H , BUGÜN
8 İnci sayfada
AKŞAM
r— Y a rı n------
Küçük ilânlar
l----------------
Sene 32 — No. 11438 — Fiat!: her çerde 10 kuruştur.
PAZAR 13 Ağustos 1950
Sahibi: Neemeddln 8adaK — Yazı islerini fiilen İdare eden C. Bildik — Aksam Matbaası.
Muhtar seçimine bu sabah 8 de başlandı
Cumhur
Başkanı
Bugün Hereke fabrikasını ziyaret edecek
Ingiliz maden amelesi Staline telgraf çekti
Halk, partilerin listelerinden ziyade şahıslar üzerinde duruyor
Yukarıda bir sandık mühürlenirken, aşa ğıda sandığa oy atılıyor
Hereke 13 (Akşam) — şimdi Yalovadan buraya gelen bir habere göre Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, yanında Büyük Millet Meclisi Başkanı Refik Koraltan ile Başbakan Adnan Menderes olduğu halde Acar motörüyle Herekeye gelmek üzere Yalovadan hareket etmiştir.
Bayar, saat on birde burada bulunacak, Sümerbank Dokuma Fabrikasını gezdikten sonra yine motörle İztnlle geçecektir. Bayann akşama kadar tzmltte kalacağı ve oradan Yalovaya geçeceği öğrenilmiştir.
Başbakan şehrimizde
Başbakan Adnan Menderes dün akşam saat 19.30 da uçakla Yeşilköy hava alanına gelmiş, saat 21 de motörle Yalovaya hareket etmiştir.
Başbakan, kendisiyle görüşen Anadolu Ajansı muhabirine Cum hurbaşkanı ile görüşmek üzere Yalovaya gideceğini ve İstan-bulda İki gün kalacağını söylemiştir__________________
Avrupa ordusu
Böyle bir orduya Almanya da iştirak edecek
Yeni ahval ve şartlar karşısında
Yurdun her tararında bugün muhtar seçimleri yapılmaktadır. Şehrimizde de saat 8 den itibaren önceden tesblt ve İlân e-
(Arkası salıife 2; sütun 1 del
Bonn 13 (A.A.) _ Balı manya sözcüsü şu beyanatta bulunmuştur:
«Avrupa Konseyi bir Avrupa ordusu İhdası meselesinde girişliği büyük teşebbüse devam ederse federal cumhuriyet hükümet ve parlâmentosu Batı Al-manyanın Avrupa savunmasına İştiraki İhtimaline dair bir karara varmak zorundadır.»
Maden amelesi Sovyetlerin ve komü nistlerin aldıkları vaziyetin dünya barışını tehdit ettiğini bildirdi
Koreye gidecek hûilklerimiz Ankarada toplanıyor bunları 50 nakliye uçağı
Londra 13 (R) — 100 bin nu den amelesi namına Stalin'e bir telgraf çekilerek barış görüşmesinin başlaması için komünistlerin Güney Koreden çekilmesi İstenmiştir. Maden amelesi telgraflarında Sovyetlerin ve komünistlerin aldıkları vaziyetin dünya barışını tehdit ettiğini bildirmişlerdir.
Kore’ye gidecek birliğimiz
Ankara 12 _ Koreye gidecek kuvvetler Ankarada toplanmaktadır. Bu kuvvetlerin komutanlığına bir generalin tâyini münasip görüldüğü ve komutanlığa tuğgeneral Tahsin Yazı-cıoğlunun tâyin edileceği söyleniyor.
90 kişi nakledebilecek olan A-merlkan nakliye uçaklarından dördü Ankaraya gelmiştir. Birliğimizi 50 uçak nakledecektir.
Son muharebeler
Nevyork 13 (R) — Korede şiddetli muharebeler devam ediyor. Amerikan uçakları Pohang hava alanını boşaltmışlardır. Mamafih el’an Amerikan kuvvet-lerl tarafından muhafaza edlll-yor, Şehrin İçinde çarpışmalar olmaktadır.
Komünistler bu sabah 600-800 kişilik gruplarla Naktung şeh-. rlni geçmişlerdir. Bunun TalJu' yu ele geçirmek İçin büyük bir I taarruzun başlangıcı olup ol-
la-
nakledecek
himmat bulunduğunu, 1950 tarihli 120 milimetrelik havan topu mermileri ele geçirildiğini söylemiştir.
Birleşmiş Milletler Kurulunda Sovyet delegesi Malik. Sovyetlerin Koreden çekilirken bir miktar mühimmat bıraktıklarını söylemişti Sovyet askerleri 1948 de çekilmişlerdir. Halbuki bu mermiler 1950 de yapılmıştır. Avrupa asamblesine verdiğimiz bir takrir
Strasbourg 12 (AA.) — Türk delegesi Osman Kapan! Avrupa Asamblesini Kuzey Kore tarafından İka edilen tecavüzü takbih ve Birleşmiş Milletlerin kuvvetlerine bir tesanüt mesajı göa derllmesinl talep eden bir karar sureti sunmuştur.
Koreye gidecek birliğimize Bu tarar suretini İngiliz. Yu-komuta edeceği bildirilen Tuğ- nan ve İtalyan delegeleri imza-general Tahsin Yazıcıoğlu j lamlardır. Karar sureti îsveç heyetinin verdiği buna benzer diğer bir karar suretiyle birlikte sunulmuştur.
Türk delegesi İsveç karar sureti lehinde oy vermeyi kabul Komunısııerm emme ouvyeucı etmiş ve bu Suretle bu karar It-tarafuıdan yeni yapılmış mü-1 Ufakla tasvip edilmiştir.
ı.ıadığı henüz belli değildir. Po-hang komünistler tarafından zapt edilmiştir.
Vaşlngtonda bir askeri sözcü komünistlerin elinde Sovyetler
Şehir işleri
Vichy, 9 Ağustos
Ay başında Vichy’ye büyük kalabalık geldi. Fransa-nın çalışan sınıfından bir kütle. Ücretli mezuniyet adı verilen bu tatilden memur, işçi, müstahdem her çeşit insan, kıdemine göre on beş günden bîr aya kadar istifade ediyor. Bu yüzden trenler dolup boşalmaktadır. Fransız, memleket dışına az çıkar. Anglo - Saksonlar gibi seyahati sevmez, tatillerini ya plajlarda, ya köyde ve dağda, yahut sıhhat durumuna göre kaplıcalarda geçirir. Esasen Fransız frangının bugünkü değeri ve döviz zorluğu yabancı memleketlere gitmeye elverişli değildir. Bir Amerikalmın, doları 350 franga bozdurarak Fransada gezip eğlenmesi ona u-(fuza gelir. Fakat Fransada kazanan bir adamın 350
mam ıştır. 1936 yılında, yani harbin hemen sonunda Pa-risten Marsilyava otomobille gitmiştim. Daha o zaman ana yollar tamir edilmiş, yıkık köprüler yerine muvakkat tahta köprüler yapılmıştı. Bugün, şimalden cenuba, Necmeddin SADAK
(Arkası salıife 2-, sütun 1 del
Maşallah yol tamirine!
Dünya Gençlik Birliği
Vali ve Belediye Başkanı dün etraflı izahat verdi
Prof. Fahreddin Kerim Gökay haklı olarak «İmar müdürlüğünü yıkıp yeniden kurmak lâzımdır» diyor
frank verip — almak mümkün olsa dahi — bir dolar atması ve bunu dışarıda harcaması Fransızın havsalasına sığmaz, Karaborsada milyonlar kazanan sınıf müstesna...
Fransada harcanan paranın haddi hesabı yoktur. Bunu yapabilenler, yabancılardır Bu hafta bir dergide okudum: Yalnız Cenup kıyı plajlarında bu yazı geçiren zenginlerin isimlerini, şato ve villâlarını birer birer kaydetmiş. Bu bahtiyarların serveti 3000 milyar frangı, yani otuz milvar Türk lirasın geçiyormuş. Fransa milli gelirinin mühim kısmı-ju bu dövizler teşkil ediyor.
Fakat, bu manzara karşısında komünist propagandası alabildiğine İşliyor.
Fransa çabuk kalkınmıştır. İstihsal yekûnu 1938 yılı rakamlarını çok aşmıştır. Harb yıkılarından eser kal-
Fahrî müfettişin not defterinden:
Bir ara sokağın yapılışını letkik ettim. Beş amele, üç beş gün uğraşıp gelişigüel bazı noktaları kazıdılar. Sokağı eskisinden daha kötü bir hale sokup çekildiler, gittiler. Kümelenen topraklar üzerinden silindir dahi geçirilmemiştir. Eskiden sokak çamur olmazken son yağmurlar üzerine çamur olmuştur.
Belediye istatistiklerine gerecek: «Filânca yol yapılmıştır. — Bir senede şu kadar kilometre uzunluğunda ‘akak tamir edildi. — Su kadar işçi çalıştırılmış, şu kadar para harcanmıştır.»
Yayıkta, süt yerine su düğmeğe benziyor. Delik kovayla sil taşımaktan beter. Dostlar alışverişte " ’
hesabı.
— Yol tamirinin tarifi nedir?
Evvelâ bunu kati şekilde tesbit etmeli.' o evsafa, o tarife uvmıyan faaliyete geçmemelidir En iyisi, on kilometre yerine bir kilometre tamir etmek, fakat bu işi fenne uygun yapmaktır.
Yoksa, bir varmış, bir yokmuş: Yapılması bitmeden bozulması başlıyor!
görsün
evsafı,
konseyi bugün toplanıyor
Vali demeçte bulunurken
(W. A. Y) Dünya gençlik teşkilâtı delegeleri abideye çelenk koyarlarken
Vali ve Belediye Başkanı profesör Gökay mutad basın toplantısını dün saat 17 de Büyük-dere fidanlığında yapmıştır,
Vali ve Belediye Başkanı. Milli Türk Talebe Birliği He Millî Türk Talebe Federasyonu (Arkası Sahlfe 2. sütun 6 dal
Dün bir basın toplantısı yapıldı, Taksim âbidesine çelenk konuldu
Dünya Gençlik Birliğinin (W A.Y.) ikinci konsey toplantısı, buğun saat 10 da Yıldızda Şale köşkünde açılacaktır. Bugünkü ilk oturuma Başbakan Adnan Meı. . :i_ ile basın müşavirleri Tevflk İleri, Vali ve .Belediye başkanı doktor Fahreddln Kelim Gökay da iştirak edeceklerdir.
Birliğin genci sekreteri F. P Me. . ile basın müşavirleri dün saat 11 de Şale köşkünde bir basın toplantısı yapmıştır Verilen izahata göre konsey bu-
gün biri İG da, diğeri 20.30 da olmak üzere İki toplantı yapacak asıl çalışmalara yarınki o-tunıında başlanacaktır. Bugünkü oturumda geçen senek! çalışmalar hakkında izahat verilecektir.
Dünkü basın toplamışından sonra delegeler Taksim âbidesine gidereli bir çelenk koymuşlar ve Atatürkün ruhu için 2 dakika sükût etmişlerdir.
W, A. Y. in ikinci konsey toplantısının İstalıbulda yapılmasını Türkiye Milli Talibe fede-
rtısyonu temin etmşl. 92 millet davet olunmuştur. Fakat ancak 3z milletten 120 delege gelmiştir.
Basın ve Yayın umum Müdürü EfeJdi
Basın, Yayın ve Turizm genel müdürü Halim Alyot, W. A Y. toplantısında hazır bulunmak üzere düıı şehrimize gelmiştir. Müdür burada İstanbul radyosunun kabul ve tesellümü İşleriyle de meşgul olacaktır.
-
Limanımıza gelen İskenderun vapura
[Yazısı 2 ücI sahlledel
Bahlfe 2
Asıl iş bulamıyan zümre
1 İşsiz vatandaş çoğalmıştır. Bunlar iş istemek iize-^re ber mllesseseye girip çıkmaktadırlar. Arasıra gazetelere de gelirler. Dün biri gelmişti. İş istiyordu. Bir liseyi bitirmiş. Anadoluda bazı vilâyetlerde çalışmış. Kader onu tsfanbuln Mvketmla. Kimsesi yokmuş. Cebinde para olmadığı holde Sirkecide bir otele yerleşmiş. Bir haftadır başvurmadığı yer kalmamış. Her taraftan «Iş yok!» deyip savmışlar. «Aman bana bir İş!» dîye yalva-
Gazetelerin işsta vatandaşlara İş temin edecek müesseseler olmadığını güçlükle anlattık:
_____ Çalışma Bakanlığının İş bulma büroları var. turalara baş vurmadınız mı?
— Orava da gittim. «Bl» marangoz, demirci, kunduracı gibi bir zenaat bilenlere iş bulabiliyoruz. Lise mezunlarına hıılamıyoruz. Her giin birçok müracaat karsısında kalmaktayız. Vatandaşlara faydalı olamadığımı» İçin burada oturduğumuza Adeta utanıyoruz» diye cevap verdiler; dedi.
Elimizi ovuşturarak, «Tekrar Anadoluya çıkınız» diyerek adamcağızı gSndeıdik. Fakat bu temasımızdan da öğrendik kİ Çalışma Bakanlığının İş bulma büroları es ısrn kendi kendilerine de kalsalar İş bulabilecek olan teknisyenlere, zenaat sahiplerine iş bulmaktadırlar, tş bulmakta zorluk çeken zümreye bir faydaları dokunmamaktadır. icaba bu türlü işsizlik dâvasını halletmeye çalışan müesseselerimiz ne mman kurulacak?
_____________________Şevket RADO
Yeni ahval ve şartlar karşısında
Sabah fiazeteleriNe Diyor?
Şehir işleri
(Ha*taraf» i inci sahifede) şarktan garba Fransayı kuşatan on binlerce kilometre yol, devlet yolları ve köy yollan, asfalt olarak yepyenidir. Kilometrelerce en küçük bir çukura, bir tümseğe Taslanmaz. Ziraat ve sanayi bakımından büyük bolluk var.
Fransa bu kalkınmasını kısmen Amerikan yardımına, fakat bilhassa tabiî zenginliklerine, toprağının çok verimli, madenlerinin bol ve çeşitli, sanayiinin çok İleri oluşuna borçludur. Kalkınma âmilleri arasında, tabiatın cömertliğine, İnsanların çalışkanlığını İlâve etmek lâzımdır. Fransız, çok çalışkan ve çok muktesittir. Az harcar, cok biriktirir. Bundan başka, milli birliği tam, kültür seviyesi, medenî derecesi her milletten yüksek, kırk milyon kesif nüfusu da unutmamalıdır.
Bu iktisadi kalkınmaya rağmen. Fransa mustariptir. Geçim pahası artmış, kazançlar o nispette yükselmemiş tir. Asgarî hayat masrafı olarak hesaplanan ayda tiç vüz Türk lirasının yansını bile kazanamıyan çalışıcı kütlesi haklı olarak şikâyetçidir. İşçiler, memurlar, İrat sahipleri geçinemiyorlar. Burada da ..az gelirli» sınıf derdi büyüktür. İşçi ve memurlar gibi eski asilzadeler, büyük Irat sahibi eski zenginler sıkıntı içindedirler. On odalı bîr apartmana, kanun icabı, hâlâ yirmi lira kira veriliyor.
Halk, bilhassa ziraat sınıfı, bu kalkınmayı hissediyor, memnundur, İstikbale limitle bakıyor. Dünya ahvali kanşmasa, Fransa yeni askerî külfetler altına girmese.
Çeyrek asırda iki defa İşgale uğramış, İki iıarbde İki milyondan fazla İnsan kaybetmiş, en zengin bölgeleri yakılıp yıkılmış olan Fransa, yeni bir harbden, haklı olarak ürküyor. Eski tecrübeler, işgal edilip kurtarılmalar Fransız milletinde derin acılar bırakmıştır. Onun İçin şimdi yeni tehlikeler karşısında yeni fedakârlıklar yüklenirken adımlarını hesapla, tedbirle atmak İstiyor.
Amerika hükümeti, Atlantik Paktına dahil devletlerden, müşterek emniyet sistemini takviye etmek için ne gibi gayretler sarfetmeye hazır olduklarını sormuştu. Evvelce yazdığım gibi, muazzam hazırlıklara girişen, tarihte eşi görülmemiş fedakârlıkları göze alan (30 milyar dolar) Amerika, Atlantik müttefiklerinden de müstesna gayretler Jstiyor. Avrupada, müstakbel askerî kuvvet bakımından başta Fransa gelmektedir. Bundan dolayı Fransa hükümeti bir muhtıra ile, görüşünü Amerikaya bildirdi. Fransa-nın cevabı dikkate şayandır.
Fransa hükümeti, harb bütçesinin 1950 yılı 500 milyar frangı (beş milyar Türk lirası) bulduğunu ve 1951 senesi bu fasla sekiz milyar daha ilâvesine karar verildi-
ğini, Fransız ordusu mevcudunun bugün, jandarma İle birlikte 659 bin kişi olduğunu, bu mevcuda üç senede on beş tümen ilâve edileceğini söyledikten sonra askerî masrafların, bu şekilde, İki bin milyar frangR (20 milyar Türk lirasına) varacağını ve Fransanm bu masrafın altından tek başına kalkamıyacağını bildiriyor ve bu geniş program m ancak Amerikan yardımiyle gerçekleşeceğini belirtiyor. Fransaya göre, müdafaa masrafları Avrupa memleketlerinin maliye ve iktisadını çökertmemelidlr. Para istikran, bütçe muvazenesi, muayyen bir geçim seviyesi müdafaa kudretinin başlıca âmilleridir. Bundan dolayı ehemmiyetli bir para yardımı şarttır. Bundan başka, Fransa, zaruri görüyor kİ yeter miktarda Amerikan ve İngiliz ordulan Avrupa kıtasında dalma hazır bulunarak bir tecavüz karşısında derhal müdafaaya katılsınlar. Nihayet Fransa, yeni bir teklif olarak, bütün Atlantik Paktı devletlerinin müşterek masraf ve müşterek gayretlerle İşe girişmelerini İstiyor, «Millî gayretlerin yan yana gelmesi, birbirine İlâvesi kâfi değildir» diyor.
Görülüyor ki Amerika İle Avrupa arasındaki başlıca münakaşa, Amerikanın para ve silâh yardımının derecesi ve Amerikan ordularının şimdiden Avrupa lotasına yerleşmesidir. Amerikanın ihraç ve kurtarma hareketlinden Fransanm o kadar canı yanmıştır kİ düşman işgaline uğrayıp sonradan kurtarıl mayı göze alamıyor. Müdafaanın peşin ve birlikte olmasını İstiyor. Fransada halkın ruhî hâletl de budur, îşgal altında kalmayı, sonradan kurtarılmaya tercih edenler var.
Bu düşünce yalnız Fransaya mahsus değildir. Her yerde seziliyor. Hattâ buna karşı, tecavüz tehlikesine maruz memleketlerde Birleşmiş Milletler ordularının, sembolik mahiyette daima hazır bulunması derpiş edilmektedir. Ta kİ mütecaviz, ilk anda Birleşmiş Milletlere harb ilân etmiş olacağını düşünsün,
îki aydan beri dünya durumu değişmiştir. Amerika, birçok sahalarda yanıldığını Kore harbiyle anladı.. Sulh ve emniyet anlayışını, müdafaa ve yardım tedbirlerini. strateji politikasını, yeni beliren ve iki ay önce asla ummadığı tehlike ve şartlara göre ayarlamak zorundadır. Aksi takdirde, nazik ve ehemmiyetli cephelerden biri yıkılırsa, bunca fedakârlıklarla kurmak azminde olduğu sulh ve hürriyet binası yıkılıverir. Amerika, yeni ahval karşısında, pratik bir millet olarak siyasetini zaruretlere göre ayarlamaktadır.
Bütün bu faaliyetlerde Türkiye İçin alınacak dersler yok değildir. Bizim Icln de hem dış, hem İç bakımdan venl bir faaliyet, yeni bir düzen devri çatmıştır,
Necmeddin SADAK
Demokrasimizi mutlaka kurmalıyız M. Ncrml YENİ İSTANBUL’A* diyor kİ:
«Genç demokroalmlıin yepyeni düşmanı, hiç ştlphesl», komünistliktir. Fakat yü> yıllar boyunca güreştiğimi» her yeni hayat hamleslneglrtşirkan kar-şınuzda bulunduğumu» çok daha eski bir düşman daha vardır: Kara Kuvvet. Birinin tehlikesi ötekinin tehlikesinden hiç de aşağı değildir. Kurtuluş savaşımızda kara kuvvetin neler yapmış olduğunu bilenler, bu iki yıkıcı kuvvetin bir tutulmasını ve tedbirlerin ona göre düşünülmesini istemekte son derece haklıdırlar. Çünkü: Komünistlik de millet tanımaz, kara kuvvet de. Onun İçin demokrasimizi korumak maksadlyle hazırladığımı» kanun taslağının içine kara kuvveti de almak lâzımdır. Halil OzyÖrük'Un açıklamasından anlaşılmıyor, ama, İkinci bir kanun taslağının ha-zırlıkltın yapıldığına göre bu çok ehemmiyetli noktanın da unutulmamış olduğunu tahmin otmekteylz.
