AKŞAM
p- Yarın----------
Küçük ilânlar
Sene 32 — No. 11195 — Fiatl: her verde 10 kuruştur.
SALI 13 Aralık 1949
Sahibi: Necmeddln Sadak — Yazı işlerini Hilen idare eden: C. Bildik — Aksam Mat-haa-n
Asayişe dair
Yazan: HALİDE EDİB
Ortalıkta bir «mahamı u-muı» havası esiyor. Surat -lar asık, nutuklar kesir ve bizler gibi gündelik insanla-nr. gündelik hayat zarûreti olan herhangi bir ınes’eleye dair ağızları açılınca ya insana sert sert bakıyorlar veyahut da «seçim, bütçe muhtelif kalkınma mes’ele -Ieri varken bize Asayiş maşayı? vız gelir» der gibi istihfaftı bir mânâ ile gülü -yorlar. Evet, gündelik insanların hemen hepsi ise hep âsayiş vaziyetinin aldığı garip şekiller, ve yarattığı huzursuzlukla meşguldürler.
Epeyce zamandır asayiş bakımından bütün memlekette birbirini takip eden aksaklıklar gazetelerde göze çarpıyor. Fakat bunun en sunturluları. bütün memleketin yirmide birini teşkil eden, hem de en uyanık kısmını ihtiva eden vfe her bakımdan medeni dünyanın medenî Türk iyeyi ölçtüğü İstanbul şehrinde görülü. -yor.
Âsâyişe ait bu tehlike işaretlerinin Düğünlerde başta geleni, bir kaç gün evveline kadar birbirini takip eden tehdit mektuplarıdır. Bunlar gazetelere geçince, hangi bakımdan ve kimin tarafından olursa olsun zabıtayı harekete getireceği, faillerini sindireceği zannını verebilirdi. Halbuki iş böyle olmadı, bunları lar, İstanbul’daki
yapan-âsâyiş mekanizmasını hiçe saymış olacaklar ki. tehdit mektupları göndermekte devam ettiler. Hattâ bugün bir dükkâna giderek, sahibine bin beşyüz lira vermediği tak -dirde öldüreceğini söylediğini sabah gazeteleri yazıyor •Demek kî, yazılma tehdit (şahsi tehdide yükselmiştir, JAllah bunun fiiliyata geçme-®inden saklasın!
Bu vaziyetin uyandırdığı -».uzursuzluk, dedikodu ve zıd aksülameller kendi başına memleket psikolojisini gösteren reaiist bir facia veya komedi mevzuu olabilir.. İktidar partisine taraftar o-lanlar her verde. bunu muhalefet tertip etmiştir, çünkü iktidar oarl isinin asayişi muhafazaya kudreti olma -dığını gösterip büyük seçimde kazanmak istiyorlar» diyorlar.
Muhalefete taraftar olanlar. bunu iktidar partisi tara Harlan tertip etmiştir, çünkü bizim memleketin henüz muhalefeti kaldıramayacağını. muhalefetin âsâ-yişl bozacağını, kötü niyetli azgın adamların muhalefetten vuz bularak ortalığı karıştıracağını göstererek büyük secimde muhalefete rey verecekleri ürkütmek istiyorlar.» diyorlar, Bunun i-kislne de bir muhayyile ve boş bir dedikodu demekle beraber önümüzdeki çirkin hakikati inkâr etmeğe de imkân yoktur. O da İstanbul’da Asayiş mekanizmasının kifayetsizliği ve bunun ifade ettiği tehlike işareti -dir, İşte bundan dolayı herhangi parti-içi veya parti-dışı bütün vatandaşların bu hususta hükümetten âcil ve kafi tedbirler istemeleri, bu hususta elele verip çalışmaları saati çalmıştır.
Eski günlerde, dağa zengin çocuğu kaldırıp fidye istemek tarihimizde hic görülmemiş bir hâdise değildir. Fakat bunlar nadir vak" ■lar olduğu gibi muhiti boş ve dağlık olan bazı Anadolu şehirlerinde görülürdü. Bu gün İstanbulda birbirini takip eden, zengin vatandaş çocuklarının hayatını ve keselerini tehdit eden mektuplarda Ameııkanvari bir fi -lim, veya tercüme cinayet romanlarından alınan bir ilham kokusu var. O kadar ki, eğer bu mektuplarda bir
reçetelerinden toplanan zehirlerin en korkuncu olan İstrikinin bulunmasa, sırf fare zehiri ve böcek imhası için kullanılan zehirler bulunsa, insan buna bir kaç muzip tarafından tertip e-dilmiş br şaka diyebilir, Bu gün, herhangi adamın elinde bir miktar da zehir bu -Ilınması, ve bunu zabıtanın yakalamakta gecikmesidir ki, en çok huzursuzluk ve emniyetsizlik uyandırıyor.
İşin bu ciddi ve tehlikeli tarafına rağmen hâlâ bu tehdit mektuplarının bir A-merikan filmi veya tercüme cinayet romanı tarafı mev -cuttur. Burada Amerikan mukallitliği tarafının bu iptidaî sekli üzerinde biraz durmak icabedecektir. Ame-rikada zengin cocuğu kaçı -rıp para koparmak zaman zaman vâki olmuştur. Fa -kat bunların hic bir zaman bir hafta içinde dört aileye, şantaj suretile de yapıldığı vâki değildir. Hele meçhul bir şahıs veva şahısların ellerinde gazetelerde gördüğümüz zehir Amerikan efkârını harekete getirecek bir hâdise olduğu gibi, oldukça nâdir olan çocuk kaçırma ve ya şantaj mütecasirleri ni -ha ve t ele geçirilmiş cok ağır cezalara çarpılmıştır. Gerçi, Amerikada, yâni nüfusu viiz yirmi milyonu geçmiş, ken -dişi bir kıt'a olan Amerika’-
(Arlcası sabite 2; sütun 1 de)
Avrupa konseyine iştirak statüsü tasdik edildi
Dışişleri Bakanı hu münasebetle izahat verdi, muhtelif hatipler söz aldılar
Demokrat Parti seçim hazırlıklarını hızlandırdı
Ankara 12 — Büyük Millet Meclisinin bugünkü toplantısında. Türkiyenln Avrupa Konseyi anlaşmasına katılması hakkında imzalanan statünün tas-dlkına dair kanun tasarısı görüşülmüştür
Kürsüye gelen Dışişleri Bakanı Necmeddin Sadak. Avrupa Birliği fikrinin ortaya atıldığı günden bugüne kadar geçirdiği merhaleleri anlattıktan, Avru-ya Konseyinin kurulmasında ve Türkiyenln bu konseyde yer almasında ehemmiyetli bulduğu noktalan tebarüz ettirdikten sonra taşanının kabulünü İşlemiştir.
Demokrat Parti adına konuşan Muammer Alakand, buna canı gönülden taraftar olduklarını ve oylarını lehte kullanacaklarını bildirdi- Muammer Alakand’m bu sözleri alkışlarla karşılandı.
Sadi Irmak. Feridun Fikri Düşünsel, Ahmet Tahtakılıç. İbrahim Tali Öngören de lehte konuştular. Tahtakılıç, Pâkls-tandan Hlndistana kadar Şark memleketleriyle de aynı şekilde siyasi münasebet temin etmenin .gerektiğine işaret etti ve bundan sonra politika meselelerini parti gruplarının dar za-
viyeslyle değil. Meclise alt bir mesele yapmasını Dışişleri Bakanından rica etti.
Muammer Alakand, tekrar kürsüye gelerek:
«Partilerin dışında Türkiye Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti vardır» dedi ve şöyle devam etti:
c— Bunu biz biliriz. Avrupa Konseyi meselesi, aylardan beri dünya matbuatını ilgilendirmektedir. Dışişleri Komisyonunda da bu mesele konuşul-, muştur. Biz nerede sulh varsa, insan haklarını korumak varsa oradayız*
İsmail Hakkı Baltacıoğlu. bu mevzudakl görüş ve düşüncelerini belirterek, Avrupa Konseyine katılmamızla, bundan sonra Türkiyenln de Avrupa memleketlerinden sayıldığına şiipbe cdlİmlyeçeğini ifade edenlere cevaben: «Türkiye, Avrupa veya Asya milleti olduğunu AvrupalIlardan öğrenmek zorunda değildir» dedi Avnıpanın lehli-, kede olduğunu, ölüm kalım vaziyetinde iken geç 1---------,
geçtiğini, ilk defa aklı başına gelenlerin Türkiye ile Ingiltere 1 olduğunu, Amerikanın bile bu işte geç kaldığını işaret etti Bu (Arkası sahile 2 sütun 6 da)
Amerikan Pasifik
Amerika Uzak do
ğuda tedbir alıyor
Pasifikteki Amerikan donanması yeni gemilerle takviye ediliyor
Nevyork 13 (Nafen) — Asya-da kızıl tehlikenin yayılmakta olduğu şu sırada Birleşik Amerikanın Pasifik donanmasını ehemmiyetli bir şekilde takviyeye karar vermesi İlgi ile karşılanmıştır
Belirtildiğine göre. Amerika Paslfikte yeni tedbirler alacak ve bu bölgedeki hava kuvvetlerini de takviye edecektir.
Muhabirlerin bildirdiklerine göre, son haftalar zarfında Pa slfik donanmasına yeni bazı harb gemileri ilâve edilmiştir. Ayrıca bazı Amerikan askeri şahsiyetlerinin Formoza açıklarında yapmakta oldukları çalışmalar ehemmiyetle takip e-d ilmektedir.
Birleşik Amerikanın Sovyet Kusyaya en yakın topraklarının bulunduğu Alaakada da süratle tedbirler aldığı ve ra-eczaci veya muhtelif doktor (dar şebekesinin kurulması lşi-
C. Halk Partisi büyük kongreden evvel bu hususta faaliyeti mevsimsiz görüyor
gerleri toplanacak ve bu kon-
Ankara 13 (Akşam) — Seçim larıru 77 gün sonra toplanacak
harekete kanunu tasarısının ihtiva ettiği olan büyük kongresine İnhisar I greler 3trasında. seçim mevzuun esasların kısmen açıklandığı şu ettirmektedir. da partilerin hakiki duruma
günlerde partiler, milletvekilleri seçimleri İçin hazırlıklarını hızlandırmış bulunuyorlar. Gerek Halk Partisi, gerek Demokrat partinin yüksek kademelerinde vazife görenler, ocak ve bucak kongrelerine hususi bir ehemmiyet vermekle ve sistemli bir faaliyet göstermektedirler.
■ Demokrat Parti mahnfltlnden edindiğim intlbaa göre gösterilen faaliyetlerin ehemmiyeti milletvekili adaylarının resblti meselesinden İleri gelmektedir. Bilindiği gibi Demokrat Partinin büyük kongresi henüz bir kaç ay evvel toplandığı İçin seçimlerden evvel normal olarak tekrar toplanmıyacaktır. Ancak seçim gibi partinin İstikbaline taallûk eden bir meselede muayyen knyıdlara tâbi olarak hareket edilmesi doğru bulunmadığından aday tesbi tinde muhtelif kademelerin geçirilmesi düşünülmektedir.
Bu sebepledir kı genel merkez partinin her kademesinin nabzım yoklamak faaliyetine girişmiş bulunmaktadır. Bu yoklamalar, partinin bünyesinde emniyet verici birliğin mevcut olduğu kanaatini verirse seçim kampanyasından evvel her İlden gelecek delegelerin İŞ-ı tirakl ue bir istişare kongresi
yaparken toplanacaktır. Bu kongerctle be-
llrecek temayüle eöre bütün, m g - B Parti teşkilâtı İçLnde aday tes-
““blL1 Içm denc.me sftçimiert ya-Radyoda tam güreş- pıiacaktır, Eğer, gerek istişare leri takip ederken *wn»r‘”ln‘n la™a^'u. «•«** teri tartıp eaenıen .deneme seçimi parti bünyesini [sarsacak — ufak da olsa — mahiyet alırsa, genel merkez, til-‘jZÜk hükümlerinin verdiği salâ-• biyele dayanarak büyük kongreyi fevkalâde içtimaa davet edecektir.
ne hız verdiği belirtilmektedir. Bu bölgede yakında yapılacak büyük manevralar için hazırlıklar bitirilmek üzeredir.
Diğer taraftan Pasifik orta larrnda Enlwetok atolunda yapılacak atom tecrübelerinin kimse terafındnn görülmemesi İçin dc şiddetli emniyet tedbirleri alınmaktadır. Bir kaç gazele aon yapılan atom tecrübelerini bazı Sovyet denizaltı-Inrının uzaktan takip etmiş ol floklarını bildirmişti. Şimdiki tecrübelerde hiç bir yabancı müşahit bulunmıyacakt.ır. Yeni atpm silâhlarının eskilerine nispetle gayet kuvvetli oldukları bildirilmekledir.
Fransız Çin
Hindistanında
Londra 13 (Nafen) -gondan bildirildiğine
(Arkası sablfe 2; sütun • da)
3ay-
göre.
Telefon telefon iistîine.' İstanbul radyosunun daha önce boks müsabakalarını, şimdi de güreş müsabakaln-rtnı halka dinletiş tarzından şikâyetler adetâ yağı • yor:
— Maçların en heyecanlı ânında radyo birdenbire duruyor. Ankara'dan Ajans Haberlerini miş’ Fasıl heyeti başlayacakmış! Sırası mı? Ajans Haberlerini güreşlerden fazla merak edenler Ankara radyosunu açar, dinlerler. Alaturka isteyenler yine An karada aradıklarını bulurlar. Zaten iki radyo merkezinin faydası olsa olsa bu gibi hallerdedir. Güreşleri takibe kovulanları yarı yolda bırakıp küplere bindirmenin mânası nedir? Aman gazeteye yazın da bari Çarşamba akşamı böyle olmasın!..
Bize yapılan bu şikâyetler herhalde radyo idaresine de yapılıyordum. Güreşle herkes alâkalandığına göre halkı boş yere ûurlcndir-mesekl
naklen verccek-
Diğer taraftan Halk Partisi seçimlerden evvel aday tesbltL mevzuunda henüz her hangi bir faaliyet göstermemektedir Mevcut faaliyetler, daha ziyade parti teşkilâtını seçim mücadelesinde kuvvetli bulundurmak hususu üzerine teksif edilmiştir. Esasen seçim kampanyasından evvel büyük. kongre toplanacağı için bu hususta her hangi bir bir çalışmağa girişmek mevsimsiz olarak kabul edilmektedir.
ünümüzdeki ay İçinde U kon-
ıda partilerin hakiki durumu i belli olacaktır.
Bölge Sanayi Birliği reisi yeni sendikanın, işçilerin arzusu üzerine kurulduğunu söylüyor
Bugün memlekette işçi şuuru, bundan bir kaç sene öncesine nlsbetie hayli gelişmiş vaziyettedir. işçiler, işverene karşı haklarını aramak ve müdafaa etmek maksadıyla birlenerek sen dibalar kuruyorlar. İlk senelerin tecrübesizlik devresini geçiren sendikalar şimdi daha sistemli, sosyal ve ekonomik realiteler karşısında nlsbeten daha mücehhez çalışıyorlar. Bugün yurdun muhtelif bölgelerinde çeşitli sanayi kollarının meydana getirdiği 02 sendika faaliyette bulunuyor. Yalnız İstanbulda çalışan sendikaların sayısı ise tür. Bu 24 sendikanın 22 sİ (Arkası üçüncü sahifede)
24
Bulgaristan, Sofyadaki Amerikan elçisini casuslukla
itham etti
Büyük kongrenin aday tesbitl mevzularında mevcut kararları değiştirip yeni esaslar vazedeceği kuvvetli bir kanaat halindedir. Bilhassa adayların tes-bltinde genel merkez ve teşkilâtın hissesine düşen aday nispetleri meselesi şimdiden üzerinde fikir yürütülen bir husustur.
Millet Partisi İse bahis mevzua meselede henüz hiç bir faaliyet göstermemekse, çalışma-
Londra 13 İR.) — Sofya’da muhakeme edilmekte olan Bul gar eski Başbakan yardımcısı Kostof ile 10 arkadaşının muhakemesi bitmek üzeredir. Savcı Kostof ve dört suçlu için ö-lilm cezası İstemiştir.
Bugünkü duruşmada Amerika elçlaL M. Reed’in bazt devlet sırlarını öğrenerek bildirdiği İddia edilmiştir. Bu sırlar Rua-yaya gönderilen tütün miktarı vc tedavüldeki para miktarı gibi hususlara dairdir.
Amerika, elçisinin casusluk yaptığı, iddiasını şiddetle protes to etmiş ve Bulgar hükümetinden Amerika İle normal münasebetleri devam ettirmeğe taraftar olup olmadığını sormuştur. Bulgar Dışişleri Bakan! bir boam toplantısında yabancı hükümetlerin iyi diplomatik
ananeye riayet etmeleri lâzım geldiğini söylemiştir.
İdamı istenen Kostof
S-.hifP 2
AKŞAM
13 Aralık 1949
Vali esnafı kontro’ elmiş
Görenlerle duyanlar fevkalâde bîr hâdise anlatır gibi, gördükleri, durdukları şey övle görülür, duyulur şeylerden değilmiş gibi anlatıyorlar:
— Bravo şfı İstanbul valisine yahu! Geçen hafta Fatih'e. Çarşamba’ya gitm’ş; bakkalı, kasabı manavı kontrol etmiş. Bazı üstleri yüksek bulmuş, indirtmiş.. «Mutlaka etiket olacak» demiş. Bazı dükkânları kirli bulmuş. «Temizleyin!- demiş. Ayrılırken: «Gelecek hafta yine geleceğim, etiket görmezsem, fiatleri yine yüksek bulursam, hu pisliklere yine rastlarsam o zaman bozuşuruz» d?miş.
Vali gittikten sonra çarşıda bir faaliyettir başlamış. Bir taraftım halk «vali bizim tarafa da geldi» diye sevinirken. bir trnftan da dükkâncılar süpürgelere sarılmışlar. Bezleri çıkarıp camları hohla?» hohlaya par -tatmaya girişmişler. Boş sigara paketlerini makaslayıp makaslayıp üzerlerine fiat yazmışlar; fasulyelerin, pirinçlerin. mercimeklerin, elmaların, turpların sağına soluna serpiştirmişler. «Aman, diyarlarmış, duydunuz ya! gelecek hafta yine geleceğim dedi. Anlaşılan ikide bir butarariara da uğrayacak. Toplayın su pırasa saplarını vol kenarından...»
Böyle anlatıyorlar; Hattâ bir kaç dükkânın da se-nelerdenberi ilk defa olarak boyandığını söylüyorlar.. Valinin kenar mahallenin çarşısından bir geçişi büyük hâdise olmuş. Mahalle adetâ ehemmiyetlenmiş. Kenat mahalle olmanın hüznü birdenbire dağılmış. Ne demek; Vali ve Beledive Reisi bizim buralara her hafta uğrar!
Ne güzel şev! Doktor Fahreddin Kerim Gökay’ı işinin başlangıcında yürümekiçin seçtiği yoldan dolayı tebrik ederiz. Bu gibi dolaşmaların maddi ve manevi tesirleri tahmin edilenden çok fazladır.
Şevket RA DO
Reşat Aydmlınifl duruşmasına başlandı
Mevkufun avukatı reddi hâkim isteğinde bulundu
Uskumru akını
Kilosu perakende
30 kuruşa satıldı
Avrupa kopseyine iştirak statüsü tasdik edildi
muhafazası gayesine matuftur.
Son senelerde, gene bütün dünya teyld ve tekrar etmektedir kİ, Türkiye, bugünkü karışık Avrtıpada sulhun başlıca âmili, kuvvetli bir emniyet ve İstikrar unsurudur.
Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyeti sulhu özleyen milletler camiasına faal bir unsur olarak hakki 1 e katılmış bulunuyor.
Türkiye Cumhuriyeti, Büyük Meclisten gidecek ve bütün paı tileri temsil edecek milletvekilleri ile birlikte Avrupa Konseyinde faydalı bir unsur olarak bu büyük idealin gerçekleşmesine yardım edecektir.»
Necmeddin Sadağın beyana-tmdan sonra tasarı müstaclll-yetle görüşüldü ve aynen kabul edildi.
(Baş tarafı 1 inci sahifede) bakımdan Avrupa Konseyine mühim vazifeler düştüğünü anlattı.
