AKŞAM
SABAH POSTASI
Sene 33 — No. 11563 — Fiat! her terde 10 kuruştur. CUMARTESİ 16 Aralık 1950 Sahibi: Necmeddln Sadak — Yan işlerini Hilen İdare eden C. Bildik — Akşam malbaası
İsviçre Saatçiliic âleminin zarafet numunesi olan UNIVERSAL GENE VE
Saatini kullanmak hakiki bîr zevktir.
AKŞAM’ın Küçük ilânları @n verimli en ueua vasufta^or
Yeni bütçede geniş değişiklik yapılıyor
Tütün
mubayaası
Yeni Maliye Bakanı, bilhassa Gelir vergisinin memurlara tatbiki meselesini halle çalışıyor
Almanların 5 milyon kilo isteğine karşı 1 milyon kilo için müsaade edildi
Demokrasiyi koruma tasarısı Meclise verildi
Ankara 15 (Akşam' — 1
Maliye Bakanı Haşan Pnlatkan 3 bugün d£ Bakanlığın ileri gelenleri 'Be toplantılar yaparak bıil^e üzerinde çalışmıştır
Gerek Midiye Bakanlığı çev- 7 relerinden. gerekse Meclis tmı-hitinde Jl'erl sürülen mütalâalara göre Haşan Polaikan Halil Ayanın hazırladığı bütçe ü-zerlnde geniş değişiklikler yapmağa başlamıştır. Haşan Polar-kan Bakanlığın ileri gelenleri | İle. vaptığı toplantılardan edin--dfğtintibaları Başbakana ve diğer Bakanlara anlatmaktadır. Çatışmaların bir hafta daha devanı edfceil İlgili çevrelerce 1-fade edilmektedir.
Haşan PoJatkanıu bütçe üzerinde teshil ödeceâi değişiklik- S ler hükümet tarafından tasvip edi'dikten sonra Meclis bütçe koalisyonunda görüşülmeğe başlanacaktır. ;
Memurların Gelir vergisi tât-blld dışında bırakılması meselesi de buumeyaııda kararlaşa-, çaktır. Hükümet, kararın uyandırdı*? menfi tesirleri nazarı 1-110."re akırâjc. meseleyi müspet şc’^'de hal yoluna gidecektir.
Bu hususta hilen Mecliste
Haşan Polaikan Malîye
İzmir 15 (Akşam) — Bu gün Borsa do 701) çuval üzüm satılmıştır, Fiatlcr: 7 numara 71, 9 numara 71,75,10 numara da $5 kuruştan muamele görmüştür.
Pamuk piyasası durgun geçmiştir. 100 ton pamuk 432 kuruştan muamele görmüştür.
Bakliyat piyasası hararetlidir.
Tütüne gelince: Alman firmaları beş milyon kilo tütün alacaklarını söylemişlerse de hükümet ancak 1 milyon kiloya müsaade etmiştir.
[Komünizm, Faşizm ve irtica ile beraber hırsızlık, sarkıntılık için de ağır cezalar konuyor
Ankara 15 e Akşam) — Demokrasiyi koroma kanunu İsmi verilen ceza baniınunda yapılan"' tadilât tasara, bugün Meclise ve'rilHİ^ ve adalet komisyonu güıtsemiike alınmıştır. Tasarı . komüh&m fuşJm. ve irticaa karşı şlldetli bükümleri ihtiva ettiği ribl devle! mallarını çalmış, âh hırsızlık gibi suçlar için de daha ağır cezalar vermektedir.
Ceza kanuhiınun 141 inci maddesine şıı fıkralar- ilâve e-dilni iştir:
1 — Bir sosyal sınılın diğer sosyal dinıflar «iterindi* lahnk-
kumunu tesis etmeğe veya bir sosyal sınıfı cublc yolu İle kıa-; men veya tamamen ortadan kaldırmağa, memleket müesses Hctise.i i veva nizamları cebren ygfc nıntuf birleşmeleri h(; retle ve nam kİ tında olsun kurmağı tescbniii teşkil veya iarzim.
içinde SOS.VSU-e Lmeğe ne su-
olursa s eden, sevk ve
j
idare eden, bu husuiarda yo! gösterenlere ueş yütlnn 12 yıla ktıdâr ağır h’ipıs cezası verilir.
2 — Devletti* sivaSı Ve hukuki nizamların: topy.ekûn yok emefi gayesini güden birleşmeleri kurmağa teşebbüs edenler.
(Arkası 2 nci rahitede)
Yeni yıl bıiiçesı
Fevkalâde kısmı Kara
nıüspet bit kanaat büküm, sürmektedir’. Yeni' Maliye- Bakanının ■ memurların durumüpu ele alması milletvekilleri arasında, memnuniyet, havası yaratmıştır. Bütçenin masraf kısmına İ3o küsur milyon liralık bir yük tahmil eden Gelir vergicinin memurlara tatbiki milletvekillerini
de meşgul cdeıı başlıca,meşe’e olmaktadır-
M-uhLcjnelen perşembe .siinii, toplanacak olan bütçe konıUyor. nuoda: mevzuun geniş şekilde e-, 1c alınacağı anlaşılmaktadır. Muhalif mllleLvekllleri d( sele ile yaklııen ilgilenin ı ler.
dır-
Helsingborg bugün G. Sarayla karşılaşıyor
Osmanoğlu hazırlamış
. Dünyanın en yüksek kalecilerinden Şvensson’u bu maçlarda seyredeceğiz
Fevzi Lutfi Karaosmanoğlu, dahili ve haricî istikrazlarla kapamtığı ümit ettiği açıktan Halil Ayanı haberdar bile etmemiş
Yanlış hesap Bağdattan döner, derler Fakat hesaplar hep yanlış mı olacak?
Atatürkün
vasiyeti
(--------------------------------------------\
! Bütün Birleşmiş Milletlerin ve Amerikanın Kore har- I b’ni başaramadığını ve Çin_-karşı koymaktan çekin- | diğıni komünist âleme ispat etmeğe ihtiyaç yoktu.
------------Necmeddin SADAK