Komtlnltsilk ne kadar bütüncül (totaliter) İse kara kuvvet de o kadar bütüncüldür. Anlayış ve ruh bakımından bu İki düşman. yalnız giyiniş ve kuşanışları başka İkiz İki kardeş gibi birbirine benzemektedir, Milli olgunluğuna kavuşan Türklük, düşmanlarını dış görünüşlerine
Bulgaristandaki Tiirkler
Bulgar notası henüz gelmedi
Ankara 13 — Sofya büyük elçimiz Şefkati îsttnyeH. Bulgar notası ve Bulgarlstanda bulunan ırktaşlarım us hakkında şu beyanatta bulunmuştur:
«— On bir aydır Tür Üyedeyim. Bulgar notası henüz hükümetin eline gelmiş değildir. En büyük derdim, oradaki hemşehrilerimize bir şey olmamasıdır. Bulgaristandaki Türlüler 250,000 değil, 850.000 dlr.
Türk topraklarının haricinde en toplu, vaziyette bulunan Türkler de Bulgaristandaki Türklerdir. Küçük ziraat işlerinde çok ehemmiyetli olan Bulgaristan -Türklerinin memleketimize geldikleri vakit buraya çabuk İntibak edeceklerine eminim. Henüz Bulgaristan» dönmem için bir emir almış değilim. Salı günü memleketimize gelecek olan Dışişleri Bakanının derhal bu İşle meşgul olacağı, gayet tabiidir.*
Ingilteredeki müsabaka'ar
İngiltere, Türkîyeyi 5 - 3 yendi
Londra 13 (Radyo) — Amerika. İngiltere, Hollanda ve Türkiye arasında yapılan atletizm müsabakalarını Ingiltere kazanmıştır.
İngiliz takımı Türk takımını 5-3 yenmiştir.
Çekiçte Balcı 48 m. 35 İle I-klncl olmuştur.
Ciritte Halil Zlraman 60 m. 20 İle blrlıicl olmuştur.
Sırıkta Muhittin Akın 3.74 le İkinci olmuştur.
120 engelli koşuda Mustafa Batman 15.2/10 İle İkinci olmuştur,
1500 m. de Cahit önel 4 20 10/10 İle İkinci olmuştur.
440 engelli koşuda Horplu 57.7/10 İle birinci olmuştur.
10.000 m. ele Osman Coşgül bnrlnel olmuş fakat bir göğüs farkı He İkinciliğe düşmüştür.
Türk atleti Ruhi Sanalp hastalandığı İrin üç adını atlama yapılmamıştır.
Cumhurbaşkanı
İzmir Belediye başkanım kabul etti
Cumhurbaşkanı Celâl Baynr dün Yalovada İzmir Belediye başkanı Hulûs! Rrlık'I kabul | buyurmuştur.
göre değil, lakat yıkıcılıklarına göre muhakeme stmoyl arlık Öğrenmiştir vs onun başka türlü d 11 şilnıpasine de İmkân yoktur. Biz demokrasi İdeolojimizi sağdan, şoldon kemiren bu sinsi fcuvVstlere karşı seyirci kalomayı». Yurt göklerinin altında bizimle birlikte yaşayanları kaybederken hiç şüphesiz çok derin bir acı duyarız. Fakat ratan için bir şeyler kaybetmesini göze nlamıyan milletler de vatan İçin yaşamasını bilmezler.»
■* Politikacılığı her tarafa bulaştırmıyalım
Ahmet Emin Yalman VATAN’ da diyor kİ:
«Her sahada süratli İmar hareketlerine, İşbirliğine, idealist, fedakâr v« meziyetli insanlardan azami İstifade edilmesine muhtaç olan memleketimizde politikacılığın sahasını ne kadar tahdit «dersek, o kadar kazanırız. Parti farklarının, memleketin umumi gidişini tâyin bakımından büyük bir değer! vardır, parti teşkilâtı programla alâkalı fikirler her tarafa u-laştırmanın, bunların etrafında tesanüt ve mücadele şevki yaratmanın mecralarıdır. Fakat politika: Muhtarlığa, belediyeye, umumi meclise, ticaret odalarına, meslek teşekküllerine hattâ hayır cemiyetlerine sokulursa elde edilecek neticenin
mahzurları faydalarından çok fazladır, işte o zaman politika, hizmet ve feragat yolu halinden çıkar, bir kemirme ve sömürma yolu haline gelir.
Üçilnde de vatansever mahiyet hâkim bulunan siyasi partilerimizin bu hakikati İdrak ederek, politikacılığın sahasını tehdit yoluna gitmeleri çok arzu edilecek bir şeydir,»

Neyi kimden koruyoruz?
Sedat Simavl HÜRRllET’de diyor kİ:
«Hatıragekbillr kİ. yeni İktidar, komünizmle mücadele fikri altında muhalefetin de çalışmalarına engel olacaktır. Halbuki biz demokrasinin bu mera leketLe yerleşmesi İçin kuvveti! bir muhalefetin d® çalışmasına taraftarız.
Komünizmin başını, bulduğumuz yerde ezelim ve çıkaracağımız kanunu münhasıran onlara tatbik edelim. Yoksa demokrasiyi korumak kanunu, matbuatı korkutmak ve muhalefeti susturmak İçin bir basamak olarak kullanılacak olursa bize çok yazık olur. İşte o zaman milletin malı olan demokrasiyi, yine millet önünde korumak gibi acayip bir duruma düşeriz.
Ciğerleri beş para etmez üç beş komünist İçin demokrasimizi zedelemlyellm.»
(Baş tarafı birinci sahlfede) orasında Türk talebelerinin dünya gençlik teşkilâtında temsil edilmesi huşuaundald İhtilâfın halledildiğini bildirdikten sonra geçen seferki basın toplantısında İzhar edilen arzu ve temennilerden yerine getirilenleri saymıştır. Çubukluda polis tarafından büyük bir eroin fabrikasının meydana çıkarıldığını haber veren Vali sorulan sualleri cevaplandırarak demiştir ki:
«— İstanbul'un İhtiyaçları çoktur. Bunla» kısa zamanda giderilemez. üzerinde ehemmiyetle
süratle döşenmesine İmkân bulunamadı. Terkosun elektrifikasyonu İçin bir milyon, lira temin ettik. Anadolu yakasının su sıkıntısının da 1.6-2 sene sonra tamamlyle halledileceğini umuyoruz. Bu İş İçin de bir mifyon lira bulduk.
Bebek - İstin ye yolunun temmuzda bitmesi icap ederken bu bir sene gecikti Çünkü yolun inşasına istimlâkler yapılmadan başlanmış. Bayındırlık. Belediye ve tramvay İdarelerini alâkadar eden bu İşte tramvay gu2er -gâhı düşünülmeden hareket e-
durdugumuz meselelerin başın- dilmiş, bu sebeple 58 bir. Ilrabk da ucuz ev İşi vardır. Bu evlerin yeni bir keşif yapmak İcap et-hem sıhhi hem konforlu, hem tl, inşaat ancak önümüzdeki yı-
de göze hoş görünür şeklide İnşası İçin çalışıyoruz. Yapılacak evlerin tiplerini müsabaka lîc tesblt ettik. Bunların ihale müddetin! ıs ağustos olarak tesblt etmiştik. Yabancı firmalar da iştirak edeceğinden İhale müddetinin bir ay uzatılması hakkında kİ teklifleri mâkul bulduk.
m İzde kİ dört milyon lira mü-lavll bir sermaye olacağından llmüzdekl senelerde de lnşa-devam edecektir. Bu evlerin nellnln Cumhuriyet Bayra-nda atılacağını umuyorum, küme t de mesken meselesini
lın temmuz ayında bitecektir.
Atatürk bulvarı üzerindeki Hıfzıssılıha Enstitüsü inşaatı geç kaldığından şikâyet ediliyor. Bu gecikme de bilgisizlikten Heri gelmiştir. Zira binanın temelinde jeolojik etödler yapılmadan inşaata başlanmış. Temel dolma çıktığından yeni bir temel açmak lüzumu hâsı! oldu.
10.5 milyon liralık bir iş olan yeni opera binasının tamamlanması için yprll veya ecnebi bir firma He anlaşmak niyetindeyiz. Belediye bu parayı verem İyece* tir.
Tütün kongresi
Komisyonlar çalışmalarına devam ediyorlar
Ankara 13 (AA.) — Türkiye tütün kongresi komisyonları bu gün de çalışmalarına devam etmişler ve hemen hepsi konuşulan hususları kararlara bağlıyarak umumi heyete sunulacak o-lan raporlarını hazırlamışlardır.
Bu arada profesör Kerim Ö-mer Çağların başkanlığında toplanmış olan istihsal komisyonu, tütün müstahsil birliklerinin kurulmasına ve birliğe yazılı otan-yanların tütün zlra&tlnden men'lne karar vermiştir. Ayrıca kaliteli tütüncülüğün temini 1-çln de tüttin »abalarının tahdidi, 1950 ye kadar açılmış tütün sahalarının esas İttihaz edilerek bundan sonra velevkl deneme maksadlyle de olsa yeni sahaların açılmaması, tütün müstahsilini himaye maksadlyle kredi ve diğer koruma tedbirlerinin ancak 50 dönüme kadar tüttin diken çiftçilere İnhisar ettirilmesi karar altına alınmıştır.
Piyasa açılış tarihlerinin teshiliyle destekleme mubayaaları meselesini İncelemek üzere İç pazarlar. İstihsal ve ihracat komisyonlarından teşekkül eden karma komisyon, piyasanın her bölgenin hususiyetine göre mahalli teşkilât tarafından tesblt edilecek tarihte ve Ege bölgesi piyasasının da 15 kasımda a-çıiması kararına varmıştır.
Destekleme mübayaaları meselesi İse devletin mutlak surette destekleme yapması şeklinde bir arzuya bağlanmıştır. Tüccarlar bu İkine! konuda cereyan eden münakaşa ve kararlara İştirak etmlyerek müstenkif kalmışlardır.
BİHün komisyonlar İçin de en heyecanlı görüşmelerle en harareti! tartışmalar Türk tütün ortaklığı komisyonunda cereyan etmiştir. Bu komisyonda Türk tütün ortaklığı kanunu gözden geçirilmiştir.
Kanunda bilhassa ortaklığa İştirak edpcek müesseseleri sayan birinci maddenin yalnız Ziraat Bankasının İştirak etmesini sağlıyacak şekilde değiştirilmesi istenmektedir. Kanunun 4 üncü, 7 ncl, 8 net, 10 uncu maddelerinde de bazı değişiklikler yapılması uygun görülmektedir.
Pazartesi sabahı saat 10 da toplanacak olan umumi heyette komisyonların raporları görüşülecektir.
BASIN TEKNİSYENLERİ
Dünkü toplantılarında Çalışma Bakanı da bulundu
İstanbul Basın Teknisyenleri sendikası, yönetim kurullarının Ajıkarada j’aptıkları temaslar hakkında fizaya malûmat vermek, umumi dertleri bir kere daha gözden geçirmek maksadıyla dün öğleden sonra Eminönü Halkevi salonunda bir toplantı yapmıştır. Toplantıda Çalışma ve İşletmeler Bakanları da hazır bulunmuşlardır,
Sendika başkanı Şeref Hivcl, basın. İşçilerinin bugün İçinde bulundukları feci durumu anlatmış ve b.ıyram tatillerinin kaldırılmasını protesto etmiştir. Bu Rrada devlet İşçileriyle hususi müeseselerde çalışanlar a-rasında müsavatsızlık olduğunu, ücretli hafta ve sene İzinlerinin tanınmasını, grev hakkının da bir nn evvel tanınmasının lâzım geldiğini söylemiştir.
Çalışına Bakanı Haşan Pölat-kan beyanatta bulunarak:
«•— £} ve işçi hayatı İle alâkalı biitün kanunların tatbikini İstiyoruz.» demiş: devlet ve hususi müessese İşçileri arasındaki farkların ar.cak bu suretle kalkacağını. Bakanlığın bütün arzularının Teşkilât kanununda yapılacak değişiklik İle tahakkuk edeceğini söylemiştir.
bir dftv» olarak ele aldığından yapılacak lkçl evlerinin de birim yaptığımız şekilde inşa edileceğini tahmin ediyorum. İhale müddetine kadar İnşaat sahalarının İstimlâk İşleriyle meşgul oluyoruz, Bu evler dörder evlik bloklar halinde olacak, ve her birinin ayrı bahçesi bulunacaktır.»
Vali Belediye İmar Müdürlüğünden halkın şikâyetler! hakkında da şunları söylemiştir:
«— Selefimden devraldığım çetrefil meseleler arasında İmar Müdürlüğünün vaziyet! de vardır. Evvelâ bu şehrin teferruatlı bir İmâr plânı henüz yapılamamıştır. Bir sokakta meselâ üç katlı ev inşasına müsaade edileceği holde sonradan değiştirilen kararla aynı sokaktaki arsa sahibine İki kattan fazla İnşaata müsaade edilmiyor, tmar Müdürlüğünün bu tarz hareketi bir huzursuzluk yaratıyor. Başka şeyler de var. Fakat bu nispeten azalmıştır.
Doğrusunu İsterseniz İmar Müdürlüğünü yıkıp yeniden kurmak lâzımdır. Bu müdürlükten yapılan şikâyetlerde vatandaş haklıdır. Belediye Reisi şifahiyle başka söyllyecek sözüm yoktur. Bu !ş!n böyle yürürr.iveceğin!, halkın bu ıstıraba daha uzun müddet tahammül edeny-yeccğinl biliyorum.
Su meselesine gelince: bu, ts-tanhııhın âcil ve mübFem bir dâvasıdır. Ben bu İşi başlanmış buldum. 0u dâvası bu senenin sonunda halledilmiş olacaktır, İsale hattının tamamlanması Icln 4.5 kilometrelik boru döşen-r.ı«"i| kftlmntır Bonıtarın daha
Benim bu şehirde sudan sonra mühim gördüğüm iş yol meselesidir. Bu sene 600 den fazla yol ve kanalizasyon yaptıracağız. Bunlar İçin 6 milyon Hra sarfolıınacaktır. Eylül bidayetinde işe başlanacak ve bu suretle bütün toprak yollar kaidı-nmlanarak sokaklar çamurdan kurtarılacaktır. Yolların su ve ışık İşleri de halledilecektir. Bunu halkımıza vasıtanızla müjdelemeyi şeref telâkki ediyorum. Şehir İçindeki lâğımların kapatılmasına da devam ediyoruz.
Seyrüsefer İşlerini yoluna koy mak İçin büyük gayretler sarfe-dllmektedlr. Şehrin gürültüsünü azlatmak hususundaki gayretlerimi» de eksilmiş değildir. Bergl civarında oturanların o-parlörden bizâr olduklarını bilirim. Bence sergiler şehir dışında olmalıdır,»
Vali, tstanbulun beş yüzüncü fetih yıldönümünü kutlamak İçin hükümetin paraca yardım edip etmlyeceglnln sorulduğunu, yakında cevap alınacağım bildirerek sözlerini bitirmiştir Gazeteciler fidanlıkta yetiştirilen mey v ala rla ağırl an m ı şla r d ır.
Created bv free version of 2PDF

Iskendur gem si dün limanımıza ge'di Denizyollarının Ansaldo tezgâhlarında yaptırdığı 7ÖOO ton-' İlik lüks yolcu gemisi «İskenderun* dün saat 18.30 da llma-; nımızft gelmiştir. Boyu 132
metre olan İskenderun, çift'
pervanelidir. Azami sürati 20,5. servis 8ii.roti İse 18 deniz milidir. 80 lüks ve birinci, 116 I ikinci. 158 üçüncü mevki yer vardır.
İskenderun vapuru, gemilerimiz İçinde en lüksüdür. içinde bir yüzme havuzu Uc geniş o-yun salonları da vardır.
(Seminin hangi hatta çalıştırılacağı ve İlk seferi nereye yapacak henüz belli değildir.
Bir heroin imalâthanesi basıldı Zabıta, dün Çubuklu'da büyük bir heroln fabrikası meydana çıkarmıştır. Fabrikayı İşletenler mâruf herolncllerdir. Bunlar Çil buklu'da Dağ yolunda 18 numaralı evi kiralamışlar ve burada heroln imaline başlamışlardır. Tiirklyedo şimdiye kadar basılan İmalâthanelerin en biiyıfği) olan bu imalâthanenin sahibi Ankara 12 — Sovyet Büyük İbiş Ahmed’dlr. Yanında Nuri Elcisinin ay sonuna doğru An-I ve Mehmet adında İki kişi daha karoya, vazifesi başına döneceği çalışmakta iril.
haber veriliyor Peyk devletler) Polis fabrikayı basmış. 20 kilo elçileri de Ankaraya geliyorlar, kadar saf heroln bulmuştur.
Sovyet ve peyk elcileri peliyorlar
tslanbul Bonuınıa I1/S/1SU nallar!
ç e » l s ■
üöndr* 1 Sterlin T® New Vor* 100 Dolar ÎTC 25 P«rıs 100 FransaF o.ı» Sloknolro löû İsveç Kr M 1251» Cenevre IW ’svİCT* V 64 87 Amesterdam lofi Florin T3W0 BrOk-reJ 100 Belclfc» T SK I.IrbOO (00 «SfcUfles «TMO
ESHAM VE TABVİ1A2 % 1 FAİZLİ rAHVhLLER Slvo» Emınırr. ı ■> 40 Sivas • Kmırum *-1 SO 1341 Demtrvolu ı ®» ısuı Oemir»oiu □ so.iO L'Ml OcmlrroîU EH MIIU Müdafaa Milli Münafne ü *°20 Milli Müdafaa İri 5(1 10 Milli MOdaM» IV 20.70
% « FAJZL) rAMVtU-EB KaiKinma ■ ö 15 Kalkınma □ M 30 Kalkınma İD 50 ııniKrası 1 *— 'HU UtlKTMP O *3 5® ıtHl DerainoiD W W 19*11 ts»ikrazı L 8780 % «4 FAİZLİ TARVtLLE» UMU uıtıvll) VII 85 ■% k ratZLl TAHVİLLE» 1933 eiK«n> °“ (!KW Ikramıveu » — Milli MUnnta* 20 50 üemırvoıu IV Oemirvolı» V
ANADOLU OLMlItVOl u GHUPl»
raiıvûlcı l-> 112 50 Hisse »eneuen 4 su i» 30 MOmeM*' ,ene> 8®- »tHKEO HSSSELfilU Mcrkcu Bsnııa» 123 “ Anilao çimenle >5 20 T Tli’kreı Banıtnaı »•—
«ARİIAFLAHDA ALTIN iaioiar
Uulacı» W - Tu IX uran Slerıuı 43 M* KOlce «9® Resal H «5
Muhtar seçimi
(Ba; tarafı 1 tacı sahifcıte)
dilen yerlere oy sandıkları konmuş, dokuzdan sonra da oy a-tılmasma başlanmıştır. Sandık baştan çok tenhadır. Sabahleyin saat dokuz buçukta Fatihin Sofular mahallesi İle Park civarındaki ve Lâleli apartmanları İçindeki sandığa ancak 8 kişinin oy attığı görülmüştür,
Bevoğlundakl sandık başlarını dolaşan bir muharririrlmz, ■ant 8 den İtibaren oyların kullanılmasına başlanacağı halde dokuz buçuğa kadar sandıklara uğrayan, olmadığını tesblt etmiştir.
Sandık başlarındaki alâkalılar. bugün pa2ar olduğundan herkesin İstirahatta bulunduğunu, ancak Öğle yemeğinden sonra oy kullanacakların sandık yerlerine gideceklerini bildirmektedirler.
Oy sandıklarının buluııduk-| lan yerlerde durumu tetkik fiden arkadaşlarımızın bildirdik- » terine göre hemen bütün sandik başlarında CH.P. nln listeleri bulunmaktadır. Demokrat Parti listeleri bazı sandık başlarında vardı. Fakat oylarını kullananların listelerden ziyade şahıslar üzerinde durdukları müşahede edilmiştir.
Sandıklara oy atma, saat 17 ye kadar devam edecektir. Elçe tecim kururları bu müddet zarfında vazife başında bulunacaklar, yapılan itiraz ve müracaatları tetkik ederek bir karar» bağlıyacaklardır» Seçimin devamı müddellnce partiler müşahitleri. kanunun târlfatı dahilinde hareket edecekler secimin sükunetini İhlâl eder mahiyette müdahalelerde bulunmıytı-caklardır.
Kornadaki askerî orta okul
Konya 12 (Akşam! — Millî Savunma Bakanlığınca t'tun-, hul'a nakli karar!aştırılan askeri orta okul talebesi huğun hususi trenle hareket eti i.
