AKŞAM
Her gün 8 sahife
-
Sona SO — »o. 1053a — Fiat) Her ye'4« 10 kuronu».
ÇARŞAMBA 11 Şubat 1948
Sahibi: Necmeddln Sadak — Yan İşlerini fiilen İdare eden: C. Bildik — Akşam Matbaan
D. Partide ihtilâf devam ediyor
....... — - , . . —
Grup âzası, Köprülünün çekilmesinde ısrar ediyor
Alman gizli vesikaları
İngiliz sözcüsü Rus iddialarına karşı ne diyor?
Celâl Bayar cevap vermek için isledi, Parti Grup başkanlığını bu vazifeye Yusuf Kemal
24 saaf mühlet
kabul etmezse getirilecek
AKŞAM’ ın
Küçiik ilânları en verimli, en ucuz vasıtadır.
Selânik şehrî nasıl topa tutuldu?
■ Ankara 11 — Demokrat Parti Ge-jael ld.ua kuruUyie Parti grupu dün jıyrı ayn toplanmışlar v» partide patlak veren İhtilâfın halli için uğraşmış Jerdır. Umumî başkan Celâl Bayar, Vaki olan davet üzerine Parti grupu-ha giderek müzakerelere lştir&k etçil?; uzun İzahat vermiş; bu izahat, ve partiyi yıkmağa matuf hareketler etrafında vaki olan İfşaat üzerine 'demokrat milletvekilleri arasında başlıyan uyanıklığı kuvvetlendirmiştir.
Grupun bir kısım üyeleri hâdisenin. Kenan Önerin tahriki ve tahsisat farklarının iadesi meselesi dışında olduğunu İddia ve müdafaa etmişler. Köprülünün Grup reis vekilliğinden ayrılmasını ısrarla İstemişler! Köprlfi ayrıldığı takdirde bütün ihtilâfların kökünden halledileceğini anlatmışlardır.
muhto-
glrşek'In «eçllmesl kuvveti9 Dieldlr.
Diğer taraftan, şimdiye kadar ödenek forkalrını partiye bırakmıyan bazı milletvekilleri ödenek farkı olan 2803 lift 3000 lirayı mahalli Demokrat Parti teşkilâtına bıraktıklarını bildirmişlerdir. Bu arada Faruk Nafiz Çam libel. Enver Kök, Suphi Batur da vardır. Afyon milletvekilleri d# ödeneklerini mahalli teşkilata bırakmışlar-
Londra 11 (R) — Sovyet Ruaya hükümeti tarafından Moskovada yabancı basın mensuplarına yapılmış olan beyanat hakkında tefsirde bulunan İngiliz Dışişleri Bakanhfima mensup bir sözcü şöyle demiştir:
(Sovyet bayanatında, Rus makamlarının Ingiliz hükümetine müracaatla Alman vesikalarının birlikte tetkikini İstediği kaydedilmektedir. Halbuki İnglUa arşivlerinde böyle bir talep hakkında hiçbir doküman mevcut değildir.
Sovyet Rusya hükümet!, ele geçirilen Alman vesikalarının neşredilmesi İşini İlk olarak üzerine almıştır.
İspanya ve Macaristan baklandaki dokümanlar Rtıslar tarafından bundan bir sen» kadar evvel ifşa edilmiştir.»
İngiliz Dışişleri Bakanlığının sözcüsü, Ruslar tarafından neşredileceği bildirilen ve İngiltere,, Amerika, Fran sa Almanya arasındaki münasebetlerden bahseden gizil vesikaların İngiliz adalarına serbesçe girebileceğini Y» herkes tarafından okunabileceğini kaydetmiştir.
Havan topları şehrin dış mahalle-
• lertne yerleştirilmişti. Yanan uçakları çeteleri takibediyor
Londra 11 (R.> — İngiliz radyosunun Atina muhabiri bildiriyor:
Yunan Utanda kİ İngiliz kıtaları komutanı general Dawn çetecilerin 8e-l&nlk şehrini 81 mm İlk havan toplan İle dövmüş olduklarını söylemiştir.
rım adasına çekilmişlerdir. Bu yanm-^ adada son zamanlarda çeteciler bll-^-yük bir faaliyet göstermekte idiler?’* Yunan muharebe uçakları çetecilere^ hücum ederken hükümet kuvvetleri de Belftnlk etrafında ilerlemeğe la Huşlardır. ■—
Diiukü. müzakereler çok uzun olmuş ve çok hararetli geçmiştir. Fakat İçtima sonunda müspet bir karara varılamamış ve İçtima bugün sabah saat M e t&lk edilmiştir.
Bugünkü toplantıda Celftl Bayarın bir k-snuşma yapmar! beklenmektedir Bu konuşmanın, Fuat Köprülünün Grup başkan vekilliğinden ayrılıp ayrılmaması meselesi U» alâkalı olacağı tahmin edilmektedir. Bayar, bu hususta erkıdaşlariyl» konuşmak
Kenan öner'in faaliyeti hakkında ihbara tta bulunmuş olan Demokrat Parti Beşiktaş başkanı Misbah Ur az
üzere 24 saatlik bir müsaade İstemiştir.
Meclis grupu başkanlığına tekrar Celâl Bayırın seçilmesi hakkında grupta umumi bîr arzu lzb«r edilmiş, fakat bu husus Celftl Bay arın kararına terkedilmiştir. Bayar bu hususta bir karar verecektir.
Eğer Celâl Bayar kabul etmezn, Grup başkanlığına Yusuf Kemal T»n
Mareşal bir şey söylemiyor Ankara 11 — Kenan Önerin Mareşali evinde ziyaret ettiği ve Mareşalin yeni kurulacak partinin başkanlığını kabul ettiği hakkından söylentiler üzerlno. Mareşal:
— Bu hususta söyliyecek bir şey yoktur.. Cevabını vermiştir.
Misbah Uraz ne diyor?
Demokrat Partide patlak veren sun ihtilâf hakkında Genel merkeze gönderdiği mektubiyle dikkat» şayan İhbarlarda bulunmuş olan Demokrat Parti Beşiktaş şubesi başkanı Misbah Uraz, kendisiyle görüşen gazetecilere şu beyanatta bulunmuştur:
— Kenan önerin bu faaüjMft ta- Elememiş, bilâhare Dr. Ragip Tüzün mamen doğrudur ve tarafımdan her zaman İçin ispatı mümkündür. Elimde kftfl derecede vesika ve zabıt vardır.
Ankarabelediye reisi seçildi
Dr. Ragıb Tözün 21 oyla Belediye Reisi oldu
Ankara 11 — Ankara belediye meclisi dün toplanarak Ankara belediye başkanlığı seçimini yapmıştır.
Biri'-)cl seçimde ekserlyot temin e-
Si reyle Ankara belediye başkanlığına seçilmiştir.
Seçimde Fuat Börekçi İd, Sayman 1 rey almışlardır.
Mecdl
81 mm İlk havan toplarının menzili 5000 metre olduğuna göre, çetecilerin bu taarruzu civar dağlarının yamaçlarından yapmış oldukları hakkın dakl haberler astlsız addedilmektedir. Çeteciler havan toplarını Selânik şeh rinln dış mahallelerine yerleştirmişler v» oradan ateş etmişlerdir. Bu taarruz esnasında 12 havan mermisi atılmıştır. Bunlardan ikisi, Birleşmiş Milletler Balkan tahkik komisyonunun bulunduğu otelin Önüne düşmüştür. Otelin bütün camlan parçalanmıştır. Bir havan mermisi de İngiliz askerlerinin bulunduğu garnizona I-sabet etmiştir. Bir kişi ölmüş, 11:1 kişi de yaralanmıştır.
şehrin diğer köşelerine isabet etmiş olan havan mermileri 9 kişinin yaralanmasına sebep olmuştur.
Bu hücumdan kısa bir müddet son ra faaliyete geçen Yunan hükümet roket uçaklan Belânlğin cenup batısındaki dağlara doğru çekilmekte o-lan bir çete gnıpuna hücum etmişlerdir. Selftniğe taarruz eden çetecilerin bunlar oldukları kuvvetle tahmin edilmektedir.
Yunan çetecileri son dört gün içinde iki büyük şehre taarruz etmişlerdir. Bundan dört gün evvel, bir çeteci grupu da Yunan başkenti Atlnaya yirmi kilometre yaklaşıyor ve bir Jan darma garnizonuna hücum ediyordu.
-------------
İtinadan gelen “
Londra 31 (R> — muhabir haberlerine göre, bir çete^J grubunun atlna şehrine 3ü kilometre**" yaklaştığı haber alınmış ve Yunan®* hükümet birlikleri bu asi kuvvetler»S karşı taarruza geçmişlerdir. Bu taar-M— niza Yunan uçaklan da iştirak et- *** m ektedir.
Bu sabah gelen haberlere göre. 8e-"O Iftnlk şehrine dün «o havan mermisiÇlj düşmüştür ~‘
Filistinde çarpışmalar
ro
2? O
dün Arap ve Yahudilerin zayiatı 40 kişiyi buldu
Londra 11 (R) — Dünkü gün esnasında Solistinde cereyan etmiş olan çarpışmalar, Filistinln taksimine karar verildiği günden beri cereyan etmiş olan çarpışmaların en kanlısı olmuştur.
Kudüs şehrinde başlamış olan Arap - Yahudi çarpışmaları altı saat durmadan devam etmiştir. Araplar ve Yahudiler ölü ve yaralı olarak 40 kl?l kaybetmşller-dlr.
Kenan Öner ithamlara cevap veriyor
Sadık Aldoğanm teşrii dokunulmazlığı
“Ren kimseyi tahrik etmedim. Partinin faaliyetini köstekleyen bir kaç adamın uzaklaştırılması şartile arkadaşlarla beraber çalışmaya hazırım,,
Demokrti Partide kurucular «allanatı devam ettikçe bunlarla mücadele etmek vazifelerimin başında gelmektedir»
Karma komisyon dokunulmazlığın
kaldırılmasına
Demokrat Partinin eski İstanbul il başkanı Kenan Öner, dün kendisiyle konuşan gazeteciler» beyannatta bulunarak. aleyhindeki İthamlara cevap vermiş ve ezcümle demiştir kİ:
«— Ben. ne Meclis grupu içinde, ne do dışında kimseyi tahrik etmedim. Bilâkis, istifadan sonra birçok teşekküllerin tahrikine uğradım. Doğ ruluk ve samimiyetten ayrılmıyao benim gibi bir adamdan siyasi manevralar beklemek kimsenin hakkı değildir. Yeni bir parti kurmağı dü-Şiinnıedlm. Demokrat Partinin üzerine aldığ) hayırlı faaliyeti köstekledik, '■rlnden emin olduğum birkaç a-danıın uzaklaştırılmaları şartiyle, tekrar partin arkadaşlarla beraber Çah-.rnaga hazmm. Fakat onların nor mal dly» vasıflandirdüdan yollarda yürüyenlerle mesai birliğinde bulunmak benim tein kabil dertlidir. Een tıa kongreden önce, ne de sonra parti mensuplarından kimseyi evime 'çağırmadım. Bilâkis İstifamı takla >■-den günlerde tahammül edilmez bir hücum karşısında kaldım. Kimseye ₺o kongreyi akamete uğratmak, ne de bu hususta plânlar tertlb eylemek yolunda hiçbir harekette bulunma-, dini. Kongreden sonra da bir şeyler yapmak üzere hazırlandığımı söyle-nııedim; sadece akümülatörümü doldurmaktın başka bir şey yapmadığımı bildirdim. Demokrat Partide ku-, Hteular saltanatı devam ettlkçebun-larla mücadele etmek vazifelerimin, kaşında, gelmektedir.*
Şikâyetname
Kenan öner, sözlerin» devamla demiştir kİ:
«— Muhbiri sadıkın mevzuubahlı ettiği şikâyetname benim tarafımdan değil, partinin bazı teşekkülleri tarafından hazırlanmıştır. Bana da gösterildiği için, münderlcatını biliyorum. Bu benim kalemimden çıkmış olsa da, parti mensuplarının tüzük ve program hükümlerine aykırı hareketlerinden dolayı şikâyet» her partUl-nla hakkı olmasına v» kurucuların bir imtiyazı bulunmamasına, bu hâdiseyi de tenkld vesilesi addedenlerin, hele reşld değil, erşed sayılması lâzım gelen milletvekillerini tahriklerime münkad kukla vaziyetinde gösterenlerin demokratik zihniyetlerine acı-
Kenatı Öner, Ankara da Mareşal, Bayur ve Koni ile görüştüğünü, fakat yeni bîr parti kurmanın müspet ve objektif bir mahiyette görüşülmediğini söyledikten sonra da:
Şurasını da İtiraf‘edayım kİ, boyla bir hareketi millet ve memleket için hayırlı gördüğüm gün, İlk hatırıma bunlar gelecek v0 muvafakatlerini alabilirsem, hayatımın en bahtiyar bir gününü yaşamış olacağını.» demiştir.
Fikir Bahasında mücadele
Kenan Öner, kendisiyle uğraşanlarla fikir sahasında mücadele etmek (Arkası sahife 2; sütun 5 te)
Sadık Aidoğan
karar verdi
Atina 10 (A.A.l — Füzell ve bombalı Yunan uçaklan. Selânik bumbar dıman edildikten sonra Selğnlk’in on kilometre kuzey batısında bulunan Asvestoharl tepesinden hareketle doğu istikametinde giden çetecilere taarruz etmişlerdir. Selâhlyetll Yunan kaynakla tından verilen haberlere gö re bombardıman saat 2.40 tan 3.10 a kadar yani yanm saat sürmüştür. Bı bombardımandın sonra çeteciler Se-iânlğln güneyindeki Kajkldkya yı-
le denilmektedir: (Her ne kadar Afyon milletvekili Sadık Aidoğan kendisine isnad edilen Büyük Millet Meclisinin ve Hükümetin mânevi şahsiyetini tahkir mahiyetindeki sözleri söylemediğini beyan eylemiş; ve bir kısım şahitler de, böyle bir şey işitmediklerini beyan etmişseler de, bunun aksine olarak cürüm sayılan sözlerin söylendiği yolunda şehadet mev vud olmasına ve her iki şehadetln takdiri de mahkemenin salâhiyeti cümlesinden olmasına, komlsyonu-
(Arkası sahife 2; sütun 6 da)
Günler Geçerken.
Di KKATLER:
Sakalım, önümüzdeki hafta hangi resmî bina yanacak?
Mahatma Gandhi
ve
DÜNYA
‘‘Yazan:
Halide Edib - AD1VAR
Üçüncü yaza yarınki Akşam'da
ıtı.rrnrniTmrıi! r]
Biz ve musikimiz
Ankara 11 _ Afyon milletvekili Sadık Aldoğan’ın teşrii dokunulmazlığının kaldırılması haklımdaki Başbakanlık tezkeresi Millet Meclisinin cuma günkü gündemine alınmıştır. İddiaya göre, Badik Aidoğan, Kum-kapı, Nişanca şehit ocağı bahçesinde yapılan umumi toplantıda Büyük Millet Meclisiyle hükümetin mânevi şahsiyetini alenen t3hklr etmiş; halkı kanunlara karşı gelmeğe teşvik ve tahrik cdfcl Sözler Söylemiş ve kanunlara sövmüştür.
Sadık Aidoğan; Karma komisyon huzurundaki müdafaasında sözlerinin tahrif edildiğini iddia etmiş ve:
— Ben mensııb ohnskla iftihar ettiğim bir meclisin mânevi şahsiyetini tahkir eder nuylm, ben. deli miyim? demiştir.
Karma komisyon raporunda bu hususları kısaca belirttikten sonra şöy-
Beş senede 188 resmi binada yangın çıkmış. Kimi ihnıal, kimi kaza, kimi kasit. (Hattâ btr liseyi, smtfta. donen bir talebe yakınış; bunu bizzat Bakan haber veriyor.)
Aradan zaman geçil, şimdi daha soğukkanlılıkla düşünebiliriz: .Beş senede resmî binalarda 1S$ yangın ne demektir?
— Bunları komünistler yakıyor! - diye bay Fahri Kurtuluşun romanvart iddiaları tahakkuk etmedi amma, yine sa’yi meşkûr olsun, sayesinde şu hesap meydana çıktı:
Demek senede 37; ayda 3; on günde 1 resmi bina yanıyor. (Önümüzdeki hafta neresi yanacak dersiniz?) ■
Her on günde bir adet resmi bina yapamıyor sak, gözetelim! Çünkü resmi binamız kalmıya-cak.
Gazeteciler Cemiyeti tarafından tertip edilen büyük Şark musikisi konserinde bulundum. Her meziyetinden önce şunu kayda-deyim: Perde aralan hariç, bu ziyafet tanı üç buçuk saat sürdü. Çıkarken hepimiz iliklerimize kadar doymuştuk. Fakat öyle mânevi bir doyum hali ki ağırlığı yok; .Buyurunuz, tekrar yerlerinize oturunuz, yeniden başlıyacağızl» denilse memnuniyetle dönerdik. Güzel, ince, itinalı ziyafetin tesiri budur: Tekrar sofra başına geçmek arzu ve İmkânını vermesidir.
Zannediyorum kİ İstanbul İstanbul olaJı o derece maruf, sanatkârları bu konserdeki gibi bir araya toplamamış ve bu zenginliği gösterememiştir. Sahnenin manzarası muazzam, haşmetli idi; düşününüz ki yalnız 10 kadar keman vardı: hele birinci kısımda Dede’nln yürük semaisi o saz heyetlle başlı başına bir âlemdi. Son kısımda da bütün sanatkârların ve meşhur muganniyelerin iştiraklle G0 - 70 sesin yükselişi, yarın nihayet yıkılıp ortadan kalkacak bir köhne binanın. Komedi Tiyatrosunun belki de bu kubbede kalacak son hoş sadası olmuştu. Bir programın daha İyi, daha ölçülü ve kifayetli hazırlanamıyacağma da İşaret edeceğim. Filvaki program diye bir şey hazırlanmamış, solisler kur’a İle sahneye çıkmışlardı. Bu, talih eseri olarak öyle bir varlyasyou — değişme teşkil etmişti kİ hazırlama ile temini İmkânsızdı. Gerek saz, gerek ses sanatkârlarımızı ihlâsla, heyecanla tebrik İhtiyacı-duymaktayım. Hepsi de kabiliyet ve kudretlerinin son derecesine çıkıp yükseldiler. Programdaki sıraya riayet ederek sayayım: Kadın sanatkârlarımızdan Âkile Artım, Mefharet Yıldırım, Perihan Sözerl. Safiye Ayla, Zehra Bilir, Müzeyyen Senar, Safiye Tokav ve Hamiyet Yüceses — hepsini bir araya getirip btr sahneye yan yana çıkarmak rivayete göre bir dünya barısı yapmak kadar güç İmiş — repertuvariarmın en güzel parçalarını okudular, dlnliyenlerİ hem hayran, hem meftun bıraktılar. Hülâsa o gür» bir musiki mucizesine şahit olduk ve TürkJer elinde Şark musikisinin nasıl büyük ve yüksek sanat derecesine vardığına yeniden iman ettik.
Yakın Şark dünyasının saz âlemleri ve musikiye düşkünlüğl-le şöhret bulmuş ülkelerinde yıllarca dolaşıp yaşamış bir meraklı sıfatile söyllyeyim İd Şark musikisinde Türk zevki, Türk tekniği, sesi ve zekâsı müsabaka harici vükssk, medeni ve tek mevkii İşgal ediyor. Bunu yanda bırakmak günahtır, yazık olur.
Refik Halid KARAY^



