AKŞAM
Hergün 8 sahife
_________
Sene 30 — No. 10656 — Fiatl. her yerde 10 kuruştur.
PAZARTESİ 14 Haziran 1948
Gençleştirilen Kabine
Yazan: A. ADNAN - ADIVAR
derek derhal tashih etmek ve vaktiyle edilmiş hatalarda kendi reyleri İnzimam etmiş olsa bile, itiraftan korkmıyarak bir daha o gibi yanlışlara gidilmlyeceği teminatını vermek gençleştirilmiş kabineden beklediğimiz açık hareketlerden, biridir.
öyle umuyoruz ki yeni hükümet, programında milletin fertleri, bilhassa münevverleri arasında, damgalama voliyle, bir ay-
«.Bir iki senedenberi okuyucular hükümet değişince gazetelerin yeni kabine hakkmdakl fikrim beklemek itiyadını edinmişlerdir. Vâkıa iki üç sene evvel bizde kabine değiştikçe gene makaleler yazılır, fikirler beyan edilirdi; fakat bütün bu yazılar, değişikliğin bir nöbet değiştirmeden başka bir şey olmadığını söylemekle nihayete ererdi. Halk da kimin bulduğunu bilmediğim bu cso- _______________B__________t._,____„
ğuk istiare» yi pek iyi bellemiş 1 r»hk yaratmaktan sakınacağına olduğu için, o yazılara göz atmak dair bir kayıt koymak zalımetinl ... ... j. u—ı lhtlyaT edecektir. Program de-
yince şunu kaydetmekten geçemiyoruz: Bir hükümetin yalnız şahıslan üzerinde durarak onları takdir ve yahut tenkid etmek çok sudan bir iştir; vâkıa meşhur: •(Âyînesî İştir kişinin lâfa bakılmaz» mısraı demokrasi hükümetlerinde tam muteber bir düstur sayılamaz. Yani Meclisler yeni hükümetlerin programlarına, yani lâf larına bakarak onlara itimat reyi verirler, Fakat bu sözler derhal yeıine getirilmesi lâzım vaitler ol duğu ve valilerin, bir kere daha söylediğim gibi, borç sayıldığı için günün birinde «bu Meclisin böyle kalmayıp» mevkiin gururu ve İkbalin neşe ve süruriyle .mahmur olarak» taahhütlerini yerine getirmlyenlerl uyandıracağına yeni hükümet âzasınm inanmış olduğunu zannediyorum ve şunu ümld ediyorum kİ onlar, cEn iyi hükümetin en az İşe karışan ve en az kanun çıkaran hükümet olduğunu - bilenlerdendir.
A. ADNAN - ADİ VAR
bile islemezdi İki üç senedeııberl demokrasiye doğru yaptığımız hamleler arasında değişen hükümetler, particilik noktasından, ge ne bir nevi nöbet değiştirme olsa bile, yazılan yazılar giden ve gelen kabineleri münakaşa ve tenkid etmekte olduğu için belki okuyucuların dikkatine daha ziyade mazhar oluyor.
* Her halde bu son buhrandan sonra kurulan ikinci Hasarı Saka kabinesinde bariz bir yenilik oldu ğunu inkâr etmek kabil değildir. Bu yenilik on altı zattan ibaret olan kabinenin, belki Cumhuriyet tarihinde birinci defa olarak, yalnız ve valnız hukukçu, idareci, iktisatçı ve maliyecilerle bir de sivil hekimden kurulmuş olması ve kabinede daha gençlikten çıkmamış ve yahut henüz çıkmış en az vedi kişinin bulunmasıdır. Geıiye kalan dokuz zatın ise senelerdenberi Ankaranın zorlu ve sert maddî ve mânevi iklimine karşı sıhhatlerini muhafaza etmiş orta yaşlılardan olduğunu düşünürsek, kabinenin önündeki güçlükleri bir dereceye kadar yenecek‘ kuvvette olması ihtimali vardır diyebiliriz.
Şimdi memleketin iktisat, idare ve adliye bakımından türlü türlü güçlüklere maruz olduğu şu zamanda kabLneye giren gençlerin işlerinden doğacak mesull-yetten başka kendi nesillerine karşı zımnen taahtıüd ettikleri bir mesuliyetleri' de vardır. Kendilerinden sadır olacak hatalar, memleketin zararına olduğu kadar nesiidaş! arının memleket idaresi hususunda itibarları zararına da olacaktır. Şu mühim vazifevi müdrik olduklarına inan dığım bu genç Vekillerin hak ve adaletin yerlerde sürünmesine, şer ve sefahetin kucaklarda taşın masına müsaade etmiyerek tek parti idaresinde villanmış birçok zaaf ve ihmallere karşı göz yummam ağ a herkesten ziyade mecbur olduklarını söylemek İsterim. Eğer böyle olmazsa, o vakit siyaseti, idareyi gençleştirmek için taraf, taraf yapılan propagandaların ve Meclis âzasının vasati yaşını bulmak için edilen hesapların meşhur • Kalk oradan da ben oturayım.» düsturuna müncer olmasından korkulabilir.
Yeni kabineden beklediğimiz işlerin en başında seçim meselesi geliyor Seçim kanununu şöyle veya böyle tâdil ettikten sonra yapılacak kısmi seçimlerde tatbik ederken bitaraflığı muhafaza işinin sadece bir Dahiliye Vekâleti işi olmayıp bütün bir hükümet işi olduğunu kavrıyarak ona göre idare etmesi ve böyle idare ettiğini bütün millete karşı ispat edecek teminatı ihtiyar eylemesi yeni kabinenin en mühim vazifelerinden biridir. Çünkü Seçim kanununun yalnız hükümetin mensub olduğu partinin arzusuna uygun olarak tadil edilmesiyle seçim emniyetinin tesis edilebileceğini İspat etmek hayli güç bir iş olduğu gibi, bunda muvaffakiyet demokrasinin direklerinden en mühlmmlnin sağlam bir zemine dikildiğini göstermek demek olacak Ur. Aksi takdirde, yani seçim emniyeti bu yeni tadillerle de temin edilemezse bu mu-yaffakıyetaizlik, şu genç unsurlu yeni kabinenin iş bilançosunda en büyük açığı teşkil edecektir.
İktisadî sahada ypnl hükümetin kendinden evvelki hükümetin yaptığı gibi acaba bizden evvelki hükümet hata mı etti diye tetkl-ka girişecek yerde gözümüzün önünde bar bar bağıran yanlışları fikir istiklâline sahip mütehassıslarımızın çizeceği yoldan gi- ]
Fransız kabinesi
TAKSİTLE
Buz dolablan, antensiz çalışan brtaryalı, cereyanlı; portatif çanta; ve her marka radyolar, enva! mücevherat, çıplak ve mobl pikaplar.
Rıdvan Vmay Müessese»!
Sirkeci Trmavay Dur. No. 0
Sahibi Necmeddln Sadak — Yazı İşlerini Ailen İdare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
Kabinenin programında tasarruf mühim yer alacak
Bütçede yapılacak geniş tasarruflar için Meclise bir tasarı verilecek

Fransız meclisinin Altılar konferansının tavsiyelerini kabul etmesi bekleniyor
Sovyetlerin taarruz plânı
İnönü Amasyadan Ankaraya döndü
Cumhurbaşkanı felâket sahasını gezdi halka bir hitabede bulundu
kadrosunun, genişliği göz önünde tutularak ölüm, ayrılma ve istifa gibi hallerde Inhllâl eden memuriyetlere ı kimse tâyin olunmıyacaktır.
özlük tahsisatının çoğaltılması hakkında hiç bir kanun teklifi yapıl-mıyacaktır. Hiç bir memura hiç btr şekil ve surette vekâlet maaşı veril-mlyecektlr.
Barem kanununun türlü şekillerde tâdili He İki üst dereceye terfi sure-tUe. lld üst derece maaşın verilmesi önlenecektir. Yalnız bu temin edildiği takdirde bütçede yapılacak tasarrufun 14 milyon tutacağı tahmin edilmektedir.
Bu tekliflerin tatbikatına geçilmesi için kararnameler çıkacak, kanun tasarıları hazırlanacaktır.
Bu tetbtrler tatbik edildiği takdirde bütçede yüz milyonlarca Ura tasarruf temin edileceği umulmaktadır.
Amerika Batı devletlerde ittifak yapacak
Londra 13 (AA.) — LPS: Sıınday Dlspatch'm siyasi muharriri şunları yazmakladır: Fransa, İtalya ve tr-kandlnavyanın ağustos veya eylül ayında İstilâsına matuf bir Bovyot plânı batılı de vlle ilerin eline geçmiştir. |_L
Bu haber. Avrupa meselelerini O celeyen milletlerarası komite t GL fından verilmiştir Bu komite. AvCM padakl büyük Soıyet kuvvetleri»» durumu hakkında dün bir rapor yP ymlam ıştır. Komiteye göre, SovjEE kuvvetlerinin durumu şöyle hül&2 edilebilir: W
Evvelâ, Rus ordularile doğu Avrfl) pa peyk devletlerinin iki milyon »■> kert, vardır. Paulus ve diğer prasyfl) generallerin ÜBresInde Rusyada e:4> Alman harb esirlerinden müteselsili birlikler teylştlrilmlştlr. Sovyet Rt|>» ya, 2 bin gemiden müteşekkil ve (1»-Q yanın en kuvvetli denizcili fliosır^ sahiptir, ayrıca seri halinde ve ç® sayıda bomba ve av uçağı imal inektedir. Filhakika, Bovyetlerln (|) bin kadar uçağa sahip oldukları tote mln edlltyor. Bunların 8 bini bomba
(Arkası sahife 2; sfitnn 1 de)
ln-
8«-
Londra 14 (R) — Reuter muhabiri Paris'den bildiriyor:
D|ln Paris’te, Londra konferansının Almanya hakkında İleri sürmüş olduğu tavsiyeler etrafında bazı hususi mahiyette görüşmeler yapılmıştır. Tahmin edildiğine göre, hükümet kazançlar elde etmiştir. Salı günkü toplantıda Milli Meclisin bu tavsiyeleri
kabul etmesi beklenmektedir.
Artova 14 (AA.) — Saat 2.30: Cumhurbaşkanı İsmet înöntl bugün saat 1.23 te Artova'dan Sivas İstikametine geçmişlerdir.
Amasya 13 — Cumhurbaşkanı önü, dün gece buraya gelmiş ve ceyl vagonlarında, geçirmiş, bu
bah saat 0 da halkın alkışları atasında otomobille felâket sahasına gitmiş, adım başında rastladığı her felâketzedenin derdini dinlemiş ve daha sonra Sevadlye ve Selgazl derelerini gezmiştir, Müteakiben yangın yerinde çadırlara İskân edilmiş olan vatandaşları da çadır çadır gezerek hatırlarını sormuş, âfetten bir kaç gün önce doğan ve halen ailesiyle birlikte çadırda bulunan İkiz yavruları da görmüş ve okşamıştır.
Müteakiben belediyeye gelen İnönü. âfetin bidayetinden nihayetine kadar olan safhası ve neticesi, alman tedbirler hakkında etraflı İzahlar almıştır.
Sel mecrasının temlzlettlrilmesl. âfet mıntakasınm memnu mıntaka haline konularak bu sahadaki evlerin İstimlâki cihetine gidilmesi ve bu suretle açıkta kalacaklarla, halen çadırda bulunan halk İçin yeni evler
inşa ettirilerek bir mahalle ması lüzumuna dair dört mühendisten müteşekkil komisyonun verdiği rapor üzerinde durulmuş, bu işin Bayındırlık Bakanlığında acele ele alınarak bir karara bağlanması hükümetçe ve tahsis edLlecek ödenekle derha faaliyete geçilmesi gerektiği neticesine varılmıştır.
' * İnönü’nün Amasya
halkına hitabesi
Cumhurbaşkanı ismet İnönü gün saat 15.30 da kalabalık bir halk kütlesine hitaplarında şunları söylemiştir:
«AmasyalIlar, aziz hemşerllerlm, Ankara’dan buraya gelişimin tek hedefi sizinle yakından temas ederek bütün memleketin. Amasyanın büyük kazasından duyduğu teessürü söylemektir.
Amasya'nın bu sefer geçirdiği hepimizin, bütün memleketin canını yakmıştır. Teessülerlnlze rak ediyorum. Hükümet ve millet Bize yardımcı ve faydalı olabilmek için bütün İmkânları hazırlayacağız. Büyük kaza zamanlarında vatandaşların bütün kuvvetlerde metanetlerini (Arkası sahife 2; sütun 6 da)
kurul-y ilksek
bu-
Doğu Akdeniz şampiyonası
Türk takımı 200 puvanla birinci oldu
Yunanlılar 184 puvanla ikinciliği, İranlIlar da 64 pııvanıa üçüncülüğü kazandı
Filistin meselesi
Kont Bernadotte Rodosa vardı
Ateş kes emrinin bütün cephelerde tatbikine başlandığı bildiriliyor
Kont Berıudotte'un karargâhını
Londra 14 (R) — Birleşmiş Milletler Filistin aracısı Kont Bernadotte diin akşam hususi uçağı ile Rodos adasına varmıştır. Kont karargahını burada kuracaktır.
Şam'dan Rodos’a gitmeden önce son bir defa daha Telaviv’e uğrayan Kont Bernadotte orada Şertok ile görüşmüştür.
Beyanatta bulunan Kont Berna-
kurduğu Kodoştan bir manzara
dotte bir kaç glin İçinde mütarekenin tam olarak tatbik edilmeya başlanacağını umduğunu söylemiştir.
Kont Bernadotte, tnglltereden müşahit istediği lıakkındakl haberleri tekzip etmiş ve demiştir kİ:
cingütereden yalnız 5 küçük uçak ve bir miktar jeep arabası İstedim. Bunların ne pilotları ve nc da şoförleri îngilizdlr.»
(Arkası sahi fa sütun 4 dcJ
Harb sanayii kurumu
Dilnkii yarışlardan heyecanlı bir sn
lYazuı İkinci sahltemlzdel
Hükûmet bir tasarı hazırlamak için tetkikler yapıyor
Ankara 13 ____ öğrendiğimize göre,
bir harb sanayii kurumu tesisini hedef tutan mühim bir kanun tasarısı 'üzerinde tetkikler yapılmaktadır. Bıı tasarı, hâlen muhtelif Bakanlıklar, müesseseler ve ktırumlara bağlı olan ve mahiyetleri İtibarlle harb sanayii mevzuu İle alâkalı bulunan bütün tesisleri ve İşletmeleri, İktisadi devlet teşekkülleri mahiyetinde bir kuruman birleştirmektedir. Hava, deniz ve kara lıarb sanayii şubelerini İhtiva edecek olan bu kurumun sermayesi, İlk hesaplara göre milyarı aşmaktadır. Türk Hava Kurtımunun Etlmes-uttakl motör fabrikası da, bu arada bu kuruma devıclunacaktır.
Harb sanayii kurum unun, Mili! Savunma Bakanlığına bağlı olması der-pl? edildiği gibi Ekonomi Bakanlığına bağlı olacağından da bahsolunmakta-dllr
İran meclisi yeni bir Başbakan seçti
Tahran 13 (AA.) _ (Lps) İran parlâmentosunun bu sabah aktettlğl özel bir toplantıda yeni bir Başvekil seçilmiştir. Yeni Başvekil, geçen hafta güven oyu alamıyan Kabinenin üyelerinden Abdül Hüseyin Haclya-
Bu sene çöpler yüzünden denize girilemez oldu
Bir amatör fotoğrafçı bize Moda koyunun resimlerini çekmiş. Nerelere, ne şekilde çöp dökülüp giizcl sahillerimizin nasıl berbad edildiği bu resimlerle dosya halinde elimizdedir.
Çöp dökme işini yakından tetkik etmiş bir vatandaş da şunları anlatıyor:
Çöp mukavelesinin sakat tarafları şunlar:
Çöpler eskiden Sarayburnu ve Sivriada istikametinde vc akıntı üzerinde bulunan bir şamandıradan istifade etmek ve mavnalar buraya bağlanmak suretiyle dökülürdü. Bu şamandıra galiba bakımsızlık yüzünden delindi ve battı: çünkü uzun zamandır ortada yok. Çöp dökme işini üzerine alan müteahhitler derin cilan akıntı sahalarında demirliye-cek doğru dürüst vasıtalara sahi b olmadığından ve mavnaları saatlerce akıntı üzerinde tutmak için römorkörlerin makinesini işleterek masraf yapmak İstemediklerinden, yavaş yavaş Moda taraflarına ve Kalamış koyu önlerine (tabii ilgililer ses çıkar-
madıklan İçin) sokuldular da sokuldular! Şartnamede şu madde var; (Fırtınalı havalarda çöpler Moda burnu ve Ahırkapı istikameti haricinde kalan sahaya da dökiilebilir). Bu hiikme göre müteahhit için artık her gün fırtına...
Moda - Ahırkapı İstikametinin hemen birkaç yüz metre açığı da tabii bıı hattın dışarısı demektir; âlâ! Halbuki burası akıntıdan çok ırzak olduğu gibi birçok ahvalde de anafor, yani mukabil sahil akıntısıdır ve sular hariçten sahile doğru gelir. Dosyanızdaki fotoğraf ayrıca bu keyfiyeti de ispat ediyor; kaldı ki yazın Öğleye kadar daima denizden sahile doğru rüzgâr eser ve dökülen bütün çöpleri Kalamış koyuna ve Caddebostan! - Suadiye sahillerine doldurur. Sayın Temizlik İşleri Müdürü bunları fotoğraflarınızda görebilecekleri gibi, vaziyeti Moda ve Kalamış sahil halkından, Moda Deniz Klübünden, Moda ve Kalamış Denizyolları iskele memurluklarından ve hattâ Adalar vc Köprü arasında işliyen Denizyolları vapur süvarilerinden de tahkik edebilirleri
Sabite 3
AKŞAM
Î4 Hazf ran 1948
SÖZÜN 6ELIŞI:
Doğu Akdeniz şampiyonası
Mütehassıs Bakan
Türk takımı 200
GÜNÜN MESELELERİ
ablncye yeni giren Bakanların ihtisasları meselesi herkesi meşgul ediyor. Ticaret Bakanı acaba ticaretten anlıyor mn? Bayındırlık Bakanı bayımlırmayı biliyor mu? Tekel ve Gümrük Bakanı bu işlerin erbabı mı? diye soran sorana.
İlkokulu bitiren her vatandaşın milletvekili olabileceğini, Bii-ylik Millet Meclisinde her meseleye temas ve İcraatın topunu birden tenkid edebileceğini, hukukçu olsun veya olmasın, Meclisin kanun yapmak vazifesine katılabileceğini itirazsız kabul ediyoruz da, milletvekilleri arasından seçilen Bakanların mutlaka yiikşek mütehassıs olmasını istiyoruz. Mütdıassıs olmıyanlann Bakanlık sandalyesine oturmalarını aklima bir türlü almıyor.
Halbuki alışmamız lâzım. Zira bu, seçim »İstemimizin en tabii neticelerinden biridir. Meselâ önümüzdeki seçimde hiçbir hekim veya hiçbir hukukçu milletvekili seçilmezse — olur ya — kimi Sağlık Bakanı, kimi Adalet Bakanı yapacağız? Her halde seçim bu yüzden yenilenmiyecek, vatandaşlardan bir hekimi veya bîr hukukçuyu milletvekili seçmeleri rica edilmiyeecek, bu vazifeleri her hangi iki milletvekili üzerine alacaktır. Unutmamalı kİ Bakanlık siyasî bir vazifedir. Hükümet programla, umumî prensiplerle çalışan, mevcut kanunları yürütmekle mükellef bir teşekküldür. Mütehassıslar Bakanlıkların müsteşarlarıdır, umum müdürleridir; teknik şefleridir, müşavirleridir, tetkik heyetleridir. Bakan bu mütehassıslar topluluğunu hükümetin umumî politikası hudutları İçinde çalıştırır, İcraata girişmeden evvel fikirlerini alır, mütalâalarını sorar. O kadar.
Fakat bizde her Bakanlığın başında bir mütehassıs görmek arzusu da boşuna değildir. Çünkü gelip giden Bakanlardan çoğu akhua ne eserse, mütehassısın fikrini sormaya lüzum görmeden tatbik etmeğe kalkmış, teferruata kadar karışmış, mütehassısın İtirazını dinlememiş, hattâ mütebasns İtirazda fazla İleri gitmişse ekmeğinden olduğu için ses çıkaramaz, ne denirse hakikatin kendisi İmiş gibi kabul eder hale gelmiştir.
Değişmesi gereken hükümet zihniyeti İşte bu dur.
Şevket Rado
puvanla birinci oldu
» - ~~~~~~ ■ ■ — ' ' «
Celâl Bayar ve Adnan Menderesin nutukları
Celâl Bayar seçim emniyetinde ısrar etti. Menderes, Hilmi Uran’a cevap verdi
Karaman 13 — Konyadan Çumra - I Cumhuriyet Halk Partisi- Genel h*5-ya, oradan da buraya gelen Dem ok- kan vekili Hilmi Uran'm «ou nutku-rat Parti genel başkanı Celâl Bayar, na cevap vermiş ve demiştir kİ: D. P. binası balkonundan Karaman- 1 Demokrat Parti mitingleri, ne
Ulara hitaben bir nutuk söylemiştir.' tahrik toplantılarıdır, ne de gûrOJtülil C. Bayar, köylüden kanun hilâfına,' 20 liradan fazla salma alındığını işaret ettikten sonra:
«— Biz İktidara sıçramak IstJyen-lerden değiliz. Biz, Türk milletine. İşına geleni eeçmelj, beğenmediğini ■J aşağı etmek İmkânını hazırlamak istiyoruz.» diyerek seçim emniyeti mevzuuna girmiş ve sözlerini şöyle bitirmiştir:
«— Millet, bu memleketin İdare dizginlerini elbette elinde tutacaktır. Seçim emniyeti olduğu takdirde, birçok mesele kolayca halledilmiş olacaktır.»
