AKŞAM
p' KUÇUK İLÂNLARI
* BUGÜN 6INCİ SAYFADA
AKŞAM p^"l
Sene 32 — No. 11439 — Flatl: her verde 10 kuruştur.
PAZARTESİ 14 Ağustos 1950
Sahibi: Necmeddln Sadak — Yan işlerini fiilen İdare eden C. Bildik — Akşam Matbaası.
Kore cephesine gidecek birlik
Kudret gazetesine göre Amerikalılar birliğin Standard olmasını istedikleri için hareketi şimdilik tehir edildi
Ankara 14 (Akşam) — Bu sabahki Kudret gazetesinin yazdığına göre Amerikalılar, Koreye göndereceğimiz askeri birliğin standart bLr birlik olmasını İstemekte, aksi halde bu kuvvetlerden hiçbir fayda temin e-•dilemlyeceğlnl İddia etmektedirler. Standart kuvvetten maksat daimi surette takviye edilerek eksilen her erin veya subayın yerine bir diğerini İkame etmek usulüdür. Belirtildiğine göre Genelkurmay bu teklif ü-
zerlne birliğin hareketini şimdi-1 ilk geciktirecek ve yalnız 4500 kişilik kuvvetle iktifa edilmesi temin olunduktan sonra birliğe hareket emri verilecektir. Tahmin edildiğine göre bu müzakereler ay başına kadar devam e-decektlr. Bu takdirde birliğin Koreye hareketi ay başından evvel kuvveden fille çıkamıya-caktır. Amerikalıların tekilli Çizerine Birleşmiş Milletler standart tugay gönderilmesi hususunda ısrar ederlerse esasen bu
mevzuda Meclisin kararını almadığı tehditleri karşısında bulunan hükümet Meclisi İçtlma-a d&vet ederek lüzumlu formaliteleri tekemmül ettirecektir.
İzmir 14 — Koreye gidecek 4500 kişilik birliğimizin 1500 ü-nii İzmir ve civarından katılacaklar teşkil etmektedir.
Bu 1500 er, bugün Basmahaneden hareket edecek olan hususi trenle Ankaraya gidecektir.
Eşitolmıyanşartlar
yedek
içinde savaş
subaylar
Plastirasın beyanatı «Türkiye ile Yunanistan arasında birlik kurmak
tasa vvurundayız »
Istanbulda muhtar seçimi neticeleri henüz belli değil
D. P, ve C. H P, Istanbulda
seçimleri kazandıkları iddiasında
Vilâyetlerdeki seçimleri ise D. P. nin kazandığı gelen haberlerde belirtilmektedir
Vichy, 9 Ağustos
Gazeteler, mecmualar, kitaplar yazıp dururlar: Roose-velt ve Churchill. Mareşal Stalinin sevimli yüzüne, tatlı sözüne kanmışlar. Dünyanın bugün çektiği, yarın daha da çekeceği, harb sonuna doğru Yal ta ve Potsdam konferanslarında bu iki devlet adamının aldanıp atlamaları vüzündendir.
Şimdi okuyorum: Kore 1-şinde Amerika yanılmış, Tru-man yanlış bilgi edinmiştir. Amerika sanıyonnuş ki Şimal Kore komünistleri zayıftır. Ellerindeki eski Japon silâhlan işe yaramaz. Amerikan Genelkurmayına göre, Korede arazi, tank kullanılmasına elverişli değildir. A-merika, Cenubî Korenin, U-zak-Doğunun en kuvvetli ordusuna mâlik olduğuna e-min bulunuyormuş. O derecede ki, bu orduya silâh ver-' inekten cekiniyormş. aklına eser de Şimal Koreyi işgale kalkışır, komünist orduları' bir kaç gün İçinde eziverir,' harbe sebep olur diye...
Kore tecavüzü — hic beklenmedik bir anda — patlayınca Amerika, az bir yardımla Cenupluların, komünistlerin hakkından geleceğine iyice güveniyorum?.
Bundan dolayıdır ki Tru-maıı, altı haftadır süren bu harbe basit bir «zabıta ha- _^OTF-a_
reketi- ve Cenup kınlarına Oen«r»l a™", “n> hav? varan Şimal Kore ordularına da cEşkiya sürüsü» adını
ken (Triıman vaziyetin kötülüğünü İlk Önce gazetelerden öğrenmiş) sadece meslek aşkını ve gazete sürümünü düşünüyorlar, harbi bir oyun sayıyorlar, «Askeri esrar» diye bir kayda bağlı bulunmuyorlar, Kore'ye gelen Ame-.rikan askerlerinin sayısına, malzemenin cinsine kadar her şeyi, her şeyi yazıyorlardı. Nihayet, askerlerin aklı-(Arkası sahile 2; sütun 1 de)
Necmeddin SADAK
30 ağustostan sonra terhisleri kararı tebliğ edildi
Ankara 14 (Akşam) — 29 e-klnıde terhisleri yapılması lâzım gelen yedek subayların 30 ağustosta Zafer resmlgeçldlnl mütaakıp terhis edilmeleri hak- i; kındaki Bakanlar Kurulu kara-1, n alâkalılara tebliğ edilmiştir. ' Bu tebliğe göre 4 aylık kıta . hizmeti gören yedek subaylar, ağustos nihayetinde terhis e- 1 dllmLş olacaklardır.
meydanında Yazısı
Atina İ3 — Yunan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı general Plastiras Son Telgraf muhabirine şu beyanatta bulunmuştur:
«Çok kısa bir zamanda teessüsünü arzu ettiğim hakiki ve şümullü Tiirk - Yunan dostluğu bütün dünyada, ve bilhassa Balkanlarda mühim bir İstikrar unsuru olacaktır. Bu dostulk lâalettayln bir ittifakın çok üstünde olmalıdır. Hâlen her İki memleket arasında askeri, iktl-:sadi ve gümrük birliği yapmak I tasavvurundayız. Bu hususta Parlste İken. Hariciye Vekiliniz Fuat Köprülü Ue de görüştüm. Fakat hazırlamakta olduğumuz projeleri henüz doğrudan doğruya tatbik sahasına koyama-y işimizin sebebi, bu gibi uluslar arası meselelerin doğrudan doğ rüya Birleşmiş Milletler Cemiyetinde görüşülmesi Ve siyasi havanın bulanık oluşudur. Hemen şunu da ilâve etmek isterim kİ böyle bir birliğin teessüs ve İdamesi İçin her iki mll-lete de tam bir işbirliği fikrinin hâkim olması elzemdir.
Yurdun her yerinde diin muhtar ve İhtiyar heyetleri seçimi yapılmıştır. Dün de yazdığımla gibi, saat sekizden İtibaren başlayan seçim, hareketsiz ve cansız bir tempo Ue 12 ye kadar devam etmiştir.
Kanun gereğince saat 17 den sonra oyların sayılmasına başlanmıştır. Tasnifler aleni yapılmış, neticeler birer zabıtla ilçe seçim kurullarına verilmiştir. Şehrimizde İştirak nispeti yüzde 10 İle 15 arasındadır.
Silivri, Çatalca, Kartal. Yalova gibi ilçelerde İştirak nls-betl merkeze nazaran fazla olmuş, bilhassa bu ilçelere bağlı köylerde halk muhtar ve ihtiyar heyeti seçimlerine büyük bir alâka İle katılmıştır Slllvrlden şehrimiz Demokrat Parti çevrelerine bildirildiğine göre^bu kazanın merkez ve mülhakatındaki muhtar ve ihtiyar heyeti seçimlerinin çoğu D. P. lehine inkişaf etmiştir.
Dünkü seçimlerde, ilçe seçim kurullarına akseden bazı hâdiseler de vukubulmuştıır.
Osmaniye köyündeki bir sandıkta eski muhtar, elektrik tamiratı bahanesiyle bir adamı hücreye davet etmiş ve onun vasıtaslyle oy pusulalarını değiştirirken suçüstü yakalanmıştır.
Bir kısım C.H.P, 11 müşahitler, D.P. nin bazı mahallerde baskı yaptığını; iddia ederek ilçe seçim
(Arkası sabite Z. sütun 2 de'
Aııkaradaki muhtar seçinilerinden bir enstantane
Olganın sorgusu bugün yapılacak
Sorgu hâkimi, kendisini şahitler ve Ömer İnönü ile de yüzleştirecek
Et ve balık işleri müdür muavinliği
Ankara 14 (Akşam) — Toprak Ofisi sigorta mütehassislarından Bülent Bengisu et ve balık İşleri müdür muuvinligine tâyin edilmiştir.
Korede savaşlar
İki taraf karşılıklı taarruzlara devamda
Bir ana daha kızını bıçakladı
Hasköyde Camialtı mahallesinde 7 numarada oturan Nimet Yüksel İle kızı Halide Yüksel. dün gece kavga etmişler, Nimet, eline geçirdiği bir bıçak-
ncl sahlfede la kızı Halldeyl yaralamıştır,
vermişti. Gene bu yanlış malûmat neticesi olarak General Mac Arthur: «Komünistleri ı kazanma ihtimali kalmamıştır» demişti.
Komünistler, ne Cenubî Korenin kuvveti, ne de Amerikanın ve Birleşmiş Milletlerin yardım kudreti hakkında aldanmamışlar. Hiç konuşmadılar da.
Kore harbi başhyalı savaş alanına Amerikan askerinden önce gazete muhabirleri vardılar. Maksatları harbi kazanmak değil, heyecanlı havadis yetiştirmekti. Başladılar dünyanın dört bir köşesine telgraflar yağdırmağa: .-Yankees’ler pirinç tarlalarında kaçışıyor... Bazo-oka’lar ağır Rus tanklarının zırhına çarptıkça leblebi gibi geri sıçrıyor... (Aynen gazetelerden) Yirmi yaşında, tecrübesiz çocuklar Kore toprağına ayak basınca korkudan titriyorlar... Ameri-kan komutanı ricat emrini Verdi., vesaire, vesaire.
Heyecanlı olmakta birbirleri vle ölüme kadar yarış e-den gazete muhabirleri bu çeşit haberleri her tarafa, bilhassa Am erik ay a gönderir-
Dünya Gençlik Birliği kongresi
Yukarıda: Dünya Gençlik konseyi kongresinden bir görünüş; aşağıda:
Milli Eğitim Bakanı kürsüde (Yazısı 2 nel sahlfedel
Londra 14 (Radyo) — Korede savaşlar şiddetle devam ediyor. Naktuııg nehri bölgesinde komünistler ağır basıyorlar. İki yerden ırmağı geçmişlerdir. A-nıerlkahlar Pohang hava alanından çekilmişlerdir.
Bu sabah komünist köprüba-şılanna taarruza geçen Amerikalılar. ilk hedeflerine varmışlardır. Güneyde İ3e Amerikalılar Çinju bölgesinde zapteltkllerl yerleri tahkim İle meşgul oluyorlar.
Mukabil taarruza geçen 24 ün cü Amerikan tümeni pazar günü Amerikan hatlarının gerisine sarkan ve Yongsan - Mlr-yang yolunu kesen kuzey Korelileri temizlemiştir.
Ayaspaşada bir otomobil kazası neticesinde ölen Teknik O-kııl pansiyon âmiri Muzaffer Kayalıbaym karısı Olga sorgu hâkimi tarafından ifadesi alınmak üzere dün avukatı Hüseyin Horolu 11e beraber Ankara.-dan şehrimize gelmiş. Haydar-paşada kendisiyle konuşmak ls-tlyen gazetecilerin suallerine cevap vermemiştir.
Olganın avukatı Hüseyin Horolu İsa demiştir ki:
(— İstanbul 3 üncü sorgu hâkimliğinin davetiyle gelmiş bulunuyoruz. Müekklleml bir şey söyllyemtyeceğl İçin mazur görünüz, Zaten yarın (bugün) sorgusu yapılarak tahkikatın gizil olarak yapıldığı bugünlerde soy lenecek bir şey yoktur. Vaziyet bir kaç güne kadar daha ziyade tavazzuh edecektir. Hâdisenin yeniden mahkemeye İntikali mevcut delillere .niyet şahitle-
rinin ifadelerine ve hâkimin takdirine bağlıdır. Bu hususta şimdilik söylenecek başka bir şey yoktur.»
Diğer taraftan Ankarada .örgüsü yapılan Ömer lnöı\ü da şehrimize gelmiştir.
Olganın bugün saat 14 te 3 üncü sorgu hâkimliğinde yeniden sorgusu yapılacaktır. Olga. ayrıca sorgu hâkimliğinde hazır bulunacak olan hâdise şahitlerinden bekçi Mustafa Kıt, Haldun Tandoğan, kazayı yapan otomobilde bulunan Cevat Çapanoğlu. Rober. Numun Turhan, diğer bazı şahitler vo Ömer İnönü İle yüzlcştlrilecek-tîr.
Dosya bugünkü İncelemeden sonra kati şeklllnl alacaktır. Hâdise lamamiyle aydınlandığı ve delillere, şahitlerin ifadelerine göre dosyanın bu hafta l-çerslnde Ağırcezaya yeniden intikali muhtemeldir.
Müjde vermeğe hazırız!
Kulağımıza çalındığına göre, bir ecnebi mütehassıs, İstanbulun su işlerine Cumhuriyetin başlangıcından beri sarfcdilen para ve emekleri hesaplamış:
— Bunlarla, İstanbul gibi üç şehrin su işi kökünden halledilirdi! — hükmüne varmış.
Tekzib edilirse, rakamlar gösterilirse memnuniyetle gazetemize basarız.
Abü havasiyle meşhur şu İstanbul şehrinin musluklarından hangi programla ve iıangi asrın hangi rub'uııda kesiksiz, hol ve iyi su akacaktır? Bildirildiği takdirde oııu da halkımıza müjdeleriz.
Amerika — Haydi gel dostum. Şu Kore İçin ylno 38 inci ara dairesini taksim edelim.
Rus — Pekala. Arzı bize verin, daireyi siz alm.., '
Banın »