Sahi f e 1
SÖZÜN GELİŞİ
Partide para yüzünden ihtilâf
Ne garip tecellidir kİ bu memleketi daha İyi, daha ucuz, daha İnsaflı idare etmek İddiasında olan Demokrat Partisinde çıkan ihtilâfın yansı para yüzünden çümuştır. Hatırlardadır! Milletvekilleri maaşlarile yolluklarına sam teklifi Büyük Millet Meclisinde müzakere edilirken Demokratlar toptan, muhalif kalmışlar, böyle bir zammı istememişlerdi. Buna rağmen kabul edilen zamların. İcabına bakılmak üzere, partiye teslim edilmesini İsteyen Demokrat Partisi başkan lığının kararma 20 Demokrat Milletvekili itiraz etmiş. Paralan Partiye vermeleri şöyle dur-uun, bu mesele üzerinde konuşulmasını hile kabul etmlyorlarmış. Hür olması lcabeden Milletvekili vicdanına bu, bir baskı olurmuş t Demokrat Partisi idare heyetini teşkil eden, zatlar arasında Milletvekili olmıyanlar varmış. Bu gibiler, hangi hak ve salâhiyetle Milletvekillerinin hareketlerine karışabilirlermiş?
Hangi hareketlerine? Büyük Millet Meclisinde «Millet fakirdir, bize verdiği para kâfidir. Fazlasını İstemiyoruz» mânasına gelen muhalif rey verdikten sonra, paralan celplerine atıp safayı hatırla yemelerineI Feragat ehline yakışan tavrı en büyük ustalıkla takınıp tebrikât kabul ettikten sonra üst tarafı bu asil tavra uygun düşmeyince karışılmasına.
Adlan henüz biUnmlyen bu yirmi altı Milletvekili o derece hassastır kl Demokrat Partisinin programı, tüzüğü, Hürriyet Beyannamesi solda sıfır kalıyor; paralan iade etmemek için nerede ise Demokrat Partisi He alâkayı kesmeye kadar gidiyorlar.
Hazin şey! Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri bu bahiste doğrusu çok dürüst hareket ettiler. «Aldığımız para yetmiyor» de-' diler; zammı teklif ettiler ve açık açık reylerini kullandılar.
Şevket Rado
Feci bir tren kazası
7 kişi öldü, beş kişi de yaralandı
AKŞ A M
Umumi Meclisle ekmek meselesi etrafında tartışmalar
11 Şubat 1948
GÜNÜNMESELELERİ
Bozuk ekmekler hakkında bir takrir verildi bazı Azalar, iktisat müdürile kaymakamların alâkadar olmadıklarından şikâyet ettiler
Ankara cinayeti dâvası
Haşmet Orbay’m Bolu’da yeniden muhakemesine başlanıyor
Ankara 10 (A.A.) — B12e bildirildiğine göre. 9/10.2.948 tarihinde Malat ya FevzJpn-?a kısmında İşleyen 1063 yük katarının saat 0.15 de kilometre 187-500 de id tünel yarmasından geçişi esnasında şiddetli yağan yağmur lar yüzünden yarma şevinin kayarak gabari içine girmesi neticesi lokomo-1 postaya tevdi edilmiştir, lif raydan çıkarak tünele yalmanmış ve arkasındaki furgon ile 1? vagonu parçalanmış ve beş vagon da yoldan' çıkmıştır. Furgon ve iş vagonunda bulunan tren personelinden altı kişi ile lokomotif ateşçisi hâdise esnasında vefat etmiş ve beşi de yaralanmıştır.
iş vagonunda bulunan sobadan çıkan yangın dolayıslle dört boş vagon yanmıştır.
Fevzlpaşa. Malatyadan gönderilen İmdat ekipleri yolun açılmasına çalışmaktadırlar. Teknik tetklkatta bulunmak üzere mütehassıslardan mürekkep bir heyet de Ankaradan vaka mahalline hareket etmiştir.
Ankara 11 (Telefonla) — Doktor Neşet Naci Arzani öldürmekten sanık Haşmet Orbay ve Reşit Mercan batkındaki dâva dosyası, yargıtay başsavcılığı tarafından dün Bolu »gır ce za mahkemesine gönderilmek üzere
Dosyadaki dâva evrakının ağırlığı yüa kilo tutmaktadır.
Bolu mahkemesinin karan yargıtay ceza dairesince bozulmuştur.
Duruşmaya Boluda pek yakında nlden başlanacaktır.
ye
Sahte lise diploması
Ali Şahin adında bir genç, zeki
re Salt adlarında diğer İki şahsın delâleti! e sahte İlse diploması temin etmek ve bu diploma ile yedek subay 'okuluna girmek suçlle yakalanmış ve yargılanmak üzere adilyeye verilmişlerdir.
R-
Stajyer avukatların imtihanı kaldırılıyor
Ankara 10 — Adalet komisyonu vukat stajyerleri hakkında yıplan
kanım teklifini incelemiş ve netice o-larak imtihanın kaldırılmasına pren sip itlbarlle karar vermiştir.
Hâlen müzakereler stajın bir aene veya bLr buçuk sene üzerinden yapılması etrafında cereyan etmektedir. Tasannın önümüzdeki hafta umumi heyette konuşulması beklenmektedir.
Ankaradan bir talebe grupu geldi
Ankaar Dil Tarih Coğrafya lakill-leolne mensup bir talebe grupu doçent Bodri Ziya’nın başkanlığında tetklk-lerde bulunmak üzere şehrimize »İçtir.
Türkiye gençlik federasyonu Ankara 11 (Telefonla) — İstanbul Mili! Türk, Talebe Birliğinden beş kişilik bir heyet Ankara üniversitesi ve yüksek okııl-larile Türkiye gençlik federasyonu kurulmRAi yolunda istişarelerde bulunmak üzere şehrimize gelmiştir. Heyet yüksek ziraat enstitüsünde misafir edilmiştir.
gel-
Amerika milleti Türkiye’ ye yardım edilmesini istiyor
Amerikanın büyük basın mü-esseselerinden biri olan Macfad-den Publications intemasyonal Coporation’un Genel Sekreteri CaroJ Rhelnstrom şehrimize gelmiştir,
Günlük bir kaç gazete çıkaran bu şirketin Genel Sekreteri demiştir kİ:
«— Ben, yayın İşlerile meşgul olan bir gazeteci sıfatile, Amerikan halkının İsteklerini yakından biliyorum. Efkârı umumiye, Türkiye’ye karşı çok büyük bir sempati beslemekte ve bu yardımın Türkiye'ye de yapılmasını arzu etmektedir. Amerikan hükümeti İse, halkın fikrine tercüman olrmyan hiç bir harekette bulunamaz.»
B» :ncı Millet Meclisine ver’.iecek ödenek tasarısı ıı (Telefonla) — Temsil he yeti üyelerine birinci Büyük Millet Meclisi üyelerine vatani hizmet tertibinden ödenek verilmesi hakkındaki kanun teklifi de bugün kamutaydan sonra toplanacak olan bütçe komisyonunda görüşülecektir.
Umumi Meeliş, diln Abdülkadlr KaramüraeUn reisliği altında toplanmıştır. Mecllso verilen bazı takrirler okunarak izahat verilmek üzere Belediye Reislik makamına havale e-dlldl.
Bundan sonra azadım B. Salt Keşler ekmek hakkında bir takrir vermiştir. Takrir sahibi takririnde ezcümle şunları zikretmektedir:
«Ekmeğin çeşni ve kalitesi bugün artık bir devlet İşi olmuştur. Fakat ekmek İmali, fırınların kontrolü bir Belediye işidir. Yeniden fınn inşasına müsaade edilmiyor. Fırınlar rakipsiz kalmışlardır. Bugün tek tip ekmek imali ve satışı hileye çok müsalt-tİT.»
Bundan sonra Salt Keşler söz almış ve biri yuvarlak, ötekisi uzun olarak İmal edilen 1ki ekmeği Meclise göstererek şu dikkate şayan izahatı vermiştir:
— Bu yuvarlak ekmek, tek tip ekmek halitasına uygun olarak imal e-dllmlştlr. Diğeri de pide hamurundan yapılmış noksan vezlnllk bir ekmektir. Yuvarlak ekmek fırınlarda teşhir ediliyor. Fakat diğer ekmekler de beyiye şubelerinde, göz önünden U2ak olarak şehrin ücra semtlerinde satılıyor. Gördüğünüz bu ekmek katiyen yenmeğe sallh değildir. Ben bu ekmeği geçen pazar günü saat 18.30 da bir yerde gördüm. Bayide bulunan hep bu uzun şekildeki ekmekler 33 tane İdi. Bunların noksan tartılı olduğunu gördüm. O esnada teftiş İçin buraya gelen Şehremini nahiye müdürüne müracaat ettim. Nahiye müdürü. ekmek bayat olduğu için müsadere edllemlyeceğlnl İddia etti. Halbuki bu ekmek 33 tane ekmek içinde en ziyade yenllebilecek olandı. İki tane satın aldım. Yüksek meclisinize arzedlyorum. Nihayet ısrarım, üzerine bu ekmekler de müsadere edildi. Bu kabil ekmekleri — civarda fırın olmadığı için — bir takım çoluk çocuk, aceze. İhtiyarlar yarım saat yürüyerek bu noksan vezinli ve nasıl undan
yapıldığı blllnmiyen ekmekleri almağa mecbur oluyorlar.»
Bürhan Felek, Salt Keşlere teşekkür ettikten sonra Şehremini nahiye müdürü hakkında tahkikat yapılmasını istedi.
B. Hamdı Raslm Bütün, ekmeğin hükümetçe verilen karara göre 870 gramdan noksan, S00 gramdan da fazla olmıyacağına göre, noksan vezinli ekmeklerin müsadere edilmesi lftzım gelirken, buna yanaşmıyan nahiye müdürünün mesul edilmesi lcab ettiğini belirtti.
B. Zahit Oral, bu işte İktisat müdürlüğünün, kaymakamların alâkadar olmadıklarından, bilhassa Kadıköy ündeki fırınlardan şikâyet etti.
B. Remzi Özdcğer. vatandaşlardan ekserisinin katıksız kuru ekmek yediklerini söyledikten sonra, fırıncıların aralarında kurdukları şirketler sayesinde halkın aleyhinde olarak bir ekmek tröstü kurulduğunu ve tvvelfi ekmek meselesinin halli için bu şirketin bozulması lcab ettiğini belirtti. Has3n Koper aynı mütalâaya İştir âk etti.
Prof* Cemil Topuzlu, ekmek İşini, fabrika tesis edilerek, Belediyenin ele alma sun; aksi takdirde bu yapılmazsa 50 sene sonra bu mecliste gene ekmek meselesinin aynı şekilde şikâyet mevzuu olacağını İzah etti.
Belediye Reis muavini B. Muhtar Acar, lcab eden tahkikatın yapılarak meclisin tenvir edileceğini söyledi.
Bundan sonra bazı teklifler alâkadar encümenlere gönderildikten sonra nltrosellülozlil sinema fllhnlerlnln bir kazaya meydan vermemesine dair Mülkiye encümeni mazbatası okundu. Bunların tramvay, otobüs, tünet, tren ve vapur gibi nakliye vasıtalarlyle nakil sırasında en az 3 milimetre kalınlığında saç mahfazalar İçin nakledilmeleri ve bu saçların Belediye tarafından damgalanması etrafında münakaşa yapılarak kabul edilmiştir.
Meclis, cuma günil toplanacaktır.
Amerikan yardımı meselesi
Avrupaya yardım Amerikada gllnün meselesi halini almıştır. Parlâmento, radyolar, gazeteler hep bu mesele İle meşguldür. Yardım işine fazla ehemmiyet verilmesi, yardım yapılmaz, halka bir parça refah temin edilmezse Avrupada komünizmin yayılmasından endişe edilmesinden İleri geliyor. Muhtelif partilere mensup olan BİyasJler arasında bu hususta görüş birliği vardır. Yalnız yardımın miktarı hakkında anlaşma, olamamıştır. Hükümet ve bir tasım Parlâmento erkânı yardımın geniş tutulmasını İstediği halde bir kısım âyan ve saylavlar istenilen parayı fazla buluyorlar.
Dün gelen haberlere göre Maryland'ın Demokrat Ayanı Ty-dînys, radyo İle şu demeçte bulunmuştur: «Kızıl ordunun elinde halen harbe hazır bir vaziyette 200 tümen yardır. Buna mukabil Amerikanın 10 tümeni mevcuttur. Üçüncü. Dünya Harbini önlemenin tek çaresi Amerikanın müdafaasını, Sovyetler tarafından muhtemel bLr tecavüzü bertaraf edebilecek şekilde kuvvetlendirmekle beraber Avrupaya geniş ölçüde yardım etmek tir .>
Buna mukabil Cumhuriyetçi Brcvster Ayan. Dışişleri Komisyonu Başkanı Vandenberg'e bir mektup göndererek Avrupaya yardıma fazla para tahsis edilmesinin aleyhinde bulunmuş, Amerikalı seyyahların Avrupaya yaptıkları seyahatlerde bıraktıkları para «enede dört milyar dolan bulmaktadır. Bu da önemli bir yardımdır.»
Diğer taraftan yardım miktarında mühim kısıntı yapılmasını isteyen Ayandan Taft fikrini değiştirmiş, kasıntının azaltılmasına taraftar olduğunu bildirmiştir. Taft Marshaü'ın teklif ettiği rakamı henüz kabul etmemekle beraber buna yaklaşmaktadır.
Görülüyor kİ yardım etrafında henüz tam bir anlaşmaya varılamamıştır, münakaşaların, daha bir müddet sürmesi beklenebilir. Mamafih neticede bir İtilâf olacağı ve Marshall’ın teklif ettiği veçhile nisandan evvel bir karar verileceği muhakkaktır.
Din tedrisatı
okullarda ders saatleri haricinde
ilk
velilerin isteği üzerine ihtiyari olacak

Âsı nehrinin de sulan yükseliyor
Ceyhan 10 (A.A.) — Üç gündür a-rasız devam eden yağmur dinmişse de nehir tabii seviyesinden 3,5 metre yükselmiş ve bir kısım arazi su altında kalmıştır. Demir köprünün önü su İle çevrildiğinden Klrmlt ve Kozan yollan kapanmıştır. Kadirli yolundaki kayıklar da İşlememektedir. Can kayıbı yoktur,
İskenderun 11 (Akşam) — Geçen hafta sonundanberl pek fazlaslle devam eden yağmurun umumi olduğp anlaşılmıştır. Asi nehri dündenberl süratle yükselmeğe başlamış, suların yataktan yüksekliği bir metreyi bulmuştur. Sıcaklık derecesi normaldir. Hftlen Hatay bölgesi şehirlerinde bahar havası hüküm sürmektedir. Ancak, rütubet derecesi önemli surette âTtmektadlr, bir haftadanberi salgın halinde devam eden erip bütün yld-detlle ziyadeleşmekleri!?.
* Beylerbeyinde fırıncılık eden Vartan. Ofisten c-kmek yapmak üzere aldığı bir çuval unu Şileli Kemal adında birine satarken yabalanmış ve hakkında Millî Korunma kanunu alı kâmına göre muamele yapılmak üzere Üsküdar adllyeslne verilmişi ir.
Amerikada hububat fiatleri düşüyor
Nevyork 11 (AP) — Bir müddetten-berl borsada, flatlere itlmad olmadığı için başlı yan sukut dün de devam etmiş ve bu arada buğday, mısır, -soya fasulyesi, pamuk tohumu re zeytin-
Bevinin bir nutku
Hiç bir memleketi tahakküm altına almak istemiyoruz
blr
Bıçaklı ve tabancalı boğuşma faillerinin duruşması Aralarında, bıçaklı, tabancalı
boğuşma yapmak, bu sırada da Haseki polis karakoluna girerek kapı kır mak ve polisleri vazife Hasından menetmek suçlarile evvelce tevkif e-dllmlş olan İsmet Koşar. Yârin. Ham za Özaslan, Cemil Meriç, Felemez Pekleştiren. İrfan Ttkln, Hosan Gong ve Tahsin Bakırcılar adlarında kl şahısların duruşmalarına dün asliye altıncı ceza mahkemesinde mevkuten başlanmıştır. Sanıklardan yalnız Yârin gelmemişti. Bunun, üç gün evvel cezaevinde, İdam mahkûmu
Londra 11 (R) — Dün bir nutuk söyleyen İngiliz Dışişleri Bakanı M. Bevin İngllterenin hiç bir memleketi tahakkümü altına almak niyetinde olmadığını kaydetmiş ve demiştir ta:
«İngiltere şimdiki güç durum-' dan kurtulacak ve müşkülleri yenecektir. İngiltere bütün servetini, hürriyet prensiplerinin müdafaası uğrunda sarfetmiş-tlr.»
Times gazetesinin siyasî muharriri şöyle demektedir:
«Kısa bir tatil devresi geçirdikten sonra çalışmalarına başlamış olan M. Bevin Batı Avrupa Birliği meseleslle meşgul olmaktadır.» ______________
Yeni Samsun valisi
Ankara 11 (Telefonla) — Samsun valiliğine tâyin edilen îzzed-din Çağpar yeni vazifesine başlamak üzere bu sabah 8.25 tre-nile Samsun’a hareket etti.
Ankara 10 (A.A.) — C. H. P. Meclis Grupu başkanveklUlğlnden; ç, H. P. Meclis Grupu genel kurulu bugün (12/2/1948. saat 16 te Sivas Milletvekili Şemsedriln Günaltayın başkanlığında toplandı.
1 — Oturumun açılmasını müteakip söz alan Başbakan Haşan Saka, velilerin isteği üzerine ders programı ve saatleri dışında İhtiyari olarak ilk okul öğrencilerine din bilgisi verilme sl ve imam, hatip ve hafız gibi din bilginleri yetiştirmek hususlarını inceleyerek grup® arzetmek üzere idare kurulunca bir komisyon seçilmesini teklif etti. Bu teklif oya sunularak çoğunlukla kabul edildi.
3 — Erzurum Milletvekili SâJbn AJ-tuğun, canlı hayvan İhracının mene dilmesini İcap ettiren sebeplerin İzahı va serbes bırakmak hususundaki İmkânları aranılıp aranılmadağı hak kında verilen ve 23/2/1847 tarihi! top lantida görüşülen önergesi Üzerine Ticaret Bakanının verdiği İzahlar sonunda konu hakkında genel konuşma açılmasına dair verilmiş olan önerge bugünkü toplantıda oya sunularak kabul edildi. Bunun üzerine muhtelif hatipler konu hakkında etraflı mütalâalarda bulundular. Müteakiben Ticaret Bakanı ve Başbakan yardım-
cısı gereken izahtan verdiler ve ileri sürülen sorulan cevaplandırdılar. Ne. tlcede. tüzük gereğince oya müracaat edilerek çoğunlukla cevapların tatmin edici görülmüş olduğu anlaşıldı.
3 —Gaziantep Milletvekili B. Kaleli Ziraat Bankası üzerinde Ticaret Bakanlığının yetkisine dair olan önergesini geri aldığını bildirmesi üzerine konu, gündemden çıkarıldı
4 — Erzincan Milletvekili Sabit Sa-ğıroğlunun, Erzincandan ofisçe fasul ya satın alınmasının durdurulması ve ordu ihtiyacının ofisten satın alın masından vazgeçllerelc müt«ftıWT!*:“ re verilmesi sebepleri hakkındaki ö-nergeal üzerine Ticaret ve MIH! Savunma Bakanlan bahis konusu olan mübayaa safhalarına dair etraflı cevaplar verdiler.
önerge rahibi, bu husustaki görüşlerini İzah ettikten sonra neticeyi beklediğini bildirdi.
5 — Ankara Milletvekili Muammer Erişin, Avrupa kalkınması ve memleketimiz ekonomisi halikındaki öner geslnln müzakeresine geçildi® sırsdn önerge sahibi oturumda bulunmadığı anlaşılması üzerine bu konunun görüşülmesi gelecek toplantıya bırakıldı ve saat 18 35 de toplantıya son verildi.
Kenan Öner
Sadık Aldoğan
yağı yeniden düşmüştür. Buğdav fi-[Mustafâ Kıyıcı tarafından bıçakla atlerl eskisinden 10 sent daha düşük [-vaTaUnd,&1 ve hstanete tedavi altm-olarak kapanmıştır. bulunduğu anlaşıldı. Dâva evrakı
Sanayi hisse senetlerinde de ha- okunduktan sonra sanıkların hüviyet zlrandanberl görülmemiş derecede !ler' b_’fc[ tfsblt„edl’,p KorKuI?r' düşüklük kaydedünılştlr.
(Baş tarafı 1 inci sahifede) üzere, yakında biri haftalık, diğeri gündelik İki gazete çıkaracağını söyledikten sonra, İfşaat mektubunun hazırlanışını da şöyle anlatmıştır:
«— Muhbiri sadık sayın Bay Mıs-baha affolunan mektup, bildiğime gö re, o vakitler partide hasıl olan cereyanı — ne pahasına olursa olun — bastırmak vazifesiyle buraya gelen zevat arasında mûtat üslüblyle faaliyette bulunan sayın kurucu Refik Koraltanla partide ve Parkûtelde baş baş verilerek kararalştınlmış, bir mektup olduğunu öğrenmiş bulunuyorum. Bu güzide varlık ne böyle bir mektup yazacak ve ne de bunları söy-Hyecek bir kabiliyette olmadığı için partiye intisabı henüz iki ayı geçml-yen böyle bir adamla her hangi bir hususta, bilhassa memleket İşlerinde 1 bu kadar hususi görüşecek ve sır tevdi edecek kadar budala değilim. Savın muhbirin hüviyetini anlamak 1«-tlyenlere müşarünileyh İle temas buyurmalarını tavsiye ederim. İşte hakikat budur. Muhataplarımın da inanıp İnanmamaları kendi haklarıdır.»
Üsküdar ilçe idare kurulu istifa etti
Üsküdar D. P. îlçe idare kurulu dün istifa etmiştir. Üsküdar kongresi pazar günü yenilenecektir.
yapıldı, bunlar. İsmetin karısına İrfan tarafından yapıları hakaretin tokatla mukabele gördüğünü, bu İşin kendi aralarında halledilmek İstenmesinden bu vakanın doğduğunu, kfl rakola taamız ve tecavüz kısmının [yaagönun 7 şubat çekilişinde 100 bin doğru olmadığını anlattılar Mahke-. n- ---------.... raeı dâvanın aydınlanması İçin şahit
s »e sekiz yüz ellişer Hra kefaletle tahliyelerine karar vererSk duruşmayı tâllk etmiştir.
İran - Amerikan ittifakı tekzıhedildi
Londra 10 (A.A.) — Tahran radyosunun verdiği bir habere göre, tran Harbiye Bakanı Murtaza Vlazdanpa-nah. İranla Birleşik Amerika arasında askeri bir ittifak yapıldığına dair.lira kazanan biletin dörtte biri bıı-dolaşan beherleri ya len la m ıştır. Ba- rada satılmıştır. Bilet Yenilik Dikim lertn celbine kan i-n-ı nrdsunun 108 b‘n kişilik bfr Evi sahibi bayan Leman İle 12 ÖC- *-»-
kuvvet teşkil ettiğini ilâve etmiştir. | rencisine aittir.
Millî Piyangonun son çekilişinin bir talihlisi
İskenderun 10 (Akşam) — Milli Pi-
Rokfeller heyeti şerefine ziyafet
Ankara 11 — Şehrimizde bulunan Rockf eller Foundation-un milletlerarası sağlık dairesi direktörü Dr. George K. Strode İte Afrika - Anadolu direktörü Dr. D. Bruce Wilson ve hastabakıcılık teşkilâtı temsilcisi Miss Varley, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr. Behçet Uz‘u ziyaret etmişlerdir.
Sağlık Bakanı, heyet şerefine evinde bir ziyafet ve yurdun sağlık durumu hakkında izahat ver-, miştir.
Ziyafette Dışişleri Bakanı B. Necnıeddin Sadak ve eşi, Bayındırlık Baltanı B. Kasım. Gülek. Birleşik Amerika büyük elçisi ekselans Mr. IVllson, sefaret başkâtibi Mr. Pcrkins ve eşi, Tiirkl-vedeki Amerikan misyonu başkâ- ___________ .
tibl kolonel Ranıbace ve eşile.| üzere verile. Bakanlık müsteşar ve ileri gelen- tutulmaması hakkında bir l" leri bulunmuşlardır.
(Baş tarafı 1 inci sahifede) muzun bunları takdir salâhiyeti bulu nmemasına ve aleni bir toplantıda cereyan ettiği bildirilen söylentilerin bir tertip eşen oluııyacağma ve isnjd , olunan fiilin Ceza kanununun 159 un cu maddesine temas etmekte bulunmasına binaen, Aldoğanuı milletvekilliği dokunulmazlığının çoğunlukla kaldırılmasına karar verilmiştir.) Komisyona dahil milletvekillerinden ruat Slrmen, Celâl Salt Siren, Sadi Konuk, Nafl Atuf Kansu, Hüsnü Çakır bu karara muhalif olduklarını bildirmişlerdir.
Seyhan milletvekili Ali Milnif. suçu aablt görmemekte, bu sebepten dolayı milletvekilliği dokunulmıuiıgv^-nın kaldırılmasına mahal olmadığını beyan etmektedir. Demokrat milletvekillerinden Fuat Hulûsl Demircili ve Haşan Dlnçer de komisyon kararına muhalif olduklarını ifade etmişlerdir.
Komisyon raporu cuma günü müzakere edildiği zaman, birçok milletvekillerinin söz alarak, bu husustaki fikirlerini açıklıyacakları anlaşılmaktadır.
Vergi alınmıyacak tahsisat
Ankara 11 (Tlefonİa) — Hizmet müddetleri emekli ve yetim aylığı bağlanmasına elverişli clmiyan subay, askeri ve mülkî memurlarla bunların yetimlerine bir defaya mahsus olmak i üzere verilen paraların vergiye tübl tutulmaması haklımda bir hhırjn Bü |yük Millet Meclisine verilmiştir.
Viyanada önlenen vahim bir hâdise
Viyana 11 (AP) — Dün geco burada Rusların İşgal etmekte oldukları otelin önünde duran 7 Amerikan otomobiline Rus askeri polisi müdahale etmiş, bunlar derhal kalkmadıkları takdirdi» «ya yakılacağını, yahut da havaya uçurulacağını» söyllyerek teh d İtte bulunmuşlardır. Nihayet, blf Amerikan subayı işe müdahale «do-rrk, vahim bir hâdise halini almaaı ihtimali olan bu meseleyi yatiaUma-J ğa muvaffak olmuştur.