Bundan sonra bir toplantı yapıl--mış, Celâl Bayar, köylülerin dileklerini cevaplandırmıştır.
...Karamandan sonra Ereğüye gidilmiştir. 22,30 da şehre giren Celâl Bayar, yarın (bugün) burada yapılacak mitingde nutuk söyîlyccek, salı sabahı da Adanaya hareket edecektir.
İzmir’de
İzmir 13 — Aydın iline bağlı Yenipazar bucağında bugün Demokratlar tarafından bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda hazır bulunan Adirıan Menderes, «Köylü efendimlzdlr» düsturunun henüz tahakkuk ettlrlJeme-«ğinl söyliyerek başladığı nutkıyle.
1 gösterilerdir. Badece milyonların, bu mitinglere tştlrSk etmiş olduğunu görmek dahi Demokrat Partinin bu toplantıları hakkında daha hürmettir bir lisan kullanmağa kendilerini İcbar etmiş olmalıydıj
Mersinde ve Denizlide
Mersin 13 — D. P. dJu Mersin İt idare kurulu tarafından, terllb edilen miting bugün saat 18 de yapıkö. 20 kadar hatip söyledikleri nutuklarında Demokrat Partinin seçim emniyeti istediğini belirttiler,
Denizli 13 — Denizli Ulu e bağlı Tavas İlçesinde Demokrat Parti açılma töreni bugün yapılmıştır Denizli Demokratlarının seçtikleri, fakat seçimi müteakip Ankaraya gidince bağımsızlığını ilân etmiş olan Denlıall Mlletveaîl Reşat Aydınlı, bu toplantıda bir nutuk söylemek istemişse de konuşmasma meydan verilmemiştir. Refik İnce İle Nazilli İlçe başkanı bu münasebetle birer nutuk söylemişlerdir.
Seçim tasarısı
Ankara 1-1 — Büyük Millet Meclisi İçişleri komisyonu bugün de topiana-taJt ve Seçim kanunu tasarısı Özerindeki çalıjmalarma devam edecektir.
Sovyetlerin taarruz plânı
(Baş tarafı 1 İnci sahifede) [tecavüzün andlaşmaya İştirak eden uçağıdır. Bunun da 500 0 tepkilidir bütün diğer devletlere yöneltilmiş te-Tuna vâdlslnde 3 bin uçağın ve 500 iâkkl edilmesini gerektiren prensipte bin askerin yığıldığı ve Almanyanın Sovyet bölgesindeki diğer yerlerde de büyük kuvvetler bulunduğu bildirilmektedir. Bununla beraber, yazar, bu I sânın çok murassa! olmasının, bunu öovyet hükümetinin korku uyandırmak nıaksadlle kasden açığa vurduğu İntibaını uyandırdığını da ilâve etmektedir.
Londra 13 (AA.) — (Nafen) Va-şintrton'dan alman haberlere göre, Amerika Dışişleri Bakanlığı bir kaç gün-' •■adar Batı Blriiğile bir ittifak andlırması müzakerelerine lıasnrtan-mağ-ı Başlamıştır. Bunun mümkün olman, »yandan Vandcnbcrgln, Ameri a’nın mahalli müdafaa tertiplerine dahil olması lehinde vermiş oldıı'u karar suretinin Ayan meclis! t&r' ından kabul edilmesüe İzah olu m'ktadiF.
Aı ikan Dışişleri Bakanlığı bunu. Anı t: ikanın güvenliği için hayatî mahiyette sayıim andlaçma yolunda bir teşvik alâmeti olarak tefsir edecektir Bıı tasarının başlıca iki hükmü şunlar olacaktır: Anıtlaşmaya İmza koymuş dericiler arısındaki nl-ealarm sulhsever yoldan hr.ıicdilmc.'i ve harloi bir tecazüze karşı elblrilğllc miidşfaa ve bu yolda, imza eden dey--— —------—
İrilerden h;-ı*hanğl birine yöneltilen | 'rin başka çare yokturj
kabulü.
Londra 13 (A A.) — (Lps) Sunday Times gazetesi, milletlerarası komite tarafından yapılan açıklamayı çok ciddiye alarak .-unlan yazmaktadır:
•Harb tehlikesi büyüyor. Almanya İçin girişilen mücadele dünya sulhü için bir tehlikedir ve Rusya atom bombasını beklemeden bir harbi göze alabilir, plânın teferrüatı güphe ve endişeyi celbedecek kadar geniştir. Bu belki de sinir harbinin bir eseridir. Rusya belki de harb İstemiyor ve istediklerini, dögüşmedcn. harbin netlcekrile elde etmek gayesini güdüyor, Hltler d j bu usulü kullanmıştı ve Rus bölgesinden sızan haberler, Münih'ten evvel Hlüer Almnayasm-dan ozanlara garip bir tarzda benzemektedir. BundR, Batılı devletlerin faydalanmaları gereken bir ders vardır.»
Gazete yazısına şöyle son vermektedir;
•Rusya Avrupayı hâkimiyeti altına almak merakında devam ederse, Batı filemi kuvvetle ve azimle mukavemet etmelidir. Son devirlerin tarih! göstermiştir ki, böyle bir azim va kararın neticelerinden korkma!: felâket getirir ve tecavüzün önünü almak
İkinci Doğu Akdeniz şampiyonası dün yapılan üçüncü gön karşılaşmalarından sonra merasimle kapandı. Müsabakaların kapanışı dolayuiylo Şehir bandosunun çalılığı İran, Yunan vo Türk milli marşları esnasında bu kardeş mille 11 erin bayrakları şeref direğinden İndirilirken stadı çovreliyen seyircilerin lig gün devam eden bu yarışmaların sağladığı zevk vo heyecan* doyamsdıklan yüzlerinden okunuyordu.
Müsabakalar geçen sene olduğu gibi bizim. atletlerin galebesiyle neticelendi). Hem do bu seferki birinci Doğu Akdeniz şampiyonasında olduğu gibi 4 puvan farkla değil lfl puvan farkla... Atletizm federasyonumuzu metodlu çalışmasından ve atletlerimizi de bize bu kazancı temin ettiklerinden dolayı tebrik etmek vazifemizdir.
Umumi puvana dahil olmıyan, fakat bir sembol halinde yapılan tarihi Maraton yarışı da stadyumdan çıkarak sahil yollylo BOyUkdere ve oradan Hacıosnıan bayın - Maslak - Şişli yoliyle tekrar stadyuma geliş şeklinde cereyan etmiş ve bu müsabakada İki Türk atletinin birinci ve İkinci ve Yunanlı atletin de üçüncü gelmesi stadyumu dolduran halk tarafından dakikalarca alkışlanmıştır.
Üç gün devam eden müsabakaların son yarışı olan 4x.lÛ0 bayraktan sonra Beden Terbiyesi Umum müdürü B. Vllda.n A?lx sahaya çıkarak çok alkışlanan kısa bir hitabede bulundu. Müsabakalara katılan bütün atletlere mertçe yarıştıkları için sevgilerini sunarken, gelecek sene Doğu Akdeniz müsabakalarını organize etmeği üzerine alan İran spor teşkilâtına da teşekkürlerini bildirerek müsabakaları kapattı.
Müsabakaların tafsilâtı:
400 metre engelli:
1 — Kemal Hoırolu (Türk) 55.4/10 yeni rekor;
3 — Petropulakls (Yunan) Y. R.
3 — İsmet Dlnçcan (Türk) 57.2/10 Y. R.
4 — Kosmas (Yunan) B8.2/10 Y. R.
Bu yarışın galibi Kemal Horolu 55,4/10 luk vakitle Doğu Akdeniz müsabakalarının en İyi derecesini tesis ettiğinden Beden Terbiyesi Umum müdürlüğünün ortaya koyduğu altın kol saatini kazandı.
200 metre:
1 — Petrakls (Yunan) 22.5/10 Y.R.
3 — Zaflrls (Yunan) 22.7/10 Y. R. 3 — Kemal Aksur (Türk) 22,7/lOY.R.
4 — Halûk Reman 23
5 — Haru t yun Falyan (İran 23.5/10 0 — Haşan Aıçin (İran) 24.2/10.
800 metre:
1 — Beydi Dlnçtürk (Türk) 1,55.8/10 Yeni Türkiye ve yeni D. A. R,
3 — Stratokos (Yunan) 1.58.5/10
3 — Kostavaras (Yunan) 1.59.4/10
4 — Rıza İşman (Türk) 2.00.7/10
5 — Mehmet Şehnez 2.03.6/10
0 — Rıza Hacı Ali zade liran) 2.03. 8/10.
Şeydi, bu müsabakanın favorisi İdi. Stratokosla öne geçerek İlk turu 57"8 saniyede yaptı. Son turu da aynı süratle geçerken Yunanlı Stratokos da büyük enerji aarflle arayı muhafaza etmeğe çalışıyordu...-Finişi de aynı şekilde yapan Beydi Türkiye ve Doğu Akdeniz rekorunu da kırmış oldu.
6000 metre:
1 — Cahit önel (Türk) 15.33.3/5
2 — Mustafa öztantürk (Türk) 15.34
3 — Mavropostolos (Yunan) 15.35. 3/5.
4 — Stefanidls (Yunan) İfl.n.
B — Mehmet Bağbanbaşı (Iran) lfl.21.VS.
6 — Aziz (münferit) (İran),
Cali İLİ s Mustafa Mavropuloahm peşinden yarışa başladılar. Müsabakanın bitmesine bir tur kailacıya kadar bu 3 atlet bir kilmo halinde yarışı sürüklediler.
Nihayet son 100 metrede Cahit, Mavropuloa*u rüzgâr gibi geçerek alkışlar arasında btrlnclliğl aldı.
Üç adım atma:
1 — Ruhi Sarıalp (Türk) 14.45 Yeni rekor.
2 — Marlnakl (Yunan) 13.42,
3 — Lambrou (Yunan) i 3.20.
4 — Güner Firik (Türk) 12.88. Maraton yarışı:
1 — Ahmet Ay taç (Türk) 3 saat 69'25” 2/5.
2 — Haşan Yıldırım (Türk) 3 saat B’ 46" 4/5.
3 — Varcakis (Yunan) 1 saat 13' 24" 2/5.
Disk atma; i •»,
1 — Slllâs (Yunan) 44.07 - &
2 — Floros (Yunan) 41.01
3 — Mehmet Oktay (Türk) 37.48
4 — Emin Tokgöa (Türk) 35.47
5 — İskender Baven (İran) 34.76
6 — Mansnr Mireşrefl (İran) 34.40, Sırıkla atlama:
1 — Bateflas (Yunan) 3.70
2 — Muhittin Akm (Türk) 3.60
3 — Tembakopulos (Yunan) 3.50
4 — Ahmet Kırlı 3.50. 4x100 bayrak yarışı:
1 — Türk takımı (Raşlt, Kemal, Halûk, Erdal) 43" 3/10. Türkiye rekoru egale edildi.
3 — Yunan toktan (Tambakopulos, Vendikos, Zaflrls, Petrakls) 43" 3/10.
3 — Iran takımı Melckyunan, Feyzi, Abdülhasan, Telyan), zl, Abdülhasan, Telyan).
Türk takımı çok ufak bir farkla bu müsabakayı kazandı.
Üç gün devam eden yarışmalar sonunda Türk takımı 200 puvanla birinciliği kazandı. Yunanlı atletler 184 puvanla İkinci, İranlı atletler 64 pu- . venta üçüncü oldular. Müsabakalarda derece alanların mükâfatları Beden Terbiyesi Umum müdürlüğü ta-jrafıçdan dûn gece Marmara Yat kifl- , bönde verilen ziyafette merasimle tevzi edlldL
ÇAZt Tezcan
Filistin meselesi
(Baş tarafı ı inci sahifede)
Birleşmiş Milletler müşahitleri şimdi muhtelif cephelerde vazlfo görmeye başlamışlardır, Kaydedildiğine göre dün ateş kes emri tatbik edimeye başlanmıştır. Mısır cephesinde hâdise olmamıştır.
Londra 14 (R) _ Kudüs’teki bir muhabirin bildirdiğini» göre, Rodos konferans esnasında İyi neticeler elde edilmesi imkân dahilindedir. 4 haftalık mütareke İle kalınmayıp «ateş kes» müddetinin uzayabileceğini ve bir sulh elde edilebileceğini gösterir emareler mevcuttur.
Londra 14 (R) — Şam'dan bildirildiğine göre, Suriye Başbakanı, Kont Bernadotte’a gönderdiği bir mesajda şöyle demektedir:
«Yahudller taama hareketlerine son vermedikleri takdirde Suriye birlikler! bütün cephe kesimlerinde taarruza başlayacaklardır.»
Telavtv’de neşredilen bir tebliğ de şöyle demektedir:
. «Suriye cephesindeki Yahudi kuvvetleri nefsi müdafaa İçin askeri hareketlere yeniden başlamak zorunda kalmışlardır.»
Toprak bayramı dün
kutlandı
Almanya meselesi ön plâna geçti
Almanya meselesi, dünya hâdiseleri arasında gene ön plânı İşgal etmeğe başlamıştır. Buna sebep Batı Almanyanın teşkilâtlandırılması hakkında Londrada İngiltere, Amerika, Fransa, Belçika, Helanda ve Lüksemburg arasında kararlaştırılan esaslardır. Bu esaslar Almanyada bir hükümet teşekkülüne doğru atılmış ilk adımdır. İngiltere Dışişleri Bakanı Bevin, Schefffelddesöylediği nutukta «Birleşmiş Milletler arasında yerini alması İçin Alman-yaya fırsat veıilmelidir. Alman meselesinin henüz halledilememiş olması teessüf edilecek bir şeydir» demiştir. Bu sözler Batı devletlerinin Almanyada normal vaziyetin teessüsüne doğru gitmek! istediklerini açık surette gösteriyor.
Londrada verilen kararlar Rusya tarafından, beklendiği gibi, fena karşılanmıştır. Moskova radyosu bunun, Almanyanın par çalanmasına ve daimli surette esaret altında tutulmasına doğru adım teşkil ettiğini söylemektedir. Ruslar verilen kararlara mukabele İçin İlk tedbir olarak Batı bölgesiyle Berlin arasında her türlü seyrüseferi durdurmuşlardır. Rusyanın Batı devletlerini Şerlinden çekilmeğe mecbur etmek ve Berllnde bir hükümet kurmak istediği iddia ediliyor.
Londra kararlarına İtiraz eden yalnız Rusya deSfldir.’Fransa-da da bu kararlar aleyhinde şiddetli bir cereyan vardır. Komünistlerle Gî. de Gaulle bu hususta birleşmişlerdir. Fransız Dışişleri Bakanı Bldault verilen kararların doğruluğunu anlatmak için uğraşıp duruyor. Fakat Mecliste kararlar aleyhinde oldukça kuvvetli bir cereyan vardır. Komünistlerle de Gaulle’cülerin itirazlarının sebebi başka başkadır. Komünistler Batı Almanyada bir hükümet kurulursa bu hükümetin Batı devletleriyle İş birliği yaparak komünizme karşı cephe almasından korkuyorlar. De Gaulle taraftarlarına gelince, bunlar Almanyanın her hangi bir suretle kalkın m asının Fransa için tehlike yaratmasından endişe ediyorlar.
Batı Almanya hakkmdakl kararların tatbiki İçin işgal kuvvetleri komutanları Frankfurt şehrinde toplanacaklardı. Toplantı, Fransız meclisindeki müzakerenin neticesine Intizaren geri bırakılmıştır. Fransamn, muhtelif cereyanlara rağmen, Londra kararını sonunda kabul edeceği tahmin olunuyor.
Galatasaray
Demirspor
Ankarada 2 - 2 ye berabere kaldılar
Ankara 13 — Şehrimize iki maç yapmak üzere gelmiş olan. Galatasaray futbol takımı bugün ikinci karşılaşmasını Ankara şampiyonu Demlrsporla yapmıştır.
Galatasaray:
Erdoğan - Naci, Adnan - Musa, Bülent, Muzaffer - Halis, Aleksandr, Rchfi, Gündüz, Orhan,
Demirspor:
Mehmet - İskender, şevket - Refet., Süleyman, Mustafa - İsmail, Kadri, Rıdvan, Niyazi, Hamdl.
Oyuna GalatasaraylIlar başladılar, Karşılıklı geçen bir !kl akından sonra Rçhâ Demirspor kalecisinin, yersiz bir çıkışından faydalanarak yedin et dakikada Sanfarmızılıların İlk gölünü çıkardı. 28 İnci dakikada soldan gelişen bir Demirspor »kınında top sağ-açığa aktarıldı. Galatasaray «öl belinin geç hareket etmesinden faydalanan Demirspor sağaçıgı yakın mesafeden beraberlik golünü çıkardı. Devre 1-1 bitti.
tünel devreye çıkarken GalatasaraylIlar eolaçık Halis'l sağa çığa, ts-fendlyar'ı ve antrenörleri Molly'l de sol hafa aktalar. Muzaffer sollçe keç-miştl. îlk devrede solaçıkta aksıyan Orhan m yerinde Halis daha iyi çalışıyordu ve GalatasaraylIlar hemen hemen yarım saate yakın bir zaman Demirspor yan sahasından çıkmadılar. Fakat üst Üste kaçırdıkları fırsat lan yüzünden, bir türlü beraberliği bozamadılar. 30 unca dakikada bir aıa baskıdan kurtulan Demlrsporlular gene İsmail vasıtaslyle Galatasaray kalesine İndiler. Adnan’ı geçen İsmail çelme He düşürüldü. Hakem bu hareketi penaltı İle cezalandırdı. Şevket bunu gole çevirdi
Oyunun bitmesine bir dakika varken Bülent beraberlik golünü yaptı ve Galatasaray! muhakkak bir mağlûbiyetten kurtardı. Maç da S - 1 ye berabere bitti.
Tuprak bayramı, dün yordun ber tarafında olduğu gitıl lstanbulda da parlak surclto kutlanmıştır. Orman fakültesinin. Lştirakile Büyükcicre fidanlığında tertibedilcn töreni müteakip Taksim âbidesine gidilerek çelenk konmuştur. Yukankl klişemiz Takaüa âbidesine çcieuk koyan «iraatçlleri ■tateriyor.
Susurluk yolunda bir kamyon devrildi
Balıkesir 13 — Gönçn’s gitmekte olan bir kamyon bugün Susurluk civarında devrilmiş, 18 kişi ağır surette yaralanın ıştır. Bunlardan dördünün yarası çok ağırdır. Bir kişi filin üştür.
VEFAT
Merhum general Mehmet Terfik Ataman kerimesi, Mersin tüccarlarından Sald Arif Akıncı eşi. Mahmut Atamanın kız kardeşi, Ankara 1 inci Noteri Ekrem Şayiamın baldızı
FİKRİYE AKINCI
13 haziran S 48 de Tanrının rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 8oh Bönü Yenlınabalîedekl yalısından kaldırılacaktır.
C. H. Partisi divanı
Divan 14 ağustosta tekrar toplanacak
Ankara 13 (AA.) — c. H. P. gene) başkan Tekilliğinden bildirilmiştir:
Bu aym ıı inci cuma günü sabah saat 10 da toplanarak müteaddit; toplantılar halinde çalışan Cumhuriyet Halk Partisi divanı haziranın 13 üncü pazar sabahı yaptığı son toplantı He gündemindeki konulan bitirmiş ve mesaisine nihayet vermiştir.
Divan, bu defaM toplantısında Parti denetleme yönetmeliğini tetkik ve kabul ettiği glM genel İdare kumlu tarafından sunulan İki aylık rapor muhteviyatını ve Divan üyelerinden bazı arkadaşlarca verilmiş olan ve daha ziyade gilnün ekonomik mevzularma temas eden takrirler muhteviyatını müzakere etmiş ve konular üzerinde geniş görüş teatilerinde bulunarak hükümetçe de verilen İzahtan dinlemiş ve hükümete lüzumlu temennilerde bulunmuştur.
Hububat, şeker, petrol İşleriyle İktisadî kalkınma plânı konuları bu suretle ele alınmış ve görüşülmüş mevzulardandır.
Divan, müteakip toplantısını ağustosun 14 ünde yapmak kararlyle mesaisine son vermiştir.
İnönü Ankaraya döndü
(Baş tarafıa 1 tacı sahifede) muhafaza ederek bunu karşılamaları lâzımdır. Sîzlere geçmiş olsun derim. Bütün memleketi müteessir eden 1e-l&k etinizi gözümle gördüm. Bunu merkeze olduğu gibi nakledeceğim. Arkadaşların söyledikleri sözler zihnimde yer etmiştir. Size bugün bu şartlar İçinde söyleyeceğim bir şey yoktur. Felâketin önlenmesi İçin alınması lâzım gelen, tedbirler ahnaeak-tır. Amasyanm halini tetkik ve fiildeki durumunu tâyin ettireceğim »
«Sağ ol, var ol» nidaları ve alkışlar arasında Iradedilen bu hitabeden sonra Cumhurbaşkanımız ilçelerden gelen heyetleri kabul buyurarak her biriyle uzun uzadıya görüşmüşler ve Gökbflyflk devlet çifilğlne gluerek okul ve çlflik faaliyetleri hakkında okul müdüründen İzahat almışlardır.
Cumhürb^kammız buradan İstasyona dönmüş ve saat 19 da halkın coşkun sevgi ve bağlılık gösterileri y.YDe*ar arasında Amasya'dan Ankara'ya müteveccihen hareket etmişlerdir.