Sab ah Gazeteleri Ne Diyor ?
A4 A^lUlVb
İntihar haber!eri do'ayısile
Yeni basın kanunu intihar vakalarının gazetelerde yazılması yasağını kaldırdı. Gazetelerde kısa olmak ■artiyle İntihar haberleri okuyoruz ve hayret ediyoruz; Demek ki hbzde de intihar edenler bulunuyormuş. Hem de dört günde arka arkaya Uç intihar!
Bilmem bu adamların, gasetelere intihar haberlerini yıunnuk müsaadesi verildiği İçin intihar etmekte olduklarım İddia eden bulunur mî Yahut gazeteler yazdığı İçin intihar vakalarının arttığını söyilyecek çıkar mı?
Bizde tetkiklere, rakamlara dayanarak değil de, şahsi İntihalara güvenerek fikir beymı edildiği ye bu türlü sezişlerle kanunlara madd® koydurulabildiğl için «işte biı demedik miydi? Gazeteler intihar haberlerini yazdığı için İntiharlar çoğalıyor» diyenler muhakkak bulunacaktır, Fakat tuhafı şu ki; İntihar etmeğe teşebbüs edip de kurtulanlardan hiçbiri «Falan gazetede bir intihar haberinin pek ballandınla ballaudınla yazıldığını gördüm. İmrendim. Dayananındım. Ben de intihar etmeğe kalktım» dememiştir. Son günlerdeki üç intihar vakasından birinin sebebi ihtUâs, İkincisinin sebebi evinin basılması, ü-çiinciisiinÜnkÜ de ümitsiz aşk İmiş.
Ulemamıza tavsiye ederiz: intiharların azalmasını istiyorlarsa hu sebepler üzerinde İncelemelerde bulunsunlar. Bir adanı hangi duruma düşünce intihar etmeğe kalkıvorsa o duruma düşmeyi önleyici tedbirler ileri sürsünler. Gazete yazmadığı zaman İntihar vakalarının durduğunu zannediyorsak aldanıyoruz. Gözlerimizi kapatıp kulaklarımı*! tıkamakla İntihar vakalarını öniiyfe-meyiz! Şevket RADO
İstanbulun imarı için
Alildin Daver CÜMHURİYeT-trki başmakalesini İstanbulun imarına tahsis ederek diyor ki:
•Yeni İktidar, 20 milyon lirayı sağlayacak tedbirleri, Büyük Millet Meclisinin, önümüzdeki devrelinde kanunlaştırmağa imkân, görmediği takdirde, 6Ö0 üncü fetih yılını millî ve milletlerarası bir şekilde kutlamaktan vazgeçmek lâzım gelecektir. Bizim nâçiz kanaatimiz. Demokrat Parti İktidarının İstanbulun kısmen olsun İmarına hizmet edebilecek olan bu İşi. ehemmiyetle ele alması merkezindedir. Dünya ölçüsünde büyük ve mühim bir şehir olan İstanbul um uz, kendisine harcanacak milyonları süratle İtfa edebileceğinden hükümetin, şehrin İman yolunda fedakâr-' lık tan
edlyonuu
Hür ticaretin nimetleri
Ahmet Emin Yalman VATAN-ıtakl başmakalesinde yeni ticaret rejiminden bahisle diyor ki: «Bllbaasa İhracat sahasında . tanstm ve kontrol faaliyetlerine , çok lüSFiun, vardır. Hükümetin bu Bahalardaki kontrol faallye-ı tl, İstisnalar ve İdealist bazı memurların mahdut gayretleri hariç feci bir İflâsla neticelenmiştir.
Serbes ticaret teşekkiıllertoJ, 1 umumi menfaati muhafazaya memur hükümet teşkilâtının ı serbea bir yardımcı uevu ve kıymetli bir gönüllü kuvveti diye telâkki edelim, dürüstlük bekçiliğini onlara emanet ede-, Um. bu sahalardaki hükümet müdahalelerinden kat kat yüksek neticeler alacağımız mu-| hakkaktir. Meslek ahlâkı ancak hür münakaşa, mesuliyet ve sa-kaçmmıyacnğıru ümit |flhiyet ha(aaı lçlnde Retİ5ebl_ » 'lir.»
Bulgar notası
TENİ SABAH başmakalesinde Bulgar notasına temas ederek diyor ki:
«Türk Hariciye Bakanı henüz seyahatten dönmediği ve nota da belki henüz alınmadığı için duruın karanlık olmakta berdevamdır. Fakat biz, hükümetin bu bahiste çok hassas olmasını ve lâzım geldiği kadar ve Bulgarların anlayacağı derecede enerji göstermesini İstiyoruz Bulgaristan bu Jestlle, belki de bizim Kore harbine İştirakimize bilvasıta bir cevap vermek İstemiştir. Böyle aşırma en-dahtlarla Türk karar ve azminde bir sarsıntı olmaz, bilâkis Iz'aç politikası Türkü daha ziyade şahlandırır. Yeter kİ Menderes hükümeti, milli heyecanın seviyesine yükselmek yolunu bulsun ve icap eden dış karar ve tedbirleri alsın.
Tûrklerl Bulgarlara ezdire-meylz. Bu noktanın bilinmesi Sofya İçin çok İyi olur.»
Belediye seçimlerinde
C.H.P. ve D.P. adayları
İstanbul Belediyesi hudutları dahilindeki On bir Uçenln Belediye Meclisleri İçin O. H. P. tarafından gösterilen adaylar şunlardır: t
Adalar ilçesi
Esad Muhlis Sırmalı, Muhittin ünderoğlu.
Bakırköy ilçesi
Murat Cankat, Makbule üalu, Nlzamettln Alaker (bağımsız), İhsan Gürel. Faik Köksal, Fazıl Kayıkçı.
Beşiktaş ilçesi
Ragıp Devres, Hamdl Raslm Bütilû, Mahlttln GOneşhan, Kemal Oüray, Hamza Osman Erkan. Fazıl Erim Köyağasıoğlu. Halim Acar, Ahmet VeUoğlu, Ferld Bora, Şerafeddln Berker.
Muhtar seçimi
D. P. adayları
DP. Şehir Meclisi adayların! İlçe sırasıyla yazıyoruz:
Adalar
Ali Karadeniz, Tuğrul Adalı.
Bakırköy
Enver Büfeler Öder, Cevdet Özgür, Haşan Kangal. Fahred-dln PaçalıoRlu, Mesut Selen, Mehmet Kuran.
Beşiktaş
Ferzan Araz, Cahit Evranos, Enver Kaya, Orhan Mete. Yekta Kazan cıgll. Nazml Öktem, Hüseyin Çamurcuoğlu, SaJîh öz batır, Zehra Şahin, Suzan Yanar.
Eşit olmayan şartlar içinde savaş
IBm tarafı birinci sabtredel na geldi. Koreden gönderilen yazılara sansür koydular.
Komünist cephesinde sükût cari İdi. Ne kimse konuşuyor, ne kimse dilediğini yazabiliyordu. Her şey sırdı.
Amerika ve Avrupa harekete geçti. Silâhlanma başladı. Amerika, bütçesine ne koydu, gelecek yü ne koyacak, Avrupaya ne kadar silâh gönderecek, kaç para verecek. İngiltere ne harcı-yacak. Fransa kaç tümen teşkil edecek, üç senede ne _____
harcayacak... En ufak tefer-.np. ve cjj.p. lerl seçimleri İten ruata kadar, bütün bu silâh- hj adaylarının kazandıkları ld-lanma faaliyeti ve müdafaa1 hazırlığı gazetelere geçti. İngiltere, ne yapabileceğini ve Amerikadan ne istediğini bir plânla tesbit etti. Plân neşredildi. Fransa, mül! müdafaa gayretlerini ve Amerika-dan ne beklediğin! bir muhtıra ile bildirdi. Muhtıra, basında günlerce elendi, tarandı.
(Baştarafı 1 inci sahlfede) kurulu başkanlıklarına müracaat etmişlerdir. D. P. İller de Fatihte v» Şişlide C. H, P. İllerin. bagiir.su adı altında a liste kullandıklarından şikâyet etmişler ve elde ettikleri, bu listeleri İlçe kurullarına tevdi etmişlerdir. BomonUdekl 165 numaralı sandıkta da bu çeşit bir faaliyet görüldüğü iddia olunmuş, bu hâdise de seçim kuruluna aksetmiştir.
Kati neticeler henüz belli olmadı îstanbuldakl oeçlmln kati neticeleri henüz alınamamıştır.
Milli Eğitim Bakanı Tevfik ileri hükümet namına bir nutuk söyledi
Celâl Bayar
Dün Hereke’ye gitti, bugün Bursa’ya gidiyor
Beykoz ilçesi
Şerafeddln Başar, Hüseyin Koktürk, Fethi Glridll, Rıfat Beşok.
dlasındadirlar.
DP. 11 merkezinden verilen malumatta vilâyetteki muhtarlıkların yüzde elli sekizini DP, yüzde yirmi sekizini bağımsızlar, yüzde on ikisini de Halkçılar almışlardır.
Halk Partisi 11 merkezinden verilen malûmata nazaran da Halkçıların aldığı muhtarlık a-dedl yüzde altmıştır. Halkçıla-Demokrasi cephesinin za-1 j-ın İddiasına göre DP. yüzde 111 m t'C'o İrfi.n’aH lî ..... ■ .______________________
yıllığı veya kuvveti, bugünü' ve yarını, ordusunun miktarı ve silâhının cinsi herkesçe malûmdur. Her şey açıktadır.
Sovyet Rusyanm ne harb bütçesini, ne kuvvetinin derecesini, ne de silâhının nevini bilen yoktur. Bu hususta söylenenler hep tahminlere dayanıyor. Rusya bir mu ammadır. Demir perdeden bu vana su sızmıyor, ses gelmiyor.
Kore harbinde en çetin zorluklar cephe gerisinden gelmiştir: Beşinci kol. Tarlada çalışan Korelinin çapası, bir mitralyöz yuvası hazırlıyor. Karanlık basınca her taraftan düşman hücum ediyor. Komünistler, tecavüz e-deceklerl yerlerde önceden böyle çalışıyorlar.
Komünist propagandası demokrasi memleketlerinde hürriyete dayanarak açıkça İşliyor. Her İstediğini yazıyor, her dilediğini söylüyor. Frar.sada sokaklara (Sov-yetlere kaTşı silâh çekmeyiniz» diye yaftalar yapıştırılıyor. Harb aleyhtarlığı, bozgunculuk, atom silâhı düşmanlığı, sulh dostluğu, komünist propagandasının tür-Mi şekilleridir ki her demokrat ve hür memlekette alabildiğine faaliyettedir. Ahvale göre, Moskovadan gelen bir emirle her memleketteki komünistler, aynı sesle aynı perdeden terennüme başlıyorlar. Bunu yapmakta tamamıyla serbesttirler.
Komünist ülkelerde ne kimse sesini çıkarabilir, ne tek insan dilediği tek satırı yazabilir. Komünistliği ten-kld etmenin değil, komünist olmamanın en hafif cezası ölümdür.
Eşit olmıyan bu şartlar bir tarafa zayıflık, karşıya kuvvet âmilidir. Bilhassa mücadele devrinde...
Karşılıklı bu zıt şartlar altında bugünkü soğuk veva ni-p ılık, yarınki sıcak savaşın muştur. Muhtar seçimi çok çetin olacağına şüphe kemli lehlerine tecelli e edilir mi?
Necmeddln SADAK
yirmi beş gibi bir netice almıştır. Bağımsızlar ve M.P. iller yüzde on beştir.
Fatihte Halk Partlsl'3 muhtarlıktan 48, D P. 17 ve geri kalanı da müstakiller almıştır.
Emlnönünde 33 muhtarlıktan 25 İni Halk Fût tisi, 8Inl DP. kazanmıştır.
Bûyükadadâ beş muhtarlıktan üçünü H?. İkisini DP. Hey bekada DP. ve Kınalı Btırgaz adada Ç.HP. kazanmıştır.
Be.'jlkloşta 14 muhtarlıktan 5 İni H.P. 8 İni D.P. birini bağımsız almıştır. Sarıyerde H.P. 15 muhtarlık, D.P. üç muhtarlık almıştır. Bakırköy ve Yeşil köyde tamamen DP. kazanmıştır.
Beyoğiunda 65 muhtarlıktan 28 ini CKP. kazanmıştır. Bu rakamları aldığımız zaman tasnif devam ediyordu.
EyiJpte 17 muhtarlıkta C.HP. altı muhtarlık da DP. kazanmıştır.
D.P. 11 bürosu İse umumi neticenin tamamen kendi lehlerine olduğu bildirilmiştir.
Ankara ve îzmirde seçimi D. P. kazandı
Ankara 13 — Ankarada muhtar ve İhtiyar heyetleri seçimle-* rlnln dörtte üç nispetinde Demokrat Parti lehinde olduğu anlaşılmaktadır.
İzmir 13 — Muhtar seçimi İzmir şehrinde çok zayıf bir a-lâka uyandırmıştır. Yalnız İzmir köylerinde seçim hararetli geçmiştir. Bir çok köyde milletvekili seçimlerinde mevcut İki üç sandık bire İndirildiği İçin halk bekieşip durmuştur. Köylerde iştirak nlsbetlnin yüzde 751. i»0 ı bulduğu tahmin edilmektedir. tzmlr şehrinde İştirak nlsbetl yer yer yüzde 9 İle yüzde 20 arasında değişmiştir. îzmirde ve köylerde seçimi Demokrat Parti kazanmıştır.
İzmitlilerin telgrafı
îznılt 13 (Telefonla) — Muhtar ve İhtiyar heyeti reçiml İzmit ve kazalarında tam bir bir ’ sükûnetle sona ermiştir, i?;İrak dizde 3(1-40 arasında ol-nuştur. Muhtar seçimlerinin rttlğlnl | anlayan bir kısım D&mokı allar |Ciki Kocaeli ınlllc-tveklü Nihat
Wu\.Y. Dünya Gençük Birliği Konsey toplantısı dün saat 15 da Yıldızdaki Şal« köşkünde başlamıştır.
Açılış toplantısında Milli E-ğlüm Bakanı Tevflk İleri, Çalışma Bakanı Haşan Polatknn, milletvekilleri. Vali ve Belediye Başkan* Dr. Fahrettin. Kerim Oökay. Üniversite profesörleri, İngiltere büyük elçisi ve şehrimizde bulunan kordiplomatik mensuplan, konsoloslar, yeril ve yabancı ajans ve basın mü-mossülert, kalabalık bir dâvetll kütlesi He 32 muhtelif memlekete' mensup 120 delege hazır bulunmuşlardır.
Toplantıyı W.A.Y. tklncl Başkanı Vietnam delegesi T. C. Cuu açmış, Türk tertip komitesi ve Türkiye Mili! Talebe Federasyonu Başkanı Can Ktraç'm misafir delegelere ve dâvetlllere «Hoş geldiniz* diyen hitabesinden sonra alkışlar arasında kürsüye dâvet edilen MÜH Eğitim Bakanımız Tevflk Beri Başbakan Adnan Menderes adına W.A.Y. Dünya Gençlik Birliğinin İkinci konseyi çalışmalarını konseye muvaffakiyet bir hitabede bulunmuş cümle demiştir kİ:
«Anlaşmış, bir gaye İçin birlikte el ele vererek çalışmış nesillerin, yarının mesuliyetlerini yüklendikleri vakit fihenk ve beraberliği aulh vo sükûnu temin edebilmeleri kolay olacaktır.
Dünyamızın daha İyi bir İstikbale kavuşması uğrunda yapılacak bütün çalışmalar, hiç şüphesiz boşa gltmlyeceklir. In-
açarak dileyen ve ez-
Erime şu telgrafı çekmişlerdir: ■»Milletvekili seçimlerinde olduğu gibi muhtar seçimlerinde de muhalefeti kazandınız, tebrik ederiz.»
sanlığın refah ve saadetine mA-tuf hizmetlerin meyvaları belki bizim nesillere nasip olamıya-caklır. Fakat bu idealin tahakkuk ettiği gün bu uğurda çalışmış, didinmiş, çanlarını bile vermekten çekinmemiş olan milletler va nesiller, hiç şüphesiz lâyık oldukları takdiri görecektir.
Biz, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak, gençlerimizi bu gayeler uğrunda çalışır görmekten son derecede bahtiyarlık duyuyoruz.
Dünya gençlik birliğinin hedeflerine varabilme yolunda gençlerimizin sarfedeceklerl mc-; salye her zaman müzahir olacak va kendilerine her türlü yardımı yapmaktan en büyük zevki duyacağız.»
Bundan sonra İstanbul Vali ve Belediye Başkanı Dr. Fahrettin Kerim Oökay kürsüye gelerek İstanbul şehri adına misafir delegelere selâm ve muhabbetlerini belirtmiş ve bunu takiben hasta bulunan W. AY. Başkanı Maurice Sauve adına İkinci başkan T. C. Cuu söz alarak Milli Eğitim Bakanının şahsında WAY. İkinci konseyinin Istan bulda toplanmasında büyük yardımı an dokunan Türk hükümetine şükranlarını İstanbul vilâyeti İle toplanman tertip eden Türk komitesine teşekkürlerini bildirmiş ve W.A.Y. çalışmalarının dünya gençliği çapındaki önemini belirttikten sonra bunlara İştirak eden delegelere başarılar dilemiştir.
Mütaakıben delege ve misafirlere Malta köşkünde bir çay ı verilmiştir.
He-blr
Hereke 15 (Akşam) — Cumhurbaşkanı Celâl Bayar bugün saat 11 de yanında, Mara-hall plânı Türkiye mümessili Russel Dorr olduğu halde Acar motörlle Yalovadan reke'ye gelmiş, kalabalık
halk tarafından alkışlarla karşılanmıştır.
Doğruca Hereke fabrikasına gidilmiş, fabrika müdürü. Celâl Bayar'a kumaş ve halı imalâtı hakkında malûmat verilmiştir. Cumhurbaşkanı Russel Dorra bir seccade hediye etmiştir.
Cumhurbaşkanı saat 13 te Acar motörlle Yalova'ya hareket etmiştir. Bugün Bursa’ya giderek Merinos fabrikasını yaret edecektir.
d-
Diyanet
reisi
Din işlerinde muhtariyet lüzumludur diyor
ıe
Diğer yerlerdeki neticeler
Antalya 13 — Şehrimizde muhtarlıktan çoğunu D, P. ka-
zanmıştır. Köylerde de seçimin D. P. lehine neticeleneceği anlaşılıyor.
Balıkesir 13 — Şehrimizdeki 20 mahalleden ancak beşinde
C. H.P. seçime İştirak etmiştir. 10 mahallede D. P. kazanmıştır. Tasnif devam ediyor.
Zonguldak 13 — lı dahilinde bir kaç mahalle müstesna seçimi tamamen D. P. kazanmıştır.
Manisa 13 — Manisa merkezinde 39 sandıktan 34 ünde
D, P. kazanmıştır. Bazı sandıklarda C.H.P. adayları lam tasfiyeye uğramışlardır.
Kayseri 13 — Şehir İçindeki 50 muhtarlıktan 45 İni Demokratlar, beşini de C HP. İller kazanmışlardır.
Kanlı hâdiseler
Ankaraya gelen haberlere göre bazı yerlerde ölüm ve yaıa-ltlma hâdiseleri olmuştur. Pe-türgeçle cereyan eden bir kavgada 1 kişi ölmüştür
Keskinin Köprü köyünde b'r kaç C.H.P. linin bir Demokratı yaraladığı. Çubukla sent Dıoıukratm
Beyoğlu ilçesi
Ali Rua Türel, Dr. General Cemil Topuzlu, Ali Muhlddln Hacıbeklr, Dr. Orhan Toros, Kânı Haraççı, Sedat Kantoftlu, Nlzameddln Nazil Tepedelenil-oglu, Dr. Semiramls Tezel, Yusuf Ziya Karaca, Alı Rıza Ye-ner, Kâmil Naym&n, Haslı Turhan, Babrl Seven, Kadri Şen, Edlb Özbayrak, Sim Tulpar, Bekir Tanrıöver, Rıfat Ateş, Adil Turan, tlya Avramoğlu, Ahmet Çellkkan, Togo Acem oğlu, Ekrem Tur, Hakkı Gilrel, Bükûtt Bevsay. vahram Gesar, Ömer Ürünay, Cevat Merüş, Melih Zarlioğlu, Mehmet Keçeli, Halûk Ozan, Emin Apanay, Molz Tekinalp Recep Ferdi Solak, Dr. Tanâş Kukiılls, Nuri Dagdelen, Falde Esendal,- Pertev Etili, Eşref Kurululu, Emin Gürhan.
Beyoğlu
Prof. Dr. Naşld Erez. Ulviye îşvan, Mlsbah Münlp Ur as, Enver Berkman, Balâhaddin Genç, ŞeŞrlf Sayder, Nlzameddln Tez-can. Niyazi Türkay, Safm Nuri Cray, 8alâhaddln Karayavuz, Dr. Fedon Skuros, Bütent Ege, Yusuf Salmana, Zeki Cemal Baki Çeleblgolu, Eşıef şefik, Hayrl Erdoğdu, Sadun Galip Savcı. Nejat Kozal, Hallt Tecim. Dr. Zakar, Abdurratıman Ağaoğlu, Cemal Tunceli. Zekât Eriş. Suat Uluğ, Sadi Kaplancalı. Necml Ateş, AbdÜlkadlr Tankut, Mahmut Özkan, Turgut Altınbajak, Sami Dlno, Adnan Akın. Sadettin Kalay, Saiâhaddln Güvendiren, Sacit Yütner, Feyzi Kara-kelle, Bekir özenden. Mehmet Şişman, Naki Hınçal, Haşan Beşkek.
Beykoz
Cemil Yavaş, Mehmet Çolak. Balâhaddin Kafkasdağı, Ali Pulat,
Eminönü ilçesi
RefLk Ahmet SevengU, Yekta Ragıp önen, Melih Yener (bağımsız), İsmail Vefa, Fikret Oyman, Hakkı Aker, Remzi Kanatlı. Nusret Safa Coşkun, Feridun Dlrimtekln. İrfan Emin Kösemlhaloğlu, Celâl Köroğlu. Niyazi Keskin. Ali Toygar, Ali Rıza Cansu. Mazhar Erkan, Hüsnü Karahasanoglu,
Dün öğleden evvel, İstanbul Müftülüğünde. zabah ekspresiyle Ankaradan şehrimize gelen Diyanet İşleri Reisi Hamdl Akseklllnln başkanlığında bir toplantı yapılmıştır. Diyanet İşleri Reisi gazetecilere şu beyanatta bulunmuştur:
(— Hademel hayratın durumunu yakından gördükten sonra gerekil tedbirleri tesblt edeceğiz, Hademel hayratın terfihleri ve cami hademesinin bir o-dacıı vaziyetinden kurtarılması meselesi, bugünkü İşlerimizin başında gelmektedir. Bu husustaki lâyihayı önümüzdeki devrede Büyük Millet Meclisine sunarak kanunlaştıracağız. Cami ve diğer dini müesseselerln bakımı, İhya ve imârı işi de İncelenmekte olup bu hususta gerekli kararlar alınmak üzeredir:
Radyoda kur'an okunulman mevzuuna da temas eden Diyanet İşleri Reisi demiştir ki:
(— Radyo, umumi bir neşir vasıtasıdır. «Kıraetl Kur'an» ise dinllyen en katı kalblllerl yumuşatacak, sapkın İnsanları yola getirecek, onlara nezahetl kalb bahşedecek İlâh! ve sihri bir kudrette olduğu İçin ve gösterilen rağbet üzerine radyoda haftada Üç defa Kuria okutulması İmkânlarını tetkik etmekteyiz. Bu hususta İstanbuldaki
Eminönü
Hallt Güleryüz, İhsan Yarsıı-vat, Fehamet Köprülü. Arif Neşet Uzman, Abdurrahman Yaz-gan, Cahlde Evliya, Badi Bodur, Dr. Sedat Kumbaracılar, Mehmet Esmer. Naci öktem, Vasfl Saran. Ziya Şaklr Soku. İhsan Yurdoğlu, Haşan Basri Blcaıı, Osman Bezen. Recep Bilglner.
Eyüp ilçesi
Şaklr Zümre, Şahap Efe, Adnan Ünsal, Mümtaz özarar, A-11 Rıza An, Kemal Üçer.
saplandığı bildirilmiştir.
Hcklmhunında Hüsnü Gasl-bıoğlu adında bir Demokratın sopalarla döğüldüğü haber verilmiştir.
Konyanm Beyşehir İlçesinin Kaya köyünde bir kişi ölmüş, 2 kişi yaralanmıştır. Hâdise fall-lerile ölen ve yaralananlar Demokrattır.
Elâzığ 13 — Şehrimize bağlı Akmezra köyünde muhtar seçimi münasebetlle büyük bir kav-ça çıkmış ve 7 kişinin vurulma-siie neticelenmiştir. Yaralılardan 4 ü ağır, diğerleri hafif yaralıdır. Memleket hastanesine kaldırılan 7 yaralı arasında bir de kadın vardır.
Kati neticeler henüz tesbit edilemedi
Ankara 14 (Akşam) — Dün, yapılan muhtar ve ihtiyar he-1 yetlerl seçimleri neticeleri katlı olarak tesblt edilememiştir. Bu-nunla b,r»Wr CH.P adsjlan-!le’'1>b',sl"' Bedlece^lnl. Dlya-nm bir çok merktdttde katan- İslerinde nıuhtalyetln 6e-«neı buRünkü ülna kazelMlmte brmabol İte,m oldu»unu sSy-yatılmaktadır. Gazeteye göte Je[nlSllr. seçimlere şehirde iştirak nls-' petlerl umumiyetle düşük, ka-1 saba ve köylerde İse çok yüksektin
Harekedeki netice’er
Hereke 14 (Akşam) — Bura-d"':ı seçimlerde İştirak nispeti yüzde 33 diir. Civardan gelen malûmata göre Yarımcadn H. Parlb.l. Gobzede beş sandıktan
Fatih ilçesi
Dr. Esat Durusoy, Fazlı Güleç, Remzi özdeyen. Dr. Ali Mazhar Pamlr, Blcan Bağcıoğlu.' Sırrı Enver Batur, Salih Çizmeci' (Bağımsız), 8 — Rebll Dalda!. Akif Lâtif Boyar, Atıf İlmen, Cevat Kaban, Naci Dilmen, Hu-lûsl Akpulat. Elem Gök, Ri2a Paran, Fuat Tezer, Hamdl Sanal, Cemile Yarman, Hallt Po-buççuoğlu, Cemil özgüne r, Emin Akçakıl, Müçteba Or, Fuat Ba-yer, Nafiz Teker, Adnan Son-çağ. Cevat Yürür, Celâl Feyyaz Gürsel, Mehmet Abaullah Hlle-cen.
l
Kadıköy ilçesi
Zeki Sayar. Muammer ŞenBz. Hikmet Feridun Es (Bağımsız», Reşit Ülker, Hüseyin Erman. Sa-dullaîı Binzet, Retet Tamerler, Vehbi Sandal, Hulûsl Yolaç, Muin Küİey.
Sarıyer ilçesi
Meliha Avnl Sözen. Burhan Baştımar, Fikret Çanla, Sadi özden.
Üsküdar ilçesi
Burhan Felek, İzzettin Çarpar, Vedat Kancal ( Bağımsız). İbrahim Çamhyurt, Rıslrn üa.
DU liusuau» lOtnujuiMnaı Auaoaauu. ■yo.uunjru, v, güzide hafızı Kur'anlardan da Enver Er&car, Adil Efe. Abdur-istlfade edeceğiz.»
Okullarda din dersleri okutulması İçin bazı yenilikler tasarlandığını, bu hususta yakında
rahman Aslan, Tevflk Uluer. A-dll öza kinci .
Fatih
Dr. Rahmi Duman. Hayrl Yaman. Neşet Akol, Dr. M. Kâmil Berk, Hüsameddln Giray. Ferdi öner, Yusuf Aydıner, Ali Kemâl Şahin. Abdullah Aker. Haasn Altay, Suat Bedük, İsmail Ata-bay, Hâşlm Pekşen, Cevat Erge-nekon, Arif Bunar. Mustâfa Şiş-mnnoğlu, Bekir Girişken, Muharrem Tansel. Aliye Samyeli, Ahmet Cemil Bingöl. Refik Ak-tuş, Salt Başkaya. Tevflk Pek-sayan, Aleko Haçopulos. Hilmi Güneyli, Muharrem Erscy, Müfit Blngell, Niyazi özlpek.
Sarıyer
Naci Akkerman, Valldls Yanak,, Neelâ Akmoran, Muhlis Erdener.
Kadıköy
Hüseyin Avnl Sağıroğlu. Muzaffer Şahlnoğlu. Sami Maktaları. Muzaffer Erer, Tahlr Ka-şıkçıoglu. Sait İbrahim Esi, Rem z! Kutay, Cemil Arıksan. Llsa-neddln Yörük, Cafer Yazaroğlu,
Üsküdar
Muhsin Seran, Samim Yiice-dere, Semih Tanca, İhsan Gök-çay, Cahit Ceran. İbrahim Se-vel. Alâeddln Nasuhoğhı. Nuri Keplrdağ, Fahri Kıyak. Arma-nak Mumcıyan,
Eyüp
Ali Çekiç. Şükrü Tayşın, A-dem Erceblr, Naşlt Ülgen, Mahmut Yener. Mehmet Gürpınar.
C.H.P. adaylarının Meslek durumu
C.H.P. nee Belediye meclisi seçimi içir gösterilen adayların meslek durumu şudur:
.dördünü Halk, birini Millet P-, | Bağımsız 5. avukat 7, tüccar
i Harekede üç sandıktan ikisini *" " fc“’ '
i Demokrat, bir tanesini Halk
| Partisi kazanmıştır. Scvlnclkll
, köyünde İki farkla Demokrat _
Parti. Naip ve Çerkeş)! köyün-' zaçı 3, eski vali 2, fabrikatör 3. dolayı duyduğt de Halk Pattfel.

