•Uıi bilgile O »yi
AKŞAM
Her gün 8 sahife
BÜYÜK SİYASİ DÂVA VB RÖPORTAJ GAZETTESİ
HAFTALIK GAZETE
RENKLİ - RESİMLİ
25 mevzu, 12 sahife. 25 kuruş YARIN ÇIKIYOR
Sene 30 — No. 10534 — Hail Hor yerdo 10 kuruştur.
CUMA İS Şubat 1948
Sahîbt: Necmefldln Sadak--Ymi İnerini fiilen ldora eden: C Bildik — Aksam Matbaan
Ecnebi bankalardaki Türk paraları
Maliye Bakanının bugün soruya cevap vermesi bekleniyor
Polis vazife ve salâhiyet kanunu
Bugün (çiğleri komisyonunda görüşülecek
Yağmur, kar ve fırtına
İlgili çevreler, bu mevduatı 30
Türk lirası kadar tahmin ediyorlar, Amerika bankalarındaki mevduat meselesi nasıl ortaya çıktı?
Günlerden beri bu hususta mzkta olan neşriyat işin ehemmiyetini arttırmaktadır. Filhakika Amerikan bankalarındaki Türklere alt mevduatın listesinin Amerika hükümeti tarafından neşredileceği ve Türklyeya verilecek malzeme mukabili dolar ola rak bu paralara el konacağı d(a son günlerin haberleri arasında bulunmakta idi.
Salâhiyeti! merciler, ne Amerikan bamlarının, ne de Amerika hükümetinin böyle b!r açıklama yapacağına dair hükümetimiz nezdlnde hiç bir teşebbüste bulunmamış olduğunu belirtmekledirler.
Maliye Bakanı Halid Nazmi Keşmir talimat mucibince Amerikalı-
ildiği
lara şu teklifi yapmıştır:
Al manyanın Amerikan İşgali altında bulunan bölgesine ve Japonyaya yapılan alparlşlarta parası dolar yerine İngiliz lirası olarak ödenebütr mİ? ödenmediği takdirde bu siparişlerin İptaline muvafakat edilir mİ?
Bu tekJlrten sonra ticaret ataşemiz mukavelenin fesh veya tâdilin! lsteyl şlmlzln sebebinin dolarımızın bulnıuna masından ileri geldiğin! anlatmıştır. Bunun üzerine Amerikan hâriciyesine mensup murahhaslardan biri şu mealde bir cevap vermiştir:
«— Dolar mevcudunuz bulunmadığını söylüyorsunuz, halbuki Merkez bankası hesaplarından başka, tebaanızın bankalarımızdaki husus! hesap farında 134 milyon dolarınız var. İsterseniz bir listesini takdim edeyim!» Bunun üzerine ticaret ataşemiz vaziyeti bütün sathulle bir rapor halinde Ticaret Bakanlığına bildirmiştir. Ticaret Bakanlığının bu gün» kadar müspet netice verecek hiç bir harekette bulunmadnğı anlaşılmaktadır.
Ank*r( 1» (TaleftmU) — MmUs içişleri komisyonu bugün kamutaydan sonra toplanarak poUa varif» ve •alAhlyet kanununun II İnol maddo-«lnt değiştiren tasan 11» İstanbul Milletvekili Fuat Hulûs! Demlrelll ve dört arkadaşının aynı maksatla vermiş oklukları kanun teklifini görüşecektir.
Adalet komisyonu bu tasarıyı daha önce görüşerek kanunda mühim tadiller yapmış bulunuyor. Ceza kanununun 13 nel maddesinde belirtilen suçların, yan! casusluk, irtica, İsyan, sabotaj gibi memleketin d işarda ve İçerde emniyetin» taallûk eden halterin vukuundan «şüphe edilenler» valilik tarafından ancak yed! gün polis nezareti altına alınabileceklerdir. Üç gün zarfında tl merkezindeki ağır ceza başkanlığına tevdi edilerek tasvibi alındıktan sonra 7 gün daha nezaret altında tutmak mümkün ola cak, aksi halde şahu, derhal »erbes bırakılacaktır.
Bilindiği gibi şimdiki kanun bu nezaret altına alma yetkisini aşağı yukan gayri •mahdut bir müddetle vermekte İdi.
Din tedrisatı
C.H, P. 17 ld|ilîk bir komisyon kurdu
Ege bölgesinde birçok yerler sular altında
Adana - Hadırlı baraj’ı sellerden yarıldı, cıvan sular bastı
( Yazısı 2 inci sahlfemizde )
Mareşal Çakmak hiç bir partiye girmiyecek
C H. P. mahfilleri, Demokrat Partideki anlaşmazlığın ortadan kalkmasını sevinçle karşıladılar
Ayıı! -çalâblyetll merciler taralından ilâve olunduğuna. nöre ban Türk vatandaşlarının yabancı bankalara yatırılmış paraları bulunduğu mu-hakkakür. Bunun en açık delili döviz karaborsasıdır. Ve bu karaborsa yabancı bankalara yatırılmış mezkûr mevduatla beslenmektedir. Ve bu sayede de, pahalı olmak şartlyle karaborsadan istendiği kader döviz temini mümkün olmakladır. Mezkûr mevduatın ekseriyeti İthalât eşyası faturalarının fazla gösterllmesile birlikmiş olabilir. Ancak bu paraların yekûnunu İfade eden rakamları muhtevi neşriyat mail malıafile göre sadece tahminlere dayanmakta ve miktarın 30, 40 milyon lira arasında olacağı hesaplanmakla bunların Musevi vatandaşlara alt olduğu İlâve edilmektedir.
Hayat şartlarını hafifletmek için
NuruUah Esat Siimerin raporu C. H. P. divanınca kabul edildi
Türklere ait yabancı bankalara yatırılmış parslar bulunduğu meselesi »u şeklîde meydana çıkmıştır;
Recep Peker hükümeti 7 eylül kararlarının memlekete bol miktarda dolar getireceği zannlyle Amerikan işgali altındaki Almanya ya »» Japonyaya pamuklu mensucat siparişlerinde bulunmuştu. Fakat kısa zamanda 7 eylül kararları mevcut döviz ve altınlarımızı eritince. Ticaret Bakanlığı Vaşington Büyük elçiliğimiz nezdln-deki ticaret ataşemizi bu mevzuda Amerikalılarla müzakereye memur et mlştlr. Ticaret ataşesi Cemil Cönk
Di K KATLER:
Ankara. 13 — Demokrat Partideki . iiıUlAhn, son. seçim Ua yatıştığım bli-dlrmlştlm. Cumhuriyet Halk Partisi çevreleri, anlaşmazlığın ortadan kalk-masile memnuniyetlerini belirtmektedirler.
Hikmet Bayur İsa Kudrette neşrettiği bir makalede ( Buhranın nasıl bir neticeye varacağı yarına alt bir sırdır» diyerek Cumhuriyet Halk Partililerin ne olursa olsun sevlıuneıne-ı lerl lâzım geldiğini yazmaktadır.
kadar gelerek yaptığı m 314 k At a dair ifşaat, bn mevzudakl alâkayı arttırmış v» bilindiği gibi Mareşal, bu hususta şimdilik bir şey aOylemek İstememiştir. Yalnız dolayız!!» sızan haberler, Mareşal Fevzi Çakmağın başkanlığında bir parti kurulması tekü-fine mutabakatın! bildirmediği şeklinde İdi.
Israrla söylendiğine gör a Mareşal Tevzi Çakmak, bu hususta bir beyanname neşrederek, partiler karşımdaki vaziyetini açıklayacaktır. Bu açıklamada Mareşalin, biç bir partlya bağlı olmadan bağımsız olarak millet va memlekete hizmete devam edeceğini belirteceği İlâve edilmektedir.
Ankara 13 - Fuat Köprülü ile Adnan Menderes bugün İzmir'e hareket edeceklerdir.
Ankara 13 — Ders programı v« saatfarL haricinde ihtiyari olarak Uk okul öğrencilerine din bilgisi verilmesi, imam, hatip ve hafız yetiştirecek okullar açılmadı mevzuunu lncelemdt üzere C. H. P. Meclis Grupunda teşkili karar laşan komisyon dün seçilmiştir, komisyon, Ahmed Remzi Yüre-ğlr (Seyhan), Faik öztrak (Tekirdağ), Cemil Bilsel (Samsun), Sadi Irmak (Konya), Tahsin Be kir Balta (Rize), Hamdı Şarlan (Ordu), Ali Rıza Türel (Konya), Fatin Gökmen (Konya), Muhsin Adil Blnal (Konya), Sedat Pek (Kocaeli), Nihat Erim (Kocaeli), İsmail Hakkı Baltacıoğlu (Kırşehir), Âkil Muhtar Özdem (İstanbul), Atıf Akgüç (Bursa), Feridun Fikri Düşünsel (Bingöl), Tahsin Banguoğlu (Bingöl) ve Raslh Kapl&n (Antalya) dan müteşekkildir. n 1er komisyonu, İlk toplantısını bugün yapacaktır.
Mareşalin durumu
Ankara 13 — Demokrat Partideki son olaylar karsısında. Mareşal Fevzi Çakmağın durumu, ban çsvreerde merak uyandıran bir konu halini almıştır.
Bilhassa Kenan öner'ln, An karaya
Ankara 13 — Antalya Milletvekili Nurullah Esat Sümer tarafından hayat şartlarını hafifletmek konusu hakkında hazırlanıp, alâkadar makamlara verilen rapor alâka 11» karşılanmıştır. Raporda şu fikirler llorl s ür inmektedir;
Halkın gıda, glylnm» v» barınma İhtiyaçlarını bol v» ucuz olarak karşılayacak maddelerin istihsalini gelişti rınck mecburiyeti karşısında bulunmakta olduğumuz umumiyeti» kabul edilen bir hakikattir. Kurulması programda derpl» olunan ekonomi genel meclisinin hazırhyzcağı umumi ekonomik kalkınma plânının hareket mebdei, mahiyeti va şümulü n( olursa olsun bu maksadı sağlıyacak tedbirleri, zlraatte, sanayide v« ulaştırmada on safla miltalâa edeceğinde de şüphe yoktur.
Buna nazaran Tilrk İktisadının temel unsurunu teşkil eden zlraatte ve kuvvetini zlraatte bulan sanayide bu hedefe müteveccih ban tedbirlerin umum! plândan evvel v* ayrı olarak müstacel bir program halinde tatbik» vaanda zaruret vardır.
Ziraatı» beraber ziraat» ve yeraltı servetlerimize dayanacak olan endüstrimizin de yurt İhtiyaçlarına ve yurdun tabi! İmkânlarına göre bu devre zarfında geliştirilmesinin faydaları tezahür eder.
Dutum bu mnnzaraslls mütalâa edildiği takdirde, yapılacak Uk İş kanıl bir endüstrileşme programını teşebbüs sahibi vatandaşların alâkasına arzetmektir.
Bununla birlikte bu teşebbüsleri teşvik, tanzim ve murakabe edici ka-
nunların da gecikmeden şevki muvafık olacaktır.
Evvelce hazırlanmış olan küçük sanatlar mevzuunu tanzim etmek hedefini güden kanun taşanımın da »ynı zamanda alo alınmağının İsabetli olacağı mlllâhazasindaya.
Bu rapor geçenlerde toplanan O. H, P, Divan toplantılarında başlıca mevzu olmuş ve kabul edilmiştir.
[mı m ı ltluj rjı jjinzi
Günler Geçerken.
İnönü, Tıp ve Edebiyat Fakülteleri öğrenci heyetlerini kabul etti
Candan sarılmak lâzım
Bir cihetten memnun oldum; Hani şu. İsveçli kadın munarrir yok muydu, «Acaba bir yabancıya memleketinizi tanıtacak teşkilâtınızı nerede bulabilirim?» demişti... İşte bu muharririn o beyanatı gazetede çıkar çıkmaz bir de bakmış kİ karşısında sözü sohbeti tatlı, elfaa düzgün, her bakımdan üstün bir genç duruyor; «Buyurunuz bayan, diyor, ne öğrenmek istiyorsunuz? Neleri görmek arzusundasınız'’ Size yardıma hazırım!» Ve gazeteci kadın misafire günlerce rehberlik ve mürşitlik ediyor; nihayet Ankara trenine bindiriyor. Kimmiş o zat? Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü İstanbul Bölge Müdürlüğü Dış Yayın Şubesinin mesul memuru. bay Nejat Sönmez.
Memnun oluşum bu memurun derhal harekete geçerek vazifesini mükemmelen yapması, isveçli bayanı ortada sipsivri kalmaktan kurtarmasıdır, Amma biz kendisine yardım eder, hattâ izaz ve ikramda bulunurmuşuz da o yine kafasmdakinl yazar, bildiğini okur, hattâ aleyhte neşriyat yaparmış. Ziyanı yok. Bu gibi hallerde efendilik bizde kalmalıdır. Yunan gazetecilerine yır-tınmıştık; o aç üjkedakilerin değil, bizim bile nadiren yediğimle «etlma-i- nefise» ye garketmiştlk. Dönüşte az hezeyan mı savurmadılar? Bir Fransız muharririni de en yüksek ve münevver sosyetelerde ağırlamıştık. Herif avdetinde îstanbulun farelerini tasvir ettll Olur böyle şeyler. Hepsi de cılk çıkmaz at Hem oluyor diye kıisemeyiz. Zira biz o ikramları rüşvet diye yapmıyoruz; huyumuzun İcabıdır. Yabancıya kolaylık İse dünya siyasetinin bir gidisidir; bu gidişe ayak uydurmadan yaşanamaz. Bayan Elly Jonnea’ in ruhi haletinde aranıldığmı görmekle görmemesi elbette aynı tesiri hasıl etmez: ne olsa bir memnunluk ve teşkilâtımıza karşı takdir hissi duymuştur. Matlup olan da budur.
Fakat acaba koca Istanbula yetişecek gibi bir teşkilâta sahip miyiz? Bu teşkilât ile hükümetin başka şubeleri, bilhassa poll* arasında bir koordinasyon mevcut mudur? Belediyenin de bLr propaganda kalemi veva memuru olduğu söyleniyor; İki daire blri-blrlerlle münasebette midirler ve İcabında yardımlaşıyorlar mı? Belli başlı oteller o şubeleri derhal telefonla haberdar ediyorlar mı? Gazetelerden ne derece İstifade mümkündür? Hillâsa yapılacak epeyce İş vardır. Evvelce dediğim gibi alâkalı makara meseleye candan sarılmış değildir. Teşkilâtı behemehal takviye ve koordinasyonu temin lâzımdır.
Mahatma Gandhi
>
Re/ifc Halil KARAY
Tüysüz gidiyorlar, tüylenip geliyorlar...
■
I
Tür/ci^ei/e her giren kadının üç kürk manto getirmeğe hakkı varmış. Onun için kaçakçılar, vapurlarda gayet nazik, gayet ha-tımevaz kesiliyorlar; kürk getirmeyen kadınlara ve kızlara da: t Bunları siz getirmiş olun.1* diyorlar; kollarına veriyorlar. Tüysüz gidenler tily’cnip geliyor.
7.inet eşyası ıfıücevheratm çık ırası ve girmesi kadar, bu işi de eaptu rapt altına sokamaz mıyız-.
■ Siz giderken ne çıkarmıştı-rt'z? Bunları hangi parayla aldınız9 Memleket dışında o parayı ncı nl kazanmış olabilirsiniz? Devlet harcirah verdi, öyle mi? Demek devletin verdiği harcirah ve ınaa^ ar bu gibi fantezilere müsait? öyleyse onları kısalım, ith..
Memlekete hem kürk hastalığı girmez, hem de yüz binlerce liramız harece uçmaz.
ve DÜNYA Yazan;
Halide Edib - ADIVAR Dördüncü makale yarınki Ak.?am’da
İstanbul tıp ve edebiyat fakülteleri Öğrencileri ismet İnönü İle görütüyorlar
Sahile 2
AKSAM
13 Şubat 1948
SÖZÜN GELİŞİ
Gizli vesikalar
GÜNÜN MESELELERİ
Mektepli çobanlar
Styalı U» beyaz gibi çoban il» mektep de bizde blriblarlnİD 'aıddı sayılır. Çoban olmak lçhı mektebe girmek gülünecek şeydir. İnsan mektebe girerse çoban olmaktan kurtulmak İÇİn girer.
Bütün sanayileşme gayretlerimize rağmen Türkiye bir ziraat memleketidir. Esas zanglnllginl başta toprak mahsulleri gelmek üzere hayvancılık teşkil eder. Hayran servetimiz cahil çobanların elindedir. Sürülerimiz ciddî, hesaplı bir bakımdan mahrumdur. Bu yüzden, Tilrkiyey i ihya edebilecek bir servet ancak kendlmlU yetecek miktarın üstüne bir ttlrlü çıkamıyor.
İstatistikleri tetkik etmişler: Türklyedo koyun miktarı her sene aym kalıyormuş. 20 milyon kadar koyuntunuz varmış. Bunun 6 milyonu erkek, 14 milyonu dişiymiş. Erkekler istihlâk edilir, dişilerin 6 milyonu doğurur, 8 milyonu da bakımsızlıktan, ölürmüş. «Eğer, diyorlar, bu 14 milyon dişi koyunun hepsini ya-çatabllsek İkinci senede 23 milyon, üçüncü senede ortalama B0 milyon, dördüncü senede toparlak hesap 75 milyon fazla koyunu-muz olur. Bunlardan ihtiyacımıza yetecek kadarını ayırdıktan sonra geri kalanı İhraç eder, böylelikle müthiş bir döviz kaynağı yaratmış oluruz. Koyuniann yapağın, gübresi, sütü, yoğurdu Ryn .serveti»
Nasreddin Hocanın alacaklısı gibi, bu kârlı v» emin hesap karşısında insanın güleceği tutuyor. Ama niçin? Gerçekleşmesi mümkün olmıyan bir faraziye mi bu?
Ne yazık kİ şimdilik öyle... Çünkü çobanlarımız cahildir. Hayvanın yemesi, içmesi, bütün sağlığı bir reylerden haberi olmıyan zavallı çobanların elindedir. Bu servet ancak bilgili ellerde artabilir.
Beykoz kundura fabrikasını gezerken ustalar yeril derilerden şikâyet ediyorlardı. Çobanın üvendiresi yüzünden derilerin artta k»mlan delik, deçlk bir haldeymiş. Kullanılamıyormuş. Yazık değil mİ? Ziyan değil mİ?
Çobanlan mekteplere «evkelmeyi düşünen bir kanun projesinin arada bir adı çıkar, fakat kendisi nerededir, bilen var mı?
Şevket Rado
Now-York lfi (AA.) — (Britajwva> Bkü d»vl»tlsrlntn Münih devresi zarfında Mazilerle olan münasebetlerine müteallik vesikaların pek yakında yayınlanması muhtemeldir. Ele geçirilmiş olan bazı Alman vesikalannuı yayınlanmasını yorumlayan Ruslar bu İlk devreye ait voslkalarm yayınlanmasına şüpheli mânalar atfetmektedirler. Kla geçirilmiş olan bütün Alman vesikalarını İnceleyen Amerikan, İngiliz ve Fransiı uzmanlan eserlerini birleştirmek ve vesikaların yayınlanmasını hazırlamak Özere nisan ayında Berllnde toplaiıacnk-lardır. 1938 senesine alt vesikalar d* bu meyanda neşredilecektir. Bu fena devrenin hâdiselerini aydın göstermek İçin tnglKzIer tarafından hiç bir gayret aarfedilmemektedir. Ve kabul edilmiş olan gaye toplantıya mevzu teşkil edecek olan bu vesikaların arsana Alman Dışişleri Bakanı Ribben-tropkın o zaman İngiliz Dışişleri Ba-ı kanı olan Lord Rnllfas İle yaptığı, görüşmenin raporunun da dahi! edil-, ineriyle açıkça belirtilmektedir.
Bununla beraber tarih! tabloyu tamamlamak İçin blzzn.t Hallfaz'ın da bu görüşme hakkmdakf raporunun
Amerika, Ingiltere ve Fransa bütün vesikaları neşredecekler
Şarbonla mücadele
Kurulan komisyon incelemelere başladı
Ankara 13 (A_A.) -- Yurmuduadaü İnsan şarbonu vakalar m m artmakta olduğu görülerek. Yüksek Sağlık şûrasının bundan evvelki toplantılarında durum esaslı bir şekilde İncelenmiş ve bu hastalığı İnsanlara bulaş-; Uran hayvan şarbonu ile daha kuvvetli mücadelenin yapılma» «miri görülmüştü.
Şûranın bundan evvelki topla mamul» alman karara uyularak, bugün Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr. Behçet Utfun başkanlığında Yüksek Sağlık şûrasından ayrılan iki fiye De. İstanbul ve Ankara Tıp fakülteleri. Yüksek Tarım enstitüsünün ilgili pro fesörleri. Milli Savunma, Tanrı ve Sağlık Bakanlıklarının yetkili utman lan toplanmışlardır.
Komisyonun bugünkü İçtlmaında intan ve hayvan şarbonunun yurttaki yayılış durumu, tatbik edilen mücadelenin ana hatları ve eldeki İstatistikler incelenmeye başlanmıştır. Bu İncelemeler neticesinde gerekli tedbirler kararlaştırılacaktır.
Yüksek sağlık şûrası
Ankara 12 (AA.) — Yüksek Sağlık şûrası bu yılın İlk toplantısını, bugün saat 11 de Sağlık va Sosyal Yardım Bakanı Dr. Behçet Uz*un başkanlığında yapmış ve gündeminde bulunan konulardan yurdun son Üç aylık bulaşıcı hastalıklar durumunu ve buna alt- olarak haarlanmış olan raporu İnceleyerek, Bakanlıkça bu hususta alınmış olan tedbirleri ve yapılan isleri yerinde bulmuştur.
Bundan sonra Adalet makamlarından gönderilen dosyalar incelenmiş ve bunlardan bir kısmı karara bağlanmıştır.
Şûra yann da çalışmalarına devam edecektir.
Sadık Al doğanın teşriî dokunulmazlığı Ankara 13 — Sadık Aldoğaıun Kumkapıda söylediği nutuk do-1 ayırt 1 e teşrii dokunulmazlığı kal dırılmasına dair rapor, Meclisin bugünkü toplantısında görüşüle-, çektir. Demokrat Milletvekilleri, .Sadık Aldoğanı şiddetle müdafaa ı fçin hazırlık yapmışlardır Diğer taraftan Halk Partisi Milletvekillerinden bir çok hatiplerin de, Sadık Aldoğan baklandaki takibatın devre sonuna bırakılması lehinde konuşacakları anlaşılmak tadır. Bugünkü müzakerenin hararetli tartışmalara yol açacağı muhakkak addedilmektedir.