Bir kuyucu ağır surette
yaralandı
Bakırköyde Sakızağacmda Baçaron sokağında Haralambosun evindeki kuyuyu tâmlr etmekte olan 00 yaşlarında Yani, bu. İşle meşgul olduğu sırada beline bağlı bulunan İp birden-'bire kopmn.ş vo kuyunun içine ciüş-jmüştür. Yani, İtfaiye tarafından ku-I yudan çıkarılmışsa da kol ve ayaklarının kırıldığı, başından da ağır yaralı olduğu görülmüş,, ve ümitsiz bir [ halde Yedi kuledeki Ermeni hasta-I* nesine kaJdirrtmıştır.

14 Haziran 1913
AKSAM
Sahlfe S
AKŞAMDAN AKŞAMA
Dil mevzuu etrafındaki aksii-lâmel hareketi
Dil meselesi günün mevzuu oldu.
Atatürk tarafından teşvik edilen birçok inkılâplarda geri dönüş var. Aman bu da onlardan biri obuasın diye korktuğum için fazlaya gitmekten çekiniyorum. Fakat öz Türkçe namına irtikâb edilen hataları dikkatle gözden geçirmeğe ve tashih etmeğe ben de şiddette taraftarım. Esasen Atatürk dahi, son devrinde «dil inkılâbı •• nı bir rövizyona tabi tutmuştu. Tarihimiz boyunca Türkçeye girmiş kelimelere dokunmamağı kabul etmişti. Ancak öz Türkçe kök ve eklerden yeni ihtiyaçlara göre yeni kelimeler yaratmak imkânını son devrili; dilcileri bize temin etmiş oldular. Tarihimizde «dil inkılâbı denen hareketten o mazhariyet yadigâr kaldı. Temennim şu ki. diİin tarihi hüviyetini muhafaza etmesi için şimdi çalışan münevverleri-miz, tersine bir ifratta, o mazhariyeti de silip süpürmeğe doğru gitmesinler. Bu işte de ifratla tefrit ortasında bocalanuyalım.
**♦
Hür Fikirleri Yayma Cemiyeti, ■kendi âzasuıa şu sualleri soruyor;
1 _ Resmi sıfatı haiz şahsiyetlerin, hükümet kuvvetlerine dayanarak bugün, yaşıyan ve kouuşulan dile müdahalesini doğru buluyor musunuz?
2 — Bu nevi müdahalelerse leac edilen dile taraftar nusuuz?
3 — Suni dili A mektep kitaplar!, mahkemeler ve resmi daireler yolile zorla sürülmesine taraftar mısınız?
4 — Büyük Millet Meclisi gibi siyası bir heyetin kanun yolile, memleket dilinde dilediği gibi tasarruf etmeğe sizce salâhiyeti var mıdır?
5 — Halkın hükümet kapışma olan ihtiyacını istismar ederek resmi muadelelerde hükümetin kendince bezendiği dili kullanmak İçin vatandaşları zorlamağa sizce hakkı var mıdır?
6 — Hükümetin mektep hocalarını derslerinde suni oil! kullanmak İçin zorlamağa sizce hakkı var imdir?
7 — Bugünkü haille Dil Kur umunun memleket için hayırlı ve faydalı olduğuna kani misiniz?
8 __ Keyfi usullerle dilde İhdas
edilen bugünkü vaziyette Türicçem!-zin fakirleştiğine ve tabii tekâmülünün sekteye uğradığına kani raisiniz?
9 — Hükümetçe takibedilen dil politikasının milli hayatta ve sinil inkişafımız için aararlı olduğuna kani misiniz?»
Bundan ne çıkacağını cemiyetin bellibaşlı mümessili Prof. Ali Fuat Başgil'deıı sordum.
Anketin neticesi alınınca, belki bir beyanname neşredilecekmiş. «Bizim âzami* böyle düşünüyor. Efkârı umunıiyeye arze-deriz. Âzamız olmıyan vatandaşlardan bizi tasdik edenler evet diye, etmıyenler hayır diye cevap versinler.» denecekmiş. Boy] elik-e mevzu millete maledîlmiş olacak; ve miitaakıp safhada, şimdiye kadar işlenen hatalardan geri dönmenin çaresi araştırılacakmış.
İşte benim korkum da bu safhada tahakkuk etmesin derim.
Cumhuriyet gazetesinde B. Ahmet Halil'in makalesinde okuduğuma göre. B. H. C. Hony, Türk-çenin geçirdiği istihaleleri şöyle teııkid ediyormuş:
1 — önce, Türk tarihinin seyri icabı olarak ve her ikanda görüldüğü şekilde Türkçeye giren Arapça ve Acemce kelimeler yerine sözüm ona Türkçe karşılıklar koymak iddiası gelir: «Bunun güzel bir misali (savaşı kelimesidir. Bu kelime, yani savaş asil mânaalle mücadele, çatışma demektir. Bu kelime şimdi hırb (wri ve muharebe (battle) nin de yerini t' fmaktadır. Aynı şekilde «uzlaşma», . jınşu arasında sulh - mânasına ge-l’.n barış, bugiin bu mânalarına Hâvi ten sulh fpeace) mânasını da yük-1 inmiştir. Tetkik etmek (to exami-re> İn yerini şimdi İncelemek almıştır Halbuki bu fili bu vâdlde İki büyük salâhiyet olan Şemseddln Sami Rey ve Rcdhouse'a göre incelemek ile ■m mânada 0|,jp ç2ar[f ve «nee oj_ ■kı>, «fazla nazikleşmek demektir, ■•'etmek (to euıpty), basmak (to olmak suretUe esasen fazla olan İkinci kelime yen! bir iş duha yüklenmiştir. Bu yendiklerden b!r kaç misal daha; Tahliye etmek (to evacuate) yerine boşaltmak (toempty), ekalliyet (mlnorlty) yerine azlık (paucity), ecnebi (foreigner* yerine yabancı (stranger?, lntihab (riectlon) yerin- seçim (cholce), te-
İstanbul limanı
Edebiyat fakültesi önüne kadar uzatılacak
İstanbul limanında faaliydin artması ve gemiler!n barınamaz hale gelmesi özerim bir müddeltenberl Denizyolları liman işletmesi tarafından tetkikat yapılmakta idi- Varit n sonüca göre Tophane rıhtımı edebiyat fakültesi önüne kadar »,v; ıtıta-caktır. Devlet Denizyolları liman İşletmesi müdürlüğü buna karar verin iştir. İlâve rıhtımın üzerine depo ve antrepolar da inşa edilecektir.
Bu iş için 5.5 milyon liralık tahsisat ayrılmıştır. Yeni rıhtımın İnşasından sonra limana gelen ve şimdiki halde yersizlik yüzünden açıkta demirlemek zorunda kalan gemiler doğrudan doğruya rıhtıma yanaşıp bağlanabilecekler ve yüklerini kolaylıkla boşaltûbile seklerdir.
İki parti soğan ihraç edildi
Yeni mahsul soğan piyasaya çıktı-ğıııdan eski mahsul soğandan 200 ve 590 tonluk İki parti İhraç edilmiştir.
Zeytinyağı
İhracat tekliflerine henüz cevap gelmedi
Gelen haberler; göre istihsal bölgelerinden külliyetli miktarda sabunluk ve yüksek asitli zeytinyağı satın alan topdancılar, mubayaalarım kesmişlerdir. Mubayaacılar ellerinde henüz satılmamış i afine yağ mevcut Qlduğunu buna sebep olarak göstermektedirler.
Bununla beraber, istihsal bölgelerinde Çok miktarda sabunluk ve yüksek asitli zeytinyağı bulunduğu gelen haberlerden anlaşılmaktadır. İhracatın serbcı bırakılmasından beri, ihracatçılar dış piyasalara yaptıkları tekliflere henüz cevap -alamadıklarından, müoayaatı şimdilik durdurmak zorunda kaldıklarım da söy-lemektedlrief. _______
Bulgar tic&ret heyeti İzmirde
İzmir 12 (Akşam* — Bulgar dış ticaret müdürü. Nanefin başkanlığındaki dört kişilik heyet, Ankarada Türk -Bulgar ticaret münasabetler! hakkında temaslarda bulunduktan sonra şehrimize gelmiş. Ticaret Odas ile bor şada ve muhtelif ticarethanelerde tetkiklerde bulunmuştur! Heyet uçakla İstanbul! oradan Bulgaristan* gidecektir_______________________
ır.ln etmek (to ensurej yerine sağlamak (to render safe or sec-ırej koymak gibi >
2 — İkinci istikamet mevcut Türkçe köklerden kelimeler yapmaktır. Her halde buna itiraz edilemez. Bürün diller bu usulü tatbik etmişlerdir ve etmektedirler. Fakat gayritabli-Uldere bu noktada da Taslanıyor; »Yüz yıllarca yûdanberi Tiırkçeleşen bir kelime yerine Türkçe gibi görünen uydurma söz koymak ve buna (öztiirkçe demek göze bataoak bir manasızlıktır. «Schoolı kelimesinin İngilizce olması kadar Türkçe olan •.mekteb. İn. »okui. a çevrilme sinin sebebi nedir?
3 — Buna mukabil Arapça ve Acemce olmıyan yabancı kelimeler Türkçeye dolup duruyor ve dolması da İsteniyor: «Rekolte, rötar... ilh. Bunlun Arap esıllı kelimeler yerine getirmek kızartma tavasından ateşe sıçramaktan başka bir şey değildir.*
Bütün bunlar, Türkiyedeki mü-nekkıdlerin de aklına gelmemiş değildir. Ayrı ayrı tarihlerde bu mevzular üzerinde hep durduk. Şimdi ecnebilerden aynı mütalâa lan dinliyoruz. Büyük bir yeni ha reket doğııp neticede mektep ted risatının konuşma diline uyması mümkündür, zarurîdir de. E-sasen gazeteler, mecmualar, hususî mahiyetteki kitaplar hep konuşma diliyle (tarihî dille) yazılırken, devlet dili ayrı bir dil halini almıştır. Bu garabetin önüjıe er geç geçilecektir. Aman erken geçilmeli: öz Türkçe ile basılanı kitaplar ve okutulan çocuklar da-( ha fazla heder olmasın... Nesillerin arası açılmasın,
Fakat buna karşılık, aksülâ-mel halindeki yeni hareket de, Türk çenin öz Türkçe ek ve kökler etrafındaki yeni mazhariyetleri kiinteyekiin etmesin.
Zararın neresinden dönülse kârdır amma, hiddetle kalkan zararla oturuz. O da var.
(Vâ - NÛ)
Bıırşada iki giin
İstanbul - Mudanya yolu çok uzundur
Bursada konforlu ve her keseye elverişli otel ve pansiyonlara ihtiyaç vardır
Bursaya işleyen vapurlardan biri
mini, uyuşturucu İlâçlar alarak bulundukları yerde kalıyorlar. Bursanın çalışkan valisi Hâşim İşcan bu meseleyi ele almalıdır. Lüks oteller güzeldir, fakat unutmamalıdır kİ herkes bu otelleıe gitmeğe muktedir değildir.
Uludağ
Öğrendiğimiz üçüncü nokta Uluda-ğa çıkmanın kolay bir şey olmadığıdır. Bursa deyince akla derhal Uludağ gelir. Kişili spor yapmak, yazın dağ havasından faydalanmak İçin Uludağa çıkanlar pek çoktur. Gösterilen rağbet yüzünden Uludağdakl oteller genişletilmektedir.
Bunlar güzel şeyler, fakat Uludağ yolu, yapılan tamirlere rağmen, yer yer bozuktur., yağmurlu havalarda hattâ tehlikelidir. Geçen Pazar günü t'lııdağa çıkmak İstedik. Bindiğimiz arabanın tekerlekleri patinaj yapmağa başladı. Zeııclr takıldığı halde kendimizi emniyette görmedik, bunun üzerine yarı yoldan geri dönmeğe mecbur olduk. Uludağ yolu ne kadar İyi tamir edilirse edilsin, fena havalarda daima tehlikelidir. Kışın otomobille yukarıya kadar çtkmak ka bil değildir. Bunun İçin Uludaga başka bir nakil vasıtası bulmak lâzımdır.
Ulu dağa bir havai hat yapılmasm-dan ötedenberl bahsedilir. Son zamanlarda birkaç şirket bu hususla müracaatta bulunmuştur. Vilâyet şu cevabı vermiştir; «Biz bu iş İçin tahsisat veremeyiz. Siz tetkikler yapın, plânlar hazırlayıp bize verin. Bayındırlık Bakanlığına göndeririz. Bakanlık kabul ederse o zaman tesisatı yaparsınız.»
Müracaat eden firmalar arasında İngiliz, Fransız, Çekoslovak müesseseler! vardır. Bunlar tetkiklere başlamışlardır. Havai hat yapılırsa yirmi dört buçuk dakikada otele çıkmak ka bil olacaktır. Havai hat yalnız yolcu değil, eşya da nakledebilecektir. Ulu-dağda bir çok maden, kereste vardır. Her katar 100 kişi ve on ton eşya çıkarıp indirebilecektir. Hattjn İnşası için 2—3 milyona ihtiyaç olduğu tahmin ediliyor. Hava! hat İle Uludağa çıkmak dört buçuk beş liraya mal olacaktır.
Uludağa kolayca çıkıp İnme temin edilmesinin Bursa İçin tktisaden çok faydalar saghyacağı şüphesizdir.
E. T.
Küçük bir seyahat İnsana bir çok şeyler öğretiyor. Tevekkeli Fransızlsr «gençleri yetiştirmek İçin seyahat ettirin», dememişler... İstanbul'dan Bursaya yaptığımız kısa bir seyahatte bir çok yeni şeyler gördük, bilme-’dlğimlz birçok şeyler öğrendik, ilk ön rendiglmiz Bursaya seyahatin güç ve sıkıntılı bir şey olduğudur. Vapurlar köçüktür. yolcuların yer bulması güçtür. Gerçi numaralı yerler vardır ve küçük bir ücret mukabilinde bunla-n kiralamak kabildir. Fakat yerler az olduğundan birkaç gün evvel müracaat etmiyenler «satıldı* cevablle karşılaşıyorlar.
Vapurlara girip çıkmak çok güç ve üzücü bir İştir. Bütün yolcular bir delikten girip çıkıyorlar! Çıkarken çan talar hazan deliği tıkıyor, uzun müddet beklemek lâzım geliyor. Deniz Yolları idaresi bu esaslı mahzura bir çare bulmalıdır.
İstanbul - Mudanya yolu çok uzun sürüyor. Vapurlar bu yolu üç buçuk, hattâ dört saatte katedlyorlar. İstanbul ile Mudanyanm arası 43 mildir. 21 - 22 mil süratli bir vapur - kİ bu sürat şimdi ortalama bir sürattir — bu yolu İki saatte alabilir. Böyle süratli vapurlar işlerse Bursaaın İstanbul un bir mahallesi lıallnl alacağı, tatil günlerinde birçok kimselerin Bursaya gidip gelecekleri muhakkak tır.
Oteller, pansiyonlar
Öğrendiğimiz İkinci nokta Buısada her keseye elverişli oteller ve pansiyonlar bulunmadığıdır. Çelik Palas, Yeni Gönlü Ferah gibi birinci sınıf otellerde bir günlük oda ve yemek 14 -18 liradır. Bundan sonra gelen oteller de 10-12 lira, yemeksiz küçük otellerde yatak ücreti üç buçuk.liradır. Türkiye gibi zengin olmıyan bir memlekette bu flatlar yüksektir. Yemek de dahil olmak üzere günde 5—10 Ura arası lükssüz, fakat konforlu oteller, pansl yontar temin etmek lâzımdır.
Bursa her şeyden evvel bir su şehridir, yazın romatizmalılar bu şehre akın ederler Yaşama şartlarımız, ekser şehirlerimizin rutubetti elması yu zünden romatizmalı pek çoktur. Bunların en büyük arzulan banyo mevsiminde bir su şehrine, bilhassa Bursaya gitmektir. Ücretlerin yüksekliği bu arzunun tahakkuk etmesine mani oluyor. Romatizmalıların çoğu B vita-
VİCTOR HUGO
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI YAYINEVLERİYLE BÜTÜN KİTAPÇILARDA 150 KURUŞ TİYATLA SATILMAKTADIR.
İtfaiye teşkilâtı
Teknik personelin ücretleri arttırıldı
Belediye, itfaiye teşkilâtına yeni makineler ve motorlu vasıtalar ilâve etmektedir. Ancak bu teşkilâtta şoför. makinist ve kaptanlara verilen ücretler, dışardakl kazançlara nazaran az olduğundan itfaiye müdürlüğü. teknik eleman bulmakta güçlük çekmektedir. Bu sebeple müdürlük, belediyeye mürcaat ederek yeni alman vasıtalarda çalışacak şoför, makinist ve kaptanlar bulamadığını beyan ederek mesleğe rağbet edilmesi İçin aylık ücretlere 35 ilâ 120 lira arasında zam yapılmasını teklif etmiştir.
Belediye, teklifi tetkikten sonra tasvip etmiştir. Umumî meclise bu hususta yapılan teklif, meclisçe de kabul olunmuştur. Maaş ve ücretlerin bu suretle arttırılması yılda 42210 lira tutmaktadır. Bütçede bulunan bir İmkânla maaş ve ücretlerin bu miktarda artmasına rağmen ödemede güçlük olmıyacağı temin ediliyor. İtfaiye teşkilâtında maaş artışından İstifade edecek olanların sayısı yüzü bulmaktadır.
Meyva az
Ağaçlar, fena hava şartlarından zarar gördü
Meyva ağaçlan bu sene fena bava şartlarından zarar görmüştür. Birçok meyva mıntakalarında ağaçlar doludan, dondan mliteessLr olmuştur. Haber verildiğine göre son şiddetli yağmurlardan ve doludan Sabancadaki meyva bahçeleri zarar görmüştür. Erik ağaçlarında pek az meyva kalmış, bilhassa kiraz çok zarara uğramıştır. Kiraz el&n çok pahalıdır, kilosu 80-140 kuruştur.
Bu sene bol olan çilektir. Bursadan gelen İri çilekler 50 - 00 kuruşa satılıyor. Yeril çilek yeni çıkmıştır, kilosu 200 - 250 kuruştur.
Limanda hususî antrepolar açılması isteniyor
Son zamanlarda İstanbul limanının ve bağlı olduğu İdare elindeki tesislerle malzeme ve İşçinin İhtiyaca kâfi gelmediği yolunda İleri sürülen fikirler dikkati Çekmektedir. Bu arada Liman İdaresinin Devlet Denizyollarından ayrılarak başlı başına bir âmme müessesesl gibi çalışmasını isteyenler de görülmektedir.
İstanbul limanının zikredilen noksanlan arasında İş vaktinin lâyıklyle kullanılmadığı, asgari on adet römorkör dahi bulunmadığı, limanın diğer bakımlardan da pek iptidai olduğu iddia edilmekte ve Islâhı çareleri arasında limanda hususi antrepoların açılmasına tekrar müsaade edilmesi İstenmektedir.
İSTANBUL HAYATI
Adını değiştir meli
Kömür havzası işletme masraflarının yüksekliği, müessesenin zarar ettiği, başka memleketlere nispetle bizde kömürün çok ucuz olduğu ileri sürülerek kömür fi-atlerine zam yapıldı, bir şey .söylemedik. Ne söyleyebilirdik ve söyliyebilsek ne çıkardı ki?
Senelerce kömür sıkıntısı çektik ve mütemadiyen tekrarlanan: «Havzada gereken tedbirler almıyor. İstihsal arttırılacak, kömür buhranı kalmıyacak» şeklindeki vaitleri senelerce dinledik, bekledik; aslı çıkmadı, biz de sustuk, tahdit yoliyle verilene ■kanaat ettik, idarci maslahata ça faştık. Susmasak, verilene kanaat etmesek, idarei maslahata çalış-masak ne çıkardı ki?
Gazeteler yazıyor; Bu sene yapılacak kömür tevziatı için hazır faklar tamam]anmış, emir bekle-niyormuş. Kömür faallerine yeniden zam yapılmamış, fakat istihkak miktarı indirilmiş. Tasan-| ruf zarureti varmış, binaenale} Q geçen sene 1 ton kömür alanlara^ bu sene 950 kilo verilecekmiş.
Hani ya istihsal arttırılacakta sıkmtı kalmıyacaktı? O
Demek ki şimdiye kadar soıle-nen sözler, tekrarlanan vaitl q oyalama masalından ibaretmiş— asılsızmış, yalanmış. Kömür is™ tihkakının arttırılması heklenirO ken yeniden indirme yapılıyor^1 bir tonluk istihkak 950 kilojaQ) düşüyor. Üstelik dışarıya da ko(D mür satıvotuz! M—
>*
Şimal memleketlerinde soğuğ£> karşı vücudun mukavemetin^ arttırmak için bol bol şeker yer^j) ler, hemen bütün yemeklerine ker karıştırırlar. q
Bizde maden kömürü istihlâku. tahdid ediliyor, istihkak rnüüQ madiyen azaltılıyor. Ormanlarımızdan hakkıyle istifade edemiyoruz, odun ve mangal kömürü fiatleri tam mânasiyte ateş pahasına.
Bari bol bol şeker yiyebüsek! O da yok. Çifter çifter şeker fahri kalarınuz işliyor, pancar ziraatı inkişaf ediyor, şeker kamışı ile şeker yapmak üzere yeni fabrikalar da kurmağa hazırlanıyoruz.
Çok daha ucuz fiatle dışarıdan şeker getirtmek mümkün olduğu halde kendi fabrikalarımızın mamulâtmı yüksek fiatle almağa razı oluyoruz, onu da veremiyorlar. «İstihsalimiz artıyor, yakında dışarıya da şeker satacağız* denilirken birdenbire hava değişti, içeride şeker satışı tahdide tabi tutuldu, Hem öyle bir tahdit ki, memleketin her taralında istihkak miktarları değişiyor. Ankarada nüfus başına iki kilo, İs-tanbulda bir buçuk kilo, birçok bölgelerde yarım kilo, İzmît te 400 gram. Bazı vilâyetlerde de satış büsbütün serbes... Bu miktarların hangi esasa göre hesaplandığına akıl erdirmek imkânsız.
