeyen miikozada burun ve boğazdaki nezlenin oraya İlerlemesi dolayıslle şişmişse bu takdirde iş değişir. Orta kulak boşluğu içinde hariçle alâkası kal-mıyan mahpus hava oraya hücum eden kan tarafından emilerek orada bir havasız boşluk (halâ) nasıl olur. Fluxlon ile tazyiki son derece artmış bulunan kan yeni havanın girememesi dolayıslle tazyiki sıfıra inmiş bulunan bu kulak boşluğuna doğru suyunu sızdınnıya başlar- Başta grip olmak üzere bazı hastalıklarda damarların cidarları da bozularak yer yer yırtılır. Bu takdirde boşluğa kan dolar.
Buraya kadarki anlattığımız şu hayat! hâdise mikropsuz bir nezleden başka bir şey değildir. Fakat boşluğa kan veya kanın suyu dolduktan sonra yine Ustaki borusu İle gelen mikroplar (bava gelemez ama şimyotakşl denilen yine bir başka hayati hadise ile mikrop gelebilir.) Ve hele cerahat mikroplan derhal faaliyete geçerler. Böyle bir saha onların her zaman aradıkları ve kolayca üredikleri bir yerdir.
(Arkan 8 İnci sabifede)

nekesin dâvet etmeğe can attığı bir misafir
Herkesin özendiği bir ev sahibi
Herkesin nrkadaşlığını aradığı bir insan olmak isterseniz ...
Meşhur bir İngiliz kadınının yazdığı
KADINLIK SAN’ATI Beğenilmek elinizdedir. Kitabını okumalısınız. 4 Lira. ARİF BOL AT KİTABEYİ
K aba taş lisesi mezunları derneği toplantısı
Kabataş, lisesi mezunlar ve 11 mensupları derneği üyeleri 8.1.950 Pazar günü Kabalaş lisesi konferans salonunda toplanarak İdare kurulu ve denet- ' çiler raporları müzakere ve kabul edilmiştir.
Yeni İdare kuruluna Dr Cihat Atasev, şadı şensoy. Siret An- | tay. Mehmet Akuzun. Korkmaz Altuğ ve Galip seçilmişlerdir.

Beyoğlu 1 nci Noterliğindeki deklarasyonları mucibince:
YILDIZ - ÇEMBERLİTAŞ - MARMARA
Sinemalarında tertip olunan zengin piyangonun intizamına halel getirmemeleri için. 1 Haftadan fazla gösterilmelerine İmkân göremedikleri:
VİÇTOR HüOO'nun Cihanşümul «Sefiller» romanından sinemaya alınan
PRANGA KAÇAĞI
Türkçe sözlü Kopyası: 2 Devre hepsi birden.
3 Sinemada aynı zamanda gösterildiği halde yer bulmayıp geri dönmek mecburiyetinde kalan (10000) lerce Sinema meraklısının arzularını yerine getirmek gaye$lyle-
MİLLÎ - ALEMDARA
% r
Her iki sinemada devamlı seanslar 12 den İtibaren (REKS - FİLM)
Muazzam Amerika Plllmcilik sanayiinin yarattığı en nefis eserlerden biri... 20 Century — FOK şirketinin en büyük ve mükemmel şaheseri. Dünyada mevcut bütün dillere tercüme edilmiş meşhur Roman
H A R R O V KUMARBAZI
Başlıca Yaratıcıları:
R£KS HARRİSON MAUREEN C'HARA
Türkçe Nüshası : İpek Film Stüdyosunun İngilizce Orijinal
eşsiz bir muvaffakiyeti olarak Nüshası
Bugün Matinelerden İtibaren BU AKŞAD Saat 9.15 de
İPEK Sinemasında MELEK Si
Numaralı koltuklar erkenden aldınlmalıdır.
Tefrika No: 1Q
Mazhar Haııcıoğlu, tasdikle başım salladı:
•— Evet, heyecanlandım.
Ve. yüzünü endişe Ue araştıran kardeşinin çukur çenesine bir fiske vurdu. Nazlıya en büyük iltifatı buydu. Derken, Cemilin de bir alâka bek-lercesine kendisine baktığını farkederek ona da gönül alıcı bir kaç söz söylemek yahut bir harekette bulunmak İstedi. Bir an düşünür glb» durdu; altın tabakasını cebinden çıkardı; «Bir sigara buyur.» der gibi kapağını açıp uzattı:
— Hepiniz şahit olun. Artık sigaraya veda ediyorum. Tabakam muhteviyatıyla Cemile teslim.
Cemil, teşekkür ederek tabakayı aldı; müsaadeyi fırsat bilip dudaklarının arasına bir sigara sıkıştırdı. Bu, Mazhar Hancıoğlunun önünde protokol» mügaylr ilk hareketiydi. Karısının «Aman nû, sakın İçme... Ayıp!» diyen işaretlerini görmemezlikten gelerek çakmağını çaktı.
Mazhar Hancıoğiu çalı kü-
mesine benzi yen kırçıl kaşlarının altında pusu kurmuş avcı gibi daima tetikte bulunan keskin, siyah gözlerini yine doktora çevirdi:
— Sigarayı bıraktım, gönlün olmuştur, şimdi kaç senemi dalıa garanti edersin?
— Tabii ömrünü.
Vedia hanım, bu muhaverenin uzamasından sıkılmış gibi puflayarak kocasının koluna girdi Mermer hole, bir Hind mabudu vakariyle oağdaş kurmuş çift merdivene doğru onu şevkederken başını bir an geriye çevirdi, seslendi:
— Nazlı, sen de lazla oyalanmadan giyin. Bakarsın, davetliler vaktinden evvel sökün edl verir.
Nazlı, bu sözleri İşitmedi bile. Ağabeysinln azametli ayakları altında gururu incinmişçesine hafif hafit inildeyen merdivene bakıyordu Yüreğinde tahlil edemediği bir sızı var Bir tabiat âfetini önceden hisseden mahlûklar gibi, o da, asnkj. vukuu kader tarafından karar altına alınmış yakın bir felâketi sinirleriyle hissediyor.
İçini çekti. Kendi kendine
Bugünden, Dünden
--------------------j
Gece sohbetlerinde
acılan mevzular
Bir dostun evinde kulağıma çalınanlar — Sinema artisti Emil Yannings’ta Ölümü _ Coleen Moor'un mahut altın perçemleri — Eski kı§ geceleri birblrleriyle sohbete koyulan saçlı sakallılar — Konağın tekne kazıntısına sorgular — Çocuğu terleten hazret — Geçmiş günlere dair lâklâkıyat.
SİZİN SOKAK
Matineler: Cumat tesl pazar 15 te Paıanesj ikramları ıtnulJ yoktur
Civarımızda oturan, pek eaki dostlarımdan biri geçen gün bize uğradı. Kısmın yıl dönümü dolayıslle Akşama eğlenti ya-1 paçalılarmış; muhakkak nlm de bulunmamı arzu y orlarmış. Hatır evlerine gittim.
Ortalık hayli kalabalık; bayanlarla, baylarla dolu. Bir kenara çekildim. Kâh Ankara, kâh İstanbul, kâh Avrupa radyoları çalıp duruyor; tangolar, rumbalar, sambalarla boyuna dans ediliyor. Kanapelerde burun buruna çene çalanlar da var. İster İstemez ynkınımdakl-lere kulak misafiri oluyor, şunları duyuyorum'
— Sinema artisti Emli Yan-ings'in ölümüne acıdun doğrusu. Çok sanatkâr, ince ruhlu adamdı; erken öldü, soyca AlmandL
— Evet şekerim, halis Alınandı ama Amerikada doğmadır. Babası Ne w - York't a tabak çanak fabrikatörü imiş. Babasının mesleğini tutmıya-, rak önce tiyatro aktörlüğüne, girmiş, büyük şöhret kazanmış; sonra Hollywod*a gidip bülbülün meşhur oldu.
— Berlinde Marlene Dletrich’ le birlikte temsil ettiği melek) ne güzeldi; hele (Şehvet kurbanı) emsalsizdi
be-edl-kıramadnn.
sin Ertuğrul da ondan gayrete geldiydi ya !..
— Coleen Moor'un mahut alın perçemlerinin bugünlerde gene moda olusuna ne dersin? Bir zamanki Pauline Moor’un kardeşiydi galiba?
— Ne münasebet, akrabalıkları bile yok. Pauline fevkalâde tahsil görmüş: muharrir ve şairdi. O da önce tiyatro sahnelerinde rol oynarken sonra Hollywood'da filim çevirmeğe başlamış, Coleen antipatikti, lâkin sayılı yıldızlardan olup çıktı. Asıl ismi Katille en Morrison’dur. (Cici Markizi 1-ni hiç unutmam, tik kocası John Cormick'den ayrıldı, Alfred Seotta vardı; ondan da boşanmıştır belki. Robert Montgomery'ye çılgınca âşıktır derlerdi...
(Mavi
Muh-
Eskiden kış Receleri, önde u-,§ağın elinde muşamba fener, arkada kudenıadan saçlı sakallı zevat, bir birlerde sohbete, yarenliğe gelirler; sıcacık misafir odasına alınırlar; ev hazret selâmlığa iner;
— Safa âmedi, hoş âmedi; akşam şerifler hayır olsun, sıhhat ve âfiyetl aliniz berkemal-
sahibi
ERMEYDM*!
, samÎ AYANOĞlU
'U£ft KAMİi
ŞARK Sinemasında
dlr İnşallahI gibi karşılıklı İstifsarı hatırlardan sonra kahveler sehpada, sigaralar iki parmağın arasında dereden tepeden lâfa girişirlerdi.
Sofada aralanan kapıda, buyuranların gözüne evla tekne kazıntısı mahdumu, yahut torunu ilişti mİ, misafirlerde sesleniş:
— Kaçma, gel buraya nüru-âylnlm, öp elimizi!.,.
Çocuk süklüm püklüm içeri girer, elleri öper
— Çok yaşa, berhurdar ol; blzler gibi rütbelere, payelere, er! İn akabinde hepsinde :.ynı ağız:
— Beş dakika otur, biraz görüşelim.
Sorgulan hiç değişmez:
— Mektebe devam ediyoruz ya?
— Evet efendim!
— Hangi mektebe evlât?
— Burhan! Terakkiye. .
— Kaçıncı sınıftayız?
— Rüştiiye ikide efendim!
— Oh. oh, maşallah. Neler okuyoruz?
Çocuk sayar:
— Kıraat, sarfı Tüıkl, ilmihal, Arabi, Farisî hesap, coğrafya, tarihi Osman!...
En kerll ferli zat domdan düşer:
(Arkası 8 inci sahifede)
'A
«pranga kaçaGi» filminden sonra «REKS» in 2 nci şaheseri Ölmeyen çağların canlı bir tarihi. Senelerin yarattığı en büyük bir sinema mucizesi
miti
nezihi becem1-'
KfiDfi! ÖGEt-MAN
Son Olhnplyıüarda dünyanın sırtını yere getiren «Türk gibi kuvvetli» sözünü bütün cihana tanıttıran KOCA YUSUf 'lariD, FİLİZ NURULLAHların, KARA HALİL'lerin öa torunlarına İthaf edilen en büyük yerli film
HULUSİ KENTMEN - EŞ-VURAL ve ÇOBAN MEHMET
Müzik: Şgfik Gürmeriç • Şarkıları okuyan Mefharet Yıldırım - Kemal Gürses ve Mustafa Çağlar
Ayrıca (50 KİŞİLİK Gürmeriç Koro Heyetl-
Baştan başa hissi,, heyecanlı, aşk, fedakârlık ve feragat dolu bu filmi büyük, küçük.. Kadın,. Erkek bilhassa BÜTÜN SPORCULAR Tekrar ve tekrar alkışlarla Seyı edeceklerdir.
HALİL KÂMİL FİLM
ÇERÇEVE DIŞI
---MZAV" MMAL KAPAMAE-AfAU -
AŞK VE MACERA ROMANI
söylenir gibi:
— Ağabeyinim rahatsızlığına çok üzülüyorum — dedi.
— Fazla izam ediyorsun, kızını.
Nazlı, bu defa nasılsa «kızını» hitabına tutulmadı. Soluklaşan yüzünde büsbütün I-rileşmlş İntibaını veren bal rengi gözlerini doktora çevirdi:
— Ona bir hal olursa, bir dünyam yıkılacak. — dedi
Nlkâhtanberi karısının durgunluğuna Içerllyen Cemil, a-sablyetinl yenemlyerek cevap verdi:
— Geriye kaç dünyan kalacak?
— Münasebetsiz!
— Ya. senin böyle bir günümüzde olmadık bahanelerle şom ağızlılık etmene ne denir?
Osman Ömerli, kavgaya ha-
zırlanan çocuklarını yatıştırmak istiyen bir baba tavrıyla araya girdi:
— iklnlzinkine de münasebetsizlik denir
Huzur telkin ederek şakacı şakacı gülümsüyor. Birdenbire aklına gelmiş gibi elini, beyaz ceketinin iç cebine götürdü. mavi kadife bir mahfaza çkardı; kapağını itina İle açtı:
— Şahika hayatta olsaydı bunu, sana kendi eliyle takacaktı. biliyorum. — dedi. — Dansöz kızına gönü! verdiğinin farkındaydı.
Zümrüt, yakut ve elmasla işlenmiş zarif Iğııeyl, genç kadının göğsüne İliştirdi.
Nazlı, sevinç, utanç ve daha kimbillr hangi muğlak hislerle yaşaran gözlerini kaçırarak susuyor.
— Hani, sıçramadın ya?... Hani, sevinip boynuma atılmadın ya?... Evlendin diye ciddiyetin tu kadarı da fazla.
Sesinde bir kırıklık, bir şikâyet; ve hülyalı kurşuni gözlerinde; seven bir kalbe ezinti veren sitem var.
Nazlı, vehimli bir sükut içinde sahneye şahitlik eden Cem i Un mevcudiyetini hesaba katıp akmak üzere bulunan yaşlarını geri çevirdi; Ve hâlâ tek kelime söylemeden ayaklarının uçunda yükreldl; doktoru yanağından öptü. Sonra bu azap verici sükûtu daha fazla devam ettirmek İslemediğinden. hemen oracıkta uydurduğu bir vaisle, açık sarı üzerine. kahve rengi, yeşil minimini desenli emprime elbisesinin I eteklerini havalandırarak be-
ASİLZADE SİLAHŞOR
Çarlık Rusyada. Büyük Katot inanın Debdebeli saraylarında, Venedik te Şövalyelik devrinin ihtişamları arasında geçen Entrika... Kıskançlık... Aşk ve ihtiras dolu yaşanan bir devrin kanlı ve heyecanlı sayfası
Bugün Matinelerden itibaren
3 Sinemada aynı zamanda:
Fransızca» İstanbul
Türkçesi İstanbul
Fra nsızcas ı
Beyoğlu
MARMARA Çemberiıtaş YILDIZ
Bu hârikalar, hârikasının. Kahramanlık Düello ve hücum sahneleri DOUGLAS fairbanks Jr. EROL FLTN TYRON POWER Filmlerindeki göz alıcı sahneleriyle boy ölçülebilir,_____________|
Beyoğlu «i» d Noteri kontrolü altında çekilecek «Zengin Piyangoya» alt 2 No. h Kupon biletlerle beraber parasız verilmektedir. Lütfen saklayınız ,
Seanslar:
YILDIZDA : 2.35 — 4.45 — 6 45 Suvare 9 dû
Çemberlltaş : 12.30 — 2.20 — 4.35 — 6.50 Suvare 9 da
MARMARA : 1.15 — 3.30 — 5.45 Suvare 8.4ö de
REKS - FİLM ğ
yaz iskarpinlerin burnunda, bir bale dansözü gibi ritmik hareketlerle döne döne kapıya yaklaştı: aşikâr bir hayranlıkla kendisini seyreden iki erkeğe parmaklarının ucuyla bir öpücük yolladı.
