Sigorta olanlar endişesiz bir Ömiir sürer, hayatla mücadelede daha kuvvetli ve cesaretli olurlar.
-----------------------------
Sene 33 — No. 11561 — Flatl her verde 10 kuruştur.
PERŞEMBE 14 Aralık 1950
Sahlblı Necmeddin Sadak — Yaa İşlerini fiilen İdare eden C. Bildik — Akşam matbaası
Birleşmiş Milletler komitesi mütareke teklifini kabul etti
Suiistimalleri önliyecek bir kanun hazırlanıyor
Sovyet delegelerinin aleyhte oy verdikleri karar, bugün genel kurula sevkedilecek
Dün Mecliste memurların mal beyanı yeniden mevzuubahis oldu ve Başbakan yardımcısı beyanatta bulundu
General Tahsin Yazıcının beyanatı — Korede son durum — 60,000 askerin tahliyesine muvaffak olundu — General Mac Arthur' a suikast hazırlayan iki Japon polisi tevkif edildi
Nevyork 14 (Radyo' — Birleşmiş Milletler siyarr komitesi Arap ve ieyah delegelerin Korede ateş kes emn verilmesi hakkındakl teklifini kabul etmiştir. Rusya, komiteye. Çin Komünist kuvvetleri de dahil» bütün yabancı birliklerin Kareden çekilmelerine taraftar olduğunu bildirmiştir. Karar suretinin lehinde 51. aleyhinde de beş oy kullanılmıştır. Aleyhte oy kullananlar Sovyet blokuna dahil olanlardır. Milliyetçi Çin müstenkif kalmıştır. Karar sureti bugün Genel Kurula sevkedilecek Ur.
Teklifin siyaset kum i leşinde müzakeresi sırasında söz alan Sovyet delegesi Jakub Malik, Birleşik Amerika He Büyük Brl-tanyanın sırf askeri kuvvetlerine bir nefes elma fırsatı vermek ve yeni bir taarruza hazırlanmak için Korede ateş kesil*
(Arkası 2 nci sahi f ede i
Kahraman askerlerimi», düşman çemberini vardıktan sonra donmuş dereler üzerinden geçerlerken
Ankara 13 — Büyük Millet Meclisinin bugünkü toplantısında. Çankırı Milletvekili Kâzım Ar ar'm, Devlet memurlarının yeniden bir mal beyanına tâbi tutulup tutulmayacağı hakkında kİ sorusuna Başbakan Yardımcısı Samet Ağaoğlu cevap verdi.
Samet Ağaoğlu bu İşin içtimai bir dâva eldugunu, tarihin her devrinde ner cemiyette olduğu gibi bizde de başta olanlar bozuldukları zaman, memurların da bozulduğunu, tabiri mahsusla bolığır. baştan koktuğunu, asıl cemiyeti bozanların, bozguncuların baştakiler olduğunu anlatmış ve:
«— Fenalıkların ası! âmillerini bulup çıkaımadıkça ve o a-mIileri izale etmedikçe mal beyannamesine memurları tâbi tutmak veyatuı! hattâ daha şiddetli takibat yapmak, ancak havaya bir korku havası katmak ve bu korkunun yaratacağı tesir altında hakiki mücrimleri saklamaktan başka bir fayda vermez.» deniştir.
Başbakan Yardımcısı Samet AÇaoKİu
Samet Ağa(j?ıu müteakiben, yakında devletin her çeşit alış verişindeki formaliteleri Cn asgari hadde indiren salâhiyet ve mesuliyetleri karşı karşıya getiren ve müşterek mesuliyeti kabul eden kanuni mevzuatın
Meclise getirıl-oğini söyledi.
Evvelce memurların mat beyanına tâbi tuMılduğuı'.ü Takat minareyi çalan.ti kilit» hazırladığı içtn’ hiç bir miirpet tesir göstermediğini de anlattL
Sözlerine devam eden Barbakan Yardımcısı sulhılmalterl önleyen yeni bu kanun teklifinin yakuıda Meclis, ■■( tirilgce— Sini söyledi
Hâkimler Kanunu
Bundan sonra Erzurum Mil-lelevkill Enver Karanın. Hâkimler Kanununun değiştirilip değlştirllmiyeceğl hak kındaki sorusuna Adalet Bakanı Hail! Öîyörük. cevap vererek, bu kanunun Türk hâkiminin şerefiyle mütenasip demokratik esaslara dayanan yen! bir tasan halinde hazrlanmakla olduğunu söyledi
Mütaakıben, sanayi ve ticarette iş teftişi hakkındaU 81 numaralı milletlerarası çalışma sözleşmesinin >ui>*nması hakkın dakl kânun tasarısı ile yol İşleri için benzinden alman vergi hak (Arkası 2 nci sahifede)

Kuşlar Ballıkta hazırlık yapıyorlar Batı müdafaasına Almanyanın da iştirakini gözönünde tutan plân son şeklini aldı
Ev kiralarına zam yapılacak Rıza ile ve vazife nakli suretiie boşalan gayrimenkullerin kiraları serbes bırakılacak
Berlin 13 (Nafenı _ Ballık kesimlerinde mühim Sovyet askeri hazırlıklarının cereyan ettiğine dair olan haberler Doğu Aimanyadan sızmaktadır, Rusların Doğu Almanyada 6 ordu kadrösu dahilinde 320,000 kişilik askeri kuvvetleri bulunduğu esasen malûmdur.
Hâlen yapılan askerî hazır-1 hklarla Atlantik Paktına dahili memleketlerin acilen kararlar!
almak arifesinde bulundukları bugünlere tesadüf etmesi alâkadar makamlar tarafından e-hemmlyetle bildirilmektedir,
Londra 13 (AP) — Atlantik Paktı teşkilâtı uzmanlan bugün Batının müdafaasında Alman birliklerinden faydalanılmasını göz önünde tutan' siyasi ve askeri plânlara nihai şeklini vermişlerdir.
(Arkası 2 nei sahifede)
Başbakanın kapadığı selâmet kapısı Avni Doğan, bir açık mektup neşretti
Ankara 13 (Anka.) — Yozgat. Milletvekili Avni Doğan. İzmir Milletvekili Cihat Baban'ın Son. Saat gazetesinde yazdığı makale üzerine, kendisine hitaben bir açık mektup neşretmlştlr. , Avni Doğan bu mektubunda 1 şöyle demektedir:
(Son Saat gazetesinin 12 tarihli sayısında makalenizi okudum. (Halk Partisi bu fırsattan istifade ederek İki parti arasında açılan uçurumu kapatmak için bir hamle yapabilir. Ve meselâ Avni Doğanı kürsüye çıkararak, İşte mesele müzakere safhasına İntikal etti, biz usul bakımından bir takım meselelere itiraz ettik. Bu itirazlarımız mahlua katmak şarltyle meselenin esasına taraflar olduğumuzu memleket efkârıumumiyesine bildirmek İçin lehle oy veriyoruz. diyebilir, ve bu suretle de siyası hayatımızın önemli bir safhasını mahlranc bir surette kapatmış olabilirdi ı diyorsunuz.
Dünyanın İçinde bulunduğu ağır şartlar göz önüne alınınca, böyle bir netice cidden iyi ola-(Arkası 2 nci sahifede)
EnşsEoaaıı
Eskiden de hoca hanımlar kına sürerdi
Çocuklarımıza terbiye verenlerin fevkalâde ciddî, faziletli olmalarını kini istemez? Fakat ciddiyeti, fazileti, yeni telâkkiler içinde anlamalı. Dünyanın hiçbir medeni memleketinde, bir kadının, asır icaplarına göre giyinmesi, sürünmesi, kendine haysiyet ve vakar içinde bir güzellik şekli vermesi ayıp değildir. Hele üstelik, bizde rahibelik yoktur. Dudağına, tırnağına, her aile krdını gibi boyalar sürmek, bir maarif mensubunun da, tabii hakları arasında olmak lâzım gelir. Halbuki mene-diiiyormuş. Şayet bu. öğrenci üzerinde kötü bir tesir bırakacaksa:
— Fena bir şeyi annem, ablanı, hattâ büyük annem niçin yapıyorlar öyleyse? — fikri büsbütün feci tesir bırakır.
Yirminci asrın ortasında balla sarımsak yemeği icat etmeyelim. Mensup bulunduğumuz milletler camiasında neler yapılıyorsa gözden kaçırmayalım.
Ninelerimizin devrinde bile, hoca hanımlar kına sürerlerdi. Demek ananemize de uygundur.
Ankara 14 (Akşam) — Ev kiralarının serbest bırakılmasına dair Eskişehir Milletvekili Kemal Zeytlnoğlunun kanun teklifi, bugün Meclis Ticaret Komisyonunda görüşülerek esas itibariyle kabul edilmiştir. Bu teklife göre, ev klraarı şu şartlarla serbest bırakılacaktır:
1 — Kiracıların hiçbir niza ve İhtilâf olmaksızın, yani kendi nzalarlyle tahliye edecekleri gayrimenkuller Milli Korunma Kanunu hükümleri dışındadır.
2 — Vazife, meslek ve memuriyetin başka bir yere nakil halinde kiracılar oturdukları gay-rimenkuilerl terkedecckler bu takdirde o gayrimenkul serbestçe kiraya verilecektir,
3 — Belediye sınırları içinde kiracının ikametine ve tlacreti-ne elverişli bir gayrlmenkulü varsa, kiracı bulunduğu gayrimenkulu muayyen şartlar ve mehller içinde tsrkedecektlr. Aksi had e o gayrimenkul Milli Korunma Kanunu hükümleri dışında kalacaktır.
Bu tasarı ile beraber Milli Korunma Kanununun gayrimenkul kiralarına taallûk eden 3ü uncu maddesinin tamamen kaldırılmasına dair Amasya Milletvekili İsmet Olgaç'm yaptığı kanun tekifl de görüşülmüş, fakat reddedilmiştir.
i' 1 " >
Memurlar ve gelir vergisi — ■-------
Maliye Bakanı bugün bütçe komisyo-•nunda izahat verecek
Ankara 14 (Akşam’ — Yeni yıl bütçesi bugün Meclis bütçe komisyonunda İncelenmeğe başlanacaktır. Bu münasebetle Maliye Bakanı Halil Ayan İzahatta bulunacaktır, Maliye Bakanı İzahatında 1 marttan itibaren yürürlüğe girecek olan gelir vergisini!. memurlara tatbikatının bir sene grel bırakılması kararının mahiyetini de açıklayacaktır.
. (Demaı 2 nei bakirede)
Adalet Bakanı Hakli özyorük bu münasebetle! şöyle demiştir:
«— 30 uncu maddenin tamamen kaldırılmasına hükümet olarak taraftar değiliz. Tedricen
(Arkası 2 nci sahifede)
AJIIİlHtiilIMIIIIIIimiM
Saltanat devrinin entrikalarla dolu en meraklı ve en heyecanlı olaylarını resimli bir kompozisyon halinde canlandıran bu tefrika serisine Farm başlıyoruz.
Yazan: Sermet Muhtar Alus Resimleyen: Salih Erimez '
Doğu üniversitesi
C eiâl Bıyar gelen heyet arasınd a
ARADA BiR
Eteklik, bfıçjyorucu
Devlet Başkanı Celâl Sayara «Komünisttir...» demişler. Bu çirkin, çirkin olduğu kadar gülünç İsnadın, bir saniye üzerinde durulur yeri yoktur.
Celâl Boyar, komünistliğin tam zıddı, koyu kapitalist meslekte nd ir. Bankacıdır, liberal iktisat denilen açık knpı- hususî teşebbüs, geniş sermayedarlık, serbest kazanç taraftandır. Komünistlik delil, en basil solculukla alâkası yoktur.
ve C. H. Partisini yıkmağa uğraştılar. Harbilen sonra ilk komünist parolası «Türkiyede İnönü- İdi. Elbirliğiyle başardık.
Şimdi sıra Celâl Baya m ve Demokrat Partiye geldi. Dlk-k»t!- ***
Ankara 14 (Akşam 1— Doğu Üniversitesinin Vs.n Gölü kıyısında bulunan Ahlat kasabasında kurulması için teşebbüse geçmek üzere bir heyet şehrimize gelmiştir. Heyet dün bazı Adana. Erzurum ve Ağrı Mlllet-vekillerlyle birlikle Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilmiştir. Cumhurbaşkanı, mevzu etrafında heyetle görüşmüştür. Bu hususta Milli Eğitim Bakanının da mütalâası alındıktan sonra katî karara varılacaktır.
Kahaiıat kimde? Devlet Başkanlığı makamı gibi, dünyanın hiçbir yerinde, dil uzatılmayan en yüksek millet ve Devlet temsilcisine hakareti. İsnadı, iftirayı revâ gören, ilk defa bu memlekette bu kötü çığın açan Demokrat Parti muhalefeti değil mİ? Geçen dört yıl muhalefet yapıyoruz diye devlet içinde çürütüp yıkmadık lıir kudret bırakmadık, halkı buna alıştırdık. Ektiğimizi biçiyoruz. Dön biz başkasına, bugün başkaları bize.
Bu İftira ve isnatların asıl kaynağı, fabrikası nerede? Bu gibi akla hayale sığmaz propagandaları kim uydurur? Meseıâ. Celâl Dayara komünist demek kimin eseri olabilir?
Komünistlerin- Bu Işde usta unlardır. Onların bu işlerdeki mahareti kimsede yoktur.
Komünistler (m yıldır İnönü'nü
^îEKO.N — Dünya hiç değişmemiş. Kore yangını karşısında da dünya hâlâ benim gibi.
Sahile 1
| SÖZÜN GELİŞİ
Az yaşıyoruz!
Q ağlık Bakanımız çok iyi Kir tattır. Kara haberleri
^niıtdire «İndir? veriyor. Geçenlerde «Tür ki yed e vasati ömür 87 senedir» demişti- Bunu cidden M bulmuştuk. Tam münakaşaya gireceğimiz sırada Gazeteciler Cemiyetine çeldi. Meğerse 37 seneyi öpüp de başımıza koyınanuz icap ediyormuş. Sayın Ekrem Hayri Üstûıı-dağ diyor ki:
«— Ben Mecliste, efkârı umumiyeyi korkutmamak I-cin, Türidycde vasati ömür 37 senedir, demiştim. Halbuki. İstatistik Genel Müdürlüğünün 4057 köydeki incelemelerine güre vasati ömür 20.5 senedir...»
Savın fstihıdas bu kadarla kalsaydı yine iyi idi. «Her halde dünyanın başka yerlerinde de vasati ömür aşağı yukarı böyle 7nr şeydir» diye nmnnrdnk. Fakat herhalde artık korkulacak bir şey kalmamış olacak ki Sağlık Bakanımız başka memleketlerde vasati ömrün ne olduğunu da beher veriyor: Vasati ömür tngilterode 57, Fransada 56, Anıerlkada 54, Yııııanistanda 38, Bulgarfs. tanda 37. Romanyada 81, Mnırda 27 imiş.
Gerçi işin içinde Mısırda olmadığımıza da bir yeyip biıı şükretmek, kırka vardığımız raman «Bedavadan ya-pyonı?» diye sevinmek de vardır. Fakat ne olursa olsun milletimize mahsus vasati ömriin arttırılmasına ça-lışılnıübiiıı istemekten kendimizi atamıyoruz. Çünkü dünyada en uzun, yaşayan insanların başında Türkler gelir ve tıp edebiyatında henüz bııı yer başka milletlere mensup kümseler tarafından zaptedilememiştir.
Fert fert uzun yaşamak kabiliyetinde olduğumuza göle vasati ömrü kısaltan sebepleri ortadan kaldırmak, milletimizi ihya etmek olacaktır.
Şevket RADO
Birleşmiş Mietler komitesi mütareke teklifim kabul etti
(Baş tanıtı birinci sâhifede) meşini desteklemekte oldukla-nn> lleıl slirmüj tür.
Sovyet delegesi MnUk, teklin İleri sliren memleketlerin aami-mlytlnden şüphe etmediğini, fakat Birleşik Amerika ile Büyük Britanynnın Asya meselelerinin halliyi: değil, yalnız çarpışmayı durdurmakla İlgili olduklarının vnzlh bulunduğunu söylemiş ve şunu sormuştur:
«Bu mütareke teklifi, parçalanan saflarını bir «raya toplamak ve Kore deki müdahalelerine devama, nefes alabilmeğe matuf iyi yüzlü bir teşebbüs değil midir’»
Müşahitler. Jakop Mallk'ln. beyanatından ş’i mânayı İstihraç etmişlerdir: Komünist çiıı. Birleşmiş Milletler üyeliğine kabulü de dahil diğer istekleri yerine getirilmedikçe bir mütarekeye muhtemel olarak razı
Mae Artinır » bîr suikast hanrlnıınin
Tokyo 13 (AA.) — İyJ haber alan, kaynaklardan bildirildiğine göre, Amerikan mukabil casusluk teşkilâtı, Mac Artbur'u öldürmek gayesini güden bir suikast hakkında hâlen tahkikata girişmiştir.
Komünist Partisi ftzalan İle beraber bu suikastı hazırlamakla İtham edilen 2 Japon polis! tevkir edilmiştir.
Hasta ve yaralılarımız yurda getirilecek
Ankara 13 (THA.) -f Bir müddetten beri Tokyodau gelmeler! beklenen Kore blrilglml-a? mensup üç hastanın yola çıkarıldığı. fakat muhtelif yerlerde uçak deglştimek yüzünden
geciktikleri anlaşılmıştır.
Mamafih bugünlerde muhakkak golcceklerl anlaşıldığından, alâkadarlara hazır bulunmaları bildirilmiştir.
Diğer taraftan Küredeki muharebelerde yaralanan ve hâlen Tokyodakl hastanelerde bulunan yaralılarımızdan bir kısmının da yurdumuza getirilmeleri ve burada tedavileri karar-İBşmıştır. Genelkurmay Başkanlığı bunların bilhassa İstanbul hastanelerine yerleştirilmelerin! alâkadarlara bildirmiş, bu hususta hazırlıklara başlanmıştır. Yaralıların mühim bir kısmı Kasınıp ağadaki Deniz Hastanesine yerleştirilecektir. Yakında İngiliz ve Amerikan uçaklariyie nakliyata başlanacaktır.
Sağlık Bakanı: «Şahsi fikrimce ihtilâfın en münasip hal şekli, Cerrahpaşa ve Hasekiyi belediyeye btrakarak Gurebayı üniversiteye vermektim diyor
Mehmet Canbulat
Nâzım Hikmet
yakalandı
Zabıtanın elinden bir kaç defa kaçan adam letanbula getiriliyor
Askerlikle alâkası olduğundan pasaport verilmiyor
Nlşantaşmda oturan ve kendisiyle evlenmek üzere sözlü bulunduğu kızın verilmesinden vazgeçilmesi ürerine, bir gece kızın evine girerek vücuduna dört tabanca kurşunu boşaltan w bu esnada araya giren ev balkından bir genci de aynı tabanca ile yaralıyarak, boğuşma sırasında, bir gaz tenekesinin mangala devrilmesiyle çıkardığı yangın sırasında kaçmağa muvaffak olan Mehmet Canbulat ismindeki otomobilci gene, birkaç defa zabıtanın sonra da hapishaneden hastaneye nakledilirken kendisini muhafazaya memur olanların elinden kaçmıştı. Sekiz sene 4 ay hapse ve 2000 lira tazmin uta mahkûm cilan Mehmet Canbulat. son defa kaçtığı yer olan Konyadan Adanaya geçmiş ve orada yakalanmıştır. Hapishanede d? ire adam» ismiyle anılan Mehmet Canbula bugünlerde Adanadan şehrimize getirilecektir.
İstanbul 13 (TBA.ı _ Tedavi maksadlyle tsvlçreyc gitmek İçin, pasaport İsteyen Nazım Hikmetin kayıtlı bulunduğu askerlik şubesinden bugiın alakalılara bir yan gönderilmiş ve askerlikle lllşh'i olduğu bildirilmiştir. Bu vaziyette Nazım Hikmete pasaport verUmlyecekttr.
Demiryollarına 800 milyon lira lâzım Ankara 14 (ANKA) — Demiryollarını izin bugünkü durumdan daha verimli bir hale sokulması İçin 7Ö0 - 800 milyon liraya İhtiyaç olduğu alftkab-larca tesblt edilmiş huinmakta-dır.
Bilhassa, müddetini doldurmuş olan vagon vt lokomotiflerin yerine yenilerinin alımnn-sı yapılacak İşlerin başında gelmektedir.
Memurlar ve gelir vergisi
(tîaştarafı 1 İnci sahifede)
Bilindiği gibi gelir vergisinin tatbiki İle memur maaşlan yüzde 20-30 arasında yükselmekte vc bu bütçenin gelir kısmında 120 milyon lira. civarında bir noksanlık tevlit etmektedir. Halbuki yeni bütçe hazırlanırken gelir vergisinin tatbik) üe bu sene tahmin edilen gelirde büyük bir noksanlık görülmüştür. Bakanlığın, bu açık karşısında memur maaşlarından doğacak 120 milyonluk yeni bir noksanlığı karşılamak imkânım bulamadığı İçin gelir vergisinin memurlara tatbikini bir sene tehire karar yerdiği söylenmiştir. Fakat henüz remil bir e-çıkloma yapılmadı ğ- için bu haberin mahiyeti katiyet, ke»-bıu) em emiş Lir. Mesele nihayet bugünkü bütçe komisyonu toplantısında hakiki mahiyeti He anlaşılacaktır
Haber, bugün teyh. edilirse gelir vergisi tatbikatının geri bırakılması bir kanun mevzuu olduğu İçin hükümetin Meclise geünnesj gereken tasan hakkında da Maliye Bakan» izahlarda bulunacaktır,
Faik Ahmet Barutçu Başbakanla görüşecek
Ankara 14 (ANKA) — C.H.P. Grup Başka n vekillerinden Trabzon milletvekili Faik Ahmet Barutçu, bugün Adnan Menderes tle *rürk Ocaklarının durumu hakkında görüşecek, partisinin bu mevzudakl nok-taı
nazarını bildirecektir.
Ruslar
(Baş tamdı birinci şahit ede)
Yayınlanan tebliğe göre hazırlanan projeler, Atlantik Paktına dahi] 12 devletti, Dışişleri ve Savunma Bakanlan tarafından pazartesi giinü Briikselde incelenecektir. Tebliğe göre, aynı zamanda bir taraftan Bonn hükümeti ve diğer taraftan A-nıcrika, İngiltere ve Fransa lirasında bu konuda müzakereler de yapılacaktır.
Rus teklifine Fransanın cevabı
Londra (Radyo) — Fransız kabinesi bugün toplanarak Rusyanın Alman meselesi İçin dört büyüklerin toplanmasına dair yaptığı teklife cevap vermiştir Verdiği notada, Fransız hükümeti Husysya, toplantının sadece Almanya meslesiııe inhisar etmesine razı olmadığını bildirmiştir.
Ermeni kilisesindeki hâdise dâvası sukut etti
Geçenlerde Ferikoyde Ermeni kilisesinde bir hâdise olmuş ve j Ennrni cemaatinden bir kaç l kişi İle kilisenin papazı arasın- 11 da cereyan eden bir hakaret ı hâdisesi Beyoğlu ceza mahke- ı mrelne İntikal etmişti,
Bu dâvanın duruşmasına dün 1 devam edilmesi mukarrerdi, nuı müşterek müdafaasına lş-Dâvacı papazla dâvâlı eşhas tlrak etmeleri bahis mevzuu o-mahkemede barıştıklarından' lan Batılı Almanları tethlşe
hâkim, dâvanm sukutuna ta- matuf bir‘kanun tasarısını it-rar vermiştir. Ufakla onaylarnışır.
Batı ile işbirliği yapan Almanlar asılacak | Berlin 13 (AF.) — Doğu Al-manyanın komünist parlâmentosu bugün Batılı işgal devletlerinin askerî Bİyasetlyle İşbirliği yapan bütün Almanlar] İdam cezasiyle tehdit etmiştir.
Komünist parlâmento bugünkü toplantısında, Bntı Avrupa-
Savaş durumu
Nevyork 14 (B) — Koreden u sabah alınan en son haber-re göre Kuzey Doğuda Hung-am bölgesinde mahsur kalan lrleşmlş Milletler kuvvetlerinin 60,000 asker muvaffakı yet-
Spor hareketleri
Frama Yunaniatanı, Avusturya da Iskoçyayı yendiler
le tahliye edilmiştir.
Birleşmiş Milletler kuvvetleri hâlen yeni tesis ettikleri müdafaa hatlarında tutunmaktadırlar. Mac Arthur karargâhının yayınladığı bir tehllğe göre dün düşmanla mahdut çarpışmalar cereyan etmiştir.
General Tahsin l'agıcj'nın beyanatı
Londra 13 Radyo) — Türk askerlerinin Küredeki hareketlerine ve son savaşlarına dair fikirlerini soran Reuter muhabirine General Tahsin Yancı Türk askerlerinin her zamankin den daha üstün bir gayretle savaşacaklarım söylemiş, son savaşları şu şekilde anlatmıştır:
«— Düşman öğleye doğru müdafaa hatlanmıza taarruz etti. Süngü höcumlyle mukabelede bulunduk, düşman korkarak kaçmağa başladı. Fakat salâh i-yeti! makamların, askerlerimizin düşmanı takib etmemeleri arzusuna itaat ettik, zira düşman sayıca çok üstündü. Karanlık bastırınca 5 mil geride daha müsait bir araziye çekildik. Bu sırada İki piyade taburumuz çevrilmiş bulunuyordu. Erteri gün tekrar hücuma maruz kaldık- fakat mevzilerini İzi ısrarla muhafaza ettik.
Çemberden kurtulmak üzere üç defa mukabil hücuma geçtik ve nihayet çemberi yararak Kunuriye döndük.
Bu harekât askerlerimizin savaştaki bilgisinin derecesin! ve bir Türk askerinin on düşmana bedel olduğunu göstermiştir. Bu 4 gün İçinde birçok düşman askeri öldürdük. Muharebe sahası üserlnden uçan bir keşir u-çağı pilotu en az 2000 düşman Öldürülmüş olduğunu bildirmiştir.»
General Yazıcı, kıtalarının AvustralyalI birliklerle omuz o-muzn dövüşeaeğlnl ümidi ettiği-, nl belirterek şunlan aöylemlg-tiı:
«Bununla iftihar ediyoruz, çünkü biliyoruz kl Avustralya- : lılar çok yaman dövüşçüdürler ve zannediyoruz kl onlar da bl- • rim iyi dövüştüğümüzü bilmek- , tedlrler.>
I Dün muhtelif yerlerde milli futbol karşılaşmaları yapılmıştır. A tına do, Türk milli takımını pazar günü 3-2 yenmiş olan Fransız B milli takımı Yuııa-. nistnnı 1-0 yenmiştir
Glasgov'da Hamilen Park stadında 70 bin seyirci ününde oynanan Avusturya - İskoçya milli futbol nıuçı da tahminlerin hilâfına 1-0 AvusturyalIların galebesiyle sona ermiştir. Bütün maç müddetincc AvusturyalIları ezen İskoçyublar rakip kalecj Zeman'in fevkalâde oyunu karşısında gol çıkaramamışlar, buna mukabil AvusturyalIlar ân! bir hücumda sağ a-çıkları Melcbior vasıtoslle ve İlk devrenin âö ncl dakikasında galibiyetlerini sağ1 ayan golü yapmışlardır.
«KQR£ kupası ’ futbol maçtan
İstanbul 13 (T. H. A.) — Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş vc Vefa kulüpleri hasıl âtı Kore şehitlerinin ailelerine tali sis edilmek üzere yılbaşından sonra bir fnlbol tumunsının tertibine karar vermişlerdir.
Günde ikiler maç yapılacak ve turnuva İki devreli olacaktır. Neticede, en İyi derece alacak kulübe «Kore kopası* verilecektir.