Uzun sözün kısası, bir Ekonomi Bakanlığımız var. Bu Bakanlığın vazifesi memleket iktisadiyatını düzenlemek inkişaf ettirmektir. Fakat şimdiye kadar bu işler bir türlü düz önlenemediği gibi bundan sonra düzenlenebileceğine dair en ufak bir alâmet dahi görünmüyor.
Ekonomi Bakanlığı Sümer Bank’rn mensucat satışını tahdid eder. Ekonomi Bakanlığı İzmit fabrikasının kâğıt satışını tahdid eder. Ekonomi Bakanlığı havzanın kömür satışını tahdid eder. Ekonomi Bakanlığı şeker satışını tahdid eder ve gene Ekonomi Bakanlığı halka bir sürü vaitler e-der.
Şu Bakanlığın adını değiştirsek de: «Vaitler ve Tahditler Bakanlığı., desek daha doğru olmaz mı?!'
Cemal Refik
Büyük Britanya elişleri ve dantel sergisi
Haber aldığımıza göre bir müddet evvel Anknrada açılarak üstünde büyük bir alâka ve takdir toplayan »Büyük Britanya dişleri ve dantel sergisi» bu ay İçinde şehrimizde, Galatasaray lisesi salonlarında açılacaktır.
Türkiye gibi cllşlerile dünyaca temayüz etmiş bir memlekette dost İngiliz milletinin elişlerlnl görmek ve terihl bir kıymeti’ haiz olduğunu öğrendiğimiz dantellerini seyretmek hiç şüphesiz Rl bilhassa bayanlarımızı cok sevindirecek ve ilgilendirecektir.
Bundan başka bu sergide İngiltere dantel sanayii tarihi gösterileceği g»bl, tarihe malolmuş bir çok desen örneklerinin de teşhir edileceği öğrenilmiştir. Bu itibarla serginin mahiyeti yalnız bayanlarımızı İlgilendirmek çerçevesini aşarak, güzel sanatta alâkadar herkese hltabedeceğ! aşikârdır.
Muallimler kongresine gidecek murahhas
İsvfçrede toplanacak olan milletlerarası muallimler kongresine İstanbul muallimler birliğinden de bir murahhas davet olunmuş, profesör Folı-reddln Kerim Gökay murahhas olarak seçilmişti. Öğretmenlerden bir kısmı kongreye bir muallimin İştirakinin daha üaydalı olacağını düşünerek bu seçime itiraz etmişlerdir. Kongreye Fahreddln Kerim Gükayın mı gideceği yoksa başka bir öğretmenin ml seçilerek gönderileceği bugünlerde beli! olacaktır.
Maltepe sigara fabrikası
Tekel idaresinin Maltepede yaptıracağı yen! sigara fabrikası İçin çalışmalar devam etmektedir, inşaatın projesini getiren «American Machlne and foundry» firmasının mümessilleri burada ilgililerle görüşüp tasarıyı İzah etmişlerdir.
şimdi Tekel idaresi Maltepede fabrikanın yapılacağı saha üzerinde ihzar] faaliyete girişmiştir, fiu orada fabrikaya gelecek suyun temini İçin da çalışılmakta olup buralara su yolları yapılacaktır.
Sa'.ılfe 1
AKSAM
14 Hazînen 1948
Evvel zaman içinde
EüNyaniR enşişman adanı
Kuşçubaşı Ahmet bey
Ahmet bey ve oğulları — Eşref beyin merakı — Medine’ye neft — Şehirden firar — Birinci dünya harbinde — Malta’da, Mısır’da
«İktibas hakkı mahfuzdur* SEMİH MÜMTAZ S.
Birleşmiş Milletler teşkilâtı allı filim hazırladı
Bu filimlerde, dünyanın âcil meselelerini lal için bütün milletlerin işbirliği yapmaları isteniyor
Iltincl Sultan. Hamidtn bir Kuş-Çubaşıa vardı: (Ahmet bey). Gayet ırekl; namuslu; neşeli ve terbiyeli bir adamdı. Şuraydı hünkâr başta olduğu holde herkes onu severi di. Oğulları Sami ve Eşi el beyler de Mektebi llsrblycl şahanede tahsil etmekte idiler. «Eşref» ele avuca sığ-Duyacâk derecede şer t, sert olduğu Kadar da dürüst; binaenaleyh namuslu bir kabadayı geçinenlerdendi. Mektepte kardeşi Sami vo arkadaşı Şükrü beylerle beraber bir sikil yaramazlık eder, fakat müsamahalar görürdü. Çünkü mektep İdaresi onun safiyetinden ve namusundan emindi. Yolma Eşref beyin; ol devrin tâbirlerince; evrakı muzırrayı okuma* re okutmak gibi bir cesareti de meşhurdu. Jön Türklerln gazetelerini alır ve «una buna verirdi Mektepteki serkeş İlkleri müsamaha görürse de buna, ya nl evrakı mu zırva bahsine ığmazı ayn etmek kabil olmadığı İçin Sultan Hanı ide haber vermişlerdi, o da Kuşçu-başısma şöyle serzenişlerde bulunurdu; ,
«Anladık, mahdum beyler mektepte haşarılık yapar dururlar. Ne yapalım genç, kuvvetli güzel çocuklar. Elbette şımarık olurlar. Fakat muzır evrakı okumak ve okutmak on lara yaraşmaz-. Ben inanmıyorum amma i sen de onlara bir söyle. Böyle şeylere karışmasınlar,»
Bu İhtara ve bunun gibi daha başka türlü emirlerine rağmen; padişah söz dinlemediklerini anlayınca, Kuş-çubaşıyı iki oğlıyie beraber Medfael Mönevvere'de İkamete memur eder, maaşlarını da oraya havale ettirir; giderler. «TekdLr He uslanmıyanın hakkı (seferdir)» diyerek Medtaeyi boylarlar.
Şehirden firar
Baba oğullar Medine! Müncvvere-dc yerleşirler. Tnbiat!y|e nezaret altında bulundurulurlar. Medine muhafızı Osman paşadan dn hüsnüka-bul ve hüsnü mu a m ele görürler. Geçinmek derdinden vareste oldukları için Medine! Münevverede kalmaktan memnundurlar. Fakat Eşref bey sıkılır. Hava almak lhtlyacmdadır. Nereye gidecek? Pek tâyin edemez. İzin alıp kaleden dışarıya çıkmık. günde beş kere tekerrür etse dahi o-na kâfi gelmez. Nihayet bir yolunu bulur firar eder; urban orasına karışır. Babası başta olduğu holde merak ederler, onu ararlar, arattırırlar. Nihayet aşiretlerin birinde misafir ve av peşinde koştuğunu anlarlar; takipten vazgeçerler; İstanbul» karşı da «İdarc-I mas] aha t) ederler. Eşref bey mükemmel Arapça öğrenir, kef-yesi, ageli başta, medcslert ayakta, koskoca sakallı ve daha heybetli bîr zat olur; serazat çöllerde dolaşır durur ve kendine göre (fe bittabi oralara dair birçok şey öğrenir.
Şehre geliş
Bu sıralarda Osman paşa, Şeylml-haremliktc kalarak Muhafızlığa bir başkası gelir ve firari bir menfiye tahammül göstermlyerek Eşref beyi yakalamak ister. Uğraşır, uğraştırır. Osman paşa yeni kumandana «fılkâ-yeiba! filra azleder. Bu çocuğun korku kıcak bir tarafı olmdaığını söyler; bir
nevi ket alette bulunur. Sözünü dinle-meler; Eşref bey! ve arasuida bulunduğu aşireti tazyik etmeğe Vaş-Lariar- Klışçubaşınm oğlu kuş gibi u-Çnr. şehre yaklaşır ve oradaki kışlanın önünde askeri talimle meşğul filan kumandan paşa zade zabit beyi omuzundan yakalar, atının üstüne a-6ar, akar gider. Aman zaman deyln-clye kadar gözden nlhan olurlar. Kumandan tertibat aladursun, bir mektup alır. «Oğlunuza hürmet ederim. Aslan gibi bir genç. Anc2k size İhtar etmek için bu şakayı yaptım. Benimle daha uğraşırsanız şıra size gelir. Ben! rahat bırakınız. Ben firari değilim. Ve devlete muti urban ile beraber vc hür olarak yaşamak isliyorum. İşle bu kadar. Oğlunuzu da iade ediyorum.»
Kumandan buna memnun, yalnız mahçup da olur; ne yapacağını «aşırır.
Bugünlerde Osman paşa şirpençeden hastalanır; yatağında otururken sizi ziyarete bir şeyh, gejdl. îstLTsarı hatır edecekmiş derler. Odaya girer. Bir de ne görsünler: Eşref bey. «Merak ettim. Elinizi Öpmeğe geldim» teranesiyle gürler durur; babası da tesadüfen orada İmiş; onunja da konuşur, kalkar gider. Vo bu minval üzere Meşrutiyete kadar birkaç sene çöllerde yaşar.
îstanbuda - Mısır'da
Meşrutiyeti mütaakıp îstanbula ge len Eşref bey Balkan harbine fştlrâk eder ve Garbi Trakya hükümetini tesiste büyük roloynar. Birinci Umumî harbde de Neclt Emlrl îbnürreşlt oezdlnde murahhas olur re ona verilmek üzere kendisine verilen en beş bin altını beraber a]arak ve bir seyyar müfrezenin başına geçerek yola çıkar. Arabistan isyanından bihaber olarak çöllerden geçerken bir pusuya tutularak yanındaki 25 kişiyle beraber satjerce uğraşır, mccruhan esir olur. Hürmetle onu kaldırırlar ve bir çadırda misafir ederler. Karşısına çıkan ve onunla tatjı tatlı konuşan matruş şeyhin kim olduğunu kendinden sorar; ve L&vreru olduğunu öğrenince: «Çok teessüf ederim kİ İsyandan haber almadım. Haberim olsaydı şimdi siz benim misafirim olurdunuz» hitabında bulunmakta te-reddü-d etmez. Kendisini hüsnfitedavi ederler ve berayı tebdili abü hava (!) Maltaya kadar yollarlardı...
Bu zatın Mısr - (11 - Kahir ede Ikfi met etmekte olduğunu duyuyorum. Hecin devesinin üstüne atlayıp çöllerde uçup duruyormuş ve ( paysage» yaptığı tablolar fevkalâde muvaffak, hattâ meşhur oluyormuş.
S. M. 3.

Dünyanın en şişman adamı Amerikmfa Baucr adında bir meyhane sahibidir. Bauer’in alırlığı tamam 350 kilodur. Baııer dünyanın en büyük meyhanesine sahip olmakla beraber İçki içmez. En büyük derdi beline bir kemer bulmaktır. Bu kemerin tamam iki metre 18 santimetre uzunluğunda olması lâzımdır. Bu kadar uzun bir kemer bulunmadığından Baııer kemer ısmarlamaca, mecbur oluyor. Yukarıda dünyanın en şişman adamı masası başında görülüyor.
Türk Ilava kuvvetleri pilotları GçTürk bava üssünde yapılan geniş tâlim ve terbiye programına istinaden hemen hemen her gön P-47 Thun-derbolt uçaklarile uçuşlar yapmaktadırlar.
Yunan - Bulgar münasebetleri
Londra 13 (R> — Yunanistan, BulgaristanlI siyasi münasebetler tesisi İçin görüşmeyi kabul etmiştir. Bundan evvel Bulgaristan. Birleşmiş Milletler Kuruluna müracaat ederek Yu-nanlstanfa siyasi münasebet tesisine haar olduğunu bildirmişti.
Atfaadan gelen haberlere göre şimal Yunanistan un. hükümet kuvvetlerinin taarruzu devam ediyor.
Bu uçaklar son iki ay içinde Amerikan yardım programı gereğince Törkiyeye gönderilmiştir. Yakanda Caricmir hava alanında iki başçavuş, Amerikan başçavuşu Man lie molörü tetkik ederken görünüyor.
Hollanda kıraliçeslnln yerine İkinci def* olarak kıral naipliği vazifesini yapacak olan veliaht prenses Juliana yemin ederken görünüyor. Prensesin yanımla kocası prens Bcrııard bulunmakladır.
i 1947 senesinde dünyayı refah I vo sulha kavuşturmak yolunda Birleşmiş milletler teşkilâtının
I gaye ve hedeflerinin ve bu teşkilâtın bu maksada erişmek için malik buJundug'U- imkânları tasvir ve izah edebilmek raaJcsa-dlle, fillmlerden geniş mikyasta istifade edilmiştir. Birleşmiş milletler teşkilâtına bağlı filim komitesinin başkanlığı^ al tında UN-nın filini şubesi ve yine Birleşmiş milletlerin tedrisat, fenni ilimler ve kültür teşkilâtı tarafından, Birleşmiş milletler camiasına gos terilmek üzere, ayrı ayn üç tipte filimler yapılmıştır.
1947 senesinde bitirilen 6 dö-kümanter filmin mevzularında dünyanın mübrem meseleleri run halli hususunda bütün milletlerin İşbirliği yapmalarının ne gibi bir roİ oynayacağı mevzuu belirtilmişti: «insanların Beratı» adım taşıyan ilk filmin mevzuu dünyanın kurulması ve teşkilâtlandırılmasını göstermek tedir. Bu filmin 9 muhtelit lisanda kopyaları hazırlanmış ve şimdiye kadar aşağı yukarı 15 memlekette gösterilmiştir.
Yapılan Filimler arasında şunlar da var; «Haritaların hayattaki rolü” bu filimde mevzu olarak haritaların dünyanın inkişafı yolunda oynadığı mühim rol belirtilmektedir. « Refaha Doğru.» filminde ise, New-York da U. N. teşkilâtının kuruluşunun ne şekilde cereyan ettiği hikâye edilmektedir. «Seyyar Tiyatro.. Birleşmiş milletler teşkilâtını çocuklar âlemine tanıtmak maksadile yapılmıştır. «Milletlere projektörle bakışa gidişatında İrtibat tesisinin oynadığı ehemmiyetli rol belirtilmektedir.
İsveç, Fransa, Felemenk, Belçika, Amerika, İngiltere, Çekoslovakya, Polonya ve Meksikada hUSUSÎ filim Şirketleri tarafından daha 14 tane dokümanterli filmin çevrilmesi için lcabeden tertibat alınmıştır. Bu filimler aşağıda zikrolunan mevzularda yapılacaklardır: Havacılık, «Teknik yetiştirme», .Salgın Hastalıklar-, «Cehalet», «Çocuk cürümleri), «Ormancılık», «Dünyanın yiyeceğinin temini», ve «Tabiî ihtimam -.
Bütün bu dokümanter filimler muhtelif memleketlerin stnema-lannda gösterilecektir, Filimlerden. elde edilecek hasılata göre, bunlar mektepler, kütüphaneler, ve hususi halk teşekkülleri tarafından ya satın veya kira ile alınıp gösterebileceklerdir. Fi-limlerin getireceği kâr, Birleşmiş milletler İle filimi erin tevziini yapan ajanlar arasında paylaşılacaktır.
Bu dokümanter tilimlere İlâve ten, İngilizce, Fransızca, İspanyolca,; Rusça, ve Çince lisanlar-da 5 tane filim tamamlanmış ve bunlardan 7 bin adet kopya çıkarılarak 51 memlekete tevzi edilmiştir. Birleşmiş milletler teşkilâtı, bu Alimleri bedava olarak mektepler, ve birliklere, tedarik etmektedir. Bu filimlerin mevzuları: -Birleşmiş Milletler Teş-I kilâtı faaliyetile», «Ekonomik vel
Sosyal Konseyin faaliyete, «Bütün insanlara yardim», «Eşini öldürme sııçu-Büvuk suc/. «Birleşmiş Milletler Yasası» dır.
Aktüailte fil imleri: Sırlvvaif Milletler Teşkilâtı tarafı&dan yapılan filimler serisinin Üçüncü tipini teşkil etmektedir. J-rleşmif Mîlletler Teşkilâtının ehemnıveti haiz bütün şubelerinin faaliyeti, Yunanist ndaki «Balkan Komitesi» de dahil olduğu halde, filme alınmıştır,
3u havadis mahivetndeki filmin kopyalan Kanada. Çin. Çekoslovakya. Fransa, Hindistan, Pakistan. Rusya, İngiltere impa ratarluğu ve Amerika filim tevzi ajanlarına dağıtılmıştır. JR aTV o............................
ANKARA RA&YOSU Bu okjaajkl program 18 Da» maaşı (Pl,|; laj» Pijano İle caz parçalan İPİ); 18.13 Şarlnlarl 19 Hnbeı Irr; 1B.1J Geçmişte bugtln; 1920 şariuinr, IlIrHÜ-icn ia.«a Konu-mı: 38 Opera aryaları «Pl )• 20.15 Badyo gazetesi: tfi.30 Suıbes saat; 20.35 Tarihi Türk müziği: 3120 Hadyo «aloıı orkestrası: 22 B M. M «ıntlr İ2.İ5 Dans rnO-rifil (PLİ: 22.15 Haberler
Varın aatuıh ve uâl« proçraraı
7J0 Çcgtilı m Ur.ıh (PU 8,45 Haberler: a Marjlar CP1J: BJ5 Çigan havaları (P1 >. »30 Operetlerden seçme paı çalar (P1.J
1230 ■Radyo salon orkestrası; 13 Haberler; 13J3 Saz eserleri 13J0 Öğle fpzeu-u. 13 45 Şarkılar.
Bir çanta kayboldu
Muharririmiz Cemaleddln BUctik, »içinde kömür karnesi fişleriJe bazı vesikalar bulunan para cüzdanını düşürmüşfcür.Bulan, bu fişlerden, ve sikadan cin çantanın muharriri inine ait olduğunu anlıyacaktır Getiren memnun edılccekUr.
Zehirli balıklar
Frankfurt 12 (AF ı — Bal tık denirinde tuttukları balıkları yiyen bir çok DanimarkalI ve Alman balıkçının hastalandıktan haber verilmektedir.
Amerikan ordusunun bir sözcüsü, denize muhtemel olarak bir savaş gazı dökülmüş olduğunu vo balıkların bu yüzden zehirlendiklerini söylemiştir. Hastalanan balıkçılardan bir kısmı İsveçtekl bir hastanede tedavi altına alınmışlardır.
akşamı
Abone bedeli
TûtHt» Ecnebi
Sanallk ICOO koru* HM kunt
t aylık İSOO • 2800 ■
3 «lük «M » l«06 •
1 »yl:k wo • — .
Adres tebdili İçin elli tnmıjluk pul gönderilmelidir. Aksi takdirde .ıdıes değiştirilmez
îklefoııtarunu: Başmuharrir 20565
Vazı İsleri 207M - İdare 280.1 MİMllr: 20497
Şaban 6 - Hıar 40
imuk Cıl. Ğfile İkindi Ak- Yala*
₺ 8(8 4JZ 8J3 12.00 803
V. 360 SM UJ« W.l$ 80.42 22.45
Idarehıno: Babıâll eSvar»
Cemal Nadir aokağı Ho. 13
AŞK VE MACERA ROMANI
Yazan: NİHA.L KARAM AĞARALI Tefrika No. 52
— Hani tabancadan korktum da dönüyorum sanına!... Zorlamayla keyif hoşuma gitmez de... Bana gelecek kadın gönlü dileyerekten...
— Afferin şöyle- yola gell... Zorla güzellik olur mu?
— Olmaz be ablacıgıml... Hani ne demişler: Sev seni seveni hâk ile yeksan İse... Sevme sent aevmlyenl Mısıra Sultan İse... LûkJn gayri İskele yoluna saptık İşte, çevir şu meretin ağzını ense kökümden ...
Zeynep, tabancayı tekrar cebine İndirdi; ve bir sigara uzatarak şoföre muahede teklifinde bulundu.
Muvaffakiyetinden memnun olarak neçelı?nmesl lâzımdı. Halbuki yüreğine müthiş bir hüzün çöküvermişti. Derin derin iç geçirdi:
•— Ştı sarhoş hcrlll natı) yıldırdı-
pimi Orhan görmeliydi. — diye düşündü. — Benimle İftihar ederdi... Bak maşallah, tetikteki parmağın da titremiyor, derdi... Benim Ali Hazımdan başka dünyada hiç bir şeyden korkmadığımı anlardı... Allahım, şu Ali Hâzım belâsından kurtulmama sen yardım eti... Öyle bir mucize göster kİ, kendisinden kaçtım diye benden nefret etsin. Artık peşime düşmesin... Ve Allahım, Orbanı bir ke-reeik daha görebilmemi mümkün kili... Senden oâşka bir lütuf beklemiyorum...»
Duası gözlerine yaş gelirdi. Otomobilin penceresini açtı; yanan yüzünü serin rüzgâra uzattı. Rüzgâr... Denizden kopup geliyor. Yaiısmı okşayıp geliyor... Annesinin nefesleri kadar tatlı .. Sıla kokusuyla dolu; Zey-
upbe kurtuluşunun müjdesini getiriyor.
İskelenin kapısı kapalı; üstün len de kocaman kitin’ sarkıyor.
Gene hır çıkarır kcrkusuyla genç kadın şoförün parasım İki misli Ödenip otomobilden faril. Bu saatte vapur olmadığını biliyordu. Bunu dikkate alarak harel-etlnl önceden kn-larlaştırnnşti. Kakırımda yaîıııs kalınca etrafına bakındı; bir bekçi yahut polis aradı. Ve karşıdaki elektrik fenerinin altında. İkisini birden buldu. Birbirlerinden sigara yakma* için orada durmuş olacaklardı.