Amerikan askerî yardım başka:ı
Ankara 14 — Amerikan askerî yardım heyeti başkanlığına tâyin edilmiş olan Tümgeneral WUllam H. Arııold beraberinde cşl olduğu halde dün saat 16,50 de özel bir askeri u-çal;Ja Romadon şehrimize gelmiş ve askeri erkân taralından karşılanmıştır.
Hava alanında kendisile görüşen gazetecilere Tümgeneral İVililam. H, Arnold, Tıııkiyedc

17, doktor 8, gazeteci, muharrir D, yüksek mühendis ve mimar 3. İktisatçı 2, emekli memur 5, bakan 1, kadın 3, veteriner 2, ec- bir vazifeye tûvln edildiğinde '/ " ~ ?. n'.eınnun'yet
Tavşancılda eski milletvekili 2, sinemacı 1,1 belirtmiş ve buradaki tazlfe-Sn Halk Partisi İştirak etmediğin- öğretmen 2, vesalr meslekler 3. 'de muvaffak olmak aznlıDl ta den Demokrat Parti kasanmış-1 Aday gösterilen 68 üyeden sırhğını sözlerine İlâve etmiştir. ItanesL yenidir. tir.

Bahlfe S
İzmir

Kara gün dostlarımızın mes’ut günleri
Kadınlara lâf atanlar

1-1 ağustos 1947 , Paklsta-taın doğuşu tarihidir. Bu mutlu yıldönümünü mesafeye göre uzak, kalblerimîze göre yakın dostlarımızla birlikte sevinerek, anıyoruz.
Pakistanı daha iyi tanımak için, bu memlekete kuş bakışı bir nazar atalım:

Hindu - Pakistan yarımadasından İngiliz idaresinin, çekilmesiyle ve Yarımadanın hükümranlıkça bölünmesiyle, Pakistan, üç sene evvel müstakil bir devlet halini aldı. Müslüman memleketi olan. terkibi arasına Türk mayası da karışmış bulunan Pakistan toprakları, 2000 kilometre ile birbirinden ayrılmış iki bölgeden mürekkeptir. Arazice pek daha büyük olan Batı Pakistan, Hint'le Efgan arasındadır: Belcis-tan, Sind, Batı Pencap. Kuzey doğu Hudut eyaleti denilen dört parçadan ibarettir. Arazice küçük, nüfus kesafeti noktasından ehemmiyetli olan Doğu Pakistan ise, Doğu Bengal ve Sylhetten* den terekküp eder.
Daha önceleri Hint’ten ayrı bir Pakistanın kurulanıı-yacağını iddia edenler çok olmuştu. Ve İngiliz iktidarı devrildiği zaman, hicretler, kıtaller yüzünden, Müslüman dostlarımız çok zarar gördüler, Aynca iktisadi tazyik altında da kaldılar. Fakat rahmetli Muhammed Ali Cinnah’ın kurucu dchâsiyle, her sınıf halkın arzu ve sebat i vle Pakistan meydana geldi; payidar olabildi.
Mekteplerde okuduğumuz derslerin dışında yepyeni bir coğrafya bilgisi zuhur ettiği için, şu malûmatı aşağıda hülâsa ediyorum:
Batı Pakistanın mesahası 767.150 kilometre mıırabba-ıdır. Doğu Pakistanınki 137.800 dür.
Vmum nüfusu 80 milyondur. Batı Pakistan daha az kesif: 33,5 milyon. Doğu Pakistan, arazisinin küçüklüğüne rağmen dalıa kesif: 46,7 milyon.
Batı PakistanlIlar asker ruhludurlar. Ayrılmamış oldukları devirde. Hint askerlerinin esas nüvesini bunlar teşkil ediyordu. Aynı zamanda zenaatkâr ve çiftçidirler. Doğu PakistanlIlar arasında denizcilik ilerlemiştir.
Pakistanda 11000 kilometre uzunluğunda demiryolu 107.000 kilometre şose, elverişli nehir yollan vardır. Batı Pakistanda 8. Doğu Pakistanda 5 büyük hava alanı yapılmıştır. Meşhur limanlar Karaşi ve Citagong’dıır. Pakistan hükümeti. Ümancılık için, üç senede harcanmak iizere 145 milyon rupyelik tahsisat kabııl etmiş.
Pakistanın ekonomisi zi-raate dayanıyor: Şehirliler koy halkına kıyasla nüfusun yüzde ancak 11 ini teşkil ediyorlar. 44 milvon dönüm ekiliyor .Ormanlar 7,8 milyon dönüm.
Başlıca mahsuller: Hububat. bilhassa pirinç. Pirincin İstihsali 8,5 milyon ton. Buğ-' dayınki 3,2 milyon ton. Döviz getiren mahsuller Doğuda kenevir. Batıda pamuk. Pakistan, pamuğuna mahreç arıyor.
Hayvanlar: 25.5 milyon sığır cinsi; 12.5 milyon keçi kovun başta geliyor.
Batı kısmında sun'i sulamalar için projeler yapılıyorsa da; yağmur ve nehir suları çok bol olduğundan Doğuda sun’î sulama teşkilâtına lüzum yoktur.
Dünyanın en büyük kaya tuzu ve ikinci büyük krom ocakları Pakistandadır. Yarımadanın antimuan ocakları Pakistanda kalmıştır. Yıl da 115 milyon galon petrol çıkarılıyor. Memleket, kömürden yana fakirdir.
PakistanlIların sanayii pek İnkişaf edememiş olduğu yukankl tafsilâttan da. an-laşılıyorsa da, hükümet hidroelektrik tesisatı kurmağa çalışıyor. Mâliyede, seneden «eneye bir inkişaf kaydediliyor.
Memlekette 3 üniversite bulunmaktadır. Hâlen dör-
Kadın sivil polis teşkilâtı faaliyete geçti
Şehrimiz emniyet müdürlüğü, kadınlara lâf atanlarla mücadele İçin, bir «Kaduı sivil polisi teşkilâtı» kurmuştur. Üç dört gün evvel faaliyete geçen bu teşkilâtın, tramvayda, yolda. vapurda ve durak yerlerinde kadınlan lâf atmak auretllfl izaç edenlerle mücadele husufunda faydalı olacağı neticesine varılmıştır.
Teşkilâta mensup kadın polisleri. uzaktan uzağa erkek sivil polisler takip etmektedir. Bunun sebebi de şudur: Bir kadın sivil polis, herhangi bir kadına veya kendisine lâf atan erkeğe doğrudan doğruya müdahale etmemekte, vaziyeti, civarında dolaşan sivil erkek polise işaretle bildirmekledir. Bu suretle kadına lâf atan erkeği bu erkek sivil polisi yakalamaktadır.
Teşkilât faaliyete geçmesin-denberi dört gün İçinde 20 kadar erkek, kadına lâf attıklarından dolayı yakalanmışlarıdr. Bunlar arasında, lâf attıkları kadının sivil polis olduğunu bilmedikleri için böyle bir harekette bulunduklarını İtiraf edenler de vardır. Bu emniyet müdürlüğü, lâf erkeklerle mücadele için duğu «Sivil kadın polis dâtı» na muvaffak olmuş naza-rlle bnkmaktadır. Önümüzdeki haftalar İçinde bu teşkilât kadrosu genişletilecek ve mücadeleye şehrin her semtinde daha esaslı surette devam edilecektir.
T
itibarla atan kur-teşkl-
2 nçî dünya savaşının sona erdiği gün: 14 ağustos 1945

Fuarı
Şikâyet kırbacı
Başbakan Adnan Menderes tarafından açılacak
Almanyadan sonra Japonyanın teslim oluşu — İkinci dünya harbinin feci bilânçosu
I
Almanyanın kayıtsız ve şartsız teslimiyetinden sonra Birleşik Milletler harb mekanizması Pasiflğe intikal etmeğe başlanıştı.
Temmuz 1945 ayı İçinde üstün uçan kalelerle Japon ana vatanına yapılan bombardımanların temposu çok artmıştı. (Mart-yanları da üslenmiş olan (B,W lur haftada vasatı 41200» çıkış yapıyorlardı. (iwojlma> dan
Millî Eğitim ve Ulaştırma Bakanlıkları
Ankara 12 (A.A.» — Milli Eğl- (kalkan uçaklar Japon adaları-tim Bakanlığına Ulaştırma Ba- nın havalarını tarıyor, hava kam Samsun Milletvekili Tev- | meydanları ve münakale mer-fik İlerinin, Ulaştırma Bakanlı- ’ kez ve yollarına tecavüzler yapığına Ankara Milletvekili Seyfl Kurtbekin tâyinleri Yüksek tasdlka iktiran etmiş ve bu husustaki kararname bugünkü Resmi Gazetede neşrolunmuştur.
3
EYLÜL
AKŞAMINA KADAR
Bir küçük hesap açtırırsanız 21 Eylül dö Fevkalâde ikramiye Keşidesine girersiniz.
yor ve üstün uçan kalelerin harekâtına serbesti sağlıyorlardı. Bir taraftan da Amerikan ve İngiliz haıb gemileri arka arkaya sahillerde bulunan Japon sanayi tesisterir.l topa tutuyorlardı. Bu şiddetli taarruzlara Jüponlar zayıf mukabelelerde bulunabiliyor ve ellerinde kalan son kuvveti ana vatanları İçin yapılacak nihai muharebede kullanmak üzere İdare ediyorlardı. Ellerinde (2) milyonluk bir ordu ile bütün tiplerden ceman sekiz bin uçak kalmıştı.
General Mc Arthur çizilmiş olan İki plâna göre asıl Japon-• yayı istilâ etmek üzere son hazırlıkları yapıyordu Truman, Cyhurchlll ve Stalln (Potsdam» konferansında bulunmaktalar İken Ar.ıerikada yapılan atom bombası tecrübesinde memulun fevkinde netice alındığı hakkında haber geldi Harbi daha çabuk sona erdirebilecek bu silâhın kullanılmasına orada karar verildi. Paslfiktekl Amerikan stratejik hava kuvvetleri komutanı general (Spatz) a bu bombadan atması lçln emir verildi. General Spatz askeri bir üs olan (Hiroşima) yı hedef olarak intihap etmişti. Ağustosun altıncı günü atılan bomba .70 - 80 bin kişi öloürdü ve bir o kadar da İnsanı yaraladı ve ■ sakat bıraktı.
| tki gün sonra sekiz ağustosla Sovyetler Japonlara harb ilân n atılandan
dtincii bir üniversite ilâve e-'riz.
■.»■»«i»», »»»■»»»»■■»..»».«».»».....
ziyade kolej ve okullar açılmış.
Milli lisan bizim Osmanlı-taya benziyen Urdu dilidir. Bu dilde Türkçe kelimeler de , vardır. Hintliler, Urducay. tt!l„ H„.çslma. sevmezlerse de. bu İnan Hm- daha „h„pkir ola„ lldncl aloln dadanda da yayıl™, bulun- bomtK1 dakQamd!l
maktadu- PakistanlIların ([fagMakH yfbl„kdd, 10 a6us. Urduca. İngince Farsça e- [os , lana„ ser yarmış muelMlerl var- ₺lnfsl potJ.danl 5arl.
?5‘. u ,ar' besinde sulh yapmaj, muhtebt dillerde 18. gımluk k,„, ver„, Ka!)LW mü.
gazçt. çıkıyor. Lahor da işe, ,acaatta Ja tmrator„„„„ rkl lisan uzenne 29 gunluk h„k„k hllkürararUalnln mlMua garele ç.kob.lmeMed.r, kaimaamdan bMta ,„t d„m?. Anayasa gereğince, Pakis-jan etmiyordu. Japon hukume-tan federasyondur. Pakisfa-(tinin müracaatına 11 ağustos na geçen prenslikler, kanun .1945 günü Washington'dan ve-lıususunda daha muhtardır- rlien cevapta Potsdam şartlan lar: Federal hükümetle, Dış ’tekit edildikten sonra İmpara-işlerl. savunma, haberleşme tor otoritesinin Birleşik Millet-hususunda ilgilenirler. Pa-Jer Başkomutanlığına bağlı ol-kistanın bayrağı, zemini ye- mak şartiyie Ibka edileceği bll-şil olan ayyıldızlı bayraktır, diriliyordu. Japonya. Birleşik ★ .................................... . ---------- ...........
Vatandaşlarıma, dostları- ] olduğunu J4 ağustos 1945 günü mızın yıldönümünde, onla- (Dildirdi ve 15 ağustos sabahından rm memleketlerine dair bu,tttbaren biitün cephelerde ateş kısa malûmatı vermeyi fay- jirilerek ikinci dünya savaşı dalı buldum. Vaktiyle (Hint Müslümanları) denilen PakistanlIların millî mücadele günlerimizde bize gösterdikleri yakınlığı hiç unutmayız. Kendilerine saadet dile-
Milletler şartlarını kabul etmiş
....— «(ı> vvr.ııuv ııave c-.
aihniŞtLr. içip, daha]
'sona ermiş oldu,
İkinci Dünya savaşının feci bilançosu Birleşik Milletler ve mihverden ceman elli yedi milletin i katıldığı bu korkunç halle u-(Vâ - NÜ) [luslararası harb ajanlıkları ve
Vatlkanca toplanmış malûmata ribat gelmektedir. Tutulan ts-n aza ran insanlığa (22 060.000» ölü ve (34.400.000ı sakat ve yaralıya mal olmuştur. Birinci ve ikinci dünya harblerinde uğranılan zayiat hakkında yaptığı tetkikler ile tanınmış olan Amerikalı Hartley Grattan İkinci dünya savaşında sivillerden ölenler sayısının üniformalılardan ölmüş olanlar sayısını tecavüz ettiğini, «Harb zamanında cephe en emniyeti! bir yerdir.» diye maruf olanacı lâtltenin bu horbde bir çok mem lekeller hakkında bir hakikat ol duğunu, cephe ve cephe gerisi ve muharip kıla ve sivil halk gibi ayrılıkların ortadan kalktığını, harbe giren memleketlerin bütün ülkesi harb sahası haline girmiş olduğundan tahribatın fazla olduğunu yazmaktadır. Harb İçinde Amerikan genelkurmay başkanlığını yapan general Marshall’a nazaran bu mücadelede seferber edilmiş olan insan sayısı (93> milyonu bulmuştur,
İkinci dünya savaşının maddi sahadaki tahribatı fevkalâde muazzamdır. VaşlngtOn üniversitelinin resmi kaynaklardan topladığı malûmata nazaran muharip memleketlerin harb İçinde milli savunma bütçelerine koyarak sarfet tikleri para yekûnu (l.l 16.991.463.084> dolara baliğ olmaktadır. (330) milyar dolarla Amerika bu hususta en başta gelmekte kendisini (272.9) milyar dolar sartetmiş olan Almanya takibe! inektedir. Almanyadan sonra (192) milyar dolar sarfeden Sovyet Rusya üçüncü. (120» milyar dolar sarfeden Britanya dördüncü, (94 ı milyar dolar sar fiyle İtalya beşinci. (56) milyar dolar sarfeden Japonya altıncı gelmektedir.
Memleket ekonomik tesislerinin tahribi bu lıarbde en I yüksek derecesine ulaşmıştır Düşman memleketin silâh, mühimmat! harbiye ve harb gücünü idameye yarayan sanayiini tahrip maksadiyle yapılan bombardımanlar bu sanayiin zamanımızda memleketin diğer sanayii İle olan girift ve sıkı alâkası dolayıslyle memleketin hemen hemen bütün ekonomik sahasına tevcih edilmiş olduğundan bu bombardımanlar fevkalâde tahripkâr olmuştur. Harbde atılan bombalar tevcih edildikleri hedef bakımından tetkik edildiği zaman bunlardan dörtte üçünün memleket istihsal kabiliyetini İmlıa maksadiyle ve mütebaki dörtte birin: askeri hedeflere fitilmiş olduğu görülmüştür. Muayyen ve malûm bir hedef gözetilmeksizin yapılan hava alanlarının yaptığı zayiat da ölçüsüzdür. -lata maruz bazılarındaki evlerin yarısı tahrip olunmuştur. Ruterdam şehrinde 28 bin ev yıkılmıştır. Harb İçinde bombardımanlardan yıkılan İngiliz evleri sayısı (46) bin ve Japon evleri sayısı İse İki buçuk milyondur.
Hava bombardımanlarından sonra denizlerde nakliyat yapan gemilerin uğradıkları tat»-
latistikiere nazaran 3 eylül 1939 tarihinden 5 mayıs 1945 tarihine kadar olan müddet zarfındaki muharip ve tarafsız memleketlere mensup gemi zayiatı yekûnu (6611 > e baliğ olmaktadır, Bunlarla birlikte batan hamule göz önüne getirilirse denizdeki zayiatın azameti kolaylıkla takdir olunur.
Orduların ricat ederken veya düşman arazisinden işgal ettikleri yerleri terkederken karşı tarafın İstifade etmemesi gayesiyle yapmış oldukları tahribat da mühim olmuştur. Amerikan resmi neşriyatından (hâdise ile dolu on sene) adlı eserde Napoli İle Roma arasındaki (12001 köprüden hepsinin. Fransada (6500) köprünün. Ren nehri üzerindeki muhteşem köprülerden Remagen köprüsünden mada kâffeslntn Ho-landada 30 büyük (îriooı küçük köprünün havaya uçurulmuş olduğu yazılmaktadır, İkinci dünya savaşındaki maddî tahribatın miktar ve değerini tesblt edebilmek gayet müşküldür.
Bu mevzu üzerinde çalışmış olanların en ihtlyatkârane tahminlere nazaran bu tahribat muharip memleketlerin harb içinde milli savunma bütçelerine koydukları meblâğlar değerindedir. Bu halde milli savunma bütçelerine konulan mlk t arlar yekûnu (1U69914G3O84> dolar olduğuna nazaran bu yekûna bir misil daha ilâve ederek ikinci dünya savaşının beşeriyete yuvarlak hesap (22341 milyar dolara mal olmuş olduğu söylenebilir.
Derleyen: B. AKSEL
İzmir — Belediye reisinin, riyasetinde Cumhurbaşkanını İzmir fuarına davet etmek için Yalovaya giden heyet, Başbakan Adnan Menderesi de ziyaret ederek fuarın açılış töreninde bulunmağa davet edecektir.
Üzün süren bir çalışma devresinin sonunda İstirahat halinde bulunan devlet başkanı Ceıâl Bayar'ın fuarın açılış töreninde şehrimize gelemlye-ceğl, en geç Eylülün ilk haftasında tznılrl ziyaret edeceği I söylenmektedir. Fakat Başbakan Adnan Menderes bu sene 1 İzmir enternasyonal fuarını bizzat açmaya karar vermiş bulunmaktadır. Salâhlyetll bazı kimselerin beyan etliklerine göre Başbakan Adnan Menderes’in yanında Ticaret Bakanı Zuhtü Hilmi Velibeşe'den başka İki veya üç Bakan daha bulunacaktır.
Hükümet memleket İktisadiyatında geniş çapta rol oynayan İzmir enternasyonal fuarına verdiği önemi bu vealle He bir kere daha belirtmiş olacak ve gelecek senelerde fuara daha büyük ölçüde yardım edeceğini açıklayacaktır.
Fuarın açılışında Başbakan Adnan Menderes ve Ekonomi Ticaret Bakanı Velibeşe tarafından söylenecek olan nutuklara da büyük bir ehemmiyet atfedilmektedir. Bu nutukların Demokrat parti hükümetinin takip etmekte olduğu ekonomik siyasetin son inkişaflarının birer izahı olacağı ve ticari bünyemizin İstikbali hakkında tatminkâr vaitlerl muhtevi bulunacağı söylenmektedir.
RADYO
I
sn ıs sn.3O
Açılt» ve programlar.
Haberler.
Macar dansları (Fİ.)
Şarkılar. Okuyan Şuran Güven solunlar: Hakkı Derman. Seril İçli, lamall Şençalar.
Serbest saat.
Türküler (Pi l
Soprano Miliz» Korjusden melodiler (Pl.)
Programlar ve kapanı».
Açılış ve programlar.
Fasıl heyeti konseri »Hicaz» Salon konser orkesuaıındiD melodiler (Pl.)
Haberler.
İstanbul haberleri.
Küçük orkestradan melodiler.
Radyo klasik Türk musikisi birliği konseri.
Gitar kuarteti konseri.
İstanbul saraylarını gezlyorut Konuşan: Halûk Şelısuvaroglu. Baklama ile oyun havaları. Çalanlar- Boyıam Aracı Ve ar-k.id asları.
Opera aryaları.
Dinleyici istekleri (Türk musikisi)
Senfonik tnOrik (Pl)
Ara m liriği (Pl.)
Haberler.
Dans,müziği (Pl.) Programlar ve kapanı».
Büyük, kalabalık, hele İstanbul gibi, matbuat va.sıta-şiyle dertlerini, şikâyetlerini, isteklerini duyurmak imkânına mâlik olan bir şehirde idarecilik ve bilhassa Belediyecilik zor, hem çok zordur. «Adam sende» cilikle, vurdum duymazlıkla, vaidli avutma politlkasiyle, arada bir tekzip, tavzih tezkerelerinin rüzgârivle bu gemi yürümez. İş başında söz gümüş, sükût altındır. Ağızların durması, ellerin işlemesi lâzım. Şairin dediği gibi;
■ Âyine sİ İştir kişinin, lâfa bakılmaz»
Emirler veriliyor, tekidler yazılıyor, ihtarlar yapılıyor, fakat işlerin gidişatı hiç değişmiyor. Gûya arada bir gayret tezahürü beliriyor, ü-ı..ide kapılıyoruz, bekliyoruz, si nu gelmiyor.
Hani ya, Belediyenin iktisat müdürlüğünde esaslı değişiklikler yapılmıştı; teşkilât seferber edilmişti; kontroller şıklaşacaktı, murakabe mekanizması muntazam ve devamlı bir şekilde çalışacaktı ve bunun müspet neticelerini kısa zamanda görecektik? Aradan uzunca bir zaman geçtiği falde o müspet neticenin alâmetleri henüz kendini gösteremedi. Demek ki neticeye ulaşmak zannedildiği kadar kolay değilmiş.
Öyledir efendim. Yukarıda da söylediğimiz gibi bu işlerin altından kalkmak zor, hem çok zordur.
Misal olarak yine ekmek meselesini bilmem kaç yüzüncü defa ele alalım. Hakikaten bu mevzuu çokça tekrarlıyoruz. Yazanlar da, okuyanlar da bıkıyorlar amma vakıalar bizi buna İcbar ediyor.
Halkın baş gıdası, geçim darlığı çeken kütlelerin biricik gıdası olan ekmek işi bir türlü yola konulamadı, konulamıyor. Geçenlerde bir faaliyet oaş göstermişti. Toprak Ofisinde, değirmenlerde, fırınlarda incelemeler yapılı var. unlar tahlil ettiriliyor, ekmeklerin bozuk çıkmasının sebepleri araştırılıyordu. Netice ne oldu, bilmiyoruz amma ekmekler yine eski haliyle çıkmakta devam ediyor
Hamur ekmeklerden şikâ-v?tler çoğalmış, bunun üzerine Belediye iktisat müdürlüğü harekete geçmiş, kontrol yapılmış ve on İki fırında bulunan bozuk ekmekler müsadere edilmiş. Demek kİ iktisat müdürlüğünün harekete geçmesi, şikâyetlerin coğalmasiyle meşrut?
O halde bekliyelim, şikâyetler yine istif haline gelsin de Belediye bir daha kımıldansın. Bövlelîkle, günün birinde biz şikâyetten usanırız, Belediye hareketten yorulur ve nihavet fırıncı’ar rahata kavuşurlar!
Cemal Refik