1 I
J1 Şubat 1948 ~
AKŞAMDAN AKŞAMA Medet, medet!

Meşhur nusradır:
Medet, medet, bu cihanın yıkı7dı btr yanı
Evet, maalesef, siyaset cihanı*, mızın bir yanı yıkıldı. Yakın talihimizde bunun bir çok sarsıntılarını göreceğimizden korkulur. Faikın Demokrat Partiye olan itimadının da çatır çatır sallandığına şahit oluyoruz.
«— Kırmızı oy atmakla beraber maaşları cebe indirmek oyucunun mabadl devam ediyor. Uzun süren gizli celsede 26 De-inokrat Milletvekili, — değil pa* talan iade etmek yahut bir hayır müesseseslne terketmek; —hattâ bu talisi münakaşa etmek taraflısı dahi olmadıklarını söylemişler. Kanunun kendilerine bahşettiği haktan istifade nzmı cez-minde İmişler: Zamları ille cebe indireceklermiş... Kırmızı oy atmak başka; bu oyun başkaymış...»
Halk arasında konuşulan budu r.
Yeni siyasî kadrolarımız, bu derece (oy oyunu» fikrile ve yüz llracıklara karşı ihtirasla iktidar mevkiine gelirlerse, vay efendim, lktllr.r mevkilerinin ufkunda görülen yüz binler ve milyonla» karşısında hırs ve arzuları ne kerteleri bulacaktır? Her halde, karamanın koyunu, sor ra çıkacak oyunu! Fakat halk, onlara da vermiyecek oyunu! Arasınlar seçmenlerin toyunu! Mazlum büktü boyunu!
Çok fena oldu çok. El blrliğlle yapılmak istenen kalenin ana hurçlarında yaman tir çatlak daha hası! olmuştur.
Sıvayın paça lan gerekli tamirat için...
«Amma» sı yok...
Gazetelerden biri şöyle bir başlık koymuş:
«— Ecnebi bankalarda Tiirkle-rln parası bulunması suç değildir amma...»
«Amma» nm arkasını aradım; fakat mantığımı tatmin edecek izahat bulamadım.
♦Amma* mn arkası şöyle olabilirdi:
1 — Şu şartla: Parayı ecnebi memleketlerde kazanmak lcabe-der. O takdirde bile müteşebbis vatandaşlarımızın gözü Türkiye-de olmalı... Resülmaii değilse bile, serpintilerini derhal Türkive-ye göndermeli... Netekim, ekalliyetlerden olan sabık vatandaşlarımız dahi hayır işleri lç(n Tür-Myeye para gönderiyor. Hele hariçteki Yunanlılarla. İranlIların kendi ana vatsnlarile münasebetlerini sorarsanız, bu iki komşumuza. dış memleketlerde para kazanan evlâtlarından kucak kucak para girerdi; yine de giriyordu r. Eğer bizim de vatandaşlarımız ecnebi bankalara bu mânada para koyuyorlarsa âmenna..
2 — Meşru şekilde herhangi bir mânada konuyorsa, ona da âmenna...
Lâkin, öyle mİ oluyor?
1 — Siyasî nüfuzunu kullanıp, ne olur ne olmaz diye, para kaçıranlar olduysa...
2 — Alacağı komisyon 5 iken 1 gösterip 4 nü hariçteki bankalarda alıkoyanlar varsa...
3 — Bu komisyon kaçakçılarının paralarlle kendi buradaki paralarını becayiş ettirip servetinin bh kısmını dışarı çıkaranlar varca...
Kanunen vicdanen gayri caiz olan diğer kaçakçılıklar yapılıyorsa. böyle bir testinin kulpu yoktur.
Buna karşı:
— Atı alan Üsküdarı geçti.. O paralar frlttl'.. Çenemizi beyhude yoruyomzl ■ diye mı oturacağız?
Bir sefere mahsus, emrivaki şevinden bir lş olsaydı; cidden Sîryî olururdıılt. Fakat ««şat carimin her dönüsünde Vo, -" m ;l‘nı:'a,v™ tatt vapı-Hevh^ ", V“11«“nlz üre veriyor 5ıll»hntn«y-°|ar‘ d'6il’ Sil™' °1-(lulan Üsküdar, peclvorl Fakirleşmen «heplerinden biri servetlerin mahdut ellere toplar,: ması, orta sınıfımızın mahvolması ise; bizi İktisatça tehdit eden diğer âmil de, (bütçemizi vr. tuİI-lî gelirimize göre hic de yabana 4-*:“ -v...ı eden, bu 150. yahut 250, yahut fazla plan) milyonların mütemadiyen (hsan kaçmasıdır.
/■Hyaset sahasında olduğu gibi
Sulan Üsküdar, gediorj rls-lejmenuzln «beP|„indm Wr| «onrallorin TnnV>A..» ..
-- -.ıv.v Lupıan-Dla(1’ mahvo1ma-
dlğer âmil de, (bütçemizi vp "ül' 1. ..... ,..v yHoana
at'imıvacak bir meblâğ tesirli "3.
îngiiteredekilerle, daha (h$an kaçmasıdır.
«c.«xou.ua iktisat saha^nda da:
Medet, medet bu cihan fa yıkıldı bir yanı (Vâ - Nû)
Vilâyet ve belediye
îttanbulda ayrılma içi 1950 »enesine mi bırakılacak?
Ankjuada belediye İle vilâyetin ayrılması hftkkuıdakl kanunun dünden itibar en tatbik edilmeğe başlandığını yazmıştık.
Bir müddet evvel salâhiyetti zatlar, İstanbul belediyesi !!• valiliğin ayrılmışı hususunda uzun hazırlıklara İhtiyaç olduğunu söylemişlerse de son günlerdeki faaliyetlere nazaran ayrılma İşinin fazla uzamıyacağı anlaşılmaktadır. Şehrimiz belediyesinin vilâyetten ayrılmasından evvel bir tasfiye kanununun kabul edilmesi gerekmektedir. Bu kanunla seneierden-berl birbiri lçhıe girmiş bulunan husus! İdare İle belediyeye alt gayri menkul malların ayrılması İcabetin ektedir.
Bu tasfiyeden sonra belediys ayrı bir teşekkül haline gelirken mutlak surette yeni bir belediye seçimine İhtiyaç görülmektedir. Malûmdur ki mevzuatın hususiyeti ddayıslyie bugünkü umumi meclis, hem belediye meclisi âza 1 armı, hem. de vilâyet umumi meclisi âzalarını ihtiva etmektedir. Halen belediye hududu dışında olan ilçelerin mümessilleri de şehir meclisi âzaları arasında bulunduğu İçin vilâyet umumi meclisi ve belediye âzalarının ayrılması gerekiyor. Bunun İçin da yeııl seçim yapılması lüzumu Heri sürülüyor. Esasen bu ayrılma hususunda hazırlanan esaslarda da bu cihetler göz önünda tutulmaktadır. .
Şimdi halli gereken bir mesele vardır: Acaba yeni btr seçim yapmak mecburiyeti dolayıslyle hükümet bu ayrılma İşini 1959 de sona erecek normal seçim devresinin sonuna mı bırakacaktır*. Bu takdirde şehrimizin birleşik İdaresi 1950 senesine kadar devanı edecrktlr. Fakat alâkalıların fikirlerine göre ayırma İşi bu kadar uzun bir raman sonraya bırakılamaz. Bu hususta muhtelif sebepler Ueri Sürülmektedir.
Diğer taraftan şehrimiz belediyesi, vilâyetten ayrıldıktan sonra belediye hudutları İçinde bulunan on bir İlçeden ekserisinin iâgvedlleceğl de söylenmektedir. Belediye hudutları için-: deki ilçelerde kaymakamlar daha ziyade belediye şubesi müdürü sıfatlyte vazife görmektedirler. Kaymakam olarak gördükleri en belli başlı İşın emniyet vazifesi olduğu, buna rağmen şehrin hususiyeti dolayıslyle bu İşin de daha ziyade emniyet müdürlüğü tarafından görüldüğü beyan e-dlllyor.
fiçelerln bir kısmı iâğvedillrse kalan ilçelerin yeni hudut1 arının tesbltl işinin de uzun zaman bir mesele halinde devam edeceği İddia ediliyor.
Şehir'er arası taşıt kaza’arı
Tranuit plâkasının ihdasile önleneceği sanılıyor
Bir nıüddettenberl şehirler aram yollarda sık sık vuku bulan va ara sıra da şehrimizde görülen otomobil ve kamyon kazalarını yapan arabaların plâkasız olduğu görülmektedir.
Yapılan İncelemeler sonunda bu arabaların şehrimizden satın alınıp Aııadoiunun herhangi bir yerine götürülmek üzere karadan yola çıkarılmış taşıtlar olduğu neticesine varılmıştır. Zaman zaman görülen bu cins kazalar yetkili çevrelerde bazı mtilfi-heznlara yol açpıaktadır. îlgLll bir zatın söylediğine göre bir taşıtın plâkasız olarak böyle binlerce kilometre katetmesi doğru değildir. Bugün böyle götürülen arabalar İçin İstanbul Altıncı Şube müdürlüğünden verilen i.-.ln kâğıdı kân olmayıp diğer memleketlerde yapıldığı gibi bunlara transit plâkası takmak lâzımdır. Memleketimizde otomobil ve kamyon alım satımının gitgide arttığı şu sıralarda ihdas edilecek transit plâkasının büyük bir amel! faydası olacaktır, Umumi kanaate göre otomobil gümrüğü bulunan vilâyetlerin seyrüsefer müdürlükler! emrine verilerek bu plâkalar sayesinde diğer bir vilâyete gidecek arabaların başıboş gezmeleri kontrol »uma alınabilecektir.
İki pehlivanımız
Tekirdağlı ile Ali Ahmet pehlivan Kıbrıs. İtalya, Fransa ve İngiltere pehJlvanlarile karşılaşmak üzere Mersin yollle gidiyorlar, muvaffakiyetler dileriz.
AKŞAM
Beykoz kundura fabrikasını ziyaret
Adam başına senede yarım çüt ayakkabı bilejüşmiiyor
Eğer bizde de, Amerikada olduğu gibi, adam başına 3,5 çift ayakkabı düşse, senede bir milyon çift ayakkabı yapan Beykoz kundura fabrikası büyüklüğünde tam 60 fabrikaya ihtiyaç olacak!
var. Burada hem işçilerin, hem de ailelerinin sıhhi durumları kontrol cddlmektedlr. Verem» istidadı olan İşçilerin gıdaları arttırılıyor, çocukları ve karısı da sıhhi m (İra kaba altına alınıyor.
Fabrikada öğle yemeği bütün İşçiler İçin parasızdır. 1047 yılında işçi yemeği masrafı olarak 197610 lira sarfedllmlş. Yemekler 2000 kalori Üzerinden verilmektedir.
Senede İki İşçi elbisesi ve ucuz kundura veriliyor. Sümer Bank fabrikalarının İmalâtı fabrikanın kooperatifinde işçiler» maliyet flatlna sa-ttimnktadır.
Bekâr işçilere mahsus olmak üzere fabrikada 300 kişilik her bakımdan muntazam bir yatakhane var. Bu arada yeni açılan on beş çocukluk Kreşi de gördük. Kadın işçiler çalı-şııkeı küçük çocuklarını getirip buraya bırakıyorlar. Bîr hemşire bunların sıhhi durumlartyle de alâkadar oluyor.
Fabrikadan ayrılırken B. Enver Atafırat'a, bütün bu eosyal hazırlıkların bir kunduranın maliyeti üzerine ne kadar tesir ettiğini sordum:
— 18 liraya mal olan bir kunduranın maliyetini 106 kuruş arttırır, dedi.
— Hususî fabrikalarda da İşçi bu nevi kolaylıklardan istifade edebiliyor mu?
— Yedlkule mensucat fabrikası İle Adanada Nuh Necinin mensucat fabrikasından başka bu şartlara uyan hususi müessese yoktur.
Hamlet'ln meşhur «ÖZÜ aklıma geldi: «îşte bütün mesele burada!*
Şevket Rado
İki çift ayakkabı aşırırken yakalandılar
Kar !ı Haydar İle yeğenleri Ali ve Sabrl adlarında İki genç Bahçekapıd* Yeril Mallar Pazarının kundura kısmına müşteri sıfâtlyl» girmişler ve el çabukluğlle paltolarının İç taraflarına bağladıkları torbalara İki çift ayakkabı sokup kaçarlarken yaka-tanmışlrdır.
Her üçtl adi iyeye veril miş ve sorgularını müteakip tevldf olunmuşlardır.
Amerikada adam başına senede 3,5 çift ayakkabı düşüyor.
Oeçerı hafta Beykoz kundura, fabrikasını gezmeğe gitmiştim. Fabrikanın genç ve çalışkan müdür muavini B. Enver Atafırat. konuşmalar arasında yukarıdaki cümleyi söyleyince tablatiyle bizimkini sordum:
— Senede 0.3 ayakkabı. Yani adam başına yarım çift ayakkabı bile düşmüyor. Beykoz fabrika» senede ortalama. bir milyon çltt kundura yapmaktadır. Diğer kundura imalâthanelerinin yaptıkları da hesap edilirse memleketimizde bir senede 6 - 5,S milyon ayakkabı imal edilir.
— Peki, ya çarık giyenler?
— Ben çarığı ayakkabıdan saymıyorum. Çünkü hakiki mânisiyle ayckkabı değildir. Üstelik çanle deri İstIhsalâtimiz bakımından müthiş bir israftır. Deri ancak İşlenip de kösele haline getirildikten îonra dayanıklı olur. Çarık ham deriden yapıldığı için çabucak eskir, dellnlr, parçalanır. Böylelikle milli servet ziyan olur, gider.
— Bizde de ayakkabı İhtiyacı Amerikalı insanın ihtiyacı kadar olsaydı ayakkabı yetiştirmek İçin muazzam bir sanayi kurmak lcabedeeektl demek?
— Şüphesiz. En a;ağı Beykoz fabrikası gibi 60 fabrika lâzımdı!
60 kundura fabrikası! Hem de Beykoz fabrikası gibi senede bir milyon kundura yapan 60 fabrika1 Demek kİ bütün İş vatandaşın hayat seviyesini yükseltmekten, onu birçok mallar gibi aynı zamanda ayakkabı müstehliki hllne getirmekten İbarettir. Muazzam bir ayakkabı sa.ıo-yllnin müşterisi, ihracat İmkânları aramaya lüzum kalmadan memleket içinde hazırdır.
80 kişi bir kundura yapıyor
Beykoz kundura fabrikası dünyanın büyük ayakkabı fabrikalarından sayılır. 1600 işçi çalışıyor. B. Enver A t af ırat'* bir kunduranın kaç elden geçtiğini sordum. Şunu da söyllyeylm kİ fabrikanın genç müdür muavini hem Mülkiyetler mezundur. hem de Avrupodı dericilik üzerinde ihtisas yapmıştır.
— Kundura sanayii makineleşmekte en geri kalmış sanayidendir, dedi. Henüz hiç bir yerde makineler kendiliğinden ayakkabı yapamıyorlar; mutlaka İnSan eli degmelldlr. Meselâ bir asker postalı 42 elden geçer. Daha teferruatlı olduğu İçin bir sivil ayakkabı 80 işçinin elinden geçiyor. Doğrudan doğruya hazır deri üzerinde çalışıyoruz. Ham der! getirilerek burada tabaklanır ve kösele haline getirildikten sonra imalâta sevkolu-nur. Yeri! derilerimiz kalite bakımından çok iyidir. Geçenlerde Çek Bata kundura fabrikalarının müdürleri gelmişlerdi. Yeril derilerimizin güzelliğine hayran kaldılar. aBl? bu kadar İyisin! yapamıyoruz» dediler. Şimdi fabrikamız halk |ç!n çalışmak İmkânını da bulmuştur. Piyasa İmalâtımızdan memnundan,*
Hakikaten son zamanlarda Beykoz kundura fabrikasının İmalâtı, nazarı dikkat! celbedecek kadar düzelmiştir. Hem sağlam, hem de biçimli ayakkabılar yapılıyor. Yeri! malını halk arasında yaymak İçin, her zaman söylediğimiz gibi, kaliteyi yükseltmekten başka çare yoktur. Beykoz fabrikası bu bakımdan da takdire değer.
derinin çektikleri
Beykoz kundura fabrikasının nes-rlvat. ve propaganda servisi şett B. Halûk San bize fabrikayı gezdirdi. Bu dolaşmanın üç naat sürdüğünü söylemeliyim, öküzün hayatta iken insan elinden çeklisi. öldükten sonra onun derişinin evvelâ kösele, sonra ayakkabı oluncaya kadar çektiklerinin yanında hiç kalır! İnsan ayağında çektiklerini tabiî hesaba katmıyorum. Tabak sevdiği deriyi yerden yere vururmuş, derler ya. Fabrikanın çalışkan İşçileri her deriyi aynı muhabbetle seviyorlar! Fakat fabrika idaresi de işçileri o nispette seviyor
Sosyal yardım
Fabrikada sosyal yardım sandığı cidden İleridir, İki doktor, btr dişçi bir hemşire ve bir saflık memurundan mürekkep lo yataklı bir revir
AKİSLER
Üniversite yayınları kitapçılarda yokl
Yüksek tahsilini burada bitirdikten sonra doktorasını hazırlamak üzere îsviçrede bulunan bir akrabam, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Şubesi yayınlarından olan *Felsefe Ar-kivı» isimli mecmuanın yedinci nüshasını benden istiyordu. Bu gencin isteğini yerine getirmek için şehrin tarımmış kitapçılarına başvurdum. Yok, dediler!.. Acaba bir çok mecmualar gibi bunun da mı ömrü vefa etmedi, diye sordum. Hayır, çok istifadeli yanlarla ve intizamla çıkıyor; seçkin bir okuyucu zümresi taraftndan daima arandığı halde maalesef garip bir talimat maddesi yüzünden ki-tabevlerinde satışa arzedilemiyor, Cevabını verdiler!
Meğer emevzuat hazretleri» ne göre bunun sebebi varmış: Bu mecmualar matbaadan teslim e-dflfnce üzertndekt ffat hesabile kıymetli bir meta olarak ayniyat deposuna maledilirnıış; oradan çıkması için de evvelâ parası-ntn kasaya yatması gelir-
miş! Kitapçılar, ne kadar satılacağı belit olmıyan bu gibi yayınlan peşin para ile alamadıktan ve FakiiMe İdaresi de satıldıktan sonra parası ödenmek şartile veremediği için güzide profesörlerin değerli emekleri ve Üniversite bütçesinin binlerce Ifralık masrafı pahasına mal otan bu mecmualar fikir âleminin gözünden ve gün tşığtndan uzak mahzen raflarında çürüyüp durmaya mahkûm olurmuş!
Yûrabbl! Acaba bu memleket ne zaman işlerini talimullara değil de talimattan işlerine uydurmak zaruretini duyacak?! — B.
Sahlfe 8
Beyoğlu hastanesi
Bir aya kadar Kuledibin-deki binaya taşınacak
Beyoğlu hastanesin! Elektrik, Tramvay İdaresi «atın alacaktır. İdare, bu hastaneyi kendi memur ve işçileri İçin hususi bir hastane halin» getirecektir.
Ancak 80 yatak alabilen vs ihtiyacı karşıltyamıyan Beyoğlu hastanesi Ku-iedlblndekl eski İngiliz hastanesine nakledilecektir. Bu sebeple burada yerleşmiş bulunan Şehir Hıfzıssıhha müessesesl birkaç gün evvel civarda bulunan eski gemiciler evine nakledilmiştir. Hıfzıssıhha miiessesesl yeni binada çalışmalarına başlamıştır.
Beyoğlu hastanesi, bir ay İçinde Kuledlblndekl binaya nakledilecektir. Burada hastanenin yatak «ayısının yüze çıkarılması, mümkün görülmektedir. Bununla beraber has tanenin yanında bulunan belediye tahsil şubesi binasının da Beyoğlu hastanesine devredilmesi İmkânları araştırılmaktadır. Bu mümkün olduğu takdirde her İki binada yerleşecek olan Beyoğlu hastanesinin yatak sayısı 150 ye çıkarılabilecektir.
Diğer taraftan Hıfzıssıhha müesse-seslnin daha İyi bir şekle konularak müstakil ve modern bir müessese haline getirilmesi düşünülmektedir. Belediye Beyoğlu hastanesi binasını Elektrik Tramvay İdaresin» »atabilirse belediye, Atatürk bulvarında modern bir Hıfzıssıhha Enstitüsü İnşa ettirecektir.
Yunanistanda Türk mallarına rağbet fazla
Yunanlstandan şehrimiz ticaret mahfillerine gelen haberlerden anlaşıldığına göre İhraç mallarımız bu memlekette rağbet görmekte, fakat flatler çok yüksek bulunmaktadır. Mamafih Türkiye menşei! mallar Yu-nanlstanın yerli mahsullerin» nispetle ucuza gelmektedir. Bu arada mühim btr ihtiyaç maddesi olan yumurtalarımız, Yunanistanda yerli yumurtalarından daha ucuza mal olmaktadır.
Yunanistanda bakliyatımıza da rağbet edilmektedir. Memleketimizden giden nohutlar kısa bir zamanda tükenmiştir. Yunanistanda diğer maddeler de buraya nispetle adamakıllı pahalıdır.
1700 ton maden kömürü geldi
Kömür Satış vb Tevzi Müessesesl sınai, ticari ve resmi müesseseler» zamlı kömür vermeye normal şekilde devam etmektedir.
Diğer taraftan «Suat» şilebi dün 1700 ton maden kömürü getirmiştir. Birkaç güne kadar da «Sümer* şilebi 700 ton kok kömürü getirecektir.
Kefenlik bez
Belediye Ekonomi Bakanlığına müracaat etti
Sümerbank tpllk Dokuma Müessesesl yeniden perakende satışlara başladığı İçin ı esm! müesse-selere toptan mal satışlarını kaldırmıştır.
Belediye Mezarlıklar Müdürlüğü, cenazeleri kaldırmak için her türlü malzemeyi toptan tedarik ettiği için kefenlik bezler! de şimdiye kadar ıesml bir müessese sıfatlle Sümerbanktan satın almakta idi. Esasen bıı şekilde hareket etmesine dair Daimî Encümenin de bu yolda karan vardır.
Şimdi Sümerbank resmi dairelere toptan mal satmadığından Mezarlıklar Müdürlüğüne de bez verememektedir. Mezarlıklar Müdürlüğü Daimî Encümen karan dolayıslle perakende satış yapan bayilerden de bez satın alamamaktadır.
Bu sebeple hasıl olan meselenin halli İçin dün Belediye başkanlığı Ekonomi Bakanlığına telgrafla müracaat ederek resmî müesseselere satış yapmamak hususundaki kararın Mezarlıklar Müdürlüğü lehinde tâdil edilmesi ni istemiştir. Bundan müspet netice alınmadığı takdirde Daimî Encümene eski kararını değiştirmek için yeni bir teklifte bulunulacaktır.
Mezarlıklar Müdürlüğü elinde pek az bez olduğu için meselenin bir an evvel halli için gayret ediyor.
İSTANBUL HAYATI
Maden sularımızdan lâytkile istifade edemiyoruz
Yurt İçinde maden suyu sarfiyatı artıyormuş, geçen yıl yalnız îstanbulda 1,220.000 şişe maden suyu satılmış. Diğer taraftan Mı-Bir, Kıbrıs, Filistin ve daha bazı yabancı memleketler bizden maden suyu istiyorlarmış. Cidden sevinilecek bir haber. Fakat teessürle İlâve edelim kİ şimdiki İstihsal durumumuz dışarıdan vaki olan maden suyu isteklerini karşüıyabllccek halde değilmiş, Daha acı tarafı, bugün memleket içindeki maden suyu İhtiyacı da maalesef tamamfle karşılanamıyor. Bayilere soruyorsunuz:
— Maden suyu var mı?
— Kalmadı efendim.
— Sodası?
— O da bitti.
— Bitti tse niçin getirtmiyor sunuz? |j_
— Vermiyorlar efendim. Kızıl-ayın tevzi memurlarına sıkı gıkın tenbih ediyoruz, aldın? etmiyorlar. Merkeze müracaat ediyoruz: göndereceklerini söylüyorlar, fa- O kat göndermiyorlar. —
Maden suyu, Kızılay İçin ehem q miyetll bir gelir kaynağıdır. Men--— balar lâyıkile İşletllebllse büyük t_ varidat getireceği muhakkak. Pe- 0 rakendecl bayiler büyücek bir bar daklık bir şişe maden suyunu 15 (D kuruşa satıyorlar. Yanümıyor- 2 sam, Kızılay onlara şişesini 9 ku-**— ruştan. veriyor. Kanaatimce pe- >» rakendecl bayie bırakılan şişe-O başına 6 kuruş komisyon fazla,tJ 15 kuruşa bir bardak maden sujru 0 pahalıdır. Fakat biz pahalısına d.a'çg razıyız, elverlrkl aradağımız za- Q man bulalım,
Hesapsız israflarla sürüklendi-U ğimiz döviz buhranından kurtulmak için türlü çarelere baş vururken, yiyeceğimizi, yakacağımızı satmak imkânlarını araştırırken, tablatin bol bol bahşettiği zengin kaynaklardan âzami derecede istifadeye niçin çalışmıyoruz? Membalannda gürül gürül akan maden sularını tasfiye ve şişelere doldurma amellyesl, kömür, demir madeni işletmek gibi büyük masraflı tesisata İhtiyaç hissettiren bir lş değil W bil meni kaçıncı beş yıllık plânlara konuldu da müsait zaman ve tah slsata intizar ediliyor, diyelim Zaten vaktlle kurulmuş tesisat var. Bunun verimin! arttırmak i-cln yapılacak İş, mevcut tesisatın ıslah ve tevalinden İbarettir. Kızılay teşkilâtının bu lşl süratle yaptırabilecek vaziyette bulunduğundan da eminiz. Şu halde elimizdeki mükemmel şifa ve gelir kaynaklarından lâyıkile istifade edemeyişimizin sebebi nedir? Açık konuşalım: Kayıtsızlık, İhmalkârlık.
Bundan bir ay kadar evvel, Afyonkarahisar maden suyunun istihsalini arttırmak için memleketimize gelip Afyonda incelemeler yapan Vichy maden sulan mü dürün ün bir rapor verdiğini, bu raporun Kızılay tarafından İncelenmekte olduğunu gazetede oku muştuk! Ondan sonra bir daha ses çıkmadı. Rapoıun İncelenmesi hâlâ mı devam ediyor, yoksa mütehassısın teklif! uygun görülmedi mİ. bilmiyorum. Her ne hal ise, bu iş sürüncemede bırakılmamalı. ihmale feda edilmemelidir. Yurt İçinde kendi ihtiyacımız var, dışanda da hazır müşteriler bekliyor.
Cemal Refik
Macar piyanisti Imre Ungar şehrimize
93Ö senesLnde de Tûrklyey» gelerek birçok konserler vermlı olan piyana virtüözü tmre Ungar bugünlerde şehrimizde beklenmektedir. İki yasında İken gözlerini kaybetmiş olan sanatkâr, bir müddet sonra piyanoya baç-ityarak bugünkü şöhretli mevkiini elde etmiştir. Varşovada yapılan milletlerarası Cbopin müsabakasında birinci mükâfatı kazanmış ve bilhassa Cbopin ve Beethoven’in eserlerin! icrada büyük şöhret kazanmıştır.
İmre Ungar'ın piyano konseri şehrimizin müzik mahfillerinde alâka II» beklenmektedir.
* Bir müddet evvel Beyoğlun-da Mis sokağında S uzan Komşu adında bir kadını öldürmek buçI-!e yakalanan garson Çelil hakkın da yapılan İlk tahkikat bitmiş ve yeni kurulan üçüncü ağır ceza mahkemesinde yargılanmak üzere dosyası bu mahkemeye verilmiştir.
Bu dâva, üçüncü ağır ceza mahkemesinde görülecek ilk cinayet dâvasıdır.
Mesken meselesi
istanbulda fakir halka arsa nasıl temin edilebilir?
— İstanbul Milletvekillerine açık mektup —
C. H. P. kongreleri
O. H. P. İl İdare Kurulundan:
Bugün re yarın toplanacak ocak kongrelerinin yeri ve saati aşağıda-dır:
11ZV1&4S
| Eminönü İlçesi (H&cıkadın) ocağı naat 11 vefa, Katip Çelebi caddesi No. M Bucak merkezinde.
ıa/3/ıo«
Beyoğlu ilçesi (Taksim) ocağı saat
18 İlçe binasında.
Halk Partisi ocak kongreleri münasebetiyle dertlerini ortaya dökmeğe hrBRİ bulan birçok halk hatipleri İstanbul milletvekillerinin İstanbul şehrinin bin bir derdine karşı hiçbir alâka göstermediklerinden acı acı şikâyet ettiler. « Suyumuz yok, yolumuz yo, evimiz barkımız yok, bin bir türlü dert içinde kıvranıyoruz; kuşımuda dert dökecek bir milletvekili bulamıyoruz» dediler.
Parti idaresinin sözcüleri bu şLkft-yetleri cevaplandırdılar. Dediler al: • Haklısınız. Fakat bundan sonra böy te olmıyacaktır. Bundan aonra milletvekili namzetlerini alz tublt edecek-alnlz. Bon kurultayda kabul olunan tüzük gereğince merkez, namzetlerin yalnız onda üçünü tesblt edebilecektir. Namzet olmak İçin İtimadınıza muhtaç olacak olan «atlar elbette bundan «onra dertlerinize alâka göstereceklerdir.
Halk tabakalarında hakkınızda yükselen şikâyetlerin ne dereceye kadar haklı olduğunu tâyin etmek ne haddim, ne de vazifemdir. Fakat Şehir Meclisinde İstanbul halkının haçla bir mümessili sıfatlyle şehir İdlerine dair bazı hususlar hakkında dikkat nazarınızı çekmek İçin müsaadenizi dilerim..
İstanbul halkının Şehir Meclisinde mümessilleri vardır. Onlar pekâlâ vazifelerini müdriktirler. Fakat günlük İdari idleri haricinde İleri hamle mahiyetinde olan her hangi bir meseleye temas olununca karşımıza, eski tâbirle bir «Şeddi Çin» dikiliyor. Bu «Kanun mevzuudur» deniliyor. Bundan dolayı, şehir işleri. tâbir mâ-aur görülsün’ eski hamam eski tas vaziyetinde kalıyor. Bu itibarla şehir içlerinin İleri hamlelerle düzelebilmesi İçin behemehal sîzlerin teşrii kuvvet mümessilleri sıfatityle harekete geçmenize ihtiyaç vardır.
«Kanun mevzuudur» diye geri kalan, yapılamıyan içler pek çoktur. Ben burada bu İçlerin yalnız bir tanesine temas edip şehir halkının naçiz bir mümessili ısrfatlyle alâkanızı uyandırmağa çalışacağım: Mesken meselesi.
İstanbulda mesken buhranının ne
kadar reol bir rasly.tl. bulunduğunu bilmiyorsanız, galiniz, mikrop yuvası olan yüzlerce, gayrimeşru tekilde inşa edilen «gece kondu» barakalarını görünüş aynı zamanda kaçak olarak bir «gece kondu» vücuda getirmeğe İmkân, fırsat veya cesaret bulamıyan ve fakat her halde barınacak bir çatıya. muhtao olan binlerce ailenin feryatlarını dinleyiniz. Şehir Meclisinde İstanbul halkının mümessilleri mesken buhranına çare bulmak İçin büyük bir gayretle harekete geçmiş bulunuyorlar. Fakat «Beddl Çin» ö-nündo durmak mecburiyetiyle karalattılar: Kanun mevzuu.
Kanun mevzuu olan hususlar nedir? Müsaadenizle arşedeyim:
1) En başta arıa mesele»! gelir. Tasavvur buyurunu». Sathı mesaha-»inin yansından fazlası boş olan koca îstanbulda, eve muhtaç olan binlerce fakir halka ev yaptırmak İçin arsa temin edilemiyor. Evet. îatanbulu-muzda binlerce, on binlerce ev inçtim* müsait boç sahalar vardır. Bunlar ya Hazîneye veya Evkafa aittir ve yahut otuz, kırk senedenberl bot ve metrûk bir halde bulunan yangın yerleridir.
Hazîneye alt arsaları halkın ihtiyaçlarına bedelsiz veya cllzl .bedelle tahriş ettiren kanunlar mevcuttur; fakat İstanbul halkının İhtiyacı İçin Hazine ve Evkafa alt araziden latifa-de edilemiyor, çünkü «Kanun mev-«uu»dur.
Şehrin göbeğinde bulunan ve bu itibarla İman pek kolay olan yangın yerlerine gelince kanun mevcuttur. Fakat tatbikatta gösterilen bir İhmal ve teseyyüpten, dolayı kanun ahkâmından istifade olunamıyor. «42 sayılı Tarla kanunu diyor kİ: «Bir daire! belediye mmtakası dahilinde 150 den fazla binası muhterlk olan mahaller Te bu mahallerin dahil ve İttisalinde bulunan bastan, bağ. bahçe ve arsa glb! yelrer tarla addolunurlar; arsa sahiplerine arsaların miktar ve kıymetini mübeyyln olmak üzere Belediyeler tarafından bono verilir ve arsalar Belediye emlâkinden sayılır.
TeMnalp
(Arkası 5 inci sahifede)
Av ve Deniz’in
Ifl noı «ayısı çıktı
FovlcnJâdıe zengin bir muhteviyat He çıkan bu sayıyı bütün av, deniz, ba İlkçilik meraklılar lyle, yurdumuzu tanımak isteyen ve tabii sporları seven her münevvere hararetle tavsiye ederiz.
AKŞAM
11 Şubat 1913
Bu Akşamdan itibaren ^AIRıfC Sinemasında
SAYIN İSTANBUL HALKINA MÜJDE :
Yalnız Türidyenîn değil, şarkın ve Orta Avrupamn
EN LÜKS — EN GENİŞ — EN RAHAT ve EN BÜYÜK
Trablusta geçen heyecanlı bir vaka. Müthiş mücadeleler, amansız takipler. Bu arada
ta doğan bir aşk.... f ı«ı«wım—nw—
f'
İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu Saat 20 de Dram Kısmı
EVİN ÜSTÜNDEKİ BULUT Yazan: Sabahattin Kudret Aksa!
Komedi Kısmı BÜYÜK CEMAAT
MAKSÎM'de Muammer Karaca Opereti KÂTÎBIN KARISI Revü operet: Saat 20,30 da
Çarşamba halk matinesi 15 te
Telefon: 42633