13 Ağustos 1950
AKSAM
Sahlfe 8
'aMo^akşamJI
Kıymetiz sanatkâr, kadınımız: Bedia
25 ilkokul
öğretmeni
İzmir mektupları
Sahnemizin emsalsiz şahsiyeti Bedianın 25 inci sanat yıldönümü kutlanacak; hazırlıklar yapılıyor.
Bedia, sınıf arkadaşını Fuadi Şekib'in hemşiresi olduğu için, kendisini, sahneye intisabından çok evvel de tanırdım: ona karşı takdir ve hiirmet duyguları beslerdim: Hisli, bilgili, Fransız-caya ve diğer ecnebi dillere vâkıf, topluluk hayatında temsil kabiliyetini haiz, konuşurken nükteler yapan bir genç kızdı. Hulâsa, meselâ. izdivaç ediş şekline göre. diyelim ki, sefire olabilirdi. . «Ne yetişkin Türk kadınları varmış...» dedırte-bilirdi.
Netekim, Bedianın, izdivaç pe 1. Ok. öğ.; ŞehLme Kutay: yolivle değil, sırf kendi sanat ve kültürü sayesinde bir nevi sefire olabildiğini, bizi şerefle temsil ettiğini, Veni-zelos’un sağında, bir ziyafette çekilmiş resminde memnunlukla seyretmiştim.
Bedianınkine. yalnız sa-ııa*’»ârlık kabiliyeti, bizi beynelmilel sahalarda yükseltmek muvaffakiyeti dememeli. Hmınki b'r nevi mücade-lecilik, inkılâpçılık, kahramanlıktır. Bedianın neslinden evvel, Türk kadınlarının sahneye çıkamadıklarını bu-j rada uzun uzun tekrarlıya-' ca'ı değilim. Ondan önce, bir iki serdengeçti heveskâr hemşiremiz, taassubun ve resmî güçlüklerin rağmına, «şano» da kendilerini gösterememişlerdi. Fakat zaman zaman baskına uğrayıp, arka kapıdan güç belâ kaçırd-mısfar. yahııt karakollarda süründürülmiişlerdi. Bedia, işte, tam o aralık, sahne hayatımıza iltihak etmiş, kahramanlardandır. Bu itibarla, sanatkârlığı kadar içtimai hüviyeti de tebrike lâ-
Mesele, başlamak değil, devam edebilmek, nihayete ulaştırmak olduğuna göre, Bed:a'mn asıl bu vâsfı üzerinde duracağım. Sahnenin muhtelif şubelerinde kimseden geri kalmayıp, bilhassa mizah unsurunun karıştığı kısımlarda eşsiz, menendsiz bir 3rtist olduğunu gösterdi. Esasen hususi hayatında da, — f-attâ en of denecek zamanlarda — mizacındaki kuvvetle kalbur üstüne çıkmalını bilirdi. Bu vanıaıı has’etine güvenerek, mes-kpi”:n güçlüklerini daima yendi; fena yazılmış, fena tercüme veya adapte edilmiş pivesleri oynarken bile âdi-liğ*» düşmeyin. bir kolayını buldu, sıyrıldı, işin içinden, zekâ^iyle, zevkiyle, kültürîy-le. pörgüsıyle. fıtrî zarafetiyle '•■kmanın yolunu buldu.
Garplıların «Dame», bizle-rin «Hanımefendi» dediğimiz payesini muhafaza ederek. Bedia. milletçe iftihar edeceğimiz bir sanat kadnıı-mızdır. Kendisinden genç nesillerin alacakları dersler de vardır:
Gecen seneler zarfında, Muhsin Ertuğru! bir kampanya açmıştı: gene artistler yetiştirmek istiyordu. Endamı ve çehresi güzel, hassa alayının süvari bölüğüne girmeğe lâyık delikanlı yazıldı. Sayın rejisör:
— Adetleri yirmiyi buldu! diye hana müjdelemişti.
(Simdi kaçı baki? — Meraktayım! )
Sormuştum:
— Yalnız erkek mi?... Kaç kız geldi?
— Bir tane de kız var galiba . Bakalım ..
Bedianın zuhur ettiği devirle kıyas edilsin: Mekteplerin çokluğu, takibatın yokluğu. sinemanın inkişafı sayesinde bu mesleğin vadedî-ciliği, gençlerimizin artist kartpostallarını biriktire bi-rlktire sanata kıymet verme- 1 ğe alışmaları Fakat: Bcdi- 1 anın mabadı olan bir iki ta- 1 nınnıış sayın kadın istida- 1 dından sonrt, sahnemizde c yıldızlar parlamıyor. Bunun 1 İçin de sahnemiz vc beyaz 1 perdemiz sönüktür.
Bediayı çalışan tebrik e- 1 der. ellerini hürmetle öpe- 1 Tihı. inşallah ellinci sanat t yılı da kutlanır. Fakat onun t «ir de bedbahtlığı var: bu- 1 rası muhakkak: Mânevi ziir- i riyeti fazla değildir; kız ço-
İstanbul ilk okullarına tayin edildi
Kadro fazlası oduklar İçin geçen ders yılı başında başka İller emrine verilmiş olan 152 öğretmenden bu defa İstanbul tll emrine tâyin edilmiş olan 25 öğretmen İstanbul kadrosunda aşağıdaki okullara tâyin edilmişlerdir:
İzmir belediyesi evsizlere
taksitle arsa veriyor
Refla Aynuksa: Eminönü Ba-yezit okulu öğ.; Nuriye Gönenç-men: Eminönü Mlmarsinan 3.
■ okul öğ.; Muzaffer Pesen: Fatih Kazlıçeşme 1. okul öğ.; Me-
: lâhat Suna: Kadıköy Gazi Mus-
■ lafa Kemal Paşa Ok. öğ.; Adalet Aydın: Bakırköy Kartalte-
! pe 1. Ok. öö • Şehlme Kııtay: ‘Kadıköy Kızıltoprak okulu öğ,;
■ Mediha Ongan: Kadıköy Züh-tııpaşa okulu Öğ.; Sıdıka Men-gü: Beyoğlu Piri Reis okulu öğ.; Adalet ince: Beşiktaş Nilüfer-
■ hatun okulu öğ.; Fikret Işılar:
Fatih Çapa okulu öğ.; Mahmulce Giray: Beşiktaş Esmasultan okulu öğ.; Ferhunda Or. Beyoğ-
■ lu Hocalshak okulu öğ.: Hakkı
■ Özerdem: Eyüp Ebussuut 1. Ok. öğ.; Neriman Zlyadeoğlu: Beşiktaş Akaretler okulu öğ.; Fahriye Ögel: Eminönü Sultanahmet okulu öğ.; Cansel Sellmoğ-lu. Fatih Muallim Yahyaefendi
2. Ok. öğ.: Behlce Balkan: Sİ-]lerln belde sakinlerine sâtılma-llvrl Merkez 2. okul öğ.; Hlk- sı İşi; belediyenin mecburi va-1 met Dikmen: Beyoğlu Mecidiye ı köyü 2. okul öğ.; Meziyet Ak-kuş: Üsküdar Hacı Selimağa 1. Ok. öğ.; Nuriye Bozok: Beyoğlu Okçumusa Ok. öğ.: Semlha Günay: Sarıyer Pertevnlyal 1. Ok. öğ.; NigârBumln: Üsküdar Halli Rüştü okulu öğ.: Rasime
, Aksoy: Kadıköy Moda okulu öğ.;
Nihal Işıksaçan: Fatih Aksaray
■ 1. Ok. öğ.; Adalet Meral: Beyoğlu Kadımehmet okulu öğretmenliğine.
Belediye bu suretle mesken işinin halledilebileceğini ümit etmektedir
İzmir (Akşam! — Diğer illerimizde olduğu gibi îzmirdo de mesken buhranı devam etmektedir. Bu İhtiyacı karşılamak ma’ksadüe neledlye; şimdiye ka dar şehrimizde kurulmuş olan altı bahçeli evler kooperatifine ucuz flatle arsalar temin ettiği gibi şimdi de 5658 sayılı kanun hükümlerine göre şehrin muhtelif yerlerindeki belediyeye ait muhtelif arsalar üzerinde meskenler İnşa ettirmeği ve bunları bedeli uzun vadeli taksitlerle ödenmek üzere vermeği kararlaştırmıştır. Bu sııreLle büyiik yangından beri bazı yerlerde bina İnşa ediiemlyerek kalmış o-lan arsaların bulunduğu kısımlar; kısa bir zamanda İmar e-dilmlş olacaktır.
5656 sayılı kanundan İstifade edilerek İzm İrde belediye meskenleri yapılması ve bu mesken
İzmir Belediye Başkam Hulusi Şelek
KİTAP
ve
RADYO TİPİ KUMBARALARI EŞSİZ DERECEDE GÜZELDİR.
zifeleri arasına alınmıştır. Bu kanunun ek İkinci maddesi hük müne göre 12 maddelik bir yönetmelik de hazırlanmıştır.
Belediye meskenlerinin İnşası için muhtaç asker ailelerine yardım gelirleri hasılatından 1949 mali yılı sonu itibarile artan ve 1950 yılma devrolunan 565.103 liradan faydalanılarak bu paranın, kanun hükmüne göre dörtte üçünü teşkil eden 423.825 lirası, bu maksada tahsis edilmiştir. Yani yarım milyon liraya yakın bu para, belediye meskenleri İnşası İçin sermaye olarak kullanılacaktır, tn şa edilecek evler İki, üç ve dört odalı olacak ve bunların hangi semtlerde inşasının muvafık û-lacağı da belediye fen İşleri müdürlüğünce bir liste halinde gösterilecektir.
öğrendiğimize göre bu İnşaat, mesken durumu İhtiyaç hissettiren bilhassa fakir ve orta halli ailelerin yaşadıkları semtler de vücuda getirilecektir. Kanunun târlfatu dairesinde belediyenin bu İşe müdahalesi ve yardımı, muhitte memnunlukla karşılanmıştır.
İki odalı evlerde mutfak, koridor ve duş yerleri, üç ve dört odalı evlerde bunlardan başka banyo da bulunacaktır. Sıhhi ihtiyaç tesisleri, su. elektrik tesisatı komple olarak vücuda getirilecektir.
Belediyeye ödenecek taksitler, kanuna göre 10 ilâ 20 yıla kadar uzatılabilecektir. Bunıın için talipler arasında kur'a çekilmesi de muhtemeldir. Ancak talepler fazla olursa kur'aya gidilmesi zaruri görülmektedir.
Belediye başkanı Hulûsl Seleğin, mesken İhtiyacı üzerinde-
ki çalışmaları, çok verimli olmuştur. tzmlrin Beştepeler mevkiinde 406 aileye mesken yapmaları için ucuz bedelle ve taksitle arsalar tevzi edilmiş, Halkapmar semtinde de 605 par sele ayrılan adadaki arsaların tevziatı İçin bütün hazırlıklar tamamlanmıştır. Bu hafta I-çlnde bu arsalar da taliplerine kur'a İle verileceği ve meskene ihtiyacı olan vatandaşlar, hemen İnşaata başhyabllecekieri için gelecek seneye kadar, belki de daha önce şehrin bu semt leıinde plânlı yeni binalar yükselecek,, sokaklar, mahalleler teşekkül edecektir. Bütün bu evlerde sağlık İçin lüzumlu tesislere yer verilmekte, plânlar ona göre hasırlanmaktadır.
Bu sistemli ve verimli çalışmalarla İzmir şehri, Akdenlzln bu güzel İncisi daha mamurlaşmış, güzelleşmiş ve genişlemiş olacaktır.
Üniversite merkez binasındaki kantin
Verem kursu
Tekâmül kursunu bitirenlere dün diplomaları verildi
Dünya Sağlık Teşkilâtı İstanbul Verem Savaş Tekâmül ve Gösteri Merkezinde kurs bitiren talebelere bugün saat 10 da diploma tevzi merasimi yapılmıştır. Merasimde Vali ve Belediye Reisi Prof. Gökay. Tıp Fakültesi dekanı Dr. Gürkan, Vilâyet Sağlık Müdürü 'Faik Yargıcı ve basın mümessilleri hazır bulunmuşlardır. Milletlerarası Sağlık Teşkilâtı temsilcisi E. Berten:
«Hekim gibi hemşire de bazan bir hastayı iyileştirir, birçok defa ıstırabını hafifletebilir. Fakat dalma teselli edebilir.» dedikten sonra Vali ve Belediye Reisine, müessesenln İnkişafında gösterdiği müzaheretten dolayı teşekkür etmiştir.
Prof. Gökay, Etyen Berten'ln sözlerine teşekkür etmiş, Verem savaşının başarılı çalışmalarını ve diploma alan hemşirlerln gayretlerini övmesinden dolayı çok mütehassis olduğunu Dildirerek. bu geniş savaşta vazife alacak hemşlrler İçin söylenilen sözlere İlâve edilecek bir tek kelime olmadığını, yalnız bu İnsanı savaşta Türk kızları da girecekleri yoksul evlerde ruhlara cesaret .İman telkin etmek sureliyle yapacakları milli ödevin büyüklüğünü ve bu yoldaki savaşın çok geniş hedefll olduğunu söylemiştir.
Çanakkalede ziraî durum
Çanakkale bu sene Ayvacık ilçesinin büyük zeytinlik sahalarında geniş bir mücadele tatbik edilmiş ve mahsulâta geçen yıl büyük zararlar yapan haşereye karşı 211 bin ağaç ilâçlanmıştır. Halk mücadeleye yakın İlgi göstermiştir.
Aylardanberi devam eden yagmursu2hJk yüzünden yazlık ckilişler çok zarar görmüştür. Bilhassa pamuk, kavun, karpuz, mısırların durumu ümltU değildir.
Kışlıklar umumiyetle İyidir.
İSTANBUL HAYATI
Hep şikâyet!
Üsküdar otobüsleri

Kari mektubu
İstetilen otobüs miktarı çoğaltılacak
Erenköy hemşire okulu
Bahçeli evler
RADYO
Üniversite merkez binasının
arkasında inşa edilen Hukuk ve | idaresi, tramvaylardaki yolcu iktisat Fakültelerine İlâve ola- I kesafetini hafifletmek maksa-dlyle İşlettiği otobüslerin sayısını çoğaltmağa karar vermişti. Hâlen 6 sı büyiik. beşi küçük olmak üzere 11 otobüs İşleten 1-dare, tramvay güzergâhının dışında kalan ve yeni binalar yapılmak suretiyle yolcusu artan semtlere otobüs işletmek İçin 12 otobüs daha satın almaktadır, idare yeni otobüsleri ucuza maletmek İçin bunların karoserlerini yerli bir müesseseye yaptırmıştır. Yeni otobüsler 50 şer kişiliktir. Bunlardan İkisi Üsküdar - Bulgurlu ve Kadı- ' köy - Acıbadem, Haydarpaşa - i Kadıköy arasında işllyecektlr. ı şasileri de dahil olduğu halde, :
rak bir de kantin ve lokanta kısmı yapılmıştı.
Üniversite Rektörlüğü, öğrencilerin yemek ihtiyaçları da dahil olduğu halde, diğer çeşitli ihtiyaçlarını karşılıyacak şekilde kantinin tanzim edilmesini kararlaştırmıştır. Bu yeni kısım ayın 24 ünde taliplerden birine ihale edilecektir.
İçki satmayan gazino ve kahvehaneler
içkisiz gazino ve kahvehaneler saat 12 de kapanıyordu. Müessese sahiplerinin müracaatı ü-zerirre belediye İçki satmıyan gazino ve kahvehanelerin saat bire kadar açık kalabileceklerini kararlaştırmıştır. Bu karar Eylül başına kadar muteber olacaktır, Bu tarihten sonra bu yerler yine saat 12 de kapanacaktır.
Üsküdar ve Kadıköy Tramvay
Bir okuyucumuz yazıyor: Sıhhat Bakanlığından müsaadesi alınarak 1942 senesinde açılan Erenköy Verem Mücadele Hemşire O-kulu. mezunlarına sekiz senedir hâlâ diplomalarını vermemektedir. Diplomalarını almak İçin müracaat eden mezun hemşirelere, Sıhhat Bakanlığının henüz bunları tasdik etmediği cevabı verilmektedir. Sağlık Bakanlığının ehemmiyetle dikkatini çekeriz.
Bakanlık imâr plânını tasdik etti
Tarabya İle Hacıosman bayın arasındaki sahada kurulması düşünülen Bahçeli evler mahallesine alt İmar plânı hazırlanarak tasdik için Bayındırlık Bakanlığına gönderilmişti.
Plânı tetkik eden Bakanlık, Bahçeli evler mahallesinin kurulmasını tasvlb ederek plânı tasdik etmiş ve Belediyeye göndermiştir.
bu otobüslerin her biri idareye 23950 liraya malolmuştur. Bunlar hariçten getlrtlldiğl takdirde, İdare her biri için on bin llıa daha fazla para ödeyecekti.
Belediye, plânın bir suretini Sarıyer kaymakamlığına göndererek, alâkalıların haberdar edilmesini istemiştir.
(Vâ - Nû)
Dünya gençlik konseyi icra komitesinin teşekkürü
Şehrimizde toplantılarına baş-tıyaeak olan Dünya Gençlik Konseyi icra Komitesi çalışmalarına devam etmiş ve Türk tertip komitesinin mesaisinden dolayı minnet ve teşekkürlerini bildirmiştir. Komiteden bir grup bugün Vali ve Belediye Reisi Prof. Gökayı makamında ziyaret etmiştir.
çuldan, kız torunları dizini dizim değildir. O da, muhakkak ki, buna bizler gibi üzülüyor d ur.
Kore harbi; Amerikan birlikleri Korcde bir savaş mm t a kasına gidiyor
İSTANBUL RADYOSU
Ö910 va orogrntnlan
12.57 Açılış ve programlar.
13.00 Haberler.
13.15 Öftle könserl «Pl,»,
13.15 SM eserleri ve oyun havalan.
11.00 Se:bes saat
14.15 Dans mûılit «P1-».
11.30 Şarkılar. Okuyan: MuallA G4k-cay-
15.15 Dinleyici istekleri (KI5slk batı müziği».
10 00 Dünya Gençlik Birliği IW. A. V ) İstanbul İkinci konsey toplantısı açılış töreninin naklen yayın 1-
17.00 Dans müziği,
17.30 Konserle «Pl.»,
18.00 Şnrkılaî' «Pl.».
111.20 Fasit heyeti konseri «KOrdlIl-tılcazkAr».
19.00 Haberler
19.18 İstanbul haberleri.
I9.M Şarkılar. Okuyan: Safiye Ayla 20.00 Serbes saat
20.10 Hatır müzik «PI-*.
20.30 Klâsik sar eserleri.
20.15 Spor hasbıhalleri.
21.00 Mesut Yuva - Radyofonik tem Sil-
21.30 Dans müziği «Fi ».
21.15 Şarkılar. Okuyan; Sabiti Tur.
22.20 Piyana soloları,
22.15 Haberler.
23.00 Hafif müzllc «Fi.».
23.30 Dans müziği «Fİ.». 21.00 Prosramlar ve k.ıpantj,
ANKARA RADYOSU
Bu akşamki program
12,00 Yurttan Sesler Korosu.
12.30 Telden Tele. Okuyan: Sadi Hogses.
13.18 Dans müziği «Pl ».
13.30 Ö^le Gazetesi.
13.15 Dans müziği «Pl.».
14.00 Hava raporu, akşam programı Ve kapanış,
17,59 Açılış ve program.
18.00 M. S, ayırt ve incesaz • Mnlıur
P.OO M. S, ayarı ve Haberler.
19.15 Tarihten Bir Ynprn|ç
19.20 Yarım saat dans (PI ».
19.50 Akşamın karma müziği «Pl.».
20.15 Radyo Gazetesi.
20.30 Tamburla saz eserleri,
20.15 Gitar soloları ve hafif şarkılar «Pl».
21.15 Müzikle gezi «Pl *,
22.00 Konuşma: Spor saati «GUnün haberleri».
22.15 Dans müzljl «Pl.»
—.15 M. S. ayarı ve Haberler,
23.00 Program ve kapanış.
Yarın sabahki program
7.2u Açılış ye program.
Tf.Ul» M. S. ayarı.
Tf.31 Hafif Uvertürler «Fi.».
7.15 Haberler.
B.OO Müzik «Pl,».
0.25 Günün programı ve hava ra-
B.30 Hafit müzik «PL»,
9,00 Kapanış.
Bu sene yaz ağırca bastı, boğucu sıcaklardan kasılıp kavrulduk. Havalar ısındıkça, soğuk şerbet, şıra satan dükkânların bardakları mütemadiyen küçüldü! Alâkalı makamlar böyle şeylere aldırış etmiyorlar. Dükkâncılar bardak yerine likör kadehi de kullansalar kimsenin u-murunda değil.
Gazeteden öğrendiğimize göre, belediye bir aralık bu mevzu ile meşgul olmağa niyetlenmiş; süt, limonata, şerbet, ayran ve emsali şeylerin muayyen ölçülü ve üzerleri işaretli bardaklarla satılmasını tasarlamış, fakat bu bardakların yapılmasının ve ölçü memurluğu tarafından damgalanmasının iiç senelik zamana mütevakkıf olduğu anlaşıldığından, şimdilik böyle bir teşebbüsten vazgeçilmiş.
