I
*S| AKŞAM
A K Ş A M’ ı n
Küçült ilânları en verimli, en ucuz vasıtadır.
Sene 30 — No. 10824 — Flafci her yerde
10 kiıruştûr. \ ■aML
PERŞEMBE 13 Mayıs 1043
Sahibi: N'ecmeddtn Sadak — Yazı İşlerini fiilen idare eden: O. Bildik
Akşam Matbaası
' 7. . ...... ■ ■ ■ . ■ --—-X
Dünya siyaseti en katı dönüm noktasına geldi
Amerika vereceği kararlar bakımından hak kazanmak için Rusya’ya son bir müracaatta bulunmuştur
Amerikan müracaatının şekli hayli serttir. IstenilenRusya’mn her işte uysal hareket etmesidir
Ankara siyasî çevreleri neticeden nikbin görünmüyor ve Rusya’nın siyasetini değiştireceğine pek az ihtimal veriyor
Ankara 13 (Akşam) — Sovyel Rusya nezdind» son AmerLkaa teşebbüsünün Ankara zlzad çevrelerinde uyandırdığı akisleri t«-blt etmek İçin temaslarda bulundum. Mecls, hükümet ra partiler mahaflltnln bu hususta İntibaları şöyle hülasa edll»-blllr: Dünya siyaseti, hırbden. sonra devrin en kati dönüm noktasına gelmiştir. Amerika, Avrtf-ya kalkınması plânını tatbik* başlamış, diğer taraftan Avrupa-Ja Sovyet Ruayaya karşı bir müdafaa sistemi kurulması işin» girişilmiştir.
Sovyet Raspanın va onun emrinde Kom'.nformun hiç dıır-mıy&n işgal va ütllâ âlyaseU karcısında birleşme luüzmunu duyan Avrupa delvetlerl yanında Amerikanın yalnız İktisadi vs mail yardımlar değil, siyasi ve askerî kuvvetiyle de yer alması zima.nl gelmiştir.
Trumanın geçen martyı 13 tada söylediği nutuk Atnerllcsd* bu siyasi İnkişafın başlangıaı İdi. A-merlka bundan sonra mecburi askerlik hizmetini kabin atmlf, hava kuvvetlerini v» harb san£-
yilnl arttırmak için Kongr fedan milyarla ve aşıkça ha-
SUİ4* girişmiştir.
Tarihinde ilk defa olarak Avrupa siyaseti bakımından mühim tarararlar almak ve siyasi ananesini değiştirmek arifesinde bulunan ve bu bakımdan gerek millete ve gerek Kongreye yeni fedakârlıklar ve taahhütler yüklemek zorunda bulunan Amerika hükümeti hem dünya, hem Amerikan etkin karşumd* vereceği kararlar bakımından hak kazanmak İçin Sovyet Rosyaya son bir müracaatta bulunmakta fayda görmüştür.
Amerikanın g'zll kafmasıcu lı-tedıft bu karşılıklı notaların Rusya tararın dan. Rus cevabı henüı Am erik ay a varmadan her türlü s’.jTUt kaideye aykın olarak açığa vurulmuş olmazı Ru»-ya ve peyk devletler efkârında umulmadık derecede eerinçle karşılanan bu haberi bir an 6â-ca yaymak ve son cemanlarda Amerikanın hareket tarzından şüphelenmeğe v« korkmağa bavlıyan Slav milletlerine biraz lo~ rıh vermek için olsa gerektir,
Netaklm şarek Moakovada, gerek peyk devletler memleketlerinde halk birkaç gündür galetalar! kapışmaktadır. Bütün radyolar. her gün bu haber! yaymakla meşguldür. Amerikanın müracaatı Rusyada hüküm süren endişelere karşı bir deva tesiri yapmıştır.
Amarlk&nın bu müracaatıma şeklL hayli serttir. İstenilen şey, Uclll veya üçlü bir konuşma değil. Sovyet Ruayanın bundan böyle hat tarafta va her İşte uysal hareket etmesidir.
Ankara mahalli! Sovyet Rus-y&nın siyasetinde İyiye doğru bir değişiklik olman İhtimalinden T'lrklyenta ancak memnuniyet duyacağını vs Sovyet Rusya ila Amerika arasında bir 'anlaşmanın Türkiye yi çok sevindireceğini. çünkü böyle bir halin TQr-klyenln eskldenberi özlediği sulha başlangıç olacağı fikrindedir. Fakat Ankara siyasi çevreleri neticeden nikbin görünmüyor ve Sovyet Rusyanm bu vesile İle siyasetini değiştireceğine pek as ihtimal veriyor.
Manalı bir konuşma
Moskova radyosu Amerika ve Ingıltereyî methediyor
Londra 13 (A.P) — Bu sabah Mbs-kova radyosunda İngilizce konuşan spiker Belskaya, Faşistlere karp mücadelede İngiltere ile Amerikanın büyüle yardımları dokunduğundan bahsetmiş ve şöyle demiştir:
«Avrupa üzerinde kazanılan zaferi ne zaman hatırlarsak Faşist Al manyaya karşı müttefiklerimizin giriştikleri mücadeleyi daima büyük bir heyecanla anmaktayız.»
Son zamanlarda. Amerlkayı emper-vallsllkle, İngUtereyİ de ona yardımcılık etmekle İtham eden Moskova radyosunda Amarika ve İngiltere hakkında bu gibi methedlci sözler pek işit İlmezdi. Amerika İle Rusya arasında görüş teatisi mahiyetinde olan notalardan 48 saat sonra Moskova radyosunun Ira. şekilde konuşman, onun İçin mânalı görülmektedir.
Din tedrisatı
C. Halk Partisi Meclis Grupu bugün bu meseleyi görüşecek
Kötümserlik başladı
Amerikan - Rus görüşmesi hakkında büyük ümitler beslenmiyor
Ingiliz Muhafazakâr mahfillerine göre Rusya çizdiği yolda ısrarla devam edecek
Yüksek rütbeli
30 Alman subayı
İngiltere tarafından serbea bırakıldı, bunlar merasimle uğurlandılar
Arap orduları F iliş tine yürümeğe hazırlandı
Ingiliz mandası sona erer ermez derhal harekete başlanacak
Bütün Mısır’da sıkı yönetim ilân edildi — Arap devletleri şefleri Arap milletine müşterek beyanname neşredecekler
Londra 13 (R> — İngiHe Muhafazakâr siyasi çarrelerlnd® son Amerika - Sovyet Rusya münasebetleri vt ' nota teatisine dair aşağıdaki mütalaalar ileri sürülmektedir:
«Ne kadar tatlı bir. dil İle konuşurca konuşaun. Sovyet Rusya daim* olduğu gibi kalacaktır. Bundan zerre kadar şüpheye mahal yoktur. Sovyet Rusya kendisine çlemlş olduğu yolda, tararla ve inadla devam edecektir. Sovyet Rusya bu yoldan hiç inhiraf etmlyecektir. Fazla ümide kapılmak tehlikeli olur Onun için henüz vakit gelmemiş bir İyimserliğe kapılmayalım ■
Londra mahfillerinin . mütalâası
Londra u (R) _ Birleşik Amerika llo Sovyet Rusya arasında teati edilen notalar meselesini İnceleyen Londra siyasi çevreleri çeşitli mütalâalar Heri sürmektedirler.
Bu çevrelere göre, Rusyanın bugün Amerika He görüşmek arzusunu hissetmesi Fransada, İtalyadı son zamanlarda uğramış olduğu muvaffakiyete! diklerden ileri gelmiştir. Hattâ d-nebl!ebUir kİ, Sovyet RUSyî Çekos-lovokyada bile muvaffak olamamışta Prag hâdiseler! Sovyet Ruayaya kar^t her halde büyük sempati beslemekte olan milyonlarca Çeki renci-da etmiştir. Bunlar Moskova'ya karşı na de olsa besledikleri sevgiye son vermişlerdir
Moskova lıer şeyi anlamış olmalıdır anık. Bugün Sovyet Rusya dahil olduğu halde hiç- bir millet harbi iste-1
îngütereye izahat veren Amerikanın Londra büyük elçisi Duçlas
Londra 13 CB» — İngllterenln müh telif mahallerinde v* bilhassa Oallas eyaletinde mevkut bulunmakta olan yüksek rütbeli 30 kadar Alman subayı serbes bırakılmışlardır. Bunlar arasında birçok generaller bulunmaktadır.
Bu Alman subayları bulundukları kamptan çıktıkları sırada merasimi# uğurlanmışlardir. Garda kendilerine çiçekler ikram edilmiştir.
Ankara 13 (Akşam) — Cumhuriyet Halk Partisi Meclis grupu din tedrl-aah meselesini görüşmek üzere bugün saat İS te toplanacaktır. Grupun bugünkü toplantısında meselenin bir karara bagalnacağı umuluyor. Bîr müddettir devam eden tetkikler eo-tamda beliren fi tirler, yüksek İslâmiyet enstitüler! va İlâhlyat fakülteleri kuruluncaya kadar camilerde kurslar açılarak din adamları yetiştirilmesi merkezindedir.
Beyhan milletvekili Ahmet Remzi Yüreglr’ln de bu mevzuda grupa vermiş olduğu'bir önerge vardır. Ahmet Remzi, müftüler ve mevrut din adam lanmış tarafından bu kurslarda yetiştirilecek unsurlarla ihtiyacın ka— Allanabileceğin! kaydetmiş ve kursların Diyanet işleri başkanlığınca İdaresini teklif etmiştir.
İlâhiyat fakültesinin İlk mezunları yetiştikten aonra elde kâfi eleman bu Ilınacağından bu mevzuun daha esaslı surette halli mümkün olacak ve kurulacak din okulları meselesi ancak o zaman kesin bir karar* bağlanacaktır. _____________
Gemilerin yükleme hacmi yeniden testi t ediliyor
Ankara 13 (Akşam) — İç re dış ha Harımında İşleyen, gemilerimizin yükleme hacminin yeniden tesblt edilmesi İçin bir komisyon toplanmış ve çalışmalarına başlamıştır. Komisyon âzami yolcu ve eşya taşıma miktarını talimatnameye göre tesblt edecektir.
Parl* 13 (R) — Yarınki cunıa günü gece yarısından sonra tnglUz mandası son* erince Arap kuvvetlerinin Filistin üzerine her taraftan yürüyecekleri artık anlaşılmıştır.
3on geLen haberlere göre; Arap devletleri ve en başta Ürdün, bu husustaki bütün hazırlıkları son* erdirmiştir. Bu hareketin Yahu diler e karşı bir ilânı harb neticesinde olup ol-mıyacağı henüa belli olmamakla beraber Arap devletler! şeflerinin A-rap milletine müşterek bir beyanname neşredecekleri anlaşılmıştır.
Kiral Abdullahın demeci
Londra 13 (R) — Ürdün KıraİL Abdullah şu demeçte bulunmuştur: «Arap Kurtuluş ordusu ve Filistin A-rap Yüksek komitesi vazireslnl bitirmiştir; şimdi İş muntazam kuvvetlere geçmiştir. Kurtuluş ordusu, lağvedilmiştir. Arap Yüksek komitesi artık Filistin halkını temsil etmemektedir. Cemil Mardam ve taraftarları Filistin Arapları üzerinde İş birliği İçin tazyik yapmışlardır.»
Şamda bulunan Kudüs müftüsü Emla - el - Hüseyni, bu beyanatın doğruluğundan şüphe ettiğin’; bunun Araplar arasında ayrılık uyandırmak Istlyenlar tarafından uydurulduğunu r ann et t iğini söylemiştir.
Kiral Abdullahın demeci muntazam Arap ordularının harekete geçmek Üzere olduğunu anlatıyor.
Mısır’da
Kahire 13 (R) — Bütün Mısır topraklarında sıkı yönetim ilân edilmesi kararlaştırılmıştır. Bu husustaki kararname parlâmento tarafından kabul edilmiş; İmal kararnameyi İm zalamıştır. Bıla yönetim bugünden İtibaren tatbik edilecek. Başbakan Nokrıgl paşa askeri vali olacaktır. Bütün askeri haberler sansüre tabi
olacaktır. Bıkı yönetimin müddeti W «enedir.
Mısır Kiralının demeci
Kahlto 13 (R> — Kiral Faruk biş mülâk&tta demiştir kİ: «MısırJcendİ hudutları yanında bir Yahudi devla( U kurulmazına müsamaha edeme*. Arap kardeşlerimiz* her türLü yardıma hazırız. Bu yardım askeri, mi-11 iktisadi mahiyette olacak ve hiçbir gayret e3İrgenm’7ecektlr>
Kahire 13 fR) — Ayan Meclisi ih-nrm, vakti gelince, diğer Arap memleketleriyle Bll&hjı iş birliği yapmaa-nı kabul etmiştir.
İngiliz mandası sona eriyor
Kudüs 13 — Bir İngiliz resmi tebliğine göre,, inanda cuma günü geca yarısı sona erecektir. Yüksek komiser cuma günü Kudüîten aynlac3ktır, Askerjer kabil olduğu kadar sürati» çekllecelkerdlr. Bu hareketi ve depoları himaye için kalacak ku7wstler Akkinin cehbundan Mısır hududuna kadar olan sahil! İşgal edecektir. Ya fa ve Telâviv işgale tabi değildir.
Şiddetli çarpışmalar
Londra İS (R> — Fillstlnde şiddetli çarpışmalar oluyor, ftraplar muhtelif noktalarda hücum* geçmişlerdir.
Londra 13 CR» — Flltstlndekl A-rap kumanda-.-Uğı tarafından resmen bildirildiğine göre; dûn Yahu-dllere karşı henüz yeri tasrih edllml-yea bir noktada taarruza geçen Arap kuvvetleri 300 Yahudlyl öldürmüşlerdir. Bu arada Yahudllerden çok sayıda malzeme iğtlnam edilmiştir. Birçok Yahudi müdafaa merkezi el* geçirilmiştir.
DÜŞÜNCELER
BuHmıştuıllar, sevflştHer amma muvakkaten...
memektedir. Unutmamak gerektir kİ Sovyet Rusya geçen harbin açmış olduğu yaraları henüz kapamış değildir. Onun İçin bugün Bovyet Rusya dünyaya meydan okuyacak bir halde değildir. Son hareketinin salklnl belki bu âmillerde aramalıdır.
Muhtelif mütalâalar
Londra 11 t A A.) — Amerika İle
Rusya arasındaki vdrûş teatisinden daha evvel haberdar edilmemesi Sevin'in canını sıkmıştır. Fakat bu meseleden ânterlkanın Londra Büyük elçisi Dtıglas’m bile haber! olmadığını
(Arkası sahile 2; sütun 5 te)
Hollanda Kır al içesi tahtından feragat ediyor
Lâ Have 12 (AA.) — Hollân-da Kıralîçesl VUhelmine bugün milletlere hitaben yaptığı ve radyo ile yayınlanan bir hitabesinde eylül ayında prens as Jullana lehine tahttan feragat edeceğini haber vermiştir.
îngîlîz - Amerikan kurmay heyeti
Londra 12 (A.A.) — Müfrit
solcu savlâvlardan P'att Mills’ın ileri sürdüğü soruya bugün Avam kamarasında cevap veren Savunma Bakanı Alexander söyle demiştir:
^tVashing tonda toplanmakta olan İngiliz - Amerikan kurmay komitesini lâğvetmek hususundu İngiliz- hükümetinin hiç bir niyet v? tasavvuru yoktur. İngiliz • Amerikan muhtelit kurmay heyetinin vazifeleri henüz sona ermiş değildir.» _________
Di KKATLER:
Şişe kapsülleri
Bira şişelerinin üzerindeki kapsül, görünüşte basit bir şey amma. iktisadi ehemmiyeti var. Mııcidi. milyonerleşip Washinff-tan şehrinde nefsi nefisine mahsus saray yantırmş. Bizim Devlet de sonradan o muazzam binayı safın alarak sefarethanemiz haline getirmiş.
Hulâsa, şişe kapsülü ekonomik bir şey... Amma, biz onu dahi za~ rarlt hale sokmanın yolunu bulmuşuz: Altı ay var; kullana dur-■ dudumuz yapıştırıcı madde, şişelerin ağzını kırıp duruyor. Evde. birahanede zorlayınca çat... «Şunun bir kimyevî yanlısı olacak amma nedir?» deyen bulunmaz. Halbuki, siseler iv harMe sulhta ne kıy m 11" ambalaj oldukları mücerreptir.
Yazık itinasızlık yükünden heba ettiğimi-, millî servetlere... Za-
Arikarada çıkan ve buraya gelen bir muhalif gazete gördük. Vataıfdan, Tasviriden, Cumiıu-liyet'ten dalıa muhalif... İçinde bir karikatür vardı: Sayın muhalefet lideri Celâl Bay&r, tlzeri envai türlü nefis yemeklerle dolu bir sofra başında, kar.usma diknmiş köylüye: «Hep beraber aç kalacağız!» diyor ve atıştırıyor.
Bu muhalif gazetenin, diğer muhalefet liderine bu derece sert şekilde çatmasına çok üzüldük. Celâl Bayat'ı bu kadar hor gören bu gazete. Kenan önerileri ve saireyi göklere çıkarıyor. Hikmet Bayur’un bir başmakalesini de kovmuş... Halbuki bir sene, hattâ bir kaç ay evvel, eğer sayın Celâl Bayar. aç köylü karşısında böyle göz yaşlan dökseydi. usta’ din arkasından Bavurlar, Önerler hüngür hüngür ağlarlardı... Şimdi gülüyorlar!
Celâl Bayar. zengin sofrasından aç köylünün haline ağlıya dursun, (vakıa bu köylünün Celâl Bayar’dan daha tok olduğu da anlaşılmış...) diğer muhalifler de Celâl Bavar’a güledursunlar, bu manzara karşısında ağlamak mı. gülmek mi lâzım geldiğini millet kestiıemlyor, ve çok üzülüyor.-
Güzel güzel bir muhalefet partici kurulmuş, memleket demokrasi hayatının tadını tatmaya başlamıştı Celâl Bayar önde, dl-ğprleri arkada, muhalefet geniş adımlar atıyor, memleketi âdeta
Acaba ne oldu?
Bir gün baktık, bir takım in* sanlar partiden çıkarıldı. Erteaj gün başkaları pertldeu çıktı. Demokrat Partiyi yeni bir din, Celâl Bayariı âhır zaman peygamberi sayanlar küfür lşlemey® banladılar. Demokrat Partinin alemdarı olanlar Lsyan bayrağını açtılar. Yeni bir parö kuruldu. Programının başına, Demokrat Partiyi yıkmak gayesini Lri harr-lgrle yazdı. Derken, bir de baktık Mecliste yirmi kadar Demokrat Parti Milletvekili «Müstakil Demokrat» Partisini kurdular. Demokrat Parti bu suretle, üçe ayrıldı.
Acaba ne oldu?
Daha dün, aynı heyecan İçinde btrleştp aynı program etrafında toplananlar birdenbire neden ayrıldılar? Hangi İktisadi mesel* onlar. İhtilâfa soktu? Hangi İçtimaî dâvada anlaşamadılar? Maliye sisteminde mİ bozuştular, yoksa din tedrisatı kavgasına mı tutuştular?
Başlangıçta «Hürriyet mlsakı» gibi mukaddes bir gayede tam tecanüsle birleşmiş, vanm asırlık ömürlerini bu memlekette hep demokrasi ve hürriyet uğruna harcamış olan bu zevat hangi fikir ve kanaat uğruna birbirlerine düşman kesildiler, bilmiyoruz.
Bu parti milletin istikbali İdi. İstikbali, şimdi kime emanet edeceğiz? Yazık.
| Millet çok üzülüyor,____________
13 Mayıs 1913
AKŞAM
SÜZÜN 6ELİŞ1-----------------------------------------
Meslek olarak politika
Kurulmak üzere olan ve üçüncü parti mİ, dokuzuncu parti
mi, kaçıncı olduğu bilinmeyen partiye eski bir politikacının girip gtrmlyeceğl bahis mevzuu olmuş. Ankara d an gelen bîr Öber o «atan, ticaretle meşgul olduğundan, yeni partiye gîrmlye-Jinl bildiriyor, ( -ı iter*.
İşte iyi haber buna derler. Bir adam bütün ömrünce ticaretle Meşgul olabilir, hekimlik edebilir, avukatlık edebilir, bankacı, Manifaturacı, terzi, matbaacı, gazeteci olabilir. Bunlar meslektir. İnsan o meslekleri İcra ederek geçinmeğe çalışacaktır. Fakat politikacılığı meslek tutarak bütün ömrüne© ondan geçinmeğe kalkmak kadar tehlikeli bîr şey olamaı. Çünkü geçim İle politika bağdaştırılınca, kör boğaz her gün doymak istediğinden, İş müşküllere sarar. Güdülen politikada samimiyet kalmaz; bugün bu •öylenlrken yarın onun tersini BÖylanek lâzım gelir; her ne olurla olsun İktidara gelmek veya hJç bîr suretle İktidarı bırakmamak faizci ur. Bundan da en çok memleket zarar görür.
Tek parti sisten! bizde politikayı meslek haline getirmiş ln-lanlarm türemesin© sebebolıuuçtur. Politika İle meşgul olanlar işlerini güçlerini bırakarak geçimlerini politikaya bağladıklarından herhangi bir sebeple politikadan uzaklaştınldıklan zaman bedbaht olmuşlar, aç kalmak tehlikeleri geçirmişlerdir. Çok parti «İsteminin tecrübesini de, analarından politikacı doğmuş olanların yapması, yeni kimler©, dolayısile yeni fikirlere Taşlanmaması bundandır.
Eski politikacılar yen! geçim meslekleri tutup cne olursa olgun politika yapmak» derdinden halâs oldukça çok partili hayatımızdaki garabetler kendiliğinden temtelenecekllr.
Şevket Raâo
Meclis dün şeker ve et meselelerini görüştü
Başbakan "Şeker fiallerinin artıp arlmıyacağı hakkında birşey söyliyemem „ dedi
Ticaret Bakanı Mahmut Nedim Gündilzaip et meselesi hakkındaki soruya cevap verdi
GÜNÜN MESELELERİ
Demokrat
Memurları mu-
Partinin mitingi
Pazar günü İnönü gezisinde toplantı yapılacak
Cehrimizde bulunan Demoltrıt Parti Genel Başkanı Celâl Bay ar, dün JÖ İdare heyetinin yaptığı toplantıya iştirak etmiştir. Toplantıda Partinin îrtanbu!(fe. yapacağı mitingin te Huyu pazar günü saat 11 d» yapılmasına karar verilmiştir.
Miting hakkında tl başkanı Ab-dnrrahman Mân İp Berkan faaetcc!-İare demiştir kİ:
c— Uzun bir müddet evvel böyle bir miting yapmak karanın vermiştik. Fakat Genel Başkanın da mitingde bulunarak konuşmasını arzu •diyorduk. Çelil Bayat'ın gelişinden Uttfade ederek miting! tertip ettik.*
Abdunahman Mönlp Berkanın bu konuşmasından sonra gazetecilere aşağıdaki tebliğ verilmiştin
Sayın İstanbul halkına:
insanlık hak ve hürriyetlerine ru-«am:ş büyük bir milletin çocuklansı-nm. Millet badesine dayanan bLr İdarenin derin hasret ve İştiyakı içindesiniz. Seçim hakların re mutlak bir •mr.lyet altına alınmadıkça tecelli edemer. İktidar partisi büyük milletimizin en meşru hakkım teslim etmekte hâlâ tereddüt İçinde bocala-1 maktadır. Bu azla hakta tanımak ve tajnıtrr.r.k fikrini İlk defa hürriyet mlsaCı Oe İlân eden partimiz seçim hürriyetini kayıtsız ve şartsız temin nmksadlyle yapılacak teşebbüslerde bn dâvayı candan benimseyen alîleri 18 mayıs 1M8 pazar günü saat 11 de Taksim meydanındaki İnönü gelişinde toplanmaya davet eder.
D. F. İstanbul fı Uart kurulu boşken» X. İT. BERKA»
Pazar günkü toplantıda Celâl fia-yar’ın bir nutuk «öyllyeceğl bildiriliyor Söylendiğine göre mitingde bulunmak: üzer Trakya, İzmit, Bursa gibi yakın illerden heyetler gelecektir.
Demokrat Partinin Trakyada da bir miting yapacağı haber veriliyor.
Sadık Aldoğan yeni partiye katıldı
Ankara 12 — Afyon mlütetveMl! general Sadık AJdogan, yeni partiyi kurmak için teşekkül eden müteşebbis heyete katılmıştır.
hakeme kanunu
Cezaevlerine memur yetiştirmek için kurt
Ankara 13 (Akşam)’ — Cezaevlerine personel yetiştirmek tein meslek kurEÎan açılmıştır. Bu kurslara 17 si lise, dördü ortaokul ifaezunu olmak üzere İmtihanla 21 genç alınmıştır.
Amerikan yardım malzemesi
Ankara 13 (Akşam)’ — Amerikan yardım malzemesini getiren Çoruh şUebl, tskenderunda yükünü boşaltmış ve krom yüklemeğe başlamıştır. Geflen hiaber-Rre göre Amerikan bandıralı bir fapur da 9 mayısta yardım malzemesi yüklü olarak Cebelüttank-tan geçmiştir. Bu vapur da îs-kenderun ve tzmlr'e uğnyarak
Bu kanunun kaldırılacağı haber veriliyor
Ankara 12 — Hükümetin. Memurin Muhakemat kanununu kabArmaga karar verdiği söyleniyor. Bu habere gAr* memurlar, imleyecekleri bfllün suçlardan dolayı doğrudan doğruya mahkemelere tâbi olacak ve idari ruf nâmı altında bir «uç kaimıyacaktrr. Esasen bundan evvelki Meclis grupları rakın birinde bu hususta prensip karan da verilmişti.
Şimdi tesblt edilen variyete göre «uç tşllyen vajl temyizde, kaymakam da II merkezi mahkemesinde muhn-keme edilecektir. Bu suretle mahalli geçimsizlikler önlenmiş cl&raktır.
Seçim kurullarına hâkimlerin ve İdare âmirlerinin başkanlık etmemeleri de kararlaşmış gibidir. Seçim kurullarına mÛctahup heyetler nezaret edecektir. _____
Sağlık Bakanlığının doktorlara bir tebliği
Ankara 12 (Telefonla) — Sağlık Bakanı Behçet Uz, valilere gönderdiği bir tamimle bir kısım mütehassısların hastalarını muayenehanelerine cribetmekt» ve ondan sonra hastaneye yatırdıkları görülmekte olduğundan, bu hususun kanunsuı olduğunu, mütehassısların vilâyete çağrılarak tebliğ edilmesini istemiştir.
Ankara valisi bu sabah Kümüne hastanesine giderek. Bakanın bu tamimini mütehassıslara tebliğ etmiştir. _______ _
Dahilde istihlâk edılemiyen bakliyat
Ankara 12 — Dahilde İstihlâk ed İlmiyen. ve Ofis tarafından da nalın aJmnuyan ak dan ile susam. nohut, fasulye, mercimek ve börülcenin sterlinle ihracına müsaade edilmesi İçin temaslarda bulunmak üzere dün tzmlrden şehrimiz© !blr heyet gelmiştir.
Tanınmış bir havacı şehrimizde
1942 senesinde İngiltere Kiralından lortluk payesini alan Sandroich Baron'u lort Brabazon-of Tara Türkiye’ye gelmiştir. Londraya dönmeden evvel lort, Türklyede kısa bir müddet İkamet edecektir.
Lort’ Brabazon'un havacılık alanında İfa ettiği kıymetli hizmetleri anmak üzere harb sonrasında inşa olunan muazzam «ivil uçakların bir kısmı «Brabaşon» İsmini tapmaktadır.
Karahisar maden «uyunun ucuzlamadı istendi
Afyon (Akşam) — Şehrimiz Kızılay kongresi valinin huzurlyje yapıldı. Üye]er, Kızılay tarafından husus! bir teşkilâtla İşletilmekte olan Afyon Karahisar maden suyunun daha külfetsiz, daha pratik, ve daha az masraflı bir usulle işletilerek daha çok istihsal yapılmasını ve daha ucuza maledllmtslnl ve bütün yurtta, orta halli ve fakir kimselerin do faydalan masını sağlamak için Ankara Kızılay merkezi nezdinde teşebbüse girişilmesini yeni idare heyetinden ısrarla
Ani». İS — Bûyök MlUel Mec»-sinin dünkü toplantısında et ve şeker darlığı muejejcrl üzerinde konuşulmuştur. Başbakan Haşan Saka; verilen «öa]tl «oru]ark cevaplandırmak üzer* kürsüye relmiş; fakat meseleden ancak beş dakika evvel ha berdar olduğunu söyllyerek, hükümetin esasen şeker mevzuu İle meşgul olduğunu; *on aylarda şeker sorti)'* tının ayda lö - 17 bin tona yükselerek m 1111 fabrikalarca karşılanara jyocak bîr hale geldiğini;, bu yüzden harka 30 hin ton şeker sipariş edildiğini; icab ederse daha bir miktar sipariş yapılacağını bildirerek takririn önümüzdeki toplantı gündemin* alınıp İlgili Bakan tarafından cevaplandırılmasını istedi.
Bu «ırada Akif Akan (Çantan) o-turduğu sıradan:
«Şekerin pahalıla nacağı söyleniyor; doğru mudur?» diye sordu.
Başbakan cevaben:
«—Buna dair bir şey söyliyemem.» diyerek kürsüyü terketlL
Başbakanın, bu kadar mühim Te efk&n umıımiyeye aksettiği zaman büyük tesirler yapacak bir suali bu şekilde cevapsa bırakarak kürsüyü terk etmesi; Meclis İçinde ban hoşnutsuzluklara «ebcb o]du. Başkan, bu hususta müzakere açılmadığını bildirerek çanı bir iki defa ça]mak suretiyle sükûneti İade elti ve gündeme geçildi.
Mamafih Başbakanın, şeker Hallerinin artıp artmıyacağına dair Akif Akanın sualine Tcrdlfi! cevabın yanlış anlaşılmış olması ihtimali de sonradan belirdi. Netetam Anadolu A-Jansımn bu akşamki bülteninde bu cevabın «Şeker HatlcTlnln değlşUrlF meri için hiçbir karar verilmemiştir.» jekliDde olduğu görülmüştür.
Et meselemi
Et mevzuu ürerindeki soruya cevap veren Ticaret Bakanı Mahmut Nedim Gündüzalp; canlı hayran ihracı işinde dalma İç piyasa i]e müstahsil menfaatlerinin çarpıştığını; bu yüzden bir miktar ihracata müsaade edildiğini söyledi, ve son zaman-
larda alınan kararların aafhalanni İzah etti.
İzmir vs İstanbul gibi büyük şehirlerin koyun İhtiyacının yüîdç «ekseninin Erzurum mıntakasmdan temin edildiğin! «cyjljen Ticaret Bakanı! Istan bulda nüfus başına yıllık İhtiyaç 23 kilo İken bunun 23 kiloya çıktığını anlattı. Kuraklıkla beraber bu artışın da darlığâ »ebcb olduğunu söyledi.
Soru sahibi Abldln PotoğlU, et m ev zvunda alman tedbirlerin muvaffak olmadığını; bundan sonrası ‘İçin he bütün ümitlerin kurulacak et sanayiine bağlandığını söyjlyerek, koyuna narh konurken kuzunun narha tabi tutulmamosmın vaktinden önce piyasaya bol kuzu çıkarılmasına sebeb olmak hayvanların büyümesine ve daha, verimli bîr hale gelmesine imkân bırakılmadığını an]atb.
Soru sahibi bundan sonra kaçakçılık mevzuuna da temasla:
«— Gümrük muhafazaya her yıl 14 milyon, Gümrük Bakanpgtna ç milyon verirken, bilmiyorum niçin bu meranla alâkadar olmuyorlar ve her gün büyük «ürülertn hudutlarımla geçmesine İmkân veılyorlarî» dedi.
Serseri m ayni ar ve Gecekondu evleri
Mütaatabon deniz luyılannd* görülen serseri mayınların İmhasına dair tasarının müzakeresine geçildi.
S5s alan milletvekillerinden Ga]lp ■riryakloğiuf Karadeniz tayflarında serseri mayınlar İçin yeni ban tedbîrler alınması ve geceler! vapurların sefer yapmalarına imkân verilmesini istedi.
Ulaştırma Bakanı bu hususta alınan tedbîrler! anlattı. Tasarının birinci müzakeresi bitti.
İçişleri Bakanı, gecekondu evleri hakkındaki «öz)Q soruya bugün cevap verecekti. Kürsüye gelen Bakan, Ma]lye BakanlyJo birlikte bu meran üzerinde İncelemeler» devam ettiklerini ve bu ayın 24 ünde yapılacak top lantsda cevap vereceğini söyledi.
Mec]!s cuma günü toplanacaktır.
Amerikan teklifinin akisleri
Birleşik Amerika ile Sovyet Rusya arasında teati olunan v© dünya variyetinin aydınlatılması ve anlaşmazlıklara son verümesi gayesini istihdaf eden notaların akisleri bugün İçin dahî dünyays alâkadar eden başlıca mesele olarak kalmaktadır. Bu mevzu Üzerinde Amerika Dışişleri Bakanı general Marshall tarafından basma verilen demeç ve misler Bevln'İn Avam Kamarasındaki beyanatı büyük İlgi toplamıştır. - ■ ü- s ■ ” -j
Marshall Amerika dış siyasetinde hiç bir değişme mevzuu-: baha olanuyacağına bir defa daha İşaret etmiş ve teati olunan notalarda Amerikan barış siyasetinin Sovyetiere İzah effilinesine gayret o’unduğunu belirtmiştir. .Birleşik Amerika, Jddla olunduğu veçhile tir istilâ siyaseti taklbetmekten uzaktır vc marksisfc ideoloji İle değil Avrupa memleketlerinin bazdanncia zorla İktidara getirilen komünist ekalliyetlerle mücadele halinde bulunmaktadır.
Resmî İngiliz noklal nazarı be misler Bevln'Jn Avam Kamarasındaki beyanatı İle açıklanmış bulunmaktadır. Sovyet Amerikan nota teatisinden İngiltere hükümetinin şimdi resmen haberdar edilmiş bulunduğunu «öyllyen mlster Berin umumiyet İtibari]© kötümser bir tavır takınmış ve anlaşmazlık unsurlan ortadan kalkıp zemin tamamen müsait hale gelmedikçe İngiltere-hükümetinin yeni görüşmelere katılmak arzusunda bulunmadığını İlâve etmiştir. Bugüne kadar Sovyeöerle anlaşmak yolunda, atılan bütün adımlar muvaffatayetslzllğe uğramıştır. Avrupa memleketlerinin hiç İdmseye müteveccih bulummyan ve büyük* ’ muvaffakiyetler kay deden anlaşma gayretleri taraşında çıkmaza, saplanması mutat görüşmelere yeniden başlamakta fayda yofitur. Birleşik Amerikanın Moskova büyük elçisi Bedeli Smithİn Sovyet hükümeti He yaptığı görüşmelerin Moskova tarafından açığa vurulmuş olması da Rusların en basit riyaset kaidelerine dahi riayet etmemeğe devam ettiklerini göstermektedir.
Sulh, Garp demokrasilerinin en aziz hürriyet prensiplerin den fedakârlıkları pahasına elde edilemlyecektlr.
Dün yeni bir «MtlnÖı» den şüphe edenler bugün muhakkak geniş bir nefes almış olacaklardır. Amerikanın müspet ve değişmez riyaseti bir defa daha açıklanmış, dîğeT milletlerin hürriyetleri pahasına anlaşma düşünülemlyeceği teyid olunmuştur. İngiltere ise mevsimsiz bir heyecana kapümamağa bilhassa dikkat etmiş, hâdiseyi hattâ soğuk ve isteksiz karşılamıştır, öyle görünüyor kİ artık tavizler nihayete ermiş, daha ziyade azimkâr nokta! nazarlar hâkim olmağa başlamıştır.
Taviz riyasetlerinin harbe mfinl olamanığim, ikinci dünya harbi göstermiştir. Sulhu bugün ancak azlmkâr politikalar temin edebilecektir.
- ■ - . ' ' - ' _
Kötümserlik başladı