Kore şehit ve malûlleri
Bağlanacak maaşlara dair teklifte bulunuldu
Ankara 14 IAkşam I — Niğde Milletvekili Hal» Nuri Yurdakul ve 20 arkadaşı tarafından Meclise, Korede memleket Uğrunda Birleşmiş Milletler idealini tahakkuk ettirmek için savuşan ve şehit düşenlerin ve ya malûl kalarak emekliye ny-rılanJarın durumlarını İlgilendiren önemli lıir kanun teklifi yapılmıştır.
Bu teklife göre, malûllere ve şehitlere bağlanacak maaşlarda hizmet müddetlerine bakılmayacak, bunlar 30 sene hizmet görmüş gibi hak kazanacaklardır. Ayrıca, şehit düşen erlerin yetimlerine ve malûllerin kendilerine bağlanacak maaştan gayri ikişer bin lira İkramiyeverilecektir,___________(
Noterlik kanununda istenilen tadilât
Ankara 14 (Akşam) — Zonguldak milletvekili Abdürrah-man Boyacıglllerln noterlik kanununun bazı maddelerinin dc-ğlştlribneslne dair konun teklifi dün adalet komisyonunda görüşülmüştür. Hükümet de aynı mahiyette bir kanun teklifi hazırladığı için müzakere bu tasarının gelmesine bırakılmıştır.
Abdiurrahman Boyacıgiller, teklifinde noter muamelâtında kanun gereğince vaki olan bazı aksaklıkların düzeltilmesini ve noter muavinlerinin terfi edebilme imkânlarının bazı kayıtlardan kurtarılmasını İstemektedir.
Ev kiraları
fBas tarafı 1 inci salıîfede) normale doğru götürecek tedbirler alınmasına ve bu me-ynnda da kiraların bir nispet dairesinde arttırılmasına tara t-tanz.>
Halil özyörük'lin bük lime t nokta! nazarını belirten bü sözlerinden de anlaşıldığına göre, Kemal zeytin oğlunun teklifi dışında kalan mesken kiralarının durumu da ayrıca tetkik edilecek ve muayyen bir nispet dahilinde, kiralara sun yapılacaktır.
Suiistimaller
(Baş tarafı birinci sahifede) kındaki 5337 sayılı konuna ek kanun tasarısının ikinci müzakeresi yapılmış ve açür oyla kabul edilmiştir.
Erzurum Milletvekili Bahadır Dülger vc arkadaşUınnın belediye gelirleri kanununun 21 inci maddesine bLr fıkra eklenmesine dair kanun teklifi İncelenmek üzere Maliye ve Bütçe Komisyonlarına havale edildi,
Meclis cuma ğiinft tekrar toplanacaktır.
Sabah Gazeteleri Ne Diyor?
Asyanın kazandığı ehemmiyet
YENİ SABAH’tn »Asyanın kınandığı ehemmiyet» başlıklı yanda. Asya ılın bütün dünyanın endişe ve düşünceleri arasında ön plâna geçmeğe muvaffak olduğu kaydedildikten sonra deniyor;
«öyle
Asyad&n yepyeni bir âlem doğuyor. Ufuklarda yeni devletler yükselmeğe başlıyor. Asya bu uyanış ve kurtuluşunda, Avrupaya pek çok şeyler borçlu olduğunu da unutmamalıdır. Müstemleke politikası olsun, sömürgecilik olsun AsyalIlara milliyet aşkını aşılıyor, onlara maarif yolunda da lstemiyerek rehberlik eden Avrupa olmuştur. Aşya-yı AsyalIlara bırakmak fakat ondan sonra onlarla eşit hak-

lafla münasebette bulunmak en hayırlı yol gibi görünür.

Ecirlerin vergisi
CUMHURİYET'in başmakalesi •Ecirlerin vergisi., flir. Gelir vergisinin olclumum c-ciriere olan tesiri mütalâa e-dilcn bu yanıln şöyle deniyor:
Verginin esas ma ve blzdekl IstiBnalarına bir şey söylemek istemeyiz; fakat binlerce balya pamuğu satarak yüz binlerce Ura kazanan bir büyük çlfçl. toprak mahsullerinin bu vergiden muaf oluşundan müstefit olarak on para vergi vermezken, bu milyonerin ticarethanesinde yüz »ra aylıkla çalışan biçare memurdun eskisi gibi kazanç vergisi tahsil edilmesi hikmeti hükümet ve fikri adaletle nasıl telif olunabilir; tâyin edemedik.
Millî birlik nasıl doğacak?
SON TELGRAFta Cemi! Sait BnTİas, ..Milli birlik nasıl doğucak!» isimli başmakalesinde dünya hâdiselerinin alttı ğı son şekil üzerine memle-kektte bir ••millî birlik zaruretinin belirdiğini anlatmakta dır:
Dalma tekrar ettiğimiz gibi millî birliğin teessüsü fikirlerin söylenmemesi değil, hüsnüniyetle söylenmedi, iyi niyetle dinlenmesi ve buna göre karar alınmasıdır. Biz hâlâ ümidimizi kesmedik. Elbette aklı selim hâkim olacak, eninde sonunda iki parti (le memleket mosclelerinl aynı vatanın çocukları olduklarını düşünerek karşılıklı müzakere etmek yoluna gireceklerdir. İşle o gün millî birlik doğmuş olacaktır.
Hastaneler meselesi yüzünden belediye ile üniversite arasında devam eden ihtilâfın halli İçin şehrimizde bulunan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı doktor Ekrem Hayrı Üstünci ağ alâkalılarla temaslara başlamıştır.
Kendisiyle görüştüğümüz Bakan bu hususta demiştir kİ:
— Bu mevzuda gerek üniversite,, gerekse belediye Bakanlığımıza müracaatta bulunmuşlardır. Aynı çatı altında İş gören bu iki müesMeee arasında tedahül olduğundan bir anlaşmaya varmak hemen hemen imkânsız hale gelmiştir. Bu yüzden geçimsizlik de devam etmektedir.
Ben şahsen bu meselenin muvakkat tedbirlerle halledileceğine kani değilim. Bu İşi esasından halletmelidir. Bu da nasıl olur? İşte bu sualin üzerinde ehemmiyetle durmaktayım. Ancak şunu düşünüyoruz: Belediye hastaneleri İstanbul hal-
kmın malıdır, Buna mukabil Tıp fakültesi de yetiştireceği genç doktorlara tatbikat göstermek mecburiyetindedir. Yani her iki taraf da kendi cephelerinde hakhdırlaT.
Bu hususta bir karar verilmeden üniversitenin eski profesörleriyle, belediye meri Ut İle ve vilâyet mensuplan İle görüşerek en münasip yolun bulunması muvafık olacak tur.
Benim şahsi düşüncemi sorarsanız en münasibi, Cerraiı-pnşa ve Haseki hastanelerini belediyeye bırakarak bunların yerine Gureba hastanesini tamamen üniversiteye vermek ve burada inşa edilecek 2-3 pavyona. diğer hastanelerdeki ünle Yem 1te kıaımlaruun yerleşı,kri^-meelnl temin etmektir. .
Tıp fakültesi Haydarpa-şadan ifitanbula nakil bence hata olmuştur. Fakülte kalsaydı şimdiye kadar sitesi kurulmuş dlacaktıj
orada
Tıp
Amerikada
fevkalâde hal
Başbakanın kapadığı selâmet kapısı
Truman yarın gece miihîm bir nutuk söyliyecek
Voşlngton 13 (AF.ı — Cumhurbaşkanı Truman'ın cuma gecesi Amerikan milletine dünya buhranına dâir bir hitabede bulunacağı bugün Beyaz Saraydan büdlrihnlştir.
Mahalli saatle 22 veya 22.30da (Türkiye saatiy'e cumartesi. 3> verilecek demeç memleketteki bütün radyo şebekeleri tarafından yayınlanacak tir Mr. Tru-man’ın bu demecinde, fevkalâde ahvalin llânınj bildirmesi ve bu konuda izahat vermesi beklenilmektedir. Cumhurbaşkanı muhtemel olarak Amerikan rull letlnden İstenilen fedakârlıklardan baalarlvle hükümetin umumi bir harb tehlikesi karşısında İttihaz edeceği tedbirleri belirtecektir. Bu tedbirler meyalımda fiat ve ücret kontrol-ları da bulunacaktır.
BORSA
lriaabui «mmm W/M/1W« n«ı!«Ti
Londra New York Milano Parti Cenevre Brüksel Stokhotm Amstcrtaro AUna VnrjorB ‘Moskova
Kıp&ma
2H1.30
O.«4110
0.80
ESHAM «TE TAHVİLÂT % 1 FAİZLİ TAHVİLLER
□ m rv
% C FAİZLİ TRHVIU-EB
07.10
57,75
07 30 m .53 «7.30 «7.40
% S FAİZLİ TAHVttAEB
S2A5 1B.BÛ âÛJO
SU .70
DS-—
1S33 Ergonl 153» İkramıydı Milli MUdaioa
Demiryolu IV
Demiryolu V________________________
ANADOLU DEMİRYOLU ORUPO
Tai>v|ll«r A B c.
Hisse çenetleri U 80
Milmcs.311 «enet
110.30
112,50
Merkez Bankası la flankası T. Ticareı ıBonks Aralan Çimento
SAIIRAFLAIIDA ALTIK
TUtk ıirao Uuiaen
Ft erlin
KUlçn
fBas tarafı I inci sahîleılv) çaktı. Fakat Faik Ahmet Barutçunun bundan sonra İçin olsun, Meclisten karar alınmaksızın harice asker şevkinde hükümetin yeni bir harekete gtr-miyeceğlnl söylemesi İçin açık bıraktığı selâmet kapısını bizzat Başbakan Adnan Menderes kendi elleriyle kapadı. Onun vebali bize ait değildir. Bugünkü iktidar, Mecllssiz İş görmek İtiyadından vazgeçmedikçe ve bunu fiilen göstermedikçe, bizim için başka türlü hareket etmek İmkân haricindedir-’
îzmirde siyasî tahrikler
İzmir 13 (T3.A.) — Hükümetin Kareye asker gönderme kararını gizli emeller namına istismara kalkanların, şehrimizde ve Seferlhlsarda tahriklerde bulundukları haber alınmıştır.
Milli tesanüdü bozacak şekline bilhassa saf ve temiz köylülerimiz arasında faaliyette bulunan bazı meçhul şâhıslar, mevzii makamlar tarafından dikkatle takib edilin ketedir. Hâ diseye bizzat el koyan Vali Osman Sabri Adal- bugün Seferi-hlsara Emniyet Birnici Şube Müdürünü göndermiş ve gerekli takibatta bulunulmasını emretmiştir.
İlçe kaymakamı ile teşriki mesai eden şube müdürü. Sefe-rihlsarda gerek» tertibatı âlmış bulunmaktadır. Meçhul şahısların birkaç güne kadar yakalanması beklenmektedir.
Ramide bir pamuk ardiyesi yandı
Ramide Topçular caddesinde İbrahim ve Kâzım Keçeciye ait mensucat fabrikası müştemilâtından olan pamuk ardiyesinde dün gece yangın çıkmış ve bu ardiye tamamen yandığı halde İtfaiye tarafından söndürülmüştür.
25 liraya büyü bozan adam!
Kocam ustafapûşaclCı Sümbül efendi camii avlusunda bir o-dada oturan Bağdatlı Mehmet Amire adında hirl, büyü bozmak İçin 25 Ura alarak üfürükçülük yaparken suç üstiı yakalanmıştır. Bağdatlı Mehmet, hakkındaki evrakla adllj'eye verilmiştir.
İYİ ve SAĞLAM RADYO ALMAK ARZU EDENLERE:
I.VKOR RADYO FABRİKASININ
İsveç piyasası İçin, imal ettiği 70 W tipi 7 büyük lâmbalı cereyanlı radyolarından bir miktar da memleketimize gönderilmiştir. Lütfen İstanbul ve taşradaki LUXOR acentalariyk' Sultanhamam Havuzlu Han ■No. 1 e teşrifle peşin ve taksitle satın alabilirsiniz.

