Ak^aro Matbaa»
Adanada şiddetli yağmurlar
Kız lisesi ile evlerden
{Ar kast sahîfe 2; sütun 3 te)
Amerikalı yol mütehassısının beyanatı
tabancası
Günler Geçerken.
İstanbul Tüccar Derneğinin raporu
evvel yazdığım (Mavi kömür) fıkrası okuyucular alâka İle karşılandı ki hem telefonla fazla İzahat
olması yeniden İstemiş-malike-
Ingiliz lirasının fiati ve hayat pahalılığı
Sahibi; Necmeddln Sadak — Ya» İşlerini fiilen idare eden: C. Bildik
Bir müddet tarafından ciddi______________________________________,_________.
İsteyenler, hem de mektupla fazla İzahat verenler oldu. Meseleyi hatırlatayım: Boğaziçi akıntılarından elektrik istihsali mümkün müdür, değil midir? Amerikalı bir öğretmen îstanbulda İken V4* klt buldukça tetkikler yapmış, cereyanları ölçmüş, biçmiş ve memleketine dönünce o mevzu üzerinde bir kitap neşretmiş. Kitabı burada okuyan yine ecnebi bîr profesör de eserdeki hesaplara göre îstanbulun kendi akıntılarından büyük mikyasta faydalanabilecek ğini bir dostuma söylemiş. Benim yazdığım bundan İbaretti. Tabiîdir ki fen adamı olmadığım İçin ne bir hüküm yürütebilmiştlm, ne de soran zata tatmin edlct malûmat verebilmiştim.
Geçen gün îzmlrden bir mektup aldım ve (Mavi kömür) deıj istifade için bazı ehemmiyetli teşebbüslere çoktan girişilmiş vi işin resmî bir mahiyete sokulmuş olduğunu öğrendim. Mektup sahibi ezcümle diyor kİ: «Bir Türk. İki ecnebi ldroelektrlk mOhendl-çile beraber yaptığımız fenni etüdler tekemmül etmiş bir haldi bulunmaktadır. Bu maksatla Ekonomi Bakanlığından da İhtira beratı da alınmıştır. Berat kanunî hükümleri dahilinde her muh-teriln ihtirakerdesinl fiili sahada tecrübe He mükellef bulunmasına göre o husustaki tecrübe mahiyetinde olacak tesis kısmının kısmı küllisi de hazırlanmış haldedir.» Şu var ki müteşebbisler barı cüzi yardım İmkânlarından mahrum İmişler ve bu yüzden gün gibi aşikâr olan hakikati yan! akıntılardan elektrik İstihsali işini ispat İçin ne hükümete, ne de İstanbul Belediyesine hentlz müra* caatta bulunanuyorlanruş, Jmkân sağlandığı gün, yani bir taraftan maddî yardım görülür görülmez -tTürkiyenln en salâhiyet^ fen ve elektrik mütehassıslarının huzurunda tecrübeyi yapmağa tLmade» imişler.
Yukarıdaki mektup üzerine İş adamı zenginlerimizin ve hiç değilse bir fikir edinmek için Belediyemizin dikkatini çekerim. Bîr Amerikalı tetkikler yapmış, bir ecnebi profesör tetkikler neticesinde elektrik istihsalinin mümkün olduğunu söylemiş, üç Id-roelektrlk mühendis! de büyük bir inanla dâvayı bsnJmsemlş... Bunlar esassız olamaz ve «hareketi daime» yİ bulmuş mecnunların ağzından çıkmış sözlerle kıyas edilemez. Belki de Îstanbulun parlak İstikbali Boğaziçi akıntılarından fışkıracak elektriğe bağlıdır. «Su akar, deli bakar» variyette kalmıvalnn!
Reffö Halli KARAY
hak-blr safha-tafsllâtile
Bayan BetÛl, aüe efradı köşkün bahçesinde, esrarını da beraber götüren facia kurbanı: Alâeddiıı Ayiun
Bundan bir sene evvel Eren-köyde Fırın sokağında, göz doktoru B. Salih Sait Aytu'nun köşkünde, doktorun oğlu Alâeddln Ay tun un şakağından vurularak öltimlle neticelenen hâdise kında tahkikatın yeni ya girdiğini evvelce yazmıştık.
Alâeddln Aytunun
İle Ölümü vakası üzerinde İncelemeleri yapan Kadıköy savcılığı, «ademi takip* kararı vermiş, fakat doktor B. Salih Sait ile karısı bayan Refika, savcılığın bu kararına Kocaeli ağır cezir rıahke-
yol vardır. Üş sen» sonra bu gobake-nla seyrüsefere açılmasını umarım. İlk olarak yapılmasına karar verdiğim İs yol 800 - 850 kilometrelik İskenderun - Erzurum yoludur. Yapım İyin Türklyeye bin küsur makine gelecektir. Bunların çalıştırılman tamamen Türk teknisyenlerine ve ele-malarma bırakılacaktır. Şimdiden İs kenderundâ 600 kadar eleman yetiştirmek üzere bir kurs açılmıştır. Tilrk İşçisinin kavrama kabiliyetine ve zekâsına hayranım.»
Mr. Hllts, bugün lö(30 da Teknik üniversitede bir konferane verecektir.
dursun, durdurulmasının bil® mümkün olamıyacoğı mütalâosındayız.»
Bu cevaptan sonra raporda şu teklif yapılmaktadır:
«Komisyonumu» Bakanlığın sualine bu suretle cevap verdikten sonra, dış ticaretimizdeki buhranın ve tıkanıklığın İzalesi ve dünya eviyemden ayrılan İç piyasa flatlerlmlzln normal İeştlrllmesl İçin alınacak İlk tedbirin kuvvetli ve zayıf paralara aynı değeri veren para rejimimizin derhal değiştirilmesi olduğu mütslâasındadır. Paramızı beynelmilel mübadelede bugün İçin nispeten »ablt v» İstikrarlı bir kıymet İfade eden dolara göre tea-blt edersek, bunun haricindeki paraların piyasalarımızın ar» ve talep İhtiyaçlarına göre serbesçe değerlenme.,I Icab ettiği fikrindeyiz. Resmî rayiçler ise aynen kalacak, fakat Merkez Bankası bu flütlerle mübadeleye mecbur olmıyacaktır.
Sterlinler İhracatçımızdan doğduğundan, ancak memleketin muhtao olduğu ithal malları İçin kullanılmalıdır. Bu İtibarla hükümet İthal listesine koyduğu mallar dışında kalan v« İkinci derecede lüzumlu olan eşyaya resin! rayiçle İngiliz llrtuı satın almak suretiyle İthalâtçıya müsâade verebilir.
Bu suretle hem memlekette eşya ae lığı önlenir; hem do bu para stoklan zararsızca tasfiye olunur. Aynı zamanda devlet ödemelerinde, hususi ödemelerde bu Tesml rayiç üzerinden muamele yapılır a
Mark olarak yatırılmif olan Türk alacakları
Bunu müteakip Çoruh milletvekili Asım Us'un, Merkez Bankasına mark olarak yatırılmış bulunan Türk alacakları haklımdaki soru önergesine karşı Maliye Bakanı Halit Mazini Keşmir açıklamada bulunmuş ve demiştir kİ:
* — Asım Us arkadaşımızın önergesinde bahis mevzuu tediyeler vakl-dir. Ancak hukuki durum önergedekL .şekilde değildir. Mevcut kliring anlaşmasına göre, Almanya dan sipariş yapan tüccarlarımız,'sipariş bedelinin üçte bir veya dörtte birini Merkez Bankasına yatırmaktadırlar. Yatırılan bu miktar. Alman bankalarına bildirilmekte ve Amaııyadakl tüccar da bu parayı aldıktan sonra, siparişi göndermektedir. Aynı şekilde İhracat çitarimiz da Almanyadan yapılan tediyelerden bu şekilde İstifade etmektedirler. Soruda bu şekilde tediye Mer kez Bankasına yatırılmış bir nevi e-nıanct şeklinde gösterilmekte ve «1-
mesl nezdinde itiraz etmişler vt Alâeddln Aytunu, karısı Ziraat bankası eski memurlarından Batili Aytun'ım öldürmüş ihtimalini ileri sürerek soruşturma açılmasını terdir. Kocaeli ağır ceza mesl de, savcılığın ademi takip kakarlle iktifa olunmasını yerinde bulunmuş, bir defa da sorgu yargıçlığınca işin incelenmesine karar vermiştir.
tşte bu karar üzerine, dosya tetkik edilerek muhtelif şahitler dinlenmiş ve icabcden adlî tabip Arfcnsı sahile 2; sütun 6 da)
5 yılda 4293 kaza olmuş, 1012 kişi ölmüş. 943 te 588 alan kaza-lann sayısı 947 de 1537 yt çıkmış.
I İçişleri Bakanı, bunu izah ederken, kabahati yedek darlığına yükJüyor. O da doğrudur. Fakat jşu noktaları da yabana almamalı:
1 — Lüzumsuz klûksandan halkın serseme dönmesi ve artık Mûkson sesine ehemmiyet vermemesi. 2 — Kalabalık caddelerde 79 kilometre süratle gidilmesi. 3 - Seyrüsefer memurlarının piyadeyi seyrüsefer dışı sayıp kâfi derecede korumaması, 4 — Un işlek caddelerin sahiplerini bekliden ekâblr otomobillerde tıkanması (meselâ köprü başında saatlerce müdürü bekliyen resmî otomobiller.)
Bol parça getirmeli amma, seyrüseferi de tanzim etmeli.
Bütün, bunları, kaybettiğimiz hayatları dikkate a'arufc. ehemmiyetle istiyoruz (
porlşl yerine getirilmemiş olan firma lor İçin yatırılan paraların ladeei İstenmektedir.
Merkez Bankasında bu şekilde bloke edilmiş v» sahibine iade edilecek bir para mevcut değildir. Zira bu tediyeler hemen akabinde sipariş alan firmalar tarafından Al manyada tahsil edilmiştir.
Diğer taraftan vatandaşlarımızın Almanyadakl alacakları sade bunlar-
Doğu illerin kalkınması
Ankara. 14 (Telefonla) — Hükümet Doğu illerinin gerek lktl-saden gerek bayındırlık ve gerek sağlık bakımlardan kalkınması yolunda esaslı tedbirler almağa karar vermiş ve aon Bakanlar Kurulunda bu hususta süratli bîr çalışmağa geçilmesi esas ltl-barlle takarrür etmiştir.
Öğrendiğime göre Bakanlar Kurulunda bu mevzuda İlk hazırlıkları yapmak ve her sahada mütehassıslardan müteşekkil heyetlere plânlar hazırlatmak ve incelemelerde bulunmak maksa-dlle Dışişleri, İçişleri ve Çalışma Bakanlarından mürekkep bir komite kurulmuştur. Bu komite muhtelif teknisyenleri çalıştırarak yol, mektep, hastane, memurlar. mesken, sosyal yardım teşkilâtı mevzularında kısa zaman da kararlar alarak Bakanlar Kuruluna tekliflerde bulunacaktır. Bu arada Doğu İllerine en iyi memurların gönderilmesi, bu memurlara bir kaç misli maaş verilmesi, memur meskenlerinin İhzan derpiş olunmaktadır.
Memleket hastanesindeki hastalardan bir kısmi askerî hastaneye nakledildi — Bir çoban boğuldu İzmit ovası da su altında ,
Mahatma Gandhi ve DÜNYA Yazan:
Halide Edib - AD1VAR Dördüncü makale bugün 5 inci sahifede
BÜYÜK SİYASÎ DÂVA VI RÖPORTAJ Qa»etMİ
HAFTALIK GAZETE bdoün önen
21 Bevru, renkli ve lestaılL Yanlardan basılanı Ttat Demokrasisi İhsan değildir. Ben B talîn 0a görüştüm, Atatürk dinsiz değildi (vesikalar)
Mr. Hütt
Tilrklyedekl Amerikan yardım beheri yol dairesi başkanı Mr. Hllts muavini Mr. VfUllama ve Bayındırlık Bakanlığı yol dairesi reLj muavini yüksek mühendis B. Vecdi Diker İle benaber dün Ankaradan gehrlmlze gelmiştir.
Amerikan Haberler bürosunda bir basın toplantısı yapan Mr. HJlta, gazetecilere beyanatta bulunanark, ekim ayından beri Türklyede faaliyete geçen Amerikan yol dairesi heyetinin bütün yollarda tetkikler yaptığını söylemiş ve demiştir ki:
«— Vardığımla netice, yüzde yûz memnuniyet! mtıclbdlr. Biz Türklye-nln yol sistemini dovlet yolu hesablle 20 000 Km. olarak kabul ediyoruz. Amerlkada olduğu gibi Türkiye yollarının numaralanması İş! yapılmiş-tlf- Şimdilik cn ehemmiyetli m yol Üzerinde çalışıyoruz. Bunlardan birin CİM Edime, İstanbul, Ankara İskenderun. diğeri de İskenderun. Malatya Eratırunı yoludur. '
Bugün elimizde 12.500 kilometre
İstanbul Tüccar Derneğinin dış ticaret komisyonu tarafından İngiliz lirası hakkında bir buçuk aylık bir çalışma neticesinde vardığı aonuç. dün saat 18 da Dernek başkanı îzzet Akasman tarafından gazetecilere bildirilmiştir.
Başkan, dne® T Eylül kararlarıyla tngllfa lirasına takdir edilen 1128 kuruşun hakiki ftatten yüzde otuz nispetinde fazla olduğundan bahslle bunun İthalât ve İhracatımız üzerindeki menfi tesirlerini anlatmış; İç piyasada flatlerln arttığını; ellmLzde dolar kalmadığını, netice İtibariyle aterline muhtaç duruma düştüğümüzü söylemiştir.
Bundan sonra Ticaret Bakanlığının «İngiliz llraslyle yaptığımız ticaretin İthalât ve İhracat rintlerimiz ve dolayıslyle İç yatar flat seviyesi üzerindeki menfi tesirleri nasıl önlenebilir?» şeklnde 26 aralık 1047 tarhln-de sorduğu suale cevaben Dernek dış ticaret komisyonunun bir rapor hazırladığını aöyllyen başkan, bu raporun Derneğin 18 şubat çarşamba günkü toplantısında serbes münakaşa konusu olacağını söylemiştir.
Rapor evvelâ Bakanlığın auallne şu cevabı vermektedir:
«Şimdiki para ve diş ticaret rejimimiz devam ettiği müdettçe, İngiliz llraslylo yaptığıma ticaretin İthalât Ye ihracat flatlerl üzerinde ve dolayısıyla İç pazar flat eeviyeel üzerinde-| ki menü tesirlerinin önlenmeği şöyle
Ankara 14 — Bûyilk Millet M telisi dün toplanmış ve gündeminde bulunan 6 soruya alâkalı Bakanlar cevap vermişlerdir.
Görüşmelere, gündemde bulunan ve muhtelif konular üzerinde bazı milletvekilleri tarafından verilmiş illa 11 sözlü soıu ve önergelere İlgili Bakanlar tarafından yapılan açıklamalarla başlanmıştır.
Türkiye haritaları
İlk olarak okunan önerge, Bitlis milletvekili Muhtar Ertan'ın mevcut Türkiye haritaları hakkındakl soru ö nergisiydi.
De71et Bakanı vs Barbakan yardımcısı Faik Ahmet Barutçu, önergo-(1eki soruları cevaplaurü^uak. İçin Ba kanlıklardan İstediği lüiumlu bilgileri henüz alamadığını bildirerek, önergenin’ gelecek cuma toplantısına tehir edilmesini İstemiştir.
Filistin meselesi ve Türkiye
Bshlfe S
AKSAM
14 Şubat 1943
«Sr.yuAk>, Doğrusu bu dergi bolluğunda böyle bir dergiye İhtiyaç tardı. Çünkü şairlerimi» — Allah arttırsın — o kadar çok ki, nıalca-jajar arasında mamume! ar d» neşreden dergiler, gönderilen man-Bumelorln hapsini negre'tmly» T*-Mşmlyor Muuumeİtrini basilmiş görmek isti yönlerin gönülleri kınlıyor. «Kaynak» bu bakımdan foy-dabdır; bir ihtiyacı giderecektir.
Dergiyi çıkaran hayırsever rat, B. Avnl Dökmecl, Kaynak’ua ikinci sayısını ban* da göndermiş. Hediyesinin iiMrine adımı yazarken tenkldlerlml beklediğini Uâv* «taneyi de unutmamış. «Eh... Boncumu-»u eda edelim» diyerek şiirleri »ı-rnslyle okumaya başladım.
Türk şiirinde muhakkak U bir terakki var. Artık ya İn» kalıplara olur olmaz sözler doldurulmakla İktifa edilmiyor,
rimls bu kalıplar içinde Mr şey ■öylemeğe de ehemmiyet veriyorlar. Fakat ne kadar blribirinin benzeri sözler, eşit hassMİyetler, aynı tavırlar yarabbll Okuyucu İki Oç şiir okuduktan sonra «Her halde ötekilerin söyledikleri d» bunlar gibidir» diyerek yoruluyor; intana şltr okumaktan bir nevi bıkkınlık geliyor M şiir namına bu pek hazindir. Hiç İnsanı bıktıran şiir olur mu? Her halde bunlar başka bir şey olmalı, şiir dediğin tekrar tekrar okunur. Okuyucunun iştahı açılır, doymak nedİT bilme» do «o* kakta yürürken, eş dostta konuşurken de fiylesin dly» eeb«ri*ni1-ve kalkar.
üretici şiir
e yaak kİ isimlerini şu eon senelerde tanıdığımız şairle
rin şiirleri arasın da İnsana «barlam ek şöyle dursun, bir daha okumak, h&ttâ başladıktan »onra sonuna kadar varmak hevesini verenlere pek seyrek ıralanıyor. Çünkü en genç şairler, yukarıda (Ja söyledi (Sim gibi bir birlerine benziyorlar. Aynı tavır. aynı eda, aynı hassasiyet Kaynak dergisindeki şiirleri okurken kanaatim biraz deha kuvvetlendi.
fşte bir şalı, Nahlt Ulvi Akgün:
Genç şalrle-
Sva eva motorlar fsmfr Umanında, Atht peşli boyalı tekneleri. Klmtnfn kan» kimya dayalı Yük alırlar, yük verirler..
nnfkeye giderler, Datçaya giderler Dalgalarla bopuşur'tahta tekneleri. Denfscfler mert olur:
Deniz derildin dalgalanır dalgalanır durulur _
Diyor ve böylece devam ediyor. Fona değil. fena değil ama motör-lcrtn böyle olduğunu bit de ra ten bilirdik. Denizcilerin mert olduğundan haberimiz var. "Denizler cbınıimaz dalgalanmadan...» Barktın ise pek meşhurdur. Şairin bize motöreftlök üzerine uzun bir ders geçmesine lüzum var mı ya?
açık arttırma vsrr^r
İşte State Kaynak'tan ba.şkn bir şairi özdemlr Asaf:
Yunan çetelerinin
Eğede tecavüzleri
Motörlerimizİ tecavüzden korumak için tedbirler alındı
Ankara İŞ — Aon günlerde Tunan çeteci -rl Bge dlenteldekl faaliyeti erini a. ırmı şiarda.
Ştıi .-.t ayı içinde çeteciler Türk k&-|*te -ummaa giderek cm motörümüze âteş açmışlardır.
Çeteciler daha, jdyad» Etaam adanlle Darboğaz amamda faaliyet göstermişlerdir.
Ulaştırma Bakanlığı liman b*şlı*n-Jlkîanna gönderdiği bir emirle Ege luytlannda sefer yapan rnotörteriml-ıdn mümkün Udu tu kadar kıyın to-Hbetmelertnl bUdlrm'lşttr
Diğer taraftan gümrük muhatara genel komutanlığı da Ege denizi tayı-lanndakl teşkilâtını takviye etmiştir. Çetecilerin faaliyet ve taarruzları devam ettifd takdirde hükümetimizin daim gfenl? tedbirler alması da beklenmektedir.
dfte &*• dünyadayım U fimdi Hicrim tuMbOdOtiorOo kalmış.
Büyült boynun kmm kwrtmr donuk Arilk ne karanlık var benim için no aydsnM
Bu mummado iki m ura, OçCn-«fi n» yedinci dikkati çekiyor. Ü»t tarafını Oktay Rıfat ü« Melih Cevdette, tabii, daha ustalıkla söylenmiş olarak bulmak kabildir, dzdemir Araf onlardan daha «ön-ra geldiği İçin, aynı nw-vzuu alo alacaksa mutlaka çok iyi »öylemeH deÇn mit Saten şllrdo çalmak diye Mr şey yoktur, şiirin rnenm *Ç,k arttırma ite şairden enire geçer. Kim daha yültflekten, daha gftr sesle daha alımlı çalımlı »öyleree Onun ürerinde kalırI
iki şair daha
u dergide adına ntetadığun VebM Cem Aşkun, HM pirlerimizden olmalı.
tanrr.a M bu yıl far gelüg de y«çti. Her biri iflnufo çBken bir dflnycr. Şö otu» dokuz yıl defflp do peyti. ömür dadftferi bir korkunç rüya...
Şair otuı doku» yaşınâz olduğunu »öylflyor ama İnanmıyorum. Çünkü bu çeşit hassasiyet s? yıihk değil, daha erkidir.
«Bu göklerin arkası» adlı şiirin»:
Saklambaç
Şair Kemal çal her halde Mr çocuktur; fakat muhakkak kİ akıllı bir çocuk. Hayatı »aktam-baç oyunun* benzetiyor!
„ Bayat oyununda insanlar ebe.
Bir köşeyi dönüyorsun, an sizin Söbel...
A» dah* «Sayım »uyura yok!» diyordum, şair Olman Atillâ mini oldu:
Hoş görmek lâzım tozanları Bir kes geliyoruz dünyaya. Ktoıf flfrı, kimisi yaya
Hof görmek lâzım insanları...
bl-
Evet, hoş görmek lâzım ama itan hoş görmemiz para etmez. Şiir Tanrısı boş görmeli I O, İnsanın gölünün yaşına bakma*. bunların topunu birden yok eder ranırım.
Şevket Roda
Güreşçi Celâl Atik
Ankarada bir şoförü bıçakla yaraladı
Ankara 14 — Evvelki goce Cihan lokantasında m ti 11 güreş takımımızdan Oelfil Atik, Sal!üıaddln isminde-bir şoförü bıçak! am ıştır. Vaka şöyle olmuştur:
Celâl Atik arkadaşları Ue birlikte İçki içerken yanlarındaki masada oturan SalAhaddln adında bir şoförle aralarında lâf atmaktan bir münakaşa çıkmış. Sal&haddin m» sarını terk edip dışarı çıkmakta iken C»lâl Atik yarinden fırlayarak Batahâddlnl arkasından bıçakla yarala iniştir.
