BUGÜN ö İNCİ SAYFA DA
AKŞAM
ı—Yarın------------
Kiiçiik ilânlar
gene 32 — No. H165 — Biati: her verde 10 knnıştnr.
PAZAR 13 Kasım 1040
Sahibi: Necmeddin Sadak — Ye® işlerini fiilen idare eden: C. BU dik — Akşam Matbaan
Vişinskiye göre dünya harbe doğru gidiyor
Sovyet bakanı: “Tehlikeye göz yumanları hakikat uyandıracaktır „ diyor
Yugoslavya Arnavutluğa bir nota vererek bu hükümetle arasındaki dostluk andlaşmasını feshettiğini bildirdi
Vışinski gazetecilerle rörüşüyor
Ncvyork 13 (R) — Sovyet
Dışişleri Bakanı Vişln.ski Birleşmiş Milletler siyasi komisyonunda atom kontrol una bir kere daha temas etmiş. Sövyef-Lerln atom enerjisini kayaları devirmek, kurak sahalara su temin etmek gibi barışçı sahalarda kullandığı iddialarını tekrarlamıştır. Vlşlnskl Amerika'nın bilâkis atom kuvvetini harbei gayeler için kullandıklarını söylemiş, demiştir kİ:
Korkunç bir atöm harbi tehlikesi karşısındayız. Bunu yalnız atom bombası imalinin meni, bn yasağın sıkı bir suretle kontorlu önliyebllir. Harb hazırlayanlar ve atom bombası kullanmağa kati surette azmetmiş olanlar vardır. Bu tehlikeye göz yumanları hakikat u-yandıracaktır. Rus Dışişleri Bakanı demiştir kİ:
«Biz kapılarımızı kontrol üçtü •onuna kadar açıyoruz. Fakat
Vali Balıkpazarı civarını teftiş etti
Vali ve Belediye başkanı bir dükkânda faturayı tetkik ediyor
Vali ve Belediye Başkanı Prof Falıreddin Ketim Gökay diın Balıkpazarı civarını ve balıkhaneyi gezmiştir. Bu mmtaka ö-teden beri pek pisti, yenilecek Şeyler pislik içinde satılır Bu itibarla valinin teftişi lıerkes
sizin kontrol düşünceniz hatalıdır. Rusya atom sahasında sahip olduğu servet ve kıymetler üzerinde bir komisyona mülkiyet hakkı veremez. Amerikalılar bütfitL dünyada. üsler tesis etmişlerdir. Şimdi de a-tom sahasında kontrol ve mülkiyet temin etmek İstiyorlar.»
İngiliz gazeteleri ne diyor?
Londra 13 (R4 — Bu sabah çıkan gazeteler Vlşlnskl'ntn Birleşmiş Milletler siyasi komitesindeki demecinden bahisle Sovyetlerin atom enerjisini barışçı gayeler için kullandıkları ve atom sahasında büyük muvaffakiyetler elde ettikleri halkındaki beyanatın blöftan ibaret olduğunu söylüyorlar.
Yugoslavya -Arnavutluk
Belgrad 13 (R> — Yugoslav
tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.
Vali dükkânları gezerek satılan mallar hakkında izahat almış. fatura İstemiş ve sağlık bakımından vaziyeti tetkik etmiştir. Bundan sonra balıkha-
ya. Arnavutluk He arasında mevcut dostluk ve karşılıklı y&rdnn andlaşmasını bugün feshetmiştir. Yugoslavya tarafın dan Arnavutluğa verilen notada bu memleketin tahrikat yandığından, Yugosiavyada hâdiseler çıkarmağa çalıştığından, düşmanca hareketleri» bulunduğundan, casus re kacakların Yugoslavya'ya girmelerine müsaade ettiğinden bahsedilmektedir,
Londra 13 (R> — Yugoslavya'nın Arnavutlukla arasındaki dostluk andlaşmasını feshetmesi Arnavutluğu tamamen, ayn variyete düşürecektir. Filhakika bu hükümet komlnform devletlerile ancak Yugoslavya vamtasile temasta bulunuyordu.
Diğer taraftan Arnavutlukta hâdiseler, Enver Hoca hükümetine karşı ayaklanmalar olduğu bildiriliyor.
noye gitmiştir Balıkhanede balıklar Halicin pLs suyu ile yıkanırdı. Bunun önüne geçmek t-çln Terkos tesisatı yapılması muvafık görülmüştür. Bu İş en kısa »amanda temin edilecektir.
Kışı ağır yerlerde
Memur ve subaylara avans verilmesi için bir teklif
Ankara tl (Akşam) — Erro-rum Milletvekillerinden Saklr İbrahim Hakkıoğiu. Büyük Millet Meclisine, kışı ağır ve uzun olan bölgelerdeki memurlarla subaylara avans verilmesi hakkında bir kanun teklifinde bulunmuştur.
Teklif sahibi gerekçesinde doğuda yeni İhdas edilen ilçelerde dükkân bulunmadığı için altı ay kadar süren kıs aylamda memurların erzaklarını evvelden alıp depo edebilmelerini sağlamak üzere dört ayltk nispetinde avans verilmesini zaruri görmektedir.
Tuna komisyonu
Kalas şehrinde toplandı
Londra 13 ıRI — Tuna komisyonunun Kalas şehrinde toplandığı haber veriliyor. Toplantıda Sovyetler, peyk devletler re Yugoslavya delegeleri vardır Yugoslavya, herhangi anlaşmadan hariç bırakılmaydı seyrüsefere mâni olabilirdi. Bu sebeple toplantıya davet edll-mlşttr.
Yunanistanda
2500 mevkuf serbee bırakılacak
Atina t3 *R> — Atina ajansına göre 2600 mevkuf yakında serbee bırakılacaktır. Emniyet Bakanı şimdiden Adalardan birinde mevkuf bulunan 600 kişinin tahliyesi İçin emir vermiştir.
■-ıülai*(jünrTİ
Telefon ve karakol
Bu satırların muharriri, pek acele bir iş için, İstanbullun kesif nüfuslu bir muhitinde bulunan bir karakola telefon etmek lüzumuna duydu. Defterin resmî ve hususî kısımlarını aradı. Böyle bir abone nânıevciıt! Nihayet istihbarattan sordu:
— Yalnız o aradığınızın değil, diğer pek çok poüs karakollarının telefonları yoktur. Karakollar, ancak kendi aralarında dahili telefonlarıyla konuşabilirler.
Halbuki pek küçük ölçüde telefon şebekesi kursak, ilk önce akla, karakolları te-lefonlandırmak gelir.
Bir de; telefonlu polis o-tomobilleri almak üzereyiz!1 O gibi otomobiller, gangsteri bol memleketlerde otomobilli ve mitralyözlü haydutları kovalamağa yarıyor. Biz bu hususta Elhamdülillah henüz Amerikaya yetinemedik. O kadar mütekâmil teşkilâtı kurup otomobilde giderken kime ve niçin telefon edeceğiz? Hor şeyden evvel, en baritinden başlayıp şu karakollara birer telefon kursak.

Hattâ karakollarda keşke bir de umumî telefon olsa. Fakir mahallelerin halkı buradan günün her saatinde kOTiuşabilse. Zira, fakir mahallelerde, halk, dükkânlardaki umumi telefonlarla ekseriya konuştıırıılınamakta-drr- Yahut da dükkânlar kapanmış bulunmaktadır. Karakollarsa daima açık olduğundan böyle bir umumi cihar, her bakımdan istifadelidir. Türkiye şartlarına pek uygun olacaktır.

Polinezya ve Mikronezya halkının yiyecekleri,içkileri
Kava içkisi nasıl yapılır? — Kökleri çiğnemeğe memur olanlar — Kava içme merasimi — kadınların içki âlemi — Para sistemi
Kadınların bir kır «of ran
Created by free version of 2PDF
Polinezya ve Mikronezya adalarında pek makbul olan Pan-damoa çevirinin suyu iyice sıkınır ve bunu mûıeaalp bu cevizin içi ve dışı beraber rendelendikten sonra güneşte kurutulur ve bundan basıl olan hamur bir nevi omlet gibidir. Bu nevi omletten büyük bir miktar birbiri üstüne istif edilerek etrafı yapraklarla sarılır, bağlanır ve sucuk haline getirilir, bu sucukların uzunluğu bozan 3 metreyi bulur ve kutru da 2 metre olur. Bunlar uzun zaman böyle saklanabilir ve İhtiyaca göre dilim halinde kesilerek yenir.
Bu ada halkının içkisi, kava denilen blzdekl bira gibi bir nevi içkidir. Bu milli içkinin imali, birçok esaslı muamelelere ve hattâ merasimlere bağlıdır. Kava hattâ merasimle İçilir, kava içme âdeti yalnız Po-llnezyaya münhasır değildir, Yeni Zelandanın güneyinde Chatfima adaları, Mikronezya, Karolinlar, Yeni Glnede *e hattâ. Melânezyamn muhtelif adacıklarında İçilir.
Kava içkisi biber nevinden uyuşturucu madde ihtiva eden bir biber çalısının köklerinden elde edilir. Kuranın İlk İptidai imal şeklî şudur: Parçalanmış olan kökler tahminen 10 daki-
F. Bahçe Emniyeti 2-0 yendi
IMiakü Fcuerturiıçe - Knuıiyot maçından bir e us Ui ulan» L Yazısı ikinci sahifedftH
ka kadar, ağızda çiğnenir re bu suretle hasıl olan salyalar bir kap içine tükürülür. Bu hamur kap içine cevizi sütü ve su İle kıvama getirilir.
Tonga, Marquesa ve hattâ Fidchi adalarında genç delikanlılar ve oğlan çocuklar sağlam dişli ve ağızları her türlü hastalıktan ârl olanlar tarafından. bu kava biberinin kökleri çiğnenirdl. Tahlil ve Samoa a-dalarında ise genç kızlar ellerini iyice yıkadıktan ve ağızlarını çalkaladıktan sonra bu kökleri çiğnemekle mükelleftiler.
Samoa adasında bu vazife bilhassp. kabile reisinin kızma verilmişti. Köy güzeli ve yahut da Taupu ki köyün gözdesi bu İşleri görürdü, Daha çocuklukta bu vazife için kabile reisinin bir kızı seçilirdi ki bu kız ölünceye kadar bu vazifeyi fahri -yen ifa ederdi- Bu kız en İnce teferruatına kadar her türlü eğlence hususiyetlerinde talim ve terbiye görür, Bilhassa dans için kendisine ders verilirdL
Oöeterişlne son derece ehemmiyet verilir, ve nlç bir yere yalnız gidemezdi. Daima ya
mada, Ikl cariye ile bu köy göa-deri. gezebilirdi. Şöhreti ürerinde hassasiyet göeterillnlL Pek tabii bu köy gözdesi her türlü ağır işleri yapmaktan muaftı Bülûğa erdiği zaman fco-(Arkası 4 üncü sahlfcde) Almanya ile işbirliği
Acheson mühim görüşmeler yapıyor
Londra 13 (R.) — Almanyaya gitmiş olan Amerikan Dışişleri Bakanı Acheson bugün batı Almanya Devlet Başkanı. Başbakanı ve siyasi liderleriyle görüşecektir. Görüşmelere yarın da devam edilecektir. Hedef batı Almanyada Avrupa kontrolünün gevşememesi ve Almanya Ue işbirliği olmasıdır.
Düzeltme
Dünkü sayımızda Halide Edfb’ in başmakalesinin sonundaki hâmlşte geçen «gerçe hükümetin derz verdiği talebeye mecburi hizmet yükletmesi...» re «Fakat acaba hükümet dere verdiği üniversite talebesinden...» cümlelerindeki «ders» kelimeleri «burs» olacaktır.
1
Sahile 3
A K 3 A M
13 Kasım 1949