Mısırda pamuk fiatleri düşüyor
İskenderiye 12 (AP.) = Bugün pamuk fiatlerinde evvelki gün tlatlerine kıy ar en kantar başında (50 küo) vasatî bir Mısır lirası düşüklük kaydedilmiştir.
Pamuk borsasında arz fazla ve talep azdır. 6 aralık tarihinden-' beri fiatiej.de 4-5 Mısır lirası ara Isında bir düşüklük olmuştur.
Sabıkalı Kürt Mehmet
İki kişiyi yaraladıktan sonra yaralı olarak yakalandı
Sabıkalı eroin satıcılarından Kürt Mehmet adında biri, gece bir hayli şarap İçip sarhoş olduktan sonra, önce aralarında bir kadın umdesinden kavgalı olduğu Ali Çavuş İsminde birine iMİamış ve tabancamın çekerek AJ1 Çavuşa kalçaslle, bacağından yarılamıştır. Kürt Meiımat bu işi yaptıktan sonra halkı tehdit ecerek kaçmağa koyulmuş, AJkeddLn İsminde bir bekçi de onu yakalamak İçin kovalamış tır.
Kürt Mehmet, bekçlnlfl takibinden kurtulmak İçin ona da ateş etmiş, bu orada çıkan kurşunlardan biri, yolda (eçen Pakize isminde bir kadına Taslayarak yaralanmasına tebebohnuş-tur. Bekçi Alfteddln de silâh istimaline mecbur kalmış ve Kürt Mehmedl •yağından yaralamak auretüe yaka-bnağa muvaffak olmuştur.
İşe el koyan zabıta, yaralı kadını Haseki hastanesine. Ali Çavuşla Kürt Mehmedl de Cerrahpaşa hastanesine kaldırmıştır.
Tahkikatın adil safhasına ve nöbetçi savcı Şakfr öne Öl el koymuştur Soruşturmalar devam etmektedir.
Bakanlar kurulunun «dün görüştüğü meseleler
Ankara 12 (A.A.) — Bakanlar Kurulu bugün saat İfl dan 19 a kadar toplanmıştır, Bu toplantıda, şark vilâyetlerinin kalkındırılması hakkında tedbirler, Istan bul belediyesinin bütçesi ve Bakanlıklara ait gündelik işler müzakere edilmiştir .
İngiliz sefarethanesinde Başbakan şerefine suare
Ankara 12 (A.A.) — Ingiliz büyük elçisi ve Lady Kelly bu gece büyük elçilikte Başbakan ve bayan Baka şerefine bir suare vermiştir.
Bu suarede Başbakan ve bayan Baka, Büyük Millet Meclisi başkanı Ali Fuad Cebesöy, bütün Bakanlar, Milletvekilleri, genel kur"1 ay Başkanı orgeneral Omur tak ’-e lldncl başkan Muzaf-, far ruğ»avul, Cumhurbaşkanı ur nl kâtibi Cemal Yeşil, Ztaçiblc-ri Bakanlığı umumi kâtibi büyük elçi Fuad Carim, Basın ve yayın genel müdürü Nedim Vey-■eî ÎİJdn va bütün kordiplomatik eşlerlle beraber hazır bulunmuşlardır. _____________
Doğu ve batı Akdeniz seferleri tarifelerine zam
Denizyolları İdaresi doğu ve ba tı Akdeniz seferlerini yapan vapurların tarifelerine ’ yüzde 10 nlsbetlnde zam yapmıştır. Bu ram kömürün patlatılanmış olma. Bindan ileri gelmektedir. Bu hatlarda çalısaa vapurlarla meselâ îzmlre gitmek Istlyenlere de aynı zamlı tarife tatbik edilmektedir.
Rockefeller temsilcileri şehrimizde
Rockcjetler müesses esinin temsilcisi Cumhurbaşkanı İle görüşüyor
Bir kaç gündür Ankarada bulunan Rockfeller Fondatlon’un milletlerarası dairesi direktörü doktor George K. Strede ile müessesinin Afrika -Anadolu bölgesi direktörü doktor D. Bruco Wllson ve hastabakıcılık teşkilatı mümessil! bayan Warley dlın saat 13,30 da uçakla Ankaradan şehrimize gelmişlerdir. Mümessiller şehrimiz sağlık ve sosyal yardım müdürü doktor B. Faik Yargıcı, Hıfeıssıhha Enstitüsü müdürü doktor B. Nured-din Onur, bayan Suat ve diğer sağlık mensuplan ve gazeteciler tarafından hava alanında karşılanmışlardır.
Misafirler şehrimizde Üç gün kalacaklardır. Bu müddet zarfında hastanelerle dispanser ve sanatoryumları,
Bulgarisianda düşürülen iki uçağımız
Bu hâdise hakkında araştırmalara devam ediliyor
Ankara 12 (AA.) — s şubat 1042 pazartesi günü saat 10.3o da Yeşilköy hava meydanımızdan norma! tâlim uçuşu İçin havalanan Spltflre tipi ve birer kişilik İki av uçağımız gereken zamanda üslerine dönmemişlerdir.
Bulgurlara göre, bu uçaklarımız, aynı gün saat 11.45 te sının aşarak Bulgar havalarına girmişler, bunlardan biri Bozopol Bulgar şehri yakıtımda kıyıdan 200 metro açıkta denize düşmüş, diğeri aynı şehrin S kilometre türevinde yere İnmiştir
Bulgar kaynaklı haberler, denize ctiîşen uçağın pilotunun boğulduğunu, diter uçağın pilotunun hafif bereli olduğunu bildirmektedir.
Bir yol şaşırması yüzünden vukua geldiği bariz bulunan olay Özerinde araştırmalara devam edilmektedir.
Bü*/tik elciliğimiz tahkike t yapıyor
.Ankara 13 — Bulgaristanda düşürülen İlci uçağımız lıkakmda kcndlsüe görüşen gazetecilere Eaşbakan yardımcısı Faik Ahmet Barutçu şunları söylemiştir:
(— Vakanın naşı] olduğu baklanda
yayınlanması muhtemaldlr. BaiHu'in raporu RIbbentrap*un raporundan şok mânldar bazı noktalarda farklı görülmektedir. Dışişleri Bakan Lığının memurlarının R uslar tarafından yapılan iddiaları kastettikleri aşikârdır. Bu memurlar, İnçUtera Amerikanın 101Ö senesinin başında Alman vesikalarının seçilmesi bahsinde mutabık kaldıktan soman bu hususta Fransızların ve Hualann da İşbirliği yapmalarının memnuniyetle karşılanacağını açıkça belirtmiş olduklarına İşaret etmektedirler. Sovyctler taua-fından yapılan beyanatların akalne olarak, Fransa bu çalışmalara İştirak etmeyi talep etmiş, fakat Huşlar tarafından buna mümasil her hangi bir arzu gösterilmemiştir.
Nazi - Sovyet İşbirliğini açıklayan bu vesikaların Amerika tarafından yayınlanmasında bizzat Rus’ların sorumlu oldukları düşünülmektedir. Fil haklka Ruslar altı ay kadar evvel Türkiye,. İspanya ve Macaristan hrk-kındakl Alman vesikalarını yayınlayarak ve duruma tamamen fesatçı bir veçhe veren bu hareketleriyle bir hücuma geçerek başlangıçı yapmışlardır.
sağlık merkezlerini Ve sosyal yardım müesseselerlnl ziyaret ettikten sonra uçakla KahLre’ye hareket edeceklerdir.
Miiessesenln mille iler ar ası daire direktörü doktor B, George K, Strede gazetecilerin sorduğu suallere lt1-m ederek beyanat vermek salâhiyetinin bulunmadığını söylemiştir.
Sağlık Bakanlığı,, misafirlerin şeh-rimlsdekl ziyaretleri esnasında kendilerine refakat etmek üzere Bakanlık neşriyat müdürü doktor B, Kadrl-yl memur etmiştir. Sağlık müdürlüğü misafirlerin arzularına göre bîr ziyaret programı tesblt etmiştir. Mümea-slller daha ziyade şehrimizdeki sağlık merkezlerlle meşgul olacaklardır.
Selâniği topa tutan çeteciler
Londra 13 (Radyo) — Atina'dan bildirildiğine göre Selânlk şehrini bombardıman etmiş olan çeteciler, Yunan ordurtle yaptıkları çarpışmalarda 100 den fazla ölü ve 121 esir vermişlerdir.
Amerika yol makineleri işletme kursu mezunları
Ankara 13 (Telefonla) — tskende-runda Lkl buçuk «ydanberl devam etmekte olan Amerika yol makineleri İşletme kursu ilk mezunlarını vremlş, 50 kadar Türk teknisyeni Cenup yollarımızdaki tecrübe faaliyetine katılmağa başlamışlardır, Havalrj müsait giderse bir lkl haftaya kadar Topraklı a le - Malatya - Erzurum üzer İade İlk Türk - Amaikan İşbirliği İle makineli yol inşaatına, başlanacaktır. Bütün hazırlıklar İkmal edilmiştir. Amerikanın da fevkalâde ehemmiyet verdiği görülen yo) dâvamıza böylcce İlk adım atılmış olacaktır.
Amerikan yardımına dahil yol makineleri Amerlkadan tamamen yola çıkarılmış bulunuyor.
tskendenındak! hangarlarda montaj İçin çalışmalar yapılmaktadır.
Bulgar hükümeti tahkikat yapmaktadır. Aynca. Sofya elçiliğimiz de "hft-ûlseyl hassasiyetle tahkik etmektedir. Hâdisenin nasıl vukubulduğu bugünlerde katiyetle anlaşılacaktır.» |
Fransa’da yeni bir buhran
Fransada hükümet, ihracatı arttırmak İçin, frangın kıymetini yüzde seksen nispetinde İndirmeğe karar verdi ve bu karann tatbikine başladı. Frangın kıymetinin indirilmesinin memleketin İçinde büyük akisler yapmıyacağı, iradece İhracatı arttırmak sû-retile faydalı olacağı tahmin ediliyordu. Halbuki bu kararla beraber hayat pahalılığı artmağa başladı. Bir hafta İçinde bu artış yüzde on. beşi buldu. Artış devam eder ve bunu durduracak tedbirler alınamazsa memlekette liyasl ve İçtimaî bir buhranın baş-göstermeeinden korkulmaktadır. Partiden dün gelen telgraflar bu-hu açıkça büdiriyor.
Verilen malûmata göre hayat pahalılığının artması bütün Fransada büyük heyecan uyandırmıştır. Hükümetin, frangın kıymetini düzülmekle elde etmeği ümldettiğl neticelerin tahakkuk edemiyeceğil anlaşılmaktadır. Hattâ kabinenin mevkii bile tehlikeye düşmüştür. Kabine mütemadlven toplanarak vaziyet hakkında görüşmektedir.
Hükümet, Maliye Bakanının başkanlığında bir ithalât komisyonu kurmuştur. Komisyon hariçten mümkil olduğu kadar çok yiyecek getirmek için teşebbüslerde bulunacaktır. Getirilecek yiyecek maddeleri yeril flatlere nispetle ucuza satılacağından bu suretle memlekette gizlenmiş olan büyük miktardaki yiyeceklerin piyasaya arzı temin olunacaktır. Tabiî memleket İçinde sıkı kontrol yapılacak, karaborsanın önlenmesi için çok şiddetli tedbirler alınacaktır.
işte hükümetin plânı budur. Fakat Arjantlnden et, ttalyada» şarap, Hollandadan yumurta getirtmek teşebbüslerine karşı yerli müstahsilin dunımu ne olacaktır? Başgöstereeek hopıutsuzlvk karşısında siyasî partiler nasıl bir vaziyet alacaklardır? Bu hususta şimdiden bîr şey söylenemez, Ancak Fransanm yeni bir buhranın karşısında olduğu muhakkaktır.
Son haberlere göre işçiler, hayat pahalılığının artması üzerine ücretlerinin arttırılmasını İstemeğe başlamışlardır. Bu yüzden grevlerin başgöstermesinden korkuluyor.
HilrrriJLIran
Dün İstanbul a geldi ve gazetecilere demeçte bulundu
C. H. P. Genel Başkan vekili Hilmi Uran şehrimize gelmiştir. Mumaileyh kendlsDe konuşan ve isçim kanununun tadili İçin alman premlp kararlarının neler olduğunu »oran gazetecilere şunları »öylenıLştlr:
(— BLUyorsunuz kİ. elimizde bulunan seçim kanununun tadil! yetkisini Grup, hükümete vermiş bulunmaktadır. Benim blldlğLm. hükümet önümüzdeki kış tatlllncfe bu tadilleri ha- , zırlayacak ve. Meclise sunacak lir. Kısmi seçimler do kanunun tadil edilecek olan çekil dairesinde yapılacaktır.»
Hilmi Uran son Divan toplantın hakkında da şu İzahatı vermiştir:
• — Bon günlerin kendi bünyemizde parti meşgalesi Divan toplan tıs olmuştur. Divan, neşrettiğimiz tebliğde de gösterdiğimiz gibi, günün önemli meselelerine temas etmiştir. Kurultaydan eonra. en yüksek parti tesisimiz olan divanın g(ln geçtikçe ürerine aldığı vazifeyi daha salahiyetle yapan bir organ haline geleceğini kuvvetle umoyoruz. Çikkat etmiş olacaksınız kİ, bu defa alman kararlardan biri de. Parti He hükümet arasındaki İşbirliğinin daha nkı, daha amel! ve daha verimli bir hale getirilmesi kararıdır.»
Halk P. Genel Başkan vekili Hilmi Uran, «Demokrat Partideki »on hâdiseler! nazil karşılıyorsunuz?» sualine şu cevabı vermiştir:
«— Partinin, t&manıtle bir iç m«-seİMl olduğu îçln biz, bu. ije karışmak Lstemevls ve hele karşı partili arkadaşlerımunn blrlblrlerln» düşmüş olmaları halini istismar etmeği aklımızdan bile geçirmiyoruz. Bizim bu meselede samimi arzumuz muhalefet partisinin bu kriz! mümkün olduğu kadar sarsıntısız ve bir sn evvel »t-latabUmesidir.»
Merhum Kâzım Karabekir
Ankaıa 13 (Telefonla) — öğrendiğime göre, Gaziantep gençleri Büy'ük Millet Meclisine bîr mazbata göndererek merhum Kaı rabekirln Karsta bLr heykelinin yapılmasını İstemişlerdir. Meclis başkanlığı bu müracaatı hükümete havale etmiştir.
Diğer taraftan. Aydın belediyesi dünkü toplantısında İstasyon caddesine Kâzım Karabeldr caddesi adını vermiştir.
TEŞEKKÜR
Sevgili annemiz ŞEHLEVENT hanımın zlysı mtinasebetly!» cenaze merasiminde hazır bulunmak. gerek bizzat gelip boyanı taziyet etmek ve gerekse mektup telgrafla elem ve teessürûmllze iştirak lûtfunda bulunan »ayın ehlbba ve dostlarımıza ayn ayn teşekkür te minnet hislerimizi bildirmeye derin acımız mâni oi-duğundan değerli gaaetenlzlü tavassutlarını rica ederi».
Karadeniz vapuru mıvarlsl Bahtiyar Arma ve ailesi
Yağmur, fırtına
I Başlarafı 1 inci sahifedej
Evvelki gün patlayan şiddetli poyraz fırtınası Karadeniz, Marmara ve Akdenlzdekl deniz nakliyatımız üzerinde derhal tesirini göstermiş ve bilhassa Karadenlzdeki gemiler derhal en. yakın Umanlara sığmmışlardjp. Bu arada 3000 tonluk «Tavil* şilebi kömür İçin ettiği Havzadan çıkamamış, Havzaya gitmek üzere EregUdan kalkan «Tunç» şilebi de tekrar Erfğliye dönüp cğmmıştır.
Dün Denizyolları idaresine Bandırma ficefitasından gelen bir telgrafta fırtına yüzünden gelen gemilerin Bnndırma iskelesine ancak gündü» yanaşabilecekleri bildirilmiş, bunun üzerine İdare de vaziyeti BindiriAS.-için yolda bulunan «Çanakkale» vapurun». tebliğ etmiştir. İskender tın İçin yolda bulunan «Necat» şilebi cie Antalyadayken fırtına patlamış, geıftt,1 derhal Adreaana iltica etmiştir. «Bursa» vapuru da Tekirdağ körfezinde Karaburun İçine demirlemiştir.
Yine dün Denizyolları İdaresine. Florya açıklarında bir deniz vasıtasından İstimdat feryatları geldiği bildirilmiş, idare bunu derhal aynı İstikamette seyreden gemilere tellemiş, ayrıca bir de römorkör yollamış, fakat hiç bir şey bulunamamıştır.
Fırtına yüzünden şimdilik fahrimizde mühim bir kömür sıkıntısı yoksa da fırtınanın daha bir kaç £ün devam etmesinden ve bunun kömiir »ıkıntısı tevlit edeceğinden korkulmaktadır.
Kalamışta fırtınadan dolayı büyük bir ağaç devrilmiştir.
Bandırma 13 — şiddetli fırtına devam ediyor. İskeleye yanaşamıya-rak Kapı dağındaki Bakraç limanına İltica eden Çanakkale vapuru Ue bir Yunan şilebinin bugün fırtına dindiği takdirde Bandırmaya gelmeleri bekleniyor.
Eğede durum
t? m ir 13 — Eğede 48 lutt enberi fasılasız şeklide yağmur yağmaktadır. Gediz taşmıştır. Tren köprüsünü sular aşmaktadır. Çerkeş. Mahmuriy» re Karaağaçlı köylle tren hattı sular altındadır. Bandırma ekspresi yol tehlikeli olduğu halde sular İçinden geçip gitmiştir,
Manisa 13 — Blpll dağı Ue âandıJr kalesine dflDdenberl kar yağmaktadır. Akhisar elvan dağlarına da ka» düştüğü haber alınmıştır. Buradan AkhlMura gitmekte olan altı kamyon, şosenin sular altında kalman yüzünden Kellik boğazında kalmıştır.
Köpek eti yiyen Almanlar Passan (Almanya) 12 (AP.) — Passan mezbahasında, diğer kasaplık hayvanlar meyanında köpek d» kesilmesine başlanılmıştır.
Mezbaha müdürünün verdiği malûmata göre, «köpek eti amatörleri» tarafından verilmekte o-Lan siparişler bir hayli kabarık olup, bu amatörlerin ekserisi Doğu Avrupa memleketlerinden, gel m e Almanlardır.
—• TAKVİM •—
I Rablül'&hır 2 — Hasım W
I İmsak. Gü. Öğle İkindi Ak. »hJ İE. 11.40 1,20 8.40 9.40 8,0ü 1.32 I fl,5° 12,20 1B'2° 11,40 18
13 Şubat 1948
AKSAM
Sahlfe S
akşamdan akşama
Amerikan Zencileri ve Türk münevverleri
İstanbul Hukuk Fakültesinden mektubu bende mahfuz ve İsmini İlân eti irmek İstemi yen bir genç bana şöyle yazıyor:
Bu eou haftanın gazetelerinde, Anadolu Ajansı işaretile haber verildiğine göre, Amerikada Başkan Truman'ın Zencilere hak tanımağa karar vermesi Güney devletlerinde (yani Birleşik Amerika devletler topluluğunda) büyük bir infial uyandırmış ve Başkandan «bu karardan vazgeçmesi» talep edilmiş.
Bu kısa haberi, Üniversiteli bazı arkadaşlarımla birlikte büyük bir hayret ve teessürle okudum. Nasıl oluyor da o herkesin büyük demokrasi diye bellediği ülkede böyle bir zihniyet yaşıyor, tutunabiliyor? O Amerikada kl diğer milletlerde ve bilhassa Türkiye-mizde ekalliyetlerin menfaatlerine dokunan en ufacık bir şey maşeri vicdanda büyük reaksiyonlara yer veriyor?
Bu haberi her halde siz de okumuşsunuzdur. Fikrinize kıymet verdiğimizden bu husustaki düşüncelerinizi öğrenmek isterim.
*»*•
Genç yurttaşım!
Akşam in «Dikkatler» sütununda, Amerikadakl Zenzilere dair düşüncelerimizi zaten belirtmiştik. Ona ilâveten şunu söyleyebilirim: Yurdumuza misafir geldikçe, yahut Atlantiğin ötesinden bize dair mütalâalar beyan ettikçe, Amerikalı bazı Cumhuriyetçi yahut Demokrat siyaset adanılan, İlim adanılan, blzleri — açık, samimî — ikaz ediyorlar-.
«— Sîzlerin iç islerinize müdahale gibi olmasın. Fakat tuttuğunuz vol, buradaki münevver muhitlerinde beğenilmiyor. Hattâ Üniversitelerimizde şiddetle ten-İdd ediliyor. Efkârı ıımumîyenıiz-deki sempatiyi kaybediyorsunuz. Yine siz bildiğiniz gibi yapın amma, biz, sîzlerin dostunuz olduğumuz İçin haber veriyoruz, iyisi mi, asrın zihniyetine uygun şekilde hareket ediniz. Halinizi ıslah buyurunuz!» diyorlar.
Biz de, bütün bu ikazları gayet büyük bir alâkayla dinliyoruz. O lâfları söyliyenlere, yazanlara kızmıyoruz. Fakat her sadanın bir aksi sadası olduğunu tabii görmeli. «.Tarh anasın a bulgur aşı!» diye, dilimizde bir söz vardır. Arzu edilirse göndermeğe hazır bulunduğum bu Üniversiteli mektubu da aynı suretle bir münevver muhit tepkisidir. Türkiye efkârı, Truman’uı çok fnsa-niyetperverane olan Zenciler lehindeki hareketini nahoş bulan Cenuplu mürtecilerin düşüncelerini ve faaliyetlerini fena karşılıyor. (Aynı ağzı kullanalım:)
— İç işlerinize müdahale gibi olmasın amma, bu kafayla hareket ederseniz, dünya efkârındaki mevkiinlzden çok kaybedersiniz. Mamafih yine sîzler bildiğiniz gibi yapınız!
Mütekâbil tenkid ananesi kurulsun diye bu satırları yazıyoruz.
Türkiye münevver gençleri, bu suretle, dalma insaniyet tarih bide ileri olan hareketleri sempati İle karşılayıp reaksiyoner hareketleri hoş görmediklerini ifade elmiş oluyorlar.
Bizim münevver efkârı umu-mivenin kuvayı kül 1 iyesi Atatürk İnkılâbından ilham almıştır; mürteci değil, terakkıcidir.