Şalâhaddln de tabancamın yekmiş ve Celâl* iki «1 ataş etmiştir. Çıkan kurşunlar bir tesadüf essrl olarak Celâle İsabet etmemiştir, Eda! da ya-teatanarak «Ulyeyo verilmişlerdir
Kayakçılarımız geldi
îsvlçrede yapılan kış olimpiyattı müsabakalarına iştirak eden kayak takımım»: dün uçakla nehrimize dönmüştür.
Ekmek meselesi umumî mecliste
Her İsteyen şahıs fırın açabilecek
Fırınlarını kapatanlar, on günde açmadıkları takdirde ellerinden ruhsatları alınacak
etmek İçin fırmlannı kapattıkları halde şirketten para, atanların on gün zarfında fınnlannı »çmadıkl.frı takdirde ellerinden ruhsatiyelerinin alınmasına, her »emte verilen unların aynı kalitede olması için Ticaret Bakanlığına müracaat edilmesine, firmaların şirket kurmak suretiyle halk aleyhine olan faaliyetleri tetkik edilerek cezai hükümleri alâkadar eden cihetler 'mevcutsa eavcılığın haberdar edilmesin, Mahrukat ofisi tarafından İnşasın* başlanan Balat fırınının satın alınmasına karâr verilmiştir.
Bundan sonra gündemin müzakeresine geçilmiştir. Teklifler alt olduktan komisyonlara havale edilmiştir.
Han, apartıman, otel gibi bina kapitalinin baraka, küçük dükkân v» camek ânlarla İşgllnln menü İçin Belediye zabıta talimatnamesine hüküm ilâvesi halikındaki tutanak da yangın halinde bu gibi binaların boşaltılmasın* mâni olacaklar dürümdakilerin tetkik edilerek bunlar arasında mahzurlu görülmeyenlerin r.e evsafta olacaklarım teeblt için maı-bata encümene havale edilmiştir.
İstiklâl caddesi gibi kalabalık cad deleTde seyrüsefer! İşgal etmemek ye izdihamı arttırmamamk için yeniden sinema açılmasına müsaade odil-memesl h&kkındakl takrir üzerine mülkiye komisyonu tarafından tanzim edilen tutanak da müzakere edilerek böyle bir yasağın mevzuata uygun otmıyacağı anlatılmış ve reddine karar verilmiştir.
Meclis aslı günü saat 15 te toplanmak üzere toplantıya »on vermiştir.
Şehir Meclisi dün »aat 1B40 da top-tanmiştır. Geçen ztbıt hülta&n okunduktan aonr* bütçedeki açık hakkında allluılıiarta görüşmek üzere An-karay* giden Au namına Sadi Bfkter izahat vererek ezcümle demiştir kİ:
«— Henüz netice alınmadıği İçin ktfl luhat vcremlyeceğta. Ankarada bulunan vali B. Lütfl Kırdar avdetinde netice hakkında k&ll derecede İzahat verecektir. »
Kfiam Şlnaıl Dersan'ın belediyeye yeni gelir temin edecek tasarı hakkında heyetten İzahat telemesi üzerine fiadl Bekter, bu . .tasarının lüratle kanun olması için lâzım gelen teçeb-btlalerl yaptık, tasan komisyonda İn çelen m ektedir. Bununla beraber proje belediyelere geniş mail imkânlar sağlayanı lyocaktır, bu »»heple daha geniş mail İmkân verecek teşebbüs İtrimize Jhı» verdik, demiştir.
Bundun sonra 17 şubatta sona ermesi k»beden Meclis toplantılarının şubat »onuna kadar uzalilmaa hakkında kİ teklif de kabul edilerek, ekmek meselesinin görüşülmesine başlanmıştır. Uzun müzakerelere sebep ol&n bu mevzu etrafında bir çok ftza söz olarak ekmeklerin bozuk olduğunu, belediyenin fırınlan kâfi derecede kontrol etmediğini ve finnalann kıır dutları şirketin halk aleyhine olan taraflarile meşgul olunmadığını belirtmişlerdir. Neticede bar İsteyenin fırın açabileceği ve inşa ettirebileceği hususunda tamamen serbes oldukla-mun belediyece İlân «dilmesine. Firmalar şirketine fazla kazanç temin
Ecnebi bankalardaki Türk mevduatı
-İhtiyacı vardır, çünkü bu sermayelerin ve bu plfismanların seyyal olan vaziyet! para İstikran üzerinde müessirdir. Bu bakımdan Amerika bu gibi plasmanları dikkatle toklb eden memleketlerden birisidir. Ve arasıra Amerlkada bu hususta neşriyata tesadüf edilir. Amerlkada bu neşriyatı yapan 3 bülten vardır; bunlardan birisi Federal Rezerv Bank bültenidir. İkincisi Hazine Bülteni, üçüncüsü de Mlletlerarası para fonu bülteni, Muh telif memleketlere alt tevdiat, resmi ve hususi yekûn olarak bu bültenlerde ihsal malûmat kabilinden olmak üzere neşredilmektedir. Ve bu arada bize alt de neşriyat vardır. Bu neşriyat 1947 senesinin İlk aylarına taallûk etmektedir.
Amerikadaki mevduat
Orada gördüğümüz yekûnlar bu aylar vasat! olarak memleketimiz İçin B8 milyon dolar civarındadır, Fakat arkadaşlar; gene şu d* malûmdur ki bunun İçlnds resmi olduğu gibi, resmi kanaldan geçen tevdiat da vardır. Bunlar devlete alt tevdiat olabilir; Merkez Bankasına alt tevdiat olabilir. Nihayet bazı mili! bankaların mu kabirleri nezdlnda bulundurdukları tevdiat olabilir. Ve bir de açtırılmış o-lup da henüz lehdanna ödenmemiş olan akreditifler oJ&blllr kİ bu aylara aid olan ve bu neviden olan tevdiatın vasatisi de 60 milyon lira civarındadır. Binaenaleyh eşhasa old olması1 muhtemel olan ve mahiyeti iyice bl-1 llnmlyen tevdiatın miktarı aşağı yukarı 8-10 milyon dolar civarındadır.
Simdi eşhasa *ld olan g - 10 milyon doların menşei d« muhtelif olabilir. Bunun bir kısmı meşru, bir kısmı gayrimeşru olabilir. Dışarıda ya-şıyan bazı vatandaşlar dışarıda yaptıktan depolan memlekete getirtmek mecburiyetinde değildirler. Hattâ memleket İçinde olup da bazı menşe-1 erden kendilerine intikal edebilecek paralan dışarıda tutmak hakkını haiz olanlar vardır. Ba yekûnun içinde bu kabil paralar olduğu gibi, gayrimeşru yollardan giderek, yani bizim döviz kontrolümüzün dışına çıkmak suretiyle, nihayet her mevzuda kaçakçılık olduğu gibi, bunda da kaçakçılık mümkündür; kaçakçılık yaparak gayri meşru şekilde ticaret yapmış cilan vatandaşlar da bulunabilir.
Amerikadaki vaziyet budar.
İsviçre ve İngiltere bankalarındaki tevdiat Diğer memleketlere gelince; bir dereceye kadar İsviçre ve tngllterede bu kabilden tevdiatın bulunması mümkündür. Bunun dışındaki memleketlerde bu pek varit gördlemeB.
(Baş tarafı İ inci iahffede)-. -borçlarının tasfiyesi İçin İngiliz ve Amerikan makamları İle temaslar yapıldığını, pek yakında bir neticeye bağlanacağım söylemiştir.
Bolu milletvekili Rasim Eıcl'ln belediyeye yardım hakkındaki sorusuna İçişleri Bakanı, yine Bolu milletvekili İhsan Yatiun'uı linyit kömürüne, hal km kereste ve odun ihtiyaçların* dair olan sorularına. Ekonomi ve Tarım Bakanları cevap verdikten »onra, Erzurum milletvekili Vehbi Kocagilney’ İn baa vatandaşların ecnebi bankalardaki mevdutına dair olan soru sunun müzakeresine geçilmiştir.
Türklerın yabancı bankalardaki paraları Boru sahibi, Vehbi Kocagüney. Maliye Bakanından şu sorulan sormuştur:
«t— Bazı gazeteler Amerika, bankalarına vatandaşlarımızdan bir çoklarının yüz elli jk-ı milyon dolar tutarında para yatırmış olduklarını yo?-maktadırlar. Bu haber doğru mudur? Milli bankalarımız dururken yabançı bankalara paramızın kaçırılıp yatı-nlmasiDa sebep nedir? İsviçre ve daha ba?k* memleketler bankalarına yatırılmış par şiar var mıdır? Bunların miktarları belli midir? BÖylece paramızın yabancı ülkelere akması önlenemez mİ? Bakanlık bununla meşgul olmuş mudur »
Maliye Bakanının cevabı
Maliye Bakanı Rallt Nazml Keşmir bu hususta şu açıklamada bulunmuştur:
Arkadaşlar; efkârı umumlyeye yatan yanlış ve doların ve milyonun ne olduğunu btimtyen kimselerin zihnin! teşviş edecek ölçüde mübalâğalı olarak aksetmiş olan bir meselenin tavzihine fırsat verdiği İçla sayın generale teşekkür ederim. Hepiniz bilirsiniz ki, bankalardaki mevduatın gizli kalman her memlekette bir emniyet prenslpldlr. Birçok m emi »ketler d», bu, kanuna dayamr, bazı memleketlerde, teamüle dayanır. Bizde de bu gizillik prenslpl kanuna dayanmaktadır ve 2932 sayılı Banklar kanunu yeminli bankalar müraklplerlne dahi' bankaların mevduat sahiplerinin temini vermeyi menetmlşttr.
tşln esası böyle olduğuna göre. A-merlkadakl m ev dua t meselesi ne şekilde Ortaya çıkıyor? Arkadaşlar; global olarak bir memlekette şu veya bu neviden n« fcadnr mevduat vardır, bu mevduat Tadası İtibariyle bir tasnife tabi tutularak bir takım lhaal malûmata esas teşkil etmesi tabiidir ve bu kabil malûmata bilhassa, geni» sermaye sığmağı olan memleketiarln
Sadık Aldoğanın teşrii dokunulırazlığı
Dokunulmazlığın kaldırılması 106 oya kargı 128 oyla devre sonuna bırakıldı
Ankara 14 — Büyük Millet Medi-»hıin dün, Cevdet Kerim încedaymın başkanlığında yaptığı toplantıda, General Badik Aldoğanın teşrii mıasünl-yetinln kaldırılması hakkındoki komisyon raporu müzakere edilmiştir. Evvele» de yazıldığı veçhile, karma komisyon, teşrii masuniyetin kaldınl-masına karar vermişti. Müzakerenin yeterliği kabul edildikten aonra, Aldo-|an hakkuıdaki takibatın devre sonuna bir akılmasın t Lstlyen Cemil Bar la» 1le Balt Azminin takrirleri oya kondu. Başkan. Cevdet Kerim tnceda-yı, tereddüd ettiği İçin oy* ^onma muamelesini tekrarlattı. Kabul edenler ve etmlyenier ayağı kaldırıldı. Arad* pek az fark olduğundan, nihayet açık oy* müracaat edildi. Oya Iştirfik eden 238 kişiden 128 inin Al-doğanın teşri dokunulmazlığının kaldırılmasının devre sonuna bırakılmasına oy verildiği anlaşıldı. 10« kişi de derhal kaldırıl ması lehinde bulunda.
Boşta Haşan Baka olmak üzere bütün Bakanlar, oylarını takibatın devre sonuna bırakılması lehinde kullandılar. Meclis Başkam Ali Fuat Cebe-*oy7a, Başkan vekillerinden Ralf Ka-, radenis, umumiyetle 83 ter, beyaz oy verdiler. Mareşal Fevzi Çakmak, Ham dullah Suphi Tanriöver de oylarını Aldoğanın lehinde kollandılar.
Parti müfritlerinden sayılanlar, n-
Adanada şiddetli yağmurlar
(Baş tarafı 1 inci tahifede) sindeki evlerin alt katlarını sular basmıştır. Memleket hastanesindeki hastalar ve eşyalardan bir tasnıı askeri hastaneyi nakledilmiştir. Deniz mahallesi göl haline geldiğinden burada oturan halk, belediye ekiplerinin yardımı ile tahliye edilmiştir. Koca-vezlr ve Hacıbayram mahallelerinde İki er çökmüştür.
İzmit ovası «u altında
İzmit 14 — Üç gündenberi yağan yağmurlardan İzmit ovası Ue İzmit -Adapazarı yolu su altındadır. Münakalât durmuştur. İzmltln ova köy!eri tehlikededir. İzmit ovasında bir araba sulara gömülmüş, atlar boğulmuştur, arabacı canını tor kurtarmıştır. Ayrıca lk! kamyon devrilmiş, 3 otomobil sular altında kalmıştır. Sakarya nehri gittikçe yükselmektedir.
Bulgaristan» düşürülen pilotumuzun iadesini istedik
Ankara 14 — Bulgar topraklarında düşürülen »d Türk tayyaresi hakkında Dışişleri Bakanlığı Bulgar hükümeti nezdlnde teşebbüste bulunmuş re Bofya elçiliğimiz vasıtaslte ta mam layıcı malûmat istemiş, şimdi Bulgar makamları tarafından nezaret altına alman pilotumuzun memlekete iade edilmesin! istemiştir.
Amma burada yekûn İtibariyle de olsa bir hesap yapmak İmkânı yoktur. Çünkü bu memleketlerde. Amerlkada tesadüf ettiğimiz neviden neşriyata tesadüf etmemekteyiz. Durum böy-ledîr,
şimdi bu mevduatın kimlere al d olduğunu ve kimlerin ne miktar mevduatı bulunduğunu resmi veya gayrl-resml kanallardan giderek öğrenmek bahsine gelince:
Sözlerimin başında arzettlğlm pren »İp, böyle her hangi bir teşebbüsün bir netice vermlyeceglnl tamamlyle meydana kor, Üglll müesseseler kendi hükümetlerin» dahi bu malûmatı ver mek mecburiyetinde olmadıklarına, hattâ hayat! menfaatleri baJtimmdaa hiçbir zaman vermlyecelkerlne^göre, bizim bu mevzuda bir teşebbüsümüz gülünç olur.
Şimdi arkadaşlar; bil böyle iken Amerikadaki mevduat miktarı 8-10 milyon dolar civarında iken, bunu, 10, 20. 80 Is. zarbederek, efkârı umumlyeye eksetttrraek bence dahilde zihinleri teşviş ettiği gibi, hariç bakımından da menfaatlerlmlza hiç1 uygun değildir. Bu. gibi İşlerde daha’ dikkatli olmamız, zannedersem yerinde olur.
Sözlerimi bitirmeden evvel şunu İlâve etmek İsterim kİ, her hangi bir Türk vatandaşının gayrimeşru bir şekilde hariçte mevduatı varsa ve bunu bilen varsa ve bunun delillerini ortaya koyacak vaziyette İse bunları bize versin. Bizim vazifemiz 1cab eden takibatı yapmaktır,» (Bravo »esleri).
murniyetie kırmızı oy verdi. Bu ar e d* Atıf İnan, Feridun Fikri Düşünsel, Hulttal Alataş, Haşan Âl! Yücel, Rasih Kaplan, Emin Halim Ergun, Behçet Kemal Çağlar, Ahmed Ulus,. Rccal Gilrell, Şefik Toğay,, General At-tunkol. Mümtaz ökmen, Süreyya Ör-gcevren, Fallh Rıfkı Alay, Ekrem O-ran kırmızı oy verdiler. Şükrü Saraçoğlu d» aleyhte oy kullandı.
Hararetli tartışmalar
Meclisçe kabul edllmlyen Karma komisyonu raporunun müzakeresine başlandığı »ırada, Uk sözü General Sadık Aldoğan aldı ve:
«Mlletlln hâklmlye hakki bütün kanunların üstündedir. Bundan dolayıdır kİ bir milletvekili, teşri! vazifesini yaparken, hiçbir kanunla kendisini mukayyet kılmaz.» dedi. Bu -sözler! salonda gürültülerle karşılandı. Al doğan sözlerine devamla:
(— Aldoğan, bu İşten dolayı Allahtan başka hiçbir zlruha ne cevap, ne de hesap verecektir.» dedi.
Fahri Sarakaya, kanunlara hürmet etmenin her vatandaş gibi, mll-letvekillerinin de vazifesi pldn&tınu söyledi. Bunu takiben zöz alan milletvekilleri raporun aleyhinde konuştular. Mümtaz ökmen İle Ekrem Onan İse komisyon raporu lehinde söz söylediler.
Cinayet mi, intihar m?
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
raporlarlle, tıbbıadll meclis raporları alınmış, bunların neticesinde Alâeddin Aytun’un, müzmin bir cilt hastalığına, ayrıca nevrasteniye müptelâ olduğu, ou hastalık dolayıslle tıp fakültesi sinir hastalıkları kliniğinde on beş gün İstirahat ettiği, müteakiben çalışmakta olduğu Ziraat bankasından ayruJara k bir çfvttr şirketine girdiği tesbit edilmiştir.
Yalnız vaka gecesi, Alâeddinin, yanında beş yaşındaki çocuğu Edil, vc onun öte tarafında da bayan Betül olduğu halde yan-yana İki karyolada yatmakta iken vukua gelen ölüm hâdisesini müteakip odaya gelen köşk kiracısı bir kadın, ile tahkikata el Irayan zabıta memurlarının görüşleri arasında bir mübayenet müşahede olunduğundan bir defa da, İşin birinci ağır ceza mahkemesince incelenmesine karar verilmiş ve eğer ortada bir suç varsa Betül’iln Türk ceza kanununun 448 inci maddesi gereğince cezalandırılması istenmiştir
[Bu hususta tamamlayıcı ve hususî bir yazıyı yarın olcuya-cofcsmız.]__________
Fenerbahçe piyangosunun çekilişi ve beton tribünlerin temelatma töreni haftaya bırakıl ch
15 şubatta çekilmesi mukarrer olan eşya piyangosu e aynı günde yapılacak olan Fenerbahçe beton tribünlerinin temel atma töreni Valinin Ankarada bulunması ve umumî efkârın da bu törenlerin Fenerbahçe - Galatasaray maçı akabinde yapılması I arzusunu İzhar etmesi üzerine piyangonun çekilişi ve beton tribünlerin temel atma töreni 22 şubata bırakılmıştır.
Bayındırlık Bakanı
BayiDdırlık Bakam Kasım Gülek " ‘ şehrimize //!',•,Bakan İs-tanbuld* yapılacak adalet sarayı ve mealton buhranirio meşgul olacak, yol ve Uman İnşaatı hakkında dn Tek nik ünlvereltede bir konferans verecektir.
Seyhum tarak gemisine sancak çekildi
Bayındırlık Bakanlığı tarafından devlet Umanlarının taranması İçin dünyanın en kuvvetli tarak gemilerinden biri satın alınmış ve bir mücL-
det evvel gemi Umanımıza gelmiştir. Seyhun adı verilen bn yeni gemiye dün Haliçte sancak çekme törem yapılmıştır.
14 Şubat 1348
AKŞAM
Sahl/e S
AKŞAMDAN AKŞAMA
Şikâyetname* nin mabadı
Hukuk Fakültesinde birinci sınıf talebesinden (numarası \e İmzası bizde mahflız) bay S. Ç. bana bir mektup göndermiş, Şu macerasını anlatıyor: i
**«
Milli Eğitini Bakanlığının Va-lldebağı Prevaiıtoryomunda 25 lira alacağım kalmıştı. Parayı '(***) saymanlığından abnaraı «eylediler. 9 şubatta saat 4 te gittim. Meseleyi anlattım. Memur, tnasanın. üstüne bir göz bile at' madan:
— Böyle bir şey yok. Bize henüz gelmedi! - dedi.
— Simdive kadar gelmesi lanındı. Belki bir kaç gün evvel almışsın izdir. Lütfen bir kere bakı-veıinl - dedim.
Aradı ve buldu; kâğıdı yanındaki memura verdi. O. ismimi sordu. Söyledim.
— Soyadın, adresin doğru amma, isminde bir (1) harfi (b) yadmış, veremeyiz! - dedi. — Bunu düzelttir de getir.
— Ben talebeyim. Elimdeki kitapla kütüphaneden geliyorum. Beni Validebağma kadar göndererek vaktimi boşuna öldürmeyin. - diye rica ettim.
Ne yapalım? Ya bu 25 lira değil de 25000 Hra olsaydı... - cevabını verdiler; İzahata koyuldular
Saat 4.30' dan sonra kasadan para verîlmlyeceğine dair İlânlar vardı. Saat da yaklaşıyordu. Söz dlnlctemıyeccğiınl anlayınca odadan çıktım. Muhasebe şefine gittim, vazıyeti anlattım:
— ÇR) beye söyle. Telefonla soruversin! - dedi.
Teşekkür ettir. (R) bey İlk konuştuğum memurdu. Yüzüme dik dik baktı, Telefonla sormağı bile lüzum görmeden, istemeye istemeye, harfi düzeltti. Yanındaki memur fişi doldurdu.
Odanın duvarındaki saat 4 ü 26 geçiyor. Kasaya gittim. Kapalı. İçerden ses geliyor. Kapıyı vurdum, aldıran yok. Daha kuvvetli vurdum. Memur, hızla gişeyi açtı.
— Lütfen şu İşi görüverin! -dedim.
Bir şeyler söyliyerek öfkeyle pencereyi kapadı. Ne dediğini de anlayamadım. Tekrar şefe gittim.
— İşim görülebilirdi. Daha 4 dakika vardı. Veznedar gişeyi kapamış! - dedim.
— Sen o kâğıtları bana bırak! -dedi. Ben sonra alırım.
Kâğıtlara imzamı atmıştım. Çıka rdı, kendi cebinden 25 lirayı verdi.
Doğrusu şaşırdım, kaldım. Nerede bu şefin zihniyeti, nerede o memurların kırtasiyeciliği? Âdeta zorluk çıkarmaktan zevk duyuyorlardı.
Beyoğlu hastanesi
Çalışma Baka alığı da binayı satın almak istiyor
Beyoğlu hastanesini Elektrik, Tramvay İdaresi almağa teşebbüs etmekte ıdl. Çalışma Bakealığı di htu-tanejl satın almak Üzer» alâkalıları müracaat etmiştir. Bakanlık, Elektrik İtareslnln hastaneye 300 bin 11tb vermesine mukabil 600 tin. lira teklif etmektedir. Bu flat da aı görülüyor. Hastane 12 bin metre murabbaı bir arsaya aahlpür. Bina t» arsanın bir şahsa satılmak İstendiği takdirde bir milyon liradan fazla edeceği söyleniyor.
Bu para ile belediye, Atatürk, bulvarında modern bîr hıfzısıhha enstitüsü inşa etmeğe karar vermiştir. İtinanın 7-S yüz bin liraya çıkacağı tahmin ediliyor.. Enstitünün bulvardaki yerini tesblt İçin şehircilik mütehassısı Praıtla görüşmeler başlamıştır.
Beyoğlu hastanesin! Çalışma Bakanlığı »atın aldığı takdirdo Bakanlık burasını tevsi ederek bir İşçi hastanesi haline getirecektir.