Diin oynanan lig maçlarında
F. Bahçe Emniyeti 2-0 yendi
Meclisin son toplantı undaki münakaşa
Seyyar esnafı her yerde kovalamalı mı? eni vali ve belediye reisimiz daha ziyade Utanbu-lun sosyal meseleleriyle alâkalanacağını söylerken hayat pahalıhğıyle mücadele etmenin bu meseleler a-
rasında olduğunu ilk beyanatlarında kaydetmişti. Valimiz her halde ehemmiyet verece»! mevzuları sıraya koymuştur. Şimdi âsayiş üzerinde duruyor. Mesken bun ranımn dnturdu£u gecekondu dâvasına bir kenarından dokunmuştur. Hayat pahalılığiyle mücadele bahsine, yâni balkı en ziyade alâkalandıran ve sıkan mevzua pek yakında geleceğini tahmin ediyoruz. Çarşıda pazar da nasıl bir kontrol usulü koyacağını elbet de bflmeylş, Ama bu mevzua girdiği zanıan geçimi ucuzlatmakta mü him rolii olan seyyar esnafa bir çeki düzen vermeyi lüzumlu bulacağını tahmin ediyoruz.
Seyyar esnaf bugün bakkaldan, manavdan daha ucuza mal satan bir ticaret unsurudur. Başı boştur, pazarlıkçıdır, hivle fırsatı kollar, başka, bn, kontrolsuzdun bir neticesidir. Fakat dikkatli alıcılar bu unsurdan daima istifade ederler. Buna mukabil seyyar esnafın kaderi belediye polisi tarafından her yerde kovalanmaktır. Nerede görürlerse çil yavrusu gibi dağıtılırlar: küfeleri yerlere devrilir; ve nereye gitmeleri lâxım geldiği gösterilmeden kovalanırlar!
Sokak aralarında, köşe başlarında bir yere ilişmeleri sokaklarımızda, mahallçlerimizde o mevcut olnu-yan estetiği bozuyor, diyelim, fakat bu esnaf pazarda da kovalanıyor. Geçen akşam mandalina almak üzere Beyoğlu balık pazarına gireyim, dedim. Kaldırımlara I-Irsrn seyyar esnaf iri mandalinaları on kuruştan satıyor du. O sırada karşıdan bir belediye polisi göründü- Hepsi neye uğradıklarım bilemeden apar topar kaçıştılar. Nereye kaçtılar, nereye gizlendiler, bilemedik. Bir daha görünmediler. Fakat alıcılar aynı mandalinaları ma narlardan on İm kuru», almak mecbunyeimde kaldılar.
Simdi bu mücadele ise ne ile mücadeledir? ücuz-Iı»Mn mı? Seyyar esnaf balık pazarında da çömelemezse nerede bulunacak? Şevket RADO
Vefa Kasımpaşaya 2-1 galipken hakem oyunu tatil etti
Bugünkü Galatasaray - Beşiktaş maçı İstanbul radyosu tarafından yayınlanacak
Başbakan avdet etti
Sabahattin Alinin katli
İstasyonda meclis reisi ve bakanlar tarafından karşılandı
Muhakemeye dün devam edildi
Manisanın Demokrat Milletvekili Muammer Alakand gazetecilere demeçte bulundu
Ankara 12 (A.A.» — Başbakan Şemsettin Günaltay, beraberinde işletmeler batanı Münir Birsel olduğu halde bugün saat 10.10 da hususi trenleriyle Ankaraya gelmiştir.
Başbakan garda Büyük Millet Meclisi başkam. başkanvekil( teri, devlet bakanı, başbakan yardımcısı, bakanlar, genelkurmay başkam, tara, deniz ve hava kuvvetleri komutanları, milletvekilleri, C.H P. genel baştan vekili, CHP genel sekreter milli savunma ve genel kıırn*.ay ileri gelenleri, emniyet gem 1 müdürü, garnizon ve merkez komutanları, emniyet müdürü tarafından karşılanmışlardır.
Cumhurbaşkanlığı umumi kâtibi C mal Yeşil lic başyaver yarbay Cevdet Tolgay başbakan Şemsettin Günaltaya cumhurbaşkanı adına «Hoş geldiniz» demişlerdir-
Atıf Ödül’ün askerlik durumu
Ankara 12 — Atıl
ae..n tutanağı bugün komisyonda İncelenmeğe başlanmıştır Komisyon Milli Savunma Bakanlığından Atıf ödüle ait binim malûmatı almış bulunma' mıdır. Bu malûmata göre Atıf ödıi) kurasının askerlik çakına girdiği sırada Yunan JşftJi altında bulunduğundan
Kırklarell 12 — Sabahaddln Alinin katil dâvasına bugün de devam edildi. Celse açılınca, . hâdise yerinde yapılan keşfe ait ! rapor okundu. Bundan sonra Süleyman Yan bolu ile Ahmet Çatalcalı yüzleştirildiler. Çünkü bunların poliste verdikleri İfade İle mahkemede söyledik-1 leri arasında mübayenet vardı-Ahmet bu hususta dedi ki:
■— Polisteki ifademin baş tarafları doğrudur Son kısımları yanlıştır. Sabahaddln All-yi Bulgaristan» kaçırdım, diye, hâdiseyi bana Ali anlattı. Ben , de Aziz Bflâloğluna söyledim. Aziz Bllâloğlu bunu Emniyete ihbar edelim, dedi İhbar ettik. Bir tertip yaparak Aliyi yakalattık. Hâdiseyi ben meydana çıkardım.»
Bundan sonra avukat şöyle konuştu.
■— Muekkllim. bu vakayı emniyet komiserlerinden Sedada haber vermek İçin onu aramıştır. Bu işi Anadoluhtearı polis karakolunda odacı bayan Feride biliyor Sonra, Ali Erte-kine İstanbul Emniyet müdür-ödül'ün | lüğûnce. hizmetine mukabil İki
defa da ellişer liradan 100 lira mükâfat verilmiştir. Bunların da sorulmasını istiyoruz» dedi.
Bavcının mütalâası alındıktan sonra mahkeme heyeti şu karan tefhim etil.
«Ali Erteklnln karısı Mediba ile karakol odacısı Fertdenln İstinabe yolilç İfadelerinin alın-
İstiklâl savaşının zaferle neti- na,’na Ali Erteklnln İkramiye —__1 —1_.-------•- x_ alıp almadığının sorulmasına,
emanetteki eşyaların, hâdise sırasındaki kıymetlerinin bir ehlivukufa tesbit ettirilmesine, bunun İçin yargıç Muhlis Kö-yenllnln naip tâyin edilmesine ve duruşmanın 10 aralık 949 cumartesi günü saat lg a talikine karar verildi.
«elenmesi üzerine yapılan ter-iılsten dolayı aynı vaziyette o-îan erlerle beraber askere alınmamış ve ihtiyata nakledilmiştir. Bilâhare yüksek tahsil yap-toğ’ irin de asker edilmesi hakkımla Milli Müdafaa Bakan lı-ğıra müracaat ettiği, fakat hakkında Lüleburgaz Askerlik funednee muamele yapılacağı bildirilmiştir. Lüleburgaz Askerili: şubesi taraf m dan da
Atıf Ödül hakkında bir mua-melr yapılmadığı anlaşılmaktadır
Denizyolları umum müdürü Ankara’ya gidiyor
Ankara 11 (Akşam) — Devlet Denizyolları genel müdürü Cemil Parman yarın şehrimize gelecek. burada yeni bütçe ile 11-t»i temaslar yapacak ve armatörlerin de Devlet deniz taşıtla n gibi karışık eşya nakline müsaade eden kanun tasarısının hazırlanması İçin devam eden Çâirınalara İştirak edecektir.
Tasarı, ilgili Bakanlıkların da mütalâaları alındıktan sonra son şeklini alacak ve ya km bîr zam?»da Büyük Millet Meclisi-, ne sevkedllecektlr.
A Tıkara d a ki feci tren kazası
Ankara 12 — Bu sabah Kurtuluştaki tren geçirinde feci bir kazan otmuş, bir vatandaşımız banliyö katan altında kalarak ölmüştür Kaza şöyle olmuştur:
Saat 7 de Kayaş İstikametinden gelen banliyö treni Kurtuluşta Hukuk fakültesi önündeki geçitten geçerken Dikimevi: Levazım ambarında kiler me-l mırrluğu yapan Halil Kûçük-alp trenin altında kalmış, vücudunun muhtelif yerlerinden parçalanarak derhal ölmüştür. Yapılan soruşturmalarda Hall-lin «ağır ve gözlerinin az gördüğü anlaşılmıştır
ADALET Battaniyesi
(Etikete dikkat)
tslaabu) Ug maçlarının altıncı halta karşılaşmalarına d ân İnönü «tadında devam e-dllmişUr. Günün İlk müsabakası olan Vefa - Kasımpaşa maçı hakemin bozuk idaresi yüzünden yanda kaldı. Bu kartlaşmanın hakemi olan Mehmet Reşat Naylr eski ve milli bir futbolcudur. Top oynadığı zamanlar temiz oyunu ve fevkalâde klâsiyle kendini göstermiş, herkese kendini sevdirmişti Bugün için Mehmet Reşat Naylr, çok eski devirlerdeki hakemler gibi maçı idare etmek İstiyor, çok yumuşak ve o-1 orun a bir İdare tara var. Futbol kaidelerini tatbik ediş şekli de 20 sene evvelki şekildir. Sert ve favüllü bir maçta iki tarafı İdare edemeyince de maçı kısa kesip tatil etmeği daha faydalı bulmaktadır. Ne tekim dün bir Kasım paçalı oyuncu, bir Vefalı oyuncuyu sakatladıktan sonra Vefalı oyuncularla Kasımpaşalı oyuncular arasında evvelâ ağız dalaşmaslyle başiıyan kavga, hakemin gözü önünde ve hattâ yanıbaşında İtişme ve takışma şeklini alınca, İşe kestirme yoldan gidip müsebbiplerini oyundan çıkaracağına, «uyu yokuş yukarıya çıkarmağı tercih etti ve «tat hoparlöriyle ilân ettirdiği oyunun tatil sebebini de şu
‘ şekilde İzah etti:
’l «Maç. normal seyrini kaybet-’ ilginden, oyunu tatil ettim.» ' Bu bizce bir mazeret değildir Mamafih milletlerarası futbol kaidelerinin hakemler hakkın-dakl 5 İnci maddesinin (E) fıkrası hakemleri oyunları tehir veya tatU etmek salâhiyetini bazı ahvalde veriyorsa da, 63 dakika oynanan ve İstanbul dördüncülüğünü tâyin edecek bir maçta, galip durumda bulunan bir takımın hakkının yenmesini de hiçbir zaman futbol kaidelerini vazedenler kabul etmemektedirler.
Hakem, galip durumda bulunan bir takımın avantajını sudan bir sebeple ortadan kaldırma hakkına malik değildir. Dünkü karar, futbol maçlarında anarşi doğurmasına sebeb olabilir. İleride mağlûp durumda olan bir takım, hakemin dalına basarak — amma dünkü gibi bir hakemin — pekâlâ oyunu tehir ettirmeği düşünecektir.
Bu arada seyircilerin, sebepli, sebepsiz bağırışları ve küf redifleri yüzünden bir hakemin nasıl bozulacağım da dün yapılan I-Uncl maçta, Fenerbahçe-Emnl-
Maçın birinci devresini çok güzel bir İdare tarzı İle çıkaran Ferih Esin, İkinci devrede seyircilerin pek fuzuli ve bilgisizlik yüzünden bağınşlariyle ambale oldo. Her seyircinin taraftan olduğu takımı teşci etmek er. tabii hakkıdır, akat mensub olduğu takım elemanları gol yapa masa, bunun müsebbibi hakem değildir, işte dün Fener lorları İkinci devrede gol yapanıa-ymca, seyirciler hınçlarını hakemden almağa kalkıştırlar. Bn da seyirciler bakımından büyük bir hatadır. Bu hal de anarşi doğurur ve bir daha Fenerbahçe maçına çıkacak hakem bulunmaz. Daha doğrusu Fenerbahçe maçlarını hakemler, seyircilerin İleri geri bağırmalarından dolayı, İdare etmek tetemlyeblllr-ler.
Zaruri gördüğümüz bu başlangıçtan sonra maçların yapılış tarzlarına geçelim:
Vefa - Kasımpaşa
Günün İlk maçını Vefa ile Kasımpaşa Mehmet Reşat Na-yirin hakemliğinde ve şu kadrolarla yaptılar;
i Vefa: Şükrü - Mustafa, Ru- : hi - Zcld, Melih, Emel - Hlk- 1 met, Galip, Hakkı, İsmet, Bülent. |
Kasımpaşa: Abdullah - Ali,
Cihat - Mustafa, Sabahaddin, ’ İsmet - Hüsnü, Necmi. Niyazi, Burhan, Salim. i
Maçın İlk devresi daha ziyade ı Vefalılarm hâkimiyetleri altın- e da oynandı İse de, Kasımpaşa!ı- 1 lar 2fi nel dakikada Neemlnin ı ortalayıp, Nlyazinin kafa İle i
yaptığı golle 1-0 galip bitirmeği bildiler.
İkinci devre başlar başlamaz, 2 nel dakikada Vefalılar Galibin yaptığı golle beraber dununa girdiler. 14 üncü dakJkadaya kadar devam eden bu beraberliği Vefalılar ismetin yaptığı golle bozdular ve galip vaziyete geçtiler.
18 inci dakikada âni bir Kasımpaşa hücumunda Vefalılar topu kornere çıkardılar. İşte du anda Kasımpaşalı Necmi, topa koşuyorum diye elinde top bulunmayan Vefa kalecisi şükrü-ye yüklendi ve şükrü yere düşerek sakatlandı; bu suretle de müessir vaka başladı.. Necini, Galiple münakaşa ediyor, Hüsnü de Mustafa İle dalaşıyordu. Nihayet itişme başladı ve hakem, yanında olan bu vakaları seyrettikten ve müdahalede bulunmadıktan başka düdük çalarak oyunu tatil ettiğini bildirdi ve keyfiyeti de yukâhda yazdığımla gibi, stadın hoparlörleriyle ilân ettirdi. Maçı tatil etmesi keyfiyeti karşısında, bu kar- J
de böylece 2 - o Fenerlilerin lehinde bitti.
İkinci devrede Fenerliler mütemadiyen hücum hatlarını değiştirdiler. Erol sol açık, Cemal santrfor, Mehmet Ali sağiç olarak 20 dakika oymyan Fenerliler, bundan sonra Erolü tekrar sağlçe. Mehmet Aliyi santrfora ve Cemali soiiçe, Lef teri de sola-çığa geçirdiler. Fakat Fenerbah çe hücum hattının beceriksiz ve bozuk oyunu baçta ba>ka gol olmasına mâni oldu. Ve Fenerbahçe hücum r.atlının bu gol çıkaramayışının acısını, seyirciler hakemden çıkarmağa çalıştılar. Oyun da böylece Fener-bahçenin ilk devrede yaptığı gollerle Emniyete 2-0 galip geldi.
Halûk SAN A Bugünkü maç radyo ile verilecek
Bugün İnönü stadında saat 14,30 dan İtibaren yapılacak 0-lan Galatasaray - Beşiktaş maçı, İstanbul radyosunda Mumlaşmanın başka bir tarihte ' rakkar Ekrem Talu tarafından venidpn nvnanması teah et,- Verilecektir.
Dünkü voleybol maçları
Dün Teknik üniversite spor salonunda İkinci küme voleybol şampiyonası başlamıştır, tstan-bulspor. Taksimi (15 - 6) ve (15 - 9), Karagümrük de Ana-dolulılsan (15-9) ve (15 - 4) yenmiştir.
Millî futbol takımı
Gelecek hafta Ankarada yapılacak olan Türkiye - Suriye maçında yer alacak milli takım elemanları bugün yapılan lig maçlarından sonra Ankara ve Istanbulda ilân edilecektir. Milli takım elemanları Ulvi Yenal, Hikmet Borlan, Sait Salâhaddln Cihanoğlu ve Adnan Akın tarafından seçilmişlerdir. Federasyon asbaşkanı Nedim Kaleci, Fransada bulunduğundan, seçme işine İştir&k etmemiştir. Ankaradaki maçlar
Ankara 13 (AA.) — Bugün 19 Mayıs stadyumunda lig maçlarına devam edilmiştir. Birinci kümede Havagücü 3-0 Atıf-bey'e, Hacettepe 3-1 Maltepe-ye galip gelmiştir.
Ankara 12 — Büyük Millet Meclisinin cuma günkü toplantısında Cumhuriyet Halk partisi milletvekillerinden Hüseyin U-İusoy, Demokrat Parti Genel Başkanı Celâl Bayar’a atfolu-nan yuhalama beyanatı baklandaki sözlü sorusunu cevaplandıran Adalet Bakanından sonra kürsüye gelmiş, nokta! nazarını müdafaa etmiş ve sert konuşmam gürültülere sebep olmuştu.
Bu sırada Demokrat Parti Milletvekilleri söz istemişlerse de başkan Cevdet Kerim İnce-dayı, İç tüzük gereğince söz ve-rilemlyeceğlni bildirmişti.
Manisa Milletvekili Muammer Alakand (Demokrat) bugün kendisi İte konuşan gazetecilere bu hâdise hakkında beyanatta bulunmuş, Celâl Bayar’ın o zaman İanlr'e gitmesi mukarrer İken Başbakan Recep Peker'in İzmir'e gittiğini söylemiş ve demiştir M:
«— Başbakan, İzmir Halk-evlnde tehditlerle dolu bir ko-
nuşma yapmıştı. Buna rağmen bLr gün sonra İzmir’e muvasalat eden Celâl Bayar ve arkadaşlarına halkın müstesna tezahürat göstermiş olması bazı alâkalıları tehevvüre şevketmiş olacak ki, bu tezahürata iştirak eden halkı korkutup dağıtmak maksadiyle kanunsuz ve sebepsiz olarak ateş açılmıştı Müseb-blblerl cezalandırılın ı yan bu vakanın ertesi günü bilindiği gibi, Demokrat Parti, İzmir'de bir miting tertip etmiş bulunuyordu.»
Bayar'ın bu mitingde Recep Peker'e cevap verdiğini söyleyen Muammer Alakand, sözlerine şöyle devam etmiştir:
«— Bu cevapta Recep Peker'in ad geçtikçe halk saflan arasında Peker aleyhine sesler İşitiliyordu. O kadar kı bizzat Ba-yar’ın bunları yatıştırmak mecburiyetinde kalarak halkı sükûnete davet ettiği görülüyordu. Bayar, milis teşkilâtı yaptığı hakkındaki ten adlara cevap vermekten başka bir şey yapmamıştır.»
yeniden oynanması lcab etmektedir.
Fenerbahçe —
Emniyet
Günün İkinci maçını Fenerbahçe ile Emniyet, Ferih Esinin hakemliğinde yaptılar, iki takım sahaya şu seklide çıktılar:
Fenerbahçe: Erdal - Hilmt, Ahmet - Sam im, Kâmil, Nus-ret -.Fikret, Erol. Meiırpet Ali, Lef ter, Cemal «eski Harb Okullu).
Emniyet: Mehmet - Muammer, Cahil - Âdil Celâl. Vedat -Şükrü, Süreyya, Necdet, İbrahim Kemal.
Oyuna Emniyetliler başladı lar, Fakat Fenerliler oyunda hâkimiyet tesis etmekte güçlük çekmediler ve 2 nci dakikada Erol ün 40 metreden çektiği bir şütle ilk gollerini kazandılar. Bu golden sonra Fenerbahçe hücum hattı durakladı ve oyun ortalarda oynanmağa başladı Durum 40 inci dakikaya kadar böylece devam etti. 40 inci dakikada Cemalin çektiği şut Emniyet kalesinin yan direğine çarparak ikinci golü Fenerbahçe takımına kazandırdı. Devre
Genç bir kadın sevgilisini zehirliyerek öldürdü
■ a
«a
Kadın, birlikte çektirdiği resmin kocasına gösterileceğinden korkmuş’ bir rivayete göre de cinayet yanlışlıkla işlenmiş
Mecliste yarın görüşü lecek meseleler
İstizah takriri ve iki sözlü
soru görüşülecek
Ankara 12 — Büyük Millet dair olan İçişleri ve Adalet Ko-Meclisinln pazartesi gündeminde Ahmet Tahtakılıçla iki arkadaşının, Cumhurbaşkanı ismet İnönü'nün Meclisi açış nutku hakkındaki istizah takrirleri vardır.
Başbakan Şemseddln Giinai-tay. Ankarada bulunmadığı İçin, Meclisin cuma günkü oturumunda bu takririn müzakeresi kabul edilmemişti.
misyonları raporları da pazartesi günü görüşülecektir.
Gene cuma günkü oturumda göriişülmiyen diğer iki sözlü soru da pazartesi gündemine alınmıştır. Bunlardan biri Osman Nuri Koni nin muhalefet adına konuşanlar hakkında yapılan takibata, öteki de gene Ahmet Tahtakılıcın. Cumhurbaşkanının 6 ağustos tarihli gazetelerde çıkan beyanatı hakkındadır.
Bu sorulara pazartesi toplantısında Başbakanın cevap vereceği tahmin ediiiyor.
Diğer taraftan Kocaeli Milletvekili Sedat Pek, Meclise bir önerge vererek fevkalâde hallerde haksız mal iktisab edenler baklandaki kanunun avukatlara şümulü olup olmadığının yorumlanmasını istemiştir. Bunat
Vali yarın akşam Ankaraya gidiyor
Vali ve Belediye başkanı doktor Fahreddln Kerim Gök ay, yarın akşam Ankaraya gidecektir.
Doktor Fahreddln Kerim Anka r ada çeşitli belediye ve vilâyet İşleri hakkında alâkalı makamlara izahat verecektir. Bu arada gecekondu ve hayat pahalılığı meseleleriyle de meşgul olacaktır. Vali ve Belediye baştanının perşembe günü döneceği tahmin ediliyor
Mevlûd
Babamız Devlet Meteoroloji İşleri umum müdürü Alım et Tevfik oömen’in. vefatının 40 cı günü olan 14/11/49 Pazartesi günü öğle namazını müteakip, Beyazıt camii şerifinde okuna- j cak olan mcvlııdu şerife arzu edenlerin teşrifi rica olunur. 1
Kızları
Created by free version of 2PDF
Cuma günü Küçûkayasofya-da feci bir cinayet işlenmiştir. Vahide adında genç- bir kadın. Kâzım adındaki sevgilisini, kahvesine zehir koymak surenle öldürmüştür.
Kaatil Vahide öıer’ln sorgu hâkimliğindeki itirafından sonra hâdisenin İç yüzü meydana çıkmıştır.
Vahide özer, Kâzım tansıdır. Dört yaşında çocukları vardır.
Kâzımın bir de Bolulu hem-şeriri vardır kİ, Mazhar adında olan bu genç jandarmadır ve polis görevi ile Kazhçeşme karakoluna bağlı bulunmaktadır. Mazhar, ara sıra Kâzımın evine gelir, yemekte kalır, oturur, gidermiş. Bu ziyaretler esnasında Vahide, Mazhar]a sevişmiştir. Hattâ başbaşa bir de resini çektirmiştir.
Hâdise günü Mazhar. Kazlı-çeşmeden yine Küçükayasof-yaya gelerek
ziyaret etmek İstemiştir, um gelinceye kadar oturması için İçeriye alınan Mazhar, Vahideye başbaşa çektirdikleri resmi göstererek bunu kocası Kâzıma da göstereceğini ve şantaj yapacağını söylemiştir.
Özerin da bir
Kâzımı evinde
Kâ-
Kadıköy dispanseri dün açıldı
Verem Savaş Derneğinin inşa ettirdiği Kadıköy Kasım paşa mahallesindeki Verem dispanseri dûn saat 14 te törenle açılmıştır.
Törende vali vp Belediye Başkanı Dr. Fahreddln Kerim Gökay, Verem Savaş Derneği mensuplan, bazı Şehir Meclisi âzaian, hastaneler ve sanatoryumlar baş heklmlerlle mütehassislan, sağlık mensuplan ve diğer davetliler hazır bulunmuşlardır.
Yeni dispanserin açılması nıönasebetMe Keybellada sanatoryumu Başhekimi Dr. Tevfik İsmail Gökçe bir hitabede bulunarak veremin tahribatım belirtmiş müteakiben Vali ve Belediye Başkanı kısa bir hitabe Ue ve «Uğurlu olsun» temen-nlsile yeni müessese yi açmıştır. Davetlilere dlspnaser gezdirilmiş ve izahat verilmiştir.
Bu suretle aile yuvasının yıkılacağını anlayan Vahide. Maz-barı fikrinden vazgeçirmek İstemiştir.
Bu sırada Vahîtlenin kocası eve gelmiş, birlikte yemek yemişler, sonra da Vahldenin pişirdiği kahveyi içmişlerdir.
Aradan 10 dakika geçince Mazharın sancılar içinde kıvrandığı görülmüş, derhal Esnaf hastanesine kaldırılmış ise de orada ölmüştür.
Ölümün, şüpheli görülmesi üzerine morga kaldırılan ceset üzerinde otopsi yapılınca Maz-haruı zehirlendiği anlaşılmıştır.
Esasen, Vahide de sorgu hâkimliğinde, kahveye koyduğu köpek zehirinl bir çöpçüden aldığını söylemiş ve Mazhann, birlikte çektirdikleri resmi kocasına göstereceğinden korkarak bu cinayeti işlediğini itiraf etmiştir.
Bu cinayetin muhakemesine yakında oaşlanncaktır.
Diğer taraftan. Vah idenin kocası Kâzım Özeri zchlrliye-rek »şıkına kavuşmak İstediğini de iddia edenler vardır. Hakikat, tahkikatın genişletilmesinden ve muhakemeden sonra anlaşılacaktır.
Yataklı ekspres
Ankara 12 (AA.) — Bize verilen malûmata göre. Ankara -Haydarpaşa arasında İşlemekte olan Ankara ve Anadolu ekspres trenlerinde yolcu sayısı hayli azalmış olduğundan, yalnız yataklı vagonlardan teşkil olunan Ankara ekspres trenleri Haydarpaşadan 1 kasım 949 tarihinde ve Ankaradan 17 kasım 949 tarihinde son defa olarak hareket edecekler ve bu tarihten sonra İşlemiyeceklerdlr.
Yataklı vagonlar bu tarihlerden sonra, Haydarpaşadan saat 18.10 da ve Ankaradan saat 19.20 de kalkan Anadolu ekspreslerinde bulunacaklardır.
Sofyada azledilen komünistler
lranda bir infilâk
Tahran 12 (AA.) — Şehir cl-I varında bulunan bir barut (ab' r ikasında vukubulan infilâk neticesinde bir kaç ev harap olmuş vc bir İşçi yaralanmıştır. İnfilâk 200 metre kutrunda bir
, daire içinde sarımi.: yapmışlır. iniştir.
Londra 12 (BB.C.) — Sofya radyosunun bu gece verdiği bir habere göre, millileştirilmiş sanayii müdürlerinden tanınmış iki komünist daha aaledilmteıir Bulgar komünist partisi bunlardan Kapailov'un partiden İhraç edildiğini de açıklamıştır Son iki hafta Zarfında Sovyet aleyhtarlığı yüzünden 6 Bakan ve Bakan vekili He yûkvek ı . .i li 13 memurun jglarinc sor. , ...ı-