14 Aralık 1950
‘akşam
SahKfl 3
AKŞAMDAN= *== AKŞAMA |
Şiddetli cezalara duyulan ihtiyaç
A r ağnıur yağınca şemsiye A açmak, giineş çıkınca pardcsüyü çıkarmak kabilinden; Muhitteki tesirlerle, insanın telâkkileri de değişiyor.
Tanınmış avukat ve muharrir Mehmet Ali Sebük'ün Vatan gazetesinde bir yazısını okudum. Eskiden, o fikirlerin tamamiyle aleyhtarı idim. Şimdi, — cemiyetimizin bugünkü şartları içinde — muhterem avukatı haklı buldum. (Gerçi, pek sinirlendirici mevzu.)
Mehmet Ali Sebük diyor ki:

«Uzun süren meslek hayatımızda, biz şahsan, en aşağı yarım düzüne idam cezasının infazında hazır bulun, duk. Ya savcı olarak bu infazı bizzat idare ettik, yahut, ağır ceza hâkimi olarak bu işte vazife aldık. Katileşen idam hükümlerinin infaz zamanını tâyin salâhiyetini, kanun, vazifeli savcıya terketmiştir. Savcı bulunduğumuz zaman, biz, bıı kabil hükümleri daima vilâyetin pazarına tesadüf eden günlerde infaz etmişizdir. Filhakika, pazar dolayı-siyle, civar köylerden alışveriş için gelen halk, şehrin nüfusunu mühim miktarda arttırmıştır. İşte biz, sehpada asılı duran adamın mümkün mertebe fazla insan tarafından seyredilmesini ve göğsündeki yaftanın okunmasını temin yolunu tutınuşuzdur. Hattâ bu yüzden ekseriya vali ile münakaşayı bile kabul etmişizdir. Vali, sehpanın hemen kaldırılmasını istediği halde, biz, mümkün mertebe fazla kalmasını münasip görmüşüzdür.
Filhakika, bizim insanlarımız, kulaktan ziyade gözün müşahedesine inanır ve ona ehemmiyet verir. Pazar yerinden köye döndüğü zaman, eş dost ve akrabaya orada gördüklerini anlatır. Bu arada idam hükmünün infazından behemehal bahseder ve hangi suçtan dolayı failin bu akıbete uğradı, ğını belirtir. Bu suretle de güttüğümüz gaye tahakkuk eder.
Yaptığımız tetkikata göre, bu gibi aleni idamlar, o mıntakada ağır cürümlerin tekerrürünü muayyen bir müddet İçin daima durdurmuştur.*

Mehmet Ali Sebük'ün mü-Îahedesî köyledir. Halbuki, stanbul meydanlarında tasladığımız sehpalar yüzünden çoluk çocuğun günlerce nasıl sinirlerinin bozulduğundan vaktiyle şikâyet etmiştim. «İdam cezasına da umumiyetle aleyhtarını ya. Fakat mukadderse, hapishane avlusunda gizli olarak infaz edilmeli!» demiştim.
Yağmur yağınca şemsiye açmak, güneş çıkınca pardesüyü koluna almak hesabı, küstahça cürüm ve tecavüzlerin arttığı bu devirde, (hastalığa göre ilâç) ararken, Mehmet Ali Sebük'ün sert tavsiyelerini, çaresiz münasip görüyoruz. «Belki, daha mükemmel kumaştan elbiseler vardır; fakat viicu. dtıma uymadıktan sonra...» Onun gibi; Belki çok daha ileri ve insanca düşünceler vardır; belki küçük hanımların ve küçük beylerin sinirleri bozulmama»; fakat her şeyden evvel, asayiş elzemdir, Emin, sağlam yaşama şartları lâzımdır. Bunları edinmek için, nezaketlerimizden. rikkatlerimizden fedakârlık zorundayız. Varsın çarşıda adam da asılsın; daha az kabahatlilere falaka da çekilsin: Şer erbabının gözii yıldırılsın. Hangi müeyyide tesirli ise. o müeyyide (kanunî şekilde) kullanılsın. Demek ki, cemiyetin müdafaası için öylesi lâzım.

Bir mesele daha: Bazan yüksek makamdaki kimseler havsalaya sığmaz eti-
Kuduz çogajıyor Bu yıl geçen seneden 300 fazla vaka oldu
Bu sene şehrimizde görülen kuduz vakaları geçen seneye nlsbetle üç yiiz kadar daha fazladır.
şüpheli köpek, kedi ve diğer hayvanlar taralından ısırılan-lar, kuduz tedavi mücsscseslne müracaat ederek tedavi edilmekle beraber bazı kimseler de kendilerini ısıran hayvanı da yakahyarak müesseseye getirmektedir.
Bu hayvanlar, muayene ve müşahede neticesinde, kuduz değillerse ısırdıkları kimseler günlerce kuduz İğnesi yemekten kurtulacağı gibi ııui-essesenln de işini azaltacağı şüphesizdir. Şimdiye karlar müessese, bu gibi hayranları kabul etmemekte idi. Fakat yapılan müracaatlar neticesinde nihayet belediye temizlik İşleri müdürlüğü. Kadırgada bu gibi şüpheli hayvanların müşahede altına alınması nıaksndiyle hususi bir yer meydana getirmiş ve bunu kuduz müesseseslnin emrine vermiştir.
Belediye, sakalar işini ehemmiyetle ele almalıdır
Halkın sağlığı bakımından ön plâna gelen bu mesele, şimdiye kadar ihmal edilmiştir
Şehir çeşmelerinden birinin önii
Temmuz ve Ağustos yevmiyelerini alamıyan işçiler
Sular İdaresinin yaptırmakta, olduğu yeni galerinin boru döşeme işinde çalışan işçilerin bir kısmı Temmuz ve Ağustos aylarına ait yevmiyelerini henüz alamamışlardır.
İdareye yapılan müracaatta işçilere, bu işin müteahhide ve-, rlldlğl, alacaklarının müteahhit tarafından ödeneceği söylenmişti.
Müteahhit de ortada mevcut olmadığı için İşçiler paralarını alamamışlardı. Nihayet yapılan müteaddit müracaatlar sonunda sular İdaresi, müteahhidin kendisinde olan alacağuıa' mahsuben bir kısım İşçilerin alacaklarım ödemişse de diğer işçiler henüz paralarını alamamışlardır.
Dün bu İşçiler tekrar vilâyete gelerek paralarının ödenmesi için valiliğin tavassutunu İstemişlerdir. Mesele içişleri ve Çalışma Bakanlığına yazılacaktır.
Orta okullarla liselerin yılbaşı tatili
Orta okullarla liselerin ve meslek okullarının yılbaşı münasebetiyle yapacakları tatile alt Milli Eğitim Bakanlığının tamimi şehrimize gelmiştir.
Bu tamime göre orta dereceli okullar 1 Ocaktan S Ocağa kadar bir hafta müddetle yılbaşı tatili yapacaklardır.
İşlerinden çıkarılan lâstik fabrikası amelesi
Ahırkepıdaki üç yıldız lâstik fabrikası, yüz kadar İşçisini çıkarmıştır.
Bu işçiler dün toplu halde vilâyete gelerek günlerdenberl işsiz kaldıklarını, havalar iyi ğldiyor. lâstikler satılmadığı İçin imalât yapamıyacaği2, diyerek fabrikadan kendilerine yol verildiğini söylemişler ve yardım istemişlerdir.
Vilâyet, çalışma müdürlüğü He birlikte fabrikanın vaziyetini tetkike ve iş kanunları hükümlerine göre İşçilerin haklarım korumağa karar vermiştir.
Yalnız Beyoğlu yakasında çeşmeleri bulunan bu su, şehrin diğer semtlerinde de satılmaktadır, Fakat suyun günlük lsale kudretinin dışında olarak satılan bu suya uzak semtlerde Ter-kos karıştırıldığı muhakkaktır. Çünkü suyun saf olarak satılmasını temin eden ameli bir tedbir alındığı vâki değildir.
Ve bu şartlar altında devam edip giden sakalık bir cok bulaşık hastalıkların sirayetine âmil olmuştur.
Hamldlye suyu mevzuu etrafında kendisiyle görüştüğüm salahiyetli bir zat bana şu izahatı verdi:
— Resmi kayıtlara göre Kâğıthane köyü arazisinde Cendere İle Bergos köyü civarında altmış üç menbaın bir araya getirilmesinden hâsıl olan Ha-mldiye «uyu. bugün İstanbul un
Ben. Hamldlye suyu çeşmelerinden bir kısmını dolaşarak tevziatın ne kadar iptidai ve bu itibarla ne derece sıhhi kaideler dışında bir lâubalilikle kaplara doldurularak evlere nakledildi- ı ğlnl gördüm. Gördüklerimin hülâsası şudur:
Çeşmelerin başınla bir Belediye memuru vardır. Vazifesi suyun çeşmelerden tenekelere doldurulduktan sonra kurşun mühürle mühürlenmesini temin etmek ve — bir Belediye geliri olan — kurşun parasını almaktır Fakat bu İş, bazı çeşmelerde memurdan ziyade sakaların e-llndedlr. Mamafih birer birer kaplan kendi eliyle mühürleyen (
Bir suiistimal daha
Mütareke esnasında muhtelif yangınlarda ınuhterik olan camilerin lıalıian Siı-leyınaııiye camiinde depo edilmişti. Evkaf NezaretlnCC bunların batısının sirkat e-ditdlği haber alınmış ve tahkikata haşlanmıştır, 14/Kânunucvvel 1920
başlıca İçme s u-1 y u d 11 r Bu suyun şehre verilmesi İçin vaktiyle burada büyük bir hazine tesis edilmiş ve gayet kuvvet» makinelerle şehre akıtılmıştır Bu su ayrı ayrı kilitli ve kapalı küçük hazînelerde toplanmaktadır. Kemerburgaz köprüsü civarındaki toplama deposuna lsale edilmektedir. Bu mecraların uzunluğu 18 kilometredir. Hazineler! gayet muhkem ve mazbut bulunduğu İçin su tamamiyle temiz kalmaktadır. Ancak Hamldlye suyunun elbet de bu günkü asri şartlara göre bazı noksanlan vardır. Fakat bunlar da teferruata tâbidir. Mikyası ma's ı 1.3 derece olan- yâni hafif olan b usu. Sular idaresince tltz bir hassasiyetle daima murakabe edilerek hüsnü muhafaza edilir. Fakat asıl iş. çeşmelerden alınıp evlere tevziini zapturapt altına almaktır. Halkın temiz ve emin su içebilmesi için bir an evvel ele alınması gereken en mühim mevzu budun» M- R E-
ücretli hafta tatili
Ve muamele vergisi hakkında sanayicilerin Ankarada teşebbüsleri
Sanayicilerle İlgili muhtelif meseleler etrafında hükümetle Lemaıdurda bulunmak üzere Ankaraya giden sanayiciler heyeti şehrimize dönmüştür.
Heyet âzasından İhsan Atlı-ok, Ankaradakl temasları etrafında şu beyanatla bulunmuştur
n — Üzerinde ehemmiyetle durduğumuz bir nokta ücretli hafta tatili İşi oldu ücret» hafta tatili kabul edildiği takdirde senede İşçiye ödenecek ücret miktarı 90 milyon lirayı bulmakladır. Bunun 28 milyon lirası İşletmeler Bakanlığına bağlı müesseseler tarafından ödenecektir. Yapılan tetkiklere göre. tasavvur gerçekleştiği takdirde bu 90 milyon »ra maliyet Hatlar mı bir nılkdar arttıracaktır. Çalışma Bakanlığının hazırladığı tasarı yakında Bakanlar Kuruluna sev-kedileeektlr. Muamele vergisi kanun tasarısı hakkında yaptığımız temaslar müspet netice vermiş, dileklerimizin dikkate alınacağı vadedllmlştlr.
Ayrıca bugünkü İş kanununda mevcut tazminat ve hapis cezalarına alt kısımların antidemokratik olduğunu belirterek kaldırılmasını İstedik.»
Sanayi kongresi hazırlıkları
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığınca Ankarada toplanması derpiş edilen umumî saıiByi kongresine alt hazırlıklar ilerlemektedir.
Tüccar derneği muhetUf sanayi gruplarına mensup üyeler geçenlerde aralarında bir toplantı yaparak, kongre gündemine İthali gereken hususları tesblt etmişlerdi. Buna dair hazırlanan rapor dün Bakanlığa gönderilmiştir.
riimler işliyor. Suçlan da tahakkuk ediyor.
— «öyle bir cürüm işlendi!» diye değil, «Öyle bir şahsiyet, makamına ve mevkiine bakmadan İiyle bir sui. istimali yaptı!» diye, dehşet içindesiniz.
Neticede görüyorsunuz ki, o cürmü gelişigüzel biri İşlemiş gibi bir ay, on gün ceza.
Öyle sanıyorum: «Kim çaldı?» ve «Ne kadar çaldı?» mevzularını ehemmiyetle dikkate alacak şekilde kanun tadilâtına da ihtiyaç var dır. Halk buna fevkalâde e-hemmiyel veriyor; kanunlar âmmenin hükümlerini de aksettirmek gerektiğine göre, kanun vâzır, «failin mevki ve seviyesi» ile, «elde edilen gayrimeşru menfaatin miktarı» nı da, şimdikinden pek daha fazla hesaba katmalıdır,
(Vft - NÛ)
Bıılgaristandan gelecek göçmenlere yardım
Trabzon 13 (A A.) — Bulga-rlstandan gelecek göçmenlere yardım komitesi faaliyetine devanı ederek evvelce toplanan 1351 liraya ilâveten diln de memur da vazifesin! tam yap- 390 lira yardım sağlamıştır. Bir ulamaktadır. Sakalar; .....
mazbut olmayan gelişi e zel kimselerdir. Bunların bazılarında nasılsa bir defa alınmış bir Belediye sıhhat cüzdanı vardır. Fakat cüzdan sahibi yeniden kendisini muayene ettirmez ve sakaların sıhhi muayeneden geçip geçmediği araştırılmaz. Zaten böyle bir araştırma yapılsa bile sakanın elleri, iistti başı, çamaşırı, kıyafeti timiz değil kİ Ve bittabi Hamldlye suları da bu vaziyette bulunan adamlar tarafından temizliği şüpheli kaplar İle evlere taşınmaktadır. Bugüne kadar sakalık esasen Belediye murakabesinden tamamiyle vâreste kalmış bir şehir hizmetidir. Çünkü Hamldlye suyunun sakalığı, çeşmesine ve semtine göre — yüzlerce Hra hava parası mukabilinde devredilen — kârlı bir sanattır. Sakalıktan para kazanıp dağarcığını dolduran bir adam, — tıpkı kendisi gibi — Belediyeden müsaade almadan profesörü Dr. Nag buğun ya hemşehrisine, yahut diğer 17,5 da Teknik ' ' bir talibe bu sakalığı devrederek Hint sanatı hakkında bir kon-köyünün yolunu tutmaktadır. ferans verecektir.
sicilleri kaç koldan afaüyette bulunan ‘ S«i- yardım pklplerinin topladıkları -------‘miktar yukarıda kaydedilen yekûnlara dahil değildir. Faaliyet i devam etmektedir.
I Samsun t3 (A.A.) — Bulga-rlstandan gelecek ırkdaşlarımıza j yardım maksadiyle şehir kulü-; bünde siyasi partiler temsilcileriyle fabrikatörler, tüccar, bankalar müdürleri ve alâkalı
1 daireler erkânının huzuru 11c bir toplantı yapılmış ve |lk hamlede 40.000 Ura yardım sağlanmıştır. Şehir halkı teberrulara devam etmektedir.
Tüccar derneği yıllığı
Tüccar demeği 1951 Ocak ayı içinde bir .yıllık» neşrine karar vermiş ve hazırlıklara başlamıştır. __________
Teknik üniversitede konferans
Kalkiita üniversitesi arkeoloji ~ ‘ saat
üniversitede
30 OCAK 1951
İKRAMİYE KEŞİDESİNE İŞTİRAK İçin
gün kaldı
Hesap Açtırmakta Acele Ediniz
AKBANK

Mühürdarın imar plânı tasdik edildi
Bir müddet evvel belediye İmar müdürlüğü tarafından hazırlanan. şehir meclisince de ka btıl edilen Kadıköy ün Mühürdar semtine alt 1500 mikyas» İmar tatbikat plânı Bayındırlık Bakanlığınca tasdik edileıek şehrimize gönderilmiştir.
Belediye dün bu plânın bir nüshasını Kadıköy belediye şubesine göndererek bundan sonra bu semtte İnşaat yapacakların bu plâna göre hareket etmeleri luzıınıunu bildirmiştir.
AKŞAM
Günün geç saatlerinde çıktığı için daha ziyade İslanbulda ve civarında yayınlanabiliyordu. Böylece de Anadolu ile Trakya merkezlerindeki ihtiyacı vaktinde karşılamak imkâaı bulunamamakta idi. Bu noktayı dikkate alarak varından itibaren sırf Anadolu ve Trakya okuyucularımız için AKŞAM'ın bir de Sabah Postasını neşre başlıyoruz.
Karırufan itibaren AKŞAM — Sabah Postası diğer bütün sabah gazeteleri gibi memleketin en uzak merkezlerine varıncaya kadar tam saatinde yetiştirilerek okuyucuların emrine amade olacaktır.
Dükkân kiraları hakkında tetkikler Ticarethane kiraları konusunda tetkiklerde bulunmak üzere tüccar derneğinde teşekkül eden kira komisyonu ikinci toplantısını yarın saat 16 da Liman lokantasında yapacaktır.
Komisyonun çalışmaları neticesi tanzim edilecek olan rapor, İstanbul milletvekilleri va-sıtaslyle İlgi» makamlara gönderilecektir.
Komisyon üyeleri arasında Ord Prof. Şevket Mehmet Bilgicin. Prof. Mazhar Nedim Gök-nll tlluunl Sancar ve İzzet Ak-osınaıı da bulunmaktadır.
Pamuk fiatlerı
İzmir 13 (Akşam) — Borsada satıcılar, pamuk İçin 440 kuruşa bir fiat beklemekte İken alıcılar 425 kuruşa teklif etmişlerdir. Ve nihayet dün ve bugün ufak ufak partiler halinde 425 kuruştan 120 ton kadar bir muamele olmuştur.
A danadan gelen bir telgrafa göre Hatay pamuğu 420. Adana birinci 415, İkinci 395 kuruştan muamele gördüğü bildirilmektedir.
İSTANBUL = [ —HAYATI
Denizden geçip derede boğulmak!
Memlekete turist celbet. mek için girişilen te-.‘.i'bhiisJcre hız veriliyor, tiir-liı tiirlü tedbirlere bas vuruluyor. Yurdun muhtelif bölgelerindeki tabiat piizellik, lerinî, tarih ve sanat eserlerini yabancılara tanıtıp memleketimize sevahat arzularını tahrik gayesiyle Basın - Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü afişler basıyor. Denizyolları İdaresi cicili bicili broşürler, yatak ücretlerine varıncıya kadar tafsilâtlı malûmat veren otel rehberleri neşrediyor. Bunların hepsi elbette para ile yapılıyor. Turist celbinde lüzumlu fedakârlıklardan çekinilmiyor. Doğrusu da bttdur. Ekmeden biçilmez. Gelecek turistlerin memlekette bırakacakları dövizler, propaganda için harcanan parayı kat kat fazlasi yle karşılar. Anıma bu kabil propagandalar seyyah celbi, ne kâfi midir, yabancılar bunlara bakarak Türkiyeye gelmeğe heves ederler mİ, gelseler bile burada aradıkları rahatlığı bulup para harcıyacak kadar otururlar mı? Bu cihetler de üzerinde uzun uzıın dunılııp düşünülecek meselelerdir.
Harcanan gayretlerin boşa gitmemesine dua ederek, aynı mevzu ile ilgili diğer bir bahse geçelim. Gazetemizde okudunuz tabii; Atatürkün hususi alâkasiyle 1937 yılında açılan ve içinde dünya şaheserlerinin kopyalan. Avrupa resim sanatının orijinal eserleriyle Fatih devrinden itibaren memleketimize gelen ecnebi sanatkârların ve o tarihtenberi yetişen yerli sanatkârlarımızın eser, leri tkılunan Besiktastaki resim ve heykel müzesi kapalı duruyormuş. Sebebi de müzeye alınacak hademe ve kapıcılar İçin tahsisat bulunamaması imiş.
Bir memleket ki. seyyah celbi uğurunda viiz binlerce lira propaganda masrafı feda edilirken, öte yanda bir müzeye hademe bulunamıyor. Denizden geçip derede boğulmak buna derler.
Üç bes kuruş hademe ve kapıcı tahsisatından tasarruf gayretkeşliği ile. diinva çapında sanat eserlerini bir binaya doldurup kapısına kilit asan zihniyete pes. doğrusu! Kaldı ki bu ıniize büyük Ata'nın irşadı ile kurulmuştur. kapıda sallanan kilit onun aziz ruhunu da tft-zib eder.
Son zamanlarda garip bir zihniyetin tesirine kapıldık, İslanbıılun beş yüzüncü fetih yıldönümünü hamle başlangıcı yapmak hevesine düştük. Başarılamıvan işlerin hepsi fethin beş yüzüncü yıldönümüne tâlik edilivor.
Acaba, içinde Fatih devrine ait eserler bulunduğu bahanesiyle resim ve hevkel müzesinin kapısına vurulan kilit de beş yüzüncü fetih yılı töreninde mi acılacals?
Cemal REFİK