Dışişleri Bakanının demeci
Bundan sonra kürsüye gelen Dışişleri Bakanı Necmeddln Sadak, hükümetin dış siyasetini destekleyenlere teşekkür etti.
Büyük Millet Meclisinin taa-dikına arzedilen Avrupa Konseyi anlaşmasının Avrupa tarihinde mühim bir dönüm noktası olduğuna işaret eden Necmed-rtn Sadak, dedi ki:
«Avrupa konseyi, İlk İş olarak. adalet üzerine müesses bir sulhun teminini, yasasının başına yazmıştır. Artık dünya biliyor kİ, Türkiye Cumhuriyetinin siyaseti sadece sulhun
Dün. memleketimizin hiçbir sahilinde şimdiye kadar görülmemiş miktarda uskumru avlanarak şehrimize getirilmiştir Tutulan balık miktarı 550 bin kiloyu geçmiştir. Köprünün Ha-Uç istikametinde ve Balıkpaza-rının önünde yüzlerce balık yüklü motör, perakende olarak halka balık satmışlardır.
Balıkhaneye çıkanlabllenlerln toptan kilosu 15-20 kuruştan muamele görmüştür. M ölürlerde halka perakende olarak kllo-su 30 kuruşa satdmıştır-
Baiıkçılar Cemiyeti, bu bolluktan Belediyeyi haberdar, etmiştir. Belediye dün alâkalılara I telefonla tâmimler yaparak, mekteplerde, garnizonlarda ve hastanelerde et yerine balık verilmesinin uygun olacağını bildirmiştir.
rasında, dosyayı görmek istediğini, 28.11.04J da savcılığa verdiği dilekçenin önce el yazısiyle, bazı muamele gördüğünü, fakat sonradan nedense sarfınazar edilerek tl yazıları olan kısmın dilekçeden yırtıldığını, vel» hasıl, teşrii masuniyeti kalkmadan önce kendisine gösterilnıi-yen tahkikat dosyasının bu masuniyetin ref'lnden sonra da gösterilmediğini İleri sürdü ve dosyanın tetkiki İçin duruşmanın başka güne bırakılmasını istedi. Yargıç, keyfiyeti mahkeme başkâtibinden sordu. Baş-1 kâtip, avukatın dâva dosyasının mahkemeye tevdiini müln-akıp, her gün muntazaman gelerek kalemde tetkik ettiğini söyledi. Avukat, bu beyanın hilafı hakikat olduğunu İddia etti.
Kabul cdllmlyen bu talebinden sonra, avukat, bir talebi daha bulunduğunu söyledi ve:
— Vekâletimdeki salâhiyete ve şu anda mückklümden aldığım mezuniyete binaen sizi reddediyorum. Sebeplerini beyan etmekliğim için zaptı lerkedl-nlz; dedi.
Talebin Irad şekli, mahkemeye karşı saygısızlık telâkki edildi ve avukat hakkında. Avukatlık Kanunu mucibince gereken muamelenin yapılması için savcılığa tezkere yazılmasına karar verildi.
Bundan sonra avukat, reddi hâkim taleplerinin sebeplerini söylemek istediyse de yargıç kendisine söz vermedi ve reddi hâkim talebi İçin mehil verilmesi karar altına alınarak duruşma önümüzdeki pazartesi saat 14,30 a bırakıldı.
Ankara 12 Komplo ihbarından sanık Denizli Mille t vekili Reşat Aydınımın duruşmasına bugün Birinci asliye ceza mahkemesinde başlandı.
Adliye binasının önü, koridorlar, muhakemeyi takib etmek Istlyen meraklılarla dolu İdi. Fakat salona, ancak evvelce savcılık taralından kendilerine davetiye gönderilmiş olanlar a-lmdılar.
Mahkeme 14,30 da açıldı Yargıç Halil Cevherioğlu idi. iddia makamında savcı yardımcılarından Hayrl Muıncuoğlu bulu nuyordu. Reşat Aydınlı, biri başgedikli, diğeri gedikli iki Jandarma başçavuşu ile birlikte salona girdi. Siması solguncaydı. Müteessir ve düşünceli bir hali vardı. 8ağ dirseğini masaya, çenesini de avucu İçine dayıya-rak bir müddet hareketsiz oturdu. Aynı masanın öbür ucunda da avukatı Mehmet Emin Ak-yüz oturuyordu.
Avukat Mehmet Emin Akyüz. mahkemeden bir talebi olduğunu söyledi. Yargıç bu talebi dinlemeden önce, usulen sqnık Reşat Aydıniınuı hüviyetini tesblt ettf.
Yargıç sordu:
— Denizli Milletvekilisiniz değil mİ? ■
— Evet; aynı zamanda da a-vukaL
- . — Geçmiş mahkûmiyetiniz
sa olsun, her mîllet, herhan- var mı?
gl sahada ilerlîyebilmesi.1 hattâ bekası için her şeyden evvel asayişe muhtaçtır. Bu temin edilmezse bütün di -ğer kelimeler secim bilim, ve demokrasi de dahil, hayadan ve lâftan ibaret kalır İşte bunun için büyük veya küçük her vatandaş, bu işle alâkalı makamların asayiş mâsayiş deyin geçmemelerini, asayişin medenî durumda herbanği milletin bütün faaliyetlerinin
Asayişe dair
çünkü yeni biçim ve tehli keli Asayişsizlik ve huzursuzluk hareketlerinin kafava dayanan tarafı daha fazla. İstanbul'dan çıkar.
Herhangi rejime tâbi olur--i» olsun her mîllet hprhnn-
da diğer Gangsterlik vak’a-lan ortadan kalkmış değil -dir. Fakat bu, Amerikanın özenilecek, taklit edilecek tarafı değil,- bütün Ameri -kan milletinin ortadan kaldırmağa uğraştığı ve utan -dığı içtimai ve ârızî bir bozuk lüktür. Açana. Amerikanın cidden tetkik ve tatbika lâyık başka tarafları vok mudur ki, cemiyet nizamını bozan, âsâyişsizlik ve huzursuzluk yaratan herhangi hareketi Amerikanın ortadan kaldırmağa çalıştığını bir tarafından alıyoruz? İste bunun içindir ki, harice talebe Göndermek bahsinde se-lâhivetli ve münevver bir A- _ •
merikalı'nın söylediklerini temel taşı olduğunu kabul tam verinde ve elzem tel âk-' -
ki etmek icabedivor. Heı hancfi acaviD. hattâ muzır serin ^Amerika'da böyle î-mis. bizde de olabilir» gibi zihniyeti ortadan kaldırmak zamanı çoktan gelmiştir.
Asayişsizliğin İstanbulda-ki son moda örneğini bertaraf edersek. İstanbul’un son senelerde sürüp giden diğer sahalardaki emniyet ve huzurunu bozan başka bozukluklar da vardır. Bunlardan bir tanesi çoktan beri fıkra muharrirlerimizin kalemini yoran mahalle aralarındaki ı Asayişsizliktir. Gerçi bekcile rimiz emniyetli ve cesur in- Muhtelif memleket-sanlardır. Fakat canını teh- . , . .
likeve kovarak her an bı j terle yapılan ticaret çak veya kurşun yemeğe mâruz.olan ou adamlar kendilerini düşünmeseler bile a- -
iielerini düşünmeğe mecbur-, telif memleketlerle yaptığı tl-durlar. Bunların aldığı oa- caret ve ödeme anlaşmaları vc-
* ' ' ya mevcut anlaşmaların tahdi-
di bıkkındaki lâyihalar Meclise gelmiştir. Bu arada Belçika Çekoslovakya, İsveç. Macaristan. Yugoslavya, Yunanistanla yapılan anlaşmalar vardır.
I
etmelerini temenni etmek -teyiz.
Halide EDİB
11-
Amerikada
kuraktık
— Hiçbir şey yok.
Reddi hâkim talebi
Bundun sonra yargıç, Reşat Aydınımın avukatına söz verdi
Avukat, iftiradan sanık olarak tevkif etilimin olan müekki-llnln daha hazırlık tahkikatı sı-
Hall hazırda Avusturya kinde ikinci vaziyette olan bun I dan evvel de memleketimizi zi-I yaret edip maçlar yapmış bulunan First wienna takımı üç k ulubun daveti üzerine perçem -be sabahı 6 45 te ekspresle şehrimize gelecektir. Dk maçım cumartesi günü İnönü stadında Fenerbahçe, ertesi gün de Galatasaraya karşı yapacak olan First Wienna daha ertesi halta cumartesi Beşiktaş ve pa 2ar günü de muhtelitle olmak üzere ceman 4 maç yaptıktan sonra memleketine dönecektir.
I
Yabancı doktorlar
Teklif edilen lâyihanın görüşülmesine başlandı
Pamukları ıslah
Ankara 13 (Akşam) — Pamuk mahsulünü üretime elverişli ve kalite bakımından daha yüksek bir şekle sokmak 1-çin (130 Akala) tipi başta ol-J mak üzere tecrübeler yapılmak tadır. Önümüzdeki yıl içinde muvafık tip olarak kabul edl-' y» tababet^yapamamaktadır, len (130 Akala) tipin yetişti-! ” ■
rilmesi İle meşgul olunacaktır.
Ankara 12 — Tababet ve şu-abatı sanatlarının tarzı icrasına dair olan kanuna bazı maddeler eklenmesine dair hükû-[ metin teklifi bugün Mecliste görüşüldü. Mevcut mevzuata w..—ğöre, Tiirklyede. Türk hekimle-pamuk bölgelerinde en rlnden başka hiçbir ecnebi icra-
I ı
anlaşmaları
Ankara 12 — Tür ki yenin muh-
istinaf
mah'.emeîeri
Bu husustaki tetkikler henüz bitmedi
Basketbol takımı
Fransaya gidiyor
Ankara 12 — Basketbol millî takımımız Fransız milli takımı ile karşılaşmak üzere 29 aralıkta İsveç Havayolları uçağıyle hareket edecektir
Maç. 2 ocakta Nişte yapılacak ve milli takımımız 14 kişiden müteşekkil olacaktır.
ra asgarî havat seviyesini temine bile kifayet etmediği fcibi malımızı, canımızı em -niyet ettiğimiz bu cesur ve fedakâr insanların ne tekaütlüğü vardır, ne de sigorta edilmişlerdir. Hattâ, tas ğe-| çelerinde sığınacakları ku- I
ıcırııııue M’.'rnacaKian »» r» ı-
lûbeler bile herhalde bilim h- r. meclis grupu mahallede mevcut değildir.. " Kıs devirlerinde kar altında öksürüp dururlar. Son zamanlarda bekçi düdüklerinin çece saat ondan sonra işitilmemesine bundan dolayı şaşmamak lâzımdır. Ve bunun içindir ki, hakiki bekçiler bu tehlikeli, fakat istikballerini temin etmeyen meslekten çekileceklerdir- Korkanmki bu şartlar ' altında bekçiliğe intisap edecekler belki de hırsızlarla ortak olmak suretile ancak hayatlarını temin edebileceklerdir.
İstanbul’un. İşittiğimize nazaran, emniyet vesaiti kâfi değildir. Halbu ki, İstanbul tabiî Mevyork, Londra ve Paris pibi dünvanın ipsiz sapsızlarını, siyasî, gayri siyasi, şüpheli insan döküntü lerinî celbeden büyük bir şehirdir. Bundan dolayı İs-tan bul Asayişi her yerden fazla kudretli bir âsavis me ' kanizmasma muhtaçtır. Bu yalnız bir vilâyetin değil, : bütün TürkJvenin selâmeti 1 ve emniyeti için elzemdir. 1
Kanun teklifi, ecnebi müte-i hassıslarm da memleketimizde hastanelerde çalışabilmelerini teinin etmektedir,
■ Adnan Adıvar. Hikmet Fırat, Mithat Sakaroğlu bu mevzuda söz aldılar. Adıvar, teklifin çok mühim olduğunu, bunun için fazla dikkat Hikmet Fırat. ' dururken ecnebi hekimlerine hak tanınmasının doğru olmı-yacağml söyledi Mithat Sakarozu da bu fikirlere İştirak etti. Ekseriyet olmadığı için teklifin görüşülmesi gelecek celseye bı-
■ rakıldı.
İzmir adlî tabibi beş aya mahkûm oldu
Ankara 12 — Bugünkü Mecliste emekli sandığı kanununa ek kanun teklifinin hangi komisyonda tetkik edileceği meselesi müzakere mevzuu olduğu ve üçer üyeden mürekkep yeni bir komisyon kurularak teklifin buna havale edilmesine karar verildi.
Yabancı kadınlarla evli subaylara ait bir tefsirin de bu yetil komisyona havalesi kararlaş tırıldı.
Hukuk usul muhakemeleri kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi hakkındaki kanun tasarısı da müzakere edildi ve
Ncvyork 12 (A.A.) — Nev-yorklular dûn kiliselerde yağmur yağması için dua etmişler-dlr.
Bulutlu bir gök tamamlyle boşalmak üzere bulunan su depolarını doldurabilecek bol, bir yağmur vadeder gözükmek-tedlr.
Amerika uzak doğuda tedbir alıyor
(Raş tarafı 1 inci sahifede)
Yünlü ve pamuklu mensucat ithalâtçı ve sanayici-' lerinin toplantısı
Yünlü ve pamuklu mensucatla yün ve pamuk ipliği ithalâtı _____________________
mevzuunda memleketimizin ve tedbirlerini alan bu askeri din milli endüst rimizin İhtiyacını! çarpışmaya hazır olduğunu gözden geçirmek ve buna alt bildirmiştir.
gerekli tedbirleri almak maksa- ■ dlyle 21.12.94!» tarihine tesadüf1 eden çarşamba günü Aııkarada alâkalıların IştirtkJyle Ekonomi ve Ticaret Bakanlığında bir toplantı yapılacaktır.
, Bakanlıktan İstanbul Tüccar ı i Demeğine gelen bir yazıda, yün ı
mı. bunun İçin °a muzajere ve ve pftmaklu mençucat
gösterilmesini; | u b,n “'“J* kada‘ olan d&va_' îeriyle bu maddeler lthalâtçıla-
Tiirk hekimleri yapılması nnın kendi ihtiyaç ve görüşleri-
.... I... teklifi kabul erli (11 I ...............
Londra 13 (R) — Times gazetesi bu sabahki makalesinde Birleşmiş Milletler Kurulundaki görüşmelerden ve verilen kararlardan bahsederek diyor kİ:
‘ | (Bu kararlar bazan korkunç I düşüncesizlikle verilmiştir. Eski Milletler Cemiyetinde karar vermek için cy birliği lâzımdı. Birleşmiş Milletler Kurulunda ekseriyet esası kabul edildi, yalnız Güvenlik Konseyinde veto hakkı tanındı.
Bu usul bir çok güçlüklere sebep olmaktadır. Fakat bu güçlükler şimdiye kadın gizli tutulmuştur. Büyük devletler şimdiye kadar ekseriyet esasından i faydalandılar ve bir çok kararın ekseriyetle verilmesini te-mln ettiler. Fakat şimdi bu sipahin kendi aleyhinde kuUanıl-I masından korkuyor'ar. ı Birleşmiş Milleti»-r asamblesi egemen devletlerin konîeransı-klşillk silahlı dır şu halde vffrnen kararlat, \5aoı D^, şeklinde oldukça, nıah-
Fransız Hlndiçinişinde yeni
ve acaip bir din peyda olmuştur. Budizm, konfuşlusizm. Taolsm ve hiristiyanhğın karı- ; şı olan bu yeni dinin ismi Cao Dal'dir.
İlâve edildiğine göre, komünizme karşı cephe alan bu yeni dinin 20000 k*-»»
bir kuvveti vardır. Cao Dal dİ- u...... llıaıl_
minin İki milyon üyen! olduğu dejîldfc Fsta't k7Ü ki™7-
vo şimdiki Vlet Nam hOkûme- devleneri taaiuma.
tinin de bir çok üyelerinin bu ]ldır, dine mensup bulundukları bil-ı dirilmektedir.
Kızıl Çin ordularının yaklaştıkları bir sırada Hindi Çinide
Giuliano çetesi
Bir haydudu annesi karakola götürdü
BORSA
tılanbal
Ç E R L 6 B
U/13/1U1 Halleri
Roma 13 (AR.) — Buradan bildirildiğine göre, dün, bir haydut, Palermo polis karakoluna girerek teslim olmuştur. Haydut.
Kapama annesinin elinden tutmakta idi.
Başı bir milyon liret mükâta-. ta zemin teşkil eden ve Gui-m ıs »o i sl’PPe Fuocıi isminde olan bu moo haydut, annesi kendisini kara-13 68 40 | kolda bıraktığı zaman, sanki utanmış gibi bir hal takınmıştır.
İlâve edildiğine göre, haydudun annesi, oğluna, mahkemesinden evvel polis tarafından fena muamele edilmiyecegıne dair vaad almıştır.
teklifi kabul edildi.
Temyiz mahkemesi teşkilâtına J dair olan kanunun tazı maddelerinin değiştirilmesi hakkın-1 daki kanun tasarısı görüşülür-1 ken Adalet Bakanı, hâkimlere1 verilen ödenekleri ve onların iki senede bir teırfL ettirilin ele-Hnln kliçümsenmen.esinl. isti- ' J>uı _uıııı, „ ____________________________ nal n.aiutcmvlrrluln kurulusu |onacaidstdlf İzmir 12 - Bir rapor vormsk ” n'“11
için S bin Ura rrlşvet İstemek- 'B™ ” -*™
ni belirtmeleri için, seçecekleri delegeleri, tesblt edilen tarihte Bakanlıkta oulundurmalan bildirilmiştir. Alâkalı üyeler Dernek nokta! nazarı olacak görüşlerini tesblt etmek ve temsilcilerini seçmek üzere 15 aralık perşembe günii saat 16 da Ga-l lata Liman Lokantasında top-
ESHAM VE TAHVİLÂT
9.T32»
fernlr 12 - Bir rapor varmak dc »»HMyetll ve İlgili ma-icln S Hn Ura r.sr» ıslamak- »‘•» '■' ■M'»™: Su hususta en snmk Adli ISMb Hüseyin ■'“jundultlerttln soruldu#,-mı vnlni7 Kir urnrrlr»,. noMAn »a! Rıfat Evirgen ile bu rüşveti istemeğe vasıtalık eden Aziz Ulu-er bugün 6 şar ay hapse ve 500 er lira ağır para cezasına mahkûm edilmişler ancak, suçta
bugün toplanıyor
Ankara 12 — Halk Partisi Meclis grupu yarın 15 te toplanacaktır. Bu oturumda. Hıfzı Reşit Tarakçıoğlu tarafından Karadeniz havalisinin ekonomik durumu. İaşesi ve kalkındı ....._ ______
rılması için ne düşünüldüğü- Lam tesblt hali yanda kaldığın-, ne dair verilen soru alâkalı Ba- dan. cezalan, beşer ay hapse1, kanlarca cevaplandırılacaktır. İve 416 şar lira ağır para ceza-I,
Iskenderunda bir temel atma resmi
İskenderun 12 (Akşam) — Bahçe kültürleri istasyonunda yaptırılacak binanın temel atma resmi bugün yapıldı
ve 416 şar lira ağır para cezasına İndirilmiştir.
500 er lira kefalet mukabilinde Temyiz mahkemesinin kararına kadar tahliye edilebileceklerdir.___
Mısır kıralı ikinci defa evleniyor
Kahlreden bildirildiğine göre Mısır kıralı Faruk Münakalât Bakanlığı genel sekretesi fiadık beyin kızı ile evlenecektir. Kız 16 yaşındadır. Bu sene orta okuldan çıkmıştır, tyi piyano çalar, tenis ovnar bilir.
34 amele mantardan zehirlendi
İzmir 12 — Salihliden Kulanın bir köyüne giden 34 kişilik bir amele kafilesi yedikleri mantardan zehirlenmişlerdir. İçlerinden iki kadın ölmüştür.
nu. yalnız bLr yerden cevap gel-medigtni. oradan da cevap gel-dlğl zaman tasarının en mütekâmil bir şekle konularak Meclise getirileceğini, nerelerde istinaf mahkemeleri kurulacağını -tâyin etmenin zor olduğunu, 63 i vilâyetle istinaf mahkemesi kurulmasının imkânsız olduğunu, I Adalet Bakanlığı bütçesinin gittikçe kabaran bir bütçe olduğu nu söyledi. Neticede Temyiz mahkemesine alt tasarının birinci müzakeresi tamamlanmış oldu.