13 Kasım 1949
AKŞAM
Sahlfe 1
[AkşaMüftAKŞAMv]
Belediye ile vilâyet
Sahah Gazeteleri Ne Diyor?
Muamele
Bilinmeyen Türkiye
Nadir Nadi, OÜMH4JRIYETte yazdğı makalede istihsali arttırmak liiı um undan bah«ed«mk diyor İd:
İstihsal dediğiniz nutuklarla, t» mennllerle, valdlerle artmaı İd. Bunu temin İçin işe koyulmak ve yorulmadan çalışmak gerek. Biz ise. İstihsal tekniğinin ze-takl kanun tasarısı son şeklini,m|n katı sayılan mevzuat siste-I bulmuştur. Yakında Meclise sev- jmimlze zerrece ilişmece kıyamı-kediieçektir, i yoruz. Blr sürü kaytdlar kuyud-
| Bu husustaki kanun belediye jar altında teşebbüs lmkânları-■ ile vilâyet mallorınn ayrılması nı boğmakta devam edersek,, şu I- için bir tasfiye müddeti koy- j mııbarek yurdun enerji kaynak-maktadır.
Haber verildiğine göre, beledi-
ye, vilâyetten ayrıldıktan sonra
- halen belediyece tahsil edilen i emlâk ve arazi vergisi, evvelce olduğu gibi tekrar mâliyeye dev-, redilecek ve bu arada bu vergi ile belediye emrine verilen 100 uıeımır da yine eski daireleri o-I lan Defterdarlığa avdet edeceklerdir.
önümüzdeki seneden itibaren birbirinden ayrılacak
öniimiizdekl sene Belediye İle
— Dr. Fahrcddirt Kcrim'c itlıat —
Belediye neşrettiği «İstanbul şehri istatistik yıllığı - i-simli dergiden öğrendiğimize göre, halkın hilesiz gıda alabilmesi için bazı müesse-
seler faaliyetteymiş. Istan- ( bul şehri kinıyahanesrnde-vilâyetin ayrılmasına kati şekll-1913 yılı ile 1947 yılı arasın- de karar verilmiştir. Bu husus-da memba suları, çeşme suları, kuyu suları, sarnıç sulan. süt ve siit hülâsası, gazoz ve şuruplar, limonatalar, şıralar, sirkeler, biralar, rakılar. şaraplar, ve diğer içkiler tahlil edilmiş.
Hepimiz meraktayız:
— Netice?
Çiinlcü tatbikattaki neticeyi hiç hissetmiyoruz. Bari naz:'.-! neticeyi öğrenelim. Her hangi bir sene içinde, herhangi bir suyun hileli veya sıhhate muzır olduğuna dair 50 vakaya dahi ras-| laıuhnamış. Bir sene içinde memba suları aleyhine 18 vakada «muvafık değildir » hükmü verilebiliyor. Halbuki İstanbul nüfusundan her birimiz, bir senede 18 vakadan ziyade «muvafık değil»c raslrmışızdır; 3 ahlil aletleri olmadan, kimyager şe-badrtuanıe«ine de sahip bulunmadık!
Gazozlarda. şerbetlerde aynı vaziyet: Bir senede 100 hile bite yok!.. Hele biçare limonatalar! Sıfır hile! Ertesi rene 10 muayene sıfır ... ----, - .
hile. Daha ertesi sene sıfır ya tecavüz etmek istiyen dört muayene, sıfır hile! 1916 d» ç------- ------
biraz harekete geliyoruz. 18 « muayene, yakaladık, 2 hile! I Bu yakalanışla hilckârlann ı akılları başlarına gelmiş o-j( lacak İri 1917 de 5 muayene « sıfır hile! İnananlar beri gel-]« sin . Şiralarda da beş sene | içinde tek muvafık olmıy.an | yok. Ne güllük gülistan fnem’ekette yaşıyormıışuz.
Yalnız sirkelerimiz hafifçe netameli. Evvelce 20 - 25 bozuk numuneye raslanıyor-mu-; son yıllar, haındoisun I ilâ 3 bozuk numune ite İstanbul şehrinin yıllık muayene dosyası kapanıyor. Biraları, geç! Bozukluk ara-mavin. Tek kırık numara yok! Şarapların beş senenin iki senesinde 6 kusuru kaydedilmiş. Rakılar on üç yıldız. (Belki yalnız bu iddin doğrudur. Çünkü imalât şeklini gördükten sonra ben de kanaat getirdim. Reklâm olacak diye de müteessirim. Halkı sarhoşluğa teşvik etmek istemezdim.)
Gelelim süte! 1943 1e 1947 arasında «Muvafık olmıyan» sütlerin mîktan şu imiş: 1943 de 80 adet. 1944 de 209 adet. 1945 de aferin yahu 30 adet. 1946 da bu ne sütii temizlik 25 adet, 1947 de gene iki gözüm kör olsun ki su kattı Musa 56 adet!
Belediye, unlarımızı tahlil ederken de pek mahzurlu nesneler bulmuyor. Hele irmikten o derece emin ki bir cok seneler sıfır tahlil, sıfır bozuk! Ararot keza! Çocuklara korkmaksızın yedirin: Sıfır tahlil, sıfır bozuk! Yalnız makarnalardan ara sıra şüphenilmiş: amma beyhude: 6 tahlil, sıfır bozuk. Pirine unu ile nişastanın ufak tefek yaramazlıkları görülüyor: T seneler, onların da biri ikiye. biri sıfıra indirilmiş, haındoisun! Ne mübarek piyasamız var.
Ekmek vc benzerleri arasında 1943 te bütün simitler. kazasız belâsız selâmet sahilini bulmuş. 1947 de koskoca İstanbul belediyesi, fakir halkın belli başlı gıdası olan bunca şikâyetlerimizi davet eden simidi, 365 günde 6 kere muayeneye yollamış. 3 bozuk netice tespit etmiş- Halbuki simitte, günde biı- itere piyasaya çıkarılmayıp. tıpkı g-azcteler gibi sabah, öğle, akşam «neşredilir! kırk fırından!...
Muayenelerimizin de kırk fmn ekmek yemeğe muhtaç oldnğu anlaşılıyor.
Tatlı maddeler;
Helvalarda senevi 3 ilâ 16 hile. Tebrike lâyık bir haber verevim mi? Yoğurtlarda sıfır bile. Çünkü sıfır muayene! Diğer tâbirle halkın muayyen mevsimlerde 1 numaralı gıdası olan Silivri vağur-dıııi'la hile serbes! Belediyenin gözleri famamiyle kapıı- _ _______ ..._ _____j._
Iı. Ihına doğrusu pes! Pas- Balta girmemiş bir hile or-tırn'-nvıt sorarsanız onda da manı! sıfır muayene, sıfır hile! Ta-|

ı mübarek yurdun enerji kaynak-|iarını hiç bir zaman keşfedeml-yeeeğimizden doğrusu korkulur.

Yıldırıcı sansür
Ahmet Emin Yalman VATAN* da yardığı makalede Adalet Bakanlığı ta raf undan hazırlanan Basın kanunu tasarısından bahisle diyor ki:
«Burada hürriyet vardır* diye
ortalığa bir levha astıktan sonra el altından yıldırıcı sansür usulüne kapılacak olursak, Tür-kiyede hiç bir zaman huauriu. ittlratlı, samimî ve istikrarlı bir devlet gidişi kurulamaz. Boyuna başvurulan melez uzlaştırma ve muvazaa sistemlerinden memlekete hiç bir zaman hayır gelmemiştir ve gelmesine de ihtimal yoktur.
Ya hürriyet veya vasiliği bir sistem olarak iptidadan samimiyetle kabul etmeğe mecburum. münakaşa hürriyetini blr nimet ve bir emniyet siipabı diye faydalan İçin kabul edecek isek bunun bütün icaplarım yerine getirmeliyiz. Mahzurlarına karşı da zecri tedbirlere ve ağır cezaî müeyyideleıine değil, her şeyden evvel bütün hür ve n»e-■ deni memleketlerde olduğu gibi , umumi efkârı tenvir ve İkna ı yolundaki usullere başvurmalıyız .
Başka samimi vc çıkar yol ı yoktur.
Kaybettiğimiz günler
Bahadır Dülger HVRRlYET'te Büyük Millet Mectbinde mui gii-rüşmelerden baMste diyor ki:
Seçim kanunu hazırlayan ilmi heyet meselesine gelince, derki ki: Bizce tek hedef, pürüzsüz Saçtan kanunu elde etmektir. Bu, kanun hükümleri müdafaa edilmek İstenen Anayasanın en büyük mesnedi ve ruhudur. Milletimiz bütün varlık-larlyle bu uğurda seferber olmuştur. Herkesin gücü yettiği katlar ve bir milli müdafaa hizmeti olarak bu seferberliğe ka-: tılmaaı lüzumlu ve zaruridir...
Form allat bir hukuk anlayışı - ile böyle bir cihadın önüne di-’ kllmekle ha3il olabilecek menfi ’ neticeler bütün şumullyle meydandadır, ama, kazancımız ne-I rede? Bunu anlıyatnıyoruz. 1 Ve böyle düşünerek Meclisin son çalışma günü İçin vardığımız netice şu oluyor: Yazık. I memleket hesabına bir gün daha kaybettik.
vergisi
Nerede q faplluk?
Yeni tasarı yılbaşına kadar Meclisten çıkacak
Mua-
Halen yürürlükte olan mele vergisinin tatbikatında görülen mahzurlarından dolayı değiştirilmesine karar verilmişti. Bu hususta yapılan tetkikler sonunda hazırlanan yeni tasan Yakında Meclise verlleeektlr. Alâkalıların söylediklerine göre, muamele vergisine alt yeni tasarı yılbaşına kadar Meclisten çıkmış olacaktır.
Bu verginin yeni şekliyle vergi kaçakçılığına yol açan parçalanmalara mâni olacağı ve şimdiki vaziyete göre vergiden muaf tutulan küçük atölyelerden de bu verginin alnacağı söyleniyor.
Kasımpaşada bir hâdise
Jandarma, iki bekçiye tecavüz eden dört kişiyi yakaladı
Evvelki akşam Kasımpaşada bir hâdise olmuş vc Jandarma’
Amerikanın Batı Avrupa devletlerine iki ültimatomu
şahu yakalanarak takibata geçilmiştir. Hâdise şöyle olmuştur: Saat 19,30 da Kasımpaşa-da Kulaksız Mezarlık sokağında devriye gezen jandarma Haşatı Akyüzle bekçi Ali Dursun yoldan geçen beş kişiden şüphelenerek yanlarına yaklaşmış-• 7erdl. Nazikâne bir şeklide yalar ve kendilerini karakola da- zilmiş olmakla beraber her vet etmişlerdir Bunlardan Fik-.;haWe ültimatom. Bunlarda, ret Erkuzu karakola gltmıyece-1 Atlantik paktını imza edenlere ğirü söyllyerek jandarmaya denlllyor ki: ,(1 arahk tarihine küfretmiş, Fikret Tunç, Cemal kadar aranızda müşterek mü-Tunç, Medlha ve Şerife adla- da(a hususunda anlaşırsanız rındaki dört kişi de jandarma-, size lâzım gelen silâhlar der* rıın üstüne hücum etmişlerdir. haı verilecektir. Aksi takdirde Bunun üzerine jandarma Haşan1-"”- •->---->-
Akyiîz mütecavizleri korkutmak maksadlyle havaya iki el ateş etmiş, fakat bunun da fayda vermediğini görünce, üstüne çullanan Fikretin başuıa dipçikle vurmuştur. Hafifçe yaralanan Fikret Tunç tedavi altına alınmış ve yakalanan mütecavizler hakkında gerekli kanuni takibata geçilmiştir.
Devletlerin askerî ve İktisadî sahada birleşmeleri isteniyor. Aksi takdirde Amerika yardımı kesecek Birleşik Amerika hükümetleri Batı Avrupaya iki ültimatom
Marshall plânı idarecisi llı> (Tın aıın
Hacca gidenler
Sağlık ekipi sağlık müdürlüğüne mühim bir rapor verdi
Yerleri değiştirilen muallimlerin kararnameleri şehrimizde lise ve ortaokul 0-larak 15 okulun lâğvedil d iğini yazmıştık. Yerleri değiştirilen öğretmenlerin maaşlarını halen lâğvedilen eski okullarından aldıklarını da yazmıştık, şikâyetleri mucip olan ve bir çok karışıklıklara yol açan bu hail düzeltmek İçin Eğitim Bakanlığı yeni kararnamelerin hasırlanmakta olduğunu ve yalanda gönderileceğini alâkalılara bildirmiştir.
C.H.P. Beşiktaş ilçesi kongresi ilçemizin 1949-1650 yılı kon -
Fakat son gresi bugün saat 15 de Beşiktaş
Akaretler caddesindeki ilçe iner kezlnde yapılacaktır.
I
Lâf ebeliği devam ediyor, her gün her kafadan bir ses çıkıyor. Yiyecek pahalılığından mı şikâyetçisiniz? Lifinizi ağzınıza tıkayıveriyor-lar:
«— Ne münasebet, erendim? Meyva bolluğunu görmüyor masunuz? Her taraf meyva dolu. Kavunlar, ü-zütnler, elmalar, armutlar forya. AvrupalIlar bunların hasretini çekerken siz ne diye şikâyet edersiniz?»
Piyasa darlığından mı dert yanıyorsunuz? Cevabını yetiştiriyorlar:
k— Telâşa lüzum vole- Yeni tedbirler alıyoruz. Yakında her şey düzelecek.»
Döviz kıtlığından bahsettiniz? Devasını gösteriyof-yorlar:
«— Biraz sabrediniz. İstihsali arttırmak için gereken tedbirleri alıyoruz. Mah sütlerimizi ihraç edeceğiz, memlekete döviz akacak...
İdare adamlarımızın nazarında her taraf gül. gülistan, her iş yolunda, endişeye değer hiç bir aksaklık yok.
Nutuk, vait, tedbir ummanı içinde bocalayıp duruyoruz. Muhalifi de, muvafıkl da, tarafsızı da durmadan konuşuyor. Kimisi hakikatleri örtmeğe çalışıyor, kimisi şikâyetleri körüklüyor, fakat hepsi kuru lâftan ibaret. Kurtuluş yolunu gören de yok. gösteren de.
Son günlerde dillerinp «ıir de balık masalı doladılar. Et pahalı imiş, kimin umurunda? Boğazdan gürül balık akıyor.
Hikâyeyi bilirsiniz, la dert yanmışlar:
«— II aş met meal»!
Created by free version of 2PDF
Bu sene Hacca gidenlere bir de sağlık ekipi terfik edilmişti-Bu ekip dönüşte Sağlık müdürlüğüne bir rapor vermiştir. Raporda bazı Türk hacılarının kâfi derecede parası olmadığı İçin orada başkalarına muhtaç vaziyete düştükleri, halbuki diğer memleketlerde bilhassa Mısırda muayyen miktarda parası olmı-yaniarm hattâ evlerine dönün-ceye kadar kâfi para bırakmı-yanların Hacca gitmelerine müsaade edilmediği, her nıemleke-!_ tin can kurtaran otomobilleri de ._ dahil olduğu halde seyyar hastaneler gönderdiği halde memleketimizden ancak üç kişilik ve nv». Vu nokil vasıtasından mahrum bir mahalli f‘klPin gönderilmesinin kâfi gelmediği ve hele Devlet Denizyollarının hacıları götürüp getirmek üzere tahsis ettiği vapurların dönüş seferlerindeki aksaklıklarla seyahat ücretlerinin pek pahalı oluşu anlatılmaktadır.
Diğer taraftan döneu hacılardan bir kısmı Ordu vapurunun hacıları beklemeden 2 yolcu ile döndüğü ve Süveyş kanalından geçerken yalnız 36 bin Hra geçiş ücreti verildiğini söylemektedirler.
gürül
İngUtere ve Fransannı lldertiği altında bir Avrupa birliği kurmak İstiyordu, Fakat Fransaya haber verilmeden İngiliz lirası-, tun kıymetinin düşürülmesi ü- dahil olduğu üalde seyyar has-zerine Fransa. Londrada yapıl- (»nammış olan anlaşmaların İhlâl e-dlldiği kanaatine varmıştır. Şu halde kara Avrupası rn(u,aıu anlaşmalarla birlik vücuda getiremez mi?
Bu düşünce üzerine yeni bir grup kurmak fikri doğmuştur. Fritoluz adı veriler» bu grupa Fransa. İtalya, Belçika. Hollanda, Lüksenıburg girecektir. Bazı kimseler Fransa. Belçika. Hollanda ve Lüksemburg aracındaki anlaşmanın ve Fransız — İtalyan gümrük birliğinin pek ümid verici olmadığım, çünkü İki plânın da tasarı ha-llnde kaldığını söylüyorlar. Fa-|
İlkokullara ait ikinci .rar gözden geçirilecek bu plân- kadro tasdikten çıktı (lann yeni bir hava İçinde pek ilkokulara ait İkinci kadro âlâ İyi neticeler verebileceğini tasdikten çıkmış ve dün okıil-1 söylüyorlar. ! lara tebliğ olunmuştur. Bu yeni
Buna Intizaren umumi plân [ kadroda 102 öğretmenin yeri ve
hakkında bir şeyler yapılabilir. [ okulları değiştirilmiştir. Bu de- .... __
İngiliz maliye bakanı Sir Staf- |ğişiklere sebep olarak bazı sı- | liğiyte bağışladığı nimetler-ford Crlpps para birliğinden bah, rafların fazla kalabalık olması den bile lâvıkivlç faydalana-. irn/iııtn»/. «(niF miıtorr.11 »Krn. onstpi'ltmokt pclir. Yeni kadro İle iHivnrıı? Yirmi bes vıldaH
_____________________Halli ekmek bulamıyor, açlık sıkıntısı çekiyor.»
Haşmetmeab öfke ile haykırmış:
«— Ekmek bulamıyorlarsa çörek yesinler.»
Benzetmek gibi olmasın, bizim evliyai Umurumuz da hep bir ağızdan batık tavsiye ediyorlar:
«— Etten vaz geçiniz, balığa alışınız, bol bol balık yiyiniz.»
İstanbul halkı balığın yabancısı değil; seviyor, yemek istiyor amma nerede o bolluk? İdare adamlarımız haykıra havkıra balık tavsiye ettikleri günlerde tstan-bıılda uskumrunun kilosu iki lira, ufak nalamudun ta nesi yüz elli kuruş, lüfer balığı dört lira, barbunya on li-
ra...
Dilin kemiği voktur. ne tarafa istersen döner, Mas^ basında dil dökerken is başında da el oynasın, görelim. Tabiatın olanca cömert-
silâh teslimini beklemeyin.• j tklnci ültimatomda Marshall , plânından faydalananlara şunlar söyleniyor. Batı Avrupayı birleştirmek hususunda 1 ocak tarihine kadar anlaşırsanız size yeni kredi verilecektir. Anlaşamazsanız Marshall plânının üçüncü kısmının kongre tarafından kabul edilmesi pek muhtemel değildir»
Marshall plânından faydala-
; nan devletler delegelerinin Pa-
tiste yaptıkları toplantı ile At- ; n|2 havzası: iantlk paktı devletleri delegele-; Atlantik rlrıin Vaşingtonda yapacakları görüşmelerin sebebi Amerikanın bu tebliğleridir. Avrupanın ve bütün dünyanın emniyeti ve refahı Batı Avrupa memleketleri tarafından senenin sonuna kadar alınacak tedbirlere bağlıdır.
Atlantik paktının Vaşington' . da imza edildiği 4 nisan tarl-hlndenberi alâkalı müdafaa bakanlan ’ kurmay başkanlar»
bir strateji plânı »Muıam»», »UB» ■»-
içln çok çalıştılar. Fakat şimdi-1 (Amerika, Ely (Fransız), Mor-[de yirmi beşe çıkarılmasını tek-' ye kadar hiçbir netice elde ede- , gan (îtıglllzı , alâkalı devletle-' lif eden Fransa maliye bukant-medller. Bugün vaziyet şudur: I rin müşterek müdafaa hakkın- dır. Slr Cîlpps yüzde elli teklif
1 — Kredi: Amerika »Askeri da teklifte bulunn alarmı bek- ‘ etmiştir. Fakat şunu lıatırlat-yardım programı» namı altın-( Uyorlar. Yalnız bir nokta ta- mayı unutuyor kİ îııçliiz ticare-
’ dakl program mucibince haklcıık etmiştir: Avrupa kendi I 1,314.090.000 dolar yardımı ka-( haline bırakılmayacaktır. Ame-bul etmiştir Bunun 500 milyo- rikan genel kurmay başkanı nu mevcut malzeme bedeli, 50ü Bradley Amerikanın hududu-’ milyonu yapılan siparişler için nun Avrupadci taarruz vâki o-Verllccelktir. Fakat İlk 500 mll-'lacak yerde, yani Elbc nehri ü-yonun ancak 100 milyonu der- zerinde olduğunu söylemiştir.
r hal tesviye edilecektir. Geri! Askeri plân huşu.'unda yapa-
5 kalan 400 milyonu »bundan tak çok şey bulunmakla bera-.1 faydalanacaklar 1 ocak tarihi- ber iktisadi sahada vaziyet da-ı ne kadar aralarında anlaşabi- ha güçtür. Hatırlardadır kİ yar-| lirlerse» verilecektir. | dun teşkilâtı umumi kâtibi Ro-
2 — Askerî Kuvvetler: Bu hu- , bert Marjolln. 1953 de Ameri-t susta kati bir şey henüz karar-, ^an yardımı sona erdiği zaman
Kuzey Amerika, olacağına kant bulunanlar, tek-Okyanusu. Merkezi Fransada Foııtainebteau şeh-grupıı' diğer
rinde olan batı Avrupa müstesna olmak üzere gruplar henüz teşekkül etmemiştir. Bunlar İçin ancak şimdi çalışılmağa başlanmıştır' Av-rupadakl diğer grupların merkezlerinin nerede olacağı hâlâ münakaşa ediliyor. Fransızlar
gedilince çok mütereddit görü-' gösterilmektedir. Yeni kadro İle nüyor. Ticari kontenjanların en kalabalık sınıflarda âzami Akdeniz grupıı merkezinin Can-i azaltılmasını İleri sürdükleri 50 ar öğrenci bulunması temin nes veya Nlce’de. Italyanlar zaman Ee kırattan ziyade kırıl ( edilmiştir. Bu sene başka kadro Roma'da olmasını istiyorlar. | taraftarı oluyor- Bu meselede ' yapılmıyncnktır.
devletlerin
ve genel rvoıııı» ut* yuuoauı» tovifuııaı. • ıaifl.ım[i yıuyur- »u IlIVSVieuc müşterek| Avrupa müdafaa teşkilâtının, kıral AvrupalIlar arasında hıı-, hazırlamak başrnda bulunan Ol. Bradley sus! ticarette kontenjanın yüz-.
mıyoruz. Yirmi bes yıldan beri balık masalı dinliyoruz Balıkçılığımız ıslah edilecek, mevsiminde bol balık tutulacak. soğuk hava depolarında muhafaza edilecek, hem kendimiz bol bol yiyeceğiz, hem dışarıya satıp döviz kazanacağız.
Tasavvurlar mükemmel, fakat ömürlerimiz. «Yapa-nakaratını tekrarlayarak yutkunmakla 1 geçiyor ve balıkçılığımız hâlâ iptidai seklini muhafaza edivor. Elindeki zengin kav-nakların en verimli devrinde uskumrunun kilosu iki lirava satılan bir memleket balıkçılık lâkırdısını ne yüzle ağıza alabilir?
Cemal Refik
Eminönü Halkevi temsilleri
Eminönü Halkevinden: Temsil kolumuz önümüzdeki pazar — — günü akşamından İtibaren yeni Çat-’”' edeceği»■ tinin yüzde 37.5 u hükümete a- blr kadr0 üe devamlı temsiller '
ittir. Fransada bu nispet yüzde vernıeğe başlayacaktır. Sanat-20 dlr. Şu lınlde înglltcrenln fe- kar Tek’in rejisörlüğü al-dakârlığı azdır. İngiltere yiye- tında çalışmakta olan Halkevi cek alarak sanayi mamulâtı temsLl kolu cumurtesl-pazar, vermek İstiyor.
Her ne olursa olsun Avrupa.
i5 aralıktan evvel blr karar vermek mecburiyetindedir, iyi haber alan mahfiller, alınacak tedbirlerin müessir olacağından ciddi surette endişe ediyor. Şu halde ocakta Marshall plânının ouo«.n o.».»! mu ıceuua «ürür-. "•«■* ovma ztuımu yenilenmesi görüşüldüğü zaman
laştınlmanıışl.ır. Yalnız bllhas- Avrupanın kendi kendine yet- [ Amerikan meclisinin vaziyetten sa Avrupada mümkün olduğu mlycccğlnl söylemiştir. Halbuki [ memnun olup oltmyacağı sorul-' kadar süratli» nrtir «nfn» Amerikalılar Avruna alaeadH kıtaları şünulüyor.
suretle
9 Fr aıtsız şimdi ancak beş fırka vardır) 5[ ...... ......................
İngiliz tümenir, İtalyan, Belçika M- Hoffman Patisteki son top-ve Hollanda askerlerinden mü-[ ttrıtıda AvrupalIlara, yumruğu rekkep 5 tümen. Amerikalılarını ite masaya vurarak Hitlervart Ahnanyada 3 tümenleri bulun- b|r ültimatom vermemiştir Fa-dugundan yekûn 22 tümen olu- kat aralarındaki İktisadi ve ma-yor. Halbuki Amerikan genel ! *' maniaları azaltmalarını, ma-I ley. doğudan gelecek bir taor-' dinceye kadar 270 milyon ia-
hiiıde de sıfır hile!
Yağlar:
Vejetalin yağında muayene sıfır hile. _________
beş senenin birinde 8 nıua-yenede 2 hile çıkmış. Zeytin yağlarında senede 10 dan 50 ye kadar hile bulunabiliyor. Bütiin İstanbul şehrinde, bir senede sade yağda yapılan hilelerde 98 - 106 nisbetin-de! Pek şiiyu bulduğu için o-11un kontrolü bu kadarcık yapılmış.
Mütenevvi maddeler: Sabunda yıllık 3 hile, kalayda yıllık 1 hile!
Belediye veteriner muayene lâboratuvan da üç senede 16 bozuk yumurtaya raslamış: Ağlar mısınız, güler misiniz?
Ve bu muhayyel değil; Be- _ _________ _____ __________________________, ,_
lediyenin istatistik kitabın- kurmay başkam general Brad-, halli anlaşmalar tahakkuk e-dan alınma rakkamlar... *' _ ___
İşte yeni belediye reisimiz!! r,,zu durdurmak için 50 tümene ''.ondan mürekkep bir Avrupa Önünüzde bir çalışma Ihl'yaç odluğunu söylüyor. | ur,','"1a «u-u—«-( ı~.: ummanı açılmış oluyor. .| 3 — Stratejik plân- Atlantikjde söylemiştir.
î ... Iviv lı.ln r - nfllfLl l*V» 11A11*11 >*İ hn.J ... e, Bil.
sıfır Yalnız
(Vâ - NÛ)
süratle octlr sefer Amerikalılar Avrupa alacağı bulundurulması dü- sıkı tedbirlerle iktisadiyatını Bu kıtalar şu >slah edemezse yardımın 1952 taksim ediliyor: I den evvel sona ereceğini bildlr-tümeni (halbuki | mişlerdir.
Marshall plânının İdarecisi
I pazartesl-salı akvamları saat (21) de ve pazar günleri saat ( 15) de olmak üzere her hafta değişik temsiller verecektir
Bu halta Afacan komedisi vel gelecek hafta yeni bit adapte ile meşhur ( O kadın) piyesi oynanacak ve temsillere 1 Tek de iştirak edecektir
Sadi
maktadır. Amerikan meclisinin Avrupaya yardıma ve Avrupa-nın daha fazla beslenmesine lüzum olmadığına karar vermesi mümkün değil midir? Bunu Amerikalılardan şimdiden sessizce Bunların yarın söylemeleri muhtemeldir