RADYO
İSTANBUL RADYOSU öğle ve akşam programı
13.51 Açılış ve p^oKr.ımltır 13,00 Haberler.
13,1.1 ögie kanser) Pi
13.15 Şarkılar. Okııvaıı Scvzal AUı-
14.20 Din; mUel|l Pl
11,43 Programlar ve şarkılar Pl.
1 3.00 Kapanıj.
İT,sı Açılış ve oröjrramlar 18.00 Dana müılŞI Pl.
18.30 Tiyatro amit Konulan: Sinan Korle.
18,10 Türklıler - Okuyan Cemil Çan-kat
1'1,00 Haberler.
1.8.13 KlSfı schlr haberleri
19.20 Dsrva, ve lıuarlelinden melodiler.
1910 Şarkılar - Okuyan Müzeyyen Scnnr Isıl.
20.13 Radyo Caretesl
20.30 Piyanist Vatler Glcserllng'den Dcbılssy'nln prchıd'lerl Pt.
30.13 Hukuk koıvıjm.ırı . Konuşan: Ağrı MlllMveklIl avukat CelM Varıl imci.
21,00 İstanbul uonscrvaluvarı Türk musikisi İcra heyeti kanseri.
■1.10 KUçtllc orkslradan melodiler.
32.00 Dinleyici istekleri «Türk muıl-kbl>.
22.30 Tango Hlll
22.15 Haborlor.
33,00 Programlar v« dana mOzlgl Pl.
33.30 Kapanış
Belediye yazı işleri ve bahçeler müdürleri
Atatürkün ölüm yıldönümü gününde belediyenin hazırlattığı çelengln üniversiteye gönderileceği yerde yanlışlıkla Eminönü lıalkevlne yollandığını ve bu hareketle Halk partisine sempati gösterdikleri İddiası İle belediye yazı işleri müdürü Kemal Mutluay Ue bahçeler müdürü İbrahim tü-regün'e İşten el çektİrildiğini yazmıştık.
Mesele tetkik ettirilmiş ye neticede bu hareketin Halk partisine bir sempati tezahürü olmadığı ve sırf çelengl götürenlerin senelerin verdiği alışkanlık yüzünden böyle hareket ettikleri anlaşılmıştır.
işten el çektirilen iki müdür vazifelerine İade edilmişlerdir,
TURAL
öksürüğü keser
AKSAM
14 Aralık 1950
Sahile 4
MÜZİK
Casuslar Merkezi İSTANBUL
Eski hatıralar
âdeta irkiliyor. Çünkü bu kaydırmaları, her notayı birbirine bağlayan bu yapışkan bııî bir hastalık gibi bulaşıcıdır. Tlno Rossi tâmlyane zevkin mu-messuil yalnız Fransız lıalk şarkısına değil, buğun bütün dünya şarkısına tesir etmiştir. Değerli ses sanalkûrlıirlk yuylı saz sanatkârlarının dalma tiksindikleri ses kaydırmaları, bugün harcıâlem şarkı okumanın baş -kaidesi olmuştur. Çünkü sinemaya koşan halk Tlno Roj;-sî'nin sesini taklit ctuıcğc kalkmış. dünyayı tutan plâklar o-_______________j_________ ııa sayısız hayranlar kazan-şjmk’ h=rc=m=yı uygun dırmışUr. Hiç çekinmeden ve Ve boylece o, yarının öl- mübalâğaya kaçmadan diyebi-ine «s olacağına gunun’i, liriz ki müzisyen Rcynaldo
Büyük keman sanatkârı Vasa Prihoda İle şarkıcı Tiıın Rossi bu son günlerde Istan bulda karşıladılar. Birisi, kemanı ve yaylle sanat dünyasında şöhret kazanmış has kan bir sanatkâr, aıürii b.yaz perdenin ortaya ■iliği yavan bir ses. Dünyada taytız sevgilileri buluımn bu WS, U iiüida Prihoûa'mn elindeki mu» içi keman kadar pilrüz-80X0 u: ve işlenmeğe nıüsaR ham bir cevher değerinde idi. Fakat Tino Rassl bu Tanrı vergisini sınai yoluna vakfedeceğine, bu yol uzun ve dikenli olduğu için, günlük kolay şöhretler peşinde harcamayı ı buldu. ___ — _
ni'-zlcrine eş olacağına gününü , liriz ki -w---
doldurup is bırakmadan göçen Hahn'ın yurdu için varit gör-fanîler kafilesine karıştı.
Memleketimizde Tino Haşşindi bir şarkısı Vasa Pritıoda'nın yayından dökülen (Nel cor piu noıı mİ senlo) dan daha çok din leyici celbedlyor ve daha pahalı bir mata gibi sürülüyorsa, bunun hikmetini musiki zevkinin sathiliğinde aramak lâzım gelir. Tino Rossi'nin ve beraberinde getirdiği varyetenin biletleri günlerce evvel satılmış ve karaborsaya geçmişse: ve Vasa Prihoda nefis bir musiki ziyafeti olan son resitalini yüz dinleyiciyi aşmayan bir partee-1 çatkıcıoı Tino Ressl.. Hakiki sade vermek durumunda kalmışsa, bunun sebebini beyaz perdenin güze) sanatlara yaptığı sayısız ziyanlarda görmek Icabe-der.
Geçen sene şöhretli İspanyol piyanist! Jose Tturbi*nln konserlerinde halk Bugil, Bngi!.. diye bağırmış, caz müziği istemişti. O gün tturrbl'ntn resitallerine koşuşanların yüzde doksanı. onu Buçi Bugi’siyJe beyaz perdede tanıyanlardı. Geçmiş y’lfsnn dört başı mâmur sanatkarı Josâ tturbl nihayet sefâ-m?tf ticarette bulmuş ve sana- 1 tmt paraya feda ederek son zaman'arıla verdiği konserlerin programımı İki ayrı musikiye tahsis etmeğe başlamıştır: Klâsik ve caz musikisi. Bugünkü îturbl İçin de beyaz perdenin Iranma girdiği bir sanatkâr di-Şribiliriî.
Bir kaç yıl önce vefat eden Fransız musiki münekkidi ve brstccl Reynaldo Hahn. ıThö-ır.ts vartfs) adlı kitabında Tlno E os^i'nln İlk tegannl tarzını övdükten sonra mütemadi ses k;:ydırmalarlle ıportamenil ileli nasıl bayağı bir yola döküldü*! ğjnû belirtiyor; ve Tlno Hassl' yüzünden Fransız halk şarkısı-; lun uğrayacağı ziyanın önünde P1 , ________________________________
ii İPEK Sinemasında
I’îâhretl. harikulade mevzun bütün dünyayı saran bir şaheser
FEDAİLER TABURU
| düğü ve haber verdiği tehlike. Tlno Rosi tehlikesi, bayağı bir musiki zevkinin istilâsı halinde bugün bütün dünyayı sarmıştır. Zevki, Tlno Rossi'nin yavan ve değersiz teganni tarzından bit parmak yukarıya yûksclemiyen ve rChantl ı kayıtsız şartsra Tino Rossi mhn yanan nice gençleri tanırım..
Bir yanda uzun ye çileli sanat yıDarının ördüğü sanat hâlesi içinde büyük kemancı Vssa Prlhoda. öbür yanda gelgeç ve ömürsüz başarıların şımarık
Amerikan gizli ajanı North’un casusluk
Binbaşı Hugh maceraları
i'azan: Van Wyck Mason
Çeviren:
: Nihal KaraınaKtıralı
İst an bulun neşeli aylan — Geceleri evde oynanan oyunlar — Misafirlere ikram edilen yemiş ve tathlar
İler hakkı mahfuzdur
Semih Dî iim t az S.
— Hey, nölıetçll
Fakat, bililin gayretine rağmen gırtlağından ancak bir hırıltı çıktı. Ve kuvvetim toplayıp sesini işlttircbilecek kudur haykırması İçin Madun dadikalar geçinesi lâzım geldi
Nihayet lecrar nöbetçiyi çağırdı.
Demirlerin ardında bir ışık sallandı; ssık suratlı bir gardiyan kemerinde sallanan anahtarları şıngırdatarak yaklaştı, sordu!
— Ne istiyorsunuz?
Eller yukarı!... Hey. yerde yatan! Anlamıyor musun? Sana eöylüyûrum.
Elektrik feneri Hugh'un süne aksederek gözlerini maştırdı.
Aynı ses sordu:
— Yaralı mısınız?
Hugh. kumldanmnksızın
vap verdi:
— Hayır... Yaralanmak istemiyorum... Ateş etmeyin!
— Aman Allahım!... Olur İş değil... Yine şansımız varmış! Hiç değilse âsi binbaşı Hugh «M oe™,™. «Horth u ete gecUdltel ' çete son-
ur»d.. bir jntarte prnrr.rlrr I Amelken.™ bu «nh «te ™ ,
- - - - d—*-•— —•(— ı,.-.e*.r.*.-.« —Bana âmirinizi çağırın!...
Mutlaka kemlriyle konuşmalıyım... Söyliyec’kierlm çok mühimdir.
I Gardiyan Herhalde Türkçe-Khairn ıicar* bilmiyor. HİÇ gösterir
Ibir hareketle omuz silkti; ve siyah gözlerde, demirlerin ardında bir korkuluk gibi sallanan
Georgel. soluk Büzlerinden yılcımlar saçarak haykırdı:
— Çabuk dağılınız! Bir yolunu bulup hududu boylayın... Haydi, yallah1
Erle Brecon ışığı söndürdü, ve daima teşhir etmekten zevk aldığı tabanca* nı çıkardı. Karanlıkta kaçtıkları sırada eşyaların devrildiği duyuluyordu. O
kı-
yü-fea-
ce-
kütükleriyle Hughun bayr-tinı büsbütün darbeler ti- arttırdı.
Ayağa kalkarak sordu:
— Kimsiniz siz”., ötekileri de yakaladınız mı? ,
I Şayet hiç kimse kaç a m adıysa, den başka lisan nlhavor Wa.:narsirl*v| bulmak bir 9®y anlamadığını Jyine kendisine nasip olacaktır..
Meçhul adam gürledi:
— Kes sesini!
ou ...................... u.^cJ Ve vücudunrn müphem şek- Ve ^Mrjp-
belirsl* bukın karşısında Hugb 11 Pencerenin önünde bir an gö- ▼‘‘P'P
kırıldı; ve öden kapılar* İndirt S n yadcı eşlJ.
Bağrışıyorlardı!
— Açın, yoksa silâha davranacağız. |
- Bakın, banini... îşte kaçı- nihayet Wai«rakl’)-I yor...
Yaylım ateş fırtınalı karanlık geceyi doldurdu.
Bu tepeden inme mahiyeti
nata, büyük ve asil sanata gönül verenler, tbıt kubbede baki kalacak hoş seda) nın Prlhoda ve Prihoda gibilerin sesi olacağına iman etmişlerdir.
Fikri ÇIÇEKOĞİ Ü
TEŞEKKÜR
Aile reisimiz, eşim, babamız Kadıköy iskele camii eski İmam ve Hatibi
AHMET HÜSAMETTİN TANSVnm
(C/12.9SQ günü vefatı dolay isiyle cenaze merasinıİDc İştirak etmek, telgraf telefon ve mektupla acımızı paylaşmak 1 utlunda bulunan bûliin akraba ve dostlarımıza şükran ve minnetlerimizin arzı I,çİq sayın gazetenizin tavassutunu rica e-dertz. Ailesi
htanbul EetadljMl Şehl- Tiyatrosu
Saat 20J0 da
ö
Dram Kısmı
DİLSİZLERİN DİLİ
Yazan: Sevgi Sanlı
K O M E D 1 KISMİ ÇİFTE KERAMET
Yazan: Trlştan Bernard Tfrrkçesl: Reşat Nuri Gûltekin
B’jgun Matinelerden İtibaren
IBATTELGROUND)
İkinci dünya savaşının. yaşanmış hakiki re canlı bir safhası İngilizce orijinal kopyan. Baş Rollerde:
VAN JOHNSON - JOHN HODİAC - RİKARDO OIONTAhBAN Dikkati Program* ilâve olarak Koreden gelen en son ftim-ler. Milli futbol maçtan vesair memleket haberleri.
HÜRRİYET AKTÜALİTE filmidir.

... anantarlann» gene
I nündü jşıngırdatarak uzaklaştı: az son-
- »terini ı v-lır rt bu tapı- “r ’“'1 «ri e'1'”
dan J,,, I Hnnrb. Mfıroı:
• _ tteat r»k»l. I - »•»•[. h"Slr "> «'"■>?(>-
Allah askını». âtbkUrır kaç- nım ■ •• Amirinle nnnunnaU-mak firaktı rermejln... Her/11" "•> Allahım, «en benim
«yİ. her teyl. er.lsnn yakalan- mllt‘
r.J'üi. ..
Devam edemedi. B*ri kalası-
n« öyle bir h.c indirdi M, kös bulmuçln kİ. Inleyora». Ah. ne terinden »«.«er [«kum; ve ba- °lurt'1 Jto8,ej nlsayi'.
I».M, ı arzusunu şu adama tercüme e-
Iderdl.
I Muhafız, mahpusunun yal-' varan bakışlaıuıa lakayt, geniş sırtını dundu, geçti gitti.
| Hugh'un İçine atıldığı zindan. her halde ‘htilâttan memnu mahkûmlara mahsus olarak yapılmış kJ. rutubetli taş duvar ları acıklı feryatların' aksettirmiyor. Kötü bir tesadüf neticesi olarak kend-ri burada hapsedilmek felâketine uğramışken. ; Frlc'in ve Georgel'nln grııpun-dan bazı casusların Kavaklıya gidebilmiş otonlnrı İhtimalini düşündükçe «çddıracağı geliyor. Ve ne kadar zihin yorsa, neden böyle garip bir muameleye maruz kaldığını havrryamıyor.
o- te ’ “u^“ şnmısıiii [yuuercp yarağa
Kurum, tona yar-' mrle’dcn yedili-1 2'r ! a 5 *
'ne kaniydi. - t.te «imdi kabak ,'’"’S!,?’r r" “t , ., te . , hrnle fikir >r n» kr>n-
oağlc.mış bulunan o yura yerleri, bu İkinci darbe ITe yeniden zedelendi. Her halde epey kanadı da. Zira, gömleğinin sırtında luz’îcetlı bir ıslaklık hfs-dolaşıyor; kuvtulüklnnla gezin- sedlyor. dİ; sonra hâlâ kaynamakta o- j lan semaverin üs'.iindr. sabit- ( IcşU.
Hugh, içindi n söyleniyor:
«— Baskın
her halde enal dfMtle... Eğer Luldular mı?, bunlar acemi çnylakiaı olsaydı, sa kaçmışlar, yaylım ateş tehlikesin! tf:v"• _ " ' . . mezler, hepsi birden içeri dolu- hududundan 'işabllseydl-. şurlardı.» .
Karanlıkta daha başka fenerler de dolaştı Ve Türkçe bir emir:
— Çıkın oradan1
Sonra İngilizce bir emfr:
— Kuşatıldınız- Kafile saklanmayın, art k kaçamazsınız.
ne yapacağını ktatlrenıcınlş, şaşkınlık İçinde hâlâ odada bek llyor. Talihsizliğine lânetler yağ dırarak soğuk ve klrU lalı laların üstüne uzandı.
Dışarıda bir ses Türkçe ola-
rak haykırdı:
— Durmazsan, ateş ederim.
Derken bir silâh patladı. Sofada kınlan cunııann çangırtı» I sonra can çekişlrceslne bir feryadı takiben afin bir cismin yuvarlanışı...
Kısa bir sükut... Ve yine feryatlar. birbiri arkasından verilen emirler, silâh patlayışları...
Tipi hâlâ devam ediyor, don- ■
durucu rüzgârın önüne katılan yığınının üstünde buldu. Duy-karîar, kırılmış pencerelerden K'darı yavaş yavaş uyanıyor, içeri doluyor. | Yalnız bileklerine kelepçe vur-
Derrün sofada vurulan adanı orakla kalmaı.uslar; ayak bilek her kiııı İse, ağır yaralılara has terine Jc o hıniuiı öksürüşle, galiba son, dak ikalarını yaşıyor. 1
Üst kattan VcIvaltc'nJn deh- I şet içindeki çığlıkları aksetti: |J
— İmdat!... İmdatl... Aman (
çok hastayım .. Bana dokun- (
mayın!... Esme!... Neredesin .
. *>u jtaı ucuu>. ıjuraıuısu. —
BsmcT... NHra Hu,h „ndtato, ,a
mıyoruın?.., Kuzum, bana var-1—. .,__•_ ......
dıma gelin!...
Evvelâ ön kapı açılmıştı. Rezelerin de gıc-rdayıp gürültü ile yıkıldığı duyuldu. Ve fırtına İçeri hücum etti, şimdi bir e-lektrlk fenerinin ışıg» mutfakta
XXV
YÜZBAŞI T. AR KİN
Binbaşı Hugfı Norlh gözlerini tekrar açtığı zurnan. kendisini ıslak ve pis kakan bir saman
zinciri geçirmişler. Demirin sogUKİugu âdet* cLldi-|iü yakıyor.
I Babının, zonkay ışına hiç şakımadı. Zira, meyhane-'en kaldırılıp Beşik taştaki Mavi yalıya taşındığı zaman Stephen Petrle’ inin kafasına İndirdiği darbelerin yeri henüz iyileşmişti.—
Işadımı anlasın!
I Ümitsizliği öyle bir mertebeyi
— 20 —
Hemen bahçe kapmı önünde Burhana ra-dlamağı tercih e-derdL Zira Bad’ye hamına karşı bir nefreti var^. Kadınlar, uıü-tekabfl nerre hislerin1 t-inblr-terindeıı kolevra : . -.abilirlerse de, Mim •c.gil; inin annesini gör.-n-m-’ğj ’zmh ediyordu.
Yavaş yavaş, salınarak, etrafına bakarak, Burhana rastlamak ûmîydlyle yürüdü
Fakat nafile1 Etrnl boş.
Kapının önünde Rıllyar hizmetçi İle karşılaştı Hizmetçi kadın, ona, hamn.efend.Ln1n evde olmadığa... küçük hanımın da hasta yatuğun, çok öksürdüğünü. unltt’.ı.
Münıı. Muallâyı, hakikaten (1e bir şezlonga uuınnuş buldu. Ha ranın sıcakbg...ıa rağmen, bir battaniyeye rarılınMi.
AhJ 10212 karşılaşmak, misafirin üzerinde, çvk köıü bir te-»ir bıraktı. >Sindi neyle keyif kaçıncı manr? atara ne lüzum var?> diye dnündü Halbuki, misafirin güzel yıirürn-le vuk-ta'nıası. Muaıhnm artist rotunda, uir zev» uyandırdı. Bir
.an, eski nefretlerini unuttu.
I Fakat, çok geuneden, ikisi de, hirblrierine mubalff birer kadın halini aldı'ar. İki hasını, kılıçlarını çekmiş gibi bakıştılar.
Biri, güzelliğinin, sıhhatlin saltanatı İçinde, öbürü ayn( derecede -üoel belki... Fakat sakat rücudda güzelliğin faydası ne? Bilâkis, merhamet ve üzüntü uyandırıyordu.
Mııailâ, şu hssta haline rağmen. Burhan uğruna şiddetli bir çaüşmanaı sarsıntısına razıydı, Kendinı. öyle bir mücadele için hazn»adı.
Annesinin ; tık ağa çıktığını söyleyip özür diledi. Sustu ve müdafaa halinde kald,.
Minıi'nin hücumu gecikmedi. En tatlı seslle sordu:
— Peki, ağıbeyînU' Atölyesinde rai?
— Hayır, efcruıiın
— O da yok dernek
— Yok. efendim.
— Bir günlüğüne Bir yere mi yitti?
— Hayır... 1‘zun zurnan dön-ınemejr üzere pirt!
Muailâ bu sözleri zevkle söyledi. Mimi ise. lîkayt-’jkle dinlemiş göründü.
Kânun ayları bl» çocukken. Istanbulun en neşeli ay-ı lanndandı. Halk daha toplu . İdi. Dost ve ahbap birbirini da-- ha kolaylıkla bulurdu. Kıraathaneler, tiyatrolar da buna yardım ederdi. Meddahlar, Karagözler kahveleri âdeta İhya ederlerdf. Hulâsa şehirde föz şehirde = İstanbul) tavlı cemiyet vardı. Sonra cemiyeti hâtir vardı. Blrbfrine uygun [adam gönderip boza getlrtenle-adamlar ve kadınlar sık sık gö- rl bilirim. Misafirler İçin bunu rüşürler, eğlenirlerdi; vakit ge-|belki bendeniz de yapmışım-çlrlrlerdi. Bir İyilik daha vardı. “ ' Yatmak kalkmak, yemek içmek, sokağa çıkmak, sokaktan eve dönmek zamanı muayyendi. Hele evi haberdar etmeksizin gaybubet etmek çok ender vuku bulur, bunu yapanlar mezmurn olurdu.
Ana babayı, aileyi evlâdı merakla bırakmamak vecîbenin başında gelirdi Bu vecibeyi İta edenler ise memduh olurlardı. Ekserjyet de bunlarda ldk Bu yazıciklârı okuyanlardan bir kısmı peki amma herkes çocuk muamelesi mi görürdü diyeceklerdir? Asla efendim. Çocuk muamelesi görmezlerdi, fakat insan muamelesi görürlerdi. Ve dikkatli ebeveyn evlâtlarına efendi muamelesi eder ve anlardan da efendice muamele görürlerdi... Demek istiyorum. Meyanede yalnız, muhabbet değil. hürmet carı idi- Binaenaleyh sevişin keyfiyeti daha Usan, ve aUe mesut olurdu. Ev eğlencelerinin de envai vardı. Kadınların peçîç oynamaları, beylerin dama, şatranç, tavla müsabakalan, bazr evlerde bl-lârdo ayanlan gibi Hele dört kollu iskambil möslahdemlcre mahsus bir eğlenceydi. Göz kırparak kızı, çene oynatarak eldeki papazı birbirine haber veren ortaklar, bir de kaldırdıkları kâğıdı saymakta hayli vakit geçirir ve bunların hepsi-
Sinema âleminin unutulmaz hidbes!
Bütün İstanbul'un gönülden bağlandığı film.
Gez yaşından hayat alan hârika
CONİ 8 ELİN D
JANE WYMAK -LEW ATRESın zaferi
Orijinali ’l'iırkçesi
AR L Â 1. E 1 de
4 üncü şere! haftasmı alkışlıyor.
bir
ul pir aşkına oynar kadı, para mevzuu bahis olmazdı
Evlerin bir zevk) de gece yemişleri İdi. Kuru yemişler, mevsime güre suluları, tatlılar, sokaklarda şarkı söyllyerek satılan telkadayıfian, ve macunlar heıncıı her gece tepsilerle ev halkınu dağılmak ve m Isa lirle re sunulmak Adetti
Hele boza. Şişliden Vefaya
dır. Hele bozanın sıcak sıcak leblebisi cennet taamimsı bir şey gibi gelirdi bize Bit şey daha bize cennetten gelme gibi gelirdi. O da tiyatro çıkışlarında sımsıcak sokaklarda satılan incecik ve dair emsi büyük simitler. O kıtırdıyı hâlâ lezzetle hissediyorum. O zamanın stmlt-leri bugünün simliler! gibi çek bire çek misali değillerdi. Tepsiler üstünde satılırlardı, üzerlerinde de kalın birer yorgan bulunurda ve her halde bugünkünden daha temiz; yahut isterseniz böyle de araedeblll-rim: daha çök az kirli İdiler. Hele üstü başı pis sümüklü çocukların ellerindeki ve sık sık pantolonlarına sürdükleri gibi simitler o vakit mebzul değildi. Kar yağdı mı? Bir de pekmezli mahaHebı safası baş gösterirdi ve kar helvası dâvası ortaya çıkardı Her İkisi enafisten idiler. Kaşık kaşık atışnrır dururduk. Tıpkı bugün şlçe şişe rakı İçişimi* gibi. Şu fark ile ki ciğerlerimiz! çürütmez. karacğerlmlzin canına ü-fürmezdik!! S. M. S.
S TİYATROSU Pazartejlııoen tıajtca r nün «ol M« de A F .i O D I 1
Fantan Opera Komik 3 oerı'e 1 tnh'r
ESs- Plcne Loys ve Loııts de Gramonl'dan
Mûnlt liarri Enen