Cemilin de beklediği böyle teşvik edici bîr işaret...
— Mazur gör, doktorcuğum, arkasından gitmcmezllk ede-miyeceğim, — dedi.
Bahçeye İnen merdivenlerde karısının, koluna girdi. Ağaçların arasında yemyeşil tünel gibi açılmış bir yoldan, aynı bahçeniz az ötesindeki kendi evlerine doğru yollandılar.
Doktor, onların ardından bir müddet daldı. Gûya bedduaya uğrayıp beyaz kostümünün içinde taş kesilip kalmıştı Benliğinde mucize denecek bir değişiklik olduğu, gözlerinin akıl cenderesinden kurtulmak Istl-yen bakışlarında okunuyordu. Bir an İçin belki de çıldırdı. İdeale ulaştıracağım diye bunca yıldır diirdükleyt dlzginleye zapta çalıştığı nefis kontrolü, isyanla şaha kalkarak o mantık denen zalim süvarisini üzerinden fırlattı; ve Osman Ömerli,
soluk alnında iri iri ter damlaları. merdivenlere atıldı. Bir basamak... İki basamak.... Nazlı ile Cemil, kollan Birbirinin, omuzuna dolanmış; yeşil tünelin sonunda gözden kayboldular. Arkalarından seğirtecek mi?... Seslenecek mi?
Bir an tereddüt geçirdi. Ve işte bu tereddüt anında, hüviyeti sanki ikiye Dölündü; onu. bu merdivene atılmağa şevke-den İnsiyakına, ahlâk hocalığı şuuru, «Dur!» emrin! vermişti.
Osman Ömerli, kendine has bir süratle o İfadesiz maskesini tekrar yüzüne geçirerek indiği basamakları yavaşça çıktı. Hole girdi. Bir sigara yaktı; ve tavandan sarkan muazzam kristal avizeye daldı.
Nazlı, bir oyuncak kadar sevimli kırmızı boyalı yeni evinin eşiğinden kocasının kucağında aştı. Camekânlı bir antreden oldukça büyük bir salona geçtiler.
Vç oda ve bir salondan ibaret bu bir buçuk katlı ev, Maz-har Hancıoğlunun, kardeşine düğün hediyesidir. Gerçi, gönül
(Arkası var»

!
Formoza adası
Yeni ilâçlar
r
l
Gazeteler, Gazeteciler
Anadolukavağı
Amerikanın bu ada ile al akalan m atı itten iniyor
Cortisone ile artritizm tedavi ediliyor
Bakiden de BeykMdan Kavağa tfofru Boğaziçi tenhalaşır v» daha ziyade tabyalariyte bir m-fcrrl mınlakB halini alırdı. Bu çenlş sahada Akoabu köyü. Yuşa tepeni. Sultaniye, Bûtiüce ve L'nnır yeri Boğazın uzak mesire yele rterinden dİ
Eski İstanbullular koçotara binerek, hasrlaaan yemeklerle, türlü LaJumlaria re ev halkı Ue beraber bir uzak sefere çıkar Kltjı yazın sıcak «ünlerinde bu tenenuh yerlerine giderlerdi. Bu semtleri ulu çluariar, hayır «Terler tarafından vap ilmiş çeşmeler ve güzr! mescitler süslerdi.
Akbaba köyünde L Ahmedln barem dairesinden kethüda Cani eda Hatunun in-5* ettirdiği bir cami varılır Taamda tarih bulujımı-yan bir mezarın da Fatih devri gibilerinden birine alt olduğu söylenmektedir
Beykoz çayırından yaya olarak bir naatlüt bir mesafede bulunan Yuşa teperi. eskiden mesire olarak, ıbadetg&h olarak pek meşhurdu Yüz doksan beş metre yüksekliğindeki bu tepenin Karadenuie Boğaza hakim bir manzarası vardır. Tepenin eteğindeki memba suyu f Abı hayatı diye anılmakta -«lir, Çeşmenin üstündeki kitabede 'İç bu ziba çeşmeden âbı hayat bul şlfn> mu-rtu okunmaktadır.
III. Osmanın Sadrazamlarından Mehmet Sait paşa bu tepede bir mescit inşa ettirmiş ve Yûşa adındaki zatın kabri etrafına da bir duvar çektirmişti.
Macar kalesinin arkasında eskiden kışlalar, btun binalar ve bir de cami vardı. Bir zat her rene bn camide mevlût o-ktınmasını vakfetmişti. Hadl-katüleevaml'de deniliyor kİ: ( Ekseriya yaı günlerinde mev-lût okunur ve bu vesile üe bir derecelerde cemiyet olurdu kİ Hünkâr lakelerinden Yuşa’ya varınca rical ve nisadan gûya bir ordu çekilirdi ve mevlûdu şerife davet olunan şeyhlerden Rufaıye ve Ssuilyc şeyhleri alemler çekerek »e cümle dervişler âyinler İcra ederek gelirlerdi. Seneden seneye bu cemiyet pek büyüdüğünden bir fesat çıkar endişesiyle Sultan Belim, saltanatının ortalarında menedildi. Ve mevlüdun gLz-llce okunmasına tembih olundu.)
Beykoz yakınlarındaki mesirelerden biri de Sultaniyedir. Bu tenMzüh yerinin memba »uyu ’Oümüşsuyul ismiyle meşhurdur Pir Mustafa paşa oğlu Mehmet bey 1783 tarihinde urada bir çeşme yaptırmıştır.
III Selim zarnaınnda buraya bir nişan taşı dikilmiş ve sedlerle çeşme tâ mir ettirilmişti. Macar tabyası tır Anadolu-kavağı arasındaki Sütlüce. Bo-gazlçınln mesirelerinden birisiydi. Burada da lezzetli bir memba suyu çeşmesi ve baa taş ocakları vardır.
Halk arasında burada yatan zatın Yuşa aleyhissel&m olduğu rivayeti vardır. Din kitaplarının bildirdiğine göre Yuşa akey-hisselâm Musa neygamberin kardeşinin çocuğudur. Doğduğu vakit Beşu ismini taşıyordu. Sonra Yuşa diye alıulmaya başlanmıştı, Musa öldüğü vakit Yuşa yüz vaşında bulunuyordu. Ve yirmi yed» v₺e hilâfette bulundu. İstanbul taraflarına hiç gelmiyen Yuşa aley-
Anadolu yakasının İstanbul-dan son İskelesini Anadolukavağı teşkil etmekledir. Şehirden 17 mil uzakta bulunan bu semt muhtelif yalı ve evleriyle kalobalü. bir köydür. Mlrşah Mehmet efendi. Tulay Ayazma, Taşlık. Çeşme isimli mahallelere taksim olunmuştur.
hisse lam mlladdan 1850 sene evvel uimûş ve bir rivayete güre Kuduz civarına gömülmüştü.
Hadikatülcevaml'r göre ı Burada eumûlû olan rat ya evliyayı kiramdan, yahut havarl-y un d andır.)
Yuşa tepesindeki cami yanmış ve Sultan Aziz tarafından tamir ettirilmişti Caminin elli adım ilerisinde bir tatlı su kuyusu ile, uhdese sımaya mahsus musluklu su hazînesi vardır Caminin yanındaki kapının ta» üstünde 'Ziyaret edenler ftabilûllah suh-ıunak üzere hayrattır 1230 İbaresi ve tarihi yazılıdır.
Yuşa tepesinin şimali garbi e teftin de ve deniz kenarında Macar tabyası bulunmaktadır. Buran Maicari bahçesi İsmiyle anılırken sonradan galat olarak Macar bahçesi şeklinde söylenmeye başlamıştır
Mlrşah Mehmet efendi mahallesinde 1329 senesinde yapılmış bir mescit ile bir kız mektebi ve hamam vardı Midillin Hacı Ali reis de 1952 de bu mahallede bir cami yaptırmıştı. Vefatında Ali Reis camisinin bahçesine gömüldü.
Koyun Çeşme semtinde Kösem Valide Sultanın yaptırdığı bir cami bulunmaktadır. 1853 senesinde de buraya bir çeşme bina olunmuştu
Anadolukavağı kalesi, Rume-iikavaftı kalesiyle beraber 1623 te inşa edildi. Burada daha evvel Cenevlzllter zamanından kalma bir de eski kale vardır. Bu mevkide II. Bayezlt bir mescit yaptırmıştı.
Bu kaleye (Yürür! kalesi derlerdi. Yıldırım Bayezlt fethedip boş bırakmış, sonra Fatih Sultan Mehmet zamanında içine asker konulmuştu. Kale dört köşe şeklindeydi. Karade-nlalen gelen gemiler karanlıkta Boğaz ağzı zanr.iyle karaya düşerler diye geceleri burada
ateş yakılınMrtı. Onun yerin* Rumeli tarafında şimdi Rumeli Feneri denilen yerde büyük Ur fanus içinde Yunus balığı yaftı yakılvdL
Sakiden Yuruz kalesi içinde bir çeşme ve bir de hamam bulunuyormuş, ramanla harap olup yıkılmışlar. Bu Ceneviz kaleti civarında (Hızır Tml denilen meşhur btr taş eskiden ziyaret edilirmiş. Bir insanın kuenk-lıyamıyacağı genişlikte ve İlil metre boyundaki taş dikili bir halde durmaktadır
19. asırda tutulmuş bir Bostancı başı defteri Kavaktan Beykoaa doftru olan binaları şu sıraya gwe zikretmektedir;
(Anadolukavak kulesi pişgâ-bında Top tabyası ve kethüdalara mahsus oda. Bostancılar kışlası yanında emlâki hümayun bahçesi, eski kale ağası İbrahim ağanın kahve dükkânı, kale ağalarına mahsus konak, cami, mektep Eli lal tı Müstafinin kahvesi ve kayık-han eri, ekmek fırını, eski kale afazinin kahvesi, çarşı iskelesi ve kahve, Yürüz kalesi. Emin kullarının hanesi. Türüz kalesi kapıcısı Mehmedın kayıkhanesi, imam efendinin hanesi, Ahmet Reisin yalısı, Ahmet Alemdar kerimesi hanesi. Haçı-oğlu Ahmedln yalırı, Hüseyin 1 Reisin kayıkhanesi, İbrahim a-ga oğlu Ahmedln hanesi, Karakaçan Ahmet bey hanesi, Debağzade Halil Haseki hanesi. Macar bahçesi tâbir olunan bahçeler, Yuşa burnu tabyası...)
Bir eski yazma eser Kavakta eski kalede oturanlar hakkında şu malûmatı vermektedir:
* (Bu eski kalede sakin olanlara âdettir ki kendi evlâtlarından. gerek erkeklerinden ve gerek kızlarından dışarı vermezler »e dahi dışardan almazlar. Lâkin mabeyinlerinde evlenirler.)
Takma dişleri kaybedenler!
Londra 13 (Nafen) — tngll-terede takma dişlerini kaybedenlerin sayısı hergün biraz da ha fazlalaşmakta olduğundan İngiliz Brltish National Service mensuplan endişe duymaktadır lar. Çünük bu kaybolan dişleri yenilemek İçin elde kâfi mik -tarda malzeme bulunmamakta -dır. Tekrar dişlerini yaptırmak Istlyenlerden makul bir sebep aranmasına karar verilmiştir
Ata binerken dişlerini düşüren veya dalgınlıkla çöp tenekesine dişlerini atan kimselere tekrar ağızlık yap ıl-na ma teladır.
Brltish National Service'İn müdürü halkın memleketlerine karşı varifelerini düşünerek diş lerini kayıp etmemelerini istemektedir. B.ı tarzda hareket İngiliz iktisadiyatına yardım olacaktır demektedir
Vaşinglon 10 (A_A) — Demok rat Parti Liderlerinin bir müd-dctlenberi söylenti konuşu olan bir görüşü Teşnen açıklanmış bulunuyor. Ayan meclisine men sup parti ileri geJen üyelerin -den Scott Lucas ile âyan Dışişleri komisyonu başkanı Tem ConnaBy, verdikleri demeçler -de, 'Formoza adası Amerikan savunmasını ilgilendirmediği cihetle bu adanın komünist «İlere geçmesine Amerikanın mani olması gerekmediği ve böyle bil müdahalenin lüzumsuz olduğu bakkmdakl) Dışişleri Bakanhğı raporunun yayınlanmasından sonun!* olanların tesblt edilme sini İstemişlerdir
Komünist Çin hükümetinin bir talebi
Lake Success: 10 (A_A.) — çin Komünist hükümeti, milliyetçi çin heyetinin güvenlik konseyinden çıkarılmasını Birleşmiş Milletler genci sekrete -rinden istemiş olmakla beraber bu talep henüz Lake SucceM'e gelmemiştir Müşahitler güvenlik konseyinin salı günü öğle -den sonra yapacağı toplantı es nasında bu hususta beklenme ■ dik bir hadisenin cereyan edeceğini sanmamaktadırlar. Filhakika, konseyin 10 üyesinden yalnız beşi Pekin hükümetini tanıdığı re her türlü karar İçin yedi oyluk ekseriyet lâzım ol -duğu İçin Sovyet heyeti, Çin komünist hükümetinin talebini resmen tek rar!ayacak olursa mağlûbiyete uğrayacağı şüphe -sîzdir.
Nevyork 10 (N»fen) — Nev-york Times gazetesinde Dr. Ho-ward A. Rusk ismindeki bir doktor şöyle bir vak'adan bahsetmektedir:
«10 yaşında bLr çocuk Stili denilen bir nevi artritizm hastalığına '.ütülmüştür Çocuk bu hastalık yükünden sakat bir halde bulunmakta idi. Nevyork hastanelerinden birisine ya tırıllan çocuk Amerikan dok tarlan tarafından Cortleone ve ACTH tedavisi yapılmaktadır.
Bu ihtimam!) tedavi sayesinde çocuz tamamiyle iyileşmiş ve fakat İlâçlar kendirinde şeker hastalığı emareleri göstermiştir- Kûçtlk çocuk şimdi de şeker tedavisi için tekrar has-tahaneye yatırılmıştır.»
Doktor izahatına şöyle devam etmektedir:
»Bu vak'a Ue ACTH U&cı ile Cortisone İlâçlarının artritizm hastalıklarına karşı tedavinin başlamış olduğunu ve fakat daha sonu tespit edilmediği mu -hakkaktir. Yeni ilâçlar keşfin -den ziyade eldeki ilâçların te -davi esnasında meydana getir -dikleri güçlükleri ortadan kal -dırmnya çalışmalıyız. Bazı ln-sanlarda bu İlâçlar yüksek tansiyon. bazısında baş ağrıları yap makta, bazılarında ise saçlar anormal bir tekilde artmakta ve ya cilde lekeler peyda olmak -tadır.