V

Sinemasında
Senenin şaheseri
Ormanlar
KRALI
RENKLİ ve TÜRKÇE halkımızdan gördüğü büyük rağbet üzerine
3. üncü ve sonuncu hafta.


ATLAS
PEK YAKINDA AÇILIYOR
1600 koltuk, 35 Loca... En seçme filmler Her yer numaralı — 4 GİŞE — Gişeler sabahtan itibaren açık.


1B11 akşam d an 1 tlbaren ■SBBS
YILDIZ SİNEMASINDA
8an'at âleminin ölmez siması CHOPİN'ln modemlze edilmiş müziği İle süslenen bir şaheser
I
(Tül the End of Time) GUY MAD1SON Amerikanın en yakışıklı delikanlısı
DOROTHY Mc. GUİRE — ROBERT MİTCHUM — BÖ-L WÎLLİAMS
Harbden yeni dönen, aşk* ve hhayata susamış üç silâh arkadaşının İntibak etmeğe uğraştıkları yeni bir âlemde Te güzel bir kız uğrunda giriştikleri sonsuz mücadeleler.
Biri, Vatan uğrunda sakatlayıp perişan ettiği vücudunu... İkincisi, Güzelliğini, Servetini...... Üçüncüsü, Zekâsını, azmini ve çalışkanlıgını......Bu filmde Amerikan halkının en çok beğendiği ve terennüm j ettiği (Till the End of Time) şarkısını diallyeceksinlz.
’MELEK
SİNEMASI
Âmâ Macar Piyanisti
İMRE UNGAR

BU AKŞAM

10 sene evvel 10 yaşında bir
M re» n (E3 Hz^ çocuk yüksek sanat kabiliyeti & LL= & 1/%. Ue herkesi veya
Sinemasında
güldürürdü.

Konseri
17 ŞUBAT SALI
Saat 21 de ’

SHIRLEY TEMPLE
ŞİMDİ 26
YAŞINDA
J
— F ENERBAHCENiN Büyük Eşya Piyangosu 15 Şubat Pazar gltaü Maçdan aonra FENERBAHÇE STADINDA
Sayın Halkımızın öni'nde Çekilecektir
7156 Hediyeden Birini Kazanmak için
Bilet Almakta Acele Ediniz

TURAN
Mevsimin İki büyük
«“■ Beyoğlu Ş I K Sinemasında
Bugün matinelerden İtibaren büyük fedakârlıklarla îstanbulda ilk defa birinci vizyon
AŞK. HEYECAN VE FEDAKÂRLIK DOLU BİR ESER VİCDAN BORCU TÜRKÇE SÖZLÜ ORİJİNAL ARAPÇA SARKILI
Baş Rollerde: AKİLE RATIP — SARAÇ MÜNİR
KUCAKLA BENİ
V
Nefis ve mükemmel bir şaheserde san "a t ve dehasını ispat HHKSaHMHEMHI ediyor.
KaJpleri teshir edecek bir aile faciası
Gözyaşlarla seyredilecek bir İbret levhası
ALEMDAR - MiLLî’de '
Bugün matinelerden İtibaren İki büyük filim birden Büyük alâka ile seyredilen mevsimin en büyük Mısır filmi
Biri gayri meşru aşkı İçin namusunu ortaya koyan, diğeri İntisap ettiği ailenin şerefini kurtarmak İçin kendisini feda etmekten. çekinmeyen iki kadının hayat romanı.
Yer bulmak ve geri dönmemek İçin lütfen tam seans saatlerinde gelinmesi. REKS FİLM
l—-
1 - ViCDAh BORCU
TÜRKÇE SÖZLÜ ORÎJİNAI ARAPÇA ŞARKILI
Bugün matinelerden itibaren
SİNEMASINDA g
İlimi birden- Şimdiye kadar çevrilmiş Mısır film- I terinin en gilzell en acıklısı ı
HATA (Türkçe 8öz)0 - Arapça şarkılı)
J
If^™"*^**** PEK YAKINDA
ELh A M R A Sinemasında
I
AKİLE RATIP — SARAÇ MUNİR’in
Müştereken yarattıklan muazzam aile faciası viıkn bulan umumi İstek üzerine BİR HAFTA DAHA GÖSTERİLECEKTİR. Bütün gönülleri coşturan ve seyredenleri baştan başa teshir eden bu muhteşem füme İlâve olarak
1 — BÜYÜK ...
Bu filmde Mısırın dört büyük artisti bir arada; HURİYE HALÎT — ABBAS FARİ3 — NECMİYE ÎBRA HİM — HÜSEYÎN RİYAZ.. HİÇ görülmemiş sahneler, yepyeni bir me rau - Hiç ağlamıyanları bile göz yaşlan ile ağlatacak hakiki hayatın en acıklı bir romanı.
2 - H U D U D H Â K t M î
Kovboylar kıralı JOHN MACK BROWN başlan başa heyecanlı büyük (>tonHBHRM sergüzeşt ve macera filmi

DERTLİ ZEYNEB
Safiye Ayla - Mefharet Yıldırım
Türkçe Sözlü ve Şarkılı
OKtft BÎR FİLM ŞAHESERİ
2-İKİ YÜZLÜ KADIN
AŞK - MACERA VE HEYECAN FİLMİ.
Program gayet uzun olduğundan tam seans saatlerinde gelinmesi rica olunur.
t— I-1

MARMARA SİNEMASINDA'
KUMRULAR
Aşk ve macera romanı
Yazan: CEMAL REFİK Tefrika No 19
- - —
— Bayır, çamlıkta oynarken baba anneme vermiştim.
— Annel Heeey, annel Duymuyor musun be yahu?
-* Ne var, oğlum? Annende takat kaldı mı kİ senin »esini duysun? Baklana şu halimeI Kazık gibi kakıldım kaldım burada.
— Vapur biletleri yanında mıî Sa-btlıa sana vermiş.
— Bana mı vermiş? Ne zaman vermiş? Ayol, biraz öte çekilin, rahat nefes alayım da düşüneyim. Vapurun bllâtlarmı nereye koydum ben?
Uzunca bir didiklenmeden sonra baba annenin sesi tekrar duyuluyor:
— Gördünüz mil bir kere ettiğiniz W? Kalkarken unutmıyayım diye bl-lltlan oturduğumuz yerde yaygının arasına sokmuştum. Acele He kalkınca yaygıyı oracığa silkeleyiverdim. Kabahat sizde. Ne İd! telâşınız? tk! ayağımı bir kaba soktunuz.
Kısık sesli erkek hıncını kızından alıyor:
— İki kadeh rakı İçtim, onu da burnumdan getirdin, eşşek sıpası!
Babthanr.-. »matında bir tokat şak-byor, ciyak ciyak feryatlar başlıyor...
Bir sürll külfetlere m alo lan bir günlük gezinti eğlencesi, İskelede ge- i çen üç beş dakika zarfında burunlardan geliyor. Bu kadar sıkıntıdan, yorgunluktan aonra vapurda da oturacak yer kapanııyanlann vay haline!..
şimdi Adanın hiçbir eğlencesi Fah-rlyeyl oyalıyamıyor. Pazar günleri köşkten çıkmak bile istemiyor. Dışarının kalabalığı, gürültüsü, onu fena halde aıkıyor. Hafta içinde »Taşıra annesiyle beraber İstanbul* İniyorlar, Köprüde bekllyen otomobillerine binip Çarşıya çıkıyorlar, bazan birkaç ahbap sİ yar eti yapıyorlar. Faiır İyeyi
bu da sıkıyor. Jandarma muhafazası altında gider gibi yanında annesi, vapurdan çıkar çıkmaz otomobile tıkılıp âdeta hapsolmak, hep aynı simalarla karşılaşmak, hep aynı mevzular üzerinde basmakalıp konuşmalar...
Sürekli İç sıkıntılarının yegâne tesellisini Elenl’de buluyor. Biricik sırdaşı ve can yoldaşı, Onunla baş başa kaldığı zamanlar biraz ferahlıyor, neşeleniyor. Samimi bir arkadaş lâubaliliğiyle konuşuyorlar. Elenl ona neler anlatıyor, neler... Üç sene birbirlerini çılgınca sevip İki sene nişanlı kaldıktan »onra başka bir kızın drahomasına tamah ederek kendisinden ayrılıp öbür kızla evlenen Panft-yot adındaki delikanlıyı hâlâ unutamıyor. Onunla geçirdikleri aşk maceralarını, açık saçık sevişme sahnelerin! tatlı tatlı anlatıyor.
Daha sonra Madam Alls'ln dans salonunda tanıştığı Hirlsto adındaki delikanlı İle haftada birkaç defa buluşup Alls'ln evinde nasıl seviştiklerini, bir sene de onunla yaşadıktan sonra delikanlının kendiline dirsek çevirdiğini naklederken gözlerini o-ğuşturuyor.
Hele o üçüncü sevgilisi Dlmltro'-□ un vefasızlığı ölene iğ İn gönlüne
hicran olmuşl Hâlâ kalbinde aşkının 1 acılarını duyuyor.
Karlo, Anesti adlarında İki Rum, Fuat ve Ziya İsimlerinde iki Türk de-likanlıslyle de bir müddet flört yapmışsa da onların hâtıraları çabuk illinmiş. Mağaza tezgâhtan Vasilik! ile de altı ay sıkı fıkı sevişmişler, bir gün delikanlı:
_ Beş bin lir* drahoma verirsen bLr dükkân açarım, seninle evlenirim. Yoksa başının çaresine baki
Demiş. Elenl İçin bu parayı tedarik etmeğe İmkân olmadığından, Vasilâ-k! de elden gitmiş.
Fahriye bunları dinlerken Elenl'ye acıyor:
_ Vah. Elenlclğiml Benln »eTdiğln erkeklerin hepsi de hain çıkmış.
— Nah, eps! erkekler böyle yapiyor. Psrdoon... Boylemlyellm epri için fena. •
_ Demek aralarında iyileri de var?
— Evet etendim. Bari tefa var öyle bir erkekler, çok, em da çok bir «yi çocuklar. Ma böyle erkeklere bulmaya için şans istiyor.
— Genç yaşında birçok aşklar, «ev-dalar geçirmişsin. Bu kadar erkeği nasıl buldun, Elenl?
(Arkası var)
Bugün matinelerden İtibaren şahane bir film
Beyaz perdede eşi görülmemiş muazzam ve muhteşem bir *-’?r Melek ve lpke »lnemalonnd* 7 hafta gösterilen Mevsimin en son hârikası: Kadın... Kumar... içki ve sefahat âlemlerinde geçen hazin t* tüyler ürpertici bir vak'a
Eşsiz bir muvaffakiyet GiLDA Nihayetsiz 1 bir ihtişam |
BAŞ ROLLERDE: RÎTA HAYV.'ORTH GLENN FORD
Bir heyecnn kaynağı Bir İhtira» 1 J faciası |
Lütfen ehemmiyetle dikkati nazarın*:
Bütün kadınların, erkeklerin, ve bilhassa gençliğimizin ibret T» hayretleri* »eyredeceğl movaimln en şahane ve muazzam filminde yer bulmak t» geri dönmemek için lütfen tam «eans saatlerinde gelinme»! tavsiye olunur.