(Vû ■ Vû)
İstanbul Liman Başkanlığının mühim bir kararı
İstanbul ve Marmara mıntıka liman başkanlığı yeni vc mühim bir karar altmıştır, Buna göre, bazı deniz vasıtalarının ehliyeti! adamlarla çalıştırılmadıkları, muayene müddetle'.! zona erdiği halde tecdYettirmedikleri, tahlisiye ?e seyir aletleri bulunmadığı ve İstanbul liman tüzüğüne uymayan hareketlerle seyrettikleri sık sik görüldüğünden, bundan böyle bu gibi vasıtaların sahipleri ve içlerinde çalışanlar hakkında denizle can ve mal koruma kanunu, Türk ceza kanunu ve Limanlar kanununun madde! mahsıısalari tatbik edilerek kendiler! Cumhuriyet savcılığına teslim edileceklerdir.
NİŞAN
Merhum Sedat Nuri İleri'nin Kızı Milvevr ile Orhan Ezine nl-fûnlaunmlaıdu.
Kaçakçılık tahkikatı
Teftiş heyeti tahkikatla meşguldür
Pul meraklıları arasında
En zengin pul koleksiyonunun sahibi ne iliyor?
B. Beraha, Türk pulları koleksiyonu ile milletlerarası üç «ergiye iştirak etmiş. Şerlinde altın madalya ve şeref mükâfatı kazanmış. Viyana şampiyonasında altm madalya almış. Amer ikadaki sergiden de bir altm madalya ile çıkmış
cîstanbul» vapurunun baş kamarotu Haydar Çmarın, vapurun son seferinde kaçakçılık yaptığı İddlaslle açılan tahkikat devam etmektedir. Bu meseleyle bir yandan • GilmrDk idaresi, diğer yandan da Denizyolları İdaresi meşgul olmaktadırlar. Hâdiseye kanun! bakımdan Önce gümrük mphafaza müdürlüğü el koymuş, fakat «meselenin İçinden çıkamadığını» beyan ederek tahkikatı Bakanlığın İstanbul dald teftiş heyetine devretmiştir. Halen resmi tahkikat tefti? heyeti tarafından yapılmaktadır. Denizyolları İdaresi adına da Kemal Oüney meseleyi idari bakımdan incelemektedir.
Tahkikata bir yandan devam edilirken diğer yandan da İlgili çevrelerde Haydar Çınarın bu İşte hiç bir suçu bulunmadığı ısrarla söylenmektedir. Tahkikat İle vasflelendlrllm:? makamlar bu mesele hakkında dışarıya hiç bir malûmat sızdırmamama devam etmektedir.
«İstanbul» vapuru bugün saat 12 de yeniden Batı Akdeniz hattı seterine çıkmaktadır. Geminin bu seferinde Haydar Çınarın yerine kamara memurluğu vazifesiyle Veclhl Ke-mlkoğlu adında yeni bir memur va-zifelendlrllmlştlr.
Kaçak francalalar
Dün sabah erken saatte, Tophanede Boğazkesen caddesinde fırıncılık eden İsplro Notko'nun fırınında ân! bir kontrol yapan zabıta memurları çok miktarda francala pişirilmekte olduğunu görmüşler ve suç üstü yakalamışlardır. Bu francalalar müsadere olunmuş, İsplro hakkında da kanuni takibata girişilmiştir. Bundan başka dün akşam da Kadıköy de Yel-değirmeninde Abdiirrahman İsminde birinde de yüz doksan francala bulunmuş. bunun hakkında da lâzım gelen muameleye girişilmiştir.
El kooperatiflerine sunî ipek dağıtılıyor
Ekonomi Bakanlığından gelen talimata uyularak Bölge Sanayi Birliğinden el kooperatlflişine üç ton suni ipek tevzi edilmektedir. Miktar az olmakla beraber kooperatiflerin bir müddettenberl istedikler! sun'l İpek tevziatını gerçekleştirmek gibi bir mâna İfade etmektedir. YokS3 el kooperatiflerinin bu kadar az sun4! ipekle mühim bir İş ğöremlyeceklert tabiidir
Lüks merakı
Bir Çek gazetecisinin gözüne çarpan şeyler
Şehrimizde bulunan Çekoslovak-yadaki «Hürriyet» gazetesinin muharrirlerinden Dr. Josef Brflha dün gazetemize beyanatta bulunarak şöyle demiştir:
— Türklyeye seyahat maksadlyle gelmiş bulunuyorum. Burada bir lıarta kalacağımı (îmldedlyorum. ts-tanbuldı gözüme çarpan şeyler lüks Amerikan otomobilleri İle 180 liralık İngiliz kumaşları oldu. Burada gördüğüm modern taksilere hiç bir yerde Toslamadım. Pistlerin çok yüksek, hayatın çok pahalı olduğunu görüyorum.»
Yurdumuzda şarbon savaşı
Yurdumuzda son 10 yıl İçinde görülen İnsan ve hayvan şarbon vakalarının devamlı surette artması, her toplantısında memleketin bulaşıcı hastalıklar durumunu incellyen Yüksek Bağlık şûrasının dikkat bakımım çekmiş ve son toplantısında şarbon İle savaş kanununda esaslı ve llm! bir karara varılmak için, durumun, yetkili İlim ve fen şahsiyetlerimizden mürekkep bir mütehassıs heyetçe tetkikine karar verilmişi.
Bu karar gereğince, Ankara ve İstanbul Üniversitelerinin İlgili profesörleriyle, Mim Savunma, Sağlık ve Tarım Bakanlıklarının profesör ve mütehassıslarından ve aynca Yüksek 8ağlık Şûrasından tefrik edilen (İve profesörlerden müteşekkil bir heyet, önümüzdeki şubat ayının 12 sinde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı binasında toplanıp esaslı inceleme ve görüşmelerde bulunarak, yurdumuzda yapılmak!a. olan şarbon (lavaşında alınması gereken yen! tedbirleri toş-blt »dscskler! öfircnJınişür.
Posta pulu koleksiyonu yapmak merakı günden gilne artıyor. A rastta meraklılar arasına düşüyorum, neler neler anlatmıyorlar? Bil .rada. Tûr-Uyede en zengin Türle pulu koleksiyonunun Bondl Beraha adında bir zatta olduğunu öğrendim. Pulcular B. Beraha’dan «kâbına erişilmez bir üstat» gibi bahsediyorlar. Koleksiyon İyi e milletlerarası üş sergiye Iştlrâk etmiş. Derlinde altın madnlya ve şeref mükâfatı kazanmış. Vlyanada şampiyon İlân edllnılş, altın madalya almış, Roosevelt'tn himayesinde Ame-rlkada açılan sergiden de bir altın madalya ile çıkmış. Türk pullan koleksiyonunun eşi. emsali yokmuş.
Bir tesadüf, beni geçenlerde bu yaman pul metakltsıyle karşı karşıya getirdi. Kaçırır mıyım? Hemen pul merakına nasıl tutulduğunu sordum ve cevap vermeden İlâve ettim:
— Tabi! çocukken?
— Hayır, dedi, otuz yaşından sonra! 1015 te b'.r tesadüfle başladım. Bir gün, dostlarımdan biri yanıma geldi: «Sana bir İyilik edeyim, dedi, şurada bir pul koleksiyonu var. Sahih! 300 lira İstiyor, Ben! dinle o koleksiyonu al.»
P. T. T. serisi çıkıyor
Puldan İliç anlamadığım halde arkadaşıma İtimadım vardı. Tereddütsüz aldım, bir kenara koydum. Aradan bir müddet geçti. O dost gene çıkageldi. Telefonun İlk defa posta kontrolüne geçmeşl dolayıslyle, idare, bugün pulculukta meşhur olan (P. T. T. serisi) nl çıkarmıştı Dostun tavsiyesi üzerine, bunlardan da birkaç ser! aldım. Bir gün İşim gücüm yokken vakit geçirmek üzere bu yeni serileri tetkik ederken aynı pullarda bir takım renk te dantel faikları ol-dujuftıı gördüm. Pulculukta bu farkların mtlhlm olduğunu Öğrenmiştim. Derhal faaliyete geçerek aynı seriden ne kadar birbirinden farlkı pul varsa hepsini almağa başladım. Ecnebi pullarını bir tarafa bıraktım. Çalışmalarımı Türk pullarını toplamaya hasrettim. Böylece elimdeki koleksiyon kıymetlenmeye başladı.
Koleksiyon zenginleşiyor
Pul tüccarları benim merakımı sezmişlerdi. Birinci Cihan harbi bitmek üzere İken, bir tüccar bana İki defler getirdi: «Sen daha 300 Hra sarfeder-sen Türk pulları koleksiyonun aşağı yukarı tamamlanır» dedi. Getirdiği defterleri açtık. Bentle olmıyan pulları çıkardık. 300 Hırtıyı -ödedim. Böylece koleksiyonum bir kat daha kıymetlendi.
Halbuki ben daha ziyade aynı seriden olan pulların farklılarını toplamak merakında İdim. Öteye beriye müracaat ederek büyük pul stoklarını tetkik etmek üzere evime alıyor, en küçült farklar üzerinde durarak ayırıyor ve onları satın alıyordum. Bu merak, koleksiyonumun, Türk postasında çıkmış her çeşit pulla zenginleşmesine sebeb oluyordu. Tabii bu arada teklif edilen nadir pulları da kaçırmıyordum.
Tam bu sırada Anaodhı pulları çıktı. Türklyenln o nazik zamanlarında acele İle basılan bu pullarda ve sürşarjlarda pek çok hataya Taslanıyordu. Ben de "hepsini topluyordum. Bu uğurda havil para ve vakit sarfet-tlm. şimdi 03 yaşındayım. Elimdeki kolesyon bütün bir ömür süren böyle bir çalışmanın mahsulüdür.
— Koleksiyonunuz damgalı pullar üzerine midir?
— İki kısımdan, ibarettir. Birinci kısmında damgalı pullar yardır, öteki damgasız pullardan mürekkeptir.
Damgalı pullar
— şimdi meraklılar daha ziyade damgasız pulları mı topluyorlar?
—- Evet ama, hata ediyorlar. Bll-hasa amatörler İşe damgalı pulları toplamaktan haşlamlıdırlar. Pul denen şey ancak postada kullanıldıktan, yani bir zarfın özetine yapışıp bir yerden bir yere haber götürdükten sonra pul olur. İkincisi, damga’) nul ucuzdur, hattâ başlangıçta on para vermeden toplanabilir. Zaten bir pulun damgalısının mı, yoksa damgasızının mı daha kıymetli olacağı bilinemez.
Şunu da teessüfle söyllyeyım k! bizde pul kadar damgaya da ehemmiyet veren koleksiyonlar yapılmıyor.
Meselâ öyle Türk pulları vardır kİ â-zerlcrlndekl resimler hiç da 1yi bani-nıamıştır. Fakat bunların üzerine iyi bir hâkkâkta karılmış, yazı bakımından şRhtcer denecek güzellikte damgalar vurulmuştur. Böyle güzel damgalar taşıyan pulların kıymetleri birdenbire üç dört misil artar. Net ekim yabancı m°4nlekeüerde büyük koleksiyoncular damga bakımından enteresan koleksiyonlar da hazırlarlar. Koleksiyonculuğa yeni başlayan Türk pul meraklıları bu damga bahsine •-hemmlyet verirleri» ç»Jr kıymetli koleksiyonlar vücuda getirebilir. Böylece koleksiyonlarına parlak bir İstikbal açabilirler,
En kıymetli pul
— Koleksiyonunuzda tek olarak »n kıymetli pul hangisidir?
— Aals Mlneur şirketinin çıkardığı İki pul. Bu pullar Türk postalarında kullanılmamıştır, şirketin İmtiyazı verdi, kendi postalarında kullanırdı. Bu pullar şimdi 1500 lira değerindedir. Bir de Türk postasında kullanılmış, 3 kuruşluk pasaport pulu Üzerine (Osman.li Postaları 1338» siirşırjh bir pul vardır kİ, Türk pullarının en nadiri ve en kıymetlilerindendlr. Değer! 800 - 1000 Ura arasındadır.»
Bondl Beraha’nın meşhur koleksiyonu için pul meraklıları «Yün bin lira eder» diyorlar. Kendisine sordum:
— Bunlar tahmindir, dedi,, bir koleksiyonun para olarak değeri ancak satıldığı zaman belli olur.
— Sizin satmaya nlyetlnla var mı?
— Her halde ben hayatta İken sa-tammn. Pul İnsanın derdini dağıtır. En gamlı zamanlarımda onu açar, oyalanırıma
Tpbl! bu meşhur pul koleksiyonunu ben göremedim.-Bankada dururmuş. Fakat çıkarken B, Beraha şöyle diyordu:
— Koleksiyonum sayesinde TÜrkl-yede sahte pul barınamaz. Bende a-şağı yukarı hepsi mevcut olduğu İçin açar bakarım, sahte İse derhal meydana çıkar,»
Kamber
Hizmetçi kursu
Geçen sene kursa devam edenler, aile kadınları imiş
Belediye, şehrimizde mevcut müstahdemin İdarehaneleriyle meşgul olmağa karar vermiştir. Aşçı, hizmetçi, mürebbly© olarak ailelerin yanında yerleşenlerin sağlık durumiarlyle ahlâklarının esaslı bir kontrola tabi tutulmaları lcabetmektedlr. tş İdarehanelerinin gerek ev sahiplerinden, gerek İşçilerden aldıkları ücretinde teshili lüzumlu görülmekledir. Aynca bu kabil hizmetçiler İçin bir kursun da açılması düşünülmektedir.
Geçen sene Çalışma müdürlüğü hizmetçiler İçin şehrimizde bir kurs açmıştı. Kursa devani edenlere, birer çift ayakkabı He birer kat elbise, günde de ellişer kuruş verilmişti. Amerl-kada bu kabil kurslarda öğretilenler göz önünde tutularak tedrisat yapılmak suretiyle devam edenlere leke çıkarmak, gömlek kolalamak, panta-ton ütülemek kabilinden şeyler Öğretildiği İçin faaliyeti tenkide uğramışsa da kurs sona erip de yetişenleri birer aile yanına yerleştirmek tstlyen çalışma müdürlüğü ortada kimseyi bulamamıştır. Sonradan kursa devam edenlerin hizmetçilik edecek durumda olnuyan aile kadınlan olduğu anlaşılmıştır. Belediye, bu durumu göl önünde tutarak açacağı kursa devam edecekler hakkında esaslı tahklkpt yapılmasını lüzumlu görmektedir.
Belediye, iki yıldonberl devam eden garson kurslarından İyi neticeler olmaktadır. Kurs mezunu garsonların daha iyi şartlarla İş buldukları anlaşıldığından garsonlar arasında kursa iştirak etmek istlyenler artmaktadır. Belediye bu kursu muntazam bir okul haline getirmek tasavvurundadır. Hizmetçilerle diğer müstahdemin için açılacak kursun da esasları üzerinde çalışılmaktadır.
Rumen pilotu
Romanyadan nasıl kaçtığım anlatıyor
İSTANBUL HAYATÎ
Neylesin miiiehasstsf neylesin Belediye?
Gazetelerde okudum; tngllt*-renin tanınmış şehircilik mütehassisin ondan bir zat İstanbul’a gelmiş, İlgili makamlaıla temasa geçmiş. Bu zat şehrimizde bir müddet kalarak: Istanbulun İmarına müteallik İşler üzerinde incelemelerde bulunacak, sonra diğer şehirleri de gezecekmiş.
Gazete şunları ilâve ediyor:
«Ingiliz mütehassısı yeraltı treni, Atatürk köprüsü ile Galata köprüsü arasında bir köprü yapılması hususunda hükümete v» Belediyeye tekliflerde bulunacaktır.»
Geçici bir zevkle okuduğumu» şu havadisler İnsana, «Ayran... Tahtırevan» darbımeselini hatırlatıyor. İstanbulda yıllardan beri çalışmakta olan yabancı bir şehircilik mütehassısı var. Bu zat mütemadiyen plânlar çizer, ra-|j_ parlar yazar. Şimdiye kadar soy-f^ ledikl erinin yansı yapılabilseydi q" şehrin çehresi değişir, İstanbul hh adına lâyık bir mam üre meydana/ çıkardı. Gelgelellrn, fakir Beledi- O ye, duvara bir çivi çakabilmek _ için yıllarca çırpınıyor, gelir kay- q nağı arıyor. Yeni gelen tngiliv— mütehassısı -ne yapacak acaba? t. Parasız imar imkânları mı güs- O terecek? >
Galata köprüsü İle Atatürk köprüsü arasında üçüncü bir £_ köprü yapılacakmış. Nerede o4*-günler? Elden gelse de keşke Bo- >* siktaştan Üsküdara da bir köprü kursak. Velâkln biz henüz Gala-"O ta köprüsünü geceleri doğru dü- (D rüşt aydınlatamıyoruz. Emin5-'ç5 nündeki dubanın tamirj aylar ve (5 aylardır devam edip rddlyor. Jr
Yeni gelen înglllz mütehassısı'*-' yeraltı treni İşini de Inceliyjcrk-mis, lılmmetl meşkûr olsun, toz elden İnce elesin, sık dokusun da bir an evvel şu hayaller tahakkuk etsin. Candan dileğimiz budun İlle velâkln, birim bir yeraltı tramvayımız var; haşari beygir gibi kayışını koparır, kapılan, bacaları yıkıp sokaklara fırlar, savurduğu her çifte bir kaç can kaybına malolur. Aman, kayışı eskimesin, diye akşamın alaca karanlığında kapılarına kilit asılır. Yeryüzlindekl yollarımızın acıklı halini tasvire hiç. lüzum vok: İngiliz mütehassısı yağmurlu bir havada, asfalt kaplamalı Eminönü meydanından geçsin, elverir.
Yokluklar içinde canımızı diş'-mize takıp imar sahasında zayıf hamlelerle parça parça bir şeyler vapıyoruz. Yaptıklarımızın daimî bakıma muhtaç olduğunu da bilmiyor değiliz. Fakat gticiimüs ancak bu kadarına yetiyor, parasızlık elimizi kolumuzu bağlıyor.
Kanaatimce bizim, şehircilik mütehassısından evvei, gelir bul- ' ma mütehassıslarına ihtiyacımız var. Ah, onu bir ele geçlrebllsekl
Her ne hikmetse, şu zavallı îs* tanbul. Devlet babanın gözünden düştü bir kere. Yirmi beş yıldır hatırı sorulmuyor; ne yaparsa yapsın, kendi yağile kavrulsun, deniliyor. K a vurulsun amma, kavurulacak yağı var mı kİ, a devletlim? Yıllardan beri bu biçare şehri parasızlık, bakımsızlık kasıp kavuruyor. Istanbulun nefsine ait mühim gelir kaynaklarından bir çoğu Devlet babanın elinde. Malına tasarruf edemiyor. Hacir altına alınmış sabiden farkı vok, Tramvayının, lektriğînln hesabını bile Devlet tutuyor. Eskiden ara sıra âtlfet kabilinden yardımlar yapılıyordu, bu sefer ilkokul öğretmenlerinin aylıkları bahan esil e o da kesildi.
Buna neylesin mütehassıs, neylesin Belediye?
Cemal Refik
Tütün ekicilerinden toplanan paralar
Ankara 11 (A. A.) — Ticaret Bakanlığından tebliğ edilmiştir Geçen mahsul yılında tütün ekicilerinden toplanan paralar hakkında bazı bölgeler müstahsillerinin bilgi edinmek istedikleri Bakanlığımıza yapılan müracaatlardan anlaşılmaktadır.
Tütün piyasasının düzenlenmesi amacüe bir müessese kurulması İçin Bakanlar Kurulu ka-rarlle geçen yıl müstahsilden toplanan yüzde beş nispetindeki primlerin tutan 11 milyon Uradır. Bu paralar, ödeyen ekiellef hesabına ve yüzde 4,5 faizle Türkiye Cumhuriyeti Ziraat bankasına yatırılmış bulunmaktadır.
Bu yıl kesilen paralar İçin d« aynı muameie yapılacaktır.
Rumen pilotu Cotescu Dimitru
Geçen cuma bir Rumen uçağı İle Mal t epey e İnerek memleketimize 11-Uca eden tayyareci Cotescu Dlmltru; İle bir muharririmi^ görüşmüştür. 28 - 30 yaşlarında kadar olan Dlmltru geçirdiği heyecanlı seyahatin tesiriyle, hâlâ yorgun görünüyordu.1 Üzerinde mart resmi elbise ve göğ-BÜnde havacdık İşaretleri vardı. Dl-mltru kaçışını şu suretle anlatmaktadır:
— Romanyada günden güne ağırlaşan hürriyetsizlik havası altında daha fazla yaşıpamıyaeağımı anlıya-rak Türklyeye kaçmaya karar verdim. Fakat bu düşüncemi tahakkuk ettirmem İçin uzun İyi bir fırsat beklemem İcabetti.
Romanyadı sivil havacılık hocası okluğumdan serbestçe tayyareye binmek imkânlarına maliktim. Yalmış uçuşlar İçin sivil havacılık müdürlüğünden İzin almak lâzımdı, Belki buna olan İtimatları yüzünden kolayca gereken izini alıyordum. Nihayet cuma güııü saat 13 da Bükreşteıı Petro-senk'e gitmek üzere tayyareme gereken benzini alarak hareket ettim. Önceleri büyük bir heyecan İçindeydim, yavaş yavaş bu heyecanım kayboldu ve o derece rahatladım kİ kendim! âdeta kendi evimde hissediyordum. Bulutlu mıntakalardan geçerken bulutların arasına veya daha yukarılara yükseliyor, açık yerlerde İse yerden 20 metre kadar yükseklikte uçuyordum.
Bulgar hududuna yaklaştığım zaman 3000 metre yükselmiştim. Tam hudut civarında motörü kesip alçaldım. Böylece hiç gürültü çıkarmadan hududu aştım. Bulgaristandan geçişim tehlikesiz oldu. Türk hududuna gelirken arkamdan silâh sesler! duyuyordum. Belki de bana ateş ediyorlardı. Türklyeye girdiğim zaman artık rahatlamıştım. Rus avcılarına yakalanmak, motördekl,herhangi dİt bozuklukla yere İnip enselenmek tehlikesi kalmamıştı. Benzinim de beni tam Istanbula getirmeye yetecek miktardaydı. Türklyenln hürriyet havasım teneffüs ede ede saat 17 15 de Maltepeye İndim,
Rokfeller müessesesinin temsilcileri îstanhıda da gelecekler
Amerlk3dnk! Rokfeller müessese-sinden biri kadın olm3k üzere üç doktor Ankaraya gelmişlerdir. Ankarada mevcut sağlık mücsseselerlnden bazılarının kuruluşu bu Amerikan mües-seseslnln müzaheretiyle olmuştu. Bakanlık taralından kabul edilen on yıllık sağlık plânı da Amerikan sağlık teşkilâtından istifade edilerek vücuda getirilmişti.
Amerikalı doktorlar şehrimize de gelerek mevcut müesseselertmlzl gezeceklerdir. Bilhassa muhtelif semtlerde vücuda getirilen sağlık merkezleriyle yakından İlgilenecekleri tahmin edilmektedir.