■ Arkası var)
Elen Opereti Temsilleri SARAY'da huşun Suare 21.Î0 do
MA GAP A DE MAC.APA
bcpie Tikir değ1'tirdi’»r de kendisinin göndereceği haberi beklemekten fini bir baskın yapmak ve casuslun yakafamak ka
| Hâdiseler halızaSındu tcdri-, cejj uyanmakLa, Georgel'nln ve j peyklerinin kaçmış olmaları Ih-l |timn.Lİ slndirc .«ındlre beynine i zrenler kimlerse nüfuz etti. Auta takipten kur-Vüziyete bakıhr-Fclek müsaade ' düşün- etseydi de. şu rece Türk Bulgar ı A-, caba tcşkilâtt'jjülerden kim a-şabildl bu tehlikeli hududu?... ■ Hakikati öğrenememek önüne geçilemez bir felâkete yu! açacaktı Süratle tedbir a'nıak lea-bediyerdu.
Bağırmak tekebbüründe butundu:
i
BEYAZ TAVUS I
ALİ AlUt.HARA
AŞK VE MACERA ROMANI
— Nerede bulunuyor?
— Erenköyünde değil...
Mimi, gayrı tabii Bir netice çıkarıyormuş giııl, sakin sakin dedi ki:
— Eh, pek üuı öyleyse... seyahatteyse. yalıul bîiakıı bir tarafta İse, hen>ı. gromesl İçin kendisine yazmız. Derhal, derhal gelsin.
Hayrette k«.l.p Munllâ, âdeta haykırdı:
— Peki ama. sebep?
Mimi giliütn'edi-
— Niçin olac ık? Heykelimi bitirmek için. Bitmedi heykelim
Sadıye hanım efendinin kızı, bu yarı müıteızl taarruz, karşısında bocaladı Nc cevap vereceğini şaşırarak kekeledi:
— Maketi biterdi Mermeri de yontmağa başlamışı.. Çok gü-
zel oluyor.
— Görebilir miyim?
— Atölye kl:thrtlr Burhan geldiği zaman, siz evlenmiş bıı-lunacaksjnız. Vetenc-ceğinlzden dolayı ski teklik ederim.
Mimi, teşekkür etti
Sakin yüzünde ancak dostane bir ifade çürünüyor dil. Hakikatte ise, B m hanın buradan, gitmiş olduğuna fena kızıyordu. Bu harekeli b!.' lüriü affe-demiytirdtı:
— Tekrarb’/teTum: V azınız, çabuk gelsinr - dedi.
— İmkânı yok.
— Beklediğimi bildirirsiniz.
— Yemin ederim iri dönmlyc-cektir.
— «Mimi şey? -îeviyor.» diye yazarsın a.
Bu hayasızhv k&rşuında sap san Kesilen Muailâ ttutmeğe
başladı:
— Küçük hanım elendi... — diyerek, davranmak htedi.
Mimi, herkese gözlerini iğdlr-ten hakim nnzarlarile, muhatabına baktı. Ruhundaki muharip havaya uyarak öyle sözler söyledi ki, istikbalini lekelemekten bile kaçınmadı.
— Evet. Ağa beyinizi seviyorum. Şimdi, buraya gelince, bu hissimi bir kere daha anladım. Eğer, hoşuma gidecek bir şekilde benimle evlenmek arzusunu gösterirse, milyonluk nişanlımı ikinci ve İcat i .'eklide terkede-ıek oııa varacağım.. Adanalı varsın, ne hali vars3 görsün.
Bütün muhalefetleri yenmeğe, hayat b'mınca alışık olduğundan. es’ci muvaffakiyetlerinin verdimi nefse İtimat hissiyle İlâve vltt:
akşam kadıköy Süreyya sinemasında I
Zevkle, heyecanla seyredilecek 2 sanat harikası ■
• DEVLER ATEŞİ (Renkli)
EDİHOND OBRİEN — KOBEKL STARA
2-DELİ GÖNÜL
JAMES STETCART — JOHN FONTAİNE
Yılların unutturanuyacağı 2 hârika birden N
Bugün Matinelerden itibaren Elhamra'da îun™k\ 1 - Periler Dünyası (renkli) Lnılılllıv' (,KED SH0ES’
MOİRA SflEERER — ASTON TCAÎ.BKOÖK
2 - Zafere Doğru (Orijinal)
(To The Vlctorj-
VtVFCA LİNDFORT — DENMİŞ MORGAN
— Sen. benim sevgili taz kar- ifadesi var. Sli, kimi İstersen il (leşim olmak istemez misin. Mu a İlâ? Gnrtrmcem olmak iste-
mez misin? Yengen olmamı istemez misin 1
Bu meş'unı güzellin, sihriyle, kendini de sarmağa başlamıştı. Muailâ, ağlara dolaşıyor gibiydi. Kurtulmak aTzuslyle çırpınıyordu. Heyecanın bu derecesine, hasta bünyesi mukavemet edemiyordu. Gözlerinden akmamaları için, yaşlarına güçlükle hâkim. oluyordu. Dudaklarını ısırıyordu.
Nihayet, İradesine hâkim o-Jablldl. Gayet soğukkanlı görünerek, âdeta betbaht bir anne tavriyle unlatmağa başladı:
— Burhan, sizin yüzünüzden burasını terkettl, hamın efendL Çok ıstırap çekmişti. Hayalı fenaya doğru gelişiyordu. Onu buraya tekrar çağırmamanızı rica ederim. Sizden bunu çûk, çok rica ederini.
— Demek sen berJmle akraba olmak İstemiyorsun?
— Hanını efendi. Burhanın sizi niçin o kadar çok sevdiğini şimdi dalın fazla anlamağa baş ladım. Siz pek güzelsiniz. Sesinizde de, okşayıcı bir hâkimiyet
İradeniz altına alabibrslnlz, Rica ederim. Onu çağiTmaymız. Çünkü o, gelmiyecektir.
— Peki ama, ben unu seviyorum.
— Kâfi derc’ede sevmiyorsunuz. Bu saatte, şu antla sevdiğinize kailsiniz. Halbuki Burhan için daimî bir sadakat bir muhabbet. bir dostluk l&zjjndır.Bur han. sinirli ve sabırsız. Onun bir İdeali var. O sanat İdeali 1-çln senelerden beri hazırlandı. Burhanla, evlenecek kadın, onu, ideallerde birlikte ele almalı. Kendi nerfindeo zlyaje Burhanı ve ideallerini hesaba katmalı. Kıymetli tasanlar lç!u. yanlarında gölge gibi kalabilecek kadınlar lâzımdır. Siz, buna mu valf ak olamazsınız. Kabahat si zin değil, öyle yaratılmışsanız: Muvaffak olamazsınız
— Niçin?
— Niçin mı? Çünkü pek faa-la güzelsiniz. Bize, güzel olduğunuzu mütemadiyen tekrarladılar. durdular, biliyorum. Bıınu zihninizden silemezsiniz. Başka türlü bir İnsan olamazsınız filem in tesirinden kurtulamazsınız. 'Arkası var)
GUNUN MEVZULARI
Banka putperestliği
ilk kadın Belediye Reisi
P. 1. 7. Bahisleri
Denizbank
Mersin Belediye başkanı Müfide İlhan Londradan döndü
Fransa posta tasarruf sandığının faaliyeti
muamması
gayri menkullere, tesisata lnkı- j lâp etmiştir. Hususi bir mahiyet taşıyan Ziraat bankasının bii- i yük olan sermayesi de memle- ; ketin muhtaç olduğu zirai kredi sahasında kullanılmaktadır. : Hattâ tamamen kullanılmıştır. 1
Cumhuriyet Merkez bankası- ■ nın rolü fonksiyonu denizcilik 1 gibi işler ile alâkasına imkân ' vermiyccek bLr mahiyettedir. J Mevduat bankalarımıza gelince, bunların halktan topladıkları ve çok şükür bugün büyük bir yekûn tutan paralarının bir nevi gayri menkul sayılan vapurlara yatırılması bankacılığın temel kaidelerine aykırıdır.
O halde Devlet Denizyollarının bütün vapurlarına ve tesisatına muadil bir sermaye nasıl temin edilebilir?
Bunu bizde ancak devlet te-mln edebilir. Fakat o zaman hususi sermayenin % 45 ile yeni bankaya iştiraki prensip! ne olur?
Devletin bütün sermayeyi veya bu sermayenin hemen tamamını üzerine alması, eğer etrafında geniş bir edebiyat yapılan «hususi İştirak» esası feda edilir İse, bütçeyi ne hale getirir ve bu memleketi enflâsyona götürmez mi?
Bütün bu istifham işaretleri mevzuun çok nazik ve bir statü ve kanun yapmaktan daha güç olduğunu göstermektedir. Diğer taraftan, unutmamalıyız ki, «banka» bir kredi miiessesesidlr ve ancak budur. Vakıa deniz ticaretimizin İnkişaf ettiği ve daha da ilerlemek İçin krediye muhtaç olduğu muhakkaktır Bu İhtiyacı karşılamak için bir «Deniz kredisi bankası» düşünülebilir. Fakat bahis mevzuu olan bu değildir.
O halde yalnız isim, şekil değil, fakat esas bakımından da «banka» olamıyacak Devlet De-
Bizde, ara sıra, bir banka putperestliği belirmektedir. Is- ! tendiği kadar İyi yürümeyen bir işin tanzim ve ıslahı çarele- ; ri aranırken bunun «banka» yo 1 tahviliinn bütün zorluktan or- • tadan kaldıracağı, bu isimde : bir nevi sihir ve keramet olduğu sanılmakladır.
Mevzulan İptidai bir zihniyet-lc fazla sadeleştirmenin şekil ve kelimelere ileri ınlllel terde görülmeyen bir taassup ile bağlanmanın bir tezahürü olan bu . banka tiryakiliği bizi bir çok ifratlara sev İşetmektedir. Bu gl- ‘ dişle bir gün mâliyemizden baş- ■ lıyarak bütün Devlet İşlerinin bir veya müteaddit bankalar tarafından tedviri fikri ortaya atılır ise hayret etmemek lâzım gelecektir.
.Banka» mukaddes! kelimesi, son zamanlarda anonim şirket çerçevesi İçine yerleştirilmekle dünyanın en mükemmel şah eseri yaratılacağı da sanılmaktadır. Biz, el’an her hangi bir teşebbüste esas muvaffakiyet âmilinin şekil, kalıp. İsim olmayıp işin başma geçecek insanlar olduğunu anlamamış gibi harekette ısrar ediyoruz.
İyi. dürüst, mütehassıs insanların elinde en koyu bir devlet müessese5i muhakkak statüsü en mantıki, teşkilâtı en muhteşem, fakat liyakatsiz İnsanların idaresindeki bir bankadan, bir anonim şirketten fazla muvaffak olur.
Senelerden beri bh çok yazılarımızda hatırlattığımız İngiliz düsturunu tekrarlamak mecburiyetindeyiz.
■Not measures but men» ■Şekil, usul değil, adam!» Fakat maalesef bizde bazı Lâtin milletlerin şekle alt mantıklarına, şekle tapmalarına uyarak. hattâ bunları en son hadlerme kadar ilerleterek, realiteler yerine kelimeleri ikame hastalığına kendimizi kaptırmış bulunuyoruz.
Bu -hastalığın bizi son günlerde en çok dile getiren tezahürü» Devlet Denizyollarına! Denizbanka çevrilmesi teşebbüsüdür,
■ Denizbank», rivayete göre, nüksetmek üzeredir, hattâ bu defa bir kaç sene evvelkinden daha şümullü bir mahiyet, belki vahamet arzedccck.
Gazetelerde okuduğumuza göre bu defa kurulacak Denizbank tanı bir anonim şirket olacak ve bunun sermayesinin yüzde 55 i devlet yüzde 45 I bankalar ve fertler tarafından teinin e-tll fresktir.
Eğer bir anonim şirket tesis edilecek ise bunun sermayesinin tamamına yakın kısmını bugün Devlet Denizyollarına ait olan vapurlar ve tesisler teşkil etmek lâzım gelir. Bunlar, ki muazzam bir kıymettir, sermayenin % 55 I olunca Te. 45 | yani buna muadil bir sermaye nasıl bulunur?
Eğer hususi şirketler ve fertler elinde bulunan bütün vapurlar. vasıtalar ayni sermaye olarak kayıt ve kabul olunsa bile, elimizde kati rakamlar olmamakla beraber. .Denizyollarının» hissesine uzaktan bile yaklaşmak mümkün olmaz Esasen böyle bir kombinezon denizcilikte İnhisara, yani bütün deniz nakliyatım bir tek müessesede toplamağa müncer oluı kİ. bu hususi teşebbüs ve rekabetten bir dereceye kadar faydalanan şimdiki denizcilik bünyemize, iktidarda olan partinin ilân ettiği zihniyet ve prensiplere nazaran bir gerileme olur.
83ylendlğl gibi sermayenin kalan kısmını yan) % (r, mi milli bankalar teinin edecekler tee bu ihtimal üzerinde de e-hemmlyet ve endişe He durmak lâzımdır.
Mllıi bankalarımız, rakam ................. ....w.
malum olmamakla beraber, diktannı beyan etmiştir muazzam olacağı Şüphesiz olaııl Sosyalter Bakan Darıiel . .. bir meblâğ) nasıl temin ederler yer partisinin 4 büyükler kon-ve ellerindeki nakdi vasıtaları feransinın toplanmasına kadar böyle bir işe yatırmaları caiz Alman ordusunun yeniden teş-miıiir? Bunu hangi milli ban-' kili meselesinin tehirine taıaf-kamız yapabilir? har okluğunu ifade etmiştir.
Bankaların ellerindeki para-j gehuman. cevabında uç Batilı
nizyollan müesseseslnln tekrar:
.Denizbank» bayrağı altında toplanmasının sebebi ne olabilir?
Biz, şu veya bu sebeple bir zaman kapanmış olan Deniz-bankın tekrar kurulması arzusunun bir takım hissi sebeplere dayandığını, bir an bile, kabul etmek istemeyiz. Devletin başında olanlar küçük his ve düşüncelere kendilerini kapt ıramazlar.
Bizce, yegâne sebep deniz nakliyatı işinin ticari bir zihniyetle ve devlet dairelerinin müdahalelerinden masun olarak İdaresinin mümkün olacağı kanaatındayız. Bu kanaatte muhakkak büyük bir hakikat payı vardır. Fakat bu idareye ticari bir üslûp vermek için mutlaka mevzua uyamayan a-calp ve hattâ tehlikeli yollara sapmak lâzım gelmez.
Bir çok memleketlerde devlete veya Belediyeye alt iktisadi müesseseler için kabul edilen esasa uyarak bu İdareye de mutlak bir muhtariyet vermek, hattâ bütün alâkalıları temsil edecek bir idare heyetine müessese nln idare ve mesuliyetini tevdi etmek mümkün değil midir?
Yakında Millet Meclisine ar-redllecek kanun projesinin umumi efkâra da arzeciilmesi ve geniş bir münakaşaya imkân verilmesi çok yerinde olur.
Yoksa, alelacele j aratılacak bir hava İçinde, uz un tetkiklere imkân bırakmadan geçirilecek bir kanun muhakkak çok zararlı neticeler doğurur ve memleketi tamir! güç hatalara SCvk e der.
Kendimizi kelime sarhoşluğuna kaptırmak hakkını haiz değiliz, çünkü mevzuu bahis olan milletin, memleketin hayati bir dâvasıdır.
CEVAT NİZAMİ
Blr aydan beri Londrada tetkikler yapan Mersin belediye başkanı bayatı Müfide Ilhan dun uçakla şeh-imtre gelmiştir.
Gazeteciler Cemiyetini ziyaret eden bayan Müfide ilhan kendileriyle görüşen arlıadadlınıza demiştir kİ:
— İngilteredeki belediyeler muamelât bakımından Sağ-, lık Bakanlığına Bağlıdır. Bu çok isabetli bLr hareket-Llr. Benim Londrada en çok dik katimi çeken husus hasta arabalarının faaliyeti olmuştur. Tek merkezden idare edilen bu arabaların faaliyeti vc idaresi cidden görülecek şeydir. Londrada bir ay kaldım, Bu müddet bu şehri yanından tanımağa kâfi değildir.
Londrada kanalizasyon ve çöp İşlerinin nasıl hailediidiğini de yakından tetkik ıttiın. Ma-1 mafih çöp meselesi diye bir mc- 1 sele bizim Mersinde de yoktur. ■
— Mersine djiiünce neler yap
I
Bayan .Müfide Ilhan
Amerikan elcilerinin Ankara konferansı
Orta-Doğu güvenliği, Filistin meselesi ve Süveyş kanalının müdafaası görüşülecek
Washtngton 13 (A.A.) (Alp) — İyi bir kaynaktan teyld edildiğine göre Ortadoğu ve Amerika meseleleri Dışişleri Bakan Yardımcısı Gcorge Mc Ghce. Oradogudakl Amerikan siyasi temsilcilerinin toplantısına başkanlık etmek üzere Ankaraya gidecektir.
Buna benzer bir konferans takriben bir sene evvel İstan-bulda toplanmıştı.
Washington yetkili çevrelerinden belirtildiğine göre Ankara konferansı, dünyanın muhtelif köşelerindeki Amerikan diplomatlarının normal olarak yaptıkla n muayyen zamanlarda cereyan eden konferanslar çerçevesi dahiline girmektedir, Btı toplantıların gayesi mezkûr diplomatların bulundukları
memleketlerin iktisadi ve siyasi durumlarını gözden geçirmekten İbarettir.
Ankarada toplanacak olan konferansa gelince bu hususta İyi haber alan çevrelerden belirtildiğine göre, bozulan güvenlik şartlan, Filistin mültecileri meselesi ve Süveyş kanalı savunması hakkında İngiliz - Mısır ihtilâfı milletlerarası gerginlik ışığı altında incelenecektir.
öte yandan bUlndlgl gibi Birleşik Amerikanın Tahrandaki Büyük Elçisi Henry Grady, hâlen Washngton’dadır. Orady' nln İrandaki son İktisadi ve siyası gelişmeler hakkında konferansa İzahat vermek üzere Ankara toplantısına İştiraki muh-emeldlr.
Dörtler konferansı
Batıklar Rusyaya müspet bir cevap verecekler
Parts 13 (A.A.) — ( Re üter 1: Fransız Dışişleri Bakanı Ro-bert Bchıımnn dün mecliste Fransa. İngiltere ve Birleşik Amerikanın Sovyet Rusya İle Batı Almanyaıun silâhlanması meselesini müzakere etmek hususunda bir anlaşmaya
var-
Mb-
mak karanndısmtz?
— O kadar cok yapılacak İş var ki... Yalnız oraya gitmeden Ankaraya ugtıyacasım. Bize vadedilen bor? parayı alabilirsem Mersine ç-vk memcun döneceğim.
Mersinde İlk »ş olarak yollarla sonra mezbaha Ur meşgul olacağını Bu aradr Adana. Tarsus ve Mersinin iştirakiyle kurulan 14 milyon liralık şirketin Kadıncık ‘ta j^Dtıracafeı hidro elektrik sanı* al işimiz de vardır.
Bayan Müf'dc İlhan bu akşam Ankaraya hareket edecektir.
Atoma karşı tesirli madde
Versene denilen madde ile radyoaktif tozların tesiri gideriliyor
Başka memleketlerde olduğu gibi Fransada da İlk kurulan tasarruf iaııdık.'azı hususi teşebbüsler tarafuida n vücuda ge tirilm iştir. Her ne kudar, bu sandıklar tasarruf rahiplerine faydalı hizmetler görmüyor de-ğildiseler de faaliyet sahaları mühim şehir ve kasabalara inhisar ettiği ahtUe geniş halk kütlesinin bunlardan İstenildiği gibi istifade etçiklerini söylemek de doğru olamazdı
Diğer taraftan bu sandıklara para yatıranlar İhtiyaç oldukça paraların! geri «Itnnk için de zorluklarla karşılaşıyorlardı. Bundan başka küçük tasarruf sahiplerinin çoğunluğuna işçi sınıfı teşkil etmesi haseblle dev let bu mütevari sınıfın mezkûr sandıklara yatırdıkları paraların ne suretle kullanıldığını kon trol etmek mecburiyetinde bulunuyordu. Halbuki, bert tarafla Fransanm her tarafma yayılmış binlerce posta merkezi mevcut olup küçük tasarrufları toplamak için bunlardan kolaylıkla faydalanmak imkânı vardı. Aynı «imanda, puslanın ö-tedenberi halk tarafından tanınmış ve tam mânisiyle itimat edilmiş bir mü-ssese bulunması keyfiyeti, kurulacak tasarruf sandığı servi.-inin muvaffak olacağının bir müjdecisinden başka bir şey değildi. Hetekim, bu i fışürc® ile 1881 tarihli kanunla ıhda; edilmiş olan tasarruf sandığı faaliyetinin hızla İnkişaf etmiş olması bu husustaki ümitleri boşa çıkarmadı.
Tasarruf pullarının ihdas e-d ilmesi ne dair i 882 de neşredilen bir kanunda 111: defa olarak «Milli tasarruf sandığı» tâbiri kullanılan, Te a tarihten itibaren mezkû.* sandı*, bu nam altında anılmaktı bıdunmuş-
1931 de neşerdilen bl’ kanuna göre, millî tasarruf farıdığında toplanan paratar mevduat ve emanet sandığına yatırılmaktadır, bu paralar, ya devlet tah-villerüe veya devletin garantisi altındaki idare ve müessese-lerln tamamiyîe llbere edilmiş obiigasyanlarile tebdil edilir.
Fransız milli tasarruf sandığının İhtiyat tamu (foneter. Bu sandığın senelik k.ıxançlann-dan, yapılan teberrulardan, ü-zcrlnden 30 sene geçen sahipsiz karne bedellerinde; ayrılan his sderle şahsi seıveti gelirlerinden terekküp eden bir ihtiyat fonu vardır. Bu ihtiyat fonu 1895 tarihli bir kanunla özel tasarruf sandıklarının ihtiyat ve garanti akçesi ayırmaları mecburi y etile kıyas edilebilir. Bununla beraber, 1867 tarihli bir kanunun anonim şirketlere sermayelerinin % 10 u nispetinde ihtiyat akçesi bulundurmaları mecburiyetini tahmil etmiş olması da milli lasamıf sandığının bu r.usustaic| mecburiyetine bir delil olarak gösterilebilir. Elyevm 2 milyar vc 200 milyon franga oaliğ olar. bu ihtiyat ak cesl her ne kadar, milli tasar-yüzde yüz ruf sandığına yapılan mevdua-• • '' tin % 10 unu teşkil emyirasa da
1935 tarihli bir kanunla hasılat fazlasının hazîneye yatırılması icabet t iğine nazaran mezkûr Ilı fiyat akçesi kâfi sayılmaktadır. 1910 tarihli bir kanunda bu müesseseye normal zararların telâfisi maksadıyla elde bulun-j0,l,r
cari besapun başka he&up açtırmağa hakim yoktur. Karne başına yıtmlacak âzami para miktarının tahdit edilmesi meselesi hayli tenkialerc uğramıştır. Yapılan tetıkldier: Para yatıranlar, tasarrul sanmaları. milli tasarruf ve hazine bakımlarından olınzl’ üzere muhtelif ceph^leı arza imiktedir.
Bununla neraber Ingfitere. Felemenk. Belçika İsviçre. Irak ve ispanya gıci bir çok memleketlerde bu hususta tahditler yapıldığı ve her hangi bir miktardan fazla için faiz bii e ödenmediği dikkat nazara alınacak olarsa. Transız milli tasarruf sandığı tarafından âzami bir miktarın tesbit edilmiş olmasını hoş görmek icabeder.
Para yatıranların «ayısı ve yatırdan paraların m iki an 17000 posta merkezi te 56000 dağıtıcısı İle memleketin en ücra noktalarına kadar faaliyetini teşmil etmiş olan Fransız posta idaresinin otoritesi alfanda çalışmakla utar millî tasarruf sandığın.n faaliyeti çok genişlemiştir. Aralarında en çoğunu küçük 'atam' sahipleri teşkil etmek üzere. 1!M6 sosunda para yatıranların sayısı 13 milyonu ve yatıl ilan paranın da 140 mîlvaı frangı bulduğunu söyllyecek nhtreak mezkûr tasarruf candı# faaliyetinin derecesi ve ehemmiyeti hakkında bir fikir edinilmiş