Umumî seçim
Bu yaz umumî seçim . yapılması muhtemel
Ankara 12 — C H P sevkı îdarerinl ellerine almış bulunan ban zevat yeni seçim kanunu kabul edildikten soura kısmi seçimler yerine umumi at çimlere gitmenin iktidar partisi he sabin* büyük kazançlar Bağlıyacağı kanaatini ısrarla Her! çürüyorlar. Burada C H P rJn avantaj) şu olacaktır: Bir defa yeni kurulmakta olan partinin teşkilâtlanmasına İmkân vermeden seçim! kazandığı takdirde 4 senelik bir zaman garanti edilecektir. İkine! kazanç ne de olsa Demokrat Parti bir buhran olmasa bile, bir kris içindedir. Şayet bugün yen! bir umumi seçime gidilirse Demokrat Pnrt İle mücadele nispeten Hnjk Par tisi İçin kolay olacaktır.
Görgü Karamuz'un muhakemesi
İsparta 12 — Maarif BaJcanliKi binasının yandığı haberi alındığı zaman «Aferin birim çocuklara. Bakanlığı da yaktılar» dediği İddia olunan Gönen köy enstitüsü öğretmenlerinden Görgü Kara-muz’un muhakemesine asliye cezada devam edilmiştir. Duruşma, bazı ifadelerin gelmesi, Rumence yazılı mektupların tercümesi İçin başka güne bırakıldı.
Tarihî kılıç »atîn alındı
İngiltere Kırallçesl Viktorya tarafından Mithat paşaya hediye edilen tarihî kılıç, Dekorasyon mağazası emanet servisinden. Milli Eğitim Bakanlığınca altı bin küsûr liraya satın alınmış ve Topkapl müzesinde, Türk silâh-îfln» âıhfednp konmuş tur
Cumhurbaşkanı Konya ve Aydın valilerini kabul etti
Ankara 12 — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü Ankara’da bulunan Konya valisi Şefik Soyer’i ve Aydın valisi Rükneddin Nasuhoğ-lunu kabul etmiştir.
Cumhurbaşkanı Türk Belediyecilik kongresi adına gelen on bir kişilik bir heyeti de kabul etmiştir. ___________
Büyük bir hırsızlık
Bankok 12 (A.A.) — Haber alındığına göre, uçakla gelmiş olan 51 milyon 500,000 dolar değerindeki altın, uçak alanından kamyona yükletildikten sonra ortadan kaybolmuştur. Bütün Siyam polisi bu hırsızlığı meydana çıkarmak İçin seferber olmuş bulunmaktadır. Kamyonun, Slam polis ve askerî kıyafetine girmiş olan haydutlara ait olduğu sanılmaktadır.
Ankara’da et fıatleri
Ankara 13 (Akşam) — Ankara’da kuzu eti fi at i 240 kuruştan 220 ye indirilmiştir. Piyasada henüz bulunmamasına rağmen koyun etinin kilosu da 200 den 210 kuruşa çıkarıldı.
■fr Kurtuluş'ta oturan Niyazi, Salm Hergüı ve Adil Köçükoğlu adlarında Öc şshls, Tepebaşında bir kadın rr.e-ariesnlden karga etmişler ve birbirlerini yaralamışlardır. Bunların İçinde varası ağır olan Niyazi, Beyoğln hastanesine yatırılmıştır
A Şo'ör Haydar Sudan’ın İdaresindeki talîs!, gece saat üç buçukta Pan gMİtida Halâskârgazl caddesinden süratle ilerlemekte İken, yol üzerinde taun boşaltmakta olan bir tramvay arabasına çarpmış, otomobilin ön tasraı parçalandığı gibi takside bulunan Papadopulo adında bir yolca da ehemmiyetli şeklide yaralandığından zabıtaca tedn