Belediye ve vilâyet
Ayrılma tasarısının şubat sonuna doğru Meclîsten çıkmazı muhtemeldir
İstanbul belediyesinin vilâyetten ayrılmasına dair hasırlanan tasarı etrafındaki çalışmalar hararetle davam etmektedir. Anka' a İle daimi ıu-rette teması bulunan alâkalı zatların söylediklerine göre bu tasarının Meclisin şubat sonuna doğru başlıyacak kış tatilinden eyvel görüşülerek kanuniyet kesbedeceğl kuvvetle tahmin. ediliyor.
Ayrılma isinden evvelâ hususi ’ dara İle belediye mallarının birbirinden tefrikiyle başlanacaktır. Bunu müteakip yeni bir belediye seçim! da sona erecek dört yıllık normal müddetin geçmesinin beklenmlyece’l anlaşılmaktadır.
Belediye İle vilâyetin ayrılması yaklaştıkça belediye başkanlığına kimin Intihabe dileceği etrafında tahminler yapılmat ı başlanmıştır. Bu hususta ismi en çok söylenen zat. şehrimiz Sağlık ve Sosyal Yardım miidürü doktor B. Faik Yargıcıdır.
Fransâda «akış sigortaları üzerinde tetkik&ta giden öğrenciler
Yüksek Deniş Ticaret onklundan 34 kişilik bir öğrenci grupu, başlarında Sigorta profesörü Fâzıl Oülçür olduğu halde dün «İstanbul» vapuru 11e Fransaya hareket etmiştir. Bu öğrenci grupu, Fransız Çalışına Bakanlığı nerdinde ve şahıs sigortalan üzerinde tetkiklerde bulunacaktır. Seyahat bir ay sürecektir.
Haydarpaşa Hemşire okulunda kep giyme töreni
Haydarpaşa Niimune hastanesine bağlı yeni Hemşire ve Laborant okulunda, evvelki gün kep giyim! merasimi yapılmıştır. Alâkalıların ve sağlık mensuplarının hazır bulunduğu bu merasime Kızılay Hemşire okulu direktörü bayan CeclUt Sinclair de davet olunmuştur. Ingiliz mütehassısı bayan bu münasebetle şehrimiz Sağlık ve Sosyal. Yardım müdürü Dr. B. Faik Yargıcıya bir mektup göndermiştir. Mektupta ezcümle şöyle denilmektedir:
— «Yeni mekteple alâkalı gördüğüm her şeyden memnuniyet duydum. Bu fırsattan İstifade ederke sizi tebrik etmek İsterim vs mektebinizin İstikbaldeki muvaffakiyeti için iyi temennilerimi sunarım.»
Sağlık Bakanlığı, tedavi ve koruyucu hekimlik sahasında en mühim bir eleman olan hemşire Ve laborantları İler! memleketlerdeki gibi yetiştirmek lçm fedakârlıktan çekinmemektedir. Bakanlık hemşireliğin rağbet edilecek bir nWek haı]ne 8elnîe. sİ için bazı yen! esaslar da hazırlamaktadır.
Sevgili okuyucum!
Ben. otuz seneye yaklaşan muharrirlik hayatımda arasıra hep böyle şikâyet mektupları alır, basarım. Bu arada, eski öğrenciler memur oldu, eski memurlar tekaüde çıktı İnşallah sizin nesil İş basma geçtiği vakit, artık bu gibi müşkülâtı çıkarmazsınız. Halbuki vaktile şikâyetçi mevkiinde bulunanlar iş başına geçince maalesef iste bu anlattığınız tarzda mvşkülâtçı kesiliyorlar, İhtiyarlamış memurlar İse, emekliye ayrılır ayrılmaz şikâyetçiler sınıfına avdet ediyorlar. Ne mutlu bu kaidenin İstisnasını teşkil eden o şef ahlâkındakilere! Halkın işleri onların yüzü suyu hürmetine yürüyor. Yoksa, öbürlerine kalsa, vav halimize'
9
Okuyucuya karşı ayıp oluyor!
Bazı İstanbul dışı gazeteleri, neşredilmiş yazılanınızı ikinci defa basarlar, İstanbul gazetelerinde yeni çıkmış fıkraların, hikâyelerin bu sevimli meslektaşlar tarafından tekrar alınmasında mahzur görülmez. Fakat çimdi yeni bir moda çıktı kı o fena... Yeni çıkan gazetelere İlân veriyor: Refik Halid, Ercüment Ekrem, Burhan Felek, ben, daimî muharrirleri arasındaymışız, O nüshada da yazımız varmış. Halbuki mecmuaların sahipleri bizimle (lâakal benimle) konuşmamı şiardır bile. Böyle bir mecmuadan haberimiz yoktur. İçinde dc yazımız yok. Okuyuculara bilmeden oyun oynamış oluyoruz. Ben kendi hesabıma özür dilerim. O mecmuacılar her kim iseler, bu tip İlânlardan vazgeçmelidirler.
(Vâ - NH) I
«Akar» gaz gemisi limanımıza döndü
Petrolofls hesabına R&s Pamura-ya gitmiş otan «Akar» gaz gemisi oradan yüklediği 6000 ton akaryakıtla, dûn limanımıza gelmiştir»
Bundan bir müddet «vvel, ts tan bulun muhakkak çok sevimli, dürüst ve gayretli, ntsmlckete hizmet ederek şölırat v» mevki yapmak emelinde olan baa tüccarı «Tiirk Tüccar Derneği» adı altında kendinden çok bahsettiren bir cemiyet kurdular. Piyasanın, iş muhitinin sesini duyurmak, menfaatlerini korumak İçin bir değil, birçok teşekküllerin mevcudiyeti arzu edilir, hele ticaret muhitine karşı bazan menfi görüş taşıyan devlete karşı bu teşekküllerin memleketimizde büyük rolleri olabilir. Ancak lıer İşimizde olduğu gibi, bu teşebbüslerimizde de, tamamen Avrupai zlhnlyeLle hareket, muvaffakiyetin İlk şartıdır.
Bizde, maalesef, bLrçok nesilden beri, her yeni, kendi mevkiini kuvvetlendirmek, sözde İtibarım yükseltmek İçin eskileri çürütmek lüzumuna inanmaktadır, halefin İlk İşi, ileri cemiyetlerde yapılanın aksine, selefi küçük görmek, onu hiç bir iş görmemiş olmakla İtham etmektedir.
Bir milletin tarihi, birbirine bağlı, birbirini tamamlayan halkalardan mürekkep bir silsile olduğu, ondan evvelkiler olmasa İdi son halkanın da hayat İmkânı bulamıyacağı muhakkak olduğu gibi, her hangi yeni bir teşekkül de encak kendinden evvelki ve kendinden başka vo muadil müosseselerln bir nevi devamı, tamamlayıcısı olduğu zamandır kİ, cemiyet İçinde faydalı bir cihaz vazifesini görebilir. Ancak Iptklnl muhitlerde İnsanlar her defasında, meşhur İfade İle, Ame1 İkayı yeniden keşfetmeğe, kendilerinden evvelkilere karşı »Her şeyi ben yarattım!» gibi bir eda İle harekete meylederler.
Diğer taraftan, gene geri muhitlerin bir hususiyeti, kendi yaptığı müspet işleri İle Övünmek, verilecek notu bu İşlerden beklemek yerine rakip İnsan veya müMseseltrln hiç bir İş görmediklerini ısrar İle İddia itiyadıdır.
Eğer başkaları, başka teşekküller İle bir mukayese yapmak lâzım gelirse, bunu yeni kfıtrumun başında i olanlar alâkalıların hükmüne,, umumi efkâra bırakmalıdırlar. Halk hükmünü şu veya bu tarafın İddialarına değil, fakat alınan müspet neticelere göre vermesini bilir. Az çok Mitleri andıran bir tarzda, mütemadiyen: ■ıBen doğru düşünüyorum, ben. doğru yapıyorum, ben hizmet ediyorum!» diye halka hitabeden insanlar, nc kadar zeki, sevimli ve kıymetli olurlarsa olsunlar, nihayet halkın sevgisini kaybederler.
Tevazu, millete, memlekete hizmet edenlerin en tabii İklimidir. Gösto-riş, kendini beğenmek ve övünmek ancak sonradan görmelerde tesadüf edilen ve halkın sevgisini kaybettiren kusurlardır. Vakıa yeni faaliyete geçmiş Tüccar Derneğinde böyle kusurlar olduğu İddia edilemez. Fakat yeni bir teşekkül, kurucuları, demek İçin olduğu gibi, olgun insanlar da olsa, bazı geçlik w(iarına, hatalarına düşebilir ve en olgun İnsanlar bile, girdikleri yeni muhitin havasına uyabilirler. Biz, her yeni teşekkül ve teşebbüsü sevgi İle karşılamak, teşvik etmek taraftarıyız. Fakat bu yenisinin de kendisinden eskisini. İstihza ile değil, takdir ve saygı He andığını, ondan istifadeye şitabettlgtnl görmek İsteriz.
Bu. hem cemiyet mliesseselerlnln devamı, birbirini tamamladığı hakikatine, hem de bizim milli seciye ve terbiyemize daha uygun -olur.
En çok gıpta ettiğimiz bir teamülü hatırlatalım: Dünyanın on meşhur fikir ve edebiyat mahfili olan Fransız akademisine, ölüm neticesi bir münhal vukuunda yeni bir âza İntihap ve kabul olununca, bu yeni âza şerefi! vazifesin» selefini övmekle oııun eserini ve hizmetlerini tahlil He başlar. Bizde hazan bunun tam zıddına şahit, olduğumuz vakldlr. Hele son senelerde kendimizi yükseltmek İçin selefimizi küçük göstermek temayülü bir çok sahada görülmüş ve bu yüzden temeli asaletle yuğuml-muş olan milli seciyemiz hakkında yar vo ağyarda yanlış İntibalar uyan dırmak tehlikesi belirmiştir.
Tetkik etmek İstediğimiz mevzuda büyük programının tahakkuk unu candan dilediğimiz «Tüccar Derneği», kendi eserleri İle övünmek zamanını beklemek en doğru hareket tara olmasına rağmen, hemen bütün toplantılarında. rakibi, daha doğrusu yıkılmasını İstediği varını İrası! olan Ticaret vs Sanayi Odasına ateşli vo
(Günün mevzularıJ
Ticaret Odası - Tüccar derneği yarışı
yaralayıcı oklar elmayı bir nevi‘teamül olarak tesblt otmJş bulunmaJo-tadır. Tamamen bitaraf, hattâ genç, dinamik insan ve müesseseler* yakınlık duyan bir müşahit sıfatı ile, bla ağır va ekseriya haksız hücumlara hedef tutulmakta olan Ticaret ve Sanayi Odasının da zannedildiği gibi sadece bir İsimden, kalıptan İbaret, boş bir müessese olmadığını, kendi sahasında, fakat eski, oa çok resmi bir mahiyeti taşıyan bir müessesfrJe tabii görülmesi lâzım gelen bir tlslûp 11e, çalıştığını, idari vazifeleri yanında devletin istişare organı rolünü de, hattâ bazen cesaretle, yaptığını tebarüz ettirmeği faydalı bulmaktayız.
Ticaret ve Sanayi Odamız, unutulduğu İçin hatırlatmayı lüzumlu görmekteyiz, bugün eskidiği, ticaret bayatının yeni şartlarına uymadığı iddia edilen (kata ticaret kanunu) nu şu kadar sone evvel usun müddet çalıştırdığı hukukçulardan, İktisatçılardan, bankacılar ve tüccardan mürekkep bir komisyona tetkik ettirmiş ve tâdili lâzım gelen hükümlere dair bir raporu Adliye Bakanlığına takdim etmiştir. Bir gün yeni «Tllrk Ticaret Kanunu» Millet Meclisinin 'etki kine an edilince Ticaret Odasının hafiriadığı lâyihadan istifade edileceği muhakkaktır.
Son senelerde ban zümrelerin dar ve geçici menfaatlerinin üstüne c>-kan oda «vergi reformu» mevzuunu eline almşı, meriyette olan kazanç vergisi sisteminin hem adalet, hara randıman bakımından 2altlarını tebarüz ettiren ehemmiyetli raporlar hazttianuş ve bunları hükümetin tetkikine orzetmlştlr. Bu sahada son ve büyük hizmetini de «gelir vergisi tasarısı vesilesi İle İfa etmiştir.
Bu vargl tasarısı Ankara, İstanbul vo İzmir Odaları delegelerinden mürekkep bir komisyon tarafından İncelenmiş ve gelir vergisinin esas prenslpi kabul edilmekle beraber, tatbikatta, zorlukları, haksızlıkları önleyici tedbirleri, değişiklikler, mutedil, fakat İkna edici bir İlsen İle hükümete tekil/ edilmiştir.
Vakıa Tüccar Demeği bu mevzuda daha kari, gelir vergisini temelinden reddeden bir variyet almıştır. Fakat herkesin aynı kanaatte olması lâzım gelmez: yeter kİ müttalâalnr samimi ve tetkik ve tefekküre müstenld olsun.
Ticaret Odasının da bu movzudAlcl çalışmalarının âzami ciddilik ve samimilik havası İçinde cereyan ettiğini İfadeyi bir dürüstlük borcu biliriz. Odanın Ankara ve İzmir olası İle İşbirliği yaparak hükümeti İkaz edici, gerek İktisadi, gerek mali politikamıza aydınlatıcı tarzda temas eden müteaddit raporlar hazırladığı malûmdur.
Ankeak ciddiyetle çalışan, çalışmış otan bu müeseseds yeni meslefcda-şında fazlası İle bulunan bir kabiliyet. belki d», mevcut değildir: Reklâm, propaganda kabiliyeti. Bugünkü dünyada bunların ehemmiyeti, aşikârdır. Oda en kıymetli raporlarını bile alelâde bir çaplrogrofta ve güç okunan bir tarzda teksiri kâfi görür İken. yenUjgln. gençliğin verdiği dt-namizmaden faydalanan »Dernekn bütün yazılarını zevk İle basılmış broşürler 11e yaymaktadır.
Oda, ağırlaşmış har teşekkülde, ağır başlı her insanda olduğu gibi, yaptığı İşler hakkında reklâmı üslûbuna uygun kullanmaktadır vs bu yüzden birçok kimseler bu müesseseyl atalet uykusuna dalmış sanmaktadırlar. Zamanımızda İnsanların, mü-esscselerln kendilerinden bahşetmeleri’, kendi mevcudiyetlerini yata ıs eserleri İle değil, fakat sözleri İle do hatırlatmayı yeni hayat üslûbu • icabıdır.
Eski tevazuunıın hele kendisinden bahsetmekten eklnmeyl «aas tutan terbiyenin modası geçmiş olsa gerektir. TlcaTet Odası da yen! üslûba uymak mecburiyetindedir
Zamanla Tüccar Dernelğnln da a» çok İhtilâlci ruhu sakinleşir ve yaratılmış olan sıdhk, Tnnh.ikif.il- işbirliği düsturunun doyuracağı bir terkibe İnkılâp eder. Bütün İçtimai hâdiselerin kanunu bııdur. Hal ma-riy! reddeder., vo sonunda geçmişin temâdtal olduğunu anlar... Belki zıddiyetin şiddeti terkip ameliyesinl tâ-cll eder bile...
Ticaret Odası İle Tüccar Demeği birbirini tamamlayıcı, takviye adlet birer cihaz olunca memlekete hizmetleri en yllksok doroceya varacaktır. Bunu candan dileriz.
atVAT NlZAMt
Belediyeye yeni gelirler
Tasarı kış tatilinden «evvel Millet Meclisinden geçecek
Belediye bütçesinin yedi milyonluk açığını kapamak maksadlyle hükümetle görüşmek İçin valinin başkanlığında Ankaraya giden heyetten şehir meclisi ûzaları dönmüşlerdir. Vali ve belediye başkanı doktor B. Lûtfi Kırdar Aukarada kalmıştır.
Belediyelere yeni gelir kaynaklan temin edecek olan tasarının Meclisin kış tatilinden evvel görüşülmesi kararlaştırılmıştır. Selen haberleıe göre hükümet belediye bütçesini yakında tasdik edecektir. Yedi milyonluk açığın tasdik edilen bütçede nasıl kapatılacağı bilinmemekle beraber bir buçuk aydır bütçesta çalışan be-lodlye ve hususi İdarelerin uğradıkları «ıkıntılara bir an evvel nihayet vermek üzere bu şekilde harekete karar verildiği söylenmektedir.
Bütçe hakkında görüşmek üzere A nk ar aya gidip dönen şehir meclisi âzalarının temaslar etrafında umumi mecUse İzahat verecekler! ümlde-dilmlşse de neticenin henüz alınmamış ol meaı dolayısıyla bu hususta bir görüşme yapılamayacağı öğrenilmiştir.
İstanbul vapuru
Dün Marsilya ya hareket etti. Haydar Çınar ne diyor?
Devlet Denizyolları idaresinin cİstanbul» yolcu gemisi dün 200 yolcu ve 100 ton yükle ve saat 13 de Batı Akdeniz hattı seferine çıkmıştır. Giden yolcular arasında Arjantin, sefiri fiamuel Hartrldg», eski. Ticaret Bakanı Nazml Topçuoğlu, şehrimizde İki müsabaka yapan Yunan güreş takımı, Yunınistanda müsabakalar yapmaya giden altı kişilik Dağcılık kulübü eskrim takımı vardır.
Geminin hareketinden evvel hakkında tahkikat açılan rslsl kamara memura Haydar Çınar gelip arkadaşlarına hayırlı yolculuklar dilemiştir. Çınar b!r arkadaşımıza bu İşte hiç bir ₺uçu olmadığını söylemiş ve demiştir kİ:
(— Bu mesele Umumiyle tahrif edilmiş olup hakikat yakında meydana çıkacaktır.
— Üzerinizde bulunan bir para listesinden bahsediliyor. Buna nc dersiniz?
— Bu liste, yolculuk esnasında muhtelif iskelelerden, meselâ Pireden vapura binip üzerlerinde para olmadığı halde yiyip İçen yolcuların borçlarını gösteren listedir.
Eczacı Okulu Talebe Cemiyetinin Bursaya tetkik gezisi
(Eczacı okulu Talebe Cemiyeti Ib şubat 040 pazar günü Bursaya bir tetkik gezisi tertibetmlştlr. 25 kişilik grupuıi başkanı Talebe Cemiyeti genel sekreteri Turgut Çulha Bursada, «Türk gençliğinin gayeleri» isimli bir konferans vererek Üniversite gençliğinin son olaylar karşısındaki durumu He komünizm ve verem savaşı raevzularına bil hassa temas edecektir. 2 nel konferans üyelerden Osman Ertürkmen tarafından «vitaminler hakkında olacaktır.)
Hollanda Başkonsolosu memleketimizden ayrıldı
Hollândanın yarım asra yakın bir zamandanberi şehrlmlzda bulunun başkonsolosu M. Kock dün «İstanbul» vapuru İle memleketimizden ayrılmıştır, Şehrimizde en kıdemli v« cn yaşlı diplomat olmak İtibariyle Kock birçok ecnebi başkonsolosu tarafından uğurlanmışlar., Kendisini teşyi» gelenler arasında İran, İsveç, îsvlçra, ispanya; Bulgaristan, Belçika, Flnlftndlya ve Yugoslav başkonsolosları vardı.
önce Fransaya gidecek otan Kock, kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza demiştir kİ:
« — 42 senedenberi resmi vazifeyle bulunduğum memleketinizden ayrıldığım İçin kendi öz vatanımdan uzaklaşıyormuş gibi üzülüyorum. Burada geçirdiğim yıllar, hayatımın en zevkli yılları oldu. Şimdi 74 yaşındayım. 60 yaşında tekaüde sevkedi'.mem İcabet-tlğl halde bu müddeti 14 sene de aştım. Ve 0 ay önce yerimi yeni başkonsolosa bıraktım. Tllrkiyeye daima iyi günler temenni ederim.»
İSTANBUL HAYATI
Belediye cezaları
Esnaf hilekârlıkları o kadar çoğalmış ki bugün elde mevcut mev zuatla bunların Önlenmesine İmkân yokmuş. Bir çok işlerde karşımıza dikilip yolumuzu kesen şu mevzuat engeünj bir türlü ortadan kaldıramıyoruz. Sanki mevcut mevzuat maddeleri, mukaddes kitap emirleri gibi dokunulmazlık kudretini haiz şeylerdir de el sürmeğe korkuyoruz, körü körüne İtaate mecbur kalıyoruz. Mevcut mevzuatımızdan bir çoğu ve bilhassa Belediye mevzuatının ekserisi bugün olduğu gibi dün de, evvelki gün de, harbden evvelki yıllarda da ihtiyacı karşılıya-cak vaziyette değildi. Basit baa İşlerde bile muvaffakıyetslzllğt-mlzin, beceriksizliğimizin âmil! hep o mevzuatın daracık çerçeveler! içinde sıkışıp kaimanuzdır ve bu ötedenberi devam edegelmek-tedlr. Muhtekir, hllekâr esnafla başa çıkamayan mevzuatı başımı- LL za taç etmenin sebebi nedir? Bu Q köhne mevzuatın himayesine sı- Q_ gınan İnsafsız esnaf her türlü fe- Ç\| nahğı yapmaktan çekinmiyor; m— haddini bildirmeğe kalkışsak O mevzuat şeddi yolumuzu kesiyor, c
Küçük bir misal vereyim: Bir O müddet evvel bu sütunda, Bakır- '(/) köy civarında bir lokantada bir Jk tek uskumrunun 150 kuruşa sa-tıldığını yazmıştım. Belediye bu işle alâkadar oldu, benden izahat 9? alarak Bakırköy kaymakamlığı- E. nın nazarı dikkatini celbettL Bl-lâhare kaymakamlıktan alınan cevabın bir sureti, belediye neş-riyat ve istatistik müdürlüğünün "O 28/1/1948 tarihli tezkeresine ili-sik olarak gazetemize gönderildi. CO Bu cevapta, şikâyetimiz üzerine (D tahkikat yapıldığı bildirilerek şöy / \ le deniliyor:
«Bu tahkikat neticesinde hadisenin cereyan ettiği Bakırkö-vünde Viyana gazinosunun fazla flatle satış yaptığı tesbit edilerek hakkında belediye ceza zaptı tanzim edilmiştir.»
Tanzim olunan belediye zaptının tâyin ettiği ceza nedir? Mevzuata göre 5 liradan 50 liraya kadar para cezası. Bu cezanın âzamisi dahi, fahiş flatle satış yapmayı göze alan esnafı uslandır-mağa kâfi bir müeyyide değildir. Fakat alâkadar makam, mevcut mevzuatın daracık çemberinden dışarıya çıkamıyacağı için başka türlü hareket edemiyeceğl tabiidir, Zaten kontrpl teşkilâtımız hemen hemen yok mesabesinde. HilekArı, sahtekârı, muhtekir! gereği gibi murakabe altına alamıyoruz;; binde bir yakalananları da çerez parası kabilinden ceza za-bıtlarile korkutmağa kalkışırsak esnaf elbette o mevzuatı hiçe sayar. şımarır, serkeşleşir. Esnaf yolsuzluklarlle başa çıkabilmek İçin mtirakabe teşkilâtile birlikte cezai müeyyidelerin de kuvvetlendirilmesi şarttır. Evvelâ şu mevcut mevzuat çemberini kırıp parçalamak, mücadele işine, bugünün icaplarına uygun mevzuatla girişmek lâzım.