«Şimdilik» kaydının konulmasından anlaşılıyor kİ ileride hu iş tekrar ele alınacak. Şu halde, şimdiden faaliyete geçilse de önümüzdeki üç sene içinde tamamlansa daha iyi olmaz mı?
Gelelim toz ve çamur bahsine. Kurak, sıcak havalarda her gün avuçlar dolusu toz yutmaktan canımız yanıyor; arasıra ana caddelere kolonya serper gibi su püsküren arozözlerin ardından gözlerimizi gök yüzüne dikip: «Aman, bir yağmur!» diye fervad ediyorduk.
Yer yüzündeki hacet makamlarının ekserisi dileklerimize kulak asmıyorlar amma, gök yüzündeki makam feryadımızı dinledi, isteğimizi kabul etti ve geçen cuma günü fstanbula bol yağmur gönderdi,
Âdem oğullarına bir şey beğendirmek kolay mı? Yağmur istedik, yağdı, fakat bu defa da ondan şikâyete başladık. Nasıl şikâyet etmiye-linı a jfendim? Mübarek rahmet bir başladı mı. alabildiğine yağıyor, bizim sokakların halini hic hesaba katmıyor, Kanalizasyon ızgaraları tıkanıyor, caddelerimizi seller basıyor, meydanlarımızı diz boyu göller kaplıyor, Hele ara sokakların hali! Yaya kaldırımları bile vıcık vıcık çamur içinde.
Yağmurlu havalarda şoförlere de gün doğuyor. Keyiflerine payan yok. Yol kenarlarından arabaları olanca hıziyle sürüp yaya kaldırımındaki yolcuları tepeden tırnağa kadar zifosa bulamak onlar için doyulmaz bir zevk!
Tabiatın en hafif cilvelerine bile kendimizi uyduramı-yoruz, bir de tabiatı kendimize uydurmanın yolunu a-rasak bari!
Cemal Refik
Vali haldeki bostan sergilerini tetkik etti
Bu sene kavun ve karpuz boldur. Ancak satıcılar hâtdekl bostan sergilerinden şikâyet ettiklerinden şehre bol karpuz va kavun getirtmek İmkânını bulamadıklarım bildirmişlerdir.
Vali ve Belediye Başkanlığı şikâyetlerle alâkalanmıştır. Dün hale giden vali, bostan sergilerinin vaziyetini de tetkik etmiştir. Vali, sergilerin ıslahı I-çln alâkalılara direktif vermiştir.
Keçi kılı satışları
Son günlerde şehrimizde muh telif di? pazarlar için keçi kılı satışları olmaktadır. Bu itibarla yakında memleketimizden mühim miktarda keçi kılı ihracatı bağlıyacağı tahmin e-dilmektedlr. Köylü de bir yandan malının kıymetlendiğini görerek memnun olmaktadır.
Orman Kanununun eskiye nazaran gevşettim!? olması da keçi sayısını arttıracak bir faktör telâkki edilmektedir. Hâlen keçi kılı kırkım malı cinslerine göre, 280 - 320 kuruş, tabakhane malları da 130 - 140 kuruş arasında satılmaktadır.
TUR AL
öksürüğü keser
AKSAM
13 Aftutl -î KjO
Sahile 4
Seyahat hâtoraOaırıı;
TRABLUSŞAM
TUrklarin çok sevildiği bu güzel memlekete alt bir kaç hâtıra
— 2 —
T«ra: Hüsnü Sadık MRCKSL
TraHnsşam'm hlradrvtı görünüşü
1912 yılmdn "Balkan h artıl esnasında Gejih oluda Kuvva-yunürettebe mtıhabere müfet-tlşliÇl ■vazifesini gördüğüm sıralarda P. T. T. Nazın CRkan «fendi tarafından makamın ftanrrye olmak üzere Irat: mm-takası fen müfct.tİşli iğne tâyin edilmiştim. Knnnuy Başkam binbaşı Ali Ftethl bey I Adlîye Bakam merhum Fctlhl bey) ve birine! şube müdürü N'nst-afa Kemal bey i Atatürk) olan KııvvF.ymıüretıtebmln ‘komutanı evvelce Basra Valülğlnflt bu-Lunan Fahri paşa İle pörüşrtk-ten sonra Hakta verilen vazifeyi kabul etadyerek ldn reden ayrıldım.
Parlste Tomson Huston fabrikasında çalışırken 1414 ağustos ayırtta birinci dünya hörbl patlak verdi. Memleketimizin de bu harbe katık»asından ve-umumi 'el'f.rbErT!k İllin ednıne-Ondrr. dolayı İstanbüla dünû-şünıdı- Oslıan efendi beni tekrar İdare hizmetine aldı. Fakat, İki yıl evvel vermiş olduğu emri yerine getirmiş olmak için yine Bağdat mıntakosına tâyin etil. O tarihlerde Trtfblırsşam-da biri sahilde diğeri dalı fideki T.T.T. merkezinin. — Muamelenin İntizamı v* tasarruf bakımın d bil — birleştirlTmesl muvafık olup otanyacağına daİT henüz tnatiüp hal 5c,tn bulımamannş bir mesel» varmış Buna alt büyük bir dosyayı elime tutuşturarak mahallin-eTkltter yapmak Üzere bent Tısbluajama gönderdi İşte. ton vesile bana sanraiarı blr çûk defalar ılyaret attiglm bu şirin Lübnan şehrini ilk defa «ûra-ilî ra taramak fırratim «rrmîş oldu.
1945 yılma ait bîr hâtıra
W ur, Filistin ve iübnajıda Jatplajı turistik bir seyahatten dönüşte Toros ekspres treniyle îstar.bul* avdet etmek üzer» bir arkadaşla Trabluzşama uğramıştık.
"Tren saatine kadar şehrin görülecek yerlerini gezmek İstedik. Eriri kalenin yolunu çnr-gıdan geçerken bir dükkâncıya sormuştuk. Türkçe* konuştuğu-bcuzu İşiten bir zat bizim Türle olduğumuzu aplar anlamak derhal ben sizi oraya götüreyim diye yanımıza katıldı. "Bir-1
İlkle kalenin bulunduğu yükseli mevkie çıktık,
Kale kapısının anahtarlarnıı kalenin önünde kahvecilik ya-, pan ve aynı samanda kulenin bekçisi bulunan bir adamdan İstetil. Bize kalenin muhtelif kısımlarını gezdirdikten sonra, kaleyi terkeder’ken bekçiye bahşiş vermek tlzera cebinden para çıkardı. Bizi gezdirmek hususundaki zahmetine teşekkür ederek ayrıca masraf fliti-, yar etmesine bittabi razı olmadık, Bu harekelini kabul etme dişimizi görünce âdeta ü-züidü. şehre dönerken bizi bir tatta dükltfiamn davet ederek İkramda bulunmak arzusunu gösterdi, buna da muvafakat edflmeylnoe daha ziyade müteessir olduğu simasından un-l&çslıyorthı. Şehrin tneriterins doğru İlerlerken arkadaşım sigara nereden alınabilir diye tütüncü dükkânını sormuştu. Hemen koşarak iki Üç paket sigara alıp türe İkram etmeğe kalkışmaz ımT
Hiç tanımadığı halde sırf Türk otdutumuzdan dolayı [ bizi gezdiren., ikramda bulunmak İsteyen bu 'temiz. kalbH 1 Trabinsşamlının mlsaftrperver-1 liftine, birimle yakından alâkasın» doğrusu hayran olmuştuk.
Bahadır öztanyel için yapılan muazzam cenaze töreni
1947 yılı mart ayısın 4 üncü günü Arap lideri Fevzi Kavuk-çunun şehre muvasalat! dola* yuüyle yapılan karşılams töreni sırasında muhalif iki parti arasında zuhur eden bir arbedede atılan kurşunlardan biri İle o esnada kahveae oturmakla olan yataklı vagonlar memurlarından Bahadır öz-tanyel sol ciğerinden yaralanmış ve yapılan lhtlmamh tedaviye rağmen, kaldırıldığı hastanede bu genç ve çok dürüst memurumuz maalesef, martın İS tnel günü gözlerini hayata yummuştu.
Trublusşamhlar bu Türk gencine muazzam bir cenaa# töreni tertlbetmişter ve merhumun Türk bayrağına sarili tabutunu allcrl üstünde göz [yaşlan ararında ebedi medfe-'nlne kadar götürmüşlerdi.
BEYAZLI KADIN
A$k ve macera romanı
Sazan: W. IV. ColUnv Tercüme eden: (VA-M)
■- Tefrika No. 14
taçtı. Acayip Mı his)» vtiCHdum
■trsıkh.
Ablası:
— Demek bembcyaı giyinmişti? Fakat, mtktuban en enteresan cümleleri ran kısandadır Bu garip tesadüfe Tııayrel ediyorum. Acaba, doktor, tah-mlnlntte ynnıMı mı? çacuğun ■Jhnlndekl Anza tedavi edilmedi mİ? Annesi de kaprhl) bir tadına benziyormuş.
Laura'nın beyaz elbisesinden hâlâ gözlerimi ayıramıyordum.
Genç fasr:
— Şu son cümleleri ete dinleyiniz! — dedi Sansnm. siz! şaşır Ilıcaklardır.
Laura. talkou korkuluğundan Veklhp ylae bte israfa yürü-, mıışlb
Mndaıanl Hnteombr câcorna-tau suraUe nihayeic «rcftrei;
Orta Afrikada gizli cemiyetler tarafından öldürülen zenciler
Afrikada, timsah» goril maymunu, yabani manda, aslan, pars, yılan ve fillerin hücumuna maruz, kalarak ölenlerin nispeti tropik hastalıklardan ötenler kadardır. Bilhassa san hitama, cümm, beeriberi, uyku hastalığı bu diyarın "benim-rediğl hastalıklardır.
Orta Afrikada yeril gizli ce-mtyetler tarafından öttürülen zenci erkek, kadın ve çocuk adedi vahşi hayvanlar ve sari hastalıklar dölkyıSUe Menlere oakarar. daha yüksektir.
Şehirlerin dış mahallelerinde, maden ocak İşçileri arasmu-i, nehir boylarında, gol kenarlarında. çalılıklarda sakin zenciler arasında gayet znnrsız bir şakllde görünen bu yerlileri belki de hamal veyahut ıışak olarak yarımında bulundurur-aanuz. Bunlar dalma gizil olarak 1? gören, her bakımdan dessas ve bilhassa emniyet* İplikleri dolayıslle dalma tehlikeli mahlûklardır.
Aşağıda bim anlatacağım tek bir misal bütün bu cani insanların hayatını pek açık surette gösterir. Bu, Mohoko köyünün korkunç "hikayesidir. Her bakımdan doğru olan bu hikâyemde yalnız bir kaç İsmin de-ğlşmesi icap etmiştir.
i
Kongoda hâlen bu gibi büyük ] mikyasta teşekkül etmiş gizli | birliklerin nasıl olup da bu gibi menfur cinayetleri işledikle-rt ra bu suçlarının eezasa kaldığa ersştınhrsa, evvel emirde burada hâkim olau umumi şartl arı tetkik etmek İcap eder. Meselâ sou seyahatimde bir kaç ay müddette kaklığım Watsa mm takası bu gibi cinayetlere sahne olan m m takalar meya-umcla İdL
- 3© -
' Çeviren : 1
Hami BEKEM |
snlti müsaitti. Bundan maada bu vahşi ve âti yerlilerin' miktarının tesMtine de arzusu yoklu.
Vali Van Veerte bu nııntakadaki kabilelerin on yedi muhtelif lisanından ancak Ski üçüne aşina idi. Bu maksatla] San Kuru namnıdakl. emekli bir yeril polisin, tercümanlığı anca!: İşlerini görebiliyordu.
San Kurunun sadakati her tarafta misal teşkil ediyordu. Bu adam genç İken Sianley emrinde hart etmişti. Bu büyük seyyah Kongoyu Belçika Kıralı İkinci Leopold İçin fethe tmlşti. Aynı surette Kıral Albt-rt ve Kıra) Üçüncü Leopold buraya «eyahatlertnde bu İhtiyar e-meklı polisi madalyalarla taltif etmlşici’M. San Kum. çok yaşlanmasına rağmen bu madalyaları bir hükümdar gibi göğsünde taşan akta dır.
Ban Kuru her şeyi bilir ve herkesi tanır. Bilmediğini ise kendi emrinde Man yirmi dört yerli polisten öğrenir. Bu polisleri o yetiştirmiştir. O dalma şunu tebarüz ettirir. Valiler gelir giderler. Fakat San Kuru ! buranın emekli ve hükümdarlar taralından taltif olunmuş yaşlı polisi daima buradadır. Bu İtibarla San Kurunun İlk anda beyu adamın kulağına fuddachklan muteberdir.
Haber membaları
müs-Dr.
faaliyeti arttırdı
Amerihada yeni fabrikalar açılıyor, istihsal her tarafta arttı
du. Fakat Basiti bundan tesnn İlil. Buna mukabil Oablevritch, gayet şen bir PolonyalI, kahkahalar atarak bütün yerlilerin başlan aşağı yalancı olduklrmı İddia eder durur. fakat «Manuet bundan hariçtir» derdi.
Vait ise bu hususta bir şey bahsetmeğe bile lüzum görmüyordu. Çünkü San Kuru tamamen İtimada şayan bir lıerLfti. Bu üç zencinin birlblrlerUc ge-çtuemeylşlerinl dalma bir fail bayır addediyordu. Ben bu geçimsizlikleri ve bu tuhaf münasebetleri tamamen kavrayamamıştım, Bu arada Mohoko köyüne bir avlanma gezintisi yapmaya karar vermiştim. Hareketimden kısa bir müddet evvel doktorun asistanı bana gelerek. doktorun ona Molıokoya gitmesi için emir verdiğini, bu meyanda bana yardımda bulunmaya hazır olduğunu, yolu da İyice bildiğini anlatıyordu. Buna İlâve bu civarda çök dolaştığını ve fakat daha Molıo-ko köyüne gitmediğini ilâve e-dlyordu. "Epeyce zaman sonra hatırladığıma göre bu son cümleyi o kuvvetli bir şekilde tekrarlıyordu.
Vali Van Veerte elde ettiği malûmatı tabii olarak ve çok defa katollk misyoneri Ue ve bir çok senelerdenberi burada İkamet eden ve buramın etnolojisine pek meraklı olan doktorla müşavere eder.
Misyoner Joseph’lr. haberlerinin membaı, onun bir Gorllâ-ya benzeyen Easlrl İsmindeki uşağıdır. Buna mukabil Dr, Gah lewltch haberlerini asistanı . Mnnceldcn elde eder. Buna . mukabil San Kuru valinin canlı takvimi tercümanı ve po-, lis müdürüdür re valiye gayet mevsuk haberler vermekle ma-[ ruftur. Bu birlikte olan en kötü taraf, menşei belli olnıiyan bir zıddiyet idi ve devamlı su-. retle San Kuru. Basiri ve Mâ-, nuel arasında berdevamdı. Bu . üç kişiden, dalma İkisi Üç üncüsü ne diş biliyor ve efendilerinin ! kulak!arını blrlblrierl aleyhinde ,1 dolduruyorlardı.
ı Bu tiç zencinin efendileri de
■ pek tabii olarak, adamlarının . dedikodalnnnı dinliyorlar v»
bundan kabil olduğu kadar ls-
■ tifade etmek İstiyorlardı. Kati-ı yen onları azarlamıyorlardı.
Alisi takdirde dostluk bozulur-ı du. Bilâkis karşılıklı blrlblrierl-
İdare şekli
Mohoko gölü bu mıntakays dahildir. Bu ,m intaka İse tahminen Belçika kadardır. Mm-takarım tek şehri, yirmi kerpiç kulübeden mürekkeptir. Bunlarda da Hintli ve Rum tacirler İkamet etmektedirler. Bundan maada bir kaç tuğla ev vardır kİ, bunlar müstemleke memurlarına, doktor, veteriner, posta müdürü,, vergi memuru ve diğer yardımcı memurlara tahsis edilmiştir. Bu memurların hiç biri yeril hükümet teş-kllâUle alâkalı değildir. Bundan manda ufak bir hastane bir misyoner istasyonu, bir kaç resmi daire binası, mahkeme, ha-1 ptrtırme ra kışla olarak kullanılan oldukça büyük bir fculü-ı be vardır.
Müstemleke valisi Van Veer-tenln verdiği Slfalıl izahata göre, voli ile muavini bu mııitû-kada otuz ilâ kırk bin İnsanın hükümdarıdırlar. Benim bu dl-yartfe. bulunduğum senelerde bu müstemlekenin istllflhnın ta- ni. İmkerdar ediyorlardı. Bunun marnlanmasın» çalışılıyordu.'üzerine misyoner Josef kırmızı Bundan dolayı valinin nüfus' sakalım şıvazhysrak, bu yerli-' sayımı İçin ne vakti, ne de ve- ler d” dtnstaiikten bahsedîyor-
Fakat o anda kafam o kadar meşguldü kİ. herifin bu sözlerine pek ehemmiyet vermemiştim. Benim İçin en mühlmml bir an evvel yola çıkmak, çok süz ve vakit kaybetmeden hareket etmekti. Muvafakat ettim ve derhal yola çıktık. Şu Mohoko köyü gayet oakln, 200 nüfuslu basit, her şeye rağmen gayet zararsız görünen bir köydü. Bu adamlarla gayet sathi temasıma rağmen, müteessir olduğum bir nokta, aralarında çok denecek derecede aptal İnsanların mevcudiyeti İdi, Aynı derecede şaşılacak bir durum da buradaki! İnsanların bllâ istisna gayet İyi beslenmiş almaları idi.
Kore hâdisesine takaddüm •-den haftalar sarfında Nevyork Bsham ve Tahvilât BorzaamdaU hareket ra muameleleri taklb e-denler, esham flütlerinin mütemadiyen düşmekte olduğunu görüyorlardı. Hart harekâtı başlamadan evvelki hafta İçinde natlerdekl tenezzül nlspeU yüzde (10,85) 1 bulmuştu. 38 inci arz derecesi hududunun Şimali Küreliler tarafından aşılmış olduğu hakkındakl İlk telgrafların gelmesiyle beraber borsa ko-nıüsyonculan namlarına esham satın alınması İçin müracaat fedan birçok İsteklilerden tel- içlerinin llâu sahifelerl usta iş-graflar almağa başladılar. 5 çl aramakta olan fabrikaların temmuz 950 tarihli Nevyork Uftnlarlyle doludur. Demir ve Borsa gazetesinde General Ma- çelik sanayiinde çalışan İşçiler tora, ff. 8. Steels, Bethlechem (3508) dolar yıllık almağa baş-Steel. Socony Vacum, Studeba- Uyarak bu sahada yeni bir re-ker, Chrysler ve bunlara benzer kor kaydettiler. Temmuzun bi--4-u-n»w--------- rlncl haftası İçinde benzin ve
[petrol sarfiyatı 120.5) milyon i tona yükselip' memleket isllh-[salâtı bu sarfiyatı fearşılıyama-I «lığından, bir milyon topun mevcut stoklardan al m arak temini mecburiyetinde kalındı. Korede dört sırhlıı tümen harekâta geçtikten sonra bu sarfiyatın bir milyon daha artacağı , tahmin olunmaktadır.
fitudebaker (79001 askeri kam-ı yon ve IVülyds Ouerland «12000) , jipten ‘baa-eb İlk siparişleri , mıçlardır. Amcrifc?- sanayii ve-, rilen askeri siparişleri yeri, e getirecek durumda İse de, aske-I ri rıt harice •nakta
olan ihracattan bazı kesintiler . yapılmak suretiyle temin ol-ı-, nacak tir. A nerlkan çelik Istıh-dzlâtı bugün 1940 sen.-sine nispetle yüzde 35, alüminyümde yüzde JÜO ve kudreti ckirdtiye İstihza'ztında yüzde t-'- ks-zayüt ■vcud. olduğundan, A-merikan sanayiinin askeri ihtiyaca ti kar^Uyamamasından en-’ dlşeye mahal yoktur.
Amerikan Mil!* Savunma teş-!.?âü t ra:'.de 1 d____-3 *)’!ua
Munlüuna Board Amer ikada (Arkası 6 ncı sahifede) Çeviren: 13. AK SEL
bir
çelik çubuk gibi malzeme üzerine »Iparlşlar gelmiştir. Batı Almanya ç«llk sanayii, kifayetinin fevkinde sipariş almış olduğundan, teslim müddeti olmak üzere artık muayyen
tarih verememektedir. Hâdiseler, Batı Alnıanyadakl tezgâhların tahrip ve sökülmesine muarız olanların ne kadar haklı olduğunu çabuk gösterdi.