altına aldın!mışlır.
(Baş tarafı 1 inci sahi]ede) öğrenince meselenin gizli tûtulduCu-nu anlamıştır. Bununla beraber elçi, bundan sonra cereyan edecek görüşmelerden İngilteretıln haberâır edileceğini Bevln’e bilhassa hüdlrmlşUr.
Berlin’de Rus hâkimiyeti al tındaki gazetelerin bozumda hâdise Ameri-kanm riyasetini değiştirmesi şeklinde gösterilmişür. tspanyol gazeteleri bu teşebbüsü Batı blokunu zayıflatacak mahiyette görüyor.
Amerika mahfillerinin mütalâası
Neryork 13 (R) — Amerikanın Sovyet Rusyaya yaptığı teklif hakkında Amerikan mahfillerinde fu nokta belirtilmekledir:
1 — Amerikan siyasetinde her han gl bir değişiklik bahis mevzuu değildir. Bunu en oalâhlyelll ağızlar söylediği gibi, «İman tedbirler de göstermektedir.
3 — Amerika, Rusyaya umumi görüşmeyi değ!], muayyen Ihtilftfiı nok ta]ann tetkik edilmesini bildirmiştir. Bu teklif Rusyada umumî müzakere şeklinde tefsir edilmiştir. Böyle bir şey yoktur. Görüşülecek meselelerin başlı çalan şunlardır: Almanya meselesi, Avusturya İle sulh meselesi, Tunan İç harbinde Markos taraftarlarına müzaheretten vazgeçilmesi meaejeri, atom bombasının kontrolü.
Rusyanm yapılan teklife mBsrit cevap Termesine sebep; Amerika mah DJ] erine göre, bu hükümetin vasiyetinin İyi olmamasıdır. Komünistler îtslyân seçimini kaybetmişlerdir. Batı bloku yapılmıştır. Avrupa iktisadi birliği teessüs etmek yoluna gir-mîşlr. Bir Avrupa Birliği fikri İlerlemektedir. Bütün bunlar Rusyarun lehinde şeyler değildir.
Mamafih, ekseriyet başlıyacak görüşmeden büyük bir netice beklememektedir.
Notaların neşri asabiyet uyandırdı
Vaşlngton 13 — Amerikanın Sovyet Rusya nezdiindek! teşebbüsünün ve teati edilen notaların Rusya tarafından mevsimsiz olarak neşredilmesi Amerlknda asabiyet uyandırmıştır. Baa mahfiller bunu b!r manevra addetmektedir. Manevra, muvafakat etmiş görünerek müzakereyi güçleştirmek, hattâ !minsiz hale getirmektir.
Buradaki kanaate göre, Amerikan teşebbüsü neticesiz kalırsa; Amerika çok geniş mikyasta silâhlanacak ve dünya efkârı umumlyeMnln büyük bir kısmı bunu tasvlb edecektir.
Mülakatlar
Vaşlngton 12 — Dışişleri Bakanı Marslıa]] İngiliz, Fransız ve Türk btt-yök elçjeFiyle görüşmüştür.
Londra İ2 (A A.) — Türkiye Büyük elçisi Açık alırı, bu saUah, Dışişleri
Bakanı Berinle uzun bir mülakatta bulunmuştur.
Times’in endîşeleri
Londra 13 (R) — İngiliz gazetelerinden çoğu Amerikan - Rus müzakeresini iyi karşılamıştır. Fakat ekseriyet bundan bîr netice çıknnyaca-ğı kanatindedîr. Tjnes makalesinde Amerikan - Rus görüşmeleri müspet bir şekli aldığı takdirde çekinilnreri İcab edecek bam tehlikeleri hâtniat-tıktan sjr.T2 şunları yazmaktadır;
«Bu tehlikelerin biri Stalia’n heyecanlı bir demeç yayınlıyarak büyük bîr politika değişikliği olduğu intibaını yaratmağa çalışması ve bu halin zihinlerde bsa kan şık] ıklar a seheb olması İhtimalidir, ikinci tehlike lae, Rusların bölgeler flrn.onria bîr p^r. lığa gîrlşmç İmkânlarını araştırmağa, ka İkmal arıdır. Daha şimdiden Doğu. Amıpadan boa «esler geliyor. Bu ha herlere göre, eğer Batilı müttefikler Berlinl terkedecek olurlarsa Rıısjar da Avusturyayı boşaltmağa hazırikr-lar.
Bu orada *k]a gelebilecek üjüncü bir tebjike de Rusyanın, Batı Avrupa îfln bayatı bir ehemmiyet taşıyan bam meseleler özerinde Birleşik a-merlkaya tesir itmeğe çalışmasıdır. Marıhall’ın bir demeci ti’ev-Toî’k 13 (R) —. Amerika Dışişleri Bakanı Maraban, dün yajnfea basın toplan tısında Amerikan - Rua görüşmesi haklnnda beyanatta bulunmuştur. Bakana göTe müzâkereden maksat Amerikanın görüşünü kati surette bildirmektir. Umumi bir mûsskere bahis mevzuu değildir. İstenilen acele halli lâzım gelen meseleleri görüşmektir. Masa bornda umumî rctlaalerede nravanakıyetslz-llk olursa netice çok fena olabilir, biat böyle bir murafrakıyeCsIrilk İstemi-yon». iri
Rus cevabının şeklinden Rusyarun görüşünde değişiklik olmadığı anla-şılıjror. Mamafih Rusyanın Amerika De dostuluk münasebet! İdame etmek istiyecefcinl söylemesi dikkate şayandır. ~T|
Bevîn’ın demeci
Loraira 13 (R) — Dışişleri Bıkan! Bevln dün Avam Kamarasında demeçte bulunmuştur. Bakan Rosyanni tealtl edilen notaları vaktinden evvel neşretmesini muvafık görmediğini söylemiş, «Sovyet diplomasisi bc usu} lerl tatbik ettiği müddetçe bîr maya varılması hemen hemen !m« hâsız olacaktır. Bir büyük elçi dl^çjf memleketlerin Dışişleri BaksntarD^ açık bİT şeklide görüşürse yalnıı dıH rum tahammül edilme» bir hal atmakla kalmaz, barışın tesisi de Iıû-kftsu: olur» demiştir.
Bevln çu sözleri İlâve «tmlştiri «Açık konuşmak lâaım geltrîo durum aydınlanmadan yeni bir konte-».r.«ü iştirak etmek niyetinde, değilim.»
13 Mayıs 1943
AKŞAM
Sahlfe 3
ftKSAMDAN AKŞAMA
Milleti ikinci defa kurtaracak aslanlar
Birinci Millet Meclisini teşkil eden bazı zatlar şimdi paraca iyi durumda değillermiş. Hoş, ba-eı nadir zümreler müstesna, iktl-sâden malen kim İyi durumda? Sıkıntıdaki herkes: «Alemle gelen. düğün bayram!» deyip geliştiriyor. Birinci Millet Meclisinin sayın âzası da vatan ve millet sevgisindeki feragatte cümleden ileridirler.
, Kendilerine yeşilli kırmızılı istiklâl madalvesl verildi. Bir arkadaşım. yalnız bu yeşilli kurmalı istiklâl madalyesinln değil, diğer Tenk kordelâh madalyelertn hâmillerini gördükçe hürmetle ■kpkasıru çıkanp selâm vermeği âdet edinmiştir. Tanısın, t anım a-ftn; hâmiller selâma vealeyküm Selâm desinler, demesinler, yılmaz. Hep şapkayı çıkarır.
Ben şahsan bu kadar ileri gide-iniyorum amma, istiklâl madal-yesinln kordelâsı kırınızı bir zatın çok eskimiş bir elbise ile, yahut harabolmus bir vücutla sokakta dolaştığını görünce yüreğim sızlıyor. Kendisinden âdeta özür dileyeceğim geliyor.
Binaenaleyh, Meclisteki son müzakereleri, bütün halk gibi büviik dikkatle okudum. Bazı coşkun hamiyetli hatipler, mea-len. diyorlar kl:
— Birinci Meclisin sayın üyelerine 350 şer Ura vermek şükranımızın bir İfadesidir. Onların birini ötekinden ayırdetmlyelim. Şavet söylendiği gibi içlerinde çok zengin olmuşlar da varsa; şayet yüz binlerce liralık emlâke sahipseler de; şayet ayda 350 liralık hizmetkâr aylığı dağıtmakta iseler de. 350 liralarını yine verelim, hu yeni paraları iftiharla verelim.
Millet Meclisi havasında bunu tasvip edici bir cereyan ekseriyetteymiş. bu kanun çıkacak gibi görünüyormuş. Fakat çıksa da, çıkmasa da birinci defa vatanı kurtaran aslanların ikinci defa da kurtarmaları bekleniyor. Uma rım; aşağıki his ve fikirlerin daha nek etraflı ve derinleri onlann vicdanlarından fışkıracaktır:
— Biz simdi de yeni bir fedakârlık yolu açmağı, herkese numune olmağı boynumuza bore biliyoruz. Milli Mücadeleye iştirak etmişlere Türk milleti şimdl-y ’ ?.adar az hürmet ve itibar göstermedi. Önümüzde az İmkânlar ac'.'madı. Bizler o kadarile İktifa edeceğiz. Bize talısıs edilecek bu paralan abrayacağız. Zira, şu tarihi anda, dünyanın bir cok insanları maddiyetperver oldular: «Evvelâ ben? Evvelâ ben!» diye düşünüyorlar. Milletlerinin geride kalan sefil tabakalarını görmüyorlar. Bizler, hâşâ, onlardan değiliz; ve bitler, vatanı kurtaranların yalnız kendimiz olmadığını biliyoruz. Nice kırmızı şeritliler var: Nice Mehmetçikler şehit. düşmüş, nice Fatmacıklar dul kalmıştır. Onların hakkı kimse-ninkinden aşağı değildir; bizimkinden de değildir. Bilhassa aramızda zenginleşmişler, bu paraya el sürmiyeceklerdir. Yeni bir çığır açıp bu maddiyat dünyasında teferrüt edeceğiz. Bugünün ikinci büyük Millî Mücadelesi yüksek ahlâk ve feragat mücadelesidir. Biz o niimuneyi verip ancak içimizde pek naçar kalanların yardım görmelerini makul ve mun-sif bulacağız.
Her halde, kendilerinden bir fevkalâdelik bekliyoruz. Çoluk çocuğun, şu anda bir büyüklük dersi almağa İhtiyacı vardır. O dersin en feyizli hocası bakalım kim olacak?
(Vâ - Nü)
İçtimaiyat Enstitüsü konferansları
îçllmalyat Enstitüsü tarafından tertlb edilen konferansların beşincisi «iletmelerde İnsanları sevk ve İdare meselesi» mevzua üzerinde, Lektör Aziz Tahsin Balkanlı tarafından bugün (perşembe 13 mayıs 1948) saat 18.5 ta Eminönü Halkevlnde verilecektir. Konferans herkes İçin serbes-Ür.
Kadıköy kömür deposunun nakli
Kadıkoydekl kömür deposunun mıhalJe arasında bulunması birçok şikâyetleri mucib olmaktaydı. Bu vaziyeti göz önünde tutan Sağlık müdür lu£ü ve Kadıköy BoJediyejJ mensuplar' dün bu semtte kömür deposu ol-me("a elverişli mÜBalt yerler âramış-Jardır Neticede' Kurbagalıdere clva-ındu 40ü metre murabbaı genişlikle b>> bir saha bulunmuş ve deponun bur. ya nakline karar verilmiştir.
Çiçek hastalığı
Karadeniz vapuru yolcu ve mürettebatı aşılandı
Cumartesi gilnU. Karadeniz seferin den dönerek limanımıza gelen Karadeniz vapurunda çiçek hastalığına yakalanmış kimseler olduğu İhbarı üzerine, 2000 i bulan yolcu v» mürettebat aşılanmıştı. Bu aşıyı şeh imiz Sağlık müdürlüğü mensupları yapmış ve müdür Faik Yargıcı da İşe nezaret etmişti.
Yolcular ar asında şüpheli görülenler tedavi altına alınmakla bşra-b«r diğerleri serbea bırakılmıştı.
Sağlık ve Bosyal Yardım müdürlüğü, dün. vaziyetten Bakanlığı haberdir etmiş v» şehrimizde çiçek has taHğm» karşı daha tedbirli bulunulması İçin alâkalılara direktifler va-rllmiştlr. _________
Karabağ köyündeki boğmaca hastalığı
Cihanbeyli ilçesine bağlı Karabağ köyünde boğmaca hastalığı görüldüğü ve bir günde beş çocuğun öldüğü yazılmıştı. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından bu münuebctLe aldığımız bir teekerede deniliyor W;
c Derhal mahallinde yaptırılan tel kik sonucunda, bu köyde hâlen 11 çocuğun boğmaca geçirmiş olduğu VB nisan ayı İçLndo hiçbir Clüm vakası bulunmadığı, anlaşılmış ve bununla beraber köyde gerekil mtteadcla tedbirlerinin alındığı öğrenilmiştir.»
Tavdhl memnuniyetle kaydedlyo-rus.
Son yağmurlar
Trakyada ekinlere zararlı olmasından korkuluyor
Edirne (Akşam) — Çoktanberl bek lenen ve düşmesiyle çltçlyl büyük sevinçlere boğan İlkbahar mevsim yağ '»urları ekimlere zarar verecek mahiyette devam etmekte ve haklı olarak müstahsili endişeye uğrtamakta-dır. Yağmurlar fâsılasta olarak hemen her gün sağnak halinde ve bol miktarda düşmektedir. Yağış, kışlık mezruatuı saklarını geliştirmek t s ve yazlık ekimlere fırsat vermemektedir. Bu yağışların, kuraklığın yapacağı hasardan çok daha fena tahribata sebeb olacağından korkulmaktadır. -
Sürekli ve bol yağmurlar, belIlbM-ll para getiren ekimlerimizden olan şeker pancarlarında haşerelerin sarar yapmasına imküıı vermiştir. Yağ murlarm zaman ilerlemeden kesilmesi. ekimlerin büyüyüp, yetişmesi ve gelişmesi noktasından şiddetle arzu edilmektedir.
İkinci Umumi harbin muazzam tarihine minimini bir veslkacık bırakmak arzusundan keudlml alamıyorum. Bunu, tarihe karşı vazife bile sayıyorum.
Havadis l>orsa«ı
lıtınbuldakl ecnebi gazetecilerin 1939 dan ewel va sonra bışlıc» havadis bordaları Oalatuaray lisesi karşısındakt Hatay pastahanesiydl. Orada sabah kahvaltısı ederken, öğrendikleri haberleri vaziyete göre mübadele, vaziyete göre kontrol t-derlerdl. Sonra her biri mensup bu-luryluğu cephe, ideoloji, millet ve mtcasesenln mizaç ve meşrebine göre aynS haberi başka zaviyeden verirdi. Postanenin hemen orada bulunması, bu yeri pek elverişli kılıyordu.
Evvelce hep birlikte oturulur, masrafları nöbetleşe bir meslektaş görürken. harb İlân edilince, toplantılara devam edilmek!» beraber İki muharip cephenin mensupları ayrı ayrı masalarda oturur olduklar. Yarım 3elâm veriyorlar, bLrblrlerlyle pek alâkadar değilmiş tavrını takınıyorlar, fakat gene de eski ananeye devam ediyorlardı.
• ••
Gazetecilik için ideal
Diğer ve daha ehemmiyetli bir tema3 noktası, İstanbul Klübıl olabiliyordu. Zira yerjl ve ecnebi birçok meslektaşım burada âzaydı. Ben de. o tarihlerde bekâr kaldığım için hayli zaman bu klübıl daim! ikametgâh haline getirmiştir. Orada yer, yatar, Mesleki temaslarda bulunurdum. Bir gazeteci İçin ideal yerdi. Başlı a meslektaşlarım, bu arada Londrada çıkan The Times gazetesinin muhabiri eski dostum Bay Mavrudl d» bu klübü İkametgâh yapmışlardı.
Heyecanlı bir gün
Bir akşam, klllbün ait katınd hof-da bir misafirimi bekliyordum. Misafirim geciktiği İçin orada uzun müddet oturdum. Kapısı açıldıkça salondan münakaşa sesler duyuluyordu. OLrip çıkan bir ecnebi meslektaşıma: — Ne oluyor? - diye sordum.
— Ecnebi gazeteciler toplandı. Breli (1) onlara çok enteresan sözler söylüyorl - dedi.
Tahkik edip o odada hakikaten ecnebi gazetecilerin toplandıklarını öğrendim. Neteklm, bir aralık Breli de görünüp telefon köşküne gitti. Her zaman çok hareketli olan bu zat, alkolün tesiriyle büsbütün canlı kanlıydı, Salondan o kadar gürültü taşıyordu kl, sekiz on kişi var intibaına kapıldım.
Bir müddet sonra The Times muhabirini de görüp gerek dostluğuna, gerek hâdiselere verdiği kıymete itl-mıd ettiğim bu eski meslektaşıma meseleyi sordum. Bana BreU'ln Tür-
BUOÜN ÇOCUĞUNUZA
faya* 'fZcûıdlil
En iyi çocuk dergisi. *
Hukuk Fakültesinde imtihan talimatnamesi
Hukuk fakültesi dekanlığı, Haziran devresi imtihanlarında tatbik edilecek İntikali hükümleri İlân etmiştir. Bu l|âna göre yeni sömestr talimatnamesi bütün hükümleriyle bu sene yalnız birinci sınıf öğrencilerine tatbik edilecektir. Diğer sınıflar İçin eski talimatname hükümleriyle yeni talimatname hükilmlerLndjen milte-jrkkll muvakkat bir talimatname ha zırlanımşHr.
Bunagöra elemeye tabi dersler gene yazılı olmakla beraber, eleme mahiyetinden çıkarılmış, üssü mizan u-sultt İlga, edllmtş, dördüncü smftan gayrı sınıflarda nbt yerine geçer, geç mn diye dereceler kabul edilmiştir.
Bunlardın başka sözlü imtihanlar yapıldıkça bir giın âonra talebelerin geçip geçmedikleri da İlân olunacaktır. Bazı İhtiyari dersler de lağvolunmuş; buna mukabil bazıları ull ders haline konulmuştur.
Hukuk fakültesinde dersler 18 mayısa kadar devam edecek, İmtihanlara 3 haziranda başlanacaktır.
Editörler Derneğinin yoksul çocuklara yardımı
İstanbul Editörler Derneği, Ankara caddesindeki kitapçılardan, yalnız birisi müstesna, hepsinin yaptıktan teberrülerden teşekkül eden 5OT kadar çocuk kitabını. Muallimler Birliğine vermiştir. Birlik bu kitapları ilkokulların fakir çocuklarına dağıtmağa bağlıyacaktır. Birlikten aldığımız bir tezkerede Editörler Derneğine teşekkür ediimekledL
ikinci umumi harbin neşredilmemiş küçük bir hâdisesi
Times muhabiri, Alman muhabirinden nasıl havadis sızdırdı?
AKŞAM gazetesi de bu hâdiseye karıştı. Bitaraf sefirlerin gizli ıhbarlarile bizim öğrendiklerimiz biribirine uyunca hükümet ciddî tedbirler aldı. Az daha seferberlik ilân edilecekti. Refik Saydam, tarihî beyanatını bu hâdise üzerine yapmıştı
(11 D N B Alman Haberler Bürosunun harb senelerinde tanınmış şahsiyetiydi
klye için tehdit kâr sayılacak sözler söylediğini kısaca anlattı. Bunların mühim bulduğunu da tebarüz ettirdi. İ|k İş olarak meseleden gazetemi haberdar etmeği düşündüm. O saatte matbaa kapalı olduğundan, baş-muharlrlmla Necmeddln Sadak'ın evine telefon ettim. Ankara İle konuşmuş; aşağıda B. Mavrudi'nln anlattığı şekilde İşler çatallaştı.
Notlan vs hâtırası kuvvetli olan The Times muhabiri bana geçen gün aynı hâdiseyi şöylece tazeledi:
•••
Time* muhabirinin hâtıraları
1940 temmuzunun İlk günlerinde Sovyet sefiri Terenttyef'İn mezunen Moskovays hareket etmesinden evvel Tarabyadakl Alman sefaretine alt yazlık binada Alman aeflrl Von Pa-pen’le uzun uzun görüştüğünü, bundan sonra da htanbuldaâl Alman gazete vs ajans muhabirlerinin pek heyecan İçinde kaldıklarını. Alman-yaya uzun telgraflar gönderdiklerini haber almıştım. Merak ettim: Ne oluyor? Anlamak çarelerini aramağa başladım. Harbden evvel D N B. muhabiri Brall’Le iyi görüşüyordum. Kendisiyle buluşmağı düşündüm amma, o D N B'nln. ben de The Times muhabiri olduğumuzdan, selâmlaşmakla beraber pek fazla sor üş emiyorduk. Hele daha sonra hiç konuşmaz olduk.
Düşündüm: Nasıl yapmalı? Bitaraf vaziyetteki bir gazeteciye müracaat ettim. Onun BreUl o gün klübe davet etmesini sağladım. Bir tesadüf «!bl ben de aynı salona girdim. Uf açıldı; o günkü haberlerden filân konuştuk; Alman ve Rus sefirlerinin mülâkatına temas ettik.
Breli, İ[k önce fazla bir şey söylemek İstemedi. Bir İki vrikl içince açıldı. Münakaşa suretiyle birçok şeyler öğrenebildim.
•••
Bir Alman manevran
Bay Mavrudl devam ediyor:
— öğrendiklerim şöyle hülâsa •dilebilir:
«Almanya ila Rusya arasında yakında pek mflhltn müzakereler bavlıyacak. Bu müzakereler arasında da Türkiyenln, bilhassa Boğazların vaziyeti meydana konulacağından, Rusya Türklyeden Boğazlar hakkında bazı taleplerde bulunuyor, Almanya bunları tahfife uğraşıyormuş. Türkiye, meselâ Boğazlarda bir üs vermek suretiyle, Ruslara. tâvlzatta bulunmalı İmi?. Rusya ancak o suretle teskin edilebilirmiş. Türkiye bundan dolayı telâş etmemeli imi, zira Almanya Tdrklyeyi desteklermiş; hini hacet, ta Basyaya karşı onu müdafaa edermiş. Bunları yapabilmek için Türk hükümetinin Al manyaya karşt dostluğunu ve hüsnüniyetini fiilen İspat etmesi lâzım gelirmiş. Bu İspat keyfiyeti, Türkiyo Bakanlar Kurulundan Alman düşmanı (Arta» 7 nci t ah t fede)
(Vâ - Nû)
Balyan opereti ilk temsilini verdi
Italyan sanatkârları Galata rıhtımında
Italyan opereti sanatkârları dün akşam ilk temsillerini vee> nüşler ve çok âl}pşlanmlşİ3.r(İ!r. Operet 45 sanatkârdan ınürok-keptir. Bunlar^, şehılnüî sanatkârlarından kalab&Vk W karşılanılır, Artistler. hepsini bl£ otelde yeıleştlnnek kabil ûl^na-dığmdan ruulıt^lf oteller taksim edilmişlerdir.
İtfaiye teşkilâtı
Yeni makina ve vasıtalarla teçhiz ediliyor
Belediye, şehrimiz itfaiye teşkilâtım genişletmeğe ve ıslaha karar ver iniştir. Bu maksatla esaslı bir program hazırlanmıştır. Bu program 1050 senesine kadar itfaiye teşkilâtı lüzumu derecesinde takviye edilmiş olacaktır.
Esasen geçen sene bu teşkilâta 600 bin lira tutarında çeşitli malzeme vs vasıta satın alınmıştı. Belediyenin bu senekl bütçesinde de itfaiye İçin 000 bin lir* vardır. Şimdi ya kadar bu paranın bir kısmiyle 10 kamyon şasesi, 3 otomatik merdiven, 21 motopomp. 20 motör, 8 tane bir er tararından taşman küçük motopomp, 4000 metre hortum alınmış ve İT kamyon şasesi da pompalı su tanklarıyla teçhiz edilmiştir, oerl kalan para 11e bu sene 20 su deposu yaptırılacak vo Heybellada müfrezesi binası yeniden İnşa olunacaktır. Ayrıca 10 adet de yangın söndürme cihazı alınacaktır.
Program mucibince önümüzdeki sena İtfaiye teşkilâtına 2 deniz mo-törü, bir adet büyük otomatik merdivenli makine, kimyevi yangtnları sön dürmek için cihazlar alınacağı gibi, yeniden 10 su deposu daha İnşa ettirilecektir.
Belediye 1955 yılında da gene bu maksatla bütçesine koyacağı 600 bin Ura ile bir büyük deniz motörbotu, bir otomatik merdivenli makine, beş adet pompalı su tankı alınacak ve yer altında yeniden 10 su deposu inşa ettirilecektir. Bu suretle 4 yıl içinde İki milyon 400 bin liralık malzem» alınmış olacaktır.
Yapı kongresi
Yapı işlerinde yeknasak bir usul kabul edilecek
Melmeketlmlzds ilk defa olarak geçenlerde Ankarada toplanan Yapı kongresi pek mühim kararlar verdiği halde, memleket ölçüsünde alâka uyandıracak mahiyette bulunan bu kararlar etrafında kâtı derecede tafsilât verilmemiştir. Bu mevzu etrafında kongreden dönen alâkalılarla yaptığımız temas neticesinde aldığımız malûmatı yazıyoruz:
Kongreden başlıca gaye, memleketin muhtelif yerlerinde ayrı ayn telâkki ve tatbiklere tabi tutulan yapı İşlerine kati bir şekil vermekti. Yapılarda temel kısımları esaslı surette halledilmeğe muhtaç görüldüğü gibi, zelzele bakımından yapl işlerinin yeni talimata uygun olması da zaruri görülmüştür. Bundan başka yapılarda mimari şekil ve esasların kat! surette tesbltl, yapı işlerinde haritacılığı ve imar plânlarını alâkadar eden hususlar, şehirlere alt tesisat, mesken dâvası, şehirlerde su ve kanalizasyona alt işler ve saire.
Kongrede bütün bunlara dair bazı temenniler ileri sürülmüştür. Bu temenniler bakkamda Icab eden projeleri hazırlamak üzer» bir komisyon kurulmuştur. Komisyon bu temenniler dairesinde hazırlığını bitirecek ve Bayındırlık Bakanlığına verecektir. Bu projelere göre Bakanlık yeniden kanun çıkarılması icab ediyorsa, kanun tasarıları, yahut mev cut kanunların tatbikim kolaylaştırmak üzere nizamname ve talimatnameler hazırlayacaktır.
Bu suretle yapı ve inşaat İşler! etrafındaki bütün pürüzlü noktalara nihayet verilerek yeknasak bir usul ■/a sistem Sahur edilmiş olacaktır.
Radyo ile İngilizce
Memleketimizde İngUlece diline ‘karşı gösterilen rağbetin arttığını gören B. B. C. ötedenberl devam etmekte olan «Radyo He İngilizce» programına daha büyük bir hız vermiştir. Her salı günil Türkiye saatiyle 18,30 da kısa dalga (24-02) ve (32.32) üzerinden bu derslere COk fay dalı bir programla devam etmektedir.
Radyo ile İngilizce öğrenenlerin a-dedlnln umumiyetle çok artmış olduğunu gören B. B. O. muhtelif mem lekejterden aldığı mektuplarda ser-ded İlen ve tatbikini uygıin gördüğü mütalâaları programlarında nazarı itibara almıştır.
Bu keyfiyetin «Radyo ile tngllzce» dinleyicilerinin adedini v* hevesini arttıracağına şüphe yoktur.
4- Çocuk Esirgeme Kur umunun çariikapı dispanserinde nisan ayı zarfında 209 erkek ve 126 loz olmak lizere 37ö; gene Kurumun Kadıköy dtspan3erlnde 18 erkek ve 18 kız olmak üzera 33 çocuk muayçn» ve tedavi edilmiştir.
İSTANBUL HAYATI
Basiret darlığı
Benzetmek gfETi olmasın, dar kundura İçine girmiş ayağa döndük. Hani, her adımda kundura biraz daha sıkar, ayağın ıstırabı artar. Biz do her gün yeni bir darlık içinde sıkışıyoruz. ıstırabımız mütemadiyen artıyor. Buğday darlığı, et darlığı, çimento daı-lığı, kâğıt daalığı, döviz darlığı, tütünlerimize, üzümlerimize müşteri darlığı... Saymakla tükenmez kl. Mevcutlar elverml-yormuş gibi bir de şeker darlığı çıktı. Ankara ve İzmlrde şeker sıkıntısı çekiliyor.
Şekerlerin Surlyeye ve Yuna-nlstana kaçırıldığından şüphe ediliyormuş, işte bu fena. Kaçakçılar yüzünden şeker ihracına kalkışmamızdan korkarım.
— öylo şey olur mu? Elimizdeki şeker kendimize el vermez-| ı ken İhracat yapılır mı? q
ilmeyiniz. Bizde her şey Oİur. q Olmıyacak şevlerin olmasına o5^j kadar alıştık ki, aklın, mantığın,, kabul edemiyeceğl aykınhklaıV^ garabetler karşısında bile: «01-maz olmaz deme, olmaz olmaz» £ demekten kendimizi alamıyoruz..— Ml^J göstermeğe lüzum var mı £ Buğday meselesi meydanda. Ka- (D saplık hayvan ihracı İşini de > unutmadınız tabiî. Yapılan ltt-razlara karşı Ticaret Bakanı: (D «— Cenup hudutlarımı zda»t hayvan kaçakçılığı yapılıyor. İhracata müsaade-edersek bu ka-_Q çakçLİıklan önlemiş olacağız.» -q
Dememiş miydi İhraç müsaa-des! kaçakçılığı önledi mİ. bHml-+g yorum amma şu bolluk mersi- S mlnde îstanbulda etin kilosu JZ 280 kuruşa fırladı. Şeker l,IMO de neden bövle şeyler olmasın? Kaçakçılığı önlemek İçin elimizdekini İhraç ederiz, biz burada darlık çekeriz. Varlık İçinde darlık çekmeğe alıştık artık.
Çektiğimiz bütün darlıkların biricik sebebi nedir, biliyor musunuz? BASİRET darlığı... Ah. ondan bir kurtulabUsekl
n
Kulakları çınlas'ınl
Yumurta ihraç edecefcmlşlı amma müşteri bulamıyormuşuz. Yabancı müşteriler bizim, flatlert çok yüksek buldukları İçin yumurtalarımızı almıyoriarmış. Fakat İçeride kendimiz yüksek ftat-le alıp yiyoruz. Çünkü mecburuz.
Her lâfın başında; «Avrupa memleketlerinde hayat bizden çok pahalı» diyenlerin kulakları çınlasın!
V
Nazar değmesin!
Aman, tahtaya vuralım da nazar değmesin! Bakanlıklar arası komisyondan bir karar çıkmış. Hayat pahalılığı ile mücadele için bir rapor hazırlamış da İstanbul ticaret ve sanayi odasına göndermiş.
Amma velâkln, aylardan bert emek verilerek meydana getirilen bu raporu ticaret odası beğenmemiş.
Gazetelerin verdiği malûmata nazaran. Bakanlıklar arası komisyonun raporu, hayat pahalılığının bugünkü seviyesinden aşağıya düşürülmesi mümkün olabileceğini riyazi katiyetle İleri sürüyormuş. Halbuki ticaret odasında teşekkül eden komisyon, bugünkü pahalılığın normal bir çıkış neticesi olduğunu, bundan sonra da pahalılaşma istidadı göstereceğini İddia ederek evvelâ bu yükselmeyi önlemek lüzumuna işaret ediyormuş.
Hangi İstidattan baiısaddilyor? Komisyonlar arasında tomar tomar rapor teatileri, iddialar, itirazlar devam ederken hayat pahalılığı mütemadiyen artıyor. Her şeyden evvel şu kırtasiyeciliği. çalçeneliği Önllyellm.
Cemal Refik
Îtaîya, 60 milyon paket sigara alacak *
Şelirimiz ilgili çevrelerin® İtalya-nın Rama şehrinden gelen haberlere göre İtalyan Tekel İdaresi, muhtelif tip acnebl sigaralar möbayaası isin bir ihata yapmaktadır.
MövzuubahLs sigaraların miktarı 3û milyon yirmilik pakettir. Verilen mı lûmata göre bu sigaraların memleketimizden tedariki İçin bazı İtalyan firmaları teşebbüse girişmişlerdir.
Tütün ihracı mevzuunda bu yıl memleketimizin geçirmekte olduğu mllhlm buhran muvacoheslnda böyle geniş mikyasta bir satışın büyük menfaatler saglıyabllece£1nl hesap eden Tekel İdaresi do gerekil tertibatı almakta olup yapılacak herhan gi bir müracaatı beklemektedir.
k