ÇEMBRLilAŞ Sinemasında
Bu gün matinelerden İtibaren fevkalâde «engin program Arzuyu umumi üzere bir hafta daha gö»tertlecektlr. Baştan başa kahkahalarla dolu büyük komedi film. KORSANLAR KRALI —
Bir haftadan bert fevkalâde muvaffakiyetle1 devam eden
2-İki Açıkgöz Hayatda Iken^
Created bv free version of 2PDF
1

( TARİHTEN SAHİFELER ]
BAHRİYE MEKTEBİNE BAİR
£ MügUlk '|
Bahriye mektebi hazır Utları ikmal edildikten «onra 1881 yılında Heybeli »dadakl yeni binasında derilere b«-lanuştı. Mektebin bina bakımından yapılan hazırlı İdariyle beraber t*hril •İstemi, dere verecek öğretmenler meselesi de iyi «sazlara bağlanıyordu.
O yıllarda bahrlyenıu hizmetinde bulunan ve (Müşavir paşa) unvanını taşıyan amiral Adolphus Blade da Bahriye mektebinin Hey bel! adadaki kuruluşlyle alâkadar olmuş ve bu mtl-r asebette mektepten mezun rebay ye-îişlnceye kadar donanmada kimlerin subaylık hizmeti göreceği hakkında da pir lâyiha tanzim etmişti.
Müşavir paşanın 1850 yılmda kaptanı deryalığa takdim «ttlğl bu lâyiha altı maddeyi İhtiva ediyordu. Amiral evvelâ (HeybeUadasında derdesti tanzim bulunan bahriye mektebinden neş’et ederek asaklrl şahaneye aabit nasb ve tâyin kılınacak zevatın hasıl olması birkaç senelere muhtaç) bulunacağım belirtmekte, telim ve terbiyeleri kâfi olmıyan Unu el erin iltimasla subay tâyin edilmesinin aleyhinde bulunmaktadır. Buna mukabil okur yazar dirayetli erlerden İmtihanla liyakatleri sabit olanların zabit yapılmalarını tavsiye etmektedir.
Bundan sonra lâyiha donanma subaylarının terfi esASİannı (Avrupa usulü üzere) tesblt eylemektedir.
Bu esaslara göıe, her bir mülâzlm bölüklerde üç sene hizmette bulunduktan sonra üç süvariden mürekkep bir heyet önünde yüzbaşılığa yükseltileceklerdir. Yüzbaşılar üç sene bu hizmette bulunacaklar ve kolağa-bğa terfi eylemeden evvel bir İmtihandan geçeceklerdir. Diğer rütbelerde de muayyen müddetler bulunmak to terfi İçin imtihana tabi tutulmak şarttır. Yalnız yarbay ve daha büyük rütbeli subaylar imtihana glrmlye-cekl erdir.
ilk naklinde yabancı dil olarak Fransızca okutulan Heybelideki bahriye mektebine kifayetli hocalar tâyin olunmuştu. ■
Bilhassa Ahrifllâzta zamanında büyük bir alâka gösterilen bahriye mektebi son zamanlara doğru eski mü-kenuneüyetinl kaybetmiş bulunuyordu. H Abdülhamlt tahta çıktıktan sonra mektepte bazı yen! inşaat hâmiller yaptırıldı.
Zamanla mektebin muallimlere mahsus olan ou evi çok harap bir hale gelmiş bulunuyordu. 1303 «enerinde bunlar yeniden İnşa ve lhyâ olundu.
Ticaret gemüerlndze kaptan yetiştirmek üzere yine Heybelladada ve bahriye mektebi İçinde bir leyli tüccar kaptan mektebi kurulmuştu. 1303 «enerinde dört sınıflı olan bu mektebin altmış beş talebesi bulunuyordu.
1304 senesinde bahriye mektebindeki subayların, öğretmenlerin çocukları için mektep haricine bir Qk mektep binası yaptırıldı. Ve mektebin deppoy hazînesine İrat olmak üzere de vapur İskelesi civarına ahşap bir kıraathane ve yine çarşı tarafına bir oteHe üç dükkân inşa edildi.
1308 da mektep talebe ve öğretmen adedinin artman üzerine eski öğretmen evlerine ilâve olarak alb ev daha yapıldı. Aynı «ene talebenin fotoğraf ameliyatında vükuf sahibi olmaları düşüncesiyle de mektepte bir fotoğrafhane kuruldu ve yine o yıl İçinde bir asker bir de hadema koğuşu İnşa edildi.
3807 »enerinde mektepte bir talebe hastanesiyle bunun etrafına öğretmen odaları yapıldı, 1308 senesinde mektebin talebe adedi tekrar artmış bu sebepte yeni bir yemekhane De bir de büyük tatlı «u sarnıcı İnşa olunmuştu. Bunlara İlâveten 1309 senesinde mektebin Maltepe cihetine nazır tarafındaki nhtıjn ileri alınıp, talebenin talim yeri genişletilmişti.
1808 yılında bahriye mektebinin ta-hm gemisi Numudüfutuh'du. Gemi, *k',m ayı sonlarında lenite gider, orada kışladıktan sonra baharla beraber mektep önüne g^lp demWerdL •mıf talebesi burada talim yapardı.
Talebenin elbiseleri bayramlarda ştrlhneye çalışılır*. Ba U ı^n mek. tepte muayyen zamanlar için terziler bulunurdu.
TL Abdülhamlt 1309 senesindeki bir iradesiyle, kendi saltanatı devrinde, bahriye mektebine İlâveten yapılın binalarla, talebelerin fotoğraflarından müteşekkil birer albüm tanzimini ve mektebin açılış tarihinden İtibaren de mektebe giden mezun veya tahriil tekelmiş yahut ölmüş talebenin bir İsim cetvelini istemişti.
1309 yılında mektebin ekser hocala-n muvazzaf deniz subaylarıydı. Kayıtlar araanda bu yıl mektebi terke-
z— — Yazan:
I HALÛK Y. $EH£UVAROGLü[
darak memleketin» dönen ve İngilizce hocan bulunan bir de Oonson adında bir İnglllzla bulunduğunu öğreniyoruz.
Bu yıllarda mektepte (tarlfat ve resmi makine İle (kurrel t&hammü-Uyel K«am) muainmllğlnt trmaC. •fendi v> makine mühendisi üçüncü sınıf m bir «en» daha mektepte kalmaları üzerin» çoğalan bu derslere yardımoıhğı da mülâzlm İbrahim efendi yapıyordu. (Beyrüsefala) ve (heyeti bahri) muallimi koluaanl Mustafa »fendiydi. (Hatmi buhar) vs (fenni hararet), (oerrleskall âliye) muallimliğin d» yüzbaşı Seyit Ali, idadi dördüncü sınıfında gösterilen kimya va tüccar dördüncü «inilin da kİ (tarlfatı makine), (hikmeti tabiiye) muallimliğinde mûlâzim Lûtfl efendi bulunuyordu. Tüccar kaptan mektebinde Fransızca okunur ve bu dersi Hail t bey teminde bir zat verirdi. Mektepte talebeye yağlı boya resim dersi da gösterilirdi. Resim hocalığına lnşalye yüzbaşılarından tunall Hakkı efendi tâyin olunmuştu. Bahriye mektebinde resim» İstidatlı talebeler yetişmişti. 1309 senesi mezunlarından Faik, Salih, Mustafa, Vasfl, Tevilk ve Muhlis efendilerin yaptıkları resimler H. Abdülhamid» arıa-lunmuş v» genç ressamlar takdir edilerek kendilerine birer sanayi madalyası verilmişti.
Bahriye mekteolnln müdürü binbaşı Ali Binan bey 1309 senesinde rahatsızlandığından tebdil hava İçin Bursaya gönderilmiş v» yerine Haşan paşa vapuru süvarisi binbaşı Sadeddln efendi kaptan tâyin olunmuştu.
Bu yıllarda bahriye mektebinin içme «uyu mektebin su sandalı ite Mal-tepeden getirilirdi. Mektebin ayrıca bir de mavunası vardı. Mektebin yemek v» «u İhtiyacı mevcut sarnıçları vaaıteriyle giderilirdi. Büyük kuraklar olur da sarnıçların sulan azalırsa o vakit Bahriye Nezaretinden (3u vapuru) İstenir ve bu vapurun getirdiği sularla sarnıçlar doldurulurdu.
Bu yıllarda talebenin elbise ve fotin İstihkakları samanında virİçmiyor ve talebe uzun zamanlar eskimiş elbise t» fotinle gezmek mecburiyetinde kalıyordu. Bazen d» İyi un verilemediğinden talebe fena pişmiş, esmer ekmek yiyordu.
1309 «enerinde bahriye mektebinin «on smıfında o toz altı talebe bulunuyordu. Tüccar kaptan mektebinin son sınıfında da on dokuz talebe vardı.
YENİ KİTAPLAR
Türk Tıp Cemiyeti, Tıp Fakültesi mecmuaları
Uzun »enel erdir, Türk Tıp Cemiyeti tarafından her ay neşredilen (Türk Tıp Cemiyeti mecmuan) nefir vazifelin e muvaffatayetle devam etmektedir. Elimize bira» geç olarak geçen «kim 1947 tarihli «aynın dairi kıymetli yazılar arazında bilhassa E. Frank'ın tnnflI1n‘ln tesirlerine alt bugünkü anlayış! an hulâsa eden yazı anı. M. Şevki Yener'ln karın İçi Kalılflkasyonia-nna alt orijinal bir »»k asını, H. Wlu-ter ıtrinin teneffüs fizyolojisine alt güzel bir yazısını zikredebilir m.
I Her üç ayda bir dolgun bir mün-derecatla İntişar «den Tıp Fakültesi mecmuasının 1947 senesine alt üçüncü sayısı da elimize gene geç olarak ulaştı. Bu «ayının zengin neşriyatı arasında bilhassa Ord. Prof, îhsan Hilmi Alanlar ve doktor Cihat Tahsin Gür «on‘un birlikte yazdıkları ve çocuk hastalıklarında Rhens IRhi faktörünün ehemmiyetini belirten yazı kay de şayandır.
Yeni doğanlarda görülen sanlıkların, kanama! ann. vüldl anemilerin llh_ Bu faktörle olaa İlgisini belirten yazarlar şerç ve zevcede bu, faktörün müspet veya menfi oluşunun ehemmiyetini ve süt -vermede, anne sütündeki bu faktörün mevcudiyetini bilhassa tebarüz ettiriyorlar.
Dergiyi kıymetlendiren diğer yanlar arasında Prof. Dr. Naö'. Kastur-l»k‘ın Hlpcflz ön yeterliğine
alt bir vakası da, ayrıca zikre şayandır.
Dergi, geçenlerde Amerikada vefat eden Doç. Dr. Adnan Drazhn hâtırasına da yer ayırmakla neşir sahasındaki İlmi kıymetine ayrıca büyük bir kadirşinaslık da eklemiştir.
Dr, B f
İstanbul’un hanları
Üstat Cassado ile bir konuşma
Büyük Yenihan’ın da 233
odası, 500 sahibi var
1 metre 30 santimlik duvarlar
Beni beklettiği İçin özür diliyor ek yanıma geldi; ve Parkotel’In bekleme holünden daha sessiz bir köşeye gitmemizi teklif etti.
Denli ve ışığa açık geniş bir pencere önündeyiz. Viyolonsel üstadı çocukluğundan ve müzik tahsilinden bahsediyor. Küçük yaşından beri müziğe karşı istidat gösteren Cassado, doğduğu şehir olan Barcelone’da henüz sekiz buçuk yaşında İken ilk konserini vermiş, üstat bu konser için: «Nihayet bir çocuğun gösterebileceği musiki meharetL.> diyor. Şehir belediyesi bu musiki İstidadına derhal sahip çıkıyor; Parlste tahsili İçin lüzumlu tahsisatı vererek Trans ay s gönderiyor.
Kilçük Cassado İlk konserini verdikten altı ay sonra Fariste Fablo Ça-talı'ın talebesidir. Gaspar Cassâ dûnun, üstadı için beslediği derin saygı ve duyduğu engin hayranlığı ifade eden sözlerin! aynen naklediyorum:
«— casals'a tesadüf etmek benim İçin bir talih eseriydi. Sanatta her şeyimi ona borçluyum. Bir İnsan İstidatlı olabilir; fakat o İstidada İstikamet verecek üstat lâzım.. C asala, önümdeki esrarlı perdeyi açan vs bana onun ötesindekinl gösteren üstün İnsandır. O gayet az konuşurdu. Sorduklarımızın cevabını onun yayından dinlerdik. Ve o çalmağa başladı mi bir hayal âlemine dalardık:
«Geçmiş eski yıllarda Bezlinde vereceği bir konserde Casals'& yoldaş olmuştum. O gece fUârmonl salonunda Bach'ın süitlerini çalacaktı. Bugün gibi hatırlıyorum. Yayı tellere değer değmez dört bin kişilik muazzam ss-lonu esrarlı bir hava kapladı. Onun talebesi olan ve çaldıklarının mâna ve değerini herkesten daha İyi kavrayan ben, âdeta kendimden geçmiştim Konser sonunda halk kütlesinin coşkunluğu muhteşem bir tezahür halini almıştL Nihayet sokakta İkimiz haşhaşa kaldığımız vakit şehir dışında sakin bir lokantaya gitmemizi teklif stil. Seçtiğimiz mütevazı, küçük bir lokanta idi; fakat ne yazık kİ ıts-riz değildi, ötede, duvarın dibinde Huşlar hararetli bir münakaşaya tutuşmuştular. Biraz sonra münakaşa hararetlendi; Ruslar birbirlerine küfür yağdırmağa başladılar. Çok geçmeden iş büyüdü; büsbütün alevlendi: silâhlar patladı. Kendimizi sokağa dar attık.
«İşte o gece yan yana yürürken üstada demiştim kİ: (öyle sanıyorum kİ Bach'ın süitlerini artık şerh edip bastırmak zamanı gelmiştir.) O başım «Badı ve: (Bu mümkün olsaydı şlmdlyt kadar bekler miydim? Bu akşam çaldığımı, bu akşam çalarken duyduğumu yariyle nasıl ifade edebilirim?) dedi. Câsab'ın sözlerinin doğruluğunu ancak yıllardan sonra tısdlk ettim.»
Herime karşı derin bir sevgim var. Müzeleri gezmekten, sanat eserleriyle baş başa kalmaktan kanılmaz zevk alırım. Bir gün büyük İtalyan ressamı Llonard de Vlncl'nln resim sanatı özerine yazdığı mühim bir kitabı elime geçti. Büyük bir dikkatle, kılı kırk yararcasına okudum. Ve sonunda gördüm İri kitabın muhtevası bir hiçten ibarettir. Bunca ölmez eserler yaratmış olan büyük ressam, sanatını bu sahlfelere değil, atelyeslnde etrafını kuşatan talebelere devretmişti. Casals'ın haklı olduğuna inanmıştım: Sanat, nesilden nesüe bir anane halinde artistten artiste geçer.»
Gaspar Cassado heyecanlı bir İfade İle sözlerini bitirmişti k! bana döndü v« şu ruall sordu:
«— Fablo Casals’ı dinlediniz mi?» Benden aldığı menfi cevap üzerine: «— öyle İse siz hakiki musikiyi dinlememiştiniz.» dedi, Ca^sado'nun bakışlarında, üstadım dinlememiş olan fânilere karşı bir acıma duygusu vardı.
Caasado U« konuşmamızın son kısmını yarın nakledeceğim.
Fikri Çifekofflu
Çakmakçılar yokuşu yollle Büyük Valide hanına giderken Bolda bir han daha vardır kİ adı «Büyük yeni han» dır. Bunun da bir kervansaray olmayıp, Valide hanı gibi bir ticaret merkezi olarak İnşa edilmiş olduğu, mimari tarzından anlaşılmaktadır,
Galatasaray lisesi Fransızca ve matematik öğretmeni Emest Mamboury*nin «İstanbul rehberi» nde yazdığına göre Büyük yeni han 17 nel asn milâdide İnşa edilmiştir. Büyük Valide hanı kadar geniş bir sahayı kaplamıyorsa da Büyük Valide hanından fazla odası vardır.
Büyük Valide hanında 57 si metrûk 210 oda bulunduğunu yazmıştık. «Büyük yeni han» da ise 233 oda vardır.
Büyük yeni han
Büyük yeni hanın odalarının Valide hanından daha çok olması, bu hanın Valide hanı gibi iki kat üzerine değil, üç kat üzerine İnşa edilmiş olmasından da Heri gelmektedir. îld kat kemer sıralarını havi ve iki avlu bırakılmak suretile İnşa edilen Büyük yeni haru İkiye taksim eden bir orta yapı daha vardır kİ İki taraflı odalara taksim edilen bu parça, hanı tam ortasından İkiye ayırmakta ve her iki avluya bakan odaların koridoruna geçen bir kısa yol vazifesini görmektedir.
Üç kat üzerine inşa edilen Büyük yeni hanm içten birinci ka-1 tında 57, on beş basamak taş merdivenle çıkılan lldnci katında 58, otuz basamak merdivenle çıkılan üçüncü katında da yine 58 oda olmak üzere 173 oda var' dır. 233 e varmak için 66 oda daha ister kİ hanm pek eskiden beri odabaşıhğuu yapan ve şimdi hasta bulunan Recep Üster’e 1922 yılından beri yardımcılık eden Kâmil öztürk:
— Bu 66 oda da. diyor, hanın dı? kısmındadır. Bir kaç tanesi Çakmakçılar yokuşu üstünde, bir kaçı Tarakçılar, bir kısmı çarh-ı çılar, bir kısmı da Sandalyeciler ■ sokağmdadır.
İki kapılı han
Kâmil öztürk’ün verdiği bu
Mesken meselesi
^konserler)
Gazeteciler Cemiyetinin Türk musikisi konseri
İstanbul Gazeteciler Cemiyet! tarafından tertlbedllen Türk musikisi konserinin birincisi geçen cumartesi günü Şehir Tiyatrosunda verilmiş ve büyük bir rağbet kazanmıştır. Tiyatronun küçüklüğü dolayısıyla bu konser 14 şube t 1543 cumartesi günü *wt ıs de yine Komedi Tiyatrosunda tekrar edilecektir. Davetiyeler cemiyet merkezi 31e Beyoğlunda Necmi Rıza mağazasından verilmektedir.
(■Baş tarafı 4 üncü sahifede)
Bu kanundan lâyıkıyle İstifade •den İzmir Belediyesi, îzmlrl imara muvaffak olmuş, ve ezcümle meşhur Kültür Park'ı vücuda getirmiştir. İstanbul Belediyesi her nedense kanunda resmi muamele yapmak İçin tâyin olunan müddeti geçmiş, hakkını kaybetmiş, fakat arsa sahipleri bundan İstifade edememiş, ve bundan o diayı binlerce evin İnşasına mOsaid olan arsalar 30, 40 senedenberl boş ve metrûk bir vaziyette kalmıştır.
Vaktiyle yapılmış olan. İhmal ve teseyyübü tâmlr etmek maksadlyle lkl sene evvel İstanbul Belediyesi teşebbüse girişmiştir. Fakat kanun ma rai-udtır diye hiçbir şey yapılamamıştır.
3' Bu meselede kanun mevzuu diye geri kalan arsa işinden başka bir de para ve sermaye meselesi var d it id, kanun mevzuudur diye halledilemiyor.
Yarım asırdanberi Avrupa ve Amerikanın muhtelif şehirlerinde her sene Belediyeler tarafından yüz binlerce halka mahsus evler İnşa ettiriliyor. Belediyeler bu inşaat İçin bir «antlm tahsisat vermiyor. İnşaat İçin lâzım olan sermaye hükümetin kefaletiyle tedavüle çıkarılan tahvilâtla temin ediliyor. Bina bediileri alâkadarlar tarafından taksitlerle ödeniyor. Tasarruf ve sermaye sahipleri bu tahvilâtı. diğer plftsmanlara tercihan, seve seve alıyorlar. Çünkü hükümetin kefaletinden başka muhakkak surette ran tabi olan evler dahi ayn teminat teşkil ediyor. Fakat İstanbul Be-tediyesi Avrupa ve Amerikada yüzlerce şehrin İstifade ettiği bu flnansal usulden İstifade edemiyor. Çünkü kanun mevzuudur!
. 3) En son olarak bir de malzeme
İçin gümrük muafiyeti meselesi de vardır. Istan bul d* fakir halka mah-
I sus binlerce ev İnşa ettirmek İçin kâfi derecede inşaat malzemesi mevcut
Yazan: Cemaleddin Bildik
Bîr hana iki han — 20 tonluk kapı — Üçüncü kattan sokağa — Demir parmaklıklı pencereler — Dokuma tezgâhlan — Kâmil öztürk ne diyor? — kestirme yol...
Büyük yeni hanın btrincl utluya bakan katlan