Alâkadar zevat, başka memleketlerde esnaf suçlarını rüypt için ayn mahkemeler bulunduğunu, bizde de Belediye suçlarına ait cürmü meşut mahkemeleri teşkilinin faydalı olacağını söylüyorlarmış. Bunun faydalı olacağına hiç şüphe yok. Bu gibi mahkemelerin kurulması da nek zor bir İş olmasa gerek, Fakat mahkeme teşkilâtına müva-z! olarak kontrol teşkilâtının da genişletilmesi şarttır. Hilekâr esnaf her an yakalanacağına ve mahkeme cezasına çarpılacağına kanaat getirirse tabtatlle doğru yola dönmek mecburiyetini hisseder. îşte o zaman halk da rahat bir nefes alır.
Cemal Refik
4r MIHI eğitim mıldürIBğû özel okullar yardlrektörlüğüne B. Ali Ka-znnoglu tâyin edilmiştir. Bandırma orta okulu müdürlüğünden gelen B. AH Kazanoğlu yeni vazifesin» başlamıştır,
> Sağlık ve Sosyal Yardım müdürü doktor B. Faik Yargıcı, yanmda mütehassıslar olduğu halde Bakırköy şişe fabrikasına gitmiştir. Fabrikayı ve İşçilerin sağlık durumunu kontrol eden Faik Yargıcı müesseseyl lyj bulmamış ve ıslahı 1çln alâkalılara gereken talimatı vermiştir.
Amerikaya şehlan kromlar
Verilen malûmata göre Amerikaya yeniden krnnı satılmıştır, Bu malı götürecek olan «Kars» şilebi halen İskendcrunda krom yilklom.cktedlr.
A K 8 A M
14 Şubat IMS
Sahife 4
f-———------- .
|EEZ Tiyatro bahisleri j
Şehir Tiyatrosu dram kısmında
Evin üstündeki bulut
MAHKEME KORİDORLARINDA:
Nezaket gösterelim derken! püsküllü belâya çattık!
f'
Gönç bir müellifin daha ilk eserinde mükemmeliyeti aramak insafsızlık olduğu gibi tiyatro eseri nicuda getirme sanatına karşı da hürmetsizlik olur. Tiyatro »seri yazmak, şahıslar yaratmak ve yaşatmak olduğunu kabul edersek, bu pek mühim işin ilk tecrübede mükemmelen başarılabılo-ceğlnt zunnetmek yaratıcı ve ynşatı-eı kudretini, yani mûellifliği, küçültmek olacağını hemen görürüz. Her şeyde olduğu gibi miielllflllrte de tecrübe lâzımdır. Tecrübe de eser yazıp masanın çekmesine atmakla elde edilmez. Bir müellif hatalarını kâğıdın Üzerinde değil, sahnede görür.
Bu sebepten dolayı (evin üstündeki bulut) un sayıf, çok zayıf bir eser olduğunu söylemlyeceğlm ve şehir Tiyatrosuna da böyle zayıf eserler oynadığı İçin sitemde bulunmayacağım. Zira böyle eserler oynamakla Şehir Tiyatrosu başlıca vazifelerinden birini İfa etmektedir. Bu vazife hem genç istidatlara tekâmül fırsatı vermek, hem de Türk tiyatrosunu halk edebilecek kabiliyetlere yol açmaktır.
Hiç şüphesiz, yabancı bir şaheser zevkimi daha çok tatmin eder. Fa- , kat memleket tiyatrosunu düşünecek ' olursam İyi bir cebeni piyes! yerine fena bir yerli eser seyrelmesini ter- ( clh ederim, çünkü bilirim kİ müellif bugün fena bir piyes yararak ve, bilhassa, onu sahnede görerek, yarın belki güzel bir eser vücuda getirebilir.
Şimdi. (Evin üstündeki bulut) un neden iyi bir piyes olmadığını kısaca araştıracağım: Evvelâ mevzuu ele' alalım: şehirden uzak, ücra bir taraf- ' ta bir baba, bir anne ve üç çocukla- : n — İki gelinlik kız ve bir yetişmiş delikanlı — oturmaktadırlar. Babadan gayri, bu şahısların hepsi hayatlarından müşleM olduklarını söylüyorlar; hepsinde «yaşamak İsteği» var. Hattâ anne «köstebek gibi yaşıyorum*» diye sızlanıyor. Ne İstiyorlar?... Burası meçhul! Günün birinde baba otuz senedenbert görmediği bir dostuna rasgellyor ve onu evine davet ediyor. Bu misafirin gelmesi evde bir hâdise oluyor. Bu adam, anne-nlıı nazarında gençlik hülyalarının nıiişahhRs şekildir. (Yoksa evvelce tanışmışlar mı? Bu suale cevap vermek oldukça güçtür. Zira müellir bu noktayı müphem bırakmıştır.) Kızla-! ra gelince her tklsl de yabancıya , âşık oluyorlar veya olduklarını zan- : nedlyorlar *Bu zanla hakikatin arasında hiç bir fark olmadığını geçer- [ ken kaydedellm.ı O derece kf Nilüfer ismindeki bii.vük kır. nişanlısını ter-Jretlip yabanelle kaçmağa hazırdır. Ne istediği pek blllnmiyen — esasen kendiri de bilmiyor — evin oğlu İse misafirin serbestlyl, başıboşluğu, macera dolu hayatı (galiba: pek belli değil!' temsil ettiğine kanidir Bu sebepten dolayı da onu taklbetmek İsliyor Hülâsa, babadan başka herkes evden kaçmağı özlüyor. Fakat kimse kaçmıyor. Misafirin gttmeslle. bîr kaç gün bulanmış olan evin havali eski haline avdet ediyor
-Mevzu bundan İbarettir. Bir yaban-« unsurun zuhurlle sarsılan bir muhitin tasvirini gerek tiyatroda, gerek romanca defaetla gördük. BInaena-ı leyh mevzu katiyen yeni değildir.' Esasen "hiç bir mevzu yeni değildir Yenilik, yani originalitde mevzuun Türkçeye çevrilecek olan bu konfe-tskdiminde olabilir. F”knt. maalesef, rans* herkes gelebilir.
(ivin üstündeki bulut) un mevzuu-nun ne serdlnde, ne seyir ve inkişafında, ne de neticesinde bLr yenilik, bir orlglnalitö göremedim. Beylroi hiç beklemediği bir hfidlM ile karşılaşmıyor; bir meclisi dinlerken müteakip meclisin ne olacağını evvelden tahmin ediyor ve — maalesef — tahmini doğru çıkıyorl
(Arkası 6 ncı safti/edel
MEVLÜD
Büyüğümüz ve aile reisindi ŞEBEEETTİN ALEMDAR ruhuna ithaf edilmek üzere 15 şubat 1048 pazar günü öğle namazından sonra ÇemberUtaşta Atik Ali paşa camiinde mevlûdu şerif okutturulaca-ğından arzu buyuranların teşrifleri rica olunur.
VEFAT
Vaha ve Berkis □esfiryln'in pederleri, Canlk Vertelln kayın pederi BAY TOMA3 OESAYAN’ın vefat ettiğini teessürle bildirirler. Cenan merasimi yarınki pazar günü 10 Şubat 1948 saat 18 do Beyoğlu Balıkpasar Üç - Horan Ermeni kilisesinde İcra olunacağı lifin olunur.
İşbu lifin hususî davetiye yerine kaimdir.
Cenaze Levazımatı Becldyan
z——«—■
MELEK
Sinemasında
Amâ Macar plvanlstl
IMRE UNG«R'ın
Birinci konseri için yerler tamamen satılmış olduğundan 24 Şubat Sah günü saat 18.30 da verilmek üzere 2. İnci ve son bir resital tertip edilmiştir. Bu konser biletlerinin satışına bugünden itibaren başlanacaktır.
Sinemasında
ORMANLAR
LI
RENKLİ ■ TÜRKÇE
CORNEL WİLDE — ANITA LOUİSE
3. üncü, ve SON haftası devam ediyor.
Seanslar: Cumartesi 1—2.30
— 6.30 —
Tavzih ve iiân
Tilrk Vüksek Mühendis Birliği İstanbul şubesince tertip edilen seri konferansların İkincisi, Amerika Birleşik Devletleri Yollar genel müdür yardımcısı »e Türklycye gönderilen yol heyeti başkam mister HİLTS tarafından 14 şubat bugünkü cumartesi günü saat 15.30 da (Yol tekniğinde yeni görüşler) adı altında İstanbul Teknik üniversitesinde verilecektir.
12 şubat 1948 günkti gazetelerde bu konferansın Eminönü Halkcvintle verileceği İlân edilmişti. Teknik sebepler yüzünden konferans yerinin değiştirildiğini tavzlhan bildiririz
— ömrümüz hep sıkıntılarla, şikâyetlerle geçiyor. Can unıza tak dedi. Kırk yılda bir biz da kendimize göre bir eğitçe yapalım, karşı karşıya oturup ikişer tek çakıştıralım, dedik. Akşam ü-zerl ömerle beraber şöyle temizce bir gazinoya girip oturduk.
— Para yemeğe çıktınız öyle mİ, bey birader?
— Para yemek kim, biz kim? Beş lira ömerde, beş lira da bende var. O da bize bol bol yetişir. Gazinonun verdiği mezelerle idare edeceğiz, ayrıca porsiyon meze getirlmlyeceğlz.
— Eğlenebildiniz mi baıl?
— Eh, garip kuşun yuvasını Allah yapar, derler. Biz de umduğumuzdan fazlasını bulduk, mükemmel eğlendik amma sonu çapanoğlu çıktı
— Yaa... İçki masasında kavga mı oldu?
— No münasebet? Aramızda kavga çıkaracak kimse yok W.
— Mahkemeye neden düştünüz ya?
— Kavga yüzünden.
— Hani, kavga etmedik, diyorsunuz ya.
— Kavga bizim aramızda olmadı, Müsaade et de anlatayım. Biz gazinonun köşesinde karşı karşıya muhabbet-ederken Ömer bir aralık ayağa kalktı, kapıdan giren bir adama selâm verdi. Bana da yavaşça; «Necmi, bu akşam şansımız İyi. Şu adam benim alı-babımdır. Çok zengin, çok da cömert bir adamdır. Masamıza gelirse onun koltuğunda mükemmel eğleniriz» dedi. Adam doğruca bizim yanımıza gelip oturdu. Ondan sonra bizim masanın halini görmeli. Istakoz salatasından pisi balığına varıncaya kadar mezelerin envai geliyor. Yan yana İki masayı birleştirdik. O ada mın tanıdığı iki kişi daha geldi. Ye babam ye, iç babam iç!.,. Por-tkaala, elmaya kim bakar? Mütemadiyen mus yiyoruz.
— Oohl... Afiyet olsun, efendi abi. Dansı başımıza.
— Amin, amma işin sonu bizimkine dönerse fena.
— Anlat bakalım, şunun sonu nu da öğrenelim. —
— Orada mükemmel yiyip İçtikten sonra zengin zat; «hadi, bir de sazlı yere gidelim» dedi. Pilâvdan dönenin kaşığı karılsın. Ele geçen fırsat kaçırılır mı? (Hay hay, gidelim» diyerek kalktık. Ben gûya nezaket göstermek gayretile hesabı görmeğe davran dım.
— Cebindeki beş lira İle mİ göreceksin hesabı?
— Öyle şey olur mu, canım? O masanın hesabını görebilmek için benim bir aylık kazancımı vermek lâzım. Adamla ilk defa tanıştık, o bizden sonra geldi, ben de sözüm ona bir nezaket göstereyim, dedim. Elimi cebime sokarken adamcağız; «rica ■ ederim: müsaade buyurun» diyerek cüzdanımı çıkarıp banknotları hesap pus!asının üzerine yığdı. Hesap görülünce ben büsbütün kabadayılaştım tabii, «Beyefendi! Teşekkür ederiz amma bu olmadı. Siz sonradan masamıza geldiniz. bizim misafirimiz sayılırsınız. Hesap görmek bize düşerdi» diye numara’ar da yaptım,
— Eeev. sonra?
— L'isi böv’p Me. Oradan çık-
tık. hep beraber sazlı gazinoya gittik. Gene masalar donandı, gelsin içki, gelsin meza. O akşam benim de oburluğum tuttu zahir. Yemeğe İçmeğe kanamıyorum. Saz dinlerken İçkimde pek sarıyor ba.
— Oh babanı. Gel keyfim gel...
— Dur, gel keyfim gel, onuna sonradan o keyiflerin burundan gelmesi de var Geç vakte kadar orada da yiyip İçtik. Kalkacağımız zaman hesap puslası geldi ,Altmış küıîûr lira. Zengin ahbap para vermeğe davranırken ben gene kabadayılaştım. «Böyle şey olur mu, beyefendi? Hesapları hep siz ml göreceksiniz? Bu gece gazinolarda bizim paramız geçmi yor mu?» diye bir ağız yaptım. Adam kemali nezaketle; «estağfurullah efendim. Slziıı paranız neden geçmesin? Böyle hesapların ne ehemmiyeti var? Ha sis vermişsiniz, ha ben. Mademki ısrar ediyorsunuz, sizi gücendirmekten korkarım. Nasıl arzu p-dersenlz öyle olsun» diyerek cüzdanını tekrar cebine sokmaz mı?
— Vayyy? Sende şafak attı tabii.
— Şafak da söz mü, a birader? Gözlerimin'içinde şimşekler parladı, elim ayağım titremeğe başladı. Hesap pusİ asını aldım; Siz ayakta bekleyip rahatsız olmayınız. Paltoları da giydiğiniz için terlersiniz. Dışarıya çıkınız. Ben hem elimi yıkıvayım. hem de hesabı görüp geleyim» dedim. Onlar çıktıktan sonra garsonu çağırdım; «Oğlum! Ben para cüzdanımı evde unutmuşum Cebimde beş liradan başka para yok. Su lx-ş lirayı al. saatimi de sana bırakayım, yarın paranı getirip saatimi alırını» dedir)’. Garson nemrudun bîri İmiş. 'Burası saatçi dükkânı değil. Cüzdanın yok tu da bir sürü adamı başına toplayıp ne diye buraya getirdin? Derhal parayı vermezsen seni polise teslfrn ederim» diye bağırmağa başlamaz mı? «Sus ulan, bağır ma! Öbür müşteriler duymasın dedim. Herif büsbütün şirretleşti. -■Hem para vermiyorsun, hem de kafa mı tutuyorsun?* diyince tepem attı, keratanın suratına sağlı sollu iki sille çaktım.
Mübaşir Bay Necmi
in acı* gülümsiyerek:
— işte. dedi. Bizim eğlencenin sonu böyle çıktı. Kabadayılık, nezaket. derken püsküllü belâya ......................Ce,
Bir tashih
Dünkü sayımızda Artaki Candan Iç'n çıkan yazımızın 8 ncı sahlfedeki son kısmı bir tertip hatası olarak kn-rıstnujtır. Şu şekilde olacaktır, düzeltiriz:
Tıbblyeden her şey çıkar, ara sıra da doktor... Evet Cenab Şahfibeddln-ler. Hacı Arifler, Fuat paşalar. Arta-klier hep bu darbımeseli yaratanlar değil mİ?..
TEŞEKKÜR
Sevgili anamın kaybı dolayıslle büyüklerimin, akrabalarımın, yakın dostlarımın, hc-mşeri ve sayın mts-kkdaşlarmun gösterdlkerl yüksek alâka ve şefkate, cenaze merasimine iştirak eden, çelenk gönderen ve muhtelif usrette tazlyeUerlni bildiren muhtelif surette tartyeelerlnl bildiren sunarım.
Feridun Osman Menteıjoğlu
KUMRULAR
Aşk ve macera romanı
Faam: CEM4L REFtK Tefrika No. 22
(..________________}
Kıyıdan geçen bir balıkçı kayığının kürek fışıltıları delikanlının başını o tarafa çevirdi. Fahriye, avcı 6-nünden kurtulmuş bir ceylân ürkekliğiyle döndü, Elenfnln kolundan tuttu. hırlı adımlarla uzaklaştılar
Konuşmuyorlardı. Fahriye konuşacak halde değildi. Elenl de yan gözle hanınunı süzerek sessiz yürüyordu. Köşke yaklaşırken başını geriye çevirdi.
— Gtliyor.
— Arkamızda nu?
— Uzak uzak geliyor.
— 8:.kın bir daha «eriye bakma, Elenl! Görenler bizi taklb ettiğinin farkına varmasınlar, o da ümide kapılıp im. tr kalkışmasın. Keşke gtt-meseydik oraya. Hele motor yanaşın-cıya kanar kalmamız çok fena oldu Şimdi poşkü de öğrenecek Bundan •onra sık sık gelip buralarda dolaşırsa
ne fena!
— Yok efendim, ben zan etmiyorum kİ başka bir tefa böyle bir İsler yapacak. çünklm o bir yabancı adam Ben bugün birine! tefa sürüyorum ona.
— Evet, ben de İlk defa görüyorum. Adada otursaydı daha evvel de taslardık.
Köşke girdiler. Fahriye saklanacak bir yer firar gibi şaşkın şaşkın dolaşıyor. Sanki mavi gözlü delikanlı arkasından gelip yâkalıyficak. Telâşla mutfağa daldı. Oraya pek seyrek girerdi. Aşçı Halil ağa hayretle kaşlarını kaldırdı, bir elinde kepçe, öbür elinde paçavra, yerlere kadar eğildi;
— Buyur, güççük hanimi Akşama düğün çorbası yapıyorum. Dadına bakar mısın?
Cevap vermeden çıktı. Aşçıbaşı arkasından gözlerini kırparak başın! sallıyor ve söyleniyor: .
_ Bu guççilk iıanım bahar fırtınasına benalyo be! Saati saatine uymu-yo. BLr bakıyosun, gullyo, gonuşlyo. Bir de bakıyosun kt suratı masatlan-mış. Şlndlk de gııyıuğu yanmış kedi gibi fırıl fini dolanaraktan buraya gLrlp çıktı. Lâf etlim de gulak bile vermedi. Zannedersin kİ babautun şarap çanağını girmişim.
Hem çorbayı kurışıtinyor. hem homurdanmağa devanı ediyor:
— Bizim Raylf beglıı aklına turp sıkayım. Aklı fikri paraya gnçmı? he-riütı. Şu goca İstânbulun içinde gen-dtne denk olacak bir eksik etek bulamadı da, gett! şu bacak gadar sübyanı nikahladı. Ben de arzımın dadını bllilrüm. Gencecik avradın sefası hoş olur emme nazına, cefasına da yürek dayanmaz Baksana, civa gtb! nkıyo Ele avuca sığar m\bu? Allah göstermesin. bir bozuğu taslarsa...
Dalgınlıkla kepçeyi hızlıca çevirince. tencere ueaSm üzerinden kavdı, yuvarlanıverdi. Çorbanın döküldüğüne ml yansın, kendisinin dizden aşnfiı haşlandığına mı? Mutfağın ortasında tepinerek dolaşıyor .
— Vlıy, senin n dillerin dutalaytlı da çenen aÇılm-z davdı, Hn!!!1 Gördün mü bir her*- ettiğin isi? Ulan.
filminin
ORİJİNAL KOPYASI
İNCİ (Pangaltıı
-5^
aşk romanını tasvir eden
ŞANLI ADI TARİHE ŞEREF VEREN... Kahramanlara Alem Olan..
İstiklâl Madalyası
tarih canlandıran muazzam sahneleri, hissi mevzu ve oynayan artistlerin yüksek kabiliyetleri İle
TÜRK MİLLİ FİLlMCİLtGİNE Bir Zafer Tacı Kazandırmıştır.
HER VATANDASIN İFTİHAR VE GURURLA SEYREDECEĞİ BU KAHRAMANLIK ÂBİDESİ
İSTANBULDA İLK DEFA OLPRAK:
18 ŞUBAT ÇARŞAMBA AKŞAMI SAAT 9 da
MELEK
İZMiRDE: ELHAMRA
sinemalarının beyaz perdelerine şeref verecek ve görenlere hâtırası asla unutulmaz dakikalar yaşatacaktır, BİLETLER BUGÜNDEN İTİBAREN ALDIRILABİLİ R.
Dikkat: İSTİLÂL MADALYASI, pek yakında Ankarada: Bursada: Şafak; Eskişehirde: Yeni Sinemalarında gösterilecektir.
Filmi bîr eiin evvel göstermek İsteyen sayın sinema sahiplerinin (FİTAŞ) şirketine müracaatları rica olunur.
...................... I ■■ ■■■■ ■■■■■■■ ■■ I
Bîr
MELEK Sinemasında
20 yaşını dolduran sevimli artist
SHİRLEY TEMPLE son filmi
KUCAKLA BENİ
İki saat kahkaha tufanı
Seanslar: 1 — 2.45 — 4 45 — 6.45 — S-15
Pazar: 11 — 1 — 2.45 — 4.45 — 6 45 —9.15
MUA MMER KARACA. Opereti
MAKSİM’de Her Ak;am 20,30 da
KÂTİBİN KARISI
Büyük Revü Operet 3 Ferde. 14 Tablo Cumartesi, p£\zûr matine 15 te, çarşamba matinesi. Gişe 11 de açılır.
........ ■■ BUGÜN
«İki yetime» Filminin parlak yıldığı
ALÎDA V A L L l’nin
FOSCO GİACHETTİ ile beraber en son yarattıkları Maşuka ve cani bir kadının feci ' ...
ONU BEN ÖLDÜRDÜM
Emsalsiz
TÜRKÇE KOPYASI
SARAY
v
Sinemalarında birden başlıyorı
senin neyine gerekti filemin garın, gısrağı? Goccsı dayanamazsa nazmı sana mı çektirecekti, bire Allahın #-küzü? Sen beylere ne garışıyon?»
Gürültüyü, duyan Ulviye hanım geldi: ■
_ Hayrola, aşçıbaşıI Ne oldu? Nedir bu hal?
Halil afta boynunu büktü:
— Başıma gelenleri görlyon ya. i büyük hanım! Zannedersin kİ tencerenin altına kör şeytan girdi de barınak attı. Paldır küldür yuvarlanma-siyle beraber hem çorbalar saçıl.!', hem benim bacaklarım haşlandı. Benim haşlandıSımm gıymetl yok. geı-geteüm. şu çorbayı ne edeceğiz? Beyefendi gızacak deyi geriniyorum. Ourbanm olayım, büyük hanimi Ben araya gir de Raylf begl yatıştır. Tek beni evden gt&mÛDi da, tökülen çorbanın tncsarlfinl aylığımdan kessin ıı — Üzülme, aşçıbaşı! Bir kaza ol-m'ııs. Ne yapalım? Half bey böyle şey- [ ler lclu darılmaz, merak etme!