Posta tevzi sistemi
Posta tevzi sistemini tetkik etmek üzere memleketimize gelen Amerikalı mütehassıslar tetkiklerini bitirmişlerdir. Mütehassısların memleketimizde bulundukları dokuz ay zarfında bir çok ıslahat yapılmıştır.
% T faizli tabviller
Sivas ■ Ercurum I
Sivas • Erzurum 2-1
UH1 Demiryolu I
İSMİ Demırvalv q
18-11 tA-nuryolu IH
Milli Müdafaa
MılU MUdafa* D
| MOII Müdafaa Ol
Milli Müdafaa IV
%. • FAİZLİ TAhVİLLLfl
Kalkınma | Kalkınma n
Kalkınma UJ
M® Istlkrau 1
948 istikrazı n
. 19u Demiryolu VI 1949 istikrazı L
% 5 rAİZLt TAHVİLLEB
Bir sarhoş evini şaşırdı
Londra 13 (Nafen> — Fazla viski içen Stresser isminde bir adam evini şaşırmış ve yanlışlıkla Durham papazının evine girmiştir. Durham papazı salonda patırdı işittiğinden aşağıya inmiş ve koltuğunda yabancı bir şahsın piposunu iç-
Fransa - Polonya
Londra 13 (R.> — Fransa ile Polonya arasında gerginlik de>- (vam ediyor. Polonyada 3 Fransız casusluktan muhakeme edl-' Fransızca lecektlr. Daha 14 Fransız mevkuftur.
Memleketin her yerinde ekim işi bitirildi
Ankara 12 — Gelen malûmata göre, memleketin batı, güney ve orta Anadolu topraklan son yağmurlardan çok faydalanmıştır. Havalar müsait gittiğinden ekim işi de memleketin hemen hemen her yerinde bitirilmiştir. Ekim vaziyetinin her yerde çok İyi olduğu anlaşılıyor.
Pahahhk yüzde 8,1 arttı
Ticaret Bakanlığı Konjonktür müdürlüğü, eylül ayma ait bir bülten çıkarmıştır. Bu bülten muhteviyatına göre, geçen eylül ayında hububat fiatleri 1948 eylül ayma nispetle yüzde 14, bakliyat fiatleri yüzde 17,7, İthal maddeleri fiatleri yüzde 21J, hayvan mahsulleri fiutl yüzde 7,2. hayvan yemleri 18.3? deriler yüzde 34, akar - yakıt" fiatleri yüzde 11.8 kâğıt fiatleri ' yüzde 13.3. yapı malzemesi fl-| atlerl de yüzde 9.9 yükselmiştir. | Bu artış toptan eşya flütlerin-I dedlr.
Geçinme masraflarında ise bu artış yüzde 8.1 nUbetindedir.
1933 Ergani
1933 İkramiyen S
MHJ1 Müdafaa »30
Demiryolu rv 99.85
Demiryolu V 95S0
% 4.3 FAİZLİ TAHVİLLEB
049 tabvflj 98.50
AHADOLO D EMİR YOL O GHUPO
Taftvuur i-j 107.—
Hisse «cnellcrl % 60 64.50
Mümessil senet B9.50
ŞİRKET HİSSELERİ
Merkez Harikası 1U —
1» Bankan 25 00
F. Ticaret Bankası 5 10
Aralan Çimento 16.50 1
SARRAFLARDA ALTIN
•ali41ar 1
Gülden 41 25
Tflrk Ursa 42.65
Sterlin STB
Külço 6J»
ftejal 4J25
sa.ss
96.50
98 50
97.70
OT.S5
S7 50 I - „ „ ~
97.40 mette olduğunu görmüştür.
| Pipo meraklılarını en fazla İ sinirlendiren hareket pipolan-I mn kendilerinden başkası tarafından kullanılması olduğundan Durham papazı fena halde sinirlenmiş ve polisi çağırmıştır.
Stresser, Durhan papazının 7 şillnglik piposundan içtiği ve evine de gizilce girdiği İçin mahkeme tarafından 10 sterling cezaya çarptırılmış! ır.
Cam ipliğinden yeni elbiseler
Londra 13 (Nafen) — Birleşik Amerikada yangına ve soğuğa dayanacak elbiseler üzerinde araştırmalar yapılmaktadır. Soğuğa dayanacak elbiselerin kömür, su ve havadan İbaret oldukları belirtilmektedir Yangına dayanacak elbiseler tee cara ipliğinden yapılmaktadır.
13 Aralık 1949
SablTe 3
Üsküdarlılar asma köprüden evvel başka şeyler bekliyor
Balıkçılar kongresi
I SahahGazeteleriNeDiyor?
İstanbulda n Üsküdara büyükçe bir kamyonun gidip gelmesi 23 Hradır. İptidaî araba vapurlarımız böyle muazzam bir para alıyorlar. f Maliyete ne iJâve ettiği he- ı sap olunsun. Lüks ve huşu- , sî otomobillerden sıra gelsin , diye arkada tevazuîa durup saatlerce beklemek te, yaz , aylarında caba... «Evvelâ ' gezme, sonra iş!» Neylersiniz. bu tarzda düşünüyoruz!
Hulâsa, vaşadığımız faal:-yet asrının harb ve sulh se- 1 nelerinde, Avrupa yakasile Asva yakasının arasındaki 1 münakaleyi böyle pahalı, böyle mantıksız ve böyle iptidaî bir şekilde bırakmamız yürekler acısıydı.
İlk düşünülen tedbir, a- ! kıntılı sularımıza uygun , modern çıkarma gemilerini : bol miktarda kullanmaktı. : Şimdi, ne sürpriz! Yeni Vali ; ve Belediye Reisimiz Profe- , Sör Fahreddin Kerim, Üskü- , dar ahalisine müjde veriyor: '
— Boğazın bir kıyısından ; öbür kıyısına bir tünel açıl- , ması, yahut bir köprü ku - ; rulması için Amerikalı mü - ı teşebbisler bize bir teklifte bulundular. Biz, Boğazın güzelliğini bozmayacak hır , köprü tasavvuru üzerinde- . yîz.
Bu müjde, yalnız Uskü - , dadılara mıdır? Yalnız İs- ■ tanbullulara mıdır? Hattâ , yalnız Türklere midir? Bu, , belki, büyük askeri kıymeti , haiz bir teşebbüstür. Belki, I iktisadidir. Belki başka va- , sıfları da vardır. Hele ola - , dursun, hep birlikte sevini - , riz. Geçen nesillerde birçok milletler, şu İstanbul'un manzarasına hükmedecek ni ce eserler bırakmışlar. Bak-tıkca hâlâ bakacağımız ge- 1 liyor. Yirminci asrın insan- 1 lığı da. Amerikan sermaye- ' Sinden Türk işçiliğine kadar, ! elete vererek Ayasofva’ların : Süleymaniyc’Ierin, Kız kule- 1 lerinin ve Galata kulelerinin siluetlerini tamamlayacak bir köprü yaparlar İn- : şallah. Görür, iftihar eder, i güzelliği ve faydası karşısında memnun oluruz.
Demek istediğimiz şu ki: Bu müjde. Üsküdarlıları ancak herkes derecesinde ilgilendirir; onları hususife sevindirmek için, hem daha âcil, hem de daha mütevazi tedbirlere başvurmak.
Vali Doktor Fahreddin
Kerim, çarşı pazarı dolaşmış. pek âlâ. iaşe mes'efesini de hal ve fasl etmeli. Fakat yirminci asnn ortasına (1950 yılına) iki hafta kala; fethin de beşvüzüncü yılına üç yıl kala, Üsküdar gibi - İstanbuldan daha eski Türk - bir beldenin bugünkü hâlinde bırakılması bize ancak eza verir.
Herkesin bildiği gibi, (is-küdan Türkfer, Bizanstaıı pek evvel fethetmişler. Bir varın gidin, göriin! Büyük mâbedferin (hattâ Selâtin camilerinin) nasıl yıkıldığını, o canım sahillerin nasıl mezbele halinde olduğunu, harabelerin ne feci durumda bulunduğunu, o sokak • sizliği, o karanlığı, o ihmali bir varın görün, üzülün, bunların ıslahı için, şehrin Denklerle meskun kısmında yapılan himmetin onda birini buraya lâyık bulun. Sayın Valimiz, Sayın Hükümet. Parti Ricalimiz...
Bay Prost:
o— Belli başlı âbidelerin etrafım açarak, bunları birikirine ana yollarla bağlamağı» ve o âbidelerin siluetini kapayacak hâkim in -şaata imkân verilmemesini esas madde olarak kabul ediyor.
Bir noktayı unutmuş; buna ilâve edilecek: «Sahilleri tıkamamak» r.. ' ‘ "
vardır. (Anadolu kıyılarında, Prost olduğu gibi ..)
Üsküdar, asma bekliyor, çarşı _ kontrolünü ele bekliyor ama, Türk milletine lâyık medeni bir manzara almağı, müstesna topografyası ortasında yine bekliyor. Can ve gönülden bekliyor.
Fethin keşyüzüncü yılına, Üsküdar, biraz çeki düzenle çıkmak istiyor.
Yoksa, İstanbul’dan Av-
Balıkçılar cemiyeti başkamnin demeci
Ankarada Ekonomi Bakanlığının topladığı balıkçılar kongresi sona ermiş ve şehrimizden giden alâkalılar dönmüşlerdir. Kongre hakkında kendisiyle görüştüğümüz Balıkçılar Cemiyeti Başkanı Yusuf Yarar şu izahatı vermiştir:
— Kongre İki ana mevzu üzerinde durdu. Bunlardan birisi Marşa! yardım plânından balıkçılığımızın kalkınması, diğeri balıkçıların dertlerinin dinlenerek bunlara çare bulunması.
Marşal yardımından memleketimizin balıkçılık. İşlerini tanzim etmek ve daha istifadeli hale getirmek Û2ere bize 2.5 milyon dolar tahsis edltmlştlr. Bu bizim paramızla 7 milyon lira ediyor. Kongrede bu 7 milyon Uranın hangi İşlere sarf-edileceğl hususunda balıkçılığımızın Islâhı için İnglltereden, Almanyadan ve bilhassa Belçl-kadan getirilecek malzeme, tesisat ve gemilere karşılık olarak Merkez bankasında muhafaza edilecektir.
Bu para ile yapılacak işler dört mühim kısma ayrıldı. Birincisi avlama ve nakliye malzemesinin İdamesi, İkincisi buzhaneler tesis ederek balıkların fazla çıktığı zamanlar bunların az çıktığı zamanlarda sûrfı için muhafazası işleri, üçüncüsii memleketimizde bir balık sanayiinin tesisi, dördüncüsü de sahillerimizde balık avlama işlerinin İlmi etüdlerlnl yapacak bir enstitünün vücude getirilmesi.
Kongre esnasında balıkçılarla Toprak Mahsulleri Ofisi arasında yapılacak siparişler hususunda bir anlaşmazlık baş-göstermlş ve bu sonuna kadar devam etmiştir. OfLs, mevcut yedi milyon liranın dört milyon llraslyle balık nakliye ge-mllerile avlama gemilerinin alınmasını İstiyor ve Marşal plânının gayesinin bu olduğunu iddia ediyor. Balıkçılar İse bu dört milyonun İki milyon liraslle bu gemiler alınmalı, kalan iki milyon lira İle de balık, avlanması İçin mevcut noksanlar İkmal edilmeli diyorlar. Balıkçılar paranın 4 milyonu avlama ve nakliye gemilerine tahsis edilirse bu İşlerin başına geçecek muayyen bir zümre ancak bunlardan istifade edecek, halbuki avcılık malzemesi getirilirse daha fazla kimse ve daha elverişli malzeme ile daha fazla balık avlayabilecek diyorlar. Toplantıda hazır bulunan Ekonomi Bakanı, bu nokfel nazarları tedklk ederek telif edici bir şekil bulacağını vadettl.
Diğer taraftan su mahsulleri rüsumu diye Düyunu umumiye zamanındanberl kalan ve balıkçıları formaliteler yüzünden güç bir duruma düşüren rüsumun daha kolaylıkla tahsili İçin uygun bir şekil bulunması Ekonomi Bakanlığından İstenmiştir. Balıkhaneye akşam saat 17 den sonra gelen balıklar, mesai saatinin sona ermeslle bu rüsumun tahakkuk ettirilmemesinden satışlar ertesi güne bırakılarak balıkların bayatlamasına yol açmaktadır. Ekonomi Bakanı, bu haklı dileğe çare bulacağını ve bu hususta süratle bir tasarı hazırlanarak meclise şevkettlreceğl-nl vaadettl.
Erken mi, geç mi?
Nadir Nadi, CUMHUR! YET'le yazdığı makalede diyor ki:
Seçim yılı olan 1050 ye ayak bastığımız günden itibaren ortalıktaki asabiyet havasının bir yükselme seyri takip edeceği muhakkaktır. Seçim kanunu ü-zerindekl Meclis tartışmaları, kanunun alacağı şekil, nihayet yaklaşmakta otan «mev'ud hüküm günü» sinirleri gerecek, yurdumuzu elektrlklendlrecek-tlr. Bu kaçınılmaz devre ne kadar kısa sürerse biz o kadar İyi olur lnnancın dayız. Seçim ve basın kanunlarını çıkardıktan sonra Meclis kendi kendini fesheder; bahara da genel seçimler yapılır, olur, biter. Şimdiki belirsiz havanın gittikçe kızışarak uzayıp sürmesinde hiç bir fayda yoktur.
Seçimlerin vaktinden önce yapılmasını haklı gösterecek bir mühim sebep de bütçe kaygılandır. Bilindiği gibi hükümet İki aylık bir ek bütçe hazırlıyor. Asıl bütçe kanunu martta yürürlüğe girecektir. Gelecek Meclisin çehresi nisanda veya mayısta belli olursa, memleket ölçüsünde ekenomlk sarsıntılara meydan vermemiş bir devamlılık imkânı sağlanabilir. Yeni Meclis ve İktidarın yeni bünyesi, gütmek istediği politikayı 1050 yılına kadar bütçeye aksettirebilecek bir çalışma zamanı kazanır. Halbuki, önceden düşünüldüğü gibi seçimler temmuz I sonunda yapılırsa, mail yılın
I
Vefalıların toplantısı
Vefa Lisesini Bitirenler Derneği, bu yıl Vefa Lisesini birincilikle bitiren kardeşlerine 11 aralık 949 çarşamba gilnü saat 15 te okul konferans salonunda bir tören tertlb etmiştir. Vefada okumuş, okutmuş, spor yapmış olanlar bu toplantıya davetlidir.
prensip! de Marmara devrinde
köprü de pazarının
rupa’ya giden hat boyu, Sirkeci garı ile Yedikule arasından da geçmiş. Bura -tara ne faydası dokunmuş.. Her şey transit olmuş, heyhat!
Üsküdardan da, asma köprü, aman ha, transit geçmesin. Üskiidara mahsus bir itina, alâka, beledi yecilik, medeniyet lâzımdır..
Emsalsiz tarih ve coğraf-yasile, haluk, selim, çalışkan, namuslu Tiirk halkilc Üsküdar buna lâyıktır.
fVâ-Nû)
yarısı tamamlanmış olacağından. iş başına gelen hükümet, programını yürütecek vasıtaları hazırlamakta teknik ve mal! büyük güçlüklerle karşılaşacak. Belki de her şeyi bir yıl sonraya bırakmak zorunda kalacaktır. İktidara kim geçerse geçsin, milli kalkınmamız bakımından bu kötü İhtimali hesaba katma-mazlık edemeyiz,
Hülâsa, seçimlerin erkene a-lııımasında biz fayda görüyor, onun İçin de bunu temenni ediyoruz. Siyasi partilerimizin bu husustaki fikrini öğrenmek her halde ilgimizi toplayacaktır.
★
Seçimleri öne almak zarureti
YENİ SABAH bu başlıklı makalesinde diyor ki:
Demokrat Parti mahfillerinde, seçimlerin öne alınacağı ısrarla söyleniyordu. Hattâ İki partinin İstanbul balkanları arasında, bu hususta oldukça inallı bir söz düellosu da olmuş ve İki taraf görüş tarzında, sabit kalmıştı. Halk Partili başkan seçim tarihinde değişiklik olmadığında, Demokrat Partili başkan seçimin öne alınacağında...
Bir aralık Halk Partili bazı yüksek şahsiyetler ve meselâ Meclis Başkan vekillerinden Cevdet Kerim Incedayı, Meclisin vaktinden evvel dağılmasını bir nevi İstikrarsızlık gibi göstermek istemişlerdi. Bu yolda düşüncelere sapmak, hiç yoktan telâşlanmak ve habbeyi
kubbe yapmaktır. Çünkü, Büyük Millet Meclisleri bütün Cumhuriyet devri boyunca, dalma müddetlerinin hitamından evvel kendi kendilerine dağılmak karan vermişlerdir. Hiç bir zaman da kimse, Atatürk devrinde, yurtta bir istikrarsızlık ve ihtilâl havası estiğini iddia edemez. Binaenaleyh vaktinden evvel dağılma bizim geleneklerimize uygun ve normaldir. Hattâ İzahına çalıştığımız sebeplerle, bu Meclis bakımından, biraz da zaruridir.
Yeni ve emniyetli seçimlerle milletin Lntihap edeceği bir Meclis, demokrtlk hayatın esaslı bir şekilde yerleşmesine daha büyük bir hızla devam edebilir.
★
işlerin iç manzarası
Ahmet Emin Yalman, VATAN' da yazdığı makalede bir Amerikalı dostumuzun memleketimizde yaptığı seyahatten bahsederek diyor ki:
Eğer deveyi yollyle güdecek ve medenî hukuk devletlerinin kervanına karışacak isek, bu İşi tam olarak yapmalıyız. Sözümüzle fiilimiz arasında aykırılık, bizim için çok zararlı olabilir ve İtibarımızın kırılmasına sebep olur.
öyle umarız ki hükümet artık bu gibi anlayışsız hareketlere sahip çıkacak ve mânâsız ve sebepsiz yasaklardan ve vehimlerden ibaret kötü bir sistemi tasfiyeye girişecektir,
Aksaray pazar yeri
Islâh edilecek ve
numune pazar yen olacak
kurul-
Aksorayda her gün makta olan umumî pazar yeri, civar semtin yiyecek İhtiyacını nlsbeten ucuz olarak karşılaması bakımından faydalı olmaktadır. Her gün sabahtan akşama kadar müşteri ve satıcıların büyük bir kalabalık teşkil ettiği bu geniş sahanın belediye tarafından tanzim edilmesine, satıcıların mallarını kolaylıkla teşhir ederek satmaları için ve yağmurdan korumaları hususunda sepetli tahta barakalar yaptırılması uygun görülmüştür. Senelerdenbert kurulan bu pazar ıslah edilmek suretiyle diğer semtlerde kurulan umumi pazarlara nü-mune olacaktır.
Çamur içindeki ana geçit. temizlendi
Eiraraoa
Darı ambarındaki tavuk!
Tramvay durakları
Türbedeki durak ileriye alındı
(Baş tarafı 1 İnci sahifede) İstanbul Sendikalar Birliğine bağlıdır. Geriye kalan İkisi ise müstakil olarak çalışıyor.
Sendikalar bilhassa son günlerde, mensucat sanayiini tehdit eden işsizlik mevzuunda müsbet faaliyet sarfettller, İşverenler ve resmi çevrelerle yaptıkları temaslar sonunda bu cereyanı önlediler.
Verilen rakkamlara göre halen İstanbulda 38 bin mensucat işçisi mevcut olup bunların şimdilik Wr kısmı sendikalara kayıtlıdır. Şimdiye kadar ayrı ayrı, çalışan Fatih-Eminönü, Beyoğlu, Bakırköy ve Eyüp -Haliç Mensucat İşçileri Sendikaları bundan kısa bir müddet önce blrleşerek İstanbul Tekstil Sanayii İşçileri Sendikasını kurmuşlardır. Bu yeni sendika ayrıca Mahmutpaşa, Yedikule ve Ayvansarayda da birer şube açmıştır. Dört sendikanın birleşmesiyle vücut bulan yeni sendikanın şimdilik altı bin üyesi vardır. Ancak geçen hafta kabul edilen yeni yardım nizamnamesi sayesinde üye sayısının artması beklenmektedir. İstanbulda müstakil olarak çalıştığını biraz önce söylediğimiz İki sendika da keza mensucat sanayllnden doğmuştur. Bunlar da Eyüp-İstanbul Mensucat İşçileri Sendikası İle İstanbul Mensucat Sanayii İşçileri Sendikasıdır.