Şehrimiz sağlık müdürlüğü, doktorların tstanbulu ziyaretlerine dair bir program hazırlamıştır.
Havuzlar Müdürlüğünün marangoz r tel yeşimde yangın başlangıcı
Verilen malûmata göre evvelki gün Fabrika ve Havuzlar müdürlüğünün marangos atölyesinin banyo odasında bir yangın başlangıcı görülmüştür. Yapılan tahkikata göre kazan borusunun tavana yakın kısminde fazla hararet yüzünden eski kâğıtlar tutuşmuş, fakat saat 12.30 da başhyan yangın 15 dakikada söndürülmüştür.
Snhifp 4
AKSAM
13 Suuai 1948
Tiirk musikisinin son kayıbı
(ARTAKİ CflNDflH)
Yazan: Dr. BEDt ŞEHSÜVAROGLD
bu delikanlı 1298 da Kumka-dünyaya gelip uzun ömrünün
Artaki Candan
Aylar var U. borbar Auulk »I*n dl-AİÛ «vlndo dirlik, dOunUk kalma-çuşu. Oğullan Artald, Tıp Fakdlte-»lıı« gireli taneler geçügl halde bir türlü meritğln» «onlmıyor re pek küçük yaşlarda bir oyuncak olarak fcllna rarllen kanunla, günden güne daha fazla meşgul oluyor, musikiden başka bir şey düşünmüyordu. Arkadaşlar, meclisler hep bu uğurda blr-leçlyor, hep bu uğurda kuruluyordu. Babanın labn bir ara o kadar taşmıştı k! kanunu tuttuğu gibi pencereden fırlattı, attı. Fakat bu vi buna benzer nice tazyikler delikanlının al İkasını azaltmadı, fevkim kırmadı. Sanki İçinden menşeini bilmediği bir kuvvet onu mütemadiyen bu ahenk dünyasına doğru itiyordu.
İşte JH(Ll
•on «enderini şifası» bir hastalığın eriri olarak yaşadıktan aonra 80/1/840 euma günü ebediyet âlemine göçen kanuni, bestekâr ve Türk musikisi Öğretmenlerinden Artaki üandan'dı.
Tâzlyet İçin gittiğimizde, Kurtuluşta «ertelerdir oturduğu apartmanın kapısını, aimrlyah yas elbisesi ve «apsan s! maziyle mücessem bir acı heykeli gibt, âdeta camia bir şek! İd» açan bayan Artakl’nln titreyen elini »karken, etrafımızı gölgeler gibi «essiz dolaşan birçok siyahlı kadınlar tarıyor... Kızı, akrabaları ve dostlan. Bu arada »evglil talebesi Zehra Bilir*! gene simsiyah gözleriyle bu keder rengine tabiatın payını katar buluyoruz.
Çepeçevre aordıgımıı masa bir müddet sessiz kalıyorsa da yavaş yavaş söz sevgili bir hâtıranın etrafında dolaşmağa başlıyor,
Ricam üzerine, bayan Attaki acısını bir an- İçin unutup eski günlere dönüyor ve anlatmağa başlıyor:
— Bakırköyflnde arkadaşlardan birinin evinde yapılan bk musiki âlemi esnasında zamanın tanınmış paçalarından birisi bu genç fcrakârlan o kadar beğeniyor kİ bir sefer de kendlsind*? toplanmalarını Uca ediyor. ve bir skşam paşanın mükellef konağındaki davetliler arasında bu delikanlılar da görülüyor.
t artaki musiki hayatının başlangıcı olarak bu akşamı itibar ettiğinden dostları bu yaz aynı tarihte sanat hayatının 50 nc! senesi İçin bir Jübile hazırlamağı düşünüyorlardı Bu adi teşebbüs İnşallah ölümüne rağmen hakikat olur.
îzftz ve İkram arasında bu musiki tlyafetl ayrıca makbule geçiyorsa da aç karnına mütemadiyen çalıp söylemek delikanlıların biraz gücüne gidiyor ve bu çeşit ierakârlığın acı tarafları İlk anda beliriyordu. Lâkin davet bitip, misafirler kısmen dağıldıktan sonra, mükellef bir sofraya paşa île beraber oturunca gençler biraz şaşırıyorlar ve anlıyorlar kİ nazik ev sahibi en son sofraya kalan misafirlerinin gönlünü hoş etmek İçin o saate kadar onlarla beraber aç beklemiş.
Hele ayrılırken her birinin avucuna sıkıştırılan beşer altınlık kese hepsinin sevincine sevinç ketıyoT ve önlerinde yeni yeni ufuklar açıyordu, îşte bu ânl kazanç ve sevincin tesl-riyledlr kİ evlerinde gittikçe artan tazyikten kurtulup musiki İle İstedikleri gibi meşgul olmak Istlyen det! kanlılar bu bftmlyecek sandıklan kazançlnrlyle bir akşam vapura atlayıp Sei&nlğln yolunu tutuyorlar. Fak.M aylar geçip altınla eridikçe
firariler yavaş yavaş ayılıyorlar re teker teker baba evine dönüş başlıyor. Ruhunun sonsuzluklarında büyük bir musiki sevgisi taşıyan genç Artaki nihayet bu yabancı şehirde tek başına kalıyor.
Bir gün geliyor U cebindeki son Ud kuruşla, tuzlu balık ve ekmek alıyor ve, otel parası bulamadığından, kırlarda geçirdiği birkaç gün sarfında onları yiyerek boş midesini avutmağa çalışıyor. Açlığın, son haddini bulduğu bir İkindi üzeri karnını doyurmak kâygıslyle İlk defa olarak Belânlkte bir kahvede halkın önünde çalıyor ve alkışlanıyor. (Yarım asır süren musiki hayatında devam eden işte hep o alkıştı.)
Bu cesareti ona, büyük bir dost kazandırıyor. Zira hocan Selânikli Udi Ahmet bey onu bu esnadR tanıyor ve en kıymetli talebesini Arta-kl*nLn şahsında yetiştiriyor. îkl musikişinas arasındaki bu muhabbet zamanla dostluğa kalboluyor ve seneler sonîa hoca ölünceye kadar devam ediyor.
Genç Artaki Selânlğe kadar gelip Kendisini Istanbula dönmek İçin kandırmağa çalışan annesiyle beraber gitmeği reddetmişti. Zira her bir! bir doktor olarak hayata atılan arkadaşlarının yanında o wmınm anlayışı ile bir çalgıcı olarak kalmak istemiyordu. Fakat Udi Ahmet beyin rahlel tedrisine oturup musiki ve dünya anlyışı genişleyince hocaslyle birlikte İstanbul» dönmekte bir mahzur görmüyor.
[Hocasına karşı duyduğu bu bağlılık ve muhabbet son nefesine kadar sürmüştü; diyen bayan Artaki hiç unutmam kendi ağzından duymuştum diye devam etti:
— Konserva tuvarda çalıştığı seneler esnasında bir gün Selânikli Ud! Ahmet beyin bir eseri geçlüyormuş Fakat kim bilir kaç kere hecesiyle birlikte tekrarladığı eserlerin aslı gibi okunmadığını görünce dayana-mış. arkadaşlarının «Aman reis beyi gücendirirsin» [htarlratna bile aldırmadan, düşüncesini söylemiş. Kocamın notada ne derece kuvvetli olduğunu ve Ud! Ahmet beyle olan yakınlığını bilen reis beyin, bu İkazı çok İv] karşılaması, hattâ kendisinin getirdiği notaları asıl telâkki etmesi rahmetli kocamı çalıştığı müessese-ye sonsuz bir sevgi ile bağlamıştı !
Selânlkten dönüşte şimdiki Dağcılık Kulübünün verindeki Kdorado’da ve muhtelif yerlerde senelerce çalışan Artaki memleket ölçüsünde bir
(Arkası 6 ncı şahit ede)
kumrular
Aşk ve macera romanı
Yasan: CEMAL REFİK Tefriki No 21
----------------—J
— Geçti benden öyle şeyler. Evli bir kadınım. Kocama nikâhla bağlandıktan sonra aşka da. saadete de elveda. Bugünkü hayata ebediyen boyun eğmeğe mecburum. Meğer ewei-«e ne kadar basit düşünüyormuşum, Baarteti. zenginliğin içinde giril sanıyordum. Bol paraya kavuşunca saa-de t e de ereceğimi ummuştum. Demek bu ümit, maddi darlık laman’.a-nıun ıstırabından doğan bir vehimden ibaretmiş. İşte, zengin bir adamla evlendim. Her şeyimiz var. tatedl-tım kadar para harcamakta serbe-rim. Aldığımın, verdiğimin hesabım •oran yok Giyiniyorum, süsleniyorum, geziyorum. Fakat hant, saadet nerede? Burunkü hayat beni tatmin edebiliyor mu? Maddi eğlenceler gönlümdeki boşluğu odldurablilyor mu? Asla Bu izd'vaçtan mesud olan rar-n o da Ralf bey. Bana sahip olmak
şüphesiz ki onun için bir saadettir. Her hail, her hareketi bunu ispat ♦diyor. Parariyle beni memnun etmekten zevk alıyor. Ben İse. para, maddi refah mukabilinde bu yuvanın tek taraflı saadetini temine çalışan bir tastayım. Vazifem onu mesud etmek. Buna mukabil hakkım, basit maddi arzularımın para kuvvetiyle tatmininden İbaret Bir çocuğum olsa belki gönlümdeki boşluğu od İd ur ur. ona hazırliyacağımıs müstakbel saadetin Ümidiyle ben de avunurum. Fakat Ralf beyin eski kanamdan da yucoğu olmamış. Demek kİ Ralf beyle blrle-şerek kurduğumuz bu aile, bu minimini cemiyet birimle başladığı gibi birimle suna erecek. Bu da ayrı tir gönül azabı...»
Vaktiyle Sadlnln getirdi*! mecmualardan birinde okuduğu hikâyeyi hatırlıyor Bir büyiik baba torununa
Halkın yardımile inşa edilen Şişli can ii
Camiin inşasına nezaret eden evkaf baş mimarı Vasfi Egeiı’nin beyanatı
ŞlÇlide eski süvari karakolu arsasında yapılan şişil camisinin bitmesi İçin daha hayli emek sar-fetmek lâzım geliyor. Klâsik Türk mimarisinin güzel bir nümunesl olacak bu cami plânını yapan ve vaktinin büyük bir kısmını cami inşasına hasreden Evkaf baş mimarı B. Vasfi Eğeli kendisini ziyaret eden bir muharririmize şu izahatı vermiştir:
— Şişlide bir cami inşasına ka rar verilmezden evvel bugün cami inşası .demeğinin muhasebecisi olan tüccardan Yufus Yürün bana geldi. Yüz bin lira teberru ederek İstanbul tarafında bir cami yapmamı teklif etti. Şehrin İs tanbul cihetinde dünya mimarisi kıymeti çapında bir çok camiler mevcut olduğundan, buna mukabil Taksimden Şişliye kadar hiç bir cami olmadığını düşünerek bu caminin bu havalide yapılması daha muvafık olacağım söyledim. B. Yûsuf bu mütalâama Iştarak ettiğinden evvelâ münasip bir arsa tedarikine başladık. Bu sahada rasladığımız arsalardan bir kısmnun kıble vaziyeti ltibarlle cami İnşasına müsait olmadığım anladık. Muvafık olanların da 105 bin liradan aşağı satın alınmasının kabil olmadığı anlaşıldı. Nihayet Şişlide eski süvari karakolu arsasını çok elverişli bulduk. Fakat belediyeye ait olan bu arsayı nasıl satın atabileceğimizi tereddüt ederken vali Doktor Lûtf! Kırdara müracaat ettim.
Doğrusu bu müracaatta pek de ümitli değildim. Sayın vali, derhal teklifi hüsnü telâkki etti, yapılacak caminin klâsik mimariye uygun, kubbeli olması çar-til e bu arsanın tahsis edilebileceğini söyledi. Elde bulunan yüz bin lira, ile bu tarzda bir cami yapıla-naıyacağını söyledi ve bana B. Suat Karaosmanı tavsiye etti. B. Suat Karaosman da büyük bir alâka göstererek bu İşe var kuv-vettle kendini hasretti. Bunun tl-aerine vali doktor. Lûtfl Kırdar, arsayı bu işe tahsis ettiği gibi caminin inşası hususunda büyük yardımlarda bulundu. Bu husus-
ta kendisine cidden minnettarı? Cami, meşrutaslle, sebilde. cenaze muhafazasına mahsus soğuk hava deposile, gasılhaneslle eski camilerimizin bütün müştemilâtını ihtiva etmek şartıle küçiık bir site olacaktın Cami, bin kişilik bir cemaati alabilecek büyüklükte olacaktır. Caminin imam, müezzin ve kayyumlarina - diğer camilerde bulunanların aldıkları ücretlere kıyas edilmeksizin — geçinmelerini temin edecek maaş vereceğiz. Aynı zamanda caminin avlu ve bahçesinin hüsnü muhafazası ve bakımı İçin lüzumlu miktarda bahçıvan ve hademe istihdam edeceğiz. Caminin İnşası ve daimi masrafının temini için bir buçuk milyon liraya İhtiyaç vardır.
Şimdiye kadar B33.667 lira 51 kuruş varidat temin edilmiştir. 632,513 lira 27 kuruş da masraf yapılmıştır. Bu hesap, yıl sonu blânçosuna uygundur. Bugün elde bin lira bir paramız vardır. Ca minin İnşası, daimî masrafın temini için bir buçuk milyon liraya İhtiyaç vardır. Caminin mümkün mertebe ucuza malolaıak İnşa edilmesi arada müteahhit olmamasından İleri gelmektedir. Biz, İnşaatı emaneten yaptırdığımız İçin İmkân dairesinde ucuza çıkarıyoruz.
îstanbulu süsUyen camilerin hepsi tek vâkıflar tarafından yapılmıştır. tik defa olarak halkın vardı mile yapılan bu cami, bu suretle ilk âbide olacaktır. Caminin bitmesine daha epey himmet ye gayret lâzımdır. Bunun da başarılacağına eminiz. Önümüzdeki haziranda kubbelerin inşasına başlanacak, bir sene sonra da — arada bir ânza olmazsa — tama-mile bitecektir.
Caminin daimî masrafını karşı lamak Üzere bazt gelir kaynakları da temin edeceğiz. Bu İtibarla bir apartıman, bir garaj yaptırmak kararını verdik hurra da 200 - 250 bin liralık bir para harcana çaktır. Bu işe sarfedeceğimlz bir buçuk milyon liraya bu iradın temini de dahildir.»
Yeraltı kablosu satın alınacak
1. E. T. T. İşletmelerinden:
1 — Muhammen bedeli 8100 lira olan lOOOjuetre 3X18 + 10 luk A. T. yeraltı kablosu (N. K. 0. A.) pazarlık usullyle «atın alınacaktır.
2 — Bu içe alt şartnameler levazımdan parasız tedarik edilebilir.
3 — İsteklilerin 807,60 liralık geçici temlnatlarlle birlikte 18. 2. MS
pazartesi günü saat 1030 da Metro-Han 4 cü. katta toplanacak «rttırma eksiltme komisyonunda hazır bulunmaları. (1820)
Sığır karaciğeri satın alınacak
Pendik Veteriner Bakteriyoloji Enstitüsü Müdürlüğünden:
1 — EnstltU İçin 2000 kilo sığır karaciğeri ıstın alınacaktır. Muhammen bedeli 2400, geçle! gflvenlLk akçesi 180 liradır.
S — Eksiltme îstanbulda Cağal oğlunda yüksek okullar saymanlığındaki Enstitü satın alma komisyonunca 26 şubat 1948 perşembe günü saat 18 da yapılacaktır. .
3 — İstekliler buna ait şartnameyi I» gün ve «aitlerinde müessese müdürlüğüne veya adı geçen saymanlıkta görülebilirler.
4 — Eksiltmeye girmek lstlyenler kanunen lüzumlu belgeleriyle be-
raber yukarıda yazılı gün ve saötte adı geçen komisyonda hazır bulunmaları. (1566)
nasJhat ediyor:-«Tabiat b'se birçok şeyleri bol bol verir, fakat saadete gelince son derece kıskanç davranır. Hayatta tamamlyle mesud olun insan yoktur. Her hangi bir arzumuzun tatminiyle mesud olacağımun zannederiz, onun gerisinde daha birçok arzuların sıralandığını farkedemeyiz. Tatmin edilen her arzunun ardında yenileri peyda olur. Tatmin imkânları elde edildiği nispette saha genişler, arzular birer llhtlras haline gelir, v taşmak istenilen saadet mütemadiyen uzaklaşır. Hakiki saadet, IçJnde yaşanılan hayatı bir zevk haline getirebilmektir. Bu da ancak »onrus arzulan, ihtirasları yenmekle kabildir. Aksi takdirde mesud olmak İmkânsızdır. Tamamlyle mesut sandığınız bir adama «orsanız; «ize. hatırınızdan, hayalinizden geçtremlyeceğl-nb bir aürü dertlerden, üzüntülerden şikâyet eder...»
Bu düşünceler arasında yorgun, küskün bir tavırla elini alnına koydu. Ateş gibi yanıyordu. Eleniye döndü*
— îşte böyle. Elenti Benim İçin saadet yok artık
— Nlleln soyuyorsunuz böyle? Başka günlerde nasln bir İsler olacak, blı bilmiyoruz, eps! Alah biliyor.
V
öğleden sonra Elenl İle sahüe inmişlerdi. Hafta aram olduğu İçin İskele elvan tenha, gazinolar boş. Bağ taraftaki rıhtımda dolaşıyorlar. Fah-rlyenln yüzü gene mağmum. Dudakları titriyor, konuşmak, İç üzüntülerini dökmek, haykırmak istiyor, fakat sesini çıkaramıyor, sık sık derin nefeslerle sinirlerini yatıştırmağa çalışıyor...
_ Bakiniz efendim, görüyorsunuz bir moLör? N&asln geliyor çabuk çabuk santim bir aeroplan. P
Eteninin parmağıyla işaret ettiği tarafa baktı. Beyaz bir nokta, ardında İnce bir köpük şeridi bırakarak süratle yaklaşıyor... Kendilerini bu manı*-ranın temaşasından kurtaramadılar, motörün seri hareketlerini dikkatle takibe daldılar.
Birkaç dakika sonra beyaz nokta İrileşti, anotörttn şekil seçilmeğe başladı. Baş tarafı «uya temas etmiyor, gövdesi bembeyaz köpük yığınımın üzerinde kayıyor...
Köpük yığının yavaş y*VM «riyip kayboldu: küçücük beyaı motör hışıltılarla iki yanma dalgacıklar saçarak geniş bir kavis çizip nhtıma yanaşırken Fahriyi Us Elini geriye çekildi-
HANIMELİ
KADIN
EV - EL - YÜN İŞLERİ MODA DİKİŞ - BİÇKİ DERSLERİ BÜYÜK ÖRNEK İLAVESİ ROMAN - HÎKAYE - FIKRA
Şubat 1948 — Sayı 2
İstanbul TAN MATBAASI
Kapalı zsrf usuliyle mobilya yaptırılacak
İstanbul Defterdarlığından:
Maliye daireleri İçin yaptırılacak «88685» lira keşif bedelli yazıhane, koltuk, sandalye, etajer ve saire gibi «758* parça mobilya kapalı zarf u-sullyle eksiltmeye konulmuştur.
İhalesi 8. 3. 948 pazartesi günü saat 16.30 da Milli Emlâk Müdürlüğündeki komriyonda yapılacaktır. Geçle! teminat «579$» liradır,
Bu işe İştirak edecek müteahhitlerin bu İşe benzer bir defada elli bin. liralık mobilya işl yaptığına dair tasdikli vesika İbraz etmesi vS tam teşkilâtlı marangoz fabrikası sahibi olması ve müteahhit olarak İştirak edecek olanlar da tam teşkilâtlı bir fabrika De İşi ortak olarak yapacaklarına dair noterden musaddak bir mukavele İbraz etmeleri şarttır.
İsteklilerin 2490 sayılı kanunun t arif atı dairesinde hazırlanmış teklif mektuplarını ihale günü saat 1430 a kadar komisyona vermeleri, keşif ve şartlaşmalarını görmek- İçin de her gün sözü geçen müdürlüğe bn» vurmaları. * (1890»
Kentin işlettirilecek
Türk Eğitim Derneği öğrenci Yurdları Müdürlüğünden:
Beyazıt Yurdu kantininin işletmesi 17. 1. 848 sah günü saat 15 de Yurt müdürlüğünde pazarlıkla ihale edilecektir.
Şartname Yurt müdürlüğünden tedarik edilebilir. Müracaat en 16. 2. 1D48 pazartesi gününe kadar yapılmalıdır. (1849>
Akşam Erkek Sanat Okulu Müdürlüğünden:
1 — Erkek tenlk öğretim okulları İhtiyacı 1çln çeşitli cins ve özelliklerde elektrikçi el takımlar iyi er elektrik işlerinde kullanılan bazı malzeme satın alınacaktır.
2 — Bu İhtiyaçların listesi, her gün Tophanede 347 numaradaki okulun bürosunda görülebilir.
3 — istekli olanların, buna göre teklifte bulunmaları (1722ı
İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü ilânları
Cinsi Mlktan Fiyatı Teminatı
Gaz Bezi 50,000 metre 75 kuruş 2812 lira 50 kuru:
Gureba hastanesine 948 yılı için lüzumu otan yukarıda cinsi ve mili!.
tan yazılı gaz bezi kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur thatesi â* 3. 848 tarihine rastlayan cuma günü saat 15 de Vakıflar başmüdürlük J binasında toplanacak komisyonda yapılacaktır, isteklilerin 2490 sayılı ba-nunun tarifi veçhile hazirlıyacakiarı teklif mektuplarım İhale saatin ■;"n bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde komisyon başkanlığına vermeleri şarttır. Posta İle gönderilecek teklif mektupları da yine İhale saatinden bir «aat evveline kadar gelmiş bulunması meşruttur. Postala olacak gecikmeler kabul edilmez. Şar tnameri ve nümün es! her gün 'çalışma zamanlarında levazım bürosunda görülebilir. (1110)
Balıkesir Tekel Başmüdürlüğünden
1 — Başmüdürlüğümüz ambarları İle İstasyon arasında ve Bhafc. İvrindi, Balya, Sındırgı. Kapsut, AğOnya, Yenice İdareleri İle Baş Müdürlüğümüz arasında bir sene müddetle nakledilecek yaprak ve mamul tütünlerle İçki ispirto, kibrit, çay, tuz, barut, av malzemeîl ve diğer Tekele tabi mevat ve eşya İle levazım ve boş kapların nakliyatı on beş gün müddetle açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Nakledilecek emval ve eşyanın muhammen miktarı (3.470.00'!) kik» ve muhammen nakliye ücret! de (39920) lira olup geçici teminat akçesi (2994) liradır.