Ingiliz - Mısır
Milliyetçi bir mebus İngiliz mallarına boykot yapılmasını istedi
Kahire 13 MZ.I — ıReuler)
lar Sürnerbank ve Eubank gıb», devletin Moskovaya 4 büyükle- Sovyet Rusya ile bir devlete alt müesseslerde kendi rin toplanmasını tasvip eden mevzularum göre fabrikalara bir cevabi ııuta göııdeımek üze-madenlere yaiınlmıştır, yani j re olduklarını bildirmişi ir.
durduğu bu İhtiyat akçesinin beşte birini arazi veya bina satın almak veyahut da içerisinde kendi şubetari de feste edilmek şartiyle P T. T İdaresine kiralamak özere bina iriş* ettirmek gibi hususlar İçin kullanabilmek yetkisini vermektedir.
Fransız milli tasarruf sandığı, mevduata % 250 faiz ödemektedir. Bir yıl içindeki faiz miktarları karnelerde yazılı mev duşta eklenmek suretiyle sermayeye ilâve edilir.
Tasarruf sandığına yalınlan parsların asgari ve âzami mikdarian
Tarafımıza verilmiş olan nıa"
Singapurda karışıklık
15 kişi öldü, 180 kişi de yaralandı
18S5 tarihli bir kanunla bazı hükümleri dcğtvtlrüd'fci anlaşılan 1881 tarihli tasarruf sandığının kuruluşuna alt kanun ve aynı tarihi taşıyan kararname milli tasarruf sandığının İdare tarzını re faaliyet, şartlarını tes bit etmiş bulunuyor.
Bu mevzuatla tespit edilen ana şartlara rtre. milli «esami f sandığı devletin garantisi, P. T.
T. nezaretinin ve P T T. ida- lûmata nazaran, Fransız milli resinin otoriteleri alfanda faa-. tasarruf sandığı kabul edeceği üyelini devam ettirmektedir, paraların asguri ve âzami mik-Para yatıranlara karşı P. T. T tariannı tesbit ettiği anlaşılı-idaresi devleti temsil ettiği ay-'yor. Tasarruf yapılması bakınca belirtilmekledir Şurasını mından ehemmiyeti Sşlkâr olda ehemmiyetle kaydetmek ye- inakla beraber, idari masrafla-rlnde olur ki 1"83 tarihli bir ka rın art tır ılman* ası İçin mezkûr nun milli tasarruf sandığının sandık lûû franktan at mevduat P. T. T. idaresine karşı tam ve kabul etmemektedir Bununla mutlak malî istiklâlini muha- beraber, mekteplileri tasarru-faza etliğini açıklamaktadır, fa teşvik maksadlle bunlardan Demek oluyor kİ. ml’.H tasarruf 10 frank miktarındaki mevdu-■andığının mali vaziyetine P. T.'at da kabul edilmektedir. TaT. İdaresinin her havği bir mü- sarruf sandığının kabul ettiği dahalesl yoktur paraların izanı) miktarına ge-
Kurulan teşkilâta nazaran, 'linçe: Başlanjjcla 11881 de) bir merkezi müdüriyet, milli ta-,200ü franktan lazla para kabul ■arruf sandığı .-crvislerini İdare * edilmemekte Irt’se de o tarlh-ctnıekle berabvı, lüzumlu nl- t«n üeri bu mLktar hayli arttı-I rem nam eleri yapmakta ve san-İnim ıştır. 1948 den itibaren, kabulün _«lığın bütün muamelekrine ne- bul edilen pırımın Szaml mlk-
13
Wercest?r (Massachusetts)
(AA.ı ıAfp> — Bir kimyager, ticaretle (Versene) adıyla tanınan bir madde sayesinde a-lom İnfilâkından meydana gelen radyoaktif tozların tesirini izale edebileceğini İddia eylemektedir. Bu madde, radyoaktiviteyi 'ahrip etmemekte, fakat radyoaktif tosu suda fevkalâde münhal bir hale getirmektedir. Bu suretle sadece banyo yapmak suretiyle vücuttan İzlerini bertaraf etmek mümkündür
Dr Arthtır Mar'elte İsminde I olan kimyagere göre Versene
Bir milliyetçi saylav, dün gec® milli sivil savunma teşkilâtı ta-mecltste İngiltere hükümetiyle rafınd3n ihdası derpiş edilen 1038 anlaşmasının laaill tekli-; merkezlerde şu suretle kulianı-flnl müzakere etinek üzere! |acttktır: Londrada bulunan Dışirier>r ---
Bakanı SalAhu-idin bej-ln derhal avdet etmesini İstemiştir. |
Saylav, aynca İngiliz mallarına boykot teklifinde bulun-. muş ve silâhların başka memle-1 ketlerden satın alınabileceğini1 belirtmiştir.
Veft partisine meıısup .T" »»«mp vmm» »». s>“«'■««: «« uı»,uu-v
saylav. Mısırın bir aıı evvel KaS'bolmad,&’ 'akdlrde yeniden mükellef bir r.uhasip de milli,karne başına Nr milyon franga HnstinU ayrn amellye t*îcrar PdlllT. [ tasarruf sandığının muhtelif , kadar yükseltilmiş bulunmak-ve ko-lüzumu-
Atom infilâkını mülaakıp . Versene banyosu yapmak ve 'sotıra da bir duş altında yıkanmak.
anlasnmı İmzalaman miınlıt Çiııl tanıması nu İleri siiıınüştür.
Londra 13 (Nafen) — Dûn akşam biraz sükûnet bulan karışıklıklar yeniden Singapu-run bir mahallesinde artmış ve polis müdahale ederek ateş açmak mecburiyetinde kalmıştır.
Singapurda karışıklık ta rın çık tığ! günden beri bu güne kadar alınan malûmata nazaran burada 15 kişi ölmüş ve 180 kişt de yaralanmıştır.
Dinî reislerin radyolar vası-taslyle buradaki arbedelere son verilmesi hususundaki tavriyj-lertne rağmen ve hükümet kuvvetlerinin müdahalelerine rağmen karışıklıkla rın devam etmesinde mevzubahis edilen hâdiseden ziyade baz.) yabancı parmak ve ideolojilerin de rol oynadığı siyasi tefsirlerden anlaşılmaktadır.
«Berlin’in sükûtu» filmi Tahranda gösterilmedi
Tahran 13 IAP> — İran İçişleri Bakanlığı dün, Tahranda gösterilmekte otan «Berlin'in sukutu» isimli fiitniıı gösteril-
Vcrsenc'ln başka bir faydası'şube ve nıühnmrlerl israfından tadır. Sırası gr.lmişlten şu nok-,5*^ olarak- halkın film dv-da nalının az olmandır Fil ha- yapılan, muameleleri bir nıer- taya da işaret edelim kİ. özel. vamınca Ruslar tahinde ı Hka bir şahı» iri;» 1 sentlik Ver-jkezde toplamaa vazifesini üze- veya tüzel kişilerin Mr karne- ' hüratla bulunması güstenldlğ’ Isene lâzımdır. irine almiştir tden fazla karne almufia ve bir galimin edilmektedir.
I:
I Sayıcı âlette yapılan ntuaye- ı
Jne. bilâhare vücuttaki bütün *( _ ................ _____________r_______________,____
■ radyoaktif İzlerin kaybolup kay’zaret etmektedıı. Kefalete lâbl,(an 200 bin franga cıkarıimış-' bolmadığını tesbit edecektir ve sayıştaya hesap vermekle lir. Şirketlere «dt mevduat İse ..t. ^1... m t.. . . .... 1 . . . .. ._____
AKŞAM
14 Aralık 1950
ARLENE Dahi Hollyvvood'un en güzel yıldızlarından biridir. Bu genç ve şuh kadın çehre güzelliği bakımından gözler kadar dudakların da ön plânda roL oynadığını söylüyor Halbuki kadınların çoğu ufak bir boya darbesiyle dudak meselesini hallettiklerine kanidirler. Hiç de doğru değil Dudaklar titiz bir itinaya ve başlı başına ihtimama İhtiyaç gösterecek kadar mühimdir Yatmadan evvel, rııjun en ufak bir zerresi kalnıa-ymcaya kadar dudaklarımızı temizlemek zorundayız. Aksi takdirde dudaklarımız vaktinden çok evvel buruşur ve deforme olur Buna mukabil İyice temizlendiği ve bu te-
mizlik besleyici kremlerle takviye edildiği vakit dudaklarımız ömrümüzün sonuna kadar gergin ve biçimli kalacaktır. Arlene Dahi bu knouda şöyle bir tavsiyede bulunuyor: -.Dudaklarınızı boyamak için asla kalem ve kaleme benzer şeyler kullanmayın, Bu İşi küçük, ve yassı bir fırçayı pat haline getirilmiş ruja batırarak yapmak çok daha iyi neticeler veriyor. Bu şekilde dudaklar hem yumuşaklığını muhafaza edecek, hem de parlak olacaktır. Bu usulün en İyi tarafı da misafirlikte veya lokantada yemek yediğiniz vakit ağzınızı peçeteye kurulasanız bile, rujunuzun kafiyen leke bırakmaması, ve sizi ııtandırmamasıdır. 1