Şimdi, sendikacılık tarihimizde yeni bir sarhaya giriyoruz. Sosyal ve ekonomik bünyenin gelişmesinde tabii olarak telâkki edilen bu safhada İşçi sendikalarına mukabil, İlk İşveren sendikasının kurulmakta olduğunu görüyoruz, İşin şayanı dikkat bir tarafı da bu yeni tip sendikanın, işçi hareketlerinin en canlı olduğu mensucat sanayiini idare eden resmi ve hususi müesscselerln anlaşmasından doğmuş olmasıdır. Bugün, memleketteki bütün işçiler karşılarında doğan bu yeni teşekküle gözlerini çevirmiş, onun, ileride doğması muhtemel diğer benzerlerine örnek olacak faaliyetini takibe hazırlanıyorlar.
Bu mühim hâdise hakkında ilgililerle görüşmeyi faydalı bulduk. Vaziyeti müteakip yazılarımızda da ayrı ayrı veçheleriyle okuyucularımıza belirtmeye çalışacağız. Önce işverenlerin, sonra İşçilerin, daha sonra bir işçi milletvekilinin ve nihayet Bölge Çalışma Müdürlüğünün bu husustaki düşüncelerini neşredeceğiz.
Kurulmakta olan İşveren sendikasının müteşebbis heyeti üyelerinden Karamürsel Mensucat T. A. ş. idare heyeti başkanı ve Bölge Sanayi Birliği
dİ-
Başkanı Hilmi Naili Barlo yor kİ:
•— tşçl sendikaları kurulduktan sonra karşılarında bir İşveren teşekkülü gör m edikleri İçin faaliyetlerinde güçlük çekiyorlardı. İşverenlerse Sanayi Birliğinde toplanmış oldukları için, bu birliği, hükümetin kanunuyla kurulmuş bir İşveren teşekkülü addederek ayrıca bir İşveren sendikası kurmaya lüzum görmediler. Bilâhare, Sanayi Birliğinin Milli Korunma Kanunu üzerine teşekkül etmiş bir birlik olması dolayısiyle bir İşveren sendikası telâkki olunamıyacağı mütaleâsı ortaya sürüldü. İş bu vaziyetteyken, karşılarında bir İşveren teşekkülü görmeyi kendi faaliyetleri bakımından faydalı bulan işçilerin arzusu üzerine Defterdar Fabrikası Müdürü Ömer Soğan, îstanbuldaki yünlü ve pamuklu monsucat fabrikalarından bazılarının mümessillerini davet ederek işçi sendikalarının bu arzularını İzah etti. Bunun üzerine mensucat fabrikatörlerinin bir işveren sendikası teşkil etmeleri fikri meydana çıktı. Bu da gösteriyor kı yeni sendika, işçi sendikalarının karşısına müşkülât çıkarmak İçin değil, bilâkis onlarla anlaşıp elden gelen yardımı temin edecek bir teşekkül olarak kuruldu. Esasen bizim kendi menfaatlerimizi korumamız için Ticaret Odası ve Sanayi Birliği var. Bundan da anlaşılacağı gibi işveren sendikası İşçilerin arzusu üzerine kurulmuştur. Sendikanın müteşebbis heyetinde Sılmerbankın Bakırköy ve Defterdar fabrikaları, Santra! Mensucat Şirketi, YedLkııle İplik Fabrikası Şirketi, Karamürsel T. A. Ş„ Adalet Mensucat ve Malta Mensucat Şirketleri vardır. Nizamnamenin kanun ve maksada uygun olması İçin İstanbul Üniversitesine müracaat ettik. Profesör Kessler ve Doçent Orhan Tuna bize yardım vâdettller. Bu zevat nizamname projesini hazırladıktan sonra Sendika teşekkül edecektir. İleride diğer sanayiciler de birer İşveren sen-dlkast kurarlarsa toplanıp biz de işçiler gibi bir İşverenler sendikaları birliği kurabiliriz.
— Gayeniz nedir?
— Sosyal, ekonomik ve mesleki gayelerimiz var. Bu arada meselâ İşçilerle yapılacak mukaveleler, ücretler İçin tesblt olunacak normlar, İşçilere yapılacak yardımlar, mesai saatleri üzerinde işçi sendikalarıyla temaslarda bulunacağız. Sendikalar kanunu mucibince ücret anlaşmaları bir kartel mevzuu teşkil edeceği için, bu husus işveren sendikaları İçin kanunen memnudur. Her iki ta-[
Balıkpozarının ıslâh İşine hararetle devam ediliyor. Bu pazarın ortasından geçerek Yemiş iskelesine giden ana yolun tamiri tamamlanmış ve şimdiye kadar daimi surette çamur İçinde bulunan bu ana geçit temiz bir hale getirilmiştir. Belediye, bu yolu balık sırtı şeklinde İnşa ettirerek ortada su ve çamurların toplanmasına mani olunmuş ve kenarlarda yer yer tesis edilen deliklerle su ve çamurların birikmesi önlenmiştir. Bu yolun mûntehası olan Tütün Gümrüğü meydanının tanzimi de tamamlanmıştır. Meydan baştan aşağı parke döşenmiştir.
Belediye, şimdi Yemiş iskelesinden Balıkpazarına doğru olan sahil kısmının İslahına başlamıştır. Dünden İtibaren burada vücude getirilecek rıhtımın kazıklarının çakılmasına başlanmıştır. Bu rıhtım o civardaki sahil kısmın berbat manzarasını nlsbeten örtecektir.
Diğer taraftan Balıkpazarın-dan Küçiikpazara giden ana yolun da tamirine başlanmıştır. ________________
Vali ve Belediye Başkanı Ankaraya gidiyor
Vali ve Belediye Başkanı Prof. Fahreddln Kerim Gökay. ts-tanbula ait bazı İşleri görüşmek üzere önümüzdeki Pazar akşamı Ankaraya gidecektir.
Türbedeki karşılıklı tramvay ve otobüs duraklarının yerleri değiştirilmiştir, Sultanohmetten gelip Beyazıt istikametine çıkan tramvaylar eskiden tam Sul-tanmahmut türbesi Önünde dururken şimdi durağın Çemberil-taştan NuruosmarJyeye giden yolun ağzına alınması üzerine bu sokağın başında durmağa başlamışlardır.
Beyazıttan gelip Sultanahmet istikametine inen tramvayların durduğu belediye İmâr müdürlüğü binası karşısındaki durak ta belediyenin merkez binasına giden ve Kadırgaya İnen yolun ağzına alınmıştır. Bu suretle tramvay ve otobüslerin karşılıklı şekilde durmalarından hasıl olan izdiham ve sokaklardan çıkan nakil vasıtalarının çarpışmaları ihtimali Önlenmiş, birbirinden uzak mesafelere alman duraklarda toplanarak birbirine kanşan kalabalık nlsbeten azalmıştır.
Valinin dünkü ziyaretleri
Vali ve Belediye Reisi Prof Fahreddin Kerim Gökny, dün akşam üstü Barbaros Okulundaki İlkokul öğretmenleri toplantısına giderek öğretmenlerin muhtelif mevzulardakl dileklerini dinlemiştir
HAKLI ŞİKAYETLER
Radyodan haklı bir şikâyet
Dün, Yüksek Ekonomi ve Ticaret okulu talebelerinden iki yiiz İmzalı bir mektup aldık. Bunda İstanbul radyosunun güreş müsabakalarım verirken neşriyatı keserek Ankara'dan naklen haber vermesine itiraz edilmekte: «Haberleri isteyenler Anka-rayı açıp dinleyebilirler.» denilmektedir.
Bugün Dikkatler sütunumuzda da yazdığımız gibi radyo İdaresinin bu hareketi doğru değildir, çarşamba akşamı bu mantıksız hareketin devam etmlyecegini, güreşlerin başından sonuna kadar verileceğini ümit ederiz.
İstanbulun Rumeli yaka-siyle Anadolu kıyısını birbirine bağlıyacak bir köprü veya tünelin yapılması zamanı geldiğini ileri sürenler varmış.
Bu iş etrafında mütalâasını soran bir gazeteciye, Vali ve Belediye Başkanı B. Fahreddin Kerim şu cevabı vermiş:
«■— Bu benim kafamı işgal etmektedir Bunun üzerinde durmaktayım ve bazı teşebbüsler yapmaktayım. Fakat şimdiden bir şey söylemek istemem.»
Sayın profesörün bu mesele üzerinde ne kadar durup zihin yoracağını, ne zaman ne söylemek işeyeceğini ve aynı durakta daha kaç valinin yer değiştlrece-ğini şimdiden kestirmeğe imkân yok.
Vaktiyle Boğazın iki kıyısı arasında asma köprü inşasını propaganda vasıtası yaparak cıyak cıyak nutuklar söyleyip vaitler haykı- 1 ran parti politikacılarını, milletvekilliği heveskârlan-nı çok dinledik.
Sar ay bu mu ile Haydarpaşa arasında feribot işletmesi dedikoduları yirmi beş yıldan beri devam ediyor.
Halicin Eminönü sahilinden Karaköy kıyısına yol ulaştıracak plânlar, proje- 1 fer de gördük. Fakat bunların hepsi kuru lâftan ve yazılıp çizilmiş kağıt tomarlarından ibaret kaldı, daha bir hayli zaman da bu hat- -w de kalmağa mahkûmdur. W
Tasavvurların tahakkuk imkânlarım bir yana bira- * kalım, benim akıl erdirenle-diğim asıl mesele. Boğazda köprü veya tüne! inşası zamanının tâyinidir. Böyle bir zamanın hulul şartı nedir acaba?
Daha kolay ve daha ucuza malolacak feribot siyasetine teşebbüsten âciz kaldığımız. hattâ karşıdan karşıya kâfi miktarda araba vapuru bile işletmek imkânını bulamadığımız bir devirde asma köprü veya denizaltı yolu inşası gibi şimdilik muhal havailer peşinde koşmak — teşbih mazur görülsün — aç tavuğun rüyada kendini darı ambarında görmesi kadar gülünçtür.
Bir ceket tasavvur ediniz ki göğsünün bir tarafına lüks İngiliz kumaşından mamul ve mahir bir terzi elinden çıkmış şık bîr firak yakası yerleştirilmiş, öbür tarafına rengi soluk dallı basmadan mintan yakası dikilmiş. Böyle bir ceketin göğsüne altın düğme koymakla Boğaza asma köprü yapmanın hiç farkı yoktur.
Gözlerimizi ovuşturalım da biraz silkinip hülya âleminden sıyrılalım, yüzümüzü acı hakikatler âlemine çevirelim. Boğazın Anadolu yakasında Üskiidardan Bey-koza kadar otobüs işeyebilecek doğru dürüst bir yol yok, Rumeli tarafında da şehrin göbeğinde henüz Arnavut kaldırımı bile döşenmemiş yollar senelerden beri himmet bekliyor.
Cemal Refik
£
(M
o
İnsan haklannı koruma ve Yüksek Tahsil gençlik derneği
İstanbul Yüksek Tahsil Gençlik Derneğinden: Bugün dördüncü kongresini yapan Derneğimiz «Birleşmiş Milletler insan Haklan Beyannamesinin kabulünün bu yıl dönümünde, kültürel, sosyal ve ekonomik alanda Birleşmiş Milletlere sevgi ve güveni belirtir. Onun sulh ve daha İyi bir dünya kurulması uğrunda çalışmalarını takdirle anar.
Ana nizamnamesine göre «Irk, din ve zümre farkları gözetmeyen» her türlü gerilikle yılmadan savaşarak dalma İleriye dalma aydınlığa doğru güvenli adımlarla yürüyen, böylece 1S4Ö da kurulduğundan-beri İnsan Hakları Beyannamesinin ana karakterini be- illerinden biri
İstanbul Tüccar Derneğinin aylık toplantısı
İstanbul Tüccar Demeğinin yirmine! aylık toplantısı. Vali ve Belediye Başkanı Ord. Prof. Dr. Fahreddln Kerim Gök ay'm huzurlyle, 23 aralık cuma günü saat 16,30 da Uman Lokantasında yapılacaktır. Evvelce yayınlanan çalışma programında bu toplantının 21 aralıkta yapılacağı İlân edilmişse de. Vali ve Belediye Başkan mm o tarihte Ankarada bulunacakları anlaşıldığından, toplantı 23 aralığa bırakılmıştır. Bu toplantı aynı zamanda yeni Vali ve Belediye Başkamın iz!a üyelerimizin tanışmalarına ve hasbıhalde bulunmalarına vesile olacaktır.
raf, müşterek dertler için hükümete bazı temennilerde bulunup mukabil olarak hükümet tarafından sorulan noktalara cevap verebilirler. İşveren sendikası herhangi bh partinin malı olmıyacak vc bu işe siyaset karıştırılmıyacaklır.
— İşçiyle İşveren arasındaki menfaat münakaşaları bahis mevzuu olurken grev müessese-sl hakkında ne düşünüyorsunuz?
— Grev mûessesesl bizim İçin
şimdilik lüzumsuz ve zamansızdır. önce her İki tarar da yekdiğerine karşı vazifelerini yapmalı ve aradaki anlaşmazlıklar için bir hakem heyeti kurulmalıdır. Eğer anlaşmazlıklar bu veya bu»a .—-------------— .
yollarla halledilemezse o za- de tamamen tanınması Ve bu jerine karşı açtığı »Harç Kam-man başka çareler dftşünüle- haklara gereken saygının gös- panyosı-nd» tek başına kalsa bilir. | terllmesl İçin açılan savaşı kül- dahi sonuna kadar sav aşmak-
ça bap BALCIOÜLÜıtürel alanda bütün gücü İle dcs-.la» vazgeçemlyeceğtnl bildirir.
teklemek azmini yeniden tekrarlar.
Bu cümleden olarak derneğimiz, İnsan Haklarının en önem__________________________________.... __ 21crii2c.“. -I’! olan »Eğitim r anıaşmaz- nlmsemiş olan derneğimiz, İn- Görme Ilakkmnı kısıntıya uft-buna benzer san Haklarının memleketimizde ratan paralı öğrenim teşebbüs. . ._______________._____________. . I-....... .77 "ırz* Knm-
sn 111 re 4
13 Aralık 1949
İzmir mektupları
İzmir belediyesi yeni otobüs alacak
ı
J
Matbuat Cemiyetleri
Gazeteler, Gazeteciler
Mahkeme Koridor! arın ila
Bizim karıyı kafesledim ama herife meram anlatamadım!
Su tesisatını ıslah için teşebbüsler • Pamuk, üzüm, incir vaziyeti
' fsmir (Akşınım) — îzmtr be-lediyCSİ, şehrin muhtelif semtte rinde lşîfyen otobüslere Uâve etmek ve halk hikmetini daha iyi bir şekilde görmek mabediyle (20) yeni otobüs alacaktır. Hâlen belediyenin elinde 53 otobüs varsa da bunlara mühim kısmını eski tip otobüsler teşkil etmektedir. Bunlardan 7 ! tanesi (le kullanılanyacak durumdadır.
Hatlarda sefer eden otcöüs- i İcri. halkın ihtiyacını karşıla- 1 m ok maksadiyle sık sık tamir 1 ettirmek zarureti vardır. Ancak ı belediyenin bu sene içinde yet- 1 mlşer bin liraya almış olduğu" 8 tane son sistem. Aero - Manyetik Twln Coach markalı otobüsle ihtiyaç kolayca karşılanmaktadır. Bu yeni otbiisle,-Konak - Alsancak, Konak-Bas-mahane - Kültürpark - Alsancak hatlarına tahsis edilmiş, bu hatlarda önce işiiyen diğer otbüosler de Tepecik ve Eşref-paşa semtlerine İşletilmeğe başlanmıştır.
Belediye, halk ihtiyacım göz önünde tutarak İzmir - Karşıyaka, Konak - Kahramanlar. Konak - Halil Rlfat Paşa, Konak - ikinci Karantlne olmak üzere üç mühim hatta daha otobüs İşletmeğe başlamıştır. Bu hatlarda her gün binlerce müşteri taşınmaktadır.
Konak - Güzel yalı arasında faaliyet gösteren tramvaylar, ayda 6 milyon müşteri taşım aktadır. Bir kısım yeni otobüs hatları tramvay yolculffnnm mühim kısmını üzerine çekmiştir.
Burada bayii gülünç bir noktayı da kaydetmek lâzımdır. Süsplansiyonlu son sistem Tvrtn Coach otobüslerine, şoförler ve Eshot İdaresi müstahdemleri, dillerinin dönebildiği kadar yakın olmak üzere şöyle bir isim takmışlardır: Tring - Koç.
Hattâ otobüsler? yağlı yan müstahdemler bile, madeni yağ ve su tenekesi gibi otobüs malzemesi üzerlerine bu damgayı vuruyorlar. Tring - Koç. Vak-tiyte bütün Türkiyeyl sarmış o-lan (Tring - Galata) kelimeleri gibi bir şey...
Belediye, yeni alacağı otobüslerin Bon sistem olmasını şart . olarak ileri sürecektir. Hatifi j peşin para yerine müritle ka~ : bul edecekler tercih edilecektir. (20) otobüs için bir milyon li- ; tadan fazla paraya ihtiyaç vardır. Bu kadar mühim paranın defaten verilmesi mümkün ola- . mıyuçağından taksitle verilmesi muvafık görülmektedir.
Genel müdürlük, biçok borca girmiş haldedir. Bu itibarla ye- ' nlden bir veya bir buçuk mil- • yon liralık borca girmek kolay : bir şey olmıyacaktır
Su tesisleri
Şehrin yüz sene evvelki ihtiyacı göz önünde tutularak yapılmış olan umumi su tesisleri, bugünkü ihtiyacı karşılayamamaktadır. Bu itibarla da bilhassa Kadife Kalesi ve İkin- : ci Karantine semtlerindeki yük- '■ sek mahallerde oturanlar, su ‘ alamamakla, zaman anman eski ve küçük borular patlamak- : ta, tâ mir edilinceye kadar halk : susuzluktan zahmet çekmekte- i dlr Şimdi belediye tarafın Han Almanyadan fiOO.ûoo Ura kıymetinde çelik borular getirtilmiştir. Bu borular şehrin muhtelif ana caddelerine döşenmektedir.
B» İş bitince biri Kadife Ka- . tede. diğeri İkinci Karantinede tepeler- üzerine büyük su havuz- ' ian inşa ettirilecek ve hu ha-vuzlarda biriken sular, şehirdeki umıımi tesisata su verecektir. Bu sayede yukarı mahalleler halkı suya kavuşacağı gibi ev ve dükkânlardaki su tesisatı da bu yeni umumi teri- 1 »ata bağlanacak, şebir halkı : bol suya kavuşacaktır. Borula-1 rın ferşi ame’iyeslne 350.000 lira kadar ma..raf edilecek ve
tini kaybetmiştir. İzmlrdekl ihracatçı bazı tacirler mliyco-larmdan bir kısmını pamuk mubayaasına bağlamışlardır. Şimdi depolan pamuk doludur. Bu sene dünya pamuk rekoltost düşük olduğundan dış memleketlere mühim miktarda pamuk İhracı mümkün olacaktır. Bu tahmin, rekoltemizin yüksekliğine de hamledilmektedtr. tngilirier ve Almanlar, mühim miktarda tadr ve üzüm almışlardır. Bunların miktarı, on binlerce tonu bulmaktadır. İncir rekoltesinin azlığı sebebiyle bu senekl incir mahsulü m tefin satılmaması gibi btr mesele karşısında bulunmamaktayız. Ancak İzm irde mevcut kuru ü-züm stoku 25,000 ton kadardır. Bundan 15,000 tonunun bu ay içinde satılacağı tahakkuk etmiş sayılmaktadır. Almanlar daha ziyade Konriye satış teklif etmekte. İhracatçılarımız ise Kontre doenment satışları tercih eylemektedir.