1 — İhale 18 Şubat 848 pazartesi günü saat 14 de Baş Müdürlu'ö-müzdekl komisyon marifetile Genel Müdürlüğümüzün kabulüne talikan muvakkaten yapılacaktır.
6 — İsteklilerin Baş Müdürlüğümüzle Ankara, İstanbul, Bursa, baş müdürlüklerine ve Biga, Bandırma, Sındırgı, Edremit, Çanakkale Müdürlüklerine müracaatla şartnameleri görebilecekleri Hftn olunur. (1629) Tavzih: 7, 9 ve 11 şubat 043 tarihlerinde Akşam gaaet&slnde çıkan yukarıdaki İlânların 4 üncü maddesi görülen lüzum üzerine koldırılmış-r tır. Bundan evvelki ilânlarda yayınlanan bu maddenin hükümsüz olthıûu tavzlhan İlân olunur.
VEFAT
Dul bayan Rejini Bellini ve evlâdı Rober, bay ve bayan Rlşar Bellini re evlâtları, bay ve bayan Koni and r Leon Bablano Bellini ve evlâdan (Roma) bay ve bayan Vllctoriya Bellini (Muit) Dul bayan Agavni Xa-fafyan, hay re bayan Mtgırdlç >((- :-yan. aileleri kendi zevç, babaları, büyük babalan, kardeşleri ve akrabaları olan
BAY LUİ BELLİNİ'Ntli
Jer. Aralarında otuz, kırk metre kadar mesafe var. İçerideki adam motöre bağlı ipin bir ucunu eline ahp çevik bir zıplayışla merdivenin basamağına çıktı, İpi parmaklığa bağladı. Bu İşleri tamamladıktan eonra İskelenin içinden geçip onların bulunduğu tarafa doğru yürüdü. B’.ra2 daha yaklaşınca Fahriye o istikamette başka bir yere bakıyormuş gibi, hissettirmeden dikkatle ona bıktı. Altın »ansı parlak ■açlan kabarmış, ceketini katlayıp koltuğunun altına kıs tu mış» beyaz İpek gömleğlr n jöğsü »çık, kollan «ıe»iı uzun boylu, elidi tunç rengi bir genç... Badlye b« kindar benriyorl önlerinden geçerken gülümriyerek İkilini de (üzdükten sonra bakışlr n Fahrİyeye- takılıp kaidı. Bu esnada hafif bir baş İşaretiyle »elâm da verdi. Fakat Fahriye (elimin farkında değil. Kendini iri, açık r»*1 bir çift görtn eulbealne kaptırmış. O bakışlar kâh lâtif bir deniz »erinliğiyle rt-eudunu gıdıklıyor ak ürpertiyor, kâh muhteri t bir buse hararetiyl» yanaklarım, dudaklarını yakıyor. Etrafın dikkatin! celbetmek tehllkeelne rağmen mavi gösterin cazibesinden sıyrıl amıyor..
(Arkan ı*ar)
vefat ettiğini teeaeürle bildirirler.
Cepaze merasim! yarınki cumartesi günü 14 şv.bat 1048 saat 11.30 da Feriköy Lâtin Mezarlık kilisesinde İcra olunacağı İlân olunur.
tşbu İlin husus! davetiye yeirne kaimdir.
Cenvıt tevazımab Bccidvoıı
İstanbul Belediyesi Şehir Tlya’r'isu
Seat 20 de Dr fi m TCımmi
İVİN ÜSTÜNDEKİ BV1/JT Komedi Kısmı BÜYÜK CEMAAT
MAKSÎM'de Muammer Karaca Opereti KÂTİBİN KARISI Revü öpere'. Saat 2U.30 da
Telefon: 420M
Kumbaralı telefonlar
10 kuruş mükâleme ücretini vermemek için yapılan hileler — İdare kumbaralı telefon kabinelerini dört yüze çıkarmak niyetinde
Otomatik telefonlara 10 kuruş yerine atılan madeni yuvarlaklar ve ampulleri sökülüp götürülen elektrik kutusu
j Briç masasında > Saint Moritz bu kış Hollywood’ un bir mahallesi halini aldı
parslar "delikleri Ukıyor ve kumbaraları tamamen harabedlyormuş.
Bir defasında da Kadıköy İskelesindeki telefonun kumbarasını «ölçüp yürütmüşler ve hâlâ faili bulunamamış. Yine geçenlerde Köprüdeki kabinenin telefonunu «öküp almışlar ve kimse farkına varmamış. Ya ampullerin kal din İması artık tamamen normalleşmiş. Mâni olmak için te! kafesler yapmışlar, açık gözler onlan da sökmüş ve ampıll, duy ve ne varsa hepsini çekip almışlar. Hele rehberler hiç dayanmıyormuş, İple bağlamışlar olmamış, telle bağlamışlar olmamış, ne yapıp yapıp rehberi kaldırıyorlar-mış, hiç bir şey yapamazlarsa sahlfe-leri yırtıyorlarmış.
Bazen de meçhul şahıslar doğru dürüst İşleyen telefon kabinesinin kapısına «bozuktur» diye levhalar asıyorlarmış. Bu da acayip bir eğlence. Bayda-paşadakl telefon kabinesini de helft olarak İstimal etmişler. Ve daha neler.. Meğer zavallı telefon kabinelerinin ve kumbarfilan-nın başına neler gelmlyormuş..
Bütün bu yıkıcılık karşısında Telefon idaresi imkân!an dahilinde geniş bir kontrol «latcml kurmuş, tstanbul-da halen 87 kumbaralı telefon varmış. Bunların M Ü postahanelerde ve doğrudan doğruya postahanelerlû İdaresinde bulunuyor, bozukluk vukuunda da onlar tarafından düzeltillyormuş. Diğer 23 telefon ise doğrudan doğruya Telefon tdarealnln kontroluna tabi İmiş.
Telefon İdaresi bu bozuklukları muttali olmak İçin telefonları, bulundukları mahallin ehemmiyetine göre haftada vasati İki defa ankesör memurları vasıtasiyle muayene ettl-riyormuş. Kasayı tebdil eden memur bozukluk varsa ya bizzat tâmlr ediyor veya «ervise haber veriyormuş.
Yine anlattıklarına göre İstanbul Telefon başmüdürlüğü sadece bir âmme hizmeti olarak İşletilen bu telefonların adedin! arttırmayı da düşünüyormuş. Hazirandan «onra daimi polis noktalarının civarına konulacak kabinelerle tstanbuidakl kumbaralı telefonlar üç dört misli arttırılarak 400 e kadar çıkartılacakmış. İstanbul telefonlarında «on zamanlarda kaydedilen inkişafın yanında kumbaralı telefonların da çoğaltılması muhakkak ki büyük bir memnunl-| yet uyandıracaktır.
Hıfzı Topuz
Posîahanelerdc ve şehrin işlek yerlerinde bulunan, kumbaralı tele-fonlar zaman zaman şikâyet mevzuu olurlar, bunların kâh her zaman bocuk olduğundan, kâh 10 kuruş atıldığı halde İşlemediklerinden, kâh ihtiyaca göre çok az olduğundan şikâyet edilir. Çok defa da hâlâ bu tele- ! fajıl&ri kullanmasını öğrenmemiş o-lanlar bu kutuların önünde söylenir dururlar. Kimisi yanlış numara çe- ; virdlği halde parasının yandığına bağırır; kimisi numarayı çevirir, karşı taraf cevap vermez, 10 kuruşu kutunun ağzında bırakır ve söylene «öylene kabineden çıkar; kimisi onluğu atıp kabinenin kapısında birikenlerin | camı vurmalarına, feryatlarına hiç aldırış etmeden bir saat konuşmaya veya karşı taraf meşgulse yarim «aat mükâlemenin bitmesini beklemeye veya bir girişte sekiz yere birden telefon etmeye kalkar.
İşte bütün bu dertler yetmiyormuş gibi kimisi de bu zavallı kumbaralara 10 kuruştan başka şeyler yutturmağa kalkar. Geçen gün. Telefon idaresinden bir dostum anlattı, meğer bu kumbaralara neler yutturmuyorlar-mış. İdarede bu kutulara atılan maddeleri biriktirmişler ve gayet zengin bir koleksiyon vücuda getirmişlerdir. İçlerinde firketeden teneke parçasına kadar her şey var. Eski Fransız frankları, Belçika paralan. 1917 tarihli Mı-mr paraları. 1920 tarihli alüminyum Alman fenlngleri, levalar, kuronlar, Amerikan «entlerl. tünel fişleri, yuvarlak demir, kurşun parçalan, bakır halkalar, kuruşun piyasada bulunduğu devirlerden kalma eski okkalı kuruşlar, yine o bolluk devirlerinin hâtırası 20 paralıklar, mandagözü denilen yirmi beşlikler, tarihe karışan 10 paralıklar, ve hattâ yıllarca toprak altında küflenmiş Bizans paraları...
Her halde meraklılar için çok enteresan bir koleksiyon.
Meğer ne açık gözler varmış, 10 kuruşu gözden çıkartamayıp ne çare-lçr aramamışlar? Paraların bir kısmının yeril kuruşlar glb! ortası delik. Bil hassa delikli paraların tercih, edilmiş elması dikkatimi çekti. Dostum sebebini anlattı, meğer o delikli paralan ortalarından İnce bir İp veya bir telle bağlayıp kutunun deliğine öyle koyuyorlarmış. Mükâleme bitince açık göz parayı çekmeye kalkıyor, o Asman da ya ip kopuyor veya tel maki- j neyi bozuyormuş. Hele o ezik büzük
Hindistan - Pakistan ihtilâfı
Hindistan - Pakistan ihtilâfı devanı ediyor. Bu hususta Birleşmiş Milletler Kurulunda yapılan görüşmeler henüz netice vermemiştir. Mamafih bir anlaşma yolu bulunacağı ümldedilmekte-dlr. Yukarıda Pakistan Umumi Valisi Clnnah, Birleşmiş Milletler Kurulunda Pakistan delegesi Melımet Zafenıllah Han İle (sakallı) birlik te görünüyor.
Vasfl He benim. (40) «ayımı» vardı. Asgari bir «ile bir trefil dedluı. Mücadeleci bir ruh taşıyan Neci». bir kör dedi. Varil, haklı olarak iki karo dedi. Ben tereddüt İçinde Wlm, fakat »eri btr muhakemeden eonra, elimde İM koz olduğu halde üç karo d m im Oyun üzerimizde kaldı. Nevzat, körün onlusu ile hücuma geçti. Ben, başımı biraz öne eğerek kâğıtlarımı masaya «erdim.
4 9 8 7 4 V D S 2
♦ A 1 0
♦ A R M »
♦ AR
V 8 7 e
♦ R 9 S 7 B 4
4 7 Vasfl
Neclâ, körün onlusunu vale İle aldı. Arkasından as, rua körü çektikten sonra durdu.
Vaafl nezaketle:
— Bıkılmayınız, sayın bayan dedi.
Neclâ, cevap vermedi. — derin «1-yasÜer d üşüdüklerini ifşa etmezler, İcra ederler — Nihayet körün dokuzlunu meydana çıktı. Nevzat, buna görür görmez hiddetle karışık bir hayrete kapıldı, fakat sesini çıkarmadı. Ortağının bu metr kâğıdını karo üçlüsü 11e kesti, Vasfl yerin onlusu De üzerine kesti. Neclft, gülerek:
— Nasıl, 1yl oynadım değil mi? dedi.
Vasfl, gözlerini faltaşı gibi açtı. Tablaüyle karo asını çekti. Nevzadın vermediğini görünce, Neclâ da dam vale dÖTtlü karo olduğunu anladt. Neclâ:
— Ne İsterseniz yapınız, karodan İki leve daha alacağım, içerdesiniz dedi.
— İşte, kadın hilesinin bir kurbanı «taba de(im. Azi21m Vasfl, fenalığı hiç bir tarafta arama. Ben, her kapana kendini atıyorsun. Neclâ «ana mükemmel bir tuzak kurdu, «en bunun farkında bile olmadın.
— Evet, bana yerden kesmek ve elimden kaçmak İmkânını vermesine doğrusu hayret ettim.
_ İyi ya, «ana bol keseden böyle bir hedfyede bulunmasının sebebini İliç araştırmadın mı7 Bir pwç* ri tinini yor say ılın, yapmak istediği oyunu görürdün.
— Anlıyamadım..
— Canım, elindeki dört kozu, «m-pastaa kurtarmak, onları emniyet altına almak istiyordu, daha ne diyeyim?
— Pek âlâ. ben ne yapmalı idim?
— Bu oyununa mâni olmak gerekti. Kör dokuzlusunu elinden kes. Bir pik kesebilmek için derhal pikin as. masını çek. Sonra bir trefll ile yere geç, karonun asını oyna, arkasından onluyu gel. Neclâ koltuk altında olduğundan kozdn, bir leveden fasla yapamaz. Ben de, mükemmel oyununu yapmış olurdun.
Vaafl, Vasfl I Venedikli btr kadın Rousseau’ya iyi bir nasihatte bulunmuştu. «Kadınlan bir tarafa bırakma, matematikle meşgul olunuz> demişti
Neclâ: Bana elindeki kâğıtları göster, göster de peresi İnkârlarının tebriklerine nail olasın
4V2-VARV»—
♦ D V S 2 - ♦ D V lö.
Problem No. 8
♦ R 9 8 7
V A
♦ —
♦ AV
4 - “7“ * A D V I
♦ D O . Şa * R
♦ A 10 c f D
♦ D 9 I i ■ ı(ı ' ♦ 8
A 10
* —
♦ R V
♦ R 10 7 4
Ko« trefll. Fİ cenupta. Altı leve yapacak.
Yeni Çıktı
İngilizcesi 10 defa basılmış
245 irin nüsha satılmış eser 20 dakika da
Kontrakt Briç
Çeviren: Nazım Der san
Satış yeri: İnkılâp Kitabet , Fiat!- 1 lira
İsviçre. İkinci dünya harbinden evvel, seyyahların en çok ziyaret ettikleri bir memleketli. Yazın yüksk dağ lordaki, göl kenarındaki oteller, kışın kış sporları merkezleri yüz binlerce yabancı İle dolar, bunlar İsviçreye büyük para bırakırlardı. Bu yüzden tsviçrede otelcilik aanatı çok gelişmiş, turizm bu memlekette en büyük servet kaynağı halini almıştı.
İkinci dünya harbi, turizm bakımın dan, İsviçre için büyük felâket oldu. Hiç bir taraftan yabancı seyyah gelmediğinden oteller bomboş zaidi, kış «porlonna da isviçrelilerden barka kimse gitmez oldu. Bu çok güç durum İsviçrelileri yıldırmadı. Otelciliğin büsbütün yıkılmasına meydan vermemek için dahili turizm harekelini canlandırdılar, harb yıllan bu suretle geçirildi.
ÎMncl dünya harbi biter bitmez der hal harekete geçtiler, seyyah gelmesini temin edecek tedbirler almağa başladılar. Fakat ne çare kİ her taraf La hüküm eflicn buhran bu tedbirlerin beklenilen neticeyi vermesine mâ nl oldu, tsviçrey! en çok ziyaret eden Inglltaler mail ve iktisadi darlık bin btr türlü kayıtlar yüzünden artık bn memlekete gidemiyorlardı. D.ğcr Avrupa memleketlerinden de pek az seyyah geliyordu.
Güney Afrikadan turist geliyor’
İsviçre ötekiler teşekkülü ve hükümeti bu vaziyet karşısında dünyanın başka taraflarından seyyah çekmek İçin teşebbüslere giriştiler ve güney Aîrikayı an müsait «aha buldular. Oflney Afrika horbden hiç zarar görmemiş. bDâkls mühim İstifadeler temin etmiştir. Halk refah İçindedir.
«engin çoktur. Bunların arasında Avrupayı riyazet etmek arzusu şiddetlidir. İşte bunu gözönflne alan ts-riçre, Güney Afrikadan turist getirtmek üzere çalışmağa başiodj.
Faks t im memleket birbirinden çok naaktır. Güney Afrikadan İsvlçre-yo gelmek için bu mıntakays baştan başa katetmek, Akdeniz! geçmek ve Fransa, yahut îtalyaya uğramak lâ-nmdır. Trenle, yahu* Tapurte yapılacak böyle bir seyahat uzun zamana mütevaiTıktır. Hiç kimse iş! başından bu kadar uzun müddet ayni simya cağından İsviçreliler b’r bava hattı te-
Kış sporlarını takip için yıldızlardan bir çoğu İsviçreye gitti
İsviçre turizm endüstrisini yeniden canlandırmağa muvaffak oldu, her taraftan seyyah çekiyor
Saint Moritz yıldızlar şehri halini aldı: Yukarıda Norma Shearer ve Jennifer Jones suare eMseş&e, aşağıda Znrah Leander kızı ve oğlu, Virginia Bnıce
sisine karar vermişler ve bunu temin etmişlerdir.
Güney Afrika - İsviçre hava hatlın da seyahat müddeti İlil gün İki gecedir. Güney Afrikadan hareket eden uçak İlk akşam Dakar'a vararak geceyi orada geçiriyor. Ertesi gün hareketle akşam CezV.rde karaya İniyor. İkinci geceyi CeTSirdc geçiriyor Üçüncü gün sabahleyin erkenden Ce-zalrden kalkan bir uçak bir kaç saat «onra Centvreye İniyor. Bu yeni hat sayesinde İsviçreye mühim miktarda turist gelmeğe başlamıştır.
Kış sporları
Fakat İsviçrehleT bununla kanaat etmemişler, büyük miktarda turist gelmesini temin edecek başka teşb-büslere de girişmişlerdir. Bu cümleden olarak kış sporları olitnplyadı bu sene çok parlak şekildi yapılmıştır. Ollmpiyada her taraftan sporcular 1? tlrak etmiştir. Fakat asıl mflhlmml bu «poTİar münasebetlle Amerikadan ; akın halinde seyyah gelmesidir. Bu seyyahlar Amerikanın en zengin İnsanlarıdır. Bilhassa Hollywood hemen hemen boşanmış gibidir.
Kış sporları olimplyadı Saint Mo-rltz’de yapılıyor. Saln Moritz, Valals kantonunda, Sion’dan 27 kilometre mesafede 3500 nufuslu küçük bir kasabadır. Fakat burada dünyanın baş ka yerlerinde pek az rastlanan büyük lükte ve mükemmellikte sayısız, otel vardır. H&rbden evvel bu otller kışın mütemadiyen dolup boşanırdı Buraya gelenler gündüzün kızgın bir güneş altında, karlar üzerinde İflCe bir rr e teri e muhtelif sporlar yaparlar, geceleri otellerin salonlarında içki »e dans İle vakit geçirirlerdi Bu münasebetle oteller fidetâ bir tuvalet meşheri halini alırdı. Spor yapmıyanlar bile bu hayata karışmak için gelirler dİ.
Yıldızlar şehri irrtçrenln şimdi o eski âlemleri yaşatmağa yeniden muvaffak olduğu anlaşılıyor. Bu «ene kış ollmplyadlart münasebetile Balnt Moritrte binlerce ziyarete! gelmiş, bunlar pek çnk para bırakmışiardâi. Ziyaretçilerin bağında HollyTCOodMn meşhur yıldızlan vardır. Bu bakımdan Saint Moritz âdeta Hollywood*un bir mahallesi halini al-, mistir.
İsviçreye giden yıldızların başlıc»-iarı şunlardır:
Norma Shearer, Llli Paluıer, Virgi-tıla Bruce, Jennifer Jones. Bunlar mükellef tuvaletleri, elmasları İle göz lerl kamaştırmışlar dır.
İsviçreye gidenler yalnız Amerikalı yıldızlar değildir. AvrupalI bir çok artistler de Saint Morlta’de bulunuyor. Bunların başında İsveçli Zarah Le-andâr vardır. Artiste kızı ve oğlu refakat ediyor, Zarah yetişmiş iki çocuğu İle görünmekten çekinmemek tedir.
İtalyan artisti dara Çalama! de Saint Moritz'dedır. Şlmcll Loııdrads filim çevirmekte olan Paulette God-dard yakında tatilin! geçirmek üzere bu kış sporu merkezine giderektir.
Görülüyor kİ İsviçreliler, ciddi çalışma sayesinde, buhranı atlatmağa başlamışlardır. Turizm İsviçre için yakında yeniden servet kaynağı olacaktır.
Tanınmış sinema yıldızlarından Paulette Goddard bir müddetten beri İngillerede filîm çeviriyor. Artist geçende, yılbaşı münasebetile, Anıerikaya gitmişti. Oradan dönerken İngiliz çocuklarına bir çok yiyecek paketi getirmiştir. Yukarıda artist bir kaç çocukla bîr arada görünüyor.
AKSAM
SûJıife 0
OMA romancı Jan Mulen, dlndeleritU. Genç kıs delikanlıya:
»Uttuğu mektuba hayretle baktı W — Bizi tahminimden daha fada _ Yln« ondan... diye söylendikten uzun boylu buldum, dedi.
Delikanlı da:
— Klarls, siz da tahayyül ettiğimden daha, güzel ve cazibelisine!, dlya İltifat etti.
Hakikaten Klarls'İn mütenasip bir vücudu güzel bir çehresi, parlak İri siyah gözleri. İnsanı sarhoş eden bir gülüşü va bembeyaz dişleri vaTd’. Genç kız sevimi! bir lâüballltkle romancının koluna girdi ve:
— Rüya görmediğimize emin misiniz. diye sordu.
— Hayır, sevgilim.
O günden itibaren civardaki ormanlarda beraber geçmeğe başladılar. Delikanlı, Klarlsta adamakıllı tutulmuş, ondan artık ayrılamaz olmuştu. Bir akşam Jan, Lldo gazinosunun teraansında sevgilisini beklerken Klarls’ln bir muhlbbealle konuşmaya başladı. Sevgilisinin arkadaşı delikanlıya manzaranın güzelliğinden bahsetti:
— Na güzel yer diğll m! mösyö Jan! İnsan böyle müstesna yerlerden kolaylıkla ayrılamıyor. Geçen ocak ayında Lyon şehrine giderken... deyince, romancı sözünü keserek sordu:
— Lyon'a, Klaıls'le beraber mİ gtt-t İniz T
— Klaris ile mİ7 O, bugüne kadar Lyon’a ayak basmadı ki...
Romancı, blraa sonra sevgilisi ıit buluşunca birdenbire sordu:
— Lyon’a gittiğinizi bana niçin söylediniz? Hem bu seyahat, hem de trenle benimle tanıştığın batkındaki iddian tamamile uydurma... Benimle niçin alay ettiniz?