Afçıbaşı, yaşaran gözlerini oğuştu-ruyor:
Allah hepinizin gönlüne göre versin, böyük hanimi öteki yemekle-riıiı tamam, yalnız çorba eksik. ValJa (Arkası var) |
BUGÜN «■'1 I 1^
Kadıkcy OPERA Sinemasında
2 büyüle film birden
l-MEÇHl/L MAZİ Türkçe Sözlü
Ba? Rolde: LEYLA MURAT Çatkılar: SADEDDİN KAYNAK Okuyan: SAFİYE AYLA
Hakikî fedakârlıklarla dolu İlâhî bir aşk dramı... Heyecan ve göz yaşlan arasında seyredilecek bir aile faciası... Baştan başa kin, İntikam, ihtiras, sergüzeşt He dolu maceralar filmi...
2 - A Ş K T A N KAÇILMAZ
(Doll Face) Bas Rollerde:
VTVIAN BLAINE — DENNIS O’KEEFE — CARMEN MİRANDA Dans... Revü... ve şarkılarla dolu büyük müzikal film.
,||
fKaanmB, 3irrurl İstanbul halki
Bugün ELHAMRA Sinemasında
(Lorel - Hardi) KAFESTE I
TİİRKÇESÖZLÜ İki saatlik neç« ve kahkaha filmini Ecıtccklırl Seanslar: BUGÜN: 1 _ 3 — 5 — 7 ve 9 da hıSMMnM Ben İki gününden istifade ediniz
.. , . *
Bugün SÜMER Sinemasında
Şıklığın genç kralı DAN DURYA, dilber ve muhteşem ELLA HAİNES ve WİLLİAM BEN’DİK tarafından harlkulfide bir tarzda yaratılan
RESSAMIN HAYALİ
(Whlto TLe and Talisi
Yeni ve orijinal filmini mutlaka .görünüz.
Bir buse İle biten Aşk... Hırsızlık... Kumar... şantaj ^fiBK^aBsatmEaaaKSMaHannnnn^MnaaMG
ıını
Amerika tarihinin blo macera dolu günlerinden Btn a^ka bedel olan derin sevgiden yaratılan film
«RENKLİ»
SAN ANTONYO ASLANI
«SAN ANTOHtO.
Errol Fiynn — Alexis Smith'i
Aylarca heyecanı unululnuyacak büyük filmleri
AR’da 'kinci haHa devam etmekledir
Mahatma Gandhi
Cassado ve Türk muzıgı
TARİHTEN SAHiFELER
DÜNYA
Gandhi Hlndlstana döndüğü «aman artık blrlbirtne muvazi ve birikirinden ayrılma* liri gaye kalbinde ve kafasmda kök salmış, fcidl almıştır: Hlndlştenın İç -nizamında esasi* içtimai inkılâplar yapmak, memleketi istikbale kavuşturaıak. Fakat bunların İkisi blritrirtno bağlı v« ancak beraber yürüyebilecek gayelerdir. Evvelâ İçten inkılâp ve bilhassa birlik temin etmedan İstiklâl mümkün değildir, sonra Büyük Rri. -ınyanın bu İstiklâl dâvasında muvafakat ve yardımını temin etmek lâzımdır. Bütün kururlarına rağmen, Gandhi İçin, Eüyilk Britanya dünya nizamında hayırlı bir rol oynar. Gandhi ‘ntn kıraliyete aadakati samimîdir, yani Büyük Britanya lîe bağını muhafaza eden, müstakil bir Hindistan İstediği muhakkaktır. O kadar kİ, «Allah kıralı saklasın» mısralle başlayan İngiliz marşını o da daima söylemiş, yalnız, «Allah düşmanlarını kahretsin» mısraına İtiraz etmiştir, çünkü «kahredilmek» Ahlm-zaya mugayirdir. Fakat Ingiliz hükümetinden muhalefet gördüğü takdirde İstiklâl gayesini kansız bir metotla yani* Satyag-raha İle elde etmeğe karar vermiştir. tik günlerde, Gandhi He beraber yürüyen Gokhale isminde münevver ve meşhur bir Hin-dûdur. Bu iki adam dalma fikren beraberdirler, fakat ikisinin arasında bir fark yok değildir. Gokhale Hindistanın ' *
elde edebileceğinden şüphelidir, Gandhi hiç şüphe etmemiştir. Gokbale'nln bu şüphesinde belki hiç bir imparatorluğun bir koloniye İsteyerek istiklâl veremlyece-ğl kanaati, belki de Hindistanın kifayetsizliği ve İç - ayrılıkları bir âmil olmuştur. Her halde Gandhi harekete geçmeden evvel bir sene Hlndlstanı baştan başa dölaş-mak, faaliyet sahasındaki variyeti görmek ve tetkik etmek istemiştir.
Bu tetkiki en fazla halk tabakası arasında, bilhassa zürra ve işçiler îçlnde yapmıştır, ve gördüğü haksızlıkların tamiri, kötü kanunların kaldırılması İçin nezaket fakat katiyetle ve cesaretle hükümet balındakileri iknaa çalışmıştır. Bu devirde Gandhi, mütevazı bir orta sınıf kıyafetini de, en fakir ve yan çıplak bir Hindu kıyafetine çevirmiş ve onu ölünciye kadar muhafaza etmiştir. Buna mukabil halk da Oandhl’vi tamamen benimsemiş, onu haklarının, gayelerinin bir timsali telâkki etmişlerdir. Bilhassa. halkın ellerinde hiç bir maddî silâh olmamasına rağmen SatyagTaha"yı lüzumunda tatbik edebiltcek kudret gösterdikleri! takdirde, onların da sözlerini dinleyeceklerini, haklarını elde edeceklerini söylemiş, açıktan açığa halka bu çetin fakat müessir rilâhm mahiyetini ve tatbik şeklîn! anlatmıştır.
Bu nutukları ve halk arasındaki faaliyeti hükümeti kuşkulandırmış ve Bombayda Gandhi’ye hükümet resmen «Bu bir tehdit değil mi? Kudretli bir hükümet tehdide kulak asar mı?» diye kuvvetli bir ihtar da yapılmıştır. Gandhi buna:
«Tehdit değildir. Halkın terbiyesinden ibarettir. Benim vazifem onlara dertlerinin meşru devalarını öğretmektir. İstiklâlini İsteyen bir mîllet, hürriyete giden yolu öğrenmeğe mecburdur. Umumiyetle bu İhtilâl ile yapüır. Pasif, mukavemet silâhsız ve zorsuzdur. Bunun nasıl yapıldığım ve hudutlarını haJka öğretiyorum Britanya hükümetinin kudretinden şüphe etmiyorum, fa kat pasif - mukavemetin de kat! bir deva olduğuna inanıyorum.» diye mukabele etmiştir. Burada pasif - mukavemetin sadere siyasi sahada ve yabancı bir hükümete değil, hattâ kendi yeril hükümetlerine karşı da her nevi hakların elde edilmesi için mües-Elr bir çâre olduğuna da Gandhi vç arkadaşları kani idiler. Müslümanların tanınmış pasif - mukavemetçisi fîhervani, ben Hin-diktanda İken hapisteydi. Çıktıktan sonra Paris te merhum doktor Ensarl ile beraber bizi gör-pıeğe geldiği zaman bu mesele hakkında dedi ki:
«Pasif - mukavemet, istikbalde İhtilâllerin yerin! olacaktır. Hlndlst-anm, müstakil olduğu zaman da bunu kullanmasını bilmesi lâzımdır, çünkü İstiklâlimizi alır almaz yeril diktatörlüklerle karşılaşacağız. Modem devirde bundan müessir silâh olamaz,
Büyük sanatkâr diyor ki:
«Türk müziği, monoiun olduğu halde fevkalâde heyecan veriyor. Münir Nu.reddin'1 dinlerken büyük bir sanatkâr karşısında bulunduğumu anladım»
istiklâlini
Yazan:
Halide Edib - ADIVAR
çtinkü ihtilâl gaz bombası ve ( makineli tüfekle bastırılır. Fakat , milyonlarca halk hükümetle İş- ! birliğini bırakırsa İdare makinesi j birdenbire durur, bilhassa üç yüz . milyon halk ölümden korkmadan j pasif - mukavemete geçerse, en i zalim hükümetin de bunun kar- : şısında yapacağı şey yoktur.» Harb yıllarında Gandhi büyük çapta Satyagraha'ya başvurmamakla beraber, bu sayede halka bir çok haklarını lada ettirmiştir. Tabiî bunun biraz da bu yıllarda hükümetin mesela çıkarmak İstememesi, ve bilhassa umumi vali Lord Chelmsford’un adalet hissi kuvvetli ve İdare hususunda akıllı ve anlayışlı olması Gan-dhl’ye yardım etmiştir. Her ne olursa olsun, SatyagTaha küçük ölçüde bile halk tabakasına, tarihlerinde görülmemiş milli bir his, kendilerine İtimat ve şayanı hayret bir cesaret vermiştir. 1935 te, kocası yirmi senedir vergi tahsildarı ve kendisi de daima köylere kocaslle beraber giden Parsi bir kadınla Hlndlstanda seyahat arkadaşlığı etmiştim. Dedi ki:
«Gandhi’nin Satyagraha’sın-dan sonra halk ve bilhassa köylü arasındaki değişmeyi size anlatamam. Eskiden bir memurun sözü kanundu ve istediğini yaptırırdı. Şimdi kanunun emretti? sahadan hariç bir şey yaptırmak istersek mutlak ücret veriyoruz.!
1916 İle 18 yıllan arasında Gandhi halk arasında en büyük faaliyetin! yapmıştır. Bilhassa tuz vergisini lâğvettirmek, re köylüye yükletilen çlvlt nebatı dikilmesinde arazi sahiplerinin zulmüne son vermek İçin yapılan pasif - mukavemetlerdeki bazan , fada halinde tecelli eden hareketlerden burada bahsedecek kadar yer yoktur. Fakat bu esnadaki bütün Sâtyagraha’Iarda bazan tamamen, bazan kısmen muvaf-fak olunmuştur. Mamafih Gandhi hiç bir zaman halk arasındaki . mutlak kudretini suiistimal etmemiş, dalma İngiliz hükûmeti-L nln muvafakatini elde etmek İçin mümkün olan her şeyi, hattâ bazan taviz dahi yapmıştır. Bu tavizlerden birinde halkın, kendisîîe beraber yürümediği görülüyor, o . da Gandhi Aklınsa, yani (şiddet-slzllk) prensiplnden •fedakârlık yapıp büyük harbde halk arasında gönüllü toplamağa çalıştığı zamandır. Köylüler ona «Sen kİ şiddet aleyhine yemin etmiş bir adamsın, nasıl oluyor da bizi harbe teşvik ediyorsun» di ve bağırmışlardır.
Gandhlden başka herhangi adam Hlndlstanda böyle bir hareketten sonra halkın arasındaki kuvvetini kaybedebilirdi. Fakat Hindistan halkının kendilerine rehberlik eden bir adamın bir tek defa doğru yoldan ayrıldığını hissetmeleri onları bütün diğer hususlarda, bilhassa kendi haklan meselesinde Gandhlnln peşinden sürüklemiştir. Bilhassa Rovlatt kanunu geçtiği zaman yalnız halk kitlesi değil bütün münevverler dahi Gandhlle beraber en muazzam çapta bir Satyagrahaya İştirak etmişlerdir.
Bu kanun 1919 da üç sene müddetle, İdari sebeplerden dolayı Hindistan hükümetine herhangi ferdi tevkif ve kanun! mecradan geçmeden hapsetmek kuvvetini vermişti. Bütün. Hindistan bu ka nuna karşı ayaklanmıştı. tik defa Hint milleti, haklarını çiğneyen, mümessillerinin reyile geç-. ldart keyfi'
ile olabileceği rihnlyetl Hlndis-ttinda yerleşmiş olduğunu gösterir. îşln garibi, IngtUrierin siyasî akidelerinde Consent of tho go-verned, yani İdare edilenin muvafakati esasım, Hintlilerin benimsediklerini göstermesidir. Bu kanuna karşı yapılan. Satyagra-haya üç vüz milyon İnsan İştirak etmiş, yirmi dört saat yememiş, İçmemiş, oldukları yerde dua etmişlerdir. Tabi! bu Satyagraha nın, ne kadar kuvvetli olursa olsun. herhangi İdareyi felce uğratacağını göstermek bakmundan tarihte emsali olmadığını kabul etmek lâzımdır. Bazan İnsan, acaba bu metodun, yalnız fertlere İşkence değil, büyük kitleleri bir anda İmha etmek kudretini kullanmaktan çekinmeyen totaliter İdarelerde ne kadar mümkün olabileceğini düşünebilir.
Bunun cevabını İlerde, Garp mü- ionist Gaspard cassado'ııun sah ₺e-tefekklr ve âlimlerinin son yazıla- Cesl değerli ses sanatkârımız Münir rmda daha İlerde göreceğiz. Hin-distanın kendisinde, bu metottan sonra halkın elde ettiği neticeyi şöyle hulâsa edebiliriz:
1 — Hint Kongresi daha fazla temsilî bir mahiyet almış, halkın yalnız siyasi değil, İktisadi ve dfeer menfaatleri ve haklarile meşgul olmak mecburiyetinde kalmıştır. 2 — Büyük Britanya İle Hindistan arasındaki münasebette çok büyük bir değişme olmuş, her ne kadar İdeal sayılmasa bile halk bir anayasa elde etmiş, ve halkın muvafakati İdare meselesinde, kısmî dahî olsa bir esas olarak İngiltere tarafından kabul edilmiştir.
1934 te Gandhi Satyagraha yı kaldırmıştır Bunun sebeplerini, her sınıfa mensup Hintliden dikkatle ve uzun uzadıya dinledim. Pl Mamafih kongreden ve siyasî
■ hayattan fiili olarak çekilmiş otan Gandhi, 1935 te bana halkın arasında belki her zamandan fazla sırf muhabbet ve itimada dayanan bir mevkii var hissini verdi. Halk için vapmak istediği değişmelerin Hindistan ve bugünkü
■ dünya ile ne suretle alâkadar ol-: duğuna geçmeden evvel, bu tarihte, Gandhlnln nasıl yaşadığını
f gösteren bir sahneyi, içinde bu-1 lunmus fakat objektif kalmış bir 1 İnsan sıfatile gelecek yazımda 1 AKŞAM okuyucularına c anlan -ı dırmağa çalışacağım.
(Arkası var)
Gaspar Cassado
Şehrimizde bulunan meşhur vlyo-
(•] fnalltsce olarak iuslde Tudfa. yani Kindin İç yilzil adlı kitabımın. Türkçe olarak cncak batlarını nej-retmek mümkün olmuştu. BiltününS. ban İlâvelerle hazırladıktan sonra neyredeceOhn.. Bunda biltfln bu hâdiselere dair tafsilât bulunacaktır.
19,58 Açılıç ve program; 17 M. B. ayan ve Radyo Çocuk Kulübü; İB Dans müziği (Fİ.); 18,30 Kopuşma: 18,45 Şaıkılor; 18 M. S. ayair Te Haberler; 19,18 Geçmişte Bugün; 19,20 İncesaz; 20,15 Radyo Gaactesl; 20.30 Serbes aaat; 20.35 Tarihi Türk müziği; 21,15 Konuşma; 21,30 Radyo »a-lon orkestrası; 22 Neşeli müzik (P1.I: 22,15 Dans müğl21 (Pl.l; 22,45 M. S-ayarı ve Haberler; 23 Müzik: Dans müziği (PL); 23,30 Program ve kapanış.
Yarın sabah re fl Ole programı
8,29 Açılış ve program; 8,30 M. fi. ayan ve Haberler; 8.45 Marşlar (PİJ: 9 Hafif parçalar (Pl.l; 8.15 Dinleyici İstekleri (Pl,); 1q Opera »ahntlerl «Fİ): 10.30 însecfts (Ö2eL PL11 11
Radyo salon orkestrası; 11,30 Şarkılar (Özel PL); 11,48 Temsil; 13,10 Tarih! Türk müziği: 12,48 Ssı eserleri; 13 M. s. ayarı re Haberler; 13,13 Müzik: (Pl.); 33,40 Çeşitli hafif müzik fPl.); 14 Kapanış.
(F—*—
Konservatuar
Şehir orkestra ve korosu konseri Muhiddin Sadak idaresinde
17 Şubat 948 »ah günü saat 1840 da Taksim Belediye Gari-nosunda verilecek konserin bl-I Jetleri Konservatuarda »atılmaktadır.
V —
mlyen, rjf idari v« keyfi bir kanuna baş eğmiyecokle-rlnl göstermişlerdir. Eu mühimdir, çünkü, bu demokrasinin temelidir, yan! İdare ancak idare edilenlerin muvafakat!
Nureddlnln esine davet edildiğini ve kemençecl üst ad Kemal Nyazl Sey-bunla tamburi İzzettin Öktenlıı de . iştirak ettikleri bu toplantıda üstada klâsik Türk musikisinin seçme eserlerinden mürekkep nefis bir musiki ziyafeti verildiğini haber aldık. Bu münasebetle üstadın Tiirk musikisi hakkmdakl lntlbalanm öğTenmek üzere kendisini Park Otelde ziyaret ettik. Değerli viyolonist bizi büyük bir nezaketle karşılayarak lntlbalanm anlatmaya başladı:
— Şark müziğini İlk defa dinlemiyorum. Bundan evvel de Mısır ve Faşta konserler dinledim. İspanyol müziğinin de Şark karakteri vardır. Hepsinin kaynağı aynı olduğu halde Türk müziği kadar maziyi canlandırma kudreti olanı yoktur. Bu müzik bana De Falla'yı hatırlattı. Türk musikisi kadar kudretli müzik az vardır.
Dün gece dinlediğim parçalar İçinde 'bnnassa nî cü Selimin bir şarkısı vardı k! beni hüzünlü bir aleme götürdü. Kemençe taksimi fevkal&dey" dil. Taksimi dinlerken etrafımda her şeyin değişUğLnl hissediyordum. Oda kayboldu. Bir Şark, bir rüya âlemine girdim. Kendimi sihirli bir atmosferde hlssediyodrum. «Acaba rüya mı görüyorum?» diye kendi kendime sör-dum. Bir çölde yalnız başına yürüyor gibiydim, itiraf edeyim kİ bu yabancı havayı kemence, şarkılardan daha fazla hissettiriyordu, şarkılarda işe realiteyi daha fazla duyuyordum.
Türk müziği monofon olduğu halde fevkalâde büyük bir heyecan veriyor. Alaturka bu monofonl içinde o kadar noksansız kİ kulaklarım Oarp müziğine alışık olduğu halde derhal bu havaya intibak ettim. Meselâ Beethovenln senfonisinin yalnız keman kısmını dinlemek insanı tek ayak üstünde bırakır. Burada ise t3in bir bütünlük var. Müzik bir hat üstünde gittiği halde bu hat her şeye yetiyor.
Münir Nureddlnl dinlerken büyük bir sanatkâr karşısında bulunduğumu anladım. Benim için tamamen yabancı, sihirli bir sesle karşılaştım. Bu ıex bambaşka bir âlemden, başka dünyalardan geliyor, kâh çağlaya çağlaya kâh İnleye İnleye dökülüyordu. Bu derece fantastik ve sihirli bir şekildo maüyl canlandırıcı aes durmadım diyebilirim. Teknik bakımdan bu kadar geniş nefesli sanatkâra çok az Taslanır, Bir nefeste bu kadar usun şarkı söyleyen ses l.şltmemiştlnı. Tam nefes alacağını tannedlyorum ytne devam ediyor, artık ciğerlerinin boşaldığını zannediyorum yine devam ediyor *e yine devam ediyor.» Teknik yalına başına bir 1şe yaramsa. bunu sanat estetiği İle kullanmak lâzımdır kİ bu en büyük meziyet de Münir Nu-reddlnde tam mân asile var.
Acaba Münir Nureddln İdaresinde seçme bir Türk musikisi grupu teşkil edemez nüsinlı diye düşündüm. En mükemmel sanatkârlarınızdan teşekkül edecek bir grupun Avrupa müzik merkezlerinde vereceği konserler Türk musikisine eşsiz bir zafer temin edecektir.
Üstada Türk musikisinin modernleştirilmesi hakkındaki düşüncelerimi sordum. Derhal itiraz etti:
— Asla dokunmamanı* lâzımdır. Elinizin altında fevkalâde zengin bir mücevher kuyusu var. Bu kuyuyu körletmek çok yazık olur. Musikinizi moderniz® etmeye kalkarsanız onu mekanlze edecek ve bozacaksınız, Klâsik Türk müziğine ilâve edilecek her madde onun bu «İneci» güzelliğini, temizliğini, kendine has inceliğini ve berraklığını bozacaktır.»
âfı/n Topu#
I
Kırın harbinde müttefik donanma
3
Türk, Fransız, İngiliz müttefik do- ı nanm&slyle Mısır ve Tunusun ana- i vatanın yardımına yolladığı filolar ( Kırım harbi esnasında îstanbulda üslenmiş ve gemilerin bütün tamirleri Kasımpaşa tersanesinde yapılmıştı.
Yabancı teknisyenlerin tersanemizde çalışmaları bilhassa buharlı gemi İnşasında ileri hamleler yapılmasına aebebolmuştu. Esasen donanmamız emrindeki vapurların çarkçıbaşı-iıklarını harbden evvel de İngiliz çarkçılar yapıyorlardı.
İngilizler Yalıköşkiinde bir demir fabrikası ve Sinopta da diğer bir fabrika İnşa etmişlerdi, İçinde İngiliz us-tabaşılarmın çalıştığı bu İki fabrika yine Kırım harbi esnasında OsmanlI hükümeti tarafından satın alındı.
Fransız devletinin (Tersanel Âml-rede derdesti tâmlr olan sefinelerinin tesrii tâmlrl zımnında Tul on tersanesinden ameleleri celbolunmuş ve bunların oturmaları İçin Beyoğ-unda yıllığı yirmi beş kuruşa bir ev tutulmuştu.
Müttefik teknisyenlerinin İstanbul tersanesinde gelip çalışmalarına mukabil bizden de bazı mütehassıslar İngiltere ve Fransaya gönderiliyordu. Bilhassa (fenni inşolyece bazı ameliyatın muayene ve tahsili İçin Tersanel Amire baş mimarı Mehmet beyi elli lira harcırah ve o miktar maaş ile Londraya gönderilmiş, oreda yeni gemi İnşa tarzları üzerinde esaslı tetkiklerde bulunmuştu.
Bu harb münasebetiyle bahri sahada mütemadi temaslar, alış verişler devam etmiş ve hükümet İngil tereden yeni buharlı gemiler satın alarak donanmamızın buharlı sınıfını takviyeye çalışmıştı.