ANKARA RADYOSU
Isıran köpek
Kuduz tedavi miiessesesl baş ll30 M S. w»rı v» $nrfal*r. tabipliğinden: | 13.00 Haberler.
Gazetenizin 9/8/950 - 10 8 950 13 15 Melodiler (Pl ı urihll »Oshalarmda şrvtet Ra-J;» do Imzaslle çıkan yazılarda ha- (P]1 klkate tamamlle uymayan kı». Hava rapor
sımiar vardır. | ve kapanır.
Şevket Rado'ııun ısırdığı bildirilen köpek mües-seseyc geç vakit bir bekçi vası-taslle ve sahlblle birlikte Fındıklı karakolundan yollanmış, köpeğin o günkii durumunda kıtduz olmadığı alâkalı memur tarafından tesblt edilmiş ve
müessesemtzde müşahede yeri almadığından mülaakıp 13 günlük müşahedesi İçin köpe-|21. ğln Beyoğlu veterinerliğine gö-ıaoo rmOııovın flvv mı.r»— . 22.1 *
Hu akşamki program
çalıyor
ıkşam programı
Bu çeşitten okın-kalan şehirlerden
türülmesi ve çoğucun da muayeneye tembih Fındıklı hareket yazılmıştı.
Müessese ye getirilen köpek veya kedi kuduz olduğu tahakkuk ettiği takdirde başkalarına zarar vermemesi İçin müessese-de alıkonulması usuldendir. Bunun haricindekiler 13 günlük müşahede müddetini geçirmek üzere ilçe veterinerliklerinde müşahedeye alınır.
Bu vakada köpek geç vakit geldiği ve sahibi de yanında bulunduğundan ertesi günü müşahedeye götürülmek üzere sahibine tembih edilmiş ve esasen çocuğun da ısırılmadıgı
gönderilmesi bekçiye edilmiş ve ayrıca da karakoluna bu şekilde edilmesine dair yazı
I
' 18.3® Kitap Manii.
18.45 S«® parçalar (Pl»
19,00 M. S. ayarı ve Haberler.
19.15 Tarihten Bir Yaprak
19Z0 Şarkılar. Okuyan ıRodlfe Er-
19 43 Saı eserleri ve oyun havaları
30.15 Radyo Tazelen.
2030 Tsclınl.kowııky - S nel PalatlK senfoni (Pl.)
21.15 Konulma: (Radyo haftası)
10 Dans parçaları (Pl.) '*■ Konuşma.
122.15 Şarkılar, Okuyan: Nevin mtrdöven.
22.45 M S. ayarı ve Haberler. 23,00 Program ve kapanış.
Virajlarda yeni tedbirler
Nakil vasıtalarının virajlarda birlblrlle karşılaşıp çarpışmaması ve blrlblrlnln geçmesini bekliyerek tıkanıklığa sebebiyet verilmemesi İçin emniyet 8 nal şube müdürlüğü yollan çizmektedir. Kalın beyaz bir ok şeklinde olan bu çizgiler sayesinde vasıtalar blribirlle karşılaşmadan seyrüsefer edebileceklerdir.
Şehrin muhtelif semtlerindeki virajlara konulan bu işaretli çizgilerin seyrüseferin süratini de arttıracağı söyleniyor.

Yarın sabahki progrtt»
7.29 Açılış ve program.
7,3® M. S. ayarı.
731 Hafir müzik (Pl.) ' '
7.14 Haberler.
8.00 Şarkılar (Pl.) '
B IS On dakika vali (Pl.)
845 Günün programı ve hava t poru.
83® HalU orkestra parçaları (PL) 9,00 Kapanıj
babası Şevket Rado tarafından bildirilmiş olmakla vakanın takibinden vazgeçilmiştir.
Hakikatin bu şekilde cereyan ettiğini sayın gazetenizde açıklanmasını saygılarımla rica e-derlm.
Plaj ve gazinoları kontrol
Belediye murakıpları dün bütün kadroslle sayfiye yerlerindeki gezinti ve eğlenti yerlerde plüj ve gazinoları kontrol etmişlerdir. Bu arada sayfiyelerdeki fırınlarla kasaplar ve sebzeciler de kontrol edilmiştir. Murakıplar kendilerine tahsis edilen otobüs sayesinde bir semtin kontrolünü bitirerek süratle diğer bir semtin kontrolünü başlayabilmektedirler.
Beyazıt maliye tahsil şubesi
Beyazıt maliye şubesi tahakkuk ve tahsil şeflikleri teşkili-tının Kalasındaki Fatih maliye şubesi binasına nakledilmesi kararlaşmış ve işe başlanmıştır. Bugünden İtibaren -Beyazıt şubesi yeni yerinde iş görecektir.





A K 6 A M
Erkekler-Kadınlar
Eski donanmalara dair
Erkekler hakkında bilinen şeylerden büyiik bir kısmı doğru değilmiş
Kadın v» erkekler arasında | tekidonberl şöyle bir İddia vardır: Her iki taraf da birbirlerini çok İyi tanıdıkların! ileri ( ■ürerler. Fakat son zamanlarda ( fllm adamlarının ortaya çıkar- ( dığı bazı hakikatler yalnız ka- | dini arı değil, erkekleri da hayli , şaşırtmıştır.
Aşağıdaki noktalan okurken. , erkekler haklındaki bilginizle ( ilim adamlarının ortaya attığı hakikatleri bir mukayese edin. Bakalım erkekleri hakikaten 1
İyi anlamış mısınız?
Erkek vücudü kaduıınklne
nazaran daha mükemmel ve ; mukavim yapılmıştır.
Yanlışı Erkek vüc milinde uz-vî zaaflar ve anormallikler daha çoktur; ve türlü vazifesini yapmakta kadın vütudünc nazaran ilaha ihmalkârdır. Erkek ; vücudu nün üstünlüğü, yalnız adeli Inkişafmdadır. Zekâ ba- , tamından erkek ve kadın aym , seviyededir.
Ynnhşl Erkek zekâsı riyazi ve mücerret meselelere daha çok yatkın, kadınlar ise lisan, ezber, İçtimai İşler sahasında üstünlük göstermektedir. Erkek ve kadınların aynı seviyede oldukları iddia edilemez.
Erkekler hislerine daha çok hâkimdir.
Doğru! Kadınlar hislerini daha çabuk belli ettikleri gibi, erkeklere nazaran daha yufka yüreklidirler.
Erkekler daha az sinirlidir.
Yanhşl 6on harbte Londra bombardımanında âsab> bozulanların ekseriyetini erkekler teşkil ediyordu. Hatta bu erkekleri tedavi imkânı, kadınlara nazaran daha az olduğu gibi tedavi müddeti de daha uzun sürmüştür.
Erkekler renkleri daha iyi tefrik ederler.
Yanlış! Renk körlüğü nispeti erkeklerde sekiz misil daha fazladır. Kız çocukları renkleri, •rkek çocuklardan, daha erken tanımağa başlar.
intihar erkekler arasında daha fazladır.
Doğru! Erkekler ansında intihar edenlerin nispeti, kadın-lannklne nispetle sekli misil daha fazladır. Buna sebep te erkeklerin içtimai düşkünlükleri. büyük kayıplara kadınlar kadar mütehammil olamamalarıdır.
pamağa daha erken başlarlar.
Erkekler daha &a hassastır.
Doğrul Kadınlar, insanlan daha erken yaşlarda anlamağa başlarlar ve yaşlandıkça bu hassasiyet artar. Kadınlardaid bu üstünlüğün evllhk hayatında çocuklarını anlamak ve hastalara şefkat göstermek bakımından büyük faydaları vardır.
Erkekler görünüşlerine kadınlar kadar düşkün değildir.
Yanlış! Ümuml kanaatin aksine olarak erkekler görünüşlerine daha meraklıdır. Bunu anlamak için yalnız Avnıptıda. ve Aınerikada son yanm asır İçinde erkek kıyafetinde husule gelen değişikliğe bir göz atmak kâftdlr. Günlük traş saatlerini bir an unutsale bile erkekler süslenmeğe kadınlardan çok vakit sarfedlyorlar. Bu hususta sarfettlkleri para da harcadıkları vakit nispetinde fazladır.
A, D.
13 yaşında bir kaatil
Bir çocuk, namus yüzünden ablasını öldürdü
Vali, bir müfreze ile Mohoko köyüne gidiyordu köy ortadan yok olmuştu
Rumı ağustosun on dokuzu — Donanma gecesi — Eğlenceler — 1500 limondan L i m o nata
Erkekler sıcağa ve soğuğa kadınlardan daha çok mukavemet ederler.
Yanlışl Kadın vücudü kalın bir yağ tabakası İla kaplıdır. Bundan başka hormonların te-«iriie kadınlar sühunete karşı dalıa mukavimdir.
Erkeklerin hisleri kadın!arm-klnden zayıftır.
Yanlışı Bu hususta yapılan tecrübeler, aoıya. soda vs kokuya eit hissetme kabiliyetlerinin her iki cinste de aynı olduğunu göstermiştir.
El hünerlerinde erkekler daha geridir.
Doğrul Kadınların el hünerlerindeki üstünlüğü çok küçük yaşta kendini, belli eder. Kıı çocuklun düğmelerini iliklemeğe ve kapı kilitlerini açıp ka-
Adan» — Baat 18 sıralarında. Jandarma komutanlığı binasına ayağında yemeni. şalvarlı, montgomerisl terden sırsıklam olmuş, saçları dağınık, yüzü hafif çilli bir çocuk girerek gayet sakin bir tavırla bir sustalı bıçak uzatmış ve «Namusumu temizlemek İçin ablamı öldürdüm» demiştir.
Alâkadarlar çocuğu sorguya çekmişler, üzerinde ve bıçakla kan izlerine tesadüf edememişlerdir. Terilkslz köyünden ve İsminin de İsmail Tatlı olduğunu söyliyen küçük kaatil, hâdiseyi şu şekilde anlatmıştır:
«Cinayeti İşlediğimden kimsenin haberi yoktur. Babam Adanadaydı. Benden başka bir | de büyük kardeşim var. Ablam Dudu, fena yola sapmıştı. Geçenlerde Adanaya gelmiştik. Dudu ablam üç gün kayboldu, zorla bulduk. Köyde de gençlerle düşüp kalkıyordu. Bu sabah ablamla erkenden tarlaya gittik. Biraz çalıştıktan sonra.ı Dudu hana: «Artık burada ben' yapamam, şehlre gidip umum-* haneye gireceğime dedi.
Ben çok söyledim. İtiraz etti.i Bıçağımı çekerek, bir karnın-' dan. bir sağ tarafından, bir de arkasından şapladım, tyl biliyorum o öldü. Beni götürmezseniz Ölüyü kimse bulamaz.
Manuel yerlilere hitaben, bu Civarın Esperanto lisanı olan Klngvvana dilinde gayet keskin bir nutuk eöyllyerek, benim bir kaç gün sarfında başaramadığımı yarım saat İçinde temin etmişti. Kabile reisi uykusundan uyanmıştı. Herkea köyün meydanında sıralandı. Akşam karanlığı başlamasına rağmen bir saatten az bir müddet zarfında kati bir netice elde etmiş ve nüfus sayımını yapmıştım.
Bu köyün umumi nüfus sayamı, notlanma nazaran; erkek evli 42, bekâr 19, kadın evli 78 ve evlenme çağında 35, çocuklar, oğlan ve kız 44 ki mcc-I mu nüfus 218 İdi
Benim noktal nazarıma göre kadınların yüzde ellisi ve erkeklerin yüzde onu abdal İdiler veyahut İyi beslenmiş olmalarına rağmen, malûm olmayan bir hastalıktan mıız-toriptller, Manuel, bir hekim kimsi ile İhtimal uyku hastalığıdır diyor, bundan dolayı bu insanlın aşılamadığını İlâve •diyordu.
Fakat bu her halde mânâsız bir sözdü. Çünkü bu civarda uyku hastalığını tevlit eden, tek bir Tsetse sineği yoktu. Ayııı ıramanda bu hastabakıcı bıı gibi mevzular Üzerine rüşmek do doğru değildi.
Bir an, yanıma yaklaşmaya teşebbüs eden kabile reisinin en genç karısı nazarı dikkatimi celbelmişU, bu kadın korkak korkak yanıma doğru yaklaşıyordu. Bu kadının bana bir şey söyliyeceğlûl hissediyor ve beyaz İnsanın yanına yaklaşmaktan korktuğunu anlıyordum.
Bu kadının bana bir şey söylemesine İmkân yoklu. Bana iki kelime söylemek üzere iken Manuel kadını kolundan kuvvetlice tutarak ve bağırarak yanımdan kovdu. Benim müdahaleme vakit kalmadan kadın silkinerek kendisini Manilerin elinden kurtardı. O kadar çok korkmuştu kİ, simsiyah olan teni gri bir renk almıştı.
Kadın bir daha yanıma gelmedi ve Manuel 11e çağırtmama rağmen, gelmiyordu.
Tuhaf bir vaka
I Watza‘ya geri döndüğümüzde ‘ilik evlere yaklaşır yaklaşmaz I gayet tuhaf bir vaka oldu. Vali Van Veerto, arkasından bir ’ kaç atlım geride polis şefi olarak vilâyet makamına gldiyor-1 du. Vali beni görür görmez hemen durdu ve benimle bir kaç lâf konuşmak istiyordu. Bir-' denblre bir şey hatırına gelmiş
Yüzünü kireçle
Çeviren :
| Hami BEKEM
I- Bundan maada bu adamı tevkif
- göndermiş olduğu
Her hakkı mahfuzdur.
Semih Mümtaz S.
««mşey-1 elbl Manu.ll yanına çağırdı.
il. r»., "tura Fakat o, Sankuru'yu görme-
,,te. mezllkten gelerek, çoktan dok-seT" torun İkametgâhına varmıştı.
Vali Van Veerte e «Nerede o adam?» diye sordu.
Manuel şaşırmış bir sima İle.
dik. Duduyu öldürdükten sonra bir kamyona atladun ve irt-teslim olmaya geldim. Hâdiseyle kimsenin alâkası ve haberi yoktur. Babam buradadır.!
Jandarmalar, çocuğu yanla-
rına alarak cinayetin işlendiği valinin ondan ne islediğini tın-köye gitmişlerdir. lamnmış gibi bir tavır takındı.
Vali, sözüne devamla!
•— Sana emir vermiştim» diye bağırıyordu. Lokoloko denilen herifi buraya getirmeni sana söylemiştim. .
Daima gayet terbiyeli ve kibar olan Manilerde o anda dehşetli bir değişiklik görüldü. Gerek vali ve gerekse ben do-nakalmıştık. Manuelln ağzından volkandan akan lâvlar gibi bir sürü tahkirimiz sözler ve küfüler çıkıyordu. O anda Sankuru da kendine hâkim o-lamı yarak mukabcleten küfür ediyordu.
Valinin bir bağırma sı ve kamçısının bu iki kişi arasında sallanması her birinin bir yana kaçması İle neticelendi. Vali başını kaşıyarak:
— Ben bu İşi anlayamıyorum. Su Lokoloko denilen herif ufak bir cürüm içi» muhakeme edilecekti. Gelmedi, bunun üzerine ben Sankuru'.va emir verdim, Manueie talimat versin, Mohoko köyünden bu herifi beraber getirsin. Belki Sankuru hakikaten talimatı vermeği unuttu ve yahut Ma-nuel bu talimatı nazarı dikkate almadı. Fakat bütün bu olaylar böyle bir münakaşa için kâfi derecede bir sebep teşkil etmez. dedi.
Fakat bu kavga için bir kaç sebep daha mevcuttu. Bunları ne vali Van Veette ve yahut diğer bir şahıs anlayabiliyordu.
Evvelâ Manuel, Lukoloko-1nun Mohokodn olmadığına yelinin ediyordu.
Ağustosun fakat rami ağustosun on. dokuzu İkinci Ab-dülhamld'ln cülfısu gününe tesadüf «derdi. Binaenaleyh o günün gecesi memlekette şeh-rkyln yâni donanma yapılırdı. Gündüz de nedense öğleden evvel Modada kayık yarışları o-lurdu. Bunlar demekti kİ şehir yâni betahsU İstanbul şehri yerinden oynardt. Deniz sevenler kayıklarla sandallarla muşlarla bir takım da rahmetli Şirket! Hayriye vapurlarıyla deniz üstüne serilirler, yançlan seyir ve temaşa ederlerdi. Yarış mın-takasının etrafını da zabıtan sandalları çevirir, yarışçıları serbest bıraktırırlardı. Bunların bir çoğunda Dulundum. Hakikaten eğlenceli oıurdu.
şimdi bize tun af gelir belki, fakat sftkln de olurdu. Zira zabıta taşkınlıklara mAnl olurdu.. Bugün gibi hatir-nıdadır, bunlar beyle dediğim gibi oluriu: Polisler, Belediye çavuşları askeri kanunlar (inzibatlara kanun İsmi virlllrdl) fır dolayı kalabalık İçinde dolaşır ve meselâ dolaşırken şarkı söyleme ylp hem boş durmayıp ve yalnız prömenad yapmazlar, dikkatle İşlerine bakarlardı. D kadar dikkatle bakarlardı kim bir aksaklık oldu mu yıldırım süratiyle hâdise mahalline hemen yetişirlerdi... Yetişmez olsunlar... Meşhur kelâmı bundan kalmıştır iterler. Hemen yetişmenin sebebi şu İdi: Zaptiye nezaretinin seyyar polisleri ve komiserleri Şen:emanetinin Belediye çavuşları ve müfettişleri bahriye ve harbiye nezaretlerinin kanunları ( Inribatlan) ve zabitleri hattâ uslar mekteplerinin üniformalı İnzibat murakıpları muttasıl şehrin ötesinde berisinde ve kalabalık yerlerinde dolaşırlardı. Hem de birbirlerine refakat edercesine etrafa dört gözle nezaret ederek bu hareketleriyle ölünürlerdi. Birbirlerine muavenet de ederlerdi. Aşağı yukarı kuş uçurmaz-lardı.
dar eglenlllrdl. Padişah İkinci Abdülhamld Şâle köşküne kadar gelerek (Yıldızda! görebildiği kadar yerlere dürbünle ba-kaT hoşlanırdı. Hulâsa donanma geceleri, şehri donattığı kıı-dar halkın da İçini açardı. Zev-ku tarap baştan aşardı. Hem taşardı.
Unutmadan şunu da arzede-ylmt Tanıdığım bir yalının bir donanma gecesi misafirlerle gelen geçenlere ikram edilmek ü-zerc hazırlattığı limonatalar 1-çln (1500) bin beş yüz limon sıkıldığını bu dakika gibi hatırlarım. O tarihte ve yaz ortasında limonun tanesi on on İki paraya kadar .fürüht edildiğine, yâni satıldığına göre (3251 kuruşluk bir mesele. Ever yalnız tlç yüz yirmi beş kuruşluk limonla yüzlerce İnsana adamakıllı bardaklarla limonatalar verilirdi. Ayrıca da dondurmalar verilirdi. Yalnız bunları yapan yerlerde o gece arak nûş ve âlem beyhuş edilmezdi. Bunu da tercüme edeyim... Rakı içll-mezdl. halk sarhoş edilmezdi. Haydi benim muhterem karilerim. bayramlarımızın birinde şu limonata ziyafetinin bir tecrübesini yapalım e mİ?
munı, dört gün evvel geri gelmeleri icabettlğl halde, bugüne kadar geri dönmemişlerdi.
Üç gün daha geçtikten sonra vali. Sankııruyu sıkı talimat ile derhal Lokolokoyu tevkif etmek. İki polisi geri çağırmak ve aynı zamanda kabile reisin! de beraber getirmek üzere Mohoko köyüne göndermişti.
Aradan tam bLr hafta geçtikten sonra Sankuru geri geldi. Sankunı gene eller! boş dönmüştü. tamamen bitap ve meyus bir halde idi. Beraber getirmesi icabeden kimseler tamamen ortadan yok olmuşlardı.
Vali pür hiddet:
— Burada büyük bir gayr! tabiilik var, kabile relslde mİ ortada yok? Benden İzinsiz ortadan kaybolması pek şayaıu dikkat! diyordu.
Sankuru sesi kısılmış gibi yutkunarak raporunu vermek istiyordu. Mohoko'da hiç bir kimse suallerini dinlememiş ve köyden, gitmediği takdirde o-nu öldürünceye kadar değeceklerini İhtar etmişler. Stan-leyin emrinde harbeden Ve iki kıra! tarafından 'madalyalar]'-------- . _ .
alan bu herif hayatını koi'u-|i'arı şâdıımanî ederlerdi. Yâni mak İçin buradan kaçmak za-1 neşe ve şetaret gösterirlerdi, rurellnde kaldığını acı acı va-ıSöz aramızda; bir çoğu Fadlşa-Jlye şikâyet ederek anlatıyor- ha hulûskârlık müsabakası ya-du. par ve bu vesile ile de Rama-
Bu adamın sözleri, sesinin kı- ı zanlardan başka bütün sene sıklığı, onun İhtiyar ve buruş-1 yapamadığını yapardı. Evlerin muş yüzündeki utangaç hal, konakların, sarayların kapılan en katı kalbi! İnsana bile tesir' açılırdı. Misafir gelenler glden-, ediyordu, Ben onun bu hikâ-1 ler olurdu. Geçenlere İkramlar yeşim dinlediğini anda birden edilirdi. Sazlar çalınırdı. Mıızi-(Araası ' t»cı %abıfedc» 'kalar çalardı. Geç vakitlere ka-
îzmirde cinayet
İzmir 12 (Akşam) — Aydının Dalema bucağı halkından İçki müptelâsı Mehmet Yaman, fazlaca sarhoş olduğundan kendisine açık kadehle şarap vermeyen Basmahane civarında Tekel bayii Mehmet Argunuş’un gece yolunu keserek bıçakla iki verinden, Mehmedin arkadaşı Fevzi Cansar'ı da bir yerinden ağır surette yaraladı. Yaralılardan Tekel bayii Mehmet derhal öldü. Diğer yaralı Fevzi tedavi edilmek üzere hastaneye kaldırıldı.
Kaatil, kaçarken o sırada devriye polisi tarafından görülmüş ve şüphe üzerine yakalanmıştır. Bugün adllyeye teslim edilecekLlr.
Donanma gecesi
Tİstanbul şehri şehirl cümlenin tam mânaslyle ayaklarındı. Herkes karınca kararınca dedikleri mlslilû evinin önüne fenerler kandiller vç bayraklar a-•ar, donanmaya iştirak ederdi. En mütevazıı bile kapısının üstüne bir iki fener asardı. Konaklara, yalılara, saraylara gelince bunlar evlerini bahçelerini dağlarını, ağaçlarımı donatır 1z-
Abone bedeli