bir çoğu . ,
yüksek sesle
I MU nııupu
I vücuda getirilmesini kati şekil-! de söylemiştir.
-'paktı mucibine© beş müdafaaI 3u- insanin da müdafaa grııpu vücuda getirilmiştir: Ku-[ettiği bir tezdir. Fransa dışlş-«ey Avrupa, oatı Avrupa Akde-],ert bakanlığı şimdiye kadar
Üç yancın
Son 24 saat zarfında Ahırka-pı İsmetpaşa caddesi 4 numarada bayan Ulriyenin oturduğu evde mangaldan çıkan yangın '—'----- Beyoğlu Tarlabaşı
caddesi 11 numaralı mutfakta havagazı parlamasından başlayan yangın,
Ortaköy Dereiçi Kara kaş sokak 13 numaralı evin mutfağındaki | yangın başlangıcı derhal söndürülmüştür.
İtfaiyeye ait 28 numaralı stil tankı Şeref stadı önünde Orta-
25 uygunsuz kadın
yakalandı
Emniyet ahlâk zabıtası tarafından evvelki gece şehrin muhtelif yerlerindeki içkili vc sazlı gazinolarda yapılan tara- köy tramvayının orka römor-ma sonunda 35 uygunsuz ka- ktına çarpmış, yolculardan İki ftumı heyn din yoaklanarak hastaneye »ev- kist hafif surette yaroiannıı?-kedUmlştlr. | tır.
Bîr çok orta okullarda öğretmen yok
Beşiktaşta ve Ortaköyde oturan bir çok okuyucularımızdan aldığımız müteaddit şikâyet mektuplarında Kabataş llsesivlo Beşiktaş ortaokulunda fikiz va matematik öğretmenlikieriuta açık bulunduğu ve mektepler a-çılah bir buçuk ay geçtiği halde çotuklarının hâlâ, bu dersleri görmediklerinden şikâyet, edilmektedir Mi'li Eğitim Bakanlığının ehemmiyetle dikkatini çekeriz.
Bir tekzib
«Büyük Doğu» dergisinde bana atfedilen beyanatın tamamen asılsız ve uydurma ottu--1-- '—■■im ederim
53 numara vapuru memuru
Kânın güler
Sahile 4
GiHİiano Güney .ftmerikaya gidecek mi?
Haydudun hareket edemiyecek bir hale geldiği söyleniyor
Kava içkisi nasıl yapılır? — Kökleri çiğnemeğe memur olanlar — Kava içme merasimi — kadınların içki âlemi — Para sistemi

Sicilya’da jandarmalar şüpileli kimseleri durdurarak örerlerini arıyorlar ___________
Sicilya adasuıuı meşhur haydudu Giulîano’nun, hükümet
* tarafından alınan sıkı tedbirler üzerine adadan kaçtığı duyulmuştu. takip hareketini Jdare eden albay Luca bunun doğru olmadığını söylemiş ve şunları ilâve etmiştir: «Glulia-no benüz Sepyadadır. Çok sı-kışürıldığı halde kaçmaması ailesine, bilhassa anasına çok bağlı olmasından, bunlardan uzaklaşmak istememesinden İleri geliyor. Bunda belki şimdiye kadar yakalanamamasına! verdiği gururun da tesiri vardır. Guillano kendisinin ele geçmez olduğuna inanmıştır. Binaenaleyh bugünkü güç variyetten de kurtulacağım ümit ediyor.
Tahmin edildiğine göre haydut dağlan bırakmış, adanın başşehri Palermo’ya gelmiştir. Burada gizlendiği ve fırsat beklediği zannediliyor Her halde çetesinden 22 kişinin yakalanması ve 2 kişinin Öldürülmesi üzerinde tesir yapmıştır.
Tevkif edilenlerin içinde en mühimnıl Cucclnella’dır. Cuc-clnelia metreslle birlikte oturduğu evde ele geçirilmiştir. Bulunduğu yer. bir gazeteye gönderdiği mektup yüzünden keşfedilmiştir. Bir gece jandarmalar evi sardıkları ve kapıyı çaldıkla n zaman dama çıkarak bombalar atmış, makineli tüfeğiyle ateş etmiştir Fakat buna rağmen kaçamamıştır. Jandarmaların bir kıırşi’.nile bacağından yaralandığından ele geçirilmiştir.
Cııecinella sorguya çekildiği sunan bir çırpışmadan sonra yaralı düşenleri nasıl öldürdüğünü büyük soğukkanlılıkla anlatmış: «Bunların bir şey söyllyememeleri için başka çare yoktu» demiştir. Haydudun üzerinde 2 milyon üret bulunmuştur. Bu nura. kendisinin başını getirecek olana vâdedilen 500 bin liretin dört misli İdi
Glulllano'nun başlıca kuvveti paradır. Şimdi t ünde bir milyar liretten fazla para bulunduğu •öyfcniyor. Bu para »enginler-
J3 X?-ım T'1")
Milletlerin Garip Adetler i
Londrada hayvanat bahçesinde bir arslan yavrusu önüne bırakılan yapma küçük bir hayvana şüpheli nazarlarla bakıyor
HAKİM 1S5
Matineler: Cumar tesl pazar 15 te
MUAMMER KARACA OPERETİ k Maksimde
/M\ Saat 20.30 da
W
perşembe
(Bas tarafı 1 inci sahifede) bile içinde sosyal vazifelerin başına geçer, köye gelen mühim misafirleri selâmlar. Ev sa-| hipliğini deruhde eder, misa-lirleri ağırlar ve merasim esnasında kavadan yapılmış, kendisinin eskiden ve yahut taze | çiğniyerek hatırladığı içkiyi ikram eder ve dansın başlangıcını yapar.
Kava çiğneme âdetinden yavaş yavaş vazgeçilmece başlanmıştır. Bu şimdi değirmen taşlan »e yapılmaktadır. Sa-moa'da hattâ makinelerle bu iş görülmeğe başlanmıştır.
Kava içme merasimi
Bu milletlerde kava içilmesi bir merasim gibidir, ve kabileler arasında mühim bir rol oynar. Hattâ kabileler arasındaki siyasi görüşmelerin başlangıcı kava içilmesi Ue başlar. Tonga ı adasında kava içme merasi-I ininde kabilelerin mevki hipleri köy meydanında bir halka halinde otururlar, halkanuı başlangıcında kabile ve halkanın bir yanı açık kalır ki burada ka-vayı İhtiva eden tahta fıçj ve bu fıçının arkasında, yüzü kabile reisine çevrilmiş, kavayı haarlıyan oturur. Sağında ve