Kırım harbinde donanmamıza dahil on yedi buharlı gemî mevcuttu. Bu gemilerimiz Muhblrisürur, B31kl-şadf, Talf, Mecidiye: Talrlbahrl; Me-slrtbahrl. Veslleltleant, Vasıtaltica-ret, Şehper; Nümaylşittçaret, Medari-tlcaret.- Pürsud. Feyzlbfirl, Ereğli; Savnubahrl; Eserlhayır kimlerini ta-
' şıyorlardt.
Müttefik donanma Boğaziçi Bil-yükdere ve Beykoz önlerinde yatıyordu. Mısır filosunun mevcudu subay ve erat dahil beş bin üş yüz on be?' kişiydi. (Donanmayı hümayunun fır-1 kal Mısır İyesinde) bir ferik, beş key-makam, üç binbaşı, yirmi İM kclağa-n; altmış yüzbaşı: yüz elli mülâzlm, yüz yirmi İki göhlltt asker, dört bin zeki* yüz »eksen beş nefer ve diğer baa mürettebat bulunuyordu. Bit filo mensuplarının günlük ekmek İstihkakları dört bin beş yü* otuz dokuz buçuk okkaydı. Bu ekmeğin günlük fiatı iki yüz yetmiş lk! kese küsur yüz doksan iki kuruş tutuyordu.
Kırım harbinde donanma İhtiyacı olan kömür İngiltere ve Fransa filolarından ve külliyetli miktarda da Ereğli maden ocaklarından temin ediliyordu. Kömürü Ereğilden İstan-hula tüccar kaptanlar kendi teknele-1 Tiyle nakletmekteydiler. Esasen bazı yabancı nakliyecilerin vapurları da devlet tarafından kiralanarak hlz-, mete konulmuştu. Bu vapurlar vasati olarak ayda bin beş yüz liraya kiralanıyordu.
Her hafta îstanbuldan Slrastopola bir vapur kaldırılması usul ittihaz edilmişti. Bu vapur posta vazifesini görüyordu.
126# senesinde tersanede yatan gemilerden Memduhlye kalyonlyle Burlye firkateyni tâmlr va teçhiz edilmiş, bu gemiler İçin redif askerleri eelbolunarak Memduhlyeye dokuz yüz elli, Surlyeye beş yüz elli mürettebat verilmişti.
8 reblülvvel 1270 tarihinde Mem-duhiye kalyonunda Transı* ve Ingl-' 11* donanmaları amirallerine ve subaylarına büyük bîr ziyafet çekilmiştir. O gece gemide bir konser de ter-tlbolunmu» ve tiyatro oynatılmıştır. ' Ziyafet için yetmiş bin altı yüz otu* kuruş harcanmış, tiyatro çalgıcılarına da yedi bin kuruş verilmiştir.
1271 senesi İçinde üç gemimizin hastane gemisi haline konulması kararlaştırılmış, bunlardan Mesudiye kara erlerimiz. Memduhlye İngiliz askerleri ve Burlye de deniz erlerimiz için hazırlanmıştı.
‘ Rusya Ue ilimi harb üzerine Türk limanlarında ve karasularındaki Rus
■ ticaret gemileri hakkında Babıâli büyüle bir müiaadeda bulundu. Bu gemileri tevkif etmlyerek on beş gün sarfında istedikleri yere gidebileceklerini bildirdi.
Harb esnasında Rus esirlerine karşı devletler hukuku kaidelerine göre gayet Insantyetkâr muamelelerde bulunuldu.
Kaniden!* boğan önlerinde yaka-
f " Yazan
| HALÛK Y- ŞEHSUVAUU!
lûnan bir Rus gemisi mürettebatı Ka-' sımpRşada Cezayirli Haşan paşa kışlasında enterne edilmişti. Bunların tayınları ve elbiseleri tersane hazînesinden veriliyordu. İngiliz donanması tarafından esir edilen. Ruslar da bu kışl&ya konulmuşlardı. İngilizler bu esirlerin neferlerine tayın ve subaylarına da günde aadecn yirmi dört kuruş veriyorlardı. Diğer esirlerin müracaatı üzerine biz de subaylara tayın ve elbise İstihkakını kesip mı usulü tatbik ettik.
Kırım harbi esnasında tstanbul tersanesinin büyük faaliyetine mukabil Rusçuk tersanesinde de ehemmiyetli çalışmalar kaydedilmiştir. Bil tersanenin kereste lhtlj'acı Hesargrad kazası ormanlarından tenıln olunmuş ve Tun» nehrinde kullanılacak dubalarla. büyük sandallar yapılmıştır. Ayrıca Tuna nehrindeki vapur adedi de arttırılmıştı.
Kırım harbinin büyük masraflarını karşılıyabilmek üzere- devlet Fransız ve tngiLIzlerden İstikraz yaymıştı. Bu paranın (sarfına ve Kullanılmasına dikkat etmeye memur bîr komisyon» kurutmuş ve komisyonun vazifeleri bir kararname «p teSbiU edilmişti.
Kararnamenin birinci mo'’ aynen: (Saltanatı senlye He Fr--.$a ve İngiltere devletleri canipler:.", sn tâyin kılınacak âzadan mürekkep bir komisyon tertip ve teşkil olunacak ve işbu komisyonun vazifesi ?r'r-leteyn! mûşarür.lieyhlmonjn tahtı Kefaletlerinde bulunan İstikraz hasılatının muharebel haziranın Ihtivaça-tma sarfolu.ımasına teyakkuz ve nezaret eylemek hususundan İbaret olacaktır.» deniliyordu
Dl?er maddeler de ımuhar. .-nln srbebolduğu masrafların mııfBsşal bir defterinin Bnbıâllden kom'syona verilmesi. Nezaretlerin fevkalâde masariflerini defterler halinde tsnz’.m etmeleri, komisyonun Nezaretlerle münasebetinin Sadaret vasıtaslyle
■ olacağı, fakat komisyon icabında ma-
' Ifimat elmela İçin ı«ujJilLil.mEnij:-:(irL î] çağırabileceği, altı yür bin kuruştan
• yukarr bulunan siparişler ve möfra-ı yaslar müsaadesinin komisyondan
geçeceği, istikraz sermayeleri teslim
- olundukça Wr mahsus sandığa konulup tnglhz ve Fransız sefirlerinin
‘ muvafakatiyle Devletfallye tarafından tâyin olunacak sandıkkfira tes-
’ l'm edileceği, sandıkkânn komisyona ' karşı mesul bulunacağı, komisyonun ’ sandıkkftnn muamelâtını teftiş fde-’ bileceği, komisyonun kendisine havale edilen İşleri görebilmesi için emr!-ı ne lüzumu kadar, memur ve tere -
■ manın vft-HmesD yazılı bttlûnmak-: taydı.
ı On bir madde halinde olan bu kararname Abdiilmeclde arzolunmuş ve
• İradesi İstihsal edilmişti
1---------------------V
| konserler i n_________________—_r
İstanbul Gazeteciler Cemiyetinin büyük Türk musiki konseri
İstanbul Gazeteciler Cemiyeti parafından terUbedlien büyük Türk musikisi konseri büyün tcunıarî-etil saat Î5 de komedi tiyatrosunda tekrar edilecektir Bu haftaki konser programında 13 solist bütün eserlerini değiştirmişlerdir. Solistler çektikleri kur'Bya göre bu sefer şu sıra He eserlerini okuyacaklardır:
Aziz Şenses, Hamiyet Yücese*. Ekrem Kongar. Zehra Bilir: Mefharet Yıldırım, Perihan Sözert. Safiye A.vJA, Zeki Ça?larman; Safiye Takar. Akile Artun, Mustafa Kovancı, Müzeyyen Senar Işıl: Mualll Yakar.
Bu muhteşem konserin davetiye:?-rl Cemiyet merkezi ile Beyoftlunda Necml R>xa mağazasında verilmektedir.
İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu
Saat 20 de Drzm Kısmı
EVİN ÜSTÜNDEKİ BULUT Komedi Kısmı BÜYÜK CEMAAT
Pazar günleri 15 te malUıe
MAKStM'de
Muammer Karaca
Opereti
KÂTİBİN KARISI Revü operet: 8aat 20,30 da
Telefon: 42633 Cumartesi, pazar matine 15 te
A K 9 A M
14 Şubat 1948
:-■■■ ■ .■!.■- - ____ -m
Tiyatro bahisleri
Sahile 8
LİG MAÇLARI
Haftanın mühim karşılaşması G, Sarayİa Vefa arasında yapılacak
Lig maçlarının on birinci hafta karşılanmalarına bugün ve yafan devam edilecek ve futbol a-janlığının tesblt ettiği programa göre bugün Şeref stadında Beşlk-taşla Beykoz, Vefa stadında 8ü-leymaniye İle tstanbulspor, yarın Vefa stadında GalatasaraylI Vefa, Fenerbahçe stadında Fener bahçe ile Kasımpaşa kulüpleri karşılaşacak hr.
Haftanın mühim karşı!aşmajı ysırın Vefa stadında yapıleoak cilan, Galatasaray - Vefa maçıdır, ötcdenberi her nedense Galatasaray’a Vefa kulübleıl arasında yapılan maçlar dalma ayrı bir hu sosiyet, taşımakta vo bu yüzden İki kulübün gelmiş geçmiş bütün İdarecileri bu maçlara büyük e-Jıemmlyet vermektedir. Bir zamanlar GalatasaraylIlar tefevvuku etlerine almış ve senelerce Vefayı üst üste mağlûbiyete uğratmıştır. Fakat zamanla bu şans donmuş bu sefer yeşil beyazlılar, Gala t avarayı en kuvvetli zamanlarında bile aynı ûkıbete uğratmağa başlamışlardır. Son seneler de bu şans İkİ tarafa da müsavi şekilde gelmiş bazı maçlan Galatasaray, bazı maçlan da Vefa kazanmıştır.
Bugünkü vaziyet ve takımların ligdeki dereceleri Galatasarayı avantajlı göstermekle iso de yukarda işaret ettiğimiz sebep yüzünden maçın çekişmeli geçmesi ihtimali kuvvetlidir.
San lâcivertliler bu sene Kasımpaşa beraberliği müstesna ligde iyi dereceler sağlamış ve en şanssız gününde bile Fenerbahçe ile berabere kalmağa muvaffak olmuştur. Kaleciden mahrum bir taknmn lig şampiyonluğunda en kuvvetli rakibi karşısında beraberliği koparması spor, tarihine geçecek bir muvaffakiyettir. Fakat bu muvaffakiyetleri Kasımpaşa beraberliği ile biraz gölgelenir gibi olmuş ise de müteakip haftalarda gene eski tempo ile çalıştıklarından vaziyetleri düzelmiştir. Şimdi bütün ümitler Fenerbahçe ile yapacakları maça kalmıştır Bu maça Fenerliler bir puvan avantajla girmekte İse de daha fazla avantajlı girmemesi İçin Galatasarayın önündeki maç lan muhakkak kazanması İcabet inekledir. Bu bir puvan farkı o günkü maçın neticesi tâyin edecektir.______
Diğer taraftan. Vefalıları bu sena ligin en talihsiz takımı olarak görmekteyiz. Gerek İdareci ve ge-reksa eleman bakımından başta gld&ı kulüplerimizden hiç bir far kı bulunmıyan Vefalıların bu mevsim ligdeki mutad yerlerini alamaması hayretle karşılanmak tadır. Yeşil beyaz takımda müdafaanın vazifesini yaptığı maçlarda alınan neticelerden bellidir. Buna mukabil hücum hattı, müdafaadaki arkadaşları kadar randımanlı çalışmamıştır. Bu da maçlardaki gol kısırlığından moy dana çıkmakta ve bu bakımdan Vefanın hücum hattında bir değişikliğe İhtiyaç olduğu anlaşılmaktadır. Henilz vakit geçmeden buna teşebbüs etmeleri kendi lehlerine olur. Haftanın İkinci de recede mühim karşılaşması Fenci bahçenin Kasımpaşa ile yapa cağı maçtır. Fenerliler geçen haf ta eksik bir kadro İle sahaya çıkmasının hatasını Süleymanlye karşısında büyük bir tehlike- atlatarak gördüler. Bu hafta 8Ü-leymaniyeden daha sakar bir takım olan Kasunpaşa karşısında aynı hatayı tekrarlıyacaklaruu zannetmiyoruz. Tam takım çıkmakla. beraber fazla çalışmak mec buriyetinde olduklarını da unutmamalıdırlar. Çünkü Kasımpaşa-yı ancak bu şeklide kazanabilirler.
Süleymanlye - îstanbulspor maçı dn îstanbulsporluların dördüncülük dâvası bakımından pek küçümsenecek bir karşılaşma değildir. Bu karşılaşma da haftanın sayılı maçlarından birisi olacaktır. Bugün Şeref stadında yapılacak Beşiktaş - Beykoz maçında Beşiktaşın kazanmasını normal karşılamak lâzımdır.
Şad TBZCAPr
îat Birinci lor* memurluğundan: 847/918 Borcun temini İçin mahcuz olup ■atışı mukarrer 200 Ura kıymetinde salon halısı çatışa konularak ri/2^944 cuma günü kıymetinin % 75 l:ıl
bulmazla 2 nel »afişi bırakharak 1/3/948 pazartesi saat 14 de Kasımpaşa Hacı HüsreY mah. Fesçi sokak No. 2 evde en çok arttırana peşin para İle İcra İflâs K nun 112 İle 122 nc! Md.. hükümlelrnce satılaea,';i Hân olunur. 947/919 dosya İİ»
(95328)
Kapalı zarf usulile elbise yaptırılacak İstanbul ziraat okulu müdürlüğünden 1* 145 takım yeleksiz elbise yaptırılacaktır. Kumaş ve malzeme müteahhide aittir. Yalnn ceplik Amerikan okuldan verilecektir.
2) 145 takım elbiseye (7830) Hra muhammen kıymet konulmuştur. Oeçlcl teminat 588 llra-dtır.
3' Eksiltme kapalı zarf usulile 3/3/8418 çar», günü «sat lfl de Yüksek Okullar Saymanlığında yapılacaktır.
Şartname, kumaş ve malzeme nümunelerl adı geçen saymanlıkta hor gün görülebilir.
4) Eksiltmeye gireceklerin Tüccar terzi olması ve gerekil vesikaları
göstermeleri zaruridir, «
5) İsteklilerin İhale günü saat 14 o kadar teklif mektuplarını adı geçen Saymanlıkta toplanan komisyona varmeieri, (1058)
KULE
Aşk ve macera romanı
Yazan: John D. Carr Tercüme eden: Vd - Nû
1—'——— Tefrika No. 16 ———————
Ben de... bu kâğıdı şey ediver-
dim. alıverdim... Kendim okuduktan sonra profesöre gönderecektin]. Lâkin madem kİ siz hikâyenin mabadını öğrenmeği ö derece arrj ediyorsunuz ...
Kız. kâğıdı delikanlıya verdi.
— Siz alın... Ben istemiyorum... Bonra ne isterseniz yapın,' isterseniz profesöre yollayın.
Taksi, frenleri fena halde gıcırdayarak, Plocadllly meydânında durdu. Barbara hemen dışarı atladı.
— Beni yerime kadar götürmeğe kalkmayın, çok rica ederim. Kendim Metro He giderim. Metro istasyonu evimizin yanındadır. Halbuki taksi nasıl olsa sizi Berkelay oteline götürür
Metronun kapısı, sekli Amerikan neferinin İçeri glrmeslle, hemen kapanda. Delikanlı kızın, kalabalık içinde kendisine gülümsediğini gördü.
Fakat çnu derhal kaybetti. Ancak o zaman dikkat etti kİ. elinde hâlâ mahut cinayetin hülâsası olan rapor var. Bu kâğıddan parmaklarının sanki yandığını aannettl. Tasavvur ediyordu: Profesör, dışarı »ıtanc* iki genci de, raporunu da bulanuyaoak, sonra Kulüp Asasının atlatıldığını öğrenecek. İki genç tarafından bir muzipliğe kurban edildiğim sanacak... Ne ayıp..' Pakl ama acaba kın, kendisini d* küçük düşüren bu hilelere niçin başvurmuştur Bunun İçinde esaslı bir sebep olsa gerekti.
Kızın sorduğu şu manadaki garip sual aklına geldi: «Bu kadını seven bir erkeğin ne hislere kapıldığını dü-şünüyorsunuzdur.»
Genç erkek. omuzlarını kaldırdı:
— Adam, aen del... Vı« gelir bana bu hikâye... Ne üzülüp duruyorum... Aldırmayayım vesselam.
Yine da sualler dimağında blrlblri-
İTTİHAT DEĞİRMENCİLİK
Türk Anonim Şirketinden:
Ticaret kanuniyle ana sözleşmemiz hükümlerine uyarak İttihat Değirmencilik Türk Anonim şirketi ortaklar genel kurula 1948 senesi martının 17 nol çarşamba «ünü saat 10.30 da üalatada Ömer Ahit hanında 1-lnet katta 11, 19. 18, 13 numaralı yazıhanelerde olağan toplantıya davet olunur.
O Ü N D F M;
1 — 1347 senesi muamelâtına dair İdare kutulu rûpörUllo blllnço, kâr vo zarar hesaplarının okunmanı,
2 — Murakıp raporunun okunması,
3 — tdara kıinılu üyelerinin ve murakıpların İbrası,
4 — TemettttÜu tevzii hakkında karar,
5 — Çıkan idare kurulu üyeleri yerine yenilerinin seçilmesi ve huzur haklarının tesbltl.
® — 1948 senesi İçin İki murakıp tayini vs ücretlerinin tesbltl,
1 — İdare kurulu üyelerinin şirketle muamelat tlearlyeda bulunabilmelerine mezuniyet verilmesine dair karar,
Şirketimi? nna sözleşmesinin 34 üncü maddesi hükmüne tevfikan asaleten vcyı vekâleten en aşağı 10 hisse senedine malik olan hissedarların me2kûr toplantıda bulunabilmek üzere toplantı gününden bir hafta evveline kadar hâmil oldukları hisse senetlerini şirket veznesine tevdi eylemeleri lâzımdır. Mail müesseslere yatırılan hisse senetlerine mukabil alınan vesikalar kabul olunur. İDARE KURULUtJ
. ŞARK DERt TÜRK ANONİM ŞİRKETİNDEN:
Şirketimiz yönetim kurulu ortakları genel kurulunu iŞâglda yasill gündemdeki İşleri görüşmek ve karara bağlamak üzer a idi surette 25 mart 1943 perşembe günü saat on dürt bu çokta şirketin merkezi olan Bahçeka-pı. Liman. Han kat 4, 50-51 «ayılı mahalde toplantıya çağırmaya karar vermiştir. •
‘Ortaklarımızdan en az yirmi hisseye sahip olanların hisse senetlerini toplantıdan bir hatta evveline kadar şirket merkezine bırakarak giriş kâğıdı almaları ve belli gün ve saatte toplantı yerinde hazır bulunmaları rica olunur.
GÜNDEM:
1 — 1947 senesi muamele ve hesaplarına alt yönetim kurulu ve denetçiler raporlarının okunnmı,
3 — 1947 senesi blllnço, kâr vo zarar hesaplarının tetkik ve tasdiki ve yönetim kurulu İle denetçilerin İbrası,
3 — 1947 senesi bllânçosuna göre kirin tevzii hakkında karar alınması,
4 — 1947 senesi İçinde lnhllil eden bir üyenin yerine seçilen Nedim Ersunun tasdiki memuriyeti.
5 — Yönetim kurulu üyelerinde n kıdem İtibariyle çıkacak olan 1kl üye yerine, seçim yapılması vs kurul üyeleri huzur haklansın tayini,
6 — 1948 senesi İçin yeniden denetçiler seçilmesi vo ücretlerinin tes-bltl.
7 — Esas mukavelenamenin 25 İnci maddesine göre sahip oldukları hisselerin bedeli şirket sermayesinin en az dörtte birin a varan ortaklarımız tarafından toplantı gününden on gün evveline kadar vâki olacak taklitlerin tetkiki.
Buhar kazanı ve elektrol motoru alınacak
801V
Tarım Bakanlığı Ankara Kauçuk İstasyonu Müdürlüğünden:
İstasyonumuz* bağlı İçler sermayeli kauçuk müeesesesi İçin bir adet yeni bulur kazası vo elektrik motörü satın alınacaktır.
1 — Buhar farranr evsa ft:—
al K.ıza.ı uf İd veya semaver tipi olacaktır.
b) Çalışm* tazyiki 6,5 İlâ 7 atmosfer
c) 15 Beygirlik, buhar verimi saatt-ı asgari 240 Kfer, olacaktır,
3 — Kazan Ankara'da müesseSOmlzd® çalıştırılarak muayeneden tealim alınacaktır.
3 — Kazan enjektörü^ blöf valfı çift emniyet tertibatı V.s. teferruatı birlikle komple olarak teslim edilecektir.
H — Elektrik mottirü evsafı:
A) Elektrik motörü 15 beygir kuvvetinde 22® - 380 volt Ankara şehir cereyanı İle çalışır 000 - 050. devirli rezlstsnlı ve sigortalı şartel île birlikte olacaktır.
IH — Gerek buhar kazanı ve gerek elektrik motörünfl satmak Istl-yenlarln ellerindeki malların menşelerlnl, markalarını. çem3 ve katalok-larını, teslim flatlerlnl teslim müddetin! bildirir teklif mektuplarını en geç 1 Mart 943 akşamına kadar mümsesemlze yollamaları. (1911)
11»
Kapalı zarf usulile eksiltme
T»
Pendik Veteriner Bakteriyoloji Enstitüsü Müdürlüğünden:
1 — 500 baş tavırcık koyun satın* hnacaktrr. Muhammen bedeli (20000» geçici güvenlik akçesi (1500) Uradır.
1 — 8 şubat 645 de İhalesi muka rrer olan akalltmey» İstekli çıkmadı-
ğından on gün müddetle tehir edilen eksltlm» 23 şubat 948 pazartesi gilnü saat 18 da tatanbulda Cağaloğlund* yüksek okullar saymanlığında yapılacaktır.
3 — İstekliler Şartnamesini İş «ün ve saatlerinde enstitüde ve adı geçen saymanlıkta, Ankara, Eskişehir, tzmlt: tamir, Tekirdağ veteriner baş müdürlükleriyle Edirne veteriner müdürlüğünde görebilirler. (1828)
nl kovalıyordu. Howard Brook’un ölümündeki muamma henüz aydınlanamamıştı. «Henüz» değil a, aydınlanma g a doğru bir adım atmamıştı. Kastilin bu cilrmfl ne şekilde İşlediği olsun meydana çıtanı» mıydı? Hlkâyo-nln gidi» »ekline bakılacak olursa, profesör Rlgaud meseleyi bilmiyordu. Buna rağmen Fay Beton’u bazı »eylerden kabahatli sayıyordu. Halbuki bu kadının, cani tabiatlı olmadığını da. kendi görüşün» göre, tavzih etmişti. (Alelftmum, bu kadının cani karakterli ol madiğini) söylemişti, Hu karışık lâflardan ne kastedlyodu?