Kore harbi, Amerika dahilinde de derhal tesirini gösterdi. Detroit şehrinden, burada tek bir işsiz kalmamış olduğu bildirilmektedir. Amerikan gaze-
(Şimdi, azizim, kağıdın sonuna yaklaştığım için. Arına Cak-
htrick’e niçin bu derece bağlandığımın sebebini sana kısaca anlatayım. Gerçi o, tela-ı tamımız Lanra’nm yorun kadar bite güzel deSflfflr; fakat tablatln şu cilvesine bok İd, ona pek benriyor. Saçları, yüzünün hatları, göçlerinin rengi, silueti tıpkı, tıpkı kızımız!»
lakemleıaden birdenbire kalktım. Annemin evinden çıkıp Londra’ya doğru yürüdüğüm son gece, ummadığım bir Sırada omuzuma bir al kokundufiu vakit nasıl titredinıse. şimdi de. bu ölünün mektubunu dinlediğim rtTiiıda öyle garip bir ta-hassüse kapıldım. Karşımda, Laura, o beyazlı kadın* tok ilip
etmiş gibiydi.
Demek, başlangıcından beri beni lerirl aJluıa atan hususiyet buymuş? Bense, Lammcridge nutilk-ftneslne geldiğimden bert talebemin, tımarhaneden knçan >nrla bu benzerliği farkrdeme-ntiştim.
Abla:
— Annemin bu beyazlı imdim an bir sene evvelki haliyle nasıl tasvir etliğim görüyorsunuz: — dedi.
— Görüyorum, erat. O «iradili ite bayan Laura'yı zihnen olsan blriblrtertne yaklaştırmak fenama gidiyor. Müsadentole, bu elim Leşinden allkînmek istiyorum. Hemşirenize »eslenlnuı, ay ıpfcının bana kâbus gibi ge-ten sabasından lütfen çekilsin.
Genç km:
— Brm hayrete düşürür onunu», tay Hartrlght! — dedi. — Ben. asnmnon insanların t bu gibi batıl Ittkadtenn tesiriıtoerı uzak sanırdım.
— Çok rica ederim, ksrdeji-nfad İçeri çağırın
— Susun, susun 1 Kendiliğin* geliyor Igte— O içeri, girin-e», ratan bu mevzulara da«r olr şey söylemeyin Bu benzeyl*,,
Yola çıkmadan mrel vali * Van Veerteye burada bir nevi 1 ntifus sayanı yapmaya fimade ’ olduğumu söylemşltim. Nüfus az olduğundan pek kolay olaca- ; tını zannediyordum. Bu köydeki İkametimde bu İşi son güne, hattâ son saatlere bırakmıştım. İşe başlayınca başıma bir belâ aldığımı anladım. Çünkü, bu heriflerle anlaşmak pek güçtü. Evvelâ kabile reisi müşkülât çıkartıoyrdu. Hasta olduğunu İddia ediyordu. Kadın- . lar biç bir şey söylemlyorlardj. Erkekler İse Adeta düşman ko-sflmişlerdl. Çocukları korku sarmıştı. Fakat her şeye rağmen buradaki aptal sürüsünü sıraya koymak tamamen ini-, kftıisızdL Burada bu İşte başa çıkanılyacagınu anlayarak doktorun asistanı Manueî'l yardıma çağırdım. O derhal köy halkını toplayarak onlara gayet kuvvetli bir nutuk verdi.
anımızda sır c-lavok kalsın.
Davrandı. Kardeşine doğru yürüdü:
— Gir İçeri, kardeşim. Haydi, piyanoya taşlayıp bayan Ve-sey! uyarıdır. H«anuı, müzik dinlemek istiyor.
Lunıneridge malikânesinde en heyecanlı günüm olan bugün de. İşte, böyiecc nihayet buldu.
Bayan Halcorr.bc la sırrımın mııhKf aza.ediyorduk . Faks t mü-taakıb haftalar içinde, beyazlı tacın muammasmı biraz adahs aydınlatan hiç bir hâdise olmadı.
Ablası, tıraş t düşürüp, Laura' ya İhtiyatla Anna'dan bahsetti. Küçük mektep arkadaşına dair hiîıiBİsnm deşmek İstedi.
La ura, kendislna benzeyen böyle küçük bir kızın mevcudiyetini hatırlıyordu. Fakat, ne beyaz elbiselerin hediye verildiğine. ne de çocuğun bu hedl-yrierciea dolayı sensu» bir şükran beslediğine dair bir şey hatırladı. Yalnız aklında kalan Fü İmiş: Anna, bir kaç ay müddetle burada kalmış; sonra Hunpshire'e gitmiş. LAkin genç taz. onun cs an nesin tn de o tarihten 1 Utar en ne olduğunu bil-
(Arkası var)
ştrketler eshamına alt harici taleplerin çok artmış olduğu bildiriliyordu. Bu hahn borsa manevrası olması ihtimali mevzuu-' bahis olamıyacagı gibi esham: isteklerinin dış memleketlerden gelmiş olması kazançlarını arttırmak isUyen hart kundakçılarının Amerlkada bulunmakta olduğu hakkında zaman zaman İleri sürülmekte olan isnadı da red ve tekrib ediyordu.
Amerlkaca öteden beri takibj edilmekte olan malzeme stoku yapma politikası sayesinde esham bordasındaki hareket malzeme ra eşya bersafanna intikal etmediğinden, işlenmemiş demir ve bakır Hallerinde hiçbir değişiklik olmamış, yalnız buğday, pamuk ve kauçuk flatlerin-de hafif artışlar kaydedilmiştir.
Ekonomi ve daha doğrusu İstihsal batanından harbin misil görtflmemlş bir müstehlik olduğu ve duman ve ateşin çoğalması rfilspetinde IstihllMtın da artmakta olduğu malûmdur. Koredekl mücadele başlamadan evvel iyi bir durumda bulunmakta olan Amerikan endüstrisinin birçok branşlarında is-tthsaiat 1948 miktarlarını tecavüz etmiş Mr halde idi. Normal zamanlarda sıkışık vaziyete gelem Amerikan sanayicileri Fransa ve Belçlkaya usun vadeli siparişler vererek işi idare ederlerdi. Şimdi aynı memleketlere. fakat bu defa 2 - 3 ay gibi blnnlsbe taaa müddotl! siparişle yapılmağa başlamıştır. Bu defa (Ruhr) havzasına gelen ilk acele siparişlerin. İngiliz firmaları tarafından verilmiş olması şayanı dikkattir,
İngiliz flrmalan tekrar ihraç etme Re - Esport kaydlyle mu-' tavassıt gibi araya girmişlerdir. | İngiliz firmalarının siparişlerini Nevyorfc siparişleri taMb edince, j (Ruhr) va (Rhln) havzaları mahmul bir hale gelmişlerdir. | Amerikan firmalarının şimdiki ısiparişleri Lâtin Amerika İçin' _______________ ___________ _________
1 daha evrat girişmiş oldukları mistir.
taahhütleri yerine getirmek i-| Cenezesi 13/8/950 pazar günü çln yapmak zorunda kaldıktan [hastaneden, alınacak öğle na-slparlşlerdlr. Bu arada Batı Al- mazını müteakip Beyazıt ca-manyada çelik işleriyle meşgul münde namazı kılındıktan son-müesseselere Merkezi Amerika- ra Asri "Mezarlığa defnedilecek-dan da doğrudan doğruya kalın tir.
ve İnce saç, oluklu saç. tel ve Mevlâ rahmet evleye.
miyordu.
Anna Catherlck'ln beyazlı kadın olduğuna dair bllyük blr keşlfte bulunmuştuk. Fafcut işte keşfimiz bundan ibaret talmiş-U. Günler, aylar geçti. Sonbahar. tabiata altın İzlerini saçıyordu. Benimse hayatım rüya gibi geçip duruyor. Allahın bana İhsan ettiği bu hazîneden, şurada hangi hâtıraları okuyucularıma nakledebilirim? Ancak, affedilmez bir deliliği İrtikâp etmiş bir adamın itiraflarını anlatmakla İktifa edeceğim.
Esasen itirafa da hacet yok. Çünkü şimdiye kadar nöyiedlk-lerimlo hislerimi deşmiş bulunuyorum.
Laura'yı seviyordum. Çılgın bir aşkla '«eriyordum. Mukadderatla elele Termiş, kendi kendimle alay edercesine onu seviyordum. Yıllardanberl yaptığım mesleğin şerefi de yılUar-danberi bahis mevzuu İdi. şimdiye kadar hoca sıfatlyle devam etuğtm evlerde, muntellf yaşlarda nice kızlarla, kadınlarla karşılaşmıştım. Fakat, vestiyere şemsiye bırakır gıbL, kalbımı tap«aa uuuüıarak içeri
MERAL SJLLÇL K ile METİN SIR EH
Nişanlandılar
11/8/950
Acı bir ölüm
Giiraıı Millî Eğitim mamuru Rûşdû Elmacıoğlunun oğlu. Dr. Ati Rıza Alkan’m yeğeni, tüccardan Şükrü ve Yu-ıı! Gü-I rün*ûn ve ' teyzezadeleri ! mızdaıı
I TÜRBAN
'tedavide bulunduğu Amiral IBristo! «Amerikanı hastanesinde 11/8/950 tarihinde hayatının 26 ncı baharında vefat ct-
girmek âdetlmdl. Kendimi bütün erkeklik hislerinden teertd eder, sırf bir meslek insanı olarak hareket ederdim. Ekseriya güç olan vaziyetlerden bu şekilde kurtulmuştum. Fakat şimdi, nasıl olur da. mektep çağındaki bir kız beni bu hallere getiriyor?
Onu, derin bir aşkla seviyorum.
Günler, haftalar geçti. Bu malikânede geçirmeni mukadder olan zaman artık sonuna ulaşıyordu.
Lâtif bLr deniz terinde ilerleyen vapur gibi, son meralle ulaşıyordum. "Hislerimi, ona, en tabii ve en namuskârane çekil-de sessizce İfade etmiş oldum.
O akşam, her zamanki gibi birbirimizden eynlnuştık. Dudaklarımdan hiç bir İtiraf cümlesi dökülmedL Fakat, ertesi sabah buluştuğumuz zaman La-ura'njn tavnnı bana karşı değişmiş buldum. Ben, ona. kalbimin sırlarını ne şeklide konuşmaksan aniattımsa, o da. bana anlatmış oldu. Çekingenliği, mahcupluğu, gözlerimin İçine bakmaması İle bir çok; ■şeyler söyledi
Ekrem Yazıcfnın genç avıık&ı ları-
ELMACİOCLU bulunduğu
Artık neye hükmedeceğimi bilmeden, bu sefer de. ud-lasınm halini kontrol eltim. Blzdeki bu değişikliği farkel-memesi imkânsızdı.
İşte böylece, yine hep beraber gezerek, hep beraber çalınarak bir hafta daha geçti. Fakat ikimizin de vaziyeti, büsbütün gayrltablileglyordu. Dayanılmaz bir hal alıyorduk. Bu işi sona erdirmek vazifesinin bana düştüğü kanaatine varmıştım.
Bereket versin kİ. Halcomba imdadıma yetişti, İlk adımı o attı. Sonra yiyeceğim darbeyi hafifletmek için bana kargı son derece müşfik davrandı.
X
Bir perşembe günüydü Sobalı kahvaltısın* İndiğimiz zaman madmaeel Haleombeton kendi yerini içgal etmediğini gördüm. Ku kardeşi ise, bahçede, çayırın ötesinde duruyordu Eskİ-den âdeti olduğu gibi koşup yanıma gelmeksizin, eliyle şöyle bir selâm verdi.
Yukarıda da söylediğim gibi, aşka dair hiç bir şey konuşma-mışak. Bizim böyle mahçııp ve (çekingen olmamıza sebep yoktu.
(Arkası var)
Avrupa’nın en büyük malî merkezi küçük bir prensliktir
Yeni Kıral Baudoin
Bugün yeni Belçika Başbakanım tayin edecektir
Lichtenstein’de adım başında muazzam bir bankaya rastlanır. Avrupanın büyük zenginleri paralarını bu bankalara yatırmışlardır
Lichtenstein çok kuvvetli bir radyo istasyonu inşasına karar verdi
Llclıtenstein'in başşehri Vaduzdan bir kaç
görün üş
Brüksel 12 (AP) — Dün Belçika kıralı olarak yemin etmiş olan Prenı Baudoin. bugün İlk Başbakanını tayin edecektir. ı
Dün, Prens Baudoln'ta par-j lâmento htunımnda yemin etmesinden sonra Duvlouaart kabinesi İstifa etmiştir.
Bazı çevrelerin kanaatlerine göre, Prens Baudoln’ln İlk kabinesinin yine sosyalist ve hukukçu Duvleusart tarafından kurulması muhtemeldir.
Yeni kabine, gerek »yan, gerekse mcbusan meclislerinde u|«k bir ekseriyete sahih olan sosyal hırla tlyan partisinden teşekkül edecektir.
Eylûl'de partinin umumi kongresinden sonra kabinede bazı değişiklikler olması beklenebilir.
Bazı koalisyon söylentileri varsa da müşahitler bunun hiç değilse bir kaç hafta evvel tahakkuk edemlyecegî kanaatln-dedlrler.
Amerikan Çin ihtilâfı
İngiltere Formoza hakkında İd endişelerini Amerikaya bildirdi
Londra 12 (AP) — Buradaki diplomatik kaynaklar, înglltere-nln. Formoza mevzuunda blı Amerikan - Çin ihtilâfı hakkında endişeler duymuş olduğunu Amerikaya açıkladığını söylemektedirler.
İhlamurda Hamidiye çeşmesi basında toplanan sucu arabaları
Suda da hile!..
Hamidiye suyuna terkos karıştırılıyor!
Bir sucu, hileyi ifşa ediyor! — Damacanaların ağızlarındaki mühürlü kurşunların ve belediye kontrolünün gevşekliği — Minareyi çalan!— Beş parmak bir olamaz — Ayağa gelen mevzu»
AvTiıparun her tarafında büyük radyo İstasyonları vardır. Bunların en kuvvetlilerinden ikisi bu kıtanın en küçük hükümetleri olan Monaco prensliğinde ve Andor Cumhuriyetindedir. Bu İki radyonun sesini her taraftan duymak kabildir. Bilhassa Monaco prensliğinin Montekarlo radyosuna, orta dalga istasyonlarını muayene ederken sık sık raslanır. Bu radyonun programları çok eğlencelidir. Tanınmış Fransız artistleri MontekaTİo radyosunda şarkı söylerler veya konuşurlar. Radyo eğlendirici neşriyat arasında Montekarloya gidip gelenlerden, gazinodaki o-yunlardan da bahseder.
Andor radyosuna gelince; burada ilaha ziyade İspanyol müziği neşriyatı yapılır. Fransa İle İspanya âdeta bir kaçakçılık
dir. Gümrüğe uğramadan, muayene edilmeden bir çok eşya her giîn bir taraftan diğer tarafa geçer. Radyo- müzik, kısmen Rransızça kısmen de İspanyolca neşriyat arasında ka-çakrların işine yarayacak haberler de verir
Son haberlere göre Avrupa-nın küçük hükümetlerinden Lichtensteinde kuvvetİJ bir radyo i-tasyonu kurmağa karar vermiş ve harekete geçmiştir, istasyonun bir kaç ay sonra neşriyata başlaması ümit ediliyor.
Küçük bir prenslik
Lichtenstein Avusturya ile İsviçre arasında küçük bir prensliktir. Mesahası 15H kilo-
satar. Basılan pullardan azı satışa arzedüdlğl İçin meraklıları koleksiyonları sek para İle satın alırlar.
Andor arasında merkezl-
I
Llchlt ııstHn prensi Françols Joşeph ve karısı

Arabasına yüklediği cam ve galvaniz damacanalar içinde Hamidiye suyu satan adama, a-rabesını apartıtnan kapısı ö-nünde durdurunca sordum:
— Boşaltacak kablon ohnı-yanlara damacana İle su bırakıyor musunuz?
«— Bırakıyorum I dedi Bunun için damacana kirası diye de bir şey İstemem.»
— Suyun bedel! ne?
«— Altmış kuruş...»
— Kaç teneke su var o damacana İçinde?
«— îkl teneke...»
— Suyun Hamidiye suyu olduğu nereden belli?...
Arabacı dük dik yüzüme bakarak beni lknaa çalıştı:
«— Belediyenin kontrolundan geçiyor ve damacanaların ağızlan kurşunla mühürleniyor, işte bak!»
Damacanaların ağtzlann.1 gösterdi, tele geçirilmiş “ü-htirlü kurşunu da İşaret ettikten sonra bir tanesini sırtladı, getirip içeriye bıraktı, altmış kuruşunu alarak gitti...
Yoida bir suçu ile konuşurken
Bildirildiğine göre, İngilb görüşü böyle bir ihtilâfın 3 üncü bir dünya harbine müncer olacağı merkezindedir.
İnciliz görüşü. Vaşlnglona normal münasebetler çerçevesinde bildirilmiştir.
metre kare, nüfusu 14 bin ta- 1 dardır. Başşehri 2500 nüfuslu 1 Vaduz kasabasıdır. Balzera, 1 Schaan, Trlensen adında küçük 1 üç kasabası daha ve 15 köyü vardır, 1
Lfchtautel» Mp tosu™». BBnka muaEelesUle gtUnM; eUkltrtnae, b«lı₺ Buselik. „„
manzarası pek güzel bir yerdir. ' Başşehri Vaduz, nüfusunun az olmasına rağmen pek mâmurdur. Memleketir. babında bir prens vardır. Halk vergi ver-1 m ez. hükümetin idaresi İçin lft- ’ zım gelen parayı prens temin 1
. (mışıarnır, Kansalar yanman vuku ouıaugunu öa Kaydetmlş-
1 paraya mukabil faiz vermezler, tir,
FremUSln İS »ebıalan mü- bn „ayl |!lctcrek krndllcrl ıs-1 .
rekkep bir meclisi mevcuttur, urade ederler. I Inplliz resmi çevreleri eııdlşe
Bu meriLs tarafından seçilen, Lichtenstein’İn parası İsviçreI meV3’JU havanın, kızılların For-dört Bakan memleketi idare Jrankın)n aynıdır bu sebeplel möütı'yı ’tSCaJe karar vermiş ol-
eder Prensliğin askeri kuvveti pfk saeıamdır. Paninın düşnıe-1 ”*•’ .................-
50 kişidir. Bu kuvvet 1868 Prus- slnden korkan büyUk
zenginler ya - Avusturya harbine İştirak bu Efbeple Vaduz bankalarını etmiş, fakat askerlerin hepsi terclh ederler sağ olarak geri dönmüştü. Bun-; lardan hayatta kalan bir nefer Vaduz radyosu daha ziyade iki sene evvel vefat etmiştir. 1 Alman müziği ve Almanca neş-Llclı'.enstein pek eski zaman- rfyat yapacaktır. Haberler aralardan beri müstakildir. Fakat sında cn ziyade mail meselele-blr zamanlar Avusturya İle bir re ehemmiyet verllecktlr, gümriilc birliği yaptığından sİ- —________________ ——
yaseten de bu memlekete bağlı ı rj -
idi Prenslik, birinci Dünya Konyadan Hacca harbinden sonra Avusturya He gitmek İçin müracaat rabıtasını kesti. İsviçre İle an-1 laştı. şimdi İktlsaden İsviçre tle ec.ruer
bir birlik teşkil eder.
Lfchtensteln’ln arazisi bere- 1 ketlidir; İstihsali halkını bes-'1 lemeğe yeter. Fakat asıl varl- 1 datını pııl koleksiyonu satışı ve , banka muamelesi teşkil eder. ' Prenslik sık sık pul koleksiyonları tedavüle çıkarır, eski ko- ' Jeksiyonlan yükseıt Ücretlerle î
Malî merkez
1 prenslik Avrupanın en büyük1 mali merkezlerinden biri olmuştur. Bu küçük memlekette adım babında büyük bir bankaya raslanır. Avrupanın büyük zenginlerinden çoğu ser-ıvetlcrlnl bu bankalara yatır-’ .mışlardır. Bankalar yatırılan
Dışişleri Bakanlığının bir sözcüsü tafsilât vermekten İmtina etmiştir. Bununla beraber, sözcü. İngiliz temsilcilerinin Amerikan diplomatik şahsiyetleri ile «Formoza meselesini» görüştüklerini açıklamış ve bunun son «İki üç gün İçinde» vuku bulduğunu da kaydetmiş*
| duklnnnı Dftn etmelerinden son-, ra hadis olduğunu belirtmekte-, dlrler.
General Mc Arthur'un Çan-kayşek’t ziyaret İnden sonra bu endişe verici durum daha ciddi bir hal almıştır.
Bu korku son zamanlarda İngiliz basını tarafından da ele âlınmış ve İzhar edilmiştir.