izahat İle hanın 233 odası olduğu ve yukarıda isimlerini saydığımız dört sokak ile çevrilmiş bulunduğu anlaşılmaktadır.
Büyük yeni hanın sadece Çakmakçılar yokuşundaki değil, arkadan Tarakçılar sokağına çıkan bir kapısı daha vardır. Fakat bu İki kapıdan Çakmakçılar yokuşunda bulunanı gayet büyüktür; ceviz üzerine dövme demir kaplanmak suretile yapılmıştır. iki kapının 20 ton ağırlığında olduğu tahmin edilmektedir.
Arkada Tarakçılar sokağına çıkan kapı ise geçittir. Anlaşılıyor ki arka kapı tüccarların girip çıkması, ön kapı da arabalarla yüklü hayvanların girmesi için inşa edilmiştir.
Arka kapının tüccarların girmesi İçin açılmış olduğu, Tarakçılar sokağının hanın üçüncü katı ile aynı seviyede olmasından da anlaşılıyor. O sokaktan girildiği vakit doğrudan doğruya ha-
' değildir. Bir kısmı ancak yüksek flat-lerle kara borsadan temin olunabiliyor. Bu gibi inşaata mahsus olmak ü-vere gümrük muafiyeti temini lüzumuna herkes kanidir. Fakat kanun mevzuudur!».
işte sayın millet vekili eri; başkaları tarafından «Şeddi Çin» telâkki olunan «kanun mevzuu» mefhumu sizin İçin ancak vazifeye davet mâna-sini İfade edebilir. Binlerce vatandaş ailelerine ev bark Bağlıyacak olan bu kanun mevzuu hususlar; biriniz, bazılarınız veya umumunuz tarafından Meclise verilecek olan basit bir kanun teklifiyle hallolunabilir. Büyük Millet Meclisinde İster muvafık. İster muhalif, İster bağımsız olsun, bu hususta müzaheret göstermekten çekinecek bir arkadaş tasavvur olunamaz. Fakir halka ucuz mesken temin etmek hemen bütün medeni memleketlerde umumi hizmetler meyanın-d« başta gelen ve mühim bir mevki İşgal eden muazzam sosyal bir dâvadır. Her hamiyeti! vatandaş Istan-bulumuzun bu hususta en geç, en geri kalan şehirlerden birisi olduğunu İtiraf etmekten elbette hicap duyar.
Sîzler halkçılığı ve aynı mânayı ifade eden demokratlığı başlıca şiar İttihaz. ve Anayasasında başlıca umde olarak kabul eden bir milletin vekillerisiniz. Halkı evsizlikten kurtarmağa matuf olan bir teşebbüse karşı kayıtsız ve pasif kalmak elbette rejimimize, milletimizin şiarına uygun bir hareket telâkki olunamaz,
Günün şlk&yet mevzuu olan veremle mücadele, alelûmum sıhhat, â&aylş ve randımanlı çalışma, mülkiyet haklarımızın masuniyet!, hepsi bu merienln çözülmesine bağlıdır. Politika bakımından seçenlerle seçilenlerin arasındaki bağlılığın İstikrar ve temadisi dahi buna bağlıdır
Teklnalf
nın üçüncü kâtına ayak basılmakta, o kattaki koridorlarda sıralanmış 58 odaya kolaylıkla gidilmektedir. İkinci kata geçmek için 30, oradan birinci kata geçmek için de 15 basamak merdiven inmek lâzımdır.
Bir hana karşı iki han
Hanın duvar kalınlıklarım tetkik ediyoruz. Tamam bir metre 30 santim... Bu derece kalın duvarla inşa edilmiş olan han için ne kadar çok taş ve harç harcanmış olduğunu işaret eden odabaşı yardımcısı Kâmil Öztürk:
(— Bu kadar kaJın yapılacağına, diyor, yansı kalınlıkta yapılmış olsaydı şüphesiz bugünkü bu han gibi iki han yapılırdı.!
Ve hemen sözünü tarihe intikal ettirerek:
«— Lâkin, diyor, o zam m her türlü tehlikeden masun kalmak için böyle düşünmek lâzımdı. Demir kapıları kapadınız mı içeriye ne top işler, ne de insan girebilir...»
Binanın dışa açılan pencerelerini tetkik ediyoruz. Kalın demir parmaklıklarla örülmüş olan bu pencereler, ayrıca demir kepenk-lerle de içten kapanır vaziyette yapılmış. Fakat zamanla içerden kapatılan bu demir kepenkler kaybolmuş... Şimdi sadece dış taraftan örülü demir parmaklıkları durmaktadır.
Hanın bugünkü durumu
Büyük yeni han, bir kaç gün evvel bu sütunlarda bahsettiğimiz Büyük Valide hanı derecesinde bakımsız değildir. Daha temiz, daha derli toplu ise de uzun yıllardır tamir görmediği de anlaşılıyor.
Bu handa da bir çok imalâthane ve dokuma tezgâhlan vardır. Üst 58 odadan hemen hepsinde çatır çatır tezgâhlar İşlemekte, bez ve perdelik dokunmaktadır. Üçte birinde de terziler çalışmaktadır.
İkinci katın 58 odasından çoğunda ithalâtçı ve ihracatçı tüccarlara alt yazıhaneler, bulunmakta, diğerlerini kasket imalâtçıları, dokumacılar, dökmeciler, terziler ve hazır elbiseciler kullanmaktadırlar.
Ait kat 57 doa da ikinci ve üçüncü katlar gibidir. İkinci avluya bakan kısmın birinci katlarına da barsakçılar yerleşmişlerdir.
Hanın tarihi
Şimdi 500 den fazla sahibi bulunan bu 233 odalı «Büyük yeni han» m kimin tarafından inşa edildiğini, bu handa ne gibi enteresan sahneler cereyan ettiğini, han sahibi olup da niçin ayda 25 kuruş kira aldığını da başka yanda anlatmağa çalışının.
• ’mateddin BILDIK
Sahife B
A X 9 A M
IT Şubat IMf
tarSS 1 MavF~Tunâ
MAHKEME KORİDORLARINDA:
Yas tatilimi amcam Andre'nln sayfiyedeki köşkünde geçiriyordum. U-aun boylu, yakışıklı, tavırları kibar ve n?zlk bir erkekti. Ellisine bile basmamıştı. Fakat saçları, vaktinden evvel ağarmış, çehresinde bazı buruşuklar peyda olmuştu.
Köşkte günlerini gayet sakin geçiyordu. Amcam neşeli görünmeğe çalışıyor; fakat ekseriyetle dü.şûucejro dalıyor; etrafında olup bitenlere aldırmıyordu. Acı bazı hâtıraların kendisini üzdüğünü sezmemek kabil değildi. İhtiyar bir hizmetçi İle köşkünde yaşıyor; eğlencelerden, herkesle temas etmekten kaçmıyor; yanında bulunmadığını zamanlar ya kitap o-kuyor, yahut da tahayyülâta dalıp gidiyordu.
Salonda bit radyosu vardı. Fakat radyoyu açıp, havadis veya şarkı dinlediği yoktu. Bir gün merak eden* amcama sordum:
— Amcacığım; radyoyu niçin açmıyorsun? Ekseriyetle güzel konserler ve tatlı dans havalan çalmıyor.
Amcam, birdenbire boğuklaşan bir sesle cevap verdi:
— Jak: bena bir daha müzikten ve danstan bahsetme... Her ikisinden da nefret ediyorum.
Bir gün amcam, htısusi işleri için şehre gitmişti. Bu fırsatı kaçırmıya-rak radyoyu açtım; hafif bir müziğin şakrak nağmeleri salonu 4 doldurdu. Sonra Straus'un meşhur «Mavi Tuna» valisi çalınmağa başladı. Straus’-un eserlerini çok beğendiğim için «Mavi Tuna» yi mest ve hayran liln-llyordmû. Fakat gözlerimi, arkaya çevirdiğim zaman amcamı, salonun kapısında — yüzü sapsarı kesilmiş olarak — durur gördüm. .Radyoyu derhal kapayarak yanına koştum. Amcam, güçlükle birkaç adım attıktan sonra bir koltuğa çöktü. Bütün vücudu titriyordu. Kendisine elimden geldiği kadar baktım. Yavaş yavaş kendine gelmeğe başladı. Bu hareketinden af dlleyorrauş gibi birkaç kellma kekeledi; birkaç dakika sonra tok b’r sesle anlatmağa başladı:
— Bilmezsin Jak: Istemlyerek kalbimde eski bir yarayı deştin ve bana çok ıstırap verdin; dedi sonra susarak hazin bir düşünceye daldı.
Ne diyeceğimi şaşırmıştım. O, sözüne devamla:
— Beni dinle oğlum! Hayatımın sırrını sana söyliyeceğlm. Anlatacağını vaka cereyan ettiği zaman aşağı yukarı seninle aynı yaştaydım. O za-mandanberl otuz yıl geçti; fakat hâtırası dûn vuku bulmuş gibi hâlâ İçimde taptaze yaşıyor. O zaman tüccar babamla küçük b’r kasabada yaşıyordum. Tahsilimi yeni bitirmiştim. Hassas, romantik bir delikanlı idim. Hayat beni mestedlyordu. O sıralarda İren namında sehhar bir kızla tanışarak onu çıldırasıya sevmiştim. Kızın babası, bölgenin en zengin adamı İdi. Yalnız bu cihet bile İrcn'le evlenmek hülyasını beslememekliğlme kâfi İken, ben onu kalbimin bütün kuvvetiyle sevmeğe devam etlim. İren 19 yaşında İdi, ben 22 sine basmıştun... İkimizde sevda tesiriyle deli divane olmuştuk. Karşılıklı sevgi duygularımız gün geçtikçe devleşiyordu. Çünkü bu, ilk nîkımızdı: henüz aramızda bir aşk sözü teati etmemiştik. Fakat bakışlarımız, dudaklarımızın söylemediğini en la t mağa kât! geliyordu-Ruhlarımız birleşmişti. Sevgilimi bir gün yalnız bularak İçimi tutuşturan hisleri dökebileceğim günü sabırsızlıkla bekliyordum. Kalbimi tutuşturan aşk hisleri artık taşmıştı. Onu kollarımın arasına almak, kalbimi o-
na açmak muslylo yanıp tutuşuyordum.
İren de bu sahada benden aşağı kakınıyor; aynı arzu ila yanıp tutuşuyordu, Bu arzusunu, siyah Ve güzel gözlerinde okuyordum. İran, kendisini ne kadar çok sevdiğimi sezmiş, düşüncelerimi, bakişlannıJan anlamıştı. Bizi ebediyen birbirimize bağlıyacak sözleri ağzımdan İşitmeğe can n-tıyordu. Nihayet İkimizin de bu kadar hasret ve İştiyakla belkedlğltnlz gün geldi. Talih bu hususta bize yardım etti.
Vilâyet konağında bir balo veriliyordu. Alillerimiz, bizimle beraber baloya gitti; trcn'I dansa davet ettim. Gece gündüz güzlerimin önünden lılç eksik olmayan o güzel vücudu, şimdi kollarımın arasında tutuyordum. İkimiz de mesuttuk. Orkestra «Mavi Tuna ya İsini çalmağa başladığı zaman İkimi» de coştuk; birbirimize sarılmış olarak dönerken salonun köşesinde yan açık bir sapı gördüm, fazla düşünmeğe lüzuın gör-mlyerek İren'! o kapıya sürükledim. Orası, küçük bir salondu, içinde kimsecikler yoktu. Nihayet sevgilimle baş başa kalmıştım. Uzaktan «Mavi Tuna» nın nağmeleri bize ninni gibi geliyordu. Artık dayanamıyarak sevgilimi, kollarımın arasına aldım, dudaklarımı, sıcak dudaklarına yapıştırdım, genç kızın gözleri kapandı, çehresinde meleklere has bir gülümseme belirdi. İlk öpüşmemizi teati etmiştik.
Fakat birdenbire nasıl oldu bilmiyorum, kollarımın arasında tuttuğum o güzel vücudun demir gibi ağırlaştığını hissettim. Yüzüne baktım: Çeh resi, bir ölü çehresi gibi sararmıştı. Kollarımı gevşetir gevşetmez ayaklarımın dibine ölü olarak yıkıldı. Jfvot, tren sevdadan, fazla saadetten kollarımın arasında ölmüştü.
Amcam sustu. Sevgilisinin hâtırası karşısında titriyor, gözlerinden sıcak yaşlar akıyordu; amcam, biraz nefes aldıktan sonra hazin aşk macerasını şöyle bitirdi:
— O dakika, kederlinden delirecek bir hale gelmiştim. Müthiş bir korkunun tesir! altında deli gibi salondan sıvıştım. Kimse randevumuzdan şilp-helenmemlştl. Biraz sonra trenin cesedini küçük salonda buldular. Doktor. Ani bir kalb krizi neticesinde öldüğü teşhisini koydu. Hayatım, yıkılmıştı. Az bir müddet sonra avunmak ümidiyle gurbet* çıktım. Utun seneler, yabancı diyarlarda kaldım, servet ve sftman sahibi oldum. Sonra memleketime dönerek şifa ve teselli bulmaz ıstırabımla baş başa kalmak İçin bu köşke çekildim.
Çevireni A. Hilâli
Balıkesir Tekel Başmüdürlüğünden:
1 — Başmüdürlüğümü» ambarları Ue İstasyon arasında ve Bigadiç, İvrindi, Balya. Sındırgı. Kapsül, Ağonya. Yenice İdareleri İle Baş Müdür-lüğümü» arasında bir sena müddetle nakledilecek yaprak ve mamul tütünlerle İçki İspirto, kibrit, çay, tuz. barut, av malzemesi ve diğer Tekele tabi mevat ve eşya İle levazım «e boş kapların nakliyatı on beş gün müddetle açık eksiltmeye konulmuştur.
j _ Nakledilecek emval v* eşyanın muhammen miktarı (3,470,000) kilo ve muhammen nakliye ücreti de (39020) lira olup geçle! teminat akçeut (3904) Hradır.
3 — İhale 18 Şubat 94» psortesl günü saat 14 do Baş Müdürlüğümüzdeki komisyon marifettle Genel Müdürlüğümüzün kabulüne talikan muvakkaten yapılacaktır.
4 — İşbu nakliyat ekslltmasln» girebilmek için isteklilerin bu gibi işleri başarmağa yeter sermayeleri bulunduğu ve nakil vasıtalarına malik olduklarını resmi makamlardan alınmış vesikalarla Isbat etmeleri mecburidir.
5 — İsteklilerin Baş Müdürlüğümüzle Ankara, İstanbul, Bursa, baş müdürlüklerine ve Biga, Bandırma, Sındırgı, Edremit, Çanakkale, Müdürlüklerine müracaatla şartnameleri görebilecekleri İlân olunur. (1629)
Ortaköy cinayeti
Dün dinlenen bir şahit cinayeti başka şekilda anlattı. Yeni şahitler gelecek
Dört aydan fazla bir zaman evvel Ortaköyden geçmekte olan vali doktor B, Lûtfl Kırdar'ın otomobili Önüne son derece sarhoş bir halde yatarken, kendisini kaldırmak İsteyen valinin maiyet polisi Haslp Kozan’ı tek bıçak darbesiyle öldüren Şükrü Ars-lanboğa’nın duruşmasına dün birinci ağır ceza mahkemesinde devam edilmiş vo bu oturum şayanı dikkat bir safha arzetmiştlr.
Bu celsede dinlenen beş şahitten birincisi, hâdise zamanında Beyoğlu tapu kadastro müdürlüğünde memur İken halen Afyonkarahlsara tâyin edilmiş olduğunu beyan eden altmış yaşındaki Şefik Yavuz'du, Şefik Yavuz vakayı dâvanın İlk celsesinde şahit olarak dinlenen val! Lûtfl Kırdar.
Arnavut köy nahiye müdürü Osman ve muhtar İbrahlmln anlattıklarından çok başka şekilde anlattı ve şöyle dedi:
— Vaka akşamı, bu Şükrü, tramvay yolundan gitmekle olan bir otomobilin önünde ellerini kaldırarak dtırdu. Otomobil bu vaziyet karşısında birdenbire durmuştu. Sarhoş olan Şükrü, otomobili durdurmağa muvaffak olmaktan duyduğu bir zevkle olacak bulunduğu yerden çekildi. Kaldırıma doğru yürüyordu. Bu sırada otomobilden İnen sivil bir adam Şükrü-yü kollarından yakaladı, Onu götürmek İstedi. Böylece kaldırım kenarında bir dükkânın önüne kadar geldiler. Burada Şükrü başını bir dükkânın camına vurarak yaralandı. O sırada nahiye müdürü ile muhtar da orada İdiler. Bir aralık bunların elinden sıyrılan Şükrü paçasından bir şey çıkardı ve o sivil adamın kasığına sapladı. Bu esnada nahiye müdürü otomobile doğru gitmiş ve hürmetkar bir vaziyet almıştı. O otomobilin valiye alt olduğunu, vurulan sivilin de maiyet polisi bulunduğunu öğrenmiştim. Bu sırada Şükrü de nahiye müdürünün arkasından savuştu gitti, Hasibln yarasından mütemadiyen kan aktığını görünce, onu civardaki Tekel deposuna götürdüm. Vaktiyle Almanyadan gelen von Hor paşa ve Selim Sırrı Ue birlikte spor teşkilâtında çalıştığım zamandan, bu kablL yaralara, yılan, akrep ve saire ısırmasına karşı alınması lâzım gelen tedbirleri bildiğim için pantalonunu sıyırarak yumru şeklinde yaraya bastırıp kanı durdurmağa uğraştım. Kimse bana yardım etmiyordu, Böylece on beş dakika kadar uğraşmış-; tim kİ oraya bir polis memuru geldi. Cankurtarana ve bir doktora haber
verilmesini söyledim.
Az sonra doktor Necmeddin geldi. Yarayı açtırıp baktı. Sonra sarmağa başladı. Ve diğer ayağına da bir İğne yaptı. Bundan sonra kan durmuştu. Fakat cankurtaran gelmiyordu.
O esnada bir sedye getirildi. Haslp bu sedyeye uzatılarak bir kamyona kondu. En yakın hastane olan Şifa yurduna götürülüyordu. Doktor Nec-meddln, Şlfayurdunda bu yaralıya bakabilecek doktor bulunmadığını, oraya götürülmemeslnl söyledi ise da kalabalık arasında sözlerini duyuramadı, Ve kamyon şirayurduna doğru gitti. Bu sırada Haslp vurulalı yarım saat olmuştu. Ne teki m doktorun dediği gibi bir müddet sonra, yaralıyı tekrar geri çevirmişler ve Beyoğlu hastanesine götürmüşlerdi. Eğer hâdise olur olmaz bana yardım eden olsa İdi ve vaktinde de müdahale edilmiş bulunsa Idj Akıbet böyle olmazdı.»
Şefik Yavuzun bu şekildeki şeha- j detl dolayısıyla başkan Nef'I Demirli-, oğlu ona şöyle dedi:
— Geçen celsede dinlenenler hâdiseyi böyle anlatmadılar. Vakayı hep beraber gördüğünüze göre, görgüleriniz arasında İhtilâf olmamalıdır. Meselâ; nahiye mlldlirlyle muhtar sanık Şükrünün otomobilin önünde durduğunu ve yerden ayrılmadığını, Hasibln bunun Üzerine müdahale ettiğini söylediler. Siz İse. Şükrünün, valinin otomobilini taksi zannedip durdurduktan sonra hsz duyarak bir tarafa çekildiğini söylüyorsunuz. Böyle olduğuna göre otomobilin yolunun açık olması ve Hasibln-de müdahale etmemesi İcabederdl. Binaenaleyh İlk şahitlerin görüşleriyle sizin görüşünüz birbirini tutmuyor!.
şahit Şefik Yavuz:
— Hâdise benim anlattığım gibidir. Onların dediklerini bilmem!, dedi.
Başkan şefik Yavuza bir sual daha sordu:
— Vali; hâdiseyi müteakip polisi haberdar etmek üzer# otomobille geriye döndüğünü, volda polislere rasgelesek vaka İle alâkadar olmalarını söylediğini anlattı. Siz bıı noktayı ne şekilde biliyorsunuz?
Şahit bu suali de şöyle cevaplandırdı:
— Hayır, vali bey hâdiseden sonra geri dönmedi ve otomobilini Kuruçeş-meye doğru sürdü gitti.
Başkan Nef'I Demlrlloğlu Şefik Yavuza bir noktayı daha sordu;
— Vali bey, hâdiseden on İki dakika sonra Hasibln hastaneye kaldırılmış olduğunu söyledi. Siz İse Ha-slbln vaka yerinde kalışının yarım saat sürdüğünü söylüyorsunuz. Buna ne diyeceksiniz?
— Evet. Haslp, en aşağı yarım saat sonra vaka yerinden hastahaneye kaldırılmıştır. Benim bildiğim böyle-dlr.
Mahkeme başkanı, ilk dinlenen şahitlerle aradaki bu ifade mübayene-tlnln İcabında muvacehe suretiyle halledilebileceğini şahide hatırlattı.
Bunun üzerine Şefik Yavuz, Bey-oğlundakl vazifesinden Afyonkarahlsara nakledilmiş olması dolayısiyle bu muvacehe yapılacaksa yakında yapılmasını, çünkü kısa bir müddet sonra yeni memuriyet yerine gitmek mecburiyetinde olduğunu söyledi. Başkan, na zaman lâzım gelirse mahkemenin İcabını yapacağmı söyledi.
Mahkeme başkanı, usulen şahidin şahadetine ne diyeceğini şükrü Ars-
Islık vızlayınca delikanlı öfkelenmiş I
Çöplükte döğüşüp kanatlan sarkmış, İbikleri kana bulanmış horozlan andırıyorlar. İkisinin de yüzlerinde, boyunlarında kanlı yara izleri var. Üstleri başlan toz toprak içinde. Yadlan on sekizle yirmi arasında. Biri sarışın, uzun boylu, zayıf. Adı İbrahim imiş. Şükrü tıknazca bir delikanlı. Koridorun iki köşesine dikilmişler, tekrar boğ uçacaklarmış .gibi haşin bakışlarla birbirlerini süzerek diş gıcırdatıyorlar. Bu asabiyet, kavga öfkesinin devamı zannedilmesin. Aradaki adavetin kökü kulüpçülüğe dayanıyor. Evvelâ İbrahimln yanma vardık.
— Hayır ola, delikanlı. Nedir bu halin?
Dik dik bakarak homurdandı:
— Ne varmış halimde? Kimseye bir fenalık mı etmişim?
— Öyle bir şey söylemedim, ahbap. Baksana, yüzün gözün yaralar İçinde.
Kayıtsızca elini salladı:
— Olur böyle şeyler. Biz erkek değil miyiz?
— Kaza mı geçirdin?
— Kaza m aza vız gelir bize, beyabi. Şu karşıda duran hergeleyi görüyor musun? Onıınla kapıştık.
— Niçin döğüştünüz? Kadın dalgası mı var yoksa?
— Boş ver böyle şeylere, bey kardeşim. Kanya metelik veren erkeklerden değilim ben. Şunun küfürlerine öfkelendim.
— Küfür mü etti sana?
— Bana etse eyvallah. Bizim kulübe söğdü enayi.
— Sizin kulilp hangisi?
— Vefayı bilmez misin beynini?
— Sen Vefa kulübünün âzası mısın?
— Orada yazılı değilim amma o bizim kulüptür. Kimseye lâf söyletmem.
— Sizin kulübe niçin söğdü?
— O enayi aklı sıra îstanbul-spor kulübünü tutuyormuş. Pazar günü Çukurbostanda maç vardı. Biz de caddenin kıyısındaki duvarın üstünden seyrediyorduk.
— Locadan seyrediyordunuz öyle mi?
— Ne yaparsın, beyabi? Her maça biletle girersek para mı dayanır buna?
— Peki, kavga nasıl çıktı?
— Nasıl çıkacak? Basbayağı kapıştık İste. Bizim Vefa'lı oyunculardan biri topu Ayağına taktı. îstanbulsporun kalesine doğru giderken benim yanımda duran şu enayi ıslık çaldı. Sen olsan öfkelenmez misin?
.kızdı, ensesine yapıştım; «Çaldığın ıslığı geriye al. ulan enayi!» dedim.
— Islık geriye alınır mı. ahbap? Nasıl olur bu?
— Orasına ban karışmanı. Nasıl çaldı İse öylece geriye alsın her gele.
— Aldı nu ya?
— Çocuk musun beyahu? Islığı geriye alır mı?
— Alamaz tabii. Ağzından çıkan ıslığı nasıl geriye alsın?
— Ben aldırmasını bilirim. Kolundan çektim; «Çabuk, ıslığı geriye al» dedim. «Almasam na lâzım gelir? Ben îstanbulsporlu-yum. Vefa kulübüne düşmanım^ diyerek bizim kulübe küfretmeğe başladı. Benim yerimde sen olsan ne yaparsın, bey kardeşim?
— Senin yerinde olmak istem» dlğlm İçin ne yapacağımı da Dilmiyorum.
— Sen bilmezsin amma ben bilirim yapacağım İşi. Enayinin suratına iki tane ektim, paçavraya ■ döndü. LL
— iyi amma senin halin de pek O İyi görünmüyor. O da seni epeye» Û_ hırpalamış galiba. Bak hele, yü- CM zün gözün yaralar içinde.
— KahbeLlk etti hergele. Erkek gibi döğüşseydi a'zuu burnunu dağıtırdım ben onun. Amma gene de alacağı olsun.
— Kadın gibi mİ döğüşüyor?
— Baksana, yüzümü gözümü tırmaladı, kafama da taş vurdu. m Erkeklik böyle mf olur, bey kar- —■ deşîm?
Şükrünün de hatırını sorduk:
— Geçmiş olsun, delikanlı. _q Kulüp kavgası ettiniz öyle Hll?
Omuzlarını kaldırarak horo» "5 gibi kabardı.
— Eyvallah, beyabil Oldum CO bittim. Vefalılara düşmanım ben. P
— O kadar öfkelenme, dellkan- Q lı. Kulüp !çln blrlblrlne böyle düş man olur mu İnsan?
— Düşman olduksa adam öldürmedik ya, bey kardeşim. Vefalı enayinin biri aklı sıra bizim tstanbuispora gol atmak istiyordu. Ben de içerledim, ıslık çaldım. Şu sersesl birdenbire yakama ya-pıştı; «Islığı geriye al» diye ukalâlığa başladı. Ben de kalayı bastım tabii.
— Kalayı basmışsın amma dayağı da yemişsin.
— Dalga rru geçiyorsun beyahu? Onun şah 1 ppisi» gene bana—— dayak atamaz. Evvel Allahın lz-nile bizde tstanbulspor kuvvet! var anladın mı? Kulübe yazdı de ğiltaı amma onlann uğrunda canımı veririm valla blllâ,
Ce. Re.
c
(D >
p
(D
RADYO
Kafam
es-
lanboğandan sorunca, Şükrü:
— Doğru söylüyor., dedi.
Bu şahitten sonra Ortaköyde nafhk eden Hâşlm, Salt. Dlmltrl vs
Bogos da dinlendiler. Bunlar da, hâdiseyi kendi gördükleri cephelerden anlattılar.
Mahkeme, neticede Fethi, Mehmet, Nihat. Hllmt, Orhan; Baha; Nured-dln; Hrlsto ve Nihal ismindeki şahısların da çağrılıp dinlenmelerine karar vererek duruşmayı martın altıncı gününe bıraktı, — r. T.
19 M. 3. ayan ve Karışık fark:,»r, 19.30 Konuşma, 18.45 Hatif melodiler (Pl.l, 19 M. S. ayanı ve Haberler, 19.15 Geçmişte bugün, 1910 Cumhur* başknhğı armoni muzlkası, 20 3aı eserleri, 2015 Radyo gazetesi, 20.M Ser be a saat, 2035 Tarihi Türk müziği. 21.15 Konuşma, 2130 Badya senfoni orkestrası, 22 Konuşma: B. M. M. saat!, 22.15 Dans müziği (Pl.l, 22.45 M. 3 ayan ve Haberler
Yarın sabah ve Offfg programı
7.30 M. S. eyarı ve Hafif mflrik (Fİ,), 7,45 Haberler, b Salon orkestralarından çeşitli parçalar (PL), 8jö Hafif melodiler (Pl.). 8.45 Müzik (PL)
12.30 M. 8. ayan ve Radyo «alon Orkestrası, 13 Haberler, 1310 Karışık şarkılar.
VİJR/1M KULE
Aşk ve macera romanı
Yazûn: John D. Cart
■ ■ Tefrika
orada kalıp gözcülük ettik; Ve Kule-I nin civarını polis gelinceye kadar| aradık. Kastilin daha evvel kaçmış olduğuna mu İddia edeceksiniz? Hayır, buna da İmkân yok. çünkü, ben ■dörde on kala Harry İle birlikte oradan ayrıldığım vakit, Lambert'ler, çayırın şurasına burasına dağılmış bulunuyorlarmış. O noktada, kendilerini, İyice İstintak ettim ve ettik. Birbirlerinden, hiç ayrılmamışlar. Çayır, geniş değildi. Diğerleri tarafından görülmeksizln bunlardan birinin Kuleye girmesi kabil değildi. Bütün ailenin sırdaş olarak içlerinden birinin bu cinayet! yapması da varit görünemiyor.
Mlîes, bir noktaya dokunmak üzere ağzını açtıysa da profesör, ona İmkân vermedi.
— Ne diyeceğinizi anladım, anladım. — dedi. — Kulenin dere tarafındaki cephesinden bahsedeceksin!».
Tercüme eden: VA - Ntl No. 12 1
Oranın hiç bir tarassut altında bulunmadığını söyllyecekain».
Delikanlı;
— Tabii. — dedi. — Kaatll, duvarı o cihetten aşmıştır. Tepedeki korkuluğun bazı taşlan düşmüş diye elz söylememiş miydiniz? Demek, biri, o duvan aşmış.
— Maalesef sizi bu noktada inkisara uğratacağım. Çünkü, böyle bir mü talâanın varit olabilmesi İçin, avvel emirde bir kayığın mayıgın yanaşması lcabeder. O takdirde de görünürdü. Diğer cihetten, Viran Kulenin dere tarafındaki dış duran, kırk kadem 1 hitamdadır. Islak bir balık sırtı kadar kaygandır. En alçak mazgal, suyun yirmi beş kadem üstünde bulunuyor. Bu vaziyette, bir kaatllln o İrtlfaa tırmanıp cinayeti işledikten sonra tekrar gen dönmelini nesil mümkün görürsünüz?
Mile», haykırdı:
— Ne de olsa, bay Brooke, biri tarafından öldürülmüş... Bu clnyell bir şeyin... bir şeyin yaptığını... Ne diyeyim bir...
= E, cümlenizi tamamlayınl Bir ne?
Profesörün bu noktaya parmak basması Mllesü titretti. BeUl İdi kİ. Rlgaud, kendisini bilhassa bu kelimeyi telâtfus ettirmeğe sevkedlyor.
— İşta, ben de bunu söylemek İstiyordum. — diye tavzih etti, — Bu cürüm, ancak, fesada uçabilen fsvkat-tabll bir mahlûk tarafından işlenebilir.
— Böyle bir tâbiri kullanışını» hayrete şayandır.
Masa örtüsünün kenarlortle oynayan Barbara:
— Sözünüzü kesmeme müsaade eder misiniz? — dedi. — Bence ehemmiyete şayan nokta’ şudur* Fay Beton randevuya geldi mİ?
— Muhakkak olan cihet, onun görünmemiş olmamdır ...
— Peki geldi mir
— Evet ama, hayli geç... Her iş bittikten sonra...
— Peki, o müddet artında neredeymiş?
Profesör, coşkunlukla;
— Ya. ya, işte mesele bu ya... Esrarın en mühim noktasına ulaşmış bulunuyoruz. Çünkü, böyle bir mevzu içinde ehemmiyetli olan taraf maddi deliller değildir. Hayır, hayır!,İnsan elemanı... İnsanlardaki tepki... Düşüncelerindeki mihaniki yet... Meselâ, şu Fay Beton misalini ele alalım... Siz, onun ruhJ h&letlnl bana tasvir edebilir misinle?
— Doğrusunu İsterseniz, muhitindeki insanların üzerlnd* neden ani değişiklik yaptığını bana anlatmadığınız müddetçe, onu ruh! h&letl hakkında benim mütalâa beyan etmem olimıyacâktar. siz, kendiniz, Fay Seton'un iç dünyasını biliyor musunuz bakalım?
..Profesör:
— Evet. — dlyiverdl. — B llyonım. Mlles, dimağında bin bir su!, sordu: — Cinayet sırasında neredeymiş? Bu cinayet mevzuunda, zabıta, ona ne gibi bir rol atfetti? Genç Harry İle ne safhalar arzettl? Hülâsaten bu hikâyenin »onn nereye vardı?
Profesör. vadettl:
— SİM bunu Büyüyeceğim. Fakat daha önce bir şey içelim. Boğazım fena halde kurudu... Hey, garsonI
Araı avaz, tekrar tekrar haykırdı.
Mumların ışığı titredi amma garsondan cevap yok.
Bu muvaffakıyetsizlik üzerine yerinden kalktı. Dışarıda, yağmurun bardaktan boşanırcasına yağdığı İşitiliyordu.
Profesör, beyhude yere zili aradı.
— Hay Allah belâsını versin! — (jl-Vo bir küfür savurdu.
Barbara. düşüncesini, şakayla ortaya koydu:
— Doğrusunu İsterseniz, bizi bu saate kadar n» demeğe kapı dışarı atmadılar, diye hayretteyim. Cinayet Kulübünün imtiyazları olduğu görünüyor. Saat on bire yaklaştı.
Profesör, bir sıçrayışta kalkarak;
— Evet, neredeyse on bir olacak. — dedi. — siz rahatsız olmayın, bayan Moreül 31» de. azizim! Ben gidip şu garsonun hakkından geleyim. Neredeymiş bakalım,
İki kanatlı kapı ardı »ıra kapanınca, mumların ışığı tekrar titredi.
MUes, profesörden evvel davranmak İstediyse de onun arzusu üzerine geri dönüp Barbara İla karşılaştı. Genç fa», kendisini durdurmak İçin zaten elini uzatmıştı. Bu hareket, kızın, konuşmak onusuna delikanlıya anlatmış oldu
MUes, tekrar yerine oturdu:
— E, fikriniz, bayan Morell?
Kız. kekeledi:
— Neresinden başlıyacağımi btlo-mlyornm.
— Müsaadenizle yardım »deyim. — diye delikanlı, mukavemet edilme olduğunu bildiği bir tebessümle güldü,
— No demek lstlyorsunUS?
— işlerinize karışmak arzusunda, değilim ama, bayan Morell, lâf mabeynimizde. al» şu Fay Betonla çok alâkadarsınız. Hattâ, Cinayet Kulübünden ziyade, sizi o alâkadar ediyor.
— Bu fikir size nereden geldi
— Tahminimin doğru olduğunu İtiraf ediyor musunuz? Hattâ, benim dikim tim» çarpan nokta profesörün de çarph.
Kız, İtirafta bulundu:
— Evet, doğru. Size bir İzahta bulunmak mecburiyetindeyim ve bulunacağım. Fakat, dah» evvel, size, pek lâübal! olmasından korktuğum bir suali Bormat istiyorum. Acaba cesaret edeyim mİ?
— Hiç çekinmeyin, buyurun,
Fay Seton’un fotoğrafım göstererek: (Arkası vari