13 Mayıs 1C19
Sahife 4
Cinayetlerin Ayla alâkası var mıdır?
Bir İngiliz gazetesi bunu teyid eden vakalardan bahsediyor
Londrada John Henry Cole İsminde bir mücrimin ]5 «en ey e mahkûm olması Üzerine, Londra gazetelerin do ayın İnsan dimağı Özerinde bir tesiri olup olmadığı hakkında Wr münakaşa başlamıştır. Cole hırsızlık ve ka-dmlara tasallut suçundan mahkûm olmuştu.
Hakikaten baş detektif Fablontın da söylediği gibi, Cole'On kadınlara tasallut etliği zamanlar dalma ayın yeni çıktığı akşamlara tesadüf etmektedir.
Bonra âlimler, midyelerin gıda al- yanarak The Daily Ibtpress ga mak İçin kabuklarını açtıkları ran- anın, gimd! ayın .İnsanlara da tesir ( ayın midyelerin bulundukları tul dal- leceğlnl iddia ediyor.
• ■ I I it»—
Queens Park Rongers Fufbol
Maçları Tertip Komitesinden: îngilterenin meşhur profesyonel Futbol takımı Ue Fenerbahçe - Galatasaray - Beşiktaş -Federasyon Muhteliti
ile aşağıdaki tarihlerde İNÖNÜ Stadında karşılanacaktır.
15 Maviş Cumartesi saat 17 de
16 ----- ”
22 23
Evvel zaman içinde | İZlTlİr pİyaSâSI
Arabistan hâtıraları
Hicaz şimendiferi — İ|« olmiyan bir memuriyet:
Şimenu'içri - *5" un
Htc muhafızlığı—Medine muhafızlığı—Bir hâdııe
î «İktibas hakkı mahfuzdur»
SEMİH MÜMTAZ S.
’S
FENERBAHÇE GALATASARAY BEŞİKTAŞ FEDERASYON MUHTELİTİ
. YERLERİ;
1 — Zeki Rıza Sporel Mağazası İstanbul
2 — Türkiye Eczanesi Arif Neşet Usman İstanbul
3 — Yaylâ Süt Evi Galata
4 — Sokoni Benzin İstasyonu Beşiktaş
5 — Galatasaray Spor Klübil Beyoğlu
3 _ Maç giinii İNÖNÜ Stadı gişelerinde
Yerler Belediyenin emri ile Mahdut olduğundan biletlerin bir an evvel teminini sayın halkımızdan rica ederiz,
*• -■
»
f
Pazar Cumartesi Pazar
> > de
» >’»
» » »
BİLET SATIŞ
Z'
Bugün LALE Sinemasında
Mevslmlnen güzel 2 füml birden
1 — BÜYÜK ÜMİTLER
«GREAT EJCPECTATÎONS»
2 — Heyecanlı Bir Gec^. (İlk defa
DÎKKAT: Pazartesi — çarşamba — Cumartesi
Sabahları 11 (ie ucuz MATİNE
ha
Bu akşam A R Sinemasında
Senenin Şaheseri •
AY DOĞARKEN
Shlne On Harvest Moon
ANN SHERİDAN — DENNİS MORGAN .-DİKKAT; Pazartesi — Çarşamba — Cumartesi Sabahları 11 de ucuz MATİNE ’
İşlememesinden mutazarrır ve mahzun olmağa başlamışlar-)-
Osman Ferit paja
Kafkuyada Rus çarlarlyle 25 sene uğraşan mücahidi muhterem Şeyh ŞamlI’In damadıdır. Son vazifel resmiyeti Medine Muhafızlığı ve 5ey-hülharemllkth (25) serte bu vazifede bulundu, çok da muvaffak oldu. Telgraf ve »cneler sonra Hicaz şlmedlfe-rl hizmetlerinde urbam tenkil ve teskin ederek ol havalide bir siirii kıyamın önünü a]an bu zattır. Maan'dan Medlneye kadar şimendifer güzergâhının ft3aylşin! temin eden bu zattır. Ötedenberi urban ve aşiretler üzerinde nüfuz sahibi olduğu İçin, bu İşleri kolaylıkla başarmıştır. Bir de Haremi şeıllln elektrikle tenviri İçin Medinel Münevvere şehrinin (Mecidiye ı kapısı taraflarında İnşa olunan fabrikanın riiratje hitama ermesi em rinde hizmetleri mesbuktur. ikinci Sultan Hamlt bahriye zabitlerinden bir heyet kurdurarak Medlneye göndermiş, bu hizmeti onlar vasıtaslyle neticelendirmişti. Yanılmıyorsam I-klnci kâtibi İzzet paşanın da bu işte hizmeti vardır.
Osman paşanın bir hizmeti de Yemene İzam edilecek efradı askerlye-nin tâlim ve terbiyesi işinde muvaffak olmasıdır. Oralardan alınan erleri zaptil rapta alıştırmak, çilnkil kolay bir iş değildi. Bunlar böyle olmakla bir tuhaf tesadüf daha Osman, paşaya naslb olmuştu. O da bunların hepsine rağmen, Medfnede memurl-yetinin bir nevi ikamete memurluk süsü taşımasıydı. Bir biraderi Süvari ' mirlivası Ahmet paşa (bir aralık Be- 1 İlmiye kışlasında süvari kumandanıydı) Istan buldan tebld edilmişti. Öteki biraderi Miralay İsmail bey ı Halepet oturtulmuştu. Bir de şu var- ; dı: En küçük biraderi İkinci Sultan : Hamldln Beryaverl Mehmet paşa İdi ; ve iki sultanın zevd olmuştu. Büyük -oğlu da Mabeyni hümayun kâtiplerinden olan Kâzım beydi. (Bu zat Kndüs mutn.'Bmflığiyle saraydan çıkmış. Meşrutiyetten evvel Hn]ebe j vali olmuştu. Birinci Umumi harbin ( sonlarına doğru Cenevrede vefat et- ‘ ti.) Evet Kâzım bey Halepte vali İken ( amcası İsmail bey Ha]epte sürgündü ve bunların hepsinin böyle olduğunu 1 padişah bilirdi.
Osmarj Ferit paşa cesurdu. Bir kere eşkıya takibinde atı vurulmuştu. * Yerden sıçramış, bir başka ata bin- ' mlş, bir dakika tevakkuf etmemişti. ' Bir defasında da Haremi şeriften 1 karşıda bulunan evine giderken Ara- ■ bin biri onu kamajamak İstemişti. , Bundan da korkmadığı ve herife, se- 1 nln gibi meczuba bir şey yapmanı, haydi İşine; dediği meşhurdu. Onu : sLuSr|endlren tek, bir şey vardı. HI- , caz valisi Ahmet Ratlp paşa İle İyi ; geçincmemeslydl. Bir tür)ü beraber , düşünememişlerdir ve birbirlerini , izac etmek İçin ıie mümkünse yapar- ı lardı.
Osman paşanın. Medlnede menfi ı olarak bulundurulan Seyit Abdülka- ı
H1«m ftmondiferl İnşa edilirken bir taraftan da urban İle uğ_ razmak ui çıkmıştı. Medeniyetin’demirlerinden hoşlanmıyor sahralar diyarı harekete ge]mtş grtll bir tavır takınarak yol kesenlik etmeğe başlamışlardı. Rayları çalmak, yapılan yolu bozmak; Medinel Münevvereye gidecek olan tejgraf direklerini kesmek, telleri uçurmak gibi. Buna bir sebep de her sene Siirrel Hümayun Şamdan harekt edip giderken urbana verilen atiye! senlyelertn be]kl ve-rlirhlyeceğl korkusuydu. Elbette İkinci Sultan Hamldln bu hat yapıldıktan sonra urbanın aidatı verilecektir, sözünden İlk zamanlarda sahra A-rap]an haberdar edilmemişti. Binaenaleyh Şam]a Medine arasında epey hâdiseler oldu. Biz Bey rotta bulunduğumuz İçin olan bitenden tafsilâtıyla malûmatımız oluyordu.
1893
1803, rannedlyorum. telgrafın Medlneye muvasalatı r« muhaberatın başlaması tarihidir. Ancak bundan evvel bu 1? üzerinde dahi epeyce durulmuş, uğraşılmıştır. O kadar ki tklncl 8ultan Hamlt yaverlerinden Sadık -el- Müeyyet paşayı medlneye kadar yo]|amış; urbanla temas ettirmiş ve bu temaslarda senejerdenberl Medlnede bulundurduğu Şeyhillha-reml Hazret! Nebevi v« Medinel Münevvere muhafızı Ferik Osman Ferit paşanın Ulr sürü hüsnü hldemat! görülmüştür.
S/rası gelmişken şunu da söylemeliyim: Urbanı kıyam ettiren başka sebepler de vardı. Menfaatleri mııh-lel olan bazı adamlar el altından tah rlkât yaparlar, bedevileri korkutur-iardı. Meselâ Çamda bir Siirrel Hümayun Muhafızı diye bir teşekkül, daha doğrusu bir memuriyet vardı. Bu zat her sene Şamdan hareket fiden kafileye takılır: güya kervanın ftsayîşlnl temin eder; urbana verilen aidatı dağıtırdı. Buna Hac muhafızı dah! derlerdi. Bu muhafızın bütün İşi bu ve bu işin haricindeki İçi de Şomda konağında oturmak, yan gelmekti. Kalemi, kâtibi namına da hemen hemen kimsesi, yani kaleme gelir maiyeti yoktu. Ben ilk defa Şama gittiğim zaman Hac muhafızı Abdür-rahman paşa idi. Sivil paşalardan genç bir zat.'Bu vazifeyi henüz hayatta olan büyük babasından tevarüs etmişti. Demek istiyorum, yolunu bulmuş, vazifeyi kendisine tevcih ettirmişti. Her İkisini tanırım.
Salt paşa çok yaşlıydı. Konağından çıkmıyordu. Fakat selâmlıkta oturup muttasıl nargilesin! içiyor; misafir kabul ediyordu. Konağı çok güzeldi ve *]1 rivayetin çok da zengindi. Surlycde İken bunu da öğrenmiştim. Bu memuriyete hiç de lüzum yoktu. Ve hatır için İhdas edilmiş ve yahut lüzumu kalmadığı halde devam ettirilmiş bir memuriyetti. Ma-atteeşçtif devam etti gltl sonuna ka I dar.
Çamda bu böyle olduğu gibi, belki, dir isimli bir zatla epeyetf büyük" bir Medlnede de urbanı tahrik edenler hikâyesi vardır. Bu adamın devlet vardı. Bu varlıklardı kİ evvelâ tel- aleyhine ve Haremeyn ahvaline dair gıafta, sonra da şimendiferde yol yazıp bir ecnebi devlete verdiği ra-kesen|!k]er yaptırtrruş; Arapları şı- porjarı Osman paşa yakalamıştı. Ve
iki milyon liralık ak darı kızışıp mahvolmak tehlikesine maruz
İzm İrde çıkan (Anadolu) gazetesi yan yor:
Ticaret Bakanı Mahmut Nedim Gündüzalpıa İzmir seyahati sıralarında yapılan muhtelif toplu görüşmelerde, susam, nohut, fasulye, akdarı, mercimek ve böğrülce gibi maddelerin üzerinde önemle durulmuş, bu yi] İhracatta çekilen zorluklardan şikâyet edilerek İm maddelerin sterlinle de ihracına bin verilmesi İstenmişti.
Ticaret Bakanı da esas itibariyle alâkalıları haklı görmüş vfe meslek gruplarının haarlıy&caklan bir raporun İhracatçılar birliği tarafından da tetkikinden sorara Bakanlığa gönderilmesini bildirmişti.
Bunun Üzerine hububat ve bakll-yatçılar meslek grupu, bu maddelerin stoklamı tesbtt etmiş, bunların bir mevsimden bir mevsime kadar «İde tutulamıy3cağını. yaz sıcaklarının başlamasiyle akdarıların kızışma tehllketsn e düşeceğini bildiren Mr raporu Bakanlığa sunmuştur, ihracatçılar birliğinin de bu mütalâaya İştirakine rağmen henüz cevap gelmemiştir. Daha doğrusu Bakanlık cevap bile vremeğe lüzum görmemiştir. *
Ancak 3 mayı» tarihli bir sirkülerde bazı maddelerin ve bu arada BOO ton delikli nohutla böğrülcelerin sterlinle İhraç edilebileceğini bildirmiş, fakat ne akdarıdan ve ne de, mercimekten bahsetmiştir.
İzm İrde kİ temaslardan sonra müspet bir netice bekllyen tacirler esas İsteklerinin yerine getirilmediğini hayretle görüne hayal sukutuna uğramış, deposunda binlerce Hra bağladığı akdarıları bir yerden bir yere nakletmek veya havalandırmak suretiyle bir müddet daha barındırmak çarelerini aramağa başlamıştır. Bu arada da sterlin sahası haricinde piyasa aramış, fakat bualmamış, ancak Maltadan bazı talepler almışlardar, Fakat burası da sterlin sahasına dahildir.
Mnltaliler aynı zamanda, evvelce tacirlerimiz tarafından dolarla ltal-yay» satılan bir tasım akdarıların, ttalaynlar tarafından çok üstün fl-atlerle ve sterlinle kendilerine satılmakta oldugurra, bizim İse hâlâ dolarla satışta ısrar göstermemize ata! erdiremediklerini bildirmişlerdir Memleketimizde hiç bir suretle sarfına İmkân olmiyan ve ot is tarafından damüboyaa edilmeyen bu akdarı stoklarının yalnız tzmlrde yflzdr sekseni İhracatçı eLlnde olmak şartıyla 4 bin tonluk bir yekûn tutmak-
tadır. Her gün düşen piyasa ve llren te-hükel»v hzeıfne alâkalı taı-clrler büyük bir toplantı yaparak aralarından seçtikleri J kişilik bir heyet! Ankaraya göndermeğe karar tn mfşledlr. Heyet, uçakla hareket edecektir.
Toplantıda beklenen fena âkıbetln emarelerinin belirdiği ve maltrum bir kısım depolarda kızıştığının görüldüğü konuşulmuştur. Havalar Biraz daha ısınınca şimdiden kızışmağa başlıyan. bu mallardan hayır kal-nııyacak, veUd milyonluk akdarı mahvolacak, tacirler de perişan bir hale geleceklerdir. Ticaret Bakan lığı acaba, stoklar mahvolduktan sonra mı harekete gelecektir?
n.