eçen iki hafta, bittiğindenberi. yâni beş yıldır, dünya sulhunun atlattığı en tehlikeli günlerdi. Komünist Çin ordularının birdenbire geniş ölçüde Kore harbine karışarak Birleşmiş Milletler kuvvetlerini gerilemek zorunda bırakma- ■ lan. Amerikan efkârında u-yanan şiddetli tepkiler ve Çini vola getirmek için atom bombası dahi kullanılacağı sözünün Başkan Trumanm, ağzından çıkmağı, dünyaya heyecanlı saatler yasattı.
Afnerikada beliren harb temayülleri karşısında Av-ıkupariın korku ve telâşına tercüman olan İngiliz Başbakanı M. Attlee Vaşingtona koştu. İngiltere ve umumiyetle Avrupa hakkında esen soğuk havaya rağmen İngiliz Başbakanı, dört gün konuşarak Başkan Trumanı itidal yoluna getirdi.
Bu konuşmaların neticesi söyle hülâsa edilebilir; Çine karşı atom bombası kullanmaktan ve Kore işi yüzünden bir Asya harbine girişmekten vazgeçmek. Evvelâ Birleşmiş Milletler vasıta-sivle Çinle bir anlaşma yolu aramak, olmazsa Koreyl tahlive etmek, kuvvetlenip sonra tekrar gelmek.
Truman - Attlee mülakatının bu neticesi Amerikayı kızdırmış, Avrupayı sevindirmiştir. Btı netice, dünya harbinin, şimdilik önünü al. rnıs oJuvor. Fakat, açıkça i-, f. (lr edİlmeyen neticesi, Ko-r- üin feda edilmiş olmasıdır. F^'t komünist Cin kuvvetleri, Şimalî Kore hududunda durmazlar ve cenuba doğru yürürlerse, Çine karşı harb edilmektense, Kore,yi bırakıp gitmek tercih edilmiştir.
Birleşmiş Milletler Kurulu. üc kişilik bir mütareke komisyonu kurdu. Bu ko-
Dün Büyük Millet Meclisinde Adalet Bakanı tarafından okundu ve izahat verildi
harb irâisyon bir ı's görebilir mi?
Çinin şartları, hiç şüphesiz ağır olacaktır. Çın, Bir. -leşmiş Milletler kuvvetlerinin Koreden gitmesini, keru. dişinin Birleşmiş Milletlere üye alınmasını. Formoza a-daşının kendisine verilmesini isteyecektir. Yâni, komiı-•' nist Çin delegeleri, sad,ece (Arkası 2 nci sahifede)
Ankara 15 «Aksam-'—'Büyük
Millet Meellsiûin fenganku top-; lanlıs'.nda Scjhân Milletvekili
Sinan fekeluğlıınun, Ataliırkbn vasiyeti, nakÜZ-menkıil ve gây-dl menkul mallar! İleikcAdiklhö yerilen kıymetli 'hediyeler liaki
(Arkası 3 üncü sahifede)
Basın hürriyeti
İki Bakanlığa kimler getirilecek?
Üç maç yapmak -üzere Feridr-bfthçe klübümin dâvelhsi ola-rkk ■jehriıniz» 'fjeleffiswp fcr-.nı-e,ı&ü HELSİNGBORG lâkımı ilk i—A karşılaşmasını bugün İnönü rj stadında Galatasarâylû yapa- J cak. İsveçlilerle ilk îulbol te- 1 maşımız A.İ.K İle OİİBUŞ ve Çûk güzel futbol oynayan bu ekip Türk seyirciler! üzerinde İsveç 1 jptbolü hakkında İyi bir tesir ' bırakınışu. Fakat 'maalesef .11- — kinci İsveç tâkimı olarak şeb-ijınizc gelen ELFSBORG ekipl ■Jyıri-iyl kanaati sbrsımştır. Batalım’ üçüncü' olatak Tıirkiyeye gelen' İâveç takunı bu kanaatlerin hangisini takviye edecek?.. ’
Bize haber verLletiğine göre bu takanda İsveç milli takımının en gözde oyuncusu kaleci-, teri meşhur Kari Svenssop ile solaçîk Bengston bulunmaktadır. Takınım diğer oyuncuları da müteaddit defa milli ekipte oynayarak beynelmilel olmuş futbolculardır. Brezilyada yapılan şon Dünya kupası maçlarında İsveçin bu meşhur kalecisinin yüksek klâstak) oyıııuı-riıı o zamanki Dünya matbuatı
Vazatıt Şazi TEZCAN
Meşhur kaleci Sri-nson
UIUUIIİUipillUUIIIinUlllllllUIIUHIIIIIIIIIIIIIIIIIItl'1
ARADA BİR
Ankara 15 (ANKA) — Dun öğleden evvel şayi olmasına ve öğleden sonra da tahakkuk esmesine rağmen. Hail) Ayanın. Maliye Bük a p liginden istifa® chkldeoTkodu şehrin' s
yûsi ve mali çevrelerinin hâlen üzerin^ ısrarla durduğu bir hâdise olmakta devam etmektedir.
Bugünkü şayialara göre Haili Ayan bütçenin yalnız adi kıs-, mini tanzime memur edilmiş ve I bu vazitayi yerine getirmiştir. ! Fevkalade bütçeyi İse. müiıha-j sıran Fevzi tûrfl Karao&manoğ-I lu yapmuj ve gerek harici, ge-iArkası 2 nci sahlfede)
Fezvi Lûlli Bjıra(ı(-rt*pnoğlu
Meclise verilen tasarı
161 inci maddeyi değiştirmiyor
Ankara 15 'ANKA.) - Ceza kanununun '.azı maddelerini değiştiren LasOrıhın rtratle a-dalet Komisyonuna getirilmesi ve komisyonda müstaceliyetle görüşülmesi taran alınması, Gazeteciler cemiyetini yeniden harekete getirmiştir.
(Arkası 2 nci sahifede)
Trumanın
Londra 15 ı Radyo) — New -Yorktan bildirildiğine göre Başkan Trunıan bu gece Türkiye saatiyle - sabaha karşı saat 5. te - Amerikan milletine hitabede bulunacaktır. Bu hitabede fevkalâde hal ilân etmesi ütnlt edilmekledir. Başkanın tebliğ edeceği durıım ne kador ağır o-lursa olsun. Amerikalıların soğukkanlılıkla bütün fedakârlıklara katlanacakları ayrıca bil-1 dirilmektedir.
(Arkas. 2 pçi şahifede)
Hulusi Köymen, Ke^ mal Zeytinoğlu ve Muammer Alakand-dan bahsediliyor
En basit bir imtihan
Kendini ıslah etmek isti-yen müesseseler, görünür yerlere şikâyet kutuları koyarlar: «M e m ıı u n madiğiniz bir het varsa
Ankara 15 (Akşam* — Maliye Bakanının istifası ile kabinede yapılan değişiklikten sonra Bayındırlık ve Çalışına Bakanlıklarına kimlerin tâyin e-dllecçğl üzerinde muhtelif tahminler yapılmakladır.
İleri sürülen İsimler arasında Meclis Başkanveklll Hulîısı Köymen veya Kem.'u Zeytlnogluııurı Bayındırlık Bakanlığına. Muammer Alakand'ın Çalışma Bakanlığına getirileceklerinden' bahsedilmektedir.
Yeni tâyinlerin en az bir hafta sonra yapılacağı hükümet çevrelerince ifade edilirken bu İsimler ancak bir tahminden ibaret kalmaktadır. ’
Yeni tâyinlerin bütçe konuş- ..... .... ........
malarının Meclis, heyeti umu-| Şu basit umumi şikâyeti, Bilyesinde başlamasından kısa ı muhayyel şikâyet kutusuna bir müddet evvel yapılacağı da atsak acaba ne cevap alırız: Mjeoltş -muhitinde, ifade ,bdil-J — Şirketler zamanında nfr-ktcdlr,____________ biıtüıı vasıtaların camları
p ı r 11 (1 '• Simdi. manzaranın görünmesine mâni olacak derecede pistir. Halbuki kadrolarda noksan yoktur. Bu İta-darcık bir temizliği başaramazsa, bir işletmecilik, daha geniş ölçüde temizliklere müstahak olur.
ol ci-yazınız!» diye halka ilân ederler. Trenlerde, vapurlarda, iskele ve istasyonlarda o beğenmediğimiz şirketler zamanında şikâyet kutuları vardı. Mektuplar açılır, okunur, şikâyet edenlerin haklı müracaatları dikkate alınırdı.
Şimdi, ıslaha muhtaç dev lef işletmelerinde de aynı u-şule baş vurulursa...
Belki başka şikâyet ve temenniler hakkında teknik, psikolojik vesair sahalarda hin dereden bin su getirilir.
arçlata, anlata bitireınemlştl.
Temenni ederiz kl takınım diğer elemanları da. bu kıymetli kalecinin yüksek .klâsms yakışır bir oyıııı çıkarsın. Açıkça itiraf etmek lâzımdır ki halkımız futboldan ve iyi, iutbolcu-
(Arkası 2 nci sahilede)
T) u, dördüncü Bakan ki hü-kumelten çekiliyor. Bakanların. • hattâ hükûmeUerin sık sık değişmesi demokrasilerde olağandır. Fakat böyle, teker teker, ağır ağır, zaman zaman değişiklik ne çok demokratik, m de pek Avrupaidlr, Hükümet şöyle bir toptan silkinip halkınsa, kendini bulsa memleket için daha iyi olacak amma, her nedense Başbakan bu şekli, yâni
İzmirde.bir kız kaçırma vakası daha
İzmir ■fj' (Akşam» - 20 ya--
şindîi Mustafa Eski Kızdçullu-da oturan Yusı-f kız- 14 yaşında Yıldız Turanı kaçırmaktan sanık olarak yakalanmış- hakkında takibata başlanmıştır.
' biıtün vasıtaların
'pırıl p ı r 11 «I
— Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri Şehir Tiyatrosu Komedi kısmında yapılan bir toplantıda konuşmuş.
— Yâ!.. Çok güldürmüş mü bârı?
müzmin hastalığı cerrahî ameliyata tercih ediyor.
Bu defa çekilen Bakanın, lam bu kirada, niçin istifa etliğini biliniyoruz, Kendisini hiç tanımayız, ne ömrümüzde bir ktra şalisini gördük- ne de bir de-fâcılc olsun şu nıeiplekette «maliyeci» diye adım duyduk. Bir memurmuş. Hem de Mâliyenin cıı ueykin memurlarından değilmiş diyorlar. Bu giiç zamanda niçin Maliye Vekili olmuş, belli değil. Neden böyle birdenbire çekilmiş, onu da bilen yok. Her halde memleketin maliye tarihinde büyük bir nam bırakarak gitmedi-
Her ne olursa olsun bîilç» Meclise henüz »erilmiş İken Maliye Bakanının çekilmesi hayli gariptir. Dünyanın hiçbir yerinde böyle şey görülmez. Bütçeyi hazırlayan gitti. Meclisle bu kötü bütçeyi kim müdafaa edecek ve bu ağır mesuliyeti hangi babayiğit yüklenecek?
Bundan önce üç Bakanın istifası, hükümet İçinde anlaşma olmadığım gösterdi. Maliye Bakanının. bütçe bilmeden çekilmesi is- Bakanlar arasında hiç geçim kalmadığını belirtiyor. Çünkü Maliye Bakanlan ya bütçe Meclise serilmeden yahut bütçe Meclisten çıktıktan sonra İstifa ederler. Bu sırada Mahya Bakanının çekilmesi hain çok güç bir vaziyet yaratmıştır.
Niçin sayın Adnan Menderes, kendine iyi arkadaşlar seçmez? Demokrat Parti sıralarında değerli adam ini yok?
t^arip şey; Eskiden de C. Halk Partisi hükümetleri için aynı şeyleri söylerdik. Anlaşıldı, bu memlekette hiçbir şey değişaw* yeçek. Nafile kendimizi yormayalım.
★A*
Bahife 1
k rı
jJaftaŞg^N^ar^^ Ateş kes komitesi
fieş yüzüncü yıldönümü nasıl kutlanacak?'
Bari Güzel Sanatlar Akademisini imar edelim
Pekine gidecek
GÖZE İLİŞENLER
J «tenli ıılıın bt-S yÜZÜHCÜ
I fetih yıldönümünü, bu büyük hâdiseye lâyık bir şe-kllıic kutlamak için, bundan yedi sekiz rene evvel harekete geçmek lüzumu hissedilmişti Galiba bir toplantı da yapılın ve daha o zaman pek az vakit kaldığı belirtildi Sonra bu. valilin darlığı meselesi her sene yapılan toplant 'arda üzerinde ehcni..'l,ve'Je durulan bir fcokLa olmuştur O zamanlar büyük fethin vddönmüne on fct ne. 9 sene, c sene gibi epey uzun sayılabilecek, zamanlar vardı- Şimdi kala kola üç aene Dile kalmamıştır. Hâlâ toplsntmr yapılıyor ve Is-tanbul'in 500 üncü fetih yıl-(hınıınrfı hazır'iıklacma bite* lamanın zamanı ıgeldiğl fikri üzerinde düşünmek gerekip gerekmediği (!) mütalâa ve müzakere ediliyor.
En son toplantının gazetelere akseden haberlerine göre İstanbulun 500 üncü fetih yıldönümünde yapılacak İşler galiba ine ine bire İndirilmiştir. O da Fatih Sultan Mehmedin bir heykelini dikmekten ibarettir Bu işi başarmaya mrmur komitenin toplantısında heykel mev-autınun görüşüldüğü ve milletlerarası bazı sanatkârların İsimleri üzerinde durulduğu haber veriliyor
İsimler üzerinde durulması bile bir merhaledir! Milletlerarası sanatkârların sayıları pek çoktur Tabii komite ounlarduıı birine karar vermek için de daha bir kaç toplantı yapacak, sonunda İki sanatkâr üzerinde tereddütler geçirildiği sırada yerli sanatkârlar harekete gelerek bu heykelin yabancılara işmar lanmatnn» itiraz edecekler. Yerli mi yabancı nu meşelerinin halli bir sene kadar sürecek vc neticede vakit kalmadığından heykelin yapılmasından da vazgeçilecektir.
Bunlar oldukça sıhhatli tahminlerdir ve bes yüzüncü yıldönümüne ancak bir ay kala İstiklâl caddesine tahtadan, kireç sıvalı, bez kaplı sütunlar dikilerek yıldönümünün yüz akıyla kullanacağı da muhakkak gibidir!
Doğrusu beş yüzüncü fetih yıldönümünü b.ii-yûk ölçüde kutlamak için ne lüzumlu zamaıı kalmıştır, ne de lüzumlu para vardır. Artık bundan sonra fevkalâde hiç bir şey yapılamaz; ancak alelâûe bir kaç şey yapmak mümkündür. Bu a-rada beş yüzüncü fetih yıldönümüne kadnr yıllardır yangın yeri halinde duran Güzel Sanatlar Akademisini imar edebiliriz.
Bu da, unutmamak ki az bir şey değildir. Fatih Sultan Mehmtdln güzel sanatlara son derece meraklı olduğunu dünya bilir. Kendisi şiir yazar ve resmini yaptırmak İçin İ falyadan ressam gpll-rirdi. Resmi her şeş den fazla sevdiği yabancı ressamlara müteaddit resimlerini yaptırmasından da bellidir.
Istan bulun beş yüzüncü fetih yıldönümüne kadar Türkiyede ve İstanbulda ressam yetiştiren tek müessese-nln yangın yeri halinde kalması koca Fatihin ruhunu en fazla rahatsız edecek hâdiselerden biri olsa gerektir.
İstanbulun beş yüzüncü fetih yıldönümüne kadar hiç bir şey yapılamıyacağı muhakkak gibidir Bu arada Milli Eğitim Bakanı sayın Tevfik İleri'dcn. şimdilik bir yangın yerinin adı olan Güzel Sanatlar Akademisinin molozlarını kaldırmak Içlıı ayrıldığı söylenen tahribatı formalitelerin elinden kurtaTrp buraya gön dermesini re böylelikle İmara başlanmasına imkân vermesini rica ederiz. İstanbulu tekrar bit Güzel Sanatlar Akademisi binasına kavuşturmak bir Milli Eğitim Bakanı için şüphesiz büyük bir şereftir. Bu şerefe sanatseverlerin minnetleri de inzimam edecek ve belki koca Fatihin ruhu. Türklere bir şehir hedryc etîlfir.ln yıldönümünde hiç bir sey yapılmamış bile olsa. Güzel Sanatlar Akademisinin ihya edilmiş olmaslylr- huzur duyacaktır.
Kendisi, tekrar edeyim, güzel sanatları çok seven bir Padişahtı.
Kızılların 38 inci arz dairesini geçtiklerine dair olan haberler son dakikada yalanlandı
Flııahlng Meadovs 15 (AA.) (United Press) — iyi haber n-lan kaynaklardan bildirildiğine göre, Korede ateş kesilmesini teminle vazifelendirilen Birleşmiş Milletler komisyonu komünist Çin lideri Mao Çe Tung İle görüşmek üzere Pekine gidecektir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından tâyin edilen bu üç kişilik heyet Çin başdcle-gesl general Vu hükümetiyle bahis mevzuu müzakere için u-zun temaslara geçmek teşebbüsünde bulunmadığı takdirde. I yalanda Pekine hareket edecektir. Bu seyahatten maksat müzakereleri Sovyet tesirinden kurtarmaktır.
Komisyon üyeleri olan , Birleşmiş Milletler GencL Kurul Başkanı Nasrulloh İntizam, Kanada Dışişleri Bakanı Leşler Pcarson ve Hindistan delegesi Bir Bcnegnl Rau . İlk toplantılarım bugünü .yapmışlardır.
Komünist Çin heyetinden ve Pekinden gelmekte olan haberler. Pekin idarecilerinin ■kolaylıkla bir anlaşmaya varmak niyetinde bulunmadıklarını göstermektedir.
Askeri harekât
Londra 15 (Radjo) — Küreden bildiriliyor: Bugün general
eden ka-ol-
Mac Arthur’ttn karargâhından bildirildiğine göre büyük çln kuvvetleri 38 j:.cl arz dairesini aşarak Güney Koreye girmişlerdir.
Çinliler son tanrruzdanberi hücum için mütemadiyen ha-zırlanmakta idiler
Çinlilerin 38 İnci arz dairesini geçtikleri önce hava kuvvetleri tarafındım müşahede edilmiş, bilâhare artçı kuvvetlerle yapılan savaşlarda durum kati olarak aydınlanmıştır
Lisen kasabasını İşgal komünistler iki kilometre dar İlerlemeğe muvaffak
muşlarsa da Birleşmiş Milletler kuvvetleri tarafından durdurulmuşlardır. Taarruz eden kuvvetlerin 110.000 kişiden müteşekkil oldukları zannedilmektedir.
Haber tekup edildi
Tokyo 15 (AP> — Kore'deki Birleşmiş Milletler kuvvetleri genel karargâhı bugün Çin komünistlerinin 38 İnci ara dairesini aştıklarına dair verilen haberleri tekzip etmiştir.
Bu haberler Uzak-Doğudald Amerikan hava kuvvetleri tara-fin dan yayınlanan bir tebliğe müstenittir. Verilen malûmatın yanlış olduğu anlaşılmış vc
Yanlış hesap Bağdattan döner derler. Fakat hesaplar hep yanlış mı olacak?
(Bas tarafı 1 inci sahifede) Kore İşini konuşmak İstemeyecekler, bütün Çin dâvasını — bu fırsattan istifade ederek — öne süreceklerdir. Bilhassa şimdi. askerî bakımdan üstün dunundalar. Amerikanın İse, bu teklifleri kabul etmesine İmkân yoktur.
Şu halde, siyasî yollardan bir anlaşmaya varılmazsa, Korenin, bugünkü kuvvetlerle müdafaasına da imkân olmadığı açıkça ilân ediliyor.
Ne kadar acı olsa da itiraf etmelidir ki Kore meselesi, daha şimdiden, gerek Amerika ve gerek Birleşmiş Milletler için kaybedilmeğe mahkûm bir dâva halindedir. Koreyi terketmek, Asya, yi bırakmak lâzım gelecektir Amerika kuvvetleri As-yada gitgide daha fazla gömülün kaldıkça Avrupa daha çok tehlikeye düşmektedir. Korenin de. Çine kartşı, belki yarın Sovyet Rusya’ya karşı, bugün orada savaşan Amerikan, İngiliz, Türk kuv-ıyelleriyle müdafaa edilmesine maddeten imkân yoktur. Sayısı tanı altmışı bulan Birleşmiş Milletlerden, bııgü. ne kadar yalnız iicü Korede bilfiil harbe girişmiştir. Diğerleri hep seyircidir. Bunlar arasında, yardım olarak, Ko-reye balıkyağı gönderenler ▼ardır!
Birleşmiş Milletlerin Ko-redeki savaşının hail bu... Avrupada İse, tecavüze karşı koyabilecek hiçbir kuvvet henüz yoktur. Bu şartlar i-çinde. Trumanı ye Âmerika-yı itidale sevketmek İçin A-merikaya koşan İngiliz Baş.
Demokrasiyi koruma j Ankarada bir kadın
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
3 — Hedef I cumhuriyetçiliğe aykırı olan veya demokrasi prensiplerine aykırı olarak devletin tek bir fert yahut zümre tarafından Hare edilmesini, ananesinin tanıdığı kın lıakla-rmı ırk mülâhazası ile kaldırmağı hedef »utan birleşmeleri kurmağa teşebbüs edenler 5 yıldan 12 yıla kadar ağır hapis cezası görürler.
4 — Milli duygian yok etmeğe veya zayıflatmağa matuf bulunan birleşmeleri kurmağa teşebbüs edenler bir yıldan 3 yıla kadar ağır hapis görürler. Birleşmelere g'renler ise 8 yıldan 12 yıla kadar ağır hapis cezası görürler. Bu hallerde cebir kullananların cezalan yarıdan az olmamak üzere arttırılır. Mükerrer suçlarda cezalar bir misil faaiaiaştırılmektadır.
142 nel madde bu suçlara giren hallerin propagandasını yapanlara aynı cezaların verileceğini. bu fiillerin gerçekleşmesini övenlerin de 5 yıla kadar cezaya çarptırılacaklarını tasrih etmektedir.
163 üncü madde şöyledlr:
Lâikliğe aylen olarak sosyal. iktisadi, siyasî veya kukt nizamlar: kısmen de olsa din! esas ve İtibarlara bağlamak veya Hallf elifti tosta sebebiyle birleşmeler kurmağa teşebbüs edenler yol gösterenler 4 yıldan 10 yıla kadar ağır hapis cezası görürler
Bu çeşit birleşmelere girenler propaganda yapanlar 5 yıla kadar hapis cezası görürler. I
421 İnci mudde ise: Kadınlara ve genç erkeklen1 söz atanlar 3 aydan 1 yıla kadar ve sarkıntılık edenlerin 5 aydan 2 yıla kadar hapis cezası göreceklerini derpiş etmektedir. Tasarının müteakip maddeleri şahıslan tezyif edici hnreket-lere, devlet malını çalanlara. Adi hırsızlık yapanlara verilecek cezalan ihtiva etmekte ve mevcut hükümlerden fazla zattır tertip eylemektedir.
kaçırma
Altı kişi yakalanarak mahkemeye verildiler
tebliğ sonradan iptal edilmiştir.
Kuzeydeki «öprü başına şiddetti hücumlar Tokyo 15 (A°) — Komünist Çin kuvvetlerinin Kuzey - Doğu Kore'de müttefiklerin gittikçe daralmakta olan Hung-nam köprübaşı larının batı kesimine karşı giriştikleri taarruzlar fasılasız devam etmek-Komünist birlikler bu köprübaçını çevreleyen
tedir, gece, tepelerin arasından geçmişler ve denize kadar uzanan vftdl-lerde İlerlemektedirler. Komünist taarruzları birbirini kovalayan. dalgalar halinde dün gccedcnberl devam etmektedir.
Birleşmiş Milletler safındaki yerli askerlerin bir kısmı ajan!
Washlngton 15 (AA.) — (risk ): Kore'den elman bazı haberlere göre. Birleşmiş Milletler kuvvetleri arasındaki yerli askerlerden, bir kısmının düşman ajanı oldukları şüphe götürmez bir şekilde teeyyüt etmiştir.
Bu ajanların hakiki veçhelerini belli ederek olr isyan hareketine girişmeleri için fırsat veya komünist karargâhından gelecek bîr emri bekledikleri zann olunmaktadır.
Açlık rekoru
D uenos Aires’ten bildirildiğine göre Hintli fakir U Mink Funk, camdan bir tabut içinde, zehirli yılanlarla beraber 55 gün kapalı ve aç kalarak dünya aç. Jık rekorunu kırmış.
Son günlerde gene Hintli fakir Barmıım aynı tecrübe, yi I’ariste yapmış ve 54 gün aç kalmıştı.
Her millet, kendine göre, bjr Işde rekor kınyor: Kimi millet havada en yüksek uçal. rekoru, kimisi en süratli otomobil rekoru, bazıları en uzun dans rekoru kırarlar. Hintlilere düşen do açlık rekoru oluyor. Elhak, onlardan daha uzun müddet açlığa dayanan millet yoktur.
Acaba lıir. hangi sporda rekor kırarız dersiniz?
Elcevap: Politika ve parti hayatında isnat, iftira, küfür.
Son altı ay içinde hiçbir demokraside, bizde olduğu kadar isnat vc iftira ortaya atılmamıştır. Bizden bir sonra Yunanistan geliyor. Biz onu fersah fersah geçtik. Hiç yoktan bu da bir marifet değil mi?
Kısa haberler
Acheson
bakanının hakkı vardır. Hattâ M. ChurchiU, daha Önce Amerikaya Eritmediğinden dolayı M. Attlee’ye çakışmıştır.
Korede bir anlaşmaya varılmazsa harb muhakkak, deniliyor.
Anlaşma, uzlaşma, uyuş-ma ancak Koreyi kendi ha-Line terketmekle mümkün olacaktır. O takdirde bu harbe neden girişildi? Komünist Çinüı ise karışabil eceği. nl tahmin edemiyecek kadar idrâk kıtlığı mı var? Çin işe karıştığı takdirde, eldeki . kuvvetlerle başa çıkmak ; mtimkün olamıyacağını tali- ı min edecek derecede askeri hesap yapmasını da bilmediler mi? ı
Eğer gerekirse Koreyi ve Asyayı bırakmak, Avrupayı 1 tehlikeye sokmamak, şimdiden bir dünya harbine sebebiyet vermemek elbette zarurîdir.
Anlaşmaya varılmazsa bir harb çıkacağını söyleyenlere şu suali sormak doğru o-lur: Kore terkedilirse harb | tehlikesi Önlenmiş mi sayılır?
Bütün Birleşmiş Milletle- L . . ______...
rin, Amerikanın, bir Kore, Üceslnde Beliğ Beler, Selçuku harbini başarmaktan, Çine karşı gelmekten âciz olduklarını komünist âleme böyle bir misa] ile ispat etmeğe herhalde ihtiyaç yoktu.
Dünyayı felâkete sürükle, yecek olan. Kore harbi değildir. Dünyayı uçuruma götüren, bes yıldır devam e----------- - ^ıuu, Hıu.
degelen yanlış hesaplar, yan- ameleyi yaprr.a-iBn makbuz ke-11$ politikalardır. - Berele para topladığından ka*
Necıneddin SADAK |nunl takibata başIiinmıçUr.
hu-
ce-
İzmirde tenis karşılaşmaları
İzmir 15 (Akşam) — gündür Karşıyakadn devam e-den İzmir kapıl) saha tenis biri ne İliklerinin erkek finali oynandı,
Selçuk Köknar İte Beliğ Beler şampiyonluk karşılaşmaları ne-
Dort,
8-0 ve 6 - ı yenerek birinciliği kazandı.
Evlenmeyi kolaylaştıracaklarmış !
İzmir 15 (Akşam) — Şehrimiz Evlenmeyi Kolaylaştırma Derneği hakkında cemiyetler kanunim icabet.Un?iği kanuni nıu-
.Ankara 15 (ANKA) — İhsan, Haşan, Dursun, Hüsamettin. A-11 ve Mehmet adında altı kişi gece yansı Mediha İsminde bir kadını kaçırmak İstemişlerdir. Vaka şöyle cereyan etmiştir:
Aralarında biri şotör olun altı arkadaş ötedenberl göz koydukları Mediha lslm.ll kadını kaçırmak İçin bir plin tertip etmişler ve biri şoför mahalline diğerleri dolmuş müşterisi gibi otomobilin arka tarafına oturmuşlardır. Sinema dönüşü Cebeci İstikametine dolmuş arayan Mediha bu arabaya binmiştir. Fakat biraz sonra Otomobilin hızla başka istikamete gittiğini gören kadın, kaçırılmakta olduğunu anlayarak feryada başlamış, bu suretle yakalanacaklarını anlayan adamlar otomobili durdurmuşlardır.
Bu sırada kadının feryadını duyan polisler hepsini yakalamıştır. Sanıklar Ağırceza mahkemesine sevked llm İşlerdir.
Millî Eğitim Bakanının yurtları ziyareti şehrimizde bulunun Milli E-gltim Bakanı Tevfik İleri dün yanında Vaii ve Belediye başkanı ve yurtlar müdürü sanıl Akyol olduğu Tıulde Kadırga öğrenci yurdunu ziyaret etmiştir, Yurt müdürü Halis Kadri Tokkal tarafından karşılanan Bakan, pavyonlar gezerek izahat almış ve imkân dahilinde yurt İhtiyaçlarının karşılanacağını vadetmiçtlr
Bakan, ayrılırken etrafını saran talebelere demiştir ki:
«— Biz, İmkân nispetinde yurt ihtiyacını karşılamağa çalışıyoruz, Fakat sizin de gayret sarfetmenlz lâzımdır
Üniversite sitesinin temel ve tohumunu bu seneden İtibaren atmış bulunuyoruz Belki sîzler bundan istifadeye yetlşemlye-cekslnlz, Faklı t: kardeşleriniz istifade ed eceldir»
Bundan soıten Bakan, talebelere başarı 'lilemlstlr
Basın hürriyeti
(Başta rafı 1 inci sah Ifede)
Başbakan ve alâkalı devlet adamları, tasarı Meclise sevke-dllmeden önce, Gazeteciler Cemiyeti temsilcilerinin mütalâalarının alınacağı hakkında söz vermişlerdi.
Buna rağmen, tasarının hükümetçe doğrudan doğruya Meclise sevketiUmlş olması, Gazeteciler Cemiyeti tarafından, vn'dln unutulması şeklinde telâkki edilmiş ve Cemiyet İdare heyeti, Başbakana, Başbakan yardımcısına ve Adalet Bakanına birer protesto telgrafı çekmiştir.
Basına dair başka meselelerin takibi için şehrimizde bulunan Cemiyet İdare heyetinden Hayri Alpnr da bugün hâdiseye muttali olur olmaz Başbakan yardımcısını ziyaret e-deret, tasarının. vadediidiğl gibi basın hd’rivethrf himaye eder mahiyette olmadığını söylemiş ve 161 İnci maddenin tâdiline lüzum görülmemiş olduğunu da misal olarak zikretmiştir.
Samet Ağaoğlu. adalet komisyonunda bulunan tasarının bir kere de basın temsilcilerinin tetkikinden geçirilmesi içJn teşebbüste bulunacağına dair söz vermiştir.
Trumanın nutku
(Baş tarafı 1 nci sahifede)
Trumanın nutkunda, başlıca şu noktaların İzah edilecekleri zannedilmektedir:
1 — Askeri kuvvetlerin arttırılması,
2 — Maaşların kontrol edilmeleri,
3 — Müdafaa tedbirlerinin kuvvetlendirilmesi,
4 — Amcrlkada faaliyette bulunacak olan yeni bir basın yayın bürosunun tesisi.
16 milyarlık «eni tahsisat
Vaşington 15 (AP) — Birleşik Amerika Temsilciler Meclisi tahsisat komisyonu, hurbaşkanı Truman'ın müdafaa hazırlıklarını hızlandırmak maksvlîyle bundan bir halta evvel IsteiJfti 16 845.MO.OOO dolarlık nıünzmn askeri taiısl-satın tamamını kabul etmiştir.
Böylece milli müdafaa masrafları mali yıi -sariinâa 42 milyar dolar gibi muazzam yekûna Yükselecektir,
4
* Papanın İstanbul mümessili And re Kaula dûn Valiyi ziyaret ederek Bulgaristandan gelen muhacirler İçin Papa adına 1000 Ura leberrü etmiştir.
* Marsh ali plânından Denizyolları için ısmarlanan Uman vasıtaları ay sonuna doğru gelecektir.
* Denizyollarının İzmir körfezi İçin Almanyaya sipariş ettiği vapurların İnşaatı bitmiş ve gemiler denize indirilmiştir.
•jt Türkiye Tütüncüler Birliği, Ege Derneği 11c müştereken memleketimiz için çok zararlı neticeler veren reeksportasyon tarzındaki satışları önlemeğe karar vermiştir.
* Merkez Bankasının neşrettiği bültene göre tedavüldeki paramızın son m 1 k t a r ı 987.453.084 Uradır.
* Dûn öğleden sonra, Emniyet beşinci şube memurlarından Mahmut Saraçoğlu, yanından geçen bir tramvayın sadmesi İle yaralanarak Beyoğlu hastanesine kaldırılmıştır.
* Dün sabah Kumkapı sahilinde orta yaşlı bir erkek cesedi bulunmuş, hüviyetinin ve ölüm sebebinin tâyini İçin Morga kaldırılmıştır.
* Cihangirde oturan Leylâ ve Hidayet adlarında İki kızkardeş yedikleri ciğerden zehirlenmişler ve Beyoğlu hastanesine kaldırılmışlardır.
ğr Eroin satışı yaparken suç üstü yakalanan Eşklya namiyle mâruf Mehmet İle Nuri Âlem-doğın duruşmaları Asliye Beşinci Ceza Mahkemesinde sona ermiş, birer sene hapse, ikişer sene sürgüne, altı yüz Ura para cezası ödemeğe mahkûm edilmişlerdir.
Kadıköyünde oturan Sabrl Akpuıar ve Uyas Mer canlı İle Emlnönünde oturan Orhan, Hayati. Sinan ve Hüseyin Durmuş adlarındaki şahıslar sarhoş bir halde zabıtaca yakalanmışlar ve Akıl Hastanesine sevkedllmlş-lerdlr.
* Milli Türk Talebe Birliği iktisat Derneği yarın Beyazıt camisinde, Kore şehldlerl için mevlût okutacaktır.
* Ressam Elit Naci tarafından yarın, saat. 11 de Beyazıtta Marmara lokalinde »Türk ve İslâm eserleri müzesi» mevzuunda bir konferans verilecektir. Konferanstan sonra müzeye gidilerek gezilecek ve Elif Naci tarafından izahat verilecektir.
Temsilciler meclisi cumhuriyetçi üyeleri vazifesinden uzaklaştırılmasını istiyorlar
Vaşington 15 (APi — Birleşik Amerika Temsilciler Meclisinin Cumhuriyetçi üyeleri bugün Dışişleri Bakanı Dean Acheson' un bu ödevinden uzaklaştırılmasını isteyen bir takriri kabul etmişlerdir. Takrir Cumhuriyeti çi mebusların bugün yaptıkları gizli bir oturumda müzakereye konulmuştu. Cumhuriyetçi liderler kararın «ezici bir çoğunlukla» verildiğini söylemişlerdir.
Cumhuriyetçi senatörlerin de buna benzer bir takrir kabul etmeleri beklenilmektedir.