Zeynep, bu anı fırsat bilerek âdeta koşarcasına yanlarına gitti.
— Karşı sahtle geçmek istiyorum.— dedi. _ Annem hastalanmış telefon ettiler...
Geçirdiği heyecanlardan sonra zaten bitik bir halde olduğundan, yüzünün ifadesi de sözlerini teıteibct-nılyor. Samimiyetinden zerrece şüphe uyandırmıyor. Muhatapların do. sözlerinin müspet tesirini sezerek kesik kesik devam etil:
— Bana bir sandal bulmanızı rica edecektim...
Boynunu bükerek haille 1*17:111' öyle bir ynlvangi var kİ, bok(l derhal
harekete geçip seğirtti; bir İki bağırdı. Çok gîçnıaden küreklerin munis şıpırtıları genç kadının kulağına geldi.
— Hemşire hanım, kayıkçı emin adamdır,- korknıayınız...
Zeynep, cebindeki tabancayı eliyle ı.D if hafif okşarken teşekkür etil.
(ı— Benden Ltaha«tedblrll. dalıa cc-sıfr insan bu dünyaya gelmemiştir!»
Ve bol keseden kendine vurduğu bu iltifata gene kcDdl güldü.
**♦
Zeynep, mektep kaçağı ve evine kaçak girmek niyetinde avare bir talebe gibi çantası elinde; bahçe duvarının az ötesinde durmuş, yalısının karanlık cephesine bakıyor. Şimdi çıngırağı çekse, cv halkı birbirine girecek. Uykularından uyanacaklar ve onu karşılarında bulunca, kimi bayılacak, kimi ayılacak, kalfanın hafakanları tutacak. . Ve en pıühimmll
Evet, en mühimml, bir fevkalâdelik oldu da Ali Hâzım odama gh'd ve yolduğumu nnladıysa, İlk aklmr gelen şey beni burada aramak olacak. ..n
Bu İhtimal üzerine artık tereddüt etmedi; GelifatJlerfn yalr ma doğru yıirıictû. Orta katın ışıklı prncereie-
•*nden göaünil nyırmaksızın el yorda-r’lle çıngırağın ipini buldu; var kuv-vütile çekti.
(— Eniştesi, ablası, Mellhacık hepsi yatmışlardır. Böyie geç vakile kadar oturan Selimdir... Alı. Seümclkf»
İçi titreyerek kapının ardından onun adımlarını dinliyor. İşte asma çardağına yaklaştı. Şeddin merdivenini çıkıyor. Sehmciki... şu üç sene zarfında Şet'ml asla bu derece önlememişti.
Nihayet, isnadın arkasındaki sürgü çekildi; kapı açıldı. Sokak fenerinin siyasında, Zeynep, Melihanın hayret İfade eden çilli yüzünü gördü.
Genç kız, Zeyncbl tepeden tırnağa süzdükten sonra sevinç çığlığıyla cnim boynuna atıl.'‘erdi:
— Ah Zeynepclğlm, Zeynepciğim!... Seni nasıl özlemiştim... Böyle apansız... Fena bir şey yok ya?
Ağlıyor, yaşlarıyla onvn yanaklarını ıslatıyor.
— Demek seyahatten «'öndün?... Ne zaman döndün? - Bu saatte, bize?.., Yalnız mısın?
Zeynep yavaşça geri çekilerek:
_ Suallerinin hepsine cevap vere-r -'tim anıma burada değil. — ded' — ı( rkarun. beni eve almıyacaksmt
Meliha, İkinci bir çığlıkla geri çekildi:
_ O nasıl söz?... Gir içeri, girt... Benim kusuruma bakma... Karşımda spni görüverince şaşkına döndüm
Zeynep, taş basamağı aşıp kapıyı arkasından kapadı; ve menfi cevap almaktan korkarak:
— Selim inşallah evdedir? - dedi.
Meliha, bir lâhza durakladı
Genç kadın, onun tereddüdündeki mânayı kavnyarak İçin İçin söylendi?
,s_ Hap işte, mesele çapraştıl...
Yahu bu beni hülâ rahibesi olarak görüyor galiba?... Vah küçük enal-cik. vahi»
Meliha, elinin müphem bir hare-ketlle, binanın sağında ağaçların arasından canavar gözü gibi pırıldayan yerden bitme ışıklı pencereleri gösterdi.
— O da biraz evvel geldi.
Sesinde garip bir İhtizaz hasıl olmuştu. Sevinci sanki zedelenmişti.
Zeynep, kolunu arkadaşının omuzlarına dnlayarak tatlı bir sesle:
— Ablan, enişten nasıllar? - dedf,
— ti»ut de İyi. canım— Yattılar.
— Amnn .. isabet!
(Arkası var)

Dâhiler mektebi
Amerikada dâhi çocuklar hususî
Dâhiler mektebinde orkestra
KcİA, Mm.
Amerikanın dört bucağından toplanmış ve yüksek zekâlarile temayüz elmiş 3-11 yaşındaki çocuklar Jtew-Yorkta Hunter College adlı mektebin İlk kısmında hususi olarak okutulmaktadır. Mektebin 450 talebesi vardı!, bunların zekâ harici kısmetleri 150 dlr. Terbiyecilerin de söylediklerine göre bu kadar yüksek bir zekâ harici kısmetine ancak dâhiler arasında tesadüf etmek mümkündür.
İlk bakışta bu dâhi yavruların hususi olarak tahsil görmeleri insana lüzumsuzmuş gibi geliyor. Çünkü bunlar görünüş ltibarile. vasat çocuklardan daha büyük, daha sıhhatli ve daha neşelidirler. Fakat taşlan zekâları bir takını yen! öğretim meselelerin! zaruri kılmaktadır. Eğer bunlar, diğer çocuklar gibi bir tahsile tâbi tutulacak olurlarsa cemiyete intibak edemeyen, ve kendi yaşındaki çocuklara tahammül edemeyen birer varlık olarak kalmaları ihtimali vardır. Diğer taraftan bunlara tatbik edilecek hususi tahsil metodlan. çocukların daha çabuk gelişmelerini temin ediyor. Bu dâhiler mektebinde tatbik edilen metotlar o kadar müspet neticeler vermiştir ki bu sene mektebe girmek için yapılan müracaatlar 2000 den fazla olmuştur. Fakat bunların yalnız 85 i kabul edilecektir.
Takip edilen program esas ltibari-le çocuklara fazla bilgi vermekten ziyade, onların muhtelif mevzulara elan alâkalarını geliştirmekten iba-, ret tir. 3 yaşındaki çocuklarda bile dehâ emareleri görmek mümkündür. Bıı yaşta çocuklar ekseriya kendi işlerine başkalarının müdahale etmesine tahammül edemezler. Fakat Hunter College'inde 3 yaşındaki dâhiler. grup halinde çalışmak»an fevkalâde hazetnıektedirier. Oyunları hep birlikte cereyan etmekte, ve bi-rihlrlerlnl beslemek, müşterek oyuncak bebeklerini hep beraber giydirmek ve temizlemek en çok arzu ettikleri şeydir. Sonra bu dâhi yavrular a yaşına geldikleri zaman güneş sistemi gibi mevzular üzerinde münakaşa edebiliyorlar, 0 yaşında Fransızca konuşabiliyorlar ve 11 yaşmda mektepten mezun * olmadan evvel anılarında senfonik eserler bile besteleyen. vardır
çocuklar mezun olunca, kendi yaşlarındaki çocukların bilgisine sahip olmakla beraber. İstidatlarına göre, kendilerince alâkalı buldukları mevzulara karşı da hususi bir kabiliyet kazanmış oluyorlar. Meselâ 10 yaşın-
Dâhiler mektebinde birlikte çalışa u çocuklar
dakl çocuklar, büyük bir kütüphaneye girdikleri zaman yalnız kendilerini alâkadar eden kitap seçmesini biliyorlar. Sonra toplantılar tertlbede-rek okudukları kitaplar üzerinde fikir münakaşaları yapabiliyorlar.
Bir gün yine böyle toplantıların birinde» 10 yaşındaki bir çocuk söz alarak seçimler hakkında şunları söylemiştir: «Üçüncü, bir partiye ihtiyaç vardır. Fakat bu iş için Walla-ce'in muvaffak olacağını zannetmiyorum. Ruslarla iyi geçinmemiz zaruridir. Fakat Wallace biraz ileri gidiyor. Bu iş İçin Stasscn belki münasip görülebilir. Mac Arthur ise çok yaşlıdır. Gözlerimizin önünde Wil!lam Henry Hanisen gibi bir misal duruyor. Q4 yaşında olduğu halde vazifesi boşunda öldü. Detvey’e gelince, onun da bu İş için henüz hazırlıksız olduğu kanaatindeyim.
Hunter College talebelerinin oyunları da, büyük adamların eğlencelerine benzemektedir. Bazdan boş zamanlarında siyasi mecmualar okurken diğerleri de laboratuarlarda kimya tecrübeler İle vakit geçiriyor. Bundun başka tıp kltaplanru karıştırmak musiki ve satranç gibi meşgaleler bu küçük dâhilerin başlıca eğlenceleri arasındadır.
Mühim bir teberru
İzmir lAkşam) — Ayvalıkta oturan MidUJlli Haşan Uygun adında | hayırsever bir yurttaşımız yirmi bin lira kıymetinde olan büyük bir zeytinliğini İzmir Veremle Savaş Derneğine bağışlamıştır. Vali Osman Sabrı Adal, bu zattan aldığı mektubu Demek başkanlığına göndermiş ve tapulama İşi için Demek tarafından Ayvalığa bir temsilci gönderilmesini İstemiştir.
Demek başkanlığı, bu mühim bağış sebebiyle Haşan Uyguna bir teşekkür mektubu göndermiştir. Bu hareket, tüccarlarımız ve hamiyetli zevat İçin çok güzel bir örnek teşkil etmektedir. Var olsun.
Sahte şeker vesikaları
İzmir 12 (Akşam) — Sahte şeker vesikaları basan iki kişi zabıtaca yakalanarak savcılığa teslim edilmişlerdir
Pamuk müstahsillerine | yapılan yardım
Verilen malûmata göre Bflmerbank îpllk ve Dokuma mflessesesl tarafından yurdun birçok yerinde pamuk müstahsiline parasız tohum dağıtmak sure tüye yardımda bulunulmaktadır.
Bu yardımlar arasında Elâzığ ve havalisinde 62 ton, Malatya ve havali sine de bu miktardan fazla tohum dağıtılmıştır. Ayrıca Tğdirda ÎOO ton Nazilli tohumu, Antalya va Fenike civarına da keza iyi cins pamuk tohumu dağıtılmış, yine Antalyadft köylüye «ulama tesislerinin ıslahı için, avans para verilmiş, bu arada birçok da çapa ve kazma, kürek dağıtılmıştır. Bu suretle yeni pamqj-İstihsal bölgeleri tesis edilmiş olacak, ayrıca banların dokuma fabrikalarına yakınlığından gelen ekonomik bir avantaj da sağlanacaktır.
Bugünün lügati
«American College Dkîlonary» ismi altında yeni bir lügat hazırlayan editör Clarence L. Barnhart gayet müşkül bir İşi başarmış bulunmaktadır. 19-12 yılından beri başlangıç mahiye-

tinde hazırlıklarla uğraştıktan sonra ancak eon zamanlarda Nevs’-Yorlfîa yayınlanan bu Mkjnt her cihetten ''i ıvBİfakjyeUldlr. Bı lûgatta 14 2 nahif* vardır. M.uıalan belirtilen kelimelerin sayısı da 130.000 1 bulma'-" tadır. K-ilmelerin mânaları, tarihi vo edebi ehemmiyet sırasına göre değil, fakat İstimal derecelerine göre verttalştir.
Lügati yayınlayan Barnbart vo elli asistanı diğer Amerikan lügatlerini kaynak olarak İstimal etmekle beraber kelimelerin ne kadar sık kullanıl dıfını belirten muğlâk bir İstatistik tetklkatına büyük ölçüde ehemmiyet vermişlerdir. Bu arada muas'.r okuma malzemeleri üzerinde de gayet esaslı araştırmalar yapmaktan geri kalmamışlardır. Bu malzemeler arasında kitaplar, dergiler ve gazeteler de vardır.
Bu kaynaklardan lügati hazırlayan elli asistan, karşılığı bulunması lâzım gelen 150.000 yeni veya hususî terim tesbit etmişlerdir. Lügatteki teknik terimlerin karşılığı 355 uzman tarafından hazırlanmıştır. Böylece, karşılıkları bulunması lâzım gelen kelimeler muhtelif gruplara ayrıldıktan sonra gruplar o ilimle meşgul olan eksperlere gönderilmiştir. Hattâ bazan bir kelimenin bütün karşılıklarını tesbit edebilmek İçin bir kaç uzmana başvurmak lüzumu hissedilmiştir. Bu kelimelerden biri de «buse» dlr. «Base» kelimesinin bütün karşılıklarını tesbit edebilmek için mimarlık, baseball, biyoloji, kimya, matematik, askerî taktik ve murakabe sahalarında İhtisasları olan kimselere danışılmıştır.
Yeni bir otomobil benzini
Birleşik Amerikada İnkişaf ettirilen yüksek tazyikli bir otomobil motorunun çok iyi kalitede benzine İhtiyaç göstereceğini gözönünde tutan Amerikan petrol enstitüsü, 1948 yılı sonunda vücuda getirecekleri yeni bir Otomobil motoru hakkmda temasta bulurfmak üzere altı kişilik bir komite kurulmuştur. Yeni motörün. Birleşik Amerikanın her tarafında yüksek kalitede benzin bulundurmak lüzumuna önayak olacağı nazarı itl-■bare alınması neticesinde böyle bir faaliyete geçmek zarureti hasıl olmuştur.
Otomobil endüstrisinin tasarladığı yeni motor, mahrukat aranjmanları yapıldığı takdirde takriben 1:9 nls-petlnde kompresiyonla çalışması beklenmektedir.
LİNGUflFON MÜSABAKASI
Her bir! (95) lira kıymetinde beş komple yabancı dil ders takımı hediye ediyoruz.
1 — LÎNGSTON Londra civarında bir şatonun adıdır. Bu kelime «Lin-guafonla yabancı dilleri broşürümüzde bahri geçen İki has isimden yapılmıştır.
2 — Her İsteyene parasız göndermekte olduğumuz broşürümüzü tetkik ederek LİNGSTON kelimesinin hangi has isimlerin parçalarından yapıldığını 30/7/948 günü akşamına kadar adresimize bildiriniz. Müsabakaya İştirak için kupon yoktur. Ancak her şahıs ayrı mektupla müracaat etmelidir.
3 — Doğru cevap verenler arasında 31/7/1348 günü noter huzurunda kıır'a çekilecek va kazanan (fi) klşiyo dile dikleri dilde birer komple Llnguafon ders takımı, (201 kişiye de birer Lin-çuafon kitap takımı hediye edilecektir, Netice 3/8/948 tarihli gazetelerle bildirilecektir.
4 — Mayıs, Haziran ve Temmuz aylan İçinde Enstitüden Llnguafon alanlara birer kur’a numarası verilir. Kazandıkları takdirde ikinci bir takım, İstemezlerse, evvelce ödedikleri ücret kendilerine geri verilecektir.
I — Yabancı dilleri kulaktan ve kolaylıkla öğreten metodumuzu yakında tanımak ve böyle hoş ve faydalı bir hediye kazanabilmek İçin vakit geçirmeden broşürümüzü İsteyerek müsabakamıza iştirak ediniz
LtNGUAFON ENSTİTÜSÜ Ankara Cad. 43 İstanbul
Hamlet filmi Londra’da
merasimle gösterildi
Sinema münekkidieri bu eser için “Şimdiye kadar yapılmış en güzel filim,,diyorlar
Shakespeare’in meşhur Hamlet eseri Londra'da filme çekildi, filmin İlk temsilinde kıral, kıraliçe, kıral hanedanı erkânı bulundu. Eser büyük zahmetle ve büyük fedakârlıkla hazırlanmış, cidden mükemmel olmuştur. Bu münasebetle bir İngiliz gazetesi diyor ki;
Hamlet, sinemanın ilk güniin-denberi sahne Yazılarının dikkatini çekmiştir. Kırk sene evvel sahne vazıı Barker, 180 İngiliz lirası sarf ederek altı saat içinde Hamlet’i çevirmişti. Barker, şimdi Lawren.ce Oîîvier'in aylarca uğ raşarak ve 475 bin İngiliz lirası sarfederek bu filmi çevirdiğini duyunca gülmüş: «Ben bu İşi 180 sterlin sarfile ve 6 saatte yapmıştım ve 600 sterlin kâr etmiştim.» demiştir. Barker filmi nasıl çevirdiğini şöyle anlatıyor:
— Hamlet’i çevirmeği kararlaştırdığım tarihten bir gün ev-«Yarm bir filim çevrilecektir, işve! gazetelere bir İlân verdim; teklüer saat sekizde Barker stüdyosunda bulunsunlar., dedim. O zaman usul böyle İdi!... Ertesi günü saat sekizde stüdyoda elli kadar kadın ve erkek vardı. Sordum: «İçinizde İyi yüzme bilen bir genç kız var mıdır?» Bir kız elini kaldırdı. Ophelia rolünü hemen '-12a verdim.
S-- lakarak «Sen Polonius olacakın, sîzler de Rosencrantz ve Guildenster... Bu suretle rolleri taksim ettim. Hamlet rolü için Elhamra bale heyetinden bir kızı davet etmiştim. Dokuzda işe başladık. Filim açıkta çevrildi ve 6 saat için İş bitti.»
Hamlet filmini tanınmış sinema artisti ve sahne vazn Lavren-ce Olivier yapmıştır. Artist hem filmi idare, hem de baş rolü deruhte etmiştir. Filim manekki elleri Hamlet İçin «Şimdiye kadar yapılmış en güzel filim.! 'diyorlar. Bir muharrir diyor kİ; (Lawren-ce OUvler asırlık şiiri modem resimlerle canlandınnağa muvaffak olmuştur.»
Larerence Olivier Fransa'dan, çok zaman evvel İngiltere’ye hicret etmiş eski bir aileye mensuptur. Babası Angılikan papazı idi. Artist 22 mayıs 1907 tarihinde İngllterede Dorklng şehrinde doğmuştur. Osford üniversitesinden Edebiyat doktoru olarak çıktıktan sonra ailesini kandırarak tiyatro mektebine girmiş, bu mektebi de bitirmiştir. La «Tence bundan sonra Shakespeare’in. vatanı olan Stratford şehrinde sahneye çıkmıştır, tik rolü «Hırçın Kız» piyesinde yapmıştır. Bundan sonra bir müddet Birmingham tiyatrosunda çalışmış, nihayet 3928 de Londra da yerleşmiştir.
Artist 1925 senesinde filim çe-vermeğe başlamıştır. İptida Almanya'da çalışmış, sonra bazen Londra’da bazan Hollyrcood’da filim çevirmiştir. Çevirdiği filimler pek çoktur.
Rebeca, Lady Hamilton, Beşinci Henry bilhassa meşhurdur, Lady Hamilton’u genç karısı tanınmış artist Vivien Lelgh ile birlikte çevirmiştir.
Lawıenee 1941 senesinde hava kuvvetine gönüllü yazılmıştır, 1944 senesinde, Haberler Bakaıı-lığırun emri üzerine terhis edil-miş ve yeniden filim çevirmeğe başlamıştır. Hamîet’ln çevrilmesi 26 harta sürmüştür. Filim gösterilirken bir tiyatro kumpanya-slle birlikte Avustralya’da bulunduğu için temsilde bulunamamıştır.
• 4*
lngilterede Hamlet etrafında cereyanlar Londradan bildiriliyor: Bugün Lon-drada konuşulan esna mevzu, «İr Laurence Oltvterinln, geçen hafta fih defa olarak gösterileri va prenses Elhmbetble Dûko of Kdinburg ve prenses Margaret tarafından refakat edilen Kıral ve Kıraliçcnln şereflendirdiği, «Hamlet» filmidir. OUvler fil-
Hamlet filmini yapan Lawrence Olivier ve zevcesi Vivien Lcigh mİ «Hamlet hakkında bLr risale» diye adlandırıyor ve mevzuu «Karar vere-miyen bir adamın faciası» diye tarif ediyor.
Filim, ananeden bir çok ayrılıklar göstermektedir. Meselâ Bhakespear'ln en uzun piyesi olan bu parça kesilerek İki buçuk İttete sığdırılmış ve bu kesintiler şlddatlt bir aurette sansüre tâbi tutulmuşlardır. «Hamlet» İn kılıçla kesilmesinde değirmen taşı va-rir»«lnt gören Rosencranta ve Gull-denstem ortalıktan yokolmuşlardır. Umumiyetle tiyatro piyeslerinde de hariç tutulan Fortlnbras aynı çekikte ortadan yokolnıuçtur. Her ne kadar büyük «To be or not to be» monologu
Hamlet filminden bir sahne
Teated by free version ol
muhafaza «dikilişse de esas sahnt fler-ayrı bir ‘sahnede konuşulmuş, falsaı diğer «O what ıcgue and puştsam Bİave anıl» ve nHow ali ocasıons dı lnform agalnst me» monologları ke-Bilmiştlr.
Deniz savaşı gösterilmiş ve Hamle tin bahasının katli İse kısa bir an İçinde oynanmıştır. Kıraliçe, bir yıl evvel bir gece İçinde yıldız olan yi™! yedi yaşındaki İskoçyah artist Eileen HerMe tarafından, piyesteki hakikisinden daha sevimli bir şekilde canlandırılmışım Ananeden diğer bir İnhiraf da. Ollvicr’nln bu filim için hususî surette boyatmış okhıgu san saçları olmuştur. En eski piyes seyircileri bile. Hamletln saçlarının kendi kara matem elbisesinin renginden daha açık bir renkte olduğunu hiç ha tırlıyamıyorl'r.