ı Konya (Akşam) — Bu sene şehrimizden hacca gideceklerin miktarı, çok fazla olacağı tahmin edilmektedir. Hâlen 300 kişi müracaat etmiş, bunların 200 ünün her türlü muameleleri tamamlanmıştır. Bu müracaat edenlerden başka 600-600 kişi de malûmat almak için teşebbüs etmişlerdir. Bu vaziyete göre, hac zamanına kadar bu miktarın Konyadan 800 kişiyi bulacağı kabul edilebilir.
silâhlanıyor
Millî müdafaa bütçesi 373 milyar liret
Roma 12 (AP) — Ansa İtalyan. haberler ajansının diplomatik muhabiri tarafından bildirildiğine göre, ttaJya, Birleşik Amerikaya, Atlantik müdafaasına bağlı ve pakt çerçevesi dahilinde hazırlamış olduğu yeni müdafaayı süratlendirmeyi matuf yeni plânını göndermiş bulunmaktadır.
İzmirde öğrenci yurdu
İzmir Yüksek Ekonomi ve Ticaret okulu Talebe Cemiyeti İzmir’de de bir öğrenci yurdu kurulması için gerekli teşebbüslere başlamıştır, öğrenclle-I rln faaliyetleri İzmir muhitinde de İlgiyle karşılanarak kurulacak olan bu yurt için İzmir vilâyeti, belediyesi, Halk, İş, Ziraat bankaları ve büyük tüccarlar maddi yardıma başlamıştır.
Diğer taraftan Milli Eğitim Bakanlığı da İzmir'de böyle btr| öğrenci yurdu kurulması ta'"____________________________
gerekli maddi yardımı yapaca- i 373 mHyar lirete baliğ olmakta-ğuu bildirmiştir jdir.
Bu malûmat. Ar.sa'nm bildirdiğine göre, hükümetin Müdafaa Bakanlığına silâhlı kuvvetler İçin sarf edilmek üzere 50 milyar liret (283.000,000 dolar) tahsis etmesinden sonra 4 Ağustosta gönderilmiştir.
İtalyan meclisinin bu masrafsan karşılamak İçin yeni vergiler koyması yakında hükümet tarafından taleb edilecektir.
Bu son tahsis İle İtalyanın için bu s ene kİ Milli Müdafaa bütçesi
Terkos mu, Hamidiye mi?
İçeriye girdim, damacananın başına geçtim, ağzındaki mühürlü kurşunu tetkik ettim:' Bağlı olması lâzım gelen tel kopuk. mühürlü kurşun da mey-1 danda sallanıyor? Bu ne biçim belediye kontrolü?... Gayet haklı olarak şüphelendim. Sakın bu arabacı Hamidiye suyunu başka bir yere sattıktan sonra doldurduğu damacanada bize Terkos suyu bırakmış olmasın?!...*
EvdekHere damacanadan birer bardak su vererek Tcrkos-tan farklı bulup bulmadıklarını öğrenmek İstedim. Hepimiz içtik, hatta o sırada gelen bir misafire de içirdik, Neticede suyu Terkosa çok yakın, Hamldlye-den ise çok uzak bulduğumuzda İttifak ettik... Hele damacana ağzında kontrol mührü bulunmayışı. şüphelerimiz! şu nokta üzerinde temerküz ettirmekte a geri kalmadı:
Arabacı, Terkos suyunu bize Hamldlyedir diye yutturdu! Bereket versin ki belediye kontro-luna ve murakabesine rağmen, şehirde türlü esnaf hileleriyle karşılaşılmakta ve bizler de bu hilelere kendimizi alıştırmış bulunmaktayız. Bu itibarla asabiyete kapılmaksam, sükûnetle !-şln sonunu bekledim...
ikinci damacana
Dört gün sonra damacanasını almağa gelen arabacı, boşalanın yerine dolu damacana bırakmak istediği zaman:
— Dur! dedinı. Sen bundan evvelki damacanayı bırakıp gittikten sonra tetkik ettim, ağzındaki mühürlü kurşunu telden ayrılmış vaziyette buldum. Oallba, sen, Hamidiye yerine bize Terkosu İçirdin?
Başını iki tarafa salladı. Parmaklarını gere gere açtığı elini göğsüme doğru uzattı, bey parmağın synı boyda olmadığını söyllyerek İlâve etti:
(— Aramızda, aklınıza geldiği şeklide hileye sapanlar da bulanabilir amma, ben o «oydan adam değilim. Size bıraktığım damacananın kurşunu kazara telinden ayrılmış olabilir. Fb-
nn ağzındaki mühürleri edeylnı.
c— Hay hay! diyerek ara onsundan. yere atladı.
Su dolu damacanaların ıı( İarim birer birer gözden geçildim. mühürlü kurşunları yokladım, tellerine baktım. Fakat öyle baştan savma i58fc"'-’çn-!mlş kİ kurşunlar, faz’a sıkılır.a-djği İçin, teller kurşunun deilk-'lerJ arasından kolaylıkla sıyrılı-veriyor!
Arabacıya bunları birer birer 'göstererek sordum:
1 — Bu mühürler neden sağlam yapılmıyor? Seıı doğ: r bir adam olabilirsin. Fakat bazılarının bu kurşunlan telden sıyırıp Hanıl-tüye suyunu müşterisinin küpüne Boşalttıktan sonra dmnaca-
trkik
kat bu defa sUe sağlamını se-
çip bırakıyorum.»
Boşalan damacanayı aldı; yerine dolusunu bıraktı, «Allah bereket versin!» temennileri a-rasında aldığı 60 kuruşu çantasına attı ve gitti...
O gün bu alışveriş, acele bir iş için evden çıktığım sırada kapı önünde cereyan ettiğinden, hemen içeriye girip damacananın mührünü tetkik etmeğe vaktim müsait değlidl. Sucunun İnsafına ve sfidüne terketmlştim. Akşam eve geldim, mühürlü kurşuna baktım, yine birincisi gibi telinden ayn vaziyette değil mi?
üzatmıyayım. altmışar kuruştan 120 kuruş verdiğimiz İki damacana Terkosu. Hamidiye suyudur diye almış, kabul etmiş ve(nnyı Termosla doldurması, tellc-lıkır lıkır içmişiz... Asıl gücü- ri tekrar bu kurşunun driikle-müze gideni, evin bütün mus-| rinde.n geçirerek Terkosu, Haluklarından şakır şakır Terkos midiyedir diye bir başka müş-suyu akıp dururken, damacana-j terlye yutturmaları pekâlâ da bırakılan aynı suyu ayrıca mümkündür, satın almamız değil de. esnaf hilesinin suya kadar sirayet etmiş olmasıydı!
Arabacının izahatı
Arabacı, bu sözlerimi dikkat-
le dinledikten sonra:
«— Tamam! dedi. Böyle yapanlar da var maalesef... Fa-
Hanıidiye çeşmesine
giderken
Gazeteciye mevzu, çok defa kat bu sizin dediğiniz gibi Ha-ayağıyle tıpış tıpış gelir... İşte m'diyeyi boşaltmnk ve o dama-bu Humldlye suyu konusu da(canaya Terkosu doldurmakla öyle oldu. Kapıya gelen sucunun olmuyor.»
boşalmış iki damacanasını İade ettikten sonra bizim foto muhabirini de alarak, arabalı sucuların Hamtdlye suyu doldurdukları Ihlamurdaki çeşme başına gitmek üzere yola çıktım, çünkü mesele yalnız bir tek a-lıcı olarak beni değil, bütün Hamidiye suyu müşterilerini a-lâkadar etmektedir. Bakalım mahallinde yapacağım tetkiklerden ne netice hâsıl olacak? ..
Beslktaşta. Akaretler yokuşu basından Ihlamura doğru giden caddede yürürken damacanalarını doldurmuş bir arabalı sucuya rastadık.
— Dur bakalım, arabacı!
Atlarının dialnlerinl çekerek, arabasını durdurdu:
«— Emriniz?»
— Emir değil, rica ediyorum.! Müsaade el de şu damaeanala-
— Ya nasıl oluyor?
•— Arabacı bakıyor kİ arabasında dört damacana Hamidiye suyu kalmış Fakat öbür yanda da su Termesi lâzım gelen daha 'altı müşterisi rar. Hemen arabasını bir umumî Terkos çeşmesi yanma çekiyor, iki damacanayı bu Terkos çeşmesinden dolduruyor.»
— Peki, o arabacı, müşterisinin Terkos suyunu içiminden ankyacak diye korkmuyor mu?
(— Terkos suyu doldurduğa damacanayı olduğu gibi müşterisine bırakmaz kİ... Yarıya kadar Terkos, doldurduğu damacananın iistüne Hamidiye İlâve e-der. Yarıya İnen Hamide e da-|macanasına da Terkos ilâve e-der.»
(ArİL3*.ı 6 jjcı sahifeıle)
Craaleddiı BİLDİK
S’tıtfe 8
AKŞAM
33 Ağustos 1950
Bir arkadaşımla beraber Tunusun cenubundaki çölden geçiyorduk. Otomobilimizin motor ıın de vukııbulan ânî bir arıza, bizi bir vahada durmağa mecbur elti. Civarda karargâhı bulunan bir taburun subaylarından muavenet İstedik. Bizi memnuniyelte karşıladılar. Esasen ihtiyat subayı sifatiyle onlarla muhtelif cephelerde yan yana savaştığım için aralarında tanıdıklarım vardı. Bizi yemek salonuna getirdiler. Tabur komutanı, emir erlerine sofraya İki servis lakımı İlâve etmelerini emretti.
Orada Fred Galyeyi. «harb ve sulh malûlü» diye bana prezan-le ettiler. Bidayette onu tanıyamadım. Fred kendisini tanıtmak için lisede ayııı sınıfta beraber okuduğumuzu ve Pa-riste de muhtelif barlarda beraber eğlendiğimizi bana hatırlatma'; zorunda kaldı
- T. haf. dedim l Eğer bunları bana hatırlatmasaydın. mümkün değil, reni tanıyamazdım Ne kadar da cok değişmişsin. Vaktiyle şeıı ve neşeli idin. Halbuki şimdi somurtkan ve mahzunsun. Çehre hatların- yine muntazam olduğu halde, yüzün buruşuklarla doldu. Sonra bu salıverdiğin uzun saka! nedir?
Fred:
— Doğru söylüyorsun dostum! Arkadaşlarımın bana «Harb ve sulh malûlü* lâkabını takmağa yerden göğe kadar hakları var. cevabını veıdi.
— Fakat sana ne oldu böyle Fred?
— Yalnız çehrem değil, kalbim de buruştu, dedi.
Yemekten sonra bu tropik vahadaki güzel crupu seyretmek için kışlanın terasına çıktık. Arkadşlar gülüşüp şakaia-şırlarken Fred sessiz duruyordu. Az sonra subay'ar. bLlâıao salonuna geçtiler Ben de eski arkadaşım ile başbaşa kaldığım İçin kendisine sordum:
— Dostum «Harb malûlü* tâbirini anladım amma «Sulh malulü» nün mânasını bir türlü anlayamıyorum. Harbde yaralandığını ve sol elinin üç parmağını kaybettiğini biliyorum
Fred. bu sualim üzerine anlatmağa başladı:
— Ben cephede aldığım yaralardan. hastanede can çekişirken. annem de Paris'te öldü. Fakat bu kara haberi, o tehlikeli dakikalarımda kimse bana veriri, ğe cesaret edemedi İyileşip de hastaneden çıkınca tein alarak annemi görmeğe gittim. Fakat mezarından başka bir şey bulamadım. O, yalnız annem değil, dünyada en çok sevdiğim biricik mahlûktu. Artık bana hayat manasız görünüyordu, ölürüm ümidiyle beni tekrar cepheye göndermelerini talep ettim Fakat malul olduğum İçin isteğimi reddettiler. Bin bir rica ve istirhamdan sonra beni bu kızgın cehenneme göndermeğe razı oldular. Ben de felâketimi unutur ve kalbimde ateşli bir duygu uyanır ümidiyle buraya geldim. Hakikaten de bu his, az bir zaman sonra içimde uyanıverdi. Aşk hissi, bu diyardaki kızgın güneş gibi yakıcıdır.
Buraya geldikten bir kaç gün sonra Mebruke namında bir Arap kadınına vahada rastladım. Sudanlı bir tacirin karısı idi. Kocası kendisini çıldırasıya seviyordu. Her gîin güneş battıktan tonra hizmetçisiyle beraber gezmeğe çıkıyordu. Venüs gibi güzel ve mütenasip bir vücudu vardı. Kara gözlerinden İnsanin kalbini yakan kıvılcımlar çıkıyordu.
Onu İlk gördüğüm andan İtibaren sevdim. Her akşam gezmeğe çıktığı zamanı dört gözle bekliyordum. Bu oyun bir ay sürdü Kendisini gözetlediğimin farkına vardığından e-mindlm. çünkü beni gördükçe bana cesaret verici nazarlar atfediyordu, Çalışa çalışu «yarın akşam seni kadın kıyafetiyle evinde görmeğe geleceğim» Arapça cümlesini ezberleyebildim. Yanımdan geçerken kendisine söylediğim bu cümleye başını sallamak suretiyle müs-bet cevap verdi.
Sevincim sonsuzdu. Ertesi ak-Jjam, yerli kadın kıyafeti He evinin kayısım çaldım, gezintilerinde kendisine refakat eden hizmetçisi kapıyı açtj. Yukarı çıktıktan az bir müddet sonra sevdiğim kadın, kocasjyle aşağı indi. Hiç korkmadım. Çünkü
memleket âdetinin böyle olduğunu biliyordum
Memleketin âdetine göre bir kadın, nıuhibbesjni evinde ziyarete giderse evde bulunan erkek ister kocası, İster babası, ister kardeşi olsun derhal çıkıp gider. Yalnız evden çıkmazdan evvel ziyaretçi kadının kapının eşiğinde çıkarıp bıraktığı ayakkabılarına bir göz ataı.
Binaenaleyh eve korkusuzca girdim ve Mebrukenin yanında tatlı saatler geçirdim. Mutaakıp günlerde evine kadın kıyafetiyle giderek Mebrukeyl görüyordum. Sudanlı tacir, hiç bir şeyden şüphelenmeden bu münasebetimiz bir ay sürdü ve aşkımız gün geçtikçe alevlendi.
Bir gün öğleden sonra Mebrukenin evine gittiğim zaman, sadık hizmetçisi Sıbriye. hanımının evde olmadığını ve az sonra geleceğini söyledi ve kendi odasına alarak, ateşli bir lisanla bana İlânı aşk etti Sonra öğrendiğime göre Mebruke, ken dişini sevip sevmediğimi anlamak için bu oyunu tertip etmiş.
Ben de herşeyden habersiz olduğum için Sabriyenln kolları arasına atıldırp. Bunu da hizmetçiyi hoş tutmak ve aşkını reddettiğim takdirde karısının ihanetini efendisine haber vermesinden korktuğum llçn yaptım.
Ertesi gün, nöbetçi olduğum için kışladan ayrılamazım. Derken emirberim gelerek beni yerli bir kadının görmek istediğini haber verdi, Kışlanın kapısına gidince Mebrukeyl karşımda gördüm.
Ağzımı açıp kendisine söz söylemeğe vakit bulamadan boynundan çıkardığı hançeri göğsüme saplayıverdi. Bunu gören askerler, zavallıyı öldürdüler ve bunu yapmakla beni memnun ettiklerini sandılar.
Arap kabristanında yabani otlara bürünmüş bir mezar duruyor. İşte İlk ve son aşkımı bu mezar içine gömdüm.
Çeviren: A. HİLÂLİ
(Baş tarafı 5 inci sahifede)
— Güzel... O sucu arabasını nasıl oluyor da Tcrkos çeşmesine yanaştırıp oradan damacanaya su doldurabiliyor. Gören olur da hile yaptığını anlıyan-lar ve belki de ihbar edenler bulunur diye çekinmiyor mu?
Arabacı:
«— İlâhi bayım! dedi. Minareyi çalan kılıfını hazırlar, sözü boş yere ml edilmiştir? O arabacı suç üstünde bile yakalansa cevabını hazırlamıştır.»
— Ne cevap verebilir?
«— Hayvanlara da Hamldiye suyu İçirecek değilim ya... Onlara içireceğim suyu dolduruyorum.. der... Mesele kalmaz.u
Arabacının bu sözlerini, Ter-kos çeşmelerinden damacanalara alman suyun Hamldlyedlr diye müşterilere nasıl sürüldüğünü beğendiniz mi?
Fakat ben bununla da İktifa etmiyerek arabalı sucuların Ha-mldlye suyu aldıkları çeşme başına kadar giderek tetkikatıma devam ettim. Çeşme başında tesblt ettiğim aksaklıkları da yarın yazarım.
Cemaleddin BİLDİK
AKŞAM
Abone bedeli
Çocuk bekimi doktot
Ahmet Akkoyunlu
taksim - Talimhane
Palan l'elefon: B2S27
Yukarıda'; Avrupa fetişaıe konseyinde Batı Almanya tenuileilerilc beraber. Aşağıda konseyin açılış celsesi
Müşterek Avrupa ordı su kuruluyor
Avrupa Konseyi Chur-chill’in teklifini kabul etti
Strasbourg 12 (AP) — Avrupa istişare konseyi dün, bir Avrupa Müdafaa Bakanlığının otoritesi altında bulunacak olan bir müşterek Avrupa ordusu kurulmasını kararlaştırmıştır.
Karar sureti reye konduğu zaman, lehte &9, aleyhte 5 rey Jveri'mlş ve 27 temsilci müstenkif kalmıştır.
| Karar sureti dün erken saatlerde, Avrupadaki Rus tehdidi-|ne karşı Winsten Clıurchlll tarafından iler! sürülmüştür.
Tarihî karar sürekli alkışlarla tesit edilmiştir.
Karar, eski İrlanda Başbakanı Ramon de Valera'nın, memleketinin hürriyetine şalıib olmadığını iddia eden şiddetli bir konuşmasından sonra ittihaz edilmiştir. Bu konuşmasında de Valera bilhassa İngillereye hücum etmiştir. Sabık Başbakan, trlandanın sahib olmadığı ı bir hürriyeti müdafaa etmek için teşkil edilmesi derpiş olunan Avrupa ordusunun teşkiline muhalefet etmiştir.
Müstenkiflerin kısmı azamisi İngiliz ve İskandinav menıle-ı kelleri temsilcilerinden nıu-I rekkeptl.
| Muhalif rey verenler de İrlandalIlar 11? bir ingin?, temsilcisi W. Glenvill Halil'dir.
Fransız gazeteleri ne diyor?
Londra 12 (APı - Churchlll’ İn teklifi dün. Fransada gerek
komünist gerekse anli-komiinlslt basın tararından geniş ölçüde teukld. edilmiştir.
Sağ cenah «L’Epcrçue» gazetesi teklifin teknik bir görüş ile mütalâa edilmesi lüzumuna işaret etmekte ve «Bu göıiış İle bir çok güçlükleri ihtiva etmesi icabetten bu teklif ilk önce, müdafaa tesislerinin kuvvetlendirilmesin İn siiratlend İrilmesi ne engel olacaktır» denektedir.'
Amerikan
zayiatı
Kore’deki zayiat listesi tahrif edilmemiştir
Mahkeme Koridorlarında
Ondan dayak yemezdim amma
ayakta duramıyordum!
Temizce giyinmiş, akça .at 12 ye yaklaşmış, eve geç pakça bir Havva kızı. Yaşı kalmıştım. Hayri beni kapı-25 le 30 arası. Koridorun nın önüne kadar götürdü, köşesinde aynasını eline al-1 Geç kaldığımı evdekiler duy-mış, saçlarını düzeltiyordu, .masmlar diye kendi anahta-Yanına gittik. Aldırış etme- rımla kapıyı yavaşça açıp 1-di. Sorduk: —
— Dâvanız mı var, bayan?
Çalımlı eda ile başım hafifçe çevirip baktı, sonra aynayı çantasına koydu:
— Niçin sordunuz? Herkesin dâvasından size ne?
— Darılacak bir şey yok, bayan. Sizi burada görünce merak ettik de sebebini öğrenmek istedik.
— Merak edecek başka bir şey bulamadınız mı?
— Çok şeyler var amma, sizin İşiniz daha fazla merakımıza dokundu.
— Meıaka dokunacak ne varmış, ayol0 Mahkemeye gelmez mî insan? Sizin dc burada bir işiniz vardır tabiî.
çeriye girdim. Ayakta duramıyordum. Duvarlara tutunarak kendi odama giderken birdenbire koridorda elektrik yandı, karşıma koca karı dikildi. Meğerse uyumamış, beni beklemiş. Hemen odama girdim, arkamdan o da geldi; «Bu saatlere kadar nerede dolaşıyordun?» diye bağırıp çağırmağa başladı. Benim de canım sıkıldı: »Sen ne karışıyorsun? Nişanlımla gezip eğlendim. Onu da mı kıskanıyorsun?» diyerek sandalvaye oturdum. Hay-rinin çantama koyduğu sigarayı çıkarıp vaktim, Karı kızdı, odadan çıktı. biraz sonra elinde bîr sopa ile geldi: «Vay, sen benim karşımda sigara içiyorsun, laflanma da karşılık veriyorsun öyle mi. kaltak? Senin ağzında pis pi.3 bir şevler de kokuyor- diyerek üzerime hücum etti, sopa ile dövdü beni. Ondan dayak yemem, ellerini kırarım amma başım döndüğü için ayakta duramıyorum ki. Ertesi sabah hanımla bey de; «Biz '■eni istemiyoruz artık. Başka hizmetçi bulacağız- dediler. Bunun üzerine ben de hemen karakola gittim. doktor baktı, vücudumdaki davak yerlerini gördü, rapor verdi. Simdi koca ka-nvı hâkim berin karşısına çıkarın hesap sorduracağım.