İnsanlığa yaptığı
bin bir hizmetin en
ÖNEMLİSİ
19 Mayıs da
«ekilecek
Millî Piyango’da
Büyük ikramiyenin
200.000
İka
olduğunu hatırlatmasıdır.
martmıştı. (Biraz geç olmuşsa da. bu artık bu menfiyi Caklb edscAk mek-llâlet etmişlerdi, gün duyuyoruz; urban şimendiferin tuplarının mahalline vâsıl olmama-'
s mı temin etmişti. fstanbula da haber vermişti. Mütecasirin evLnl tarassut altına aldırmıştı. Ancak kendin! müdafaa eden şeyhin İfitanbula kadar vâsıl olan yaygarası hünkârı şaşırttığı İçin, Osman paşa İstanbula celbedlldt; kendisinden tafsilât alındı ve gene Medlneye iade olundu. Bu, böyle olduğu clbl. Meşrutiyeti mütaakıp İstanbul» gelen şeyhin tahrikiyle Osman .paşa o zamanki modaya göre Midilli adasında ikamete memur edilmişti. Zannederim, Süleyman Nazif bey merhumla o abralarda Midilli mulısarrıfı bulunan şairi müteall Faik Âli bey kendisinin-diğerlerinden daha evvel ıt]akma de-
İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakültesi Dekanlığından:
Fakültemiz Makine Elemanları Kü«üsil doçentlerinden Bekir Dlzl-oğlıı tarafından 13A.948 peneir.be günü saat 17 de Üniversitemiz Konferans salonunda ( Tekstil makinelerinde yeni konströksiyon metod]an» mevzulublr konferans verilecektir. Bit konferansa herkes gelebilir.
* (6494)
3. M. 3.
MUAMMER KARACA OPERETİ Bu akşam
Kadıköy Opera sinema SCûdlJ KATİBİN KARISI ■

AŞK VE MACERA ROMANI
Yakarı: NİHAL KARAHAĞAİtALt ■ Tefrika No. 20
başkaları da işitti, başkaları da uyandılar.
Yataktan fırladı, ara kapıya yaklaştı. Kocası, hiddetten sesi büsbütün , kısılarak haykırıyor:
— Bi nim İznim olmadan n&sı] ılgarmış Fettah bahçe kapısını? Biz, canımızı, malımızı kfme emanet edip de uykuya varmışız?
Madam Mari; çcireff] Türkçeslyle onu teskine çalışıyor. Bu arada öyle İrimler zikrediyor kİ, Zeynebln havsalasına sığmıyor. Zihni, büsbütün duracak gibi oluyor. Ve görmesine hacet yok’ şu anda. Madam Marl’nln heytcnnlı zamanlarında âdeti olduğu üzere, elleriyle, kollarlyle »e yü-■bnön her uzviyie sözlerinin ehem-mJyetinJ takviye edecek bir takım ivekelter yaptığını hayalinde taklb
I ediyor.
Ali Hâzım; Feyyaz beyin de derhal uyandır il ması emrini verdi. Kadın, usulca çekildi.
Zeynep, azar İşitmeği dahi göze alarak, kapıyı tıkırdattı, Yıjgsn bir kedi gibi, evvelâ aralıktan başını uzatıp sonra içer! süzüldü. Şaşkın yüzünde, bin bir sua} İşaretiyle kocasına baktı.
— Baskın bâlâdan ge]d! de, Zeynep... E, bilememişlerdir gayn-benim aile erkeği ojduğumu„.
Bu sökeri özür dllerceslne, karısının yüzüne bakmaktan çekinerek aöy İliyor. Bir taraftan da aynanın karşısında kıravfttını bağlamağa çalışıyor.
Zeynep, vaziyeti hâlâ kavriyama-mıştı. şimdi, aşnğjdan akseden ses-
lere karşı kulakları daha hassas:
— Bari ben de gidip giyineyim. -dedi.
Ali Hazım, birdenbire döndii:
— Sen silerin, otur!.,
Genç kadın, hayreti artarak kekeledi:
— Peki amma, aşağıda kadın misafirler do var, ya? (Çatlak kahkahaların» munisleştirmek İstedi.) Neşeyle güldüklerini İşitiyoruz işte... Biraz... Şey.,, (münasebetsiz demedi.) Biraz geç saatte amma gene de evimize gelmişler. Yanlarına inmesem ayıp sayılmaz mı?
— Vaziyet senin bildiğin gibi değil. Zirvesi de var, zırvası da var.
— Zırvaların bizim evde işi nc?
AJ1 Hâzım, hakikati birden kavramış gibi celallendi:
— Evet... Zırvaların bizim evde işi ne?
Sonra, ilk defa olarak Zeynebln önünde boynunu büktü:
— Hikmeti hükümete bizim aklımız ermezi
Ve, ku]a}ı yakasının altından kıra-vatını blrtürlü dengine getirip bağlı-yamad».
Zeynep, mütereddit adımlarla onun arkasına sokuldu. Kocasının omuzu, ürerinden başmı uzattı. Ayna-
da göz göze Teldiler.
— Ben sana ne yapıyorum k!? Ben sana ne yapabilirim kİ? Öğrensem de ue olacak snnkl? Her şey! benden saklyorsuD. Damdan düşer gibi âlemin evine gece yarış» geliyorlar, merak ediyorum elbette... Aralarına karışmak, bakmak, dinlemek istiyorum elbette...,
Kmd! heybetli omuzunun üzerinde, lerü taze bir demet papatyay» andıran sevimli baş, o‘katlar çocuksu; kolunu okşamağa uğraşan korkak el, öyle narin, o kadar so|gun; sonra, kulağının dibinde fısıldıyan bu Ihtl-znzlı ses. kajbe kestirmeden giden bu ürkek ses, öylesine yalvarış]!... Ali H» zım, İliklerine kadar sarsıldığım hissedecek döndü; ansıan duyduğu za-hmn İntikamını almak İstercesine, mutadı olmiyan bir iıııştıntlle genç kadını kucakladı; geniş göğsünde sıktr.
— Senden saklayışım, benim için kötü şeyler düşünürsün diye, Zeynep. Bekârlıkta tu c-vde eğlenirdik. Decilm ya: ‘Bilememeler gayrı benim aile erkeği olduğumu. Kusura bakma; yolunca anjatınz.
Zeynebl bJr tüy gibi kaldjrd», götürüp yatağına bıraktı. Yastıkların» düaritü; üzerini örttü, Çaım» karış» o
anda hemen uyuyuvermlşçesb», ayaklarının ucuna basarka odasına çekildi.
Zeynep, karanlıkla sinmiş, hâdisenin mahiyetini kendi kendine tahjlle uğraşırken, bitişikte, kocasmın hareketlerini seslerden taklb «diyor. Ali Hazım giyindi; elekLriğl söndürüp 0-da&unıı kapısını kapattı; ve rotayı geçerek merdivenin kapısını açtı. Aşağı kattaki gürültü, bir an vaveyla halinde duyûldu; sonra kapı gene kapandı, şimdi, plyan'o Ue çalınan vals durmuş. Alaturka faslı başlamıştı. Zeynep, artık hiçbir şey düşünmeksizin sadece dinliyor ve sinirine, en fazla, İnce saz âletlerinin sololar» batıyor. Sanki, Ankara radyosü aşağı kata nakletmiş.
Başını, kuş tiiyîi yastıkların altına gömüyor, yatağında büzüldükçe büzülüyor: böylelikle seslerden kaçınmak İstiyor.
Uyuyabilmesi mümkün mü? Bu gece yarısı baskınının malıiycUnl öğrenmeği pek arzu ediyor. Madam Ma rj jıin heyecanla zikrettiği İsimlerin, Kocası gibi yükünü tutmuş bir İŞ a-cla.u.’ylc nasıl bir rabıtası olabllece-ğhıl anlıyamıyor. Ya hele, «Zırva» kadınlar faslına hiç aklı ermiyor.
'sn» yeniden ele ajıyor. ?Jadam
Muinin fısıltılarını; Ali Hâzmı'.n derhal köpürmüşken, malûm isimleri İşitince nasıl telâşlandığını; verdiği emirleri; sonra kendisine karşı ıa> kimliği mahçup ve mütereddit tavırları teker teker hatırlamağa çalışıyor. Nihayet bir hükme rârmak istiyor, muvaffak olamıyor.
Sofadaki büyük saat ikiyi vurdu. Zeynep, ansızın, yorganını fırlatarak karyoladan İndi. Gürültünün ayyuka çıktığı bir devreydi. Bu İliç de şirin olmiyan «neşeli gülüşmeler» e, daha fazja tahammü edemezdi. Aşağıda ne olup bittiğini anlamak İçin yanıyordu.
KaranLıkta robdöşambruu buldu. Topuksuz terliklerini ayağına geçirdi, İhtiyatla sofaya çıktı. Linolyumun üzerine «erilmiş kaim tüylü yol halısını taklb ederek, merdivene kadae jrürüdü. Aşağıda akseden ışık, renkli camekândan İçeri olgunleşerek sızıyor. Eli, kapının tokmağında nsıın bir tereddüt ânı geçirdi. Cesaret edebilecek mİ? Ya, kanadı içar açmaz, kocasiyle karşılaşırsa? Kılıfı şimdiden hoarlhmali: «Gene korktum, deme]!.,,» zile neden bşsmadığmı sorarsa... «Zi]e mİ? Ah. sahi!.. Akıl e-dememlş!m» diyecek. Ve, kös kös tekrar yatağa... (Arkan dar)

Yarı siyasî, yarı askeri
I ■ ■ ■ -
Demir perde arkasın dan sızan haberler
J--------B.
Yozun: Af. .ŞEVKf
Demir perdenin öterindeki olaylara »e bilhassa askeri lıanr-Iıklara dair pek az haber alindi’ fı muhakkaktır. Sovyetler bütün kuvvetlertle buna mâni olmaya çalışıyorlar. Amerikalıların harbin sona ermesinden sonra istihbarat teşkilâtını tamamen kaldırmış olmaları da bu hususta haber almaya mâni oluyor. Harb içinde ve yalnız îsviçrenln baş şehri Eernde Amerikan istihba-ıat şubesinin senede 100 milyon dolar sarfetllğlni düşünürseniz bu hususta Amerikanın neler elde ettiğini anlarsınız. Halbuki bu teşkilât hâlen lağvedilmiştir. Ancak son zamanlarda buna benzer teşebbüslere girişlim ekti* dir.
Moskovadaki diplomatik heyetlerin ve ataşemiliterlerin İse Eovyetier tarafından bir nevi «tecrit kampına* tıkılmış duru* ma düşürüldükleri, bunların da hiç bir haber alamadıkları muhakkak.
Buna rağmen Amerikan ajanlarını demir perdenin ötesine ulaştırabilen yarıklar, gedikler de yok değildir. Bunlardan birisi Berlin şehridir. Eski Alman baş şehrinden kolaylıkla Sovyet bölgesine seçilebilmektedir. As da olsa Rusyada çalışan Amerikalı mühendisler, muhabirler de zaman zaman bir şeyler kaçırmaktadırlar. Hele komünist taraftan görünüp Amerikalılara hizmet eden Alman ve PolonyalIların hayli malûmat topladıkları muhakkak.
Fakat son günlerin en bereketli haber kaynağı firari Rus askerleri, yüksek rütbeli subaylar ve bilhassa müteaddit generallerdir. Almanyada fırsatı buldukça Sovyet bölgesinden Amerikan bölgesine kaçan ve «hürriyeti seçen* bu subayların birbirini teyidederı haberlerine ve ciddî, tanınmış bitaraf matbuatın verdiği malûmata göre demir perdenin arkasındaki Kızıl ordunun durumu şöyledln
Ural'ın garbında dört büyük ordular grupu bulunmaktadır. Kareli ve Ballık mm takasındaki grupa mareşal Voroşilof, Almanya. Garbi Rusya, Polonya ve Avusturyadaki grupa mareşal Rokosovsky, Ukrayna ve Balkanlardaki mareşal Jupov. Kafkas ve aşağı Volgadakl grupa mareşal Bagr anılan kumanda etmektedir.
Uralın şarkında da başka ordu gruplan bulunmaktadır. Hâlen Sovyetlerin elindeki tümen adedi bazı hususi tümenlerle birlikte 200 olarak kabul edilmektedir. Bunlardan başka bir çok tümenler de kadro halindedir ki Ek bir ay zarfında seferberliğini İkmal edeceklerin adedi 50 İlâ ICO tümen olarak tahmin edilmektedir. Ayrıca 450,000 insandan terkip edilmiş 14 tümen yan askeri, yan politik birliklerden teşekkül etmektedir kİ bunlar daha ziyade cephe gerisinde ve memleket dahilinde hizmet göreceklerdir.
(Bıuılar Almanların SS birliklerine çok benzemektedirler). Ayrıca 7 adet de paraşütçü tümejü vardır.
Firari Rıft su bayla nnın adedinden ve İfadelerinden bunların komünizmin İlk zamanındaki heyecanını kaybettiği ve şimdi bilhassa atom bombasından yıldıkları anlaşılmaktadır. Bir Sovyet albayı tarafından Stokholms Tldningen gazetesinin muhabirine yapılıp bu gazetede intişar eden beyanatta Sovyet albayı diyor ki: «Bir harb halinde Avru-padakl Sovyet orduları bir kapana kıstırılmış gibi bir duruma düşecektir. Moskova, Stalingrad, ve diğer sanayi mıntakal&rile buralardan Garba gelen yollar atom bombasile tahribedilecek ve Kızılordunun anavatanla muvasalası kesilecektir. Ne Ural ötesinde istihsal edilen harb malzemesi, ne Ukrayna buğdayı Orta ve Batı Avrupaya sevkedil«Diyecektir. Böyle bir halde harap Avrupadakl ordunun kuvveti ne kadar büyük olursa felâket de o kadar muazzam olur. Buna karşılık İngiliz ve Amerikalılar bol Umanlardan ve deniz kuvvetlerinden İstifade edeceklerdir.»
Yine bu haberlerden, anlaşıldığına göre, Ruslar henüz atom bombası imal edememişlerdir Bombanın İmali hakkındakl prensip ve esaslar kısmen biliniyorsa da bunun İçin lâzım olan muazzam sana}! yoktur.
Rus tayyarelerinin menzilleri de henüz Amerikan şehirlerini bombalayıp dönmeğe müsait değildir. Amerikalıların B-29 tayyaresinden kopya etlikler! Tu-palezz 70 tayyaresi ancak Amerikan şehirlerine kadar uçabilirlerse de geri dönmeğe kifayet edecek takat! yoktur. _ Binaenaleyh bunlar Amerikan şehirlerini ancak fedai tayyarelerle bombardıman edebilirler.
Keza av tayyareleri de sürat bakımından Amerikalılara yakın olsa bile yükselme balonundan bu dereceyi bulamamaktadırlar. Halbuki yeni Amerikan bombardıman tayyarelerinden bir çokları müteaddit (İslerden kalkarak Rusyanm eiı İçerisindeki şehirleri bombardıman edip Üslerine dönecek kabiliyettedir.
Bunlar dediğimiz gibi nispeten şayanı itimat Avrupa matbuatından topladığımız haberlerdir. İş böyle olursa Sovyetlerin zaıf-lannı saklamak için neden bütün dünyaya kafa tuttukları ve demir perdeyi neden bu kadar sıkı kapadıkları daha iyi anlaşılır.
Bademciklerin şahsiyetle alâkalı olduğu anlaşıldı
Dr. James 8. Grcene'nln bir iddiasına güre, bademciklerin İnsan karakteri île çok yakından a Akası varmış. Bademcikleri alınan bir kimsenin eğer gırtlağındaki esas sesin çıktığı nahiye tahribedilecek olursa, o kimsenin tamamen başka bir şahıs olması mümkünmüş.
Onun için bademcik ameliyatı basit gibi görünürse de, hastaların aile doktorundan sonra bir mütehassısa müracaat etmeleri faydalı olur. Çünkü bademcik ameli yal i, gı rtl akta ki adaleleri zayıflatır, ve konuşurken burundan içeri giren hava kontrol edilmez bir hal alır. Bu da ameliyat olan adamın burnundan konuşmasına sebebiyet verirmiş. Bir Insanm konuşma tara ve sesinin tonu da şahsiyetini belli eden esas sebeplerdir.
Nehirlerin taşıdığı kumlar
Her sene Blrle-dk Amerikaya alt toprağın 800 milyon tonu, nehirler vasıtasile denizlere taşınmaktadır. Yalnız Mislslpl nehrinin Mezlco köıfezlne yığdığı kumun miktarı 7.5 milyar ton 1 İmiş. Yani bu miktar 270 ayak yüksekliğinde bir dağı meydana getirecek kadar çoktur.
Bu rakamları öğrendikten sonra. sakın Amerikanın denizlere taşınacağı ramam hesap etmeğe ' kalkmayuı!
Denizin derinliklerinde r tetkikler yapılacak
12 DanimarkalI âlimden mü- j rekkep bir heyet gelecek sene Kopenhag’dan hareket ederek Okyanusların derinliklerindeki ' hayat hakkında tetkiklerde bu- ■ lunacaktır. Heyetin emrin® bir ‘ harb gemisi verilmiştir. Gemide bu iş İçin lâzım gelen değişiklik ] yaptırılmıştır.
DanimarkalI heyet muhtelif denizleri tki sene müddet geze- , cek 5000 - 9000 metre derinliklerde yaşayan hayvanlar hakkın- ] da tetkikler yapacaktır. Bu tet- ‘ kiklerin çok mühim neticeler ve- ' receği ümit ediliyor.
Heyetin seyahat! büyük masrafa mal olacaktır. Bu para, bir nevi sigara karaborsasından elde ; edilecek kâri» temin olunacaktır. 1 Danimarkada sigara vesikaya tâ- ' bldlr. Fakat bunun haricinde 1 karaborsada yüksek fiatle sigara : satılır. Hükümet bunu gözönüne ' alarak vesika haricinde yüksek 1 flatie satış vapmağa başlamıştır. ı Bu tşln mühim kâr bırakacağı ; ümit edillyoT,
Mitlerin metresi mi?
Paul Muni Nobel filimi
için tetkikler yapıyor
Artist Stokholm’dan Par ise geldi,
oradan San Remo'ya gidecek
tice olmak için yapılan müracaatlar
Ankara İS (Telefonla) — içişleri Bakanlıtına, yeniden i]çe kurulması için vilâyetlerden 200 e yakın müracaat vaki olmuştur. Müracaatlar tetkik edilmekte ve uygun görülenler İçin kanun Usanlan hazırlan m aktadır.
Fransa'nın Pakistan elçisi M. Leon Marchal Pakistan kıra] naibi Mehmet Ali Cinnah'a itimatnamesini takdim etmiştir. Yukarıda elçi selâm kıtasının önünde itimatnamesini verdikten sonra Mehmet Ali Clnnah ile görüşürken görünüyor.
Marki2 dc Coux
Parisle çıkan Ce Soir gazetesi, Markiz de Couz adında bir Fransız kadınının Hltler’in metresi olduğunu ve Ev a Braun’a rekabet ettiğini yazmıştır.
Markiz de Coux 29 yaşında genç bir kadındır, Fransanm Bl-arritz şehrinde bir oyuncak fabrikasını idare etmektedir. Markiz çıkan haber üzerine Parise gelerek gazete aleyhinde dâva çamış-tır. Genç kadın, kendisinin Hlt-l«r*i bir defa bile görmediğini Söylemektedir.
Tanınmış şehsiyetlerln hayatlarını gösteren filimler son seneler zarfında çok rağbet görüyor. Bu sebeple büyük politika, flim ve fen adamlarının, büyük bes-te’sirların hayatlarını gösteren bir çok filim çevrilmiştir. Holly-vood’da çevrilen bu kabil filmlerin çoğunda baş rolü Paul Muni yapmaktadır. Buna sebep artistin, makyaj ile kendini temsil etttğt şahsiyete çok benzetmesi, büyük btr sanat kudretine malik olması, aynı zamanda temsil edeceği İnsanın hayatını, en küçük teferruatına kadar. tetkik ederek esaslı bfr fikir edinmesidir,
Paul Muni şimdi Nobel’in hayatını gösteren bir filim çevirmeğe hazırlanıyor. Nobel filminin çevrilmesi 2 sene evvel, 1940 da kararlaştırılmıştı, işe başlanmak üzere İdi. Fakat Paul Muni, temsil edeceği insan hakkında kâfi derecede malûmatı olmadığını gördü. Bunun üzerine Avrupa'ya gelerek esaslı tetkikler yapmağı muvafık buldu. Hol-lyvood'daki başka işleri hemen hareket etmesine mâni olduğundan artist ancak bir kaç ay evvel yola çıktı. İptida İsveç'e giderek Stokholm'da bir müddet kaldı. Nobel’in doğduğu evi, Iâboratu-vannın bulunduğu mahalli tetkik etti. Kimyagerin tabiatı, çalışma tarzı hakkında, kendisini tanıyanlardan malûmat aldı. Bundan sonra Paris'e gitti. Paris'te de tetkiklerde bulunduktan sonra İtalya’da San Remo’ya geçecek, oradan Hollywood’a dönerek İşe başlayacaktır.
Nobel’in hayatı
Nobel îsveçll meşhur bir kimyagerdir. 1833 senesinde Stok-holm'da doğmuş, 1890 senesinde ölmüştür. Nobel’in bir çok keşifleri vardır. Bunların arasında en mühimır.1 dinamittir. Nobel dinamiti keşfetmekle sanayie, İmar işlerine büyük hizmette bulunmuştur. Fakat aynı zamanda İnsanların eline müthiş bir tahrip vasıtası vermiştir. Bu sebeple vicdan azabı duyduğundan dinamit yüzünden kazandığı büyük serveti insanlığa hayırlı İşlere tahsis etmiştir. Bıraktığı vasiyetname mucibince bu servetin geliri beş kısma ayrılarak her sene, insanlığa en çok hizmet etmiş, beş kişiye dağıtılacaktır. Nobel mükâfatı 1 — Fizikte, 2 — Kimyada, 3 — Doktorlukta en mühim keşiflerde bulunanlara. 4 — En iyi edebî eser vücuda getirene, 5 — Sulha ve insanlar arasında kardeşliğe en çok hizmet etmiş olana verilmektedir.
Nobel’in lâboratuvan iptida. Stokholm’da idi. 1.964 de bir infilâk neticesinde lâboratuvar ha-I rabolmuştur. Kimyager bunun 3 üzerine. 1869 da, Parts yakınında ! Salnt Sevraıı’da yeni bir lâbora- 3 tu var kurmuştur. Kimyager 1891 * senesine kadar burada çalıştıktan sonra iâboratuvanni îtalya-da San Remo’ya nakletmiştlr. Pa- 3 ris civarında ve Sanremo'daki 1 lâboratuvarlarmda bir çok keşif- 3 lerde bulunmuştur. Bunlardan 3 biri de dumansız baruttur. 1
Paul Muni
Nobel rolünü yapacak Paul MunJ PolonyalI bir ________
vidir. 1895 senesinde Lwov (Lem-berg) şehrinde bir kulübede doğmuş, henüz pek küçük İken alle-sile birlikte Amerika’ya hicret etmiştir. Paul Neroyork’ta Yahu dİ cemaatinin mektebine devam etmiş, mektebi bitirdikten soma yine Yahudi cemaatine alt tiyatroda aktörlüğe başlamıştır.
1920 senesinde İlk defa olarak Brûdvay tiyatrolarından birinde sahneye çıkmıştır. Burada büyük muvaffakiyet gösterince filim çevirmek için Hollyvvood’a çağırılmıştır. Artist o zamandan beri durmadan çalışıyor. İlk zamanlar daha ziyade gangster filimleri çeviriyordu. Şimdi, yukarıda da
olan
Muse-
Paul