Bazı miinekkldler bunu ayıplamışlar, bazıları du Hamletl diğer saray halkının mağmumluğundan ayırmak İçin yapıldığını İleri sürmüşlerdir, bu anlaşmazlıklar hariç • tutulursa, «Hamlet» filmi İngiliz fillmcHlglnİD büyük bir zaferidir ve son. düello sahnesi de dünya ruimclllğinln en heyecanlı sahnesi olarak alkışlanmıştır.
Hamlet hakkında yazıları kitapların sonu gelmemiştir ve bunlardan İki tanesinin ortaya çıkışı filmin gösterildiği zamana raslonuştır; bunlardan biri Salvador de Madarlaga tıırafrndan yazılaö «On Hamlet» diğeri de Hoy Waî!:er'ln «The fime Is Cilt of jolntn adlı kitaplardır. Mr. Walker Hamletln daima ananevi görünüşü olan halini meydana koymuştur; haksızlıkları ancak sert ve İradesi kuvvetli bir adamın hallettiği plhl halleden, vb İçinden yıkılmış bir "Kırallığı kalkındırmak gibi İmkânsız bir vazifeyi Özerine alınış sevimli ve yüksek dirayetli bir genç diye tarif etmiş ve kısaca buna eVaktlnden evvel doğmuş bh' a'dam,> demiştir Başlık pek tabii olarak Hamletln öz sözlerinden alınmıştır: »The tlıne Is out of joint; O cursetl splte that ever I was born to set İt rlght». Buna rağmen Hamletln karakterinde bazı şaşırtıcı tezatlar mevcuttur re Senor Madarlaga’nın dayandığı nokralar bunlardır. «Hamlet» kuvvetliye her şeyin müsaade edilebileceği zannedilen Rönesans devri Avrupai ısıydı» demektedir. Münakaşanın bu kısmına Polonlus, Rosencrantz ve Gulldr--tern’ln vahşlytmo bir suretle katledilmeleri, Hamletln kıralı dua ederken öldürmemek gibi iblisime fikri I— zira dua ederken katıledlten bir insan Allah tarafından affedilir — ve annesi ve Ophelia üe konuşmasındaki kabalık girer. Bu tezatlar bir çok nesillerde Bhnkespeare mekteplerine çok eziyet vermiştir.
Sahife 8
AKSAM
14 Haziran 1048
Sahte jandarma^
Kızılderili merakla sordu:
— Ne yaptın? Murflnin izini bulabildin mi?
Sessiz, sadasız jandarma, yerliye yan gözle baktı, başım iğerek kıılıı-beye girdi,
Kızılderili yeniden sordu:
— Ne oldu, bana söyleseniz e„ Verdiğim malûmat size yaramış mı Mıırflyl, yıkık şatoda buldunuz mu
Jandarma boğuk bir sesle cevap verdi:
— Onu öldürdüm.
— Demek cezasını bulmuş!
— Evet, evet! Sen olmasaydın izini bulamıyacaktım.
— Mademki size yardımım dokunduğunu söylüyorsunuz. Bana da alacağınız İkramiyeden bir hisse vermelisiniz.
Jandarma, bu sözleri, yerlinin İçini titreten korkunç bir kahkaha İle karşıladı:
— Tabii, senin de ikramiyede hakkın var. Hattâ en doğrusu, hissen! şimdiden alınandır, demesile tabancasını çekerek yerlinin göğsüne dayaması bir oldu.
Fakat aynı m manda kulübenin kapısı açıldı ve eşikte kanlar Içlrtde, kürksüz ve bitap ekinci Mahoml göründü ve;
— Eller yukarı Murfl, diye gürledi- -
Birine! Mahoml tabancasını çekmeğe kalkıştı. Fakat benzeri ondan ewel davranarak tetiği çekmiş, elindeki tabancayı da yere düşürdüğü gibi, bir İp de yakalayarak ıstırap İçinde inleyen hasınım, yanı haydut Mur’iy! kıskıvrak bağladı.
Bu hâdiseyi şaşkınlıkla seyreden yerli, bunlardan birinin Jandarma Mıırfl. kürklüsünün de haydut Murfl okLuğuuu anlamıştı. Jandarma Mh-hoınl, rakibini bağladıktan sonra bitap bir tahta kanepeye çöktü. Biri ayağından, ötekisi, de göğsünden olmak üzere İki yarası vardı. Gülümseyerek yerliye baktı:
— Jandarma Mahoml benlml Dediğin gibi harap şatoya gittim ve orada Murflyl buldum. Fakat o. benden evvel davranarak üzerime ateş etti. Ben! öldürdüğünü zannederek kürkümü ve evrakımı aldı. Maksadı bana çok benzediği İçin kendisin! ‘Mahoml, diye göstermekti. O, hareket edince ben de sürüne sürüne buraya kadar geldim ve hamdolsun aenl haydudun intikamından kurtarmağa muvaffak oldum. Şimdi senden ricam şudur: İkimizi de bir kızağa bindir ve en yakın köye götür. İkl-mla da yaralı ve tedaviye muhtacım. Alacağım İkramiyeden sanı da hisse vereceğim,
Çeviren: j4. Hilâli
İzmir Gazeteciler
Cemiyeti kongresi toplandı
İzmir 12 (Akşamı — İsmlr Gazeteciler Cemiyeti fevkalâde kongresi toplanmıştır. İdare heyeti bazı kırgınlıkları bertarar etmek maksanlle kongreyi tertip ve yeni idare heyeti seçil nıek üzere şimdiki İdare heyetinin toptan İstifa ettiğin! tebliğ etmiştir. Çalışma raporu münakaşa edildikten sonra yen! idare heyetine Şevket Bilgin. Suat Tükel, Mithat Perin, Aydın Ökten. Haşan Karacaovalı, Reşat Sanlı. Rıza Anıur. haysiyet divanına Alını Kültür. Sırrı Sanlı, Hamdl Nüzhet Çançar. Pertev, Kadri Başçı, murakıplıklara Abdi S okullu, şahap Köksl, Cftvit Turhanoğlu seçilmişlerdir.
Köpekler, karlar üzerinde kızağı güçlükle çekiyorlardı, Polis Mahoml, bu ucstiz, bucaksız karlı Kanada ormanından SQğ ve salim çıkabileceğinden şüphelenmeğe başlamıştı. Eğer korktuğu gibi ormanda yolu şaşırmışsa açtık hiç bir kurtuluş ümidi yoktu. Vücudu uyuşuyor, dayanılmaz bir uyku arzuslle gözleri kaparııyoı-, du. Fakat şayet uyuyacak olura?. ertesi günü karlar altında ölüsünü bu-Lac tıklardı.
Kopekleri merhametsizce kamçıladığı esnada ormanın açık bir yerinde küçük bir kulübe gördü, biraz Sonra da kapısını çaldı.
Karabinası elinde bir Kızılderili kapıyı açtı. MahomL gülümsedi:
— Çok iyi yapıyorsun, insan bu yerlerde müteyakkız davranmalıdır. Faka* benden korkma. Ben jandarma onbaşrsı Mahomiylm. Tabii adini ı Lşltmişslndkr. Senden yarın sabahı kadar kendim ve köpeklerim İçki barınacak bir yer. Avcı Murfl İçin de malûmat isterim. ArkaAaşlanndan birini öldürdü. Maktulün mirasçıları tarafından dâva edilen ikramiyeyi almak için onu yakalamak istiyorum. MurfJnin bu taraflardan . geçtiğini haber aldım.
Kızılderili silâhım lııdirınekslrin sordu:
— 3u Mürit dediğiniz avcı nasıldır?
— Onu hiç görmedim. Fakat sakal. Sujliu --e buran itlbarlle bana şaşılacak derecede benzedlnğlnl söylediler. Banı benzediğine göre gördüğüm takdirde derhal tanıyacağım,
Kızılderili, silâhını indirerek cevap rerdi:
— Evet odur, muhakkak odur. Evvelki gün. akşam üstü buradan geçti ve benden biraz ram istedi. Kürk kalpağını burnuna kadar İndirdiği İçin yüzünü pek İyi göremedim. Faka; sizinki gibi sakalı olduğunu hatırlıyorum.
— Ne tarata gittiğim acaba s5r-müş müsün?
— Evet... Yıkık şatonun yolunu tuttu.
Kızılderili, ırktaşları gibi cinayetten nefret ettiği İçin Murflntn yakalanmasında jandarmaya yardım etmeğe hazırdı.
Jandarma biraz düşündükten sonra :
— Hava bozmuş olduğu İçin Murfl-nln buralardan uzaklaşmış olduğunu sanmıyorum. Her halde yıkık köşkte saklanmış olacak. Bur3dı biraz ısındıktan sonra derhal yola çıkacağım.
— 3u kış kıyamette yıkık köşke m! gideceksiniz?
— Evet! Morfinin bu civarda bulunduğunu düşündükçe buırada rahat edemem.
Kızılderili o gece geç uyudu, senelerden berL kulöbeclğlr.de yapayalnız yaşıyor, ayı öldürüp postlarını satıyordu. Yalnızlığa alışkındı. Bununla beraber, o gece yalnızlıktan, içinde bir üzüntü uyuyordu.
Jandarma, köpeklerini kulübenin yanındaki ahırın içine koyduktan son ra yıkık şatoya gitmek İçin yaya olarak yola çıktı. Kızılderili ocağın yanında oturmuş ateşi karıştırıyor, gözüne bir türlü uyku girmiyordu. Kulübesinin etrafında mütlılş bir tehlikenin dolaştığına dair içinde bîr Ws vardı.
Sabaha, karşı uyku bastırdı, fakat uykusu uzun sürmedi, derken soyunmadan uzandığı yatağından fırlayarak kulübe kapısını açmağa koştu, Jandarma kapının önünde duruyor, telâşlı görünüyordu..
Fransada büyük bir define bulundu
Büyük bir valizden bir milyarlık altın, pek çok elmas çıktı
Fraftsaıun cenubunda Gard vilâyetinde büyük bîr define bulunmuştur. Definede bir . milyar frank kıymetinde altın, elmaslar vardır. Delinenin bulunması şu suretle olmuştur:
Poissy hapîsanesinde on seneye mahkûm Pozzi adında biri vardı. Pozzi bir gün hastalanmış ve öleceğini anlayarak en iyi görüştüğü bir arkadaşına şunları anlatmıştır:
— 1941 senesi ilkbaharında Gard vilâyetinde Souveteıre yakınındaki ormandan geçiyordum. Oımanıri kenarında bir otomobil durdu, içinden iki kişi indi. Büyük bir çantayı güçlükle naklediyorlardı. Bir ağacuı dibinde bir çukur kazdılar ve çantayı bu çukura gömdüler.
Bunu, gizlendiğim yerden gördüm, Adamlar gidince hemen çukuru açtım, çantayı çıkardım. Çanta kamilen altın ve elmas dolu idi Bunları birden götüremezdim. Başka bir yere gömerek
Alüminyum gemiler
(ngilterede alüminyumdan sandallar, padlbotlar ve motörler inşasına başlandı
İngiliz endüstrisi gerek alüminyum bolluğu ve gerek harb sırasında uçak inşaatında kazanılan, tecrübelerden geniş ölçüde faydalanmak yolunu tutmuştur. Sallsford’daki Warw!ck uçak fabrikaları şlrkcLİ hafif maden halkasından 3 tip tekne İnşasına başlamıştır: Yelkenli bir sandal, küçük padlbotlar ve hafif bir motor. •Dingi» tipinde olan yelkenimin 6 inç su kesimi olup, çok sığ yerlerde hattâ bir kadem suda yüzdüriilebllmek-ledlr. Tamamlle alüminyumdan, mânı ûl tekne, paslanmaz olup, tıpkı bir uçak gövdesi gibi perçin ve kaynaklarla tutturulmuştur. Bakım ihtiyaçları çok mahdut olup, çürümek ve esnemek tehlikesi olmadan sahile Çekilip İllnlhaye bırakılabilir. Tekne tablatlle pas tutmamaktadır. Dinginin boyu T kadem 0 inç ve eni 4 kadem 11 İnçtir. Sıkleti takriben 60 kilodur. Her tekne İle beraber tahta Oturaklar, kaplama tabanı, ıskarmoz ve bir çlit kürek temin edilmektedir.
Padlbot ise. alüminyumdan mâmûl diğer bütün tekneler glb! en sıcak iklimlerde kullanılmak için çok elverişlidir. Bu tip tekneler aslen çocuk parklarındaki havuzlarda kullanılmak üzere yapılmaktadır. Bu padl-botiar V tipte kayış ve gayet basit dişil tertlbatile r.arekele getirilen 5 bıçaklı çarklarla oyandan çarklı gemiler gibi» yürütülmektedir. Çarkları çeviren dişli tertibatı çift kolla ve gayet rahat hareket ettirilmektedir. Padlbotun büyüklüğü ve su kesimi dinginin aynı olup, 4 çocuğu taşımaktadır. Bu teknenin de ağırlığı 60 kilo kadardır.
Aynı firma tarafından imal edilen 12 kadem boyundaki motörlft tekne İse. tek silindirli su müberritll bir buçuk beygir kuvvetinde bir moıörü havidir. Tekne ve molüriin tam. sık-
yavaş yavaş alıp nakletmeği düşündüm; öyle yaptım. Fakat o akşam beni yakaladılar, bir daha gidemedim. Şimdi hayatımın sonunun geldiğini anlıyorum. Definenin yerini sana izah edeceğim.
Pozzi bundan sonra bir kaç defa tekrar etmek suretile definenin yerini anlatmıştır. Pozzi-nin dostu, müddetini -doldurduğu için, iki gün sonra serbest bırakılmıştır. Eski mahbus ilk iş olarak defineyi aramağa koşmuşmuşlar. Fakat bir tüllü bu yeri bulamamıştır. Bunun üzerine Louis Begassat adında meşhur bir radyesteri mütehassisına baş vurmuştur. Mütehassıs, elinde rakkası bulunduğu halde bir çok araştırmalar yaptıktan satıra nihayet defineyi bulmuş, derhal polise haber vererek bulunan defineden hissesini istemiştir.
Eski malıbus buna itiraz etmiştir. Şamdi mesele mahkemeye intikal etmek üzeredir.
icll 329 libreden ibarettir. Genişlik 4 kadem 4 İnç olup, boşken şu keşimi yalnız bir kademdir. Sürat! saatte 5,15 mil ve benzin sarfiyat ı saatte 40ü gram kadardır. Bir buçuk galon-luk benzin deposu He 52 mllLlk bir sefere çıkabilmektedir. Standart modelin fini! 193 sterlkıgtlr. Bu modelin geri vitesi yoktur. Geri vitesli model 190 slerllng ve 3 beygirlik motörlü teknenin flatl 203 steritngtir. Ayrıca 10 beygir kuvvetinde motörii havi geri vitesli lüks bk modelin flatl şimdilik 253 »tcrllng olarak tesblt edilmiştir.
British Europeou Oirvays tarafından Avrupaya gece posta seferleri başlamış ve ilk posta. Brüksel ve Prag şehi..erine'gönderilmiştir. Haftada beş gece kalkacak olan bu seferler, Avrupa-ya ilk defa B, E. A, tarafından gönderilen ilk posta ve havale seferleridir .
Resimde Briiksele ve Pıağa, Londıanm akşam gazetelerini ve diğer posta paketlerini götürecek Tayyarenin Northolt’ta hasırlanmasını görüyorsunuz.
MAHKEME KORİDORLARINDA:
Kocama araba kadar sözüm geçmesze ayrılırım elbet!
Hukuk mahkemeleri koridorunda blı-1 yaşlı, öbürü genç iki bayan loş köşeye çekilmişler. Genç bayan yirmi İle yirmi beş orasında, temiz giyinmiş, güzelce bir şey. Kaşlarını kaldırıp gözlerini süzerek, el, kol İşaretleri yaparak hararetli hararetli anlatıyor. Söylerken çehresi renkten renge giriyor. Belli kİ pek heyecanlı. Geriden yavaş yavaş yaklaştık, kulak misafiri olduk.
— Yapamam, teyzeclğlm, yapamam. o adamla oturamam artık.
— öyle söyleme, hanım kızım. Kocadan ayrılmak iyi şey değildir. Bak hele, gençsin, maşallah, güzel bir tazesin.
— İyi ya İşte. Ben de ne yaparsam gençliğimde yapmalıyım.
— Yanlış düşünüyorsun, hanım kızım. Gençlik her zaman yâr olmaz İnsana. Bugüne bakma, yarını düşün.
— Ben de yarını düşünüyorum ya, teyzeclğlm. Yarını düşündüğüm İçin bugün ayrılmak istiyorum o adamdan.
— Zorun nedir? Fenalık mı yapıyor sana?
— Elbette fenalık yapıyor. Araba meselesinde en büyük fenalığı yaptı bana.
— Araba meselesi de neymiş? Kocan arabacı mı?
— Yok canım. Arabacı lie evlenir miyim ben? Büyük bir mağazada çalışıyor kocam.
— O halde arabalarla, atlalra ne işiniz var?
— At. yok, teyzeclğlm. Çocuk arabası... tkl seneden beri söyleye söyleye dilimde tüy bitti, bir çocuk arabası aldıramadım.
— Vah vah! Bak hele, çocuğunuz da varmış. Bu vaziyetle kocasından ayrılır mı İnsan?
Genç bayan dudak büktü:
— Nerede o günler! Çocuk moruk yok.
— çocuk yok da arabayı ne diye istiyorsun? Çocuk arabasının ne lüzumu var size?
— Lüzumu olmaz mı, hanım teyze? Bugünün bir de yarını yok mudur? Biraz evvel sen de: «İnsan yarını dü-
şünmelidir» demedin mİ?
Yaşlı hanım boynunu uzattı, kulağına bir şelyer fısıldadı.
Genç bayan kaşlarını ve tilerini kaldırarak başını salladı;
— Ne münasebet! Katiyen yok. öyle bir şey olsa kendim farkına varmaz mıyım? lk! senedir çocuğucnuz olmadı.
— Allah Allah. Senin lâflarından hiç bir şey anlayamıyorum ben. Çocuğun yok, hâmile de değilsin. bLr da çocuk arabası İstiyorsun.
— Elbette isterim. Bitişik komşumuzun kızı geçen sene evlendi, daha çocuğunu doğurmadan kocası İki yüz liralık çocuk arabası alıp getirdi. Benim de kocama bir araba kadar sözüm geçmezse nasıl otururum o adamla?
— Hanım kızım, hele sen çocuğu doğur da sıra arabaya gelsin. Çocuk olunca kocan da arabayı nhr tabii.
Gene bayan başını eğdi, gözlerin! uyuşturarak titrek sesle:
— Hayır, dedi. Almıyor. «Çocuk dokursan da araba almam» diyor. Bu sefer de araba yüzünden kavga ettik. Bana hakaret etti, ben de ağır lâflarla karşılık verdim.
— Çok fena yapmışsın, hanım kızını. Kocaya karşı öyle şey olur mu?
— Neden almıyacakmış? Ben İnsan değil miyim? Hakareti yetişmlyormuş gibi tokat da vurdu. Ben de yemin ettim, boşanacağım. Hem de cayır cayır saraka alacağım ondan. Boyanan kadınların hepsi öyle yapıyorlar. Ben aptal değilLm ya.
Yaşlı hanım başını öteye çevirip mırıldandı:
— Pek de akıllı bir şeye benzemiyorsun ya.
öte tarafta bir adamla konuşan kocasını da dinledik. Seyrek saçlı, şişman, ellisine yakın bir adam.
— Canım yandı artık, diyor. Sabah karanlığından akşamın geç vakitlerine kadar çalışıyorum, ayda üç yüs lira kazanıyorum, gene yaranamıyorum bu kadına. Giyinişine, tuvaletine karışmam, gezmesine, eğlencesine karışmam daha ne İster bilmem kl.
— Hanıma fazla yüz vermişsin,
— Ne yapayım? Gençtir, arzularından mahrum kalmasın diyerek elimden geleni yapıyorum. Fakat benim İyiliğimin kıymetini bilmiyor, kavga çıkarmak İçin bahaneler arıyor. Her gün çekişiyoruz. Evin tadı tuzu yok. Bu seter de; «ÎUA çocuk arabası alacaksın» diye tutturdu. «Yahu, diyorum Bizim çocuğumuz yok kİ araba alalım, şimdi durup dururken arabaya bir sürü para vermenin mânası var mı? İnşallah çocuğumuz olursa onu da düşünürüz el bet.»Fakat. lâkırdı dinletemiyorum. Nihayet İş büyüdü, şimdiye kadar yapmadığım şeyi yaptırdı, bana. Döğdüm,
Mahkeme açıldı; «Bu kadın del! midir, nedir?» diye mırıldanarak kalktı.
Ce. Re.
Bir kuduz köpek öldürüldü
Bir kuduz köpek evvelki gün Kuruçeşme kömür deposunda önüne gelene saldırmıştır. Köpek güçlükle öldürülmüş, kuduz olduğu tesblt edildikten sonra ısıtılanlar tedavi altına alınmıştır.

f----—------------------------
imparatorun enfiye kutusu
AŞK VE ZABITA ROMANI
! Yazan: John D. Carr Tercilma eden: Vd-NÛ
———Tefrika No. 6?
Toby. ancak bunun üzerine konu-nuşıbıldl. Hâli, aynı köşede ayakta duruyor. Deniz feneri ışığının her geçişi, yünleşmiş saçlarını, merhametsizce yalıyor; tepesindeki dazlak yuvarlağı pırıldatıyor. Birdenbire yeni bir fikre kapıldı. Başını hafifçe çevirip omuzu üzerinden arkaya baktı. Sonra, annesinin söylediği sözler artık sabrını tüketmiş gibi bir vaziyet tıkındı.