Senelik »OT turu» 5W kuruş
e evlik isoı » •
3 evlik mo.ua.» ı evlik w» ■
A. er es ıctKUÜ tein elli «urujluB pul îöndcrllineliaif AKS U*dirde edres deglfUrtUne»_________
Tclefanlıruns Bamıuharrıı a>5«ö
Yas» isler» W7« - taar. omu
MOauı «Hin
Şavvkl 30 — Hızır 101 trrjü GU ÖÇle İkindi Ak *M«-
8.03 & 5S S OT 858 12 0O 1 42
•: T5 0 06 13 !0 17.OT 20 10 21 5-!
İdarehane: İstanbul BablS'1 civar» Cemal Nadir sokağı No 13
BEYAZLI KADIN
Aşk ve macera romanı
Yazan: W. W. Colllns
Tefrika
Fakat İşte, odada kimse bulun madiğin dan dolayı, İçeri gelmedi. Balkona bile yanaşmadı. Ben de dışan çıkmadım.
Nihayet kapı açıldı. Bayan Halcombe düşünceli bir halde İçeri girip geç kaldığından dolayı özilr diledi.
— Bay Faîrlle beni alıkoydu. — dedi. — Evin İşlerine dair muhtelif meseleleri halletmeğe uğraştık.
Ablasının geldiğini görünce, Laura da çimleri geçti terasa çıkıp odaya girdi.
Her zamanki gibi birbirimizin ellnj sıktık. Fakat onup elinin buz gibi olduğunu hissettim. Yit nüme bakmpdı. Çehresinin her raman kinden solgun olduğunu hissettim. Neteklm mürebbıy-' de İçeri girer glrnıez kızdaki bu buli farkett! ■
Tercüme eden: (Vâ-Nû)
No. 15
— Galiba sent hava sarstı. — ded!. — Ah. güzel kızım, kis yaklaşıyor!
B Heyhat! İkimizin de kalbine kış gelmişti bile.
Eski kahvaltılarımız ne güzeldi! O gün zarfında ne yapacağımızı münakaşa eder, eğlenildik. Halbuki şimdi somurtuyoı-duk.
Bayan Falrile, bu somurtkanlıktan en fazla ıstırap çekiyormuş gibi sükûtu bozmak Istıyoı, zaman zaman ortaya bir lâf a-tıyordu. Fakat muhavere zoraki olduğu İçin llerllyemlyordu.
Nihayet Halcombe hakiki muhavereye girdi:
— Bu sabah amcanla konuştum, Laural Kırmızı odanın hazırlanmasını münasip görüyor. Misafirimiz nazartesl giiıılı gelecekmiş.
Laure, bu sözleri dinlerken, gözlerini sofranın bir tarafına dikmişti.
Keten örtünün üzerine yayılmış ekmeklerin! ufalayıp duru yordu. Yüzü sararmış, dudakları titriyordu. Tıpkı benim gibi ablası da onun bu halini farke-derek sofradan kalktı, biz! de kalmağa davet ett!.
Odadan ilk çıkan mürebbiye oldu. İ-eura da onun arkasından gidip mahzun mavi gözleriyle döndü, bana baktı. Bu bakışta, yakında ayrılacağımız» j anlatan uzun bir «Allaha ısmarladık!» İfadesi vardı.
Kapı üzerimize kapandığı vakit, kalbim parça parça olaraktan, bayan Haleombe*nln, bent, hasır şapkası elinde beklediği çumekfin kapının yanma doğru yürüdüm. Ruhuma nüfuz etmek İsteyen bakışlarla bakıyordu.
Sordu:
_ işinize başlamadan önce benimle bir kaç dakika konuşmak lütufkârlığını gösterir mi-BinJz?
— TablJ, efendim. Zamanım «ize aittir.
— Hayır, pek kısa, pek kısa
bir görüşme, hocam! Şapkanızı alın, benimle bahçeye gelin. Bu saatte hlz! pek rahatsız edep olmaz.
Çimlerin öte yanınn vardığımız sırada bahçıvan yamaklarından biri, elinde b'lr mektupla geliyordu.
Halcombe, onu durdurdu:
— Mektup bana mı?— diye sordu
— Hayır, küçük hanım. Bayan Faırlle'ye İmiş.
Genç kız. zarfı aldı, gözden geçirdi:
— Garip bir el yazısı!— dedi — Lnura’ya bu mektubu kim yazmış olabilir?
Sonra, bahçıvan yamağına döndü:
— Bunu sana kim verili?
— Şey... küçük hanım... bir kadın verdi.
— Nasıl bir kadınî
— Yaşlı bir kadın.
— Tanıdığınız biri miydi?
— Değil, efendim... Hiç görmediğim biri,
— Ne tarafa doğra yürüdü?
Bahçıvan yamağı, geniş bir el hareketiyle güney tarafını gösterdi:
— Şu parmaklığa doğru.
Bayan Halcombe, başını salladı:
— Çok garip! Her halde bu. yardım Istlyen birinin mektubudur. Başka türlü İzah edemiyorum.
Sonra, zarfı bahçıvana uzattı:
— Eve götürün, verin — dedi.
Yalnız kaldığımız zaman, genç kız, bana döndü;
— E, şimdi bakalım, hocam! Bu tarafa doğru yürümemizde slzre bir mahzur var mı?
Malikâneye geldiğimin ertesi günü Laura'yı İlk defa gördüğüm kiiçiik paviyonn doğru beni götürdü, İçeriye girdik. Bana bir ilkemle gösterdi; kendisi de başka bir iskemleye yerleşti:
— Konuşacaklarımızı burada konuşabiliriz hocam! Ben. uzun cümlelerden, fazla komlimnn-lordan hoşlanmam. Birdenbire sadede geleyim: Sizin buradan burada bulunduğunuz müddet zarfında, şahsınıza karşı derin bir dostluk hissi besledim. Evimize gelmenizden bir gün onco rastladığınız o beyazlı kadına karşı insanca muameleniz, le-| hlnize not vermeme sebep oldu, o günden İtibaren de, ben-
de hiç bir fena İntiba uyandırmadınız.
Bir sustu; sözünü kesmemem için İşaret yaptı.
Bu paviyona girdiğim sırada beyazlı kadın hiç de aklımda yoktu. Yine nereden sözü açıldı da karşıma çıktı.
Genç kız, devam etti:
— Benim dobra dobra konuşan bir İnsan olduğumu tecrübe etmişsinizzilr. Mademki dostunuzum, derhal mevzua giriyorum. Ben, aizln sırrınızı biliyorum. Öyle sanıyorum ki, hocam, siz, Laura'ya. ciddi ve sadık bir hlsle kalbinizi kaptırmış bulunuyorsunuz. Sizi İtirafa mecbur edecek değilim. Bıınu inkâr etmlyecek kadar da nmnuskftr olduğunuzu biliyorum. Hattâ, siz! kabahatli bile bulamıyorum. Böyle şeyler, ekseriya insanın elinde değilmiş. Ancak, neylersiniz, sonu olmayan bir aşka tutulmuş bulunuyorsunuz. Vaziyetten, faydalanmağa kalkışmadığınıza, kalbinizi gizli olarak kardeşime» açmadığınıza da eminim.
I »Fakat, siz, kendi menfnnt-hcrinlzp zıt hareket ettiğinizden [dolayı mesulsunuz. Ayrılmamız
icabedecektlr. Haydi, dostça elimi sıkınız- Sizi İncitmekten çekiniyorum, aziz, hocam! Beni. kendinize en samimi dost saymalısınız.
Gözleri hafifçe yaşarmıştı. Ben de, ona, sonsuz derecede bir muhabbet hissediyordum Heyecan içindeydim. Elini sıktım fakat, söz söylemeğe kuvvetim .kâfi gelmedi
— Bu işi çabucak bitirelim.— diye heyecanımı farketmemis göründü.— Emin olunuz ki, ben, bu meseleyi, sizin ayrı ayrı içtimai tabakalardan oluşunuzu göz önünde tutarak mütalâa etmiyorum. Bende böyle bir zihniyet yoktur. Fakat, yine de, sizin, Llmmerldge malikânesinden bir tın evvel ayrılmanıza taraftarım. Tâ kİ, vaziyet büsbütün sarpa sarmasın. Gerçi, kardeşim. îngllterenlu en tanınmış, en zengin allclerlııden-dlr. Ve siz sadece bh resim hocayısınız. Mesele bu değil, hocam, tavra nişanlı da, asıl bu sözleri size onun için söylüyorum.
•(Arkası var)