Bununla beraber bu güçlüklerin ilâcın kullanılışındaki dozdan geldiği gözönünde bulundurulmalıdır. Bu ytnl İlâçlar kul-1 anılırken çok dikkat etmek 1-cap eder. Bu tehlikeli İlâçların dozları tamamen tespit edildiği gün bir çok kimseler sakatlıktan kurtulmuş olacaklardır.»
Tokat MillctvekiU Nazım Poroy ve Vlus müessenesi müdürü Naşit Uluğ’un bir mektubu
Yeni bir hükümet dondu
Hollanda kralı, Endonezya hükümetinin kurulması baklandaki kararnameyi Imn eder-k. cn. iRcsimıie ortada Kraliçe J uluna ve Endonezya Başbakanı Sultan Hamı t görünüyor.)
Mareşal Papagos seçime iştirak etmiyecek
Atina 10 (AA.) — Mareşal Papagos, Başbakan Theotokis'e ve geçen hükümette harbiye bakanı olan Panuğhi Canello -poulos'a önümüzdeki seçimlere İştirak etmemek hakkjndakl k&t'i kararını bildirmiştir.
Siyasi Çevrelerde artık Papa- ( gosun adaylığından çekinmeyen ileri geldiği neticesine varmış meclis partililerinin seçimlerin ( ve beyinde yapılan bir ameliyat ekseriyet sistemine göre yapıl- ile bu anaa ortadan kalmakta-ması İçin Başbakan Theotokls tarafından teklif edilen tasarıya yapacakları ciddi tenkit kalmadığı fikri yürütülmektedir.

«Matbuat Cemiyeti» hakkında Akşam da çıkan üç yazı münasebetiyle Tokat Milletvekili eski gazetecilerden Nâzım Poroy ve Ulus müessesesi müdürü Naşit Uluğ’un ünzatariyle şu mektubu aldım;
•Matbuat Cemiyeti» ne 4aî( yazdığımı yazılana bepai vesikalara İst in od ediyor. Çok. gıuel. Biz de vesikası ortada bulun mayan bir hâdise üstünde durup malûmatı ıııv.1 la marnlamak istiyoruz.
Geçen harbdeu sonra İstanbul. başta İüçiUzler olmak üzere, KHAfçıların en etin askeri işgali altında bulunurken, gazetelere amansız bir sansür tatbik ediliyor ve devrin çirkin rejimine uymak istemıyen gazetelere — yani hunlann bir ikisi müstesna olmak üzere, hemen hepsine — çok fena bîr gözle bakılıyordu-
Ünyon Fransez'de yapılan bir toplantıda milliyetçi ve iltilifçı gazeteciler arasında dövüşlü bir mücadele olduğunu balırlıyo • ruz. Böyle bir dorumda Matbuat Cemiyetinin, arada sırada dahi olsa, toplanması muvafık görülmedi; zaten böyle bir arıu izhar eden de yokta. Bunoıılı beraber gece yatılarına kadar bilfiil masa başında çalışanlar, yani daima temas halinde bulunup cemiyetin en kuvvetli unsuru olan arkadaşlar arala nndaki tesanüdû unutturmamak ve kurulun hukuki ve manevî şahsiyetinin devamını temin etmiş olmak için o sırada (Tercümanı Hakikat) gazetesinde sekreterlik eden Tokat Milletvekili (Nâzım Poroy! u reis ve sizin de sekreterlik etmekte olduğunuz (Vakit) gazetesi tahrir heyetinde bulunan şimdi (Ulus) müesesesl müdürü (Naşit Uluğ) u umumî kâtip seçerek cemiyet mührünü kendi- —
terine teslim ettiler, (920 tem- 4dare heyeti seçmişti. -Fakat ce-muz, ağustos aylan). Mührün bize kimin tarafından teslim t-dildiğini şimdi her ikimiz hatırhyama maktayız. mühüru sakladığımızı ve hattâ (Naşit Uiuğ) un tıetdinde hıfzedilmiş olduğunu pek İyi biliyoruz.
Naşit, «Vakit» in Ankara muhabiri olarak Arıadoluya giderken mühür, gene ikimiz tarafından o sıra taazzuv etmiş bulunan yeni teşekküle testim edildi. Fakat İtime?... Aradan «7 sene geçtiği için bunu da bir türlü zihnimizde bulamıyoruz-. Birsi hazin amma hakikat şu: dimi olmuştu. Cemiyetin Azar-İhtiyarlamışız.
Bu hâdiseyi teyid edecek hâtıra vardır: Nâzım Poroy bir gün (Tercümanı Hakikat) gazetesinde otururken kendini Ziraat mektebi hocalarından merhum Ceıat Rüştü ziyarete geldi ve Matbuat Cemiyetinin elverişli şalnnunon bir gün İçin yapılacak olan zlraatçlter top lan tısına tahsisine müsaade İstedi. Cevat Riiştü (İkdam) gazetesine çok güzel fennî makaleler yazan bir gençti. Matbuat Cemiyeti salonu da o zaman Babıâlî caddesinde (İkdam Turdu) nun yanında bulunan (Akşam) matbaasının üstünde İdi.
Nâzım Poroy bu müsaadeyi içinden gülerek tam btr memnunlukla verdi. Bu binanın he-m«n karşısında, Babıâiiye bakan (Çffçl Kütüphanesi) vardı. Sahibi Akif Bey hamiyetli ve vatanperver btr zattı. Anadutunun (Hâkimiyeti Milliye) ve ' (Yeni Gün) gazeteleri milli leş-kllât eliyle hnray* gelir ve ga- 1 zeteler Naşit Vlafc tarafından alınarak htanbutan milliyetçi ' gazetelerine dağıtılırdı Beykoz İn Cevat Rüştü İle arkadaş- . lan da adını unuttoğtımus Et- ‘ ra a t Cemiyetine Cifçi Kütüphanesini âdeta merkez ittihaz etmişlerdi. M.ıtboai Cemiyetinin salonunun da bu toplantı için bizden tetenmesi hn münasebet- ‘ ten İleri geliyordu*

Sara’nın ameliyatla tedavisi
Vaşington (Nafen) — Tıbbın keşiflerinden birisi de «Sara» hastalığını ameliyat Ue tedavi etmektir. Dr. Arthur A. Moris'e göre birden bire yere düşen ve titremiye boşlıyan in-| sanların beyinlerinin başların-( da İyi yerleşmemiş olmasından ileri geldiği neticesin»
I
dır.
Bu şekilde 8 kişi tedavi edilmiş ve müspet netice alınmıştır.
Güzellik kraliçeliğinden filim yıldızlığına
Fr.nmda yapılan bir güzellik müsabakasını yukarıda resmini gördüğünüz Brlgılte Auber kaaannuştır. Artist, filim çevirmeğe davet edilmiş ve işe başlamıştır Çevirdiği İlk fliira çok beğenilerek kendisine DeUuc nukafâk «erlimişUr
raz edeceğim: «Biraz hazin amma hakikat şu: İhtiyarlamış».» diyorlar Bunu knbui etmiyorum Epeyce zaman evvel Fransızca «L'Autonıne de la vle - Hayatili sonbaharı» adlı bir kitap okumuştum. Bunda ömrün 2â yaşın* kadar otan kısmı ilkbahar, yirmi beşten altmışa tadan yaz, al tanıştan yetmişe kadarı sonbahar. yetnuşteiı yukarısı kış, yani ihtiyarlık diye tasnif ediliyordu-
Sayın Nâzım Foroy'un yelmiş yaşına gelmesine bir bayii zaman vardır. Naşit Ulu^a gelince, o henüz hayatın sonbahan-| | na bile yaklaşmamıştır, yazın p» tam orialariüdadır. Ancak teın-Jr* muzun sonlarında . Birinci DünjT: y.ı Harbini müluakıp tVaki'.)^* gazetesinde çalışmağa başladı-^ ğı zamanı pçk iyi hatırlıyorum. Çöp gibi, ölürseler yere dmecei; C kadar zayıf bir gençti. Fakat, yaman ateşli İdi. Esasen o zamanlar (Vakit ite çalışanlar..1 hemen hepsi, ekseri gazetecilerimiz gibi. Milli mücadeleye candan bağlı idiler.
Sayın Nâzım Poroy'un reisliğine, Nnşit ülu*un umumi kâtipliğine gelince, bu hususta et- *** raflı malûmat elde etmek kabil olamadı. Fa«at hâdiser "O
şekilde cereyan etmiş olması (D muhtemeldir: Birinci Dünya çj Harbuıl n.iıtaakıp 10 İkinci kânun 1334 te cemiyetin ktti Beyoğiunda Azaryan Apariımu-vx tundaki merkezinde toplanmıştı. Kongre çok gürültülü olmuş ve milliyetperverlerle İtilâf ta-taraftarları aracında dövüşe kadar varmıştı. Ünyon Franses' de ayrıca bir toplantı yapı'd:* ğını bilmediğimize göre, sayın Nâzım Poroy ve Naşlt Uluğ’ıin bahsettikleri toplantının bundan galat olması muhtemeldir
Bu gürültülü kongre. Mahmut Sadık Beyin reisliği altında bir
o
12 (D
> (D
miyetln İdare heyeti âzası bitf'r suretle dağılmıştı Ortada yalnız başına kalan Mahmut Sadık
Fakat Beyin mühürü, pek iyi tanıdığı ve çok sevdiği Nâzım Porov’a ; tevdi etmiş olması muhtemeldir- Diğer bir ihtimal de şudur: Beyoğlundakl gürültülü toplantıdan sonra cemiyet merkezinin İstanbul tarafına nakli münasip görülmüş. Babıâiiye bitişik Akşam matbaasının bir kısmı kiralanmıştı. Bu nakil 1-şinde Hilmi Kltabevinln sahl-• bi eski gazetecilerden sayın Ib-.' rahim Hilmi Beyin büyük yar-
; yan Apartımanının sahibine bir ,u miktar borcu vardı. Beyoğlun-dakl merkezde aynı zamanda bir de kulüb tesı» edilmiş olduğundan. eşya çoktu. Hilmi Bey bu eşyanın lüzumsuzlarını sattırmış. bunlarla borç kira bedeli ödenmiş, yeni dairenin kira -sı verilmişti.
Bu sırada cemiyetin reisi Ve-lld beydi. Veild bey bir kaç defa tevkif edildiğinden mührün (J-nun tarafından Nazıra Poroy a verilmiş olması muhtemeldir
Ziraat Cemiyetinin kongresinin hangi tarihte toplandığını araştırdım. Kati bir tarih elde etmek kabil olamadı. Bunun, İstiklâl mücadelesi zaferle neticelendikten sonra İzm irde toplanacak olan İktisat konare-sine delege seçmek irin olduğunu söyüyenler vardır.
Naşit Uluğ’un Ankaraya ğldi-şl de bu tarihlere raslar İstiklâl mücadelesi esnasında 'Vakit) in Ankara muhabiri Lfr.fi Arif Kenber'di. Mücadele zaferle neticelendikten sonra I.ııtn Arif İstanbul* gelmiş. Anka iv ya Naşit Uluft gtlndorilmlşti.
Eni» Tahsin TİL
Zeynep Kâmil ha«t&-hanesindc doğan üçüz ve ikizler Cuma günü gecesi sabaha kadar Zeynep Kâmil doğum evinde bir balında olmak üzere bir üçürie iki ikiz ve müteaddit tek doğumlar olmuştur.
üçüzlerden İKİMİ oğlan, birini kadir. Üçüz çocuklar sıra Ue . __ --- bir kilo. 1800 gram ve iki kilo-
buat Cemiyeti tarihinde bilin- dur. Hem anaları hem de yav-miyen bir noktayı aydınlatmak rular sıhhattedir.
için Lallan dik lan zahmete ve Doğan Ikirier de oğlandır. Tez dikleri malûmata teşekkür Onların da sıhhatleri yerinde-ederim. Yalnız bir noktaya iU-.dir.
Bayın Nâzını Poroy ve Naşlt Uluğ’un mektuplarını büyük alâka ve dikkatle okudum. Mat-
Mahkeme Koridorlarında
Karının sesinden öfkem kabardı
KİRALIK DEPO — HeylktaçU donla kenarında Saman İskelesi biti ■ alginde kArglr bir depo kiralıktır. Beşiktaş Hayreddln İskelesi 17 no da Nuri DcmiraSa müracaat. 761
SATILIK AJLSA — Lâleli caddesi.
Hayriye ticari sokak küge bo»ı 112 deniz gör dr. Yed! kata müsaadeli.
Kadıköy Bahariye caddesi No. « ya müracaat. 812 —
ucuz husus! batilik MERSE-DES BENZ OTOMOBİLİ - Taksi İçin de elverişli İri ve üler vaziyette. Ga-Igla Rıhtım caddesi No. 41.

Kanapede oturan maznun kaşlarım kaldırarak dik dik baktı:
— Sazdan, sözden hoşlanır mısın, bey abi?
—• İyisi olursa hoşa gider tabiî.
— Nuur ol, beyefendi kardeşim. Dünyanın tadı böyle çıkar, ömrünü hoş geçirmek istiyor musun, bir saza bak, bir de söze, Ondan ötesine kulak asma. Hey gidi dünya hey! Kurban olduğum Allah, bize de keyfin ne olduğunu öğretmiş amma bu işi noksan bırakmış.
— Senin ne tarafın noksan, ahbap?
Burun kanadlannı oynatarak derin derin soludu:
— Orasını sen de bilirsin, beyefendi abi. İnsan dediğin. dünyada dört başı mamur yaşamalı. Öyle olmadıktan sonra çek Içuyruğu-nu şu kavanoz dipli dünyanın. Bugün benim canım ' * ’ isterse hemen
Nasıl, doğru
— Yaşıyasın, bey kardeşim. Öylesine ben de içerlerim. Erkek dediğin rakı içmesini, keyif çatmasını da bilir. Allah seni inandırsın ki sarhoşluktan hiç hoşlanmam. Bu yaşa kadar dünyanın rakısını içtim, bir günden bir güne sarhoş olduğumu bilmem. Rakı fasla geldiği zamanlar gık bile demem, sesimi çıkarmadan masanın başında sızarım. Böyle sarhoşluğa can kurban. Herkes rakıyı benim gibi içse şu dünyada kavga gürültü kalmaz Gel gelelim, bazı enayiler içmesini bilmiyorlar.
— Sana da öyle biri mi çattı yoksa’
— Hâşa, bey abi. Bu lâkırdıyı kabul etmem. Şunu iyi bil ki sarhoş olup da bana çatacak adamın alnını karışlarım.