den, büyük arazi ve tml&k sahiplerinden vergi gibi alınmıştır.
Albay Luca İki aydan beri çalışıyor Bu müddet zarfında 178 kişiyi tevkif etmiştir. Bun- _ lar haydudun yataklarıdır. Ma- .reisi oturur mafih tevkif edilmemiş bir çok1 yardımcılar daha vardır. Glu-Jiano bile bunların miktarını ; tamamen bilmiyor Çünkü haydutların başı adamlarına doğrudan doğruya değil, bilvasıta emirler vermektedir.
Haydutlar m faaliyeti son zamanlarda azalmıştır. Fakat hiç kimse vaziyeti emin görmüyor vc Glullano'nun İlk fırsatta harekete geçeceği muhakkak addediliyor.
Glullano’nun admalaruıdan bir kısmı Llvaurne şehrine gitmiştir Orada takma adlarla yaşamakta ve mutavassıtlar vasitasil e Sicilya Ue temasta bulunmaktadırlar. Spezzla'dan
(Devamı 6 ncı sahifede)
sa-
bu
solunda yamakları yer alırlar, ite bildirirler.
Bu yamaklardan biri bir yel-1 Kava içkisinin İkram! kabıle-paze İle sinekler) kovalamak deki şahsın mevkiine ve yaşı-vazlfeslnl üstüne alır. İkinci na göre yapılır, ve bilhassa bu yamak da birkaç büyük kap gibi merasimde âdeta bir kabile içinde taze su hazır bulundu-'protokolü vardır. Samoa adanır. Bunların arkasında bu sında yerliler kava İçme mera-merastme dahil olma hakkını ;
haiz olmıyanlar sıralanır ve merasimi temaşa ederler. Hazırlanmış ve çiğnenmiş kava kökleri bir kap içine konur, bunu hazırlayan bu olayı yüksek sesle ve sihirbaz sözlerle İlân ' eder. Bunu müteakip hazırun kabile reislerinden en yaşlısı yamaklara «karıştır: emrini verir. Bir yamak bu hamurun içine suyu dökmeğe başlar. Ka-vayı hasırlıyım hemen İki eliyle bu mayii karıştırmağa başlar. Kıvamına gelince bu mayi Hibiskos liflerinden mamul bir demet üstüne dökülerek filtre edilir. Bu suretle kava içilecek bir hale gelmiş demektir.
Yamaklar, Hindistan cevizinin yanlanmış ve İyice cilalanmış kabuğundan mamul içki kaplarına hazırlanmış kavadan doldurmağa başlarlar. Merasimin en yaşlısı tarafından İsimleri söylenenlere ikram j olunur, isimleri söylenenler el-. kat fazla miktarda İçildiğinde lerlni çırparak, yamaklara ne- uyuşturucudur.
rede oturduklarını işaret eder ■ Pollnezyalılar ik imetgâhlati-
siminin eski âdetlerine sıkı sıkı bağlıdırlar. Ve bu adada merasim yukarıdaki gibi hâlâ yapılmaktadır.
Yalnız kava ikram olunurken kabile reisinin adı çağırılmaz, içki kaplarının ( ki hepsinin bir adı vardır ve kimin olduğu umumiyetle malûmdur), söylenir. Bu suretle kabile reisinin adı hürmeten hiç ağıza alınmaz.
Kadınların içki âlemi
Kava merasimle İçllmeğe başlandığı andan İtibaren kadınların bu merasimlere dahil olması memnudur, buna rağmen kadınlar kavayı çok sever ve İçerler ve hattâ kadınlar toplanarak kendi aralarında içki âlemi dahi yaparlar, bu âlemlere yalnız kadınlar dahil olabilir.
Kava içkisi az miktarda ve çok sulu olarak içildiğinde fe-jrah verici ve serinleticidir. Fa-
.......
İstanbul Filarmoni Derneği 1040-50 mevsimi abonman Senfonik Konseri ŞEF:
CEMAL REŞİT REY
Solist: Keman üstadı
THiBAUD
Değişik programlarla 2 konser yarınki pazartesi ve 17 kasım
saat 18.30 da
Saray’da | KON Biletler gişede | j| y
satılmaktadır. I
Elen Güzel Sanallar Opereti Bugün S İ3 M E R- de
Birinci matine saat 14.30 da
M'AGAPA DE M’AGAPA
İkinci matine saat 18.30 da MARİA İ PENTAYOTİSA
Akşam saat 2130 da İ TRİS BABADES
nın inşasında son derece çalışkanlık ve ihtimam göstermekte, bilhassa toplantı mahallerinin yani halk evlerinin inşasında büyük hassasiyet göstermekte ve bu gibi binanın tezyini hususunda gayret etmektedirler. Burada bilhassa yerlilerin elinde her hangi modem ve madeni vesaitin mevcut olmaması ve ancak taş âletlerle çalıştıkları nazarı dikkate alınırsa, gösterdikleri kabiliyet şayanı hayrettir.
Para sistemi
Mikronezya Halisimizi kapatmadan evvel, bahsolunacak bir mevzu da bu adada ve gerekse Karolin adalarında mevcut para sistemidir. Burada varlık değirmen taşlarına müşabih büyük boyda ortası delik taş-
Created by free version of 2PDF
larla gösterilir. Ou taşlardan bir kaçına sahip olan mağrur şahsiyetler zengin addolunur.
Bununla beraber bu muazzam taşlar pratik bir kıymet İfade etmezler, zira mfitedavil para değildir, yalnız evlerin önünde tezyinat misitlû İstif edilir ve bu suretle c ev sahibinin varlıklı olduğu belirtilir. Daha aşağı kıymette olan varlıklar daha kolay tedavül eder. Meselâ sedefli midye kabukları ve yahut sedef kabuğu dizisi yapmak İçin şerit bir nakit mahiyetindedir.
Bu bilumum Ocean adalarında makbuldür. Yerlilerin bilhassa tezyinat için lüzumlu olan maddeleri dalma para mevkiindedir ve alışverişte mübadele edilmektedir.
gılı bir yerin önünden geçerlerken Moris:
— Gel. içeri girelim. Biz de dansedelim, dedi,
— Olmaz.
— Bir dans o kadar, fazla değil, Maydı, hâtıram kuma.
— Olmaz.
Yollarına devam ettiler. Bir müddettenberi her ikisi de ses çıkarmadan yürüyorlardı. Arlan bu sükûtu yırtarak:
— Hocam, dedi, beni bugün bir emprezario İle tanıştırdL Buradan Arjantlne genç şantözler götürmek İstiyormuş. Sesimi işittikten sonra beni de angaja etmek istiyor Bana öğle için bir randevu vermişti. Kon-turatoyu imza ettireceğini zannediyorum.
Moris sözünü kesti:
— Bana sormadan İmza edecek miydin? Benim fikrml almadan.
Arlan, hiç işitmemiş gibi cevap bile vermedi:
— Mesleğe böyle kolaylıkla başlamak cidden hoş bir şey o-lacakü,
Moris sordu:
— Ben de sana Arjantlne re-
— 39 -
O, kesmeden şarkısına devam etti. Sonra birdenbire durak Jıy ar ak:
— Çocukluğumun bütün şarkılarını bilemezsin. Neden bilmiyorum. birdenbire bu şarkı aklıma geldi... Seneler var hatırlayamıyordum.
— Senin çocukluk zamanın çok seneler olacak kadar uzun değil.
İstihfaf İle Morise baktı.
— Benim çocukluğum, dedi,! binlerce sene uzaktır. Benim çocukluğum, salnamelerin mevcut olmadığı bir devirde mahvoldu, gitti — Aynanın kargısına geçerek biraz pudralandı .— haydi Wolf gidelim.
— Niçin bu akşam bana hep Wolf diye hitabe diyorsun?
— Doğrudu ben de bilmiyorum. Yoksa gücüne mİ gidiyor?
Morisin koluna girdi, birlikte merdiveni indiler. Biraz bulvarlarda gezindiler. Meyhanelerden birine girerek ayaküstü içtiler. Morls, Arlanı kollan arasına almak, sıkmak, göğsünde ezmek İsliyordu. Onun için çal-
^Satmalınmış kalb
YAZAN: L UCIANA PEVEÜELLh ÇEVİREN- NAZIM DERSAN^
fakat edebilirdim değil mİ? Benim İçin ha Paris, ha Boenos Aires, hepsi bir .
— Bunu bilmiyorum, hem sormadım doğrusu.
— Sormamış olmaklığın pek tabii. Dünyanın neresine olursa olsun beraber gideceğimiz bes belli bir şey.
— Zannederim, senin İçin bazı mâniler var Morla.
— Ne gibi mâni? Sen gitmeğe karar verlrseen ben bütün mânileri bertaraf ederim. Yalnız başına gitmek yok.
— Şimdi bunları münakaşa etmekte bir fayda var mı? Daha gidip gltmlyeceğlmi bilmiyorum.
Morls gülümsedi. Ariana doğru eğilerek:
— pek İyi anlatmağa devam et bakalım, dedi.
— Bugün o kahveye adamın biri girdi ve emprezarioyu tanıdığı için yanımıza oturdu. Dikkatle bana baktı, daha ağzını açmadan bu adamın hayatımda mühim bir rol oynıyacağını ve ondan çok istifade göreceğimi anladım.
— Ya öyle mi? Meselâ ne gibi bir istifade? Doğrusu merak ettim.
Arlan. Morisin yüzüne dikkatle balık:
— Kim, biliyor musun? Ne kadar düşünsen bulamazsın. Opera tiyatrosunun müdürlerinden biri. Bana çok yardımı dokunabilir. Fakat ben onaan hiçbir şey Istenıiyecegim.
— Doğrusu gülünecek bir şey. Şu halde niçin sana yardım edeceğini ümit ediyorsun?
— Çok müstesna bir şahsiyet.
Hiç haberim olmadan yardımı dokunabilir.
Moris, mütemadiyen gülüyordu.
— Pek saçma bir dünşünce. Bir tiyatro müdürüne tazeliyorsun. Ondan bir şey istemeği küçüklük sayıyorsun. Bunun müstesnalığı nerede kalıyor? Ök defa gördüğün bir adama nasıl oluyor da bu kadar itimat ediyorsun, anlayamıyorum.
— Bu defa yanılmadığıma e-minhn.
— Başka vakitler yanıldın mı?
Dikkatle bir daha Morlsln yüzüne baktı;
— Seni o lokontada gördüğüm zaman, bana müstesna bir şahsiyet gibi görünmüştün. Seni ve Adriayı, talihin karşıma çıkardığı iki mühim şahıs gibi telâkki etmiş, bu tanışmanın
hakkımda hayırlı olacağını zan netmiştlm.
— Ya! Şu halde artık senin nazarında mühim bir şahsiyet değilim, öyle mi?
Arlan kahkaha ile güldü:
— Evet o kadar mühim değil. Beni kuvvetli, cesur ve müstesna bir erkek zannetmiştim. Sonra o menhus evde her «ey bana âdi ve miskin göründü. O zavallı kadının kıskançlıkları, şendeki, ona karşı ıstırap çektirmemek korkusu. Hiç bir kimseyi tanımıyordunuz, benim İçin bir şey yapamadınız. O evde o kadar sıkıldım kİ...
Morisin yüreği parçalanıyordu. Ağzına gelen şu mânâsız sözleri söyledi:
— Demek senin aşkın bu mu idi?
— Aşkın bu bahiste ne alâkası var? Ben cemiyet hayatında yüksek mevki işgal eden kimseleri kastettim. Siz o tabakadan değilsiniz. Alelade herkes gibisiniz.
Moris kızdı:
— Rica ederim, sus Beni fazla üzme.
Arlan devam etti:
— Dahası var Sözümü bitir
medim. Sana söyleyecek çok şeylerim var.
— Canım sabret, eve varalım o zaman söylersin. Biraz canımı eğlendirmek istedim, burnumdan getirme.
— Hayır olmaz, simdi söylemeği tercih ederim
— Bu tercihin sebebini anla-yorum. çünkü kalabalık caddedeyiz. burada harekete geçemem. kendimi müdafaa ede meni. Benden korkuyorsun değil mi?
Arlan gülmeğe başladı.
— Ben de sana bunu söylemek istiyordum. Senden hiç korkum yok. Yalnız bir defakl halin beni korkutmuştu. O zaman senin hakikaten korkulacak bir erkek olduğunu zannetmiştim. Halbuki sen bir wolf (kurt) değil, ayaklarımın altında bir kuzusun. Sana ne ya^sum kılıma bile dokunamazsın.
— Arlan, Arlan, çok ileri gitme. Pişman olursun.
Arlan, muttasıl gülüyordu. Moris koluna girerek :
— Delirdin galiba, dedi. Çok İçtin, döndü. Rica ederim,
sus, gülme.
(Arkası var)
H
Bayan Hakiye Elgiin ile bir konuşma
Dünkü ve bugünkü mektep Şehir ve Millet Meclisleri
İş kanunu
Bir işçi bile kullanan işyerlerine de teşmil edilecek
Çalışma Bakanlığı îş kanununu değiştirmeğe karar vererek işe başlamıştır. Hazırlan-
Kömür haıvsasond
işçiye yevmiyeleri dışında temin olunan istifadeler
t

** Bugünkü Millet Meclisinin sözlü sorulara bakmaktan başka işlerle uğraşmağa vakti kalmıyor — Bugünkü Belediye Meclisinde şehire ve şehirliye karşı alâka biraz çözülmüştür„
Tanınmış öğretmen, Şehir Meclisi âzası ve milletvekili. ,tmdî de Topkapı fakirlere yardım cemiyetinin en faal uzvu payaıı Naklye Elgün'ü Şişlideki evinde ziyaret ettim. Üzün seneler muhtelif okullarda öğretmenlik ve müdürlük etmiş. Şehir Meclisi âzalığında bulunmuş ve nihayet yakın zamanlara kadar milletvekili olarak vazife almış bu değerli bayanla kendi zamanındaki okulların, şehir ve millet meclislerinin durumlariyte onların bugünkü vaziv-ileri hakkında konuştuk.
O zamanki ve bugünkü okullar
— Mekteplerimizde bugünkü durum ferah verici değildir. Buna imkânsızlıklarla sebep olduğu kanaatindeyim. Ben Kız Lisesi müdürü İken 300 Amerikan gazetesini temsil eden bir kadın muharrir İstanbula gelmişti. O zamanki maarif vekili Cemal Hüsnü, okullarımızı görmek istiyen bu muharrire beni tavsiye etmiş- Geldi, mektebi gezmek istedi- Alıp bir dershaneye götürdüm. Sınıfın kapısını aetım Doksan kız talebe birden ayağa kalkınca muharrir bayan, sınıfın bu derece kalabalık oluşuna şaştı ve:
— Üniversitede bv lradar ka-iabalık sınıf mahzurlu olmaya- J bilir, fakat bu tahsil derecesinde bu hal zararlıdır, dedi. Şu cevabı verdim:
— Biz parası az milletiz Paramı?. olsa bile bir anda öğretmen, okul binası ve ders malzemesi bulup sınıfların mevcutlarını azaltmak imkânsızdır. Bu sebeple İki yoldan birini seçmek zorunda kaldık Bunlardan birisi, müracaat eden talebelerin bir kısmını alıp kalanları geri çevirmek, diğeri böylece her geleni almak. Biz bu sonuncusunu tercih ettik, pişman değiliz, bununla beraber onları bu yüzden iyi yetiştiremediğl-nıhti de biliyoruz.
Eğer bugün sınıflar kalabalıksa o imkânsızlıklar hâlâ devam ediyor demektir.
— Bugün çocuklar iyi yetişiyorlar mı?
— Çocuklar, onlarla meşgul olduğunuz nispette İyi yetişir. Bugün hocalar bıınu yapamıyor. Dersleri fazla, fazla da kalabalık. Üstelik hocaların vazifesi bugün daha ziyade ağırlaşmıştır. Çünkü benim zamanımda bu kadar inkılâplar olmamış, harbler araya girmemiş. İçtimai sarsıntılar bu derece belirmemişti Bugün ana bir tarafta. baba bir tarafta çalış-yor. Çocuğun terbiyesi yalnız
Netice olarak şuna kani oldum ki, yurdunu seven insan için vazifenin ehemmiyetlisi, ehemmiyetsizi olmaz. Yeter ki hizmet faydalı olsun.
O zamanki meclis ve belediye çahşmalariyle bugünkü çalışmalar arasında pek fark görmüyorum. Yalnız netice bazan müspet, bazan menfi oluyor. Son zamanlarda İstanbul İmâr bakımından hayli ileri gitmiştir. Yalnız gıda maddeleri ve pahalılık bakımından mustariptir. Fakat bunu da gidermek yalnız belediye meclisinin hattâ yalnız hükümetin elinde değildir. Bunda şehirlimizin birbirine dayanması, birbirine acıması, birbirine inanması lâzımdır- Eksik olan budur. îstanbu-lun çarşı ve pazarlarını düşünün! Her satıcının başına adam koyup kontrol etmek İmkânı var mıdır? Evvel emirde satıcıda İnsaf ve merhamet olmalı. Ben dedemden İçilirdin 1 Mısır Çarşısında bir dükkâncı siftah etmişse lkinel müşteriyi, aradığınız bende yok efendim, diye henüz siftah etmeyen komşu dükkâna gönderirmiş. Satıcılar 1 böyle düşünmezlerse buna be-tediye ve zabıta ne yapsın?
İtiraf etmeli ki bugünkü belediye meclisinde, her şeyde olduğu gibi şehre vt şehirliye karşı alâka biraz çözülmüştür. Bu çözüntüdür kİ şikâyetçi ol-Huğumuz bugünkü vaziyeti yaratıyor. Ben bu çözüntûnûn bir sebebini de eski mahallenin, mahalle teşkilâtının kaybolma-
sında görüyorum. Eskiden, mahalle teşkil At» varken tuç bir yetim çocuk bayramda elbisesiz, hiçbir dul evLode çorbası* ekmeksiz kal magri 1 Mahallelerde, işltmlşsinizdir. tulumbacılar vardı, onları mahalle besler, hortumlarına kadar mahalle aJırriı Ramazanlarda mahalle muhtarı He mahalle büyükleri toplanır yoksulların İhtiyaçlarını tesbit eder ve giderirlerdi Bugün sosyal yardım dediğimiz ve devletten beklediğimiz şey bu suretle olup giderdi- Şimdi ise ayni mahallede oturan kimselerin birbirinden haberi bile yoktur.
Mahalle teşkilâtının tekrar İhyasını lüzumlu görüyorum Benîm bu hususta ümidim Türk ocakianndadır. Ocaklar bu yolda çalışırlarsa memlekete faydalı olabilirler. Türk ocaklarının artık lüzumsuz olduğunu söyleyenlere ocaklar, t ski mahalle teşkilâtını İhyaya ve eski Türk terbiyesini yeniden canlandırmağa imkân bulurlarsa faydalı olmazlar mı? diye sorarım. Tabii bütün bunlar siyasi olmamak şartiyle. Birbirimizi yeniden tanımağa. birbirimizi sevmeğe ve birbirimize dayanmağa tekrar başlarsak mesele kalmıya çaktır.
Dünkü ve bugünkü Millet Meclisi
— O zamanki meclisten bugünkü millet meclisinin daha İyi olması lâzımdı. Çünkü demokrasi rejimiyle İdarenin tek partili idare ve meclisten daha faydalı ve verimli olmasını tabii bulurum. Fakat henüz bu neticeye varmış değiliz. İnşallah salgın hale gelen şu sözlü soru modası geçer de diğer işlerle meşgul olmağa vakit bulurlar. Bugünkü meclisin, sözlü sorulara bakmaktan, başka işlerle uğraşmağa vakti kalmıyor. Bir taraftan mühim kanunlar, meselâ Emeklilik Kanunu müzakere edilirken ve memlekette bununla alâkalı on binlerce kimse müzakerelerin neticesini büyük merakla beklerken bakıyorsunuz, bugün İki, yann beş sözlü soru veriliyor vc işler yiiz üstü kalıyor. Bu sözlü sorular, müzakere fasılalarında koridorlarda da sorulabilir Öyle değil mi efendim?
— Bu sözlü sorular neden bu kadar çok soruluyor acaba?
— Neden olacak efendim, milletveklllerimlz İntihap dairelerine hoş görünmek ve çalıştıklarını anlatmak arzu ediyorlar vc seslerini oralara İşittirmek istiyorlar da ondan.
Sadeddln GÖKÇEPİN'AK
makta olan yeni İş kanunu tasarısı. İş kanununun şümulünü genişletmektedir. Halen yürürlükte olan kanun, ancak on ve daha yukarı sayıda işçi çalıştıran iş yerlerinde tatbik odUmnk tedlr Kanun yeni şekline göre bir işçi çalıştıran, iş yerleri de bu kanunun şümulüne girecektir
Bakan sendika ve işçi temsilci erile görüştü
Şehrimizde bulunan Çalışma Bakanı Reşat Şemsettin Sirer, dün öğleden evvel Çalışma müdürlüğünde sendika başkanlan I ile işçi mümessillerinin topiantı-I sında Çalışma Bakanlığına ve yeni İşlere ait İzahat vermiştir. Bakan, bu arada memleketimizdeki İşsizliğe temas etmiş, hükümetin düşündüğü çareleri anlatmış, mevcut iş yerlerinin kapatılmaması için alınması lüzumlu görülen tedbirleri say' m ıştır.
Müteakiben Ticaret Bakanlığı ile ithalât listelerinin hazırlanmasında Çalışma Bakanlığının müştereken hareket edeceğini ve bu suretle mamulâtın himayesini ve dolayısiyle işçilerin işsiz kalmamalarının sağlanacağı nı ve takas meselelerini izah et-1 m iştir.
Bakan şehrimizdeki mensucat işleriyle uğraşan müesseselerin durgunluk yüzünden bir kısım işçilerini çıkaracağı hakkında dolaşan haberlerle yakından alâkadar olduğunu ve bu işi tetkike Çalışma müdürünü memur ettiğini bildirmiştir.
Havzada, işçinin kalitesini yükseltmek için eğitim ocakları ve teknik kurslar da açılacak...
Yazan : Cemaleddin Bildik —
okuldan bekleniyor. '
Sonra kendi terbiye sistemimizi terkedip Avrupa usullerini aldık. Bu medeniyetin aleyhtarı değilim, fakat terbiye bahsinde bizim, başkasına muhtaç olmıyacagımız asil bir terbiyemiz vardı. Bunu bırakmamalı idik Ne İse. Bugün okul aile birlikleri müşterek tedbirler al-1 salar, öğretmenler de ders yerine biraz da çocukların mine-v5 hayatlariyle meşgul olsalar daha iyi olacak. Bugün mektepler yalnız kalmıştır. Herhalde Mr çare bulunmak. O zamanki ve bugünkü Belediye Meclîsi
— 920 da çıkan kanunla kadınlara belediye meclislerine âza olmak hakkı serilmişti. O tarihte ben. mekteplerden ayrılıp belediye meclisine girdiğim 1 zaman doğrusu sevin memlştim. Çocuklardan ayrılmak hazin olmuştu- Gazeteciler, ilk gün bana, belediye meclisine seçil-! inekten memnun olup olmadı-fiımı sormuşlardı. Ancak bir sene sonra buna cevap verebilirim. demiştim. Hakikaten daha aradan bir selle geçmeden şehir işlerinin de insanı çocuklar kadar bağladığını gördüm. Bu çeşme neden akmıyor? Bu sokak neden pis ve karanlık? diye noksanları görüp l’aıiste açılan kedi sergisinde Avnıpanın en güzel kedisi 0-
yolunda yürümek ayrı bir seçilen Usu Dorel adlı dişi ktdi w muti M
9 bin ton buğday geldi
aCltla di Palermo» adındaki şilep limanımıza dokuz bin ton buğday getirmiştir. Bu suretle Amerikadan bu yıl alman buğdayın 8ö hin tonluk ilk kısmı tamamlanmıştır.
EEEÖU tSTANBÜL RADYOSÜ öğle ve Akşam programı
13 37 Açılış ve ptorrım
I‘ 13 00 Haberler
13.15 Hafif melodiler (PL)
13 20 Radyo tango orkestram konseri 13 40 SH «erleri, pırlolar w tdr-I k uler.
.1130 Program ve Galatasaray - Be-gtkUfi ınaçınm İnönü ctadındaa naklen yayıru.
18 37 Açılış »e program. 19.00 Haberler.
19.13 Hafif melodiler (Pl.) 1930 Şarkılar »b türküler (P!1 19.40 Şarkılar ve 10ı küler. okuyan Perihan Altındağ SBıerl, çalanlar Necati Tokyay, Fevri Aa-UngU. şükrü Tımar. İsmail Sen çalar.
20 15 Hafif orkestra eserleri (P|.)
20 30 Pangaltı lisesinden yetişenler derneği korosu konseri
30 50 Petcr Cay ko vaki. «Romeo el Jplfetter uvertürü falan: Her-bert von Karnjan İdaresinde Viyana filârmonik orkestrası.
21 15 Fasıl «Şehna» İMİ»
2100 Memleket türküleri 0*1 1 22 00 Şarkılar vc türküler (Pl.) 2220 Vinceni Lopcı. ChacUe Bcrııclt.
Alton Hoth orkestralarından dan» mürlgı ıP! I
22.15 Haberler 23.00 Dan* müziği (Pl) 23.30 Program ve kapanıl.
ANKARA RADYOSU
Aksam »rosraası
17.58 Açılıg ve program İSI» M S. ayarı 1800 (Kürkill Hicarkar Faulü. 19,00 M. S. ayarı ve Haberler. 19J5 Gcçml$te bugün.
1320 Eğlence yerlerinde gezinti (Bir İspanyol kahveci-
19 90 Konuşma (Çocuk kitapları haftası açılırı)
M 08 Akşamın karma mûr.ıjı (PL) »15 Parar g»eete«ı.
»30 MLsaHr saati: İki keman: Takman ve Vlotlıdra parçalar, talanlar Ayhan F--man. Faruk
31M Müzikli «esi ı Holly vroruldan İstanbul»!
22 00 Konujma: Spor «ati (Günün haberleri)
22.13 Dans müHfi İPİ !
Z2-.45 M .S. ayan ve Haberler.
23.00 Program ve kapanın
Yarın »bab ve 041* programı 730 M S. ayarı. 731 Müzik: (Pl.) 7.45 Haberler ve Hava raporu. 8(® şarkılar: (Pl.) »15 Adalılar (P).) ₺23 Günün programı.
830 Çrtilll hafif mü»k IP1.I
9 00 Kapanıj. 1228 Acılıj vc pıogıaiA 12,;» M, s, ayan 12 30 Peşrev ve far kılar. 13.00 Haberler .
»3,15 M-todiler (PL) 1330 Öğle (tazeleş).
13.45 Sen parçalar (Pl.)
H (® Hı>va raporu. ak»ad progıamı
«Ereğh kömürleri İşletm esb nde çalışan işçilerin sosyal du-rumiarlyle kazançları üzerinde leUdkatınu genişletince öğrendim kİ bu mühim d&va, işçinin sağlığı ve yaşaması için gerekil bütün, tedbirlerin alınmış alması ile hal yoluna girmiş bulunmaktadır.
Muntazam yemekhanelerini, temiz yatakta illerini, slneuıa ve konferans salonlarını, duş mahallerini ve kahvehanelerini birer birer dolaşarak, işçilerden bir çoklan ile konuşarak tesbll ettiğime göre, işçiler köylerinden iş yerlerine kadar. 45 günlük İş devrelerinde, işletmenin vasıtalariyle getirilmekte ve yine aynı vasıtalarla köylerine götürülmektedir. İşçi temiz ve karyolalı yatakta yatırılıyor ve her gün 3800 - 4000 kalori üzerinden parasız doyuruluyor, fazla İhtiyaçlarını da, Halleri daimi bir kontrol altında bulundurulan kantinlerden temin ediyorlar. Boş samanlarını İşçiler, bütün İş yerlerinde açılan gazino ve kahvehanelerde geçiriyorlar. Bundan başka her işçi, ayda üçer defa olmak üzere rinana. bando konserleri, isçiler İçinden ayrılmış ekipler tarafından verilen temsillerle de bedii zevklerini yine parasız 0-larak temin etmektedirler.
Vergisiz kazanç
İşçiye gösterilen kolaylıklar bakımından su cihet de kayde şayandır kİ yeraltı işçisinin aylık ücretleri üzerinden hiç bir vergi tarhedllmlyor Bu suretle kesintisiz olarak ücretini alan! işçi, daha evvelki yazıda da
■r7 ■ ■ { i