Çumra illi
bLr
İstanbulda yapılacak 300 odalı otel
Ankara 15 — Hllton otelcilik müesscsesl tarafından İstanbulda yaptırılacak büyük otelin işletme mukavelesine ek protokol bugün Devlet Bakanlığında imza edilmiştir.
13.500.000 Türk lirasına ınalo-lacak. vc 300 odası bulunacak bu otelin işletmesi Türkiye hükümeti tarafından Hllton otelcilik şirketine kiralanacaktır.-Otel tstanbulun beşyüzüncü fetih yılı olan 1953 e yetiştirilecektir.
Helsingborg
(Kaş tarafı birinci sahifede) dan federasyon âzalarımız kadar anlıyor. Bu bakımdan kuvvetli ve İyi takım getirten organizatörler hiç bir zaman zarar etmlyeceklerl gibi bunun aksini düşündükleri gün zaten stadın tenhalığı kendilerine lâzım gelen cevabı vermektedir .. Aynı zamanda İsveçliler de bunu nazan Itlbare alarak »Tür-klyede İyi bir futbol oynandığını haber aldıkları cihetle hazırlıklı geldiklerini netekim evvelki hafta ELFSBORG un yaptığı dört maçı da kaybettiğini gözonünde tuttuklarını» söylemişlerdir.
Bugün Galatasaray, yarın Fenerbahçe, İsveçlilerle karşılaşacaktır. Fakat üçüncü maç için henüz bir anlaşmaya varılamamıştır. Uyuşulduğu takdirde sah günü de Beşiktaş İsveçlilerle karşılaşacaktır tik maçı rakibinin oyununu görmeden yaptığı için Galatasaraym a-vantajı Fener ve Beşlktaşa nazaran daha azdır. Fakat klüplerinde büyük bir değişiklik yapan Sankırmızıhların bundan sonraki hamlelerinin çok verimli olacağını tahmin ediyor ruz. çünkü Yusuf 2!iya önlş gibi spor mevzuunda da uzun seneler muvaffakiyet sağlamış bir şahsiyet Galatasaray klübünün idaresini eline almıştır. Güneş klübünün çok kısa zamanda spor sahasındaki yüksek başarılarının yakından şahidi olmuş bir fert sıfatiyle iddia edebilirim kİ Galatasaray klübü yakın da rakiplerini geçecek bir duruma gelecektir. Ve hiç şüphesiz bundan Türk sporu faydalanacaktır. Sankırmızılılara 1-leri hamlelerinde muvaffakiyet dileriz.
İzmir limanından dün yüklenen mallar
İzmir 15 (Akşam) - Kars şilebi bugün saat 15 te Pireye hareket etmiştir Vapur Frnn-sada ILahovere limanına 300 ton zımpara madeni, Hamburg ve Breıııene de 550 ton pamuk ve 22 ton fasulye götürmektedir.
Yeni yıl bütçesi
'Bat tarafı birinci sahifede) rekse dahili istikrazlarla kapamayı ümit ettiği (açık) tan Maliye Bakanını haberdar bile etmemiştir. Bu hususta Halil A-yanın bazı yakınlarına «Davul benim boynumda, ama, çomakları yok* dediği rivayet edil-1 mekte ve kendisine Bakanlar Kurulunda gösterilen tasandan dolayı memnunlyetsizllftlni İfade ettiği söylenmektedir.
Adapazarında paraya tamsan bir cinayet işlendi Adapazarı 15 CAI:şumî — Mehmet Deniz udıpda biri, Arl-fiyede Hüseyin Ersem İsminde birinin yolunu ke-erek tabancası Ue İki el hieş etmiş ve öldürmüştür. Bu cinayetin paraya tam.ıan İşlendiği anlaşıl-iniştir. Kaati; Mehmet yakalanarak adllyeve leşlin! edilmiş-“• I

SAYIN DOKTORLARA
AUREOMYCIN
f »5u nj. fil 16 hopıuln İjpİ fijiiırJı )
gelmiştir « .$^-»1 YaJ..,. «mirleriw'
!>lanl>ul Sağlık Müdûrlû^ıı «dilmrklclir
LEDEHLE LABORATORIES DIVISION . . Tû’iım r,
lslantıul İhracat. IlhalAl v» Saniji T A. Ş

AKSAM
Sahlfe 3
AKŞAMDAN= - AKŞAMA
Pahalı matbuata doğru
Umumî meclis toplantısı
Belediye hastaneleri
— Milletvekillerinin dikkatine — prensip itibariyle, vergi -sistemimiz, ücretle çalışanlara bir kolay- j lık sağlıyacak. Netekim, bu , arada, devlet memurları, Recep Pekcr devrinde bir . maaş terakkisi kaydetmişler, ; keıı, bu yeni gelir vergisin- j den sonra da ayrıca ] ikinci bir terakki ummuşlar- j dı. Kötü bîr haber geldi: «Bütçede açık var, memur- , ların umduğu iki numaralı terakki şimdilik kabil ola-miyacak.» Ve maaş erbabı : bu yüzden dolayı teessür içindedir.
Halbuki serbest piyasadaki ücretliler büsbütün teessür içinde. Çünkü, evvelâ ' Recep Pekcr rahmetlinin 1 devlet bütçesinden memur. ’ lara sağladığı «Ayarlama» ' serbes piyasa ücretlilerine nasip olmamıştı. Onlar â-varsız kalmışlardır. Üstelik de şimdi meselâ bizim mat-buut erbabı, gelir vergisi yü- ■ tünden tersine bir «regula» görüyor.
Söyle ki:
Hiç kimse bir işe girdiği sırada. «Aslî maaş» ını dikkate almamaktadır. Vergiler kesildikten sonra dine kaç para geçecek? O para ile yaşamak mümkün ola- : cak mı? Bunu hesaplamaktadır. Bir mühendis gibi, bir muharrir de ötedenberi hep» böyle yapmıştır: «Net olarak 300 lira elime geçecek.» demiştir. Eğer saltanat dev-rindenberi matbuata ve nıüntesiplerine karşı devlet bir teşvikçi vergi siyaseti takip etmemiş bulunsaydı, muharrir 300 lirayı almak için daha yüksek perdeden bir maaş istiyecekti. Kesilin, re eline 300 lira kalmış olacaktı. Bu maksatla ücretliler sermayedara doğru bir baskı yapacaklar, ve aradaki fark kitap ve gazete fiatleri-ne aksedecekti. Bugün eğer bir yevmi gazete 10 kuruşa ise. köylünün okuduğu bir haftalık gazete 5 kurusa ise, kitap formalarının fiatleri diyelim ki şu kadara ise, seviyenin böyle oluşu. Saltanat, Meşrutiyet olduğu gibi Cumhuriyet devirlerinde de. rejimin matbuatı gözetmiş olmasından ileri gelir. Şimdi ise. maalesef, matbuat, sermaye kısmından ücret kısmına kadar topvekûn darbelenmiş oluyor. Ücretle çalışan bir meslektaş, kendi sırtına bindirilen yeni ağırlığı, sermayedara yüklete-miyecektir. Çünkü sermaye, dar da yeni bir yük almıştır. Neticede, ikisi birden şu suretle ayarlanacaklar: (Neşriyat fiatlerine zam).
Ben öyle tahmin ediyorum ki, gazeteler ergeç 10 kuruşa satılamaz olacaktır. Zira, Recep Pekerin «Ayarlanma» kaidesi burada da tatbik olunacak. Buna karşılık gazetecilikte bugiin görülen bir sabife ve mündere-cat çokluğu, okuyucu artışı duraklıyacaktır.
*
Meşhur gazeteci Ahmet Cevdet merhumla bir gün mülakat yapmıştım. Sözlerini o sırada neşir de etmiştim: Ahmet Cevdet. İkdam gazetesinin ilk nüshalarını güçlüklerle çıkarır dururmuş. Müessesesindeki inkişafı bir umumi, bir de hususi iki sebeple izah etmişti.
Hususî sebep:
Zenginlerin damatlarından birinin arabası açık Köprü'den aşağı sabaha karşı yuvarlanmış gitmiş; bunu da Sabah gazetesi haber alamamış, İkdam gazetesi haber almış ve tafsilâtıyla yazmış.
Umumî sebep:
Bir cülûs yıldönümünde Sultan Ilamid. gazetelere evvelce yapıştırılan pullan (yani vergiyi), matbuat ilerlesin diye lâğvetmiş.
... Şimdi o pul tekrar yapıştırılıyor.
Sular idaresi yeni yıl bütçesi encümene iade edildi
Umumi meclis dün reis vekili Fcrzan. Arasın reisli»! altında toplanarak yirmiye kadar müzakerede bulundu. Evvelâ her sene tahsis edilen tramvay meccani pasoları hakkında reislik divanı mazbatası okundu. Bu senekl tevziatta Üniversiteler Talebe Birlikleri balkanları ile âzadan doktor Fedon İle doktor Seda. Kumbaracının teklifiyle resmi hastaneler baştabiplerinden naşka Ermeni, Rum ve Musevî hastaneleri sertablplerLne de paso verilmesi münasip görüldü
Neticede profesör Ekrem Berkmenin teklifi muvafık görüldü. Teklif sahibi bütçeyi kâfi miktarda tarih görmüyor ve yeniden tetkikim istiyordu. Bu esnada bütçenin İd a re ve işletme olarak ikiye ayrılması teklifi ve Abciiırrahman Aga-oğlu İle arkadaşlarının verdikleri takrir kabul edildi. Bu takrire göre sular idaresi bütçesine alt bazı noksanların tashih edilmesi İçin uûtçenin encümene ladesi kabul edildi
Meclis, önünüzdeki sah günü toplanacak ve stılar idaresi bütçesinin müzakeresine devam edecektir.
İzmir cephesi takviye ediliyor
Kâzım Kara beki t ordusunun fazla olan silâhları ve Ermenilerden iğtitram olunan mühimmat, Kuvvayı Milliye tarafından İzmir Cephesine scvkedilınektcdir. Trabzon dan gelen yolcular da Kuvvayî Milliyenin İzmir cephesini tahkim etmekte olduğunu ve Samsunun sevkıyat merkezi ittihaz edildiğini söylemektedirler.
18 Kânunuevvel 1920.

Dünyanın her yerine göndereceğiniz Koli halindeki
Yılbaşı
hediyelerinin
A N T A $
Antalya Umunıi Nakliyat T. A. Ş. Seyahat Büroları İstanbul: 24220 Ankara : 15437
(Vâ - NÛ)