— Mahkeme meselesini anlatacaktın. lâkırdıyı gene değiştirdin.
keyfetmek yapmalıyım. „
lâf etmiyor muyum? _ Yok, ben de onıı anlatı-
— O lâfları herkes ediyor yorum, bey abi. Olanı bite-anmıa olmuyor işte. nı sana anlatayım da bak
— Ağzını seveyim, bey a- , bu işte benim günahım var bı. Benim yüreğim de buna mı? Allah bin bereket ver-yanıyor ya. Her istedikleri.1 sin, bir alışveriş işinden yir-zaman keyiflerini verine ge-^mi beş kâğıt kazanmıştım, tirenler yok mu sanıyorsun?. Bunun on kâğıdını evde kö-
' roğluna bıraktım, on beş kâğıdını kendim ezeyim de bir gece keyfedeyim dedim. Koltuk meyhanesinin tadı yok. Kırk yılda bir de saz, söz dinliyerek içmen zıkkım rakıyı. Ben de kalktım, sazlı bir gazinoya gittim. Çalgı fena değil. İki tane de oku-cMuıxa«.uua v«M. OM uc Acy- yucu kan var- HeP beraber fetsek, safa sürsek ne olur' cahP söylemeğe başladılar, sanki? Kuroan olduğum Al-! ben de şişeyi yanladım. On-lah, öbürlerine verdiği gibi dan «°nra karılardan biri bize de biraz dünyalık ver- kalktı, iki şarkı söyledi. Am-seydi hâzinesi iflâs mı eder- ma da ses varmış kahpede di? Benim gözüm toktur, be 0 söylerken ben eridim, ya-yefendi kardeşim. Hanlarda, nm on dakkada bitir-hamamlarda gözüm yok. Sıkıntı çekmeden rahat rahat yeyip içeyim, canım istediği zaman da biraz keyif ‘ yim. ondan fazlasını mem.
— Üzülme, ahbap, gün o da olur belki.
— Bırak allasen, bey kardeşim. Bir gün dediğin nedir yani? Yaş kırkı geçti, biz hâlâ gün sayıyoruz. Moruk-ladıktan sonra para gelse ne çıkar? Valla billâ bu lâflar konuşulurken öfkem kabarıyor. kafam kızıyor.
— Peki öyleyse. Haydi bu lâfları bırakalım da başka şeyler konuşalım. Mahkemeye niçin getirdiler seni?
— Sorma, bey abi. Onun ucu da keyif meselesine dayanıyor. Dünyalığımız bol değil diyerekten, ömrümüzde hiç mi keyfetmiyeüm, efendi kardeşim? Ben adam değil miyim yani? Benim keyfimi bozmağa elâiemin ne hakkı var?
— Paran olunca sen de keyfedip eğlenirsin tabiî. Fakat eğlenmenin de usulü vardır. Sarhoş olup başkala-
Lireruer vok mu sanıyorsun? j
— öylesi de var amma herkese nasib olmaz bu.
— Ceddine rahmet, efendi birader. İşte buna içerliyorum ben. û adamlar da bizim gibi insan değiller mi? On lan da Allah yaratmadı mı? Keyif dediğin nedir kİ? Fâni dünyada üç günlük ömiirümüz var, Biz de key-

dim. Ondan sonra efendim, kendi kendimi; «Ulan Rahmi, şu kan iyi okuyor, Böyle şarkı her zaman bulunmaz. Haydi bakalım, şunun şerefine bir şişe daha çek * dedim, ikinci şişeden de üç kadeh içtikten sonra Öbür karı kalktı. Vay dinine yandığımın karısı var! Şarkı mı söylüyor, desturun, manda mı bağırıyor, anlıyamazsın. Sesi de pis. okuduğu şarkı, da karmakarışık bir şey. Benim masam saza yakındı Dayanamadım, «Bayan kardeşim, sen yerine otur da öbür hanım okusun, şu şişe-, çiğimi ağız tadıyle içeyim» dedim. Kan lâf dinlemiyor,1 gene manda gibi kendi bildiğini okuyor Ben söyledikçe o inad etti, nenesini tutup i oturmadı. O bağırdıkça rain da benim beynime vurdu, öfkemi kabarttı. En nihayet gözüm kızdı, masadaki boş şişeyi kaptığım gibi kafasına fırlattım kahpenin. Haydi bakalım, ortalık birbirine ı karıştı, polisler enselediler beni.
---------- ..«huu.J Mübaşir çağırdı, bizim ah-rını rahatsız edenleri kendi ^aP içini çekerek kalktı, keyfine bırakmazlar. i Ce. Re.
süre-
iste-
Bir
---
Düşman Dostlar
Macera ve Aşk Romanı
Yazan: J. D. Carr Tercüme eden:
(- Tefrika No. an
Elspat hala, umumiyetle zalimdir; lâkin hastanın odasındaki müstebitliği, biitün rekor-1 lan kırıyor. Burada benim artık hiç bir faydam kalmadı. Lütfen müsaade edin de sîzlerle beraber geleyim.
Doktor Fell. nazikâne eğildi. Üç arkadaş, gizli bir iş yapar gibi, ayaklarının ucuna basarak çıktılar. Rahat bir otomobil, kapıda bekliyordu. Makinist kılıklı şoför, gayet az konuşan bir insandı. Araba, süratlice, son keşfinden gayet mağrur olan Alan cebinden Angus'un hâtırat defterini çekip çıkardı; doktor Feli'e u-zaiu.
Fell. perhizde bulunmasına rağmen piposunu yaktı. Defteri okumağa başladı. Bir an sonra, dedi ki:
— Tamam... Bayan Kathryn

ClDDt BİR MÜES8E3LNIN — italyura vw Almanca muhabere idlerinde çalıçmak: Utlyanım Arın «-dcnlcrln Akyam gazetesinde (N. B> rümuxu İle mektupla müracaat edilmesi. aw -
BXR TİCARETHANENİN — inel-llzce muhaebTatını blhakltın İdareye muktedir senelerce devlet ve hususi ■nUcascucIcrde çahımıj bit zat boj vakitlerinde ihtuuuı d-ıhiiındc ı$ deruhte eder. Bonservis ve referans ■tatcrebıUr. Beyotlu P. K 2350 ye müracaat 911 — 1
INGİLİZCE MUHABEREYE VAKİT — Fransızca, Almanca. Türkçe muhabere. İthalatı, komisyonu bilen tecrübeli bay bütün yün yahut saatlerle
>4 aramaktadır. Galata posta kutusu 1S33 A. B. ye müracaat. 8» —• s
GELİR VERGİSİ USULÜ KANUNUMA OÖRE — Tecrübeli muhasebeci ticarethane ve sır al müeucae-Icrln rnuhaaebcüııı uy£un Ücretle kabul eder. Akşamda Baharı rümu-zuna yazılmam 831 —
İNGİLİZCE. FRANSIZCA. ALMAN CA — Üç lisandan Türkçeye. Türk-çeden üç lisana tercümeye hakkıyla muktedir locrübell muhallere ine-mum vazife aramaktadır. Akjan. gazetesi Tere lime 839—3
îi- İşçi ARAYANLAR
EV BAKIM İŞINI İYİ BİLEN — Otuz 1U kırk yaı arasında kadın hizmetçi aranmakladır Rumeli caddesi Afltap apartunanı No. 3 e müracaat Mi - 2
İYİ TERZİ KALFASI ARANIYOR — Ismarla maçı parça ba(ı veya haftalık He çakmakçılar yokuşu aaaiıaında Dilberzadelcr mafi arası civarında Sabrı Sata Han No. 13. 827 — *
PLA61YE ARANIYOft — Dokuma maklnaları Ve akşamlarından anlayıp siparişler alacak, utı>lar yapacak enerjik pİnsiye arayoruc. Trikotaj, çoarp maklnalarından anlayanı tercih olunacaktır. İzahatla, referanslarınızı çalışma şartlarınırı adresinizle İstanbul posta kutunu 1045 mektupla. BI4 - 1
TÜRKÇESİ MÜKEMMEL — ve matinede allratle yazan re bir tercüme ıtırosu işlerini İdare edebilecek bir bayanın Galatada Bankalar caddesinde Slimerbank karşınında Ankara ianında Bay Fcrid Sakrr‘e saat 14-17 arası müracaatları. WB —
BİR BAYAN ARANIYOR — Ere çişinin ev islerini görecek okur yazar. sOrzüIO. temiz ve yemek iyi bi-en, milliyet aranmaz Yaş ve nal tercümesi izahlı mektupla AkiHm’da lEv İşleri) rümuzuna müracaat. 854 —2
BİR KADIN ARANIYOR — DısÇl muayenehanesinde 40 lira aylıkla öğeye kadar orta temUlifiı yapmak için. Unkapnnı Küçılkpazar cad No. 8. Mi — 2

riRSAT — Çatalca Halkevi gazinosunun bilArdo, radyo, pikap, pasta ve meze takımları, semaver, masa, sandalya teferruatı İle en son 2500 liraya acele satılıktır. Adres: Beşiktaş Çıragan caddesi Şahnişin sokak Na. S Hifiip Gürak'a müıacaat. 765
ACELE SATILIK KOMPRİME MAKİNESİ — Amerikan ARTHUR 7OLTON markalı, çok seri çalışan, muhtelif zımbalı, yepyeni bir komprime makinem «atılı ktu Müracaat llcrgUn öğleden sonra Galata Tersane cad. No: 179 Tuna Eczanesi Telefon: 49347 7 W — 5
Fevkalâde nezaretli. 5 ooa forlu yeni İnşaat, Fatih caddesi No: 27 Kat. 4.
KİRALIK AP ARITMAN KATI — 1 hal kon
Fevztpaıa
797
AZ CİYtLMH — İngiliz kumalından 1*1 erkek elbise», bir palto yüzer liradan satılıktır. Beyotlu Rumeli han berber Dlyaniak
KİRALIK BÜYÜK DEPO - 260 Mi ve üç kapılı, temamen betonarme terkos. elektrik, telefon mevcuttur, 50 tonluk ayrıca su sarnıcı vardır.. 2-7402 ye müracaat. 67H - 1
SATTLIK ALMAN PİYANOSU — Kreulzbach - Leipzlg markalı, çapraz demirli. 71/4 oktavlı alaon piyanocu Beyoğlu, Küçük Pârmakkapı. Şükrü Paşa Apt. 4/5 . 863 —
KİRALIK BÜYÜK ARSA — Ahir kapıda İskeleye elli udim mesafede, etrafı duvarla çevrili, garaj, ardiye, depo gibi kullanılmağa müsaittir. Görmek için Ahırkapıda bakkal İb-rahimc. görüşmek için. Sirkeci Nem-llzade han No. 11 e müracaat edilmesi. 793
SATILIK KAMYONET — Opel marka işler vaziyette. Müracaat: Beşiktaş Nıuretiye caddesi No. 33.
B33 — 1
ACELE SATILIK EV — iki dük-kânlı 350 lira İcar getiren ev satıiı lc-tır. Samatya Kasap tlyas mahallesi Etyemez tekkesi sok. Z No. ya müracaat. 831 — 1
KİRALIK YAZIHANELER - 5 O-dab 3-2 tek odalı yazıhaneler ayrıca 300 metrelik bir salon kiralıktır-Galat* Veli Alemdar hanında Veli Alemdar yazıhanesine müracaat.
371 - 1»
ACELE SATILIK EV — 12 odalı, bahçeli, havuzlu, elektrik, havagazı, terkos. sarnıç ve Marmara ya ıcvkalA-de nezaretli. Tel: 34732 651
prime maklıuuı satılıktır Saatte 1500 kmaprlmo imal eder motörü üstünde yepyenidir. Fiyatı par ıtri iksir 3500 Uradır. Kadıköy eczanesine mttra-eaat. 89063 telefon. 793
BOŞ SATILIK EV — 5000 peşin 3000 İpotekli Şehremini caddede iki ayrı kat 4 oda 2 helâ 2 mutbah. sofa taşlık, elektrik, terkos. köjebaşı yarım kirgir 110 kiralı.«, Eminönü İş Bankası karşısı Oyuncakçı Haşan.
798
GALATA GÜMRÜĞÜNE YAKIN — 50 metrekare kiralık dükkân Galata Veli Alemdar hanı kahvecisine müracaat. J55 _ 5
ACELE — 30000 kilometrede, radyolu ve kaloriler İle «oğukhov.ı te sisli Amerikada monte edilmiş lüks taksi otomobili vasıtasız olarak satılıktır. Müracaat: PJ(. 1053 «Oto* Galata. 832 — 3
fVâ-Nû)
ı Campbell, sizin farazlyenlzln doğru olduğu anlaşılıyor. Def-| teri Elspat halanın sakladığı gün gibi aşikâr. Zira, bakınız, içinden sahlfeler eksik. Kaybolan sahifenin başlangıcı şöyle: «Elspat, diyor kİ Janet O. dinsizdir, yalnız kendi nefsini-yetlnl düşünüyor. Halbuki Elspat gençken...» Tahmin edilir: Müteveffa, burada, sabık sevgilisinin gençliğine dair meşkuk bir hikâye anlatmış olacak. Kendini hedef tutan bütün yapraklan kopardıktan sonra, Elspat, defteri yerine bırakmış. Evet, mesele, aşikâr!
Alan sordu:
— Peki niçin matbuata başvurdu acaba? Heyecan uyam-dırıcı ifadeler neymiş? Başka sahada çok mânidar olmakla beraber, Angus’un notlarından bu heyecan uyandırıcı ifadeler
— 2

KİRALIK MÖBLELİ MÜSTAKİL ODA — Möbleli müstakil bir oda kiralıktır. Saat L0 — 13 orasında Taksim SıraservUcr BUlOscu sokak No. 4. Kat. 4 e müracaat 082
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Cihangirde oba sokak No, 3/3 de tuhafiyeci va ıtriyatçı dükkânı azimet dolayıalyle devren satılıktır. Müracaat ayrı adreste Ahmede
771
— i
DEVREN SATILIK İÇKİLİ LOKANTA — Beyoglunda müşterim ₺O1 içkili loakzıtaya devren veya ortak aranmaktadır. Beyotlu Tepe bası Bal-yöz sokak m No. ya müracaat
7IH — 2
KİRALIK DÜKKÂN «a MÖBLELİ 3 YAZIHANE — Galata rıhtımı Galata gümrüğü karşısında (eski Şarap lakeleş!) sokak No. 5. Muradiye hanı karşısında ve Tarlş mağazası yanında. Tel: 44387. 815 —
1
ARSA DAHİL 1000 İLÂ ÜÇ giN LtHASl PEŞİN TAKSİTLE EV İN SAATİ — İstanbul Alemdar caddesi GUlhane Park kapısı karşuuıda 13/1.
MO —8
CİHANGİRDE — 22 bin liraya aatr-iık arşı s kat İnşaata müMIt. mu tavasııt kabul edilmez. T: 41466
81» - J
ÇIFLİK — Küçükçekmccede 3.600 dünüm bol su olduğu gibi bos tealini 45.000. Müracaat: Beyoğlu. AiaeamL Rumeli han geçidi dükkan No. H Buy Isldora. et#
CİDDİ BAYA — iyi aile yanında, güneşli, banyolu, eşyalı bir veya iki oda kiralanacaktır. Telefon. 24500 -Selma. Tercihan 13 - 14 arası.
M« — 2
çok KELEPİR — ösküdarda ter-kosu. havagazuı. elektriği, kuyusu mevcut 4 katlı ev 6000 liraya satılıktır. Müracaat Dr. Mlnas. Feriköy Lalaçahln sok. M. sn — 1
5 VI CTLrr.RRİK
PİYANO DERSAERt - En modern usullerle veriliyor. Ücret ehvendir. Beyoğlu Aynaiıçegzne Catıkkas sokak 55 numaarda piyanist Melek. Müracaat: Her gün. ŞU — l
BtYoCLUNVN rinde — 1 yalı bir oda
FRANSIZCA
cırı Kaşanen
kak No.