Muni
rileceği İçin giriştiğini işi bırak* mıyacağını.»
Paul Muni Paris’te Noheli tanımış olanları aramakta ve onlarla görüşmektedir. Kimyagerin Malakoff sokağında 51 numarada oturduğu evi gezmiş, o civarın yaşlılarını ziyaret etmiştir. Artist demiştir ki:
«— Çevireceğim filmin muvaı-fakıyetli olmasını temine çalışıyorum. Bundan sonra ancak hoşuma giden rolleri kabul edeceğim. Nobel rolünü çok beğendiğimi söyliyebilirim. Bunun için acele etmeden rahatça çalışacağım.»
Paul Muni'nîıı makyajda ve karakterleri taklitte ne kadar usta olduğunu göstermek için 15 yaşında İken bir piyeste ihtiyar rolünü büyük muvaffakiyetle yaptığını söylemek kâfidir.
Alfred Nobel söylediğimiz gibi, tanınmış şahsiyetleri canlandırmakta ve çok muvaffak olmaktadır. Bundan evvel çevirdiği Pasleur, Zola fi-liınleri her tarafta beğenilmiştir.
Paul Muni züppelikten, gösterişten hiç hoşlanmaz. Bu sebepledir ki Hollyrcood hayatına karışmamakta, bu şehre 30 kilometre mesafede bir çiflikte oturmaktadır. Burada anası, babası, 25 seneden'beri evli bulunduğu karısı Yahudi tiyatrosunun eski artisti Bella Funckle İle sakin bir hayat geçirmektedir. Çiflikte küçük bir müzesi vardır. Bu müzede çevirdiği her filimde giydiği elbiseler saklıdır. Artistin en çok sevdiği şey okumak •e müziktir.
Şu sırada bir Fransız şirketi de Nobel’in hayatına dair bir filim çevirmeğe hazırlanıyor. Artist Paris’te kendisile görüşen bir gazeteciye demiştir kİ;
«__Fransız şirketi de Nobel’e
dair bir filim çevirebilir. Süje aynı olmakla beraber temsilin başka türlü olacağını tahmin ediyorum. Fransız şirketinin filmi muvaffakiyetli dursa bunu ilk alkışlayacak ben olacağım. Her halde Paris’te böyle bir itlim çev-
Artistlerin tenkidcileri
’ Hollywood'ta yapılan her filim iptida davetlilere gösterilir, mü-nekkidler mütalâalarını yazarlar. Fakat bu filimde rol alan yıldızlar daha evvel başka münekkid-lerin mütalâalarını sorarlar. Bu münekkldler karı veya kocalalı, çocukları ve kendileridir|
Meşhur artist Bing Crosby çevireceği filimin senaryosunu evvelâ dört çocuğuna okur ve bunların mütalâalarını alır. Çocuklar artistin son fiiiminin bir çok kısımlarının çıkarılmasını istemişler ve bunu kabul ettirmişlerdir. •
Cömell Wilde çevireceği sahneyi evde karısının önünde oynar ve onun mütalâasını alır.
Richard Hydn’in münekkidi kedisidir! Artist diyor ki: «Çevireceğim sahneyi kedinin önünde tekrarlarım. Beğenirse ses çı’ -maz, beğenmezse yerinden kalkar ve âdeta hücuma geçer!
B(TAKVİM»_
Recep 4 — Hızır 8 ââk.'Gü. Öğle İkindi Ak. Yatsı r.2S 8,28 4.53 8,49 12,00 1 4« 1,42 5 54 13-10 17.06 20.1» 22-Vfi
Sahne ö
r t
HER AKŞAM BÎR HİKÂYE
Margaret, kurnaz ve sevimli asri kızlardan biri idi. Erkeklerin $ok beğendikleri va yola getirinceye kadar peşlerluden koştukları mütenasip vu cutiu oval çehrell, gözleri manalı bir sarışta güzeli İdi. Onun İçin caddelerden geçerken bütün erkekler başlarını çevirerek ona yiyecek gözlerle bakarlar v» tatlı sözler fısıldarlardı. Ç egoizmi ve kadınlık gururu tatmin e-dUmlş olmakla beraber bu İltifatlar» pek aldırdığı yoktu.
Bir gün gezmeğe giderken mukadder karşılaşma vuku buldu. Arkasından bir ses:
— Matmazel! diye çağırdı.
— Ne istiyorsunuz mösyö? ’
— Size bir şey ikram etmeme müsaade eder misiniz?
— Teşekkür ederim. Çok naziksiniz mösyö!
— Rica ederim matmazel!
Jale Duran — Margaretle konuşan delikanlının ismi bu İdi — derhal genç kıza meftun oldu. Fakat Jakın çirkinliği de Margaret! teshir etti. Jak cesaretini arttırarak söz» devam etti.
— Sizi epey zamandanberl takip ediyorum. Fakat yanınıza sokulmağa ve size hitap etmeğe cesaret edemiyordum.
— Niçin mösyö?
— Hırçın tabiatlı olduğunuzu sandım da...
— Ben mi hırçınım? Ne münasebet mösyö?
— Sonra kararsız olduğunum sa-Tuyorıım,
— Evet bu tahmininiz doğru.
— Bunu derhal sezdim. Matmazel! Margaret bir kahkaha atarak cevap verdi:
— İnsan sîze bir bakınca zeki olduğunuzu derhal anlıyor.
— Yani beni zeki m! buluyorsunus matmazel?
— Yalnız zeki değil aynı zamanda da sevimli! .
— O halde size bir şey ikram etme mş müsaade ediniz!
— Teşekkür ederim mösyö!
Bir pastahaneye girerek dondurma yediler veblrbirlne randevu vererek İki dost gibi ayrıldılar.
Jak ile Margaret arasında dandevu iar birbirini takip etti, karşılıklı ebedi sadakat ve muhabbet andları içildi. Jak, Margaretin elin! öpmekten daha İleri gidemiyordu. Bir gün cesaretini arttırarak:
Portatif radyo
A» ——'
— Fakatı makatı yok. Eğer bU gün senin olmamı İstiyorsan Aclyoyu almalısın. Hattâ, sana tediyede kolaylık gösterecek bir radyo mağazası biliyorum.
Neticede kurr^ Jakl 1:3
Ertesi günü Jak «Norton ve ortağı» mağazasına giderek ilk taksiti ödedikten son» sordu:
_ Radyoyu ne zaman alacağım?
__İki gün sonra...
O akşam Margaret. delikanlı İle buluşunca merakla sordu:
— tik takatli verdin mİ Jak?
— Tabii... İki günsonr* radyoyu ban* verecekler.
Oeuş ku kı* kıs gülerek cevap ver di.
— öbür gün otobüs durağında beni beklersin, radyoyu aldığımı» gibi kıra gider eğleniriz.
1 Jak, ertesi gün çalıştığı yerden izin laldı. Elinde radyo makinesi tâyin edilen yerde sevgilisini beklemeğe baş ladı, Bira?, sonra, üç kişi daha ellartn-da portatif radyolarla gelip beklemeğe başladılar. Radyolu erkekler çoğalma*; hiddeti» bakıştılar. Nihayet Jak dayamam lyarak söz» başladı:
____ Görüyorum kİ dördümüz d» aynı mark* radyoları aldık.
Beki iyenle rdfin biri:
— Evet, en pratik radyolar, bunlardır cevabını verdi. Radyolu erkeklerden ikine lal de söz» karışarak:
— Bana bu radyoyu aldıran sevgilimdir. dedi.
Diğer üç kişi de bu radyoları ergililerinin telkin ve ısrarile aldıklarını birbirine söylediler; İçlerinden biri dlğeftîrlnş dönerek sordu:
— Bu kadının adı nedir
Dört ağızdan aynı cevap çıktı:
— Margaret!
Dört ağızdan tehdit seslen yükselirken Margaret. yanında Norton şirketinin uzun boylu va yakışıktı mü-dürile beraber gülümslyerek çıka geldi:
— Deşilirim dedi siz* nişanlım mösyö Nortonu takdim ediyorum. Fabrikasının radyolarını satmak hu susunda kendisine yardım ederim. SI z» oynadığım oyundan artının dilerim. Fakat ticaretin böyle iılylelerl vardır,
□ört erkek hayretten ağızlan bir karış açılarak verecek vecap bulamadılar.
Çevireni A. Hilâli.
___________ K Ş A M
Inşillerenin festivalleri
1948 senesi zarfıdçla beş büyük festival yapılacak
v» Aitle Basa gibi tiyatro âleminin en parlak yıldızlan buİunmaktaday. BÎl_Jeatiy£ldi baş rolleri yapmak üzere davet edilen Dian* Myrfrard çok lyl bir (Bhakespeare) d olmasına rağmen Strattord - on - Avon’d* İlk defa rol alacaktır. OOdfrey Tearle hâlenAmelrka’da olup «Anthony ve Cleopatra» yı oynamaktadır. Othello rolünü yapmak Uzara temmuzda Strattord - on - Avon’» gelecektir. Hamlet rolünü Robert Helpmann ve Paul Scofleld nöbetleşe yapacaklardır.
Geçen sena Strattord'* festival İçin bir çoğu denizaşırı memleketlerden olmak üzere 23B.000 ziyaretçi gelmiştir. Bu ziyaretçiler arasında 52 millete mensup kimse bulunmuştur. Bu sene bunun daha fazla artacağı kuvvetle tahmin edilmektedir. 24 temmuzda bavlıyacak olan Malvcrn festivali Britanya'nın hayatta olan piyes muharriri Bernard Shaw şerefine tertiplenmektedir.
Stratford'dakl festivalde nasıl Shakeapeare’e alt piyesler etmsll e-dlllyorsa, burada d* Bernard ShaVun eserleri yaşatılacaktır Bu sene 92 nel yaşma basacak olan Bernard Shaw, sırf bu testlval için yeni bir eser hazırlamaktadır.
19 hazirandan 25 hazirana kadar devam edecek olan Canterbury festivali Canterbury Katedrali üyeler! tarafından tertiplenmiştir. Daha ziyade oinl bir mahiyet taşıyan ve kilise müziği 11e İlgili olan bu festival progranund* Chrlstopher Fry’ın «Thor wlth Angels» piyesi ile «Chlld-ren of the Chapel» adlı yalnız erkek çocuklarının seslerine göre bestelenmiş çok güzel bir opera vardır. Programın diğer kısmı henüz tesblt edilmemiştir.
Bv beş bpyük festivalden başka Cheıtenham, Aldeburgh, Oxford'da da muhtelif teşekküller tarafından festivaller tertiplenmekte, bu suretin halka güzel müzik dinlemek ve güzel eserler seyertmek fırsatı sağlanmaktadır.
11 _> ...... 13 Mayıj 1&43
MA'HKEME KORİDORLARINDA:
İtin duası kabul olsa gökten ekmek yağar!
— Margaretelğim bana bir öpücük verir misin?
— Cidden sevdiğine kani olduktan sonra, beni öpmene müsaade edeceğim.
— Sana tapıyorum şekerimi ’
— Fakat ben henüz sen! sevmiyorum, Sadece sana karşı sempatim var.
Bir gün Jakla beraber gezmeğe alt met için otobüs bekledikleri sırada I Margaret bir ah çekerek:
— Ah portatif bir radyomuz olsaydı. ne lyl olurdu diye söylendi.
— Ne demek istiyorsun sevgilim?
— Radyomuzu yanımıza alır, düğ-' meşini çevirir, doya doya dans eder, Sonra birbirimizin kucağına atılarak öpüşüldük. Jak. niçin portatif bir rad yo almıyorsun?
— Ben mi? Ücretli küçük bir memur olduğumu unutuyor musun?
— Taksitle satıyorlar. HaftnlC.ıa-dan kuçiık bir kısmını ra-jyo u-.s İne ayırabUirsLn.
— Fakat Margaret!
23 Mayı. ~
Bahar Festivali
100 kişilik Mehter’l de İçine alan programın
Tulumbacılar yarışı
ir.
Eski günlerin heyecanını i ‘ yaşatacaktır,
Meal Bir Diş Macunu
ULTRAMİN
Dişleri çlirümekten korur.
Brltanyad* 1048 senesi zarfında bej büyük festival yer çaktır. Bunlar ğdinbuzgh. Bath, stratford-on-Avon, Malyerrı ve Cantarbury festivalleridir. Beşi de başlı başına bîr tarih teşkil edecek derecede değerli olan bu şehirlerde yapılan festivaller, sanat ka lltesl bakımındHn d» aynı üstünlüktedir.
Edlnburgh'da 22 ağustosta bavlıyarak il eylüle kadar devam edecek olan milletler aran festival geçen sena çok büyük bir rağbet görmüştür.
YapLİan hazırlıklara gör# hüküm vermek lcabederse, bu senekl festival geçen âeneklnl gölgede bırakacaktır. Bu festivale tjttrak için şimdiden te» bit edilmiş olan aanatkârlar arasında meşhur kemancı Yehudi Menuhln, piyanist Louls Kentner. piyanist Cor-tot, çellat Pİatlgorskl ve dünyanın en meşhur gltaracısı Bergovla vardır. Arthur Schnabel Ha diğer bir çok dün ya çapında sanatkârlar da İştirak e-deceklerdlr. Bu sen» Chopln’ln Edln-burglı'u ziyaretinin 100 üncü yıldönümü olduğu için Cortot btrndan 100 sene evvel Chopln tarafından çalınan programın aynen tekrarını teklif etmiştir. Festival* « büyük orkestra iştirak edecek. Olyndebouma Opera kumpanyası (Don Giovannt. ve «Cosi Can Tutte» yı temsil edecek, tanınmış tiyatro ve bale grupları da bir çok gösteriler yapacaklardır.
Britanyanın büyük festivaller programında yeni bir adım daha atılmıştır. Bu da gençler İçin hazırlanan ve Brltanyanm meşhur kaplıcalar şehri Bath’d* tertip edilecek festivaldir. Opera, tiyatro, orkestra konserleri, kukla ve filim gösterilerinin bir araya getirilmesinden teşkil edilen bu festival Öğrencilerle velileri İçin tertlp-lenmştlr,
Kornerler Boyd Neel orkestrası ta rafından verilecektir. Bu orkestranın solisti Leon Goussens'dlr. Slr Adrlan Boult'un idaresindeki B. B. C: senfoni orkestrası ile Kari Rankal ve Vİctbr de Sanata İdaresindeki Londra filârmonik orkestrası da bu festivale iştirak edecektir. Solist olarak meşhur kemancı Gloconda de V1to bu re sile 11e İnglltereye Uk riyaıeCJtf yap* çaktır. Bach'ın eMatthew Pas^ion» parçası Bath şehrinin »Bach Korosu. tarafından büyük kilisede söylenecektir.
Ğlyndebourge Opera kumpanyasının İdarestnde 8 temsil verilecektir. Bun-lır arasında Mozart'ın «11 Seraglio»-s'i zardır kİ. İngilizce olarak söylenecektir. Operadan başka muhtelif tiyatro kumpanyaları tarafından gösteriler verilecektir. Cllfford Ba.Vırı efmmortal Lady» eseri çocuk tiyatrosunda temsil edilecektir. 4000 den tazla öğrenci şimdiden yerlerini kapatmış bulunmaktadırlar.
Katık teşkilâtı muhtelif memleketlerde yapılmış olan fillmlerden mürekkep bir program hazırlamıştır. Çekoslovakya'nın meşhur kukla üstadı Skupa da birkaç gösteri verecektir: Shake3peare şehri olarak tanınan Strattord - on - Avon şehrinde 25 nisandan 2 ekime kadar devam edecek o’-an tlyptro festivaline gelince, burada verilecek temsiller İçin de büyük şöhret sahibi aktör ve aktrisler davet edilmiştir. Kabul edenler arasında Dian Wynyard. Godfrey, Te-arle, Robert Helpmann. Anthony Quayle, Pau[ Scofleld, Esmond Knlght
ANKARA RADYOSU Bu akjanıki program
17.53 Açılış va program; 13 M. S. ayan ve Dana jnüzlğl (PU; 18.30 Konuşma; 18.45 Şarkılar; 10 M. S. ayan ve Haberler; 19,15 Geçmişte Bugün;
19.20 Radyo senfoni orkestrası; 20
Müzik: (P1.J; 20,15 Radyo Gazetesi; 20.30 Serbes saat; 20,35 Tarihi Türk müziği; 21,15 Müzik: (M.); 21.30 Hafif melodiler (Pli; 21.45 Konuşma; 22 Varyete müzikleri CPU; 22.20 Dans ■müziği (Fi,); 22.45 M, S. ayan ve
Haberler; 23 Program ve kapanış.
Fanti sabah ve öÇ.'e programı
7.29 Açılış ve program; 7,30 M. 6. ayan ve Hafif parçalar (Pl.l; 7,45 Haberler; 8 Bando müzikleri (PU;
8.20 Çeşitli hafit müzik (PU; 9 Kapanış.
12.29 Açılış ve program; 12,30 M, fi. ayarı ve Salon orkestralarından çe-frtll parçalar (Pl.l; 13 Haberler; 13,15 Karışık ; şarkılar; 13,45 Türküler 14 Kapanış.
İkbal hanim teyze kanapeye olurmuş sağ bacağını çarpık bir va-fiyeite uzatjmş, yüzünü buruşturarak ikT ellle kalçasından diz kapağına doğru sıkı sıkı uğuş-t ufal yor, homurdanıyor;
— Neydi şu taksirattı başıma gelenler?
— G&çmIş olsun, hanım teyze! Romatizmaların mı azdı?
Hanım teyze sert sert yüzümüze bakarak sağ elinin şahadet parmağını tavırdı, kanapenin kenarını tıkırdatarak üç defa tükürdü:
— Allaha şükür bu yaşa kadar öyle şey görmedim. Romatizma nedir, bilmem ben.
— Bacağını uğuçturuyorsun da.
— Uğuştururum zahiri Neler çektiğimi biliyor musun? Kalçamdan aşağıya doğru kızgın şişler saplanıyor. Zannedersin M bacak değil, tahta parçası. Kâh sızlıyor, kâh keçeleniyor, gâhlee de İğneleniyor. Dünden beri canım bumumuıi ucuna toplandı. Desturun, hapşu desem çıkıverecek.
— Ne oldu bacağına, hanım teyze?
— Daha ne olsun? Koskoca bir fıçı devrildi.
— Zeytinyağı fıçısı mı?
— Kurban olsun zeytinyağına. Domuz fıçısı devrildi.
— Vah vah, geçmiş olsun. Nerede oldu bu kaza?
— Otoposun İçinde.
— Allah Allah. Otobüsün içinde fıçının ne işi varmış?
— Orasını bana ne soruyorsun? Git de kendisine sor.
— Fıçı konuşur mu id sorayım, valde hanım?
— Ağzı dili kurusun, öyle bir konuşuyor ki, elâlemin içinde söylemedik lâf bırakmadı bana.
— Darılma amma senin şu konuşmandan hiç bir şey anlıya-ı nadim, han un teyze. Otobüsün içinde fıçı devrilmesine aklım ermiyor.
— Akıl ermlyecek ne var bunda, oğlum? Kapkara dev anası gibi karşıfna dikildi, ondan son-ın efendime söyliyeyim, bir sağa çalkalandı, bir sola çalkalandı, en sonunda güüüm diye üzerime yuvarlanıverdi. Aman yarabbi, sağ yanıma inme indi sandım. cAyol, sen deli misin? Şuracıkta canıma mı kastedeceksin?» diye bağırıverdim. Bana ettiği eiverini yormuş gibi bir de ağzını açmaz mı karı?
— Haaa. bir kadın yaptı dernek bu işleri?
— Kadın olduğu da belit değil ya. Şuna baksana, bıyıklarından adam asılır. Kadın kıyafetine girmiş erkekten farkı yok kt. Saçlarına bir makas vur, kendisine de setre pantalon giydir, erkek diye salıver sokağa. Bak bak bak, konuşması bile erkek gibf.
— Şu karşıdaki şişman madamı mı söylüyorsun?
Hanım teyze yine yüzünü buruşturup kalçasını uğarak homurdandı:
— Şişmanlığı da kabul etmi ; yor karı. Otoposta üzerime dev-1 rilince: *Blr defa etrafına bak- j sana. Senin gibi şişman bir kan şu daracık yere sığar mı? Dev anasına benziyorsun» dedim.
Kan bu lâfıma kızıp da; «Benim nerem şişman, terbiyesiz kan? Zayıflamak için perhiz ediyorum, günde İki saat yol yürüyorum. On beş günün içinde sekiz kilo eridim» diye ağzını bozmaz mı? Görsen, neler söyledi bana! Artık benim de tepem attı; «Seni utanmaz arlanmaz kahbe senli Sekiz kilo eriyeceğine, tamamlı a eriyip de yokolsaydın keşke. Hâlâ kalçamın üstünde oturup da yüzüme karşı lâf mı ediyorsun?» dememle beraber ense köküne yumruğu indirdiğim gibi lkl dizinin üstüne yuvarlanıverdi. O benim kalçamı incitti amma ben de onun dizlerini kanlara kattım. dersini verdim.
— Dâvacı sen inisin?
— Elbette benim. Deminden beri söylediklerime kulak vermedin mİ? Kalçam incindi diyorum, anlamıyor musun? Karıyı haplı-hanelere sokturmadan şuradıu şuraya adım atar mıyım?
— îyi amma sen de onun dizlerini yaralamışsın. O da sent dâva etmiştir tabii.
— Ederse etsin. Onun lâfını kim dinler? Hâşa huzurdan, fttn duası kabul olsa gökten ekmek yağar
Ce. Re.
BULMACA
1 İ I ( I I f I t V "I U ı ı ı h I “ t ı ı m ı ı ı a
“ ı ı ı n ı ı ı ı
* ı ı ı ı ■ ı ı ı
* inim w~r
" II w i İli i
- l I ı ı i Mİ I I
" 1 ı ı ■ n ■
* ı ı rı m ■ ı
£ ............................
Soldun sağa va yukarıdan aşağıya!
1 — Uzun Bir sebze.
2 — Radyoda günd« jlrk*ç daf* verilir.
3 — Bir nevi ticaret eşyası,
4 — Komşu bir devletin marketi -Tersi çıbanlara konur,
5 — Baştan - NeH ed*tı.
5 — Avuç lçl - Bir nevi boy*.
7 — Gizil İtikat sahibi - K*r& nakU vasıtası.
8 — Tersi piyangodur - Y*n karanlık.
9 — 3ert bir taş - Nld*.
10 — Aşikâr olan.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan sağa ve yukarıdan atağıydı 1 — Sakız: Tıın*; 2 — Ana; İsabet; 3 — Kabare; Ula; 4 — Arabldll; 5 — Ztra; EyİTe; 8 — Sebebiyet; 1 — T*; tylkese; 8 — Ubudiyet; 9 — Nellvea; Ye; 10 — Ataleteden.
Göz Mütehassısı
Dr, Cemil Görür
Hastalarını pazardan başka □er gün saat 15 ten 18 e kadar Kabul eder.
nağaloglu Nuruosmanlye eaddesı Osman Şcrafeddln Apt. No t>
' ~ ' ---------------- ■
İmparatorun enfiye kutusu
A$K VE ZABITA ROMANI
ifaaan: John D. Carr Tercüme eden: Vâ-NÛ
.Tefrika No. 39____
başkan ağzını açmadı. Kapısı kapadı Bal cni a doğru parmağını uzattı.
Doktor Klnross:
— Evet. — dedi. — Mıksadlmı iyi »uladınız.
Goran öksürüp sesinin perdesin! düzeltti.
— Cinayetin işlendiği odayı görmek islersiniz sanırım? Benünle beraber geliniz ve bakınız. (Fazla gürültü etmemek leabettiğinl anlatmak üzere parmağıyla aükût işaret! yaptı.) O zamana kadar tek söz yok!
Doktorun önüne geçip »enlerden çıktı. Hem çıkıyor hâlâ devam eden hayretini homur homurdanmakla ıun
Üst kattaki sofa da karanlık içinde Goron lâmbayı yaktı. Evin cephesine nazır mahut çalışma odaauun k-pisini gö3terdl. Bu bey^a lapının ardında bir muamma gizli. İhtimal clelıştl verici bir muamma. Böyle bir
merdi-hem de homur ediyor.
bulunan lkl uzun pencere var. Soldaki duvarda beya* mermerden masslf bir şömine. Çalışma masası sağda., duvar* yapışmıştı, önünde de döner iskemle bulunuyordu. Üzerleri brokar kaplı möblly* İle odanın ortasındaki yuvarlık ma*a gTl hah sayesinde büsbütün tebarüz ediyordu. Duvar ■boyunca vitrinler diziliydi. Avizenin ışığı bunları çarpıp büsbütün, pırıldıyordu. Ayrıç* lkl kütüphane de var. Böyle bir anda bulunmasalarda, vitrinlerde teşhir edilen koleksiyonlar, doktoru İlgilendirirdi.
Salonda uzun lamandan beri kapalı durmaktan mütevellit bir koku hani olmuştu. Bu kolcuya dezenfek-slyon maddelerinin kokusuyla bizzat ölümün kokusu karışmıştı.
Doktor, yan masajına doğru yürüdü,
Oda itina Ue temizlenmiş. Kurutma kâğıdıntr, üzerinde de öldürüldüğü sırada Slr Maurlce'ln not aldığı büyük defter üzerinde de şimdi artık hatif pas lekelerine benzeyen bayatlamış kan lekeleri duruyordu
Mahut Enflys kutusunun lı1ç bir İri yok. Bir kuyumcu pertavsızı, bazı kalemler, mürekkep ve yazıhanede d» şimdi demir kanatlan lapanmış kullanılan sair eşya, kurulma kâğıdı-
, muazzam meçhule karşı meydan oku inak kararıyla Dermot Klnross, aUnl madeni kapı tokmağın* koydu, kanadı. İtti.
Oda alaca karanlık İçinde. Fran-sıı evlerin do nadir bulunan bir tefriş iislûbu: Büyük bir taban haluı ee-mini kâmllen örtüyor. O kadar tüylü bir halıydı kİ bu. kanat açıldığı sırada yünler üzarlnd» halli bir sos çıkarıyordu. Doktorun dimağı bu mini mini olayı mihaniki şeklld* hıfzetti. Kapının solundaki elektrik düğmesini do aradı. Altalta iki dliğma var. Bl-rlncldlni çevirdiği vakit, çalışm* masasının üzerindeki yeşil abajur yandı. İkincisini çevirdiği vakit, aırç* köşk gibi tavandaki muazzam âvlza bütün ışıklanın »açmaya başladı.
Doktor, murabba şeklini ve beyae boazörlli bly odada bulumJuSuntt gördü. Girdikleri kapının t^m karşinıı-
nın üzerine serilmişti. Klnross’un nazarlan defter Üzerinde ds durdu Defterin yanında sahibinin elinden dümüş bir mOrekpell kalem vardı. Sa hlfede lyl resmedilmiş iri harflerin şu serievha göze çarpıyordu: İmparator Birinci Napolen'a alt saat biçiminde enfye kutusu...»
Sonra daha aşağıd* küçük ve bark yırrierle şu İbare: «Bu tabaka, Na-poleon Bonaparte'a kayınpederi Avus turya imparatoru tararından hediye edilmiştir. Hediye ediliş tarihi 20 Mart 1811 dlr Yani Napoleon'un oğlu olan Rom* kiralının doğum tarihidir. Kutunun kutru 2,23 pustuT. Etrafında. altın bir çerçev* vardır. Sahte yuva altından, saat rakamları ve İbreler mücevherattan. Merkezde, Na-poleon'un «N» markası bulun...»
Cümle burada lkl kan lekesi 11e kesil mti. ,
Klnross, hafifçe ıslık çaldu
— Bu enfiye kutusunun pek büyük kıymeti olacak. — dedi.
— Fek büyük kıymet ml? (Ooron İdela haykırdı) Canım, bunu slre söy lemefllm mi?
— Halbuki kırılmış.
— Görüyorsunuz ya, doktor, siz® bil dlrdlğlm gibi bu tabakanın garip bir
şekli varnuş. Bu defterdeki notlardan da öğrendiğini» üzere saat biçimindeymiş.
— Ne çeşit saat?
— AJelâde bir saat, (Ooron elini cebine soktu; kendi saatini çekip çıkardı.) Ailenin efradı Slr Maurlce ken dilerine bu enfiye kutusunu gösterdiği zaman bunu saat zannetmişler. A-çılıyormuş. şu biçim... Rica ederim, küskünün masa üzerinde bıraktığı ize dikkat ediniz. Barbç enftye kutusuna rssisyınca nail olmuş.
Klnross defteri bıraktı.
Başkan, ona azap verici bir şüphe İte bakıyordu. Doktor da, odanın öteki tarafına gös atmak İçin döndü; n« zarları ocağın mermer yuvasında dur du. Şöminenin üzerinde İmparator Napoieon’un bronz bir madalyonu vardı. Kastilin cinayet âleti olarak kullandığı küskü artık orada değildL Doktor aradaki bu mesafeyi gözterlie ölçtü. Yarı yarıya teşekkül etmiş fikirler dimağından geçiyor. Goron’un ileri sürdüğü famlyeyi nakzedecek noktaları bulduğuna her halde kani.
— Kuzum 1 — dedi. — Bu Lawes a-ilesİBden her hangi birinin gözünde acaba bir bozulduk var mı?
Goron kollarını havaya kaldırdı;