Konriye satış şekli, tüccarla-nmım endişeye düşüren bir iaredir. Zira Hat üzerinde anlaşmadan malın Alman yaya gönderilmesi ve flatln bilâhare karılaşın İması teklif edilmekledir kİ mahsulün, bir Alman limanına varmasından son ra İla tinin tekarrür ettirilmesi zararlara da sebebiyet verebilir. tamiri ı tücarlarımız, haklı olarak Contre Docıunent, yani Kati bilerek satış yapmak usulünü tercih etmektedirler.
RADYO
i 9 00
19.15
19.31
so.ım
20J5
a.a
21.00
18J5 IBJM 1900
10-15
1920 20.00 20.15
20.30
21.00
Talât paşanın verdiği müjde: hükümet sansürü kaldırıyor
Cemiyetin kuruluşunun yıl dönümünde verilen ziyafet —Talât Paşanın sözleri — Cahit ve Cavit Beylerin karşılıklı nutukları — Gürültülü bir kongre
Cemlyeti, yıl dönmü Perapalas
evde yüzünfi yıkarken parmağından yüzüğü çıkanp muaiuk taşının kenarına kovmuş, orada unutmuıj.
— Sen de alıp sattın öyle mİ?
— Ne konuşuyorsun, bey abi? Avradın yüzüğünü satıp da basımı derde sokar mıyım ben? Başka türlü bir numara yaptım. Musluğun kenarından yüzüğü aldım, halkasını büküp tardım, sonra karıya; «Yüzüğü yere düşürmüşsün, ben de görmeden üzerine hastam, halkası kırıldı. Kuyumcuya götüreyim de yaptırayım» diyerek kandırdım. Ondan sonra efendim, yüzüğü şu herife götürdüm, rehin bırakıp kırk kâğıt aldım. A-radan on beş gün geçti, bizim kan; «Yüzüğümü isterim» diye mjzıklanmağa başladı. Ha bugün, ha yarın, diyerek oyalamağa ea-lıştımsa da kan baltayı astı. Baktım ki kurtuluş yok. kalkıp herife gittim, meseleyi anlattım: (Yüzüğü ver de karının ağzını kapatayım. Sana kırk lira gene bore umdur. Merak etme, birkaç gün içinde onu da öderim» dedim. Gel de herifi kandırabilirsen kandır. «Parayı almadan yüzüğü vermem» diye tutturdu. Yalvardım, olmadı. Zorladım, gene meram anlamadı Derken efendim, ben biraz ileri geri söyledim. herif ağzını bozdu, bana: «Dolandırıcı., diyerek tokat vurmağa kalktı. Sen olsan öfkelenmez misin, bey abi? «Ulan ,hem benim e-manet ettiğim yüzüğün üstüne yatmağa kalkıyorsun, hem de küfrediyorsun öyle mi?» deyip üzerine çullanıverdim.
Mübaşir çağırdı, bizim ahbap karşıda duran yüzü ?a-nlı adama diş gıcırdatacak kalktı.
Jandarmanın vanmda o-turan maznun, mühim Ur şey anlatacakmış ğibi gös aklarını belerterek battı, yutkundu, öfkeli bir tavırla sordu:
— Senin sağ gözün var mı, bey kardeşim?
— Görmüyor musun? Gözlerimin ikisi de sağlam.
— Biraz müsaade et de beni dinle, beyefendi abi.
— Söyle bakalım, dinliyorum seni.
— Şey... Senin sol gözün de var deşil mi?
— Göze pek meraklısın galiba, ahbap. Göz doktoru musun yoksa?
— Şakayı bırak, bey abi. Dalga mı geçiyorsun Allah aşkına? Doktor olacak adam mıyım ben?
— Ne bileyim? Benim gözlerimi pek merak ettin de...
— Û başka mesele. Göz ü-zerine büyük bir lâf edeceğim de onun için soruyorum.
— Haydi bakalım, büyük lâfını da d inli velim.
Ciddi eda ile omuzlarını kaldırdı:
— Ben doğru lâf ederim, bey abi. İyi dinle beni. Sen sen ol da gu fâni dünyada sağ gözünü sol gözüne emanet etme sakın. Bu lâfımı hiçbir zaman unutma ha.
— Unutmam amma bu lâftan bir şey anlıyamadun ben.
Müstehzivane gülümsedi:
— Amma yaptın ha. Alay mt ediyorsun, bey abi? Biz adamı gözünden anlarız. Senin ne kadar kurnaz olduğun belli. Leblebiden nem kapmazsan vuf benim ervahıma. Dur, bir daha söyliye-yim de kulak ver. Sen sen ol da sağ gözünü sol gözüne e-manet etme. Yani senin an-Iıyacağm. su fâni dünyada bir gözün öbür göze emniyeti yoktur. İnsan oğullarına güven olmaz. Öyle adamlar var ki sağ parmağının ucunu tutsa sol kolunu da kurtaramazsın herifin elinden. Emniyet dediğin şey yer yüzünden kalkmış da bizim haberimiz yok. Dedelerimiz; «Emanete hıyanetlik olmaz» demişler. O enayiler şimdi gelseler de dünyanın halini görseler. Emanet de, hiyanet de vız geliyor vatla billâ. Birini adam zanneder de bir emanet verirsen yanarsın ha. Göz üzerine söylediğim lâfın altından neler çıktığını şimdi anladın ya.
— Senin de emanetten canın yandı Öyle mi?
— Böyle ı>is işlere can dayanmıyor, bey birader. E-manet meselesinden benim çektiğimi bilsen şaşırırsın. Vay dinine yandığımın dünyası vay! Herifin elinden gelse kaşımın altından zümü de çekip alacak.
— Nedir o emanet d leşi? Anlat dinliyelim.
— Anlatıp da ne b_, ağrıtayım, beyefendi abi! Bir yüzük meselesinden belâya çattık. Belâsına da eyvallah diyeceğim, amma dalgayı bizim köroğlu duyarsa iş fena olacak. Malûm ya. kan milletine meram anlatmak deveye hendek atlatmaktan zordur.
— Bu işin içine sizin hanım da nu karıştı? ’
— Onun haberi yok, işi ben karıştırdım, bey abi. Mesele şöyle oldu: Bende metelik tükendi, sıkıntıya düştüm. Evi idare edecek kadar param vardı amma geçen gün kahvede arkadaş larla pastıra oyununa tutuş tuk, iki saatin içinde bizim otuz beş kâğıt eriyip gitti. Bunu evde karıya açacak olsam hapı yuttuğum gündür. Başımın etini yer ölüsü kandilli kan. Borç para bulmak kolay mı? Düşündüm, taşındım; bu işin çıkar yolunu bulamadım. Bir çare var amma bizim köroğluyu kandırmak kabil değil, ka-nnın parmağında anasından kalma bîr yüzük vardır. Elmas taşlı olduğu için bugün 9t>kağa atsan en aşağı yüz kâğıdı var . Yüzüğü rehin bıraksam otuz, kırk lira borç alırım amma kan yüzüğü vermez ki. Satar da parasını yerim diye korkuyor. Uzun sözün kısası, bunu yoluna koymanın çaresini buldum. Bir sabah kan
gredeU müessif hâdiseden sonra kimse binaya ayak basmak istemiyordu. Bu tezebzüp bir müddet devam etti. Binanın bir senelik icar müddeti esasen sona ermişti. Cemiyet, Beyoğlun-dan İstanbul'a Babıâlinin yanında, şimdi Türkiye Yayınevi olan ve Ö samanlar Akşam Matbaası tarafından işgal edilen binanın bir kısmına nakletmiş-
Matbuat luşuuun se be tiyle de büyük bir ziyafet verdi. Ziyafete Sadrazam Tülü t paşa ve eski bir gazeteci edan Maliye Nazın Cavld bey davet edilmişlerdi. Tâlfit paşa. Perapalas oteline vaktinde geldi, fakat yemekte bulunamıvacağmı söy-liyerek İtizar beyan etti, dedi M:
— Romanya ile sulh akdi 1-çin Bükreş'de yapılacak görüşmelere lştirâk etmeli, üzere yarım saate kadar hareket ediyorum. Sizin güzel soiranızda bu-lunamıyacağıma çok müteessirim. Cavld bey bana vekâlet e-decek, benim söylemek. İstediklerimi o daha beliğ bir surette söyliyecektir. Vakit pek dar olduğu halde, gazetecileri ne kadar sevdiğimi göstermek için, buraya geldim. Size İyi bir haber de vereceğim: Yarından 1-tibaren sansür kalkıyor. Bu, gazetecilere nc cterece itimat ettiğimize bir delildir.
Tftlât paşanın sözleri, harb İçinde olmamıza rağmen sansürün kaldırılması,, herkesi çok memnun ve mûteheyylç etti. Sadrazam gazetecilerle bir saatten fazla görüştü:
— Sizden âdetâ ayniamıyo-rmn.
Diyerek ve d 4 etti
Yemek pek neşeli geçti. Evvelâ Cahit bey ayağa kalkarak ev sahibi sıfatUe davetlilere «Hoş geldiniz» dedi. Gazetecilerin hükümetten istediklerini birer birer anlattı. Cavld bey bu nutka beliğ bir surette mukabele etti. Kendisinin de İçinden yetiştiği gazeteciliğin ehemmiyetinden. gazetecinin kıymetli şahsiyetinden bahsetti, hükümetin gazetecilere her türlü ko . layLığı göstereceğini, sansürün kaldırılması hakkındaki kararın bunun delili olduğunu söyledi, geç vakte kadar ronpet edildi. Gürültülü bir kongre
Matbuat Cemiyetinin çok iyi başlıyan çalışması uzun sürmedi. Bulgar ve Alman cephelerinin yıkılarak dört müttefik devletin mütareke İstemeğe mecbur kalması ve bunu taldb eden vakalar çok müessif hâdiselere sebeb oldu, cemiyet âdeta dağılmak tehlikesi geçirdi.
Birinci Dünya Harbinde uğradığımız büyük kayıplar her tarafta hoşnutsuzluk uyandır-mıştL 8iyari mücadele birdenbire şiddetlenmiş, halk âdeta İki tasma ayrılmıştı. Müfritler kimseye ağız açtırmıyorlar, bir parça mutedil konuşana «İttihatçı» damgasını vuruyorlardı. Bunlarm nazarında İttihatçılık en büyük suçtu ve İttihatçı o-lanın söz söylemeğe hakkı yoktu.
İşgal makamlarının da körüklediği bu mücadelenin bir safhasını Matbuat Cemiyetinin kongresinde görüyoruz, idare heyeti 10 ocak 1919 da kongreyi toplantıya davet etmişti. Kongreye sunulan raporda icraatının hesabını veriyor ve meslektaşlar arasında yardımlaşma için bir Teavün Sandığı nizamnamesi teklif ediyordu.
Kongre açılır açılmaz hararetli münakaşalar başladı. Ortaya derhal İttihatçı, İtilâfçı dâvası çıktı. Ağzı çok kalabalık. İyi kalbll. fakat tahsili pek mahdud olan Pehlivan Kadri, herkese çatıyordu. Bu yüzden çıkan münakaşalar büyüdü, nihayet rahmetli Talha Ebüzzlya ve Mübahatla Pehlivan Kadri arasında mudarabeye kadar vardı. Taraftarlar buna karıştılar, İskemleler havaya kalktı, celse tatil edildi.
Acele bir seçim
Tekrar toplanıldığı zaman a-• ccie bir seçim yapıldı, Mahmut ca-. Sadık Beyin başknalığmda bir
Harb İçinde sansürü kaldıran Sadrazam Talât paşa
j.
okuyanı
ANKARA RADYOSU
Şarkılar. R-odyo aalem orkestrayı. Haberler.
Geçmişte Burüil Yurttan Setler. Hafi» şarkılar CH). Radyo Gazetesi.
İnce Saz (Hüseyni Faştı). Temsil: (Küçük Şehir: Fehmi Ea^kut).
Serbes Snnt.
Konuma.
Dans müziği (PL) Haberler.
Ctval
«o »abalı re ÖŞlo programa
Han-y HorJlek orkestrası IPL).
Haberler
KSçekçeler (PL).
Tangolar (P1).
Ölüm
Maliye ve muhasebe mütehassislan ve muakkipler cemiyeti başkanlığından:
Cemiyetimiz azasından:
RATİR ŞEVKİ EZGİN
tohrin yüz. harta mı yüz sene irllhal etmiştir. Cenazesi aorrakl durumuna göre ihtiyacı 13-12-49 Sal! günü Maçka pa-•arşjjıyacak bu y«uı su boru-| las'tan saat 11 de kaldırılarak an. bir milyon liraya yakın cenaze namazı Teşvikiye bir masrafa mal olacaktır I " ‘
Pam»»^, üzüm |
Parnuit * !aza"”iın hazır bulunması rica mlş olmakla beraber, bu heyet
~ 4 CûKj fturare- olunur. | bir türlü toplanamıyordu. Kon-
. . sı-^uuye en- ötıtıiK neyin başknalığmda bir
mtındc eda olunduktan sonra İdare heyeti lntihab edildi, â2a | Zincir)(kuyudaki kabristana dağıldı.
i defncdil'c-ktlr Cemiyetimizi Kongre, merkez heyetini seç-|azar,nın hazır bulunması rica mis olmakla beraber, bu hevet
İlk Matbuat cemiyeti reisi Hüseyin Cahit bey
Yeni bir kongre
Mütareke devrinin taşkınlıkları herkeste hlr İnfial uyandırmıştı. Bu sebeple yeni binada yapılan kongrede «OsmanlI Matbuat Cemiyeti» adı «Türk Matbuat Cemiyeti» ne çevrildi ve. Velld Ebüzzlya Beyin reisliği altında bir idare heyeti seçildi.
Sabah gazetesinin muharrirlerinden birine durup dururken yol vermesi, kongrede şiddetli münakaşalara sebeb olmuş, gazetenin sahibi Mihran Efendi İle temas etmek üzere bir heyet seçilmişti. Mihran Efendi heyetle görüşmek bile istemedi; cemiyetin, bu gibi vaziyetlerde elinde hiçbir müeyyidesi bulun-mıyan mesleki bir teşekkül olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine patron olmıyan gazeteciler Gazeteciler Cemiyeti adiyle bir teşekkül kurdular. Merkezi Matbuat Cemiyeti binasında olan bu teşekkül nlr müddet çalıştı, fakat muhtelif sebepler yüzünden bir iş göremiyerek dağıldı-
Bir üçüncü yazıda. Matbuat Cemiyetinin tundan sonra geçirdiği safhaları anlatacağız.
Enis Tahsin TİL
ITALY
Balı devletleri Bakanlan sık sık toplantılar yapıyorlar. Yukarıdaki resimde İtalyan Dışişleri Bakanı kont Sforza son toplantılardan birinde görülüyor.
İngiliz Sinemacılığının büyük zafer diye andığı şahane film Perşembe Akşamı ELHSMRA İ NEMASINDA I
HAZİN AŞK
«Look Before You Love» -
MARGARET LOCKNOOD —
GRIFFİTH JONES'ln
Gözlere yaş dolduran bir ömür faciası.
4iı
Haksızlığın isyan ettirdiği, aşkın sükûn vprdigı muzlarip gönüllerin romanı
Perşembe Akşanu LALE - AR Sinemalarında
YALNIZ GİDENLER
«İ WALK ALONE»
LİZABETH SCOTT - BERT LANGASTERIn Sinema tarihinde aylarca unutulmayacak büyük filmleri.
telan bul Belodlyosl Şotılı Tiyatrom
fi
Bu akşam
Saat 20.30 (la
DRAM KISMİ PARA UĞRUNDA
kazan: Nah id Sırrı Ürik
MUAMMER KARACA OPERET)
V Maksimde
/ Saat 20,30 da
/ 1 \ SİZİN SOKAK
Matineler: Cumor teri pazar 15 te Pazarlcal akimlan iM&âil yoklar.
Ce. Re.
Soldan iaga: 1 — lrtanbulda bir gem!. 2 — Suti meydana vıuıın itibar etmek. 3 — Görünü;. 4 — Tersi sabahlar hayır olsun. 5 — Doyffu -tersi kalburdan geçirir. 6 — Çok rO-lei l»S belâsı - ova, 1 — Tersi kalburdan geçirdik. 8 — Tcrai lekâvet sahibi - bir elektrik ülcüsö. â — E-ran okunan mahal**. 10 — İrtibatın baslangıeı - bir erkek adı.
Yukarıdan aşağıya. 1 — Bir yargıç. 2 — Teccddütperver kimselerde bulunur. 3 — Arsu eden. 4 — Halk tabakası - şatlık. 5 — İrmak - rah.it-mrhfrm başlangıcı. B — Kül rengi kir td - bir Atamış. 7 — Mahpuslar adağı. kamara. 0 — Nata - Mucite gibi
GEÇEN BDLMACAN1N HALLİ
Soldan cağa: 1 — Hademe. 2 — A-lenlyet. 3 — Yavan. Ll, 4 — Dramatik. 5 — Ama. Za. B — Re. Mal. 7 — Pranga. 8 — Yirmi. 0 — Şeameti I, 10 — Anne. tas.
Yukarıdan apıgıyaı 1 — Haydarpaşa. 2 — Alarm. En. 3 - Deva ara yan. 4 — Enam. Enime. 5 — Minos. Gre. « — Ey. Mamtl. 1 — Eılza. İla. 0 — Atikall. te.
Türkiye Eeııetıı
Senelik 2800 kuruş MOO kuru:
B aylık İIS00 . »OiJ .
3 «ylı 800 . |«K.' »
ı aylık 300 > - .
Adres tebdili için elli kuruşluk pul gönderilmeUdlr. Ataıi takdirde adres degljt1rUrne₺
T elet anlarımı» Başmuharrir*
Yası IgJerl 20705 - İdare amal ktOdür 20407
Sefer 22 — Kanm 30
imsak Gû. Ofllc ikindi Ak. Valsı
E. 12 19 1.39 U.W 8.47 İTİ S 3.8 ■■ 530 1820 16.41 1448 13,08 7 17
idarehane, damalı cıvan Cemal Nadb sokağı No 13
YENİ BİR İTALYAN YILDIZI I
W CMC AVTİSTV 8WU* 8/8 /ST/88AU
İlk celsede ağır ithamlarda bulundu
Sinema yıldızı Shirley Tem -ple’in kocası John Ağar aleyhine açtığı boşanma dâvasının görülmesine başlanmıştır. Bütün Amerika'da merakla takip edilen dâvanın İlk celsesi Shir-ley'ln kocası aleyhindeki ifadesini dinlemekle geçmiştir. Shlr-ley evlilik hayalının bir bilançosunu yapmış, bu hayatın pek gürültülü ve üzücü geçtiğini söy İçmiştir.
Artist kocası aleyhinde ağır İlhamlarda bulunmuştur. Bu İthamlar sarhoşluk ve çapkınlıktır.
İkinci dünya harbinden sonra İtalyan film sanayiinde baş lapan gelişme devam ediyor. İ-talya'da her gün yeni bir sahne vazıı. yeni bir artist, yeni bir senaryo muharriri ortaya çıkıyor. bunlar ele aldıkları Lşde hû klkaten çok muvaffak oluyorlar
İtalyada bilhassa höyük bir ar
tist bolluğu vardır Hele kadm ar üstler pek fazladır. Daha geçende Sylvana Mangana adında genç bir taz «Acı Pirinç» nl mLnde büyük muvaffakiyet gös termiş, birdenbire yıldızlar sı -râsma geçmişti. Fakat bu rami idare eden De Laurentis kızı severek kendlslle evlendi. Syl vana evlendikten sonra «tüd -
Samson ve Dalila
yo ile alâkasını kesti. Bunun ü-zerine yeni bir genç kız arandı ve Glna LoUobrigida bulun -du.
Glna henüz 19 yaşındadır-1947 de İtalya güzellik kraliçesi seçilmiş, Sylvana İle birlikte filim çevirmeğe başlamıştı «Siyah Kartal» filminde büyüle muvaffakiyet göstermekle beraber fazla ileri gidememişti. Şimdi yıldızlar zümresine geçmektedir. Artistin kısa zamanda büyük muvaffakiyetler elde edeceği tahmin olunuyor.