Frausamn meşhur gazinoları
Cannes gazinosu en parlak günlerini geçiriyor
Kumarda şansın İlmî izahı
Rita Hayworth’un beğendiği apartıman -Vapur kıralı misafirlerini eğlendiriyor
Kumarbazlan^ bütün samimiyetleri Ue İnandıkları kumar şansının, hakikaten doğru bir şey olduğu İlmen İspat edilmiştir.
Bu İlmi İspatı. Amerikada Comell üniversitesi matematik profesörlerinden Kal Lal Chung İle W. Feller İsminde iki âlim yapmıştır. Alimler yaptıkları tetkiklerden sonra ulak bir kitap neşretmiş!erdir. Kitap baştan sonuna kadar karışık riyaziye muadeleleri ile doludur.
Âlimler evvelâ kumarbazların
şans dedikleri şeyi şöyle anlatıyorlar. Kumarbazlar oyun oynarken kazanmakta devam ettikleri müddetçe masa başından kalkmak İstemezler. Çünkü artık şans kendi lehle-
İhlamurda iki taraflı çeşmeden damacanalar doldurulurken
Çeşme başından notlar
Tu- lolan bu adam her gece sebah-SL Raphael de lora kadar bakara oynuyor. İtalyan hududuna Gündüzleri misafirlerine te-nezzühler tertibedlyor. Gazino bu sene en parlak günlerini geçirmektedir.
Deauvllle’de bir ay kadar kalan Ali han. Cannes'dakl villâsına dönmüştür. O da her gece bakara masasının başındadır. Bunlardan başka bir çok Amerikalı milyoner, sinema yıldızı gazinodan ayrılmıyor.
Ali hon'ın Cannes'da güzel bir villâsı vardır. Fakat karısı Rita Hayvorth buraya yakın Eden Roc’da yapılan bir apartı-nı çok beğenmiş, kat kat satılmakta olan bu binanın bir katını satm almaşım kocasından istemiştir. Ali han bu arzuyu hemen yerine getirmiştir. Rltanın yeni binada yerleşeceğini işiten milyonerler diğer katları satın olmak İçin âdeta hücum etmişlerdir. Bu yüzden diğer katların fiatl bir kaç misil artmıştır.
Frene anın güneyinde lan'dan sonra bağlıyarak kadar uzayan sahillere Cöte d'Azur derler. Burası bir zamanlar birbirinden uzak kasabalardan mürekkepti, büyük şehir olarak yalnız (Nice) vardı. Kışın, havası çok mutedil olduğu İçin, göğsü zayıf olanlar, bu mevsimi ılık bir hava içinde geçirmek lstlyenler Cöte d'Azur'e akın ederlerdi. Orta halliler kasabaları, zenginler (Nice) 1 tercih ederlerdi.
İngiltere teollçesl Vlktorya her sene kışın gidip bir müddet (Nice) de oturmağı âdet edinmişti. Sûra İlçenin peşi sıra İngiliz kibarlan cin (Nice» e gelirler, uzun müddet burada kalırlardı. Bunların arasında bir villâ satın alarak (Nice) de yerleşenler pek çoktu.
Birinci dünya harbinden sonra
'Cöte d "Azur evvelce yalnız kışın rağbet edilen, bir yerdi. Birinci dünya harbinden sonra yazın da buraya akın edilmesine başlandı. Kışm harası pek mutedil otan Nice ve havalisi ycztn da fazla sıcak değildir. , Kuzeyde, ıbaşta Deauvllle olmak üzere, plâjlarlyle meşhur şehirlerde yazın hava ekseriyetle yağmurlu ve şerhidir. Eu yüzden rahatça mineş hnnyoşu yapamıyaniar. güneşi bol olan ' çfite d'Azur'ü tercih etmeğe başladılar. Rağbet artınca kasabalar birer şehir halini .aldı, bu şehirler âdı*la birbirleriy'e birleş ti.
‘Cöte d'AzuTfr- merkezi evvelce Nice İdi. Şimdi bu şehir gene idari merkezdir ve o 'havalinin en kalabalık şehridir. Fakat zenginler, tanınmış -îtı-j nstkfn'lar şimdi Nice yerine j Cannes’a rağbc' «diyorlar. P" ■
Erkek manken
dar oluyor, mankeni büyük alâka ile tetkik ediyorlar!...
Nice^de
Nice, yukarıda da söylediğimiz glUv bu sahillerin en kalabalık şehridir, nüfusu -iört yüz bini geçmiştir. Geniş caddeleri. büyük ticarethaneleri, gazinoları vardır. Bir zamanlar Cöte d’Azur'ün en rağbette şehit olan (Nice) in eski mevkiini kaybetmesine başlıca sebep plâj modasının yayılmasıdır. Nlce'de plâj yoktur, sahil çakıllıdır. Bu sebeple diğer plâjlarda olduğu gibi, kumların Üzerinde uzanıp güneşte yatmağa imkân yoktur. Gerçi çakılların üzerinde güneş banyosu yapanlar pek çoktur. Fakat bunlar yerli halktır. Paıâ sarfederek deniz banyosuna gidenler tabii kumsalları tercin ediyorlar.
Paris'in büyük terzileri Cannes'a bir çok manken göndermişlerdir. Bunlar plâjlarda, gazinolarda yeni tuvaletleri teşhir ediyorlar. Bu sene flk defo olarak bir de erkek manken vardır.
Bu manken Franşada tahsile gelmiş bir Amerikalıdır. Yüzü güzel, vücudu son derece muntazam olan bu genç Paris'in en meşhur terzilerinden biri tarafından. büyük para mukabilinde, manken olmağa razı e-dllmlşUr.
rlne dönmüştür. Fakat kaybetmeğe başladıkları «umanlar, şanslarını kendi lehlerine çevirmek İçin oynamakta devam ederler. Fakat hakiki kumarbaz şansı kendi lehine döndürmek İçin oynamakta İsrar etmez. Çünkü bu vaziyette kazanmak İhtimali çok azalmıştır.
Âlimler bu kanaati riyazi olarak şöyle İspata çalışıyorlar: Meselâ kumarların en basiti para atmaktır. Alimler tezlerinde Heri sürdükleri Tlyazl İspatlara göre, muayyen bir müddet zarfında atılan paranın aynı sayıda yazı ve tura olarak düşmesi imkânsızdır. Bu İmkânsızlığı, bir çok karmakarışık muadelelerle İspat eden Chung ve Feller şöyle demektedir:
«Paranın 365 gün müddetle her saniyede bir kere atıldığını farze delim. Bu takdirde oyunculardan birinin diğerini 304 gün ve 10 saat geride bırakacağı ihtimali 0.05 tir. (Yani 20 de I».
Şu halde kaybetmekte olan kumarbazların şanslarını kendi lehlerine çevirmek için oynamakta İsrar etmeleri, rakiplerine kazandırmaktan başka bir İşe yaramaz.
Nlce'de biri Belediye gazinosu, diğeri Caslno de la Jetec adında iki gazino vardır Bir zamanlar buralarda büyük ölçüde kumar oynanırdı. Belediye gazinosu yerindedlr. Bu muhteşem binada e)ân kumar oynanıyor. Fakat bu, Canr.es gazinosuna nispetle devede kulak kablllndendlr.
Erkek manken günde 8 defa kıyafet değiştiriyor. Sabahları keten pantolon, kolsuz fanllâ. bblraz sonra aperltff kürken Cannes’a rağbet -Ediyorlar. Bu [ 5°“ ve gömlek, daha sonra ma-yüzden muazzam oteller, gazi-j yo, fiğle yemeğini miitaakıp nol»r yapılmıştır Cannes gazi- tenis kıyafeti, akşam suvare notunda en biiyük kuma, cj- elbisesi ile geziniyor. Garibi şu-nımıyor dur erkfck motjaaı ile erkek- tamı
Cöte d'Azur'e en çok gidenler lerden llyade kadınlar alâka. | bir zamanlar Ingllizlerdi. Şimdi bunların yerini Amerikalılar almışlardır. Cannes'da A-merlkan milyonerlerine, tanınmış .filim direktörteffne. 'büyük yıldızlara sik sık rasta;.ı-yor Gelenlerden bir kısmının kumarla alâkası yutur. Bunlar deniz banyosu, plâj safası, toplantılar, dinarda gezintiler he vakit geçiriyorlar, 'Fakat DİT kısmı geceleri -gazinodan ayrılmıyor. büyük ölçüde kumar oynuyor
Caslno de la Jetee’ye gelince, burası denizde, demir kazıklar üzerinde yapılmış, İçinde tiyatrosu, lokantası, oyun mütalâa ve dans salonlun bulunan sağlam bir bina İdi. O-yun salonunda oldukça büyük oyunlar oynanırdı. Buraya kısa şortla gelen ve bir iki masada talihini tecrübe ettikten sonra denize atılan kimselere sık sık raslanırdı.
telncl dünya harbi esnasında I Almanlar bıı gazinonun de-mirlerinden büyük bir kısmı-;m söktüler, bu suretle, Istan-I bulun eski zaman deniz lîB-1 marnlarını andıran bu bina harap oldu. (Nice) de dİt kumar merkezinden
mahınnı
Kimler var?
'Cannes ve yanı başmdatJf Juan ies Plns bu sene çok kalabalıktır. 'Gündüzleri .plâj satası, civarda gezintiler, geceleri gazinoda (oyun veya dans ile vakit goçirlilyor Vapın teali ■“>' verilen ve dünyunm «n büyük zenginlerinden biri otan Dodero bu sene de Cannes'da dır. Müthiş bakara merakh.il
2 kuruşa alınan Hamidiye suyu 70 kuruşa satılıyor!..
Yazan : Cemaleddin Bildik
Belediye memurunun şayanı dikkat sözleri —- İhmalkârlığın bir şaheseri — Arabalı sucuların kazancı — Yıllardanberi bir mühür makinesi alınamıyor — Ihlamurlularm yolu hâlâ kapalı — Yeni yapılan çeşme bir türlü açılamıyor!
Çocuklarımızı sulh sever yapmak büyüklerin elindedir
Çocukları sulh sever k"— ( ler olarak yetiştirmek anne ve babaların elindedir. Harbe mani olmak, karşı gelmek, nefret etmek gibi Mslerl, aşın derecelere çıkarmamakla mümkündür. Mütehassısların söylediğine göre, çocuktaki bu duygular, çocuk ruhundaki daimi ruhi reaksiyonlardan ileri gelmektedir.
Pennsylvania tıp okulu profesörlerinden Dr. Kennett E. Oppel'in iddia ettiğine g=-~ 1 çocuktaki bu reaksiyonlar, an- I □elerin çocuklarına ehemmiyeti.
V—- -.**-»*»
Hamldlye suyuna terkoa a uyu katılması hilesine belediyenin kontrol İşini ehemmiyetle ele almamasının meydan verdiğini: bu mevzuu küçümseyerek likayı!* kalışının da bazı zayıf iradeli sucuların ahlâkını bozmak gibi kötü bir durum İntaç ettiğini; Ihlamurda Hamldlye çeşmesi başında yaptığım tetklkat sonunda tesbit etmiş bulunmaktayım. (*)
Çeşme başına varır varmaz ilk işim. doldurulmak üzere getirilen damacanaların ağızlarına kontrolden geçirmek oldu. Hayretle gördüm kİ bil tün damacanaların ağızlarındaki ince teller oldukları gibi duruyor I
vermemekten, çocuklara fazla zulüm yapmaktan yahut m onları terbiye etmeği yalnız ceza yolu İle mümkün olduğunu zannetmekten ileri gelmektedir. çocukları normal ve sever olarak yetiştirmek için mütehassıs şu nnsihaUan inektedir:
Bert muamele çocukların inkişafına yardım etmez; çocuğa büyiik bir insanmış gibi ehemmiyet vermek ona kftfi hürriyet bahşetmek çocuğu mânâsız nefret duygularından uzak tutar. Çocuğunuzu sevdiğinizi kendisine hissettirmek. onda bir sevgi ve emniyet hissi tevlit eder. Bu nok’ulara riayet edildiği takdirde çocuğun mütekâmil bir insan, ve sulhsever bir varlık olmaması imkânsızdır.
kimse-işu afabacılor. çeşme ba-
rn«* vc şında bulunan belediye kontrol memurunun takıp sıkı sıkıya mühürlediği kurşunlan bu tellerden sıyırıp alabiliyorlar,.
Belediye memurunu çağırarak vaziyeti gösteriyor ve soruyorum:
— Ne dersiniz? Bu mühürlü kurşunlar telden pekâlâ çıkarılabiliyor değil mİ? Halbuki kurşunun mühür makinesinde iyice ; sıkılması, teller koparılmadıkça da çıkarılmaması lâzım gelmea imi?
Hamldlye suyu doldurulan damacanaların ağılları (üya kurşunlanıp mühürleniyor
sulh
ver-
takdirde de o kurşunlar tekrar kullamlamıyacağı İçin damacanaları başka su İle doldurmak imkânı elde edilemez. Tedbir çok basit ama bu güne kadar neden gevşek bırakılmış, anlaşılamıyor...
aJ-
bu bu kİ
Cannes gazinosunda bakara masaları
Belediye memura da dert yanıyor
Belediye memuru itiraz etmiyor:
«— Haklısınız! dtyorl Ne ça-rekl elimizdeki mühür makineni bozuk. Dudaklarından birisi İyi basmıyor ve bu yüzden kurşunlar, telden kolaylıkla sıyrılıp alınabiliyor.»
— Mühür makinesinin bozuk olduğunu belediyeye bildirerek tamir edlhnealnl veya sağlam bir mühür makinesi gönderilmesini İstemediniz mİ?
«— Bir kaç defa söyledik, dıran olmadı.»
— Fakat bıı lAkayıtlık, umursamazlık, söylenene omuz sllkllmesl, şüphesiz
İçlerinde doğru adamlar çoktur, fakat doğru olmayanları hileye sevketanez mi?
«— Evetl diyor. Yerden göğe kadar haklısınız. Fakat makine bozuk ne yapayım... Halbuki bu makine sağlam olsa, kurşunlar deliklerinden tele geçirildikte". sonra adamnloll] sıkılsa çıkarılamaz ve sucular da hile yoluna, sapamnz.»
Belediye memurunun bu sözünden de anlaşılıyor ki makl-netıln bozukluğu dainjudle kontrole iâkayji kalmış, bazı sucuların hile yoluna sapmalarını kolaylaştanyor.
Her şeyden evvel, değeri on lirayı aşmayan bu kurşun mir»- n mühür makinecinin sağlamııu alıp oradaki memurun eline vermek lâzım Kurşunlar tel üs-tündon sıjTiljp alınmasına meydan verllmlyiicek şekilde kuvvetle sıkıştırılırsa teller koparılmadıkça çıkarılamaz, bu
Sakalara tahsis edilen Hamidıye çeşmeleri
Ihlamurdaki çeşmeye, damacanalar ağzını mühürlemek üzere gönderilmiş olan belediye memurunun söylediğine göre şehirde Hamldlye suyu veren 12 çeşme vardır ve bunlar Beşiktaş He Beyoğlu diye İki mm takaya ayrılmak tadır. Beşiktaş muit a kasında: 1 — İhlamur, 3 — Maçkada Valde, 3 — Orta köy. 4 — Bcşikteşta Abbasafta olmak üzere dört çeşme: Beyoğlu mm takas m da da: 1 — Kasımpaşa. 2 —Taksim, 3 — Kule dibi, 4 — Flruzağa, 5 — Galatasaray. fi — Nişantaşı, T — Etfttl, 8 — Fındıklı olarak sekiz çeşme ■kİ hepsi 12 ediyor. Bunlardan yalnız Ihlamurdaki çeşmeden arabalı ve damneonnb suculara su verilmekte, diğerlerinden de sadece sakalar su almaktadırlar. Ihlamur çeşmesinden başka cakalara tahsis edilen diğer çeşmelerde de mühürleme lştni bugünkü gevşeklikten kurtarmağa şiddetle İhtiyaç vardır.
2 kuruşluk su 70 kuruşa!
Çeşme boşma gitmişken
de suyun maliyetini öğreneyim dedim. Arabalı sucuların Ihlamur çeşmesinden doldurdukları damacanasını Beyoğlun semtinde ÖO-flÛ, İstanbul semtinde de «0-70 kuruşa
bir
çeşmeden kaça aldıklarını bSH-yormusunuz? Yalnız 2 kuruşa...
Arabasını çeşmeye jk mştırıp musluğa takılan kalın lö-trk borularla damacanalarını dolduranlar. beLı-diye numunuuın önüne gelerek. arabasındaki damacana adedi kadar korsun -alıyor, damacana ağzındaki tellerden geçiriyor, nıûhüı sıkma makinesini de slraruk kun-dlsl sıkıyor. Bu iş! basur, «.'a memur görüyor Sonra nrı-ptıcı kaç kurşun aldı İse bfiîıuri İçin memura 2 kuruş ödüyor -Bu içte muhüT makinesini amn,' ■ un eline vererek knmrr.ları «ıRTir-mak da balalıdır. Bf-huLyenln nazarı dikkatin! celbedenim.
Belediye mernurunrinı. öğrenmek İstedim:
— Günde kaç damacana dolduruluyor?
«— 2100 - 2300 damtmıma! diyara
Yf.nl İkişer kuruştan belediyenin günde verdiği «HMMfillO kuruşluk su şehirde tadheri'50-7O kuruştan 105&-JG10 liraya udı-
Arabacıların kazancı
Suyıın ne kadar fuhlş tünle snııldiğı yukırıdaki hesapta da aşikârdır. Fakat ben biı arabacının günlük kazancını o a mu-halirnde tetkik etmekten geri kalamadım.
Bir arabaya 25-40 ara-mdı damacınıa yüklenebil iyormuş. Arabacılardan birine:
— Gel! dedim. 25 damımana-lık bir arabanın hesabın) yapıttım.
Masrafı azamisinden tutarak bana not ettirdi.
tEJİldLkZKlHJU
MUAMELEDEN ANLAR DAKTİLO YAZAR — Ticaretle utragmış orlıı taiısdt var askerliğini bitirmiş bir genç ı» ırıyor. Gurabn Uüseymsâa nihailen Külhan sokak No. 13(Aksaray. MT - i
ALMANCA MUHABERAT TÜRLÜ TERCÜME YAPILIR
3 ALIM-SATlWmH|
SİTROEN MARKA «» MODELİ -Gayet temiz ve 20.000 kilometre-Hususi oto acele MttlIkUrr. Müracaat Galata Tersane caddesi No 201. Telefon «■139. 5»5 ~ 1
TÜTÜN. PUL. MİLLİ PİYANGO — Osmanbcyde İstek bir köşe dükkân devren satılıktır. Osmanbcy Halâs-kârgarl Cad. 243/31. 594
ŞİŞLİ SEMTİNDE — 2 Katil boy bahçeli küçük 3 dalreh apartıınan ehven flatle satılıktır. Beyoğlu Rumeli pasajı İl. No. kahvede Rozen-tal 616 - 2
ORTAMEKTEP MEZUNU BIK GENÇ BAYAN — Ticarethane ve yazıhanelerde ve büro işlerinde çalışmak istiyor Akşam'da «Çalışkan» rümu-euna. 566
ACELE SATILIK VİLLÂ — Mak-tuan 15.000 lira 4.000 lira İpotekli Göztepe IsUeyonUAA bes dakika mU-r.ıcuat Göztepe İstasyonunda Neşet Gcmnhluoglu. 51T - I
ATILACAK — V«v
BOĞAZIC
CARİ riLANI
BÜYÜK FIRSAT
1
İŞLİ - Ta ide as kt> «erbaşında
BEYOĞLUNDA — ylıtc aport,ı Yen ikiıvdc dilkkâıı a Deleön Galata Asıauraıinne 80528.
rude markalı tttölovlll ratılıletıı-. Eminönü Balıkhane 4/4 de gümrük komisyoncus
LÂLELİ — Tram
6 odalı her turlll kon/o ynftlı boya bahçeli boş bir İlktir. Müracaat' Lâleli Urdu, caddesi Telefon: 23953
BOSTANCIDA KİRALIK YEN! oda bir salon ve ayrıca ça-ylıgı 80 II
BOŞ KAT SATIŞI Taksimde Ab dülhakhâmıt caddealnde. kaloriler sıcak su Pamuk Ra-
ini
ile vekâlet işlerini mı but ede Kasın İtimadını kazanmış olan Suhulet Emlâk Zarif Özalp Beyoğlu Büyük Parmakkşpı kösebaşı No 4 Telefon 121-20
H YAŞINDA — Kimsesiz bir kadınım Bakılmaya ihtiyacı olan yaşlı namuslu bir erkesin bakım hizmetine ömrümü vakfedeceğim. Yeleı kl ben' himayesine alsın. Aksam'dn «Fazilet
SATILIK ARSALAR — ArlUV' nfohüı
ACELE SATILIK — ErcnkOvUndc Mflmın det esinde 15.500 metre arra satılıktır. Adres. Kadıköy Moda raddesi Kabuklu Ceviz sokağı No IH bav
SATILIK NATIONALE
DÜKKÂN SATISI - Taksimde Atı dUibakhâmıl taddtsinde Pamuk Palm spartintanının altındaki dükkân' lar satılıktır. Kapıcıva müracaat.
W3
ORTA MEZUNU - Askerlisini bitirmiş gencim Ticaretle ufiraşınışım-dır Türcar yanında kâtiplik, tezgâhtarlık ve muamele takibi gibi İğleri muvaffakiyetle yaparım Kcf gösterebilirim. Akşa'da İŞ rüm
LİSEDEN AYRILMIŞ çekirdeği, her lürlU ll şını. otel kâtipliğini yanabiliı rüşiufiümürdr antıyackgıntt yet sahibiyim. Kefil verebilirim.' Sultanahmet Akbıyık No. 13 6T7 — 1
BAYAN MUHASİP IŞ ARIYOR
İthalâtçı bir firmanın mesul muha- D'***1 yapmış tecrübeli Ermeni bir >ır müessesenin muhasebe kıs-cahşmak için İş aramakladrr. ıMuhasIp S-
ACELE SATILIK
Kuzguncuk IskeleslM
ireli hepti a odadır. 16000 Ura. İzahat Te!: 25512 CT8 — 2
S ATILI K EV — Mühürdarda dört taralı açık «afıidde bahçesi dahil 630 M2 ahşap Ysul Kâmil
Dünya (icnçlik Dirliği delegelerinin Yıldızda Salc köşkünde yaptıkları basın toplantısı
ı
Kore harbi; Cepheye gitmekte olan Amerikan kuvvetleri
KİRALIK YAZIHANE ûç odalı lelee 250 metrelik
DİPLOMALI KIZILAY HEMŞİRESİ VEYA EBE ARANIYOR — İsteyenlerin Cagaloglu Sıhhat Yurduna müracaatları rf67 _
DAKTİLO BAYAN ARANIYOR Baiıçekapı Anadolu Han II No. ya sual 9-14 aramnda müracaat.
DOLSUN ÜCRETLE BAY Al BUR ALINACAKTIR 1er tercih edilir hal tercümesiyle
C YALI — Üsküdardn, Pn la 55 NO. Iı. Üç kat üre> ortalı, hamamı, etektrik. ler II brrt ■ sarnıcı, kurusu, buvukçe bahçesi, vardır. Her
S ün telefonla 21 raunda
ma rical. paraı gitti dörtten
Icfndekil
SATILIK KÂRCİR EV — Cihangir caddesiyle Özogul soka4- küs» başında as fa hin bahçe, elektrik,
tos. denize
SATILIK ARSA — mtUSUyU Caddesinde üç taralı cadde, zemininden detil: metre kare İzıel Şetl-ı- Emlâk kol-leutif şı.keti AşmanPl Kltuph haü 17-18. Telelon: 21159 ı.'.'J —
ZUI düzgün daktilo edilir Müracaat Kar ragı Demirbaş han
DİŞ MUAYENEHANESİNDE — çalışmak üzere çalışkan, temiz, titiz bir bayan aranıyor (>mbcrlluş Güzel •pariıman No. 2 Telefon: 22116.
CB2 — 1
OTURUYORUM tutulma) a muhtaç yaşlıca bir -lo-ınıtm. Bir austnbakıcı vc>a o vazifeyi görecek uir bayan» ihtiyacım var, Ad re». Beyoflu, Tok a Ilıyan Oteli No 52 sabahları Biıal
DADI ABANIYOR - B çında çocuğa bakacaktır kabiliyetine göre vuksvl lecektir İstanbul. BabcCkapı. Cet-modv» hanında s numaraya müracaat
KADIN TERZİSİNE COK İYİ DİKİŞ BİLEN BAYAN ARANIYOR -Kimsesizler tercin, ikameti temin edilir Perşembe, cuma, cumartesi 12-13 orası $ehzadeb»şı IS Marl ŞchltlCc codd«ı No. 1?. 571
DADI ARANIYOR — İyi bir aile netdinde 8 aylık bir çocuğa bakacak tecrübeli dad. »tatınmkladır. İsteklilerin görüşmek Üzere Sişh H. G izi C. Bomoııtı tramvay durak rinde 212 numarava müracaatları.
6J8
BAYAN ALINACAKTIR -memuru olarak İzm yahcl edebilecek tcı sîzlerin fotoğraf ve nutustarij‘1 hal çemberinaş Osman bey asını müracaatları «
MUAMELE TAKİBİ — Ve tahsilat işh-ılpde çalışmak üzere bav ve bayım arkadaş aranıyor Günde 3-4 aaat çalışılacaktır Tahallâlta % Kİ prim vcrılccekllr. Maaş net 150 liradır Milliyet mevzuubahİB değildir. 2wo hra iı.tkdl teminat verilmesi şar-tiyle taliplerin r aba lif arı B.TO dan lliburen Sirkeci Yalı köjktl rad, No. 7® iıau. kat 2 yc müracaattan
091 —
BAYAN DAKTİLO ARANIYOR -Seri daktilo yazan dürüm bir bayana lh|Av»ç vardır. Sirkeci Alâlye Han kal 2 d* Ünal'a mOraeaM. 671 — 1
BATİLIK BÜYÜK YEMEK OCA-tt . SERVİS OTOMOBİLİ - Oeak nloroila. kömürle çalışır. Fırını, davlumbazı vardır. Şevrole servis oto Fıatlcr ucutdur Telef
KİRALIK DALYANLAR - Büyük-derede Kefeli köyü dalyanı yazlık, kışlık. Tabya dalyanı yazlık. Karaburun dal'vanı yarlık. Yenimahalle caddesinde Zeker l>n bey yalısında : Emine ftıgl
12-000 LİRAYA — Acele satılık kâgir v. I oda. 2 hol. 2 helâ. 2 bahçe, 2 kuyu, tulumba vc elektrik. Müracaat Kara elimi ük Aclçesme Stil ta nh .imam ‘KantarCUlll sokak No. 4
SATILIK DENİZ EVİ — Fevkalade kumlu Dİâ). tdeallepe İren islnnyonû yânında 24 metre ccplıc. 320 metrekare arazi dahilinde 60 metre kare özerinde «i,vah taşlan yapılmış bina, bir büyüle salon valet kuyu ve elektrik KU-çukvaıı kös bekçi’i Höscvinc mUra-
SATILIK SAYFİYE ARSASI çükyalı istasvonuna iki salede Prevantoryum k nlrc nazır İfrazlı güzel arsala İlktir Görmek ve görüşmek içi Prevantoryum sırasında 155 No, ya müracaat. ms
DEVREN SATILIK MAGAZ yasanın İşlek verinde her işe elverişli büyük magsra gevren Htıhktır. KU-çukpa/ar. Ayazmakapı No. cı Muhittin vc Hablp
MANZARALI HAVADAR köy - Acıbadem aaUlll. Kuruçeşme otobüs durağında arsalar, 1500 metre bahçe içinde 8 odalı (4 oda boş* ve 3 odalı İki ev ucuz satılacaktır. Büyük pasial-ıane arksuıda Türlclve ha-
KELEPİR ARSALAR
s fa Ilındı Kadıköy iskeletine dakika mesafede denize nazır r arzalar ehven tlatlc »aldıktır. Mu-lavısıt kabul edilmez MU lcfon 52472
PANSİYON VE KİRALIK nebi öğrencilere sile yanında pansiyon veya möbleli kiralık oda, Perşembe. cuma. cumartesi 12 - 13 arası ŞeluadctMH 15 Mart Şehitler caddesi No. 12
ACELE SATILIK HANE
güncük Nakkaş 32 No. iı bahceslylo birlikle soo metre kare. Boğaza hâkim fevkalâde manzaralı. Uç kat, yedi oda. İki hol, hamam, bu, elektrik, havagazı ve boş teslim uc tır. içindekilere müracaat
KELEPİR BATIŞ - Fatih SûflgUzel caddesinde 38 sayılı dükkflnlı. konforlu ev acele nal ılıktır. Müracaat: Ayni Adrese veya 40122 telefonda Nurluna.
ÜNİVERSİTE KARŞISINDA n İzlere hâkim kaloriferli heg odalı kiralık daire Kapıcı Aptullnh; Lâleli Koauragıp Cad. No aa um — t
I
ACELE SATILIK — Beş odalı ahşap bir ev Göztepe İstasyona beş dakika uygun Halle. Müracaat İsmail ÇaBhyan. Mc - j
SATILIK ARSA ARANMAKTADIR — Marangoz atelyesl yapmağa müsait asgari 150 metre murnbbaı olmak üzere Fatih Semtiyle Kasımpaşa İlâ Ortaköy arasında bu tye elverişli lirsası Olup da satmak isteyenler Akşam gezelesindc Küçük ilânlar İdaresine »Arsa - Atclvc» rürnlt-mektııpla arsanın fatih artı ralli ali dİ bildirmeleri ilân olunur. 65» - I
ACELE SATILIK VİLL - KUçÜK-
Idcnltepede şisfalt Bağdat cad-■Indedlr. Pir salon, üç oda, helâ. hamam, geniş maora-. lallı su ve elektrik l«l-blr dönüm yetişmiş bahçe İçindedir. Müracaat: tdeallepe. Bağdat raddesi, otobüs duralı No D3.
6M —
KİRALIK ODALAR
MODA CİVARINDA - Manzaralı ı bol güneşli müstakil iki odalı kat bir ve nihayet İki kişi için kiralıktır. Kadıköy Şıra sokak No 20 de Salih. S14
ÜÇ BİN LİRAYA SATILIK YENİ KÂRGIR KELEPİR BOS EV — Beyoğlu Yenişehir Vişne sokak numara (1 Tek katlıdır. Elektriği vardır. 1 oda. mutlak, hamam ve saire Sahibine: l.Atrı Gürel. Mcyva Hâlinde S.
SATILIK EV - KatUKO» AUi.VOlag ndn iki kattı 7 odalı ı« om Ur Elektrik, su ve havagazlıdır M raat: Kadıköy Attıyotoâzındn LtT maralı MİNE mağazası
576
KADIKÖYUNÜN EN YAKIN YE RİNDE — Tam konforlu köşk fenni ahırlar üzüm bafiı biııleıec me.vVa ağacı motorlu kuyular noksansız büyük bir zevkle imar edilmiş çiftlik satılıktır Bedelin m teıliycsnıde kolaylık gösterilecektir. 42395 va tcle-565-1
FATÎH — Tramvay caddesinde havadar yerinde imardan inşaat müsaadesi alınmış proje ve betonarme hesapları hazır 150 metrelik bir orsa acele satılıktır. Görmek ve görüşmek isteyenlerin Fatih Matla durağında komisyoncu Hüslyln Acere müracaat. 645
kİralik — Zindrlikuyuda Merkez Bankası memurları evlerinden beş odalı, şömineli ve yeril gardrop-ları bulunan S numaralı ev kiralıktır. Görmek ve görüşmek için Merkez Bank-in şeflerinden bay Muhillin Erkrr'c mUracnat Telefon 44860.
031 - 2
Sok. No 20 22.
21 8 950 tarihinde Emniyet Satld'-
ııp çıktığı takdirde İhale edllenekllı Farla tafsilât İçin Emniyet Sandı# hukuk işlerine 30 dosVa numl r/Miyla müracaat edilmesi
SÜADİYENIN MERKEZİNDE -Yolculuk sebebiyle hemen sotılık IkJ daireli bahçeli köjk. Eczanenin sokağında tam konforlu. On sene vergisiz 12000 lira İpotekli maktuan 31000 II ya boş teslim Şaşkınbakknld.» bakkaliye bay Ferld e müracaat,
601
SATILIK DÜKKÂN — Azimet layisiyle devren İşler bir halde satılıktır. Müracaat: Oamâtıbey caddesi No. 53/2.
SATILIK EV - Rai,çelI d(ı rır dört oda yeni muşamba dOjeli ter-kos. elektrik 6000 liraya Orta (Musevi) Kabristan sokaÇı No. 11.
ACELE KELEPİR — Satılık otoma bil tamirhane»! devren ve ehven fi-alle. Harbiye tramvay dııragı yanında Derune sokak 2T numara)
KİRALIK APARTIMAN KadlkiiydY. Modada yedi Odalı, mu-
Veya dorî odası mobilyasız bilyall Itclefon, frijider, ça Mne.il, fırınlı havagazı orağı kiralıktır. Müracaat; Telefon I kil 60965: gündüzleri 42606.
ÇEMBERLITAŞTA — Marrnaraja nazır 3 daire 9 odalı kagir bina satılıktır Müracaa Yeni Valde
668 — 1
EMİNÖNÜ — Sarıdeınir malıallesinde Kutucularda Abdurrohman sokağında kâin 4 numaralı kagir dükkân acele saldıktır. Taliplerin 25314 telefona müracaatları. iöÇ — 2
ÜSKÜDAR — Altuni zade tramvay ııddcsi rafında denize 15 er metre cepheli dört arsa ayrı ayrı ucuz futla satılıktır Üsküdar Hâkımlyc.l milliye caddesi ıoı numarada AllUjditı ön-535 — 2
ACELE SATILIK - Beylerbeyinde Burhaniye yolu tUernide merhum Bana beyin köşkleri diye tamlan ıkl ayrı bahçeli, güzel manzaralı evleri B.ooo, diğeri 16,000 liraya biri boı leslun. Acele satılıktır Müracaat: İçinde oturan varislerine. 352 -1
ACELE SATILIK EV - dullanan-met civarında Oizdariyede t kat. 12 oda. bançell. havuzlu elektrik, ter-kos. havagazı, ve fevkalâde nezareti t ılıktır 24732 No telefon
SÖK — «
deniz ve derya hâkimi -Kaloriferli beş odalı konforlu bu daire kiralıktır. Aksaray: Lâleli Ko-■agıp Cad
ORTAK ARANIYOR - TomlnalJ. ayda hissesine 2 bin lira Karançlı bit l«e 10 bin Hra kayrak. Alemdar cad desi GüLhano Park kapuı 13/1.
M8
MATAMATİK. İNGİLİZCE. FRAN-ZCA — tünlveraite Lise Ortaokul) lebelerlne evde mUsalI şartlarla ders verilir. Pangnltı TUrkbeİI So, Bozkurt Ap. 118/1 adresine veya adres bırakılması 547
ALMAN, TÜRKÇE t¥l BİLEN BİR Bayan — En aon mctodtarla dere vermek İatlyor. Her türlü ticari muhaberatı yazar ve tercüme eder Ak-pm'dı «Almanca Ders» rtlmuzuıu, 5*ı
İNGİLTEREDE TAHSİLDEN YK Nl DÖNEN — Mencuaat Y Müh İngilizce dertleri vermek, tercüme yapmak utemktedir, Müracaat M, T-Kural. Ebüzziya Cad Ekremhcy Sok. No. 5. Bakırköy 578
ALMANCA, DAKTİLO, STENOGRAFİ dersler} — Alman Ticaretten mezun, liselerde öğretmenlik etmiş hoca Almanca, kör metoduyla daktilo, stenografiyi ucuz, esaslı öğretir. Telefon: 29057. «36 l —
İNGİLİZCE — Amcrıkada okumuş ve Amerika mekteplerinde İngilizce ö/Erelmlş bir genç Uç ayda liran öğretir. Akşam «D.S.» rümuzuna müracaat. Haltada üç gün sayllyrdcdır. _____________________________654 —
SATILIK CİNS KÖPEKLER — tvi kan Alman kurt köpekleri, bolduk, yavru ve büyük av köpekleri, Seter, Ponter, yavru vc büyük Uzunçarşı 277 Şaban kahvcainde Kâmli'e mUra-_____________________________676 — 1
ÖTEN LİGORIN DAMIZLIK HOROZLAR 3 LİRAYA - Muhtelif cini güvercinlerle 16 cins tavuk satılıktır. Eıenköy Kazasker Cami civarında Hılmipaşa sokak 6. T: 82417
681—2
SERMAYE ARAYANLARA — İşine göre Sermaye konacaktır Llcklılerin ıTaksim Şehllmuhtar .addeal İMH a sarih adresleriyle müracaatları.
MEKTUPLARINIZI ALDiRINU* Gazetemiz ıaaresini sar» acsraa göstermiş Olan «ari lenmızn en
Beyoğlu - Bahçeli - Çalışkan Profesör — Y. Ders — Ululu — Akman — Almanca ders — H. P M.
Ifamıarm» ş«|«B acıonplar, ula renansmısdae sM,»—»*1*— rioo
Vahşi Afrika
(Ba(jtarafı 4 üncü sahifede) şu köydeki genç kabile resinin karısı hatırıma geldi. Bu kadın acaba bana neler anlatacaktı.
Valiye bu o’avi anlatmak lca-bctlıöîni hİ5_t ';ordum. San-kuru raporunu verdikten re valinin yanından ayrıldıktan sonra, Mohoko köyünde İken kabile reisinin tarzı hareketini ve onun en genç karısının benimle konuşmak için yaptığı tecrübeyi valiye anlattım.
Her sözüm valinin htyecanını fazlalaştırıyor ve o loülemadt-yen:
— Bu pek ciddi bir durum, diyordu.
Kısa bir müddet sonra misyoner ve doktor bütün bu olaylardan haberdar oldulaı, unların nokta! nazarı da pek sükûnet verici değildi. Misyoner sakalını sıvazlıyarak, valiye:
— Ben buralar hakkında çok şeyler işittim, bu itibarta Mohoko'ya giderseniz benim de sizi takip etmem teaheder diyordu.
Doktor da ben de misyonerle aynı fikirde idik.
Valinin emri altında bulunan askerî kıta, bir yeril küçük zabitle bej askerden ibaretti. Eâer vali bunları yanına alırsa, İki beyazla onların sadık yardımcıları dahil, kuvvetli bir birlik teşekkül etmiş olurdu ve her hangi bir isyan karşısında bu birlik oldukça epey İş görebilirdi.
Valinin siması çok durgun olmakla beraber onun gözlerinden ne düşündüğü belli idi. O birden teklif olunan refakati, benim dahil olmam şartiyla. minnetle kabul edecekti. Hazırlıklarımızı iki gün zarfında bt-tlrerek, derhal yola çıktık. Yolculuğumuzun ikinci günü akşamı Mohoko’ya tahminen iki saatlik bir mahalde kampımızı kurduk.
Ertesi günü sabahleyin yavaş yavaş ilerliyordu, küçük zabit askerleriyle önden gidiyordu ve bir baskına uğramamamıza dikkat ediyordu.
Polisler ise müfrezemizin aracılığını yapıyodu. Vazifeleri eşyalarımızı taşıyan hamalların, eşyaları yere atıp kaçmamalarına dikkat etmekti. Çünkü her an ümld edilmedik bir mahalde zehirli oklarla bir baskına uğrı-yablllrdik, Bu yolda ilerledikçe etrafımızı saran sükûnet, bize tehlikeli geliyordu, köyü daha gözle göremlyorduk, fakat oraya o kadar yaklaşmıştık kİ, uzaktan ses ve gürültüleri her halde İşitmemiz lâzım geliyordu. Tepeden inen yolun virajında 1-dlk, kulağımıza kuvveti! bir ıes geldi, bu küçük zabitin sesi İdi ve bize doğru koşarak geliyordu. Biz de ona doğru koştuk ve önümüzde boş arazide yalnı» beş askerin dolaştığını görüyorduk. Yalnız beş asker ve köy tamamen ortadan yokolmuştu, (Arkası var!