TAMİMİYLE klâsiğe kaçan bir manto modeli. Yeni olan vegâne tarafı kumaşın desenidir. Açık renkle koyu rengin birleşmeliyle göz alıcı bir ahengi
sağlayan kare!! kumaşlar bit sene çok moda. Kollar reglan. Yaka ve cepler spor. Düğmeler kumaşa uygun renkte meşinden olursa daha güzel duracaktır. Boy ne uzun, ne de kısa.
M ANTO altına giyildiği zaman gayet derli toplu bîr kıyafet arzedcn bu elbise her bakımdan pratik ve şayanı tavsiyedir. Bâriz hususiyeti gençlik ifade eden lıatlarındadır. Kolay ve sade elbiselerdeki monoton-
luktan bu modelde eser bile yok. Yakadaki kıvrım hem göğiis kısmına ahenk veriyor. hem de vakanın kendisini güzelleştiriyor. Telâ ile dikleştirilen cepler kalçaları mpntazam hatlarla ivice meydana çıkarıyor
E> EYAZ kumaştan, siyah astraganla garnill lıariku.
İade bir manto. Yakayı süsleyen astragan ölçülü ve ahenkli bir hatla eteğe kadar iniyor. Kol ağızları da aynı şekilde astraganla süslü. Bu manto île giyilecek ayakkabıların, takılacak eldivenlerin ve taşınacak çantanın muhakkak siyah olması lâzımdır.
Orijinal bir kazak
ön
B Açık reuk yiinle ■ İlmek alarak k
01
açık renkle 8 sm. koyu yünle olmak üzere çizgili düz örgü
ile örülecek. (1 sıra düz, 1 sıra (ersi Beher taraftan derece derece 8 ilmek arttırılacak. 35 sm. yükseklikle yaka İçin
ERKESİN zannettiği giblt süratli zayıflama rejimleri asla tehlikeli değildir. Şüphesiz hayati organizmaları hesaba
10 günde 5 kilo zayıflamak!
katmadan hareket edilirse durum tehlikeli olabilir, Dr, Han-ses, aşağıda tarif edilen şekilde organizmalar İçin gerekil maddeleri eksil tmekslzln kilo kaybedileceğini İleri süryor
Vitaminlerin dozu gerekil şeklide tanzim edilmiş olup yapılan tecrübeler şayanı dikkat sonuçlar sağlamıştır.
Her sabah, kür esnasında, bir balık yağı kapsülü ile birlikte esas maddelerden birini İhtiva eden bir ilâç kullanmak münasiptir. İlâç, •tacide axorlique», fosfatlar, kalsiyum, demir, locl, veya buğday özü olabilir.
1 İNCİ GÜN — Kahvaltı: Bir greyfortun yansı, bir tas kalı-vell süt; inine bir kaşık bal vs. kullanılabilir,
öğle yemeği: İki İyi pişmiş
(Arkası 1 nci sohifede)
orla ilmeklerden İli ianesi kapatılacak ve bir taraf boşta. bırakılarak diğer taraftan
(Arkası 1 prii sn hilede)
yumurta ve hafif pişmiş domates.
Akşam yemeği: İki parça kı-
BEYAZLA siyahın karışmasından meydana gelen bu kompozisyon hakikaten cazip. Bolero önden iki, arkadan da iki olmak üzere dört düğmeyle tutturulmuştur. Boleronun etek kısmında geniş olması beli büsbütün dar gösteriyor. Yakada elbisenin kumaşından I-lâve eşarp vardır. Geniş bir düğümle önden bağlanacaktır.
14 Aralık 1950
AKŞAM
Bahire 7
[ ihtiras kadını 3
Cumhuriyetçiler, Acheson’un istifasını istiyorlar
Silâhların azaltılması
Mahkeme Koridorlarında
Mağazalarındaki kıymetli e-serlerl üzerinde tetkikat yapmak için Floransa şehrinde bulunuyordum. 22 yaşında aşka susamış bir gençtim, Bir kaç gün sonra Kontes Beatrls Bclin-çiyoni 11c tanıştım. Kontes, somurtkan ve sert yürekli bir a-silzadcnln güzelliği İle meşhur aevcesl İdi.
Bu garip kadın, beni hem cczbediyor, hem reddediyordu. Hem plâtonik ve ihtiraslı, hem dindar ve zevkine düşkün, hem soğuk, fakat hakikatle çok a-teşll idi. Etüdlerinl bir tarafa bırakarak onu düşünmeğe başladım. Fakat aşkımı itirafa kalkıştıkça sert bir bakış damarlarımdaki kanı dondururdu.
Kocasının seyahate çıktığım haber aldığım gün onu evin do ziyarete gittim. Yarı karanlık salonda yanyana oturduk. Aşkın» itiraf etmek İçtn zemin it zaman müsaitti. Son mukavemetini de kırmak İçin hislerimi bir çağlayan gibi kendisine dökmeğe karar verdim. Yüzümü, çehresine yaklaştırarak ona içimi kasıp kavuran hisleri a-teşli bir lisan ile anlattım. Çözlerini zevkten mest olarak yan kapadığım gördüğüm anda çılgın bir iştiyakla dudaklarımı dudaklarına yapıştırdım.
Beatrls bir kaç saniye sonra kollarımın arasından çekilmeği aklına getirdi ve ayağa kalkarak soğuk bir eda ile:
— Mösyö, zannettiğiniz gibi ben aşka ve sevgiye karşı hissiz değilim. Yalnız şunu size haber vereyim ki bana karşı büyük bir fedakârlık yapacak erkeği sevmeğe and İçtim. Ben sevgilisinin küçük bir kaprisi için hayatını bile feda eden eski şövalyelik devrini hâlâ tahayyül ediyorum.
— Beni tecrübe edebilirsiniz madam. Sizin için her fedâkârlığı yapmağa hazırım cevabını Verdim.
Kontes, beni uzun uzun süzdükten sonra:
— Yarın akşam arkadaşım Banka Ferare’nin suaresine galiniz. Orada sizinle hususî görüşmek ve sizden ne istediğimi söylemek fırsatım bulacağım dedi.
Ertesi akşam Floransanın diğer güzel kadını olan Bianka-nm salonunda oturarak Kontesin yanımı) gelmesini ve kendisini cidden sevdiğimi İspat için benden ne delil isteyeceğini sabırsızlıkla bekliyordum. Fakat Kontes, benden kaçınır gibi görünüyor ve sinirliliğimi arttırıyordu.
Nihayet kendisini takip için işaretle bulundu. Sigara salonunda başbaşa kalınca, bana dönerek:
— Bir kaç gün evvel benim için her fedakârlıkta bulunabileceğinizi söylüyordunuz. Lşte bugün bu fırsat karşınıza çıkıyor. Yoksa pişman oldunuz mu? diye sordu.
— Emirlerinize hazırım madam 1
_ O halde beni dinleyiniz. Arkadaşım Btanka, bir zabiti seviyor. Bunu kocasından başka herkes, biliyor, kocası yetmişlik sağır ve alil bir İhtiyardır. Yarın Biankanın âşık), vazife ile hareket ediyor. Bir kaç ay taşrada kalacak. Arkadaşım Bıanka bu gece sevgilisinin yanında bir kaç saat geçirmek istiyor. Fakat geceleyin kocası uyanıp gaybubetini anlamasından korktuğu için karyolasına birini yatırmak istiyor. Şunu da kaydedelim kİ Bianka ile kocası aynı odada, fakat ayrı karyolalarda yatıyorlar. Arkadaşım plânını bana anlattı. Ben de karyolasında yatacak adamı buldum. O adam da siz olacakımız?
— Ben mİ? diye hayretla haykırdım,
■ — Evet, süz... Biraz, sonra mt-i safirler gidince Bianka seni yatak odasına götürecek. Gürül-tüsüzca soyunarak karyolasına yatacaksınız. Kocası, o esnada , uyanmış olacak. Esasen sağır olduğu ve gözleri de uzağı gör-, medlğl İvin seni farketmesJ tehlikesi yoktur Bianka, şafak vakti gelip sizi kurtatmeaya' kadar karyolada sakin sakin bekleyeceksiniz
_ Fakat istediğiniz şey hem gülünç, hem de bir erkek için haysiyet kırıcıdır, cevabını verdim
— Beni gerçekten sevdiğinizi İspat için sizden bu delili İstiyorum. Eğer İstediğim! yapmazsanız artık konuşa cağımız bir şey kalmadı demek.
Bu esrarengiz ve seh.har ka-
dını elimden kaçırmak korku-siyle:
— Kabul ediyorum, kabul e-diyorum diye haykırdım. Biraz sonra bin bir ihtiyatla Biankanm karyolasına uzandığım zamanki gülünç ve müşkül vaziyetimi takdir etmeği size bırakıyorum. Gözlerimi, bir kaç a-dım ötede uyuyan kocasının karyolasına dikmiştim. İhtiyar, sırtını bana çevirmişti. Yorgan, altından yayal meyal sllüetlni sezebiliyordum.
Nefes almağa cesaret edemiyordum. Vücudumdan soğuk treler akıyordu. Sinirlerim o kadar gerilmişti ki ihtiyar koca uyanıp da kendisine oynadığım iğrenç komedinin farkma varsaydı derhal onu boğacaktım.
Derken ansızın vücudumda kuvvetti bir ürperme hissettim, ihtiyarın karyolasından bir gürültü işitir gibi oldum. Az sonra başımı çevirdiğini zaman karyoladan beyaz bir gölgenin kalkıp bana yaklaşmakta olduğunu dehşetle gördüm. Boğazına sarılıp onu boğmağa hazırlanırken ikil ateşli dudağın dudaklarıma yapıştığını hissettim ve sıcak bir sesin de:
— Benim... Biatris. Seni seviyorum sözlerini mırıldandığını duydum. Kontes, şaşkınlığımla alay ederek kendi kocasının ve arkadaşının kocasının seyahRtte bulunmalarından faydalanarak kendisi için bu dereceye kadar bir fedakârlıkta bulunup buiunmıyacağımı anlamak İçin bana bu oyunu tertip ettiğini anlattı:
— Şimdi artık beni cidden sevdiğine emin oldum diyerek çıplak kollarını boynuma doladı.
Kontes ile tam üç ay zevk ve saadetle dolu bir hayat sürdüm. Blalrisin esrarengiz güzelliğinden ziyade ani aşılmaz ruhu beni çekiyordu. O. ihtiras ve dindarlıkla karışık bir mahlûktu. Bir çok defalar, kollarımın a-rasından sıyrılıyor ve yere diz çökerek günahlarını affetmesi için Allaha dua ediyordu.
Bir gün öğleden sonra randevumuza gelmedi Kocasuıuı kendisini bir uşağın kollan a-rasmda yakaladığı için boğduğunu dehşetle öğrendim ve günah ve ihtiras iblisinin kalbinde gizlenmiş olduğunu anladım. Zevk ve arzularına gem takmasını bilmeyen güzel sevgilimin ölümüne aej göz yaşlan döktüm.
Çeviren- A. HİLÂLİ
Atlantik savunması
Askerî komisyon
18 Aralıkta Brüksel -de toplanacak
Vaşlngton 13 hA. (United-Presl — Savunma Bakanı Ge-ûrge Marshall, Kuzey Atlantik paktı savunma komisyonunun. 18 aralıkta Brüksel'de toplanacağını oildlnnişUr
Tik önce ayrı toplardılar yapan savunma bakanlan, Brüksel’de Atlantik paktı dışişleri ba kanlan İle müştereken bir toplantı yapacaklardır
Bu konferansta Almanya’nın tekrar silâhlanması vj Batı Av-rupanın savunması İçin general Elsenhower’ln yüksek komutanlığı altında birleşik Mr ordunun ihdası mevzulun ele alınacaktır.
Atlantik paktı savunma komisyonunun barkam t ulunmak 1 a beraber Marsha! 1, B rüksel top lantılarına iştirak etmlyecektlr. zira Kore meselesi dolay ısile Washington'da kaiması icab etmektedir.
Ordu Bakanı Frank Paee. Brüksel’de Marshali’n temsil e-decektir.
İspanyaya turist akını
Madrit 13 (AA.) — (United Press); AğustOB ayı içinde İspanyaya gelen veya buradan transit geçen turist adedinin diğer aylara nazaran bir rekor teşkil ettiğini İspanya turizm bürosu bildirmektedir Bu ay içinde İspanyaya 55.750 turist gelmiş ve 39.047 turist transit geçmiştir. Turistler bilhassa Barcelor.a. Madrid, Granada, Sevil. San Sebastlan. Kordoba re MaUga'yı ziyaret etmektedirler. İspanyadan en fazla Portekizliler transit geçmektedirler.
>5yan meclisi Cumhuriyetçi parti idare komitesi, Trumarfdan kendileriyle müzakereye girişmesini istiyor
Vaşlngton İS (AA.) — (United Press) : Ayan meclisi Cumhuriyet partisi idare komitesi, Dışişleri Bakanı Dean Acheson' un bertaraf edilmesini taJep eden ve Başkan Truman'm Cumhuriyetçi liderlerle derhal resmi müzakerelere geçmesini İsteyen yeni bir karar sureti hazırlamıştır.
Komitenin dört üyesi karar suretini tasvip etmediklerinden komite çarşamba günü yeniden toplanarak müzakerelere devam edecektir.
Acheson'un istifası yeni karar suretinde bazı Cumhuriyetçilerin Amerikan dış siyâsetinde her iki parti arasında işbirliğini tahakkuk ettirmek üzere İleri sürülen şartlardan biri olarak istenmektedir. Ve bu karar suretinin hazırlanmasında Nebraska eyaleti Cumhuriyetçi flyan üyelerinden Kenneth Wherry'nln büyük ölçüde yardımı olmuştur.
Nevyork oyaJetl Cumhuriyetçi âyan üyesi trving İves de mezkûr karar suretinde Acheson'un İstifasının talep edilip edilme-, dlğlnl sormakta ve Dışişleri Bakanlığının İdaresi meselesinin taayyün ettiğini söylemekle beraber karar suretinin İlk karardan daha hafif taleplerde bulunduğunu ilâve etmektedir.
Diğer kaynaklardan öğrenildiğine göre teklif edilen karar sureti, Acheson'un umumi efkâr nazarında itimadını kaybettiğini belirterek Dışişleri Bakanının tecziyesini vc İşten el çektirilmesini talep etmektedir.
İkinci karar sureli, Truman' dan kongre Cumhuriyetçi üyeleri tarafından tâyin edilecek murahhaslarla bir Dışişleri komisyonu teşkil etmesini İstemektedir.
Üçüncü karar sureti de Tru-man'ın bir karara varmadan Cumhuriyetçilerle istişarelerde bulunantusmı talep eylemektedir.
Orijinal bir kazak
(ttaştarah 6 ncı sahifede) örgüye devam edilecek. Her sıra başında ortaya doğru 2 defa 3 İlmek, 3 defa 2 ilmek, sonra yüksekliğin İti mcı santiminde bir defada kapatılmak üzere 20 ilmek kalıncaya kadar da 1 er ilmek kapatılacak. Diğer taraf da aynen bu şekilde bitirilecek.
ARKA: Ön gibi yapılacaktır, 28 sm. yükseklikte ilmekler ikiye taksim c-dilcrck taraflar ayn ayrı bitirilecek. 49 sm. yükseklikle omuz İçin bir defada 2d ilmek kapatılacak, Orta ilmekler de daha sonra yaka İçin yine 1 defada kapatılacak.
KOL: Koyu yünle 60 İlmek alınarak $ san, lâs-
Vişinsld’nin Başkan Truman aleyhindeki iddiaları
Flushlng (Ncw - York) 13 (AF) — Rus delegesi Andrel Vlshlnsky dün, Başkan Tınmanın, dünyayı atom bombası İle tehdit ettiğini ileri sürmüştür.
Sovyet Dışişleri Bakanı. Genel Kurulda Trumanın, atom enerjisinin münhasıran «Amerikan İnhisarcıların nın eline ve kontrolü altına geçinceye kadar bu tehditlerine devam edeceğini de kaydetmiştir.
Atom, kontrolü İle- silâhların tahdidi meselelerinin bir arada tetkikini İstihdaf eden ve sekiz devlet tarafından tevdi edilmiş olan bir plân münasebetiyle söz almış bulunan Vis-hlnsky, bu aîada, Başkan Tru-manın, Korede atom bombası kullanılması meselesinin her zaman düşünülebileceğine işaret eden beyanatına kısaca temas etmiştir.
Genel Kurulun munzam müzakerelerine katılmak için Rus-yaya avdetini geri bırakmış bulunan Vlshlnsky, «Amerika- bütün kudretiyle atom bombası stoklan teşkiline çalışmaktadır ve hidrojen bombasının imali için de büyük bir süratle çalışmaktadır.» demiştir.
tik, Bir tek sırada ilmek adedi 92 ye çıkarılarak düz çizgili örgü ile devanı edilecek. 10 sm. yükseklikte kolun genişlemesi İçin beher taraftan önce 11 defa 2- ilmek, sonra 6 defa her 2 sırada bir 2 ilmek. nihayet 6 defa S İlmek arttırılacak, 29 sm, yükseklikte biilün ilmekler birden 1 kapatılacak.
Muhtelif parçalar birleştirilerek ön ve arka aşağıdan tahminen koyu yünle 110 İlmek alınacak ve S sm. lâstik örülecek. Sonra kapatılarak. Yakadan da ilinekler alınarak 6 sıra haraşo örülecek ve kapatılacak. Arkadaki yırtmaca fermuar tatbik edilecek.
Malzeme: 150 gr. koyu yün 100 gr. açık yün, 2,5 numaralı bir çift şiş.
(in Hindinde savaşlar
Fransız uçakları düşman tahdidatını bombalamışlar
Saygon 13 (AA) — (Afp): Fransız komutanlığı sözcüsünün bildirdiğine göre dûn Vietnam'ın kuzeyinde cereyan eden harekât esnasında 20 Vlet-oılnh'll öldürülmüş ve 22 esir ahnm ıştır.
Uçaklar Phulangthong'un kuzey doğusundaki Vietmlnh topluluğunu makineli tüfek ateşine tutmuşlar ve mühimmat depolarını tahrip eylemişlerdir.
Vietnam'ın güneyinde dün temizleme harekâtı cereyan etmiştir. Uçaklar Travinh-Vlnh-long kesimindeki tahşidatı bombalamış ve makineli tüfek ateşine tutmuşlardır.
Diğer kesimlerde Fransız keşif kollan tecrld edilmiş halde bulunan Vietmlnh gruplarına karşı hücumlarda bulunmuşlardır.
Annarn'm merkezinde hava kuvvetleri Guangual bölgesinde Vietmlnh demiryolu malzemesine hücum etmişlerdir.
10 günde 5 kilo zayıflamak!
(Baş tarafı 6 ncı sahifede) zonnış et- yarım manii, bir greyfurt, bir bardak siit veya kahve,
Yatarken: Bir bardak süt Te-ya yarım bardağa konmuş domates suyu, bira mayası, yoğurt
Yemek aralarında acıkırsanız meVzunbahis beş maddeden birini yiyebilirsiniz. Bir bardak domates suyu münasiptir,
2 NCÎ GÜN — Kahvaltı - öğle yc-meğl: 4 kaşık peynirli, havuçta çorba, kızarmış yulaf ekmeği. süt veya marmelât.
Akşam yemeği: Yarını kızarmış piliç, muhtelif sebze ve meyvalar Enginar - marulun limonlu salatası. Ballı fırında, elma.
3 ÜNCÜ GÜN — Öğle yemeği: Kaynamış 2 yumurta, yulaf ekmeği. biiyük bir domates, kuvvetli süt veya marmelât.
Akşam yemeği: Kızarmış et. limonlu salata, bir greyfort. kahve veya Süt.
4 ÜNCÜ GÜN — Öğle yemeği: Kızarmış et. marul vs. salatası, yulaf ekmeği, süt veya sıcak marmelât.
Akşam yemeği: Kızarmış yağsız balık. Romen salatası, fırında elma, süt veya kahve.
5 İNCİ GÜN — öğle yemeği.: Çok pişmiş İki yumurta, engi-
nar, elma kompostosu, süt veya marmelât.
Akşam yemeği: Rozbif- lahana (İnce kesilmişi, meyva salatası, süt ve kahve.
0 NCI GÜN — Öğle yemeği: İki parça gravyer peyniri, çavdar ekmeği, elma kompostosu, süt evyaı sıcak marmelât.
Akşam yemeği: İki parça kızarmış ciğer, bLr lahana yemç-ğl, greyfort salatası, süt veya kahve.
7 NCİ GÜN — Öğle yemeği; Kızarmış pilicin dörtte biri, yeşil fasulye veya başka bir sebze, meyva salatası- süt veya marmelât.
Akşam yemeği: İki yumurta, salata, çavdar ekmeği, parçalanmış et, süt veya kahve.
S İNCİ GÜN — Öğle yemeği: Çavdar ekmeği üzerine bir parça kızarmış et. portakal salatası. süt veya kahve.
Akşam yemeği: İki parça kızarmış et, lahana, salata kabilinden havuç, bir greyfort, siit veya kahve.
9 UNCU GÜN — Öğle yemeği; Karışık .salata, marul, domates vs. bir avuç ceviz, bir küçük ekmek (çavdar), süt veya su-ak marmelât.
Akşam yemeği: Kızarmış zayıf balıklar, kızarmış domatesler,, marul ve karışık salata,
Etna’nın indifaı
Lâv selleri dağın eteklerinden akıyor
Catanya 13 A.A. (Afp) _ Lâvdan nehir yavaş yavaş Elna dağının eteklerinden akmaktadır. Mllo kasabasının tahliyesi tamamlanmak üzeredir Biraz daha aşağıda bulunan Fomazzov kasabasının tahliyesine başlan maştır.
Lâv bir çok kollara aynlmış-tır.Bu kolların en mühimi 300 metre gcnişligindL-cllı ve yavaş lamadığı veya hızlanmadığı tak (lirde 2-3 güne kadar kasabanın dışındaki evlere ulaşacaktır.
ballı fırında elma, süt veya kahve.
10 UNCU GÜN — Öğle yemeği: Rozbif veya soğuk et. yarım marul, elma kompostosu, süt veya sıcak marmelât.
Akşam yemeği: Omlet, domates ve marul salatası, karışık sebzeler, kahve veya süt.
Acıktığınız zaman domates suyu veya karışık sebze, marul vs, yemek lâzımdır. Sirke kullanmayınız. Salatalara limon ve yağ dökünüz. Şeker yerine dalma bal veya mel&s kullanılacaktır.
Babamın hayrına mı geldim buralara?
— îşte geldik, İşte gidiyoruz, şu fâni dünyada düzenbazlıktan kimseye hayır gelmez. İnsan dediğin doğru oturmalı, doğru konuşmalıdır. Ne yalan söyMyeyim, çalgısından çengisine'kadar her şeyi tamam yapmışlar.
— Nerede bıı çalgılar, çen. -giler, teyze hanım?
Mütehayyirane baktı:
— Senin, haberin yok mu, evlâdım? Nezihenin nikâhını duymadın mı? Hükümet dairesinde nikâhları kıyıldı, dııymıyan, gelmiyen kalmadı. Yetmiş iki buçuk millet orada toplanmıştı. Nasıl oldu da sen haber alamadın?
— Demek ki biz uzak kalmışız hanım teyze.
— O nasıl söz? Hasîbe eşi-ni dostunu birbirinden ayırd etmez. Uzaktan tanıdıklarını bile davet etmişti. Hem yalnız nikâha değil, düğüne de çağırdı herkesi.
— Vah vah! Fırsat kaçırdım demek. Bilseydim evvelce ben de Hasîbe hanımla tanışırdım, düğüne davet e-diliydim.
— Yaa, öyledir tabiî. Herkesi tanımak lâzım. Benim eski ahbabımdır, çok iyi kadındır Hasibecik. Nikâhtan çıktıktan sonra yakamı bırakmadı: «Nuriye hanımcığım, Nezihenin bir annesi ben isem bir annesi de şensin. diyerek otomobilin içine kovdu, eve götürdü beni.
— Düğünde iyi eğlendiniz demek?
— Ne söylüyorsun, efendi oğlum? Bugünkü günde öyle bir düğün her kula nasib olmaz. Çalgılar, çengiler, sözler, sohbetler... Ne yoktu ki a efendim? Öyle bir yerde eğlenmez olur mu insan? Eeeh, yaparlar tabiî. Kızın babası variyetli, damadın geliratı da verinde imiş. Her iki taraf da düğünden para esirgememişler. Hele o dans ovmyanlan gürseydin ağzının sulan akardı. Allah seni inandırsın ki karşıdan seyrederken benim bile yüreğime hafiflik geldi, hemen kaLkıp şev edeceğim geldi.
— Carun çekmişken bir çiftetelli kıvırıvereydin bari, teyze hanım.
— Beni alaya mı alıyorsun, evlâdım? Çimdiği düğünlerde Öyle şey olur mu? Cümle âlem fırıl fıril döne-
irek dans oynarken ben kalkıp da şıkır şıkır çiftetelli I kıvırırsam ne derler adama? Neme lâzım benim? Düğünde bir kenara çekildim, rahat rahat seyrettim,.
— Peki, düğünde eğlendikten sonra buraya niçin geldin?
— Sus, düğünde eğlendin, deyip de daha fazla canımı sıkma. Kim eğlenmiş düğünde?
— Sen söyledin, diiğün çok eğlenceliydi, dedin ya-
— Orası öyle- Düğün eğlenceliydi amma, sen ağız tadıyle eğlenebildin mi, desene bana. Bıraktılar mı ki eğleneyim? Her nereye gitsem karşıma bir engel çıkar. Bu sefer de şu sürtük kan musallat oldu başıma. Babamın hayrına mı kalktım da buralara geldim?
— Ne oldu? O kadınla çekiştiniz mİ yoksa?
— Hem de ne çekiş, ne çekiş? Düğün evinin kapısının Önünde saç saça, baş başa geldik, elâleme de rezil, riiyvay olduk.
— Zorunuz ne idi?
— Bilmem ki. Git de kan. ya sor. Dans oynıyanlan seyrediyordum. Geriden karı; «Neye geldin de tahta havale gibi önüme dikildin? Kenara çekilsene, terbiyesiz kadın!> diyerek omuzuma bir çimdik bastı, acısından canım ağzıma geldi. Ben de başımı çevirdim; «Ne oluyorsun, sirke küpü yapılı sürtük?» diyecek oldum. Vay, sen misin ağzını açan? Kan birdenbire köpürmeğe başladı. Baktım ki bizim yüzümüzden düğünün tadı bozulacak, savuşup gideyim bari dedim. Kapının önüne çıkar çıkmaz kan arkamdan yetişti; «Dur bakalım. Sen bana sürtük dersin öyle mi?» demesiyle beraber tepeme çullandı. İşte sana kavga, öyle bir misldn karıya kendimi dövdürür müyüm? Ben de çantamı elimden bıraktım, bismlll&h deyip üzerine saldırdım. Uzun sözün kısası, birbirimize girdik, âlem seyrimize baktı. En sonunda polis karakollarına kadar gittik.
Mübaşir seslendi, öbür bayanla konuşamadık.
Ce. Re»