■B \ w
Yeraltı işçileri duşlarını yaparlarken ve yemek yerlerken
İşaret ettiğim gibi, hayatın d a n son derece memnundur.
Her konuştuğum İşçiden bir şikâyetleri olup olmadığını öğrenmeğe çalıştım Hemen hepal müttefikan hiç bir şikâyetleri olmadığını söylediler ve şikâyetleri olursa, bundan alâkalıları derhal haberdar ettiklerini ve bütün iş yerlerini dolaşan hoparlörlü otomobildeki memuru mahsus tarafından şikâyet ve temennilerinin cevaplandırıldı ğını anlattılar.
Vergi bahsinde şunu a e kaydedeyim ki yalnız ocakta çatışanlar vergiden muaf değillerdir. Hariçte çalışanların istihkaklarından İlk 60 Ura da bu muafiyete tâbi tutulmaktadır.
Diğer taraftar, devamlı ve muntazam olarak mesaiye gelenlere her iş günü için muayyen bir ücret tahakkuk ettirilerek her yıl toplu olarak bir «devam ikramiyesi 1 tediye edilmektedir,
(Arkası 6 inci sahi filde)
Created by free version of 2PDF
Sahıfe e
13 Kasım 1949
Gri Düğme
Mahkeme Koridorlarında
elde edilen V» yeni nebati mumu
açarak malûm muhtovayMı •-kuyunca:
— Sahtekârın bin biae orma oynadı diye söylendi. Hafly» Taverniye, sessiz duruyordu Yerdeki halının üzerinden ai-dığı beş delikli gri bLr düğmeyi tetkik ediyordu. Biraz sonra:
— Acaba mösyö Humfri ne oldu? Bize telefone eden odam hakikaten dehşete kanılmış görünüyordu. Eğer banker değilse acaba kimdi? diye söylendi
— Bilmiyorum, şimdi evde araştırma yapacağız ve Hum-fri nuı cesedini bulacağız.
Fakat bütün villâyı baştan başa arayıp taradıktan halde kimseyi bulamadılar Odalarda her şey yerli yerinde idi. Kilitlerde ve kasada hiç »>âr zorlama eseri göremediler. Eğer Humfri hakikaten intihar etmiş İse kendini villâda öldürmüş olmıyacaktı. Eğer telefonla konuşan banker ise, acaba kendisi ne olmuştu?
Geldiklerini telefonla haber verdiği haydutlar, hiç bir tarafı zorlamamalardı. Belki taklit anahtarlar kullanmışlar, yahut da plânlarını tatbik mevkiine koymadan kaçmışlardı.
Ertesi gün akşam Grifit ile hafiye Taverniye, şahit olarak çağırdıkları Barklet biraderlerle beraber, tekrar villâda taharri yat yapmağa gittiler. Villâdaki kasayı açacaklardı. Bankadaki kasayı açmışlar ve bomboş bulmuşlardı. James Barklet, ortadan kaybolduğu günün akşamı, bütün nakit pa-İmdat, imdat! iki haydut laları, bankere teslim etmiş kapısını zorladılar. Bi- olduğunu söyledi Diğer me-m urlar da James'in sözlerini teyid ettiler
| Bir çilingir, kasayı açmağa uğraşırken, sorgu hâkimi, em- ] | niyet müdürü Grlfite:
— Humtrl'yl arayan memur-caddesinde 4 larınız ne netice aldılar?
— Bankerin izleri dün ak-
James Barklet «ordu:
— Bu akşam »ret i kaüfade gidiyor musunuz M Huınfrt?
Banker Con Humfri gülerek cevap verdi:
— Evet üç saat sonra Mon-trealdan gidiyorum. Bir milyon dolar borcumuz olduğu halde kaıada ancak seksen bin dolar var. Vaktinde kaçmazsam. beni ha pise tıkacaklar.
James, bankanın veznedarı, kaıdeşi de muhasebe müdürü idi, İkisi de banko direktörünün mutemet adamları İdi.
Humfri, plânını tafsllâtile anlattı. Bir mektup yazıp masasının üzerinde bırakacak ve namusu lekelenmemek için intihal- etliğini bildirecekti. Fakat hakikatte Mele sikaya giderek orada yeni bir banka ku-racı uı. Bir müddet sonra BaılUel kardeşler de Meksiku-ya çiderek keııdislle buluşacaklar
Banker, kendisi ve kardeşi İçin Jamese üç bin dolar verdik*. *n sonra kendisile vedalaştı. Yalnız kalınca, gûya İntihar edeceğine dait olan mektubu yazıp bıraktı.
bu
TECRÜBE EDİNİZ
rto/op olmaço yuı tut on teninin joyanı hayret tazelikte ikinci bir cild tabakan meydana çeit'etek orlodan kaldıracaktır
Çöle d'Azur sailrtlerındo yetişen yarı «ıcak iklimlere nıahsua bazı çiçeklerden elda edilen şayanı hayret bir nebati mum »i«ı böyle-ce mavafrakıyelaulıklerc diişUrcn bozuk ve harap cildinizi ıslah edecek ve birkaç gün İçinde el do-ıkınmamış gayet sar v« yumuşak, genç ve taze bir dldo kavuşturacaktır Diğer boa mühim cevherlerle do karıştırılmış olan bu mad de «Clre Aseptlne» namı altında satılmaktadır Yılzllnüıe omuzla rınıza ve boynunuza ilk (tlrUşll nüzde bile lıarikiilâde bir netice alacaksınız epiderme tabakasının derinliklerine nüfuz eden bu sihirli mum biti hüceyreJeri «rltlr kı zıtlıkları ve çilleri bile silip yok eder Gül yaprağı kadar taze ve nermln yeni bir cildin yavaş yavaş doğuşunu hayranlıkla görecek ve ctrafınızdakilerln nazarları al-Unda bambaşka görUncicksiruz 'Aynı zamanda Gire Aseptlne size bütün erkeklerin ruhuna hitap e-'den beyaa ve asi) bir cilt temin «h decekUr.
Kömür havzasında
Avratlarla muhabbet etmesini bilirim ha I
(«i yatakhanesinden bir görünüş
evimin raz sonra yanımda olacaklar. Allahı severseniz, yardıma koşunuz. diye bağırıyordu.
Grifit heyecanla sordu:
— Fakat siz kimsiniz?
— Ben banker Con Humfrl-
yim. Colum bia ____________ -
numarada oturuyorum. | __________ ____
— Âlâ şimdi derhal geliyo- şamdan itibaren ortadan kay-ruz
Emniyet
nin hazırlanması ve kendisine üç polisin de refakat etmesi emrini verirken polis hafiye»! Taverniye telefonla:
— Mösyö Humfri, biz gelinceye kadar kendinizi müdafaa ediniz. tavsiyesinde bulunuyordu.
— İmkânı yok. Tabancamı kaybettim. Çabuk olunuz. A-sanjurle yukarı çıkıyorlar. Beni kendilerinden ayıran üç kapıyı kırmakta gecikmeyecekler.
— Pencereden atlayınız.
— Yapamam. Odum birinci kattadır. Pencereleri kalın demir parmaklıklarla çevrilmiştir.
Bankerin sesi, dehşetli bir korku içinde bulunduğunu gös- . _
teriyordu- Bir kaç dakika son- önüne kadar sokulmuş ra polis otomobilleri yola ’ , ’ ' ’. ____
yuidular ve nihayet Humfri’nln denbire bir hayret nidası salı-oturduğu evin önünde durdu-] verdiler. Kasanın içinde bular Bütün pencereler karan- kümlüş bir insan cesedi bulu-lıktı. Polisler, demir parmak-] nuyordu. Bu. Humlri'nin ilkli kapının zilini çaldılar. Fa- Jl ”-----1 ' ••
kat cevap alamayınca maymuncukla açarak İçeri girdiler. Bankerin birinci katta bulunan çalışma odasına vardıkları zaman elektrikleri yaktılar. Her şey yerli yerinde görünüyordu. Masanın üzerinde polis müdürüne hitaben yazılmış bir mektup duruyordu. Grifit mektubu
ZAYİ —■ Rize nüfus memurluğundan aldığım ve içinde asker lik muamelelerim yazılı kimlik cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
1333 doğumlu Şaban oğlu
Mesut Karaman
Bitarafı 5 inci sabifede) Diğer istifadeleri işçinin bütün İhtiyacı düşünülmüş ve bir programa bağlanmıştır. Bu cümleden olarak İşçilere, iş elbisesinden başka şayaktan bir takım da hariç elbisesi verilmektedir.
Evli oup «ta ailesi ile birlikte oturanlara her ay erzak verildiği gibi üç ayda bir defa da toplu olarak her ay için çocuk başına 10 lira çocuk primi veriliyor.
İşletmede, İşçi çocuklarını okutan okullar da var. Buralarda okuyan çocukların bütün mektep levazımı ve elbiseleri İşletmece parasız olarak verilmekta-dlr.
işçi de, zaman zaman açılan okuma, yazma ve mesleki kurslarda kültür seviyesini yükseltme İmkânlarını bulmaktadır.
Diğer taraftan sendika İle amele birliği de işçiye doğumda, ölümde, malÛUyette, evlenmede, hava tebdilinde, sünnette ve sa-irede nakdi yardımda bulunmakta. ihtiyaca göre faizsiz para bile verilmektedir.
İşçinin ehliyet derecesiyle taayyün eden değeri, bir baremle nizama alınmış ve ücret tarifelerinin ne yolda yapılacağı tayin edilmiştir. Bu sayede İşçi,
nelerde çalışma antrenmanlarına ve kurslarına tâbi tutulacak. diğer taraftan da açılmasına başlanan teknik kurslarda nazari bilgileri takviye edilecektir.»
Bir dahaki yanda da [•] sizi. İşçilerin temsiline götüreceğim.
Cenıaleddin BİLDİK
(Bnştarafı 4 uncu sah i f ede)
boldu, şehirde ve civarda yap»-nıüdürii. otomobili- lan araştırmalar, semeresiz ----- ... ..—kaldı.
Sorgu hâkimi, hayretini gizleyemedi;
— Çok garip, çok esrarengiz bir mesele! âiz ne dersiniz mösyö Taverniye? Humfri İntihar mı etmiş, yoksa kaçmış mı?
Hafiye, bu suale müphem bir el işaretli e cevap verdi. Hâkim, aynı suali Barkiete de sordu. Barklet:
— Fikrimce şefim, İntihar etmiştir cevabını verdi.
Polis müdürü Grili’. de:
— Benim de kanaatim, merkezde! diyerek Barklet’ln mütalâasını teytd etti. Çilingir] çalışa çalışa nihayet kasayı açtı. İçini görmek için kasanın' uuüue iuujnr sokulmuş olan ko- zabıta ve adliye memurları blr-
bu
Polis haflyesl Taverniye bu ne ücret alacağım daha ewel-suale: I den bilmekte ve yükselmesi için
— Cinayetin sebebi soygun-. ne yolda bir hareket hattı ta-culuktur. Kaaliller de burada- kip edecğlni de tayin etmiş bu-dır. cevabını vererek Barklet lunmaktadır.
kardeşleri iki eliyle omuzların-. Şu neticeye vardım kİ bir tadan tuttu. Onlar, suçsuz olduk-, raftan işçi müessesesine, diğer taraftan da müessese işçisine 1-I nanmış ve bağlanmış vaziyette-■ dir.
Umum müdürle bir hasbıhal
. İşçiler arasında dolaşarak tes bit ettiğim bu durumu İşletme umum müdürü Ihsan Soyak’a anlatırken:
(— Mükellefiyetin kaldırılma stndan sonra, dedi, havzanın lş-I çişiz kalacağı hususunda flklr-I ler ileri sürülmüştü. İşçinin bugünkü durumu, bu fikirlerin iflâs ettiğine en bârla, ve kati bir cevaptır. Çünkü bugün İşçi, a, iman tedbirler sayesinde büyük I bir intizamla iş başına gelmekte ve hattâ ihtiyacın üstünde müracaatlar vakt olmaktadır. Esef le kaydetmek mecburiyetindeyim ki bu müracaat sahiplerine iş veremiyoruz.»
Umum müdür, bir hasbihai esnasında bir noktaya işaret e-şu gri renkteki düğme sayesin- derek diyor kİ:
de... Dikkat ediniz: Ja. nı esin (— fcşçi meselesi böyiece hal-
ceketlnln sol kolunda bu renk- ledllmiş bulunmakla beraber, te ve bu biçimde bir düğme işçinin rasyonel çalışma icaba-®ksik. , | tının gerektirdiği kalite yüksel-
til ay sonra Montreal ağır mesl bakımından kalkınmasını ceaa mahkmeesl kaatil İki kar- teminen mahallî olarak havza-
I
I
larıru İddia ettiler. Fakat ha-
1 fiye, onları susturdu:
1 — Bahçedeki karlat üzerinde
' ayakkabılarınızın izlerini tes-1 bit etlim. Bundan başka sorgu hâkimi, bankada ifadenizi a-
1 lirken ben çekmecelerinizi ka-rıştlrdım ve şunlar: buldum ' diyerek kırkar bin dolarlık İki banknot destesini çıkardı. Masanın üzerine attı.
Sefiller, cinayetlerini İtiraf ettiler. Banker gûya intihar ettiğine dair olan mektubu bı-ı ] rakarak kaçmak isliyordu Fa-ı kat iki kardeş kilitlere anah-ı tar uydurarak kaçmadan evvel ı bankeri evinde öldürmüşler. | ı Polis müdürü Grifit. hafiye
■ Tavernlye'ye sordu:
• — Bankeri öldürenlerin öaıkiet kardeşler olduğunu
• nasıl anladınız?
• Dün eve girdiğimiz zaman
■ yerde hah üzerinde bulduğum