— Sİ3 de ûmmı ha!... Tutturdunus, yahu, Lawes ailesini... Lawes ailesi... Dinleyin beni... (Bira? sâktnleşd» Şimdi artık burada yalnızlı. Konuşacaklarımızı kimse işitemer, şu La-tyes ailesini cinayet işlemekle niçin itham ediyorsunuz?
— Sualimde İsrar ediyorum: Lawes ailesinin hiç birinde göz rahatsızlığı yok mu?
— Bu hususta size bLr şey söyllye-mem, doktor... -•
— Am* bunu öğrenmek güç değildir, değil mi?
Ooron tereddüt etti:
— Hiç şüphe yok. (Kirpiklerin! Ln piştirdi. Küskü ile vurur gibi bir işaret yaptı.) Bu kadar yakın bir mesafeden vuran bir adamın hedefte yanılması mümkün müdür? İnsan başı büyüklüğünde bir hedefi
— İhtimal.
DermontKlnross odada ağır ağır dolaşıp vitrinlere baktı. Bazı antikalar yani en güzelleri raflarda tek başına duruyordu. Diğerlerinin yanlarında defterdeki İnce hatla kartlar var. Doktor, antikadan anlamazdı ama bu koleksiyonda çok miktarda enteresan eşya bulunduğunu, bazılarının haklid lArkası var)
13 Mayıs 1948
Halayda tömbeki ekimi
Deve güreşleri menedilecek
Pek ucuz fiat verildiğinden ekimden vazgeçilmesi muhtemel

Hayvanları Koruma Cemiyetinin bir yıllık faaliyeti
I
İskenderun (Akşam) — Halayda İki yıldanberl tönbekl istihsali de başla mıştır. Deneme mahiyetinde başkan töubekl ekimi 948 de övünülecek bereket ve keyfiyete yükselmiştir. Bu denemeler; İskenderun ve Yayladağı gibi tönbekl ekimine ve yctiîUricI İklim şartlarına pek müsait v^e^r topraklarında yapılmış ve 948 de * rlncl kalitede olmak üzere (15) ton kadar bir İstihsal başarısı elde edilmiştir. İthal maddelerimiz arasında ehemmiyetli bir mevki İşgal eden bu İstihsal maddesi. lâyık olduğu teşviki görürse, memlekete bir kazanç kay nağı olacağı tahmin ediliyordu.
Halbuki bunun tamamen aks’ olmuştur. Tekel idaresi, âzami tarife 250 kuruş olmasına rağmen, (15) ton tömbekinin kilosuna 115 - 200 kuruş' arasında fiat vermiş ve böyle bir fi- 1 ate tömbekisini satmak zorunda kalan müstahsil, haklı ve ciddi bir ü-Diîisizîlge düşmüştür. ■
Memleketimize ithal edilen tömbeki kilosunun 25 - 30 lira arasında «atıldığını düşünecek olursak birinci kalitede Hatay tömbekisinin kilosuna 115 - 200 kuruş verilmesini hayretlerle karşılamamak mümkün değildir.
Bir dönüm arazide (150) kilo tütün istihsal edilirken bir dönüm arazide Istlhşal edilen tömbeki miktarı ıskartası da dahil (1001 kiloya bulmamaktadır. Aynı zamanda tömbeki çok fire veren bir matadır. 2750 kilo tömbeki satışında müstehlik eline geçen para — fazla f:re yüzünden — (2455) liradır. Tömbekinin İstihsaline sarf edilen para i] e satıştan elde edilen para hemen hemen aynıdır. Bu hal karşısında tömbeki müstahsilleri diyorlar kİ:
— Tömbeki ekiminden vazgeçeceğiz. Bir hiç İçin mi çalışalım?
Bu soru hem çok yerinde ve hem de acı acı düşündürücüdür. İthal ma ]» tömbek'nin kilosu yüksek flate sa-______________ __________ __ __ _
hürken yerli ve aynı kalitede töm- ÎBüyûk orta: 2oo, ıoo’ 80. 70. 60 ve 50 bekinin kilosu sunan da ucuz bir «(lira; Küçük orta: 150, 80. 70. 60. 50 »te niçin sanısın? Yoksa Tekel İris- 've 40 lira; Deste: 75, 50. 40. 30. 25 ve resi tömbeki îüt!Iwa|lnl teşvik m) et- ' 20 liradır Küçük orta: A ve Be. deste mek istemiyor?-----1de A. B ve C kısımlarına ayrılmış---------------------— ■ !±______________________________________________
YENİ YAYIN
Türkiye Hayvanlan Koruma Cemiyeti, memleketimizde 1912 denbe-rl faaliyette bulunmaktadır. Hayvan hastanesi de bujııoatl cemiyet, geçen yıla alt faaliyet raporunu yayın-jamıştır. Bu Tapora göre bir yıl içinde at, katır, kedi, köpek ve diğer hay van]ardan 3263 ü ayakta, 213 il hastanede tedavi edilmiştir,
Bunlardan başka belediye tarafın dan İmba maksadlle yakalanan 4144 kedi ve köpek hastanede uyutulmak suretlle itlaf edilmiştir. Ayrıca 333 hayvan da hastaneden İaşe edilmiş ve şehirde hayvanlara eziyet etmekten dolayı muhtelif İtimseler hakkın da zabıtaya lhbsr suretlle 45 ceza zaptı tutturulmuştur.
Cemiyet, b!c çok yerlerde yapılmakta o]an dete güreşler He Boğa ve horoz dönüşlerinin yasak edilmesi I-ç'n Tarım Bakanlığına müracaat et mişti. Bakanlık, Cemiyete verdiği cevapta Bu kâbil güreş ve döğüşlcrln yabancı matbuatta aleyhimize menfi tesirler hasıl ettiğini ve hayvan neslinin ıslahı bakımından da bunların çok mahzurlu olduğunu bildirerek İdare âmirlerinin bu kabil dö-I ğüş ve güreşlere müsaade vermeme-I si için gerekil makamlar nezdLnde ı tavassutta bulunulduğunu bl]dlrmiş-tir. ■
Kırkpmar güreşleri
Türk Gücünün timsali ar sl an pehlivanlarımızın yüzlerce yılJardanberl boy ölçüştükleri meşhur (Kırkpınar) yağlı pehlivan gürelşerl geleneğe uygun olarak bu ayın 21, 22 ve 23 üncü günleri Eöirnemlrirı Saraylçl mesiresinde yapılacak ur. Bu güreşlerde derece alan pehlivanlara ödüllerden başka özel törenle madalyalar takılacaktır.
Bu güreşlerin ödülleri şöyle Cesblt . edilmiştir:
[ Başa: 400. 250, 150, 125, 100 «e 80 lira [Başaltı: 250, 150. 100, 80, 70 ve 60 lira
CünEşfeki lekeler
En büyüklerinden biri infilâk etmiş
ELEKTRİK
İstanbul Elektrik Teknisyenleri Derneği tarafından neşredilmekte o-ian ELEKTRİK adlı aylık meslek mecmuasının 13 - H üncü sayılan çıkmıştır. Bakanlıkça yeniden tan-zimectUmiş olan Elektrik dahili tesisat talimatnamesinin Cam metni, bu İki sayıda mevcuttur. Tevzi yeri: Galata Söğüt sokak. Eskiposta han No. 23. İstanbul.
TERCÜME
Millî Eğitim Bakanlığının yayımlamakta olduğu bu derginin soıı çıkan 43 - 44 üncü sayısında, profesör 8uud Kemal Yetkin, profesör Sabıl Esad SlyavuşgU, profesör Melâhat Özgü Ercümend Ekrem Talu, Halld Fahri Ozansoy. M. Nuri Gençosman gibi tanınmış İmzalana kaleme aldığı (Tiyatronun Tekâmülü), (Molla Cami ve Farşça şiirleri.) (Şehname). (Gülleni Haz), (Rııy Bias), iSuç ve Ceza* glb| tercüme makale ve tenkit yazılan avrdıt Her yerde 159 kuruş flitle satılmaktadır.
Tokyo 12 (A.A ) — Tokyo rasathanesi âlimleri güneş lekelerinin en büyüklerinden birinin infilâk ettiğini bildirmektedirler.
Bu âlimlerin kanaat ince, bir saatten fazla süren ve fikirlerince radvo yayınlan üzerinde uzun bir tesir husule getirecek olan bu infilâk son zamanlarda güneşte kavdolunan hâdiselerin en mü-himmidir. Bundan başka Tokyo lu âlimler bu İnfilâkın güneş ve ay t utulmalarının müşahedesi ii-zerinde mühim tesirler husule getireceği ve denizlerde fırtınaların husulüne sebep olacağı kanaati ndedlrler. Bu âlimler bu fırtınaların en şiddetli safhasına 15 mavısta erişeceğini ilâve etmektedirler.
Afyon köylüleri bakır kablara kavuştular
Afyon (Akşam) — Şehrimizde, îk'nci dünya harbinde kilosu on liraya kadar çıkan bskır, hâlen 3.5 liraya İnmiştir. Avrupaılan İthal edilen çinko ve slümlnyum-kabjar da pahalı olduğundan, yılJardanberl, kab kacak İhtiyacını temin edemlyen köylülerimiz, her pazar şehirden köylerine kucakları ve hayvanlan bakırdan çeşitli kablar dolu ve yüklü ola-rk dönmektedirler. Bu sebeple, Afyon kazancılarından maada İstanbul ve Kütahyadan mamul gelen batır tencere, sahan, tepsi, güğüm, İbrik satan yeni yeni dükkânlar açılmaktadır.
■k Fllâîelist kulübü muvakkat I-dare heyetinden: K-.j|übünıüzön l)k umumi heyeti-toplantısı, İdare heyeti ve haysiyet divanı Üyelerini seçmek ve bir senelik bütçeyi tetkik ve müzakere etmek üzere )5-5-'1948 cumartesi günü saat 14.30 da Beyöğfun da Ühyon FYansez salonlarında toplanacaktır. Bütün üyelerimizin hazır bulunmalarını rica ederiz.
★ Sarıyer Halkevinden: 16 Mayii 1948 paaar günü saat 16 da sayın Ha-Jlt Fahri Ozansoy tarafından fBay-kuşu Nasıl Yazdım) konulu bir konuşma yapılacaktır. Herkes gelebilir.
* Kandilli Kız Lisesi mezunlarının yıllık toplantısı 16 mayıs pnznr günü oku| bahçesinde saat (151 de yapılacaktır. Bütün okul mezunları davetlidir.
ve
Eyüp sulh hukuk yargıçlığından: 947/22
Eyûpte Cebecibaşı mahallesinde m (.unun ve Yphl sokakta 6 No. 11 evde mukim nakliyatında I ^en 4/7/947 tarihinde ölen ve mah-
Kükürt ve kükürtlü maddelerin naklinde ucuz tarife
Devlet Demlrybllvı idaresi, ot .. saman nakliyatında ucuz tarife tatbik etmektedir. Genci müdürlük verdiği bir kararla 21raat ve bağcıhkta fazla miktarda kullanılan kükürt ve kükürtlü maddelerin r.__..,_____; . ... _____________ ________
da utua tarife tatbik edilmesini fca- | kemece terekesine elkonan Hüseyin buj etmiştir. Bundan başka İşlenme-j^ğlu Basan Teztakann işbu »ân ta-mlş keten saplan nakliyatında aynı rihlnden Ittbarcn a’ccaklı ve borçlu-ucuzjuk tatbik edilecektir. Keten sap lannm bir ay İçinde 947/22 dosya larının ucuz taşınmasına bir hazi- No. bi re yargıçlığımıza müracaat ranttan İtibaren başlanacaktır, jetnıt-'erl l!.*in olunur.________
AKSAM
İkinci umumî harbin neşredil rremiş küçük bir hâdisesi
(Baş tarafı 3 üncü scıhifede) diye tanınmış bazı zevatın çıkarılması. yerlerine Alman dostu diye tanınmışların getirilmeleriyle kabil olurmuş. O zaman Dış Bakanı Şükrü Saraçoğlu id). Almanlar onu İstemiyorlardı.»
Ankaranin alâkası
Bre 111® bunları münakaşa ettiğimiz sırada bitaraf gazetecinin heyecan içinde olduğunu, bir iki defa odadan çıktığını farkettlmse de ehemmiyet vermedim. — diye The Time» muhabiri devam ediyor. — Breli saat 20,30 raddelerinde yanımızdan gidince, ben bütün bunları zihnimde toparlamağa uğraşıyordum. İstanbul kjübünde yemeğimi yerken telefonda arandım. Karşıma Akşam gazetesi sahibi (ve şimdiki Dışişleri Bakanı) B. Necmeddln Sadak çıktı. Bana sordu: .
— Ne oluyor? Sizin klüpte bir m®1 buat konferans mı varmış?
— Bazı konuşmalar olduysa da buna matbuat konferansı denemez. Evinize gejlp malûmat vereyim. - dedim; bir taksiye atlayıp Cumhuriyet apartımaûına gittim.
B. Necmeddln Sadağın yanında S'Z dostum Vâlâ Nûredöln de vardınız. Akşam bnşmuharlrl, açık olan telefonda birine hitapla: ■
— Mavrudl geldi. G!» bir çeyrek ?onra telefonda beni arajınl - dedi.
Akşam başmuharririnin suallctl üzerine, kendisine İşin cereyan şeklini anlattım; ve bllâhara An karada öğrendim kİ, bazı bttafaf sefirler Brell’ln İfadelerine benziyen telmihlerde bulunmuşlar. Bu da Türk Hâriciyesinin dikkatini çekmiş. Fakat bu tevatürler pek müphem olduğundan bir şey yapılamamış. Bre;] gibi Alman sefaretti» çok vakm biri tarafından ecnebi gazetecilere böyle sözler söylenmesi İşin mahiyetin! eld dileştirmiş. Türk hükümeti, bunun üzerine, derhal icraata geçmeği düşünmüş. Hatta İstanbul vilâyetine ve
Folla müdlrlyetlne emir gönderilerek tahkikata geçilmesi, şayet Breli tarafından böyle bir matbuat konferansı tertiplenmişse Brell’ln tevkif olunarak 24 saat İçinde hudut dışına atılması, Türk hükümetinin bu noktada ne kadar hassas olduğunun böy lece gösterilmesi İstenmiş. Ordunun da kısmen seferber edilmesi -düşünülmüş. Brellln matbuata Tesmen beyanatta bulunmadığı, ancak hususi bir muhavere sırasında bu sözleri söylediği işte mahiyetini değiştirmiştir. İcraatın da durdurulmasına karar verilmiştir.
Başbakan ve Dış Bakanı neler dedi?
Ben ertesi gün Folla müdürünün ricası üzerine müdlrlyete g'tt'm. — dİ yen B. Mavrudl, bu vakanın nihayetini anlattı. — Kendisiyle görüştüm. Lâzım gelen malûmatı verdikten sonra o akşam trene bindim, Anka-raya gittim. Ertesi gün Snracoğltı ile görüşerek işin mahiyetini anlattım. O zaman Saracoğlunun ağzından, bu meselenin teferruatını (bitaraf nefirlerin. telmihlerini) öğrendim.
Her ne kadar mesele bununla ka-pnndıysa da, dört beş gün sonra Başvekil Refik Saydam Büyük Millet Meclisinde tarihi denilecek ehemmiyette bir nutuk söyledi; Türklyenin İngiltereye karşı taahhütlerine sadık kalacağını, İstiklâlini korumak İçin kati surette azmettiğini, hiçbir tehdit ve tahrike boyun eğmlyeceğl-ni söyledikten sonra Kemalist Türk İyen İn bir OsmanlI devleti olmayıp artık Türklyenin OsmanlI, devletindeki gibi Sadrazam ve Na2ir]ann; ecnebi devletlerin arzusuna göre azil ve tâyin edllemlycceğlnl, bunun herkes tarafından anlaşılması gerektiğini söyledi.
Dostum Mavrudl’nln cnlatıklariyle bu hâdisenin umumi manzarası böy-]ece tamamlanmış oluyor. ' ,
(Vâ - Nü)
K ü |Wa R!
îş bulmak istiyenler; işçi arayanlar; emlâk, »rta, eşya alıp tatmık arzusunda olanlar için
En ve rindi ve en ueu2 vasıtadır
W6“ Doğrudan doğruya (AKŞ4M> ilân servisine müraenar
Telefon: 2OER1 J
Alacak verecek mirasçılık ilânı
Beyoğlu Dördüncü Sulh Hukuk Yargıçlığından: »47 43
İstanbülda misaf.r olup Taksim Alman hastanesinde 29 I-#47 tarihinde ojen fraklı Zekiye hanımın terekesine mahkemece t] konulmuştur. ilân tarihinden başlamak üzere alacak verecek re sair suretle alâkadarların bir av. aıirasçılann üç ay içinde Beyoğlu Dördüncü Sulh Hukuk -Yargıçlığına mSraeaat etmeleri kanunu medeninin 534. 561 r.yı üncü maddrhrı t i1-. :birce İlân olunur.
Dakti o alınacak
Tıp Fakültesi Dekanlığından:
Fakültemiz Mikrobiyoloji Enstitüsünde 150 lira ücretli mûn-bir daktiloluk vardır. Almanca bilen tercih edilecektir, istek-(5857)
hal ...................................
İllerin Enstitü Direktörlüğüne müracaatları.
Alacak verecek mirasçılık ilânı
Beyoğlu Dördüncü Sajb Hukuk Yargıçlığından: 948.71
Galatadu Atça sokak 7 numar da oturmakta iken ölen m uh tediye Cemilenin tereke d ne mahkemece e'koouJmuştur. İlân tarihinden başlamak üzere alacak verecek ve sair suretle alâakdariann bir ay mirosçıierın Üç ,ay lîlnde Bcyoğla dördüncü sulh hukuk yargıçlığına müracaat etmek-ıl i nırnu medeninin 534, 5G). 5G9 uncu maddeleri KBiSeiEsavHBKsaMn :.>.uclblate U&n olunur aDBBPglBeEOTsnraraaM