BOZKURT EMLÂK — Sirkeci O-lomobil levuıımatı sam çarşısında 4 dükkânı havi 2 hanemiz acele satılıktır Taksim AbdÜlhakhâmit caddesi M. Telefon 83533. 849 —
KİRALIK MÜSTAKİL KAT — Lâ leli Fethi Bey caddesi Ahmet Şu-aylp sokak No. 8/3 mliiUkll 3 oda mutfak. 2 hol. hamam, bahçe kiralıktır. İçindekilere. 842—2
İNGİLİZCE. ALMANCA NO — Dersleri bir ecnebi ügretm tarafından verilmektedir. Haftada iki gün de civarında olan '.dr kaç ailenin Çocuklarına demler dahi vermektedir. Mektupla Akşamda M,idim P L. G. rumuzuna, 799
Created by free version
SATILIK KÖŞK — Kadıköyünde, İki dünüm camlı, mey vali bahçe İçinde, iki bina, yeni timır Kürdü Boyalı. konforlu, flatt ehven. boş teslim. 22566 ya telefonla 841 — 3
DEVREN KİRALIK YAZIHANE — İstanbul Adilyesi karcısında telefonlu mobllyeli bir yazılım te de.men kiralıktır. Telefon 4094i. 838 —
KİRALIK YAZIHANE — Karakoy-dc tramvay caddesine karşı bir katla müaLıkıl üç oda telefonlu mobil-yeli kiralıktır. Telefon 40949
KN , —
DEVREN KİRALIK YAZIHANE — Galata köprüsüne bir dakika tele-torlu denize nazır İki oda devren ki ralıktır. Telefon 40949. 836 —
SATILIK UCUZ İKl KÖŞK — Sas-kınbnkkalda İki dünüm meyyali camlı arazi içinde yedi odalı diğeri üç oda kârglr satılıktır. Telefon +0949 035 —
DEVREN KİRALIK DEPO. İMALÂTHANE. GARAJA ELVERİŞLİ — istanbıılun en işlek yerinde tramvay caddesinde gayet büyük bir yer telefonlu müracaat, telefon 40949,
848 —
İPOTEKLE PARAYA İHTİYACI OLANLARA — Emlâk üzerine istenilen miktarda tavassutum utla verilecek muhtelif miktarda para vardır. Telefon 40049 . 833 —
BOZKURT EMLÂK — Taksim Talimhanede 14. Ayaspaşa Cihangirde 12 Pangaltı. Şişli. Maçkada 8 a-partımanımız 100 parça da arsamız «atıştadır. 8S0 —
BOZKURT ENLÂKIN: — Kendi mallarından Eyüp te deniz kenarında 3000 metre ve ayrıca 10 adet bin metrelik İfrazlı arsaları satılıktır. 2 büyük deposu acele kiralıktır 83532.
851 —
EHVEN FİATLE SATILIK EV — Üsküdar Tabaklar mahallesi Toptaşı caddesi Balcı yokuşu No. 13. Dört oda. deniz görlir Boş teslim, Görmek ve konuşmak için Üsküdar Tunus bağı tramvay durağı 69,f Hafız Fahri Günaydına müracaat. 810 — i
İNGİLİZCE — Amerıkads okumuş ve Amerikan mekteplerinde İngilizce öğretini» bir genç üc avda lisan öğretir. Akşam »D. S.» rlimuruna müracaat. 785 — I
İNGİLİZCE VE MUHASEBE DERSLERİ — Evlerde toplu veya münfe-rid olarak verilir, «öğretmen» remille Yeniçeriler «ad, Nf 101 Beya-r.ıt adresine mektupla müracaat.
190
İSTANBUL BELEDİYESİ İLÂNLARI J
İstanbul Belediyesinden
KELEPİR SATILIK APARTIMAN — Beyojlu evlenme daire» Yazıcı sokak çıkmazında müstakil 4 daireli. konforlu %15 iradiı. havasız kiralık daireler de mevcuttur- Müracaat Telefon: 49303 782 —1
satilik ev — Beyoğlu Kal yoncu-kulluk caddesi Gülfıdan sokak 1 No.lı 4 kat. 6 oda. su. elektrik. 1 kat boş tealim kagir ev. 12 750 liraya satılıktır. Müracaat: Galatasaray Pasaj Krepen 10 No. lı kahvede. 857 — 11
BOZKURT EMLÂK — Feriköy Önü yeşil saha 13000 liralık evlerimle kısmen sililmişim Ülgeri eri de satışladır Taksim ÂbdtMhokhilmlt caddesi telefon 83532 »15 —
özel idare emeklilerinin aylıkları veriliyor
1 — özel İdare emekli ve öksüzlerinin ocak ve şubat 950 aylıkları Türbedeki belediye binasının (eski Maarif) alt katındaki salonda aşağıda gösterilen günlerde saat 9 dan 12 ye ve 13.30 dan 16 ya kadar cüzdan numaralarına göre verilecektir. •
Bilumum emekli dııl ve yetimlerin mahalle muhtarlığından doldurtturacakları yoklama ilmühaberi ve nüfus cüzdanları ite birlikte müracaatları ve aylıklarını Iskonto ettirenlerin aylıkları 10/1/950 salı gününden itibaren eskisi gibi Ziraat Bankasından verileceği İlân olunur.
özel idare müıacaat günleri:
1—500
551—850
851—1050
1051—1144
10/1/950 sah 11/1/950 çarşamba 12/1/650 perşembe
13/1/950 cuma
(297)
hakkında bir ip ucu ele geçlril-miyor.
— öyle mi düşünüyorsunuz?
— Ya siz başka türlü mü düşünüyorsunuz?
Doktor, genç profesöre garip bir nazar attı. Sonra, cevap verdi:
— Tabii başka türlü düşünüyorum, Hattâ bu notların fevkalâde ehemmiyetli olduğunu bile söylüyorum. Bu defterin içinde muammanın anahtarını bulacağınız aklınıza gelmiyordu değil mİ? Angusu, o akşcun. mü t addan ziyade endişeli olmayarak, gitti, yattı, ölümüne sebebiyet veren her ne ise, sonradan, adamcağız yatağa girmesini müteakip zuhur etil ve onu ahrete yolladı. Asıl saiki, burada ,bu deftelrn içinde, son senelerin vakalarını hüâlsa eden satırlar arasında' buluyoruz. Buna inanınız delikanlım.
Fell. kaşlarını çattı; defter' kapatıp cebine indirdi. Dizlerine vurarak dedi kİ:
— Havsalaya sığmıyor’ Elspat, defteri çaldı, okudu. Aptal olmadığına göre, keşfetti kİ...
— Neyi keş retti?
_ Angus'un ölüm şeklini iu-
Uyar kadın, polisten nefıel eder. Polise hiç güvenmez. İşte bu sebeple Daily Floodlight'e yazdı: Vereceği beyanatla heyecan uyadıracağını. sevdiği bu gazeteye bildirdi. Fakat vakit geçtikten sonra, kafasına dank dedi ki...
Fell. tekrar sustu. Oturduğu kanapeye gömüldü; Alan'a döndü.
— Angus’un hâtırat de i terine yazdığı son fıkra hakkın-bir cihetten Pek mânidar diyordunuz. Bundan m aksanınız neydi?
— İntihar eden bir adam, onun yazdığı şekilde yazı yazmaz.
— Tabii... Buna rağmen, İntihar etti.
tfci genç, ağızlar açık, bkl-blrlerine baktılar.
XIV
şaşkınlğı geçtikten sonra Kathryn sordu:
— Anlayaraıyonınv. böyle bir neticeye nasıl vardınız?
Doktor Fell, tereddütsüz, devam etti:
—Hâdiseler aşikâr..Her şeyi ispat ediyor, Angus’un ne va-zlyc-Ue bulunduğunu tetkik
delim. Yıpranmış, ruhu ekşimiş. ölüme yaklaşmış. Hayatının bütün emeli asla tahakkuk edemlyecek diye düşünüyor Diğer taraftan, hakkında büyük muhabbet beslediği kardeşi Colln, gırtlağına kadar borca batmıştır. Hâlâ sevdiği ihtiyar metresi meteliksizdir; kendi de Bundan sonra beş para kaza-namıyacağım kestiriyor. İskoç-yalıların kanında o ulunan e haşin realizmin şevkiyle. Angus hayatta artık bir posa halinde bulunduğunu anlıyor. Ailenin üzerine, bir yük gibi çökmektedir; bir yararlığı kalmamıştır. Peki, ölü mü? Sıhhatinin hâlâ mükemmel olduğunu, doktar-ların kendisine on beş senelik bir hayat biçtiklerini biliyor. On beş sene yaşam? k gir an geliyor. Derhal ölmesi icap eder ölümü, tabii imiş hissini vermeli. Otuz beş bin lira bahis mevzuudur. Sigorta şirketleri dıritı çıkarmıyarak bu parayı vermeliler . Lâkin, tabii bir ölümle İntiharı btriblrinin yerine İkame etmek güç meseledir. Bir kaza mı çıkarmalı? Basit katara, boğulmalara, bunun gibi jiestenkerani vakalaıa inanma-
maları çok muhtemeldir. Cinayet kalıyor. Angus'un tasmün ile, taammüdle öldürüldüğüne herkes akıl erdirmeli Buna kail olmalı.
Otomobil, Loch Awe’ye yaklaşıyordu. Bu noktadan itibaren. gayet şairane bir vâdi başlamıştı. Arabadakilerden hiç biri, civarın lâtif manzarasına kulak asmıyordu. Kuthryıı, pür dikkat, sordu:
— Angus’un. düşmanı Alec Forbes üzerine cürmü atarak öldüğüne mi işaret ediyorsunuz? ,
«- Şüphe yok. Puf noktası, köpek kafesidir. Hâdise, büyük bir zekâ ile tertiplenmiştir. For-bes’ln mütevaffaya karşı beslediği. düşmanlığı bilmeyen yoktu. Bunun içindir tı. Angus o-tıunla kavgaya tutuştu. Öyle bağırdı, çağırdı ki bütiin ev halkı bunu lşllti. ESKİ dostunu, şahitler huzurunda, kapı dışarı etti. Fobes'in buraya geldiği zaman, kolunun altında bir köpek kafesi getirdiğini söyleyen kim? B12zat Angus. Çünkü iki kadın, Fobes’in şatoya geldiğini bizzat görmüş değiller. Böylece. her şey vazıh bir lıal alıyor, de-
ğil mi? Forbes. görünme İssizin kafesi, müteveffanın yatağı altına saklamış olacaka.
Alan, düşünceli, şu noktada durdu:
— Evvelki gün meseleyi bu şekilde izah etmeğe kalkıştığım zaman, bana kimse itimat etmedi. Ben, Forbes'i bu ölümden yegâne mesul saydığım zaman.»
Doktor Fell, sözü kesti !
— Eğer beklenmedik bir hâdise olmasaydı. Forbes öldürmekle İtham olunurdu.
Oenç kız sordu;
____ Yani Elspat halanın karyola altına baktığını ve orada bir şey bulunmadığına daLr şe-hadet ettiğini mi söylüyorsunuz?
Kıza hayret verici şekilde. Doktor Fell başını salladı:
— Hayır, hayır! O mevzu baş ka mevzu. Ve onun da. kendine göre ehemmiyeti var. Benim söy ledlğlm, kafesin muhteviyatı t-le ilgili.
Alan, alçak sesle sordu: ■
— Kafesin İçinde ne bulunduğunu öğrenmeğe kalkışsam, çok mu ileri gitmiş sayılırım?
Doktor, gülümseyerek cevap verdi: (Arkası var)
11 Oran 1950
AKSAM
Sahife 7
^rkSe {ilk ve son buse j
Ykzbaşı Amvil, elindeki kılıcı yutan kaldırarak:
— Ar» Heri1 emrim verdi.
Yüzbaşı mâvl gözlü, iner, zayıf ve yakışıklı bir erkekti. Earagosa şehrinin bulutsuz »e mavi armam, çiçekli bahçeleri buru' kokusu »e dumanlar içindi' yuzuyord®,
l»T‘i, harbişMdeUc devan, ediyordu Fransızlar şehri kuşatmışlar mahsurlar da hayatlarını pahalıya «atınıyı» araçtın»»* Jerdü. Kuşaran kuvvetler, şehrin kalelerinde bir gedik açmışlardı. Yüzbaşı Arnvll. nıa-jyedudetl süvarilerle bu gtdlk-len ?. hre girdi,. Toplat gürlüyor, dört taraftan kurşunlar yağıyordu, Yüzbaşının askerleri ol limit istihkar ederek İlerliyorlardı. Amvil birdenbire, sendeledi ve beygirinin üzerine kapandı. Göğsünden yaralanmıştı. İki asker, kumandanlarının ilk tedavirtni yapmak için beygirlerinden aşağı indiler.
Yavaş yavaş Lop ve kurşun «esteri kesildi. Ortalığı bir olum scsrizlliii kapladı Saragosa şehri nihayet teslim olmuştu.
X. AmvUin maiyetindeki teğmenlerinden biri yaralının o civarda bulunup penceresinde bir kadın çehresi görmüş olduğu büyük eve nakledilmesini emretti. Bu, Donna Mersedesln knaa h idi. Bu siyah gözlü ve kara saçlı asilzade İspanyol kadını, evine tedavi edilmek İçin getirilen düşman yüzbaşıya karp dehşetli bir kin ve husumet husetti. Fakat dindar ve asilzade bir fandın olduğu İçin hizmetederine yaralı 1te meşgul dmılaruu emretti.
Donna Mersedes, bir divana yatırdıktan sonra yaralı He bizzat alâkadar oldu. Doktor yarayı çok ağır buldu ve yanında duran genç kadına dönerek:
— Senyora, dedi, yaralı yerinden kaidmiırsa muhakkak öi4r. Onun Içto iyileşinceye kadar konagnuzda misafir etmenizi rica ederim, dedi.
Amvil. bir kaç gün sonra kendine gelerek gözlerini açtığı zaman, üzerine eğilmiş güzel bir kadın çehresi gördli. Bu, Donna Mersedea idi. Genç ka-dm, tatlı bir sesle:
— Sakın yerinizden kımıldamayınız, tavsiyesinde bulundu. Yüzbaşı, yarasının pansuna-nını drğiştlrirken, genç kadına dikkatle baktı. Bu giızel kadına karp kalbinde derin bir minnet ve şükran hissetti. Ertesi gün kendisine bakan kadının kocası öldüğü için dul kalmış Donna Mersedes olduğunu hlz-metçiterden öğrendi.
Bir gün genç kadınla konn-şürken. kalbindeki minnettarlığı hararetli bir lisanla İzhar etti:
— Senyora bana gösterdiğiniz dikkat ve ihtimamdan do* layı size minnetiarnn «tedJ.
Genç kadın, genç yüzbaşıya dHteaUe baktı Mavi gözlerinde raffet ekunoyordu. Solmuş yarı aklan na kan fefmefe başlamıştı Gülöm.«erkm .bembeyaz V» muntazam dişleri dikkatine çarpmıştı Fkkat tspajıyo] karimi b« tebessüme arakabete etmedi ve yüzüne bakmaktan çe-kteıerrlt
— Mösyö' Ben dindar bir kadın «ıfaüyle vazifemlyaptım. cevabını verdi.