Müsamaha edemtyeceğlnl göstererek:
— Öldürmüş müyüm? — diye sordu
G'iron:
— Evet, delikanlı! — dedi.
Toby, bu ithamı katiyen kabul et-mljrerek:
— Yok, Heri varıyorsunuz! — dedi. ■Hazırunu yarıp geçmek istercesine kollanın âalladı.) Ben babasınt öldürecek adanı mıyım?... Nasıl olur?
Dennot, sordu;
— Niçin olmasın?
— Niçin mİ
m! olmasın?...
olmasın ?... Niçin Evet babamı öl-
dürmek mi? (Şaşkınlıkla mevzuları birbirine karıştırıyordu.) O kahve rengi eldivenlerden bahsedildiğin! dün geceye kadar hiç lşltmemlşllm. Eve, o eldivenlerden bana hiç bahsetmemişti. Sonra, birdenbire, o mevzuu karşıma çıkardı.
söyle şaşaladım kt ne diyeceğimi bilemedim... İşte size söylüyorum: O kahve rengi eldivenlerin cinayetle hiç alâkası yoktur. Ne babamın öldfl-riiLmeslle, no de başkasının... Yahu, yahu!,.. Anlasanızat... Ben içeri girdiğim zaman babam öldürülmüştü.
Dermot, avucunu masanın ÜsHlnde şaklattı:
— Hah, tamam!...
Bu gürültü hepsin! sıçrattı. Toby.
korku He geriledi;
— Ne demek istiyorsunuz?
—. Onun ehemmiyeti yok!... Demek, o kahve rengi eldivenli adam sîzdiniz?
— E, peki, bendimi
— Demek, babanızın malı olan kolyeyi çalmak İçLn odaya girdiğiniz zaman babanızı ölü buldunuz?
Toby, bir adım daha geriledi;
— Buna sarih olarak «çalmak» denemez... Demin sLz kendiniz de İtiraf ettiniz... Fakat öyle bir sıkışmış durumdayım kl. parayı daha namuskSr bir şekilde nereden bulur da kızı başımdan sayabilirdim?
Eve, adeta takdlrkâr:
— Aşkolsun!... Harikuladesiniz, Tobyl... Cidden harikuladesiniz! — dedi.
Dermot, yazı masasının kenarına ilişti.
— AlıEâk sadadmda mütalâa beyan edelim mİ, bilmem?... tylsl mi, onu kesip sadece başınıza geleni anlatınız!..,
Toby, tepeden tırnağa titredi. Boyla meydan okurcasına, mütemadfyen durmak pek zorl... Elinin tcrslle alnını sildi.
— Anlatacak bir şey yok... Fakat,
madem kl beııl, annemin ve kardeşimin ve dayımın karşısında bu derece küçülttünüz, ben de geri kalan kısmını söylİyeyim bârl...
•Evet, bendim... Her şey, anlattığınız şekilde oldu. Eve’lo konuştuktan sonra yukarı çıktım. Ev, sessizdi. Sahte kolye, rop döşambnmın cebindeydi. Kapıyı açarken, lâmbanın masa üzerinde yandığını gördüm. Zavallı babacığımın sırtı dönüktü.
•Görebildiğim bundan ibaret oldu. Malûmunuz olduğu üzere ben de iniyorum... Annem gibi... İhtimal bunu bazı hareketlcrinmden farketmlşsl-nlzrtlr, (Gözlerini korumak istercestne karakteristik bir harekette bulundu.) Ama, pek fazla kıymet! de yok... Gözlük taksaydım daha İyi ederdim. Bankada takarım ya... tşte bunun İçindir W, babamın öldürülmüş olduğunu görmedim...
«İlk aklıma gelen, kapıyı kapatıp bütün hızımla kaçmak oldu. Sonra düşündüm kl, neden kaçayım?... Böyle anlarda insanların haleti ru-lılyesl malûmdur: BLr şeyi yapmağı kurarsınız, olmadı mı. Artık savsaklanır durur. El değmişken, yaklaşmışken yapmalı... Hele bu İş! beceremezsem çıldıracaktım. Vaziyetim büs
bütün sarpa saracaktı.
•Onun İçin düşündüm: Niye olmasın?... Babam, epey ağır lşltlrdl. Enfiye kutusunun üstüne eğilmiş, çok dalgın gibi duruyordu. Vitrin de tam kapının yanında... Bir tek harekette bulunmam kâfiydi... Elimi uzatıp kolyeleri değiştirmek. Bunun niç kimse farkına varmıyacaktı. Ve ben de bundan sonra rahat uyuyabilecektim. Harpe sokağındaki o yapışkan kızdan yakamı sıyıracaktım. tşte bu düşünceler ve hisler alımda elimi uzattım. Vitrinin ne kilidi, ne de bir kapanış zımbırtısı vardır. Gürültüsüzce açıldı. Kolyeyi aldım. Gel gelelim...
Kesti. Deniz fenerinin ışıktan façası odayı süpürdü. Fakat hiç kimse buna artık dikkat etmedi. Herkes, bütüıı dikkatini, delikanlının dudaklarından dökülen hikâye üzerinde toplamıştı.
— Rafla duran mekanik müzik kutusunu düşürdüm
Tekrar kelimelerin! aradı.
Bu gayet ağır bir tahta kutuldur. Küçük küçük çarkları vardır. Cam bir raf üzerine, kolyenin yanına konmuştur. Elim çarptı: çalgı kutusu öyle bir gürültü İle düşüş düştü kl.
bütün evi uyandırabilirdi. Zavallı babam epeyce sağırdı ama bu gürültüyü işllmiyecek derecede değil.
«Mesele bundan da ibaret kalmadı. Kutu yere düşer düşmez gıcırdadı; canlı bir mahlûk gibi dönmeğe başladı; bir şarkı tutturdu: John Brown’ ın cesedi... Gecenin bu saatinde ev o kadar sessizdi kl, bu kutudan sanki yirmi mekanik müzik sedası çıktı.
«Dönüp baktım. Halbuki babam kımıldamıyordu.
Toby. güçlükle yutkundu.
____ tşte bu sebeple babama yaklaştım. Ne gördüğümü biliyorsunuz. Hakikat! anlayabilmek için Avizeyi yaktım Fakat artık hiç şüphem kalma-nuşti- Mahut kolye hâlâ ellmdeydL Zannederim, o sırada kalyenln üzerine kan sıçramış olacak, Halbuki eldivenlerimde kan yoktu, Eğer yarayı farketmeseydlm, babamın sâkln sft.-kln uyuduğunu talimin edecektim. Bu müddet zarfında, kutudaki müzik hâlâ çalıp duruyor.
«Bu meşum makineyi susturmak lcabedlyordu. Hemen koştum. Kutuyu alıp vitrinin İçine koydum. Ve aklıma geldi ki. sahici kolyeyi artık yalancısı
(Arkası var)
14 Harfrnn 1048
İŞ ARAYANI .AR;
Kü Cu K %OflÜARi
4 — KİRALIK . 8ATIT4KI
DİKKAT — Emlak almak va «atmak, ipotek rapmak latlyenlere; itimada jayan I SOhulet Sın tik Zarif öralp tavassut adar. BoyoBlu Büyük Farmskkapı köye bayı No. « kat 2. Tat; «300. »7 — M
ACELE SATILIK — Be ya utta tramvay caddealna »O adım mesafede kârgtr altı oda tramvay csddcalni görür, Marmaraya nazır, havadar İki mutfaklı bl rev boj teslim aatıiıktır. Müracaat: Büyük Haydar lokale Hallap Hüseyin. m —3
TEPCBAŞIMDA —
daireli boı. dOrder oda, darılı görür. «ahi lagtam yapılı arpartımnu borcundan OlÖrO satılıktır. Telefon: 10310. 010 — 1
ıntuım
Sahlfr 7
Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Genel İdaresi İlânları
KiuuınuMnıııııııınwırMi>»ıtıııiıiıiıııiifuiııııınBiîiııiHiııunnnnnMmınıııumıııı>ıııln«(ıiHimıı(ınııııı
HlıiımıtıiHirıır
2 tŞÇt ARAYANLAR.
KKLEPİR ARSA — Kdçtlkyalıda İ»U> yon» • dakika Marraaraya fevkaüda man-taralı btr dünüm metresi (80 kuruytan satılıktır. Akşamda (Küçükyalı) rllmuzunn mektupla müracaat un —
KİRALIK APARTIMAN — Nlgzntagı Gü-telbalıçerta tamiorlu Kenlf va aydınlık a ar bOyük edalı daireler ktralıktzr. Btrkatı mObla verilecektir Tkl: »ttlV 83» — I
■ATTLIK SAjdLHANE — ArnavutkDydn-da »Cu Koleji durağından 10 matra İleride. 208 - 210 numaralı, altında dükkânı bulunan fevkalâde matız»rai ı. (70 metr* enu-robbnı aaha tçcrlstndekl aah tIhan enin tamamı acele aatıiıktır. Her giln OPeye kadar 203 numaraya. 677 — 2
BOĞA2İÇİNDE — EmlrgAnda boj tellim satılık köşk. Koru mtlntahacınd» atraı yOltsak duvarlarla çevrili çeşitli nadide meyve ve çiçekleri havi beg odn üç sofa 1 kalılcn mutfak v«alr«yl havi havadar yer 13000 liraya acele «ublıktır. Adres: Mlrgıln Resif pat» kahveci Ramı C»vuj r ırasında 15 621 — (
Devlet Demiryolları merkez 9 ucu komisyon başkanlığından:
1 — 130 lokomotifin Nevyorfc - tkenderun arasında nakUyeal pazarlıkla İhale edilecektir.
1 — Bu İşin muhammen, bedeli 5509 1 40 beş milyon beş yüz dokuz bin yük kik liradır.
1 — Şartnameler 1000 (bin) kuruş mukabilinde Demiryolları Genel Müdürlük merkez veznesinde «atılmaktadır.
4 — Pazarlık Ankarada îdare binasında malzeme dairesinde toplanan merkez 9 uncu satınalma komisyonunca 21.6.48 pazartesi gtinii aaal 11 do yapılacağından isteklilerin kanunun tayin ettiği vesikaları l!e birlikte adı geçen komisyona müracaatları.
— *
KELEPİR BİNA — Gala Uda depo, atei-ye. liboratuvar olnark kullanılabilir yeni betonarme bina. 19009 liraya Satılıktır. Ku-lediblnda kireççi Aliye nOraeut. Mutavaa-»ıl kabul »dilme!. 639 —
İZALEYİ «UYU DOLAYISİLE KIYMETLİ EMLÂK BATIŞI — Aksaray tramvay dr poşu karjuuîda (Aktmol ıtamfyl» maruf.
— T^Ll^dlug. KJIU.I1 ----- — — — ■------ ----—- — '--- '
üd İsçi »ranıyor. îstlklfll taerlnd* » Odalı dairesi ayrıca hamur ma-
BAYAN ARANIYOR — Maaş, aynen yüksek komisyon verlc.ckttr. Daktlo bilenler tercih edilir Mod. Ar mflesateL Beyoğlu Tünel civan Narrnanlı yurdu 3&0 Tel: (2769
828 —
UCUZ DÜKKANLI 8 PAR TIKAN — Bey-oîlunda EaJıkpazar.nd» Kameriye aoka-Jmda 30 numaralı altında büyük tekerleme imattUnol v*üırtQnc’a üçer odriı mürleml-lâUı üc dab* aparUman ecele satılıktır. Cumarteri. pazacdan maada »a»t 13 - 19 de lmalAihaneye mdraeazL Mİ —
E ERİ DAKTİLO YAZAM — Bir buyana acele İhtiyaç kardır. Müracaat EmlnOnO Kutucular caddesi No. 86/1 OS — 1
DEVREM SATILIK BİRAHANE - Her ;eyl mükemmel müsterlal bat lstanbulun en kalabalık ve l;lek yerinde terki ticaret dolaytaiio satılıktır. Müracaat (2159
853 —
3 — ALİM - SATIM (Eşya);
AZİMET DOLAYISİLE BÖYÖK FIRSAT -ıiuzuatda çok İyi kullanümıı «ayet iyi ça-lıjır vaı'.yette (La Ealle» znarkeb bir otomobil entıhktır. İzaha tlçln eTpcbap Garajı aaiılbi bay Sfllrynıana müracaat. Telefon: ÖSOO
KOcOK ARSA ARIYORUM — Cihangir. Ayaspas*. Thtalnı, MeddlyeköyO »Taaınd» Mühürdar - Moda clvwnnda; Bebek. Runır-lihaaırı veya Ihlamur. CBztepo »afallan O-zertnd* veya yalanında ortasına iki buçuk kal İnşasına Ulu 11 Ukrfbon 11X20 «badındı. KrokJ Vtlznhalla pazarlıksın flatlnln poata kutusu 1030 Bskanhklsr An kurs
151
— ı
iti
•AYILIK KOTRA — Boy 7A an 140 yalken) eri yeni: denizci bir kotra çek ehven ilahe isliliktir. Tel: «J3O3 803 —2
SATILIK APARTIMAN — *Bir keti bo| Ikj ÜÇ odalı dört kat konforlu uygun Hatla. Lâleli Büyük Reglt Paya M Bang »partimin tBrdtlncO kata. j« __
ARTILIK APARTIMAN — Beyoğlu kay-makunlıtının arka kapısı Dnünde Bankalar caddesine inen ®afr Ziya Pnja yokuşu ada eczalıanentaı lanındı Mutlu apartı-mam azimet dolayıslyle müsait hatla astı-lıkt»-. Taksim Aydede caddesi Ayhan apar-trman 1/8, Tslefon: ft»3ö a. (89 — i
BOŞ TESLİM — ( 10 getirir Batilık ktrgl rev. Bej oda Caddeye nazır gaz elektrik tarkoe 13000 net KaJyoncukulIuk Tek kuy» 11 gezfflr. «X — S
NİŞANTAŞINDA SATILIK APARTI MAN — Belcnnrma beser oda. bir hol 75000 lira. Telefon HMM) • mflracaaL «OS —İ
BCĞAIİÇİMDK — Yenlköyde en iyi mevkide «aldık kıymetli büyük yalı flnöndo rıhtan arkan bahçe Telefon (1253 «ant 10-12 aoı — 3
■ATHJK, KİRALIK KÖŞK — KadıkÜ-yünde. tramvay», lake leye yakın, boyalı, konforlu, çamlı ckak. mey vali büyük bahçeli telefonlu, bof inlim, öğleden aonrs 2S5M ya telefon ediniz. 601 — 1
FABRİKA VB GARAJ İCtN BATİLIK ARSALAR — Sijllda sanayi mıntokasında.
fabrikaya mahsus arzalar: Caddede, garaj Içia büyük arsa: Poata kutu (84 İstanbul 607 — 1
firsat — Satılık mükemmel bakır fsb-rlkBSL. Faal vaziyette, Avrupa afllndlrl bütün tesisatı, yeriyle devren Katilı tetir. M0-rncaet: Beyazıt Ördü caddesi Haznedar sokak No. 11. 108—1
SAİILİK EV — Kadıköy İskelesine dürt ■Jakfta ntm kâıflr 7 odalı, bahçe, yagh bo-yah. mnjambriı. konforlu beg teslim 230TO Aynalı Fırın No. 13 ye. «09 — 3
ÇİFTEHAV UZLARDA — Tramvay Ut«s-,otHmı bir dakika. Havagazı, atı v» elektrikli; fevkalade manzaran arsa cephesi 40 derinliği SI metro bedeli «an fiyat T. L. 15 000. MOracaal: ŞlgM Canıll karsısı Kolay Ap. 3. 811 — 1
KİRALIK KÖŞK — Kadıküy çutehanız-lar tramvoya 1 dakika S oda banyo 1 dönüm bahça içinde bo| tealim. Elektrik ter-Itoa görüşmek «kjam • dan 1 ye kadar PongaJU Ergen ek on cnd. No. 48 Konya tıak-kallyeaina. bu — 3
MARMETPAŞADA — Cadde Üzerinde bos t edim yirmi bir metre kare üzerine yanında Dd rnetrdlik »ergisi olan dükkan a-ecla satılıktır. Telefon: 800.15 müracaat. 613 —
KİRALIK — Mobllyah tTatafanlul yaı»-hane. Galata rıhtımı gümrük kargıamda eski Şarap Jakeleoi caddesi Tacecttl han tji. 6 numaarlı yazıhane kiralıktır. Tl: 44287. 416 — I
TAHMİS SOJLA&J YANINDA -Gayet İşlek btr dükkJn devern satılıktır. Bagka temUerdeds ljtek bir dükkflnla deflsUrlIlr. Irteyenltr İstanbul posta kutusu 148 na-rnarıy» yazasılar. 817 — t
KİRALIK APABT1MAN VE DÜKKÂN — ArUvuUtfly IrkOıvay dUraSında. yeni bol rjdınJA ve konfcnlu apartıman JuıUarlIe dükkAnlar kiralıktır. (Içlndckİlere mOra-l (s.M). Tetefon 94037
KİRALIK YAZLIK BAHÇELİ AİLE KAHVESİ — Haydarpuça Koşu yolu asfaltının basında büyük havudu muazzam çamlı mayvabahçelldlr. Totalll» ktray» yahut ortaklığa verilecektir. LOks mobilya tarafımdan alınır. İsteyenler 6C«5 telefona.
•ATILIM EV — Bo« terim b»( öd ali, elehtrigı. tarkonı var. Baiatta cadde üstün d a. ApartımaA olabilir. Telefon M3B1.
82S — 1
Maden direği naklettirilecek
Devlet Demiryolları Merkez 9 uncu Satın Alma Komisyonundan:
1 — Çorum Orman İşletmesi tarafından karmlş İstif yerinde ldare-mLzo teslim edilecek olan 380 metreküp maden direğinin bulundukları yerden alınıp Çeltek madeninin direk harmanına nakil kapalı zarf usulü öe eksiltmeye konulmuştur.
3 — Malzemenin nakil muhammen bedeli 19000 ve muvakkat teminatı 1425 Uradır.
S — Şartnameler bedelsiz olarak Ankarada Malzeme Dairesinden ve Haydarp3.şada Tesllmalm* ve Yollama Müdürlüğünden ve Çeltek Madeni İşletme Amirliğimizden temin olunur.
4 — Eksiltme An kar ada îdare Binasında Malzeme Dairesinde nan Merkez 9. uncu Satmalına Komisyonunca 28/e/1943 Pazartesi günü saat 18.— de yapılacaktır.
Taliplerin teklifleri ile kanunun tayin ettiği vesikalarını ayn! günde nihayet saat 14.— e kadar adı geçen komisyon başkanlığına vermeleri lâzımdır, (8150)
KİRALIK — Ucuz yuilık ve taslık ev. Müstakil flg oda konforlu. Elektrik plA’a yakın. Bostancı Kariye Değirmen yolu 63 e müracaat. 6T-B — 1
5 — MÜTEFERRİK:
İNGİLİZCE DERS — Londralı tngilla bayan etrafından yeni metot konuşma Adres: Mr». Vlnnl (39: isHkl&J raddesi. Yardım apatınman No. L CRua idaretl yanında). 2P9 — ■
İNŞAAT YAPTIRACAKLARA — Mimari proja, betona(ma heubatı, V.S. yapılır. Fenni mesuliyet veya inşaat deruhte edilir. Her nevi kolaylık. Mercan Sultan Odalan No. 13/17. Y Mtlbcndl» A. Haznedara mO--rataal Ulrtıvı AM20 (83 — 1
HAYDARPAŞA - BCSTAHCI —Civarlarında ParUten mesip İstanbul lkclerlndo 08-ratmen Franaızea va bıı Uannda hesap, cc-blrl hendraa dersleri verir. B. Geran Re-ceppaja «ddeel Gülen apartıfnarı 31/4 Takatm. KS — 7
TBANSIZCA DERS — Tecrübeli eaki Öğretmen muharrir M. Râslm örgen’» müracaat «HUrre muakkak İstifada edilir. Adres: Galata Rıhtım iGthel Bandırma oteli.) 897 — 1
% 100 RESİMLİ AMELİ ANSİKLOPEDİ — 1 senede, mütMınesu bir heyet tarafından hazırlanmış ejstz va tmulüı. bütün dünya bilgilerini, pratik ev ameli jekllda ra-simli İLnUndırıtmıj «fvkallde bir neşriyat için şerike İhtiyaç basıl olmuştur. Modnr rııtle«eteri. Bey otlu TOnol civar. N.ırmanlı Yurdu No. 730. T el: (27W.
IIÛCEDDET — Clr beygirlik İngiliz motosikletleri acele olarak ehven fiatlerle Milliktir. Mustafa Pas» Han No. V. İstanbul Fincancılar. US —
SATILIK TAKSİ — Deurto M u/#l( Arg0 MnU radyosu ijler vazlyetu mOracaal Galata Feı senıbepazan RamoB han g. Telc-hm »sat 10 - 12 ye. 8(2 — 1
ALTIN PARA KOLEKSİYONCULARINA MÜJDE — 80 grarn «arrlıfrında AbdOlmeclt 11255i esmanın» »İt taiırkllıl ayar »Ituu n-fılacaklır. Müracaat; Tekel genel müdür-KICU muhasebesin da Ahmet Cütaıar.
ev» —
SATILIK — Denli» yatan. manzara tav-katide, asfalt cadde Örtünde, küçük büyük. Lntaala müsait arsalar. Boatencıdz pUJın Örtünü*. AJtıntcpcde Bay Enver'e müracaat.