AKSAM
14 Ağustos 1930
HER AKSAM BİR HİKÂYE
• ■
| Aşkın mucizesi^
Komünizmle
mücadele
Mahkeme Koridorlarında
Tüab.ışı Mlşel bana anlatnıa-ğa başladı: 1
— Şimdi sana anlatacağım ı şey, hayatımın çok garip bir ı macerasıdır. Bir gün atayım, bil : köy civarında menavra yaparken. o gece ordugâh kuracağı- 1 mız yer hakKir.ria komutanın : yazılı bir emrini bana tebliğ ettiler. Emirde benim de geceli- l yeceğim evin adresi ve nıınıa- ’ ras: da yazılı İdi. Tesblt edilen 1 »ve gidip kapıyı çaldım. Beni 1 İhtiyar bir hizmetçi, karşılıya- ’ rak üst kata çıkardı.
Merdiven başında ak saçlı, çehresi üzgün, yaşlı bir erkekle ' karşılaştım. Ziyaretimin sebebini kendisine İzah ettim. Beni ! dalgın dalgın dinledikten sonra:
— Slal İstediğim şekilde ağır-byamıyacağnndan dolayı beni y Mfedlnta yüzbaşım! Çünkü iti- 1 nm. ağır hastadır. Kocası da -■izin gibi topçu yüzbaşısıdır • Hasta kızım, hummanın tesiri?- i 1» mütemadiyen »ayıkhyarak : kocasını teüyor. Damadımı ecel» ( bir telgrafla çağırdım. Dakika- : dan dakikaya gelmesini bekliyorum. Belki de damadımın ge- ı llşl, bir mucfee yaratacak v» zavallı kızım kurtulacaktır. ' Ysşh zat, yavaş bir sesle bana bunları söylerken karşıkl odanın İçinden hasta kadının İnli- " Ull sesi kulaklarıma aksetti:
— PoL, Pol! çabuk «sİ? I
Babası, kulağıma eğilerek: 1
— Sizi kocası, zannediyor; sözlerini naıidadı.
O anda zihinlerimize gelen 1 aynı çılgın düşüncenin şevkiyle bakıştık. Hasta kadınuı ya- ' nma kocası diye girmek. 1
bu düşüncemi »ezen ihtiyar 1 adam ellerime hararette sanla-rak sordu;
— Kocası İmişsin gibi kızımın ■ odasına girip yanında oturmağı kabul ediyor musunuz?
Başımı eğmek suretiyle müa- : pet cevap verdim.
îhtlyar baba, teşekkür makamında eğilip enerimi öpmek İstedi:
— Size nasıl teşekkür edece-elğimi bilmiyorum yüzbaşı! Za- 1 vallı kızım, sayıklıyor ve etrafındakiler! tamyamıyor. dedi.
Yan açık kapıyı itip de odanın İçine girdiğim zaman, kalbim, derin bir elemle burkuldu. Odanın içi gri renkte- bir abajur tarafından hafifçe aydınlatıldığı İçin yan karanlıktı.
Karyolada çok genç bir kadın yatıycrdu Çehresi kireç gibi bembeyaz teesünUştL Fakat örtüsünü sıkan elleri, sayıklama esnasında kımıldanan dudakları. velhâsıl kendisinde kalan bayat batayyeslyle, uzakta bulunan kocasını çağırıyordu.
çizmelerimin ucuna basa basa karyolaya yaklaşırken belimdeki meç, masaya çarptı. Gürültüyü duyan hasta kadın birdenbire fersiz gözlerini açtı. Çeke'.İmla düğmeleri dikkatini çekerek, son nefesi olduğunu zannetllğim çok derinden gelen bir ah tan sonra:
— Nihayet gelebildin; İKkeledl.
üzerine eğildim. Genç hasta kadın: — Sen misin sevgilim? Yanıma gel. Gözlerim iyi göremiyor, ■astayım, çok hastayım., tafedl.
Yanımda duran babası, m teskin, için?
— Yorulma kızım Anna! hocan yanındadır ., dedi.
Kadın sözüne devamla:
— Sana o R3dar çok söyllye-celkierim var ki... Kocacığım, '■ beni dpmlyecek misin? diye •ordu.
Çar naçar eğilerek dudaklarımın udyle atelşer İçinde yanan alnından öptüm.
— Beni, yanaklarımdan da öp! diye yalvardı, solgun yanaklarından da öptüm.
— Ben de seni öpeyim diye diretil. Yıizıımü dudaklarına yaklaştırdım Sıcak nefesini yakıcı biti alev gibi yanaklarını da hissettim.
— Bena. elini ver; diye yaLvan dı.
Kadide dönmüş elint, avuçlarımın araşma aldım.
Hasta kadın:
— Şimdi kendimi İyi hi’SCdi-yorum. Yanımda kal; dedi.
tş’-e o zaman vazlyetimlu ga-Kl’ : •’’ıi anladım. Bu yarı ka-rar.hk odada, ateşten yanan elini' avııçlanmır İçinde tetemlye-rek tuttuğum bana tamamiyle yabancı bm kadınla yarım saatten beri baş başa bulunuyordum.
ma-
Hastanın birdenbire sayıklatmasından kendine gelerek yanında oturan adamın kocası olmadığını anlamasından korkuyordum.
Kadın, kesik kesik sözlerle bana hep sevgisinden bahsedi- ■ yordu.
Kalbimi hüzünle dolduran bu : aşk sayıklamasını işitmemek 1-. çln kalkıp gitmek istiyordum; . bununla beraber, sabaha karşı kendtslnl uyku bastınncıya kadar yanında kaldun.
Sabah saat beşi çalmağa başlayınca, manevralara bavlıyacak bölüğüme İltihak etmek ift-nmdı. Hastayı uyandırmamak İçin bin bir ihtiyatla elimi, a-vuçİBnnın içinden çekerek ayağa kalktım.
Bana no suretle teşekkür e-deceğinl şaşıran babasını selâmlayarak evden çıkıp gittim. Köyün xsıı yollarında yürürken gözlerimden akan sıcak yaşlar yanaklarımdan aşağı »üzülüyordu. O gür- alayımız, köyden hareket etti. Manevralar bittikten ve aradan birkaç hafta geçtikten sonra kıtamdan bir ay izin aldım. Memleketime giderken köydeki ev» uğradım. Kapıyı, genç kadının babası açtı. Beni sevinçle kucakladı. Kıa ölmemiş, kurtulmuştu. Ben gittikten birkaç saat sonra kocam gelmiş. Kendisine olup biteni anlatmışlar, Fakat genç kadına hiçbir şey «öylem«nişler.
İhtiyar baba, pencerenin perdesini ıralıyarak bahçede bir şezlonga uzanmış nekahet devresini geçirmekte olan kızını bana gösterdi. Bu genç kadın. ölümle pençeleşti# bir anda bana no tatlı aşk sözleri söylemişti. Babası, dönerek bana sordu:
— Kocası Fol 1in arkadaşı diye sizi kızıma takdim edeyim mi?
Genç kadınla konuşmanın bir saygısızlık olacağını sandığım İçin, babasına:
— Teşekkür ederim; kızınızla görüşmemek daha İyi olacak; cevabını vererek çıkıp gitthıı.
Çeviren: A. HİlAlI
Bn. Halide Edib Adıvar îngilterede
diye
diye
kin-
işte
Millî Eğitim
Bakanının demeci
Moruğun otuz iki dişini dökecektim amma!..
8ah1ft T
I . ■ - 11 . - - ■ l ~ *
"X„ Şualarının yeni harikaları
Toplu radyografinin gelişmesi halk gruplarının sür’atle muayenesini mümkün kılmaktadır
nam ussunun, Eğer bundan
vn zgeçersem...
Besi yükseliyor, galiz küfürlerle sözüm ona yemin ediyordu. Bizim delikanlı teskin etti:
— Heyecanlanma, ahbap. Yemin etmeğe lüzum yok, senin bu işi yapacağına İnandık, Fakat bunun sonunu da düşünmek lâzım.
— Hepsi vız gelir. Kaçıracağım İnciyi.
— Fek âlâ. Nasıl istersen öy-gittlk. İs yap.
— Yaparım tabii. Tokat vurmanın ne demek olduğunu öğ-
Zayii, esmer, çökük avurtlu, dağınık saçlı bhr delikanlı. ■tekleri dizlerine sarkan yeni moda dallı basma entarisinin sağ cebinde bir gazete, sol cebinde uzunlamasına katlanmış bir kitap. Göğüs cebinde kara camlı gözlüğü, mürekkepli kalemi de var. Ellerini pantolon ceplerine sokmuş, sırtını pencerenin kenarına yaslamış, gözlerini ayaklarının ucuna dikmiş. derin derin düşünüyor.1 Yavaş yavaş yanına Baktı, yüzünü ekşitti. Bizim kasketli delikanlı sokuldu:
_ Ne .'ü^ındyorsun. hey h!U-' rttecetlm o jnoruto.
“ T0*11 ™ vurd,‘
SlUdıuU. tasir.ı yana çevirip1 - lrld Ue tonuetnîumaîöan tükürdü, -»S elinin parmakla- b»11'" «(*“>■ Sonradan dur-rtle daemık eaçl.ırwı laraklı- .Onanla konu,-
j^raU- Buyacaksın. Bir daha duyarsam
' — Hiç dedi. Düşünecek bir 'gebertirim seni» diye sıkıştır-yujl ’ imiş. Bir gün gene İnci ile be, ! raber yolda gidreken baktık kİ
— Mahkemenin açılmasını mı . . . .. _
bekliyorsun?
— Oîaa da pek sıktı ha. Yarım saattenberl burada bekliyoruz. Açsalar da vaktlle ğirip gıksak.
— Dâvacı mısın?
— Ben şikâyetçi idim amma o da benden dâvacı oldu.
— Klnü şikâyet ottin?
— Şu morukla kapıştık.
— Kapışmanızın sebebi n»? Karşıda duran şişman. kır saçlı adama yan gözle bakarak homurdandı;
— Ukalâlık ediyor enayi. Ne yapsa nafile. Bu iş mutlaka olacak. Yemin ettlnı bir defa. Tapmazsam namussuzum. Benim huyum fenadır. Bir şeyi aklıma koydum mu. yapmadan bırakmam. Moruk boşuna uğraşıyor. Çatlasa da, patlasa da benim işime mâni olamaz.
— Yapmak istediğin nedir? şişman adama bir daha göz dlm. attı: | — Eeeyy? Sen de ona mı
— Düşündükçe İçerliyorum vurdun? herife. Sanki benim bir ftna- — Yok be yahu. Ben yumnı-lığımı görmüş. Çalışıyorum, ay- ftumu hazırlarken bir tokat dada yilz on kâğıt net para geçi- ha vurdu, yere düştüm. Ben de yor elime. | küfür etmeğe başladım. Yuvar-
— O adamla aranızdaki me- ,anmasaydım onun otuz İM sele nedir? Alacak verecek işi dl«tnl dökerdim amma yerden mi7 | kalkmağa bırakmadı, tekmeler
— Yok beyahu. Kız meselesi, «»vurdu. Ahali başımıza top— Öylemllll? O adamın kızı- lnndl- bk ka9 klri onun kolla-ua abayı yakun demek? | «• -
— Ayıp mı yani? Sevmek ya- (Afiyet sak mı bize7 ’
— öfkelenme, delikanlı. Ne-
den ayıp olsun? Seversin tabii. Küçük hanım da sana yakınlık gösteriyor mu bari? . ., - ,, -
- Elbette gösteriyor. tU ay- PzaklMtt
dan beri konuşuyoruz. Evlen-
İzmir - Borsada ürtm »Üne de n'yet etmSçtllt.
görüşmeleri başlamış ve 82 den “ Kıam babMI rwu olmuyor
üç beş bin kutu satıcı olduğu °Vİe mi?
halde alıcı bulamamıştır. Yalnız — V1Z ®eUr bah*- Daha fazla bin kutuluk bir 4 bu Hata ya- »ularsa inciyi kaçırırım, o o-pıimıştır. Biraz sonra çıplak n*^‘ de î®®8 oturur, teklifler başlamış neticede ylr-! ÖIkcd k*b*r(U şahadet par-ml beş ton yeni mahsul Eylül ™P*nı lükürlıkleylp duvara teslimi avanssız elli üç kuruştan satılmıştır. , — N'ah' 5uraJa yazıyorum.
Bilâhare 53JJ tan ahcı çıktığı E^er bu *51 y*Pm«*taın alçak, halde satım bulunmamıştır. Bu yıl bağlarda fevkalâde bir doğuş ' olmuş, takat havaların sıcak gitmesi ve aamalann bir kısım mahsulü silkmesi rekoltenin bir miktar düşmesine sebebiyet vermiştir. Son tahminlere göre t-;rekolte 611-75 bin ton raddele-■T rindedir.
Yeni Mini Eğitim Bakanı Tevfik İleri şehrimize gelmiş ve kendisiyle görüşen gazetecilere ; ezcümle şunian söylemiştir: ] «_ Türklyede bugün, bllhas-
! sa hükümet olarak komünizmle mücadeleye kati surette karar verilmiştir. Ben de diğer arkadaşlarım gibi, kendi branşım dahilinde komünizmle mücadele etmeği kendime vazife sayacağım.
Bu mücadele, hükümet programında da belirtilmiş olduğu gibi, en esastı vazifelerimizden olacaktır.
Milli Eğitim camiasında komünizmle mücadele, vesikalar v* kati delilleri]» senelerden -beri genç insanlar üzerinde komünizm tahrikin yaptıkları »a bit olan ve bilinen unsurları evvelemirde bu ulvi hizmetin dışına atmak ve hattft kanuna tevdi etmekle ve bunun dışında geniş mikyasta çocuklarımıza mekteplerde milli hisler aşılamak, memleketin maddi ve mânevi yükselmesi için yaşayıp çalışacak ve icabında bu memleket uğrunda göz kırpmadan ecdadımız gibi seve seve ölecek İnsanlar yetiştirmekle yapılacaktır.»
Milli Eğitim Bakanı bu arada üniversite talebelerinin siyasetle uğraşıp uğraşmaması mevzuunu da ele alarak sözlerine şöyle devam etmiştir:
ı karşıdan moruk gehyor. Ben ı yandaki sokağa sıvıştım. İnci
•— Ben, Üniversite talebesinin siyasetle uğraşmasına taraftar değilim. Yalnız, yarının btlyük işlerini ellerine alacak ve omuzlarında taşıyacak olan bu gençliğin, memleketin bütün işlerine karşı hassas ve alâkalı olmasını, yarınki büyük hizmete hazırlıklı bulunmasını memnunlukla müşahede ettiğim. teşkilâtlı çalışmaltınnı takviye etmesini candan arzu ederim.
Bu mevzularda kendilerine her laman elimden geldiği kadar faydalı olacağım.»
Londra'dan yazılıyor: Şimdi- mati, bu hastalıkla İlgili tıbbî kİ radyoloji cihazlarına adını araştırmaları genişletmiştir, veren bilgin Roentgen 1895 te Bugün İngiltere muazzam ;a-• X* şualarını keşfettiği günden yılarda ve çok yüksek evaaflı beri, bu şuaların tıp ve endüs- [ röntgen cihazlarını son derece-triye tatbiklerinde büyük te- de sürat ve ihtimamla İmal tt-rakkller kaydedilmiştir Roent- ■ gen esasen o devlrdenberi yer alan gelişmelerden bir çoklarını o zaman dahi tahmin etmişti. Buna rağmen ei'an sağ olsaydı. çığır açtığı bu ilimde vukua gelen gelişme her balda kendisi için de bir sürpriz teşkil edecekti.
Londra 13 tNafen) — Tanınmış Türk edibel erinden Halide Edib Adıvar Londradakl ziyareti. esnasında, tnglllz hmmnın dikkatini üzerine çekmiş bulunmaktadır. Bcotsman gazetesi A-dıvar'm Türk îstlklâ) Savaşındaki mühim rolünü İzah ila beynelmilel muharrirler kulübünün kongresinde de çok mühim bir yer İşgal edeceğine İşaret etmektedirler.
Nafen muhabirine göre, Tür-klyede muharrirler birliğinin teşkiline karar verildikten sonra memleketinin beynelmilel teşkilâta dahil olabileceğini kaydeden Halide Edib Adıvar bu neticeyi sabırsızlıkla beklediğini de ilâve etmiştir.
uzum ve
pamuklar
Üzüm piyasası durgun, pamuk piyasası canlıdır
Emet au tesisatına başlandı
Emet (Akşamı — Teşebbüs tarihi geçen senelere alt bulunan Emet ilçesi su tesisatına başlanmıştır. Su. kasaba merkezine. altı kilometre güney doğuda bulunan Bnhatlar koyla Bekleme yol ayrımı arazındaki Çoban pınarından getiri-lecektlr.
Sıı borularının nakil İşini, çok ucuz bir flatle, Emetli Hacı Mehmet Hatlpoğlu şirketi üzerine almıştır. Bu tesisat İçin 500 ton boru sarfohınacaktır. Hisar tepesinin Emcte bakan yüzüne büyük tevzi deposunun inşaatına başlanmıştır. Depo 1200 metre mik1 aplik olacaktır. Ü-mumi masraf seksen bin lirayı buluca İttir.
Dış piyasalardan fob 230 dolara yani 64 40 kuruşa bazı işler gelmiş ve ihracatçı tarafından bu fiatlerle bir miktar satış yapılmıştır. Fakat her.cz Alman ve tnglllz piyasalarından İş gelmediği İçin piyasanın şlradl-İlk canlanması tahmin edilemiyor.
Amerikanın primi ksldırması-ııa nıüvazi olarak İngiltere ve lâhnanynd»- alıcı olduğu takdirde üzüm piyasasında bir canlılık müşahede edilecektir.
Pamuk fiatleri
Bir kaç günden beri gevşek giden pamuk piyasası canlanmış ve haftanın
biraz sonla-
Tenis kİ üb ünde yapılan toplantı
Tenis - Eskidin - Dağcılık
kiubu tarafındım tertip edilen. büyük bir sıçrayış ynpa-
ve 26 ağustos İle 4 eylül günle-!rak yüzde ona yakın bir yilk-rindts Taksimdeki kordlnrında* seimn kaydetmiştir. Kapnmşta yapılacak olan İstanbul 5 ineli Pban 249 kuruşu bulmuştur. Entemaayontü tenis turnuvası-; Avanriı İşlerde de bir jrırkselmc bu sene her .ene kinden da-! Yükü bul duy? a da bu kadar ol-ha ziyade rağbet görmüştür. 50,n,anıts ancak yüzde s bir tecef-mvbtelff ecnebi tenisçinin İşti- r(‘tormlftllr.
rak edeceğine kati hizârlie ba-| Pamuk üzerindeki bu yükse!-lulmaktadır. Evvelki akşam bu ~ "
münasebetle adı geçn klüpler gazeteci terin lstirakile bir toplantı yapılarak bu turnuva-
nın' r darlar tarafından İzahat vrü-iniştir. , mektedlr.
menin sebebi kati olarv!: anlıı-şılnmunuy olmakla hember ba-, ZllOrt bıınun yeni peğt-j
mhnize vc bazıları dit Amerikan
mahiyeti'hakkında alâka- kumlarındaki ttat yükselmek-1 ar tarafından İzahat vrü- r*nÇ, aıüvazl olduğunu söyle- j
tramvay» atladı. O gece • ‘ kıza ne yaptığını bllmlyoı
Ertesi gün akşam üstü benim | yolumu beklemiş. Fabrikadan çıktım, hlraz ileride karşıma ‘ dikildi. Bir belâ çıkmasın diye geriye dönüp savuşmak istedim amma yolumu kesti; »Gel bakalım, »eninle konuşacağım dl, yerek kolumdan tutup sokağın içine çekti; «Sen benim kısma takılıyorsun, baştan çıkarmak I İstiyorsun. Bir daha İncinin 1 yanına sokulduğunu duyarsam ‘ senin pastırmanı çıkarırım» ■ dedi. Ben gene belâyı başımdan • defetmek İçin sustum. Bu m-1 fer; «Söylesene, ltoğlu İt. Bir 1 daha benim kızıma sataşacak ' mısın?» diyerek suratıma bir 1 tokat vurdu. O zaman ben de I içerledim; »Ne vuruyorsun mo-1 nık? Burası dag başı mı?» da-
'da
UU1U1, Ult M UÇ onul) CQJia-
I nm tuttular. Sonra ben polise
»ıitiyat ettim. O da hakaret 'dâvası açtı. Ne yapsa vu gelir.
înclyl kaçırmazsam namuasu-| Mübaşir çağırdı, âşık dellkan-h yine saçlarını parmakiarti» taraklıvarak ıırnkltuiı
Ce, Re.
mektedlr.
Seyyar toplu radyografi cihazları sayesinde büyük bir fabrikanın bütün İşçilerini veya bütün bir bölge halkını süratle muayene etmek ve tüberkülozu. her hangi dış İra» göstermediği en erken bir safhada yoklamak mümkündür.
Aynı usulle göğüs yapısı ve kalbin diğer anormalcelerl de teşhis edilebilmektedir. Şimdi bu usul Büyük Britanya'da ta-ammüm etmiş ve milyonlarca insanın sıhhi durumları ken-trol ve tesblt edilmiştir
İngiliz firmaları çok sayıda minyatür toplu radyografi cihazları ve «X» şuaı tüpleri İroni etmektedirler. Bu malzemenin, mühim bir kısmı denizaşırı memleketlere gönderilmektedir. Başlıca alçılar memleketleri olmakla Orta - Doğu ve diğer bölgelere mensup memleketler de bu İç muayene usulüne gittikçe artan bir alâka göstermektedirler. tngllterede İmal edilen cihazların nıimuneleri 24 ilâ 2(i temmuz arasında Londrada tertiplenecek bir teknik sergide gösterilecektir. Aynı tarihte milletlerarası radyoloji kongresi de yapılacaktır. Kongre ta-blatlle dünyanın bütün memleketlerine mensup radyologlar için hlrlncl derecede önemi haiz bir olaydır.
Son kongre bundan 13 yıl evvel şikago'da yapılmıştır. Bu ara devre zarfında tıp İlminin bu alanında muazzam terakkiler kaydedilmiştir- Meselâ h.ıro. İmalâta büyük bir hız vermiştir. Alellde şartlar altında belki de yıllarca İmal edltemıye-cek bir çok cins ve tipte seyy-ir ve portatif cihazlar geliştirilmiştir. Bunlar yalnız harb meydanlarındaki askeri birlikler için değil, dünyanın her tarafında ücra köy ve kasabalarda yaşayıp muayene İçin hastaneye nakilleri kolay olmayan halk toplulukları İçin tır. O devirde rle tüberkülozu-i de son derecede kıymetlidir. Bu nun hart şartlan altında faz- sayede, hastaneyi bu insanların lalaşmasından büyük endişeler ayaklarına kadar getirmek duyan Büyük Britanya hükû- mümkün olmaktadır
Roentgen, keşfettiği bu şualar hakkında pek az bilgi mevcut olduğu cihetle bunlara «X» adını vermiş ve giriştiğ! tecrübelerle bu şuaların bir çok katı cisimleri aşabildiğini İspat etmiştir. şimdi bu şualar, kusur ve pürüzleri meydana çıkarmak için metalürjide ve metallerin bilnyevl tetkiklerinde geniş ölçüde kullanılmaktadır. Devrimizde «X» şualarlle dişçi muayenesi de rutin bir usul haline gelmiş ve her hangi bir dişçinin emniyet ve verimle kullanabileceği cihazlar geliştirilmiştir. Bu cihazlar, kullanılışlarındaki kolaylık bakımından da dikkate şayandır. (X> şualarının kaynağı tabla" İle ağır bir cihaz parçası teşkil etmekle beraber, makinede İhtimamla ve kurnazca vücuda getirilen muvazene sayesinde, bilıün cihazı bir el tem asile arzu edilen vaziyete getirip ayarlamak kolaydır.