Komünist (in temsilcileri
Sinemaya girebilmek için seyirci kuyruğuna katılmışlar
New-York 13 AJUAFJ».)—Pc kltı hükümetinin Brleşmlş Millet ler .meselindeki baştemsUcisı ve diğer altı murahhas tliin akşam New-york'ta btı sinemaya gitmek istemişler, fakat gişelerin önii kalabalık olduğundan giriş kapısına giderek kendilerini tanıtmışlar ve dıpıomat sınıfına istinaden tercihen girmelerine İzin verilmesini talep etmişlerdir.
Umumiyetle böyle imtiyazlar ta nıyan sinema, dûn gece kalabalık yüzünden hu teklifi reddetmiştir.
Temsilciler o zaman sinema direktörünü görmek istemişler ve kendisine vaziyeti anlatmışlardır.
Direktör kalabalık dolay tülle arzularını İsnt edemlyeceginl kendilerine bildirmiştir Fakat temallciler o kadar çok gürültü yapmış, öyle fazla İsrar etmişler dlr ki direktör kendilerine herkes gibi gişelerin önünde kuyruk yapmaları ve biletlerinin bedeli nl ödemeleri lazım geldiğini nihayet anlatmağa mecbur olmuş tur.
Çin temsilcileri bunun üzerine kuyruk yapmak, bilet bedellerini ödemek suretiyle sinemaya girebilmişlerdir.
Kahraman şehitlerimiz için mevlûtlar
Korede şehit düşen kahramanlarımızın ruhuna ithaf e-dllmek üzere bugün Kuragüm-rük halk; tarafından Karagüm-rük camiinde. Debağ ve deri işçileri sendik as, yönetim kurutu tarafından da önümüzdeki pazar günü öğle namazından sonra Kocamustafupaşada Sünbtil Efendi camiinde ve Ramide Cuma mahallesinde Hacı Ali Paşa camiinde pazar günü saat onda birer mevlût okuttıırula-caktır.
İzmir barosunun toplantısı
İzmir 14 (Akşam) — Baroda yapılan bir toplantıda geç±r> seneye alt İdare heyeti raporu okunmpş ve mütaakıben yeni İdare heyeti seçimine geçilmiş, neticede ekseriyetle başkanlığa eski başkan avukat Nuri Fellah seçilmiştir.
îzmirde altın fiatleri
İzmir 14 (Akşam) _ Kulpsuz Reşat altını 36. 38,5; Ha-midlye 33, 33,5; Aziz 32. 32.5: temel lirası 33. 33,5; İnönü 43, 44; Napotyon 31, 32: külçe 24 ayar 480 - 490 dır.
İzmir polis kadrosu
İznjlr 13 (Akşam) — An-karııdan alınan hususi bir habere nazaran emniyet umum müdürlüğü İzmire on beş polis göndermek sürelik kadroyu takviye edeceğini bildirmiş ve bu polisler yola çıkarılmıştır.
Eğede tütün satışları
İzmir 13 (Akşam) — Şehrimizde Alman rtrmaiarile Kol-man ve Güven kumpanyaları B cinsinden 60,dön kilo blı parti 220. aynı müesseseden diğer bir partiyi 340 kuru-lan lutün mubayaa etmişlerdir. Diiıı akşam tütüncüler derneği İstanbul tütüncüleri namına gelcr. bir zatın da Işliraklle bir toplantı yapmış, Almanya vt în-glltereye hükümete mensup bir şahsın riyaseti altında bir heyet [gönderilmesine karar vermiştir.
SatıilP H
AKSAM
14 Aralık 1950
S lâmbalı ORİON 330 Modeli
Aynı fıaılakı radyolarda asla raslıya-mıyaĞâ$ınız müstesna bir gürellik Büyük hassasiyet ■ Seı’e tabiilik İstasyon ayarını kolaylaştıran goz lamban.
Düşününüz t günlük cep harçlığınızdan yapacağınız u$ak bir fedakârlıkla eviniz» neş'e getirecek bir radyoya sahip olmak I
Hem de alelade bir radyoya değil... berrak sesi ve fevkalâde cazip görünüşü ile şöhret kazanan emsalsiz bir ORİON radyosuna!
Evet... hem güıellik, hem yüksek kalite, hem de EHVEN Fİ ATI
Bunları hep bir arada, yalnız ORİON radyolarında bulacaksınız.
Ayda 20, 25 ve 30 lira taksitli, muhtelif, ORİON modellerini görmeden ve dinlemeden asla karar vermeyiniz I
W nA9ro

Fidan satışı
Halkalı Ziraat Okulu Müdürlüğünden
Okulumuz çiftliğinin aşılı ve İyi vasıTlı şeftali, kayısı, elma, vişne ve kiraz fidanları 1/12/950 tarihinden IKbıren o-kulda sa'.Lşa çıkarılmıştır
şeftali iki yaşında 120 kr. kayısı dört yaşında 100 krş. Elma iiç yaşında 100 krş. vişne üç yaşında 100 krş. kiraz İki yaşında 100 kuruştur. Ambalaj ve nakliye alıcıya aittir. Ayrıca bilgi İçin okula müracaat edilmesi. Telefon No. 18-40 16527
Be;..- ' AKLM A "N Pasajında
Yılbaşı Hediyelikleri Bulabilir

Soldan — Nükte j-«p»n.
3 — Dahil - Kadın »Uttuk. 3 — Tersi iç çanın.. (ı lârınsla'ı 4 - 8«sat»»s.
S — Eteler, (1 — .«Hinmiş T — Temi nıülılcltır - Efsane. « - Bil -
Atmaalcr, !» — fcu-fıls. 1" - Bir «tın» şcNal ıntödeier
Yukarıdan aıuA’/n: 1 — Bir İntilu>l> sekil, t — Alin, n yarısı - Teni Wr kadın Utınl, 3 — Kasıla yunmak. ( — Bir İsrail tetiri • Vasıtanın bnj tarafı.
5 — Teni 366 günlük aeııc - Durum.
6 — Avıja kalk - MeDtvm, 1 — Batma -H- setirse neoklıa- var demektir. 8 — Er • Kemer.
GECEN BULMACANIN HALLİ
Saİdaiı sağa: ’ — Küçükayı. 1 — Azalıyor. 3 — i,U1o1ap ı — Ela?. Kip. 5 - Denir. Ma. 6 - Un. Llcat.
7 — Vadeli, a — Adann. Em. s — Hav, Veda, 10 — İman. Naz-
Yukandan asatı.-a: 1 — K.dcduvarı.
3 — Crüîcnadam. 3 — Çül.ın, Dava.
4 — L'Jenlcn, s — Kıt Z'.'bv. 6 — Ayak. Cl, En. 7 - Yosımn. Eda. 8 — ■ Irıp.ıtatnar.
BAK!
GARANTİ BANKASI nin
ulur alkJl EÛr pı ı.l
• •
■ BİNLEPCELİ^AIIH /«RAMİVGSİ
En son model süet ve deri çantalar, spor naylon çantala^ halis İpek krepseten ve krepdamur eşarplar, yün. eşarplar, naylon ynğmurlukları, şemsiyeler, naylon çoraplar, keten ve naylon önlükler, terlikler, pudrlyeler ve muhtelif kolyeler, bilezikler ve iğneler, Itriyat çeşitleri, süet ve lâme kemerler, son moda yünlü fantazl bluz ve ceketler, jersln ve ipekli kombinezonlar, gecelikler, son moda bereler, eldivenler, manikür takımları, vnporlzalörler ve a, ve s.
BAYLAN ÖÇIN
İPEKLİ ve yünlü kaşkoller, kravatlar, gömlekler, pijamalar, rob dö şambrler., kazaklar, pamuklu ve yünlü iç fanilalar, çoraplar, mendiller, para cüzdanları, evrak çantaları, naylon yağmurluklar, şapkalar, eldivenler, kemerler, pantalon ve çorap askılar» ve s. vc s.
ÇOCUKLAR İÇİN
Kumaş ve örgü elbiseler, fantezi mantolar, düz ve güzeljesenll kazaklar, golf pantaloıılar, yünlü ve pamuklu esklmo’lar, İç çamaşırları, çoraplar, bereler ve s. ve s.
Büyük
KARIMAN
EV İÇİN
Masa vç yemek örtüleri; havlular, battaniyeler, yatak çarşafları. naylon masa örtüleri, masa muşambaları, yemek ve çay takımları, vazolar, biblolar. Kütahya mamulatları, kahve ve çay fineanlan. suni çiçekler, saatler ve bütün mutfak takımları ve s. ve s.
Oyuncak Sergisi
Mağazası Halkın Mağazasıdır —
• lîlcnfaahmzGARANIİ BANKflSInda Bir Hesap açmakta Veya mevcut Hesaplarınızı artırmaktadır.
• Her 100Lira ayrı bit; k.ura Mıırtıarası alarak. KEŞİDEYE
Girer.
Çamaşırlarınızı
SARARMAKTAN *Ş koruyunuz; Onların IF BEMBEYAZ olmasın» isterseniz, son çamaşır suyunda
OLİVİER and SONS Lid.
DOĞU AKDENİZ LİMANLARI ARASINDA MUNTAZAM S E FER
I Bu aynı 18-21 inde limanımıza muvasalatını beklediğimiz
S/S MİREtLLE OLİVİER (Eski HARLAT)
Vapuru limanımızdan hareketle tZMİR’e uğrayacak ve her iki limandan: ;
PİRE — İSKENDERİYE — FORT SAİD — BEYRUT ve
KIBRIS İçin eşyayı ticariye ve yolcu kabul edecektir.
1 Ocak 1951 den itibaren
' S/S MİREİLLE OLİVİER ve S/S RAYMOND
OLİVİER Vapurları
İSKENDERİYE — FORT SAİD — BEYRUT — KIBRIS — PİRE — COLOS — SELÂNİK — KAVALA — İSTANBUL — İZMİR Ve PİRE
arasında her 15 günde bir muntazam sefer yapacaklardır. Fazla malûmat ve tafsilât için:
OLİVİER ve Şksi. Ltd.
stanbul aceııtahğı — Galata, Veli Alemdar Han kat 3, No. 29 a müracaat. Telefon: 44215 ■raaOOBHBB
Kalite bakımından dünyacı şöhret kayanmış
ARLON
S a a t larını
Tercih ediuis. «aaasr»ı
İstanbul Deniz Komutanlığından
İzmlttekl deniz araçlarına 175 lira ücretli İki İstim çarkçısı alınacaktır. Ayrıca birer tayın bedeli verilir.
İsteklilerin evrakı müsbltelerlyle İzmlttekl ikmal merkezi müdürlüğüne müracaatları. 17074
Zayi — 7642 sicil sayılı bilumum şoför ehliyetimi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Mustafa oğlu Afime d şenal
COLMAN "Öküz Baş" |
Çivilini mutlaka kullanınız»
__________________
Kaçırılmaz fırsat »th™
Galatasaray caddesine nazır Yeni Çarşı caddesinde 38 numaralı Merkez Apartmanı birinci katı antreye açılır 3 kapılı, son sistem möbleli, her türlii konforu havi, telefon ve ayrıca komple terzi malzemeleri İle devren satılıktır. Görmek veya görüşmek isteyenlerin her gün saat 9-22 arası 85368 numaralı telefona müracaatları.
L inci sınıf
Verem ve dahiliye hastalıkla n mütehassısı
Dr. Sadık Bilgiseven
Muayenehane: faüh tramvay cad Kristal kıraathanesi karşısında Pazardan başka tıer giln saat 3.30 • 8 aracında
■•■■■ DOKTOR MHBBa
FETHİ ERDEN
LABORATUVAPJ
(BaKterlyulojik. Biyuioim ve kimyevi tahliller yapılu
Beyoğlu Taksime giderken Meşeli sokağı Peron Apartunanı Tel 49534
ZAYİ — Yapı Kredi bankası Pangaltı şubesinden aldığım 6927 No. lu hesabıma alt cüzdanımı ve Bakırköy nüfus memurluğundan aldığım niitus kâğıdımı kaybettim. Yenilerini çıkaracağımdan eskilerinin hükmü yoktur.
Vartuiıi Şırakyan
Sümerbank Nazilli basma sanayii Müessesesi Müdürlüğünden
Müessesemlz ve Halkapınar fabrikamız Anlarlarındı» mevcut pamuk telefi, üstüpü, parçabez, döküntü ve hurda malzeme 18/12/1950 pazartesi günü saat 9 da Nazillide Müessesimizde pazarlık suretiie satılacaktır.
Almak, Satmak, Bulmak için
KAYIP KOL SAATİ
18 kırat ARDATH marka bir altın kadın kol saati Haydarpaşa Yeldeğirmenl ile Altıyol ağzı arasında 10 Aralık pazar güııü saat 3-4 arasuıda kaybolmuştur. Bulan Yeldeğlrmenl Celâl Muhtar ap. No. 2 ye getirene mükâfatı verilecektir.
Buna alt şartname ve satışa çıkarılacak döküntülerin nevT ve miktarlarını gösterir listeler, İstanbulda Sümerbank Alım ve Batım Müesseseslude İzmirde Halkapınar fabrikamızda, Ankara. Adana ve Konya Sümerbank mağaza müdürlüklerinde Kayseri pamuklu sanayii mUcsse.sesinde ve müdürlüğümüzde görülebilir.
Batılan malların 31/12/050 akşamuıa kadar kaldırılmağı şarttır (IG927)
En ycu^ v@ @ım ©mm vBSirteıdiJiF

Comments (0)