Gümrük muamelesini yapar. uçakla gönderir.
Dış Seyahatlerinizde
Uçak ve vapur biletleri ile
Mecliste Adalet Bakanı tara
tından okundu, izahat verildi
Soru sahibi Sinan Tekelioğlu, Ataiirk’ün Halk Partisine bıraktığı malların geri alınarak bedeliie türbesinin yapılmasını istedi. Bu teklif ciddi karşılanmadı
(Baş tarafı I inci sahifede» kında Başbakanlıktan sözlü sorusuna Adalet Hakanı Halil öz-yö'riUc tarafından cevap verildi.
Adalet Bakanı hususi hukuku alâkadar eden mev/uktrııı sual takriri ile MecL - kn-süsüne getirilmesinin nahoş lermüLlere yol açabileceğini söyledi Fakat bu soruyu, ehemmiyetine binaen yeni teamüllere yol açnıa-ma|c üzere bıı seferlik cevaplandıracağını bildirdi
Halil Özyöriik meselenin hu-
kukî cephesini uzvu İzahtan sonra rıedl k!:
«— Sinan Tvkeltogl'.ı şınıızin sorusu, döl'" teferrü etmektedir:
1 — Atatürk un vasiyetname-
si
Türk efkr-r: utr.un.iyeslııde bunun behemehal açıklanması lâzım gelecektir Binaenaleyh efkârı umumiyenîn ıttıla hâsıl etmesi İçin vaaiyetr litrenin 0-kunması isteniyor. Vasîyetııa-ine şudur:
Dolmahabçe- 5HX/193B
pazartesi
Malik olduğum bulun nukut ve hisse senetleri ile Çankaya -daki menkul gayri menkul emvalimi C. H. Partisine atideki şartlarla terk ve vasiyet e-di yorum:
1> Nukut ve his»p senetleri, şimdiki gibi, İş Bankası tarafından nemainndırılarnklır.
2) Her seneki nemadan, bana nisbetlcri şerefi mahfuz kaldıkça. yaşadıkları müddetçe, Makbule'ye ayda bin, Âfct'e sekiz yüz. Sabıha Gokçetı’e allı yüz, Ülkü'ye iki yün lira ve Rııkjyc ile N-.bile'ye şimdiki yüzer lira verilecektir
3> S. Gökçen'? bir ev ile alınabilecek. ayrıca para verilecektir.
4) Makbule ı n yaşadığı müddetçe Çankava'da oturduğu ev de emrinde kalacaktır.
5) İsmet İnönü'nün çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç olacaklan yardım yapılacaktır.
8) Her sene nemadan mütebaki mikdarı yan yarıya. Türk Tarih ve Dil kurumla rina tahsis edilecektir.
2 — Bu vasiyetname Atatürkün el yazısı ile yazılmıştır. Tarihi 5/9/938 dir Ölüm tarihi 10.11.1938 olduğuna göre vasiyetname ile ölüm tarihi arasında İki ay beş gün geçmiştir.
3 — 8 Eylül 1938 salı günü Beyoğlu Altıncı Noteri İsmail Kıınter. Dolmabnhçe Sarayına dâvet edilerek İstanbul milletvekili Prof. Dr, Neşet Ömer İrdelp ve Riyasellcumhur Umumi Kâtibi Haşan Rıza Soyakln cj-a hazır bulunduğu salonda Atatürk tarafından notere hitaben ve aynen «Kendi elimle yazıp zarf İçine koyduğum vasiyetnameyi size tevdi ediyorum. Bu vasiyetnamenin muhafazasını ve kanun hükümlerinin yerine geti-j rilmeslnl isterim.» sözleriyle vasiyetnamenin kapalı bir zarf 1-çlnde notere teslim edildiği- noterin 6 Eylül 1938 tarihinde saat 12.30 da tanzim ettiği resmi zabıt varakası suretinden anlaşılmıştır
4 — Atatürk İlişik vasiyelna-
terketnılşlir. Diğer gayılmen-kııllerlhln bir kısmını hayatında hazîneye, belediyeye, muhtelif şahıslara ve Halk Partisine bağışlamış bulunmakta İdi. Bunların dışında kalan ve muhtelif şehirlerde bulunan gayrl-menkullerl mirasçısına intikal etmiştir. Bunlardan vasiyetname İle C H. P. ne bırakılan Çan-kayadaki gayrlmenkullerle hali hayatında hazîneye, belediyeye ve eşhasa bağışladığı gayrlmen-kullerin listesini okuyacağım. Atatürkün Vefatında İş Bankasında muhtelif hesaplarda ceman bir milyon 519 bin 892 Ura bir kuruş zuhur etmiştir. Esham ve tahvilâtının nevileri ve miktarı ilişik listede gösterilmiştir. Onu da okuyacağım.
Medeni Kanunun 518 inci maddesine göre miras- müteveffanın son ikametgâhı mahkemesinde açılır. Atatürkün vefalı üzerine vasiyetnamesi noter tarafından savcılığa tevdi edilmiş ve savcılık da bunu medeni kanunun 535 inci maddesi mucibince Atatürkün son İkametgâhı olan Ankara Ahkâmı Şahsiye Mahkemesine göndermiştir, Bunun üzerine vasiyetname Atatürkün kanuni mirasçısı bayan Makbulenin önünde 22 11.938 tarihinde açılmış ve lehlerine vasiyet yapıldığı anlaşılan hiikmi ve hakiki şahıslara tebligat yapılarak nıerhu-mpn m.etrukât 1 mahkemece tes-bit edilmiş ve medeni kanunumuzun miras hükümlerine göre icap eden bütün muameleler yargıç Tarafından yapılmış, esas hakkında verilen karar Yar-gıtayca tasdik edilerek alacaklılara ve hak sahiplerine zabıt varakası mucibince yargıç tarafından hakları teslim olunmuştur.
îsmet înönünün vasiyetname suretini tebellüğ ettiğine dair dosyada malûmat mevcut İse de çocuklarına vasiyet edilnıiş olan tahsil masrafını Halk Partisinden İsteyip İstemediği hakkında dosyada bir malûmat yoktur. Bu da pek tabiidir. Çünkü vasiyetnamenin tsmel tnönünün çocukları hakkında kl hükmü mahkemece mirasın tasfiyesin-
Bundan sonra Halil Özyöriik Atatürkün hâzineye bağışladığı malların listesi İle. vasiyetname gereğince Halk Partisine geçen malların listesini Alaliır-ke Belediyeler tarafından yapılan teberruları okumuştur.
Soru sahibi Sinan Tekelloğlu da Atatürkün Halk Partisine bıraktığı malların geri alınmasını istemiş ve btı malların bedeliyle türbesinin yapılması fifc- i rinl ileri sürmüştür.
Sinan Tekelloğlunun bu teklifi ciddi karşılanmadı ve gülüşmeler oldu.
Bir iltica hâdisesi
Limanımızdaki bir Macar gemisinin üç kaptanı bize iltica etti
Dün şehrimizde bir İltica hadisesi olmuştur. Limanda Sah pazarı önünde demirli bulunan ve İki gün evvel Karadenizden gelmiş olan Macar bandıralı Tlsza vapurunun İkinci kaptanı Tolfl Sendol, üçüncü kaptanı Dolukos Klze ve üçüncü kaptan yardımcısı Maurel Andr$, dün geç vakit resmi Türk makamlarına müracaat ederek. Maca-rlstanda gördükler! komünist mezaliminden bıkmış olduklarım, bu şartlar altında mem'c-ketlerinde yaşamağa imkân bulamadıklarını- Sovyet tazyikinin gittikçe artmakta olduğunu beyan. etmişler ve memleketimize iltica ettiklerini bildirmişlerdir. Üç kaptan Emniyet Müdürlüğüne alınarak enterne edilmişlerdir. Haklarında İcap eden tahkikattan sonra gereken muamele ifa edilecektir.
ü( sahtekâr daha yakalandı
Pasaport, vize- otel tedariki İşlerinizi temin ve biletlerinizi İkametgâhınıza kadar gönderir.
1
Çorlu askerî hastanesinin bir kısmı halka tahsis edilecek
Şehrimizde İmi una 1 Sağlık Bakam doktor Skreni’Hayri üs-tiindağ bugün Trakyaya gidecektir, Bakan bı hususta demiştir kİ:
c— Edirnedı göçmenlerin sıljhi durumu meşgul olduktan sonra 100 yataklı yeni bir hastanesinin projeleriyle uğraşacağım. Çorluda 50(1 yataklı büyük bir nslteri hastane mevcuttur. Burıtn bir kısmını sivil halka tahsı«. etmek kararındayız,» ____________
Koredeki şehidleri-miz için mevlût
17 Ara'ık pazar gilnü öğle namazını mütaakıp Bakırköy ca-mislndr Millet Partisi tarafından Kore şehidlerimlz için bir mevlût okutturulacaktır, Mev-lûdu Sade'tin Kaynak okuyacaktır.
ihtilâfı tetkike memur heyet bazı kararlar aldı
İSTANBUL =
hayatî;
Zihin bulandırıcı haberler
| Umumî meclisin, belediye
hastaneleriyle üniversite kliniklerinin vaziyetini tetkike
memur ettiği 17 kişilik Meclis âzası tetkiklerini tamamlamak üzeredir. Komisyon bu hususta bazı kararlar almıştır. Evvelâ prensip olarak belediye hastaneleriyle üniversite kliniklerinin bir arada idarelerine imkân olmadığı neticesine varılmıştır. Bu iki ayr> teşekküle mensup hastaneleri ayırmak için Cerrahpaşa • hastanesinde hâlen belodtyepln elinde kalan 85 yatağın Haseki hastanesine nakledilerek bunlardan boşalacak yere Hasekide üniversiteye alt tedavi, çocuk cerrahisi İle çocuk doğum ve nisaiye kliniklerinin 302 yatağının Ccrrahpaşaya nakledilerek bu hastanenin tamamının. Tıp Fakültesi kliniklerini toplu bir halde İkmal edinceye kadar İki veya üç sene müddetle üniversiteye terki düşünülmektedir. Faka» Cerrah-paşaya. boşaltılacak 85 yatağa mukabil 302 yatağın yerleştirilmesi mümkün olamıyacağı söyleniyor, Zira 302 yataktan başa muhtelif ameliyat haneler, oğurn. alçı odaları, laboratuarlar ve bilhassa sari çocuk hastalıklarına tutulanlar için lüzumlu tccrld odalarının b 1-lunamayışı bu teşebbüsü im? kânsa hale gerinmektedir.
Diğer bir tedbir olarak bu sene hükümetin İstanbul Tıp Fakültesinin klinik ve enstitülerine sarf İçin bütçeye 13.5 milyon liranın tahsis edileceği göz-önüııde tutularak üniversitenin artık belediye hastanelerini boşaltarak tedrisata elverişli kliniklerin inşasına başlaması suretiyle belediye - üniversite ihtilâfına son verilmesi vnfık görülmektedir.
L)iyasada gene zam dediko. duları dolaşmağa başladı. Esnaf zaten, dilediği zaman, dilediği mala istediği kadar zt,m yapıyor. Onu menedecek bir kuvvet mevcut ol-nıadığı için fiat hareketlerinde tamamiyle serbesttir.
Etiketli satış mecburi ve ti var. fakat maliyeti ve kâr hadlerini kontrol edecek mekanizma işlemiyor. Esnaf, satılık malların üzerine koyduğu etiketlerin rakamlarını her zaman kendi keyfine göre değiştiriyor. Dün bir kravatın üzerinde gördüğümüz (250) rakamı, bugün (360) oluyor. Bu değişiklikler ancak müstehliğin gözüne batıyor, alâkadar olması, icap eden makamlar farkın^** varmıyorlar. Binaenaley h İr* etiket mecburiyeti pivasaJJ; kcntrohında hiç bir kıymen'* ifade etmiyor
Son günlerde ortaya atı-lar. ve halkı ürperten ha-£ herler, kesme seker ve ek-— mek fiatlerine zam yapılma. £ sı etrafındaki dedikodulardır. >
Gazeteler, ambalâi mas-Q) raflarının artması dolavısilefD bunu karşılamak üzere ky
mu-
Göçmenlere yardım
Vilâyetlerde kurulan komitelerin faaliyeti artıyor
Ankara 15 'A.A.' — Bulgarls-tandan çelecek göçmenlere yardım İçin kurulan komitelerin verimli faaliyeti devam etmektedir. Bu cümleden olarak Tokatla Valinin başkanlığında kurulan komitenin teşebbüsüyle bel. diyede yapılan bir toplantıda İlk parti olarak 4140 liralık bir yurdun sağlanmıştır. Aynca tâli komitelerde İaşe maddeleri ve giyecek eşyası toplanmaktadır.
Kadirli İlçesinde Cumhuriyet ilkokulu salonunda yapılan bir toplantıda 1105 lira teberru elde edilmiştir,
Rlzede Valinin başkanlığında siyasî partiler, resmî ve hususi teşekküller mümessillerinin İştirakiyle teşekkül eden komite, 1000 lira yardım temin etmiştir. İlçelerde ve köylerde de yardım faaliyeti devam etmektedir.
Kadmhandakl komite 900 lira para 1le pek çok miktarda yiyecek maddesi ve giyecek eşyası sağlamıştır,
r n
Haklı şikâyetleı
Halkın sıhhati ve yolu düşünülemez mî?
Haseki Hekimoğtualfpaşa caddesi üzerinde cuma günleri bir pazar kurulmaktadır. Buradaki esna! sergilerini o kadar İntizamsız bir şekilde kuruyorlar kl cadde üzerinde oturanlara evlerine geçecek yer bırakmıyorlar. Bu yetdşmlyormuş gibi bazı kimseler de birer man gal tedarik ederek evlerin pencere önlerinde açık saçık surette balık ve ciğer kızartmaktadırlar. Bir zabıta memuru gönderilerek bu gibi hareketlerin önüne geçilmesini alakadarlardan rica ediyoruz.
tar zam yapılmasının alâka. O lı makamlarca düşünülmek te olduğunu bildirdiler. Bu q hususta malûmatına mıır.ı -w « aut edilen Seker Şirketinden bir zat. zam haberini g* kendilerinin de gazetelerde^^ gördüklerini, idarenin böyle** bir tasavvuru olmadığını söyledi, Fakat bu cevap umumi efkârı gereği gibi tat. min edemedi. Zira. «Ateş ol-mıyan yerden duman çıkmaz» sözü zihinlerde ver etmiştir.
Şimdive kadar bunun bir cok tecrübelerini gördük. Zam şayiası çıkar, ertesi gün yarım ağızta tekzip edl. lir. fakat bir müddet sop ra zam kararı ilân olunur, işte bu endişe fikirlerimiz» bulandırıyor. Eğer zam sa-yiasmın aslı yoksa, alâkalı makamın resmi bir tekzip ile umumi efkân tatmin ve teskin etmesi icap evler. Çünkü hu kabil haberler, şuyuu vukuundan beter sev. lerdir, şayia derhal ptvasavl karıştırır, diğer maddelerin fiatlerinde otomatik bir yükselişe sebebiyet verir.
Son günlerde fırıncılar da kendilerine bırakılan kâr ile idare edemediklerini iteri sürerek ekmek fiatine zam yapması için belediyeyi sıkıştırıyorlar ve iddialarını ispat için, çuval sıkleti, rutubet derecesi üzerinde bir takım rakamlar gösteriyorlar.
İhtisasımız olmadığı cihetle bu yoldaki iddiaların hakikate yakınlık derecesini bilmiyoruz. Belediyenin alâkadar makamı elbette gereken tetkikatı yapar, ha kikati mevd&na çıkarır. Ancak, inceleme sonunda fırıncıların iddiası tahakkuk etse bile ekmek fiatînin arttırılması cihetine gidilmemelidir. Toprak Mahsulleri Ofisi kendi kârından biraı fedakârlıkla buğday fiatin-de bîr miktar tenzilât yaparak ekmek zammını önüve-bilir.
Zaten, ucuzluk vaitleri yerine getirilemiyor, bir de şeker, ekmek gibi maktu fi-atlerle satılan başlıca gıda maddelerine şu veya bu sebeplerle zam yapmak piyasada pahalılığın bir kat daha artmasına vot açar. Böyle nazik mevzular üzerinde al A. kadarların titizlik göstermelerini bekleriz, İsteriz.
Cemal REFİK

Prof. Neumark'ın konferansı
Ord. Prof. Dr. Frits Neumark 18 Aralık pazartesi günü saat 18,30 da Kadıköy Halkevinde ( Göçmen meselesi» mevzulu bir konferans verecektir.

Tepebaşında Kallavi sokağında kahvecilik yapan Hüseyin Di-lâver isminde birine define buldukları iddiastvlc bronz külçelerini altın diye satarak beş bin lira kaparo almak isteyen Vedat Yıldırım, Şadaıı Ayçe, Salim öksüı isimlerinde üç şahıs yakalanmıştır.
—TOZ SOĞAN —s
Yemeklerinize lezzet, evinize rahatlık verir. Beyoğlu Boa- I lun mahallesi Serdar Ömer Cad. No. 138 Telefon: 88149 n
TUR AL
Öksürüğü keser
AKSAM
16 Aralık ı'jjO
Sahile 4
MahkemeKofidorlarında
İki gönül arasına şeytan girmiş
Aklımın erdiği günden beri seyyiâta iltifat etmedim. Şeytandan daima kaçarım, şeytanı da kendimden kaçırırım.
— Şeytanı bile korkutuyorsun demek?
— Bu isin hususi bir ilmi vardır, ilim kuvvetile her şeve muvaffak olur insan. , — Senin ilmin derin galiba
— Eh. Cenabı Hakkın iz-nü keremyile bir çok şeyler de vukufum vardır. Meselâ İlmi niıcumu çok iri bilirim. Yıldızlara bakarak gaipten mânalar istihraç ederim.
— Şeytanı nasıl kaçırırsın. babalık?
— O başka türlü bir ilimdir. Şeytan her işe karışmak ister ve karıştığı işlerin hepsini bozar. Bunun iğin o meltm şeytanı İnsanların arasından uzaklaştırmak lâzımdır. Bizim bir çok işlerimizi bozan odur. Dünyada benim yaptığım en büyük hasenat da şeytanı işlerimi-
Kenan jrağh kasketinin güneşliğini sol kulağının üs tüne çevirmiş, avurtları çok. muş, iri burunlu, seyrek sakallı maznun, koridorda kana pe- itmanna oturmuş, du-daMpmu mütemadiyen oynat’"* en nakli gözlerini kırpar- etrafa bakıyor. Yanına m aldırış ermedi. Birim delikanlı karsısına di-kiHidi:
— Merabba babalık'
Derin uykudan uyanıyor-tnus gibi basını ağır ağır jtp’-’ı.tfj. esnedi, geğirdi, sçnti hırıltılı sesle mııka-b-le etti:
— Merhaba, efendi oğlum
— Mahkemeye geldin öyle mi?
Masumane bovun büktü:
— Bu bir eseri kazadır Cenabı Hak bugün dünyada da. varın mahkeme! küb-râda da yüz akı He hesap vermek narin eylesin. İnsan, sevyiât ve hasenatının hesabını vermeğe daima ha. ar olmalıdır. Sevyiftt mimara t ile, hasenat İse mükâfat İle karşılanıl-. Allah cümle İze karıştırmamaktır.
din kardeşlerimize mükâfat — Mahkemeye de bunun ihsan buyursun. Zira seyyi-llçin mi geldin yoksa? ât .şeytani işlerdir, hesenat rahmanidir, insanın vazifesi de şeytanın iğfalinden nefsini kurtarıp rahmani fiillerde bulunmaktır. İşte bunun iğindir kİ her işe başlarken bismillah irrahma-nirrahim demek lâzımdır. Besni e be siz işlere şeytan karışır.
— Vaiz mı veriyorsun, babalık?
Mağrurane bir tebessümle gerdan kırdı.
— Vaktiyle o işi de yaptım. İcap ederse gene de yaparını. Din kardeşlerimizi Irşad için va’zü nasihat etmek bir vazifedir, Her hangi bir husus hakkında müşkülünüz varsa sorunuz, derhal izah edeyim.
— Benim bir tek müşkülüm var, babalık.
— Söyle bakalım. Derdini söylemiyen dermanını bulamaz.
— Senin buraya niçin geldiğini merak ettim de öğrenmek istiyorum.
— Ben kendi arzum
gelmedim, zabıta dairesinden izam eylediler. Evamîri hükümete itaatle mükelle- ____________M _________ „_____
fiz Bunlara itiraz caiz de- 1er kendi gönüllerinden kopildir. işte şu memur efendi kardeşimizin refakati ile buraya geMim.
— Orasını anladık amma buraya gelmenin sebebi nedir?
— Sebebi hâizi ehemmiyet bir sev değil. Huzuru mahkemede bu cihet tahakkuk ve tebeyyün edecektir. Ben taznamivle bigünah olduğum cihetle vicdanen, kalben müsterihim. Hasena. timin mücazatla karsılan-mıyacağjna imanım var. Ce. nabı Hak kınısey-i imandan ı ayırmasın, âmin.
— Ben den vana da âmin. ■ babalık. Senin iman ettiğin hasenat nedir bakalım11
— Ben daima hasenatla meşgulüm, efendi oğlum.
Casuslar
— 57 —
ISTAN
Merkezi T IBUL |


ile
Mahzun bir eda ile boyun büktü:
— Maatteessüf öyle oldu, efendi oğlum. Bir gönül meselesinde tarafeyn arasında yakınlık hasıl olamamış. Hatuna berıj sağlık vermişler, eve eridi; «Sevdiğim erkek bana karşı soğuk ' ranıyor. Ne yaparsan gönüllerimizi birleştin yalvardı.
— Eeey?... Sen ne tın?
— İlmin İcapları ne ise onu yapmağa teşebbüs ettim. Hatunun hikâveihal etmesinden anladım ki bu meşelere de şevttn kanamış. O-kuvnp üfledim, şeytan için şiddetli h!" i’ırac duası yazdım, bunu nasıl kullanacağını hatuna tarif ederken zabıta memurları gelip vakama yanıştılar. Hasenat yapayım derken mücazata uğradım.
— Bu duaları vazmak 1-çîn para da alıyorsun tabii.
Bas ile red işareti yaptı:
— Hasenatı bedel muka-blinde yapmak günahtır Şimdiye kadar kimseden on para talep etmedim Gelen-
dav-vap. diye
yap-
oanı verirler, ben de alıp basıma tâç ederim. Vermez-ler« katiyen istemem.
Malı keme açıldı;
— Bigünah olduğuma manim var.