Klarls, güzel gözlerini yere indirerek:
— Seninle alay etmedim Jan! Seninle tanışabilmek İçin tabii yatan söyledim. Romanların çok hoşuma gidiyor 've seninle tanışmak laUyor-dum. şimdi anladın» mı? Seninle nasl tanışabileceğim! günlerce düşündüm ve nihayet o hileye beş vurdum, dedi ve hıçkırmağa başladı. Sonra:
— Allaha «ayladık Jan! diye gitmek istedi. J
Romancı, gen; kızı kolları arasına alarak :
— Klarls, sevgili kancığım. Gitme... Artık benîm zevcenisin. Hiç bir kuvvet biz! aryırama?, sözlerini tatlı bir ninni gibi kulağına fısıldadı.
Çeviren: A. Hilâli
■onra N» kadın «11 tarafından yazılmış olan fu an Urları bir daha okudu:
«Sayın bayi şimdi «Time dönüne® tısa «tiren görüşmemle! v® bana göslerdlğlnls neeaketl memnunlukla hatırladım. Dûn bir romanınızı okurken yazmakta olduğunuz yeni esrr hakkında söylediklerinizi derin bir zevkle tahattur eltim.*
Sadık perestlşkâruiız Klarls Manere
Mektubun altında, gönderen -kadının ev ve şehir adresi yazılmış İdi.
Romancı, mektubu bitirince;
— Klarls Monere, ben böyle bir kız. tanımıyorum, diye söylendi, bununla beraber oturup genç kıza bir mektup yazdı. Kendisini hiç tanımadığını, gör üştilkl erlııl de hatırlamadığını nezaketle bildirdi.
Üç gün sonra, mektubuna cevap geldi. Genç kız, Janta geçen hafta Toulon - Lyon ekspresinde beraber seyahat etmiş olduklarını, hattâ kendisini vagon reatoarında yamağa bile davet etmiş olduğunu ilâve etti Romancı bu cevap karşısında apışıp kaldı ve:
— İkimizden biri mutlaka çıldırmış amma acaba hangimiz diye kendi kendine aordu.
Jan Mulen. üç aydan beri Paris'ten hiç ayrılmadığı halde tnadmezel Klarls İle Toulon - Lyon ekspresinde nasıl tanışmış olabilirdi. Romancı bu defa genç kıza yazdığı cevapta ortada muhakkak bir sultefehhüm mevcut olduğunu bildirdi. Klarls'den romancıya gelen üçüncü mektup, muammayı biraz aydınlattı, genç kız şöyle yazıyordu:
«Olup biteni anlamağa başlıyorum. Vicdansızın biri, saffetimden İstifade ederek kendisini Jan Mulen dlya bana pratanta ettL Ben de eserlerine bayıldığım bir romancı İle tanışmaktan mest ve hayran flörtüne kurban oldum. Ondan zevklerin’, İstikbal hak kındaki projelerini sordum. İki dost gibi blrblrlmslden ayrıldık. Kolayca aldatıldığıma çok müteessirim, fakat rte* ederim bana darılmayın».»
Jan, bu mektubu okurken koltukları kabardı. Acaba ismini kullanan dellaknhnın tuzağına düşen genç kız güzel mİ idi? Bunu şimdiye kadar hiç düşünmemişti. Her halde genç kız, güzel ve sevimli olacaktı. Yokaa giizol olmasaydı, kendisine mektup yazar mıydı Mamafih kocamıg bir Gök kızların da ateşli aşk mektuptan yaşabileceklerini düşünerek üzülmedi değil...
İki ay sonra ilkbahar mevsimi geldi. Her taraf cennete dönmüştü. Genç romancı, yaz mevsimini, Ktarls’in bulunduğu kasaba civarında geçirmeğe karar verdi. Esasen aralarında mektuplaşma hiç eksilm emişti. Jan bu kararı verirken genç kıza tutulmuş olup olmadığını düşündü, çünkü Klarislen aldığı her mektup, kendisi İçin bir sevinç ve neşe kaynağı oluyordu.
Hattâ son zamanlarda, Klarls romancıya teleron numarasını de vermişti. Her akşam iki genç telefonda dertleşiyorlar, günlerini nasıl egçlr-dlkİeTİni birbirine anlatıyorlardı. Jan Paris'ten ayrılmazdan evvel Klarls'e, etresl günü kendisine mülâki olacağını bildirdi.
Ertesi sabah İki genç Lavanttn’de buluştular, lk defa görüşmenin verdiği mahcubiyetle bir kaç dakika sükût ettiler. Fakat Khrls'ln neşe ve şetaret veren güliişil aradaki buzu
YENt YAYIN
AÇIK KONUŞALIM
Yazan: James BYRNES
İlk defa olarak 3 büyüklerle masa başına beraber oturmuş, bütün müzakerelere şahit olmuş, dıtinya mukadderatı üzerinde cn büyük kararlar alındığı’ günlerde uzun müddet Amerika Dışişleri Bakanlığını yapmış ve daha birçok konferanslarda en büyük rolü oynamış bLr kimsenin ka-tatnlle yasılmış bu kitap kadar salahiyette yazılmış bir eser pek nadirdir.
1937 Eylül ayından 1947 yılının başına kadar bütün cereyan eden dünya hadiselerini, Yalta, Potsdam, Londra, Moskova, Paris. New York konferanslarının İç yüzünü bütün açıklfglyle bu eserde bulacaksınız.
Eser, İnkılâp Kltaberl tarafından neşredilmiş ve 300 kuruş flatle satışa çtkanlmıştır.
Türk musikisinin son kayıbı (Artakl Candan)
(Baş tarafı 4 U>ıctt «Bfttfflte) Lslm yaptı Fakat umumi harbden sonra kadınlar çalışma hayatına atılınca bu iş arkadaşlığı ona ağır gelmeğe başladı. İşte bu tesirledir ki Sahibinin Sesi tlrmas'nin davetin! kabul eder ok ölünceye kadar çalıştığı bu müeaseseyo yerleşti.
Kıymetli bir musikişinas otan Artakl nynı »amanda İyi bir ev erkeği vo müşfik bir baba MI. Arkada kalan 19 senelik müşterek ömre şöyle bir göı atınca bayan Artakl şefkat, sevgi ve neş-den başka bîr şey göremiyor. Dostlarla birlikte geçen o neşeli hafta başlan, o sohbet meclisleri ve o ahenk.
Artakl ailesinin bir tek çocuğu, küçük bayan Artakl yas elbiseleri İçinde sessiz... Sade bin dinliyor. Dostlar merhum babasının ağzından, onun güzel mayonezini methe taşlayınca gözleri yaşarıyor v® Önüne bakıyor.
*Bıı sohbet meclisini büyük tir canlılıkla İdare eden. Artakl’nln en sevgili ve en vefakâr talebesi Zehra Bl-llr’don rica ediyorum. Hocasının en çok sevdiği makam veya şarkılar nelerdir? En fazla hangi bestekârı tercih ederdi?
Kederin blraa daha kararttığı siyah özler bir anda parlıyor ve cevap veriyor:
— En fazla sevdiği Kürflîll Hlcaz-kâr bir şarkı İdi!
Bada pirdi n kamışa
Sm, ne papr;n yanmışa
Birlikte söylerken bu şarkı başladı mı gözlerini yan kapar, başını sal-hyarak, sesinin bütün vlis'atl Ue çıkardı. Bestekârları ayırdetmez, faka’ daha fazla klâsik musikiden zevk alırdı. Dedeler ve ağalar zamanımızın bestekârlarından fazla ona zevk verirlerdi.
— Kendisiyle ne zurnan v* nasıl tanıştınız? Acaba hatırlıyor musunuz?
— Bugünkü gibi hatırımda hiç unutmam, plftk doldurmak üzere Sahibinin SesJne gitmiştim. 9 sene kadar oldu. Sesimi dinlemek istedi. Kendisine İlk olarak:
Bana aşkını pene dudağınla sun
Şarkısını okumuştum Sonra senelerce bana usul ve mftkam öğretti, şarkılar geçti. Eliyle, defterime yazdığı en son esen gene Kürdlll Hleaz-k«r bir şarkıdır:
E;mer yüzil, kumral saçı, şöfc'rt resi vardı.
Dalma vasiyet ettiği İtin ölümünün kırkıncı günü Beyatl peşrevi ita rast semaisini kabrinde çalacak ve dostlarına onun muslMsInden bir kere daha tattıracağız.
Meclisi saran yeni bir sükûtu dağıtmak İçin bayan Artakl yeniden söze başlıyor:
— Senelerce çalıştığı Konser va tu-var Türk musikisi İcra heyetinden yaşı hasebiyle ayrılınca filim işlerine kendini vermişti. Hattâ son olarak hazırlamakta olduğu (Kırman Kay al filimi yarım kaldı.
Akan zaman içinde birbirini kova-lıyan hâtıralar aileye yeni bir hüzün vesilesi oluyordu. Asabı bozulanlar, gözleri yaşaranlar, ıstıraplarını İçlerine sindirmeğe çalışıyorlarsa da gittikçe sararan yüzler, acılarını açıkça anlatıyordu Kendilerine daha fazla üzüntü vermek İstemedim. Artakl ailesine teşekkür ettim vs merdivenlerin sessizliğine karıştım. Yolda tekrarlıyordum:
Tıbblyeden her şey çıkar, arasın dn tekrarlıyorum:
Evet Cenab Şehabeddln’ler. Hacı Arifler, Fuat paşalar, Artakller hep bu darbımeseli yaratanlar değil mİ?..
lRADYOJ
IS Şubat IMfl
MAHKEME KORİDORLARINDA:
Cebimde saati bulunca hayretler içinde kaldım I
ANKARA RADYOSU
Bu akjt.mfcf program
17.53 Açılış ve program; 13 M. 0» ayarı ve Radyo dans orkestram; *8,40 Kan u j m a; 13.43 Müzik: Şarkılar; 1G M. a. ayan ve Haberler; 19.15 Geçmişte Bugün; 19.20 Mandolin Birliği; 1MB Yurtta» sesler; 20 Şaıkıiar; 20,16 Radyo Gazetesi; 20,30 Serbes saat; 20 33 İncesaz; 21.13 Konuşma; 21,30 Radyo salon orkestrası; 22 Komama: B M. M. saati; 22,15 Dans müziği (Pl.); 22,45 M. B ayarı ve Haberler; 23 Program ve kapanış.
Yarın sabah vt öğle propramı
7,29 Açılış ve program: 7,30 M. B. ayan ve Hafif müzik (Fİ.); 7,45 Haberler; 8 Müzik: (Pl.); 8,15 Müzik: FUlm yıldızlan söylüyor (Pl); 8,40 Ha flf müzik parçalan (Pl.); 9 Kapanış; 12,29 Açılış ve program; 12.30 M. 8. ayarı ve Çeşitli hafif müzik (Pl,); 13 Haberler; 13.15 Şarkılar ve türküler; 13,43 Cumhurbaşkanlığı Armoni muzikâsı; 14,13 Müzik: (Pl.l; 14.40 Operet melodileri (PL): 13 Kspanış.
Mühim bir konferans
Kıymetli tiyatro müellifimiz Cevat Fehmi Başkut 13 şubat pazartesi günü saat 11. de Kadıköy Halkevlnde «İçtimaî dertlerimiz ve tiyatro müellifi* mevzulu mühim bir konferans verecektir.
Î Halkevleri - Kurumlar j
A Sen Misel lisesi yetişenler derneği başkanlığından: Derneğimizin İlk genel kurul toplantısı 15 şubat 1948 pazar günii seat 14.30 da lokalimizde yapılacağından bütün üyelerin hazır bulunmaları rica olunur.
Gündemi
1 — İdare ti* mail raporların tasvibi.
2 — Tüzük lamibi.
3 — Asgari para aidatının tâyini.
4 — Bütçe müzakeresi.
5 — Genel kurula verilecek kararların 1949 mayısına kadar muteber olnftbst.
Ş — Üye dilek ve temennileri.
1 — Yönetim kurutu, hıystyet divanı ve denetçilerin seçimi
★ Şehremini Halkevinden: Halke-vlmlzde Türk musikisi dersleri İhdas edilmiştir. Öğretmenliği üstad Ey-yilbl Al! Rıza Şen gel deruhde etmiştir Bu derslerden İstifade etmek İsteyen Türk musikisine mçrkalı öğrencilerin iki kıta fotoğrafla Evimiz kâtipliğine müraçeat ederek kaydo-lunmaları rica olunur.
*■ C. H. P. Üsküdar tnkıl&p semt ocağı 94» yılı kongresi 15/2Z948 pazar günü saat 14 de Bulgurlu Mes-clddeH ocak binasında yapılacağından ocağımızın sayın flyelerile tslan-bulcta bulunan sayın MII lef vekillerimizin teşri Heri rica olunur.
C. H. P. kongreleri
C. FL P. İl Kurulundan:
Bu^iln ve yarın toplanacak ocak kongrelerinin yeri ve saati aşağıdadır:
13/2/1948
Eminönü ilçesi (Alemdar) ocağı saat 21 İlçe binasında.
14/2/1948
Beyoğlu İlçesi (Ktiıçalt) ocağı aaat 15 Eski Sahpazanndak! ocak binasında.
Beyoğlu ilçesi (Çeşmemeydanı» ocağı saat 18 Ceşmemeydanı'ndakt o-enk binasında.
Eyüp ilçesi (İslâmbey) ocağı saat 20 İlçe binasında.
Sarıyer ilçesi (Mlrgfln) ocağı saat 18 ocak binasında.
Kıyafetine takınca yerden temenna çakacağınız gelir. Şık mı şık. Başındad şapka en aşağı elli liralık cinsten. Gözlüğü altın çerçeveli. Lâcivert paltosunda ufak bir toz parçası bile yok. Pantalon ütüatL mum gibi. İskarpinler pırıl pırıl, "arif süet eldivenlerinin sağ tekini çıkarmış, «ol eline almış. Koridorda zabıta memurunun yanında duruşu nazarı dikkati celbedlyor, fısıldananlar oluyor:
— Bu adam ne yapmış? Suçu nedir acaba? Fenalık yapacak adama benzemiyor.
Biz de karşıdan kendisini tetkik ederken şLşmanea bir zat yanımızı sokuldu:
— Su herifi görüyordunuz ya?
— Evet, biz de onu merak ediyorum. Kılığına kıyafetine bakılırsa efendiden bir adama benziyor- .
— Efendi mİ, dedin?
— Ne bileyim? Giyinişi öyle gösteriyor.
— Hımmm... îçi seni yakar, dışı beni. Görünüşe aldanma. Onun ne melun olduğunu ben bilirim.
— Yaa... Tanıyorsunuz demek.
— Tanımaz olur muyum, yahu? Canımı yaktı herif
— Ne yaptı? Kavga mı ettiniz?
— Yok. efendim. Köprüden vapura girdim. Kalabalık arasında bu herif yanıma sokuldu; «Affedersiniz, beyefendiI Hüseyin bey ne tarafa gitti’* diye sordu. Öyle de kibar, terbiyeli konuşuyor kİ »Hüsevin beyi tanımıyorum» dedim. «Aman, efendim, nasıl olur? Biraz evvel iskelede Hüseyin beyle beraberdik. Karşıdan zatıâliniad işaret ederek; (eski ahbabımdır, bir kaç dakika konuşacağım) diye ayrıldı. Yoksa Hüseyin bey başka birini gösterdi de ben yanlış mı anladım? Öyle ise affınızı rica ederim» diyerek savuştu. Meğerse herif beni masal oyalamasına tutmuş. Kadı-köyiinde vapurdan çıktım, gazete almak İçin elimi cebime sokunca aklım başımdan gitti. Cebimden paıa Cüzdanım uçmuş, teinde dört yüz altmış üç Ura vardı.
— Bu adam mı almış cüzdanınızı?
— Yalnız cüzdan değil kİ. Yeleğimin cebinden altın saatimi de almış.
— Paltonuzun göğsü kapalı değil miydi?
— Onun farkında değilim. Vapuru kaçırmamak için bilet alıp koştum. Acele ile göğsümü ilikledim mi. İliklemedim mi, farkında değilim.
— Peki, cüzdanı bu adamın çaldığını nasıl anladınız?
— Polise müracaat ettim, inceden İnceye sordular. Vapurda bu adamla konuştuğumu da an-tattım. Kendisini tarif ederken polisler güJümsiyerek; «anlaşıldı, dediler. Onu biz tanıyoruz, Sabıkası da vardır. Hele siz biraz oturunuz.» Herifi Haydarcaşada trene binerken yakalamışlar. Paralarla saatimi cebinde bulmuşlar. Sonradan bos cüzdan da tren 1 yolunda bulunmuş. Gelgel elim, herif inkâr ediyor.
İsin lc yüzünü öğrenince, mah-, keme açılmadan sık yankesiciyi
de dlnllyellm, dedik. Ma^um, müşteki bir eda Ue gözlerini süzüyor.
— Hayırola, beyefendil Bir kazaya uğradınız galiba.
— Sormayınız, efendim. Görünmez kaza buna derler işte. Beklenmedik bir felâket® marua kaldım. Hem Öyle bir felâket kİ, haysiyetim, şerefim mahvoldu.
— Vah vahi Nasıl oldu bu İş?
— Biraz evvel karşıda şişman adamla konuştunuz ya, İşte onun belâsına uğradım Uydurma masalını size de anlattı tabii
— Onun anlatısına bakılırsa iş başka türlü.
— Yalandır efendim. Katiyen kabul etmem.
— Vapurda o adamın para 11 CÜZdatıile saati ça-lınmıj
— Olabilir ya, efendim. Birkaç n defa benim d» başıma geldi bu hh İş. Kim bilir hangi yankesiciye / çarptırdı. q
— Peki amma siz vapurda o c-zatm yanına sokulup konuşmuş- q sunuz. ■—
— Katiyen yalan. Vapurda öy- 2 le bir adam görmedim ben. (D
— Yakalandığınız zaman o r lamın paraları sizin cebinizde (D bulunmuş. O
— Bulunur tabiî. Benim o-blmdeki paralar neden o adamın >» oluyormuş? Ben zengin Wr ada-mim. Dalma yanımda fazla para -q taşıran. 0
— Polisler sorduğu zaman ce-blnlzdeki parama miktarım söy-llyememlş31nir,. E-
— Buna kimse karışamaz. Be- O nim tabiatımda biraz müsriflik vardır, harcadığım parayı sık sık hesap etmem.
— Buna da peki diyelim, fakat bir de saat meselesi var. Cebinizde bulunan altın saat sizin miydi’
Kısa bir duraklamadan sonra kaşlarını çattı:
— Ben katiyen yalan söylemem. Saat benim değildi Fakat kimin olduğunu da bilmiyorum, istasyonda elimi paltomun cebine sokunca bir altın saat çıktı, hayretler içinde kaldım.
— Yaaa... Saati Mm koymuş cebinize?
— Bilmem amma her halde bu bir yankesici İşi olacak, ihtimal ki vapurda o adamın saatini aşırdı. yakalanacağını anlayınca telâşla benim cebime attı”. Kıyafetime baksanıza. Benden böyle şeyler umulur mu?
— Ummadığın taş. baş yarar, derler. Senin sabıkandan da bahsediliyor.
Sesini kesti, paltosunun yakalarını üfliyerek memurun yanı sıra mahkeme salonuna doğru yürüdü.
_____________Ce. Re.
j/0NSERLE(i
KONSERVATUAR ŞEHİR ORKESTRASI VE KOROSU Muhlddln Sadak İdaresinde Konservatuar Şehir orkestrası 130 kişilik Şehir koroıunun Istlraküe 17 şubat 948 salı günü saat 18.30 da 3 (İncil kon serini Taksim Belediye Gazinosunda verecektir. Biletlerin konaer günün® kadar Konservatuardan tedarik edilebileceği haber alınmıştır.
VİRAN KULE
Aşk ve macera romanı
Yazan: John D. Can Tercüme eden: Vd - Nû
- ■ Tefrika No. 14 ..-.
Mlles, etrafına şaşkın bakındı. Empermeapll İle şapkasını kaptı. Dışarı çıkmadan evvel Frederlc’ln, bu tavrı hareketleri beğenmeyen na-zartarile karşılaştı.
— Cinayet kulübünün yameklerl kulüp hesabına mıdır? Yoksa her kas kendi parasını mı verir? — diye sordu
— Umumiyetle her aza kendi parasını verir. — dlya metrdotel cevap verdi. — Fakat bu akşamlık...
— Biliyorum, biliyorum. — dedi
Ve, garsonun avucuna bir miktar para sıkıştırdı.
— Alınız. Bu para masraflarınızı kadılar. Sayın profesöre hürmetlerimi bildiriniz. Özür dilemek İçin yarın kendisine telefon edeceğimi söylersiniz Hangi otele İndiğini bilmiyorum sına İzini bulurum... Size kâfi derece de para verdim ml vermedim mİ?
— Fazla bile verdiniz, efendim...
Diğer cihetten...
Fakat, MUes’tn daha faeta dinlemeğe vakti yoktu. Metrdoteli «üratle selâmladı: merdivenlerden vatı o da seğirtti. Evvelâ barla »eklide koşmaya cesaret edemedi. Çünkü baçın.n dönmesinden korktu. Fakat adrmtannı fevkalâde sıklaştırdı; Frlth sokağı istikam atinde, Barbara’run beva» robunu mantosunun eteklerinden fark-edlnce. tahammülü kalmayıp tabanları kaldırdı. Tam loan yanına varıyordu kİ, yanlarından bir taksi geç41- Duracağından hiç do ümidi olmamakla beraber, Mlles, aeslsndJ. Şaşılacak şey, araba yavaşladı; genç adam da. Barbara Morellt aol kolundan yakalayıp otomobilin İçlno çekti.
Serzenişle:
— Amma da tavırlar bu sizlnklsl — dedi. — Olur mu ya, böyle? MCsa-ad® «ön de alzl evlniza kadar götü-
reyim. Nerede oturuyorsunuz?
Konuşuşundakl ateşli amlmlyet genç kızın mukavemetini yendi; adresi verdi.
— Fakat...
— Fakatl makatı yok’
Şoför, uzak adresi İşitince:
— Benzinim kâfi değil. Ben ancak yerime dönebilirim. — dedi.
— Pekâlâ, öyleyse biri otomobillerin bulunduğu bir meydan» kadar götür.
Kapı hızla »tapandı; ve araba hareket etti.
Barbara, kabahatli bir çocuk gibi süklüm püklüm mırıldandı:
— Bana o kadar kızmışaınır.dır M. beni pataklamak istersin 1».
— Yok, evlâdım. Benden öyle vahşi hareketler beklemeyin. Bilâkisi Bu-glır.kü dünyanın şartları İnsanları zaten kâfi derecede bedbaht ediyor. Her vakadan yeni Mr dert çıkartırsak halimi® yamandır.