Siıirley, John Agar'ı, kadınlarla fazla alâkadar olmakla ve aşın derecede içki İçmekle suçiandınnıştır- Anlattığına göre, bir kerte kendisi 5 aylık hamile iken, Ağar yatak odulanna başka kadınlar getir mlş ve Shlrley’i. evlerinin diğer bir kısmında cereyan eden bir partiye İltihaka mecbur etmiştir. Shirley, kocasının sık sık kendisini yalnız bırakıp barlara gittiğini, başka kadınlarla dansedlp ontan öptüğünü, ek -seri eve son derecede sarhoş döndüğünü ve yüzünde dudak boyası izleri bulunduğunu söylemiştir
21 yaşında olan Shlriey'te 28 İnde olan Ağar, aktör Birleşlk-Amerlka hava kuvvetlerinde hizmet ederken Temmuz 1045 te evlenmişlerdi. Henüz iki ya şma girmeyen Linda Susan adlı bir kız çocukları da vardır.
JamM Masen Greta Garba He bir arada
Son moda 26 elbise
Hollywoodun en İyi giyinen ar üstlerinden, biri Margaret Solla van'dır Artist şimdi «Kederli Şarkı İsteme» adlı bir filim çeviriyor. Bu filimde son moda 26 elbise İle görünmektedir, Bunların arasında en basit gece elbisesinden en muhteşemine ka-I dar her türlil kıyafet vardır.
Şu sırada holllvudun en bü-lcu İken Üniversitede bir defa yük erkek artisti James Mason-1 sahneye çıkmış ve çok muvaf-dır. Mason tngillzdir, 1909 da Huddersfield şehrinde doğmuştur, tyi tahsil görmüş ve sahnede büyük muvaffakiyet kazanmıştır. Artistin büyük babası da. onun babası da tanınmış birer sahne artisti idiler.
James Mason İlk olarak «Ma deme Bovary» filminde büyük muvaffakiyet kazanmıştır. A-merlkada bundan sonra ikinci bir film çevirmiştir. Şimdi ü-çtlncü filmini çevirmektedir, Ar tlst tngllterede yirmiden fazla film çevirmiştir.
Mason’un gençliği çok sâkin geçmiştir. Artist İyi bir futbol-
fak olmuştur. Buna rağmen tah siline devam ederek 1831 de rai m arlık diploma» almıştır- m -kat sonra mimarlığı bırakarak
artist olmuştur. James Mason hollivudla alâkasını keserek tn-gUtereye dönmek istiyordu. Ingiliz film sanayiinin geçirdiği buhran yüzünden vaz geçmiştir.
Tanınmış film yıldızı Hedy Larnar, uzun möddettenberi temenni ettiği bir filmi çevirmektedir. Bu filim Samaon ve Dn-llia’dır Mevzuu bu adlı operadan alınan bu filmde artist çok muvaffak olmaktadır Yukarıda Hedy Lamar güzel nama rolünde görünüyor.
Ingiliz filim sanayii büyük buhran geçiriyor
Siyah, parlak gözlü genç kız
Yirmi sene evvel Klng VI-dor'un. Hallelujah filminde siyah iri parlak gözlü genç bir kız rol almış ve çok muvaffak olmuştu. Adı Nlna Mc Klnney cilan bıı kız o filimden sonra barlarda şarta söylemiş ve stüdyolarda görülmemişti. Artist şimdi Klng film İnde rol almak üzere tekrar Hollivut’a dönmüştür. Bu fillmde Jeanne Crain ile kavgası filmin en güzel sahnelerinden biri olacaktır.
Dindar bir artist
Tanınmış sinema artistlerinden Ethel Waters, beş sene gece kulüplerinde şarkı söyledikten sonra tekrar HoUtuvuts dönmüştür. «Pinky» filminde rol alacaktır. Ethel çok dindardır. Sahneye çıkmazdan evvel dâima dua eder. «Pinky» filminde büyük anne rolü yapacak, torunu Jeanne Crain olacaktır. Artist filimde de dindar bir kadın rolü yapacak, her sabah torunu için dua edecektir. Torunu çalıştığı hastanede bir kıza Aşı a olacaktır.
Karı - koca barıştılar
Rank miiessesesi stüdyolarını kapatmak Amerika yardıma hazırlanıyor rar, aynı zamanda tngllterede
I filim sanayiinin gelişmesini temin eden bir himaye tedbiri ol du. Son zamanlarda resmi azaltıldığından kan filmleri İngiliz piyasasını doldurmağa başlamıştır.
Rank aslen değirmencidir. İskocya’da bir çok değirmeni vardır. Film İşini bırakırsa tek rar değirmenlerinin başına geçecektir. Fakat buna meydan verilmemesi, stüdyoların kapan masının önüne geçilmesi İsteniyor. Hükümet muhtelif şekilde yardımda bulunabilir. Fakat iş çl partisinin sol cenahı fırsattan istifade edilerek film sana yilnln devletleştirilmesini, yardım yapılmamasını İstiyor. Nasıl bir karar verileceği belli değildir.
Diğer taraftan Amerikadata artistler birliği şirketinin müdürleri Charlle Chaplln ve Ma-ry Pickford İngtlfa: film sana -yüne yardım etmeğe karar ver inişlerdir Bunlar Rnnk gurupu na değil, müstakil çalışan A -nntole Orünvald müesseseslnc yardım edecekler, bu müessese-nln bir sene İçinde yedi büyük illim yapılması için lâzım gelen sermayeyi vereceklerdir. Bu ha reket filim sahasında Amerikan - İngiliz işbirliği İçin ilk adım sayıhjMM.
üzere
İkincl dünya harbinden son- . ra İngiliz film sanayii büyük bir gelişme kaydetmişti. Büyük İngiliz sermayedarı Slr Arthur Rank'ın kurduğu stüdyolarda birbirini müteakip çok güzel filimler çevriliyordu. tngllterede filim, artisti boldur. Hollywood-da çalışan ve aslen İngiliz olan bir kısım artistler de Londra’ya gelmişler, memleketlerinde ça lışmağa başlamışlardı. Bu çalışmadan çok verimli neticeler ah nıyordu. Son günler zarfında gelen haberler Rank grupurıun güç duruma düştüğü ve stüdyo lannı kapamağı düşündüğünü bildiriyor. Bu haber her tarafta büyük bir alâka, adetâ heyecan uyandırmıştır
Neşredilen rapora bakılırsa Rank prupu geçen sene 746,747 İngiliz Hra» zarar etmiştir. Bu kadar büyük zart ra tahammül etmek güçtür, Grupun sermaye si 66 milyon İngiliz lirasıdır. Gurupun 59 büyük sineması var dır.
Rank bir aralık bütün sinema salon lannı ele geçirmek için teşebbüste bulundu. Fakat İşçi hükümet, bir inhisar teşekkülü ne mani olmak İçin, buna meydan vermedi
Grupım sermayesi büyülttür. Başında bulanan Rank da çok zeki bir iş adamıdır... Bu sebep
Ingiliz film direktörü Artbur Bank
gümrük
Ameri -
1c bir İflâs bahis mevzuu değildir. Grup sadece filim yapmağı tatil etmeği düşünüyor. Fakat buna henüz karar vermemiştir. Hükümet yardım tedbirleri &-lırsa işe devam edilecektir.
İkinci dünya harbinden son -ra İngiltere, Amerlkadan gelen filmleri yüzde yetmiş beş gümrük resmine tâbi tutmuştu. Buna sebep dolar tedarikin deki güçlüktü. Fakat varildi ka
Fransız film artisti Jean Plerre Aumoot İle karısı Mû.la Montez'ln arasından kara kedL geçmişti, karı kocanın ayrılacağı söyleniyordu Bu haber tahakkuk etmemiş, karı koca barışmışlardır. Şimdi birlikte bir film çeviriyorlar. Yukanda bu filmden bir sahne görülüyor.
I
Sahife 8___________________ akşam___________________________________________________________________________________________________________________ 13 Aralık 1949
Güreş salonundan notlar
Burhan Felekle federasyon âzası arasındaki münakaşa
Spikerin sütlü kahvesi!
Yarınki müsabakalar hakkında meraklıların tahminleri — Yasağa rağmen açıkta satılanlar — Boksta iki buçuk kilo süt — Ense adalesi burkulan İsveçli güreşçiye masaj 1 — Mindere atılan mandalina — Halkın radyodan haklı şikâyeti...
»| Yazan : Cemaleddin Bildik p
’k—’
Güreş minderinin ataktan görünüşü
İstanbul Güreş İhtisas Kulübünün pehlivan ian. birinci günkü serbes güreşte tveçlilere 3-5: ikinci günkü Greko - Romen güreşlerinde 2 - 6 yenildiler. Bakalım yarınki son serbes güreşte vaziyet ne olacak?
Dk günün serbes güreşlerini seyrederken meraklılardan yarınki müsabakaların neticesi hakkında ne gibi bir tahmin yürüttüklerini öğrenmek İstedim. Kendileriyle konuştuklarımın çoğu, yarınki takımda Celâl Atik. Yaşar Doğu, Halil Kayanın da yer alacaklarını; Ati Yücel ve Nureddin Zafer pehlivanlardan esasen mağlûbiyet beklemedikleri İçin takımın 3-5 galip çıkmasının kuvvetli bir ihtimal dahilinde olduğunu söylediler.
Güreşten anlayan meraklıların bu tahminlerinde aldanıp aldanmadıklarını ancak yarın akşamki müsabakalarda göreceğiz.
Yarin akşam, dedim de ilk günkü serbes güreşleri ta-klbederken gördüklerimi yazmaktan kendimi alıkoyamadım.
Köfteci ve çikolatacılar Öyle sanıyorum kİ yarın akşam da Spor sarayının yolunu tutanlar, Radyoevinln yanındaki sokaktan inerlerken bu yolun hâlâ yapılamadığın: tenkld ede ede yürüyecekler, ve asfalta indikten sonra binaya doğru ilerledikleri sırada da ilk karşılaştıkları satıcının bir seyyar köfteci olduğunu ve avaz avaz haykırarak köfte sürmeğe çalıştığını, hemen arkasından da bir sürü çocuğun kiril ellerile açık çikolatalar sattıklarını göreceklerdir!
Ne lüzumu var ki. bunları yazıyorsunuz! diyenler bulunabileceğini de düşünerek işaret ediyorum İd sıhhi bakımdan mahzurlu görüldüğü için açıkta Icöfte. kâğıtlara sarılmadıkça çikolata satmak da yasaktır. Fa kat her ikisi de alâkadarların bile geçtikleri bu yol üstünde harıl hani satılmaktadır!...
Radyo ve güre; spikeri
Güreşleri evlerindeki radyodan takip edenlerin, spikerin salonun neresinde oturduğunu ve nasıl çalıştığını merak edebileceklerini düşünerek, İlk gönün müsabakalarında spikeri aradım:
— Radyo mikrofonu salonun neresine konmuştur. Eşref Şefik müsabakaları ne kadar mesafeden görerek anlatıyor?
İşaret ederek gösterdiler:
— İşte! Sağ tarafta minderin üç metre yakınında. .
Dikkatle baktım: Eşref Şefik oturduğu masa bağında, bir
karış boyundaki mikrofona e-1 filmiş, bir adamın kulağına fısıldar gibi habire konuşuyor... Ara sıra da masa üstündeki termostan bardağına bir şeyler boşaltarak yudum yudum içiyor.
Yerimden kalkarak spikere yaklaşıyorum. Eşref şefik, benden tarafa olan gûîünii kırparak, oturmamı işaret ediyor ve sağ elinin şahadet parmağını dudakları üstüne koyarak «konuşma!» demek istiyor. Bu hareketlerinde yerden göğe kadar hakkı var, çünkü bir «Merhaba» desem bütün dünya duyacak...
Güreşin en heyecanlı anlarında, yerinden kalkıp bağırmak veya alkışlamak ihtiyacını duyuyor amma, dudakları mikrofondan uzaklaşacağı İçin kalkamıyor ve oturduğu yerde kıvranıyor âdeta...
Ne imiş o içtiği
Müsabaka aralığında bir fırsat bulup Eşref Şefikle konuşuyorum:
— Nedir o İçtiğin beyaz şey? Mendili İle alnındaki terleri silerek:
— İyi ki, diyor, bunu bana mikrofon açık İken sormadın I Bütün Türkiye, hattâ bütün Dünya, beyaz şey diye benim burada rakı içtiğimi sanacaktı...
— Rakı olmıyacağı malûm. Fakat nedir o?...
— Sütl
— Süt mü? Amma rengi pek süte benzemiyor.
— İçinde gayet hafif kahve var.
— Ay burada boyuna siitlü kahve mİ içiyorsun’
— İçmeden konuşulmuyor kİ... Boğazımı gıcık sardı mı hemen bir yudum alıyorum tamam...
Termosun boyuna bakıyorum, bir buçuk kilo sütü rahatça a-labllecek büyüklükte...
— Bir güreşle bir buçuk kilo siit İçebiliyor musun?
— Eli! Fakat o boks maçlarında görmeliydin. Heyecandan sesim sık sık tıkanıyor, gıcıklara boğuluyordu. İç babam iç, derken iki buçuk kilo sütlü kahve içmişim...
Sıhhiye levazımı
Eşref Şcflk'in yanında bir masada da büyük, sıhhiye çantası İle pamuklar, sargı bezleri, İğneler, şişe şişe ilâçlar görüyorum,
Müsabaka doktora operatör Halûk Berkol izahat veriyor:
— Burada, diyor, âcil tedavi İçin her türlü ilâç ve alât mevcuttur. Yara üstüne ekmek için solfamitten tutun da kalb takviye edici İlâçlara, kanamalara, ağrüara karşı bütün mualeceye varıncaya kadar hepsi vardır.
Çantadan beze sarılmış bir ıpaket çıkararak gösteriyor:
— Bunun İçinde de kaynamış şırınga duruyor...
Seyirciler, hatırlıyacaklardır, tik günkü müsabakada Ali Yücel İle güreşen İsveçli Moeiler, mağlûp düşer düşmez minder haricine doğru baygın vaziyette serilmişti.
Doktordan bunu öğrenmek istedim:
— Ne olmuştu Moellere? Ne yaptınız ona?
— Ense adalesinde kuvvetlice bir burkulma olmuş. Masaj yaptık, geçti.
Mindere mandalina atılır m»?
Güreşlerin devam ettiği sırada yerine dönerken iki liralık yerde oturan seyirciler arasından atılan bir mandalinanın paaat! diye minder üstüne düştüğünü görüyorum Bölge müdürleri İçin ayrılan koltuklardan birinde oturan Bürhan Felek yerinden fırlayarak bağırıyor:
— Kim bu terbiyesiz adam?
Federasyon âzasından Sadul-lah Çifçioğlu, asabileşen Burhan Feleği teskine çalışıyor:
— Aldırma Bürhan!.
— Nasıl aldrıma diyorsunuz bana... Benden evvel sizin bu terbiyesiz adama haddini bildirmeniz lâzım.
— Ne yapmamı İstiyorsun?
— Tutar o adamı kulağından attırırsın dışarıya..
— O terbiyesiz adama uymak için, onun seviyesine İn inek lâzım.
Bürhan Felek, federasyon âzası Sadullah Çlfçioğlıına yerinde ve gayet haklı bir tavsiyede bulunuyor:
— İcabında bu çeşit terbiyesizler seviyesine inilmedikçe ve bu gibilere hadleri bildirilmedikçe, onların tepenize bineceklerini de göz önünde tutmanız lâzımdır. Heyecan da terbiye dairesinde olur. Tavsiye ederim size, bu gibi hareketleri müsamaha ile karşılamayın ve terbiyesizlere hadlerini bildirin.
Münakaşa bu kadarla kesiliyor ve ayrılıyorlar...
Şimdi şu yazımı bitirirken de düşünüyorum: Yarınki müsabakalarda da bu çeşit hareketler. müsamaha ile mİ karşılanacak?
Radyo idaresinin, güreşlerin verilmesi imkânını behşctnıe.ıl halk arasında memnuniyetle karşılanmıştı. Fakat en heyecanlı yerinde kesilip de alaturka şarkılara devam edilmesi de haklı bir çok şikâyetleri mucip olmaktadır. İnşallah yerin akşamki güreşlerde böyle olmaz, her zaman dinlemek imkânı mevcut olan diğer neşriyattan fedakârlık edilip güreş neşriyatına lnkıtasız yer verilir...
Cemaleddin BİLDİK
İstanbul Defterdarlığından
öientn veya hibe edenin adı, soyadı tkametgAb adresi vergi matrahı vergi ntabeti Veraset vergini F. Zam Zam ceza Vergi senesi İhbarname Dosya No: n No:
Ömer Fevzi Töre V:
Mediha Töre Romanya •».— 8.16 1.15 3.16 »49 94/35 3766/945
îrfan Fevzi Töre İzmir 315.— «4 3J5 3.15 136 94/34
Kalost Vartanyan:
Vartan Vartanyan Romanya «7.50 «1J 4A8 4.88 4A8 540 86/13 2062/945
Hel&ıe Vat V. :
Eleni Olga Val İtalya 1287 .»6 «12 20.75 20.75 20.75 940 93/43 6474/946
Aleksandra Paris 1267.85 «12 31.12 31.12 31.12 M 93/44
Morizio Fernandez V:
Andre Fernandez 2035.01 «1.5,3 53.55 53.55 21.42 M9 88/5 4380/943
Denişe Marie Mîsrachl Parla 678.34 > 12.85 12.85 12.85 88/6
Rene tsaaç » 678.34 • 12 £5 12.85 12A5 88/7
Paul Molse » 678.34 » 12.85 12.85 12.85 88/8 a»1
Ereni! An top ul o:
K os tan tin Antopuio Arnavutköy 720.— «14 9.40 — 1.88 949 99/16 13232/GY
Bayur Hlsarhyan V:
Aznif Zabel 605.75 %L 17.08 17.08 17.98 »49 92/28 2509/949
Al is 158.87 1.59 1.59 159 w *
Armanek 158.8» 159 159 1,59 ■r w
An ahit 158.88 149 159 1.59 • ‘ ■
Klrkor ısa as İJ» 159 159 * • . f»
Nazmiye Clnoğlu:
Dllaver Yugoslavya 63 90 «İS —.84 —,64 —.64 949 1/38 187/945
Necati • 106 — 1.06 1 05 1.06 > • ■
Abdullah * 106 — 1.08 1.06 1.06 I» M
Ali Rıza » 109 — 1.06 1.00 1.06 ■ • •
Adalet Avcıoğlu:
Asuman Bakırköy 288,— «1 2.88 2.88 1.15 940 103/27 5243/946
Fatma Karagülle:
Hilmi Karagülle 225 — «1 2.25 225 2.25 049 87/27 3111/946
Karakln Agopyan:
Mavda Grlmaud Farta 1000,— ^23 30 — —,— 80 — 949 6/2 67-587/934
Zehra Altuuüngü V:
Şevki Bedrettin — 375 — «1 3.75 3.75 3.75 949 72/12 3947/948
Sabahattin Kaptan paşa 375 — 3.75 3.75 3.75 «,
No: 26
Hüseyin Sabrl Gündüz:
Sabrl Güner İstanbul 1875 — «2-4 65 — 35.— 949 92r29 7M1/OY
Münevver Çağlarer 1875 — * «5.— 65.—
Eşref Üçer:
Fethiye Kavuklu — 384 — «1 3.84 3.84 1.54 049 35/28 1329/945
Servet Nihat Hamdi No: 384 — 3.84 3.84 154
Nevin 26 384 — 3.84 3.84 154
Mehmet 384,— 3.84 3.84 1.54 - -- „
İsmail Hakkı Erce V:
Mtinire Ürgüp 55.25 «1.5 0.56 056 0.56 549 1/18 1061/942
Muhterem Yugoslavya 73 67 0.74 0.74 074 1/11
Talât k 73.67 0.74 0.74 0.74 W
Raşel Rodlki V:
Vlktor Rodlki İtalya 1995.— «14 34.90 34.90 34.90 949 — 3185/948
Zühtü Kansu V:
Şadan Kansu Zeki Zeren V: Ankara 750 — «1.2 10 — 10.— 10.— 949 65/30 855/942
Emin Karabet Arapyan V: Bulgaristan 238 50 «4 954 9.54 954 949 92/24 78/942
Agop Arapyan Ingiltere 1280.57 «İJ 20 61 20.61 8 24 949 98/21 4116/944
Mari Ananyan V:
Jozef Ananyan Brüksel 344.73 «1 3.45 3.45 3.45 949 95/18 12949/G.Y
Bedros Piyer * * 344.73 • 3.45 3.45 3.45 95/17
Andre a Mısır 344.73 3.45 3.45 3.45 95/20
Fol at Caro Evantia Maneavino V: Fransa 344.73 3.45 048 3,45 0.48 1.38 0.48 99/19
Ahllya Hacı îlya Selânlk 31.80 «1-5 949 »6/44 3262/946
Ef resim Paris 21.20 • 0.32 0.32 0.32 86/48
Nlko Dlrakubdls Paris 21.20 > 0.32 0.32 0.32 86/47
Dimostenl DırakuUdl Atimi 21.2ü • 0.32 0.32 0.32 86/48 ■
Frosso Fransa 63 6! • 0.95 0.95 0.95 86/49
Andronakl Selanik 42,40 • 0.64 0.64 064 86/50
Yorgo Boyacıoğiu tstefan Karasulu V: Yunanistan 63.61 0.95 0.95 095 ■■ 102/12 6325/940
Nlko Karasulu Çakmakçılar 4.47 «3 0.13 0.13 0.13 949 79/8 3984/943
Karebet Ekmekçlyan: No: 19
Dlkran Ekmekciyan Bükreş 608.76 «1.5-3 10.76 10.76 4.30 78/10 w
Nişan ■ 608.76 10.76 10.76 4.30 78/9
Aralcsl • 608.76 10.76 10.76 4.30 78/9
Aznif > Mlson V: 608.76 «1.5 10.76 10.76 4.30 947 22/5
Maryanı Lüleci Hen- 7.35 —08 —.08 —.03 949 98/24 3407
Refka dek Tatar 1975 • —30 —.20 — 20 22/8
Haylm bey sokğ. 19.75 » —.20 —.20 —.20
N af tali 19.75 • —20 — 20 —.20
Roza 19.75 • —.20 —.20 —40
Softa 10.30 ■ —.11 —.11 —.11
Sara 10.30 ■ —.11 —.11 —.11
Razha 10.30 ■ —.11 —.11 —.11
Mazallo 10.30 • —.11 —.11 —11 22/6 98/25
Lıza 10.30 » —.11 —.11 —.11
Ester Yardan Dcdcoğlu V: 51.50 —.52 —.52 —52 105/31
Yanlspapaios 272.78 «1 2.73 2.73 1.09
H. S. Evantls Kılvani 272.78 » 2.73 2.73 1.09 105/29
Artemlsy* Dcdeoğlı» Ömer Burhanettln Aygen V: 272.78 2.73 2.73 1.09 105/30 98/7
Servinaz Aygen 1250 — «1.2 43.15 ♦3.15 1746
Has ip Aygen 468.75 «1.5 4.68 4.6» 1.88
Salahattin Aygen Nefise V: Beyazıt vez- 468.75 532.69 «2 408 10 65 4.6» 1.88 5065 *
M. Rıza 049
Sezai Namık neciler Boz- 532.69 ■ 10.65 10 65 949 6/6.7/21 63—45
Akça doğan kemeri C 266.34 • 5.32 5.32
Ak gül Celâl Mansur 266.34 • 5.32 532
A. Süreyya V: sok: 2 934 6—1/46 67—117/9
Nüveyre Semih Birsel SO. 17-5 kaldırıldı. 6—4/4? 938
Temyiz lâyihamız var. 6—4/48 8—4/49
Melih » Rene X Edvars V: Fransa 1489.74 1489.74 «1.5 3 37.19 37.1» 37 19 37,19 14.88 14.88 6665/946
106/11 12 13 14
Antonl Berth Furct Jakııes Andre Arman d »47
Edrcards 1489.74 37.19 37.19 14 88
Andrâ Adele Marabandan » 744.87 14.85 . 14.85 5 94 15
I.iliane Pelit Nieslas Jean Marie Roger Edwards • 744.87 14.85 14.85 5.94 88/10 951/945
Nafla şahin V:
Nazmiye Öksüz Yak Arav V: Fatih 30.84 «1 0.31 , 0.31 0.12 949 98/10 95 D W
llanna Paris 1925.50 «1.5 3 39.10 39.10 39.10 - 92/41 576/942
Yukarıda adları ve eski ikametgâtradresleri yazılı veraset ve İntikal vergisi mükellefleri adresleri meçhul olup tebligat
selâhlyetu bir kimse de göstermemiş olduklarından hizalarında yazılı vergi, zam ve cezaların bizzat kendilerine tebliği
mümkün olamamıştır.