Güzel bir E V ' e Sahip olmak ister miriniz?
] Haziran 1948 Çekilişinde
TÜRKİYE İŞ BANKASİ nın
Küçük Cari Herap'pn arasınclı tertip eylediği zengin ikramiye çekilişlerinden faydalanınız.
r İstanbul'da Küçük ’ Yalı da Eahçeli EV Ankara’da Tasar: ruf Evlerinde Eah-çeii EV
Ankara'da Güven : Mahallesinde Bahçeli EV
ı e doldum vara ikramiyeleri
25 Ağustos 194 S
»
»
n
»
30 Aralık 1948
Her çekilişle ay ne,a bir
ARSA
Menkul Eşya Satışı
Beyoğlu Dördüncü Sulh Hukuk Yargıçlığından: 947/127
Terekesine mahkemece el konulan ölü Musf.afaya alt Hasköy Cami nltı 35 numarada bulunan ve mahkemece tesblt edilen kahve eşyası açık arttırma suretiyle 15 5 948 tarihine müsadif cumartesi günü saat 13 te satılacaktır, isteklilerin yukarıda gösterilen gün ye saatle ma-■k«mite >teQB hallinde hazır bulunmaları İlân olunur. ■■•■■■■■
flahlfe 7
11

II
1 — İmtihan hazırlıklarına esas olmak üzere Resim ve Heykel bölümleri öğrencilerinin 14 Mayıs 943 Cuma: Süsleme ve Türk süsleme bölümleri Öğrencilerinin de 15 mayıs 948 Cumartesi günü saat 9 dan İtibaren (Paso, şebeke ve nüfus hüyiyet tezkereleri) İle birlikte Akademiye müracaattan.
2 — Adı geçen Bölümler öğretmenlerin de yukarıda tesbit
edilen tarihlerde teşrifleri. (6431)
ı:

J
Tekel Genel Müdürlüğü ilânları
Malzeme Alım Şubesinden:
1 — 1 Haziran 1948 tarihinden 31 Mayıs 1040 tarihine kadar bir sene «arlında İstanbul Bira Fabrikası İmalâtından çıkacağı tahmin edilen (azalır, çoğalır) tahminen 140 ton asit karbonik gazı pazarlıkla sa-
tılaeaktır.
2 — pazarlık 18/5/94# aah günü saat 14.30 da Kabataş Genel Müdürlük Malzeme alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Şartname her gün sözü geçen şubede görülebilir.
4 — isteklilerin belirli gün ve saatte 8.085 liralık Güvenme paraslle birlikte sözü geçen komisyonda bulunmaları İlân Olunur.
5 — İdare kısmen veya tamamen veya kısım kısım ayrı ayn ta!iplere
ihele scrbestlr. «6279)
Posta Zarfı Yaptırılacak
Maliye Bakanlığından:
Ebadı Miktarı
12,5X10 15 000.000 adet
13 X!8 7.750.000 ■
17 X24 1.850.000 >
Resmi daireler ihtiyacı İçin, zarf ve bant kâğıtları ve kutu mukavvası depodan verilmek şartiyîe yukauda miktar ve eb'adı yazılı aarflar imal Ettirilecektir. .
İsteklilerin fiat ve teslim müddetlerini bildiren teklif mektuplarını 17 Mayıs 1043 Pazartesi günü saat 16 ya kadar Beşiktaş'ta Devlet Kâğıt deposuna tevdi etmeleri Dân olunur. «249
Levha Bakır Satılacaktır
Etîbank İstanbul Şubesinden:
Rnnkamız, transit deposunda mevcut muhtelif eb'ad ve sıklette levha bakır açık pazarlıkla satılacaktır.
Taliplerin, sat ısa iştirak etmek üzere, 17 5'948 Pazartesi Rünü saat 14 de Bankamız Kuruçeşme bakır deposunda hazır bulunmaları.
Müfredat üsteleri her gün aatmalma servisinden temin edilebileceği gibi levhalar da Kuruçeşme transit deposunda görülebilir.
Banka satışı kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta serbesttir. (8474)
047, 188 Amerikan terekesine
Alacak verecek mirasçılık ilânı
Beyoğlu Dördüncü. Sulh Hukuk Yargıçlığından:
Taksim Feridlye caddesi 127 numarada oturmakta, faastahaneslr.de çalışmakta İken ölen Anna Patrlkyanın
Mnhkenıcmlzce el konulmuştur. İlân tarihinden başlamak üzere alacak vermek ve sari suretle alâkadarların bir ay, mirasçıları n üçay İçinde Beyoğlu dödüncü sulh hukuk yargıçlığına müracaat etmeleri kanunu medeninin 534. 561, 569 üren maddeleri mucibince Hân olunur.
Alacak verecek mirasçılık ilânı
Beyoğlu Dördüncü Sulh Hukuk Yargıçlığından: 947/156
Beyoğlu Kumbaracı Tercüman sokak 6/5 numarada oturmakta iken ölen N.ko]a Kljegonun terekesine mahkemece el konulmuştur. İlân tarihinden başlamak üzere alacak vo verecek ve sair stretle «llka-darjann bir ay, mirasçıların üç ny İçinde Beyoğlu Dördüncü Sulh Hukuk Yargıçlığına müracaat etmeleri kanunu medenînin 534, 561, 569 uncu maddeleri mucibince İlân olunur.
Alecak verecek ve mirasçılık ilânı
Beyoğlu Dördüncü Sulh Hukuk Yargıçlığından: #48/77
Taksim İnönü mahallesi üftado sokak 84 numarada oturmakta iken dlen Agavnl Maraşhyanın terekesine mahkemece el konulmuştur. hân tarihinden başlamak üzere alarak verecek ve sair suretle alâkadarların b'.r ay, mirasçıların üç ay İçinde Beyoğlu Dördüncü 8u]b Hukuk Yargıçlığına müracaat etmeleri Kanunu medeninin 534, 461 669 uncu maddeleri mucibince i|ân olunur.

AKSAM
Sahifc 8
NACET
FİYATI BAKIMINDAN DÜNYANIN EN MÜKEMMEL TRAŞ BIÇAĞI
10 Bıçak yalnız 80 kuruş
BRÜKSEL - L0N0S1 - NEW - YORK
KARKCHİ-KALKÜTA-ŞJNGAY-TOKYO
PANAMERİKAN HAVAYOLLARI
CLIPPER UÇAKLARİLE
Seyahat ediniz.
GİDİŞ — GELİŞ BİLETLERİNDE ve KARGO NAKL İYATINDAKİ TENZİLÂTTAN İSTİFADE EDİNİZ.
ANTALYA Umumî Nakliyat T.A.Ş
Seyahat büroları emriniz! bekliyor.
Sirkeci Telefon : 2«220
Galata » : 40329
Ankara » : 12797
TÜRK TİCARET BARKASI
(TESİS TAHİHİ: 1314i
FAİZLERİ HER AY ÖDENEN KUPONLU VADELİ MEVDUATA Senede 15.000 Lira ikramiye
10 HAZİRAN ÇEKİLİŞİNDE
Bir tane 3.000 Lira
> » 1.000 » Dört • 500 »
15 » 100 »
3! MAYISA kadar hesab açtıranlar bu çekilişe iştirak eder.
BİR YIL VADELİLERE % 5 FAİZ
İKİ YIL VADELİLERE % 6 FAİZ
Ayrıca pul masrafı alınmaz ■■■■■■«■■
■mm Üsküdar - Kadıköy ve Havalisi Halk Tramvayları >■■■■ TÜRK ANONİM ŞİRKETİNDEN:
HURDA MALZEME SATIŞI
21 Mayın 1943 pazartesi günü saat 14 te şirketin Bağla (başında kâin İdare merkezinde aşağıda yazılı hurda malzeme açık arttırma-
Ingiliz Bandıralı
PAHANG
Vapuru 14'5'948 tarihinde limanımıza gelerek:
3ELÂNLK - PİRE - BEYRUT -İSKENDERİYE - PORT - 3 AİT ve KIBRIS
için yolcu ve eşya kabul edecektir. Fazla malûmat İçin, Galata Rıhtım Caddesi Hovaglmyan Han »47/1.
DEMTRÎUS J. ZERVOUDAKI8 Vapur acentasma müracaatı rica olunur. Tel; 42109
PUDRALAR MODASINDA
Yeni ve fevkalâde bir
TEBEDDÜL
Mübalağalı gayri tabii Makyaj,, kalmadı.
Cilda sürülecek gayri mei*l yeni bir pudra, tabiî bit güzellik verir.
inkılâp tarihimiz ve İttihat ve Terakki
Yazan: Ahmet Bedevi
Müellifle evvelce neşrettiği ■İnkılâp Tarihimiz ve Jön Törk-ler. eserinin zeyil mesabesinde vesikalara müsteniden yazılmış kıymetli bir kltan.
Türkiye Yayınevi ve dtger kitapçılarda bulunur.
— DÂİRE DEVRİ—
Melek Sineması yakınında 2 o-dalı mükemmel mobilyalı müstakil' bir daire devredilecektir. Küçük Parınakkapj 21 No. ya ■mmv müracaat.
Partilin şık kadınlan yeni bU tnodaı İcat etmişlerdir. Bütün gün ■ahit duran w hiç parlaklık İzi toı-ratanayan, bir gül tonl veren yeni bir pudra bulmuşlardır.
ya konulmuştur.
Şeraiti görmek ve fazla malûmat almak Istlyenjçrin, Leva-pm Müdürlüğüne müracaallair.
Muhammen Muhammen Muvakkit
CİNSİ miktarı bereli teminat
Pirinç talaşı 3 ton Kilosu 60 kuruştan maktuan 100— Lira
Tekerlek bandajı 20 ton Kilosu 2,5 > . 50.— Lira
Yeraltı kablosu 2 ton Kilosu 60 . . 100.— Lira
İzoleli bakır teı 7.5 ton. Kilosu 70 ■ • 40i).— Lira
Çelik tel 2 ton KllOSU 8 ■ • 2ü.— Lira
Kırık canı 4 ton Kilosu 7 • I
Bozuk ampuller 50 Ko. Kilosu 8 > | maktuan (0.— Lira
Muhtelf ı»ı şişeler Tamamı 8 Lira
Hurda elbise ve
paltolar Parça Tamamı 90 Lira
Kiloluk boş
tenekeler lOaded Tamamı 20 Lira
Kamyon lâstik-
leri 12 aded dış Tamamı 25Q Ura
Tramvay kanape
fonları 150 nded Tamamı 150 Lira
Kamyon lâstikleri 2 tıfled Tamamı 5 Liri
maktuan 30.— Lira
STENO - DAKTİLO
ARANIYOR
İngilizce ve Tülkçeye çok iyi vakıf ve her iki dilde de tercümeye mülkledir bir Steno - Daktilo ticarî nıüesseseJerde çalıştırılmak üzere aranıyor. Fransızca bilenler tercih edilir. (Posla kutusu 2028 Beyoğlu > yazılması.
DİKKAT
Florya, Soğuk Su
Sayfiye yerini görmeden arsa almayınız.
Müracaat mahalli, çiçekpa zatı. Saka Çeşme No. 7 İshak İb-raanwMi rahim. •nanaaaeıaK
Bunun sırrı:, İpekli elektim ,Oc defa geçirilmiş en saf ve en İnce pudrayı İki defa krema köpüğü İla kan>ttr(lması usulü ile kah edile bilir. Fransız kimyagerlerinin nelerce araşt'rrnaları nallcealod* elde edilen bu Usul. Tokatun mUca» Ktesinin İnhisarı alimdedir. ,Bu y*^ al Ttfkalan pudrası, artık' parlak burunlara ve yağlı elitlere ebedi-; yen son vermiştir. Cildinize, soklr' aadl -zarlmda "Mot„ duran nefis va'güzel bir renk verir, RUagOrd»; ve yağmurda ve Juitâ terlemede cildinizi, parlak gdsiermcz. "FlniL Mat,, TÖtOion pudrasını kullanınıa-nu Simansa bir gül yaprafctnmı tazeliğini ve güzelliğini bahşeder, sevun-lillginizl ve cazibenizi bir kat daha arttırırsınız. On muhtelif ve yeni cazip renkte olan Tokalon pudraamdafl birini tnlılıap ediniz.
PARASiZ. — Pudra Gürellik bulutu. Anbalaı ve »evlt fflMrsfi olarak W kuruşluk bir pul aşnfcıdalu adrcaa gönderiniz : Toicaion e^r/lai 1 R Pasta Kulunu Ö?2,
13 Mayu 1943
Kula elektrik tesisatı yaptırılacak
iller Bankasından:
1 — Ktılı kasabasının komple elektrik tesisatı yaptırılacaktır.
2 — Tekıntl tesisatın keşli bedeli 138.557,91 Hradır.
3 — Oeçleî teminat 8.177.90 liradır.
4 — Teklifler kapalı zarfla en geç 5 Temmuz 1943 pazartesi alcşamı--na kadar iller Bankası Ticaret İşleri Müdürlüğüne rnakbua mukabilinde teslim edilecektir.
3 — şartnameler 5 lira mukabilinde Ticaret servisinden temin edilebilir.
0 __ Banaa ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir.
7 — Postada vaki olucak gecikmeler kabul edilmez. (3311»
Giyim işleri küçük sanat imalcileri fi ooperati fi Mûtlürliiğünıien
Ortaklarımızın nam ve hesabını ayrılmış olan mallan 25/5/943 girdine kadar müracaatla almadaklan takdirde bu malların İhtiyacı olan
diğer ortaklara verileceği İlân olunur.

Yünlü kumaş satışları
Sümerbank İplik ve Dokuma Fabrikaları Muessesesl
Müdürlüğünden:
Mliessesemlz anbarlhda mevcut yünlü kumaşlarla 948 yılı sonuna kadar İmal olunacak muhtelif kalitelerdeki kumaşlar için bağlantı suretiyle siparişler alınacaktır. Teklifte bulunmak Istlyenlerln 24.5.948 pazartesi günü saat 14 a kadar teklir mektuplarını müessesemiz Batış müdürlüğüne vermeleri [Azımdır.
Satış şartları ve listeler mılezsesemlzden bedelsiz olarak verilmekte olduğu gibi Hân camekânlarımızda da asılmış bulunmaktadır.
Daha geniş izahatı almak İsteyenlerin Satış müdürlüğümüze milra-L-aatlan rica olunur, (8514)
Tiir kipe Fındıh ihracatçıları Birliği Umumî Kâtipliğinden:
1947 ve daha eski yıllar mahsulü fındıkların tasfiyesi için Ticaret Bakanlığınca aşağıdaki tedbirler alınmıştır:
1 — Asgari ihraç flat! kaldırılmıştır.
2 — Debjokaj yolu İle fındığın İhracına müsaade edilmiştir.
3 — İsvlçreye fındık satarak elde edilecek dövizlerle bu memleketten saat ithali yolunda yapılan müracaatlar: isriçrenln mutabakatı *-[indiği takdirde. Bakanlıkça kabul edilecektir.
4 — Hususi takaslarda fındığın ihraç edildiği memlekete ithalinin tevsiki badema tale’o adilmıyeeektlr.
5 — Kiirk de danll olduğu halde tütün İçin iki yüz üç sayılı sirkülerle kabul edilmiş olan bilumum maddeler mukabilinde hususi takaslara müsaade edilmiştir.
Asgari İhraç flütleri kalkmış olduğuna göre ihraç lisanslarınla yerilmesinde flat tetkikleri, teklLf veya kabul tarihindeki İç plyası flitleri, göz önünde tutularak yapılacaktır.
— TÜRKİYE KIZILAY DERNEĞİ r— Beyoğlu ilçe Şubesi Başkanlığından: Derneğimiz gelirlnetertib edilen
BÜYÜK EŞYA PİYANGOSUNUN ÇEKlLIŞt lj'3/1948 cumartesi günü saat 15 te İlçe Şube merkezinde huzur: yje yapılacaktır
lan: I
Noter I
Stablize yol inşası
Samsun Valiliğinden:
1 — Samsun — Bafra = Alaçam yolunun 60 4- 183 — Tl 4- İM kllo-l metreleri arasında yapılacak stablize yol eksiltmeye konulmuştur.
2 — Keşif bedeli (98230) lira (3) kuruş ve geçici teminatı (3223> lira (48) kuruştur.
3 — İl daimi komisyonunda kapalı zarf usulLle İhalesi 28 Mayıs 1918 tarihine rasltayan cuma günü saat 18 da yapılacaktır.
4 — Bu İşe alt keşif ve sair evrak İl daimi komisyonu va Bayındırlık Müdürlüğü kalemlerinde olup İstekliler tatil günlerinden maada günlerde bedeLsla olarak görebilirler.
5 — İsteklilerin bir kalemde elü bin liralık yeni şose veya es un onanını yapıp kesin kabulün onandığım gösterir belge İbraz etmesi ve ihale gününden en as — tatil günleri lısrtç — üç gün evel İl makamına dilekçe He müracaat ederek, bu İşin eksiltmesine girmek için yeterlik belgesi almaları şarttır.
a — Eksiltmeye gLreceklertn ikinci maddede yapılı geçici teminata alt makbuzu ve beşinci maddede yazılı belge Ue 194» yılma alt ticaret odası vesikasını havi olaark 2*90 sayılı kanunun tarifleri dairesinde hazırlayacakları kapalı ziTflannı ihale günü saat (15) e kadar makbuz mukabilinde daimi komisyon başkanlığına vermeleri veya İadeli taahhütlü olarak posta ile göndermiş olmaları lâzımdır. Postada, olacak gecikmeler nazara almıhas. (6513)
Van 11 Jandarma Komutanlığından:
1 — Jandarma ihtiyacı İçin Van dan Hakkâri, Beytüşşebap. Yüksekova ve Şemdlnllye taşınasak (269) ton erzak ve eşya taşımı kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
2 — 17 mayıs 948 pazartesi günü saat 15 de Van 1| J. K. lığındaki komisyonda yapılacaktır. Bu taşıma için tahmin edilen bedel 60450 lira olup geçici teminatı ise 4533 [Ira 75 kuruştur.
3 — Buna ait şartname her gün Van İl J. K. lığında görülebilir.
3 — İsteklilerin gösterilen gün saat 14 de kadar kanimi vesikalarla mektuplarını komisyona vermiş olmaları Hân olunur. (5490

Comments (0)