Amerikan gizli ajanı North’un casusluk
Binbaşı Hugh maceraları
l'azan; Van Wvck Masun
Çeviren: Nihal Karamağaralı
Mc Krnzic gürledi:
— Sizinkini küstahlıktır !*■•
t ne Kadar vatan hani değilseniz, Hugh NorL, da değildir. Hattâ belki «ie elzdec fazla vatanını sever-- Merette şimdi?
— Burada, -»endim... Hapiste... Aşağıda...
* yüzbaşı Larkin tninafir kabul r ediyor Karari>>ım kapısından i içeri Hk giren »ahsi görünce
- hayret ifadesiyle ayağa fırlayıp ■ haykırdı:
- —Vay. bayan Jingles Lawson»
Siri buraya hangi rüzgâr attı1
. Genç kız mantosundan kar-
lan silkerek cevap verdi:
. — Mevzu peşinde sürüklen-
t dim.
. Yüzbaşı:
, — öyleyse ianhir.tr varmış
I — dedi . Mevzuun lam üstüne ç düştünüz. Harbcienber. erj mü. htm casusluk vakasiyle karşı t karşıya bulamıyoruz. Sizinle be . raber başka Kimse geldi mİ? . — Albay Ran geldi
— Türk giril polisi tcşkllütın-
( daki albay mı?
— Evet.
! Larkin şakacı:
— Beni tedibe mİ? — dedi.
— thUmal.
' Ve genç kız dönüp kapıyı aç- l'
k U*. albay Razı ile Mc Kcnzle
içer| girdiler. İkisi de sivil gi- ı“* ■’»-■“* TT.’' ' ylnmlş. ttrttetl başlan kar... I AyafclanndaJd
• .. ı rılınnn Mııırh ■
Soğuk rüzgârla yüzleri kıpkırmızı kesilmiş ve somurtuk görünüyorlar.
Yüzbaşı dikkat kesilerek katılaştı:
. — Hoj geldiniz, efendim...
Ben de..
. Mc Kcnzle, ’>nun sözünü yarıda kesti:
— Kuzum, si? ne münasebe'.-
. sis işler yapmışınız!
— Rus casustan yakaladım, efendim. ;
— öyle mi?.. Her halde bu
meyanda blnte»*> Hügb North'u da yukalamamı^sınmlır? I
— Onu da ele geçirdim, elen- ' dim... Suçüstü ya kay ele ver-'aı.
— Teşkilâtımız hesabına pek büyük bir hata işlemişsiniz!
Jlngles. ağlamaklı:
— Aman Yarabbi, aman ya-rabbl? — dedi -- Yüzbaşı, siz ı ne yaptığınızın farkında değLJ-siniz!
Albay Razi etrafına bakındı ve arkasında sapsarı bir yurie donmuş gibi duran Jandarma subayına Türkçe bir şeyler söy- . ledi.
Larkin, artık sükûnunu kaybetti; kekeliyor-
— Fakat... Fakat efendim...
Ben Hugtı'u sucusu yakaladım...
i-
Diye mi nidan arak kalkU. Komünist teri- ^itliği yap.yor"-
Ce. Re. do:
Yeni ı;ıküu kuııuıılurııı lıulas-ljımı günlük ış lıav al imla, herkesin bavvurup öğrenmek ili ti » an uda buluııılıi^u İniltin bilicileri, çeşitiı mevzular ürerimle ıııüteha^tkhr turaUndun hazır lanın ı> gürel te la.» dalı yazıları, ? renkli Türkiye haricisiyle tekmil yaiuucı hükümetlerin renkli harita!irini ve beuılıralaruu ti)rt mukmuurl bir «ııuhtırajı, Hayat iyin İüzurıilit ve gerı-Mî lu-r
MUHTIRAM HAYAT T.AKVİMİ 1 ııin 1951' A yılına ait yeni Miyımııda bulueakaiııız. Fabl illerini - almamak için. Maarif hılaphanesi ad Te-ine . dikkat etmelidir. Pandozot ciltlidir. Finli* 130 Kuruştur^

Bir tereddütten sonra Larkin Llâve etti:
— Size hiç tür şekihjc yardım edemez miyim?
— Edersin: Ya geber, yahut Ida gözümün önünden defol!
Hugh nâdire» bu kadar zalim olurdu... Nr-lektm sonra da Larkin‘e söylediği bu sözlerden
Koridorda tekrar ayak sesleri dolayı esef duydu
içilince Hugh başım kaldırdı; | Yukarıda, hsrakofda topLa-vc koşarak yaMasa' Jlngles’l nıp kahvaltı ederek cay fçtlk-göriır görme» afaUuüı. teri sırada, Hugh Edirne tre-
Jingles. denerlerin arkasın- ninde cereyan eden dramı ve dakl harap oh. u.- in>an şeklini sonraki hâdHel-ri teferrûatlyle farkedlnee haykırdı: nakletti.
— Ah. Hugh canım!... Bu se- Albay Rnzt. başını »alladı: ter de başına ı.e işler geldi. I — Stephen Petrie'nln cesedi
— Bağıma gpıenler. Larkln'ln dfin hal boyuıı.13 kcşfedndJ, Ve başına getecekter yanında hiç- tabii hâdfsenlr. şüyu tulmamüsı tir. Göstereceğin-, gününü ona .. için lâzım ge'en tedbirleri al-
■ Konuşurken sesi gırtlağında dini boğuluyordu. Ayaklarındaki zln Mc Kcnzle: clrleri unutarak yüzbaşıya doğ- — Bu memleketi tanıdığı ve nr atıldı. Jile 'ieğtlse bir tokat lisanını bildiği leln bayan Jing-indkrecektt. les Lawson‘un Dizimi" beraber
Mc Kenzte, unun bu hamlesi- buraya gelmezine muvafakat ni önlemedi. Jettim. Kendisi rtlmeft! pek arzu
Larkin, Hugf.'uı, hücumundan ediyordu... Bundan fişka Sov-kaçmnk için en ufak bir hare-'yet ajanlarının nuzarmda şüp-ket yapmadı. Evlâdının gözleri hell bir şahsiyet değil önünde boğulmasına mllnl ula- [ Hugh. bir kaç saniye diışûn-mayan bir ana oabanu. çaresiz- dü. Mc Kenziı bu hususta her iiğl İçinde büKınıyurdu. jhalde haklı. Zira ,'ınglcs'Len
i zineller çıka- şüphe edebilec'-’: İki kişi Petrle jnhnca HugJı azıcık itidaline ile Vestor artık hesabu katıla-kavuştu. Nihayet olan olmuştu, maz. Biri öldü, diğer! de halen ■Emri vakll kabul etmek lâzım mahpus bulunuyor. Ltanbulda fgeliyordu şimdi düçftnûlecek otelde Jlngles'le ararında geçen
Itek şey. felâketi önlemek üzere ' ' ................
tedbir almaktı.
Mc Kcnzle, nafızas.nı tarayarak gazabını İfade edebilecek münasip kcllmler anyor.
| Biçare yüzbaşı mırıldandı:
— Kendimi ancak şöyle mü-,dafaa «■ ilebilirim, efendim; İyi yor Kuzum, Vehmte?‘jre ne ol-blr lş yaptığıma kari olarak bu «nnş?. îşlttllhme güre çok has-hatayı işledim. Büemedtm. " “
Hugh ayak bi'eklcrinde zincir I yerlerini uğuştıırarak:
| — vğer mafevklerin fikrini almadan icrasın geçmemek dİ- | ye bir usul olduğunu hiç duy-inadınızsa, ben de slzç hak ve- | rlrim. — dedi. — Bu hatayı bilmeyerek İşlemlşslnlzdlî... Fakat ahmaklığımız bize pek pahalıya mal olacak?
| — özür diler un. etendim.
| İlk defa olarak Hugh, albay Raalnin mevcudiyetini farkettL Albay sivil elbisesiyle uaha ufak lefek görünüyordu
ı Hugh. elini uaatarak-| — Burada bulunuşunuz bizim için büyük bir talihtir, albayım !— dedi. — Variyeti ö*renmlş-slnledlr. şayet Wr şey yapılabilirse. derhal faaliyete geçelim.
Larkin yalvardı:
| — Cok rica ederini suçumu
i biraz olsun terıfl Meyim. Bana ,
aa bir vazife vermezınişiniz?
Hugh sordu:
— Bizim buraya geldiğimizi 4 nereden öğrendin?
Yüzbaşı:
— Otelinizden itibaren sizi takip ettirdim, efendim — dedi.
. — O halde adamlarınız size
haber vermiş olacak. Baskını yapmak inere dûn gece E diril eden geldiniz öyle mi?
, — Evet...
-n- i
I allanın
Ertesi gûn, Hurban aşkın ne Burhanda kadar korkunç, ne kadar alçaltan olduğunu -uladı
Türk şairi ş «»te demiz :
■Ssray gvvvk lwnuv» aşık
Bİ C t X
Kadıköy OPERA Sinemasında
- büyült itim trfrd-n
1 — DENİZLERİN SEVGİLİLİ
( Baştanbaşa rrnkfll (Mepteuae'E Bkughterı
K»« relerde ESTIIEB HİL'.İAJHS _ Kİ» SKPfl-ON
KH.AKDÖ SU51UJUY
2 — KARIŞIK İŞLER
tiler Musbaatls alfairi
Bas rollı-rılr: U (il.LE B.IL1 — FBAKCHOT İ'ÜNL
ATLAS Sinemasında
RENKLİ. ZEVKLt ve MUHTEŞEM ^.«»eserfeıfe do2ü cn zengin caz vr eftms müzikleri ite -»'»Mü AŞK KÖPRÜSÜ (Wnen My Baby Srniles aFmel
Başlıca jaratıcdarı:
BETIY GRAHLE — DAN BALET
Fllnıe ilâve olarak: Memleket afctualitcferi '
KORE rfARBT Kahire ve Ankarada yapılan Futbol maçları ve saire
PsKn'etü akşamı saat 9.15 de Yeni program
CELSE AÇILIYOR


sahnenin muhakkak kİ başka esaslı şahidi kalmadı
Jlngles:
— Gelirsem faydam dokunur, diye düşündüm Z!ıa. ben ol-■m azsam Hugh kendin? idare e' demiyor: başka dertler çıkarı-
taymış Galiba tifo dediler
( Arkası var)
TİYATROLARI
D İLSİZLE Fiili DİLİ
Yaran: Sevr! Sanla
Türkiye ziraî donatım kurumu umum Müdürlüğünden:
Kurumumıiz Merkc-zile İstanbul Trarmt ve İzmir Depo Müdürlüklerimizde' mevcut Teknik ve Ticari jarftLımeler dahilinde 50 ton civalı Yaş, 500 tun. ciTalı Koru ve Mü ren eiva-sız Kura tohum HSçlama Prepırats satm alınacaktır.
İsteklilerin Teknik ve Ticari şar:nameJemr n(- cyrm O-larâk hazırhyacakları tekliflerini en geç 15/1/1951 gfcrâ akşamına kadar Umum Müdürlüğümüze vermeleri ve Knrs’ît’J-muzun malı sıtın alıp almamakta ser ben oldngu ıi>n otanır. 07*15»
zayi
Gümrük SaymanIığnulan »İriiğimiz. ÜL İL 350 - GiEiflö âayıiı depozito makbıiaı ray* olunmuşta. YenUlu* çıkarucağmuz-dan eskisinin uiikmü yoktur. ıTMAT)
YeL'-oi orisi
Pw»f gOnleri WW 1» Maline CumartMi ve çarşamba fOnlerl 1430 da v'oruk Tiyatrocu Cifeler »»•■>• ’1 *te «C. tır
M AMME R KARACA O P VB ETİ MAKSİM
her ok>an: 20.3u dn TEBKOS EVLENİYOR
Ol(MlFe»l. |
Ivuınorteıl maline 0e>ccmbc lalrbeyc
P»>tr»esıl akanı ton imtiMI voMur.
Telef.: (■. «SİM
S TİYATROSU rt» arı «a ir den başka (.> pü.ı stat ÎU.45 de
A F R O D İ T
Fanui Ovura Komik
Heykehra-ş. "Tçi. aşk yüzünden dûnyayn n..-ışı rüstay olmadı Fakat i endi nazarında çtA küçüldü.
Muallanın L±ş ucuna oturmuş; kah ütnkie kât- ümltslz-hge düşüyordu
*— Kurtula. n mı? Kurtara-büeeek rnlyri’- «Hye kindi kendini yiyordu.
Maallâya güzel hikâyeler anlatıyordu. Bel!:ı d» pek sayılı o-l*n hayat sut-«-riBİ Leş geçırt-ütraş»adu Gün. öyk-ee geçti Güneş ı^raoa parlamaktayken. >u hay.-t börleee sürecek ümidi rard'
Fakat akşaır, mup ca hasıa-tarm buhranlı «et* baetayınca. Mua ilâçlım da
*e heyecanlı
tiltamub Üter dul Kimim* jl
Garip bir h a i una İdi bu: Mıı-ku»n(IMnde değil de, ■ aş gösteriyordu, Burhan, yerinde oturamaz ol-
du. Sevgilisini görmek arzusu De ranıp kavruldu
- Biraı n*ra almağa İhtiyacım var! — diyerek Burhan ayağa kalktı.
Mualli. onu alıkoymak Içû1 mücadeleyi kriluşıudı. Mimi' nln hunini biç ağzına almıyordu. Burhanın L*reye gideceğini Ultyordu. Zam Erenkoye de. ne sebepte çektiğin; aıLauuştı.
— Pelü. git. . — diye, gârieri-nl hatifçe dikti
Burhan, dışuıı çıkıktan sonra da. yüzünü duvaı tarafına çevirdi, öylece kunt! riaınaİLsı-auı yuu. Bir ntihara haoırian-mış gidiydi: Bıçaksız zehirsiz, laanunûlsüz tuı intihar... Kendi zehıriûl içit-e akı'araktan... Fakat bunun k.ndi d«- farkına varmayanktaa..
AŞK VE MACERA ROMANI
A1J MARMARA
*
Genç erfceks*. bu r.rad». ko-günkv mc ııt ışuriclAn bahçj ycluuu aşıyor-*mu in-' du. Mimi kendzslul ağacın ai-almcğa Koyul- j tunla bekllyud ı Oatu- son av [kin re sonbahaa ı tamu Pah»
tıuia çıkarablrrceklcrdi. Kucaklaşmak. sevişmek amılariyle yanıyorlardı.
Ağacın altı, dökülmüş yaprakların hasıl ettiği tatlın bir halı İle örtnlüynû Böyt? bir dekor ortasında, böyle bir sevgili ile. Burhan, biz an. hrr derdi unutacağım, mesut olacağını, bu saadetin bü’ûn bir hayata karşılık sayıl-a* *-ğmı ur netti.
Şu andg Mcıliâyı bile, haki-kattekuıden iaınbaşka görebiliyordu:
«— Nasıl (13 haizler anlamıyor? Bana erailüp çimek istiyor.»
Fakat, Mimi'ye de kırılmıyor de^ldL
Muallânın uhhaL ile alakadar olmuyor, Oua d ıh bir tek hatır alıcı ıul bite Minnadı.
Mimi ona, *\l«nnıı mesele-
sinden bahsetmeli Gururu 1-çlnde şöyle dût'nıûyurdu:
«— işte bu akşamımı sana veriyorum yu sevgilim., ötesini düşünmeyedir:!...»
Burhan, arzıı etmediği bir havanın ortacına c üşmüş tu. Umduğu saadet: o bir anlık saadeti burada bulımamıştı. Kaçmak istiyordu. Mademki bu genç kızı kati şekilde mağlup edememişti Niçir buraya geldi öyteysr’ Kaçsın, gitsin, gûrünmesh,. bir daha, ne olursa olsun gelmesin ..
— Benden İstediğin nedir. Mimi?... Beni buraya o kadar ısrarla niçin çatardın?... Nedir ut ediğin •>
— Beni sevineni i*tiyorum Senin intana rahip olmadan yaşayamayana *ı m.
| — Cyisyşf ınliueihM.
— Peki, ben senin değil miyim?
— Hayır, d^ilsin ..
Ve coşarak. — eskiden de bir kaç kere olduğu gibi — kendi ağzından çıkan sörieri kontrol edetuiyerek devam etti:
— Hayır, sevgilim • Seni bu şekilde İstemiyorum. Seni, bütünlüğünle istiyorum .. Senin bütün hayatın; Lstiyorum .
— O! O kadar- da tasla.
— Çok rica ederim, Mınıi! BaşkiLdyle söz ü olmadığını, ev-Icnmlyeceğlni itana söyle...
— Ya söylemi sem?
— Siz. beni »t vmlycrsunuz.
Genç in delikanlıya dudak-lannt uzattı:
— Ah. cah'l İstikbale dair kim ne bilir’ Bugünkü güne gelirce, mesut, bir gfın değil mİ buğun?
Böyiece, hem vatade bulunuyor, hem de kaçamaklı cevap vermiş oitıyortu. Bu adice ko-valaşma sırasında, gıirarunu. cesaretini, ruhunun asalettai. her şeyini kaybediyordu. Bu şaşırtmacan bir kovaıamacaydı.
Mimi, Burhanla oynayıp duruyordu .fakat aynı zamanda kendi kalbiyle oynuyordu

Geceleyin, delifaınh evine döndüğü zaman Mualli, ona gûricrlyle pek cok şeyler söyii-yerek baktı. Ve Burhan. Mual-Ikyı gün geçtikçe daha fazla ölüme yaklaşır buldu. Annesi İse. bütün bu facialar karşısında gaz Rore çöküyor. ıst-iap çekiyor Sofularını? ibsdet ediyordu.
... O akşam, Mualle uyuyakaldığı için. B.rhannt yine odadan usuEa Mnştığmı fariıe-demedi. Fakat Sadiye tanım-efendi, oğlunu korluorda durdurdu:
— Evlâdım! Kızın halini bu akşam beğenmiyorum. Kur an okutmak için de birini çağırttım.
Bu ramimi -’İr çırprnıştı Delikanlı. zavallı annesini yatış-
tırmak: için acktan stirfer söyledi:
— Cck sâöfrtrir. bosulmuş »nuFciğim Beytimi, telaş ediyorsun etrafta da ketû bir hava yaralıyorsun. Muaflâ mrşt? mışıl uyuyor
— O kadar rayıBa-r ti. «Huğu bile tşitflueer ofd'J Gitme. Burhan!
—. Canım, ö kadar paniğe uğrama, anne t Sem temin ederim ki. bir şeş( vok air saat» varmaz dönerini. Bunu sana vadeoıycrum. Evn geceler Mıı-allâıım boş ucunda İtamla de oturmadık mı.’ Vaziyetini smm gibi ben de gördüm ben de hûk mumu seniım_ O derece hasta ve bitik olsaydı. eibe :(- ben ce yanından ayrümazdmı.
İhiiyar kadın, yeis içinde:
— Korkuyonnn. — diye rnı-nldaudı.
Delikanlı, annesir.t yatıştırmak için başkaca da sözler söylemek istedi: fakat, kadmcağır. hem işi hem kı..er( başından aşkın olduğu için dmüyentedl. İskemlelere nıüsayu duvarlara çarparak usalrjortı gitti.
t Artası vari
Bir
MELEZ AŞKI