— Anlayamadım.
— tzah edeyim: Hoş benim de ritinim, kulübün 13 âzaa yüzünden ar Çûk karıştı ya... Lâkin onları bir yana bırakalım... Zavallı profesörü bla fena atlattık.
— Fena atlattık ...
— Evet, profesör Rigaud’ya karşı dürüst hareket etmediğimizi ben de kabul ediyorum. Kendimizi affettirmenin bir çaresini aramalıyız. Bir çare bulup kendimizi affettirelim... Ancak benim siz# tkl sözüm var: İki sitemim.
— Neymiş o sitemler?
— Birincisi: Cinayet Kulübünün mümessili Dr. Fell'e İtimat etmediğiniz İsabetli olmadı. Bu adam, gayet ly! kalblldlr, gayet centilmendir. Biz) herhalde «mpatlk bulacaktı. Dinlediğimi! bu hikâye da onu fevkalâde alâkadar ederdi. Ancak acaba doğru mu? Böyle hakikî bir hikâye olabllr mİ?... Çünkü bu anlattıkları, profesörün gördüğü bir rüyayı andırıyor; yahut da fena halete uydurdu, bizimle alay etti. Şunu, Dr. Fell'e sİ® aöyle-senla...
— Ben Dr. FeUl tanımam bile... O noktada yatan söyledim.
— Bence hiç ehemmiyeti yok.
— Hayır, hayır... Çok ehemmiyeti var... — diye Barbara yüzünü ellerile saklayarak cevap verdi. — Ben Kulüp âzasından hiç birini tanımıyorum. LAkln profesör Rlgaud*nun buraya gelip Brook ailesi meselesin® dair konferans varaceğlnl öğrendim. Sanki
Dr. FelI'ln kâtibesiymişim gibi Kulübün bütün âzasma telefon ettim, toplantının tehir edildiğini bildirdim. Bizzat Dr. Fell’e meseleyi halletmek büsbütün güçtü. Ona da reis tarafından telefon ettim. Kulüp âzası 11e umum! kâtip vç reis blriblrlerlle telefonlaşırlar da mesele anlaşıldır diye fevkalâde korktum.
Bir an sustu. Yanında oturan delikanlıya bakmaksızın aheste aheste ilâve etti:
— Rica ederim, sırf alay İçin bu kötü İşe kalkıştığımı zannetmeyiniz.
— Bunu aklımdan Jjfle geçirmedim.
Barbara:
— Sahi mİ? — dedi.
Taksi kalabalıkta sarsılıp durakladı. Karşıdan gelen bir arabanın projektörü İçerisini aydınlattı. Miles. yol STİcadaşının kendine dönük yüzünü bir an görebildi. Bu çehrede türlü türlü kanşık hisler vardı. Delikanlı, bu hisler arasında bilhassa korku, şaşkınlık, tereddüt ve barla bir muhabbet sezdi. Şüphesiz, kızın İtiraf edeceği başka blrşey daha vardı; ama, neydi, henüz malûm değil.
— Öbür siteminiz nedâr? — diye Barbara sordu. — Siteminizin İki olduğunu söylemlştlnla.
— Evet. Profesörün hikâyesi II® son derece alâkalandığımı gördünüz. Düşünüyorum kİ, profesör şimdi ikimize de fena halde kızmıştır. Kızmasının sebebi sîzsiniz.
— Hikâyenin sonunu benim yüzümden öfi.-encmlyecrimnia, söylemek Istedlfilnla bu H1U?
- Tabii değil ml ya?
Kız. hafmzırun fermtürü İle oynayarak ve gözleri sanki aulonnuf gibi pırıldayarak:
— Hakkınız var.., — dedi. — Biı Londra'da nerede oturuyorsunuz?
— Berkeley'de. Fakat yarm New Fores'tekl malikânem a dönüyorum. Oradaki meşhur kütüphanem® kavuşuyorum. Hemşiremle nişanlısı bonl burada bulacaklar. Üçümüz birlikte öğleden sonra Net» Fnrest'e gldeceğlı. Niçin sardunuz?
— İhtimal bana ihtiycaınuı olu» diye... (Çantasını açıp bl» kâğıt uzattı.' İşte size bir şey... Bu şey, ihtimal sizi alâkadar edecektir. Bu, profesörün. Cinayet Kulübü arşivine vermek için hazırladığı rapordur. Siz profesörün peşinden giderken, ben de...
(Arkan varı
13 Pi'bat 1948
— İŞ ARAYANLAR
İNGİLİZCE. FRANSIZCA. TÜRKÇE BİLEN — Matmazel «Ki yaşından yukarı çocuklara bakar. Haftada yalına 8 - 4 gün dekalablllr. — Çocuktan derslerinde İlerlettirir — Ak-şam'da (Ani) rümuzuna. 819 —
20 YAŞINDA TECRÜBELİ BİR DADIYIM — Bir yaşında bir çocuğa, İki yaşında İki çocuğa bakabilirim. Arapça lisanı da öğretebilirim. İstlyenle-rln Suriye Pasajı No. | Beyoğlu. Telefon 41027 831 —
YÜKSEK EKONOMİ VE TİCARET OKULU MEZUNUYUM — Müesscac-lerde İş arıyorum. Daktilo bDlr. muhasebe IdaTe edebilirim. Akşamda ES riJmuzuna müracaat. 870 — 2
HUSUSİ OTOMOBİL ŞOFÖRÜ — Husud otomobillerde çalışmak İstiyorum. Beyoğlu Büyük Parmakkapı Bn-hulet Emlâk Yurdunda şoför Nejat ♦itaya müracaat. 42390 «71 — 2
İŞ ARIYORUM — Yüksek tahsil gördüm. Ciddi bir mesleğin çeşitli şubelerinde on sene kadar çalıştım Şahlsyetlm kâri bir kefalettir. Günde Ura getirebilecek her işi yaparım. İstlyenlertn Akşamda (Tecrflbert bedava) rümuzuna müracaatları. 849 —3
IŞÇl ARAYANLAR
MECMUAMIZIN — Kitap halindeki albümümüzün, muhtelif İşlerinde, gerek İstanbulda, gerek yurdumuzun birçok yerlerinde, çatışacak memurlara çok acele ihtiyacı vardır. İstanbul un tramvay huduttan dahilindeki dükkân bSyilerintn birçoğunda Batılan 2.nnmaralı ve 4/2/1948 tarihli mecmuamızdaki şartlarımızı okuduklarını, mecmuamızı göstererek ispat elmlyenle’re cevap verllmlyecek-tlr. Adres: İstanbul - Sirkeci: Filibe Oteli Güzel Yurt mecmuası İstanbul PK. 430 877 —
hükümetin resmî müsaadesini HAİZ BÜROMUZ — Hizmetçi -Dadı - Aşçı - Mürebblyelere11; verilir. Böyle kimselere de ihtiyacı olanların Beyoğlu Tokathyan arkası Balo ehhak No. 34/1 Hususî daire 781 - 1
MEMUR ARANIYOR — Abone İlân reklâm işlerinde çalışacak maaşlı ve hem de komisyonla naktl teminatlı memur aranıyor. Müracaat: Beyoğlu Balo sokak No. 34/1 778 - t
BAYAN VE BAY GİRİŞKEN MEMURLAR ARANIYOR — Münasip ücret verilecektir. Fatih Haydar Cad. No. 71 Türkiye Okutma Derneği şubeline müracaat. 820 - ı
YAZIHANEDE — Biri daktilo, diğeri büro İşlerinde çalıştırılacak İki bayan İstiyoruz. Galata Mumhane caddesi Yolcu salonu karşısında İktisat hanında 5 No. ya Telefon 43858 828 - 1
ÇIRAK ARANINOR — 12 - 14 yaş arasında dükkânda çalışacak bir çocuk aranıyor. Çalışmak İsteyenlerin Mısır çarşısında 40 numaralı dükkâna müracaat etsinler. 874 — 1
YAZIHANEMİZİN — Büro işlerini ve telefonu İdare edecek bir bayana İhtiyaç vardır. Müracaat: MUM Emlâk Alım satım İnşaat Bürosu Fahri Haraç telefon 21807 854 — 2
ALIM-SATIM (E«ya)
38 MODEL LİNKOLİN MARKA — İyi bir halde hususi bir araba acele satılıktır. Ankara Garajına müracaat Tel: 83077 838 —
BATİLIK OTOMOBİL — Fransanın tandmig otomobillerinden (Delıge» marka, 33 model, sekiz kişilik, hâlen çalışmakta otan takıl otomobili «atı-İ'C« Çıkarılmıştır. Hususi ve taksi isteklilerinin aaraçhancbuşı Horhor caddesi 141 numaradaki bekçiye mü-roötatLan rica olunur, »33 1
KULLANTTiMIŞ — Veya bozuk gramofonlar İyi flatle alınır, (Galata P.K. loşa . VB) adresine yanlman 7C2 — 28
EOYAHANEYE _ DIstllIfLsyon, ekstraksiyon işlerine yarar İstim kn-ranlyle beraber komple bir tesisat kiralık veya satılıktır. Müracaat: 22217 telefon; Posta kutuna Galata ?««■ 803
SATILIK SEPETLİ MOTOSİKLET in dian marka, az kullan dmış-t'r. Taksim Modem garajda görülebilir. Müracaat: Tel. 80446
RATTT.TR KELEPİR PİYANO — Bayan NecJâ Yücel Kartaltepe Koşu-yolu sokak No. 9. Bakırköy - Yenimahalle. __________795 — 2
flATTLIK KELEPİR TAKSİ — Flat marka ıtrapln tenli Argo saatli» birlikte işler vaziyette. Pıtarlıksıa 2500 Ura, bir kısım taksitle alınabilir- Müracaat telefon 20494 869 — 1
BİDON SATIŞI — 20 adet 200 litrelik flüt Bidonu latüıktır. Kadıköy Eczanesi Rıhtım caddesi 78 No. ya müracaat. 846 — 1
— Kiralık — Satılık
DİKKAT — Emlâk almak vı »atmak, ipotek yapmak lstlyenlere, itimatta şayan. Suhulet Rm18k Zaril Özalp tavassut eder. Beyoğlu Büvük Pannakkapı No. 4/2 L. 42396 9S — S
ACELE BATİLIK — Göztepe Bağdat caddesi tramvay durağında No. 269. 1988 metrekare çamlık, sekiz 0-dalı hane. Müraceat: Erenköy 62-146 telefon. 317
18,000 LİRA SATILIK HANE - İstikbali parlak Atatürk bulvarına Saraçhane tramvay durağına bir dakika mesafede Saraçhane İtfaiye caddesi Refah sokak No. 8 aynı ave müracaat 740
KİRALIK AP. KATI — Maçka karakolu yanındaki sokakta Hflmeyra apartımanı bitişiğindeki yeni yapılan 8 odalı apartımanm 8 üncü kaö kiralıktır. Taliplerin 36 dan 78 e 772 - 2
AZİMET DOLAYIStYLE ACELE BATİLIK APARTIMAN — Ortaköy De-reboyunda ayda 250 lira kirası olap d ör tketlı ve dokuz odak. Beş bin lira ipotekli. Fiatl yirmi bbı Hra. Müracaat: Beyoğlu Tarlabaşt caddesi No. 127/1 738
BEŞİKTAŞ KÖYİÇİNDE SATILIK EV — Kftgir ve üç katlı, yedi odah üç odalı orta kat boş tetilm. Dört bin lira ipotekli. On İM bin beş yüa liraya aatıhlrtır. Müracaat: Beyoğlu Tarla-baş! caddesi No. 125/1
ERENKÖYDE — Asfalt üzerinde Tunuslunun bağı namlyte maruf mahalde ikişer dönümlük müfrez nesa-retll arsalar satılıktır. Telefon 23847 771
ARNAVUTKÖY KOLEJİNE Y AKın — Denize, tramvaya 46 metre Boğaza nazır fevkalâde manzaralı köşebaşı 628 m2 arsa satılıktır. Telefon: 41071 731
SATILIK KOMPLE BAKIR FABRİKASI — Balntta Vapur İskelesi caddesi 30 numaradır. Görüşmek için Ankara caddesinde 35 numaraya müracaat edilmesi. 797
AYASPAŞA — Kasana Yokuşu: denize nazır 2 daire: Ayupaşa Bağır-oğlu numara 15 te dörder odalı 3 daire, boş teslim villâ satılıktır. Mutavassıt kabul edilmez. Her gün yerinde görülebilir, 799 - 3
HARBİYE — Cumhuriyet caddesinde 88! numaralı tütün, inhisar, pul ve tayyare bileti satılan dükkân devren aatılıktır. Saat 14 ten 17 ye kadar müracaat. 801
BOŞ TESLİM — 2 daireli (her biri 3-4 oda) küçük apartman, kâgir ev veya katı vasıtasız satmak istlyenle-rln Aksaray Koçlbey lokapı No. 10 da M. Neşet'e bildirmeleri. 805
BEŞ ODALI EV AKITANLARA — Galata caddesinde Sultan Bayertt mahallerinde KaraaH Kodan Döşemeci sokağında No. 10; beş odalı kfi-gtr hane, altındaki aşçı dökkftnlyle satılıktır. Talipler Üsküdar Hâklml-yetlmlUlys caddesi No. 225 Hüseyin Akon'a müracaat. 808
DEVREN BATİLIK MAĞAZA — Beyoğiunun merkezi bir yarinde, parfümeri, tırtaalya (berine İş yapan ırdlyell mağaza: İıtJklAI cad. EGE kıraathanesinde No. 115 Hamdı Yal-Çln'a 835 — I
MERCANDA — Üç katlı beş odalı târgir deniz gören ev boş teslim satılıktır. Alt kısmı atelye olabilir. Buru vjltAt. BabıâU. Ankara caddesi «0 Telefon: 20310 824 — 1
BV ALACAĞIM — Pencryolu, Bos-Ancı clvirln.nr.dj, tramvaya yakın 1 - ■ edalı bahçeli 20,000 liraya kadar evi olanların tafsilâtlı tekliflerini Akşam'da «Bahçeli Ev» rümuzuna 834 _ 2
BATİLIK ev — Beyazıt Bozdoğan kemeri Yağhane sokakta 113 No, lı on odalı ev satılıktır. İki «bireye taksimi kabil olup arka cephesi de Mektep sokaktadır. Gezmek te görmek İçin Beyoğlu Atlpek mağazası Örerinde eski Terkos han 6 No. dn Bay Ragıp Yağcıglle müracaat.
I l
AKSA M
Sahlfe 7
11,000 LİRA — P&ngaltı 1 oda 1 bol ufak bahçe manearalı boş kftgir hane. Taksim: Abdülhakhâmlt caddesi No. 33 Bozkurt Emlâk telefon 83532
878 —
28,000 LİRA — Pangaltı Baruthane caddesi 4 odalı l katlı fevkalâde manzara bir katı boş apartıman Taksim Abdülhakhâmlt caddesi 23 Boa-kurt Emlâk telefon 83932
879 —
FATİH — Kıztaşının göbeğinde katlan beşer odalı Oç katlı kâgir bir ev acele satılıktır. Sert numarası: 302 MIHI Emlak Alım Batım İnşaat Bürosu Fatih tramvay caddesi No. 28 telefon 21807 869 — 2
40.000 LİRA — Nişantaşı Oüzel Bahçe eokak 9 metre cephe 80 metre derinlik fevkalâde mansara araa. Taksim Abdülhakhâmlt caddesi 23 Bozkurt Emlâk telefon 83632
«80 —
8,000 LİRAYA BATTLTK BOŞ EV — ÎW kat dört oda İki helâ bahçe, elektrik. geniş mutfak. Fatih Knmnıiu-mesçlt Çarşamba sokak No. 7. Müracaat adresi: ünkapanı Taş İskelesi Keresteci Nurettin Tomruk. Telefon: 23418 825 - 1
ARSA VEYA EV ARIYORUM — Fındıklı ila Bebek arasında denli görür 200 - 500 M3 uru veya 6 - 8 odalı bir av satmak btiyenler O. E. posta kutusu 1248 Galata adresine flat va mevkiini bildirmeleri,_________818 — 1
TAKSİM — Feridlye caddesinde 57 No. h müskirat, at ter dükkânı taşraya gidileceğinden ehven flatle acele devren aatılıktır. Taliplerin Mahmutpaşa Suhulet hando kasket?! Kâmm’a müracaat, 823 — 4
MAÇKADA — Teşviki yenin en mü-tena mevkiinde kâin, emsalsiz bir arsa satılıktır. Mutavassıt kabul olunmaz. Saat 12 - 18 telefon: 84428.
840 —
KİRALIK APARTIMAN DAİRESİ— Fatihte tramvay caddesinde. Dört oda. barağa» vardır, Aylığı 160 lira. İta yıllığı peşindir. Müracaat mektupla: Akşamda Ot ban Güler.
838 -
ŞEHRİN MUHTELİF SEMTLERİNDE — Depo, garaj, atölye, imalâthane, fabrika, apartıman, ev inşaatına elverişli arsalar aatılıktır. Saat: 12 ■ 16. Telefon: 84428 841 —
BAKKALİYE — Güzel bir bakkaliye devren satılıktır. Galata Blllûr han 14; Telefon: 41733 e müracaat.
809 - î
EMİNÖNÜ — Yanında gayet işlek bir dükkân devren satılıktır. Almak lıteyanler İstanbul posta kutusu 145 adreslno mektupla yazsınlar.
873 — İ
BEBEKTE — Küçük Bebek caddesi No. 24 altında 20 odalık, dört müstakil daireli (üçü banyolu) garajlı »e bahçeli büyük bir av altılıktır Terkos. havagaı ve elektrik mevcuttur. Büri altı, diğeri -dört odalık İH banyolu daire boş teslim. Müracaat cumartesi Öğleden sonra ve pazar günleri saht-blne ve yahut her gün Hafız Osman’a 878 — 1
BATİLIK ÇİFTLİK ARANIYOR — İstanbul civarında, bin dünümden fasla. Akşam gazetesinde İÇlflHk. rümuzuna mektupla müracaat.
868
— 3
BEŞİKTAŞ — Tramvay deposu yanındaki asfalt caddede iki buçuk kat beşer odu banyo bahco bir katı boş teslim 30 000 liraya. Müracâat: Beyoğlu İstiklal caddesi Ağcaml tramvay durağı karşısı 153/1 Mühendis HflsnO Tan oğlu, 887 —
KELEPİR APARTIMAN — Beşik-LM tamvay deposu sırasında iki katlı bahçeli, havadar, yeni bir vaziyette: boş teslim: on altı bin liraya acele satılıktır. Görüşmek İçin Beyoğlu Ağkcamt tstlklftl caddesi 153/1 Bay H0«nfl*ye. 806 — 2
SATILIK APARTIMAN — Bcşlk-taşta çarşıya, vesaite yakın Üç daireli, İki dairesi dörder, bir dairesi üç odak Konforlu nezaretli 11; iki katı boş teslim raya. Eeşlktag Akaretle rağı No. 1 Necatlye
MAHMUTPaşa — Ve daha, ılyade Cağülûfilu semtine çok yakın 3 daireli vı bir katı boş teslim tam konforlu ve lratlı bir apartıman şartlan uygun şekilde aatılıktır. Beri numarası: 301 Milli Emlâk Alım Eatun inşaat Bürosu Fatih tramvay caddes No. 28 telefon 21807 860 —
BEYAZIT — Boğanağa mahallerinde üç daireli beşer ve altışar odalı tam konforlu bir apartıman müesse-semlzde uygun şartlarla satılıktır Seri numrası: 209 MIHI Emlâk Alım Batım İnşaat Bürosu Fatih tramvay caddesi No. 28 telefon 21607 881 t
FATİH — Malta durağına yakın üçer daireli yüksek lratlı İki apartman İpotekli olarak aatılıktır. Seri numarası 409 Milli Emlâk Alım Batım İnşaat Bürosu Fatih tramvay caddesi No. 28 telefon 21007 862 — 2
TAKSİM — Cihangirde çok İyi bir semtte 4-4-6 odalı bütün tesisatı mevcut bir apartıman aatılıktır. Seri numarası: 141 Milli Emlâk Alım Satım İnşaat Bürosu Fatih tramvay caddesi No. 28 telefon 21607 863 — 3
FATİHTE — Durağa pek yakın köşe başında 4 daireli tam konforlu fevkalâde bir apartıman satılıktır Karton 4 Milli Emlâk Alım Batım İnşaat Bürosu Fatih tramvay caddesi No. 28 telefon 218Û7 884 — 2
FATİH — Tramvay durağına pek yalan müstakil tam kftgir 4 odalı bahçeli bir ev satılıktır. Beri numarası; 345 M1U! Emlâk Ahm Batım İnşaat Bürosu Fatih tramvay caddesi No, 28 telefon 21607 865 — 2
KİRALIK KAT — Fatih, tramvaya yakın apartıman zemin katı, iki oda. terkos, elektrik, havagazı, mutfak, belâ, hol. Fatih, Kıztaşı caddesinde komisyoncu Hamide 655 —
BATİLIK EV — Kumkapıda Kenan Bey sokağında 20 numaralı, bol mey-va ağaçlı geniş bahçe içinde, altı kâglr iki katlı ev 1B/2/948 perşembe oaat 14 - 18 da Sultanahmet mahkemesince satılacaktır. (047/1066» 857 — 1
NAKİL DOLAYLSİ1-LE — Fatihte telefonlu bir yazıhane devren kiralıktır. Müracaat: 21607 telefon 853 — î
ACELE — Süleyman iyede 8.000 liraya pazorüksiz satılık ev. 3 oda bir tavan odası iki sofa 2 oda boş teslim. Müracaat: Tahtakale Uzunçarşı caddesi No. 302 - 304 852 — 2
CİHANGİRDE — Denize naaır ayda 600 Ura gelirli bir katı boş 4 katlı yeni apartıman satılıktır. Beyoğlu Balo B. 3/1, Emin Tel: 49014 851 — 2
ACELE SATILIK — Kadîköyünün İyi yerinde üç daire on oda aokağa yüzlü büyük bahçeli ev uygun flatle. Müracaat Kadıköy MuvakkJthane caddesi 77 Yıldırım İsevi 850 — 1
TAKSİM — Yenlkafa sokağında dört odalı boş ev (50001 liraya satılıktır. 13 İlâ 14 arası Tarlabası No. 80 aşçı Şevket. 847 — 2
MUAYENEHANE — Ticarethaen ve yazıhaneye elverişli, İstiklâl caddesi üzerinde, geniş bir oda devredilecektir. (17 - İD) arası Ferşembepazar Hazar han No, 12 885 — 1
MÜTEFERRİK
İNGİLİZCE DERS — Londralı İngiliz bayan tarafından yeni metot (konuşma). Adres: Mrs. Vlnni 939, İstiklâl caddesi Yardım apartıman No. 1 (Rua sefareti yanında) 749 — 1
GEOMETRİK METODLA — Teknik | Üniversite 4 ilncû sınıftan bir genç matematik fizik dersleri vermekledir. Nanuk Doğu 1122. Ev: Ayazpaşa Mezarlık sokak No. 3. kat: 1 845 —
YAZIHANEMİZ — Galata Mum iane caddesi Yolcu salonu karşısında tktisat han fi numaraya nakledlkit-flnl saygılı müşterilerimize arzederlz. Telefon 43858 Enver ©firman 827 - l
HER NEVİ İŞLERE MÜSAİT—Beyoğ-lundckl Içllycn dükkânım için nrtnlc arıyor veya satmak İst (yurum. Avrupa Pasuj kösede 22 ye
Malzeme alınacak
Maliye Bakanlığından:
Geçici teminat Mlktan Lira R.