Bu itibarla 3092 sayüı kanunun 10 ve 11 cl maddeleri mucibince kendilerine tebliğ yerine geçmek üzere ilân olunur. 1175®?».
18 Aralık 1949
AKŞAM
8ahlfe 7
f HER AKŞAM
^BH^HİKÂYE
Fedakâr kızcağız
|VAPURLAR£L
Küçük Nelli, annesinin ölümünden sonra babası Bil'in, Arabella İle evlendiği günden beri bir işkence hayatı yaşıyordu. Üvey annesi, Nelll'yl her-gûn dövüyordu. Babası, sabahtan akşama kadar erde olmadığı İçin karısının bu hareketinden haberi yoktu. Esasen küçük Nelli de kan koca arasına nifak sokmamak için babasına üvey annesinden dayak yediğini söylemiyordu.
Herken Mekslkanın korkunç ihtilâlcisi Sanset'İB kuvvetleri köyü bastılar. Kaçmağa vakit bulamayan yirmi rehineyi tutarak kilisede hapsettiler. Bu rehineler arasında Arabella ile kundaktaki çocuğu ve küçük Kelli de vardı. Bil, o gün başka bir köyde bulunduğu İçin İhtilâlcilerin eline düşmemişti.
Küçük Kelli:
— Babam, eve dönüp de karısını ve çocuğunu bulmazsa klmbllir ne kadar üzülecek? Ne yapıp yapıp üvey annemle üvey kardeşimi kurtarmalıyım, diye düşünüyordu.
Kızcağız, bunu düşünürken, üvey annesinden yediği dayaklan ve gördüğü fena muameleleri unutmuştu. Yegâne kaygısı babasının üzülmemed idi. Bir takım ağaçlar arasına saklan-Janmış metruk bir kulübe aklına geldi. Bu kulübenin mevcudiyetini İhtilâlciler bilmiyorlardı. Rehinelerin o kulübede gizlenmeleri mümkündü. Küçük Nelli, kilisenin içinde mahpus rehinelere, kendilerini o kulübeye götürebileceğini söyledi. Onlar da ihtilâlciler tarafından idam edilecekleri korkusu İle teklifi sevinçle karşıladılar.
Nelli, bir fırsatını bularak kiliseden çıktı. İhtilâlcilerin bıraktıkları nöbetçilerin, bir duvar arkasında içki içtiklerini ve sarhoş olduklarını gördü. Küçük kız, kiliseye dönerek bu müşahedelerini anlattı, ortallık kararır kararmaz, rehineleri sarhoş nöbetçilere hisseti rme-den İkişer itişe kiliseden çıkararak metruk kulübeye götürdü.
Firariler, orada yan aç sekiz gün korku içinde yaşadılar. Bir gece herkes uykuda İken kulübenin içinde keskin bir çığlık koptu. Arabella’nın kundaktaki çocuğu viyak viyak ağlıyordu. Rehinelerden biri:
— Allah aşkına bu yumurcağı sustur, yoksa hepimizin başını yiyecek, diye haykırdı.
Arabella, bütün gayretine rağmen çocuğu bir türlü sustu-ramıyordu. Bu defa bütün firariler, hep birden, :
— Çacuğu sustur, yoksa ihtilâlciler, çığlıklarını duyacaklar ve gelip hepimizi kesecekler, diye bağırdılar.
Arabella:
— Çocuktur ,ne yapayım, sütüm kesildi. Aç olduğu İçin ağ-iıvor ve susmuyor— diye cevap verdi.
— Bu, bizi alâkadar etmez. Viyak lamalarını kesmezseniz o-nu susturmanın yolunu biliriz.
Arabella, heyecan İçinde;
— Yoksa susturmak İçin çocuğumu mu boğacaksınız. Kimin haddi varsa elini uzatsın. Evvelâ ben onun gözlerini çıkaracağım, sonra ihtilâlcileri buraya kendim çağıracağım, diye mukabele etti.
Bu tehdide rağmen bir kaç kişi kadının üzerine yürüdüler, fakat Nelli, önlerine durdu:
— Bir saniye durunuz. Ellerinizi bir masumun kanına bulamayınız. Ben çocuğu susturacağım, dedi ve kulübenin kapısına doğru yürüdü.
Üvey anası, kızcağıza sordu:
— Nereye gidiyorsun, Nelli?
— Kardeşime süt getirmeğe... Kelli, bir yılan gibi kulübeden dışarıya süzüldü, yolda Tasladığı mandıraya pirdi. Orada bulduğu İnekten sağdığı sütü kaba koyarak yine gece karanlığından faydalanarak İh tll (İlcilere hissettirmeden kulübeye dönmek IstedL
Fakat çalılıklar arasından yürürken, ağır ve sert bir el kendisini omuzundan yakaladı. Başını çevirince, karşısında bir ihtilâl devrlyesi gördü. Kızcağız, metanetini ve soğukanlı-lığınt kaybetmedi. Devriye komutan r.
— Sen kimsin, nereden gell- 1 yorsun, diye sordu.
— Aç İdim, karnımı doyurmak için süt sağmağa gittim.
— Aç olsaydın, sağdığın sütü derhal İçecektin. Anlaşılan sen sütü başkalarına götürüyorsun. Sakın, bir kaç gün evvel kiliseden kaçan rehinelere götürmeyesin? Onlar nerede saklanmışlar? diye kızcağızı sıkıştırmağa başladı.
Kelli:
— Bilmiyorum... sözlerini kekeledi.
— Söylersen sana hayatını bağışlayacağım, yoksa...
— Hiç bir şey bilmiyorum.
Devriye komutanı, maiyetindeki ihtilâlcilere:
— Kızı duvarm dibine götürüp elini kolunu bağlayınız, emrini verdi
İhtilâlciler, Nelll’yl yakaladılar, koliarmı ve ayaklarım bağ-1 ladıktan sonra duvarın dibine götürdüler.
Kızcağız, kurşuna dizileceğim anlayarak yüreği hızlı hızlı çarpmağa başladı:
— Beni öldürmeyiniz, kabahat işlemedim. Hiç bir şey bilmiyorum, diye yalvarmağa başladı.
Fakat karşısındakllerin merha-I metsiz ve sert çehrelerinden, .kurtuluş ümidi kalmadığım anladı.
Nelli, ölmekle babasına karşı sevgisinin en büyük delilini göstermiş olacağım düşünerek müteselli oluyordu. Zaten bu fedakârlığı sırf babası İçin yapmıştı.
O esnada yakınında silâh sesleri duyuldu. Bir uçak, ihtilâlcileri bombardıman ediyordu. İhtilâlciler çil yavrusu gibi dağılıp köyden kaçtılar,
Nelli, korku şevkiyle geçirdiği baygınlıktan kendine geldiği eaman kendisini üvey annesi Arabella nm kollan arasında buldu. Arabella, gözleri yaşla dolu, kendisini sevip okşuyor:
— çocuğum, çocuğum, diyerek öpüyordu.
Çeviren; A. HİLÂLİ
HCLLENIC LINES Ltd. Almanya — Hollanda — Belçika arasında muntazam Posta limanımızda bulunan MONGOIİA Vapur eşyai ticariye alarak 14 Aralıkta
HAMBURG — ROTTERDAM ve ANVERS'e hareket edecektir
Fazla tafsilat için Galatada Veli Alemdar Hanında S. TOPER et Co.
Umumi acenteliğine müracaat. Tel: 41929
MAZON
Meyva Tuzu
KABIZLIK, HAZIMSIZLIK,
MİDE EKŞİLİK ve yanmalarına kanı faal» veya içkili bir yemekten sonra hissedilen ağrılara ve pişkinliklere karjı zararsa ve . faydalıdır, flOROS markasına dikkat.
M .
SevİiljÂJıniB Havadar» ¥»jınu
'■■em
■Panoİr «a »null (?an ll"
UtlbaU., MoioH her oln lı.foıf» fl5na*,lldl5'J’/î] yolnıi »İLAÇSA** ”»» GÜN tdnrf.şayak po' f İllet itin ’oöfe. 18 .ej
«elik Bileller W ‘•y°’’0' ş
SIASU ura“~ b!l* “ 1 oeenlotl oton . ____
fH.v AjıcaiCM UîMtD
ȣlnu-
. Pmmb do Brasii
ZAYİ — Çapa lisesinden almış olduğum pasomu kaybettim. Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yoktur.
5/A 230 Adil Tunçer
ZAYİ — Suşehri kazazı nüfus memurluğundan aldığım ve içinde askerlik muamelelerim yazılı kimlik cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
1341 Doğumlu Mehmetöğlu Nâzım Şahin
Düşman Dostlar
Macera ve Aşk Romanı
Yazan: J. D. Carr
L_—^fri^a
DÜNKÜ TEFR (KANIN HÜLÂSASI
İkinci amamı harb sıralarında., Londra üzerine bombalar atılırken, karanlık bir garda, genç profesör Campbell. bir irende kendine tahsis edilen kompartımana yerleştikten sonra, çay içmek üzere büfeye gidiyor.
Profesör, tanımadığı bir adaliyle bir tarifi münakaşasına giriştiğinden, gazeteleri gördükçe o münakaşa aklına geliyor Ve sinirleniyor.
Çocak hekimi doktor
Ahmet Akkoyunlu
Taksim - l'aliınbaue Palas. Telefon: «2621
REKLAM TAKVİMİ ALACAKLARA, CEMİYET VE KULÜBLERE
Yeni yıl için saatli, hlkâyell, şer'i vakitli, büyük bloklar, çok güzel orta bloklar hazırdır, istenilen miktar derhal verilir. Kartonlar bir haftada üç renkli basılır. Rekabet olu-numıyacak kadar her yerden ucuzdur. Adres: Ankara caddesi 115 Reşld efendi han (OĞAN). Taşraya tedlyell yollarız.
Basın - Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğünden
1 — İstanbul Radyosu İçin yazıhane, koltuk. dolap vc emsali 23 kalem madeni eşya kapalı zarf usuliyle satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 80540 lira ve geçerli İnancası 5727 liradır.
3 — Eksiltme 28/12/949 tarihine tesadüf eden çarşamba günü saat 15 te yapılacaktır.
4 — Taliplerin teklif mektubuna alt dış zarflan İçine Ticaret odası belgeslle eşyanın resim veya kataloglarını koymaları lâzımdır.
5 _ Daha fazla izahat ve parasız şartname almak İsteyenlerin Ankarada Anafartalar Cad. Konya Sokak, Tarko Handa Genel Müdürlüğümüz İdari İşler Müdürlüğüne ve İs-tanbulda İstanbul Radyosu Müdürlüğüne müracaatları ve talip olanların muayyen gün ve saatten bir saat evveline kadar kapalı zarflarını Tarko Han'daki Genel Müdürlüğümüz Satmalma Komisyonu Başkanlığına vermeleri İlân olunur
(17444)
Gayri menkul satış ilânı
İstanbul Emniyet Sandığından
Mehmet Emin Uncuoğlu H. 3348 hesap nmnarasiîe Sandığımızdan aldığı (1.000) bin liraya mukabil Fatih Beyceğiz mahallesi Cemali sokağında en eski 82 Mü. eski 2i yeni 21 numaralı ahşap evin tamamını Sandığımıza birinci derecede İpotek et-
miş İdi.
Dosyada mevcut tapu kaydı suretinde İşbu gayri menkulün Fatihte Beyceğiz mahallesinin Cemali sokağında en eski 82 mükerrer eski 21, yeni 21 kapı 1348 ada, 36 parsel numaralı 100.40 metre murabbaı miktarında kagir evin tamamı olduğu beyan edilmiştir.
İşbu gayri menkulün umum mesahası İkraz esnasında 65 metre murabba: olarak muhamminlerimizce ölçülmek suretile tesblt edilmiş ise de bu kere Fatih tapu sicil muhafızlığından celbedllen kayıt suretinden mesahasının kadastroca 190.40 metre murabbaı olarak tesbit edildiği öğrenilmiştir.
Dosyada mevcut muhammin raporunda işbu gayri menkulün umum mesahası 100.40 metre murabbaı olup bunun 40 metre murabbaı kısmı üzerinde üç katlı ahşap ev vardır. (Bina her ne kadar kagir olarak gözüküyor İse de tel üzerine sıvadır. Metal de pluvayye) birinci katında bir taşlık, bir oda. bir mutfak, bir helâ, İkinci katta İki oda. bir BOfa, bir helâ, üçüncü katta iki oda bir sofa, bir helâ vardır. Binada elektrik tesisatı da mevcuttur
Dosyada mevcut borç senedinde İşbu gayri menkulün 14/6/ 946 tarih 3263-3264 yevmiye, 90 elit, 48 sahife, 64 sıra numa-• ralı tapu senedine göre hududunun sağı Hacı Hüseyin veresesi Mehmcdin hane ve bahçesi, arkası okul bahçesi, solu bir harita numaralı mahal, önü yol İle mahdut bulunduğu yazılıdır.
Hidroelektrik tesisatı su ve yapı kısmı inşaatı yaptırılacaktır
İller Bankasından
1 — ödemiş kasabasına bağlı Birgl bucağının hidroelektrik tesisatının su ve yapı kısmi inşaatı yaptırılacaktır.
2 — İşin keşif bedeli 111676.18 lira ve geçici teminat 6833.81 llrndır.
3 — İhale 10 Ocak 1950 Salı günü saat 15 de Bankamız ihale komisyonunca yapılacak ilk inceleme sonucunun idare meclisince tasdikini müteakip kesinleşecektir.
4 — Teklif mektuplarının en geç 10 Ocak 1950. Salı günü saat 12 ye kadar Bankamıza makbuz mukabilinde teslimi şarttır. Postada veya sair surette vaki olabilecek gecikmeler nazarı İtibara alınmaz.
5 — Bıı işe alt İhale evrakı 5— lira bedel mukabilinde Bankamızdan veya belediyesinden alınabilir.
6 — Eksiltmeye girebilmek İçin Bayındırlık Bakanlığına eksiltme gününden en az üç gün evvel yaptıkları benzeri İşleri gösterir belgelerde müracaat ederek bu iş! yapabilecek kabiliyette olduklarına dair yeterlik belgesi almak şarttır.
7 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakla veya İşi dilediğine
Vermekte serbesttir. (173981
Aydın Asliye İkinci Hukuk Yargıçlığından; 48/513(
Aydın Tekel İdaresine İzafeten vekili avukat Adnan Kara- ( su tarafından İstanbul Cihan-, glrde yatak sokağında 24 No.lu evde oturan aslen Adapazarının Kayalar kö.den Mehmet oğlu Kâzım Kapın namı diğeri Küskün aleyhine açılan 1448 lira 50 kuruş alacak davasının yapılan yargılamasında:
Davalıdan 1448 lira 50 kuruşun tahsiline dair verilen ( 16.11.949 T. ve 248. 505 sayılı hükmün davalının gıyabında karara bağlanmış olduğundan ve ikametgâhı meçhul bulunduğundan İlân tarihinden İtibaren onbeş gün içerisinde temyiz edilmediği takdirde verilen hükmün kesinleşmiş sayılacağı tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur.
(17454)
Tercüme eden: (V&-NÛ) No. 2 -
yollamış, ve artık bu meseleyi düşünmemişti. Lâkin, kendi mensup bulunduğu gazete, dokuz gün sonra, kitap müellifinin kendine hitaben bir açık mektubunu neşretti:
olduğuna dair Campbell'ln İddiası yanlıştır; bu hâdise 1070 da oldu. Üstelik, eser sahibi, nasıl olur da bu kadını ufak tefek vc kumral saçlı sayabilir?»
... «Şunu da İlâve etmek isterim kİ. Düşes Cleveland'ın şekli vc şemailine dair tariflerim, biyografisini yazan biricik muharrir olan Steinmann'm kitabından alınmıştır. Eğer münekkidinizin bu eserden haberi yoksa, Brltish Museum'a gide-derek malûmatındaki bu boşluğu doldurmasını tavsiye ederim.»
zısı kitabı hatırlattığı için bay Campbell'e teşekkür ederim. O eserden çoktandır haberim var. Fakat öyle sanırım, şekil şe şemail tarifi İçin kitap müzesine değil, realm müzesine gitmek daha ziyade tavsiyeye lâyıktır. Bay Campell, tarllı teki o meşum kadının eşkâlini o-rada daha iyi öğrenebilir. Bahsi geçen tabloda. Düşesin saçları, abanoz gibi siyahtır, vücudunun da hayli cüsseli olduğu derhal görülüyor.