1 "1’1 A

Tütün mevzuunda alınan kararlar tatbik edilemiyor
«Çok yakın zamanda, eskiden Avrupa rnâşterilerimiz olan memleketlere Türk ve Şark tütünü zevki yerleş? Im( . .;e tütimcülnğiîmüz büyük tehlikelere mâruz demektir
(Hususî surette giden arkadaşımız bildiriyor)
sim. degıı mı?
— Tahmininiz çok doğru mösyö Dobrey!
Stefenln çiftlik sahibinin kızı >. He evlenmeğe karar verirken, «ç1 başka bir meseleyi halletmesi, yâni melez Maya ya karşı vaziyetini tanzim etmesi lâzımdı. Çünkü vaktiyle Mayayı çılgınca sevmişti. Fakat Solanjı gördükten sonra melez kızı, ihmal etmeğe başlamıştı.
Stefenin bu meseleyi Maya L-le halletmesi korktuğu gibi güç olmadı. Melez kız, delikanlının kendisini niçin İhmal ettiğini ve yanına uğramamasuun sebebini biliyordu. Kendisi gibi köle bir kız, efendisi vaziyetinde olan beyaz bir erkekten ne ümit edebilirdi? Maya- histerini boğmak ve eski âşıkmı memnun etmek için elinden geleni yaptL o. bir kenara çekilecek ve Siden! taciz etmeyecekti.
Delikanlı, eski sevgilisine:
— Maya, dedi. Senin buradan
Küçük Maya, hem annesinin hem de İhanete uğrayan aşkının İntikamını bir darbede aldı. Bu acıklı aşk macerasının hikâyesi cidden okunmağa değer.
Stefen Ailen çok zekf, çok enerjik bir gençtf. Laosta büyük bir çl'tHk kurmuş olan Fransız mü stemlekec ilerinden Dobreyin vekili ananı idi. Dobreyin pancar tarlalarını, şeker fabrikalarını o İdare ederdf. Dobreyin evinde Maya namında ve son derece güzel, köle bir melez kız vardı.
Maya, yakışıklı Stefene. gördüğü andan itibaren vuruldu re annesinin intikamını almayı unuttu. Çünkü melez kız, aşkından başka bir şey düşünmek İstemiyordu. Stefen- aym hararetle .Mayanın sevgisine mukabele etti. Melez kız. sülün gibi mütenasip re çâlâk vücuduyla, çehresinin muntazam hatları, İnef gibi beyaz dişleri ve pırıl pmt parlayan siyah gözleriyle delikanlıyı mestetmlştL İLİ sevdalı, tam bîr yıl saadet içinde yaradılar, ilkbahar gelince, çiftlik sahibi Dobreyin Pariste okuyan kızı Solanj çıkageldi. So-lanj- güzel, terbiyeli ve zeki bir kızdı, çiftliğe ayak bastığı günden beri Laos'un esrarengiz hayatiyle alâkadar olmağa, sabahtan akşama kadar at üstünde I babasının geniş arazisini, fabrikalarını gezmeğe. yerlilerle beraber, çengel ormanlarında avlanmağa haşladı Tabii bu gezini Perinde Stefen, kendisine refakat ediyor, izahat veriyordu
Solan! İle Stefen- sabahtan ğim. akrama kadar beraber g ze taaa yekdiğerine karşı kar- bir müddet sonra yapıldı. Oe-sı'ıklı bir meyi! duymağa başla-j im, düetin, ziyafetinden sonra diter bu sempati az bir zaman odasına çıktı Dobrey. bir kaç sonra şiddetli bir aşka döndü, (dakika sonra memleketin âdeti
İki gencin. seviştiklerini ve, mucibince damadı Steferü ge-$• efenin genç kızı isterse redde iı‘'ra raktar, korktuğu İçin tereddüt İrinde bulunduğunu anlayan Dobrey. bir gün vekili u-mûru-nıt varıma çağırdı:
— Stefen. kızımı sevdiğini
Fakat kayınpederi, delikanlıyı kolundan futtu:
— Dokunma ona Stefen! Maya Solanjı öldüremez, dedi.
Melez kız asabi bir kahkaha koyuverdi:
— Hemşiremi. Öldürenisin mİ demek İstiyorsunuz?
Dobrey, bu faciadan bir kaç gün evvel Mayanın ağzından gayrimeşrû kızı olduğunu öğrenmişti. Annesi vaktiyle Dobreyin çiftliğinde çalışan yerli bîr kadındı Dobrey evlenince, eline br miktar para vererek çiftliğinden kovmuştu.
Kadın, parayı Dobreyin yüzüne atmış ve İntikam alacağını söyliyerek çıkıp gitmiş- bir kaç ' ay sonra doğurduğu kızcağızı, kalkıp gitmen daha İyi olacak 'felâketine sebep olan adamdari sanırını. Ben yeni bir hayat yânI babasından İntikamını al-ktırman için sana maddi km- jlıak telkinleriyle büyütmüştü, kanlan teinin edeceğim. Şu ke- jşCe bu j^a ıd] Oenç kız, şeyi al. Şimdiye kadar birik tire- , bildiğim paralar içindedir. Hep- : si senin olsun. j
Maya- keseyi aldı. Fakat İçindeki paralarla bir pandantif sa- , tın alarak Stefene verdi:
— Bu pandantif, zevcenize benim hediyemdir Kendisine , verirsem, belki benden şüphele- ; nir. Halbuki siz verirseniz memnun olur.
— Buradan uzaklaşın lyacak imisin?
• — Hayır. Niçin gideyim? Bun- !
dan daha iyi bir yeri nerede bulabilirim’ Yoksa üzüleceğimden mİ korkuyorsun? Köle olan bir kız. efendilerinin 3-~ bahtiyar ve onların dertlerine ortak olur. Sizi mesut ve bahtl-ıVar gördükçe ben de sevinece-
salıverdikten sonra sözüne devamla:
— İşte İntikamım budur. İkiniz de Solanjı kimin öldürdüğünü bildiğiniz halde bana cezamı vermek İçin el kaldırmağa cesaret edemiyorsunuz. Fakat sizin yapmağa cesaret edemediğiniz şeyi ben yapacağım, diyerek koynunda sakladığı kanlı bıçağını çekti- yıldırım süratiyle göğsüne sapladı ve kanlar içinde yerlere yuvarlandı.
Kayınpederle damat ne yapacaklarını şaşırmışlardı, kaç dakika içinde İnsan havsalasının alamayacağı iki korkunç facia cereyan etmişti. Maya ile Solan) misum oldukları halde başkalarının günahlarını, kendi hayatlarlyle ödemişlerdi.
Çeviren: A. HİLÂLİ
tamir limanından bir görünüş
annesi ölünce, intikamını almak için kalkıp Dobreyin çiftliğine geldi. Fakat talih karşısına S tefeni çıkardı. Ve kendisine annesinin intikamını almayı u-nuttundu.
Maya, cinayetinin sebebini, karşısında şagkuı şaşkın duran .Dobreye anlatmağa başladı: | — Evet Solanjı ben öldürdüm, Stefen, niçin öldürdüğümü size söyllyeblUr Fakat söylemeğe cesareti olmadığı İçin size ben soyliyeyim: Solanjı. kar-j nımda taşıdığım çocuğun babası olan Stefenden intikam almak için öldürdüm. Şimdi ister-şaadetiyte ben) |es|||n
elortlcrlnA .
nlz, İsterseniz kendi elinizle ol-I dürünüz.
Fakat ne Dobrey ve ne de etnlnn ı?nn1 nrtnrinn İr-*J"—-
®lîn- , , Stefen yerlerinden kımıldanma- j
Sf Stefen l!e Snlnnjın rtüffunlc-rl ddır Wt kabkiha|
İST— hl-r miırl.r1pt' erin ra metildi CİP- * ’
DEVLET DEMİRYOLLARI İLANLARI
lln odasına götürmek İçin yukarı çıkardı:
— Mesut ve bahtiyar olunuz-evlâtlar. temennisinde bulunduktan sonra aşağı İnmek İçin odadan çıktı. Fakat daha bir »nlad'm. Benden İstemeğe nl- kaç adım atmamıştı kİ damadı çin çekiniyorsun? diye sordu. '
Delikanlı:
Somunlu cıvata alınacak
İzmir 75 (Hususi surette giden muharririmi® Şahap Baicı-oğlu bildiriyor) — Pamuk meselesinden başka İzmirin. dola-ytsile Ege mınlakasmın bir de tütün derdi vardır. Bugün de bu mevzu üzerinde duralım:
Geçen yılın tütünü satdam-ı-yıp «ide kalmış. İzmir piyasası düşünce içinde- Ameriknhlaı da fırsattan bilistifade fiâtleri kırdıkça kırıyorlar. Tüccar bu fiatten malını satmamayı tercih ediyor. Ediyor amma, ma! da elde kalıyor. Yeni tütün piyasasının açılış tarihi bu yüzden geciktikçe gecikiyor. Fakat daha da fazla geciirenıiyecek Nihayet bu yakınlarda açılması lâzım. O itibarla tüccarın elindeki tütünü bir aû öûcc ihraç etmesi gerek ki, piyasa, açılınca mal alabilsin. Bir çapraşık İş gibi görünen mesele üzerinde ticaret ve sanayi odası başkanı Saiâhaddin San ver diyor ki:
«— Memleketin döviz kaynaklarının yüzde 79-80 ini teşkil eden bu esas ihraç maddesinin ehemmiyetinin maalesef İcap ettiği gibi anlaşılmadığı kanaatindeyim. Yeni iktidar İş basına geçince isabetli hir kararla haziran ayında tütün meselesini ele aldı O zaman iş, Ankarada esaslı surette görüşüldü. Aksak noktalar için' memleketin dört tarafından ge-' len tüccarlar hakikatleri belirttiler. Bakanlık da iyi bir anlayışla ağustos ayında tüccar ve müstahsil tütün delegeleriyle bir kongre akdetti. Bu kongrede
esaslı bazı kararlar alındı. Bun-’ lardan müsi>et bazı neticeler elde etmek mümkündü. Fakat liradan dört ay geçtiği halde bugünkü netice bir hiçten İbarettir. Maalesef bu arada Yunanlılar en değerli devlet adamla-
rını Amcrikaya ve Almanyaya göndermek suretiyLe Almanya ile 3 senelik ve 35 milyon küo tütün satışını sğaJayan bir anlaşma yaptılar Almanların bizimle. belki daha da mühim miktarlar üzerinde anlaşma yapmaları mümkündür. Fakat tüccar olarak aklım m ermediği bazı formaliteler dclayısile bu iş gecikmektedir. Bu hal İse. memleket tütüncülüğüne ve bilhassa yakında açılması mukarrer 19&0 tütün satıştan üze-, rine muhakkak surette fena tesir yapacaktır. Marshall yardımı dolayıslle Amerikalı dostlarımızın Amerikan tütünlerinin Avrupada sürümünü temin etmek maksadiyle. iıattâ kısmen hediye suretiyle verdikleri tütünler, Avrupa memleketlerinde yıllarda nberl müesses Türk ve Şark tütünü satışlarını tamamen akamete uğratmıştır. Bu arada, başlıca müşterimiz olan Almanyada âdeta Şark tipi sigara zevki değiştirilmeye çalışılmakta ve bunda kısmen de muvaffak olunmaktadır. Çok yakın bir zanunda. eskiden Avrupa’da müşterimiz olan memleketlere Türk ve Şark tütünü zevki yerleştirilmezse tütüncülüğümüz büyük tehlikelere maruz demektir.

Stefen deli gibi dışan fırladı: _ Baba, çabuk geliniz, diye
— Çünkü fakir bîr delikanlı- ' haykırdı.
yun ve her şeyimi size borçlu-' —‘ .. .. .—
ytım esvabın* verdi
Dobrey güldü:
— Sen olmasaydın bugünkü
servetimin yansına bile sahip olsmıvacatun» unutuyor mn-sun’’ Seni mükâfatlandırmak ■ e sana karşı borcumu ödemek ra-aftenıdir Seal işlerimde ortak yapmata re servetimi seninle pav’a—aa*a karar verdim. | _ _______________ ______ _______.
Oeökanb, ,«>rek «eSnlme- musun? Seni Um
ttnta herttMU «11»: ^td„, alye tolHne8e n^ad,.
_ SUe Ur,, minnet m jl- d, d.rln bir leeısûre
m- eledi o'«»r Bu »'t» tatubpd,.,. Zr.r-smm v«u-5uo p,«I mok.b.1- edeceğimi mu, inerek rââ-
bl-mivorum
Dohrey. Sislenin sözünü s-s-
*
— Bunları bırak Bana bas'ca söyleyecek bir sözün yok tnu? diye sordu.
— Evet var So’ani Ue erlin-mek için muvafakatinizi rt-s» ediyorum.
— Kızım bu t'-üebinizl Öğrendiği zaman sevincinden çılgına dönecek Bir kızın kahrından ölecegloe. saadetinden çıldırmadı bana daha iyi juhl geliyor. SoJaaj, kendisini benden istemeğe cesaret etm-sre ’ğlnden korkup duruyordu, Fakat gururlu olduğunu bildiğini İçin tereddütlerinin sebebini derhal anladım. Bu tahminimde aldan-1 madiğimi sen de tasdik ediyor- serine atılmak
İdi.
I Dobrey damadlyle beraber gelin odasına girdi:
I Solanç beyaz gelinlik elbisesi sırtında.kalblne bir bıçak saplan mış olarak karyolasında uzanmış yatıyordu. Kalbi çarpmadığına göre ölmüştü. İhtiyar baba. gözlerine İnanmak İstemiyordu Nihayet hıçkırıklara boğuldu:
| — ZaralI küçük Solanjim1
ınü, gözlerini buselere garkedl-yor:
| - Başıma gelen bu relâket
nedir’ Beyaz gelLnlik elbisen kefenin mİ olacaktı? Hayır sen ölmedin Gözlerini aç da kocana bak diye dövündükten sonra kayınpederine dönerek:
| — Babacığım, sen burada kal.
Ben gidip kastili bulacağım ve kendi elimle cezasını vereceğim. Herhalde buradan ınaklaşama-nuş olsa gerek, dedi ve çıkmak üzere arkasını dönerken Maya eşikte göründü:
— Stefen! Kaatili uzaklarda aramağa hac.'”, yok. Karını ben öldürdüm, diye haykırdı.
| — Sen m! Maya’ diyerek û-
¥6 »tırnak tele-
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satınalma Komisyonundan:
1 — Muhtelif eb'atta 13 kalemden İbaret 6 köşe başlı somunlu elvata taahhüdünü İfa edemiyen müteahhidi hesabına pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 1941 lira 25 kuruş olup kati teminatı 291 lira 19 kuruştur.
3 __Buna alt şartname komisyondan parasız olarak dağıtıl-
maktadır.
4 — Pazarlık 21. Aralık. 1959 perşembe günü saat 11 de Hay
darpaşa gar binası dahilindeki Haydarpaşa Satmalına komisyonunda yapılacağından arzu edenlerin vaktinde komisyonda bezir bulunmaları. 17434
İstanbul Ticaret ve
Sanayi odasından
Odamız mecmuas. İle sicilli Ticaret gazeU.d ve piyasa eed-velinin basılmı.sıua ait şartnameler hazırlanmışta"
Arzu edenlerin hunlan odamız Neşriyat şube ! Müdürlüğünden alarak :*WfltrtDt 21 Aralık 1950 perrmbe günü saat 17 ye kauar blMlrmeteri ilân olunur. '17433ı
İzmit Be'ed ye Başkalığından
4768 sayıl Kanunun 3 cü maddesi uyannea tertiplenen yönetimllk esaslarına göre 12/12/950 salı günü saat 1b ita yapılacağı ilân -dilen şebeke tevsii ıslahı İçin terai yapılacak ye rkabiütanna bir talip çıktığından ve arandan kanunî vesaiti tam oterak ibraz edemediğinden ihale 15 gün müddetle temdit edilmiştir. Tahmin edilen bedel 3706 lira 20 kuruş olup teminatı TTî lira 97 kuruştur.
İhale 28 12/950 sal: günü saat 15 tedir.
Taliplerin bu kani' İşleri daha evvelce yaptıklarına dair belge viya bir elek’-it. muhendisile yapıtec-seına oair noterlikçe tasdikli taahhütnameyi ihale gününden bir sön evvel belediye başka u’ınu ibraz etmeleri şarttır.
Bu işe alt şartname, keşif ve plânlan elektrik İşletme-sintır ^örulebiln
İsteklilerin nclirfi gün ve saatte belediye encümeninde hazır oulunmaten 11'430 >
En kıymetli yılbaşı hediyesi
İkramiyelî
SÜRPRİZ
Gömlekle beraber parasız verilen TAKVİM ve İKRAMİYE kuponunu isteyiniz.
Deniz motörü satılacak Devlet Havayolları Yeşilköy meyda? müdürlüğünden
1 _ Tekn*! makine, şaft, pervane ve teferruatı oahll bir adet deniz motüıii açık arttırma suretile satılacaktır,
2 — Muhammen bedeli 2500 lira olup mı rakkat teminatı 157 lira 50 kuruştur.
3 — Arttım.a 3 Orak »51 çarşamba günü saat M de Yeşilköy hava m^ydanıiKla müteşekkil komisyonda icra edilecektir.
4 — Buna dair şartname Yeşilköy hava meydan.ada görülebilir . (17341)
İstanbul Jandarma Satın alma Komisyonu Başkanlığından Jandam.» .ntiyneı için 200 adet terlik evsafına göre 19 A-rahk 950 salı tnnn saat 10 da Taksim Ayazpaşsduki kurulumuzda pazar hu la satuı »ı»n »rafrtır isteklilerin belit gün ve saatinde kurılumozdr bulunmaları. (17350)
Gerek hükümet tarafından, gerek» ferden ferda Amerikan milletinden yaptığımız ricalar hemen hemen, nazarı dikkate alırunarrıçtır. Fakat Amerlkah dostlarımızın, oniant tütüncü-
| lüğüne nazaran dünya ölçüsünde pek ufak yeri bulunan Türk tütüncülüğünün inkişaiı için anlayış göstereceklerine inanmamak İçin bir sebep yoktur, ş&hsi kanaatime göre Almanya îile derhal yapılacak bir anlaşma, memlekette suni olarak yaratılan tütün buhranın: derhal ortadan kaldıracaktır Bu münasebetle şurayı da belirtmek isterim ki. bilhassa değerli gençlerimizle bayanlarımızın Amerikan tütünlerine gösterdikleri temayül, lıer Türkün için sızlatacak bir meseledir. Milletçe bu alış kanlığa karşı kendi kendimizi hazırlamamız bir memleket bıırcudur.v
Şahap BALC1CİĞLO
Vtyanalılann İran Şahına düğün hediyesi
Viyana 15 tâAı — Avusturya - İran Cemiyeti, evlenmesi rnnmasebetiyie Şaha bir kuyruklu piyano hediye edecektir. VI-yasah meşhur şantöz- Ruthilde Bcsch bu aym 23 ünde Tahrana hareketle düğün, günü eski VT-yana havalarını ve AvusturyalI bestekâr Heyna Taeberln bu münasebetle bestelediği bir şarkıyı legalini edecektir.
Ölüler diriltilebilecek
Roma lâ (A.A.I (Alpı — Le Tempo gazetesinin hiîrtirniğine göre Tariao üniversitesi cerrahi kliniği direktörü Prof. Marta Dogllatti. bir toplantıda şir-yanı süfati vasilisiyle beyne yapılacak kan enfeksiyonu ile ölülerin dirilebileceği ni söylemiş ve bu hususta İki vaka zikretmiştir.
Zlayl — İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesinden aldığım şebekemi kaybettim. Yenisini stla-cağmufan esklsinir hükmü yoktur.
______________troen Pak in ûunbuj Asliye Dördüncü Ticaret Mahkemesinden »50/199
Dr Fritz Bckert’e
Boğaziçi Rumplihl.tar Balta limanı caddesi No. 66
İstanbul
Haznedar tuğla ve ateş tuğlası ve kiremit fabrikaları ve kireç ocağı limlted şirketi tarafından açılan (Ateş ve prese tuğlası toprak ve nakliye bedelinden 1451 lira 70 kuruşun faiz, ücreti vekâlet ve masarifi muhakeme ile birlikte tahsili) dâvasında:
İkametgâhınızı terketllğinlz ve yenbdnüı de meçhul olduğu anlaşılmasına binaen il inen gıyap karan tebliğine ve muhakemenin 14.1.1951 saat 15 e tâ-Likine karar verilmiş olmakla mezkûr gün ve saatte İstanbul Asliye Dördüncü Ticaret Mahkemesinde hazır bulunmanız lüzumu gıyap karannın tebliği makamına kaim olmak övere bir ay müddetle ilân olunur.
17403
Sahile 6
AKŞAM
13 Aralık 1950
! Muazzam servete mukabil
Bîr tek gece elbisesi
İ
ne Amerikanın en güzel sesli fakat tek tuvaletli kadını. I Mlss Danna fırlat bu’c'.ukça çok romanılk hislerle bağlandığı ) Duş yaparken de şarkı söylüyor I Sınatranm plâklarını dinlemektedir.
AMERİKANIN en güzel ve en zengin ses snn* Şikârlarından biri de MLn Danna'dır. Falcat bir tek gece tuvaleti var. Gümüşi lamtdcn sade ve İddiası-, bir gece elbisesi. İki senedir Birleşik Devletlerdeki en büyük merkezlerin on plândaki lokallerinde şarkı söyliycrck dünyalar kadar alkış ve para loplndıgı halde, ikinci bir tuvalet daha yaptırmayı kafiyen düşünmüş değil. Genç kadın bu elbiseyi üç sene evvel Paris'le yaptırmış, şimdi N’ew Orlc-ans'lı mütevazı lıir terzi, her ay bu tuvaletin aynını dikerek Mlss Duma'nın otelin-* gönderiyor. Böylcce elbise mütemadiyen yenilendiği hat-ed, kumaş ve biçim lanıamiy-Iv eskilerinin benzeri olduğu İçin kimse değişikliğin farkında değil. Herkes unun da ■ İma aynı tuvaleti giyerek sahneye. çıktığını zannediyor.
Hayranları da buna tama-nıiyle alıymış ve güzel kadını bu haliyle benimsemiş bulunuyorlar zaten. O da bu onulun kendisine uğur getirdiğini söylüyor.
_ Sahneye çıktığım müddetçe, beni şimdikinden baj-ka bir tuvaletle görmek kimseye ntısib olmayacaktır. Tılsımı bozmak işime gelmez, Gerçi Amerikoda, reklâm sayesiyle onu bedava giydirmek için yırtınan bir suru tevil var. Ayni gaye İle didinen bir sürü milyoneri de unutmamak lâzım... Bu milyonerleri' göre, •■lyitıme faslım bir soyunma faslı takı'» edecektir tabii... Fakat Mlss Darına bu tekliflerin hepsini de yalnız dinlemekle Iklif.l edivor. Etli dudaklarında ürperen manidar tcbessünıdcıi bu teklifleri alaya aldığı da besbelli.
Bütün ince eleyip sık dokumalara rağmen ask bakımından onun mahremiyetine girmek kabil olmamıştır. Bir üniversite talebesiyle gizlice seviştiğini söyleyenler nispetinde, onun meşhur Frank Sinatra’ya karşı çok romantik hisler beslediğini söyleyenler dc var. L'st taraTı meçhul.
DÜNYANIN halen en büyük orehide meraklısı DanimarkalI profesör Tcrkel Hol-seo'dîr. Profesör Danlmarkada İken orchideler hakkında hiç bir fikri yoktu İlk defa olarak prchldeleri Amerikaya geldiği zaman görmüş ve o andan itibaren bunların kültürü ile yakından alâkadar olmağa başlamıştır, İkinci dünya harbi patlak verdiği zaır.an profesör Ja-ponyada vazife almışı ı Bu fırsattan istifade ederek Japon-yada bulunan refia orehide seraların: gezmek fırsatını elde etmiştir. Profesör, imparatorluğa ait bahçeleri, seraları ve orchidelerln blnlerceşlnl bir a-arada seyrederek hayran kalmıştır. Profesör bahçeden ayrı-