•X» şuaJarüe derin şua Ura* pisi, kanser ve diğer urların tedavisinde şimdi standart bir usul olmuştur Şualar, ıırlenn büyümesini durdurmak hassasım haiz olmakla beraber, ur civarındaki sıhhatli neslçler tire rinde pek ciiz’I muzlr tesir İcra etmektedir.
Roentgen'in beşeriyete sağladığı en büyük hizmetlerden biri muhakkak kİ rle tüberkülozunun erken teşhisine imkân vermesidir. 1930 ve mütaakıp yıllarda. tıp âlemi dikkatini bu problem üzerinde temerküz ettirmiş fakat en bliyilk ilerlemelerden birine ikinci dünya harbinin İlk yıllarında ulaşdmış-
camia beraber, bîr çok

Göz Mütehassısı
Or.Cenil Görür
Cağaloğiu Nuruosmaniye caddesi A tay A p artınımı Pazardan başka ber gün saat 14 ten 18 e kadar. Telefon: 29058
Devlet Denizyolları ve Limanlan işletme Genel Müdürlüğü İlânları
1 — İdaremize alt bulunan Şule ve Akbaş gemilerde Söğütlü yatı, bulundukları yerlerde ve heyeti hanrasile toplu bir halde veya teker teker, veya parti halinde satılacaktır.
2 — Teklifler kapalı bir zarfla yapılacak ve İcabında aynı oturumda İstekliler artısında pazarlığa girişilecektir.
3 — Satış işi 21 û. 950 perşembe günü saat 14 te îstan-bulda Tophanede Genel Müdürlük alım satım komisyonunda yapılacaktır.
4 — Tasarlanmış, değeri mevcut olmayan bu gemilerin satışında Lsteklüerm, tekili edecekleri bedelin % 15 nispetinde hesaplıyacaklaıı güvenme parasım pazarlıktan önce İdaremi» veznesine yatırmaları ve şartnamede yanlı şekilde haaırlıya-caklan teklif mektuplarına yine şartnamede yazılı belge ve makbuzlarını eklemeleri lâzımdır.
5 — Şartname ve bunu ekli kâğıtlar parasız olarak her
gün komisyondan alınabilir. (102$$)
1 — Hopa iskelesi onarjmı (KAPALI ZARF) usuJile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme 4/S/05O pazartesi günü saat 16 te îstanbul-da Tophanede Genel Müdürlük Alını Satım Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Keşif bedeli 13811 Ura 17 kuruş geçici güvenmesi de 1035 lira 84 kuruştur.
4 — İsteklilerin, İhale gününden evvel yeterlik belgesi almak üzere idareye müracaatlarına lüzum olmadığı ve eksiltme şartnamesinin 4 nçıı maddesinin D ve E fıkralarına uygun dulumda bulunduklarını tevsik edecek belgelerilc, güvenme makbuzlarım ve şartnamede yazılı diğer belgelerini teklif mektuplarım ihtiva eden kapalı zarflarına keymalan lâzımdır.
5 _ şartname ve buna ekli kağıtlar İstanbulda Yapı Şu-btsl Müdürlüğünde ve Hopada Denizyolları Acentasında her gün e inilebilir.
8 — Teklif mektupları eksiltme günü saat 14 e kadar makbuz mukabilinde komisyon başkanhğına teslim edilmiş olmalıdır. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (11Q45>




i* '
Minimini Yolcu ı \
” • NE EĞLENDİM NE EĞLENDİM • diyor
"Uzaklardo Büyükannemin yonıno M.LM.İn de» uçağı İle yalnız . başıma flittim. Uçaktaki abla bono hep cnkadajiık «ııL Büyüduiüm zamon daima K. L M. Ic uçacağım^
Srj/ahal attnttnlzt veya umumi fÜRHOl TİCARtf Lİm!T£D ŞİRKETİ W şlmMin müratıut ufin't.
Allat Sinmıav Pasajı ■ Btyrglu
Ttlgruf ntANSAOiA 1
»6Ϋ4
z

Sahlfe 8
A K 6 A M
Kalitesinin fevkalâdeliği ile enternasyonal bir şöhret kazanmış olan
HAŞAN LİMON KOLONYASI
Dış memleketlere seyahat edenler tarafından hediye olarak götürülmekte ve oralarda çok makbule geçmektedir
Çeşme başından notlar
(Baştarafı 5 İnci sahifede)
(— 25 damacana su 50 şer kuruştan 12 buçuk liradır. Bir araba günde İki sefer yapabildiğine göre bu 25 lira eder, tkl allı bir araba İçin atların günlük yiyeceği 5 Uradır. 3 Ura da araba amortismanı etti mi 8, bir de adam tutulur 5 lira yevmiye verilir. Oldu mu 13 lira... Sucuya kalan da 12 Uradır.*
— Olmadı! dedim, Yirmlbe-şerden iki seferde 50 damacana İçin de belediyeye İkişer kuruştan 1 Ura veriliyor. Sucuya 11 lira kalıyor. Masrafa bir Uru paha İlâve edişim, arabacının hoşuna gitti. Her ne ise...
Fakat bu. 25 damacana alan BTaba İçin çıkarılan ve azamisi ele alınarak yapılan masraftır. Bir de 40 damacana alan arabaları ve 1 damneana suyun 70 kuruştan satıldığını da düşünelim... Hamldlye suyu çok pahalıdır.
Bir ihmal daha!
Bugünkü Hamldlye çeşmesi Ihlamurun yol üstünde imiş. O civarda oturanlar, arabaların yolu tıkadığından bahisle şikâyetlerde bulunmuş. Nihayet sular idaresi daha ileride üç musluklu bir çeşme yaptırarak Ih-lamuriulara tebşlratta bulunmuş: d Arabalar sularını bu yeni çeşmeye yanaşarak alacaklar, diğer çeşme kullanılmaz hale getirilerek yolunuz açılacak! ■ demiş. Demiş ama aylardır o yeni çeşme açılanı ıyormuş.
Gidip yeni çeşmeyi de gördüm. Öyle hesapsız yapılmış kİ otuz kırk arabanın bu çeşme civarında toplanmasına imkân yok. Belki de masraf edilerek yapılan bu çeşme yıkılacak, daha münasip bir yere alınacaktır. Fakat böyle İşlerde neden hesaplı ve ölçülü hareket edilmiyor? Hesaplı ve ölçülü hareket edilmiş, çeşme en münasip bir yere yapılmış ise, her şeyi tamnmlanmış olduğu halde. aylardanberl neden açılmıyor da Ihlamurlulann yolu hâlâ arabalarla kapalı tutuluyor?
Bir dokun bin ah dinle kâsei fağfurdan! Üzerine düşülüp tetkik edilse bu şehirde daha ne sakat işler var, neler-.
Cemaleddiu BİLDİK
MAZON
1590 MODELİ
AUSTİN
Meyva tuzu bulunmalıdır.
KABIZLIĞI defeder, mide
ve yanmalarını giderir, ağızdaki tatsızlık ve fena
Kokuyu İzale eder. HO-ROS markasına dikkat
Güç HAZIMLARI kolaylaştırır.
Herkesin evinde ve seyahate çıkacak çılanlarda her şeyden evvel bir şişe
Tuvalet Sabunu too de 100 saftır.

Piyasamızda muhtelif marka kamyonlar mebzulen mevcut iken Haziran ve Temmuz 1950 ayları içinde 459 adet satılmış ve hizmete girmiş bulunmaktadır. Fevkalâde rağbet gören ve bu rağbete her bakımdan lâik olan bu kamyonlardan yeni gelen ve miktarı mahdut olan $oför mahalli bir parti daha sayın müşterilerimizin emirlerine amade bulundurulmaktadır.
SATIŞ V E R I I TEKTAŞ TEKNİK VASITALAR TİCARET T. A. Ş.
Beyoğlu, İstiklâl caddesi No. 103 — İSTANBUL
TELEFON: 41 06 9 TELGRAF : VASITALAR -İSTANBUL
600 adet P k Hububat dirseği yaptırılacak
Sayın Eczane Sahiplerine
Bol Köpüklü - Nefis Kokulu
Toprak Mahsulleri Ofisi Afyon ve Malzeme İşletmesinden:
1 — Silolarımızın İhtiyacı için mevcut şartlaşma ve resine göre 120 adetlik ve beş muhtelif eb'atta cerar 600 adet Pik dirsek yaptırılacaktır.
2 — Bu işe ait şartlaşma ve resimler Beşiktaş Afyon ve malzeme İşletmesi malzeme servisinde her İş günü görülebilir.
3 — 17/8/950 perşembe günü saat 15 te yapılacak pazarlığa iştirak etmek isteyenler 500,— ura temlnatlarlle birlikte yukarıda adı yazılı serviste kurulu komisyona başvurmalar» rica olunur.
4 — Ofis ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. (10877)
KREM NİVEA
Küçük, Orta, Büyük her üç boy ORİGİNAL AVRUPA kutularında depomuza gelmiştir.
ŞARK MERKEZ ECZA DEPOSU
— MUHASEBECİ ARANIYOR “1
Bütün gün çalışabilecek tecrübeli ve İyi bonservisi! bir I muhasibe İhtiyaç vardır. Lisan bilen tercih olunur. Müra- I caat: Beyoğlu Yeşil Çam sokak. N. 32 - 34 Sonku Film. |
Deniz Harb okulu ve kolleji komutanlığından
1 — 1050-1051 öğretim döneminde okulumuz kolej l. sınıfına alınacak kayıt ve kabul öğrencilerinin seçme sınavları aşağıda belirli tarihlerde Heybelladada Deniz Harp Okulu ve Koleji Komutanlığında hergün saat 9.00 da yapılacaktır.
2 — Kayıtlı öğrencilerin belirli günlerde okulda bulunmaları İlân olunur. (10798)
21/Ağustos/95 9 Pazartesi : 22/Ağustos/950 Salı t 23/Ağustos/95Q Çarşamba : 24/Ağııstos/950 Perşembe :
Fizik-Kim ya Türkçe Matamatik Spor
Sayın Eczane Sahiplerine
KREM NİVEA
Küçük, orta, Büyük her üç boy
ORİGİNAL AVRUPA kutularında depomuza gelmiştir,
YAFET ECZA DEPOSU KADIKÖY
Kars P.T.T. Müdürlüğünden
1 — Kars - Ardahan arası oto şartlı posta sürücülüğü 7/8/950 den İtibaren 15 gün müddetle bir ve 3 yıllık taahhüt süreli olarak iki şekilde bir yıllığı açık, üç yıllığı kapalı zari usullyle eksiltmeye konulmuştur. Haftada karşılıklı iki se-ferli olan bu posta nakliyatı İçin müteahhit bir kamyon bulunduracaktır.
2 — Bir ve üç yıllık olarak aylık tahmin bedeli 675 liradır. Bir yıllık geçici tem n la 11 607 ve üç yılığının 1214, idari kefaletinin bir yıllığı bin, üç yıllığı 3000 liradır.
3 — Eksiltme 22 Ağustos 1950 salı günü snat H de Kars P, T. T. Müdürlüğünde toplanacak komisyonda yapılcaktır.
4 — Fazla bilgi almak lstlyenler şartlaşmayı Kars P.T.T Müdürlüğünden alabilirler.
5 — istekliler şartlaşmanın 4 üncü maddesinde yazılı bel-
geleri teminat makbuz ve teklif mektuplarını İhaleden bir sa&t evveline kadar komisyon başkanlığına vermeleri İlân olunur. (10574)
"PARtSE GİDENLERE KOLAYLIK "
Nefis yağlarla pişirilmiş alaturka yemekleri meşhur Döner ve Şiş kebabı. Tatlılar ve Baklavalar gayet ucuz fialler, isleyenlere Lokantamızın üstünde Otelimiz de vardır.
Restaurant Des Dıamantaıres Calogrırou ve Aram
60 Rue Lafayette, 60 - Paris (9e)
TölĞph. Provcnce 18 - 14 - R. C. Seine No. 287 802 B
PERTEV Müstahzaratı Laboraluarı
PERTEV DİŞ MACÜNtî
DİŞLERİ PARLATMAK |
İçin yapılmış bir terkip olmayıp dişleri temizleyici ve diş I etlerini kuvvetlendirici mevad İle imal edilmekte olduğunu I ■Mi muhterem halka bildirmeyi vazife bilir.

BA$.Dİ$. NEZLE.ADALE .SİNİR
ROMATİZMA ve bütün aânlara karsı
— GÜNDE 3 KA$£ ALINABİLİR — ■ _
İVAPURLAR
İTA! O MEDİTERRANEAN
LİNE Ltd.
Limanımızda bulunan
Car Bonello vapuru
16 Ağustos’a kadar
Venedik ve Triyeste
İçin
Eşyayı ticariye yükiiyccek-tlr,
AVİONLA vapuru
16 Ağustosta Limanımıza gelecek ve doğru VENEDİK ve TRİYESTE İçin eşyayl ticariye yükllyecek-tir.
Umumi Acenteleri;
LEVANT EKSPRES T.L.Ş. İstanbul İzmir
Telef. 44791/2 Telef. 2227
Sayın Eczane Sahiplerine
KREM NİVEA
Küçük, Orta, Büyük her üç boy
ORİGİNAL AVRUPA kutularında depomuza gelmiştir.
Türkiye Eczacılar Deposu T. A, Ş.
Dev.et Orman işletmesi Bartın Müdürlüğünden
1 — Ulupınar fabrika deposunda mevcut üç partide 326,835 M3. Köknar kerestesi 2.8.950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle açık arttırmaya çıkarılmıştır.
2 _ Arttırma 18.8.950 cuma günü saat 15 te Ulus bölge şefliği binasında toplanacak komisyon huzurunda icra edilecektir.
3 — Beher metreküpün muhammen bedeli 116 liradır.
4 — Her parti için yüzde 7,5 hesabiyle geçici teminat alınır.
5 — Şartname Ankarada Orman Genel Müdürlüğünde. Karabük, Devrek, İstanbul İşletmeleriyle işletmemizde, Ulus, Ulu-pınar Bölge şefliklerinde görülebilir.
6 — İsteklilerin muayyen giin ve saatte ilk teminatlarıyla
birlikte komisyona müracaattan. (107581

BAKTERİYOLOG
Dr. Necmettin Ülker LABOKATLVAIII Babıâlî, Vilâyet Konağı katkısında (9) numaraya nakletmişttr.
Kan, tdraı. Balgam, Kazurat vesait tahliller, gebeliğin İdrar muayenesiyle erken teşhisi.

Sayın Eczane Sahiplerine
KREM NİVEA
Küçük, Orta, Büyük her üç boy
ORİGİNAL AVRUPA kutularında depomuza gelmiştir.
ÖZÎŞ ECZA DEPOSU

Comments (0)