MS —
KATILK MÜCELLİT BIÇAĞI - (5 aan-lltnllk bir adet mücellli bıçağı kurulu va-ryette satılıktır. Marpuççular Leblebici Han *« ıo (m müracaat. S98 — 1
İMABCA İKİ KATA MÜSAADELİ -lzalal juyu dolayısıyla satılık «Tekler: Y(-SlkBy Mtaayonuna 200 metre. aaUlta «*t>-hesl olan. 2330 metre murabbalık araalar Sultanahmet üçüncü sırtlı hukuk yarjpçh-tınca M8/U doıyaslle ayn ayn 2 temmuz etrmart ret 11 . 13mt>zayed«yla.
M7 — a
SATILIK EV — OakCidann Ihsan! ya ma-hallcltlhıj», KOprUlU Konak aokajı 11 Ka da •uy», elektriği, havagazı bulunan bej odalı av »arttıktır, İçindekiler» müracaat
g&s —
DEVKEN SATILIK - Kum kahveci Te-kal ve MUll Piyango btyiugl dükkinı. falar vaziyettedir. Şchradebaji Dlrekteraraar Ne. W aynı yem müracaat, »jj _ 4

ACELE SATILIK HUS-Ugt OTO — 3J model Bülk marka Coh ,xI VBIJy«te. AlOra->M> BotmmU İdeal hlrahanra! yanında MlmrUt Garajı. Ha ısun »crurebıHr, _____________________________»>1 — 1
CİHANGİRDE — Alman hastanesi arkasında 27.000 üroy» patarlıksı bir apartı-man Milliktir. Cihangir eaddaainda 19 No da kapıcı Mehmet Aslana müracaat.
»82
— ■
SATILIK İSKELELİK KERESTE VE HIRDAVAT — Sağlam 640 metreml«r8J> kereste ila inyaata alt hırdavat aatıiıktır. Harbiye Vau konak cedtteal M Ne. Yüco ■ part imanına müracaat. 810 —
SATILIK — Hıpıu! £>uUc njuka atoıno-bit Müracaat: T: 40520. «M _____ j

SEYYAR KONFORLU ODA — Kanalı Usen ufak »andık, oçılmra UU Vatlıkh koıı-J«wlu od.I olan lAMIk lekorlrk» araba ta. •ılıktır, BUyükoıin Çnrkıfcl(‘k No. 70 e mö-VH'«t UO —
DEVREN SATILIK DÜKKÂN
bcrllLauta -2Ö8. No. lı tarlualy» .......
devren satılıktır. MulsvASsıt Irahtıl «dilme; Adtrrs- Knpntıçarjıdn Kuytımnı Kemnl Bozkıırt No. 8. 6«5 — 2
- Çem-CMMcMru
ACELE SATILIK TA AL HALDE KIRTA -YE DÜKKKNt —• Aksaray Millet cnddırı 0'1,1 aynı dÜJık&na müracaat. Mü — 1
1 — Idimarslnan parkının İstanbul cadesl cihetinde meydandan lamak çûrtlle 92 metrelik kısmına betonarme ark at yaptırılacaktır.
2 — Bu İşin muhammen keşif bedeli İÎİTO Hra 02 kuruş olup geçici güven akçesi 1287 Jlra 80 kuruştur.
Eksiltme kapalı zarf usulUe 7/7/948 çarşamba günü saat J5 te belediye süreli komisyonunda yapılacaktır.
İsteklilerin eksiltme gününden bir gün evveline kadar belediye Fen İşleri Md. lüğünden yeterlik belgesi almaları Hzımdır.
3 — Eksiltmeye iştirak edeceklerin Ticaret odası vesikası ve ehliyet İbraz etmeleri mecburidir.
4 — Zarfların 2490 cayıh arttırma ve eksiltme kanunu tarlfatı dalre-
eindo noksansa olarak hazırlanması ve nihayet İhale saatinden bir saat evvel komisyona verilerek makbuzunun alınması flftn olunur. 8195
Mektuplarınızı ai d iriniz CaıaloBls U»r»han>tlnl »dr(» pa»lcrml| 4)*n k*rUerlmfad«>» Daktilo — T.Ş — Ella Hemberg C — Bodancll — N1 — O. Demir — Mmlanna galan maUupIan Idu milden »idırımarları rica olunur.
inşaat ilânı fiümerbank İplik ve Dokuma Fabrikaları Müessesesi llereke Fabrikası Müdürlüğünden
1 — Fabrikamız eski dokuma çatısının betonarmeye tahvili lşl kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Bu İnşaatın keşif bedii 110.399 liradan İbarettir.
3 — Eksiltme 21/0/1948 Pazartesi günü saat 15 de fabrikamızda teşekkül edecek komisyon tarafından yapılacaktır.
( — Geçici teminat miktarı «8280.00» liradır.
8 — Eksiltme evrakı îsi-anbuldn müessesemlz müdürlüğü ile fabrikamızdan 10 lira mukabilinde alınacaktır.
B — Eksiltmeye gireceklerin bir defada en as 150.000, — liralık bir İnşaatın geçici ve kesin kabullerin’, yaptırmış olduklarını gösterir resmi belge İbraz etmeleri ve diğer kanuni evsafı haiz olmaları lAzımdır.
7 — Eksiltmeye gireceklerin usulü veçhile hazırlayacakları kapalı zarflarını en geç İhale saatinden bir saat evveline as dar makbuz mukabilinde fabrikamız müdürlüğüne teslim etmiş o'maları şarttır
8 Fabrika Itıalevl icrada «crbesttlr. («314>
Ankara belediyesinden
1 — Aşağıda semtleri, ada ve parsel numaralan, metremurflbbal&n, muhammen bedelleri, muvakkat teminatları ve artırma jekUlerl, arttırma gün ve saatleri ayn ayn gösterilen Belediye malı İki parça arsanın satılması ayn ayn tapalı zart usulü ilo arttırma va İhaleye konulmuştur.
S — Şartlar Tutanak ve Muamelât Müdürlüğünde her gün görülebilir.
8 — Teminatları Belediye Merkez veznesine yaptırılacaktır.
4 — Artırma vu ihale Belediye binasında Encümende yapılacaktır.
8 — Kapalı zarf usulü İle olan arttırmalara iştirak edeceklerin 2490 sayılı kanunun (32) ne! maddesi tarifi dairesinde hazırlayacakları teklif mektuplarını İhale saatinden bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde Başkanlığa vermeleri. Metre
karesi Bulunduğu semt
005 Ye. .Şehir İzmir Cad.
8234
Muham- Mtıvak-
Ada No.Pfirael men B. kat T.
__________No. Lira Kr. Lira Kr.
1169 4
Öt»4 lönil Bulvarı Kestane B. 2753 7
22370.00
19920.00
İhalo çekil gün ve saat
1578.03 5/7/948 S. 10 kûpûlı zart 1494.00 5/7/948 S, 70

Devlet Orman İşletmesi Küre Müdürlüğünden:
1 — Küre Devlet Orman İşletmesi arsasında 3 parçadan İbaret İdare binası ve lojman, garaj, tavla binaları yaptırılacaktır. Binalar kâr-glr ve ahşap karkas inşaat sistemlerinde olacaktır. İlk keşif bedeli (38171) jlra 52 kuruş olup muvakkat teminatı 2862 lira 86 kuruştur. -
3 — Şartnameler bilumum projeler, keşltnameler, serldöperîler. mu kavele projesi, eksiltme şartnamesi, Bayındırlık İşleri Genel şartnamesi. yapı İşleri umumi fenni şartnamesinden ibaret olan keşif dosyası îstonbu]da Orman baş mühendisliğinde, Ankarada Orman Genel müdürlüğü İnşaat şubesinde ve Küre Devlet Orman İşletmesinde görii leblllr. .
3 — Eksiltme Küre devlet orman İşletmesi müdürlük binasında mevcut eksiltme komisyonunda 25 Haziran 1948 cuma günü saat 15 de yapılacaktır.
4 - Ekşiltmeye girebilmek İçin İsteklilerin 2862 lira 80 kuruşluk ge çld teminat vermeleri ve bu İşin teknik ehemmiyetinde bulunan diğer bir l?l muvaffakiyetle başardığını veya 1 dare ve denetlediğini !s-bata yarar belgelerlle birlikte eksiltmenin yapılacağı günden en az ita tll günleri hariç) üç gün evvel yan ile Bayındırlık Bakanlığına Kasta-monl veya İstanbul Bayındırlık müdürlüklerine baş vurarak bıı İşin eksiltmesine girmek İçin yeterlik belgesi almaları ve bu belgeyi göstermeleri şarttır.
Bu şiire İçinde belge İsteğinde bulunmayanalr eksiltmeye giremez ler.
8 — İsteklilerin teklif mektuplarını eksiltmenin yapılacağı saatten bir saat öncesine kadar Küre Devlet Orman İşletmesi Müdürdü-ğüne makbus karşılığında vermeleri lâzımdır. Postada olan gecikmeler kabul edilmez. 8185
TÜRKİYE İŞ BANKASI ’
Küçük Cari Hesaplar
25 Ağustos 1948 çekilişinin ikramiyeleri
_ (Ankara’da Tasarruf Evlert Mahallesinde bahçe | içinde iki kath ve bodrumlu, 6 oda. 2 sofa, ve-
randa. balkonlar, tam konforlu.)
1 Arsa (İstanbul’da Suadiy&de)
1 X 5000 Liralık
1 X 2000
2 X 1000 5X 500
»
>
14 X 200 Liralık
25 X 100
25 X
150 X
50
20
»
»
a
olanlar bu çekilişe
Bankamızdaki hesabında en az 100 lirası katılacaklardır. Her 500 Lira kin ayn bir kura numarası.
Henüz bankamızda hesap açtırmamış olanlar, tizler de talihinizi deneyinizi

İMiiii Saraylar Müdürlüğünden
1 — Milli Saraylar Müdürlüğü hizmetleri için dLktlrllecek (140ı Lakım resmi elbisenin İşçiliği pazalıMa ihale edilecektir.
2 — Elbiselerin tahmin olunan İşçilik tutarı 1564 liradır.
3 — Pazarlık İT haziran 948 perşembe günü saat 15 te Dolnıabalıçede Millî Saraylar Müdürlüğünde toplanacak olan komisyon tarafından yapılacaktır.
4 — Bu İşe dair olan şartname tatil günleri dışındaki tünlerde Milli Saraylar Müdürlüğü kalemlr.de görülebilir.
5 — Pazarlığa glTccek olanların 17.6.1948 günü saat 15 e kadar «11T» lira (30> kuruşluk geçici teminatı gösetren malsandıfiı makbuzu İle lt)48 yılında Ticaret odasında kayıtlı bulunduğunu dair belgeyi ve başka daire ve müejseselerde bu gibi işleri yapmış olduklarını gösteren diğer belgeleri
AKŞAM
Bnhife 8
14 Haziran 1943
EAS1P0R1
TROM EXPRESS LİNE New-York, Lizbon, Cenova ve Pireden gelmekte olan Amerikan
Parker Quink mürekkebi sihirli
bir
siniz.
sı m lar ını korur. 4 sabit ve 5 yıkanabilir renkten beğendiğinizi‘seçebilir-
I FARE ve SIÇANLAR ÜZERİNDE yapılan uzun tecrübelerin mahsulü İNGİLİZ MALI
Türklyed* MılmM.*lU ı
ELİ BURLA *• ORTAKLARI - Galata■ İstanbul
şekilde, yazarken kaleminizi temizler, tortuları eritir ve kolayca akar. Kaleminizin madenî ve kauçuk ki-
ESLEKSEK bir Amerikan bulucu olan
BALIK AVI LAMBALARINI
YAZARKEN KALEMİNİZİ TEMİZLER !
Porker Quink mıirek* kebindeki sihirli' S oh ek t maddesi tortu lûn eritir.
Parker Quink'in 5 yıkonobllir rengi mektep v« evde kullanmak 01 idealdir* Eller kumajtordo Oİabl-
♦ Â
Satılık Ambalaj sandıkları ambalaj kâğıtları ve küfeler Halk Bankası t.a.ş İstanbul İrtibat Biir osundan
lYeni Post ahine caddesi İstanbul Halk Sandığı Binasında)
Bankamıza alt iyi vaziyette, kullanılmış, kapaklı büyük ve küçük balık sandıkları, balık küfeleri, kısmen kapalı balık fıçıları, amoal&J kâğıdı, buz kırma makinesi, kesme büyük fıçıları, muhtelif balık kesme bıçakları, balıkçı muşambaları satılacaktır.
Numuneleri görmek vo tzanat almak için İstanbul İrtibat Büroıuna müracaat edilmesi ve taliplerin tekliflerini kap&h eaiT 11e 18/0/1948 gününe kadit İrtibat bürosuna yapmalara. Banka satışı yapıp yapmamakta serbesttir.
SANOGYL
Antiseptik Tıbbî DİŞ MACUNU
ESTER
FARE BİSKÜVİLERİ
Mahdut mil:tarda piyasaya arzedllmiştir. Hususiyetleri:
1 — Yalnız FARE ve SIÇANLARI Öldürür.
diğer hayvan ve İnsanlara dokunmaz.
2 — Fareler kapışaraktan yer ve bir bisküvinin çok küçük bir parçası kocaman bir sıçana öldürmeğe kâfidir.
Eczane ve bakkaliyelerden İsteyiniz.
Deposu: A. K. CANKORUR
Yenlpostane arkası. BAKER HAN
No. 40, Tel: 21263? Telgraf: CANKORUR, İSTANBUL
Dişlerin beyazlığını temin eder. Ağız kokusunu giderir ve dişleri hastalıktan korur. Lâboratoire Villette, Paris
Vapuru 20 - 22 Haziranda Umanımızı gelecek ve hamulesini boşalttıktan sonra e?yai ticariye alarak
BEYRUT - İSKENDERİYE ve NEW-YORK limanlarına hareket edecektir. Umum! Acentası: C. SİSKİDİ Galata. Karamustafa 141.
Telefon: 42512

Piyasaya arzettlğlmlzl
Balık Avcı ve Balık Avı Meraklılarına
Bildiririz.
BATIŞ YERt:
Yakup Soyugenç ve Ortakları Kol. Şirketi
Calata Karaköv Palas karsısı No. 86 İSTANBUL
1 12 • 19 Eylül 1948
PRAG FUARI hakkında her nevi tafsilât almak ve otellerde oda ayırtmak için alâkadarların. İstanbul, Galata, tzmlrlloğlu hanında resmi mümessili-LÜDOVİK KASTNER’e şimdiden müracaatla muktezl formülleri İslemeleri rica olunur.
Telefon: 40099
Kapalı eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden
1 — Ortaköy Yüksek Denizcilik okulu kayıkhane ve metör dershanesi inşaatı ve tesisat İşler! kapalı zarf usullyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli r57606ı> «25» kuruştur.
Eksiltme 18 6/948 tarihinde cuma günü 15 de İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünde topianacuk komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu İşe alt evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, bayındırlık İşleri genel ve hususi şartnameleri proje keşif hulâsaslle buna müteferrl diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye İştirak etmek İçin taliplerin «4130» Ura 81 kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz İbraz etmesi ve 943 yılında Ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç «3» filin evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda 2 nel maddede yasılan evrakı görüp kabul ettiğine dair imzalaması ve buna alt 249Q sayıl» kanun mucibince hazırlayacağı teklif zarflarını 18/6/948 turna günü saat 14 e kadar İstanbul Bayındırlık müdürlüğüne verilmesi lâzımdır. (7197)
Kadıköy İkinci Sulh Hukuk Yargıçlığın daıı: 916 224
Kadıköy Bahariye caddesi 69 No. da mukim ölü Haşan Salâhaddln Kuru-kahvecl oğlu küçük Ersin Kurukah-veclye aynı yerde oturan teyzesi Le-man Şayiamın vâsi tâyin edildiği yayınlanır. (97500)
■İMa YAZIHANE DEVRİ
Bankalar caddesinde üç oda mobilyalı ve her türlü konforu haiz gayet mükemmel bir yazj hanenin tamamı devredilecektir. .
Alâkadar olacakların bizzat kendilerinin 43860 numaralı telefonla Kemal'e müracaat etmeleri rica olunur, ■■■■f
MM

İstanbul Gazeteciler Cemiyetinin tertip ettiği Eşya Piyangosunda dağıtılacak İki amiyeter arasında bir apartımın. Usf otomobil. 3 buz dolabı. 3 motosiklet, 20 bisiklet. 10 altın bilezik vardır.
Biletler bütün piyango bayilerinde, posta şubelerinde ve Zeki Rıza Sporel mağazasiyle cemiyet merkezinde bulunur.
Maden tetkik ve arama ensti tüsü genel direktörlüğünden Enstitümüzün merkez ve taşra teşkilâtında çalıştırılmak üzere aşağıdaki evsafı haiz 2 Jeofizik baş kalkülfttrü alınacaktır.
1 — Türk olmak
2 — Üniversite Fizik, Riyaziye şubelerinden mezun olmak.
3 — 30 yaşını geçmemiş ve askerliğini yapmış bulunmak.
İngilizce ve dakllogran bilenler tercih edilecektir.)
Bıı şartlan haiz olan İsteklilerin 17.6.1948 Perşemba günü akşamına kadar aranılan şartlan haiz olduklarına dlar belgelerinin asıl veya tasdikli suretlerini dilekçelerine ekleyerek Ankarada Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü Genel Direktörlüğüne müracaat el meleri. 7845
"B3*a“ Sağlam Para Mülktür
Galatanm en İşlek-caddesinde (Rıhtım Cad.) 41 No. İı (Antalya Nakliyat Şirketinin kiracı bulunduğu büyük dükkânla üstündeki 4 oda) binayı almakla paranızı en sağlam işe yatırmış olursunuz.
Beyoğlu Sulh Hukuk Yargıçlıgır.ca 2 Temmuz 1948 Cuma günü saat 16 da satılacaktır. (Dos. No. 948-5-satış)_______________
Sudkostik fiatında tenzilât
Sümerbank Selüloz Sanayii Müessesesinden
Klor - Alkali Fabrikallz mamulatından Na OH % 08 evsalında muzap Sudkostlk'in serbest olarak piyasaya satılışına başlanmıştır.
İzmit'te teslim şartlle 300 - 350 kUoluk saç varillerde beher tonu 750 - (Yedi yüz elli» liradır.
İsteklilerin müessesemtze müracaat etmeleri İlân olunur, (7903)
Teknik üniversite satır,alma komisyonundan
Üniversitemiz arka bahçesinde yaptırılacak olan 12442 lira bedelli İstinat duvan inşaatı açık eksiltmeye konulmuştur.
İlk teminat 934 lira olup Eksiltme 25/6/948 tarihinde ve saat 11 de yapılacaktır. Fazla malûmat İçin komisyona müracaat 80Ö0
keşif
Hiç bir yerde daha iyi bir fırça yoklu* Belki biraz pahalıdır fakat, pek mükemmeldir. Her noktayı nazardan bir kalite malzemelidir ve tereddüt etmeden bcrkeıc tavsiye edebilınıııtu
Ankara Belediye Başkanlığından:
1 — tjreğil grubu İçin 14 adet şakûll mihveri! derin kuyu Elektro motorpomp grubu kapalı zarf usul! l]e eksiltmeye konmuştur.
2 — Tahmin edilen bedel her türlü masraf ve montaj dahil ola rak (210.000) İki yüz on bin liradır. Bu hususa lüzumlu serbest dövl» müteahhitçe temin edilecektir.
3 - Geçici teminat 11750 lira on bir bin yedlyüz elli Hra olup eksiltmeden önce Su İşleri Müdürlüğü veznesine yatırılacaktır.
4 — Eksiltme 23/7/948 cuma günü saat 16 da Belediye binasında toplanacak komisyonda yapılacaktır.
5 — Elektromotorpomplardan 3 dedi mukavelenin imzası tarihinden İtibaren 50 günde mütebaki 3 dedi 90 günde ve geri kalaû 8 adedi 120 günde Üreğllde kuyular üzerine monte edilmiş ve 151er bir halde teslim edilecektir,
6 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 tnel maddesine göre hazır
lanmış belgeleri ihtiva eden teklif mektuplarını İhale günü en geç saat 15 e kadar makbuz mukabilinde Belediye Tutanak ve Muamelât Müdürlüğü kalemine tevdi etmiş bulunmaları gelecek -1-- ~
7 — Eksiltmeye alt idari ve hususi ve fenni şartname He kroki ve sair evrak her gün Belediye Tutanak ve Muamelât Müdürlüğü He Su Iş lerl Feıı Müdürlüğü kaleminde görülebilir-
8 - İsteklilerin beli! gün ve saatte ad» geçen komisyona baş vur
malan ilân olunur. 7435
şarttır. Postada vukua gecikmeler nıi2arı Hlbare alınmaz.
Ankara Belediye Başkanlığından:
1 — Otobüs İdaresi İçin satın amacak olan 49 kırk dokuz kalem orijinal Ford otobüs malzemesi kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur
2 — Muhammen bedeli (34.085.50) liradır,
3 — Muvakkat teminata (2.558.4 1) Ura olup otoblls idaresi veznesine yatırılacaktır.
4 _ Bu işin İhalesi 18/6/048 Cuma günü saat 18 da Belediye binamda müteşekkil komisyonda yapılacaktır.
5 __Taliplerin 2490 sayılı kanuun 32 nci maddesi tarifine uygun şe-
kilde hazırlayacakları teklif zarflarım ihale saatinden bir saat evveline kadar Başkanlığa vererek mukabilinde makbuz alınış olmaları şarttır Postada vukubulacak gecikmeler kabul edilmez.
6—49 kalemden İbaret bu otobüs malzemesinin cins ve mlkta nnı ve ülger hususiyetlerini gösteren şartname ve kâğıtlar Tutanak ve Muamelât müdürlüğü kaleminde her gün görülebilir, 1488

Comments (0)