Dadı hanımın da savdı fırtınalardan olduğu besbel-
— Bizimkine kulak asma. Mühim bir şey değil.
— Benim dâvamın mühim olduğunu nereden anladınız?
— Gözlerinizden belli.
Telâşlandı:
— Ne var gözlerimde? Ağlamanın kırmızılıktan hâlâ duruyor mu? Geçsin diye soğuk sularla o kadar çok yıkadım ki.
— Vah vah! Ağladınız demek?
— Elbette ağlarım. Ben insan değil miyim? Sana vursalar ağlamaz mısın?
— Kim vurdu sana?
Öfke kıvılcımları saçılan gözlerini karşıya dikti:
— Nah. şu koca karıya baksana. Hakaret de etti.
— Niçin yaptı bunları? Ojj. Onunla da kanıışmak iste-1 hanım senin neyin? f .................. ’ ’ '
— Hiçbir şeyim değil. Ben ' üç aydan beri onların evinde çalışıyorum, altmış lira aylık alıyorum. Evin hanımı bulunduğunu d beyi de çûk iyi insanıar m ksvht rak-' ' . . . . ......

ise, harb için ordusunun bombasının
Komünist «L'humaııiteı «Sovyet aieyhdarı Churciılll, Avrupa kurulması, atom
kullanılmasın başlıkları altında »Top tüccarlarının menfaati uğruna yeni fedakârlıklar leblndenu bahsetmektedir.
ta-
100 bin Polonyalı Ruslara karşı savaşmağa hazır
Londra 12 IAPJ — Eski Polonya generallerinden Wladis-Jaw Anders tarafından dün bildirildiğine göre İngillerede bulunan yitz bin Poloııyalj asker, herhangi bir harb vukuunda R’islara karşı Batılılurın saflarında çarpışmaya amadedirler.
Bu askerler, vatanlarının Rus İşgaline geçnıeslnocn sonra memleketlerine dönmek İstememiş ' olan 200.000 askerden geri kalandır.
Vaşlngton 12 (AP) — Birle-' şlk Amerika ordusu bugün,. Amerikan kongresine gizlice' verilmiş olan Kore harbi zayiat 1 listesinin neden İlân edilmiş J olandan farklı t"'—----------
fah ,lml9 ve İnsan kaybı «k-j amma"bu koca kandan ra. «™i,r,n,n lal.rlt «-nlMtel « ,hatllk vük Han.mın dadısı dlalanm Mffilb rtnUSlIr. I jmiş Emelstar d|ye yiiz vel1.
Ordu, bir tebliğinde, kong- vorlar. Ben olsam suratına reye verilmiş olan rakkamlarm bile bakmam, cepheden hemen gelmiş olan — Neden kavga eltiniz? haberlerden İstihraç edildiğini1 — Bana hiç rahatlık ver-ve teyld edilmiş ve bunlara ’ miyor. Evde ne yapsam ka-■amlmrUn edilmemiş olan ka- bahat oluyor. Halında bîr y ip lan da ihtiva etliğini ve izinli çıkmama bile ka-halka ilân edilenin İse, yalnız rişiyör. Ben de insanım. Çl-muhakkak karaları Ihllva et-lklp S'®1™*- eslenmek İste-. T, . , î L „,.mı 11,11 tabli Kendisi hlc evden
ank ±± g | çıkmadığı için beni de salı-
® t vermek istemiyor. Daima iş
Ordu, «Kore harbi hakkında'yapmalıymışım. boş za-pek çok münakaşa ve zayiat malılarımda da namaz kll-hususunda tereddüt olduğu]malıymışım. Aptala bak. Na-içln» bu tebliği neşrederek maz kılmanın da bir zamanı izahat vermek ihtiyacını duyduğunu belirtmektedir.
, ıı. unuma aa sarııışman ısıe-! dik. fakat yanına giderken mahkeme acildi.
Ce. Re.
Kore harbi iktisadi
faaliyeti arttırdı
Silâh altına davet edilenler
Vaşlngton 12 (AP) — Birleşik Amerika ordu ve hava kuvvetleri tarafından dün bildirildiğine göre 50.444 yedek silâh, altına davet edilmektedir.
Hava kuvvetleri sonbahara kadar 42.000 kişiyi silâh altına alacağını bildirmiştir. Ordu ise 9.444 yedek subayı davet etmektedir.
Lotıdrada Thames nehrinde Harvard üniversitesi kürek takımı ile HollandalI Studenten ftoeroereeblglng NJurd takımı arasındaki kürek yarışı — Grand Clıallange kupası için yapılan bu yarışı Amerikalılar kazanmıştır.
var. Ben de onun yaşına geldiğim zaman kılarım elbet.
— Namaz yüzünden kavga ettiniz, öyle mi?
— Namaz için her zaman söylenip duruyor amma, bu sefer başka bir şeyden çattı ! bana. İzinli çıkmıştım, Hayli ile buluştuk. Zaten her zaman onunla beraber geziyoruz.
— Hayri kim?
Birkaç defa yutkundu:
— Şey... Çok İyi çocuk. Nişanlanacağız.
— Sevişiyorsunuz, öyle mi?
Yine çalımlı edalarla gözlerini süzüp dudak büktü;
— O benim üzerime düşüyor, yalvarıyor. Kendisi şimdi boşta geziyor. İş bulup para kazanmağa başladığı zaman nişanlancğız.
— O halde, beraber gezdiğiniz zamanlar parayı sen harcıyorsun?
Gülümsedi:
— Paranın ne ehemmiyeti var? Elbet bir gün de o harcar.
— Peki, dadı hanımla kavganız nasıl oldu?
— İzin günümde Hayri i-le beraber gezdik, akşam üstü; «Canım soğuk bir bira istiyor. Çoktan beri içmedim. hasret çekiyorum» dedi. Bir gazinoya gittik, bira ısmarladık. Birer şişe içtikten sonra Hayri; «Biranın i-çine biraz da rakı karıştır-sak çok iyi olur,» dedli. Birer şişe de ratalı bira içtik. Ben o zamana kadar rakı İçmediğim için nasıl şey olduğunu bilmiyordum. Basım dönmeğe başladı. Yürürken düşecek gibi oluyordum. Sa-
(Baş tararı 4 üncü sabilede) mevcut 30 bin fabrika arasında bir koordinasyon teminine ça-
l. . ,._k bazı imalâtın tertib adilen program dairesinde yürütülmesine gayret etmektedir. İ-kincl Diinya Sav_şı senelerln-lâ (12,7) milyur dolar sarfediter-rtl kurulmuş olan (1600i kadar fabrikanın (270) tanesi silâhlı kuvvetler komutanlıktan emrinde çalışmakta İdi. Şimdi silâh ve yedek aksam İmal edecek bu ç -itten fabrikalardan. ''ÎOOI fabrikanın İlk merhalede ve 120 gün zarfında faaliyete geçirilmesi için harek.te geçllmi1 .r. Amerika hükümet! iç’- Je k_ ay, bakır, manganez, krom, nikel, alüminyum, asbest, kauçuk, tungsten, taleum, keten, jüt ve bir kısım eczayı tıbbiye ve mali yağlarının bulunmakta >1-duğu (7i) kalem eşyayı «.harb bakımmCan. ,“',lnı malzeme» olmak iizere ilân etmiştir. İşbu (11) kalemin (40) kadarı bizzat Ar -tikinin ' kısmını hariç >n ithal mecburiyetinde b’i-lunduğu eşyadır. A.aerika hükümeti «harb ba. nından mıhım malzeme» listesinin bu
c .r çok .-ayıda malzemeyi lhl-
. etmekte olması, --'-eri ıız-
m. -.’arın da teyld etmekte olduğu gibi, Kore harbinin uzun zaman -’er.-ır edecek bir ha.b î Suna delâlet —,mc'
İzmir limanında tahmil ve tahliye faaliyeti arttı
İzmir — İzmir limanındaki ithalât ve ihracat nazarı dikkati çekecek şekildedir. Tahmil tahliye müessesesinln vasıtaları kâfi gelmediği gibi Pasaporttan gümrük idaresine kadar uzanan mendireğin iç kısmı da büyük ve küçük vupurları istiap etmemekte, mobörlü ve yelkenli büyük ve küçük kayıkların fazlalığı faaliyeti güçleştirmektedir.
Gümrükten deniz İskelesine kadar olan açık kordon da ihtiyaca kâfi gelmemektedir. Tahmil ve tahliyenin hem müddetli olan vapurların fazla kalmaması ve hem de tüccarın fuzuli masraflara girmemesi için bu işe fenni şeklide yeni kolaylıklar temin etmesi lâzımdır.
13 Ağustos 1&50
1 I ■
Bafflfc T
M 0 J n E
■ MÜJDE... 0MMMKK
Dünyaca meşhur Sti
"ferrdnfa,,
Fotoğraf Fabrikası Fotoğrafçılığın en son Tekniğine göre hazırlamış olduğu Hassas Hakiki 30 ŞAYNERI.İK 1952 VADELİ EMSALSİZ ROLE FİLMLERİNİN Bilumum Eb’adl arı yeni gelmiştir.
Bunların az bir müddet İçin TENZİLÂTLI FİYATLARLA satılacaklarını müjdeleriz.
Ucuzlukları ve üstün kalltlerile herkesin takdirini kazanan bu malzemeleri menfaatiniz icabı her yerde arayınız TÜRKİYE GENEL MÜMESSİLLERİ UMBERTO ve JOZEF REFÛR7.Ö
Posta kutusu No. 2295 - İstanbul
İstanbul Defterdarlığından
Beyazıt Maliye Şubesi Tahakkuk ve Tahsil Şeflikleri, Fa-tlhde İtıztaşiBda kâin, Fatih Maliye şubesi binasının 1. d kalına nakledilmiştir. İş sahiplerinin bundan sonra buraya müracaatları rica olunur. (11089)
İstanbul Yapı Enstitüsü Müdürlüğünden
7950- 1195! öğr etim yılı için Enstitümüz birinci ve özel dördüncü sınıflarına gündüzlü öğrenci kaydı i Ağustos ila 31 ağustos arasında yapılır.
Birinci sınıflara beş sınıflı İlk okul mezunu He orta okuldan lasüknameli. özel dördüncü sınıfa orta okul mezunu ile liseden tastlknamell öğrenciler kayıt ve kabul edilirler.
Getirilecek belgeler:
1 — Diploma veya tastlkname
2 — Nüfus kâğıdı
3—10 Adet 4,5 X 6 boyunda fotoğraf «başı açık ve cepheden çıkarılmış olacak r
4 — Çiçek aşısı kögıı
5 — 6 Adet mektup zarfı ve Ö adet 15 Kr. luk posta pulu
6 — 30 kuruşluk damga pulu
7 — 1 Adet büyük dosya zarfı
8 — Okul dosyası.
Birinci sınıflara girecek öğrencilerin 17, özel dördüncü sınıfa girecek öğrencilerin de 19 yaşını doldurmuş olması lâzımdır.
Birinci ve dördüncü sınıflara kaydedilmek lstlyenierin Zincirlikuyudâki enstitümüz müdürlüğün» başvurmaları İlân olunur.' (101881
HMMH»
. I I 'II ı T
. ı ı i ı ı ı i
- 1 1 I I ■ I
- E Ü_L
Soldnn şaia: 1 — Sıhtıatınl kayb'i- j mıî kutiseler. 2 — ikişer tanedrrti 1 birer falla. 3 — Y.ınm - Sallanılır, | i - Tersi Bnil değil. S — Atlamanın' | »arın - Vefası», t - Geminin takibe- . decvCl yol - Tersi bir bankama. 7 — j 'Fet'Urtfum floru. 8 — Basın» ıK» re-İtrw Isiraım İçinden çıkar - Cılkın f — YıiGuCıın ba-t - Bir soyadı. 10 — Tersi olmamış utun - Bir harf.
YuWıdsa »sse:»»: 1 — S»rıv»rd« I bir mesire. î — Tatlı rfrfll - Tersi 1 Kitarmır yejllUk. 3 — Tersi bn1 • i Şatla. 4 — Tersi arkadır Kınnısı ■ Tersi reydir. 5 — Teni yedi Siirt ■ Teni bir ev Hayvanı, S — Nota • | Ayakta dlıramit, 7 — Ters» Arnavu( , barkentl - Ser. S — Snâtamlıjıvle. I
GECEN BULMACAMIN HALLİ
Soifinn sağa: l —Hokkabaz. 2 —
Ahvkapı, 3 - Kararmak 4 - Am.'V, S — Arapnaz. A — Şato. Lln. 7 — Then. Ara. 8 — Ssr, Araz, t — Ameli Al. 10 - Senet. Tl.
OSMANLI BANKASI
Türk Anonim Şirketi,
Tesis tarihi: 863
Sermayesi:
10,090.090- fcgÜlr lirası
Merkezi İdaresi:
İstanbul — Galata İstaaDulda: V eni camı Beyoğlu. Kadıköy »e Şişli de ve Türklyenln başlıca şehirle rtle...
Parts Marsilya, Londra Mançester Mısır. Kıbrıs. İrak. Filistin ve Maverayı tirdünde
Şuocten:
Suriye ve Lübnanda Riyalleri vardır
Her ttirlü banka muameleleri yapar
Cuk müsait tatz jurtlartle tasurrut ve mevduat ne-saolan açını
tasarruf tjesaplan için Uc ayda ntr ikramiye keşideleri çapılır
Uaba (azla malûmat almak için Osmanlı Bankası Gişelerine müracaat edilmelidir
Almak, Satmak, Bulmak İçin
n ucuz v® en emin vasotadlur
15 Ağustos Sah saat 21 30 da
A(çol& HavaTByaferasıuınĞla
Konservatuar Türle Musikisi Konseri ■
Her yer elli kuruştur. Biletler Şehir Komedi tiyatrosun-l da satılmaktadır. (11088) !
Yerli Film Yapanlar Cemiyetinin hazırladığı senenin en
Büyük Müsamcresi
Açık Hava Tiyatrosunda
19 Ağustos 1980 Cumartesi akşamı saat 9.30 dan 3 e kadar.
Üstat Münir Nureddln. Selçuk ve gecemize şeref verecek diğer yüksek ses sanatkârlarının İsimleri alfabe sırası İle;
Ahmet Üstün, Mehfaret Yıldırımı. Müzeyyen Senar Işıl. Perihan Altındağ Sözeri. Sariye Ayla, Suzan Yakar Rutkay.
Ayrıca.: Zıt Kardeşler, Dura bilil ii İsmail yeril film çeviriyor. Konya festival heyeti, beynelmilel akrobat Mısırlı Akef kardeşler, bayan Ruçhan Çamay caz şarkıları ve daha bir çok sürprizler.
NOT: Geçen defa tertip edilen müsamerede çekilmiş olan seyirci ve sahne filmleri ile müsameremlze teşrif edecek seyircilerimizin çekilecek filmleri aynı akşam gösterilecek ve bu filmler bilet numaraları ile çekilecek kurada talihlilere cemiyetimizin bir hatırası olarak hediye edilecektir.
Bu muazzam gecenin biletleri: 5, 3. 2 şer Hradır. SARAY Sineması gişesinde satılmaktadır.
Saç dökülmesi re kepeklenmesine kanı
PETROLE HAHN
Yeniden piyasaya gelmiştir.
Eczane ve ıtriyatçılarda arayınız
Etabllsements F. Vibert - Lyon France
M.S.B. Kara Kuvvetleri Komutanlığından:
Sarıyer icra memurluğundan: 950/11
Aretl kaptan. Anastaslya, Yani MlltlyadLs, Despina Yako-mldls’in. şayian mutasarrıf oldukları Yeniköyde eski Su Terazisi, yeni Yağhane sokağında eski 9, yeni 2 kapı numaralı gayrı menkul mahkemenin katileşmiş İzaleyi şüyu ilâmına müsteniden, açık, arttırmaya çıkarılmıştır.
Kıymet ve evsafı: Yeniköyde eski Su Terazisi, yeni Yağhane sokağında eski 0. yeni 2, 4, 4/1 kapı sayılı, füışap, üç katlı 230 metre murabbaı mesahaJı 88 metre murabbnmda bina, diğer kısmı bahçe, olan birinci katında antre, bir oda. mutfak, çamaşırhane, helâ ve bodruma Inc-n bir merdiven. İkinci katında hlr sofa üzerinde üç oda, bir helâ. Üçüncü katında camekânlı, bölmeli geniş bLr sofa üzerinde biri balkonlu dört oda, bir helâ. terkos ve elektrik tesisatını havi, bahçesinde kuyusu ve muhtelif ağaçlan bulunan tamamına ehli vukufça (18800) Ura kıymet takdir edilen ahşap bir evdir.
1 __ tşbu gayrı menkulün
. şartnamesi 15/8/950 tarihinden İtibaren herkesin görebilmesi İçin 050/11 satış dosya numarası Ue herkesin görebilmesi İçin Sarıyer icra memurluğunda açık bulundurulacaktır.
3 — 12/9/950 tarihine rastla-1 yan sah günll saat 14 İle 15 ara-1 amda yapılacak olan birinci 1 açık arttırmasında verilen be-- del kıymeti muharnmlneainln
yüzde yetmiş beşini bulmak ■ şartlyle en çok arttırana İhale • edilecektir.
- 3 — Birinci arttırmada terl-’ len bedel yüzde yetmiş beşini bulmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartlle arttırma on gün uzatılarak 22/8/950 tarihinde yapılacak ’ olan İkine! açık arttırmasında en çok arttırana İhale edilecek Ur.
4 — Arttırmaya iştirak edecek olanlar arttırma başlamadan evvel muhammen kıymetin yüzde yedi buçuk nlsbetinde pey parasını mahkeme veznesine yatırmış olmaları lâzımdır. Ak-
[ el takdirde arttırmaya İştirak ettirllmeyebillrlcr. Arttırmadan evvel taliplerin şartname ve dosyayı tetkik etmiş ve gayrı menkulü görmüş ve beğenmiş sayılacaklarından bu hususata matuf itirazları mesmu olmaz.
I 5 — İpotek ve İrtifak sahibi I alacak ve alâkadarların bu gayrimenkul üzer in deki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan İddialarını bu İlân tarihinden İtibaren on gün İçinde 849/507 esas, 850/11 satış numaraslle müracaat ederek haklarını bildirmeler! lâzımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicil! İle sabit olmayanlar para-1 nın payl aştır ılınasın dan hariç kalırlar.
8 — tşbu gayrı menkulün bu ilânda ve şartnamesinde yazılı olduğu üzere satılacağı ilân olunur. (11721)

1 _ Kara kuvvetleri İnşaat grubu ihtiyacı için şimdilik 950 mail yılı sonuna kadar istihdam edilmek tlzere azami 760 liraya kadar aylık ücretle diplomalı veya ruhsatnameli yüksek mühendis veya İnşaat mühendisi ve İmlthanla 280 liraya kadar sürveyan alınacaktır.
a) 788 »ayıh memurin kanununun 4. maddesindeki şartlan haiz olup devlete karşı mecburî hizmeti bulunmayacaktır.
b) Yaşlan 45 den fazla olmayacaktır.
e) Ecnebi okullardan mezun olan Y. Mühendis. Mühen-dis veya Fen memuru ve teknisyenlerin ruhsatnameleri Bayındırlık Bakanlığı veya Milli Eğitim Bakanlığınca tasdikli olacaktır.
2 — Müracaat şekli:
Yukarıda yazılı hallerden İdaremiz tensip edeceği şubede-memurlyete toJlp olduğuna dair dilekçesi.
Dilekçeye ekli olarak;
İkamet tezkereri.
Hüsnühal kâğıdı.
Sıhhat raporu.
Noterden tasdikli nüfus tezkeresi.
Mahalli savcılıktan mahkûmiyeti olmadığına dair belge, şimdiye kadar çalıştığı yerlerden bonservisleri örneği. Kendisini tahkik İçin İki daire veya müessese ismi. Üzerinde müracaat edenin adresi yazılı lö kuruşluk yapıştırılmış açık boş bir zarf
Noterlikten tasdikli diploma veya ruhsatname örneği.
3 — Diğer şartlar:
Müracaatlara eldeki belgelere göre ücret takdiri ve seçimi Kara Kuvvetleri Komutanlığına aittir,
4 _ Müracaat yeri ve tarihi;
İkinci maddedeki dilekçeye ve buna bağLı B parça belgeleri K. K. İnş. Gr. Bşk. lığına bizzat veya posta ile göndermeleri ilân olunur. (3512 — 10858)
pul
Ankara Belediye Başkanlığından:
1 — Belediye hastahanesl İçin alınacak fflû) kalem ilâç vs malzeme kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (344541 otuz dört bin dört yüz elli dört lira (50) elli kuruştur.