Birçok ressamların modellerine İltimas ettikleri kabul caizse dc, hiç bir ressam saçların sarılığını siyahlaştırmaz ve yüksek sosyete kadınlarını durup durduksan yerde şişmanlatmaz, «
Alan bu makaleyi cuma günü
Eu açık mektubun İfadesi Alan ı kızdırdığından, profesör, aşağı?.! şekilde cevap verdi:
Alan, bu münakaşaya son verdiğini sanıyordu Fakat, meğer münakaşa büsbütün alev-lenecekmlş. Rakibi, münekkide, mahut tabloyu elbette gayet iyi hatırladığını söyleyip şunları İlâve etti:
«Bıuıu müzedeki bu el ya-
«Münekkidiniz, tarihin bu güzel kadınına meşum kadın demek cüretkârlığım göstermiş.
Sabun alınacak
Ereğli Kömürleri İşletmesi Genel Müdürlüğünden:
Kapalı zarfla 60 ton çamaşır sabunu
40 ton işçi sabunu satın alınacaktır. 1
Şartname: l’1
Zonguldakta: Ereğli kömürleri işletmesi Ticaret Grubu Müdürlüğünden.
Ankarada : Etlbank Genel Müdürlüğünden,
İstanbulda : Etibank İstanbul Şubesi Müdürlüğünden, İzmlrde : Kömür Satış ve Tevzii Müessestsl Müdürlüğünden alınabilir,
Eksiltme 3 Ocak 1950 Çarşamba günü saat 16 da yapılacağından niimunelerlle birlikte teklif mektubu ve teminatı havi zarfların en geç eksiltme günü saat 15 e kadar işletmemiz başkâtipliğine verilmiş olması lâzımdır.
Eksiltmeye gireceklerin İBİlyccckleri bedelin 71 7.5 ğu nispetinde teminat akçesi vermeleri şarttır.
Postada vuku bulacak gecikmeler nazarı Hlbare alınmaz. İşletme idaresi İhaleyi dilediğine kısmen veya tamamen yapıp yapmamakla serbesttir. (174471
Vâdesinde borcun verilmemesinden dolayı yapılan takip üzerine 3202 No. İt kanunun 46 ncı maddesinin matufu olan 40 inci maddesine göre »atılması İcabeden yukarıda evsafı yazılı gayri menkulün tamamı bir buçuk ay müddetle açık arttırmaya konmuştur. Satış tapu sicil kaydına göre yapılmaktadır. Arttırmaya girmek İsteyen (480) dört yüz seksen sekiz lira pey akçesi verecektir. Milli Bankalarımızdan birinin teminat mektubu da kabul olunur. Birikmiş bütün vergilerle belediye ve tellaliye rusumu. vakıf İcaresl ve taviz bedeli tutan borçluya aittir, Arttırma şartnamesi 19/12 '949 tarihinden itibaren tetkik etmek isteyenlere Sandık Hukuk. İşleri servisinde açık bulundurulacaktır. Tapu sicil kaydı vesaLr lüzumlu İzahat da şartnamede ve takip dosyasında vardır. Gününde arttırmaya girmek İsteyenler bunları vc heıkese açık bulunan tapu sicil kayıtlarını da tetkik ederek satılığa çıkardan işbu gayri menkul hakkında her şeyi öğrenmiş ad ve telâkki olunur Birinci arttırma 2/2/950 tarihine tesadüf eden Perşembe günü Cağal-oğlunda kâin Sandığımızda saat 10 dan 12 ye kadar yapılacaktır. Muvakkat İhale yapılması için teklif edilecek Bedelin tercihan ödenmesi İcabeden gayri menkul mükelleflyetlle Sandık alacağını tamamen geçmiş olması şarttır. Aksi taktirde son arttıranın taahhüdü bakL kalmak şartlle 17/2/850 tarihine müsadif Cuma günü aynı mahalde ve aynı saatte son arttırması yapılacaktır. Bu arttırmada gayri menkul en Çök arttıranın üstünde bırakılacaktır. Haklan tapu sicillerlle sabit olmıyan alâkadarlar ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve lıu-susile faiz ve masarife dair iddialarını ilân tarihinden itibaren yirmi gün İçinde evrakı müsbltelerile beraber sandığımıza bildirilmeleri lâzımdır. Bu suretle haklarım bildirmemiş olanlarla hakları tapu sicillerlle sabit olmıyaniar Satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar.
Daha fazla malumat almak isleyenlerin 48/299 dosya nu-maraslle Sandığımız hukuk işleri servisine müracaat etmeleri lüzumu Hân. olunur. (17596)
Saf naftalin fiatleri Türkiye dem’r ve çelik fabrikaları müessesesi müdürlüğünden
İstihsalimiz saf naftaline 1 Aralık 1949 tarihinden itibaren tatbik olunan yeni (atlarımız sayın müşterilerimize ilân olunur.
1 — 30 ton için 500 Lira
31 — 50 .. „ 475 „
51 —100 460 (17594)
■Haai OlIK’KlH ■■■BBB
FETHİERDEN
LABORATUVA.d
i Banlcriyolojlk. Biyululık ve kimyevi tahiuieı yapılır
Beyoğlu Taksime giderken Meşeli sokağı Peren Aparılmam. Teı «inh
Göz Mütehassısı
Tr.Cernil Görür
Cağaloğln Nurtıosm.ıniye caddesi Alay Apar limanı Pazardan başka her gün saat 14 ten 11 ye kadar Telefon: 29058
HDünya cennetinden bir parça sa ılıktır.—
Üsküdar iskelesine 2 dakika mesafede kâin 2ü metrelik Paşa limanı caddesi başlangıcında 1175 M2 eşsiz bir arsa satılıktır. Üçe kabili taksim olup arkadan Sultan tepesine de yolu vardır. İçinde gölge ve meyva ağaçlan, su haznclerlle inşaat» yarayacak taşı mevcuttur. Zevk ehlinin arayıp da j bulamadığı harikulade manzaralı cennetten bir l.öşedlr. Üsküdar Sulh mahkemesinde 16 ocak Cuma günü saat 14 te bllmüzaybde satılacaktır. Dosya No. sı 39/238 dır. Parası ve Tabiatın müstesna güzelliğine aşkı olaniar bu fırsatı kaçır-
masınlnr. ■ aKKSHUOiai
Acaba böyle bir sıfatı kullanması İçin nasıl esrarengiz sebepler ortaya sürebilir? Galiba, Diişcsl cinsiyet bakımından muhteris ve para bakımından müsrif göstermek niyetinde, Böyle bir yüksek kadının çehresindeki hatlara bakınca, hangi erkek bu İddiada bulunabilir? Demek, münekkidinizin kadınlar hakkındaki tecrübesi acınacak derecede azmış.»
Bu satırlar, Alan’ı fena halde sinirlendirdi. Demek artık tehlikeye düşen yalnız tarihi malumatı değil. Aynı zamanda lâtif cins hakkındaki bilgileri de kıt olarak umumi efkâra teşhir olunuyor. Hoş, bu ikinci İddia, pek doğru iddia... K. İ, CampclJc, kendi haksızlığını anlamış olacak. İşi, İşte böyle, şahsiyata döküyor; münakaşanın veçhesini değiştiriyor.
Bunday Watchman'm muharriri, yeni bir makale neşredince, meçhul muhatabı, ona tekrar cevap verdi.
Karşı duruşu öyle azlmkâ-rone ve öyle enteresandı kİ, gazetenin pek çok okuyucuları da münakaşaya iştirak »ettiler.
Mevzua dair gönderilen mektuplar, günden güne çoğaldı ve gazete patronları memnun kaldılar. Bu kalem kavgası yüzünden sürümü arttırabileceklerini gördüler, BÖylece, çatışma tekmil temmuz ve ağustos ayları •zarfında sürdü, gitti. İkinci Charles’ın bedbaht gözdesi, asırlarca meçhul kalmışken birdenbire şöhrete kavuştu. Şekil ve şemailinin bütün hususiyetleri ortaya döküldü, saçıldı. Doktor Gedeon Fell İsimli üçüncü bir tarihçi de, bu münakaşaya katılmaktan zevk aldı. Bir takım yeni bahisler İleri sürüp her iki CampbeU'l tahrik etti.
Fakat artık, gazetenin baş muharriri, bu münakaşaya bir son vermeği karar altına aldı. İki sebepten dolayı bunu yaptı. Birincisi: Gözde hakkında verilen malûmat, nezahet hududunu aşıyordu. İkincisi de: Tarafların ortaya attıkları İddialar vuzuhunu kaybetmişti; artık, ne dedikleri anlaşılmaz hale gelmişti.
Buna rağmen, Alan'ın kalbinde, hazmını behemehal yere sermek arzusu yanıp tutuşuyor! bir türlü hırsını alamamıştı,
Çünkü adaşının soo makalesi, yenip yutulmaz bir sürü herzelerle doluydu. Üstelik, bu münakaşa, Alan için hiç de hoşa gitmez bir şöhret sağlamıştı: Gûya genç profesör, ölü kadınlara iftiralar savurmuş; dirilere kim bilir neler etmezi... Fakültedeki arkadaşları onunla gizli aşikâr alay edip duruyorlardı.
★
Alan, garın büfesinde alelacele çay İçip sandviç yiyerek mümkün mertebe kamını doyurduğu ve karanlıktaki kalabalığa tekrar daldığı vakit, saat ona on vardı. Türlü zorluklarla karşılaşarak kompartımanına vardı. Arkası sıra, demiryolu memurları kapıyı kapadılar, Tren, yavaş yavaş yürümeğe başladı,
İşte, büyük macera o zaman başladı.
Alan, koridorda, soluk alıyordu. İskoçyadan bir kaç gün evvel aldığı mektubun bir kaç kelimesi zihninde dolaşmaktaydı:
«Loch Fyne üzerinde, tnve-raray civarında Shira şatosu»...
Bu bir kaç hece içinde, kula-
ğıma ne hoş gelen sesler var; ne âhenfc var!... Musiki gibi bir şey...
Alan, kompartımanının kapısını itti ve olduğu yerde çivilenmiş durumda kaldı. Kondi-ninki olmıyan bir canla, açılmış. yatağın üzerine konulmuştu. Yirmi yedi, yirmi sekiz yaşlarında siyah saçlı bir kız, bir şey arayıp duruyordu.
Umulmadık bir anda, kapının böyle açılışından ürkerek, kız, yatağa oturuverdi. Sonra, başını kaldırdı, Alan'a baktı.
Erkek, farkedllmez bir şeklide, bJr nida koyuverdi:
— A...
Bir an, yanlış kompartımana girdiğini sandı. Hşıttâ İhtimal ters vagona binmiştir. Kapıda asalı duran karta göz attı. Fakat. hayır, kendi yeri İmiş. Kartın üzerinde, vazlh şekilde, soyadı yazılı: Campbell.
— Affedersiniz. — dedi. — Yanılmış olacaksınız galiba, bayan...
Yolcu kız. sert cevap verdi:
— Hayır... Zannetmem...
Genç profesör, kızın, asık suratına rağmen çok sevimli, çok.
(Arkası var)
Sahlfe 8
A K Ş A M
13 Arahfc 1049
VILBAfl
KEŞİDEMİZDE
DAĞDA DENİZDE HER YERDE
EMLÂK BANKASI
Türkiye «Saranti Bankası A.
Yılbaşı İkramiyeleri net vergisiz olarak
10 Adet 1000 liralık
10 » 500 >
20 » 250 >
40 » 100 .
Kalmaz İşinden Olmazsın
Tavuk ve et suvu ile mamûl bir aded
ÇAPAMARKA
Hububat komprimesile 24 saatlik kalorinizi temin edersini». Büyük Bakkaliye mağazalarında vardır.
ve daha muhtelif para ikramiyeleri Tasarruf hesabınıza yatıracağınız her
1OO LİRA
için ayrı bir numara alarak keşideye girersiniz.
JANKA ŞUBE ve AJANSLARI
İstanbul Galata Çemberli taş Küçükpazar Kadıköy Beykoz
Tel: 44665-6 Tel: 25283 Tel: 25328 Tel: 80921 Tel: 30,29
Sürprizlerle dolu
1950 Senesi ikramiye plânını bekleyiniz.
Türkiye iş Bankası
Anonim Şirketinden:
İhtiyaç görülen Şubelerimizde çalıştırılmak üzere en az orta tahsil görenler arasında müsabaka imtihanı ile lüzumu kadar memur ve daktilo alınacaktır.
İmtihanda muvaffak olanlar, tahsil ve ehliyet derecelerine göre aylık alacaklar ve bir yıldan aşağı olmamak üzere Bankada tecrübe devresine tâbi tutulacaklar ve tecrübe devresinde de başarı gösterenler liyakatlerine göre testtt edilecek aylıklar ile asil kadroya alınacaklardır.
Fransızca: İngilizce; Almanca lisanlarından bir veya bir kaçını bilenler tercih edileceklerdir.
İmtihana girebilmek İçin askerliğini yapmış olmak ve her hangi bir daire veya müesseseye karşı hizmet taahhüdü altında bulunmamak şarttır.
İmtihanlar 1? Aralık 1949 tarihinde Ankara, Adana, Bursa, Erzurum, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Konya. Samsun ve Trabzon Şubelerimizde yapılacaktır.
Taliplerin 15/12/1949 tarihine kadar mezkûr Şubelerimiz Müdürlüklerine müracaat ederek lüzumlu vesaiki vermeleri ve imtiiuına giriş kâğıdı almaları İlân olunur.
Ayrıca yetişmiş veznedarda alınacağından İstekliler Ibe-lilrlil tarihe kadar Şube Müdürlüklerine müracaat edebilirler.
★ A
★ *
*
THERMOSUPER
£t
İSTERSENİZ
(-SOBA,
İSTERSENİZ
OCAK^
Mavi Alevli, Kafiyen kokusuz ve dumansız On saatte 2 litre gaz yakar
Normal bir odayı 10 dakikada ısıtır, Borusuzdur ve yanarken dahi yeri değiştirilebilir.
Diğer gaz sobalarından çok daha ucuzdur.
TUrklye Mümessili s
TESAN Ştı. Knrakoy Palas Kat 4 No. 9fıö Tel. 40443 Telg. ZETESAN Toptan Satış: GALATA Tünel cad. No. 36 Tel. 44043
Perakende: Bütün Mağazalardan arayınız.
İstanbul Levazım Amirliği ilânları
Aşağıda cins ve mlkdarı yazılı maddelerin kapalı zarfla eksiltmeleri hiazlannda yanlı gün, saat ve mahallerdeki As. Sa. Al. Ko. da yapılacaktır. Taliplerin kanunî veslkalarile teklif mektuplarını İhale saatinden bir saat evveline kadar ait oldukları komisyonlara vermeleri. (4671 — 4675 - 16878)
Mikdan Tutarı Teminatı
Cinsi Kilo Lira Lira İhael gün, saat ve mahalli
Sığır eti 90.000 127,800
Patates 30.000 6.000
Buğday öğütülmesi) Fabrika ) 400.000- 17,400
Buğday öğütülmesi)
Değirmen ) 400.000 12,000
9585 19/13/949 15 Kartal Maltepe. 450 16 » * 15 Aşkale Kandilli.
1200)
)
900) 10 ■ » 16 Sarkamış,
Devlet Orman işletmesi Ankara
Merkez Müdürlüğünden:
1 — işletmeler ihtiyacı İçin teklif toplamak şartile 5 aded Pikap Kamyoneti pazaılık auretlle satın alınacaktır.
2 — Motorları 40 İla 100 Beygir takatlnda olacaktır.
3 — Elde mevcut kamyoneti olanlar 17/12/949 Cumartesi günü saat 10 da İşletmeler satın alma komisyonuna teklif edecekleri tutar bedeli üzerinden muvakkat teminatlarını yatırarak makbuzlarlle ve lüzumlu belgelerlle komisyona müracaatları:
i — Marka tercihi komisyona aittir. (17270)
Dünyanın en mükemmel çakmakları olon RONSON'a siz da whip olmak istiyeceğiniz muhakkaktır. Parmaklarınızı incitmeden ve kirletmeden en emin ve basit bîr surette: basınca yanar - bırakınca ıön«r. Görele hediye alarak vermek, gerek bizzat kullanmak bakımından, RONSON çakmaklarının muhtelif modelleri en mükemmel bir intihap mevzuudur.
Türkıyedc Mümessili:
Eli lurla ve Ortaklan Galata. İstanbul
Dünyanın En Mükemmel Çakmağı
BASINCA yanar -
BIRAKINCA
söner
Çoruh Valiliğinden
1 — Hopa Gümrük binası önündeki duvarm anarımı açık olarak eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Kesin bedeli oû yedi bin dörtyüz altmış yedi lira altmış uç kuruş olup geçici teminat bin üç yüz on liradır,
3 — İhale 23 Aralık 1949 cuma günü saat onbeşte Çoruh Bayındırlık odasında toplanacak komisyonun huzurunda yapılacaktır.
4 _ Bu İşe keşif kâğıtları ile şartlaşma ve sözleşme örnekleri ve bayındırlık işleri fenni ve genel şartnameleri her gün bayındırlık müdürlüğü muamelât şeftiğinde parasız olarak görülebilir.
5 — Eksiltmeye girmek İçin 1310 liralık geçici teminat makbuzu İle 1949 yılı ticaret odası vesikası en az on bin liralık yol ve duvar işini İyi bir şekilde yapıp kesin kabulünü yaptırdığına dair et&tll günleri dışında* ihaleden üç gün evvel dilekçe ile valiliğe müracaat ederek dilekçeye bağlıyacakları yeterlik belgelerine göre yine valilikten bu İş İçin alacakları yeterlik belgesini ibraz etmeleri lâzımdır.
6 — Postada vâki olacak gecikmeler kabul edilmez. 17212 Tashih: 6 ve 8 Aralık tarihli nüshalarımızda çıkan yukar-
daki İlânda İhale tarihi 23 Aralık 949 Cuma olarak yazılması iâzımgellrken sehven 20 Aralık 949 Cuma şeklinde yayınlanmıştır. tashih ve tavzih ederiz.
Hidroelektrik tesisatı inşaatı yaptırılacak
iller Bankasından
1 — Bozdoğan kasabasının hidroelektrik tesisatı su ve yapı kısmı inşaatı yaptırılacaktır.
2 — İşin keşif bedeli 86.285,00 Ura ve geçle! teminatı 55G4.25 Uradır.
3 — 27 Aralık 1949 Salı günü saat 15 de Bankamızda ihale komisyonunca yapılacak İlk inceleme sonucu İdare meclisine tasdik edildikten sonra İhale kesinleşecektir.
4 — Tekili mektuplarının 27 Aralık 1949 güııû saat 12 ye kadar Bankamıza makbuz mukabilinde verilmesi şart! ır. Postada veya sair surette vukubulacak gecikmeler kabul edilmez.
5 — İhale evrakı ve projeler 10.— lira bedel mukabilinde Bankamızdan alınahiLir, veya Bozdoğan belediyesinde görülebilir
fl — Eksiltmeye girebilmek için Bayındırlık Bakanlığına İhale gününden en az üç gün evvel yaptıkları İşleri gösterir belgelerle müracaat ederek bu İşi yapabllceklerlne dair yeterlik belgesi almak şarttır.
7 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakta ve içi dilediğine vermekte serbesttir. (17132)
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — Pendik bakteriyoloji enstitüsünde yapılacak montaj işi açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli (6000) Uradır
Eksiltme 23. 12. 949 tarihinde Cuma günü saat 15 de İat. Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu işe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, Bayındırlık işleri genel, hususi ve fenni şartnameleri, proje, keşif hu-lûsaslle buna müteferrl diğer evrak dairesinde görülecektir
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin (450» liralık
muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve (949) yılında Ticaret Odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç (3) gün evvel Vilayet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda 2 cl maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair İmzalaması şarttır. (17253)
30,000 beyez 50.000 siyah makara satın alınacaktır bhbank İstanbul şubesinden
Bu husustaki şartname her gün satınaima servisinden 15
12. 949 tarihine kadar temin edilebilir (17437)
Comments (0)