şimdi elinde profesörün raporu var. Bu raporu okuyup n» kezefdecek? İhtimal, tahkikatın safhaların!... Belki de o bakır saçlı genç kıza dair tamamlayıcı malûmat.
Hayır, yok. hayır... Milas, birdenbire, bu İşlere karşı kalblnd» bir tiksinti duydu. O. »ütün, huzur iflUyor... Dayanamıyarak, bindiği taksinin şoförüne seslendi.
-r Şayet kâfi derecede benzininiz varsa beni lütfen Beltrlng lokantasına götürönftş. Oradan Bertelay'e döneriz! tkl misil par* veririm.
Adam, Mlles’ln teklifi tilerine bir as tereddüt e tüy»» de tamı s»ık-
landl. Yürüyüşünü ağırlaştırdı; bir tur yaptı,
Bu son kararı, delikanlıyı canlandırmıştı. Profesör lokantadan her halde çıkmamı» olacaktı. Kulüp merdivenlerini koşaraktan Çıktı. Sofada garson* ra si adı: Kapılan kapamakta İdi.
Mile»:
— Profesör Rlgaud çıkmadı ya...
— diye tordu.. — Bir Franmzdır. Tıknazca bir «at, Hltlervari bıyıklan vardır. Ellndo «an bir baston vardı.
Garson, MJlerie merakla baktıktan sonra:
— Sorduğunuz bay, aşağıda, borda.
— dedi.
Delikanlı, mahut raporu ikiye katlayıp garsona uzatarak;
— Lütfen bunu kendirine verinizi yanlışlı»!* alıp götürdüğümüzü söyleyin 11... Meral... dedi.
Sonra aceleyle çıkıp piposunu yaktı. Taksiye bindi ve Berkeler otelini döndü.
Mil es, hatiflemiı gibi ferahlık duyda.
(— Londra'ya gelmeme sebep otan İşleri nihayet» erdirdikten sonba tu* şaailfth buradan aynlacağım. Marion (Arkam
(Baj tarafı 4 üncü laMjette)
Bunu kayderarek diğer bir meseleye letnaa etmiş oluyoruz. O da eserin plânı meselesidir. Plânın ehemmiyeti hakkında söz söylemek beyhudedlr. Plânsız bir piyes takeletslz bir vücut demektir, (Evin üstündeki bulut) da; plân yokur diyemem. Ancak bil plân pek sağlam değildir. İkinci perdede evi altüst eden misafir bazı rövüler-dekl (compere) lerln rolünü oynamaktadır. Malûmdur ki revülerde compâr sahnede kalır ve muhtelif şahısların gelip meclislerini yanı Sketdılerlnl oynamağa şarkılarım söylemeğe vesile teşkil eder, tşte (Evin üstündeki bulut) da misafirin İkinci perdedeki vazifesi de bundan İbarettir. 8ıra 11a genç kızların, annenin ve oğulun geçirmekte oldukları ruh! buhranların tezahürlerine şahit oluyor. Bu misafirin bir kuvvet, yıldırım ve fırtınalarla dolu bir «bulut» olması lâzım gelirken çok konuşan, fazla konuşan, can sıkıcı bir adam olarak karşımıza çıkıyor. Fakat caract&relerln tahliline geçmeden evvel plân hususunda kayda değer bir noktayı İşaret etmek isterim. Üçüncü perdede Nllüfer'ln sahneyi terketmesl lâzımdır. Buııa da bir sebep göstermek gerek. Nilüfer, hizmetçinin arkasından: «Baksana, Fatma...» deyip çıkıyor. Bu tecrübesizlik hatası karşısında tebessüm etmemek elden gelmiyor. Eminim ki müellif, bir İkinci eserinde bu gibi hatalara düşmeyecek v« şahıslarının sahneye girip çıkmasına daha mâkul ve tabii sebepler bulacaktır.
Caractcrelere gelince, bunların da İyi tersim edUml? olduğunu söyliye-mlyeceğlm. şöyle kİ: Baba, iyi, ho?. aklı başında, babacan bir adama benziyor. Lâkin ailesini karmakarışık edecek olan bir misafiri neden eVlno davet ediyor? Gizli bir maksadı mı var? Varsa bu maksat nedir? Yoksa, karısının ansızın hastalanmasın dan, kızlarının acayip tavır ve hareketlerinden, oğlunun büsbütün mânâsız fikirler yürütmesinden kuşkulanmıyor mu? Haydi kuşkulanmıyor diyelim. Adam bu derece saf mı? Öyla' dahi olsa İhtiyar hizmetçinin müteaddit İkazlarını da mı anlamıyor? Bir İki defa bu ikazlara cevap verecek oluyorsa da sonradan vazgeçiyor. Ne söyleyecekti? Ne demek İstlyordu?.-Hülâsa bu adamın mizacı hakkında bir fikir edinemedim.
Anne bize birinci perdede pek sakin. pek mâkul bir kadın gibi göründü. İkinci perdede İse hayalperest, hayatından müşteki bir kadın oluverdi. Bu tebeddülü ha2irlıyacak. kabul ettirecek emarelerin hiç biri birinci perdede yoktu. Üçüncü perdede ise büsbütün başka bir şahsiyet ar-zetti. Biz de bu annenin nasıl bir kadın olduğunu öğrenemedik. Oğlıi Metin, çok konuşan bir delikanlıdır. Evet, çok konuşuyor, durmadan konuşuyor amma ne sözlerinde, nc hareketlerinde bize hüviyetini aydınlatacak bil ışık bulamadık. Romantik devrinden arta kalan ve o devre mahsus «asrın hastalığına» müptelâ bu gencin ne istediğini anlamak kabil değil. Edebiyatla meşgul İken şehirler İnşa etmeğe kalkışıyor. Neden? Bun* bu hevesi misafir m! aşllâdl? Buna şahit olmadık.
Misafirin böyle derin bir değişiklik husul» getirebilecek kabiliyette olduğunda da şüphe ediyoruz. Esasen elinden pljJosu düşmeyen bu adam kimdir? Nedir? Ne düşünür? Ne yapar? Bilmiyoruz. Bu ailenin İçine niçin girdi. Kendisine nişanlısını feda eden Nilüferi sevdi mİ? Sevdiyse neden onu bırakıp gitti? Neden beraber götürmeğe gayret bile etmedi? Bu adamın yalnız karakteri değil, düşünceleri hakkında da hiç bir fikrimiz yoktur. Bun* mukabil deniz, gökyüzü, yıldızlar veya söylenen herhangi bir kelime hakkında uzun, pek uzun, »alrane ve felsefi fikirler yürütüyor. Fakat tiyatroda bir şahsiyet ne şairane teşbihlerle, ne de felsefi fikirlerle tebaîüz ettirilebilir. Bu sebepten dolayı bu misafiri d» tanıyamadık. Dolayıslle de etrafında kopan gürültüye de bir mâna veremedik. Bu adamın cazip, müessir hiç bir tarafını göremedik. Eserin en zayıf şahaı bu misafirdir. Halbuki aksi olmam lâvım gelme* miydi?
Küçük kız, Aysel, hafifmeşrep, hoppa bir tax olarak kabul edilebilir. lt-rafındakllere müdektak v» mörtehU bir nazarla bakmasını biliyor, O halde neden, blrdenblr», mizacın* nt» d» uygun olnuyan, olmaması lâzmı-gelen misafire âşık oluyor? Neden kardeşi Metinin eserinden öğrendiJ1 bir takım romantik cümleleri benimseyerek sarf ediyor? Büyük kız Nilüfer, kardeşi Metin gibi belki hlrierlle hareket eden hassa* ve romantik bir gençtir. Eğer böyle İs» neden arzu ettiği hayata doğru yapmış olduğu hamleyi yarıda bırakıyor? Bu mizaçta bir tazın herhangi bir maceraya atılması daha doğru olmaz mıydı?
Bu Carastjir» tahlilinde dah* İleri gidilebilir. Fakat bu yazıya tohslı edilen yerin ölçüsünü nazarı İtibara alarak bu hususta eöyllyeceklerinıl burada kesmek mecburiyetindeyim. Bir kaç kelime He eserin yanlı» tarzı hakkındaM fikirlerimi de arretmek isterim.
(Evin üstündeki bulut) un yazılış tarzı da kusuruz değildir, İki yaşlı, başlı insan olan anne Uc babanın ağsına (önem - konu - sonu» - geleneklerin sızısı - İlgisizlik) gibi söz ve tâbirleri koymak bence hatalıdır. Çünkü hakikate mugayirdir. Yaşlılar bu tâbirleri kullanmazlar. Diğer taraftan müellif bir şahsı tavır ve hareketini göstererek ve o şahsa kendisine mahsus sözleri söyleterek yaşatır. Tiyatroda yalnız fikirlerin değil, sözlerin de kıymeti vardır. İhtiyarlar gibi konuşan bir çocuk, çocuk olmadığı gibi, İlkokul öğrencisi gibi konuşan bir İhtiyar da İhtiyar değildir. Binaenaleyh müellif yaşlı kimselere yutanda saydığım kelimelerden sarf ettirirse psyehologla hataain* düşmüş: slıınlie mütenasip bir surette konuşmayan bir tiyatro şahsiyeti de fena tersim edilmiş olur.
Diğer taraftan muhavered» kulakları tırmahyan tâbirlere de rasg»-llniyor,.Meselâ: Görmek yerine bakmak fitlini kullanmış: «Bugün pek neşelisin, bakıyorum» gibi,.. Sonra katıla katıla ağlamak denir mİ, bilmiyorum. Hiç İşitmedim. Zannedersem hüngür hüngür veya hıçkır* hıç-kıra ağlanır da katıl* katıla gülünür. Şu cümleyi de kaydetmişim: «Çocuklarım, evim, bu (dekor) içinde,-» İtirazım, tabi! (dekor) kelim esinedir. Kaldı kİ ne çocuklar, ne de ev bir dekordur.
Eserleri, nebatlar gibi, tasnif etmek taraftan değilim. Ne Shakeapea-re, ne MoUere bir eser yaratırken bunun hangi sınıfa dahil olacağını düşünmediklerinden eminim. Ancak (Türk Tiyatrosu) mecmuasında (Evin üstündeki bulut) un müellifi Saba-haddln Kudret Aksei. eserinin iki meclisi (avaııt - garde) yani öncü tiyatroya karşı b.lr temayülü belki arzettlğinl okuduktan sonra, müellifle hemfikir olmadığımı söylemek li-terim. (Bymbole) le dolu, ismi bile (symbollgue) olan bir eser nasıl (avant - garde) tiyatrodan sayılabilir? Hayalle hakikatli) karıştığı lkl meclisten dolayı mı? (Jazz) müellif! Marcel Paııgo şimdi Fransız akade-mlslndedlr. Anoullh ve Salacrou’nun eserleri de çoktanberl Avant - gard» tiyatrodan sayılmaktadır. Kaldı kİ bir tiyatro eseri bir küldür ve heyeti umumlyeslyle bir sınıf* dahil olur. Yoksa falanca meclis falanca sınıftan, şu meclis şu sınıftandır, denemez.
(Evin üstündeki bulut) sahneye Behzat. Butak'ın malûm ve müsellem zevkiyle konmuştur. Baba rolünde Hö şeyin Kemal Gürmen'le küçük tae Aysel rolünde Nevin Seval her hususta fevkalâde İdiler. Şaziye Moral İle Perihan Çakıl, biri anne, diğeri Nilüfer rolünde temsil ettikleri şahıslara bir can vermek için büyük gayretler sarfettiler. Genç rolünü oynayan Muzaffer Arslanda büyük terakkiler kaydettim. Sami Ayanoğln. yanındaki odada hasta varken gramofon çalan, her kelimeyi bir koe* (tlrode) söylemek vesilesi bUen acayip misafiri blîlere kabul ettirmek İçin çok uğraştı, ihtiyar hizmet»! rolünde Şükriye Atav çok iyiydi. Kâol Kıpçak nişanlı Vural'ı oynuyordu. Ne söylediği sözlerin bir tanesini işittim, ne de slmaslyle ifade etmek istediği histeri anljyablldlm.
Ekrem Reşfd Rett
Kapalı zarf usulüe eksiltme
Pendik Veteriner Bakteriyoloji Enstitüsü Müdürlüğünden t
1 — 150 baş dana satın alınacaktır. Muhammen bedeli «11.230» ve geçici güvenlik akçesi 844 liradır.
1 — Eksiltme İstanbulda Cağaloğlunda Yüksek okullar saymanlığındaki Enstitü eatın alma komisyonunca 19 şubat 1948 perşembe günü saat tâ d* yapılacaktır.
S — tsteklllar şartnamesini iş ve saatlerinde Enstitüde ve aA geçen saymanlıkta görebiliri».
4 — Ekrtltmeya girmek İsteyenler kanunen lüzumlu evrak ve zarflarını yakanda yazılı günde saat 18 e kadar Yüksek Okullar Baymanh-ğındakt Enstitü satın alma komisyonuna varml» olmalan lâzımdır Poe-cçrikoıtlv kııbul edllüieYiciKir. (104û)
AKŞAM
Sahlfe 7
14 Şubat IMS
Vapuru 14 Şubatta eşyayı ticariye alarak NEv? - YORK'* hareket edecektir.
Fazla tafsilât İçin Galetada Veli Alemdar Han No. 302/204 Acenteliğine müracaat. Tel: 42221 8 O A » D 8 H 1 P
Limanımızda bulunan Norveç bandıralı
ANNA ODLAND
AÇIK ARTTIRMA İLE EŞYA ve BİBLO BATIŞI
JM8 şubatın 15 Inol pazar günü ««at 10 da, Boyofilunda İstiklâl «ad. Yeril Mallar tramvay lrtaayonunda jts numaralı Banka Hanın «»manii bankası Beyoğlu şubesi üzerinde) 10 numaralı dairesinde mevouk ve muteber bir aileye Bay Hagopyana alt gayet sevimli eşya ra biblolar açık arttırma ile satılacaktır. Gra y« r M İmleri havi aynalarlyl» müzeyyen hakiki Bene kaplamalı uzun mjpra — modem 1 büfa, 1 şahane vitrin, 1 otomatik masa v» 8 güzel zandalyalı gayet zengin bir yemek oda takımı,, biri hakiki Vlenna naamuJAtı ve diğeri hakiki Parla ma-mualâtı elbİ3« dolapları, kıymetli yağlı boya tablolar, hakiki Kopenhag, Çin, Kluvazona, Portugez Venlı ra sair vazolar, Şam İşi emsalsiz sedefli bir tavla, onlks bir kolon ve mermer heykeller, hakikaten külliyetli miktarda fevkalâde güzellik ta hayli biblo ve objeta d’artlar, eski kristal ve fil dişi kutular, Şam İş! bakır «İni sedefli ayak. 1 adet İngiliz ve Fransız briç masaları, maden şamdanlar, gümüş İran İşi ve sair kutular, hayli orta ve sair masalar, hakiki Avrupa marokeni ve Avrupa mamulfttı 1 kanepe re 2 koltuk, Amerikanın meşhur fabrikalardan Pilot markalı 8 lâmba Radyo, en meşhur Alman Çuandt markalı çaprast telli, İç! demir fevkalâde bir piyano, Anadolu ve A-cem haklan. _________
Fazla tafsilât İçin A. Bablkyann telefon: 41221. ■■■■■■
FERN-LiNE NEW-YORK
Otobüs bileti bastırılacak
Ankara Belediye Başkanlığından:
1 — Otobüs tdaresi İçin bastırılacak: (23) milyon muhtelif cins ol-obüs bileti kapalı zarf usulü İle ve (15) gün müddetle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (25.OM) liradır.
3 — Muvakkat teminat! (1875) lira olup Otobüs İşleri Genel Müdürlüğü veznesine yatırılacakLu.
4 — Bu işin İhalesi 27/2/948 cuma günü saat (16) da Belediye binasında müteşekkil komisyonda yapılacaktır.
5 — İhaleye iştirak edeceklerin 2490 sayılı kanunun 32 nel maddeci tarifi dairesinde hazırlanmış teklif mektuplarını İhale saatinden bir saat evveline kadar Başkanlığa vererek mukabilinde makbus almaları lâzımdır.
6 — Evsaf ve şartlar Tutanak ve Muamelât Müdürlüğü kaleminde her
giin görülebilir. «
7 — İsteklilerin' beD! gün ve saatte Komisyona müracaatları. (1871)
Cıvata ve Madeni Eşya Sanayii T.A.Ş. idare Meclisi Reisliğinden Şirketimiz hissedarlar heyetinin yıllık Udi toplantısı 23 mart 1948 aaJı günü saat 11 de İstanbul'la, Vefa Kovacılsr caddesi 68-72 numaralı «lrket yazıhanesinde yapılacaktır.
Şirket esas mukavelenamesine göre bu toplantıda bulunmak hakkını halı hissedarların toplantı gününden bir hafta evveline kadar hisse senetlerin! şirket veznesine veya bir Bankaya tevdi ederek duhuliye kartı almaları İlân olunur.
GÖRÜŞÜLECEK İŞLER:
1 — İdare meclisi ve murakıp raporlarının okunması
2 — 1947 senesi bllânço. kâr ıc zarar hesaplarının okunarak tasdiki ve İdare meclisi reis ve âzalarının İbrası
3 — Müddeti biten şirket murakıbı yerine 1948 senesi İçin yen! murakıbın aeçllmesl ve ücretinin tesbltl.
4 — 1947 senesi k&nnın, tevzi suretinin tesbltl.
5 — Esas mukavelenamenin 25 İnci maddesi mucibince idare meclis! âzasının intihabı.
Yapı işleri ilânı
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Dekanlığmdani
1 — Eksiltmeye konulan İş: Hukuk Fakültesi binasının beşinci Notunun İkmal! ve kalorifer, sıhhi, elektrik re konferans salonunun ısıtılmasına ait tesislerdir,
t — Keşif tutan 505945 lira 73 kuruştur.
J — Eksiltme M/şubat/1048 perşembe günü as&t 16 te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Müdürlüğü odasında kapalı zarf usul) la yapılacaktır.
4 — Eksiltme şartlaşması ve buna bağlı kâğıtlar Ankara Hukuk Fakültesinden 25 lira 30 kuruş karşılığında alınabilir.
5 — İsteklilerin usulüne göre 23937 lira 83 kurulşluk geçici güven akçesi vermeleri ra bu İşin teknik öneminde bir işi İyi bir surette başardığını veya idare ve denetlediğini ispata yarar belgelerfle birlikte İhale gününden en az üç gün evvel yazı İle Bayındırlık Bakanlığı na başvurarak bu işe yeterlik belgesi almaları şarttır.
8 — istekliler, aldıkları eksiltme kâğıtlarının her parçasına ellişer kuruşluk pul yapıştırıp İmza ettikten sonra teklif mektupları 16 birlikte zarfa koymaları ve eksiltme günü olan 26/Şubat/194Ü Perşembe günü saat 1* de kadar alındı karşılığında Hukuk Fakültesi Eksiltme komisyonu Başkanlığına vermeleri gerektir.
Posta İle gönderilecek mektuplardaki gecikmeler kabul olunmaz,
1493
îst. P. T. T. Bölge Başmüdürlüğünden:
İdaremize alt 685 sayılı 42 Model Şevrole kamyonu fenni keşif ve şartnamesi dahilinde tamiri İşi açık eksiltmeye konulmuştur.
Eksiltme 1/3/948 pazartesi - günü saat 15 de Büyük Postahane binası birinci kat idari Muavinlik od asında toplanacak .alım satım komisyonunda yapıla cakktır.
Muhammen bedeli 12000) lira geçici teminat (150) Uradır
Taliplerin şartnamesini görmek ve geçle! teminatlarını yatırmak Dizere iş günlerinde Baş Müdürlük kalem! Emlâk v0 Levanın şefliğine Ekşinme gün ve saatinde 1948 senesi için muteber ricam odan vesikası ve geçici teminat makbuzu ile mezkûr komisyon Başkanlığına müracaatları (1913)
Bakır Sanayii T.A.Ş.
idare Meclisi Reisliğinden
Şirketimiz hissedarlar heyetinin yıllık âdi toplantısı 24 mart 1948 çarşamba günü saat 11 de İstanbulda, Galatada Mehmetpaşa han 50 numaralı şirket yazıhanesinde yapılacaktır.
şirket esna mukavelenamesine göre bu toplantıda bulunmak hakkını haiz hissedarların toplantı gününden bir hafta evveline kadar hisse senetlerin! şirket veznesine veya bir Bankaya tevdi ederek duhuliye kaTtı almaları ilân olunur.
GÖRÜŞÜLECEK İŞLER:
1 — İdaTe meclisi ve murakıp raporlarının okunması
2 — 1947 senesi bllânço, Kâr ve zarar hesaplarının okunarak tasdiki İdare meçlisi reis ve âzalarının İbrası
3 — Müddeti biten şirket murakıbı yerine 1948 senesi için yeni mu-
rakıbın seçilmesi ve ücretinin tesbltl. .
4 — 1947 senesi kârının tevzi surelinin tesbltl,
5 — Esas mukavelenamenin 25 İnci maddesi mucibince idare meclisi fizasmın İntihabı.
İstanbul tapu dairelerinde işi olan vatandaşların dikkat nazarına
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden:
Tapuda İşi olan vatandaşların İşlerinin daha ziyade kolaylıkla görülmesi ve tapu işlerine alt her türlü bilgiyi edinmelerini sağlamak ve İşlerinin gecikmesinden doğan şikâyetlerini kayıt ettirerek bu işlerin sonundan kendilerine malûmat verilmek ve muamelelerini safha Kfhty takip ettirmek maksadı İle İstanbul Grupu Tapu Biçil Müdürlüğü binasında ve Grup Müdürünün emrinde-danışma ve takip bürosu kurulduğıi Hân olunur. (943).
Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı İstanbul Levazım Amirliği Satmalına Komisyonundan:
6875 TAKIM er ve gedikli yazlık elbisesinin dikimi kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur. Ekşitme 3/Mart/948 günü saat İS dedir. Muhammen bedeli 20281 lira 25 kuruştur. Muvakkat teminatı 1521 lira 10 kuruştur. Şartname komtşyonda her güngörüleblllr. îsteklcleTİn teklif mektuplarını en geç ekşitme günü saat 14 de kadar Galata Mumhane caddesi No. 54 dekj komisyon Başkanlığına vermeler! veya göndermeleri. (1385)
»e
O Û_ (n
O
o E
0
> O
0
X) "O o ro S?
O
H MOBİLYA MERAKLILARINA BÜYÜK BİR FIRSAT Avrupada meşhur atölyelerinde İmal edilmiş dişbudak natürel renkli 10 parçadan İbaret Yatak odası, 8 çelik sustalı Şchlafria patentli şll-testle 20 sene garantili, Çlpendel hakiki maun ağacından el oymalı Avrupada İmal edilmiş 7 parçadan İbaret mavi çiçekli kadifeden bir satan vitrini İle birçok hakiki Jmz ah kataloge resimlerle bir hakiki Vizon satılıktır.