3 — Teminatı (25841 iki bin beş yüz selesen dört Ura (0®) sekli: kuruştur.
4 — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır.
s — Şartname ve malzeme listesi her gün Belediye Tutanak Müdürlüğü kaleminde görülebilir.
6 — İhalesi 21/8/950 pazartesi günü saat 18 da belediyede toplanan komisyonda yapılacaktır.
7 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 nel maddesi gereğince hazırlayacakları teklif mektuplarını belli gtlnde saat on beşe kadar komisyon başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri ve İhalede hazır bulunmaları lâzımdır. (103?i)
Zamk Fırçası alınacak
Maliye Bakanlığından
Beşlktaşta bulunan İstanbul Devlet Kâğıt deposu ihtiyacı İçin açık eksiltme ile 12.000 adet zamk fırçası satın alınacaktır. Nümune ve şartnamesi depoda mevcuttur.
İsteklilerin 108 Hra geçici teminat ile birlikte 17 ağustos 1&50 perşembe günü saat 14 de mezkûr depoda hazır bulunmaları. 10681
ZAYİ — Kasımpaşa nüfus memurluğundan aldığım ve İçinde askerlik muamelelerim yazılı kimlik cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
13-10 Doğumlu
Ölü Nuri oğlu .Mustafa Muttan
Mahkeme, tapu, icra ve noter iânları
Bedelleri hussui şahıslar tarafından ödenen mahkeme, İcra, tapu ve noter ilânları gibi resmi İlânlar eskiden olduğu gibi doğrudan doğruya »AKŞAM» İdaresi tarafın -dan kabul edilmektedir.
BAKTERİYOLOG
Dr. Necmettin Ülker
L A B O R A T U V A R 1
Babıâil. Vilâyet Konağı karşısında (9) numaraya nakletmiştik
Kan, İdrar, Balgam, Kazurat »esalr tahliller, gebeliğin İdrar muayenesiyle erken teşhiri.
|f
Citroen marka Büyük I Model ve iyi bir vaziyette S bir otomobil satılıktır. Tak-i simde Air France Bürosu- ■
I
İsimde Air Fra ra müracaat.
Deniz Gedikli Erbaş orta okulu Komutanlığından
1 — Türk Donanmasının gedikli erbaş kaynak olan «De ulz Gedikli Erbaş Ortaokulu» ve «Deniz Gd. Erbaş Sini! Okuluna» öğrenci yazımına 1 Haziran 950 den 1 Eylül 950 gününe kadar devam edecektir.
2 — Birinci sınıfa ou yıl ilkokulu bitirenler £1 sınıf» ortaokullarda ikinci sınıfa geçenler, üçüncü sınıfa da ortaokulda m, cü sınıfa geçmiş bulunanlar ve gedikli erliğe it ortaokulu bitirerek: diploma alanlar kabul edilirler.
3 — Birinci sınıfa 13 - L6. İkinci sınıfa 14 - 17 ve üçüncü sınıfa 15-18 yaşlan içinde olanlar kabul edilirler.
4 — Gedikli er olacakların 16 yaşından küçük olmamalım şarttır.
5 _ isteklilerden Istanbulda bulunanlar Kasım paşadaki
okııl müdürlüğüne başka yerlerde bulunanların oulıınduSîan yerin askerlik şubesi başkanlıgma aşağıdaki yazılı vesikalarla müracaatları. (6319)
A — Dilekçe,
B — Nüfus cüzdanı - Fotoğrafla •
C — Bir seneyi geçmemiş aşı kftğıu.
D — Ailesinin ve kendirinin iyi ahlâk sahibi olduğuna dair iyi hal kâğıdı.
E — Okul tastlknames! veya diploma,
F — 13 adet vesikalı!! fotoğraf.
Darüîâceze müdürlüğünden:
İstanbul Valiliğinin 17.5.950 gün ve 2566 sayılı emirleriyle tertip ve 20 Ağustosta çekilecek olan Darülaceze müesseseslne ait Eşya Piyango bileti 20 Aralık 950 tarihine tftllk edilmiştir.
Sayın halkımızın, almış oldukları biletleri muhafaza esmeleri rica olunur. (10&33)
İLÂN
A«. Tıbbiye Okulu Müdürlüğünden
t —Ordu sağlık müesseseler! İçin 3133-5218 ve bu kanunların muaddel hükümleri dairesinde Hastabakıcı. Hemşire yetiştirilmek üzere öğrenci alınacaktır.
2 — öğrencilerin eğitimleri şimdilik M. S. B. hesabına Kı-aılay Derneği İstanbul Hastabakıcı Hemşireler Okulunda yapılacaktır.
3 — Kabul edilen öğlenciler okulda kaldıkları müddetçe bu okulun yönetmeliğindeki kayıt ve şartlara tâbi olacaklardır
4 — Okulu başarı Ue bitirenler Askeri Sağlık Muessesderbi-de üç yıl mecburi hizmete tâbi tutulacaklardır.
6 — Tahsil müddetince giyim, yatma, yemeleri uk.nl klu-reslnce kanunen ve tâyin edilen şekilde temin ve ayrıca her ay harçlık da verilecektir.
Okula gireceklerde aranacak şartlar ve belgeler:
a) T. C, tebaasından olmak (nüfus tezkeresi tasdikli örneği).
b) Herhangi yaşta olursa olsun orta okul tahsilin) bitirmiş olmak ve bu derece tahsil gördüğünü veslkölarile Isbul etmek (Şahadetname veya tasdikli örneği).
c) 28 yaşına basmamış olmak.
d) Kendisi, ana ve babası iffet ehil ve lyl ahlâklı olmak (Polis ve emniyetçe tevsik edilecek).
e) Evli veay nişanlı olmamak, çocuk s 112 dul kabul edibr Ancak medeni hali ve çocukları olmadığına dair mûsbeı evıak eklenecektir. Okulu bitirdikten sonra evlenebilirler.
f) Sıhhi Arızalan dışında okulu kendiliğinden terke!tiğl veya evlenmek suretUe veya diğer inzibati sebeplerle okuldun çıkarıldığı (İlk 6 aylık tecrübe devresinde hemşire ölebilecek nitelikleri haiz olmadıklanndan dolayı İnzibatı sebepler dışında okulea tahsillerinden faide umulmayanlar iıarlçı ve 6ç yıllık mecburi hizmetini tamamlamadan ayrıldığı takdirde tahakkuk ettirilecek masrafı tamamen ödeyeceğine ve gö>tcr( :.i vesikaların doğru olduğuna dair Noterden tasdikli ve kef! .i bir taahhüt »enedi verecektir.
8 — Girme şartlarını taşıyanlar İmtihansız olarak kabul edilir. Sağlık ve her İklimde vazife görmeye müsait bufum'.u?« tam teşekküllü askeri hastanesi »ağlık kurulunca yerilecek raporla tesblt edilecektir.
7 — Okula girme isteğinde bulunanlar dilekçe ile yukarıda yazılı lüzumlu belgeleri de eklemek suretiyle Cn geç 15 Eylül 1950 tarihine kadar doğruca İstanbul Beyazıt As. Tmolya okulu müdürlüğüne müracaat etmeleri.
8 — Okulca durumları tetkik edilen İsteklilere müdütli'.HÇfl kabul edilip edilmiyecekleri derhal bildirilecektir.
9 — Kabul edilenler kendilerine yapılacak tebligat dmh'e 1 Ekim 1950 tarihinde Hemşire okuluna katılmak üzere Lsl. AA. Tıbb. Okulu MdJüğimc müracaat edecekler ve müdiıriûkçe d.-zılay Hemşireler okuluna teslim edildiklerdir. ı353li - 10903)
AKSAM
13 Ağustos 1950
Sahife 8
AKŞAM [spor
Fransada Tourell şehrinde yapılan yüzme şampiyonasında yukarıda klişesini gördüğünüz 17 yaşında Boltcux bütün rakiplerini yenerek 400 metrede yüzme şampiyonu olmuştur. Bu genç yüzücünün rekoru 4,49,8 10 dur.
Spor işlerimizde dönen dedikodular
Lig maçları, terfi ve fikstür işleri,Vefalı Galiple, Beşiktaşlı Bölendin vaziyeti
Haftanın dedikodusu
Su sporları, atletizm ve tenis mevsimi olduğu için spor muhitinde bariz bir sessizlik hüküm sürmektedir. Fakat gençlik üzerinde sıhhi faydaları saymakla tükenmlyecek olan bu spor şubelerinde harıl harıl müsabakalar yapıldığından, yüzlerce sporcunun bundan İstifade etmekte olduğu da bir hakikattir. Böyle olmakla beraber, bu müsabakalar sessiz, sadasız, gürültüsüz, kavgasız cereyan ettiği İçin spor çevrelerimizi bir sükûnetin kapladığını da itiraf etmek lâzımdır. Fakat huyundan mı, suyundan mt nedendir bilinemez, futbol lâkırdısı ve transfer muameleleri ile ortalık yine karıştı ve üç aydanberl sessizlik 1-çlnde bulunan spor muhiti birdenbire yine allak bullak oldu. Onun İçin bugün sîzlere biraz bu dedikodulardan bahsetmek istiyorum.
Lig maçları ekimde
Futbol federasyonunun önümüzdeki mevsim için çok değişik bir program hazırladığı haber alınmıştır. İlk iş olarak lig maçlarının 1 ekimde başlaması,
V'
Fransa bisiklet turu mûsabık.aları yüzlerce Avrupai» atletin ls’irakile devam etmektedir Yukarıda resmini neşrettiğimiz İsviçreli Ferdlnand Kluber. şimdiki halde başta bulunuyor.
Transfer hastalığı — Avusturyada yapılan millî atletizm karşılaşması hakkında
Dedikodusu hayli eskimiş olmasına rağmen Türk sporıinu kasıp ' —an transfer hastalığını şu üç olay bize bütün çıp-laklığıyle göstermektedir.
Varan bir: Üçüncü kümenin, yıllık bütçesi 250 Lirayı geçml-yen bir klübü, elindeki mevcut futbolculardan en iyilerini kaçırmamak için transfer gününün son dakikasında bütçesinin üç dört misil miktarındaki meblâğları. vadesiz bonolar halinde oyuncularına verdi.
Varan iki: Birinci kümenin tanınmış bir klübü, tanınmış bir futbolcuyu almak için birkaç bin v “ - ■ - ■
bolcu va’de inanarak alelhesap' geçtiği halde. Cahldln Avruna l "■*■! b: !ki yüzlük muka-1 turnesine iştlrâkinln temin e-hlHndr» Vliihnnn Ho&laHrrtl Un- u:,—[ yg Ekrem Koça^'in bu mahrum edilmesi atletizmde de bir anarşinin mevcud olduğunu bize hissellr-mektedir. Halûk SAN
iki hâdise bilhassa ispat etmektedir:
Birinci hâdise: 110 engellide Erdal Barkay, Mustafa Bat-man’ı adamakıllı geçerek ikinci oiduğu halde, idarecilerin ricaları ve yalvarmaları üzerine, Avusturyalı hakemler Mustafayı l'-inc!, Frdaf’ üçüncü İlân etmiş ler ve dolayıslyle de Mustafa Avrupa turnesine çıkmış, Erdal İstanbula avdet etmiştir.
tklncl hâdise: 800 ve 1500 metrede genç atlet Ekrem Koçak, bu mesafenin en iyi koşucusu, fakat imtihanları dolayı. . _ siyle çalışamıyarak formunda
vaaedlyor. Bu toy fut-]olmadığını gösteren Cahit Öneli
biitün bölgelere tâmlm edilmiştir. Hazırlanan programda muh telif milli maçlar için teşebbüse geçilmiş ve bu arada milli küme maçları He Türkiye birinciliklerinde bazı yenilikler düşünülmüştür, bu yenilikler
Fikstür hazırlanıyor
Mevsim başında tebliğ edilecektir.
Ortada dolaşan göre, her sene birinci küme sonuncusu ile ikinci küme birincisi arasında yapılmakta olan terfi maçlarının bu mevsim kalkacağı ve İkinci küme şampiyonunun otoma ti km an birinci kümeye terfi edeceği bildiriliyordu. Alâkadarlar bunun bu sene İçin de kabil olmadığını, çünkü futbol müsabaka talimatnamesi umum müdürlük tarafından değiştirilmediği cihetle, bu talimatname hükümlerine uymak mecburiyeti olduğunu belirtmlşlerdlr.Buna na- ■ zaıan bu u.v.ou,. au.ıu..uu ömür törpüsü olan terfi maçtan yine yapılacaktır.
Cİan Vefalı Galip, transfer ayı 1-
• çlnde nizami formaliteleri ik-
mal ederek Galatasaray Klübüne kaydını yaptırmıştı. Bilâha-ra Vefalı arkadaşlarının ısrarları karşısında bu kararından cayan Galip, tekrar eski klübüne avdet etmeyi kabul etmişse de. bu sefer Beden Terbiyesi itirafından spor ahlâkına zıt görüldüğü İçin, talebi reddedilmiştir, Vefalılar geçen sene bu şekilde muameleler yapıldığını ve transfer talimatında bu yolda bir kayıt bulunmadığını ileri sürerek Umum Müdürlüğe müracaat etmişlerdir. Netice Anka-bir şayiaya, ranın vereceği karardan sonra anlaşılacak ve Galibin bu sene Vefa veya Galatasarayda oy-nıyacağı ancak o zaman anlaşılacaktır.
Bîilend’in vaziyeti
Beşiktaşlılar, Bölendin. Adalet Klübüne geçmesinde nizami formalitelerin eksik yapıldığını İleri sürerek itirazda buiunmuş-lardır, Şöyle kl Bülent, evvelâ klübünden istifa etmişse de I-dareciler çabuk davranarak, başka bir klübe kaydını yaptırmadan bu istifayı geri aldırmış-
İstanbul Milletlera
rası tenis turnuvası
j belirtmişlerdir.Buna na’' İL,.dır. transferin son gü-
bu mevsim sonunda da ,-. .... . . .. . . ... höl_

bilinde klübünü değiştirdi. Hâ- dilmesi ve lâ kendisine verilecek mütebaki seyahatten parayı bekliyor. Beklesin dursun!... Atı alan Üsküdan çoktan geçti.
Varan üç: Diğer meşhur bir futbolcu, kendi kendini müzayedeye çıkardı. Arttıranın üstünde‘kalacaktı, fakat klüpler bu oyuncudan daha açıkgöz ve daha oyunbaz çıktılar. Beş para bile vermediler. Döndü, dolaştı, tilkinin kürkçü dükkânına girdiği gibi, süklüm püklüm eski klübüne döndü.
tşte bir aylık transfer müddeti İçinde üç olay.
Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğünün oyuncu bezlgânlığı-na meydan verdiği ve para denilen mikropla meydana çıkan bu hastalığa artık neşter vurmak zamanı gelmiş ve geçmiştir bile. Yazık oluyor Türk sporuna.
Avusturyada yapılan milİ'î atletizm karşılaşması hakkında
Atletlerimizin Viyanada on beş gün evvel AvusturyalIlarla yaptıkları milli karşılaşmada 06 - ftö yenildiği malûm. Geçen sene tstanbulda 92 - 90 puvan-la yenilen AvusturyalIlar 2 sayılık farkı IQ ra., .ya ç'karara’:, hem fit oldular, hem de rövanşlarını aldılar.
Olan oldu. Yalnız bu milli müsabakada cereyan eden bazı hâdiseler bizi ziyadesiyle üzdü. Avusturya müsabakalarına katışan 26 atletten dokuzu ayrılarak uzunca bir Avrupa turnesine çıktılar, Yalnız bu 9 at-l.L . . ...yle seçilmediğini Şu
120 bin lira kazanan golfçu
Amerlkada profesyonel golf oyuncuları arasında yapılan şampiyonluk müsabakasında Ch. Harper birinci olmuştur. Bu şampiyonluk Harpere (120) bin Türk lirası bir kazanç temin etmiştir.
Zenci boksör yeni Dünya şampiyonunu tanımıyor!,,.
Londrada İngiliz Woodock‘l yenerek Dünya şampiyonu otan Lee Savold'u galebesinden sonra eski şampiyon Joe Luis yeni şampiyona şu telgrafı çekmiştir:
nünde Bülent gizilce tekrar bölgeye giderek Adalete fiş imzalamıştır. Beşiktaş idarecileri bu sefer Bölendin klüplerinden istifa etmeden fiş İmzaladığı cihetle bu muamelenin eksik yapıldığına itiraz etmişlerdir.
Şehrimizin futbol İşlerini tanzim eden tertip komitesi hafta arasında klüp mümessilleri ta-I rafından seçilmiş ve birinci kü-
— Maçı kazanmakla Dünya şampiyonu olduğuna inanmıyorum, Bence Dünya şampiyonu olan Ezzorci Clıarles'l mağlûp edebilirsen veyahut benimle bir maç yapmayı kabul edersen bu İki müsabaka sonunda kimin hakiki Dünya şampiyonu olduğu meydana çıkacaktır.
Şimdi gerek Galibin ve gerekse Bölendin muameleleri Beden Terbiyesinde tetkik edilmektedir. Bakalım bu tetkikler ne netice verecek?...
Dünyanın tanınmış büyüt şehirlerinde yapılan tr.Uletlurara?-spor bayramlarından mananı turistik teşekkkûller âzami istifade yollarını ararlar. Oralaı ■ da; seyyah celbi için ehemmiyetsiz gibi görüneft çeşitli bn-diselerden faydanlanmak [irşatları hiç kaçınlmaz. Sergi, fuar ve panayırların se;(ah çekmek için başlı başına bııer vasıta olduğu hepimizin malûmudur. Bugün turizm bahsinde spor bereketlerinden de genı^ ölçüde istifade edilmektedir
Yeryüzündekl spor olayların yakından takip edenlere suratsanız bu gerçeği size bir çok misallerle teyid edeceklerine eminiz. Bazı misallerle fikrimiz! takviye etmek isteriz:
Dünya spor haberleri arasında çok defa şu satırları okumuşsunuzdur:
Bclçikada oynayan Franâ’z milli takımının maçını görmek üzere Paris’ten beş bine yakın Fransız turisti Brükseie gitmiştir.
İşte bu beş bin Fransız: seyahat acentelerinin yaptıkları reklâm ve turist idareleri taralından gösterilen kolaylık saye sinde böyle kısa oir seyahati göze almış insanlardır. Bu gibi toplu seyahatler, hem ucuz, hem de çok eğlenceli olur. Ayni zamanda her keseye de elverişlidir. Fransız gazetelerimle okuduğumuz ilânlara İnanmak lâzım gelirse Belçika seyahati dört gün sürmekte, bütün masraf altmış, yetmiş Türk lirasını geçmemekledir. Bu işde tuiıznı idaresi ve seyahat büroların n
Yazan: Ad i l tjiKAl'
oynadığı rol büyüktür.
Fransız takımı dünya kupası tasfiye müsabakası için Yugoslavlarla son maçını îtalyad* yapmıştı. Seyahat büroları ivmen harekete geçti tkı üç bin Franstza bu maç vesilesiyle îlat-yada üç dört gün süren bir gezinil yaptırdılar Buna banzer hareketler Avrupamn her yerinde sık sık cereyan eder. Her kes seyahat için bir fırsat ve vesile arar. Milletlerarası spor müsabakaları da bu fırsatları hazırlayan bir âmil olarak tanınmıştır.
Gelelim sadede: Ağustosun 29 sıııdan eylülün dördüncü gününe kadar on gün devam edecek milletlerarası İstanbul tenis tur nuvası şehrimize seyyah celbi için bir fırsat gibi kullanılamaz mı?
On millete mensup otııza yakın tenisçinin tstanbulda bulunmasını göz önünde tutarak seyahat bürolarımız hareket* geçemez ml?
Gelecek ziyaretçilerin sayısı belki mühim bir yekûn tutmı-yacaklır Fakat bu başlangıçtır.
Seyahat büroları İstanbul* gelenlerin her bakımdan Istıra-hatlerini temin edecek olurlarsa. şu sıralarda üzerinde ısrarla durulan turizm dâvasına da hizmet etmiş olacaklardır. İstanbul Turizm kulübü önayak olur ve sehayat büroları bu işe dört elle sarılırlarsa ileri sürdüğümüz bu düşüncenin tahakkuk etmemesi için hiç bir sebep yoktur.
M imbledon.ua Ccntrc Kortunda tek erkekler arasında yapılan milletlerarası tenis maçları finallerinde yukarıkl klişede Amerikalı Uudge Patty İle AvusturyalI Frank 3. Edguıan şampiyonluk İçin çarpışırken görülmekledir.
Türk yüzücüsü Murat Güler Maıı.-j denizini yüzerek geçmek İçin Grlnez burnuıutan hareket ederken meraklılar arasında

Comments (0)