cese-
di idi Ensesinde bir yara var-
dı. Polisler, hayretle bakıştılar.
Demek banker İntihar etmemiş, katledilmişti Fakat intihar e-deceğlni bildiren, o mektubu niçin yazmıştı?
Polis müdürü:
— Acaba kaaUller kimlerdir w »uuncu maunu»
ve cinayetin sebepleri nedir? deşt Mama mahkûm ediyordu. | da eğitim ocakları da açılacak-diye etrafındakilere soruyordu:1 Çeviren A. HİLÂLİ tır.. İşçiler burada yeni maki-
I Bir Aşk Gecesi
I Yazan: Karen Bıamson Tercüme eden: Vâ - Nü
Tefrika No 2fl .
*— Ben bu işte yalnız vazifemi yaptım işte büyük üstadımız fiimony de. benim vazifemi yaptığımı, Luclen’l öldürmeni icap ettiğini söylüyor. Antol-nelte'i kurtarmak için onu behemehal öldürmek mecburiyetinde idim.»
Fakat, ayni zamanda diğer bir ses vicdanında aksedip duruyor:
Ben kötü btr cinayet İşledin! Cezadan kaçmak üzere namussuzca çabalıyorsun!»
Benliğinde bir ikilik belirdiğini o anda keşfetti iki adam hasıl olmuştu: Biri onu itham ediyor, biri de müdefaasını yapıyor. Belki de bu avukatlık mesleğinin bir neticesiydl. Çünkü o, cürümleri müdafaa etmeği ve hakikati başka bir kalıba sokmağı tr.iyad edinmişti. Kaza, hiç aslı ve esas; yokken, İlham etmek de alışkanlıkları
arasındaydı.
Bu sesi susturmak İçin ne yapmalı? Kendi kendini nasıl İkna etmeli? Halbukt işte kendini ikna etmesi İcabedlyor. Bu cürmü işlemek vazifesi olduğuna dair nefsini kandırması lâzım. Beyni karmakarışık oluyor, soğukkanlılığından eser kalmıyor. Şu anda kİ, beynin vuzuha ve sinirlerinin sağlamlığa ihtiyacı var .
Ah, düşünmeye bilse! Fikirlerinin seyrini durdurma, bekliye-biise! Hâdiselerin nasıl inkişaf edeceğini böyiece görse! Ne olurdu Yarabbi, başka bir şey düşünebilseydl! Ne ile uğraşabilir? Meselâ yarın sabah Ma-nesco dâvasına çıkacak. Güç bir muhakeme...
Geçen hafta hazırladığı nutkunu. şimdi baştan baja değiştirmesi icabedlyor Aı.ıyia yalan söylemenin, bir tek nakikalten
istifade etmekten daha faydalı, olmıyocağıni öğrendi Hakikati ortaya çıkarıp göstermek lâzım. Bunun kadar müessir hiç bir şey yok. Dinleyen kulaklara, hakikat taklidi yapmak ne kadar müşkül... Neteklm işte, Simony hoca, yalanlara dolanlara, bir an büe inanmadı, hakikate zebun oldu.
öyleyse o da, yarınki müdafaasını yaparken bayatı Ma-ııesco'nun, kocasını »ahiden öldürdüğünü kabul etsin Bu İşi, bir cinnet anında yaptığını ileri sûrsun Böyle bir cinayeti lş-iemekle, hiç bir sebep olmadığını da ispat etsin. Belki de hakikat aynen budur Sahiden de. müetadleel. niçin öldürdüğünü bilmediğine dair yeminler ediyordu. Kaderin şevkiyle bu cinayetin faili olmuş. Hoş, umumiyetle. caniler, avukatlarına böyle söylerler a... Böyle söyleyip avukatlarını, müdafaalarında daha sağlam bakmağa sev-kederler.
Şimdi, hayatı anl -yışta daha ileri adımlar atmış bulunuyor. Tecrübesi arttı
Eğer bu tecrübeleı olmasaydı, Manesco dâvası gibi bLr dâvada.
J ar ı(J irin anın yanında 0-turan delikanlı dişlerini gıcırdatarak kelepçeyi kırmak istiyormuş gibi bileklerini gerdi, dik dik yüzümüze baktı:
— İçim yanıyor, bey kardeşim.
— Geçmiş olsun. Hararetin mî var?
— Yanıyorum, bey âbi. Ateşler gibi yanıyorum.
— Grip geçiriyorsun galiba .Aspirin almadın mı?
— Benimki aspirin harareti değil, bey efendi kardeşim. Yüreğimden ateşler çıkıyor, her tarafımı kavuruyor.
— Mahkemeye niçin getirdiler seni?
— Ateşim var. diyorum,
ya. efendi birader. - -------------------
— Hararetini söndürmek dil et de arayı uydur, nikâh-için mi getirdiler seni'’ I lanıver» dedim. Bunun bir
— Lalıma kulak »er, bey, Ş™ahl var >»’ eîcnl* birader. Hararetim rok Ya- âö*-
içinde ömür "eçiriyanuuı. Dünya yüzünde bir sörti tatlar, kısraklar var, 9en de kendine güre bir avrat bulup da baş göz olsana u derken bir de baktım ki karşıdan bir delikanlı ile bir avrat geliyor. Herif eğilip kulağına bir şeyler söylüyor, kan yüz vermiyor, azarlayarak vanından çekiliyor. Anladım ki birbirlerini marizlemişler, aralan açılmış. Avradı dikiz ettim, hoşuma gitti Ne yalan söyliyeyim, karı değil, Lxıkman hekimin ye dediği. Şöyle bir düşündüm: «Ulan Şükrü İşte senin kısmetin ayağına geldi. Şu avrat senin için biçilmiş kaftan. Yanındaki enayiye yüz vermiyor. Haydi, şunu bir iskan
birader. Hararetim çok. Yani senin anlayacağın, vurgunum ben
— Haaa, âşık oldun öyle mi?
— Gözüm gördü, gönlüm kaydı. Ondan ötesini bilemiyorum artık.
— Evlen de rahat et bâri. Yüzünü buruşturdu.
— Çocuk musun, beyâbi? Kız var mı ki evleneyim?
— Sevdiğin evlenmiyor mu seninle?
Yine bileklerini gererek derin bir ah çekti:
— Yüreğimin yarasını deşme, bey efendi kardeşim. Kızın karşısına geçip de iki çift yârenlik ettim mi ki evleneceğimi bileyim?
— Kıza âşık oldun da konuşmadın demek?
— Konuşacaktım amma o serseri bırakmadı. İki çift lâf etseydim yüreğim yanmazdı. Karıyı oracıkta yiyecek değildim ya.
— Darılma amma, senin bu sözlerinden hiç bir şey
Güney Amerika'ya gitmek üzere olan beş kişi yakalanmıştır. Sinema artisti olduklarını söyleyen bu adamlar Gluliano çetesine mensuptular, aralarında Asco adında Giullano’nun sağ kolu mesabesinde bir 1 . vardı. Üzerinde bulunan mek- rcde oldu, nasıl oldu bu is-
Created by free version of 2PDF
— Orasını mahkeme bilir. Sonra ne oldu bakalım?
— Sonrası fena gitti. Ceketimin vakasını kavuşturarak avratın vanına yaklaştım,
— Tanımadığın kadına sokulmağa nasıl cesaret ettin? Yanında erkek varmış.
— Rakıyı bilmez misin, sen, bey Kardeşim? Aslan sütüdür o mübarek. Tezgâh başında beş dubleyi çekince I gözlerimin içi parladı. Evvel Allahın izniyle, kafa dumanlı iken Padişahın kızını bile görsem bir selâm çakıp yârenliğe başlarını. Avratlarla muhabbet etmesini de bilirim ha.
— Peki, sokaktaki kadınla ne konuştun bakalım?
— Konuşamadım ki. Avradın yanına vardım; «Gön.! lüm senden hoşlandı, bayan, i Şu enayiyi sepetle de seninle konuşalım- Kafalarımız birbirine uyarsa nikahlanırız» ’ ” " -----*! «Çe-
kil bakalım, serseri. Sen kim | oluyorsun da benimle konıı-I şuyorsun?» diyerek numaralara başladı. Böyle şevler vız gelir bana. Nasıl olsa karıyı vola getirirdim amma JUUOÇHUU ' ... - • ,
zannetmiş- yanındaki sersen işe Kanştı,
--- — MU 5V4-IC4 lllUCll İliç MU „ .. _ , haydut anlayamıyorum, ahbap. Ne-
: i*oHa nlrlıı n*»cı1 nl/iıı Hu it, ■ '
tuplardan Güney Amerika’da bLr çok arkadaşları bulunduğu anlaşılmıştır.
Umumi kanaat şudur: Bugünkü vaziyet uzun müddet devam edemez. Gluliano hareket cdemlyecek duruma gelirse Güney Amerika'ya gitmek mecburiyetinde kalacaktır.
.şöyle gülünç İddialar Heri sürebilirdi: Tahteşşuur .. Bizi, istemediğimiz şeylere sevkeden gizli bir kuvvettir.
Yarınki dâvada şahitler çok kıymetliydi, çünkü, bayan Ma-neseo’nun yaşayış tarzı pek temizmiş. Üstelik iyi kalpli imiş, her hangi bir fakir kendisine müracaat etse boş çevirmezmiş. Halbuki, öldürdüğü kocası umumun nefretini kazaıımş. Kumarbazmış, hovarda imiş, durup dlnlenmekslzln viski İçermiş ve sarhoş oldukça karısına fena muamele edermiş.
Lucleıı, eğer hayatta olsaydı, karşı tarafın avukatı olacaktL
Yarın Luçienle karşılaşacaklardı.
Jacques'ın kalbi hızlı hızlı atmağa başladı. Allah Allah, demek ki, beyni bu derece garip bir cihaz haline gelmiş! Başka bir mevzuu düşünmeğe koyuldukça, Lucien’l öldürmüş olduğunu unutuyordu Müthiş bir şey! Lâkin belki de iyi şey! Bu. bir teselliydi... öyleyse başka şeyler düşünmeli vesselam!
Geçen gün Adalet sarayında okuduğu nutku düşündü ve pek saçma buldu. Gülümsedi. Ha-
İdarehane Babılb alvarı ■ Cem») NidU WK«r No U
ler. anlatsana.
— Bırak dinini seversen. Olanlar oldu işte. Merhaba, bey âbi!» diyerek bir selâm çaktım, yanına yaklaştım Ben onu adam tauucumş-, ■■—---------- - •
tim, meğerse serserinin biri benim lakırdımı dınle-ımj5 | meden çeneme bir vumruk
—- Nerede çaktın selâmı? Câktı, Vay anam var! Ytım-
— Dur, izin ver de başın- ru^u ’ nn” arrm,n
dan anlatayım.
I — Havdi bakalım, dinliyoruz.
— Bizim iş çok karışık, efendi kardeşim Akşam üstü bir arkadaşa rasladım; «Gel sana rakı ısmarlayayım» diyerek beni alıp meyhaneye götürdü. Tezgâh başında beşer duble rakı içtikten sonra ondan ayrıldım, Bebek tarafına doğru gezmeğe çıktım. Hava güzeldi. Deniz kenarında şöyle bir volta vurayım, dedim. Oralarda dolaşırken efkârlan-dım, düşünmeğe daldım. Kendi kendine; (Ulan Şük- ] rü. dedim. Sen adam değil misin? Yaşın otuza yaklaştı, hâlâ bir ev. bark kurup da rahat edemedin. El âlem ev-, leniyor, rahatına bakıyor, ] sen yalnız başına sıkıntılar
•'"ğ’i yiyince gözlerimin içinde ateşler yanıyor san-senj dım. Elimi cebime soktuğu
i mu hatırlıyorum, amma ondan ötesini bilemiyorum. Serseriyi iki verinden şişle mişim, karının da burnundan kan boşanmış.
Mahkeme acildi, âşık delikanlı kelepçeli kollarını jandarmaya uzattı
Ce. Re.

Z'
SATILIK
VİLLA
Mecidiyeköy asfaltı üzerinde 7 oda kaloriferli, yerler parke döşeli büyük bir garajı ve çiçek bahçesi olan tam konforlu villâ boş teslim satılıktır
Telefon: 81»84
tibi çok alkışlamışlardı Elbette! insan ne kadar saçmalarsa o kadar alkışlanır.
... Zamanın saçmalığı!...
Beyni, arzu ettiği kadar onun emirlerine uymuyordu. Luclen’in hayali, sesi, sonuncu hareketleri, onu bir an rahat bırakmıyordu.
Jacçues. yarınki muhakemeyi. âdeta başı dönerek tahayyül etti: Lucien'ln işgal etmesi icabeden mevkiden, başka bir avukat çıkarak, onun önüne dikilecek, karşı tarafın müdafaasını yapacaktı.
Bu işte mağlûp olacağından emindi. Bütün dâvayı sonuna kadar olaun yürütmek kuvvetini kendinde bulacak mı? Çocukluk arkadaşının, daimi rakibinin sesini artık Lşitemiye-ceğini, onun çelik gibi parlıyan sözlerlye karştlaşmıyacağınt e-iemle düşünüp duruyordu.
Evet, bu yarınki dâvada mağlup olacağından emindi Lucien. sanık kadın aleyhinde ezici bir hücum nutku hazırlamıştı. Jacques, bunun böyle olduğunu biliyordu. Lucien. hattâ' sanık kadının eski bir aşk macerasını keşfettiğine dair ae telmihte
bulunmuştu. Bunun ilânı, jüri heyeti üzerinde pek fena tesLr bır&krdı.
Dosyada ise. bu eski aşk münasebetinin bir vesikası yoktu. Evrak arasına hiç bir aşk mektubu konulmamşıtı, Demek, Lucien, tehlikeli şahitler bulmuş! Dün, Adalet sarayından ayrılırken, bir genç avukata şöyle demiş:
(— Manesco meselesi sayesinde İntikamımı alacağım. Bu işte Jacques'ı mağlup edeceğim. Aptal kafalı jüri heyeti görecektir!»
Genç avukat da, bu sözleri Jacques'a naktetmiştl.
Eyvahlar olsun!... Bu sözlerin Lucien tarafmdan sarf edilmiş □iması, onun cintihar» ettiğine dair iddia aleyhine kötü bir delildi. İki gün sonra İntikam alacağnı iddia eden bir adam, beynine kurşun sıkmaz!
Beynine kurşuni... Şakakta yara... Halının üstünde biriken kan!
Hayır, hayır, hayır... Bu mevzuları düşünmemeli... Bunları diişûnmeyJp başka şeyler şünmeli! Zavallı beynini bu korkunç Lıayalden kurtarmalı! J
Korkunç hayal, onu perişan ediyor. Bütün kudret ve kuvvetiyle. bu sabit fikrine karşı savaşıyordu. Yakayı kurtaramı-yordu, Her halde netice, çıldır-maaile bitecekti
Vay!... Terzi ile randevusu olduğunu da unuttu - Bari yaya yürüsün. Hava güzel... Parl-sln bulvarları kalabalıktır.. . Biraz oyalanır, açılır.
A
Eski baro reisi avukat Simony, kardeşi büyük operatörü ziyarete gitmişti. Bu operatörün Tn> fakültesinde pek büyük bir nüfuzu vardı.
Konuşmalarının sonunda, avukat Simony sordu:
— Şu doktor Rlchard hepimizin bildiği pek namuskâr, pek iyt bir insandır Onun ban zayıf taraflarını bilir misin acaba?
Operatör:
— Zayıf tarafı yoktur kİ bileyim... — diye cevap verdi. — Hayatı gayet basittir. Çok iyi çalışır. Metresleri yoktur. Binaenaleyh, ihtLyaçları da fazla Biricik gayesi fakülteye profesör seçilmek -
(Arkası var)
dii-1 değildir,
*

Bahîfe 7
13 Kasım 1949
Merinos Yünü alınacaktır
ne müracaat.
Bayındırlık Bakanlığından
Miktan
Erbefi kasabasının ( 135ı hektar olan yalnız meskûn kısmının hail httzlr haritasının alınması iqd açık eksiltme usulü Ue eksiltmeye konulmuştur.
İşin keşif bedeli (10135.00) on bin yoz yirmi beş liradır. Eksiltme 24/11/949 tarihine rastlayan perşembe günü saat (15) de Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve îmar İşleri Reisliği eksiltme komisyonunda yapılacaktır
Eksiltmeye girebilmek İçin:
1 — Dsulü dairesinde (75928) yedi yüz elli dokuz hra otuz sekiz kuruşluk geçici teminat vermeleri.
2 — 21/11/949 günü akşamına kadar yazı Ue Bayındırlık Bakanlığına baş vurarak bu iş İçin yeterlik belgesi almaları lâzımdır.
Eksiltmeye ait kâğıtlar Bayındırlık bakanlığı yapı ve imar işleri reisliğinde görülebilir. 16845)
İNE.
Kırmızı Ofset mürekkebi 595 kilo i
LJto yoldu verniği 30 » 1 715 Lira 25.11.949 Cuma
Muhtelif destece listesi mucibince 3687 » 9.12.949 Cuma
Kaim kınap 5000 kilo 1380 . 18.11.949 Cuma
Beyaz sabun (nam ve hesaba) 14.000 > 1413 82» 22.11.949 Sah
Yangın maHz-mpsi liste üzerine 620.—» 25,11.949 Cuma
1 __ Yukarıda cins ve miktarı yazılı malzeme pazarlıkla satın alınacaktır.
1 __ Pazarlık nisalarında gösterilen gün ve saatlerde Kabataş Genel Müdürlüğü
ahm şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — artnameleri her gün sözü geçen şubede görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte hizalarında gösterilen güvenme paraları ve kanuni vesaikle birlikte mezkûr komisyona müracaatları İlân olunur.
5 — İdare kısmen veya tamamen veya kısım kısım ayrı ayrı taliplere İhalede serbestir.
16122
Created by free version of 2PDF
malzeme
1
DEVLET DENİZYOLLARI İLÂNLARI
Günü
saati
Şekli
Tarihi
Sah
II
746 80
Pazarlık
15-11-1949
4978 61
Salı
11
1483 34
Pazarlık
15-11-1949
Çarşamba
15
Pazarlık
16-11-1949
778 65
5187 00
İstanbul Levazım Amirliği ilânları
Cinsi
1368
şartname-
İDARE HEYETİ
[İSTANBUL BELEDİYESİ İLÂNLARI
ı
2250 00
1811 32
GRİPİN
Eksiltmesi yapılacak olan İşlerin mahiyet ve cinsi
57388.82 24599 80 24599,80 16148.37
4119,40 1875 1875 1211,13
Keşif Geçici gü bedeli venmesi Lira FCr Lira Kr
Mkkdan Kilo
İlk teminatı Lira Kuruş
Aşağıda yerleri yazılı muhtelif İnşaat kapalı zarfla hizalarında yazılı gün, saat ve raa-haUerdekl As. 8a. Al. Ko, da eksiltmeleri yapılacaktır. Taliplerin kanuni veslkalarlle teklif mektuplarım ihale saatinden bir saat evveline kadar alt oldukları komisyonlara vermeleri.
29 « »15 Erzincan.
4339 — 4343 — 15923
Tahmin veya keşif bedeli
Hra Kuruş
2/Aralık 949 16 Bandırma. 30. Kasım ■ 16 Samsun.
30 » »15 Samsun.
28 > > 11,30 Merzifon.
BÜA5II lçl« octnted -
İHPtlO* UİMlU İZDİ UT
PMAIK DO BMStl
Tutarı Teminatı
Lira Lira İhale gün. saat ve mahalli
Gillette Bıçakları
Gün aydın "Gillette" ile Raflar
İşçi Kız Aranıyor
Ambalâj işlerinde çalışmak üzere İşçi kızlara ihtiyaç vardır. İstiyenlerin İstanbul Büyük Postane ksrşjranrfa Mimar-vedad caddesi No 26 ya mOracaatl&n.
Sıcak v« Rûtuoettî KİNİNLİ GRİPİN almayı unutmayınız.
Cûn«oı
KİNİNLİ GRİPİN
Bas. Di». RomaUzma, Adale ve Sinir ağalarını h e sor NEZLE ve GRİP başlangıcının da önüne geçer.
BİLHASSA
HASSAS CİLDLER İÇİN YAPILMIŞTIR
Kırmızı ve siyah pak etlerdeki ince "Gillette" traj bıçaklorv hassas ciltli erkekler için en elverişli bıçaktır. En hassas dileri bile kolay ve rahat Ira» edebilmesi İçin huwıS .Gillette usuÜle sortlefiirllmiı ve bilenmiştir.
Pota* 70 k-ru»
İNCE
SAYIN BAYANLARA : m
Havı ki tngtffr. çok zarif ve »ağiauı
LAsük Eldiven - Çocuk Kilotları Sıcak Su ve Buz Torbaları Alman Papatyam gelmiştir.
TAKSİM Eczanem ™T0(lltr
İstanbul «ergirindeki tenzilâtlı satışlar devam etmektedir.
Palto - Pardesü - Elbise
İhtiyaçlarınız için, «engin çeşit ve tmkâniariyle Halk Elbise Mağazaları hizmetinizdedir. Temiz işçilik, ucuz vc pazarlıksız satış, bütün bankaların bir sene içinde çekilecek #T. para, ikramiye kukalarının hepsine İştirak hakta Mahbûutpaşa, Knpalıçarşı kapısı yanında 18
Bebek koyundaki bebek
feneri onarımı
İstin ye dok fabrikası flika-
hane binası tâdil inşaatı
Kadıköy araba vapuru iskelesinde yapılacak elektrik tesisatı
1 — Yukarıda yazılı işlerin pazarlığı hizalarında gösteilen gün ve saatlerde Tophane Genel müdürlük Alım Satım Komisyonunda yapılacaktır.
2 __ isteklilerin, eksiltmeye konmuş olan iş İle ayni teknik vasıfta bir yapı veyahut ona-
nın İşini daha önce başarı İle yapmış olduğuna dair belgelerini pazarlık sırasında komisyona ibraz etmeleri ve pazarlıktan önce komisyondan alacakları bir yazı ile güvenme paralarını idare veznesine yatırmaları, şartnamelerde yazılı belge vc makbüzleriyle birlikte belirli tarihlerde komisyonda bulunmaları
3 — Şartnameler ve buna ekli kâğıtlar hergûn Yapı şubesi müdürlüğünde görülebilir
15852
Tevlet Orman işletmesi Düzce Müdürlüğünden
1 _İşletmemiz kereste fabrikası İstif yerinde mevcut 26093
adet karşılığı 480.483 metreküp köknar kerestesi 6 parti ve 565 adet karşılığı 7,125 metreküp is;arta çam kerestesi ile 919 kilo yumurta talaşı birer parti halinde açtk arttırmaya konulmuştur.
2 — Açık arttırma 28. 11/949 pazartesi günü saat 15 de Düzce işletme müdürlüğü binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır
3 — Açık arttırmaya konulan köknar kerestelerinin beher metreküpü 105 ve Iskarta çam kerestelerinin beher metreküpü 75 lira, yumurta talaşlarının beher kilosu 30 kuruştur Her parti için *%7.5 hesabiyle geçici teminat alınır.
4 — Bu satışa alt şartname ve eb'at listeleri orman genel müdürlüğü, İstanbul. Ankara, Bolu, Adapazarı ve İşletmemiz müdürlüklerinde görülebilir.
5 — İsteklilerin belli gün ve saatte geçici teminat akçeleriyle birlikte komisyona müracaatları. 16152
Transformatör binaları inşası As. Şb. binası İnşası As. Şb. binası İnşası
Akü şarj binası inşası Oçuş kulesi inşası
açık eksiltme ile