kü çâ#
İŞ ARAYANLAR
FRANSIZCA BİLEN BİR BAYAN— 4 Ue 8 yaş arasında bir tek çocuğa bakmak İçin İş aııycr. Müracaat: saray Posta kutusu No. 3.
707
İYİ FRANSIZCA VE TÜRKÇE Bİ- | LEN — Bir bayan memur «tınacak tır. Bahçekapıda 4 öncü Vakıf bandaj Noter dairesine müracaat.
642 —
ALIM-SATIM (Eşya)


AKSAM
Sahi f e 7
ERENKÖYDE — Asfalt üzerinde Tunuslunun bağı nemiyle maruf mahalde İkişer dönümlük mûfrez nezaretli arsalar satılıktır. Telefon 23847 771 — 1
MÂLİYENİN KADASTRO İŞLERİNDE ÇALIŞMIŞ — E5*1 y*2’81 *tuv" vetll, mühendis, müteahhit yanyıda ücretli veya aylıklı çalışabilir, şişli Abktelhürriyet caddesi 192 No. bayi Cemale müracaat. Tel: 80209
778
MALÎ MEVZUATLA — Piyasa İşlerine âşinâyım. Eski yaaı JjJlir, daktiloyu seri yazarım. Müessese ve müteahhit yanında çalışır, Anadoluya da giderim. Akşamda (Zengin) tü-mwun». 780
LİSE MEZUNUYUM — Askerliğlnr.İ yaptım. Ticarete âşinâyım- Hususi müessesclerde her isi yapar tezgâhtarlık ederim. Akşam'da D. Z. O.
700
LİSE MEZUNUYUM _ Dört sene memuriyet re beş sene teg&h tarlık yaptım. Hususi müesseselerde her Lçl görür, tezgahtarlık yaparım. Akşam’-da MBA. 7(8
İNGİLİZCE, FRANSIZCA, TÜRKÇE BİLEN — Matmazel allı yaşından yukarı çocuklara bakar. Haftada yalnız 3 - 4 gün dekalablKr. — Çocukları derslerinde İlerlettirir — Ak-şam’da (Ani) rumuzuna.
819 — 1
20 YAŞINDA TECRÜBELİ BİR DADIYIM — Bir yaşında bir çocuğa, iki yaşında İki çocuğa bakabilirim. Arapça lisanı da öğretebilirim. İstiyenle-rln Suriye Pasajı No. B Beyoğlu. Telefon 41027 831 — II
2 İŞÇİ ARAYANLAR
BİR BAYAN ARANIYOR — Diş muayenehanesinde çalışacak 18-20 yaşlarında bir bayan lâzımdır, Bah-çekapı. Ticaret Borsast karşısı Yıldız Han No. 8 - 9 - 10 a müracaat,
804 —
HÜKÜMETİ» RESMİ MÜSAADESİNİ HAİZ BÜROMUZ — Hizmetçi -Dadı - Aşçı - Mûrebblyelere İÇ verilir. Böyle kimselere de İhtiyacı olanların Bey oflu Tokatlıdan arkası Balo sokak No. 34/1 Hususî daire
781
1
DAKTİLO VE TERCİHAN LİSAN BİLEN —• Tahsilli bir bayan Do ima-bahçe İnönü stadyumu inşaatında yazıhane İşlerinde çalıştırılmak üzere aranıyor. Pazartesi, çarşamba, cuma günleri 14 - 17 arası müracaat Tel: 85022 778 17
MEMUR ARANIYOR — Abone BAn reklâm İşlerinde çalışacak maaşlı ve hem da komisyonla nakil teminatlı memur aranıyor. Müracaat: Beyoğlu Balo sokak No. 34/1
776
— 1
BAYAN VE BAY GİRİŞKEN MEMURLAR ARANIYOR — M tim sİ p ÜCret verilecektir. Fatih Haydar Cad. No. 71 Türkiye Okutma Demeği şubs-tlne müracaat 820 — S
YAZIHANEDE — Biri daktilo, diğeri büro işlerinde çalıştırılacak iki bayan İstiyoruz. Galata Mum hane caddesi Yolcu salonu karşıamda İktisat hanında 0 No. ya. Telofon 43858 «28 — 2
büroda çalişacak bîr baya- Galata Voyvoda Esklbankalar sokak Keçetteade hanın 1 İnci ka-»O* > - 4 amama*, müracaatı.
837 —
HARİTA İŞLERİNDE YETİŞTtRÎL-MEK ÜZERE — Riyaziyesi kuvvetli genç (kıs - arkek) lâzımdır. Telefon: 83583 83o _
MECMUAMIZIN —■ Kitap halindeki albümümüzün, muhtelif İşlerinde, gerek îstanbulda, gerek yurdumuzun 61rç«k yerlerinde, çalışacak memurca çok acele ihtiyacı vardır, lstan-bulun tramvay hudutları dahilindeki dükkân bayilerinin birçoğunda Batılan 3. numaralı ve 4/2/1948 tarihli mecmuamızdaki şartlarımızı okuduklarım, mecmuamın göstererek ispat etmiyeniere cevap verllmlyecek-tlr. Adres: İstanbul - Sirkeci; Filibe Güzel Yurt mecmuası İstanbul P. K. 430. e, j4 _
38 MODEL LİNKOLİN MARKA — İyi bir halete husus! bir araba acele şahlıktır. Ankara Garajına müracaat Tel: 83077 836 — 1
SATILIK OTOMOBİL — Fransanın tamimi? otomobillerinden «Delage» marka, 38 model, sekiz kişilik, hâlen çalışmakta olan taksi otomobili satılığa çıkarılmıştır. Hususi ve taksi isteklilerinin EfaTaçhanebaşı Horhor caddesi 141 numaradaki bekçiye müracaatları rica olunur. 933 — 2
KULLANILMIŞ — Veya bozuk gramofonlar iyi flatle alınır. (Golate-P K 1098 . VB 1 adresine yazılması 792 — 27
TAKSİTLE OTOMOBİL SATMAK— Veya almak Istlyenler, oto ve adreslerini AND Otomobil Bürosuna müracaatları menfaatleri İcabıdır. AND Beyoğlu Bekâr So. 8 791
ACELE SATILIK KAMYON NISIF HİSSESİ — Müracaat: Aksaray Küçük Lansa Dnduodalar çıkmazı No. 9 Asım. 798 —
SATILIK BİR TELEFON ARIYORUZ— Müracaat: Çakmakçılar SOm-büllü Han No. 40/39 Mehmet Cerldoğ-İU. 811 —
BOYAHANEYE — DlstlUflsyon. ekstrakslyon İşlerine yarar istim kuzeniyle beraber komple bir tesisat kiralık veya satılıktır. Müracaat: 22217 telefon; Posta kutusu Galata 1748. 803 — 1
SATILIK SEPETLİ MOTOSİKLET — tndlan marka, az kullanılmıştır. Taksim Modern garajda görülebilir. Müracaat: Tel. 80440, ’ 802 - I
SATILIK KELEPİR PİYANO — Bayan Neclâ Yücel Kurtaltepe Koşu-yolu sokak No. ». Bakırköy - Yenimahalle. 795 - 8
— Kiralık — Şahlık
DİKKAT — Emlâk almak ve «atmak, İpotek yapmak lattyeniere, İtimada. şayan. Suhulet Eml6k Zarif Özalp tavassut eder. Beyoğlu Büyük Parmakkapı No. L. 42396 96—7
ACELE SATILIK — Göztepe Bağdat caddesi tramvay durağında No. 209. 1986 metrekare çamlık, sekiz 0-dalı hane. Müracaat: Erenköy 82-148 telefon. 317 - 1
18.000 LİRA BATİLIK HANE — İstikbali parlak Atatürk bulvarına Saraçhane tramvay durağına btr dakika mesafede Saraçhane İtfaiye caddesi Refah sokak No. 5 aynı eve müracaat 740 — 1
SATILIK ARSALAR— Maltepe deniz kenarı İstimlâkle alâkası olmıyan 654. 576, 603, 620, 537 metrelik 5 parça arsalar ayn. ayn satılıktır. 42106 No. ya Telefon. 688
KİRALIK DÜKKÂN VE ODALAR — Altında dükkânı, ve üstünde iki odası, bir helâ bir mutfak tramvay caddesinde tamamen veya ayn, ayrı kiralıktır. 'Talipler 42396 No ya telefon. «89
SATILIK ARSALAR — Kızıl toprak istasyon altında asfalt kenarında Zühtüpaşı köşküne bitişik arsalar, Beyoğlu, Büyük Parmakkapı No. 4/8 Suhulet Emlâk Zarif özalp’a müracaat. Tel: 42390 690
.SATILIK ARSA — Top kapı dışında fabrika, garaj ve her nevi imalâthaneye elverişli 10,000 metre bir saha satılık. Müracaat 42390 No. ya telefon edilmesi. 691
SATILIK ÇİVİ ATELYESİ — Ve Çivi makienelr: Müracaat: (Çlvl> rumuzlyle p, K. 170 İstanbul. 810 —
KİRALIK AP. KATI — Maçka karakolu yanındaki sokakta Hümeyra apartımanı bitişiğindeki yen! yapılan 8 odalı apartımanın 3 üncü katı kiralıktır. Taliplerin 36 dan 78 e 772 -a
AZİMET DOLAYISİYLE ACELE SATTI TK APARTIMAN — Orteköy De-reboyunda ayda 250 lira kirası olan dör tkattı ve dokuz odalı. Beş bin lira İpotekli. Flatl yirmi bin lira. Müracaat: Beyoğlu Tarlabaşı caddesi No. 127/1 79fl _ 1
ACELE SATILIK DÜKKÂN — Fen dikte Gazipaşa caddesinde 63 numarada tam takım şekerci dükkânı, dondurma makinesi, havuzlu su dolabı vemobllyesil* sahibinin taşraya azimeti dolayislle devren satılıktır. Taliplerin mezkûr dükkana müracaatları. Telefon 64-33 767
DAİRE ARANIYOR — Çişi! - Nişan taş, Taksim veya Ayaspaşa civarında 3-4 odalı kaloriferli apartı-man dairesi aranıyor. Şartlarda anlaşılabilir. Müracaat Konak oteli (eski Tokatlıyan) daire 88 telefon 44778 777
SATILIK DÜKKÂNLAR — Çarşı içinde Köselecllerde Tacirler sokağında 19 ve 23 No. lı dükkânlar acele satılıktır. Adres: Yeşlldlrek Katırcı-oğlu sokak No, 13 Kost! OrtoUdls. 765
SATILIK BÜYÜK KÖŞK ve PARK-Ortaköy sırtlarında Marmara ve Boğaza hâkim btr vaziyette kaloriferli ve konforlu büyük köşk müştemilâtı İle satılıktır. Her gün 17 - 19 arası 41483 No. ya telefon. 763
SATILIK KELEPİR APARTIMAN -Talimhanede kalorifer ve her tllrlfl konforu havi 0 katlı bir apartıman acele satılıktır. Her gün öğleden sonra 41483 e telefonla müracaat. 764
ARNAVUTKÖY KOLEJİNE Y AKın — Denize, tramvaya 40 metre Boğaza nazır fevkalâde manzaralı köşebaşı 528 m2 arsa satılıktır. Telefon: 4107 1 731 _ 1
FABRİKA İÇİN — Topkapi, Maltepe caddesinde sanayi mıntakasın-da 4 dönüm, akar suyu bulunan arazi Ue 10 odalı ve ayrıca dükkân ve ahırlan bulunan köşk satılıktır. Topka-pıda Kasap Rıza’ya müracaat. Tavassut kabul olunmaz 760
EMİNÖNÜ veya GALATADA — Avukat Yazıhanesi olabilecek bir büyük rey» iki oda aranıyor. Müracaat: Telefon: 21675. 794 —
ÖMRÜNÜZÜ HASTALIKSIZ GEÇİRMEK İSTER MİSİNİZ? — Bu evi alınız: Fatih Otlukçu Yokuşu. Salih Zeki Sok. 9 No. lu bina. Tapu kaydına nazaran 1247 arşın arazinin bir kısmını 7 oda, 3 salon, teraslı çah. sarnıç. bostan kuyusu: bodrum; hamam; kiler; meyva ağaçları; d en İv görür; nezareti kfimlleyl haiz bo? olarak teslim. Görmek için içindekilere. Tel: 44274. 707
KİRALIK TAM RÂGİR DEPO VE ATELYELER — 21 X 10 Te 7 X 10 ebadında. Müracaat telefon 44572, Mutavassıt kabul edilmez. 732
SATILIK KÂOİR KÖŞK _ Yeşilköy Hatboyu Tayyare karşısı I No. Perşembe, cumartesi ve salı günleri gezilir ve görülür. 730
BEŞİKTAŞ — Tramvap deposu yanındaki asfalt caddede İki buçuk kat beşer oda banyo bahçe bir katı boş teslim 30.000 liraya. Müracaat: Beyoğlu İstiklâl caddesi Ağacaml tramvay durağı karşısı 153/1 Mühendis Hüsnü Tanoğlu. 817 —
SANAYİ MTNTAKASINDA (Ba-lat) — Sahile yakın aştılık (boş) fabrika binası. Üstünde biri boş, üçer odalı iki dairesi ve bltlşlnğlndekl 188 metrekare arsası var. Sultan hama m İkinci Vakıf Han No. 7. Tele ton: 22121. 796 —
SATILIK KOMPLE BAKİR FABRİKASI — Balatta Vapur iskelesi caddesi 39 numaradır. Görüşmek İçin Ankara caddesinde 35 numaraya müracaat edilmesi, 797 _ 1
AYASPAŞA — Kazancı’Yokuşu; denha natır 2 daire: Ayaspaşa Sağır-Oğlu numara 18 te dörder odalı 2 daire, boş teslim villâ satılıktır. Mutavassıt kabul edilmez, Her gün yerinde görülebilir. 799 - s
HARBİYE — Cumhuriyet caddesinde 301 numaralı tütün, inhisar, pul ve tayyar» bileti satılan dükkân devren satılıktır. Saat 14 ten 17 ye kadar müracaat, 801 — 1
BOŞ TESLİM — 2 daireli (her biri 3-4 oda) küçük apartıman, kâglr ev veya katı vasıtasız satmak Istlyenle-rln Aksaray Koçlbey sokağı No. 10 da M, Neşet'» bildirmeleri. 805 — 1
BEŞ ODALI EV AR1YANLARA — Galata caddesinde Sultan Bayezlt mahallesinde Ksraall Kodan Döşemeci sokağında No. 10; beş odalı kâglr hane, altındaki aşçı dükkânijrlo satılıktır. Talipler Üsküdar Hâklmi-yetlmllltye caddesi No. 225 Hüseyin Akon’a müracaat. 808 — 1
BATİLIK arba — Tepebaşı Avna-lıçeşme Enıln Cami yanında bir kişiye alt Eminönü İş Bankası knrşısın-
BEŞİKTAŞ KÖYİÇİNDE SATILIK EV — Kâglr ve üç katlı, yedi odalı Cç odalı orta kat boş teslim. Dört bin lira IpotekM. On İki bin beş yüz liraya satılıktır Müracaat: Beyoğlu Tarla- da oyuncakçı bay H..?snı müracaat, başı caddesi No 127/1 187 — 1] 783
BATİLIK VİLLA — Suadİyede tren istasyonuna 2 dakika mesafede Adalara. Kayışdağına fevkalâde manzarası bulunan yeni İnşa edilmiş villâ 12 ©dalı, banyo, helâ, mutfak çok ucuz flatle satılıktır. Müracaat 41691 785
BATİLIK EV — İH kat 6 Oda boş teslim; Pangnltı mevkiinde köşe başı. Müracaat: Pangaltı İne! sineması yanında pasaj No. 3 Neşet Kaya. 813 —
SATILIK KELEPİR ARSA — 13 metre cephe 22 metro derinlik. Nişantaşı Güzelbahçe mevkiinde, Müracaat: Pangaltı İnci sineması yanındaki pasajda No. 8 Neşet Kaya. 814 —
DEVREN SATILIK MAĞAZA — Beyoğlunun merkez! bir yerinde, parfümeri, kırtasiye üzerine İş yapan ardlyell mağaza: İstiklâl cad. EGE kıraathanesinde No. 115 Ham® Yal-çın’a 835 — 2
MERCANDA — Üç katlı beş odalı kfirgir deniz gören ev boş teslim satılıktır. Alt kısmı atelye olabilir. Suyu vardır. Babı 111, Ankara caddesi 66 Telefon: 20310 824 — 2
EV ALACAĞIM — Feneryoln, Bostancı civarlarında tramvaya yakın 4 - 5 odalı bahçeli 20,000 liraya kadar evi olanların tafsilâtlı tekliflerini Akşam'da «Bahçeli Ev» rûmozuna 834 — 3
SATILIK EV — Beyazıt Bozdoğan kemeri Yağhane sokakta 113 No. lı on odalı ev satılıktır. İH daireye taksimi kabil olup arka cephesi de Mektep sokaktadır. Gezmek ve görmek için Beyoğlu Ali pek mağazası üzerinde eski Terkos han B No. da Bay Ragıp Yağcıgile müracaat. 832 — 3
6 ODALI — Parke ve kaloriferli apartıman boş kiralıktır. Taksimde AbdüUıakhfimlt caddesi Blrtn a parti-manı kapıcısına müracaat. 828 — 1
SATILIK EV — Hava, deniz manzarasının güzelliği İle meşhur Üsküdar thsantye Çit sokak 84 numaraya müracaat. 6 oda terkos elektrik havagazı. 8 2 —
8,000 LİRAYA SATILIK BOŞ EV — İki kat dört oda iki helâ bahçe, elektrik, geniş mutfak. Fatih Kumral u-mesçlt Çarşamba sokak No. 7. Müracaat adresi: Unkapam Taş İskelesi Keresteci Nurettin Tomruk. Telefon: 23416 825 - 2
ARSA VEYA EV ARIYORUM — Fındıklı İle Bebek arasında deniz görür 200 - 500 M2 arsa veya 5-6 odalı bir er satmak Istlyenler C, E. posta kutusu 1248 Galata adresine flat ve mevkiini bildirmeleri. 818 — 2
DEVREN SATILIK KIRAATHANE — Adres: Aksaray Kemal Paşa caddesi No. 17 kıraathane 821 —
TAKSİM _ Ferldlye caddesinde 57 No. lı müskirat, attar dükkânı taşraya gidileceğinden ehven flatle acele devren satılıktır. Taliplerin Mahmutpaşa Suhulet hando kasketçl Kâzım’a müracaat, 823 — 6
maçkada — Teşvlkiyenln en mü-tena mevkiinde kâin, emsalsiz bir arsa satılıktır. Mutavassıt kabul olunmaz. Saat 12 - 18 telefon: 84428. 840 - 1
KİRALIK APARTIMAN DAİRESİ— Fatihte tramvay caddesinde. Dört oda, havagazı vardır. Aylığı 158 Ura. İki yıllığı peşindir. Müracaat mektupla: Akşam'da Orhan Güler. 838 — 1
batilik EV — Belediye civarında deniz görür. Boş teslim 4 oda beton, son Hat (10500) on bin beş yü». Müracaat: Dlvanyolu No. 54 de. 83» —
ACELESATILIK KÖŞK — Erenköy Tren İstasyonuna 3 dakika. 14 odalı, telefon, terkos, havagazı dört dönüm bahçe. 2 odalı ayrı selâmlık. 17 İle 19 arasında Ankara cad. Cagaloğlu yokuşu No. 1 de Hayrl Ragiba 843 —
ŞEHRİN MUHTELİF SEMTLERİNDE — Depo, garaj, atölye, İmalâthane. fabrika, apartıman, ev İnşaatına elverişli arsalar satılıktır. Saat: 12 -18. Telefon: 84428 841 — i
BAKKALİYE — Güzel bir bakka.l-ye devren satılıktır. Galata Blllür han 14; Telefon: 41733 e müracaat,
808
- 9
200 adet karyola alınacak
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Satmalına Komisyonundan:
1 — Teşkilâtımız İhtiyacı İçin «200» adet Amerikan modeli çeUk som-yolı çift tip karyola satın a’maeaktır.
3— Beherinin muhammen bedeli (100> lira olup nümunes! müdürlü-ğümözde mevcuttur.
3 — Şartnamesini görmek üzere Müdürlüğümüz hesap v« Levazım Amirliğine müracaatları,
4 — Eksiltme müdürlüğümün binasında 17/2/948 salı günü aaat 15 de
kapalı zarf urullyle yapüacsğından eksiltme mektuplarının, mezkûı- gün saat 14 d» mfldürlüğümüateld sabnabna komisyonuna vermeleri İlân olunur. (835)
ı
İstanbul Belediyesi İlânları
Tahmin bedeli Lira K.
tlk teminatı
Ltra K.
137 M
100 00
47 81
14
70
Beyoğlunda İnönü mahallesinin Elmadağ caddesinde kadastronun 602 ada, 8. 9 panel No. U mahaller önüne tesadüf eden 42,50 metre kare sahalı belediye malı yol artığı arsanın alâkalısına satışı,
Aksaray tnebey mahallesinin Valde «amil sokağında kadastronun 843 ada 39 parsel No. lı 48,00 metre kara sahalı belediye malı yüzsüz arsanın alâkalısına satışı.
miktarları ve yüz ölçüleri yukarıda üaere açık arttırmağa
Tahmin bedelerlle ilk teminat
yazılı arsalar alâkalılarına ayn ayrı satılmak, konmuştur. Şartnameleri sabit ve muamelât Müdürlüğü kaleminde görülecektir.
ihale 23 şubat 848 pazartesi tünü saat 14 de Daimi komisyonda yapılacaktır,
İsteklilerin İlk teminat makbuz veya mektuplun ve alâka derecesini gösterir resmi veslkal&rile birlikte İhale günü saat 14 de Daimi Komisyonda bulunmaları lâzımdır. (1574)
Teknik ünivrsitesi saiınalma komisyonundan
Üniversitemiz matbaasında tabettirilecek olan kitapların 4000 liralık cilt İşleri açık eksiltmeye konulmuştur, tik teminat 300 Hra olup eksiltme 18. 2. 848 tarihinde Te saat 10,30 da yapılacaktır. Fazla malûmat için komisyona müracaat (1255)
Tasfiye Halinde Bulunan
İstanbul Türk anonim Su Şirketi
HİSSEDARLARINA İLÂN
Tasfiye memurları, şirketin hissedarlarını olağan olarak toplanacak genel kurul toplantısına davet eder.
işbu toplantı 22 mart 1948 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 14.30 da Galatada, Voyvoda caddesinde, Assürürazlonl Generali hanında, i ol kat 2 numarada şirket merkezinde yapılacaktır.
TARTIŞMA GÜNDEMİ:
1 — Tasfiye memurları raporu İle denetçi raporunun okunması, 31
aralık 1847 tarihi ltlbarlle tanzim adilen bllânçonun onanması, tasfiye mamurlarının 1 ocak 1947 tarihinden 31 aralık 1947 tarihine kadar geçen müddet zarfındaki muameleleriyle 1 darelerlnden dolayı zimmetlerinin İbrası, -
2 — Denetçi tayini;
Toplantıya İştirak eyUyecek Hissedarların şirket dahili nizamnamesinin 33 üncü maddesi mucibince İsme muharrer yahut hâmiline alt.lâakal 25 hisse senedine malik olmaları muktâzidlr.
Hâmiline muharrer ««netlere sahip zevat toplantıya dahil olabilmek İçin bu senetleri ticaret kanununun 371 İnci maddesi mucibince toplantıdan bir hafta evvel Osm anlı bankasına tevdi etmelidir.
Tasfiye memurları
SAYIN DOKTOR VC ECZACILAR:
Suni maddeler katmaksızın hususi bir usul sayesinde, balık tad ve kokusundan tamamlyle Ari, biyolojikman standardize
Beher Gramı:
VİT (A) 7000 t. U,
YİT (D) 1000 İ. U.
İhtiva eden:
A-D. OLEUM(RiiSE)
piyasaya arzedilmlştir.
YÜKSEK EKONOMİ VE TİCARET Mektebini bitirenler Kurumundan:
28/2/848 cumartesi gönü cemiyetimizin yıllık umumi heyet toplantısı Ankara Ticaret Lisesi salonunda saat ıs de yapılacaktır. Mezun arkadaşların teşrifleri rica olunur:
Gündem:
1 — Yönetim kurulu raporu ve denetçilerin raporlarının okunması.
2 — Yeni yönetim kurulu ve denetçilerin seçimi .
8 _ Üyelerin dileklerinin dinlenmesi.
TÜRKİYE VE
CAM FABRİKALARI
ANONİM SOSYETESİNDEN:
Tekel genel müdürlüğü veznesine 0. 2. 947 de tevdi eylediğimiz 3. 3. 947 gün 1671/40 «ayıtı İş Bankası teminat mektubuna ait makbuz 18jl olduğundan hükümsüz olduğunu beyin ederiz.
J -MÜTEFERRİK
BAŞLAMK ÜZERE OLAN İŞÎMİN-Noksanlannı İkmaL etmek için bir sermayedar veya ortak arıyorum. Taliplerin «Boyahane» rümuzlyle Ak-şam'a yazmaları. * 784
HER CİNS EN İYİ KÖPEKLER — Kurt köpeği yavrnları, büyümlycn fino yavrulan, altı aylık çoban, birer yaşında Foks va tüylü Brak. Domur köpeği ve kopoy. Uzunçarşı 277 No. şaban kahvesinde Kâmli'e müracaat.
774 - 1
İNGİLİZCE DERS — Londralı İngiliz bayan tarafından yeni metot (konuşma). Adres: Mrs. Vlnnl 839, İstiklâl caddesi Yardım apartıman No. 1 (Rus sefareti yanında) 749 — 9
YAZIHANEMİZ — Galata Mum-hane caddesi Yolcu salonu karşısında İktisat hân 5 numaraya nakledildiğin! saygılı müşterilerimize arzedcrlz. Telefon (3858 Enver-Gilrmûn
837
— 2
GEOMETRİK METODLA — Teknik Ünlvcrslle 4 üncü sınıftan bir genç matematik fizik dersler) vermektedir. Namık Doğu 1122. Ev: Ayaspaşa Mezarlık sokak No. 3. kat: 1
845
1
ORTAK ARANIYOR — Manifatura tüccarı, manifatura mevzuunda veya bâyllerle sermaye vererek ortak olmak Lsllyer. «Bâyl» rumuzuna mektupla. yahut 21224 e teielvnip »ıtıra-cat. S16 —