Nev
Eksiltme günü Saat!
Ağaç yazı takımı Ağaç tampon ,
Yuvarlak beyaz tebeşir Dört köşe renkli tebeşir 1800 grosa Kâğıt sepeti Kırpıntı sepeti Arap zamkı Sünger
Resmi daireler İhtiyâcı için yukarıda cins ,
ne ayn ayn açık eksiltme İla satın alınacaktır. İsteklilerin geçici teminat vs (depodakUer gibi) yapacakları birer nümune ile, gösterilen tarihlerde Beştktaşta Devlet kâğıt deposunda hazır bulunmaları, (1205) 1----------------------------------------------------------------------------
5000 adet
10000 adet
15000 groıe
3000 adet 1500 adet 6000 Mlo 6000 adet
1125 )
390 )
472.50 )
12960)
403.87 )
241.87 )
487.50 1 03.76 )
18. 2. 1848 çarşamba
10. 3. 1848 perşembe
10. 2. IMS perşembe
10. 2. 1948 cuma
14
10
14
14
re miktarları yanlı mal?e-
Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Genel idaresi İlânları
tır.
Cinsi________________
Benzin (Çoğu)
Valvalin (Çoğu)
Vakom yağt (Çoğu) Gres yağı (Çoğu)
40
02
02
140
II-
■ 18.990
Yukarıda cinsi, miktarı ve tahmini bedelleri belirtilen 4 kalem ihtiyacın kapalı zarfla ihalesinde İstekli çıkmaması &2erlne 2490 sayılı kanunun 40 inci maddesine uyularak Dairedeki şartnamesi dahilinde bir ay müddette pazarlığa çıkarılmış bulunduğundan İsteklilerin 2850 lirplık kesin teminatı ve kanunda yazılı belgeleriyle birlikte 1/3/Û48 pazartesi günü saat 15 te komisyonumuza mfiracatlanllftn olunur. (1440)
içişleri Bakanlığından
1 — Bakanlığımızca 1948 yılının Şubat, Nisan, HazHan, Ağustos, Ekim ve Aralık aylarının sonlarında yapılacak dan kLare dergisinin baskısı, eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme kapalı zarfladu.
1 — Tahmin, edilen baskı bedeli beher forması dır. Kâğıdı Bakanlığa aittir.
4 — Geçici teminat 504 Uradır.
6 — Eksiltme 28/2/948 perşembe günü saat 15 içinde Gereç Müdürlüğünde yapılacaktır.
6 — İstekliler bu işe alt şartnameyi Ankara dürlüğünde, İstanbulda vilâyet daire müdürlüğünde
7 — İstekliler teklif mektuplarını kanunen gerekil belgelerle eksilt-
menin yapılacağı güp eksiltmeden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri gerektir. (1791)
7o liradan 6720 Ura-
de Bakanlık binası
Bakanlık Gereç Mii-görebilirler.
Beyoğlu Vakıflar Direktörlüğü İlânları |
Beyoğlunda Gümüşsüyü mahallesinin Kutlu sokağında eski 15 yeni 13 sayılı ve 734 ada 28 parselde kayıtlı arsanın 1/2 hissesi mahlulen vakfa ait olup diğer 1/2 hissesinin tapu kaydı mucibince hissedarı İbrahim Ethem kızı Şazlvenln vefatı hasebile bilvcra-se hissedar olduğunu beyan eden Lerzan'm vasi sıfatile babası Mehmet Yalvaç mahlui hisseye talip olduğuna dair tebliğ varakasını İmza eylemiş kanuni müddeti zarfında müracaat ederek tefviz muamelesini İkmal etmediğinden mezkûr hisse 2490 sayılı kanun hükümlerine tevfikan satışa çıkarılacak îsede ölü Şaziyenin başkaca kanuni varisleri varsa 31 gün müddet zarfında bizzat veya bilvasıta Beyoğlu Vakıflar Müdürlüğü akarat kalemine müracaatları lifin olunur. (1886)
İstanbul Telefon Başmüdürlüğünden:
Telefon malzemesi konulmak üzere İstanbul ve Beyoğlu cihetlerinde 1000 metre murabbaı mesahasında bir veya ayrı İki düne ardiye kiralanacaktır. Böyle ardiyesi olanların malûmat alınmak üzere Başmüdürlüğüne müracaattan Hân olunur. (1923)
■MMntsaaB ansam İngiliz ve Amerikan ■■msqsrsscbe9bix
Eczacılık tekniğine göre yeni baştan tanzim Ve tebdil edilen
TAKSİM Eczanesi
Yakın Şark ve Balkanların en büyük ve en modern eczanesidir. Avrupa ve Amerika Fabrikaları ilâç ve sıhhi malzemesinin zengin çeşitleri-
TAKSİM Eczanesinde
MHKSCCIBSFaiBHnKlHI Emrinize âm a dedir. mn^mimBBnai^^^nn
HER CİNS EN İYİ KÖPEKLER -Kurt köpeği yavruları, büyamiyen fino yavrulan, altı aylık çoban, birer yaşında Foka ve tüylü Brak. Domuz . köpeği ve kopoy, üzunçarşı 277 No. Şaban kahvesinde Kümll'e müracaat 774
-mı ı ııı»ı'(tiîl>ııı ııııımmı (n»n Ilı ılhi lil un P lin>n«mti>nn t»ı ın
İNGİLİZCE — Amerlkada okumuş ve Amerikan mekteplerinde İngilizce öğretmiş bir genç üç ayda lisan Öğretir. Akşam’da (D. S.) rümuzuna
873 — 8
SINAÎ MÜESSESE SAHİPLERİNE— Tclmlk büro, mutör, makine, kazan, tesisat ve ruhsatname işlerinizi sürat ve emniyetle başarır. G.ılata Per-şembepazar Hazar iıun 12
884
1
ÜNİVERSİTELİ GENÇ — İngilizce, keza Almanca, Yunanca, İlse, ortaokul derslerim iyi ve çubuk ehven flatle saati öğretir. Akşam-
da «Yekin
ORTAK ARANIYOR — Her İşe elverişli geniş bir dükkân ticarete ortak isteklilerin adresimize müracaatları. Çarşıkapı Gedlkpaşa caddesi Balipaşa No. 3 872 — t
M EK TU PLAK l N t/, I ALU IH İN IX (Lızetemiz idarehanesini adres olarak göstermiş olsn karileri-mUden
D. R. K — Teknik Tercüme — Oda — H. G. — Lisan bilen blleıı —
ilamlarına gelen mektupları Ida-rehanemtaden aldırmalar rica
Sahlfe Q
YARIN SON GUN!
Fevkalâde tenzilâtlı satış
Müzayede ile Safilik Kamyon
Tuflyı haÜDde ENVER İNCESU ve ŞÜREKÂSI Kuruçeşme Nakliyat Kollakttf Şirketi Taafiy» Mera urluğundan: Tasfiye halinde Enver İncesu t* şürekân Kuruçeşme nakliyat kol-lektlf şirketin» alt olup L t MI tarihli blrLnd «atıfta muhucuncn bedellerinin w 71 ini bulmadığından dolap MUlamıyan plâkaları İterinde 0 adet müstamel şerrcl* kamyonlarınla 1 nd arttırmaları 14. t 948 saat 13-14 arumda Ortaköyd» Muallim Nıd eaddsünda 1171 Vo. mefsuh şirket m erkesinde yapılaoa|ı ilin olunur.
Tasfiye memuru Tasfiye m e m ura
Hakkı Remzi Erdemlr: Taksim so- Avukat Hamlt Çağıl. Katırcıoğlu kagı No. 11/20. Taksim - tatanbol Han No. B-17 İstanbul
FERN-LiNE NEW-YORK
New-Yorktan beklenmekte olan Norveç bandıralı
ANNA ODLAND
Vapuru 14 Şubatta eşyayı ticariye alarak
NEW - YORK'a hareket edecektir.
Fazla tafsilât İçin Galetada Veli Alemdar Han No. 202/204 Acenteliğine müracaat. Tel: 42221 80ANDBHÎP
Dikkat! Dikkat!
Türklyeda İlk defa olarak, Avrupanın en maruf gümüş evlerinde ve sanal kir tarafından yapılmış her biri sanat eseri olup 157 adet ayrı ayn motifli vs her stilinde alt gümü «eşya koleksiyonu 15 ŞUBAT İMİ PAZAR GÜNÜ
Açık arttırma ile satılacaktır
Adres: Tepebaşı Morali pasaj. Morali apartLman No. 3 İtalyan Klü-bü yanı (İstiklâl caddesi Şark pazarı yanındaki Terkos çıkmazı dahi girilir).
Eksplzlsyon; 14 şubat 1948 »um ertesi günü saat 13-10 kadar. Fazla tafsilât almak için Portakal Mobilya evine müracaat. Tel: 42730.
Ko^dIIay Demeli Genel Merkezinden:
HER ÇEŞİT VE ANBALAJDA BOL MİKTARDA
Kinin Getirtilmiştir.
İstenildiği kadar ve reçetesi» olarak her eczaneden tedarik edilebileceğini sayın halkımıza arzederiz.
------ BAHÇEKAPI ECZAHANESİ -----------------
(SADULLAH GÖKÇEK)
Gönderilen İdrar, kan, balgam t ahi Ui eri. her nevi hürdebln muayeneleri. Wasserman teamülü, bir mütehassıs tarafından yapılmaktadır. Yerli. Ecnebi müstahzarlar, lâstik eşya ve sıhhi malzemenin zengin ç bulunur.
BAHÇEKAPI VAKIF HAN KARŞISI
Idrofil Pamuk alınacak
Ankara Niirrtune Hastanesi Baştabipliğinden, Muhammen fitti ..........................
Miktarı Korut
3000 kilo 482 kilosu
Tutan Lira 14490
Mvakkat temtantı
Lira Kuruş
1084 50
Cinsi
Pamuk Idrofil _____ ___________ __
1 — Ankara NümUM hastanesi 1048 yılı ihtiyacı olan 3000 kUo pamuk nul muştur.
2 — Talipler kanun tarifatı dairesinde hazır Uyacakları mühürlü teklif saat evveline kadar hastanede müteşekkil komlsoyna vermeleri.
3 — Şartnameler her gün hastanede v9 İstanbul Sağlık Müdürlüğün de görülebilir.
mektuplarını belli olan saatten bir
(1491)
Yüksek öğretmen okulu satmalma komisyonundan
Cinsi Miktarı kilo Tutan Lira Krş. İlk teminatı Lira Krş. İhalenin tarih ve saati
Pirinç «Tosya Bursa» 3500 4900 00 867 50 Açık eksiltme ll»
Fasulye «çalı» 3500 2825 00 105 38 24. 2. 1940
Zeytinyağı 1800 4880 00 384 50 saat 10 d*
Beyaı sabun 1200 2160 00 1A2 00
Yeşil sabun 600 810 00 80 78
Yumurta adet 25000 2500 00 187 50
Süt 1200 720 00 54 00
Silivri yoğurdu 2000 1700 00 127 50
Kâse yoğurdu adH 100 20 00 1 50
Beyaz peynir 1500 3000 00 225 00
Kuru soğan 8500 525 00 39 37 Açık eksiltme 24 2.1948
Patates 5000 150 0 00 112 50 saat 11 d»
Zeytin 1200 1500 00 112 50
Sadeyağı «Urfa» 2500 13750 00 1031 25 Kapalı zarf usullyle
Ekmek 25000 6250 00 463 7i eksiltme
Yaş sebze ( 30 kalem» 77E0 00 533 50 24. 2. 1948 saat 15 de
1 — Okulumuzun 1948 yılı sonun a kadar eksiltmeye konulan yiyecek maddeleri eksiltme tarihleriyle bir-
İlkte yukarıda gösterilmiştir.
2 — Eksiltme Yüksek Okullar saymanlığında toplanan okul komisyonunca yapılacaktır.
3 — İsteklilerin eksiltme kanununa göra gereken vesikalarla komisyona baş vurmaları.
a — Kapalı zart tısullyle yapılacak eksiltmelere alt teklif mektupları eksiltmeyi açma saatinden bir saat evv.-l komisyon başkanlığına verme- lerj,
5 — Şartnameyi görmek ve ilk teminatı yatırmak lstlycnlerlo okul İdaresin» müracaatları. (1438)
AKŞAM
İstanbul asliye altınaı hukuk yar* eıgbğjndan: İ47/1441
Davam Batat Hıdırçavuş Çilingir »kak M No. da oturan ister Kohaa tarafından divalı Bala* Kançavuf Çilingir sokak M No. da oturan thya Kohen aleyhin* açılan gaiplik ve *v-llllgin feshi davasında: Davalının 9M •enMdndanberi gaip bulunduğu iddia edilmekte olup davalıya gönderilse ve gwt fevrilen davetiyede verilen meşruhata naaaran Franaada olduğu bildirilmiş İn d» oturduğu yeri belli olmadığından Dinen tebligat İfasına bu Hbeple yargılamanın W. I. MI pazartesi saal 11 e bıraJolmasm* gaip haktan da malûmatı olanların mahkemeye btldtrmeeloe ve gaibin gön te saatte mahkemeye gelmesi akal takdirde gıyabında yargılamaya devam olunacağı İlin olunur. f9830û>
Zayi — İstanbul erkek lisesinden 1935 - 1139 dere yılı sonunda almış olduğum 8387 numaralı tasdiknameyi kaybettim. Tenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur,
124 okul No. lu Salih Silmer
GENERAL ELECTRIC ımpulu götlerinizin dottudur.
Zayi — Çerkeş nüfus memurluğundan aldığım ve içinde askerlik muamelelerim yanlı kimlik cüzdanımı kaybettim. Tenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
1324 doğumlu İsmail oğlu Hakkı öz
Zayi — inebolu nüfus İdaresinden aldığım va İçinde askerlik muamelelerim kayıtlı kimlik cüzdanımla sandalcı ehliyetimi ve gemici cüzda* mm kaybettim. YenUerlnl alacağımdan eskilerinin hükümsüzlüğünü ilin ederim. 1324 doğumlu
Osman oğlu Ahmet Bıçak Kutnkapı Keresteciler 235
Kadıköy İkinci sulh hukuk yargıçlığından:
Suadlye mektep sokak 14 No. da mukim ölü Celâlettln Varlıer çocukları Türkân Varlıerle Nesip Varlıere aynı yerde oturan dayıları Ömer Ağ-larçe oğlunun vasi tayin edildiği yayınlanır. 13. 1. 048 (95308)
Zayi — Edlrnekapı askerlik şubesinden aldığım sakat raporumu kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 1927 doğumlu Haşan oğlu tiyas
■MM DOKTOR W
Fethi Erden
LABORATUVARI
Kan, idrar, baigam, mevaddr gaita tali Heri ve «idrar pastfo-sfle gebeliğin ilk günlerindeki kafi teshini) yapılır.
Beyoğlu. Taksime giderken Meşelik sokağı Ferah Apartı-manı. Tel- 40534
thale tarihi
24/2/M8 salı günü saat 14,30 kapalı zarf usullyl» eksiltmeye
ko-
çeslri.ri |
İstanbul İkine! İcra memurluğundan: MV2280
Bir borçtan dolayı açık arttırma De paraya çevrilmesin» karar verilen v» tamamına 14000 lira kıymet takdir olunan Mecldlyeköyünde 100 ada 21 parsel ve eski 22 15 kapı No. tu kayden ahşap ev yıkılmış olup yerine zemin kat beden duvarları taş va birinci kat tuğla duvarlı çatısı ahşap iizerl marstlya kiremit örtülü iki katlı kârglr natamam binanın 1010/ 250 hissesi açık arttırmaya çıkarılmış olup 27. 2. 048 tarihinden itibaren şartnamesi herkesin görebilmesi İçin daire divanhanesine talik edilecektir. Satış peşindir. Müşteriler kıymeti muhammenenln % 7.8 nispetinde pey akçesi veyahut milli bir bankanın teminat mektubu verilmesi İcabeder. müterakim vergDerle rüsum ve delikliye borçluya ait olup satış bedelinden tediye edilecektir, 20 senelik taviz bedeli Ve ihale pulu müşteriye aittir. Gayri menkul kendisine thale olunan müşteri derhal veya verilen mühlet içinde parayı vermezse ihale kararı feshedilir ve kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kimse arz etmiş olduğu bedelle almağa razı olursa ona İhale edilir. O d» razı olmaz veyahut bulunmazsa hemen 7 gün müddetle arttırmaya çıkarılır. Her Del halde birinci thale edilen müşteri iki İhale arasındaki farktan ve diğer zararlardan mesuldür. İhale farkı ve geçen günlerin faiz! ayrıca hiikme hacet kalmaksınn dairece tahsil olunur.
Zemin kat- binanın orta kısmında bırakılan methalden girilen antre ve odaların döşemeler! toprak bölme duvarları kârglr solda birinin tavanı beton, diğer bir oda olup, koridorun nihayetinde arkada aralıkta hamam, mutfak ve alaturka taşlı helâ yerleri olup, tavanları betondur. Bu katın kapı sökeleri kısmen konmuştur.
Birinci kat: Arka cephedeki 8 çimento basamaklı merdivenle çıkılan sahanlıktan çift kanatlı ahşap kapıdan içeri girilir. Bu kat 4 oda, mutfak ve hamam yerinden İbarettir. Tavanları kirişli İse de henüz kaplanmamıştır. Ahşap çerçeveleri konmuştur. tç ve dış sıvalan henüz yapılmamıştır. Zemin katta kısmen kola sıva yapılmıştır.
Hududu’ Tapu kaydı gibidir, Yüz ölçüsü: Kadastroca tesblt edilen 100 ada 21 parsel No. ya göre yilz ölçüsü olup bundan 80 metre Üzerine hlna yapılmıştır. Birine! arttırması 0. 3. 948 tarihine müsadif salı günü saat 14 den 18 ya kadar İstanbul İkinci İcra dairesinde İcra edilecektir. Arttırın* bedel! kıymet! muhammenin % 75 şlnl bulduğu takdirde ihale edilecektir. Aks! takdirde en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma 10 gün temdit edilerek 19. 3. 948 tarihine müsadif cuma günü aynı saatte en çok arttırana İhale edilecektir. 2044 No. lu icra İflâs kanununun 125 ncı maddesine tevfikan ipotek sahibi alacaklılar İle diğer alâkadarları ve irtifak hakkı sahiplerinin işbu gayri menkuldeki haklarını ve hususiyle faiz ve masarife dair olan İddiaları evrakı müsbitelerlyie birlikte 15 gün İçinde icra dairesine bildirmeleri lâzımdır. Aksi halde tapu stcllterlle sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar. Alâkadarların işbu madde! kanunlye-lere gör» hareket etmeleri vs fazla I malûmat almak lstlyenlerln 947/2289
No. lu dosyasfyle dalremlve müracaatları Dün olunur. (95305)
13 Şubat 1948
Jter tüten ocağ/n zerresi efe
DEVLET HAVAYOLLARI
1. Ankara
2. İzmir
3. Ankara
4. Atina
ANTALYA
Hava seferlerinden istifade ediniz.
KIŞ SEFİRLERİ
Pazardan başka her gün saat 9,00 da
Otobüs Galata Seyahat Bürosundan saat 7,40 ta Salı — Perşembe — Cumartesi uat 14.00 ta Otobüs Galata Seyahat Bürosundan saat 12.50 de ADANA Pazartesi — çarşamba — Cuma günleri saat 11,ûç de
Otobüs Galata Seyahat Bürosundan saal 9,50 d»
Her Pazartesi saat 12,00 d»
Otobüs Galata Seyahat Bürosundan saat 10,10 da
Umumî Nakliyat T. A. Ş,
Galata Seyahat Bürosu Telefon: 40329
Sirkeci Seyahat Bürosu * 24220
Bir cildi; beş yılda yazılıp bir yılda basılan, çok yorucu yazı ve baskı çalışmalarına ve kırk sekiz bin lira masrafa mal olan mühim bir eser
Üstad İbrahim Alâeddln Gövsa tarafından yazılıp «Lsklt Tayine vl» tarafından yayımlanan «RESİMLİ YENİ LÜGAT ANStKLOPEDİ.-nln birinci cildi tamamlanmış ve on beş lira flatle »atışa çıkarılmıştır.
Bu eser: Telif, baskı ve ciltlenme bakımından bir hârikadır. Hem Arapça, Farsça, Türkçe V» bunların Franşıacalarnu ihtiva eden mükemmel bir lügat kitabı, hem de küçük Larouaae'un yeril maddeler Hâveslle zenginleşti: İlmiş şık İhı d» bir ansiklopedidir.
İstisnasız her vatandaşa, bühas&a öğretmenlere ve öğrencilere ekmek kadar lüzumludur. Yalın» resimlerin» bakmak suretll» küçüklerin bile faydalanacakları muhakkaktır.
Çok yoruetı ve pek büyük külfetinden dolayı bir yenisinin uzun müddet yapıl »ıraya cağı ve İkinci baskısı okrayacağı İçin babadan evlâda İntikal edecek olan bu bilgi hazînesini hem İş masanız, hem d» çocuğunuz için alınla. Kâğıt darlığından dolayı aı basıldığı için sonra bulunamıyacaktır.
Eseri, şimdiye kadar gerek abone, gerek perakende suretiyle »lanlar taahhütlü olarak ldareevin» Üç lira De beraber yoDadiklan takdirde ciltletilip taahhütlü olarak aahlplerln» yollanacaktır.
Ciltlerin sağlam ve dayanıklısını temin maksadiyle ayrıca kapak satılmamakta ve bir hizmet olarak bu İşi «İskit yayınevi» yapmaktadır.
İskit Yayınevi: İstanbul. Cağaloğlu Hlmayeletfol şokak No. 1-4. Posta kutusu adresi- Posta kutusu 18. İstanbul.
Comments (0)