1 — Tahmin edilen 4910 Hra olan Nüınunt- ve
si dahilinde 5000 adet hasır ve 3000 adet Çalı süpürgesi 21 kasım 949 günü saat 10 da Harbiye Lv âmirilği Sat. Al. Komisyonunda açık eksiltme Ue satın alınacaktır.
2 — Geçici teminatı 368 25 lira olup numune ve şartnamesi Komisyonda görülür. 4253 - 15717
¥
1) Keşif bedeli 4999 lira 03 kuruş ulan hamam onarımı pazar-lıklk* yaptırılacaKtır. Kesin teminatı 750 liradır
J> Pazarlığı 16ZKasım/949 gunıı saat f!5.30( da Harbiyvde Lv. A. Sat. Al. Kom. da yapılacaktır. Keşif ve .^rlnanıesi komisyonda görülür
» Bu işe gireceklerin ihale gününden bir gün evvel İs ve Dmy. okulu İnşaat kurulundan giriş belgesi almaları.
¥ 4393-16134
6 kalem muhtelif bando âleti pazarlıkla tamiri 21/11 949 gftnfi saat 16 d s Etimesgut As. Sa. Al. Ko da İhalesi yapılacaktır. Tutan 600 liradır. Taliplerin belli vahitte komisyona müracaatları. 3389-16135
¥
1) Tahmin edilen bedeli 444 lira olan komisyondu mevcut nümunesi ve şartnamesi veçhile 7 çift beyaz ve 30 çift siyııh iskarpin satın alınacaktır
3) Pazarlıkla eksiltmesi 17/ka(-ım 949 günü saat 11.30 da Harbiye Lv. Amirliği Sat Al. Komisyonuda yapılacaktır.
» Kesin teminatı 66 60 lira olup şartnamesi vc numuneleri komisyonda görülür. 4407-16162
¥
1 — Komisyonda mevcut şartnamesi dahilinde 300 metre siyah demir boru pazarlıkla satın alınacaktır.
î — Tahmin edilen bedeli 2010 Hra olup kesin teminatı 306 lira olup pazarlığı 21/kasun/M9 günü (13,4$) de îst. Lv A. Bat. Al Ko. da yapılacaktır. 4431-16211
¥
1) Tahmin edilen bedeli 10765 Ura nlsn beş kalemden İbaret İlâç 30/kasım/940 günü Mat 10.80 da Harbiye Lv. Amirliği Sat Al Komisyonunda açık eksiltme ile satın alınacaktır.
2) Geçici teminatı 8Ç7.40 lira olup şartnamesi komisyonda 4411 16161
S*vklraluu» Kavafa» Vaymu uçuz FİATLAR pD»aiı do S’O’'1 >Po" *"w,*ko" 'ta iııiboilı olotori
-İl. k.Codo nönd««’’»‘V' »,,e
T,U„ Bİ«K*Ç5**’ GÜN l(înd« -loi'»" h“’ül‘ ti|.. i{ln 1...-IMİ. •(>«■'• 18 Mİil l.aibe. *•»•"« 'V" " (•-'»■ «eco FANAIR OO
>■!■( W»ti>
DİKKAT İMırina 3a!ıkyagının' I hakikisi galvanizli oeıulı ■ I fıçılardadır. 190 İOİJ, 20. 4 | I kiloluk orijinal bidonlarda j I ve 1 1/2 kiloluk şişelerde- I | dlr. Her yerden daha ucuz. I
Toplan Satı* yeri:
Zaman Ecza Deposu^ | Yeni postane caddesi A- 1 | nanyadl han No. İl - ts- | I TAMBUL.

Başkanlığından
1 — Asfaltların (âmirinde kullnılmak üzere 14/11/949 günü ihalesi yapılacağı üân edilen bitümûn gartnameslcde bazı tadilât yapıldığından dolayı İlân iptal edilmiştir Şartnamede yapılan tadilât üzerine yeniden ihaleye çıkarılacaktır.
2 — Alâkalıların bilgi edinmesi ilân olunur. 15952
Türkiye iktisatçılar Derneği idare Hey’etinden
Demeğimizin yıllık umumi heyet toplantısı 28 kasım pazartesi günü saat 17,30 da (Bahçekapı 4 üncü Vakıf Hanı» İstanbul Ticaret ve Sanayi odası toplantı salonunda yapılacaktır.
Üyelerimizin teşrifleri ehemmiyetle rica olunur.
GÜNDEM :
1 — İdare heyeti ve murakıp raporunun okunması
2 — Yeni idare heyeti ve murakıpların seçilmesi,
3 — Dilekler ve müteferrik İşler.
O gün lüzumlu ekseriyet temin edilemediği takdirde 6 aralık salt gfinü aynı yer ve ayni saatte bu kayda bakmaksızın toplanılacak tır.
Gündem aynıdır
168 75 Çarşıkapıda Kürkçüler kapısında nihayet bulan yolda kullanılmak üzere satın alınacak 7500 adet yeni granit parke taşı.
135 85 Şişli Mecldiyeköyûnde OsmanlI sokağı Ue Lâtilokum sokağı arasındaki yola yapılacak kanal inşaatı, .
Tahmin veya keşif bedellerile ilk teminatları yukarıda yazılı i ler ayrı uyrı açık eksiltmeye konulmuştur.
Şartnameleri Divan yolunda Belediye merkez binasındaki Zabıt ve Muamelât Müdürlüğünden almaçtık veya görülecektir.
th-ıle I Aralık 949 perşembe günü saat 14 de Belediye merkez blhaamde. mütevekkil Daimi Komisyonda yapılacaktır.
isteklilerin ilk teminat makbuz veya mektubu, 949 yılı Ticaret odası vesikası ve ayrıca yalnız kanal İnşaatı İçin eksiltmeden üç gün evveline kadar Belediye Fen İsleri müdürlüğünden alınacak fenni ehliyet kâğıtlnriyle birlikte ihale günü saat H de Daimi komisyonda bulunmaları lâzımdır. 16195
TASHİH
11 Kasım tarihli Akşam gazetesinde çıkan Boğaziçi. Bariyerde Hayat sokağında 20 ci Belediye adasında 4 metre yiizü olan 52,80 metre murabbaı sahalı Belediye malı arsanın satışı 28 Kasım Pazartesi günü yapılacağı yazılacak yerde 78 Aralık olarak yanlış yayınlanmıştır. Tashih ve tavzih olunur.
Fnhlfe 8
AKŞAM
13 Kasun 1949
AKŞAM | spor|
G. Saray -
eşiktaş maçı bugün
Solda Beşiktaş, sağda Galatasaray takımları
Galatasaray mı yoksa Beşiktaş mı kazanacak?
Haftanın Dedikodusu:
Bilgisiz eller tarafından seçi len millî takım namzetleri
Beşiktaş hücum hattı iyi gününde ise siyah beyazlıların maçı kazanmaları lâzım
Seçilen kadro, bir garabet numunesi sayılabilir. Biz milli takımı hakiki hüviyeti ile görmek istiyoruz
Geçen seneki Galatasaray - Beşiktaş macında Galatasaray kalesine gol oluyor
Bugün İnönü stadında İ3tan-bulsporla Beykoz, Bc.şlktaşla Galatasaray takımları karşılaşacaktır. Normal vaziyette lig maçlarının birinci devre kartlaşmalarının gelecek hafta nl-hayetlenmesi icap etmekte ise de Suriye ile yapılacak milli maç dolayıslyle son karşılaşmalar tehir edileceğinden liglerin bir hafta daha uzatılması İhtimali vardır. Fakat bu hususta henüz futbol tertip komitesince bir karar verilmiş değildir, çünkü birinci devrenin son maçı şampiyona üzerinde en mühim rolü olan Beşiktaş - Fenerbahçe karşlaşmasıdır, Ve bir hafta evvel milli takıma hır çok oyuncu veren bu kulüplerin bir hafta sonra mevsimin en çetin maçını oynayıp oynamıyacağı henüz meçhuldür. Son vaziyet ancak önümüzdeki hafta içinde belli olacaktır.
Bugünün mühim karşılaşmasının Beşik t aşla Galatasaray arasında cereyan edeceği tabiidir, Bu maç Vefa karşılaşması bir tarafa bırakılırsa Beşiktaşlıların yapacağı ilk mühim müsabakadır. Filvaki Beşlktaşldar İçin mevsim başından beri müttefik olarak bütün spor yazarları ile birlikte en kuvvetli hücum hattına malik takım diye bahsettikse de bu kuvvetli hücum hattını kuvvetli bir ekip karşısında henüz görmedik. Bu bakımdan bugünkü Giatasaray maçı Siyah Beyaz hücum hattı için bir nevi imtihan olacaktır.
Yazan: şaz t tezcan
Geçen haftaki Kasımpaşa beraberliği bu hücum hattı İçin fena bir numara teşkil ederse de Bölendin sakatlığı ve Şükrünün mütemadiyen yer değiştirmesi yüzünden vukua gelen mevzi! bir aksaklık olduğundan bu hususta henüz kati kararımızı vermiş değiliz. Mamafih keyfiyet böyle olmakla beraber yine de Beşiktaş hücum hattını Kasımpaşa beraberliğinde hatalı bulmaktan geri kalmıyoruz. Bu u-f&k ihmalleri yüzünden bir puan kaybederek şampiyonluğu tehlikeye sokmuşlar ve rakipleri Fenerbahçenin kendilerine yaklaşmasına imkân vermişlerdir.
Bugünkü maçın, kritiğini yaparken takımların durumunu birer birer gözden geçirirsek netice kendiliğinden meydana çıkar. Galatasaray hücum hattında Gündüz ve Muzafferden maadasının Beşiktaş müdafaası için tehlikeli olacağını zannetmiyoruz. Buna mukabil Beşiktaş hücum hattının bütün elemanları Galatasaray müdafaasını delebilecek kudrette görünmektedir. Bu vaziyete göre Beşiktaş hücum hattı Oalatasaraya nazaran üstündür. Her iki takımın müdafaasını ele alırsak kalecilerde Turgay ile Mehmede müsavi şans vermek lâzımdır. Yavuz - Maruli haltına Galata-sarayın Naci - Rulıl hattı biraz ağır basar. Hat hattında ue
N us re t. Ali İhsan, Hüseyin ekibini Galatasaraym Musa, Bülent, Doğan hattına nazaran daha enerjik bulmaktayız. Neticede heyeti umumiyesl İtibariyle hücum hattında Beşiktaş» avantajı barizdir. Haf hattında-kİ Beşik taşın hafif üstünlüğü son müdafaada Galatasaraya geçmektedir. Kalecileri müsavi gördüğümüzden bu maçta en büyük yük Beşiktaş hücum hattının sırtına yüklenmektedir. Bu hat iyi gününde olduğu takdirde Siyah Beyazlıların maçı kazanması icap eder. Fakat bütün bunlar kâğıt üzerinde yürütülen tahminlere dayanan neticelerdir. Bir de bunun sahada on bir oyuncunun kudretine dayanan kısmı vardır kİ orasını da ancak Allah biliri...
Günün İkinci maçında tslan-bulsponm Bey kozu kazanması normaldir. Fakat ikinci kümeye gitmek korkusu Beykozlulann enerjilerini kamçılarsa vaziyet değişebilir.
İnönü «Cadında |
Saat
12.10 t. Spor - Beykoz
Hakemi: Sullıi O a ran
14.30 Beşiktaş - Galatasaray
H. Tank Öserengln
Suriye ile milli maç
Futbol federasyonunun ayırdığı namzetler
Suriye milli takımı ile dünya kupası için yapılacak maçın ayın 20 sinde kati olarak Anka rada oynanacağı tahakkuk etmiştir. Suriyelilerin Türkiyeye gelmek üzere istedikleri tayyare işi Beden Terbiyesi umum müdürlüğü tarafından halledilmiş ve Devlet Havayolları Suriyeli futbolcuları getirmek üzere iki tayyare tahsis etmiştir. Suriyeli futbolcuların perşembe günü Ankaraya geleceği anlaşılmıştır.
Bu maçı idare etmek üzere İtalyadan üç hakem gelecektir. Orta hakemliğini Suriye ve Türk federasyonlarının anlaşması üzerine S. Gamba yan hakemliklerini dc diğer iki Italyan yapacaktır.
Futbol federasyonu tarafından millî kadro olarak 19 futbolcu seçilmiştir. Bu futbolcular şunlardır:
Kaleciler: Mehmet (Beşiktaş). Abdülkadlr (Demirspor), Erdal (Fenerbahçe).
Müdafiler: Naci (Galatasaray), Murat (Fenerbahçe), İsmet, İskender (Demirspor).
Haflar; Galip (Vefa), Hüseyin (Beşiktaş), Mustafa (Demirspor), Mustafa (Harb okulu).
Forlar: Şükrü, Bülend (Beşiktaş) Fikret, Erol, Lefter (Fenerbahçe). Gündüz (Galatasaray), Fikret (Ankaragücü), Sa-bahaddin (Harb okulu).
Pazar günü gerek An karada ve gerekse tstonbulda yapılacak maçlar federasyon teknik heyetleri tarafından takip edilecek ve Suriyelilere çıkacak millî takım kadrosu ancak bundan sonra kati şeklini alacaktır. İstanbullu oyuncular salı günü Ankaraya hareket edecek, çarşamba ve cuma olmak üzere Ankarada iki İdman yapacaklardır. Ayın 20 sindeki lig maçları bir hafta sonraya tehir edilmiştir
Maçların başlama saati değiştirildi
Geçen hafta yapılan Fenerbahçe - Galatasaray maçının karanlığa kalması üzerine hafta arasında toplanan futbol tertip komitesi maçların başlama saatleri ürerinde değişiklik yapmaya karar vermiştir. Yeni karara göre badema İnönü stadında birinci maç 12.30, İkinci maç l«jo da başlıyacak-Ctf.
rüyü millî takım elemanları dışında bırakmakla başlar.
2 — Milli takım için namzet bek olarak İskender (Ankara Demirsporu). İsmet (Ankara Demirsporu), Naci (Galatasaray), Murat (Fenerbahçe) çağ! nlmaktadır. Dikkat edilirse bu
4 bekten üçü sağ, biri de sol oynamaktadır. Yani sol bek oynayan İsmet raklbsiz olarak milli takımda yer alacaktır Unutmamalı kİ İsmet geçen sene şehrimizde yapılan İstanbul -Atina maçında Türk takımının mağlûp olmasını intaç eden gollerin yapılmasında başlıca milsebbibdir. İşte futbol federasyonunun ikinci bilgisizliği üç sağ bir sol bek. çağırmakla devam eder.
3 — Haf olarak çağrılan Ga-11b (Vera), Hüseyin (Beşiktaş). Mustafa (Ankara Demirsporu). Mustafa (Harb okulu) arasında bir tek orta haf vardır. O da Gallb’dlr. Gallb muhakkak kİ memleketimizdeki futbolcuların en iyilerinden biridir amma bugün için formunda değildir. Orta haf oynadığı son iki maçta kulübünün mağlûp olmasında başlıca âmil olmuştur. Geçen hafta Oallb, Vera takımında safttç oynamış ve orta haf oynayan Melih bu mevkide arkadaşından daha ziyade muvaffak olmuştur.
Kendi takımına yâr olmıyan bir santrhafi milli takıma çağırmakla futbol federasyonunun bilglslzüği devam etmektedir.
4 — Milli tokun foc hattına ise: Şükrü «Beşiktaş), Bülent (Beşiktaş), Lefter (Fenerbahçe) Küçük sababaddln (Harb okula) Gündüz (Galatasaray) Fikret (Ankaragücü), Erol (Fenerbahçe). Fikret (Fenerbahçe) çağrılmak tadır.
Cihat kendi takımında oynamadı diye ismi anılmazken, Fik retta İki oyundan — o (*s, nasıl oynadığı herkesçe malûm — sonra davet ediLmesl futbol federasyonunun bilgisizliğinin devam ettiğine yeter Mr işarettir.
3 — Ahmet (Fenerbahçe), Bülent (Galatasaray) gibi bu-
Futbol federasyonunun, önümüzdeki halta Ankarada yapılacak olan Türkiye - Suriye millî maçı için seçtiği elemanların İsimlerini hayretle okudum.
Bir futbol federasyonu ancak bu kadar garabet nüm un esi ve-reblllr. Futbolun elifinden dahi anlamadıklarını bu kadar açık bir şekilde İlân edebiliri...
Senelerce milli futbol takımımızda yer almış federasyon başkanı Ulvi 7.1ya Yenal'ın bu kararlar karşısında muhalif kalmış olacağı kanaatindeyim, aksini düşünmek dahi istemiyorum. Seçilen namzetlerin ne kadar bilgisizce tefrik edildiklerini şimdi birer birer İspat edeceğim:
1 — Kaleci olarak çağrılan Mehmet (Beşiktaş), Abdülkadlr (Ankara Demlrsporu). Erdal (Fenerbahçe) bugüne kadar millî takımda yer almadıklarından tecrübe sahibi değillerdir Halen îstanbulda bu üç kaleciden daha iyisi ve mlllT takımda yer alması, çağrılan üç kaleciye nazaran. daha çok hakkı olan ve tecrübesizliği
bu üç kaleci kadar olan Şükrü (Vefa) vardır. Bu-
günkü federasyon başkanı Ülvi Ziya Yenal milli futbol takımımızda oynadığı zaman Şükrünün yaşında idi. Şükrü, İstanbul maçlarını seyreden en bîta raf ve hattâ en blrtaraf seyirci lerin bile takdirini kazanmış bir kalecidir. Nerede kaldı kİ uzun yılların vb milli takımda oynamanın verdiği tecrübe ile bugün bu mevki için rakip kabul etmeyen btr kaleci vardır, o da Fenerbahçeli dhad'dır. Nedense mensup olduğu kulüp İdarecileri tarafından, takımlarında oynatılmıyan Cihat mevsim başından beri muntazaman antrenmanlarını yapmaktadır. 3on defa Ordu takımının yaptığı final maçını görmek İçin gittiği Pariste Raslng kulubdakl antrenmanlarıyla Fransız futbol münekkldlerinln bilhassa dikkat nazarlarını çekmiştir, işte futbol federasyonunun birinci bilgisizliği Cttıad vt Şük-
günkü durumları İle Ordu final maçında nazarı dikkati celbeden ve Fransız spor gazetelerinin üstünde durdukları Necdet (Harb okulu), Halil (Fenerbahçe), Cemal (Harb okulu) gibi futbolcuların milli takım elemanları dışında bira İnim alan ne gibi bir esasa dayanmaktadır? Ve nihayet millî maçın önümüzdeki pazar günü yapılacağı malûm antrenman için gün mevcut değilken, bir arada oynamış oyuncuların tercin edilmesi icap ederken — her halde milli maçın Ankarada oynanması dola-yıslyle olacak — birbirlerine hiç de alışık olmıyan Ankara ve İstanbullu oyuncuların namzet olarak çağrılmaları karşısında tamirin milli takım namzet elemanları arasına girecek futbolcusu yok mudur acaba?... işte futbol federasyonunun bilgisizliği bu acabalarla sona ermektedir,
Türk milli futbol takımı bir tecrübe tahtası değildir. Velev kl Suriye milli futbol takmıı. futbol federasyonu üyelerinden birinin İfadesince «yutulur lokma» olsa dahi. Biz Türk milli takımını hakiki hüviyeti ile sahada görmek isliyoruz. Böyle futbol bilgileri kıt kimselerin tertip ettiği derme çatma takımları seyretmek ağrımıza gider doğrusu. Halûk SAN
GalatasaraylIların itirazı tetkik ediliyor
Geçen hafta yapılan Fenerbahçe maçının karanlığa kalması ve son 10 dakikanın karanlıklar içinde yapılmasına Oalatasarayın ittraz ettiğini evvelce bildirmiştik. Bu İtirazı tetkik eden hakem komitesi lltraz sahibi Galatasaraym bir murahhas İle bu maçı idare eden hakem Samfh Duransoy’u bazı noktalarda izahat almak üzere önümüzdeki salı günü Beden Terbiyesi müdürlüğünde yapacağı toplaulıya düvel etmiştir.

Comments (0)