Biiyük bir orehide meraklısı
lirken kendisine bir demet orehide çiçeği ile orchidelerln muhtelif isimlerini İhtiva eden bir liste verilmiş ve profesörden en çok beğendiği orehide İsimlerinin listede işaret etmesi istenmiştir. Bir kaç gün sonra kendisine, listeden seçtiği 25 orehide hediye edilmiştir. Profesörün asıl orehide sevgisi bundan sonra başlamıştır.
Profesör bir taraftan askeri vazifesini ifayı* çalışırken, diğer taraftan küçük mikyasta orehide seralar, meydana getirmeğe başlamıştır. Amerikaya dönmeden evvel Japon İmparatoru Hlrohito'nun kayınbiraderi olan bir Koreli prensin orehide serasını tia görmek bahtiyarlığına nail olmuştur. Muhtelif cins orehide koleksiyonla-riyle meşhur olan Koreli prens, profesöre serasındaki bütün fidanları teker teker göstermiştir. Porfesör bir tos fidanda 12 çiçekli orchideler görünce hayretini glzliyememiş ve bundan sonra kendisinin de prensin çiçekleri gibi giızel çiçekler yetiştirmeğe karar vermiştir, Profesör Japorıyadan Amerlkadakl evine bin müşkülât içinde 150 kadv orehide getirmeğe muvaffak olmuştur
1948 aa profesör dünyanın en meşhur orehide seralarına
benzeyen serasın, meydâna getirmiştir. Serada bulunan fidanların üzerine günde İki dela pompa ile su serpilir. Çünkü or-clıideier riilubetli muhitte daha iyi gelişirler. Fidanların aynı zamanda taze havaya ihtiyaçları vardır, bu dn temin edilmektedir Fidanların bulunduğu hararet derecesi 15 ile 20 derece arasında olmalıdır Yazın kuvvetli güneş ış.gır.a karşı da muhafaza edilmeleri lâzımdır, Profesörün serumda fidanların havalandırılması ve beslenmesi için hususi tertibat mevcuttur
Orchideler sphagmum ve tğ-reltl kökleri içinde yatiştlril-mektedir Pek az orchldeer, meselâ cymbidt'm toprak İçinde yetişir. Profesör bütün orchidelerini Hyppne:; mahlûlü İle beslemektedir.
Profesgre sormuşlar:
— Orehide yetiştirmek bilyen bir amatöre nc gibi tavsiyede bulunabtbrsinh'1
Şu cevabı veımlş:
— Evvelâ orehide hakkında yazılmış muhtelif eserleri dikkatle gözden geçirmelidir. Karınız mutfağın penceresindeki orchldeyi sulayabilir Mutfak penceresinde de bir orehide yetiştirilebilir Ancak ideal ve hususi şartlar altında yellştlrl-
Hayatta, ihtimal Jd hepimiz, yaptıklarımızdan çok. amma pek çok daha fazlasını yapabilmek İsterdik. İnsan ömründe hayallerle hakikatler arasında dalma dağlar kadar fark vardır. Zaman yokluğu. . Ah işte bu olmasa Amma yorgunluğa ne buyrulur? YORGUNLUK NEDİR? — tik bakışta tarife lüzum yak gibi gözükür. Halbuki yorgunluk da diğer bütün hastalık ve anormal haller gibi uzviyetimizin bozukluğunda kendini gösterir. İsterseniz yorgunluğun ne olduğunu bir doktora soralım: [Şu şekilde bir cevap alabiliriz: | Çalışan adalenin yakacak maddesine İhtiyacı vardır. Bunun İçin organizmada bulunan glikojenden faydalanır (Şekerli bir madde' Bu maddeyi - teşkil eden basit ■;.? narılarsa oksijen ve karbon ılu,. Ciğerler, oksijeni süratle temin ederler, amma karbon zannedildiği kadar süratle temizlenmez Bütün I vücudun İçine dağılır ve işte ı o zaman zehirlenme halinde i jorkıınluk meydana gelir. Bu izah şeklinde basit bir adalff-' ı.ln çnlışmaslyle bütün vücudun nasıl yorulduğunu görmektevlz. Yorgunluktan tarnanıiyle kurtulmak imkanı yoksa da bıınu hiç olmazı azaltabiliriz,
DAHA AZ YORGUNLUK -Çalışma voltalarının müsait 1 ve yeni olmalarına bilhassa dikkat etmek zorundayız Fazın yüksek bir masa, rahatsız sandalye vs. hepsi bize yorgunluk i verebilir. Kolu ve sıkıcı hava, ışık azlığı veya fazlalığı glul mahzurlar da yorgunhık verir. Bunlardan da kaçınmak lâzımdır. Işıklarınızı tanzim ediniz, çalıştığınız yeıln pencerelerini açın, göreceksiniz, yorgunluğunuz ne kadar azalacak Elbiseler dahi bu konuda önemli bir rol oynar Ne fazla ağır, ne de hatif... Lâzım olduğu kadar. Geniş kollar, dar yakaJar, ölçüsüz pantalon vs. hepsi kötüdür Elinizden geldiği kadar kendinizi rahat hissetmeğe çalışınız, Sırtınıza bir kazak ge-
Cok yoruluyoruz
çırip, eskiteceğinizden kork maksisin Çalışın. Serbesti ve rahatlık lâzun olan maddeleri temine daha kolaylıkla yardan edecektir. Daima pratik olun. Böylelikle lüzumsuz bir çok yorgunluktan kendinizi kurtarabilirsiniz.
ÇALIŞAN KİMSENİN TAKÎB EDECEĞİ rejim — Her şeyden önce beslenmenin de yorgunluk üzerinde fevkalâde müessir ü'-duğunıı batardan çıkarmamak lâzımdır. Çok yemek yerseniz enerjinizin esaslı bir kısmı hazmı kolaylaştırmak için harcanmak zorunda kalacaktır. Tabi-atiyle az yemek de enerjinizi azaltacaktır. Bazı kimselerin çok. bazılarının daha az yemeğe ihtiyacı vardır. Siz de kendinize dikkal ediniz. Zayıfla-mıyacak. fakat ayni zamanda şişman lam ıyacak kadar yemek kâfidir Bundan başka dikkate değer bir nokta da yemek şeklidir. Meselâ zihin faaliyetI fazla olan bir kimse için balık ve peynirin çok önemi vardır
içki geçici bir rahatlık verir amma umumiyetle yorucudur. Biraz şarap içlikten sonra ne kadar yorulduğunuza bilhassa dikkat ediniz. Sigara da yorgunluk verir Kahve kalbiniz çağlanı olmak şartlylc az dozlar halinde sık sık alınabilir.
İSTİRAHAT ETMESİNİ BİLİNİZ — Çalışmasını bilmek dinlenmesini bilmek demektir. Esas dinlenmeden önce kusa fasılalarla işinizi bırakarak yorgunluğunuzu gidermeğe çalışırsanız daha mükemmel bir randıman elde edebilmek İmkân dahiline girer. Aksi halde, devamlı çalışırsanız yorgunluğumuz muhakkak ki cok artacaktır Çalışma zamanlarınızdan sonra dinlenmesini biliniz Eğer devamlı olarak kendinizi yoracak olursanız netice itibariyle kolay telâfi edılemlyecek bir yorgunulk hissetmeniz İhtimali mevcuttur. BUhassa uykunuzu asla feda etmemeğe gayret ediniz.
Spor bahsine gelince: Normali aşmamak şartlylc devamlı spor çok Vldir. Açık havada yürümeler içimizdeki zehirleri temizlemek için en mükemmel vasıtalardan biridir
FİZİKÎ VE ASABİ YORGUNLUK — Unutmamak lâzımdır ki. şikâyet ettiğiniz yorgunluk pek nadir olarak fiziki yorgunluktur Bu yorgunluk diğerine benzemez. Gerçi pek rahatsız edici değildir . Tehlikeli de addedilemez amma... Devamlı aile karışıklıkları, gündelik hâdiseler»: karşı duyduğumuz garip his ve antlpatller ulzl fiziki olmaktan ziyade asabi olan bir yorgunluğa sürüklerler. İnsanların çoğu bir İşi yapabilmek İçin lüzumsuz yere saatlerce kendilerini yorarlar Bir işe tekrar tekrar başlarlar, netice gene de sıfırdır. ; İşte bütün bu haller asabi yorgunlukı an ileri gelmektedir.
Sizi sinirlendiren sebeplerden mümkün mertebe uzaklaşın. Hiddetlenmeyin. olur olmaz şeyler sizi yormasın. . Boşuna enerjinizi sarfetmeylr. Boylece normal halinize dönebilirsiniz.

Tarihten çizgiler:
(Her hakkı malıluzdur)
Devri istibdatta oynanması men edilip sahneden kaldırılan piyes
"Vatan yahut filistre,,
Prafesör İbrkd orşidc serasında
It-ıı orchideler elbı mükemmel ve sıhhatli olup az
Orehide ycti«ılrmek pahalıya mal olan bir merak değildir Çiçek çucak kudret ve kuvvette olan fidanlar lilhaklkn pahalıdır Fakat tohumdan yetiştirmek hem ucuz, hem de nispeten kolaydır; yalnız bu İşte çok sabırlı olmak Icabeder. zira tohumdan yetişecek fidanın çiçek açması için allı »ene beklemek lâzımdır. (Fidanın geçirdiği bijyüme İstihalesi resimde görülmekledir.
Müptedllare başlangıçta tavsiye edeceğim orchideler şunlardır:
Phalaenopsis amabllls.
Cattleya.
Dendroblum.
Bir Amerikan mecmuasından
Bir orkidenin lobum şişesinden itibaren çiçek acıtıa zamanına kadar geçirdiği allı senelik devre
(Meşrutiyetin İlânından sonra temsil edilen Namık Kemal merhumun bu güzel eseri vatanî, millî ve hürlvetperverâne bir mevzu içinde yazılmış olmakla halkın cok hoşuna gitmiş ve defalarca oynanmıştı. Hattâ ilk temsilinde harbiye mektebi talebeleri ve hevesli zabitler rol almışlardı).
Meşhur komik Abdürıazzakm Abdullah Çavuş rolündeki sahne:
İslâm bey yaralı olarak sahneye çıkınca Abdi meşhur tekerlemesine başlar:
—- Allah Allah İslâm bey vuruldu ise kıyamet nü konar? Dusmaıı kaleye dayandı ise kıyamet mi kopaı?


Yasan: Sernıed Muhtar ALÜS
VİTAMİNLİ
İÇİN EN FAYDALI
Eski Zamanın
MERAKLI
VAKALARI
Beyoğlu Dilberi
Kamelyanın kati!
Çizen: Salih ERİMEZ
DÜNKÜ KISMİN HÜLÂSASI


Satılık Emlâk
İstanbul Defterdarlığından:
Dosya No. Cinsi Kıymeti Teminatı
513—2673
515—1468
519—15909
516—1981)
518-4441)
516—2004
516—2004
516—13283
PROTEJİN •«!
Frengi ve ttetaoğuk tuğunun teminatlı t»iı toru yu pusudur
516—13283
OLIVIER and SONS Ltd.
DOÖL’ AKDENİZ UMANLARI ABASINDA MUNTAZAM S E F E B
Bu ayın 24-26 sın da lıcnansmrta muvasalatını beklediğimiz S/S MİREİLLE OLİVİER (Eski BAKA 1. T)
Vapuru limanımızdan hareketle İZMİR'e uğrayacak re 1 iki limandan.
pİre — İskenderiye — port saİd — beibut > KIBRIS için eşyayı ticariye ve yolcu kabul edecektir. Ocak 1951 den itibaren
S/S M İKEİLIJE OLİVİER ve S/S RATMOND OLİVİER Vapurları
İSKENDERİYE — FORT SAİP — BF.VKtT — KIBRIS — PİRE — GOLOS - SELANİK — KAVALA — İSTANBUL -İZMİR ve PİRF.
arasında her 15 günde bir muntazam sefer yapacaklardır. Fazla malûmat ve tafsilât İçin:
ve .
İstanbul aeentahgj — Galata, Veli Alemdar
No. 29 a müracaat. Telefon: 44215