Amvil. artık tehlikeyi atiat-mR ridoğıma göre kendisini oda hiznıetçtatain bakımına >"(u
““1 ,1Mt»
f' devim elU.
“’"««« MayTöT aıeı nınu jnaca,, ayaHa ve giyinmiş olarak görünce hay retle sortin:
— Nereye gldiyormmuz? Dog. tor bir müddet daha istirahat? muhtaç olduğunuzu söylüyor
AravD Utrefc Mr «este
— Senyara. vutadmnun yaralan ıhtanam w U-davhtiZ m-yerinrfe kapandı. Fakat bir mâddet daha burada kalacak »farsam kovlanın ki. kafbımtn y*™1 Şifa balmıyaeak sözlerini kett-ledL
Genç kadm. kızararak guaJe-«M JW« indirdi „ juMa.unn r™l öpmesine mâni olmak için kenrtino.. kuvvet bulamadı. Ni-haj’l kendini toptan »e yUİ-” b®4O~ı «-rt pir -M{e
_ ~ foralardan nefret ediyorum, riiyere* (1»^, flr|ft.
Kerrat odaunoa kapandı O tâki vatanpervı-rane kininin avdet efmrıi tein Allaha dua rt-tl. Fakat duasını bitirdiği za- ! bıan, kalbinde lüa yerine yüz- I
b ayıya karşı »onsu* ve sönmez bir aşk beslediğini anladı
O gün Arnvll vedalaşmak İçin genç kadının yanına gittiği zaman heyecandan titreyen bir nesle.
— Hayatımı size borçluyum. Müsaade ediniz de omrumii sise vakfedeyim Harlı bitip de kinler sükûnet bulduğu zaman zevcem olmağı kabul edeceğinizi ümit edebilir miyim, diye »ordu
Mersedes. heyecandan yere düşmemek için bir koltuğa dayanmağa mecbur oldu. Kalbi evet diyor, fakat Baragoöâ şehrinin yıkık ve kana bulanmış harabeleri göçlerinin önünde canlanıyordu, Hayır! Müstevli ile cvlenemezdL Böyle bir hareket, vatanına ve a'Je şerefine leke sürecekti
Merscdes sararmış, yumruklarını hiddet ve asabiyetle sıkıyordu. Yüzbaşı:
____ Donna! Rica ederim, teklifimi reddetmeyiniz, diye yalvardı.
Genç kadın, boğuk bLr sesle:
— İmkânı yok mösyö! Kararım katidir. Slı Frensizsiniz, ben İse İspanyolum, cevabını »erdi.
Amvil, ısrarın faydasız olduğunu anladı. Kapıdao çıkarken başını çevirdi:
— Hayatın artık nazarımda hiç bir kıymeti kalmadı. Bir ■'Yansızın nasıl öldüğünü size göstereceğim senyora! diyerek gitti.
Mersedea teessüründen koltuğa çöktü. Çıldırasıya sevdiği ürkeği reddetmiş, neşe ve saadet artık kendisine haram olmuştu. Aynı zamanda nefsinden de otamıyordu. Vatanının bir düşmana karşı gösterdiği zaafı bir türlü, kendirine affet-Urentiyordu. İçinde müthiş bir mücadele başladı. Az sonra Mersedes, elinde tüfek, sırtında erkek elbisesi evinden çıkıyor, o da savaşmağa gidiyordu.
Sokak muharebeleri şiddetle devam ediyordu. Vatanperver bir İspanyol gttıpu Fransızlan şehirden koğmağa uğraşıyordu. Fakat Fransız süvarileri, bari-kadlan devirmişler, zon müda-fneri de kılıçtan geçirmişlerdi. Az sonra mücadele durdu. Sokaklar cesedlerle dolmuştu.
Yüzbaşı Arnvll, kahramanca çarpıştı. Sokakları dolduran cesedleri mahzun nazarlarla seyrediyordu. Ölüler arasında kımıldanan genç bir yaralı dikkatini çekti, üzerine eğilir eğilmez Mersedes olduğunu dehşetle gördü. Korkunç bLr çığlık kopararak yanına diz çöktü. Mersedes, güçlükle gözlerini açtı. Yüzbaşı heyecanla:
— Niçin buraya geldiniz? Bu ne büyük delilik Yarabbi! Ben sizi kurtaracağım. dedi.
Genç kadın, «Hayır» demek ister gibi başını salladı. Yüzbaşı e ün! avuçları içine almış durmadan öpüyordu. Genç ka-dra bir aralık gösterini açtı ve yavaş yavaş sönen bir sesle:
— Sevgilim ölüyorum. Fakat yanımda bulunduğun İçin sonsuz bir saadet duyuyorum. Şimdi san* İtiraf edebilirim Ben de seni kalbimin bütün kuvvetiyle seviyorum. Allah taksiratımı affetsin, öp beni sevgilim, diye mırıldandı.
Arnvll eğildi ve konan arasında can veren sevgilisinin alnına ilk «e son püresini kon-
itin
Los Angeles sinemaları seyirci bulamıyor
Bunun sebebi, halkın din vaizlerine ve kitaplarına gösterdiği rağbettir
Son hzrbde büyük yararlıklar gösteren dört papaz için bastırılan pullar
Los Anceles şchr'ndeki sinemaların işleri son aylarda eşi görülmemiş bir şeklide lenalaş-mıştır. Çünkü hBİk akşamlan fevç fevç şehrin bir tarafına büyük bir sirk çadırı kurup günahlarına tövbe etmeleri ve Allah yoluna girmeleri için vâaz etmekte olan rallip Billy Graham’ı dinlemeğe gitmektedir. Bu gibi kilise çadırları yalnız Los Anceles ve K&liforniya-ya mahsus mahalli ve İstisnai hususiyetler olmayıp Amerikada uyanan dini hareketi karşılayabilmek için bu çeşitten büyük çadırlar memleketin her tarafında kurulmakladır. Dini meselelere karşı gösterilen alâkanın büyümesi dolayıriyle dini mevzulu eserler son aylarda en çok satılan eserler meyanın-da yer almağa başladığı gibi misli görülmemiş bir nispette «makale ajanlıkları* da yazı iş- artmış olduğunu -----------*-*-
feri müdürlerinin ricaları üze- •***■-
rine gazeteler İçin «dini mev-Lze» i er hazırlamaktadırlar. Bu mevsim Broadwayda en fazla beğenilmiş olan «Yıldızlar İçinde kaybolmuş» müzikli dramının kahramanı bir zenci rahip oldıığtı gibi mevsimin en muvaffakiyeti! filmi (Cume home to stable) İn kahramanları da manastır rahibeler idiler.
Bu hâdiseler sadece bir «moda» nın tezahürleri midirler, yoksa esaslı ve ciddi bir gelişmenin eserleri midirler? Meseleyi tetkik eden müşahitler İkinci şıkkı kabul etmektedirler.
Atom bombasının İcadı, yeni bir harb patlaması korkusu, hal ve İstikbalden emin olamamak Amerikahların ruhunda huzursuzluk doğurmuştur. Bu çok derin ve şahsi tesirlerin büyük ______________ _________
din hareketinin bir kaç kişinin olan oğlu 3 şubat 1943 giînû faaliyeti sayesinde meydana Groenland açıklarında torpil-gelebileceğine ihtimal verilemez lenmlş olan Dorchster adlı asise dc kütlenin bu ihtiyacına keri nakliye gemisinde bulun-bazılarının tercüman olmuş ve makta idi Yahudi haham A. önderlik etmiş olduğu söylene- Goode. Katolik rahip J, Was-bilir, Harbden sonraki bu yeni hlngton, Metodist rahip G Fox cereyan İlk defa Yeşua Llbman^ve D. Pollng'ln oğlu Clark Po-adlı bir Yahudi hahamının iing gemideki Amerikan erlerl-l Vicdan huzuru) isimli kitabın-'ni yalnız leşçi etmekle kalmada Amrekilalılara basit kelime ' mışlar, bunların yüzme bilmelerle Lzah edilmiş ve iç huzuru': »e saadetin en sop model oto- | mobil veya televlzyunlu radyo i cihazına mal İki ye ti e zağlanamı- I yatağı anlatılmışıı. Bir Yahudi olan Llbman'ın kitabı Ameri- ) ,
kanın Protestan ve Katolik çev- pulu ile tesblt ve tebcil etmiştir, relerinde de iyi karşılanmış »e Rahip D Poilng Filedelfiyada kilise ve radyolarda hararetle inşa edilmiş olan din »e meşher kese lavaiye edilmiş olan hepler fevkindeki Rlrleolk A-kl toptan Amerikada milyonlar- J merika mabedinin ölümü istih-ca nüsha «ıtıhnHtır. Katolik , kor elmiş olan işbu «harb ru-papazlardan Thomas Martons hanileri» ne Hhnf edilmesini tarafından yazılan IW kitap da sağlamıştır.
Katollklerin neşriyatına karşı I Bir İsviçre derclslnden
Amerikada öteden beri bir İti- * çeviren: B. AK SEL
Ticaret ve Sanayi odaları
Ateş tuğla fabrikası sahibi Cudi Birtek odaların ikiye ayrılamıyacağını söyliyor
(Baş tarafı birinci «taifede)
madsızlLk beslenmesine rağmen yeni din cereyanlarına temas etmekte olduğundan bu kitaplar en çok satılan kitaplar arasında yer almışlardır.
Otomobil şehri olan
banliyölerinden birinde ikamet etmekte olan altı taksi otomobili ılahlbl Mister çarles Gray oturmakta olduğu mahalleden pazar vesait dini günlerde kiliseye gitmek isteyecekleri, araba ları ile bkiâbedel taşıyacağı hak kında Katolik »e Protestan kiliselerine teklifte bulunmuştur. Bu teklLf Amerikada artmakta olan dini alâkayı göstermesi bakımından şayanı dikkattir. Amerikada bulunu, muhtelif din ve mezhebe mahsus ibadethaneler, buralara devam edenler sayısının rubu asırdan beri
(B*s tarafı 1 inci sohifedri Ve oturduk.
— E... Hoca, ne kadar siırdü bu ayrılık?
— İıtanbuldan 28 Eylülde ayrıldım. Demek aşağı yukarı uç ay on gün oluyor.
— Fransada nerede bulundun?
— Hep Parlsta çalıştık.
— Kimlerle?
— Fransada bulunan muhtelif güreş klüplerinden gelen güreşçileri Ve onların hocalarını , çalıştırdım. Vilâyetler araan-, dan elenen 35 hocayla 18 gün çalıştık. «Milli sporlar ensttiü-I stunden «0. diğer teşekküllrr-den bir çok güreşçi ile de geri kalan zaman karlında çalıştık. Bu arada Far İst e bulut nnn ouır küsur nurtş klüpünün.
38 tanesini gördüm.
— Demek hocalarını da ça-LL lıştirdın öyle mi? Q
\ — E»et. Onlarla 18 gün . MiiiiO
sporlar enaUtüsümde çalıştımÇ\| ve bu ıııuddet boyunca eıjstltü -q— ' nün kapısında Fransız ve Türk O bayrakları yan yana asıldı.
' Frarujzlar cidden hoş adaıhlar. O
— 11 and stilde çalıştınız? "ğj ' — Hem serbest, hem de gre- *>_
1 ko-romen. 0
— Bari bu işi biliyorlar qn?
— Güreş sporu, Fransada (D uzun yıllardcnberi yapılagelen 0 bir spor ve Fransalar serbesti güreşi greko-romenden daha iyi vıireşUkJerine inanıyorlar.^ 1 Hakikaten keselilerine hâs oyun — tarzları, «İstemleri »ar. Hattâ bu cebeble tnglllzlcr serbest gü-^ reşe «serbest güreş» değil «Fran- ® 1 sız güreşi» diyarlar. 0
1 akut Fr,insiz! :ınn bu sU-f
temleri eskimiş bir sistemdir.
1 Bumı kendilerine anlattım. Bii-: yük bir hüsnüniyetle kabul edip yeni şekle göre çalışmaya
* başladılar.
— Onların sistemlerinde ayak oyunu filân var mı?
— Her oyun var. Ayak oyunu, : sarma, burgu gibi bir çok oyun- lann varlığından haberleri var amma bunları esaslı şekilde bir türlü tatbik edemiyorlar. Fazla poz bilmiyorlar Ancak, kendilerine bahsettiğim yeni -İstemleri da kifa zamanda kavrayıverdiler. Çiinkû bu sporda mazileri var Sonra Fransız güreşçilerini bir başka bakımdan da çok beğendim.
— Ne gibi?
— Çoğu sigara ve hatla millî içki olan şarabı içmiyor. İçen bir kar kişi vardı. Onlara bunun zararlarından bahsettim. Derhal bıraktılar. Şimdi ağızlarına ne tütün, ne de alkol koyuyorlar.
— Fransız güreşçileri dünya güreş minderinde nasıl bir derece alabilirler?
— Bugün için bir şey söyllyc-men». Fa kut benim kendilerine gösterdiğim yoldan giderlerse • 1-2 stne İçinde Orta Avrupada kendilerini saydı bLr kuvvet olarak tanıtabilirler.
— Peki Hoca; biliyorsun ki ı Fransız güreşçileri bugünlerde , şehrimize gelip Cumartesi ve Pazar çimleri İstanbul ve An-| kara greko-ramen tokun lan y la I iki mac yapacaklar. Bu maçlar I hakkında ne dersin?
Güldü:
— Frsnsızlar grtko-rr- ■ ufak sıkletlerinde iyidirler. Benim orada 52 vc 57 kilolarda gördüğüm iki iyi güreşçi vgr. Fakat aynı kiloda göremediğini 'ti başka güreşçileri daha var I, onları bana pek methettiler, undan başka Fransızların 42 s «7 kiloları da fena elemanlar
sırf bir teşkilât hevesini karşılamak maksadıyla büsbütün felce uğratmak demektir,
Kaldı ki. sanayicinin, ticari vasfı itibariyle ticaret odasın -dan nasıl müstağni kalacağını izah etmek de kabil değildir. Yeni kurulacak Ucaret ve sana yi odası, zengin bir bütçe ve ihtisas ve bilgiye dayanan bir teşkilâtla temsil vazifesini ancak başarabilir. Bu teşkilâtı par çalamak, zayıf ye vazifesini yapamayacak iki ayn ve kudretsiz teşekkül meydana getirmek demektir kİ, bu da hem ekonomik bünyemizi sarsar »e hem de hü kûm et mekanizması karşısında tüccar ve sanayicinin istiklâl ve hüviyetini hiçe indirir. Fik-rimizce en iyi hal çaresi, sanayi zümresini Ucaret ve sanayi odasında müşahhas ve müşek -kel şekilde temsil etmek, bu odayı sanayicinin yalnız menfaatlerini ve haklarını değil, aynı zamanda bilgisini ve iktisadi tekâmülünü de arttıracak mü te -hassıs elemanlarla teçhiz etmek Lâzımdır. Huysa ancak geniş ve tek bir bütçe İçinde gerçekleşebilir. Hal beyleyken yalnız aidat ve vergi tarhetmek. ve bun ları maaş şeklinde dağıtmak maksatlıyla kurulacak ayrı ticaret ve sanayi odalarının hiçbir Tayda temin etmelerine İmkân yoktur. Dış memleketlere karşı da «oda» kelimesinin tevlit e -deceğl iltibası da gözden uzak bulundurmamak lâzımdır. Böv le ağır bir hatâya düşüleceğini tahmin etmiyorum. Farzı muhal İki ayrı tffla teşkil rtmek gibi garip bir vaziyet ihdas edilse bile, bunun devamına İmkân oimıyacak ve mutlaka yine her yeTde olduğu gibi tek bir ticaret ve sanayi odası prensibine dönülecektir Bu gribi İşleri, her türlü hislerin ve şahsi temayül lerin ve mevh’ ve teşkilât hevesinin üstünde miıtalâa etmek 1-cap eder.