Beyoğlu İstiklâl caddesi No. 46 Lâle sineması karcısı Çiğ apartimanı ; 9 No. lı dairede 15. 2. 048 pazar gününden itibaren her gün Öğleden] us—sonra.. nOBnHRSSfflBBElBBnBBı
Evrakı matbua bastırılacak
Eminönü Bekçi Komisyonundan:
Muhammen bedeli (3000) Ura kıymetinde 22 kalem evrakı matbua bastırılacaktır. 19/2, 948 gtinü saat 15 de kaymakamlık binası içinde ihalesi yapılacaktır.
İsteklilerin İhale gününden önce örneklerle şartnameyi Eminönü Kaymakamlığı Bekçi Bürosunda görebilecekleri ilân olunur, (1852)
Maliye Bakanlığında:
5015 sayılı kanunun verdiği salâhiyete binaen darp ve tedavüle çıkarılacak madeni ufaklık paralardan bu defa 2 1/2 kuruşlukların da basılmasına başlanmıştır. 16/2/943^ tarihinden itibaren piyasaya çıkarılacak olan 2 1/2 kuruşluklarımız bir kuruşluklarımız gibi san renkte ve ortası delik olup ajıu. yazı ve şekil ihtiva etmekte yalnız 1 yerine 2 V2 rakamını taşımakta ve kutru daha bilyük bulunmaktadır, (1843)
Teke! Genel Müdürlüğü ilânları |
Korysğ T.A Ortaklığı
İdare Meclisi Reisliğinden
Ortaklığımız, hissedarlar heyetinin yıllık âdı toplantısı 26 mart 1043 cuma günü ssat 1] de İstanbulda, Galatada Mehmetpaşa han 49 numaralı ortaklık İdare merkezinde yapılacaktır.
Ortaklık ana sözleşmesine göre toplantıda bulunmak hakkını haiz ortakların toplantı gününden bir hafta evveline kadar hisse senetlerini ortaklık veznesine veya bir bankaya tevdi ederek duhuliye kartı almaları lllân olunur.
GÖRÜŞÜLECEK İŞLER:
1 — İdare meclisi vc murakıp raporlarının okunması
2 — 2947 senesi bllftnço, kâr ve zarar hesaplarının okunarak tasdiki İdare meclisi reis ve âzalarının İbrası
3 — Müddeti biten Ortaklık mu rakıbına verilecek ücretin tayini ve
1948 senesi için yeni murakıbın seçil mesl ve ücretinin tesbltl.
4 Ana sözleşmenin 37 cl mad desl mucibince idare meclis azalarının ortaklıkla ticari muamelede bulunmalarına müsaade İtası.
re
ezaevinin bir senelik ekmek ihtiyacı eksiltmeye konuldu Trabzon C. Savcılığından:
Trabzon Ceza ve Tevki (evinin b^eotyece kabul edılUp fırınlara verilen tek tip undan mamul olmak, üzere I Ocak »48 gününden 31 Aralık 948 gününe kadar bir yıllık tahmin! ihtiyacı olun beher! 750 gramdan (73200» adet ekmeğin 12 Şubat 948 tarihinden İtibaren 15 gün müddetle kapalı karf usuilyle eksiltmeye konulmuştur.
Ekmeğin tahmin bedeli 18.907 lira «56» kuruş ve muvakkat teminat % 7,5 hesabiyle «1418» llrfl «97» kuruştur.
ihale 28 Şubat 848 cumartesi günü saat 12 de Trabzon C. Savcılığında yapıla çoktu.
Matlûp şeraiti haiz bulunmak üzere İsteklilerin İhale saatinden bir eaat evvel teklif mektuplarını komisyon başkanlığına vermeleri lâzımdır
Şartnameyi görmek ve daha fa'sda malûmat elmak isteyenler İhale gününe kadar gerek C. Savcılığına ve gerekse Ceza ve Tevklfevi müdürlüğüne müracaatları ilân olunur. (1822»
1 îst. birinci icra memurluğundan;
848/40
Bir borcun temini için mahcuz olup açık arttırma ile satışı mukarrer 695 lira kıymetinde Gilneş marka kolonya şişesi flll adet olarak satışa konulup 2 mart 948 salı günü takdir olunan kıymetlerinin % 75 İni bul-madağı takdirde 4 mart 948 perşembe günü saat 14 de Ramla Topçu kışlası caddesi Mağaza sokak No. 69 dû şişe ve ram fabrikasında *n faal» arttırırın peşin para fle icra İflâs K. nun 112 İle 122 nd Md. ne tevfikan satılacağı ilân olunur. 848/40 Dosya ile. (95334)
Ticarel yi? Sanayi yq demir işi -ri T‘A‘Ş idare Meclisi Reisliğinden
Şirketimiz hissedarlar heyetinin yıllık âdi toplantısı 25 mart 1948 perşembe günü .saat II de İstanbulda. Galatada, Mehmetpaşa han 49 numaralı şirket yazıhanesinde yapılacaktır, şirket esas mukavelenamesine göre bu toplantıda bulunmak hakkını haiz hlss’dariann toplantı gunJn-den bir hafta evveline kadar hisse senetlerini şirket veznesine veya bir bankaya tevdi ederek duhuliye kartı almaları Hân olunur.
görüşülecek İşler:
1 — -İdare meclisi ve murakıp raporlarının okunması
2 — 1947 senesi bllânço. kâr ve zarar hesaplarının okunarak tasdiki İdare meclisi reis ve âzalarının İbrası
3 — Müddeti biten şirket murakıbı yerine 1918 senesi İçin yeni mu-
rakıbın seçilmesi vc ücretinin, tesbltl.
4 — 1947 senesi kârının tevzi suretinin tesbltl.
5 — Esas mukavelenamenin 25 İnci maddesi mucibince İdare meclisi İzasının İntihabı.
ve
Teke! Genel Müdürlüğü İlânları
Malzeme alım şubesinden:
1 — İdaremiz İhtiyacı İçin 14 adet Elektrik mOtörii kapalı zarf usulfl İle satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli ve teınlaatlari aşağıda gösterilmiştir:
Senkron Bflk- Beherinin güvenme
Takati, Voltalı. devirleri, tan Muhammen B. Tutarı_____________paran
450 L. 150 »
56.25
127.50 150.00
86.25
150.00
300.00
277.5ü ’
15 Hp, 05 HP.
3 »
4 »
10 >
5 >
11 >
10 ■
7 »
110/190 1500
>
1000
1500
' 6000 L.
2000 *
750 » 1700 » 2000 » 1150 » 2000 > 4000 ■ 3700 »
23300 1747.50
3 — Eksiltme 27/2/948 cuma günü saat 11 de Kabataş Genel Müdürlün Malzeme alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
4 - Şartnameleri her gün sözü geçen şubede ve Ankara, İzmit1 Bış Müdürlüklerinde görülebilir.
5 - h'teklllcrln mühürlü flat teklif mektuplarım kanuni şartnamesinde yazılı vesaikle güvenme parası makbuzu veya banka tcnJmat mektue bunu ihtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir aaal evveline kadar mezkûr komisyon Başkftnhğına yermeleri lâzımdır.
6 — Postada vukua gelecek gecikmeler kabul «ölmez.
7 — Motörlerln tamamı verilmediği takdirde yukarıda gösterilen
nevi ve miktar da teklif edilebilir. (1774)
I Torna Atelyes; S
Sirkecide Şahin Paça otel; I
tat. Birinci İcra memurluğundan : MS/816
Borcun tenılnl için mahcıı2 açık arttırma fic J72 6 y.
ra kıymetinde muhtelif ayakkabı derileri, kösele. ökçe lâstiği, kadın «yakkalna ve saire 5/3 948 cuma kıymetlerinin % 75 İni bulmazsa 2 nel saat
Miralay
en
İcra
hü-
arttırması 8/3/940 pazartesi' *
14 de Küçükmustafapaçn Nazmı Bey Cd. No. 37 dükkânda Cazla arttırana porin para ile iflâs K. nun 112 «o 122 nel M. kümlerince satılacağı USn olunur. 8*11/81(1 dosya ile (95331)
Zayi — Ulaştırma Bakanlığından almış olduğum G/2/200 sayılı kıy! kaptanlık ehliyetim ve kazanç karnem Yener motöründe yanarak zayi olmuştur. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Hakkı r»Kİu Remil Çevik 1320
İst. Birinci icra memurluğundan:
947/728
B'r borcun temini feln mahcuz olup “^k arttırma De satışı mukarrer 200 Iha kıymetinde kristal camlı büfe ve salon Kahrı 24/2/948 salı günü kıymetinin % 75 |n| bulmadığı takdirde 8 nc! arttırmaya bırakılarak 28/2/948 perşembe srOnft saat 14 de fazla arttırana icra iflâs K. nun 112 De 127: Del maddeleri hfıkömlerince Beyoğlu 0 na daire Müellif sokak Neşe apartımanı kat 2 No. 6 da nesin noTa ile satılacağı ilân olunur. 947'728 doysa İle. (95338)
23xsm3üyvk müzayede türkîyede İlk defa olarak
Avrupanm en maruf gümüş evlerinde ve yüksek sanatkârlar tarafından yapılmış her biri sanat eseri olup 157 adet 250 kil® ağırlığında ayn Ryn motifli ve her stile alt gümüş eşya koleksiyonunun satışı, 15 şubat 1948 pazar günü saat 10 da, Beyoğlunda Tcpebaşınta Morali pasajında (İtalyan Klübünün yanı) Morali apar t imanının İstiklâl cad. Şark pazarının yanındaki Terkos çıkmazından dahi giılllr. 2 No. lı dairede bulunan ve şehrimizin çok tanınmış blr'sçlleye alt olup yorlıı uzak olduğundan nakledilmiş Avrupa gümüş eşyası açık arttırma ile Batılacak tir. Nndlr parçalar koleksiyonu 232 parça Vlenna malı stil Louia XVI çatal bıçak teklini, stil Chlppendnle harJkıılâde çay takımı, emsalsiz sofra takımı, Renesans stilinde emsalsiz tabak ve yemişlikler, stil Louls XV kabartmalı okside yemiş tabakları, stil Louls XVI ve Rokoko bollar, yemek pay tabakları, stil rokoko oval uzun ve yuvarlak etil Louia XVI oval uzun ve yuvarlak, yemişlikler ve şekerlikler, okside kabartmalı Renesans etilinde, oval yuvarlak uzun Louls; XVI stilinde oval uzun ve yuvarlak. Eski Rua tepsiler ve vazolar 2 adet Vlenna malı ampir Btillnde şamdan, posta tabakları; sigara takımları her cins tepsiler, (ufak ve büyük) likör takımları, küllükler; çay bardakları: yemek tabakları. B*zı hah ve seccadeler, Keşan. Saruk, Sine Ferahan I Tebriz Kula.
NOT — Bütün gümüşler İtalyan, Vlenna, Rus, Romanya Macar malıdır, Salonlar 14 şubat 1948 cumartesi günü 83-at 15 den 19 kadar halka eçık bulundurulacaktır,
Itazla tafsilât almak İçin: Portakal Mobilya evine müracaat.-Tel. (/73^—
- Muhasebe Dersleri
17 Şubat 1948 de muktedir bir öğretmen tarafından baştana- B çaktır. Kayıtlara başlanmıştır. &
Anıeıikan Lisan ve Ticaret Dersanesilh
\rh-^AlemdarCacklesUJo^3Tel^l73^^^^^^ K
Kalorifer tesisatı kapalı zarf eksiltmesi
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — İstanbul Arkeoloji müzesinde yapılacak kalöriftr tesisatı kapalı zart üstlüyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli .35621, lira «G8> kuruştur.
Eksiltme 5/3/948 tarihinde cuma günü saat 15 da İstanbul Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarlamdan yapılacaktır.
2 — Bu işe alt evrak şunlardır: Mukavele eksiltme, Bayındırlık İşleri» genel hususî ye fenni şartnameleri, proje keşif hülâsasile buna müteferrl diğer evrak dairesinde görülecektir. -
3 — Ekrlhmeye iştirak etmek İçin taliplerin «2671» lira (85» kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz İbrsg etmesi ve 943 yılın-
I da Ticaret «tasında taydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması ekS ı siltme gönünden tatil Günleri hariç «3» gün evvel vilâyet mnkamına mü* ilracaat ederek: ehliyet vesikası alması ve yukarıda ikinci maddede yazılan 1 evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğin® I dair imzalaması ve İnim nlt 249*» şayıh kanun mucibince naz«lajLaca«f 1 teklif zn: Harını 5 3/10*8 cümn Hinü saat 14 de kıdar İstanDu» aaymdır-ılık müdürlüsüne verilmesi lazımdır. (18U1)
Salıife 8
AKŞAM
14 Şubat 1948
PUDRALAR MODASINDA
Yeni ve fevkalâde bif
TEBEDDÜL
Mübalâğalı gayri tabii “Makyaj „ kclmodı.
Cilde tûrü!«cele gayri mert yeni bir pudra, tabii bir* güzellik «erir.
Porte! n sık Kadınlan, ~~ yeni bfil moda İcat ttmişienlir. - Bütün gttn •ablt düren va hiç purtakiıN 1*1 O** mtaneyan, bir güi teni veton yeni bir uudra bulmuşlarda*.
Bunun sırrı: İpekli elekten Oc defa geçirlimi» (a »af ve en tnca pudrayı iki defa krema köpüğü lir kanjitrılmaıı usulü İla İzah edilebilir, Fransa klmy eğerlerinin şenel erce araştırmaları neticesinde
alda edilen bu usul. Tokalım mûeo-«•sesinin Inhlsin alundaûrr. Bu yani Tokaion pudra», srtık4 parlak burunlara ve yağlı 7 ciltlere ebediyen son vermLjttr. Cildinize. sekü saat zarfında "Mat. duran nefis ve güzel bir renk verir, ş Rüzgarda ve yağmurda ve hatU terlemekle cildinizi parlak göslermea, "Fini Mat,. Tokaion pudrasını kuUamrsa-ne almanca bir göl yaprağının «₺zo-itgınl ve güzelliğini Bahşeder, sevin»-lillğlnU) ve cazibenizi bir kat daha ■ arturtrsıruı. On muhtelU ve yeni cazip renkte olan Tokaion pudrasmdao birini intihap ediniz.
// DUNYANirTEN'ÛSTÜN
HOOVER
// elektrK süpürgeleri
HER fcİYÂCA.GÖRSAYRI BİfrsÖPÛRGG
on.atfvm ı&satı.?
telefootdin \ EVE' GETİRELİM \\ 'GÖRÜN
\\ SONRA KAR’ÂR VERİN
TJJRKİYE HOOVER SERVİSİ
GfiLfltfl-RIHTIM CADDE5İ TAHİRHflN
Tel:44995-44996 M ATAŞ T.TA.Ş
(SATIŞ YERLERİ: I
Beyoğlu: ELEKTRİK SARAYI, HARAÇÇI KARDEŞLER - Taksim: Zafer Melya ve Ortaklan -Pangaltl: Osman Güzel - Karaköy: Sezim T. A, ?. - Çarşıkapı: Osman Güzel - Kadıköy; Philips Ahmet Hamlt özgül kardeşler.
Ankara; Ortaç - An Demir Ticaret Evi
İzmir: Ahmet, Cemal BuldanlıoSIu Esh. Kom, Ort,
[
ısallnd°'' dl0er
mar'
10 adet otomatik zaman açağı
satın alınacaktır
ANKARA ELEKTRİK VE HAVAGAZI işletme Müeaesesinden:
1 — Aşağıda yazılı açıklar teklif verme usulü İle satın alınacaktır. 5 Adet Otomatik zaman açağı 3X25 Amper için astronomik kadranh
ve İki muhtelif tamunda kesiş için
8 * Aynı şey 3x80 Amper
2 —Elinde mevcudu olanların veya dış memleketlerdeki fabrikalardan teklif temin edebileceklerin, tekliflerini 5/4/948 tarihine kadar Müessese Umum Müdürlüğüne vermeleri HA nölunur.
Dizel Motörleri’ni
Tercih idiniz.
Genel acenteliği:
Galata - Bankalar - Bereket ban
No. 10, Tel, 49340
Fatih lcxa m eni urluğundan: 47/516
Cerrahpaşa Çukur Çeşni* ooknk 54 evin, bir odasuıda mukim iken hâlen İkametgâh ımeçhul Seyri Aracıya:
Zehra Köse’nln aleyhinize istihsal, ettiği tahllya karan üzerine dairemizin 47/510 saydı dosyaşUş yapılan takipte nerede bulunâuğunni belli olmadığından İcra İflâs kanununun 20 net maddesi mucibince muhafaza altına alınmış olan eşyanızı ilân tarihinden İtibaren beş gün İçinde tesellüm etmek üzere dairemiz* müracaatınızın lüzumu akdi takdlrdo yargıçlıktan verilmiş katar gereğince ev eşyası ve kitaplardan İbaret bulunan eşyanmn 23/2/348 pazartesi günü saat 10 da yukarıda gösterilen adreste açık, arttırma surettin ve o gün muhammen kıymetin % 75 İni bulmadığı takdirde 27/2/948 günü aynı mahal ve saatte kati İhalesi İcra edileceği malûmunuz ve bütün İlgililerin bilgisi olmak üzere İlin olunur.
GRİP - BAŞ - DİŞ ve ROMATİZMA
AĞRILARINA KARŞI
ı-ERGÜN
laik Pudrası
Çocuklarının sıhhatini seven annelere yegâna tavsiyemi!.
E R G Ü N
Talk Pudrası’nı
Her eczane ve ıtriyat mağazalarından ısrarla İsteyiniz.
Hat! ucuz, kokusu nefistir.
Kadıköy Eczanesi
—ELBıSE —
Ingiliz ipligile kumaş
Birinci malzeme, İki prova ile 110 liraya yapılır.
Mahmutpaşa Bezciler sokak No, 2e. ADALI
İst. Birine! İcra memurluğundan: 047/1433
Borcun temini İçin m&hcua açık arttırma Üe satışı mukarrer 735 lira kıymetinde 430 kilo urgan ve keten alacalı eeccade kilim ve saat 8/3/048 çarşamba % 75 kıymetlerini bulmazsa *2 nel arttırması 5/3/948 cuma saat 14 Etmeydim Selimiye medresesinde en çok arttırana peşin para 1le icra İflâs K, nun 112 ve 122 nel Md. hükümlerince îa'ıflacağj l'ftn olunur. 047/1438 desya ile (0.5330)
İstanbul Dördüncü Lira Memurluğundan; 947/4110
Bir burçtan ötürü mahcuz olup satılmasına karar verilen muhammen bedeli 550 lira olan Galoş tamirine, yarayan 40 x 40 eb'adında Ifestih' plâkların birinci arttırma İle satış! Beşiktaş çiğdem sokak No. 11/17 do; 19/2/948 perşembe günü saat 14 den 15 e kadar yapılacaktır. Birinci art-' tırnıada muhammen kıymetin % 75 lnl bulmadığı takdirde ikinci art-' tırma 24/2/048 «alı günü aynı ma-
TASHİH
7 ve 12 Şubatta gazetemizde neşre-dllon Devlet Orman İşletmesi Bll-yükdere müdürlüğüne alt kamyon satışı başlıklı illinin Dördüncü maddesindeki £atı? günü 16/2/048 ola- i hal ve yerde aynı saatte yapılacağın-' cakkcn 15/2/043 olarak yanlış neşre- dan taliplerin satış mahallinde bu-dilınlşlir. Batış, gününün 13.'2,'948 o!-[lunacak satış memuruna mürocaat-duftu tashih ve tavzlhan Hân olunurları İlân olunur. (95324) ]
50 YILLIK TECRÜBE 50 YILLIK PARLAKLIK
Elektrik tenviratı her günkü ihtiya-cımızdandır. Bu itibarla İyi ampul tedarik etmemiz son derece ehemmiyetlidir. İhtiyacınızı en mükemmel bir şekilde karşılayacak oldn Pope ampulleri size asgarî sarfiyat ile azami tenviratı temin edecektir.
Beyrut - Filistin - Bağdat ve
KAHİRE
HAVA YOLU AÇILDI
M. E. A. Lübnan Havayolları uçaktan her çarşamba sabahı Yeşllköyden hareket edecektir.
Yer ayırtmak ve İzahat İçin
ANTALYA Umumî Nakliyat T.A.Ş.
Sirkeci Seyahat Bürosu
Galata Seyahat Bürosu
Ankara Seyahat Bürosu
Telefon: 42220
Telefon: 40329
Telefon: 12797
_ HERSES 1İCARE1 EVi —
Bn son çıkan SAHİBİNİN SESİ plâklarını takdim eder.
MÜNİR NURETTİN
pc 102 Gitti de gelmeylverdl Değildi böyle evvel
N E R K i S i.
ay OA.C17 Bir hâdise var can ile esnan £. lUf ömrümün gülüsün
HERSES Ticaret Evi: Muradiye caddesi No. 33. 81rkecl — İstanbul
B Sayın Doktor ve Eczacılara: nnBaan
TİZMA, SİYATİK, LUMBAGO’ „ k.rS,| ochlmlco İBSA Lâboratuunnın yeni bir müstahzarı olan: B IHEUM A İŞBA Ampulleri gelmiştir I '.A DEPOSU — İstanbul _ |
Elekirik tesisatı yaptırılacak
İller Bankasından:
1Yozgat belediyesinin belediyesinin elektrik tesisatı şehir şebekesi yaptırılacaktır.
2 — Tekmil tesisatın kaşif bedeli 104.121.94 liradır.
3 — Teklifler en geç 25'3/948 Perşembe günü saat 17 ye kadar iller Banukasından makbuz mukabilinde teslim, edilmiş olmalıdır. Postada vaki olacak gecikmeler kabul edilmez.
4 — Banka her türlü letklkatını gelen teklifler üzerine yapacak ve ona göre vereceği karan, kendisine ihale yapılacak olan teklif sahibine bildirecektir.
5 — Banka İhaleyi yapıp yapmamakta serbes olduğu gibi tekliflerin İçinden dilediğini İntihapta tamamen muhtardır.
6 — Keşif ve şartnameler beş lira mukabilinde Ticaret İşleri
Müdürlüğünden alınabilir. (1562)
Biletlik Kâğıt Satışı
sVmerbank
Selüloz Sanayii Müessesesinden
İZMİT
Müessesemiz M2 50 gramlık 594x841 ve 707x1000 mm. cb’aduıda muhtelif altı ıcııkte biletlik kâğıt imal etmiştir.
Beher ton fiyatı, İzmit’te teslim 1550.— (Bin beşyüzellt), Cif İstanbul 1586 — (Bin beşyüzscksenaltı) Uradır.
Asgari satış miktarı renk gözetmeksizin beher eG’attan beş tondur._____________________ ..
,ı 11 ■ 11 ■n jh lj/mjıq ; J—MgE Mfc İM MI İSSÜPE—
Comments (0)