513—431
T*
mm. y4wr. ÇATLA# w Ç/9ANA KAJtSf
Kivaycte gere, tur aM»tu kıymetli sultan erendi, müsaade dileyerek babasının odasına girmiş; ayaklarına kapanıp ağlıya sızltya derdini dokmuş: «Kamelya denilen tahişeden beni kurtar, kocatm baştan çıkardı*-. Fena halde öfkelenen AMülhanırt demiş W: «— Sen üzülme yavrum, icabına ba-kındo
Aradan hafta ri'çmcrira, Kamelyanın kapısına beli tabancalı, çizmesinin koncu bıçaklı, kamselenin kuk üleşini babına çekmiş bir Mbıs dayanıyor: «Aç!» Hizmetçi bermutat tembihti- şu cevabı veriyor: «Evde benden başka yok, Buyukadaya gittiler*.
518—1234
518-2643
Kayakçılara Müjde
«ETA. Enternasyonal Turizm Acenteliğinden : Bilinci Dahili Turtam Programı.
Burs ada BUSTUR teşkilâtı ile birlikte ULUDAĞ'da kayak sporları ve kış eğlenceleri ve ayrıca 3 günlük BURSA tenez-zuhiert tcrüplennüşUr. bıdaa olunan kombine biletler pek yakında o»fıtığa çıkarılacaktır.
Satılık iratlı apartman
Büyükada'du Ntaam asfalt caddesi üfcrinde yeni kârglr 16 daire büyük bahçeli iyi iratlı Vem iva Apar'imanı bütün daireler- mobilyalı olarak Milliktir
Kelepir Satılık Natamam Han
Ölüm dolayjsile bulunmaz fırsat:
Karaköv Palasa bitişik. 23 metre, 3 sok a 2 a cepheli ve 320 metre kare, 30 oda ve 5 dükkân ve altı 3.5 metre yükseklikte beton rippo olarak üç kat ürerine ıiulı yapılmşı, diğer nısfı inşaat lıalln dedir. İstimlâkle alakası yoktur.
Adres: Telefon: 43956 (Gündüzleri! akşamları fiıiun «tmra
üü’Axd
İSTANBUL RADYOSU öğle ve ak.«am prnçr.ımı 12.57 Acıl'S TC pr-■gramlnı 1İW Haberler.
13.15 Ç» Fİ,
13.30 Radyo galon ot kesir ar konser* >40# Sîrrkıtnr
İS.4i SatOn Knııııcr orkertranndan melodiler Fİ.
ıs.oo Konupıuı
15.10 Türküler.
15.30 Hafta nın nmerarnı
».48 sevflmia »taler Fİ.
16.10 Saz eserleri.
16.30 Dnns orkcıtroları occldl P).
17.15 .Türküler.
1S,#5 Itölye M-nlI.
17.50 Radyo Itliril: Türk musıklçl Birlin konser).
18.30 Türkçe tangolar Pl
ıe.45 Pecy CoiM'fUn garlüUu Fİ.
1MB Hahorier
19.15 Kıça «chir Haberleri.
BtaD Karışık ıatif mürlk PL lfi.» şarkılar.
20.15- Kadya Gaw;cEi
20J0 OMalejicl istekleri «Hafif Bjn
rr.ürigl., a.ıs taRİtıiv
kapı
Beşiktaş, Kuruçeşme
Mcvklp so. 171 ada. 21 parsel, en eski 18, Belediye şıibcslne göre yeni 5 kapı sayılı, 264 M2 arsa, Beyoğlu. (Kasımpaşa) i Piyalc malı. Balıriyc cad. ada, 15 parsel en eski 195. yen! 255 kapı sayılı 29 M2 arsanın 2/10 payı.
Beyoğlu, (Şişli) Cumhuriyet mah. Ayazma deresi civarında 994 ada. 7 parsel taj 7 kapı sayılı 50 M2 arsa.
Eminönü. iKumkapıı Bayram çavuş mah. kütük kaydına göre Kulluk Taşçılar, paftasına göre Behram çavuş Kulluk ve Döner oğlu Çadırcı, yeni Düzgün ver gj kaydına göre ve mahallen Behram çavuş so. 180 ada ve 6 parsel vergi kaydına göre 18.20 kapı sayılı 2450 - 25-'4®50 M2 İki arsa
Eminönü, ıSüleymaniye) ley mani ye mah. eski
Alime t, yeni Bestekâr Basri (Kebapçı hamı so. eski Emin. ; Bozkurt luın alt kat 282 azla, parsel, eski, yen! taj 3 v kaydına göre yeni 1 taj. 3 kapı sayılı 26 M2 kârglr oda.
Eminönü, (Beyazıt) Büyük Çarşı mah. Çadırcılar caddesine açılan Parçacılar, Yüncü hanı, E ler so. 642 ada, 1 parsel eski 23, yeni 1, 2 kapı sayılı arsa.
Eminönü. (Tahlakale) maniye mah. Uzunçarşı ITanburaeı han) 282 ada, parsel, zemin kat, eski, ye ilâ 17, 2. nel kat eski, yeni 1 milk. İlâ io. 3. üncü kat eski, yeni 1 İlâ 10 kapı sayılı 156 M2 üstünde odaları olan on adet kârglr oda (Tanburacı han dahilinde üç katlı ve her katta on odası bulunan kârglr odalar cem' an 30 oda) nın 3893/31800 payı. Fatih, (K.aragümrük) Muhteslp İskender mah. Akseki cad. 1528 ada. 18 parsel, eski yeni 40, vergi kaydına göre en yeni 42 sayılı 199.70 M2 ar,a.
Fatih. (Samatya) Kürkçübaşı Ahmet Şemsettin (Yalı) rûah eski, Yenimahalle yeni Atmaca so. 043 aaa, 5 parsel, en eski 157 mük. eski ve taj 35 kapı sayılı 40 NL2 arsa.
Fatih, (Samatya) Ali Fakıh mah Cambaziye so. 1176 ada, 36 parsel eski, yeni 4 kapı 178 M2 arsa maa payı.
Fatih, (Samatya) yin Mah. eski
sayılı
kulübenin 1/2

ESHAM VE TAHVİLÂT T FAİZLİ TAHVİLLER
8>var • Erzurum ı 21.05
Sivas - Erruruın 2-7 19.80
HHI Demli rotu 1 S») .OT
1041 Deıclrvalu 17 a as
1941 Demiryolu IH 26^7
Milli Müdafaa j 20
Mlill .Mddüla.» n 30.00
Mim Mad.tms m 30.»
Mili! Mnaaf-ıa IV 3020
Milli Müdafaa VJ 20 15
% v r*ızu TKHvn.rrn
3 Mİ Demir,volo 170 1
Kal kırıma 1 «81
Halkitmu II w.ıo
Kalkınma £11 93.10
191» l&UKT^rı I 07 J»
KUS-istikraz! H îrts(:
1949 teakrez, ı !«£!
°i U FAİZLİ TAHVrLLER
HMD tahvili 06.65
AffADOLU DEMIHYOLU GRÜPü
Tahviller ABC 110 3t
Hıs>c senetleri % 60 ItaM
MümessU senet 54.—
ŞİRKET HİSSELERİ
Merkez Bankası US.-
İş Banker 53 ir
T Tu-arel Baruatsı i—
Arslan Çimento î a
SARRAFLARDA *111»

Türk lirası 325ü
Guldcf 3LU3
43 70
37 76
Külce Ol
beklenilen |j
Hacı Hüse-. Imrahor. yeni
îmrahor ti yas bey ve Curcuna w. 1240 ada. 12. 13 parsel yeni, taj 31 ve 33 kapı 110 r 114-224 M2 İki arsa. Fatih, (Topkapıl Beyaat mah. Taptı kaydına göre burcu Mehmet çeşmesi Mehmet efendi çeşmesi sû. 1574 ada. 5 parsel en eski 20 kapı sayılı M i2 M2 arsa Fatih, yen! Nevbohar mah. kl Bûberaga, yeni Terfik Fikret 50. 1B19 ada. 18 parsel ta göre eski 36. 38 yeni 30 taj en yeni 50/1 vergiye göre mahallen 50 1 kapı sayılı 105.20 M2 kârglr ev.
Fatih. (Silivrlkapı* Veledi rabaş malı Tiryakçı sok. ada. 8 parsel en eski İL, ve taj 13 kapı sayılı 236 W2 arsa 1030 Fatih, (Samatya) Yal eski Yalı Bottan dernnu Yenikapı kumsalı so.
5 parsel, eski 224, yeni 87 sayılı 3250 M2 arsa.
Sarıyer. fMirgün) Mırgfth mah. eski Yedinci, yeni Yedekçi Hüseyin ve Yunus ağa sn. 137 ada, 2 parsel, en eski 23 vergi kaydına göre yeni 21 kapı sayılı 264 M2 arsanın 2/3 payı.
Kartal, 'Maltepe) Dragos mah. 23 pafta. 2ü2 ada, 12 parsel 1840 M2 tarlanın !/2 payı.
Yukarıda yazılı gayrlmenirıller 3/1/951 Çarşamba saat 15 de Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda ayrı açık arttırma İle satılacaktır. İsteklilerin nihayet saat 15 e kadftr yatıracakları teminat makbuzları ve nüfus cüzdanlarile birlikte satış günü komisyona, fazla bilgi İçin sözü geçen müdürlüğe başvurmaları (Teminatlar önceden de yatınlnbillr.) (17413)
518-7845
518—7847
518—11494
518—16241
51816291
518—17458
5110-3132
Altuı uçlu RADYOTON Fİ-kap İğneleri saı^a çıktı. Toptan sa₺MT SulLanhnmom Havuzlu Han W o 1 Telgral: Rariyolmj-Islarjbul
Daktilograf alınacak
Eski yazıya vakit, seri yazabilen bir daktilografa ihtiyaç vardır.
Teni postahnno karsısı Erzurum han 13 numaraya müracaat edilmesi
5213-2095
HİNDİSTAN CEVİZİNDEN ÇIKARILMIŞ
Hakikî VEJETALİN Yağı
Kaim »crimeyınca. eabsı meçhul omuzhyarak aricaya devirip beydi içeriye Avay avaz çıghğı k.» Iıiımeiçiyi yakalar yakalamat v and* kıça deyip öldürmez nü?
(Arkatı yarın)
Sayın avcılara
Av kazalarına karşı sigorta olunur
Türkiye Genel Sigorta A.0-
Yeni Putta hane karşısı — Kendi birusı
Telgraf: GENSİGÜRTA Telefon; 2480ü
Rekabet kabul itmez bir prim tarifesiyle avcılura hizmetlerini arzetancktcdlr. İzahat, şartname ve driıtatulacâlt kuponlar Ar ve Dcuiz Sporları dergisinin li’ü.d'dir lAniuda cari Adale’ Han No. 4 Tel: 208Ü)
Pilâv, Kızartma. Tatlı Ve her nevi yemek v.-mekkrde kullanılan bu saf ye,', mide ve karaciğer rııltıtsuhk'atını ünler. Bakkalardaıı ısrarla isteyiniz.
S I B I R
Nebati Yağla- fabrikası Ltd. Ştl. Telefim: 20286
DİŞ IIEKIM1 MEHMET OKLAR ■
Haliç Fener - Yıldırım cad-B desl No. 115 teki muayene- I hanesinde hastalarını ka- I bule başlamıştır. Cumar- I terd günleri meccanen dı| çekilir.
DOLMAKALEMLERİ
Yılbaşında vereceğiniz en makbul hediyedir.
Toptan satış veri; İ. ABF.Nİ — İstanbul
AKŞAM
R @ n k O i
o II â v e D e ir
------------------------------1
Aziz okuyucularımızın hoşça vakit geçirmesi için en seçme eserleri tefrikaya hazırlanıyoruz
Pek yakında birbirinin peşi sıra neşretmeğe başlıyacağımız tefrikalar benzerleri arasında istisna teşkil edecek kadar güzeldir. Bu çok meraklı eserler hakkında bilgi veriyoruz
İstanbul'a katan kız
Aşk ve Macera Komanı
Yazan: ALI MARMARA
D İSTANBUL her Türkün
günlünde yalar Anadolu ile Trakyadaki bulun gene kız ve erkeklerimiz, ömürlerinde bir kere olsun bu rn güze! şehrimizi görmek istirler. Boğaziçi, Adalar. Kalamış koyu birer rüya gibidirler. Buralarını gezmeden, görmeden bir Türkün hayatı tanı mânasını bulmamış demektir.
Yazdığı iki küçük eserle hakikaten üstün bir kabiliyet olduğunu ispat eden Ali Marma-ranın bu yeni romanında da İstanbula kaçan bir genç kız var. Bu kocaman şehirde maişet zorluğu ile pençeleşirken başına bin bir macera geliyor. Bıı arada karşısına dost mudur, düşman mıdır bir türlü anlayamadığı esrarengiz bir erkek çıkmıştır. Bu erkek onu, yeisle ümit, felâketi.- saad.pt a-ra.ınrla sürprizli akıbete kadar mütemadiyen bocalatacak! ır. ;
Bu harikulade romanı pek yakında AKŞAM sütunlarında okuvacaksınu.
Ölmeyen a$k
aşkta bulanlara hak vermek zorundayız. Bu konuda • yetkili şaşılan kimseler: -Aşk olmasaydı, yaşamanın, yar olmanın kıymeti kalmıyacaktı» diyorlar. Hakikaten öyle. Nesillerin idamesi hile aşk say esimle oluyor. Tarih boyunca yaratılan bülirtî şaheserlerin aşk yüzünden meydana geldiğini kimse inkar e-dcıuı-z. Dnlcrken hay Tan olduğumuz bir bestenin nağmelerinde; aşkın üstün âiıcııgi, o-karken kalb çarpıntılarına uğradığımız bir eserin satırlazın-da aşkın müstesna rengi vardır. Ölmeyen aşk isimli roman
da bunlardan biridir işte. Nâzını Dersanın meşhur bir İtalyan
müellifinden tercüme ettiği bu harika romanı pek yakında AKŞAM sütunlarında bulacaksınız.
ROMANDAN BÎR PARÇA:'
Slgllnda sükûnetle:
— Seninle beraber bulunmak benim için ne büyük bir saapet Krlsliyano. Kendimi rüyada zannediyorum... Sanki sen yüksün d» sadece hayalin var... Ne tuhaf değil mi? Bugünlerde İblr dakika olsun yanımdan ayrılmamalısın...
Genç kız KrlsUyanonun sıcak elini tuttu, yanağına dayadı.;
Krlstiyano kederli, boğuk iblr sesle:
— Zavallı kiiçük kızım... dedi.
— Bana neden böyle ediyorsun?
— Çünkü verdiğim bir tutmak mecburiyetinde fiıımıt düşünüyor ve dirdikten sonra seni etmekten, böyle fena bir hafe-l ket işlemekten çekiniyorum.
Büyük Tarihî Romanımız
ZAFERDEN ZAFERE
Horasanlı Ebu Müslim
AŞK ve KAHRAMANLIK DESTANI — Yazan: Muharrem Zeki Korgunal
Bu eser, şimdiye kadar o-kuduğunuz tarihî romanların en hareketlisi, en meraklısı ve en heyecanlı-
sıdır, Romanın akıllara durgunluk veren seyri, kanlı E m evi saltanatını yıkıp, şanlı Abbasi salta-
natını kuran Ebu Müs- . limde temerküz ediyor. E-ğer Ebu Müslim gibi eşsiz bir Türk kahramanı zu- I
hur edip Arap olmıyaıı | Miislümanlara köle muamelesi yapan ve yalnız zulümden kuvvet alarak ‘
yaşıyan zalim Emevi saltanatını devirnıeseydi, İslâmlık bugünkü parlaklığını bulanuyacaktı.
ZAFERDEN
ZAFERE
Koşan HORASANLI EBU MÜSLİM Türk ve İslâm tarihinin kendisiyle ebediyen iftihar edeceği büyük bir zafer âbidesidir
J
Magazin Sahifeleri
II AFTADA bir kere yapılacak dört sahildi ve beş * 1 renkli ilâvelerden gayrı gazetemiz günaşırı olınak üzere Ev - Kadın - Moda, Sinema, Magazin. Spor ve Dünya Olayları konusunda gayet cazip, eğlenceli ve bol resimli sahifeler (le verecektir.
* Sekizinci asrın tam ilk yarısı sonunda kanb ire «râlim bir devir kapandı * Yine
bu asrın tam son.İslâm tarihinin sahi-yarısı başında şanlı j f elerine altın harfler-ve âdil bir d&vir açıl- le bir :_n ismi
dı, ★ Sonra Türk -Iyazıldı: Ebu Müslim.
Pek yakında
AKSA M Sütunlarında
Kongo ormanlarında
EK yakında neşrine 0 başlıyacağımır bu eser isminden de anlaşılacağı gibi hasından sonuna kadar heyecan ve sürprizle doludur. Her tefrikada duyacağını? aslan kükremeleriyie canavar homurtuları yüzünden tüyleriniz ür-perecek, böyle olduğu halde ertesi günkü tefrikayı yine sabırsızlıkla bekt-veceksiniz
Bilindiği gibi. Avrupa medeniyetinin bütün müdahalesine rağmen. Afrikanın büyük bir kısmı hâlâ bakir vahşetini muhafazaya devam ediyor. Buralara medeniyet ışığının zerresi bile sızmağa muvaffak olamadı henüz, ideal uğuruna hayatlarını tehlikeye koyarak vahşî Af-rikayı dünyaya tanıtmak gayesiyle yola çıkan kâşiflerin çoğu balta girmemiş ormanlarda ya yerliler tarafından parçalanıyor, yahut dr canavarlara yem oluyor.
Bunlardan Atlilo Gali* ismindeki fedai Afrikayo yaptığı uç keşif seyahatinden sağ salim dönmeğe muvaffak olmuştur. Kâşif, bu üç maceranın korkunç tafsilâtını en küçük teferruatına varıncaya kadar kaleme almış ve kitap halinde neşretmiştir. İşte yakında neşrine başlıyacağımız cKongo ormanlarında» isimli tefrika ba kitaptan tercüme edilmiştir.

Kan damlası
V AZDIĞI zabıta romanlarına. otcu.vaıı ların nefesini daraltacak kadar heyecanlı ve esrarengiz bir çeşni vermek bakımından uluslararası şöhrete sahip bir muharrir var. Adı: Carına n Doyle.
Aşağı yukarı bütüu eserleri Türkçeye çevrilmiş bulunduğu için bu muharrir memleketinde olduğu kadar bizde de meşhurdur. KAN DAMLASI. onun şimdiye kadar lisanımıza tercüme edilmemiş en kuvvetli eserlerinden biridir. Bu çok meraklı ve sürükleyici polis romanını pek yakında tefrikaya bavlıyacağız.
ROMANDAN BİR PARÇA:
Eğilerek anahtar deliğinden İçeri baktım. Tam orta yerde cansız ve kansız bir surat, sabit gözlerini kapının deliğine sap-lamıştı. üstelik korkunç bir tebessümün. hiç değişmeyen gayrı tabii ifadesiyle sırıtır gibi bir hal almıştı. İnsanın bütün kanını donduran bu gülüş, ayın solgun ışığı altında tasavvur edilen en ürkütücü manzaradan daha korkunç ve daha tiksindirici idi, Sherlock Holmes'e döRerek:
— .Söyleyecek kelime bulamıyorum.. dedim. «Şimdi ne yapacağız?..»
Holmes:
— . Kapıyı kırmaktan başka çare yokb diye cevap verdi.
llediyeli Müsabaka
AZİZ okuyucularımız için hem meraklı, hem de eğlenceli bir müsabaka hazırlamış bulunuyoruz. Mahiyeti itibariyle her sınıf okuyucuya birden hitabeden bu zengin hediyeli nıiis »bakanın tafsilâtı pek ya-kında gazetemizde ilân edilecektir.

Comments (0)