Sual — Ticaret ve sanayi odalarının ayrılmasına taraftar mısınız? Niçin?
Cevap — Verniğimiz İzahata göre, ayrı ayrı ticaret ve sanayi odaları mevzııunun ciddi olarak konuşulmasını ve münakaşa edilmesini dahi fasla gö -rârüz.
Bugünkü girift iktisadi âlemin içerisinde sanayici, tüccar, manifaturacı, ithalâtçı, nakliyeci vesalr hususî teşebbüs erbab» hangi brançta çalışırsa çalışsın, her şeyden evvel ticari hüviyeti başta gelir.
Sanayici bütün ticari branşların hepsinden fazla tüccardır. Bir ithalâtçı, piyasanın icabına göre bir mal ithal eder ve bunu ya gümrükte, ya deposunda veya mağazasında bir kâr gaye -siyle satmaya çalışır ve satar. İhracatçı da öyledir. Bir malı
Flinl'iıı toplar, kendi müşterisinin ar -zusuna göre standarize eder ve bunu ihraç ederek yine kârla satar. Halbuki sanayicinin ticaret mekanizması daha girift »c daha çok taraflıdır. Binaenaleyh sanayie!, imalâtçı herkesten fazla tüccar olmak mecburiyetindedir ve elbette ki ticari sıfatı galip Ur. Dünyanın hiçbir tarafında böyle bir mevzu münakaşa edilmemektedir.
Sual — Ticaret ve sanayi o -daları bugünkü teeşkküJ tanları itibariyle muhtelif ticaret ve sanayi zümrelerinin zümre»! menfaatlerini koruyamiyacak halde midirler?
Cevap — Ticaret ve sanayi o-daiarının memleketimizde de başka memleketlerde olduğu gibi müstakil, seıbest ve hükümet müdahalesinden uzak, kendi hüTlyetleıine sahip olmalan hususunda hepimiz müttefikiz.. Bu İtibarla, yeni yapılan ticaret »e sanayi odaları kanunu bu maksadı lemLn hususunda mü -him bir hamle teşkil etmektedir, Şu ciheti de açık olarak tebarüz ettirelim İti, ticaret »e sa nayi odalan, zümre menfaatlerini gütmek içir, değil, bir âmme hizmeti yapmak ve bütün ziîmre menfaatlerinin üstünde olarak meseleleri sırf memleketin »e âmmenin ekonomik menfaatleri bakımından mûtalea
bildirmekte-Kulolik kilise -en ileride bu-
dirler. Bilhassa lerl bu hususta
ı lunmaktadırlor. Misyonerlerin . sabır ve devamlı çalışmaları sayesinde Birleşik Amerikada 24 milyon sallki bulunan Katolik kilisesi Amerikada en kuvvetli bir teşkilâta malik bulunmaktadır. Yanm asır içinde Kato-Hkier sayısı Amerikada on misil | artmıştır. Katollklcrin bu vaziyeti Protestanlarea hoş kar-şdanmamakta Ve iki kilise arasında ciddi ihtilâfı ir baş göstermektedir.
Dört ruhaninin kah-I ramanlık efnanesi
Harbde oğlunu kaybetmiş o-
lan Protestan rahiplerinden etmek vazifesiyle mükelleftirler. Dan Poilng. Katolik ve Protes- j Güya, sanayici ve imalâtçının tan kiliseleri arasındaki ihtllâ- menfaatleriyle tüccarın menfa fa son vermek için çalışmakta- I atlerl biribirlne zilmiş. Bu ka -dır. D Polingin yine bir rahip! dar basit ve çürük bir mütalâa üzerinde durmayı dahi fazla bu-| luyorunı. Çünkü tüccar sınıfının I çeşitli branştan, hususî menfaatler bakımından blrbirlyle esasen devamlı mücadele halinde, (lirler. Toptancılarla perakende çilerin, İhracatçıyla ithalâtçının menfaatleri hiçbir zaman bir zaviyeden mütalâa edilemez Her zümrenin, kendi hıuusi menfaat ve haklarını araman ve onu tamire uğraşması gayet tabiidir îşte bizim istediğimiz şey, bu menfatlerl, bu mücadeleleri »e bu haklan jütsek ten ve objektif olarak telif ve mütalâa edecek müstakil bi. Ticaret ve Sanayi Odasına ka -vurmaktadır. Esasen bütün memleketlerde bu meslekler kendi aralarında birlikler, der -nekler ve cemiyetler teşkil et -tikleri gibi bizde de «Meslek ve zümre heyetleri» adı altında Ticaret ve Sanayi Odalarında çalışan çeşitli kollar vardır Cemiyetler kanunu da ayn demek -ler ve birlikler yapmaya esa -sen mâni değildir.
Sual _ Amme müessesesi «-faUnı taşımak şartıyla, ayn bir ticaret ve ayn bir sanayi odan kurulmuş başka memleketler var mıdır?
Cevap — Amme hizmeti go -ren ve memleketin her yerde ekonomik sıfatını temsil eden ticaret ve sanayi odalan birdir ve hiçbir yerde ayn Ucaret odası ve ayn sanayi odası diye bir teşekkül yoktur; olmasına da mantıken İmkân mevcut değildir.
Hele bizim memleketin bünyesi bakımından biz bunu tamamen İmkânsız ve mantıksız addediyoruz. Eğeı azamî 800 -900 münfesihi olan sanayiciler için ayn bir »onay! odası teşkil edersek, o halde miinteribl binleri aşan manifaturacılar ve ithalâtçılar İçin de ayn ayn odalar açmak İcap edecektir Bundun başka, ayn ayn aonayl o- _ .
ö"| X Ucun olan »arma», 1 «asan, zayıf olap bu zûmraJerLİRutuMmia.
yenlerine bellerindik1 can kur-I taran yeleklerini vererek kendi hayatları pahasına bazı erlerin kurtulmasını sağlamışlardır,
Dört ruhaninin bu şerefi! hareketlerini Amerika bir posta
Çeviren: A. HİLALİ
Şahap BA1.CIOÖLÜ
Süleymaniye doğum evinin faaliyeti
Süleymaniye doğum evi 23 Nisanda faaliyete geçmişli. O tarlhtenberi geçen 14 ay zarfında bu miıessesede T 66 çocuk doğmuş, 149 da kanama, düşme gibi hadiselere müdahale edilin iştir. Bu suretle 1U26 kadın doğum evinde tedavi görmüştür
BULMACA
I J S 4 9 Ş 1 •
nın
lliHI
MIHI naıı M I 1 • ■ 1 1 1 I
i ı ı ı ■ L ■ 1 İT
■ 1 1 1 1 II ■ 1 I
— Bir müddet burada ban ele lanlarmj bırakıp yeUştlrmrk Uyarlarmış. Ne dersin Hoca?
— Keşke olsa. Bu bitim için ■vMalide bir reklâm, güzel bir ’opaganda »esilesi olur.
Şahap BALC1OÛLU
S»blJI««T»t U — Katım U
Amerikada nüfus sayımı »railerin! İncelemek üzere Raşit Yüceuluğ fsoldaı ve Nizam e t tin Ergil '.'Ağdan İkincil den mürekkep bir heyet Amer ikaya, itim iştir Yukarıdaki resimde soldan ikinci Turklyedc Marshoü plânı bMkanı Dorr. uçuncu İs lal is Uk Umum Mudürıi Şefik Buhurdur.
Satiife S
Kulak hastalıkları
(Baş tarafı 4 uncu sahifede) Artık bu berrak ve kanlı suyun kulak gibi çok hassas ve nazik, beynimizin altındaki bir organının İçinde lrinleşmeye başlamasllc şiddetli ağrı ve ateş kendini gösterecektir.
2 ı Yukarıdaki açıklamadan anlaşılacağı üzere kulak içindeki bu iltihabın meydana gelmesinde esas rolü Ustaki borularının tıkanıklığı yani burun ve boğasımızdaki nezlenin ve mikropların oraya varması oynamaktadır. İşte burun ve boğazlan normal olan, rahat nefes alabilen ve sık sık nezle olmıyan kimselerde bu kulak iltihaplarını pek görmüyoruz.
Fakat Ulu Tanrı Adem oğlunu yaratırken bazı organlarında ve özel olarak burun vc boğazında bir çok pürüzler ve anatomik bozukluklar bırakmıştır. Burun ve boğazı tam normal olan kimseler her halde anormal olanların ancak % 10 u kadar olsa gerektir. Burada şöyle bir soru ileri sürülebilir: «Peki, biz o zaman bu berikilere anormal diyemez iniyiz?»
Hayır! Çünkü bu azlık hastalıksız. normal; diğer çokluk ise daima bir çok İhtilaflarla hastalıklı, hiç değilse sıkıntılı bir hayat yaşıyorlar. Meselâ: Bademciklerin hemen hemen insanların % 80 nlnde hastalık yaptıkları artık yıllarla değil yüz yıllarla ifade olunabilen bir hakikat olmuştur. Burundaki kemik çarpıklığı, kornelerin büyüklüğü, insanların çoğunda bulunduğu halde dalma hastalık yapan âmillerdir. Çocukların hemen % 95 İnde görülen vejetasyon dediğimiz geniz bademciği daLma hastalık ve hiç değilse bir gerilik yapar. Çokluk-da da olsa biz bunlara normal diyebiliriz?
•Tanrının her yarattığında bir hikmet vardır» dusturunu kabul edenlerden olmakla beraber yine bu Ulu Tanrının İnsan zekâ ve fikrini inkişaf ettiren Lahuti kudretile hilkatteki bozuklukların giderilmesi sebeblcri hazırlanmıştır. Onun için değil bu gün bir çok şahısların ve ukalaların ve hattâ bir çok hekimlerin söyledikleri: «Bademcikler Allah yapı-pısıdır. Elbet bir faydası vardır. Aldırmak doğru değildir. Butundan da eti neye alalım? Belki orada bir vazife görüyor.» gibi lâkırdıların ilmi ve fenni bic kıymeti yoktur. Ve hiç bir zaman da olamaz.
nasıl
Hülâsa: Bütün İnsanlarda bademcikler, bütün çocuklarda vejBtasyonlar. herkeste burun tıkanıklığı yapan âmiller daima zararlıdır. Ve bunlar dalma ameliyatla giderilmelidir.
İşte böylece burun vo boğazı bozuk kimseler hattâ pek şiddetli olmıyan. fluxion ve def-lux!on yapomıyan hafif soğuklarda. yazın ufak deniz veya soğuk su banyolarında bile hemen nezle olarak Ustaki boruları tıkanır ve yukarıda anlattığımız yine lokal bir kan hücumu (congestion). sonra da kanın suyunun boşluğa sızması ve nihayet mikroplanıp cerahatlenmesi meydana gelir.
Şu halde bu hadiselere karşı nasıl korunabiliriz?
1) İlk yapacağımız iş burun ve boğazımızı muayene ettirerek oradaki anatomik bütün arızalan gidermek lâzımdır. Bu ameliyatların eski mütehassısların düşündüğü gibi korkakça kısmî değil, radikal ve iyi bir teknikle yapılması şarttır.
2) Böyle bir arıza bulunmadığı takdirde dahi bazı insan- ı lar bünyeleri icabı anaflaksl ve- 1 ya allerjl dediğimiz özel bir 1 istidatla kolayca nezle olurlar. Ve nezleleri hemen hemen bütün kış ve soğuklar müddelince sürer. O zamanda bunlara karşı en güzel tedbir nezle aşıları yaptırmaktır. Bu şahıslar güz sonların doğru bir seri aşı yaptırmalıdırlar. En iyi aşı İngiliz Ewans aşısıdır. Fakat bunu yaptırmadan evvel mutlaka mütehassısa muayene olmalıdır. 1
31 Nezlelere ve soğuk algın-iıklartna karşı en İyi tedbirlerden biri de şâhsı mümkün olduğu kadar erken yaşlarda soğuğa alıştırmaktır. Buna da yazdan başlanmnlıdır.Evvelâ ılık ve gittikçe soğuyan sularla duş yapılmalı ve bu da devamlı olarak kışa kadar uzatılmalıdır. Fakat yine tekrar edelim: Buna başlamadan dalma burun ve boğazda bir arıza bulunmamalıdır. Hattâ sporcuların sağlık ve rökorlarını garanti edebilmeleri ancak burun ve boğazlarının normal olnıasüe kabildir. Burundaki tıkanıklık do-layısile normal teneffüs edeml-yen, bademciklerinin aşikâr veya gizli iltihaplarla organizmala n daima zayıf düşen gençlerin spora çalışmaları ve hele rökord-menliğe kalkışmaları kendi sağlıklarına karşı işlenen bir türlü cinayet olduğu kanaatlnde-
;uiA t ieTm
TALEBE BİRLİĞİ KONFERANSLARI
İstanbul Teknik Üniversitesi Tale- I be Birliğinin tertiplediği »eri kon- I t Branşlardan OçUnt'UsIl 13 Ocak cuma . ııflnû Teknik Üniversite konferans balonunda saat: 17.30 da Ord. Porf. Salih Mur.ıt Uıdllrk tarafından verilecektir. Konferansın tncvruu (M dem Firikte Krlt) dir Girl$ sc berttir.
SAFİYE ATLANIN KONSERİ
Elektrik FnkOltesl Talebe Cemiyetinin tertiplediği konserlerden İkincisi değerli sanatıdır SAFİYE AYLA tarafından itnumUıdeki hatla Tl Üniversite konferans salonunda rilccektir. Davetiyeler cemiyet kedinden temin edilebilir.
* I T. Ü. Elektrik Fakültesi Talebe Cemiyeti Başkanlığından Cemiyetimizin fevkalâde kongresi 12 çıtak 1950 perşembe gfinC saat 17 de Teknik Üniversitesinde yapılacaktır.
Rurnnme: İstanbul Teknik Üniversitesi Talebe Birliğine Hra olma keyfiyetinin eörtljülmesl ve Birliğe gönderilecek umumi heyet âzalarının seçilmesi.
£- İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Talebe Cemiyeti Başkanlığından; Cemiyetimizin yıllık genel kur 12 Ocak
IStft perşembe nik Üniversite püacaktır.
Huuıame: ». Yokl iık divanının seçilmesi: 3. İdare heyetinin fantiye* okunması: 5. Teknik ünlv lebe Birliğine âza o re heyeti, Müı-akabe siye t divanının seçil genel kurul Aralarını Dilekler ve kon(renlt
NORVEÇ BERGEN şehrinde kâin “SMiTS,, Fabrikası tarafından hususi surette İmal edilen ve Norveç kontrol dairesinin bandrolü İle kapatılmış orijinal şişelerde. Gayet saf, içilmesi hoş Vitaminli T’DEBOıı Bilumum ecza depolar ma tevzi edilmiştir.