Bahlfe fl
-DOşüncelef
26/2/943 kapalı tar! saat 11 d*
»atın
dikkat
Gözlerinizin dostudur.
İPİN
KAMYONLARININ gördüğü. rağbetin sırrını S T î N sahihlerinden sorunuz.
I.NGILTEREOE ITİMAD KAZANAN FORMÜLLE İMAL EDİLMİŞ YAĞLI,YAĞSIZ H imra fl! fYÖZOEKkBURUŞUKLÜKLARI,BİLUMUM )
İlil1 f UL1II lÇATLAKLARI SİVİLCELERİ SÜRATLE GE-( lUV I ■■ R ili RWI I ) ÇİRİR. CİLDİ BESLER VE TAZELER GENÇ-f İTİ I U İti ILIVI I (LİGİNİZİ İADE EOEft CAZİBENİZİ ARTIRIR.) DEPOSU: BİNBİRPİREK NURİ CONI^jOKAK-RİOA LABORATUARI-
Adapazar ve Dursunbey tomruk nakliyatında bütün markalara karşı üstünlüğünü göstermiştir.
5 TONLUK AUSTİN KAMYONLARI
□lan -AUSTİN
A U
SATIŞ YERİ:
1948 MODELİ (Fabrika tcojı) Beş tonluk
YENİ AUSTİN KAMYONLARIMIZIN
Yeni Bir Parti Daha Gelmiştir. Hemen Teslimata Başlıyoruz
Bunlarda: Ön aks va bllyalan, motör, döbreyal, v» diferansiyel daha fanla takviye edilmiştir, kamyonlar, şoför mahalli beraber, sol d£rexslyonlu. 34/7 eb’admda tabiî kauçuktan mamı lâstUdi ve bir aded yedek lfistlğl İle beraber tealim edilecektir.
BAŞ - DİŞ ve ROMATİZMA
AĞRILARINA KARSI
Et ve Sadeyağ alınacak
Ankara Numune Hastanesi Baştabibliğinden:
Tutan M. teminatı
Lira K,____Lira K.
Koyun eti 70000 4750 00 )
Sadeyağ 19»5q 1495 26 )
1 — Ankara Nümune has ta ha nesinin e(8 yılı İhtiyacı olan koyun eti ve sadeyağ eksiltmeye konulmuştur.
2 — Taliplerin kanunun tarlfatı dairesinde hazırlayacaktan mühürlü teklif mektuplarım belli gün va saatten bir saat evveline kadar komüsyona vermeleri.
3 — şartnameler her gün hastahana İdaresinde ve İstanbulda Sağlık ve sosyal yardım Müdürlüğünü» görülebilir.
(■

ÜSTÜNLÜKLERİNİ KULLANIŞTA BİLFİİL İSPAT ETTİLER :
İlk gelen kamyonlarımız Bugün 1 0 0 0 0 0 kilometreden fazla yapmış bulunuyorlar.
1 — 6 ton yükü serbestçe taşıdıkları,
2 — 1 teneke benzinle 70 kilometre yaptıkları,
3 — Teknik hususiyetleri dolayıslle lâstiklerinin 40,000 kilometre dayandığı,
4 _ Motörünün 80,000 kilometreden evvel rektlfiye edilmesine ihtiyaç olmadığı,
5 — Diferansiyelinin tek ârıza yapmadığı,
6 — En ağır yükle, en az masrafla, diğer kamyonlara nazaran % 50 daha fazla kazanç
temin etlikleri, Böylelikle:
İKİ SENELİK TECRÜBE İLE SABİT OLMUŞTUR. FEVKALÂDE SAĞLAM - FEVKALÂDE EKONOMİK
■ MEMUR ARANIYOR
Mütekait blj veznedar İle büro ve madeni eşyadan anlar ve fabrikanın ayak işlerine bakacak bir memur aranıyor. Sirkeci Demlrkapı cad. No. 7. Karyola fabrikasına müracaat.
T E K T A S
TEKNİK VASITALAR TİCARET T. A. Ş.
İstanbul, Beyoğlu, İstiklâl Caddesi No. 103; Telefon: 41069; Telgraf: VASITALAR
■i KAYIP ARANIYOR OEM
Zilenln Mlnarel kebir mahallesinden ölü Kadirden olma Nazik den doğma 1316 doğumlu fotoğrafı basılan Ömer Ermutlu 15 senedenberi kay bulduğundan adresini bilenlerin
İnsaniyet namına Zllede Mehmet Ermutluya bildirmeleri rica
Kooperatif Şirketi İdare Meclisinden:
1947 seneji âdi umumi heyet toplantısı 27 şubat 1948 cuma günü saat 14.30 da Galata Yeni Yolcu salonu binasında yapılması kararlaştırılmış olduğundan sayın ortaklardan yukarıda yazılı gün ve saatt» sözü geçen ■alanda hazır bulunmaları rica olunur.
GÜNDEM:
1 — İdare meclîsi raporunun okunması,
2 — Murakıplar raporunun okunması,
■ 3 — 1947 senesi bilânço kâr ve zarar hesaplarının tetkik ve tasdiki* te İdare meclisi ftzaları ve murakıpların İbrası,
4 — Temettü tevzii hakkında karar İttihazı
5 — Murakıpların intlhablyle ücretlerinin tâyini.
1948 Ocak ayında Tramvay, Tünel ve Otobüslerde bulunan eşyaların müfredatlı listesidir
Adet
olunur.
içişleri Bakanlığından
1 — Bakanlığımızca 1948 yılının Şubat, Nisan, Haziran, Ağustos, Ekim ve Aralık aylarının sonlarında yapılacak olan idare dergisinin baskısı eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme kapılı zarfladır.
3 — Tahmin edilen baskı bedeli beher forması 7o liradan 6720 liradır. Kâğıdı Bakanlığa aittir.
4 — Geçici teminat 504 liradır.
5 — Eksiltme 26/2/948 perşembe günü saat 15 de Bakanlık binası içinde Gereç Müdürlüğünde yapılacaktır.
6 —. İstekliler bu İşe alt şartnameyi Ankara Bakanlık Gereç Müdürlüğünde. İstanbulda vilâyet daire müdürlüğünde görebilirler.
7 — İstekliler teklif mektuplarını kanunen gerekil belgelerle eksilt-
menin yapılacağı gün eksiltmeden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri gerektir. (1791).
Muhtelif cins çantalar Tek ve çift kadın ve erkek eldivenler! Tek ve çift kadın ve etkek yakkabı, lâstik ve çocuk patikleri Kadın ve erkek şemsiyeleri Şapka, bere ve kasketler Eşarp ve yün atkılan Sefer taslan
Kol saatt Röntgen filimi Kitap ve evraklar
Hırdavat ve muhtelif eşya Bir miktar para
37
66
11
7 lö 28
9
1 î
24
71
Beyoğlu 4 üncü sulh hukuk yargıçlığından : 948/7
Şişil Koca Mansur sokak 23/1 No. da mukim İken emrazı akliye ve asabiye hastanesinde tedavi altına alınan Necmlye İrgenln akıl hastalığına müptelâ olması sebeblle K. M. 361, 355 İnci maddelerine tevfikan hacir edilerek aynı yerde mukim kızı İhsan Arllsuyun vasi tâyinine 6/2/948 tarihinde karar verildiği ilân olunur.
(95258)
Bu eşya sahiplerinin, Galata Tünel arkasında Hareket Dairesine müracaatları MÜDÜRİYET
(18151
□KADIKÖY ECZANESİ
CALCÎ ÜSTELİN (Şişe) geldi.
Sizi Rıhtım caddesi No. 76, Telefon: 69063. E3E3
I
ADALAR İLKOKULLARINDAKİ YOKSUL ÇOCUÜKLARA YARDIM CEMİYETİNİN
Umumi heyet toplantısı 15 şubat 1948 pazar günü saat 11 de Büyüka-da iskele üstündeki merkezinde yapılacaktır. Bayın üyelerin teşrifi rica olunur.
Kadıköy İkinci Sulh Hukuk Yar-gıçlıgından: 947/07
Kadıköy Göztepe Tütüncü Mehmet efendi caddesi 15/1 No. da mukim İken Ölen ve terekesine yargıç ligim ısça el konan Cemil Kantmana alt Radyo Halı ve sair eşyanın 17 '2. 948 salı günü saat 14 de Kadıköy Tellâl pazarında açık arttırma sureti!e satılmasına karar verilmiş olduğundan İsteklilerin yazılı gün ve saatte satış yerinde bulunmaları yayınlanır.
(1778»
Kayıp şahıs — Kardeşim Emin oğlu Cemil Sepek 7 senedir kayıptır. Adresini bilen ve «örenin insaniyet namına şu adrese bildirmeleri:
Aksaray: Hasanbaba Toprak sokak No. 15 Ağabeysl:
Ahmet Cemal Bukavgs
Millî Eğitim Basımevi Müdürlüğünden:
Bir kilosunun % 7.5 muvakkat
Cinsi ________________Miktarı______tahmini bedeli pey akçesi
Kırpıntı kâğıt Kilo 150.000 0.07 kuruş 787.50
Baaımevlmlzde bıçak artığı olarak toplanmış olan ve 31 Aralık 1948 günü akşamına kadar toplanacak olan evsaf! şartnamesinde yazılı renkli ve beyaz bıçak artığı kâğıtların açık arttırması 12/2/984 perşembe günü saat II do Bıısımevlnln Ayasofyadaki merkezinde yapılacağından İstek-
te, yazdı gün ve saatte Komisyona başvurmaları.
Şartname Müdürlükten bedelsiz olarak İslenebilir
Tasfiye halinde Türk Maarif Cemiyeti Resmî İlân İşleri Bürosu Limited Şirketi Tasfiye Memur Kupundan:
21 ocak 948 tarihli Akşam ve Cumhuriyet gazetelerinde satılacağı İlân edilen alacaklara birinci arttır ma günü olan 6. 2. 948 tarihinden talip zuhur etmediğinden İşbu açık arttırma 25. 2. 948 çarşamba günü saat 10 dan 12 ye kadar tekrarlanacağından taliplerin yukarıda yazılı ikinci arttırma gün ve saatinde Galata iş bankası hanı dördü ncü kat 3 nnmi-ralı odada teminatları He beraber hazır bulunmaları Uân olunur. (1703>
Çeşitli malzeme safın alınacak
ANKARA ELEKTRİK VE HAVAGAZI İşletme Müessesesinden:
— Aşağıda yazılı çeşitli malzeme, teklif verme usulü Ut alınacaktır.
1 Adet Transformatör yağı temizleme makinesi
200 metre Yuvarlak bakır çubuk 10 m/m 1200 ■ Galvanizli demir boru 2 *
Fibre levha, ebonit yuvarlak çubuk ve sair çeşitli malzeme
2 — Bu malzemeye alt liste parasız olarak Müessese Alım Satım ve Tesisat Şubesinden alınacaktır
3 — Türkiye’de elinde mevcudu olanların tekliflerini 1/3/948 tarihine kadar Müessese Umum Müdürlüğüne vermeleri ilân olunur.
ETİ BANK GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN: MADEN DİREĞİ TEKLİFİ VERME
Müddeti Uzatılmıştır
Kömür havzalarımızın İhtiyacı İçin alınacağını Uân ettiğimiz maden direğine müteallik teklif verme müddeti 18 şubat 1948 tarihine kadar uzatılmıştır. Şartnamenin diğer hükümlerinde bir değişiklik yoktur.

Yüksek Okulların son sınıflarına tenzilât
D. Demiryolları Genel Müdürlüğünden:
Üniversite son sınıf öğrencilerine mahsus grup tarifesi, yüksek tahsil veren okulların son sınıf öğrencilerine de 15/2/1948 tarihinden İtibaren teşmil edilmiştir.
Fazla bilgi Istasyonlaran istenilir.
tısın
Kapak zarf usulile ekşitme
Pendik Veteriner Baktriyoloji Enstitüsü Müdürlüğünden:
1 — (600) altı yüz baş kıl ve tiftik keçi satın alınacaktır. Muhammen bedeli (16800) vegeçlcl güvenlik akçesi (1260) liradır.
2 — Ekşitme İstanbulda Cağaioğlunda yüksek okullar saymanlığında 16 Şubat 1948 pazartesi günü saat 16da yapılacaktır.
3 — İsteklllerşartnemestnl iş gün ve saatlerinde Enstitü de ve adı göçen saymanlıkta ve Ankara, Eskişehir, İzmit. İzmir. Balıkesir Veteriner baş müdûrlüklerlle kırklarell veteriner müdürlüklerinde göre bilirler.
4 — Ekşitmeye girmek isteyenler kanununen lüzumlu evrak ve sarf-
larım yukarıda yazılı günde saat 15 e kadar yüksek okullar saymanlığındaki enstitü satınalma komisyonunda bulundurmaları lâzımdır. Postadaki gecikmeler kabul edilmeyecektir. (072)
Müzayede ile Satılık Kamyon
Tasfiye halinde ENVER İNCESU ve ŞÜREKÂSI Kuruçeşme Nakliyat Kollektlf Şirketi Tasfiye Memurluğundan: Tasfiye halinde Enver İncesu ve şürekâsı Kuruçeşme nakliyat kol-lektlf şirketine alt olup 2. 2. 948 tarihli birinci satışta muhammen bedellerinin % 75 ini bulmadığından dolayı satılamıyan plâkaları üzerinde 6 adet müstamel şevrole kamyonlarının 2 nci arttırmaları 14. s. 948 saat 13-14 arasında OrtaköydS Muallim Naci caddesinde 81/3 No. mefsuh şirket merkezinde yapılacağı İlân olunur.
Tasfiye memuru
Avukat Hamlt Çağıl. Katırcıoğlu Han No. 5-17 İstanbul
Tasfiye memuru
Hakkı Remzi Erdemlr: Taksim sokağı No. 18/20. Taksim - İstanbul
BAŞARI TİCARET VE SANAYİ T. A. Ş.
Umumî heyet adî içtimaına davet
Şirketimiz hissedarlar umumi heyetinin. Ticaret kanununun 381 d maddesiyle şirket esas mukavelenamesinin 42 d maddesine göre 8 mart 948 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 15 de âdlyen İçtimaa davetin» karar verilmiştir.
Bu İçtima İstanbulda. Galatada, eski gümrük sokağında Emek hanında şirket merkezinde yapılacağından sayın hissedarların mezkûr gün Ve saatte toplantıya gelmeleri rica olunur.
RUZNAME:
1 — şirket hesabatının ve idare meclisi ve murakıp raporlarının o-kunmnsı ve tetkikiyle karar itası,
2 — İdare meclis! ve murakıplar zimmetlerinin İbrası,
3 — 1948 senesi !ç!n murakıp seçimi.
4 — 1948 senesi için mccTul İdare balarına verilecek hakla huzurla
murakıp ücretinin t İDARE MECLİSİ

Comments (0)