Eczanelerden rSMÎTS» Norveç Balıkyağını tercihan İsteyiniz.
Toptan Satış yeri : İstanbul, Yenlpostane arkası 31 numaralı MARMARA Ecza Deposu ve bllûmum Ecza depoları.
Türkiye Acentosı: D. HABIB Bahçekapı Rıdvan Han No. 12
İSTANBUL
V4M, TANIK. ÇATLAK v, ÇIBANA NAKŞI terjavroe sulumu*
HOME LİNES
Lüks vapuru 30/1/950 saat 13 de İstanbuldan hareket edip.
PİRE - NAPOLİ - CENOVA ■ KAN - BARSELON ve
N®w = York için yolcu kabul edecektir. İzahat için yolcu acentesi olan
W. F. HENRY VAN DER ZEE ve Co. N. V.
Müracaat:
Galata, Anadolu Sigorta Han, Telefon: 44214-43904.
I! Ocak 1950
BU MARKAYA DAİMA İTİMAT VE EMNİYET EDEBİLİRSİNİZ

İnşaat yaptırılacak
Devlet Demiryolları Merkez I Satın Alma Komisyonundan:
Sivas'd a lokomteif edposunun tevsii ile su tasfiye cihazı binası. 150 dairelik hizmet evleri, yollar, çelik rezervar ve demir ayak konstrüksiyonu, kâr gir kömür rampası ve etrafının toprak tesviyesi, ateş temizleme çukurları. Ulaş istasyon binası ve umumi hcıâsı İle bunlara alt diğer teferruatın inşası işlerinin yapılması kapalı zarf usulile ve fiar birim! es&sı üzerinden eksiltmeye konmuştur.
1 — Bu işlerin muhammen bedeli 2.500.000 lira ve muvakkat teminatı 88750 liradır. İnşaatın bedeli % 5 faizli bonolarla ödenecektir.
2 — Bu işe alt şartname ve sair evrak (50) Ura mukabilinde Devlet Demiryolları İdaresinin Ankara Merkez veznesinde ve Haydarpaşa işletme veznesinde satılır.
3 — Eksiltme 3/2/1950 tarihinde cuma günü saat 16 da Ankarada Devlet Demiryolları Yol Dairesinde Merkez 1 Komisyonumuzca yapılacağından teklif mektuplarının o gün saat (15) e kadar komisyona verilmesi ve yahut tayin edilen zamandan evvel ele geçecek şekilde ladeU taahhütlü olarak posta ile gönderilmesi,
4 — İsteklilerin kanunun tayin ettiği mutad vesikalardan başka Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğünden alınmış ehliyet vesikasını ve vezneden aldıktan eksiltme evrakını (her parçasına «50> şer kuruşluk pul yapıştırılıp imza etlikten sonra» teklif zarflarileblrUkte komisyona tevdi etme leri lâzımdır. Ehliyet vesikasılçin isteklilerin, ihale tarihin den en az 3 gün evvel, eksiltme şartnamesinde yazdı belge lerl bir istidaya rapten D. D. Yolları Genel Müdürlüğüne te vdl etmeleri ve vesikayı imzamukabLlinde almak İçin Genel
Müdürlüğe müracaatları. (265)
Ej'üp; Defterdar; Ayvansaray ve C.
Balat; Fener; Cibuti
Meyve hali; Yemiş- Sirkeci; Meydancık; Mahmut Unkapanı: Keresteciler
Topçular; Rami
Edlrnekapı; Karagûmrük
Fatih: Saraçhanebaşı: Sarı güzel Şehzadebaşı; Süleymanlye: Beyazıt
Çarşıkapı; Çenberlitaş; Cağaloğlu Sultanahmet; Nakllbent; Ahırkâpı
Topkapı; Mevlânekapı; Şehremini; Yenibahçe çapa; Taşkasap; Aksaray; Yenikapı; Lânga: Kumkapi Nişanca
Cinci meydanı; Kadırga
sutvrlkapı; Balıklı; Yedikule; Kazlıçeşme Alipaşa; Kocamustaf apaşa; Cerrahpaşa: Haseki İmrahor; Samatpa; Etyemez; D avut paşa Zeytlnburnu; Yenimahalle; Bakırköy Perşembepazan; Karaköy
Mumhane; Tophane: Şişhane; Kasımpaşa; Tünel: Tepebaşı
Galatasaray; Kalyoncu Kulluk Sütlüce: Hahcıogiu
Hasköy ve civarı
Şişli; Mecldiyeköy; Feriköy; Osmanbey; Harbiye; Nişantaşı; Kurtuluş
Pangaltı; Maçka
Taksim; Sıraservller; Tarlabaşı; Gümüşsüyü Firuzağa; Cihangir
Fındıklı; Kabataş; Dolmabahçe; Beşiktaş Ortaköy; Kuruçeşme
Yıldız
Arnavutköy; Bebek; RumelihlSar
İs tlnye: Yeniköy; Tarabya
Kireçburnu; Büyükdere; Sarıyer: Yenimahalle Silâhtarağa Kömür Deposundan kamyonla nakline ücret tarifesi
Bir ton
p
550
500
525
575
650
Ö00
525
550
250
300
350
Bugünden dünden
gitme yi bll-
kuşu:
(Baştarafı 4 üncü sabifede)
— Ötekilere kulak asma, her dersten önce zihnine nakşedeceğin ilmihal İle arabidir. 54 farzı tadat et bakayım!
Yanındaki atılır:
— O kadar derinlere birader; (Sıfatı zatiye) dirsin, kâfi.
Tekne kazıntısı dudu
— Vücut, kıdem, beka. Vahdaniyet, muhalefeti İli havadis, kıyamı binefslhi...
— Aşk olsun; peh peh; Fetebarekallahü ahsenülhalıkln birinci misafirin gene dili durmaz:
— Yağma yok. oğlumuzu terletmeden bırakmam. Arbaiyat okuyordun değil mi? (İsmini nasp, haberini refeden hur uf) kangilerldir, onu söyle!
Çocuk sandalyada ter döke döke büzüle kalmışkc-n, o kerli ferli zat çeneyi makara gibi İşletir. laklakıyata kc>yulurdu: •
— Geçmiş zaman olur kl hayali cihan değer. Lâkırdı lâzım ya. böyle bir Erbain içinde Beylikcil divanı hümayun muavini evveli Namık bey rahmetli...
Bilemediniz mi? BabIâli İhtilâfı merci encümeni azalı ğı hengâmında vefat eden hafız Nuri beyin bacanağı... Lahavle, gene mi tanımadınız? Fetvahane Relsül müsevvidinl sudurdan Fillbevi Neşet Mollanın damatları değil mi idiler?
Hani kayın pederlerinin Etyemezde Sancaktar dergâhı şerifi ittisalinde konağı, Mlrgün-de Ati şehbaz efendininklne bitişik yalısı vardı. Mollanın meflucen İr ithalini mütaakıp cariyel müstefrlşesi hasba, (merhumun münkühasıydım) diye şahitler İkamestle vereseden idigünü İspat etmiş, o koca yalıyı çatır çatır sattırmıştı da Yanya valil esbakı Abdülka-dir paşa yok bahasına kapalı vermişti.
Hazirandan birinin söze karışacağı tutar;

— Buyurduğunuz Namık hey, fi tarihinde "ezaylrl Bahrlseflt vilâyeti kapı kâhyalığında bulunmuştu. Senaveriniz 98 de Rados mektubı kalemi mümeyyizi iken...
Makara geneli, derhal lâfını keser:
— Külllyen yanlış. Sizin dediğiniz, Mehmet Namık beydir; bu ise Abdullah namık beydir. Bayezit Maarif rüştiyesinde sınıf şerikim di. Şimdi Hazine! hassanın Ha tap an ban müdürüdür. Devri Azlzide Bağdat Nakibflleşrafhğı eden Esse yi t Şükrü efendinin ortanca oğluydu.
Büyük biraderine yetişemedim; sübyanken, evlerden ırak Kısıklıda bostan kuyusuna düşerek cennetine pervaz etmiş. Küçük biraderi Faruk bey ber-hayattır, vakit ve hail de ye-rindedlr. Huzuru hümayun dersi şerifi mukarrhicrinden A-hashalı Ahsen efendinin Süley-manlyedekl konak yavrusunu ahiren aldı, elyevm orada ikamet eyleyor. Allah bağışlasın, birisi zatülzevç. ikisi gelinlik üç kız babasıdır.
Baş köşedeki hazret, ahlret-te ve hayatta bir çok kişinin adlarını, sicillerini iç yüzlerini söyledikten sonra nihayet sa-dade gelirdi:
— Nûr İçinde yatsın, Beylikcil
divanı hümayun muavini evve- I 11 Namık beyin Çapa çeşmesin-] deki konağında, bir gece eş,
dost toplanmış, ben de dahil. ‘ tkiyg katlıya katlıya faallyet-eskl defterlerden açarak yâ-1 reyiz. Mahlût kıvamım buldu. Tenlikteyken, nûr içinde yatsın birden bire kabararak tel tel, tutturdu: (Gece uzun, lâkırd-ı1 pırıl pırıl mermere yayıldı, dan çenemiz yoruldu. Haydi Göğdeye atmak üzereyiz. O an-keten helvası yapalım; alaylı da gök gürler gibi bir aksırık, alaylı avunur, helvaya kemali • Halkada bulunanlardan hoca âfiyetle yer, ağız tadiylc evle- Belızat efendi değil mi? Olanca fimize dağılırız!). Ortaya mer- j tükürüğünü dahine varı püs-mer taşlı değirmi masa getiril-] kürt-mez mi? Gel de o helva-cll; üstüne mikdarı vâfl şe- y] ağzına al; zira sarıklıda büker, rugan! sade kondu, Elleri tün dişler çürük çarık, iskorpit-gıcır gıcır yıkadık, masanın et- jı. Namık pey cennetmakar rafına talka olduk Mahlutu hemen uşaklın çaıtam, mm. , UFUka ehemmiyette rîca olunur,
mıncıklıya uuncıklıya, inceltip (nl onlara peşkeş çekli idi, I 1
FREDO
ÇOCUK
I
İSTANBUL KUTU YAPIM EVİ
Her nevi mukavva kutu ihtiyaçlarınızı karşüar.
Adres: Mumhane, Mumcu Han No. 54/16, Galata: Tel: 21632. Ahmet örsden aranması.
Telefon aranıyor
İstanbul tarafında bir telefon aranıyor. 1406 No. lu posta kutusuna mektupla müracaat edilmesi.
. linyit kömürü Silâhtaragadan :
Beyoğlu
Kuruçeşme; Beşiktaş Bebek
Tarabya Yenimahalle
Eyüp; Kasmpaşa Eminönü
Beyazıt Topkapı Edime kapı Yedikule Bakırköy Yeşilköy
400 Kuruş 450 Kuruş 500 Kuruş 600 Kuruş 800 Kuruş 400 Kuruş 450 Kuruş 450 Kuruş 430 Kuruş 450 Kuruş 475 Kuruş 700 Kuruş 900 Kuruş
450
500
525
550
550
575
625
625
700 yapılacak
Çengelköy Kuleli ve Maltepe AskerîLiseMüdürlükleriden
1— Liselerde birinci kanaat dönemi notlan Orta ve Ortadan üstün olanlardan Kuleli ve Maltepe Askeri Liselerinin her sınıfına naklen ve hemen öğrenci alınacaktır.
2__İstekliler dilekçe, karne ve nüfus cüzdanları ile okul
Müdürlüklerine derhal başvuracaklardır.
3_Diğer kaydı kabul şartları oku! müdürlüklerinden ve
Askerlik Şubelerinden öğrenilebilir.(78)
Laboratuar aletleri satın alınacak
İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Satın Alma Komisyonundan:
1 Zemin Mekaniği Lahora tu an İçin sat, m alma komisyonu kâtipliğinde mevcut şartnamesinde evsafı yazılı elek takımı, e-lüv, kronometre, mikroskop terazi v. s. gibi lâbur âlet ve teçhizatı satın alınacaktır.
2 — Bu âletler tamamen bir elden satın alınacağı gibi, ayrı ayrı müsait teklif edenlerden de alınabilir.
3 — Tekliflerin 25. Ocak. 1950 akşamına kadar komisyon başkanlığına verilmesi.
4 — Posta He gönderme halinde gecikmelerden doğacak itirazlar kabul olunmıyacaktır. (133)
^—KİRALIK BİNA—™
Otomobil acentaları için servis İstasyonu olarak İnşa edilmiş iki katlı modern bir bina kiralıktır. Cem'an 1300 metre karedir. Taliplerin Cumhuriyet caddesi 23 numarada Basrl Tok Müe&scseslne müracaatları.
Telefon: 82582
3 üncü mıntaka etıbba odası
Kongresi çokluk temin edilemediğinden 14/1/T850 cumartesi gününe bırakılmıştır. Bu toplantıda hekimlerin biitiln haklarını müdafaa ile mükeUefolan Oda tdare hey eti seçimi yapılacağından Cemiyetimizin sayın uzasının bu toplantıya tdare Hey'eU
OSMANLI BANKASI
Türk Anonim Şirketi, Tesis tarihi: 1863
Sermayesi;
10.000.000. Ingliiı Uras>
Merkezi idaresi: İstanbul — Galata Istanbulda: îenlcamt Beyoğlu. Kadıköy ve şişlide ve Türk!yenin başlıca şehir lerile...
Paris. Marsilya, Londra, Mançester, Mısır, Kıbrıs. Erak, Filistin ve Maverayı Ürdünde
Şubeleri:
Suriye ve Lübnanda Fiiyaiieri vardır.
Her türlü banka muameleleri yapar
Çok müsait faiz şartlarile tasarruf ve mevduat hesapları açılır
Tasarrur hesaplan için üç ayda bir İkramiye keşideleri yapılır.
Daha fazla malûmat almak için OsmanlI Bankası Gişelerine müracaat edilmelidir.
Mahkeme, tapu, icra ve noter ilânları
Bedelleri hususi şahıslar tarafından ödenen mahkeme tora, tapu «e noter ilânları gibi resim ilânlar eskiden olduğu »n-01 doğrudan doğruya ■AKŞAM* idaresi tarafından Katml edilmektedlı
Zayi otomobil plâkası
İşletmemize ait Jeep Otomobilinin 6493 No. lu plâkası kazaen zlyaa uğradığından yenisi alınacak olan bu plâkanın hükmü olmadığı ilân olunur.
Etlbank Ağaçlı Linyitleri İşletmesi.
(137»
L inci sınıl
Verem ve dahiliye hastalıkları mütehassısı
Dr. Sadık Bilgiseven
Muayenehane: Fatih tramvay cad. Kristal kıraathanesi karşısında Pazardan başka her gün saat 3.30 - 8 arasında.
ZAYİ — İstanbul İş Bankasındaki 134890 NoJı hesabına alt kullandığım tatbik mûhü-riimü zayi ettim. Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü, yoktur.
Fatma Tuh t a başı

Comments (0)